ağustos`ta asker Olacaklar - Aliaga Ekspres Gazetesi

Transkript

ağustos`ta asker Olacaklar - Aliaga Ekspres Gazetesi
19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ
1
EKSPRES
19 TEMMUZ 2014 CUMARTESİ
SAYI:6179
30
“HİÇBİR
ENGEL
KALMADI
Kruvaziyerde yolcu
sayısı düştü
Yolcu sayısında ilk 3’te yer alan
İzmir Limanı’nın ağırladığı yolcu
sayısı ise yaklaşık yarı yarıya
azaldı
• SAYFA 5’TE
Aliağa’da 496 konut
‘görücüye’ çıkıyor
Aliağa Çaltıdere’de,
Hazine’nin özel
mülkiyetindeki
yerlerde yeni tersane,
tekne imal ve çekek
yeri yapılması için
yatırıma açılması
kararı alındı
• SAYFA 7’DE
İŞÇİLER YENİDEN MEYDANDA
Aliağa Belediyesi’nde
sözleşmesi feshedilen
104 işçi tekrar Demokrasi
Meydanı’na çıktı. Geçtiğimiz
günlerde MHP İlçe Başkanı
Abdurrahim Aydemir ile
birlikte yapılan basın
açıklamasında verilen
sözlerin tutulmaması üzerine
dün akşam saatlerinde
tekrar bir basın açıklaması
yapan işçiler, sözünde
durmanın erdem olduğunu
hatırlatarak kimsenin
sabırlarını sınamamasını
istediler.
• SAYFA 6’DA
• SAYFA 3’TE
Bülent PINARBAŞI
İÇİNDE ‘ALLAH’
YAZAN DOMATES...
• SAYFA 9’DA
• SAYFA 6’DA
ALİAĞALI MİNİKLER KATILDIKLARI
TURNUVADA TECRÜBE KAZANDI
kültürpark için el ele
Büyükşehir
Belediyesi’nin
Yarımada ve
İnciraltı ile
başlattığı “ortak
akıl” toplantıları
Kültürpark’la
devam etti.
• SAYFA 4’ TE
Ağustos’ta
Asker
Olacaklar
• SAYFA 3’TE
2
19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ
Biri yerli, yedi film vizyonda
EKSPRES
Sinemalarda bu
hafta bilim-kurgu,
gerilim, korku, dram,
komedi ve animasyon
türünde 1’i yerli
olmak üzere 7 film
vizyona girecek
Todd Robinson’un yönettiği ve
senaryosunu yazdığı “Hayalet/Phantom” adlı filmde, Ed Harris, David
Duchovny, William Fichtner ile Sean
Patrick rol aldı.
“Hayalet”, güçlü oyuncu kadrosuyla,
sadakat ve gurur üzerine geleneksel fikirlerin konu edildiği sürükleyici bir film.
“Arınma Gecesi: Anarşi”
James DeMonaco’nun yönettiği ve
Frank Grillo, Kiele Sanchez, Michael K. Williams ile Zach Gilford’un
oynadığı “Arınma Gecesi: Anarşi”
haftanın dikkati çeken bir diğer
gerilim ve korku filmi.
Amerika’da geçen ve cinayet işlemek dahil herşeyin 24 saatliğine
serbest olduğu filmde, evlerine
dönmeye çalışan bir çiftin başına
gelen kabus dolu anlar izlenebilecek.
“Sinyal” (The Signal)
Bilim-kurgu severlerin uzun süre
beklediği “Sinyal” gizemli bir sinyalin peşinde olan 3 gencin hikayesini
konu alıyor.
William Eubank’ın yönettiği filmde;
Patrick Davidson, Brenton Thwaites, Olivia Cooke ile Beau Knapp
gibi isimler oyuncu olarak kamera
karşısına geçti.
“Bir Don Juan Öldürmek”
Haftanın tek yerli yapımı, Sabahattin Sakman’ın yönettiği ve Süleyman
Fikir ayrılıkları söz konusu olabilir.
Kullandığınız yöntemlerin veya işleri
halletme biçiminizin diğerlerininkiyle
uymaması sorun yaratabilir.
Erafınızdaki ilgisiz veya her şeye mazaret
arayan kişiler sorun yaratabilir veya
sürekli savunma pozisyonunda olmaları
sizi rahatsız edebilir. Daha dikkatli
düşünmemiz ve konuşmamız grerekiyor.
Bazı engellerle karşılaşmanız
durumunda yaşananları kişisel
algılamamalı veya güveninizi sarsmasına
izin vermemelisiniz. Zira, aslında
önünüzdeki hedef ulaşılabilir bir hedef.
Son zamanlarda çokça sabretmeniz gereken
zaman oldu. Bugün ve yarın da o günlerden
ikisi olabilir. Bazı ilişkilerinizin gereksiz yere
zarar görmesini istemiyorsanız kontrollü
olmanızda fayda var.
Atanısev, Teoman Kumbaracıbaşı,
Pervin Bağdat ile Pelin Batu’nun oynadığı “Bir Don Juan Öldürmek”...
Dram türündeki film; bir hastasının
intiharından duyduğu üzüntü ile
birinci elden bilimsel araştırmalar
yapmak üzere, internetten ruhsal
sorunlu kadınlar bularak onlarla
buluşan ve daha sonra bir cinayete
kurban giden idealist bir psikiyatrla ilgili olayın, bir polis tarafından
çözülmesini konu ediniyor.
“Barselona’da Bir Yaz Gecesi”
Dani De La Orden’in yönettiği ve
Alex Monner, Jan Cornet, Claudia
Vega ile Francesc Colomer’in
oynadığı
“Barselona’da
Bir Yaz Gecesi”
romantik komedi
meraklılarının
ilgisini çekmeye
aday.
Film,
Barcelona’da bir
kuyrukluyıldızın kaymasıyla
yaşanan 6 aşk
hikayesini beyaz
perdeye taşıdı.
“Çöldeki İzler”
Yönetmen John Curran’ın yeni filmi
“Çöldeki İzler”, Avustralyalı yazar
Robyn Davidson’ın kendi anılarını
kaleme aldığı aynı adlı kitabından
bir uyarlama. Filmin oyuncu kadrosunda, Mia Wasikowska, Adam
Driver, Emma Booth ile Jessica
Tovey gibi isimler yer aldı.
Mia Wasikowska’nın Davidson’ı
canlandırdığı film, yazarın köpeği ve
dört deveyle 1977 yılında
Avustralya çöllerinde
yaptığı yolculuğu konu
alıyor. Adam Driver ise
Davidson’ın yolculuğunu
kaydeden National Geographic fotoğrafçısı Rick
Smolan rolünde.
Film, büyüleyici görüntüler eşliğinde nefes kesici
bir yolculuğu anlatırken;
genç bir kadının meydan
okuyuşuyla feminizmden,
hikayenin geçtiği coğrafya
nedeniyle sömürgeciliğe
kadar pek çok temaya da
değiniyor.
“Cesur Zebra”(Khumba)
Anthony Silverston’un
yönettiği ve Yekta Kopan, Ziya Kürküt, Erkan
Taşdöğen ile Selçuk
Kıpçak’ın seslendirdiği “Cesur Zebra”, çizgilerinde bir tuhaflık olduğunu düşünen zebranın hikayesini
konu edinen bir animasyon filmi.
Güney Afrika yapımı filmde, çizgilerinin yarısı olmadan doğan genç
zebra Khumba’nın, batıl inançlara
sahip zebra sürüsüne karşı giriştiği
serüven izlenebilecek.
Haber Kaynağı: AA
Durumun gerektirdiğinden daha öfkeli
davranabileceğiniz iki günlük süreç.
Diğerleri de kendilerini kontrol etmekte
zorlandıkları iki günün içinde olduğu için ne
olursa olsun sakinliği korumanızda fayda var.
Herkes gergin ve kızgınlığını birbirinden
çıkartıyor olabilir.
Dolayısıyla, suçlama veya haşlama
zincirinin içinde yer almamanızda fayda var.
En kısa zamanda üzerinde durulmaması
durumunda önemli konular sorun
yaratmaya başlayacaktır. Düşünce ve
planlarınızı düzenlemeli ve buna göre strateji
oluşturmalısınız.
Kötü öneri ve tavsiyelere karşı dikkatli ve
tedbirli olmalısınız. Genelde güvenilir olan
bazı kişiler bu sefer yanlış yolda olabilirler.
Öğle saatlerinde heyecan verici olaylar
gündeme gelebilir.
Bugünlerde yaşananları gezegenlere
yükleyip, tolere etmeye çalışmanızda fayda
var. Zira astrolojik açıdan gergin iki günlük
süreçteyiz. Tartışmalara ve ufak tefek
sakarlık ya da kazalara karşı da dikkat edin.
Yanlış bir adımınız özel ilişkilerinize ya da
günlük işlerinizin işlerliğine zarar verebilir.
Adımlarınızı düşünerek atmanız gereken iki
günlük süreçtesiniz.
Dikkatli olunmaması durumunda yanlış
anlamalara dayalı olarak uzlaşma
sağlanabilir. Dolayısıyla, asıl üzerinde
durmak istediğiniz konuyu başka bir güne
bırakmanızda fayda var.
Yolunda ilerleyen iş, düzenleme, ilişki veya
anlaşmaların birkaç günlüğüne askıya
alınmasında fayda var. Aksi takdirde,
kendinizi bir an da faydası veya karı olmayan
düzenlemeler içinde bulabilirsiniz.
19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ
3
EKSPRES
ALİAĞA KINALI KUZULARI ASKERE GÖNDERMEYE HAZIRLANIYOR
AĞUSTOS’TA ASKER OLACAKLAR
Aliağa evlatlarını
Ağustos’un ilk haftası
askere göndermeye
hazırlandırıyor.
Aliağa Askerlik Şubesi’nden
edindiğimiz bilgilere göre
Aliağalı 80 kişiyle beraber,
Aliağa’da ikamet eden Aliağa dışından yaklaşık 200 kişi
askere gitmeye hazırlandırıyor.
94/3 Ağustos celbinin asker
adaylarına ulaşmasıyla adayların askerlik yapacağı yerler
de belli oldu. Bu dönem askere
gidecek adaylar 4-6 Ağustos
tarihleri arası birliklerine teslim olacak.
Uğur’lar Olsun
Askere gidecekler adaylar arasında Aliağa Ak Parti Gençlik
Kolları Başkan Yardımcısı Uğur
Ural’da bulunuyor. Ural kendine ait sosyal medya adresinden yaptığı açıklamada teslim
olacağı acemi birliğinin ismini
verdi. Ural askerliğini komando
olarak; 6.jandarma Komando
Er Eğitim Alayı’nda Manisa’nın
Kırkağaç ilçesinde yapacak. 6
Ağustos’ta birliğine teslim olacak ve 12 ay askerlik yapacak
olan Ural’a Ramazan sonrası
Hacıömerliği Gençliği tarafından bir eğlence tertip edilmesi
bekleniyor.
Vatani görev çağırıyor. Zamanı
geldi, her türlü evrak işlemlerinizi de hallettiniz. Artık
yollara düşme vakti. Peki askere gitmeden önce yanımıza
neler almalıyız, nelere dikkat
etmeliyiz?
Peki Asker Adayları Nelere
Dikkat Etmeli?
Alınması gereken en önemli
şeyler evraklarınız olacaktır.
Nüfus cüzdanınızı mutlaka
alın. Ehliyetiniz varsa onu da
alın. Sağlık raporunuz, alerjiniz
vb. varsa bununla ilgili belgelerinizi alın.
* İlk gün bir sürü evrak doldurmak zorunda kalacaksınız.
Tükenmez kaleminiz yoksa fellik fellik kalem aramak durumunda kalabilirsiniz. İnanın, o
yorgunluk ve keşmekeş içinde
bir de tükenmez kalem sırası
beklemek istemeyeceksinizdir.
*Birliğe katılmadan önce saç
tıraşınızı yaptırın. %50 ihtimalle, saç tıraşınızı yeterli bulunacak ve bir süre istediğiniz kısa
saç kesimiyle zaman geçirebileceksiniz. Diğer ihtimalde,
hızlı bir saç tıraşı deneyimi
yaşamak da güzel bir anınız
olabilir.
* Kişisel hijyeniniz için, yanınızda antibakteriyel bir (katı)
sabun bulundurmak çok işinize
yarar. Tuvaletlerde her zaman
sabun bulamayabilirsiniz. Yine
ayn şekilde botlarınız için antibakteriyel koku giderici spreylerden almayı düşünebilirsiniz.
* Nizamiyelerde bavullar kontrol edildiğinden ilaç konusu
biraz karışık. Benim birliğimde
tüm ilaçlar toplanmıştı. Eğer
ki ilaç sokmak konusunda bir
problem yoksa, aspirin, ateş
düşürücü, C vitamini, boğaz
pastili, yakı, kas gevşetici
krem,pudra, mantar kremi gibi
ilaçlar sizi sıhhiye ve bürokratik işleri ile uğraşmaktan
kurtarır.
*Soğuk bir yere gidecekseniz,
postalın altına keçe, ve yün
içlik; sıcak bir yere gidecekseniz postalınızın altına termal
tabanlık almayı mutlaka değerlendirin. Konforunuza çok
şey katacaktır.
*Paranızı saklamak için boynunuza da takabileceğiniz bez
(spor tarzda) bir cüzdan mutlaka gerekli.
* Postalınızın ön ve topuk
kısmına koymak üzere vatka
alın. Postal serttir, ayaklarınız
alışana kadar vatka size çok
yardımcı olur.
* Çengelli iğne! Her işinize
yarar. Çarşafın pürüzsüz durmasını sağlamak için çengelli
iğneyle çarşafı yatağa iğneleyebilirsiniz. Çok pratik.
* Sınıflarınızı, rütbelerinizi,
apoletlerinizi takmak/dikmek
için dikiş setinin yanınızda
olması size hız kazandırır.
Uğraşmazsınız.
* Yanınıza iyi bir tıraş makinesi
almaktan ziyade,basit jiletlerden alın. Tıraş köpüğünüzü
de yanınıza alın, her zaman
kantinde olmayabilir.
* Eğer yazın gidiyorsanız ve
gözlük kullanıyorsanız, kulaklarınızın arkasında gözlük
amele yanığı oluşabilir. Biraz
güneş kremi ile bu enteresan
görüntüden kurtulabilirsiniz.
* Yanınıza bol miktarda çamaşır alın.
* Kalem pil ile çalışan okuma
ışığı, konfor katar.
* Kulak tıkacı. En son ne
zaman minimum 10 kişi ile
birlikte uyudunuz?
* Kolonya. En son ne zaman
minimum 10 kişi ile birlikte
uyudunuz?
* Alarmlı kol saati. Nöbetlerde
gecikmemek için en ucuzundan saatlerden alabilirsiniz.
Almalısınız.
Aliağa’da 496 konut ‘görücüye’ çıkıyor
Fabrika, toplu konut ve rezidans başta olmak üzere yurtiçi ve dışında pek çok projeyi
hayata geçiren Nurem İnşaat,
Sürmeli GYO ile gerçekleştirdiği SNLİFE Aliağa Projesi’nin
ardından, SNPARK Aliağa
Projesi’nin satışına başlıyor. 19
Temmuz Cumartesi günü lansmanı başlayacak olan SN PARK
Aliağa konutlarının etaplar
halinde 12 ayda tamamlanması
planlanıyor. İzmir’in Aliağa ilçesinde önemli bir yatırım gerçekleştiren grup ilk aşamada
141 konutluk SN LİFE projesini
satışa sundu. Yoğun ilgi gören
projenin ardından şimdi de
496 konutluk SN PARK projesi
görücüye çıkıyor.
Nurem İnşaat A.Ş. Yönetim
Kurulu Başkanı Nurettin Uzun
ve Sürmeli GYO Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Sürmeli, SN
PARK Aliağa’nın diğer projeler
gibi yenilikçi, benzersiz ve çok
kullanışlı olduğunu, fiyatların
da aynı şekilde uygun tespit
edildiğini belirttiler. 89 bin liradan başlayan fiyatlarla satışa
sunulacak SN PARK konutlarına oldukça fazla bir talep
olduğunu dile getiren Uzun ve
Sürmeli, “Proje yatırılan paranın, kira karşılığı olarak 10
yılda geri dönüşümünü sağlıyor.
Kısacası kişileri sadece ev sahibi yapmıyoruz aynı zamanda
kazandırıyoruz” diye konuştu.
SN Proje Grubu, Çandarlı
Limanı’na yakınlığıyla önemi
artan ve Aliağa’da konut ihtiyacına yönelik prestijli bir projeyi
daha hayata geçiriyor. İlçede
daha önce 500 konut inşa eden
firma, 1+1, 2+1 ve 3+1 olmak
üzere 14 tip daireden oluşan,
toplam 496 konutluk projeyle
beğeni toplamaya hazırlanıyor.
İzban yürüme mesafesinde
İzban hızlı tren istasyonuna
yüreme mesafesinde yükselecek olan SN PARK konutları bu
yönüyle İzmir’e de çok yakın.
Aliağa’nın en prestijli bölgesinde, dört tarafı cadde ile çevrili
olan konut alanları, deniz ve
orman manzarasına da sahip olacak. Sosyal donatıları,
fitness-spor merkezi, oturma
alanları, yürüyüş alanları,
çocuk parkı, yüzme havuzları,
7/24 Güvenlik ve cep sineması
projede yer alacak.
FOÇA’DA, NEŞELİ
RAMAZAN NOSTALJİSİ
Foça Belediyesi tarafından düzenlenen Ramazan Ayı etkinlikleri, çok yoğun ilgi görüyor.
Foça ve 3 belde ile 4 orman köyünde gerçekleştirilen Ramazan Ayı etkinlikleri, izleyenlere eski Ramazan nostaljisi
yaşatıyor.
Kavuklu ile Pişekâr, Tuzsuz Deli Bekir ve Oğlu Hüsamettin,
Meddah, Hacivat- Karagöz gibi bölümlerden oluşan Ramazan eğlencesinde, 7’den 70’e herkes neşeli zamanlar
geçiriyor. Oyun aralarında, izleyciler ile yapılan yarışmalar,
etkinliklere heyecan katıyor.
9 Temmuz Çarşamba akşamı Yeniköy Köy Meydanı’nda,
15 Temmuz Salı akşamı Bağarası Cemil Midilli Ortaokulu Bahçesi’nde ve 16 Temmuz Çarşamba akşamı Gerenköy Köy Meydanı’nda gerçekleştirilen ‘Orta Oyunu
Gösterileri’ni, yüzlerce vatandaş ilgiyle takip etti.
4
EKSPRES
Kültürpark için el ele
Büyükşehir
Belediyesi’nin
Yarımada ve İnciraltı
ile başlattığı “ortak
akıl” toplantıları
Kültürpark’la devam
etti. Fuarın Gaziemir’e
taşınmasından sonra
Kültürpark’a yeni bir
kimlik kazandırmayı
amaçlayan
Büyükşehir, kentin
farklı kesimlerinden
temsilcilerin
katılımıyla bir toplantı
düzenleyerek görüş
ve önerilerini aldı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Yarımada
ve İnciraltı’nın ardından “ortak
akıl” turlarına Kültürpark ile devam etti. İlki Mayıs ayında gerçekleşen toplantının ardından,
kentin kanaat önderleri, meslek
odası temsilcileri, sivil toplum
kuruluşları ve akademisyenlerin
katıldığı ikinci toplantı İZFAŞ
toplantı salonunda gerçekleştirildi.
Kente fuarcılık alanında atılım
yaptıracak Gaziemir’deki Yeni
Fuar Kompleksi’nin inşaatını
tüm hızıyla sürdüren Büyükşehir Belediyesi, bir yandan da
Kültürpark’ın geleceğini şekillendirmek için harekete geçti.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda, Kültürpark’ın işletim modeli
ve yüklenecek fonksiyonlar
ele alındı. Katılımcı yönetim
anlayışıyla görüş alışverişinde
bulunulan toplantıya katılanlar,
Kültürpark’ın geleceğiyle ilgili
fikir ve önerilerini dile getirdi.
Kültürpark’ın fonksiyonunun
zenginleştirilmesini istediklerini
söyleyen Büyükşehir Belediye
Başkanı Aziz Kocaoğlu, “10
yıllık başkanlığım süresince
niye Kültürpark’ı bugün konuştuğumuzu sorabilirsiniz. Ancak
Fuar’ın Gaziemir’e taşınması
gerçekleşmeden bir şey yapmak
mümkün değildi. Fuar fonksiyonunu çıkarmadan Kültürpark’ı
rehabilite etmek, yeni fonksiyonlar eklemek mümkün
değil. Şimdi Gaziemir’deki Fuar
Kompleksi ile birlikte bu alan
bir şeyler yapılabilir hale geldi”
dedi.
Yeni Fuar alanıyla birlikte
İzmir’de fuarcılığın 5 misli
büyüyeceğini söyleyen Başkan
Aziz Kocaoğlu, kent merkezinde, sergi tarzı etkinliklerin de
düzenleneceği kongre merkezine ihtiyaç olduğunu söyledi.
Kültürpark’a çok fazla ve çeşitli
fonksiyon yüklenmesinin karmaşa yaratacağı için uygun
olmayacağını düşündüğünü
söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Görüşleri aldıktan sonra, birbirini
etkileyecek, besleyecek fikirlerin sonunda bir çalışma yapacağız. Önce fikirler oluşacak,
ondan sonra yolumuza devam
edeceğiz; bir yol haritası belirleyip hayata geçireceğiz” dedi.
Önemli isimler buluştu
İZFAŞ’ta düzenlenen toplantıya İzmir Ticaret Odası Yönetim
Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Ege Bölgesi Sanayi Odası
Başkanı Ender Yorgancılar,
Ege Genç İşadamları Derneği
Başkanı Seda Kaya, Ege Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler
Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof.
Dr. Türker Susmuş, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj
Mimarlığı Bölüm Başkanı Prof.
Dr. Erhan Vecdi Küçükerbaş,
Prof. Dr. Şevkinaz Gümüşoğlu,
İzmir Mimarlar Odası Başkanı
Hasan Topal, İzmir Şehir Plancıları Odası Başkanı Özlem Şenyol
Kocaer, İzmir Peyzaj Mimarları
Odası Başkanı Özay Yerlikaya,
İzmir Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Kızbes Aydın, Alsancak Koruma ve Güzelleştirme
Derneği Başkanı Dilek Olcay,
ARKAS CEO’su Önder Türkkanı,
TESCO KİPA Kurumsal İlişkiler
Direktörü Nazlan Ertan, FAZ
Elektrik Motor Makine San.
A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
Deniz Taner, NCM Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Ali
Nail Kubalı, Müze Bilimci Suat
Aksoy, Nezahat Gökyiğit Botanik
Bahçesi Müdürü Adil Güner ve
Müdür Yardımcısı Salih Sercan
Kanoğlu, İnşaat Yüksek Mühendisi Uğur Belger, proje müellifleri Şükrü Kocagöz ve Mürşit
Günday, ile Büyükşehir Belediyesi danışman ve bürokratları
katıldı.Toplantıda, Kültürpark
Proje Yürütücüsü Ebru Kandilci
ve Proje Müellifi Şükrü Kocagöz
birer sunum yaparak, katılımcıları bilgilendirdi.
Hem kongre hem eğlence
İzmir Ticaret Odası Başkanı
Ekrem Demirtaş, Kültürpark’ın
mevcut fonksiyonu nedeniyle
önemli olduğunu söyleyerek,
fuara ve kongrelere katılanların
çevre esnafa da katma değer
sağladığını ve alanın canlılığını
koruması için bu özelliğinin devam etmesi gerektiğini belirtti.
Demirtaş, “Kongre turizmine,
kültürüne ve eğlence yaşamına
katkı yapacak bir yer olmalı”
dedi.Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar
konuşmasında, alanın kongre
merkezi olarak yapılandırılmasının önemine değindi. Bu tercih
sonrasında çevredeki otellerin
ve turist sayısının birlikte artarak çevre esnafa katkı sağlayacağını söyleyen Yorgancılar, Kültürpark içindeki yeşil dokunun
ve mevcut müzelerin korunması gerektiğini de dile getirdi.
Ege Genç İşadamları Derneği
Başkanı Seda Kaya da, kongre
merkezi fikrini desteklediğini
söyleyerek, uluslararası kongreler sayesinde Kültürpark’ın hem
marka değerinin hem de bilinirliğinin artacağını dile getirdi.
Kaya ayrıca, güvenlik için, alanın
“koruma alanı” imajının devam
etmesinin önemine değindi.
19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ
BAŞKAN AKPINAR’A
ÇİN’DEN DESTEK
Bir dizi inceleme için Karşıyaka’ya gelen Çin’in Wuşi Belediyesi yetkilileri, Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’ı da
makamında ziyaret etti. Karşıyaka’nın yatırım potansiyelinin
yüksek olduğunu dile getiren Çin heyeti, Karşıyaka Belediyesi
ile işbirliğine hazır olduklarını belirtti. Başkan Akpınar “Çin’in
şehirleşme ve planlı büyüme anlayışını önemsiyoruz” dedi.Karşıyaka Belediyesi ile kardeş kent olmak için resmi girişimlerin
tamamlanmasını bekleyen Çin’in Wuşi Belediyesi, Karşıyaka’yı
ziyaret etti. Yatırım imkanı bulunan bazı bölgelerde incelemelerde bulunan ve kent turu sonrasında Karşıyaka’nın güzelliklerine hayran kalan Çin heyeti Başkan Hüseyin Mutlu Akpınar’ı
da ziyaret ederek, Karşıyaka Belediyesi ile işbirliği yapmak
istediklerini dile getirdi. Karşıyaka’nın, diğer kentlerden farklı
bir güzelliğe sahip olduğunu ifade eden heyet, ortak projeler
üreterek, Karşıyaka ile Çin arasındaki dostluk bağlarını Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar “Çin’i yakından takip
ediyoruz. Planlı gelişmesini ve şehirleşme anlayışını önemsediğimiz bir ülke. Mutlu insanların yaşadığı Karşıyakamızda,
yaratıcılığı, katılımcılığı ve yabancı dostlarla işbirliğini önemsiyoruz. Bu kapsamda, sizlerle de ortak projeler üretebiliriz. Yeni
bir belediye başkanıyım ve yenilikte her zaman heyecan vardır.
Bu heyecanı paylaşacağız” dedi.Wuşi Belediyesi Dış İlişkiler
Ofisi Müdürü Chen Minghui ise Karşıyaka’nın büyüleyici bir kent
olduğunu söyledi. Minghui “Karşıyaka bizim için önemli bir kent.
Yatırım olanakları çok fazla. Bu konularda işbirliği yapmak isteriz. Kardeş Kent olduğumuz zaman da birlikte çok iyi projeler
üreteceğiz” diye konuştu.
İzmir’de İsrail protestosu
İZMİR (AA) - İzmir’de bir grup, İsrail’in Gazze’ye karadan saldırısını protesto etti.
Konak Meydanı’nda toplanan grup, tarihi Saat Kulesi’ne Türk ve
Filistin bayrağı ile üzerinde, darbe karşıtı gösterilerin simgesi
haline gelen ‘’Rabia işareti’’nin bulunduğu afişi astı.
Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu grup adına konuşan
Tayfun Demir (23), ‘’İzmirli Müslümanlar olarak İsrail’in Gazze’ye
kara harekatı başlattığını öğrenince evimizde duramadık. Arkadaş grubumuzla buraya dua etmeye, Gazze’ye destek vermeye
geldik. Kardeşlerimizi meydanlara ve sokaklara davet
ediyoruz’’ dedi.
19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ
5
Kruvaziyerde yolcu sayısı düştü
İZMİR (AA) - Türkiye’nin, bu
yılın 6 ayında ağırladığı kruvaziyer yolcu sayısı, Akdeniz
kruvaziyer turlarının yaklaşık
yüzde 30’unun çıkış yaptığı
Pire Limanı’ndan grevler nedeniyle şirketlerin programlarını Batı Akdeniz’e kaydırmasının da etkisiyle, geçen yılın
aynı dönemine göre yüzde 25
düşüşle 538 bin 409 oldu.
AA muhabirinin Deniz Ticareti
Genel Müdürlüğü istatistiklerinden derlediği bilgiye göre,
kruvaziyer turizminde son 10
yılda atağa geçen Türkiye’de,
2003 yılında 581 bin 848 olan
kruvaziyer yolcusu, geçen
yılın sonunda 2 milyon 240 bin
776’ya ulaştı.
Bu süreçte sadece küresel
ekonomik daralmaya bağlı olarak 2009 yılında yüzde
7, 2012’de de yüzde 2,5’luk
düşüş gösteren kruvaziyer
sektörü, geçen yılı ise yüzde
5’lik büyümeyle kapattı.
Bu yılın ilk 6 ayında ise sektör, tahminler doğrultusunda
umduğunu bulamadı.
Türkiye Seyahat Acentaları
Birliğinin (TÜRSAB) yayınladığı “Türkiye Kruvaziyer Turizmi
Raporu”nda, Akdeniz kruvaziyer turlarının yaklaşık yüzde
30’unun çıkış yaptığı Pire
Limanı’nda yaşanan grevlere
küresel kruvaziyer şirketlerinin tepki göstermeye başladığı, 2014 ve hatta 2015-2016
programlarını Batı Akdeniz’e
kaydırma eğilimi gösterdiği
belirtilerek, bu durum, gelen
kruvaziyerlerin yüzde 40’ına
yakınının Pire Limanı’ndan
çıkış yapıp Yunan Adaları ve
Türkiye limanlarını kapsayan
turları gerçekleştirmesi nedeniyle, sektörün büyümesinde
engel olarak gösterilmişti.
Raporda, bu olumsuzluğa rağmen sektörün yılı yüzde 2-3
büyümeyle kapatması tahmin
edilirken, Türkiye limanlarının
kruvaziyer ve yolcu gemileri
aracılığıyla ağırladığı yolcu
sayısı, bu dönemde geçen yılın
aynı dönemine göre yüzde 25
düşüşle 538 bin 409’a indi.
Geçen yılın aynı döneminde
EKSPRES
Türkiye limanlarını, 712 bin
616 yolcu kullanmıştı.
Üç gözde limandan en
büyük düşüş, İzmir’de
Bu dönemde en çok yolcu
ağırlayan liman ise Kuşadası
Limanı oldu. 127 kruvaziyer,
22 yolcu gemisinin yanaştığı
Kuşadası Limanı, 169 bin
882 yolcu ağırladı. Kuşadası
Limanı’nı, geçen yılın aynı
döneminde 173 bin 262 yolcu
kullanmıştı.
Kuşadası’nda sonra en çok
yolcu ağırlayan İstanbul
Limanı’na ise 72 kruvaziyer, 25
yolcu gemisi yanaştı. İstanbul
Limanı’nın ağırladığı yolcu
sayısı, geçen yıla göre yüzde
35 düşüşle 143 bin 378 oldu.
Geçen yılın aynı döneminde
İstanbul Limanı, 220 bin 67
kişiyi ağırlamıştı.
İzmir Limanı’nın ağırladığı
yolcu sayısı ise yaklaşık yarı
yarıya azaldı. İzmir Limanı’nı
kullanan yolcu sayısı, bu dönemde 164 bin 703’ten 85 bin
872’ye indi.
ZEYTİN BAHÇELERİNE DOKUNULMASIN
ZEYTİNCİLERİN AYDIN’DA BÜYÜK BULUŞMASI
Zeytin ve zeytinyağı sektöründe işbirliğini geliştirmek için
Yönetim Kurulu toplantılarını
zeytin ve zeytinyağı üretim
bölgelerinde yapma kararı alan
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nin ikinci durağı,
Ayvalık’tan sonra, Türkiye’nin
en fazla zeytin ağacına sahip ili
Aydın oldu.
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim
Kurulu’nun tam kadro katıldığı
toplantıya; Aydın Ticaret Borsası
Yönetim Kurulu Başkanı Adnan
Bosnalı, Aydın Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet
Yunus Şahin, Aydın Sanayi Odası
Meclis Başkanı Ercan Çerçioğlu, zeytin üreticileri, zeytin ve
zeytinyağı fabrikalarının sahipleri katıldı.
Aydın Ticaret Borsası’nda
düzenlenen toplantının açılışında konuşan Ege Zeytin ve
Zeytinyağı İhracatçıları Birliği
Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan
Renklidağ, göreve geldiklerinde
Yönetim Kurulu toplantılarını zeytin üretim bölgelerinde
yapma kararı aldıklarını, ilk
toplantıyı Ayvalık’ta gerçekleştirdikten sonra ikinci toplantı
yeri olarak da Aydın’ı belirlediklerini kaydetti. Ekonomi Bakanı
Nihat Zeybekci ile 24 Haziran’da
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde
gerçekleştirdikleri toplantıda
zeytin ve zeytinyağı sektörünün taleplerini dile getirdiğini
anlatan Renklidağ, “Türkiye’nin
ihracatta ihtiyaç duyduğu iri
daneli zeytin çeşitleri olan Tekir,
Domat, Memecik, Kalamata
çeşitlerinin üretiminin teşvik
edilmesini istedik. Üretilen
ürünlerin kalitelerinin korunması, veri tabanı oluşması ve
ihtiyaç duyulduğunda piyasaya
arzı yönüyle zeytinde ve zeytinyağında lisanslı depolar kurularak işlerlik kazandırılmasını
talep ettik” diye konuştu.
Zeytin ağacı varlığında
Türkiye’nin birinci ili olmasınarağmen ürettiği zeytin ve
zeytinyağının tanıtımında diğer
üretici bölgelerin gerisinde kalan Aydın, Aydın Belediyesi’nin
öncülüğünde Zeytin Hasat Şenliği düzenleme kararı aldı.
Aydın’ın kurtuluş günü olan
07 Eylül’de düzenlenecek
olan “Aydın 1. Zeytin Hasat
Şenliği”nde, Aydın Belediyesi
ile Ege Zeytin ve Zeytinyağı
İhracatçıları Birliği ve Zeytin
ve Zeytinyağı Tanıtım Komitesi, zeytinyağının iç tüketiminin
arttırılması konulu tanıtım
etkinliği gerçekleştirme kararı
aldı.Zeytinlik sahaların enerji ve
sanayi yatırımlarına açılmasına
imkân tanıyan “Elektrik Piyasası
Kanunu ile Zeytinciliğin Islahı
ve Yabanilerin Aşılattırılması
Hakkında 3573 sayılı Kanunda
Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısı”nın zeytincilik
sektörüne büyük zararlar vereceğini ifade eden EZZİB Başkanı
Renklidağ, şöyle konuştu; “Zeytincilik yasası ile ilgili olarak
yapılması düşünülen değişikliğe
EZZİB olarak karşıyız. Bu tarz
kanun değişikliklerinin hazırlanması sürecinde farklı kurum
ve kuruluşların sivil toplum
kuruluşlarının mutlaka görüşlerinin alınması gerekir. Ayrıca
konunun basında yeterince yer
bulması için sektörde herkesin
çalışma yapması gerekir.”
alınmadığına dikkati çektiklerini
Zeytinlik sahaların enerji ve
anlatan Selçuk, “Yeni yasama yısanayi yatırımlarına açılmasına
imkân tanıyan “Elektrik Piyasası lında görüşülmesine ve konuyla
Kanunu ile Zeytinciliğin Islahı
ilgili sivil toplum kuruluşlarının
ve Yabanilerin Aşılattırılması
madde madde görüşlerinin
Hakkında 3573 sayılı Kanunda
alınmasına karar verildi” diye
Değişiklik Yapılmasına Dair Kakonuştu.
Gıda Tarım ve Hayvancılık
nun Tasarısı” ile sıkıntılı günler
geçiren Zeytincilik Sektörü, Ege Bakanlığı’nın verdiği üretim
Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları teşvikleriyle Türkiye’nin son
Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Şe- 15 yılda zeytin ağacı varlığında
rif Selçuk ve Zeytindostu Derne- ciddi bir artış olduğuna işaret
eden Selçuk şöyle devam etti:
ği Yönetim Kurulu Üyesi Murat
“Türkiye’nin 2000 yılında 90
Çetin’in Sanayi, Ticaret, Enerji
olan zeytin ağaTabii Kaynaklar,
Bilgi ve Teknoloji
cı varlığı bugün
Komisyonu Başkanı
170 milyona çıktı.
Gaziantep MilletveTürkiye, zeytincilik
sektörüne büyük
kili Halil Mazıcıoğlu
yatırım yaptı. Gıda
ile yaptığı görüşme
Tarım ve Hayvansonrasında rahat
bir nefes aldı.
cılık Bakanlığı’nın
Sanayi, Ticaret,
öngörülerine göre,
Enerji Tabii KayTürkiye yakın
gelecekte 650 bin
naklar, Bilgi ve Tekton zeytinyağı ve
noloji Komisyonu
1 milyon 200 bin
Başkanı Gaziantep
ton sofralık zeytin
Milletvekili Halil Mazıcıoğlu ile 1 saati aşkın toplantı rekoltesine ulaşacak. Bu tasarı
yasalaştığı takdirde 15 yıllık yayaptıklarını belirten Ege Zeytin
ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği tırımlar heba olacaktır. Türkiye,
Yönetim Kurulu Üyesi Şerif Sel2023 yılı için 3.8 milyar dolar
zeytin ve zeytinyağı ihracatı
çuk, verimli geçen toplantıda,
hedeflemektedir. Bu hedeflerin
TBMM gündemine 6. Kez gelen
tutması Türkiye’nin zeytin varkanun tasarısı ile ilgili Zeytincilik Sektörü’nün çekincelerini,
lığını korumasına bağlıdır. Aksi
doğuracağı sıkıntıları anlatma
takdirde bu hedeflere ulaşmak
imkânı bulduklarını söyledi.
hayal olacaktır”dedi.
“Elektrik Piyasası
Kanunu ile Zeytinciliğin
Islahı ve Yabanilerin
Aşılattırılması Hakkında 35-21-09-11 No’lu Plaka ile tescilli
3573 sayılı Kanunda
Vince ait iş makinası tescil belgesi
Değişiklik Yapılmasına
kaybolmuştur. Hükümsüzdür.
Dair Kanun Tasarısı”
SÜLEYMAN MUTLU DAY.TÜK.MAL.
hazırlanırken Zeytincilik
PAZ.İNŞ.TUR.SAN.TİC.LTD.ŞTİ.
sektörünün görüşünün
6
19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ
EKSPRES
Aliağalı minikler Foça Dostluk
Turnuvası’nda tecrübe kazandı
Foça’da gençlere her yaşta spor yaptırabilmek için çalışmalar olanca hızıyla sürüyor.2003-2004-2005 doğumlu
minik futbolcular, Foça Belediyespor
Kulubü evsahipliğinde düzenlenen
dostluk turnuvasında tecrübe kazandı .Foça’da gençlere her yaşta spor
yaptırabilmek için çalışmalar olanca
hızıyla sürüyor.2003-2004-2005 doğumlu minik futbolcular, Foça Belediyespor Kulubü evsahipliğinde düzenlenen dostluk turnuvasında tecrübe
kazandı.
16 Temmuz Çarşamba günü düzen-
lenen turnuvaya katılan, Aliağa Helvacı Spor Kulübü, Galatasaray Spor
Kulübü-Aliağa Yaz Spor Okulu ve
Foça Belediyespor Kulubü’nün minik
sporcuları; centilmence oynadıkları
maçlar sonunda, tecrübe kazandı ve
arkadaşlık duygularını geliştirdi.
İŞÇİLER YENİDEN MEYDANDA
Aliağa Belediyesi’nde sözleşmesi feshedilen 104 işçi
tekrar Demokrasi Meydanı’na
çıktı. Geçtiğimiz günlerde
MHP İlçe başkanı Abdurrahim
Aydemir ile birlikte yapılan
basın açıklamasında verilen
sözlerin tutulmaması üzerine
dün akşam saatlerinde bir
basın açıklaması yapan işçiler,
sözünde durmanın bir erdem
olduğunu hatırlatarak kimsenin sabırlarını sınamamasını istediler. Serkan Acar’ın
gereğini yapması için bir süre
daha bekleyeceklerini belirten
direnişçiler, yaptıkları basın
açıklamasında şunları söylediler:
Hepinizin bildiği gibi 30 Mart
2014 yerel seçimlerini ilçemizde MHP adayı Sayın Serkan
Acar kazanmıştır.
Bizler 07 Mayıs 2014 tarihinde
yani yerel seçimlerden yaklaşık bir ay sonra Serkan Acar
tarafından işten çıkarılan, ekmeği elinden alınan Belediye
Taşeron işçileriyiz.
Hepinizin bildiği ve kamuoyunun da yakından takip ettiği
gibi Belediye binasının karşısında 49 gün boyunca geceli
gündüzlü direndik.
Önce, çalışmayan ve bankamatikçi tabir edilen işçiler
olduk. Oysa biz onurumuzla
çalışan işçilerdik. 15 yıldır,
10 yıldır, 5 yıldır işimizi onurla yapıyorduk. Sayın başkan
önce bu söyleminden vazgeçti.
Ardından tasarruf gerekçesini
öne sürdü. Asıl amacın tasarruf olmadığını da biliyoruz.
Siyasi hesaplaşmanın kurbanları seçildiğimizin de bilincindeyiz. Kararın kendisi siyasi
bir karardır. Ama bilinmelidir
ki ekmek üzerinden siyasi
hesap yapılamaz.
Çünkü emek ve ekmek kutsaldır.
49 gün süren direnişimizde
başta Aliağa Emek ve Demokrasi platformu olmak üzere
Kesk İzmir şubeler platformu,
DİSK, ÇHD, emekten yana
Siyasi partilerimiz, İzmir Halk
forumları ve emekten yana
birçok kişi, bizlerin haklılığına
inandı ve yanımızda yer aldı.
Kamuoyuna da yansıyan ve
sizlere de yaptığımız açıklamada belirttiğimiz gibi, MHP
ilçe başkanının arabuluculuğu
ile belli sayıda arkadaşımızın
işe geri alınacağı üzerinde
uzlaşma sağlandı. Biz bu
anlaşmayı, İlçemizin huzuru
ve toplumsal barış adına çok
ama çok ihtiyacı olan arkadaşlarımızın işine döndürülmesi
için getirilen öneriyi kabul
ettik.
Basın ve halkımızın şahitliğinde direnişimizin simgesi
olan çadırımızı kaldırdık. Ve
bu güne kadar sayın başkanın, verdiği sözün arkasında
durmasını bekledik.
Aliağa’da seçim kazanmış
olabilirsiniz. Halkımız size
teveccüh etmiş olabilir ya da
ilçemizin konjonktürü gereği
başkan seçilebilirsiniz. Ancak size oy veren ve oy vermeyenlerin başkanı olmak
gerektiğini size hatırlatmak
isteriz. Çünkü bizler; mutlaka
çalışması gereken, mazereti
olan arkadaşlarımızın varlığını
sizinle paylaştık.
Değerli basın emekçileri ve
Aliağa’mızın emekçi halkı,
Bizler emeğinden başka geliri
olmayan arkadaşlarımızın
bir an önce işe başlatılması
beklentisi içindeyken aldığımız
duyumlar sonrası başkanla görüştük. Yardımcılarıyla
görüştük ama somut bir adım
atılmadığı için bu gün huzurlarınızdayız.Kimse sabrımızı
sınamaya kalkmasın.Bizler,
başkanın sözünün arkasında
durması gerektiğini ve daha
önce varılan uzlaşma çerçevesinde bir an önce arkadaşlarımızın işe iadesini istiyor ve
sabırsızlıkla bekliyoruz.
Sözünde durmanın erdem
olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.
Mutlaka ama mutlaka yapılan
anlaşmaya uyulması gerektiğini de hatırlatıyoruz.
İşimizi istiyoruz. Kimseden ne
sadaka ne ulufe bekliyoruz.
Haksız yere işten atıldık ve
işimize geri dönmekten başka
amacımız yoktur.
Kısa bir süre daha bekleyeceğiz.Verilen söz yerine getirilmezse, başkanın sözünde
durmadığını ve gereğini yapacağımızı, kamuoyu ve basınımızın değerli temsilcileriyle
paylaşarak yeniden hakkımızın peşine düşeceğimizi
bildiririz.
SaygılaNüfus cüzdanımı
rımızla.
kaybettim.
Belediye
Hükümsüzdür
Taşeron
ZEKERİYA
İşçileri.
KESKİN
19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ
EKSPRES
Aliağa Çaltıdere’de,
Hazine’nin özel
mülkiyetindeki yerlerde yeni
tersane, tekne imal ve çekek
yeri yapılması için yatırıma
açılması kararı alındı
7
Dikili Belediyesi Tiyatro
Kursları Büyük İlgi Görüyor
“HİÇBİR ENGEL KALMADI”
Aliağa Çaltıdere’de, Hazine’nin
özel mülkiyetindeki yerlerde yeni
tersane, tekne imal ve çekek yeri
yapılması için yatırıma açılması
kararı alındı
Avrupa’nın en büyük yat ve
tekne bakım, onarım merkezi
olacak şekilde planlanan Aliağa Çaltıdere’de, Hazine’nin özel
mülkiyetindeki yerlerde yeni
tersane, tekne imal ve çekek yeri
yapılması için yatırıma açılması
kararı geçtiğimiz günlerde Resmi
Gazete’de yayınlandı. Sonunda
müjdeli haberi aldıklarını belirten
Yat ve Tekne İmalatçıları Endüstrisi Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi
(YATEK) Başkanı Aslan Bilgi, bu
kararla birlikte projenin önünde hiçbir engel kalmadığını
söyledi. Yatırımın önünü açan
yönetmeliğe göre, Hazine’nin
mülkiyetindeki taşınmazlar ile
devletin tasarrufunda izin verilen
alanlarda tersane, tekne imal ve
çekek yerleri inşa edilebilecek.
Yönetmelik halen inşa halindeki
tesislerin de bu kapsamda değerlendirilmesine olanak sağlıyor.
Yönetmeliğe göre, talep edilen
alan için yapılacak ihale sonrası
tesis 30 yıla kadar süreyle kiralanabilecek. Yatırımcılar 5 bin metrekarelik alan için yıllık 100 bin
lira, 100 bin metrekare ve üzeri
büyüklüğündeki alanlar için ise
500 bin lira katılım payı verecek.
Tüm tesisler faaliyete geçtikten
sonra ise her yıl toplam cironun
binde 1’i oranında kira verecek.
5 milyar ciro hedefleniyor
150 firmanın faaliyet göstereceği
bölgede yaklaşık 5 milyar liralık
ciro hedefleniyor. Böylece Yunanistan ve İtalya’nın elindeki sektör liderliği Türkiye’ye geçecek.
Uzun süredir bu kararı beklediklerini anlatan Bilgi, önümüzdeki
günlerde Milli Emlak ile oturup
1.200 dönümlük alanın kiralanmasıyla ilgili sözleşme imzalayacaklarını söyledi. Bilgi, maliyeti
50 milyon euroyu bulacak yat,
tekne üretim ve onarım bölgesinin tamamen hayata geçmesiyle
5 milyar liralık ciro hedeflediklerini belirterek, “Yaklaşık 2 yıllık
bir süreçte ilk etabı kapsayan 400
dönümün hazır hale geleceğine
inanıyoruz” diye konuştu.
Foça ve İzmir’in spor faaliyetlerine renk katacak ve gençliğin
basketbola kazandırılmasını sağlayacak bir aktiviteye ev sahipliği
yapacak.Türkiye Basketbol Federasyonu 2014 Yaz Dönemi faaliyet
programı içerisinde yer alan 3x3
Türkiye Turu tek pota basketbol turnuvalarının 15.ayağı; 2-3
Ağustos 2014 tarihleri arasında
tüm basketbolseverlerin katılımına açık olacak şekilde İzmir
Basketbol İl Temsilciliği koordinesinde Foça Belediyesi işbirliği
ile Foça Demokrasi Meydanı’nda
gerçekleştirilecek.Geçtiğimiz yıl,
20-21 Temmuz 2013 tarihlerinde,
Foça Belediyesi ev sahipliğinde
düzenlenen; ‘‘Türkiye Basketbol
Federasyonu - Tek Pota Basketbol Turnuvası - Adidas 3x3 Türkiye Turu Foça Etabı’’, çok çekişmeli müsabakalara ve çok renkli
görüntülere sahne olmuştu.
Organizasyon ile ilgili olarak,
Türkiye Basketbol Federasyonu
tarafından şu açıklama yapıldı;
Türkiye Basketbol Federasyonu,
basketbolun tabana yayılması ve
gulanabilmesi adına yenilik, tutku, heyecan, rekabet, evrensellik
ve olimpizmi içeriğinde barındıran
3 x 3 basketbolu’nu (3 e 3 oynanan tek pota sokak basketbolu)
tanıtmak ve Türkiye’ye yaymak
adına çeşitli platformlarda bir dizi
tanıtım çalışması ve organizasyonlar yapılmasını planlamıştır.
2020 yılında organize edilecek
Olimpiyatlara da Olimpik branş
olarak uygulanması planlanan 3
x 3 basketbolunun Milli takımlar düzeyinde karşılaşmaları
organize edilmektedir. 2014 yılı
organize edilen şampiyonalardan
3x3 Basketbol Milli takımlarımız
hem erkekler hem kadınlarda
Dünya Şampiyonası’na ve Avrupa
Şampiyonası’na katılmış ve/veya
katılacak olup ülkemizi temsil
edeceklerdir. Öte yandan 18-26
Ağustos 2014 tarihleri arasında
Çin’in Nanjing şehrinde organize edilecek 2.Gençlik Olimpiyat
Oyunlarında basketbol branşı
3x3 tek pota basketbol müsabakaları şeklinde oynanarak olimpik branş olma yolunda önemli
aşama kaydedecektir.
Dikili Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından ‘Neşeli tatil, neşeli kurslar’ sloganıyla düzenlenen
kurslar büyük ilgi görüyor.
Konuşma ve eyleme dayanan bir gösteri sanatı olan
Tiyatro’yu çocuklara sevdirerek, çocukların kendilerini ifade edebilmelerini ve sosyalleşmelerini sağlamak
amacıyla Dikili Belediyesi tarafından düzenlenen kurslara yoğun bir katılım gerçekleşti. Okulların tatil olmasıyla birlikte öğrencilerin yaz aylarını daha verimli ve
eğlenceli geçirmeleri amacıyla Dikili Belediyesi Kültür
Evi’nde Tiyatro Eğitmeni Damla Ekeke tarafından verilen ve haftada 8 ile 14 saat arasında değişen ücretsiz
kurslara 4-16 yaş arasındaki çocuklar katılıyor.Dikili
Belediyesi’nin yeni dönemle birlikte çocukların eğitimine
ve sosyalleşmesine katkı sağlayacak önemli projeleri
birer birer hayata geçireceklerine dikkat çeken Belediye
Başkanı Mustafa Tosun, ‘Biz Dikili’de yaşamın her kesitini olduğunu gibi sosyal ve kültürel hayatı da geliştirmeyi
amaçlıyoruz. Özellikle çocuklarımıza ve gençlerimize
yönelik eğitim ve kültür faaliyetlerimiz artarak devam
edecek. Çünkü ben çocukları ve gençleri çok seviyorum.
Onlara vereceğimiz her eğitim Cumhuriyetimizin daha
güçlü yarınlara yürümesi demektir. Çocuklarımızın ve
gençlerimizin hem hoş vakit geçirmelerini hem de bilgi
ve becerilerine artıracak bu çalışmalar onların çağdaş,
Atatürkçü ve Cumhuriyetçi bireyler olarak yetişmesine
büyük katkılar sunacaktır. Bu nedenle sanatsal, eğitimsel ve kültürel çalışmalarımızdan asla ödün vermeyeceğiz’ dedi.
Türkiye Karting Şampiyonası’nın
FOÇA DEMOKRASİ MEYDANI’NDA, BASKETBOL ŞÖLENİ 3. ayak yarışı bugün yapılıyor
içerisinde FIBA World tarafından
Foça Demokrasi Meydanı, 2. kez, daha fazla sporcu tarafından uy-
İZMİR (AA) - 2014 Türkiye Karting Şampiyonası’nda
sezonun 3. yarışı bugün ve yarın Temmuz tarihlerinde Ülkü Motorsporları Kulübü’nün organizasyonuyla
İzmir Park pistinde gerçekleştirilecek.
Serbest ve resmi antrenmanlarla bugün başlayacak
3. ayak yarışlarında, ilk gün formula senior/master,
mini ve formula junior birinci yarışları koşulacak.
Türkiye Karting Şampiyonası’nda heyecan bir gün
sonra koşulacak 2 yarışla sona erecek.
Formula senior ve formula master pilotları 24, formula junior pilotlarının 20 tur üzerinden yarışacağı
3. ayak yarışlarında mini kategori pilotları da 15 tur
mücadele edecekler.
8
EKSPRES
19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ
‘İşe büyükten başlamak istedim...’
Aliağalı yazar Nalan
Oğuz Öztürk, ilk kitabı
‘merdivenlerdeki Derin
Ölüm’ ile okurlarıyla buluştu. Sanatsal serüveni
geçmişe dayansa da yeni
çıkan kitabıyla ‘çiçeği
burnunda’ yazarımızla
biraz kitap, biraz sanat
üzerine konuştuk.
RÖPORTAJ: Bülent PINARBAŞI
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1972 Menemen İzmir doğumluyum. Orta ve lise eğitimimi
Aliağa’da tamamladım. Üniversite yaşamımı, biraz da o
dönemdeki ekonomik nedenlere bağlı olarak erteledim.
2003-2004 yılında üniversite
sınavlarına girdim ve Kamu
Yönetimi bölümünü bitirdim.
2003 yılında ilk kişisel resim
sergimi açtım. Daha sonra
çeşitli karma sergilerle resim serüvenim devam etti.
Tabii yazma eylemi de birlikte
yürüdü ve yürüyor. İki kızım
var. Halen Aliağa’da ikamet
ediyorum.
Edebiyata ilginiz nasıl başladı?
Edebiyata ilgim lise dönemlerinde başladı. Zaten edebiyat
bölümü mezunuyum. Yazmayı
çok seviyorum. İlk önce kısa
denemelerle ve günlük tutarak başladım . akabinde,
özellikle yoğun şekilde resim
yaptığım dönemlerde şiir yazmaya başladım. Şiire çok fazla
ilgim yoktu fakat şiirin çok
farklı tadı ve duyumu olduğu
için, biraz da resimle bütünleştiğini düşünüyorum şiirin.
Anlatılmak istenen konu, belki
de soyut resimle bağlantılı bu,
ilk etapta anlayamıyorsunuz.
Benim sevdiğim şiirlerden
kaynaklanan bir durum belki
de. Sonrasında da uzun soluklu yazılar ve hikayelerle devam
ettim.
Bundan önce herhangi bir
dergi fanzin ya da benzeri
yayınlarda basılmış yazılarınız
var mı?
Evet. Aliağa’da yerel gazetelerde köşe yazılarım ve şiirlerim yayınlandı. 2003 yılında
Ege Bölgesi çapında bir şiir
yarışmasında mansiyon alan
bir şiirim yayınlandı. Şu anda
yine Türkiye çapında “Sihirli
Kalemler-Antoloji 3”e şiirlerim girdi. Ayrıca 3 Ağustos
tarihinde bunun gala gecesi
yapılacak. Ayrıca internet
üzerinde edebiyat sitelerinde,
özellikle hikayeler.net sitesinde küçük denemelerimi
paylaşıyorum.
Yazma sürecinde etkilendiğiniz edebi akımlar ve edebiyatçılar var mıdır?
Beni en çok etkileyen, beni
yazmaya sürükleyen Jack
London’ın ‘Martin Eden’iydi. Sonrasında, felsefeyi çok
sevdiğim için Eflatun ve bunun
yanında idolüm olan Frederich Nietzsche Belki de beni
biraz daha derin düşünmeye,
biraz daha derin yazmaya iten
onlardı. Şiirde de öyle. Şiirde kafiyeyi hiçbir zaman için
sevemedim. Okuduğum
zaman bir şiiri, bir şeyler
düşündürmesi gerekiyordu bana. Okuduğum
zaman tek bir anlamı
kapsamamalı, çok daha
derin düşüncelere sevketmesi gerekiyor.
İlk kitabınız bir roman.
“Merdivendeki Derin
Ölüm” isimli romanınız
hakkında biraz bilgi
verir misiniz?
Psikolojik bir roman
bu. Romandaki kahramanın iç çatışmalarını
yansıtıyor. Bir kadının
hayat mücadelesini
anlatıyor. Bu mücadeleyi verirken içindeki
o duyguları ve coşkunluğu saklayarak
yaşamasını anlatıyor. Aslında
bir anlamda bir aşk hikayesi
ya da aşk romanı diyebiliriz.
Gerçek hayattan bir alıntı mıdır
yoksa tamamiyle hayal ürünü
bir roman mıdır?
Aslında tamamen hayal ürünü
ama şu da var, her insan
yazarken bir anlamda kendi
yaşamından ya da çevresindeki olaylardan kesitleri mutlaka
alıp kullanabiliyor. Tabii ki benim kitabımda da var bu. Hem
kendi yaşamımdan kesitler
hem de hayal ürünü karması
diyebilirim.
Şunu söyleyebilir miyiz: Okur,
kendini bulduğu eserlere daha
sıcak bakar. Sizin kitabınızı
okuyanlar kendilerini ya da
düşünce yapılarını bulabilecekler mi?
Ana karakter bir kadın olduğu
için, günlük yaşamda bir kadının başına gelebilecek türden
olayları da kapsıyor roman.
Bölümler halinde
olduğu için, bazı bölümlerde
kendilerini de bulabilirler,
bazı bölümlerde hayal ürünü
şeyler olduğu için belki onları
derin düşünmeye de sevkedebilir. Aynı zamanda romanın
sonuna gelindiğinde bir şaşırtıcılık da var. Beklenmedik
şekilde başlayıp beklenmedik
şekilde son bulan bir kitap.
Bu bir genelleme olmasa da,
her kitabın kendine has bir
okuyucu kitlesi vardır. Gençler,
kadınlar, belli kültür seviyesinin üstündeki insanlar gibi...
Bu kitabın hedef kitlesi hangisidir?
Şimdiye kadar aldığım eleştirilerden örnek vererek başlayayım. Dilin ağırlığı ilk etapta
gelen eleştiriler arasındaydı.
Bir paragrafı okuduğu zaman
oturup onun üzerinde düşünme ihtiyacı duyduğunu söyleyenler, Nietzsche’ye ya da
Orhan Pamuk’a benzetenler
oldu. Aynı zamanda romanda
şiirsel bir dil hakim.
Bu nedenle
İngiliz edebiyatına benzetenler
de oldu. Anlaşılması biraz zor
gibi görünüyor
ilk etapta. Sürükleyici olduğunu
söyleyenler de
var. Yaş olarak değişik kesimlerden
eleştiri aldığım
için yaş gruplaması yapamayacağım. Üniversite
öğrencilerinin de,
öğretmenlerin de,
doktorların da eleştirdiğini biliyorum.
Genelde yazma
uğraşıyla ilgilenenler daha
basitten başlamayı tercih eder.
Ya bir şiir tikabıyla ya da kısa
öykü derlemeleriyle çıkarırlar
ilk kitaplarını. Siz doğrudan
romanla başladınız. Bu büyük
bir cesaret. Neden roman?
Şu an şiirlerimi toplasam
sanırım iki kitap çıkar. İçlerinde toplumsal şiirlerim var,
sevgiye dair şiirler var. Neden
şiir değil de ilk önce roman?
Yazılmış ve bitmiş bir kitaptı.
Ben bunu dört ayrı yayınevine
gönderdiğim zaman, üçünden
geri dönüş yaptıklarında, ben
bu konuda bir yol almışım diye
düşündüm. Ya da bazı yazarlara gönderdiğimde edebi dilimin çok iyi olduğu, tümcelerin
çok iyi kullanıldığı, sözcük
dağarcığımın geniş olduğu
yönünde yorumlar gelince romanla başlamak istedim. Yani
başka bir deyişle, büyükten
başlamak istedim aslında.
Kitap henüz yeni çıktı, bu
nedenle bir şey söylemek için
erken olabilir ama, umduğunuz
ilgiyi görüyor mu romanınız?
İnternet üzerinde bir çok kitap
sitesine girdi romanım. Hatta
sesli kitaplar arasında da yer
alıyor şu anda. İlk etapta, çok
yeni olduğu için, ben memnunum. Özellikle tanımadığım
pek çok kişiden yorum gelmesi beni memnun ediyor. Yeni
kitabı soranlar oluyor mesela. Genelde olumlu tepkiler
alıyorum.
Evet, romanınızı henüz yeni
çıkardınız, bu nedenle biraz
erken belki ama bunun dışında
yeni bir kitap projesi var mı
düşüncelerinizde?
Aslında şiirlerimi toplayıp
çıkarmayı düşünüyorum.
»
19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ
9
EKSPRES
Bülent PINARBAŞI
[email protected]
İÇİNDE ‘ALLAH’ YAZAN DOMATES...
Aynı zamanda bitmek üzere
olan bir roman da var elimde.
Hangisi önce olur şu an bilemiyorum.
Yeni romanınızın da konusu ilkiyle benzerlik gösterecek mi?
Hayır. Hiç ilgisi yok. Biraz
polisiye, biraz daha heyecanlı,
biraz daha sürükleyici olacak.
Sanat kendi içinde bir bütündür. Bu anlamda bir ayrım
yapmam mümkün olmayabilir
ama resimle de ilgilendiğinizi
söylediniz. Sizin için edebiyat
mı yoksa resim mi daha ağır
basmakta?
Doğruyu söylemek gerekirse
edebiyatın şu an resimden çok
daha ağır bastığını biliyorum.
Çünkü ben gecenin bir yarısı
yatağımdan fırlayıp yazdığımı
biliyorum. Sanatın tüm dallarını birbirinden ayrılmaz
parçalar olarak gördüm ben.
Ruhun özgürlüğe olan tutkusu
kimi zaman edebiyatta dilleniyor, kimi zaman boyaların içinde çığlık atıyor, kimi zaman da
yazma eylemine dönüşüyor ve
satır aralarında koşuyor. Ama
edebiyat resimden çok daha
ağır basıyor. Çünkü resimde
gidilebilecek son nokta belki
yoktur ama yazmanın sınırları
daha geniş geliyor bana.
Gelecekte yaptığınız resimlerle şiirlerinizi bir kitapta buluşturmanızı bekleyebilir miyiz?
Bununla ilgili olarak İzmir
Kitap Fuarı’nda tanıştığım bazı
şairler bana bu öneriyle geldiler. İlk etapta cazip geldi ama
bence ikisinin sergilenmesi
aynı yerde olmamalı. Ancak
örneğin ilk romanımın kapağında bana ait bir resim yer
alıyor. Gelecekte de kitaplarımda kendi resimlerimi kapak resmi olarak kullanmaya
devam edeceğim sanırım.
Klasik bir soruyla devam edelim. Yazarken içinde bulunduğunuz ortam, zaman önemli
midir? En rahat ne şekilde
yazarsınız?
Gündüz faktörü
çok farklı. Enerjinin yoğun olduğu
bir dönem aslında. Dolayısıyla
ilhamın gelmediği bir dönem.
Benim yazdığım ve resim
yapmak için
seçtiğim
zaman gece
saatleridir. Herkesin kendini
uykuya teslim ettiği saatler.
Ama mutlaka ney eşliğinde...
Sanattan ekonomik bir gelir
bekliyor musunuz? Yani yazarlık sizin için bir meslek midir
yoksa sadece santsal kaygıyla
mı yazıyorsunuz?
Ben profesyonel anlamda devam etmek istiyorum. Çünkü
ben rutin iş yaşamında kendim olamadığımı düşündüm
ve bu nedenle iş yaşamıma
son verdim. Çünkü yazamıyordum, içimdeki duyguları ifade
edemiyordum. Bu benim için
yazarak ya da resim yaparak
mümkün olduğu için, onlar
benim için birer araç olduğu için, tamamen istediğim
şeyi yapmaya karar verdim.
Yazacağım ya da resim yapacağım. Resimlerimden çok iyi
satışlar da yaptım. Yurt dışına
da resimlerim gitti. Bir de şu
vardır; insan sevdiği ve haz
aldığı bir işi yaparken, onun
verdiği doyum elinize alacağınız tomarla paradan daha
önemli.
Şöyle bir risk söylenir sanat
için: Parasal kaygılar işin içine
girdiği zaman, sanat samimiyetini kaybeder. Sanatçı kendi
duygularını aktarmak yerine
toplumun isteğine uygun, piyasada çabuk tüketilip paraya
çevrilebilecek ürünler üretmeye başlar.
Bu, son zamanlarda benim de
en çok dile
getirdiğim
şeylerden
biri.
Halk
ne
istiyorsa o
verilmeli
deniyor. Bu tiyatroda da öyle,
kitapta da öyle, resimdede
öyle... Ama ben herkesin anladığı bir şey yapmak istemiyorum. Evet, halka hitap etmeli
ama aynı zamanda bir derinliği olmalı. Beni ayrıcalıklı
kılacak olan o. Benim istediğim o. Ben halkın istetiğinden
çok beni tatmin edecek şeyleri
yazmalıyım.
Yeni kitabı çıkmış çiçeği
burnunda bir yazar olarak,
kitap çıkarma sürecini taze
yaşadınız. Günümüzde kitap
çıkarmaya hevesli genç ve
amatör yazarlar için öneri ya
da uyarılarınız olacak mı?
Çok fazla okumaları gerektiğini söyleyebilirim ilk başta. Çok
basit dille yazıp kitap çıkarmış
pek çok yazar ve şair tanıyorum. Ama dil ne kadar zenginleşirse, insanın kendisini ifade
etmesi o kadar kolaylaşıyor.
Bu da okumakla mümkün.
Ben biraz şanslıydım. İştirak
yayınları doğu kitabevi güvencesi altında, iyi bir yayınevinden çıktı benim kitabım. Çok
iyi araştırmalarını öneririm
yayınevlerini. Bir yayınevinden
onay almak, inanın deveye
hendek atlatmaktan daha zor.
Sadece kitap bastırmış olmak
için de sıradan bir yayın evine,
bu işi para tuzağı haline getirenlere aldanmasınlar. Benim
kitabımın iki yıldır beklemesinin nedeni biraz da buydu
belki.
Sizin okurlarınıza iletmek
istediğiniz herhangi bir şey var
mı?
Ben eleştirinin hiçbir zaman
olumlu yanında değilimdir.
Çünkü olumlu eleştirinin insanı geliştireceğini düşünmüyorum. Mutlaka olumsuz eleştiriler alacaksınız ki hatanızı
görüp yapmanız gereken şey
üzerine daha iyi çalışabilesiniz. Ben olumlu ya da olumsuz
bütün eleştirileri bekliyorum.
Okumayı kimsenin bırakmamasını istiyorum. Toplumun
gelişememesinin en temel
nedenlerinden biri olarak
ülkemizdeki okuma oranlarının çok düşük olmasını
görüyorum ben. Ayrıca ilk
romanımla ilgili arayarak ya da mesaj atarak
beğenilerini sunan, beni
beni cesaretlendiren tüm
okurlarıma teşekkür
ederim.
El elin eşeğini türkü söyleyerek ararmış...
***
Şimdi pek çok ülke “nefretle kınama”, “kaygıyla izleme” ve
“itidal” mesajları yayınlayacak.
Evin perdesini söküp “kefen” diye üstlerine saranlar konsolosluklar önünde sahte gövde gösterileri yapacak.
Cuma çıkışlarında hep bir ağızdan tekbir sesleriyle cihad
çağrıları ayyuka çıkacak.
...
Sonra herkes geçecek evinin en rahat koltuğuna, kurulacak televizyonun karşısına, aksiyon filmi izler gibi izleyecek
çocukların, kadınların, sivillerin... insanların üstüne yağan
bombaları...
Üç günlük yas ilan edilecek belki, adet yerini bulsun diye...
Adettendir diye boykot çağrıları yapılacak, kimsenin umurunda olmayacağı bilindiği halde...
Üç gün...
72 saat...
Haftası dolmadan unutulacak Gazze sahilinde oynarken
fazla koşturmaktan değil, fazla ölmekten rengi kırmızıya
dönmüş çocuklar...
Yemek yerken midemiz kaldırmıyor diye kanal değiştireceğiz, artık yemek yiyemeyecek Filistinlilerin kopmuş kol,
bacak görüntüleriyle karşılaştığımızda...
***
Sonra hamasi nutuklar başlayacak iş işten geçtikten sonra...
İsrail istediğini elde edip insanlığı yerle bir ettikten sonra
geri çekilecek; herkes sahiplenecek bu sahte ricatı...
“Ben aracı oldum, çekildiler” diyecek kendini dünya lideri
olarak pazarlamaya kalkanlar. “Bir daha böyle yaparsan
kulağını çekerim Eyy İsrail” diyecek başkaları...
İç politikaya, dış politikaya alet edilecek ölü Müslüman
bedenler. Kardeşlik, birlik, barış nutukları saracak parçası
eksik cesetleri kefen yerine...
Yeni ölümlere kadar umut, cesaret sözleri serpilecek bilinçsiz dimağlara ve Filistinli mezarlara toprak yerine..
***
Sonra barış süreci hızlı işlesin diye, iyi niyet göstergesi
olarak İsraille ilişkiler daha fazlalaştırılıp ticari ortaklıklar
artırılacak.
Aktarılacak her kuruşun, bir sonraki Yahudi çılgınlığında
kurşun olup Gazze’ye yağacağını unutup yağdıracağız dolarları, avroları Netenyahu’nun açgözlü kesesine...
***
Arkasından...
Zamanında çekirdeklerini kurutmadığımız için İsrail
tohumlarına mahkum kaldığımız domatesi kesince, nimetin içinden çıkan ‘Allah’ yazısına hayret edip şaşıracağız
Allah’ın hikmetine...
Biz hurafelerle uğraşırken, İsrail devam edecek bir sonraki
katliam için yeni ve daha çok can alacak ölüm makineleri
üretmeye “one minute” sektirmeden...
***
Ölümleri görmeden bir şey yapabiliyorsanız işe yarar, ölüleri gömdükten sonra değil...
Basın demeçleri ve mikrofondan üfürülen salvolarla dirilmiyor bombalarla ölen çocuklar, bilin...
10
19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ
Ramazan fitresi ne kadar-fitre nedir?
Sadaka-i fıtır (fıtır sadakası) Ramazan
ayının sonuna yetişen ve aslî ihtiyaçlarından başka en az nisab miktarı bir
mala sâhip bulunan her müslümanın
vermesi gereken vâcib bir sadakadır.
Buna yalnız fıtra da denir. Bu kelime
halk arasında fitre şeklini almıştır. Fıtır
sadakası (fitre), insanın yaradılışına bir
şükür olmak üzere sevab kazanmak
kasdıyla verdiği sadaka demektir.
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığınca
2014 yılı Ramazan ayının başlangıcından
2015 yılı Ramazan ayının başlangıcına
kadar en düşük sadaka-i fıtır miktarı
10,00 TL (On lira) olarak belirlenmiştir.
Miktar belirlenirken hadis-i şerifler,
ülkenin mevcut sosyal-ekonomik hayat
şartları ve bir kişinin günlük asgari gıda
ihtiyacı göz önüne alınmıştır.
Belirlenen bu miktar, “asgari
miktar”olup, sadaka-i fıtırda verilecek
meblağ konusunda bir üst sınır bulunmamaktadır. Bu konuda ideal olan,
herkesin kendi hayat standartlarına
göre asgari günlük gıda harcamalarına
denk düşecek bir meblağı vermesidir. Söz konusu meblağ, gıda gibi ayni
olarak veya para şeklinde nakdi olarak
ödenebilmektedir.
Fitre nedir?
Ramazan ayının sonuna yetişen,
zekat vermekle yükümlü her hür
Müslüman’ın vermesi gereken bir sadakadır. Fıtır sadakası da denir.
Fitre Kimlere Vâcibdir?
Fitre vermek için şart olan, müslüman
olmak, hür olmak ve aslî ihtiyaçlar dışında nisab miktarı mala sâhip olmaktır. Akıl ve bülûğ fitrede şart değildir.
Zengin akıl hastalarının ve çocukların
fitreleri, velileri tarafından verilmelidir.
Fitre vâcib olduktan sonra nisab
miktarı olan mal telef olsa bile, fitrenin
ödenmesi şarttır.
Fitre Ne Zaman Ödenmelidir?
Fitre, Ramazan bayramının birinci günü
sabahı, fecrin doğuşundan itibaren
vâcib olur. Fitreyi vermenin müstehab
olan şekli ise, fecrin doğuşundan itibaren namazdan çıkmadan önce fakirlere
verilmesidir. Fakat fitrenin bayramdan
birkaç gün, hatta birkaç ay önceden
verilmesinde de bir beis yoktur. Böylece
fakirlerin bayram ihtiyaçlarını önceden karşılamaları, noksanlarını telâfi
etmeleri sağlanmış olur. Zamanında
ödenmeyip sonraya kalan fitreler ise,
mümkün olan ilk fırsatta ödenmelidir.
Bu görüş İmam Ebû Hanife’nindir.
Diğer üç İmama göre, fitre, Ramazanın son akşamı güneşin batmasından
itibaren vâcib hâle gelir. Ödemenin
bayram namazından sonraya te’hiri de
câiz değildir.
Ramazan bayramının 1. günü fecrin
doğuşundan evvel vefat eden veya fakir
düşen kimseye fitre vermek vâcib olmaktan çıkar. Fecrin doğuşundan sonra
vefat eden zengine ise, fitre vâcibdir.
Mirasından ödenir.
Nisab miktarını bulan mal, fitrenin
vâcib olmasından sonra, ödenmeden
telef olsa fitre sâkıt olmaz.
Kimler Fitre Verir?
Nisab miktarı malı olan bir müslüman,
hem kendisi için, hem fakir olan çocukları için, hem de hizmetçisi için fitre
verir. Zengin olan çocukların fitreleri,
EKSPRES
İftarda Ne Pİşİrsem?
İmam-ı A’zam’a göre o çocuğun malından verilir. İmam-ı Muhammed’e göre
ise, onu da babası verir.
Bülûğa girmekle beraber aklî dengesi
yerinde olmayan çocukların fitresini
de yine babası verir. Henüz doğmayan
çocuk için ise, fitre verilmez.
Bir kimse, kendi evinde otursalar bile,
babası, anası, dedesi, ninesi için fitre
vermekle mükellef değildir. Akrabalar da böyledir. Babaları hayatta olsun
olmasın dede, oğlunun fakir çocukları
(torunları) için fitre vermekle mükellef
değildir.
Bir kimse kendi hanımıyla büyük ve
akıllı olan oğlunun fitresini vermekle
mükellef değildir. Çünkü bunlar kendilerine sahip ve tek başlarına tasarrufa
yetkilidirler. Fakat bunların müsaadesini alarak kocanın veya babanın
onlar yerine fitre vermesi câiz olur. Ve
bunlar kendi evinde ve idaresi altında
iseler izinsiz de verebilir. Fakat aslolan
herkesin kendi fitresini kendi malından
ödemesidir.
İmam-ı Şâfiî’ye göre kadının fitresini
kadın zengin bile olsa kocası öder. Fitre
zekât gibi veren tarafından niyet edilmelidir. Ve fakirlere temlik suretiyle
verilip fakirin mülkiyetine geçirilmelidir.
Fitre verirken verilen şey’in fitre olduğunu belirtmek şart değildir.
Fitreyi aralarında evlilik veya babalık
- oğulluk (usul - füru’) ilişkileri olanlar birbirlerine veremezler. Meselâ bir
kimse fitresini fakir olan kocasına veya
babasına veya oğluna veremez.
Fitre Nasıl Ödenir?
Bir kimse fitresini bir fakire verebilir.
Fakat bir fitre bölünerek birkaç fakire
verilemez. Müteaddit kimseler fitrelerini birleştirip tek bir fakire verebilirler.
Müteaddit fitreler sahiplerinin izniyle
karışmış halde fakirlere verilebilir. Her
fitreyi ayrı ayrı vermek lüzumu yoktur.
Bununla beraber ayrı ayrı verilmesi
daha güzel görülmüştür.
Fitreler mükellefin bulunduğu yerin
fakirlerine verilmelidir. Başka yerlere
gönderilmek mekruhtur.
Fitrenin Miktarı Ne Kadardır?
Fitre başlıca 4 madde üzerinden verilir:
1 - Buğday veya buğday unundan.
Bunun vâcib olan miktarı, yarım sa’ (520
dirhem: 1667 gr.) dır.
2 - Arpadan veya arpa unundan. Bunun
miktarı ise, bir sa’ (1040 dirhem: 3333
gr.) dır.
3 - Her türlü kuru üzümden. Bunun
miktarı da bir sa’ (3333 gr.) dır.
4 - Kuru hurmadan. Bunun miktarı ise
yine 1 sa’ (3333 gr.) dır.
Bu 4 gıda maddesinden herhangi birine
göre fitre verilebilir. Bu fitreler aynen
hurma, buğday, üzüm olarak verilebileceği gibi, kıymetleri para olarak da verilebilir. Hattâ kıymetlerinin para olarak
ödenmesi, daha da efdaldir.
Kişinin fitresini verirken kendi malî
imkânını ve zenginliğini göz önünde
bulundurarak, fitresini bu 4 gıda maddesinden birinin kıymeti üzerinden ödemesi gerekir. Meselâ çok zengin olanlar
fitrelerini hurmanın değeri üzerinden
ödemelidirler. Çünkü en yüksek fitre
miktarı hurmadır. Onun o zenginliğine
münasib olan, fitresini hurma üzerinden ödemektir. Artık zenginlik derecesine göre, kuru üzüm, arpa ve buğday
olmak üzere fitre ödenecek gıda maddesi değişir. Her yıl Ramazan ayında,
müftülükler bu 4 gıda maddesine düşen
fitre bedellerini ilân ederler. O bedellere
göre fitreyi ödemek mümkündür.
Zekat nedir?
Zekat; dinin tarif ettiği ölçüde zengin
olan Müslümanların yılda bir defa malının kırkta birini dinin belirlediği kimselere vermesidir.
Zekatı kimler verir?
Hür, Müslüman, akıllı, erginlik çağına
gelmiş, asıl ihtiyaçlarından ve borçlarından başka nisab miktarı mala sahip
olan ve malının üzerinden bir yıl geçen
kimselere zekat vermek farzdır.
Zekat kimlere verilmez?
Ana, baba, dede, nine, oğullar,
kızlar ve bunlardan olan torunlar servetin kendisiyle korumaya alınıp desteklenmesi gerektiği için, bunlara zekat
verilmez. Bununla beraber muhtaç
olması durumunda; evlenerek başka
aileye karışmış kız ve erkek kardeşlere,
bunların çocuklarına yani yeğenlere,
hala, amca, dayı, teyzeye ve bunun çocuklarına daha sonra diğer akrabalara
ve komşulara zekat verilir.
Zekatı vermede çevremizdekiler
uzaktakilere öncelikli değil midir?
Zekat ve fitre vermede ihtiyaç sahibi
yakınlarımız ve malın kazanıldığı muhitteki diğer ihtiyaç sahipleri öncelikle hak
sahibidir. Öyleyse çevremizdekilerin ihtiyaçları bir ölçüde karşılandıktan sonra
uygun görülen uzak yerlere de
gönderilmelidir ki; buralardaki kardeşlerimiz de ihtiyaçlarını karşılayıp
bayram sevincini hep beraber
tadabilsinler.
Zekat vermek için Ramazan ayını
beklemek zarureti var mı?
Zekatı vermek için nisab miktarı mala
hicri takvime göre bir yıl sahip olmak
gerekir. Bu miktara sahip olunduğu
andan itibaren bir yıl takip edilir ve dolunca zekat verme süresi başlar.
Malzemeler
4 Adet Tavuk Bonfile
(180-200gr)
Köri
Tuz
120 gr Un
2 Adet Yumurta
120 gr Hindistan Cevizi
Kızartmak
İçin Yağ
Süslemek
İçin Limon
Dilimleri
Yemeğin
Tarifi
Tavuk etini soğuk suyla yıkayın, kagıt havlu ile
kurulayın, ortadan 2’ye kesin.Parçaları köri ile
oyun, tuzlayın. İlk önce ona, sonra çırpılmış yumurtaya, en son rendelenmiş Hindistan cevizine
hulayın.Kızartma yağını fritözde veya derin bir
tencerede 170 derece ısıtın. Tavuk parçalarını
bol yağda 7-8 dakika altın rengi olana kadar
kızartın, delikli kepçe ile havlu üzerine çıkartın.
Limon dilimleri ile süsleyip servis yapın.
19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ
11
EKSPRES
ELEMAN ARANIYOR
REİS PSİKOTEKNİK MERKEZİ
* Bay&Bayan Psikolog aranmaktadır.
* Bayan Muhasebeci aranmaktadır
Müracaat: Kapalı Pazaryeri REİS SRC
Tel: 0 507 681 11 22
SATILIK
Yenifoça Atatürk Mah.
Azim Sok.No: 3 adreste
MUSTAKİL TRİPLEKS
( 7 oda, çift banyolu, 250 m2)
320.000 TL’ye
ACİLEN SATILIKTIR
Tel:0 532 468 55 81
TUANA
Bay&Bayan Terzi
( Şaziye
Tabak )
*Her türlü tamirat işleri
*Toptan Çamaşır Yıkama
ve ütüleme işleri yapılır.
Kültür Mah. 279 Sok.5/B Merkez Cami ilerisi
Halk Pazarı arkası-ALİAĞA
Tel: 0 533 963 99 74
ELEMAN ARANIYOR
DİDİM’de Kafeteryeda Fast food ve
ızgaradan anlayan ahçı aranıyor.
Kalacak yer + Maaş
Atatürk Devlet Hast................... 244 44 44
Behçet Uz Çocuk..................... 489 56 56
Bornova Devlet hast.................. 375 58 58
Bozyaka Eğt. Hast................... 250 50 50
Buca S. D. Hast......................... 452 52 52
Foça Devlet Hast..................... 812 14 29
KİRALIK-SATILIK-İŞ ARAYANLAR
Göğüs Hastanesi....................... 433 33 33
Karşıyaka Dev. Hast................ 366 88 88
PAŞAM PİDE SALONU ev ve işyerlerine servis yapılır.
SİPARİŞ TEL: 616 89 19 - 0535 218 07 50
Çiğli Devlet Hast....................... 376 23 23
Dersane Kantininde çalışacak bayan eleman aranıyor.
Tel: 0 532 563 03 78
Tepecik Devlet Hast. ................ 469 69 69
SATILIK 35 NAM 35 plakalı 100 cc BİSSAN Motosiklet
Tel: 0 546 529 27 40
SATILIK Toki Evleri’nde Toki Ortaokulu’nun
karşısında yüksek zemin katlı 108 m2 2+1 daire
125000 TL ye satılıktır. Tel : 0505 698 70 95
Limanlar bölgesinde çalışacak tır şöförü aranıyor
Tel: 0 539 648 99 27
Menemen Dev. Hast. .............. 832 58 59
Buca Kadın Doğ. ve Çocuk....... 454 01 01
DEVREN KİRALIK
İş Değişikliği Nedeniyle
DEVREN KİRALIK ÇEYİZ DÜKKANI
BULDAN ÇEYİZ (Araba takası olur)
0 232 616 75 94 -0 543 562 64 81- 0533 816 81 05
SağlıkGrup Başkanlığı......................616 89 89
Aliağa Devlet Hastanesi................. 616 87 87
Dr. A. Armağan GÜLBOY...................616 24 83
Veteriner Hakan ONUR.................. 616 51 55
Diş Hek. Ömer M. SARAÇ.................616 36 00
Diş Hek. Bahadır BİLGENOĞLU.............. 617 14 07
Göz Dr. Ulviye ÖZTÜRK......................616 38 85
Diş Hek. Barış BERKER.................. 616 83 90
Op. Dr. Barış ÇOBAN.........................616 15 44
Diş Hek. Ercüment VANİOĞLU............ 616 99 23
Diş Hek. Özgün ÖZTÜRK...................616 42 33
Diş Hek. Erkan AKDENİZ................ 616 99 00
Diş Hek. Aysel Engin AY....................616 47 03
Diş Hek. C. İhsan SARGUT.............. 616 47 79
Dr. Hayri KUR....................................616 15 31
Aliağa Tıp Merkezi .................... ......600 21 21
EKOL......................................... 369 89 65
Özel Kent Hastanesi................ 386 70 70
Ege Üniversitesi Hast................ 444 13 83
Dokuz Eylül Üni. Hast. ............ 412 12 12
Sada Hastanesi......................... 832 99 00
KURUCUSU: Servet C. MERLA
İMTİYAZ SAHİBİ
Şahap AVCI
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Nezehat AVCI
İDARE YERİ
247 Sk. No 13/A ALİAĞA
Tel: 0232 616 12 08 Faks: 616 83 38
BASKI
Aliağa Ekspres Gazetesi Matbaası
247 Sk. No 13/A ALİAĞA
Tel: 0232 616 12 08 Faks: 616 83 38
YAYIN TÜRÜ: Yerel Süreli
Özel Gazi Hast......................... 421 01 21
Atakalp...................................... 483 14 14
EKSPRES
19 Temmuz 2014: Güler Eczanesi
Kültür Mah.Atatürk Cad. NO:68/A
Tel: 616 44 26
20 Temmuz 2014: Duru Eczanesi
Kazımdirik Mah.İstiklal Cad. NO:86/E
Tel: 616 25 23
Web: www.aliagaekspres.com.tr
e-posta: [email protected]
12
EKSPRES
19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ

Benzer belgeler

Aliağa`nın nüfusu 83 bini aştı

Aliağa`nın nüfusu 83 bini aştı Sürmeli, “Proje yatırılan paranın, kira karşılığı olarak 10 yılda geri dönüşümünü sağlıyor. Kısacası kişileri sadece ev sahibi yapmıyoruz aynı zamanda kazandırıyoruz” diye konuştu. SN Proje Grubu, ...

Detaylı

sayfa 5`te - Aliaga Ekspres Gazetesi

sayfa 5`te - Aliaga Ekspres Gazetesi ile işbirliğine hazır olduklarını belirtti. Başkan Akpınar “Çin’in şehirleşme ve planlı büyüme anlayışını önemsiyoruz” dedi.Karşıyaka Belediyesi ile kardeş kent olmak için resmi girişimlerin tamaml...

Detaylı