Kenya – Doğal ve Kültürel Zenginlikler 16. yüzyılda Portekiz`in Hint

Kenya – Doğal ve Kültürel Zenginlikler
16. yüzyılda Portekiz’in Hint Okyanusundaki çıkarlarını korumak üzere İspanya Kralı II. Philip
tarafından Mombasa’da inşa ettirilen İsa Kalesi (Fort Jesus), 1631-1875 yılları arasında dokuz kez el
değiştirmiştir. 19. Yüzyılda Portekiz’in Hint Okyanusu hakimiyetini kaybetmesi ile birlikte İngiltere
tarafından devralınan Kale, hapishane haline getirilmiştir. 1958 yılında Ulusal Park ve 1962 yılında
müze haline getirilen kale, 1997 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine alınmıştır. Müzeyle ilgili
ayrıntılı bilgiye http://www.museums.or.ke/content/blogcategory/48/76/ internet adresinden
ulaşılabilir.
Doğu Afrika’nın ilk Swahili yerleşim yerlerinden birisi olan Lamu, Kenya’nın da en eski yerleşim yeri
olarak bilinmektedir. Yazılı kaynaklarda ilk kez arap gezgin Abu-al-Mahasini tarafından kayda geçirilen
Lamu limanının en az bin yıllık olduğu sanılmaktadır. 1415 yılında bölgeye Çinli General Zheng He’nin
geldiği ve Çinli denizcilerin kente yerleştikleri çeşitli kaynaklarda belirtilmektedir. 1506’da Portekiz
egemenliğine geçen kentin kontrolü için Osmanlı İmparatorluğuna bağlı denizciler mücadele etmiş,
1652 yılında kent Umman Sultanlığı tarafından Portekiz etkisinden kurtarılmıştır. Umman Sultanlığı
himayesinde Lamu, Doğu Afrika kıyısının sanat, siyaset, kültür ve ticaret merkezi haline gelmiştir. Aynı
isimle anılan takımadaların en büyüğünde konuşlu olan Lamu kenti UNESCO Dünya Mirası listesinde
yer almaktadır.
Tek başına yükselen bir volkan olan Kenya Dağı, Kilimanjaro dağından sonra Afrika’nın en yüksek
dağıdır. Dağın zirve bölgesinde 10 buzul yer almaktadır. Kenya Dağı aynı zamanda Kenya’nın iki büyük
nehri olan Tana ve Ease Nyiro’nun havzasına su sağlayan en önemli kaynaktır. 1963 yılında Kenya’nın
bağımsızlığı, Kisoi Munayo’nun zirveye yeni ulusun bayrağını dikmesiyle kutlanmıştır.
Kenya Göller Sistemi, Büyük Çöküntü Vadisi (Great Rif Valley) boyunca uzanan birbirleri ile bağlantılı
üç sığ gölün (Bogoria, Nakuru, Elementaita) oluşturduğu toplam alanı 32.034 hektar olan bir
ekosistemdir. Dünyada en çok kuş çeşitliliğinin görüldüğü yerlerden birisi olan bölge, küresel olarak
nesli tükenmekte olan 13 türe evsahipliği yapmaktadır. Küçük flamingo ve beyaz pelikan için hayati
önem arzeden ekosistem, aynı zamanda siyah gergedan, Rothschild zürafası, büyük kudu, aslan, çita
ve vahşi köpek gibi bazı memelileri de barındırmaktadır.
Turkana Gölünün doğu bölgesinde yer alan Koobi Fora, insanlığın köklerine ilişkin 1967 yılında Dr.
Richard Leakey tarafından tarihi keşiflerin yapıldığı arkeolojik kazı yeridir. 400 kadar erken insan
fosillerinin bulunduğu yer, Dünyada en çeşitli insan kalıntılarının bulunduğu yer olarak bilinmektedir.
Leakey ve takımı tarafından bulunan fosillerden birisi olan 1470 numara, Dünya yüzeyinde 2 milyon
yıl yaşadığı düşünülen ve Homo Sapiens’in atası olduğu sanılan Homo Habilis olarak sınıflandırılmıştır.
Hint Okyanusu kıyıları boyunca 200 km. uzanan ve 11 ormanlık bölgeden oluşan Mijikenda Kaya
Ormanları, 16. – 20. yüzyıllar arasında bölgede yaşayan Mijikenda halkına ait “kaya” adı verilen kutsal
bölgelerin bulunduğu yerlerdir. Yaşayan bir geleneğin sembolü olan kayalar yaşlılar konseyleri
tarafından korunmaktadır. Kayaların etrafındaki ormanlar ise bir dönem tüm alçak düzlükleri
kaplayan ormanlardan geriye kalan bir miras olarak yaşatılmaktadır.