osb`leri kim yönetmeli?

Transkript

osb`leri kim yönetmeli?
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009
SAYI: 16
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERGİSİ
GOSB
kalitesini
mükemmellikle
taçlandırdı
OSB'LERİ KİM
YÖNETMELİ?
Osman Erkan
Gebze Plastikçiler
Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı
Sanayi Bakanı Ergün
GOSB'u ziyaret etti
BAŞKAN
D
MESAJI
Dünya standartlarında hizmete devam
eğerli katılımcılarımız;
Sanayicimiz bugün Türkiye’den dünyanın dört bir yanına ihracat gerçekleştirmekte ve yatırımlarını sürdürmektedir. Türk sanayicisinin rekabet gücünün
artırılması ve üretimin olumlu etkilenmesi için teşviklerin sürdürülmesi önem
taşıyor. Ancak son teşvik paketi sorunlarımıza çözüm getirmedi. Küresel kriz
nedeniyle birçok fabrikanın kapandığı gerçeği göz önüne alındığında, OSB’lerde yapılacak yatırımların desteklenmesi ve bir avantajın yaratılması gerekirdi. OSB’lerde yapılacak
yatırımlara, kredi faiz desteği sağlanmalı, bölgesel ve sektörel hiçbir ayrım yapılmaksızın
OSB’lerde yapılacak yatırımlar, bölgelerinde
uygulanan desteklerden yararlandırılmalıdır.
Teşvik paketinde, krizden olumsuz etkilenen
fabrikaların sorunlarının ihmal edildiği görülüyor. Uzun süredir düşünülen KOBİ’lerin
yararlanabileceği kredi garanti fonu dışında,
kurulu tesisler/mevcut sanayi tesisleri için
getirilen yeni teşvik tedbiri yok. Yeni teşvik
paketi, krizin etkisi içinde olan mevcut sanayiciyi tatmin etmiş görünmüyor.
Her şeye rağmen, bugün ülkemizde, dünyada örnek gösterilen sanayi kuruluşları ve
OSB’ler mevcut. Yatırımcılarına sunduğu
hizmette sınır tanımayan ve yüzde 100 doluluğa ulaşan Gebze Organize Sanayi Bölgesi
(GOSB), Türkiye’deki hemen her başbakan ya
da bakan düzeyindeki hükümet yetkililerinden, Dünya Bankası ve farklı kuruluşlardan
övgüler almaktadır. Yerli ve yabancı kaynaklı 118 sanayi kuruluşunun yer aldığı GOSB’un
katılımcılarına sunduğu hizmet dünya standartlarındadır.
GOSB, dünya gündeminin ilk sırasında yer alan küresel ekonomik krizden katılımcılarının
da olumsuz etkilenebileceğini dikkate alarak elektrik ve su fiyatlarında indirime gitmiş,
altyapı ve üstyapı çalışmalarını da aralıksız sürdürmüştür. GOSB’da çalışanların sağlık
sorunlarının kısa sürede çözümlendirilmesi hedefiyle inşa edilecek “GOSB Yüzyıl Ortak
Sağlık ve Güvenlik Merkezi”nin temeli, 29 Haziran 2009 tarihinde atılmıştır. Trafik sorununun çözümü için çalışmalar yapılmış, kavşakların yapılandırılması ve otoyola bağlantısının
sağlanması için ilk girişimlerimiz olumlu karşılanmıştır. Önümüzdeki günlerde proje çalışmalarının tamamlanarak, hayata geçirilmesi için daha yoğun çaba sarfedilecektir.
Yücel Güngör
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı
Türk sanayicisinin başarı ivmesinin sürdürülebilir olması için GOSB olarak çalışmalarımıza
devam edeceğiz. Sanayicimizin farklı açılımlarını sürdürmesi için gereken her türlü desteği
sunmaya devam ediyoruz. Sanayicilerimizi ilgilendiren tüm haberleri ayrıntılarıyla sayfalarına taşıyan dergimizi, keyifle okumanızı dilerim.l
GOSBSAD
Geçtiğimiz aylarda ise, OSB’ler arası iletişimin güçlendirilmesi için yeni bir yapılanmaya
giderek, Organize Sanayi Bölgeleri Platformu Derneği’ni (OSBDER) kurduk. OSBDER ile,
OSB’ler arası iletişimin artırılması, Türkiye’nin farklı bölgelerindeki OSB’lerin temsil edilmesi ve yatırım maliyetlerinin azaltılmasını hedefliyoruz.
3
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009
GOSBSAD
G SB
®
İÇİNDEKİLER
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri
Derneği Yayın
Organı
GOSBSAD Adına
İmtiyaz Sahibi:
Selçuk Paksoy
GOSBSAD Yönetim
Kurulu Başkanı
Sorumlu
Yazı İşleri Müdürü:
Tunçer Gömeçli
GOSBSAD
Genel Sekreteri
3
GOSBSAD
4
İdare Merkezi:
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
GOSB Yönetim
Merkezi ve Sosyal
Tesisleri Şahabettin
Bilgisu Cad. No: 613
PK: 0072
Gebze 41480 Kocaeli
Tel: 0 262 677 11 77
Faks: 0 262 677 11 78
16
Gebze'deki OSB'lerin
ortak sıkıntıları
20
GOSB'dan
sağlığa yatırım
21
"Mavi Yaka İstihdam
Projesi" başladı
Dünya standartlarında
hizmete devam
Yücel Güngör
Gebze Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı
6
GOSBSAD Mesajı
İsmail S. Turfanda
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri
Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
8
Genel Sekreter Mesajı
GOSBSAD 20. yaşında
Tunçer Gömeçli
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri
Derneği Genel Sekreteri
Editör:
Demet Sunar
Yayın Kurulu:
İsmail Turfanda
Şahin Ürgün
İbrahim
Bayraktaroğlu
Tunçer Gömeçli
Başkan Mesajı
10
GOSB'dan Haberler
Gebze'ye yönelik
projelere GOSB desteği
GOSB'a iş mükemmelliği ödülü
Mükemmellikte yeni
hedef: Büyük Ödül
14
23
Aromsa ve GOSB'un
acı kaybı
24
Dosya: OSB'lerde Güç Birliği
"OSBÜK'ün pasifliği,
yeni bir dernek ihtiyacı
doğurdu
Sanayi Bakanı Ergün
GOSB’u ziyaret etti
Yücel Güngör
Gebze Organize Sanayi Bölgesi ve
Organize Sanayi Bölgeleri Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
Sanayi ve Ticaret Bakanı
Nihat Ergün:
“Ar-Ge faaliyetlerinizi
desteklemeye devam
edeceğiz”
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
28
OSB'leri kim yönetmeli?
İÇİNDEKİLER
Çevre OSB'ler
58
GEPOSB, sorun değil
çözüm üretiyor
Osman Erkan
Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı
38
Çevre Yönetimi
KSO ''Şahabettin Bilgisu
Çevre Ödülleri'' töreni
60
Yaşamın Renkleri
“Bana kimse inanmadı,
ama ben yoluma devam
ettim”
GOSB'un Renkleri
“Türkiye’nin Ar-Ge’de
geri kalmasının nedeni
yanlış eğitimdir”
Başar Nuhoğlu
Nuh Panel Yapı Elemanları San. ve Tic. A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanı
46
GOSB Teknopark
25 yıllık bir Ar-Ge
öyküsü: Logo Business
Solutions
Birol İskender Cabadak
Logo Business Solutions
Genel Müdürü
52
Dilruba Saatçi
65
Baskı:
Özgün Ofset
Yeşilce Mah. Aytekin
Sok. No: 21
4. Levent - İstanbul
Tel: 0 212 280 00 09
Yazıların sorumluluğu
yazarlarına aittir.
Yayınlanan yazılardan
kaynak gösterilmeden
alıntı yapılamaz.
GOSBSAD Dergi
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
tarafından üç ayda
bir yayınlanır.
Ulusal-Türkçe-İlmi
Üyelerden Haberler
P&G'nin 165 yıllık yolu
kitaba döküldü
Ticaret ve Sanayi
Ülker’e TÜHİD’ten iki
Altın Pusula
66
Ekonomik büyümenin
motoru olarak KOBİ’ler
Yapım:
Mavi Tanıtım ve
İletişim
Rasim Paşa Cad.
Ayrılıkçeşme Sok.
No: 122 Kadıköy
34500 İstanbul
Tel: 0 216 418 59 31
Faks: 0 216 348 95 22
11. Siemens Opera
Yarışması sonuçlandı
Eczacıbaşı Tıp Ödülleri
50. yaşında
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009
GOSBSAD
34
5
GOSBSAD
GOSB'un mükemmellik
MESAJI
kası olan bölgemiz evrensel ölçekte de bir
model olarak alınmakta ve her yıl onlarca
heyet, sanayici grubu ve organize bölge
yönetimleri bizlerin başarılı çalışmalarını
görmek ve uygulamak üzere bölgemizi
ziyaret etmektedirler. Şu anda dağıtımı
yapılmakta olan 2008-2009 GOSB faaliyet
raporuna bakıldığında bu konuda pek çok
örneği görmek mümkündür.
Bu faaliyet raporunda sadece 1 yılda yapılan ve hepsi OSB’ler için bir ilk olan faaliyetler ancak 158 sayfaya sığdırılabilmiştir.
Lütfen bu faaliyet raporunu dikkatlice inceleyiniz. Bölge katılımcısı olarak bu ilklerin gururunu, övüncünü ve mutluluğunu
yaşayınız, paylaşınız.
İsmail S. Turfanda
GOSBSAD
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
Yönetim Kurulu Üyesi
6
M
aalesef 2008 yılında başlayan ve halen etkisini hissettiren dünya krizi hepimizi
kötümserliğe sevketmektedir. Bugün bu kötümser tabloları bir köşeye atarak GOSB Sanayicileri
olarak’’tüm ilklerin gerçekleştiği” örnek
organize bölgemiz ile ilgili bence çok
önemli olan belki de aramızda yeterince
paylaşamadığımız ve onurunu yeterince
yaşayamadığımız, OSB’ler de hepsi bir
“ilk”olan bazı konuları sizlerle paylaşarak
krizin olumsuz etkilerinden siz sanayicilerimizi biraz uzaklaştırmak istiyorum.
23 sene önce temelini attığımız Organize
Bölgemiz hepimizin bildiği gibi bu döneme hemen hemen tamamı uluslararası
ölçekte birçok başarıyı sığdırmıştır. Tartışılamayacak üst ve alt yapısı ile sadece
yurtiçinde değil uluslar arası arenada da
bir cazibe merkezi olmuştur. Dünya mar-
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GOSB profesyonel yönetimi bir yıldan kısa
bir sürede çok yoğun bir çalışma sonunda
çağdaş yönetim modeli ‘’Entegre Yönetim
Sistemi’’ni kurmuş ve Türkiye’de bir ‘’ilk’’i
gerçekleştirerek, ISO – 9001, ISO-14001 ve
OHSAS 18001’i kapsayan Entegre Yönetim Sistemi belgesini TUV Reinland belgelendirme kuruluşundan almıştır. Böylece Kalite, Çevre, İş Sağlığı ve Güvenliği
Yönetim Sistemleri alanında uluslar arası
standartlarda süreç ve yaklaşımlara sahip
olduğunu belgelemiştir.
Bildiğiniz gibi bir çoğumuz bu belgelere
sahibiz. Bu bakımdan bu belgeye gerekli
önemi verememiş olabiliriz. Fakat unutmayalım ki GOSB bu belgeyi 200 parselde
114 işletmenin üretim yaptığı 11 hektarlık
bir alanın denetimi sonucunda ve 1 yıllık
bir çalışmanın ürünü olarak sahip olmuştur.
Bu yıl aldığımız tekrar küçümsenmeyecek bir diğer ödül de Türkiye Kalite
Derneği’nin (KalDer) düzenlediği EFQM
Mükemmellik Modeli Çerçevesinde, Ulusal Kalite Ödülü kapsamında ‘’Mükemmellikte Yetkinlik’’ belgesidir. Bu belge de
tüm OSB’ler içinde gene bir ilktir. Bir sonraki hedefimiz ise 2 yıl içinde büyük ödül
olan Ulusal Kalite Ödülü’nü almaktır.
yolculuğu
Tabi ki bu çalışmalar sadece belge almak
için değildir. Bu çalışmaların ve başarıların
sonuçlarını tüm bölge sanayicileri olarak
kısa zamanda hissedeceğiz. Mükemmelliğin ve EFQM Mükemmellik Modeli’nin temel kavramları olan sonuçlara yönlendirme, müşteri odaklılık, liderlik ve amacın
tutarlılığı, süreçler ve verilerle yönetim,
çalışanların geliştirilmesi ve katılımı, sürekli öğrenme, yenilikçilik ve iyileştirme,
işbirliklerinin geliştirilmesi ve kurumsal
sosyal sorumluluk konularında ki çalışmalarla mükemmeli yakalayarak, onlarca
ilk’e yüzlercesini ilave edeceğiz.
Bu kapsamda, GOSB’un; Kurumsal Sosyal Sorumluluk Çalışmaları kapsamında
‘’Global Compact/Küresel İlkeler’’ sözleşmesini de imzalayarak hizmet alanlarında olduğu gibi toplumsal sorumluluk
alanında da öncü rolünü sürdürdüğünü
hatırlatmak isterim. Bu küresel ilkeler, insan haklarına saygı, güvenli iş ortamları,
çevrenin korunması, kurumsal yönetimin
sağlanması gibi politika ve uygulamalar
tüm paydaşlarda güven ve itibar yaşatarak
marka olma gereğinin yerine getirilmesinde önemli bir unsur olmaktadır.
Bildiğiniz gibi bölgemiz bizlere sağladığı en üst seviyede hizmetler yanında
çevre, sanat/kültür ve toplumsal alanda
da birçok ilklere imza atmaktadır. GOSB
Bölgemizdeki kültür-sanat etkinliklerinin
önemli bir merkezi haline gelmiştir. GOSB
iş çevreleriyle olduğu kadar kültür/sanat
dünyası, bölge yöneticileri ve bölge halkı/
çocukları ile de yakın ilişkiler içindedir.
GOSB kurumsal sosyal sorumluluğu kapsamında yaşadığı çevre için üzerine düşen
görevleri sürdürürken, toplumun değişen
beklentilerine ve günün şartlarına uygun
projeler de üretmektedir.
Bu kapsamda tüm bölge katılımcılarının
desteğine, ilgisine ve katılımına daha çok
ihtiyacımız vardır. Bu faaliyetlere daha
çok katılarak biraz olsun içinde bulunduğumuz kriz ortamından uzaklaşabiliriz.
GOSB bizim için bütün bu imkanları sağlamaktadır.
GOSB’ta yapılan tüm çalışmalar bizler
içindir. Tüm GOSB yönetimi ve çalışanları
en iyi hizmet için tüm gayretlerini göstermektedirler. GOSB, Kalite ve Mükemmellik ödülleri ile en üst seviye katılımcıları ve
sanayicileri ile sosyal imkanları ve projeleri ile daha iyiyi yakalayabilmek, 23 sene
boyunca gerçekleştirdiği ilklere yenilerini
ekleyerek, uluslar arası ölçekte ‘’örnek olarak ve iz bırakarak” emin ve sağlam adımlarla ilerlemeye devam etmektedir.
Sizlerin daha fazla katılımı, katkısı, bir araya gelerek çıkartabileceği maddi ve manevi güç ve enerji bu ilerlemeyi daha da hızlandıracaktır.
GOSB’un Mükemmellik yolculuğu artarak
devam etmektedir. l
Sevgi ve Saygılarımla...
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009
GOSBSAD
Çok kısa sürede fakat çok yoğun çalışmalarla gerçekleştirilen bu başarılar için başta bölge müdürümüz Sn. Güher Türker
olmak üzere tüm GOSB bölge çalışanlarını
kutlar, tüm bölge katılımcıları ve Yönetim
Kurulu adına kendilerine teşekkür ederim.
7
GOSBSAD
MESAJI
aramızda olmayanlara Allah’tan rahmet
dileriz.
Tunçer Gömeçli
GOSBSAD
Gebze Organize
Sanayi Bölgesi
Sanayicileri Derneği
Genel Sekreteri
8
GOSBSAD
20 yaşında
GOSBSAD Mayıs ayında 20 yaşına girdi.
12 Mayıs 1989 tarihinde, Ulus gazetesinde
yayınlanmış olan tüzükte, derneğin amacı;
“GOSBSAD Gebze Organize Sanayi Bölgesi alt ve Üst yapı faaliyetlerine yardımcı
olmak, bu konuda aktif görev üstlenebilmek için Gebze Organize Sanayi Bölgesi
Müteşebbis Heyeti ve Yönetim Kuruluna
etkin sayıda üye ile katılmak, bu konuyla
ilgili kurum ve kuruluşlarla ilişkiye geçerek Organize Sanayi Bölgesi’nin idealine
uygun biçimde ve süratle kurulmasına
katkıda bulunmak, inşaatın tamamlanmasından sonra da işletme ile ilgili konularda
faaliyetini sürdürmek ve bu amaçla üyeleri arasında dayanışmayı geliştirmek”
olarak belirlenmiş. Kurucu üyelerimiz; Faruk Eczacıbaşı, Rahmi Hacıalioğlu, Osman
Aksoy, Y. Selim İshakoğlu, Erdoğan Ayata,
Asım Hacıoğlu, Ergin Fırat, Yücel Güngör
ve Yavuz Otar. Sanayi bölgemizin ve derneğimizin bu günkü örnek düzeyine gelmesine büyük emek harcamış ve önemli
katkılarda bulunmuş olan bu değerli kurucularımıza şükranlarımızı sunar, artık
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Dergimizin bu sayısında Organize Sanayi
Bölgelerini ve genel sorunlarını ele alıyoruz. Bu konuda, GOSB Yönetim Kurulu
Başkanı ve aynı zamanda OSBDER Başkanı olan Sn. Yücel Güngör’ün görüşlerine
başvurduk. Sanayi ve Ticaret Bakanı Sn.
Nihat Ergün’ün Gebze ve Bölgemizi ziyareti ile ilgili haberler ve Gebze’de yerleşik
OSB’lerin başkanlarının, OSB’lerin genel
sorunları ile ilgili görüşleri de sayfalarımızda yer alıyor. OSB’lerle ilgili bir başka
yaklaşımımız daha var. Bu sayıdan itibaren, çevremizdeki OSB’lerin tanıtımına
başlıyoruz. Yakın komşumuz Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi (GEPOSB)
Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Osman ERKAN ilk konuğumuz.
GOSB Bölge Müdürlüğü’nün “Mükemmellik Yolculuğu” başta olmak üzere, peş
peşe sıraladığı yeni projeler ve başarılı çalışmalar da her zaman olduğu gibi dergimizde önemli bir yer tutuyor.
Bu sayımızda ne yazık ki bir de üzücü haberimiz var. 27 Haziran tarihinde, bölgemiz duayenlerinden, herkes tarafından sevilen büyüğümüz Suat Yasa’yı kaybettik.
Kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına
ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.
Bir önceki sayımızda duyurduğumuz “Eğitim Projemiz” ne yazık ki umduğumuz
ilgiyi görmedi. Küresel kriz sıkıntılarının
yaşandığı bu günlerin atlatılması sonrası
ilgi ve talebin artacağını umuyoruz. “Ortak Akaryakıt Satınalma Projesi”ne ilk
katılımlar sonrası yavaşlama son derece
doğal. Bu konuda ilerleme zaman alacak.
Üyelerimizin mevcut sözleşmelerinin tamamlanması sonrası, sunmuş olduğumuz
avantajlı şartlara sıcak bakacaklarına inanıyor, bu konuda yayılımı arttırmak üzere
çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Temmuz ayı içinde yapılacak GOSB Genel
Kurulu ve Müteşebbiş Heyet seçiminin
bölgemiz için hayırlı olması ve bir sonraki
sayımızda güzelliklerle tekrar karşınızda
olmak dileklerimle…l
GOSB’DAN
HABERLER
Mükemmellikte
yeni hedef: Büyük ödül
G
OSB, 2007 yılında başladığı
kalite yolculuğunda yakaladığı başarılara yeni bir başarı
daha ekleyerek Türkiye Kalite
Derneği’nin (KalDer) düzenlediği Ulusal Kalite Ödülü kapsamında, “Mükemmellikte Yetkinlik” belgesini aldı.
GOSBSAD
Türkiye başbakanları
ve Dünya Bankası
tarafından örnek
OSB olarak gösterilen Gebze Organize Sanayi Bölgesi,
KalDer’in düzenlediği Ulusal Kalite
Ödülü kapsamında
“Mükemmellikte
Yetkinlik” belgesini
almaya hak kazandı. Kalite yönetimi,
çevre, iş sağlığı ve
güvenliği alanında
kalite belgelerine
sahip Türkiye’nin
tek OSB’si GOSB’un
iş mükemmelliği, bir
kez de Avrupa Kalite
Yönetimi Vakfı tarafından belgelendi.
Kalite alanında Türkiye’nin en büyük
ve itibarlı etkinliği olan Ulusal Kalite Ödülü’nün töreni, 25 Mayıs 2009’da
Ankara’da gerçekleştirildi. Ayrıntılı bir
denetleme sürecinin ardından solukların
tutulduğu ödül töreninde kalitenin şampiyonları belirlendi. “Yetkinlik” belgesini
KalDer Genel Sekreteri İrfan Onay’dan
alan GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Güngör, bu başarının altında, kaliteyi
kurum kültürlerinin odağına almalarının
yattığını belirtti. Güngör, “Aldığımız belge ‘mükemmel kuruluş’ olma yolunda büyük yol aldığımızı ortaya koydu. Şimdiki
hedefimiz ise Büyük Ödül’ü almak” dedi.
10
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
EFQM Mükemmellik Modeli çerçevesinde bu yıl 17.’si düzenlenen Ulusal Kalite
Ödül Töreni’ne GOSB Yönetim Kurulu
Başkanı Yücel Güngör’ün yanı sıra, Yönetim Kurulu Üyesi Sait Turfanda ve Bölge
Müdürü Güher Türker katıldı. Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Türker, GOSB’un
kalite yolculuğunun en önemli kilometre taşlarından biri olan Entegre Yönetim
Sistemi belgelerini almaya hak kazanan
Türkiye’deki ilk OSB olduklarını anımsatarak, bu yolda bir adım daha ileri gitmenin
heyecanını duyduklarını kaydetti. Türker,
“Kalite yolculuğunu ekibimizle birlikte
kurum olarak sürdürüyoruz. Mükemmellikte Yetkinlik ödülünü tüm çalışanlarımız
adına almak gurur verici. Kalite, tüm ayrıntılara gösterilen özenin sonucudur. Biz
de gösterdiğimiz bu özen sayesinde kalitemizi koruyor ve geliştiriyoruz. Bunun
için gereken cesareti, GOSB yönetiminin
bizlere çizdiği vizyondan alarak hep ileriye bakıyoruz” dedi. l
‘’Mükemmellikte Yetkinlik Belgesi’’,
Avrupa Kalite Yönetim Vakfı
tarafından mükemmel kuruluş
olma yolunda başarılı bir biçimde
yönetilen işletmelere veriliyor.
Bu belge, ‘’Kalite Büyük Ödülü’’
sürecinin en önemli dönemeci olarak
kabul ediliyor.
Gebze Organize Sanayi
Bölgesi,
Avrupa Kalite Yönetimi
Vakfı (EFQM)
2009 Mükemmellikte
Yetkinlik Belgesini Aldı
GOSBSAD
KALİTESİNİ
MÜKEMMELLİKLE
TAÇLANDIRDI
11
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009
GOSB’DAN
HABERLER
Avrupa’daki kurum ve kuruluşlarda sürdürülebilir mükemmelliğin yaygınlaştırılmasını desteklemek üzere Avrupa’daki
benzer ulusal kuruluşlarla işbirliği kavramını geliştirmiştir. Bu ulusal kuruluşlar,
EFQM Mükemmellik Modeli’nin yaygınlaştırılması için EFQM ile birlikte çalışmaktadırlar. EFQM, EFQM Mükemmellik
Modeli’nin sahibi olmasının ve Avrupa
Kalite Ödülü’nü yönetmesinin yanı sıra
üyelerine çeşitli hizmetler de sunmaktadır.
EFQM Mükemmellik Modeli
GOSB’un“İş
Mükemmelliği”
ödüllendirildi
Mükemmellikte Yetkinlik Belgesi Ödül
Töreni’nde; KalDer Genel Sekreteri İrfan
Onay, GOSB Yönetim Kurulu Üyesi İ. Sait
Turfanda, GOSB Bölge Müdürü Güher
Türker, KalDer Yönetim Kurulu Başkanı
Prof. Dr. Ali Rıza Kaylan, GOSB Yönetim
Kurulu Başkanı Yücel Güngör bir aradalar.
Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı
hakkında
Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı (EFQM),
1988 yılında Avrupa’nın önde gelen 14 şirketi tarafından “Avrupa’da sürdürülebilir
mükemmelliğin itici gücü olma” misyonu
ve “Avrupalı kuruluşların mükemmelliğe eriştikleri bir dünya” vizyonu ile kurulmuş, üyelik sistemine dayanan ve kar
amacı gütmeyen bir kuruluştur. EFQM,
Sektörü, büyüklüğü, yapısı ve olgunluk
düzeyi ne olursa olsun bir kuruluş, başarılı olmak için düzgün bir yönetim sistemi
kurmalıdır. EFQM Mükemmellik Modeli,
kuruluşların mükemmellik yolunda ilerleyip ilerlemediklerini ölçerek yönetim sistemlerini geliştirmeleri konusunda onlara
yardımcı olan pratik bir araç niteliği taşır;
kuruluşların kuvvetli yönlerini ve iyileştirmeye açık alanlarını görmelerini sağlayarak onları çözümler üretmeleri konusunda
teşvik eder. EFQM, Avrupa’da veya Avrupa dışında denenmiş en iyi uygulamalarla
ilgili girdileri toplayarak modeli güncelleştirir. Böylelikle, modelin dinamik olması, yönetim konusundaki güncel görüşleri
yansıtması sağlanmış olur.
EFQM Mükemmellik Modeli, dokuz ana
kriter üzerine kurulmuş ve zorunluluk
içermeyen bir modeldir. Bu kriterlerden
beşi “Girdi” kriterlerini, dördü ise “Sonuç” kriterlerini oluşturur. Girdi kriterleri,
bir kuruluşun yaptığı faaliyetleri içerir. Sonuç kriterleri ise o kuruluşun neler gerçekleştirdiğini gösterir. Sonuçlar, girdilerden
kaynaklanır.
GOSBSAD
Performansla ilgili tüm boyutlarda sürdürülebilir mükemmelliği gerçekleştirmek
üzere pek çok yaklaşımın olabileceği gerçeği üzerine kurulmuş olan model, şu ifadeye dayanır: Performansa, müşterilere, çalışanlara ve topluma yansıyan mükemmel sonuçlar, politika ve stratejinin, çalışanların, kaynakların ve süreçlerin uygun
bir liderlik anlayışıyla yönlendirilmesi ile
sağlanabilir.l
12
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GOSB’DAN
HABERLER
Sanayi Bakanı Ergün
GOSB’u ziyaret etti
GOSBSAD
Sanayi ve Ticaret Bakanı
olduktan sonra ilk kez
Gebze’ye gelen Nihat
Ergün, GOSB ve GOSB
Teknopark’a da konuk
oldu. GOSB Teknopark’ta
incelemelerde bulunan
Ergün, daha sonra OSB
başkanlarıyla bir araya gelmek için GOSB’a
geçti. Yatırımcının önünü
açacak çalışmalar içinde
olduklarını ve sanayicilere verdikleri desteğin
devam edeceğini vurgulayan Ergün, katılımcıların
taleplerini ve sıkıntılarını
da dinledi.
14
S
anayi ve Ticaret Bakanı Nihat
Ergün, sanayicilerle bir araya
gelerek tespitlerde bulunmak
üzere Gebze Organize Sanayi
Bölgesi’ndeydi. Kocaeli’de faaliyet gösteren tüm OSB’lerin
Yönetim Kurulu Başkanları ile GOSB’da
aynı masa etrafında buluşan Ergün, gerek
OSB yönetimlerinin, gerekse sanayicilerin
beklenti ve ihtiyaçlarını dinledi. Ergün’e
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ali
Boğa, Küçük Sanatlar ve Sanayi Bölgeleri
ve Siteleri Genel Müdürü Ramazan Yıldırım, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Araştırma
ve Geliştirme Genel Müdürü Ziya Karabulut ile Kocaeli Milletvekilleri Sibel Gönül
ve Eyüp Ayar eşlik ettiler.
GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Yücel
Güngör, GOSB Yönetim Kurulu Başkan
Vekili Nejat H. Karaağaçlı, Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Belgin, Durmuş Özcan,
İsmail Turfanda ile Bölge Müdürü Güher
Türker’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen
görüşmelere, Kocaeli Valisi Gökhan Sözer,
Kocaeli Vali Yardımcısı Ali Sözen, Kocaeli
Büyükşehir Belediye Başkan Vekili İlyas
Şeker, Kocaeli AKP İl Başkanı Zeki Aygün, Gebze Kaymakamı Salih Karabulut,
Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker,
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Kocaeli Arslanbey OSB Yön. Kurulu Üyesi
Fehmi Yıldız, Bölge Müdürü Murat Demir, Kocaeli Gebze Dilovası OSB Yönetim
Kurulu Başkanı Mustafa Türker, Kocaeli
Gebze Güzeller OSB Yönetim Kurulu Başkanı Adem Ceylan, Kocaeli Gebze IV (İst.
Makine İmalat San.) OSB Yönetim Kurulu Başkanı Necati Özsoy, Kocaeli Gebze
Kömürcüler OSB Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı Murat Ayhan, Kocaeli Gebze
Plastikçiler OSB Yönetim Kurulu Başkanı
Osman Erkan, Kocaeli Gebze V (Kimya)
OSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili İbrahim Aracı, Gebze VI (İMES) OSB Yönetim
Kurulu Başkan Vekili İrfan Küçükay, Ali
Kahya OSB Yönetim Kurulu Başkanı Yal-
çın Sönmez, TOSB-TAYSAD OSB Yönetim
Kurulu Başkanı Ahmet Bayraktar, Asım
Kibar OSB Yönetim Kurulu Başkanı Ali
Kibar ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili
Hayal Demirazık ile Gebze Mermerciler
KSS Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Keleş
katıldılar. l
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün:
“Ar-Ge faaliyetlerinizi
desteklemeye devam edeceğiz”
T
ürkiye’de son birkaç yıl içerisinde çıkan kanunlar ve destekler,
hem Ar-Ge faaliyetlerinin, hem
de Ar-Ge çalışanlarının sayısını
artırdı. Önemli bazı açılımlar
sağlandı ve çeşitli projeler geliştirildi. Artık bu sayıların daha da artması gerekiyor,
çünkü henüz yeterli bir düzeyde değiliz.
Hem Ar-Ge’de çalışan eleman sayısı, hem
de Ar-Ge destekleri açısından daha da ileri
bir düzeye ulaşmamız lazım. Bu yöndeki
çalışmalarımız kesinlikle devam edecek.
Aldığımız geri bildirimlerde, Ar-Ge yasasının uygulamalarından kaynaklanan bazı
sorunlar olduğunu öğrendik. O sorunlarla ilgili çalışmalarımız da devam edecek.
Kısacası sorunları ortadan kaldıran, Ar-Ge
faaliyetlerini güçlendiren ve bu faaliyetlere daha çok ihtiyaç hisseden sektörleri dikkatle takip eden bir yaklaşımımız olacak.
Bu sektörlerden bir tanesi de otomotiv
sektörü. Bu amaçla hem otomobil üreticileriyle, hem de yan sanayiyle bir araya
geldik ve kapsamlı toplantılar yaptık. Tabii sadece otomotiv sektörüyle değil, zaman içerisinde diğer sektörlerimizle de bir
araya gelerek sektörün gelişimini, yaşanan
aksaklıkları ve yeni gelişmeleri birlikte
ele alacağız, dünyadaki ve Türkiye’deki
gelişmeleri değerlendireceğiz. Sektör,
Türkiye’den başka istikamete doğru kayma eğilimi gösteriyorsa, gidilen yönü ve
nedenlerini birlikte ele alıp bir çözüme kavuşturacağız.
Sanayi ve Ticaret Bakanı
Nihat Ergün
Bizim işimiz, sanayi ve ticaret ile uğraşanlarla, hatta tüketiciyle iç içe ve yan yana
olmak, rasyonel bir ekonomik sistemi birlikte işletmektir. Türkiye’nin iktisadi gelişmesini birlikte sağlayacağız. Devletin bu
iktisadi gelişmedeki rolü, sadece düzenleyici ve denetleyici olmasıdır. Bu, yapıcı ve
yardımcı bir roldür. Devletin kendisinin
doğrudan doğruya bir ekonomik aktör
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009
GOSBSAD
Türkiye’nin iktisadi gelişmesini birlikte sağlayacağız
15
GOSB’DAN
HABERLER
olması zaten beklenmiyor. Devletçi ekonomik düşünceler, eski moda olduğu için
artık zamanını tamamladı. Piyasa ekonomisi modeliyle gelişilecek. Bunu da sizler
yapacaksınız. Bizler de sizin Ar-Ge faaliyetlerinizi desteklemeye devam edeceğiz.
Türkiye’nin genç ve dinamik bir nüfusu
var. Yenilikleri, gelişmeleri, araştırmaları
ve buluşları desteklemek bizim en önemli işimiz olacaktır. Bu genç nüfusu ancak
bu şekilde geleceğe hazırlayabiliriz. Sizin
bunda katkınız büyük. Biz de elimizden
geldiğince destek olacağız.
Gebze’deki organize sanayi bölgelerinin
her birinin Türkiye ekonomisi içinde çok
değerli bir yeri var. Sadece Kocaeli ekonomisini değil, Türkiye ekonomisini de çok
ciddi boyutlarda etkileyen ve onlara katkı
sağlayan yönleri var. Tabii bazı problemleri de var. Bu problemleri zaman içinde
birlikte ele alacağız. Organize sanayi bölgelerinde üretim yapanların ve hizmet
verenlerin çok ciddi emekler sarf ettiğini
yakından biliyoruz. Çünkü defalarca birlikte olma imkanımız oldu. Önemli olan
Gebze'deki OSB'lerin ortak sıkıntıları
TEM Bağlantısı
Gebzelilerin OSB’lere Bakışı:
Bölgemizdeki OSB’lerin en temel sorunu
otobana bağlantıdır.
OSB’ler sayesinde;
Bölgedeki OSB’lerin doluluk oranı, bazılarının henüz altyapı aşamasında olması, bazılarının ise yatırımlarını tamamlamamış olması nedeniyle düşüktür.
OSB’lerdeki yatırımlar tamamlandığında, ulaşımda çok büyük sıkıntılar çekileceği aşikârdır. Şu anda da bu sıkıntıları çekmekteyiz. Bu nedenle; bugünden
gerekli önlemlerin alınması konusunda
Ulaştırma Bakanlığı nezdinde desteklerinize ihtiyaç duyulmaktadır.
GOSBSAD
OSB’lerde Ortak Yatırımların Teşviki
16
OSB’lerin yatırım maliyetlerini minimize
edebilmesi, çevrenin daha yaşanır hale
getirilmesi, sorunların ortak çözülebilmesi, özellikle yüksek maliyetli yatırımların
birlikte karşılanması amacıyla, arıtma, itfaiye, gaz şirketi, ko-jenerasyon tesisi, haberleşme gibi ortak tesislerin, hem diğer
bakanlıklar nezdinde yapılacak girişimlerde, hem de OSB Uygulama Yönetmeliğinde teşvik edilmesi ve desteklenmesi.
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
lGebze’ye ciddi boyutta iş gücü imkanı
sağlandı.
lGebze’nin ticari hacmi büyük ölçüde
arttı.
lOSB’lerin
duyarlılığı
sayesinde,
Gebze’nin güvenliğine (MOBESE) katkı
sağlandı.
lGebze’nin sanayi ile markalaşmasında
büyük katkı sağlandı.
Ancak göç nedeniyle gelen nüfusun
planlanmış alanlarda yerleşimi sağlanamadı, bu da OSB’lerden kaynaklanmamaktadır.
Ambalaj Atıkları
Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğinde değişiklik yapılarak, Ambalaj
Atıkları Yönetim Planının OSB’ler tarafından hazırlanmasına, bu sayede ambalaj atıklarının kaynağında ayrı toplanması ve yönetimiyle ilgili tüm çalışmaların
OSB’ler tarafından yapılmasına olanak
sağlanması konusunun desteklenmesi.l
GOSB’DAN
Müteşebbis bir ülkenin en önemli gücü
ve zenginliğidir
Bizim, sanayiciye, iş adamına ya da ticaret erbabına güçlük çıkaran hiçbir uygulamamız olmamıştır. Her zaman onlara ko-
laylık sağlayan ve onların önünü açan bir
yaklaşım içinde olduk. Bundan sonra da
böyle devam edeceğiz. Çünkü her zaman
şuna inandık: İster sanayide, ister başka
alanda olsun; müteşebbis bir ülkenin en
önemli gücü ve zenginliğidir. Müteşebbis,
yeraltı zenginliklerinden bile daha önemlidir, çünkü yeraltı zenginliğini yer üstüne
çıkaran da müteşebbistir. Müteşebbis, sermayesini ve hayatını riske atan insandır.
Müteşebbisin yanında olmak, gerçekten
ülkenin gelişmesinin yanında olmak demektir. İstihdamın yanında olmak, üretimin ve ülkenin iktisadi gücünün yanında
olmak demektir. Biz bu bakanlıkta her zaman sizin yanınızda olmayı, size destek
olmayı ve imkanlar ölçüsünde önünüzü
açan çalışmalar yapmayı bir görev olarak
sayıyoruz.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2009
GOSBSAD
üretimin ve ihracatın zorluklarını yaşayan
sizlersiniz. O zorlukları aşmak için iyi bir
işbirliğine ve diyaloğa ihtiyacımız var.
HABERLER
iyi bir işbirliği yapmak. Sanayiciler ve
onların örgütlenmeleri yani odalar birliği, ticaret odaları, sanayi odaları ya da
organize sanayi bölgelerinin yönetimleri,
bizim en önemli partnerlerimiz. Bu çalışmaları birlikte sürdüreceğiz. Çünkü bizim
bakanlığımız, sizin çalışmalarınıza altyapı
ve mevzuat hazırlayan, gerektiğinde yönlendiren ya da eleştiren bir mekanizma.
İşin özünü gerçekleştiren, üretimi yapan,
Gebze’nin sanayisinde teknolojik büyümenin yüksek olduğunu belirten
Bakan Ergün, ‘Gebze, Teknoparkı
ve Ar–Ge çalışmalarıyla, sanayideki
yüksek teknolojiye sahip bir bölgedir. Gebze’nin marka şehir olmasında
çok sayıda nedenleri var. Fakat bu
noktada markalaşmada yüksek sanayi teknolojisi, Teknopark ve Ar–Ge
çalışmalarının Gebze’nin en önemli özelikleri olduğuna inanıyorum.
Gebze’nin marka şehir olmasında bu
özellikler etkili olacaktır’ dedi.
17
GOSB’DAN
HABERLER
> “Hükümet aniden frene
basarsa ciddi risk oluşur”
Ali Kibar
Hyundai Assan
Yönetim Kurulu Başkanı
Otomotiv sektörü, tüm yan sanayisiyle
birlikte çok ciddi finansal zafiyetlerle karşı karşıya kaldı. Bir otomotiv üreticisinin
yaklaşık 60 ya da 70 tane yan sanayi tedarikçi firması bulunuyor. Onların da alt
tedarikçileri olduğunu düşünürsek, ne
kadar ciddi ve yaygın bir ağın olduğunu
algılayabiliriz. ÖTV indiriminden sonra
sektör ağırlıklı olarak iç piyasaya çalışırken, bazı üreticiler de yeni yeni dış piyasalardan sipariş almaya başladı. Tüm bu
gelişmeler, diğer sektörlere de moral ve
motivasyon verdi. Ancak Haziran ortasından sonrası ile ilgili belirsizlik, yan sanayi
ve tüm tedarik zincirinin üzerinde ciddi
bir soru işareti olarak duruyor. Önce ÖTV
indirimiyle gaza basıp sonrasında yeni bir
uygulama ile devamlılığı sağlayamazsak,
aniden frene basma durumu söz konusu olacaktır. Bu da, önümüzdeki aylarda
karşı karşıya kalabileceğimiz ciddi bir risk
olarak görünüyor.
Yeni teşvik yasası ile yetkili olan sendikanın, toplu sözleşme karşıtı olmayan
kurumların tamamına yani OSB’ler ve
üretim yapan sektörler de dahil tüm üretim sahalarına, aynı sendika anlaşmalarını
yansıtabileceği bir uygulama geldi. Bu da,
önümüzdeki dönemde sektörler üzerinde
sıkıntılı bir ortam yaratabilir. l
> “Bizim en büyük
sorunumuz yol”
İrfan Küçükay
GOSBSAD
Kocaeli Gebze 6. IMES OSB
Yönetim Kurulu Başkan Vekili
18
Dilovası’nın 4-5 kilometre mesafedeki
sırtlarına kurulmakta olan üç OSB adına,
ortak yaşadığımız iki sorunumuzdan bahsetmek istiyorum. Biz, Kocaeli Gebze 6.
IMES, Makineciler ve Kimya olmak üzere
11 milyon metrekare alanda konumlanmış
üç komşu OSB’yiz. Bizim en büyük sorunumuz yol. Bu konuda teşebbüslerimiz de
oldu, fakat maalesef bazı sorunlar yüzünNİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
den yolumuz ancak geçici olarak çözüme
kavuştu. Ancak bu yeterli değil. Bizim bölgemiz için esas gerekli olan, Marshall kavşağı adıyla da anılan Tavşanlı bölgesindeki kavşağın yapılması. Kriz, bölgemizdeki
fabrika inşaatlarının hızını yavaşlattı. Ancak gelen yatırımcıların ilk sorduğu konu,
yol oluyor. Özellikle yabancı yatırımcıların
yol yüzünden bölgeye yatırım yapmaktan
vazgeçtiklerine şahit olduk. Bu yüzden,
bu konu bizim için çok önemli.
İkinci sorunumuz ise imar planlarının tam
olarak bitirilmemiş olması. Bölgemizin etrafındaki konut bölgeleri için 1/1000’lik
planlar bitirilmedi. Onların en kısa zamanda bitirilmesi gerekiyor, çünkü bölgede konut yapılamadığı için fabrikalar işçi
bulamıyor. 1/1000’lik planların yapılarak
konut bölgelerin bitirilmesi ve konut içlerinin de fabrikalarımızın yapımıyla beraber yapılabilmesi bizim için çok önemli. l
> “İmar yapılanması
sabitlenmeli”
Mustafa Türker
Dilovası Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı
Kocaeli, Türkiye’nin en büyük sanayi kenti olmasına rağmen bunun getirdiği avantajlardan yeterince yararlanamadığımızı
düşünüyoruz. Sanayi bölgelerinde imar
yapılanması, bölgelere göre değişiyor. Biz
bunun sabitlenmesini istiyoruz. Bizler sanayiciyiz ve çevreye karşı duyarlı olmaya
çalışıyoruz. Bölgemizdeki yeşil alanların
da Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın kontrolünde olmasını istiyoruz. Bu alanları
bizlere zimmetlerseniz, biz oraları yeşillendiririz. Bizim elimizi ayağımızı bağlayan 18. madde uygulamasının da Sanayi
Bakanlığı kontrolünde olmasını talep ediyoruz. Sanayi Bakanlığı, yönetimlerin hata
yapmasını engellesin, kimse mağdur edilmesin. l
GOSB’DAN
HABERLER
GOSB'dan
sağlığa yatırım
Türkiye’nin en güçlü organize
sanayi bölgesi konumunda bulunan Gebze Organize Sanayi
Bölgesi’nde sağlık problemlerinin kısa sürede çözümlenmesi
vizyonuyla inşa edilecek, “GOSB
Yüzyıl Ortak Sağlık ve Güvenlik
Merkezi”nin temeli atıldı.
2
GOSBSAD
9 Haziran 2009 tarihinde gerçekleştirilen temel atma törenine,
Kocaeli Vali Yardımcısı ve GOSB
Müteşebbis Heyet Başkanı Ali
Sözen, Gebze Belediye Başkanı
Adnan Köşker, Gebze Emniyet Müdürü
Ahmet Can, GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Güngör, GOSBSAD Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Paksoy, GOSB Yönetim Kurulu Üyeleri Durmuş Özcan, Ahmet
Belgin, GOSB
Bölge Müdürü
Güher Türker,
Yüzyıl Hastanesi Yönetim
Kurulu Başkanı Uz. Dr. Lütfi
Çetinkaya ile
yoğun bir davetli topluluğu
katılım gösterdi.
20
Türkiye’nin tanınmış sanayi
kuruluşlarını
barındıran, binlerce kişinin çalıştığı ve yoğun ziyaretçisi olan GOSB’da,
kurulacak bu merkez ile sağlık problemle-
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
rinin kısa sürede çözümlendirilmesi hedefleniyor. GOSB’un güney kısmında ilk olarak 5000 m2 alanda yer alacak, sonrasında
9000 m2 alanı kapsayacak merkez, 7 gün
24 saat hizmet verecek. “GOSB Yüzyıl Ortak Sağlık ve Güvenlik Merkezi”, viziteye
çıkan personelin kısa zamanda iş başı yapabilmesi sonucu iş kaybının önüne geçilmesini sağlayarak, GOSB katılımcılarının
işyeri hekimi bulundurma zorunluluğunu
da ortadan kaldırmış olacak. Acil müdahale gerektirecek durumlar için 7 gün 24
saat tam donanımlı ücretsiz ambulans hizmetinin verileceği merkezde, laboratuar,
radyoloji, teşhis ve tedavi hizmetleri ile
koruyucu hekimlik uygulamalarının sunulması planlanıyor. Merkez, GOSB fabrikalarındaki personelin periyodik sağlık
bakımlarının yapılmasıyla, çalıştıkları alana göre oluşabilecek risklerin tespit edilmesini mümkün kılacak ve işe giriş sağlık
raporlarının alınmasını sağlayacak.
İşveren ve çalışanların sağlık bilincinin artırılmasında rol oynayacak sağlık merkezinde, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili risk
analiz ölçümleri, iş sağlığı ve güvenliği
yönetim sistemi, ilk yardım eğitimleri ile
birlikte sertifikalandırılması, iş kazaları ve
iş kayıplarının önlenmesi, meslek hastalıkları ile ilgili oluşabilecek risk eğitimleri de
verilecek.
5000 m2’lik ilk etabının inşasına başlanacak merkezin, bu yılın sonuna kadar tamamlanması planlanıyor.l
GOSB’DAN
HABERLER
"Mavi Yaka İstihdam
Projesi" başladı
Mavi yaka çalışanlara yönelik istihdam projesi, Gebze Organize
Sanayisi Bölge Müdürlüğü ve insan kaynakları sitesi “www.kariyer.
net”, işbirliği ile başladı.
G
ebze Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü ile Kariyer.net
işbirliğinde başlatılan ‘Mavi
Yaka İstihdam Projesi” ile ilgili
bölge müdürlüğünde bir toplantısı düzenlendi.
GOSB Bölge Müdürü Güher Türker, toplantıda yaptığı konuşmada, projeyle krizde işini kaybeden mavi yakalılara iş olanağı sağlamanın hedeflendiğini, projenin
Türkiye’de ilk kez GOSB’da başlatılmasından mutluluk duyduklarını söyledi.
GOSB’un Türkiye’nin önde gelen organize sanayi bölgelerinden biri olduğunu
ifade eden Türker, “Gerek altyapısı, gerek
teknolojik imkanları ve projeleriyle ilkleri
yaşatan bir organize sanayi bölgesiyiz. 118
işletmenin faaliyet gösterdiği GOSB’da 20
işletme de inşaat aşamasındadır. Ekonomik kriz dolayısıyla yüzde 15-20 oranında
iş gücü kaybımız olsa da yeni açılan tesis-
Kariyer.net Genel
Müdürü Yusuf Azoz ve
GOSB Bölge Müdürü
Güher Türker, Mavi
Yaka projesi için el
lerle bu iş gücü kaybını telafi etme sürecindeyiz. Bölgemizde 13 bin kişi istihdam
edilmektedir. Yatırımlar tamamlandığında
bu rakam 45 bine ulaşacak. Bu proje de
bölgedeki istihdama büyük katkı sağlayacak” dedi.
Kariyer.net Genel Müdürü Yusuf Azoz
da projeyle mavi yakalıların iş bulma sorununa çözüm üretmeyi hedeflediklerini
belirtti.l
Gebze'ye yönelik projelere
GOSB desteği
GOSB ve GOSBSAD (GOSB Sanayicileri Derneği) Yönetimi, Gebze
Emniyet Müdürü Ahmet Can’ı makamında ziyaret etti.
G
GOSBSAD
OSB Yönetim Kurulu Başkanı
Yücel Güngör, GOSBSAD Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk
Paksoy, GOSB Yönetim Kurulu
Üyeleri Durmuş Özcan, Ahmet Belgin, GOSB Bölge Müdürü Güher
Türker, Bölge Müdür Yrd. Bülent Şevle ile GOSBSAD Genel Sekreteri Tunçer
Gömeçli’nin katıldığı ziyarette, Gebze Emniyet Müdürü Ahmet Can, GOSBSAD’ın
da desteklediği MOBESE (Mobil Elektronik Sistem Entegrasyonu) projesinin işleyişine yönelik bilgi aktardı.l
21
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2009
GOSB’DAN
HABERLER
Tembelova alanı
GOSB ile bütünleşiyor
essmann İstanbul Bölge Müdürü Tuncay
Yoldaş, Viessmann Endüstriyel Tesisler
Proje Mühendisi Dinçer Durukafa ve Türkiye Kalkınma Bankası Kredi Değerlendirme Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Ender
Dinçer ile devam edildi.
GOSB Tembelova alanı sınırlarının
oluşturulması amacıyla planlanan
yaklaşık 5 km uzunluğundaki tel
çitin inşaatına, 13 Haziran 2009
tarihinde başlandı.
Standartları GOSB’un standardında oluşturulan tel çit tamamlandığında, katılımcıların güvenlik kaygıları ortadan kaldırılacak, aynı zamanda bölgenin çevre
düzenlemesine fayda sağlanacaktır. Eş
zamanlı iki ekibin çalışması ile yapımı
planlanan tel çit inşaatı, güzergahın harita
ekibince araziye aplikasyonunu müteakip,
inşaat ekibi tarafından tel çit yapımı şeklinde ilerleyecek ve 2009 Eylül ayı içerisinde tamamlanacaktır.
Projenin bitiminde güvenlik altına alınacak GOSB Tembelova alanının, güvenlik
noktalarının da oluşturularak, desteklenmesi hedefleniyor.l
Endüstride enerji
verimliliği
GOSBSAD
GOSB, GTO ve Viessmann Isı Teknikleri Tic. A.Ş. işbirliği ile düzenlenen “Endüstride Enerji Verimliliği“ konulu panel gerçekleştirildi.
22
GOSB Bölge Müdürü Güher Türker ve
GTO Başkanı Nail Çiler’in açılış konuşmasıyla başlayan panele, Elektrik İşleri Etüd
Dairesi Başkanlığı Genel Müdür Yardımcısı Erdal Çalıkoğlu, M.M.O. Kocaeli Şubesi
Yönetim Kurulu Üyesi Ünal Özmural, ViNİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Panelin ilk oturumunda Erdal Çalıkoğlu,
enerji verimliliği kanunu, Ünal Özmural
ise endüstride enerji verimliliği uygulamaları hakkında katılımcılara bilgi aktarımında bulundular.l
Tiyatronun duayenleri
GOSB'da
16 yıldır dünya repertuarının
önemli oyunlarını, Türk tiyatrosunun seçkin sanatçılarıyla sunmayı hedefleyen Tiyatrokare,
ünlü Alman yazarları Sandberg ve
Firner’in yazdıkları, “Bu da Benim
Ailem” adlı komediyi 26 Mayıs’ta
GOSB sahnesinde sergiledi.
Hale Kuntay’ın çevirisini yaptığı ve Nedim
Saban’ın sahneye koyduğu oyunda; Metin
Serezli, Suna Keskin, Oya İnci, Hülya Karakaş, Soydan Soydaş, Sinemis Candemir
gibi tiyatro ve televizyon dünyasının sevilen isimleri yer aldı.
Yıpranmış, uzun bir evliliğin sürprizli bir
biçimde dalgalanmasını anlatan ve izleyenlerden yoğun ilgi gören oyunun finali
ise tam bir sürpriz ile noktalanıyor.l
GOSB’DAN
HABERLER
Aromsa ve GOSB'un acı kaybı
Bölgemiz bir duayenini kaybetti
Katılımcılarımızdan, Aromsa Besin Aroma ve Katkı Maddeleri
San. ve Tic. A.Ş. ’nin Yönetim Kurulu Başkanı, değerli insan
Suat Yasa’yı kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz.
Değerli sanayici Suat Yasa, 1982 yılında İstanbul’da üretime başlayan, endüstriyel aroma ve sos üretiminin lideri Aromsa Besin Aroma
ve Katkı Maddeleri San. ve Tic A.Ş.’yi, kurulduğu günden günümüze
kadar, kendi öz kaynakları ve insan gücü ile, Türkiye’de ve dünyada sağlıklı bir biçimde büyütmeyi hedeflemiş ve kazançlarını yatırıma dönüştürerek ülkemize katkı sağlamıştır. 29 Haziran tarihinde
son yolculuğuna uğurladığımız sanayici büyüğümüz Suat Yasa’ya
Tanrı’dan rahmet ailesine ve sevenlerine sabır dileriz.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I OCAK-ŞUBAT-MART 2009
GOSBSAD
GOSB Dergisi olarak, merhumu ikinci sayımızda konuk etmiş ve 21
yaşında bir genç olarak, 18 Temmuz 1938 – 09 Ağustos 1938 tarihleri arasında Belçika Liege’den İstanbul’a bisikletle yapmış olduğu
2650 km’lik yolculuk süresince geçtiği yerlerden ailesine göndermiş olduğu posta kartlarına yer vermiştik. Yayınlanmış anılar “Çok
sevgili anne ve babacığım (09.08.1938). Nihayet 23. günün akşamı
Edirne’ye vardım. İki gün sonra İstanbul’dayım” diye son bulmaktaydı.
23
DOSYA
OSBDER Başkanı Yücel Güngör, derneğin hayata geçirmeyi planladığı çalışmaları
OSB’LERDE GÜÇ BİRLİĞİ
anlattı. Güngör, OSB’lerin içindeki yetkin kadroların bilgi birikimi ile OSB
sorunlarının en hızlı ve etkin biçimde çözüme kavuşturulması, OSB’ler arası
diyalogun artırılması, ortak yatırımların ve iş birliklerinin geliştirilmesi ve OSB
maliyetlerinin aşağıya çekilmesi için çalışmalar yapacaklarını vurguladı.
GOSBSAD
Gebze Organize Sanayi Bölgesi
ve Organize Sanayi Bölgeleri
Derneği Yönetim kurulu
Başkanı Yücel Güngör:
24
“OSBÜK’ün
pasifliği, yeni bir
dernek ihtiyacı
doğurdu”
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Biz bu platformu, başka bir üst kurul olarak
hayata geçirmek istiyorduk. Ancak, Güneydoğu Anadolulular üst kurulu, Doğu
Anadolulular üst kurulu gibi bazı teşebbüsleri görünce, arzu edilmeyen bir oluşuma sebebiyet vermemek ve OSBÜK’ü de
parçalamamak için üst kurul kurmaktan
vazgeçtik ve platformu derneğe çevirdik.
OSBDER böyle doğdu. Bunu yaparken,
OSBÜK’ü yönetenlerin biraz daha aklı
selim hareket edeceklerini umuyorduk.
Ama onların hala güdümlü çalıştıklarını
ve OSBÜK’ü odaların yönettiği organize
bölgelerden kurulu bir kurul halinde muhafaza etmek istediklerini gördük.
2 yıl önce yapılan seçim son derece şaibeliydi. Her türlü hile karıştırıldı. Biz de
seçimden sonra onlarla kişisel ilişkiler
kurduk. Değişirler diye umut ettik ama
maalesef değişmediler. OSBÜK’ün çalışmaları da OSBDER’in kuruluşunu bir ihtiyaç haline getirdi. OSBÜK’ün, bizimle
beraber yaptığı bir kanun çalışmasından
başka hiçbir faaliyeti yok. Çok büyük ai-
datlar toplamasına rağmen aklımda kalan
tek bir faaliyeti bile bulunmuyor.
OSBDER olarak misyon ve vizyonlarınız
neler?
OSB’ler arasında koordinasyon, yardımlaşma ve haberleşme yoktu. Mesela zaman zaman GOSB’a bazı illerden OSB’ler
gelir, “Biz OSB kurduk, ama ne yapacağımızı tam olarak bilmiyoruz” diyerek bize danışırlar. Biz GOSB olarak yol
gösterir, yardım ederiz. Aslında onların
gitmesi gereken kapı OSBÜK’tür. Bütün
OSB’lerde bir kurumlaşma ihtiyacı vardır,
ama Anadolu’daki bir OSB bunu nasıl yapacağını bilemeyebilir. Ekibi yoktur. Oysa
bu bir ekip işidir. Ağrı’da, Erzurum’da ya
da Van’da kurumsal bir yapıya kavuşmak
için kimlerle çalışacaksınız? Bu yönetmelikleri ve kanunları size kim anlatacak? Bütün bu yardımlaşmaları sağlamak için biz
OSBDER’i çok yoğun bir faaliyet içine sokmak niyetindeyiz. Bunların yanında maddi yardımlaşmalar da olabilir. Örneğin,
bazı OSB’ler ellerindeki ihtiyaç fazlası araç
ve gereçleri, Şırnak’taki veya Batman’daki
bir OSB’ye verebilmeli. Kanunlar müsait
değil diyorlar, ama kanundaki yönetmelikte değişiklikler yapmak için çalışmalar
yapılabilir.
Arıtma, itfaiye, gaz alımı gibi konularda
işbirliği yapılabilir. Böylece maliyetleri çok
daha aşağı indirebiliriz. OSBÜK’ün başkanı Mahmut Yılmaz’a, şirketi beraber kurmak kaydıyla gaz alımı konusunda destek
sözü vermiştim. Ama onlar gidip bizden
gizli şirket kurdular. Doğalgaz daha ucuza
mal edilsin, aradaki ithalatçı firmalar kazanacağına OSB’ler kazansın istiyoruz. Bir
yakma tesisi yapmak istiyoruz. Bunlar hep
dernek çatısı altında olabilir. OSBDER’in
çatısı altında geniş amaçlı şirketleşme ve
maddi manevi her türlü yardımlaşmayı
sağlama faaliyetleri gerçekleştireceğiz.
Türkiye’nin önde gelen OSB’lerinin yer
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009
GOSBSAD
O
SBDER’in kurulma amacı
neydi?
OSBDER, OSB’lerin bir araya gelmesiyle oluşturulan
bir platform. OSBÜK’ün,
OSB’lerin ihtiyaçlarına yönelik çalışmalarındaki yetersizliği, genel
kurulunu yaparak rüştünü ispat etmiş
OSB’lerin OSBÜK yönetiminde yer almaması, azınlıkta kalması nedenleriyle
OSBDER’i kurduk. OSBDER oluşumunun
öncüsü de aslında GOSB. İzmir Atatürk
Organize Bölgesi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş’ı başkan olarak seçtik.
Bu çalışmalarımız sayesinde tamamen
odalara bağlanmaya çalışılan Türkiye’deki
250 OSB’nin büyük bir kısmını kurtardık.
Bakan Zafer Çağlayan döneminde OSBÜK
ile birlikte yapılan kanun çalışmalarıyla
platform ilk defa bakanlık tarafından kabul edildi. Müşterek platformun birlikte
yaptığı bir çalışma kanunlaştırıldı.
25
DOSYA
OSB’LERDE GÜÇ BİRLİĞİ
alacağı, çözüm odaklı derneğimizdeki hedefimiz, OSB’lerin sorunlarının çözüme
kavuşturulması, bölgesel olarak OSB’lerin
bir araya getirilerek ortak yatırımların ve
iş birliklerinin geliştirilmesi, bilgi paylaşımlarıyla yapılan çalışmaların desteklenmesi, eğitimlerine katkıda bulunulması,
böylelikle Türkiye’nin her noktasında yer
alan OSB’lerin, kuruluş aşamalarından
başlayarak Genel Kurul’a geçiş süreci içinde desteklenmesi olacaktır.
GOSBSAD
OSB’lerin en büyük problemlerinden birisi enerji. Enerji sorununun çözümü
için siz ne öneriyorsunuz?
26
Biz gazı kendimiz ithal etmek istiyoruz.
Bunu yapabilmek için de şirket çalışmalarını başlattık. Elektriklerini kendileri üreten bir sürü OSB var. Ama Kocaeli bölgesinde buhar pek kullanılmadığı için biraz
zor oluyor. Onun için buralarda kojenerasyon kurulmadı. Hepimizin bir araya gelerek bu işi halletmesi lazım. Rüzgar enerjisi
ya da doğalgaza dayalı bir kojenerasyon
kurmamız gerekiyor. Bunları yine OSBDER çatısı altında yapacağız.
Bu bölgede çok fazla OSB’yi bir araya getirdiler. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir
şey olduğunu sanmıyorum. 13 tane OSB,
ileride büyük sıkıntılar yaşayacak.
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
GOSB ile örnek bir organize sanayi bölgesi yarattınız. Bu hale gelmeyi nasıl başardınız?
Bu bir vizyon meselesi. Bunlar bir başkanın ya da bir bölge müdürünün yapacağı
işler değil. Bu bir ekip çalışması. Burada,
başkanlardan müteşebbis heyete, bölge
müdüründen güvenlik görevlisine kadar
herkesin el emeği, göz nuru var. GOSB,
her şeyin ilkini yaptı. Akıllı bir bina ve
akıllı bir bölge yaratıldı. Ayrıca, GOSB her
şeyi kendi parasıyla yaptı. İşi, devlete bırakmadı. Hedefler, çok ileriki seneler düşünülerek kuruldu. Emeği geçen herkese
tekrar teşekkür ediyorum. Bu bölge çok
uzun seneler sıkıntısız çalışacak.
Biz işimize bakıyoruz. GOSB’un en büyük
eksiği kurumsallaşmaydı. İlk önce kurumsallaşmayı sağladık. Tır parkını yaptık,
benzin istasyonunu yaptık. Çok mesafe
kat ettik ama hala eksiklerimiz var. Önümüzdeki günlerde hastane temeli atılıyor.
Arıtma ihalesi verilmek üzere. O sorunumuzu da bitireceğiz. Söz verdiklerimizin
hepsini yaptık. Bir tek otel kaldı. Oteli
de yapıp emaneti sahibine teslim ettikten
sonra gideceğiz.l
DOSYA
OSB’LERDE GÜÇ BİRLİĞİ
OSB’leri kim
yönetmeli?
GOSBSAD
OSB Üst Kuruluşu (OSBÜK) seçimlerinde, temsil haklarının ellerinden alınmasından dolayı üyelikten
istifa eden organize sanayi bölgeleri, Organize Sanayi Bölgeleri
Platformu Derneği (OSBDER) çatısı
altında bir araya geldi. Türkiye’nin
sanayi gücünün önemli kısmını
ellerinde bulunduran kurucu 12
OSB yönetiminin katıldığı 23 Mayıs
2009’daki Genel Kurul’da, OSBDER Başkanlığı’na Gebze OSB Başkanı Yücel Güngör seçildi. Güngör,
sanayicinin küresel arenadaki rekabet gücünü artıracak projeler
ile yönetime geldiklerini açıkladı.
28
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Sanayiciler de tıpkı odalar gibi kendi
imkânlarıyla kurdukları bölgeleri “özerk”
yönetmek istiyorlar. Odaların “vesayetinden” rahatsızlar. Ama odalar ve çatı örgütü TOBB durumdan şikâyetçi değil. Aksine, “vesayetin” devamından yanalar.
Sanayici kökenli bölgelerde bu rahatsızlık ilk defa 4562 sayılı OSB Yasası’ndaki
değişiklik öngören tasarı taslağıyla açığa
çıkıyor. 35 bölge ile 13 dernek, taslakta öngörülen bazı düzenlemelerin OSB’leri tüm
yönetim faaliyetlerinde odaların güdümüne sokacağını savunuyor.
Ayrışma derinleşiyor
Bu konuda yoğunlaşan tartışmalar tüm çabalara rağmen çözüme ulaşamıyor. Böylece ayrışmanın tohumları da atılıyor. Gerçi,
değişiklik tasarısında odaların vesayetine
ilişkin madde, tepkiler üzerine geri çekiliyor. Ama ayrışma bu kez OSBÜK (Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kurulu) bünyesine sıçrıyor. OSBÜK’ün OSB yasasında
belirtilen temel görevi, OSB’ler arasında
yardımlaşmayı ve ortak sorunlarının çözülmesini sağlamak. Ancak 2002 yılından
beri OSBÜK’te toplanan ve OSBÜK’ün çalışmalarını yetersiz bulan OSB’lerden bir
bölümü, önce “Türkiye Organize Sanayi
Bölgeleri Ortak Platformu”nu, ardından
da OSBDER’i oluşturuyorlar. OSBDER,
üst kurulun işlevini yerine getiremediği,
odaların vesayetini güçlendirdiği ve özel
OSB’leri dışladığı kanaatinde. Üstelik OSBÜK yönetiminde temsil yolları da sürekli
kapatılıyor. Son birkaç yıldır hemen her
genel kurul öncesi ve sonrasında, delege
usulsüzlükleri ve yönetim kurullarında
temsilin önlenmesi gibi iddialar kamuoyuna yansıyor. Tüm bu sorunlar, yardımlaşmanın değil ayrışmanın derinleşmesine
neden oluyor.
Nitekim 3 Mayıs 2009’da Ankara’da TOBB
merkezinde toplanan OSBÜK 7’nci Olağan Genel Kurulu’nda ortaya çıkan yönetimdeki temsil sorunu, sanayici kökenli
OSB’lerle oda kökenli OSB’ler arasındaki
ayrışmanın nerelere vardığının en büyük
kanıtı oldu.
Uğurtaş: “Bizler koltuk
sevdalısı değiliz”
İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş ile
Gebze Organize Sanayi Bölgesi Yönetim
Kurulu Başkanı Yücel Güngör’ün 6 Mayıs 2009’da yaptıkları ortak açıklamada,
OSBÜK Yönetim Kurulu’nda iki üye ile
temsilinde sağlanan ön mutabakata rağmen OSBDER iki üyesinin son dakikada
listeden çıkarılması büyük bir gerginliğe
sebep oldu. Toplantıyı terk ederek tepkilerini gösteren OSBDER üyeleri, OSBÜK ile
bağlarını büyük oranda koparmış oldu.
20 Ekim 2008’de kurulan Organize Sanayi
Bölgeleri Platformu Derneği (OSBDER) ilk
genel kurulunu 26 Mayıs 2009’da Kurucular Kurulu’nu oluşturan 12 OSB yönetiminin katılımıyla gerçekleştirdi. Derneğin
Kurucular Kurulu; Ankara Anadolu, İzmir
Atatürk, Ankara Başkent, Tekirdağ Çerkezköy, Bursa Demirtaş, İstanbul Dudullu, Kocaeli Gebze, Bursa Hasanağa, Hatay
İskenderun, Manisa, Mersin Tarsus ve SaGEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009
GOSBSAD
S
on birkaç yıldır OSB’ler arasında
ciddi bir tartışma yaşanıyor. Tartışmanın ana teması ise OSB’leri
kimin yöneteceği. Bu tartışmanın
ne anlama geldiğini daha iyi anlayabilmek için yaşanan sorunun ne
olduğunu da net olarak ortaya koymak gerekiyor. Türkiye’de iki tür OSB bulunuyor.
Bunlardan biri, TOBB bünyesindeki odalar,
il özel idareleri ve belediyelerin katılımıyla kurulanların yanı sıra dernek veya kooperatif şeklinde örgütlenen sanayicilerce
kurulan bölgeler. İkinci türdeki OSB’ler
ise tümüyle sanayicilerin özel girişimiyle
kurulanlar. Yaşanan sorunun altında yatan
sebeplerden birisi de bu farklılık.
29
DOSYA
OSB’LERDE GÜÇ BİRLİĞİ
Sanayi ve Ticaret Bakanı
Nihat Ergün OSBDER'e
tam destek veriyor
karya 1 OSB’lerinden oluşuyor.
Ankara`da gerçekleştirilen OSBDER Genel Kurul Toplantısı, demokratik bir seçime sahne olurken, Kurucular Kurulu
Başkanlığını geçen yıl boyunca yürüten
Hilmi Uğurtaş`tan görevi devralan GOSB
Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Güngör,
başkanlığa seçildi. Derneğin 2,5 yıldan bu
yana başkanlığını yürüten İzmir Atatürk
Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu
Başkanı Hilmi Uğurtaş, “Görevi bırakmamak için üyelerimiz yoğun baskı yaptı.
Ancak bizler koltuk sevdalısı değiliz. Yönetim Kurulu üyeliğim devam edecek”
dedi.
GOSBSAD
OSBDER’in yeni başkanı Yücel Güngör ise
derneğin amacını; OSB’lerin temsil edilmesi, ortak faydalarının korunması, OSB’ler
arasında etkin iletişimin oluşturulması ve
OSB’lerdeki yatırım maliyetlerinin azaltılması yönünde projeler üretilmesi olarak
tanımladı. Güngör, OSB’lerin sorunlarının
OSBDER ile çözüme kavuşturulacağı yeni
projelerle yönetime geldiklerini açıkladı.
30
Bakan Ergün’den OSBDER’e destek
OSBDER Yönetim Kurulu Başkanı Yücel
Güngör dernek ile ilgili şunları söyledi:
“Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu deNİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ğişiklik çalışmaları sürecinde ilk olarak
Organize Sanayi Bölgeleri Platformu çatısında bir araya geldik. Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı, TOBB ve OSBÜK nezdinde sürdürdüğümüz yoğun girişimler sonucunda,
yeni yasada, OSB’lerin kendi kendilerini
yönetme haklarının korunmasını sağladık. Oysa hiç platform kurulmasına gerek
kalmadan OSBÜK’ün bu mücadeleyi vermesini beklerdik. Yeni yasanın çıkmasıyla platformumuz görevini tamamlamıştı.
Ancak platform üyesi OSB’ler arasında
sağladığımız samimi birliktelik ve dayanışmayı sürdürmek istedik. Çağdaş toplumlarda örgütlenmek esastır. Biz derneği
OSBÜK’ün alternatifi olarak kurmamıştık.
Hiçbir zaman OSB’lerin kuruluşuna öncülük eden odalarımıza ve TOBB’a karşı
bir tutum içinde de olmadık. OSBÜK’ün
OSB’ler arasında gerçek bir birliktelik
sağlayamayacağını gösteren çok önemli gelişmeler yaşadık. Türkiye’nin sanayi
gücünün önemli bölümünü ellerinde bulunduran, OSBDER üyesi 12 OSB’nin temsilcileri olarak Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ü ziyaret ederek çalışmalarımız
hakkında bilgi verdik. Bakan Ergün, girişimimizi destekleyerek çalışmalarımıza devam etmemizin sanayimizin gelişimi için
çok doğru ve yararlı olacağını belirtti.”
OSBÜK’ün, OSB’lerin ihtiyaçlarına yö-
nelik çalışmalarında yetersiz kaldığını
ve genel kurulunu yaparak rüştünü ispat etmiş OSB’lerin OSBÜK yönetiminde yer alamadığını vurgulayan Güngör,
“Türkiye’nin önde gelen OSB’lerinin yer
alacağı, çözüm odaklı derneğimizdeki hedefimiz, OSB’lerin sorunlarının çözüme
kavuşturulması, bölgesel olarak OSB’lerin
bir araya getirilerek ortak yatırımların ve
iş birliklerinin geliştirilmesi, bilgi paylaşımlarıyla yapılan çalışmaların desteklenmesi, eğitimlerine katkıda bulunulması,
böylelikle Türkiye’nin her noktasında yer
alan OSB’lerin, kuruluş aşamalarından
başlayarak Genel Kurul’a geçiş süreci içinde desteklenmesi olacaktır” dedi. Dernek,
OSB’lerin ortak faydalarının korunması,
aralarında etkin iletişim oluşturulması ve
bölgelerde yatırım maliyetlerinin azaltılması yönünde projeler üretmeyi amaçlıyor.
OSB temsilcileri, Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kurulu (OSBÜK) yerine OSBDER
çatısı altında toplanmaya karar verdi.
OSBDER’e katılımların daha da artmasını beklediklerini dile getiren Yücel Güngör sözlerine şöyle devam etti: “Biz, bu
ayrılığın olmaması için çok çabaladık.
OSBÜK`teki yönetim ve onlara komuta
edenler hala odalardan gelen OSB`lerle
yürütmek istiyorlar. En son bana yönetim kurulu üyeliği teklif ettiklerinde ben
işlerimin yoğunluğundan ötürü kabul
Koltuklarını korumaya çalışan statükocu
zihniyete karşı gelerek OSBDER şemsiyesi
altında örgütlenen OSB`lerin sayısının önümüzdeki günlerde hızla artması bekleniyor. Nitekim EBSO Sanayiciler Lokali’nde
bir araya gelen Bergama, Ödemiş, Kınık,
Kemalpaşa, Tire, Torbalı, Manisa ve Çiğli
Hilmi Uğurtaş
İzmir Atatürk Organize
Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı
etmedim. Ancak daha sonra ayrılık olmaması için yönetime girdim. Fakat baktık ki o da bir oyunmuş. Genel kurulunu
yapmış OSB`leri bir türlü sindiremediler.
Türkiye`nin en büyük OSB`leri bizde olacak. Kendi sorunlarımızı kendimiz çözeceğiz. Yakında bir gaz şirketi de kuruyoruz.
Gazımızı kendimiz ithal edeceğiz. Ben bu
öneriyi OSBÜK Başkanı`na ilettim. O gitti
bizden gizli şirket kurdu. Sonra bizim de
ortak olmamızı istedi. Bürokrasi ile olan
sorunlarımızı kendimiz çözeceğiz. Hiç
kimse OSBÜK`ün bir tek icraatını hatırlayamaz. Çünkü yaptıkları bir şey yok. Aidat
alıyorlar o kadar. Şu anda 15`e yakın OSB
bizde. OSB`ler genel kurullarını yaptıkça
bize geliyorlar. Geçen hafta plastikçiler
geldi. Bu ayın sonunda Refik Baydur`un
başında bulunduğu kimyacılar bize katılacaklar. Sayımız 40`ı bulacak. Yapacağımız
faaliyetler tüm sanayicilerin yararına olacak.” l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009
GOSBSAD
Güngör: “Katılımlar sürüyor, sayımız
40`ı bulacak”
31
DOSYA
OSB’LERDE GÜÇ BİRLİĞİ
OSBÜK Başkanı Mahmut Yılmaz:
“OSBDER`in bize karşı
kurulduğunu düşünmüyoruz”
malıydılar. Bunun demokratik yöntemi bu.
Sanki bir güçleri varmış gibi ortalığı ayağa
kaldırmalarının anlamı yok. Bu doğru değil. Yaygara kopararak bir şey elde edemezler. Şık değil, doğru bulmuyoruz.
B
GOSBSAD
u arkadaşlar çok önceden organize olmuş, seçimden önce dernek kurmuşlar. Zaten seçime de
katılmadılar. OSBÜK yönetimi
içinde bulunmak için talepleri
oldu ama değerlendirilmedi. Yapılan yönetim bu şekilde teşekkül etti. Bu sonuç,
30-40 değil 234 delegenin tercihi. Kendilerine karşı bir tavrımız söz konusu olamaz. Yönetime giremediler ama biz onları
toplantılarımızda görmek istiyoruz. Daha
önce yaptığımız gibi tüm arkadaşların fikirlerinden yararlanacağız. Dolayısıyla
“Yönetimde olmazsam dernek kurarım”
mantığı, benim tasvip edip onayladığım
bir davranış değil. Kendileri zaten seçime
aday olarak iştirak etmediler. Bunu önceden de beyan ettiler.
32
Yeni yönetimin bütün OSB’leri temsil edebileceğine inanıyorum. Onların da buna
anlayış göstermesini istiyorum. Hemen
saldırgan tavra geçmelerini doğru bulmuyorum. Bizim istifa etmemiz isteniyor.
Niye istifa edelim? Yönetim kurulu, onların 5 misli çoğunluğu ile seçildi. Bence,
genel kurula gelip kendileri bir liste çıkarNİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
OSBÜK’ü TOBB’un yönettiğini iddia ediyorlar. Genel Kurul, TOBB binasında olduğu için böyle bir yakıştırma yapıyorlar. Onların iki arkadaşı yönetimde olsaydı, yine
OSBÜK’ü TOBB mu yönetiyor olacaktı?
Bu işe, OSB’lerin içinde bir organizasyon
gibi bakıp ona göre değerlendirmekte fayda var. Hemen feveran edip OSB’lere zarar
verecek davranışlara girmeleri doğru değil. Biraz zaman geçerse bundan vazgeçeceklerdir. Herkes dernek kurabilir ama kanunla kurulan OSBÜK var. OSB’ler orada
temsil edilmelidir.
Bizim dışımızda kurulan OSBDER nihayetinde bize karşı kurulmadı. OSBDER de
OSB`ler için kuruldu. Onlar da dernekler
yasasına göre kuruldular. OSB`lerin beraber olmalarını isteriz. Bizim açımızda
yürümeyen bir şey yoktu. Ancak bilmiyorum tabi hangi gaye ile dernek kurma
yoluna gittiler. Dernek yapısı içinde olmak
isteyenler gidebilir. OSBÜK kanunla kurulmuş bir kurum. Kimin güçlü olduğu,
ekonomik büyüklük ve rakamların yanı
sıra icraatla ortaya çıkar.
Türkiye`de 257 tane OSB var. Biz herkesi
üye yapmak istiyoruz. Seçim meselelerini ortaya koyarak, “Seçilmezsem giderim” yaklaşımı doğru değil. Yönetim
Kurulu’nda 9 kişiden fazlası olmuyor. 250
delegenin 241`ini dışarıda bırakıyorsunuz.
Bunların hepsi de yönetim kurulunda olabilecek, yönetimi temsil edebilecek insanlar. Kişilere olan kırgınlık kurumsal bir hal
almamalı. Ahmet`e, Mehmet`e karşı olabilirsiniz. Sonuçta hepimiz sanayiciyiz.
Biz diyoruz ki, burada yapılacak işleri
gelin hep beraber yapalım. Fikriniz varsa
söyleyin, onu da uygulayalım. Bu fikir, on-
lardan geldi de deriz. Biz OSBDER`i rakip
olarak görmüyoruz. OSBDER`in faaliyeti
de bize karşı değil. Belki bizim yapamadıklarımızı yapacaklar. Bizim de faydamıza olan şeyler yapacaklar. En nihayetinde
ortaya konan fayda tüm sanayicilerimiz
için iyi olacaktır. l
OSB’ler ne diyor?
> “OSBÜK başkanı
istifa etmeli”
Hilmi Uğurtaş
İzmir Atatürk OSB
Yönetim Kurulu Başkanı
Biz OSBÜK’e birlik ve beraberlik içinde
hareket edelim diye girdik. OSB’lerin sorunlarını birlikte çözüme kavuşturalım istedik. Onların aradığı birlik değil, ayrımcılıkmış. OSBÜK Başkanı Mahmut Yılmaz,
Genel Kurul öncesi ısrarla telefonla arayarak benim ve Gebze OSB Başkanı Yücel
Güngör’ün yönetimde yer alması gerektiğini ve birlikte çalışmak istediğini belirtti.
Ancak isimlerimiz son anda listeden silindi. Genel Kurul’a seçim listesi nereden
geldi? Hiç etik bir davranış değil. OSBÜK
Başkanı hemen istifa etmeli.l
listeyi görünce yüzü kızardı ama gereğini
de yapmadı. Bunlar 9 kişilik yönetimde iki
kişiye dahi tahammül edemiyorlar. Anlaşılıyor ki, OSBÜK’ün üstünde başkaları
var. OSBÜK’ü OSB’ler yönetmeli.l
“OSBÜK’ün
üstünde TOBB
bulunuyor”
Cemal Sait Türek
Manisa OSB Başkanı
> “OSBÜK sanayicileri düşünmüyor”
Refik Baydur
Kimya OSB
Yönetim Kurulu Başkanı
OSBÜK seçimlerine katılmadım. Ama Yücel Güngör ve Hilmi Uğurtaş’a büyük ayıp
yapıldı. Bunu derhal düzeltmeliler. Aksi
takdirde istifalarını sunmalılar. OSBÜK,
OSB’ler tarafından sanayicilerin çıkarları
göz önüne alınarak yönetilmeli. Görülüyor
ki, OSBÜK sanayicileri düşünmüyor.l
Son genel kurul, 2007
genel kurulundan öteye
gidemedi. Bu seçimlerde
belli oldu ki, OSBÜK’ün
üstünde TOBB
bulunuyor. Oysa adı
üstünde OSBÜK, yani
OSB’ler üst kuruluşu.
Bu kuruluşun OSB’leri
temsil etmesi gerekiyor.
> “OSBÜK Başkanı’nın önüne son anda bir
liste kondu”
Ömer Sarıoğlu
OSBÜK seçimlerinde bizler muhalefet yapmadık. Ayrı bir liste çıkarmadık. OSBÜK
Başkanı, Genel Kurul’dan 10 gün önce bizleri tek tek arayıp düşüncelerimizi sordu.
Biz de, “Birlikte hareket edeceğiz, ayrı liste
yok” diye düşüncelerimizi ilettik. Mahmut
Yılmaz; Hilmi Uğurtaş ve Yücel Güngör’ü
yönetimde görmek istediğini ifade etti.
Genel kurulda ise tam tersi oldu. OSBÜK
Başkanı’nın önüne son anda bir liste kondu. Başkan Mahmut Yılmaz, önüne konan
> “OSB’ler, odalar
tarafından yönetilmek isteniyor”
Hüseyin Kudsi Tuncay
Anadolu Başkent OSB
Yönetim Kurulu Başkanı
Benim değerlendirdiğim kadarıyla OSB’ler,
odalar tarafından yönetilmek isteniyor. Bu
sorunun asıl nedeni budur. OSBÜK, odaların etkisinde değil, gerçek sahipleri olan
OSB’ler tarafından yönetilmelidir.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009
GOSBSAD
Çerkezköy OSB
Yönetim Kurulu Başkanı
33
ÇEVRE
OSB’LER
GEPOSB, sorun değil
çözüm üretiyor
GEPOSB
«
GOSBSAD
İstanbul’un değişik
semtlerinde dağınık
bir şekilde faaliyet
göstermekte olan
plastik üreticilerini
aynı çatı altında
toplamak amacıyla
kurulan GEPOSB, 2001
yılında “karma OSB”
tüzel kişiliği kazandı.
GEPOSB’un Gebze’de
5 firma ile başlayan ve
bugün 115 faal firmaya
ulaşan yolculuğunu,
GEBOSB Yönetim Kurulu
Başkanı Osman Erkan ile
konuştuk.
34
Gebze Plastikçiler
Organize Sanayi Bölgesi
Yönetim Kurulu Başkanı
Osman Erkan
G
ebze Plastikçiler Organize
Sanayi Bölgesi nasıl kuruldu?
Gebze Plastikçiler Organize
Sanayi Bölgesi, Gebze’de 120
hektar arazi üzerinde sanayicilerin güç birliği sayesinde doğdu. Sanayicilerimiz o dönemlerde, İstanbul’un değişik semtlerinde dağınık bir şekilde faaliyet
göstermekteydi. Ayrıca bireysel düzeyde
kalarak enerji darboğazı, yangın tehlikesi,
sosyal örgütlenme, kaliteli iş gücü, teknolojik gelişme gibi somut sorunlara çözüm
üretmekte güçlük çekiyorlardı. Bu sıkıntıların giderilmesi amacıyla 1990 yılının
Ocak ayında Plastik Sanayicileri Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi kuruldu.
Plastik Sanayicileri Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi, 1992 yılında Gebze’deki 120
hektarlık arazinin tamamını satın alıp
öncelikle imar planı çalışmalarını tamamladı. 1994 yılında da yatırımlara başlandı.
Gelişme süreci içerisinde organize sanayi
bölgesi statüsüne dönüşmenin çok yönlü
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
yararları benimsenerek 14.03.1998 tarihli Genel Kurul’da alınan kararla gerekli
girişimler başlatıldı. Bu talebimiz, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın 1998 yılı Yatırım Programı’na alınarak aynı yıl Resmi
Gazete’de yayınlanıp kesinleşti. Böylece,
Ocak 2001’de, 44 sicil numarasıyla “karma
OSB” tüzel kişiliği kazandık.
Bölge ve firmalar hakkında kısa bir bilgi
verebilir misiniz?
GEPOSB 120 hektarlık bir arazi parçasıyken, bugün planları ile sanayinin ihtiyaç
duyduğu bütün vasıflara kavuştu. 174 dönüm genişleme sahasının dahil edilmesi
ile birlikte 1374 dönümlük bir büyüklüğe ulaştı. Genişleme sahaları ile birlikte
GEPOSB’un büyüklüğü 170 hektara ulaşıyor. GEPOSB’da bulunan sanayi parsellerinin tamamı üyelere tahsis edilmiştir.
Parsel sayısı 166 ve yapılaşma oranı yüzde
70’ler civarındadır.
GEPOSB’da ilk sanayi yatırımları 1997 yılında başladı. İlk etapta Gebze’de 5 firma
ile başlayan yolculuğumuzda, bugün itibariyle faaliyette olan firma sayısı 115’e,
inşaat halinde olan firma sayısı 6’ ya ulaştı.
Proje aşamasında olan firma sayısı ise 10.
Türkiye’nin örnek organize sanayi bölgelerinden biri olan Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesi’nde kriz öncesi çalışan
sayısında 9000 - 9500 rakamlarına ulaşıldı.
Fakat yaşanan krizin etkileri nedeniyle
bu sayı, 8000 - 8500 kişi sayılarına kadar
düştü. GEPOSB, ulaştığı çalışan sayısıyla
ülke ekonomisi için önemli bir istihdam
merkezi olma özelliğini gerçekleştirdi.
GEPOSB karma bir OSB. Bölgenin genel
sanayici profiline baktığımızda, ağırlıklı
olarak plastik ve metal sanayi faaliyet göstermesine rağmen tüm sektörlerde faaliyet
gösteren katılımcılar da mevcut.
Bölgemizde yerli firmalar olduğu gibi yabancı sermaye yatırımları da bulunuyor.
GEPOSB’da faaliyette olan firma sayısının
yaklaşık yüzde 10’u yabancı sermayeli
firmalardan oluşuyor. Bunların arasında
Cambro Özay Plastik, Roma Plastik, Numarine Denizcilik, Parker İklim Kontrol
Sistemleri, Sandoz İlaç Hammaddeleri,
Copreci TR, Avon Otomotiv ve Wooritec
Teknoloji bulunuyor.
Gebze Plastikçiler Organize Sanayi
Bölgesi’nde gerçekleştirilen yatırımlarla
faal firmaların (kesin olmamakla birlikte)
2008 yılı içerisinde 700 milyon dolar üzerinde ekonomik katkı gerçekleştirdikleri
söylenebilir. İstanbul Sanayi Odası tarafından her yıl açıklanan Türkiye’nin İkinci
500 Büyük Firması içerisinde GEPOSB’ da
faaliyette olan 6 firma yer alıyor. Ayrıca
SEKTÖRLER
2004
2005
2006
2007
2008
2009
Gıda Sanayi
1
2
2
2
2
2
Tekstil sektörü
3
4
4
3
1
1
Plastik Sanayi
14
17
23
24
29
29
Kimya Sanayi
4
4
4
3
5
5
Petrokimya
Sanayi
1
1
2
3
2
2
Madeni Eşya
Sanayi
1
1
1
1
1
1
Makine İmalat
Sanayi
8
11
12
12
12
13
Diğer
33
42
43
51
61
62
Toplam
65
82
91
99
113
115
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009
GOSBSAD
GEPOSB’da Faal Firmaların Sektörel Dağılımı
35
ÇEVRE
OSB’LER
GEPOSB, Türkiye'nin en çevreci ikinci
OSB'si ödülünü kazandı.
Çevre ve Orman Bakanlığı Eğitim ve
Yayım Daire Başkanlığı ve OSBÜK' ün
işbirliği ile ikincisi yapılan" En Çevreci
OSB" yarışması sonuçları belirlendi ve
2009 yılı En Çevreci OSB'leri seçildi.
Dereceye giren OSB'ler, ödülerini
İstanbul' da Sütlüce Kongre Merkezi'nde
gerçekleştirilen 5 Haziran 2009 Dünya
Çevre Günü kutlamaları sırasında
aldılar.
GEPOSB’da faaliyette olan 7 firma, Kocaeli kurumlar vergisi sıralamasında ilk 100
içerisinde yer alıyor.
GOSBSAD
OSB’nizin temel sorunları neler?
36
GEPOSB’un bugün itibariyle en temel sorunu, tüm dünyayı etkileyen global ekonomik kriz sebebiyle firmalarımızın yaşadığı sıkıntılar. Ayrıca GEPOSB’ un mevcut
arazilerinin bir kısmındaki sıkıntı nedeniyle sanayicilerimiz zorluklar yaşıyor.
Yaşanan sıkıntı sebebiyle çalışan işçiler,
işveren ve dolaylı olarak da devletimizin
zararı söz konusu. Bu konunun çözüme
kavuşturulması konusundaki çalışmalarımız Sanayi Bakanlığı düzeyinde sürüyor.
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
En kısa süre içinde çözüme kavuşturmayı
hedefliyoruz.
Yaşanan kriz ortamına rağmen bölgemizdeki firmalar en son noktaya kadar direndiler ve çalışan personelini düşünerek hareket ettiler. Fakat krizin başlangıçta 2009
yılı sonlarına doğru sona ermesi tahmin
edilirken, bu sürenin 2010 yılının ilk yarısına kadar uzayacak gibi görünmesi, gerçek anlamda birer KOBİ olan firmaların
morallerini etkiledi.
Devletten neler bekliyorsunuz?
Devlet, sanayicimizin sorunlarına çözüm
bulmaya çalıştığı bir hizmet kapısı. Samimi bir ortamda, “Sanayicinin sorunu bizim sorunumuzdur” sloganı ile hizmet sunulduğunu düşünüyorum. İtfaiyesinden
sağlık ocağına, elektriğinden suyuna, alt
yapı yatırımlarından üst yapı yatırımlarına kadar tüm proje hedeflerini gerçekleştiren bir OSB olan GEPOSB, bugüne kadar
yaptığı yatırımlar ile bölgesinde ilklere
imza atması nedeniyle bir marka OSB olmuştur.
Bugüne kadar gerçekleştirdiği yatırımların hepsini, devletten bir kuruş kredi kullanmadan tamamen kendi imkânları ile
gerçekleştiren bir OSB olması en önemli
farklılıklarından bir tanesidir.
GEPOSB’un rekortmenleri
2008 Yılı Vergilendirme Dönemi Kurumlar Vergisi Kocaeli Rekortmenleri
21.
Roma Plastik Sanayi ve Tic. A.Ş.
32.
Coster Aerosol Valf Sanayi A.Ş.
46.
Mikrosan Mak. ve Kalıp San. A.Ş.
53.
Teknik Bombe Sanayi Makine
A.Ş.
72.
Tekso Teknik Soğ. San. ve Tic.
A.Ş.
80.
Teknokon Makine İmalat ve
Montaj A.Ş.
91.
Alaybeyoğlu Metal İma. San. A.Ş.
2008 Vergilendirme Dönemi Yıllık
Gelir Vergisi (G.M.S.İ.) Rekortmenleri
3.
Levent ÖGEL
İSO 2007 Yılı İkinci 500 Büyük
Sanayi Kuruluşları
141. Nova Reklamcılık Dekorasyon San.
Tic.A.Ş.
146. Roma Plastik Sanayi ve Ticaret A.Ş.
380. Denizatı Petrokimya Ürünleri San.
Tic. Ltd. Şti.
391. Obasan Gıda Tekstil İnş. San. ve Tic.
A.Ş.
400. Galsan Plastik ve kalıp San. A.Ş.
428. Plaş Plastik Amb. San. ve Tic. A.Ş.
OSB’ler birlikte hareket ederek nasıl bir
ortak çalışma yürütebilir?
GEPOSB, sorun değil, çözüm üreten bir
OSB. Çünkü çözüm üretmenin çok önemli
olduğunu düşünüyoruz. OSB’lerin birlikte
hareket etmeleri durumunda; ortak sorunlarının tespit edilmesi, çözüm önerilerinin
değerlendirilmesi, yapılmış ve yapılacak
olan çalışmalar hakkında bilgi edinilmesi
ve güç birliği sağlanması açısından son derece önemli bir eksikliğin giderilmesi sağlanacaktır. Zaten, fiziki olarak çok yakın
olmamıza rağmen iletişim ve bağlantıları
olmayan OSB’lerin birbirlerini tanımalarının ve ikili ilişkileri arttırmalarının çok yararlı olduğu, geçmiş dönemlerde yapılan
çalışmalarla ortaya çıkmıştı.
OSB’lerimiz sosyal sorumluluk projeleri
kapsamında okullar, sosyal tesisler, ortak
ağaçlandırma çalışmaları, eğitim ve bilgilendirme çalışmalarına ağırlık verebilirler. OSB’lere ulaşımın sağlanmasında
yaşanan sıkıntılar nedeniyle ortak çalışmaların arttırılarak kavşak düzenlemeleri
ve üst geçitler gibi yatırımların yapılması
konusunda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi
ile çok daha sıkı ilişkiler içerisine girerek
sorunların çözümünün hızlandırılması gereklidir. Çevre konusunda yapılan bireysel
yatırımlar yerine OSB’lerin bir araya gelmesi ile ortaya çıkan güç birliği sayesinde
daha büyük yaptırıma sahip uygulamalar
yapılması konularında işbirliğinin araştırılması gerekmektedir. OSB’lerin Gebze ve
Türkiye ekonomisine yapmış olduğu katkılar konusunda ortak bir basın platformu
oluşturularak çok daha güçlü bir basın iletişimi sağlanmalıdır.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009
GOSBSAD
Ülkemizin içinde bulunduğu bu kriz günlerinde yaşanan belirsizlikler aşıldığında,
sanayiye uygun, atıl durumdaki arazilerin
bir an önce kullanılmasıyla, sanayicinin
rekabet gücünün artırılması, çeşitli teşviklerle sanayiciye destek sağlanması, hammadde ve ekipman temininde karşılaşılan
zorlukların giderilmesi, maliyetleri çok
büyük oranda etkileyen enerji konusunda
tedbirler alınması ve milli sanayicinin en
büyük problemi olan Çin–Uzakdoğu orijinli ucuz malzemeler konusunda gerekli
tedbirlerin alınması, yatırım konusunda
önünün açılması, OSB’lerin önünün açılması ve en önemlisi çözümün OSB’lerin
yetkilerinin artırılarak “tek hizmet kapısı”
sistemi şeklinde hizmet verilmesiyle sorunların çok daha hızlı çözümü mümkün
olacaktır.
37
GOSB’UN
RENKLERİ
“Türkiye’nin
Ar-Ge’de geri
kalmasının nedeni
yanlış eğitimdir”
Nuhpanel Yapı Elemanları
San. ve Tic. A.Ş. Yönetim
Kurulu Başkanı
Başar Nuhoğlu
30 yıllık inşaat sektörü
tecrübesini sanayicilik kültürü
ile birleştiren NUHPANEL,
son teknolojiye uygun üretim
yapabilme kabiliyetindeki
fabrikalarında Türk sanayicisi
ve inşaat sektörünün
talep ettiği yüksek kaliteli
poliüretan ve taşyünü dolgulu
izolasyon panelleri üretiyor.
NUHPANEL’in ilklerle dolu
başarılarını ve yüzlerce fikirle
bir fabrika gibi çalışan Ar-ge
bölümünü, firmanın kurucusu
Başar Nuhoğlu'na sorduk.
N
UHPANEL’i nasıl kurdunuz?
20 yıl uluslararası taşımacılık,
25 yıl da inşaat işiyle uğraştım.
1996’da panel üretmeye karar
verdim ve 1998’de de panel fabrikasını faaliyete geçirdim. İnşaatı bırakıp
sanayici olmayı seçtim, çünkü inşaat bana
daha yorucu geldi. Panel zaten inşaatların
da kullandığı, tanıdığım bir malzemeydi.
GOSBSAD
Fabrikayı ilk olarak GOSB’da kurdum.
Yatırım amaçlı bir arsa almıştım. Sonra o
arsa, panel fabrikasına kısmet oldu. Panel
konusu Türkiye’de çok yeni. Poliüretan ve
taş yünü panelin Türkiye’de 15 yıllık bir
geçmişi var. İlk 10 yıl, çok basit fonksiyon-
38
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Nasıl bir vizyonla panel işine girdiniz?
İnşaatçı olduğum için panelin inşaattaki
öneminin farkındaydım. Ondan önce tek
katlı eternet ve trapez vardı. Başka bir ürün
yoktu. Gelişen ekonomi ile birlikte ısı izolasyon değerinin mutlaka önem kazanacağını düşündüm. Türkiye’de de o dönemde
bir kapasite problemi vardı. İnşaattan gelen piyasayı ve ürünü de tanıdığım için bu
işe girmeye karar verdim. Çok bilinçli bir
seçimdi, tesadüfen girmedim.
Türkiye’nin 30 yıl önce izolasyon problemi yoktu. Isı izolasyonu gündemde bile
değildi. İnsanlar soğukta çalışırlardı. Hava
sıcaksa da, sıcakta çalışırlardı. Ama şimdi
öyle değil. Şimdi öyle yasalar var ki, herkes
çok daha fazla önemsiyor. Örneğin Avrupa sıfır enerji kaybına odaklanmış durumda. Enerji üretmek başka bir şey, onu hor
kullanmak başka bir şey. Şimdi dünya sıfır
enerjiyi elde etmenin, kayıpları sıfıra indirmenin yollarının peşinde. Çünkü üretmek zaten maliyetli. Onu korumak, sarf
etmekten daha cazip. Bu düşünceler, ben
bu işe girdiğim dönemde yazılıp çiziliyordu. Geleceğin böyle olacağı söyleniyordu.
Türkiye konuya henüz çok uzaktı. Ama
ben olayın önemini hissettim. İşe girdikten
sonra büyük bir boşluk gördük tabii. Çatı
paneli ve cephe paneli vardı sadece.
Şimdi daha farklı paneller mi var?
Çok. Biz Ar-Ge’ye de çok önem verdik. Mesela, biz taş yünü panel üretimine başladığımız zaman tek bir firma çok az miktarda yapıyordu. Deneme safhasındaydı ve
çok pahalıydı. Şimdi bizim üretimimizin
yüzde 30’u taş yünü panel. Piyasa büyük
bir değişim geçirdi. Mesela havalandırma
kanalları hep tek kat sac üzeri izolasyonluydu. Artık yoğun bir şekilde izolasyonlu
panelden havalandırma kanalları yapılmaya başladı. Panel, gemilerde kullanılmıyordu Şu anda gemi güvertelerinde ve
yaşam alanlarında kullanılıyor. Seksiyonel kapılar eskiden trapezdi, şimdi panel
olmaya başladı. Bunun gibi birçok farklı
alanda panel kullanılmaya başlandı. Daha
da çoğalacak.
Poliüretan kalitesi çok yükseldi. Eskiden
poliüretan çıra gibi yanardı. Artık poliüretanlar yanmıyor. Bu da çok önemli bir
katkı. Ayrıca bu paneller, su, rüzgar ve ısı
izolasyonu yapıyor. Ayrıca finish malzeme. Yani paneli koyduktan sonra üzerine
ne boya, ne de başka ek bir işlem yapıyorsunuz. İşiniz o anda bitiyor. Bu kadar çok
fonksiyonlu başka bir ürün daha yok. Duvar öreyim, sıva yapayım, boya yapayım,
izolasyonunu yapayım gibi detayların
hiçbiri yok artık. Bütün her şeyi aynı anda
yaptığı için de çok kullanılan ve tutulan
bir ürün. Ürün çeşitlerinin daha da çoğalacağını düşünüyorum. Yeni teknolojiler
çıkacak.
Ar-Ge çalışmalarınız hakkında bilgi verir
misiniz?
Bizim şu an Ar-Ge’si üzerinde çalıştığımız
bir ürünümüz var. Plastikten poliüretanlı panel yapıyoruz. Aside dayanıklı, anti
bakteriyel ve ısı izolasyonlu. Bunu yapıp
hayata geçirmek çok önemli. Gelişmeler,
stratejik olarak kararımızın doğru olduğunu gösteriyor. Çünkü çok genişleyecek ve
büyüyecek bir konu.
Birçok finish aksesuarlarını Ar-Ge’mizle
beraber standart hale getirdik. Artık biz
panelle birlikte doğramayı da müşteriye
veriyoruz. Yeni bir kar merkezi yok, yeni
bir muhatabı yok. Panelleri takan kişi, doğramayı da takıp işi bitiriyor. Problemi aynı
kişi göğüslediği ve çözdüğü için binayı
problemsiz bina haline getirmiş oluyoruz.
Bunun gibi aksesuar ve geçiş malzemeleri
konusunda birçok yeniliklerimiz oldu.
Bir başka özel çalışmamız daha var. Bir
tıra, 3x7 ölçülerinde 18 tane konteynır
yüklemeye başladık. Bu dünyada ilktir. 5
dakikada toplanan ve 5 dakikada kurulan
bir konteynır düşünün. 2.80 yüksekliğinde
ve bir tıra 18 tane yüklüyorsunuz bundan.
Şu anda konteynır imalatında yüzde 95
ihracat yapıyoruz. Çünkü uzun yolda, bir
konteynırdan 18 tane yüklemenin müthiş
nakliye avantajı var. Bir de sökülüp takıl-
"Türkiye’nin
Ar-Ge’de geri
kalmasının nedeni
yanlış eğitimdir.
Devlet bile ArGe’yi yıllarca
teşvik etmemiştir.
Amerika’da gayri
safi milli hasılanın
yüzde 3 buçuğu,
Japonya’da 2,2’si,
Avrupa’da 1,4’ü
Ar-Ge’ye gider.
Avrupa’nın hedefi 10
yıl içinde bunu 1,8’e
çıkarmaktır. Son 3
yılda Türkiye’deki
devlet de desteğe
başladı. "
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009
GOSBSAD
lu kullanıldı. Sadece çatı ve cepheyi örten
bir malzemeydi. Birçok sorunları vardı.
Bunlar yavaş yavaş aşıldı ve bugün iyi bir
noktaya gelindi. Panel üretimi, tek çeşitten
8-10 çeşide çıktı. Böyle olunca da inşaatlardaki payı arttı. Dolayısıyla yeni firmalar
kuruldu ve kapasite büyüdü.
39
GOSB’UN
RENKLERİ
masının çok büyük avantajı var. Bu nedenle uzak taşımalarda, biraz pahalı olmasına
rağmen taşıma avantajından dolayı çok
tercih ediliyoruz.
GOSBSAD
Ar-Ge’ye verdiğiniz bu emek taklit edilmiyor mu?
40
Genelde tam tersi düşünülür ama ben maalesef taklit edilmiyor diyeceğim. İnsanlar
alışkanlıklarından kolay vazgeçmiyorlar.
İlginçtir, sabit kalmak istiyorlar. Ar-Ge’yi
algılamaları çok uzun süre gerektiriyor.
Biz bazı Ar-Ge çalışmalarımız için herhangi bir know-how bile almadık. 2,5 yıllık bir
Ar-Ge çalışmamız var. TÜBİTAK ve ODTÜ
ile birlikte çalıştık. Devletten çok ciddi yardımlar aldık. 2,5 yılın sonunda ortaya yeni
bir ürün çıkardık. Şu anda onu kullanıyoruz. Bizim ürettiğimiz poliüretan, dünya kalitesinde bir poliüretan. Yurt dışına
testlerini yolladık. Çok başarılı buldular.
En güzel yanı, yüzde 30 geri dönüşümlü
malzeme kullanmamız. Kazanım açısından olağanüstü bir şey bu.
Türkiye’de ilk defa PVC membranı biz
ürettik. Çatı yalıtımlarında, bina zeminlerinin yalıtımlarında, göletlerde, tünellerde
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
kullanılabilecek PVC membranı üretiyoruz. Bizden sonra birkaç firma daha yaptı. Bu sene Türkiye’de yüzde 100’ü ithal
edilen seksiyonel kapı panellerini ürettik.
Türkiye’de kapı paneli hiç üretilmezdi. Bu
da Ar-Ge çalışmalarımızın ürünü olan bir
GOSB’u neden seçtiniz?
GOSB’un daha temeli atılmadan yatırım
amaçlı bir arsa almıştık. GOSB’un ilk ortaklarındanım yani. Bu yüzden GOSB’un
bütün serüvenini yaşadım. Burası gerek
altyapısıyla, gerek imajıyla örnek ve öncü
bir organize sanayi bölgesi. Organize Sanayi Bölgeleri Yasası’nın bile ana mutfağı
Gebze Organize Sanayi Bölgesi olmuştur.
Şu anki konumu ve saygınlığı da fevkalade önemlidir. Yurt dışından gelen yabancılar, burayı çok iyi bir sanayi bölgesi
olarak görmektedirler. Havası bile farklıdır. Ağaçlarıyla, yollarıyla, içindeki yaşamıyla farkını görürsünüz. Bu, sanayicilerin yönetim anlayışının bir sonucudur.
Çünkü buralarda hep büyük sanayiciler
yerleşmiştir. Bu nedenle GOSB iyi bir
Başka
ithalatını
ürünleriniz var mı?
durdurabileceğiniz
Evet, var. Gemilerin yaşam alanlarının ihtiyacı olan panelleri ürettik. Yüzde 80’i ithal edilen, yüzde 20’si Türkiye’de üretilen
ve çok talep edilen bir ürün bu. Bu yüzde
80’e rakip olacağız. Ürünün sertifika müracaatını yaptık, 1 ay içinde İtalya’dan gelecek. Türkiye’de olmadığı için yabancılar
çok pahalıya satıyor bu ürünü. Tahmin
ediyorum orada da bir ilk olacağız ve ithalatı büyük ölçüde durduracağız.
Bu sene yeni bir ürünümüz daha var. Olağanüstü bir Ar-Ge çalışması. Panel fiyatını
yüzde 20-30 ucuzlatan, panelden daha hafif, daha fonksiyonel, anti bakteriyel, aside
dayanıklı bir panel. PVC değil, başka bir
malzemeden yapılıyor. Özellikle bu paneli kullanmak zorunda olan sektörler var.
Mesela mandıralar. Aside dayanıklı olduyere geldi. İyi bir şekilde de yoluna devam
ediyor. Altyapı problemleri bu kadar iyi
çözülen başka bir sanayi bölgesi olamaz.
Onun için GOSB’da olmaktan mutluyum.
Daha da iyi olacağını düşünüyorum.
Önümüzdeki dönemlerde, sanayicilerin
talepleri doğrultusunda, maliyet düşürücü konulara da adım atacağımızı tahmin
ediyorum. Ben GOSB’da olmaktan mutlu
olmayan tek bir sanayiciye de rastlamadım bugüne kadar.
GOSB’un yarını çok önemli. GOSB’un atacağı her adım, sadece kendisi ve sanayicisi
için değil, Türkiye için de önemli. Çünkü
bugüne kadar hep önde olmuş, bundan
sonra da önde olmaya, iyi örnekler sunmaya devam etmeli. Bence enerji, doğalgaz,
atıkların temizlenmesi, çevre ve sosyal
ğu için balıkçılar, balık üretim tesisleri, balık işleme tesisleri, boya tesisleri ve tekstil
bu paneli kullanmak zorunda. Çünkü anti
bakteriyel yapıdalar. Bütün asidik ortamlar bu ürünü istiyor.
Gelecek planlarınız neler?
Kapasitemizi yükseltmek için iki tane makine satın aldık. Bu makinelerin birisini
GOSB’daki binamızda kuracağız. Diğer
makineyi de yurt dışında kuracağımız
tesise götüreceğiz. Ürün çeşitleri artınca
mutlaka kapasite problemi yaşıyorsunuz.
Ar-Ge çalışmalarımız devam ediyor. Dünyada örneği var, ama Türkiye’de ilk defa
bizim yaptığımız su bazlı bir sac boyama
tesisi bulunuyor. Su bazlı boyalarla çalışıyoruz. Çevreye de zarar vermemiş oluyoruz. PVC laminasyon yapacağımız bir tesisimiz olacak. Ahşap desenli veya istenilen
desende bu kaplama işlemini yapacağız.
Türkiye’de bunu bir firma üretiyor, ama o
da çok yeterli değil. Çoğunlukla malzeme
yurt dışından geliyor. PVC kaplı, desenli
metal malzeme dünyada çok kullanılıyor.
Türkiye’de ise pazara henüz girmemiş.
sorumluluk konularında GOSB’un ülkeye karşı sorumlulukları var. Bugünkü
yönetim kadroları, bugünkü sanayiciler,
ikinci nesil sanayiciler bu işe çok yatkın.
GOSB’u bütün olarak nereye taşıyabiliriz, ülkeye ne gibi örnekler sunabiliriz
diye kafa yoruyorlar, bunu ciddi bir gündem maddesi yapıyorlar. Bu, GOSB’u
daha saygın yapıyor. GOSB’un hemen
atacağı ilk adım, yakın bölgelerde yeni
bir GOSB yaratmak. Bu, GOSB’un sanayicilerinin şu anda yaşadığı en büyük
problem. Bildiğim kadarıyla yönetim de
bu konuda çalışıyor. Eğer bu başarılırsa,
GOSB önemli bir adım daha atmış olur.
Zaten diğer sorunları nerdeyse çözülmüş
vaziyette.l
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009
GOSBSAD
ilktir. Herhangi bir teknoloji satın almadık.
Önümüzdeki bir yıl içinde bu ürünün ithalatını çok büyük ölçüde durduracağımızı tahmin ediyoruz. Çünkü ithal ürünün
fiyatıyla, bizim fiyatımız arasında çok büyük fark var. Bunu duyan bir İtalyan firma
bizden panel almayı bile düşünüyor. Ayrıca havalandırma kanallarını üretiyoruz
biz. Bu da dünyada sadece 4 yerde üretiliyor. Bir tanesi de biziz.
41
GOSB’UN
RENKLERİ
Dış cephelerde ve dekorasyonda kullanılıyor. Arada müthiş bir fiyat avantajı olacak.
İran ve ve Irak’tan ciddi konteynır talebi
var. Biz konteynırı, yaşam konteynırı haline çevireceğiz. Panel havasından çıkarıp
ev havasına sokacağız.
Şu anda 80’e yakın konuda Ar-Ge çalışmamız var. Ar-Ge çalışanlarımıza çok güveniyoruz. Üretimde çalışan en alt kademedeki arkadaşımıza bile düşünme imkânı
verildiğinde ortaya müthiş şeyler çıktığını gördük. Zaten Ar-Ge’de birinci kural,
çalıştığınız insanlara düşünme imkanı
ve hata yapma imkanı vermektir. Bazen
panik halinde bana gelip, “1000 metrekare mal gitti” diyorlar. Ar-Ge’de gidebilir.
GOSBSAD
Can ve Başar Nuhoğlu
42
Onun bedeli neyse ödeyeceksiniz. Eğer
böyle düşünürseniz, olayı çözersiniz. Ama
eğer onlara, “Doğru üretmediğiniz için
1000 metre mal gitti” derseniz, bir daha
size hiçbir önerilerini getirmezler. Çünkü
korkarlar. Halbuki o hatanın bir Ar-Ge
hatası olabileceğini, bunun çözümünün
ne olduğu konusunda düşünmeleri gerektiğini söylediğiniz zaman problemin
çözümünde de sorumluluk almalarını
sağlarsınız. Biz Ar-Ge’yi iyi yönettiğimizi
düşünüyoruz. Çoğu kez patent başvuruNİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
su dahi yapmıyoruz. Mesela poliüretanla
patent başvurumuz yok, çünkü sırrımızın
öğrenilmesinden korkuyoruz.
Türkiye’deki Ar-Ge’nin durumunu nasıl
görüyorsunuz?
Geçenlerde bir toplantıda eski bir sanayici,
“2004’ten beri Ar-Ge’ye çok önem veriyoruz. Düşünme yeteneği ve yaratıcılık yeteneği olmayan kişiyi işe almamaya gayret
gösteriyoruz” dedi. Türkiye’deki büyük
bir sanayici bunu 2004 yılında fark edebildi. Avrupa bunu neredeyse 300 yıl önce
fark etmiş.
Sanırım sorun bizim eğitim sistemimize hatta aile içi eğitime kadar dayanıyor.
Yaratıcılığa önem verilmiyor eğitimde.
Daha aileden başlayan yanlış eğitimle çocuğa hep, “Aman fazla bir şeye karışma,
seni ilgilendirmeyen konulara girme, çok
konuşma, sana öğretilenle yaşa” diyoruz.
Bu baskılar sonucunda çocuklara okulda,
büyüklere askeriyede hep stabil olmayı
öğrettiler. Dolayısıyla Türkiye’de maalesef
yaratıcılık çok az. Bunun altyapısının mutlaka olması gerekiyor. Avrupa bunu sanatla çözmeye çalışıyor. Türkiye’de resimle
uğraşanların sayısı 2000’i geçmediği bir
gerçek. Avrupa’da nüfusu 100 bin olan bir
kasabada en az 15-20 bin kişi resim yapar.
Resim yaratmaktır. Çocuklar aslında resim
yaparken yaratmayı öğreniyor. Bence yaratıcılığı teşvik eden en önemli şey sanattır. Aileden başlayarak tüm eğitim hayatı
boyunca çocukları bir kalıba sokmamayı
öğrenmemiz gerekir. Çocuğun hata yapmasına müsaade etmeyi öğrenmeliyiz.
Türkiye’nin Ar-Ge’de geri kalmasının nedeni yanlış eğitimdir. Devlet bile Ar-Ge’yi
yıllarca teşvik etmemiştir. Amerika’da
gayri safi milli hasılanın yüzde 3 buçuğu, Japonya’da 2,2’si, Avrupa’da 1,4’ü
Ar-Ge’ye gider. Avrupa’nın hedefi 10 yıl
içinde bunu 1,8’e çıkarmaktır. Son 3 yılda
Türkiye’deki devlet de desteğe başladı.
Sonuçta çalışanınızın düşüncede özgür
olmasını sağlayacaksınız. Düşüncesinde
özgür olduğu ve kendini herhangi bir baskı altında hissetmediği zaman çok rahatlıkla düşünebilir ve size çok büyük şeyler
kazandırır.l
GOSB
TEKNOPARK
25 yıllık bir Ar-Ge
öyküsü: Logo Business
Solutions
Logo Business Solutions
Genel Müdürü
Birol İskender Cabadak
Türkiye’nin en büyük bağımsız
yazılım kuruluşu Logo, 1984
yılında kişisel bilgisayarlar
için mühendislik yazılımları
geliştirmek üzere kuruldu.
Logo, 25 yıl içinde hepsi
bilişim teknolojilerine odaklı,
şirketlerden oluşan bir
yüksek teknoloji grubu haline
geldi. Kurulduğu günden bu
yana sektöründe ürünlere,
hizmetlere, iş süreçlerine
getirdiği inovasyonlarla Türk
yazılım sektörünün sürükleyici
ve yenilikçi lideri olan Logo,
2000 yılında halka açılarak
Türkiye’nin halka açılan ilk
bilişim şirketi olma unvanını
kazandı. Logo Yazılım’ın
başarıyla geçen 25 yılını, Genel
Müdür Birol İskender Cabadak ile
konuştuk.
L
ogo Yazılım’ın hikayesini anlatır mısınız?
GOSBSAD
Logo Yazılım, üç kurucu ortak
tarafından 1984 yılında kurulmuş bir şirket. 25. yılımızı yeni
doldurduk. Bugüne kadar yaklaşık 165 bin
işletme bizim ürünlerimizden ve hizmetlerimizden yararlanmış. Bu, bir milyona yakın kullanıcı demek oluyor. Bunun yanında tüm Türkiye’ye yayılmış 1000 civarında
yetkin bayimiz var. Personelimiz dönemsel olarak projelere göre değişiyor. Şu anda
yaklaşık 180 kişiyle çalışıyoruz. Ankara
ve İzmir’de iki tane ofisimiz var. Yurt dışında da yaklaşık 40’a yakın ülkede ürün
ve hizmetlerimiz yer alıyor. Bu ülkelerde,
46
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
KOBİ’lere özel çözümleriniz neler?
Küçük, orta ve büyük ölçekli işletmelere
yönelik 3 ana ürün kategorimiz mevcut.
En alt seviyedeki ürün grubumuzda başlangıç seviyesi ürünümüz Logo Start ve
Logo GO ürünleri yeralıyor. Orta segmentde Logo Tiger çözümümüz. Kurumsallaşmış orta ölçekli firmalar için geliştirilmiş
bir ERP Çözümü. En üst segmentte ise,
büyük ölçekli kurumsal firmalar için geliştirilen Unity çözümü.
Her çözümümüz firmaların kendi ölçeklerine uygun iş süreçleri ve ihtiyaçlarını karşılayan ve Türkiye’de bir milyonun üstünde kullanıcıya ulaşmış çözümler. Bunun
yanısıra sektörel ihtiyaçlara cevap veren
Logo ya da Çözüm Ortakları tarafından
geliştirilmiş dikey çözümler dediğimiz çözümlerimiz de mevcut.
Bizim sektörümüzün özelliği, işimizin
ürünleri sattığımız anda başlaması. Firmanın ihtiyaçlarına göre ürünün kullanılmasını sağlamak gerekiyor. Bu yüzden eğitim
implementasyon işlemini, iş ortaklarımızla birlikte yapıyoruz. Yani kullanıcımıza
ürünün götürülmesi, kurulması, eğitimi
ve ondan sonraki destek hizmetleri iş ortağımız tarafından yapılıyor. Bunun da, hem
bizim hem de müşterimizin isteğine göre
yapılması için yetkin bir iş ortaklığı gerekiyor. Logo olarak iş ortaklarımız, ürün
segmentlerimize göre kategorize edilmiş
durumdalar. Hepsi özel sertifikasyonlara
ve yetkinliklere sahipler. Dolayısıyla çok
kurallı, yatırım yapanları koruyan, kullanıcımızın da belli standartlarda hizmet
almasını sağlayan bir kanal yapısıyla çalışıyoruz.
25 yıllık sürede ürün geliştirme sürecinizi nasıl yönettiniz? İhtiyaçları nasıl
belirlediniz?
Burada iki önemli nokta var. Birincisi var
olan ürününüzü nasıl geliştireceksiniz?
İkincisi ihtiyaçlara göre farklı segmentlere
hangi ürünler gidecek? Logo Yazılım’ın ilk
ürünü 1986 yılında çıktı. İlk zamanlarda
işletmelerde bilgisayar kullanımı çok azdı.
Kullanım arttıkça yeni ihtiyaçlar ortaya
çıktı. Bir mikro işletmeyle bir kurumsal
işletmenin ihtiyaçları ve iş yapış biçimleri birbirlerinden çok farklı. Dolayısıyla
ürünlerinizin hem küçük, hem de kurumsal firmalara göre tasarlama zorunluluğu
söz konusu. Dolayısıyla aynı ürünü hem
küçük, hem de kurumsal firmalara göre
tasarlama zorunluluğu doğdu.
Logo’nun en büyük avantajı, ürün geliştirme, pazarlama ve destek ekipleri ve satış
ekiplerimizin ağırlıklı olarak bu kararların
içinde olması. Biz şirket olarak bu segmentasyonun gerekliliğini erken gördüğümüz
için diğer rakiplerimizden farklılaştık. Mesela, büyük şirketlere hitap eden ürünümüz
olan Gold’un çıkışı 1992’dir. Çünkü biz bu
segmente hitap edecek bir ürün açığını
gördük. Ürünümüzü kullanan müşteriler
Logo, Unity on Demand ürünü
ile 8. Teknoloji Ödülleri'nde
Orta Ölçekli firmalar arasında
"Yenilikçi Teknoloji Ürünü"
ödülünü aldı.
TÜBİTAK, Türkiye Teknoloji Geliştirme
Vakfı (TTGV) ve Türk Sanayicileri ve
İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından 8.’si düzenlenen Teknoloji Ödülleri
ve Kongresi 25 Haziran 2009 tarihinde
Sabancı Center’da düzenlendi. Bu yıl 41
projenin başvurduğu ve 26 şirketin finalist olduğu Teknoloji Ödülleri, “mikro”,
“küçük”, “orta” ve “büyük ya da bağlı”
olmak üzere 4 ana kategoride gerçekleşti. Her kategori için hem “ürün” hem de
“yenilikçilik/teknoloji” başlıklarında
değerlendirmeler yapıldı. Orta ölçekli firma kategorisinde Logo’nun Unity
on Demand ürünü, “Yenilikçi Teknoloji
Ürünü” ödülünü kazandı.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009
GOSBSAD
hem Türkiye’den giden ve o bölgelerde
iş yapan iş ortaklarımız, hem de oradaki
iş ortaklarımız bulunuyor. Yurt dışında
faaliyet gösterirken, o ülkenin dilinde ve
o ülkenin mevzuatına uygun çalışan sürümlerle iş yapıyoruz. Bu ülkeler arasında
Rusya, Gürcistan, Azerbaycan, Körfez Bölgesi ülkeleri, Doğu ve Batı Avrupa ülkeleri
yer alıyor. İhracat ciromuz, yüzde 13 ila
20 arasında değişiyor. Hedefimiz bu oranı
her yıl artırmak. Türkiye’deki 165 bin kullanıcımızın tamamına yakınını KOBİ’ler
oluşturuyor.
47
GOSB
TEKNOPARK
o kadar farklı özellikler ve hizmet istediler
ki, yeni bir konsepte sahip bir ürün gerekti. Büyük bir ürüne geçince onun hizmetini
verecek farklı bir ekip kurma gereksinimi
de doğdu. Bir mikro işletmeye giden destek elemanıyla kurumsal müşteriye giden
proje elemanını ayırmanız lazım. Çabuk
karar alabilen bir şirket olmamız en büyük avantajımızdır. Önemli olan o ihtiyacı
görmek. Çok küçük bir şirket olarak bizim
start ürünümüzle başlayıp, Tiger ve Unity
ürünlerimize kadar geçmiş müşterilerimiz
var. O şirketi sadece biz büyütmedik. Onlar da, istekleriyle hem ürünlerimize, hem
de şirketimize katkıda bulundu.
Biraz da GOSB Teknopark’taki Ar-Ge
çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Bizim ağırlıklı işimiz Ar-Ge. Çünkü teknoloji çok sık değiştiği için 4 yıl uğraşıp
bir ürün geliştirirsiniz, ama o ürün çıktığı
anda demode olabilir. Şirket elemanlarımızın büyük bir kısmı Ar-Ge’ye ait. Öyle
de olmak zorunda. Çünkü ürünlerimiz
Windows platformunda çalışıyor. Mesela Java’da çalışması gereken yeni bir şey
çıktığında, Ar-Ge ekibinin onun bütün
altyapısını hazırlaması lazım. Şimdi Java
ürünümüz de var. Bunu Ar-Ge ekibiniz
kuvvetliyse yapabilirsiniz. İki ürünü birden yaşatabilirsiniz.
Logo, Ar-Ge’ye çok büyük bir önem veriyor. Çünkü işimizin çok büyük bir bölümü
Ar-Ge. Personelimizin büyük bir kısmı ArGe ağrılıklı olarak çalıyor. Bu nedenle ArGe konusundaki araştırmalarda Türkiye
genelinde ön sıralarda, sektörümüzde ise
lider durumda yeralıyoruz. En son yayınlanan Türkiye İhracatçılar Birliği (TIM)’in
her sene yaptığı Ar-Ge’ye en çok pay ayıran 100 şirket araştırmasını referans olarak
verebiliriz. Logo bu araştırmada Türkiye
genelinde, 11. sırada, sektöründe ise 1. Sırada yeraldı. Ar-Ge yatırımının ciroya oranında ise yine birinci sıradaydı. Bu Logo
açısından çok gurur verici bir sonuç olmasına rağmen, Türkiye için düşündürücü
bir sonuç. Firmaların Ar-Ge’ye ne kadar az
önem verdiğinin bir göstergesi.
GOSB Teknopark’ı neden seçtiniz? Sizin
için avantajları neler?
GOSBSAD
Teknopark’ın, teknoloji ve Ar-Ge yapan
şirketlere kanunen sağladığı örnek avantajları var. Önceden merkezimiz Kadıköy’de,
yazılım ürün geliştirme bölümümüz de
Tuzla serbest bölge içindeydi. Şirket sahipleri için karar verme aşamasında GOSB
yönetiminin bu konudaki vizyonu çok etkili oldu. Eczacıbaşı ve biz burada ilktik.
Biz buraya geldik, binamızı kurduk, Teknopark Yasası sonra çıktı. Teknopark binası ise çok daha sonra yapıldı. Buradaki
teknoparkın vizyonunun farklı olması ve
yönetimin buraya bakışı, Logo’nun burayı
seçmesinde önemli bir etken oldu. Logo
Yazılım’ın şehir değiştirmesi ciddi bir karardı.
48
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Önce, en çok nerede problem çıktığını
anlatayım. Bizim sektörümüzde bazı dönemlerde belli kavramlar öne çıkar. Bu
MRP’yle başlamıştır, MRP2 olmuştur. Sonra ERP, ERP2 ve CRM olmuştur. Bu kavramlar çok iyi pazarlanmıştır ve insanların
kafasında, yeni çıkan ürünü alınca tüm sorunlarının çözüleceği gibi bir imaj yaratılmıştır. Geçtiğimiz dönemde gördüğümüz
başarısız projelerin temelinde bu yanılgı
yatmaktadır.
Türkiye’de geliştirilmiş bir yazılımın her
şeyinden dört dörtlük bir katma değer sağlamak istiyorsanız, öncelikle şirketinizin
yaptığı işlerin bir kayıt altında olması, ne
yaptığının bilinmesi ve onu daha iyi nasıl
yapacağınızın tartışılması lazım. Yani kendi işinizi bileceksiniz ve o ürünün de ne
yapabildiğini iyi sorgulayacaksınız. Seçtiğiniz ürün sizin dilinizi anlamalı. Hem
ticari, hem de iletişim dilinden bahsediyorum. İhtiyaçlara ve ürünün kabiliyetlerine
göre firmaya nasıl bir katma değer sağlayacağına bakacaksınız. Yoksa bu yatırımın
hiçbir anlamı yok. “Herkeste bilgisayar
var, bende de olsun” mantığı çok yanlış.
Peki yazılımın sağladığı bu katma değer
tam olarak nedir?
Bunu ölçmek çok zor tabi. Bu tamamen bir
disiplin işi. ERP, Kurumsal Kaynak Planlama demektir. MRP ise Üretim Kaynak
Planlama anlamına geliyor. Yani, o kadar
disiplinli olacaksınız ki, sezonluk üretiminizi planlayacaksınız. Bunu planlarken de
her ayın satış rakamını da doğru tahmin
edeceksiniz. Türkiye’de böyle çalışan kimse yok. Bunu bir dezavantaj olarak söylemiyorum. Tekstildeki en büyük avantajımız bu. Çünkü mesela Zara markası, sezon
15 gün uzadığında Avrupa’daki hiçbir üreticiye gidip “Ben biraz daha yazlık ürün istiyorum” diyemiyor. Çünkü herkes planlamasını yapmış. Bunu bir tek Türkiye’de
yaptırabiliyor, çünkü bizde planlama yok.
Çok esneğiz. Bunu iyi kullanırsak, bu bize
avantaj sağlıyor.
Avrupa’da prosedürler, genellikle sektörel
olarak oturmuştur. Bizdeyse iki tane aynı
gömleği üreten firmanın prosedürlerinin
sadece yüzde 30’u aynıdır. Çünkü bizde
herkes alaylı yetişip firmasını kendi becerileriyle, esnekliğiyle ve girişimleriyle bir
yere getirmiştir. Dolayısıyla buna adapte
olmanız gerek. Bu çok yorucu bir iş, ama
bu sisteme doğru hizmet sağladığınızda,
sizi de kullanıcınızı da büyütüp katma değer sağlayan bir iş.
Sonuç olarak, ürünün, hizmet alacağınız
yerin, bu işi kullanacak firmanın durum
ve ihtiyaçlarının tespiti, bu ihtiyaçlara
uygunluk ve çalışacağı şirketle dil birliği
başarıyı sağlayabiliyor. Yoksa, dünyanın
en iyi programına milyon dolarlar verip
getirdiniz diye işleriniz düzelmiyor. Başarısız projelerin çoğu bu yanlış karardan
dolayıdır. Kendi iş süreçlerinin doğru tespitini yapıp nereye doğru gideceğini bize
yazılı ya da sözlü olarak iyi bir şekilde
anlatıp, bizim yazılı olarak dökebilmemizi
sağlayan müşteriye, hangi ürünümüzde
olursa olsun biz de bir katma değer sağlıyoruz.
Türkiye’deki bilişim sektörünün bugünkü durumunu ve geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Bizim sektörümüzün en belirgin özelliği,
bütün sektörlerin katma değerini artırması. Bütün sektörleri birebir etkileyen tek
sektörüz. Ne iş yapıyorsa yapsın, tüm sektörlerin bizden destek alması gerekir.
Ben Logo Yazılım’a 1991’de girdim. O günden beri de 5 büyük kriz atlattık. Her krizde ilk ertelenen yatırım, bilişim yatırımıdır. Eğer bu krizler olmasaydı, Logo’nun
bugünkü konumunun birkaç katı belki
daha da fazlası olacağını iddia ediyorum.
Hatta yurt dışında da Logo gibi en az 4-5
tane daha Türk firması faaliyet gösterirdi.
1990 ve 95 yılları arasında, bizimle aşağı
yukarı aynı seviyede olan yurt dışındaki
yazılım firmalarının şu an geldiği noktaya
bakarak söylüyorum bunu.
Logo, teknoloji
ve Ar-Ge'ye
yaptığı yatırımlar
ile sektörün
lider firması
konumunda. Türkiye
İhracatçılar Meclisi
tarafından her yıl
yayınlanan Ar-Ge
araştırmasında,
2007 yılında yine
sektöründe 1.
sırada yer alırken,
Türkiye genelinde
11. sırada yer aldı.
Cironun Ar-Ge'ye
oranında ise lider
durumda olan Logo,
en son yayınlanan
Capital 500 2007
araştırmasında da
19. sırada yer aldı.
Bizim yazılım olarak sektörümüzün bir
dezavantajı daha var. Kriz döneminde,
özellikle ürün geliştirme ve destek bölümlerinden eleman çıkaramayız. Çünkü işler
açıldığında yerine koyacağınız bir eleman,
ancak en az bir sene sonra müşteriye gidebilir veya kod yazabilir hale gelir. Dolayısıyla böyle bir sermaye problemi de var.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009
GOSBSAD
Bir firmanın sizin ürünlerinizi kullanması, o firmaya nasıl bir farklılık katıyor?
49
GOSB
TEKNOPARK
Bugün bilişim sektöründe başarılı olmuş
Hindistan, İrlanda, İsrail gibi ülkelere baktığınızda, devletin de bu işe el koyduğunu
ve müthiş destek verdiğini görürsünüz.
Bugünkü hükümet bilişimden bahsediyor,
desteği var ve kanunlar çıkarıyor. Ama biz
bunu 15 sene önce konuşmaya başlasaydık, bugün durumumuz çok daha farklı
olurdu. Hindistan’da yılda 15 bin tane bil-
ğer ile 1 milyar dolarlık yazılım ihracatının
katma değeri aynı. Çünkü yurt dışından
gelen bir maliyet yok. Tamamen beyin gücüne dayanıyor. 17 milyara karşılık 1 milyar, çok ciddi bir avantaj farkıdır.
Bence bu işe çok önceden soyunmamız gerekiyordu. Biraz geç kaldık. Böyle giderse
birkaç firma, yazılımda yurt dışında başarılı işler yapar, o şirketler büyür ve bazıları yabancılara satılır. Çok planlı bir şey
olmaz bu. Hindistan’da bir yazılım derneğini aradığınızda telefona direkt başbakan
çıkıyor. Mısır’daki başbakan eski teknoparkın genel müdürü ve bilişim bakanı. O
ülkeler bu yüzden bu kadar geliştiler.
Bilişim sektöründeki 25 yıllık başarınızın sırları neler?
Logo Yazılım kurulduğunda, bilişim sektörünün de kuralları yeni yeni oturuyordu. Piyasada yazılıma para verilmesinin
lüks olduğu, “Bilgisayar aldık, bir de yazılım mı alacağız” mantığının hakim olduğu günlerden bahsediyoruz. Bu ortamda
bilgisayar satmak için yazılımı ücretsiz
verenler de vardı. Çok zor bir dönemdi.
Yazılımın ne olduğu bilinmiyordu. Şirket
unvanında, “yazılım” kelimesini ilk defa
biz kullandık. Bütün şirketler “bilgisayar”
kelimesini kullanıyordu. Yazılımın ayrı bir
şey olduğunu anlatmak için bilerek yaptık
bunu.
GOSBSAD
gisayar mühendisi yetişiyor. Bu, bizim en
büyük eksiğimiz.
50
Türkiye’de, bilişimin çok avantajlı bir sektör olduğu da yeteri kadar bilinmiyor. Yatırım maliyetimiz çok ucuz. Genç nüfuslu
bir ülke olarak girişimcilik, beyin gücü ve
zeka avantajımız da var. Çok ilginç bir veri
daha var: Otomotivde 17 milyar dolarlık
ihracat yaptığınızda sağlanan katma deNİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Bence bizim başarımızın temel sebebi, firma sahiplerinin doğru vizyonudur. Diğer
bir önemli sebep, Logo’nun, içinde bulunduğu dönemi düşünen değil, geleceğe kafa
yoran bir firma olmasıdır. İşin bir de çalışan kısmı var. Logo’da her departmanda,
10 yıldan fazla çalışan çok kişi var. Sektörü
de, şirketi de, işi de çok iyi bilen bu kişilerin hepsi şu an yönetici seviyesindeler. Ayrıca Türkiye çapında Logo’yla yola çıkmış,
bugüne kadar da her aşamasında yanımızda olmuş birçok iş ortağımız var. Onların
bize kattığı işler ve bizim onlara katkılarımız çok değerlidir. İstikrar önemli. Logo
Yazılım, 25 yıldır teknoloji ve pazarlama
konularında ileriye dönük değerlendirmeler yapıp orada doğru işler yakalamış bir
firmadır.l
TİCARET
VE SANAYİ
Ekonomik büyümenin
motoru olarak KOBİ’ler
Büyüme gücüne ve isteğine sahip,
yenilikçi, uluslararası alanda
KOBİ'lerin
Türkiye ve
AB'deki durumu
rekabetçi KOBİ’ler, bugün küresel
A
programları yürütürken, KOBİ’ler
vrupa Birliği’nde, küçük ve orta
ölçekli işletmeler (KOBİ’ler)
250 kişinin altında insan çalıştıran, yıllık ciroları 50 milyon
Euro’nun üzerinde olmayan
(ve/veya yıllık toplam bilançoları 43 milyon Euro’nun üzerinde olmayan) firmalar
olarak tanımlanıyor. Bu tanım doğrultusunda, AB genelindeki 23 milyon KOBİ
tüm şirketlerin yüzde 99’unu temsil ediyor ve yaklaşık 75 milyon kişiye istihdam
sağlıyor.
GOSBSAD
AB genelinde KOBİ’ler toplam istihdamın
yüzde 67’sini oluşturuyor. Bunun yüzde
29’unu mikro işletmeler, yüzde 21’ni küçük işletmeler, yüzde 17’sini ise orta boy
işletmeler gerçekleştiriyor. Yeni iş imkanı
yaratmada KOBİ’lerin payı yüzde 80 civarında. Özellikle ekonomik kriz döneminde
istihdam kaybının en az olduğu alan yine
KOBİ’ler.
52
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
ekonominin en önemli büyüme
motorları olarak değerlendiriliyor.
Ekonomik kriz sırasında, büyük
şirketler ölçek küçültme
istihdam yaratabilen az sayıda firma
arasında yer almaya devam ediyor.
KOBİ’ler AB’de olduğu gibi Türk
ekonomisinin de temel taşlarını
oluşturuyor. AB rekabetçilik
yolunun KOBİ’lerden geçtiğini
biliyor. Bunun için girişimciliğin
teşvik edilmesi ve uygun iş
ortamlarının sağlanması çok önemli.
KOBİ’ler, Türkiye’deki ekonomik
büyümeye yakıt sağlamaktan,
esneklik yaratmaya; Türkiye ile
Avrupa Birliği arasında köprü
kurma hedefinden, istihdamın
desteklenmesine kadar birçok
alanda çok önemli bir rol üstleniyor.
KOBİ’nin Türkiye’deki tanımı Avrupa
Birliği’ne yakın. Güçlü bir girişimcilik kültürünün mevcut olduğu Türkiye’de, firmaların yüzde 99’unu KOBİ’ler oluşturuyor.
Sayıları 253 bine ulaşan KOBİ’ler toplam
istihdamın yüzde 75’ini, toplam üretimin
ise yüzde 65’ini oluşturuyor. Türkiye’deki
ticaret ortamı, Dünya Bankası’nın 2009 İş
Yapabilme Rahatlığı Endeksi’nde 178 ülke
içerisinde 59. sırada yer alıyor. Bu açıdan
bakıldığında, Türkiye’deki iş ortamı İtalya, Çek Cumhuriyeti, Yunanistan gibi ülkelerin önünde yer alıyor.
yüzde 65 gibi büyük bir oranı Marmara bölgesi ve İzmir’de yer alırken, sadece yüzde
20’si Doğu bölgelerinde faaliyet gösteriyor.
Gıda işleme, tekstil ve perakendecilik gibi
sektörlerde Türk KOBİ’lerinin verimliliği,
benzer gelir düzeyindeki ülkelerden daha
düşük görünüyor, Türk KOBİ’lerin bir diğer sorunu da ihracat ve yatırım konusunda yeterince etkin olamamaları.
Türkiye Cumhuriyeti 8. Kalkınma Planı
kapsamında Türk KOBİ’lerinin büyümesine yönelik bir strateji oluşturuldu. Giri-
KOBİ’lerin karşılaştıkları zorluklar
Öncelikle büyük şirketlere hizmet verme
eğiliminde olan ticari bankalar; yüksek
sabit maliyet, KOBİ’lere ve pazara ilişkin
bilgi eksikliği, yetersiz teminatlar, kredi
riskinin klasik mali analiz yöntemleriyle
değerlendirilmesine ilişkin zorluklar nedeniyle KOBİ’lere finansman sağlama konusunda çekince yaşayabiliyorlar.
AB genelindeki KOBİ’lerin karşılaştıkları
zorlukların başında altyapı eksikliği, mali
kaynaklara ve yeniliklere kısıtlı erişim, vasıflı işgücü eksiği, pazar araştırmaya ilişkin maliyetler, pazarlık gücü, mevzuat engelleri (fikri mülkiyet haklarına, işgücüne,
vergilendirmeye, vs. ilişkin ulusal mevzuat ve AB mevzuatı) geliyor. KOBİ’leri büyümenin ve bölgesel gelişmenin itici gücü
olarak gören Avrupa Birliği, bu amaçla belirli programlar geliştirmiş durumda.
Türkiye’de KOBİ’lerin dağılımı büyük bir
coğrafi dengesizlik gösteriyor. KOBİ’lerin
şimciliğin desteklenmesi; personel eğitimi;
ekonomik ve hızlı iş kurma süreçlerinin
geliştirilmesi; daha elverişli yasaların ve
vergilendirme kanunlarının çıkarılması;
KOBİ’lerin teknolojik ve yeniliğe yönelik
kapasitelerinin artırılması; KOBİ’lerin yabancı pazarlarda daha fazla temsil edilmesi gibi konular, bu stratejinin öncelikleri
arasında yer alıyor.
Fakat iş ortamındaki birçok iyileştirmeye ve bu iyileştirmelerin ekonomik büyümeye olan katkısına rağmen, yeni iş
kurmaya ilişkin resmi oranlar, özellikle
şehir dışı alanlarda ve civarında çok düGEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009
GOSBSAD
KOBİ’ler, kendi ulusal bölgelerinde birçok
yeni zorlukla karşılaşıyor. Uluslararası
üretimin yayılması ve iç içe geçmiş çok taraflı ve bölgesel ticari anlaşmaların artan
sayısı, küresel ekonomik coğrafyayı değiştiriyor. Piyasa kuralları hızlı bir biçimde
değişirken, şirketler de rekabet güçlerini
koruyabilmek için bu değişime uyum sağlamak zorunda kalıyorlar.
53
TİCARET
VE SANAYİ
şük seviyelerde kalmaya devam ediyor.
Bunun en büyük nedenlerinden biri de
KOBİ’lerin kredi erişiminde yaşadıkları
zorluklar. KOBİ’lerin kredi erişimi 2000’li
yılların başlarından bu yana ciddi bir şekilde artmış olsa da, bu erişim daha çok
ülkenin kalkınmış bölgeleri ile sınırlı kalıyor. Bazı bireysel bankaların şube ağını
genişletmesine ve birtakım bağışçı destek
programlarının uygulamaya koyulmasına
rağmen, genel olarak krediler kısa veya
orta vadeli oluyor. Türkiye’de faaliyet gösteren 253 bin KOBİ’nin ancak onda birinin
bankaların kredi sistemime girdiği ifade
ediliyor. Diğer yandan, Türkiye’de çoğu
KOBİ ihtiyaç duyduğu rekabete sahip değil. KOBİ’lerin gelişmesi için başta sanayi
envanteri olmak üzere birçok hazırlığa da
ihtiyaç duyuluyor. Çünkü hala kaç tane
firmanın hangi sektörde, hangi kapasite
ile çalıştığı bilinmiyor. Böyle bir durumla
gerçekçi bir sanayi stratejisinin oluşturulması da zor.
Tüm olumsuzluklara rağmen, geçtiğimiz
on yıl boyunca Türk KOBİ’leri için önemli
fırsatlar dönemi oldu. Türk finans sektörünün KOBİ kredi portföyünü büyütmüş
olması; uluslararası firmaların Türkiye’nin
sanayi alanlarına girmiş olmaları ve Türk
şirketlerinin Avrupa pazarlarına girmeleri
ile uluslararası standartların yayılmasını
teşvik etmiş olmaları bu fırsatlardan bazıları. Türkiye’deki KOBİ’lerin, mikro finans
hizmetlerinden küme oluşumuna kadar
farklı yenilikçi stratejiler ve çözümlere
yönelmesi de bu alanda yaşanan bir diğer
önemli gelişme.
Avrupa Birliği Küçük İşletmeler
Yasası’nı oluşturan on ilke
1. Girişimcilerin ve aile işletmelerinin faaliyetlerini sürdürebilmeleri için uygun
koşulların yaratılması ve girişimciliğin
ödüllendirilmesi
Yapılan anketler AB ülkelerinde kendi işini
kurmak isteyenlerin oranının ABD’ye oranla
düşük olduğunu ortaya koyuyor. Bu oran,
AB’de yüzde 45 iken ABD’de yüzde 61 düzeyinde.
Bununla birlikte önümüzdeki 10 yıl içerisinde 6 milyon küçük işletme sahibinin emekli
olacağının belirlenmesi de, bu işletmelerin
geleceği açısından olumsuz bir gelişme.
GOSBSAD
2. İflas eden dürüst girişimcilere zaman
kaybedilmeden ikinci bir şans verilmesi
54
İşletmelerin kapanmasında yüzde 15 ile önemli bir paya sahip olan iflasların, Avrupa’da her
yıl 700 bin KOBİ’yi etkilemesi ve iflas işlemlerinin 4 ay ila 9 yıl arasında uzun bir sürede
tamamlanması, Komisyon’un bu hususta da
önlem alma ihtiyacı duymasına neden oldu.
Komisyon bu kapsamda, devletler arasında en
iyi örnek değişimlerini kolaylaştırarak ikinci
şans politikasını destekliyor. İflas eden gi-
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
rişimcilerin taze bir başlangıç yapmaları için
toplumda olumlu bir izlenimin oluşmasına
katkı sağlanıyor.
3. “Önce Küçük Düşünün” ilkesi temelinde
kurallar inşa edilmesi
Yoğun bürokrasinin KOBİ’ler üzerinde yarattığı baskı ve büyük maliyetlerin azaltılmasını
amaçlayan bu prensip, maliyetler ile işletmeler
üzerindeki yüklerin minimize edilmesi amacıyla uygulanan politikaların üye devletler arasında paylaşılmasını, yeni yasal ve idari girişimlerin uygulamaya konulmadan önce bunların
KOBİ’ler üzerindeki etkilerinin analiz edilmesi
ve alınan sonuçlara göre tekliflerin hazırlanmasını, işletmeler üzerinde kayda değer etkiye
sahip olabilecek bir yasal veya idari düzenleme
teklifinden en az sekiz hafta önce KOBİ’lerin de
yer aldığı paydaşlara danışılmasını ve mümkün
olması halinde özellikle bilgilendirme ve raporlama gereksinimlerinde küçük ve makro ölçekli
işletmelere özel istisnalar, geçiş dönemleri ve
muafiyetler sağlanmasını içeriyor. 2012 yılına
kadar işletmeler üzerindeki idari yüklerin yüzde 25 oranına düşürülmesi hedefine yönelik tasarıların Komisyon tarafından hazırlanması ve
Türkiye, Gümrük Birliği anlaşmasını imzalamasının ardından, KOBİ’ler için Strateji
ve Eylem Planı’nı kabul etti. Türkiye’nin
Avrupa Girişim Ağı’na (European Enterprise Network) dahil olması da, girişimciler ve şirketler açısında oldukça önemli ve
somut çözümler üretilmesinde etkili oldu.
Ağ sayesinde şirketler, bölgesel hizmetlerden daha kolay faydalanabiliyorlar.
Küçük İşletmeler Kanunu
(Small Business Act)
Küresel rekabetin yoğunlaştığı ve teknolojik değişimin hız kazandığı bir dönemde Avrupa Birliği, ABD ve Japonya ile
aralarındaki yenilikçilik ve Ar-Ge açığını
kapatmak, bilgi ekonomisine geçmek ve
daha kaliteli istihdam yaratabilmek için
Lizbon Stratejisi’ni uygulamaya koydu.
Bu kapsamda uygulamaya konulan ‘Modern KOBİ Politikası’, KOBİ’lerin üzerindeki bürokratik ve finansal yüklerin kaldırılmasını amaçladı. AB, bunun ardından,
KOBİ’lerin büyümesi için en uygun ortamı
yaratmayı, AB tarafından oluşturulan tüm
politikalarda KOBİ’lerin ihtiyaçlarını ön
planda tutmayı ve AB devlet başkanları ile
hükümetlerine KOBİ vizyonu kazandırmayı amaçlayan “AB için Küçük İşletmeler
Yasası”nı yürürlüğe koydu. İşletmelerin
ve girişimcilerin şirket kurmasını kolaylaştıran ve işletmeler üzerindeki mali ve
bürokratik yükleri kaldırmayı hedefleyen
Küçük İşletmeler Yasası, aynı zamanda
KOBİ’lere, oluşturacakları gruplarla uluslararası pazarlarda birlikte hareket edebilme imkanı da sağlıyor.l
mevzuatın basitleştirilmesi çalışmasının 2009
yılı itibarıyla tamamlanması öngörülüyor.
4. Kamu yöneticilerinin KOBİ ihtiyaçlarına duyarlı hale getirilmesi
Kamu yöneticilerinin KOBİ ihtiyaçlarına duyarlı hale getirilmesi hedefine yönelik olarak,
şirket kurma süresinin bir haftanın altına indirilmesi; işletme lisansları ve izinlerine dair
işlemlerin azaltılması; KOBİ’lerin ticari faaliyete başlama sürecinin hızlandırılması; güncelleme amacıyla gerekmedikçe KOBİ’lerden
bilgi talebinde bulunulmaması; işletmelerin
bilgi alabilecekleri ve her türlü işlem ve formaliteyi elektronik ortamda yapabilecekleri bir tek
başvuru noktasının kurulumunu içeren Hizmetler Direktifi’nin zamanında uygulanması
hedefleniyor.
Türkiye’de olduğu gibi AB ülkelerinde de
KOBİ’lerin kamu alımlarına iştirakleri gerek
bilgi eksikliği, gerekse kamu alımlarında uygulanan prosedürlerin karışıklığı nedeniyle
büyük işletmelere göre çok daha zor oluyor.
Bununla birlikte birçok kamu alımı ihalesinde
güvenilir olmaları gerekçesiyle büyük şirketler
daha fazla tercih ediliyor.
Devlet yardımlarında da benzer şekilde bilgi eksikliği ve karmaşık işlemler nedeniyle,
KOBİ’lerin erişimi sınırlı kalıyor. Bu sorun-
ların çözümü için Komisyon tarafından ihale
makamlarına yönelik bir gönüllü ‘en iyi uygulama kodu’ sunulması; ihale şartlarının
şeffaflaştırılmasını sağlayacak bilgilerin verilmesi ve bu konudaki farkındalığı artırmayı
amaçlayan KOBİ’lere yönelik Devlet Yardımları Envanteri yayınlanması hedefleniyor.
6. KOBİ’lerin finansmana erişimlerinin
kolaylaştırılması ve ticari işlemlerde
ödemelerin zamanında yapılmasını sağlayacak hukuki çerçevenin ve iş ortamının sağlanması
Özellikle yeni başlayan ve ilk kurulum aşa-
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009
GOSBSAD
5. Kamu politika araçları ile KOBİ ihtiyaçları arasında uyum sağlanması
55
TİCARET
VE SANAYİ
masında bulunan KOBİ’ler, finansman imkanlarına erişimde ciddi güçlükler yaşıyorlar. Bu bağlamda Komisyon, bir yandan risk
sermayesi piyasalarını güçlendirecek yabancı
yatırımları teşvik ederken, üye ülkelere yatırım programları geliştirmeleri yönünde destek sağlıyor.
7. KOBİ’lerin Tek Pazar’ın sağladığı imkanlardan daha fazla yararlanmalarının
sağlanması
“AB için Küçük İşletmeler Yasası”nda,
KOBİ’lerin Tek Pazar’ın sağladığı imkanlardan daha fazla yararlanmasını sağlayacak çok
sayıda girişime yer veriliyor.
yıda “KOBİ Yardım Masaları” oluşturmaları
bunlardan bazıları.
8. KOBİ’lerin sahip olduğu becerilerin geliştirilmesinin ve her türlü yenilik faaliyetinin teşvik edilmesi
KOBİ’lerin özellikle yeni teknolojiler konusunda eğitimli çalışanlara olan ihtiyacı her
geçen gün artıyor. “AB için Küçük İşletmeler
Yasası”nda bu ihtiyaca yönelik eylem planları
da yer almaktadır.
Komisyon tarafından bu kapsamda üstlenilen çalışmalar arasında 2010 yılı LeonardoDa Vinci Programı kapsamında stajyerlerin değişimi sisteminin yaygınlaştırılması;
firmaların kendi e-beceri ihtiyaçlarını tespit
ederek çalışanlarının kariyer ve niteliklerini
geliştirmeleri; KOBİ’lerin e-ihtiyaçlarını kendi kendilerine karşılayabilmelerini sağlayacak
online bir e-İşletme Rehberinin yayımlanması;
KOBİ’lerin araştırma ve yenilik yapma kapasitelerinin desteklenmesi, bu planın önde gelen
maddeleri arasında yer alıyor.
9. KOBİ’lerin çevresel sorunları fırsata
dönüştürmesine imkan sağlanması
Küresel ısınma, iklim değişikliği, enerji kaynaklarında yaşanan kıtlıklar gibi günümüze
ait endişeler, her ne kadar KOBİ’lerin faaliyetlerini sürdürmelerini zorlaştırsa da, bu değişiklikler KOBİ’ler için yeni iş fırsatlarını da
beraberinde getiriyor.
KOBİ’lere özgü eko-verimli faaliyetler, potansiyel pazarlar ve finansman imkanları hakkında tavsiyelerde bulunan bir çevre ağı, enerji
verimliliği uzmanlarının finanse edilmesi ve
eko-yenilikçi ürünlerle pazara girişi hedefleyen
KOBİ’lere yönelik yeni destek mekanizmaları
öncelikler arasında.
GOSBSAD
10. KOBİ’lerin dış pazarlarda büyümelerinin desteklenmesi
56
KOBİ’lerin yeni pazarlardaki faaliyetlerinin
artması; elektronik imza ve kayıt doğrulama
sistemlerinin teşvik edilmesi; KOBİ’lerin
küresel tedarik zincirlerinde yer almaları;
KOBİ’lerin Avrupa standartlarına uyumunu ve standartlar alanındaki haklarını korumalarını teşvik edecek finansal desteklerin
artırılması; KOBİ birliklerinin temsilcileri ile
koordinasyon halinde bir ya da daha fazla sa-
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Kaynaklara sınırlı ulaşımları ve risklere karşı
aşırı duyarlılıkları nedeniyle, KOBİ’ler büyük
işletmelere oranla ticari engellerden çok daha
olumsuz etkileniyorlar. Bu kapsamda, Avrupa
Girişimcilik Ağı aracılığıyla ve “Önce Küçük
Düşünün” ilkesinin teşviki ile KOBİ’lerin
aday ve komşu ülke pazarlarına girişinin kolaylaştırılması faaliyetlerine devam ediyor.l
Kaynak: Euroactiv - Online AB Gazetesi
ÇEVRE
YÖNETİMİ
KSO ''Şahabettin Bilgisu
Çevre Ödülleri'' töreni
Kocaeli Sanayi
Odası'nca (KSO)
verilen ''Şahabettin
Bilgisu Çevre
Ödülleri'' törenine
katılan Bakan
Ergün, Kocaeli'nin
Türkiye'nin en
önemli sanayi
şehirlerinin başında
geldiğini, eğitim
düzeyi, ihracat
cirosu, sanayileşme
ve kalifiye eleman
oranlarıyla ülkenin
ilk 5 ili arasında
bulunduğunu
söyledi.
K
ocaeli Sanayi Odası (KSO) tarafından 1995 yılından itibaren verilen Şahabettin Bilgisu
Çevre Ödülleri sahiplerini
buldu. Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün katılımı
ile yapılan törende, çevre ödülünü Frito
Lay aldı. Ergün, burada yaptığı açıklamada, Türkiye’nin ekonomik krizi atlatmaya başladığını ve fabrikaların çarklarının
döndüğünü söyledi. KSO Başkanı Ayhan
Zeytinoğlu ise Ergün’e teşvik ve kriz nedeni ile ortaya çıkan sorunlarla ilgili bir
dosya verdi.
Beklentimiz vergi indirimi
Kent prtokolünün büyük ilgi gösterdiği ödül töreninin açılış konuşmasını
yapan KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Türkiye’de çevre ödüllerinin sadece
Kocaeli’nde verildiğini kaydetti. Geçtiğimiz yıl Haziran ayından bu yana tüm sanayicinin kriz ile yatıp, kalktığını söyleyen
Zeytinoğlu, “Yavaş yavaş krizden çıktığımızı görüyoruz. Ocak ve Şubat aylarında
bizi korkutan kapasite kullanımı bu ay itibariyle yüzde 61’e yükseldi. ÖTV ve KDV
indirimleri sektörlere büyük canlılık getirirken, ikinci dönemde nasıl bir etki yaratacağını birlikte göreceğiz. Hükümetin
aldığı önlemler arasında bizim en büyük
beklentimiz vergi indirimiydi” dedi.
GOSBSAD
Temiz üretime geçilmesi önemli
58
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün,
Kocaeli’nin kimya, otomotiv, metal ürünleri, elektrikli ev aletleri ve makine imalat
sanayi sektöründe ülkenin en büyük kuruluşlarını bünyesinde barındırdığına işaret etti. Ergün, Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın
dağılımının incelendiğinde sanayi sektörünün yüzde 50’sinin üzerinde bir pay ile
birinci sırada yer aldığının görüldüğünü
ifade etti. Bakan Nihat Ergün, Kocaeli’nin
Türkiye’nin dış ticaret hacmindeki payının
ise yüzde 9.1 oranında olduğunu dile getiNİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
rerek, şöyle konuştu: “Ülkemizin Avrupa
Birliği üyeliği süreci ve giderek küreselleşen dünya koşulları çerçevesinde, çevre
öncelikli konulardan birisi haline gelmiştir. O açıdan üretim süreçleri, çevre ve verimlilik hususları dikkate alınarak temiz
üretim teknolojileriyle gerçekleştirilmesi
yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının
kullanılması, düşük karbon ekonomisi süreçlerine geçilmesi bu açıdan son derece
önemlidir.”
Sanayimizin kalbi Kocaeli
İlimizde 7’si aktif durumda, 12 Organize
Sanayi Bölgesi, 2 Serbest Bölge ve 3 Teknopark bulunduğunu söyleyen Ergün,
“Kocaeli’nin imalat sanayi üretimindeki
payının, son 10 yıllık veriler incelendiğinde ortalama yüzde 13-14 oranları arasında
olduğunu görürüz. Ancak daha da önemlisi ülkemizin öncelikle dış ticaret yapısında önemli bir açığa yol açan ara malları
üretimindeki payı ise yüzde 22’nin üzerindedir. Böyle yüksek bir üretim potansiyeline sahip olan ilimizde, sektörlerin payı incelendiğinde ise sanayinin payı yüzde 73,
hizmetlerin payı yüzde 14, ticaretin payı
yüzde 9, tarımın payı ise yüzde 3 oranındadır” dedi.
Çevre Ödülleri verildi
Konuşmaların ardından, Bakan Ergün,
çevreci yatırımı sayesinde sanayi kategorisinde Kocaeli Sanayi Odası Şahabettin
Bilgisu Çevre Ödülünü almaya hak kazanan Frito Lay Gıda San. ve Tic. AŞ Türkiye
Genel Müdürü Ece Aksel’e, Kocaeli Valisi
Gökhan Sözer ise KOBİ Büyük Ödülü kategorisinde ödül almaya değer firma seçilmemesi nedeniyle KOBİ Teşvik Ödülünü
Mustafa Nevzat İlaç San. AŞ Genel Müdürü Halit Gündüz’e verdi. Törende KSO
Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Bakan Ergün’e
ipek Hereke halısı hediye etti.l
ARS GRUP İNŞAAT
ARS GRUP HAFRİYAT NAKLİYAT İNŞAAT
TURİZM SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.
Toprağa yön vermek
bizim işimiz...
YAŞAMIN
RENKLERİ
“Bana kimse inanmadı, ama
ben yoluma devam ettim”
GOSBSAD
"Mustafa Kemal'in
hayatını okudukça,
Türkiye Cumhuriyeti
için yaptıklarını
öğrendikçe, ben ne
yapabilirim diye
düşündüm. “Fikriye
ve Latife - Mustafa
Kemal'i Sevdim''
O'na ve cumhuriyete
armağanımdır. Kabul
etmesi ise, benim en
büyük ödülüm."
60
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Kendini oyunculuğa, dansa,
müziğe kısacası sahne
sanatlarına adamış, yetenekli
ve genç bir sanatçı Dilruba
Saatçi… Hırslı, meraklı, sürekli
araştıran, kendini aşmaya
çalışan, beğenmediği ne
varsa ona karşı savaş açan ve
lafını esirgemeyen ilginç bir
insan aynı zamanda.. Türk
izleyicisi onu ilk kez “Fikriye
ve Latife” oyunu ile tanıdı ve
çok sevdi. Çocukluğunu ve
gençlik yıllarını Almanya’da
geçirdikten sonra 3 sene önce
Türkiye’ye yerleşen Dilruba
Saatçi’nin Türkiye’de yapmak
istediği daha çok şey var.
Çok özel bir şey söyleyeyim;
ben karar vermedim, evren karar verdi. Daha doğrusu, evrene
bilinç altında bu isteği gönderdim sanırım.
“Ne yapsam, acaba oyuncu mu olsam?”
diye düşündüğümü hatırlamıyorum. Hiçbir zaman öyle bir dönüm noktam olmadı. Aksine çok klasik ve klişe şeyler oldu.
Küçük bir çocukken ilgi çekmeye çalışırdım, masanın üstüne çıkıp dans ederdim.
Küçüklüğümden beri sahnede olmanın
hayalini kurardım. Rüyalarımda bile görürdüm. 80’li yıllarda kurduğum bu hayallerde Michael Jackson müziği eşliğinde
sahnede tek başıma dans ederdim. Ben
kendimi bildim bileli böyleydim. Benim
derdim yaptığım şeyin içinde bedenimle
var olmaktı. Kendimi gösterme isteğim
vardı. Bu, bütün sahne sanatçılarında olması gereken bir özelliktir. Ben de hep vardı ve hiç sönmedi bugüne kadar.
10 yaşında ailenizle birlikte Almanya’ya
gidince bu içinizdeki hayalleri gerçekleştirmek için neler yaptınız?
Berlin’de çocukluk yıllarımda özel okul-
larda dans ve tiyatro
eğitimleri
aldım. 16-18 yaşlarım arasında dans
tiyatrosuyla tanıştım. İlk dans tiyatrosu deneyimimi,
Doğu Berlin’de özel
bir prodüksiyon da
görev aldığım “ Beyaz Paltolu Adam /
Der Mann mit dem
Weissen Mantel” oyunuyla yaşadım. Sonra
çeşitli tiyatro oyunlarında görev almaya
başladım. 1991 yılında Berlin’de Technische Universitaet’de (Teknik Üniversite)
felsefe ve psikoloji okumaya başladım.
Ama baktım ki ben sahnede olmak ve şarkı söylemek istiyorum, okulu yarıda bırakıp Berlin’de bir müzik okuluna girdim.
Türkiye’ye gelip konservatuarda okumak gelmedi mi hiç aklınıza?
Ben hep geri dönmek istedim. Hatta bu
yüzden Almancayı bile doğru dürüst öğrenmek istemedim. Ama ailem hep karşı
çıktı. Sonunda kabullendim ve büyük bir
hırsla Almanlardan bile daha iyi Almanca
konuşmak için çabalamaya başladım. Zaten profesyonel tiyatro gruplarında oynuyordum ve çok ciddi anlamda eğitimler de
alıyordum. Almanya’da duvar yıkıldıktan
sonra Doğu Berlin’deki Rus ekolünü benimsemiş rejisörler ve oyuncular işsiz kaldı. Onlar çok ucuza workshop düzenlemeye başladılar. Bu sayede çok iyi eğitimlere
katıldım. Workshoplar’dan sonra rejisörlere resmen kene gibi yapıştım. Oyunculuğu
a’dan z’ye öğreten kurslarda asistan olarak çalıştım. Bir sene boyunca kahvelerini
getirip götürdüm, tuvalet bile temizledim.
Çok eğlenceli günlerdi. Çok seviliyordum.
Hatta, hocalar bendeki çabayı görünce
bana özel ders bile veriyorlardı.
Eğitimini
yurtdışında,
Almanya ve
Avusturya'da
tamamlamış
olan genç tiyatro
sanatçısı Dilruba
Saatçi'nin “Fikriye
ve Latife - Mustafa
Kemal'i Sevdim”
isimli eseri, milli
mücadelede en
kritik dönemlerin
yaşandığı günlerde,
Mustafa Kemal'e
aşık iki kadının
hikayesini anlatır.
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYİS-HAZİRAN 2009
GOSBSAD
O
yuncu olmaya nasıl karar verdiniz?
61
YAŞAMIN
Viyana maceranız nasıl başladı peki?
RENKLERİ
Almanya’dan uzaklaşmak istedim. Ama
yeni bir dil öğrenmek istemediğim için
Almanca konuşulan bir ülkeyi seçtim.
1995 yılında Viyana’da dans ve tiyatro
workshop’larına devam ederken piyanistimle birlikte interaktif show’lar hazırlayıp
sahneledim. 1996 yılında Scala Theater Basel turne tiyatrosuyla 3 ay süren bir projede Almanya’yı dolaştım. 1997 yılında Viyana Welt Theater’da Frank Wedekind’in
“Lulu” isimli tiyatro eserinde Lulu rolünü
oynadım. Aynı yıl Alman televizyonunda
Saint Angela dizisinde Svenja rolünü oynadım. 1998 yılında Graz Arena’da “Gries
Müzikali”nde başrol oynadım.
Latife Hanım
Bir gün Viyana’da radyodan Cirque du
Soleil’e bedava bilet kazandım. Açıkçası
onları pek tanımıyordum. Bir çadır kurmuşlardı. İçeri girdim, şov başladı ve ben
hüngür hüngür ağlamaya başladım. “Bir
gün ben bu şovda yer alacağım” dedim
kendi kendime. Sonra Berlin’e geri döndüm.
Ve Cirque du Soleil ile yolunuz tekrar
kesişti…
Evet. Cirque du Soleil elemelerine girebilmek için kendiniz hakkında bir CD hazırlamanız ve yaptığınız projeyi göstermeniz
gerekiyor. Elimde hiç proje kaydı yoktu.
Ben de geçtim kameranın karşısına, yarı
Türkçe yarı İngilizce kendimi anlattım.
İmkanlarım çok kısıtlıydı, CD bile yoktu.
Ben de kayıt yaptığım VHS kasetin üzerini
süsledim, resimler yaptım. Kutusuna da
tüyler yapıştırdım, rengarenk ve parıltılı
süsler koydum. Bir sene sonra sürpriz bir
mektup geldi. Mektupta, “Bir hafta sonra
Berlin’deyiz, sizi Avrupa elemesine çağırıyoruz” diyordu. İnanamadım tabii. Verdikleri adres de benim evimin hemen yanında
antrenmana gittiğim dans okuluydu. Hemen elemeye gittim. İnanılmaz enteresan
tipler vardı. Büyüğü, küçüğü, şişmanı, cücesi… Elemeyi kazandım. Üstelik, Cirque
du Soleil’e kabul edilen en genç tek kadın
performansçı oldum. Ama benimle iki senelik sözleşme yapmak istediler. Çok fazla
turneden gözüm korktu. Artık daha sabit
bir hayat istiyordum çünkü. Kabul etmedim o yüzden. Sonra Cirque du Soleil’in
Berlin’de “Pomp Duck and Circumstance”
diye bir koprodüksiyonu olduğunu öğrendim. Hemen elemelere katıldım. Herkes
5 dakikada odadan çıkarken, ben içeride
tam 45 dakika kaldım. Canlandırdığım
karakteri o kadar beğendiler ki, hem beni
hem de o karakteri oyuna kattılar. şimdi
aynı karakter, Türkiye’de benim yazdığım
“Çizgi” isimli oyunla seyircisiyle buluşuyor.
Türkiye’ye dönme kararını nasıl verdiniz peki?
GOSBSAD
Belli bir gücü Türkiye’den alabileceğimi,
Türkiye’de olduğum zaman bazı şeyleri
aşabileceğimi, içimdeki sıkıntıları yenebileceğimi düşünüyordum. Belli bir olgunluğa Türkiye’de ulaşabileceğimi hissettim.
Öyle de oldu gerçekten. Bir hocamın da
etkisiyle köklerime dönüş yapmaya karar
verdim. 2,5 senedir kadrolu olarak çalıştığım Berlin Devlet Tiyatrosu’ndan çıkışımı
istedim. Arkadaşlarım çok tepki verdi. Şımarıklıkla, ukalalıkla suçlandım. Her şeyi
göze almıştım, ama bütün oyuncuların
bana sırt çevireceğini göze almamıştım.
62
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Biraz sancılı bir dönem oldu benim için.
Bugün bakınca yaptığım şeyin ne kadar
büyük bir çılgınlık olduğunu anlıyorum.
Sahneyle alakalı hırslarım da beni
Türkiye’ye çekti sanırım. Hakkımda “iyi”
demeleri beni tatmin etmiyordu, ben “en
iyi” olmak istiyordum. Çok ilginçtir, esmer
ve Türk tipli olmama rağmen hep Avrupalı kadın karakterini oynadım. Ama bizden
bir hikayeyi anlatmanın nasıl olacağını
merak ettim. Türk seyircinin karşısına çıkmayı, kendimi orada nasıl hissedeceğimi
bilmek istedim. Bu merak, beni buraya
attı. Daha derin duygular yaşamak ve yaşatmak istedim.
Gelelim Fikriye ve Latife’ye…
Oyunu da siz kaleme aldınız değil mi?
Evet. Yazma süreci daha sancılıydı. Artık
yazarlara müthiş bir saygı duyuyorum.
Oyunculuk hiçbir şeymiş diyorum. Oyuncu sadece inandırıcı oynamaya çalışıyor
ama esas yaratıcı yazar. Yazarken kendimle ya da annemle alakalı şeylerle yüzleştim. Yazmak, psikoterapi gibi bir şey.
Kaldırması çok kolay değil. Oyunu 3 ayda
yazdım, ama o 3 ayın altında 10 senelik bir
birikim var.
Bu yüzden oyunun her kelimesini birebir
yaşıyorum. O yüzden haftada 2 kereden
fazla oynayamıyorum. Az acı çekmedim
o cümleleri yazarken… Her cümlenin yaşanması lazım. Yaşanmazsa ben kendime
saygı duyamam. Oyunun en ufak detayına kadar her şeyi çok ince işledim. Seyirci
de zaten bunun farkında.
Fikriye Hanım
Peki, Almanya’daki çevreniz nasıl karşıladı Atatürk ile ilgili bir oyun yazmanızı
ve bunu Türkiye’de sahnelemek istemenizi?
Orada yaşayan Türkler için resmen alay
konusu oldum. “Sen hiç Türkiye’de yaşamadın ki, oradaki konuları bilmiyorsun,
Türkçen bile doğru düzgün değil” dediler. Sadece üzerimdeki negatif etkisinden dolayı oyuna 3 hafta kala rejisörümü
kovdum. Bence oradaki Türklerin garip
bir kompleksi var. Orada yaşayanlar için
Türkiye inanılmaz büyük, inanılmaz güzel ama inanılmaz tehlikeli bir yer. Her
şey “inanılmaz”, her şeyin “en”i burası. O
dönemde, Almanya’da yaşayan bir Türk
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYİS-HAZİRAN 2009
GOSBSAD
Ben fazla okumasını sevmeyenlerdenim.
Kitap kurdu değilimdir. Yaşayayım göreyim, düşeyim kalkayım ondan sonra konuşayım diyenlerdenim. Türk seyircisinin
karşısında bir Türk kadınını canlandırmanın nasıl olacağı merakı beni kütüphaneye
sürükledi. “Mustafa Kemal ile 1000 gün”
diye bir kitap buldum. İsmi ilginç geldi.
Kitapta Latife Hanım’ın resmini gördüm,
aynı bana benziyordu. Almanya’dayken
Atatürk’ün değerinin pek farkında değildim. Araştırırken bu sefer Fikriye
Hanım’ın fotoğrafını buldum. O da bana
benziyordu. Çok şaşırdım ve heyecanlandım. İçimden ikisini de oynama isteği
çıktı. Bol bol okudum. Okudukça o günlerin içine girdim. 2004’ün başında daha
fazla bilgi bulmak için İstanbul’a geldim.
İstanbul’u birkaç semti dışında pek bilmiyordum. Geldiğimde her yerde Atatürk resimleri ve büstleri olduğunu gördüm. Çok
etkilendim. Hayatını okudukça Mustafa
Kemal’e aşık olmaya başladım. O kadınların duygu dünyasına girmeye başladım.
Onunla ilgili her yeri, her müzeyi gezdim.
Kitapların dünyasına o kadar girdim ki,
Fikriye Hanım’ın ağzından kan geldiğini
okudukça, provalarda benim burnumdan
kan gelmeye başladı.
63
YAŞAMIN
RENKLERİ
oyuncunun Türkiye’de sahne alması ise
asla mümkün değil.
Kısacası annem haricinde bana kimse inanmadı. Benimle yola devam edenler de işsizlikten yanımdaydı. Ama ben hiç umursamadım, yoluma devam ettim. Sonunda
oyun çıktı. Tepkiler o kadar acayipti ki,
ailem bile inanamadı. Maddi manevi her
şeyimi bu oyun için verdim. Ama bunu neden yaptığımın tam da farkında değildim.
Açıkçası, Türkiye’de bir iki kere oynarım,
sonra geri dönerim diyordum. Ama öyle
olmadı. Fikriye ve Latife çok sevildi.
Başka neler yapmak istiyorsunuz
Türkiye’de?
Bence burada işlenecek ve anlatılacak çok
konu var. Burada hallolmamış o kadar çok
mek istiyorum. Özgür düşünceli gençlerle birlikte çalışmak istiyorum. Bu yüzden
Tiyatro Maan’ın sahnesini genç amatörlere
açtık. Bazen öyle farklı oyunlar geliyor ki
ben bile zorlanıyorum anlamakta. Ama
olsun diyorum ve onları kabul ediyorum.
Gençlerin kendilerini özgürce ifade etmelerini çok önemsiyorum. Türkiye’de de
bu anlamda çok ciddi sorunlar olduğunu
düşünüyorum. Aynılaşma, vasatlık, kahraman arayışı… Bunlar en çok gözlemlediğim sorunlar. Türkiye’de insanların genel
olarak kendilerini özgürce ifade edememe
sorunu var.
Eğer Türkiye’de yaşayan bir sanatçıysam,
bu anlamda büyük bir sorumluluğum
olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de yaşayan, özellikle entelektüel sanatçıların
da bu sorumluluğu almamasına çok öfkeleniyorum. Sanki hiç bu tür sorunlar
yok gibi davranıyorlar ve öyle yaşıyorlar.
Almanya’da böyle bir sorumluluk hissetmezsiniz. Çünkü orada bu savaş yıllar
önce verilmiş, pek çok şey hallolmuştur.
Hazır kurulu bir zemin vardır. Ama burası
öyle değil. Bu gerçeği kabullenmeli insanlar, “mış” gibi yaşamamalı.
Şu anki projeleriniz neler?
GOSBSAD
şey var ki… Ama Türkiye’de yaratıcı insanlar desteklenmiyor. Sadece yöneticilerden bahsetmiyorum. İnsanları komşuları
bile desteklemiyor.
64
Bir de eski nesil tiyatroculardan yana çok
dertliyim. Bence yeni nesle yani bizlere
felaket bir tiyatro ortamı bırakmışlar. Zaten sandalyelerine sıkı sıkıya yapışmışlar,
bırakmıyorlar. Eğer onlara aşırı hürmet etmezsen, seni yok sayıyorlar. Eski jenerasyona çok kızgınım. İnsanları resmen tiyatroya küstürmüşler. Özgürlüğün çok negatif
bir anlamı var Türkiye’de. Bu da bana çok
ters geldi. İçimdeki bu öfkeyi harmanlayıp
sanatsal bir platformun içerisinde yürütNİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
Şu anda 3 projem birden var. Bu projeleri Tiyatro Maan’da sergiliyoruz. Tiyatro
Maan’ın projeleri, kendisini ispat etmiş
ve bilinen oyunlar üzerine kurulu yürümüyor. Her şeyi biz kendimiz yapıyoruz.
Kendi isteklerimizi, eğlencemizi ve mutluluğumuzu yansıtıyoruz. Mustafa Süzer’in
bize Süzer Plaza’da yer vermesiyle, kendimizi en iyi şekilde ifade edebileceğimizi
düşünerek tasarladığımız salonumuzda
perdelerimizi 2008 yılının Eylül ayında
açtık.
Fikriye ve Latife’nin yanı sıra “Çizgi” adlı
bir komedimiz var. Çizgi’nin hem yazarıyım, hem de oyuncularındanım. Çok keyifli bir komedi. Bir de benim göz bebeğim
Grup Opal’in “Üç Kuruşluk Şarkılar” adlı
oyunu var. Opal’i geçen sene kurdum. Bu
projenin gelişme aşamasını anlatmak çok
uzun. Kısaca söyleyebilirim ki, olması gereken oldu ve çok kuvvetli ve etkileyici bir
oyun ortaya çıktı. Profesyonel oyuncuları
kıskandıracak kadar. Önümüzdeki sezon
yeni tiyatro projeleri geliyor.l
D
avis Dyer, Frederick Dalzell ve
Roewena Olegario tarafından
kaleme alınan ve İş Bankası
Kültür Yayınları tarafından yayınlanan kitapta P&G’nin 1837
yılında iki kişi tarafından sabun ve mum
imalatıyla başlayan 165 yıllık öyküsü anlatılıyor.
Kitapta bugün 80 ülkede faaliyet gösteren
ve 100 bin kişiye de istihdam olanağı sağlayan P&G’nin nasıl 40 milyar dolarlık bir
küresel güce dönüştüğü dile getiriliyor.
Yazarlar kitapta, P&G’nin gelişim tarihini
ve yıllar içinde oluşturduğu marka prensiplerini açık bir şekilde okura iletiyor.
Bir çok marka yarattı
Amerika’nın Ohio Cincinnati Eyaleti’nde
165 yıl önce kurulan P&G, tüketim markalarını yaratmadaki başarısıyla küresel
bir oyuncu haline geldi. Piyasaya yeni
markalar sürmenin
yanı sıra ölmeye
yüz tutmuş markaları da canlandırmayı
başaran
şirket, 1944-80 arasında ürün çeşitliliği sağlarken, bazı
markaları da satın
aldı. Aynı dönemde
Latin Amerika, Batı
Avrupa ve Japon pazarlarına girmeyi başardı.
HABERLER
Dünyanın en önde gelen şirketlerinden biri
olan Procter&Gamble (P&G) 165 yıllık tarihini
kitaplaştırdı.
ÜYELERİMİZDEN
P&G'nin 165 yıllık yolu kitaba döküldü
80’lerden itibaren küresel yayılmasını artıran şirket, bu dönemde Pringles cipsleri
ile Pantene şampuanları gibi markaları
yarattı. Şirket 90’larda ise oluşan büyük
rekabet ortamına göğüs germeyi başardı. Alo, Oral-B, Pantene, Orkid, Duracell,
Gillette, Ariel, Prima, Max Factor ve İpana
P&G’nin yarattığı ve sahip olduğu başlıca
markalar arasında yer alıyor.l
Ülker’e TÜHİD’ten iki Altın Pusula
Türkiye Halkla İlişkiler Derneği tarafından bu yıl sekizincisi
düzenlenen Altın Pusula Halkla İlişkiler Yarışması’nda Ülker,
23 Nisan Ücretsiz Film Gösterimi ve Milli Takım Euro 2008
projeleriyle iki Altın Pusula Ödülü kazandı.
B
GOSBSAD
aşarılı halkla ilişkiler çalışmalarını ödüllendirmek ve teşvik
etmek amacıyla, Türkiye Halkla İlişkiler Derneği (TÜHİD)
tarafından, 1999 yılından beri
düzenlenen “Altın Pusula Halkla İlişkiler
Ödülleri”nde 2008 yılının kazanan projeleri belli oldu. Ülker, “Etkinlik Yönetimi”
kategorisinde 23 Nisan Ulusal Egemenlik
ve Çocuk Bayramı Ücretsiz Film Gösterimi projesi ve “Sponsorluk” kategorisinde
Ülker Milli Takım Euro 2008 iletişim projesiyle iki ayrı Altın Pusula Ödülü’ne layık
görüldü.l
65
GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009
ÜYELERİMİZDEN
11. Siemens Opera Yarışması sonuçlandı
HABERLER
Siemens’in kesintisiz on bir yıldır düzenlediği, opera severler tarafından yakından takip edilen Siemens Opera Yarışması’nın sonuçları 6 Haziran’da düzenlenen ödül gecesinde açıklandı.
gerçekleştirildi. Sonuçlar 6 Haziran akşamı dereceye giren sanatçıların Almanya
Başkonsolosluğu’nda sahne aldığı ödül töreninde açıklandı. Yarışmanın galasına sanat ve iş dünyasından pek çok isim katıldı.
11. Siemens Opera yarışmasının jürisinde
Devlet Opera Balesi Başrejisörü Doç. Yekta
Kara, Devlet Sanatçısı Mete Uğur, Dresden
Operası Genel Sanat Yönetmeni Prof. Gerd
Uecker, Karlsruhe Operası Genel Sanat Yönetmeni Achim Thorwald ve Bremen Operası Genel Sanat Yönetmeni Hans-Joachim
Frey yer aldı.
T
ürk opera sanatının gelişmesine büyük katkıda bulunan ve
bugüne kadar pek çok opera
sanatçısının
profesyonelliğe
uzanan kariyerinde önemli bir
mihenk taşı olan Siemens Opera Yarışması, onbirinci yılında Türkiye’nin genç yeteneklerini desteklemeye devam ediyor. Ön
elemeleri 3 Haziran’da yapılan yarışmanın
yarı finali 4 Haziran, finali ise 5 Haziran’da
Yarışmanın birincisi Esen Demirci, Karlsruhe Operası’nda bir yıllık burs ve Goethe Institut Inter Nationes İstanbul’da
4 aylık Almanca bursu; ikincisi Esra Çetiner ise Salzburg Mozarteum Müzik
Akademisi’nde 6 haftalık yaz bursu ve
Goethe Institut Inter Nationes İstanbul’da
2 aylık Almanca bursu kazandı. Yarışmanın üçüncüsü Mert Eryüksel 2000 Euro,
mansiyona layık görülen Ali Haydar Taş
ise 1000 euro ile ödüllendirildi..l
GOSBSAD
Eczacıbaşı Tıp Ödülleri 50. yaşında
66
2
1959 yılında hayata geçirilen Eczacıbaşı Tıp
Ödülleri ve Bilimsel Araştırma Destekleri’nin
50’nci yılında, Tıp Teşvik Ödülleri’nin sahipleri Doç. Dr. Şermin Genç ve Doç. Dr. Mahmut
İlker Yılmaz oldu.
009 Eczacıbaşı Tıp Ödülleri, 26
Haziran Cuma günü Dokuz Eylül Üniversitesi’nde düzenlenen
törenle sahiplerini buldu. Bilimsel jürinin yaptığı değerlendirmeler sonucunda Tıp Teşvik Ödülleri
dalında Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık
Bilimleri Enstitüsü’nden Doç. Dr. Şermin
Genç ve Gülhane Askeri Tıp Akademisi
Nefroloji Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Mahmut
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2009 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ
İlker Yılmaz ödül aldı. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce Tıp
Bölümü öğrencilerinden Fehim Esen, Tıp
Öğrencileri Bilimsel Araştırma Ödülü’ne
değer bulunurken, yürüteceği araştırma
projesi için gerekli finansman sağlanan
Hacettepe Onkoloji Enstitüsü Temel Onkoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi
Dr. Hande Canpınar da Bilimsel Araştırma
Destek Ödülü’nün sahibi oldu. l

Benzer belgeler

gosbsad

gosbsad Yapım: Mavi Tanıtım ve İletişim Rasim Paşa Cad. Ayrılıkçeşme Sok. No: 122 Kadıköy 34500 İstanbul Tel: 0 216 418 59 31

Detaylı

gosbsad

gosbsad Logo Business Solutions Genel Müdürü

Detaylı