eğitsel - Photoshop Magazin

Transkript

eğitsel - Photoshop Magazin
ADOBE CS3
ÖZEL SAYISI
MÜTHİŞ YENİLİKLERİ ve İŞ AKIŞLARI İLE
ADOBE CS3
PHOTOSHOP, ILLUSTRATOR, INDESIGN, WEB
TONOZLU SOKAK
3D Tasarım Projesinin Hazırlıkları
YARATICI COMPOSITING
K.K.T.C. FİYATI: 6 YTL
3B Layer’ların Yaratıcı Bir Şekilde Kullanılması
PHOTOSHOP
EXTENDED
CS3 Sürümünün Göz Alıcı Yeniliklerinin Detaylı İncelemesi
MATTE PAINTING TEKNİKLERİ • FERRARI f430 KAPLAMA ve RENDER • DIRECTOR İÇİNDE DİJİTAL VİDEO KULLANIMI
Haberler
8 9
Mobil Flash Teknolojisinin Yükselişi
Adobe’nin Mobil Flash teknolojisinin kullanımı artıyor
Tasarımdan Uygulamaya 3D Mantığı
Bir bilgisayar kitabından çok 3D tasarım mantığını anlatan bir kitap
Altuğ Şahin
LEXMARK X5470
İster evde ister ofiste en iyi asistanınız olacak
Seagate FreeAgent Go
Siz yorulmayın FreeAgent Go bütün bilgilerinizi taşıyabilir
16
Altuğ Şahin
Digital Arts Türkiye Yollarında
Masaüstü Yayıncılık ve
Adobe CS3 Seminerleri
47
17
Altuğ Şahin
17
Altuğ Şahin
20
Emrah Elmaslı
DIGITAL ARTS REKLAMLAR
ADOBE ............................... 21
HP.......................................... 15
OKI........................................ A.K.
ARTI BİLGİSAYAR.............. A.K.İ.
LEXMARK.. .......................... 7
SPEKTA MEDYA................ Ö.K.İ.
FOKUSSHOP...................... 64.65
MACLINE............................ 35
UC LOGIC........................... 3
61
Editörlerin Yazıları
22
ADOBE CREATIVE SUITE 3
DESIGN PREMIUM İŞ AKIŞI
HALİT ÖZGÜR
10
TONOZLU SOKAK
ÇALIŞMASI YAPILIŞ ÖYKÜSÜ
ÇETİN TUKER
ADOBE InDESIGN CS3
YENİ GELİŞMELER
36
MÜŞ
DEVRİM GÜ
ILLUSTRATOR’UN
CS3 YOLCULUĞU
48
R
MELİH SANCA
KAAN KANER
BORA ÜNAL
40
ETNA
Reklam Koordinatörü
Seçil Bayrak
[email protected]
Müşteri Temsilcisi
Betül Bozkurt
[email protected]
MATTE PAINTING
TEKNİKLERİ
İSMAIL
Yazı İşleri (Sorumlu)
Burcu Demir
[email protected]
3 boyutlu layerların ekran üzerindeki yerleşimini yaratıcı bir şekilde kullanabilirseniz, ekstra bir 3D
programına ihtiyaç duymadan
inandırıcı sahneler yaratmanız
mümkün.
İR
EMRE ELDEM
62
Digital Arts Yayın Danışmanı
Ceyhun Akgün
[email protected]
Reklam Müdürü
Yeşim Kara
[email protected]
Adobe Director’da, içinde birçok
dijital video formatı kullanılabiliyor. Projelerinize başlamadan
önce hangisini tercih edeceğinize dikkat etmelisiniz.
Studio ailesinin yeni versiyonu çıktığında bunun büyük bir yenilik
olduğundan bahsettik. Her yönüyle
göz dolduran yeni ve başarılı bir
aile ile karşı karşıyayız.
Etna Genel Yayın Yönetmeni
İlhan Dinçerler
[email protected]
YARATICI
COMPOSITING - 1
DIRECTOR İÇİNDE
DİJİTAL VİDEO KULLANIMI
55
Illustrator’un ülkemiz grafik tasarım camiası tarafından belki de en
merakla beklenen sürümü CS3
oldu. Adobe’nin yazılımı geliştirmek adına neler yaptığı ile ilgili
değildi...
NE KADAR İSTERSEN:
WEB PREMIUM CS3
52
55
Kullanıcı kitlesi günden güne
artan, sayfa tasarım ve mizajmpaj yazılımından da öteye geçen
InDesign’ın yeni sürümü olan CS3
ile birlikte gelen yenilikleri birlikte
incelemeye çalışacağız.
Etna Yayıncılık Hiz. San. ve
Tic. Ltd. Şti. adına sahibi
M. Bahattin Apak
[email protected]
Bu sayımızda Ferrari f 430 üzerinde çalışacağız ve arabamızın dış
kısmını yakından inceleyeceğiz.
Modelimizi yaparken poly modelleme tekniği ile arabamızı örerek
OĞLU oluşturacağız.
ÇI
FT
ÇI
L
A
KEM
PHOTOSHOP CS3 EXTENDED
“BEN SİZİN BİLDİĞİNİZ
PHOTOSHOP’LARA BENZEMEM”
CEYHUN AKGÜN
Muhasebe ve Finans Sorumlusu
Özlem Türk
[email protected]
Satış ve Abone Müdürü
Derya Yılmaz
[email protected]
BASKI DAĞITIM
Film Çıkış
Elma Basım (212) 670 05 25
Ofset Hazırlık ve Baskı
Elma Basım (212) 670 05 25
Genel Dağıtım
Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş.
DIGITAL ARTS İLETİŞİM
Adres
Halaskargazi Cad. No: 336/6
Sadıklar 2 Apt. Kat: 6 - Şişli / İSTANBUL
Tel
: (212) 219 49 32 (pbx)
E-Posta
: [email protected]
Telefon
Yazı İşleri
Reklam Servisi
Abone Servisi
Faks
: (212) 219 49 32 (D: 21)
: (212) 219 49 32 (D: 14)
: (212) 219 49 32 (D:13)
: (212) 233 46 61
EDİTÖR
CEYHUN AKGÜN
[email protected]
D
igital Arts dergisinin tüm okurlarına sevgili dolu bir merhaba. Benim için asıl haz ve mutluluk, dergi hazırlıklarına son noktayı koyduğum an başlıyor. Değişmeyen bir şey varsa o da, köşe yazımı
her zaman en sona bırakmam. Sanırım terzi hiç bir zaman kendi söküğünü dikemeyecek. Bir ressamın kendi tablosuna baktığı gibi, bitmiş dergiye bakmak, sayfaları arasında dolaşmak ve dergiyi ilk okuyan
olmanın tadını çıkarmak oldukça keyifli...
Türkiye ve Gündem
olmak, bir köşesinden tutmak isteyen kim varsa öne çıksın. Mail adresim yukarıda, gönderin, davet edin hep birlikte planlayalım ve hayata
geçirelim.
Kerem Beyit Özel Köşesiyle Sizlerle...
Bu sayı, uzun zamandır kesintiye uğrayan poster promosyonumuza
bıraktığımız yerden devam ediyoruz. Sevgili Kerem Beyit’in çalışmasını sizlere 50x70 cm olarak veriyoruz, aynı zamanda dergimizin kapağında yer alan çalışma da kendisine aittir. Kerem’in ismi geçmişken bir
duyura da bulunmak istiyorum: Kerem, önümüzdeki sayıdan itibaren
Digital Arts dergisinde okurlarıyla buluşacak. İlk yazısı bir eğitsel yazı
olacak. Ama sonrasında kendisi özel bir köşeyle devam edecek. Planladığımız köşenin amacı illüstrasyon, boyama çalışmaları yapan meslektaşlarına yardımcı olmak, karşılıklı bilgi paylaşmak. Yaptığınız çalışmaları kendisine göndermeniz durumunda üzerinde inceleme ve
yorumlar yaparak bu sayfalardan sizlerle paylaşacak. Yeri geldiğince
yaptığınız çalışmalar üzerinde bazı müdahaleler yaparak iş üzerinde
yorumlarını paylaşacak. Kendisine “[email protected]” mail
adresinden ulaşabilirsiniz.
Bu sayıyı, Türkiye için çok önemli bir seçim döneminin ardından çıkartıyoruz. Ülkemiz, coğrafi olarak çok önemli bir noktada bulunuyor.
İnsanlık tarihinin ilk dönemlerinden bu güne kadar topraklarımızda
farklı kültürler oluşmuş, yaşamış ve bu kültürlerin çatışmalarına ev sahipliği yapmış. Enerji kaynaklarına ve enerji sebebiyle meydana gelen
çatışmalara çok yakın olmamız, ülkemize ait her şeyin önemini daha
da artırıyor. Hemen yakınımızdaki bir ülkenin toplum yapısı, kültür
anlayışı tümüyle değiştiriliyor. Bu değişim ise o topraklarda yaşayan
farklı kültürlerin birbirleriyle çatıştırılmasıyla yapılmaya çalışılıyor. Bu
açıdan baktığımızda ülkemizin, farklı kültürlerin bir arada bulunduğu
farklı ve özel bir toplum yapısına sahip olduğunu görüyoruz. Ülkemizin bu özelliği, bizim için zenginlik sayabileceği gibi aynı zamanda
birtakım riskleri de beraberinde getiriyor. Bu nedenle ülkemizin tüm Geçtiğimiz dönem başlatıp tamamladığımız Türkiye Seminerleri’ni
farklı renkleriyle bir arada yaşamasını savunmalıyız. Her zaman birlikte noktaladık. Türkiye’nin 11 farklı il ve üniversitesinde gerçekleştirdibir bütün olarak, küçük parçalara ayrılmadan devam etmeliyiz. Küçük ğimiz bu eğitim etkinliğini önümüzdeki dönemde tekrarlamayı düparçalara ayrıldığımızda, birilerinin yutacağı küçük lokmalar olmamız şünüyoruz. Bu seminerlerden çok önemli izlenimler edindim. Kendi
işten bile değil. Digital Arts dergisinin ve okurlarının, kendilerini yaşa- çizgimiz doğrultusunda benzer girişimlerde bulunmaya devam ededığı toplumdan soyutlayamayacağını düşündüğüm için konuyla ilgi- ceğim. Bir yayım sadece ayın belirli periyotlarında bayilere çıkmakla
li fikirlerimi paylaşmak istedim. Son günlerde yaşananların ardından, işlevini tamamlamış olmuyor. Digital Arts dergisinin süreli yayım olAtatürk’ün Bursa Nutku olarak tarihe geçen ama fazla bilinmeyen masının yanında gerçekleştirmeyi düşündüğü birçok iş bulunmakta.
sözlerini hepimizin hatırlamasını ve tekrar okuması gerektiğini söyle- Sonuçta bir yerden başlamalı, birileri gelsin yapsın diye beklemenin
sonu yok...
mek isterim.
Digital Arts Günleri
Digital Arts dünyası çok geniş. Bu geniş kulvar içinde koşarken okurlarımızdan talep edilen konuların çeşitliliği ve önemi içinde dergimiz
sayfaları yettiğince yer vermeye çalışıyoruz. Bu sayıda 12 yazar arkadaşım farklı konularda yaptıkları araştırma, inceleme, eğitsel yazılarıyla sizlerle. Editörlerimizin yazıları ve derginin röportajları dahil 45
sayfaya yakın özel yazı bulunuyor. Buna dikkat etmenizi özellikle rica
ediyorum. Dergimizde oldukça yüksek oranda bulunan bu sayfaların sayısı değişmiyor. 20 sayfalık diğer içerik özel illüstrasyonlar, haber,
abone, reklam vb. bilgileri içeren yine niteliksel olarak önemli sayfalardan oluşuyor.
Digital Arts dergisinin ilk sayısından itibaren okurlarımızla çok kez fikir
alışverişinde bulunduk. Okuyucularımızın taleplerini elimizden geldiğince karşılamaya çalıştık. Digital Arts dergisi kendi içinde iddiası ve
hayalleri olan bir yayımdır. Derginin düşlediği hayallerden biri de ülkemizde her yıl yapılabilecek “Digital Arts Günleri”ni ya da benzer bir
isimde gerçekleştirmek... 2D, 3D, video, animasyon gibi alanlara yönelik eğitim, sergi, konferans, konuşma ve etkinliklerle geçen dopdolu
birkaç gün… Böyle bir projeyi hep birlikte planlayıp hayata geçiremez miyiz? 2D ve 3D konusunda ciddi portallar bulunuyor; bu portalların yöneticileriyle bir araya gelip bu çalışmayı şimdiden başlatabili- Tekrar görüşmek üzere, keyifli okumalar...
riz. Her yıl bir öncekinden daha profesyonelce bu işi sürdürebiliriz. Bu
Ceyhun Akgün
işin kıvılcımı olarak bugünü ve bu yazıyı kabul edebilirsiniz. Hiç kimse
Digital Arts Dergisi
özel davet beklemesin, çünkü düşüncesi olan, katkı yapmak, içinde
6
Ağustos-Eylül/07
YENİ DONANIMLAR
Seagate
FreeAgent Go
Siz yorulmayın FreeAgent Go
bütün bilgilerinizi taşıyabilir
Son bir yıldır USB bellek, hafıza kartları ve
taşınabilir sabit disk fiyatları süratle düşüyor.
Bilgisayarımızın standart donanımlarındaki
sabit disk’inden yüksek kapasiteli ürünleri
ceplerimizde taşıyoruz. Son günlerin moda
anlatımıyla; ‘Dünyanın bilgisini’.
İçinde bulunduğumuz ay test merkezimize
son derece yenilikçi bir ürün geldi; Seagate
FreeAgent Go. FreeAgent Go veri taşıyıcılar
dijital içeriklerine önem verenlere sürekli erişim
özgürlüğü sunuyor. Bu veri taşıyıcılar sayesinde içeriğinize her yerden erişebileceğiniz gibi
istediğiniz kişiyle paylaşma ve neredeyse her
şeyle senkronize etme olanağı tanıyor.
Freeagent ailesinin iki serisi bulunuyor.
Pro ve Go. Pro veri taşıyıcılar 320, 500 ve 750
GB gibi dev kapasitelere sahip. Daha çok son
kullanıcıya hitap eden Go serisinin ise; 80, 120
ve 160 GB’lık modelleri de bulunuyor.
Sakın bu girişe bakıp FreeAgent Go’yu sıradan
bir veri taşıyıcı sanmayın. Ambalajından çıkan
ürünü bilgisayarın USB girişine bağladıktan
sonra yeni ve güvenli bir iletişim dünyasına
adım atmış oluyorsunuz. Veri taşıyıcıdan yüklediğiniz küçük yazılım sonucunda Freeagent Go
bilgisayarınız ile iletişim kurarak izin verdiğiniz
fotoğraf, doküman, video, MP3, film, oyun gibi
aklınıza gelen her türlü dokümanı klasörlüyor.
Arzu ederseniz kendi ara yüzündeki Browser
ile internete bağlanıyorsunuz. Bu işlemler sonucunda bilgisayarınızdaki birçok dokümanı
FreeAgent’a yüklemiş ve bilgisayarınızdan yer
kazanmış oluyorsunuz. Ürünün en can alıcı
özelliği bundan sonra başlıyor. FreeAgent’ı
kendi bilgisayarınız dışında kullanmanız gerektiğinde hiçbir kişisel bilgiyi karşı bilgisayarda
bırakmıyor.
Bilgi açısından FreeAgent Pro ailesine de
kısaca değinecek olursak; bu taşıyıcılar ile
kullanıcılar en son projeleri otomatik olarak
flash diske aktarma, mail adreslerini ve iletişim bilgilerini Microsoft Outlook’tan iPod’a
kopyalama, fotoğraflarına erişme veya onları
Shutterfly hesabına yükleme veya tüm “Belgelerim” klasörünü kısa sürede FreeAgent Pro
diske senkronize etme gibi işlevleri gerçekleştirebiliyorlar.
FreeAgent Go yazılımı sadece Windows’ta
çalışıyor
Mobil Flash Teknolojisinin Yükselişi
Adobe’nin Mobil Flash teknolojisinin kullanımı artıyor
Adobe, 3GSM Dünya Kongresi’nde dünya
çapında Flash kullanabilen mobil cihaz sayısının Ocak 2006’ya göre üç kat artarak 200
milyon adete ulaştığını duyurdu. Adobe’nin
mobil Flash teknolojileri; mobil cihazlar için
geliştirilmiş bir Flash oynatıcı olan Adobe Flash
Lite ve Adobe’nin zengin, sezgisel mobil veri
deneyimi sunan esnek istemci-sunucu çözümü
Adobe FlashCast’tan oluşuyor.
Bugün dünya çapında Flash teknolojisi kullanılabilen 300’den fazla telefon ve tüketici
elektroniği ürünleri bulunuyor.
Cep Telefonlarında Video Keyfi
3GSM Dünya Kongresi’nde aynı zamanda
Adobe’nin ödüllü Flash Player programının
mobil telefonlar için tasarlanmış Adobe Flash
Lite vesiyonunun bir sonraki sürümüne video
desteği ekleyeceği de duyuruldu. Flash Lite
3’ün 2007’nin ilk yarısında piyasaya çıkması
planlanıyor. Böylelikle operatörlerin, telefon
üreticilerinin ve geliştiricilerin bilgisayarlardaki
videoları mobil telefon ve aygıtlara taşıması
planlanıyor.
Flash Lite, Adobe Flash
Player ile aynı video formatlarını destekliyor ve Adobe
Flash Media Server’dan aktarılan kesintisiz videoları da
destekleyerek kullanıcıların
çeşitli Flash Player içeriklerini izleyebilmelerini sağlıyor.
Videolar, indirilebilir video
klipler, kesintisiz videolar, Flash bazlı kullanıcı
ara yüzlü uygulamalar ve arka plan veya ekran
koruyucu gibi Flash tarafından desteklenen
farklı formlar da görüntülenebiliyor.
Ayrıca yine Barcelona’da Viacom’un bir
parçası olan MTV kanalları ve Adobe, MTV
kanallarının programlarının Adobe Flash teknolojisini kullanarak dağıtılmasını sağlayan yeni
mobil medya uygulamalarının ön gösterimini
yaptı. Yenilikçi mobil medya uygulamaları yıl
sonuna doğru piyasada olup MTV, VH1, Logo
ve COMEDY CENTRAL kanallarındaki müzik,
komedi ve eğlence içeriklerini Adobe FlashCast
destekleyen aygıtlara sunacak.
Tasarımdan Uygulamaya 3D Mantığı
Bir bilgisayar kitabından çok 3D tasarım mantığını anlatan bir kitap
3D tasarım programının nasıl kullanılacağını
anlatmıyor. 3D ile ilgili her şeyin bu kitapta
olduğu da iddia edilemez. Bu kitapta örnek
bir 3D tasarım çalışmasının üretim sürecine
şahit olacaksınız: Basit fikirlerden somutlaşan
tasarıma...
“Tasarımdan Uygulamaya 3D Mantığı”
3 kısımdan oluşuyor: Tasarım, Modelleme ve
Işıklandırma. Tasarım kısmında; ilk fikrin ortaya
çıkışı, bunun olgunlaştırılması ve eskiz çalışmaları
ele alınıyor. Modelleme kısmında; modelleme
ve dokulamayla ilgili temel bilgiler, detaylar
ve incelikler, tasarım bileşenlerinin teker teker
oluşturulması, duvar, merdiven, kemer, tonoz,
ferforje, sokak lambası, zemin, kapı ve süslemeler gibi yapı elemanlarının modellenmesi
anlatılıyor. Son kısım olan Işıklandırma’da ise;
ışıklandırmayla ve kompozisyonla ilgili temel
bilgiler veriliyor. Bütün bunları okurken Çetin
Tüker’in ödüllü 3D tasarımı Tonozlu Sokak’ın
yapılışına şahit oluyor ve benzer bir çalışmayı
yapmak için gereken bilgiye sahip oluyoruz.
Çetin Tüker Tonozlu Sokak ve Yalnız Sokak
3D tasarım çalışmalarıyla ve “PUSU” oyunundaki modelleriyle hem ülkemizde hem de yurt
dışında tanınmış bir tasarımcı. Bu kitapla onun
tasarım dünyasına dalacak ve belki de usta
bir tasarımcı olma yolunda bir adım daha
atacaksınız.
Haziran-Temmuz/07
9
YENİ GELİŞMELER
LEXMARK X5470
EĞİTİM DUYURUSU
İster evde ister ofiste en iyi asistanınız olacak
Uzun bir süredir hepsi bir arada yazıcı testi
yapmamıştık. Bu yüzden Lexmark tarafından
gönderilen hepsi bir arada yazıcı X5470’i ay
başında bilgisayarımıza kurup yoğun bir test
döneminden geçirmeye karar verdik. Öncelikle devasa bir kutu içerisinden çıkan tasarım,
işçilik ve kullanılan malzeme konusunda taviz
vermeyen X5470’in böyle uygun bir fiyata satılmasına şaşırdığımızı söyleyelim.
Lexmark X5470 fotoğraf ve renkli baskı almasının yanı sıra tarayıcı, faks ve aynı zamanda
fotokopi makinesi olarak ta kullanılıyor. Makine
öylesine kullanışlı ki bu özelliklerin pek çoğu
için de bilgisayara gerek dahi duymuyor.
Baskı özellikleri
Bu makine gerçekten hızlı; dakikada 25 sayfaya
kadar siyah ve 18 sayfaya kadar renkli çıkış
alabilen X5470, evler ve küçük orta boyutlu
işletmeler için ideal. Kaliteli fotoğraf baskısı
için de alabileceğiniz en yüksek çözünürlük
4800x1200 dpi.
Fotoğraf baskısı
10
Haziran-Temmuz/07
Pratik ve Kullanım Püfleri ile
Photoshop CS3
Eğitimi Başlıyor!
Toplam 8 saat süren, sınıf eğitimi.
Eğitmen: Ceyhun Akgün - [email protected]
Faks
PC’den bağımsız
olarak ta kullanabileceğiniz faks
özelliği için yazıcıda en fazla 10 sayfa yükleyebildiğiniz bir otomatik doküman besleyicisi bulunuyor. Bu tepsiye yerleştirdiğiniz
dökümanlardan faks gönderebiliyor, fotokopi
çekebiliyorsunuz. 33.6 Kbps hızında renkli faks
gönderebilen cihaz, arayan numarayı gösterebiliyor, otomatik tekrar arama yapabiliyor, faks
yönlendiriyor ve 89 adet hızlı arama telefon
hafızasına sahip.
Fotokopi
Dijital fotoğrafçılar için de bu makine doyurucu sonuçlar veriyor. Dijital bellek kartından
ya da PictBright uyumlu dijital kameradan
doğrudan baskı alabilen yazıcı, sınırsız ve hızlı
baskı alabiliyor. Burada bir noktaya dikkatinizi
çekmek istiyoruz. Bu modelde fotoğrafları gösteren LCD ekran bulunmuyor. Bunun amacı
ise ürünün daha ulaşılabilir bir fiyattan temin
edilmesi. Sonuçta fotoğraf makinesi ya da
bellek kartı taktığınız zaman bilgisayarda bir
ekran açılıyor ve o ekrandan basmak istediğiniz
fotoğrafları seçebiliyorsunuz. Yazıcı isterseniz
kaliteli prova baskı alarak mürekkep tasarrufu
yapıyor. Flaşbellek ve dijital fotoğraf makinesi için USB girişinin yanı sıra CompactFlash
I& II, Sony Memory Stick, Memory Stıck Pro,
Secure Digital (SD), MultiMediaCard (MMC),
MicroDrive kartları, X5470 ile uyumlu.
8 9
Yine bilgisayardan bağımsız tek tuşla renkli
ya da siyah baskı alan Lexmark X5470, %25%400 arası küçültme/büyütme yapabiliyor.
600x1200 ppi’a kadar yükselen optik çözünürlük
oranı yüksek kalitede tarama yapabileceğinizi
gösteriyor.
Kartuş uyumluluğu ve renk teknolojisi;
Lexmark X5470’te iki kartuş yuvası mevcut.
Siyah ve renkli kartuşun yanı sıra istenirse foto
baskısı için özel kartuş takılabiliyor.
Photoshop Extended CS3 Eğitimi’nin konuları
Arayüz • Zoomify • Color Picker • Open As Smart
Object • Statistics • Load Files Into Stack • Akıllı
filtreler • Vanishing Point • Curves • Ayarlanabilir
klonlama ve iyileştirilmiş ön görünüm • Quick
Selection • Refine Edge • Otomatik katman hizalama
ve harmanlama • Photomerge • 3d Layer • 3d Vanish
Point • Animation Video • Gif Animation Yapmak •
Adobe Bridge Stack ve Filtreler Geliştirilmiş baskı
yönetimi • Artırılmış iş akışı • Yeni nesil Camera
Raw •Ekran Büyütme• Save For Web • Gelişmiş PDF
Desteği • Preferences • Check In • Geliştirilmiş 32
bit HDR bütünleşme • Channel Mixer • Brightness/
Contra... gibi en önemli özellikleriyle
Photoshop Extended CS3 Eğitimi Başlıyor.
Yazılım:
X5470 kolay kurulum ve Türkçe menüsü
ile kısa bir süre içerisinde tam fonksiyonlu
olarak kullanılabiliyor. Her şey anlaşılır ve
kullanıcının gözünü korkutmayacak şekilde
düzenlenmiş.
Bunların yanı sıra makineyle beraber gelen
Photo Editor ve Imaging Studio yazılımları bir
süre sonra eliniz ayağınız oluyor. Bu yazılımlarla
fotoğrafları kolayca boyutlandırmak, çevirmek
mümkün. Ayrıca tek tuşla renk sabitleme ve
kırmızı göz düzeltme özellikleri de hizmetinizde.
Firma: Lexmark Türkiye
İletişim: www.lexmark.com.tr
Bilgi ve Rezervasyon için:
Ceyhun Akgün - [email protected] - 0535 459 07 99
9 kişilik sınıflara rezervasyon yaptırmak için acele edin ve
iletişim bilgilerinizle birlikte e-mail göndermeniz yeterli.
DEMLİK
ÇETİN TUKER
[email protected]
www.cetintuker.com
TONOZLU
SOKAK
ÇALIŞMASI
YAPILIŞ ÖYKÜSÜ
Konsept; bu projenin fikri, geleneksel Türk dar sokaklarından
geliyor. Akdeniz mimarisinde de “dar sokaklara” sıklıkla rastlarız. Bir başka fikir de, kompozisyona bir kubbe yerleştirip içini
Türk tipi işlemelerle süslemekti. Kubbe inşa tekniği Romalılar
tarafından icat edilmiştir. Daha sonra Anadolu’ya Türklerin yerleşmesiyle, Türk cami mimarisinde yoğun olarak kullanılmıştır.
Kubbe tasarımlarının en başta gelen örnekleri arasında Ayasofya
ve Süleymaniye camileri verilebilir (Resim 01–02).
Bu çalışmanın ilk adımlarında, başlangıçta düşündüğüm
kubbe elemanını kaburgalı tonoz ile değiştirmeye karar verdim.
Kaburgalı tonoz Türk mimarlığında pek de kullanılmış bir eleman
değildir. Daha çok Avrupa’da enine genişlemek yerine yukarı
doğru yükselmeyi tercih eden katedrallerde kullanılmıştır. Ama
Türkiye’de de Roma kalıntılarında rahatlıkla gözlenir. Yani bu
coğrafyaya yabancı bir yapı sistemi değildir. Benim tarzım her
zaman gerçek olabilecek ama aslında tamamen hayal ürünü
kompozisyonlar yaratmak... Dolayısıyla dar bir sokağın başında
yer alan ve içi Türk tarzı süslemelerle bezenmiş bir kaburgalı
tonoz yaratma fikri bana ilginç geldi ve bunu uygulamaya
karar verdim (Resim 03).
Haziran-Temmuz/07
11
EĞİTSEL
DEMLİK
Resim 1
Resim 2
Modelleme Aşaması
Anatomi
Anatomi kelimesi sadece canlıların
beden yapılarını tanımlamak için kullanılmaz. Aslında her nesnenin kendine özgü
bir anatomik yapısı vardır. Örnek verecek
olursak, binaların bir inşa sistemi vardır (çelik,
beton, tuğla ya da bir başka malzeme ve ona
uygun sistem). Ve her binanın kendine göre
bir de iskeleti vardır. Duvarlar bu iskeletin
arasını doldurur ve taş, tuğla, ahşap, sıva, boya
gibi çeşitli katmanlardan oluşurlar. Dahası
yapıların belli oran-orantı ilişkileri ve belli
büyüklükleri vardır. Binaların içinde insanlar
yaşar, insan boyuyla orantılı kapı, pencere,
tavan yükseklikleri olur. Yani demek istediğim,
her ne modellerseniz modelleyin, modellediğiniz nesnenin anatomik özelliklerinden
haberdar olmak zorundasınız. Bu bir araba da
olabilir, bir insan modeli ya da bir canavar da.
01
Resim 3
12
Haziran-Temmuz/07
Elbette her konuda bilgi sahibi olmak mümkün değil. Ancak gerektiğinde, çalışmaya başlamadan önce araştırma yapmak ve ilgili konuyu
tam olarak öğrenmek gerekiyor. Benim fotoğraf
arşivinde, neredeyse her konuda binlerce fotoğraf var (yaklaşık 30.000 adet). Herhangi bir
konuda çalışmaya başlamadan önce mutlaka
bu fotoğraflar arasından çalışacağım konuya
uygun yüzlerce fotoğrafı inceler ve gözlerimi ve
aklımı gerekli detaylarla doldururum. Böylece
kendi sahnemde çalışırken eğer yanlış bir şey
yaparsam bu mutlaka gözüme batar.
Özellikle incelediklerim, malzemeler nasıl
eskiyor, nasıl kırılıyor, eğer üst tabaka hasar
görürse onun altında ne vardır, ışık yüzeylerden nasıl yansır gibi konulardır. Modellemeye başlamadan önce mutlaka bu ve benzeri
soruların cevaplarını kafamda biriktiririm. Ve
çalışmamı buna göre planlarım.
Başlangıç
Bu çalışmanın başlangıcında, diğer
bütün işlerimde yaptığım gibi, sahne
detaylarına girmeden önce sahnenin bütününü kabaca ve hızlı bir şekilde modelledim
(Resim 04). Bu şekilde hızlı bir şekilde birbirinden farklı kompozisyonları deneyebiliyorum.
Modelleme sırasında fazla zaman da harcamamış olduğumdan değişiklik yaparken de
fazla üzülmüyorum.
02
Resim 4
Bu çalışmada da çok farklı kompozisyonlar
denedim, özellikle sokağın uzak kısmında belli
kararsızlıklarım vardı. Binalar mı olsun, yoksa
bir tonoz mu ekleyeyim? Işık tasarımını nasıl
yapmalıyım, kabaca hangi duvar hangi malzeme olmalı, yani hangi duvarda nasıl bir doku
kullanılmalı? Kafamdaki sorular çok fazlaydı…
Genellikle bu tarz ana tasarım kararlarını çalışmanın en başında alırım.
Sonuçta, kıvrılıp giden sokağın sağ tarafına
duvara yaslanmış bir merdiven koymaya karar
verdim. Bu kıvrımlı sokağın üzerinde ise balkonlu bir binayı taşıyan bir tonoz olacaktı. Biz
ise, yani bakış noktamız ise, Türk işlemeleriyle
süslenmiş bir kaburgalı tonozun altında bulunacaktık. Bu alan sokağa göre daha karanlık
olacaktı. Böylece resim içinde resim etkisini
yaratacaktım.
Son olarak da ortama biraz daha detay
katmak için ferforje elemanlar kullanmayı
düşündüm.
Gelişim
Temel tasarım ortaya çıktıktan sonra
her nesneyi tek tek ele alarak detaylandırmaya başlıyorum. Çatlaklar, kırıklar,
bozuk köşeler kırılmış taşlar ekliyorum. Asla
keskin 90 derecelik köşeler kullanmam. Çok
mekanik ve sentetik dururlar. Doğada mükemmel formlar asla bulunmaz. Doğa kaotiktir.
Her 3 boyut programında bu tarz keskin
köşeleri kırmak için komutlar var. Onları sık
sık kullanmak gerekiyor. Çok zaman alan bir
işlem ama ben genellikle bu tarz işler yaparken
zamana pek önem vermiyorum. Sadece en
mükemmel görüntüyü yakalamaya çalışıyorum.
Bu bazen aylar bile sürebiliyor.
03
EĞİTSEL
DEMLİK
mentleri rasgele sağa sola hareket ettirerek
bu düzensiz eğriliği oluşturmaya çalışırım.
Resim 5
Model mi doku mu?
Bazen dokulama tek başına yeterli
olmaz. Örneğin yüzeyde derin bir kırık,
çatlak var ise bunu dokuya işlemektense
modele işlemek daha doğru bir yaklaşımdır.
“Bump” efekti gerçekçi gölgeler oluşturmaz,
02
“Opacity map” kullanarak duvarı delmeye çalışmak gerçekçi sonuçlar vermez, çünkü bu
çatlağı oluşturan katmanların kalınlıklarını
işleyemezsiniz. Bu durumda bu tarz kırıkları
modele işlemek daha inandırıcı sonuçlar verecektir.
Bu durumda, eğer yüzeylerde büyük çatlak
veya kırıklar varsa onları modellemeyi tercih
ediyorum (Resim 09).
Resim 9
Resim 6
Resim 7
Resim 8
Bu çalışmada kullandığım bol miktarda
ferforje eleman (metal süslemeler) kullandım.
Çizgi objelerini kıvırıp bükerek ve daha sonra
bu elemanlar üzerine kalınlık vererek modelledim onları. Oldukça eğlenceli bir işlemdi.
Ve sonuçta kompozisyona detay zenginliği
kattığını düşünüyorum (Resim 5–6-7–8).
İleri Modelleme ve Dokulama
Düzensiz Duvarlar
Çoğu zaman, detaylı modellemeyi ve
dokulamayı aynı anda yapmayı tercih
ediyorum. Bazen hangi detayı modele hangi
detayı dokuya eklemek gerektiğine karar
vermek zor olabiliyor. Bu durumda hemen
her ikisini de deneyerek en doğal görüneni
bulmaya çalışıyorum.
Bu projede bol miktarda eski duvar var.
Eski duvarlar aslında tam olarak düz olmazlar.
Zaman içinde duvar kendi ağırlığı ile toprağa
doğru ve çeşitli yönlere hafifçe deforme olur.
Bu durumda eğer eski bir duvar çiziyorsam
içine bolca segment yerleştiririm ve bu seg-
01
Haziran-Temmuz/07
13
EĞİTSEL
DEMLİK
Resim 10
Resim 11
Tuğlalar için daha çok “object displacement map” kullanıyorum. Bir “plane” nesnesi çiziyorum, segment sayısını
iyice artırıp siyah beyaz bir tuğla dokusu ile “object displacement” yapıyorum. Böylece duvardaki sıva katmanının
altından görünen tuğlalar oldukça inandırıcı bir şekilde
ortaya çıkıyor (Resim 10).
Bu çalışmadaki bütün dokuları Photoshop’ta boyadım.
Çoğunu elle boyuyorum. Bazıları 7000x7000 pixel boyutunda. Bu imajın orijinali 3500 pixel civarında render edilecekti, bu sebeple dokuları en az 2 kat büyük çalıştım. Bazı
çatlakları doku üzerine işlemek için gerçek fotoğraflardan
da yararlandığım oldu (Resim 11).
Yer döşemesi için, yine Photoshop’ta bir map hazırladım.
Bu sefer bu dokuyu “object displacement” olarak değil
“mental ray displacement map” kanalında kullandım ve o minik
minik caddeyi kaplayan taşları elde ettim. Bu yöntemde
“displacement” sadece render sırasında hesaplanıyor. Bu
sebeple geniş alanlarda bu tekniği kullanıyorum.
Resim 12
Resim 13
14
Haziran-Temmuz/07
EĞİTSEL
DEMLİK
Kompozisyonun üst kısmını kaplayan tonozun iç kısmındaki süslemeleri bir referans
fotoğrafından esinlenerek elle boyadım. Uzun
sayılabilecek bir çalışmaydı (Resim 12-13).
Düzensiz Duvarlar
Işıklandırma sadece nesneleri görünür
kılmaz. Nesnelerin 3 boyutluluklarını
ortaya çıkartır, ışığın olduğu yerde gölge de
vardır, parlaklık ve karanlık da. Nesnelerin
renklerinin tonlarını da ışık ve gölge ile değiştirebiliriz. Işık ve gölge çalışmamıza ruh ve
atmosfer katarlar. Yani ışık ve gölge birer tasarım elemanıdır ve asla en sona bırakılmamalıdır. Ben ışıklandırmayı kaba modelleme
aşamasının hemen sonrasında düşünürüm.
Gereken yerlerde ışık ve gölge ihtiyaçlarına
göre modellerde veya kompozisyonun bütününde değişiklikler yaparım. Böylece kafamda tasarlamış olduğum kompozisyona
ulaşmaya çalışırım.
Diğer taraftan, kameraları yerleştirdiğimiz
yerler ve hatta kameraların bakış açıları bakış
yükseklikleri, yukarıya mı yoksa aşağıya mı
baktıkları bile birer tasarım elemanıdır. Çünkü
çerçeve içindeki görüntüyü etkilerler. Kameranın birbirine çok yakın 2 farklı konumunda
elde edilen görüntüleri, birbirinden çok farklı
olabilir ve bu görüntülerden biri bir başyapıt
iken diğeri ise alelâde olabilir (Resim 14).
Mimari görüntülerde genellikle zemine dik
inen elemanların oluşturduğu düşey çizgiler,
kameranın yukarı ya da aşağıya bakması sebebiyle kompozisyonun üst veya alt bölümünde
birbirine yaklaşabilir. Bu sebeple çerçeve ile bu
çizgiler arasında istenmeyen üçgenler oluşabilir.
03
Resim 14
Bunu engellemek için “camera correction modifier
(3ds max için)” kullanılabilir. Eminim ki benzer
özellik bütün diğer yazılımlarda da vardır.
Bu projede çok miktarda ışık kaynağı kullanıldı. Bunlardan sadece 2 tanesi ortamın
atmosferini veren ana ışıklar, geri kalanlar ise
ortamın aşırı karanlık olmasını engelleyen ve
bazı detayları belirginleştirmek için kullanılan
yardımcı ışıklardır.
Render Aşaması
Bu çalışmayı o sırada kullandığım 3DS MAX
7.5 yazılımının Mental Ray render motoru ile
render ettim. Orijinal büyüklük 3636 pixel idi
(uzun kenar). Bu render yaklaşık 10 saat sürdü.
Çift işlemcili bir AMD Opteron makine kullandım ve makineda 2 GB RAM takılıydı.
vermedim. Programın şurasını kullanarak bunu
yaparsınız gibi konular da yok. Zaten kitapta
aslında neredeyse hiç program ismi geçmiyor.
Ben kendi yaptığım ve yaparken de düzenli
olarak kaydını tuttuğum bir işimi, kafamda
oluştuğu ve kâğıda şöyle bir karaladığım andan itibaren işin bitimine kadar geçen 5 aylık
süreçte yaşadıklarımı, düşüncelerimi sorunları
ve buna bulduğum çözümleri yazıya döktüm
ve bu tecrübemi de okuyucular ile paylaştım.
Yazımın, konuyla ilgilenen arkadaşlarım için
yardımcı olacağını umuyorum.
Tekrar bir başka sayıda görüşmek üzere.
Birkaç kelime daha
Bu proje hakkında yazarken tek tek, komut
komut anlatmayı hiç düşünmedim. Ya da şu
programla yapın, bu programla yapın gibi
önerilerde bulunmayı hiç düşünmedim.
Bence önemli olan projenin hangi yazılımda
yapıldığı ya da hangi komutların kullanıldığı
değil. Yanlış anlamayın teknik bilgi elbette
aklımızdan geçenleri ortaya koyabilmek için
kazanmamız gereken bir beceri. Ancak bence
asıl önemli olan akılda canlanan kompozisyon
yani tasarımın kendisidir. Bütün bu teknik bilgiyi bu kompozisyonu ortaya çıkartabilmek
için öğreniyoruz. Aklımızdaki tasarım başarılı
değilse, bütün bu teknik bilgi bizi hiçbir yere
götüremez.
Aslında Microsoft Word öğrenmek, ya da
10 parmak daktilo bilmek size ne kadar roman
yazma becerisi kazandırırsa, 3D programını
kullanmayı öğrenmek de anlamlı bir iş üretmek de ancak o kadar yardımcı olur. Ancak şu
da unutulmamalı ki, bu konuda anlamlı bir iş
üretebilmek için aslında bu programı kullanmayı da aslında çok iyi bilmek gerekiyor. Yani
hem boyanızı kendiniz yapacaksınız hem de
o boyayı tuvale kendiniz süreceksiniz.
Ben bu konudaki açığı kapatabilme konusunda kendime düşen görevin bir kısmını uzun
zaman önce 3D konusunda program öğretme
derdinde olmayan, ama işin mantığını işi üreterek anlatmayı amaçlayan bir kitap yazarak
yerine getirmeyi düşünmüştüm. Bu amaçla
yazdığım kitap “Tasarımdan Uygulamaya 3D
Mantığı” Şubat ayında raflardaki yerini aldı.
Amacım akademik olmayan bir dil ile 3D
konusu ile ilgilenen bütün meraklıları ve profesyonelleri, belki henüz fark etmemiş oldukları,
belki fark ettikleri ama henüz üzerinde pek de
düşünmedikleri konularda biraz canlandırmaktı.
Kitapta herkes için geçerli bir başarı reçetesi
YAZAR HAKKINDA:
1969 senesinde Ankara’da doğdu. 1992 senesinde ODTÜ
Mimarlık Fakültesi’nde lisans, 2002 senesinde Mimar Sinan
Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde “Hareketli Görüntü Tasarımı”
dersini vermeye başladı. 2001-2004 yılları arasında ilk Türk
gerçek zamanlı aksiyon oyunu PUSU’nun geliştirme ekibinde
karakter modelleme ve animasyon işlerini ve çeşitli grafik
arayüz tasarımlarını yaptı. 2005 senesinde, Sad Street isimli 3D
çalışması çeşitli yerli ve yabancı dergi ve kitaplarda yayımlandı,
çeşitli uluslararası animasyon festivallerine davet edildi ve
çalışmaları sergilendi. 2007 Şubat ayında ilk kitabı “Tasarımdan
Uygulamaya 3D Mantığı” Pusula Yayıncılık’tan çıktı. 2007 Mayıs
ayında ise The Gnomon Workshop ile gerçekleştirmiş olduğu
“Fluid Simulation With GLU 3D” eğitim DVD’si yayınlandı. Ayrıca
Flash ve AcitonScript konusunda uzman ve profesyonel
çalışmaları bulunmaktadır.
Haziran-Temmuz/07
15
M
erhaba Altuğ, Digital Arts dergisi olarak düzenli olarak yaptığımız röportaj teklifimizi kabul
ettiğin için teşekkür ederim. Türkiye’de farklı alanlarda uzmanlaşmış başarılı sanatçılarımız
var. 2d, 3d ve diğer bir çok konuda güzel işler çıkartıyoruz ama şunun farkına vardım
ki biz kendi sanatçılarımızı çok iyi tanımıyor ve onları sahiplenmiyoruz. Dergimiz sayfalarında
da ilk sayımızdan itibaren ülkemizde alanlarında başarılı arkadaşlarımızı tanıtmak, çalışmalarını
sayfalarımızda yayımlamak özel bir konu ve amaç olmuştur. Sizi ve çalışmalarınızı yıllar önce
kendi portfolyo sitenizde görmüştüm, işlerinizde ortak bir anlayış rahatlıkla gözlemleniyor.
İşleriniz sizin bir imzanız gibi.
Altuğ Şahin
Haziran-Temmuz/07
17
RÖPORTAJ: ALTUĞ ŞAHİN
Tekrar hoş geldiniz. Sizi tanıyan okurlarımız
mutlaka vardır ama ilk group tanıyacaklar
için Altuğ Şahin olarak bize kişisel, sanatsal ve
mesleki açıdan kendinizi tanıtabilir misiniz?
Arkadaşlarınız sizi mütevazı ve sessiz biri
olarak tanımlıyor. Altuğ Şahin kimdir?
Teşekkürler...
Açık olalım, mütevazıyım dersem yalan söylemiş olurum. Fakat burada mütevazılığın karşıtı
olarak neyi aldığımız da önemli. İnsanın arzu
duyduğu şeyleri yaptığında başarılı olması
kaçınılmaz. Ben de onları yapıyorum. Kişisel,
sanatçı ve mesleki olarak tanıtacağım kişi birbirinden farklı olmayacak, aslında röportajın
bütünü bunun cevabını daha iyi oluşturacak
gibi gözüküyor.
Bilgi üniversitesinde VCD bölümünde sizin
isminiz geçiyor. Bu konu hakkında bilgi
verebilir misiniz?
Visual Communication Design bölümü benim için güzel bir deneyim oldu. Şanslı bir
dönemdik, bir şeyler yapmak isteyen, yetenekli birçok arkadaşla beraber güzel bir bütün oluşturduk ve bu yaptıklarımıza yansıdı.
Tabi hocalar da bu bütünün parçalarıydılar.
Okul, yapmak istediklerinize vesile olabildiği
müddetçe size katkı sağlayabiliyor, VCD ise
kıyasladığınız zaman bunu güzel başarabilen
bir bölümdü. Üretkenliğimin çok yoğun olduğu
bir dönemi orada geçirdim diyebilirim.
18
Haziran-Temmuz/07
İş hayatınızın dışında ilgilendiğiniz neler?
İş dışında, yarı-ciddi müzikle ilgileniyorum,
Amiga döneminden kalma bir alışkanlık bu,
çeşitli composer programları ile dönem dönem
müzik yapıyorum. Bu bazen çok yoğun olabiliyor. Onun dışında özellikle motor sporları beni
cezbediyor, hatta tahrik ediyor. Öyle ki eğitim
amaçlı, Türkiye Formula 3 şampiyonasında bir
takımla temas içinde bulunmaktayım, oldukça ısınan photoshop’u kapatıp biraz rüzgâr
yemenin planları içerisindeyim.
Bugün geldiğiniz noktada, sizi etkileyen
nedenler neler? Gelişim sürecinizi bölümlendirmeniz, dönemlere ayırmanız gerekirse
nasıl bir bölümlendirme yaparsınız?
Yüksek bir noktadan gelişimde, bu sürecin
oluşumunda kırılma noktaları var mı diye
bakarsam, keskin ayrımlardan çok iç içe
geçmiş, üst üste binmiş zaman katmanları
var dersem daha uygun olur. Bunlar birbirini itip çekmiş gibi. Ben gelişme lafını çok
sevmiyorum, daha çok ne olduğunuzu, neler
yapabileceğinizi size hatırlatan, bir anlamda
algınızda ve farkındalığınızda açılmalara yol
açan zaman parçacıklarına denk gelme şeklinde tanımlarım bu süreci.
Sitenizde yayımladığınız ve diğer çalışmalarınızda sürdürdüğünüz bir hazırlık süreci
bulunuyor mu? Bir tasarımın öyküsünü anlatabilir misiniz?
Bilinçli olarak böyle bir hazırlık sürecinde bulunmuyorum. Ama belli ki zihnin dolma ve
boşalma devirdaimi size en güzel zemini hazırlıyor siz farkında olmadan, günlük yaşamınızın
içinde. Bunu rüya görmeye benzetiyorum, sizin
dikkatinizi çekmeyen olaylar, duygular, anlık
enstantaneler, çalışmaya başladığınızda bir
yerlerden fırlıyor adeta. Ortaya çıkan, rastgelerastlantısal hiçbir ögenin aslında nedensiz çıktığını düşünmüyorum. Bulunduğum tasarım
sürecinin kendisi bir yandan hem planlama
hem harekete geçme zamanlarını aynı anda
içeriyor.
Röportajımızın başında, çalışmalarınızda ortak bir üretim tarzının olduğunu şöylemiştim.
Yazısız bir imza gibi, işleriniz hem birbirinden
farklı hem de aralarında bir bütünlük var.
Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bahsettiğim gibi yaptığım işlerin çok büyük
bir kısmı spontane, zihinde planlı canlandırılmadan oluşan işler. Çalışırken beğeninin dur
dediği yer ortak ve aynıysa, işler de birbiriyle
bu yüzden uyuşuyor olabilir. Bende bu algı
fazla oluşmuyor, muhtemelen başka bir göz
bunun farkına daha rahat varıyor.
Tasarımlarınızın genelinde, tipografi ve öğelerini yoğun bir şekilde kullandığınızı görüyorum. Bunun özel bir nedeni var mı?
Bunun üzerine çok düşünmedim, ama herbiri
kusursuz tasarlanmış, haliyle yüzyılları devirmiş,
RÖPORTAJ: ALTUĞ ŞAHİN
lego parçaları gibi. Tek başlarına, grup halinde,
birbirleriyle sayısız ihtimalle ilişkiye girebiliyorlar, kalınlı-inceli, irili-ufaklı, bundan daha
güzel bir oyun alanı yoktur herhalde.
Kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz, kimlik ya
da unvan olarak, sürekli kullandığınız bir
unvanınız var mı?
Keskin hatlarla belirlenmiş sürekli bir unvandan
ya da kimlikten uzak durmayı tercih ederim. Eğer
belirli bir kimliğiniz, unvanınız varsa bu başka
bir kimliğiniz-unvanınız olmadığı, olamayacağı
anlamına doğru yaklaşıyor. Yaptığım şeyi, içine
girip fütursuzca üretmek istediğim bir oyun
alanı olarak gördüm ve görüyorum. Ama bu
hissin sürekliliği tamamen başta konuştuğumuz arzu ile ilişkili. Onu deneyimlersiniz ve
belli bir noktadan sonra doyum kaçınılmaz
olur. Bu o alanda ne kadar ilerlediğiniz ya da
ne kadar “geliştiğiniz” ile alakalı olan bir şey
değil, doyum ondan tamamen kopacağınız
anlamına da gelmiyor. Rahatlıkla söyleyebilirim,
ben tasarımcı değilim!
Portfolyo sitelerinde sıklıkla gördüğüm ve
son yıllarda ciddi olarak artan ve dergimizin
isminin de kökekinde yatan “Digital Artist”
tanımlaması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sizce Digital Artist kimdir?
Grafik tasarımın sanattan çok mühendislik dalı
gibi belirli kurallara dayalı teknik bir meslek
olduğu fikrine katılmıyorum. Alt alta maddelenebilecek kuralları ve bir o kadar da kuralsızlıkları birbirinden kopmadan işliyor. Herkeste
yaratma içgüdüsü var, neredeyse çiftleşme
kadar güçlü bir içgüdü, bunu icra eden kişiyi kategorilendirip -budur ya da bu değildirşeklinde nitelendirmeyi doğru bulmuyorum.
Bu bağlamda kişi eline mouse’u alıp hislerini
800x600 bir tuvale döktüğü noktada, kelime
olarak belki tartışılabilir ama anlam olarak doğru
bir tanım olacağını düşünüyorum.
Türkiye’de eğitim veren GSF ya da Görsel
İletişim ve Tasarım bölümlerinin durumu
nedir. Bölümlerin günümüz ihtiyaçlarına
yanıt vermede yetersiz kaldığı söyleniyor,
siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?!
Birçoğunun meslek/sanat kazandırmaktan
çok ondan soğutma stratejisi izlediklerini
düşünüyorum. Ama bölümleri suçlamaktan
önce halihazırda eğitim sisteminin oturtulduğu
temeller de düşünülmeli. Ayrıca vaat ettikleri
eğitim/öğretim, okul sonrası iş hayatına hazırlamak ise, ki çoğunun öyledir, bu konuda
yetersiz oldukları çok açık. Öğrenci için faydalı
olabilecek bir yol, hem okuyup hem de bir
yandan çalışmak; fakat üniversitelerin bu duruma çok da sıcak baktığı söylenemez.
Günümüzde bir tasarımcı hangi donanımlara sahip olmalıdır? Neler yapmalıdır, ne
okumalı, zamanını nasıl geçirmelidir?
Bolca bakmalı, güzele ve çirkine, tırnak içinde
bu. Ona güzel görünen neden güzel, çirkin
gelen neden çirkin geliyor; bunların analitiğini
yapması, görüp etkilendiği bir çalışma onu
hangi yapısıyla etkiliyor’un cevaplarını araması, zamanla kendi güzel’ini inşa etmesinde
oldukça yardımcı olacaktır.
Gazetelerde ve internet İK servislerinde,
en çok rastlanan ilanlar arasında grafik
tasarımcı ilanlarına rastlıyoruz. Sizin için
bunun özel bir nedeni var mı?
İşten çıkarılan çok grafik tasarımcısı olduğu
anlamında da yorumlanabilir.
Altuğ Bey, bir tasarımcı için boş zaman
nedir, siz boş zamanlarınızı nasıl değerlendirirsiniz?
Boş zamanlarımı kendime nasıl boş zaman
yaratabilirim’in yanıtını bulmaya ayırıyorum.
Çalışma hayatınızdan bahseder misiniz?
Tasarımcısınız, üniversitede kariyeriniz
devam ediyor. Bir haftalık dilimde zamanınız nasıl geçiyor?
Yoğun tempo bu işin artık sıradan bir parçası,
bünye bir süre sonra buna alışıyor. İstemediğim
Haziran-Temmuz/07
19
zamanlar yoğun üretim içinde bulunmaktan
mümkün olduğunca kaçınıyorum, yoksa bu
ileriki üretkenliğinize olumsuz anlamda yansıyabiliyor. Her alanda olduğu gibi burada da
dengeyi yakalayabilmek önemli.
Bilgisayar, yazılımlarla aranız nasıldır, hangi
işte hangi yazılımları kullanırsınız? Kullandığınız yazılımlardan bahseder misiniz ve
kullanıcılara tavsiyeleriniz var mı?
Erken dönemlerde sadece Photoshop kullanıyordum, şimdi bunu Illustrator ile destekliyorum. Bu ikisi zaten fazlasıyla yetiyor. Ben PC
kullanırken daha rahatım. Kişi kendini hangi
programda ya da işletim sisteminde rahat hissediyorsa onu kullanmalı, bu konuda fanatiklik
derecesinde söylemlerde bulunanlara hiçbir
şey demiyorum.
sevinirim. Güzel Sanatlar Fakültelerinden
sonra birçok üniversite, ağırlıklı olarak özel
üniversiteler Görsel İletişim ve Tasarım Bölümleri adı altında bölümler kurarak eğitim
veriyorlar. Bildiğim kadarıyla, bu bölümler
artık özel yetenek sınavı yapmadan öğrenci kabul ediyorlar. Bu bölümlerin kuruluş
nedenleri nedir sizce?
Sanatın ve sanatçının dostu okul sahiplerinin
işi olsa gerek!
Altuğ Şahin’in kariyer hedefleri nedir... Yıllar sonra gelmek istediğiniz noktayı nasıl
tanımlarsınız?
Belirli bir hedef tanımlamadım, bu, sürecin
başında da böyleydi. İçgüdülerime oldukça
değer veriyorum, beynin sağ ve sol lobları
kendi aralarında atışırken sol tarafa hep daha
çok prim veririm.
Bu bölümlerde okuyan öğrenciler bugün
kendilerine nasıl bir kariyer hedefi çiziyorlar, okuldan mezun olduktan sonra neler
yapabilirler ve hangi donanımlara sahip
olabiliyorlar? Kariyer danışmanı olsaydınız
Görsel İletişim öğrencilerine neler önerebilirsiniz?
Başlangıç için büyük ölçekli ajanslardan çok, orta
ölçekli, nispeten dingin ajanslar; kendilerine işin
tüm işleyiş safhalarında daha aktif rol oynama
şansını tanıyabilir. İşe yansıtacakları vizyonları
daha özgür olacağı için deneyimleri, gelişimleri çok daha hızlı olacaktır. Kendi şirketlerini
açma fikri birçok kişiye cazip geliyor, ama acele
etmemek gerektiğini düşünüyorum. Daima
doğru zamanlama çok daha önemlidir.
Size bir şey sormak istiyorum, bu sorumu
tarafsız bir tasarımcı olarak yanıtlarsanız
Günümüzün gelişen ihtiyaçları noktasında,
ajans, matbaa, stüdyolarda yetişmiş insan
20
Haziran-Temmuz/07
sirkülasyonları çok arttı. Basım, yayım teknolojileri her alanda
gelişti. Bu ihtiyacı karşılamak adına özel eğitim kuruluşları neredeyse her köşe başında dersane tabelası altında özel mesleki
eğitimler vermeye çok uzun zaman önce başladılar ve sürekli
yeni yerler açılıyor. Bu kurumlarda eğitim verenler ne yazık ki
denetlenemiyor. Sizin bu konu hakkındaki düşüncelerinizi alabilirmiyim, sizce çözüm nedir?
Kâr amaçlı bu oluşumların önüne geçmek çok zor gözüküyor.
Sonuçta sistemin kendi otokontrol yapısı bir nebze filtreleme ve
dengeleme görevi görüyor.
Digital Arts dergisini tanıyor musunuz, dergi için neler söyleyebilirsiniz? Takip ettiğiniz kadarıyla eleştirilerinizi alabilir miyiz?
Yerli yayınlardaki mevcut yayın açığını güzel kapattınız. Teorik ve
pratik içerik dengesinin güzel ayarlandığı bir dergi Digital Arts...
Altuğ Bey, röportajımızı kapatmadan iyi bir çalışma disiplinini
yakalamak için özel tavsiyeleriniz ve ilkeleriniz varsa okurlarımız
adına alabilir miyiz?
Çalışırken, iç sese her zaman daha çok söz hakkı verilmeli, bunun
dışında bu alanda kendini geliştirmiş çoğu insanın söyleyeceği
gibi; zorlamadan, sık ve yoğun olarak pratik ama piyasa ya da okul
haricinde, özellikle kendin için iş yapmak ve mümkün olduğunca
bunu tekrarlamak…
Değerli zamanınızı bize ve dergimize ayırdığınız için teşekkür
ederim. Sizi çalışma ve yazılarınızla Digital Arts dergisi içinde
görmeyi çok isteriz.
Ben teşekkür ederim.
Haziran-Temmuz/07
21
VİZYONER
S. HALİD ÖZGÜR
[email protected]
Halid Özgür, 1977 yılında İstanbul’da doğdu. Halen Bilimer
Bilişim Akademisi’nde Görsel İletişim ve Tasarım Eğitimleri
Bölüm Başkanlığı yapıyor ([email protected]).
ADOBE CREATIVE SUITE 3
DESIGN PREMIUM
İŞ AKIŞI
Adobe Creative Suite 3 Design Premium; baskı, web, etkileşimli içerik ve
mobil yayıncılık için tasarımcıların hayal ettiği araç paketidir. Profesyonel
sayfa mizanpajı, imaj düzenleme, illüstrasyon ve Adobe PDF iş akışları ile
birlikte, web site tasarımları, etkileşim deneyimleri ve mobil içerik geliştirme
araçlarının son sürümlerini içermektedir. Adobe Creative Sutie 3 tasarım,
üretim araçları ve iş akışı sırasındaki güçlü entegrasyon sayesinde tasarım
için ihtiyacınız olan her şeyi bir arada bulmanızı sağlar.
Haziran-Temmuz/07
23
EĞİTSEL
VİZYONER
Creative Suite 3 Türkiye’ye de hayırlı olsun.
CS3’ü beta sürümlerinden itibaren yakından
incelemeye başlayıp, Avrupa EMEA bölgesi
için farklı ülkelerden sadece 15 kişilik özel bir
grubun katılabildiği Münih’teki lansmana katılan
bir Türkiye’li olarak kendimi şanslı hissediyorum. Bu yakınlığın bir sonucu olarak sizin için
Adobe Creative Suite 3 Design Premium’u ”iş
akışı” süreci açısından inceledim. Makalemde
iş akışlarının nasıl olduğunu genel hatları ile
tarif edeceğim. Şimdi keyifli bir CS3 turuna
başlıyoruz.
24
Haziran-Temmuz/07
Baskı, Web İş Akışı
Adobe Creative Suite 3 Design farklı medyalar arasında ürettiğiniz içerikleri kullanmanızı
sağlamak için tasarlanmıştır. Creative Suite
bileşenleri Illustrator, Photoshop ve Flash
ile başladığınız için içeriği hızlı bir şekilde
InDesign ve Dreamweaver’a geçip baskı ve
web prodüksiyon için kolayca test edebilir,
hazırlayabilir ve yayınlayabilirsiniz.
İş akışı boyunca siz ve projenizdeki çalışma
arkadaşlarınız, dosyaları Bridge ile yönetebilir ve Stock Photos ile görselleri direkt olarak
Bridge’e indirebilirsiniz.
Mobil İş Akışı
Adobe Creative Suite 3 Design aynı zamanda sizin mobil iş akışınızın bir parçası olarak
kullanılabilir. Artık Creative Suite bileşenleri
Adobe Device Central ile birleştirildi.
Photoshop, Illustrator, InDesign, Dreamweaver ve Flash kullanarak içeriğini yaratın. Ardından Device Central kullanarak mobil içeriğinizi
geniş marka seçenekleri arasından istediğiniz
bir cihaz üzerinde gerçek hayatta çalışıyormuş
gibi görüntüleyin ve kontrol edin.
EĞİTSEL
VİZYONER
Neler Ortak?
Adobe Creative Suite 3 farklı programlar
arasında iş akışını kesintisiz yapabilmek için
tasarlandı. Arayüz, araçlar ve komutlar şu anki
iş akışınızı daha verimli hale getirmektedir.
Böylece yeni programları ve fonksiyonları çok
çabuk öğrenirsiniz.
Photoshop, Illustrator, InDesign ve Flash
aynı konumdaki araç çubukları, kontrol panelleri aynı yapıda tutarlı bir arayüze sahiptir. Ve
paneller tuvalinizi/sahnenizi [artboard/stage]
tüm uygulamalarda aynı şekilde sarar.
Tutarlı Renkler
Tasarım prosesinde işin başlangıcından sonuna kadar renk tutarlılığını korumak çok
önemlidir.
İş akışınızda tasarım, mizanpaj ve baskı
süreci boyunca renkler olabildiğince aynı
görünmelidir. Photoshop ve Illustrator renk
profilini dosyayı kaydederken gömebilirsiniz.
InDesign bu profilleri okuyarak, tasarım sürecinde monitörde ve basılı materyal üzerinde
tutarlı renkler elde etmenizi sağlar.
Bridge ile Tutarlı Renk
Adobe Bridge CS3 üzerinden Renk Yönetimini
ayarlarsanız; Photoshop, Illustrator, InDesign ve
Acrobat arasında senkronize olur. Bu senkronizasyon tüm Creative Suite bilenleri arasında
renklerin aynı görüntülenmesini sağlar.
1. Bridge’i açın.
2. Edit> Creative Suite Color Settings
3. Listeden istediğiniz renk ayarını seçin
4. Apply butonuna tıklayın.
• A: Araçlar Paneli
• B: Tuval (veya sahne)
• C: Kontrol Panel
• D: Paneller
Arayüz Özelleştirme
Tools Paneli
Arayüzün tamamını kendi tercihlerinize göre
tasarlayabilirsiniz. Standart olarak Tools paneli
iki kolonlu olarak gelir. Yer kazanmak için yatay
veya dikey olarak tek kolonlu bir ayar yaparak
kullanabilirsiniz.
Control Panel, Contral Palet veya Insert Bar
Seçtiğiniz araç, nesne veya sayfa özelliklerine
hızlı erişim için kullanabilirsiniz. Standart olarak belge penceresinin üstüne yapışık şekilde
gelen paneli aşağıya alabilir, koparıp serbest
olarak istediğiniz yere koyabilirsiniz.
Paylaşımlı Renk Örnekleri
Photoshop, Illustrator ve InDesign içerisinde
kullanmak üzere renk örnekleri tanımlayabilirsiniz ve bileşenler arasında ortak kullanabilirsiniz.
Bu Creative Suite’in farklı bileşenlerinde renklerin aynı görünmesini sağlar. Aynı zamanda
spot ya da proses renkleri kullanırken, tüm
tasarım ekibinin bu ortak renk örneklerini kullanması ile tutarlılığın tüm iş akışı boyunca
korunmasını sağlar.
Başka uygulamalarda ya da tasarım ekibinin diğer üyeleri ile ortak renkleri kullanmak
Haziran-Temmuz/07
25
EĞİTSEL
VİZYONER
için bir .ase (Adobe Swatch Exchange) dosyası
üretebilirsiniz. Bunun için:
1. Kullanmak istediğiniz renk örneklerini
oluşturun ve Swatches panelinden Save
Swatches for Exchange komutunu seçin
ve kaydedin.
2. .ase dosyası Presets> Swatches klasöründe
bulunur. Tam adresi Library> Application
Support> Adobe ... şeklinde devam ediyor.
3. Ortak renkleri kullanmak için Swatches panelinden Load komutu vererek kaydettiğiniz
.ase dosyasını çağırın.
Tasarım ekibi ile bu renkleri paylaşmak için
lokal server’ınızda bir yere koymanızı tavsiye
ederim.
Başarılı bir renk yönetimi için;
1. projeye başlarken Bridge üzerinden renk
ayarlarını senkronize edin.
2. Tüm Creative Suite bileşenlerinde renk
yönetimini açın.
3. Proje iş akışı boyunca renk tutarlılığını
sağlamak için renk örneklerini (Color
Swatches) her bir Creative Suite bileşeni
için .ase dosyaları üzerinden kullanın.
4. Basılacak son dosyayı öngörünümle
incelemek için Illustrator, InDesign ve
Acrobat’ta üstbaskı öngörünümünü
(Overprint Preview) açın.
Tasarım
Bir tasarıma başladığınızda Creative Suite
bileşenlerinin birbirine benzeyen araçları ile
hızlı bir şekilde uygulamalar arasında geçişler
yapabilirsiniz.
Pen ve Eraser araçları gibi Layers ve Animations panelleri aynı amaçlar için tasarlanmıştır. Filters ve Styles Creative Suite’in hangi
bileşeninde olursanız olun benzer işlemleri
yaparlar.
Pen Tool
Hassas bir çizim aracına ihtiyacınız olduğunda çoğunlukla Pen aracı kullanılır. Pen aracı
Flash için güncellendi. Böylece Photoshop ve
Illustrator alışkanlıklarınızı artık Flash’ta çizim
yaparken de kullanabileceksiniz ; nokta ekleme,
çıkarma, eğri çizme gibi özellikler...
Eraser Tool
Eraser aracı görselden bölümleri çıkarır.
Photoshop’ta pixel silebilirsiniz. Flash’ta çizgi
ve dolguları, Illustrator’da bu yeni araç vektör çizgi ve şekilleri siler ve otomatik olarak
noktalar ekler.
Layers Paneli
Katmanlar çalışmanın parçalarını birbirinden
ayırmak için kullanılabilir. Illustrator ve InDesign
gibi programlarda katmanlar sıklıkla içeriği
organize etmek için kullanılır. InDesing’da
özellikle Master sayfalarla çalışmanız gerekiyorsa; Layers kullanımı, Master sayfaları gerçek
sayfalara uygulayıp değiştirirken kolaylıklar
sunar. Bu katmanlı dosyalar Acrobat üzerinde
katmanlı olarak açılır. Photoshop’ta katmanlar
bozucu olmayan imaj düzenleme ve efekt
uygulamak için kullanılır. Flash içerisinde ise;
katmanlar içeriği birbirinden ayırmak için kullanılır; aynı zamanda animasyon, action script
ve ayarlamalar için de kullanılmaktadır. Katmanlı Photoshop dosyaları Flash içerisine aynı
katman özelliklerini ve saydamlık değerlerini
taşıyarak getirilebilir.
Animation Paneli
Photoshop ve Flash’ta animasyon yapabilirsiniz. Photoshop Animation paneli ile film
dosyalarında da düzenlemeler yapabilirsiniz.
Flash’ta animasyon için Timeline panelini kullanırsınız.
26
Haziran-Temmuz/07
CS3 Bileşenleri Arasında Dosya
Uyumluluğu
Yerleştirme (Placing) ve İçe Aktarma (Import)
tasarım elementleri birinden diğerine taşımak
için kullanılır iki farklı yöntemdir.
Edit Original, Symbols ve Smart Objects
gibi komutlar içe aktarılmış ve yerleştirilmiş
elementlerin yönetimini kolaylaştırmak ve
düzenlenebilirliklerini korumak için kullanılır.
Creative Suite bileşenlerinin her biri dosya
kaydetme veya dışa aktarma (export) sırasında size tam hakimiyet verir. Export genellikle
orijinal formatın -native format- dışında bir
formata dönüştürürken kullanılır.
Bileşenler Arası Dosya Bağlantıları
Dosya yerleştirme tüm Creative Suite bileşenleri için aynıdır.
1. Illustrator, Photoshop, InDesign, Flash
ve Dreamweaver kullanırken aynı yöntemle dosya yerleştirebilirsiniz; File> Place veya File> Import.
2. Bir görseli veya dökümanı (.ai, .pdf, .indd,
.psd vb...) yerleştirirken Link seçeneğini
işaretlerseniz belgenize bağlı olmasını
sağlayabilirsiniz. Bir görselin veya belgenin çalışmanızla bağlantılı (linked) olması
bağlantılı dosyada yapacağınız değişikliklerin anında çalışmanıza yansıtılmasını
sağlar.
Orijinal Dosyalar, Kopyala-Yapıştır
Adobe Creative Suite, bileşenleri arasında
orijinal (native) doya formatlarını paylaşacak
şekilde tasarlanmıştır. Neye ihtiyacınız varsa
orijinal dosya formatlarını kullanın: Orijinal
Photoshop dosyalarını (.psd) Illustrator’da açın,
InDesign mizanpajınıza yerleştirin (place) veya
Flash’a projenize aktarın (import) edin. Illustrator
belgenizi (.ai) Photoshop’ta açın ve InDesign
mizanpajınıza yerleştirin veya Flash Projenizi
aktarın. Adobe PDF dosyalarını Illustrator veya
Photoshop’ta açın, düzenleyin ve InDesign
mizanpajınıza yerleştirin. Bu bahsettiklerimi
orijinal formatlı dosyaların programlar arasındaki geçişine sadece birkaç örnek olarak
düşünün.
Semboller
Semboller, çalışmanızda birçok örneklerini
kullanmanıza imkân sağladığı ve dosya boyutunu küçülttüğü için oldukça fonksiyoneldir.
Çalışmanızda kullandığınız tüm sembol örnek-
EĞİTSEL
VİZYONER
leri (instance) sembolün orijinalinde değişiklik
yaptığınızda otomatik olarak güncellenir.
Flash’ta Graphic, Button ve Movie Clip
sembollerini kullanabilirsiniz. İçerisinde görsel veya video bulunduran ya da animasyon
hatta kod (actionscript) içeren semboller de
yaratabilirsiniz. Illustrator şimdi Flash’la aynı
sembol tiplerini destekliyor; hatta ”9-slice
editing” düzenlemesini de dahil ediyor.
2. Baskı: Masaüstü yazıcınızda prova baskı
alın. Acrobat 8 ile baskı öncesi veya
yüksek kalitede çıktı için endüstri standardı PDF/X formatlarına dönüştürün, iş
akışı otomasyonu için JDF (Job Definition
Format) dosyaları üretin.
3. PDF: Diğer dosya biçimleri ve PDF belgelerini birleştirin. Arşivleyin.
PDF Oluşturmak
PDF dosyası oluşturmak çok basittir. Illustrator ve Photoshop’tan File> Save As menü
komutuyla, InDesign’dan File> Export menü
komutunu kullanın. Amacınıza uygun (internet
gönderimi, baskı vb.) bir format seçerek PDF
olarak kaydedin.
Çoklu İşlemler
Bridge ile birçok dosyayı bir komutla yeniden
adlandırabileceğiniz gibi, mesela Illustrator’a
toplu olarak gönderip, Live Trace uygulayarak
vektörel hale dönüştürebilirsiniz.
Smart Objects
Akıllı nesneler size Photoshop’ta çalışırken
ölçekleme, döndürme, nesne etrafına sarma gibi işlemlerde bozucu olmayan (nondestructive) düzenleme imkânı kazandırarak
esnek çalışma sağlar.
Photoshop’ta bir veya daha fazla katmanı
da Smart Object’e dönüştürebilirsiniz. Bir kere
Smart Object yaptığınızda, Photoshop kaynak verileri saklayarak sonrasında yaptığınız
değişiklikleri bu kaynak verilere uygulayarak
gösterir. Mesela büyük bir görseli normalde
küçülttükten sonra tekrar büyütmek bozucu
bir etkidir. Ancak, küçültmeden önce Smart
Object’e dönüştürürseniz. Küçülttükten sonra
tekrar büyüttüğünüzde, ilk -Smart Object’e
dönüştürdüğünüz- boyuta kadar tekrar büyütebilirsiniz ve hiçbir kaybınız olmaz.
Illustrator’dan Photoshop’a yerleştirdiğiniz
veya kopyala-yapıştır yöntemiyle getirdiğiniz
nesneler de Smart Object olarak aynı şekilde
kullanabilirsiniz.
Bridge
Bridge ile metadata ve anahtar kelime bilgilerini görüntüleyebilir ve düzenleyebilirsiniz.
Görselleriniz için etiketler atayabilir, rating
verebilirsiniz.
Dijital fotoğraf makinenizden fotoğrafları
direkt olarak aktarmak için Get Photos from
Camera komutunu kullanın.
PDF Dosyası Oluşturmak
Adobe PDF (Portable Document Formatting) baskı
ve web yayıncılığında bir endüstri standardıdır.
Adobe PDF’i iş akışınızın bir parçası olarak,
belge dağıtımı ve gözden geçirme işlemleri,
yüksek çözünürlüklü baskı çıkışı, belge arşivi
ve daha fazlası için kullanılabilir.
Adobe PDF Dosyaları Kullanımı
1. Elektronik Dağıtım: İnternet ile gönderin
veya real-time gözden geçirin, online
formlar oluşturun.
Adobe Stock Photos
Bridge’in Favorites panelinde bulunan Adobe
Stock Photos seçeneği sayesinde binlerce görseli
anahtar kelimelere göre aratıp, hemen Royalty
Free olarak indirip direkt olarak sürükle-bırak
InDesign’a alabilirsiniz.
Haziran-Temmuz/07
27
EĞİTSEL
VİZYONER
Cue projelerinde dosya yöneticisi olarak Bridge’i
kullanın. Bridge ile Version Cue projelerine ve
dosyalarına erişebilir, görüntüleyebilir, arama
yapabilir ve bilgileri karşılaştırabilirsiniz.
Device Central
Device Central, kullanıcılara hazırladıkları mobil
içeriği piyasadaki son sürüm cihazlar üzerine
simüle ederek görüntüleme ve test yapma
imkânı sağlar.
Bridge Acrobat Connect
Tasarımlarınızı online olarak müşterilerinize
sunmak ya da diğer tasarımcılarla paylaşmak
için Acrobat Connect idealdir. Bridge’in Favorites panelinden Start Meeting’i seçin.
İlk defa tıkladığınızda ücretsiz Trial hesap
açarak kullanabilirsiniz.
Version Cue
Adobe Version Cue CS3 bir dosyanın versiyonlarını izler ve dosya paylaşımı, versiyon
kontrolü, yedekler, online gözden geçirmeler
ve dosyaların kullanımda olup olmadığının
belirlenmesi (check-in, check-out) gibi grup çalışmasının gerektiği durumlarda kullanılır. Version
Cue Bridge ile entegre bir şekilde çalışır. Version
28
Haziran-Temmuz/07
Creative Suite bileşenlerinde yaptığınız
tasarımları gerçek hayata geçirmeden önce
gerçek hayat simülasyonu ile (Gamma, Contrast,
Ortam ışığı-iç/dış mekân) görüntüleyebilir, test
edebilirsiniz. Birçok farklı telefon üzerinde nasıl
göründüğünü kolayca görebilirsiniz.
Photoshop ve Illustrator: File> Save for Web
Devices> Device Central
Flash: Tercih ettiğiniz Flash Lite ayarları üzerinden Control> Test Movie
Dreamweaver: Preview> Preview in Device
Central
Bridge: Test etmek istediğiniz belgeyi seçin,
File> Test in device Central.
Bundan sonraki bölümde Creative Suite 3
ile birlikte Design ürünlerine* gelen yeniliklerden bahsedeceğim.
*Adobe Creative Suite 3 design Premium:
1. Photoshop,
2. Illustrator
3. InDesign
4. Acrobat
5. Flash
6. Dreamweaver
İlk yenilik, sadeleşen ikon tasarımları :)
EĞİTSEL
VİZYONER
Baskı için Photoshop
Photoshop dosyaları birçok basılı materyalin anahtar elemanıdır. Bu dosyaları esnek
bir şekilde birçok baskı süreci senaryosunda
kullanabilirsiniz.
Bir dosyayı Illustrator ya da InDesign belgesi
içine gömdüğünüzde (Embed) tüm imaj bilgileri
yazılır. Illustrator ve InDesign’da, Photoshop
dosyalarını katman kompozisyonları (Layer
Comps) yeteneklerini kullanarak yerleştirebi-
Baskıya Hazırlık Yapın
Baskı için belge hazırlamak Photoshop’tan
”Save As” komutu ile Photoshop PDF formatını
seçerek veya InDesign’da paketleme seçeneğini
(File> Package) kullanarak yapabilirsiniz. Daha
sonra Baskı kalitesi veya bir PDF/X önayarı
seçin.
Belge Çözünürlüğünü ve Renk Modunu Seçin
Photoshop CMYK’dan Duotone’a ve Spot renk
işlemlerine kadar birçok modu destekler. Bu
renk modları Illustrator ve InDesign ‘dan baskıya
giderken ayrıştırılır.
Mizanpaja Aktarın
Photoshop dosyalarını Illustrator veya InDesign baskı mizanpajlarınızın bir parçası
olarak yerleştirebilir (Place) veya gömebilirsiniz (Embed). Bir dosyayı yerleştirmek
orijinal dosya ile bağlantı oluşturarak, size
katmanların ve katman kompozisyonlarının (Layer Comps) kontroül imkânını verir.
lirsiniz (Place). InDesign yerleştirilmiş (Placed)
dosyayı PSD’nin katman kompozisyonlarını
ve her bir katman görünüp görünmeyeceğini Photoshop’ta açmadan belirlemenizi
sağlar.
Orijinali Düzenleyin (Edit Original)
Illustrator ve InDesign içinde çalışırken, yerleştirdiğiniz PSD doyasını Links panelindeki
”Edit Original” butonuna tıklayarak direkt olarak
Photoshop’ta düzenleme yapın. Değişiklikleri
kaydedip InDesign veya Illustrator’a döndüğünüzde düzenlemeleriniz güncellenerek
mizanpajınıza yansıtılacaktır.
Haziran-Temmuz/07
29
EĞİTSEL
VİZYONER
Web için Photoshop
Flash’a Import Edin
Photoshop belgelerini Flash’a import ederken
aktarılmasını istediğiniz katmanları seçin. Text
katmanlarını pixel olarak düzleştirerek veya
vektör olarak alabilirsiniz. İleride Flash içerisinde düzenleyebilirsiniz. İsterseniz sadece
bir Layer’ı Symbol olarak Flash’a Import edebilirsiniz.
Photoshop CS3 web için grafik üreten lider
bir programdır. Optimize edilebilir Slice yapısı ile HTML export’u ve özelleştirilebilir renk
panelleri ve esnek sıkıştırma seçenekleri web
standartlarını genişletmektedir.
Tasarla, Optimize Et - Dışa Aktar
Kopyala-yapıştır yöntemi ile Photoshop’tan
Dreamweaver’a grafiklerinizi aktarın. Slice aracı
ile katman veya kılavuza göre clice’lar üretin. Slice
Tool ile yeniden boyutlandırın, hizalayın. HTML
İhtiyacınız olduğunda Photoshop’a Geri Dönün
Imege Preview özelliği ile Dreamweaver görselin
özelliklerini düzenlemenizi sağlar. Yapıştırılmış
dosya da gelecekte yapacağınız güncellemeler için referans niteliğindedir. Düzenlemek
istediğinizde Photoshop otomatik olarak açılır.
Değişiklikleri kaydettiğinizde Dreamweaver’da
güncellenir.
Etkileşim için Photoshop
mizanpajı içine Slice Option diyalog penceresini
kullanarak görselleri isimlendirerek yerleştirin.
Export komutu ile slice’larınızı web için hazır
hale getirin.
CSS Mizanpajı
Dreamweaver içerisinde hazırlayacağınız CSS
ile temiz ve web standartlarında siteler tasarlayın.
Kopyala-Yapıştır
İhtiyacınız olduğunda Photoshop’tan bir
görseli Design veya Code görünümünde
iken kopyalayıp-yapıştırın. Bir şeyi ilk defa
yapıştırırken Dreamweaver imajı optimize
edecektir.
30
Haziran-Temmuz/07
Etkileşimli tasarım üretirken kompozisyonlarınızı
Photoshop’un güçlü filtrelerini ve alışageldiğiniz
araçları kullanarak hazırlayabilirsiniz.
Arayüz Tasarlayın
Etkileşimli medya tasarımları üretirken
Photoshop’un gelişmiş katmanlarını, katman
stillerini ve etkileşimli durumları olan butonlarını
hızla kullanın ve arayüzünüzü tasarlayın.
Animasyon ve Etkileşim Ekleyin
Timeline’ı kullanarak
Flash’ta animasyon
yapın. ActionScript
3.0 ile etkileyici etkileşimler ve efektler
ekleyin. Script yazmayı gerektirmeyen
hazır Componentleri
kullanın.
EĞİTSEL
VİZYONER
Dosyanızı Yayınlayın
Projenizi tamamladıktan sonra SWF dosyası
olarak web sayfasında kullanmak üzere yayınlayabilir veya indirilmek üzere Projector
dosyası olarak çıkış alabilirsiniz.
Dosyayı Sıkıştırın
File> Save as Web & Devices seçeneğini kullanarak farklı sıkıştırma seçeneklerini deneyin.
Arzuladığınız ayarı yaptığınızda Device Central
butonuna tıklayın ve açın.
Mobile için Photoshop
Photoshop bilinen pixel tabanlı grafik düzenleme programlarında endüstrinin lideri
olarak CS3’e eklenen yeni özellikleri ile mobil cihazlar için grafikleri optimize etmenize
yardım eder.
Eğer düzenlemeye ihtiyacınız varsa, Command
menüsünü kullanarak Photoshop’a geri dönün
ve istediğiniz değişiklikleri yapın.
Device Central ile Test
Tasarladığınız arkaplan görselinin cihazınızda nasıl göründüğünü test edin. Farklı
ışık koşullarında tasarımınızın nasıl göründüğüne bakın. Outdoor, Indoor ve Sunshine gibi yansıma ayarları ile tasarımınızın
gerçek yaşamdaki simülasyonunu yapın.
Genel Tasarım
Photoshop’ta mobil cihazlar için tasarım üretmeye başlarken hedefinizdeki mobil cihazın
yeteneklerini öğrenin. Yeni bir Photoshop
dosyası açın (File> New), buradaki Preset seçeneklerinden Mobile & Devices’ı işaretleyin.
Ve tasarlayın.
Layer Comps
Photoshop’un Layer comps gibi özelliklerini
kullanarak farklı fikirler için alternatif tasarımlar
üretebilirsiniz. Böylece her seferinde ürettiğiniz yeni tasarım alternatifini Lyer Comps
panelinden seçerek test edebilirsiniz.
Haziran-Temmuz/07
31
EĞİTSEL
VİZYONER
Baskı için Illustrator
Illustrator, çünkü vektör çizimler ölçeklenebilir.
InDesign’a yerleştirdiğiniz orijinal Illustrator
belgesi anında InDesign’da güncellenir ve
Illustrator’da kullandığınız renkler otomatik
olarak InDesign Swatches panelinde güncellenir.
Illustrator’da hazırladığınız mizanpajı direkt
olarak baskıya hazır, PDF yapabileceğiniz gibi
InDesign üzerinden de yapabilirsiniz.
Belge Profilini Seçin
RGB ve CMYK belge profillerinden birini amacınıza uygun olarak seçebilirsiniz.
PDF’e Dönüştürün veya InDesign’a Aktarın
Illustrator’da tek bir sayfa ile çalışırken direkt olarak ”Save As” komutu ile PDF-X4
seçeneği ile baskıya gönderebilirsiniz. Çok
sayfalı dokümanlar için InDesign’ı kullanmalısınız. Basitçe Illustrator çalışmanızı
kopyala-yapıştır ile InDesign’a alabilirsiniz.
Yerleştir (Place): Place komutu ise orijinal Illustrator belgesi ile bağlantı oluşturur. Çalışmayı
düzenlemek için Illustrator’a geçebilirsiniz. Bu
yaklaşım karmaşık dosyaları InDesign’a getirirken kullanışlıdır. Çünkü Illustrator’ın araçları
ile düzenleme/değişiklik yapabilirsiniz.
Kopyala-Yapıştır: Illustrator’dan kopyala-yapıştır ile
getirdiğiniz çalışma orijinal belgeye ihtiyacınız
olmayacak durumlar için kullanılır, çünkü tüm
vektör bilgisi direkt olarak InDesign’ın içine yazılır.
Bu tavır genellikle küçük çizim parçalarını mizanpajınıza almak istediğinizde tercih edilmelidir.
32
Haziran-Temmuz/07
Edit Original
Eğer Illustrator’da yaptığınız bir çizimi InDesign’a
aldıktan sonra, değişiklik yapmanız gerekirse Links panelinde Edit Original butonuna
tıklayın, ilgili çalışmanız Illustrator’da açılır.
Düzenlemenizi yapıp, kaydedin, değişiklikler
InDesign’da güncellenir.
Baskıya Hazırlayın
Baskı için son dosyayı hazırlamak için PDF’e
dönüştürün ve PDF-X formatlarından uygun
olanı seçin.
EĞİTSEL
VİZYONER
ler verin. Flash’ta kullanmak istediğiniz amaca
göre Graphic ya da Symbol yapabilirsiniz.
Web için Illustrator
Export SWF veya SVG
Eğer ölçeklenebilir vektör bir çıkışa ihtiyacınız varsa SWF veya SVG olarak direkt export
edebilirsiniz.
Flash Text Olarak Tanımlayın
Eğer etkileşimli uygulamanız statik, dinamik veya
inpu-text gerektiren bir metin alanı içeriyorsa,
Illustrator’dan bunu önceden atayabilirsiniz.
Bu bölümde Flash’ta kullandığınız diğer metin
özelliklerini de belirleyebilirsiniz.
Adobe Illustrator ile Dreamweaver’da kullanmak
üzere bitmap imajlar hazırlayabileceğiniz gibi,
SWF ve SVG gibi vektör tabanlı animasyonlar
için yaratıcı tasarımlar yapmanızı sağlar.
Tasarım Yapın
Vektör düzenleme araçları ile tasarımınızı yapın.
Vektörleri kullandığınızda çalışmanızı istediğiniz
boyutta tasarımını çiçekleyebilirsiniz.
Renkleri Ayarlayın
Live Color özelliğini kullanarak birçok renk alternatifini çok hızlı bir şekilde öğrenebilirsiniz.
Save for Web
File> Save for Web and Device komutunu vererek;
isterseniz SWF, SVG veya bitmap alternatiflerini
kullanabilirsiniz. Kalite farkını gözlemlemek
için orijinal dosya ile sıkıştırılmış hali arasında
yanyana karşılaştırma yapabilirsiniz.
Etkileşim için Illustrator
Illustrator yeni özellikleri ile etkileşimli içerik
üretiminizi geliştirmek için tasarlandı. Meselâ
Illustrator nesnelerini Flash Graphic veya Movie
Clip’leri olarak sembole dönüştürerek çalışabilirsiniz.
Flash Import
Hazırlıklarınızı tamamladıktan sonra çalışmanızı
Flash’a import edebilirsiniz. İki Creative Sute
bileşeni arasındaki sıkı entegrasyon sayesinde
katmanlar, katman hiyerarşisi, metin alanlarında
düzenlenebilir olması, düzenlenebilir yollar
(path) ve katman stilleri korunur.
Flash için Hazırlayın
Son çalışmanızda etkileşim eklemek istediğiniz
nesneleri tanımlayın ve bunları seçtikten sonra
sembollere dönüştürün ve Flash tabanlı özellik-
Kopyala-Yapıştır Düzenleme
Son olarak eğer basit düzenlemeler yapmak ve
ek yeni değişiklikler yapmak isterseniz, kopyalayapıştır yöntemi ile Illustrator-Flash arasında
geçiş yapabilirsiniz. Yapıştırmanın sonucunda
tek bir bitmap elde edebileceğiniz gibi isterseniz Illustrator Import penceresi aracılığıyla
bir önceki adımda olduğu gibi detaylı kararları
verek getirebilirsiniz.
Haziran-Temmuz/07
33
EĞİTSEL
VİZYONER
Mobil İçerik için Illustrator
Illustrator mobil projeleriniz için hazırladığınız içeriği test etmek için Device Central ile
entegre bağlantılıdır.
Mobil için Hazırlanın
Mobil cihazlar için tasarıma başlamadan önce
hedef cihazınızın yeteneklerini öğrenin. Daha
sonra her bir layer’ı animasyonun bir karesi
olacak şekilde, anime bir ekran koruyucusu
tasarlayın.
Baskı için InDesign
InDesign baskı mizanpaj yazılımı olarak Creative
Suite’in köşe taşlarından birisidir.
Renk Ayrımlarını Görüntüleyin
Window> Output> Seperations Preview seçeneği ile hazırladığınız işin farklı renk plakalarında
nasıl göründüğünü inceleyin. Bu istenmeyen
renklerin/mürekkeplerin (ink) ve üstbaskıların
(Overprint) kolaylıkla bulunmasını sağlar.
Export SWF
Katmanlı Illustrator belgesini SWF dosyasına
dönüştürebilirsiniz. Eğer bir animasyon yaptıysanız, AI Layers to SWF Frames seçeneği ile
export edin.
Hataları Bulun
Çalışmanız içerisinde RGB dosyaların kalması gibi
yaygın hataları File > Preflight seçeneği ile belirleyin.
Sayfa numaraları ile hatanın olduğu yerleri
kolayca bulabilirsiniz.
Baskıya PDF Gönderin
Hazır PDF ayarlarından birini kullanarak veya
servis büronuz için PDF önayarlarını düzenleyerek baskıya hazır PDF üretin.
Device Central ile Test
SWF Options penceresinde istediğiniz ayarlara
ulaştığınızda, Device Central butonuna basın,
otomatik olarak Device Central açılacak ve
mobil içeriğinizi gerçek hayatta göründüğü
gibi test edebileceksiniz.
Prefligt ve Package
İşinizi baskıya kullandığınız fontlar ve bağlantılarla (link) birlikte göndermeye hazırsanız,
File> Package komutunu seçin. Bu sırada işiniz ile ilgili bilgileri de metin belgesi olarak
gönderebilirsiniz.
34
Haziran-Temmuz/07
Alternatif Metod: JDF dosyası ile Preflight
Gelişmiş JDF iş akışı hedef dosyalarını kullanarak
InDesign belgenizi otomatik olarak Preflight ile
kontrol edip PDF üretebilirsiniz.
EĞİTSEL
VİZYONER
Web için InDesign
InDesign üzerinde hazırladığınız bir içeriği
internette yayınlamak için Export as XHTML
kullanabilirsiniz. Yerleştirilmiş görseller bu
işlem sırasında otomatik olarak kırpılır ve
optimize edilir.
Seçim Yapın ya da Tüm Belgeyi Export Edin
InDesign belgesinden yayınlamak istediğiniz bölümü seçin ve export komutu ile dışarı
aktarın.
XHTML Export
File> Cross-media Export > XHTML /Dreamweaver komutunu seçin. İsterseniz Advanced panelinden
harici bir CSS dosyası üretmesini isteyebilirsiniz.
Aynı zamanda optimizasyon miktarını belirleyip, Export butonuna bastığınızda InDesign’ta
belirlenmiş ölçek ve kadraj üzerinden optimize
edilerek XHTML üretin.
Film ve Ses Dosyaları Yerleştirin
File> Place komutunu kullanarak film, ses veya
.swf dosyalarını mizanpajınıza ekleyin.
Premium’un 3 önemli ürünü olan Photoshop, Illustrator, InDesign üzerinde iş akışını
incelemek istedim. Bence ürünlerin yeni özellikleri kadar iş akışındaki sağladıkları kolaylık
çok önemliydi.
Butonlar Ekleyin
Button aracını kullanarak butonlar ekleyebilirsiniz. Bu sırada açılan panelde butonların
farklı görünmesi için Behavior’da değişiklikler
yapabilirsiniz. Farenin farklı durumları (state)
için, nasıl davranılması gerektiğini belirleyebilirsiniz.
Dreamweaver’da açın
Web sitenizde ihtiyacınız olan değişiklikleri
yapmak için ürettiğiniz XHTML belgesini
Dreamweaver’da açın.
Etkileşim için InDesign
InDesign dosyanızdan etkileşimli PDF dosyaları üretebilirsiniz. InDesign’da filmler, sesler,
butonlar, linkler ve bookmark’lar ve butonlar
ekleyebilirsiniz. SWF dosyaları da ekleyebilirsiniz.
Export PDF
PDF hazırlarken, Hyperlinks and Interactive
Elements seçeneğini işaretlediğinizden emin
olun. Adobe, son 25 yılın en büyük lansmanını
yaparak Creative Suite 3’ü duyurdu. 12 Mayıs
2007 Türkiye lansmanı ile birlikte Design, Web
ve Production alanlarında aralarında sıkı entegrasyonun olduğu yeni ürünlerle tanıştık.
Geliştirilmiş özellikleri yanında birbirleri
arasındaki geçişin de üstdüzeye çıkarıldığını
keyifle gözlemledim. Bu makalede Design
İşlerinizde başarılar
dilerim.
Kaynaklar:
1. www.adobe.com
2. Adobe Creative Suite 3 Design Premium and
Standart Workflow Guide, Adobe
3. Adobe Creative Suite 3 Özel Lansman Seminer Notları, Munich, Almanya
Haziran-Temmuz/07
35
BÜYÜTEÇ
DEVRİM GÜMÜŞ
[email protected]
Yazar, 1977’de o dönemde cinsiyet testi olmadığından aileye
sürpriz yapıp erkek bebek olarak İstanbul’da dünyaya geldi. Bursa’nın ufak tefek taşlarını görmek için gittiği Uludağ
Üniversitesi’nde Çalışma Ekonomisi okumaya başladığında
herkes onun ünlü bir muhasebeci olup, paraya hükmetmesini
beklerken o reklamcı oldu. Reklam tasarımcılığının yanı sıra bir
eğitim kurumunda dijital tasarım konusunda eğitim vermeye
devam ediyor.
İNCELEME
KULLANILAN YAZILIM
Adobe InDesign CS3
KARŞINIZDA
ADOBE InDESIGN CS3
Kullanıcı kitlesi günden güne artan, sayfa tasarım ve mizajmpaj yazılımından
da öteye geçen InDesign’ın yeni sürümü olan CS3 ile birlikte gelen yenilikleri
birlikte incelemeye çalışacağız.
A
dobe, Macromedia ile birleşmesinin ardından 27 Mart 2007 tarihinde New York’ta
25 yıllık tarihinin en büyük sunumunu
yaparak, merakla beklenen Creative Suite
3’ü görücüye çıkardı. InDesign cephesinde
ise gözler, Illustrator ile birlikte InDesign’ın,
FreeHand’in yerini alıp alamayacağı noktasındaydı. Bilindiği gibi Macromedia, Adobe
tarafından satın alınmadan önce FreeHand’in
geliştirilmesini durdurmuş sayılırdı. İki şirketin
birleşmesinden sonra Adobe de FreeHand’in
geliştirilme çalışmalarının öncelikleri arasında
yer almadığını belirtmişti. Özellikle ülkemizde
masaüstü yayıncılığın bel kemiği pozisyonunda olan FreeHand’in akıbeti herkesin kafasını
kurcalayan bir muamma. Sunum sonrasında bu
ikilinin FreeHand’den feyz aldıkları muhakkak,
ama tamamıyla FreeHand’in alışılagelmiş özelliklerini barındırmasını beklemek de haksızlık
olur. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi olduğunu
kabul ederek, programların kullanım mantığını
kavramak işleri daha da kolaylaştıracaktır.
Biraz da hayatın gerçeklerine bakalım isterseniz. FreeHand, geliştirilmesi durdurulduktan
sonra ilerleyen teknolojinin, güncellenen sistem
versiyonlarının ve diğer yazılımların oldukça
Haziran-Temmuz/07
37
İNCELEME
BÜYÜTEÇ
gerisinde kalarak yavaş yavaş bir bug cenneti
haline gelmeye başlıyor. Bunda FreeHand’in
suçu var mı? Elbette ki yok. Tamamiyle ebeveynlerin ilgi ve şefkat göstermemelerinden
muzdarip. Hâlâ birçok konuda pratikliği yadsınamaz. Fakat madalyonun bir de öteki yüzü
var. Artık masaüstü yayıncılıkta olmazsa olmaz
haline gelmeye başlayan Unicode ve Postscript
standartları düşünüldüğünde, gelişen işletim
sistemleri ile birlikte artan uyumsuzluk ve program çökmelerinin bir miktar baş ağrısı yarattığı
da muhakkak. Yıllar boyunca süregelen el alışkanlıkları bir yana, günümüz teknolojilerine ayak
uydurma, zaman/maliyet/verimlilik kıstaslarını
değerlendirerek, yurtdışında neden çok sayfalı
tasarım yazılımı olarak çoğunlukla InDesign
ve QuarkXpress kullanıldığı konusunda biraz
beyin jimnastiği yapmaya ne dersiniz?
Lafı fazla uzatmadan InDesign CS3’ün yeniliklerine bir göz atalım...
Kullanışlı Yeni Arayüz
Adobe, ilk olarak Acrobat 8’de gördüğümüz
arayüz makyajını diğer CS3 yazılımlarında
da standart hale getiriyor. Arayüzde göze
çarpan en büyük yenilik kişiselleştirilebilir 3
kademeli dock paneller ve tek sütun olarak
kullanılabilen araç çubuğu. Özellikle küçük bir
ekrana sahipseniz, panelleri ikon modunda
ekranın sağ ve sol köşelerine minimal boyutta
yerleştirerek görüntü alanını genişletmeniz
mümkün. Adobe, sonunda Macromedia’nın
arayüz konusundaki kullanım kolaylıkları ve
esnekliğini programlarına entegre etmiş
gibi görünüyor. Panellerde karşımıza çıkan
bir diğer yeni özellik de pages panelinde
sayfa önizleme özelliği (Resim 01). Panel menüsünden Show Thumbnails özelliğini aktif
Resim 02
hale getirerek, panelde sayfaların önizleme
ikonlarını görüntülemeniz mümkün. Panellerin
taşınması esnasında transparan oluşları da
gayet estetik görünüyor. Edit menüsü altında
bulabileceğiniz Menus... sekmesi (Resim 2) ile
menüleri kişiselleştirmeniz mümkün. Menü
sekmelerine istediğiniz renkleri uygulayabilir,
kullanmadığınız menü sekmelerini görünmez
yapabilirsiniz.
Resim 04
rındaki hücreleri birliştirdim. Tablo ve hücre
stilleri oluşturduktan sonra tablo yapmak işte
bu kadar basit (Resim 5-6).
Resim 5-6)
Stiller
CS3 ile birlikte metin ve paragraf stillerine
tablo ve hücre stilleri de eklendi. Tablo ve
hücre özelliklerini birer stil olarak kaydederek
metinleri otomatik olarak tabloya dönüştürmek,
bu stilleri farklı tablolar üzerine uygulamak
mümkün. Örnek resimde bir adres tablosu
görülüyor. Bu tablo 3 ana stile dayanmakta.
Şekilde görüldüğü gibi iki farklı hücre yapısı
bulunuyor. Üst başlıklar için, Cell Styles (Resim
3) panelinden yeni bir hücre stili oluşturarak
metin, dolgu-çizgi rengi ve boyut tanımlamaları
yaparak Adres Başlık ismi ile kaydettim.
Genel adresler için de yeni bir hücre stili
oluşturarak yine aynı şekilde metin, boyut
ve çizgi rengi tanımlamaları yaparak Adres
ismiyle kaydettim.
Stillerle ilgili diger bir yenilik olan gruplandırma, Photoshop’tan asina oldugumuz
katman gruplandırma ile benzerlik tasıyan
bir özellik olarak karsımıza çıkıyor. Karakter,
paragraf, tablo ve obje
stillerini ilgili panel içerisinde bir klasör ile
gruplandırmak da
mümkün. Obje stilleri
de yeni eklenen efekt
Resim 7
seçenekleri ile birlikte oldukça zengin bir
görünüme kavuşmuş (Resim 7).
Text Variables
Resim 03
Resim 01
38
Haziran-Temmuz/07
Sıra geldi bu hücre stillerini bir tablo stili
altında birleştirmeye. Table Styles panelinden
yeni bir stil oluşturdum. Cell Styles başlığı altında
Header Rows olarak Adres Başlık, Footer ve
Body Rows, Left Column ve Right Column
olarak da Adres hücre stilini tanımladım. Hücre
kontur ayarlamalarını da yaptıktan sonra stili
Adres tablo ismi ile kaydettim (Resim 4).
Excell formatında gelen adres listesini Place
komutu ile InDesign sayfasına aktardıktan sonra
tabloyu seçerek Table Styles panelinden Adres
Tablo isimli stili uyguladım. Table menüsünde
bulunan Merge Cells komutuyla başlık satı-
Type menüsü altında bulunan Text Variables
özelliği ile sayfaya dinamik alt-üst başlıklar ekleme, önceki-sonraki sayfa numaraları ekleme,
belge yaratılış-değişiklik tarihleri ile güncel
tarih ekleme gibi seçenekler uygulanabilir
(Resim 8).
Resim 8
İNCELEME
BÜYÜTEÇ
Paragraflarda Kademeli
Numaralandırma
Bullets and Numbering seçenekleri altına
eklenen Levels özelliği ile kademeli numaralandırma yapmak artık çok kolay (Resim 9).
Resim 12
Resim 13
Resim 14
Resim 9
Caps and Nested Styles özelliklerine eklenmiş
(Resim 14).
Yeni Efektler
CS2 versiyonunda yer alan Drop Shadow ve
Feather efektlerine Photoshop’tan aşina olduğumuz birçok yeni efekt seçeneği eklenmiş.
Artık InDesign içerisinde nesnelere de Inner
Shadow, Outer ve Inner Glow, Bevel and
Emboss, Satin, Directional ve Gradient Feather efektlerini uygulamak mümkün. Ekteki
örnekte bir Gradient Feather uygulamasını
görüyorsunuz. Efekt ayarlarında, Gradient
Stops başlığı altında Transparan’lık geçişlerinin siyah-beyaz degrade mantığına dayalı
kontrol çubuğu bulunuyor. Çubuğun üzerinde
herhangi bir noktaya tıklayarak yeni bir geçiş
rengi ekleyebilir, renkleri çubuk dışına sürükleyerek silebilirsiniz. Renk karelerini seçtikten
sonra alt bölümde bulunan Opacity sürgüsü
yardımıyla beyazdan siyaha ton dengesini ayarlayarak Options bölümündeki Type ve Angle
denetimleriyle geçiş tür ve açı ayarlamalarını
yapmanız mümkün (Resim 10 - 11).
Zenginlestirilen yeni efekt grubu, sayfa
tasarımlarında bir resim isleme yazılımı kullanılmaksızın birçok görsel etkinin yaratılabilmesine olanak sunuyor. Bunun yanında
bir objede kontur, dolgu ve yazılara ayrı ayrı
efekt ve saydamlık uygulanabilmesi de devrim sayılabilecek bir yenilik olarak karşımıza
çıkıyor (Resim 12 - 13).
Hizalama
Uzun süredir beklenen sayfaya hizalama seçeneği nihayet CS3 versiyonunda kullanıcılara
sunuldu. Tabii ki hizalama yenilikleri yalnızca
sayfaya hizalama ile sınırlı değil. Sayfa çiftine
ve sayfa marjlarına hizalama seçenekleri de
oldukça kullanışlı yenilikler. Metin içerisinde
kullanılan gömme başlıkların (drop caps) metin
çerçevesinin soluna tam olarak hizalanmasını
sağlayan Align Left Edge seçeneği de Drop
Bul/Değiştir
Müjde. Artık Find/Change özellikleri altına obje
seçeneği de eklendi. Artık obje özellikleri kıstaslarına göre bul-değiştir komutu kullanmak
mümkün. Sonraki versiyonlarda kriterler arasında
FreeHand’de bulunan path shape de eklenir
umarım. Yazılım dünyasında programcıların
kod satırlarında kaybolmadan düzenleme yapmak için kullandıkları GREP (General Regular
Expression Parser) Find/Change başlığı altına
eklenen yeni özelliklerden biri. Eğer kodlarla
biraz aşinalığınız varsa GREP sayesinde döviz
kuru değişimi gibi gelişmiş spesifik bul-değiştir
işlemleri gerçekleştirmeniz mümkün. www.
adobe.com/go/learn_id_grep adresini ziyaret
ederek GREP ile ilgili kodlar ve kullanım şekilleri
hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Glyph başlığı
altında da spesifik unicode karakterleri şekline
veya ID numarasına göre bularak değişiklik
yapmanız mümkün (Resim 15).
Resim 15
Resim 10
Resim 11
Haziran-Temmuz/07
39
İNCELEME
BÜYÜTEÇ
Print Booklet
CS2’de bulunan ALAP’ın InBooklet SE sayfa
montajlama eklentisi, Quark’ın ALAP’ı satın
almasıyla birlikte artık CS3 versiyonunda yer
almıyor. Bu yerine Print Booklet eklentisi karşımıza çıkıyor. Kullanım açısından InBooklet
SE’dan pek farklı değil. Tek eksiği montajlanan
sayfaların yeni bir ID belgesine dönüştürme
seçeneğinin bulunmayışı (Resim 18-19).
Resim 16
Notes
Yeni versiyonda üst menü çubuğunda artık
bir Notes menüsü, ana araç panelinde de bir
notes aracı bulunuyor. Acrobat’ta bulunan
Notes özelliği (Acrobat’taki kadar gelişmiş özellikler
barındırmasa da) artık InDesign’da da kullanılabiliyor. Notes aracı ve panelini kullanarak yazı
alanı içerisine notlar alabilir, bir metni nota
dönüştürebilir veya bir notu otomatik olarak
metne ilave edebilirsiniz (Resim 16).
Resim 18
İçe Aktarma ve Dosya Açma
Place komutuyla birden fazla resim, grafik,
metin veya tabloyu belgeye aktarabilirsiniz.
Bir InDesign belgesini de bağlantılı bir nesne
olarak tasarıma entegre etmeniz mümkün.
Mesela place komutu ile bir metin belgesi, bir
resim ve bir excel tablosunu seçtikten sonra
imleç yanında belgelerin önizlemesini görebilir, sağ ve sol OK tuşlarıyla, sırasıyla hangi
belgeleri yerleştirmek istediğinizi düzenleyebilirsiniz (Resim 17).
Resim 19
Cross-media Export
Adobe, Macromedia’yı satın aldıktan sonra
web teknolojilerine de daha fazla ağırlık veriyor.
File/Cross-media Export menüsü kullanılarak
ID belgesini rahatlıkla XML formatında farklı
platformlara aktarabilir, XHTML ile çalışmanızı
Dreamweaver’a aktarabilirsiniz (Resim 20).
Resim 20
Resim 17
Otomasyon
Window/Automation menüsü altından ulaşılabilen birbirinden kullanışlı script’ler ile
kros atmaktan tutun, doküman içerisinde
kullanılan resimleri kataloglamaya kadar
birçok fonksiyonu gerçekleştirebilirsiniz. Data
Merge ile veritabanı dosyalarınıza işleyerek
çoklu kartvizitler, mektup başlıkları, etiketler
vb. dinamik değişkenlere sahip tasarımları
düzenleyebilirsiniz.
Tüm bu yeniliklere ek olarak Step and Repeat
işleminde önizleme, Mac üzerinde İngilizce
dil seçeğini altında unicode ve carbon klavye
40
Haziran-Temmuz/07
betiklerinde kısayolların düzgün bir şekilde
çalışmasını da bu yenilikler arasında sayabiliriz.
Performans
Windows XP SP2, Windows Vista, Mac Os X
10.4.8 işletim sistemleri altında ve Power PC
G4, G5, İntel işlemciler üzerinde çalışabilen
CS3 G4 işlemcilerde biraz yavaş kalsa da diğerlerinde oldukça iyi bir performans sergiliyor. Yeni versiyon ile birlikte Universal olan
InDesign’ın İntel işlemcili Mac’ler üzerindeki
açılış hızının inanılmaz olduğunu söyleyebilirim.
Bu da Macromedia’dan alınan feyzlerden biri
olsa gerek. Bunun yanında, sayfalar üzerinde rahatlıkla high quality display modunda
çalışmak mümkün.
Masaüstü yayıncılıkta InDesign CS3; diğer
Design Standard CS3 ailesi üyeleri ile birlikte
oldukça güçlü bir ekip oluşturuyor. Gelecek
sayıya kadar keyifli çalışmalar...
FAYDALI NOTLAR
CEYHUN AKGÜN
[email protected]
Grafik Tasarımcı olarak çalışma hayatına devam eden yazar,
özel eğitim kuruluşlarında profesyonel eğitmenlik yapmaktadır. Eğitim çalışmalarıyla birlikte sektörel yayımlarda ambalaj,
masaüstü yayıncılık konularında eğitim yazıları yayımlanmıştır.
Farklı konulara ait yazılı kitap, interaktif video eğitim metaryalleri hazırlamıştır. Son olarak Digital Arts dergisinin görsel ve
yayın yönetmenliğini yürütüyor.
www.ceyhunakgun.com - [email protected]
PHOTOSHOP CS3 EXTENDED
“BEN SİZİN BİLDİĞİNİZ
PHOTOSHOP’LARA BENZEMEM”
Değişim gerçekleşti, Photoshop cephesinde gerçekleşen yenilikler ve
değişim tüm dünyada heyecanla karşılandı. Adobe en büyük lansman
sürecini yazılımlarla birlikte yayımladığı bilgilerle devam ediyor...
M
erhaba sevgili arkadaşlar. Dünyanın
en dinamik yazılım firmalarından biri
olan Adobe, dünya lasman süreciyle
Türkiye’de 12 Mayıs tarihinde yaptığı tanıtım
etkinliği ile heyecanı doruk noktasına çıkartarak
kullanıcılara büyük bir sürpriz yaptı. Sürprizin
iki ayağı vardı: Birinci ayağı Macromedia birleşmesiyle birlikte yazılımlardaki büyük değişim,
yazılımlara gelen yeni özellikler ve müthiş çalışma hızları. Diğer bir sürpriz ise öğrenci paketi
olarak açıklanan 99 ve 69 Dolar’lık öğrenci
yazılım paketleri. Bu kampanya ile birlikte öğrenci olduğunu belgeleyen her bir kişi 99 Dolar
vererek Creaitive Suit paketine sahip olacaktır,
sadece Photoshop almak isteyenler ise 69
Dolar’lık komik bir rakamla full Extended
sürümüne sahip olacak. Bu rakamı ödemekle
kalmıyorsunuz, yıl boyunca takıldığınız noktalarda Adobe’nin yetkili yardım telefonlarını
arayarak ya da e-mail yazarak sorunlarınıza
kesin çözüm buluyorsunuz ve bunun için
ek bir ücret ödemiyorsunuz. Lisanslı yazılım
kullanmanın rahatlığı ise işin cabası.
Bu yazımda sizler için Photoshop’un Extended sürümünün detaylarını incelemeye
çalışacağım. Bu yazımdaki derslerin tümünü
önümüzdeki günlerde bir video eğitim dersleri
şeklinde hazırlamayı planlıyorum. Yeni bir yazılım
öğrenirken, kendinizi yazılımın fonksiyonlarını
ezberleyerek öğrendiğinizi düşünebilirsiniz,
ama ezberleme yöntemi çoğu zaman sizin
de farkında olmadığınız bir anlayış olarak
gelişir. Yazılımın mantığını kavramadan ve
uyguladığınız seçeneklerin nedenlerini bilmeden ve farklı kaynaklardan okuduğunuz
mekanik ve kalıplaşmış eğitsel uygulama
örneklerinin maddesel aşamalarıyla hiçbir
zaman alanınızda ustalaşamaz ve bir noktaya
gelemezsiniz. Photoshop yazılım mühendisleri
kullanıcıları ezber bilgisinden uzaklaştırmak
için ellerinden geleni yapmış. Her bir noktası
sembol ve işaretlerle dolu. İşaretlere bakarak
ilgili araçların ve seçeneklerin ne işe yaradığını çözmeniz olasıdır. Ben buna “Photoshop’u
Görerek Kullanmak” ismini verdim.
Haziran-Temmuz/07
41
EĞİTSEL
FAYDALI NOTLAR
Arayüz
CS3 paketinin önemli yeniliklerinden biri
yazılımlar arasında entegrasyon; birbirlerini
anlama, arayüzlerinin benzer işlevlerde olması
ve çalışma hızlarının artmasını sağlamak. Birçok kullanıcının dertlendiği, yoğun çalışma
temposunda ekranının arayüz paletleriyle
dolması, CS3 paketinde buna çok güzel bir
çözüm bulunmuş. Her şey derli toplu ve
kullanımı biten arayüz paledi kendiliğinden
kapanıyor (2). Arayüz elemanları da ekranın
sağ, sol kenarlarına yapışmış bir durumda.
Çalışırken ekranın dolmadığını ve büyük bir
ferahlık içinde çalışmanızı yürütebilirsiniz
(Resim 01).
yerine Fireworks yazılımının geldiğini görüyoruz. Web alanında kullanılabilir en hoş yeniliklerden biri Zoomify uygulamasıdır. File>
Export> Zoomify seçeneğinden uygulamaya
ulaşabilirsiniz (Resim 02).
Zoomify penceresindeki seçenekler hakkında genel bilgi vermek istiyorum: Template
seçeneğinde uygulama sonrasında alternatif
arayüzler için bazı seçenekler sunuyor. Output Location bölümünde iş bitiminde dosya nereye ve hangi isimde kaydedileceğini
belirleyebiliriz. Image Tile Options ve görsel
sıkıştırma ve kalite seçenekleri opsiyoneldir.
Bu uygulamayı gerçekleştirebilmek için Photoshop ekranında bir belgenin açık olması
gereklidir. Ardından Zoomify’i çalıştırdığınızda
“Base Name” bölümüne bir isim girip, işlemin
bittikten sonra Photoshop’un bu uygulamayı
nereye kaydedeceğini “Folder” seçeneğini
seçerek bir klasör oluşturup tanımlayabilir ve
ardından ”OK”a tıklayarak işlemi sonlandırabilirsiniz (Resim 2b).
Resim 1
Arayüz paletlerindeki koyu gri barlara bir
kere tıkladığınızda (1) açık olan paletlerin kapandığını göreceksiniz. Bu tür seçenekler sizlere
önemli kolaylıklar sunacaktır. Yeni çalışma grupları oluşturmak için bir yüzer paleti arayüzün
kenarlarına taşıyarak (3) yeni bir düzenlemeye
gidebilirsiniz. Yüzer paleti köşelere yaklaştırdığınızda mavi bir çizgi çıktığını göreceksiniz, bu
durumda sürüklemeyi bırakabilirsiniz. Diğer
sürümlerde olduğu gibi programın menülerinde, kısa yol ve arayüz yapısında yaptığınız
her türlü düzenlemeyi kişisel ayarlarınız olarak
”Save Workspace” seçeneğini kullanarak kaydedebilme olanağına sahipsiniz.
Zoomify
Önceki sürümlerde Photoshop web konusunda
önemli yeniliklere giderken, Photoshop CS3
sürümünde web için çok fazla yenilik göremiyoruz. Genel paket içinde ImageReady’nin
Resim 2
42
Haziran-Temmuz/07
Color Picker pencerisini kapatmadan renk ekleme olanağı sağlıyor. Seçtiğiniz rengi ”Add to
Swatches” düğmesine basarak kütüphaneye
dahil edebilirsiniz (Resim 03).
Open As Smart Object
CS3 sürümü öncesinde akıllı nesne oluşturmak için iki yol izlemeniz gerekirdi. Bir tanesi
görsel öğeyi “Paste” ya da “Place” yöntemiyle
çalıştığınız belge içine dahil etmek, ikincisi ise
seçtiğiniz katmanı sonradan Smart Object’ye
dönüştürmeniz. Bunlara bir
Resim 4
üçüncüsü eklendi, bir belgeyi Smart Object olarak açabilme olanağı
(Resim 04).
Statistics
Çalışma kolaylıklarının yanında çok ilginç özellikler de bulunmakta... “Statistics” uygulaması
kendi içinde var olan farklı harmanlama kiplerini
kullanarak seçilen görselleri harmanlayarak
sonuçlandırıyor. İşlem sonucunda Layer paletinde özel bir durum oluşuyor . Layer paletinin
üzerindeki ikona çift tıklayınca, yeni bir pencere
açılıyor ve seçilen görsellerin tüm müdahalelere açık olarak beklediğini görebilirsiniz. Mask,
opacity vb. seçeneklerini uygulayarak pencereyi
kapattığınızda işlem kendini yeniliyor. File>
Scripts> Statistics seçeneği ile uygulamayı
başlatabilirsiniz (Resim 05 ve Resim 05 b).
Resim 5
Resim 2b
Zoomify işlemi bitirir bitirmez aktif web
browser uygulamayı açar. Uygulama üzerinde
Win (Shift+Ctrl), Macintosh (Shift+Komut Tuşu)
büyültme ve küçültme işlevi için klavyeden
yönetebilirsiniz.
Color Picker
Çalışma sırasında kullanıcının işine yarayacak,
küçük ama hoş özelliklerinden bir tanesidir.
Özel renk kütüphanesini rahatlıkla oluşturup
geliştirmesine yönelik Swatches renk paletine
Resim 3
Resim 5b
Layer paletinin ikonuna çift tıkladığınızda
kaç belge kullanılmış ise hepsi sırayla görünür,
değişiklikleri yaparak belgenizi kapatabilirsiniz.
EĞİTSEL
FAYDALI NOTLAR
Bu sırada Statistick’in harmanlama kiplerini
değiştiremiyoruz, bence uygulamanın eksik
yönü bu.
Load Files Into Stack
Birçok kullanıcı için sevindirici bir özellik.
Hiçbir görsel açmadan, önceden belirlediğiniz görselleri tek bir belge içinde her biri
bir Layer’da konumlandırılarak açabilirsiniz.
Normal şartlarda bir veya daha fazla görseli
tek bir belgede toplamak için ayrı ayrı açıp
sürükle-bırak yöntemiyle bir Photoshop belgesinde toplamak için defalarca aynı işlemi
tekrarlamak gerekiyordu. Artık buna hiç gerek
kalmadı. “File> Scripts> Load Files into Stack” uygulamasına Browser düğmesine basarak aynı
belge içinde açmak istediğiniz fotoğrafları tek
tek seçtikten sonra pencereyi kapatabilirsiniz.
Seçtiğiniz fotoğrafların en büyük olanına göre
belgeleriniz açılacaktır.
Load Files into Stack’in benzer başka bir
fonksiyonu, açılmış ama ayrı belge olarak
duran görsellerinizi yine ortak bir belgede
toparlamanıza yardımcı olur. Bu durumda yine
uygulamayı açın ve yapmanız gereken tek
şey “Add Open Files” seçeneğini tıklamanız
(Resim 06).
değiştirerek sonucu değiştirme olanaklarına
sahipsiniz. Belgenizi kaydedip istediğiniz zaman
bıraktığınız yerden başlayabilirsiniz.
Şöyle düşünün isterseniz, bir fotoğrafın seçili
bir noktasına doku, bulanıklık, fırça efektleri
uyguluyorsunuz. Hepsi uygulandıktan sonra
baktınız iş hoşunuza gitmedi. Geriye dönmenize
gerek yok, hangi filtreyi değiştirmek istiyorsanız üzerine çift tıklayın değişikliği uygulayın,
yetmedi saydamlık ve harmanlama kipini
değiştirmek mi istiyorsunuz o da çok kolay.
Sonuçta kullanıcı odaklı ve kullanıcı yararına
müthiş bir yenilik. Hazır olun, akıllı filtreler Layer
Mask görünümlü bir maskeleme sistemiyle
çalışıyor ve uyguladığınız efektin kenar hatlarını
yumuşatmak isterseniz, Maska Blur efektlerini,
fırça ile farklı saydamlık değerlerinde beyaz
ya da siyah ile boyayarak müthiş etkiler elde
edebilirsiniz. Bu özelliği anlatmak için bu kadar
uzun tanım yapmak zorunda kaldım, isterseniz şimdi bu hayal ettiklerimizi uygulayarak
görelim ve canlandıralım (Resim 7a).
Resim 7c
efektinin isminin yazdığı yerin solunda göz
simgesi bulunmakta. Bu uygulanan efektlerin istendiğinde geçici olarak kaldırılmasını
sağlar. Gözün sağında da uygulanan filtre
bulunmakta ve bunun üzerine çift tıkladığınızda, uyguladığınız efektin son değerleriyle
karşınıza çıktığını göreceksiniz. İstediğiniz değişikliği yaparak kapattığınızda çalışmanızın
görsel sonucu yenilenecektir. Sağ tarafında
ise Filter Blending Options seçeneği bulunmakta. Buraya çift tıkladığınızda uygulanan
efektin harmanlama, saydamlık değerlerini
değiştirerek yeniden uygulanmasını sağlar
(Resim 7c). Böylelikle üst üste uygulanabilecek efektlerin sonucunu tahmin etmek için
“Nostradamus” olmaya gerek kalmayacak ve
tümüyle kullanıcı kontrolü altında çalışmalarınızı yürütebileceksiniz.
Resim 7a
Resim 6
Uygulamanın 3. kullanım biçimi ise, ister
açık ister hiçbir görsel olmasın, belirlediğiniz
görselleri bir araya getirip, ama getirirken Load
Files penceresinin en altında “Automatically
Align Source” seçeneğini seçerseniz açtığınız ve
açık olan görseller aynı belge içinde hizalanarak
bir araya gelecektir. Bu belge hizalama yeni bir
fonksiyondur ve az sonra nasıl uygulandığını
detaylı olarak anlatacağım.
Örnek görselinizi açın ve belirli bir bölgeyi
seçili hale getirin. Ben serbest seçim araçlarını
kullanarak rastgele bir bölümü seçtim. Yeni bir
katman açmaya gerek kalmadan Filter> Convert
for Smart Filter komudunu uyguluyorum. Akıllı
filtre uygulamasını Layer paleti ikonundaki
değişiklikten anlayabilirsiniz. Uygulamamı akıllı
filtrelere dönüştürdükten sonra aktif seçim
alanını tersine çeviriyorum ve Gaussian Blur
efektini uyguluyorum (Resim 7b).
Smart Filter
Potoshop CS3 yeniliklerinin en bomba özelliklerinden biri de tekrar tekrar yenilenebilen
ve kullanılabilir akıllı filtrelerdir. Filter Gallery
ile başlayan bu alandaki yenilikler Smart Filter
ile ileri bir seviyeye gelmiş durumda. Belirli bir
seçim noktasına ya da genel görsele uygulanan
üst üste onlarca filtre uygulamasını geriye
dönerek yeniden düzenlemenize, istediğiniz
filtrenin saydamlık ve harmanlama kiplerini
Bu efektin bence önemli eksiklerinden biri,
Layer Style’lerin kaydedilerek ortak paylaşıma
açık her kullanıcının yükleyip içeriğini değiştirme
olanağına sahip olmaması uygulamanın gücünü
biraz kırıyor. Önümüzdeki yazılım güncelleme
ya da sürümlerinde bu özelliğin geleceğini
tahmin ediyorum.
Vanishing Point
Resim 7b
Uygulamadan sonra Smart Filter katmanın
altında uygulanan efekt alanını gösteren bir
mask ve altında uygulanan efektin isminin
göründüğüne dikkat edin. Bu yeni özelliklerin
ne olduğunu ve nasıl kontrol edildiğini inceleyelim. Layer paletinde oluşan Gaussian Blur
CS2 sürümüyle karşımıza gelen Vanishing Point
uygulaması ilk sürümünde göz doldurmuş
ve beğeni toplamıştı. CS3 sürümünde de bu
uygulama kendini daha da ileri bir noktaya
taşımış olarak karşımıza çıkıyor. Photoshop
dünyası emin adımlarla 3D dünyasına doğru yol alıyor ve CS3 sürümüyle birlikte 3D
alanında profesyonel yazılımlar Photoshop
için özel plug-in geliştirdiklerini görüyoruz.
Haziran-Temmuz/07
43
EĞİTSEL
FAYDALI NOTLAR
Vanishing Point uygulamasındaki bu yenilik,
birden fazla yüzey örerken, yüzey açılarının
ayarlanabiliyor olması farklı yüzey açılarına
sahip malzemelerin kaplanmasında önemli
bir kolaylık sunuyor.
Vanishing Point içinde çalışabilmek için ilk
olarak kaplamak istediğiniz görseli hafızaya
kopyalamanız gereklidir. Uygulamaya geçtiğinizde yüzey örme işlemi bittiğinde hafızadaki görseli ‘Paste’ komuduyla yapıştırmanız
gereklidir.
Uygulama üzerinde çalışırken, bir önceki
sürümde yenilenen biçimde yüzey üzerine
ağı örün, ikinci yüzeyi oluşturmak için klavyeyi
kullanarak Mac (Komut), PC (Ctrl) tuşlarına basarak fare ile yüzeyin kenarlarında bulunan orta
noktaları tutup uzatın, kaç yüzey istiyorsanız
bunu tekrarlayabilirsiniz. Yüzeyin perspektifini
döndürmek istediğinizde bu sefer Alt/Options
tuşuna basarak (Resim 8a) aynı nokta üzerine
Resim 8a
geldiğinizde fare kursörünün “Rotate” döndürme simgesine dönüştüğünü göreceksiniz.
Bu durumda tıklayarak yüzeyi döndürebilirsiniz. Bu manuel işlem size zor gelirse, Angle
bölümündeki sürgüyü kullanarak yine aynı
ayarlamaları yapabilirsiniz. Örme işlemini
tamamladığınızda kaplama işlemini gerçekleştirebilmeniz için, kopyaladığınız kaplama
malzemesini yapıştırabilirsiniz. Yapıştırdığınız
malzemeyi Marquee Tool’u kullanarak ağ üzerine
sürüklediğinizde kendisini ağın durumuna göre
yeniden düzenleyecektir. Ördüğünüz ağ içinde
yapıştırdığınız kaplama malzemesini büyütmek,
taşımak, transform etmek için Vanishing Point
arayüzündeki araç kutusundan Transform’u
kullanarak istediğiniz ölçeğe getirebilirsiniz.
Ördüğünüz ağ içinde taşıma işlemi yaparken,
hangi yüzeylere gelirse malzemeniz direkt bu
yüzeylerin kaçış noktasına göre kendini ölçekleyecektir. VanishingPonit uygulamasının
bu özelliklerinin detaysal kullanım bilgilerine
çok girmek istemiyorum. Önceki sürümlerde
44
Haziran-Temmuz/07
Resim 8b
yüzeylerin açılarını değiştiremiyorduk ve artık
yüzeyleri istediğimiz gibi döndürebiliyoruz.
CS3 Vanishing Point uygulamasının en can
alıcı özelliklerinden bir tanesi 3D layer özelliği.
Aynı uygulama Adobe After Effects ile de çok
iyi bir entegrasyonunun olması. Örme işlemi
bittikten sonra Vanishing Point uygulamasının options sekmesinden “Return 3D Layer
to Photoshop” seçeneğini seçerek uygulama
penceresini kapatıyoruz (Resim 8b). Bu aşamadan
sonra Photoshop’un ayrı bir yeniliği ile karşılaşıyorsunuz. Photoshop’un 3D Layer özelliğini
kendi başlığı altında
işleyeceğim (Resim 8c).
Vanishing Point ve 3D
layer özelliğinin birlikte kullanım sonucunu size örnekleriyle
göstermek istiyorum
Resim 8c
(Resim 8d). Bu özellik
Resim 8d
sayesinde kullanıcıların önemli sıkıntılarına
çözüm getirildiğini düşünüyorum.
in’lerin video demolarını izledim. Photoshop
kullanıcıları için şaşırtıcı özelliklerin ve heyecan
dolu yeniliklerin pek yakında artarak devam
edeceğini söyleyebilirim. Şu an inceleyeceğimiz 3D Layer özelliği bu konuda sizlere fikir
verecektir. Az önce Vanishing Point incelemesini 3D Layer özelliğinde bıraktım. 3D Layer
özelliğinin tüm transform, ışık ayarlamaları
Vanishing Point uygulamasında da kullanılır.
Sadece kesit alma seçenekleri Vanishing Point
uygulamalarında çalışmıyor.
3D uygulaması nedir? 3 boyutlu yazılımlar
tarafından üretilen belgelerin, şimdilik sınırlı
belli başlı dosya formatlarında kaydedilerek
Photoshop programından bu belgeleri açarak
çalışmalarınızda kullanmak için sizlere gerekli
olanakları sunuyor. Bu 3D belgelerin üzerlerinde kaplamalar varsa, Photoshop üzerinde
bunları istediğiniz başka bir görsel ile değiştirme olanağına sahipsiniz. Ayrıca 3 boyutlu
tüm transform kontrollerine sahipsiniz. Sözü
fazla uzatmadan uygulamalara geçelim ne
dersiniz.
Resim 9
Örnek uygulamamızda, 3 boyutlu bir modeli Photoshop programına alarak, kaplama
malzemesini değiştirdim, kendi transform
araçlarıyla 3 boyutlu olarak döndürdüm ve
ikinci bir kutuyu çoğaltarak Layer Style efektlerinden gölge vererek tamamladım (Resim
9). Şöyle kısa bir geçmişe gidelim isterseniz.
CS2’de Transform araçlarında Warp çıktığında
nekadar sevinmiştik, artık bir şişenin üzerine bir
3D Layer
Photoshop önümüzdeki dönemde büyük yeniliklerin ve gelişmelerin ip uçlarını şimdiden
veriyor. Yazılım teknolojilerinde gelişmeler ve
Extended sürümü gösteriyor ki yazılımların
sınırların değiştiğini, farklı alanlardaki programlar arasındaki dosya alışverişi çok ileri bir
noktaya götürülmüş bir durumda. Hele CS3
yazılımları arasındaki entegrasyon ve dosya
alışverişleri şaşırtıcı bir boyuta gelmiş... Önemli
3D yazılım firmalarının geliştirdikleri özel Plug-
Resim 9b
EĞİTSEL
FAYDALI NOTLAR
etiket sarmak için takla atmayacağız diye mutlu
olmuştuk. Şimdi buna bir bakın. Ona da gerek
yok internet kaynaklarından ya da kendinizin
modellediği 3D objeye gerekli olan malzemeyi
kapladığınızda işin ne kadar kolay ve sonuca
daha yakın olduğunu görüyorsunuz.
Örnek resimde gördüğünüz gibi, 3D Max
programında yaratılmış bir objeyi açarken (Resim
9b) hem önizlemesini görüyorsunuz bu bile
yazılımın geldiği noktayı gösteriyor. 3 boyutlu
görselleri iki farklı yöntemle oluşturmanız mümkün. File> Open komuduyla açmak istediğinizde;
yeni bir belgede açarken çözünürlük yerine
sadece genişlik ve yüksek piksel yoğunluğunu
size soruyor. Bu tür çalışmalarınızda yüksek
piksel değerlerini yazmanızı öneririm. Diğer bir
yöntem ise, içeriğini sürdürdüğünüz çalışmanızın içinde açmak isterseniz, Layer> 3D Layer>
New Layer From 3D File komudunu verdiğinizde
size ‘Open’ penceresine benzer bir pencere
açarak istediğiniz belgeyi çalışmanızın içine
çağırmanıza olanak sağlayacaktır. 3D belgelerin
bulundukları katmanlar ile normal katmanlar
arasında çalışma farklılıkları, edit edilebilirlik
konusunda farklılıklar vardır. 3D Layer’ı akıllı
filtrelere dönüştürerek üzerlerinden çalışmalar
yapmanız mümkün. Akıllı filtre olduğundan
3 boyutlu özelliklerini yitirmiyorlar.
Layer paletindeki 3D ikona çift tıkladığınızda
Resim 9c
(Resim 9c) özellik barında gerekli transform, ışık
vb. kontrol araçları görünecektir. 3 boyutlu
nesnenizi kamera perspektifinden, normal
kendi ekseni gibi 3 boyutlu bir programda
bir nesneye uygulanan döndürme, uzaklaştırma dahil tüm kontroller Photoshop içinden
yapılabilmektedir (Resim 9d).
Photoshop içine alınan belgenin özelliklerinde kaplama kullanılmış ise, “Textures” altında
bu kaplamalar seçilebilir ve değiştirilebilir. Bu
Resim 9d
kaplamaları değiştirmek isterseniz ‘Textures’
altındaki seçeneklerden birine çift tıklayın. Açılan
yeni pencerede istediğiniz çalışmayı yaparak
malzemenizi hazırlayabilirsiniz. Bu pencereyi
kapattığınızda 3 boyutlu nesne üzerinde kaplamanın güncellendiğini göreceksiniz.
Resim 9e
Nesnenin kaplama malzemesini değiştirdiğinizde, size malzemenize uygun kısıtlı bile
olsa ışık seçenekleri sunarak (Resim 9e) doğal bir
görünüm elde etmeniz için güzel bir uygulama. Lights Settings bölümünde standart ışık
seçenekleri bulunmakta ve ışık
seçeneklerinin
hemen yanında
‘View’ sekmesinde
nesnenin kamera
seçenekleri ve 3
boyutlu düzlemde hangi açıdan
görünmesini istiyorsanız (sağdan, soldan,
alt, üst perspektif) var olan
Resim 9f
listeden birini seçmenize
olanak sağlıyor. Appearance
Settings bölümünde ışıklara renk
vermenize olanak sağlıyor.
Gördüğünüz gibi Photoshop bizim bildiğimiz
Photoshop olmaktan
çıkmış durumda. Size
fikir vermesi açısından
bu özellik ile birlikte uygulanmış bazı örnekleri göstermek istiyorum
(Resim 9f).
Black & White
Yeni uygulamalardan bir tanesi de siyah/beyaz
renk dönüştürücü. Eski sürümlerde renkli bir
fotoğrafı siyah/beyaz renklere dönüştürebilmek için uygulanan özel teknik ve püfler vardı. Artık bunlara gerek yok, geleneklerinden
kopmak istemeyenler için sözüm yok ama
CS3 kullanmak isteyenler için çok kullanışlı
bir uygulamamız var: Image> Adjustment>
Black&White uygulamasını açın. Uygulama
size hazır seçenekler sunabildiği gibi, siyah/
beyaza dönüştürmek istediğiniz fotoğrafın
renklerine göre özel müdahaleler de bulunmanıza olanak sağlamış. Her bir fotoğraftaki
Resim 10
kırmızı, mavi, yeşil renk tonlarının yoğunluğu,
kontrastlığına göre tüm kontrol sizin elinizde,
sonuçları da oldukça başarılı (Resim 10).
Curve
Photoshop içinde en profesyonel renk düzeltme araçlarından bir tanesi de ‘Curve’ eğrisidir. Curve eğrisi Drum Scanner döneminden
gelen en temel özellikleri taşıyan önemli bir
renk düzeltme aracıdır. Drum Scanner’larda
dia tarama hazırlıkları sırasında dia üzerinde
siyah ve beyaz renk örneği scanner’a tanıtarak
tarama sırasında ara renklerin sonuçları daha
iyi olacaktır.
Resim 11a
Örnek çalışmamızda (Resim 11a) renkleri
problemli, sanki özel filtre kullanılarak çekilmiş bir fotoğraf var. Yarısını seçtim ve Curve
eğrisini açtım. Curve eğrisinde üç damlacık
bulunmakta. Bu damlacıklar renk örnekleyici.
Damlacıkların uçlarına bakarak ne işe yaradıkları
konusunda fikir edinebilirsiniz. Ucu siyah damlacıkla, fotoğrafin en iyi siyah noktasını, beyaz
damlacık ile fotoğrafın en iyi beyaz noktasını
tanımlıyoruz. Bu işlemin en kritik noktası gri
renk seviyesinin belirlenmesinde etkili olan
nötur gri’nin seçilmesi. Fotoğrafın tüm yapısını
değiştiren en önemli aşama budur. Fotoğrafın
solundaki ve sağındaki değişime bakarsanız,
Curve eğrisinin çok iyi kullanılması sonucu
ortaya başarılı sonuçlar çıkacaktır.
Resim 11b
Haziran-Temmuz/07
45
EĞİTSEL
FAYDALI NOTLAR
CS3 sürümünde Curve eğrisinde Preset sekmesinde (Resim 11b) bazı ön seçenekler girilmiş
ve siz bu ön seçenekleri kullanarak onları değiştirebilirsiniz. Ayrıca, değişikliklerden öncesi
ve sonrasının eğrilerini görebiliyorsunuz.
Resim 12b
Clone Source
Doku taşıma işlemi bambaşka bir görünümle
karşımıza geldi. Doku taşıma sırasında kaynak
dokunun taşınırken ne kadarının boyanıp, boyanmadığını daha ne kadar kaldığını görerek
işlemlerinizi gerçekleştirebilirsiniz. Dokuyu taşırken saydamlığını kontrol edebileceğiniz gibi,
isterseniz kaynak dokunun taşınırken yüzde
değer üzerinden %50 küçülterek ya da büyülterek taşınmasını isteyebilirsiniz, hatta bir
de belirli açılarda dönmesini düşleyebilirsiniz. Dahası, az önce yaptığınız doku taşıma
ayarlarını kaydedip, başka bir doku taşıma
işlemine geçerek çalışmanızı tamamlayınca
kaydettiğiniz ayarlara dönerek işleminizi sonuçlandırabilirsiniz. Overlay sekmesini kullanarak,
doku taşıma işleminin ön izlemesini görmenin
avantajlarından biri, karmaşık desenler oluşturmak isterken nereye tıklarsanız dokuların üst
üste gelmeyeceğini görüp çalışmanıza öyle
devam edebilme olanağı kullanıcıya önemli
avantajlar sunar. Clone Source’ü uygulamalı
olarak inceleyelim.
Clone Source uygulaması öncesinde taşınacak doku ya da desenin bire bir mi yoksa,
belirli büyüklük oranlarında mı taşınacağına
karar vermelisiniz. Clone Source penceresinde
W ve H seçeneklerine bu oranı girebilir, taşıma
sırasında döndürmek isterseniz de “H”ın altında
açı bilgi giriş bölümüne istediğiniz döndürme açısını girebilirsiniz. Show Overlay (Resim
12a-b) seçeneği doku taşıma sırasında harika bir
önizleme size sunar. Opacity değeri ise taşıma
sırasındaki önizlemenin saydamlığını kontrol
etmek için kullanabilirsiniz. Bana göre yeterli
olmasa da taşıma sırasında kullanabileceğiniz
harmanlama kipleri de bu pencerede bulunmaktadır. Bu uygulamanın güzel özelliklerinden
biride 5 ayrı kayıt seçeneği bulunmakta. Her
bir seçeneğe tıklayarak farklı büyüklük, açı vb.
Resim 12a
46
Haziran-Temmuz/07
özellikler verebilir ve 5’li gruptan hangisine
tıklarsanız o seçenekteki ön ayarlarla doku
taşıma işlemini gerçekleştirebilirsiniz. Bu özelliği
CS3’ün bomba diyebileceğimiz özelliklerinden
biri olan “Video Layer” uygulamasında da
kullanabilirsiniz.
Quick Selection
MagicWend seçim aracı yerinde duruyor ve
yanına QuickSelection isminde bir araç eklenmiş. Kolay seçim aracı gerçekten başarılı
ve kolay bir seçim gerçekleştiriyor. Bu aracın
önemli bir özelliği renge duyarlı seçim aracı
olup, hassaslık değerinin, MagicWend gibi
tölerans değeriyle değil seçtiğiniz fırça ayarlarıyla kontrol edilmesi; bu aracın MagicWend
aracından farkını ortaya koyuyor.
Bu araca tıkladığınızda özellik barında
seçimin hassaslık ayarı için kullanabileceğiniz brush seçeneği çıkıyor. Seçim işlemleri
sırasında QuickSelection’ın seçime ekleme
veya çıkarma işlemi için kullanabileceğiniz
seçenekler sunuyor. Bu uygulamayla çalışırken
klavyenin hiçbir tuşuna tıklamanıza gerek yok,
fareyle bir yere tıklayıp, farenizin sol tuşunu
basılı tutarak elle sürükleyin (Resim 13). Seçim
üzerinde farenizi sürükledikçe seçim alanının
genişlediğini göreceksiniz. İstemediğiniz piksellerin seçilmesi durumunda, özellik barında
aynı aracın bir de seçimden belirli bölgeleri
çıkarmak için Subtract seçeneği bulunmaktadır. Seçimden çıkarmak istediğiniz bölgeler
üzerinde farenizi sürükleyebilirsiniz. Detaylı,
hassas bölgelerde fırçanızı küçük ve sertlik
değeri yüksek bir ayarlama yaparak yeniden
çalışabilirsiniz.
Refine Edge
İster MagicWend ister Quick Selection ya
da diğer seçim araçlarıyla çalışmanızın bir
bölümünü seçtiğiniz zaman özellik barında
yeni birseçenek görünür: Refine Edge. Bu
uygulama birçok fonksiyonu tek bir uygulama penceresinden kontrol etmenize olanak
sağlar. Geçmişte ne yapardık ona bir bakalım
ve bu yeni özelliğin kullanıcıya ne gibi olanaklar sağladığını anlayalım. Özellikle hızlı seçim
araçlarıyla renge duyarlı seçimler yapıldığında piksellerin kenar hatları pürüzlü, girintili
çıkıntılı bir alan seçer, bunu düzeltmek için
Smooth uygular, seçim alanını genişletir ya da
daraltırdık. Son aşamada bir iki piksel Feather
vererek kusurları gidermeye çalışırdık. Bunların
hepsi de ayrı ayrı yapılır, olup olmadığını son
aşamada görürdük. Hatalar varsa da yeniden
işlem tekrarlanabilirdi. Refine Edge ile tüm bu
işlemleri hiç geri dönüş yapmadan istediğiniz sırada gerçekleştirir, anında sonucu görür
ve duruma göre pencereyi kapatmadan tüm
işlemleri yönetebilirsiniz.
Refine Edge uygulama penceresinde
çalışmanızı 5 ayrı önizleme seçeneğinden
izleyebilirsiniz (Resim 14a ve 14b). Arka planı
beyaz, siyah, kendi görüntüsü gibi seçenekler ile detayları izleyebilirsiniz. Photoshop’u
görerek kullanmak diye bir terim kullanıyorum.
Yazılımın mühendisleri programı daha rahat
Resim 14a
Resim 13
EĞİTSEL
FAYDALI NOTLAR
Resim 14b
Her iki fotoğrafın ortak noktaları bulutlara
bakarsanız birleşmenin ne kadar iyi yapıldığını görebilirsiniz. Katmanlar birleştirildi, ya
aralarındaki renk farklılığı, birleşme yerlerinin
keskin bir şekilde görünmesi...
Resim 18
Auto Blend Layer
kullanmak ve öğrenmek için gerekli semboller,
anlatım dili ve yazılım mimarisini çok iyi düşünmüşler. Hemen her uygulamada bununla
ilgili ipuçlarını görebilirsiniz. Bu uygulamada
da Smooth, Feather gibi seçeneklere geldiğinizde ne işe yaradıklarını pencerenin hemen
sağ altında size karşılaştırmalı bir ikonla gösteriyor. Kullanıcı odaklı birçok yenilikten biri
olarak Refine Edge pratik ve zaman kazandıran
önemli özelliklerden biridir.
Auto Align ve Auto Blend
CS2 ve öncesinde panoramik fotoğrafların
birleştirilmesi için bir uygulama vardı. Bu
uygulama halen var ve daha da gelişmiş bir
durumda. Align seçeneği seçili bulunan katmanların renklerine göre, pikselleri eşleyerek
hizalama yapar. Aynı ortamda çekilen fotoğraflar için kullanabileceğiniz bu uygulamanın
sonuçları oldukça başarılı.
Örnek resimde 2 fotoğraf görüyorsunuz
(Resim 15 a), aynı zaman diliminde çekilmiş ve
açıları da farklı. Bu 2 fotoğrafı aynı belge içinde
iki farklı katmanda hazırladım.
Resim 15a
Otomatik hizalama yapılıp yapılmamasına
bağlı kalmadan, seçilen iki ya da daha fazla
katmanı Layer Mask kullanarak bütünleştiren
ilginç bir uygulama. Aynı yerden Auto Blend
Layer komudunu uyguladığımda ortaya çıkan sadece birleşim yerleri deği,l iki katmanın
renklerini de birbirine yakınlaştıran başarılı bir
uygulama (Resim 16).
Resim 16
Auto Blend ve Align uygulamalarında elle
müdahale yapılmadı. Hizalama uygulandıktan
sonra Blend işlemine gerek kalmadan manuel yöntemle katmanları düzenleyebilir, Layer
Mask kullanarak birleşmede pürüzlü yerleri
düzenleyebilirsiniz.
Photomerge uygulaması File> Automate
uygulamalarında yer alıyor. Bu uygulamanın
avantajı hizalama ve bütünleştirmeyi aynı anda
yapması. Kendi penceresinin altında “Blend
images together” seçeneğini seçtiğinizde birleştirmeyi de yapıyor. Her iki uygulamanın
aynı pencereden yönetilmesi gibi avantajlı bir
uygulama. Ekranınızda fotoğraf açık olmasa
da Browser düğmesine tıklayarak istediğiniz
fotoğrafları açabilir, eğer Photoshop ekranında
açıksa ”Add Open Files” düğmesine tıkladığınızda açık olan fotoğraflarınızı listeye dahil
edebilirsiniz (Resim 17).
dışında Jpeg, Tiff dosya formatlarını açabilir
noktaya geldi.
CS3’ün tüm yazılımlarında artan performans Camera Raw uygulamasında söz konusu.
Camera Raw uygulaması kullanabilmek için
konu hakkında detaylı bilgiye sahip olmak
gerekir. Uygulama son derece profesyonel
renk düzeltme araçlarını sunmakta. Camera
Raw uygulaması bir fotoğrafçının karanlık odası
görevinde çalışmaktadır (Resim 18). Yeni uygulama ile birlikte 150 civarında fotoğraf makinesinin bilgisini taşımaktadır. Aynı zamanda
Lightroom uygulamasıyla da uyumlu. Yeni
sürümde Clone ve Heal uygulamasıyla çalıştığınız görsele zarar vermeden, üzerinde
rötuş yapma imkânı size sunuyor.
Video Layer
Sıkı durun, şimdi göreceksiniz %100 gerçektir, lütfen alıcınızın ayarlarıyla oynamayın! Photoshop
video dosyalarını QuickTime video dosyalarını
açabiliyor (Resim 19a) ve üzerlerinde tahmin
edemeyeceğiniz düzenlemeler yaparak aynen
kaydedebiliyor. Sonuçta video montaj yapmıyor, ama video dosyaları üzerinde editleme
konusunda çok ilginç özelliklere sahip. Video
dosyalara normal katmanlara uyguladığınız
birçok fonksiyon ve efekti verebilirsiniz. Bunları
sırasıyla inceleyelim ve Photoshop’un nasıl bir
noktaya geldiğini hep birlikte görelim.
Resim 19a
Resim 15b
Resim 17
Katmanların her ikisini de seçtim ve Edit>
Auto Align Layer komudunu uyguladım (Resim 15
b). Buradaki 4 seçenek fotoğrafın çekim tekniği,
duruşlarıyla ilgilidir. Auto seçeneği bu konuda
çözüm gibi görünse de fotoğrafınızın kareleri
için ideal çözüm önerilerinde bulunabilirsiniz. Bu uygulamada Perspective seçeneğini
uyguladım.
Camera Raw
Camera Raw ilk gününden itibaren güçlenen, gelişen küçük bir uygulamadan başlı
başına kapsamlı bir programa dönüşmüş bir
durumda. CS3 sürümünde RAW dosyaların
QuickTime video dosyasını açıp, filmi oynatabiliyorsunuz. Bu işin çok ilginç bir noktası
ve küçük video işleriniz için kullanılabilecek bir
avantajı var. Devam edelim, ikinci bir video
dosyası açın ve Move Tool ile katmanı başka
Haziran-Temmuz/07
47
Türkiye
Masaüstü Yayıncılık ve
EĞİTSEL
FAYDALI NOTLAR
bir belgenin içine sürükler gibi sürükleyerek
iki video belgesini bir belge içinde bir araya
getirin. Örnek görsel üzerinde katman sıralamasını görüyorsunuz ve üstteki video katmanını
FreeTransform ile küçültüm ve Transform işlemi
bitmeden Warp uyguladım (Resim 19b) ve bu
işlemleri normal bir katmana uyguluyormuş
gibi hızlı bir şekilde gerçekleştirdim. Photoshop üzerinde bir video dosyaya bu şekilde bir
müdahaleyi hayal edemezdim. Play tuşuna
bastığınızda aynı ekranda bu şekilde video
dosya oynayacaktır.
Adobe Seminerleri
ESKİŞEH
İR
ESKİŞEHİR
Resim 19b
Resim 19c
Ben daha size neler yapılacağını sıralasam
daha güzel olur. Video dosyanın Opacity, harmanlama özelliklerini değiştirebilirsiniz. Video
dosyaya Layer Mask tekniğini uygulayarak kompozit geçişler sağlayabilirsiniz (Resim 19c), video
dosya altında yeni bir katman oluşturup buraya
yazı yazarak Cliping Mask uygulayabilirsiniz. En
üste normal bir katman açıp bu katmandaki
bilgilerle video katmanlar dosyalarını harmanlayabilirsiniz. Animation Time Line ile bir yazıya
basit animasyonlar verebilirsiniz. Hatta doku
taşıma aracıyla video karelerin arasında çok
ilginç işlemler de gerçekleştirmek mümkündür.
After Effects’in TimeLine’nına benzeyen bu
pencere ile işlerinizi tamamladığınızda, video
dosya olarak kaydetmek isterseniz File> Export> Render Video komudunu uygulayarak
işlemi tamamlayabilirsiniz.
Çalışmanızı hangi video dosya içinde yapmış iseniz, kayıt sırasında viedo dosyanın ses
dosyası varsa bu bozulmaz ve işlem bitiminde ses dosyası kendiliğinden video dosyada
olmaya devam edecektir.
Görüşmek üzere...
48
Haziran-Temmuz/07
ANKARA
Türkiye’de eğitim ve teknolojik gelişmelerin tanıtım ve
etkinlikleri bir çok sebeble ülkemizin batı bölgelerinde hatta
İstanbul ile sınırlı yapılmaktadır. Yayımların ve kitapların
Anadolu’da dağıtımında ciddi sorunlar yaşanıyor. Özellikle
Masaüstü Yayıncılık konusunda Anadolu’da eğitim, seminer vb.
neredeyse yok denecek kadar az yapılmaktadır.
Seminerlerin en önemli amacı;
Yazılımların özellikleri buna bağlı olarak Masaüstü Yayıncılık alanında ciddi
gelişmeler oldu. Yerel gazeteler, fotoğrafçılar, reklam ajansları, grafik vb.
bu sektörlerdeki Adobe yazılımlarını kullananların bilgi gereksinimlerini
karşılamak, önemli noktalara değinerek çözümler sağlamak, bilgi akışı için
kanalları göstermek, uzun süreçte gelişimlerine destek olarak paylaşımın
sürekliliğini sağlamak hedeflenmiştir.
Önümüzdeki seminer programı
3 Haziran Ankara (İngiliz Kültür Merkezi)
16 Haziran İzmir Matbaacılık ve Kağıt Fuarı
Detaylı bilgi:
www.digitalarts.com.tr
İletişim: Ceyhun Akgün
[email protected]
[email protected]
MACOLOJİ
MELİH SANCAR
[email protected]
Grafik Tasarımcı / Tasarım Eğitmeni. Mersin Üniversitesi, Güzel
Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü mezunu. Uzun yıllar reklam
sektöründe çeşitli ajanslarda sanat yönetmeni olarak çalıştıktan sonra kendi tasarım ofisi Scriptorium Design’ı kurdu. Birçok ulusal ve uluslararası markaya hizmet vermenin yanısıra
BilgeAdam ve Yeditepe Üniversitesi Grafik bölümü bünyesinde dersler vermektedir. Yayınlanmış Adobe Photoshop CS2,
Macromedia FreeHand MX ve Adobe Illustrator CS2 isimli
kitapları bulunmaktadır.
EĞİTSEL
KULLANILAN YAZILIM
Adobe Illustrator CS3
ILLUSTRATOR’UN
CS3 YOLCULUĞU
Illustrator’un ülkemiz grafik tasarım camiası tarafından belki de en merakla
beklenen sürümü CS3 oldu. Elbette bu bekleyişin asıl nedeni Adobe’nin
yazılımı geliştirmek adına neler yaptığı ile ilgili değildi...
Y
eni bir sürümü henüz piyasaya düşmüş
bir yazılımdan söz ederken, ”merakla
beklenen” bir sürüm olduğunun söylenmesi adettendir. Ancak bu tabir sanırız
ki ilk defa gerçek anlamını buldu. Adobe’nin
2005 yılında pek de beklenmeyen bir çıkış
yapıp ezeli rakibi Macromedia’yı satın alması
sonrasında çıkacak ilk Creative Suite ailesinin
nasıl bir değişim geçireceği gerçek anlamda
merakla bekleniyordu.
Aslına bakarsanız Adobe’nin yaptıklarını
çok değil, sadece birkaç sürüm boyunca takip etmiş herkes firmanın hiçbir sürüm güncellemesinde radikal değişimlere gitmediğini
bilir. Tabi ki ülkemiz grafik tasarım ve reklam
sektörü tarafından heyecanla beklenen gelişim, örneğin Dreamweaver ile GoLive’ın
nasıl bütünleştirileceğinden ziyade birçok
tasarımcının ilk olarak gözünü açtığı yazılım
olan FreeHand’in akıbetiydi.
Adobe FreeHand’i bitirdi mi? Eğer bitirdi
ise Illustrator’a yeni sürümde neler eklendi?
Bunlar ve bu eksende akıllarda dolaşan sorularının tümünün cevabı olarak Illustrator CS3
bekleniyordu.
Ancak bazı beklentilerin aksine Illustrator CS3 çok sayfalı çalışmaları destekleyen,
FreeHand’den tüm güzel özellikleri almış ama
Haziran-Temmuz/07
49
EĞİTSEL
MACOLOJİ
bunun yanısıra kendi özünü de korumuş bir
yazılım olarak çıkmadı karşımıza. Yani aslında
Adobe yine kendi bildiği yolda ilerledi. Artık
kısmetse CS4’e...
Aslında FreeHand’e yavrusu gözüyle bakan
tasarımcıların dışındaki herkes iyi biliyordu ki
Macromedia FreeHand’i zaten satın alma işlemi gerçekleşmeden bitirmişti. Ve Adobe de
kraldan çok kralcılık yaparak Macromedia’nın
bile sürdürmeme kararı aldığı yazılımı yüceltmeyecekti.
Okuduğunuz satırları yazmam konusunda ricada bulunan Ceyhun Akgün, ”Illustrator
CS3’te neler yeni” içerikli bir konuyu kendi
perspektifimden değerlendirmemi istemişti. Şu
satıra kadar Illustrator’da nelerin olduğundan
değil nelerin olmadığından bahsetmiş olsam
da ilerleyen paragrafları aynı üslupta devam
ettirmek niyetinde değilim.
Ancak şu noktayı da eklemek isterim ki
FreeHand’i Aldus zamanlarından bu yana kendi
evladı gibi bağrına basmış olan Türk tasarımcılarının okuyacağı bir yayında Illustrator CS3,
FreeHand ile bağlantı kurmadan anlatılamaz,
anlatılmamalı. Bu nedenle, eğer bu satıra kadar
sabrettiyseniz yazının geri kalan bölümünde
Illustrator CS3’teki yenilikleri Macromedia FreeHand çerçevesinden okuyacaksınız.
Şimdi, FreeHand yok, Illustrator
mu var yani?
Hayır, tam olarak öyle değil. FreeHand yok ve
yerine Illustrator + InDesign var. Yani vektörel
çizim yapan, çoklu sayfa tasarımları hazırlamamızı sağlayan, animasyon yapan, basit web
siteleri hazırlayan, bir yazı editörü gibi çalışan
50
Haziran-Temmuz/07
FreeHand’in yerine her yaptığı işi ayrı yazılımlar
ile yapmamızı gerektiren bir döneme girmiş
bulunuyoruz. FreeHand’in vektörel çizim özelliklerinin yerine Illustrator’u, çok sayfalı işlerin
tasarlanmasına yardımcı olan özelliklerin yerine
InDesign’ı kullanmamız gerekiyor.
Ben şimdi size yıllardır tek programla
yaptığınız işi iki ayrı program ile yapacağınızı
söylediğimde pek akla yatkın gelmediğinin
farkındayım. Ancak Illustrator’un detaylı vektörel çizim özelliklerinin FreeHand’inkilerden
daha ileride olduğunu ve InDesign’ın da birçok
açıdan üretkenliğinizi artıracağını gördükçe
bu konuda ikna olmaya başlayacaksınız. Kaldı
ki bu mesleği sürdüreceksek Adobe’nin tekel
olduğu şu durumda ikna olmamamız gibi bir
olasılığımız bulunmuyor.
Yine de ikna olmamak konusunda ısrarcı
iseniz -gittiği yere kadar- FreeHand’i kullanmakta
özgürsünüz. Ancak şu noktayı hatırlatayım, Mac
OS X 10.3’ten 10.4 geçildiği anda FreeHand
MX’te garip bug’lar belirmişti. Şanslıydık ki
oluşan bug’lar çok hayati araçları etkilemiyordu. Ancak bu durum önümüzdeki sonbahar
aylarında çıkacak Leopard (Mac OS X 10.5)
sonrasında ne olur bilemeyiz.
Neler Yeni?
Illustrator CS2 ile CS3 arasındaki belki de en
önemli yenilik yazılımın görünür kısımlarında
menülerinde paletlerinde değil.
Bilindiği gibi Apple 1.5-2 yıl kadar önce artık
yola PowerPC işlemciler ile devam etmeyeceğini ve Intel işlemcilere geçtiğini duyurmuştu.
RISC tabanlı PowerPC’den CISC tabanlı Intel
işlemcilere geçiş beraberinde Mac OS’un ve
Mac üzerinde çalışan tüm yazılımların da kodlarının derlenmesini veya yeniden yazılmasını gerektiriyordu. Zaten Steve Jobs’un bunu
açıkladığı sunumunda bastıra bastıra Apple’ın
bu tür radikal geçişler için deneyimli bir firma
olduğunu söylediğini izleyenler hatırlayacaktır.
Apple’ın henüz x86 işlemciler ile uyumlu hale
getirilmemiş yani Universal yapılmamış uygulamalar için önerisi QuickTransit isimli bir kod
çevirici yazılıma sırtını dayamış olan Rosetta
oldu. Rosetta ile PowerPC için tasarlanmış
tüm yazılımlar otomatik olarak Intel tabanlı
Mac’ler ile çalışacaktı.
İlk planda Apple kendi yazılımlarını Universal olarak uyarladı. QuarkXPress gibi bazı
yazılım üreticileri de bu geçişi hızlı bir şekilde
yaptılar. Ancak tıpkı Adobe ürünlerinin Classic
Mac OS’tan Mac OS X’e geçiş serüvenin ağır
ağır olması gibi Universal geçişi de pek hızlı
olmadı.
Intel tabanlı Mac’ler ortalıkta dolaşmaya
başladığı sıralarda Adobe bir açıklama yaparak Intel mimarisine geçiş için bir ara sürüm
olmayacağını, Creative Suite yazılımlarının bir
sonraki sürümünün Universal geçişini gerçekleştireceğini söyledi.
İşte o bir sonraki sürüm CS3 oluyor. Bu
da Adobe Creative Suite yazılımlarının Intel
tabanlı Mac’ler üzerinde CS2
ailesine göre önemli ölçüde hızlı çalışacağı anlamına
geliyor.
Başka?
Intel işlemci kullanan Mac modellerine verilen desteğin dışındaki tüm özellikler görünür,
kullanılabilir özelliklerden oluşuyor. Önceki
paragraflarda Adobe’nin FreeHand’i pek kaale
almadan kendi bildiğini okuduğunu yazdıysak
da aslında FreeHand’in mirasını Illustrator ve
InDesign ikilisi birlikte paylaşmış gibi görünüyorlar. Nokta seçimleri, nokta hizalama gibi
birtakım spesifik çizim özelliklerini Illustrator,
obje özelliklerine göre bul-değiştir komutları
çoklu belge import işlemleri gibi bazı detayları da InDesign almış. Şimdi bu özelliklere
hızlıca bakalım:
EĞİTSEL
MACOLOJİ
• Tüm Creative Suite ailesi ürünlerinde önemli
bir arayüz güncellemesi mevcut. Bu sayfada
gördüğünüz büyük ekran görüntüsünden de
anlaşılabileceği gibi paletlerin tümü sağ tarafa
dayalı bir şekilde kullanılmış, tools paletinin tek
ya da çift sütun kullanılabilmesi sağlanmış vs.
Arayüze dair kanımca en önemli özellik nihayet
diğer yazılımlar ile bir eşgüdümün sağlanmış
olması. Illustrator’da farklı, InDesign’da farklı
görünüm ve kullanım özellikleri ile karşılaşmıyoruz artık.
• Illustrator’un tanıtıldığı tüm kaynaklarda
bangır bangır duyurulan yeni özellik Live Color.
Live Color özelliği ile hazırladığınız herhangi
bir tasarımın renklerini istediğiniz gibi değiştirebiliyorsunuz. Photoshop’u öyle ya da böyle
kullanmış kullanıcılara Hue/Saturation aracından
dolayı tanıdık gelecek olan Live Color penceresi üzerinden bir tasarımın tüm renklerini
(ya da tek bir rengi) istediğiniz gibi değiştirme
olanağına sahip oluyorsunuz.
Geçtiğimiz aylarda (Henüz Illustrator’un Beta
sürümleri bile ortalarda yokken) Adobe, Kuler isimli
bir sitenin yayınına başladı. http://kuler.adobe.
com adresi üzerinden siteye üye kullanıcılar
tarafından yayınlanan Swatch kütüphaneleri
indirilebilir. Ve tüm renk harmonileri zaten değerleri ile
birlikte sitede göründükleri
için istenilen yazılım ile kullanılabilir.
Ancak bu garip isimli renk
harmonisi paylaşım sitesinin
ne için olduğu ancak Illustrator
CS3 ile birlikte anlaşılabilmeye başlandı. Çünkü, Illustrator
CS3 üzerinden Window> Adobe
Labs> Kuler komutu ile açılabilecek Kuler penceresinden sitede
yayınlanan en yeni ya da en
fazla oy almış harmoniler bilgisayara indirilerek Live Color
ile birlikte kullanılabiliyor.
Peki Live Color nerede?
Illustrator’un yıllardan beri
renk karışımları hazırlamak için kullanılan Color
paletinin hemen yanına Color Guide isimli yeni
bir palet konuşlanmış durumda. Bu palet, Kuler
gibi kaynaklardan indirilen ya da kullanıcının
kendisi için hazırladığı renk harmonilerini barındırmak için kullanılıyor. Yani, bağımsız renk
ve doku örneklerini barındıran Swatches paletinin renk harmonilerini barındıran bir türevi
gibi. Eski sürümlerde de ulaşılabilen Swatch
kütüphanelerine artık Color Guide penceresi
üzerinden de ulaşılabiliyor.
Bu pencerenin alt kısmında bulunan Editd
Colors butonuna tıklanarak Live Color penceresine ulaşılabilir. Bu pencere üzerinden de
seçili objenin ya da grubun renklerinin HSL,
RGB, CMYK, Lab, Web gibi skalalar kapsamında
değiştirilmesi sağlanabilir. Tüm renkler birbiri
ile bağlantılı bir şekilde değiştirilebilir veya
bağımsız olarak tek bir renk üzerinde işlem
yapılabilir.
Üzerinde işlem yaptığınız bir çalışmanın
içinde bulunan tüm renkleri denetlemek için
Edit> Edit Colors menüsü içinde bulunan Recolor
seçenekleri ile de Live Color seçeneklerine
ulaşılabilir.
Bu arada yazının bu bölümüne kadar hala
yazmamış olsam da Adobe’nin web sitesinden
Illustrator CS3’ün deneme sürümünü indirebilir
ve tam fonksiyon olarak 30
gün boyunca
kullanabilirsiniz.
Sizler deneme
sürümünü
indirmeye
kalkışmadan
önce hemen
uyarayım. Deneme sürümü
denince öyle ufak tefek bir installer belgesi
beklemeyin tam 1.12 GB büyüklüğünde devasa
bir .dmg belgesi indirmeniz gerekiyor. ”Bende
2 Mbit bağlantı var, beni yormaz” diyenler için
hemen adresi vereyim: https://www.adobe.com/
cfusion/tdrc/index.cfm?product=illustrator. İndirme işlemini gerçekleştirebilmek için Adobe
ya da Macromedia sitelerinden birinde üye
kaydınızın bulunması gerekiyor.
• Illustrator CS3’ün birtakım özelliklerinin
FreeHand kullanıcılarını memnun edeceğini
yazmıştık. Mesela hiç bekletmeden bombayı
patlatalım. Illustrator CS3, doğrudan FreeHand
MX belgelerini açabiliyor. Hem Open hem de
Place komutu ile... Elbette FreeHand MX’in
bazı özellikleri Illustrator tarafından bire bir
desteklenmediği için yıllar önce yaptığınız
bir FreeHand çalışmasını herşeyiyle sorunsuz
açacağınız gibi bir beklentiye girmeyin. Ama
ortalama bir FreeHand kullanıcısının ihtiyaç
duyabileceği hemen herşey program tarafından
destekleniyor. Zaten desteklenmeyecek olanlar
da bir FreeHand belgesini açmaya çalıştığınızda karşınıza gelen FreeHand Import Options
penceresi aracılığıyla size bildiriliyor...
Open komutu ile açılan belgelerde
FreeHand’in sembol kütüphanesindeki sembollerin Illustrator’a gelmesi ise dikkat çekici.
• FreeHand’i yıllardır tıkır tıkır kullanıp da
Illustrator’un nokta kullanımı seçeneklerine bir
türlü alışamayan kullanıcılar için de iyi bir haber
geliyor. Illustrator CS3’te nokta seçimi, nokta
hizalama, nokta dönüştürme gibi konularda
birtakım iyileştirmeler yapılmış. Herhangi bir
path üzerinde bulunan noktalardan birinin
seçimi kolaylaşmış durumda.
Bir path seçili durumda iken Control Palette üzerinde sırasıyla noktayı köşe noktası ya
da kavisli noktaya çeviren, seçili bir noktanın
Handle’larını kapatan (veya açan), seçili noktayı
silen, iki uç nokta seçili iken bunları birleştiren
ve ayıran, noktaları birbirlerine göre, Artboard’a
veya crop alanına göre hizalayan butonlar
bulunuyor. Yani uzun lafın kısası noktalar ile
istediğiniz gibi oynayabileceğiniz birçok araç
standart olarak sunulmuş.
Haziran-Temmuz/07
51
EĞİTSEL
MACOLOJİ
Ayrıca seçili noktaların ve Handle’ların nasıl
görünebileceğine ilişkin birtakım tercihler Selection & Anchor Display ismiyle Preferences
penceresine eklenmiş.
• Clipping Mask kullanımı yine FreeHand’in
Paste Inside kullanımı gibi değil. Yani Clipping
Mask yapılmış bir objeler bütününü maske
olan objenin dış kısmına tıkladığınızda yine
seçiliyor. Ancak işin iyi tarafı artık hizalamalarda
baz olarak içerik değil maske kullanılıyor. Yani
eldeki hazır bir objeye göre bire bir hizalama
tekniği nihayet gelmiş durumda.
Object> Clipping Mask menüsüne yeni eklenen
Edit Contents komutu sayesinde maskenin
seçimini bırakıp sadece içerik ile ilgilenebiliyor
olmamız da kullanışlı olmuş diyebilirim.
• Tools paletine yeni eklenmiş araçlar da
dikkat çekici. FreeHand MX’te de bulunan
Eraser tool ile objeleri dilediğiniz gibi silebilir,
parçalara ayırabilirsiniz.
• Grup seçimlerini kolaylaştıran Isolation
mode kullanımı biraz daha başarılı bir hal almış
CS3’te. İç içe birkaç kademeli gruplamaları
birbirlerinden bağımsız olarak Isolation Mode
kapsamında düzenleyebilmek mümkün. Ayrıca
Isolation mode’da olduğumuzu belirten arayüz
de değişmiş durumda. Gri bir çerçeve yerine
üzerine çift tıklanan grubun altındaki diğer
objelerin renklerinin soldurulması ile Isolation mode’da olduğunuzu anlayabiliyorsunuz.
Isolation Mode’a giriş ve çıkışların yöntemi ise
yine aynı gruba ve dışarıya çift tıklayarak...
• FreeHand’in Output Area aracı ile Illustrator’un
Crop Area kullanımı birleşip biraz daha güçlenerek Crop Area aracı olarak tools paletine
yerleşmişler. Yapı yine aynı. baskı , export gibi
işlemlerde dokümanın tamamının değil de
sadece belirlenen bir alanın baz alınması için
Crop area aracı ile ilgili alan seçilir. Crop Area
aracı ile çalışma alanında belirli bir bölgenin
seçimi sonrasında Control Palette üzerinde
beliren bağlamsal özellikler arasından video,
web ve basım için hazırlanmış presetlerden
biri seçilebilir.
Crop Area için detaylı tercihler yapmak isterseniz de aracın üzerine çift tıklayarak Crop
Area Options penceresine ulaşmanız yeterli.
Açılan pencere üzerinden kırpma alanının
konumunu, büyüklüğünü, krosları gösterip
52
Haziran-Temmuz/07
göstermeyeceğini, video için güvenli alan
uyarısını açıp kapamayı ve daha birçok komutu gerçekleştirebilirsiniz.
Bir doküman üzerinde birden fazla kırpma
alanı oluşturabilir, biri seçili iken klavyeden
Option tuşu aracılığı ile diğerlerinin de konumlarını gözleyebilirsiniz. Yukarıda da belirttiğim
gibi yeni Crop Area FreeHand’in Output Area’sı
ile Illustrator’un Crop Area’sının toplamından
çok daha fazlası konumuna gelmiş.
Bu kadar mı?
Hayır değil. Ama bana ayırılan sayfalar bu kadar.
Illustrator CS3’teki yenilikler arasından hiç değinmediğim birçok özellik var. Yeni Live Trace
presetleri, otomatik boşluk denetimine sahip
Live Paint, Online arama motoru knowhow,
Flash ve InDesign etkileşimleri, Device Cent-
ral ve daha birçok özellik benim gevezeliğim
yüzünden bu sayfalara sığamadı.
Ancak Illustrator’un yeni sürümüne dair birkaç noktayı önemli buluyorum. Bunlardan ilki,
FreeHand’in beklenen özellikleri kullanılmamış olsa da Illustrator potasında eriyebilecek
anahtar öneme sahip birçok özellik karşımızda.
İkincisi Intel ve PowerPC tabanlı Mac’ler için
ciddi bir performans artışı sözkonusu. Son
olarak da yazılımın gittiği yön tasarımcıların
içlerindeki yaratıcı potansiyeli ortaya çıkarmak konusunda daha da dürtükleyici olmaya
başlamış. Yakın bir gelecekte FreeHand’den
Illustrator’a geçişlerde belki servis bürolar ve
matbaalar alışmakta biraz nazlanacaklar, ama
reklam ajansları ve tasarım ofislerinde dirsek
çürüten tasarımcıların FreeHand’i çok hızlıca
unutacaklarına ve Illustrator’a çok çabuk adapte
olacaklarına inanıyorum.
Paylaşmak istediğiniz görüş ve eleştirilerinize
e-posta adresim her zaman açık.
SOLO
BORA ÜNAL
[email protected]
Dijital dünyanın içinde çok uzun bir zamandan beri yer almaktayım. Temel olarak kurumlara web teknolojileri ile ilgili
destek ve danışmanlık veren bir firmada yönetici ve geliştirici
olarak çalışıyorum. Aynı zamanda Türkiye’deki ilk Macromedia
Eğitmenlerinden biri olarak web teknolojileri eğitimleri veriyorum.
EĞİTSEL
KULLANILAN YAZILIM
WEB PREMIUM
NE KADAR İSTERSEN:
WEB PREMIUM CS3
Her seferinde Studio ailesinin yeni versiyonu çıktığında bunun büyük bir
yenilik olduğundan bahsettik. Bu son sürüm için de aynı şeyi söyleyebiliriz.
Her yönüyle göz dolduran yeni ve başarılı bir aile ile karşı karşıyayız.
A
dobe ile birleşmeden sonra web ürünlerinin ilk versiyonları ile karşı karşıyayız.
Her yeni sürümde İnternet ortamındaki
trendleri yeniden belirleyen Studio ailesi artık
yeni ismi ile karşımızda. Ancak artık onlara
verilen isim değişti. Artık bu ailenin tamamına
Web paketi adını veriyoruz. Seçtiğiniz versiyonlara göre paket içeriği değişmekle beraber bu
paketlerin hepsinde standart olan ve temel
web tasarımı işlerimizi gerçekleştirdiğimiz
ürünler gerçekten yeni versiyonları ile göz
dolduruyor. Yeni versiyonlar ile ilgili tanıtım
toplantısı videosuna http://www.adobeturk.
com/ adresinden ulaşabilirsiniz. Toplantı videosunun başlığına http://kisaurl.com/?2OT
adresinden hızlı birşekilde ulaşabilirsiniz.
Yeni aileden ilk tanıtacağım ürün Contribute CS3. Belki de eski ürün gamından en az
tanınan ürün olan Contribute, aslında web
tasarımcıları için projelerini teslim ettikten sonra
hayat kurtarıcı roller oynamakta. Özellikle statik
web sitelerini bir içerik yönetim sistemi gibi
yönetebilmeyi sağlayan özellikleri sayesinde
birçok işte yardımınıza koşan bir ürün olarak
karşımızda.
Contribute CS3
Contribute’e gelen yeni özellikler en profesyonel web tasarımcısının hayatını kolaylaştıracak
cinsten. Bu özelliklerden en başta geleni Contribute içinden bilinen birçok blog uygulamasına
içerik gönderebilme özelliği (Resim 1).
Buna ek olarak yeni özelliklerden bir diğeri
ise herhangi bir Microsoft Uygulaması içine
eklenen Contribute araç çubuğu sayesinde
bu uygulamalardaki içeriklerinizi kolaylıkla
web sitenizde yada blog sayfanızda yayınlayabiliyorsunuz.
Contribute yeni gelen özellikleri ile bir çok
tasarımcı ve geliştiricinin basit ama zaman
alan web işlerinde yardımcısı olacak.
Haziran-Temmuz/07
53
EĞİTSEL
SOLO
Resim 1
Dreamweaver CS3
İlk bakışta görsel olarak bir değişikliğe uğramamış gibi gözükse de aslında fonksiyonel
olarak işimizi kolaylaştıracak birçok özelliği
içinde barındıran yeni sürümü ile Dreamweaver
CS 3 web’deki yeni trendleri takip etmenizi
sağlayacak özellikler barındırıyor.
Bu özelliklerden önde gelenlerinden birisi
bütünleşik olarak gelen bir Ajax framework’ü.
Bu framework ile kodlarla uğraşmadan Ajax
teknolojisini sayfalarınıza ekleyebiliyorsunuz.
Bize yardımcı olan bu teknolojinin adı Spry
framework. Spry nesnelerini kullanmak için
Dreamweaver’ın araç çubuğundaki Spry sekmesine tıklamanız yeterli (Resim 2).
Resim 2
Bunun dışında gelişmiş CSS destekleme
özellikleri ile Dreamweaver bu konudaki bazı
açıklarını kapatmış durumda.
Photoshop içinden kopyala yapıştır gibi
işimizi kolaylaştıran ve ailenin diğer üyeleri
ile entegrasyonu sağlayan özelliklerinden de
bahsetmeden geçemeyeceğim. Artık ürünlerin
beraber çalışması o kadar önemli hale gelmiş durumda ki birbirinden farklı konseptlere
sahip ürünler arasında bile dosya transferini
kolaylıkla sağlayabiliyoruz.
Dreamweaver ilk yüklendiği anda sisteminizdeki tüm tarayıcıları arayarak onları tarayıcı
listenize ekliyor. Bu sayede sistemimizde yüklü
olan tüm tarayıcıları kullanarak önizleme yapabiliyorsunuz. Bu tarayıcılara ek olarak özellikle
mobil dünya için içerik geliştiriyorsanız yapmış olduğunuz sayfaları Device Central’da da
deneme imkanına sahipsiniz. Device Central
içinde şu an piyasada olan büyük telefon üreticilerinin telefon emülatörleri bulunmakta.
Bu sayede sayfalarınızın bu telefonlarda nasıl göründüğünü ve işlevlerini kolaylıkla test
edebiliyorsunuz (Resim 3).
Dreamweaver’ın son olarak bahsedebileceğimiz özelliği Behavours paneline eklenen
54
Haziran-Temmuz/07
Resim 3
effects özelliği. Bu özellik sayesinde resim varlıklarınıza çeşitli efektleri javascript yardımı ile
verebiliyorsunuz. Ekleyebileceğiniz özellikler
arasında daraltma genişletme, titreşim, küçültme
ve büyütme efektlerini sayabiliriz.
Fireworks CS3
Bence serinin en önemli yeniliğini alan ürünlerinden biri Fireworks. Özellikle birleşme sonrasında geleceği konusunda şüpheler bulunan
Fireworks gerçekten yardımımıza koşan birçok
yeni özelliği barındırmakta. Bu yeni özellikleri
aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
Pages Paneli:
Özellikle eskiden
aynı site içinde
birden fazla sayfa tasarımı yapmak istediğinizde
hepsini ayrı PNG
dosyası içinde
tutmak zorunda
kalıyorduk. Bu da
dosyaların yönetilmesi konusunda bizim için bir
sorun oluşuyordu.
Yeni versiyonla birlikte artık aynı site
Resim 4
içinde farklı olarak
tasarladığımız sayfalarımızı pages paneli altında tutabiliyoruz
(Resim 4).
Sublayer Özelliği: Eski versiyonlarda
Photoshop’a göre bir eksiklik olarak karşımıza çıkan sublayer özelliği Fireworks’ün yeni
versiyonu ile karşımızda. Bu özellik sayesinde
artık ihraç ettiğimiz PSD ve ”ai” dosyaları kendi
katman yapılarını koruyarak Fireworks içinde
var olabiliyor. Bu özellik sayesinde katmanlarınızın hiyerarşik bir şekilde saklanmasını
sağlayabilirsiniz.
Common Library ve Flex Entegrasyonu Özelliği: Daha önceki versiyonlarda web
sitesi tasarımında formların tasarımlarını oluşturmak form nesneleri kendimiz çiziyorduk.
Artık yeni versiyonda bu işlem için Common
Library penceresini kullanmamız yeterli oluyor.
Bu pencere sayesinde önceden tasarlanmış
form nesnelerini bir sürükle bırak adımı ile
form nesnelerini kolaylıkla sayfalarınıza ekleyebilirsiniz. Ayrıca Flex
tasarımlarınızı da
artık Fireworks’de
yapabiliyorsunuz.
Böylece üretmiş
olduğunuz arayüzleri MXML kodu
ile birlikte ve tüm
görünüm özelliklerini koruyarak Flex
uygulaması olarak
ihraç edebilme
Resim 5
yeteneğine sahip
oluyorsunuz (Resim 5).
9-Slice: Yeni gelen özelliklerden biri de
artık sembolleriniz içinde yeniden boyutlandırabileceğiniz alanları dokuz dilim mantığı ile
belirleyebilmeniz. Bu sayede dilimlediğinizi
bir butonu canvas üzerinde yeniden boyutlandırdığınızda sadece izin verdiğiniz alanların
yeniden boyutlandırıldığını - yani yazılarınızın
EĞİTSEL
SOLO
Resim 6
Resim 7
bu boyutlandırmadan ayrı tutulduğunu - görebilirsiniz (Resim 6 ve 7).
Photoshop Blending Modları: Yeni eklenen
bu özellik sayesinde artık web tasarımlarınızı
yapmak için Photoshop’u açmak zorunda kalmayacaksınız. Zaten Adobe’nin Fireworks’ü
konumlandırdığı yere de bakarsak web uygulamaları için üstüne oldukça yatırım yapıldığını
görebiliriz. Fireworks yeni ürün gamında ve
konumlandırılmasında Prototyping yazılımı
olarak görünüyor. Yani arayüzlerinizin prototiplerini oluşturabileceğiniz ve bu prototipleri
geliştirebileceğiz bir ortam.
Flash CS3
Arayüzlerdeki değişimi bir yana bırakırsak yapabilirlik olarak en fazla değişimi gösteren
ürün ise Flash. Diğer ürünlerin kendi içinde
gösterdiği değişimler daha çok kullanıcılara
kolaylıklar sağlamak üzerine yoğunlaşmaktaydı.
Ancak Flash’ın gösterdiği gelişime bakarsak
bu gelişimin kolaylıklardan yana bu alanda
öncü teknoloji olan Flash sunum katmanının
programla açısından da önemli bir gelişim
gösterdiğidir. Flash’ın programlama dili olan
ActionScript şu ana kadar geçirdiği en büyük
evrimi geçirerek artık bir masaüstü programcılık seviyesine doğru ilerliyor. Flash’ın daha
önceki versiyonlarında kendi içinde kullanım
zorlukları ve yönetim sorunları olan Flash içi
kodlama dili, artık daha profesyonel bir sürüm
ile karşımızda.
Flash CS3 ile karşımıza uygulama geliştirirken
iki farklı seçenek çıkıyor. Bunlar ActionScript
2.0 ve ActionScript 3.0. Bir projeye başlarken
bu iki dilden birini seçerek geliştirime başlıyorsunuz. Bu durumda hangi yolu seçerseniz
artık geri dönüşünüz bulunmuyor. Adobe’nin
özellikle Flex ve Apollo ile desteklediği yeni
platform sayesinde önümüzdeki günlerde AS3
ile geliştirilmiş yeni birçok ilginç uygulama ile
karşılaşabileceğinizi söyleyebilirim. Bunlardan
biri de medya çağına yeni bir imkan sağlayacak
olan Adobe Media Player olacak.
Flash CS3’deki yeniliklere şöyle bir göz
atarsak; Device Central: Daha önceki versiyonda da bulunan bu özellikle artık mobil
dünya için geliştirmiş olduğunuz Flash uygu-
lamalarınızı popüler cep telefonları üzerinde
test imkanına sahip oluyorsunuz. Aynı uygulamayı ortak olarak Dreamweaver içinden de
kullanabiliyorsunuz.
Photoshop ve Illustrator Desteği: Artık
Photoshop ve Illustrator içindeki çalışmalarınızı Flash’a ithal ederken tam katman yapısını
görebilir ve bunları alırken nelerin nasıl alınabileceğini kolaylıkla seçebilirsiniz (Resim 8).
denemeniz ve üretim akışınıza dahil etmeniz
(Resim 10).
Tabi ki bu ürünleri ailenin diğer fertleriyle
kullanmanız çalışmalarınızda daha hızlı ve efektif
ilerlemenizi sağlayacaktır. Çalışmalarınızla birlikte Adobe Photoshop, Adobe Illustrator gibi
destekleyici ürünler özellikle yeni versiyonda
gelen bir arada çalışma desteği sayesinde size
sorunsuz bir çalışma ortamı sunacaktır.
Çalışmalarınızda hangi versiyonu seçeceğinize kolaylıkla karar vermeniz için size
aşağıdaki yardımcı listeyi de incelemenizi
tavsiye ediyorum:
Adode Web Premium:
Resim 8
Animasyonları ActionScript’e Dönüştürme: Bu yeni gelen özellik ile kolaylıkla animasyonlarınızı ActionScript koduna dönüştürebilir
ve bu kodu başka nesneleri hareketlendirmek
için kullanabilirsiniz. ActionScript ile animasyon
yapmak hem zaman hem de performans açısından büyük kolaylıklar sağlamakta (Resim 9).
Resim 9
Gelişmiş Çizim Araçları: Flash’ın bize kolaylık
sağlayan en önemli özelliklerinden bir tanesi
gelişmiş çizim araçları olarak karşımıza çıkıyor.
Bu özellik sayesinde artık Adobe Illustrator
içindeki gelişmiş çizim araçlarını Flash içinde
de rahatlıkla kullanabileceğiz.
Yeni ve gelişmiş bu araçlar sayesinde artık web uygulaması geliştirim ve tasarımında
daha esnek ve hızlı olabileceğiz. Yeni ürünlerin
tüm özelliklerine göz attığınızda birbirleriyle
eşsiz bir şekilde çalışabilen muhteşem araçlar
topluluğuna sahip olduğumuzu göreceksiniz.
Size tavsiyem en kısa zamanda bu ürünleri
Resim 10
• Adobe Photoshop CS3 Extended
• Adobe Illustrator CS3
• Adobe Acrobat Professional CS3
• Adobe Flash CS3 Professional
• Adobe Dreamweaver CS3 Professional
• Adobe Fireworks CS3
• Adobe Contribute CS3
• Adobe Bridge CS3
• Adobe Version Cue CS3
• Adobe Device Central CS3
• Adobe Stock Photos
• Adobe Acrobat Connect
• Adobe Dynamic Link
• Adobe Onlocation CS3 (win)
• Adobe Ultra CS3 (win)
Adode Web Standart:
• Adobe Flash CS3 Professional
• Adobe Dreamweaver CS3 Professional
• Adobe Fireworks CS3
• Adobe Contribute CS3
• Adobe Bridge CS3
• Adobe Version Cue CS3
• Adobe Device Central CS3
• Adobe Stock Photos
• Adobe Acrobat Connect
Ürünlerin tanıtımı ile ilgili detaylı Breeze
anlatımını aşağıdaki adreste bulabilirsiniz.
Adobe ürünleri ile ilgili detaylı videoları ve
online toplantıları aşağıdaki adresten takip
edebilirsiniz:
http://www.adobeturk.com/
http://kisaurl.com/?2OT
Haziran-Temmuz/07
55
COMP 1
KAAN KANER
[email protected]
“Bilgisayar oyunu yapacağım ben”  diye bulaştığı grafik dünyasından halâ yakasını sıyıramayan Kaan Kaner, 9 senedir Motion
Graphics ve Interaktif tasarım alanında Multi-Disipliner çalışmalarıyla hayatına sanat yönetmeni olarak devam etmektedir
ve 3 kedi babasıdır.
EĞİTSEL
KULLANILAN YAZILIM
Adobe After Effects 7
YARATICI
COMPOSITING - 1
3 boyutlu layerların ekran üzerindeki yerleşimini yaratıcı bir şekilde
kullanabilirseniz, ekstra bir 3D programına ihtiyaç duymadan inandırıcı
sahneler yaratmanız mümkün.
A
fter Effects kullanırken, etkileyici bir çalışma için çoğu zaman 3D layer ve kamera
özelliklerini kullanmanız gerekecektir.
Ancak, 3 boyutlu layerların ekran üzerindeki
yerleşimini yaratıcı bir şekilde kullanabilirseniz,
ekstra bir 3D programına ihtiyaç duymadan
inandırıcı sahneler yaratmanız mümkün.
Yazının devamını okumadan önce www.
kaankaner.com/d_arts_sokak.mov dosyasını incelemenizi rica ediyorum. Sahne tamamen
3 boyutlu olmakla birlikte hareket eden “OK”
dışında hiçbir 3D programında hazırlanmış
element yok. Enteresan değil mi? Bu stile verilen ad aslında “2.5D”, çünkü kullanılan her
56
Haziran-Temmuz/07
şey fotoğraflardan ibaret. Yani tutup da bir
objeyi çevirmeye kalksanız, kağıt gibi hacimsiz resimler göreceksiniz. Yazının devamında
da adım adım sahneyi oluşturmaktan ziyade
mantığı anlatmaya çalışacağım ki, daha sonra
kendi örneklerinizi yaptığınızda bu çalışmanın kopyalarını değil kendi özgün eserinizi
ortaya koyun.
Öncelikle kullanacağımız materyalleri
oluşturalım ve inceleyelim. www.kaankaner.
com/d_arts_sokak_tex.zip adresinde bu çalışmada kullanılan bütün materyalleri bulabilirsiniz;
ancak isterseniz tabii ki kendi imajlarınızı kullanmanız mümkün. İmajların sahne içerisindeki
EĞİTSEL
COMP 1
yerleşimlerini inceleyecek olursak;
Wall > Bize yakın olan duvarlar
Wall_2 > Ara sokaktan sonraki binalar
Horizon > En uzakta gördüğümüz yapı
Grafitti 1 & 2 > Yakın duvarlardaki grafittiler
Bin 1 & 2 > Çöp kutuları
Asphalt > Zemin
Arrow > Hareket eden “OK”
Resim 1
Sahnenin yerleşimi ise şu şekilde (Resim 01);
gördüğünüz gibi layout aslında gayet basit.
Görülen binaların kadrajda kalan kısımları ”L”
şeklinde yerleştirilmiş durumda ve gözükmeyen
yerlerde duvar yok. Kamera hareket ettiğinde
derinlik hissi net olarak anlaşılabilecek yapılar
ilk iki sıra, ondan sonrası tek bir resim. Tabii ki
daha perfeksiyonist bir yaklaşımla 1 veya 2 sıra
daha eklenebilirdi, ancak bu şekilde yeterince
inandırıcı olduğunu düşündüm (ve render süresi
kısaldı tabii). Kameraya en uzak noktada ise
gökyüzü var. Bu şekilde bir yerleşimde kamerayı
30 üzeri bir açıda rotate etmediğiniz sürece
inandırıcı sonuçlara ulaşmanız mümkün.
Başka bir açıdan bakınca aslında gayet
basitmiş değil mi? :) Compositing dediğimiz
olay tamamen cebren ve hile üzerine dönen
bir sistem neticede, elinizdeki materyalleri usturupluca kullanıp insan gözüne “yutturabileceğiniz” şekle sokmak (Kimse alınmasın lütfen).
Bu gerçekle yüzleştikten sonra, yavaş yavaş
sahnenin kurulumuna geçelim. Dediğim gibi,
adım adım anlatmayacağım ama her katman
üzerinde uyguladığım işlemlerden kısa da olsa
bahsedeceğim.
Not: Layer yerleşimlerini yaparken, “Custom
View” opsiyonlarını kullanmanız işinizi çok kolaylaştıracaktır. Sahneyi istediğiniz gibi evirip
çevirmenize yarayan bu opsiyon, objeleriniz
arasındaki mesafenin ne kadar olduğunu anlamanıza yarayacaktır. İki adet Layer’ın köşelerini birbirine hizalarken top View’i kullanarak
daha ince ayar yapmanız da mümkün. Custom view esnasında kamerayı çevirmek için
“C” tuşunu kullanabilirsiniz. C’ye birden fazla
basarsanız, sanal kameranızın ”pan” etme ve
”zoom” yapma olanağına da sahip olduğunu
göreceksiniz.
Her şeyden önce sahneye bir adet kamera
yerleştiriyoruz ki, bakış açımıza göre duvarları
yerleştirebilelim. Bize yakın gözüken duvarları
“wall.jpg” imajını kullanarak yerleştiriyoruz. Bir
Resim 2
tanesini 90 derece çevirerek köşelerini birbirlerine hizalıyoruz. Yolun diğer tarafı için de
aynı işlemi gerçekleştiriyoruz (Hizalama için
top ve front view’ları kullanabilirsiniz) (Resim 02).
Ardından, “asphalt.jpg” imajını kullanarak yer
hizamızı belirliyoruz. Duvarların dibine denk
gelecek şekilde sahneye yerleştiriyoruz. İlerleyen aşamalarda zemini çoğaltıp daha uzak
mesafeye kadar uzatacağız, ancak şu anda
sadece yakın planı oluşturmamız yeterli (Resim 03). Bu şekilde yakın planı oluşturduktan
sonra active camera’yı seçerek sahnenin nasıl
gözüktüğüne bakabilir, orbit camera tool’u
ile (“C”), kameradan nasıl gözüktüğünü görebilirsiniz. İlk ve en önemli adımı bu şekilde
halletmiş bulunuyoruz (Resim 04).
Resim 3
Resim 5
yere çekebilirsiniz. Ayrıca, yazının başında da
belirttiğim gibi, eğer ki kompozisyonunuzu daha
zenginleştirmek istiyorsanız, araya daha fazla
sıra binalar koyabilirsiniz, fakat bu mesafeden
perspektif değişikliği çok fazla algılanmadığı için ben burada kesmeyi uygun gördüm
(Resim 06). Burada unutmamanız gereken bir
şey var, en son yerleştirdiğimiz imajın kendisi
zaten ufka doğru uzanan bir resim olduğu
Resim 6
Resim 4
Bundan sonra yerleşim adına yapacaklarınız
sadece duplikasyon. Daha uzaktaki duvarları
oluşturmak için yakın plana koyduğunuz 4
adet resmi çoğaltarak daha ileri taşıdıktan
sonra imajları değiştirebilir veya daha önce
yaptığınız gibi yeniden 4 adet duvar oluşturabilirsiniz, size kalmış. Yine tek önemli duvar
köşelerinin birbirine tam oturması ve alt kenarların zeminden yukarıda kalmaması. Benim
kompozisyonumda, binaların kameraya bakan
duvarları arasında mesafe ortalama 4000 pixel
civarı (Resim 05).
Bu işlemi de hallettikten sonra “horizon.jpg”
dosyasını alarak yine 2. sıra binaların kameraya bakan duvarından ortalama 7000 pixel
uzağına koyuyoruz. Benim kamera açıma ve
ayarlarıma göre bu mesafede normal, ancak
siz kendi kameranızını oynattığınızda sağından
solundan hatalar gözüküyorsa, bunu istediğiniz
için genel kompozisyonla uygunluk taşıyor;
ancak buraya tutup da bir dağ bayır tepe resmi
yerleştirecek olursanız muhtemelen derinlik
yetmeyecek, göze garip bir şeyler gelecektir.
Böyle bir durumda, araya birkaç bina daha
eklemeniz gerekebilir.
Binalarımızı tamamladığımıza göre, kompozisyonun diğer eksikliklerine devam edebiliriz. Her şeyden önce, zemini uzatmamız
gerekiyor. Benim yerleşimim şekildeki gibi
(Resim 07), 3 adet ufka doğru, bir adet de ara
Resim 7
Haziran-Temmuz/07
57
EĞİTSEL
COMP 1
sokağı doldurmak için 90 derece çevrilmiş bir
zemin katmanım var. En uzaktaki zemini biraz
çevirdim, zira kameradan bakınca uca doğru
boşluk gözüküyordu; bir adet daha çoğaltarak
ekstra cpu yükü bindirmemek için ufak bir hile
yaptım. Bu kadar uzaktayken zaten anlaşılması
mümkün olmayan bir hile. Ve lütfen bütün bu
işlemleri yaparken arada aktif kameraya geçip
biraz sağa sola hareket ettirerek kontrol etmeyi
unutmayın ki, olası hataları detay çalışmaya
girmeden görüp düzeltin (Resim 08).
Resim 10
Resim 8
Dolu bir kompozisyon için tek eklememiz gereken şey gökyüzü kaldı. “Sunset.jpg”
dosyasını alıyoruz ve sahnenin en arkasına
gönderiyoruz. Benim kompozisyonumdaki
yeri 20000 pixel geride. Yukarı ve aşağı hareket ettirerek kameradan güzel gözükecek
bir kesit alıyoruz ve böylelikle elimizde şahane
bir sokak oldu (Resim 09)!
Resim 9
Sahneye yerleştireceğimiz son ana obje,
kaykaylı genç. Bu movi’i www.ribbitfilms.com
adresinden ücretsiz bir kayıt işlemi sonucu
indirebilirsiniz. İndireceğiniz dosya alpha kanallı bir tga sekansı (yanılmıyorsam 40mb kadar),
böylelikle After Effects’e aldığınızda hiçbir key
işlemi yapmadan aynen kullanabileceksiniz
(Resim 11). Videonun aslı slowmotion çekilmiş,
Resim 11
bu yüzden sizin hızlandırmanız gerekecek.
Benim çalışmamda kaykayın üzerindeki genç
zıplayana kadar normal bir hızla devam ediyor,
havadayken yavaşlıyor ve yere indiğinde hız
normal olarak devam ediyor. Tabii ki buradaki
hız footage’ın kendi hızı değil, göze normal
gözükecek hız. Bunu gerçekleştirmek için
Time Remapping kullandım. After Effects’in
versiyon 7 ve üzerinde bu işlem son derece
basite indirgenmiş, daha eski versiyonlarda
mantık aynı olmakla birlikte kullanım biraz
daha zor, ancak ben versiyon 7’e göre anlatacağım. Time Remapping’i kullanmak için,
uygulayacağınız katmana sağ klik yapıyoruz,
(bizim örneğimizde kaykaylı çocuk) Time menüsünden “Enable Time Remapping”i seçerek
aktif hale getiriyoruz. Bu işlemden sonra Afx,
footage’ın başına ve sonuna gerçek zamanları
belirten 2 adet keyframe koyuyor. Yandaki
resimde görebileceğiniz gibi, totalde 5 adet
keyframe kullandım. İlk 2 keyframe zıplamaya hazırlandığı yere kadar olan zaman. 2. ile
3. keyframelar arası zıpladığı ve benim biraz
hızlandırdığım kısım. 3. ile 4. keyframeler ise
yavaşladığı ve iyice slow motion’a kaydığımız
alan. Bu kısım yere düşüşündeki kuvvet artsın
diye biraz uzun tutuldu. 4. ile 5. keyframelar arası ise zamanın tekrar normale dönüp
çarpışmanın geçtiği alan. Tabii ki siz bu şekilde işinizi uzatmak zorunda değilsiniz, ama
footage’ın slow motion olduğu göz önünde
bulundurulursa, zamanı hızlandırmanız her
şekilde gerekli olacak (Resim 12).
Bu şekilde sahnemizi hazırlamış olduk! Daha
fazla beyninizi bulandırmamak için ışık - renk
ayarlarını ve Cinema 4D’de hazırladığımız okun
hazırlanışını bir sonraki yazımızda anlatacağım. Bu zamana kadar www.xplsv.tv adresinden dünya çapındaki yetenekli sanatçıların
işlerine bakarak, bu tekniklerin kullanımları
hakkında çeşitli çalışmalar izleyebilir ve pratik
yapabilirsiniz.
Hepinize kolay gelsin!
Derinlik hissini daha iyi verebilmek için kameraya yakın 2 adet obje daha var, çöp kutuları.
Bin 1 ve bin 2 imajlarını alarak sahneye koyuyoruz. Benim kompozisyonumda aralarındaki
mesafe 1000 pixel kadar. Uzaktaki çöp bidonu
geri aldığınızda çok ufak gözüküyorsa scale
edebilirsiniz. Kontrol için yine aktif kameradan
bakmayı unutmayın, eğer ki kamera hareket
ettiğinde perspektif hataları gözüküyorsa veya
duvarın içine giriyorsa düzeltmelerinizi buna
göre yapın (Resim 10).
58
Haziran-Temmuz/07
Resim 12
SETPIXEL
EMRE ELDEMİR
[email protected]
Macromedia Director programı ilk çıktığı yıllardan itibaren
üzerinde yüzlerce iki ve üç boyutlu proje geliştirdi. Halen bir
çok yerli ve yabancı firmaya multimedia konusu üzerine danışmanlık hizmeti vermektedir.
www.eldemir.net
EĞİTSEL
KULLANILAN YAZILIM
DIRECTOR
DIRECTOR İÇİNDE
DİJİTAL VİDEO KULLANIMI
Adobe Director’da, içinde birçok dijital video formatı kullanılabiliyor. Her
bir formatın avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Projelerinize
başlamadan önce hangisini tercih edeceğinize dikkat etmelisiniz.
A
dobe Director, birçok video formatını “Şu format iyidir, alın bunu kullanın” demek çok
oynatabilmektedir. Ancak Director prog- yanlış olur. Böyle durumlarda izlenebilecek en
ramı, bu video formatlarının bazılarını iyi yol, projenize başlamadan önce videoukendi kaynaklarını kullanarak, bazılarını ise nuzu değişik formatlarda hazırlayıp, Director
Xtra dediğimiz eklentiler yardımı ile oyna- programı içinde test etmeniz olacaktır. Bu testi
tabilir. Her bir formatın kendi avantajları ve kendi bilgisayarınızda değil de, konuyla aladezavantajları vardır. Bu yazımda, Director kası olmayan kişilerin bilgisayarında; örneğin:
içinde video formatlarını nasıl kullanmalıyız bir muhasebecinin bilgisayarında, şirketinizin
sorularını cevaplamaya çalışacağım.
en yavaş bilgisayarında performans ve kalite
testine tutabilirsiniz. Karşılaşacağınız sorunlar,
sizi en doğru tercihe ulaştıracaktır. Bu sorunları
Doğru codec’i veya video formatı tercih etme- çözebilmek için, CD takılan bilgisayarda:
• Gerekli codec’ler yüklü mü?
niz, projenizin ebatlarını CD’ye veya DVD’ye
• Ses kartı takılı mı? İhtiyaç olacak mı?
sığabilmesini, görüntü ve ses kalitesi gibi birçok
• Gerekli ekran çözünürlüğüne sahip mi?
kriterlere bağlı olarak sizin seçmeniz gerekecektir.
Hangisini tercih edeceğiz?
• Gerekli renk derinliğine sahip mi?
• CD-ROM hızı yeterli mi?
gibi soruları kullanıcıya hissettirmeden çözmeniz ya da kullanıcıyı yönlendirmeniz gerekir.
Şunu unutmayın, “kimse bilgisayarına bilmediği
bir şeyi yüklemek istemez”, eğer yüklemek
zorunda kalırsa da, bilgisayarda meydana
gelebilecek bütün arızalar, sizin CD’inize suç
olarak yüklenecektir. Bu noktada sunabileceğim çözümler ise şöyle:
• Her bilgisayarda çalışacak bir CD yaratmak,
• Eğer bilgisayara bir şey yüklemek zorunda
iseniz, bunu kullanıcının kendisine bilgi vererek ve onay düğmeleriyle belirtmek,
• CD’nin başına, bir sözleşme bile “bilgi-
Haziran-Temmuz/07
59
EĞİTSEL
SETPIXEL
sayarda meydana gelecek arızalardan...”
gibi avukatınıza yazdıracağınız bir metin
koyarak, kendinizi bu noktada korumuş
olacaksınız.
Codec nedir?
Codec kısacası bir algoritmadir. Bunu anlatabilmek için “bir video dosyası nedir?” diye
kendimize sormalıyız. İnsan saniyede en az 24
kareyi ardı ardına gösterildiği zaman bir hareket
varmış gibi görür. Bu hız, saniyede 16 kareden
sonra başlayan insan gözü yanılmasını daha
da mükemmel hale getirmek için, günümüzde
televizyon görüntüsüne de uyum sağlaması
amacıyla saniyede 25 kareye çıkarılmış. 323x288
pixellik bir video karesi yaklaşık 0,5 MB’lik yer
tutar. 10 sn’lik bir filmimizin 10 sn x 0.5 MB x
25 kare = 125 MB yapar. Bir de bu dosyamıza
10 MB’lik bir ses dosyası eklersek, 135 MB’lik
canavar gibi bir video dosyamız olur. İşte bu
noktada codec’lerimiz devreye giriyor. Her
bir karedeki resimleri ve ses dosyalarını sıkıştırarak bu videonun boyutlarını düşürmeye
çalışan algoritmalarımız var. Her bir resmin
çözünürlüğü, kaç adet pixel barındırdığı, kaç
adet renk barındırdığı gibi konular videomuzun
boyutunu belirler.
Eğer video dosyamız devamlı değişen karelerden meydana geliyorsa, görüntü kalitesini düşürerek kullanıcının fark etmeyeceği bir
kalite kaybıyla kullanabilir; ama bu bir eğitim
videosuysa (bilgisayar ekranı capture) o zaman
ekranın smooth kullanılmadan bir codec’le
sıkıştırılması gerekir. Eğer kullanıcıların bilgisayarlarına kendi kullandığınız codec’ler yüklü
değilse, kırmızı bir çarpı işareti görebilirler.
Bu yüzden sistemde o codec’in yüklü olup
olmadığını kontrol etmemiz gerekecek, yüklü
değil ise yüklenmesi istenecek veya yol gösterilmesi gerekecektir.
Genel Bilgiler
Interlace: Televizyon yayınlarında kullanılan
interlace tarama yöntemi, klasik televizyonlardaki 625 satırlık görüntüyü üst üste geçecek iki yatay ızgara gibi parçalayarak alıcıya
gönderilmesine dayanır. 312.5 satırlık iki dizi
olarak ayrılan tek bir görüntü karesi, cihazda
birleşir. Bu yöntemde işaretler, ekrandaki satırlara denk gelecek şekilde sıralanır; tek ve çift
olmak üzere iki aşamalı olarak gönderilir. İki
aşamada gelen işaretler 1/50 saniye hızında
TV’ye ulaşır. Bu hız elektrik şebekesinin frekansı
ile belirlenir. Türkiye ve Avrupa’da 50 Hz olan
şebeke, saniyede 50 interlace işaretin gönderilmesini ve 25 karenin oluşturulmasını sağlar
(Resim 1). ABD’de 60 Hz olan frekans, saniyede
30 kare görüntü oluşmasına yol açar. 60 Hz
60
Haziran-Temmuz/07
Resim 1
frekanslı elektrik şebekesine sahip diğer ülkelerdeki durum da budur. Her iki hızda da insan
gözünün algılama sınırının üzerine çıkıldığı
için, işaretlerin iki aşamada geldiği algılanmaz
ve tek bir görüntü izleniyormuş hissi oluşur.
Görüntülerin iki aşamada gönderilmesinin asıl
sebebi, yayın için kullanılan bant genişliğidir.
Tek işaret yerine, işaretin önce bir yarısı sonra
da diğer yarısının gönderilmesi, teknolojinin
hayata geçtiği 1953 yılı ile yakından ilgili. Bu
dönemde bant genişlikleri yetersiz olduğu için
işaretler ikiye bölünüp gönderiliyordu.
AVI: Hepimizin alışık olduğu, yıllardır kullandığımız bir formattır. En büyük avantajı ise
kullanılması için extra bir yazılım kullanmaya
gerek yoktur.
Cinepak: Bu codec windows işletim sistemli
bütün bilgisayarlarda bulunur. O yüzden bir
zamanlar yaygın bir şekilde kullanılırdı. Daha
sonradan daha kaliteli codec’ler geliştirilmeye
başlandıkça bu codec daha az tercih edilir oldu.
Intel Indeo: İlk çıktığında DivX’e sevindiğimiz kadar sevinmiştik. Pırıl pırıl bir görüntüsü
vardı. İstediğiniz bir rengi key’leyerek silebiliyordunuz.
DivX: Şu anda en çok kullanılan formatlardan biri, Avi uzantılı dosyalar oldukları için
mediaplayer ile oynatılabiliyor, yine de her
bilgisayarda yüklü olmayabilirler.
Mpeg-I, Mpeg-II ve Mpeg-IV formatları
üzerinde biraz konuşalım:
MPEG-I: Director, tek başına Mpeg-I dosyalarını oynatamaz. Bunun için ücret karşılığı
Xtra satın almanız gerekir ya da bilgisayara
Quicktime install ettirerek, Quicktime desteği
ile Mpeg dosyalarınızı oynatabilirsiniz. Dosya
boyutunun küçüklüğü nedeniyle çok tercih
edilir. PAL sistemlerde 352x288 çözünürlükte 25 fps kare oynatır. NTCS sistemlerde ise
352x240 29,97 fps.
MPEG-II: Bilgisayarınızda gerekli codec’iniz
var ise rahatlıkla bu formatı da oynatabilirsiniz. Burada küçük bir bilgi vermek istiyorum.
Mpeg-II sadece DVD’lere değil CD’lere de
yazılabilir tek sorun kapasite farkıdır. Mpeg
dosyalarını Director’da xtra (Tabuleiro firmasının
Mpeg Advance Xtrası ile ya da, StarSoft’un MediaPlayer Xtrasını) kullanarak ya da Quicktime’ın
v5 veya üstü versiyonları ile oynatabilirsiniz.
PAL sistemlerde 720x576/352x576 çözünürlükte 25 fps kare oynatır. NTCS sistemlerde
ise 720x480/352x480 ve 29,97 fps.
FLV: Flash video formatının Director içinde
birkaç küçük kurala uyarak videonuzu oynatabilirsiniz. Öncelikle yapmanız gereken, Flash
Video Encoder ile kendi video formatınızı flash
video formatına çevirmeniz gerekiyor. Director
programı direkt olarak FLV dosyasını şu anda
oynatamıyor ve import edemiyor. Bu yüzden
Flash programı ile bir FLV oynatıcı yaratmanız
gerekiyor. Yüksek kalitesi ile çok tercih edilen
bir formattır. Videolarınızı transparent yaparak
çok daha güzel efektler yapabilirsiniz. Flash 8
ile gelen yeni özellikler ile shadow, glow gibi
özellikler ekleyebilirsiniz. FLV dosyasını Flash
üzerinden kontrol edebildiğimiz için, Lingo-AS
arasında haberleşme sağlamak gerekiyor.
QuickTime: Windows kullanıcıları nasıl
media player’i kullanıyorlarsa, Mac bilgisayar
kullanıcıları da Quicktime programını kullanırlar.
Eğer Quicktime kullanmayı düşünüyorsanız,
sistemde yüklü olup olmadığını kontrol etmeniz
gerekir. Eğer Quicktime pro kullanabiliyorsanız,
kendi içerisinde çok gelişmiş yönetim panelini
kullanmanızı tavsiye ederim. QTVR denilen
panoramik görüntüler de bu dosya tipine girer.
Hot spot denilen noktalara tıklanarak video
arası geçişlerle sanki ortamda dolaşıyormuşsunuz gibi bir izlenim yaratır sizde.
Sorenson Video: Küçük dosya boyutlarında
kaliteli görüntüler sağlar size. Birçok formatı
birbirine çevirebileceğiniz yazılımı da vardır.
Streaming Video: İnternet hayatımıza
daha çok girdikçe, video ve ses dosyalarının
internet üzerinden izlenebilmesi bir sorun olarak karşımıza çıktı. 3 dak’lık bir ses dosyasının
WAV olarak kullanıldığı zamanlarda yaklaşık
50 MB yer tutmaktadır. MP3 formatının kullanılmasından sonra aynı dosya 3 MB’lik boyutlara düştü. Ses kalitesinden ve kanal sayısını
azaltarak internet üzerinden aktarılabilecek
boyutlara düşürülebildi.
Real Media: Bu codec’te windows ile standart olarak yüklenmiş olarak gelmez. RealPlayer
isimli programın sistem yüklü olması istenir.
Shockwave 3D içerisinde kullanılabilir.
Cue Point: Bazı zamanlar videomuzun belirli
saniyelerine gelindiği zamanlardan haberdar
olmak isteriz. Örneğin bir tanıtım CD’si yaptınız.
3 farklı dilde videonuz var. Bunun anlamı bir
tane video var, 3 tane farklı ses dosyası var
demektir (aynı DVD filmlerdeki gibi). Yapılması
gereken şey, video üzerinde belirli noktalara
işaretler koyabilirsek, o noktalara gelip gelmediğimizi ya da daha sonra o noktalara daha
kısa yollardan ulaşmamızı sağlayacak kısa yollar
oluşturabiliriz. Bu işaretleri Mpeg dosyalarına
kendi Xtralarını kullanarak koyabiliriz. Eğer Cue
point koyamıyorsanız, videonuzun o andaki
saniye bilgilerine ulaşabilirsiniz. Bu bilgi de
size istediğinizi yapabilme şansı verir.
EĞİTSEL
SETPIXEL
ActiveX: İşletim sisteminde media player
veya başka bir video player yüklü ise, bunu
activex olarak import ederek kendi player’ınız
olarak kullanabilirsiniz. Ancak öyle bilgisayar
kullanıcıları vardır ki, media player’ları yüklü
olmayabilir ya da düzgün çalışmıyor olmayabilir.
Sizinkiyle aynı versiyonda olmayabilir. Gerçekten
mecbur kalmadıkça ben kullanmanızı tavsiye
etmem. “Şimdi de sisteminize şunu yüklememiz gerekiyor” gibi mesajlar ileri zamanlarda
“O CD’den sonra bilgisayarım tuhaflaştı” gibi
laflar duymanıza yol açacaktır.
iki ayrı Behavior penceresine yapıştıralım.
Adım3: İki adet resim formatında button’a
ihtiyacımız olacak, rollover olacak şekilde iki adet
resim hazırlayıp cast’inizin içine import edin.
Adım4: Insert> Tabeleori Xtras> Mpeg Adcance
Xtra’sını seçin (Resim 4).
Resim 8
Resim 4
Resim 2
DTS: Director içerisinde Property Inspector
içinde AVI tab’ına tıkladığınız zaman panel
içerisinde standart olarak seçili durur (Resim 2).
Nedir bu DTS? Director programı çoğu zaman
bilgisayarın kaynaklarını kullanır, eğer DTS’iniz
seçili ise, director sistemin kaynaklarını kullanır
ve çok hızlı bir şekilde sorunsuz çalışır. Bunun
getirdiği önemli dezavantaj vardır, birincisi
dijital video her zaman en üstte görülür, ikincisi
ise Ink efektleri çalışmaz.
SWA: Director’un kendi geliştirdiği ses
formatı, Xtras> Convert WAV to SWA ile ses
dosyalarınızı bu formata çevirebilirsiniz. Dosya
boyutlarını MP3 kadar küçültebilmektir (Resim 3).
Resim 3
Adım5: Karşınıza çıkan menüden Browse File
düğmesine basın (Resim 5).
Resim 10
Resim 5
Adım6: Select a Movie File penceresinden
brit.mpg dosyasını seçiyoruz ve Open düğmesine basıyoruz.
Adım7: Mpeg Advance Xtra Properties penceresinden Cue Point tab’ına tıklıyoruz.
Adım8: Sağ alt tarafta duran video slider’ını orta
bir noktalara çekip Add düğmesine tıklıyoruz.
Bu Cue Point’ine bir isim vermemiz gerekiyor.
Orta ismini verelim. OK’ye tıklayalım. Tekrar OK
düğmesine tıklayarak Properties penceresini
kapatalım (Resim 7).
Resim 7
Genel bilgileri verdim, biraz da uygulama
yapalım:
Adım1: http://xtras.tabuleiro.com/download/
mpeg_advance.htm adresinde ihtiyacımız
olacak Mpeg Advance Xtra’sını download
edip bilgisayarımıza kuralım.
Adım2: http://xtras.tabuleiro.com/products/
mpeg_advance/behaviors.htm sayfasında ihtiyacımız olan iki tane behavior var. Target Sprite
Behavior ve Cuepoint Jump. Web sayfasında
bunları copy/paste işlemi ile Director içerisinde
Resim 9
Adım 9: Sprite 1’e Mpeg advance Xtra’ımızı, Sprite 2’ye düğmemizi yerleştiriyoruz (Resim 8).
Adım 10: Target Sprite Behavior’ını Sprite 1’e,
Cuepoint Jump Behavior’ını Sprite 2‘ye sürükleyerek bırakın. Cue Point için sorulan soruları
aşağıdaki gibi cevaplayın (Resim 9).Böylelikle
1’nolu Orta ismini verdiğimiz Cue Point’e bir
kısa yol yaratmış olduk.
Xtra’ları nasıl yerleştireceğiz?
Xtra denilen şey aslında Visual C++ veya
Delphi ile yazılmış plugin’den başka birşey
değildir. Normalde, Director programı bir exe
Resim 11
oluştururken proje içinde kullanıdığı xtra’ları
Exe dosyasının içine yerleştirir. Ama bu çözüm
yolu Exe dosyasının boyutlarının artmasına
ve CD’den çalışırken bir yavaşlığa sebep olur.
Buna engel olmak için Modify> Xtras (Resim 10)
menüsünden listedeki bütün xtra’lara tek tek
tıklayarak asağıdaki Include Projector uncheck
(Resim 11) haline getirin daha sonra Exe’nizin
yanın Xtras isimli bir folder yaratarak C:\Program
Files\Macromedia\Director MX 2004\Configuration\
Xtras içinden aynı isimli dosyaları bu folder
içine kopyalayınız.
KONUDA GEÇEN DOSYA
Yazıda işlenen malzemeleri, aşağıda yazan
web adresinden indirebilirsiniz.
www.eldemir.net/digitalarts/director05.zip
Yazı içerisinde geçen Xtra ve bilgileri bulabileceğiniz siteler:
http://xtras.tabuleiro.com
http://www.starsoftmultimedia.com
www.100fps.com - www.sorenson.com
Gelecek sayımızda görüşmek üzere.
Haziran-Temmuz/07
61
MATTE PAINT
EĞİTSEL
İSMAİL KEMAL
ÇİFTÇİOĞLU
[email protected]
1986 yılında doğdu. Çocukluğunda K’nex&lego sayesinde
başlayan mekân tasarımı deliliğini şu anda post prodüksiyon
ve animasyon stüdyolarına Dijital Matte Painting ve Konsept
Tasarım hizmeti vererek sürdürmektedir. Fantastik kurgu ve tarih seviyor. Metal, soundtrack dinler ve bol bol yürüyüş yapıp
fotoğraf çekmekten hoşlanıyor. Çalışmalarını http://velarion.
cgsociety.org adresinde yayınlıyor.
KULLANILAN YAZILIM
Adobe Photoshop CS 2
MATTE PAINTING
TEKNİKLERİ
Bu yazıda bir ”Matte” resmin nasıl yapıldığı hakkında daha iyi bir fikre sahip
olabileceğinizi umuyorum. Böylelikle ”Matte Painting” tekniklerine giriş
yapmış oluyoruz...
R
esmin nasıl yapılacağını anlatmadan önce
”Matte Painting” teknikleri ve bu sanatı
icra eden sanatçılar hakkında kısa bilgiler
vermek istiyorum. Matte tekniğini uygulayan
sanatçılar arasında birbirinden çok farklı teknikler uygulayanlar vardır. Uygulanan teknikler o
projeye ve resmin bitirilmesi için verilen süreye
göre de değişebilir. Kimisi sadece fotoğraflardan
yararlanır, kimisi komple boyar, bazısı ise ikisini
aynı anda yapar. Genel kabul gören teknik,
hem fotoğraf hem de dijital boyama yaparak
bir ”matte” resmin oluşturulmasıdır. Özellikle
internetteki Türk forumlarında karşılaştığım
bir konu var; o da ”matte painting” yaparken
tamamen fotoğraflardan yararlanılması doğru mudur ve sanatsallığı ne derece etkiler?
Şunu söyleyebilirim ki, eğer bir projede zaman
önemliyse ”matte” sanatçısı tamamen fotoğraflardan yararlanarak da güzel ve sanatsal bir
resim ortaya çıkarabilir. Zaten sorun sadece
zaman ise, bu kabul edilebilir bir şeydir sonuçta;
eğer isterse O’nun boyama yaparak da bir
kompozisyon oluşturabileceğini biliriz. Ama
şurası da kesin olarak bilinmelidir ki, boyama
yapmasını bilmeyen ya da yapmayan bir kişi
asla ve asla ”matte painter” olamaz. Çünkü
bazen ne fotoğrafların ne de 3D modellerin
bize sağlayamadığı özgürlüğü boyalarda ve
Haziran-Temmuz/07
63
EĞİTSEL
MATTE PAINT
fırçanın darbelerinde buluruz. Bu konuya da bir açıklık getirdiğimi
zannediyorum.
Bu sayıda uygulayacağım teknik genelde birçok ”matte” artistin
kullanmayı seçtiği bir tekniktir. Genel olarak özetlersek, ilk önce resmin
genel kompozisyonunu ortaya çıkarmak için karakalem ya da renkli
olarak çok basit, kaba bir skeci yapılır. Ardından bu skeç detaylandırılır ve üzerine renk dokusunu bozmayacak şekilde overlay yapılarak
fotoğraf referansları eklenir. Eğer 3D modellerden yararlanıldıysa, o
da bu aşamada koyulur. Daha fazla boyanması gereken yerler varsa boyanarak resmin son hali ortaya çıkarılmaya başlanır. Renk, ışık
ayarları da yapıldıktan sonra resmi bitirmiş oluruz. Projeye göre ya
matte artist ya da compositing artist buna 3D animasyon programı
aracılığıyla ”camera projection” denilen bir teknikle 3D hareket verir
ya da After Effects, Combustion gibi compositing programlarında
hareketli nesneleri yerleştirir (su,ateş,toz bulutu vs.).
Aşağıdaki resmi, StarOyun’un önümüzdeki aylarda çıkması beklenen
ve Türk tarihini konu alan kutu oyununun kapağı için yaptım. Resmi
burada incelememe izin verdikleri için de teşekkür ediyorum. Şimdi
daha fazla laf kalabalığı yapmadan resme geçeyim.
Resim 1
İlk önce çok kaba bir şekilde konsept resmi çizdim. Işık ve renkler
final haliyle aynı olmasa da benzerini yakalamakta fayda var. Resmin
ana odak noktasının, yan elemanlarının yerleştirilmesi de çok önemli;
çünkü bu aşama tüm resmin iskeletini oluşturuyor. Skeci çizerken
default photoshop fırçalarından yararlandım (Resim 1).
Resim 2
Skeci biraz daha boyadıktan sonra, artık genel renk paletimiz ortaya
çıktığına göre çeşitli fotoğrafları resme yedirebiliriz. Fotoğrafları resme
yedirirken, genelde Photoshop’un Curves ve Photo Filter menülerini
kullanırım (Resim 2).
2. Resim’deki gökyüzü ana
skecimize uymadığı için havayı
değiştirdim. Yüzeye yakın yerlerde
değişik bulut fotoğrafları ekleyerek, daha yukarıları da boyayarak
birbirleriyle tam uyum içerisinde
olmalarını sağladıktan sonra ana
resim için ışığını ve rengini tekrar
Resim 3 ayarladım (Resim 3).
64
Haziran-Temmuz/07
Ufku mümkün olduğu kadar
göstermek bir ”matte” resimde
oldukça hoş bir etki verir. Bu etkiyi
3D modellerle ya da fotoğraflarla
sağlamak çok iyi sonuç vermez;
dolayısıyla grafik tablet aracılığıyla
ufka dağlar, ovalar boyamak resmin
Resim 4
insanlarda bıraktığı haz açısından
daha iyi olacaktır (Resim 4).
Bu resimde ışığın daha gerçekçi olmasını sağlamak için çadırları
Maya’da modelledim. Üzerindeki dokuyu çeşitli Türk motifleri içeren
halı fotoğraflarından sağladım. Kaleyi de uzağa yerleştirip, çevreyle
sorunsuz etkileşimi için alt taraflarına kaya ve ağaç çeşitleri boyadıktan
sonra ön plana geçtim (Resim 5).
Ön plandaki ağaçlar ve çimler ”Vue 6 Infinite” programında yapıldı.
Vue programı her versiyonuyla daha da gelişiyor ve CG artistlere bayağı
özgürlük sağlıyor. ”Karayip Korsanları: Ölü Adamın Sandığı” filminde de
çok başarılı bir şekilde kullanılmıştı. Dolayısıyla ön plandaki ağaç ve
bitkiler için genelde ”Vue” programını kullanmayı tercih ediyorum (Resim 6).
Resim 5
Resim artık bitti sayılır. Photoshop’un Curves, Color Balance ve Photo
Filter menüleriyle son renk düzeltmelerini yapıyorum. Bu arada şunu
da belirtmem gerekir ki, resmi yaparken bol bol adjustment layer da
kullandım. Bu yazı daha çok giriş niteliğindeydi gerçi, çok daha ayrıntılı
dersleri önümüzdeki sayılarda okuyabilirsiniz.
Resim 6
Bu nedenle hangi menünün nasıl kullanılacağını brush’ların nasıl
ayarlanacağını vs. anlatma gereği duymadım. ”Matte Painting” tekniklerine giriş açısından umarım bu yazı size yararlı olur (Resim 07).
Her türlü sorunuzu çekinmeden bana sorabilirsiniz...
Resim 7

Benzer belgeler