hacıbektaşlılık böyle bir şey!..

Transkript

hacıbektaşlılık böyle bir şey!..
20 YKR
YIL: 1 SAYI: 42
09 ÞUBAT 2006 PERÞEMBE
Diyanet, yakamýzý Avrupa’da olsun býrak
Devlet, bu
topraðýn en
özgün kültür ve
inancýný yok
etme düþünce ve
inadýný terk edip,
bu toplumun
taleplerine kulak
vermeli ve
asimilasyon için
Avrupa’lara
gidip, Alevilerin
yakasýna
yapýþmýþ
Diyanete de dur
demelidir.
Cumhuriyeti Devletine ve
Diyanete göre Aleviler,
ayrý mezhep ve ayrý inanç
deðildir, dolayýsýyla
onlara böyle bir hak
verilmemeli. Avrupa’lar
da bile böyle bir
demokratik hakký ancak
Sünniler kullanmalý.
Türkiye’de, “zorunlu din
(Sünnilik) dersi”
uygulamasýndan
geçirilemeyen Alevi
çocuklarýnýn dini eðitim
Taþýmalýda denetleme
Hacýbektaþ Milli
Eðitim
Müdürlüðünün
yapmýþ olduðu,
Taþýmalý ihalesini kazanan 35 nolu
Taþýyýcýlar Kooperatifine baðlý
araçlar denetlendi.
HABERÝ 3. SAYFADA
Milli Eðitim Müdürlüðü’ne
yeni araba
Hacýbektaþ'a
kuracaðý
bankamatikten,
160 öðretmenin,
maaþlarýný
almalarý karþýlýðý, Vakýflar
Bankasýnýn Ýlçe Milli Eðitim
müdürlüðüne verdiði, 35.000.YTL
ile araba alýndý
deðil, Sünni Diyanet
yürütmeliymiþ. Görünen
o ki, yurt dýþýna iþ ve aþ
için gitmek zorunda
kalmýþ ve orada yaþayan
canlarýmýzýn Diyanetin
Sünni uygulamasýndan
kurtuluþu yok.
Hz Muhammed karikatürlerini
dünyanýn çeþitli yerlerinde protesto
edenlerden ondan fazla kiþi öldü,
çok sayýda yaralý var. Fransa'da
Charlie Hebdo mizah dergisinin
toplatýlmasýný mahkeme reddetti.
Avrupa'da üç gazeteye bomba ihbarý
yapýldý.
HABERÝ 8. SAYFADA
ABONE BEDELLERÝ (aylýk)
Hacýbektaþ için: 5 YTL
Þehir dýþý: 20 YTL
(kdv dahil)
iþini Almanya’da Alevi
dedeler, Alevi öðretmenler
Rýza
Aydoðmuþ’un
yazýsý
2. sayfada
Þehir dýþý abone ödemeleri
Posta Çeki
Köksal Kaya - 5079911
Hacýbektaþ Dernekleri Yönetim Kurulu Üyesi Naci Danacý
“Yasalar
vatandaþlara
eþit uygulanmalý”
HABERÝ 3. SAYFADA
HACIBEKTAÞLILIK
BÖYLE BÝR ÞEY!..
Necla Turan
Mektup
31/ 01/ 2006 Salý
Sevgili aðbeyciðim ve tüm
Sulucakarahöyük çalýþanlarý, 18
/ 01/ 2006 tarihli gazetenizi aldým,
okudum. Çok sevinç ve gurur
duydum. Hepinizi kutlarým.
Altý yýldýr Konya' da
yaþamaktaydým. Geleneksel
bölgecilik kalýbý dýþýnda özellikle
burada “Nerelisiniz?” sorusuna,
hep baþým dik ve övünçle
HACIBEKTAÞLI'yým þeklinde
karþýlýk verdim ve vermeye de
devam edeceðim. “Alevi misin?”
sorusuna, hep “Evet Aleviyim –
Bektaþiyim.” yanýtý yerini buldu.
2. sayfada
HABERÝ 3. SAYFADA
Karikatür
yayýmý sürüyor,
tehditler de...
GAZETEMÝZE
ABONE OLMAK ÝÇÝN
Tel: 441 29 16
Yeni yazý dizisi
Gazetemizi
Gazetemizi
abonelerimize,
abonelerimize,
resmi
kurumlara
resmi kurumlara
ve halka,
halka, Birol
Birol
ve
Bilen
Bilen
arkadaþýmýz,
arkadaþýmýz,
soðukta, buzda,
buzda,
soðukta,
yaðmurda,
yaðmurda,
çamurda,
büyük
çamurda, büyük
bir özveri
özveri
bir
ulaþtýrýyor.
ulaþtýrýyor.
Hacýbektaþ Dergâhý
Postniþini
Veliyettin Ulusoy’la
Söyleþtik
Ahmet Koçak
Ýlk bölüm 4. sayfada
NÖBETÇÝ ECZANE
GÜNEÞ ECZANESÝ
Ecz. Tel: 441 29 45
Ev Tel: 441 29 45
2 GÖRÜÞLER
Necla Turan
Mektup
31/ 01/ 2006 Salý
Sevgili aðbeyciðim ve tüm Sulucakarahöyük
çalýþanlarý, 18 / 01/ 2006 tarihli gazetenizi aldým,
okudum. Çok sevinç ve gurur duydum. Hepinizi
kutlarým.
Altý yýldýr Konya' da yaþamaktaydým. Geleneksel
bölgecilik kalýbý dýþýnda özellikle burada
“Nerelisiniz?” sorusuna, hep baþým dik ve övünçle
HACIBEKTAÞLI'yým þeklinde karþýlýk verdim ve
vermeye de devam edeceðim. “Alevi misin?”
sorusuna, hep “Evet Aleviyim – Bektaþiyim.” yanýtý
yerini buldu.
Sevgili aðbeyiciðim, sahip olduðun dünya
görüþüne uygun olarak onurlu, üretken yirmi beþ
yýldan sonra emekli oldun ve çok yerinde bir
çalýþmaya giriþtin. Hasan Taksin Kültürevi ve
gazete.... Her ikisi de gelecek kuþaklara alýcý birer
kültür mirasý.
Günümüz genel geçer yargýlardan birisi, insanýn
yýllarýný verip, çalýþýp didindikten sonra eline geçen
toplu paralarý (Ýkramiyeleri) ev almaya, araba
yenilemeye ya da kýsa yoldan kâr saðlayan bir iþe
yatýrmasýdýr. Senin giriþtiðin bu gibi faaliyetler
hayalperestlik ve parayý çar – çur etmendir. Nedense
de en yakýnlarýndan destek yerine köstek götürürsün.
Ne mutlu sana ve arkadaþlarýna ki doðru bildiðiniz
bu yolda yýlmadan çalýþtýnýz, çalýþmaya da devam
edeceksiniz. Binlerce teþekkürler!...
Yerel gazeteler, halký bilinçlendirme, ufuklarýný
açmada öncü gruplardýr. Özellikle medya Ýstanbul
Medyasý görevi gördüðüne göre, en yakýn örnek hava
durumu bile Ýstanbullular'a hitaben yapýlýyor,sanki
Erzurum, Bitlis ya da Þýrnak'ta ki halk yüzlerce yýl
kar ile boðuþmuyormuþ gibi...
Gazetenizdeki ilânlar dikkatimi çekti; Þah Cafe,
Küfe Pub. Þahý anladým da yanýndaki CAFE ne
oluyor, ona bir anlam veremedim. Batý yayýlmacý
politikalarýný ne de güzel oynuyor! Kültürümüzün
en önemli unsuru dilimizi felç ederek, bizi,bize
yabancýlaþtýrarak. INTERNET CAFE örneðin, her
yerde mantar gibi çoðalýyorlar.
Mademki " Ellimize, dilimize, belimize sahip
olacaðýz." o hâlde bu duruma bir son
vermeliyiz.Gazeteniz aracýlýðýyla, yöre esnafý bence
biliçlendirilmelidir. Hacýbektaþ ilçesi önderlik
yapmalýdýr. Her birey öz kültürüne sahip çýkmalýdýr.
Çünkü artýk bu gibi yazýlýmlar görmek istemiyoruz,
içimiz burkuluyor, hele de " Þu Çýlgýn Türkler " in
torunlarý olduðumuzu hatýrlayýnca...
Yukarýdaki " Ýnternet Cafe " karþýlýðýný öz Türkçe
de pek âlâ bulabilir. Þah Cafe yerine Þah Obasý ya
da Þahýn Yeri neden olmasýn? Küfe Pub yerine Küfe
Kahve... Acaba çokmu basit olur? Yirmi yýl öncesi
kompütür, yerini bilgisayara ne de güzel teslim etti.
Hiç zorlanmýyoruz okuduðumuz gibi yazýp,
yazdýðýmýz gibi okuyoruz. Bir zamanlar Arapça eski Türkçe sözcüklere savaþ açýlmýþ; olur olmadýk,
zorlamalý yeni Türkçe kelimeler bulunmuþtu.
Þimdilerde ise herþey emperyalist güçleri memnun
edecek düzeyde yabancý, yoz ve taklitçi...
Yarýnýmýz, umudumuz olan çocuklarýmýzý
tamamen yitirmemek için güzel Türkçemize sahip
çýkalým. Gelecek, onurlu, aydýn insanlarýn elinde
yükselecek. Bunda, hepimiz alacaðý sorumluluðun
farkýnda olarak yýlmadan çalýþacaðýz ve baþaracaðýz.
Hepinize kolay gelsin iyi çalýþmalar...
Necla Turan. ÝÖO. Sýnýf Öðretmeni (Konya)
NOT: Yukarýdaki mektup, Hacýbektaþlýlar A.Þ. yönetim
kurulu baþkaný Naci Özçelik’e yönelik yazýlmýþtýr.
09 Þubat 2006 Perþembe
Diyanet, yakamýzý Avrupa’da olsun býrak
Cumhuriyeti Devletine ve Diyanete göre Aleviler, ayrý mezhep ve ayrý
inanç deðildir, dolayýsýyla onlara böyle bir hak verilmemeli. Avrupa’lar da
bile böyle bir demokratik hakký ancak Sünniler kullanmalý. Türkiye’de,
“zorunlu din (Sünnilik) dersi” uygulamasýndan geçirilemeyen Alevi
çocuklarýnýn dini eðitim iþini Almanya’da Alevi dedeler, Alevi öðretmenler
deðil, Sünni Diyanet yürütmeliymiþ. Görünen o ki, yurt dýþýna iþ ve aþ için
gitmek zorunda kalmýþ ve orada yaþayan canlarýmýzýn Diyanetin Sünni
uygulamasýndan kurtuluþu yok.
eðitim iþini Almanya’da Alevi dedeler,
Alevi öðretmenler deðil, Sünni Diyanet
yürütmeliymiþ. Görünen o ki, yurt dýþýna
Diyanet iþleri baþkan yardýmcýsý
iþ ve aþ için gitmek zorunda kalmýþ ve
Mehmet Görmez, Diyanetin 2006
orada yaþayan canlarýmýzýn Diyanetin
faaliyet programýný basýna açýklarken,
Sünni uygulamasýndan kurtuluþu yok.
Brüksel’de de bir merkez açacaklarýný,
Orda bile neye nasýl inanacaðýna
Avrupa’ da ki vatandaþlarýmýza dini
müdahale ediyor. Ve iþi daha da ileri
konularda yardýmcý olacaklarýný hatta
götürerek, Alman hükümeti
sadece Müslümanlarýn deðil
nezdinde giriþimde
Hristiyanlarýn da
Devlet, bu
bulunarak, mevcut Alevilik
sorunlarýyla(!)
topraðýn en
dersi uygulamasýnýn iptalini
ilgileneceklerini ifade etmiþti. özgün kültür ve
isteyeceklermiþ. Ýþte,
Çok kýsa zaman içerisinde,
inancýný yok
Diyanetin hak, adalet,
Müslümanlarýn sorunlarýyla
hoþgörü, inanç özgürlüðü,
etme
düþünce
ve
ilgilenme konusu hiç te
inadýný terk edip, dinler arasý diyalog,
sanýldýðý gibi çýkmadý. Bu
kültürlerin buluþmasýndan
bu toplumun
ilgilenme, Alevileri izleme,
anladýðý bu kadar ve gayet
taleplerine kulak demirgýratik!
inançlarýný yaþamalarýna
müdahale etme ve
vermeli ve
Türkiye’de Aleviler,
asimilasyon politikasýnýn
asimilasyon için Diyanetin varlýðýndan,
kesintisiz Avrupa’da da
Avrupa’lara
misyonerlik
sürdürülmesi olarak tezahür
uygulamalarýndan ve iki
gidip,
Alevilerin
etti.
yüzlü politikalarýndan
Diyanet iþleri baþkaný Ali yakasýna
rahatsýz. Bu rahatsýzlýðýný
Bardakoðlu ise, 6 Þubat günü yapýþmýþ
her platformda haklý olarak
Diyanete de dur
tv lere verdiði röportajda,
dile getiriyor ve dikkate
Alman hükümetinin
demelidir.
alýnmasýný bekliyorlar.
okullardaki “din derslerinin,
Aleviler, kendilerini ayrý bir
her inanç grubunun din adamlarýnca
inanç olarak tanýmayan Diyanetin,
verileceði” yönündeki hak ve
tanýmlamasýný deðil, tanýmasýný, saygý
uygulamasýndan Alevilerin
duymasýný ve gölge etmemesini istiyor.
yararlanmasýna þiddetle karþý çýktý.
Aleviler, çocuklarýna okullarda “zorla”,
Diyanet iþleri baþkaný “olmaz, Alevilik
din dersi adý altýnda Sünniliðin
diye ayrý bir inanç yok, dersi de olmaz”
uygulamalý olarak, not tehdidi ile
diyor. Almanya’da uygulanan Alevilik
öðretilmesine itiraz ediyor. Yüzyýllardýr
dersleri, Türkiye’de Alevilere uygulanan
inkar ve asimile edilen Alevilik, ne acýdýr
asimilasyonun kesintiye uðramasý
ki, günümüzde de ayný bela ile karþý
demektir.( Öyle ya, bu uygulama
karþýya. Devletin, Alevilere
Türkiye’de de talep edilirse!.) Türkiye
yaklaþýmýnda deðiþen çok fazla bir þey
Cumhuriyeti Devletine ve Diyanete göre
yok; ama Aleviler de inadýna kültürüne,
Aleviler, ayrý mezhep ve ayrý inanç
kimliðine sahip çýkýyor ve demokratik
deðildir, dolayýsýyla onlara böyle bir hak
yollardan örgütleriyle hak mücadelesi
verilmemeli. Avrupa’lar da bile böyle
veriyorlar.
bir demokratik hakký ancak Sünniler
Aleviler;
kullanmalý. Türkiye’de, “zorunlu din
*Aleviyim,
(Sünnilik) dersi” uygulamasýndan
*Ayrý bir inancým var.
geçirilemeyen Alevi çocuklarýnýn dini
*Ýnancýmýn merkezinde insan sevgisi
Rýza Aydoðmuþ
vardýr.
*Ýnancýmýn gereði, ibadetimi
“cemevi” inde yaparým.
*Ýnancýmýn içinde; Cem, dede,
mürþid, zakir, musahip, saz ve semah
vardýr.
*Kýrklarým, Pirlerim, ulularým,
erenlerim, yarenlerim, canlarým, vardýr.
*Anadolu’yum, yabanda özüm,
çöllerde biatým olmaz diyor; ama
Geçmiþte þeyhülislam, bugün de Diyanet
Aleviliðin de ayrý bir inanç olduðu
gerçeðini inkara devam ediyor. Ýbadet
yeri olarak cemevi deðil camiyi adres
gösteriyor. Türkiye’de, Alevilerin
hakkýný teslim etmeyen devlet, yine
Diyanet aracýlýðý ile yurt dýþýndaki
Alevileri özünden uzaklaþtýrma ve
Sünnileþtirme politikasýna hýz veriyor.
Almanya’da Alevilerin, kurumlarý
aracýlýðý ile elde ettikleri demokratik bir
hakký, diðer inançtaki insanlar gibi
kullanmasýndan huzuru kaçan Diyanet,
hop oturup, hop kalkýyor. Çünkü
Aleviliði dönüþtürme ve bitirme projeleri
suya düþüyor, düþecek te.
Devlet, bu topraðýn en özgün kültür
ve inancýný yok etme düþünce ve inadýný
terk edip, bu toplumun taleplerine kulak
vermeli ve asimilasyon için Avrupa’lara
gidip, Alevilerin yakasýna yapýþmýþ
GEREKLÝ TELEFONLAR
Kaymakam
Kaymakamlýk Yazý Ýþ.
Sos. Yar. ve Day.
Özel Ýdare
Nüfus
Belediye Baþkaný
Milli Eðitim Müd.
Halk Eðitim Müd.
Askerlik Þubesi
Kapalý Spor Salonu
Devlet Hastanesi
Ýlçe Saðlýk Grup Bþk.
Tapu Sicil
C.Savcýlýðý
Adliye
Adliye
Kütüphane
Müze
Turizm Danýþma
Emniyet Amirliði
Karakol Amirliði
Jandarma
Ýlçe Tarým
Lise
Kýz Meslek Lisesi
Mal Müdürlüðü
Kadastro
Karaburna Belediye
Kýzýlaðýl Belediye
PTT.
T.M.O.
Ziraat Bankasý
Þoförler Cemiyeti
Esnaf Odasý
Tarým Kredi Koop.
TEDAÞ
441 30 09
441 34 10
441 39 77
441 31 01
441 31 02
441 36 51
441 30 15
441 30 48
441 30 10
441 35 20
441 30 15
441 36 32
441 32 49
441 30 18
441 35 38
441 30 18
441 30 19
441 30 22
441 36 87
441 26 97
441 36 66
441 30 52
441 30 20
441 37 74
441 31 08
441 30 56
441 35 37
453 51 30
455 61 29
441 35 55
441 31 42
441 33 26
441 30 74
441 37 42
441 32 76
441 31 42
3
Taþýmalýda denetleme
HABER
09 Þubat 2006 Perþembe
Gündeme iliþkin sorularýmýza yanýt veren Hacýbektaþ Dernekleri Yönetim
GÜNDEMKurulu
Üyesi Naci Danacý’yla yaptýðýmýz görüþmeyi yayýmlýyoruz.
“Yasalar vatandaþlara eþit uygulanmalý”
Baþbakan mal varlýðýný
açýklayacaðýný söylemiþti. Yasalarý
neden göstererek Hiçbir açýklama
yapmadý. Açýk- Þeffaf siyaset
konusunda bir fýrsat kaçmýþ oldu.
Bu konu ile ilgili ne söylemek
istersiniz.
Naci Danacý: Takkiye yapmak
bu iktidarýn geleneðinde vardýr.
Sorunlarý, iþlerine nasýl geliyorsa
öyle kullanmayý, sanat haline
getirmiþler. Siyaset açýk ve þeffaf
olmayý gerektirir. Mal varlýðýný
açýklamak suçtur diyor Tayyip
Erdoðan. Dünyanýn neresinde
görülmüþ, mal varlýðýný açýklamanýn
suç olduðu, tüm toplumu
kendilerine güldürüyorlar. Bir gün
gelecek, açýklayamadýðý mal
varlýðýndan hesap verecektir.
Aslýnda; bu partinin adýnýn AKP
deðil de, Adaletten Kaçan Parti
olarak deðiþmesi gerekir.
AB Türkiye Temsilcisi Hans
Jörg Kretschmer, Alevi Birlikleri
Federasyonu yetkilileriyle
görüþerek “Hükümetin
Aleviliði tanýmlamasýnýn
inanç özgürlüðü açýsýndan
doðru olmadýðýný, her
inanç gurubunun kendi
inancýný tanýmlama hakký
bulunduðunu” belirtti. Siz
hükümetin Aleviliði
tanýmlamasýný inanç
özgürlüðü açýsýndan nasýl
deðerlendiriyorsunuz.
Naci Danacý: Türkiye laik
bir ülke. Laik bir ülkede
devletin, her inanç gurubuna
ayný mesafede yaklaþmasý
gerekir. Ülkemizdeki uygulama ise,
Diyanet iþleri baþkanlýðýnda, Sünnin
inanç gurubunun görüþleri, tüm
inanç guruplarýna zorunlu olarak
öðretilmeye çalýþýlýyor. Laik bir
ülkede, Diyanet iþleri baþkanlýðý
gibi bir kurumun olmamasý gerekir.
Kaldý ki; diyanet varlýðýný
Anayasadan almayan bir kurumdur.
Bu nedenle, býrakýn orada bir
masada biz kapalým, para alalým
demeyi, demokratým, çaðdaþým
diyen hiç kimsenin kabul etmemesi
gerekir.
Her inanç gurubunun kendi
inancýný, tanýmlama hakký
bulunduðunu söyleyeceksiniz,
Aleviler inancýný açýklayýnca, siz
açýklayamazsýnýz diyeceksiniz.
Sizlerin; öyle bir görüþ açýklama
hakkýnýz yoktur, Çünkü; siz onlara
göre Alevisiniz. Bir zamanlar,
Cumhurbaþkaný olan Süleyman
Demirel, Hacýbektaþ'a geldiðinde,
aynen þunu söylemiþti. “ Bundan
sonra göðsünüzü gere, gere birinci
sýnýf vatandaþýz diyeceksiniz”
demiþti, þimdiye kadar bu
ülkede,ikinci sýnýf vatandaþ
olduðumuzu, bu sözlerle itiraf
etmiþti.
“Erbakan'a af”yasasý bu gün
Meclis'e getiriliyor. Kayýp milyon
davasýnda 2 yýl 4 ay 10 gün hapis
cezasýný evinde çekmesine olanak
saðlayacak, yasa teklifi Meclis
Adalet Komisyonunda
görüþülecek. Yasallaþmasý
durumunda, cezasýný evinde
çekecek. Kanun hakkýnda neler
söyleyebilirsiniz, bu konudaki
düþünceleriniz nelerdir?
Naci Danacý: Kiþilere has yasa
çýkarmak, ancak bizim gibi
ülkelerde olur. Necmettin Erbakan
evrakta sahtecilik ve zimmet'e para
geçirmek suçundan (kendi diline
göre kul hakký yeme) 2 yýl hapis
yemiþ, bu ceza kesinleþmiþtir. Ayný
suçtan yargýlanmasý gereken
Abdülkadir Aksu ile Abdullah Gül
ise, adaletten korktuklarý için
dokunulmazlýk zýrhýna
bürünmüþlerdir. Birisi Ýçiþleri diðeri
Dýþiþleri Bakaný olarak, baþkentin
sefasýný sürmekteler. Ayný zýrha
Maliye bakaný ve Baþbakanda
bürünmüþtür.
Bir memlekette kanunlar
vatandaþlara eþit uygulanmalýdýr.
Bu þekilde kul hakký yiyerek,
birbirlerini kurtarabilirler ama, o
inandýklarý Tanrýyý nasýl
kurtaracaklar bilemiyorum. Onu da
bir ulemaya sorup, yolunu
bulabilirler. Erbakan'ý kurtardýlar
ama ,gelecek de bunlarý kim
kurtaracak, merak ediyorum.
Farklý fikirleri
zenginlik olarak
gören gazetemiz,
her konuda
görüþlerinize,
eleþtirilerinize,
yazýlarýnýza
açýk...
Gönderin yayýnlayalým!..
HACIBEKTAÞHacýbektaþ Milli Eðitim
Müdürlüðünün yapmýþ
olduðu, Taþýmalý ihalesini
kazanan 35 nolu Taþýyýcýlar
Kooperatifine baðlý araçlar
denetlendi.
Hacýbektaþ 35 Nolu
Taþýyýcýlar Kooperatifine
baðlý, taþýmalý ihalesini alan
araçlar, Ýlçe Milli Eðitim'e
baðlý, Atatürk Ýlköðretim
okulu Müdür yardýmcýsý
Nafiz Sökün, H.Bektaþ Veli
Ýlköðretim okulu Müdür
yardýmcýsý Nazi Güler ve
Hacýbektaþ Emniyet
Amirliðine mensup 3 Trafik
polisi tarafýndan denetlendi.
Çarþamba pazarý olmasý
nedeni ile, köylerden gelen
insanlarýn yoðunluðu
düþünülerek, taþýmalý
ihalesine dahil araçlar, özel
müþteri taþýyýp taþýmadýklarý,
zorunlu olan Trafik
belgelerini, bulundurup
buldurmadýklarý konusunda
denetlendiler.
Denetleme görevlisi Nafiz
Sökün, “Ýhale koþullarý
gereði, ihaleyi alan araçlarýn,
mesai saatlerinde özel iþ
yapmalarý, öðrencilerin
haricinde müþteri taþýmalarý
yasaktýr”dedi.
Milli Eðitim Müdürlüðü’ne
yeni araba
HACIBEKTAÞHacýbektaþ'a kuracaðý
bankamatikten, 160
öðretmenin, maaþlarýný
almalarý karþýlýðý, Vakýflar
Bankasýnýn Ýlçe Milli Eðitim
müdürlüðüne verdiði,
35.000.YTL ile araba alýndý.
Konu ile ilgili
görüþtüðümüz Milli Eðitim
Müdürü Kemal
Ersoy þu bilgileri
verdi.
“Müdürlüðümüze
baðlý tüm
okullarda çalýþan
160 öðretmen'in,
Vakýflar
Bankasýnýn,
ilçemize kuracaðý
bankamatikten,
maaþlarýný
almalarý karþýlýðý,
kurumumuza 35,000.YTL
para yardýmý yapýldý. Bu
paranýn 19.000.YTL'sine
kurumumuz hizmetlerinde
kullanýlmak üzere, sýfýr Km
DACÝA marka otomobil
aldýk. Kalan 16.000.YTL.ile
ilgili olarak da, öðretmen
arkadaþlarla görüþüyoruz,
sonuca göre, belki 160
öðretmenin payýna düþen,
100.YTL hesaplarýna
yatacak, belkide Okul Aile
Birliklerinin hesabýna
aktaracaðýz”dedi.
Ýhtiyaç için alýnan araba
ile ilgili de bilgi veren Ersoy,
“Bu araca kurumun ihtiyacý
vardý, acil olarak Nevþehir'e,
Köy okullarýna gitmemiz
gerekiyor, yatýlý okulumuzda,
mesai saatlerinin dýþýnda acil
durumlar oluyor, tüm bunlarý
yapmak için, düzenli bir araca
ihtiyaç vardý, onun için
aldýk”dedi
Ayrýca bu konuda
görüþlerine baþvurduðumuz
bazý öðretmenler ve
Hacýbektaþ Eðitim Sen
Temsilciliði, bir takým
kaygýlarý olduðunu
belirttiler.” Banka
Nevþehir'de, bankamatik
Hacýbektaþ'ta. Maaþ
çekmede, Banka iþlemlerinde
güçlük çýkacaðý, aksamalar
olacaðý endiþesini
taþýyoruz”dediler.
4
ARAÞTIRMA
Bize kendinizi kýsaca anlatýr mýsýnýz?
1942’de doðdum. Ýlk ve ortaokulu
Hacýbektaþ’tatamamladýktan sonra, liseyi
Kayseri’de yatýlý olarak okudum. Liseden
sonra yurtdýþýsýnavlarýna girerek
Almanya’ya gittim. Orada mimarlýk
okudum. Bir müddet çalýþtýktan sonra 1974
yýlýnda Türkiye’ye döndüm. Askerlikten
sonra Sosyal Sigortalar Kurumu Genel
Müdürlüðü Yapý Ýþleri Daire Baþkanlýðý’nda
bir yýl çalýþtým. Oradan ayrýldýktan sonra
Hacýbektaþ Belediye Baþkanlýðý Fen ve
Ýmar Ýþleri Müdürü olarak iþe baþladým.
2002 yýlýnda emekli oldum. Hacýbektaþ’ta
yaþýyorum.
Hacý Bektaþ Veli Dergâhý
postniþinisiniz. Postniþinlik Nedir’ Ne
zamandan beri bu görevi yürütüyorsunuz’
Ecdadýnýz Hacý Bektaþ Veli
postniþinlerinden uzak ve yakýn geçmiþte,
kiþilikleri ve eylemleriyle sizi en çok
etkileyen ve size örnek oluþturan
kimlerdir’?Onlardan biraz söz eder misiniz
Hacýbektaþ Veli Dergâhý postniþini
olmak çok yüce bir makamdýr. Biz sadece
bu yolun bir hizmetkârýyýz. Bu yol bizi bir
hizmetkâr olarak kabul ederse bizim için
makamlarýn en yücesidir.
Postniþinlik nedir’ Post bir simgedir.
Postta oturma yetkisi, bu makama layýk
görülen ve toplumdan da kabul gören
zatlara aittir. Alevilik- Bektaþilikte oniki,
simgesel post vardýr. Tarikatta eðitici olan
bir makamdýr. Hizmetlerin ztemsil edildiði
postlarýn tamamý Hacý Bektaþ Veli’ye ait
olan Horasan Postu’na baðlýdýr. Post
merkezdir. Horasan Postu’nu, Hacý Bektaþ
Veli’ye, Horasan’dan ayrýlýrken Lokman
Perende, Ahmet Yesevi’yi temsilen
vermiþtir. Bu postun Hz. Ali’ye ait olduðuna
ve Hz. Ali’den geldiðine inanýlýr. Bu postta
kimse oturamaz. Pir makamýdýr. Yolun
özüdür. Kiþilikleri ve eylemleriyle beni
etkileyen postniþinlere gelince: Bu sorunun
cevabý gerçekten zor. Bu postu temsil
edenler arasýnda ayýrým yapmak haddimize
deðil. Her birisi bir kutup, bugünün
deyiþiyle bir önder. Bütün bunlara raðmen,
Kalender Çelebi beni çok etkilemiþtir.
Toplum ve inancý için haksýzlýklarýn
karþýsýnda durmuþ ve bu uðurda canýný
ortaya koymuþtur. Ayný Hz. Hüseyin gibi.
Serçeþme Pir Hacý Bektaþ Veli’yi bir
de sizden dinlemek isteriz. Neden Serçeþme
denmiþtir?
Ali Celalettin Ulusoy’un, ‘Hünkâr Hacý
Bektaþ Veli ve Alevi-Bektaþi Yolu’ adlý
eserine baþvuralým: Alevi-Bektaþilerce,
Hünkâr Hacý Bektaþ Veli, bütün ocaklarýn
baðlandýðý, inancýn kaynaðý ve yolun piri
olarak bilinir. Hünkâr Hacý Bektaþ Veli’ye
baðýlýlýk sadece inanç olarak kalmamýþ,
çevresinde Horasan Pirleri ve Rum
Erenleri diye adlandýrýlan ve daha
sonra adlarýna ocaklar kurulan
erenlerin soyundan gelenler de
müritlerini görüp yol hizmetlerini
yürütürken, Hacý Bektaþ Veli
yoluna baðlý kalmýþlardýr. Hacý
Bektaþ Veli’den sonra ülkenin her
yanýnda bulunan ocakzadelerin
Hacý Bektaþ Veli Dergâhý’nda
postniþin olan ve Hacý Bektaþ Veli
evladýndan olan kiþiden icazet alma
zorunluluðu vardý. Bunun dýþýnda
‘dede, baba, abdal, sultan ve derviþ’
namýný taþýyanlarýn tümünün, tekke
ve zaviyelerde görev yapabilmeleri,
Hacý Bektaþ Veli Dergâhý’nda
09 Þubat 2006 Perþembe
Hacýbektaþ Dergâhý Postniþini
Veliyettin Ulusoy’la Söyleþtik
Ahmet Koçak
bulunan ve
Hacý Bektaþ Veli’nin evlatlarýndan olan
postniþinin icazet vermesine baðlý idi. Bu,
tekkedeki hizmetlerin ve vakýflarýn
yönetilmesi için de ayný zamanda resmi bir
zorunluluktu. Bu yasal zorunluluðun dýþýnda
Hünkâr Hacý Bektaþ Veli’nin Horasan
Pirleri ve Rum Erenleri’nin soyundan
gelenleri kendi dergâhýna baðladýðý, Hacý
Bektaþ Veli Dergâhý’ndan icazet almayanlar
için ‘Nasip aldýðý eli týrmalayanýn yediði
haram, yuduðu murdar, tac’ý delik, kendi
murtattýr’, diyerek yolun dýþýna çýkardýðý
yaygýn bir kamu inancý olarak
uygulanýyordu. Bazý ocakzadelerin, ‘Hacý
Bektaþ Veli Dergâhý mesafe-i baidededir
(uzak yerdedir’, diyerek Dergâh’a
gitmedikleri ve ‘Bizim soyumuz da
seyyiddir. Hacý Bektaþ Dergâhý’na gitmek
lazým deðildir’, þeklinde konuþtuklarý
olmuþsa da bunlarýn zamanla, Hacý Bektaþ
Dergâhý’ndaki kayýtlarý silinmiþ ayrýca,
müritlerince de ciddiye alýnmaz duruma
düþmüþlerdir. Böylece Hacý Bektaþ Veli’ye
olan geleneksel baðlantýya olumsuz yönden
etken olamamýþlardýr. Örneðin, Pir Sulatan
Abdal oðullarýndan Ýnce Mehmed’i talipler,
Pir Sultan evladý olarak kabul etmiþler; o
da Hacý Bektaþ Veli Dergâhý’na giderek
zamanýn mürþidinden icazet almýþtýr.
Anlatýldýðý gibi, Anadolu ve Rumeli’nde
bulunan ocakzadelerin kayýtlarý Hacýbektaþ
1
Dergâhý’nda tutulmaktadýr. Bu
konuda
karþýlaþýlan güçlükler orada
çözümlenmektedir. AleviBektaþilerin yaygýn
inançlarýndan biri de Hacý
Bektaþ Veli’nin çað ve ad
deðiþtirmiþ Ali olduðudur.
Güvercin donunda
Sulucakarahöyük’e konan ve
cümle evliyalardan üstün
olduðunu kanýtlayan Hacý
Bektaþ Veli, gösterdiði
iþaretlerle Ali olduðunu ârif
olanlara açýklamýþtýr.
Alevi-Bektaþi inancýnda
Þah-ý Velâyet
Ali’dir. Velilik ondan sadýr
olmuþ ve cümle veliler ona
baðlanmýþtýr. Hünkâr Hacý
Bektaþ Veli, Ali’nin Veli adýyla,
velâyetini yeryüzüne doðrudan
doðruya tanýtmak amacý ile
tecellisidir. Velâyet, Tanrý’nýn kendine dost
kýldýðý ve verdiði ilhamla yaratýcý varlýðýna
kattýðý kiþiye verilen sýfattýr. Velâyete sahip
olan kiþi ‘Veli’
veya ‘Veliyullah’, Tanrý’nýn buyruðunu,
hüküm ve tasarrufunu bâtýni yoldan
gerçekleþtirir. Bu itibarla ölümle sona
ermez. Tanrý’nýn emri ve Veli’nin bildirimi
ile soyundan bir baþkasýna geçer. Bir baþka
tecellisidir bu. Uyarma ve yüceltme görevi
bu yoldan sonsuza kadar sürecektir.
Pir, Tanrý’ya ulaþmayý amaçlayan bir
yolun kurucusudur. Erenlere ve ulu kiþilere
de pir denilmekte ise de terim olarak anlamý
bir yol (tarikat) kuran kiþidir. Hacý Bektaþ
Veli, velilik yanýnda ‘Pir’ olarak da
tanýmlanmýþtýr. Hacý Bektaþ Veli’nin yolu
kendi soyundan gelen ve genellikle ‘mürþit’
olarak adlandýrýlan postniþinler tarafýndan
yürütülüyordu. Alevi-Bektaþiler tümü ile
Hacý Bektaþ Veli’yi ‘Pir’ olarak kabul
ettikleri ve bu yolda ikrar verdikleri için
doðrudan doðruya veya ocakzadeler
aracýlýðý ile Hacý Bektaþ Veli soyundan
gelmiþ olan bu mürþide baðlý bulunuyordu.
Mürþit, onlarýn nazarýnda ayný zamanda
‘Kutbül- aktab’(Tanrý’nýn velilere verdiði
güç ve yetkiye sahip kiþi) idi.
Alevi-Bektaþilerin böylesine zincirleme
baðlantýsý ‘el ele, el Hakk’a’, diye
tanýmlanýyordu. Mürþidin manevi
yönetimindeki inanç birliði ve ‘Tarik-i
Mustakim’ (doðru yol), ‘Tarik-i Nazenin’
(yüce yol, ince yol) olarak adlandýrýlýyordu.
Bu yola uyanlar insan-ý kâmil olup, Güruhu Naci’ye (kurtulmuþ, selamete çýkmýþ)
katýlmýþ oluyorlardý. Hz. Muhammet’in,
birçok sahabe tarafýndan rivayet edilen
‘Ümmetim yetmiþüç bölük olacak,
bunlardan yalýnýz bir bölüðü necat bulacak’
(Cehennem’den kurtulacak) sözünden
kaynaklanan, necat bulmuþ topluluk
anlamýna gelen ‘güruh-u naci’ye
girebilmek, Alevi-Bektaþilerin itikatýnca,
cümle evliyanýn serçeþmesi olan, Hacý
Bektaþ Veli’ye baðlanmak ve O’nun
yolunda yürümek ve O’nun tertemiz
suyunda yýkanýp temizlenmekle
mümkündür.
Alevi-Bektaþi inancý ve felsefesi
hakkýndaki görüþlerinizi anlatýr mýsýnýz’
Alevi-Bektaþi inancý ve felsefesini yazýlý
veya sözlü olarak eksiksiz ifade etmek
olanaksýz, çünkü sýnýrý yok. Bu inancý
yaþarsanýz anlayabilirsiniz. AlevilikBektaþilik akýl ve sevgi (gönül gözü-kalp)
sentezidir. Akýl insana verilmiþ en büyük
nimet, insaný insan yapan, Allah’a ulaþmaya
layýk kýlan nitelik. Akýl, sebeple netice
arasýnda, saðlam aðlantý kurma yeteneði,
insana özgü. Ama unutmamak gerekir ki
zayýflýk, vesvese de insana özgü. Aklýn,
yani düþünmenin öðeleri, bilinenle
karþýlaþtýrma yaparak bilinmeyenle
nedensellik iliþkisini bulabilmektir. Ýki kere
ikinin dört ettiðini bilince, iki kere
dördün sekiz edeceðini bir kýyaslamayla
öðrenip beller. Ya iliþki denklemi
kuramadýðýmýz olaylar’ Ya bilinmeyenin,
hiç kýyasa gelmeyenin davranýþlarý ve bu
davranýþlarýn neticeleri’ Hemen þu gerçek
karþýmýza çýkýyor; aklýn el atamayacaðý
sahalar var. Bu sahalarda ýsrarla aklý
kullanmaya çalýþmak, on mumluk ampulle,
gece karanlýðýnda ufku taramaya benzer.
Sonuç olsa olsa gölgeler ve hayaletlerdir.
Aklýmýz, kiþisel akýl, tasavvuf deyimiyle
cüz’i akýl, ilahi aklýn yanýnda denizde bir
damla bile deðil, olsa olsa ilahi akýldan bir
misaldir. Ýlahi akýldan esintileri yakalama
aracý ise akýl deðil, gönüldür. Seziþ, duyuþ’
Çünkü gönül, tek’ Akýl gibi kýsýmlara
ayrýlmýþ deðil. Cümle âlem tek gönülde.
Ýlahi aklýn yayýnýný, o akýldan bir duyuþ
diye ifade edebileceðimiz gönlün anteni
yakalar. Alevilik-Bektaþilikte buna ‘gönül
gözü’ diyoruz. Öyleyse þu sonuca
varabiliyoruz demektir. Tek gönlün kudreti
bireysel varlýðýmýzý sardýðý, gönlün yayýný,
kiþiliðimizin parazitlerinden arýnabildiði
oranda, ilahi aklýn keyfini süreriz.
Bu söyleþi SERÇEÞME DERGÝSÝ’ndenalýnmýþtýr.
(SÜRÜCEK)
5
BÝLÝM -KÜLTÜR - SANAT
09 Þubat 2006 Perþembe
SÝYAD Ödülleri sahiplerini buluyor
Sinema yazarlarý sinemanýn 2005 yýlýný deðerlendirdi. Bu yýlýn giþe rekorlu filmi "Babam
ve Oðlum"la; Oscar aday adayý Türk filmi "Gönül Yarasý" sekiz dalda aday gösterildi.
SÝYAD Baþkaný Açar, "27 Þubat ödül töreninde sonuçlarý açýklayacaðýz" dedi.
Ayþe Durukan
BÝA (Ýstanbul) - Sinema
Yazarlarý Derneði (SÝYAD),
geleneksel hale gelen ödüllerini,
27 Þubatta, Cemal Reþit Rey'de
yapýlacak ödül töreniyle verecek.
SÝYAD genel baþkaný Mehmet
Açar, genel sekreter Deniz Yavuz
ve sayman Murat Özer'in katýldýðý
basýn toplantýsýnda, Türk
sinemasýnýn 2005 yýlý yapýmlarýnýn
deðerlendirildiði belirtildi.
Açar: Dokuz dalda ödül
vereceðiz
Açar basýn toplantýsýnda, dokuz
dalda adaylarýn belirlendiðini
belirterek, "Artýk geleneksel hale
geldiðini söylüyoruz. Ama
kaçýncýsýný veriyoruz bilmiyoruz.
Zira bu ödüller sinema yazarlarý
tarafýndan yýllardýr veriliyor.
Yeniden verilmesi Atilla Dorsay'ýn
çabalarýyla oldu" dedi.
Açar, oyuncu Gülþen
Bubikoðlu ve Ýzzet Günay;
yapýmcý-yönetmen Türker
Ýnanoðlu; Sinematek kurucusu ve
Ýstanbul Kültür Sanat Vakfý
Baþkaný Þakir Eczacýbaþý ile
müzisyen Yalçýn Tura'ya " Türk
Sinemasý'na katkýlarýndan ötürü
onur ödülü verileceðini açýkladý.
27 Þubattaki gecede Erol
Evgin'in mini bir konser vereceði
törende Stephen Gagan'ýn
"Syriana" filmi gösterilecek.
Sonuçlar ödül töreninde
açýklanacak
Sonuçlarýn ödül töreninde
açýklanacaðýný belirten Açar,
"Törenden önce aday filmleri bir
kez daha izleyeceðiz. Böylece daha
isabetli karar vermeye çalýþacaðýz"
diye konuþtu.
Babam ve Oðlum ile Gönül
Yarasý'nýn sekiz dalda aday
gösterildiði deðerlendirmede;
Meleðin Düþüþü ve Anlat Ýstanbul
beþ; Eðreti Gelin ve Ýki Genç Kýz
altý; Organize Ýþler üç; O Þimdi
Asker iki ; Bulutlarý Beklerken ve
Balans ve Manevra birer dalda aday
oldular.
Deðerlendirmeye 31 yazar
katýldý
SÝYAD üyesi 52 sinema
yazarýndan 31'inin katýlýmýyla
belirlenen dokuz daldaki adaylar
þunlar:
En Ýyi Film: Anlat Ýstanbul,
Babam ve Oðlum, Gönül Yarasý,
Ýki Genç Kýz, Meleðin Düþüþü
En Ýyi Yönetmen: Atýf Yýlmaz
(Eðreti Gelin), Çaðan Irmak
(Babam ve Oðlum), Kutluð
Ataman (Ýki Gene Kýz), Semih
Kaplanoðlu (Meleðin Düþüþü),
Yavuz Turgul (Gönül Yarasý),
Mahmut Tali Öngören- En
Ýyi Senaryo: Çaðan Irmak (Babam
ve Oðlum), Kutluð Ataman (Ýki
Genç Kýz), Semih Kaplanoðlu
(Meleðin Düþüþü), Ümit Ünal
(Anlat Ýstanbul), Yavuz Turgul
(Gönül Yarasý),
En Ýyi Erkek Oyuncu: Çetin
Tekindor (Babam. ve Oðlum),
Fikret Kuþkan (Babam ve Oðlum),
Onur Ünsal (Eðreti Gelin), Þener
1
Soldan Saða:
1) Sürekli kazanmayý hedefleyen ekonomik sistem. 2) Eski bir
uygarlýk – Anahtar. 3) Bir psikolojik hastalýða yakalanmýþ olan.
4) Ölüm cezasý – Elektrik tesisatýnda (+) artý uç. 5) Silahlarda
ateþleme mekanizmasý – Boþa giden. 6) Piyangonun en küçük
ikramiyesi – Azeri halk sazý. 7) (Tersi) Afrika'da ýrmak – (Tersi)
Yetmeyecek kadar – Mýsýr'da Güneþ tanrýsý. 8) Japon çiçek
düzenleme sanatý - Babai'nin ünsüzleri. 9) Tinsel – Ýskambilde
papaz. 10) Uzaklýk iþareti – (Tersi) Yaþam sývýsý – Yemin. 11)
Aktif – (Tersi) Arkasý sýrlanmýþ cam. 12) Olgun davranan, alýngan
olmayan – Süslü cadde kemeri.
1
2
3
4
5
6
7
1) Fabrikatör. 2) Bilimsel niteliði olan – Caka. 3) Yýldýrým savar8
Yemek. 4) Emir veren – Bunamýþ. 5) Seher
vakti – Kýsaca kýta – Kalabalýk halk. 6) (Tersi) 9
Ýzmir'in bir ilçesi – Marmara'da bir göl. 7)
(Tersi) Kurgu, düþ – Bir haber ajansý. 8) Ýzin 10
belgesi – Emeksiz kazanç. 9) (Tersi) Bir kümes
hayvaný – Zeytin yaðla yapýlarak soðuk yenen 11
bir fasulye türü. 10) (Tersi) Bir uzunluk ölçü
biriminin kýsa yazýlýþý – Tatlý sularda balýkla 12
beslenen bir kuþ türü.
Yukarýdan Aþaðýya:
2
Þen (Gönül Yarasý), Tolga Çevik
(Organize Ýþler)
Cahide Sonku En Ýyi Kadýn
Oyuncu: Hümeyra (Babam ve
Oðlum), Feride Çetin (Ýki Genç
Kýz), Meltem Cumbul (Gönül
Yarasý), Nurgül Yeþilçay (Eðreti
Gelin), Tülin Özen (Meleðin
Düþüþü)
En Ýyi Yardýmcý Erkek
Oyuncu: Cem Yýlmaz (Organize
Ýþler), Erkan Can (O Þimdi
Mahkum), Þevket Çoruh (Eðreti
Gelin), Timuçin Esen (Gönül
Yarasý), Yetkin Dikinciler (Babam
ve Oðlum)
En Ývi Yardýmcý Kadýn
Oyuncu: Fadik Sevin Atasoy (O
Þimdi Mahkum), Füsun Demirel
(Eðreti Gelin), Hülya Avþar (Ýki
Genç, Kýz), Ýdil Üner (Anlat
Ýstanbul), Þerif Sezer (Babam ve
Oðlum)
En Ýyi Görüntü Yönetmeni:
Eyüp Boz (Meleðin Düþüþü), Jacek
Petrycki (Bulutlarý Beklerken),
MehmetAksm (Anlat Ýstanbul),
Soykut Turan (Gönül Yarasý), Uður
lçbak (Organize Ýþler)
En Ýyi Müzik: Gökhan Kýrdar
(Anlat Ýstanbul), Replikas (Ýki Genç
Kýz), Selman Ada (Eðreti Gelin),
Tamer Çýray (Gönül Yarasý),
Teoman (Balans ve Manevra).
(AD)
3
4
5
6
7
8
9
10
“Sigarayý Býrakma Günü”
1621. Ýstanbul Boðazý dondu.
1871. Osmanlý'da ilk kez Karl
Marx'ýn bir makalesi Hakayikul Vakayi gazetesinde
yayýmlandý.
1933. Nazire Haným Türkiye
Güzeli seçildi.
1954. Cumhuriyetçi Millet Partisi
(CMP) kuruldu.
1968. Türkiye'de ilk kadýn trafik
polisi göreve baþladý.
1969. Cumhuriyetçi Köylü Millet
Partisi'nin adý Milliyetçi Hareket
Partisi (MHP) olarak deðiþtirildi
ve genel baþkanlýða da
Alparslan Türkeþ seçildi.
1972. Maden iþçilerinin grevi
dolayýsýyla Ýngiltere Londra'da
olaðanüstü hal ilan edildi.
1975. Türkiye Radyo ve
Televizyon Kurumu'nun (TRT)
düzenlediði Eurovision Türk
Hafif Müziði Þarký Yarýþmasý
finali sonuçlandý.
Semiha Yanký'nýn "Seninle Bir
Dakika" adlý parçasýyla Cici
Kýzlar'ýn "Delisin" adlý parçalarý
birinciliði paylaþtý. Bu durumda
kura çekildi. Semiha Yanký
Türkiye'yi temsil etme hakký
kazandý.
1981. Polonya'da Komünist Parti
Pinkowski'yi baþbakanlýktan
aldý; yerine General Wojciech
Witold Jaruzelski'yi getirdi.
1983. Sendikalar Kanunu ile Toplu
Sözleþme, Grev ve Lokavt
Kanunu'nda önemli
deðiþiklikler yapýldý.
1985. Görülmemiþ soðuklar ve kar
Ýstanbul'u ve Ýstanbullularý gafil
avladý. 6 milyonluk kent 3
cm'lik kara yenik düþtü. Ulaþým
felce uðradý. Belediye Baþkaný
Bedrettin Dalan Meteoroloji'nin
kendilerini yanýlttýðýný söyledi
ve "I am sorry" diyerek Ýngilizce
özür diledi.
Ayný gün, Uludað'a giden
Cumhurbaþkaný Kenan Evren
otellerin doluluðuna bakarak
"Türkiye'de çok zengin var"
dedi.
1986. Cumhuriyet Halk Partisi'nin
eski Genel Baþkaný Bülent
Ecevit, Sosyal Demokrat Halkçý
Parti'nin (SHP) af önerisini
yetersiz buldu; "Af konusunda
cömert davranýlmasýný" istedi.
Bülent Ecevit affýn ideolojik
ayrým gözetmemesi gerektiðini
belirtti; "SHP önerisi taraf
tutmaktadýr" dedi.
1988. Eski Genelkurmay Baþkaný
Necdet Üruð, hakkýnda
soruþturma açýlmasý için
Cumhurbaþkaný Kenan Evren'e
baþvurdu. 2000'e Doðru
dergisinde çýkan MÝT (Milli
Ýstihbarat Teþkilatý) raporunda
bazý iddialara adý karýþmýþtý. O
gün 2000'e Doðru dergisi
toplatýldý.
Ayný gün Diyarbakýr Askeri
Cezaevi'nde 2000 tutuklu ve
hükümlü açlýk grevine baþladý.
1991. "Savaþa Hayýr Platformu"
üyeleri ile bazý milletvekili ve
sanatçýlarýn yer aldýðý "Barýþ
Treni"1991 yýlýnda bugün
Ankara'dan Ýncirlik'e hareket
etti.
1995. Milli Eðitim Bakanlýðý
Ortaöðretim Disiplin ve Ödül
Yönetmeliði'ni açýkladý.
Yönetmelik okul müdürlerine,
kýz öðrencilere bekaret kontrolü
yaptýrma yetkisi veriyordu.
Türkiye'nin dört bir yanýnda
"bekaret kontrolüne hayýr"
eylemleri baþladý. Ýzleyen
günlerde, Bakan Nevzat Ayaz
kontrol yapýlmayacaðýna iliþkin
bir genelge yayýnladý. Ancak,
bekaret kontrolleri son bulmadý
Bugün Doðanlar:
1830. 1871’e deðin Batýlýlaþmaya
yönelik reformlarý sürdürdükten
sonra mutlakiyetçiliðe yönelen
Osmanlý Sultaný Abdülaziz.
1874. Ortaya koyduðu sahne
teknikleriyle modern tiyatronun
geliþmesine katkýda bulunan
Rus tiyatro ouncusu, yapýmcýsý
ve yönetmeni Vsevolod
Yemilyevich Meyerhold.
1891. Ýki kez dýþiþleri bakanlýðý
ve pek çok kez de baþbakan
yardýmcýlýðý görevlerinde
bulunan Ýtalyan Sosyalist Partisi
lideri, gazeteci ve siyasetçi
Pietro Sandro Nenni.
1907. Vietnam’ýn önde gelen
aydýnlarýndan bilim insaný ve
siyasetçi Truong Chinh.
1910. Genlerin hücre
metabolizmasýný düzenlemeleri
konusundaki araþtýrmalarýyla
bilinen Fransýz biyokimyacý
Jacques Monod.
1944. Afrika kökenli
Amerikalýlarýn yaþam ve
duygularýný iþlediði roman,
öykü ve þiirleriyle bilinen
Amerikalý edebiyatçý, Alice
Walker.
Bugün Ölenler:
1881. Rus ve dünya edebiyatýnýn
önde gelen romancýlarýndan
Fyodor Dostoyevski.
1984. Sovyet lideri Yuri Andropov.
1987. Ýstanbul Radyosu Türk Hafif
Müziði sanatçýsý, koro þefi
Ahmet Gazi Ayhan.
Bianet.org
6
09 Þubat 2006 Perþembe
Ercüment Çelik
BÝA (Berlin) - Danimarka'da JyllandsPosten gazetesi'nin Eylül ayýnda yayýnladýðý
"Muhammed" Karikatürleri'nin Norveç, Fransa,
Ýspanya ve Almanya'da yeniden
yayýnlanmasýnýn ardýndan Ýslam dünyasýnýn
verdiði tepkiler karþýsýnda birden herkes
özgürlükler savunucusu oluverdi.
Düþünce özgürlüðü, basýn özgürlüðü, inanç
özgürlüðü, bireysel özgürlükler öyle bir kargaþa
içinde dile getirildi ki, esas karikatürleþtirilen
"özgürlükler" oldu.
Diðer yandan, tepkilerin odaðý Hz.
Muhammed'in karikatürünün çizilmesi idi.
Oysa, karikatürize edilenin Ýslam dini olduðu
gözden kaçtý.
"Özgürlük"
Bu yazýyý hazýrlarken yayýnlanan 12
karikatürü analiz etmek istemiþtim. Ama daha
önce karikatürleri gördüðüm Ýnternet siteleri
çoktan bloke edilmiþti bile.
Ýnternet'te bilgiye "eriþim özgürlüðü"
olduðu kadar onu "engelleme özgürlüðü"nün
de olduðuna tanýk oldum. Ben bu
özgürlüklerin ne kadar geçici ve sanal olduðunu
göz önünde bulundurarak zaten notlarýmý
tutmuþtum.
Karikatürlerde...
Buradan hareketle analiz ettiðimde, en öne
çýkan ve diðer gazetelerce de tekrar yayýnlanan
birkaç karikatürde "Muhammed" sarýðýnýn
tepesinde saatli bir bombayla, bir Osmanlý
Padiþahý gibi duruyor.
Diðerinde intihar bombacýlarýna
"Muhammed", cennette bakirelerin tükenmekte
olduðunu söylüyor. Bir baþka karikatürde iki
tarafýnda siyah çarþaflara bürünmüþ kadýnlarýn
arasýnda görünüyor.
Ýsmi Muhammed olan Müslüman, haylaz
görünümlü bir öðrencinin tahtaya yazdýðý
Arapça cümlelerin çevirisinin verildiði
karikatürde, "Bu adamlar bu karikatürleri
çizdiklerinde nasýl bir þiddetle karsýlaþacaklarýný
bilmiyorlar herhalde" vurgusu yapýlýyor.
Amaçlý kullaným!
Karikatürler benzer anlatýmlarla devam
ediyor. Burada karþýmýza çýkan, "Muhammed"
figürünün amaçlý bir kullanýmýdýr. Birincisi,
doðrudan terörizm ile eþleþtirilen bir Ýslam
anlatýmý yapýlýyor.
Ýkincisi, bu anlatým yine doðrudan
Peygamber figürüyle simgelenmiyor. Yani
Peygamber'in kendisi de "terörist" olarak
algýlanabilir. Terörist de zaten özgürlüklere
karþýdýr ve Avrupa demokrasisine uymaz bu
durum.
Karikatürlerin yayýnlanmasýnýn ardýndan
yükselen protestolar karþýsýnda bir açýklama
yapmak zorunda kalan Jyllands-Posten
gazetesinin baþ editörü Carsten Juste
amaçlarýnýn basýn özgürlüðünün sýnýrlarýný test
etmek olduðunu söyledi.
Avrupa'da düþünce özgürlüðü varmýþ!
Gerçekten çok büyük misyon yüklenmiþler
de biz farkýna varmamýþýz. Aslýnda çok daha
kötü karikatürler varmýþ ama kendi etiklerine
aykýrý olduðu için yayýnlamamýþlar.
Hem istediklerini yayýnlarlarmýþ; çünkü
Avrupa'da düþünce özgürlüðü diye bir þey
varmýþ.
Birilerini incitecek diye bu hakký
kullanmaktan kaçýnmak demokrasinin
temellerini zedelermiþ.
Özür dilemek için de bir neden yokmuþ.
Karikatürlerin yayýnlandýðý ilk ayda konuyla
ilgili görüþme talep eden Arap ülkelerinin
elçilerinin isteðini reddeden Danimarka
Baþbakaný Rasmussen, olaylarýn patlak
vermesinin ardýndan yaptýðý açýklamada basýn
özgürlüðünün arkasýnda olduðunu söyleyerek,
yapýlanýn yasalara uygun olduðunu ve
Danimarka halký adýna özür dilemesinin
mümkün olmadýðýný belirtti.
Karikatürlerin Ardýndaki
Ýki Yüzlü Özgürlük!
Ýslam dünyasýnýn tepkileri karþýsýnda Avrupa'da birden herkes özgürlük
savunucusu oluverdi. Özgürlükler öyle bir kargaþa içinde dile getirildi
ki, esas karikatürleþtirilen "özgürlükler” oldu. Bu arada asýl saldýrýya
uðrayanýn Ýslam olduðu gözden kaçtý.
Koltuðunda kalmasý için ancak bunu yapabilirdi.
Oylarda iki günde yüzde 2.4 artýþ
Danimarka'da liberal muhafazakar
koalisyonunu radikal saðcý Halk Partisi'nin
desteði olmadan hükümette tutmasý mümkün
görünmüyor. Halk Partisi'nin verdiði demeçlerde
Ýslam'ýn "bir din deðil terörist bir örgüt" olduðu
ilan ediliyor.
Bu durumun çarpýcý bir göstergesi, Greens
Polling Group þirketinin yaptýðý kamuoyu
yoklamasýdýr. Gazze'de yapýlan protesto
eylemlerinden sonra Pazartesi ile Çarþamba
günleri arasýnda elde edilen sonuçlara göre Halk
Partisi'nin oylarý yüzde 12,1'den yüzde 14,5'e
yükselmiþ.
Buradan art niyetli bir amaç ortaya çýkýyor:
"Þimdi biz bu karikatürleri yayýnlarsak, Ýslamcý
teröristler hemen yanýt verecek ve yanýtlarý da
þiddete dayalý olacak. O zaman herkes Ýslam'ýn
ne olduðunu görecek."
Tepki gelmeyince...
Ýþin baþka bir boyutu da Eylül ayýnda
karikatürler yayýnlandýðýnda beklenen tepkiyi
alamayan gazetenin, uzun bir zaman sonra
kendisinin Müslüman derneklerini arayarak,
karikatürler hakkýndaki görüþlerini sormasý ve
olayý iyice provoke etmesidir.
Nihayetinde istediði satýþlara ulaþmýþtýr.
Ayný zamanda gazetenin attýðý oltaya takýlan
radikal Ýslamcý örgütler de beklenen þiddet
eylemlerini ortaya koymuþlardýr.
Tartýþmalarýn Avrupa basýnýnda büyümesiyle
özgürlükler tekrar gündeme geldi. Düþünce
özgürlüðüne zaten kimsenin bir diyeceði yok.
Diyalog ve eleþtirinin gereði olarak dinlerin
eleþtirisi de hoþgörüyle karþýlanmalýdýr.
Ýþte, okulda, sokakta
Basýn özgürlüðünün korunmasý da
özgürlükler listesinde yerini almýþtýr. Yalnýz bu
listenin "inanç özgürlüðünü ve bireysel
özgürlükleri" de barýndýrdýðý unutulmamalýdýr.
Uzun yýllardýr süregelen anti-semitizm
dalgasýnýn yerini bugün anti-Ýslamizm almýþsa
bunun Ýslam'a inanan kiþilerin yaþamýný bugün
ve yakýn gelecekte ne kadar zorlaþtýracaðýný da
görmek gerekir.
Bu insanlarýn bireysel özgürlüklerinin
kýsýtlanmasý için, hep eleþtirdikleri þekilde,
radikal Ýslamcýlarýn yaptýðý gibi evlerinin önüne
bomba konmasý, ölümle tehdit edilmesi
gerekmez.
Müslümanlara karþý oluþan/oluþturulan
önyargý sonucunda toplumsal yaþamýn her
alanýnda, iþte, okulda, sokakta, her yerde
önlerine engeller çýkacaktýr.
Bu önyargý, Müslüman diye bilinen bütün
topluluklara, azýnlýklara, daha
da açýkçasý Avrupa'daki
göçmen gruplara
uygulanacaktýr; ve bu
uygulama, bu insanlarýn ne
kadar entegre olup olmadýðý
göz ardý edilerek, bu
topluluklarýn her bireyine
yansýyacaktýr.
Dar ve yanlý bakýþ...
Özgürlüklere baþka bir
cepheden baktýðýmýzda, basýn
özgürlüðünün de aslýnda çok dar ve yanlý bir
bakýþ açýsýyla ele alýndýðýný görmekteyiz. "Basýn
gerçekten özgür müdür?" sorusuna sadece
yasalar çerçevesinde bakýlmamalýdýr.
Basýnýn yayýnýný özgür bir þekilde eylemesi
dýþýnda basýnýn bugün sermaye, siyaset, ideoloji
üçgeninde tercihli bir hareket doðrultusu seçtiði
tartýþma götürmez.
Bu yüzden karikatürlerin yayýnlanmasý,
Danimarka örneðinde gazetenin satýþ hedefleri,
radikal saðcý Halk Partisi'nin bu iþteki payý,
devletin göç ve yabancýlar politikasý, Avrupa'da
geliþen muhafazakar düþünce akýmýnýn yeniden
kök bulmasý bütünlüðü içinde düþünülmelidir.
Neden Ýslam?
Basýnýn taraflý tercihiyle "Ýslam ve
Muhammed karikatürleri" yayýnlanmýþ ve
iþlenmiþtir. Neden baþka bir din deðil de Ýslam?
Basýn özgürlüðünün sýnýrlarý baþka þekilde test
edilemez mi?
Ýslam yerine Hýristiyanlýk eleþtiriþi yapmak
için çok daha fazla þeyi göze almalarý gerektiði
aþikardýr.
Madem öyle özgür düþünceli bir yayýn
politikasý var ise, bu gazete pekala bu
karikatürler serisini devam ettirebilir ve her ay
bir dini mizah konusu yapabilir. Bu da sýkar mý
sýkar.
"Ýsa'nýn Hayatý"
Ama yapan da var. Avusturyalý karikatürist
Gerhard Haderer'in 'Ýsa'nýn Hayatý' adlý
mizah kitabý, geçen yýl bir yandan yüz binler
satarken diðer yandan da yasaklamalara maruz
kaldý.
Hz. Ýsa'yý bir "party animal" olarak iþleyen
kitapta, çýplak surf yapan, Jimi Hendrix gibi
müzisyenlerle eþleþtirilen, esrar dumanlarýnýn
içinde kaybolan, son yemek hikayesini bir
partiye çeviren hippi Isa karikatürleþtirilmiþtir.
Bu yazar ve kitap da Avusturya'da protestolara
neden olmuþ, hatta Çek Cumhuriyeti'nde
yasaklanmaya yaklaþmýþ ve Yunanistan'da
yazar, ülkeye girmesi halinde 6 ay hapis cezasýna
çarptýrýlmýþ ve kitabý
toplatýlmýþtýr.
Karikatürleþen "özgürlük"!
Dolayýsýyla, Avrupa Birliði
Dönem Baþkaný Avusturya
Baþbakaný'nýn ya da Danimarkalý
gazeteyi desteklemek için
karikatürleri kendi ülkelerinde
basan gazetelerin editörlerinin
çýkýp basýn özgürlüðünü
savunmalarý çok ikiyüzlü bir
davranýþtýr.
Bir yandan Yahudi soykýrýmýnýn inkarýný
cezalandýrýlabilir bir durum yapan, diðer yandan
komünizmi faþizmle bir tutarak lanetleyen iki
yüzlü Avrupa Birliði, özgürlükleri
karikatürleþtirmektedir.
"Yasallýk daraltmasý"
Hz. Muhammed yaþasaydý kiþilik haklarýný
ihlal eden bu karikatürlere dava açabilir ve
hepsini de kazanabilirdi. Ama her þeyi yasallýk
temelinde düþünmek bugün toplum yaþamýný
ve düþüncesini daraltýyor.
Toplumu iþlevlerine göre kendi içinde kapalý
sistemlere (din, devlet, kültür, ekonomi, politika,
hukuk, bilim vs) bölen ve bu sistemleri
birbirinden ayýran iþlevselci yapýsalcý Amerikan
okulunun kurucusu Talcott Parsons'ýn öðrencisi
Alman yargýç Niklas Luhmann'ýn sistemler
kuramýný Avrupa'da yaygýnlaþtýrmasýyla kapalý
düþünce yapýsý destek buluyor ve hukuk bu
bütünde öne çýkýyor.
Montesquieu yaþasaydý, herhalde "ne hale
çevirdiniz benim düþüncelerimi" diye saçlarýný
yolardý.
Teðet geçmek
Kurmak istediðim baðlantý, karikatürlerin
üzerinden yapýlan bütün tartýþmalarýn hukuk
boyutunu aþamamasýdýr.
Dolayýsýyla herkes bu sistem içerisinde
kendine göre bir hak çerçevesi bulabiliyor: bu
karikatürü çizen de, yayýnlayan da, yayýnlandýðý
devleti yöneten de, karikatürlerden incinen de,
önyargýlara maruz kalan da...
Bu yüzden toplumu bir bütün olarak
düþünmek ve özgürlükleri bu bütüne
yerleþtirmek ihtiyacý doðuyor. Özgürlüklerin
sýnýrý hep sorgulanýyor. Birinin özgürlüðünün
bir diðerinin özgürlüðüne teðet geçmesi herhalde
idealdir.
Etik ilkeler
Ama sanýrým özgürlükleri tek sýnýrlayabilen,
etik ilkelerdir. Normatif ve göreceli olmakla
birlikte, toplumun hassasiyetlerini, deðerlerini
gözeten etik ilkeler bir anlamda özgürlüklerin
düzenleyicisi olarak karþýmýza çýkýyor..
Etik ilkelerin derecesi de toplumun özgürlük
derecesi ile içice geçiyor. Etik ilkelerin hukuk
sisteminden çok daha geniþ olduðu da bir
gerçektir.
Avrupa'da anti-islamizm
yükseliþe geçmiþtir. Karikatürlerin
yayýnlanmasý, birbirini takip eden yýllarda,
Hollanda'da, Fransa'da, Almanya'da
gerçekleþen olaylar dizisinin bir parçasý olarak
karþýmýza çýkýyor..
Merceðimizi büyültürsek bu olaylardan
çýkan sonuç, Batýda din ve devlet iliþkisinin
tekrar tanýmlanmasý gereðinin doðmasýdýr. Yakýn
gelecekte, özgürlüklerin tartýþýlan sýnýrýný da
bu tanýmlama belirleyecek gibi görünüyor.
Sahibi: Hacýbektaþlýlar A.Þ. adýna Naci Özçelik Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü: Aydýn Þimþek Genel Yayýn Yönetmeni: Osman Çoban
Yönetim Yeri: Hacý Bektaþ Veli Sevgi Yolu, Karayalçýn Parký Giriþi, Sol Kapý Kat: 1 Hacýbektaþ/ Nevþehir
Tel-Faks: 0384 441 39 47 E-mail:[email protected] Þirket e-mail: [email protected]
E-groups: [email protected] Web: www.hacibektaslilar.com Baský: Hacýbektaþlýlar A.Þ. Matbaasý Bala Mah. Bektaþ Efendi
Sk. No: 38 Tel-Faks: 0384 441 29 16 Pazar günleri yayýnlanmaz. Yayýn Türü: Yerel Süreli Yayýn
Karikatür yayýmý sürüyor, tehditler de...
Hz Muhammed karikatürlerini dünyanýn çeþitli yerlerinde protesto edenlerden ondan
fazla kiþi öldü, çok sayýda yaralý var. Fransa'da Charlie Hebdo mizah dergisinin
toplatýlmasýný mahkeme reddetti. Avrupa'da üç gazeteye bomba ihbarý yapýldý.
Erol ÖNDEROÐLU
BÝA (Paris) - Hazreti
Muhammed karikatürlerinin
Danimarka'da "Jyllands-Posten"
gazetesinde ilk olarak 30 Eylül'de,
Noveç'ten "Magazinet" dergisinde
de 10 Ocak'ta tekrar
yayýmlanmasýyla Müslümanlarýn
tüm dünyada baþlattýðý protesto
eylemlerinde þimdiye kadar onun
üzerinde kiþi öldü.
Hz Muhammed'in 12
karikatürünün yayýmýný "Ýslama
hakaret" olarak deðerlendiren
Müslüman ülkeler, karikatürlerin
Avrupa'nýn çeþitli gazetelerinde
"ifade ve basýn özgürlüðü" adýna
yeniden yayýmlanmasýyla
tepkilerini artýrdý.
Baþbakan recep Tayyip Erdoðan
Erdoðan, Medeniyetler Ýttikafý ile
çalýþmalar yürüttüðü Ýspanya
Baþbakaný Jose Luis Zapatero ile
birlikte dünya liderlerine bir mektup
göndereceklerini açýklamýþtý.
Þikayet edilen "Charlie Hebdo"
dergisi bayilerde
Fransa Müslüman Ýnanç
Konseyi (CFCM), haftalýk mizah
"Charlie Hebdo" dergisi hakkýnda
suç duyurusunda bulundu ve satýþa
çýkarýlmadan önce "ýrk ve din
temelinde saldýrýda bulunduðu"
gerekçesiyle toplatýlmasýný istedi.
Paris Aðýr Ceza Mahkemesi ise,
usul eksikliðinden baþvuruyu
reddetti.
Çýkardýðý özel sayýsýnda Hz
Muhammed'i çizen dergi, iki eliyle
baþýný tutan ve "Aptallarca sevilmek
ne kadar zor" diyen Hz
Muhammed'i resmetti. "Terör ve
þantaja baþvuran köktencilere
demokratik ilkelerden ödün
verilemez" açýklamasýna da yer
veren Dergi, þiddetli protestolara
neden olan 12 karikatüre de
baþkalarýný ekleyerek yer verdi.
CFCM Cuma günü
avukatlarýyla toplantýda
CFCM Baþkan Yardýmcýsý Fuat
Allavi, tepkilere raðmen
karikatürlerinin yayýmlanmasýna
devam edilmesini eleþtirerek,
"Ateþe körükle gidiyorlar. Bu
sorumsuzca" dedi. Derginin avukatý
Richard Malka'ya göre ise,
"Fransa'da yayýmlanmadan önce
bir dergi sansür edilemez. Bu ancak
yayýndan sonra talep edilebilir."
Derginin sahibi Philippe Val,
mahkemeye dergi çizerleriyle
birlikte gelerek, "Demokrasilerde,
karikatür hakký vardýr" diye
konuþtu. CFCM ise, Cuma günü,
avukatlarýyla birlikte bir toplantý
düzenleyerek, karikatürlere yer
veren France-Soir, le Monde,
Libération ve Charlie Hebdo gibi
gazete ve dergilere karþý ceza davasý
açmak dahil neler yapýlabileceðini
görüþecek.
Avrupa'daki üç gazeteye
bomba ihbarý
6 Þubat'ta France Soir
gazetesine, bomba ihbarý yapýldý.
Issy-les-Moulineaux yerleþiminde
“Karikatürlerin
Arkasýndaki
Ýki Yüzlü Özgürlük”
Almanya’dan
Ercüment Çelik’in
deðerlendirmesi
6. sayfada
bulunan gazete merkezi, derhal
boþaltýlarak bina güvenlik kordonu
ile çevrildi. Paris merkezli
uluslararasý Sýnýr Tanýmayan
Gazeteciler (RSF) örgütünün,
tehditler sonrasý görüþüne
baþvurmak istediði gazete bir
açýklama yapmak istemedi.
Fransa'daki gazetenin dýþýnda
karikatürlere ilk olarak yer veren
Danimarka'dan Jyllands-Posten
gazetesine, biri 31 Ocak'ta, diðeri
de 1 Þubat'ta iki kez bomba ihbarý
yapýldý. Ancak ihbarlar gerçek
çýkmadý.
5 Þubat'ta kimliði belirsiz
kiþiler, "Charlie Hebdo" dergi
binasýnýn önüne yangýn söndürme
cihazý býraktý. Karikatürlere yer
veren Hollanda'daki "De
Volkskrant" gazetesine 3 Þubat'ta
Ýnternet yoluyla gönderilen bir
mesajda, bina içerisinde bombanýn
patlayacaðý bildiriliyor.
RSF, diyalog ve hoþgörü
çaðrýsý yaptý
Daha önce yaptýðý "diyalog ve
hoþgörü çaðrýsýný" yineleyen RSF,
geliþmeleri "tehdit ve yýldýrma
giriþimleri" olarak niteleyerek
kýnadý.
France Soir gazetesi sahibi
Mýsýrlý Ýþ insaný Raymond Lakah,
karikatürlerin gazetesinde
yayýmlanmasýndan sonra Yayýn
yönetmeninin iþine son vermiþti.
Yayýn yönetmeninin iþine son
verilmesini anlamakta güçlük
çektiðini bildiren RSF, bunun
tansiyonu düþürmeye
yaramayacaðýný, tersine taraflarýn
tutumunu daha da radikalleþmesine
hizmet edeceðini açýklamýþtý.
Afganistan'da üç ölü, 17
yaralý
Afganistan'ýn güneyinde,
karikatürleri protesto eden kitleyle
polis arasýnda yaþanan çatýþmalarda
üç kiþi öldü, 17 kiþi de yaralandý.
Gazetenin daðýtýmýný Tunus ve
Fas'ta yasak konmuþtu. Fas'ta
yayýmlanan "Attajdid" gazetesi de,
France-Soir gazetesinin
cezalandýrýlmasýný istemiþti.
Filistinli silahlý gruplar ise,
Fransýz, Norveç ve Danimarka
vatandaþlarýný Gazze Þeridi ve
Filistin topraklarýnda hedef almakla
tehdit etti. RSF, 2 Þubat'ta da,
taraflarý sükunete çaðýran bir bildiri
yayýmlamýþtý.
Önceki günde Afganistan'da
Maimana'daki NATO Birliði'ne
saldýrmak isteyen gruba ateþ
edilmesi sonucu 4 eylemci öldü,
15'i yaralandý. Birlikte görev
yapan 6 Norveçli asker de
yaralandý.
HAVA DURUMU
Karla karýþýk yaðmur
En Yüksek 0C
6
En Düþük 0C
0
Rüzgar Hýzý
6,56 km/s
Rüzgar Yönü
D.-G.Batý
Nem
86 %
Çið Noktasý
-1 0C
Basketbol’da Grup Maçlarý baþladý
Suavi CESUR
HACIBEKTAÞ-Gençlik
Spor Ýl Müdürlüðü bünyesinde,
Basketbol gurup maçlarý baþladý.
Hacýbektaþ Gücü Basketbol
Gençler takýmý, Geliþim Ýhtisas
spora 38-46 yenildi.
Hacýbektaþ Gücü Spor
Basketbol Gençler takýmý,
07.Þubat.2006 salý günü saat
18.00 de, Geliþim Ýhtisas sporla
yaptýðý maçý, 38-46 kaybetti.
Hacýbektaþ Gücü spor,
Basketbol antrenörü Özgür
Bektaþ yönetiminde çýktýðý
maçta, oyuncularýn ýn çoðunluðu
küçük yaþ gurubunda olmasýna
raðmen, iyi bir maç çýkardý. Ýyi
de bir seyirci desteðini arkasýna
alarak maça baþlayan Hacýbektaþ
Gücü Spor, tecrübeli olan rakibi
karþýsýnda maçtan yenik ayrýldý.
ÇARÞAMBA PAZARI fiyatlarý
Biber
Greyfurt
Karnabahar
Kara Lahana
Brokoli
Lahana
Marul
Pýrasa
Turp
Maydanoz,Tere
Buzhane Elma
Elma
Limon
Mandalin
Anamur Muz
Domates
Salatalýk
Patlýcan
2.5-3
0,50
1
1.5
1.5
3
0,75
1
1
0,15
0,75
0,60
0,50
0,50
2
0,65
1
2,5
Hindistan cevizi
Kivi
Çikita muz
Mantar
Havuç
Çilek
Ayva
Armut
Nar
Üzüm
Kabak
Yumurta
Kestane
Ceviz
K.Fasulye
K.Üzüm
Bulgur
Mýsýr
3
3
3
3-3,5
1
3
1
2
2,5
2,5
1
2,5-3,5
5
5
12
2
1
2

Benzer belgeler

“Alevi Bektaşi düşünesini tabi ki içine sindiremez” “Alevi Bektaşi

“Alevi Bektaşi düşünesini tabi ki içine sindiremez” “Alevi Bektaşi Halk Eðitim Müd. Askerlik Þubesi Kapalý Spor Salonu Devlet Hastanesi Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. Tapu Sicil C.Savcýlýðý Adliye Adliye Kütüphane Müze Turizm Danýþma Emniyet Amirliði Karakol Amirliði Janda...

Detaylı

Ulaş Bardakçı - Hacibektaslilar

Ulaş Bardakçı - Hacibektaslilar terk edip, bu toplumun taleplerine kulak vermeli ve asimilasyon için Avrupa’lara gidip, Alevilerin yakasýna yapýþmýþ

Detaylı