eğitsel - Photoshop Magazin
Transkript
eğitsel - Photoshop Magazin
ADOBE CS3 ÖZEL SAYISI MÜTHİŞ YENİLİKLERİ ve İŞ AKIŞLARI İLE ADOBE CS3 PHOTOSHOP, ILLUSTRATOR, INDESIGN, WEB TONOZLU SOKAK 3D Tasarım Projesinin Hazırlıkları YARATICI COMPOSITING K.K.T.C. FİYATI: 6 YTL 3B Layer’ların Yaratıcı Bir Şekilde Kullanılması PHOTOSHOP EXTENDED CS3 Sürümünün Göz Alıcı Yeniliklerinin Detaylı İncelemesi MATTE PAINTING TEKNİKLERİ • FERRARI f430 KAPLAMA ve RENDER • DIRECTOR İÇİNDE DİJİTAL VİDEO KULLANIMI Haberler 8 9 Mobil Flash Teknolojisinin Yükselişi Adobe’nin Mobil Flash teknolojisinin kullanımı artıyor Tasarımdan Uygulamaya 3D Mantığı Bir bilgisayar kitabından çok 3D tasarım mantığını anlatan bir kitap Altuğ Şahin LEXMARK X5470 İster evde ister ofiste en iyi asistanınız olacak Seagate FreeAgent Go Siz yorulmayın FreeAgent Go bütün bilgilerinizi taşıyabilir 16 Altuğ Şahin Digital Arts Türkiye Yollarında Masaüstü Yayıncılık ve Adobe CS3 Seminerleri 47 17 Altuğ Şahin 17 Altuğ Şahin 20 Emrah Elmaslı DIGITAL ARTS REKLAMLAR ADOBE ............................... 21 HP.......................................... 15 OKI........................................ A.K. ARTI BİLGİSAYAR.............. A.K.İ. LEXMARK.. .......................... 7 SPEKTA MEDYA................ Ö.K.İ. FOKUSSHOP...................... 64.65 MACLINE............................ 35 UC LOGIC........................... 3 61 Editörlerin Yazıları 22 ADOBE CREATIVE SUITE 3 DESIGN PREMIUM İŞ AKIŞI HALİT ÖZGÜR 10 TONOZLU SOKAK ÇALIŞMASI YAPILIŞ ÖYKÜSÜ ÇETİN TUKER ADOBE InDESIGN CS3 YENİ GELİŞMELER 36 MÜŞ DEVRİM GÜ ILLUSTRATOR’UN CS3 YOLCULUĞU 48 R MELİH SANCA KAAN KANER BORA ÜNAL 40 ETNA Reklam Koordinatörü Seçil Bayrak [email protected] Müşteri Temsilcisi Betül Bozkurt [email protected] MATTE PAINTING TEKNİKLERİ İSMAIL Yazı İşleri (Sorumlu) Burcu Demir [email protected] 3 boyutlu layerların ekran üzerindeki yerleşimini yaratıcı bir şekilde kullanabilirseniz, ekstra bir 3D programına ihtiyaç duymadan inandırıcı sahneler yaratmanız mümkün. İR EMRE ELDEM 62 Digital Arts Yayın Danışmanı Ceyhun Akgün [email protected] Reklam Müdürü Yeşim Kara [email protected] Adobe Director’da, içinde birçok dijital video formatı kullanılabiliyor. Projelerinize başlamadan önce hangisini tercih edeceğinize dikkat etmelisiniz. Studio ailesinin yeni versiyonu çıktığında bunun büyük bir yenilik olduğundan bahsettik. Her yönüyle göz dolduran yeni ve başarılı bir aile ile karşı karşıyayız. Etna Genel Yayın Yönetmeni İlhan Dinçerler [email protected] YARATICI COMPOSITING - 1 DIRECTOR İÇİNDE DİJİTAL VİDEO KULLANIMI 55 Illustrator’un ülkemiz grafik tasarım camiası tarafından belki de en merakla beklenen sürümü CS3 oldu. Adobe’nin yazılımı geliştirmek adına neler yaptığı ile ilgili değildi... NE KADAR İSTERSEN: WEB PREMIUM CS3 52 55 Kullanıcı kitlesi günden güne artan, sayfa tasarım ve mizajmpaj yazılımından da öteye geçen InDesign’ın yeni sürümü olan CS3 ile birlikte gelen yenilikleri birlikte incelemeye çalışacağız. Etna Yayıncılık Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti. adına sahibi M. Bahattin Apak [email protected] Bu sayımızda Ferrari f 430 üzerinde çalışacağız ve arabamızın dış kısmını yakından inceleyeceğiz. Modelimizi yaparken poly modelleme tekniği ile arabamızı örerek OĞLU oluşturacağız. ÇI FT ÇI L A KEM PHOTOSHOP CS3 EXTENDED “BEN SİZİN BİLDİĞİNİZ PHOTOSHOP’LARA BENZEMEM” CEYHUN AKGÜN Muhasebe ve Finans Sorumlusu Özlem Türk [email protected] Satış ve Abone Müdürü Derya Yılmaz [email protected] BASKI DAĞITIM Film Çıkış Elma Basım (212) 670 05 25 Ofset Hazırlık ve Baskı Elma Basım (212) 670 05 25 Genel Dağıtım Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. DIGITAL ARTS İLETİŞİM Adres Halaskargazi Cad. No: 336/6 Sadıklar 2 Apt. Kat: 6 - Şişli / İSTANBUL Tel : (212) 219 49 32 (pbx) E-Posta : [email protected] Telefon Yazı İşleri Reklam Servisi Abone Servisi Faks : (212) 219 49 32 (D: 21) : (212) 219 49 32 (D: 14) : (212) 219 49 32 (D:13) : (212) 233 46 61 EDİTÖR CEYHUN AKGÜN [email protected] D igital Arts dergisinin tüm okurlarına sevgili dolu bir merhaba. Benim için asıl haz ve mutluluk, dergi hazırlıklarına son noktayı koyduğum an başlıyor. Değişmeyen bir şey varsa o da, köşe yazımı her zaman en sona bırakmam. Sanırım terzi hiç bir zaman kendi söküğünü dikemeyecek. Bir ressamın kendi tablosuna baktığı gibi, bitmiş dergiye bakmak, sayfaları arasında dolaşmak ve dergiyi ilk okuyan olmanın tadını çıkarmak oldukça keyifli... Türkiye ve Gündem olmak, bir köşesinden tutmak isteyen kim varsa öne çıksın. Mail adresim yukarıda, gönderin, davet edin hep birlikte planlayalım ve hayata geçirelim. Kerem Beyit Özel Köşesiyle Sizlerle... Bu sayı, uzun zamandır kesintiye uğrayan poster promosyonumuza bıraktığımız yerden devam ediyoruz. Sevgili Kerem Beyit’in çalışmasını sizlere 50x70 cm olarak veriyoruz, aynı zamanda dergimizin kapağında yer alan çalışma da kendisine aittir. Kerem’in ismi geçmişken bir duyura da bulunmak istiyorum: Kerem, önümüzdeki sayıdan itibaren Digital Arts dergisinde okurlarıyla buluşacak. İlk yazısı bir eğitsel yazı olacak. Ama sonrasında kendisi özel bir köşeyle devam edecek. Planladığımız köşenin amacı illüstrasyon, boyama çalışmaları yapan meslektaşlarına yardımcı olmak, karşılıklı bilgi paylaşmak. Yaptığınız çalışmaları kendisine göndermeniz durumunda üzerinde inceleme ve yorumlar yaparak bu sayfalardan sizlerle paylaşacak. Yeri geldiğince yaptığınız çalışmalar üzerinde bazı müdahaleler yaparak iş üzerinde yorumlarını paylaşacak. Kendisine “[email protected]” mail adresinden ulaşabilirsiniz. Bu sayıyı, Türkiye için çok önemli bir seçim döneminin ardından çıkartıyoruz. Ülkemiz, coğrafi olarak çok önemli bir noktada bulunuyor. İnsanlık tarihinin ilk dönemlerinden bu güne kadar topraklarımızda farklı kültürler oluşmuş, yaşamış ve bu kültürlerin çatışmalarına ev sahipliği yapmış. Enerji kaynaklarına ve enerji sebebiyle meydana gelen çatışmalara çok yakın olmamız, ülkemize ait her şeyin önemini daha da artırıyor. Hemen yakınımızdaki bir ülkenin toplum yapısı, kültür anlayışı tümüyle değiştiriliyor. Bu değişim ise o topraklarda yaşayan farklı kültürlerin birbirleriyle çatıştırılmasıyla yapılmaya çalışılıyor. Bu açıdan baktığımızda ülkemizin, farklı kültürlerin bir arada bulunduğu farklı ve özel bir toplum yapısına sahip olduğunu görüyoruz. Ülkemizin bu özelliği, bizim için zenginlik sayabileceği gibi aynı zamanda birtakım riskleri de beraberinde getiriyor. Bu nedenle ülkemizin tüm Geçtiğimiz dönem başlatıp tamamladığımız Türkiye Seminerleri’ni farklı renkleriyle bir arada yaşamasını savunmalıyız. Her zaman birlikte noktaladık. Türkiye’nin 11 farklı il ve üniversitesinde gerçekleştirdibir bütün olarak, küçük parçalara ayrılmadan devam etmeliyiz. Küçük ğimiz bu eğitim etkinliğini önümüzdeki dönemde tekrarlamayı düparçalara ayrıldığımızda, birilerinin yutacağı küçük lokmalar olmamız şünüyoruz. Bu seminerlerden çok önemli izlenimler edindim. Kendi işten bile değil. Digital Arts dergisinin ve okurlarının, kendilerini yaşa- çizgimiz doğrultusunda benzer girişimlerde bulunmaya devam ededığı toplumdan soyutlayamayacağını düşündüğüm için konuyla ilgi- ceğim. Bir yayım sadece ayın belirli periyotlarında bayilere çıkmakla li fikirlerimi paylaşmak istedim. Son günlerde yaşananların ardından, işlevini tamamlamış olmuyor. Digital Arts dergisinin süreli yayım olAtatürk’ün Bursa Nutku olarak tarihe geçen ama fazla bilinmeyen masının yanında gerçekleştirmeyi düşündüğü birçok iş bulunmakta. sözlerini hepimizin hatırlamasını ve tekrar okuması gerektiğini söyle- Sonuçta bir yerden başlamalı, birileri gelsin yapsın diye beklemenin sonu yok... mek isterim. Digital Arts Günleri Digital Arts dünyası çok geniş. Bu geniş kulvar içinde koşarken okurlarımızdan talep edilen konuların çeşitliliği ve önemi içinde dergimiz sayfaları yettiğince yer vermeye çalışıyoruz. Bu sayıda 12 yazar arkadaşım farklı konularda yaptıkları araştırma, inceleme, eğitsel yazılarıyla sizlerle. Editörlerimizin yazıları ve derginin röportajları dahil 45 sayfaya yakın özel yazı bulunuyor. Buna dikkat etmenizi özellikle rica ediyorum. Dergimizde oldukça yüksek oranda bulunan bu sayfaların sayısı değişmiyor. 20 sayfalık diğer içerik özel illüstrasyonlar, haber, abone, reklam vb. bilgileri içeren yine niteliksel olarak önemli sayfalardan oluşuyor. Digital Arts dergisinin ilk sayısından itibaren okurlarımızla çok kez fikir alışverişinde bulunduk. Okuyucularımızın taleplerini elimizden geldiğince karşılamaya çalıştık. Digital Arts dergisi kendi içinde iddiası ve hayalleri olan bir yayımdır. Derginin düşlediği hayallerden biri de ülkemizde her yıl yapılabilecek “Digital Arts Günleri”ni ya da benzer bir isimde gerçekleştirmek... 2D, 3D, video, animasyon gibi alanlara yönelik eğitim, sergi, konferans, konuşma ve etkinliklerle geçen dopdolu birkaç gün… Böyle bir projeyi hep birlikte planlayıp hayata geçiremez miyiz? 2D ve 3D konusunda ciddi portallar bulunuyor; bu portalların yöneticileriyle bir araya gelip bu çalışmayı şimdiden başlatabili- Tekrar görüşmek üzere, keyifli okumalar... riz. Her yıl bir öncekinden daha profesyonelce bu işi sürdürebiliriz. Bu Ceyhun Akgün işin kıvılcımı olarak bugünü ve bu yazıyı kabul edebilirsiniz. Hiç kimse Digital Arts Dergisi özel davet beklemesin, çünkü düşüncesi olan, katkı yapmak, içinde 6 Ağustos-Eylül/07 YENİ DONANIMLAR Seagate FreeAgent Go Siz yorulmayın FreeAgent Go bütün bilgilerinizi taşıyabilir Son bir yıldır USB bellek, hafıza kartları ve taşınabilir sabit disk fiyatları süratle düşüyor. Bilgisayarımızın standart donanımlarındaki sabit disk’inden yüksek kapasiteli ürünleri ceplerimizde taşıyoruz. Son günlerin moda anlatımıyla; ‘Dünyanın bilgisini’. İçinde bulunduğumuz ay test merkezimize son derece yenilikçi bir ürün geldi; Seagate FreeAgent Go. FreeAgent Go veri taşıyıcılar dijital içeriklerine önem verenlere sürekli erişim özgürlüğü sunuyor. Bu veri taşıyıcılar sayesinde içeriğinize her yerden erişebileceğiniz gibi istediğiniz kişiyle paylaşma ve neredeyse her şeyle senkronize etme olanağı tanıyor. Freeagent ailesinin iki serisi bulunuyor. Pro ve Go. Pro veri taşıyıcılar 320, 500 ve 750 GB gibi dev kapasitelere sahip. Daha çok son kullanıcıya hitap eden Go serisinin ise; 80, 120 ve 160 GB’lık modelleri de bulunuyor. Sakın bu girişe bakıp FreeAgent Go’yu sıradan bir veri taşıyıcı sanmayın. Ambalajından çıkan ürünü bilgisayarın USB girişine bağladıktan sonra yeni ve güvenli bir iletişim dünyasına adım atmış oluyorsunuz. Veri taşıyıcıdan yüklediğiniz küçük yazılım sonucunda Freeagent Go bilgisayarınız ile iletişim kurarak izin verdiğiniz fotoğraf, doküman, video, MP3, film, oyun gibi aklınıza gelen her türlü dokümanı klasörlüyor. Arzu ederseniz kendi ara yüzündeki Browser ile internete bağlanıyorsunuz. Bu işlemler sonucunda bilgisayarınızdaki birçok dokümanı FreeAgent’a yüklemiş ve bilgisayarınızdan yer kazanmış oluyorsunuz. Ürünün en can alıcı özelliği bundan sonra başlıyor. FreeAgent’ı kendi bilgisayarınız dışında kullanmanız gerektiğinde hiçbir kişisel bilgiyi karşı bilgisayarda bırakmıyor. Bilgi açısından FreeAgent Pro ailesine de kısaca değinecek olursak; bu taşıyıcılar ile kullanıcılar en son projeleri otomatik olarak flash diske aktarma, mail adreslerini ve iletişim bilgilerini Microsoft Outlook’tan iPod’a kopyalama, fotoğraflarına erişme veya onları Shutterfly hesabına yükleme veya tüm “Belgelerim” klasörünü kısa sürede FreeAgent Pro diske senkronize etme gibi işlevleri gerçekleştirebiliyorlar. FreeAgent Go yazılımı sadece Windows’ta çalışıyor Mobil Flash Teknolojisinin Yükselişi Adobe’nin Mobil Flash teknolojisinin kullanımı artıyor Adobe, 3GSM Dünya Kongresi’nde dünya çapında Flash kullanabilen mobil cihaz sayısının Ocak 2006’ya göre üç kat artarak 200 milyon adete ulaştığını duyurdu. Adobe’nin mobil Flash teknolojileri; mobil cihazlar için geliştirilmiş bir Flash oynatıcı olan Adobe Flash Lite ve Adobe’nin zengin, sezgisel mobil veri deneyimi sunan esnek istemci-sunucu çözümü Adobe FlashCast’tan oluşuyor. Bugün dünya çapında Flash teknolojisi kullanılabilen 300’den fazla telefon ve tüketici elektroniği ürünleri bulunuyor. Cep Telefonlarında Video Keyfi 3GSM Dünya Kongresi’nde aynı zamanda Adobe’nin ödüllü Flash Player programının mobil telefonlar için tasarlanmış Adobe Flash Lite vesiyonunun bir sonraki sürümüne video desteği ekleyeceği de duyuruldu. Flash Lite 3’ün 2007’nin ilk yarısında piyasaya çıkması planlanıyor. Böylelikle operatörlerin, telefon üreticilerinin ve geliştiricilerin bilgisayarlardaki videoları mobil telefon ve aygıtlara taşıması planlanıyor. Flash Lite, Adobe Flash Player ile aynı video formatlarını destekliyor ve Adobe Flash Media Server’dan aktarılan kesintisiz videoları da destekleyerek kullanıcıların çeşitli Flash Player içeriklerini izleyebilmelerini sağlıyor. Videolar, indirilebilir video klipler, kesintisiz videolar, Flash bazlı kullanıcı ara yüzlü uygulamalar ve arka plan veya ekran koruyucu gibi Flash tarafından desteklenen farklı formlar da görüntülenebiliyor. Ayrıca yine Barcelona’da Viacom’un bir parçası olan MTV kanalları ve Adobe, MTV kanallarının programlarının Adobe Flash teknolojisini kullanarak dağıtılmasını sağlayan yeni mobil medya uygulamalarının ön gösterimini yaptı. Yenilikçi mobil medya uygulamaları yıl sonuna doğru piyasada olup MTV, VH1, Logo ve COMEDY CENTRAL kanallarındaki müzik, komedi ve eğlence içeriklerini Adobe FlashCast destekleyen aygıtlara sunacak. Tasarımdan Uygulamaya 3D Mantığı Bir bilgisayar kitabından çok 3D tasarım mantığını anlatan bir kitap 3D tasarım programının nasıl kullanılacağını anlatmıyor. 3D ile ilgili her şeyin bu kitapta olduğu da iddia edilemez. Bu kitapta örnek bir 3D tasarım çalışmasının üretim sürecine şahit olacaksınız: Basit fikirlerden somutlaşan tasarıma... “Tasarımdan Uygulamaya 3D Mantığı” 3 kısımdan oluşuyor: Tasarım, Modelleme ve Işıklandırma. Tasarım kısmında; ilk fikrin ortaya çıkışı, bunun olgunlaştırılması ve eskiz çalışmaları ele alınıyor. Modelleme kısmında; modelleme ve dokulamayla ilgili temel bilgiler, detaylar ve incelikler, tasarım bileşenlerinin teker teker oluşturulması, duvar, merdiven, kemer, tonoz, ferforje, sokak lambası, zemin, kapı ve süslemeler gibi yapı elemanlarının modellenmesi anlatılıyor. Son kısım olan Işıklandırma’da ise; ışıklandırmayla ve kompozisyonla ilgili temel bilgiler veriliyor. Bütün bunları okurken Çetin Tüker’in ödüllü 3D tasarımı Tonozlu Sokak’ın yapılışına şahit oluyor ve benzer bir çalışmayı yapmak için gereken bilgiye sahip oluyoruz. Çetin Tüker Tonozlu Sokak ve Yalnız Sokak 3D tasarım çalışmalarıyla ve “PUSU” oyunundaki modelleriyle hem ülkemizde hem de yurt dışında tanınmış bir tasarımcı. Bu kitapla onun tasarım dünyasına dalacak ve belki de usta bir tasarımcı olma yolunda bir adım daha atacaksınız. Haziran-Temmuz/07 9 YENİ GELİŞMELER LEXMARK X5470 EĞİTİM DUYURUSU İster evde ister ofiste en iyi asistanınız olacak Uzun bir süredir hepsi bir arada yazıcı testi yapmamıştık. Bu yüzden Lexmark tarafından gönderilen hepsi bir arada yazıcı X5470’i ay başında bilgisayarımıza kurup yoğun bir test döneminden geçirmeye karar verdik. Öncelikle devasa bir kutu içerisinden çıkan tasarım, işçilik ve kullanılan malzeme konusunda taviz vermeyen X5470’in böyle uygun bir fiyata satılmasına şaşırdığımızı söyleyelim. Lexmark X5470 fotoğraf ve renkli baskı almasının yanı sıra tarayıcı, faks ve aynı zamanda fotokopi makinesi olarak ta kullanılıyor. Makine öylesine kullanışlı ki bu özelliklerin pek çoğu için de bilgisayara gerek dahi duymuyor. Baskı özellikleri Bu makine gerçekten hızlı; dakikada 25 sayfaya kadar siyah ve 18 sayfaya kadar renkli çıkış alabilen X5470, evler ve küçük orta boyutlu işletmeler için ideal. Kaliteli fotoğraf baskısı için de alabileceğiniz en yüksek çözünürlük 4800x1200 dpi. Fotoğraf baskısı 10 Haziran-Temmuz/07 Pratik ve Kullanım Püfleri ile Photoshop CS3 Eğitimi Başlıyor! Toplam 8 saat süren, sınıf eğitimi. Eğitmen: Ceyhun Akgün - [email protected] Faks PC’den bağımsız olarak ta kullanabileceğiniz faks özelliği için yazıcıda en fazla 10 sayfa yükleyebildiğiniz bir otomatik doküman besleyicisi bulunuyor. Bu tepsiye yerleştirdiğiniz dökümanlardan faks gönderebiliyor, fotokopi çekebiliyorsunuz. 33.6 Kbps hızında renkli faks gönderebilen cihaz, arayan numarayı gösterebiliyor, otomatik tekrar arama yapabiliyor, faks yönlendiriyor ve 89 adet hızlı arama telefon hafızasına sahip. Fotokopi Dijital fotoğrafçılar için de bu makine doyurucu sonuçlar veriyor. Dijital bellek kartından ya da PictBright uyumlu dijital kameradan doğrudan baskı alabilen yazıcı, sınırsız ve hızlı baskı alabiliyor. Burada bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyoruz. Bu modelde fotoğrafları gösteren LCD ekran bulunmuyor. Bunun amacı ise ürünün daha ulaşılabilir bir fiyattan temin edilmesi. Sonuçta fotoğraf makinesi ya da bellek kartı taktığınız zaman bilgisayarda bir ekran açılıyor ve o ekrandan basmak istediğiniz fotoğrafları seçebiliyorsunuz. Yazıcı isterseniz kaliteli prova baskı alarak mürekkep tasarrufu yapıyor. Flaşbellek ve dijital fotoğraf makinesi için USB girişinin yanı sıra CompactFlash I& II, Sony Memory Stick, Memory Stıck Pro, Secure Digital (SD), MultiMediaCard (MMC), MicroDrive kartları, X5470 ile uyumlu. 8 9 Yine bilgisayardan bağımsız tek tuşla renkli ya da siyah baskı alan Lexmark X5470, %25%400 arası küçültme/büyütme yapabiliyor. 600x1200 ppi’a kadar yükselen optik çözünürlük oranı yüksek kalitede tarama yapabileceğinizi gösteriyor. Kartuş uyumluluğu ve renk teknolojisi; Lexmark X5470’te iki kartuş yuvası mevcut. Siyah ve renkli kartuşun yanı sıra istenirse foto baskısı için özel kartuş takılabiliyor. Photoshop Extended CS3 Eğitimi’nin konuları Arayüz • Zoomify • Color Picker • Open As Smart Object • Statistics • Load Files Into Stack • Akıllı filtreler • Vanishing Point • Curves • Ayarlanabilir klonlama ve iyileştirilmiş ön görünüm • Quick Selection • Refine Edge • Otomatik katman hizalama ve harmanlama • Photomerge • 3d Layer • 3d Vanish Point • Animation Video • Gif Animation Yapmak • Adobe Bridge Stack ve Filtreler Geliştirilmiş baskı yönetimi • Artırılmış iş akışı • Yeni nesil Camera Raw •Ekran Büyütme• Save For Web • Gelişmiş PDF Desteği • Preferences • Check In • Geliştirilmiş 32 bit HDR bütünleşme • Channel Mixer • Brightness/ Contra... gibi en önemli özellikleriyle Photoshop Extended CS3 Eğitimi Başlıyor. Yazılım: X5470 kolay kurulum ve Türkçe menüsü ile kısa bir süre içerisinde tam fonksiyonlu olarak kullanılabiliyor. Her şey anlaşılır ve kullanıcının gözünü korkutmayacak şekilde düzenlenmiş. Bunların yanı sıra makineyle beraber gelen Photo Editor ve Imaging Studio yazılımları bir süre sonra eliniz ayağınız oluyor. Bu yazılımlarla fotoğrafları kolayca boyutlandırmak, çevirmek mümkün. Ayrıca tek tuşla renk sabitleme ve kırmızı göz düzeltme özellikleri de hizmetinizde. Firma: Lexmark Türkiye İletişim: www.lexmark.com.tr Bilgi ve Rezervasyon için: Ceyhun Akgün - [email protected] - 0535 459 07 99 9 kişilik sınıflara rezervasyon yaptırmak için acele edin ve iletişim bilgilerinizle birlikte e-mail göndermeniz yeterli. DEMLİK ÇETİN TUKER [email protected] www.cetintuker.com TONOZLU SOKAK ÇALIŞMASI YAPILIŞ ÖYKÜSÜ Konsept; bu projenin fikri, geleneksel Türk dar sokaklarından geliyor. Akdeniz mimarisinde de “dar sokaklara” sıklıkla rastlarız. Bir başka fikir de, kompozisyona bir kubbe yerleştirip içini Türk tipi işlemelerle süslemekti. Kubbe inşa tekniği Romalılar tarafından icat edilmiştir. Daha sonra Anadolu’ya Türklerin yerleşmesiyle, Türk cami mimarisinde yoğun olarak kullanılmıştır. Kubbe tasarımlarının en başta gelen örnekleri arasında Ayasofya ve Süleymaniye camileri verilebilir (Resim 01–02). Bu çalışmanın ilk adımlarında, başlangıçta düşündüğüm kubbe elemanını kaburgalı tonoz ile değiştirmeye karar verdim. Kaburgalı tonoz Türk mimarlığında pek de kullanılmış bir eleman değildir. Daha çok Avrupa’da enine genişlemek yerine yukarı doğru yükselmeyi tercih eden katedrallerde kullanılmıştır. Ama Türkiye’de de Roma kalıntılarında rahatlıkla gözlenir. Yani bu coğrafyaya yabancı bir yapı sistemi değildir. Benim tarzım her zaman gerçek olabilecek ama aslında tamamen hayal ürünü kompozisyonlar yaratmak... Dolayısıyla dar bir sokağın başında yer alan ve içi Türk tarzı süslemelerle bezenmiş bir kaburgalı tonoz yaratma fikri bana ilginç geldi ve bunu uygulamaya karar verdim (Resim 03). Haziran-Temmuz/07 11 EĞİTSEL DEMLİK Resim 1 Resim 2 Modelleme Aşaması Anatomi Anatomi kelimesi sadece canlıların beden yapılarını tanımlamak için kullanılmaz. Aslında her nesnenin kendine özgü bir anatomik yapısı vardır. Örnek verecek olursak, binaların bir inşa sistemi vardır (çelik, beton, tuğla ya da bir başka malzeme ve ona uygun sistem). Ve her binanın kendine göre bir de iskeleti vardır. Duvarlar bu iskeletin arasını doldurur ve taş, tuğla, ahşap, sıva, boya gibi çeşitli katmanlardan oluşurlar. Dahası yapıların belli oran-orantı ilişkileri ve belli büyüklükleri vardır. Binaların içinde insanlar yaşar, insan boyuyla orantılı kapı, pencere, tavan yükseklikleri olur. Yani demek istediğim, her ne modellerseniz modelleyin, modellediğiniz nesnenin anatomik özelliklerinden haberdar olmak zorundasınız. Bu bir araba da olabilir, bir insan modeli ya da bir canavar da. 01 Resim 3 12 Haziran-Temmuz/07 Elbette her konuda bilgi sahibi olmak mümkün değil. Ancak gerektiğinde, çalışmaya başlamadan önce araştırma yapmak ve ilgili konuyu tam olarak öğrenmek gerekiyor. Benim fotoğraf arşivinde, neredeyse her konuda binlerce fotoğraf var (yaklaşık 30.000 adet). Herhangi bir konuda çalışmaya başlamadan önce mutlaka bu fotoğraflar arasından çalışacağım konuya uygun yüzlerce fotoğrafı inceler ve gözlerimi ve aklımı gerekli detaylarla doldururum. Böylece kendi sahnemde çalışırken eğer yanlış bir şey yaparsam bu mutlaka gözüme batar. Özellikle incelediklerim, malzemeler nasıl eskiyor, nasıl kırılıyor, eğer üst tabaka hasar görürse onun altında ne vardır, ışık yüzeylerden nasıl yansır gibi konulardır. Modellemeye başlamadan önce mutlaka bu ve benzeri soruların cevaplarını kafamda biriktiririm. Ve çalışmamı buna göre planlarım. Başlangıç Bu çalışmanın başlangıcında, diğer bütün işlerimde yaptığım gibi, sahne detaylarına girmeden önce sahnenin bütününü kabaca ve hızlı bir şekilde modelledim (Resim 04). Bu şekilde hızlı bir şekilde birbirinden farklı kompozisyonları deneyebiliyorum. Modelleme sırasında fazla zaman da harcamamış olduğumdan değişiklik yaparken de fazla üzülmüyorum. 02 Resim 4 Bu çalışmada da çok farklı kompozisyonlar denedim, özellikle sokağın uzak kısmında belli kararsızlıklarım vardı. Binalar mı olsun, yoksa bir tonoz mu ekleyeyim? Işık tasarımını nasıl yapmalıyım, kabaca hangi duvar hangi malzeme olmalı, yani hangi duvarda nasıl bir doku kullanılmalı? Kafamdaki sorular çok fazlaydı… Genellikle bu tarz ana tasarım kararlarını çalışmanın en başında alırım. Sonuçta, kıvrılıp giden sokağın sağ tarafına duvara yaslanmış bir merdiven koymaya karar verdim. Bu kıvrımlı sokağın üzerinde ise balkonlu bir binayı taşıyan bir tonoz olacaktı. Biz ise, yani bakış noktamız ise, Türk işlemeleriyle süslenmiş bir kaburgalı tonozun altında bulunacaktık. Bu alan sokağa göre daha karanlık olacaktı. Böylece resim içinde resim etkisini yaratacaktım. Son olarak da ortama biraz daha detay katmak için ferforje elemanlar kullanmayı düşündüm. Gelişim Temel tasarım ortaya çıktıktan sonra her nesneyi tek tek ele alarak detaylandırmaya başlıyorum. Çatlaklar, kırıklar, bozuk köşeler kırılmış taşlar ekliyorum. Asla keskin 90 derecelik köşeler kullanmam. Çok mekanik ve sentetik dururlar. Doğada mükemmel formlar asla bulunmaz. Doğa kaotiktir. Her 3 boyut programında bu tarz keskin köşeleri kırmak için komutlar var. Onları sık sık kullanmak gerekiyor. Çok zaman alan bir işlem ama ben genellikle bu tarz işler yaparken zamana pek önem vermiyorum. Sadece en mükemmel görüntüyü yakalamaya çalışıyorum. Bu bazen aylar bile sürebiliyor. 03 EĞİTSEL DEMLİK mentleri rasgele sağa sola hareket ettirerek bu düzensiz eğriliği oluşturmaya çalışırım. Resim 5 Model mi doku mu? Bazen dokulama tek başına yeterli olmaz. Örneğin yüzeyde derin bir kırık, çatlak var ise bunu dokuya işlemektense modele işlemek daha doğru bir yaklaşımdır. “Bump” efekti gerçekçi gölgeler oluşturmaz, 02 “Opacity map” kullanarak duvarı delmeye çalışmak gerçekçi sonuçlar vermez, çünkü bu çatlağı oluşturan katmanların kalınlıklarını işleyemezsiniz. Bu durumda bu tarz kırıkları modele işlemek daha inandırıcı sonuçlar verecektir. Bu durumda, eğer yüzeylerde büyük çatlak veya kırıklar varsa onları modellemeyi tercih ediyorum (Resim 09). Resim 9 Resim 6 Resim 7 Resim 8 Bu çalışmada kullandığım bol miktarda ferforje eleman (metal süslemeler) kullandım. Çizgi objelerini kıvırıp bükerek ve daha sonra bu elemanlar üzerine kalınlık vererek modelledim onları. Oldukça eğlenceli bir işlemdi. Ve sonuçta kompozisyona detay zenginliği kattığını düşünüyorum (Resim 5–6-7–8). İleri Modelleme ve Dokulama Düzensiz Duvarlar Çoğu zaman, detaylı modellemeyi ve dokulamayı aynı anda yapmayı tercih ediyorum. Bazen hangi detayı modele hangi detayı dokuya eklemek gerektiğine karar vermek zor olabiliyor. Bu durumda hemen her ikisini de deneyerek en doğal görüneni bulmaya çalışıyorum. Bu projede bol miktarda eski duvar var. Eski duvarlar aslında tam olarak düz olmazlar. Zaman içinde duvar kendi ağırlığı ile toprağa doğru ve çeşitli yönlere hafifçe deforme olur. Bu durumda eğer eski bir duvar çiziyorsam içine bolca segment yerleştiririm ve bu seg- 01 Haziran-Temmuz/07 13 EĞİTSEL DEMLİK Resim 10 Resim 11 Tuğlalar için daha çok “object displacement map” kullanıyorum. Bir “plane” nesnesi çiziyorum, segment sayısını iyice artırıp siyah beyaz bir tuğla dokusu ile “object displacement” yapıyorum. Böylece duvardaki sıva katmanının altından görünen tuğlalar oldukça inandırıcı bir şekilde ortaya çıkıyor (Resim 10). Bu çalışmadaki bütün dokuları Photoshop’ta boyadım. Çoğunu elle boyuyorum. Bazıları 7000x7000 pixel boyutunda. Bu imajın orijinali 3500 pixel civarında render edilecekti, bu sebeple dokuları en az 2 kat büyük çalıştım. Bazı çatlakları doku üzerine işlemek için gerçek fotoğraflardan da yararlandığım oldu (Resim 11). Yer döşemesi için, yine Photoshop’ta bir map hazırladım. Bu sefer bu dokuyu “object displacement” olarak değil “mental ray displacement map” kanalında kullandım ve o minik minik caddeyi kaplayan taşları elde ettim. Bu yöntemde “displacement” sadece render sırasında hesaplanıyor. Bu sebeple geniş alanlarda bu tekniği kullanıyorum. Resim 12 Resim 13 14 Haziran-Temmuz/07 EĞİTSEL DEMLİK Kompozisyonun üst kısmını kaplayan tonozun iç kısmındaki süslemeleri bir referans fotoğrafından esinlenerek elle boyadım. Uzun sayılabilecek bir çalışmaydı (Resim 12-13). Düzensiz Duvarlar Işıklandırma sadece nesneleri görünür kılmaz. Nesnelerin 3 boyutluluklarını ortaya çıkartır, ışığın olduğu yerde gölge de vardır, parlaklık ve karanlık da. Nesnelerin renklerinin tonlarını da ışık ve gölge ile değiştirebiliriz. Işık ve gölge çalışmamıza ruh ve atmosfer katarlar. Yani ışık ve gölge birer tasarım elemanıdır ve asla en sona bırakılmamalıdır. Ben ışıklandırmayı kaba modelleme aşamasının hemen sonrasında düşünürüm. Gereken yerlerde ışık ve gölge ihtiyaçlarına göre modellerde veya kompozisyonun bütününde değişiklikler yaparım. Böylece kafamda tasarlamış olduğum kompozisyona ulaşmaya çalışırım. Diğer taraftan, kameraları yerleştirdiğimiz yerler ve hatta kameraların bakış açıları bakış yükseklikleri, yukarıya mı yoksa aşağıya mı baktıkları bile birer tasarım elemanıdır. Çünkü çerçeve içindeki görüntüyü etkilerler. Kameranın birbirine çok yakın 2 farklı konumunda elde edilen görüntüleri, birbirinden çok farklı olabilir ve bu görüntülerden biri bir başyapıt iken diğeri ise alelâde olabilir (Resim 14). Mimari görüntülerde genellikle zemine dik inen elemanların oluşturduğu düşey çizgiler, kameranın yukarı ya da aşağıya bakması sebebiyle kompozisyonun üst veya alt bölümünde birbirine yaklaşabilir. Bu sebeple çerçeve ile bu çizgiler arasında istenmeyen üçgenler oluşabilir. 03 Resim 14 Bunu engellemek için “camera correction modifier (3ds max için)” kullanılabilir. Eminim ki benzer özellik bütün diğer yazılımlarda da vardır. Bu projede çok miktarda ışık kaynağı kullanıldı. Bunlardan sadece 2 tanesi ortamın atmosferini veren ana ışıklar, geri kalanlar ise ortamın aşırı karanlık olmasını engelleyen ve bazı detayları belirginleştirmek için kullanılan yardımcı ışıklardır. Render Aşaması Bu çalışmayı o sırada kullandığım 3DS MAX 7.5 yazılımının Mental Ray render motoru ile render ettim. Orijinal büyüklük 3636 pixel idi (uzun kenar). Bu render yaklaşık 10 saat sürdü. Çift işlemcili bir AMD Opteron makine kullandım ve makineda 2 GB RAM takılıydı. vermedim. Programın şurasını kullanarak bunu yaparsınız gibi konular da yok. Zaten kitapta aslında neredeyse hiç program ismi geçmiyor. Ben kendi yaptığım ve yaparken de düzenli olarak kaydını tuttuğum bir işimi, kafamda oluştuğu ve kâğıda şöyle bir karaladığım andan itibaren işin bitimine kadar geçen 5 aylık süreçte yaşadıklarımı, düşüncelerimi sorunları ve buna bulduğum çözümleri yazıya döktüm ve bu tecrübemi de okuyucular ile paylaştım. Yazımın, konuyla ilgilenen arkadaşlarım için yardımcı olacağını umuyorum. Tekrar bir başka sayıda görüşmek üzere. Birkaç kelime daha Bu proje hakkında yazarken tek tek, komut komut anlatmayı hiç düşünmedim. Ya da şu programla yapın, bu programla yapın gibi önerilerde bulunmayı hiç düşünmedim. Bence önemli olan projenin hangi yazılımda yapıldığı ya da hangi komutların kullanıldığı değil. Yanlış anlamayın teknik bilgi elbette aklımızdan geçenleri ortaya koyabilmek için kazanmamız gereken bir beceri. Ancak bence asıl önemli olan akılda canlanan kompozisyon yani tasarımın kendisidir. Bütün bu teknik bilgiyi bu kompozisyonu ortaya çıkartabilmek için öğreniyoruz. Aklımızdaki tasarım başarılı değilse, bütün bu teknik bilgi bizi hiçbir yere götüremez. Aslında Microsoft Word öğrenmek, ya da 10 parmak daktilo bilmek size ne kadar roman yazma becerisi kazandırırsa, 3D programını kullanmayı öğrenmek de anlamlı bir iş üretmek de ancak o kadar yardımcı olur. Ancak şu da unutulmamalı ki, bu konuda anlamlı bir iş üretebilmek için aslında bu programı kullanmayı da aslında çok iyi bilmek gerekiyor. Yani hem boyanızı kendiniz yapacaksınız hem de o boyayı tuvale kendiniz süreceksiniz. Ben bu konudaki açığı kapatabilme konusunda kendime düşen görevin bir kısmını uzun zaman önce 3D konusunda program öğretme derdinde olmayan, ama işin mantığını işi üreterek anlatmayı amaçlayan bir kitap yazarak yerine getirmeyi düşünmüştüm. Bu amaçla yazdığım kitap “Tasarımdan Uygulamaya 3D Mantığı” Şubat ayında raflardaki yerini aldı. Amacım akademik olmayan bir dil ile 3D konusu ile ilgilenen bütün meraklıları ve profesyonelleri, belki henüz fark etmemiş oldukları, belki fark ettikleri ama henüz üzerinde pek de düşünmedikleri konularda biraz canlandırmaktı. Kitapta herkes için geçerli bir başarı reçetesi YAZAR HAKKINDA: 1969 senesinde Ankara’da doğdu. 1992 senesinde ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nde lisans, 2002 senesinde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde “Hareketli Görüntü Tasarımı” dersini vermeye başladı. 2001-2004 yılları arasında ilk Türk gerçek zamanlı aksiyon oyunu PUSU’nun geliştirme ekibinde karakter modelleme ve animasyon işlerini ve çeşitli grafik arayüz tasarımlarını yaptı. 2005 senesinde, Sad Street isimli 3D çalışması çeşitli yerli ve yabancı dergi ve kitaplarda yayımlandı, çeşitli uluslararası animasyon festivallerine davet edildi ve çalışmaları sergilendi. 2007 Şubat ayında ilk kitabı “Tasarımdan Uygulamaya 3D Mantığı” Pusula Yayıncılık’tan çıktı. 2007 Mayıs ayında ise The Gnomon Workshop ile gerçekleştirmiş olduğu “Fluid Simulation With GLU 3D” eğitim DVD’si yayınlandı. Ayrıca Flash ve AcitonScript konusunda uzman ve profesyonel çalışmaları bulunmaktadır. Haziran-Temmuz/07 15 M erhaba Altuğ, Digital Arts dergisi olarak düzenli olarak yaptığımız röportaj teklifimizi kabul ettiğin için teşekkür ederim. Türkiye’de farklı alanlarda uzmanlaşmış başarılı sanatçılarımız var. 2d, 3d ve diğer bir çok konuda güzel işler çıkartıyoruz ama şunun farkına vardım ki biz kendi sanatçılarımızı çok iyi tanımıyor ve onları sahiplenmiyoruz. Dergimiz sayfalarında da ilk sayımızdan itibaren ülkemizde alanlarında başarılı arkadaşlarımızı tanıtmak, çalışmalarını sayfalarımızda yayımlamak özel bir konu ve amaç olmuştur. Sizi ve çalışmalarınızı yıllar önce kendi portfolyo sitenizde görmüştüm, işlerinizde ortak bir anlayış rahatlıkla gözlemleniyor. İşleriniz sizin bir imzanız gibi. Altuğ Şahin Haziran-Temmuz/07 17 RÖPORTAJ: ALTUĞ ŞAHİN Tekrar hoş geldiniz. Sizi tanıyan okurlarımız mutlaka vardır ama ilk group tanıyacaklar için Altuğ Şahin olarak bize kişisel, sanatsal ve mesleki açıdan kendinizi tanıtabilir misiniz? Arkadaşlarınız sizi mütevazı ve sessiz biri olarak tanımlıyor. Altuğ Şahin kimdir? Teşekkürler... Açık olalım, mütevazıyım dersem yalan söylemiş olurum. Fakat burada mütevazılığın karşıtı olarak neyi aldığımız da önemli. İnsanın arzu duyduğu şeyleri yaptığında başarılı olması kaçınılmaz. Ben de onları yapıyorum. Kişisel, sanatçı ve mesleki olarak tanıtacağım kişi birbirinden farklı olmayacak, aslında röportajın bütünü bunun cevabını daha iyi oluşturacak gibi gözüküyor. Bilgi üniversitesinde VCD bölümünde sizin isminiz geçiyor. Bu konu hakkında bilgi verebilir misiniz? Visual Communication Design bölümü benim için güzel bir deneyim oldu. Şanslı bir dönemdik, bir şeyler yapmak isteyen, yetenekli birçok arkadaşla beraber güzel bir bütün oluşturduk ve bu yaptıklarımıza yansıdı. Tabi hocalar da bu bütünün parçalarıydılar. Okul, yapmak istediklerinize vesile olabildiği müddetçe size katkı sağlayabiliyor, VCD ise kıyasladığınız zaman bunu güzel başarabilen bir bölümdü. Üretkenliğimin çok yoğun olduğu bir dönemi orada geçirdim diyebilirim. 18 Haziran-Temmuz/07 İş hayatınızın dışında ilgilendiğiniz neler? İş dışında, yarı-ciddi müzikle ilgileniyorum, Amiga döneminden kalma bir alışkanlık bu, çeşitli composer programları ile dönem dönem müzik yapıyorum. Bu bazen çok yoğun olabiliyor. Onun dışında özellikle motor sporları beni cezbediyor, hatta tahrik ediyor. Öyle ki eğitim amaçlı, Türkiye Formula 3 şampiyonasında bir takımla temas içinde bulunmaktayım, oldukça ısınan photoshop’u kapatıp biraz rüzgâr yemenin planları içerisindeyim. Bugün geldiğiniz noktada, sizi etkileyen nedenler neler? Gelişim sürecinizi bölümlendirmeniz, dönemlere ayırmanız gerekirse nasıl bir bölümlendirme yaparsınız? Yüksek bir noktadan gelişimde, bu sürecin oluşumunda kırılma noktaları var mı diye bakarsam, keskin ayrımlardan çok iç içe geçmiş, üst üste binmiş zaman katmanları var dersem daha uygun olur. Bunlar birbirini itip çekmiş gibi. Ben gelişme lafını çok sevmiyorum, daha çok ne olduğunuzu, neler yapabileceğinizi size hatırlatan, bir anlamda algınızda ve farkındalığınızda açılmalara yol açan zaman parçacıklarına denk gelme şeklinde tanımlarım bu süreci. Sitenizde yayımladığınız ve diğer çalışmalarınızda sürdürdüğünüz bir hazırlık süreci bulunuyor mu? Bir tasarımın öyküsünü anlatabilir misiniz? Bilinçli olarak böyle bir hazırlık sürecinde bulunmuyorum. Ama belli ki zihnin dolma ve boşalma devirdaimi size en güzel zemini hazırlıyor siz farkında olmadan, günlük yaşamınızın içinde. Bunu rüya görmeye benzetiyorum, sizin dikkatinizi çekmeyen olaylar, duygular, anlık enstantaneler, çalışmaya başladığınızda bir yerlerden fırlıyor adeta. Ortaya çıkan, rastgelerastlantısal hiçbir ögenin aslında nedensiz çıktığını düşünmüyorum. Bulunduğum tasarım sürecinin kendisi bir yandan hem planlama hem harekete geçme zamanlarını aynı anda içeriyor. Röportajımızın başında, çalışmalarınızda ortak bir üretim tarzının olduğunu şöylemiştim. Yazısız bir imza gibi, işleriniz hem birbirinden farklı hem de aralarında bir bütünlük var. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bahsettiğim gibi yaptığım işlerin çok büyük bir kısmı spontane, zihinde planlı canlandırılmadan oluşan işler. Çalışırken beğeninin dur dediği yer ortak ve aynıysa, işler de birbiriyle bu yüzden uyuşuyor olabilir. Bende bu algı fazla oluşmuyor, muhtemelen başka bir göz bunun farkına daha rahat varıyor. Tasarımlarınızın genelinde, tipografi ve öğelerini yoğun bir şekilde kullandığınızı görüyorum. Bunun özel bir nedeni var mı? Bunun üzerine çok düşünmedim, ama herbiri kusursuz tasarlanmış, haliyle yüzyılları devirmiş, RÖPORTAJ: ALTUĞ ŞAHİN lego parçaları gibi. Tek başlarına, grup halinde, birbirleriyle sayısız ihtimalle ilişkiye girebiliyorlar, kalınlı-inceli, irili-ufaklı, bundan daha güzel bir oyun alanı yoktur herhalde. Kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz, kimlik ya da unvan olarak, sürekli kullandığınız bir unvanınız var mı? Keskin hatlarla belirlenmiş sürekli bir unvandan ya da kimlikten uzak durmayı tercih ederim. Eğer belirli bir kimliğiniz, unvanınız varsa bu başka bir kimliğiniz-unvanınız olmadığı, olamayacağı anlamına doğru yaklaşıyor. Yaptığım şeyi, içine girip fütursuzca üretmek istediğim bir oyun alanı olarak gördüm ve görüyorum. Ama bu hissin sürekliliği tamamen başta konuştuğumuz arzu ile ilişkili. Onu deneyimlersiniz ve belli bir noktadan sonra doyum kaçınılmaz olur. Bu o alanda ne kadar ilerlediğiniz ya da ne kadar “geliştiğiniz” ile alakalı olan bir şey değil, doyum ondan tamamen kopacağınız anlamına da gelmiyor. Rahatlıkla söyleyebilirim, ben tasarımcı değilim! Portfolyo sitelerinde sıklıkla gördüğüm ve son yıllarda ciddi olarak artan ve dergimizin isminin de kökekinde yatan “Digital Artist” tanımlaması hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Digital Artist kimdir? Grafik tasarımın sanattan çok mühendislik dalı gibi belirli kurallara dayalı teknik bir meslek olduğu fikrine katılmıyorum. Alt alta maddelenebilecek kuralları ve bir o kadar da kuralsızlıkları birbirinden kopmadan işliyor. Herkeste yaratma içgüdüsü var, neredeyse çiftleşme kadar güçlü bir içgüdü, bunu icra eden kişiyi kategorilendirip -budur ya da bu değildirşeklinde nitelendirmeyi doğru bulmuyorum. Bu bağlamda kişi eline mouse’u alıp hislerini 800x600 bir tuvale döktüğü noktada, kelime olarak belki tartışılabilir ama anlam olarak doğru bir tanım olacağını düşünüyorum. Türkiye’de eğitim veren GSF ya da Görsel İletişim ve Tasarım bölümlerinin durumu nedir. Bölümlerin günümüz ihtiyaçlarına yanıt vermede yetersiz kaldığı söyleniyor, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?! Birçoğunun meslek/sanat kazandırmaktan çok ondan soğutma stratejisi izlediklerini düşünüyorum. Ama bölümleri suçlamaktan önce halihazırda eğitim sisteminin oturtulduğu temeller de düşünülmeli. Ayrıca vaat ettikleri eğitim/öğretim, okul sonrası iş hayatına hazırlamak ise, ki çoğunun öyledir, bu konuda yetersiz oldukları çok açık. Öğrenci için faydalı olabilecek bir yol, hem okuyup hem de bir yandan çalışmak; fakat üniversitelerin bu duruma çok da sıcak baktığı söylenemez. Günümüzde bir tasarımcı hangi donanımlara sahip olmalıdır? Neler yapmalıdır, ne okumalı, zamanını nasıl geçirmelidir? Bolca bakmalı, güzele ve çirkine, tırnak içinde bu. Ona güzel görünen neden güzel, çirkin gelen neden çirkin geliyor; bunların analitiğini yapması, görüp etkilendiği bir çalışma onu hangi yapısıyla etkiliyor’un cevaplarını araması, zamanla kendi güzel’ini inşa etmesinde oldukça yardımcı olacaktır. Gazetelerde ve internet İK servislerinde, en çok rastlanan ilanlar arasında grafik tasarımcı ilanlarına rastlıyoruz. Sizin için bunun özel bir nedeni var mı? İşten çıkarılan çok grafik tasarımcısı olduğu anlamında da yorumlanabilir. Altuğ Bey, bir tasarımcı için boş zaman nedir, siz boş zamanlarınızı nasıl değerlendirirsiniz? Boş zamanlarımı kendime nasıl boş zaman yaratabilirim’in yanıtını bulmaya ayırıyorum. Çalışma hayatınızdan bahseder misiniz? Tasarımcısınız, üniversitede kariyeriniz devam ediyor. Bir haftalık dilimde zamanınız nasıl geçiyor? Yoğun tempo bu işin artık sıradan bir parçası, bünye bir süre sonra buna alışıyor. İstemediğim Haziran-Temmuz/07 19 zamanlar yoğun üretim içinde bulunmaktan mümkün olduğunca kaçınıyorum, yoksa bu ileriki üretkenliğinize olumsuz anlamda yansıyabiliyor. Her alanda olduğu gibi burada da dengeyi yakalayabilmek önemli. Bilgisayar, yazılımlarla aranız nasıldır, hangi işte hangi yazılımları kullanırsınız? Kullandığınız yazılımlardan bahseder misiniz ve kullanıcılara tavsiyeleriniz var mı? Erken dönemlerde sadece Photoshop kullanıyordum, şimdi bunu Illustrator ile destekliyorum. Bu ikisi zaten fazlasıyla yetiyor. Ben PC kullanırken daha rahatım. Kişi kendini hangi programda ya da işletim sisteminde rahat hissediyorsa onu kullanmalı, bu konuda fanatiklik derecesinde söylemlerde bulunanlara hiçbir şey demiyorum. sevinirim. Güzel Sanatlar Fakültelerinden sonra birçok üniversite, ağırlıklı olarak özel üniversiteler Görsel İletişim ve Tasarım Bölümleri adı altında bölümler kurarak eğitim veriyorlar. Bildiğim kadarıyla, bu bölümler artık özel yetenek sınavı yapmadan öğrenci kabul ediyorlar. Bu bölümlerin kuruluş nedenleri nedir sizce? Sanatın ve sanatçının dostu okul sahiplerinin işi olsa gerek! Altuğ Şahin’in kariyer hedefleri nedir... Yıllar sonra gelmek istediğiniz noktayı nasıl tanımlarsınız? Belirli bir hedef tanımlamadım, bu, sürecin başında da böyleydi. İçgüdülerime oldukça değer veriyorum, beynin sağ ve sol lobları kendi aralarında atışırken sol tarafa hep daha çok prim veririm. Bu bölümlerde okuyan öğrenciler bugün kendilerine nasıl bir kariyer hedefi çiziyorlar, okuldan mezun olduktan sonra neler yapabilirler ve hangi donanımlara sahip olabiliyorlar? Kariyer danışmanı olsaydınız Görsel İletişim öğrencilerine neler önerebilirsiniz? Başlangıç için büyük ölçekli ajanslardan çok, orta ölçekli, nispeten dingin ajanslar; kendilerine işin tüm işleyiş safhalarında daha aktif rol oynama şansını tanıyabilir. İşe yansıtacakları vizyonları daha özgür olacağı için deneyimleri, gelişimleri çok daha hızlı olacaktır. Kendi şirketlerini açma fikri birçok kişiye cazip geliyor, ama acele etmemek gerektiğini düşünüyorum. Daima doğru zamanlama çok daha önemlidir. Size bir şey sormak istiyorum, bu sorumu tarafsız bir tasarımcı olarak yanıtlarsanız Günümüzün gelişen ihtiyaçları noktasında, ajans, matbaa, stüdyolarda yetişmiş insan 20 Haziran-Temmuz/07 sirkülasyonları çok arttı. Basım, yayım teknolojileri her alanda gelişti. Bu ihtiyacı karşılamak adına özel eğitim kuruluşları neredeyse her köşe başında dersane tabelası altında özel mesleki eğitimler vermeye çok uzun zaman önce başladılar ve sürekli yeni yerler açılıyor. Bu kurumlarda eğitim verenler ne yazık ki denetlenemiyor. Sizin bu konu hakkındaki düşüncelerinizi alabilirmiyim, sizce çözüm nedir? Kâr amaçlı bu oluşumların önüne geçmek çok zor gözüküyor. Sonuçta sistemin kendi otokontrol yapısı bir nebze filtreleme ve dengeleme görevi görüyor. Digital Arts dergisini tanıyor musunuz, dergi için neler söyleyebilirsiniz? Takip ettiğiniz kadarıyla eleştirilerinizi alabilir miyiz? Yerli yayınlardaki mevcut yayın açığını güzel kapattınız. Teorik ve pratik içerik dengesinin güzel ayarlandığı bir dergi Digital Arts... Altuğ Bey, röportajımızı kapatmadan iyi bir çalışma disiplinini yakalamak için özel tavsiyeleriniz ve ilkeleriniz varsa okurlarımız adına alabilir miyiz? Çalışırken, iç sese her zaman daha çok söz hakkı verilmeli, bunun dışında bu alanda kendini geliştirmiş çoğu insanın söyleyeceği gibi; zorlamadan, sık ve yoğun olarak pratik ama piyasa ya da okul haricinde, özellikle kendin için iş yapmak ve mümkün olduğunca bunu tekrarlamak… Değerli zamanınızı bize ve dergimize ayırdığınız için teşekkür ederim. Sizi çalışma ve yazılarınızla Digital Arts dergisi içinde görmeyi çok isteriz. Ben teşekkür ederim. Haziran-Temmuz/07 21 VİZYONER S. HALİD ÖZGÜR [email protected] Halid Özgür, 1977 yılında İstanbul’da doğdu. Halen Bilimer Bilişim Akademisi’nde Görsel İletişim ve Tasarım Eğitimleri Bölüm Başkanlığı yapıyor ([email protected]). ADOBE CREATIVE SUITE 3 DESIGN PREMIUM İŞ AKIŞI Adobe Creative Suite 3 Design Premium; baskı, web, etkileşimli içerik ve mobil yayıncılık için tasarımcıların hayal ettiği araç paketidir. Profesyonel sayfa mizanpajı, imaj düzenleme, illüstrasyon ve Adobe PDF iş akışları ile birlikte, web site tasarımları, etkileşim deneyimleri ve mobil içerik geliştirme araçlarının son sürümlerini içermektedir. Adobe Creative Sutie 3 tasarım, üretim araçları ve iş akışı sırasındaki güçlü entegrasyon sayesinde tasarım için ihtiyacınız olan her şeyi bir arada bulmanızı sağlar. Haziran-Temmuz/07 23 EĞİTSEL VİZYONER Creative Suite 3 Türkiye’ye de hayırlı olsun. CS3’ü beta sürümlerinden itibaren yakından incelemeye başlayıp, Avrupa EMEA bölgesi için farklı ülkelerden sadece 15 kişilik özel bir grubun katılabildiği Münih’teki lansmana katılan bir Türkiye’li olarak kendimi şanslı hissediyorum. Bu yakınlığın bir sonucu olarak sizin için Adobe Creative Suite 3 Design Premium’u ”iş akışı” süreci açısından inceledim. Makalemde iş akışlarının nasıl olduğunu genel hatları ile tarif edeceğim. Şimdi keyifli bir CS3 turuna başlıyoruz. 24 Haziran-Temmuz/07 Baskı, Web İş Akışı Adobe Creative Suite 3 Design farklı medyalar arasında ürettiğiniz içerikleri kullanmanızı sağlamak için tasarlanmıştır. Creative Suite bileşenleri Illustrator, Photoshop ve Flash ile başladığınız için içeriği hızlı bir şekilde InDesign ve Dreamweaver’a geçip baskı ve web prodüksiyon için kolayca test edebilir, hazırlayabilir ve yayınlayabilirsiniz. İş akışı boyunca siz ve projenizdeki çalışma arkadaşlarınız, dosyaları Bridge ile yönetebilir ve Stock Photos ile görselleri direkt olarak Bridge’e indirebilirsiniz. Mobil İş Akışı Adobe Creative Suite 3 Design aynı zamanda sizin mobil iş akışınızın bir parçası olarak kullanılabilir. Artık Creative Suite bileşenleri Adobe Device Central ile birleştirildi. Photoshop, Illustrator, InDesign, Dreamweaver ve Flash kullanarak içeriğini yaratın. Ardından Device Central kullanarak mobil içeriğinizi geniş marka seçenekleri arasından istediğiniz bir cihaz üzerinde gerçek hayatta çalışıyormuş gibi görüntüleyin ve kontrol edin. EĞİTSEL VİZYONER Neler Ortak? Adobe Creative Suite 3 farklı programlar arasında iş akışını kesintisiz yapabilmek için tasarlandı. Arayüz, araçlar ve komutlar şu anki iş akışınızı daha verimli hale getirmektedir. Böylece yeni programları ve fonksiyonları çok çabuk öğrenirsiniz. Photoshop, Illustrator, InDesign ve Flash aynı konumdaki araç çubukları, kontrol panelleri aynı yapıda tutarlı bir arayüze sahiptir. Ve paneller tuvalinizi/sahnenizi [artboard/stage] tüm uygulamalarda aynı şekilde sarar. Tutarlı Renkler Tasarım prosesinde işin başlangıcından sonuna kadar renk tutarlılığını korumak çok önemlidir. İş akışınızda tasarım, mizanpaj ve baskı süreci boyunca renkler olabildiğince aynı görünmelidir. Photoshop ve Illustrator renk profilini dosyayı kaydederken gömebilirsiniz. InDesign bu profilleri okuyarak, tasarım sürecinde monitörde ve basılı materyal üzerinde tutarlı renkler elde etmenizi sağlar. Bridge ile Tutarlı Renk Adobe Bridge CS3 üzerinden Renk Yönetimini ayarlarsanız; Photoshop, Illustrator, InDesign ve Acrobat arasında senkronize olur. Bu senkronizasyon tüm Creative Suite bilenleri arasında renklerin aynı görüntülenmesini sağlar. 1. Bridge’i açın. 2. Edit> Creative Suite Color Settings 3. Listeden istediğiniz renk ayarını seçin 4. Apply butonuna tıklayın. • A: Araçlar Paneli • B: Tuval (veya sahne) • C: Kontrol Panel • D: Paneller Arayüz Özelleştirme Tools Paneli Arayüzün tamamını kendi tercihlerinize göre tasarlayabilirsiniz. Standart olarak Tools paneli iki kolonlu olarak gelir. Yer kazanmak için yatay veya dikey olarak tek kolonlu bir ayar yaparak kullanabilirsiniz. Control Panel, Contral Palet veya Insert Bar Seçtiğiniz araç, nesne veya sayfa özelliklerine hızlı erişim için kullanabilirsiniz. Standart olarak belge penceresinin üstüne yapışık şekilde gelen paneli aşağıya alabilir, koparıp serbest olarak istediğiniz yere koyabilirsiniz. Paylaşımlı Renk Örnekleri Photoshop, Illustrator ve InDesign içerisinde kullanmak üzere renk örnekleri tanımlayabilirsiniz ve bileşenler arasında ortak kullanabilirsiniz. Bu Creative Suite’in farklı bileşenlerinde renklerin aynı görünmesini sağlar. Aynı zamanda spot ya da proses renkleri kullanırken, tüm tasarım ekibinin bu ortak renk örneklerini kullanması ile tutarlılığın tüm iş akışı boyunca korunmasını sağlar. Başka uygulamalarda ya da tasarım ekibinin diğer üyeleri ile ortak renkleri kullanmak Haziran-Temmuz/07 25 EĞİTSEL VİZYONER için bir .ase (Adobe Swatch Exchange) dosyası üretebilirsiniz. Bunun için: 1. Kullanmak istediğiniz renk örneklerini oluşturun ve Swatches panelinden Save Swatches for Exchange komutunu seçin ve kaydedin. 2. .ase dosyası Presets> Swatches klasöründe bulunur. Tam adresi Library> Application Support> Adobe ... şeklinde devam ediyor. 3. Ortak renkleri kullanmak için Swatches panelinden Load komutu vererek kaydettiğiniz .ase dosyasını çağırın. Tasarım ekibi ile bu renkleri paylaşmak için lokal server’ınızda bir yere koymanızı tavsiye ederim. Başarılı bir renk yönetimi için; 1. projeye başlarken Bridge üzerinden renk ayarlarını senkronize edin. 2. Tüm Creative Suite bileşenlerinde renk yönetimini açın. 3. Proje iş akışı boyunca renk tutarlılığını sağlamak için renk örneklerini (Color Swatches) her bir Creative Suite bileşeni için .ase dosyaları üzerinden kullanın. 4. Basılacak son dosyayı öngörünümle incelemek için Illustrator, InDesign ve Acrobat’ta üstbaskı öngörünümünü (Overprint Preview) açın. Tasarım Bir tasarıma başladığınızda Creative Suite bileşenlerinin birbirine benzeyen araçları ile hızlı bir şekilde uygulamalar arasında geçişler yapabilirsiniz. Pen ve Eraser araçları gibi Layers ve Animations panelleri aynı amaçlar için tasarlanmıştır. Filters ve Styles Creative Suite’in hangi bileşeninde olursanız olun benzer işlemleri yaparlar. Pen Tool Hassas bir çizim aracına ihtiyacınız olduğunda çoğunlukla Pen aracı kullanılır. Pen aracı Flash için güncellendi. Böylece Photoshop ve Illustrator alışkanlıklarınızı artık Flash’ta çizim yaparken de kullanabileceksiniz ; nokta ekleme, çıkarma, eğri çizme gibi özellikler... Eraser Tool Eraser aracı görselden bölümleri çıkarır. Photoshop’ta pixel silebilirsiniz. Flash’ta çizgi ve dolguları, Illustrator’da bu yeni araç vektör çizgi ve şekilleri siler ve otomatik olarak noktalar ekler. Layers Paneli Katmanlar çalışmanın parçalarını birbirinden ayırmak için kullanılabilir. Illustrator ve InDesign gibi programlarda katmanlar sıklıkla içeriği organize etmek için kullanılır. InDesing’da özellikle Master sayfalarla çalışmanız gerekiyorsa; Layers kullanımı, Master sayfaları gerçek sayfalara uygulayıp değiştirirken kolaylıklar sunar. Bu katmanlı dosyalar Acrobat üzerinde katmanlı olarak açılır. Photoshop’ta katmanlar bozucu olmayan imaj düzenleme ve efekt uygulamak için kullanılır. Flash içerisinde ise; katmanlar içeriği birbirinden ayırmak için kullanılır; aynı zamanda animasyon, action script ve ayarlamalar için de kullanılmaktadır. Katmanlı Photoshop dosyaları Flash içerisine aynı katman özelliklerini ve saydamlık değerlerini taşıyarak getirilebilir. Animation Paneli Photoshop ve Flash’ta animasyon yapabilirsiniz. Photoshop Animation paneli ile film dosyalarında da düzenlemeler yapabilirsiniz. Flash’ta animasyon için Timeline panelini kullanırsınız. 26 Haziran-Temmuz/07 CS3 Bileşenleri Arasında Dosya Uyumluluğu Yerleştirme (Placing) ve İçe Aktarma (Import) tasarım elementleri birinden diğerine taşımak için kullanılır iki farklı yöntemdir. Edit Original, Symbols ve Smart Objects gibi komutlar içe aktarılmış ve yerleştirilmiş elementlerin yönetimini kolaylaştırmak ve düzenlenebilirliklerini korumak için kullanılır. Creative Suite bileşenlerinin her biri dosya kaydetme veya dışa aktarma (export) sırasında size tam hakimiyet verir. Export genellikle orijinal formatın -native format- dışında bir formata dönüştürürken kullanılır. Bileşenler Arası Dosya Bağlantıları Dosya yerleştirme tüm Creative Suite bileşenleri için aynıdır. 1. Illustrator, Photoshop, InDesign, Flash ve Dreamweaver kullanırken aynı yöntemle dosya yerleştirebilirsiniz; File> Place veya File> Import. 2. Bir görseli veya dökümanı (.ai, .pdf, .indd, .psd vb...) yerleştirirken Link seçeneğini işaretlerseniz belgenize bağlı olmasını sağlayabilirsiniz. Bir görselin veya belgenin çalışmanızla bağlantılı (linked) olması bağlantılı dosyada yapacağınız değişikliklerin anında çalışmanıza yansıtılmasını sağlar. Orijinal Dosyalar, Kopyala-Yapıştır Adobe Creative Suite, bileşenleri arasında orijinal (native) doya formatlarını paylaşacak şekilde tasarlanmıştır. Neye ihtiyacınız varsa orijinal dosya formatlarını kullanın: Orijinal Photoshop dosyalarını (.psd) Illustrator’da açın, InDesign mizanpajınıza yerleştirin (place) veya Flash’a projenize aktarın (import) edin. Illustrator belgenizi (.ai) Photoshop’ta açın ve InDesign mizanpajınıza yerleştirin veya Flash Projenizi aktarın. Adobe PDF dosyalarını Illustrator veya Photoshop’ta açın, düzenleyin ve InDesign mizanpajınıza yerleştirin. Bu bahsettiklerimi orijinal formatlı dosyaların programlar arasındaki geçişine sadece birkaç örnek olarak düşünün. Semboller Semboller, çalışmanızda birçok örneklerini kullanmanıza imkân sağladığı ve dosya boyutunu küçülttüğü için oldukça fonksiyoneldir. Çalışmanızda kullandığınız tüm sembol örnek- EĞİTSEL VİZYONER leri (instance) sembolün orijinalinde değişiklik yaptığınızda otomatik olarak güncellenir. Flash’ta Graphic, Button ve Movie Clip sembollerini kullanabilirsiniz. İçerisinde görsel veya video bulunduran ya da animasyon hatta kod (actionscript) içeren semboller de yaratabilirsiniz. Illustrator şimdi Flash’la aynı sembol tiplerini destekliyor; hatta ”9-slice editing” düzenlemesini de dahil ediyor. 2. Baskı: Masaüstü yazıcınızda prova baskı alın. Acrobat 8 ile baskı öncesi veya yüksek kalitede çıktı için endüstri standardı PDF/X formatlarına dönüştürün, iş akışı otomasyonu için JDF (Job Definition Format) dosyaları üretin. 3. PDF: Diğer dosya biçimleri ve PDF belgelerini birleştirin. Arşivleyin. PDF Oluşturmak PDF dosyası oluşturmak çok basittir. Illustrator ve Photoshop’tan File> Save As menü komutuyla, InDesign’dan File> Export menü komutunu kullanın. Amacınıza uygun (internet gönderimi, baskı vb.) bir format seçerek PDF olarak kaydedin. Çoklu İşlemler Bridge ile birçok dosyayı bir komutla yeniden adlandırabileceğiniz gibi, mesela Illustrator’a toplu olarak gönderip, Live Trace uygulayarak vektörel hale dönüştürebilirsiniz. Smart Objects Akıllı nesneler size Photoshop’ta çalışırken ölçekleme, döndürme, nesne etrafına sarma gibi işlemlerde bozucu olmayan (nondestructive) düzenleme imkânı kazandırarak esnek çalışma sağlar. Photoshop’ta bir veya daha fazla katmanı da Smart Object’e dönüştürebilirsiniz. Bir kere Smart Object yaptığınızda, Photoshop kaynak verileri saklayarak sonrasında yaptığınız değişiklikleri bu kaynak verilere uygulayarak gösterir. Mesela büyük bir görseli normalde küçülttükten sonra tekrar büyütmek bozucu bir etkidir. Ancak, küçültmeden önce Smart Object’e dönüştürürseniz. Küçülttükten sonra tekrar büyüttüğünüzde, ilk -Smart Object’e dönüştürdüğünüz- boyuta kadar tekrar büyütebilirsiniz ve hiçbir kaybınız olmaz. Illustrator’dan Photoshop’a yerleştirdiğiniz veya kopyala-yapıştır yöntemiyle getirdiğiniz nesneler de Smart Object olarak aynı şekilde kullanabilirsiniz. Bridge Bridge ile metadata ve anahtar kelime bilgilerini görüntüleyebilir ve düzenleyebilirsiniz. Görselleriniz için etiketler atayabilir, rating verebilirsiniz. Dijital fotoğraf makinenizden fotoğrafları direkt olarak aktarmak için Get Photos from Camera komutunu kullanın. PDF Dosyası Oluşturmak Adobe PDF (Portable Document Formatting) baskı ve web yayıncılığında bir endüstri standardıdır. Adobe PDF’i iş akışınızın bir parçası olarak, belge dağıtımı ve gözden geçirme işlemleri, yüksek çözünürlüklü baskı çıkışı, belge arşivi ve daha fazlası için kullanılabilir. Adobe PDF Dosyaları Kullanımı 1. Elektronik Dağıtım: İnternet ile gönderin veya real-time gözden geçirin, online formlar oluşturun. Adobe Stock Photos Bridge’in Favorites panelinde bulunan Adobe Stock Photos seçeneği sayesinde binlerce görseli anahtar kelimelere göre aratıp, hemen Royalty Free olarak indirip direkt olarak sürükle-bırak InDesign’a alabilirsiniz. Haziran-Temmuz/07 27 EĞİTSEL VİZYONER Cue projelerinde dosya yöneticisi olarak Bridge’i kullanın. Bridge ile Version Cue projelerine ve dosyalarına erişebilir, görüntüleyebilir, arama yapabilir ve bilgileri karşılaştırabilirsiniz. Device Central Device Central, kullanıcılara hazırladıkları mobil içeriği piyasadaki son sürüm cihazlar üzerine simüle ederek görüntüleme ve test yapma imkânı sağlar. Bridge Acrobat Connect Tasarımlarınızı online olarak müşterilerinize sunmak ya da diğer tasarımcılarla paylaşmak için Acrobat Connect idealdir. Bridge’in Favorites panelinden Start Meeting’i seçin. İlk defa tıkladığınızda ücretsiz Trial hesap açarak kullanabilirsiniz. Version Cue Adobe Version Cue CS3 bir dosyanın versiyonlarını izler ve dosya paylaşımı, versiyon kontrolü, yedekler, online gözden geçirmeler ve dosyaların kullanımda olup olmadığının belirlenmesi (check-in, check-out) gibi grup çalışmasının gerektiği durumlarda kullanılır. Version Cue Bridge ile entegre bir şekilde çalışır. Version 28 Haziran-Temmuz/07 Creative Suite bileşenlerinde yaptığınız tasarımları gerçek hayata geçirmeden önce gerçek hayat simülasyonu ile (Gamma, Contrast, Ortam ışığı-iç/dış mekân) görüntüleyebilir, test edebilirsiniz. Birçok farklı telefon üzerinde nasıl göründüğünü kolayca görebilirsiniz. Photoshop ve Illustrator: File> Save for Web Devices> Device Central Flash: Tercih ettiğiniz Flash Lite ayarları üzerinden Control> Test Movie Dreamweaver: Preview> Preview in Device Central Bridge: Test etmek istediğiniz belgeyi seçin, File> Test in device Central. Bundan sonraki bölümde Creative Suite 3 ile birlikte Design ürünlerine* gelen yeniliklerden bahsedeceğim. *Adobe Creative Suite 3 design Premium: 1. Photoshop, 2. Illustrator 3. InDesign 4. Acrobat 5. Flash 6. Dreamweaver İlk yenilik, sadeleşen ikon tasarımları :) EĞİTSEL VİZYONER Baskı için Photoshop Photoshop dosyaları birçok basılı materyalin anahtar elemanıdır. Bu dosyaları esnek bir şekilde birçok baskı süreci senaryosunda kullanabilirsiniz. Bir dosyayı Illustrator ya da InDesign belgesi içine gömdüğünüzde (Embed) tüm imaj bilgileri yazılır. Illustrator ve InDesign’da, Photoshop dosyalarını katman kompozisyonları (Layer Comps) yeteneklerini kullanarak yerleştirebi- Baskıya Hazırlık Yapın Baskı için belge hazırlamak Photoshop’tan ”Save As” komutu ile Photoshop PDF formatını seçerek veya InDesign’da paketleme seçeneğini (File> Package) kullanarak yapabilirsiniz. Daha sonra Baskı kalitesi veya bir PDF/X önayarı seçin. Belge Çözünürlüğünü ve Renk Modunu Seçin Photoshop CMYK’dan Duotone’a ve Spot renk işlemlerine kadar birçok modu destekler. Bu renk modları Illustrator ve InDesign ‘dan baskıya giderken ayrıştırılır. Mizanpaja Aktarın Photoshop dosyalarını Illustrator veya InDesign baskı mizanpajlarınızın bir parçası olarak yerleştirebilir (Place) veya gömebilirsiniz (Embed). Bir dosyayı yerleştirmek orijinal dosya ile bağlantı oluşturarak, size katmanların ve katman kompozisyonlarının (Layer Comps) kontroül imkânını verir. lirsiniz (Place). InDesign yerleştirilmiş (Placed) dosyayı PSD’nin katman kompozisyonlarını ve her bir katman görünüp görünmeyeceğini Photoshop’ta açmadan belirlemenizi sağlar. Orijinali Düzenleyin (Edit Original) Illustrator ve InDesign içinde çalışırken, yerleştirdiğiniz PSD doyasını Links panelindeki ”Edit Original” butonuna tıklayarak direkt olarak Photoshop’ta düzenleme yapın. Değişiklikleri kaydedip InDesign veya Illustrator’a döndüğünüzde düzenlemeleriniz güncellenerek mizanpajınıza yansıtılacaktır. Haziran-Temmuz/07 29 EĞİTSEL VİZYONER Web için Photoshop Flash’a Import Edin Photoshop belgelerini Flash’a import ederken aktarılmasını istediğiniz katmanları seçin. Text katmanlarını pixel olarak düzleştirerek veya vektör olarak alabilirsiniz. İleride Flash içerisinde düzenleyebilirsiniz. İsterseniz sadece bir Layer’ı Symbol olarak Flash’a Import edebilirsiniz. Photoshop CS3 web için grafik üreten lider bir programdır. Optimize edilebilir Slice yapısı ile HTML export’u ve özelleştirilebilir renk panelleri ve esnek sıkıştırma seçenekleri web standartlarını genişletmektedir. Tasarla, Optimize Et - Dışa Aktar Kopyala-yapıştır yöntemi ile Photoshop’tan Dreamweaver’a grafiklerinizi aktarın. Slice aracı ile katman veya kılavuza göre clice’lar üretin. Slice Tool ile yeniden boyutlandırın, hizalayın. HTML İhtiyacınız olduğunda Photoshop’a Geri Dönün Imege Preview özelliği ile Dreamweaver görselin özelliklerini düzenlemenizi sağlar. Yapıştırılmış dosya da gelecekte yapacağınız güncellemeler için referans niteliğindedir. Düzenlemek istediğinizde Photoshop otomatik olarak açılır. Değişiklikleri kaydettiğinizde Dreamweaver’da güncellenir. Etkileşim için Photoshop mizanpajı içine Slice Option diyalog penceresini kullanarak görselleri isimlendirerek yerleştirin. Export komutu ile slice’larınızı web için hazır hale getirin. CSS Mizanpajı Dreamweaver içerisinde hazırlayacağınız CSS ile temiz ve web standartlarında siteler tasarlayın. Kopyala-Yapıştır İhtiyacınız olduğunda Photoshop’tan bir görseli Design veya Code görünümünde iken kopyalayıp-yapıştırın. Bir şeyi ilk defa yapıştırırken Dreamweaver imajı optimize edecektir. 30 Haziran-Temmuz/07 Etkileşimli tasarım üretirken kompozisyonlarınızı Photoshop’un güçlü filtrelerini ve alışageldiğiniz araçları kullanarak hazırlayabilirsiniz. Arayüz Tasarlayın Etkileşimli medya tasarımları üretirken Photoshop’un gelişmiş katmanlarını, katman stillerini ve etkileşimli durumları olan butonlarını hızla kullanın ve arayüzünüzü tasarlayın. Animasyon ve Etkileşim Ekleyin Timeline’ı kullanarak Flash’ta animasyon yapın. ActionScript 3.0 ile etkileyici etkileşimler ve efektler ekleyin. Script yazmayı gerektirmeyen hazır Componentleri kullanın. EĞİTSEL VİZYONER Dosyanızı Yayınlayın Projenizi tamamladıktan sonra SWF dosyası olarak web sayfasında kullanmak üzere yayınlayabilir veya indirilmek üzere Projector dosyası olarak çıkış alabilirsiniz. Dosyayı Sıkıştırın File> Save as Web & Devices seçeneğini kullanarak farklı sıkıştırma seçeneklerini deneyin. Arzuladığınız ayarı yaptığınızda Device Central butonuna tıklayın ve açın. Mobile için Photoshop Photoshop bilinen pixel tabanlı grafik düzenleme programlarında endüstrinin lideri olarak CS3’e eklenen yeni özellikleri ile mobil cihazlar için grafikleri optimize etmenize yardım eder. Eğer düzenlemeye ihtiyacınız varsa, Command menüsünü kullanarak Photoshop’a geri dönün ve istediğiniz değişiklikleri yapın. Device Central ile Test Tasarladığınız arkaplan görselinin cihazınızda nasıl göründüğünü test edin. Farklı ışık koşullarında tasarımınızın nasıl göründüğüne bakın. Outdoor, Indoor ve Sunshine gibi yansıma ayarları ile tasarımınızın gerçek yaşamdaki simülasyonunu yapın. Genel Tasarım Photoshop’ta mobil cihazlar için tasarım üretmeye başlarken hedefinizdeki mobil cihazın yeteneklerini öğrenin. Yeni bir Photoshop dosyası açın (File> New), buradaki Preset seçeneklerinden Mobile & Devices’ı işaretleyin. Ve tasarlayın. Layer Comps Photoshop’un Layer comps gibi özelliklerini kullanarak farklı fikirler için alternatif tasarımlar üretebilirsiniz. Böylece her seferinde ürettiğiniz yeni tasarım alternatifini Lyer Comps panelinden seçerek test edebilirsiniz. Haziran-Temmuz/07 31 EĞİTSEL VİZYONER Baskı için Illustrator Illustrator, çünkü vektör çizimler ölçeklenebilir. InDesign’a yerleştirdiğiniz orijinal Illustrator belgesi anında InDesign’da güncellenir ve Illustrator’da kullandığınız renkler otomatik olarak InDesign Swatches panelinde güncellenir. Illustrator’da hazırladığınız mizanpajı direkt olarak baskıya hazır, PDF yapabileceğiniz gibi InDesign üzerinden de yapabilirsiniz. Belge Profilini Seçin RGB ve CMYK belge profillerinden birini amacınıza uygun olarak seçebilirsiniz. PDF’e Dönüştürün veya InDesign’a Aktarın Illustrator’da tek bir sayfa ile çalışırken direkt olarak ”Save As” komutu ile PDF-X4 seçeneği ile baskıya gönderebilirsiniz. Çok sayfalı dokümanlar için InDesign’ı kullanmalısınız. Basitçe Illustrator çalışmanızı kopyala-yapıştır ile InDesign’a alabilirsiniz. Yerleştir (Place): Place komutu ise orijinal Illustrator belgesi ile bağlantı oluşturur. Çalışmayı düzenlemek için Illustrator’a geçebilirsiniz. Bu yaklaşım karmaşık dosyaları InDesign’a getirirken kullanışlıdır. Çünkü Illustrator’ın araçları ile düzenleme/değişiklik yapabilirsiniz. Kopyala-Yapıştır: Illustrator’dan kopyala-yapıştır ile getirdiğiniz çalışma orijinal belgeye ihtiyacınız olmayacak durumlar için kullanılır, çünkü tüm vektör bilgisi direkt olarak InDesign’ın içine yazılır. Bu tavır genellikle küçük çizim parçalarını mizanpajınıza almak istediğinizde tercih edilmelidir. 32 Haziran-Temmuz/07 Edit Original Eğer Illustrator’da yaptığınız bir çizimi InDesign’a aldıktan sonra, değişiklik yapmanız gerekirse Links panelinde Edit Original butonuna tıklayın, ilgili çalışmanız Illustrator’da açılır. Düzenlemenizi yapıp, kaydedin, değişiklikler InDesign’da güncellenir. Baskıya Hazırlayın Baskı için son dosyayı hazırlamak için PDF’e dönüştürün ve PDF-X formatlarından uygun olanı seçin. EĞİTSEL VİZYONER ler verin. Flash’ta kullanmak istediğiniz amaca göre Graphic ya da Symbol yapabilirsiniz. Web için Illustrator Export SWF veya SVG Eğer ölçeklenebilir vektör bir çıkışa ihtiyacınız varsa SWF veya SVG olarak direkt export edebilirsiniz. Flash Text Olarak Tanımlayın Eğer etkileşimli uygulamanız statik, dinamik veya inpu-text gerektiren bir metin alanı içeriyorsa, Illustrator’dan bunu önceden atayabilirsiniz. Bu bölümde Flash’ta kullandığınız diğer metin özelliklerini de belirleyebilirsiniz. Adobe Illustrator ile Dreamweaver’da kullanmak üzere bitmap imajlar hazırlayabileceğiniz gibi, SWF ve SVG gibi vektör tabanlı animasyonlar için yaratıcı tasarımlar yapmanızı sağlar. Tasarım Yapın Vektör düzenleme araçları ile tasarımınızı yapın. Vektörleri kullandığınızda çalışmanızı istediğiniz boyutta tasarımını çiçekleyebilirsiniz. Renkleri Ayarlayın Live Color özelliğini kullanarak birçok renk alternatifini çok hızlı bir şekilde öğrenebilirsiniz. Save for Web File> Save for Web and Device komutunu vererek; isterseniz SWF, SVG veya bitmap alternatiflerini kullanabilirsiniz. Kalite farkını gözlemlemek için orijinal dosya ile sıkıştırılmış hali arasında yanyana karşılaştırma yapabilirsiniz. Etkileşim için Illustrator Illustrator yeni özellikleri ile etkileşimli içerik üretiminizi geliştirmek için tasarlandı. Meselâ Illustrator nesnelerini Flash Graphic veya Movie Clip’leri olarak sembole dönüştürerek çalışabilirsiniz. Flash Import Hazırlıklarınızı tamamladıktan sonra çalışmanızı Flash’a import edebilirsiniz. İki Creative Sute bileşeni arasındaki sıkı entegrasyon sayesinde katmanlar, katman hiyerarşisi, metin alanlarında düzenlenebilir olması, düzenlenebilir yollar (path) ve katman stilleri korunur. Flash için Hazırlayın Son çalışmanızda etkileşim eklemek istediğiniz nesneleri tanımlayın ve bunları seçtikten sonra sembollere dönüştürün ve Flash tabanlı özellik- Kopyala-Yapıştır Düzenleme Son olarak eğer basit düzenlemeler yapmak ve ek yeni değişiklikler yapmak isterseniz, kopyalayapıştır yöntemi ile Illustrator-Flash arasında geçiş yapabilirsiniz. Yapıştırmanın sonucunda tek bir bitmap elde edebileceğiniz gibi isterseniz Illustrator Import penceresi aracılığıyla bir önceki adımda olduğu gibi detaylı kararları verek getirebilirsiniz. Haziran-Temmuz/07 33 EĞİTSEL VİZYONER Mobil İçerik için Illustrator Illustrator mobil projeleriniz için hazırladığınız içeriği test etmek için Device Central ile entegre bağlantılıdır. Mobil için Hazırlanın Mobil cihazlar için tasarıma başlamadan önce hedef cihazınızın yeteneklerini öğrenin. Daha sonra her bir layer’ı animasyonun bir karesi olacak şekilde, anime bir ekran koruyucusu tasarlayın. Baskı için InDesign InDesign baskı mizanpaj yazılımı olarak Creative Suite’in köşe taşlarından birisidir. Renk Ayrımlarını Görüntüleyin Window> Output> Seperations Preview seçeneği ile hazırladığınız işin farklı renk plakalarında nasıl göründüğünü inceleyin. Bu istenmeyen renklerin/mürekkeplerin (ink) ve üstbaskıların (Overprint) kolaylıkla bulunmasını sağlar. Export SWF Katmanlı Illustrator belgesini SWF dosyasına dönüştürebilirsiniz. Eğer bir animasyon yaptıysanız, AI Layers to SWF Frames seçeneği ile export edin. Hataları Bulun Çalışmanız içerisinde RGB dosyaların kalması gibi yaygın hataları File > Preflight seçeneği ile belirleyin. Sayfa numaraları ile hatanın olduğu yerleri kolayca bulabilirsiniz. Baskıya PDF Gönderin Hazır PDF ayarlarından birini kullanarak veya servis büronuz için PDF önayarlarını düzenleyerek baskıya hazır PDF üretin. Device Central ile Test SWF Options penceresinde istediğiniz ayarlara ulaştığınızda, Device Central butonuna basın, otomatik olarak Device Central açılacak ve mobil içeriğinizi gerçek hayatta göründüğü gibi test edebileceksiniz. Prefligt ve Package İşinizi baskıya kullandığınız fontlar ve bağlantılarla (link) birlikte göndermeye hazırsanız, File> Package komutunu seçin. Bu sırada işiniz ile ilgili bilgileri de metin belgesi olarak gönderebilirsiniz. 34 Haziran-Temmuz/07 Alternatif Metod: JDF dosyası ile Preflight Gelişmiş JDF iş akışı hedef dosyalarını kullanarak InDesign belgenizi otomatik olarak Preflight ile kontrol edip PDF üretebilirsiniz. EĞİTSEL VİZYONER Web için InDesign InDesign üzerinde hazırladığınız bir içeriği internette yayınlamak için Export as XHTML kullanabilirsiniz. Yerleştirilmiş görseller bu işlem sırasında otomatik olarak kırpılır ve optimize edilir. Seçim Yapın ya da Tüm Belgeyi Export Edin InDesign belgesinden yayınlamak istediğiniz bölümü seçin ve export komutu ile dışarı aktarın. XHTML Export File> Cross-media Export > XHTML /Dreamweaver komutunu seçin. İsterseniz Advanced panelinden harici bir CSS dosyası üretmesini isteyebilirsiniz. Aynı zamanda optimizasyon miktarını belirleyip, Export butonuna bastığınızda InDesign’ta belirlenmiş ölçek ve kadraj üzerinden optimize edilerek XHTML üretin. Film ve Ses Dosyaları Yerleştirin File> Place komutunu kullanarak film, ses veya .swf dosyalarını mizanpajınıza ekleyin. Premium’un 3 önemli ürünü olan Photoshop, Illustrator, InDesign üzerinde iş akışını incelemek istedim. Bence ürünlerin yeni özellikleri kadar iş akışındaki sağladıkları kolaylık çok önemliydi. Butonlar Ekleyin Button aracını kullanarak butonlar ekleyebilirsiniz. Bu sırada açılan panelde butonların farklı görünmesi için Behavior’da değişiklikler yapabilirsiniz. Farenin farklı durumları (state) için, nasıl davranılması gerektiğini belirleyebilirsiniz. Dreamweaver’da açın Web sitenizde ihtiyacınız olan değişiklikleri yapmak için ürettiğiniz XHTML belgesini Dreamweaver’da açın. Etkileşim için InDesign InDesign dosyanızdan etkileşimli PDF dosyaları üretebilirsiniz. InDesign’da filmler, sesler, butonlar, linkler ve bookmark’lar ve butonlar ekleyebilirsiniz. SWF dosyaları da ekleyebilirsiniz. Export PDF PDF hazırlarken, Hyperlinks and Interactive Elements seçeneğini işaretlediğinizden emin olun. Adobe, son 25 yılın en büyük lansmanını yaparak Creative Suite 3’ü duyurdu. 12 Mayıs 2007 Türkiye lansmanı ile birlikte Design, Web ve Production alanlarında aralarında sıkı entegrasyonun olduğu yeni ürünlerle tanıştık. Geliştirilmiş özellikleri yanında birbirleri arasındaki geçişin de üstdüzeye çıkarıldığını keyifle gözlemledim. Bu makalede Design İşlerinizde başarılar dilerim. Kaynaklar: 1. www.adobe.com 2. Adobe Creative Suite 3 Design Premium and Standart Workflow Guide, Adobe 3. Adobe Creative Suite 3 Özel Lansman Seminer Notları, Munich, Almanya Haziran-Temmuz/07 35 BÜYÜTEÇ DEVRİM GÜMÜŞ [email protected] Yazar, 1977’de o dönemde cinsiyet testi olmadığından aileye sürpriz yapıp erkek bebek olarak İstanbul’da dünyaya geldi. Bursa’nın ufak tefek taşlarını görmek için gittiği Uludağ Üniversitesi’nde Çalışma Ekonomisi okumaya başladığında herkes onun ünlü bir muhasebeci olup, paraya hükmetmesini beklerken o reklamcı oldu. Reklam tasarımcılığının yanı sıra bir eğitim kurumunda dijital tasarım konusunda eğitim vermeye devam ediyor. İNCELEME KULLANILAN YAZILIM Adobe InDesign CS3 KARŞINIZDA ADOBE InDESIGN CS3 Kullanıcı kitlesi günden güne artan, sayfa tasarım ve mizajmpaj yazılımından da öteye geçen InDesign’ın yeni sürümü olan CS3 ile birlikte gelen yenilikleri birlikte incelemeye çalışacağız. A dobe, Macromedia ile birleşmesinin ardından 27 Mart 2007 tarihinde New York’ta 25 yıllık tarihinin en büyük sunumunu yaparak, merakla beklenen Creative Suite 3’ü görücüye çıkardı. InDesign cephesinde ise gözler, Illustrator ile birlikte InDesign’ın, FreeHand’in yerini alıp alamayacağı noktasındaydı. Bilindiği gibi Macromedia, Adobe tarafından satın alınmadan önce FreeHand’in geliştirilmesini durdurmuş sayılırdı. İki şirketin birleşmesinden sonra Adobe de FreeHand’in geliştirilme çalışmalarının öncelikleri arasında yer almadığını belirtmişti. Özellikle ülkemizde masaüstü yayıncılığın bel kemiği pozisyonunda olan FreeHand’in akıbeti herkesin kafasını kurcalayan bir muamma. Sunum sonrasında bu ikilinin FreeHand’den feyz aldıkları muhakkak, ama tamamıyla FreeHand’in alışılagelmiş özelliklerini barındırmasını beklemek de haksızlık olur. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi olduğunu kabul ederek, programların kullanım mantığını kavramak işleri daha da kolaylaştıracaktır. Biraz da hayatın gerçeklerine bakalım isterseniz. FreeHand, geliştirilmesi durdurulduktan sonra ilerleyen teknolojinin, güncellenen sistem versiyonlarının ve diğer yazılımların oldukça Haziran-Temmuz/07 37 İNCELEME BÜYÜTEÇ gerisinde kalarak yavaş yavaş bir bug cenneti haline gelmeye başlıyor. Bunda FreeHand’in suçu var mı? Elbette ki yok. Tamamiyle ebeveynlerin ilgi ve şefkat göstermemelerinden muzdarip. Hâlâ birçok konuda pratikliği yadsınamaz. Fakat madalyonun bir de öteki yüzü var. Artık masaüstü yayıncılıkta olmazsa olmaz haline gelmeye başlayan Unicode ve Postscript standartları düşünüldüğünde, gelişen işletim sistemleri ile birlikte artan uyumsuzluk ve program çökmelerinin bir miktar baş ağrısı yarattığı da muhakkak. Yıllar boyunca süregelen el alışkanlıkları bir yana, günümüz teknolojilerine ayak uydurma, zaman/maliyet/verimlilik kıstaslarını değerlendirerek, yurtdışında neden çok sayfalı tasarım yazılımı olarak çoğunlukla InDesign ve QuarkXpress kullanıldığı konusunda biraz beyin jimnastiği yapmaya ne dersiniz? Lafı fazla uzatmadan InDesign CS3’ün yeniliklerine bir göz atalım... Kullanışlı Yeni Arayüz Adobe, ilk olarak Acrobat 8’de gördüğümüz arayüz makyajını diğer CS3 yazılımlarında da standart hale getiriyor. Arayüzde göze çarpan en büyük yenilik kişiselleştirilebilir 3 kademeli dock paneller ve tek sütun olarak kullanılabilen araç çubuğu. Özellikle küçük bir ekrana sahipseniz, panelleri ikon modunda ekranın sağ ve sol köşelerine minimal boyutta yerleştirerek görüntü alanını genişletmeniz mümkün. Adobe, sonunda Macromedia’nın arayüz konusundaki kullanım kolaylıkları ve esnekliğini programlarına entegre etmiş gibi görünüyor. Panellerde karşımıza çıkan bir diğer yeni özellik de pages panelinde sayfa önizleme özelliği (Resim 01). Panel menüsünden Show Thumbnails özelliğini aktif Resim 02 hale getirerek, panelde sayfaların önizleme ikonlarını görüntülemeniz mümkün. Panellerin taşınması esnasında transparan oluşları da gayet estetik görünüyor. Edit menüsü altında bulabileceğiniz Menus... sekmesi (Resim 2) ile menüleri kişiselleştirmeniz mümkün. Menü sekmelerine istediğiniz renkleri uygulayabilir, kullanmadığınız menü sekmelerini görünmez yapabilirsiniz. Resim 04 rındaki hücreleri birliştirdim. Tablo ve hücre stilleri oluşturduktan sonra tablo yapmak işte bu kadar basit (Resim 5-6). Resim 5-6) Stiller CS3 ile birlikte metin ve paragraf stillerine tablo ve hücre stilleri de eklendi. Tablo ve hücre özelliklerini birer stil olarak kaydederek metinleri otomatik olarak tabloya dönüştürmek, bu stilleri farklı tablolar üzerine uygulamak mümkün. Örnek resimde bir adres tablosu görülüyor. Bu tablo 3 ana stile dayanmakta. Şekilde görüldüğü gibi iki farklı hücre yapısı bulunuyor. Üst başlıklar için, Cell Styles (Resim 3) panelinden yeni bir hücre stili oluşturarak metin, dolgu-çizgi rengi ve boyut tanımlamaları yaparak Adres Başlık ismi ile kaydettim. Genel adresler için de yeni bir hücre stili oluşturarak yine aynı şekilde metin, boyut ve çizgi rengi tanımlamaları yaparak Adres ismiyle kaydettim. Stillerle ilgili diger bir yenilik olan gruplandırma, Photoshop’tan asina oldugumuz katman gruplandırma ile benzerlik tasıyan bir özellik olarak karsımıza çıkıyor. Karakter, paragraf, tablo ve obje stillerini ilgili panel içerisinde bir klasör ile gruplandırmak da mümkün. Obje stilleri de yeni eklenen efekt Resim 7 seçenekleri ile birlikte oldukça zengin bir görünüme kavuşmuş (Resim 7). Text Variables Resim 03 Resim 01 38 Haziran-Temmuz/07 Sıra geldi bu hücre stillerini bir tablo stili altında birleştirmeye. Table Styles panelinden yeni bir stil oluşturdum. Cell Styles başlığı altında Header Rows olarak Adres Başlık, Footer ve Body Rows, Left Column ve Right Column olarak da Adres hücre stilini tanımladım. Hücre kontur ayarlamalarını da yaptıktan sonra stili Adres tablo ismi ile kaydettim (Resim 4). Excell formatında gelen adres listesini Place komutu ile InDesign sayfasına aktardıktan sonra tabloyu seçerek Table Styles panelinden Adres Tablo isimli stili uyguladım. Table menüsünde bulunan Merge Cells komutuyla başlık satı- Type menüsü altında bulunan Text Variables özelliği ile sayfaya dinamik alt-üst başlıklar ekleme, önceki-sonraki sayfa numaraları ekleme, belge yaratılış-değişiklik tarihleri ile güncel tarih ekleme gibi seçenekler uygulanabilir (Resim 8). Resim 8 İNCELEME BÜYÜTEÇ Paragraflarda Kademeli Numaralandırma Bullets and Numbering seçenekleri altına eklenen Levels özelliği ile kademeli numaralandırma yapmak artık çok kolay (Resim 9). Resim 12 Resim 13 Resim 14 Resim 9 Caps and Nested Styles özelliklerine eklenmiş (Resim 14). Yeni Efektler CS2 versiyonunda yer alan Drop Shadow ve Feather efektlerine Photoshop’tan aşina olduğumuz birçok yeni efekt seçeneği eklenmiş. Artık InDesign içerisinde nesnelere de Inner Shadow, Outer ve Inner Glow, Bevel and Emboss, Satin, Directional ve Gradient Feather efektlerini uygulamak mümkün. Ekteki örnekte bir Gradient Feather uygulamasını görüyorsunuz. Efekt ayarlarında, Gradient Stops başlığı altında Transparan’lık geçişlerinin siyah-beyaz degrade mantığına dayalı kontrol çubuğu bulunuyor. Çubuğun üzerinde herhangi bir noktaya tıklayarak yeni bir geçiş rengi ekleyebilir, renkleri çubuk dışına sürükleyerek silebilirsiniz. Renk karelerini seçtikten sonra alt bölümde bulunan Opacity sürgüsü yardımıyla beyazdan siyaha ton dengesini ayarlayarak Options bölümündeki Type ve Angle denetimleriyle geçiş tür ve açı ayarlamalarını yapmanız mümkün (Resim 10 - 11). Zenginlestirilen yeni efekt grubu, sayfa tasarımlarında bir resim isleme yazılımı kullanılmaksızın birçok görsel etkinin yaratılabilmesine olanak sunuyor. Bunun yanında bir objede kontur, dolgu ve yazılara ayrı ayrı efekt ve saydamlık uygulanabilmesi de devrim sayılabilecek bir yenilik olarak karşımıza çıkıyor (Resim 12 - 13). Hizalama Uzun süredir beklenen sayfaya hizalama seçeneği nihayet CS3 versiyonunda kullanıcılara sunuldu. Tabii ki hizalama yenilikleri yalnızca sayfaya hizalama ile sınırlı değil. Sayfa çiftine ve sayfa marjlarına hizalama seçenekleri de oldukça kullanışlı yenilikler. Metin içerisinde kullanılan gömme başlıkların (drop caps) metin çerçevesinin soluna tam olarak hizalanmasını sağlayan Align Left Edge seçeneği de Drop Bul/Değiştir Müjde. Artık Find/Change özellikleri altına obje seçeneği de eklendi. Artık obje özellikleri kıstaslarına göre bul-değiştir komutu kullanmak mümkün. Sonraki versiyonlarda kriterler arasında FreeHand’de bulunan path shape de eklenir umarım. Yazılım dünyasında programcıların kod satırlarında kaybolmadan düzenleme yapmak için kullandıkları GREP (General Regular Expression Parser) Find/Change başlığı altına eklenen yeni özelliklerden biri. Eğer kodlarla biraz aşinalığınız varsa GREP sayesinde döviz kuru değişimi gibi gelişmiş spesifik bul-değiştir işlemleri gerçekleştirmeniz mümkün. www. adobe.com/go/learn_id_grep adresini ziyaret ederek GREP ile ilgili kodlar ve kullanım şekilleri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Glyph başlığı altında da spesifik unicode karakterleri şekline veya ID numarasına göre bularak değişiklik yapmanız mümkün (Resim 15). Resim 15 Resim 10 Resim 11 Haziran-Temmuz/07 39 İNCELEME BÜYÜTEÇ Print Booklet CS2’de bulunan ALAP’ın InBooklet SE sayfa montajlama eklentisi, Quark’ın ALAP’ı satın almasıyla birlikte artık CS3 versiyonunda yer almıyor. Bu yerine Print Booklet eklentisi karşımıza çıkıyor. Kullanım açısından InBooklet SE’dan pek farklı değil. Tek eksiği montajlanan sayfaların yeni bir ID belgesine dönüştürme seçeneğinin bulunmayışı (Resim 18-19). Resim 16 Notes Yeni versiyonda üst menü çubuğunda artık bir Notes menüsü, ana araç panelinde de bir notes aracı bulunuyor. Acrobat’ta bulunan Notes özelliği (Acrobat’taki kadar gelişmiş özellikler barındırmasa da) artık InDesign’da da kullanılabiliyor. Notes aracı ve panelini kullanarak yazı alanı içerisine notlar alabilir, bir metni nota dönüştürebilir veya bir notu otomatik olarak metne ilave edebilirsiniz (Resim 16). Resim 18 İçe Aktarma ve Dosya Açma Place komutuyla birden fazla resim, grafik, metin veya tabloyu belgeye aktarabilirsiniz. Bir InDesign belgesini de bağlantılı bir nesne olarak tasarıma entegre etmeniz mümkün. Mesela place komutu ile bir metin belgesi, bir resim ve bir excel tablosunu seçtikten sonra imleç yanında belgelerin önizlemesini görebilir, sağ ve sol OK tuşlarıyla, sırasıyla hangi belgeleri yerleştirmek istediğinizi düzenleyebilirsiniz (Resim 17). Resim 19 Cross-media Export Adobe, Macromedia’yı satın aldıktan sonra web teknolojilerine de daha fazla ağırlık veriyor. File/Cross-media Export menüsü kullanılarak ID belgesini rahatlıkla XML formatında farklı platformlara aktarabilir, XHTML ile çalışmanızı Dreamweaver’a aktarabilirsiniz (Resim 20). Resim 20 Resim 17 Otomasyon Window/Automation menüsü altından ulaşılabilen birbirinden kullanışlı script’ler ile kros atmaktan tutun, doküman içerisinde kullanılan resimleri kataloglamaya kadar birçok fonksiyonu gerçekleştirebilirsiniz. Data Merge ile veritabanı dosyalarınıza işleyerek çoklu kartvizitler, mektup başlıkları, etiketler vb. dinamik değişkenlere sahip tasarımları düzenleyebilirsiniz. Tüm bu yeniliklere ek olarak Step and Repeat işleminde önizleme, Mac üzerinde İngilizce dil seçeğini altında unicode ve carbon klavye 40 Haziran-Temmuz/07 betiklerinde kısayolların düzgün bir şekilde çalışmasını da bu yenilikler arasında sayabiliriz. Performans Windows XP SP2, Windows Vista, Mac Os X 10.4.8 işletim sistemleri altında ve Power PC G4, G5, İntel işlemciler üzerinde çalışabilen CS3 G4 işlemcilerde biraz yavaş kalsa da diğerlerinde oldukça iyi bir performans sergiliyor. Yeni versiyon ile birlikte Universal olan InDesign’ın İntel işlemcili Mac’ler üzerindeki açılış hızının inanılmaz olduğunu söyleyebilirim. Bu da Macromedia’dan alınan feyzlerden biri olsa gerek. Bunun yanında, sayfalar üzerinde rahatlıkla high quality display modunda çalışmak mümkün. Masaüstü yayıncılıkta InDesign CS3; diğer Design Standard CS3 ailesi üyeleri ile birlikte oldukça güçlü bir ekip oluşturuyor. Gelecek sayıya kadar keyifli çalışmalar... FAYDALI NOTLAR CEYHUN AKGÜN [email protected] Grafik Tasarımcı olarak çalışma hayatına devam eden yazar, özel eğitim kuruluşlarında profesyonel eğitmenlik yapmaktadır. Eğitim çalışmalarıyla birlikte sektörel yayımlarda ambalaj, masaüstü yayıncılık konularında eğitim yazıları yayımlanmıştır. Farklı konulara ait yazılı kitap, interaktif video eğitim metaryalleri hazırlamıştır. Son olarak Digital Arts dergisinin görsel ve yayın yönetmenliğini yürütüyor. www.ceyhunakgun.com - [email protected] PHOTOSHOP CS3 EXTENDED “BEN SİZİN BİLDİĞİNİZ PHOTOSHOP’LARA BENZEMEM” Değişim gerçekleşti, Photoshop cephesinde gerçekleşen yenilikler ve değişim tüm dünyada heyecanla karşılandı. Adobe en büyük lansman sürecini yazılımlarla birlikte yayımladığı bilgilerle devam ediyor... M erhaba sevgili arkadaşlar. Dünyanın en dinamik yazılım firmalarından biri olan Adobe, dünya lasman süreciyle Türkiye’de 12 Mayıs tarihinde yaptığı tanıtım etkinliği ile heyecanı doruk noktasına çıkartarak kullanıcılara büyük bir sürpriz yaptı. Sürprizin iki ayağı vardı: Birinci ayağı Macromedia birleşmesiyle birlikte yazılımlardaki büyük değişim, yazılımlara gelen yeni özellikler ve müthiş çalışma hızları. Diğer bir sürpriz ise öğrenci paketi olarak açıklanan 99 ve 69 Dolar’lık öğrenci yazılım paketleri. Bu kampanya ile birlikte öğrenci olduğunu belgeleyen her bir kişi 99 Dolar vererek Creaitive Suit paketine sahip olacaktır, sadece Photoshop almak isteyenler ise 69 Dolar’lık komik bir rakamla full Extended sürümüne sahip olacak. Bu rakamı ödemekle kalmıyorsunuz, yıl boyunca takıldığınız noktalarda Adobe’nin yetkili yardım telefonlarını arayarak ya da e-mail yazarak sorunlarınıza kesin çözüm buluyorsunuz ve bunun için ek bir ücret ödemiyorsunuz. Lisanslı yazılım kullanmanın rahatlığı ise işin cabası. Bu yazımda sizler için Photoshop’un Extended sürümünün detaylarını incelemeye çalışacağım. Bu yazımdaki derslerin tümünü önümüzdeki günlerde bir video eğitim dersleri şeklinde hazırlamayı planlıyorum. Yeni bir yazılım öğrenirken, kendinizi yazılımın fonksiyonlarını ezberleyerek öğrendiğinizi düşünebilirsiniz, ama ezberleme yöntemi çoğu zaman sizin de farkında olmadığınız bir anlayış olarak gelişir. Yazılımın mantığını kavramadan ve uyguladığınız seçeneklerin nedenlerini bilmeden ve farklı kaynaklardan okuduğunuz mekanik ve kalıplaşmış eğitsel uygulama örneklerinin maddesel aşamalarıyla hiçbir zaman alanınızda ustalaşamaz ve bir noktaya gelemezsiniz. Photoshop yazılım mühendisleri kullanıcıları ezber bilgisinden uzaklaştırmak için ellerinden geleni yapmış. Her bir noktası sembol ve işaretlerle dolu. İşaretlere bakarak ilgili araçların ve seçeneklerin ne işe yaradığını çözmeniz olasıdır. Ben buna “Photoshop’u Görerek Kullanmak” ismini verdim. Haziran-Temmuz/07 41 EĞİTSEL FAYDALI NOTLAR Arayüz CS3 paketinin önemli yeniliklerinden biri yazılımlar arasında entegrasyon; birbirlerini anlama, arayüzlerinin benzer işlevlerde olması ve çalışma hızlarının artmasını sağlamak. Birçok kullanıcının dertlendiği, yoğun çalışma temposunda ekranının arayüz paletleriyle dolması, CS3 paketinde buna çok güzel bir çözüm bulunmuş. Her şey derli toplu ve kullanımı biten arayüz paledi kendiliğinden kapanıyor (2). Arayüz elemanları da ekranın sağ, sol kenarlarına yapışmış bir durumda. Çalışırken ekranın dolmadığını ve büyük bir ferahlık içinde çalışmanızı yürütebilirsiniz (Resim 01). yerine Fireworks yazılımının geldiğini görüyoruz. Web alanında kullanılabilir en hoş yeniliklerden biri Zoomify uygulamasıdır. File> Export> Zoomify seçeneğinden uygulamaya ulaşabilirsiniz (Resim 02). Zoomify penceresindeki seçenekler hakkında genel bilgi vermek istiyorum: Template seçeneğinde uygulama sonrasında alternatif arayüzler için bazı seçenekler sunuyor. Output Location bölümünde iş bitiminde dosya nereye ve hangi isimde kaydedileceğini belirleyebiliriz. Image Tile Options ve görsel sıkıştırma ve kalite seçenekleri opsiyoneldir. Bu uygulamayı gerçekleştirebilmek için Photoshop ekranında bir belgenin açık olması gereklidir. Ardından Zoomify’i çalıştırdığınızda “Base Name” bölümüne bir isim girip, işlemin bittikten sonra Photoshop’un bu uygulamayı nereye kaydedeceğini “Folder” seçeneğini seçerek bir klasör oluşturup tanımlayabilir ve ardından ”OK”a tıklayarak işlemi sonlandırabilirsiniz (Resim 2b). Resim 1 Arayüz paletlerindeki koyu gri barlara bir kere tıkladığınızda (1) açık olan paletlerin kapandığını göreceksiniz. Bu tür seçenekler sizlere önemli kolaylıklar sunacaktır. Yeni çalışma grupları oluşturmak için bir yüzer paleti arayüzün kenarlarına taşıyarak (3) yeni bir düzenlemeye gidebilirsiniz. Yüzer paleti köşelere yaklaştırdığınızda mavi bir çizgi çıktığını göreceksiniz, bu durumda sürüklemeyi bırakabilirsiniz. Diğer sürümlerde olduğu gibi programın menülerinde, kısa yol ve arayüz yapısında yaptığınız her türlü düzenlemeyi kişisel ayarlarınız olarak ”Save Workspace” seçeneğini kullanarak kaydedebilme olanağına sahipsiniz. Zoomify Önceki sürümlerde Photoshop web konusunda önemli yeniliklere giderken, Photoshop CS3 sürümünde web için çok fazla yenilik göremiyoruz. Genel paket içinde ImageReady’nin Resim 2 42 Haziran-Temmuz/07 Color Picker pencerisini kapatmadan renk ekleme olanağı sağlıyor. Seçtiğiniz rengi ”Add to Swatches” düğmesine basarak kütüphaneye dahil edebilirsiniz (Resim 03). Open As Smart Object CS3 sürümü öncesinde akıllı nesne oluşturmak için iki yol izlemeniz gerekirdi. Bir tanesi görsel öğeyi “Paste” ya da “Place” yöntemiyle çalıştığınız belge içine dahil etmek, ikincisi ise seçtiğiniz katmanı sonradan Smart Object’ye dönüştürmeniz. Bunlara bir Resim 4 üçüncüsü eklendi, bir belgeyi Smart Object olarak açabilme olanağı (Resim 04). Statistics Çalışma kolaylıklarının yanında çok ilginç özellikler de bulunmakta... “Statistics” uygulaması kendi içinde var olan farklı harmanlama kiplerini kullanarak seçilen görselleri harmanlayarak sonuçlandırıyor. İşlem sonucunda Layer paletinde özel bir durum oluşuyor . Layer paletinin üzerindeki ikona çift tıklayınca, yeni bir pencere açılıyor ve seçilen görsellerin tüm müdahalelere açık olarak beklediğini görebilirsiniz. Mask, opacity vb. seçeneklerini uygulayarak pencereyi kapattığınızda işlem kendini yeniliyor. File> Scripts> Statistics seçeneği ile uygulamayı başlatabilirsiniz (Resim 05 ve Resim 05 b). Resim 5 Resim 2b Zoomify işlemi bitirir bitirmez aktif web browser uygulamayı açar. Uygulama üzerinde Win (Shift+Ctrl), Macintosh (Shift+Komut Tuşu) büyültme ve küçültme işlevi için klavyeden yönetebilirsiniz. Color Picker Çalışma sırasında kullanıcının işine yarayacak, küçük ama hoş özelliklerinden bir tanesidir. Özel renk kütüphanesini rahatlıkla oluşturup geliştirmesine yönelik Swatches renk paletine Resim 3 Resim 5b Layer paletinin ikonuna çift tıkladığınızda kaç belge kullanılmış ise hepsi sırayla görünür, değişiklikleri yaparak belgenizi kapatabilirsiniz. EĞİTSEL FAYDALI NOTLAR Bu sırada Statistick’in harmanlama kiplerini değiştiremiyoruz, bence uygulamanın eksik yönü bu. Load Files Into Stack Birçok kullanıcı için sevindirici bir özellik. Hiçbir görsel açmadan, önceden belirlediğiniz görselleri tek bir belge içinde her biri bir Layer’da konumlandırılarak açabilirsiniz. Normal şartlarda bir veya daha fazla görseli tek bir belgede toplamak için ayrı ayrı açıp sürükle-bırak yöntemiyle bir Photoshop belgesinde toplamak için defalarca aynı işlemi tekrarlamak gerekiyordu. Artık buna hiç gerek kalmadı. “File> Scripts> Load Files into Stack” uygulamasına Browser düğmesine basarak aynı belge içinde açmak istediğiniz fotoğrafları tek tek seçtikten sonra pencereyi kapatabilirsiniz. Seçtiğiniz fotoğrafların en büyük olanına göre belgeleriniz açılacaktır. Load Files into Stack’in benzer başka bir fonksiyonu, açılmış ama ayrı belge olarak duran görsellerinizi yine ortak bir belgede toparlamanıza yardımcı olur. Bu durumda yine uygulamayı açın ve yapmanız gereken tek şey “Add Open Files” seçeneğini tıklamanız (Resim 06). değiştirerek sonucu değiştirme olanaklarına sahipsiniz. Belgenizi kaydedip istediğiniz zaman bıraktığınız yerden başlayabilirsiniz. Şöyle düşünün isterseniz, bir fotoğrafın seçili bir noktasına doku, bulanıklık, fırça efektleri uyguluyorsunuz. Hepsi uygulandıktan sonra baktınız iş hoşunuza gitmedi. Geriye dönmenize gerek yok, hangi filtreyi değiştirmek istiyorsanız üzerine çift tıklayın değişikliği uygulayın, yetmedi saydamlık ve harmanlama kipini değiştirmek mi istiyorsunuz o da çok kolay. Sonuçta kullanıcı odaklı ve kullanıcı yararına müthiş bir yenilik. Hazır olun, akıllı filtreler Layer Mask görünümlü bir maskeleme sistemiyle çalışıyor ve uyguladığınız efektin kenar hatlarını yumuşatmak isterseniz, Maska Blur efektlerini, fırça ile farklı saydamlık değerlerinde beyaz ya da siyah ile boyayarak müthiş etkiler elde edebilirsiniz. Bu özelliği anlatmak için bu kadar uzun tanım yapmak zorunda kaldım, isterseniz şimdi bu hayal ettiklerimizi uygulayarak görelim ve canlandıralım (Resim 7a). Resim 7c efektinin isminin yazdığı yerin solunda göz simgesi bulunmakta. Bu uygulanan efektlerin istendiğinde geçici olarak kaldırılmasını sağlar. Gözün sağında da uygulanan filtre bulunmakta ve bunun üzerine çift tıkladığınızda, uyguladığınız efektin son değerleriyle karşınıza çıktığını göreceksiniz. İstediğiniz değişikliği yaparak kapattığınızda çalışmanızın görsel sonucu yenilenecektir. Sağ tarafında ise Filter Blending Options seçeneği bulunmakta. Buraya çift tıkladığınızda uygulanan efektin harmanlama, saydamlık değerlerini değiştirerek yeniden uygulanmasını sağlar (Resim 7c). Böylelikle üst üste uygulanabilecek efektlerin sonucunu tahmin etmek için “Nostradamus” olmaya gerek kalmayacak ve tümüyle kullanıcı kontrolü altında çalışmalarınızı yürütebileceksiniz. Resim 7a Resim 6 Uygulamanın 3. kullanım biçimi ise, ister açık ister hiçbir görsel olmasın, belirlediğiniz görselleri bir araya getirip, ama getirirken Load Files penceresinin en altında “Automatically Align Source” seçeneğini seçerseniz açtığınız ve açık olan görseller aynı belge içinde hizalanarak bir araya gelecektir. Bu belge hizalama yeni bir fonksiyondur ve az sonra nasıl uygulandığını detaylı olarak anlatacağım. Örnek görselinizi açın ve belirli bir bölgeyi seçili hale getirin. Ben serbest seçim araçlarını kullanarak rastgele bir bölümü seçtim. Yeni bir katman açmaya gerek kalmadan Filter> Convert for Smart Filter komudunu uyguluyorum. Akıllı filtre uygulamasını Layer paleti ikonundaki değişiklikten anlayabilirsiniz. Uygulamamı akıllı filtrelere dönüştürdükten sonra aktif seçim alanını tersine çeviriyorum ve Gaussian Blur efektini uyguluyorum (Resim 7b). Smart Filter Potoshop CS3 yeniliklerinin en bomba özelliklerinden biri de tekrar tekrar yenilenebilen ve kullanılabilir akıllı filtrelerdir. Filter Gallery ile başlayan bu alandaki yenilikler Smart Filter ile ileri bir seviyeye gelmiş durumda. Belirli bir seçim noktasına ya da genel görsele uygulanan üst üste onlarca filtre uygulamasını geriye dönerek yeniden düzenlemenize, istediğiniz filtrenin saydamlık ve harmanlama kiplerini Bu efektin bence önemli eksiklerinden biri, Layer Style’lerin kaydedilerek ortak paylaşıma açık her kullanıcının yükleyip içeriğini değiştirme olanağına sahip olmaması uygulamanın gücünü biraz kırıyor. Önümüzdeki yazılım güncelleme ya da sürümlerinde bu özelliğin geleceğini tahmin ediyorum. Vanishing Point Resim 7b Uygulamadan sonra Smart Filter katmanın altında uygulanan efekt alanını gösteren bir mask ve altında uygulanan efektin isminin göründüğüne dikkat edin. Bu yeni özelliklerin ne olduğunu ve nasıl kontrol edildiğini inceleyelim. Layer paletinde oluşan Gaussian Blur CS2 sürümüyle karşımıza gelen Vanishing Point uygulaması ilk sürümünde göz doldurmuş ve beğeni toplamıştı. CS3 sürümünde de bu uygulama kendini daha da ileri bir noktaya taşımış olarak karşımıza çıkıyor. Photoshop dünyası emin adımlarla 3D dünyasına doğru yol alıyor ve CS3 sürümüyle birlikte 3D alanında profesyonel yazılımlar Photoshop için özel plug-in geliştirdiklerini görüyoruz. Haziran-Temmuz/07 43 EĞİTSEL FAYDALI NOTLAR Vanishing Point uygulamasındaki bu yenilik, birden fazla yüzey örerken, yüzey açılarının ayarlanabiliyor olması farklı yüzey açılarına sahip malzemelerin kaplanmasında önemli bir kolaylık sunuyor. Vanishing Point içinde çalışabilmek için ilk olarak kaplamak istediğiniz görseli hafızaya kopyalamanız gereklidir. Uygulamaya geçtiğinizde yüzey örme işlemi bittiğinde hafızadaki görseli ‘Paste’ komuduyla yapıştırmanız gereklidir. Uygulama üzerinde çalışırken, bir önceki sürümde yenilenen biçimde yüzey üzerine ağı örün, ikinci yüzeyi oluşturmak için klavyeyi kullanarak Mac (Komut), PC (Ctrl) tuşlarına basarak fare ile yüzeyin kenarlarında bulunan orta noktaları tutup uzatın, kaç yüzey istiyorsanız bunu tekrarlayabilirsiniz. Yüzeyin perspektifini döndürmek istediğinizde bu sefer Alt/Options tuşuna basarak (Resim 8a) aynı nokta üzerine Resim 8a geldiğinizde fare kursörünün “Rotate” döndürme simgesine dönüştüğünü göreceksiniz. Bu durumda tıklayarak yüzeyi döndürebilirsiniz. Bu manuel işlem size zor gelirse, Angle bölümündeki sürgüyü kullanarak yine aynı ayarlamaları yapabilirsiniz. Örme işlemini tamamladığınızda kaplama işlemini gerçekleştirebilmeniz için, kopyaladığınız kaplama malzemesini yapıştırabilirsiniz. Yapıştırdığınız malzemeyi Marquee Tool’u kullanarak ağ üzerine sürüklediğinizde kendisini ağın durumuna göre yeniden düzenleyecektir. Ördüğünüz ağ içinde yapıştırdığınız kaplama malzemesini büyütmek, taşımak, transform etmek için Vanishing Point arayüzündeki araç kutusundan Transform’u kullanarak istediğiniz ölçeğe getirebilirsiniz. Ördüğünüz ağ içinde taşıma işlemi yaparken, hangi yüzeylere gelirse malzemeniz direkt bu yüzeylerin kaçış noktasına göre kendini ölçekleyecektir. VanishingPonit uygulamasının bu özelliklerinin detaysal kullanım bilgilerine çok girmek istemiyorum. Önceki sürümlerde 44 Haziran-Temmuz/07 Resim 8b yüzeylerin açılarını değiştiremiyorduk ve artık yüzeyleri istediğimiz gibi döndürebiliyoruz. CS3 Vanishing Point uygulamasının en can alıcı özelliklerinden bir tanesi 3D layer özelliği. Aynı uygulama Adobe After Effects ile de çok iyi bir entegrasyonunun olması. Örme işlemi bittikten sonra Vanishing Point uygulamasının options sekmesinden “Return 3D Layer to Photoshop” seçeneğini seçerek uygulama penceresini kapatıyoruz (Resim 8b). Bu aşamadan sonra Photoshop’un ayrı bir yeniliği ile karşılaşıyorsunuz. Photoshop’un 3D Layer özelliğini kendi başlığı altında işleyeceğim (Resim 8c). Vanishing Point ve 3D layer özelliğinin birlikte kullanım sonucunu size örnekleriyle göstermek istiyorum Resim 8c (Resim 8d). Bu özellik Resim 8d sayesinde kullanıcıların önemli sıkıntılarına çözüm getirildiğini düşünüyorum. in’lerin video demolarını izledim. Photoshop kullanıcıları için şaşırtıcı özelliklerin ve heyecan dolu yeniliklerin pek yakında artarak devam edeceğini söyleyebilirim. Şu an inceleyeceğimiz 3D Layer özelliği bu konuda sizlere fikir verecektir. Az önce Vanishing Point incelemesini 3D Layer özelliğinde bıraktım. 3D Layer özelliğinin tüm transform, ışık ayarlamaları Vanishing Point uygulamasında da kullanılır. Sadece kesit alma seçenekleri Vanishing Point uygulamalarında çalışmıyor. 3D uygulaması nedir? 3 boyutlu yazılımlar tarafından üretilen belgelerin, şimdilik sınırlı belli başlı dosya formatlarında kaydedilerek Photoshop programından bu belgeleri açarak çalışmalarınızda kullanmak için sizlere gerekli olanakları sunuyor. Bu 3D belgelerin üzerlerinde kaplamalar varsa, Photoshop üzerinde bunları istediğiniz başka bir görsel ile değiştirme olanağına sahipsiniz. Ayrıca 3 boyutlu tüm transform kontrollerine sahipsiniz. Sözü fazla uzatmadan uygulamalara geçelim ne dersiniz. Resim 9 Örnek uygulamamızda, 3 boyutlu bir modeli Photoshop programına alarak, kaplama malzemesini değiştirdim, kendi transform araçlarıyla 3 boyutlu olarak döndürdüm ve ikinci bir kutuyu çoğaltarak Layer Style efektlerinden gölge vererek tamamladım (Resim 9). Şöyle kısa bir geçmişe gidelim isterseniz. CS2’de Transform araçlarında Warp çıktığında nekadar sevinmiştik, artık bir şişenin üzerine bir 3D Layer Photoshop önümüzdeki dönemde büyük yeniliklerin ve gelişmelerin ip uçlarını şimdiden veriyor. Yazılım teknolojilerinde gelişmeler ve Extended sürümü gösteriyor ki yazılımların sınırların değiştiğini, farklı alanlardaki programlar arasındaki dosya alışverişi çok ileri bir noktaya götürülmüş bir durumda. Hele CS3 yazılımları arasındaki entegrasyon ve dosya alışverişleri şaşırtıcı bir boyuta gelmiş... Önemli 3D yazılım firmalarının geliştirdikleri özel Plug- Resim 9b EĞİTSEL FAYDALI NOTLAR etiket sarmak için takla atmayacağız diye mutlu olmuştuk. Şimdi buna bir bakın. Ona da gerek yok internet kaynaklarından ya da kendinizin modellediği 3D objeye gerekli olan malzemeyi kapladığınızda işin ne kadar kolay ve sonuca daha yakın olduğunu görüyorsunuz. Örnek resimde gördüğünüz gibi, 3D Max programında yaratılmış bir objeyi açarken (Resim 9b) hem önizlemesini görüyorsunuz bu bile yazılımın geldiği noktayı gösteriyor. 3 boyutlu görselleri iki farklı yöntemle oluşturmanız mümkün. File> Open komuduyla açmak istediğinizde; yeni bir belgede açarken çözünürlük yerine sadece genişlik ve yüksek piksel yoğunluğunu size soruyor. Bu tür çalışmalarınızda yüksek piksel değerlerini yazmanızı öneririm. Diğer bir yöntem ise, içeriğini sürdürdüğünüz çalışmanızın içinde açmak isterseniz, Layer> 3D Layer> New Layer From 3D File komudunu verdiğinizde size ‘Open’ penceresine benzer bir pencere açarak istediğiniz belgeyi çalışmanızın içine çağırmanıza olanak sağlayacaktır. 3D belgelerin bulundukları katmanlar ile normal katmanlar arasında çalışma farklılıkları, edit edilebilirlik konusunda farklılıklar vardır. 3D Layer’ı akıllı filtrelere dönüştürerek üzerlerinden çalışmalar yapmanız mümkün. Akıllı filtre olduğundan 3 boyutlu özelliklerini yitirmiyorlar. Layer paletindeki 3D ikona çift tıkladığınızda Resim 9c (Resim 9c) özellik barında gerekli transform, ışık vb. kontrol araçları görünecektir. 3 boyutlu nesnenizi kamera perspektifinden, normal kendi ekseni gibi 3 boyutlu bir programda bir nesneye uygulanan döndürme, uzaklaştırma dahil tüm kontroller Photoshop içinden yapılabilmektedir (Resim 9d). Photoshop içine alınan belgenin özelliklerinde kaplama kullanılmış ise, “Textures” altında bu kaplamalar seçilebilir ve değiştirilebilir. Bu Resim 9d kaplamaları değiştirmek isterseniz ‘Textures’ altındaki seçeneklerden birine çift tıklayın. Açılan yeni pencerede istediğiniz çalışmayı yaparak malzemenizi hazırlayabilirsiniz. Bu pencereyi kapattığınızda 3 boyutlu nesne üzerinde kaplamanın güncellendiğini göreceksiniz. Resim 9e Nesnenin kaplama malzemesini değiştirdiğinizde, size malzemenize uygun kısıtlı bile olsa ışık seçenekleri sunarak (Resim 9e) doğal bir görünüm elde etmeniz için güzel bir uygulama. Lights Settings bölümünde standart ışık seçenekleri bulunmakta ve ışık seçeneklerinin hemen yanında ‘View’ sekmesinde nesnenin kamera seçenekleri ve 3 boyutlu düzlemde hangi açıdan görünmesini istiyorsanız (sağdan, soldan, alt, üst perspektif) var olan Resim 9f listeden birini seçmenize olanak sağlıyor. Appearance Settings bölümünde ışıklara renk vermenize olanak sağlıyor. Gördüğünüz gibi Photoshop bizim bildiğimiz Photoshop olmaktan çıkmış durumda. Size fikir vermesi açısından bu özellik ile birlikte uygulanmış bazı örnekleri göstermek istiyorum (Resim 9f). Black & White Yeni uygulamalardan bir tanesi de siyah/beyaz renk dönüştürücü. Eski sürümlerde renkli bir fotoğrafı siyah/beyaz renklere dönüştürebilmek için uygulanan özel teknik ve püfler vardı. Artık bunlara gerek yok, geleneklerinden kopmak istemeyenler için sözüm yok ama CS3 kullanmak isteyenler için çok kullanışlı bir uygulamamız var: Image> Adjustment> Black&White uygulamasını açın. Uygulama size hazır seçenekler sunabildiği gibi, siyah/ beyaza dönüştürmek istediğiniz fotoğrafın renklerine göre özel müdahaleler de bulunmanıza olanak sağlamış. Her bir fotoğraftaki Resim 10 kırmızı, mavi, yeşil renk tonlarının yoğunluğu, kontrastlığına göre tüm kontrol sizin elinizde, sonuçları da oldukça başarılı (Resim 10). Curve Photoshop içinde en profesyonel renk düzeltme araçlarından bir tanesi de ‘Curve’ eğrisidir. Curve eğrisi Drum Scanner döneminden gelen en temel özellikleri taşıyan önemli bir renk düzeltme aracıdır. Drum Scanner’larda dia tarama hazırlıkları sırasında dia üzerinde siyah ve beyaz renk örneği scanner’a tanıtarak tarama sırasında ara renklerin sonuçları daha iyi olacaktır. Resim 11a Örnek çalışmamızda (Resim 11a) renkleri problemli, sanki özel filtre kullanılarak çekilmiş bir fotoğraf var. Yarısını seçtim ve Curve eğrisini açtım. Curve eğrisinde üç damlacık bulunmakta. Bu damlacıklar renk örnekleyici. Damlacıkların uçlarına bakarak ne işe yaradıkları konusunda fikir edinebilirsiniz. Ucu siyah damlacıkla, fotoğrafin en iyi siyah noktasını, beyaz damlacık ile fotoğrafın en iyi beyaz noktasını tanımlıyoruz. Bu işlemin en kritik noktası gri renk seviyesinin belirlenmesinde etkili olan nötur gri’nin seçilmesi. Fotoğrafın tüm yapısını değiştiren en önemli aşama budur. Fotoğrafın solundaki ve sağındaki değişime bakarsanız, Curve eğrisinin çok iyi kullanılması sonucu ortaya başarılı sonuçlar çıkacaktır. Resim 11b Haziran-Temmuz/07 45 EĞİTSEL FAYDALI NOTLAR CS3 sürümünde Curve eğrisinde Preset sekmesinde (Resim 11b) bazı ön seçenekler girilmiş ve siz bu ön seçenekleri kullanarak onları değiştirebilirsiniz. Ayrıca, değişikliklerden öncesi ve sonrasının eğrilerini görebiliyorsunuz. Resim 12b Clone Source Doku taşıma işlemi bambaşka bir görünümle karşımıza geldi. Doku taşıma sırasında kaynak dokunun taşınırken ne kadarının boyanıp, boyanmadığını daha ne kadar kaldığını görerek işlemlerinizi gerçekleştirebilirsiniz. Dokuyu taşırken saydamlığını kontrol edebileceğiniz gibi, isterseniz kaynak dokunun taşınırken yüzde değer üzerinden %50 küçülterek ya da büyülterek taşınmasını isteyebilirsiniz, hatta bir de belirli açılarda dönmesini düşleyebilirsiniz. Dahası, az önce yaptığınız doku taşıma ayarlarını kaydedip, başka bir doku taşıma işlemine geçerek çalışmanızı tamamlayınca kaydettiğiniz ayarlara dönerek işleminizi sonuçlandırabilirsiniz. Overlay sekmesini kullanarak, doku taşıma işleminin ön izlemesini görmenin avantajlarından biri, karmaşık desenler oluşturmak isterken nereye tıklarsanız dokuların üst üste gelmeyeceğini görüp çalışmanıza öyle devam edebilme olanağı kullanıcıya önemli avantajlar sunar. Clone Source’ü uygulamalı olarak inceleyelim. Clone Source uygulaması öncesinde taşınacak doku ya da desenin bire bir mi yoksa, belirli büyüklük oranlarında mı taşınacağına karar vermelisiniz. Clone Source penceresinde W ve H seçeneklerine bu oranı girebilir, taşıma sırasında döndürmek isterseniz de “H”ın altında açı bilgi giriş bölümüne istediğiniz döndürme açısını girebilirsiniz. Show Overlay (Resim 12a-b) seçeneği doku taşıma sırasında harika bir önizleme size sunar. Opacity değeri ise taşıma sırasındaki önizlemenin saydamlığını kontrol etmek için kullanabilirsiniz. Bana göre yeterli olmasa da taşıma sırasında kullanabileceğiniz harmanlama kipleri de bu pencerede bulunmaktadır. Bu uygulamanın güzel özelliklerinden biride 5 ayrı kayıt seçeneği bulunmakta. Her bir seçeneğe tıklayarak farklı büyüklük, açı vb. Resim 12a 46 Haziran-Temmuz/07 özellikler verebilir ve 5’li gruptan hangisine tıklarsanız o seçenekteki ön ayarlarla doku taşıma işlemini gerçekleştirebilirsiniz. Bu özelliği CS3’ün bomba diyebileceğimiz özelliklerinden biri olan “Video Layer” uygulamasında da kullanabilirsiniz. Quick Selection MagicWend seçim aracı yerinde duruyor ve yanına QuickSelection isminde bir araç eklenmiş. Kolay seçim aracı gerçekten başarılı ve kolay bir seçim gerçekleştiriyor. Bu aracın önemli bir özelliği renge duyarlı seçim aracı olup, hassaslık değerinin, MagicWend gibi tölerans değeriyle değil seçtiğiniz fırça ayarlarıyla kontrol edilmesi; bu aracın MagicWend aracından farkını ortaya koyuyor. Bu araca tıkladığınızda özellik barında seçimin hassaslık ayarı için kullanabileceğiniz brush seçeneği çıkıyor. Seçim işlemleri sırasında QuickSelection’ın seçime ekleme veya çıkarma işlemi için kullanabileceğiniz seçenekler sunuyor. Bu uygulamayla çalışırken klavyenin hiçbir tuşuna tıklamanıza gerek yok, fareyle bir yere tıklayıp, farenizin sol tuşunu basılı tutarak elle sürükleyin (Resim 13). Seçim üzerinde farenizi sürükledikçe seçim alanının genişlediğini göreceksiniz. İstemediğiniz piksellerin seçilmesi durumunda, özellik barında aynı aracın bir de seçimden belirli bölgeleri çıkarmak için Subtract seçeneği bulunmaktadır. Seçimden çıkarmak istediğiniz bölgeler üzerinde farenizi sürükleyebilirsiniz. Detaylı, hassas bölgelerde fırçanızı küçük ve sertlik değeri yüksek bir ayarlama yaparak yeniden çalışabilirsiniz. Refine Edge İster MagicWend ister Quick Selection ya da diğer seçim araçlarıyla çalışmanızın bir bölümünü seçtiğiniz zaman özellik barında yeni birseçenek görünür: Refine Edge. Bu uygulama birçok fonksiyonu tek bir uygulama penceresinden kontrol etmenize olanak sağlar. Geçmişte ne yapardık ona bir bakalım ve bu yeni özelliğin kullanıcıya ne gibi olanaklar sağladığını anlayalım. Özellikle hızlı seçim araçlarıyla renge duyarlı seçimler yapıldığında piksellerin kenar hatları pürüzlü, girintili çıkıntılı bir alan seçer, bunu düzeltmek için Smooth uygular, seçim alanını genişletir ya da daraltırdık. Son aşamada bir iki piksel Feather vererek kusurları gidermeye çalışırdık. Bunların hepsi de ayrı ayrı yapılır, olup olmadığını son aşamada görürdük. Hatalar varsa da yeniden işlem tekrarlanabilirdi. Refine Edge ile tüm bu işlemleri hiç geri dönüş yapmadan istediğiniz sırada gerçekleştirir, anında sonucu görür ve duruma göre pencereyi kapatmadan tüm işlemleri yönetebilirsiniz. Refine Edge uygulama penceresinde çalışmanızı 5 ayrı önizleme seçeneğinden izleyebilirsiniz (Resim 14a ve 14b). Arka planı beyaz, siyah, kendi görüntüsü gibi seçenekler ile detayları izleyebilirsiniz. Photoshop’u görerek kullanmak diye bir terim kullanıyorum. Yazılımın mühendisleri programı daha rahat Resim 14a Resim 13 EĞİTSEL FAYDALI NOTLAR Resim 14b Her iki fotoğrafın ortak noktaları bulutlara bakarsanız birleşmenin ne kadar iyi yapıldığını görebilirsiniz. Katmanlar birleştirildi, ya aralarındaki renk farklılığı, birleşme yerlerinin keskin bir şekilde görünmesi... Resim 18 Auto Blend Layer kullanmak ve öğrenmek için gerekli semboller, anlatım dili ve yazılım mimarisini çok iyi düşünmüşler. Hemen her uygulamada bununla ilgili ipuçlarını görebilirsiniz. Bu uygulamada da Smooth, Feather gibi seçeneklere geldiğinizde ne işe yaradıklarını pencerenin hemen sağ altında size karşılaştırmalı bir ikonla gösteriyor. Kullanıcı odaklı birçok yenilikten biri olarak Refine Edge pratik ve zaman kazandıran önemli özelliklerden biridir. Auto Align ve Auto Blend CS2 ve öncesinde panoramik fotoğrafların birleştirilmesi için bir uygulama vardı. Bu uygulama halen var ve daha da gelişmiş bir durumda. Align seçeneği seçili bulunan katmanların renklerine göre, pikselleri eşleyerek hizalama yapar. Aynı ortamda çekilen fotoğraflar için kullanabileceğiniz bu uygulamanın sonuçları oldukça başarılı. Örnek resimde 2 fotoğraf görüyorsunuz (Resim 15 a), aynı zaman diliminde çekilmiş ve açıları da farklı. Bu 2 fotoğrafı aynı belge içinde iki farklı katmanda hazırladım. Resim 15a Otomatik hizalama yapılıp yapılmamasına bağlı kalmadan, seçilen iki ya da daha fazla katmanı Layer Mask kullanarak bütünleştiren ilginç bir uygulama. Aynı yerden Auto Blend Layer komudunu uyguladığımda ortaya çıkan sadece birleşim yerleri deği,l iki katmanın renklerini de birbirine yakınlaştıran başarılı bir uygulama (Resim 16). Resim 16 Auto Blend ve Align uygulamalarında elle müdahale yapılmadı. Hizalama uygulandıktan sonra Blend işlemine gerek kalmadan manuel yöntemle katmanları düzenleyebilir, Layer Mask kullanarak birleşmede pürüzlü yerleri düzenleyebilirsiniz. Photomerge uygulaması File> Automate uygulamalarında yer alıyor. Bu uygulamanın avantajı hizalama ve bütünleştirmeyi aynı anda yapması. Kendi penceresinin altında “Blend images together” seçeneğini seçtiğinizde birleştirmeyi de yapıyor. Her iki uygulamanın aynı pencereden yönetilmesi gibi avantajlı bir uygulama. Ekranınızda fotoğraf açık olmasa da Browser düğmesine tıklayarak istediğiniz fotoğrafları açabilir, eğer Photoshop ekranında açıksa ”Add Open Files” düğmesine tıkladığınızda açık olan fotoğraflarınızı listeye dahil edebilirsiniz (Resim 17). dışında Jpeg, Tiff dosya formatlarını açabilir noktaya geldi. CS3’ün tüm yazılımlarında artan performans Camera Raw uygulamasında söz konusu. Camera Raw uygulaması kullanabilmek için konu hakkında detaylı bilgiye sahip olmak gerekir. Uygulama son derece profesyonel renk düzeltme araçlarını sunmakta. Camera Raw uygulaması bir fotoğrafçının karanlık odası görevinde çalışmaktadır (Resim 18). Yeni uygulama ile birlikte 150 civarında fotoğraf makinesinin bilgisini taşımaktadır. Aynı zamanda Lightroom uygulamasıyla da uyumlu. Yeni sürümde Clone ve Heal uygulamasıyla çalıştığınız görsele zarar vermeden, üzerinde rötuş yapma imkânı size sunuyor. Video Layer Sıkı durun, şimdi göreceksiniz %100 gerçektir, lütfen alıcınızın ayarlarıyla oynamayın! Photoshop video dosyalarını QuickTime video dosyalarını açabiliyor (Resim 19a) ve üzerlerinde tahmin edemeyeceğiniz düzenlemeler yaparak aynen kaydedebiliyor. Sonuçta video montaj yapmıyor, ama video dosyaları üzerinde editleme konusunda çok ilginç özelliklere sahip. Video dosyalara normal katmanlara uyguladığınız birçok fonksiyon ve efekti verebilirsiniz. Bunları sırasıyla inceleyelim ve Photoshop’un nasıl bir noktaya geldiğini hep birlikte görelim. Resim 19a Resim 15b Resim 17 Katmanların her ikisini de seçtim ve Edit> Auto Align Layer komudunu uyguladım (Resim 15 b). Buradaki 4 seçenek fotoğrafın çekim tekniği, duruşlarıyla ilgilidir. Auto seçeneği bu konuda çözüm gibi görünse de fotoğrafınızın kareleri için ideal çözüm önerilerinde bulunabilirsiniz. Bu uygulamada Perspective seçeneğini uyguladım. Camera Raw Camera Raw ilk gününden itibaren güçlenen, gelişen küçük bir uygulamadan başlı başına kapsamlı bir programa dönüşmüş bir durumda. CS3 sürümünde RAW dosyaların QuickTime video dosyasını açıp, filmi oynatabiliyorsunuz. Bu işin çok ilginç bir noktası ve küçük video işleriniz için kullanılabilecek bir avantajı var. Devam edelim, ikinci bir video dosyası açın ve Move Tool ile katmanı başka Haziran-Temmuz/07 47 Türkiye Masaüstü Yayıncılık ve EĞİTSEL FAYDALI NOTLAR bir belgenin içine sürükler gibi sürükleyerek iki video belgesini bir belge içinde bir araya getirin. Örnek görsel üzerinde katman sıralamasını görüyorsunuz ve üstteki video katmanını FreeTransform ile küçültüm ve Transform işlemi bitmeden Warp uyguladım (Resim 19b) ve bu işlemleri normal bir katmana uyguluyormuş gibi hızlı bir şekilde gerçekleştirdim. Photoshop üzerinde bir video dosyaya bu şekilde bir müdahaleyi hayal edemezdim. Play tuşuna bastığınızda aynı ekranda bu şekilde video dosya oynayacaktır. Adobe Seminerleri ESKİŞEH İR ESKİŞEHİR Resim 19b Resim 19c Ben daha size neler yapılacağını sıralasam daha güzel olur. Video dosyanın Opacity, harmanlama özelliklerini değiştirebilirsiniz. Video dosyaya Layer Mask tekniğini uygulayarak kompozit geçişler sağlayabilirsiniz (Resim 19c), video dosya altında yeni bir katman oluşturup buraya yazı yazarak Cliping Mask uygulayabilirsiniz. En üste normal bir katman açıp bu katmandaki bilgilerle video katmanlar dosyalarını harmanlayabilirsiniz. Animation Time Line ile bir yazıya basit animasyonlar verebilirsiniz. Hatta doku taşıma aracıyla video karelerin arasında çok ilginç işlemler de gerçekleştirmek mümkündür. After Effects’in TimeLine’nına benzeyen bu pencere ile işlerinizi tamamladığınızda, video dosya olarak kaydetmek isterseniz File> Export> Render Video komudunu uygulayarak işlemi tamamlayabilirsiniz. Çalışmanızı hangi video dosya içinde yapmış iseniz, kayıt sırasında viedo dosyanın ses dosyası varsa bu bozulmaz ve işlem bitiminde ses dosyası kendiliğinden video dosyada olmaya devam edecektir. Görüşmek üzere... 48 Haziran-Temmuz/07 ANKARA Türkiye’de eğitim ve teknolojik gelişmelerin tanıtım ve etkinlikleri bir çok sebeble ülkemizin batı bölgelerinde hatta İstanbul ile sınırlı yapılmaktadır. Yayımların ve kitapların Anadolu’da dağıtımında ciddi sorunlar yaşanıyor. Özellikle Masaüstü Yayıncılık konusunda Anadolu’da eğitim, seminer vb. neredeyse yok denecek kadar az yapılmaktadır. Seminerlerin en önemli amacı; Yazılımların özellikleri buna bağlı olarak Masaüstü Yayıncılık alanında ciddi gelişmeler oldu. Yerel gazeteler, fotoğrafçılar, reklam ajansları, grafik vb. bu sektörlerdeki Adobe yazılımlarını kullananların bilgi gereksinimlerini karşılamak, önemli noktalara değinerek çözümler sağlamak, bilgi akışı için kanalları göstermek, uzun süreçte gelişimlerine destek olarak paylaşımın sürekliliğini sağlamak hedeflenmiştir. Önümüzdeki seminer programı 3 Haziran Ankara (İngiliz Kültür Merkezi) 16 Haziran İzmir Matbaacılık ve Kağıt Fuarı Detaylı bilgi: www.digitalarts.com.tr İletişim: Ceyhun Akgün [email protected] [email protected] MACOLOJİ MELİH SANCAR [email protected] Grafik Tasarımcı / Tasarım Eğitmeni. Mersin Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü mezunu. Uzun yıllar reklam sektöründe çeşitli ajanslarda sanat yönetmeni olarak çalıştıktan sonra kendi tasarım ofisi Scriptorium Design’ı kurdu. Birçok ulusal ve uluslararası markaya hizmet vermenin yanısıra BilgeAdam ve Yeditepe Üniversitesi Grafik bölümü bünyesinde dersler vermektedir. Yayınlanmış Adobe Photoshop CS2, Macromedia FreeHand MX ve Adobe Illustrator CS2 isimli kitapları bulunmaktadır. EĞİTSEL KULLANILAN YAZILIM Adobe Illustrator CS3 ILLUSTRATOR’UN CS3 YOLCULUĞU Illustrator’un ülkemiz grafik tasarım camiası tarafından belki de en merakla beklenen sürümü CS3 oldu. Elbette bu bekleyişin asıl nedeni Adobe’nin yazılımı geliştirmek adına neler yaptığı ile ilgili değildi... Y eni bir sürümü henüz piyasaya düşmüş bir yazılımdan söz ederken, ”merakla beklenen” bir sürüm olduğunun söylenmesi adettendir. Ancak bu tabir sanırız ki ilk defa gerçek anlamını buldu. Adobe’nin 2005 yılında pek de beklenmeyen bir çıkış yapıp ezeli rakibi Macromedia’yı satın alması sonrasında çıkacak ilk Creative Suite ailesinin nasıl bir değişim geçireceği gerçek anlamda merakla bekleniyordu. Aslına bakarsanız Adobe’nin yaptıklarını çok değil, sadece birkaç sürüm boyunca takip etmiş herkes firmanın hiçbir sürüm güncellemesinde radikal değişimlere gitmediğini bilir. Tabi ki ülkemiz grafik tasarım ve reklam sektörü tarafından heyecanla beklenen gelişim, örneğin Dreamweaver ile GoLive’ın nasıl bütünleştirileceğinden ziyade birçok tasarımcının ilk olarak gözünü açtığı yazılım olan FreeHand’in akıbetiydi. Adobe FreeHand’i bitirdi mi? Eğer bitirdi ise Illustrator’a yeni sürümde neler eklendi? Bunlar ve bu eksende akıllarda dolaşan sorularının tümünün cevabı olarak Illustrator CS3 bekleniyordu. Ancak bazı beklentilerin aksine Illustrator CS3 çok sayfalı çalışmaları destekleyen, FreeHand’den tüm güzel özellikleri almış ama Haziran-Temmuz/07 49 EĞİTSEL MACOLOJİ bunun yanısıra kendi özünü de korumuş bir yazılım olarak çıkmadı karşımıza. Yani aslında Adobe yine kendi bildiği yolda ilerledi. Artık kısmetse CS4’e... Aslında FreeHand’e yavrusu gözüyle bakan tasarımcıların dışındaki herkes iyi biliyordu ki Macromedia FreeHand’i zaten satın alma işlemi gerçekleşmeden bitirmişti. Ve Adobe de kraldan çok kralcılık yaparak Macromedia’nın bile sürdürmeme kararı aldığı yazılımı yüceltmeyecekti. Okuduğunuz satırları yazmam konusunda ricada bulunan Ceyhun Akgün, ”Illustrator CS3’te neler yeni” içerikli bir konuyu kendi perspektifimden değerlendirmemi istemişti. Şu satıra kadar Illustrator’da nelerin olduğundan değil nelerin olmadığından bahsetmiş olsam da ilerleyen paragrafları aynı üslupta devam ettirmek niyetinde değilim. Ancak şu noktayı da eklemek isterim ki FreeHand’i Aldus zamanlarından bu yana kendi evladı gibi bağrına basmış olan Türk tasarımcılarının okuyacağı bir yayında Illustrator CS3, FreeHand ile bağlantı kurmadan anlatılamaz, anlatılmamalı. Bu nedenle, eğer bu satıra kadar sabrettiyseniz yazının geri kalan bölümünde Illustrator CS3’teki yenilikleri Macromedia FreeHand çerçevesinden okuyacaksınız. Şimdi, FreeHand yok, Illustrator mu var yani? Hayır, tam olarak öyle değil. FreeHand yok ve yerine Illustrator + InDesign var. Yani vektörel çizim yapan, çoklu sayfa tasarımları hazırlamamızı sağlayan, animasyon yapan, basit web siteleri hazırlayan, bir yazı editörü gibi çalışan 50 Haziran-Temmuz/07 FreeHand’in yerine her yaptığı işi ayrı yazılımlar ile yapmamızı gerektiren bir döneme girmiş bulunuyoruz. FreeHand’in vektörel çizim özelliklerinin yerine Illustrator’u, çok sayfalı işlerin tasarlanmasına yardımcı olan özelliklerin yerine InDesign’ı kullanmamız gerekiyor. Ben şimdi size yıllardır tek programla yaptığınız işi iki ayrı program ile yapacağınızı söylediğimde pek akla yatkın gelmediğinin farkındayım. Ancak Illustrator’un detaylı vektörel çizim özelliklerinin FreeHand’inkilerden daha ileride olduğunu ve InDesign’ın da birçok açıdan üretkenliğinizi artıracağını gördükçe bu konuda ikna olmaya başlayacaksınız. Kaldı ki bu mesleği sürdüreceksek Adobe’nin tekel olduğu şu durumda ikna olmamamız gibi bir olasılığımız bulunmuyor. Yine de ikna olmamak konusunda ısrarcı iseniz -gittiği yere kadar- FreeHand’i kullanmakta özgürsünüz. Ancak şu noktayı hatırlatayım, Mac OS X 10.3’ten 10.4 geçildiği anda FreeHand MX’te garip bug’lar belirmişti. Şanslıydık ki oluşan bug’lar çok hayati araçları etkilemiyordu. Ancak bu durum önümüzdeki sonbahar aylarında çıkacak Leopard (Mac OS X 10.5) sonrasında ne olur bilemeyiz. Neler Yeni? Illustrator CS2 ile CS3 arasındaki belki de en önemli yenilik yazılımın görünür kısımlarında menülerinde paletlerinde değil. Bilindiği gibi Apple 1.5-2 yıl kadar önce artık yola PowerPC işlemciler ile devam etmeyeceğini ve Intel işlemcilere geçtiğini duyurmuştu. RISC tabanlı PowerPC’den CISC tabanlı Intel işlemcilere geçiş beraberinde Mac OS’un ve Mac üzerinde çalışan tüm yazılımların da kodlarının derlenmesini veya yeniden yazılmasını gerektiriyordu. Zaten Steve Jobs’un bunu açıkladığı sunumunda bastıra bastıra Apple’ın bu tür radikal geçişler için deneyimli bir firma olduğunu söylediğini izleyenler hatırlayacaktır. Apple’ın henüz x86 işlemciler ile uyumlu hale getirilmemiş yani Universal yapılmamış uygulamalar için önerisi QuickTransit isimli bir kod çevirici yazılıma sırtını dayamış olan Rosetta oldu. Rosetta ile PowerPC için tasarlanmış tüm yazılımlar otomatik olarak Intel tabanlı Mac’ler ile çalışacaktı. İlk planda Apple kendi yazılımlarını Universal olarak uyarladı. QuarkXPress gibi bazı yazılım üreticileri de bu geçişi hızlı bir şekilde yaptılar. Ancak tıpkı Adobe ürünlerinin Classic Mac OS’tan Mac OS X’e geçiş serüvenin ağır ağır olması gibi Universal geçişi de pek hızlı olmadı. Intel tabanlı Mac’ler ortalıkta dolaşmaya başladığı sıralarda Adobe bir açıklama yaparak Intel mimarisine geçiş için bir ara sürüm olmayacağını, Creative Suite yazılımlarının bir sonraki sürümünün Universal geçişini gerçekleştireceğini söyledi. İşte o bir sonraki sürüm CS3 oluyor. Bu da Adobe Creative Suite yazılımlarının Intel tabanlı Mac’ler üzerinde CS2 ailesine göre önemli ölçüde hızlı çalışacağı anlamına geliyor. Başka? Intel işlemci kullanan Mac modellerine verilen desteğin dışındaki tüm özellikler görünür, kullanılabilir özelliklerden oluşuyor. Önceki paragraflarda Adobe’nin FreeHand’i pek kaale almadan kendi bildiğini okuduğunu yazdıysak da aslında FreeHand’in mirasını Illustrator ve InDesign ikilisi birlikte paylaşmış gibi görünüyorlar. Nokta seçimleri, nokta hizalama gibi birtakım spesifik çizim özelliklerini Illustrator, obje özelliklerine göre bul-değiştir komutları çoklu belge import işlemleri gibi bazı detayları da InDesign almış. Şimdi bu özelliklere hızlıca bakalım: EĞİTSEL MACOLOJİ • Tüm Creative Suite ailesi ürünlerinde önemli bir arayüz güncellemesi mevcut. Bu sayfada gördüğünüz büyük ekran görüntüsünden de anlaşılabileceği gibi paletlerin tümü sağ tarafa dayalı bir şekilde kullanılmış, tools paletinin tek ya da çift sütun kullanılabilmesi sağlanmış vs. Arayüze dair kanımca en önemli özellik nihayet diğer yazılımlar ile bir eşgüdümün sağlanmış olması. Illustrator’da farklı, InDesign’da farklı görünüm ve kullanım özellikleri ile karşılaşmıyoruz artık. • Illustrator’un tanıtıldığı tüm kaynaklarda bangır bangır duyurulan yeni özellik Live Color. Live Color özelliği ile hazırladığınız herhangi bir tasarımın renklerini istediğiniz gibi değiştirebiliyorsunuz. Photoshop’u öyle ya da böyle kullanmış kullanıcılara Hue/Saturation aracından dolayı tanıdık gelecek olan Live Color penceresi üzerinden bir tasarımın tüm renklerini (ya da tek bir rengi) istediğiniz gibi değiştirme olanağına sahip oluyorsunuz. Geçtiğimiz aylarda (Henüz Illustrator’un Beta sürümleri bile ortalarda yokken) Adobe, Kuler isimli bir sitenin yayınına başladı. http://kuler.adobe. com adresi üzerinden siteye üye kullanıcılar tarafından yayınlanan Swatch kütüphaneleri indirilebilir. Ve tüm renk harmonileri zaten değerleri ile birlikte sitede göründükleri için istenilen yazılım ile kullanılabilir. Ancak bu garip isimli renk harmonisi paylaşım sitesinin ne için olduğu ancak Illustrator CS3 ile birlikte anlaşılabilmeye başlandı. Çünkü, Illustrator CS3 üzerinden Window> Adobe Labs> Kuler komutu ile açılabilecek Kuler penceresinden sitede yayınlanan en yeni ya da en fazla oy almış harmoniler bilgisayara indirilerek Live Color ile birlikte kullanılabiliyor. Peki Live Color nerede? Illustrator’un yıllardan beri renk karışımları hazırlamak için kullanılan Color paletinin hemen yanına Color Guide isimli yeni bir palet konuşlanmış durumda. Bu palet, Kuler gibi kaynaklardan indirilen ya da kullanıcının kendisi için hazırladığı renk harmonilerini barındırmak için kullanılıyor. Yani, bağımsız renk ve doku örneklerini barındıran Swatches paletinin renk harmonilerini barındıran bir türevi gibi. Eski sürümlerde de ulaşılabilen Swatch kütüphanelerine artık Color Guide penceresi üzerinden de ulaşılabiliyor. Bu pencerenin alt kısmında bulunan Editd Colors butonuna tıklanarak Live Color penceresine ulaşılabilir. Bu pencere üzerinden de seçili objenin ya da grubun renklerinin HSL, RGB, CMYK, Lab, Web gibi skalalar kapsamında değiştirilmesi sağlanabilir. Tüm renkler birbiri ile bağlantılı bir şekilde değiştirilebilir veya bağımsız olarak tek bir renk üzerinde işlem yapılabilir. Üzerinde işlem yaptığınız bir çalışmanın içinde bulunan tüm renkleri denetlemek için Edit> Edit Colors menüsü içinde bulunan Recolor seçenekleri ile de Live Color seçeneklerine ulaşılabilir. Bu arada yazının bu bölümüne kadar hala yazmamış olsam da Adobe’nin web sitesinden Illustrator CS3’ün deneme sürümünü indirebilir ve tam fonksiyon olarak 30 gün boyunca kullanabilirsiniz. Sizler deneme sürümünü indirmeye kalkışmadan önce hemen uyarayım. Deneme sürümü denince öyle ufak tefek bir installer belgesi beklemeyin tam 1.12 GB büyüklüğünde devasa bir .dmg belgesi indirmeniz gerekiyor. ”Bende 2 Mbit bağlantı var, beni yormaz” diyenler için hemen adresi vereyim: https://www.adobe.com/ cfusion/tdrc/index.cfm?product=illustrator. İndirme işlemini gerçekleştirebilmek için Adobe ya da Macromedia sitelerinden birinde üye kaydınızın bulunması gerekiyor. • Illustrator CS3’ün birtakım özelliklerinin FreeHand kullanıcılarını memnun edeceğini yazmıştık. Mesela hiç bekletmeden bombayı patlatalım. Illustrator CS3, doğrudan FreeHand MX belgelerini açabiliyor. Hem Open hem de Place komutu ile... Elbette FreeHand MX’in bazı özellikleri Illustrator tarafından bire bir desteklenmediği için yıllar önce yaptığınız bir FreeHand çalışmasını herşeyiyle sorunsuz açacağınız gibi bir beklentiye girmeyin. Ama ortalama bir FreeHand kullanıcısının ihtiyaç duyabileceği hemen herşey program tarafından destekleniyor. Zaten desteklenmeyecek olanlar da bir FreeHand belgesini açmaya çalıştığınızda karşınıza gelen FreeHand Import Options penceresi aracılığıyla size bildiriliyor... Open komutu ile açılan belgelerde FreeHand’in sembol kütüphanesindeki sembollerin Illustrator’a gelmesi ise dikkat çekici. • FreeHand’i yıllardır tıkır tıkır kullanıp da Illustrator’un nokta kullanımı seçeneklerine bir türlü alışamayan kullanıcılar için de iyi bir haber geliyor. Illustrator CS3’te nokta seçimi, nokta hizalama, nokta dönüştürme gibi konularda birtakım iyileştirmeler yapılmış. Herhangi bir path üzerinde bulunan noktalardan birinin seçimi kolaylaşmış durumda. Bir path seçili durumda iken Control Palette üzerinde sırasıyla noktayı köşe noktası ya da kavisli noktaya çeviren, seçili bir noktanın Handle’larını kapatan (veya açan), seçili noktayı silen, iki uç nokta seçili iken bunları birleştiren ve ayıran, noktaları birbirlerine göre, Artboard’a veya crop alanına göre hizalayan butonlar bulunuyor. Yani uzun lafın kısası noktalar ile istediğiniz gibi oynayabileceğiniz birçok araç standart olarak sunulmuş. Haziran-Temmuz/07 51 EĞİTSEL MACOLOJİ Ayrıca seçili noktaların ve Handle’ların nasıl görünebileceğine ilişkin birtakım tercihler Selection & Anchor Display ismiyle Preferences penceresine eklenmiş. • Clipping Mask kullanımı yine FreeHand’in Paste Inside kullanımı gibi değil. Yani Clipping Mask yapılmış bir objeler bütününü maske olan objenin dış kısmına tıkladığınızda yine seçiliyor. Ancak işin iyi tarafı artık hizalamalarda baz olarak içerik değil maske kullanılıyor. Yani eldeki hazır bir objeye göre bire bir hizalama tekniği nihayet gelmiş durumda. Object> Clipping Mask menüsüne yeni eklenen Edit Contents komutu sayesinde maskenin seçimini bırakıp sadece içerik ile ilgilenebiliyor olmamız da kullanışlı olmuş diyebilirim. • Tools paletine yeni eklenmiş araçlar da dikkat çekici. FreeHand MX’te de bulunan Eraser tool ile objeleri dilediğiniz gibi silebilir, parçalara ayırabilirsiniz. • Grup seçimlerini kolaylaştıran Isolation mode kullanımı biraz daha başarılı bir hal almış CS3’te. İç içe birkaç kademeli gruplamaları birbirlerinden bağımsız olarak Isolation Mode kapsamında düzenleyebilmek mümkün. Ayrıca Isolation mode’da olduğumuzu belirten arayüz de değişmiş durumda. Gri bir çerçeve yerine üzerine çift tıklanan grubun altındaki diğer objelerin renklerinin soldurulması ile Isolation mode’da olduğunuzu anlayabiliyorsunuz. Isolation Mode’a giriş ve çıkışların yöntemi ise yine aynı gruba ve dışarıya çift tıklayarak... • FreeHand’in Output Area aracı ile Illustrator’un Crop Area kullanımı birleşip biraz daha güçlenerek Crop Area aracı olarak tools paletine yerleşmişler. Yapı yine aynı. baskı , export gibi işlemlerde dokümanın tamamının değil de sadece belirlenen bir alanın baz alınması için Crop area aracı ile ilgili alan seçilir. Crop Area aracı ile çalışma alanında belirli bir bölgenin seçimi sonrasında Control Palette üzerinde beliren bağlamsal özellikler arasından video, web ve basım için hazırlanmış presetlerden biri seçilebilir. Crop Area için detaylı tercihler yapmak isterseniz de aracın üzerine çift tıklayarak Crop Area Options penceresine ulaşmanız yeterli. Açılan pencere üzerinden kırpma alanının konumunu, büyüklüğünü, krosları gösterip 52 Haziran-Temmuz/07 göstermeyeceğini, video için güvenli alan uyarısını açıp kapamayı ve daha birçok komutu gerçekleştirebilirsiniz. Bir doküman üzerinde birden fazla kırpma alanı oluşturabilir, biri seçili iken klavyeden Option tuşu aracılığı ile diğerlerinin de konumlarını gözleyebilirsiniz. Yukarıda da belirttiğim gibi yeni Crop Area FreeHand’in Output Area’sı ile Illustrator’un Crop Area’sının toplamından çok daha fazlası konumuna gelmiş. Bu kadar mı? Hayır değil. Ama bana ayırılan sayfalar bu kadar. Illustrator CS3’teki yenilikler arasından hiç değinmediğim birçok özellik var. Yeni Live Trace presetleri, otomatik boşluk denetimine sahip Live Paint, Online arama motoru knowhow, Flash ve InDesign etkileşimleri, Device Cent- ral ve daha birçok özellik benim gevezeliğim yüzünden bu sayfalara sığamadı. Ancak Illustrator’un yeni sürümüne dair birkaç noktayı önemli buluyorum. Bunlardan ilki, FreeHand’in beklenen özellikleri kullanılmamış olsa da Illustrator potasında eriyebilecek anahtar öneme sahip birçok özellik karşımızda. İkincisi Intel ve PowerPC tabanlı Mac’ler için ciddi bir performans artışı sözkonusu. Son olarak da yazılımın gittiği yön tasarımcıların içlerindeki yaratıcı potansiyeli ortaya çıkarmak konusunda daha da dürtükleyici olmaya başlamış. Yakın bir gelecekte FreeHand’den Illustrator’a geçişlerde belki servis bürolar ve matbaalar alışmakta biraz nazlanacaklar, ama reklam ajansları ve tasarım ofislerinde dirsek çürüten tasarımcıların FreeHand’i çok hızlıca unutacaklarına ve Illustrator’a çok çabuk adapte olacaklarına inanıyorum. Paylaşmak istediğiniz görüş ve eleştirilerinize e-posta adresim her zaman açık. SOLO BORA ÜNAL [email protected] Dijital dünyanın içinde çok uzun bir zamandan beri yer almaktayım. Temel olarak kurumlara web teknolojileri ile ilgili destek ve danışmanlık veren bir firmada yönetici ve geliştirici olarak çalışıyorum. Aynı zamanda Türkiye’deki ilk Macromedia Eğitmenlerinden biri olarak web teknolojileri eğitimleri veriyorum. EĞİTSEL KULLANILAN YAZILIM WEB PREMIUM NE KADAR İSTERSEN: WEB PREMIUM CS3 Her seferinde Studio ailesinin yeni versiyonu çıktığında bunun büyük bir yenilik olduğundan bahsettik. Bu son sürüm için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Her yönüyle göz dolduran yeni ve başarılı bir aile ile karşı karşıyayız. A dobe ile birleşmeden sonra web ürünlerinin ilk versiyonları ile karşı karşıyayız. Her yeni sürümde İnternet ortamındaki trendleri yeniden belirleyen Studio ailesi artık yeni ismi ile karşımızda. Ancak artık onlara verilen isim değişti. Artık bu ailenin tamamına Web paketi adını veriyoruz. Seçtiğiniz versiyonlara göre paket içeriği değişmekle beraber bu paketlerin hepsinde standart olan ve temel web tasarımı işlerimizi gerçekleştirdiğimiz ürünler gerçekten yeni versiyonları ile göz dolduruyor. Yeni versiyonlar ile ilgili tanıtım toplantısı videosuna http://www.adobeturk. com/ adresinden ulaşabilirsiniz. Toplantı videosunun başlığına http://kisaurl.com/?2OT adresinden hızlı birşekilde ulaşabilirsiniz. Yeni aileden ilk tanıtacağım ürün Contribute CS3. Belki de eski ürün gamından en az tanınan ürün olan Contribute, aslında web tasarımcıları için projelerini teslim ettikten sonra hayat kurtarıcı roller oynamakta. Özellikle statik web sitelerini bir içerik yönetim sistemi gibi yönetebilmeyi sağlayan özellikleri sayesinde birçok işte yardımınıza koşan bir ürün olarak karşımızda. Contribute CS3 Contribute’e gelen yeni özellikler en profesyonel web tasarımcısının hayatını kolaylaştıracak cinsten. Bu özelliklerden en başta geleni Contribute içinden bilinen birçok blog uygulamasına içerik gönderebilme özelliği (Resim 1). Buna ek olarak yeni özelliklerden bir diğeri ise herhangi bir Microsoft Uygulaması içine eklenen Contribute araç çubuğu sayesinde bu uygulamalardaki içeriklerinizi kolaylıkla web sitenizde yada blog sayfanızda yayınlayabiliyorsunuz. Contribute yeni gelen özellikleri ile bir çok tasarımcı ve geliştiricinin basit ama zaman alan web işlerinde yardımcısı olacak. Haziran-Temmuz/07 53 EĞİTSEL SOLO Resim 1 Dreamweaver CS3 İlk bakışta görsel olarak bir değişikliğe uğramamış gibi gözükse de aslında fonksiyonel olarak işimizi kolaylaştıracak birçok özelliği içinde barındıran yeni sürümü ile Dreamweaver CS 3 web’deki yeni trendleri takip etmenizi sağlayacak özellikler barındırıyor. Bu özelliklerden önde gelenlerinden birisi bütünleşik olarak gelen bir Ajax framework’ü. Bu framework ile kodlarla uğraşmadan Ajax teknolojisini sayfalarınıza ekleyebiliyorsunuz. Bize yardımcı olan bu teknolojinin adı Spry framework. Spry nesnelerini kullanmak için Dreamweaver’ın araç çubuğundaki Spry sekmesine tıklamanız yeterli (Resim 2). Resim 2 Bunun dışında gelişmiş CSS destekleme özellikleri ile Dreamweaver bu konudaki bazı açıklarını kapatmış durumda. Photoshop içinden kopyala yapıştır gibi işimizi kolaylaştıran ve ailenin diğer üyeleri ile entegrasyonu sağlayan özelliklerinden de bahsetmeden geçemeyeceğim. Artık ürünlerin beraber çalışması o kadar önemli hale gelmiş durumda ki birbirinden farklı konseptlere sahip ürünler arasında bile dosya transferini kolaylıkla sağlayabiliyoruz. Dreamweaver ilk yüklendiği anda sisteminizdeki tüm tarayıcıları arayarak onları tarayıcı listenize ekliyor. Bu sayede sistemimizde yüklü olan tüm tarayıcıları kullanarak önizleme yapabiliyorsunuz. Bu tarayıcılara ek olarak özellikle mobil dünya için içerik geliştiriyorsanız yapmış olduğunuz sayfaları Device Central’da da deneme imkanına sahipsiniz. Device Central içinde şu an piyasada olan büyük telefon üreticilerinin telefon emülatörleri bulunmakta. Bu sayede sayfalarınızın bu telefonlarda nasıl göründüğünü ve işlevlerini kolaylıkla test edebiliyorsunuz (Resim 3). Dreamweaver’ın son olarak bahsedebileceğimiz özelliği Behavours paneline eklenen 54 Haziran-Temmuz/07 Resim 3 effects özelliği. Bu özellik sayesinde resim varlıklarınıza çeşitli efektleri javascript yardımı ile verebiliyorsunuz. Ekleyebileceğiniz özellikler arasında daraltma genişletme, titreşim, küçültme ve büyütme efektlerini sayabiliriz. Fireworks CS3 Bence serinin en önemli yeniliğini alan ürünlerinden biri Fireworks. Özellikle birleşme sonrasında geleceği konusunda şüpheler bulunan Fireworks gerçekten yardımımıza koşan birçok yeni özelliği barındırmakta. Bu yeni özellikleri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz. Pages Paneli: Özellikle eskiden aynı site içinde birden fazla sayfa tasarımı yapmak istediğinizde hepsini ayrı PNG dosyası içinde tutmak zorunda kalıyorduk. Bu da dosyaların yönetilmesi konusunda bizim için bir sorun oluşuyordu. Yeni versiyonla birlikte artık aynı site Resim 4 içinde farklı olarak tasarladığımız sayfalarımızı pages paneli altında tutabiliyoruz (Resim 4). Sublayer Özelliği: Eski versiyonlarda Photoshop’a göre bir eksiklik olarak karşımıza çıkan sublayer özelliği Fireworks’ün yeni versiyonu ile karşımızda. Bu özellik sayesinde artık ihraç ettiğimiz PSD ve ”ai” dosyaları kendi katman yapılarını koruyarak Fireworks içinde var olabiliyor. Bu özellik sayesinde katmanlarınızın hiyerarşik bir şekilde saklanmasını sağlayabilirsiniz. Common Library ve Flex Entegrasyonu Özelliği: Daha önceki versiyonlarda web sitesi tasarımında formların tasarımlarını oluşturmak form nesneleri kendimiz çiziyorduk. Artık yeni versiyonda bu işlem için Common Library penceresini kullanmamız yeterli oluyor. Bu pencere sayesinde önceden tasarlanmış form nesnelerini bir sürükle bırak adımı ile form nesnelerini kolaylıkla sayfalarınıza ekleyebilirsiniz. Ayrıca Flex tasarımlarınızı da artık Fireworks’de yapabiliyorsunuz. Böylece üretmiş olduğunuz arayüzleri MXML kodu ile birlikte ve tüm görünüm özelliklerini koruyarak Flex uygulaması olarak ihraç edebilme Resim 5 yeteneğine sahip oluyorsunuz (Resim 5). 9-Slice: Yeni gelen özelliklerden biri de artık sembolleriniz içinde yeniden boyutlandırabileceğiniz alanları dokuz dilim mantığı ile belirleyebilmeniz. Bu sayede dilimlediğinizi bir butonu canvas üzerinde yeniden boyutlandırdığınızda sadece izin verdiğiniz alanların yeniden boyutlandırıldığını - yani yazılarınızın EĞİTSEL SOLO Resim 6 Resim 7 bu boyutlandırmadan ayrı tutulduğunu - görebilirsiniz (Resim 6 ve 7). Photoshop Blending Modları: Yeni eklenen bu özellik sayesinde artık web tasarımlarınızı yapmak için Photoshop’u açmak zorunda kalmayacaksınız. Zaten Adobe’nin Fireworks’ü konumlandırdığı yere de bakarsak web uygulamaları için üstüne oldukça yatırım yapıldığını görebiliriz. Fireworks yeni ürün gamında ve konumlandırılmasında Prototyping yazılımı olarak görünüyor. Yani arayüzlerinizin prototiplerini oluşturabileceğiniz ve bu prototipleri geliştirebileceğiz bir ortam. Flash CS3 Arayüzlerdeki değişimi bir yana bırakırsak yapabilirlik olarak en fazla değişimi gösteren ürün ise Flash. Diğer ürünlerin kendi içinde gösterdiği değişimler daha çok kullanıcılara kolaylıklar sağlamak üzerine yoğunlaşmaktaydı. Ancak Flash’ın gösterdiği gelişime bakarsak bu gelişimin kolaylıklardan yana bu alanda öncü teknoloji olan Flash sunum katmanının programla açısından da önemli bir gelişim gösterdiğidir. Flash’ın programlama dili olan ActionScript şu ana kadar geçirdiği en büyük evrimi geçirerek artık bir masaüstü programcılık seviyesine doğru ilerliyor. Flash’ın daha önceki versiyonlarında kendi içinde kullanım zorlukları ve yönetim sorunları olan Flash içi kodlama dili, artık daha profesyonel bir sürüm ile karşımızda. Flash CS3 ile karşımıza uygulama geliştirirken iki farklı seçenek çıkıyor. Bunlar ActionScript 2.0 ve ActionScript 3.0. Bir projeye başlarken bu iki dilden birini seçerek geliştirime başlıyorsunuz. Bu durumda hangi yolu seçerseniz artık geri dönüşünüz bulunmuyor. Adobe’nin özellikle Flex ve Apollo ile desteklediği yeni platform sayesinde önümüzdeki günlerde AS3 ile geliştirilmiş yeni birçok ilginç uygulama ile karşılaşabileceğinizi söyleyebilirim. Bunlardan biri de medya çağına yeni bir imkan sağlayacak olan Adobe Media Player olacak. Flash CS3’deki yeniliklere şöyle bir göz atarsak; Device Central: Daha önceki versiyonda da bulunan bu özellikle artık mobil dünya için geliştirmiş olduğunuz Flash uygu- lamalarınızı popüler cep telefonları üzerinde test imkanına sahip oluyorsunuz. Aynı uygulamayı ortak olarak Dreamweaver içinden de kullanabiliyorsunuz. Photoshop ve Illustrator Desteği: Artık Photoshop ve Illustrator içindeki çalışmalarınızı Flash’a ithal ederken tam katman yapısını görebilir ve bunları alırken nelerin nasıl alınabileceğini kolaylıkla seçebilirsiniz (Resim 8). denemeniz ve üretim akışınıza dahil etmeniz (Resim 10). Tabi ki bu ürünleri ailenin diğer fertleriyle kullanmanız çalışmalarınızda daha hızlı ve efektif ilerlemenizi sağlayacaktır. Çalışmalarınızla birlikte Adobe Photoshop, Adobe Illustrator gibi destekleyici ürünler özellikle yeni versiyonda gelen bir arada çalışma desteği sayesinde size sorunsuz bir çalışma ortamı sunacaktır. Çalışmalarınızda hangi versiyonu seçeceğinize kolaylıkla karar vermeniz için size aşağıdaki yardımcı listeyi de incelemenizi tavsiye ediyorum: Adode Web Premium: Resim 8 Animasyonları ActionScript’e Dönüştürme: Bu yeni gelen özellik ile kolaylıkla animasyonlarınızı ActionScript koduna dönüştürebilir ve bu kodu başka nesneleri hareketlendirmek için kullanabilirsiniz. ActionScript ile animasyon yapmak hem zaman hem de performans açısından büyük kolaylıklar sağlamakta (Resim 9). Resim 9 Gelişmiş Çizim Araçları: Flash’ın bize kolaylık sağlayan en önemli özelliklerinden bir tanesi gelişmiş çizim araçları olarak karşımıza çıkıyor. Bu özellik sayesinde artık Adobe Illustrator içindeki gelişmiş çizim araçlarını Flash içinde de rahatlıkla kullanabileceğiz. Yeni ve gelişmiş bu araçlar sayesinde artık web uygulaması geliştirim ve tasarımında daha esnek ve hızlı olabileceğiz. Yeni ürünlerin tüm özelliklerine göz attığınızda birbirleriyle eşsiz bir şekilde çalışabilen muhteşem araçlar topluluğuna sahip olduğumuzu göreceksiniz. Size tavsiyem en kısa zamanda bu ürünleri Resim 10 • Adobe Photoshop CS3 Extended • Adobe Illustrator CS3 • Adobe Acrobat Professional CS3 • Adobe Flash CS3 Professional • Adobe Dreamweaver CS3 Professional • Adobe Fireworks CS3 • Adobe Contribute CS3 • Adobe Bridge CS3 • Adobe Version Cue CS3 • Adobe Device Central CS3 • Adobe Stock Photos • Adobe Acrobat Connect • Adobe Dynamic Link • Adobe Onlocation CS3 (win) • Adobe Ultra CS3 (win) Adode Web Standart: • Adobe Flash CS3 Professional • Adobe Dreamweaver CS3 Professional • Adobe Fireworks CS3 • Adobe Contribute CS3 • Adobe Bridge CS3 • Adobe Version Cue CS3 • Adobe Device Central CS3 • Adobe Stock Photos • Adobe Acrobat Connect Ürünlerin tanıtımı ile ilgili detaylı Breeze anlatımını aşağıdaki adreste bulabilirsiniz. Adobe ürünleri ile ilgili detaylı videoları ve online toplantıları aşağıdaki adresten takip edebilirsiniz: http://www.adobeturk.com/ http://kisaurl.com/?2OT Haziran-Temmuz/07 55 COMP 1 KAAN KANER [email protected] “Bilgisayar oyunu yapacağım ben” diye bulaştığı grafik dünyasından halâ yakasını sıyıramayan Kaan Kaner, 9 senedir Motion Graphics ve Interaktif tasarım alanında Multi-Disipliner çalışmalarıyla hayatına sanat yönetmeni olarak devam etmektedir ve 3 kedi babasıdır. EĞİTSEL KULLANILAN YAZILIM Adobe After Effects 7 YARATICI COMPOSITING - 1 3 boyutlu layerların ekran üzerindeki yerleşimini yaratıcı bir şekilde kullanabilirseniz, ekstra bir 3D programına ihtiyaç duymadan inandırıcı sahneler yaratmanız mümkün. A fter Effects kullanırken, etkileyici bir çalışma için çoğu zaman 3D layer ve kamera özelliklerini kullanmanız gerekecektir. Ancak, 3 boyutlu layerların ekran üzerindeki yerleşimini yaratıcı bir şekilde kullanabilirseniz, ekstra bir 3D programına ihtiyaç duymadan inandırıcı sahneler yaratmanız mümkün. Yazının devamını okumadan önce www. kaankaner.com/d_arts_sokak.mov dosyasını incelemenizi rica ediyorum. Sahne tamamen 3 boyutlu olmakla birlikte hareket eden “OK” dışında hiçbir 3D programında hazırlanmış element yok. Enteresan değil mi? Bu stile verilen ad aslında “2.5D”, çünkü kullanılan her 56 Haziran-Temmuz/07 şey fotoğraflardan ibaret. Yani tutup da bir objeyi çevirmeye kalksanız, kağıt gibi hacimsiz resimler göreceksiniz. Yazının devamında da adım adım sahneyi oluşturmaktan ziyade mantığı anlatmaya çalışacağım ki, daha sonra kendi örneklerinizi yaptığınızda bu çalışmanın kopyalarını değil kendi özgün eserinizi ortaya koyun. Öncelikle kullanacağımız materyalleri oluşturalım ve inceleyelim. www.kaankaner. com/d_arts_sokak_tex.zip adresinde bu çalışmada kullanılan bütün materyalleri bulabilirsiniz; ancak isterseniz tabii ki kendi imajlarınızı kullanmanız mümkün. İmajların sahne içerisindeki EĞİTSEL COMP 1 yerleşimlerini inceleyecek olursak; Wall > Bize yakın olan duvarlar Wall_2 > Ara sokaktan sonraki binalar Horizon > En uzakta gördüğümüz yapı Grafitti 1 & 2 > Yakın duvarlardaki grafittiler Bin 1 & 2 > Çöp kutuları Asphalt > Zemin Arrow > Hareket eden “OK” Resim 1 Sahnenin yerleşimi ise şu şekilde (Resim 01); gördüğünüz gibi layout aslında gayet basit. Görülen binaların kadrajda kalan kısımları ”L” şeklinde yerleştirilmiş durumda ve gözükmeyen yerlerde duvar yok. Kamera hareket ettiğinde derinlik hissi net olarak anlaşılabilecek yapılar ilk iki sıra, ondan sonrası tek bir resim. Tabii ki daha perfeksiyonist bir yaklaşımla 1 veya 2 sıra daha eklenebilirdi, ancak bu şekilde yeterince inandırıcı olduğunu düşündüm (ve render süresi kısaldı tabii). Kameraya en uzak noktada ise gökyüzü var. Bu şekilde bir yerleşimde kamerayı 30 üzeri bir açıda rotate etmediğiniz sürece inandırıcı sonuçlara ulaşmanız mümkün. Başka bir açıdan bakınca aslında gayet basitmiş değil mi? :) Compositing dediğimiz olay tamamen cebren ve hile üzerine dönen bir sistem neticede, elinizdeki materyalleri usturupluca kullanıp insan gözüne “yutturabileceğiniz” şekle sokmak (Kimse alınmasın lütfen). Bu gerçekle yüzleştikten sonra, yavaş yavaş sahnenin kurulumuna geçelim. Dediğim gibi, adım adım anlatmayacağım ama her katman üzerinde uyguladığım işlemlerden kısa da olsa bahsedeceğim. Not: Layer yerleşimlerini yaparken, “Custom View” opsiyonlarını kullanmanız işinizi çok kolaylaştıracaktır. Sahneyi istediğiniz gibi evirip çevirmenize yarayan bu opsiyon, objeleriniz arasındaki mesafenin ne kadar olduğunu anlamanıza yarayacaktır. İki adet Layer’ın köşelerini birbirine hizalarken top View’i kullanarak daha ince ayar yapmanız da mümkün. Custom view esnasında kamerayı çevirmek için “C” tuşunu kullanabilirsiniz. C’ye birden fazla basarsanız, sanal kameranızın ”pan” etme ve ”zoom” yapma olanağına da sahip olduğunu göreceksiniz. Her şeyden önce sahneye bir adet kamera yerleştiriyoruz ki, bakış açımıza göre duvarları yerleştirebilelim. Bize yakın gözüken duvarları “wall.jpg” imajını kullanarak yerleştiriyoruz. Bir Resim 2 tanesini 90 derece çevirerek köşelerini birbirlerine hizalıyoruz. Yolun diğer tarafı için de aynı işlemi gerçekleştiriyoruz (Hizalama için top ve front view’ları kullanabilirsiniz) (Resim 02). Ardından, “asphalt.jpg” imajını kullanarak yer hizamızı belirliyoruz. Duvarların dibine denk gelecek şekilde sahneye yerleştiriyoruz. İlerleyen aşamalarda zemini çoğaltıp daha uzak mesafeye kadar uzatacağız, ancak şu anda sadece yakın planı oluşturmamız yeterli (Resim 03). Bu şekilde yakın planı oluşturduktan sonra active camera’yı seçerek sahnenin nasıl gözüktüğüne bakabilir, orbit camera tool’u ile (“C”), kameradan nasıl gözüktüğünü görebilirsiniz. İlk ve en önemli adımı bu şekilde halletmiş bulunuyoruz (Resim 04). Resim 3 Resim 5 yere çekebilirsiniz. Ayrıca, yazının başında da belirttiğim gibi, eğer ki kompozisyonunuzu daha zenginleştirmek istiyorsanız, araya daha fazla sıra binalar koyabilirsiniz, fakat bu mesafeden perspektif değişikliği çok fazla algılanmadığı için ben burada kesmeyi uygun gördüm (Resim 06). Burada unutmamanız gereken bir şey var, en son yerleştirdiğimiz imajın kendisi zaten ufka doğru uzanan bir resim olduğu Resim 6 Resim 4 Bundan sonra yerleşim adına yapacaklarınız sadece duplikasyon. Daha uzaktaki duvarları oluşturmak için yakın plana koyduğunuz 4 adet resmi çoğaltarak daha ileri taşıdıktan sonra imajları değiştirebilir veya daha önce yaptığınız gibi yeniden 4 adet duvar oluşturabilirsiniz, size kalmış. Yine tek önemli duvar köşelerinin birbirine tam oturması ve alt kenarların zeminden yukarıda kalmaması. Benim kompozisyonumda, binaların kameraya bakan duvarları arasında mesafe ortalama 4000 pixel civarı (Resim 05). Bu işlemi de hallettikten sonra “horizon.jpg” dosyasını alarak yine 2. sıra binaların kameraya bakan duvarından ortalama 7000 pixel uzağına koyuyoruz. Benim kamera açıma ve ayarlarıma göre bu mesafede normal, ancak siz kendi kameranızını oynattığınızda sağından solundan hatalar gözüküyorsa, bunu istediğiniz için genel kompozisyonla uygunluk taşıyor; ancak buraya tutup da bir dağ bayır tepe resmi yerleştirecek olursanız muhtemelen derinlik yetmeyecek, göze garip bir şeyler gelecektir. Böyle bir durumda, araya birkaç bina daha eklemeniz gerekebilir. Binalarımızı tamamladığımıza göre, kompozisyonun diğer eksikliklerine devam edebiliriz. Her şeyden önce, zemini uzatmamız gerekiyor. Benim yerleşimim şekildeki gibi (Resim 07), 3 adet ufka doğru, bir adet de ara Resim 7 Haziran-Temmuz/07 57 EĞİTSEL COMP 1 sokağı doldurmak için 90 derece çevrilmiş bir zemin katmanım var. En uzaktaki zemini biraz çevirdim, zira kameradan bakınca uca doğru boşluk gözüküyordu; bir adet daha çoğaltarak ekstra cpu yükü bindirmemek için ufak bir hile yaptım. Bu kadar uzaktayken zaten anlaşılması mümkün olmayan bir hile. Ve lütfen bütün bu işlemleri yaparken arada aktif kameraya geçip biraz sağa sola hareket ettirerek kontrol etmeyi unutmayın ki, olası hataları detay çalışmaya girmeden görüp düzeltin (Resim 08). Resim 10 Resim 8 Dolu bir kompozisyon için tek eklememiz gereken şey gökyüzü kaldı. “Sunset.jpg” dosyasını alıyoruz ve sahnenin en arkasına gönderiyoruz. Benim kompozisyonumdaki yeri 20000 pixel geride. Yukarı ve aşağı hareket ettirerek kameradan güzel gözükecek bir kesit alıyoruz ve böylelikle elimizde şahane bir sokak oldu (Resim 09)! Resim 9 Sahneye yerleştireceğimiz son ana obje, kaykaylı genç. Bu movi’i www.ribbitfilms.com adresinden ücretsiz bir kayıt işlemi sonucu indirebilirsiniz. İndireceğiniz dosya alpha kanallı bir tga sekansı (yanılmıyorsam 40mb kadar), böylelikle After Effects’e aldığınızda hiçbir key işlemi yapmadan aynen kullanabileceksiniz (Resim 11). Videonun aslı slowmotion çekilmiş, Resim 11 bu yüzden sizin hızlandırmanız gerekecek. Benim çalışmamda kaykayın üzerindeki genç zıplayana kadar normal bir hızla devam ediyor, havadayken yavaşlıyor ve yere indiğinde hız normal olarak devam ediyor. Tabii ki buradaki hız footage’ın kendi hızı değil, göze normal gözükecek hız. Bunu gerçekleştirmek için Time Remapping kullandım. After Effects’in versiyon 7 ve üzerinde bu işlem son derece basite indirgenmiş, daha eski versiyonlarda mantık aynı olmakla birlikte kullanım biraz daha zor, ancak ben versiyon 7’e göre anlatacağım. Time Remapping’i kullanmak için, uygulayacağınız katmana sağ klik yapıyoruz, (bizim örneğimizde kaykaylı çocuk) Time menüsünden “Enable Time Remapping”i seçerek aktif hale getiriyoruz. Bu işlemden sonra Afx, footage’ın başına ve sonuna gerçek zamanları belirten 2 adet keyframe koyuyor. Yandaki resimde görebileceğiniz gibi, totalde 5 adet keyframe kullandım. İlk 2 keyframe zıplamaya hazırlandığı yere kadar olan zaman. 2. ile 3. keyframelar arası zıpladığı ve benim biraz hızlandırdığım kısım. 3. ile 4. keyframeler ise yavaşladığı ve iyice slow motion’a kaydığımız alan. Bu kısım yere düşüşündeki kuvvet artsın diye biraz uzun tutuldu. 4. ile 5. keyframelar arası ise zamanın tekrar normale dönüp çarpışmanın geçtiği alan. Tabii ki siz bu şekilde işinizi uzatmak zorunda değilsiniz, ama footage’ın slow motion olduğu göz önünde bulundurulursa, zamanı hızlandırmanız her şekilde gerekli olacak (Resim 12). Bu şekilde sahnemizi hazırlamış olduk! Daha fazla beyninizi bulandırmamak için ışık - renk ayarlarını ve Cinema 4D’de hazırladığımız okun hazırlanışını bir sonraki yazımızda anlatacağım. Bu zamana kadar www.xplsv.tv adresinden dünya çapındaki yetenekli sanatçıların işlerine bakarak, bu tekniklerin kullanımları hakkında çeşitli çalışmalar izleyebilir ve pratik yapabilirsiniz. Hepinize kolay gelsin! Derinlik hissini daha iyi verebilmek için kameraya yakın 2 adet obje daha var, çöp kutuları. Bin 1 ve bin 2 imajlarını alarak sahneye koyuyoruz. Benim kompozisyonumda aralarındaki mesafe 1000 pixel kadar. Uzaktaki çöp bidonu geri aldığınızda çok ufak gözüküyorsa scale edebilirsiniz. Kontrol için yine aktif kameradan bakmayı unutmayın, eğer ki kamera hareket ettiğinde perspektif hataları gözüküyorsa veya duvarın içine giriyorsa düzeltmelerinizi buna göre yapın (Resim 10). 58 Haziran-Temmuz/07 Resim 12 SETPIXEL EMRE ELDEMİR [email protected] Macromedia Director programı ilk çıktığı yıllardan itibaren üzerinde yüzlerce iki ve üç boyutlu proje geliştirdi. Halen bir çok yerli ve yabancı firmaya multimedia konusu üzerine danışmanlık hizmeti vermektedir. www.eldemir.net EĞİTSEL KULLANILAN YAZILIM DIRECTOR DIRECTOR İÇİNDE DİJİTAL VİDEO KULLANIMI Adobe Director’da, içinde birçok dijital video formatı kullanılabiliyor. Her bir formatın avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Projelerinize başlamadan önce hangisini tercih edeceğinize dikkat etmelisiniz. A dobe Director, birçok video formatını “Şu format iyidir, alın bunu kullanın” demek çok oynatabilmektedir. Ancak Director prog- yanlış olur. Böyle durumlarda izlenebilecek en ramı, bu video formatlarının bazılarını iyi yol, projenize başlamadan önce videoukendi kaynaklarını kullanarak, bazılarını ise nuzu değişik formatlarda hazırlayıp, Director Xtra dediğimiz eklentiler yardımı ile oyna- programı içinde test etmeniz olacaktır. Bu testi tabilir. Her bir formatın kendi avantajları ve kendi bilgisayarınızda değil de, konuyla aladezavantajları vardır. Bu yazımda, Director kası olmayan kişilerin bilgisayarında; örneğin: içinde video formatlarını nasıl kullanmalıyız bir muhasebecinin bilgisayarında, şirketinizin sorularını cevaplamaya çalışacağım. en yavaş bilgisayarında performans ve kalite testine tutabilirsiniz. Karşılaşacağınız sorunlar, sizi en doğru tercihe ulaştıracaktır. Bu sorunları Doğru codec’i veya video formatı tercih etme- çözebilmek için, CD takılan bilgisayarda: • Gerekli codec’ler yüklü mü? niz, projenizin ebatlarını CD’ye veya DVD’ye • Ses kartı takılı mı? İhtiyaç olacak mı? sığabilmesini, görüntü ve ses kalitesi gibi birçok • Gerekli ekran çözünürlüğüne sahip mi? kriterlere bağlı olarak sizin seçmeniz gerekecektir. Hangisini tercih edeceğiz? • Gerekli renk derinliğine sahip mi? • CD-ROM hızı yeterli mi? gibi soruları kullanıcıya hissettirmeden çözmeniz ya da kullanıcıyı yönlendirmeniz gerekir. Şunu unutmayın, “kimse bilgisayarına bilmediği bir şeyi yüklemek istemez”, eğer yüklemek zorunda kalırsa da, bilgisayarda meydana gelebilecek bütün arızalar, sizin CD’inize suç olarak yüklenecektir. Bu noktada sunabileceğim çözümler ise şöyle: • Her bilgisayarda çalışacak bir CD yaratmak, • Eğer bilgisayara bir şey yüklemek zorunda iseniz, bunu kullanıcının kendisine bilgi vererek ve onay düğmeleriyle belirtmek, • CD’nin başına, bir sözleşme bile “bilgi- Haziran-Temmuz/07 59 EĞİTSEL SETPIXEL sayarda meydana gelecek arızalardan...” gibi avukatınıza yazdıracağınız bir metin koyarak, kendinizi bu noktada korumuş olacaksınız. Codec nedir? Codec kısacası bir algoritmadir. Bunu anlatabilmek için “bir video dosyası nedir?” diye kendimize sormalıyız. İnsan saniyede en az 24 kareyi ardı ardına gösterildiği zaman bir hareket varmış gibi görür. Bu hız, saniyede 16 kareden sonra başlayan insan gözü yanılmasını daha da mükemmel hale getirmek için, günümüzde televizyon görüntüsüne de uyum sağlaması amacıyla saniyede 25 kareye çıkarılmış. 323x288 pixellik bir video karesi yaklaşık 0,5 MB’lik yer tutar. 10 sn’lik bir filmimizin 10 sn x 0.5 MB x 25 kare = 125 MB yapar. Bir de bu dosyamıza 10 MB’lik bir ses dosyası eklersek, 135 MB’lik canavar gibi bir video dosyamız olur. İşte bu noktada codec’lerimiz devreye giriyor. Her bir karedeki resimleri ve ses dosyalarını sıkıştırarak bu videonun boyutlarını düşürmeye çalışan algoritmalarımız var. Her bir resmin çözünürlüğü, kaç adet pixel barındırdığı, kaç adet renk barındırdığı gibi konular videomuzun boyutunu belirler. Eğer video dosyamız devamlı değişen karelerden meydana geliyorsa, görüntü kalitesini düşürerek kullanıcının fark etmeyeceği bir kalite kaybıyla kullanabilir; ama bu bir eğitim videosuysa (bilgisayar ekranı capture) o zaman ekranın smooth kullanılmadan bir codec’le sıkıştırılması gerekir. Eğer kullanıcıların bilgisayarlarına kendi kullandığınız codec’ler yüklü değilse, kırmızı bir çarpı işareti görebilirler. Bu yüzden sistemde o codec’in yüklü olup olmadığını kontrol etmemiz gerekecek, yüklü değil ise yüklenmesi istenecek veya yol gösterilmesi gerekecektir. Genel Bilgiler Interlace: Televizyon yayınlarında kullanılan interlace tarama yöntemi, klasik televizyonlardaki 625 satırlık görüntüyü üst üste geçecek iki yatay ızgara gibi parçalayarak alıcıya gönderilmesine dayanır. 312.5 satırlık iki dizi olarak ayrılan tek bir görüntü karesi, cihazda birleşir. Bu yöntemde işaretler, ekrandaki satırlara denk gelecek şekilde sıralanır; tek ve çift olmak üzere iki aşamalı olarak gönderilir. İki aşamada gelen işaretler 1/50 saniye hızında TV’ye ulaşır. Bu hız elektrik şebekesinin frekansı ile belirlenir. Türkiye ve Avrupa’da 50 Hz olan şebeke, saniyede 50 interlace işaretin gönderilmesini ve 25 karenin oluşturulmasını sağlar (Resim 1). ABD’de 60 Hz olan frekans, saniyede 30 kare görüntü oluşmasına yol açar. 60 Hz 60 Haziran-Temmuz/07 Resim 1 frekanslı elektrik şebekesine sahip diğer ülkelerdeki durum da budur. Her iki hızda da insan gözünün algılama sınırının üzerine çıkıldığı için, işaretlerin iki aşamada geldiği algılanmaz ve tek bir görüntü izleniyormuş hissi oluşur. Görüntülerin iki aşamada gönderilmesinin asıl sebebi, yayın için kullanılan bant genişliğidir. Tek işaret yerine, işaretin önce bir yarısı sonra da diğer yarısının gönderilmesi, teknolojinin hayata geçtiği 1953 yılı ile yakından ilgili. Bu dönemde bant genişlikleri yetersiz olduğu için işaretler ikiye bölünüp gönderiliyordu. AVI: Hepimizin alışık olduğu, yıllardır kullandığımız bir formattır. En büyük avantajı ise kullanılması için extra bir yazılım kullanmaya gerek yoktur. Cinepak: Bu codec windows işletim sistemli bütün bilgisayarlarda bulunur. O yüzden bir zamanlar yaygın bir şekilde kullanılırdı. Daha sonradan daha kaliteli codec’ler geliştirilmeye başlandıkça bu codec daha az tercih edilir oldu. Intel Indeo: İlk çıktığında DivX’e sevindiğimiz kadar sevinmiştik. Pırıl pırıl bir görüntüsü vardı. İstediğiniz bir rengi key’leyerek silebiliyordunuz. DivX: Şu anda en çok kullanılan formatlardan biri, Avi uzantılı dosyalar oldukları için mediaplayer ile oynatılabiliyor, yine de her bilgisayarda yüklü olmayabilirler. Mpeg-I, Mpeg-II ve Mpeg-IV formatları üzerinde biraz konuşalım: MPEG-I: Director, tek başına Mpeg-I dosyalarını oynatamaz. Bunun için ücret karşılığı Xtra satın almanız gerekir ya da bilgisayara Quicktime install ettirerek, Quicktime desteği ile Mpeg dosyalarınızı oynatabilirsiniz. Dosya boyutunun küçüklüğü nedeniyle çok tercih edilir. PAL sistemlerde 352x288 çözünürlükte 25 fps kare oynatır. NTCS sistemlerde ise 352x240 29,97 fps. MPEG-II: Bilgisayarınızda gerekli codec’iniz var ise rahatlıkla bu formatı da oynatabilirsiniz. Burada küçük bir bilgi vermek istiyorum. Mpeg-II sadece DVD’lere değil CD’lere de yazılabilir tek sorun kapasite farkıdır. Mpeg dosyalarını Director’da xtra (Tabuleiro firmasının Mpeg Advance Xtrası ile ya da, StarSoft’un MediaPlayer Xtrasını) kullanarak ya da Quicktime’ın v5 veya üstü versiyonları ile oynatabilirsiniz. PAL sistemlerde 720x576/352x576 çözünürlükte 25 fps kare oynatır. NTCS sistemlerde ise 720x480/352x480 ve 29,97 fps. FLV: Flash video formatının Director içinde birkaç küçük kurala uyarak videonuzu oynatabilirsiniz. Öncelikle yapmanız gereken, Flash Video Encoder ile kendi video formatınızı flash video formatına çevirmeniz gerekiyor. Director programı direkt olarak FLV dosyasını şu anda oynatamıyor ve import edemiyor. Bu yüzden Flash programı ile bir FLV oynatıcı yaratmanız gerekiyor. Yüksek kalitesi ile çok tercih edilen bir formattır. Videolarınızı transparent yaparak çok daha güzel efektler yapabilirsiniz. Flash 8 ile gelen yeni özellikler ile shadow, glow gibi özellikler ekleyebilirsiniz. FLV dosyasını Flash üzerinden kontrol edebildiğimiz için, Lingo-AS arasında haberleşme sağlamak gerekiyor. QuickTime: Windows kullanıcıları nasıl media player’i kullanıyorlarsa, Mac bilgisayar kullanıcıları da Quicktime programını kullanırlar. Eğer Quicktime kullanmayı düşünüyorsanız, sistemde yüklü olup olmadığını kontrol etmeniz gerekir. Eğer Quicktime pro kullanabiliyorsanız, kendi içerisinde çok gelişmiş yönetim panelini kullanmanızı tavsiye ederim. QTVR denilen panoramik görüntüler de bu dosya tipine girer. Hot spot denilen noktalara tıklanarak video arası geçişlerle sanki ortamda dolaşıyormuşsunuz gibi bir izlenim yaratır sizde. Sorenson Video: Küçük dosya boyutlarında kaliteli görüntüler sağlar size. Birçok formatı birbirine çevirebileceğiniz yazılımı da vardır. Streaming Video: İnternet hayatımıza daha çok girdikçe, video ve ses dosyalarının internet üzerinden izlenebilmesi bir sorun olarak karşımıza çıktı. 3 dak’lık bir ses dosyasının WAV olarak kullanıldığı zamanlarda yaklaşık 50 MB yer tutmaktadır. MP3 formatının kullanılmasından sonra aynı dosya 3 MB’lik boyutlara düştü. Ses kalitesinden ve kanal sayısını azaltarak internet üzerinden aktarılabilecek boyutlara düşürülebildi. Real Media: Bu codec’te windows ile standart olarak yüklenmiş olarak gelmez. RealPlayer isimli programın sistem yüklü olması istenir. Shockwave 3D içerisinde kullanılabilir. Cue Point: Bazı zamanlar videomuzun belirli saniyelerine gelindiği zamanlardan haberdar olmak isteriz. Örneğin bir tanıtım CD’si yaptınız. 3 farklı dilde videonuz var. Bunun anlamı bir tane video var, 3 tane farklı ses dosyası var demektir (aynı DVD filmlerdeki gibi). Yapılması gereken şey, video üzerinde belirli noktalara işaretler koyabilirsek, o noktalara gelip gelmediğimizi ya da daha sonra o noktalara daha kısa yollardan ulaşmamızı sağlayacak kısa yollar oluşturabiliriz. Bu işaretleri Mpeg dosyalarına kendi Xtralarını kullanarak koyabiliriz. Eğer Cue point koyamıyorsanız, videonuzun o andaki saniye bilgilerine ulaşabilirsiniz. Bu bilgi de size istediğinizi yapabilme şansı verir. EĞİTSEL SETPIXEL ActiveX: İşletim sisteminde media player veya başka bir video player yüklü ise, bunu activex olarak import ederek kendi player’ınız olarak kullanabilirsiniz. Ancak öyle bilgisayar kullanıcıları vardır ki, media player’ları yüklü olmayabilir ya da düzgün çalışmıyor olmayabilir. Sizinkiyle aynı versiyonda olmayabilir. Gerçekten mecbur kalmadıkça ben kullanmanızı tavsiye etmem. “Şimdi de sisteminize şunu yüklememiz gerekiyor” gibi mesajlar ileri zamanlarda “O CD’den sonra bilgisayarım tuhaflaştı” gibi laflar duymanıza yol açacaktır. iki ayrı Behavior penceresine yapıştıralım. Adım3: İki adet resim formatında button’a ihtiyacımız olacak, rollover olacak şekilde iki adet resim hazırlayıp cast’inizin içine import edin. Adım4: Insert> Tabeleori Xtras> Mpeg Adcance Xtra’sını seçin (Resim 4). Resim 8 Resim 4 Resim 2 DTS: Director içerisinde Property Inspector içinde AVI tab’ına tıkladığınız zaman panel içerisinde standart olarak seçili durur (Resim 2). Nedir bu DTS? Director programı çoğu zaman bilgisayarın kaynaklarını kullanır, eğer DTS’iniz seçili ise, director sistemin kaynaklarını kullanır ve çok hızlı bir şekilde sorunsuz çalışır. Bunun getirdiği önemli dezavantaj vardır, birincisi dijital video her zaman en üstte görülür, ikincisi ise Ink efektleri çalışmaz. SWA: Director’un kendi geliştirdiği ses formatı, Xtras> Convert WAV to SWA ile ses dosyalarınızı bu formata çevirebilirsiniz. Dosya boyutlarını MP3 kadar küçültebilmektir (Resim 3). Resim 3 Adım5: Karşınıza çıkan menüden Browse File düğmesine basın (Resim 5). Resim 10 Resim 5 Adım6: Select a Movie File penceresinden brit.mpg dosyasını seçiyoruz ve Open düğmesine basıyoruz. Adım7: Mpeg Advance Xtra Properties penceresinden Cue Point tab’ına tıklıyoruz. Adım8: Sağ alt tarafta duran video slider’ını orta bir noktalara çekip Add düğmesine tıklıyoruz. Bu Cue Point’ine bir isim vermemiz gerekiyor. Orta ismini verelim. OK’ye tıklayalım. Tekrar OK düğmesine tıklayarak Properties penceresini kapatalım (Resim 7). Resim 7 Genel bilgileri verdim, biraz da uygulama yapalım: Adım1: http://xtras.tabuleiro.com/download/ mpeg_advance.htm adresinde ihtiyacımız olacak Mpeg Advance Xtra’sını download edip bilgisayarımıza kuralım. Adım2: http://xtras.tabuleiro.com/products/ mpeg_advance/behaviors.htm sayfasında ihtiyacımız olan iki tane behavior var. Target Sprite Behavior ve Cuepoint Jump. Web sayfasında bunları copy/paste işlemi ile Director içerisinde Resim 9 Adım 9: Sprite 1’e Mpeg advance Xtra’ımızı, Sprite 2’ye düğmemizi yerleştiriyoruz (Resim 8). Adım 10: Target Sprite Behavior’ını Sprite 1’e, Cuepoint Jump Behavior’ını Sprite 2‘ye sürükleyerek bırakın. Cue Point için sorulan soruları aşağıdaki gibi cevaplayın (Resim 9).Böylelikle 1’nolu Orta ismini verdiğimiz Cue Point’e bir kısa yol yaratmış olduk. Xtra’ları nasıl yerleştireceğiz? Xtra denilen şey aslında Visual C++ veya Delphi ile yazılmış plugin’den başka birşey değildir. Normalde, Director programı bir exe Resim 11 oluştururken proje içinde kullanıdığı xtra’ları Exe dosyasının içine yerleştirir. Ama bu çözüm yolu Exe dosyasının boyutlarının artmasına ve CD’den çalışırken bir yavaşlığa sebep olur. Buna engel olmak için Modify> Xtras (Resim 10) menüsünden listedeki bütün xtra’lara tek tek tıklayarak asağıdaki Include Projector uncheck (Resim 11) haline getirin daha sonra Exe’nizin yanın Xtras isimli bir folder yaratarak C:\Program Files\Macromedia\Director MX 2004\Configuration\ Xtras içinden aynı isimli dosyaları bu folder içine kopyalayınız. KONUDA GEÇEN DOSYA Yazıda işlenen malzemeleri, aşağıda yazan web adresinden indirebilirsiniz. www.eldemir.net/digitalarts/director05.zip Yazı içerisinde geçen Xtra ve bilgileri bulabileceğiniz siteler: http://xtras.tabuleiro.com http://www.starsoftmultimedia.com www.100fps.com - www.sorenson.com Gelecek sayımızda görüşmek üzere. Haziran-Temmuz/07 61 MATTE PAINT EĞİTSEL İSMAİL KEMAL ÇİFTÇİOĞLU [email protected] 1986 yılında doğdu. Çocukluğunda K’nex&lego sayesinde başlayan mekân tasarımı deliliğini şu anda post prodüksiyon ve animasyon stüdyolarına Dijital Matte Painting ve Konsept Tasarım hizmeti vererek sürdürmektedir. Fantastik kurgu ve tarih seviyor. Metal, soundtrack dinler ve bol bol yürüyüş yapıp fotoğraf çekmekten hoşlanıyor. Çalışmalarını http://velarion. cgsociety.org adresinde yayınlıyor. KULLANILAN YAZILIM Adobe Photoshop CS 2 MATTE PAINTING TEKNİKLERİ Bu yazıda bir ”Matte” resmin nasıl yapıldığı hakkında daha iyi bir fikre sahip olabileceğinizi umuyorum. Böylelikle ”Matte Painting” tekniklerine giriş yapmış oluyoruz... R esmin nasıl yapılacağını anlatmadan önce ”Matte Painting” teknikleri ve bu sanatı icra eden sanatçılar hakkında kısa bilgiler vermek istiyorum. Matte tekniğini uygulayan sanatçılar arasında birbirinden çok farklı teknikler uygulayanlar vardır. Uygulanan teknikler o projeye ve resmin bitirilmesi için verilen süreye göre de değişebilir. Kimisi sadece fotoğraflardan yararlanır, kimisi komple boyar, bazısı ise ikisini aynı anda yapar. Genel kabul gören teknik, hem fotoğraf hem de dijital boyama yaparak bir ”matte” resmin oluşturulmasıdır. Özellikle internetteki Türk forumlarında karşılaştığım bir konu var; o da ”matte painting” yaparken tamamen fotoğraflardan yararlanılması doğru mudur ve sanatsallığı ne derece etkiler? Şunu söyleyebilirim ki, eğer bir projede zaman önemliyse ”matte” sanatçısı tamamen fotoğraflardan yararlanarak da güzel ve sanatsal bir resim ortaya çıkarabilir. Zaten sorun sadece zaman ise, bu kabul edilebilir bir şeydir sonuçta; eğer isterse O’nun boyama yaparak da bir kompozisyon oluşturabileceğini biliriz. Ama şurası da kesin olarak bilinmelidir ki, boyama yapmasını bilmeyen ya da yapmayan bir kişi asla ve asla ”matte painter” olamaz. Çünkü bazen ne fotoğrafların ne de 3D modellerin bize sağlayamadığı özgürlüğü boyalarda ve Haziran-Temmuz/07 63 EĞİTSEL MATTE PAINT fırçanın darbelerinde buluruz. Bu konuya da bir açıklık getirdiğimi zannediyorum. Bu sayıda uygulayacağım teknik genelde birçok ”matte” artistin kullanmayı seçtiği bir tekniktir. Genel olarak özetlersek, ilk önce resmin genel kompozisyonunu ortaya çıkarmak için karakalem ya da renkli olarak çok basit, kaba bir skeci yapılır. Ardından bu skeç detaylandırılır ve üzerine renk dokusunu bozmayacak şekilde overlay yapılarak fotoğraf referansları eklenir. Eğer 3D modellerden yararlanıldıysa, o da bu aşamada koyulur. Daha fazla boyanması gereken yerler varsa boyanarak resmin son hali ortaya çıkarılmaya başlanır. Renk, ışık ayarları da yapıldıktan sonra resmi bitirmiş oluruz. Projeye göre ya matte artist ya da compositing artist buna 3D animasyon programı aracılığıyla ”camera projection” denilen bir teknikle 3D hareket verir ya da After Effects, Combustion gibi compositing programlarında hareketli nesneleri yerleştirir (su,ateş,toz bulutu vs.). Aşağıdaki resmi, StarOyun’un önümüzdeki aylarda çıkması beklenen ve Türk tarihini konu alan kutu oyununun kapağı için yaptım. Resmi burada incelememe izin verdikleri için de teşekkür ediyorum. Şimdi daha fazla laf kalabalığı yapmadan resme geçeyim. Resim 1 İlk önce çok kaba bir şekilde konsept resmi çizdim. Işık ve renkler final haliyle aynı olmasa da benzerini yakalamakta fayda var. Resmin ana odak noktasının, yan elemanlarının yerleştirilmesi de çok önemli; çünkü bu aşama tüm resmin iskeletini oluşturuyor. Skeci çizerken default photoshop fırçalarından yararlandım (Resim 1). Resim 2 Skeci biraz daha boyadıktan sonra, artık genel renk paletimiz ortaya çıktığına göre çeşitli fotoğrafları resme yedirebiliriz. Fotoğrafları resme yedirirken, genelde Photoshop’un Curves ve Photo Filter menülerini kullanırım (Resim 2). 2. Resim’deki gökyüzü ana skecimize uymadığı için havayı değiştirdim. Yüzeye yakın yerlerde değişik bulut fotoğrafları ekleyerek, daha yukarıları da boyayarak birbirleriyle tam uyum içerisinde olmalarını sağladıktan sonra ana resim için ışığını ve rengini tekrar Resim 3 ayarladım (Resim 3). 64 Haziran-Temmuz/07 Ufku mümkün olduğu kadar göstermek bir ”matte” resimde oldukça hoş bir etki verir. Bu etkiyi 3D modellerle ya da fotoğraflarla sağlamak çok iyi sonuç vermez; dolayısıyla grafik tablet aracılığıyla ufka dağlar, ovalar boyamak resmin Resim 4 insanlarda bıraktığı haz açısından daha iyi olacaktır (Resim 4). Bu resimde ışığın daha gerçekçi olmasını sağlamak için çadırları Maya’da modelledim. Üzerindeki dokuyu çeşitli Türk motifleri içeren halı fotoğraflarından sağladım. Kaleyi de uzağa yerleştirip, çevreyle sorunsuz etkileşimi için alt taraflarına kaya ve ağaç çeşitleri boyadıktan sonra ön plana geçtim (Resim 5). Ön plandaki ağaçlar ve çimler ”Vue 6 Infinite” programında yapıldı. Vue programı her versiyonuyla daha da gelişiyor ve CG artistlere bayağı özgürlük sağlıyor. ”Karayip Korsanları: Ölü Adamın Sandığı” filminde de çok başarılı bir şekilde kullanılmıştı. Dolayısıyla ön plandaki ağaç ve bitkiler için genelde ”Vue” programını kullanmayı tercih ediyorum (Resim 6). Resim 5 Resim artık bitti sayılır. Photoshop’un Curves, Color Balance ve Photo Filter menüleriyle son renk düzeltmelerini yapıyorum. Bu arada şunu da belirtmem gerekir ki, resmi yaparken bol bol adjustment layer da kullandım. Bu yazı daha çok giriş niteliğindeydi gerçi, çok daha ayrıntılı dersleri önümüzdeki sayılarda okuyabilirsiniz. Resim 6 Bu nedenle hangi menünün nasıl kullanılacağını brush’ların nasıl ayarlanacağını vs. anlatma gereği duymadım. ”Matte Painting” tekniklerine giriş açısından umarım bu yazı size yararlı olur (Resim 07). Her türlü sorunuzu çekinmeden bana sorabilirsiniz... Resim 7