İndir

Transkript

İndir
DİNAR’IN
COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
ASIM KEÇECİ
DİNAR LİSESİ ESKİ COĞRAFYA ÖĞRETMENİ
İZMİR-2015
Kitabı Yayınlatan
Dinar Belediye Başkanlığı
Kitap İsteme Adresi
Dinar Belediyesi Kültür Müdürlüğü
Araştırmacı Yazar
Asım KEÇECİ
Kapak Tasarım
Ertan GEVEN
Sayfa Tasarımı
Öznur AVINCA
BASKI TARİHİ
ŞUBAT- 2015
BASKI VE CİLT
Birleşik Matbaacılık Ltd. Şti.
5619 Sk. No: 1 Çamdibi/İZMİR
e-mail:[email protected]
Tel: 0.232 433 68 66
Sertifika No: 14892
T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı
ISBN: 978-605-84903-3-8
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
SUNUM
Tarih bilimi, çok önemlidir. Günümüzde yerel tarih, en az genel
tarih kadar önem arz etmeye başlamıştır. Yerel tarih; belli insanların belli
bir zaman ve yerdeki öykülerinin tamamıdır. Bizim için bu yer Dinar ve
çevresidir.
Dinar’ın kuruluşu, gelişmesi, buraya gelip yerleşen atalarımızın
yarattığı kültürel değerlerin tamamı, yaşama biçimleri, bu ilçedeki yaşam
hikâyeleri yerel tarihin konusudur ve bizim için önemlidir. O yüzden
göreve geldiğimiz günden beri ilçemizin yerel tarihi ile ilgili tüm
çalışmaları destekledik. Öneminden dolayı bu tür çalışmalara desteğimiz
artarak devam edecektir. Bizim yerel tarihe önem vermemizin sebebi
İlçemizde
tarih bilincini oluşturarak doğal ve kültürel mirasımıza sahip
çıkmaktır.
Bir yerleşim yerinin yerel tarihi kadar, coğrafi yapısı ve özellikleri
de önemlidir. Çünkü coğrafya yaşamımıza ışık tutar. Yaşadığımız yerin
doğal yapısı ve jeopolitik önemi hayatımızda yeni yaklaşımların
şekillenmesini sağlar. Coğrafyanın üzerinde yaşayan insanların üzerinde
önemli etkisi vardır.
3
ASIM KEÇECİ
Coğrafya bilimi sayesinde insanlar yaşadıkları doğayı, dünyayı,
ülkeyi tanıma fırsatı bulur. Bir yerin coğrafî özellikleri aynı
zamanda doğal ve beşeri olayların neler olduğunu kavramamıza yardımcı
olur
Coğrafya yaşamımızı kolaylaştırır. Biz coğrafya sayesinde
yaşadığımız ülkenin, bölgenin yerini ve yeraltı, yerüstü varlıklarını
öğreniriz. Üzerinde yaşadığımız doğanın, çevrenin değer ve önemini
kavrarız. Bulunduğumuz, yaşadığımız yerin kaynaklarını bilinçli şekilde
kullanabilme fırsatı yakalarız.
Değerli hemşehrimiz, emekli öğretmen Sayın Asım Keçeci,
ilçemizin coğrafi özelliklerini gözlemiz önüne seren güzel bir çalışma
yapmış. “Dinar’ın Coğrafî Özellikleri” adı verdiği bu çalışmasından biz,
ilçemizin yaylasını, ovasını, akarsularını, göllerini, derelerini, dağlarını
öğreniyoruz. Yine bu çalışma sayesinde yaşadığımız yerin iklimini,
toprak yapısı hakkında bilgi ediniyoruz. Bu çalışma bize Dinar’ın coğrafî
zenginliğini öğretecek ve yaşamımıza yön vermemizde etkili olacaktır.
Başta yeni yetişen gençlerimiz olmak üzere, her Dinarlının
üzerinde yaşadığı toprağı, coğrafyayı, coğrafi zenginlikleri öğrenmesinin
gerekliliğine inanıyorum. Bu inançla “Dinar’ın Coğrafî Özellikleri”
isimli bu çalışmayı Dinar Belediyesi Kültür Hizmetleri çerçevesinde
kitaplaştırmış bulunuyoruz.
İlçemizin coğrafi yapısı konusunda bizleri bilinçlendiren değerli
hemşehrimiz Sayın Asım Keçeciyi kutluyor ve teşekkür ediyorum. Bu
vesileyle siz değerli Dinarlı hemşehrilerime sağlıklı ve mutlu günler
diliyorum.
Saygılarımla…
Saffet ACAR
Dinar Belediye Başkanı
4
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
1. Dinar’ın yeri
2. Tektonik gelişmesi
3. Dağlar
4. Tepeler
5. Dalgalı düzlükler
6. Alüviyal düzlükler. (OVALAR)
7. Hidrojeolojisi
8. Dinar’ın deprem durumu
9. İnternette Dinar depremi ile ilgili yazılar
10.Dinar’da nüfus hareketleri
a)2000 yılı öncesi
b)2000 yılı ve sonrası belediye ve köylerin nüfus
özellikleri
11.Dinar’ın iklimi
12.Toprak durumu
13.Dinar’da hayvancılık
14.Dinar’da Sanayi ve Madenler
5
ASIM KEÇECİ
6
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
7
ASIM KEÇECİ
ESKİ DİNAR ŞEHİR PLANI
8
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
9
ASIM KEÇECİ
10
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
1- DİNARIN YERİ:
İdari bakımdan Afyon iline bağlı olan Dinar, Akdeniz ve Ege bölgesi
arasında kalır. İlçe merkezi ve merkeze bağlı köylerin (Batı kısmı) büyük
kısmı ve Dombay ovası bucağının güney kısımları Akdeniz Bölgesinde,
diğer yerleşim alanları ise Ege Bölgesindedir.
Göller yöresi içinde incelenen Dinar ilçesi Kuzeyde Sandıklı,
kuzeydoğuda Şuhut,güneydoğuda Isparta, kuzeybatıda Denizli, güney batıda
ise Dazkırı ile çevrilidir.
Dinar ilçesi 1286 Km2 genişliğinde, merkez, Dombay ova ve Çölovası bucağı ile 63 köyden meydana gelir. İlçe nüfusu 1990 sayımına göre
104280 dir. İlçe 37°50' - 38°20' kuzey paralelleri ile 29°58' -30°32' doğu
meridyenleri arasındadır. İlçe merkezi olan Dinar 30°09' doğu meridyeni ile
38°04′ kuzey paraleli noktasındadır. Kuzeyinde Samsun dağları, doğu ve
güneyinde Akdağ, batıda Dinar ovasının yer aldığı dalgalı bir alanda
kurulmuştur. Kara yolu kavşak ve demiryolu üzerinde bulunması nedeniyle
ulaşım bakımından önemli bir konuma sahiptir. İlçe merkezinin 1990 nüfus
sayımına göre nüfusu 42434 iken 2012 de 25178 kişiye düşmüştür..
11
ASIM KEÇECİ
2.TEKTONİK GELİŞİMİ
A) Paleozoik (1. Zaman)
Dinar ve çevresinde ilk tektonik hareket paleozoik sonlarına doğru
kaledonien orojenez(Dağ oluşumu)inin tesiriyle başlamış başkalaşmaya
uğrayan rekristalize kalkerler su dışına çıkmışlardır.
Bu devrin önemi, Dinar ve çevresinin ilk su yüzüne çıkmasıdır. Bu
devrin taş grubu metamorfik şistlerden ibaretti.
B) Mesozoik (II.zaman)
Eski paleozoik temelin üstünü diskordansla (aykırı tabakalaşma)
örten Trias serileri bulunur. Kretase’de(2. zamanın sonu) bölge tekrar
deniz altında kalmıştır. Bu devirde Alpin orojenezi bölgeyi tesiri altına
almıştır. Bu devir bölgede fliş karakterize eder. (Alt knetasede
kalkerler, üst knetasede Gre-şist tabakaları)Akdağ bu devirde teşekkül
etmiştir.
C) Tersier(III. Zaman)
1- Paleojen: Bu devir hareketsiz geçmiş, orta seviyede güney ve
güney doğudan gelen transgresyon(deniz ilerlemesi)ile Eosen
denizi teşekkül etmiştir. Zaman zaman regresyon(deniz
çekilmesi)olmuştur. Alp orojenesi devam etmektedir.
2- Neojen: İlk devrelerinde tekrar su altına girmiştir. Daha
sonra teşekkül eden Neojen denizi ince elemanlı Gre, kil,
marn ve kalkerlerden oluşmuştur. Neojen denizi kısa
aralıklarla transgresyon ve regresyon hareketleri görülerek,
kalınlıkları 20-150 cm. arasında değişen tabakalar
bırakmıştır. Neojen sonunda Alp orojenik hareketlerinin en
şiddetli safhasında Dinar, Dombavova ve Çöl ovaları kırıklar
ile çökerek birer graben alanı haline gelmiştir.
D) Kuaterner (IV Zaman)
Erozyon etkisiyle alüvyonlar düzlüklerde birikerek ova oluşmuş,
dağlar aşınarak bugünkü yer şekillerini meydana getirmiştir.
12
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
3. DAĞLAR
A) Akdağ karstik kütlesi:
Dinar ovasıyla, Dombay ovası arasında başlayan kuzeybatıgüneydoğu yönünde uzanan Mesosoik(II. zaman)yaştadır. Alp
orojenezinin tektonik olaylarıyla çok fazla etkilendiğinden sık faylıdır.
Bu nedenle Antiklinal ve senklinal durumları kalın kalker
formasyonlarının eğimleri ve uzanışları belirsizdir. Taş yapısı
rekristalize kalkerlerdir. Görünüşü beyaz, siyahımsı gri renkli
pürüzlüdür.
Bu karstik yöre neojende meydana gelen kratojenik hareketlerle
Dombay ve Dinar ovalarından fay hattıyla ayrılmıştır. Karstik mağaralar
çok fazladır. Mağaralar birbirine bağlı ve derinlere kadar devam eder.
Bazı zirvelerde karstik mağaralar çökmüş ve çukur sahalar ortaya
çıkmıştır.
Akdağların yamaçları çok diktir. Bazı yerlerde eğim%60 a kadar
çıkar. Yamaçlarda sel yarıntılarının meydana getirdiği V (kertik) vadiler
vardır. Güneydoğu yamaçlarda Aynı yapıda tanık tepenin görülmesi
aşınımın kuvvetli olduğunu gösterir.
B) Terselmiş oligosen senklinalinin meydana getirdiği dağlık
alan (Samsun dağları):
Oligosen konglomera ve kreşleri 45° lik bir açıyla güneybatıya
doğru dalar. Bunun karşısındaki Karadağ da ise dalışın tam tersi olması
terselmiş senklinali fikrini kuvvetlendirir.
Oligosende denizde teşekkül etmiştir. Oligosendeki Alpin
orojeneziyle yükselmiş, dış kuvvetlerin aşındırması ve Neojende
meydana gelen çökmelerle yeryüzü terselmesi meydana gelerek
"Antiklinal" durumuna geçmiştir. Eğimin fazla olması dış kuvvetlerin
önemli ölçüde etkilemesine yol açmıştır. Nitekim güneybatıda tepelik
alanlar teşekkül etmiştir. Sel yarıntıları, fay basamakları sıkça görülür.
Kertik vadilerin Dinar ovasıyla birleştiği yerlerde birikinti konilerine
rastlanır.
C) Kumalar Dağları:
Kumalar dağı Dombay ovasının devamındaki Sandıklı ovası ile
Çöl ovasını birbirinden ayıran Kuzey-Güney yönlü I500m
13
ASIM KEÇECİ
yükseltidedir. Her iki kısımda da meyil oldukça fazladır. Neojende
meydana gelen knatojenik hareketlerle kırılmaya uğramıştır.
D) Karakuş Dağı:
Çöl ovasını Uluborlu-Senirkent ovalarından ayıran kütledir.
Yükselti 2000 m. civarındadır. Dağın yönü Güneybatı-Kuzeydoğu
yönündedir.
Jeolojik bakımdan Kumalar(Sandıklı) dağları ile aynı yaştadır.
(Oligosen formasyonları) Dinar çevresindeki diğer dağlar gibi,
Neojen devrinde kırılmalara uğramıştır. Diğer dağlarda olduğu gibi
Neojen tortulara yamaç kısımlarda rastlanır.
4. TEPELER
A) Aktaş karstik kütlesinin aşınmasıyla meydana gelen tepeler:
Karstik kütlenin kuzeybatısında yer alan bölgedir. Jeolojik
olarak Kretase kalkerlerinin bir devamıdır. Daha sonra dış
kuvvetlerin tesiri ile parçalanarak tepelik alan olmuştur. Tekke tepesi
bu tiptir.
B) Samsun dağlarının aşınmasıyla meydana gelen tepeler:
Sevdimelek (Yakaköy) köyünün kuzeyinde ve Dombay ovasına bakan
yamaçlardadır. Dış kuvvetlerin aşındırmasıyla meydana gelmişlerdir..
C) Kumalar ve Karakuş dağlarının aşındırılmasıyla meydana
gelen tepeler:
Bu dağlar oligosen yaşında konglemera ve breşlerin çok olduğu
bölgedir. Konglemera ve breslerin çakılları kalker olduğuna göre yaşı,
Samsun dağlarıyla aynıdır. Neojende meydana gelen kırılmalar Dinar,
Dombay ova ve çöl ovaları yakınlarındadır. Ayrıca karakuş dağlarının
devamı gibi görülen Eldere yakınındaki mesosoik yaştaki Kızkuyu
dağlarının çevresinde, tepelik alanlar fazladır.
14
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
15
ASIM KEÇECİ
16
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
17
ASIM KEÇECİ
D) Eosen fliş formasyonlarının meydana getirdiği tepeler:
Yaşı Luthesien’dir. Başta konglomera olmak üzere Gre,kil,marn,sisti
kalker ve kalkerlerden meydana gelmiştir. Fliş formasyonları genellikle
tepelik alanlardır. Fliş formasyonu dışında kalan nimulitik (Fosil) kalkerler o
bölgelerde Kretase ile Konkordant (Uyumlu) bir seri teşkil eder. Tanık
tepeler halindedir. Samsun dağları çevresindeki tepeler tanık tepelerdir.
E) Neojen formasyonlarının meydana getirdiği tepeler:
Güneybatı Pınarlı(Norgaz)köyü çevresindedir. Neojen alttaki Oligosen formasyonları ile diskordans durumdadır. Yatay ve karışık fasieslidir.
Sel suları ve karstik kaynağın açtığı vadilerle parçalanmıştır.
Aynı durum; Hacı Mehmet Damları
kuzeydoğusundaki Tanık tepede de görülür.
mahallesinin 1
Km.
5- DALGALI_DÜZLÜKLER
Dinar ovasını çepeçevre kuşatan arazi; Dalgalı düzlüktür. Dalgalı
düzlükler tepelik alanların aşınarak ovaya karıştığı geçiş bölgelerini teşkil
ederler. Çöl ovası ve Dombay ova kenarlarında da bu durum görülür.
Bülüçalanı ovası olarak bilinen kısım aslında bir dalgalı düzlüktür.
Meydana gelmesinde dış kuvvetlerin yanında kırılmaların önemi fazladır.
Akdağ karstik kütlesinin aşınmalarla meydana gelen tepelik alanının fay
hattıyla çökmesi sonucunda meydana gelmiştir. Karstik egzürjans
kaynağının burada çıkmasıyla bataklık sazlık bir gölcük meydana gelmiştir.
Gölün ayağı olan; Büyük Menderes kendisine bir vadi açmıştır.(Gömülü bir
menderes vadisi)
Düden(Dinar yakınlarındaki)dalgalı düzlüğü de Bülüçalanı teşekkülü
ile hemen hemen aynıdır. Bu kısımda karstik mağaralara sıkça rastlanır.
Göl aynı zamanda bir düdendir.
Dombayovası ile Çöl ovası arasındaki Güngörmez ovası da dış
kuvvetlerin ve kırılmaların etkisiyle meydana gelen bir dalgalı düzlüktür.
18
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
6-ALÜVİYAL DÜZLÜKLER
Dinar ilçesinde belli başlı üç ova vardır. Dinar topraklarının %30 u
ovadır.
• Dombay Ovası:
Sandıklı depresyonunun güney kısımlarını teşkil eder. Ovanın
ortasında Büyük Menderesin bir kolu olan Akpınar deresi akar. Beslenmesi
karstik kaynaklar ve yağmur sularıyladır. Akpınar deresi ovanın en çukur
yeri olan Karakuyu(Çapalı) gölüne dökülür. Ova Kuzey-Güney
istikametinde uzun doğu-Batı istikametinde dardır. Kuzey-Güney uzunluğu
18 Km. Doğu-Batı uzunluğu ise 4 km. di r. Dombay ovası 68 Km2
genişliğindedir. Porsama (Çoban- saray)Dombay Burunkaya yakınlarında
Hüyüklere rastlanır.
• Dinar Ovası:
Büyük Menderes çöküntü hendeğinin en uç kısımlarıdır. KaradağSamsun dağları arasında ova genişliği azalır. Daha sonra Büyük Menderes
ova zincirinin Gökgöl kısmına bağlanır. Uzunluğu 20 Km.genişliği 8-10
km.dir. Meyil kuzeybatıya doğru olup %0,5-1 arasındadır. Alanı 180
Km2 dir.
19
ASIM KEÇECİ
20
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
• Çöl ovası:
Kuzeybatı-Güneydoğu yönünde uzanan çöküntü alanı Kızkapan
boğazı ile çamur ovasına bağlanır. Ovanın kuzeybatı kısmı yüksek
1170m,güneydoğu kısmı ise alçaktır.(1108 m).En çukur yerde yazın
kuruyan Alpaslan saz lığı yer alır. Kuzeybatı-Güneydoğu yönünde
(Çürüklü-Kınık)16,4 Km. Haydarlı-Kadılar arasında 6,2 Km. olan kabaca
bir dikdörtgene benzer. Ovada devamlı bir akarsu yoktur. Kuru dereler
fazladır. Bunlardan en önemlisi Bahçe deresidir. Ovada sulama daha çok
taban suyu(Halk arasında artezyen) iledir. Yüzölçümü 135 km2 dir.
7- HİDROJEOLOJİ (Su Durumu):
A) Dere ve akarsu1ar: En önemli akarsu büyük Menderestir.
Akpınar deresi (Dombay ovadaki) Gökçeli bataklığına akar. Ovanın kuzey
kısmında sulama suyu olarak kullanılan dere yaz aylarında tamamen kurur.
Gökçeli (Karakuyu) bataklığı bir düdendir. Yeraltı suyunun akış
merkezidir. Yeryüzüne üç noktadan çıkar. Bülüçalanı göleti, düden ve
suçıkandır. Bunların üçü birleşerek Büyük Menderesi meydana getirir.
Çöl ovasında ise daimi akan akarsu yoktur. Genellikle kuru dereler ve
sel yataklarına rastlanır.
B) Yeraltı suyunun hareketi ve karstik kaynaklar:
Yeraltı akışı; Karakuyu depresyonunu, Dinar depresyonundan ayıran
kalker eşik arasındadır, yeraltı suyunun hareketi kuzeyden güneye doğrudur.
Ayrıca Çöl ovasından Buruncaya ve İncesu düdenlerinden gelen sular
Gökçe- göl (Karakuyu )bataklığına girmekte, buradan da Dinar ovasına
suçıkanlar halinde boşalmaktadır. Bu suçıkanların bazıları egzürjans,
bazıları da regürjans kaynakları olarak vardır. Bu duruma göre yeraltı
suyunda iki esas hareket vardır. Birisi kuzeyden güneye doğru Rezerv su,
diğeri doğu batı yönündeki yüzeysel ve düden içi hareketlerdir.
Ancak arazideki yeraltı akışları bu kadar sade de değildir. Nitekim
Burdur depreminden sonra Gökçeli (Karakuyu) bataklığının büyük ölçüde
suyu çekilmiş, Suçıkandan çıkan su azalmış, buna karşılık Burdur gölünün
su seviyesin de.- artış meydana gelmiştir.
21
ASIM KEÇECİ
Karstik kaynaklar en fazla Dinar ovasındadır. Genellikle Akdağ
eteklerinde sıralanmış durumdadır. Bunların teşekkülü karstik olaylar,
kalkerler, faylar, bilhassa kalkerle Paleozoik arazisi ve daha eski metamorfik
(Başkalaşım ) formasyonların kontak zonlarıyla ilgildir... Gök göle doğru
kalkerlerin altından şistlerin çıkması kaynakların teşekkülünü d-aha iyi
açıklar. Karstik olaylar Kumalar dağlarında da görülür. Nitekim Ulu köy
kangal tepe mevkiinde labyalara rastlanır.
Karstik suların yanında ovalarda taban suyu vardır. Dombay ova ve
Çöl ovasında sulama işleri genellikle taban suyuna dayanır. Dinar ovasında
su toplama havzasının genişliği nedeniyle taban suyu daha yüzeydedir.
Dinar da evlerin temeli açılırken çıkan su taban suyudur.
Ilıca
22
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
Ilıca nın eski durumu
Suçıkan ın eski hali
23
ASIM KEÇECİ
24
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
25
ASIM KEÇECİ
8- DİNARIN DEPREM DURUMU
Birinci derece deprem bölgesi üzerindedir. Isparta – Uşak
arasındaki çöküntü alanı ve Büyük Menderes çöküntü kuşağının en doğu
ucu Dinar yakınlarında birleşmektedir. Bu nedenle Dinar depremle
yaşamak zorundadır.
a) Eski Depremlerden Bilinenler
M.Ö. 294 Gelene depremi- Gelene tamamen yıkıldı.
M.Ö.84 Apameia depremi
222 Apameia depremi
235 Apameia depremi
1653 Dinar depremi
26
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
27
ASIM KEÇECİ
b) Yeni Depremler
TARİHİ
Richter
Ev zararları
ölçeğine göre
şiddet.
Mağnitüd
7.0
17000
6.0
2500
3 Ekim 1914
7Ağustos
1925
12
Mayıs 6.2
1971
1 Ekim 1995
6.1
Ölü sayısı
4000
330
BURDUR DEPREMİ
2043
4500
hasar
yıkık 92
ağır
c) 1995 Depremi: Ön sarsıntılar temmuz ayında başladı 26 Eylül 1995
te 4.8 şiddetinde ilk büyük sarsıntı olarak evlerde ufak hasarlar
görüldü. 1 Ekim 1995 Depremine kadar irili ufaklı 46 adet deprem
meydana gelmiştir. 1 Ekim 1995 büyük deprem ivmesine güney
Mercalli- Siebeag ölçeğine göre ivme 250 cm/g2 ile 500 cm/g2 arası
çok yıkıcı depremdir.
1995 DEPREMİ VE ARTCI ŞOKLARDAN
OLANLAR
TARİHİ
RİCHTER’e YÖNÜ
İVME
ŞİDDETİ
cm/g2
1.10.1995
6.1
NS
283
EW
205
1.10.1995
4.9
NS
201
EW
109
5.10.1995
4.6
NS
84
EW
143
6.10.1995
4.4
NS
89
EW
146
4.4.1998
4.6
NS
131
EW
126
28
BÜYÜK
HIZ
CM/G
17,4
20,07
15,5
17,8
4,6
11,5
2,9
8,8
6,1
13,2
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
DİNAR’DA AYDINLANMA SÜRESİ
Normal ufuk düzleminde güneşin hareketine göre:
GECE YAYI
Cos8/2= tgq.tg5
º*60=21600’
Cos9/2=tg 38º 04’ tg23 º 27ʹ
=>1440 dakika ederse
Cos9/2=0,7831.0,4327
X
Cos9/2= 0,3388
dakika eder. Gece yayının
9/2=70 º 12ʹ
9=140º24ʹ
21ʹ36ʹʹ eder
360
21600ʹyay
8424 yay
=>
X=561,6
süresi
Bu da 9 saat
GÜNDÜZ YAYI
23 saat 59ʹ 60ʹʹ
-9 saat 21ʹ 36ʹʹ
14saat 38ʹ 24ʹʹ
TAN OLAYI KATILINCA (Güneşin ufkun altında 18º de
dünyayı aydınlatması)
38º 04ʹ da
21 Haziranda
Takvim
Tanı=
=>
Astronomik Tan= 2saat
=>
21 Aralıkta
32ʹ 30ʹ
59ʹ 1saat 37ʹ
29
ASIM KEÇECİ
Takvim Tanı: Güneşin ufkun altında 6º ininceye kadar geçen zaman
Astronomik Tan: Güneşin ufkun altında 18º ye
21 Mart – 23 Eylül
ininceye kadar geçen zaman
Gündüz
Astronomik tanla Gündüz sona erer.
Normal =12 saat
GENEL DURUM
Takvim Tan= 12 saat 21ʹ
21 Haziranda
Gündüz
Normal
Gece
14 saat
24ʹʹ
38ʹ 9saat 21ʹ 36ʹʹ
Takvim Tanı
15saat
24ʹʹ
10ʹ 8saat 49ʹ 36ʹʹ
Astronomik
Tanı
17 saat
24ʹʹ
37ʹ 6 saat 22ʹ 36ʹʹ
Tan=13
Gece
N = 12 saat
21 Aralıkta
Gündüz
Gece
Normal
9 saat 21ʹ 36ʹʹ
14 saat 38ʹ 24ʹʹ
Takvim Tanı
9 saat 51ʹ 36ʹʹ
14 saat 8ʹ 24ʹʹ
Astronomik
Tanı
10 saat
36ʹʹ
30
Astronomik
saat10ʹ
58ʹ 13 saat 1ʹ 24ʹʹ
T.T =11saat 49ʹ
A.T.= 10 saat 90ʹ
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
31
ASIM KEÇECİ
C- GÖLLERİ:
Dinar’da irili ufaklı birçok göl vardır. Çoğu neojen kalıntısıdır.
Karstik olaylarla karışık bir görünüşleri vardır. Bunlardan en önemlileri
Alparslan Sazlığı, Karakuyu (Çapalı) Gölü, Bülüçalanı Göleti ve
Düdendir. Büyük Menderes üzerinde yer alan Gök Gölün bir kısmı Dinar
ilçesinde kalmaktadır.
DİNAR DA NÜFUS VE HAREKETLERİ
Yıllar
Türkiye
Nüfus
Artışı
1927
1935
1940
1945
1950
1955
1960
18,6
10
5,4
11,5
14,9
15,3
GENEL
TOPLAM
İlçe
Artış%
nüfus
sayısı
36117 42487 17,6
46770 10
46289 -1
60920 31,6
65397 7,3
44023 -32,7
DİNAR
MERKEZİ
Sayı
Artış
%
BUCAK
ve
KÖYLER
Sayı
Artış
%
2732
4192
4556
4638
5613
7081
9409
33385
38295
42214
41651
55307
58316
34614
53,4
8,7
1,8
21
26,1
32,8
14,9
10,2
-1,3
32,8
5,4
-40,6
Dinar’dan bazı merkezlerin ayrılması nüfusu azaltılmıştır. Dinar’da
nüfus hareketlerini daha iyi değerlendirmek için artış yüzdeleriyle
karşılaştıralım.
32
13,1
13,4
13,3
10,9
13,2
11,5
11,3
1965
1970
1975
1980
1985
1990
1997
2000
104280
74608
90952
62469
63549
48660
53252
14,6
19,4
21,9
-1,7
19,3
10,5
9,4
42434
38154
28598
34990
20869
19873
11298
14843
21,2
37
22,3
5
33,9
20
31,3
Artı
ş%
Sayı
Sayı
Artı
ş%
Dinar merkez
Genel toplam
61846
598
46010
55962
41600
43676
37805
38409
Sayı
10,5
10,6
21,6
-4,7
13,7
9,2
1,6
Artış
%
Bucak ve köyler
1702
7
9763
9365
7156
768
7
105
08
111
06
179
63
28714 27248
19938 21662
21886 21790
19897 18512
E
K
K
E
Buc ve köy
Cinsiyet
Merkez
Cinsiyet
27248
21662
21790
18512
E
33
Türkiye nüfus artış hızına göre Dinar’da 1970 yılına kadar nüfus artışı normal sayılabilir. Ancak 1975 yılına
kadar Dinar Merkez ilçeye devamlı olarak köylerden gelenler olmuştur. Köy göçleri 1970- 1975 arasında dinar
dışından gelenlerle durmuştur. Ancak 1975 ten sonra hem merkezden hem de bucak ve köylerden ilçe sınırları
dışına göçler görülmektedir.
Türk
iye
nüfu
s
artış
ı
Yıllar
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
602
252
478
485
381
639
141
935
708
607
287
462
407
434
597
237
884
Avdan
Bademli
Belenpınar
(degşir)
Burunkaya
Bülüçalanı
Cerit yaylası
Çakıcı
Çamlı
Çapalı
34
89
85
716
458
406
Aktoprak
(Gürden)
Alacatlı
+3
+1
-12
+7
-40
+6
-1
-12
-8
+4
+12
473
423
303
575
111
863
531
192
591
99
492
-1
+2
-20
-10
-21
-8
-19
-23
-17
+11
+7
Artış
%
SAY
I
SAYI
Artı
ş%
TOPLAM
1975
GENEL
1970
1965
KÖYLER
444
394
293
529
109
653
502
194
397
67
479
SAY
I
1980
Bucak ve köylerdeki durumu görelim:
-6
-7
-9
-8
-2
34
32
32
-5
+1
Ar
tış
%
-2
461
407
207
536
120
532
497
180
349
73
410
SAYI
1985
-4
+3
-24
+1
+10
-18
-1
-7
-12
+9
-14
Artış%
382
369
192
445
118
406
474
108
262
53
365
SAY
I
1990
-17
-9
-7
-17
-1
-23
-5
-40
-25
-27
-11
Artış%
303
337
152
431
62
317
397
102
211
58
295
SAYI
1997
-21
-9
-21
-3
-4
-22
-16
-6
-19
+9
-19
Artış%
250
211
207
329
73
498
327
127
376
40
252
1970
243
217
156
300
53
410
291
101
307
47
260
1975
219
196
139
222
55
347
275
108
197
33
265
1980
KADIN NÜFUS
195
190
99
229
58
228
261
54
134
27
200
1990
1985 -1990 yılları arasında tekrar ilçeye geri göçler fazlalaşmıştır. 1985-1990 nüfus artış yüzdesi merkez ve
köylerde Türkiye ortalamasının üstündedir. Bu durum umduğunu gittiği yerde bulamayan kişilerin tekrar ilçeye
geri döndüğünü gösterir.
1 Ekim 1995 Dinar büyük bir depremle tekrar büyük bir kayba uğramıştır. Başlangıçta Dinar’dan dışarıya
olan göç deprem tedbirlerinin alınmasıyla geriye dönmüştür. Bu durum ilçe nüfusunun Türkiye ortalamasının
üzerinde görünmesini sağlamıştır. Bucak ve köylerde biz azalma vardır.
ASIM KEÇECİ
864
449
74
713
178
543
576
357
128
185
419
780
458
113
221
486
714
1292
433
15453
979
575
74
398
95
793
169
499
576
342
147
205
403
813
457
107
290
482
259
780
1162
435
15879
Gençali
Gökçeli
İncesu
Kabaklı
Karahacıllı
Karakuyu
Kızıllı
Körpeli
(yenice)
Palaz
Pınarlı
(Norgas)
Sütlaç
Tekin
Tugaylı
Yakaköy
(Seydimelek)
Yapağlı
Yelalan
Yeşilçat
(Eber)
Yeşilhüyük
(Bozhüyük)
Yüksel
(Deliller)
TOPLAM
232
370
41
448
482
Çobansaray
(porsama)
Dikici
Dumanköy
Eldere
-3
0
+11
-8
-10
+1
-4
0
+6
-24
-10
+4
-10
+5
+9
0
+4
-13
-7
-56
-12
-21
0
-7
1571
1
406
2111
765
222
513
712
471
103
234
175
423
650
170
642
610
369
134
339
79
813
433
64
448
+2
-6
+63
+7
-4
+6
-9
+3
-9
+6
-5
+1
-9
-4
+18
+6
+3
+4
-8
+92
-6
-4
-13
0
1375
1
362
1283
720
191
372
651
463
104
230
171
416
620
158
655
566
328
130
314
96
761
443
81
430
39
11
12
27
14
-6
-9
-2
+1
-2
-2
-2
-6
+2
+2
7
-7
+2
2
-5
-7
+2
-7
+1
-3
-4
12949
318
1017
673
207
339
651
422
101
193
156
409
657
147
677
538
279
119
271
96
653
459
80
479
-6
-12
-20
-6
+8
-9
0
-9
-3
-16
-8
-2
+6
-6
+2
-5
--15
-8
-13
0
-14
+3
-1
+11
1147
3
270
824
571
197
304
484
401
80
151
126
393
775
137
627
482
276
113
248
136
660
388
895
455
-10
-15
-18
-15
-4
-10
-25
-4
-20
-21
-19
-4
+17
-7
-7
-9
-1
-5
-8
+41
+1
-15
+6
-5
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
12837
190
641
387
176
233
381
271
86
129
101
373
2037
104
849
309
231
58
217
79
2426
334
77
396
+12
-30
-22
-32
-11
-23
-21
-32
+8
-15
-20
-5
+16
-24
+35
-36
-16
-49
-13
-42
+268
-14
-9
-13
8066
217
655
410
126
264
397
235
64
103
100
199
395
90
262
290
193
67
190
22
476
273
37
225
8014
203
1051
403
130
275
355
230
54
110
99
197
350
85
302
317
166
74
179
40
396
229
27
214
705
186
667
363
112
206
239
299
52
107
90
214
336
82
324
290
176
71
161
47
383
218
35
207
35
6119
141
499
294
111
168
250
216
43
83
68
214
408
71
336
355
13
62
12
72
330
192
26
23
36
2446
838
558
914
446
414
740
470
321
502
445
198
121
172
8685
AVŞAR
AKÇA
AKGÜN
CUMHURİYET
ÇAĞLAYAN
ÇAYÜSTÜ
DOMBAY
KARABEDİR
KARATAŞ
KAZANPINAR
KEKLİCEK
MURATLI
YEŞİLYURT
TOPLAM
1932
814
570
969
450
470
637
376
395
403
506
152
111
179
7964
-21
-3
-2
+6
+1
+14
-14
-20
-23
-33
+13
-23
-8
+4
-8
669
578
1029
481
387
591
331
340
337
384
128
116
177
7818
2270
1975
SAYI
-18
-1
+6
+7
-18
-7
-12
-13
-16
-24
-16
+5
-1
-2
+17
ARTIŞ
%
671
548
1049
349
361
498
280
348
299
401
135
98
187
6694
1430
1980
SAYI
0
-5
+7
-27
-7
-16
-15
+2
-11
-4
+5
-16
+6
-14
-37
ARTIŞ
%
507
482
1015
376
353
505
239
307
305
383
132
91
186
7434
2553
1985
SAYI
-24
-12
-7
+7
-2
+1
-14
-11
+2
-4
+5
-16
+6
+11
+78
ARTIŞ
%
415
432
958
343
341
449
210
295
249
341
96
75
134
7996
3658
1990
SAYI
-18
-10
-5
-8
-3
-11
-12
-3
-18
-10
-27
-17
-27
+7
ART
IŞ
%
+43
423
338
909
241
320
288
130
308
145
208
83
74
120
8060
4473
1997
SAY
I
+2
-22
-5
-30
-6
-36
-38
+4
-42
-39
-14
-1
-10
+1
ART
I
Ş%
+22
1002
424
300
481
225
213
347
195
199
213
248
70
59
87
4063
340
295
488
220
182
289
178
186
179
206
66
66
83
3840
1062
1975
1970
ARTIŞ
%
1965
SAYI
1970
SAYI
KADIN NÜFUS
GENEL TOPLAM
ULUKÖY
YER
317
273
508
176
180
242
127
125
153
207
71
54
87
3325
737
1980
234
211
500
163
172
224
119
158
125
175
49
40
67
410
1864
1990
Devamlı olarak bir göç vardır göçün en az olduğu yer Karacahallı Köyüdür. Göçler devreler halinde görülür
gittiği yerde başarı gösteremeyen bazı ailelerin köylerine geri döndüğü görülmektedir. Göçün önce yapıldığı yer
Dinar – Yeşilhüyük Köyü ve dış bölgeleridir. Yeşilhüyük köyünden daha sonra nüfusta büyük bir azalma
olmuştur. En fazla göç 1975-1980 arasındadır. Halen göç devam etmektedir. Yeşilhüyük köyünde göç son yıllarda
artmıştır. Göçler Dinar ve dış göç olarak görülmektedir. Depremden sonra göç olayı devam etmesine rağmen belli
merkezler büyük göç almıştır.
ASIM KEÇECİ
2116
345
589
621
681
657
362
899
228
526
727
1011
475
442
2464
1098
13241
Kaçin
Akpınarlı
Alpaslan
Hacılar
Çiçektepe
Çürüklü
Doğanlı
Ergenli
Göçerli
Kadılar
Kınık
Ocaklı
Okçular
Tatarlı
Yıprak
TOPLAM
1480
14992
284
612
635
678
685
420
909
150
582
745
1104
547
472
2877
2812
SAYI
SAYI
Haydarlı
1970
1965
GENEL TOPLAM
+35
+13
-18
+4
+2
0
+4
+16
+1
-34
+11
+2
+9
+15
+7
+16
+33
ARTIŞ
%
2016
20147
358
680
725
560
687
330
1168
257
603
883
1816
694
519
3904
4947
SAYI
1975
+36
+33
+26
+11
+14
-17
0
-21
+28
+84
+4
+18
+64
+27
+10
+36
+76
ARTIŞ
%
1583
19885
278
733
716
534
862
281
934
250
743
944
1592
514
432
4067
9422
SAYI
1980
-21
-1
-22
+8
-1
-5
+25
-15
-15
-3
+23
+7
-12
-26
-16
+4
+10
ARTIŞ
%
1998
25727
241
702
690
535
731
261
1192
250
868
1042
2044
610
483
6605
7435
SAYI
1985
+26
+29
-13
-4
-3
0
-15
-7
+27
0
+17
+10
+28
+18
+12
+62
+37
ARTIŞ
%
2788
36493
174
534
635
407
1970
182
1050
190
782
1939
2727
565
418
9697
111485
SAYI
1990
+89
+41
-27
-23
-7
-23
+162
-30
-11
-24
-9
+86
+33
-7
-13
+46
ART
IŞ
%
+54
1116
3
115
395
623
240
2311
138
2193
188
884
2233
3034
400
301
1080
4
5927
4094
9
SAY
I
1997
+113
+12
-34
-26
-2
-41
+17
-24
+109
-1
+13
+15
+11
-29
-28
+12
-3
ARTI
Ş%
805
7768
156
325
346
363
345
221
453
74
294
382
550
287
259
1499
1409
1970
1106
10052
183
346
360
273
324
165
508
125
342
442
928
357
264
1940
2369
1975
793
8808
149
385
395
276
457
147
477
125
397
505
818
277
221
845
2540
1980
KADIN NÜFUSU
37
1901
18493
103
295
335
216
971
101
553
93
398
960
1390
310
234
5018
5115
1990
Bucak merkezi ve köylerde devamlı olarak bucak dışına göç vardır. En fazla göç Uluköy, Çayüstü, Dombay,
ve Karataş köylerinde olmuştur. En az göç ise Akgün köyündedir. Göç yıllara göre farklıdır. 1985 te göç durmuş,
nüfus artmaya başlamıştır. En çok artış Uluköy’dedir. 1990’da göç çok az olarak devam etmekte ve en yakın
merkezlere göçme şeklindedir. Göç olayı Dombayova’da hızlanmıştır.
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
ASIM KEÇECİ
1975 yılına kadar nüfus devamlı olarak artmıştır hatta 1970-1975
arasında bucak sınırlarından bölgeye göç olmuştur. Ancak gelenler
aradıklarını bulamadıkları için geri dönmüşlerdirç istatistiki verilere
göre bucak merkezi içinde göçler vardır. Gidilen yerler Haydarlı, Tatarlı
ve Yıpraktır. Ayrıca başka merkezlere de göç olmuşsa da önemli
değildir.
1980 yıllarında dış göç artmış ancak umduğunu bulamayanlar da tekrar
geri gelmişlerdir. Bu geri gelmede bazı merkezler aşırı nüfuslanmaya
başlamış, bazı köylerde ise nüfus azalmıştır. 1990 yılında Haydarlı,
Çiçektepe, Kadılar, Kınık, Tatarlı ve Yıprağa göç başlamıştır. Belli
merkezlerin göç alması devam etmektedir. Bu durum belediyelik
yerlerin artmasına yol açmıştır.
2000 YILI VE SONRASI NÜFUS VE ÖZELLİKLERİ(Deprem
sonrası)
2000
TOPL
AM
35424
2010
K
E
2012
TOPL
AM
K
E
TOP
LA
M
K
E
25197
12836
1236
2517
1285
1232
1
8
2
6
754
1487
740
747
DİNAR
2546
1483
729
İlçe
merkez
ine
uzaklık
il
merk
ezine
uzakl
ık
50KM
70K
ÇİÇEKTEPE
M
DOĞANLI
2209
961
472
489
855
432
423
40
80
HAYDARLI
9153
2314
1174
1140
1969
986
983
35
100
KADILAR
2416
713
353
349
668
332
336
35
80
KINIK
2875
1079
565
514
1006
537
469
42
75
TATARLI
8129
3150
1578
1572
3089
1570
1519
40
78
ULUKÖY
3019
665
335
330
524
278
246
15
105
YIPRAK
3207
2046
1022
1024
1983
992
991
52
97
38
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
ŞEHİR KÖY DAĞILIMI
TOPLAM
ŞEHİR
KÖY
2000
88304
35424
52880
2010
49410
25197
24213
2012
47694
36759
10935
39

<Pz>Z
ϮϬϬϬ
ϮϬϭϬ
dhs>d
<KEhdd
)7>
ϱϬ
ϭϱ
ϯϬ
ϱ
ϲϬ
Ͳ
ϭϬϬ
ϭϱ
ϲϱ
ϰϱ
ϭϯ
ϲ
Ͳ
zz>z
/<D
7D
^hzh
'7D
<zE)/
K<h>
&>
'>7Z
<zE)/
ϭϭϵ
Ϯϱ
Ϯϵϯ
ϵϭ
ϭϮϵ
ϱϭ
ϭϲϱ
ϵϱ
ϱϰ
Ϯϲ
ϴϵ
ϲϳ
,/Zs
s
7Z>7<d
Ͳ
ϮϬ
Ͳ
ϭ
Ͳ
ϭ
Ͳ
Ͳ
ϯϬ
ϰ
Ͳ
ϱϬ
Ϯ
Ͳ
Ͳ
н
н
Ͳ
Ͳ
Ͳ
Ͳ
Ͳ
Ͳ
Ͳ
Ͳ
н
Ͳ
^KE:
^KE:
'P>
b<
^KE:
<Z^h
^KE:
b<
b<
b<
b<
b<
^KE:
b<
dZ/D
,zsE
dZ/D
dZ/D
dZ/D
dZ/D
,zsE
dZ/D
,zsE
,zsE
dZ/D
dZ/D
,zsE
,zsE
Ͳ
Ͳ
7><P)Z͘
Ͳ
Ͳ
Ͳ
7><P)Z
Ͳ
Ͳ
7><P)Z
Ͳ
Ͳ
Ͳ
Ͳ
Ͳ
dZ/D
,zsE
dZ/D
dZ/D
dZ/D
dZ/D
,zsE
dZ/D
,zsE
,zsE
dZ/D
,zsE
,zsE
ϭϬϬ
ϭϭϯ
ϵϭ
ϭϯϳ
ϲϬ
ϲϬ
Ͳ
b<
b<
Ͳ
7><P)Z
ϮϬϬ
ϭϴϯ
ϭϲϭ
ϴϬ
ϳϱ
Ͳ
^KE:
ϭϴ
ϭϵϬ
ϭϳ
ϭϳϬ
ϵ
ϭϰϰ
ϭϮϬ
ϴϴ
ϭϰ
ϭϭϳ
ϭϭϮ
ϵϬ
ϭϬ
ϴϬ
ϯϬ
ϱ
ϮϮϬ
ϲϬ
Ͳ
н
Ͳ
^KE:
^KE:
b<
b<
dZ/D
7͘Ps
dZ/D
^
dZ/D
dZ/D
,zsE
Ͳ
Ͳ
Ͳ
7>P)Z
dZ/D
7͘Ps
dZ/D
^7
dZ/D
dZ/D
,zsE
ϳϱ
ϵϯϴ
ϭϬϬ
ϮϲϬ
ϮϮϬ
ϯϱ
ϭϴϱ
ϰϬ
ϭϱϴ
Ͳ
Ͳ
ϭϰ
ϭϳϬ
Ͳ
Ͳ
b<
b<
Ͳ
Ͳ
dZ/D
dZ/D
ϲϬ
ϯϮϰ
ϲϬ
ϭϲϵ
ϳϬ
ϭϳϬ
ϳϬ
ϭϴϬ
ϱϮ
ϭϯϲ
ϲϬ
ϭϰϭ
Ͳ
Ͳ
ϯϱ
ϲϭ
Ͳ
Ͳ
^KE:
b<
Ͳ
7><P)Z
ϯϬ
ϱϮ
ϭϬϵ
ϰϲϰ
ϱϭ
ϱϲ
ϭϭϬ
ϯϯϭ
ϭϯϳ
ϳϬ
ϵϱ
ϲϳ
ϭϭϬ
ϰϵ
ϮϮϴ
ϭϱϰ
ϰϬ
ϭϵϳ
ϮϬϴ
ϭϰϬ
ϲϴ
ϭϮϴ
ϰϮ
ϲϯ
ϵϯ
ϱϭϳ
ϰϲ
ϱϳ
ϭϬϵ
ϯϮϴ
ϭϯϳ
ϲϱ
ϴϴ
ϲϬ
ϭϮϯ
ϯϮ
ϱϬϬ
ϮϬϳ
ϭϲϬ
ϱϰ
ϭϵϵ
ϮϬϰ
ϭϯϵ
ϱϱ
ϵϱ
Ϯϱ
ϱϬϬ
ϲϬ
ϱϯ
ϭϭϱ
ϯϭϱ
ϲϱ
ϮϰϬ
ϲϬ
ϯϮϬ
ϲϬ
ϯϬϬ
ϰϱ
ϭϭϬ
ϭϲ
ϯϲ
ϱϭϱ
Ϯϵ
ϰϵ
ϵϭ
ϮϬϲ
ϲϴ
ϲϵ
ϳϬ
ϰϬ
ϴϰ
ϭϴϳ
ϭϱϴ
Ϯϳ
ϭϳϭ
ϭϴϯ
ϭϮϬ
ϯϴ
ϭϴ
ϰϮ
ϱϭϯ
ϮϮ
ϯϯ
ϵϲ
Ϯϲϴ
ϲϴ
ϲϭ
ϳϬ
ϯϮ
ϵϲ
ϭϳϱ
ϭϰϱ
ϯϴ
ϭϴϬ
ϭϱϵ
ϭϮϬ
ϯϲ
Ϯ
Ͳ
Ͳ
Ͳ
Ͳ
ϱϬ
Ͳ
ϯϬ
ϭϬ
ϭϴ
Ͳ
Ϯϱ
Ͳ
Ͳ
Ͳ
ϭϮ
ϲϱ
ϭϬϬ
ϮϮ
ϮϮ
Ϯϰ
ϭϯϬ
ϭϮ
Ϯϱ
ϱ
ϮϬ
ϭϱ
ϭϭϬ
ϮϬ
ϲϬ
Ͳ
Ͳ
н
Ͳ
Ͳ
Ͳ
Ͳ
Ͳ
Ͳ
Ͳ
н
Ͳ
Ͳ
Ͳ
Ͳ
<Z^h
Ͳ
b<
b<
<Z^h
b<
^KE:
^KE:
^KE:
Ͳ
b<
<Z^h
b<
b<
b<
^KE:
b<
b<
b<
b<
Ͳ
b<
ϵϬ
ϭϵϱ
ϯϮϭ
ϲϵ
ϭϴϲ
ϮϵϮ
ϰϬϬ
ϯϰϰ
Ϯϲϱ
ϳϰ
ϭϱϳ
Ϯϱϯ
ϳϭ
ϭϴϯ
ϮϮϯ
ϱ
Ͳ
ϴϱ
Ϯϭϳ
н
Ͳ
<Z^h
b<
Ͳ
dZ/D
dZ/D
Dzs
dZ/D
dZ/D
Dzs
>/<
,zsE
dZ/D
dZ/D
,zsE
,zsE
dZ/D
dZ/D
dZ/D
dZ/D
dZ/D
dZ/D
dZ/D
dZ/D
dZ/D
>/<
dZ/D
dZ/D
Ͳ
Ͳ
Ͳ
dZ/D
dZ/D
Dzs7
>/</
,zsE
dZ/D
dZ/D
,zsE
,zsE
dZ/D
dZ/D
dZ/D
dZ/D
dZ/D
dZ/D
dZ/D
dZ/D
dZ/D
>/</
dZ/D
dZ/D
ϰϴ
ϵϮ
ϲϬ
ϵϯ
Ϯϳ
ϴϭ
Ϯϴ
ϲϲ
b<
Ͳ
Ͳ
<
<
ϭϲϰ
ϴϯϬ
ϭϴϭ
ϯϭ
ϳϲ
ϮϭϮ
ϭϰϯ
ϱϵ
ϯϭ
ϭϮϳ
ϳϬ
ϭϳϮ
ϵϮϴ
ϭϵϬ
ϯϴ
ϴϲ
Ϯϭϱ
ϭϱϭ
ϱϳ
Ϯϱ
ϭϮϰ
ϳϳ
ϮϲϬ
Ϯϴ
ϱϬϬ
ϵϴ
ϭϭϵ
ϭϮ
ϴϱϯ
ϱϬ
ϮϱϬ
ϭϬϴ
ϯϬ
ϰϬϬ
ϭϮϴ
)>zE
ϭϰϭ
ϭϯϲ
ϭϭϳ
ϭϰϮ
Ϯϲϯ
<//
ϮϮϯ
Ϯϭϰ
D>/
W>/
zm^dm
KE
^Zz
mZm<>m
7<77
ϭϵ
Ϯϲϲ
ϭϱϯ
ϭϳϭ
ϮϬϭϮ
<
ϭϮϬ
Ϯϴ
ϯϯϭ
ϳϳ
ϭϰϮ
ϱϬ
ϭϲϱ
ϭϬϬ
ϱϳ
Ϯϳ
ϵϱ
ϲϵ
ϮϬϱ
Ϯϱ
Ϯϰϭ
ϭϰϴ
ϭϲϯ
ϲϰ
ϴϲϭ
KDz
hDE
>Z
Z'E>7
'E>7
'PZ>7
'P<>7
<<>/
<Z7Z
<
<7E
<'mE
<W/EZ>/
<dKWZ<
>d>/
>WZ^>E
sE
D>7
)/>Z
>EW/EZ
7>'7
hZhE<z
m>m>E
Z7d
zz>^/
hD,hZ7zd
<Z,/>/
<Z<hzh
<Zdb
<EW/EZ
<<>7<
<//>>/
<PZW>>7
K<>/
K<h>Z
W>
W/EZ>/
^md>
d<7E
dh'z>/
z<<Pz
zW)>/
z>>E
zb7>d
zb7>
,mzm<
zb7>zhZd
zm<^>
40

ϮϮ
ϰϴϬ
ϵϴ
ϭϬϬ
ϭϬ
ϱϯ
ϮϬϬ
ϭϭϮ
Ϯϱ
ϰϬϬ
ϲϬ
ϭϮϬ
ϯϭϱ
ϱϱ
ϲϬ
ϭϱϬ
ϭϳϬ
ϯϱ
ϴϱ
7><P)Z
Ͳ
Ͳ
Ͳ
7><P)Z
Ͳ
Ͳ
Ͳ
7><P)Z
7><P)Z
Ͳ
Ͳ
Ͳ
Ͳ
7><P)Z
7><P)Z
Ͳ
Ͳ
7><P)Z
Ͳ
Ͳ
Ͳ
Ͳ
266
153
ÇAPALI
ÇAYÜSTÜ
64
861
60
324
30
ÇÜRÜKLÜ
DİKİCİ
DOMBAY
DUMAN
ELDERE
AY
171
19
ÇAMLI
ÇOBANSAR
223
ÇAKICI
42
169
60
938
75
163
148
241
25
214
25
170
70
260
100
190
18
205
32
180
70
220
170
17
200
16
136
52
185
35
88
120
144
9
183
18
141
60
158
40
90
112
117
14
161
2
-
-
-
-
30
80
10
80
12
61
35
170
14
60
220
5
75
-
-
-
-
-
-
+
-
-
U
AKARS
E
ŞEBEK
J
SONDA
E
ŞEBEK
E
ŞEBEK
E
ŞEBEK
E
ŞEBEK
J
SONDA
J
SONDA
J
SONDA
BALIK
TARIM MEYVE
TARIM
TARIM MEYVE
TARIM
HAYVAN
TARIM
TARIM
TARIM SEBZE
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
-
İLKÖĞT
-
-
-
İLKÖĞT
-
-
-
İLKÖĞT
HAYVAN
BALIKÇI
MEYVECİ
TARIM
TARIM
TARIM
TARIM
HAYVAN
TARIM
TARIM
SEBZECİ
TARIM
41
42
LI
KABAK
Lİ
GÖKÇE
Lİ
GÖÇER
Lİ
GENÇA
Lİ
ERGEN
R
KÖYLE
NÜFUS
56
51
464
109
52
K
2000
57
46
517
93
63
E
53
60
500
K
2010
60
500
E
49
29
515
36
K
2012
33
22
513
42
E
-
-
-
-
İKTE
BİRL
EV
R VE
AHI
KÖYLERİN NÜFUSU VE ÖZELLİKLERİ
22
22
100
65
İL
DEĞ
TA
NUT
KO
T
ALE
TUV
-
-
+
-
A
M
K
ÇI
A
Y
A
L
Y
A
Y
E
ŞEBEK
SU
AKAR
E
ŞEBEK
E
ŞEBEK
-
SUYU
İÇME
ASIM KEÇECİ
HAYVAN
TARIM
TARIM
HAYVAN
GEÇİM KAYNAĞI
-
-
İLKÖĞR
-
-
FAAL
OKUL
HAYVAN
TARIM
TARIM
HAYVAN
KAYNAĞI
GELİR
I
PINARL
PALAZ
AR
OKÇUL
OCAKLI
Lİ
KÖRPE
KIZILLI
EK
KEKLİC
PINAR
KAZAN
AŞ
KARAT
UYU
KARAK
ACILI
KARAH
EDİR
KARAB
197
40
154
228
49
110
67
95
70
137
331
110
199
54
160
207
123
60
88
65
137
328
109
60
320
60
240
65
315
115
150
60
55
315
120
171
27
158
187
84
40
70
69
68
206
91
180
38
145
175
96
32
70
61
68
268
96
25
-
18
10
30
-
50
15
20
5
25
12
130
24
-
+
-
-
-
-
-
E
ŞEBEK
J
SONDA
E
ŞEBEK
E
ŞEBEK
E
ŞEBEK
U
AKARS
E
ŞEBEK
-
J
SONDA
AJ
SOND
AJ
SOND
TARIM
TARIM
TARIM
TARIM
TARIM
TARIM
HAYVAN
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
-
-
İLKÖĞR
İLKÖĞR
-
-
-
-
İLKÖĞR
İLKÖĞR
-
TARIM
TARIM
TARIM
TARIM
TARIM
TARIM
HAYVAN
43
44
L
YÜKSE
URT
YEŞİLY
ÜYÜK
YEŞİLH
AT
YEŞİLÇ
AN
YELAL
LI
YAPAĞ
ÖY
YAKAK
LI
92
48
321
195
90
128
68
140
TEKİN
TUGAY
208
SÜTLAÇ
93
60
292
186
69
95
55
139
204
344
400
110
45
300
265
85
35
170
81
27
253
157
74
38
120
183
66
28
223
183
71
36
120
159
-
5
-
-
-
217
85
60
20
110
-
+
-
-
-
E
ŞEBEK
-
E
ŞEBEK
U
AKARS
E
ŞEBEK
-
E
ŞEBEK
E
ŞEBEK
E
ŞEBEK
ASIM KEÇECİ
TARIM
TARIM
TARIM BALIK
TARIM
TARIM
-
-
-
-
-
-
-
-
-
İLKÖĞR
TARIM
TARIM
BALIKÇI
TARIM
TARIM
TARIM
367,9
519,9
305,8
0
456,7
448
468,7
1
367,3
366,7
303,4
2
359,6
542,7
324,2
3
4
424,5
350,2
384,9
519
5
492,4
451,2
412,6
441,6
1960
1970
1980
1990
13,89
12,41
13,0
0
12,5
12,09
12,3
1
12,15
12,1
11,3
2
12,67
12,6
12,6
3
4
12,24
12,41
12,45
13,7
5
12,45
12,25
12,9
12,5
SON 33 YILLIK ORTALAMA SICAKLIK DEĞERLERİ
1960
1970
1980
1990
6
13,81
11,87
13,06
12,9
6
589,1
537,8
330,5
490,1
7
12,15
13,05
12,35
7
457
281,7
449,9
8
12,65
13,05
12,4
8
638,3
488,1
436,2
9
13,09
13,15
12,9
9
535,1
593,3
368,6
45
1938-1996 yılları ortalamalarına göre 59 yıllık çıkarılmıştır. Dinar; Akadeniz ikliminden, İç Anadolu kara
iklimine geçiş karakteri gösteren yöresel klima alanıdır. Akdeniz etkileri: Göller Yöresi ve Büyük Menderes
vadisinden gelir. Bazı yıllar Akdeniz ağırlıklı, bazen de kara karakterleri ağır basar. Yıllık sıcaklık ortalaması
12,64ºC yıllık yağış toplamı 457,4 mm dir. Yağışın mod derecesi 451mm dir. Yağışın mevsimlere dağılışı ilkbahar
%33,4, yaz %12,7, sonbahar %19,6, kışın ise %34,3 tür.
1938-1963 yağış ortalaması 479,88 mm dir.
SON 33 YILDAKİ YILLIK YAĞIŞ DEĞERLERİ MM
10- DİNAR’IN İKLİMİ:
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
ASIM KEÇECİ
A) SICAKLIK: Ocak ayı en soğuk geçen aydır. Günlük sıcaklık
ortalaması 2,7ºC dir. En düşük sıcaklık 1973 yılında -15,8 ºc, en yüksek
sıcaklık ise 1971 yılında 7,2ºC olarak ölçülmüştür. Gece ile gündüz
arasındaki fark 16,9ºC dir. Bu fark 25 - 30 Ocak tarihleri arasındadır.
Şubat Ayı: Havalar ısınmaya başlamıştır. Günlük sıcaklık ortalaması
3,8ºC dir. En düşük sıcaklık 1937 de 15,8 ºC, en yüksek sıcaklık 1977 de
20,7ºC olarak ölçülmüştür. En yüksek fark 20-24 Şubat tarihleri arasında
18,4ºCdir.
Mart Ayı: Günlük sıcaklık ortalaması 6,9 Cº , en düşük sıcaklık 1985
yılında -14,4 Cº en yüksek sıcaklık 1977 yılında 27,2 Cº olarak
ölçülmüştür. Gece ile gündür arasındaki en yüksek fark 20,9 Cºdir.
Nisan Ayı: Günlük sıcaklık ortalaması 10,90 Cº , en düşük sıcaklık
1984 yılında -3,6 Cº , en yüksek sıcaklık 1970 yılında 28,6 Cº olarak
ölçülmüştür. Gece ile gündüz arasındaki en yüksek fark 21,2 Cº dir.
Mayıs Ayı: Günlük sıcaklık ortalaması 15,80Cº dir. En düşük sıcaklık
1985 yılında -2,2, en yüksek sıcaklık 1980 yılında -32,2 Cº olarak
ölçülmüştür. Gece ile gündüz arasındaki en yüksek fark 20,3 Cº dir.
Haziran Ayı: Günlük sıcaklık ortalaması 23,20 Cº dir. En düşük
sıcaklık 1984 de 3,6 Cº en yüksek sıcaklık 1973 yılında 35,2 Cº olarak
ölçülmüştür. Gece ile gündüz arasındaki en yüksek fark 20,1 Cº dır.
Temmuz Ayı: Günlük sıcaklık ortalaması 23,20 Cº dir. En düşük
sıcaklık 1864 ve 1984 yılında 7Cº en yüksek sıcaklık 1973 yılında 38,4Cº
dir. Dinar’da en sıcak aydır gece ile gündüz arasındaki en yüksek fark
23,8Cº dir.
Ağustos Ayı: Günlük sıcaklık ortalaması 22,6 Cº dir. En düşük sıcaklık
1985 yılında 4,2Cº dir. En yüksek sıcaklık 1977 yılında 38,2Cº olarak
ölçülmüştür. Gece ile gündüz arasındaki en yüksek fark 24,2Cºdir.
Eylül Ayı: Günlük sıcaklık ortalaması 18,90Cºdır. En düşük sıcaklık
1974 yılında0,4 en yüksek sıcaklık 1972 yılında 35,6Cº olarak ölçülmüştür.
Gece ile gündüz arasındaki en yüksek fark 24,2Cºdır.
Ekim Ayı: Günlük sıcaklık ortalaması 13,60Cº dır. En düşük sıcaklık
1985 de -6Cºdır. En yüksek sıcaklık 1984 yılında 32,2Cº olarak ölçülmüş
46
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
gece ile gündüz arasındaki en yüksek fark 23,6Cºdır.
Kasım Ayı: Günlük sıcaklık ortalaması 8,50Cº dır. En düşük sıcaklık
1973 te -9,4 Cº, en yüksek sıcaklık 1964 yılında 26Cº olmuştur. Gece ile
gündüz arasındaki en yüksek fark 23,6Cºdır.
Aralık Ayı: Günlük sıcaklık ortalaması 4,6Cº, en düşük 1967 yılında 13,5Cº en yüksek 1985 yılında 19,5Cº olarak ölçülmüştür. Gece ile gündüz
arasındaki en yüksek fark 21,8Cº dir.
B) KURAKLIK DURUMU: Dinarda kuraklık indisi 20,2 ile yarı
kurak yerler arasına girmektedir. Ocak (41,5), Aralık(39,0), Kasım(34,3),
ayları NEMLİ; Mart(29,8), Nisan(24,2), Kasım(22,1), Mayıs(20), ile yarı
NEMLİ, Ekim(13,8), Haziran(10,6), ile YARI KURAK, Temmuz(5,2),
Ağustos(2,8), Eylül(5,5), ayları ise KURAKTIR.(De martonne formülüne
göre)
C) DİNAR’DA AYDINLANMA SÜRESİ:
NORMAL
TAKVİM
ASTRONOMİK
TAN
TAN
12 saat 21ʹ
13 saat 10ʹ
15
17 saat 37ʹ24ʹʹ
21 MART
12 saat
21
14
HAZİRAN
38ʹ24ʹʹ
10ʹ24ʹʹ
23 EYLÜL
12 saat
12 saat 21ʹ
13 saat 10ʹ
21 ARALIK
9 saat 21ʹ36ʹʹ
9
10 saat 58ʹ36ʹʹ
saat
saat
saat
51ʹ36ʹʹ
NORMAL: Dinar’ın ufuk düzenine göre (38º05 kuzey)
Takvim Tanı: Güneşin ufkun altında 6º ye ininceye kadar geçen zaman.
Astronomik Tan: Güneşin ufkun altında 18º ye ininceye kadar geçen zaman
Astronomik tanla gündüz sonra erer.
47
ASIM KEÇECİ
D) NİSBİ NEM VE YAĞIŞ:
Nisbi nem havada mevcut su buharının belirli basınç ve sıcaklık altında
alabileceği su buharının oranlanmasıyla bulunur. Nisbi nemin doyma
değerine(%100) ulaşmasıyla yağış düşer. Yağış ve nisbi nemin aylara göre
dağılışı:
AYLAR
NİSBİ NEM
YAĞIŞmm
OCAK
68,35
52,7
ŞUBAT
65,61
47,4
MART
61,40
50,4
NİSAN
59,50
50,7
MAYIS
57,24
51,6 MAX
HAZİRAN
51,57
31,6
TEMMUZ
46,92
17,4
AĞUSTOS
46,95
9,3 MİN
EYLÜL
49,64
15,8
EKİM
58,39
32,6
KASIM
64,13
40,9
ARALIK
69,87
57,0 MAX
Buna göre Dinar’da iki azami (max) vardır. Bunun nedeni geçiş
iklimi üzerinde yer almasıdır. Yağış azamileri ARALIK ve MAYIS
aylarındadır. Mayıstaki azami değer karadaki ısınma nedeniyle havada
meydana gelen instabil durumdur. Bu halk arasında kırkikindi olarak
bilinen konvective yağışlardır. Aralık ayındaki azami değer ise Akdeniz
etkisiyle meydana gelen cephe yağışlardır. Dinar da en az yağış alan ay
Ağustos ayıdır. 24 saat içinde en çok düşen yağış miktarları Ocak 39,7 mm,
Şubat 37,8 mm, Mart 36,6 mm, Nisan 56 mm, Mayıs 55,5 mm,
Haziran51,1 mm, Temiz 51,4 mm, Ağustos 35,2 mm, Eylül 46 mm, Ekim
30,5 mm, Kasım 41,5 mm ve Aralık ayında 60,7 mm dır dır. Akdeniz
etkileri ağır basınca yağış artmaktadır.
48
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
E)
SAYILI GÜNLER:
• KIŞ GÜNLERİ: Sıcaklığın 0 Cº üstüne çıkmadığı günlerdir. 4
gündür Ocak ayonda 2 Şubat ayında 1 Aralık ayında 1 gündür.
• ŞİDDETLİ DONLU GÜNLER: Eğer günün en düşük sıcaklığı 10Cº altına iniyorsa böyle günlere denir. Dinarda 3 gündür. 2 günü ocak
bir günüde şubat ayıdır.
• YAZ GÜNLERİ: Günün en sıcak (en yüksek) 25Cº dan fazla ise
125 gündür. En yğksek değerini temmuz ayında alır. Nisan 3 gün, Mayıs
9 gün, Haziran 22 gün, Temuz 29 gün, Ağustos 29 gün, Eylül 23 gün,
Ekim 8 gün ve Kasım ayında 1 gündür.
• DONLU GÜNLER: Günün en düşük sıcaklığı 0C° ‘ın altına
iniyorsa 67 gündür. Ocak 18, şubat 15, mart 11, nisan 2, kasım 7,
aralık14 gündür.
• TROPİK GÜNLER: Günün en yüksek sıcaklığı, 30C° dan fazla
ise 54 gündür. Haziran 7, temmuz 19, ağustos 20, eylül 7, mayıs 1
gündür.
• AÇIK KAPALI YAĞIŞLI GÜNLER: Açık gün gökyüzünün
bulutsuz olduğu günlerdir. Kapalı gün gökyüzünün bulutlarla kaplı fakat
yağışın olmadığı günlerdir. Yağış: Atmosferden yere her türlü suyun
geçişidir.
• KARLI VE YAĞMURLU KARLI GÜNLER: 19 gün kadardır.
4 günü ocak, 6 günü şubat, 3 günü mart, 1 gün nisan, 2 gün kasım ve 3
günde aralık ayındadır.
• KIRAĞILI GÜNLER: 50 gündür.10 gün Ocak, 9 gün Şubat, 9
gün Mart, 2 gün Nisan, 2gün ekim gün Kasım, 10gün Aralık
ayındadır.
• ÇİĞLİ GÜNLER: 130 gündür, 1 gün Ocak,8 gün Şubat,10 gün Mart,
15 gün Nisan,20 gün mayıs, gün Haziran,9 gün Temmuz,7 gün Ağustos,15
gün Eylül,16 gün Ekim, 12 gün Kasım 4 gün aralık ayındadır.
49
7,5
8
6,2
3,4
1,1
0,2
0,1
0,6
3,4
4,8
7,7
4,4
5,4
3,8
6,3
11,6
18,7
20
18
12
5
6,2
ŞUBAT
MART
NİSAN
MAYIS
HAZİRAN
TEMMUZ
AĞUSTOS
EYLÜL
EKİM
KASIM
ARALIK
50
9,1
GÜN
ALI
6,5
N
GÜ
IK
KAP
OCAK
AYLAR
AÇ
17,1
16,9
15,7
10,8
11
12,2
17,3
21,3
20
17,3
16,3
15,4
BULUTLU
10,6
7
5,6
3,0
1,7
2,5
5,5
9,5
9,7
10,3
9,8
11
m
0,1m
YAĞIŞLI
1,5
1,2
1,2
0,5
0,3
0,4
1,2
1,7
1,4
1,4
1,7
1,6
m
10,0m
916,7
917,6
917,7
916,3
914,1
913,5
914,5
914,9
913,3
913,9
914
919,6
M.B.
BASINÇ
L
AKTÜE
ASIM KEÇECİ
0,8
0,7
0,3
0,1
0,2
-
0,2
0,4
0,7
1,0
0,9
1,1
SİSLİ GÜNLER
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
F) RÜZGAR DURUMU:
Akdağ Dinar'in güneydoğu ve doğu yönünde yükselerek bu
yönlerden rüzgar girmesini engeller, Batıdan gelen rüzgarı Karadağ
durdurur. Batıdaki esen rüzgarlar Karadağ ile Samsun dağı arasında yön
değiştirerek gelebilir. Hakim rüzgar yönü kuzey doğudur. Kuzey ve kuzey
batı rüzgarı da hakimdir. Rüzgar rasatları günde üç sefer yapılır. Buna göre
bir gönde üç esiş vardır. Bu şartlar altında rüzgârların yıllık esişleri Kuzey
127 esiş, Kuzey doğu 133 esiş, Doğu rüzgârı 84 esiş, Güney rüzgârı 87 esiş,
Güney batı rüzgârı 51 esiş, Batı rüzgârı 52 esiş, Kuzey batı rüzgârı 113 esiş,
geri kalanı da havanın sakin olduğu zamanlardır.
Çöl ovasında rüzgar geliş yönü kuzey doğudur, çevresinin yüksek
olması diğer yönlerde rüzgar gelişini önler ancak dağ vadi meltemleri
önemlidir. Dağdan ovaya, ovadan dağa doğru fon rüzgarlardır. Çevresine
göre çukurda kalması Dinar ve dombay ovasına göre yağışın daha I
'olmasına yol açar.
Dombay ovası kuzey ve güneyden gelen rüzgârlara açıktır çünkü
samsun dağları kumalar ve devamı olan kız kuyu dağları diğer yönlerden
gelecek hava akımlarına engel teşkil eder, batı rüzgârlarının genellikle
kuzey kesiminden sokulur. Bu durum yağışın fazla olmasına açar.
Dombay ovasında dağ, vadi meltemleri de önemlidir.
G) TOPRAK DURUMU:
Dinar ve çevresinde toprağın karakter kazanmasında en önemli
faktör kireç, (Kalker) ana materyali rol oynamıştır. Buna göre Dinar
ovasında kırmızımsı, kahverengi, topraklar, Dombay ve çöl ovalarında ise
Alivyumdan müteşekkil genç topraklar ve neojen yatay tabakaları
üzerinde teşekkül etmiştir. Akdağ ve samsun dağları civarında dağlık arazi
toprağı olan kahverengi orman topraklar hâkimdir. Dombay ovası kuzeyi
güneyi ve ovası kenarlarında ise volkanik ve iç kayalar üzerinde arızalı
dağlık arazi toprağı yerdir. Bu topraklar erozyona müsaittir. İnsanların
ağaçları kesmesi nedeniyle Dinar da çıplak tepeler (Erozyonun etkisiyle)
fazladır.
H) DOĞAL BİTKİLER:
Dinar ve çevresi Holarktik flora aleminin Akdeniz flora
bölgesindedir. Dinar da doğal bitkilerin dağılışı jeolojik formasyonlarla
51
ASIM KEÇECİ
yakından ilgilidir. Kratase kalkerlerinde doğal bitki örtüsüne rastlanmaz,
bu alan genellikle çıplaktır. Bunun sebebi asırlardır devam eden orman
tahribi sonucunda erozyonla toprağın sürüklenmesidir. Bu arazide sel
yarıntıları ve taş oluklarında bazı çalılıklara rastlanır. Eosen fliş
formasyonlarında çıplak tepeler halindedir. Fakat bunların sel
yarıntılarında bir metre boyuna kadar ulaşabilen çalılıklara rastlanır.
Oligosen formasyonları diğer sahalar çıplak değildir. 1-1,5 mt. boyunda
meşe çalılıklarına Samsun dağlarında rastlanır.
I)TARIM
Son değerlere göre Dinar topraklarının:
%48,9 u tarıma ayrılan alanlar, %4,8 nadasa ayrılan, %25,2 si tarıma
elverişli olmayan arazi, %11,7 si ormanlık ve koruluk, %9,4 ü ise mera ve
otlaklardan meydana gelmiştir.
Modern ziraatte makineleşmenin Dinar’a da yansıması sonucu
nadasa ayrılan ve tarıma elverişli olmayan arazilerin azalmasına yol
açmıştır.
Dinar’da tarıma ayrılan alanlarda ekim durumunun dağılımı ise:
%62,4 ile en büyük yeri tahıllar alır. %3,2 ile sebzecilik, daha sonra %15,2
ile endüstri bitkileri, %1 ile meyvecilik, %18,2 ile diğerleri yer almaktadır.
Dinar’da en büyük yer kaplayan tahıllarda ıslah çalışmaları, modern
ziraat usullerinin uygulanmasıyla ürün ve verim artışı görülür. Tahıllarda
en çok buğday, daha sonra arpa önemlidir. Daha önceki yıllarda nadasa
bırakma fazla iken bu durumdaki araziler azalmıştır. Endüstri bitkilerinden
şeker pancarında da görülmektedir. Son yıllarda anason ve susam ekilmiş
başarı kazanılmıştır.
Dinar ikliminde yağışın çok değişken özellik göstermesi sebzecilikte
dekara alınan verimin artıp yükselmesine neden olup bu durum Dinar’da
sulama projesinin bir an önce yapılmasının önemini göz önüne getirir.
Üzüm bağları ise bağ bozumuna uğramıştır. Gül yeni önem kazanmaya
başlamıştır. Bunlardan başka istatistik bilgilere girmeyen bir çok bitkiye
Dinar’da rastlayabiliriz. Bu durum geçiş ikliminde olmasının bir
sonucudur.
52
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
DİNARDA
Tarım alanının dağılışı (hektar olarak)
Yüzölçümü→128735
Tarla alanı → 41802
Sebze alanı → 917
Süs bitkileri → 112
Nadan alanı→ 1015
Diğer alan →90
Toplam alan →45279
Kuru tarım alanı →2726
Toplam sulanan alan →42553
53
54
S 7386
u
l
u
K 10900
u
r
u
Alüvyo
l
306
13097
15426
Kahvere
ngi e.t
1074
Kahvere
ngi top
1240
-
Kireçsiz
kahvere
ngi t.
Dinar toprakları (hektar olarak)
1253
-
Kırmız
ımsı
kahver
engi t.
7749
2552
Koluviya
l
toprakla
r
10783
89
60451
11417
Kestane toplam
rengi
ASIM KEÇECİ
60451
11407
Toplam
2137
ŞEKER
310
250
2500
21
700
15
310
ISPANAK
7
PATATES
20
5
SARIMSAK
350
2
30
150
50
6
20
10
75
2
150
90
900
90
2
14
9
240
KURU SOĞAN
2
TAZE BAKLA
30
TAZE SOĞAN
10
TAZE FASÜLYE
(YEŞİL)
18
540
30
MERCİMEK
480
600
NOHUT
245
450
350
370
FASÜLYE
450
100
60
SUSAM
490
150
AY ÇİÇEĞİ
170
170
AFYON TOHUM
70
170
3500
300
6000
26000
150
70
75000
240
5500
25000
E.A. H
170
3000
400
5500
25000
Ü. TN
1983
AFYON KAPSÜL
420
80000
360
6000
22500
H
E.A.
1978
ANASON
700
450
MISIR
PANCARI
5500
T
I(hk)
ARPA
MİKTARI
ALAN
24000
ÜRETİM
EKİM
BUĞDAY
BİTKİNİN ADI
1973
10500
15
1500
60
6
150
63
630
675
40
450
67
102
90
140000
450
13200
39000
Ü. TN
5
1000
15
230
15
2
40
100
1450
500
300
1200
240
240
180
3625
500
10050
34600
H
E.A.
1987
4
18000
75
2530
225
16
320
80
1885
750
150
990
230
192
108
137000
1200
28140
76230
Ü. TN
10
900
5
250
25
40
60
400
400
50
920
109
3500
7164
50
12600
32000
H
E.A.
1996
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
70
22500
30
6250
375
200
30
320
320
25
736
110
1730
322300
345
44100
80000
Ü. TN
20
100
-
200
20
40
80
350
200
50
1000
505
3200
5700
100
13000
31800
E.A. H
1998
260
35000
-
560
320
280
160
280
160
30
800
656
1500
2565000
706
45500
79580
Ü. TN
55
KURU
3
250
75
FİĞ
YONCA
245
750
250
3500
70
250
1400
350
112
2800
130
600
240
390
600
344
3300
225
35
25
160
1200
310
1600
1800
150
4750
275
500
525
20
200
360
1875
220
60
350
25
5
15
250
3
15
30
50
10
180
1928
426
75
255
50000
6
240
320
750
160
450
40
470
20
3
15
250
6
20
30
75
20
225
120
2585
380
45
240
50000
12
370
370
2625
320
56
1989 yılı üretiminden bazıları: Buğday 39303 ton, arpa 8398 t., ayçiçeği 877 t., şekerpancarı 122592 t. üzüm 186
tondur. Aynı yılda Afyon’daki; hububatın %8.6 sını, bakliyatın %10,9’unu, sebzelerin %8,7 sinşi, sınai bitkilerin %17,1
ini, meyvelerin %3,6 sını Dinar ilçesi üretmektedir.
İstatistiklere girmeyen daha bir çok çeşide rastlanır. En belirgin nitelik ise birim alandan elde edilen ürünün
devamlı artmasıdır.
Dinar ilçesinde son yıllarda, tarıma ayrılan topraklar genişlemiştir. Türkiye’de olduğu gibi makineleşmenin
sonucu olan bu durum, çayır ve otlaklarla, nadasa bırakılan alanın azalmasına yol açmıştır.
KİMYON
GÜL
OT
1400
ÜZÜM
KARPUZ
220
15
10
20
180
660
100
6
175
10
220
30
6
25
KAVUN-
1375
100
1
140
KABAK
275
20
PIRASA
1
20
30
HIYAR
7,5
105
160
10
40
15
200
BAMYA
50
PATLICAN
15
45
1800
BİBER
120
125
1875
10
125
DOMATES
1800
120
MARUL
ASIM KEÇECİ
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
1990 yılı üretimi aynı bitkilerin şu şekildedir:
buğday 74,744 ton,
arpa 29,481 ton,
ayçiçeği 1203 ton,
şeker pancarı 155, 276 ton,
üzüm 217 tondur.
Afyondaki hububatın %12,7 sini,
bakliyatın %8,5 ini,
sebzelerin %5,7sini
sınai bitkilerin %19,2 sini,
meyvelerin ise %3,3 ünü ilçemiz üretmektedir.
2012 yılı üretimleri:
buğday53648ton,
arpa36038 ton,
haşhaş (kapsül) 78 ton,
haşhaş (tohum) 86 ton,
patates 68832 ton,
şekerpancarı 90161 ton dur.
DİNAR’DA ÜRETİMİ YAPILAN ENDÜSTRİ BİTKİLERİ
ŞEKERPANCARI: Dinar ve yöresinde 57.000 dekar şekerpancarı
üretimi yapılır. 1933 yılında ekimine başlanmıştır. Afyon ve Burdur şeker
fabrikalarında işlenerek şeker haline getirilir. Bölge çiftçilerine iyi gelir
kaynağı sağlar. . Sonbaharda gübre atılıp, sürülen tarlaya mart ve nisan ayı
içinde pancar ekimi yapılır. Çapa ve tekeleme gibi bakım işleri yapılır.
Gübre atılır, ekim şartlarına göre Haziran ayından itibaren pancarlarda
sulama yapılır. Bu sulama 5-3 defa yapılır, Eylül ayı sonunda bölge
şefliğinin talimatı ile söküm yapılır. Bu sökün işleri Kasım ayına kadar
devam eder. Dekara verim 4500 kg dır.
57
ASIM KEÇECİ
HAŞHAŞ: Sonbahar ve İlkbahar olmak üzere iki şekilde ekilir.
Genellikle Sonbahar ekimi tercih edilir. Çapa ve bakım işleri yapılır.
Olgunlaştığında hasat edilir. Kabuğundan afyon çıkarıldığından toprak
mahsulleri ofisi vasıtası ile Devlet alım yapar. Anasonda, rakı üretiminde
kullanıldığından Devlet tarafından alım satım yapılır. Dekara verimi 60 kg
dır.
MISIR VE AYÇİÇEĞİ: Bölgemizde son senelerde artan üretimi ile
gelir getirmektedir. yan sanayide ve bitkisel üretimde kullanılır. Mısır ve
Ayçiçeği dış Devletten sağlanan melez tohumlar ile dekara verim
artırılmıştır. Türkiye dede melez tohum üretimi tohum Islah ve Üretme
Şirketince yapılmaktadır. Ayca yüksek verimli tohumlar yetiştirilmektedir.
İyi hazırlanmış tarlaya Nisan ayında ekilen tohumlara bakım ve sulama
işleri yapılır. Bir dekar Mısırdan 720kg, ayçiçeğinden ise, 95 kg mahsul
alınmaktadır.
ENDÜSTRİ BİTKİLERİNDE
GÖRÜLEN HASTALIK
ÇEŞİTLERİ: Her bitkinin özelliklerine göre hastalıklar vardır.
Mantarlar
• Virüsler
• Bakteriler
• Haşereler
Bunlar ilaçlama sonucu yok edilir. Dinar’da bakteriyel hastalık
yoktur.
ÖNEMLİ GÖRÜLEN ZARARLILAR
1. Torak altı kurtlanma: Danaburnu, Ağrotizme ve Jel kurtları
olmak üzere toprak altı zararlıları vardır. Bitkilerin taze sürgünlerini toprak
altındadır kesmek ve yemek suretiyle, önemli zararlar yaparlar. Bunlar için
çeşitli ilaç1ar kullanılır.
58
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
2. Yaprak bitkileri: Halkımızın Basra tabir ettiği emici böceklerdir.
Siyah ve mor halde bulunurlar bitkilerde daha çok uç filizleştiğinde
görüşür. Ve özsularını emerek zarar verirler.
3. Patates böceği: Daha çok adından anlaşılacağı gibi patateslerde
görülür. Larva denilen kurtları ve böcekleri yaprak ve sürgülerini yiyerek
zarar verirler.
4. Toprak pire böceği: Bilhassa pancarlarda zarar yapar.
5. Yabancı otlar: Yabancı otlarda daha çok çapalamak ve elle
toplamak s üretişle mücadele edilmektedir.
MEYVE HASTALIKLARI
İlçenizde yetiştirilen meyvelerdeki hastalıklarla tam anlamıyla
mücadele edilememektedir. Hastalıklarla savaş ve onlardan korunma
yolları modern olarak yapılmaktadır. Buna karşılık büyük meyve
bahçelerinde hastalıklarla mücadele imkânlar ölçüsünde biraz
modernleştirilmiş şekilde yapılmaktadır. Şimdi İlçemizde yetişen
meyvelerde bulunan hastalıklardan bazılarındaki hastalıklarla mücadele
yollarına bakalım.
Kloroz&Sarılık hastalığı: Bu hastalık İlçemizin kireçli toprakları
olan bölgelerinde görülmektedir. Kireçli toprakta yetişen ağaçların
yapraklarında sararmalar görülmektedir. Bu hastalığa yakalanan ağaçlar
çok az gelişir ve bazen de tamamen kuruyabilirler. Buna tedbir olarak
üreticilerimize tavsiye edilen ilaçlar kullanılır. Bazen de ahır gübresi ya da
suni gübre kullanılır. Elma ağaçlarında görülen çinko noksanlığında
ağaçtaki tepe sürgünleri durur. Ağaçta verim azalır halkımız bu hastalıca
karşı kimyevi maddeler kullanmaktadır fakat bazen imkânlar elvermediği
için bu mücadele yapılmamakta ve ağaçlardaki üretim düşmektedir.
Elma ağaçlarında görülen dal yanıklığı bölgemiz dede
görülmektedir. Kiraz, vişne, şeftali, erik, kayısı ve bademdeki dallarda
lekeler şeklinde görülür. Bu hastalığa karşı ilk tedbir olarak durgun
dönemde hastalıklı dallar budanır. Etki etmezse ilaçlama yöntemine gidilir.
59
ASIM KEÇECİ
İlçemizde daha çok lekeli dallar budanır ve imha edilir.
İlçede görülen hastalıklardan biriside meyve ağaçlarında ateş
yanıklığıdır. İlkbaharda çiçekleri soldurur ve kavurur buna tedbir olarak
üreticilerimiz budamayı uygun görmüşlerdir. Bunun yanında İlkbaharda ve
sonbaharda ilaçlama yapılır.
Armut memeli pası da meyve akaçlarımızda görülen hastalıktır.
Ağaçlarda portakal renginde lekeler oluştururlar. Yetiştiricilerimiz çiçek
dökümünden sonra ilaçlama yapılır. Şeftali yaprak kıvırcıklığı hastalığında
meyvelerimiz de görülmektedir. Hastalık şeftali yapraklarını da kıvırcık
hale sokar, imkanı olanlar buna karşı ilaçlama yaparlar. Hastalık ciddi
olduğundan ilaçlama yapılamdığı zaman geçmez.
Elma kara leke hastalığı bölgemizde görülmektedir. Elma üreticileri
hastalıklı yaprakları toplayarak yok etmektedirler. Ayrıca ilaçlama
yapılmaktadır. Bölgemizde iktisadi olarak değeri olan yani gelir getiren
meyve bahçelerinde bahçe sahipleri tarafından kış mücadelesi ve diğer
zamanlardaki asgariye düşmüş olduğu müşahede edilmektedir. Bu itibarla
bugün kış ilaçlamasının bütün bahçelerde genel olarak her yıl yapılması
zaruri görülmektedir. Zararlıu durumu kontrol edilerek kış ilaçlamasına
gerek olup olmadığına karar verilmelidir.
Bazı zararlılarda şunlardır: Avrupa kırmızı böceği, (elma, armut, erik,
şeftali, ayva, ceviz, badem, ahlat, muşmula, vişne).armut yaprak uyuzu,
bazı yaprak bitleri, elma pamuklu biti, elma ağ kurdu, elma iç kurdu,
badem iç kurdu gibi zararlılarda ilçede ve yörede görülen zararlılardandır.
Bunlara karşı çeşitli kimyevi ilaçlar kullanılır. Bazı üreticilerimiz iç
kurtlarına karşı ilaçlama yapmaktadırlar.
Kısacası şunu belirtelim ki; ilaçlama şekilleri büyük bahçelerde
küçük bahçe motorlarıyla, bazen elle taşman motorlarla bazen de sırt
çantalarında bulunan ilaçlama makineleriyle yapılmaktadır. Bu ilaçlamalar
yapılarken Herhangi bir tedbir alınmalıdır.(Gözlük takmak, eldiven
kullanmak gibi).2012 yılı meyve üretimi:elma 1402 ton,erik 95 ton,kiraz
440 ton,üzüm 4141 ton,vişne 3250 tondur.
60
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
SEBZE HASTALIKLARI
Fasulyede görülen yaprak hale lekesi yanıklığı bir çok üreticimiz
tarafından bilinmektedir. Buna karşı ilk tedbir olarak tohum seçimine önem
verilmelidir. Ayrıca ilaçlama yapılmalıdır.
Domateslerde görülen yaprak solgunluğu başlıca hastalıklar
arasındadır. Bunda da tohum seçimine önem verilmeli, ilaçlama
yapılmalıdır.
Bostan çökerten hastalığı da ilçemizde ve yöremizde görülür.
Hastalıkla mücadele olarak toprağın iyi işlenmesi ilk iş olarak yapılır.
Kimyevi ilaç kullanılır.
Sebze fidelerinde görülen kök çürüklüğü hastalığı görüldüğü zaman
sebze kökten sökülür.Fazla yayılmasına izin verilmez. Kimyevi mücadele
uygulanır.
Fasulyedeki kök çürüklüğü hastalığında bitkinin köklerindeki yabancı
otlar temizlenir. Ayrıca tohumlar seçilerek ilaçlama yapılır.
Patates ve soğan mildiyösü hastalığında üreticimiz tümden ilaçlama
işine girişir.
Fasulyedeki pas hastalığı küllenme hastalığı gibi hastalıklara karşı da
kimyevi ilaçlama yapılır. sebzelerde yaprak biti, tel kurtları, sebzede
bulunan yeşil kurt, bozkurt, tırpan kurdu gibi zararlılara karşı kimyevi
ilaçlar kullanılır. Dinarda sebzecilik ve meyvecilik zamanla gelişerek
üreticilik artacaktır
.2012 yılı üretimi(ton):domates 5115,hıyar4166,biber 1084,karpuz
1200,kavun 1200 dür. Örtü altı üretimi(ton)domates 137, hıyar 36,biber 4
tondur. İlçemizde: 3431 traktör,62 biçerdöğer,278 kültivatör, 3178 pulluk,
565 gübre dağıtma makinası, 165 seyyar süt sağma makinası,1005 su
pompası mevcuttur.
61
ASIM KEÇECİ
HAYVANCILIK
ADET
1984
1985
TAVUK
150000
225000
HİNDİ
1350
2500
KAZ
350
360
ÖRDEK
400
400
YUMURTA
30000000
1998
239400
CİNSİ
A) BÜYÜK VE KÜÇÜK BAŞ
KOYUN
KIL
KEÇİSİ
TİFTİK
198
1965
1970
1975
1980
3090
4980
10086
11970
916
0
0
0
0
50
25000
31500
1200
1900
0
4
277
00
199
1985
89300
897
1040
1350
975
1160
100
140
170
195
165
172
1080
1900
0
0
20000
22370
AT
800
900
1040
1145
KATIR
127
180
201
297
1800
2100
2300
3820
MAND
A
SIĞIR
MERK
EP
62
746
27450
700
KEÇİSİ
8
22250
CİNSİ
139
172
00
128
0
325
327
5
17260
1275
325
3250
0
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
B) HAYVAN ÜRÜNLERİ
CİNSİ
1984
1985
SÜT
9000
9050
ET
650
640
TEREYAĞI
22
20
PEYNİR
520
500
YÜN YAPAĞI
80
80
ARI KOVANI
1998
3335
DİNAR’DA HAYVANCILIK VE DURUMU:
Büyük ve küçük baş cinsleri: Dinar’da hayvancılık geçim kaynağı
olarak tarımdan sonra ikinci sırayı almaktadır. Son yıllarda hayvan
sayısında düşüşler görülmektedir. Ancak bu durum sadece Dinar’da değil
Türkiye genelindedir. İlçemiz veteriner hekimliği hayvan hastalığının
tedavici döllenme uğraşları ile hayvan sayısını artırmıştır. Gelecek yıllarda
da bu miktarın artması beklenmektedir.
Kredi sorunları: Fiyatlar çok yüksek olduğundan istenilen sonuç
istenilen randıman alınmamaktadır.
Pazarlama sorunu: Hayvan sağımı bölgemizde çok yaygın bir
durumda olmakla beraber genellikle hayvan pazarına götürülen hayvanların
bir takım bulaşıcı hastalıklara yakalanmaları hayvan pazarından bu
hastalıkları almalarıdır. Bu üzücü durum olmakla beraber vatandaşlarımızın
bilinçsizliğinden doğmaktadır. Hayvan sağımı yapacak kişilerin önce
hayvanları sağlık kontrolünden geçirmeleri gereklidir. Ama bunu kesinlikle
yapmamaktadırlar. Ve bu bilinçsizce davranış yüz binlerce hayvanın
hastalanmasına neden olmaktadır. Bu hastalıkların tedavisi ancak koruyucu
aşılar ile yapılmaktadır. Ve çiftçilerimizin bu konuda bilinçlendirilmesi
gerekmektedir. Çoğu çiftçimiz bu aşıların hayvanlarına zarar vereceğini
düşünmektedir. Ve yaptırmaya kaçınmaktadır.
63
ASIM KEÇECİ
KÜMES HAYVANCILIĞI VE TAVUKÇULUK
Yaklaşık olarak 1976 yılında kurulmuştur. 1976 dan 1938’e kadar
Dinar’da henüz bir tavukçuluk yoktu. Yeni yeni tavukçuluğa özen
gösterilmeye başlanmıştır. Temel olarak 1983 ten itibaren başlamıştır. Ama
tam anlamıyla tavukçuluk değildir. Yani bütün tavukçular bilinçsiz olarak
tavukçuluk yapıyorlardı. 1983 yılından sonra çok büyük bir çalışma
dönemine girilmiş ve büyük bir alana yayılmıştır. Bu yıldan sonra önceki
çalışmalardan daha farklı bir çalışma dönemine girilmiştir. Örneğin kümes
şartları; gayet modern bir çalışma içerisine girilmiş ve her türlü tavukçu
kendi tavuğunun sağlığı il ilgilenecek duruma gelmiştir. Dinar’da da
tavukçuluk kooperatifi 225000 tavuk ve haftalık 200000 adet yumurta
kapasitesine ulaşmıştır. 1998 de kanatlı toplamı 239400 adettir.
TAVUKLARDA BULUNAN HASTALIKLAR
Beyaz ishal marxs, veba hastalıkları görülmektedir. Bu hastalıklar
tehlikelidir.
BEYAZ İSHAL: Genellikle üşütmeden meydana gelir. Bu hastalık
64
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
hayvanda verim düşüklüğüne ve dirençsizliğine neden olmaktadır.
VEBA: Bu hastalık ta ise, uçan bir mikrobun tavuğa temas
etmesinden meydana gelir. Bu veba hastalığı bulaşıcıdır. Tavuğun ölmesine
neden olur, tehlikeli bir hastalıktır.
MAREX: Hastalı: civciv'in ilk çıktığı andan itibaren yapılan marexs
aşısının tutmamasından ileri gelmektedir. Bu aşının tutabilmesi için ilk 21
gün ısısının 35º olması gerekir. Aksi takdirde tutmayan marexs aşıları
hayvanın diyetine ve ölümüne neden olur.
YEM SORUNU
Önemli bir sorundur. Dinar’da
dolayı genelilkle Afyon ve Denizli
Ayrıca yem kalitesinin düşük olması
neden olur. Daha sonra bu sorun iki
azalmıştır.
yem fabrikasının bulunmayışından
yem fabrikalarından alınmaktadır.
hayvanda verimin düşük olmasına
yem fabrikasının daha açılmasıyla
PAZARLAMA SORUNU
Pazarlama firma kanalı ile kuruluşlar tarafından yapılmakta ve
Ortadoğu ülkelerine ihraç edilmektedir. Beş cins tavuk yumurtlamaktadır;
1-Klavuz, 2- Piliç, 3- Yarka, 4-Yeni ana, 5- Eski Ana.
Bunlardan yeni ve eski ihraç edilmektedir. Diğerleri ise iç piyasada
tüketilmektedir. Yumurtalar kooperatife Pazartesi ve Salı günleri teslim
edilir. Çarşamba günü fiyat tespit edilir daha sonra satılır. 2012 yılına göre
sığır 18410 baş,koyun 61212 baş,keçi 13121 ,kümes hayvanları 94000
dir.3135 adet arı kovanından 40 ton bal üretimi,25878 ton süt üretimi elde
edilmiştir.Hayvancılık alt yapısını sağlayan 1adet yem fabrikası ile 1adet
balık ağları ve iplik fabrikası mevcuttur.
DİNAR’DA SANAYİ (ENDÜSTRİ) (Deprem Öncesi)
Ham maddeleri mamul madde durumuna getirmesi için
gerçekleştirilen üretim ve bu tüketimde kullanılan araçların tümüne birden
Sanayi denmektedir. Bu yaşamak işin karşılamak zorunda bulunduğu tüm
ihtiyaçlarını endüstri sanayinde giderilmektedir. Tv. Radyo, basın araçları
vs. gibi isteklerini karşılamada ana unsurlar doğal araçlar, emek, sermaye
ve yönetimdir. Endüstrinin doğal ihtiyaçları doğada bulunan tüm ham
65
ASIM KEÇECİ
maddeler, endüstriyel faaliyette gereken enerjileri elde etmek üzere baş
vurulan enerji kaynakları, kısacası tüm yer altı ve yer üstü zenginliklerdir.
Bizim ilçemizde de iktisadi gelişmeye en çok etkili olan sanayidir.
İlçemizde sanayi kuruluşları fazla olmasına karşın çok geri kalmıştır.
Sebebi hareketçilik anlayışının gelişmemesi ve düşük sermayelerin bir
araya getirilememesidir. Oysa arazi, ulaşım, insan gücü, gerekli ham madde
ve Pazar merkezlerine yakınlık yönünden ilçemiz çok şanslıdır. Fakat “bir
elin nesi var iki elin sesi var” atasözünde olduğu gibi ancak küçük
sermayeleri bir araya toplamakla sanayimizin gelişmesindeki adımı
toplamış oluruz. Dinar’daki sanayi kuruluşlarını inceleyecek olursak;
toplam adet fabrikanın olduğunu görürüz. Bunlar küçük çapta da olsa
ilçemizin ekonomisine katkıda bulunur.
En gelişmiş sanayi kuruluşumuz AĞSAN’dır.
1. AĞSAN: Temmuz 1933 de açılmış olup, tam kapasite ile çalışır.
Fabrikada toplam 75 işçi çalışmaktadır. Gerici yöne yatırım teşviki ile
yapılmıştır. Fabrikadaki bütün makineler Japonya’dan getirilmiştir. Devlet
Planlama Teşkilatın teşviki ile kurulmuştur. Hammaddesi naylon (petrol
ürünü) palyemit allan oluşan sonsuz ipliktir. Ayrıca hammaddesini BursaSifaş’tan sağlayarak, naylon balık ağı ve ipliklerini elde eder. Üretimi
sipariş işe göre olup gölleri ve denizlerin bulunduğu her yere öncelikle
Doğu Karadeniz’e satmaktadır. Satış ve pazarlama zorluğu yoktur. Ağların
ömrü 5*10 sene arasında kullanım biçim ve yerine göre değişiyor. İmalatı
metre, satışı kilo hesabına göre yapılıyor. Yöremizde tek fabrika olan
Ağsan’da her balık cinsine göre balık ağı üretilmektedir.
2. ÖNDER YEM SANAYİ YEM İMALATI
3. DİNAR YEM SANAYİ
4. MUSTAFA UĞUR UN FABRİKASI (Kardeşler un fabrikası)
5. LİDER un ve irmik fabrikası: Toplam işçi sayısı 10 dur.
Hammadde yumuşak ve sert buğday olup, Dinar, Kızıl kaya, Kaklık,
Denizli, Sarayköy, Sandıklı, Uşak ve Antalya çevresinden sağlamaktadır.
Hammaddeyi ton ve kepek olarak ürüne dönüştürüp ürünü tüm ege bölgesi
olmak üzere Dinar, Afyon, Nazilli, Aydın, İzmir, Denizli, Sandıklı, Uşak ve
Ankara'ya pazarlar. Kapasitesi günlük 50 ton olup, günde 8 er saatlik üç
66
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
vardiya çalıştırır. 300 iş gününde yaklaşık 15 bin ton buğdayı
işleyebilmekte ve ürün haline getirmektedir. Yıllara göre toplam üretimi:
1982
1983
1985
5000 ton
6500 ton
7000 ton
Elde edilen un ekmek yapımında ve bazı besin maddelerinin eldesinde
kullanılmaktadır.
6. KARAOĞLANLAR TARIM ALETLERİ KOLL. ŞTİ.
7. YÜKSEL ÇEREZLERİ LTD. ŞTİ
8. KARBONDİOKSİT FABRİKASI: Toplam 8-10 kadar işçi
çalışmaktadır. Hammadde olarak, kok yada çam kömürünü kullanır. Kok’u
İskenderun’dan Çam kömürünü ise Denizli –Acıpayam’dan alır, ayrıca
Ankara’dan da kok alımı yapar. Ürün karbondioksit olup, günde yaklaşık
olarak 2 ton işlenmektedir, meşrubat fabrikaları ile madensuyu
işletmelerine çevre yöreleri pazarlanmaktadır. Yıllara göre toplam üretimi
1984
1985
300-400 ton
400- 500 ton
arası arası
9. TUZ FABRİKASI: Topla m 4 *5 işçi çalışmaktadır. Hammadde
olarak diri tuz kullanılır ve Konya’dan satın alınır. Ürün olarak sofra tuzu
üretilir. Ve Dinar çevresinde pazarlanır. Yaklaşık olarak günde 10 ton iri
tuz işlenir. Yıllara göre toplam üretim;
1982
1983
1984
2000 ton
2300 ton
2500 ton
10. ACAR ÇUVAL FABRİKASI: Yaklaşık 13 işçi çalışma tadır.
Hammadde plastik, poliprepilen, kanaviçe, bez olup, sentetik dokuma
yapan İzmir, Denizli, Bursa, İstanbul, Balıkesir, Adana ve Antep'teki
67
ASIM KEÇECİ
fabrikalarda sağlar. Ürün çuval olup, Dinar ve çevresinde pazarlanır. Çuval
bezini pamuklu dokuyan fabrikalardan ayrıca Sümer Banktan
sağlamaktadır. Üretim siparişe göre olup günde yaklaşık olarak 5-10 bin
adet çuval işlenmektedir.
11. AKPINAR MAKİNE İMALATHANESİ: 4 kişi çalışıyor.
Hammaddesi demir, döküm trı olup; Denizli, İzmir, Ankara, İstanbul ve
Isparta’dan satın alınıyor. Üretilenler matbaa makinesi, çuval kesme
makinesi, kafes teli doğrultma makinesi soğan kabuğu soyma makinesi,
sucuk doldurma makinesi, buğday hefczon makinesidir, ayrıca Dinar'daki
Sanayi dalındaki bütün fabrikaların bozulan ve aşınan parçalarının tamiri
ile, yenisi yapılması bu atölyede sağlanır.
Üretim genelde 5’er adet olup, siparişe göre yapılıyor. Yıllara göre
artışlar. Ülkemizin her çapına üretim maddesi satmaktadır.
12. ISISAN TERMOS SANAYİ: İki kişi çalışıyor. Hammaddesi
bakır, sac öz döküm alüminyumdur. Hammadde alımı dışarıdan çoğunlukla
Denizli’den yapılır. Üretime 1974 yılında başlanmıştır. Yılda 150-200
termos üretilmektedir. Vatandaşa toplu yapılıp, perakende satılıyor.
Üretimde yıllara göre artışlar ayrıca kat kaloriferi ve siparişe göre ısıtıcılar
yapılıyor.
13. DİTAŞ MERMER FABRİKASI:
Günlük üreteceği mal 1 ton civarındadır.
Üç kişi çalışmaktadır.
14. TENEKE SANAYİ: 3 fabrika vardır. Tensan(18 işçi) ve
AYSAN (teneke ambalaj şirketi olarak Altın metal ofset ambalaj ltd.
şti.(teneke kutu)
15. DİYAŞ YAĞ VE GIDA SANAYİ: Yeni faaliyete geçmiştir.
Ham yağı alıp rafine ederek satar. Başlangıç olarak 6 işçi çalışmaktadır.
Bunlardan başka dokuma tezgahları imalat atölyeleri ve köylerde
halıcılık önemli endüstri kollarındandır. 1998 yılı
68
•
Yeşiller Tekstil
•
Dumanlar Dokuma san. Ltd. şti.
•
Şakir Acar – ACAR TEKSTİL
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
•
Cihankar Sarı altın tekstil
•
Barla Mensucat Tekstil
•
Dinar Tekstil
•
Kılıçlar Tekstil
•
Mahmut Koyuncu Tekstil
•
Fidanoğlu Tekstil
•
Öztürk Tekstil
•
Üçgen Tekstil
•
Demateks Tekstil Ambisan A.S. (naylon çuval üretimi) Ak
toprak imalatı üzerine
•
Osman Kitiş
•
Başbuğlar Mikronize Kimya
•
Özgürler
•
Mahmut Kuzu
•
Bünyamin Uyan’ a ait tesisler vardır.
2012 yılı istatistiklerine göre;9 adet dokuma,2 adetteneke kutu,2 adet
çuval,2adet makine ve tarım ürünleri,1 adet yem fabrikası ile 1 adet kot
dikim atölyesii50 adet kalkınma ve sulama kooperativi mevcuttur. Dinar
sanayisinde,
a) Dinar tuz fabrikası
b)Meyva suyu fabrikası (2013 yılında inşaatı başladı.
c)Acarlar çuval fabrikası
d)Ağsan dokuma sanayii
e)Başak tekstil konfeksiyon ve giyim eşyası
f)İnfotex mat fabrikası buğdaydan saf alkol ve içki üretimi
g)ulimo gıda su ürünleri tatlı su ve deniz ürünleri konservesi
h)115mega vatlık rüzgar santralı 2,3mw 50 türbin
69
ASIM KEÇECİ
i)Acarlar Dinar vagon fabrikası
k) Dinar ve Haydarlı da un fabrikaları vardır.
MADENLER;2008 de başlayan jeolojik araştırmalar ve sondajlar
sonucunda 1700 kalori/kg ısıl değeri olan 941,5 milyon ton rezervli zengin
linyit yatağı bulunmuştur.3500 mwattlık termik santral çalışmaları vardır.
Dazkırı Dinar arasındaki dolomit yatakları çakıcı köyü yakınlarında
işletmesi yapılmaktadır.
70
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
71
ASIM KEÇECİ
72
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
73
ASIM KEÇECİ
74
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
75
ASIM KEÇECİ
KAYNAKLAR
Alagöz (C.A.)-Türkiye karst olayları TC kurumu yayınları Ankara 1944
Ardel(A)-Anadolu havzalarının teşekkülü TC Dergisi sayı 2223 Ankara
1964
Bukowski(A)-Keçiborlu kükürt yatakları. Jeolojik raporu M.T.A. Yay.
Ankara
Chaput(A)-Türkiye’de jeolojik ve jeomorfolojik tetkik seyahatleri
(tercüman Ali Tunçoğlu) İs. Ün.Yay. no :324 İstanbul 1947
Lahn (E)-Anadolu’da neojen ve 4. zaman volkanizması. T.C. Dergisi cilt
sayı 7-8 İstanbul 1945
Lahn(E)- Batı Toros göllerinin jeomorfolojisi MTA Ens. Yay. Ankara1969
İlhan (E)- Türkiye Jeomorfolojisi Harita Gn.Md.Yay. Ankara 1969
Salaman/Calauri (W)– Çivril- Dinar fay hattı. Mt. A. Ens. Yay. Sayı 32
Anakara 1936
Salaman/Calauri (W)– Anadolu ovalarının teşekkülü Yük.Zir. Ens. Yay.
No: 8 Ankara 1936
Salaman/Calauri (W) – Türkiye Cumhuriyetinden Jeolojik görünümler.
Cumhuriyet matbaatı Ankara 1936
ETÜT - RAPOR VE DİĞERLERİ
Asar (K) Dombayovası yer altı suyunun raporu. DSİ Ankara-1959
Keçeci (A) Dinar Yakın Çevre Etüdü Dinar 1970
Keçeci (A) Dinar ve Çevresinin Fiziki Coğrafyası (Lisans Tezi) 1972
Topkaya (M) Çivril ve Baklan ovaları hidrojeolojik etüdü DSİ
Devlet İstatistik Enstitüsü bültenleri
Devlet İstatistik Enstitüsü yıllıkları
The dinar, turkey earthquake of october 1,1995- Boğaziçi Ünv.
76
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
Dinar aftershock tests retrofitted buildings- ODTÜ
Yerel net
Dinar sanayi odasının araştırmaları
EearninG from EARTHQUİKES
EERI SPECIAL EARTHQUAKE REPORT - NOVEMBER 1995
The Dinar, Turkey Earthquake of October 1, 1995
The following report is a combination of information compiled from three
separate teams which investigated this earthquake and submitted reports
summarizing their reconnaissance efforts. These teams were made up of the
following people: Pan. G. Carydis, Professor of Earthquake Engineering,
NTUA, and Efth. L. Lekkas, Geologist, Assistant Professor, Athens
University; U. Ersoy, S. ML Uzumeri, G. Ozcebe, and U. Polat from the
Middle East Technical University in Ankara, and T. Tankut from the
Scientific and Technical Research Council of Turkey; and Professor
Mustafu Erdik from the Bogazici University in Istanbul.
Introduction
On Sunday, October 1.1995, at 5:57 pm local time, a strong earthquake
measuring 6.1 on the Richter scale hit the city of Dinar, Turkey, causing
casualties and extensive damage to buildings in Dinar as well as nearby
towns and villages including Dazkiri, Yuregil, Basmakci, and Evciler.
Dinar is located in southwestern Anatolia, 360 km from Ankara, and has a
population of 40,000. The epicenter of the quake has coordinates and
30ol0'E and is a few kilometers southwest of Dinar.
Starting on September 26, six days prior to the
earthquake a number of preshocks were observed with
77
ASIM KEÇECİ
magnitudes varying from 3,4 to 4,8. This earlier seismic
activity alerted people in the town and many had left
town or had moved outside of their houses when the
main shock struck. This is believed to have decreased
the number of casualties. It is estimated that only 10,000
Şekil 1 general topographic map of the
dinar area.
Figure 1. General
of the permanent residents were in the Dinar area at the time of the
earthquake.
According to official reports, the deaths are between 90 and 100, while the
wounded are between 230 and 270 persons. According to the first
investigations that were made, about 40-50% of the houses were destroyed.
More specifically. 2,043 buildings were totally destroyed, including several
government buildings, while about 4.500 buildings were heavily damaged.
History and Geography
http://www.eeri.org/Reconn/Dinar/Dinar.html 12.10.1999
Dinar has a history going back to about 1200 BC. In the eighth century
King Midas made Dinar (then Meandros) the capital of his kingdom. Dinar
lost its importance during the Byzantium era. Dinar survived as a small
78
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
town in Selcuk and Ottoman times, becoming a county center of the Afyon
Province under the Turkish Republic.
Geographically Dinar lies in the so-called "Region of Lakes" of
southwestern Anatolia. Dinar is situated between the provincial centers of
Afyon and Burdur on the main highway to Antalya in the south. The
elevation of Dinar varies between 860 and 950 meters.
The town center is located partly on the hills extending in the northwestsoutheast direction. However, the bulk of the residential, commercial, and
government buildings are situated in a flat zone extending in the southwest
direction below the hills. This zone is located on an N-S trending alluvial
plateau with several levees to guide the main tributary of the Buyuk
Menderes River.
Geology
As far as the neo-tectonic provinces of Turkey are concerned, Dinar is
located in the transition zone between the central Anatolian "Ova"
provinces and the western Anatolian extensional provinces. The meeting
point of the Cretan (Hellexnic) Arc and the Cyprus Arc, to the south of the
Adana/Cilicia basin, is in the Region of the Lakes. This region is dissected
by a multitude of NE-WS trending faults of normal and possibly strike-slip
motion.
The surficial geology of the hills to the east of town consists of Eocene and
Cretaceous limestones, marl, and schist. The plateau is covered with
Quaternary alluvium containing sand, gravel,.and clay. The transition areas
at the foot of the hills are covered by continental deposits. Reports indicate
that NW-SE trending fault ruptures have been observed at about 5 km
northeast of Dinar following the earthquake.
Seismicity
79
ASIM KEÇECİ
Dinar is in theFirst Degree Hazard Zone of the official earthquake hazard
zonation map of
Turkey. Over the course of two millennia, at least 20 earthquakes of
intensities of VIII and above have affected the region. Earthquakes of this
century that have caused damage in Dinar occurred ' on October 3,1914
(Ms = 7,0), August 7,1925 (Ms -6,0), and May 12,197 I (Ms = 6,2). All of
these events had normal faulting mechanisms.
The 1914 earthquake, associated with a 23-km fault rupture along the
southeast coast of the Burdur Lake, approximately 60 km south of Dinar,
destroyed about 17,000 houses and killed 4,000 people. The 1925
earthquake destroyed about 2,500 houses and killed 330 people. In the
1971 earthquake, 1,487 houses were destroyed at_Burdur,-killing-57people.
Ground Motion
As reported by the Earthquake Research Division of the General
Directorate of Disaster Affairs the main shock of the earthquake has been
recorded by seven stations of the national strong ground motion network.
The records obtained at Dinar Health Center for the September 26
(ML=4.6) preshock have peak accelerations of 0.099, 0.169, and 0.049
respectively in NS, EW, and S directions. The main shock record obtained
at Dinar Meteorology Station indicates horizontal PGA levels of 0.289 in
both horizontal directions and 0.11 in the vertical direction.
http://wwv.eeri.org/Reconn/Dinar/Dinar.htmI
The horizontal components sustained 0,159 level for about 14 sec and
indicate a second s- wave arrival about 10 sec after the first arrival. From an
s-and p- wave arrival time difference of about 3 sec, an approximate
hypocentral distance of 18 km can be estimated.
80
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
The pseudp- acceleration response spectra, for 5% damping, reaches an
average level ofabout 0,99 between 2 and 5 Hz, which covers the
fundamental frequency of vibration for most 2- to 5- story structures.
Damage
Buildings
Soil conditions played an important role in the
performance of buildings. The city of Dinar is
fairly compact and takes up only a small area.
It is built, though, on every type of ground.
The city towards the northeast is built on hard
Figure 2 - Typical case of
the total collapse of a four- ground which outcrops at the highest, in terms
story R/C building.
of altitude, points of Dinar. On the other hand,
the western part of the city, which is the lowest
in terms of altitude, is built on soft ground material, which has a small
depth (almost zero at the eastern part) in some areas to a large depth (deep
alluvial deposits) in others.
Most of the engineered buildings in Dinar were located on the flat part on
river-born sediments. The rest were located toward the hills where the
buildings rested on better soil.
The damage in Dinar is estimated to be very great for such a small area. In
the higher parts of Dinar, where the
foundations were on the bedrock, the effects of
the earthquake on the buildings were small or
non-existent.
Here
the
buildings,
their,
chimneys, and the minarets were untouched.
The damage | (starts gradually (fractures in
figure 3. 1 Typical detail of a
beam-to-column joint
81
ASIM KEÇECİ
chimneys, breaking off of top part of minarets, damage to buildings), as one
proceeds towards the lower parts of the city. Damage reaches a peak in the
center of the city and then starts to decrease. The last phenomena occur on
thick alluvial deposits.
Although the major damage was confined to the town of Dinar, there was
some damage in the villages and small towns
in the surrounding area. However, this
damage was mostly light to medium and it
rapidly attenuates with distance from Dinar.
The building structures in Dinar range from
one to five stories. There is no industrial
Figure 4 - Collapse of a weak
facility in the town. Along the main streets
upper story.
first stories of buildings are generally
occupied for commercial purposes. Buildings with more than three stories
are almost all reinforced concrete construction. Buildings with a lower
number of stories tend to be partly reinforced concrete and mostly brick
masonry. Stone masonry and adobe buildings are very few.
Almost all reinforced concrete buildings are moment resisting frames with
hollow brick and occasionally solid brick infill walls. Reinforced concrete
shear wall construction is rare. In masonry buildings, load bearing walls are
generally made of solid brick.
http://www.eeri.org/Rcconn/DinarDinar.html
12.10.1999
Most of the buildings located in the downtown area (the sediments)
suffered damage. Even the series of preshocks prior to the main event
caused light structural and mostly nonstructural damage in some buildings
82
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
in the southwestern part of town.
Most of the four- and five-story reinforced
concrete apartment buildings were either heavily
damaged or totally collapsed. Some three-story
buildings suffered similar damage. One- or twostory building collapses were rare.
Initial estimates based on preliminary walking
surveys indicate that approximately 30 buildings
Figure 5 - Most R/C
buildings in the
downtown area
collapsed or were
severely damaged.
totally collapsed and around 50 to 60 buildings
figure 7. 1damage of soft story colomns
figure 8- short column failure
experienced first-story and occasionally an intermediate story failure.
As an initial rough estimate, approximately 30% of all other buildings
suffered heavy damage in the form of severe deterioration in columns and
beam-column joints of reinforced concrete buildings and severe cracks and
separations in load bearing walls of masonry buildings. Moderate damage
is estimated at about 40% of the total building
stock.
According to preliminary statistics by the local
government as of October 7, around 1,000
buildings suffered heavy damage or collapsed
83
ASIM KEÇECİ
in the town center.
Most of the government buildings located on alluvial soil in the flat
southwestern zone of the town center suffered significant damage. City
government buildings, town hall r (municipality building-an old
buHdingof^tone masonry), and telecommunications (PTT) building did not
collapse but suffered moderate to heavy damage. The three-story police
center totally collapsed. The judiciary court building, a high school, and six
apartment buildings used as residences of government officials had severe
damage and two other similar apartment buildings collapsed.
The majority of the 47 government buildings were reinforced concrete. The
damage to reinforced concrete buildings in general seemed to be more
intensive than would be expected from an earthquake of this size. It should
be noted that some of the private and government buildings were designed
and built before 1975 and therefore did not comply with the requirements
of a modem building code (such as confinement requirements).
http://wmv.eeri.org/Reconn/Dinar/Dinar.html
The 1975 Turkish seismic Code is similar in many respects to the Uniform
Building Code of the same period. In the Turkish code, ductile framing is
emphasized and current revisions are underway and almost complete.
However most of the buildings in Dinar were designed and built after 1975
and they still suffered damage. The percentage of reinforced concrete
buildings that totally collapsed was greater than the percentage of those that
just had slight damage. This means that the stcuctures with reinforced
concrete construction had very little ductility.
The main causes of damage to reinforced concrete buildings included soft
story collapse, short columns, irregular framing, and a hammering effect
from adjacent buildings. In general, no structural walls were used in Dinar
84
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
buildings. The coloumn sections were usually rectangular, being very
slender in one direction. Therefore, a great number of buildings did not
have adequate stiffness.
The code provisions and good detailing
practice were not followed. End of coloumns
were bot properly confined. Ends of ties were
not anchored into the core. The frames in
Dinar could not be classified as ductile
figure 13. 1- Ground fracture near
Dinar.
frames. In great majority of buildings inspected the concrete quality was
poot. Concrete was of low strength and did not appear to properly
proportioned and compacted. Another main cause of damage was a lack of
inspection. Had there been effective inspection, most of the damages due to
detailing and material quality could have been avoided. Some adobe
buildings had braced timber frames and some had no framing. Adobe
buildings with timber frames suffered little or no damage. Plain adobe
buildings suffered medium to heavy damage.
Most of the brick masonry buildings were two to three stories high and
were residential. A great majority of the structures with brick load- bearing
walls suffered medium to heavy damage. Shear failure of walls with
diagonal cracks between the windows was very common. In the walls of
some of these buildings, hollow elay tile was used. Bearing failures, under
gravity loads enhanced by vertical acceleratşon, were observed in the walls
of such buildings.
There were also buildings with thick (500mm) stone loadbearing walls,
which were one or two stories high. No significant damage was observed in
this type of building. One is impressed by the sight of 4- and 5- story
85
ASIM KEÇECİ
reinforced concrete buildings which have collapsed while next to them
there are 2- and 3-story masonry buildings that have not been damaged at
all.
http://www.eeri.org/reconn/Dinar/Dinar.html
12.10.1999
There was only one steel framed industrial building located 35 km from the
epicenter. This building suffered no damage.
Buildings on the hilly side of town, suffered relatively minor damage. The
state hospital, a nearby vocational school, and other residential buildings in
this area suffered light structural and light to moderate non-structural
damage.
The final picture is that of a near field
earthquake at a relatively small depth. In a
few parts of the town one can detect a
powerful vertical component of motion, while
in
others
the
motion
comprises
all
components quite intensively. Also, the
Figure 14 - Inadequate
confinement at the joints
and at column ends.
collapses are in all directions, their majority,
though, being along the northeast
1 Figure 1 * Map of Turkey showing epicenters of Adana- Cayhan quake and Dinar quake
and aftershock.
(click here for a larger version in a separate window
86
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
figure 15. 1: The unusual collapse of a five story building
Lifelines
The main shock of October 1,1995, caused the failure of electric power, fivestoiy b g. water, and telephones in the city of Dinar and surrounding areas.
These services were not repaired and restored until the 5th of October. It was
reported that about 30% of the transformers in the town were damaged.
Although the underground water system was undamaged, because of breaks
resulting from collapsed buildings, the water supply had to be cut off.
Telephone lines and the main switch building were also damaged and no
connection could be made for a few hours after the main shock.
There were two bridges in the area and they were not damaged. There was
no damage reported to highway and railroad bridges in the vicinity.
Because of the collapse of many structures in the city of Dinar, many roads in
the city were cut off. The clearing of the debris and the opening of the roads
took place in stages, starting on October 4th. The most important airport of
the region, Afyon, remained operational.
Conclusions
The majority of the buildings in Dinar were considered to be engineered
buildings and were designed and built after the adoption of the 1975 Turkish
Code. Still, the level of damage was considerable. It is interesting to note that
more than 20% of the government buildings and about 30% of the private
buildings cither collapsed or suffered heavy damage.
87
ASIM KEÇECİ
http://www.eeri.org/Reconn/Dinar/Dinar.html
12.10.1999
It should be noted that the damage observed was not considered to be due to
the inadequacy of the code. The problem was that the code requirements
were not followed. The causes of failure were obvious and could be
eliminated if the code was followed at design and constroction stages.
Buildings which were designed and built with some care did not suffer
damage.
The reproduction and sistribituon of this report werre funded by
national science sofundation Grant BCS-9215158, EERI’S Learning
from Earthquakes Project.
Learning from Earthquakes]
EERİ SPECIAL EARTHQUAKE REPORT - September 1998
DİNAR AFTERSHOCK TESTS RETROFİTTED BUİLDİNGS
See Also:
• Releated report: Adana-Ceyhan Earthquake of June 27,1998" • from
Septmber 98EERI newslette insert
• 32 photos of the aftermath of the Adana- Ceyhan, Turket earthquake, an
EERİ exclusive feature.
Report provided by P. Gülkan, H. Sucuoğlu, M.A. Erberik, andS. Akkar of the
Earthquake M. Nurlu and E. İnan of the earthquake Research Division of the
Turkish General Directorate of disaster affairs.
İNTRODUCTİON
In september and october of 1995 an
Earthquake swarn affected Dinar and
And smaller nearby settlements in
Southwest Anatolia. Turkey (see the
Map, figure I) A magnitude 6 main
shock struck on October I. and was
followed by a magnitude 4,9
aftershock two hours later These
shocks caused 92 deaths and injured
more than 200 people in Dinar, a city
88
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
With a it population of 35,000 A total of
201 buildings collapsed. and about
1000 buildings were damaged to
varying levels, (For more information.
See the Nosvember 1995, EERI
Newsletter)
The Turkish goverment undertook an extensive retrofit program after this
disaster. One third of all dwellindswere sufficiently damaged to require
repairs. By the end of 1996,110 multistory reinforced buildings and 215
masonry houses had been repaired and strengthened in Dinar and its
vicinity.
On April 4, 1998 a magnitude 4, 6 earthquake struck Dinar, at an epieentral
location within 5 km.
of the 1995 main shock. Seismologists conside^ it astrong, delayed
aftershock. The most interesting aspect of the event was the strong ground
motion at Dinar—with a peak acceleration of 0.13g.—which led to
required structural capacity on the order of the design standards for the
retrofitted structures. Therefore, the 1998 earthquake may be regarded as a
mild, in-situ testing of the retrofitted structures.
http://www.eeri.org/recook/dinar98/dinar98.html
Seismological Characteristics of the Quakes
A comparative evaluation of the 1995 mainshock and aftershocks with the
1998 aftershock reveals interesting features of the strong ground motion
recorded at the Dinar Meterological Station (see Table 1). Events 1 -4 date
from 1995, and event 5 is the 1998 earthquake. The NS and EW
components of the five sets of ground accelerations are shown in Figure 2
in the same order as in Table 1. Basic features of the five events and their
associated ground motion parameters are presented in the same table.
89
ASIM KEÇECİ
The waveforms of events 1,2 and 5 are similar, as are the waveforms of
events 3 and 4. This is not surprising since seismic waves from events 1,2
and 5 traveled through the same source-receiver paths, as did the waves
from events 3 and 4. All accelerograms contain a transient pulse indicating
the arrival of S-waves, followed by steady-state vibrations in the coda.
Event No.
Date
time
Mr&itude
m1
Component PGA
GfiL'f
PGV
cm's
1
01.10.1995
6.0
NS
283
17.4
EW
205
20.7
NS
201
15i
EW
109
| 178
NS
84
4.6
EW
143
| 1L5
NS
89
I 19
EW
146
8.8
NS
131
6.1
EW
126
i 13.2
15:57
2
01.10.1995
4.9
18:02
3
05.10.1995
4.6
16:15
4
06.10.1995
4.4
16:16
5
j 04.04.1998
16:17
4.6
The transient pulses perhaps reflect the rupture characteristics of the
associated sources, typical of near¬source ground motions, becoming more
complex with increasing magnitude. On the other hand, the steady state
portions are more influenced by the travel path characteristics of the
seismic waves and the soil conditions of the
instrument site - on an alluvial valley approximately
200 m deep.
The peaks of the EW components of ground
velocity are consistently higher than the NS components, although there is
90
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
no such consistency for the peak ground acceleration. Moreover, peak
ground velocity exhibits a steady increase with magnitude in both
directions, which is not the case for the peak ground accelerations of
smaller magnitude earthquakes. These anecdotal observations suggest that
PGV is a better indicator of strong ground motion intensity as related to
magnitude than is PGA.
Building Performance
The building stock in the urban area of Dinar performed
http//www.eeri.org/Reconn/Dinar98./Dinar98. Html
Poorly during the main event of Octobcr 11995. The causes have been
identified in many earthquakes, and not °nly in Turkey. The main cause lor
poor building
Performance is the prevalent unsupervised construction. Professional
liabilities are diffuse: material quality, workmanship, and detailing are
poorly inspected or cross checked, or never
inspected at all.
The severity of damage to a property
determines the levels of government
compensation for homeowners. In keeping
with
recent
government
rehabilitation
schemes, the decision was made in late
1995
to
repair
reinforced
concrete
buildings having moderate damage when Figure 3 - Reinforced concrete
property
owners
Rehabilitation
of
so
reinforced
requested.
building retrofitted by shear
wall insertion
concrete
structures was followed in 1996 by a similar program to upgrade masonry
91
ASIM KEÇECİ
housing units.
How Were Buildings Repaired?
The urgent need for functionally useable buildings was instrumental in
convincing the Turkish Ministry of Public Works and Settlement that the
most effective way of producing habitable buildings was to engage teams
of engineers from universities supervised by members of the academic
staff.
The diversity of buildings required that individual evaluations be conducted
for each one. Careful on-site examinations recorded the location and
severity of damage. A capacity control analysis was conducted to determine
which spans to reinforce with insertion of shear walls (see Figure 3 for an
example), or enlargement of column cross section with the use of jacketing.
The design spectrum had a zero period ordinate of 0,2 gr. for masonry
buildings, an effective retrofit scheme was difficult to develop. The basic
technique involved bonding a layer of reinforced grout shell on the outside
of walls. The shell was made to function integrally with the wall through
studs arranged over a 0.5m square grid. The studs were hooked and welded
to the mesh reinforcement on the outside, and tightened with nuts and
bearing plates on the inside. Figures 4 and 5 show plain masonry buildings
retrofitted in this manner.
92
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
Figures 4 - Masonry house retrofitted by grout Figures 5 - Masonry
building retrofitted by bonding shell on outside walls.a layer of R/C grout
shell on the outside walls. Preexisting fourth story removed for weight.
http://www.eeri.org/Reconn/Dinar98/Dinar98.html
12.10.1999
The Aftershock: A Mild Test
Instances of earthquake-damaged and repaired structures undergoing a
second earthquake have been rare. The ML ~ 4,6 event on April 4, 1998
provided a rare opportunity to evaluate the effectiveness of repairs. This
evaluation is necessarily an incomplete one because the recorded ground
motion (at one site) was relatively weak and produced no reliable measure
of ground motion. In terms of intensity, duration and spectral parameters,
the event corresponded to between one third and one half of full capacity
for the rehabilitated buildings.
Reinforced concrete frame buildings strengthened with new shear walls
passed the ML = 4,6 test with flying colors, with one exception (discussed
below). Minor cracking at the interface of old and new concrete could be
expected, but no yielding or wide cracks were observed.
The performance of the Temporary Municipal Services Building was
worrisome. Because of adjoining buildings on both sides, reinforced
concrete wall panels could not be inserted fully into the exterior frames.
The framing included approximately lm-long cantilevered extensions of the
floor slabs in the front and rear of the building above the ground floor.
Walls added to the inner frames apparently were insufficient to limit the
drift along the cantilevered facades above the first story.
Evidence of the drift was seen in inclined cracks in the masonry pier above
ground story, and sliding along the existing girder and subsequently
93
ASIM KEÇECİ
inserted wall interface along the interior frame.
The April 4,1998, earthquake provided a platform on which a large number
of buildings could be re-tested. Most of the rehabilitated buildings met our
expectations.
See Also:
•
Related Report: "The Adana-Ceyhan Earthquake of June 27 1998" -
from Septmber 99 EERI newsletter insert
•
32 Photos of the Aftermath of the Adana-CeyhanLTurkey Earthquake,
an EERI Exclusive Feature
DİNAR TARİHİ:
1. Tarih öncesi devri
2. Hitit krallığı devri
3. Firikler devri
4. Gelene’nin frig başkenti olma devri
5. Helenistik devir
6. Selefkoslar yönelimi ve Apameia’nın kurluşu
7. Helenistik devir
8. Selefkoslar yönelimi ve Apameia’nın kuruluşu
9. Bergama krallığı devri
10. Apameia’da deprem ve tamiri
11. Roma devri
12. Bizans devri
13. Selçuklular devri
14. Türkmenlerin yerleşmesi ve Geyikler adını alması
15. Dinar’da demiryolunun gelişi
16. Kurtuluş Savaşında Dinar
94
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
17. Atatürk Dinar’da
18. Heredot tarihine göre Dinar
19. Efsaneleri
A. Anhoras efsanesi
B. Midas’ın kulakları
C. Midas’ın zenginliği
20. Dinar’ın kronolojik tarihi
21. Faydalanılan kaynaklar
•
Bu bölümde yardımını esirgemeyen Dinar Lisesi eski Tarih
Öğretmeni M. Akif Dağdelen’e teşekkür ederim
TARİH ÖNCESİ DEVRİ:
Dinar’ın tarih öncesi devri Afyon ili ile birlikte incelenmiş tarih
öncesi hakkında fikir verecek ortak bilgiler elde edilmiştir. Cilalı taş, bakır
taş ve tunç şeklinde sıralanan bu devirler ile ilgili çanak çömlek ibrik gibi
eserler yapılan kazılarda ortaya çıkmışlardır. Dinar’ın tarih öncesi
devirlerini açıklayacak Dinar ve çevresinde pek çok Hüyük vardır.
YAZILI DEVİRLER:
HİTİT KRALLIĞI DEVRİ:
Anadolu ile birlikte bu bölgede m.ö 2000 yılında yazılı devre girer.
Bu devirde iç batı ege bölgesinde Arzava krallığı vardı. Bölgede küçük
krallıklarda bu Arzava krallığına bağlı idiler. Hititler sınırlarını Batıya
doğru genişletip Arzava krallığını kendilerine bağlayınca bu küçük
krallıklarda Hitit egemenliğini kabul ettiler. Bu sırada ünlü kral yolunun
temelleri atıldı. Bu bir ticaret yolu idi. İran körfezinden Anadolu’yu kat
ederek geliyor. Çöl ovasından, Haydarlı, Balkara yolu ile Dinar- KızılörenKaracasu deresine girerek Düzbel Geçidini aşmakta. Homa( Gümüşsu)
üzerinden Efes ve İzmir’e ulaşmakta idi. Hititler devrinde bölgenin büyük
krallığı Arzava idi. bütün ege ve iç ege bölgesini içine alıyordu. Bölgede
95
ASIM KEÇECİ
buna bağlı küçük krallıklar vardı. Büyük menderes ırmağı boyunca yer alan
Saha ırmağı beyliği gibi. Bu devirde Dinar-Gelene adıyla Saha ırmağı
beyliğinin doğu sınırında son bölge idi. Mitolojik marsiyas efsanesi
Gelenede yaşanmıştır. Efsane şöyledir: Yunanların güzel sanatlar ve güneş
tanrısı Apollo bir (müzik akti) çalar ve musikide kendisinden üstün birinin
olmadığını savunurdu. Gelenede yaşayan marsiyas’ın kavalı ile musikide
ün saldığını duyunca marsiyasla yarışmak üzere Geleneye geldi. Yapılan
yarışmada marsiyas üstün gelince çok kızan apollo marsiyası tutturup meşe
ağacına astırarak diri diri derisini yüzdürür ölüsünü şehrin içindeki nehire
attırdığı gibi derisinide tulum yaptırıp suyun başındaki mağaraya astırır.
Bundan sonra saha ırmağına marsiyas adı verilir. Marsiyas gelene ve daha
sonraki apameia şehrinin tanrısı olur.
Büyük tarihçi heradot marsiyas’ın tulum halinde şişirilmiş derisini
suçıkan(marsiyas) kaynağında bulunan mağarada asılı olarak görüldüğünü
yazar. Gelene halkı paralarında marsiyas’ı kaval çalan ve harmaniyesini
savura savura dolaşan bir genç olarak heykelini yapmışlardır.
Hitit kralı 2. Murşit arzava kralı üzerine yaptığı seferin hikâyesini geri
dönüşünde /tarih yıllığı olarak yazdırdığından seferle ilgli geniş bilgiler
vardır. Hitit devleti yıkılışında bölge firiklerin egemenliğine girer.
FİRİKLER DEVRİ
Gelene kuruluşu: şehri akaion prenslerinden gelenios Truva
savaşları şehir halkı kendisini şehrin tanrısı olarak kutsal tanımış, daha
sonra Romalılar devrinde büst ve boy resimleri paralar üzerinde yer
almıştır. Geleniostan sonra gelene tarihi önemini korumuş, adı efsaneler
karışmış birçok kralın hüküm sürdüğü yer olmuştur. Bunlardan biri de bu
günki Menderes adını veren efsanedir.
Efsane olaya göre gelene kralı meandır. Bütün frikyaya egemen
olmak için başkent pesinüse savaş açar. Tanrılar anası KYBELE(kübele)
yede savaşı kazanır. Tam dönüşte beni karşılayacak( kutlayacak) ilk
kimseyi kurban edeceğim diye adakta bulunurç zaferle döndüğünde
kendisini oğlu, karısı ve kızı kutlamaya koşunca aklını kaybederek, şehrin
altından akmakta olan anabenın ırmağına atar. Kendini öldürür. Bu olaydan
sonra nehre meandoros- menderes adı verilir. Meandoros intiharından sonra
96
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
nehir ve su tanrısı olarak anılır. Heykelleri yapılır. M. Ö. 1100 gelene
krallığında yine frik egemenliğine girer. Firik kralı II. Midas oğlu tersesi
gelene’ye vali olarak atanamıştır. Bu zamanda şehrin nüfusu artmış kral
yolunun buradan geçirilmesi ile ticaret ve sanat hayatı gelişmiştir. Terses’te
Angarya’dan kaçınanyabancılara kötü davrandığından kuccet tanrısı herkül
tarafından öldürülmüş daha sonra yunan mitolojisine bitkiler tanrısı olarak
geçmiştir. Frikyalılar devrinde doğu- batı genel ticaret yolu üzerinde gelene
kervencılarının toptancı tüccarların kıymetli madenler, mücevherler, her
türlü dokunmalular, baharat ve zehirenin en büyük pazatı ve merkezi
durumuna gelmiş, zengin bir şehir olmuştur. Frikya krallığı bu çekici ve
sularının bolluğu ve bereketli toprakları ile geleneyi başkent yapmakta
gecikmeyecektir.
GELENENİN FRİK BAŞKENTİ OLMASI:
M.Ö. 750 yıllarına doğru frik kralı olan 111. Midas devlet merkezini
Gordion’dan Geleneye taşıdı. Çünkü burası tarıma elverişli olmasından
başka frikya ticaretinin ana yolunun üstünde idi. Frikya’ya en parlak çağını
yaşatan 3. Midas geleneyi barajlar, kanallar, tapınaklarla süsleyerek dahada
geliştirdi. Saraylar ve av bahçeleri yaptı. Gelene’nin firik başkentliği frik
devletinin İskit kavimlerinden kimmerler tarafindan yıkılmasına kadar
devam etti. 3. Midas devrine ait çeşitli efsaneler gelene’de ortaya çıktı. Kral
4. Midas kimmerlerle yaptığı savaşta onlara karşı koyamayınca Gelene
halkı kaçarak burada boğa yılanı kanı içerek kendisni öldürdü. Yerine
geçen kral Geleneyi kimmer saldırılarına karşı koruyamadı. Bütün frik
şehirleri olduğu gibi Gelenede kimmerler tarafından yağmalandı. Bölgede
friklerden sonra Lidya egemenliği kuruldu. Geleneyi başkent yapan 3.
Midasla ilgili çeşitli efsaneler gelende de ortaya çıktı.
LİDYALILAR DEVRİ:
Anadolu egemenliği Lidyalılara geçtikten sonra da Gelene’de frik
kralları devam etmiştir.. Bunlar Lidya devletine bağlı derebeylik(valilik)
şeklinde yaşıyorlardı. Lidyalılar devrinde gelenedeki frik derebeyliği iki
prensle devam etti. Son prens Androsnus unda intihar etmesiyle frik
derebeyliğ sona erdi.
97
ASIM KEÇECİ
PERSLER (İRANLILAR) DEVRİ
M.Ö 546 yılında iran’daki Pers devleti kral-ı Keyh hüsrev (kirosi)
Anadolu üzerine yürüryerek lidya kralı Kirezüsü yenerek Anadoluda Pers
egemenliğini başlatmıştır. Gelene persler zamanında da önemli tarihi
olayların yaşandığı bir merkez olmuştur. Persler anadoluyu bir satraplık
(eyalet) olarak kendilerine bağlanmışilardı. Bu satraplığın merkezi
Lidyalılarında merkezi olan Sard şehri idi. İmparatorları Trakyada İskitlerle
Yunanistan şehirleri üzerine sefere çıkarken Geleneye geliyorlar. Burada
mola verip dinleniyorlardı. Dönüşte uğradıkları yer Gelene idi. Bu sırada
Gelenede yeni saraylar ve kalelerde yaşıyorlardı. Pers imaratorluğu 2.
Darius(dara) oğlu Keyhhüsrev i Anadolu satrabı yapınca genc Keyhüsrev
satraplık merkezinin Sarddan kaldirarak tamamen Geleneye yerleşti. Burayı
Anadolu sadraplığı merkezi yaptı. Bir saray yaptırıp çevresindeki ormanı
ev alanı haline getirdi. Bu av parkında avcı kuşları, vahşi hayvanları pek
boldu. Genç Keyhüsrev Anadolu ile yetinmeyip bütün Pers
imparatorluğubu elde etmek içi,n imparator olan kardeşinin üzerine yürüdü.
Ordularında iyonyalı ve Ispartalı askerlerde vardı. Ne yazık ki genç
Keyhüsrev yapılan savşta yenilip öldü. Senefon komutasındaki yunanlı
askerler (10000) macera ile geri döndüler. Senefon bu sefein anabosis
isimli hikâyede anlatmaktadır.
Yeni Anadolu sadrabıda gelip geleneye yerleşti.
HELENİSTİK DEVİR
Makedonya kralı büyük İskenderin yunanlılarla birlikte Hindisatan’a
kadar çoğu ülkelerini fethetmesiyşe başlayan devre Helenistik devir denir.
Büyük İskender Pers imparatorluğunu ele geçirince Anadolu dolayısıyla
Gelene’de Pers egemenliğinden Büyük İskender egemenliğine geçer.
Büyük İskender Geleneye gelip kendisini teslim almıştır. Çünkü sadrap
Geleneyi az sayıda askere bırakıp kaçmıştır. Bu askerler iki aya kadar
İran’dan yardım gelmezse şehri vereceklerini söylemişler, İskender de
savaşmadan bekleyerek altmış gün sonra şehre girmiştir. M. Ö. 333. On
gün Gelene’de oturan İskender buradan gordiyon üzerine yürümüştür.
Antigon adında birinide frigya sadrabı yapmıştır. Antigon da Gelenede
oturup İskender ölünce egemenliğini ilan etmiştir.
98
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
Antigon İskender’inyerine geçmek içinde çalışmalar ve savaşlar
yapmıştır. Makedonyaya girerek Makedonya tahtını ele geçirmiş, yerine
oğlunu bırakarak tekrar Geleneye dönüp, burasını büyük ülkesinin başkenti
yapmıştır. M. Ö. 314. Dinar generallerin sadraplıklarınıda ele geçirmeye
kalkıncabu generaller Antigona karşı birleşirler. İpsos(çay) Meydan
Muharabesinde Trakya kralı ile Suriye kralı Antigon’u büyük bir yenilgiye
uğratırlar. İhtiyar ve hasta olan Antigon üzülerek Geleneye kaçtı ve burada
öldü.
Antigon yönetimi 20 yıl sürmüş, bu süre içinde Gelene’de yine büyük
bir yer sarsıntısı olmuş ve bir çok binalar yıkılmıştır. Afyon iline haşhaş
bitkisinin ekilişşide bu sırada olur, Antigona savaşmaya gelen Suriye Kralı
Selefikos’un ordusundaki askerler arasında yer alan fiili Hint askerlerinin
Hindistan’da yetişen haşhaşı buraya getirip, tohumunu yerli halka
dağıtmalarıyla haşhaş ekimi bölgede yapılmaya başlanmıştır.
GELENEDE SELEFKOSLAR YÖNETİMİ VE APAMEİA’NIN
KURULUŞU:
Suriye kralı Selefkos ölünce yerine oğlu I. Antiyohos geçti. I.
Antiyohos savaş yaralarını sarmak ve yıkılan şehirleri onarmak için büyük
çaba harcadı. Birçok yeni şehirler kurdu. İlk kurduğu şehir Gelene şehrinin
yanı başında Apameia olmuştur. Antiyohos eski Gelene şehrinin yerini
dalgalı bir arazi içinde kurulduğu için beğenmedi. Burada yeni bir şehir
kurdu. Kurduğu şehre annesinin anısı olmak üzere Apameia dedi.
Gelenelilerden bir kısmını buraya yerleştirdi. Zamanla iki şehir birleşti.
Bundan sonra Apameia diye anıldı. Büyük ticaret yeri özelliğinide koruyan
Apameia Anadolunun ikinci büyük şehri oldu. Şehirdeki önemli yapılar
Artemis- Anaitis tapınağı, stadyum, agora(Pazar yeri) idi.
Antiyohos bu şehre diğerlerinden ayrılması için Apameia ;(Kibatos)
adını vermiştir. Apameia önce sadraplık sonra derebeylik merkezi olmaya
devam etti. İskender imparatorluğunun parçalanmasından sonra
Anadolu’da çeşitli krallıklar kuruldu. Bunlardan biriside M. Ö. 200
yıllarında kurulan Bergama Krallığıdır. Bergama Krallığı Roma
Devletinden görüdüğü yardımla bütün Frik ülkesinde egemen olmuştur.
Böylece Apameia’da bu krallığa bağlanmıştır. Ve yine bölgedeki tarihi ve
99
ASIM KEÇECİ
ticari önemini korumaya devam etmiştir. Bu sırada Romalı komutan
Manfius Bergama Krallığına yardım için Anadolu’ya gelmiştir. Selefkos
kralı antiyohos ile Manfius arasında Apameia’da bir antlaşma yapılmıştır.
Selefkoslar bölgeyi Bergamalılara bırakmıştır. Bergamalıların 50 yıl
süren egemenlikleri sırasında Apameia yarı egemen şehirlerden biri olarak
gelişmesini sürdürüp, önemini artırmıştır. M. Ö. 183 ile 133 yılları arasında
kendi adının ilk iki harfini rumuz kullanarak para basmış ve kullanılmıştır.
Kervanlarını ticaret yolunun önemli bir konak yeri olmuştur.
APAMEİA’DA
TARİHİ:
DİNAR
VE
PONT
KRALLIKLARININ
Anadolu’nun Karadeniz kıyılarında Trabzon ve Sinop bölgesinde
Pers kökenli Pont krallığı vardır. Krallarına Mihirdat denirdi. Son Bergama
Kralı ölürken ülkesini Romalılara bırakmıştı. Pont Kralı 7. Mihirdat
Anadolu’da Roma egemenliğine son vermek için batıya yürüdü. Romalı
komutan yenilip Apameia’ya çekilmişti. M.Ö. 84. Tam bu sarada bir yer
sarsıntısı olmuş, kale ve şehrin önemli yapıları yıkılınca Komutan Karsius
buradan Rodos arasına kaçmıştır. Pont Kralı Mihirdat Apameia’nın başına
gelen felaketi duyunca derhal şehrin yardımına koştu. Onun yaptığı para
yardımı ile yıkılan yapılar, su kanalları, yeni baştan onarılmıştır. Bu
zamanda serbest şehir statsünde olan Apameia’nın durumuna
dokunulmadığından Apameia’dan bağımsız bir şekilde kalkınmasını
sürdürmüştür. Bu arada çeşitli tipte yeni paralar basılmıştır.
ROMA DEVRİ
Pont kralı Mihirdat sınırlarını Trakya ve Yunanistan’a doğru
genişletmeye kalkışan Roma ile çatıştı. Romalular Sulla ve Lukullus
komutasında göderdikleri ordularla Mihirdat’ı yenip, Ermanistan’a
koaladılar. Anadolu Roma egemenliğine girdi. M. Ö.72. Romalılar
Anadolu’daki serbest şehir yönetimine son verip, bu şehri Romadan
gönderilen valilerle yönetmeye başlamışlardır. Apameia Afyon’da kurulan
11. Roma şehridir. Romalı komutanlar Sulla ve Lukullus burayu il merkezi
olarak kullanmışlardır. Bu sırada Apameia ya Romalı askerlerle birlikte
100
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
birçok tüccar banker ve işadamı gelip, yerleşerek şehrin hayli büyümesine
yol açmışlardır. Bir roma kolonisi durumuna geçen Apameia Kral Ticaret
yolunun canlılığının koruması ve buradan geçmesi yüzünden burada sosyal,
kültürel ve ekonomi yaşamı gittikçe yükselmiştir. Kilikya genel valisi ünlü
avukat ve hatip devlet adami cexon Apameiaya gelerek üç gün kalmış ve
halkın şikâyetlerini dinleyip Romaya bildirmiştir M. Ö.51.
Efes liman şehri ile işbirliği yapan Apameia Efes’in Artemisini
benimsemiş tapınağına heykelini koyduğu gibi bu kardeşlik ve birliğini
gösteren ortak sikkede basmıştır. Bu sikkede zevs Gelenius ile Artemis
efesia ile birliktepara yüzünü süslemektedir. Apameia da Romalı tüccaz ve
zenginler çoğaldıkça şehrin sosyal hayatına girmeye başladılar. Eski Frik
dili yerine Grekçe (eski yunanca) Latince(roma dili) konuşulmaya başlandı.
M. S. 2.yüzyılda şehrin kalkınması ve gelişmesi son derece ilerlemiştir. Bu
günkü Anadolu’da zenginlik ve nüfus kalabalığı bakımından Efesten sonra
ikinci şehir olmuştur. Bu gelişmeye ve kalkınmaya paralel olarak her türlü
sosyal, kültürel ve ekonomik kuruluşlar ortaya çıkmıştır. Örneğin törenşer,
festivfaller ve panayırlar birbirini izliyordu. Helenistik çağdan beri
basılmakta olan sikkelerin kullanılması devam etmiştir. 4 tip bronz sikke ile
3 dirhemlik gümüş kıstaforlar para olarak kullanılıyordu. Bu 4 tip sikke
şöyle idi
• Yüzünde at büstü, arkasında kartal pençesi altında meandır motifi
ve karga
• Yüzünde zevs gelenios başı arkasında geyikleri ile duvaklı Artemis
• Duvaklı Artemis başı, arkasında flüt çalan ve yürüyen marsiyas
• Gelene zevs’i başı, arkasında tolga
Eski çağlarda olduğu gibi Roma devrindede Apameiada çok şiddetli
deprem olmuştur. 222,235 yıllaru arasında olan bu depremde birçok binalar
yıkılmıi yarıklar açımlı, yeni göller oluşmuş, sular çıkmıştır.
Apameiada sikke basımı 305 yılına kadar sürmüştür. Bu tarihte
imparatos… kletien şehirlerde para basmayı yasaklamıştır. Apameia
sikkelerinden çok zengin bir koleksiyon Afyon Arkeoloji müzesinde
toplanmıştır.
Bu sorada Anadolu’da yayılmaya başlayan Hristiyanlık Apameiada
101
ASIM KEÇECİ
şehrin zengin ve kuvvetli kültürü karşısında erken yayılamamıştır. Sonrada
yapılan ünlü kalesi suçıkan kaynağının üst tarafında tren yoluna yakındır.
Bu gün kale diye anılmaktadır.
BİZANS DEVRİ:
Roma imparatoru Büyük Teodosius 395 de imparatorluğunu iki oğlu
arasında bölüştürdü. İstanbul Doğu Roma devletinin merkezi oldu. Doğu
Roma zamanla Bizans Devleti diye anılmaya başlandı.
Apameia (Dinar) Bizans devrinde eski önemini kaybetti. Yönetimde
yapılan bazı değişikliklerle Apameia ili üçe bölünmüş, kendiside bir bucak
derecesine indirilerek başka bir ile bağlanmıştır.
SELÇUKLULAR DEVRİ:
Bizanslılarla Emeviler ve Abbasşler birçok savaşlar yaptılar. Arap
Müslümanlar Anadolu içlerinde ilerlediler. Hatta İstanbulu bile kuşattılar.
Ancak Anadoluda tutunamadılar. Bizanslılar Müslümanları Anadolu’dan
geri püskürttüler. Müslümanların Bizansa zayıf düştüğü bir sırada Türklerİslam dünyasına girdiler. Büyük Selçuklu Devleti sultanı Alparslan 1071 de
Bizans imparatoru Romen Diyojen i yenip esir etti. Bu tarihten sonra
Anadolu kapılaru Türklere açıldı. Başlarında Selçuklu prens ve komutanları
bvulunan Oğuz Türkleri Anadolu’yu baştan sona fethedip, Anadolu
Selçuklu Devletini kurdular. Böylece Türkiye tarihi başladı Afyon ili ile
birlike Dinar’da Türk yönetimine geçti. Türkmenler bölgeye gelip
yerleşmeye başladılar.
1176 yılında Anadolu Selçuklu sultanı ll. Kılıçarslan Bizans
imparatoru Manuel Komneni Miryokefölon da (Düzbel geçidi) yenmesiyle
Türk lerin Anadoluda yerleşmesi kesinleşmiştir. Bu tarihten itibaren Dinar
ve Çevresine Türkmenler (0ğuz Türkleri) yerleşmeye başlamışlar, yeni
köyler kurmuşlar eski yerleşim yerlerine yeni türkçe isimler veren Türkler
Apemeia 'ya da eski türk takviminin aylarından birisinin adı olan Geyikler
adını vermişler ve böylece Apemia Geyikler adını almıştır. Ancak eskiden
olduğu gibi önemli bir merkez olarak genişlemiş bir köy olarak kalmıştır.
Anadolu Selçuklu sultanlığı parçalandığı zaman Afyonkarahisarda Sahip
102
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
Ataoğulları beyliği kurulmuş daha sonra bölge Osmanlı Sultanı Yıldırım
Beyazıt devrinde Osmanlı egemenliğine girmiştir.1539-1560 yılları
arasında Diyarbakırdan Adana -İsparta Üzeri Geyiklere oğuz-Kayı boyuna
mensup bir kısım Türkmenler gelip yerleşmişlerdir Ancak Geyik lerin
uğradığı büyük bir depremden sonra Türkmenler çevre köylere
dağıllmışlardır. Bu gün Dinarın bazı köylerinin Oğuz Türkmen boylarının
adını koruduğunu görüyoruz. Avşar, Kınık, Göçerli, Yapağlı gibi.
Dinar ve çevresinde önemli incelemeler yapan G.Veber 1825—1030
yıllarında Dinar'ın henüz tanınmış bir yerleşim merkezi olmadığını
belirtmektedir. Yüzyıl önceki geyiklerin eğitim durumuna bakıldığında
iptidai mektepler (îlkoku.1) öğrenci sayısı 1425 bunun 830 erkek 595 i
kızdır. Okul sayısı 45 okullu köy sayısı 43 tür. Henüz rüştiye (Ortaokul)
yoktur.
Dinar 1908 (1324) yılma kadar nahiye iken bu tarihten itibaren kaza
olmuştur. Belediye teşkilatı ise 1874 yılında kurulmuştur.
Dinar'a demiryolunun gelişi: Osmanlı1ar son dönemlerinde bazı
imtiyazlar vererek yabancı şirketlere demir yolu yaptırıyorlardı. İzmirden
gelip Dinar'dan geçip (eğirdire ulaşan demir yolu bir İngiliz şirketi
tarafından yapıldı, Robert Vilken isimli İngiliz şirketinin yaptığı bu hat
üzerindeki Dinar istasyonu 1889 yılında açıldı. Demir yolunun açılması
Dinar’ın gelişmesinde önemli bir rol oynadı. O zaman sadece. Üçlerce ve
Tekke tepe yerleşen Dinar’ lılara o yerler dar geldi. Şehir aşağı doğru
genişliyerek bu günkü halini almaya başladı.1945 yılında Menderes
yatağındaki bataklık kurutulmuş ve ırmak bir kanala alınarak şehrin
istasyonuna doğru gelişmesi sağlanmıştır. Dinar’ın ilk mahalleleri Tekke
Üçlerce ve Konak mahalleleridir. Sonra sırasıyla Pınarbaşı, istasyon, Yeni
mahalle, Dörtyol ve 60 evler mahalleleri oluşmuştur.
Eski isimle anılan yerlere Türkçe yeni isimler verdiler. Gerek büyük
Selcuklular, gerekse Anadolu Selçukluları devrinde Dinar gerilemeye
devam etti. Sadece Doğudan Btaıya Kuzeyden Güneye yapılan ordu
yürüyüşlerinde uğrak yeri oluyordu. Kayıtlarda da adı artık GeyiklerDinner olarak değişmektedir.
Anadolu Selçukluları devrinde Konya başveziri olan Fahrettin
Kazvini Denizli’de Germiyanlar üzerine yürüyüp Germiyan kuvvetleriyle
103
ASIM KEÇECİ
Geyikler(Dinner) karşılaştı. Germiyanların yenildiği bu savaşta ilçemizde
yapılan büyük savaşlardan biri olarak tarihe geçti. Bu tarihten sonra
bilhassa Çöl ovası bölgesi hakimiyeit için elde tutmak istediği bir yer oldu.
KURTULUŞ SAVAŞI YILLARINDA DİNAR
Kurtuluş savaşı yıllarında Dinar işgale uğramamış ve savaş alanı
olmamıştır. Fakat İzmir Yunanlılar tarafından işgal edildikten kısa bir süre
sonra Denizli ve çevresinde yerel teşkilatlanmaya öncülük eden Denizli,
müftüsü Ahmet Hulusi efendi Dinar'a da gelmiş, Dinar müftüsünün
öncülüğünde işgale karşı bu ilçede de teşkilatlanmayı sağlamıştır. Ayrıca
Dinar’da Osman Bey (merhum Osman Kitiş) Nazillideki Demirci Mehmet
efe ile irtibat kurarak onu Kuvay-i milliye kuvvetine gönüllü toplamak işini
üstlenmiştir.
Demirci Mehmet Efe Denizli de yaptığı katliamdan sonra Dinar’a
gelmiş o zamanın ileri gelenlerini toplatıp yanına getirtmiş. Ancak
Kaymakam şevket Beyin araya girmesiyle onları geri bırakmıştır. Osman
Bey, Belediye reisi Kadir Çetinkaya, müftü Ahmet bey, Hâkim Niyazi bey,
Demirci mehmet efe sonra istasyonda bir asker firarisini tabancayla vurup
öldürmüş ve bu Dinar'ın kurbanıdır denmiştir.
Afyon ve Sandıklı Yunan işgaline uğrayıp, onlara karşı savaşmak için
cephe kurulduğunda Dinar ikmal merkezi olmuştur. Aynı zamanda süvari
kolordusu karargahıda Dinar da kurulmuştur. Çevre köylerden atoplanan
yardımlar burada toplanıp tahıllar değirmenlerde öğütülür. (o günlerde
dinarda 30 değirmen 53 öğütücü taş olduğu söylenir.) Bunlarla birlikte
Asker ve cephane kağnılarla cepheye trenle yurdun diğer yerlerine
Dinar’dan dağıtılırdı.
ATATÜRK DİNAR’DA:
1931 ila 1935 yıllarında M.Kemal Atatürk Izmir- Antalya
seyhatlarında üç kez Dinar’a uğramış vsya Dinar’dan geçmiştir.
Antalya’dan Burdur’a gelen Atatürk 12 Mart 1930 günü Burdur’dan
ayrılarak saat 15.00 da Dinar'a gelmiştir. Atatürk’ü istasyonda dinar ve
civardan gelen halk büyük bir sevgi gösterisiyle karşılarlar, karşılıyanların
içinde bölge menzil müfettişi ve Atatürk’ün dostu Şemsettin bey (Rahmetli
104
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
Şemsettin Şener), Kolkola girerek belediyeye girerler. Atatürk burada,
hâlka hitap eder. Ayrica sohbetlerde bulunur. Atatürk bundan başka
Dinar’dan iki defa daha geçmiştir.
HEREDOT TARİHİNDEN:
Pers imparatoru Oelenai de Kızılırmağı seçtikten sonra ordu
Firigyada gelenbeye geldi. Burada Menderes nehrinin kaynağı vardı.
Kaynak şehrin pazar yerinden çıkar pazar yerinde marsiyas ile silenosun
derileri gösterilir. Firigya efsanesine göre Apellon mersiyasın derisini
yüzüp buraya asmıştır.
Gelenaide Atys’in oğlu Pythivs isimli bir lidyalı Kserksesi
(Keyhüsrev) bekliyordu Kral gelir gelmez Pythivs ordusu ile ona büyük bir
ziyafet verdi savaş masrafları içinde kral para vermeyi teklif etti paradan
söz edilince Keyhüsrev huzurundaki perslere Pytius un kim olduğunu
sordu. Onlar efendimiz bu adam babanıza altından bir çınar ağacı ile bir
asma sunmuştur. Bildiğimize göre Dünyanın en zengin adamıdır deftiler
Keyhüsrev bunları öğrenince şaşırdı bu sefer Pytivs a hitap ederek kaç
parası olduğunu sordu. Pytius-Efendimiz açık konuşacağıma ve servetinin
ne kadar olduğunu biliyormuş gibi davranacağım. Ege sahiline geldiğimizi
öğrenir öğrenmez savaş masraflarını, katkıda bulunmak arzusu duydum ve
istekle mali durumumu inceleyip hesap yaptım. 2000 talent gümüş ve
3.993.000 altın dareikos para olduğunu öğrendim. Bunu size sunmak
istiyorum. Ben köklerimizin emeği ve topraklarımızdan gelen gelirle
rahatlıkla geçinirim dedi. Bu sözler Keyhüsrevi çok sevindirdi.
"lydialı dostum pers topraklarından ayrıldığım addan beri ilk defa
pers ordusuna ikramda bulunan ve konukseverlik gösteren sensin.
Huzuruma gelip kendi isteğinle savaş giderlerine katılmak isteyen tek insan
sensin. Her ikisini de cömertçe ve yüksek kalplilikle yaptın. Bu iyiliğinin
karşılığı olarak seni özel dostum yapıyorum ve buna ek olarak da kendisi
hâzinemden sana 7000 altın dereikos vermek suretiyle servetini 4.000.000
gil yuvarlak bir rakama yükseltiyorum. Sana ait olanları elinde tutmağa
devam et. Ömrün boyunca bu gün bana gibi kal bu davranışından hiçbir
zaman pişmanlık duymuyaçaksın" dedi. Ordusuyla Sarp şehrine hareket
etti.
105
ASIM KEÇECİ
.Heredot: Tarihin babası, diye bilinen Heredotos MÖ. 480 yıllarında
Halikarnasos "Bodrum" da doğmuştur. Asyadan Afrikaya uzanan bir alanı
gezmişi incelemiş ve değerlendirerek tarihini yazmıştır. Hayatının son
yıllarını İtalya da geçiren Heredot MÖ:425 de ölmüştür
GELENE DE MİDAS EFSANELERİ:
Q-Anhoros efsanesi: Kral 111.Midas Gelenede yerleştikten bir süre
sonra şehirde büyük bir deprem oldu. Bir efsaneye göre bu depremlerde
gelene de büyük yarık açılarak yarıktan sular fışkırmış ve kale önündeki
açık şehir olan yeni Oeleneyi sular kaplamış, evler suların içinde gömülüp
kalmıştır. Bu felaket üzerine kral lll. Midas tanrılara danışmak için Baba
ilah tapmağında kahinlerin aracılığı ile çare aramıştır.
Kâhinler: Kral en kıymetli şeyini yarığa atarsa sular çekilecektir diye
karşılık vermişlerdir. Çok zengin olan Midashâzinesindeki elmasları yarığa
atmış sular çekilmemiş, altınlarını atmış yine çekilmemiş bu töreni atının
üzerinde yöneten kıralın büyük oğlu Anhoros kızarak atını sürünce derhal
sular çekilmeye başlamış böylece kralın en değerli varlığı sevgili oğlu prens
Anhoros olduğu anlaşılmıştır.
Midas’ın zenginliği: Yine bir efsaneye göre Kral Midas zengin ve
varlık içinde geçen yaşayışını süslemek için Şarap tanrısı Baküs (Dionizos)
şenliklerini yurduna sokarak Baküsü sevindirmiş ve ilah da kendisinden ne
dilersen dile diyerek duasını onaylayınca bildirmiştir. Bunun üzerine Kral
Midas "Her dokunduğum altın olsun demiş "Bakus bu duayı onaylayınca
sarayından ne gibi eşya varsa dokunup altın yapmaya başlamış. Kral Midas
sevinçle bu işleri görürken sevimli küçük kızı bahçeden kopardığı güzel
güllerden bir demet ile gelerek demeti babasına sunmuştur. Midas alıp
gülleri koklamak için burnuna götürünece acı gerçeği anlamış tır. O
güzelim kokulu güller o anda altın olduğundan ne koku kalmış nede
yumuşaklık.
Kas Kakı altından güllere şaşıran Midas asıl felaketini yemek
sofrasında anlamış her ağzına götürdüğü lokmanmda altın olması ile aç
kalmak korkusu başlamış hemen tapmağa koşmuş bu beladan kendisini,
kurtarmaları için tanrılara yalvarıp yakarmış sonunda kâhinler kral faktof
(gediz) ırmağında yıkansın geçer demişlerdir. Kral Midas Gediz çayına
106
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
gidip yıkandıktan sonra bu dertten kurtulmuş.
Midasin kulakları: Bir yunan masalına göre kral midas kendi ulusal
musikisini ve bu musikide kullanılan kavalı yunanlıların güzel sanatlar
tanrısı Apalyonun santurundan üstün tutarmış. Buna kızan Apollo kral
Midas ın kulaklarını eşekkulağı gibi uzatmış imiş, Kral Midas uzun
kulaklarını herkesten saklamış, ancak berberinden saklamak mümkün
olmayacağından ona da bu ayıbını başkalarına söylerse başını kestireceğini
söylüyerek onu korkutmuş. Zavallı berber bir süre saklamış ve sonra içini
boşaltmış olmak için bir kuyuya söylemiş oradan çıkan bir kamış yel
estikçe “Midasın kulakları eşşek kulağı” diye ses vermiş Yunanlıların
Midası kıskanıp küçük düşürmek için bu masalı uydurdukları
sanılmaktadır.
-
DİNAR’IN KRONOLOJİK TARİHİ:
MÖ: 2800-200 Bakırcağı-Hüyilklerin oluştuğu tarih öncesi devir,
MÖ:1180- Geleinos un (Ton prensi) Gelene şehrini kurnası,
MÖ:1100- Gelene Firikya egemenliğine girer.
MÖ:750- Gelene Firikya devleti başkenti olur,
MÖ: 330- Büyük İskender’ in geleneye gelmesi,
MÖ:314- Gelene prenslerin Anadolu satraplağının merkezi
olması
MÖ: 294- Gelene de büyük bir deprem olur,
MÖ: 281- Selefkoslar kralı 1, Antiyos ’un depremden yıkılan
Geieh nin yanıbaşma Apameia şehrini kurması.
MÖ:188-133-Apemia paralarının basılması.
MÖ:84- Apemaida deprem olmuştur,
MÖ:72- Apemeianin Romaya bağlanması
MÖ:51- Ünlü devlet adamı ve Hatip Romalı Ciceronun
Apemiaya gelmesi.
107
ASIM KEÇECİ
MS: 222-235- Apemiada şiddetli deprem olur.
1535-1560- Dinar yöresine Kayı Türkmenlerinin gelişi
1653- Dinar’da şiddetli deprem olur.
1800-1350- Dinar bir köy durumundadır.
1886- Dinar nahiye olur.
1889- Dinar’a demiryolu istasyonu açılır.
1908- Dinar ilçe olur.
DİNAR adı ile ilgili rivayetler ve değişik kaynaklardan DİNAR
1160 da Dinar(Kitiş beyin oğlu) adlı başbuğlarının yönetiminde
Sarahs Bölgesinde yaşayan ve yaklaşık 20 boydan (oğuz) oluşan kalabalık
oğuz topluluğu sonuna kadar savaşmalarını sürdürmesine rağmen
Narişmiler ele geçirince 1173 yılında parçalanarak dağıldılar. Bir kısmı
Anadoluya geçerek Dinar’ı kurdular.
Apameia Kibotos
Vikipedi, özgür
30`09'56°D (Harita)
ansiklopedi
Koordinatlar:
L38:041WK
Apameia Kibotos (Antik Yunanca : Arrapcıa) — öncesi Kibotos
(Yunanca: kıpwE5ğ, Afyonkarahisar ilinin bugünkü Dinar ilçesinde
bulunan bir antik kent. Daha önceki adı Kelainai'dir. Antik Roma
döneminde Pameia Kibotos adını almıştır. Şehir MÖ 6. yüzyıldan
itibaren önemli bir merkez olmuştur. Efes'ten sonra ikinci büyük kent
olduğu bilinmektedir. Anıtsal yapıtlardan olan stadyum ve tiyatro
kısmen özelliğini koruyarak kalmıştır. Efes'le birlikte bastırdığı bronz
sikkeler de vardır. Yarı özerk olarak imparator adına sikkeler
bastırmıştır. Klasik dönem boyunca Efes'ten sonra en önemli şehri daha
önceki adı Kelainai olan elbette ki Apameia idi. Pers döneminde
Yunanistan akınından giderken. dinlenen Pers kralı Xerxes'in (sonraları
Cyrus ve Büyük İskender'in de yaptığı gibi) kullandığı Paradeisos isimli
av bahçesi bu topraklarda yer alıyordu. Dr. Hasan T. Uçankuş tarafından
Tatarlı yakınlarında Pers dönemine ait bir mezar kazılmıştır. Kral III.
108
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
Antiochos tarafından bir Helenistik flehri olarak kurulan ve Persli annesi
Apama'nın adıyla anılan Apameia'da geç Helenistik dönemde üzerinde
Maeander Nehri, ya da flüt çalan Marsyas'ı gösteren resimler olan çok
sayıda sikke basılmışltır. Basıldıktan hemen sonra gömülen ve hiç
kullanılmayan bu madeni paraların binlercesinden oluflan bir hazine.
Seyyid Ahmet Çeliktafl tarafından bulundu ve Müze Müdürü rahmetli
Ahmet Topbaş tarafından Afyon Müzesine getirildi. Strabo'ya göre
erken Roma Imparator!" döneminde Apameia. Efes'ten sonra Asya
eyaletinin en büyük ve önemli alışveriş merkezidir. Roma valisi
tarafından yönetilen bir idari bölge (conventus) merkezidir. Şehir,
önemini. Ankara'dan Attaleia'ya ve Doğu'dan Efes'e giden anayolların
kesiflmesinden alarak, bir ticari merkez konumuna gelmişti. Bugün
Dinar Suçıkan'da, Apameia'dan geçen Marsyas Nehri'nin kaynağı ve
efsaneye göre Tanrı Apollo'yu müzik yarışlmasına davet ederek meydan
okuması yüzünden, Satyr Marsyas'ın önce derisinin yüzülüp sonra
asıldığı yer bulunmaktadır. Bunların yanı sıra Apameia sikkeleri üstünde
Orgas, Obrimos ve Therma nehirleri de görülebilmektedir. Eski çağlarda
şehirde birçok deprem oldu. Bugün hala görülebilen ama ancak kımen
kazılarak
çıkartılmış
kalıntıların
içinde
Mercimek
Tepesi
yamaçlarındaki Helenistik tiyatro, stadyum. şehrin yanındaki bir tepenin
zirvesindeki bir kilise ve Dinar'dan geçen karayolunun hemen kenarında
yanm daire şeklinde olan bir yapı yer almaktadır. MS 3. yüzyılda
şehirde basılmış bazı sikkeler üzerinde Nuh'un gemisinin resimleri
oldurtundan bölgede nüfuzlu bir Yahudi topluluğunun bulunduğu
sanılmaktadır. Belki de bu yüzden şehre, "sandk" anlamında Kibotos da
denilmektedir.
Hellenistik
Protogeometrik
Roma
Arkaik
Geometrik
Klasik
Orientalizan
Yeri: Afyonkarahisar il merkezinin 100 km kadar güneybatısında;
Afyonkarahisar-Aydın karayolunun üzerinde; Dinar ilçe merkezinin
altında kalmış durumdadır.
Konumu ve Çevresel Özellikleri: Menderes Vadisi'nin başında
konumlanan Apameia Kibotos; doğuda Apollonia Mordiaion ile sınır
komşusudur [Topbaş 1991:309].
109
ASIM KEÇECİ
Tarihçe: Apameia ad Maeandrum ismiyle de anılan Apameia
Kibotos; Kelainai Antik Kenti'nin ardılı olarak Antiokhos Soter
tarafından kurulmuştur [Strabon 12; 8; 15]. Yeni kent; kralın annesi
Seleukos Nikator'un eşi Apama'nın adını almıştır. Prokonsül C. Fannius
tarafından MÖ 49 yılında Asia Eyaleti'ne katılmıştır. Roma Dönemi'nde
vali tarafından yönetilen idari bir bölge (conventus) merkezi olmuştur.
MÖ 189-133 arası basılan gümüş kistophoros ve bronz sikkeleri
bilinmektedir. Ephesos ile ortak sikke basmıştır. Roma Dönemi'nde de
yarı özerk olarak imparator adına sikke basmıştır. Kent; anayolların
kesişme noktasında olduğundan önemli yere sahipti. Küçük Asya'nın
Ephesos'tan sonra ikinci büyük ticaret merkeziydi. İtalya ve
Yunanistan'dan gelen mallar burada depolanırdı [Strabon 12; 8; 15]. MS
297 yılından itibaren Pisidia Eyaleti sınırları içerisinde yer almıştır.
Araştırma ve Kazı: Kentte 1986-1989 yılları arasında Afyon Müzesi
adına; A. Topbaş başkanlığında kurtarma kazıları sürdürülmüştür. 1994
yılında ise M. Ballance tarafından antik kentte yüzey araştırmaları
gerçekleştirilmiştir. 2008 yılında da M. Üyümez ve ekibi tarafından
detaylı bir yüzey araştırması yapılmıştır. Araştırmanın amacı. Kelainai
ve Apameia-Kibotos kentinin konumunu ve merkezi binaların yerlerini
belirlemek; Kelainai ve Apameia-Kibotos'un yan yana kurulmuş iki
şehir mi olduğunu yoksa yalnız eski kent isminin mi değiştirildiğini
anlamak ve yüzeydeki kalıntılardan kentin ekonomik ve kültürel
bağlarını saptamak olarak tanımlanmıştır [Üyümez et al. 2010:37].
Tabakalanma:
Buluntular:
Kalıntılar:
Tiyatro: Dinar'ın kuzeybatısında; Üçlerce Tepesi'nin batıya bakan
yamacında doğal kaya üzerine inşa edilmiştir. Bu tepe aynı zamanda
Kelainai'nın akropolisiydi. Tiyatro caveası Dinar Ovası'na dönüktür.
Sahne yapısı doğu-batı doğrultulu olup; Priene ve Arykanda sahne
yapıları ile benzerlik gösterir. Tiyatronun parodos ve eksodos duvarları
kısmen ortaya çıkartılmıştır. Dış köşelere doğru eğimli olarak yükselen
bosajlı duvarlar Alinda; Alabanda ve Priene Tiyatroları'nı anımsatır.
Tiyatro içerisinde Hellenistik Dönem sikkesi ve Protogeometrik
110
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
Dönem'den Roma Dönemi'ne uzanan çanak çömlek parçaları
saptanmıştır. Tiyatronun Hellenistik ve Roma dönemlerinde onarım
gördüğü anlaşılmaktadır. Stadion: Ana yol kenarında; Dinar Su Vadisi
boyunca uzanan stadion kalıntısı görülür. Henüz yapının bitimi
saptanmamıştır. Güneydoğu tarafı yamaca oyularak inşa edilmiş; geri
kalan kısmı ise alt yapı ile desteklenmiş olmalıdır. En az 12 sıra olduğu
tahmin edilen oturma yerleri beyaz kireçtaşındandır. Yapı Hellenistik
Dönem'e tarihlenir. 2008 yılında Üyümez ve ekibi tarafından yapılan
yüzey araştırmasında yapılan temizlik sırasında altı basamak ortaya
çıkarılmıştır. Basamakların dış kısımlarındaki oturma yerleri aslan
ayakları taşımaktadır. Batı tarafında modern binalar olduğundan bitiş
şekli bilinmemekle birlikte yapılan elektromanyetik çalışmalar bu
kısmın sphendone'a yaklaştığını göstermiştir [Üyümez et al. 2010:45].
Hamam: Kuzeybatı yönünde uzanan apsisli bir yapının Roma Hamamı
olabileceği düşünülmektedir. Duvarı iki sıra halinde örülmüştür ve iç
yüzü mermer levhalarla kaplıdır. Nekropolis/Mezar: Tiyatronun
batısında; zeminde ana kayaya oyulmuş; muhtemelen mezar olabilecek
bir yapı açığa çıkarılmıştır. Yapı; iki basamaklı bir dromos ile doğu
yönünde bir oda içerir. Aynı tepenin yamaçlarında; tiyatronun doğu ve
batısında kayaya oyulmuş mezar odaları ve tekne mezarlar saptanmıştır.
2008 yılında M. Üyümez ve ekibi tarafından yapılan yüzey
araştırmasında, Apameia'nın güneyinde yer alan Karabayır Tepesi'nin
batısında, yeni yapılan hastanenin karşısında, çok sayıda kaya mezarı
görülmüştür. Meslek Lisesi'nin olduğu yerde de kaya mezarlarının
yoğunlaştığı saptanmıştır. Bunlar genelde iki odadan ibaret olup kısmen
kayaya oyulmuş ve kısmen kesme taşlarla örülmüştür. Nekropol alanı
tepe üzerine yayılmıştır. Ayrıca demir yolunun öte kısmında Kaleyıkığı
denilen alanda da mezarlar bulunmaktadır. Bu kaya mezaralırnın
yanında bir dizi tümülüs de tepeyi kaplamaktadır. Tespit edilen nekropol
sahası yaklaşık 1500x1000 m büyüklüğünde olup, Içlarca Tepesi'nin
kuzeyine kadar uzanıp Kapıkaya ve Kanlıkaya tepelerini de
kapsamaktadır. Kapıkaya Tepesi'ndeki alanda phallos tipi mezar taşları
ve ossuarium görülmektedir. Içlarca Tepesi'nin 1.2-1.9 km ötesindeki
Tavşan Tepesi'nde de bir nekropol tespit edilmiştir. 1000x850 m
ölçüsündeki nekropolün doğu tarafında doğal bir tepenin üzerinde 8 m
yüksekliğinde bir tümülüs bulunmaktadır. Bu tümülüs Apameia
111
ASIM KEÇECİ
çevresinde tespit edilen en büyük mezar alanıdır. Tavşan tepesi'ndeki
mezarlık, Apameia'nın diğer nekropolleri gibi kaya mezar odalarından,
büyük lahitler ve tümülüslerden oluşmaktadır [Üyümez et al. 2010:4142]. Ayrıca, Dikici ve Bülüçalanı arasında bir nekropol alanı daha
saptanmıştır. 200x180 m ölçüsündeki bu alandaki mezarlar arasında 5 m
yüksekliğinde bir tümülüs de vardır [Üyümez et al. 2010:43].
Yorum ve tarihleme: 2008 yılında Üyümez ve ekibi tarafından yapılan
yüzey araştırmasında Karabayır Tepesi'nin batısında bulunan iki odadan
ibaret kısmen kayaya oyulmuş, kısmen de kesme taşlarla örülmüş
mezarların bu özellikleri nedeniyle Hellenistik Çağ'a ait oldukları
düşünülmektedir [Üyümez et al. 2010:41]. Dinar'ın kuzeyindeki Içlarca
Tepesi üzerinde yapılan araştırmada bulunan seramik parçaları burda en
azından 2. bşnyıldan beri kesintisiz bir yerleşme olduğunu
göstermektedir. Bu da Içlarca Tepesi'ne kurulmuş Hellenistik kentin boş
bir arazi üzerine değil, eski Kelanai şehrinin üzerine kurulduğuna işaret
etmektedir [Üyümez et al. 2010:43].
Kunanaıgı Paracıelsos
isimli av bahçesi bu topraklarda yer alıyordu.
Dr. Hasan T. Uçankuş tarafından Tatarlı yakınlarında Pers
dönemine ait bir mezar kazılmıştır. Kral III. Antiochos tarafından bir
Helenistik flehri olarak kurulan ve Persli annesi Apamau2019nın adıyla
anılan Apameiau 2019 da geç Helenistik dönemde üzerinde Maeander
Nehri, ya da flüt çalan Marsyasu2019ı gösteren resimler olan çok sayıda
sikke basılmışltır. Basıldıktan hemen sonra gömülen ve hiç
kullanılmayan bu madeni paraların binlercesinden oluflan bir hazine,
Seyyid Ahmet Çeliktafl tarafından bulundu ve Müze Müdürü rahmetli
Ahmet Topbaş tarafından Afyon Müzesiu2019ne getirildi.
Strabou2019ya göre erken Roma Imparatorluu00A4u döneminde
Apameia, Efesu2019ten sonra Asya eyaletinin en büyük ve önemli
alışveriş merkezidir. Roma valisi tarafu203Andan yönetilen bir idari
bölge (conventus) merkezidir. Şe- hir, önemini, Ankarau2019dan
Attaleiau2019ya ve Doğuu2019dan Efesu2019e giden anayolların
kesiflmesinden alarak, bir ticari merkez konumuna gelmişti. Bugün
Dinar
Suçıkanu2019da,
Apameiau2019dan
geçen
Marsyas
112
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
Nehriu2019nin kaynağı ve efsaneye göre Tanrı Apollou2019yu müzik
yarışlnıasına davet ederek meydan okuması yüzünden, Satyr
Marsyasu2019u203An önce derisinin yüzülüp sonra asıldığı yer
bulunmaktadır. Bunların yanı sıra Apameia sikkeleri üstünde Orgas,
Obrimos ve Therma nehirleri de görülebilmektedir. Eski çağlarda
şehirde birçok deprem oldu. Bugün hala görülebilen ama ancak kımen
kazılarak çu203Akartılmış kalıntıların içinde Mercimek Tepesi
yamaçlaru203Andaki Helenistik tiyatro, stadyum, şehrin yanındaki bir
tepenin zirvesindeki bir kilise ve Dinaru2019dan geçen karayolunun
hemen kenarında yaru203Am daire şeklinde olan bir yapı yer
almaktadu203Ar. M.S. 3. yüzyılda şehirde basılmış bazı sikkeler
üzerinde Nuhu2019un gemisinin resimleri olduu00A4undan bölgede
nüfuzlu bir Yahudi topluluğunun bulunduğu sanılmaktadu203Ar. Belki
de bu yüzden şehre, 'sandk' anlamında Kibotos da denilmektedir.
Recep Kaya - Yazar Hakkında: Bu makale çeşitli kaynaklardan
derlenerek toplanmıştır.
Tarihçe
Afyon-Antalya karayolu üzerinde olup, il merkezine 106 km.
Uzaklıkta bulunan ilçe, 1874 yılında belediye teşkilatı kurulmuştur.
1908'de ilçe olmuştur. 1932 yılında Belediye Başkanı Osman Sarıkabak
tarafından bölgenin ilk bandosu kurdurtulur (Ali Çavuşun Bandosu).
Yüzölçümü 1.361 km²'dir. Tarihin çok eski çağlarında sayısız
imparatorların, Tanrı Apollo ve Kral Midas'ın müzik yarışması
yaptığı İncirli, Üçlerce, Beloluk ve bilhassa Suçıkan mevkileri, ilçenin
dinlenme ve mesire yerleridir. İlçemizin adeta sembolü durumunda
bulunan Suçıkan, Menderes nehrine kaynaklık eden Pınarbaşı,
Bülüçalan kaynağı, Yapağılı ve Beşpınar kaynakları, Pınarlı, Yeşilçat
göletleri ile Eldere Kuş Cenneti ve Çamlıköy koruluğu diğer mesire
yerleridir. Bu güzellikler, Dinar'ı hem iç, hem de dış turizm açısından
önemli bir turizm merkezi haline getirmektedir. Dinar gerek mesire
yerleri, aile parkları ve gerekse Afyon-Denizli, Denizli-Antalya
karayolu üzerinde şehrin girişinde yer alan dinlenme tesisi ve
lokantalarıyla "geçit turizmi"ne hizmet vermekte ve gelecekte turizm
açısından daha büyük canlılık kazanacak konumda bulunmaktadır.
113
ASIM KEÇECİ
Dinar'ın bilinen geçmişi MÖ 1200 yıllarına kadar uzanmaktadır.
Dinar Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerindendir. Klasik dönem
boyunca Efes’ten sonra en önemli şehri daha önceki adı Kelainai olan
elbette ki Apameia idi. Pers döneminde Yunanistan akınından giderken,
dinlenen Pers kralı Xerxes'in (sonraları Cyrus ve Büyük İskender'in de
yaptığı gibi) kullandığı Paradeisos isimli av bahçesi bu topraklarda yer
alıyordu. Dr. Hasan T. Uçankuş tarafından Tatarlı yakınlarında Pers
dönemine ait bir mezar kazılmıştır. Kral III. Antiochos tarafından bir
Helenistik şehri olarak kurulan ve Persli annesi Apama'nın adıyla
anılan Apameia'da geç Helenistik dönemde üzerinde Maeander Nehri ya
gösteren
resimler
olan
çok
da flüt çalan Marsyas'ı
sayıda sikke basılmışltır. Basıldıktan hemen sonra gömülen ve hiç
kullanılmayan bu madeni paraların binlercesinden oluşan bir
hazine, Seyyid Ahmet Çeliktaş tarafından bulundu ve müze müdürü
rahmetli Ahmet Topbaş tarafından Afyon Müzesi'ne getirildi. Strabo'ya
göre erken Roma İmparatorluğu döneminde Apameia, Efes'ten
sonra Asya eyaletlerinin
en
büyük
ve
önemli
alışveriş
merkezidir. Roma valisi tarafından yönetilen bir idari bölge (conventus)
merkezidir. Şehir, önemini, Ankara’dan Attaleia’ya ve Doğu’dan Efes'e
giden anayolların kesiflmesinden alarak, bir ticari merkez konumuna
gelmişti. Bugün Dinar Suçıkan’da, Apameia’dan geçen Marsyas
Nehri’nin kaynağı ve efsaneye göre Tanrı Apollo’yu müzik yarışlmasına
davet ederek meydan okuması yüzünden, Satyr Marsyas'ın önce
derisinin yüzülüp sonra asıldığı yer bulunmaktadır. Bunların yanı sıra
Apameia sikkeleri üstünde Orgas, Obrimos ve Therma nehirleri de
görülebilmektedir. Eski çağlarda şehirde birçok deprem oldu. Bugün
hala görülebilen ama ancak kımen kazılarak çıkartılmış kalıntıların
içinde Mercimek Tepesi yamaçlarındaki Helenistik tiyatro, stadyum,
şehrin yanındaki bir tepenin zirvesindeki bir kilise ve Dinar’dan geçen
karayolunun hemen kenarında yarım daire şeklinde olan bir yapı yer
almaktadır. MS 3. yüzyılda şehirde basılmış bazı sikkeler
üzerinde Nuh'un Gemisi'nin resimleri olduğundan bölgede nüfuzlu bir
Yahudi topluluğunun bulunduğu sanılmaktadır. Belki de bu yüzden
şehre, “sandık” anlamında Kibotos da denilmektedir. Hititlerden Akaİyon, Frig, Kimmerler, Persler, Roma, Bizansve Türkler'e kadar birçok
Anadolu medeniyetinden izler taşıyan Dinar, eski çağlardan bu yana,
114
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
sürekli olarak bölgenin başkentliğini yapmıştır. Dinar tarihin ilk müzik
yarışmasının yapıldığı yerdir. İçine tanrıların, kralların karıştığı masallar
ve efsaneler şehridir.
İlçe 1874 yılında belediyelik, 1908 yılında ilçe olmuştur. Afyon
iline bağlı olan ilçe Dinar, Akdeniz ve Ege Bölgesi arasında kalır. İlçe
merkezi ve güneyindeki köyler Akdeniz Bölgesi'nde, kuzeyindeki köyler
Ege Bölgesi'ndedir. Göller Bölgesi içerisinde incelenen Dinar ilçesi,
kuzeyinde Sandıklı, kuzeydoğusunda Şuhut, güneydoğusunda Isparta,
güneybatısında ise Başmakçı ve Evciler, kuzeybatıda Denizli, güneyde
Keçiborlu'yla çevrilidir. İlçe; Akdeniz ikliminden, İç Anadolu kara
iklimine geçiş karakteri gösteren yöresel klima alanıdır. İlçenin 2000 yılı
genel nüfus sayımına göre nüfusu 92.608'dir. Bu nüfusun 37.608'i ilçe
merkezinde yaşamaktadır. İlçemize bağlı 9 kasaba ve 56 köy
bulunmaktadır. İlçede 1 Ekim 1995 Pazar günü saat 18:00'da 6.1
şiddetinde deprem meydana gelmiş, 94 vatandaşımız hayatını
kaybederken, 250 yurttaşımız yaralanmıştır.
Dinar, İstanbul ve Ankara'dan gelen, Denizli, İzmir ve Antalya'ya
giden yolların kesişim noktasında bulunması itibariyle ulaşımı oldukça
kolaydır. Bölgeye kara, Demir ve Hava yoluyla kolayca ulaşılabilir.
Demir yoluyla İstanbul’a, Ankara'ya ve İzmir’e bağlantıları vardır. Kara
yoluyla İstanbul’a 9, Ankara'ya 6, İzmir’e 5, Afyon'a ve Denizli'ye 1.5,
Antalya'ya 3 saat ve Burdur ve Isparta'ya 45 dakika mesafededir. Dinar
ilçesi Afyon iline 110, Isparta ve Burdur iline 60, Denizli ve Uşak
illerine ise 110 km mesafededir.
Nüfus
1995 yılında meydana gelen deprem felaketinden sonra ilçe nüfusu
azalmış, dışa göç vermiştir.
Merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; 9 belde, 56 köy ve
oluşmaktadır.
APAMEIA: Bügünkü Dinar ilçesinde bir kent. Kentin daha önceki
adı ise Keleneia’ dır. Pers, Hellen ve Roma dönemlerinde kent, Batı
Anadolu’nun satraplık merkezi olmuştur. Dönemin Ephesus’la birlikte
ikinci büyük kentidir. Hellen dönemdeki özerk konumuyla imparator
115
ASIM KEÇECİ
adına gümüş cistophorus ve bronz sikkeler bastırmıştır. Ephesus’la
birlikte bastırdığı bronz sikkeler de vardır. Roma döneminde de yarı
özerk olarak İmparator adına sikkeler bastırmıştır.
Geleneia, Apameia Örenyeri Afyon-Denizli karayolunun
90.km’deki bugünkü ilçe merkezinin oturduğu alanda yer almıştır. Kesin
olarak bilinmemekle birlikte, Truva savaşına katılan Ahiya
Prenslerinden Geleneios’un savaş sonrasında İç Anadolu’ya gelerek
yerleşmesiyle kurulmuş ve bundan dolayı "Geleneia" adını almıştır.
Şehir daha sonraları M.Ö.VI. yüzyıldan itibaren önemli bir merkez
olmuştur. Bu dönemde genellikle akropol kesiminde yerleşim olduğu
dikkat çekmektedir. Daha sonraları Klasik, Helenistik ve Roma
dönemlerinde gelişerek şehir bugünkü yerleşim yerine doğru inmiş ve
“Apameia” adını almıştır. Stadyum ve tiyatro kısmen özelliğini
koruyarak kalmıştır. Bu dönemlerde kent bir bakıma ticaret merkezi
olmuş, Doğu-Batı arasındaki ilişkileri sağlayan "Kral Yolu" da buradan
geçmiştir. Bizans döneminde de özelliğini korumuştur.
116
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
2012 DİNAR’DA NÜFUS DAĞILIMI
2012 YILI NÜFUS İSTATİSTİKLERİNE GÖRE NÜFUSUN YAŞ
DAĞILIMI
YAŞ ARALIĞI
Toplam
0-4
5-9
10-14
15-19
20-24
25-29
30-34
35-39
40-44
45-49
50-54
55-59
60-64
70-74
75-79
80-84
85-89
90+
3419
3628
4081
4126
2976
3327
3383
3239
3180
3214
3000
2791
1752
1547
1243
912
294
49
48528
Erkek
1747
1831
2099
2120
1408
1738
1737
1618
1526
1613
1439
1336
776
701
522
370
104
15
Kadın
1672
1797
1982
2006
1568
1589
1646
1621
1654
1601
1561
1455
976
846
721
542
190
34
117
ASIM KEÇECİ
DİNAR’DAN DEĞİŞİK GÖRÜNTÜLER:
118
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
119
ASIM KEÇECİ
120
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
121
ASIM KEÇECİ
122
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
123
ASIM KEÇECİ
124
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
125
ASIM KEÇECİ
KAYNAKLAR
NOLLE, Johannes (2006) Beitrage zur Keinasiatischent. Münzkunde and
Geschichte. 4. Das Schilfroh in der Handlimiti des Miianders: Gephyra,
Mythen und Gottheiten von Keleneinai/Apameia, GEhyra, Sayı. 3, ss.89
ARSLAN, Murat. (2000), Galatlar, 1. Baskı İstanbul(2007) Arkeoloji ve
Sanat Yayınları
MAGIE, David. (1950), Anadoluda Romalılar 4, Istanbul (2007) Arkeoloji
ve Sanat Yayınları
OGIS, Orientis Graecı Incripiones Selectea Ed. W. Dittenberger. 1-1I.
Leipzig 1903-1905.
MAMA, Monumenta Asiase Minoris Antiqua. Ed. by W. M. Calder ve
diğ., I-X London 1929-1993.
REHM, A. (1958), Dydma; Die inschriften. berlin
JHS, Journal of Hellenistic Studies London
C. PLINIUS SECUNDUS, Naturalis Historia C. Plini Secundİ Naturalis
FLAVİUS ARRIANOS„Alexandri Anabasis, ed. Wirth, G. vol. I Teubner
pla Leipzig, 1967 Roos, HERODOTES, Herodote Histories, ed Ph-E
Legrand Paris: Les Belles Lettres,1932- 1954.
Historiae Libri XXXVII. Vols. 1-5, ed. C. MayhofT, 1892-1909).
PAUSANIAS, Periegesis, Pausaniae Graeciae descriptio, ed. Spiro, F. vols.
126
DİNAR’IN COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ
Teubner. Leipzig, 1903. Q. CURTIUS RUFUS, Historiae Alexandri
Magni, Geschichte Alexanders des Grossen, ed. K. Mu+Iler, 1954.
STRABON, Geographica, ed, A. Meineke, Strabonis geographica, 3 vols.
Teubner, 1877 Lib. 13-17: vol. 3, pp. 815-1173.
TITUS LIVIUS, Ab Urbe Condita 36-40: Ibid. Part 3, ed. W.
Weissenborw,
XENOPHON, Anabasis, Xenophontis opera omnia, ed. E C. Marchant,
Oxford. ClarendonPress, 1904 (repr.1961)
127
ASIM KEÇECİ
Afyon ili tarihi-Süleyman Gönçer
Heredot tarihi
Anadolu’nun tarihi coğrafyası
Phrygia
Büyük İskender
Anabasis Ksenefon
Tarihi Umumi
Apameia cibitos
Afyon il yıllığı
Genel nüfus ayımı yıllıkları
İlköğretim bülteni
128
1.nci cilt-1971
Hürriyet yayınları-1973
Wn.Remsay çeviri Mihri Pentaş
Wn.Remsay
Droysen çeviri Pr.B.S.Baykal Ankara
1945
Çeviri Hayrullah Örs 1962 M.E.
Ahmet Refik
G.Veber
1967-1973
Devlet istatistik ens. yayınları
Dinar 1981

Benzer belgeler