Bern sokaklarında Ermeni iddiaları protesto edildi

Transkript

Bern sokaklarında Ermeni iddiaları protesto edildi
Eksi faizler
devlet kasasını
dolduruyor
SAYI: 14
2015 /04
AYLIK YAYIN
6
Ucuzluk mu var
bize mi öyle geliyor?
11
Müslümanlar
kendi aralarında
evlenmeyi tercih
ediyorlar
13
Kazım’ın antrenörü
Kubilay Türkyılmaz
18
İsviçre yeni milli
marşını arıyor
21
Dövizle askerlik
bin Euro’ya mı
düşecek?
9
Bern sokaklarında
Ermeni iddiaları
protesto edildi
İsviçre’de faaliyet gösteren çeşitli dernek ve federasyonlar bir araya gelerek Çanakkale
Savaşları’nın 100. yıl dönümü vesilesiyle Bern’de bir miting organize ettiler. Düzenlenen
mitingde 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları da protesto edildi.
7
bEntoUR‘la yaz başlasın.
Siam ElEgancE & Spa / Uai ✯ ✯ ✯ ✯ ✯
689,–
Örn. 12.06`de Sunexpress ile Basel‘den
1 hafta Bentour Friends çift kişilik oda
kişi başı
dan başlayan fiyatlarla
KiRman aRycanda dElUxE / Uai ✯ ✯ ✯ ✯ ✯
kişi başı
dan başlayan fiyatlarla
von RESoRt goldEn coaSt / ai ✯ ✯ ✯ ✯ ✯
kişi başı
dan başlayan fiyatlarla
wow topKapi palacE / Uai ✯ ✯ ✯ ✯
Örn. 20.06‘de Tailwind ile Zürih‘den
1 hafta Bentour Friends çift kişilik oda
1 hafta kara manzarali çift kişilik oda
1 hafta Bentour Friends çift kişilik oda
1 hafta çift kişilik kara manzarali oda
Fr`
Lara
Fr`
Lara
Fr`
Kemer
1.215,–
kişi başı
dan başlayan fiyatlarla
wow bodRUm RESoRt / Uai ✯ ✯ ✯ ✯
Örn. 27.06‘de Edelweiss ile Zürih‘den
Side
1.209,–
kişi başı
dan başlayan fiyatlarla
SHERwood clUb KEmER / Uai ✯ ✯ ✯ ✯ ✯
Örn. 04.07‘de AtlasJet ile Zürih‘den
Fr`
995,–
kişi başı
dan başlayan fiyatlarla
Royal Holiday palacE / Uai ✯ ✯ ✯ ✯ ✯
Örn. 13.06‘ de Tailwind ile Zürih`den
Alanya
919,–
Örn. 06.06‘de Tailwind ile Zürih‘den
1 hafta Bentour Friends çift kişilik oda
Fr`
815,–
Örn. 08.06‘de Sunexpress ile Basel‘den
1 hafta Bentour Friends çift kişilik oda
Belek
Fr`
Bodrum
1.255,–
kişi başı
dan başlayan fiyatlarla
Fr`
bİlgİ, bİlEt Satiş vE REzERvaSyon
tüm acEntalaR‘da.
Bentour Türkei Reisen AG - Badenerstrasse 47 - CH-8004 Zürich
043 243 46 22 | [email protected] | www.bentour.ch
Pusula Bentour Reisen April 208 x 285mm.indd 1
21.04.15 18:29
3
< EDİTÖR >
İçindekiler
Yurtdışındaki Türkler’e
hangi gözle bakılıyor
Avrupa’dan aday gösterilen kişiler ve partileri şu şekilde; Ozan Ceyhun (AKP İzmir
1. Bölge 5. sıra), Turgut Öker (Avrupa Alevi
Birlikleri Konfederasyonu Başkanı HDP
İstanbul 2. Bölge 1. sıra), Mustafa Yeneroğlu (İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı
–İGMG- Genel Sekreteri, AKP İstanbul 3.
Bölge 10. sıra).
İşin enterasan tarafı 5 milyonluk kitleyi
görmezden gelen partilerin yurtdışı temsilciliklerinin ve onlar için koşuşturup duran teşkilatlarının olması. Partiler tüm bu
temsilcilik ve teşkilatlardan hiç mi aday
çıkaramadı? Doğrusu inanmak gerçekten
zor geliyor...
Her hafta değişik toplantılara katılıp partilerin seçim çalışmalarını takip ediyoruz.
Katıldığımız her toplantıda Türkiye’den
gelen siyasiler kendi partilerine destek
bekliyorlar. ‚Bu seçimde oyunuzu bize kullanın‘ diyorlar. Şimdi ben buradan soruyorum; siz yıllardır sizin bayrağınızı sallayan
örgütleri ve halen sizin için koşuşturan
temsilcilerinizi görmezlikten gelirken biz
sizin vaadlerinize nasıl inanacağız? Kimse
şunu unutmasın, yurtdışında yaşayan vatandaşımızın sorununu ancak bizlerin içinden Ankara’ya giden ve bizi temsil eden
milletvekilleri çözebilir.
Ey siyasi partilerin başkanları ve yöneticileri! Bizleri ne zaman görmeye başlayacaksınız? Avrupa’da yaşayan ikinci bir
Türkiye olduğunu, burada yaşayan in-
IMPRESSUM
sanların 50 yıldır Türkiye’ye döviz taşıyıp
ekonomiye katkı sağladığını ne zaman
farkedeceksiniz? Biz artık siyasetçilerimizin Avrupadaki potansiyeli görmelerini istiyoruz. Belki ilk jenerasyon Avrupa’ya işçi
olarak geldi ama şunu kimse unutmasın ki,
bugün Avrupa’da başarılı işadamlarımız,
yöneticilerimiz, müdürlerimiz var. Hatta
yıllardır Avrupa’nın birçok ülkesinde ulusal meclislerde faaliyet gösteren bakanlık
mertebesine ulaşmış başarılı siyasetçilerimiz var. Bu kadar insanın arasından hiç
mi aday olacak birilerini bulamadınız? Pes
doğrusu!
Nasıl ki Avrupa’dan milli takıma giden
futbolcular Türk futbolunun gelişmesine
katkıda bulunuyorsa, Türk siyasetinin gelişmeside yurtdışından Ankara’ya gidecek
olan gurbetçilerimiz sayesinde olacaktır.
8 Mayıs tarihinden itibaren hem gümrüklerde hem de yurtdışı temsilciliklerinde oy
verme işlemleri başlıyor. Bence Türkiye
siyasetinde aktif rol oynamak istiyorsak
önümüzdeki seçimlerde mutlaka oyumuzu kullanarak yurtdışında ne kadar önemli
bir güç olduğumuzu Ankara’ya göstermeliyiz. Unutmayın kullanacağımız oylar
bizlere daha çok hizmet ve yeni haklar
getirecek, malumunuz henüz yurtdışında
yaşayan bizlerin başta emeklilik olmak
üzere, sigorta, pasaport harçları ve askerlik ücretinin yüksek oluşu gibi daha birçok
sorunu bulunmakta. Tüm okurlarımıza
saygılarımı sunuyorum.
Turgut Karaboyun
[email protected]
Geht an alle PUSULA Mitglieder
VERLEGERADRESSE
Pusula Media GmbH
Chörenmattweg 2, 8965 Berikon
E-Mail: [email protected]
ABONNEMENT
ErscheInungsweIse: 12x Jährlich
Abo-Preis: CHF 29.- / Jahr
Abodienst: +41 44 576 60 80
E-Mail: [email protected]
WERBUNG / ANZEIGEN
Office: +41 44 576 60 80
E-Mail: [email protected]
CHEFREDAKTOR
Turgut Karaboyun
REDAKTIONSLEITER
Derya Edis
OFFICE PRAKTIKANTINNEN
Onur Akkurt
REDAKTION
Mehmet Akyol,
Hüseyin Türkkan,
Neslişah Çetin
GRAFIKDESIGN
ANL CREATIVE
www.anlcreative.com
DRUCKEREI
Theiler Druck AG
ÜBERSETZUNGSDIENST
Turka Lingua
FREIE JOURNALISTEN
Asiye Sınıcı, Mehmet Kuzu,
Gökçen Cingi, Fatih Ertuğrul
EDV / IT
Bülent Kabacaoğlu
www.activeip.ch
AUTOREN
Sunay Akın, Mehmet Akyol,
Hülya Rüst, Özlem Kalaca
VERTRETER
Istanbul: M. Ali Tuncer, Derya Edis
Ankara: Mehmet Kuzu
İNTERNET HABER
SORUMLUSU
Fatih Ertuğrul
PUSULA Gazetesi’nin tüm yayın hakları kendisine aittir. Yayınlanan reklamlardaki sorumluluk, reklamı veren firmaların kendine aittir. Hazırlanan haberlerden ve yazılardan, haberi hazırlayan kişiler ya da kaynak gösterilen kurumlar sorumludur. PUSULA’da kullanılan tüm haberlerin, fotoğrafların ve bilgilerin her hakkı PUSULA’ya aittir.
İzinsiz olarak kullanılması yasaktır. Aksi durumda, cezai uygulamalar için hukuki işlemler başlatılır.
TV vergileri can sıkıyor
6
Ucuzluk mu var, bize mi öyle
geliyor?
9
Bern sokaklarında Ermeni iddiaları
protesto edildi
10
10
editör
Geçtiğimiz ay açıklanan 25. Dönem aday listelerini görünce
gerçekten büyük bir hayal kırıklığı yaşadık. Avrupa’da yaşayan 5
milyon vatandaşımızın mecliste 20-25 milletvekili ile temsil edilmesi
gerekirken mevcut siyasi partiler tüm Avrupa’dan sadece 3 ismi
adaylık listesine aldılar.
4
4
6
11
İşsizlik korkutuyor
En düşük vergi hangi kantonda?
‘Yiyecek israfına son’
dediler bakın ne yaptılar
Müslümanlar kendi aralarında
evlenmeyi tercih ediyor!
13
13
14
Kazım’ın Antrenörü
14
50 yaşından sonra baba olanlar
arttı
16
18
20
Bir efsanenin sonu
20
Mahkumlar hapis cezalarını İsviçre
dışında çekecek
Kubilay Türkyılmaz
Kiralık konutlardan çıkarken dikkat!
İsviçre yeni milli marşını arıyor
Suç işleyen yaşlıların sayısı arttı!
21
Dövizle Askerlik Bin Euro'ya mı
Düşecek?
23
İsviçre Türk Federasyon’u
seçimlere start verdi
26
Selahattin Demirtaş: “İsviçre'de
sandıklardan birinci parti olarak
HDP çıkacak”
26
Liberland isminde yeni bir ülke
kuruldu
27
6000 Polise ihtiyaç var!
28
İsviçre’de her yıl ortalama 17 bin
kişi kalp krizi geçiriyor
29
Basel’li Müslümanlar'ın kısmi zaferi
30
İsviçreliler tatil için kendi ülkelerini
tercih ediyor!
31
“Günter Gider Mersin’e
Memet Daş Tersine”
33
33
Basit Bir Fikirden
34
İsviçre İslam Toplumu Eğitim
Merkezinin tanıtımı yapıldı
35
Dil ve Kültür Festivalinden önemli
mesaj:
35
36
Biz Hepimiz İsviçreyiz!
36
Sanatçılardan Royal Mangal’a
büyük övgü
38
Nossa Event Club’te yıldızlar geçiti
devam ediyor
38
Kibariye hayranları Dilaila’da
buluştu
39
Müslüm Gürses'ten aranjörüne
büyük miras
41
42
Akıllı Saatler (Smart Watches)
Çevreci Bir Girişime
Nossa’da konser bitmez
Sezon kodlarında ikinci perde
4
< GÜNCEL >
TV vergileri can sıkıyor
14 Haziran’da yapılacak olan halkoylamasında, radyo ve televizyon vergileri gündemde. Önerilerin birbirinden farkı,
verginin herkesten alınması veya sadece kullanıcılardan alınması. Herkesin ödemesi durumunda bu vergi düşük, sadece
kullanıcıların ödemesi halinde fazla olacak. Her iki durumda toplanan vergi miktarı ise yılda 1.3 milyar Frank olacak.
T
oplanan bu vergilerin harcanacağı yerler ise belli ve halkoylamasının konusu değil. Ancak
daha halkoylaması yapılmadan bu
dağılımın nasıl olacağı kamuoyunun
gündemine gelmiş durumda. Bugünkü uygulamaya göre toplanan
vergilerin %92'si resmi devlet radyo
ve televizyon kurumu olan SRG' ye
gidiyor. %4'ü ise özel radyo ve televizyon kurumlarına. Geriye kalan %4
ise vergilerin toplanma masraflarına.
Genel olarak vergi olarak bilinmesine rağmen aslında bu toplananlar
resmi olarak harç niteliğinde. Vergi
olarak adlandırılabilmesi için Anayasa’da yer alması gerekiyor. Daha
önce hükümetin bu konuda Anayasa değişikliği yapmak istemesi sonuçsuz kalmıştı. Bu nedenle tartışmaların oylamadan sonrada devam
etmesi bekleniyor.
Yukarda sözü geçen %4'lük özel
radyo ve televizyonlara dağıtılan
miktar ise yılda yaklaşık 54 milyon
Frank tutuyor. 2012 yılından bu yana
söz konusu radyo ve televizyonlar
her yıl bu vergilerden aynı miktarda
pay alıyorlar. Bu miktarın tespitinde ise üç ayrı kriter dikkate alınıyor.
Sabit miktar olarak adlandırılan ilk
bölüm için esas olan radyonun kaç
dilde yayın yaptığı. İkinci olarak radyo yayınının yapıldığı bölgenin özel-
likleri ve sonuç olarak yayının yapılabilmesi için gerekli donanım.
Oylama öncesi bakanlık tarafından
yapılan açıklamada, özel radyo ve
televizyonlara yapılan ödeme miktarının %4'den %6'ya çıkarılması ve
yeni bir dağıtım planı yapılacağının
belirtilmesi ise bu tartışmaları yeniden alevlendirmiş durumda.
Radyo Televizyon vergileri (Milyon Frank)
Toplanan toplam miktar
1313
Dağıtılan miktar
Canal Alpha
2,8
Radio Freiburg
2,1
Ticari olmayan yayınlar
2,9
Tele Basel
2,6
BNJ FM
2
Radio Cite
0,4
SRG
1203
Tele 1
2,4
Radio Rottu
1,6
Radio X
0,4
Bilag
56
Tele Ost CH
2,3
Radio Canal 3
1,3
Radio Tonic
0,4
Özel Radyo TV
54
Tele Baern
2,3
Radio C
1,2
Kanal K
0,3
Bölgesel yayınlar
34,6
Leman blue
2,2
Radio Rhone FM
1,1
Radio LoRa
0,3
La Tele
3,6
Tele Belgue
2,1
Radio Neo 1
0,9
Radio Stadtkeller
0,3
Canal 9
3,5
Tele Top
1,9
Radio Munot
0,9
Radio RaBe
0,3
Tele S
3,5
Yerel yayınlar
16,5
Radio Fumme Ticino
0,8
Radio 3fach
0,3
Tele Ticino
3
Radio SOS
2,3
Radio 3r
0,7
Radio Raso
0,1
Das grosse Gebührenverteilen
Am 14. Juni stimmt das Schweizer Volk über die Radio- und TV-Abgabe ab. Dabei geht es vor allem um die Frage, ob künftig auch jene bezahlen sollen, die kein Empfangsgerät
haben – dafür alle andern etwas weniger. Unter dem Strich wollen Bundesrat und Parlament gleich viel Geld eintreiben wie bisher – nämlich rund 1,3 Milliarden Franken pro Jahr.
İşsizlik korkutuyor
Ekonomik durumla ilgili gelişmeler endişe ile takip ediliyor. Mart ayında işsizlik
rakamlarında önemli bir değişim olmamasına rağmen durumun kötüleşmeye başladığının
ilk işaretleri gelmeye başladı. İşsizlik oranının %3.5'dan %3.4'e inmesinin sezonluk bir gelişme
olduğu belirtiliyor. Ancak bir yıl öncesine göre durumun kötüye gittiğine dikkat çekiliyor.
Özelikle ihracata yönelik işkollarında
işsizlik rakamlarının artmış olması bu
endişelerin yersiz olmadığını gösteriyor. Örneğin saat üretimi işkolunda
işsizlik %12 civarında, metal işkolunda ise %10 civarında artmış. Benzer
şekilde kısa çalışma süreleri olan işyerlerinin sayısı da, bir yıl öncesine
göre üç misli arttı. Bu tür işyerlerinin
sayısı 500'e ulaştı. Ancak ekonomik
krizin sürdüğü 2009 yılında 5000
işyerinin kısa çalışma yaptığı dikkate alınınca, bu rakam henüz oldukça
düşük bir oranda seyrediyor. Buna
karşın işyerlerinin yeni işçi alımını
durdurmuş olması, önümüzdeki ay-
larda işsizlik sayısının artacağının
belirtisi olarak kabul ediliyor. Bu gelişmeyle birlikte işsizlik süresinin da
uzayacağı tahmin ediliyor. Frank’ın
değer kazanmasının sonuçlarının
yaz aylarında ortaya çıkmayacağını
belirten uzmanlar, bu yıl ve önümüzdeki yıl işsizlik sayısında artış olaca-
ğını, ancak bu artışın fazla olmayacağını düşünüyorlar. Buna göre 2016
yılında işsizlik oranın %3.4'ün üstüne
çıkması bekleniyor.
Stieg der Arbeitslosigkeit?
Die Situation am Schweizer Arbeitsmarkt ist derzeit etwas zwiespältig. So sank zwar die Arbeitslosenquote im März gegenüber dem Vormonat von 3,5% auf 3,4%. Doch der Rückgang war saisonalen Effekten zu verdanken. Im Vergleich mit dem Monat März 2014 hat sich die Situation jedoch sowohl im Bau als auch in anderen Branchen verschlechtert.
6
< EKONOMİ >
En düşük
vergi hangi
kantonda?
Ucuzluk mu
var, bize mi
öyle geliyor?
İsviçre’nin orta bölgesinde yer alan kantonların firmalar için
bir vergi cenneti olduğu bir kez daha açıklanan rakamlarla
ispat edildi. Bu kantonlarda firmalar 2015 yılında da yine
düşük vergi ödeyecekler ve vergi oranları düşük düzeyde
de olsa azalmaya devam edecek. Buna karşın gelir vergisi
yüksek olan kantonlarda da yine vergi artışları meydana
gelmiş.
Son yıllarda giderek değer kazanan İsviçre Frank’ının
ülkede alım gücünü yükselttiği, yani ucuzluk yarattığı
sık sık dile getiriliyor. Özellikle ithal malların
ucuzlamasının bu sonucu doğurması bekleniyor. Ancak
günlük hayatta hissedilen bunun tam tersi.
Dünya’daki 130 ülke ile İsviçre’nin 26
kantonunu vergi açısından kıyaslayan bir araştırmanın bir kez daha
gösterdiği gibi; söz konusu kantonlar hala vergi cenneti olarak bilinen
ülkelerle yarışacak düzeyde. Luzern
kantonu daha önceki yıllarda olduğu gibi bu açıdan yine ilk sırada
yer alıyor. Orta İsviçre’deki diğer iki
kanton Nidwalden ve Obwalden ise
hemen hemen aynı seviyede.
Ancak İsviçre üzerinde bu konuda
uluslararası planda büyük bir baskı
bulunuyor. Özellikle bu yıl gündeme gelmesi beklenen, firmalara yeni
vergi indirimleri getirecek olan yeni
yasaların bu baskı sonucu gerçekleşmesinin zor olduğu sık sık dile
getirilmeye başlandı. Benzer şekilde
firmaların ödedikleri vergilerin daha
şeffaf hale getirilmesi talebi ilk sıralarda yer alıyor.
Bu haliyle bu üç kanton Singapur,
Hong Kong gibi vergi cennetleri ile
aynı düzeyde kalmayı sürdürmüş.
Sadece Kanal Adaları ve bazı doğu
Avrupa ülkeleri firmalar açısından
daha elverişli durumda. Ancak batı
İsviçre kantonlarında firmalar için
vergiler en yüksek düzeyde, ilk sıralarda Cenevre ve Lozan yer alıyor.
Kantonlar arasındaki vergilendirme
oranları ise hala oldukça fazla. Özellikle yüksek geliri olan kişilerin vergilendirilmesinde bu durum açıkça
görülmekte. Bu konuda Kanton Zug
yüksek gelirliler için en elverişli yer
konumda. Bu kantonda gelirlerini
vergilendirenler, Litvanya ve benzeri
ülkelerden daha az vergi ödüyor.
In diesen Kantonen sind die Steuern am tiefsten
Für Unternehmen ist die Innerschweiz ein Paradies. Die Unternehmenssteuern für
2015 liegen in diesen Kantonen zwar minimal, aber erneut etwas tiefer als im Vorjahr.
Die einkommensstarke Bevölkerung musste geringe Steuererhöhungen.
Kiraların belirlenmesinde esas
alınan faiz oranları son yıllarda
azalsa da, geçen yıl kiraların ortalama %1.16 oranında artmış olması
bunun samut bir örneği. Cenevre
gibi kantonlarda kiraların artışı
ise %2.25 gibi oldukça yüksek bir
oranda.
İsviçre Frank’ının Euro ile bağlantısının kesilmesini takiben pek çok
satış yeri Euro-indirimi yapmaya
başladı. Ancak bu indirimin arkasından fiyatlar yeniden arttırıldı.
Federal İstatistik Kurum verilerine
göre elbise fiyatları Mart ayı içerisinde %6.1 oranında artmış.
Öte yandan hastalık sigortaları bu
yıl sonunda yapılacak olan prim
artışının en az %4 civarında olacağını duyurmaya başladılar. Benzer şekilde bütçe açığı büyüyen
belediye ve kantonlar, yıl sonunda
vergi artışı yapmayı planladıklarını açıkladılar.
Bu yıl başında %2.3 oranında artan tramvay ve otobüs fiyatlarının ise bu yıl sonunda yeniden
zam görmesi bekleniyor. Üstelik
ucuz benzin ve enerji fiyatlarına
rağmen... İsviçre Frankı’nın değer
kazanmasına rağmen artan diğer
bir gider ise tatil masrafları. Mart
ayında bu artış %1.9 oranında.
Başka bir deyişle her şey ucuzlamıyor, tam tersine pahalılaşmaya
devam ediyor.
Alles wird billiger?
Der starke Franken hat auch Vorteile. Die Konsumenten sollten von billigeren
Importen profitieren. Das besagt die Theorie. Doch die Praxis sieht anders aus.
Das Leben wird teurer, teilweise sogar massiv.
< EKONOMİ >
7
Eksi faizler devlet kasasını
dolduruyor
Maliye bakanlığı tarafından açıklanan rakamlara göre, faiz
oranlarının düşmesi ile devletin borçları için ödenen faizler
geçen yıl 1.5 milyar Frank azaldı. Bu yıl ise söz konusu
miktarın daha fazla olacağı tahmin ediliyor.
F
ederal devletin borçlarının son
yıllarda gerileyerek 110 milyar
Frank civarına düşmesi sonucu, bu
borçlar için ödenen faizlerde düştü.
Devletin asıl kazancının, bu borçlar
için ödenen faiz oranlarının düşmesi
ile ortaya çıktığı belirtiliyor. Bunun
yanı sıra devlet tarafından çıkarılan
tahvillerin, satış fiyatının üzerinde
bir fiyatla piyasa tarafından alınması, devletin kasasının dolmasına neden oluyor.
Nisan ayı içinde piyasaya sürülen
232 milyon Frank'lık tahvillerden
devletin kasasına giren paranın
269 milyon Frank olması bunun bir
göstergesi. Söz konusu tahvillere
ödenecek faiz oranı %1.5 civarında.
Başka bir deyişle on yıllık bu tahvilleri satın alanların eline 2015 yılında
geçecek toplam para, şimdi ödediklerinden daha az. Devlet tarafından
piyasaya sürülen bu tahvilleri değerinin üstünde alanların, kısa bir süre
sonra tahvilleri daha yüksek fiyatla
satma ümitleri bu sonucu doğuruyor.
devletinin çıkardığı 100 milyonluk
tahviller piyasada ancak 15 milyona
alıcı bulabilmişti.
Borçlu devletlerin pek çoğunda ise
durum tam tersi. Çeşitli devletlerin
çıkardığı tahviller piyasada ancak
değerinin altında alıcı buluyor. Örneğin 2008 krizi sırasında Arjantin
İsviçre devletinin ise bu şekilde bu
yıl içerisinde piyasaya sürdüğü tahvillerden bugüne kadar elde ettiği
ekstra gelirlerin 743 milyon Frank’ı
bulduğu hesaplanıyor.
Bund spart Dank Tiefzinsen jährlich Milliardenbeträge
Im vergangenen Jahr hat die Eidgenossenschaft bereits rund 1,5 Milliarden Franken dank den tiefen Zinsen eingespart. Im laufenden Jahr könnte dieser Wert noch übertroffen
werden.
9
< GÜNCEL >
Bern sokaklarında Ermeni
iddiaları protesto edildi
İsviçre'de faaliyet gösteren çeşitli dernek ve federasyonlar bir araya gelerek Çanakkale Savaşları’nın 100. yıl
dönümü vesilesiyle Bern’de bir miting organize ettiler. Düzenlenen mitingde 1915 olaylarına ilişkin Ermeni
iddiaları da protesto edildi.
“Savaştan Doğan Dostluk ve Barış” konulu miting 24 Nisan Cuma
akşamı Bern şehrinin önemli meydanlarından birisi olan Waisenhausplatz’da gerçekleştirildi. Akşam
saat 18:00’den itibaren meydanda
toplanan vatandaşlarımız organizasyon komitesinden Erol Asma’nın
seslendirdiği birbirinden güzel marşlara eşlik ederek Çanakkale ruhunu yaşattılar. Meydanın dolmasının
ardından ise programa 1. Dünya
Savaşı’nda ve sonrasında hayatını
kaybetmiş tüm insanlar için 1 dakikalık saygı duruşu ile başlandı, sonrasında Türk ve İsviçre milli marşları
okundu.
Miting’e katılan konuşmacılar UETD
İsviçre Başkanı Murat Şahin, İTT
Başkan Yardımcısı Turgut Dağcı ve
BİTDEFE Başkanı Celal Bayar hazırlanan metni Türkçe, Almanca ve
Fransızca dillerinde okudular.
Türkiye’nin ve dünyanın kaderini
değiştiren, tarihe “Centilmenler Savaşı” olarak geçen Çanakkale Savaşları’nın başladığı gün olan 24 Nisan’da daha önceki yıllarda olduğu
UETD İsviçre Başkanı Murat Şahin
gibi bu yıl da 100. yıl vesilesiyle ve
“Savaştan Doğan Dostluk ve Barış”
mesajıyla geniş çaplı etkinlikler düzenlendiğini vurgulayan konuşmacılar; “Bugünün dünyasında tarihten
husumet çıkarmak ve yeni kavgalar
üretmek kabul edilebilir olmadığı
gibi, ortak geleceğimizin inşası bakımından hiçbir şekilde yararlı da değildir” dediler.
“Osmanlı İmparatorluğu‘nun son
yılları İmparatorluğu oluşturan tüm
halklar için acılarla dolu bir dönem
olmuştur” diyen konuşmacılar; “1.
Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı
İmparatorluğu’ndan milyonlarca kişi
İTT Başkan Yardımcısı Turgut Dağcı
hayatını kaybetmiştir, yaralanmış
veya kaybolmuştur. Türkiye, aralarında Ermenilerin de bulunduğu
halkların 1. Dünya Savaşı sırasındaki
acılarını inkâr etmemektedir; ancak
Türkiye, sözkonusu trajedinin tek
taraflı bir bakış açısıyla bir grubun
diğerine karşı işlediği soykırım olarak takdim edilmesine karşı çıkmaktadır.” şeklinde düşüncelerini beyan
ettiler.
İsviçre Federal Konseyi tarafından
1 Nisan 2015 tarihinde yapılan bir
açıklamayla İsviçre’nin 1915 olaylarına ilişkin resmi tutumu hakkında bilgiler veren konuşmacılar, Türkiye ve
BİTDEFE Başkanı Celal Bayar
Ermenistan ilişkilerinin normalleştirilmesine yönelik İsviçre’nin aracılık
ettiği 2009 Zürih Protokolleri‘nde
bu trajik olayların yeniden gözden
geçirilip incelenmesi amacıyla her
iki ülkeden bağımsız tarihçilerden
oluşacak bir ortak tarih komisyonu
kurulmasının İsviçre Federal Konseyi
tarafından da desteklendiğini belirttiler.
Yapılan konuşmaların ardından miting sona ererken vatandaşlarımız
tören alanında yer alan fotoğraf
noktalarında, bu barış ve dostluk
gününe özel olarak hazırlanmış
#hashtag’leri içeren kartonlarla hatıra fotoğrafları çektirip, kurulan
stantlarda dağıtılan broşürlere göz
attılar. Miting ile ilgili olarak düşüncelerini sorduğumuz vatandaşlarımız, bu tür faaliyetlerin daha sık
yapılması garektiğine vurgu yaparak, Bern’de düzenlenen mitinge katılımın daha çok olması gerektiğini,
bundan sonraki dönemde bir kaç
hafta öncesinden çalışmaların başlatılarak katılımın artırılabileceğine
dikkat çektiler.
Mitingin gerçekleşmesine destek veren dernek ve federasyonlar
şunlardı: İTT İsviçre Türk Toplumu,
UETD Zürih ve Bern Şubesi, İsviçre
Türk Diyanet Vakfı, Batı İsviçre Türk
Dernekleri Federasyonu, Lozan Türk
Dernekleri Birliği, İsviçre İslam Toplumu ve Bern ve Çevresi Atatürkçü
Düşünce Derneği.
10
< GÜNCEL >
‘Yiyecek israfına son’
dediler bakın ne yaptılar
Dünya’nın diğer ülkelerinde olduğu gibi İsviçre’de de yiyecek maddelerinin üçte biri çöpe gidiyor. Doğu İsviçre’deki
üç şehirde bu israfa karşı ilk önlemler alınmaya başlandı. Frauenfeld şehrinde kurulan RestEssBar adlı dernek
tarafından düzenlenen bir yere, buzdolabı ve dolaplar yerleştirildi. Yenilecek durumda olan, ancak tüketilmeyen gıda
maddelerini ihtiyaç sahipleri buralardan alabiliyor.
Nisan ayı başında belediyenin
desteği ile şehrin işlek yerine
konulan dolaplara, insanların
tüketemeyecekleri gıda maddelerini bıraklamaları istendi.
Projelerini belediyeye ileten
dernek yönetiminin isteğini
olumlu karşılayan belediye yönetimi, dolapların konması için
bir yer verme talebini kabul
edince, çalışmalara hız verildi.
Şehirdeki kiliselerin de proje-
ye katılması ile benzer yerlerin
şehrin diğer bölgelerindende
kurulması gündeme geldi.
Proje daha tartışma aşamasında iken komşu şehirler St.
Gallen ve Kreuzlingen’de de
ilgi görmeye başlamış. Bir öğretmenin girişimi ile Kreuzlingen’de kurulan verwertBar
derneği de benzer çalışmayı
başlatmış durumda. Kısa bir
süre içerisinde projeyi gerçek-
leştirmek isteyen bu derneğin
girişimini St. Gallen şehrinde
kurulan benzer bir dernek de
sürdürmek istiyor.
Yiyecek israfına karşı başlatılan
bu küçük ama anlamlı adımların diğer şehirlere yayılmasının
an meselesi olduğuna dikkat
çeken dernekler, sosyal medya
aracılığı ile tecrübelerini diğer
girişimcilerle paylaşmak istiyorlar.
Schweizer sagen Food Waste den Kampf an
Rund ein Drittel aller Lebensmittel werden in der Schweiz weggeworfen statt konsumiert. In drei Ostschweizer Städten soll sich das künftig ändern. Der Verein RestEssBar hat in
Frauenfeld einen Kühlschrank, eine Gefriertruhe und einen Schrank aufgestellt. Darin werden Gemüse und Früchte von lokalen Lebensmittelläden und Produzenten gesammelt,
die sonst in der Mülltonne landen würden. Diese Lebensmittel stehen dann Menschen mit kleinem Budget gratis zur Verfügung.
11
< ÖZEL HABER> >
Müslümanlar kendi
aralarında
evlenmeyi
milyarlar
tercih
ediyor!
dönüyor
İnternet
alışverişlerinde
Katalog ve internet üzerinden yapılan
satışlar geçen yılda dükkanlardan
yapılan perakende satışlardan daha
hızlı arttı. Toplam 7.6 milyar Frank’a
çıkan bu satışlardaki artışın ise
%7.2 gibi oldukça yüksek düzeyde
gerçekleşmesi dikkat çekiyor.
Bu satışların 4.95 milyar Franklık bölümünün
İsviçreli firmalar tarafından yapıldığı, geriye
kalanların ise İsviçre dışından yapılan satışlar
olduğu açıklandı. Özellikle İsviçre dışında yaşayan İsviçreliler'in, internet üzerinden İsviçre’den
yaptıkları alışverişlerin hızla artması söz konusu.
Bu tür sanal alışverişlerde en çok talep edilen
tüketim malları elektronik eşyalar. Tüm alışverişlerin dörtte biri bu tüketim mallarını oluşturmakta. İkinci sırada ise elbise ve ayakkabı yer
alıyor. Diğer ülkelerden farklı olarak gıda alışverişi İsviçre’de ön sıralarda ve üçüncü sırada bulunuyor. Özellikle şarap ve kahve siparişleri gıda
siparişlerinde dikkat çekiyor.
2001 yılında İsviçre’de yaşayan Müslümanlar'ın yaklaşık yarısı başka bir dinden
eş seçerken, 2013 yılında büyük bir bölümü kendi dininden eş seçmeye başladı.
Evlilik istatistiklerine göre 2013 yılından Müslümanlar'ın %80'inden fazlası yine
bir Müslüman’la evlenmiş. Bunun ülkede yükselen İslam karşıtlığıyla doğrudan
bağlantılı olduğu ileri sürülüyor.
S
on yıllarda gündemden düşmeyen İslam tartışması hayatın
her alanını etkilemeye
başlamış durumda. En
son yayınlanan evlilik istatistikleri bunun
somut bir göstergesi.
2001 yılında İsviçre’de
yaşayan Müslümanların %50,7'sinin evlendikleri eşler başka bir
dine mensuptu. Evlenen Müslümanlar, kendi
dinleri dışında en çok
%19,5 oranı ile Katolikler'le evleniyordu.
Aradan on iki yıl geçtikten sonra karşımıza bambaşka bir görüntü çıkıyor. Müslüman nüfusun
sadece %19,6'sı evlenirken başka dinden bir eşle
hayatını birleştiriyor. Bu başka dinler arasında Katolikler %6,5 ile yine ilk sırada yer alıyor. Ancak bu
gelişmede kadın ve erkek Müslümanlar'ın tercihleri farklılık gösteriyor.
Başka dinden biriyle evlenen Müslüman erkeklerin oranı 2001 yılında %63'den %66'ya yükselirken, kadın Müslümanlar'ın oranı %37'den %34'e
düşmüş. Başka bir deyişle; Müslüman kadınlar erkeklerden farklı olarak evlenirken kendi dininden
olan bir erkeği tercih ediyor.
Evlilik konusunda diğer dinlere bakıldığında, ülke
nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Katolik ve
Protestanlar'da, yuva kurarken kendi dininden
eş seçmenin azalmaya devam ettiği görülüyor.
Müslümanlar'dan daha küçük bir grup oluşturan
Yahudiler içinde, kendi dininden olanı tercih etme
oranı artıyor.
Müslüman evlilikleri
2001 (%)
2013 (%)
Müslüman / Müslüman
Evlilikler
49,3
80,4
Müslüman / Katolik
19,3
6,5
Müslüman / Protestan
18
4,3
Müslüman / Dinsiz
5,3
4
Müslüman / Diğer
8,1
4,8
Söz konusu satışlarda kredi kartı kullanımı %12
gibi oldukça düşük düzeyde. Sipariş edilen mallarla birlikte gönderilen ödeme kağıtlarının kullanımı ise %84. Başka bir deyişle sanal alışveriş
için ödeme biçimi hala geleneksel olarak bu şekilde devam ediyor.
Öte yandan İsviçre’de yaşayan Müslümanlar'ın
evlilik konusunda tercihleri aynı zamanda geldikleri ülkelere göre de değişiyor. Bu konuyla ilgili
kesin rakamlar yok. Ancak, Bosnalı ve Arnavut
Müslümanları'n, eş seçerken kendi dininden olanları daha fazla tercih ettiği tahmin ediliyor. Ülkelerindeki savaştan kaçarak İsviçre'ye gelen bu Müslümanlar, evlilik ve din konusunda daha hassas.
Schweizer haben für 6,7 Milliarden gepostet
Der Versand- und Onlinehandel wächst in der Schweiz
weiterhin stärker als der klassische Detailhandel. 2014
wurden Waren für 6,7 Mrd. Fr. von Privaten im traditionellen Versandhandel und in Internetläden bestellt.
Das ist ein Zuwachs um 7,2 Prozent innert Jahresfrist.
Muslime heiraten fast nur noch unter sich
2001 hat noch rund die Hälfte der Muslime einen Partner oder eine Partnerin aus einer anderen Religionsgemeinschaft geheiratet. 2013 hingegen fand die grosse Mehrheit der Hochzeiten innerhalb der muslimischen Gemeinschaft statt: rund 80 Prozent. Dies sei unter anderem auf die «islamkritische oder gar islamfeindliche Stimmung»
zurückzuführen.
Kendi aralarında evliliklerde değişim 2001 / 2013
2001 / 2013 (%)
Müslüman / Müslüman
63
Dinsiz / Dinsiz
32
Yahudi / Yahudi
15
Protestan / Protestan
-4
Katolik / Katolik
-4
Kaynak: Bundesamt für Statistik
13
< ÖZEL HABER> >
Kazım’ın Antrenörü
Kubilay Türkyılmaz
Bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan Fight Night Kick Boks akşamında 23 Mayıs Cumartesi
günü İsviçreli ünlü sporcu Guido Kessler’e karşı önemli bir mücadeleye çıkacak olan
Kazım Çarman, Bellinzona’da Kubilay Türkyılmaz önderliğinde kampa girdi.
Yıllarca başarılı spor yaşamı oynadığı futbol
ve Galatasaray’daki başarılarıyla herkesin
gönlünde taht kuran Kubilay Türkyılmaz, 23
Mayıs’ta organize edilecek olan Kick Boks
Galasında Kazım Çarman’ın antrenörü olarak onunla birlikte ringde mücadele verecek.
Nisan ayı ortasında İsviçre’nin Bellinzona
şehrinde kampa giren ikili her gün bir araya
gelip kondisyon artırıcı çalışmalar yapıyor.
Ekipte yer alan kameraman arkadaşlarımızla
birlikte 23 Nisan günü ziyaret ettiğimiz ikilinin kampından görüntüler alıp, önemli mücadele öncesinde her iki sporcunun çalışmalarını yakından takip ettik.
Kampı ziyaret ettiğimiz gün yanlız değildik.
İsviçre medyasının önemli gazete ve televizyonları da kampa gelerek ikilinin çalışmalarını takip edip röportajlar yaptılar. Bu güne
kadar kendi alanlarında yapmış oldukları
başarılı çalışmalarla bizleri en iyi şekilde
temsil eden Kubilay Türkyılmaz ve Kazım
Çarman’ın biraraya gelerek çalışma yapmaları ve birbirlerine vermiş oldukları destek
gerçekten görülmeye değerdi. Disiplinli bir
şekilde Bellinzona’da çalışma yapan ikilinin
tek bir hedefi var o da, 23 Mayıs’taki mücadeleyi mutlaka kazanmak.
Antrenman sonrası her iki sporcunun çalışmaları hakkında bilgiler aldık. Kazım kendinden emin, "İşimi şansa bırakmak istemiyorum, Guido Kessler kolay bir rakip değil, her
Her gün disiplinli bir çalışma programı
ile mücadeleye hazırlanıyorlar. Tek
hedef var o da kazanmak!
gün sıkı çalışmalar
yaparak bu önemli
mücadeleyi kazanm a k i s t i yo r u m ,
benden desteğini
esirgemeyen ve
çalışmalarıma
destek veren
Ku b i l ay Tü r kyılmaz’a bir kez
daha teşekkür
ediyorum," dedi.
Yıllarca oynadığı
güzel futboluyla
tanıdığımız Kubilay Türkyılmaz’a
soruyoruz "Nasıl,
Kazım iyi çalışıyor
mu? Mücadeleyi kazanacak mı?". Türkyılmaz’ın cevabı çok açık
"O gün geldiğinde
ringe sadece kazanmak için çıkacağız,
Ka z ı m ço k g ü ç l ü
bir sporcu kendine
iyi bakıyor, burada
uyguladığımız kamp
programı ile onun
kondisyonunu artırıp ringdeki mücadelesini kolaylaştırmak istiyoruz. Ben
rakibini mutlaka yenecek diyorum," şeklinde
görüş belirtiyor.
Kubilay Türkyılmaz ve
Kazım Çarman”ın uyumu
görülmeye değerdi.
Kamp çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdüren her iki sporcunun
da tek bir isteği var 23
Mayıs’ta Türk halkının
Olten Stadthalle’ye gelerek destek vermeleri.
Genel Yayın Yönetmenimiz Turgut Karaboyun
Biz de bu isteği sayfaher iki sporcuyla keyifli saatler geçirdi.
mızdan okurlarımıza
bir kez daha duyuyoruz.
Gelin 23 Mayıs’ta Olten’de Kazım’a destek
verip, bu gururu hep birlikte yaşayalım.
14
< GÜNCEL >
50 yaşından sonra
baba olanlar arttı
Birkaç yıl önceye kıyasla İsviçre’de baba olanların yaşı giderek yükseliyor. Hem de hızlı bir
şekilde... 2015 yılında 50 yaşından sonra baba olanların sayısı 1615 iken geçen yıl bu sayı
300 daha artarak, 1915'e yükseldi!
G
eçtiğimiz günlerde St. Moritz’teki bir otelin yöneticisinin
67 yaşında baba olduğu haberi basında yer aldı. Ancak rakamlara bakıldığında bunun artık pek olağan
dışı bir durum olmadığı anlaşılıyor.
Sadece 50 yaş üstünde baba olanların sayısı artmıyor, 40 yaşından
sonra baba olanların sayısı da geçen
yıl artmaya devam etti ve İsviçre’de
doğan her beş bebekten birinin babasının yaşı 40'ın üzerinde.
Genç yaşta baba olanlarsa giderek
azalıyor. Geçen yıl 20 yaşından küçük babaların sayısı azalarak 107'ye
kadar düşmüş durumda. 2013 yılında 20 yaşından küçük babaların sayısı 140 olmuştu. Benzer şekilde 20
ila 24 yaş grubu içinde baba olan-
ların sayısında önemli bir gerileme
görülüyor. İstatistik Müsteşarlığı
tarafından bu konuda yapılan araştırma, beklenmedik rakamları gün
ışığına çıkarmış bulunuyor.
Söz konusu istatistik ayrıca ilk defa
evlenmeden baba olanların sayısına
da yer veriyor. Söz konusu rakamlara göre İsviçre’de en fazla 30 - 39
yaşları arasında baba olunuyor.
Benzer gelişmeler annelerin yaşında
da görülüyor. 30 yaşın altında olan
annelerin sayısı azalırken, 35 yaş
üstü annelerin sayısında artış görülüyor. Ancak annelerin yaş ortalamasındaki artış, babaların yaş ortalamasındaki artıştan daha az.
Viel mehr Väter über 50!
Die Schweizer Männer werden später Vater als noch vor einigen Jahren. Viel später. Der Trend ist eindeutig: 1615 Männer wurden im Jahr 2013 mit über 50 Jahren noch Vater das sind 300 mehr als fünf Jahre zuvor.
Kiralık konutlardan
çıkarken dikkat!
Geçtiğimiz günlerde pek çok kiracı yeni evlerine taşındı. Bazı ev sahipleri eski ve yeni kiracılarından daha fazla kira alma
imkanını kaçırmamak için akla gelmedik yöntemlere başvuruyor. Kirayı arttırmanın yanı sıra kiracılara bir sürü masraf
çıkarmak bunlar arasında yer alanlar.
K
iracılar Derneği, ev sahiplerinin
yasal olmayan uygulamalarına karşı kiracıların haklarını korumak için bugünlerde epey meşgul.
En fazla şikayetçi olunan konular
arasında, evden çıkarken ev sahibi tarafından gösterilen ve kiracıya
ödetilen masraflar yer alıyor. Bunlar
arasında yeni kiracı bulmak için verilen ilanlar veya çıkılan evde yapılan
tamirat masrafları gibi konular yer
alıyor.
Bu tür masrafların hangi şartlarda
kiracının ödemesi gerektiği yasalarda açıkça belirtilmesine rağmen, ev
sahipleri bunun neredeyse tamamını kiracılara yüklemek istiyor. Bunun
için kiracıların haklarını öğrenmesi
ve talep edilen haksız paralara karşı,
kiracılar mahkemesine müracaat etmesi gerekiyor.
Şikayete neden olan başka bir konu
ise kiracının evden ayrılma tarihi.
Yeni yürürlüğe giren kiracılar yasası
bu konuda net belirlemeler getiriyor.
Yasa, özellikle kira sözleşmesinde
belirtilen tarihler dışında yapılan çıkışlar konusunu açık belirlemelerde bulunmuş. Ev sahibi ile konutun
çıkış tarihinin belirlenmesi çoğu
zaman tartışmalara neden oluyor.
Bunun nedeni ise çoğu zaman ay
sonunun hafta sonlarına denk gelmesi.
Yeni kiracılar yasası, bir konutun
yeni bir kiracıya verilmesi durumunda, kiranın en fazla ne kadar
arttırılabileceğini de düzenlemekte.
Bu nedenle yeni kiracının eski kiranın ne kadar olduğunu öğrenme
hakkı bulunuyor. Ev sahipleri ise bu
miktarı yeni kiracıya bildirmeyerek,
yasal zorunluluğu yerine getirmiyor.
Böylece yeni kiracı, eski kiradan çok
daha fazla kira ödeyebiliyor.
Bu tür uygulamalar sonucu en fazla
zarara uğrayanlara ise göçmenler.
Yasaları yeterince bilmeme sonucu
ev sahiplerinin tüm isteklerini yerine getiren göçmenlerin bu durumu
ev sahipleri tarafından insafsızca
kullanılıyor. Ev sahiplerinin en son
buldukları hileyse, konut kiralarken
deneme süresi koymaya kalkışmaları. Deneme süresi sonunda daha
yüksek kira ile kira sözleşmesinin
kesin hale getirilmek istenmesi son
zamanlarda şikayete neden olan diğer konular arasında yer alıyor.
Die fiesesten Abzocker-Tricks der Vermieter
Viele Schweizer haben in diesen Tagen eine neue Wohnung bezogen. Die Vermieter reiben sich die Hände. Nicht nur, weil die Mietzinse in vielen Schweizer Ballungszentren
hoch sind, sondern weil Einzelne immer wieder versuchen, die Aus- und Einziehenden über den Tisch zu ziehen.
16
< POLİTİKA >
Bir efsanenin sonu
Bir İsviçre efsanesi olarak bankacılık gizliliğinin temelleri 20. yüzyılın başlarında atıldı. 1. Dünya
Savaşı’nda yaşlı kıtanın yaşadığı çalkantı ve kaos içinde ne yapacağını bilemeyen sermaye sahipleri,
sığınacak en uygun yer olarak kendilerine Alp Dağları’nın arasında gizlenmiş bir mekân seçti. Savaş
sonrası 1930’larda yaşanan büyük ekonomik buhranda ise ülkelerine gelen sıcak parayı tutmanın
formülünü bulan İsviçreli bankacılar ve politikacılar, kendilerine dünyanın refah seviyesi en yüksek
ülkesi olmanın kapısını aralayacak olan ‘bankacılık gizliliği’ni Anayasal güvenceye aldılar.
2. Dünya Savaşı öncesi başta Fransa olmak üzere birçok ülke sermayesini İsviçre’de tutan işadamlarına baskı yapsa da dönemin İsviçre hükümeti 8 Kasım 1934’te
yeni bir tedbir aldı. Banka çalışanlarının hesap bilgilerini sızdırmaları durumunda hapis ve yüksek para cezası
ile karşı karşıya kalacakları yasaları yürürlüğe geçirildi.
Böylelikle efsanenin şekli belli oldu.
Avrupa, 2. Dünya Savaşı’nda bir kez daha karışırken; bu
sefer yaşam hakkı tanınmayan Yahudiler bütün varlıklarını İsviçre’ye taşıdı. Tüm kıtanın sermayesini barındıran
öyle bir sistem ortaya çıktıki savaş sonrası Avrupa’da iktidara gelen hiç kimse bu efsaneye karşı duramadı.
1950’lerden sonra toparlanmaya başlayan Avrupa ve
gelişen dünya ekonomisinin atar damarı bankacılık
sistemi, her ülkede belirli yasalarla kontrol edilirken;
siyasetçisinden işadamına, sporcusundan komedyenine kadar her iş alanındaki zenginler, kendi ülkelerinde
muhafaza edemedikleri veya resmiyete geçiremedikleri
gelirlerini İsviçre bankalarına emanet ettiler.
İsviçre, global bir cazibe hâline gelen bankalarının sistemlerini her geçen gün geliştirdi. Müşteri bilgilerine
daha güvenilir bir koruma sağlamak için ‘anonima’ olarak adlandırdıkları bir sistem geliştirdiler. Yüklü hesap
sahiplerine uyguladıkları bu sistemde müşteri isimlerine bir kod vererek bütün işlemleri bu kod üzerinden
gerçekleştirmeye başladılar. Böylelikle hiçbir işlemde
müşteri bilgileri ifşa olmamış oluyordu. Bilgiler sadece
hesap danışmanı tarafından biliniyor, o da bankaya kazandırdığı fon kadar aldığı bonus gelirlerle hayalindeki
hayatı yaşama imkânını kazanıyordu.
Uluslararası vergi denetleyici kurumu olan KPMG’ye
göre 2000’li yılların başında efsanenin İsviçre bankalarına kazandırdığı toplam fonun 4 trilyon İsviçre Frank'ı olduğu tahmin ediliyor. Bu miktarın
yaklaşık 1,8 trilyonunun İsviçre ekonomisinin
idaresinde olduğu biliniyor. Geri kalan meblağ
ise (büyük çoğunluğu AB ülkeleri) dünyanın
hemen hemen her ülkesinde ikamet eden
kişilerin resmî olmayan gelirleri olarak belirtiliyor.
2008’de ABD’deki bankacılık sektörünün tetiklediği global ekonomik krizin
boyutları ortaya çıkınca, dünya ekonomisine yön veren G8 üyeleri yaptıkları
ilk toplantıda vergi kaçıran vatandaşlarına büyük bir ültimatom verdiler.
Dahası onlara yardım eden bankalara
da savaş açtıklarını ilan ettiler. Bu arada
İsviçre, OECD’nin Gri Liste’sinde (vergi
kaçırmaya zemin hazırlayan ülkeler)
< POLİTİKA >
yer aldı. OECD, İsviçre’ye belirli bir
süre vererek kendi üyeleri içerisinde
karşılıklı bilgi anlaşmasına izin veren
ikili anlaşmalar imzalamasını şart
koştu.
Bu işlemlere paralel olarak ABD
Maliye Bakanlığı’nın UBS bankasında hesabı olan 250 ABD vatandaşının vergi kaçırdıklarını iddia ederek hesap bilgileri istemesi, kuyuya
atılan ilk büyük taş oldu. İsviçreliler
bankacılık gizliliği, anayasal güvence, yasaları ihlal gibi diplomatik cevaplar vermeyi tercih etseler
de, 2009’da ABD Adalet Bakanlığı,
UBS’nin Amerika’daki bankacılık
lisansını iptal etmek üzere harekete geçti. Gerekçe pek tabiiki kendi
vatandaşlarının vergi kaçırmalarına
yardım etmekti.
bilgilerinin 9 Kasım 2006 ile 31 Mart
2007 arasında HSBC’nin Cenevre
şubesine ait olduğu vurgulanıyor.
17
olarak Mehmet Bey’e bir kod atıyor.
Bundan sonra Mehmet Bey, örneğin ‘57444 YZ’ numarası ile anılıyor.
ICIJ, şu ana kadar 36 bin dosya
içinde toplam 106 bin 458 adet hesap şifrelerini çözdüklerini, hesap
sahiplerinin ise 203 farklı ülkeden
toplam 102 milyar dolara sahip olduklarını açıkladılar. Listede hesap
adedi olarak İsviçreliler 11 bin 285
hesapla ilk sırada yer alırken, Fransızlar 9 bin 187 ve İngilizler 8 bin
844 hesapla dikkat çekiyor. Fransız
ABD, 52 bin vatandaşının yaklaşık
15 milyar dolara denk gelen vergilendirilmemiş kaynağının UBS hesaplarında olduğunu iddia ediyordu. İsviçre’de büyük tartışmalara
neden olan bu gelişmeler, ‘bankacılık efsanesinin sonu’ olarak algılandı. İsviçre’nin bir numaralı bankası
olan UBS, yaşanan bu süreçte 780
milyon dolar ceza ödemek ve 4 bin
500 Amerikalı müşterisinin bilgilerini ABD Maliye Bakanlığı’na vermek
zorunda kaldı.
İsviçreli bankacılar ve İsviçre Maliye
Bakanlığı, ABD’li meslektaşlarının
saldırılarına çözüm ararken pimi
çekilmiş el bombası Cenevre’de
patladı. Cenevre’de özel bankacılık
faaliyetinde bulunan HSBC şubesinde çalışan bilgisayar uzmanı Helve Falciani, binlerce kişinin hesap
bilgilerini içeren dosyaları Fransız
Adalet Bakanlığı’na teslim etti. Önceleri birkaç CD’den oluştuğu düşünülen hesap bilgilerinde özellikle
Fransız ve Alman vatandaşlarının
kendi ülkelerinde deklare etmedikleri gelirleri olduğu söylendi. O
günlerde İsviçre’nin çalındığını söylediği bilgiler için Angela Merkel’in
“Ben CD’leri satın almaya hazırım.”
açıklaması çok konuşuldu.
İtalyan asıllı Fransız vatandaşı Falciani’nin elde ettiği datalar dünyada
yüzden fazla gazeteciye ulaştırıldı.
Özellikle Fransız, Alman, İngiliz ve
İsviçre basını, eş zamanlı olarak 6 ay
üzerinde çalıştıkları dosyaları açıkladılar. Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu’nun (ICIJ)
organize ettiği çalışmada hesap
basınına göre, ifşa edilen hesapların
yüzde 98’i vergi dairesine deklare
edilmemiş. Listede Türkiye ilk 10
içinde. 3 bin 105 kişinin toplam 4
bin 584 adet farklı hesabı varmış
belirtilen tarihler arasında.
İfşa edilen listelerde popüler Türk
vatandaşlarının isimleri belli değilken biz sistemin nasıl çalıştığını
anlamaya çalışalım. Örneğin Mehmet Bey’in vergi beyannamesinde
deklare etmek istemediği bir miktar
geliri var ve bunu bir şekilde bankada muhafaza etmeli. Bunun için ya
direkt olarak bankaya gidiyor ya da
çoğunlukla tercih edilen yöntemle
bankanın bir temsilcisi ile bir randevu ayarlıyor. Hesap danışmanı ilk
Bu eşleşmeyi sadece danışman ve
Mehmet Bey biliyor.
Bankacılık gizliliğinin ilk aşaması
gerçekleştikten sonra bu kod numarasına 2 farklı kimlikle hesap
açılıyor. Bir sonraki adımda kişisel
hesap, ‘tüzel kişi’ hesabına evriliyor.
Sonrasında ise sınır ötesinde sahte
bir şirket çalışması başlatılıyor. Banka, Mehmet Bey’e sağladığı avantajların faturasını (komisyon) çıkarmak için Panama’da sahte bir şirket
kuruyor. ‘Trustee Fund Limited’ ismi
verilen işlemde şirket fiziki anlamda
Panama’da kuruluyor. Trustee Fund
Limited, müşterinin gerçek kimlik
bilgileri ve açılan 2 hesap bilgilerini
içeriyor. Mehmet Bey ise bu sahte
şirketin temsilcisi oluyor. Tüm bu
işlemler bittikten sonra Recep Bey
bankanın sağladığı güvenlik altında
Cenevre’ye gidiyor ve gerekli transferler yapılıyor.
Aslında tüm bu yaşananlar ‘malumun ilanı’ olarak algılanabilir. Tüm
dünyanın bildiği bir gerçek gün yüzüne çıkıyor. ABD’nin çaktığı kıvılcım, AB ülkeleri liderlerinin tavizsiz
tutumu ile yayıldı. Zaten yaşanan
bu süreçte İsviçre, başta ABD ile
imzaladığı FATCA ve OECD ülkeleri
ile varılan otomatik bilgi paylaşımı
anlaşmaları ile bankacılık gizliliğini
fiilen bitirmiş durumda. HSBC’nin
hesaplarının ortaya çıkmasından
sonra herhangi bir soruşturma açılmaması bunun en büyük ispatı.
18
< GÜNCEL >
İsviçre yeni milli marşını arıyor
İsviçre milli marşı ile ilgili son yıllarda süren tartışmalar, yeni bir milli marş belirlenmesi için bir yarışma düzenlenmesi ile
başka bir safhaya girdi. 1999 yılında kabul edilen yeni Anayasa’nın temel ilkeleri ile mevcut milli marş arasında çelişkiler
olduğu gerekçesi ile milli marş arayışına başlanmıştı.
İsviçre Kamu yararı Kurumu (SGG)
tarafından başlatılan yarışmaya 204
sanatçı beste ve güfteleri ile katıldı.
Geçen yılın Aralık ayında 30 kişilik
bir jüri, bu eserler içinden 6 tanesini
seçerek, internet üzerinden oylamaya sunma kararı aldı.
30 Mart 2015 tarihinde başlayan
oylama 15 Mayıs tarihine kadar sürecek. Bunu takiben en fazla oy alan
3 öneri finalist olarak ilan edilecek.
Bunun için online verilen oylar ve
aynı jürinin oyları yarı yarıya dikkate
alınacak. Oylama internet üzerinden
www.chymne.ch sitesinde yapılacak.
Finale kalan 3 öneri için ilk oylama
aynı şekilde 8 Haziran’da başlayıp
Ağustos ayı sonuna kadar sürecek.
12 Eylül’de ise İsviçre televizyonu
canlı yayınla üç finalist parçayı tanıtacak. Yayın sırasında telefon ve
SMS ile oylama yapılacak. Final oylamasında Juri oy kullanmayacak,
sadece halkın verdiği oylarla birinci
seçilecek.
Birinci seçilen öneri Parlamento’da
görüşüldükten sonra bunun yeni
milli marş olup olmayacağına karar
verilecek. Kabul edilmesi halinde ilk
defa bir milli marş bu kadar geniş
bir katılımla tespit edilmiş olacak.
Aşağıda söz konusu altı önerinin
sözleri bulunuyor. Bu önerilerin
Fransızca ve İtalyancasını besteleri
ile birlikte yukarda sözü edilen sitede bulabilir ve oylamaya katılabilirsiniz. İsviçre vatandaşı olmayan göçmenlerde oylamaya katılabiliyor.
A
Weisses Kreuz auf rotem Grund,
unser Zeichen für den Bund:
Freiheit, Unabhängigkeit, Frieden.
Offen für die Welt, in der wir leben,
woll'n wir nach Gerechtigkeit streben.
Frei, wer seine Freiheit nützt,
stark ein Volk, das Schwache stützt.
Weisses Kreuz auf rotem Grund,
singen wir gemeinsam aus einem
Mund.
B
Wir, das Volk der Freiheit,
leben für die Einheit.
Wir gehen Hand in Hand
im Schweizerland.
Jung und Alt mühn sich um Frieden,
Harmonie im Land wir lieben.
Vielfalt ist ein Segen,
den wir achtsam pflegen.
Wir kämpfen stets mit Leidenschaft
für unser Glück, in vereinter Kraft.
Was die Schweiz an Werten bisher
fand,
stets in Harmonie vereint entstand:
ich für dich und du für mich,
ich für dich und du für mich.
Viele Sprachen bilden Einheit
mitten in der grossen Verschiedenheit.
Schönheit liegt in der Natur,
Vielfalt herrscht in der Kultur,
sie sind unser ganzer Stolz, unser
Glück.
Krieg, Gewalt und Ungerechtigkeit
machen unsre Herzen hilfsbereit.
Ich für dich und du für mich,
Ich für dich und du für mich,
schaffen wir heut' Hand in Hand
Schutz und Heimat im Schweizerland.
D
In den Bergeshöhen,
Städten und an Seen
lieben wir all den Reiz
der schönen Schweiz.
Gott, begleite uns auf unserm Weg
und das Schicksal in die Händ' uns
leg.
Lasst uns heute sorgen
für die Welt von morgen,
wirken wir froh mit Herz und Hand
für unsre Zukunft im Schweizerland.
Wohl unserm Land,
unsrer Zeit,
unserm Geist
der Verbundenheit,
unserm Weg,
unsrer Kraft, die neu erschafft.
Frieden zu bewahren
allem Leben hier,
Freiheit zu erfahren,
dafür stehen wir.
Wohl unserm Land,
unserm schönen Heimatland.
Wohl unsrer Schweiz,
aufgehoben in Gottes Hand.
C
E
Immer schon von alters her
lieben wir die Freiheit sehr.
Und das allerhöchste Gut ist der
Mut.
Wir alle, wir stehen,
unser Land anzusehen
und wahren in uns den Traum:
dass jeder gestalten,
in Freiheit sich entfalten,
Geborgenheit finden kann.
Refrain
So stark wie unsre Berge,
so stark sei dieser Traum.
Es klinge durch die Dörfer
und durch der Städte Raum:
Danke dem, was uns ernährt,
danke dem, was unversehrt
durch die Zeit uns staunen lehrt.
Wir alle, wir singen,
die Schweiz einzubringen.
Sie strahle hinaus in die Welt.
Mög Frieden uns einen,
mög überall gedeihen,
was uns hier zusammenhält.
Refrain
F
Land, an Freiheit überreich,
Land, das will, dass alle gleich,
Friedenswiege du für die ganze
Welt.
Lasst uns heute nehmen an den
Händen
und sie reichen auch den Fremden.
Schweiz, mein Land, ich liebe dich,
mein Hort, meine Zuversicht,
deine Werte, die wir ehren,
lass sie uns den Kindern lehren.
Stark von alter Zeiten Lauf
brechen wir ins Morgen auf,
breiten wir die Flügel aus
himmelwärts.
Stadt und Land in buntem Reigen
können ihre Vielfalt zeigen.
Schweiz, mein Land, ich liebe dich,
meinen Stolz verberg ich nicht,
niemals werdest du entzweit,
Eintracht sei in der Verschiedenheit.
Künstlerwettbewerb für die Schaffung einer zeitgemässen Nationalhymne
Der Text des «Schweizer Psalms» ist schwierig zu merken, sprachlich sperrig und nicht mehr der Realität entsprechend. Die Schweiz wird nicht in ihrer heutigen politischen und
kulturellen Vielfalt abgebildet. Dies soll sich ändern: Die Schweizerische Gemeinnützige Gesellschaft (SGG) fördert die Schaffung einer zeitgemässen Nationalhymne und hat
einen Künstlerwettbewerb ausgeschrieben.
19
< GÜNCEL >
Cinayetler
rekor düzeyde
azaldı!
İsviçre’de işlenen cinayetlerinin rekor düzeyde azalarak
yılda 41' e inmesi, son günlerin en rahatlatıcı haberleri
arasına girdi. Uzmanlara göre artan refah düzeyi ve
cezaların artmış olması bu sonucu ortaya çıkarmış. 2014
yılında öldürülen insan sayısının, bugüne kadarki en düşük
rakam olduğu da ortaya çıktı. Cinayet rakamları 1990
yılında 110 ile en yüksek seviyesine ulaşmıştı.
Dikkat çekici diğer bir veri ise ev içi
şiddet sonucu hayatını kaybedenlerin sayısındaki önemli düşüş. Evli
çiftler arasındaki anlaşmazlıkların
ölümle sonuçlanmasına karşı son
sırada. Ancak uzmanlar bu olumlu
tablodan, İsviçre’nin daha güvenlikli
hale geldiği sonucu çıkarılmaması gerektiğine dikkat çekiyor. Diğer
suçlardaki artışında unutulmaması
gerektiği görüşündeler.
Gerçektende geçen yıl, tehdit suçları %19.5, evrak sahtekarlığı %14.4,
sahtekarlık olayları ise %2.8 oranında
arttı. Internet gibi teknik imkanlar, bu
tür suçlara duyulan eğilimin artmasına neden oluyor.
yıllarda alınan tedbirlerin artması,
bu olumlu sonucu ortaya çıkardı.
Öte yandan tıp alanındaki ilerlemeler, ağır yaralı olarak hastaneye sevk
edilenlerin hayatlarının kurtarılmasını sağlıyor. Bu şekilde de cinayetlerin
önüne geçiliyor.
Yıl
1990
1995
2000
2009
2010
2011
2012
2013
2014
Cinayet
Sayısı
110
80
69
575
53
46
47
59
41
Nüfus yoğunluğu dikkate
alındığında İsviçre, cinayet
s ay ı s ı a ç ı s ı n dan Avrupa’da
Monako, İzlanda’dan sonra en
az cinayet işlenen ülkeler arasın d a ü ç ü n c ü
Yıllara göre işlenen suç sayısına bakıldığında ise ilginç sonuçlar ortaya
çıkıyor. Buna göre son beş yıl içerisinde işlenen suçların sayısında bir
azalma görülüyor. Suç işleyenlerin
kimlikleri açısından sayılar incelendiğinde, suç işleyen İsviçreli sayısında
bir düşüş görülürken, göçmenlerin
sayısı hemen hemen aynı düzeyde kalmış. Suç işleyen Türk vatandaşlarının sayısı ise önemli oranda
azalmış. Üstelik bu azalış İsviçre vatandaşlarındaki azalıştan çok daha
fazla!
Yıllara göre Toplam suç sayısı
Toplam
2014
2009
61090
65376
İsviçreli
37486
41929
Göçmen
23604
23447
1659
1950
Türk
So wenig Morde wie nie
Die Tötungsrate in der Schweiz hat ein Rekordtief erreicht. Als Ursachen sehen
Experten die neue Härte im Strafvollzug und den Wohlstand. Im vergangenen Jahr
sind in der Schweiz gemäss Kriminalstatistik 41 Menschen getötet worden. Das ist die
niedrigste Zahl vollendeter Tötungsdelikte, die je registriert wurde. Zum Vergleich:
1990 wurden in der Schweiz 110 Personen umgebracht, im Jahr 2000 waren 69 Opfer
zu beklagen.
20
Suç işleyen
yaşlıların
sayısı arttı!
Son yıllarda suç işlediği iddiası ile
haklarında soruşturma başlatılanların
sayısı azalırken, 60 yaş üstü yaşlılar
için tam tersi bir gelişme görülüyor.
Son on yıl içerisinde cezaya çarptırılan
60 yaş üstü yaşlıların sayısı %88
oranında arttı.
2009 yılında hakkında soruşturma açılan 60 yaş
üstü kişilerin sayısı 3941 iken bu rakam 2013 yılında %22 artarak 4781'e yükseldi. Aynı yıllar içinde
uyuşturucu suçundan dava açılan yaşlıların sayısı iki misli artarak 88'den 160'a çıktı. Hırsızlıkla
suçlananların sayısındaki artış ise %35 civarında.
Benzer şekilde, hakaret suçları %90, cinsel suçlar
%28, dolandırıcılık ise %14 oranında arttı.
Bu yeni ortaya çıkan durumu açıklamakta sosyal
bilimciler de güçlük çekiyor. Bazı uzmanlar, yaşlıların ilerlemiş yaşlarına rağmen hala sağlıklı olduklarını öne sürerken, bazıları ise bunu yaşlılar
arasında yoksulluğun artması ile açıklıyor.
Öte yandan
hapishanelerde
60 yaş
Yıl
Toplam
cezasını çeken
üstü
insanlar arasın2009
80481
3941
da yaşlı olan2010
79357
4465
ların artması
2011
77835
4361
ile hapishane
2012
81862
4430
yönetimleri de
2013
81400
4511
belli önlemler
2014
79237
4781
almak zorunda
kalıyor. Lenzburg hapishanesinde 60+ adlı yeni
bir bölümün açılmış olması bunun bir göstergesi.
Yıllara göre suç işleyenler
Die Alten werden krimineller!
Die Kriminalität in der Schweiz geht allgemein zurück,
vor allem Jugendliche machen seit Jahren weniger
Ärger. Ganz anders die Alten. Innerhalb von zehn
Jahren stieg die Zahl der Verurteilten bei den über
60-Jährigen um 88 Prozent. Auch die Zahl der wegen
Straftaten beschuldigten Rentner steigt massiv: 2009
wurden 3941 Senioren wegen eines Verstosses angezeigt. 2014 waren es 4781 – ein Plus von 22 Prozent in
nur fünf Jahren.
< GÜNCEL >
Mahkumlar hapis
cezalarını İsviçre
dışında çekecek
Adalet Bakanlığı tarafından hazırlıklarına başlanan bir girişim, İsviçre
mahkemeleri tarafından hapis cezasına çarptırılan mahkumların, cezalarını İsviçre dışında bir hapishanede geçirmelerini sağlamayı amaçlıyor. Bu
konuda ilk olarak Brezilya ile bir İkili Anlaşmanın yapıldığı açıklandı.
Söz konusu anlaşmaya göre İsviçre’de mahkum olan Brezilya vatandaşlarının hapis cezalarını kendi ülkelerinde çekmeleri sağlanacak. Benzer şekilde Brezilya’da mahkum
olan İsviçre vatandaşları cezalarını İsviçre
hapishanelerinde çekebilecekler. Bunun için
gerekli olan hazırlıkların bu yılın ortasında
tamamlanacağını açıklayan Adalet Bakanlığı,
aynı zamanda diğer ülke vatandaşlarının da
belli bir ülkede kurulacak bir hapishanede
cezalarını çekmelerinin mümkün olup olmadığını araştırdıklarını belirtti.
Bu güne kadar Kosova, Fas ve Tayland’la yapılan anlaşmalarla, bu ülke vatandaşlarının
hapis cezalarını kendi ülkelerinde çekmeleri
öngörülmüştü.
İsviçre mahkemelerindeki
Bunun için hapis
mahkumların geldikleri
cezasının altı ayülkeler (2013)
dan fazla olması
Sırbistan
312
ve m a h k u m u n
Cezayir
277
bunu kabul etArnavutluk
201
mesi şartları varNijerya
190
dı.
Tunus
143
İtalya
140
Türkiye
114
Kosova
106
Fas
105
Fransa
101
Portekiz
100
Gine
99
Romanya
99
Makedonya
63
Dominik Cumhuriyeti
60
Brezilya
30
Kaynak: Bundesamt für Statistik,
bfs
İsviçre’deki hapishanelerin yetersiz oluşu ve
yeni hapishane
için gerekli yatırımın oldukça yüksek olması Adalet Bakanlığı'nı
yeni arayışlara
sürükledi. Geçtiğimiz günlerde
Norveç ile Hollanda arasında
yapılan bir anlaşma bu konuda yeni bir ufuk
açmış durumda. Buna göre Norveç mahkemelerinde hapis cezasına çarptırılanlar, hangi
ülke vatandaşı olmasına bakılmaksızın Hollanda’da bulunan bu hapishanede cezalarını
çekecekler. Bu hapishanede Norveç yasaları
geçerli olacak.
İsviçre’de bulunan 114 hapishanede bulunan
7200 mahkumun dörtte üçünün İsviçreli olması, bu tür çözümleri daha akılcı hale
getiriyor. Adalet Bakanlığı bu konudaki çalışmalarını, Avrupa Birliği içindeki benzer gelişmelere göre geliştirmek istiyor.
Bund schafft Gefängnisplätze im Ausland
Verurteilte sollen ihre Strafen vermehrt im Ausland absitzen: Das Bundesamt für Justiz gibt ein Gutachten
in Auftrag, bis zu welchem Punkt das möglich ist. Schweiz hat mit Brasilien Abkommen zur Übernahme
von Straftätern ausgehandelt.
21
< GÜNCEL >
Dövizle Askerlik Bin
Euro'ya mı Düşecek?
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç 6 bin Euro olan dövizle askerlik
bedelinin bin Euro'ya düşeceğini söyledi.
Bedelli askerlik ücretinde indirim yapılacak. Müjdeyi
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç verdi. Arınç ayrıca
pasaport harçlarının da ucuzlayabileceğini söyledi.
ALMANYA'DA AÇIKLADI
Almanya'nın Köln kentinde, Avrupalı Türk Demokratlar
Birliği UETD'nin düzenlediği Çanakkale programına katılan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent
Arınç gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“DÖVİZLE ASKERLİK BEDELİNİ
DÜŞÜRECEĞİZ”
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç konuşmasında ayrıca,
yurtdışında yaşayan ve 8 Mayıs'ta yurtdışı temsilciliklerinde oy kullanmaya başlayacak olan Türk vatandaşlarına sandığa gitmeleri çağrısında bulundu.
Halen 6 bin Euro olan dövizle askerlik bedelini seçimlerden sonra bin Euro'ya düşürecekleri sözünü veren Arınç,
pasaport harçlarında da indirim yapılabileceğini ifade
etti.
Bilindiği gibi geçtiğimiz yıllarda yutdışında yaşayan vatandaşlarımız için 10 bin Euro'luk bir ücret belirlenmiş ve
sonradan çıkarılan yeni kanunla birlikte bu rakam 6 bin
Euro’ya indirilmişti. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın son yıllardaki maddi zorluklarını göz önünde bulunduran hükümet yeni bir kararla askerlik bedelini 1000
Euro’ya düşürmeyi hedefliyor. Haberin yayılmasıyla
birlikte vatandaşlarımız arasında heyecanlı bir bekleyiş
yaşanırken ilerleyen günlerde konuyla ilgili nasıl bir gelişme olacağı merak konusu. İsviçre’de yaşayan vatandaşlarımız şu an bedelli askerlik için 7200 Frank ödeme
yapıyorlar.
23
< GÜNCEL >
İsviçre Türk Federasyon’u
seçimlere start verdi
Dietikon Stadthalle’de gerçekleştirilen organizasyonla İsviçre Türk Federasyon’u
tarafından seçim çalışmalarına resmen start verildi. Türkiye’den seçim çalışmaları için
gelen MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz ve sanatçı Ahmet Şafak katılımcıların
büyük ilgisiyle karşılandı.
Programın açılış konuşmasını İsviçre Türk Federasyon’u Başkanı İrfan
Okutan yaptı. Okutan konuşmasının
hemen başında büyük bir çalışmanın ardından gerçekleşen organizasyon dolayısıyla emeği geçen
herkese teşekkür etti. İrfan Okutan
konuşmasının devamında AKP yönetiminin iktidar olduğu günden
bu yana yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız için önemli bir çalışmaya
imza atmadığı, gurbetçinin kendi
sorunlarıyla başbaşa bırakıldığını
ifade etti. “Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımıza ayrımcılık yapıldı,”
diyen Okutan, başta emeklilik olmak
üzere, araba sigortası, ve yüksek
pasaport harçları gibi önemli konularda hiç bir çalışma yapılmadığını,
askerliğin tamamen kaldırılarak milli
Programın açılış konuşmasını İsviçre
Türk Federasyon’u Başkanı İrfan
Okutan yaptı.
ve manevi değerlerimize büyük zarar verildiğini vurguladı. İrfan Okutan konuşmasını, “Eğer birşeylerin
değişmesini istiyorsak şimdi oy kullanma zamanı, 7 Haziran’dan sonra
ne söylerseniz söyleyin boş olacak,
Milliyetçi Hareket Partisini destekleyelim ve 8 Haziran’da hep birlikte
yeni bir tarih yazalım” şeklinde sonlardırdı.
ğınızı Türkiye ile hiç koparmadan
devam ettirdiniz. Hem Türklüğü
hem de kültürümüzü yaşatmak için
mücadele verdiniz, Allah hepinizden razı olsun. Yaptıklarınızla bizlere şevk ve heyecan verdiniz. Bugün
buraya gelerek bizleri yanlız bırakmadığınız için hepinize teşekkür
ediyorum,” diyerek konuşmasına
başladı.
Programın devamında söz alan Avrupa Türk Konferderasyonu Genel
Başkanı Cemal Çetin’de bir konuşma yaparak kalabalığa hitap etti.
Çetin: “Geçmişimiz Türkiye’de başladı ancak geleceğimiz Avrupa’da şekilleniyor” diyerek başladığı konuşmasında 13 yıldan bu yana iktidarda
olan AKP hükümetinin bu güne kadar yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarıyla ilgilenmediğini
ve ayrımcılık yaptığını vurguladı.
Konuşmasının devamında seçimlerin öneminden bahseden Yılmaz:
“Türkiyede 7 Haziran seçimleri için
8 Mayıs' dan itibaren Avrupa’da oy
vermeye başlayacaksınız. Unutmayın tüm seçimler önemlidir. Ancak
bu seçim Cumhuriyet tarihinin en
önemli seçimidir,” diyen Yılmaz herkesi oy kullanmaya ve 7 Haziran sabahı tüm hesapları bozarak MHP’yi
iktidara taşımak için çalışmaya davet etti.
“Avrupa’daki varlığımızı artık dördüncü nesile taşımış durumdayız,”
diyen Çetin, hala çeşitli sıkıntıların
devam ettiini ancak herşeye rağmen
halkımızın vatan sevgisini kaybetmeden yaşamını ve mücadelesini
sürdürdüğünü belirtti.
Yapılan ilk konuşmaların ardından
organizasyon Ozan Emir'in seslendirdiği şarkılar ve yenilen akşam
yemeğiyle devam etti. Yaklaşık 45
dakika süren konserin ardından bu
sefer kürsüye MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz geldi.
Bu güne kadar AKP hükümeti tarafından ülkenin yönetilemediğini vurgulayan Yılmaz, geldiklerinde 200
milyar olan dış borcun bugün 800
milyara çıktığını, bütçe açığının 45
milyara dayandığını ve verdikleri hiç
bir önemli vaadi yerine getiremeyen
bir hükümetin olduğunu belirtti.
İşsizliğin %18’lere dayandığı, emeklinin açlık ve yoksullukla karşı karşıya
bırakıldığını söyleyen Yılmaz, mevcut yönetimin servetine servet katarken atanamayan 400 bin öğretmen, iş arayan milyonlarca gencin
zor günler geçirdiğini aktardı.
“Bu salonda sizlerle birlikte olmak
benim için büyük zevk, yıllarca ba-
“Uyumadan, yorulmadan mücadele
vererek, kapı kapı gezerek, toplan-
MHP Adana Milletvekili
Seyfettin Yılmaz
tılar düzenleyerek 8 Haziran sabahı
Türkiye’nin yeni iktidarı MHP olacaktır,” diyerek konuşmasını sürdüren
Yılmaz, “Avrupa Türkleri'de ayağa
kalkacak ve Kuvayı Milliye ruhuyla
bu zaferi hep beraber kutlayacağız,
Allah yar ve yardımcımız olsun,”
sözleriyle konuşmasını tamamladı.
MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz’ın konuşmasının ardından protokol için hazırlanan hediyeler İsviçre Türk Federasyon’u Başkanı İrfan
Okutan tarafından sahiplerine verildi. Kısa törenin ardından gecenin
finalini sanatçı Ahmet Şafak yaptı.
Konserinde sahneden inerek halkın
arasına karışan Ahmet Şafak sempatik tavırları ve seslendirdiği şarkılarıyla seyircinin büyük beğenisini
Ahmet Şafak sempatik tavırları ve
seslendirdiği şarkılarıyla seyircinin
büyük beğenisini topladı. Sanatçı
Ahmet Şafak’a Hollanda’dan
gelen Can Türkoğlu yaptığı bayrak
gösterileriyle eşlik etti.
topladı. Sanatçı Ahmet Şafak’a Hollanda’dan gelen Can Türkoğlu yaptığı bayrak gösterileriyle eşlik etti.
Bayrakların havada uçuştuğu gösteride, hep birlikte söylenen şarkılar
salondaki coşkuyu zirveye taşıdı.
24
< KÖŞE YAZISI >
SUNAY AKIN’LA HAYAT DEYİNCE
AFFAN DEDE’YE PARA SAYDIM..
Oyuncak müzesinin büyüsü,
yetişkin ziyaretçilerin çocukluklarını müzeyi birlikte
ziyaret ettikleri çocuklarıyla
tanıştırması ve bir kaç dakika içinde kaynaştırarak
oyun arkadaşı yapabilmesidir. Orada, Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Çocuk” adlı şiiri
gerçek olur:
Affan Dede’ye para saydım,
Sattı bana çocukluğumu.
Artık ne yaşım var, ne adım;
Bilmiyorum kim olduğumu.
Şiirseverlerin çok iyi bildiği dizelerdir bunlar.. İyi de,
insanlara çocukluğunu yeniden yaşatan Affen Dede
kimdir? Gerçek midir bu şiir
kahramanı?
Affan Dede, İstanbul’un
Selimiye semtinde, geride
bıraktığımız yüzyılın başlarında yaşamış bir oyuncakçıydı. Bir Mevlevi dervişi
olan Affan Dede’nin küçük
dükkanı, Reşat Ekrem Koçu’nun İstanbul Ansiklopedisi’nde çıkar karşımıza.
Koçu’dan Affan Dede’nin
dükkanının evinin altında olduğunu öğreniriz. Öylesine
dardır ki bu dükkan, Affan
Dede müşteriyle ilgilenmek
için oturduğu yerden kalktığında, başı tavana asılı
Eyüp beşiklerine ve kaynana
zırıltılarına çarpardı. Bu masalsı dükkan, Karacaahmet
mezarlığına bakan, Üsküdar-Kadıköy yolu üzerindeydi.
Reşat Ekrem Koçu da, Ruşen Eşref’in bir öyküsünden
yararlanarak anlatır bize, Tarancı’nın şiiriyle daha geniş
bir çevre tarafından tanınan
Affan Dede’yi. Öyleyse biz
de, bir 23 Nisan’da, çocuk
tarihinin bu gizli kahramanının dükkanından içeri
Ruşen Eşref’in öyküsüyle
girelim:”Yaftalarının yazısı
silinmiş beş-on esmer baharat kutusuyla, beş-on tane
kök kavanozu, yirmi-otuz
tane çıngıraklı teneke düdükle, sekiz-on tane toprak
kumbara, tavana asılı dörtbeş Eyüp beşiğiyle, beş-altı
kaynana zırıltısı, beş-altı da
kursak düdük oyuncakçı Affan Efendi’nin bütün sermayesiydi. Öyle taşbebekleri,
kurşun askerleri, zilli çengileri, düdüklü lastik köpekleri
falan satmazdı. Gayet Müslümandı. Suret namına bir
karagöz bulundururdu.”
Meclisin açıldığı 23 Nisan’ın
çocuk bayramı olmasın da
ne olsun? Cumhuriyet öncesinin oyuncak tarihine baktığımızda, Eyüp oyuncaklarında günah sayıldığı için insan
suretine rastlanılmaz. Ertuğrul fırkateyninin 1890’da,
Japonya’dan dönüş yolunda batışından sonra gelen
Yamada’nın İstiklal Caddesi’nde açtığı “Japon Mağazası”nda Avrupa’dan ithal
edilen oyuncaklar satıldığını
ve bunlar arasında porselen
bebekler, kurşun askerler
olduğunu biliyoruz. Ama
“mahalle” oyuncakçılarında,
çocukların hayal dünyasını zenginleştirecek böylesi
bir zenginliği göremezdiniz. Bunun nedenleri olarak,
tutucu çevrelerinin baskısının yanında, oyuncağın
çocuğun ruhsal gelişimdeki
öneminin bilinmemesini ve
bu nedenle de harcanacak
paraya acınılması, ekonomik
sorunlar gibi nedenleri de
sayabiliriz.
Bir çocuk düşünün ki, oyun-
larında arkadaşları için sürekli olarak ağaç dallarından
oyuncak evler yapsın.. Öyle
ki, böyle bir evde taşlardan
yaptığı oyuncak ocakta
“Aziz” adlı arkadaşının yaktığı ateş yüzünden yangın
çıkınca, güçlükle dışarı çıkarsın kız kardeşini.. Sonra
da, o üzülmesin diye yeni
bir oyuncak ev yapsın kız
kardeşine.. Üç basmaklı bir
merdiveni olan bu kulübeye
oturttuğu kardeşine karpuz
taşısın Ve de, o karpuzları
iştahla yerken karşısına geçip gülümseyerek seyretsin..
O çocuğun adı Mustafa
Kemal’dir.. Dayısı Hüseyin
Efendi’nin Langaza’daki çiftliğinde, kırılmış ağaç dallarından oyuncak evler yapan
ve bir milletin kırılmış umutlarından bir ülke yaratacak
olan Mustafa Kemal!
Çocuklarına oyuncakları
hayalleri çoğalsın diye alan
ülkeler dünyayı yönetirken,
oyuncakları çocuklarının
önüne oyalansın diye koyan
toplumlar, onların kapılarında oyalanmaya mahkumdur.
Mustafa Kemal Atatürk’ün
kurmuş olduğu Cumhuriyet, bağnazlığa ve yobazlığa karşı olarak çocukların
hayallerine, her biri hayatın
yansıması olan oyuncak çeşitliliğini kazandırmıştır. Bu
renkli dünya Türkiye’nin de
geleceğine ışık taşımıştır.
Çünkü, bir ülkenin geleceği
politikacılarının vaatlerinde
değil, çocuklarının hayallerindedir. Büyüklerin dünyasında bir işi küçümsemek,
basitleştirmek için sürekli
olarak “çocuk oyuncağı”
benzetmesinin yapıldığı bir
toplumda, aydınlatılması
gereken karanlığın zifiriliğini
de çok iyi biliyorum, merak
etmeyin!
Laik Türkiye Cumhuriyeti’nde hilafet kafasıyla yaşayanlar ile oyuncak üreticileri arasında sürekli bir
çatışma yaşanmıştır. Bekir
Onur’un “Oyuncaklı Dünya”
adlı kitabında yer alan, Gürel
Oyuncak’ın sahibi Müstecap
Baybörü’nün şu sözü bunun
kanıtlarından sadece biridir:”1957’de ilk büyük otomobili çıkardım: Pleymuth
arabanın modeli. 1958’de
oyuncağı kestim, bir sene
hiç yapmadım. Arabanın camına çizdiğim insan suretlerinin günah olduğunu söylemişti hocalar, o yüzden.”
Neyse, bunlarla canınızı
sıkmayalım.. Ama bilin ki,
çocuğunuzla Türkiye’de girdiğiniz bir oyuncakçı dükkanındaki o renkliliği, ve
çeşitliliği 23 Nisan, Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı size armağan edenlere
borçlusunuz.
Ve biliyorsunuz ki, çocuğunuzun ruhsal gelişimde
pırlanta ve asitli içecekten
daha faydalı olan oyuncaktır..
Pırlantadan alınan stopaj
yüzde sıfır
Asitli içeceklerden alınan
stopaj yüzde sekiz..
Oyuncaktan alınan stppaj
yüzde on sekizdir..
Affan Dede’nin sattığı oyuncaklar çocuğun gelişimine
pek yarar sağlamıyordu
ama, ona saydığımız parada
da böylesi bir cehalet payı
yoktu!
Sunay Akın
[email protected]
26
< POLİTİKA >
Selahattin Demirtaş:
“İsviçre'de sandıklardan birinci
parti olarak HDP çıkacak”
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “İnanıyorum ki İsviçre'de sandıklardan birinci parti olarak HDP
çıkacak” dedi. Demirtaş, genel seçim çalışmaları kapsamında İsviçre'nin Fribourg kentinde düzenlenen mitingde
seçmenlere seslendi.
Demirtaş, “Sizler burada izleyeceksiniz, sandıklar açılmaya başlandığında göreceksiniz ki verdiğiniz hiçbir
oy boşa gitmemiş. Göreceksiniz attığınız hiçbir slogan boşa gitmemiş,
göreceksiniz yaptığınız hiçbir yürüyüş boşa gitmemiş, sandıktan zafer
olarak çıkmış. O sizin zaferiniz olacak. O zafer bizzat sizin emeğinizin
sonucu olacak” şeklinde konuştu.
Mayıs ayında yurt dışında düzenlenecek seçimler öncesinde İsviçre'de
yaşayan ve mitinge katılan yaklaşık
4 bin seçmene hitap eden Demirtaş, “Umut ediyorum ki bu tarihi
dönemde Avrupa'nın tümünde, ülke
dışında, dünyanın bütün ülkelerinde,
özellikle burada İsviçre'de, partimizin yani HDP'nin çınarına gönül vermiş, HDP'nin ortaya koyduğu kardeşlik barış projesine gönül vermiş,
Türküyle, Kürdü, Çerkezi, Arabı, Lazı,
Boşnağı, Alevisi, Sünnisi, Hristiyanıyla bütün ezilenlerin umudu haline
gelmiş partimizi burada birinci parti
yapacaksınız” dedi.
Demirtaş, “İnanıyorum ki İsviçre'de
sandıklardan birinci parti olarak
HDP çıkacak. Gördüğüm kadarıyla
bunun hazırlığını yapmışsınız” dedi.
Hükümeti eleştiren Demirtaş, “Hala
ülkemiz dünyanın en yoksul ülkeleri
arasında. Sadece son altı ayda dolar
karşısında dünyada en fazla değer
kaybeden Türk lirası oldu. Yani, 'Biz
ülkeyi ileri demokrasiye taşıdık, dünyanın en büyük 18. ülkesi yaptık' diyenler, Türkiye'yi bütün dünyada en
hızlı değer kaybeden ülkesi haline
getirdiler” dedi.
Seçim sonuçlarının açıklanacağı
tarihe işaret eden Demirtaş, “7 Haziran akşamındaki zafer anını düşüneceğiz. Sandıklar açıldığında uzun
zamandır özlemini çektiğimiz, ülke
hayaline bir adım daha yaklaşmış
olmanın heyecanıyla çalışacağız”
ifadelerini kullandı.
“7 Haziran'da bunu hak etmek için
sıkı çalışmak lazım” diyen Demirtaş
sözlerini şöyle sürdürdü: “Barajı geçer miyiz geçmez miyiz, çalışmaya,
emeğe bağlıdır. Çalıştığımız zaman
kazanılabileceğini defalarca ispatladık. Yeter ki bu disiplinle büyük bir
ciddiyetle çalışmamızı sürdürelim”
Demirtaş, “Biz size güvenerek halkımıza ve sizlerin ruhuna inanarak bu
barajı aşacağız dedik. Başka güvendiğimiz Allah'tan, halkımızdan başka
kimse yok” dedi.
Liberland isminde
yeni bir ülke kuruldu
Çek Cumhuriyeti'nden Vit Yedliçka isimli bir vatandaş Hırvatistan ile Sırbistan arasındaki
yedi kilometrekarelik “tarafsız bölge”de “Liberland” adında devlet kurduğunu ilan etti.
Hırvatistan'ın Zmeyavets şehri ile
Sırbistan'ın Başki Monoştor şehirleri
arasında, Tuna Nehri'nin batı yakasında bulunan alanın ne Sırbistan'a
ne de Hırvatistan'a ait olduğunu öne
süren Yedliçka, 7 kilometrekarelik
alanın “tarafsız bölge” olduğunu savundu.
“liberland.org” internet sitesinde,
yeni kurduğu devletin vatandaşlığına geçmek isteyenlerin başvuru-
larını da kabul eden Yedliçka, site
aracılığıyla “Liberland” hakkında
ziyaretçilere bilgi veriyor. Sitede yer
alan bilgilere göre, tam adı Özgür
Liberland Cumhuriyeti olan devletin
bayrağı ve arması da bulunuyor. Vit
Yedliçka'nın devlet başkanı olduğu
devletin, resmi dili ise Çekçe.
Vatikan ve Monako'nun ardından en
küçük üçüncü ülke olduğu söylenen
“Liberland”a vatandaşlık için başvuracak kişilerin başvurularının kabul
edildiği de verilen bilgiler arasında.
Sitede ayrıca ilan edilen yeni devletin sloganının “Yaşa ve Yaşat” olduğu belirtilirken, yeni devletin sınırları
içinde adaletli insanlardan oluşan
bir toplum kurmanın amaçladığı
kaydediliyor.
Sitede, 13 Nisan'da kurulduğu ve
kendi bayrağının da olduğu belirtilen “Liberland” devletinde kaç kişinin yaşadığı hakkında bilgi verilmiyor.
< POLİTİKA >
27
Gümrük depoları
çalıntı
eserlerle
dolu
Ortadoğu’daki antika sanat eserlerinin ‘İslam Devleti’ adı
altında çalınarak satılmasının büyük boyutlara ulaştığı
açıklandı. Basel’de faaliyet gösteren antika tüccarı ve
arkeolog C. Leon, gümrüklenmeyen eşyaların depolandığı
yerlerin bu amaç doğrultusunda kullanıldığına dikkat
çekti.
6000 Polise
ihtiyaç var!
Son günlerde Avrupa’da artan terör tehlikesine karşı
Birleşmiş Milletler, her 100.000 kişilik nüfus için en az 300
polisin gerekli olduğunu açıkladı. Buna göre 8 milyonun
üstünde insanın yaşadığı İsviçre’de 24.000 polisin olması
gerekli.
Ancak kanton yönetimleri tarafından açıklanan rakamlara göre görev
yapan toplam polis sayısı 17.700 civarında. Başka bir deyişle yaklaşık
6000 polise daha ihtiyaç var. İsviçre’deki polis sayısının yeterli olmadığı daha önce çeşitli çevreler tarafından dile getirilmişti. Dört yıl önce
polis sendikası tarafından yapılan
bir araştırmada, en az 1300 Polise
daha ihtiyaç duyulduğu belirtilmişti.
İsviçre’deki mevcut yapıya göre,
polis ihtiyacı kanton ve belediyeler tarafından karşılanıyor. Pek çok
kantonun mali olarak sıkıntı içinde
olması polis kadrolarının istenilen
düzeye gelmesine engel oluyor. Ya-
pılan hesaplara göre bir polis kadrosu için yılda ihtiyaç duyulan maliyet
120.000 Frank’ı geçiyor. Başka bir
deyişle ihtiyaç duyulan polis kadrolarının temin edilmesi kantonlara
milyarlarca Frank'lık ek gider anlamına geliyor.
Çalıntı sanat eserleri konusunda
uluslararası üne sahip C. Leon tarafından yapılan açıklama, Dünya
basınında geniş yankı uyandırdı. C.
Leon’a göre, özellikle Suriye’deki
antika sanat eserlerinin çalınarak
batıya pazarlanmasının kontrolü
tamamen ‘İslam devleti’nin eline
geçmiş durumda. Söz konusu örgütün eline geçirdiği bölgelerdeki
antika sanat eserlerini bizzat kendisinin Avrupa’ya getirdiği ve pazarladığı, son günlerde sık sık dile
getiriliyor.
depolar, İsviçre dışından gelen ve
yine İsviçre dışına çıkarılması gereken mallar için düzenlenmiş.
Bu şekilde elde edilen gelirlerin yüz
milyonlarca Frank olması kamuoyunun dikkatini bu konuya çevirdi. C.
Leon tarafından yapılan tespitlere
göre İsviçre’de 20 civarında sanat
eseri tüccarı bunları alarak, gümrük
depolarında saklıyor. Söz konusu
Gümrüklerde bekleyen antika eserler, son günlerde uluslararası kamuoyunda İsviçre’ye yönelik eleştirilerin artmasına neden oldu. İsviçre
hükümetinden bu konuda gerekli
önlemleri alması için yapılan uyarılarda giderek artıyor.
Bu depolarda çalışanların, antika
sanat eserler konusunda bilgileri olmadığı için kendilerine teslim
edilen malların ne olduğunu tespit
etmeleri mümkün değil. Bu nedenle de çalıntı sanat eserleri kolaylıkla
başka ülkelere satılabiliyor. Eserlerin satışı gerçekleşene kadar gümrük depolarında güvenli bir biçimde saklanıyor.
Kanton yönetimleri ise bu yıl içerisinde 400 yeni polisin işe alınmasını
planlamış durumda. Örneğin Aarau
kantonu 39, Cenevre kantonu 57
yeni polis kadrosu açmış durumda. Tessin, Zürih, Waadt kantonları
da benzer şekilde polis kadrosunu arttırma kararı aldı. Buna karşın
Schwyz, Uri ve Luzern gibi kantonlar polis sayısını azaltmak istiyor.
Der Schweiz fehlen 6000 Polizisten
Angesichts der latenten Terrorgefahr empfiehlt die Uno 300 Polizisten pro 100'000
Einwohner. In der Schweiz ist dies nicht erfüllt. Das würde hierzulande bei 8 Millionen
Einwohnern 24 000 Polizisten bedeuten.
“Schweizer Zollfreilager sind ein Riesenproblem”
Der illegale Handel des IS mit antiken Kunstschätzen habe «eine enorme Dimension» angenommen. Das sagt der Basler Archäologe und Antiken-Händler Christoph
Leon.
28
< GÜNCEL >
İsviçre’de her yıl
ortalama 17 bin kişi
kalp krizi geçiriyor
T.C. Zürih Başkonsolosluğu 26 Mart 2015 tarihinde Atatürk Salonu’nda
“Koroner Arter Hastalığı ve Kalp Krizi” konulu bir konferans düzenledi.
Bern Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve İsviçre Türkiye Hekimler ve Akademisyenler Derneği
(STAV) Başkanı Doç. Dr. B. Nazan
Walpoth’un konuşmacı olarak yer
aldığı konferansa Zürich Başkonso-
losu Aslı Oral, İsviçre’deki Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Konferansta Koroner Arter hastalığının nedenleri, gelişimi ve hastalığı
önleyici tedbirler hakkında bilgiler
veren Walpoth, kalp krizlerinde erken müdahalenin önemine değindi.
“Kalp krizi geçirenler için ilk yardım” konusunda dinleyicilere önemli
ipuçları aktaran konuşmacı “Son yıllarda bütün ülkelerde kalp krizi vakalarında büyük bir artış gözleniyor.
İsviçre’de her yıl ortalama 17 bin kişi
kalp krizi geçiriyor.” diye konuştu.
Konferansı ilgiyle takip eden misafirler, konferans sonunda konuşmacıya çeşitli sorular yönelterek söz
konusu hastalıklar ve bu hastalıklardan korunma yöntemleri hakkında
merak ettiklerini uzmanından öğrenme fırsatı buldular.
T.C. Zürih Başkonsolosluğu, Atatürk
Salonu’nda her ay eğitim, kültür,
sanat, sağlık gibi hepimizi yakından ilgilendiren konularda halka
açık bilgilendirme toplantıları, konferanslar ve seminerler düzenliyor;
çeşitli sergilere ev sahipliği yapıyor.
Bu etkinlikleri Zürich Başkonsolosluğu internet sayfasında yer alan
“Başkonsolosluk Duyuruları” bölümünden (http://zurich.cg.mfa.gov.
tr/AgencyAnnoucements.aspx) ya
da Başkonsolosluğumuzun resmi
Facebook sayfasından takip edilebilirsiniz (https://www.facebook.
com/pages/Zürih-Başkonsolosluğu/1401597136718665?fref=ts).
29
< GÜNCEL >
Basel’li Müslümanlar'ın
kısmi zaferi
Basel Müslüman
Komisyonu
Başkan Yardımcısı
Ayhan Şeker
Kaserne Camii’nin kapatılmasına engel olmak için Basel’li müslümanların başlattığı mücadele ilk meyvesini verdi. BaselStadt Il Meclisi toplantısında, Kaserne Cami'si için verilen dilkeçeyi Basel Hükümet'ine gönderme kararı aldı.
tüm vekillerin, camii yönetiminin
emeği önemliydi. Bir ‘imza’ ile bugününki oylamanın tohumu atıldı.
Bizimle birlikte çalışıp çok önemli
katkıları olan milletvekillerimiz Mustafa Atıcı ve Sibel Arslan'ın isimlerini
özellikle telaffuz etmek istiyorum,
tüm süreç boyunca bizimle birlikte
çalışarak mücadele verdiler.” diyerek
duygu ve düşüncelerini aktardı.
Basel’de bulunan müslüman toplumun en eski ibadet yeri olan Kaserne Camii içinde bulunduğu Kışla’nın
yenilenmesinden dolayı kapatılmak
isteniyordu. Kışla içinde yer alan
tüm iş yerleriyle sözleşmeyi yenileyen yerel yönetimin Camii ile sözleşme yenilememiş olması bölgede
yaşayan müslüman toplumun tepkisine neden olmuştu.
Basel Kantonu Kentsel Gelişim Departmanı, yönetimin almış olduğu
bu karara karşı bölgede yaşayan
halktan iki hafta gibi kısa bir sürede
3070 imza toplayarak bir kampanya
başlatmıştı.
Gelinen süreçte Meclis oylamasında, 47 vekil Kaserne Cami'nin lehine
oy kullanarak dilekçenin hükümete
gönderilmesini sağladı. Bunun karşısında 43 vekil Kaserne Cami'nin
aleyhine oy kullandı.
Bütün süreç toplanan imzaların
meclisdeki dilekçe komisyonuna ile-
Basel Parlamentosu BaSta
Milletvekili Sibel Arslan
tilmesiyle başlamıştı. 47’ye 43 farkla
dilekçe hükümete geri iade edildi,
ve Hükmet bir yıl içinde bir çözüm
bulmak zorunda. Basel Meclis'i böylece kendine yakışanı yapmış oldu.
Hükümet'in Kaserne Cami'sine verdiği çıkış, Basel halkının ruhuna aykırı bir karardı. Yaşanan bu olumlu
gelişmenin ardından, insan hakları
ve sosyal haklar adına konuyla ilgili olarak, Basel Şehrine yakışacak
şekilde bir yaklaşım içinde olacaklarını ve herkesin tatmin olacağı bir
çözüm çıkacağına toplumumuz adı-
Basel Parlamentosu SP
Milletvekili Mustafa Atıcı
na inanmak istiyoruz. Konuyla ilgili
açıklamada bulunan Basel Müslüman Komisyonu Başkan Yardımcısı
Ayhan Şeker’se bu olumlu adımla
ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Mücadele henüz bitmedi ama bu
oylama elimizi güçlendiren çok
önemli bir gelişmeydi.” Yorumunu
yaptı. Ayrıca; “Dilekçe için 3000’in
üzerinde imza ile katkı sağlayan kardeşlerimizin, bu imzaları toplayan
gençlerimizin ve Kaserne meselesinin buraya gelmesine yardımcı olan
Bizde Pusula Gazetesi olarak bu
hepimizi yakından ilgilendiren konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Umuyoruz ki, yapılan yanlışlık
bir an önce telafi edilir.
Kaserne Cami'nin lehine konuşma
yapan vekiller: Mustafa Atıcı (SP),
Sibel Arslan (BaSta), Daniel Goepfert (SP), Murat Kaya (FDP), Michael
Koechlin (LDP), Anita Lachenmeier
(Grüne), Eric Weber (VA, Fraktionslos).
Aleyhte Konuşma yapan vekillerse;
Lorenz Nägelin (SVP), Heiner Vischer (LDP), Raoul Furlano (LDP).
30
< GÜNCEL >
İsviçreliler tatil için
kendi ülkelerini
tercih ediyor!
İsviçrelilerin tatil için giderek daha fazla kendi ülkelerini tercih etmeye başlamaları yeni bir trendin ortaya
çıktığını gösteriyor. Özellikle İsviçre Frank’ının değer kazanması ile turizmciler yerli halkı buna teşvik etmek için
kampanya başlattılar. Hatta Ekonomi Bakanı Schneider-Amman bu kampanyanın yüzü olacak.
İ
sviçre otellerinde kalanların sayısının 2014 yılında da artmaya devam ettiği ve 34.9 milyon geceleme
ile rekor düzeye ulaştığı açıklandı.
Özellikle 1990 yılından sonra azalmaya başlayan yerli turist sayısının
geçen yıl önemli oranda artarak 16
milyon sınırını aşması, bu artışın
kaynağını oluşturuyor. Yabancı turistler içerisinde Asyalı turistler %9.9
oranında artarken, Avrupalı turist-
ler %1.9 oranında azalmış. Bu gelişmenin nedeni ise İsviçre Frank’ının
değer kazanması sonucu, İsviçre’de
tatil yapmanın pahalı hale gelmesi.
Bu nedenle turizmciler yerli turistlere yönelik çalışmalarını hızlandırmış
durumdalar. Hükümette bu çalışmalara yeni destek arayışı içine girmiş
durumda.
İsviçre Turizmciler Derneği tarafın-
dan 3.9 milyon Frank harcanarak
başlatılacak kampanya ile İsviçrelilerin kendi ülkelerinde tatil yapmaları
hedefleniyor. Bakan Schneider-Amman’ında bu kampanyaya bizzat
destek vereceği açıklandı. Benzer
şekilde Asya kıtasının yanı sıra kuzey Avrupa ülkeleri ve Türkiye’den
turist çekilmesi için bu ülkelerde tanıtım çalışmaları yapılması kararlaştırılmış. İsviçre havayolu Swiss’te bu
kampanyaya destek olmak için yeni
seferler koyacak.
Kampanya esas olarak tatil tercihinde ücretten çok kaliteyi ön planda
tutan insanları İsviçre’ye çekmeyi
amaçlıyor. Bu nedenle Asya ülkeleri içinde Arap ülkeleri öne çıkıyor.
Daha önce başlatılmış olan ‘helal turizm’ konusu bu çerçevede daha da
önem kazanacak gibi gözüküyor.
Nie reisten mehr Schweizer im eigenen Land
Nie sind mehr Schweizer im eigenen Land gereist. Angesichts des starken Frankens will Schweiz Tourismus diesen Trend bestärken. Werbeträger soll ausgerechnet Bundesrat
Schneider-Ammann sein.
31
< KÜLTÜR SANAT >
Sunay Akın’ın
anlatımıyla
Çanakkale
Avusturya Bregenz’de bulunan “MOTİF” adlı Türk Tiyatro Derneği’nin davetlisi olarak 27 Mart Cuma akşamı
tek kişilik oyunuyla sahne alan yazarımız Sunay Akın bölge halkının büyük ilgisini gördü.
Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni
Turgut Karaboyun’un da takip ettiği
organizasyon, yaklaşık 3 saat sürdü.
İkinci kez sahne aldığı Vorarlberg
Müzesi’nde “İki Kitap Bir Heves”
isimli tek kişilik oyununu sahneleyen
Sunay Akın, sunumu ve anlatımıyla hem güldürdü hem de düşünce
kapısını aralayıp hayata bambaşka
bir pencereden bakmamızı sağladı.
Başta Çanakkale muharebesi olmak
üzere, Japonya’da meydana gelen
Ertuğrul Fırkateyni faciasını ele alıp
önemli şahsiyetlerin yaşam hikayeleriyle birleştirerek, barkovizyon eşliğinde anlatan Sunay Akın program
sonunda izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı.
imzalatma şansı elde ettiler. Hayranlarına kitap imzalayıp onlarla sohbet
eden ve fotoğraf isteklerini geri çevirmeyen Sunay Akın, sempatik hareketleriyle de herkesin büyük beğenisini topladı. Bizleri programa davet
edip en güzel şekilde ağırlayan “MO-
TİF” derneği yöneticilerine bir kez
daha teşekkür ediyoruz. Büyük edebiyat ustası Sunay Akın, geçen sayımızda duyurmuş olduğumuz gibi
30 Mayıs tarihinde Winterthur’da
düzenleyeceğimiz 8. Yıl etkinliklerimizde bizlerle birlikte olacak.
Bregenz Başkonsolosu Cemal Erbay
ve eşinin de yakından takip ettiği
organizasyonun ardından, isteyen
vatandaşlarımız Sunay Akın’a kitap
“Günter Gider Mersin’e
Memet Daş Tersine”
Fehraltorf Türk Kültür ve Halkevi Derneği, 29 Mart 2015’te
Mehrzweckhalle’de “Günter Gider Mersin’e Memet Daş Tersine” adlı
tiyatro etkinliğini gerçekleştirdi.
Derneğin genç Başkanı Ayşe Dağdelen Çevikoğuz, “Derneğimiz 25
Ocak’ta kuruldu. İki ay içinde iki etkinlik düzenledik.” diye konuştu.
Denek Yönetim Kurulu Üyelerinden
Avukat Halit Çetin de İsviçre’de yaşayan Türk toplumunun kültür ve
sanat dinamiklerini harekete geçirmeyi amaçladıklarını belirterek “Bugün 27 Mart Dünya Tiyatro Günü
vesilesiyle “Theater Ulüm”ü konuk
ettik. Önemli olan insanlarımızı bir
araya getirebilmek. Ancak insanlarımızın sanat etkinliklerine devam sorunu var. Halkımızın bundan sonraki
organizasyonlara da aynı yoğunlukta ilgi göstermesini diliyoruz.” dedi.
Entegrasyon, iki dillilik, nesiller arası çatışma, çifte vatandaşlık gibi
çoğunlukla ciddi platformlarda ele
alınarak çözüme kavuşturulmaya
çalışılan konuları, usta oyuncuların,
esprili bir yaklaşımla sahnede canlandırması seyirciler tarafından beğeniyle karşılandı. Güncel
bir konu olan Almanların
Türkiye’ye göçü konusu,
Günter karakteriyle oyunda dramatize ediliyor. Seyircileri kahkahaya boğan
bölümse Memet Daş’ın,
T.C. vatandaşı olmak isteyen Alman
dünürü Günter’e T.C. Vatandaşlık
Sınavı soruları sorduğu sahne oldu.
İzleyiciler arasında yer alan Eğitimci Hatice Yürütücü, tiyatro sonunda
oyunu “Samimi, düşündürücü, son
derece gerçekçi.” olarak değerlendirirken İsviçre’de bir Türk tiyatro
topluluğunun olmayışının, burada
yaşayan toplumumuz için büyük bir
eksiklik olduğunu ifade etti.
Ressam Türel Süt’ün de sahne alarak “Renkleri Hisset” projesini tanıttığı etkinliğe Atatürkçü Düşünce
Derneği, İsviçre Türk Sanat Enstitüsü, Seetal Türk İsviçre Kültür Derneği, CHP İsviçre Birliği, FC Tokuşspor
temsilci ve üyeleri katılımlarıyla
destek verdiler.
Etkinliğin Organizatörü Ertuğrul
Çevikoğuz, “19 Mayıs Gençlik ve
Spor Bayramı dolayısıyla bir etkinlik daha düzenleyeceğiz. Fehraltorf Türk Kültür ve Halkevi kendini
genç hisseden herkesi 16 Mayıs’taki
“Türk-Gençlik Şöleni' ne davet ediyor.” dedi.
2008 yılından beri Almanya’da profesyonel anlamda faaliyet gösteren
“Theater Ulüm” ekibinde şu isimler
yer alıyor: Oyuncular; Atilla Cansever, Hatice Onar, Ceyhun Polat,
Mikail Ağbulak, Melda Mat. Müzik,
Bekir Yalovalı. Oyun yazarı ve yönetmen, Aydın Engin. (http://www.
theateruluem.de)
32
< KÖŞE YAZISI >
Toplum
İletişimdir
''..Öncelikle yaşam hakkım olsun istiyorum, sonra hayatın tüm dilimlerinde fırsat
eşitliği istiyorum..Her şeyi dilediğimce eleştirmek, eleştirilmek istiyorum, sonra
bağışlamak, bağışlanmak istiyorum..'', bu ifadeler, çok kültürlü bir toplum olan
Avustralya’da yaşayan ve genç Türkler'in katıldığı bir kompozisyon yarışmasında
dereceye giren Evrim Günce’ye ait.
Yarışma Avustralya’daki Türkler'in yerleşiminin 25. yılını kutlamak amacıyla düzenlenmiş. Orada yaşayan
Türk gençleri olarak hayatlarını, edindikleri deneyim
ve sorunlarını konu alan, Ben kimim? (Who Am I?)
adlı yarışmada Evrim Günce'nin bu sözleri dereceye
girmiş. Günce'nin, bu çok açık ve direk olan düşüncelerini paylaşan ve özlemlerine katılan bir çok Türk
gencinin sadece Avustralya'da değil, İsviçre ve diğer
Avrupa ülkelerinde de yaşadıklarını sıklıkla gözlemliyorum. Çocuklarımızın, kendi kültürünün değer ve
yargılarını benimsemiş, farklı kültür ve toplum yapılarına kolaylıkla uyum sağlayabilen, özgüveni gelişmiş ve katılımcı bir birey olarak içinde yaşadığımız
çok kültürlü toplumda yer alması için, ebeveynler ve
eğitimciler olarak bizlere de önemli sorumluluklar
düşüyor. Bütün bu dileklerimizin gerçekleşmesi muhakkak iletişimle mümkün. İnsanlar birbirlerini diyalog yoluyla tanırlar. Dolayısıyla farklı kültürlere sahip
kişilerin birbirlerini tanımaları için de yine diyalog
gerekir. Yani yaşadığımız toplumu tanıyabilmek iletişimle mümkün olacağı için, onların dillerini öğrenmeye ihtiyacımız var. İletişimle hem karşı kültürü tanımış
ve aynı zamanda da kendi kültürümüzü tanıtabilme
fırsatı yakalamış oluyoruz. Barış ve huzurun olduğu
ortamları gerçekleştirmek, içinde yaşamak katılımcı
ve paylaşımcı düşünce ile mümkündür.
Geçen aylardaki bir yazımın başlığı, Nasıl bir Eğitim
Anlayışı’na sahibiz'di. Sizlerden cevap alabilseydim
eğer, cevaplarınızın öyle tahmin ediyorumki birçoğu
şöyle olurdu: “Efendim benim bir babam vardı, çok
otoriter ve sert bir babaydı. Biz ona cevap veririken,
kırk kez düşünür öyle cevap verirdik. Nerde... Şimdiki
gençler sen daha sormadan, cevap veriyor. Bir de üstelik seni sorduğuna pişman ediyorlar.”
İşte size çoğunuzun aşina olduğu bir örnek: “Haftasonu babası oğluna sorar: Oğlum bak saat en geç 11'
de evde ol, tamam mı yavrum?”
Genç:” Ya baba ya sen hangi zamanda yaşıyorsun?
Asıl akşam saat 11' den sonra eylence başlıyor. Zaten
cep harçlığı az veriyorsun, yetmiyor, üstelik ehliyetim var arabam yok! Arkadaşlarımın arabası var, hep
arkadaşlara rica etmek zorunda kalıyorum beni eve
bırakır mısın, diye...”
Eğitim anlayışları hakkındaki düşünceleri ise; “Benim
babam çok katıydı. Arkadaşlarım babaları ile arkadaş
gibiydiler, şakalaşıp gülüşürler, sohbet ederlerdi. Hep
onlara özenirdim, o yüzden ben çocuklarıma daha
yakın olmak ve onların dünyalarına girip, yanlarında olmak istiyorum”. Bu örnekleri, araştırmalarımda
anne babalarla yaptığım röportajlar sırasında edindim.
Ailedeki geleneksel tutumlar, otoriter ve baskıcı tutumlar olarak kabul edilir. Bunun karşıtı olan modern
tutumlar ise demokratik tutumlar olarak değerlendirilir. Anne baba tutumları ve çocukları arasındaki
iletişimin, çocukların kişilik gelişimine etkilerini, ne
dercede önemli olduğunu gelecek yazımda devam
edeceğim. Siz gelecek sayıya kadar lütfen kendi ilişkinizin nasıl olduğu konusunda biraz düşünün.
Dr. Meral Acar
[email protected]
33
< SÖYLEŞİ >
Hazırlayan: Onur Cebeci / [email protected]
Basit Bir Fikirden
Çevreci Bir
Girişime
Basit bir fikirden çevreci ve
teknolojik bir girişimin nasıl
ortaya çıkabileceğinin bir
örneği: batte.re
Batte.re Şarj Edilebilir Piller
Kuruculardan teknolojiden sorumlu
yönetici Can Ölçer'den şirketin kuruluş öyküsü dinledik. Piller doğaya
en çok zarar veren ve geri dönüşümü uzun olan maddeler içermekte.
Daha önce çalıştıkları şirkette kullanılan pillerin çoğu tek seferlikmiş ve
kullanıldıktan sonra atılıyormuş. Şirket içinde şarj edilebilir piller sağlamaya ve yeniden şarj etmeye karar
vermişler. Gittikçe kendilerine getirilen pillerin sayısı artmış. Bunun
üzerine bir firma kurarak bu fikri
yaygınlaştırmaya karar vermişler.
Can Ölçer
Batte.re firması 4 genç girişimci
(Andreas Braendle, Mirko Hofmann, Simon Schwarzenbach ve
Can Ölçer) tarafından 2013 sonunda pillerin yeniden kullanılması ve
çevreci yöntemlerle şarj edilmesi
fikri üzerine kurulmuş bir şirket.
noktalarda (restaurant, cafe vb.)
küçük aküler sağlanmakta. Bu aküler ile cep telefonunuzu yemeğinizi
yerken ya da kahvenizi yudumlarken şarj edebiliyorsunuz. Böylece
uzun telefon görüşmeleri sonrası
cep telefonunuzun azalan gücünü
şarj edebiliyorsunuz. Bu aküler de
bitince güneş enerjisi ile yeniden
şarj ediliyor.
İlk hizmetleri olan Battere Cycle ile
yeniden şarj edilebilir piller kiralanabiliyor. Bu piller güneş enerjisi
ile şarj ediliyor ve bisiklet ile müşterilere ulaştırılıyor. Piller bitince
sizden yeniden şarj etmek üzere
alınıyor. Bir pil 2.000 defa şarj edilebiliyor. Bu hizmet şu anda anlaşmalı olan firmalar için verilmekte.
Verdikleri ikinci hizmet Battere
Now ile Zürih içerisindeki belirli
Batte.re Döngüsü
Tabii ki sadece şarj edilebilir pilleri sağlamak yeterli değil. Akülerin
üzerindeki NFC (Near Field Communication – Yakın Alan İletişimi)
çipleri üzerinden akülerin sisteme
tanıtımları otomatik olarak yapılıyor. Kendi geliştirdikleri stok ve
mobil uygulamalar (Battere Partner ve Battere Now) ile pillerin ve
süreçlerin takibini yapabiliyorlar.
Batte.re Ekibi
Kendilerine bu çevreci girişimlerinde başarılar diliyoruz.
34
< KÜLTÜR SANAT >
İsviçre İslam Toplumu Eğitim
Merkezinin tanıtımı yapıldı
İsviçre İslam Toplumu’nun düzenlediği SIG Bildungszentrum – Eğitim Merkezi Açık Kapı Günü 22 Mart
2015 Pazar günü saat 10:00 ile 18:00 arası tüm ilgililere kapılarını açtı.
SIG Bildungszentrum yöneticileri ve eğitmenleri tarafından birbirinden zengin kurslar
hakkında bilgiler sunuldu ve
belirlenen ders saatlerinde katılımcılar sınıflarda dersleri bizzat ziyaret edip, akıllarına takılan tüm soruları ders sonunda
eğitmenlere sorma ve görüşme
imkanı buldular.
Programın ikinci bölümünde
500 kişilik seminer salonunda
tüm katılımcılara SIG Eğitim
Merkezi sorumlusu Ahmet Türkel Bey ve SIG Eğitim Merkezi
Müdiresi ve Bağımlılığı Önleme Proje sorumlusu Ayşe Kasapoğlu Hanımefendi, Eğitim
Merkezinin sunduğu hizmetler
şöyle aktardı: “Sunduğumuz
kursların çoğunda ortak lisan Almanca olduğundan, her millete
mensup kişiye hitab
ediyor. Kreş çocuklardan yetişkinlere kadar her yaş gurubuna
uygun pedagojik ve
pisikololjik ders sistemimizle, hizmetlerimizi değişik eğitim
dallarında sunmaktayız. Çocuklarımızın
ve gençlerimizin İsviçre toplumunda başarılı birer birey olmalarını hedefliyoruz.
SIG- Eğitim Merkezi Her Türlü
Bağımlılığı Önleme Projesi’ni
geçtiğimiz yaz başlatmıştı. Kültürlere özgü ve aileye yönelik
olan bu proje, İsviçre’de bir ilktir ve ailelere bilinçli ve huzurlu
yaşamalarında destek sağlar.”
Projenin verdiği ve vereceği
hizmetlerse şunlar:
• Anne Baba Okulu / Kursları
• Aile Eğitim Danışmanlığı
• Evlilik Öncesi ve Evlilik Okulu
• Borca Karşı Önlem
• Bilinçli Medya Tüketimi
• Şiddete Karşı Önlem
• Uyuşturucudan Korunma Önlemi
• Eğitmen Yetiştirme
• Tiyatro Gurubu “BİZİM İSTASYON”
SIG-Eğitim binasında devam
eden kurslar:
• Okul derslerine yardım (Nachhilfe)
• Haftalık Gymnasıum hazırlık
kursları
• IRU- Almanca İslam din dersleri (çocuklar, gençler ve yetişkinler)
• Lisan kursları (Almanca,Türkçe, Arabca, İngilizce)
• Kuran-ı Kerim okuma ve ezber dersleri (çocuklar ve yetişkinler)
İsviçre İslam Toplumu'nun çalışmaları hakkında ayrıntılı bilgiler almak isteyen okurlarımız
www.sig-net.ch adresini ziyaret
edebilirler.
35
< KÜLTÜR SANAT >
Dil ve Kültür Festivalinden önemli mesaj:
Biz Hepimiz İsviçreyiz!
İsviçre, Dil ve Kültür Festivaline büründü. Öğrenciler farklı dil ve kültürlerden süzülen
birbirinden güzel gösterileriyle izleyicilerin gönlünü fethetti. Bin 700 kişinin katılımıyla
gerçekleşen şölene İsviçreli siyasetçi, akademisyen ve sanatçıların ilgisi büyük oldu.
Haber: Borhan Baş
Zug Kantonu Maliye Bakanı Peter
Hegglin, Dil ve Kültür Festivali’nin
ödül törenine katılmak için Zürih’e
geldi. Çok etkilendiğini anlatan Hegglin gelecek yıllarda Zug kantonun
da böyle bir programa ev sahipliği
yapmak isteyeceğini dile getirdi. Benim için fevkalade bir tecrübe oldu.
Organizasyon komitesinde bulunan
biri tarafından davet edildim ve heyecanla bu akşamı bekledim. Hem
organizatörlere teşekkür ediyorum
hem de sahnede gördüğümüz birbirinden yetenekli gençleri kutluyorum. Fevkalade bir gösteriydi.” diye
konuştu.
Dil ve Kültür Festivali’nin ödül töreninden Türk, Boşnak, Arnavut ve
İsviçreli öğrencilerin katkılarıyla görkemli performans sergilendi.
Dil ve Kültür Festivali’nin ödül töreni 28 Mart Cumartesi akşamı Zürih
Kongresshaus’ta yapıldı. Ödül töreninde konuşma yapan Zürih Kantonu İçişleri ve Adalet Bakanı Martin Graf, “Bu programdan daha iyi
bir entegrasyon çalışması olamaz.
Başkaları entegrasyon hakkında konuşurken sizler harekete geçiyorsunuz.” yorumunda bulundu. Folklor
yapan öğrencilere madalyalarını
taktim eden Zürih Federal Milletvekili Jacqueline Fehr, diğer kültürlerin İsviçre’yi zenginleştirdiğini ifade
ederek “Biz hepimiz İsviçre’yiz” vurgusunda bulundu.
Bin 700 kişinin katılımıyla
gerçekleşen şölene İsviçreli
siyasetçi, akademisyen ve
sanatçıların ilgisi büyük oldu.
İsviçre’nin en ünlü salonlarından
Zürih Kongresshaus’ta gerçekleşen
Dil ve Kültür Festivali’nin ödül töreninden Türk, Boşnak, Arnavut ve
İsviçreli öğrencilerin katkılarıyla görkemli performans sergilendi. Fokus
Bildungsgruppe’nin her yıl organize
ettiği kültür şölenine bu sene yeni
bir kategori eklendi. Her öğrenci
grubu yaşadığı kantonun tarihi ve
kültürel özelliklerini araştırarak Dil
ve Kültür Fuarında stantlarda kendi
kantonunu tanıttı. Yaşadığı kantona
aidiyet hissini arttırmayı ve gençleri
araştırmacı kimlik kazandırmayı hedefleyen fuarda birbirinden güzel
gitti. İsviçre’ye gelen göçmenlerin
topluma entegre olmasını önemsiyorum fakat entegrasyon sürecinde
kendi kültürlerini unutmaları ve inkar etmeleri doğru değil. Göçmenlerin kendi kimliklerini korumaları
önemli.”
tanıtımlar yapıldı. Kantonların yanı
sıra Arnavutluk, Bosna Hersek ve İstanbul tanıtım stantları da vardı.
Zürih Federal Milletvekili ve Rümlang Belediye Başkanı Thomas
Hardegger, “Programdan çok keyif
aldım. İnsanların birbirlerini tanıması, diyaloğa geçmesi ve paylaşımda
bulunması için dil, kültür ve müzik
güzel bir şekilde kombine edildi.
Gerçekten çok keyifli vakit geçirdik.”
ifadelerini kullandı.
“Entegrasyon sürecinde kendi kültürünü unutmak
veya inkar etmek
doğru değil”
Kanton hükümetinde görev yapan
Martin Graf programın ardından
şu ifadelerle özetledi geceyi: “Türk,
Boşnak ve Arnavut toplumuyla beraber çok güzel ve duygu yüklü bir
gece geçirdik. Bu üç topluluğun bir
araya gelerek böyle bir organizasyona imza atması benim çok hoşuma
Dereceye giren öğrenciler
İsviçre Dil ve Kültür Festivali’nde
Anadil Şarkı kategorisinde Arnavut
asıllı Arbnor Kuqi ve Rezart Kuqi
Her öğrenci grubu yaşadığı kantonun
tarihi ve kültürel özelliklerini
araştırarak Dil ve Kültür Fuarında
stantlarda kendi kantonunu tanıttı.
üçüncü olurken, Özge Ocak ‘Aslan
Gibi’ parçasıyla ikinci ve Dilruba Aksoy ‘Olmaz olsuz’ şarkısıyla birinci
oldu. Yabancı Dil Şarkı kategorisinde Yusuf Şahin ‘Si tu savais combien
je t’aime’ isimli Fransızca şarkısıyla
üçüncü, Leandro Giauquitto ‘Lieder’
isimli parçayla ikinci ve Lena Gramlich ‘Yanarım’ adlı eseriyle birinci
oldu. Şiir kategorisinde Amine Baştürk ‘Einbischen mehr Freude’ şiiriyle üçüncü olurken, Subeer İsmail
‘Hüzün Kıssasıyla’ ikinci ve Berrin
Altın ‘Annem isimli şiirle birinci oldu.
36
< MAGAZİN >
Nossa’da konser bitmez
Zürih-Schlieren’de geçtiğimiz haftalarda hizmete giren Nossa Event Club Türkiye’nin ünlü isimlerini ağırlamaya
devam ediyor. Sibel Can’la yapılan açılışın ardından her hafta ünlü bir sanatçıyı ağırlayan Nossa, 25 Nisan
Cumartesi akşamı bu sefer Safiye Soyman ve Faik Öztürk çiftinin konserine ev sahipliği yaptı.
Restaurant’ın işletmecisi
Orhan Öztaş, Safiye Soyman ve
Faik Öztürk ile mangal başında.
Faik Öztürk, davul eşliğinde seslendirdiği hareketli
türkülerle de müşterilerle birlikte uzun süre halay çekti.
Hayranlarının yanlız bırakmadığı
ünlü ikili gecenin geç saatlerine kadar sahnede kalarak tüm konuklara
unutamayacakları bir konser yaşattılar. Sahneye ilk çıkan isim Faik
müşterilerle birlikte uzun süre halay çekti.
Faik Öztürk başarılı performansının
ardından sahneyi partneri Safiye
Safiye Soyman özel bir repertuar
ile hazırlandığı konserde, Nossa
müşterilerine müzik ziyafeti çekti.
şarkılarıyla konuklardan büyük alkış
topladı. Müşteriler arasında yer alan
Honda Baumann Garajı’nın sahibi
Ali Kaya’nın doğum günü olması
sebebiyle özel bir şarkı seslendiren
Sanatçılardan
Royal
Mangal’a
büyük övgü
Safiye Soyman ve Faik
Öztürk çifti konser öncesi
Winterthur’da bulunan
Royal Mangal’da akşam
yemeği yediler.
Nossa Club’un sahibi Orhan Öztaş
(en sağda) Faik Öztürk ve Zeynel
Tolunay birarada.
Öztürk oldu, söylediği birbirinden
güzel türkülerle konukları anadoluya götüren sanatçı, davul eşliğinde
seslendirdiği hareketli türkülerle de
Dostlarıyla doğum günü kutlamak
amacıyla konsere gelen Honda
Baumann şirketinin sahibi Ali
Kaya ve ailesi.
Soyman’a devretti. Özel bir repertuar ile Nossa müşterilerine müzik
ziyafeti çeken Safiye Soyman, söylediği Türk Sanat Müziği ve Fantazi
Hayranlarının arasında gezinen Safiye Soyman
sempatik tavırlarıyla büyük beğeni topladı
Safiye Soyman Ali Kaya’nın ikram
ettiği doğum pastasından yedi.
Soyman, daha sonra bizzat Ali Kaya’nın ikram ettiği doğum pastasından yedi. Gecede ayrıca Safiye
Soyman’ın son çıkardığı albümünün satışı da yapıldı. Yaklaşık 60
adet CD özürlü çocuklar yararına
satıldı. Safiye Soyman sahnesinin
sona ermesinin ardından hem satılan CD’leri imzaladı hem de isteyen
hayranlarıyla fotoğraf çektirdi.
Konseri yakından takip eden Nossa
Event Club’ün sahibi Orhan Öztaş:
„Gecenin güzel bir şekilde sonlanması ve müşterilerimizin konserden memnun kalmaları bizleri çok
sevindirdi, mayıs ayı içinde konserlere aralıksız devam edeceğiz, tüm
vatandaşlarımızı bundan sonraki
konserlerimizde görmek istiyoruz“
dedi.
Kendin pişir, kendin ye masasında
keyifli bir akşam yemeği yenildi.
Royal Mangal’in "kendin pişir kendin
ye" masasında etlerin tadına bakan
Soyman ve Öztürk, böyle bir restaurantın İsviçre’de olmasının büyük bir
şans olduğunu dile getirdiler. Restaurant’ın işletmecisi Orhan Öztaş ve
masada bulunan diğer konukların
sohbetleriyle şenlenen akşam yemeğinin ardından mangal başında
fotoğraflar çekildi. Safiye Soyman
ve Faik Öztürk çiftinin samimi tavırları ve isteyen herkesle bir araya
gelip fotoğraf çektirmeleri diğer
müşterilerin de büyük beğenisini
topladı.
38
photo.ixart.ch
Nossa Event
Club’te Jet
Enerji içeceği’nin
sponsorluğunda
düzenlenen Rafet
El Roman & Ezo
konseri seyircinin
büyük beğenisini
topladı.
Konser öncesi Winterthur’da bulunan Royal Mangal’da basın mensuplarıyla bir araya gelen sanatçılar
Rafet el Roman ve Ezo, “İsviçre’de bulunmanın heyecanı yaşıyoruz, organizasyon için Nossa Evet’s Club’e
teşekkür ediyoruz, umarız daha sık sık İsviçre’deki
hayranlarımızla bir araya gelebiliriz” dediler.
Birlikte yenilen akşam yemeğinin ardından
hep birlikte konser adresi olan Nossa Event
Club’e hareket edildi. Sesi, yorumu ve besteleri ile gönüllere taht kuran Rafet El Roman
ve sanatçı partneri Ezo hayranlarına
unutamayacakları bir gece yaşattılar…
Nossa Event Club’de sahne alan ikili
zaman zaman espiriler yapıp konukları güldürürken unutulmaz şarkıları
“Kalbine Sürgün” adlı eseri birlikte
seslendirdiler. Şarkıya konseri izleyen seyirciler de eşlik ettiler. Alkışların kesilmediği
konser akşamında sanatçı Rafet El Roman
sadece seslendirdiği eserleriyle değil yaptığı dans şovuyla da büyük alkış topladı.
photo.ixart.ch
Her hafta konser var!
Nossa Event Club açıldığı günden bu yana
önemli sanatçıları ağırlamaya devam ediyor. Konser sonunda görüşlerini aldığımız
Club’un işletmecisi Orhan Öztaş şunları söyledi: “Her hafta birbirinden değerli
sanatçıları ağırlamaya devam edeceğiz,
amacımız halkımıza en iyi hizmeti verip
onlara unutamayacakları akşamlar yaşatmak. Konserlere gelen ve bizleri destekleyen herkese teşekkür ediyoruz.” dedi.
Kibariye
hayranları
Dilaila’da
buluştu
Club Dilaila tarafından ilk kez uygulanmaya
başlanılan Gazino konsepti kapsamında
Zürih’e davet edilen Kibariye hayranlarıyla
bir araya geldi.
5 Nisan Pazar günü gerçekleştirilen organizasyon ile eğlence hayatına yeni bir soluk getiren Club Dilaila, bundan
sonraki haftalarda da Gazino konseptini devam ettirip
müşterilerine sıradışı bir hizmet vermenin planlarını yapıyor.
Yaklaşık 300 kişinin izlediği konserde seslendirdiği birbirinden güzel şarkılarla ilgi odağı olan Kibariye performansıyla büyük beğeni topladı.
Konser sonrası görüştüğümüz Club yetkilileri bu güne kadar gençlere yönelik disco konseptiyle her cumartesi hizmet veren Dilaila ‘nın bundan sonraki dönemde orta yaş
ve üzerini hedef alan gazino konseptiyle de hizmet vereceğini, sadece gelen sanatçılarla değil, sunulan yemekler
ve ikramlarla da sıradışı organizasyonlar yapacaklarını belirttiler.
photo.ixart.ch
Nossa Event
Club’te yıldızlar
geçiti devam
ediyor
photo.ixart.ch
< KÜLTÜR SANAT >
39
< MÜZİK / MAGAZİN >
Müslüm Gürses'ten aranjörüne büyük miras
Müslüm Gürses, Yıldız Tilbe gibi isimlerin aranjörü ve müzisyen Mustafa Arapoğlu'nun ilk albümü “Sevmeye Devam”
piyasada. Arapoğlu, Müslüm Gürses'in hastaneye yatmadan bir gün önce son ses kaydını nasıl yaptıklarını anlatıyor.
albümünün bir şarkısında ufak düzeltme yapmak
için stüdyoya gelmek istediğini söyledi. Ardından
Muhterem Hanım arayıp, sabah hastaneye yatacağını söyleyerek, teklifini geri çevirmemi istedi.
Ancak ne dediysem de geldi. Sabaha karşı 03:00
gibi işimiz bittiğinde, yeni albümümde yer almak
ve benimle düet yapmak istediğinden bahsetti.
Ben de gurur duyarak kabul ettim ve sözleşme
de imzaladı. “
Müslüm Gürses, Yıldız Tilbe gibi isimlerin aranjörü ve müzisyen Mustafa Arapoğlu'nun ilk albümü
“Sevmeye Devam” piyasada. Ailece sanat dünyası
içinde olan ve çocukluğundan beri sanatla beslenen Mustafa Arapoğlu'nun çok yakında yayınlanacak olan klibi henüz merak konusu. Albümünde Müslüm Gürses, Yıldız Tilbe, İsmail YK, Nuray
Hafiftaş, İzzet Yıldızhan, Türkü ve Murat Ünalmış
gibi isimlerle düet yapan ünlülerin aranjörü Arapoğlu'nun Müslüm Gürses ile olan son hikayesi ise
büyük yankı uyandırıyor.
SON SES KAYDINI YAPTIK
Mustafa Arapoğlu Müslüm Gürses'in hastaneye
yatmadan bir gün önce son ses kaydını nasıl yaptıklarını şöyle anlatıyor: “Müslüm Abi, beni çok sever, tıpkı benim de onu çok sevdiğim gibi. Hastaneye yatmadan bir önceki gece beni aradı ve son
“Ardından düet albümümün de ismini taşıyan
“Sevmeye Devam” isimli parçamın üzerine şiir
okudu. Ve bu benim için son derece duygu yüklü bir andı. Bildiğimiz son ses kaydı da buydu…”
Bu çok anlamlı hediye benim için duygu yüklü bir
miras. Zaten hastaneye yattı ve çok sevgili, değerli ağabeyimi son yolculuğuna uğurladık.” (Özlem Yılmaz Küçük - Günaydın)
Ferhat Göçer yeni albümü ile
tekrar dinleyicileriyle birlikte
Ferhat Göçer 8. albümü “Sığmıyorum Geceye ve Zamana” ile
büyük bir sürprize hazırlanıyor.
Ferhat Göçer'in 2015 yılına özel
hazırladığı ve 12 şarkıdan oluşan
“Sığmıyorum Geceye ve Zamana” isimli 8. albümünde 2 cover
yer alıyor. Erol Köse prodüktörlüğünde hazırlanan albüm, 27
Nisan Pazartesi günü tüm dijital
platformlarda ve müzik marketlerdeki yerini alacak. Ünlü prodüktör Erol Köse yıllar sonra bu
proje ile sessizliğini bozuyor. Titizlikle hazırlanan, “Sığmıyorum
Geceye ve Zamana” adlı yeni al-
larından en mükemmel olanı, İskender Paydaş düzenlemesi ile
dinleyici ile buluşuyor.
İKİ DOKTORUN DEV
BULUŞMASI!
bümünün çıkış şarkısı olan “Yıllarım Gitti” adlı şarkının sözü ve
müziği sürpriz bir isme, düzenlemesi ise İskender Paydaş'a ait.
Şarkıya 5 ayrı versiyon yapıldı,
canlı enstruman kaydı ve solist
okuması bitirildikten sonra ara-
Yıllar önce, Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde aynı dönem
çalıştıkları halde bir türlü ortak
proje birlikte olamayan iki doktor nihayet dev bir projede buluştu.
Sefa Topsakal ve Dipsiz Kuyu
Sefa Topsakal “Dipsiz Kuyu” adlı albümü ile yeniden dönüş yaptı. Üniversite
yıllarında söylediği “Doktor” adlı şarkı video paylaşım sitelerinde çok sayıda
izlenince müzik yapımcılarının dikkatini çeken Topsakal, uzun bir aradan sonra
suskunluğunu bozuyor. Mimoza Müzik Etiketi ile müzikseverlerle buluşacak
“Dipsiz Kuyu” albümünde toplam 11 şarkı yer alıyor.
“Hoş Geldin Sayın Ayrılık” adlı
şarkıya klip çeken Sefa Topsakal, önümüzdeki günlerde
hem müzik marketlerde, hem
de müzik kanallarında boy
gösterecek. Kemal Başbuğ'un
yönettiği klip, iki günlük bir
çalışma sonucunda tamamlandı. Albümde bir de Sezen
Aksu şarkısı olan “Kaybedenler”e yer veren Sefa Topsakal:
“Suskunluğumun bu albümle
son bulduğuna müzikseverler
şahit olacak.” diyor.
Emrah
Karaduman
piyasayı
Ünlü isimlere yaptığı beste ve
düzenlemelerle adını duyuran
müzik dünyasının genç yeteneği
Emrah Karaduman, kendi albümü
Tozduman ile müzikseverleri
selamlıyor.
Bir çok hit şarkıda imzası bulunan müzisyene
albümünde Demet Akalın, İrem Derici, Murat
Dalkılıç, Emir, Özgün, Zeynep Bastık ve Ege
Çubukçu gibi birbirinden ünlü isimler destek
verdi. Emrah Karaduman 8 şarkıdan oluşan
kendi albümünü müzik severlerin beğenisine
dün sundu. DMC etiketiyle yayınlanan 'Tozduman' isimli albümün ilk klip şarkısı ise Demet
Akalın'ın seslendirdiği; sözleri Gökhan Şahin'e;
müzik ve düzenlemesi Emrah Karaduman'a ait
olan 'İntikam'.
Demet Akalın'ın İntikam'la ilgili sosyal medyada yaptığı paylaşımlar büyük ses getirdi. Sosyal medya klip yayınlandıktan sonra uzun süre
Demet Akalın'ı konuştu.
41
< BİLİM / TEKNOLOJİ >
Hazırlayan: Onur Cebeci / [email protected]
Akıllı Saatler
(Smart Watches)
Akıllı saatler 24,3 milyar dolarlık ihracatı ile açık ara dünyanın bir numaralı saat üreticisi durumunda.
Acaba bu durum İsviçre saat endüstrisini nasıl etkileyecek?
Akıllı arabalardan sonra bu ayki konumuz
İsviçre’nin dünya lideri olduğu bir sektörle
ilgili.
İsviçre’de saat endüstrisi Jean Calvin’in 16.
Yüzyılda Cenevre’de takıları yasaklaması üzerine başlamış. Takı tasarımcıları ve
üreticileri bunun üzerine Calvin’in önem
verdiği saatlerin tasarımına ve üretimine
başlamış. İsviçre 24,3 milyar dolarlık ihracatı ile açık ara dünyanın bir numaralı
saat üreticisi durumunda. İkinci sıradaki Hong Kong’un ihracatı ise 10,4 milyar
dolar. Akıllı saatler son yıllarda popüler
olan giyilebilir teknolojiler kapsamında
değerlendirilen ürünlerden. 1980’li yıllarda
piyasaya sürülen ve büyük ilgi gören hesap makineli elektronik saatlerden sonra
giyilebilir teknoloji olarak saatler tekrar
gündeme gelmiş durumda. Büyük bilişim
firmaları ilk ürünlerini piyasaya sürmüş
veya tanıtımını yapmış bulunmaktalar:
Sony 2012 yılında SmartWatch ile, Samsung 2013 yılında Gear serisi ile, LG 2014
yılında G Watch ile, Motorola 2014 yılında
Moto 360 ile ve en son olarak Apple 2014
yılında Apple Watch ile.
Geçtiğimiz Mart ayında Apple CEO’su Tim
Cook tarafından tanıtımı yapılan Apple
Watch, 24 Nisan'da ön sipariş verenlere teslim edilmeye başlandı. Girdiği yeni
sektörlerde yıkıcı bir etkisi olan Apple’ın
İsviçre’nin açık ara başı çektiği saat endüstrisine nasıl bir etkisi olacak?
İsviçre’nin en büyük saat üreticilerinden
ve 1980’li yılların başında Swatch ürünü
ve stratejisi ile krizdeki saat endüstrisini
kurtaran kişi olan Nick Hayek akıllı saatleri
büyük bir tehdit olarak görmüyor. “Swatch saatlerinin pili şarj edilmek zorunda
değil ve saatler su geçirmez” yorumu ile
Swatch saatlerinin akıllı saatlere göre öne
çıkan özelliklerini vurguluyor.
Tabii ki geleneksel saat üreticileri de akıllı saatler piyasasından pay alabilmek ve
gelişmelerin arkasında kalmamak için bu
konuda çalışmalar yürütüyorlar. Swatch
grubu pil, RFID çipleri, mikro denetleyiciler, sensörler ve esnek ekranlar üretiyor. Bu teknolojiler hali hazırda akıllı saat
üreticileri tarafından da kullanılmakta.
Grubun ürettiği Swatch Touch Zero bluetooth üzerinden akıllı telefonlarla ha-
berleşebilmekte ve uygulamalar ile veri
paylaşabilmekte. Yakın zamanda eklenecek olan NFC (Near Field Communication
– Yakın Alan İletişimi) özelliği ile ödemeler
de yapılabilecek. Yani artık cüzdanımızı
cebimizde değil bileğimizde taşıyacağız.
Diğer bir İsviçreli üretici olan Tag Heuer
de Google ve Intel ile işbirliği yapıp akıllı
saat üretecek. Baselworld saat fuarında
iş birliğini açıklayan TAG-Heuer CEO’su
Jean-Claude bunu tüm zamanların en
büyük duyurusu olarak niteledi. Saatin
%80’lik kısmı Tag Heuer tarafından, işlemcisi Intel ve işletim sistemi de Google tarafından sağlanacak.
Moda sektörünün devlerinden Gucci de
ABD’li şarkıcı Will.i.am ile birlikte geliştirdiği ve “smartband” olarak adlandırdığı
yeni akıllı saatlerini Baselworld’da tanıttı.
Moda ve teknolojinin harmanlandığı (fashionology – fashion and technology) bu
saatler üst gelir grubuna hitap etmekte.
Akıllı telefon, akıllı televizyon ve akıllı arabalardan sonra hayatımıza akıllı saatler de
girecek. Bir sonraki akıllı acaba ne olacak?
42
< MODA >
Sezon
kodlarında
ikinci
perde
Hazırlayan: Neslişah Çetin
Yeni sezonda neler göreceğiz sorusunun cevaplarını
aramaya başladığımız geçtiğimiz sayıda sezonun
hit parçalarını detaylı bir şekilde inceledik. Pusula
moda bölümü olarak, bu ay da posta kutusuna sezon
kodlarının ikinci bölümünü bırakıp, yeni sezonla ilgili
tüm soru işarelerinizi kaldırıyoruz. O zaman kahveler
hazırsa, başlayalım.
Militer Akımı
Yeşilin en kolay kombinlenebilen tonudur haki. Hem de artık sadece spor
kombinlerde değil, şık kombinlerde de en baş sırada. Eğer hala denemeyenleriniz varsa, parkanı ve eteğini alıp altında en sevdiğin stilettolarını giyersen
bir de parkanı bir kemerle tamamlarsan, ne demek istediğimi eminim çok iyi
anlayacaksın.
Neşeli Çizgiler
Mavi-Beyaz, Siyah-Beyaz ya da bunun gibi ikili renklerin buluşmasından
biraz uzaklaşıp, canlı renklerin akışına kendimizi bırakma vakti. Kim demiş
gökkuşağı sadece yağmurdan sonra çıkar? Tüm bu renkleri üzerimizde taşımanın tam vakti, sadece biraz cesaret.
Renkler desenler hepsi bir
arada, enerjilerine kapılıp
kocaman bir gülümseme
kondurmadan olmaz. Spor
ayakkabıyla kombinlenen
desenli bir mini etek
kombini gibisi de yok. Hem
rahat hem şık!
43
< MODA >
Takım Olalım
Her ne kadar kombinlemeye, farklı parçaları
bir anda kullanmaya özensek de bir yandanda takım parçaların çekiciliğine kapılıyoruz.
Haklıyız da! Sonuçta istediğimiz şey en kısa zamanda, uğraşsız bir şıklık yakalamak değil mi?
Takımını al hazırlan ve çık! Tarz olmak bazen de
kolaya kaçmak olabilir…
Ufak Çantalar
Mini çantalar,
son zamanlarda ki favorim.
O kadar rahat ve hafifler ki, onlardan
vazgeçmek çok zor.
Ortada Buluşalım
Her ne kadar yeni sezonu tanıtsak da, hala mevsim geçişindeyiz ve havalar bir öyle bir böyle.
Hal böyle olunca, etek mi giysem pantolon mu
sorusu zamanımızı oldukça çalıyor. Bu sorundan kurtulmak için oldukça kullanışlı olan ve tüm
soru işaretlerinizi ortadan kaldıracak culottes'
lara yani etek-pantolonlara yer açın. “culottes”
akımı rahatlıkla gösteriş arasındaki ince çizgide
buluşup bizi aslında çok büyük bir dertten kurtarıyor. Denemeye değer!
Püskül
Uzun ve kısa saplı küçük çantalar, portföy çantaların önüne geçti. Canlı renkleri, geometrik
şekilleri üzerine taşıyan bu minik parçalar kombininizin havasını değiştirmeye geliyor. Tarzınıza
tarz katmasının yanı sıra, minik oluşları hafifliği
de beraberinde getiriyor. İçine hiç bir şey sığmaz
desek de, telefonlarımızın hep elimizde olduğunu düşünürsek, cüzdanın yanı sıra bir kaç ruj ve
makyaj malzemesi bile eklenebilir. Minimalizm
yolunda büyük bir adım olan bu değişime, var
mısınız?
Vazgeçilmez Terlikler
Baharın gelişine sevinmemin en büyük sebebi
çoraplardan kurtulmak olabilir. Dolayısıyla da
babetlere ve havaların daha da ısınmasıyla terliklere gün yüzü doğdu. Babetler artık klasikle-
Her günümüzün festival gibi geçeceğine işaret
eden vitrinler, hiç sevmeyenin bile içinden bir
festival kızı çıkaracak kadar iddalı. Püsküller de
bu modanın elçisi olarak üzerine düşeni yapıp,
ruhunu da kıyafetlerini de özgürleştirmek için
tüm arkadaşlarıyla hazırda bekliyor. Etnik desenler, süet yelekler, püsküllü botlar… Festivaller artık sokaklarda! Dans etmeye hazır mısınız?
şen ve belki de yeri hiç değişmeyecek parçalar
arasında olsa da, yeni moda terlik onları biraz
zorlayacak gibi. Topuklusu, topuksuzu ya da
açık-kapalı tüm seçenekleriyle hazırda bekleyen
terlikler bu sezon kendinden çok söz ettirecek.
Yaz Çiçekleri
Renk Daha Çok Renk
Çiçekleri sevmeyen onların büyüsüne kapılmayan var mı? Özellikle havalar ısındığında o cıvıl
cıvıl renkler birleşip aşık olduğunuz bir desene
büründüğünde hangimiz hayır diyebiliriz ki? Ben
çok sevmem diyen varsa bile eminim bu sezon
dayanamayıp en az bir çiçekli parça edinecektir.
Ben şimdiden onları kullanmak için sabırsızlanırken, eminim siz de çiçeklerinizi çoktan hazırlamışsınızdır.
Renklerin sınırı,sayısı ve sonu yok. Ana renklerden yola çıkarak binbir tonda yeni renkler ortaya
çıkıyor ve sanırım biz bu gidişe yetişemiyoruz.
Bazen yeşil dediğiniz, ördek başı yeşili ya da su
yeşili olabiliyor. En güzeli hangi rengin adının ne
olduğuna değil onların enerjisine kendimizi kaptırmak. Çünkü bu sezon, renklerin enerjisine dur
demek çok zor.
Zamansız İkili
Sabo Trendi
Geçen sene hayatımıza iddalı bir şekilde giriş
yapan tahta topukların sesi bu sene de ben buradayım dedirtecek cinsten. Stilettoların, sandaletlerin zarifliğinden çok uzakta kaba duruşlarıyla casual yani günlük tarzın yeni partneri. İnce
topuklar üzerinde hiç rahat olmayanlar için de
kaçış noktası. Denemeye değer, no:2!
Tahta topuklar, spor ayakkabı
kullanamayacağınız durumlarda
imdadınıza yetişiyor ve hem rahat hem
de şık olmanızı sağlıyor. Son zamanlarda
istediğimiz bu değil mi zaten?
Ne etek ne pantolon onların adı, “culottes”.
Rahatlıkları denenmeye değer, tarz mı
sorusunun cevabı da fotoğrafta gizli.
Herkesin bir zayıf noktası, vazgeçilmez ikilisi
veya olmazsa olmazı vardır. Moda dünyasınında vazgeçilmez ve olmazsa olmazı siyah beyaz
ikilisidir. Renklerin babası siyah ve masumiyetin
simgesi beyaz, bu sezonda da bizi hiç hayal kırıklığına uğratmayacak.
Bir sonraki sayıda görüşmek üzere...
45
< ETKİNLİK TAKVİMİ >
Etkinlik Takvimi
2 Mayıs 2015
Konser:
SIR-K |
Özkan&Gök-E
Dilaila'da sizlerle...
Info&Rezervasyon:
079 382 66 92-924 04 19
Adres: Riedthofstrasse
212, 8195 Regensdorf
2-3 Mayıs 2015
8 Mayıs 2015
Resim
Yarışması
Konser:
'Deyimlerimizi Resimliyorum' Türk Okulları 4-9.
Sınıflar Arası Resim Yarışması
Son katılım tarihi 8 Mayıs 2015
Bern Eğitim Müşavirliği katkılarıyla.
İrtibat: [email protected], bern.meb.gov.tr
Tel: 031 352 23 28
Jet Energy Drink sponsorluğunda Nossa Events
Club'un katkılarıyla Yılmaz Morgül konseri.
Ad re s : N o ss a Eve n t s
Club, Bernerstrasse 335,
8952 Schlieren
Kermes
Yılmaz Morgül
5 Mayıs 2015
Türk mutfağına özgü yiyecekler, tatlılar, el emeği
göz nuru hediyelikler.
G l a r u s İ s l a m To p l u mu'nun katkılarıyla.
Saat 11.00 - 20.00 arası.
Adres: Islamische Gemeinschaft Glarus, Industriestrasse 11, 8752 Näfels
3 Mayıs 2015
23 Nisan
Çocuk Bayramı
Uluslararası çocuk festivalinde sizleri de aramızda
görmekten mutluluk duyarız.
Toplanma: 12.30 Messeplatz/Basel Yürüyüş: 13.30
Messeplatz-Marktplatz
Sahne Programı: 14.00-17.30 Çocuklar ve Ebeveynler için 17.30-20.00 Gençler için
16 Mayıs 2015
Konser:
Fazıl Say
Program: Dmitri Schostakowitschi, prelüt ve scherzo op.11 Ludwig van Beethoven,
Piyano Konçertosu Nr.3 c-Moll op.37 ve Senfoni
Nr.1 C-Dur op.21
Konserden sonra sanatçı ve müzisyenlerle Lounge'de buluşma olacaktır.
Kapı açılış: 18.30 Başlangıç: 19.30 Bitiş: 21.30
Bilet Satış: www.starticket.ch
Adres: Tonhalle, Claridenstrasse 7, 8002 Zürich
9 Mayıs 2015
Konser:
Müslüm
Semih Yavsaner (Sahne
adıyla Müslüm) ek konseriyle huzurlarınızda.
Kapı açılış: 19.30 Başlangıç: 21.00 Bitiş: 23.00
Bilet Satış:
www.starticket.ch
Adres: Mühle Hunziken, 3113 Rubigen
17 Mayıs 2015
Konser:
Zürich
Türk Musiki
Cemiyeti
Unutulmayan Nağmeler Koro Konseri... 'Asırlar
ve Nesiller arkasından gelen Kültür'
Giriş: CHF 15.00. Saat: 14.00-17.30
Adres: Hotel Erlibacherhof, Seestr. 83, 8703 Erlenbach
30 Mayıs 2015
Konser:
Selçuk Balcı
Jet Energy Drink sponsorluğunda Nossa Events
Club'un katkılarıyla Selçuk Balcı konseri.
Ad re s : N o ss a Eve n t s
Club, Bernerstrasse 335,
8952 Schlieren
MACA
46
oe
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
2
3
4
5
6
7
8
34 BULMACA
9
10
GABRİEL GARCİA MARQUEZ
11
34 BULMACA
12
KARE BULMACA
1
1
SOLDAN SA⁄A
1. Geçtiğimiz günlerde 87 yaşında vefat eden resimdeki Nobel
Edebiyat Ödülü sahibi Kolombiyalı yazar. 2. Genişlik – Bir kimsenin
2
egemenliğini tanıma – Kesici bir alet – Türk Standartları Enstitüsü
13
(kısa). 3. İspanya’nın ünlü spor kulübü – Yağlı güreşte bir oyun –
3
İlave. 4. Gerçekleşmesi zamana bağlı istek – Tantalın sembolü –
Çirişli
1
2 parlak
3 bez –4Gemi odası.
5 5. Ok6atılan yayın
7 iki ucu
8 arasında9
10
11
14
ki esnek bağ – Bir bağlaç – Hava ve gaz akımları oluşturan alet,
4
vantilâtör – Bir cismin uzayda doldurduğu boşluk. 6. Devletin
1
SOLDAN SA⁄A
piyasaya para sürmesi, sürüm – Bir sinir hastalığı
Temiz, iffetli.
7. ZAMAN
8-14– MAYIS
2014
1. Geçtiğimiz günlerde 87 yaşında vefat eden resimdeki Nobel
Yanardağ patlaması – Altın ve gümüş işlemeli ipek kumaş – Bir
15
5
Edebiyat Ödülü sahibi Kolombiyalı yazar. 2. Genişlik – Bir kimsenin
renk.
8.
İlişkin
–
Bir
nota
–
Bir
ilimiz.
9.
Küçük
kanal
–
Emirlik.
10.
2
egemenliğini tanıma – Kesici bir alet – Türk Standartları Enstitüsü
Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli –
1
(kısa). 3. İspanya’nın ünlü spor kulübü – Yağlı güreşte bir oyun –
Göç. 11. Güzel koku – Bir takımın gözde oyuncusu – Hayvan
6
16
3
İlave. 4. Gerçekleşmesi zamana bağlı istek – Tantalın sembolü –
otlatılan yer. 12. Bir şeyin ölçülebilen, sayılabilen, azalıp çoğalabilen
1
SA⁄A14
Çirişli
durumu
Ekmek
– Takımlar
13. Dönemeç
1
2 parlak
3 bez –4Gemi odası.
5 5. Ok6atılan yayın
7 iki ucu
8 arasında9
10
11 SOL
12 DAN–13
15 grubu,
16küme.17
18 – Roma
19
20
7
ki esnek bağ – Bir bağlaç – Hava ve gaz akımları oluşturan alet,
kentine
Osmanlıların
ad – Kur’an’da
sure – Numara
1.
Geçtiğimiz
günlerdeverdiği
87 yaşında
vefat edenbirresimdeki
Nobel
4
vantilâtör – Bir cismin uzayda doldurduğu boşluk. 6. Devletin
(kısa). 14.
İlaç sahibi
– Ördek
– Demir yazar.
yollarının
bakımında
17
Edebiyat
Ödülü
Kolombiyalı
2. Genişlik
– Bir kullanılan
kimsenin
2
1
SOLDAN SA⁄A
piyasaya para sürmesi, sürüm – Bir sinir hastalığı – Temiz, iffetli. 7.
küçük araba.tanıma
15. Bağışlama,
etme
– SakaryaEnstitüsü
ovasının
egemenliğini
– Kesici birmağfiret
alet – Türk
Standartları
8
Yanardağ patlaması – Altın ve gümüş işlemeli ipek kumaş – Bir
1. Geçtiğimiz günlerde 87 yaşında vefat eden resimdeki Nobel
diğer adı
– Mısır – Kısa
yazı.
16.kulübü
Yardım –– Yağlı
Mühlet,
süre –birYapılarda
(kısa).
3. İspanya’nın
ünlü
spor
güreşte
oyun –
5
renk. 8. İlişkin – Bir nota – Bir ilimiz. 9. Küçük kanal – Emirlik. 10.
Edebiyat Ödülü sahibi Kolombiyalı yazar. 2. Genişlik – Bir kimsenin
kullanılan
dört köşe veyazamana
yuvarlak,
kalınca
17. Demir
yolu ––
3
İlave.
4. Gerçekleşmesi
bağlı
istek ağaç.
– Tantalın
sembolü
2
18
Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli –
egemenliğini tanıma – Kesici bir alet – Türk Standartları Enstitüsü
Güvence
–3Dişi
deve.
18. Bir
– Yasak
şeylerin
sakÇirişli
bez
–4
Gemi
odası.
Ok6atılan
yayın
iki ucu
arasında1
2 parlak
5taşıt5.aracı
7ve gizli
8
9
109 11
Göç. 11. Güzel koku – Bir takımın gözde oyuncusu – Hayvan
(kısa). 3. İspanya’nın ünlü spor kulübü – Yağlı güreşte bir oyun –
landığı
– Aklama,
temize
çıkmave– gaz
Boruakımları
sesi – Bir
arazi ölçüsü.
ki
esnekyer
bağ
– Bir bağlaç
– Hava
oluşturan
alet,
6
4
3
otlatılan yer. 12. Bir şeyin ölçülebilen, sayılabilen, azalıp çoğalabilen
İlave. 4. Gerçekleşmesi zamana bağlı istek – Tantalın sembolü –
19. Korunmaya
her şey
– İyice yanmış
kömür
vantilâtör
– Bir bırakılmış
cismin uzayda
doldurduğu
boşluk.odun,
6. Devletin
1
SOLDAN
SA⁄A – Takımlar grubu, küme. 13. Dönemeç – Roma
durumu
– Ekmek
Çirişli parlak bez – Gemi odası. 5. Ok atılan yayın iki ucu arasındaparçası –para
Bir şeyin
yeresürüm
bakan–tarafı
– Üzüm
suyu.– Temiz,
20.
Tahıl
tozu
19
piyasaya
sürmesi,
Bir sinir
hastalığı
iffetli.
7.– ZA10
8-14
MAYIS
2014
MAN
7
kentine
Osmanlıların
verdiği
ad – Kur’an’da
birresimdeki
sure – Numara
ki esnek bağ – Bir bağlaç – Hava ve gaz akımları oluşturan alet,
Azeri çalgısı
– Hisse – Küçük
1. Geçtiğimiz
günlerde
87 yaşında
vefat eden
Nobel
Yanardağ
patlaması
Altın vebayrak
gümüş– Sergen.
işlemeli ipek kumaş – Bir
5
4
(kısa).
İlaç sahibi
– Ördek
– Demir yazar.
yollarının
bakımında
vantilâtör – Bir cismin uzayda doldurduğu boşluk. 6. Devletin
Edebiyat14.Ödülü
Kolombiyalı
2. Genişlik
– Birkullanılan
kimsenin
renk. 8. İlişkin – Bir nota – Bir ilimiz. 9. Küçük kanal – Emirlik. 10.
2
11
küçük
araba.tanıma
15. Bağışlama,
etme
– SakaryaEnstitüsü
ovasının
piyasaya para sürmesi, sürüm – Bir sinir hastalığı – Temiz, iffetli. 7.
egemenliğini
– Kesici birmağfiret
alet – Türk
Standartları
Ağırlık
ve DAN
uzunluk
ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli –
YU
KA
RI
AfiA⁄IYA
20
8
diğer
Mısır – Kısa
yazı.
16. kulübü
Yardım – Mühlet,
süre –bir
Yapılarda
Yanardağ patlaması – Altın ve gümüş işlemeli ipek kumaş – Bir
(kısa).adı
3. –İspanya’nın
ünlü
spor
Yağlı güreşte
oyun –
Göç.
11. Güzel
kokusütten
– Bir yapılan
takımınpeynir
gözde– oyuncusu
– Hayvan
1. Lâzım
– Yağsız
Cennet, uçmak.
2.
6
5
kullanılan
dört köşe veyazamana
yuvarlak,
kalınca
17. Demir
yolu –
renk. 8. İlişkin – Bir nota – Bir ilimiz. 9. Küçük kanal – Emirlik. 10.
3
İlave. 4. Gerçekleşmesi
bağlı
istekağaç.
– Tantalın
sembolü
otlatılan
12. Bir şeyin
ölçülebilen, sayılabilen,
çoğalabilen
Kansızlıkyer.
hastalığı
– Peygamberimiz
(s.a.s) için azalıp
yazılmış
kaside –
12
Güvence
–3Dişibez
deve.
18. Bir
– Yasak
şeylerin
sak- 10
Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli –
Çirişli
–4Gemi
odası.
Ok6atılan
yayın
iki ucu
arasındadurumu
–
Ekmek
–
Takımlar
grubu,
küme.
13.
Dönemeç
–
Roma
İnançlı,
imanlı,
Müslüman
–
Evcil
geyik
türü.
3.
Gazların
hareketini
1
2 parlak
5taşıt5.aracı
7ve gizli
8
9
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
9
7
landığı
– Aklama,
temize– çıkma
– Boru
sesi – Bir
arazi ölçüsü.
Göç. 11. Güzel koku – Bir takımın gözde oyuncusu – Hayvan
ki esnekyerbağ
– Bir bağlaç
Hava ve
gaz akımları
oluşturan
alet,
kentine
Osmanlıların
ad – Kur’an’da
sure –veNumara
inceleyen
bilim dalı – verdiği
Memurların
maaşlarınınbirderece
tutarını
6
4
19.
Korunmaya
her şey
– İyice yanmış
kömür
otlatılan yer. 12. Bir şeyin ölçülebilen, sayılabilen, azalıp çoğalabilen
vantilâtör
– Bir bırakılmış
cismin uzayda
doldurduğu
boşluk.odun,
6. Devletin
(kısa).
14.cetvel.
İlaç –4.Ördek
Demir yollarının
bakımında
kullanılan
gösteren
Bir tür–otomobil
yarışı – Üstten
sağa doğru
yatık
13
1
SOL
DAN
SA⁄A
parçası
Bir şeyin
yeresürüm
bakan –tarafı
– Üzüm
suyu.– 20.
Tahıliffetli.
tozu 7.–
durumu – Ekmek – Takımlar grubu, küme. 13. Dönemeç – Roma
10
piyasaya–para
sürmesi,
Bir sinir
hastalığı
Temiz,
küçük
Bağışlama,
mağfiret
etme ––Ayakkabı
Sakaryaboyama
ovasının–
matbaaaraba.
harfi –15.
Demeç,
bildiri. 5.
Lider, önder
8
7
Azeri
çalgısı
– Hisse – Küçük
– Sergen.
kentine
Osmanlıların
verdiği
ad – Kur’an’da
birresimdeki
sure – Numara
Yanardağ
patlaması
Altın vebayrak
gümüş
işlemeli ipek kumaş – Bir
diğer
adı – ünlemi
Mısır – –Kısa
yazı. 16.simgesi.
Yardım 6.
– Mühlet,
– Yapılarda
1. Geçtiğimiz
günlerde
87 yaşında
vefat eden
Nobel
Seslenme
Sodyumun
Boyutlarsüre
– Elâzığ’ın
ilçe- GARCİA
GABRİEL
M
5
14
(kısa).
14.
İlaç
–
Ördek
–
Demir
yollarının
bakımında
kullanılan
renk.
8.
İlişkin
–
Bir
nota
–
Bir
ilimiz.
9.
Küçük
kanal
–
Emirlik.
10.
kullanılan
dört
köşe
veya
yuvarlak,
kalınca
ağaç.
17.
Demir
yolu ––
Edebiyat Ödülü sahibi Kolombiyalı yazar. 2. Genişlik – Bir kimsenin
si – Derneğe ödenen para – Altın. 7. Çipura balığının küçüğü
2
11
küçük araba.tanıma
15. Bağışlama,
etme
– SakaryaEnstitüsü
ovasının
Ağırlık
veDAN
uzunluk
ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli –
Güvence
– Dişi
deve.yapılan
18. Bir iri
taşıt
aracıun– –Yasak
vehastalığı.
gizli şeylerin
sakegemenliğini
– Kesici birmağfiret
alet – Türk
Standartları
YU
KARI
AfiA⁄IYA
Küçük bitki
– Helva
taneli
Damla
8. Büyük
9
8
diğer adı
Mısır – Kısa
yazı.
16. kulübü
Yardım – Mühlet,
süre –bir
Yapılarda
Göç.Lâzım
11. Güzel
kokusütten
– Biryapılan
takımınpeynir
gözde– oyuncusu
– Hayvan
landığı
yer –durağı
Aklama,
temize çıkma
– Bir arazi
ölçüsü.
(kısa).
3. –İspanya’nın
ünlü
spor
Yağlı güreşte
oyun –
1.
– Yağsız
Cennet, uçmak.
2.
demir yolu
– Duman
karası –– Boru
Beyzi,sesi
yumurta
biçiminde.
9.
6
15
kullanılan
dört köşe veyazamana
yuvarlak,
kalınca
17. Demir
yolu –
otlatılan yer.
12. Bir –şeyin
ölçülebilen, sayılabilen,
çoğalabilen
3
19.
Korunmaya
bırakılmış
her
şey
–
İyice
yanmış
odun,
kömür
4. Gerçekleşmesi
bağlı
istekağaç.
– Tantalın
sembolü
Kansızlık
hastalığı
Peygamberimiz
(s.a.s) için azalıp
yazılmış
kaside –
Çevik
–
Yazılı
kâğıt.
10.
Kumaştaki
hata
–
Etrafı
su
ile
çevrili
kara
Ş İlave.
12
Güvence
– Dişibez
deve.
18. Bir
taşıt5.aracı
– Yasak
ve gizli
şeylerin
sakdurumuimanlı,
– Ekmek
– Takımlar
grubu,
küme.
– Roma
parçası
yere bakan
tarafı
– Üzüm
20. Tahıl
tozu12.
–
Çirişli
parlak
– Gemi
odası.
Ok atılan
yayın
iki ucu
arasındaİnançlı,
Müslüman
– Evcil
geyik
türü.13.
3. Gazların
hareketini
parçası – Bir
Rey.şeyin
Bakırın
simgesi
– Seher
– Yaban
mersini.
10
9
E K
Aad
H
AbirDönemeç
L
A– –11.
H
A
Zvaktisuyu.
N
landığı
– Aklama,
temize– çıkma
sesi – Bir
arazi ölçüsü.
kentine Osmanlıların
– maaşlarının
Kur’an’da
sure E
–veNumara
Azeri
çalgısı
Hisse
–(kısa).
Küçük13.
bayrak
Sergen.
ki
esnekyerbağ
– Bir bağlaç
Hava ve– Boru
gaz akımları
oluşturan
alet,
inceleyen
bilim dalı B
– verdiği
Memurların
derece
tutarınıL 7 R
Yurtlandırma
Tabur
Kırık–kemikleri
birAarada tutmakta
16
4
R 19.
E
Korunmaya
bırakılmış
her
şey
–
İyice
yanmış
odun,
kömür
(kısa). 14.cetvel.
İlaç –4.Ördek
Demir yollarının
bakımında
kullanılan
vantilâtör – Bir cismin uzayda doldurduğu boşluk. 6. Devletin
gösteren
Bir tür–otomobil
yarışı – Üstten
sağa doğru
yatık
kullanılan tahta gibi düz nesnelere verilen ad – Deniz generali. 14.
13
11
parçası
–para
Bir şeyin
yeresürüm
bakan –tarafı
– Üzüm
suyu.– 20.
Tahıliffetli.
tozu7.–
10
küçük araba.
Bağışlama,
mağfiret
etme––Ayakkabı
Sakaryaboyama
ovasının–
E piyasaya
S
sürmesi,
Bir sinir
hastalığı
Temiz,
matbaa
harfi –15.
Demeç,
bildiri. 5.
Lider, önder
Bir
aydınlatma
aracı
–
Ham
demir
madeninin
eritildiği
ocak
–
Bir
YU
KARIDAN
AfiA⁄IYA
B yazı. 16.
İ simgesi.
R6.– Boyutlar
L süre
E 8 N
İnotaLâzım
V
R15. Güney
E Amerika’da
P Cennet,
E uzun
Ş 2. 17
Azeri çalgısı
– Hisse – Küçük
– Sergen.
diğer adı –ünlemi
Mısır ––Kısa
Yardım
Mühlet,
–ZYapılarda
patlaması
Altın vebayrak
gümüş
işlemeli ipek kumaş – Bir
Seslenme
Sodyumun
– Elâzığ’ın
ilçe- GARCİA
– Karışık
renkli.sütten
kuyruk1.
– Yağsız
yapılan
peynir –yaşayan
uçmak.
F Yanardağ
GABRİEL
MARQUEZ
5
14
kullanılan
dörtödenen
köşe veya
yuvarlak,
ağaç.
17. Demir
yolu –
renk. 8. İlişkin – Bir nota – Bir ilimiz. 9. Küçük kanal – Emirlik. 10.
si
– Derneğe
para
– Altın.kalınca
7. Çipura
balığının
küçüğü
lu bir tukan
türü – Peygamberimiz
Evlerde yatak yorgan
konulan
yer, kaside
yüklük ––
Kansızlık
hastalığı
(s.a.s) için
yazılmış
12
L A
11
Güvence
– Dişi
deve.yapılan
18. Biriri
taşıt
aracı
şeylerin
sakAğırlık
ve DAN
uzunluk
ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli –
Küçük
bitki
– Helva
taneli
un––Yasak
Damlavehastalığı.
YUKARI
AfiA⁄IYA
Türkmenistan’ın
plaka işareti.
Ünlü
bir3.tiyatro
sanatçımız
İnançlı,
imanlı,
– Evcil
türü.
Gazların
hareketini
K
M
EBeyzi,
Z–gizli
K8. Büyük
D 9 O
F
İ – Müslüman
R
K 16.geyik
A
T sözü
RAltının– 18
İ Göç.
landığıyolu
yer –durağı
Aklama,
temize karası
çıkma – Boru
sesi
Bir biçiminde.
arazi ölçüsü.
11. Güzel
kokusütten
– Biryapılan
takımınpeynir
gözde– oyuncusu
– Hayvan
demir
– Duman
yumurta
9.
1. LLâzım
– Yağsız
Cennet, uçmak.
2.
Taneli meyve
Bir
kurumu (kısa).
17. Tembih
inceleyen
bilim
dalıiletişim
– Memurların
maaşlarının
derece
ve –tutarını
6
15
19. Korunmaya
bırakılmış
her şeyhata
– İyice
yanmış
otlatılan
yer.
12. Bir –şeyin
ölçülebilen, sayılabilen,
çoğalabilen
Çevik
– Yazılı kâğıt.
10. Kumaştaki
– Etrafı
su ileodun,
çevrilikömür
kara
Kansızlık
hastalığı
Peygamberimiz
(s.a.s) için azalıp
yazılmış
kaside –
Latince adı
– Bir4.yüzeyde
renk dalgalanması
sonucu
parA
gösteren
cetvel.
Bir tür otomobil
yarışı – Üstten
sağagörülen
doğru yatık
13
12
Bir şeyin
yere bakan
tarafı
– Üzüm
20. mersini.
Tahıl tozu12.–
– Ekmek
– Takımlar
grubu,
küme.
Dönemeçhareketini
– Roma
parçası – Rey.
11. Bakırın
simgesi
– Seher
vaktisuyu.
– Yaban
İnançlı,
imanlı,
Müslüman
– Evcil
geyik
türü.13.
3. Gazların
laklık. 18.
Bir–müzik
aleti
– Görme
engelli
– Tatlı
bir besinboyama
maddesi
10 D
matbaa
harfi
Demeç,
bildiri.
Lider,
önder
– Ayakkabı
A durumu
T
R
İ
T
A
A
R
R
A
Y
A5.simgesi.
Z
E––Elâzığ’ın
Milçe-– 19
7
Azeri çalgısı ––Hisse
Küçük13.
bayrak
Sergen. bir arada tutmakta
kentine
ad – maaşlarının
Kur’an’da birderece
sure –veNumara
Yurtlandırma
Tabur–(kısa).
Kırık –kemikleri
inceleyenOsmanlıların
bilim dalı – verdiği
Memurların
tutarını
–
Büyük
kurşunlu
olta
–
Türkü,
şarkı.
19.
Yapıt
Hindistan’da
Seslenme
ünlemi
–
Sodyumun
6.
Boyutlar
16
GABRİEL GARCİA M
K (kısa).
A 14.cetvel.
14
İlaç –4.Ördek
Demir yollarının
bakımında
kullanılan
kullanılan tahta gibi düz nesnelere verilen ad – Deniz generali. 14.
gösteren
Bir tür–otomobil
yarışı – Üstten
sağa doğru
yatık
görülen
toplumsal
sınıfların
biri7.– Çipura
Burun iltihabı
– Haykırma.
si
– Derneğe
ödenen
para –her
Altın.
balığının
küçüğü –
13
11
A küçük
V araba.
Bağışlama,
mağfiret
etme––Ayakkabı
Sakaryaboyama
ovasının–
Bir
aydınlatma
–
Ham
demir
madeninin
eritildiği
ocak
–
Bir
matbaa
harfi –15.
Demeç,
bildiri. 5.
Lider, önder
20.
Müslümanlığın
beş
şartından
biri
–
Bir
nota
–
Lokomotifin
çekYUKA
RIDAN aracı
AfiA⁄IYA
Küçük
bitki
–
Helva
yapılan
iri
taneli
un
–
Damla
hastalığı.
8.
Büyük
20
V
R
L
A
Z
E
R
T
Ü
S
E
H
N
İ
8
adı –ünlemi
Mısır ––Kısa
yazı. 16.simgesi.
Yardım 6.– Boyutlar
Mühlet, süre
– Yapılarda
nota
– Karışık
renkli.sütten
15. Güney
Amerika’da
uzun
kuyrukSeslenme
Sodyumun
– Elâzığ’ın
ilçetiği demir
aracı
– Kısa imza.
17
1. Lâzım
– Yağsız
yapılan
peynir –yaşayan
Cennet,
uçmak.
2.
demir
yoluyolu
durağı
– Duman
karası – Beyzi, yumurta biçiminde. 9.
K diğer
15
14
kullanılan
dörtödenen
köşe veya
yuvarlak,
ağaç.
17. Demir
yolu –
lu
bir tukan
türü –– Evlerde
yatak yorgan
yer, yüklük
si – Derneğe
para
– Altın.kalınca
7. Çipura
balığının
küçüğü
Kansızlık
hastalığı
Peygamberimiz
(s.a.s) konulan
için yazılmış
kaside –
Çevik – Yazılı kâğıt. 10. Kumaştaki hata – Etrafı su ile çevrili kara
K
12
Güvence
– Dişi
deve.yapılan
18. Biriri
taşıt
aracı
gizli şeylerin
sakTürkmenistan’ın
plaka
Ünlü
bir 3.
tiyatro
sanatçımız
–G
Küçük bitki
– Helva
taneli
un––Yasak
Damlavehastalığı.
8. Büyük
İnançlı, imanlı, Müslüman
–E
Evcil16.geyik
Gazların
parçası – Rey.
9
B işareti.
Atürü.
N
Ahareketini
N
H 11. Bakırın
T simgesi
V – SeherAvakti – Yaban
R mersini.
R 12.
F landığı
A yolu
18 E
yer –durağı
Aklama,
temize karası
çıkma – Boru
– Bir arazi
ölçüsü.
Taneli
meyve
– Bir
kurumu (kısa).
17. Tembih
sözü
Altının
demir
– Duman
Beyzi,sesi
yumurta
biçiminde.
9.
inceleyen
bilim
dalıiletişim
– Memurların
maaşlarının
derece
ve–tutarını
Yurtlandırma – Tabur (kısa). 13. Kırık kemikleri bir arada tutmakta
16
15
A 19.
T Korunmaya
bırakılmış
her şeyhata
– İyice
yanmış
kömür
Latince
– Bir4.yüzeyde
renk dalgalanması
sonucu
görülen
parÇevik
– Yazılı kâğıt.
10. Kumaştaki
– Etrafı
su ileodun,
çevrili
kara
gösterenadı
cetvel.
Bir tür otomobil
yarışı – Üstten
sağa
doğru yatık
kullanılan
tahta
gibi
düz
nesnelere
verilen
ad
–
Deniz
generali.
14.
13
Bir şeyin
yere bakan
tarafı
– Üzüm
20. mersini.
Tahıl tozu12.–
laklık.
Bir –müzik
aleti
–
Görme
engelli
–
Tatlı
bir
besin
maddesi
– Rey.
11. Bakırın
simgesi
– Seher
vaktisuyu.
– Yaban
10
matbaa18.
harfi
Demeç,
bildiri.
5.
Lider,
önder
–
Ayakkabı
boyama
–
Bir
aydınlatma
aracı
–
Ham
demir
madeninin
eritildiği
ocak
–
Bir
N parçası
O
I
V N L
E
R 19 A
İ
Ç
E
R
İ
Ç
V
Azeri
çalgısı ––Hisse
Küçük13.
bayrak
Sergen. bir arada tutmakta
–Seslenme
Büyük kurşunlu
olta – Türkü,
şarkı.6. 19.
Yapıt –– Elâzığ’ın
Hindistan’da
Yurtlandırma
Tabur–(kısa).
Kırık –kemikleri
ünlemi – Sodyumun
simgesi.
Boyutlar
ilçe- GARCİA MARQUEZ
nota – Karışık renkli. 15. Güney Amerika’da yaşayan uzun kuyruk17
16
GABRİEL
A T
14ile bir okurumuza
Bulmacayı
doğru14.çözüp gönderen
okurlarımız
yapacağımız
yeni
açılan
görülen
toplumsal
sınıfların
biri 7.– Burun
iltihabı
– Haykırma.
kullanılan tahta gibi düz nesnelere verilen
ad – Deniz generali.
si – Derneğe
ödenen
paraarasında
–her
Altın.
Çipura
balığının
küçüğüçekiliş
–
lu bir tukan türüAarburg’ta
– Evlerde yatak yorgan
konulan
yer,Kekik
yüklük –
M
D
A
A
E
T
K
Ş
11
T Bir
20.
Müslümanlığın
beş
şartından
biri
–
Bir
nota
–
Lokomotifin
çekaydınlatma
aracı
–
Ham
demir
madeninin
eritildiği
ocak
–
Bir
Küçük bitki – Helva yapılan
iriN
taneli un
– Damla
8. BüyükB 20 E
Türkmenistan’ın
işareti.
16. Ünlü
bir tiyatro
sanatçımız
–
YUKARIDAN AfiA⁄IYA
Eediyoruz.
K
Lhastalığı.
T
C plaka
K
L
B İ R adı
O LGaffar
G E
Ü V Budak
E N
N
A/ E
B E L E K
Ocakbaşında
2 kişilik
akşam yemeği
hediye
Geçen
ay 2Tkişilik
yemek kazanan
okurumuzun
ZH.
tiği
demir
aracı– –Duman
Kısa imza.
– Karışık
renkli.sütten
15. Güney
Amerika’da
uzun
kuyruk17
İ nota
demir
yoluyolu
durağı
karası – Beyzi, yumurta biçiminde. 9.
Taneli meyve – Bir iletişim
kurumu (kısa). 17. Tembih
sözü – Altının R18
1. SLâzım
– Yağsız
yapılan
peynir –yaşayan
Cennet,
uçmak.
2.
M A L A R Y A
İ M R E N
E
KARE BULMACA
15
lu
bir
tukan
türü
–
Evlerde
yatak
yorgan
konulan
yer,
yüklük
–
Çevik
–
Yazılı
kâğıt.
10.
Kumaştaki
hata
–
Etrafı
su
ile
çevrili
kara
Latince
adı
–
Bir
yüzeyde
renk
dalgalanması
sonucu
görülen
parKansızlık
hastalığı
–
Peygamberimiz
(s.a.s)
için
yazılmış
kaside
Bulmaca çözümlerini adresimize
yollayarak çekilişe katılabilirsiniz. Adresimiz: Pusula Gazetesi, Chörenmattweg
K E
SOLDAN SAĞA
R O M A
A2, E8965
R O Berikon
S O L
A S E S
12
Türkmenistan’ın
plaka işareti.
16.
Ünlü
bir 3.tiyatro
sanatçımız
–
parçası
–
Rey.
11.
Bakırın
simgesi
–
Seher
vakti
–
Yaban
mersini.
12.
laklık.
18.
Bir
müzik
aleti
–
Görme
engelli
–
Tatlı
bir
besin
maddesi
İnançlı,
imanlı, Müslüman
–
Evcil
geyik
türü.
Gazların
hareketini
B
A
E
İ
N
H
A
R
Z
A
A
A
V
D
1. Gabriel Garcia Marquez. 2. En Biat – Ustura – TSE. 3.18
Real Madrid –
Z A R İ F
E N
T A S N İ F19
Y meyve – Bir
Taneli
iletişim
kurumu (kısa).
17. Tembih
sözü
Altının5. Kiriş – Ki – fan – Yurtlandırma – Tabur (kısa). 13. Kırık kemikleri bir arada tutmakta
– Büyük kurşunlu olta
– Türkü,B şarkı.S 19. Yapıt
– Hindistan’da
inceleyen
bilim dalı
– Memurların
maaşlarının
derece
ve–tutarını
16
Kemane
– Ek. 4. Emel
– Ta – Ketal
– Kamara.
P A Y
S T O K
S
L A
D gösteren
İ
Latince
adı
– BirHacim.
renk
dalgalanması
görülen
par- – Al.13
görülen toplumsal sınıfların
her
biri
–
Burun
iltihabı
– Haykırma.
cetvel.
4.yüzeyde
Bir tür6.otomobil
yarışı
– Üstten
doğru
Emisyon
– Sara
– sonucu
Ak. sağa
7. İndifa
– yatık
Diba
8. Ait – Do – kullanılan tahta gibi düz nesnelere verilen ad – Deniz generali. 14.
A R A S A T
K R O K O D İ L
laklık.
Bir–müzik
aleti
Görme
– Tatlı
bir
besin–boyama
maddesi
– Ham K
demir madeninin
ocak – BirL
20. Müslümanlığın
beş
şartından
biri – Bir
nota – Lokomotifin
çekharfi
Demeç,
bildiri.
5. Lider,
önder
– Ayakkabı
P
IeritildiğiM
A
A
A
R
O matbaa
R 18.
20
Bursa.
9. –Kanalet
–engelli
Emaret.
10.
Etalon
Huruç. –11. Mis
K A N N
A D İ S
Y E N O İ Z U
A F İ
A
19– As – Mera. Bir aydınlatma aracıN
–Seslenme
Büyük kurşunlu
olta
– Türkü,
19.
Yapıt
Hindistan’da
tiği Edemir yolu
aracı
– Kısa
imza.
ünlemi
simgesi.
Boyutlar
–– Elâzığ’ın
ilçe17
12.– Sodyumun
Miktar
– Nan
–şarkı.
Lig.6.13.
Bük
– Rim
– Enam
– No. 14. Em – badi – nota – Karışık renkli. 15. Güney Amerika’da yaşayan uzun kuyrukİ
H
H A S E N A T
A N
P U S A T
14
görülen
toplumsal
sınıfların
her
biri
–
Burun
iltihabı
–
Haykırma.
lu
bir
tukan
türü
–
Evlerde
yatak
yorgan
konulan
yer,
yüklük
–
si
– Derneğe
ödenen
para
–
Altın.
7.
Çipura
balığının
küçüğü
–
Drezin. 15. Hibe – Akova – Darı – Not. 16. İnayet – Vade – Mertek. 17.
E L A S T İ K İ
A T A
K A R
M
O K K A
34 BULMACA
KARE BULMACA
34 BULMACA
34 BULMACA
KARE BULMACA
KARE BULMACA
34 BULMACA
KARE BULMACA
KARE BULMACA
SÖZCÜK AVI
SUDOKU ÇÖZÜMLER‹
Sersem,
ahmak
(yöresel)
Mineral ya€
T
Dünya şampiyonu motosikletçimiz
Berilyumun
simgesi
K
Onurlu,
haysiyetli
A
B
E
L
M R
Renyumun
simgesi
E N
Bir nota
O
L
T
A
O
K
Afl›k
kemi€i
S
“… atma”
(atletizm dal›)
R
O
K
O
D
İ
Z
A
F
İ
N
Silah
Milimetre
(k›sa)
P U
S
Osmanl›larda
gece bekçisi
A
S
S N
Eski a€›rl›k
ölçüsü
İ
Bir nota
Vilayet
M
İ
M
A
Ğ
L
Haberci
Sar›msa€›n
etkili maddesi
U
L
A
R U
Z
Divan
edebiyat›
naz›m ölçüsü
Bulan›k
A
Alt›n›n
Latince ad›
O
Görevden
alma
Görevi yerine
getirme
F
L
U
Yap›m iflleri
İ
M A
Sahip
K
Yabani hayvan
vurma
S›hhat
İ
L
Numara
(k›sa)
I
S
Eksiksiz,
bütün
F
Kabiliyet
Al›flkanl›k
İ
T
İ
Y
A
N
K›rma,
melez
Güvenilir
T
Su
E
Y
E
M E
T
T
E
Keçini
erke€i
7
İ
Cetvel türü
3
Yard›m
Radyumun
simgesi
M
A
Bir ba€laç
N
R
İ
Evcil bir
hayvan
K
E
A
N
T
İ
K
Bir tafl›t
arac›
Yak›lacak
iri saman
Yar› yafl yar›
kuru toprak
Akarsu
yata€›
2
Küçük
manyat a€›
Negatif
elektrot
Afl›r› tutku ile
ba€l› olan
ÇÖZÜMLER
Bir süs bitkisi
Gidifl,
yürüyüfl
ABD para
birimi
Ünlü bir
yönetmen
Kopça
Aylak,
serseri
Lantan›n
simgesi
Hint destan›
“… Fosforo€lu
(tiyatrocu)
Aza
Dünya şampiyonu motosikletçimiz
Berilyumun
simgesi
Küçük
manyat a€›
Onurlu,
haysiyetli
Yak›lacak
iri saman
Sersem,
ahmak
(yöresel)
Mineral ya€
S›tma
hastal›€›
Be€eni
Renyumun
simgesi
Alt›n de€er
ölçüsü
‹talya'n›n
baflkenti
Bir nota
S›v›y› gaz olarak püskürtme
Osmanl›larda
gece bekçisi
Allah'a (cc)
kulluk etme
ERKİN KORAY
Genifllik
Hofla giden,
be€enilen
Bir nota
Bölümleme,
s›n›flama
Ayakkab›n›n
yumuflak üst
bölümü
Hisse
Gözlem
Yar› yafl yar›
kuru toprak
Tak›m (k›sa)
‹stif edilmifl
mal
Büyük zoka
Afl›k
kemi€i
‹nceleme
ÇÖZÜMLER
Bir süs bitkisi
ABD para
birimi
K›yamet
meydan›
SUDOKU ÇÖZÜMLER‹
Yazl›k hafif
ceket
Kopça
Aylak,
serseri
“… Fosforo€lu
Küçük
Dünya şampiyonu motosikletçimiz
Bir meyve
Ortadaki
saray
Esnek
Anadolu Ajans›
(k›sa)
Son bulma,
bitme
Telefonun
konuflulan yeri
Yararl›,
hay›rl› ifller
Cet
Onurlu,
Yak›lacak
SÖZCÜ
‹fllenmifl
timsah derisi
Ba€›nt›l›
Akarsu
yata€›
Meriç
ırmağının
bir kolu
Silah
‹ki tarla
aras›ndaki
s›n›r
Söz
Binek
Bir ya€›fl
flekli
Bir nota
“… atma”
(atletizm dal›)
2
i
2
1
net, uçmak. 2.
zılmış kaside –
ların hareketini
rece ve tutarını
ağa doğru yatık
kkabı boyama –
– Elâzığ’ın ilçeğının küçüğü –
stalığı. 8. Büyük
ta biçiminde. 9.
ile çevrili kara
ban mersini. 12.
arada tutmakta
niz generali. 14.
ldiği ocak – Bir
n uzun kuyrukn yer, yüklük –
o sanatçımız –
h sözü – Altının
cu görülen parr besin maddesi
– Hindistan’da
abı – Haykırma.
okomotifin çek-
,
< BULMACA >
1
esimdeki Nobel
– Bir kimsenin
rtları Enstitüsü
eşte bir oyun –
alın sembolü –
i ucu arasındaoluşturan alet,
uk. 6. Devletin
Temiz, iffetli. 7.
ek kumaş – Bir
al – Emirlik. 10.
l ölçü modeli –
cusu – Hayvan
alıp çoğalabilen
nemeç – Roma
sure – Numara
ında kullanılan
akarya ovasının
süre – Yapılarda
7. Demir yolu –
zli şeylerin sakBir arazi ölçüsü.
ş odun, kömür
20. Tahıl tozu –
)
8-14 MAYIS 2014 ZAMAN
Milimetre
(k›sa)
Vilayet
Eski a€›rl›k
ölçüsü
Alt›n›n
23 NISAN 20.8x28.5cm TR.indd 1
4/16/15 6:32 PM

Benzer belgeler