Yeni Yaşam Yayınları

Transkript

Serasker Cad. Sakız Sokak,
Aytaç 2 İşhanı; No: 36/1
Kadıköy – İSTANBUL
Tel.: (0216) 414 16 15
Faks: (0216) 348 05 26
www.yyyayinlari.com
ISSN 1303-4081
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı
Sertifika No: 10903
Bu kitabın Türkiye‟deki yayın hakları
Yeni Yaşam Yayınları‟na aittir.
Daily Bread
© Scripture Union
Kutsal Kitap – Eski Antlaşma © 2001 Kitab-ı Mukaddes Şti.
Kutsal Kitap – İncil © 2001 Yeni Yaşam Yayınları Tic. Ltd. Şti.
Basım: Anadolu Ofset
Davutpaşa Cad.
Emintaş Kazım Dinçol Sanayi Sitesi,
No: 81/87 Topkapı-İstanbul-Türkiye
Tel: (0212) 567 89 92
1. Basım, Eylül 2011
İçindekiler
Ekim .................................................................................... 4
Yaratılış 1:1-13 – Yaratılış 19:12-33
Kasım................................................................................. 68
Yaratılış 19:24-38 – Yaratılış 25:1-18
İbraniler 1:1-14 – İbraniler 11:1-12
Aralık............................................................................... 130
İbraniler 11:13-26 – İbraniler 13:18-25
Levililer 1:1-17 – Levililer 13:40-59
Mezmur 26:1-12 – Mezmur 29:1-11
Kutsal Kitap’ı bir yılda okuma planı ............................ 192
Yaratılış’a Giriş
Ana temalar
1. Yaratılış (1:1–2:25)
Tanrı‟nın insan ve dünya ile ilgili görüşünü göstermektedir. Bu görüşler
insanlık tarihi ile ilgili Tanrı‟nın amacını göstermektedir. Dünyayı yaratıp
düzene koyan Tanrı‟nın çalışmasından, insan ile arasındaki ilişkiyi anlayabiliriz. İyi ile kötüyü bilme ağacı aracılığıyla; Tanrı‟nın insanı yaratırken yapmış olduğu işlerden insanın Tanrı‟yla ve diğer varlıklarla nasıl bir
ilişkide olması gerektiğini öğreniyoruz.
2. Günaha düşme, yargı ve kurtuluş (3:1–11:26)
İnsanının Tanrı‟ya itaat etmemesinden dolayı yargı gelir ama Tanrı merhametiyle her şeyi yeniler. Adem‟in, Havva‟nın ve Kayin‟in günah işlemesi, tufan ve Babil kulesi ile ilgili tüm Tanrı‟ya karşı gelen hareketler
aslında insanın kendi haddini bilmeden Tanrı gibi olma isteğinden kaynaklanır. Tanrı Adem ile Havva‟yı Aden bahçesinden kovarak, tufan ile
insanları dağıtmakla yargıladı ama yine de yeni bir yöntemle kurtuluş yolunu da gösterdi.
3. İbrahim’in seçilmesi ve Tanrı’nın İbrahim’le yaptığı antlaşma
(11:27–25:11)
Tanrı İbrahim‟i seçip oğul ve toprak ile ilgili vaatte bulundu. Ama İbrahim‟e vaat ettiği topraklarda kıtlık vardı ve oğul ile ilgili verdiği sözde de
İbrahim‟in eşi Sara kısırdı. İbrahim bu sorunların yalnız Tanrı‟ya güvenmekle çözebileceğini öğrendi. İbrahim ara sıra Tanrı‟nın vaadini unutup
Tanrı‟ya karşı itaatsizlik etti ve kendi çabalarıyla sorunları çözmeye çalıştı ama Tanrı İbrahim‟e görünerek onunla antlaşma yapıp vaadin gerçekleşeceğine dair güvence verdi. İbrahim Tanrı‟nın buyruğu uyarınca biricik
oğlu İshak‟ı sunu olarak sunmaya kararlı olmakla ve eşi Sara‟yı yabancı
olarak yaşadığı Kenan diyarına gömmekle Tanrı‟nın verdiği vaade uygun
bir davranışta bulundu.
Yaratılışın mesajı
1. Yaradan Tanrı’dır
Yalnız Tanrı Yaradan‟dır. Yaratılmış olan insanın Yaradan‟ın yerini elde
etmeye çalışması günahtır. Kurtuluş ile insan yeniden Tanrı‟yla barışır ve
yenilenir.
4
2. Yaratılış boştan düzen yaratan bir çalışmadır
Yaratılış boşluğu yok etmek değil, bir araya getirerek ve bölerek boşluğu
kontrol altına alıp düzene sokan ve yapılandıran bir çalışmadır. Yaradan
Tanrı‟nın kontrolü altında düzen ve uyum sağlandı. İnsanlığın tarihi de
Yaradan Tanrı‟ya güvenenler aracılığıyla insanlar arasındaki ve dünyadaki düzensizliğin yerine oturur ve Tanrı‟nın Egemenliği‟ni güçlendirir.
3. Tanrı Söz’ü ile yarattı
Söz Tanrı‟nın dünyayı yarattığı zaman elçilik eden Tanrı‟nın sadık kuludur. Tanrı‟nın sözü ile O‟nun çalışma eylemi ayrı tutulamaz, aynıdır. Tüm
yaratılmış olanlar söz ile yaratıldı ve söz ile boşluğuyla düzen arasında sınır oluşturuldu. İnsanlık tarihi de Tanrı‟nın sözünün gerçekleşmekte olduğu bir süreçtir. Tanrı‟ verdiği sözü yerine getirerek insan ve dünya ile
olan kendi amacını gerçekleştirmektedir.
4. Yaratılışın son amacı Tanrı’nın Egemenliği’dir
Tanrı insanı kendi suretinde yarattı ve dünyayı yönetmesini istedi. İnsan
Tanrı‟ya karşı suç işleyerek bu yönetimi sürdüremedi ama Tanrı insan ile
antlaşma yaparak kendi yönetiminin gerçekleşmesini umut eden kişiler
aracılığıyla yaratılışı yenilemiştir.
5
Ekim
1 Ct
Dünyanın Başlangıcı
Yaratılış 1:1-13
Tanrı’nın ayetlerdeki kimliği:
Tüm metin: Tanrı, sözüyle her şeyi yarattı ve yarattığı her şeyin iyi olduğunu görüp sevindi. İnsanın günaha düşmesiyle bu yaratılan tüm güzellikler zarar gördü. Fakat Tanrı Mesih aracılığıyla bozulmuş olanları yenilemektedir ve Tanrı‟nın sözüne itaat eden halkına bakıp sevinmektedir.
Tanrı‟nın sözüne itaat ederek O‟nu sevindiren biri olmak istiyor muyum?
Derin derin düşünelim.
1: Tanrı yeri ve göğü yarattı ve her şeyi düzene soktu. Tanrı‟nın yaratılışına inanmak, inancımızın temelidir. Tanrı var olan her şeyin kaynağıdır
ve Tanrı‟nın isteği uyarınca dünya var olmaktadır. Bu nedenle yaratılmış
olan her varlık Yaratan‟a bağlı kaldığı zaman, var oluşun gerçek anlamını
anlayacaktır. Beni Yaratan‟ın Tanrı‟nın ta kendisi olduğunu kabul ediyor
ve O‟nun bana verdiği amaca göre yaşıyor muyum?
2: Tanrı yeri ve göğü yaratmadan önce yer boştu ve yeryüzü şekilleri yoktu sadece karanlık vardı. Fakat Tanrı‟nın Ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu (Yar.1:2). Tanrı‟nın hâkimiyeti altında yer şekil vermeye başlamıştır. Ne yazık ki, bazen biz boşlukta olduğumuzu ve karalığın içinde
güçsüz kaldığımızı hissederiz. Ama Tanrı‟nın her şeyi bir araya getirip
iyiliğe çevireceğine güvenerek O‟na bağlı kalmalıyız.
3-5: Tanrı ışığı yarattı ve bunu karanlıktan ayırdı. Tanrı karanlığı yok etmedi, ama ışığın var olduğu yerde karanlık artık gücünü gösteremez.
2.Korintliler 4:6. ayette şöyle demiştir: “„Işık karanlıktan parlayacak‟ diyen Tanrı, İsa Mesih‟in yüzünde parlayan kendi yüceliğini tanımamızdan
doğan ışığı bize vermek için yüreklerimizi aydınlattı.” Tanrı daima bizim
bu ışıkta yaşamamızı sağlayacaktır.
6-13: Tanrı suların ortasında bir kubbe yaratarak sulara bir düzen verdi.
Tanrı suları ayırarak canlıların yetişebileceği bir yer sağladı. Su bir yargı
aracı olarak kullanılmıştır (Yar.7:11), ama Tanrı‟nın koyduğu sınırı geçemez (Eyü.38:8-11).
6
Yaratılış 1:1-13
1
Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. 2Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı‟nın Ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu. 3Tanrı, “Işık olsun” diye buyurdu ve ışık oldu. 4Tanrı ışığın iyi
olduğunu gördü ve onu karanlıktan ayırdı. 5Işığa “Gündüz”, karanlığa
“Gece” adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ilk gün oluştu. 6Tanrı,
“Suların ortasında bir kubbe olsun, suları birbirinden ayırsın” diye buyurdu. 7Ve öyle oldu. Tanrı gökkubbeyi yarattı. Kubbenin altındaki suları üstündeki sulardan ayırdı. 8Kubbeye “Gök” adını verdi. Akşam oldu, sabah
oldu ve ikinci gün oluştu. 9Tanrı, “Göğün altındaki sular bir yere toplansın, kuru toprak görünsün” diye buyurdu ve öyle oldu. 10Kuru alana “Kara”, toplanan sulara “Deniz” adını verdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü.
11
Tanrı, “Yeryüzü bitkiler, tohum veren otlar, türüne göre tohumu meyvesinde bulunan meyve ağaçları üretsin” diye buyurdu ve öyle oldu.
12
Yeryüzü bitkiler, türüne göre tohum veren otlar, tohumu meyvesinde
bulunan meyve ağaçları yetiştirdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü.
13
Akşam oldu, sabah oldu ve üçüncü gün oluştu.
Tanrı’nın ayetlerdeki kimliği?
Bana hangi öğütler verilmektedir?
7
Ekim
2 Pa
Boşluğu Dolduran
Tanrı’nın Eli
Yaratılış 1:14-25
Tüm metin: Dünyanın yaratılışına baktığımızda Tanrı‟nın düzene ne kadar önem gösterdiğini anlayabiliriz. Tanrı ilk 3 günde mekânı yarattı ve
son 3 günde de bu mekânı dolduracak olanları yarattı. Tanrı‟nın ilk önce
boşluğa şekil verip sonra boşluğu doldurduğunu görebiliriz. Yaradan‟dan
ayrıldığımızda kendimizi boşlukta hissederiz ve amaçsızca sürükleniriz.
Ancak Rab‟be güvenerek yaşamımıza şekil verebiliriz.
14,15,24: Her şey Tanrı‟nın buyurduğu gibi oldu. Tanrı‟nın sözü uyarınca
bulunmamız gereken yerde bulunmalıyız ve yapmamız gerekenleri yerine
getirmeliyiz. Tanrı‟nın yarattığı düzenin bir parçası olup bulunduğumuz
yerde O‟nun gözünde iyi olanı yapmaya gayret etmeliyiz.
14-19: Bazı kişiler güneşe ve aya taparlar ve yıldızlardan kaderlerini öğrenmek isterler. Ama bunlar Tanrı tarafından yaratılmış olanlardır. Onlar
Tanrı buyruğuna göre gündüzü ve geceyi aydınlatmak üzere yaratılmıştır.
Tanrı tarafından yaratılmış olanlara tapamayız. Yalnız Tanrı tapılmaya ve
yüceltilmeye layıktır.
20-23: Büyük deniz canavarları da Tanrı‟nın hakimiyeti altındadır ve
uçan kuşlar da Tanrı‟nın eseridir. Tüm canlılar, Tanrı çoğalmalarını buyurduğu için çoğalmıştır ve yeryüzünü doldurmuştur. Tanrı yalnız insanlarla ilgilenmez, diğer tüm canlılarla da ilgilenir. İnsanın açgözlülüğü yüzünden tüm yaratılış acı çekmektedir. Tanrı‟nın halkı olarak doğayla
uyum sağlayarak yaşamak doğru olmaz mı?
8
14-15
Tanrı şöyle buyurdu: “Gökkubbede gündüzü geceden ayıracak, yeryüzünü aydınlatacak ışıklar olsun. Belirtileri, mevsimleri, günleri, yılları
göstersin.” Ve öyle oldu. 16Tanrı büyüğü gündüze, küçüğü geceye egemen
olacak iki büyük ışığı ve yıldızları yarattı. 17-18Yeryüzünü aydınlatmak,
gündüze ve geceye egemen olmak, ışığı karanlıktan ayırmak için onları
gökkubbeye yerleştirdi. Tanrı bunun iyi olduğunu gördü. 19Akşam oldu,
sabah oldu ve dördüncü gün oluştu. 20Tanrı, “Sular canlı yaratıklarla dolup taşsın, yeryüzünün üzerinde, gökte kuşlar uçuşsun” diye buyurdu.
21
Tanrı büyük deniz canavarlarını, sularda kaynaşan canlıları ve uçan çeşitli varlıkları yarattı. Bunun iyi olduğunu gördü. 22Tanrı, “Verimli olun,
çoğalın, denizleri doldurun, yeryüzünde kuşlar çoğalsın” diyerek onları
kutsadı. 23Akşam oldu, sabah oldu ve beşinci gün oluştu. 24Tanrı, “Yeryüzü çeşit çeşit canlı yaratık, evcil ve yabanıl hayvan, sürüngen türetsin” diye buyurdu. Ve öyle oldu. 25Tanrı çeşit çeşit yabanıl hayvan, evcil hayvan, sürüngen yarattı. Bunun iyi olduğunu gördü.
9
Ekim
3 Pt
İnsanın Yaratılışı
Yaratılış 1:26–2:3
26: Tanrı insanı özel yarattı. Tanrı insanı yaratmadan önce diğer yarattıklarını sadece „olsun‟ diyerek var etti. Ama insanı „yaratalım‟ diyerek kendi suretine göre yarattı. Ve insanın yaratılmış olanlar üzerinde egemen
olmasını istedi. Bu nedenle insana olan saldırı aynı zamanda Tanrı‟ya
olan saygısızlıkla eş değer tutulabilir. Kişiyi görünüşüne ya da geçmişine
göre ayırmak veya değer vermek, Tanrı‟nın yaratılış değerine ters gelen
bir davranıştır ve Tanrı‟nın bir elçisi olarak yerine getirilmesi gereken sorumluluğu hiçe sayan bir tavırdır.
27: Tanrı insanı erken ve dişi olarak yarattı. İkisi de Tanrı‟nın suretinde
yaratıldığına göre iki cins arasında ayrımcılık söz konusu olamaz. Topluluğumuzda erkek kadın ayrımcılığı yapılıyor mu? Tanrı‟nın suretinde yaratıldığımızı aklımızda tutarak birbirimize saygı duymalı ve yaratılış
amacımıza göre Tanrı‟yı yüceltmeliyiz.
28: Tanrı insanın verimli olup çoğalmasını ve tüm canlılar üzerine egemen olmasını istedi. Bu insanın doğayı düşüncesizce kullanabileceği anlamına gelmez. İnsanın Tanrı‟nın bir elçisi olarak doğaya ilgi göstermesi
ve iyi yönetmesi gerektiğini gösterir. Tanrı‟nın insanı kutsamasından insanın verimli olup çoğalmasının Tanrı‟nın hâkimiyeti altında mümkün olduğunu ve insanın ancak Yaradan Tanrı‟ya bağlı kalması gerektiğini gösterir. Bu nedenle Tanrı‟ya bağlı kalmayan kişi O‟ndan gelen bereketi yaşayamaz, yalnız Mesih aracılığıyla kurtulmuş olanlar yaşayabilir (Ef.1:36). Hayatımda Tanrı‟nın beni, topluluğumu ve ailemi nasıl bereketlediğini
görüyor muyum?
2:1-3: Tanrı her şeyi yarattıktan sonra yedinci gün dinlenerek tüm yaratılış işini bitirdi. Yedinci gün Tanrı‟ya aittir. Şabat Günü ile ilgili verilmiş
olan kurallarda bunu görürüz. Tanrı insanlar için Şabat Günü‟nü vermiştir. İsa „Şabat Günü insan için yaratıldı‟ demiştir (Mar.2:27). İbraniler 4.
bölüme bakarsak „dinlenme‟ ile ilgili daha çok bilgiler öğrenebiliriz.
10
26
Tanrı, “İnsanı kendi suretimizde, kendimize benzer yaratalım” dedi,
“Denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, evcil hayvanlara, sürüngenlere,
yeryüzünün tümüne egemen olsun.” 27Tanrı insanı kendi suretinde yarattı.
Böylece insan Tanrı suretinde yaratılmış oldu. İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı. 28Onları kutsayarak, “Verimli olun, çoğalın” dedi, “Yeryüzünü
doldurun ve denetiminize alın; denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, yeryüzünde yaşayan bütün canlılara egemen olun. 29İşte yeryüzünde tohum
veren her otu, tohumu meyvesinde bulunan her meyve ağacını size veriyorum. Bunlar size yiyecek olacak. 30Yabanıl hayvanlara, gökteki kuşlara,
sürüngenlere –soluk alıp veren bütün hayvanlara– yiyecek olarak yeşil otları veriyorum.” Ve öyle oldu. 31Tanrı yarattıklarına baktı ve her şeyin
çok iyi olduğunu gördü. Akşam oldu, sabah oldu ve altıncı gün oluştu.
1
Gök ve yer bütün öğeleriyle tamamlandı. 2Yedinci güne gelindiğinde
Tanrı yapmakta olduğu işi bitirdi. Yaptığı işten o gün dinlendi. 3Yedinci
günü kutsadı. Onu kutsal bir gün olarak belirledi. Çünkü Tanrı o gün yaptığı, yarattığı bütün işi bitirip dinlendi.
11
Ekim
4 Sa
Adem ile Havva
Yaratılış 2:4-25
7: Tanrı insanı topraktan yaratıp burnuna yaşam soluğunu üfleyince insan
yaşayan varlık oldu. Tanrı tarafından insanın yaşayan varlık haline geldiğini unutmamalıyız. Tanrı‟nın üflediği yaşam soluğuyla yaşayan varlık
olduğuma göre Tanrı‟nın isteğine göre yaşamam gerekir.
5,15: Tanrı Adem‟i Aden bahçesine bakması ve işlemesi için oraya koydu. Bir şeye bakmak ya da işlemek aslında Tanrı‟dan gelen bir görevdir.
Ama insanının günaha düşmesi ile çalışmanın getirdiği sevinci yok oldu.
Fakat emek vermek, hâlâ insanın yapması gereken bir görevdir ve Tanrı‟nın işine katılmaktır. Tanrı‟nın çocuğu olarak tembel olmadan, dürüstçe
emek verip kazancımla yetiniyor ve Tanrı‟ya teşekkür ediyor muyum?
9,15-17: Aden bahçesinde insan her tür meyveyi yiyebilirdi, fakat iyiyle
kötüyü bilme ağcından yememeliydi. Bundan Tanrı‟nın insana seçme özgürlüğü verdiğini anlayabiliriz. Tanrı‟nın insana „iyiyle kötüyü bilme
ağacından yeme‟ demesi bir tuzak değil, Tanrı‟yla samimi ilişki içinde
yaşaması için verdiği bir armağandır. Tanrı‟nın bana lütfettiği konular
vardır. Onlara baktığımda ya da onları düşündüğümde Tanrı‟nın benden
aslında ne istediğini iyi anlayabiliyor ve Tanrı‟nın isteğine göre yaşayabiliyor muyum?
18-23: Tanrı Adem‟in kaburga kemiklerinden birini alıp onunla bir kadın
yarattı. Tanrı, Adem için bir yardımcı yaratmıştır. Burada kullanılan yardımcı kelimesinden, erkekle kadının eşit olduğu, ikisinin birbirine ihtiyaç
duyduğu anlaşılmaktadır. Eşimin sadece benim için var olduğunu düşünüp benim onun için yapmam gerekeni hafife alıyor muyum? Eşime ne
kadar değer veriyorum? Tanrı‟nın benim için yararttığı kişiye nasıl davranıyorum?
24,25: Erkek evlendikten sonra her bakımdan anne ve babasından ayrılmalıdır. Fiziksel ve duygusal olarak onlara bağlı kalmaması gerekir. Tanrı‟nın önceden tasarladığı gibi bir evlilik sürdürüyor muyum? Her ilişkiye
önem göstermem gerekir, ama her şeyden önce eşimle olan ilişkiye önem
vermeliyim.
12
Yaratılış 2:4-25
4
Göğün ve yerin yaratılış öyküsü: RAB Tanrı göğü ve yeri yarattığında,
yeryüzünde yabanıl bir fidan, bir ot bile bitmemişti. Çünkü RAB Tanrı
henüz yeryüzüne yağmur göndermemişti. Toprağı işleyecek insan da yoktu. 6Yerden yükselen buhar bütün toprakları suluyordu. 7RAB Tanrı
Adem‟i topraktan yarattı ve burnuna yaşam soluğunu üfledi. Böylece
Adem yaşayan varlık oldu. 8RAB Tanrı doğuda, Aden‟de bir bahçe dikti.
Yarattığı Adem‟i oraya koydu. 9Bahçede iyi meyve veren türlü türlü güzel
ağaç yetiştirdi. Bahçenin ortasında yaşam ağacıyla iyiyle kötüyü bilme
ağacı vardı. 10Aden‟den bir ırmak doğuyor, bahçeyi sulayıp orada dört kola ayrılıyordu. 11İlk ırmağın adı Pişon‟dur. Altın kaynakları olan Havila
sınırları boyunca akar. 12Orada iyi altın, reçine ve oniks bulunur. 13İkinci
ırmağın adı Gihon‟dur, Kûş sınırları boyunca akar. 14Üçüncü ırmağın adı
Dicle‟dir, Asur‟un doğusundan akar. Dördüncü ırmak ise Fırat‟tır. 15RAB
Tanrı Aden bahçesine bakması, onu işlemesi için Adem‟i oraya koydu.
16
Ona, “Bahçede istediğin ağacın meyvesini yiyebilirsin” diye buyurdu,
17
“Ama iyiyle kötüyü bilme ağacından yeme. Çünkü ondan yediğin gün
kesinlikle ölürsün.” 18Sonra, “Adem‟in yalnız kalması iyi değil” dedi,
“Ona uygun bir yardımcı yaratacağım.” 19RAB Tanrı yerdeki hayvanların,
gökteki kuşların tümünü topraktan yaratmıştı. Onlara ne ad vereceğini
görmek için hepsini Adem‟e getirdi. Adem her birine ne ad verdiyse, o
canlı o adla anıldı. 20Adem bütün evcil ve yabanıl hayvanlara, gökte uçan
kuşlara ad koydu. Ama kendisi için uygun bir yardımcı bulunmadı.
21
RAB Tanrı Adem‟e derin bir uyku verdi. Adem uyurken, RAB Tanrı
onun kaburga kemiklerinden birini alıp yerini etle kapadı. 22Adem‟den aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaratarak onu Adem‟e getirdi. 23Adem,
“İşte, bu benim kemiklerimden alınmış kemik, Etimden alınmış ettir” dedi, “Ona „Kadın‟ denilecek, Çünkü o adamdan alındı.” 24Bu nedenle adam
annesini babasını bırakıp karısına bağlanacak, ikisi tek beden olacak.
25
Adem de karısı da çıplaktılar, henüz utanç nedir bilmiyorlardı.
5
13
Ekim
5 Ça
Tanrı Gibi Olmak
İsteyen İnsan
Yaratılış 3:1-13
8-10: Tanrı Adem‟e „Neredesin?‟ diye seslenerek günahın sonucunda Tanrı‟yla olan ilişkinin ne durumda olduğunu gösteriyor. İnsan Tanrı‟ya bağlı
kalmadığı sürece Tanrı‟dan korkup gizlenmek ister. Tanrı‟yla olan ilişkim ne
düzeydedir? Tanrı bana „Neredesin?‟ diye seslendiğinde ne cevap vereceğim?
1,4,5: Yılan insanın Tanrı sözünden şüphe etmesi için çalışır ve yalan vaatler
sıralar. Şeytan‟dan gelen söz, bizi kayırıyormuş gibi görünse de aslında yalandır ve günaha sürükleyen kışkırtıcı sözlerdir. Tanrı‟nın sözüne bağlı kalmamı engelleyen, benliğimi alevlendiren ve günah işlememe yol açan konular
nelerdir? Eğer böyle şeyler bende varsa kesin kararla bunları hayatımdan çıkarıp atmalıyım.
2,3: Tanrı‟nın sözlerini anımsayarak Şeytan‟ın kışkırtıcı sözlerinden uzak
kalması gereken Havva, Şeytan‟ın sözüne uyup Tanrı‟nın verdiği sözü biraz
değiştirir. Tanrı‟nın onu kayırarak söylediği söz, artık Havva‟ya göre doğru
görünmemektedir. Tanrı‟nın sözünü iyi öğrenip yaşam yolunda yürümek için
ben de Kutsal Yazılar‟ı okuyorum. Ama Tanrı‟nın sözünü kendi istediğime
göre çarpıtarak kullanmamak için yüreğimi her zaman yoklamalıyım.
6: Tanrı‟yla birlik içinde olması gereken Adem ve Havva, birlikte Tanrı‟ya
karşı gelmeyi seçerler. Tanrı‟nın iyi olduğunu görüp sevindiği Adem ile Havva artık kendi gözlerinde iyi olanı seçip Tanrı‟ya sırt çevirirler. Ben Tanrı‟nın
iyi gördüğü şeylerle seviniyor muyum, yoksa kendi gözüme iyi geleni mi seçiyorum?
7,10: Gözleri açılıp Tanrı gibi olacaklarını düşünen Adem ile Havva, kendilerinin çıplak olduklarını gördüler. Adem ile Havva Tanrı‟ya bağlıyken çıplak
oldukları halde utanç duymazken (2:25), Tanrı‟ya bağlı kalmayı reddettiklerinde çıplak olmaktan korkup Tanrı‟dan gizlenmeye çalıştılar. Tanrı‟nın huzurunda durmamı engelleyen nedir? Kendimi hiç Tanrı‟nın gözünden gizlemeye çalıştığım oldu mu? Neden öyle yaptığımı düşünmeliyim.
11-13: Adem Havva‟yı, Havva ise yılanı suçlar. Günah, artık birbirlerine suçlamaya ve sorumluluğu üstlenmemeye yol açmıştır. Kötü bir olay olduğunda
her zaman suçlayacak birini arıyor muyum? Üstlenmem gereken sorumluluk
varsa başkasına atmadan o sorumluluğu taşımam doğru olur.
14
Yaratılış 3:1-13
1
RAB Tanrı‟nın yarattığı yabanıl hayvanların en kurnazı yılandı. Yılan
kadına, “Tanrı gerçekten, „Bahçedeki ağaçların hiçbirinin meyvesini yemeyin‟ dedi mi?” diye sordu. 2Kadın, “Bahçedeki ağaçların meyvelerinden yiyebiliriz” diye yanıtladı, 3“Ama Tanrı, „Bahçenin ortasındaki ağacın
meyvesini yemeyin, ona dokunmayın; yoksa ölürsünüz‟ dedi.” 4Yılan,
“Kesinlikle ölmezsiniz” dedi, 5“Çünkü Tanrı biliyor ki, o ağacın meyvesini yediğinizde gözleriniz açılacak, iyiyle kötüyü bilerek Tanrı gibi olacaksınız.” 6Kadın ağacın güzel, meyvesinin yemek için uygun ve bilgelik
kazanmak için çekici olduğunu gördü. Meyveyi koparıp yedi. Yanındaki
kocasına verdi, o da yedi. 7İkisinin de gözleri açıldı. Çıplak olduklarını
anladılar. Bu yüzden incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar.
8
Derken, günün serinliğinde bahçede yürüyen RAB Tanrı‟nın sesini duydular. O‟ndan kaçıp ağaçların arasına gizlendiler. 9RAB Tanrı Adem‟e,
“Neredesin?” diye seslendi. 10Adem, “Bahçede sesini duyunca korktum.
Çünkü çıplaktım, bu yüzden gizlendim” dedi. 11RAB Tanrı, “Çıplak olduğunu sana kim söyledi?” diye sordu, “Sana meyvesini yeme dediğim
ağaçtan mı yedin?” 12Adem, “Yanıma koyduğun kadın ağacın meyvesini
bana verdi, ben de yedim” diye yanıtladı. 13RAB Tanrı kadına, “Nedir bu
yaptığın?” diye sordu. Kadın, “Yılan beni aldattı, o yüzden yedim” diye
karşılık verdi.
15
Ekim
6 Pe
Günahın Ücreti ve Lütuf
14,15: Tanrı insanın günaha düşmesine neden olan yılanı lanetler ve yılanın kadının soyundan gelen tarafından ezileceğini söyler. Mesih‟in galip
gelmesiyle bu sözler gerçekleşmiştir (Rom.16:20). Şeytan tarafından
ayartıldığımı ve sıkıntıya sokulduğumu hissediyor muyum? Mesih‟in
Şeytan‟a karşı galip geldiği gerçeğini unutmayalım.
17-19: Günaha düşen Adem, artık alın teri dökerek ekmeğini kazanmak
zorundadır. Adem Tanrı‟ya bağlı kaldığı zaman emek vermek, ona sevinç
veren bir durumdu, ama günah işledikten sonra emek, ona eziyet eden bir
çalışma olmuştur. Alın teri ile ekmeği kazanmaya çalışmak, Tanrı‟nın
verdiği yeni bir düzen olmuştur. Tanrı‟nın bu düzenini kabul edip çalıştığımız zaman hem Tanrı‟yla hem de doğa ile barış içinde yaşayabiliriz.
Yaşamı alın teri dökerek sürdürmek kaçınılması gereken bir konu değildir. Yaşam için var gücünle çalıştıktan sonra huzura erişebilmek güzel bir
şeydir.
21:Tanrı, Adem ve Havva‟nın çıplaklıklarını gizlemek için kullandıkları
incir yapraklarının yerine onlara deriden bir giysi verir. Böylece Tanrı yine de Adem ile Havva‟yı kayırdığını gösterir. Adem ile Havva deri giysiye her baktıklarında, günaha düşmeden önceki hallerini anımsamak zorunda kalacaklardır. Tanrı‟nın bağışlayıcı yüreği için teşekkür etmeliyiz,
ama aynı zaman günahın sonucunun ne olduğunu anlayıp sakınmalıyız.
Tanrı‟nın beni nasıl kayırdığını biliyor muyum? Günahımı örtmek için
Tanrı benim için ne yapmıştır?
22-24: Tanrı Adem ile Havva‟yı Aden bahçesinden kovar ve yaklaşmasınlar diye Keruvlar ve her yana dönen alevli bir kılıç yerleştirir. Sanki
Tanrı‟ya ulaşabilecek yol kapanmış gözükür. Ancak kendini feda eden
Mesih aracılığıyla Tanrı‟nın huzuruna korkusuzca yaklaşabiliyoruz. Tanrı‟nın verdiği bu harika nimetlere nasıl teşekkür etmeliyiz?
16
14
Bunun üzerine RAB Tanrı yılana, “Bu yaptığından ötürü Bütün evcil ve
yabanıl hayvanların En lanetlisi sen olacaksın” dedi, “Karnının üzerinde
sürünecek, Yaşamın boyunca toprak yiyeceksin. 15Seninle kadını, onun
soyuyla senin soyunu Birbirinize düşman edeceğim. Onun soyu senin başını ezecek, Sen onun topuğuna saldıracaksın.” 16RAB Tanrı kadına, “Çocuk doğururken sana Çok acı çektireceğim” dedi, “Ağrı çekerek doğum
yapacaksın. Kocana istek duyacaksın, Seni o yönetecek.” 17RAB Tanrı
Adem‟e, “Karının sözünü dinlediğin ve sana, Meyvesini yeme dediğim
ağaçtan yediğin için Toprak senin yüzünden lanetlendi” dedi, “Yaşam
boyu emek vermeden yiyecek bulamayacaksın. 18Toprak sana diken ve
çalı verecek, Yaban otu yiyeceksin. 19Toprağa dönünceye dek Ekmeğini
alın teri dökerek kazanacaksın. Çünkü topraksın, topraktan yaratıldın Ve
yine toprağa döneceksin.” 20Adem karısına Havva adını verdi. Çünkü o
bütün insanların annesiydi. 21RAB Tanrı Adem‟le karısı için deriden giysiler yaptı, onları giydirdi. 22Sonra, “Adem iyiyle kötüyü bilmekle bizlerden biri gibi oldu” dedi, “Artık yaşam ağacına uzanıp meyve almasına,
yiyip ölümsüz olmasına izin verilmemeli.” 23Böylece RAB Tanrı, yaratılmış olduğu toprağı işlemek üzere Adem‟i Aden bahçesinden çıkardı.
24
Onu kovdu. Yaşam ağacının yolunu denetlemek için de Aden bahçesinin doğusuna Keruvlar ve her yana dönen alevli bir kılıç yerleştirdi.
17
Ekim
7 Cu
Tanrı’nın Kabul Ettiği Sunu
Yaratılış 4:1-15
1,2: Tanrı Adem ve Havva‟nın çocuk sahibi olmasını sağlayarak onların verimli
olmalarını ve çoğalmalarını ister. Tüm hayat Tanrı‟nındır ve O‟ndan gelen berekettir. Bu nedenle canımızı önemsemeyen davranışlardan sakınmalıyız. Çocuklarımı Tanrı‟dan gelen bir hediye olarak kabullenip onları iyi eğitiyor ve bakıyor
muyum?
3-5: Tanrı Kayin ve Habil‟in sunduğu sunulardan Habil‟inkini kabul eder,
Kayin‟inkini ise reddeder. Tanrı imanla sunulan sunuyu kabul etmiştir (İbr.11:4).
Tanrı‟ya iman ve içtenlikle tapıyor muyum? Tanrı‟nın benim sunduğum sunulara
nasıl karşılık verdiğini düşünmeliyim. Tanrı katında kabul gören sunular sunmaya
gayret etmeliyim.
6,7: Tanrı, Kayin‟in yüreğindekini bilir ve onu uyarır. Aynı zamanda Kayin‟in
günah işleyebilecek anlık öfkesini kontrol altına almasını ister. Başkalarını incitmek için ya da kendi çıkarını korumak için insanların neler yapabileceğine her
gün tanık oluyoruz. Tanrı‟nın bugün ya da son günlerde beni uyardığı sözler var
mı? Tanrı‟nın uyardığı sözlere nasıl karşılık vermeliyim?
10-12: Tanrı dökülen Habil‟in kanını içen toprağı lanetler. Topraktan geçimini
sağlayan Kayin ise toprak kendisine ürün vermeyince yeryüzünde aylak aylak dolaşmak zorunda kalır. Buradan günahın sonucunun ne denli ağır olduğunu görüyoruz. Bana bir şey olmaz diye Tanrı‟nın uyardığı sözü hiçe sayıp günah işliyor muyum? Bu Tanrı‟nın gözünden hiç kaçmayacaktır. Herhangi bir günahım varsa hemen itiraf etmeli ve O‟na dönmeliyim.
13-15: Kayin dolaşmak zorundadır, ama Tanrı onu koruyacağına dair söz verir.
Tanrı‟nın lütfunun ne kadar yüce ve büyük olduğunu bir daha düşünüp teşekkür
etmeliyim.
Bana hangi öğütler verilmektedir:
5: Kayin sunduğu sununun kabul edilmediğini görünce tövbe etmek yerine daha
çok öfkelenir. Kayin‟in tepkisinden onun zaten ne kadar kötü yürekli olduğunu
anlayabiliriz. Tanrı dualarıma hemen cevap vermediğinde ya da yapmak istediğim
işlere izin vermediğini düşündüğümde O‟na nasıl tepki gösteriyorum?
8,9: Kayin öfkesinden kurtulamaz ve kardeşini öldürür. İsa Mesih, birine hakaret
etmenin adam öldürmekle eşdeğer olduğunu söyledi. Çevremdeki kişilerle ilgileniyor ve onları koruyor muyum? Kendi çıkarım için kardeşlerime karşı olan sorumluluğumu yerine getirmiyor muyum?
18
Yaratılış 4:1-15
1
Adem karısı Havva ile yattı. Havva hamile kaldı ve Kayin‟i doğurdu.
“RAB‟bin yardımıyla bir oğul dünyaya getirdim” dedi. 2Daha sonra
Kayin‟in kardeşi Habil‟i doğurdu. Habil çoban oldu, Kayin ise çiftçi.
3
Günler geçti. Bir gün Kayin toprağın ürünlerinden RAB‟be sunu getirdi.
4
Habil de sürüsünde ilk doğan hayvanlardan bazılarını, özellikle de yağlarını getirdi. RAB Habil‟i ve sunusunu kabul etti. 5Kayin‟le sunusunu ise
reddetti. Kayin çok öfkelendi, suratını astı. 6RAB Kayin‟e, “Niçin öfkelendin?” diye sordu, “Niçin surat astın? 7Doğru olanı yapsan, seni kabul
etmez miyim? Ancak doğru olanı yapmazsan, günah kapıda pusuya yatmış, seni bekliyor. Ona egemen olmalısın.” 8Kayin kardeşi Habil‟e,
“Haydi, tarlaya gidelim” dedi. Tarlada birlikteyken kardeşine saldırıp onu
öldürdü. 9RAB Kayin‟e, “Kardeşin Habil nerede?” diye sordu. Kayin,
“Bilmiyorum, kardeşimin bekçisi miyim ben?” diye karşılık verdi.
10
RAB, “Ne yaptın?” dedi, “Kardeşinin kanı topraktan bana sesleniyor.
11
Artık döktüğün kardeş kanını içmek için ağzını açan toprağın laneti altındasın. 12İşlediğin toprak bundan böyle sana ürün vermeyecek. Yeryüzünde aylak aylak dolaşacaksın.” 13Kayin, “Cezam kaldıramayacağım kadar ağır” diye karşılık verdi, 14“Bugün beni bu topraklardan kovdun. Artık
huzurundan uzak kalacak, yeryüzünde aylak aylak dolaşacağım. Kim bulsa öldürecek beni.” 15Bunun üzerine RAB, “Seni kim öldürürse, ondan
yedi kez öç alınacak” dedi. Kimse bulup öldürmesin diye Kayin‟in üzerine bir nişan koydu.
19
Ekim
8 Ct
Soylar
25,26: Tanrı Adem ve Havva‟ya Habil‟in yerine bir oğul verir. Şit aracılığıyla Tanrı insanlara umut verir. Enoş ile Tanrı‟nın verdiği o umut devam
eder. Enoş zamanında insanlar Tanrı‟ya yakarmaya başladılar. Tanrı‟nın
hayatımızda yenilemesini istediğim bir konu var mı? Tanrı‟ya yakarmaya
başlayalım.
16,17: Kayin, „Yeryüzünde aylak aylak dolaşacaksın‟ diyen (4:12) Tanrı‟nın sesini duyduğu halde, Nod topraklarına yerleşir. Kayin‟in oğlu
Hanok ise bir kent kurark kendi adını verir. Adem‟in soyundan gelen
Hanok (5:24) Tanrı yolunda yürüdüğü için Tanrı onu yanına alır. Hayatımın amacı nedir? Tanrı‟nın yanına alınmak mı, yoksa kendi adımı verdiğim bir yerde Tanrı‟dan uzak mı yaşamak istiyorum?
18-22: Lemek‟in oğulları aracılığıyla medeniyet başlar. Yaval göçebe
medeniyeti, Yuval sanat medeniyeti, Tuval-Kayin ise çeşitli aletler yaparak zirrat medeniyetinin babaları olur. Onların soyundan gelenler ilerlemeye devam ettiler ve ne yazık ki daha da kötüleştiler. Medeniyetlerin
ilerlemesinin insanlığa yeni ve güzel şeyler getirdiği kesindir, ancak Tanrı‟dan bağımsız yaşayan insanların ellerinde onlara kötü bir sonuç da getirebilir. Ne kadar iyi ve güzelse de, bizi Tanrı‟nın yolundan koparabilecek
şeylerin ardından gitmemeliyiz. Her zaman Tanrı‟nın gözünde doğru olanı seçebilmek için sürekli dua etmeliyiz.
23,24: Lemek karılarına kendisini yaralayıp hırpalayana ne yaptığını anlatır. Lemek gibi Tanrı‟dan bağımsız yaşayan kişiler şimdi de kendi yollarında yürümeyi seçerler. Tanrı‟nın benden ne beklediğini biliyor muyum?
Dünyanın aldatıcı zevklerinden uzak, Tanrı‟nın isteğine uygun bir yaşam
sürmek için yüreğimi denetlemeli ve korumalıyım.
20
16
Kayin RAB‟bin huzurundan ayrıldı. Aden bahçesinin doğusunda, Nod
topraklarına yerleşti. 17Kayin karısıyla yattı. Karısı hamile kaldı ve
Hanok‟u doğurdu. Kayin o sırada bir kent kurmaktaydı. Kente oğlu
Hanok‟un adını verdi. 18Hanok‟tan İrat oldu. İrat‟tan Mehuyael,
Mehuyael‟den Metuşael, Metuşael‟den Lemek oldu. 19Lemek iki kadınla
evlendi. Birinin adı Âda, öbürünün ise Silla‟ydı. 20Âda Yaval‟ı doğurdu.
Yaval sürü sahibi göçebelerin atasıydı. 21Kardeşinin adı Yuval‟dı. Yuval
lir ve ney çalanların atasıydı. 22Silla Tuval-Kayin‟i doğurdu. Tuval-Kayin
tunç ve demirden çeşitli kesici aletler yapardı. Tuval-Kayin‟in kızkardeşi
Naama‟ydı. 23Lemek karılarına şöyle dedi: “Ey Âda ve Silla, beni dinleyin, Ey Lemek‟in karıları, sözlerime kulak verin. Beni yaraladığı için Bir
adam öldürdüm, Beni hırpaladığı için Bir genci öldürdüm. 24Kayin‟in yedi kez öcü alınacaksa, Lemek‟in yetmiş yedi kez öcü alınmalı.” 25Adem
karısıyla yine yattı. Havva bir erkek çocuk doğurdu. “Tanrı Kayin‟in öldürdüğü Habil‟in yerine bana başka bir oğul bağışladı” diyerek çocuğa Şit
adını verdi. 26Şit‟in de bir oğlu oldu, adını Enoş koydu. O zaman insanlar
RAB‟bi adıyla çağırmaya başladı.
21
Ekim
9 Pa
Adem’den Nuh’a
Yaratılış 5:1-32
1,2: Tanrı, daha önce Adem ve Havva‟ya, “Verimli olun ve çoğalın” demişti.
Buradaki soyağacından Tanrı‟nın onları nasıl kutsadığını görebiliriz. İnsan
Tanrı‟ya karşı gelip günah işlemiştir, fakat günah Tanrı‟nın insanlara olan
lütfu yolunu kesmemiştir. Tanrı‟nın lütfu bugün de üzerimize bol bol dökülsün.
Tüm metin: 4. bölümde Kayin‟in soyundan gelenlerin neler yaptığı anlatılır.
Ama 5. bölümde yer alan Adem‟in soyağacında ise sadece kimden doğdukları
anlatılır. Kayin‟in soyundan gelenlerin ne kadar yaşadıkları anlatılmaz,
Adem‟in soyunun ne kadar yaşadığı kayıt edilir. Tanrı yolunda yürüyenler,
belki Kayin soyundan gelenler gibi bir şeyler icat etmemiştir, ama Tanrı‟dan
uzak, bağımsız yaşayanlar ne kadar büyük işler yapsa bile Tanrı katında kabul
edilmediğini anlayabiliriz. Tanrı katında kabul gören bir yaşam sürüyor muyum? Ömrüm boyunca Tanrı ile yürümeye gayret etmeliyim.
24: Kayin‟in beşinci nesli olan Lemek kendi isteğine göre öç alan, sonunda
ölüp giden bir soydur. Ama Şit‟in beşinci nesli olan Hanok, Tanrı yolunda yürür ve ölmeden Tanrı‟nın yanına alınır (İbr.11:5). Tanrı yolunda yürüyen ile
yürümeyen insanların sonu ne kadar farklıdır. Tanrı yolunda yürümenin ne
denli güzel olduğunu anlayıp her zaman O‟nunla yürümekten sevinç duymalı
ve çocuklarım da Tanrı yolunda yürümeleri için onlarla özenle ilgilenmeliyim.
21-24: Hanok‟un yaşadığı dönem aslında kusursuz değildi. Kendi isteğine göre yaşayanlar vardı (Yah.14-16). Ama Hanok Tanrı‟yı hoşnut eden biri olarak
yaşadı (İbr.11:5). Yaşamakta olduğumuz bu dönem de Hanok‟un yaşadığı
dönem gibidir. Kötülük dolu bir ortamda Tanrı yolunda yürüyen Hanok gibi,
biz de Tanrı yolunda yürüyebiliriz. Gün boyunca Tanrı‟yı nasıl hoşnut edebilirim?
28-32: Kayin‟in soyundan gelen Lemek, kendi isteğine göre yaşamıştır, ama
Şit soyundan gelen Lemek ise, oğluna Nuh ismini vererek Tanrı‟nın insanları
rahatlatacağını söylemiştir. Günahın getirdiği sonuca bakıp acı çekerek Tanrı‟dan gelecek teselliyi beklemek Tanrı halkına yakışan bir davranıştır. Tanrı‟nın hangi konuda beni rahatlatmasını istiyorum? Günahın getirdiği sonuçtan acı çekerek yaşayanlar için ne yapabilirim?
22
Yaratılış 5:1-32
1
Adem soyunun öyküsü: Tanrı insanı yarattığında onu kendine benzer
kıldı. 2Onları erkek ve dişi olarak yarattı ve kutsadı. Yaratıldıkları gün onlara “İnsan” adını verdi. 3Adem 130 yaşındayken kendi suretinde, kendisine benzer bir oğlu oldu. Ona Şit adını verdi. 4Şit‟in doğumundan sonra
Adem 800 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. 5Adem toplam
930 yıl yaşadıktan sonra öldü. 6Şit 105 yaşındayken oğlu Enoş doğdu.
7
Enoş‟un doğumundan sonra Şit 807 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. 8Şit toplam 912 yıl yaşadıktan sonra öldü. 9Enoş 90 yaşındayken
oğlu Kenan doğdu. 10Kenan‟ın doğumundan sonra Enoş 815 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. 11Enoş toplam 905 yıl yaşadıktan sonra
öldü. 12Kenan 70 yaşındayken oğlu Mahalalel doğdu. 13Mahalalel‟in doğumundan sonra Kenan 840 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu.
14
Kenan toplam 910 yıl yaşadıktan sonra öldü. 15Mahalalel 65 yaşındayken oğlu Yeret doğdu. 16Yeret‟in doğumundan sonra Mahalalel 830 yıl
daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. 17Mahalalel toplam 895 yıl yaşadıktan sonra öldü. 18Yeret 162 yaşındayken oğlu Hanok doğdu.
19
Hanok‟un doğumundan sonra Yeret 800 yıl daha yaşadı. Başka oğulları,
kızları oldu. 20Yeret toplam 962 yıl yaşadıktan sonra öldü. 21Hanok 65 yaşındayken oğlu Metuşelah doğdu. 22Metuşelah‟ın doğumundan sonra
Hanok 300 yıl Tanrı yolunda yürüdü. Başka oğulları, kızları oldu.
23
Hanok toplam 365 yıl yaşadı. 24Tanrı yolunda yürüdü, sonra ortadan
kayboldu; çünkü Tanrı onu yanına almıştı. 25Metuşelah 187 yaşındayken
oğlu Lemek doğdu. 26Lemek‟in doğumundan sonra Metuşelah 782 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. 27Metuşelah toplam 969 yıl yaşadıktan sonra öldü. 28Lemek 182 yaşındayken bir oğlu oldu. 29“RAB‟bin
lanetlediği bu toprak yüzünden çektiğimiz eziyeti, harcadığımız emeği bu
çocuk hafifletip bizi rahatlatacak” diyerek çocuğa Nuh adını verdi.
30
Nuh‟un doğumundan sonra Lemek 595 yıl daha yaşadı. Başka oğulları,
kızları oldu. 31Lemek toplam 777 yıl yaşadıktan sonra öldü. 32Nuh 500 yıl
yaşadıktan sonra Sam, Ham, Yafet adlı oğulları doğdu.
23
Ekim
10 Pt
Rab’bin Gösterdiği Lütuf
Yaratılış 6:1-12
3: İnsanlar Tanrı‟dan sırtlarını çevirdi. Bu nedenle artık uzun ömürlü olmayacak, ömürleri yüz yirmi yıl olacaktır. İsa‟nın bol yaşam vermeye
gelmesiyle ve Pentikost Günü‟nde Kutsal Ruh‟un gelmesiyle bu durum
yenilendi. Rab‟bin Ruhu‟nun yönlendirişiyle günü geçirmek ve İsa‟nın
sağladığı bol yaşam için dua edelim.
5,6: Tanrı her şeyi yarattıktan sonra sevinmişti, ama burada Tanrı yarattıklarına bakıp pişman olur, yüreği sızlar. Tanrı yarattığı insanlarla samimi bir ilişki kurmak istedi, ama insanlar kötülük yaparak Tanrı‟dan uzaklaştı. Tanrı şimdi benim durumuma baktığında acaba ne hissediyor? Rab
beni nasıl değerlendirecektir? Tanrı‟yı üzecek ve pişman olacak şeyler
yapıyorsam hemen O‟na dönmeliyim.
7: Tanrı tufanla yeryüzünü sileceğine karar verir. Tanrı‟ya bağlı kalmadan
sürdürdüğüm hayatın hiçbir anlamı yoktur. Teknolojinin ilerlemesi insanların yaşamlarına bir süre rahatlık sağlayacaktır, ama teknoloji aynı zamanda insanları Tanrı‟dan uzaklaştırabilir. Tanrı‟nın yargısı gerçekleştiğinde kurtulabilir miyim?
8,9: Nuh Rab‟bin gözünde lütuf bulmuştur. Nuh, Tanrı yolunda yürüyen
doğru bir insandı. Tanrı Nuh ile yeni bir yol çizecektir. Tanrı‟nın yargısı
gerçekleştiği sırada Tanrı‟nın lütfu da orada mevcuttur. Tanrı bu sevgiyi
İsa‟yı çarmıha göndererek göstermiştir. Tanrı‟nın gözünde lütuf bulan
Nuh gibi, ben de Tanrı‟nın gözünde lütuf buldum mu?
1-4,11,12: Tanrı insanların çoğalmasını sağladı, ama insanlar yoldan çıkıp
kendi isteklerine göre hayatlarını sürdürdü. Kahramanların ortaya çıkması, bir anlamda zorbalıkların yeryüzünde yayılmış olduğunu gösteriyor.
İnsanlar güçlü kişilerin ardından giderler. Bu o dönemde de öyleydi, şimdi de öyle. Tanrı‟nın halkı olarak hizmet ederek Tanrı‟nın Egemenliği‟ni
insanlara gösteriyor muyum? Tanrı‟nın Egemenliği güçle değil, hizmet
eden Rab‟bin gözünde lütuf bulan kişiler aracılığıyla güçlenip genişleyecektir.
24
Yaratılış 6:1-12
1
Yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladı, kızlar doğdu. 2İlahi varlıklar insan kızlarının güzelliğini görünce beğendikleriyle evlendiler. 3RAB, “Ruhum insanda sonsuza dek kalmayacak, çünkü o ölümlüdür” dedi, “İnsanın
ömrü yüz yirmi yıl olacak.” 4İlahi varlıkların insan kızlarıyla evlenip çocuk sahibi oldukları günlerde ve daha sonra yeryüzünde Nefiller vardı.
Bunlar eski çağ kahramanları, ünlü kişilerdi. 5RAB baktı, yeryüzünde insanın yaptığı kötülük çok, aklı fikri hep kötülükte. 6İnsanı yarattığına
pişman oldu. Yüreği sızladı. 7“Yarattığım insanları, hayvanları, sürüngenleri, kuşları yeryüzünden silip atacağım” dedi, “Çünkü onları yarattığıma
pişman oldum.” 8Ama Nuh RAB‟bin gözünde lütuf buldu. 9Nuh‟un öyküsü şöyledir: Nuh doğru bir insandı. Çağdaşları arasında kusursuz biriydi.
Tanrı yolunda yürüdü. 10Üç oğlu vardı: Sam, Ham, Yafet. 11Tanrı‟nın gözünde yeryüzü bozulmuş, zorbalıkla dolmuştu. 12Tanrı yeryüzüne baktı ve
her şeyin ne denli bozulduğunu gördü. Çünkü insanlar yoldan çıkmıştı.
25
Ekim
11 Sa
Geminin Hazırlanması
13: Tanrı zorbalıkla dolu olan yeryüzünü yok etmeye karar verir. Biz de o
dönemdeki insanların yaptıkları gibi kendi arzularımıza göre hareket etmiyor muyuz? O dönemdeki insanlar ne kadar güçlü olsalar da Tanrı yolunda yürümedikler için yeryüzünden silinip gittiler. Dünyanın gidişatına
göre değil, Tanrı‟nın isteğine göre yaşamalı ve mahvolacaklarla birlikte
yargılanmamak için yaşantımıza dikkat etmeliyiz.
14-16: Tanrı Nuh‟a nasıl bir gemi yapacağına dair bilgi verir. Hiç yağmur
yağmadığı bir zamanda tufanın geleceğini göstererek Nuh‟a hazırlanmasını buyurur. Nuh‟un döneminde yaşayan insanlar onun yaptıklarına bakıp
bunu gülünç bulmuş olabilir. İsa‟nın çarmıha gerilmesi insanlara mantıksız gelebilir, ama O insanların anlamadığı Tanrı‟nın bilgeliğidir. Bir gemi
inşaat etmek de insanlara mantıksız gelmiş olabilir, ama Tanrı yargılarken
gemideki kişiler kurtulmuştur. Bugünlerde Tanrı‟nın bana seslendiği, ama
bana mantıksız gelen aklımın ermediği konular var mı? Tanrı‟nın bu isteğine nasıl karşılık veriyorum?
17-21: Tanrı yeryüzünü yargılar, ama aynı zamanda bir umut da verir.
Nuh‟un ailesiyle antlaşma yapar ve canlıların yok olmamasını sağlar.
Mahvolmaya layık olan bizler İsa aracılığıyla yeni antlaşmaya sahip olduk. Bu Tanrı‟nın lütfudur.
22: Nuh Tanrı‟nın buyruklarını koşulsuzca yerine getirir. Çevredeki insanların aklı fikri hep kötülükteyken (6:5), evlenip evlendirilmeye meşgulken, Nuh Tanrı‟nın buyruklarını yerine getirmeye gayret eder. Nuh
böyle itaat etmekle Tanrı‟yı sevindirdi. Herkes bir yöne doğru giderken,
ters bir yöne yönelmek kolay olmuyor. Ama Nuh böyle yaptı ve imanını
gösterdi. Ben dünyanın gidişatına uymadan Tanrı yolunda yürüyecek kadar Tanrı‟nın sesine kulak veriyor ve itaat ediyor muyum? Tanrı‟nın bugün buyurduğu nedir? Düşünmeliyim ve yerine getirmeliyim.
26
13
Tanrı Nuh‟a, “İnsanlığa son vereceğim” dedi, “Çünkü onlar yüzünden
yeryüzü zorbalıkla doldu. Onlarla birlikte yeryüzünü de yok edeceğim.
14
Kendine gofer ağacından bir gemi yap. İçini dışını ziftle, içeriye kamaralar yap. 15Gemiyi şöyle yapacaksın: Uzunluğu üç yüz, genişliği elli,
yüksekliği otuz arşın olacak. 16Pencere de yap, boyu yukarıya doğru bir
arşını bulsun. Kapıyı geminin yan tarafına koy. Alt, orta ve üst güverteler
yap. 17Yeryüzüne tufan göndereceğim. Göklerin altında soluk alan bütün
canlıları yok edeceğim. Yeryüzündeki her canlı ölecek. 18Ama seninle bir
antlaşma yapacağım. Oğulların, karın, gelinlerinle birlikte gemiye bin.
19
Sağ kalabilmeleri için her canlı türünden bir erkek, bir dişi olmak üzere
birer çifti gemiye al. 20Çeşit çeşit kuşlar, hayvanlar, sürüngenler sağ kalmak için çifter çifter sana gelecekler. 21Yanına hem kendin, hem onlar
için yenebilecek ne varsa al, ilerde yemek üzere depola.” 22Nuh Tanrı‟nın
bütün buyruklarını yerine getirdi.
27
Ekim
12 Ça
Gemi, Yargı ve Kurtarış
Yaratılış 7:1-24
1: Tanrı Nuh ile ailesinin gemiye binmesini buyurur ve onları tufandan
kurtarır. Nuh, o dönemdeki insanlar gibi kötülük yapmadan Tanrı‟nın isteğine uygun bir yaşam sürdü ve Tanrı onu kabul etti. Şimdi de Tanrı Nuh
gibi doğru bir kişiyi aramaktadır. Tanrı‟nın aradığı kişi ben olabilir miyim? Nasıl yaşamamız gerektiğini düşünelim ve Tanrı‟nın isteğine uygun
bir gün geçirelim.
4,10-12: Her şey Tanrı‟nın önceden uyardığı gibi oldu. Tanrı‟nın uyarısını dikkate alan yalnız Nuh ve onun ailesi oldu. Diğer insanlar buna kulak
asmadılar. Dünyanın son günleri Nuh‟un zamanında olan yargıdan daha
korkunç olacaktır, ama dikkate almadan alay edenler olacaktır (2Pe.3:34). Kapı kapandıktan sonra biri gelip kapının açılması için yalvarsa bile
kapanmış olan kapı bir daha açılmayacaktır (Mat.25:10-12). Şimdi
Rab‟be dönme fırsatı varken Rab‟bin uyarısına kulak verip O‟na dönmeliyiz. Tanrı‟nın beni uyardığı bir konu var mı? Varsa “boş ver zamanım
bol” diye geciktirmeden hemen yerine getirmeliyim.
11,21-24: Enginlerin bütün kaynakları fışkırdı ve göklerin kapakları açıldı. Bunun sonucu yeryüzündeki yaşayan bütün canlılar yok oldu. Bugünlerde de arasıra bunun gibi olaylara tanık oluyoruz. İnsanların işlediği
suçlardan dolayı yaşadığımız çevre kötü etkilenmektedir. Tanrı‟nın isteğine göre yaşamak için ilk adımı atması gereken kişi ben olabilirim. O
zaman sırasıyla ailem ve çevremdeki insanlar da değişebilir.
16: Tanrı geminin kapısını kapattı. Tanrı Nuh‟a lütfetti ve bir gemi yapmasını buyurdu. Tüm bunları aslında Tanrı tasarlamıştır ve yerine getirmiştir. Kurtarış sağlayan Rab‟dir. Beni kurtarıp O‟nda yaşamamı sağlayan Rab‟be şükürler olsun!
28
Yaratılış 7:1-24
1
RAB Nuh‟a, “Bütün ailenle birlikte gemiye bin” dedi, “Çünkü bu kuşak
içinde yalnız seni doğru buldum. 2-3Yeryüzünde soyları tükenmesin diye,
yanına temiz sayılan hayvanlardan erkek ve dişi olmak üzere yedişer çift,
kirli sayılan hayvanlardan birer çift, kuşlardan yedişer çift al. 4Çünkü yedi
gün sonra yeryüzüne kırk gün kırk gece yağmur yağdıracağım. Yarattığım
her canlıyı yeryüzünden silip atacağım.” 5Nuh RAB‟bin bütün buyruklarını yerine getirdi. 6Yeryüzünde tufan koptuğunda Nuh altı yüz yaşındaydı. 7Nuh, oğulları, karısı, gelinleri tufandan kurtulmak için hep birlikte
gemiye bindiler. 8-9Tanrı‟nın Nuh‟a buyurduğu gibi temiz ve kirli sayılan
her tür hayvan, kuş ve sürüngenden erkek ve dişi olmak üzere birer çift
Nuh‟a gelip gemiye bindiler. 10Yedi gün sonra tufan koptu. 11Nuh altı yüz
yaşındayken, o yılın ikinci ayının on yedinci günü enginlerin bütün kaynakları fışkırdı, göklerin kapakları açıldı. 12Yeryüzüne kırk gün kırk gece
yağmur yağdı. 13Nuh, oğulları Sam, Ham, Yafet, Nuh‟un karısıyla üç gelini tam o gün gemiye bindiler. 14Onlarla birlikte her tür hayvan -evcil
hayvanların, sürüngenlerin, kuşların, uçan yaratıkların her türü- gemiye
bindi. 15Soluk alan her tür canlı çifter çifter Nuh‟un yanına gelip gemiye
bindi. 16Gemiye giren hayvanlar Tanrı‟nın Nuh‟a buyurduğu gibi erkek ve
dişiydi. RAB Nuh‟un ardından kapıyı kapadı. 17Tufan kırk gün sürdü.
Çoğalan sular gemiyi yerden yukarı kaldırdı. 18Sular yükseldi, çoğaldıkça
çoğaldı; gemi suyun üzerinde yüzmeye başladı. 19Sular öyle yükseldi ki,
yeryüzündeki bütün yüksek dağlar su altında kaldı. 20Yükselen sular dağları on beş arşın aştı. 21-22Yeryüzünde yaşayan bütün canlılar yok oldu;
kuşlar, evcil ve yabanıl hayvanlar, sürüngenler, insanlar, soluk alan bütün
canlılar öldü. 23RAB insanlardan evcil hayvanlara, sürüngenlerden kuşlara
dek bütün canlıları yok etti, yeryüzündeki her şey silinip gitti. Yalnız
Nuh‟la gemidekiler kaldı. 24Sular yüz elli gün boyunca yeryüzünü kapladı.
29
Ekim
13 Pe
Gemiden İndiler
Yaratılış 8:1-22
1: Tanrı gemideki Nuh ile ailesini ve hayvanları anımsadı. Gemideki insanlar Rab‟be itaat ettikleri için oradaydılar. Rab kendisine itaat edenleri
anımsar. Tanrı her zaman verdiği söze sadık kaldığı için O‟na umut bağlayabiliriz. Beni anımsayıp kurtaran ve benimle birlikte yolculuk eden
Rab‟bi düşünerek umutla güne başlayabilirim.
2-5,13,14: Tanrı suların geri çekilmesini ve toprakların kurumasını sağlar.
Yeryüzündeki bütün insanlar yok olmuştur, ama Rab yeniden yeryüzünde
insanların çoğalmasını Nuh‟un ailesiyle yapacaktır. Rab bize yeni göğü
ve yeri vaat etmiştir (Yşa.65:17; Va.21:4). O güne dek Rab‟be güvenerek
O‟nun yolunda yürümeliyiz.
15-19: Tanrı, Nuh‟un ailesi ve hayvanların gemide yaşamalarını ve sağ
salim gemiden çıkmalarını sağladı. Sağlıklı kalmaları için Tanrı onları korudu. İsa‟da kaldığımızda bizi de koruyacaktır (Flp.1:6). Rab‟bin her zaman beni koruyacağına ve verdiği sözü yerine getireceğine iman edip
O‟na sımsıkı sarılıyor muyum?
20-22: Tanrı Nuh ile yeniden antlaşma yapar. Nuh gemiden çıktıktan sonra Rab‟be bir sunak yapar ve yakmalık sunular sunar. Rab Nuh‟un sunduğu sunuları kabul eder ve insanların tekrar yeryüzünde yaşamasını sağlar.
Tanrı zorbalıkla dolu yeryüzünü tufanla yok etmiştir. Bizi sabırla beklediği için O‟nda umut buluyoruz. Rab‟bin bana ne kadar sabrettiğini anlıyor muyum? O‟nun lütfu sayesinde yenilendim ve sonsuz yaşama sahip
oldum. Rab‟be kendimi diri kurbanı olarak sunup kutsal bir yaşam sürmeliyim.
30
Yaratılış 8:1-22
1
Sonra Tanrı Nuh‟u ve gemideki evcil ve yabanıl hayvanları anımsadı.
Yeryüzünde bir rüzgar estirdi, sular alçalmaya başladı. 2Enginlerin kaynakları, göklerin kapakları kapandı. Yağmur dindi. 3Sular yeryüzünden
çekilmeye başladı. Yüz elli gün geçtikten sonra sular azaldı. 4Gemi yedinci ayın on yedinci günü Ararat dağlarına oturdu. 5Sular onuncu aya kadar
sürekli azaldı. Onuncu ayın birinde dağların doruğu göründü. 6Kırk gün
sonra Nuh yapmış olduğu geminin penceresini açtı. 7Kuzgunu dışarı gönderdi. Kuzgun sular kuruyuncaya kadar dönmedi, uçup durdu. 8Bunun
üzerine Nuh suların yeryüzünden çekilip çekilmediğini anlamak için güvercini gönderdi. 9Güvercin konacak bir yer bulamadı, çünkü her yer suyla kaplıydı. Gemiye, Nuh‟un yanına döndü. Nuh uzanıp güvercini tuttu ve
gemiye, yanına aldı. 10Yedi gün daha bekledi, sonra güvercini yine dışarı
saldı. 11Güvercin gagasında yeni kopmuş bir zeytin yaprağıyla akşamleyin
geri döndü. O zaman Nuh suların yeryüzünden çekilmiş olduğunu anladı.
12
Yedi gün daha bekledikten sonra güvercini yine gönderdi. Bu kez güvercin geri dönmedi. 13Nuh altı yüz bir yaşındayken, birinci ayın birinde
yeryüzündeki sular kurudu. Nuh geminin üstündeki kapağı kaldırınca toprağın kurumuş olduğunu gördü. 14İkinci ayın yirmi yedinci günü toprak
tümüyle kurumuştu. 15-16Tanrı Nuh‟a, “Karın, oğulların ve gelinlerinle birlikte gemiden çık” dedi, 17“Kendinle birlikte bütün canlıları, kuşları, hayvanları, sürüngenleri de çıkar. Üresinler, verimli olsunlar, yeryüzünde çoğalsınlar.” 18Nuh karısı, oğulları ve gelinleriyle birlikte gemiden çıktı.
19
Bütün hayvanlar, sürüngenler, kuşlar, yeryüzünde yaşayan her tür canlı
da gemiyi terk etti. 20Nuh RAB‟be bir sunak yaptı. Orada bütün temiz sayılan hayvanlarla kuşlardan yakmalık sunular sundu. 21Güzel kokudan
hoşnut olan RAB içinden şöyle dedi: “İnsanlar yüzünden yeryüzünü bir
daha lanetlemeyeceğim. Çünkü insan yüreğindeki eğilimler çocukluğundan beri kötüdür. Şimdi yaptığım gibi bütün canlıları bir daha yok etmeyeceğim. 22“Dünya durdukça ekin ekmek, biçmek, sıcak, soğuk, yaz, kış,
gece, gündüz hep var olacaktır.”
31
Ekim
14 Cu
Gökkuşağı
Yaratılış 9:1-17
1,7: Tanrı, daha önce Adem ile Havva‟ya verdiği sözü tekrar veriyor. Tufandan sonra da Tanrı verdiği sözün aynen yürürlükte olduğunu gösterir.
Tufandan sonra tamamen değişmiş olan yeryüzüne bakan Tanrı, Nuh‟un
ailesini teselli etmiş olmalı. İnsanların günah işleyip Tanrı‟dan uzaklaşması yargı getirir, ama aynı zamanda Tanrı kurtarışını da gösterir. Tanrı‟nın kendi halkına olan sevgisi bu denli büyüktür.
2,3: Tanrı tüm canlıların yönetimini insanlara verdi. Ama insanlar artık
bütün canlıları yiyecek olarak yiyebilir durumdadır. İnsanların günaha
düşmesi sonucu diğer canlılarla olan ilişkisi de bozulmuştur. Ama bu
dengesiz durum Mesih‟in egemenliğinde düzeltilecektir (Yşa.1:6-8).
4-6: Tüm canlılar Rab‟be aittir. Bu nedenle hayvanların eti yenebilir, ama
kanı değil. Tanrı‟nın suretinde yaratılmış olan insanların kanını döken kişi
kesinlikle hesabını verecektir. Tanrı‟nın değer verdiği şeye benim de değer vermem doğru olmaz mı? Birbirimizi saymak ve kayırmak Tanrı‟nın
isteğidir.
8-11: Tanrı tekrar su ile yeryüzünü yok etmeyeceğine dair söz verdi. Son
güne dek insanlar Rab‟be dönme fırsatına sahiptir ve Rab kendisine dönenleri yenileyecektir. Verdiği söz uyarınca sabreden Rab‟be teşekkür
edelim.
12-17: Tanrı yeryüzünde tüm canlılarla bir antlaşma yapar. Gökyüzünde
gökkuşağı oluşturur. Bulutlar yağmur getirir, ama onun içinde Tanrı‟nın
koyduğu gökkuşağı vardır. Yargı içinde Tanrı‟nın lütfunu görebiliriz.
13.ayette Rab, “yayımı bulutlara yerleştireceğim” der. Yayı yalnız gösterişli bir nesne değildir, Tanrı kendi halkıyla kendi ismiyle bir anlaşma
yaptığını göstermektedir. Nuh ile antlaşma yaptıktan sonra da yine insanlar Tanrı‟ya karşı geldi ve yargılandı. Ama Tanrı‟nın lütfu ve sevgisinin
simgesi olan gökkuşağı olduğu sürece Rab insanlara verdiği sözü tutacaktır. Tanrı‟nın verdiği söze her zaman sadık kaldığını bilip ben de O‟na
bağlı kalmalıyım.
32
Yaratılış 9:1-17
1
Tanrı, Nuh‟u ve oğullarını kutsayarak, “Verimli olun, çoğalıp yeryüzünü
doldurun” dedi, 2“Yerdeki hayvanların, gökteki kuşların tümü sizden korkup ürkecek. Yeryüzündeki bütün canlılar, denizdeki bütün balıklar sizin
yönetiminize verilmiştir. 3Bütün canlılar size yiyecek olacak. Yeşil bitkiler gibi, hepsini size veriyorum. 4“Yalnız kanlı et yemeyeceksiniz, çünkü
kan canı içerir. 5Sizin de kanınız dökülürse, hakkınızı kesinlikle arayacağım. Her hayvandan hesabını soracağım. Her insandan, kardeşinin canına
kıyan herkesten hakkınızı arayacağım. 6“Kim insan kanı dökerse, Kendi
kanı da insan tarafından dökülecektir. Çünkü Tanrı insanı kendi suretinde
yarattı. 7Verimli olun, çoğalın. Yeryüzünde üreyin, artın.” 8Tanrı Nuh‟a
ve oğullarına şöyle dedi: 9-10“Sizinle ve gelecek kuşaklarınızla, sizinle birlikteki bütün canlılarla -kuşlar, evcil ve yabanıl hayvanlar, gemiden çıkan
bütün hayvanlarla- antlaşmamı sürdürmek istiyorum. 11Sizinle antlaşmamı sürdüreceğim: Bir daha tufanla bütün canlılar yok olmayacak. Yeryüzünü yok eden tufan bir daha olmayacak.” 12Tanrı şöyle sürdürdü konuşmasını: “Sizinle ve bütün canlılarla kuşaklar boyu sonsuza dek sürecek
antlaşmamın belirtisi şu olacak: 13Yayımı bulutlara yerleştireceğim ve bu,
yeryüzüyle aramdaki antlaşmanın belirtisi olacak. 14Yeryüzüne ne zaman
bulut göndersem, yayım bulutların arasında ne zaman görünse, 15sizinle
ve bütün canlı varlıklarla yaptığım antlaşmayı anımsayacağım: Canlıları
yok edecek bir tufan bir daha olmayacak. 16Ne zaman bulutlarda yay görünse, ona bakıp yeryüzünde yaşayan bütün canlılarla yaptığım sonsuza
dek geçerli antlaşmayı anımsayacağım.” 17Tanrı Nuh‟a, “Kendimle yeryüzündeki bütün canlılar arasında sürdüreceğim antlaşmanın belirtisi budur” dedi.
33
Ekim
15 Ct
Nuh’un Oğulları
20,21: Nuh Tanrı‟yla yürüyen bir adamdı (6:9). Ama burada kendini içkiye verdiğini görüyoruz. Tanrı‟nın gözünde doğru kişi olan Nuh, şarap içip
çıplak halde yatıyor. Sanki tufandan önceki yiyip içen insanların durumunu hatırlatıyor. Tanrı‟nın yargısını ve lütfunu yaşadığımız halde, biz de
bazen Nuh gibi uyanık kalmadığımız zamanlar yaşamışızdır. Dünyanın
verdiği zevke aldanıp Tanrı‟yla olan ilişkimi umursamadığım zamanlar
olmadı mı?
22: Ham, babasının sarhoş olup çıplak yattığını gördüğünde babasının
utancını örtmek yerine diğer kardeşlerine anlatır. Böylece Ham babasının
onurunu kırmıştır. Anne babamın ya da topluluğumdaki önderlerin kusurunu gördüğümde nasıl davranıyorum? Onların kusurunu örtmek yerine
diğer kişilere alaycı sözlerle anlatıyor muyum? Biri kusurlu olabilir. Onun
kusurunu herkese söylemek yerine ilk önce onun onurunu düşünüp doğru
davranmalıyım. Son günlerde birinin onurunu kıracak davranışta bulundum mu? Şimdi ne yapmalıyım?
23: Nuh‟un diğer oğulları ise babalarının çıplak bedenini görmemek için
geri geri yürüyerek onu örttüler. Babalarının çıplak yattığını duyduklarında onun onurunu düşünüp doğru bir davranışta bulundular. Biri bana gelip
bir kişi hakkında dedikodu yaptığında nasıl karşılık veriyorum?
18,24-29: Nuh oğullarının nasıl davrandığını anladığında onları yaptıklarına göre lanetler veya bereketler. Oğullarının değil, onların soylarının geleceğini söyler. Ham‟ın soyundan gelen Kenan, Sam‟a kulluk edecek,
Yafet bolluk içinde Sam‟ın çadırlarında yaşayacaktır.
34
18
Gemiden çıkan Nuh‟un oğulları Sam, Ham ve Yafet idi. Ham Kenan‟ın
babasıydı. 19Nuh‟un üç oğlu bunlardı. Yeryüzüne yayılan bütün insanlar
onlardan üredi. 20Nuh çiftçiydi, ilk bağı o dikti. 21Şarap içip sarhoş oldu,
çadırının içinde çırılçıplak uzandı. 22Kenan‟ın babası olan Ham babasının
çıplak olduğunu görünce dışarı çıkıp iki kardeşine anlattı. 23Sam‟la Yafet
bir giysi alıp omuzlarına attılar, geri geri yürüyerek çıplak babalarını örttüler. Babalarını çıplak görmemek için yüzlerini öbür yana çevirdiler.
24
Nuh ayılınca küçük oğlunun ne yaptığını anlayarak, 25şöyle dedi: “Kenan‟a lanet olsun, Köleler kölesi olsun kardeşlerine. 26Övgüler olsun
Sam‟ın Tanrısı RAB‟be, Kenan Sam‟a kul olsun. 27Tanrı Yafet‟e bolluk
versin, Sam‟ın çadırlarında yaşasın, Kenan Yafet‟e kul olsun.” 28Nuh tufandan sonra üç yüz elli yıl daha yaşadı. 29Toplam dokuz yüz elli yıl yaşadıktan sonra öldü.
35
Ekim
16 Pa
Nuh Oğullarının Soyu
Tüm metin: Tanrı Nuh oğullarına “çoğalın” demişti ve öyle olmasını
sağladı. Tanrı‟nın verdiği sözü her zaman tutması bize umut veriyor ve
bizim O‟na bağlı kalmamıza neden oluyor. Sadık Rab‟bin ardından yürüyenlere ne mutlu!
2-5: Yafet oğulları kıyılarda yaşadılar. Bu Rab‟bin Egemenliği‟nin denizden denize sürdüğünü gösteren bir ifadedir (Mez.72:8-10; Say.24:23-24).
8-12: Ham‟ın soyundan gelenlerden Nemrut hakkında daha çok bilgi verilmektedir. Nemrut, Şinar topraklarında Babil Kenti‟nin kralıydı ve çevredeki bölgelerde etki sahibi biriydi. Belki daha sonra gelecek Babil kulesi ile de ilgisi olduğundan dolayı daha çok bilgi verilmiş olabilir. Belki
Nemrut, yiğit biri olduğu için Tanrı‟ya karşı çıkmış olabilir. Kendi gücüne güvenen kişinin Tanrı‟ya güvenmesi çok zordur. Benim atalarım nasıl
bir yaşam sürdürmüştür? Tanrı‟ya bağlı mı kaldılar yoksa kendi güçlerine
güvenerek kendi yollarında mı yürüdüler? Çocuklarıma nasıl bir etki bırakmalıyım?
15-19: Kenan‟ın soyundan gelenlerin sahip olduğu toprakların sınırları
tek tek anlatılmaktadır. Daha önce Nuh onların kardeşlerinin kul olacaklarından bahsetmiştir. İleride İsrail halkı Tanrı‟nın vaadine göre onların
oturdukları toprakları elde edeceklerdi (Say.34:1-12). Bu nedenle onların
sahiplendiği topraklar tek tek yazılmış olabilir.
21-26: Sam‟ın soyundan göze çarpan isim, Ever‟dir. Ever‟in iki oğlu vardı ve onların yaşadığı dönemde insanlar bölünmüştür. Belki o dönemde
Babil kulesi olayı meydana gelmiş ve insanlar dağılmıştır. Bu bölümde
Ever‟in oğlu Yoktan‟ın soy ağacı yer almaktadır, ama 11. bölümde yer
alan Sam‟ın soy ağacında sadece Pelek‟in soy ağacı yer almaktadır. Pelek
soyundan Avram gelecektir. Soy ağacı sadece isimlerin sıralaması değildir. İçinde tarih ve Tanrı‟nın işleri vardır. Kendi soyağacıma baktığımda
Tanrı‟nın lütfunu görebiliyor muyum? Nereden gelip nereye gideceğimi
hayal edebiliyor muyum? Ruhsal soyağacıma da bakmalıyım. Beni Tanrı‟nın ailesine dâhil eden Rab‟be şükürler olsun.
36
1
Nuh‟un oğulları Sam, Ham ve Yafet‟in öyküsü şudur: Tufandan sonra bunların birçok oğlu oldu. 2Yafet‟in oğulları: Gomer, Magog, Meday, Yâvan, Tuval, Meşek, Tiras. 3Gomer‟in oğulları: Aşkenaz, Rifat, Togarma. 4Yâvan‟ın
oğulları: Elişa, Tarşiş, Kittim, Rodanim. 5Kıyılarda yaşayan insanların ataları
bunlardır. Ülkelerinde çeşitli dillere, uluslarında çeşitli boylara bölündüler.
6
Ham‟ın oğulları: Kûş, Misrayim, Pût, Kenan. 7Kûş‟un oğulları: Seva, Havila,
Savta, Raama, Savteka. Raama‟nın oğulları: Şeva, Dedan. 8Kûş‟un Nemrut
adında bir oğlu oldu. Yiğitliğiyle yeryüzüne ün saldı. 9RAB‟bin önünde yiğit
bir avcıydı. “RAB‟bin önünde Nemrut gibi yiğit avcı” sözü buradan gelir.
10
İlkin Şinar topraklarında, Babil, Erek, Akat, Kalne kentlerinde krallık yaptı.
11-12
Sonra Asur‟a giderek Ninova, Rehovot-İr, Kalah kentlerini ve Ninova‟yla
önemli bir kent olan Kalah arasında Resen‟i kurdu. 13-14Misrayim Ludlular‟ın,
Anamlılar‟ın, Lehavlılar‟ın, Naftuhlular‟ın, Patruslular‟ın, Filistliler‟in ataları
olan Kasluhlular‟ın ve Kaftorlular‟ın atasıydı. 15-18Kenan ilk oğlu olan
Sidon‟un babası ve Hititler‟in, Yevuslular‟ın, Amorlular‟ın, Girgaşlılar‟ın,
Hivliler‟in, Arklılar‟ın, Sinliler‟in, Arvatlılar‟ın, Semarlılar‟ın, Hamalılar‟ın
atasıydı. Kenan boyları daha sonra dağıldı. 19Kenan sınırı Sayda‟dan Gerar,
Gazze, Sodom, Gomora, Adma ve Sevoyim‟e doğru Laşa‟ya kadar uzanıyordu. 20Ülkelerinde ve uluslarında çeşitli boylara ve dillere bölünen
Hamoğulları bunlardı. 21Yafet‟in ağabeyi olan Sam‟ın da çocukları oldu. Sam
bütün Ever soyunun atasıydı. 22Sam‟ın oğulları: Elam, Asur, Arpakşat, Lud,
Aram. 23Aram‟ın oğulları: Ûs, Hul, Geter, Maş. 24Arpakşat Şelah‟ın babasıydı. Şelah‟tan Ever oldu. 25Ever‟in iki oğlu oldu. Birinin adı Pelek‟ti; çünkü
yeryüzündeki insanlar onun yaşadığı dönemde bölündü. Kardeşinin adı Yoktan‟dı. 26-29Yoktan Almodat‟ın, Şelef‟in, Hasarmavet‟in, Yerah‟ın,
Hadoram‟ın, Uzal‟ın, Dikla‟nın, Oval‟ın, Avimael‟in, Şeva‟nın, Ofir‟in,
Havila‟nın, Yovav‟ın atasıydı. Bunların hepsi Yoktan‟ın soyundandı.
30
Doğuda, Meşa‟dan Sefar‟a uzanan dağlık bölgede yaşarlardı. 31Ülkelerinde
ve uluslarında çeşitli boylara ve dillere bölünen Samoğulları bunlardı.
32
Tufandan sonra kayda geçen, ulus ulus, boy boy yeryüzüne yayılan bütün bu
insanlar Nuh‟un soyundan gelmedir.
37
Ekim
17 Pt
Babil Kulesi
Yaratılış 11:1-9
5: İnsanlar birleşip göklere erişen bir kule dikmeye karar verir. Rab da insanların yaptığı kuleyi görmek için aşağıya iner. Burada insanların ne kadar akılsız olduğunu anlayabiliriz. Göklere erişmeye çalışsalar bile ulaşamayacaklardır. Tanrı‟nın büyüklüğünü bir an unuttuğumuzda, biz de
Babil kulesini yapan akılsız insanlara benzeyeceğimizi unutmayarak dikkat etmeliyiz.
6-8: Tanrı yeryüzüne dağılmak istemeyenlerin dillerini karıştırarak yeryüzüne dağılmalarını sağlar. Birleşip göklere erişen bir kule yapmaya
kalkışan insanlar, dillerini anlamayınca dağılmak zorunda kaldılar. Ama
Pentikost Günü‟nde Kutsal Ruh‟un gelmesiyle insanlar kendi dilleriyle
Müjde‟yi duydular. Kutsal Ruh‟un yönetiminde olan toplulukta gerçek
birlik olmalıdır.
1-4: Değişik topraklarda yaşayan Nuh‟un soyundan gelen insanlar aynı
dili konuşuyordu. O dönemin yiğidi olan Nemrut‟un liderliği altında Şinar
bölgesinde sağlam bir kent yaptılar. Göklere erişen kule yapma fikri, Tanrı‟ya karşı gelme hareketidir. Yeryüzüne dağılmamaya karar vermek ise
çoğalma buyruğunu veren Tanrı‟nın buyruğuna karşı gelmektir. Tanrı‟nın
Egemenliği‟ne karşı gelip kendi egemenliklerini kurmak isteyenler vardır.
Günümüzde de bu tür insanlar kendi önem ve büyüklüklerini göstermek
için çalışırlar. Geçmişte sergilenen bu tavır bugün de sürmektedir. Tanrı‟nın halkı olarak dünyasal düşüncelere kapılmadan O‟nun isteğine yaraşan bir yaşam sürdürmek için yüreğimizi hep Rab‟be açmalıyız.
9: Babil kulesi, artık Tanrı‟ya karşı gelen bir gücün simgesi olarak anılmaktadır. Rab‟bin ismi dışında övülmeye layık olan başka isim yoktur.
Rab‟bin ismini ne kadar övsem de azdır. Rab‟den daha çok önemsediğim
ya da övdüğüm bir şey var mı? Varsa ne yapmalıyım?
38
Yaratılış 11:1-9
1
Başlangıçta dünyadaki bütün insanlar aynı dili konuşur, aynı sözleri kullanırlardı. 2Doğuya göçerlerken Şinar bölgesinde bir ova bulup oraya yerleştiler. 3Birbirlerine, “Gelin, tuğla yapıp iyice pişirelim” dediler. Taş yerine tuğla, harç yerine zift kullandılar. 4Sonra, “Kendimize bir kent kuralım” dediler, “Göklere erişecek bir kule dikip ün salalım. Böylece yeryüzüne dağılmayız.” 5RAB insanların yaptığı kentle kuleyi görmek için aşağıya indi. 6“Tek bir halk olup aynı dili konuşarak bunu yapmaya başladıklarına göre, düşündüklerini gerçekleştirecek, hiçbir engel tanımayacaklar”
dedi, 7“Gelin, aşağı inip dillerini karıştıralım ki, birbirlerini anlamasınlar.”
8
Böylece RAB onları yeryüzüne dağıtarak kentin yapımını durdurdu. 9Bu
nedenle kente Babil adı verildi. Çünkü RAB bütün insanların dilini orada
karıştırmış ve onları yeryüzünün dört bucağına dağıtmıştı.
39
Ekim
18 Sa
Bağışlama ve Soyağacı
Tüm metin: Tanrı‟nın vaadinin her şeye rağmen kalıcı olduğunu görüyoruz. Tanrı‟nın lütfu sayesinde günahkâr olan bizler de Tanrı‟nın halkı olarak yaşayabiliyoruz.
10-26: İnsanların ömrünün 120 yıl olacağı söylenmişti (6:3) ve öyle de
oldu. İnsanların ömrünün gittikçe kısaldığını soyağacında görebiliyoruz.
15,16: Ever‟in iki oğlu vardı. Yoktan‟ın soyağacı 10. bölümden sonra gözükmezken, burada Pelek‟in soyağacı yer almaktadır. Pelek‟ten Avram
geliyor. Babil kulesinin yapımına Ever‟in iki oğlu da katılmış olabilir,
ama Pelek Tanrı‟nın lütfuna erişmiş olmalıdır. Ben de sadece Tanrı‟nın
lütfu sayesinde Tanrı‟nın halkına katılabildiğimi dikkate alarak Rab‟be
şükretmeliyim ve kendi yaptıklarımla övünmemeliyim.
27-30: Terah‟ın ailesinden söz ederken Saray‟ın kısır olduğuna değinilir.
Bundan Avram‟ın soyunun yalnız Tanrı‟nın lütfuyla devam edeceğini anlayabiliriz. Tanrı‟nın ailemi nasıl bereketlediğini düşünmeliyim ve teşekkür etmeliyim.
27,28: Avram Ur Kenti‟nde doğdu, ama Tanrı tarafından çağırıldıktan
sonra memleketi Kenan oldu. Aslında onun asıl beklediği kent, Tanrı‟nın
kurduğu göksel kenttir (İbr.11:10). Benim asıl memleketim neresidir?
Avram gibi asıl olanı bekliyor muyum?
40
10
Sam‟ın soyunun öyküsü: Tufandan iki yıl sonra Sam 100 yaşındayken
oğlu Arpakşat doğdu. 11Arpakşat‟ın doğumundan sonra Sam 500 yıl daha
yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. 12Arpakşat 35 yaşındayken oğlu Şelah
doğdu. 13Şelah‟ın doğumundan sonra Arpakşat 403 yıl daha yaşadı. Başka
oğulları, kızları oldu. 14Şelah 30 yaşındayken oğlu Ever doğdu. 15Ever‟in
doğumundan sonra Şelah 403 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu.
16
Ever 34 yaşındayken oğlu Pelek doğdu. 17Pelek‟in doğumundan sonra
Ever 430 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. 18Pelek 30 yaşındayken oğlu Reu doğdu. 19Reu‟nun doğumundan sonra Pelek 209 yıl daha
yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu. 20Reu 32 yaşındayken oğlu Seruk
doğdu. 21Seruk‟un doğumundan sonra Reu 207 yıl daha yaşadı. Başka
oğulları, kızları oldu. 22Seruk 30 yaşındayken oğlu Nahor doğdu.
23
Nahor‟un doğumundan sonra Seruk 200 yıl daha yaşadı. Başka oğulları,
kızları oldu. 24Nahor 29 yaşındayken oğlu Terah doğdu. 25Terah‟ın doğumundan sonra Nahor 119 yıl daha yaşadı. Başka oğulları, kızları oldu.
26
Yetmiş yaşından sonra Terah‟ın Avram, Nahor ve Haran adlı oğulları
oldu. 27Terah soyunun öyküsü: Terah Avram, Nahor ve Haran‟ın babasıydı. Haran‟ın Lut adlı bir oğlu oldu. 28Haran, babası Terah henüz sağken,
doğduğu ülkede, Kildaniler‟in Ur Kenti‟nde öldü. 29Avram‟la Nahor evlendiler. Avram‟ın karısının adı Saray, Nahor‟unkinin adı Milka‟ydı.
Milka Yiska‟nın babası Haran‟ın kızıydı. 30Saray kısırdı, çocuğu olmuyordu.
41
Ekim
19 Ça
Avram’ın Çağrılması
1: Tanrı putlara tapan Avram‟ı seçer ve çağırır (Yşu.24:2). Ona, “Bırak”,
“Git” diye emreder. Tanrı‟nın Egemenliği ve kurtarışı her zaman vaadine
sadık kalan, merhamet eden Tanrı‟dan başlar. Verdiği sözü her zaman yerine getiren Rab‟be şükürler olsun!
2,3: Tanrı Avram‟ı kutsar ve onun aracılığıyla yeryüzündeki bütün halkların kutsanacağını söyler. Bu bereketle ilgili vaat Mesih‟te gerçekleşir.
Avram‟a verdiği bereket bana da ulaştı.
11:31,32: Kildaniler‟in Ur Kenti‟nde putlara tapan Terah ailesi
(Yşu.24:2) Tanrı‟nın emriyle (Elç.7:2,3) Kenan‟a doğru yolculuk eder,
ancak Harran‟da yerleşir. Tanrı‟nın emriyle yaşadığı toprakları terk eden
aile sonuna kadar devam etmez. Ancak isteselerdi geldikleri yere geri dönebilirlerdi. Ben de Tanrı‟nın sözüne yarım yamalak mı itaat ediyorum?
Tanrı kendisine tüm yürekle itaat etmemi bekler.
1,4: Avram yetmiş beş yaşındayken alışmış olduğu yerden ayırıldı ve nereye gideceğini bilmeden yalnız Tanrı‟ya güvenerek yolculuğa başladı.
Bu, Tanrı‟nın Egemenliği‟ne ortak olan imanı sayesinde mümkün oldu
(İbr.11:8). Mesih inanlısı, Rab‟bin istediği zaman alışmış olduğu şeylerden vazgeçmeyi bilmeli ve imanla hizmet etmeli, fedakârlıktan kaçınmamalı. Tanrı‟nın bugünlerde bana buyurduğu, vazgeçmekten çekindiğim
bir konu var mı? Rab‟in isteğini nasıl yerine getirebilirim?
6-8: Tanrı‟nın Avram‟a “git” dediği ülke boş bir toprak değildi. Orada
yaşan bir halk vardı. Fakat Avram Rab‟be güvenerek bir sunak yaptı ve
kendi toprağıymış gibi o toprakta dolaştı. Her gittiği yerde sunak yapıp
Rab‟be yakardı. Avram o toprağın asıl sahibinin putlar değil, Rab olduğunu biliyordu. Benim asıl vatanım göktedir, ama oraya ulaşacağım zamana dek burada Rab‟bin ismini yücelterek yaşamalıyım.
42
31
Terah, oğlu Avram‟ı, Haran‟ın oğlu olan torunu Lut‟u ve Avram‟ın karısı olan gelini Saray‟ı yanına aldı. Kenan ülkesine gitmek üzere
Kildaniler‟in Ur Kenti‟nden ayrıldılar. Harran‟a gidip oraya yerleştiler.
32
Terah iki yüz beş yıl yaşadıktan sonra Harran‟da öldü.
1
RAB Avram‟a, “Ülkeni, akrabalarını, baba evini bırak, sana göstereceğim ülkeye git” dedi, 2“Seni büyük bir ulus yapacağım, Seni kutsayacak,
sana ün kazandıracağım, Bereket kaynağı olacaksın. 3Seni kutsayanları
kutsayacak, Seni lanetleyeni lanetleyeceğim. Yeryüzündeki bütün halklar
Senin aracılığınla kutsanacak.” 4Avram RAB‟bin buyurduğu gibi yola
çıktı. Lut da onunla birlikte gitti. Avram Harran‟dan ayrıldığı zaman yetmiş beş yaşındaydı. 5Karısı Saray‟ı, yeğeni Lut‟u, Harran‟da kazandıkları
malları, edindikleri uşakları yanına alıp Kenan ülkesine doğru yola çıktı.
Oraya vardılar. 6Avram ülke boyunca Şekem‟deki More meşesine kadar
ilerledi. O günlerde orada Kenanlılar yaşıyordu. 7RAB Avram‟a görünerek, “Bu toprakları senin soyuna vereceğim” dedi. Avram kendisine görünen RAB‟be orada bir sunak yaptı. 8Oradan Beytel‟in doğusundaki dağlık
bölgeye doğru gitti. Çadırını batıdaki Beytel‟le doğudaki Ay Kenti‟nin
arasına kurdu. Orada RAB‟be bir sunak yapıp RAB‟bi adıyla çağırdı.
9
Sonra kona göçe Negev‟e doğru ilerledi.
43
Ekim
20 Pe
Vaadi Unuttuğumda
17: Avram Tanrı‟nın sözünü unutmuş olmalı ki, kendi bilgeliğiyle kendi
canını korumaya çalışır, ama Tanrı Avram‟ı kurtarır ve vaadine sadık kalır. Tanrı onu ve karısını korumasaydı, sonu felaket olabilirdi. Biz de Tanrı‟nın bizimle ilgilenmesiyle yaşıyor olduğumuzu unutmamalıyız.
20: Avram kendi bilgeliğiyle hareket edip tehlike duruma düştü, ama Rab
onu kurtardı ve çok şeylere sahip olmasını sağladı. Tanrı‟ya karşı yaptığım hatalarım varsa da, felaketi berekete çeviren Rab‟be güvenerek çekinmeden O‟na yaklaşalım.
10: Tanrı‟nın yerleşmesi için verdiği topraklarda kıtlık vardır. Mısır‟da
bol su vardır, ama Kenan toprakları öyle değildir, yalnız Tanrı‟nın yardımıyla bol ürün veren toprak olacaktır (Yas.11:10-17). Avram Tanrı‟nın
vaadinden çok durumlara baktı ve bir süreliğine Mısır‟a yerleşmeye karar
verdi. Karşılaştığı duruma bakıp bir an Tanrı‟dan koptu belki. Ben de
Avram gibi, karşılaştığım zorluklara bakıp Tanrı‟nın vaadini unutup kendi
kararımla bir şeyler yapmaya çalışıyor muyum?
11-13: Avram, “Seni büyük bir ulus yapacağım” diye söz verdiği Tanrı‟nın sözünü unutup kendi canını kurtarmak için karısı Saray‟ın karısı
değil, kız kardeşi olduğunu söyler. Ne yazık ki, kendi canını kurtarmak
için zavallı biri duruma düşer. Tanrı‟yı bir an unutup hareket ettiğimde,
ben de Avram‟ın düştüğü hataya düşebileceğimi akılımdan çıkarmamalı
ve kendime güvenmemeliyim. Tanrı benim tek güveneceğim Rab‟dir.
14-19: Her şey Avram‟ın umduğu gibi gidiyormuş gibi görünse de Mısır
kralı Saray‟ı eş olarak saraya alır. Avram karısını kaybeden, ellerinde sadece malı kalan adam durumuna düşer. Bu belki Avram‟ın daha önce hesaba katmadığı bir durumdu. Daha da öte, Tanrı tarafından seçilmiş olan
Avram, firavundan azar işitir. Mesih inanlısı olarak Tanrı‟nın isteği uyarınca yaşamadığımda, beni görenler bana ne diyecektir? Daha da önemlisi
Tanrı bana bakıp ne diyecektir?
44
10
Ülkedeki şiddetli kıtlık yüzünden Avram geçici bir süre için Mısır‟a gitti. 11Mısır‟a yaklaştıklarında karısı Saray‟a, “Güzel bir kadın olduğunu biliyorum” dedi, 12“Olur ki Mısırlılar seni görüp, „Bu onun karısı‟ diyerek
beni öldürür, seni sağ bırakırlar. 13Lütfen, „Onun kızkardeşiyim‟ de ki, senin hatırın için bana iyi davransınlar, canıma dokunmasınlar.” 14Avram
Mısır‟a girince, Mısırlılar karısının çok güzel olduğunu farkettiler.
15
Kadını gören firavunun adamları, güzelliğini firavuna övdüler. Kadın
saraya alındı. 16Onun hatırı için firavun Avram‟a iyi davrandı. Avram davar, sığır, erkek ve dişi eşek, erkek ve kadın köle, deve sahibi oldu.
17
RAB Avram‟ın karısı Saray yüzünden firavunla ev halkının başına korkunç felaketler getirdi. 18Firavun Avram‟ı çağırtarak, “Nedir bana bu yaptığın?” dedi, “Neden Saray‟ın karın olduğunu söylemedin? 19Niçin „Saray
kızkardeşimdir‟ diyerek onunla evlenmeme izin verdin? Al karını, git!”
20
Firavun Avram için adamlarına buyruk verdi. Böylece Avram‟la karısını
sahip olduğu her şeyle birlikte gönderdiler.
45
Ekim
21 Cu
Dikkatle Bak
14-17: Lut güzel görünen topraklara yerleşmek için Avram‟ın yanından
ayrıldıktan sonra Rab, Avram‟a daha ayrıntılı bir şekilde söz verir. Avram
Rab‟bin sözünü dinleyip çevredeki topraklara bakar. Avram‟ın dolaştığı
toprakları onun soyundan gelenler alacaktır. Avram‟ın Tanrı‟nın vaat ettiği topraklara bakıp Rab‟be güvendiği gibi, ben de Tanrı‟nın bana söz verdiklerine güvenerek imanda yürüyor muyum?
1-4,18: Avram Mısır‟dan çıktıktan sonra daha önce çadırını kurmuş olduğu Beytel ile Ay Kenti arasındaki yere döner. Daha önce orada Rab‟be bir
sunak sunmuştu. Böylece Avram Mısır‟da yaptığı büyük hatadan sonra
sadece Rab‟bin Kenan topraklarının sahibi olduğunu anlar. Hayatımın öz
sahibinin Rab olduğunu ikrar ediyor muyum? Her düştüğümde tekrar dönüp Rab‟bin lütfunu anımsayabileceğim yer neresidir?
5-9: Avram aile içinde bir kavga çıkmasını istemez ve seçme fırsatını
Lut‟a verir. Avram, Tanrı‟nın Kenan topraklarını kendisine verdiğine güvendiği için nerede olursa olsun Tanrı‟nın kendisiyle birlikte olacağına
inandığı için böyle davranmıştır. Her günümüzü rekabet içinde geçiriyoruz. Başarılı olabilmemin yalnız Rab‟bin yardımıyla gerçekleşebileceğine
güvenerek başkalarına iyi davranmalıyım.
10-13: Lut, Mısır toprakları gibi görünen toprakları seçip göç eder.
Lut‟un gidip yerleştiği topraklar aslında büyük günahlar işleyen kentlerin
bulunduğu yerdir. Lut sadece görünüşü güzel olanı yeri seçer, ruhsal olarak aslında kör bir adam gibidir. Benim de Rab‟bin sözünü unutup, görünürde güzel olanı seçip nereye gittiğimi bilmeden karar verdiğim zamanlar oldu mu? Kararımı genelde neye dayanarak veriyorum?
18: Avram Tanrı‟nın vaat ettiği topraklara bakar ve göç edip Hevron‟a
yerleşir. Orada da Rab‟be bir sunak yapar. Avram böylece o toprakların
sahibinin Rab olduğunu gösterir. Her konuda Tanrı‟nın Rabbim olduğunu
ikrar ediyor muyum? Bunu nasıl gösteriyorum?
46
1
Avram, karısı ve sahip olduğu her şeyle birlikte Mısır‟dan ayrılıp
Negev‟e doğru gitti. Lut da onunla birlikteydi. 2Avram çok zengindi. Sürüleri, altınları, gümüşleri vardı. 3Negev‟den başlayıp bir yerden öbürüne
göçerek Beytel‟e kadar gitti. Beytel‟le Ay Kenti arasında daha önce çadırını kurmuş olduğu yere vardı. 4Önceden yapmış olduğu sunağın bulunduğu yere gidip orada RAB‟bi adıyla çağırdı. 5Avram‟la birlikte göçen
Lut‟un da davarları, sığırları, çadırları vardı. 6Malları öyle çoktu ki, toprak
birlikte yaşamalarına elvermedi; yan yana yaşayamadılar. 7Avram‟ın çobanlarıyla Lut‟un çobanları arasında kavga çıktı. –O günlerde Kenanlılar‟la Perizliler de orada yaşıyorlardı.– 8Avram Lut‟a, “Biz akrabayız”
dedi, “Bu yüzden aramızda da çobanlarımız arasında da kavga çıkmasın.
9
Bütün topraklar senin önünde. Gel, ayrılalım. Sen sola gidersen, ben sağa
gideceğim. Sen sağa gidersen, ben sola gideceğim.” 10Lut çevresine baktı.
Şeria Ovası‟nın tümü RAB‟bin bahçesi gibi, Soar‟a doğru giderken Mısır
toprakları gibiydi. Her yerde bol su vardı. RAB Sodom ve Gomora kentlerini yok etmeden önce ova böyleydi. 11Lut kendine Şeria Ovası‟nın tümünü seçerek doğuya doğru göçtü. Birbirlerinden ayrıldılar. 12Avram Kenan topraklarında kaldı. Lut ovadaki kentlerin arasına yerleşti, Sodom‟a
yakın bir yere çadır kurdu. 13Sodom halkı çok kötüydü. RAB‟be karşı büyük günah işliyordu. 14Lut Avram‟dan ayrıldıktan sonra, RAB Avram‟a,
“Bulunduğun yerden kuzeye, güneye, doğuya, batıya dikkatle bak” dedi,
15
“Gördüğün bütün toprakları sonsuza dek sana ve soyuna vereceğim.
16
Soyunu toprağın tozu kadar çoğaltacağım. Öyle ki, biri çıkıp da toprağın
tozunu sayabilirse, senin soyunu da sayabilecek. 17Kalk, sana vereceğim
toprakları boydan boya dolaş.” 18Avram çadırını söktü, gidip Hevron‟daki
Mamre meşeliğine yerleşti. Orada RAB‟be bir sunak yaptı.
47
Ekim
22 Ct
Savaşın Ortasında Kalan Lut
Tüm metin: Tanrı‟nın Avram‟a vaat ettiği toprak, aslında kıtlık ve savaşların olduğu yerdir. Kenan toprakları çevredeki güçlü ulusların ilgi çektiği
ve savaş alanı olabilecek niteliği taşıyan topraktır. Tanrı‟nın vaat ettiği
toprak aslında her şeyin yerinde olduğu bir yer değildir. Eksiklik ile kavgaların olduğu, bu nedenle Tanrı‟nın nasıl bir Rab olduğunu anlamanın
gerektiği ve Rab‟bin her şeyi sağladığını kişinin bizzat yaşaması gerektiği
bir yerdir. Günümüzde de Tanrı bizi her şeyin hazır bulunduğu yere değil,
sadece O‟na güvenildiğinde her şeyin mümkün olabileceği yere götürür.
Her şeyin bol bulunduğu yerde Rab‟be güvenme ve O‟na haykırma olasılığı azdır. Ama eksikliklerin olduğu yerde Tanrı‟nın sağlayacağına güvenerek yaşayabiliriz. Eksikliklerim için Rab‟be şikayet etmek yerine, eksikliklerimle Rab‟be daha çok yaklaşabildiğim için teşekkür etmeliyim.
Tüm metin: Savaş başlatan kişilerin her zaman bir nedeni vardır, ama
onlar aslında kendi çıkarları için savaş başlatırlar. Şimdi de her yerde küçük büyük savaşlar oluyor. Dünyaya Tanrı‟nın gözüyle bakmam ve algılamam gerek. Tanrı‟nın bakıp da güzel olduğunu söylediği ilk yaratılış
zamanına bir göz atalım. Sürekli kavga edip durduğum kişiler var mı?
Ben neden onlara kızıyorum?
12: Avram‟dan ayrılıp Sodom‟da yaşayan Lut, savaş içinde kalır. Canı
tehlikededir. Lut‟un güvendiği güzel topraklar onun başına bela olur. Bazen kötü olaylar başımıza geldiğinde biz kolaylıkla diğerlerini sorumlu tutarız. Ama asıl sorumlu ben olabilirim. Lut kendi rızasıyla Sodom‟u seçmiştir. Onun gibi bazen biz de kendi seçimimizi yaptıktan sonra kötü
olaylar başımıza geldiğinde hep başkalarını sorumlu tutarız. Göksel egemenliğin değerlerine göre karar verebilmem için Rab‟bin sözünde yaşamalıyım. Rab‟bin buyruklarını iyice anlayıp öyle yaşayabilmem için ne
yapıyorum? Rab‟bin sözüne sımsıkı sarılmak için her gün Rab‟bin sözünü
okuyup uyguluyor muyum?
48
1
Bu arada Şinar Kralı Amrafel, Ellasar Kralı Aryok, Elam Kralı
Kedorlaomer ve Goyim Kralı Tidal 2Sodom Kralı Bera‟ya, Gomora Kralı
Birşa‟ya, Adma Kralı Şinav‟a, Sevoyim Kralı Şemever‟e ve Bala –Soar–
Kralı‟na karşı savaş açtı. 3Bu son beş kral bugün Lut Gölü olan Siddim
Vadisi‟nde güçlerini birleştirmişti. 4Bu krallar on iki yıl Kedorlaomer‟in
egemenliği altında yaşamış, on üçüncü yıl ona başkaldırmışlardı. 5-6On
dördüncü yıl Kedorlaomer‟le onu destekleyen öbür krallar gelip AşterotKarnayim‟de Refalılar‟ı, Ham‟da Zuzlular‟ı, Şave-Kiryatayim‟de Emliler‟i, çöl kenarındaki El-Paran‟a kadar uzanan dağlık Seir bölgesinde
Horlular‟ı bozguna uğrattılar. 7Oradan geri dönüp Eyn-Mişpat‟a –Kadeş‟e– gittiler. Amalekliler‟in bütün topraklarını alarak Haseson-Tamar‟da yaşayan Amorlular‟ı bozguna uğrattılar. 8-9Bunun üzerine Sodom,
Gomora, Adma, Sevoyim, Bala –Soar– kralları yola çıktı. Bu beş kral dört
krala –Elam Kralı Kedorlaomer, Goyim Kralı Tidal, Şinar Kralı Amrafel,
Ellasar Kralı Aryok‟a– karşı Siddim Vadisi‟nde savaş düzenine girdiler.
10
Siddim Vadisi zift çukurlarıyla doluydu. Sodom ve Gomora kralları kaçarken adamlarından bazıları bu çukurlara düştü. Sağ kalanlarsa dağlara
kaçtı. 11Dört kral Sodom ve Gomora‟nın bütün malını ve yiyeceğini alıp
gitti. 12Avram‟ın yeğeni Lut‟la mallarını da götürdüler. Çünkü o da
Sodom‟da yaşıyordu.
49
Ekim
23 Pa
İki Kral Avram’ı Karşılar
18,20,22: Tanrı Avram‟ın krallara karşı galip gelmesini sağladı. Avram o
sırada küçük bir kabilenin başıydı, ama ileride Kenan topraklarına sahip
olacaktı. Avram‟ın kazanmasına yardım eden Rab‟dir.
13-16: Avram yanına üç yüz on sekiz kişi alıp Lut ile mallarını götürmekte olan dört krala yetişir. Lut‟la mallarını ve dört kralın alıp götürdüğü her
şeyi geri alıp döner. Kenan topraklarında yaşayan diğer krallar bu krallara
yenilmişti, ama Avram galip gelmiştir. Bu Tanrı‟nın yardımıyla mümkün
olmuştur. Daha önce Mısır‟a gittiğinde kendi canını kurtarmak için eşini
kız kardeşi olarak tanıtan Avram, burada Tanrı‟nın yardımına güvenerek
Lut‟u kurtarmak için yola çıktı ve savaştı. Biz de Tanrı‟nın sözüne güvendiğimizde, başkalarının canını kurtarmak için kendimizi adayabiliriz.
Çevremde benim yardımıma acilen ihtiyacı duyan biri var mı? Onun için
ne yapmalıyım?
18-20: Yüce Tanrı‟nın kâhini olan Şalem Kralı Melkisedek, Avram‟a zafer kazandıran yüce Tanrı‟yı över ve yüceltir. Böylece yeri göğü yaratan
yüce Tanrı‟nın yücelerin yücesi olduğunu ikrar etmiş olur. Avram buna
karşılık olarak her şeyin ondalığını Melkisedek‟e verir. Tanrı‟nın kardeşlerime sağladığı zaferlerle seviniyor muyum? Her şeyin Tanrı‟dan geldiğine inanıp O‟na şükranlarımı sunuyor muyum? Rab‟be ne şekilde şükranlarımı sunmayı düşünüyorum?
21-24: Avram Sodom Kralı‟ndan hiçbir şeyi almak istemez. Tanrı‟nın
yardımıyla savaşta galip geldiğini bildiğinden dolayı, yalnız Tanrı‟nın
kendisine düşen payı olduğunu biliyordu. Payımın başkalarından değil de
Tanrı‟dan olduğunu bildiğim zaman, Tanrı‟nın gerçekten istediği yaşamı
sürdürebilirim.
50
13
Oradan kaçıp kurtulan biri gelip İbrani Avram‟a durumu bildirdi. Avram
Eşkol‟la Aner‟in kardeşi Amorlu Mamre‟nin meşeliğinde yaşıyordu. Bunların hepsi Avram‟dan yanaydılar. 14Avram yeğeni Lut‟un tutsak alındığını duyunca, evinde doğup yetişmiş üç yüz on sekiz adamını yanına alarak
dört kralı Dan‟a kadar kovaladı. 15Adamlarını gruplara ayırdı, gece saldırıp onları bozguna uğratarak Şam‟ın kuzeyindeki Hova‟ya kadar kovaladı.
16
Yağmalanan bütün malı, yeğeni Lut‟la mallarını, kadınları ve halkı geri
getirdi. 17Avram Kedorlaomer‟le onu destekleyen kralları bozguna uğratıp
dönünce, Sodom Kralı onu karşılamak için Kral Vadisi olan Şave Vadisi‟ne gitti. 18Yüce Tanrı‟nın kâhini olan Şalem Kralı Melkisedek ekmek
ve şarap getirdi. 19Avram‟ı kutsayarak şöyle dedi: “Yeri göğü yaratan yüce Tanrı Avram‟ı kutsasın, 20Düşmanlarını onun eline teslim eden yüce
Tanrı‟ya övgüler olsun.” Bunun üzerine Avram her şeyin ondalığını
Melkisedek‟e verdi. 21Sodom Kralı Avram‟a, “Adamlarımı bana ver, mallar sana kalsın” dedi. 22-23Avram Sodom Kralı‟na, “Yeri göğü yaratan yüce Tanrı RAB‟bin önünde sana ait hiçbir şey, bir iplik, bir çarık bağı bile
almayacağıma ant içerim” diye karşılık verdi, “Öyle ki, „Avram‟ı zengin
ettim‟ demeyesin. 24Yalnız, adamlarımın yedikleri bunun dışında. Bir de
beni destekleyen Aner, Eşkol ve Mamre paylarına düşeni alsınlar.”
51
Ekim
24 Pt
Tanrı’nın Antlaşması
1: Tanrı Avram‟a görünerek kendisinin Avram‟ın kalkanı olacağını söyler. Etrafımda her zaman beni koruyan bir kalkan olmayabilir, ama her
zaman bizim kalkanımız ve ödülümüz olan Rab‟bin bizimle olduğunu
unutmayalım!
4,5: Yıldızları yaratan Tanrı, Avram‟a soyunun yıldızlar kadar çok olacağını söyler. Avram artık yaşlanmış ve bir çocuk sahibi bile değildir, ama
Tanrı Avram‟dan doğan çocuğun onun mirasçısı olacağını söyler.
Avram‟ın bakması gereken kendi durumu değil, Tanrı‟nın ta kendisidir.
6: Avram Rab‟be iman etti ve bu ona doğruluk sayıldı. Tanrı artık, kurtarmak üzere gönderdiği İsa‟ya iman eden herkesi İbrahim‟in çocukları
olarak kabul eder (Rom.4:1-3).
7-16: Rab peygamber olan Avram‟a (20:7) simgesel bir olay ile ileride
olacakları gösterir (7-11) ve açıklar (12-16). Avram‟ın soyu yabancı bir
ülkede yabancı olarak yaşadıktan sonra vaat edilen toprağa döneceklerdi.
Tanrı‟nın vaadi hemen gerçekleşmeyebilir. İmanla bekleyip sabretmemiz
gereken zamanlar da vardır. Ama Tanrı verdiği sözü kesinlikle gerçekleştirecektir.
17: Tanrı Avram‟la bir antlaşma yapar. Tanrı, egemenliği ile ilgili antlaşmayı gerçekleştirmek için İsa‟nın çarmıhta ölmesine izin verdi. Verdiği
söze bu kadar sadık kalan Rab‟be minnettarız. Bize verdiği sözü de yerine
getireceğini bilerek hiçbir zaman Rab‟bin sözünden kuşkulanmamalıyız.
2,3,8: Avram burada ilk kez Rab‟bin verdiği sözün gecikmekte olduğuyla
ilgili düşüncesini açıklar. Yaşının ilerlediğini ve mirasçısının Eliezer olabileceğini söyler. Toprakları nasıl alabileceği ile ilgili soru da sorar
Rab‟be. Bu Avram‟ın yüzleşmekte olduğu sorulardır. Rab‟be açık yürekle
sormak istediğim konular ya da kuşku duyduğum konular var mı?
Avram‟ın yaptığı gibi çekinmeden Rab‟be yüreğimi açmalıyım.
52
1
Bundan sonra RAB bir görümde Avram‟a, “Korkma, Avram” diye seslendi, “Senin kalkanın benim. Ödülün çok büyük olacak.” 2Avram, “Ey
Egemen RAB, bana ne vereceksin?” dedi, “Çocuk sahibi olamadım. Evim
Şamlı Eliezer‟e kalacak. 3Bana çocuk vermediğin için evimdeki bir uşak
mirasçım olacak.” 4RAB yine seslendi: “O mirasçın olmayacak, öz çocuğun mirasçın olacak.” 5Sonra Avram‟ı dışarı çıkararak, “Göklere bak” dedi, “Yıldızları sayabilir misin? İşte, soyun o kadar çok olacak.” 6Avram
RAB‟be iman etti, RAB bunu ona doğruluk saydı. 7Tanrı Avram‟a, “Bu
toprakları sana miras olarak vermek için Kildaniler‟in Ur Kenti‟nden seni
çıkaran RAB benim” dedi. 8Avram, “Ey Egemen RAB, bu toprakları miras alacağımı nasıl bileceğim?” diye sordu. 9RAB, “Bana bir düve, bir keçi, bir de koç getir” dedi, “Hepsi üçer yaşında olsun. Bir de kumruyla güvercin yavrusu getir.” 10Avram hepsini getirdi, ortadan kesip parçaları
birbirine karşı dizdi. Yalnız kuşları kesmedi. 11Leşlerin üzerine konan yırtıcı kuşları kovdu. 12Güneş batarken Avram derin bir uykuya daldı. Üzerine dehşet verici zifiri bir karanlık çöktü. 13RAB Avram‟a şöyle dedi: “Şunu iyi bil ki, senin soyun yabancı bir ülkede, gurbette yaşayacak. Dört yüz
yıl kölelik edip baskı görecek. 14Ama soyuna kölelik yaptıran ulusu cezalandıracağım. Sonra soyun oradan büyük mal varlığıyla çıkacak. 15Sen de
esenlik içinde atalarına kavuşacaksın. İleri yaşta ölüp gömüleceksin.
16
Soyunun dördüncü kuşağı buraya geri dönecek. Çünkü Amorlular‟ın
yaptığı kötülükler henüz doruğa varmadı.” 17Güneş batıp karanlık çökünce, dumanlı bir mangalla alevli bir meşale göründü ve kesilen hayvan
parçalarının arasından geçti. 18-21O gün RAB Avram‟la antlaşma yaparak
ona şöyle dedi: “Mısır Irmağı‟ndan büyük Fırat Irmağı‟na kadar uzanan
bu toprakları -Ken, Keniz, Kadmon, Hitit, Periz, Refa, Amor, Kenan,
Girgaş ve Yevus topraklarını- senin soyuna vereceğim.”
53
Ekim
25 Sa
Her Şeyi Gören Tanrı
7-9: Adem ve Havva günah işledikten sonra onlarla konuşan Rab (3:9),
şimdi de hamile olan ve sahibinden kaçmakta olan Hacer‟e görünür. Rab
Hacer‟in sahibi Saray‟a nasıl davrandığını görür, ama onun rahmindeki
bebeği kayırır. Rab Hacer‟e sahibi Saray‟a nasıl itaat etmesi gerektiğini
de söyler. Kaçmak yerine dönüp yaptığımız hata ile yüzleşip düzeltmeye
çalıştığımızda, Rab‟bin merhameti bizim olacaktır.
10-14: Çölde Hacer‟le rahmindeki bebeği koruyan Tanrı‟dır. Tanrı Hacer‟i duydu, gördü ve soyunu çoğaltacağına söz verdi. Hacer‟in geleceği
ne Avram‟ın ne de doğacak bebeğin elindedir; onun geleceği Tanrı‟nın
elindedir. Benim geleceğim de bana merhamet gösteren Tanrı‟nın elindedir.
1-3: Avram eşi Saray‟ın önerisini dinler ve Hacer ile soyunu devam ettirmeye karar verir. O dönemde cariyeyi karı olarak alıp çocuk sahibi olmak yasa dışı bir olay değildi. Ama Avram‟la Saray‟ın bu davranışı, onların Tanrı‟nın sözüne güvenmediğini gösteriyor. Hangi koşullar olursa olsun, Tanrı verdiği sözü yerine getirir! Biz de Tanrı‟nın verdiği söz gerçekleşmeyecek gibi göründüğünde kendimizce çözümler üretiyor muyuz?
Tanrı‟nın sözüne güvenmeden verdiğim kararlar var mı? Varsa ne yapmalıyım?
4-6: Hacer hamile kaldığını öğrenince hanımı Saray‟ı küçük görmeye
başlar ve Saray ona sert davranınca kaçar. Avram‟a Hacer‟i öneren Saray‟dı, ama Saray Avram‟ı suçlar, Avram ise Saray‟ı. Tanrı‟nın sözüne
güvenmeyip itaat etmediğimde insanlarla olan ilişkim bozulur ve diğer insanları suçlamaya başlarım. Beni rahatsız eden bir durum var mı? Kökü
nedir? Eğer Tanrı‟ya güvenmediğimden ötürü bir sorun yaşıyorsam, sorunun çözülmesi için ne yapmalıyım?
54
1
Karısı Saray Avram‟a çocuk verememişti. Saray‟ın Hacer adında Mısırlı
bir cariyesi vardı. 2Saray Avram‟a, “RAB çocuk sahibi olmamı engelledi”
dedi, “Lütfen, cariyemle yat. Belki bu yoldan bir çocuk sahibi olabilirim.”
Avram Saray‟ın sözünü dinledi. 3Saray Mısırlı cariyesi Hacer‟i kocası
Avram‟a karı olarak verdi. Bu olay Avram Kenan‟da on yıl yaşadıktan
sonra oldu. 4Avram Hacer‟le yattı, Hacer hamile kaldı. Hacer hamile olduğunu anlayınca, hanımını küçük görmeye başladı. 5Saray Avram‟a, “Bu
haksızlık senin yüzünden başıma geldi!” dedi, “Cariyemi koynuna soktum. Hamile olduğunu anlayınca beni küçük görmeye başladı. İkimiz arasında RAB karar versin.” 6Avram, “Cariyen senin elinde” dedi, “Neyi uygun görürsen yap.” Böylece Saray cariyesine sert davranmaya başladı.
Hacer onun yanından kaçtı. 7RAB‟bin meleği Hacer‟i çölde bir pınarın,
Şur yolundaki pınarın başında buldu. 8Ona, “Saray‟ın cariyesi Hacer, nereden gelip nereye gidiyorsun?” diye sordu. Hacer, “Hanımım Saray‟dan
kaçıyorum” diye yanıtladı. 9RAB‟bin meleği, “Hanımına dön ve ona boyun eğ” dedi, 10“Senin soyunu öyle çoğaltacağım ki, kimse sayamayacak.
11
“İşte hamilesin, bir oğlun olacak, Adını İsmail koyacaksın. Çünkü RAB
sıkıntı içindeki yakarışını işitti. 12Oğlun yaban eşeğine benzer bir adam
olacak, O herkese, herkes de ona karşı çıkacak. Kardeşlerinin hepsiyle
çekişme içinde yaşayacak.” 13Hacer, “Beni gören Tanrı‟yı gerçekten gördüm mü?” diyerek kendisiyle konuşan RAB‟be “El-Roi” adını verdi. 14Bu
yüzden Kadeş‟le Beret arasındaki o kuyuya Beer-Lahay-Roi adı verildi.
15
Hacer Avram‟a bir erkek çocuk doğurdu. Avram çocuğun adını İsmail
koydu. 16Hacer İsmail‟i doğurduğunda, Avram seksen altı yaşındaydı.
55
Ekim
26 Ça
Sünnet
1: Tanrı 13 sene sonra Avram‟a “Her Şeye Gücü Yeten Tanrı” olarak
kendini açıklar. Avram artık doksan dokuz yaşına gelmiştir. Tanrı‟nın
sessiz kalması, verdiği vaadin gerçekleşmeyeceği anlamına gelmez. Tanrı‟nın verdiği söz, belirlediği zamanda ve yolla gerçekleşecektir. Tanrı
çok istediğimi değil, bana en iyi olanı vermeyi seven bir Rab‟dir.
2-6: Tanrı Avram‟a birçok ulusun babası olacağını söyler ve ismini İbrahim olarak değiştirir. İbrahim artık bir ailenin reisi olmayacak, iman
edenlerin babası olacaktır. Tanrı‟nın ona vaat ettiği gibi, İbrahim‟in soyundan krallar geldi ve sonunda kralımız olan Mesih geldi.
7,8: Tanrı antlaşmasını İbrahim ve soyundan gelenlerle yaptı ve sonsuza
dek onların Rab‟bi olacaktır. Rab vaat edilen toprakları onlara vermiştir.
Vaadini yerine getiren Rab‟be şükredelim.
9-14: Tanrı sözüne sadık kalacağını göstermek için yeni doğan erkek çocukların 8. günde sünnet edilmesini buyurdu. Sünnet, İsrail‟in seçilmiş
olduğunu gösteren bir işarettir. Ama Tanrı‟nın asıl bizden istediği bedende bir iz değil, yüreğimizin sünnet olmasıdır. Tanrı‟nın seçilmiş halkı olarak kutsal bir yaşam sürdürmeliyiz.
1,2: Her Şeye Gücü Yeten Rab‟bin önünde İbrahim kuşku ya da kaygı
duymadan Hanok ve Nuh gibi doğru ve kusursuz olmalıdır. Bu tam bir
yürekle Rab‟be itaat etmek anlamına gelir. Tanrı‟nın uzun süre sessiz kalıyormuş gibi göründüğü zamanlar vardır. Ama sonunda İbrahim‟e görünüp vaadini gerçekleştireceğini söylediği gibi, bana da verdiği sözü yerine
getirecektir. Tanrı benimledir! O‟nun sözüne şüphe duymadan yürekten
O‟na bağlı kalıyor muyum?
56
1
Avram doksan dokuz yaşındayken RAB ona görünerek, “Ben Her Şeye
Gücü Yeten Tanrı‟yım” dedi, “Benim yolumda yürü, kusursuz ol.
2
Seninle yaptığım antlaşmayı sürdürecek, soyunu alabildiğine çoğaltacağım.” 3Avram yüzüstü yere kapandı. Tanrı, 4“Seninle yaptığım antlaşma
şudur” dedi, “Birçok ulusun babası olacaksın. 5Artık adın Avram değil,
İbrahim olacak. Çünkü seni birçok ulusun babası yapacağım. 6Seni çok
verimli kılacağım. Soyundan uluslar doğacak, krallar çıkacak. 7Antlaşmamı seninle ve soyunla kuşaklar boyunca, sonsuza dek sürdüreceğim.
Senin, senden sonra da soyunun Tanrısı olacağım. 8Bir yabancı olarak yaşadığın toprakları, bütün Kenan ülkesini sonsuza dek mülkünüz olmak
üzere sana ve soyuna vereceğim. Onların Tanrısı olacağım.” 9Tanrı İbrahim‟e, “Sen ve soyun kuşaklar boyu antlaşmama bağlı kalmalısınız” dedi,
10
“Seninle ve soyunla yaptığım antlaşmanın koşulu şudur: Aranızdaki erkeklerin hepsi sünnet edilecek. 11Sünnet olmalısınız. Sünnet aramızdaki
antlaşmanın belirtisi olacak. 12Evinizde doğmuş ya da soyunuzdan olmayan bir yabancıdan satın alınmış köleler dahil sekiz günlük her erkek çocuk sünnet edilecek. Gelecek kuşaklarınız boyunca sürecek bu. 13Evinizde
doğan ya da satın aldığınız her çocuk kesinlikle sünnet edilecek. Bedeninizdeki bu belirti sonsuza dek sürecek antlaşmamın simgesi olacak.
14
Sünnet edilmemiş her erkek halkının arasından atılacak, çünkü antlaşmamı bozmuş demektir.”
57
Ekim
27 Pe
Ulusların Anası
15,16: Tanrı Saray‟ın ismini Sara olarak değiştirir ve ulusların anası olacağını söyler. Ondan doğan oğul ile İbrahim‟in soyu devam edecektir. Sara artık bir ailenin anası değil, ulusların anası olacaktır; bunu Rab söylemiştir.
19-21: Tanrı, İbrahim‟in gösterdiği alternatife “Hayır” deyip ona ayrıntılı
bir şekilde olayın nasıl gerçekleşeceğini anlatır. Doğan çocuğun isminin
“İshak” olacağını da söyler. İsmail‟in de çoğalacağını söyleyerek İbrahim‟in kaygısını giderir. Dualarımızda Rab “Hayır” cevabını verdiğinde
nasıl karşılık veriyoruz? Rab O‟nun isteğini anlayıp imanla yürümemizi
istiyor. O‟na güvenebilmemiz için gerekli olan gerekçeleri de gösterir.
17,18: Tanrı‟nın Sara‟ya bir oğul vereceğini duyan İbrahim yüzüstü yere
kapandı, ama bu Tanrı‟ya itaat eden bir hareket değil, güldüğünü gizlemek içindi. Her Şeye Gücü Yeten Rab‟bin önünde İbrahim‟in ilk düşündüğü şey Sara‟nın çocuk veremeyecek kadar yaşlı olmasıydı. Daha da ileri gidip Rab‟be kendi fikrini sundu. Tanrı‟nın isteğini anladığımız halde
bazen biz de hemen itaat etmekte zorlanıyor muyuz? Rab, “Yapacağım”
dediğim halde, kendi bildiğim gibi hareket etmeye çalıştığım zamanlar
oldu mu? Her Şeye Gücü Yeten Rab‟bin yapamayacağı hiçbir şey yoktur.
Bugünlerde Rab‟be güvenmekte zorluk çektiğim konular var mı? Varsa
hemen ne yapmalıyım?
23-27: “Benim yolumda yürü, kusursuz ol” (17:1) diyen Rab‟bin sesine
uyarak İbrahim oğlunu sünnet ettirir. İbrahim böylece Rab‟be itaat etti ve
Rab‟bin verdiği söze ne kadar bağlı olduğunu gösterdi. İbrahim hâlâ istediğini görmediği halde, Rab‟be itaat etmeye ve iman etmeye karar verdi.
Rab‟bin buyruğunu yerine getirerek bunu gösterdi. Rab‟be güvendiğini
yaptıklarıyla gösteren İbrahim gibi, bugün benim de Rab‟be güvendiğimi
göstermek için yerine getirmem gereken bir buyruk var mı? Onu hemen
yerine getirmeliyim.
58
15
Tanrı, “Karın Saray‟a gelince, ona artık Saray demeyeceksin” dedi,
“Bundan böyle onun adı Sara olacak. 16Onu kutsayacak, ondan sana bir
oğul vereceğim. Onu kutsayacağım, ulusların anası olacak. Halkların kralları onun soyundan çıkacak.” 17İbrahim yüzüstü yere kapandı ve güldü.
İçinden, “Yüz yaşında bir adam çocuk sahibi olabilir mi?” dedi, “Doksan
yaşındaki Sara doğurabilir mi?” 18Sonra Tanrı‟ya, “Keşke İsmail‟i mirasçım kabul etseydin!” dedi. 19Tanrı, “Hayır. Ama karın Sara sana bir oğul
doğuracak, adını İshak koyacaksın” dedi, “Onunla ve soyuyla antlaşmamı
sonsuza dek sürdüreceğim. 20İsmail‟e gelince, seni işittim. Onu kutsayacak, verimli kılacak, soyunu alabildiğine çoğaltacağım. On iki beyin babası olacak. Soyunu büyük bir ulus yapacağım. 21Ancak antlaşmamı gelecek yıl bu zaman Sara‟nın doğuracağı oğlun İshak‟la sürdüreceğim.”
22
Tanrı İbrahim‟le konuşmasını bitirince ondan ayrılıp yukarıya çekildi.
23
İbrahim evindeki bütün erkekleri –oğlu İsmail‟i, evinde doğanların, satın aldığı uşakların hepsini– Tanrı‟nın kendisine buyurduğu gibi o gün
sünnet ettirdi. 24İbrahim sünnet olduğunda doksan dokuz yaşındaydı.
25
Oğlu İsmail on üç yaşında sünnet oldu. 26İbrahim, oğlu İsmail‟le aynı
gün sünnet edildi. 27İbrahim‟in evindeki bütün erkekler –evinde doğanlar
ve yabancılardan satın alınanlar– onunla birlikte sünnet oldu.
59
Ekim
28 Cu
Rab İçin Olanaksız
Bir Şey Var mı?
9,10: Rab İbrahim‟e çocuğun ne zaman doğacağını söyler. İbrahim yanında kalan kişilerle vaadi gerçekleştirmek ister. Rab ise Sara‟dan doğan
çocukla vaadini gerçekleştirmiştir. Tanrı İbrahim‟le Sara‟nın kendisine
güvenmelerini istedi. İman, Rab‟le yürümek ve O‟nun belirlediği zaman
için sabredip yaşamaktır.
11-13: Sara doğacak çocukla ilgili sözü duyunca güler, ama Rab ailenin
reisi olan İbrahim‟i azarlar. Belki İbrahim de Sara gibi düşünmüştü. İbrahim‟in, Tanrı‟nın isteğine göre baba ocağını bırakıp yolculuğa çıkacak ve
Rab‟bin sözüne uyarak evdeki tüm erkekleri sünnet ettirecek kadar imanı
vardı. Ancak Sara‟nın kısır olması onu hep düşündürmüş olmalı. Rab‟be
güvendiğimizin kanıtı O‟nun sözüne itaat etmektir. Rab ne derse, hemen
iman edip yerine getirebilecek miyim?
1-4: İbrahim yüz yaşındaydı, ama koşup yolcuları davet etti. Günün sıcak
saatlerinde yolculuk eden yabancıları görünce ısrarla kendi çadırına davet
etti. İbrahim‟in yaptıklarından, onun ne kadar misafirperver ve cana yakın
biri olduğunu anlayabiliriz. Sevgiyle hizmet etmem gereken kişiler kimlerdir? Onlara nasıl hizmet edeceğimi düşünüp yerine getirmeliyim.
5-8: İbrahim yolcuların dinlenmesini sağladı ve yiyecekleri hazırlayıp önlerine koydu. Böylece İbrahim Rab‟be hizmet etmiş oldu. Susayana su,
acıkana yiyecek vermekle (yani ihtiyacı olanlara yardım etmekle) daima
Rab‟be hizmet etmiş oluruz (Mat.25:35). Bugün kimlere elimi uzatıp yardım edeceğim?
11-15: Çocuk sahibi olmadığı için şikayet eden ve başka çözümler üreten
Sara, bu sefer Rab‟bin ona çocuk doğuracağını söylemesiyle gülmeye
başlar. İman sadece vaat edilenin gerçekleşeceğine umut etmek değil, vaat
edenin kişiliğine ve sadakatine de güvenmektir. Tanrı‟nın yardımı olmadan umut ettiğime ulaşamayacağımı bilerek güvenilir Rab‟be sımsıkı bağlanmalıyım. Güvenilir Rab‟den neler diliyorum?
60
1
İbrahim günün sıcak saatlerinde Mamre meşeliğindeki çadırının önünde
otururken, RAB kendisine göründü. 2İbrahim karşısında üç adamın durduğunu gördü. Onları görür görmez karşılamaya koştu. Yere kapanarak
birine, 3“Ey efendim, eğer gözünde lütuf bulduysam, lütfen kulunun yanından ayrılma” dedi, 4“Biraz su getirteyim, ayaklarınızı yıkayın. Şu ağacın altında dinlenin. 5Madem kulunuza konuk geldiniz, bırakın size yiyecek bir şeyler getireyim. Biraz dinlendikten sonra yolunuza devam edersiniz.” Adamlar, “Peki, dediğin gibi olsun” dediler. 6İbrahim hemen çadıra, Sara‟nın yanına gitti. Ona, “Hemen üç sea ince un al, yoğurup pide
yap” dedi. 7Ardından sığırlara koştu. Körpe ve besili bir buzağı seçip uşağına verdi. Uşak buzağıyı hemen hazırladı. 8İbrahim hazırlanan buzağıyı
yoğurt ve sütle birlikte götürüp konuklarının önüne koydu. Onlar yerken o
da yanlarında, ağacın altında durdu. 9Konuklar, “Karın Sara nerede?” diye
sordular. İbrahim, “Çadırda” diye yanıtladı. 10RAB, “Gelecek yıl bu zamanda kesinlikle yanına döneceğim” dedi, “O zaman karın Sara‟nın bir
oğlu olacak.” Sara RAB‟bin arkasında, çadırın girişinde durmuş, dinliyordu. 11İbrahim‟le Sara kocamışlardı, yaşları hayli ileriydi. Sara âdetten
kesilmişti. 12İçin için gülerek, “Bu yaştan sonra bu sevinci tadabilir miyim?” diye düşündü, “Üstelik efendim de yaşlı.” 13RAB İbrahim‟e sordu:
“Sara niçin, „Bu yaştan sonra gerçekten çocuk sahibi mi olacağım?‟ diyerek güldü? 14RAB için olanaksız bir şey var mı? Belirlenen vakitte, gelecek yıl bu zaman yanına döndüğümde Sara‟nın bir oğlu olacak.” 15Sara
korktu, “Gülmedim” diyerek yalan söyledi. RAB, “Hayır, güldün” dedi.
61
Ekim
29 Ct
Tanrı’nın Amacı,
İbrahim’in Sorumluluğu
16,17: Rab İbrahim‟e kendi tasarısını açıkladı. Rab sadece bunu İbrahim
bilsin diye değil, İbrahim Tanrı‟nın isteğine ortak olsun diye açıkladı.
Şimdi de Rab‟bin isteğini anlayıp itaat eden bizim aracılığımızla Tanrı‟nın Egemenliği gelişir. Rab‟bin bizimle kendi tasarısını paylaşması ne
kadar güzel. Ben Tanrı‟nın isteğini anladığımda şükranla yerine getiriyor
muyum?
18,19: Rab İbrahim‟i büyük ve güçlü bir ulus yapmak için seçti. Bu nedenle İbrahim‟in kendine ait olanlara karşı sorumluluğu vardı. Çünkü
Tanrı‟nın amaçladığı egemenlik, Tanrı‟nın doğruluğunu ve adaletini yerine getiren kişilerin oluşturduğu kutsal yerdir.
20,21: Rab, Sodom ve Gomora‟nın büyük bir suçlama altında olduğunu,
inip suçlamaların doğru olup olmadığına bakacağını söyler. Bu sefer de
Rab İbrahim‟le düşüncesini paylaşır. Tanrı insanların mahvolmasını istemez, kurtulup yaşamalarını ister.
33: Rab İbrahim‟in yalvarışını yanıtlar ve sonra tasarısını hemen yerine
getirir. Tanrı tasarladığını yerine getirecektir, ama biz yine de O‟na sormaktan ve yalvarmaktan çekinmemeliyiz.
23-32: İbrahim bir peygamber (20:7) olarak Sodom‟la Gomora‟nın yargı
altında olduğunu duyduğu zaman Rab‟be yalvardı. Tanrı‟nın kişiliğine
dayanarak O‟na yalvardı. İbrahim o kentteki doğru olan kişilerin yargılanmaması için yalvardı. Çevremde Tanrı‟ya yalvarmam gereken kişiler
var mı? İbrahim‟in Rab‟be yalvarması gibi ben de onlar için Rab‟be yalvarmalıyım.
27: İbrahim alçakgönüllülükle Rab‟be yalvardı ve O‟ndan merhamet göstermesini istedi. İbrahim doğru olan tek kişi bile varsa onun kurtulmasını
istedi. Rab‟be yalvarırken ben de İbrahim gibi alçakgönüllülükle yalvarmalıyım. Bugün kimler için Rab‟be yalvaracağım.
62
16
Adamlar oradan ayrılırken Sodom‟a doğru baktılar. İbrahim onları yolcu
etmek için yanlarında yürüyordu. 17RAB, “Yapacağım şeyi İbrahim‟den
mi gizleyeceğim?” dedi, 18“Kuşkusuz İbrahim‟den büyük ve güçlü bir
ulus türeyecek, yeryüzündeki bütün uluslar onun aracılığıyla kutsanacak.
19
Doğru ve adil olanı yaparak yolumda yürümeyi oğullarına ve soyuna
buyursun diye İbrahim‟i seçtim. Öyle ki, ona verdiğim sözü yerine getireyim.” 20Sonra İbrahim‟e, “Sodom ve Gomora büyük suçlama altında” dedi, “Günahları çok ağır. 21Onun için inip bakacağım. Duyduğum suçlamalar doğru mu, değil mi göreceğim. Bunları yapıp yapmadıklarını anlayacağım.” 22Adamlar oradan ayrılıp Sodom‟a doğru gittiler. Ama İbrahim
RAB‟bin huzurunda kaldı. 23RAB‟be yaklaşarak, “Haksızla birlikte haklıyı da mı yok edeceksin?” diye sordu, 24“Kentte elli doğru kişi var diyelim.
Orayı gerçekten yok edecek misin? İçindeki elli doğru kişinin hatırı için
kenti bağışlamayacak mısın? 25Senden uzak olsun bu. Haklıyı, haksızı aynı kefeye koyarak haksızın yanında haklıyı da öldürmek senden uzak olsun. Bütün dünyayı yargılayan adil olmalı.” 26RAB, “Eğer Sodom‟da elli
doğru kişi bulursam, onların hatırına bütün kenti bağışlayacağım” diye
karşılık verdi. 27İbrahim, “Ben toz ve külüm, bir hiçim” dedi, “Ama seninle konuşma yürekliliğini göstereceğim. 28Kırk beş doğru kişi var diyelim, beş kişi için bütün kenti yok mu edeceksin?” RAB, “Eğer kentte kırk
beş doğru kişi bulursam, orayı yok etmeyeceğim” dedi. 29İbrahim yine
sordu: “Ya kırk kişi bulursan?” RAB, “O kırk kişinin hatırı için hiçbir şey
yapmayacağım” diye yanıtladı. 30İbrahim, “Ya Rab, öfkelenme ama, otuz
kişi var diyelim?” dedi. RAB, “Otuz kişi bulursam, kente dokunmayacağım” diye yanıtladı. 31İbrahim, “Ya Rab, lütfen konuşma yürekliliğimi
bağışla” dedi, “Eğer yirmi kişi bulursan?” RAB, “Yirmi kişinin hatırı için
kenti yok etmeyeceğim” diye yanıtladı. 32İbrahim, “Ya Rab, öfkelenme
ama, bir kez daha konuşacağım” dedi, “Eğer on kişi bulursan?” RAB,
“On kişinin hatırı için kenti yok etmeyeceğim” diye yanıtladı. 33RAB İbrahim‟le konuşmasını bitirince oradan ayrıldı, İbrahim de çadırına döndü.
63
Ekim
30 Pa
Konukseverlik ve Reddediş
9-11: Rab kendi gücüne güvenerek ruhsal bakımdan kör yaşayanların gözlerini kör etti. Rab onları kendi isteklerine bıraktı. Şehvete kapılıp yaşayanları
öylece bıraktı. Böylece yargısı başlamıştır (Rom.1:26-27).
1-3: İbrahim‟in yaptığı gibi Lut da yabancılara iyi davrandı. Lut Sodom‟un
nasıl bir yer olduğunu iyi bildiğinden, yabancıların gece sokakta kalmasını
uygun görmedi ve evine gelmeleri için çok diretti. Çevremde tehlikeli bir durumda olan ya da yaşayan kişiler var mı? Onlar için kaygılanmak yerine etkin
bir şekilde yardım etmek ne yapmam gerekiyor? Rab‟bin sevgisini onlara nasıl gösterebileceğimi düşünmeli ve düşündüklerimi uygulamalıyım.
4,5: Sodom‟daki erkekler Lut‟un evine gelen yabancılarla birlikte olmak için
Lut‟un evine geldiler. Bu Tanrı‟nın yasakladığı bir ilişkidir (Lev.18:22). Her
mahalleden genç yaşlı bütün erkekler Lut‟un evine geldiğine göre, o dönemde
Sodom Kenti‟nde yaşayanlar ahlak konusunda ne kadar kötüydü. Şimdi yaşadığım dönemde de Sodom Kenti‟ndeki gibi ahlaksızlıkları görebiliriz. Kendimin ve çocuklarımın dünyadaki ahlaksızlıklardan etkilenmemesi için neler
yapmalıyım?
8: Lut evine gelen yabancıları korumak için kendi kızlarını adamlara teklif etti. Lut‟un bu teklifinden o kentte acı çekerek yaşadığı anlaşılıyor (2Pe.2:7),
ama aynı zamanda Lut‟un o insanların yaşam tarzlarının etkisi altında kaldığı
da görünüyor. Lut yabancıları korumak için böyle bir öneride bulunmuş olsa
da, aslında bu doğru bir davranış değildir. Başka çare yok diye kötülüğü başka bir kötülükle örtmeyi denediğim hiç oldu mu? Böyle durumlarda doğru karar verebilmem için yüreğim hep Rab‟be yakın olmalı.
1,7,9: Lut kentin kapısında oturacak kadar Sodom‟un bir vatandaşı olmuştur.
Ama Sodom halkı onu öyle görmüyordu. Lut İbrahim‟den ayrılıp suyun bol
olduğu yere yerleşmişti, ama hem Tanrı‟nın bereketini hem de çevredeki insanların beğenisini kazanmayan zavallı bir durumda kaldı. Bir Mesih inanlısı
olarak hem dünyayı hem de Rab‟bi mutlu etmek için yaşarsam, Lut gibi zavallı duruma düşerim. Her zaman Rab‟bi hoşnut eden bir yaşam sürdürmek
için yalnız Rab‟be bağlı kalmalıyım.
64
1
İki melek akşamleyin Sodom‟a vardılar. Lut kentin kapısında oturuyordu. Onları görür görmez karşılamak için ayağa kalktı. Yere kapanarak,
2
“Efendilerim” dedi, “Kulunuzun evine buyurun. Ayaklarınızı yıkayın,
geceyi bizde geçirin. Sonra erkenden kalkıp yolunuza devam edersiniz.”
Melekler, “Olmaz” dediler, “Geceyi kent meydanında geçireceğiz.” 3Ama
Lut çok diretti. Sonunda onunla birlikte evine gittiler. Lut onlara yemek
hazırladı, mayasız ekmek pişirdi. Yediler. 4Onlar yatmadan, kentin erkekleri –Sodom‟un her mahallesinden genç yaşlı bütün erkekler– evi sardı.
5
Lut‟a seslenerek, “Bu gece sana gelen adamlar nerede?” diye sordular,
“Getir onları da yatalım.” 6Lut dışarı çıktı, arkasından kapıyı kapadı.
7
“Kardeşler, lütfen bu kötülüğü yapmayın” dedi, 8“Erkek yüzü görmemiş
iki kızım var. Size onları getireyim, ne isterseniz yapın. Yeter ki, bu
adamlara dokunmayın. Çünkü onlar konuğumdur, çatımın altına geldiler.”
9
Adamlar, “Çekil önümüzden!” diye karşılık verdiler, “Adam buraya
dışardan geldi, şimdi yargıçlık taslıyor! Sana daha beterini yaparız.” Lut‟u
ite kaka kapıyı kırmaya davrandılar. 10Ama içerdeki adamlar uzanıp Lut‟u
evin içine, yanlarına aldılar ve kapıyı kapadılar. 11Kapıya dayanan adamları, büyük küçük hepsini kör ettiler. Öyle ki, adamlar kapıyı bulamaz oldu.
65
Ekim
31 Pt
Lut’un Kurtulması
12,13: Sodom‟u yargılamaya karar veren Rab, İbrahim‟in yalvarışını
anımsar ve Lut‟la ailesini kurtarmaya karar verir. Nuh‟un ailesini o çağdaki insanlardan ayırıp kurtaran Rab, Lut‟un ailesinin kentten ayrılmasını
buyurur ve doğru kişinin kötü kişilerle mahvolmasını önler.
15,16: Lut kararsız kalır, ama melekler Lut‟un ailesinin kentten çabucak
ayrılmasını sağlar. Ruhsal bakımdan biz de kör olarak yaşadık, ama Tanrı‟nın merhameti ve ısrarıyla biz ışığa geldik. Rab bize elini uzattığında
tereddüt etmeden hemen O‟nun elini tutmalıyız.
21,22: Melekler Lut‟un isteğini kabul etti, ama sonra Lut o kentin kurtuluş için uygun olmadığını anlayacaktı. Bazen biz de yanlış istekte bulunuyoruz, ama Rab yine de bize yanıt veriyor. Fakat gerçek kurtuluş bizim isteklerimizle değil, yalnız Tanrı‟ya itaat ettiğimizde bizim oluyor.
14,15: Lut‟un kızlarıyla nişanlı olan adamlar Sodom‟un yargılanacağını
duyduklarında şaka zannettiler. Sonunda Sodom ile birlikte öldüler.
İsa‟nın tekrar gelip bu dünyayı yargılayacağını biliyorum. O sözü hafife
almamam gerek. Rab‟bin uyarısını şaka diye hafife alıp hareket etmezsem, yargı gününde halim çok kötü olacaktır. Rab‟bin son günlerde beni
uyardığı bir konu var mı? O uyarıyı nasıl değerlendiriyorum?
17-20: Melekler Lut‟a arkasına bakmamasını ve Sodom‟un yakınlarında
durmamasını söyledi, ama Lut yakınlarda bulunan bir kente sığınmak istedi. Lut tamamen mahvolacak Sodom‟dan kopmak istememiş olabilir.
Hem dünyaya hem de Rab‟be ait olmaya çalışan birine benzer gibidir.
Güvendiğim kent nerededir? Hazinemi gökte mi, yoksa güvendiğim küçücük dünyada mı biriktiriyorum? Güvendiğim dünyevi değerler beni
kurtaramayacaktır. Çarmıhta benim için ölen Mesih‟in ardından yürümek
asıl benim güvencemdir. Benim güvendiğim nedir?
66
12
İçerdeki iki adam Lut‟a, “Senin burada başka kimin var?” diye sordular,
“Oğullarını, kızlarını, damatlarını, kentte sana ait kim varsa hepsini dışarı çıkar. 13Çünkü burayı yok edeceğiz. RAB bu halk hakkında birçok kötü suçlama duydu, kenti yok etmek için bizi gönderdi.” 14Lut dışarı çıktı ve kızlarıyla
evlenecek olan adamlara, “Hemen buradan uzaklaşın!” dedi, “Çünkü RAB bu
kenti yok etmek üzere.” Ne var ki damat adayları onun şaka yaptığını sandılar. 15Tan ağarırken melekler Lut‟a, “Karınla iki kızını al, hemen buradan
uzaklaş” diye üstelediler, “Yoksa kent cezasını bulurken sen de canından
olursun.” 16Lut ağır davrandı, ama RAB ona acıdı. Adamlar Lut‟la karısının
ve iki kızının elinden tutup onları kentin dışına çıkardılar. 17Kent dışına çıkınca, adamlardan biri Lut‟a, “Kaç, canını kurtar, arkana bakma” dedi, “Bu ovanın hiçbir yerinde durma. Dağa kaç, yoksa ölür gidersin.” 18Lut, “Aman,
efendim!” diye karşılık verdi, 19“Ben kulunuzdan hoşnut kaldınız, canımı kurtarmakla bana büyük iyilik yaptınız. Ama dağa kaçamam. Çünkü felaket bana
yetişir, ölürüm. 20İşte, şurada kaçabileceğim yakın bir kent var, küçücük bir
kent. İzin verin, oraya kaçıp canımı kurtarayım. Zaten küçücük bir kent.”
21
Adamlardan biri, “Peki, dileğini kabul ediyorum” dedi, “O kenti yıkmayacağım. 22Çabuk ol, hemen kaç! Çünkü sen oraya varmadan bir şey yapamam.”
Bu yüzden o kente Soar adı verildi. 23Lut Soar‟a vardığında güneş doğmuştu.
24
RAB Sodom ve Gomora‟nın üzerine gökten ateşli kükürt yağdırdı. 25Bu
kentleri, bütün ovayı, oradaki insanların hepsini ve bütün bitkileri yok etti.
26
Ancak Lut‟un peşisıra gelen karısı dönüp geriye bakınca tuz kesildi.
27
İbrahim sabah erkenden kalkıp önceki gün RAB‟bin huzurunda durduğu yere gitti. 28Sodom ve Gomora‟ya ve bütün ovaya baktı. Yerden, tüten bir ocak
gibi duman yükseliyordu. 29Tanrı ovadaki kentleri yok ederken İbrahim‟i
anımsamış ve Lut‟un yaşadığı kentleri yok ederken Lut‟u bu felaketin dışına
çıkarmıştı. 30Lut Soar‟da kalmaktan korkuyordu. Bu yüzden iki kızıyla kentten ayrılarak dağa yerleşti, onlarla birlikte bir mağarada yaşamaya başladı.
31
Büyük kızı küçüğüne, “Babamız yaşlı” dedi, “Dünya geleneklerine uygun
biçimde burada bizimle yatabilecek bir erkek yok. 32Gel, babamıza şarap içirelim, soyumuzu yaşatmak için onunla yatalım.” 33O gece babalarına şarap
içirdiler. Büyük kız gidip babasıyla yattı. Ancak Lut yatıp kalktığının farkında
değildi.
67
Kasım
1 Sa
Sodom ve Gomora’nın
Yıkılışı
23-25: Tanrı tasarladığı gibi Sodom ile Gomora‟yı cezalandırıyor. Kendi isteklerine göre hayatlarını sürdüren insanlar kentlerinin böyle bir anda yok
olabileceğini hiç düşünmemişlerdi. Böylece Tanrısız yaşayanların başlarına
neler geleceğine bir örnek oldu (2Pe. 2:6).
26: Melekler Lut‟a kentten kaçarken geriye bakmamasını söylemişti. Ama
Lut‟un karısı geriye bakar ve tuz kesilir. Lut‟un karısı Tanrı‟ya bağlı değildi.
Birinin iyi imanlı olan bir kişiyle birlikte olması onun da iyi bir imanlı olduğu
anlamına gelmez. İman eden kişi ilerler, Rab‟le olan ilişkisi sürekli güçlenir
ve o ilişki gün be gün yenilenir. Sabanı tutup da geriye bakan, Tanrı‟nın
Egemenliği‟ne layık değildir (Luk. 9:62). Geri çekilirsem Rab benden hoşnut
olmayacaktır (İbr. 10:38). Geride bıraktıklarıma özlem duyarak Rab‟bi üzdüğüm konular nelerdir? Rab benim hangi hedefe doğru koşmamı istiyor?
27,28: İbrahim önceki gün Rab‟bin huzurunda Sodom ve Gomora için yalvardığı yerde durup Sodom ile Gomora‟nın yıkılışını seyreder ve Rab‟bin söz
ettiği gibi gerçekleşmekte olduğuna şahit olur. Sodom ve Gomora kentlerinde
yaşayan insanların yaptıklarına baktığımda ne hissediyorum? Günümüzde de
bu kentlerde olduğu gibi birçok kötü işler yapan insanlar var. Onların mahvolduğunu gördüğümde ne yapmam gerekir? Rab‟bin gazabı onların üzerine
gelmeden önce onlar için ne yapmalıyım?
30: Rab‟be güvenmek ve Rab‟be sığınmak en doğru karardır. O‟ndan başka
yerde güvenimiz yoktur. Soar‟a kaçan Lut, orada kendini güvende hissetmez
ve dağa kaçar. Elde ettiğim varlıkların beni koruyacağına mı inanıyorum? Her
zaman Lut gibi korkarak mı yaşıyorum? Rab‟be dönmek için hâlâ fırsat varken direnmeden hemen O‟na dönmeliyim.
31-38: Lut kendi kızları tarafından kullanılır. Kızları onun soyunu devam ettirebilmek için akıl almaz bir yönteme başvurur. Lut kendi eşine, kızlarına ve
oturduğu Sodom kentindeki insanlara hiç bir iyi etki bırakmamış ki, bu yüzden başına böyle şeyler gelmiş olmalı. Lut‟un yaşamından ders almalıyım. Bir
imanlı olarak Rab‟bin sözüne uyarak yaşamazsam çevremdekilere iyi bir etki
bırakmak mümkün olmaz. Rab‟bin sözüne uyarak yaşayacağıma tekrar karar
veriyorum.
68
24
RAB Sodom ve Gomora‟nın üzerine gökten ateşli kükürt yağdırdı. 25Bu
kentleri, bütün ovayı, oradaki insanların hepsini ve bütün bitkileri yok etti. 26Ancak Lut‟un peşisıra gelen karısı dönüp geriye bakınca tuz kesildi.
27
İbrahim sabah erkenden kalkıp önceki gün RAB‟bin huzurunda durduğu
yere gitti. 28Sodom ve Gomora‟ya ve bütün ovaya baktı. Yerden, tüten bir
ocak gibi duman yükseliyordu. 29Tanrı ovadaki kentleri yok ederken İbrahim‟i anımsamış ve Lut‟un yaşadığı kentleri yok ederken Lut‟u bu felaketin dışına çıkarmıştı. 30Lut Soar‟da kalmaktan korkuyordu. Bu yüzden iki
kızıyla kentten ayrılarak dağa yerleşti, onlarla birlikte bir mağarada yaşamaya başladı. 31Büyük kızı küçüğüne, “Babamız yaşlı” dedi, “Dünya
geleneklerine uygun biçimde burada bizimle yatabilecek bir erkek yok.
32
Gel, babamıza şarap içirelim, soyumuzu yaşatmak için onunla yatalım.”
33
O gece babalarına şarap içirdiler. Büyük kız gidip babasıyla yattı. Ancak
Lut yatıp kalktığının farkında değildi. 34Ertesi gün büyük kız küçüğüne,
“Dün gece babamla yattım” dedi, “Bu gece de ona şarap içirelim. Soyumuzu yaşatmak için sen de onunla yat.” 35O gece de babalarına şarap içirdiler ve küçük kız babasıyla yattı. Ama Lut yatıp kalktığının farkında değildi. 36Böylece Lut‟un iki kızı da öz babalarından hamile kaldılar.
37
Büyük kız bir erkek çocuk doğurdu, ona Moav adını verdi. Moav bugünkü Moavlılar‟ın atasıdır. 38Küçük kızın da bir oğlu oldu, adını BenAmmi koydu. O da bugünkü Ammonlular‟ın atasıdır.
69
Kasım
2 Ça
İbrahim’in Yaşadığı Kriz
3,6,7: Rab Avimelek‟in bilmeden suç işlemesini önler ve Sara‟yı korur. Rab daha
önce Sara‟nın bir oğul doğuracağına dair söz verdi ve sözünü tutmak için Sara‟yı
korudu. Farkında olmasak bile Rab defalarca bizi de korumuş ve uyarmıştır. Beni
sevdiği için uyardığı zaman Rab‟be nasıl karşılık veriyorum?
7,17,18: Rab hem bir peygamber hem bereketin kaynağı olan İbrahim‟e yerini
tekrar kazandırdı. İbrahim‟in duası ile Avimelek‟in ailesine bebekler doğdu. İbrahim korkudan hata yaptı ama Rab ona lütuf edip bereketin kaynağı olmasını sağladı. Beni de kurtarıp Rab‟bin ismini duyuran kişi olma hakkını veren Rab‟be şükürler olsun.
Bana hangi öğütler verilmiştir?
1,2: İbrahim Lut‟un tehlikeli durumda olduğunu anladığı zaman onun için dua
etmişti, ama kendisi çıkmaz bir durumdayken dua etmek yerine insani çözümler
aradı. Daha önce Mısır‟da (12.bölüm) yaptığı gibi, Sara‟nın kendi kız kardeşi olduğunu söyleyerek onun Avimelek‟in yanına alınmasına yol açar. Tanrı‟nın Sara
ile soyunu sürdüreceğine dair söz vermesine rağmen İbrahim tekrar kritik durum
karşısında kalınca kendi çabalarıyla kurtulmaya çalışır. Rab‟bin yardımı olmadan
kendi çabalarımla çözmeye çalıştığım sorunlar var mı?
4,5,8: İbrahim‟in Rab‟be güvenmemesi, suçsuz Avimelek‟in günah işleyebileceği
bir ortam yaratmış oldu. Benim de Rab‟be karşı olan bağımsızlığımın ya da güvensizliğimin başkalarının da günaha düşmesine yol açabileceğini düşünerek dikkat etmeliyim. Benim hatalarımdan dolayı Rab‟den uzaklaşan ya da Rab‟be olan
imanını kaybedenler var mı? Onlar için ne yapmalıyım?
9,10: Ulusların babası, bereketin kaynağı olacak İbrahim, Tanrı‟nın vaadinden
yabancı olan Avimelek tarafından azarlandı. Rab‟bin ışığını dünyaya göstermesi
gereken Rab‟bin halkı, kendi insani çabalarıyla bu ışığın dünyada aydınlanmasına
engel olmamalıdır. Rab‟bin yolunda yürümediğim için beni azarlayanlar oldu mu?
11-13: İbrahim tövbe etmek yerine bahaneler sıraladı. Hata yaptığımda “Tanrı‟dan korkmadığım için öyle yaptım” diye söylemek yeterli olurdu. Rab beni
azarladığı zaman nasıl karşılık veriyorum?
14-16: Avimelek durumu düzeltmek için akıllı davrandı. Kendi hatası için tazminat ödedi ve Sara‟nın onurunu kurtarmak için incelik gösterdi. Onun bu bilgece
davranışlarından öğrenmemiz gereken dersler var.
70
1
İbrahim Mamre‟den Negev‟e göçerek Kadeş ve Sur kentlerinin arasına
yerleşti. Sonra geçici bir süre Gerar‟da kaldı. 2Karısı Sara için, “Bu kadın
kızkardeşimdir” dedi. Bunun üzerine Gerar Kralı Avimelek adam gönderip Sara‟yı getirtti. 3Ama Tanrı gece düşünde Avimelek‟e görünerek, “Bu
kadını aldığın için öleceksin” dedi, “Çünkü o evli bir kadın.” 4Avimelek
henüz Sara‟ya dokunmamıştı. “Ya RAB” dedi, “Suçsuz bir ulusu mu yok
edeceksin? 5İbrahim‟in kendisi bana, „Bu kadın kızkardeşimdir‟ demedi
mi? Kadın da İbrahim için, „O kardeşimdir‟ dedi. Ben temiz vicdanla,
suçsuz ellerimle yaptım bunu.” 6Tanrı, düşünde ona, “Bunu temiz vicdanla yaptığını biliyorum” diye yanıtladı, “Ben de seni bu yüzden bana karşı
günah işlemekten alıkoydum, kadına dokunmana izin vermedim. 7Şimdi
kadını kocasına geri ver. Çünkü o bir peygamberdir. Senin için dua eder,
ölmezsin. Ama kadını geri vermezsen, sen de sana ait olan herkes de ölecek, bilesin.” 8Avimelek sabah erkenden kalktı, bütün adamlarını çağırarak olup biteni anlattı. Adamlar dehşete düştü. 9Avimelek İbrahim‟i çağırtarak, “Ne yaptın bize?” dedi, “Sana ne haksızlık ettim ki, beni ve krallığımı bu büyük günaha sürükledin? Bana bu yaptığın yapılacak iş değil.”
10
Sonra, “Amacın neydi, niçin yaptın bunu?” diye sordu. 11İbrahim,
“Çünkü burada hiç Tanrı korkusu yok” diye yanıtladı, “Karım yüzünden
beni öldürebilirler diye düşündüm. 12Üstelik, Sara gerçekten kızkardeşimdir. Babamız bir, annemiz ayrıdır. Onunla evlendim. 13Tanrı beni
babamın evinden gurbete gönderdiği zaman karıma, „Bana sevgini şöyle
göstereceksin: Gideceğimiz her yerde kardeşin olduğumu söyle‟ dedim.”
14
Avimelek İbrahim‟e karısı Sara‟yı geri verdi. Bunun yanısıra ona davar,
sığır, köleler, cariyeler de verdi. 15İbrahim‟e, “İşte ülkem önünde, nereye
istersen oraya yerleş” dedi. 16Sara‟ya da, “Kardeşine bin parça gümüş veriyorum” dedi, “Yanındakilere karşı senin suçsuz olduğunu gösteren bir
kanıttır bu. Herkes suçsuz olduğunu bilsin.” 17İbrahim Tanrı‟ya dua etti ve
Tanrı Avimelek‟le karısına, cariyelerine şifa verdi. Çocuk sahibi oldular.
18
Çünkü İbrahim‟in karısı Sara yüzünden RAB Avimelek‟in evindeki kadınların hamile kalmasını engellemişti.
71
Kasım
3 Pe
İshak’ın Doğumu
1,2: Rab imkânsız görünen şeyi gerçekleştirdi. Rab şimdi de imkânsız
olanı gerçekleştirendir.
5-7: Rab İshak‟ın doğumuyla İbrahim ile Sara‟nın gülmesini sağladı ve
bunu duyan herkesi de. İsa‟nın gelmesi de Rab‟bin armağanıdır ve kurtulanların gülmesini sağlayan harika bir müjdedir.
12,13: İsmail yüzünden kaygılanan İbrahim‟e Rab, ona Sara‟nın sözünü
dinlemesini söyledi. Çünkü Sara‟dan doğan çocuk ile Rab‟bin vaadi gerçekleşecektir. Bu Tanrı‟nın kurtarış planının, sadece vaat edilen çocuk ile
gerçekleşebileceğindendir.
15-21: Rab İsmail‟in de büyük ulus olacağını söylemişti ve onun da gerçekleşmesini sağladı. Rab İsmail büyürken onunla birlikteydi ve İsmail‟in
bir ulus olarak çoğalmasını sağladı. Ne kadar merhametli dolu bir Rabbimiz var!
3,4: İbrahim çocuğa “İshak” ismini verdi ve 8 günlükken sünnet etti. İbrahim Rab‟bin buyurduğunu yerine getirerek Rab‟bi övmüştür. Tanrı‟nın
daha önce bana verdiği sözleri yerine getireceğine daima güveniyor ve
O‟nun buyurduğunu yerine getiriyor muyum? Uzun zamandır düşünmediğim için unuttuğum Rab‟bin sözleri varsa hatırlamalıyım ve Rab‟be güvenerek imanda ilerlemeliyim.
8,9,16: Şölen verildiği gün İsmail İshak‟la alay etti. Şimdi de Tanrı‟nın
buyruklarını kabul etmeyenler sevinçle dolu olması gereken şöleni üzüntüye çevirebilir. Tanrı‟nın söz verdiği değerli şeylerle alay edenleri gördüğümde ne yapıyorum? Onlara nasıl bilgece davranmalıyım?
10-14: İbrahim kolay yolu seçtiği için (16.bölüm), sevinmesi gereken sırada acı çekti. İsmail de ondan gelen bir çocuktu ama onu uzaklaştırmak
zorunda kaldı. Acı içinde itaat etmesi gerekiyordu. Rab benden istemediğim konuda itaat etmemi istediğinde verdiğim karşılık ne olur? Acı çeksem de O‟na itaat etmek en doğru yoldur.
72
1
RAB verdiği söz uyarınca Sara‟ya iyilik etti ve sözünü yerine getirdi.
Sara hamile kaldı; İbrahim‟in yaşlılık döneminde, tam Tanrı‟nın belirttiği
zamanda ona bir erkek çocuk doğurdu. 3İbrahim Sara‟nın doğurduğu çocuğa İshak adını verdi. 4Tanrı‟nın kendisine buyurduğu gibi oğlu İshak‟ı
sekiz günlükken sünnet etti. 5İshak doğduğunda İbrahim yüz yaşındaydı.
6
Sara, “Tanrı yüzümü güldürdü” dedi, “Bunu duyan herkes benimle birlikte gülecek. 7Kim İbrahim‟e Sara çocuk emzirecek derdi? Bu yaşında
ona bir oğul doğurdum.” 8Çocuk büyüdü. Sütten kesildiği gün İbrahim
büyük bir şölen verdi. 9Ne var ki Sara, Mısırlı Hacer‟in İbrahim‟den olma
oğlu İsmail‟in alay ettiğini görünce, 10İbrahim‟e, “Bu cariyeyle oğlunu
kov” dedi, “Bu cariyenin oğlu, oğlum İshak‟ın mirasına ortak olmasın.”
11
Bu İbrahim‟i çok üzdü, çünkü İsmail de öz oğluydu. 12Ancak Tanrı İbrahim‟e, “Oğlunla cariyen için üzülme” dedi, “Sara ne derse, onu yap.
Çünkü senin soyun İshak‟la sürecektir. 13Cariyenin oğlundan da bir ulus
yaratacağım, çünkü o da senin soyun.” 14İbrahim sabah erkenden kalktı,
biraz yiyecek, bir tulum da su hazırlayıp Hacer‟in omuzuna attı, çocuğunu
da verip onu gönderdi. Hacer Beer-Şeva Çölü‟ne gitti, orada bir süre dolaştı. 15Tulumdaki su tükenince, oğlunu bir çalının altına bıraktı.
16
Yaklaşık bir ok atımı uzaklaşıp, “Oğlumun ölümünü görmeyeyim” diyerek onun karşısına oturup hıçkıra hıçkıra ağladı. 17Tanrı çocuğun sesini
duydu. Tanrı‟nın meleği göklerden Hacer‟e, “Nen var, Hacer?” diye seslendi, “Korkma! Çünkü Tanrı çocuğun sesini duydu. 18Kalk, oğlunu kaldır, elini tut. Onu büyük bir ulus yapacağım.” 19Sonra Tanrı Hacer‟in gözlerini açtı, Hacer bir kuyu gördü. Gidip tulumunu doldurdu, oğluna içirdi.
20
Çocuk büyürken Tanrı onunlaydı. Çocuk çölde yaşadı ve okçu oldu.
21
Paran Çölü‟nde yaşarken annesi ona Mısırlı bir kadın aldı.
2
73
Kasım
4 Cu
İbrahim’le Avimelek
Arasındaki Antlaşma
23,24: Rab daha önce İbrahim‟i kutsayanları kutsayacağına dair söz vermişti (12:2-3) ve öyle olmasını da sağladı. İbrahim‟in yüz yaşındayken
çocuk sahibi olduğunu gören Avimelek, İbrahim‟in inandığı Rab‟bin gücünü anladı ve O‟nun kendisine iyi davranmasını istedi. Küçük bir kabilenin reisi olan İbrahim‟i yükselten Rab, bugünde kendi varlıklarına güvenmeden Tanrı‟yla yürüyenleri yükseltir ve onurlandırır.
22: Ordusunun komutanı ile gelen Avimelek, İbrahim‟den daha çok güçlüydü ama İbrahim‟le antlaşma yapmak istedi. Avimelek Tanrı‟nın İbrahim‟le birlikte olduğunu açıkça görebiliyordu. Çevremdekiler benim Tanrı‟yla birlikte yürüdüğümü görebiliyorlar mı? Rab‟bin benimle birlikte
olduğunu görüp bana yakınlaşmak isteyenler var mı?
23: Avimelek İbrahim‟le antlaşma yapmak istedi ama hâlâ Avimelek İbrahim‟i o ülkede yabancı bir konuk olarak gördü. İbrahim‟in soyundan
gelenler yıldızlar kadar çoğalacaktı ve yabancı olarak yaşadığı topraklar
ilerde İbrahim‟in soyundan gelenlerin olacaktı. Tanrı‟nın vaadi gerçekleşti ve gerçekleşecektir. İmanla yürüyenler Tanrı‟nın vaat ettiğini elde edecekler. Tanrı‟nın vaat ettiğini elde etmek için imanla yürümekten hiç vazgeçmemeliyim.
25-32: Rab‟be güvenmediği zaman İbrahim Avimelek tarafından güzelce
azarlanmış ve bahaneler sıralamıştı (20.bölüm) ama burada İbrahim
Avimelek‟i korkusuzca azarladı ve kuyu için değer ödedi. İbrahim bunu
Kenan topraklarının Tanrı‟nın vaat ettiği toprak olduğunu soyundan gelenlerin sürekli akıllarında tutmaları için böyle yaptı.
33,34: İbrahim Beer-Şeva‟da bir ılgım ağacı dikti ve orada Rab‟be yakardı. Toprakların ilerde soyundan gelenlerin olacağına güvenerek bunu
yapmıştır. Tanrı‟nın bana verdiği vaat nedir? Rab‟bin onu gerçekleştireceğine iman ederek dikmem gereken bir ağaç(hareket) var mı? Varsa ne
olabilir?
74
22
O sırada Avimelek‟le ordusunun komutanı Fikol İbrahim‟e, “Yaptığın
her şeyde Tanrı seninle” dediler, 23“Onun için, Tanrı‟nın önünde bana,
oğluma ve soyuma haksız davranmayacağına ant iç. Bana ve konuk olarak yaşadığın bu ülkeye, benim sana yaptığım gibi iyi davran.” 24İbrahim,
“Ant içerim” dedi. 25İbrahim Avimelek‟e bir kuyuyu zorla ele geçiren
adamlarından yakındı. 26Avimelek, “Bunu kimin yaptığını bilmiyorum”
diye yanıtladı, “Sen de bana söylemedin, ilk kez duyuyorum.” 27Daha
sonra İbrahim Avimelek‟e davar ve sığır verdi. Böylece ikisi bir antlaşma
yaptılar. 28İbrahim sürüsünden yedi dişi kuzu ayırdı. 29Avimelek, “Bunun
anlamı ne, niçin bu yedi dişi kuzuyu ayırdın?” diye sordu. 30İbrahim, “Bu
yedi dişi kuzuyu benim elimden almalısın” diye yanıtladı, “Kuyuyu benim açtığımın kanıtı olsun.” 31Bu yüzden oraya Beer-Şeva adı verildi.
Çünkü ikisi orada ant içmişlerdi. 32Beer-Şeva‟da yapılan bu antlaşmadan
sonra Avimelek, ordusunun komutanı Fikol‟la birlikte Filist yöresine geri
döndü. 33İbrahim Beer-Şeva‟da bir ılgın ağacı dikti; orada RAB‟bi, ölümsüz Tanrı‟yı adıyla çağırdı. 34Filist yöresinde konuk olarak uzun süre yaşadı.
75
Kasım
5 Ct
İmanın Doruk Noktası
1,2: Rab İshak‟ı kurban olarak sunmasını İbrahim‟den isteyerek onun imanını denedi. Tanrı İbrahim‟e güvendiği için bunu istemiştir. Şimdi de Rab bize güvendiği
için arasıra bizim taşıyabileceğimiz ölçüde bizi denemektedir.
11-14: İbrahim bıçağı alıp İshak‟a dokunmak üzereyken Rab, İbrahim‟in imanının
ne denli büyük olduğunu gördü ve “Tanrı kendisi sağlayacak” (8) dendiği gibi
Rab bir koç sağladı. En çok sevdiğimi Rab‟be vermedikçe Rab‟bin sağladığı şeyi
görmek olanaksızdır. İbrahim‟in gittiği Moriya, Golgota tepesidir. Tanrı‟nın biricik Oğlunu bize verdiği yerdir.
16-18: Biricik oğlu İshak‟ı Rab‟be esirgemeyen İbrahim‟e Rab, tekrar vaatte bulundu. İshak‟ı vermeden önce, imanla Moriya‟ya çıkmadan önce Rab‟bin sağladığı bu bereketi görmek mümkün değildi.
3: İbrahim Tanrı‟nın buyruğuna hemen itaat etti. Sabah erken kalkıp Rab‟be söylediği yere doğru yola çıktı. İbrahim‟in Rab‟be itaat edişinden ne öğrenmeliyim?
Rab bana olanaksız gördüğüm bir konuda itaat etmemi söylediğinde ne yapmalıyım?
4,5,19: İbrahim Rab‟bin söylediği yere doğru giderken uzaktan o yeri gördüğünde
sadece oğlu İshak‟ı yanına alarak devam etti. Uşaklarına birlikte döneceğini söylediği gibi oğlu ile birlikte döndü. İbrahim sadece Moriya‟ya değil aynı zaman vaat ettiğini yerine getirecek Rab‟be bakmıştır.
6-8: Oğlu İshak‟a yakmalık sunu için kuzuyu Tanrı‟nın sağlayacağını söyleyen
İbrahim‟in davranışından artık değiştiğini anlayabiliriz. Eskiden İbrahim başına
bir sorun geldiğinde kendi yöntemleriyle çözmeye çalışmıştı. İbrahim sürekli yüzleştiği sıkıntılar aracılığıyla hakiki ve gerçek imana sahip oldu. Rab‟be olan imanım gün be gün daha çok güçleniyor mu?
9,10: İbrahim oğlu İshak‟ı içtenlikle Rab‟be sunmaya hazırdı. İbrahim Tanrı‟nın
verdiği sözüne sadık kalan ve var olmayanı buyruğuyla var edecek güce sahip
olan Rab‟be güveniyordu (Rom. 4:17). Rab‟bin istediğine ne derece itaat edebilirim? Rab‟bin bana buyurduğu her şeyi yerine getirecek kadar O‟na güveniyor
muyum? Son günlerde Rab‟bin benden istediği bir şey varsa, içtenlikte yerine getirmeliyim.
76
1
Daha sonra Tanrı İbrahim‟i denedi. “İbrahim!” diye seslendi. İbrahim, “Buradayım!” dedi. 2Tanrı, “İshak‟ı, sevdiğin biricik oğlunu al, Moriya bölgesine
git” dedi, “Orada sana göstereceğim bir dağda oğlunu yakmalık sunu olarak
sun.” 3İbrahim sabah erkenden kalktı, eşeğine palan vurdu. Yanına uşaklarından ikisini ve oğlu İshak‟ı aldı. Yakmalık sunu için odun yardıktan sonra,
Tanrı‟nın kendisine belirttiği yere doğru yola çıktı. 4Üçüncü gün gideceği yeri
uzaktan gördü. 5Uşaklarına, “Siz burada, eşeğin yanında kalın” dedi, “Tapınmak için oğlumla birlikte oraya gidip döneceğiz.” 6-7Yakmalık sunu için yardığı odunları oğlu İshak‟a yükledi. Ateşi ve bıçağı kendisi aldı. Birlikte giderlerken İshak İbrahim‟e, “Baba!” dedi. İbrahim, “Evet, oğlum!” diye yanıtladı.
İshak, “Ateşle odun burada, ama yakmalık sunu kuzusu nerede?” diye sordu.
8
İbrahim, “Oğlum, yakmalık sunu için kuzuyu Tanrı kendisi sağlayacak” dedi. İkisi birlikte yürümeye devam ettiler. 9Tanrı‟nın kendisine belirttiği yere
varınca İbrahim bir sunak yaptı, üzerine odun dizdi. Oğlu İshak‟ı bağlayıp
sunaktaki odunların üzerine yatırdı. 10Onu boğazlamak için uzanıp bıçağı aldı.
11
Ama RAB‟bin meleği göklerden, “İbrahim, İbrahim!” diye seslendi. İbrahim, “İşte buradayım!” diye karşılık verdi. 12Melek, “Çocuğa dokunma” dedi,
“Ona hiçbir şey yapma. Şimdi Tanrı‟dan korktuğunu anladım, biricik oğlunu
benden esirgemedin.” 13İbrahim çevresine bakınca, boynuzları sık çalılara takılmış bir koç gördü. Gidip koçu getirdi. Oğlunun yerine onu yakmalık sunu
olarak sundu. 14Oraya “Yahve yire” adını verdi. “RAB‟bin dağında sağlanacaktır” sözü bu yüzden bugün de söyleniyor. 15RAB‟bin meleği göklerden İbrahim‟e ikinci kez seslendi: 16“RAB diyor ki, kendi üzerime ant içiyorum.
Bunu yaptığın için, biricik oğlunu esirgemediğin için 17seni fazlasıyla kutsayacağım; soyunu göklerin yıldızları, kıyıların kumu kadar çoğaltacağım. Soyun düşmanlarının kentlerini mülk edinecek. 18Soyunun aracılığıyla yeryüzündeki bütün uluslar kutsanacak. Çünkü sözümü dinledin.” 19Sonra İbrahim
uşaklarının yanına döndü. Birlikte yola çıkıp Beer-Şeva‟ya gittiler. İbrahim
Beer-Şeva‟da kaldı. 20Bir süre sonra İbrahim‟e, “Milka, kardeşin Nahor‟a çocuklar doğurdu” diye haber verdiler, 21“İlk oğlu Ûs, kardeşi Bûz, Kemuel
–Aram‟ın babası– 22Keset, Hazo, Pildaş, Yidlaf, Betuel.” 23Betuel Rebeka‟nın
babası oldu. Bu sekiz çocuğu İbrahim‟in kardeşi Nahor‟a Milka doğurdu.
24
Reuma adındaki cariyesi de Nahor‟a Tevah, Gaham, Tahaş ve Maaka‟yı doğurdu.
77
Kasım
6 Pa
Sara’nın Gömüldüğü
Makpela
Tüm metin: İbrahim‟in yaşadığı zamanlarda insanlar öldüğünde kendi memleketinde toprağa verilirdi. Ama İbrahim Tanrı‟nın vaat ettiği Kenan ülkesinde karısını toprağa vererek oranın artık kendi memleketi olduğunu ifade etti.
İbrahim hâlâ Tanrı‟nın vaat ettiği toprakta bir yabancı olarak yaşadığı halde
imanla karısını orada gömerek asıl memleketi olanı arzuladı (İbr.11:10,13-16).
1,2: Tanrı‟nın vaadine güvenerek yolculuğa çıkıp farklı topraklarda bir yabancı olarak yaşayan İbrahim için karısının ölümü çok acı verici oldu. O topraklarda sevdiği karısını gömecek bir parça toprağa bile sahip değildi. Bunun
gibi durumlarda İbrahim‟in sarsılmadan Tanrı‟ya güvenmesi bize ders olmalı.
Tanrı‟nın vaat ettiği halde gözle görebilecek bir şey olmadığı zaman ben
Rab‟be karşı nasıl davranıyorum?
3-9: O bölgede oturan halk İbrahim‟e karısını gömmek için yer vereceğini
söyledi ama İbrahim karşılığını ödeyerek Sara‟yı gömecek yeri satın aldı. İbrahim Tanrı‟nın o ülkeyi kendisine verdiğini asla unutmamıştı ama para ile
toprağı alarak kendi mülkü yaptı. Tanrı‟nın halkı olarak Tanrı‟ya ait olan her
şey de benimdir hele Tanrı bana vaat etmiş olan ise bir şey ödemeden alabilirim. Ama imanla Tanrı‟nın vaat ettiğinin benim olduğunu göstermek için ücret ödeyerek almam gerekenler de vardır.
10-13: İbrahim‟in istediği mağaranın sahibi mağara ile tarlasını da birlikte
satmak istedi ve İbrahim onu kabul etti. İbrahim böylece o toprağın yasal sahibi oldu. İbrahim‟in karısını gömmek için acilen bir toprağa sahip olması gerektiğini gören toprak sahibi İbrahim‟e sadece mağaranın değil çevredeki tarlasını da birlikte satmak istemiştir. Tanrı‟nın vaat etmiş olmasına rağmen
şimdi de ücretini ödeyip elde etmem gereken şeyler vardır. Şimdi Tanrı buna
benzer şeyleri benden istiyor mu? Rab Benim hangi konularda İbrahim‟in
yaptığı gibi imanla karşılık ödememi ister?
14-19: İlk önce İbrahim‟e karşılıksız mağarayı vereceğini söyleyen kişiler İbrahim‟in ödeyeceğine ısrar edince, daha çok fazlasını istediler. İbrahim Tanrı‟nın vaadine güvendiği için istediğini aldı. Daha sonra İbrahim‟in soyundan
gelenler bu mağaraya gömüldü. İbrahim karşılık ödeyerek Tanrı‟nın vaat edilen toprağın kendisinin olduğunu göstermiş oldu. Ben de Tanrı‟nın Egemenliği için kendimde olanı seve seve harcayabilecek imana sahip oldum mu?
78
1
Sara yüz yirmi yedi yıl yaşadı. Ömrü bu kadardı. 2Kenan ülkesinde, bugün Hevron denilen Kiryat-Arba‟da öldü. İbrahim yas tutmak, ağlamak
için Sara‟nın ölüsünün başına gitti. 3Sonra karısının ölüsünün başından
kalkıp Hititler‟e, 4“Ben aranızda konuk ve yabancıyım” dedi, “Bana mezar yapabileceğim bir toprak satın. Ölümü kaldırıp gömeyim.” 5-6Hititler,
“Efendim, bizi dinle” diye yanıtladılar, “Sen aramızda güçlü bir beysin.
Ölünü mezarlarımızın en iyisine göm. Ölünü gömmen için kimse senden
mezarını esirgemez.” 7İbrahim, ülke halkı olan Hititler‟in önünde eğilerek, 8“Eğer ölümü gömmemi istiyorsanız, benim için Sohar oğlu Efron‟a
ricada bulunun” dedi, 9“Tarlasının dibindeki Makpela Mağarası‟nı bana
satsın. Fiyatı neyse huzurunuzda eksiksiz ödeyip orayı mezarlık yapacağım.” 10Hititli Efron halkının arasında oturuyordu. Kent kapısında toplanan herkesin duyacağı biçimde, 11“Hayır, efendim!” diye karşılık verdi,
“Beni dinle, mağarayla birlikte tarlayı da sana veriyorum. Halkımın huzurunda onu sana veriyorum. Ölünü göm.” 12İbrahim ülke halkının önünde
eğildi. 13Herkesin duyacağı biçimde Efron‟a, “Lütfen beni dinle” dedi,
“Tarlanın parasını ödeyeyim. Parayı kabul et ki, ölümü oraya gömeyim.”
14-15
Efron, “Efendim, beni dinle” diye karşılık verdi, “Aramızda dört yüz
şekel gümüşün sözü mü olur? Ölünü göm.” 16İbrahim Efron‟un önerisini
kabul etti. Efron‟un Hititler‟in önünde sözünü ettiği dört yüz şekel gümüşü tüccarların ağırlık ölçülerine göre tarttı. 17-18Böylece Efron‟un Mamre
yakınında Makpela‟daki tarlası, çevresindeki bütün ağaçlarla ve içindeki
mağarayla birlikte, kent kapısında toplanan Hititler‟in huzurunda İbrahim‟in mülkü kabul edildi. 19İbrahim karısı Sara‟yı Kenan ülkesinde
Mamre‟ye -Hevron‟a- yakın Makpela Tarlası‟ndaki mağaraya gömdü.
20
Hititler tarlayı içindeki mağarayla birlikte İbrahim‟in mezarlık yeri olarak onayladılar.
79
Kasım
7 Pt
Rab’bin Sözüne
Uyan Evlilik
Yaratılış 24:1-9
1: Rab vaat ettiği gibi her yönden İbrahim‟i kutsadı. İbrahim artık yaşlanmıştı ama Rab verdiği söze sadık kaldı. Rab İshak‟ın evleneceği kızı
araması konusunda da yardım edecektir.
Tüm metin: İbrahim imanla oğlu İshak‟ın nasıl biri ile evlenmesi gerektiğine karar verdi. Oğlu İshak‟ın evlenmesi için Tanrı‟nın vaat ettiği topraklarından ayrılmasını istemedi ve kızı bulmak için güvendiği uşağı gönderdi. Ben de İbrahim gibi ömrümüm sonuna kadar Rab‟be güvenerek yaşamak ve doğru kararlar vermek istiyorum.
2,9: İbrahim İshak‟la evlenecek kızı bulması için sadık uşağına ant içirdi.
Uşağın sadece Rab‟be güvenerek İbrahim‟in isteğini yerine getirmesi gerekti. Her konuda Rab‟be güvenerek karar vermem gerektiğini biliyorum.
Şu günlerde Rab‟be güvenerek karar vermem gereken konu ya da konular
var mı? Rab‟bin isteğini anlayarak doğru karar vermeliyim.
3,4: İbrahim İshak‟a evlenecek olan kızı Kenan topraklarında aramadı,
onu bulmak için uşağı kendi akrabalarının yaşadığı yere gönderdi. İbrahim Tanrı‟nın sözüne itaat ederek kolay olanı seçmedi. Tanrı‟nın vaadinde durmak için zahmete girdi. Kim ile ilişki kuracağına karar vermek
önemlidir. Kim ile evleneceğine karar vermek önemlidir. Tanrı‟nın sözüne uyarak evlenecek birini seçiyor muyum? Ya da çocuklarımın kim ile
evleneceğine neye dayanarak karar veriyorum?
5-8: İbrahim Rab‟bin kendi vaadinin gerçekleşmesi için oğlu İshak‟a doğru bir kişi bulma konusunda yardım edeceğine emindi. Kendi ailesini ve
memleketini bırakıp Kenan diyarına geleceğine karar veren kız, İshak‟ın
eşi olacak niteliklere sahip olandır. İbrahim Tanrı‟nın yol göstereceğine
güvenerek emin adımlar attı. Son günlerde Rab‟be sımsıkı sarılmam gerektiğini gösteren durum ya da durumlar var mı? Vaadinden asla dönmeyen, onu gerçekleştirecek Rab‟be güvenerek ben de imanla adım adım
ilerlemeliyim.
80
Yaratılış 24:1-9
1
İbrahim kocamış, iyice yaşlanmıştı. RAB onu her yönden kutsamıştı.
İbrahim, evindeki en yaşlı ve her şeyden sorumlu uşağına, “Elini uyluğumun altına koy” dedi, 3“Yerin göğün Tanrısı RAB‟bin adıyla ant içmeni istiyorum. Aralarında yaşadığım Kenanlılar‟dan oğluma kız almayacaksın. 4Oğlum İshak‟a kız almak için benim ülkeme, akrabalarımın yanına gideceksin.” 5Uşak, “Ya kız benimle bu ülkeye gelmek istemezse?” diye sordu, “O zaman oğlunu geldiğin ülkeye götüreyim mi?” 6İbrahim,
“Sakın oğlumu oraya götürme!” dedi, 7“Beni baba ocağından, doğduğum
ülkeden getiren, „Bu toprakları senin soyuna vereceğim‟ diyerek ant içen
Göklerin Tanrısı RAB senin önünden meleğini gönderecek. Böylece oradan oğluma bir kız alabileceksin. 8Eğer kız seninle gelmek istemezse, içtiğin ant seni bağlamaz. Yalnız, oğlumu oraya götürme.” 9Bunun üzerine
uşak elini efendisi İbrahim‟in uyluğunun altına koyarak bu konuda ant içti.
2
81
Kasım
8 Sa
Rab’bin Yol Göstermesi
15-20: Uşak duasını bitirir bitirmez İshak‟ın eşi olacak kızı gönderdi. Rab
içtenlikle kendisine güvenenlere hemen cevap verir. İsteklerimi ısrarla
O‟ndan istemek yerine O‟nun isteği için dilediğimde Rab kapıyı açarak
isteğime uygun cevaplar verir.
24-27: Tanrı uşağın dilediği gibi bir kız ile karşılaşmasını sağladı. Daha
da öte İbrahim‟in akrabalarından birisiyle karşılaşmasını. Rab‟be dua etmeyen ya da ne dilediğini bilmeyen kişi buna bakıp bir tesadüf diyebilir
ama tesadüfün bile Tanrı‟nın elinde olduğuna inanalar için ise bu Tanrı‟nın zamanlaması ve yol gösterisidir. Tanrı bizim düşüncemizi aşan yollar ile çalışır. Bu nedenle O‟na tüm yürekle bağlanmamız gerekir.
12-14: Uşak kimin İshak‟ın eşi olabileceğine dair detaylı bir şekilde dua
etti. Ben de dua ederken Rab‟bin isteğinin ne olduğunu doğru anlayabilmem için dikkat etmeliyim ve Rab‟bin yol göstermesi için detaylı bir şekilde dua etmeliyim. Bugünler de ne için sıkça ya da ısrarla dua ediyorum? Dualarım sadece kendim için mi? İmanlı kardeşlerimin gereksinimleri için de dua ediyor muyum?
21-23: Uşak dua ederken istediği gibi bir kızla karşılaştı ama Rab‟den gelen biri olup olmadığını görmek için dikkatle davrandı. Tanrı‟nın isteğini
ayırt edebilmek için bazen ben de dikkat ederek hareket etmeliyim. Tanrı‟yla her gün zaman geçirirsem Tanrı‟nın isteğini öğrenip yerine getirmek o kadar zor olmayacaktır. Bugüne kadar nasıl bana yol gösterip
bereketlediğini bir anımsayıp ilerde bana aynısını yapacak olan Rab‟be
teşekkür etmeliyim. En son ne zaman Tanrı dualarıma cevap verdiği için
sevindim? Her gün Rab‟bin beni duyup cevap verdiğini görüyor muyum?
Tanrı‟nın isteğini doğru anladığımı neye dayanarak karar veriyorum?
82
10
Sonra efendisinden on deve alarak en iyi eşyalarla birlikte yola çıktı;
Aram-Naharayim‟e, Nahor‟un yaşadığı kente gitti. 11Develerini kentin dışındaki kuyunun yanına çöktürdü. Akşamüzeriydi, kadınların su almak
için dışarı çıkacakları zamandı. 12Uşak, “Ya RAB, efendim İbrahim‟in
Tanrısı, yalvarırım bugün beni başarılı kıl” diye dua etti, “Efendim İbrahim‟e iyilik et. 13İşte, pınarın başında bekliyorum. Kentin kızları su almaya geliyorlar. 14Birine, „Lütfen testini indir, biraz su içeyim‟ diyeceğim. O
da, „Sen iç, ben de develerine içireyim‟ derse, bileceğim ki o kız kulun
İshak için seçtiğin kızdır. Böylece efendime iyilik ettiğini anlayacağım.”
15
O duasını bitirmeden, İbrahim‟in kardeşi Nahor‟la karısı Milka‟nın oğlu
Betuel‟in kızı Rebeka, omuzunda su testisiyle dışarı çıktı. 16Çok güzel bir
genç kızdı. Ona erkek eli değmemişti. Pınara gitti, testisini doldurup geri
döndü. 17Uşak onu karşılamaya koştu, “Lütfen testinden biraz su ver, içeyim” dedi. 18Rebeka, “İç, efendim” diyerek hemen testisini indirdi, içmesi
için ona uzattı. 19Ona su verdikten sonra, “Develerin için de su çekeyim”
dedi, “Kanıncaya kadar içsinler.” 20Çabucak suyu hayvanların teknesine
boşalttı, yine su çekmek için kuyuya koştu. Adamın bütün develeri için su
çekti. 21Adam RAB‟bin yolunu açıp açmadığını anlamak için sessizce
genç kızı süzüyordu. 22Develer su içtikten sonra, adam bir beka ağırlığında altın bir burun halkasıyla on şekel ağırlığında iki altın bilezik çıkardı.
23
“Lütfen söyle, kimin kızısın sen?” diye sordu, “Babanın evinde geceyi
geçirebileceğimiz bir yer var mı?” 24Kız, “Milka‟yla Nahor‟un oğlu
Betuel‟in kızıyım” diye karşılık verdi, 25“Bizde saman ve yem bol, geceyi
geçirebileceğiniz yer de var.” 26Adam eğilip RAB‟be tapındı. 27“Efendim
İbrahim‟in Tanrısı RAB‟be övgüler olsun” dedi, “Sevgisini, sadakatini
efendimden esirgemedi. Efendimin akrabalarının evine giden yolu bana
gösterdi.”
83
Kasım
9 Ça
Tanrı’nın Yol Göstermesi
Tüm metin: İbrahim‟in uşağı Rebeka‟nın ailesine neler olup bittiğini tek
tek anlattı. Tanrı‟nın vaadine nasıl ilgi gösterdiğini anlatarak Rab‟be şükretti. Rab‟bin bana neler yaptığı insanlara anlatıyor muyum? İnsanlara anlatabilecek böyle şeyler yaşadım mı? Tanrı‟nın bana yaptıklarını duyanların verdiği tepki nedir?
28-33: Rebeka‟nın kardeşi Lavan kardeşinin anlattıklarını duyduktan sonra uşağa gitti ve onu eve davet ederek konukseverliğini gösterdi. Bugün
kime konukseverliğimi göstermeliyim? Karşılık beklemeden içtenlikle
yabancılara iyi davranmalıyım.
33: İbrahim‟in uşağı uzun yolculuktan yorulmuş olmasına rağmen neden
geldiğini ilk önce anlatmak istedi. Uşak önceliğin ne olduğunu ve kendi
görevinin ne olduğunu iyi biliyordu. Rab bana bir görev verdi mi? İmanlıların topluluğunda bana verilen bir görev var mı? Onu tüm içtenlikle yerine getiriyor muyum? Neyin öncelikle yapılması unutup didinip duruyor
muyum? Tanrı‟nın bana emrettiğini sadık bir yürekle yerine getirmeliyim.
34,35,40: İbrahim‟in uşağı İbrahim nasıl biri olduğunu çok iyi biliyordu.
Beni tanıyanlar beni nasıl değerlendiriyor? Çocuklarım benim nasıl bir
imanlı, nasıl bir ebeveyn olduğumu düşünüyorlar? Beni tanıyanlar benim
Tanrı‟yla yürüdüğümü görüyorlar mı?
49: Uşak Tanrı‟nın ona nasıl yol gösterdiğini anlattıktan sonra Lavan‟ın
da bir karar vermesini istedi. Uşak bu konuda tereddüt etmedi. Tanrı‟nın
isteğine göre yaşayan biri, her zaman başkalarına karşı dimdik durabilir
ve hem alçakgönüllülükle hem de cesaretle hareket edebilir. Bunu yapan
kişinin güvendiği kendi gücü değil, Tanrı‟nın gücüdür. Her zaman
Rab‟bin isteğine uygun bir karar vermeliyim. Karar vermem gereken bir
konu var mı? Varsa ne yapmalıyım? Birine Tanrı‟nın yaptıklarını bildirdikten sonra onun bir karar vermesini bekliyor muyum? Bu konularda
Tanrı‟nın sözüne uygun biçimde hareket edebilmem için Rab‟bin bana
bilgelik vermesini isteyerek dua etmeliyim.
84
28
Kız annesinin evine koşup olanları anlattı. 29Rebeka‟nın Lavan adında bir kardeşi vardı. Lavan pınarın başındaki adama doğru koştu. 30Kızkardeşinin burnundaki
halkayı, kollarındaki bilezikleri görmüştü. Rebeka adamın kendisine söylediklerini de anlatınca, Lavan adamın yanına gitti. Adam pınarın başında, develerinin yanında duruyordu. 31Lavan, “Eve buyur, ey RAB‟bin kutsadığı adam” dedi, “Niçin
dışarıda bekliyorsun? Senin için oda, develerin için yer hazırladım.” 32Böylece
adam eve girdi. Lavan develerin kolanlarını çözdü, onlara saman ve yem verdi.
Adamla yanındakilere ayaklarını yıkamaları için su getirdi. 33Önüne yemek konulunca, adam, “Niçin geldiğimi anlatmadan yemek yemeyeceğim” dedi. Lavan,
“Öyleyse anlat” diye karşılık verdi. 34Adam, “Ben İbrahim‟in uşağıyım” dedi,
35
“RAB efendimi alabildiğine kutsadı. Onu zengin etti. Ona davar, sığır, altın,
gümüş, erkek ve kadın köleler, develer, eşekler verdi. 36Karısı Sara ileri yaşta
efendime bir oğul doğurdu. Efendim sahip olduğu her şeyi oğluna verdi. 3738
„Ülkelerinde yaşadığım Kenanlılar‟dan oğluma kız almayacaksın. Oğluma kız
almak için babamın ailesine, akrabalarımın yanına gideceksin‟ diyerek bana ant
içirdi. 39“Efendime, „Ya kız benimle gelmezse?‟ diye sordum. 40“Efendim, „Yolunda yürüdüğüm RAB meleğini seninle gönderecek, yolunu açacak‟ dedi, „Akrabalarımdan, babamın ailesinden oğluma bir kız getireceksin. 41İçtiğin anttan ancak
akrabalarımın yanına vardığında sana kızı vermezlerse, evet, ancak o zaman özgür
olabilirsin.‟ 42“Bugün pınarın başına geldiğimde şöyle dua ettim: „Ya RAB, efendim İbrahim‟in Tanrısı, yalvarırım yolumu aç. 43İşte pınarın başında bekliyorum.
Su almaya gelen kızlardan birine, lütfen testinden bana biraz su ver, içeyim, diyeceğim. 44O da, sen iç, develerin için de su çekeyim derse, anlayacağım ki efendimin oğlu için RAB‟bin seçtiği kız odur.‟ 45“Ben içimden dua ederken, Rebeka
omuzunda su testisiyle dışarı çıktı. Pınar başına gidip su aldı. Ona, „Lütfen, biraz
su ver, içeyim‟ dedim. 46“Rebeka hemen testisini omuzundan indirdi, „İç efendim‟
dedi, „Ben de develerine içireyim.‟ Ben içtim. Develere de su verdi. 47“Ona, „Kimin kızısın sen?‟ diye sordum. “„Milka‟yla Nahor‟un oğlu Betuel‟in kızıyım‟ dedi. “Bunun üzerine burnuna halka, kollarına bilezik taktım. 48Eğilip RAB‟be tapındım. Efendimin oğluna kardeşinin torununu almak için bana doğru yolu gösteren efendim İbrahim‟in Tanrısı RAB‟be övgüler sundum. 49Şimdi efendime sevgi
ve sadakat mı göstereceksiniz, yoksa olmaz mı diyeceksiniz, bana bildirin. Öyle
ki, ben de ne yapacağıma karar vereyim.”
85
Kasım
10 Pe
İshak Evlendi
50,51: Tanrı‟nın İbrahim‟de yaptığı harika işleri ve uşağına da yol gösterdiğini duyan Lavan, kararın kendisinin değil Rebeka‟nın vermesi gerektiğini söyledi. Çünkü her şeyi Tanrı ayarlamıştı. Tanrı her şeyi ayarlamışsa
kişinin de onu kabul etmesi gerekir. Tanrı‟nın isteğini doğru anlayıp karar
vermem gereken konu varsa tereddüt etmeden karar vermeliyim.
52,53: İbrahim‟in uşağı Rab‟be taptı. Karar vermesini sağlayan da Rab
idi. İshak‟la evlenecek kızı bulma konusunda sadece Tanrı‟nın eli vardı.
Her şeyin Tanrı‟nın yardımıyla gerçekleştiğini kabul eden kişi Rab‟be tapacaktır. Bugün Rab‟be ne için tapınacağım?
54-56: Uşak Lavan‟ın isteğini dinlemeden hemen yolculuğa çıkmak istedi. Rebeka da hemen itaat etti. Tanrı‟nın isteğinin gerçekleştiğini görünce
hemen hareket etmek istedi. Rab‟bin isteğini anladığım halde yerine getirmeyi geciktiriyor muyum? Acaba neden? Uşağın ve Rebeka‟nın yaptığı
gibi hemen yerine getirmeliyim.
63: Düşünmek için tarlaya giden İshak, yolculuktan Rebeka ile dönen
uşak ile karşılaştı. Tanrı‟nın harika tasarısına göre İbrahim‟in soyundan
gelenler sayısız yıldız ve sahildeki kum kadar çok olacaktı. Tanrı‟nın planı, O‟na güvenen kişilerin itaat etmesiyle ortaya güzel bir tablo çıkarmıştır. Tanrı‟nın bu harika işlerinin hayatımda, ailemde, imanlıların arasında
toplulukta ve çalıştığım yerde olsun diye dua etmeliyim.
67: Rebeka annesini kaybeden İshak‟a teselli oldu. Sara‟nın yaşamış olduğu çadıra Rebeka‟yı götürmesi, Rebeka‟nın ulusların anası olacak denen Sara‟nın bereketini devam ettireceğini gösteriyor. Şimdi de Tanrı‟nın
Egemenliği‟nin gerçekleştiği yerde, üzüntü sevince, acı teselliye dönüşmektedir.
86
50
Lavan‟la Betuel, “Bu RAB‟bin işi” diye karşılık verdiler, “Biz sana ne
iyi, ne kötü diyebiliriz. 51İşte Rebeka burada. Al götür. RAB‟bin buyurduğu gibi efendinin oğluna karı olsun.” 52İbrahim‟in uşağı bu sözleri duyunca, yere kapanarak RAB‟be tapındı. 53Rebeka‟ya altın, gümüş takımlar, giysiler, kardeşiyle annesine de değerli eşyalar çıkarıp verdi. 54Sonra
yanındakilerle birlikte yedi, içti. Geceyi orada geçirdiler. Sabah kalkınca
İbrahim‟in uşağı, “Beni yolcu edin, efendime döneyim” dedi. 55Rebeka‟nın kardeşiyle annesi, “Bırak kız on gün kadar bizimle kalsın, sonra
gidersin” diye karşılık verdiler. 56Adam, “Madem RAB yolumu açtı, beni
geciktirmeyin” dedi, “İzin verin, efendime döneyim.” 57“Kızı çağırıp ona
soralım” dediler. 58Rebeka‟yı çağırıp, “Bu adamla gitmek istiyor musun?”
diye sordular. Rebeka, “İstiyorum” dedi. 59Böylece Rebeka‟yla dadısını,
İbrahim‟in uşağıyla adamlarını uğurlamaya çıktılar. 60Rebeka‟yı şöyle
kutsadılar: “Ey kızkardeşimiz, Binlerce, on binlerce kişiye analık et, Soyun düşmanlarının kentlerini mülk edinsin.” 61Rebeka‟yla genç hizmetçileri hazırlanıp develere binerek İbrahim‟in uşağını izlediler. Uşak
Rebeka‟yı alıp oradan ayrıldı. 62İshak Beer-Lahay-Roi‟den gelmişti. Çünkü Negev bölgesinde yaşıyordu. 63Akşamüzeri düşünmek için tarlaya gitti. Başını kaldırdığında develerin yaklaştığını gördü. 64Rebeka İshak‟ı görünce deveden indi, 65İbrahim‟in uşağına, “Tarladan bizi karşılamaya gelen şu adam kim?” diye sordu. Uşak, “Efendim” diye karşılık verdi.
Rebeka peçesini alıp yüzünü örttü. 66Uşak bütün yaptıklarını İshak‟a anlattı. 67İshak Rebeka‟yı annesi Sara‟nın yaşamış olduğu çadıra götürüp
onunla evlendi. Böylece Rebeka İshak‟ın karısı oldu. İshak onu sevdi.
Annesinin ölümünden sonra onunla avunç buldu.
87
Kasım
11 Cu
Tanrı’nın Bereketi
Devam Eder
11: İbrahim öldü ama Tanrı‟nın vaadi İshak ile devam etti. Tanrı‟nın
Egemenliği geldi, şimdi biz O‟nun egemenliğinde yaşamaktayız. Tanrı‟nın vaadinin devam edip bize kadar ulaşması ne harika!
12-18: Tanrı sadece İshak‟ı değil, İbrahim‟in diğer oğlu İsmail‟i de kutsayarak verdiği sözü yerine getirdi. İsmail‟in de on iki oğlu oldu ve büyük
bir ulus oldu. Tanrı daha önce onunla da birlikte olacağına söz vermişti
(21:20).
1-6: İbrahim bir kadınla daha evlendi çocuk sahibi oldu ama Tanrı‟nın
vaadi sadece İshak‟la devam etti. İbrahim diğer oğullarına armağanlar verip onları uzağa gönderdi. İbrahim Tanrı‟nın vaadinin sadece İshak‟la devam edeceğini bildiği için O‟na güvenerek işlerini yerine getirdiğini görüyoruz.
7-10: İbrahim 75 yaşında nereye gideceğini bilmeden Tanrı‟nın sözünü
dinleyip yola çıktı ve Tanrı‟nın söz verdiği ülkenin topraklarında bir yabancı olarak öldü. Kenan toprakları hâlâ onun olmamıştı. İbrahim yüz
yıldır gökteki memleketini özleyerek bir yabancı olarak yaşadıktan sonra
175 yaşındayken hayata gözünü yumdu. Öldükten sonra sevdiği eşinin
gömüldüğü mağaraya gömüldü. Bu mağara Kenan diyarında yasal olarak
İbrahim‟e ait olan tek bir parçaydı. İbrahim‟in bu mağaraya gömülmesi,
onun sonuna kadar Tanrı‟nın verdiği sözüne güvendiğini gösteriyor. Hayattayken hâlâ o topraklar onun değildi ama İbrahim Tanrı‟nın kesinlikle
verdiği sözü tutacağını biliyordu. İbrahim Tanrı‟nın onu çağırdığı günden
beri sadece Tanrı‟ya güvenerek yaşamını sürdürdü. İbrahim gibi ben de
Tanrı‟nın çağrısına uygun bir hayat sürdürmek istiyorum. Ömrümün sonuna kadar gökteki memleketi özleyerek Tanrı‟nın yolunda yürümek istiyorum. Rab bunun gerçekleşmesi için bana güç ver!
88
1
İbrahim bir kadınla daha evlendi. Kadının adı Ketura‟ydı. 2Ondan
Zimran, Yokşan, Medan, Midyan, Yişbak, Şuah adlı çocukları oldu.
3
Yokşan‟dan da Şeva, Dedan oldu. Dedan soyundan Aşurlular, Letuşlular,
Leumlular doğdu. 4Midyan‟ın Efa, Efer, Hanok, Avida, Eldaa adlı oğulları oldu. Bunların hepsi Ketura‟nın soyundandı. 5İbrahim sahip olduğu her
şeyi İshak‟a bıraktı. 6Cariyelerinin oğullarına da armağanlar verdi. Kendisi sağken bu çocukları oğlu İshak‟tan uzaklaştırıp doğuya gönderdi.
7
İbrahim yüz yetmiş beş yıl yaşadı. Ömrü bu kadardı. 8Kocamış, yaşama
doymuş, iyice yaşlanmış olarak son soluğunu verdi. Ölüp atalarına kavuştu. 9Oğulları İshak‟la İsmail onu Hititli Sohar oğlu Efron‟un tarlasında
Mamre‟ye yakın Makpela Mağarası‟na gömdüler. 10İbrahim o tarlayı Hititler‟den satın almıştı. Böylece İbrahim‟le karısı Sara oraya gömüldüler.
11
Tanrı İbrahim‟in ölümünden sonra oğlu İshak‟ı kutsadı. İshak BeerLahay-Roi‟de yaşıyordu. 12Sara‟nın cariyesi Mısırlı Hacer‟in İbrahim‟e
doğurduğu İsmail‟in öyküsü: 13Doğum sırasına göre İsmail‟in oğullarının
adları şunlardır: İlk oğlu Nevayot. Sonra Kedar, Adbeel, Mivsam,
14
Mişma, Duma, Massa, 15Hadat, Tema, Yetur, Nafiş, Kedema gelir.
16
İsmail‟in oğulları olan bu on iki bey oymakların atalarıydı. Köylerine,
obalarına da bu adları verdiler. 17İsmail yüz otuz yedi yıl yaşadıktan sonra
son soluğunu verdi. Ölüp halkına kavuştu. 18İsmailoğulları Aşur‟a doğru
giderken Mısır sınırı yakınında, Havila ile Şur arasındaki bölgeye yerleştiler. Kardeşlerinin yaşadığı yerin doğusuna yerleşmişlerdi.
89
İbraniler’e Giriş
İbraniler Mektubu iki farklı tema içermektedir. Teselli edici sözler kadar
yerine getirmekten kaçındığımız, istemediğimiz ağır sözler de sıklıkla görünmektedir.
Kitapta zayıflıklarımızda bizimle olan başkâhinimiz İsa‟yla tanışabiliriz,
aynı zamanda imanda gerileyenlere de ciddi uyarılar görüyoruz. Kitap insanı, eskiden bereket ve lanet arasında seçim yapmak zorunda kalan İsrailliler gibi seçim yapmaya zorlar. Yani İbraniler Kitabı bu iki seçenek arasında kalan imanlılara yazılmış olan bir mektup şeklindedir.
Ana Hatlar
İbraniler Mektubu Eski Antlaşma‟yı açıklar ve asıl uygulamasını anlatır.
A. Giriş (1:1-4)
B. Ana Konu (1:5–13:19)
1. İsa, Tanrı‟nın Oğlu & Başkâhin (1:5–10:26)
1) Tanrı‟nın Oğlu İsa (1:5–4:16)
a. Yüceltilmiş olan Tanrı‟nın Oğlu İsa
- Açıklama (1:5-14)
- Uygulama (2:1-4)
b. Acı çeken Tanrı‟nın Oğlu İsa (2:5–4:16)
- Uygulama (3:1–4:16)
2) Yeni Antlaşma‟nın Başkâhini İsa (5:1–10:39)
a. Başkâhinimiz İsa‟nın Üstünlüğü 1 (5:1–6:20)
- Uygulama (5:11-6:20)
b. Başkâhinimiz İsa‟nın Üstünlüğü 2 (7:1–10:18)
- Açıklama (7:1–10:17)
- Uygulama (10:19-39)
2. Öğütler (11:1–13:19)
C. Son Söz: Selam (13:20-25)
İçerik
İsa‟nın kim olduğunu ve O‟nun ardından giden öğrencisi olan bizlerin yaşamının nasıl olması gerektiğini göstermektedir.
90
1. Kitap, İsa‟nın melek, Musa, Harun ve Yeşu‟dan üstün olan Tanrı‟nın
Oğlu olduğunu vurgulamaktadır. İsa dünyanın başlangıcından, kendisinin ikinci gelişine kadar tüm tarihin efendisi olarak her şeyi Babası‟nın isteğine göre yerine getiren ve tamamlayandır. Bu nedenle İsa,
aynı zamanda insan olup aramızda yaşayarak her alanda bizim gibi
denenmiştir. O zayıflıklarımızda bize yakınlık duyarak yardım edendir.
2. Okuyucular o zamanlarda imandan vazgeçerek Yasa‟ya geri dönmeleri
için her yönden sıkıştırılmış durumdaydı. Kitap, imanın öncüsü ve tamamlayıcısı olan İsa‟ya bakmamızı sağlar ve imanda dimdik duran
ataları gibi ilerlemelerini buyurur.
Günümüze verilen mesaj
Tanrı‟nın lütfunu hor gören, paraya tapan ve herkesin ancak kendi isteğine önem verdiği bir çağda yaşamaktayız. İbraniler Kitabı, bu dünyada yaşayan imanlılara hem teselli hem de uyarıda bulunarak gözlerini yalnızca
İsa Mesih‟e çevirmeleri gerektiğini vurgulamaktadır.
91
Kasım
12 Ct
Kendi Oğlu Aracılığıyla
Bize Seslenen Tanrı
İbraniler 1:1-14
1,2: Tanrı, bu son çağda kendi Oğlu aracılığıyla bize seslenmektedir. Eski
zamanlarda peygamberler veya başka çeşitli yolları kullanarak bize seslenmişti, artık her şeyi Oğlu İsa Mesih‟te tamamlayarak seslenmektedir.
Bu nedenle İsa Mesih aracılığıyla verilen sözlerden (Kutsal Kitap sözleri),
daha üstün bir esinlenme olamaz. Dünyadan gelen çeşitli çekici sesler
varken kulak vermem gereken en üstün sesi ayırt edebiliyor muyum?
2,3: Tanrı, her şeyin mirasçısı olarak İsa Mesih‟i atayarak O‟nun güçlü
sözü aracılığıyla yarattığı dünyayı yürütmektedir. Evreni yaratan ve yürüten Mesih‟in gücüyle bağışlanmayacak günah yoktur. Yeter ki imanla
tövbe edeyim.
4-6: Tanrı, Oğlu‟na meleklerden daha üstün olan yüceliğini verdi. Tanrı‟nın Oğlu sıfatı yalnız İsa Mesih‟e layıktır. Yalnız Mesih‟e ait olan bu
onuru, başka bir kişiye veya işe veriyor muyum?
7-9: Melekler hizmetkâr olarak Tanrı‟ya hizmet ederken Oğlu‟nu sevinç
yağıyla mesh etti. Kral olarak gelen Rab İsa Mesih‟e tapınmalıyım.
10-12: Rab, değişmeyendir. Yaratılanlar değişebilir, yaratan ise sonsuza
kadar değişmez bir sevgiye sahiptir! O‟nun sevgisinde kalarak sevinmeliyim.
13,14: Tanrı, melekleri İsa Mesih‟e ve kurtuluşu miras alacak olan bizlere
hizmet etmesi için görevlendirdi. Bugün de meleklerin bana hizmet etmekte olduğundan teşvik almalıyım.
92
İbraniler 1:1-14
1
Tanrı eski zamanlarda peygamberler aracılığıyla birçok kez çeşitli yollardan atalarımıza seslendi. 2Bu son çağda da her şeye mirasçı kıldığı ve
aracılığıyla evreni yarattığı kendi Oğlu‟yla bize seslenmiştir. 3Oğul, Tanrı
yüceliğinin parıltısı, O‟nun varlığının öz görünümüdür. Güçlü sözüyle her
şeyi devam ettirir. Günahlardan arınmayı sağladıktan sonra, yücelerde ulu
Tanrı‟nın sağında oturdu. 4Meleklerden ne denli üstün bir adı miras aldıysa, onlardan o denli üstün oldu. 5Çünkü Tanrı meleklerin herhangi birine,
“Sen benim Oğlum‟sun, bugün ben sana Baba oldum” ya da, “Ben O‟na
Baba olacağım, O da bana Oğul olacak” demiş midir? 6Yine Tanrı ilk doğanı dünyaya gönderirken diyor ki, “Tanrı‟nın bütün melekleri O‟na tapınsın.” 7Melekler için, “Kendi meleklerini rüzgar, hizmetkârlarını ateş
alevi yapar” diyor. 8Ama Oğul için şöyle diyor: “Ey Tanrı, tahtın sonsuzluklar boyunca kalıcıdır, egemenliğinin asası adalet asasıdır. 9Doğruluğu
sevdin, kötülükten nefret ettin. Bunun için Tanrı, senin Tanrın, seni sevinç yağıyla arkadaşlarından daha çok meshetti.” 10Yine diyor ki, “Ya
Rab, başlangıçta dünyanın temellerini sen attın. Gökler de senin ellerinin
yapıtıdır. 11Onlar yok olacak, ama sen kalıcısın. Hepsi bir giysi gibi eskiyecek. 12Bir kaftan gibi düreceksin onları, bir giysi gibi değiştirilecekler.
Ama sen hep aynısın, yılların tükenmeyecek.” 13Tanrı meleklerin herhangi birine, “Ben düşmanlarını ayaklarının altına serinceye dek, sağımda
otur” demiş midir? 14Bütün melekler kurtuluşu miras alacaklara hizmet
etmek için gönderilen görevli ruhlar değil midir?
93
Kasım
13 Pa
Başında Yücelik Ve
Onur Tacı Olan İsa
İbraniler 2:1-9
5: Tanrı, Mesih aracılığıyla yarattığı yeni dünyayı hiçbir zaman meleklere
bağlı kılmadı. Kime tapacağımı ve hizmet edeceğimi doğru bilmem gerekir.
6-8: Mezmur 8:4-6, Tanrı‟nın suretinde yaratılmış olan insanın Tanrı‟dan
görevlendirilerek O‟nun yapıtlarının üzerinde egemenlik sürmesi için yenilenmeye çağrıldığını bildirmektedir. Ve bu iş, gerçek bir insan olarak
gelen İsa‟nın ölüp dirilmesiyle tamamlandığını ilan etmektedir. Bizi Tanrı‟nın yapıtlarının üzerinde krallık sürmeye layık kılan Mesih İsa‟ya yürekten tapınmalıyız.
9: Tanrı, bütün insanlar için kendi Oğlu‟na ölümü tattırdı. Fakat Oğlu‟nu
ölümlü bırakmadı, O‟nu dirilterek yücelik ve onur tacını giydirdi. Mesih‟in ölümüyle dirilmesinin hayatıma nasıl yansıyabileceği konusunda
derin düşünmeliyim.
1-4: Müjdeyi duyup kurtuluşa sahip olduktan sonra dünyanın akıntısına
kapılarak sürüklenmemek için dikkat etmelidir. Meleklerden aldığımız
sözler bile önemsenmediğinde hak edilen cezası varsa, ondan çok daha
önemli ve büyük olan Mesih‟in kurtuluşunu hor görmenin ne gibi sonucu
olacağını tahmin bile edemeyiz. Tanrı‟nın sözü aracılığıyla aldığımız harika Müjdeyi Esav gibi(12:16,17) kaybetmemeliyiz. Durmadan imanıma
karşı ayartılmayı gösteren dünyanın gidişiyle birlikte sürüklenmemem
için Tanrı‟nın sözüne sıkı sıkı tutunmam gerekir. Bugün bana verilen
Rab‟bin sözüne hemen itaat etmeliyim.
94
İbraniler 2:1-9
1
Bu nedenle, akıntıya kapılıp sürüklenmemek için işittiklerimizi daha
çok önemsemeliyiz. 2-3Çünkü melekler aracılığıyla bildirilen söz geçerli
olduysa, her suç ve her sözdinlemezlik hak ettiği karşılığı aldıysa, bu
denli büyük kurtuluşu görmezlikten gelirsek nasıl kurtulabiliriz? Başlangıçta Rab tarafından bildirilen bu kurtuluş, Rab‟bi dinlemiş olanlarca
bize doğrulandı. 4Tanrı da belirtiler, harikalar, çeşitli mucizeler ve kendi
isteği uyarınca dağıttığı Kutsal Ruh armağanlarıyla buna tanıklık etti.
5
Tanrı, sözünü ettiğimiz gelecek dünyayı meleklere bağlı kılmadı. 6Ama
biri bir yerde şöyle tanıklık etmiştir: “Ya Rab, insan ne ki, onu anasın, ya
da insanoğlu ne ki, ona ilgi gösteresin? 7Onu meleklerden biraz aşağı kıldın, başına yücelik ve onur tacını koydun, ellerinin yapıtları üzerine onu
görevlendirdin. 8Her şeyi ayakları altına sererek ona bağımlı kıldın.” Tanrı her şeyi insana bağımlı kılmakla insana bağımlı olmayan hiçbir şey bırakmadı. Ne var ki, her şeyin insana bağımlı kılındığını henüz görmüyoruz. 9Ama meleklerden biraz aşağı kılınmış olan İsa‟yı, Tanrı‟nın lütfuyla
herkes için ölümü tatsın diye çektiği ölüm acısı sonucunda yücelik ve
onur tacı giydirilmiş olarak görüyoruz.
95
Kasım
14 Pt
Ölüme Kadar Sadık Kalan
Başkâhinimiz
İbraniler 2:10–3:6
10: Tanrı, bizi kendi yüceliğine eriştirmek için Mesih‟i ölüm acısıyla yetkinliğe erdirdi. Mesih İsa acı çekmeden de yetkindi, fakat bizim çekmemiz gereken acıları kendi üzerine alarak bize Tanrı‟nın kurtuluşunu tattırdı.
11-13: Tanrı, bizi Oğlu İsa Mesih‟in kardeşleri olarak kabul etmekten
utanmaz, O‟nun kutsal çocukları olarak yaşamamıza izin verdi. İsa Mesih‟in beni kardeş saydığına ne derecede şükrediyorum?
14-16: Tanrı, Oğlu‟nu insan olarak dünyaya gönderir, ölüme teslim etmekle bizi satın aldı. Mesih‟in insan oluşu ölüm üzerinde yetkisi olan
Şeytan‟ı yenerek bizi kurtarmak içindir. Yani melekleri değil, günahkâr
olan benim gibiler için İsa öldü. Bir daha günaha kölelik etmeden yaşamaya gayret etmeliyim.
17,18: Mesih‟in merhametli ve sadık bir şekilde yerine getirdiği Başkâhin
göreviyle günahlarım bağışlandı. Kendisi denenip acı çektiği için, acı çeken herkese umut sağlayabilir. Çektiğim acılarım nedir? Sorunlarımı
İsa‟ya götürmeliyim.
3: 2-6: İsa Mesih, kendisini görevlendirene sadık kaldı. Musa Tanrı‟nın
evinde hizmetkâr olarak sadık kalırken, İsa Mesih ise Tanrı‟nın evi üzerinde yetkili oğul olarak kendi halkına hizmet etmekte sadık kaldı. Ben
Tanrı‟nın halkı olduğuma göre bulunduğum her durumda kendi halkını
kayıran İsa Mesih‟e bakarak sevinmeliyim.
96
10
Birçok oğulu yüceliğe eriştirirken onların kurtuluş öncüsünü acılarla
yetkinliğe erdirmesi, her şeyi kendisi için ve kendi aracılığıyla var eden
Tanrı‟ya uygun düşüyordu. 11Çünkü hepsi –kutsal kılan da kutsal kılınanlar da– aynı Baba‟dandır. Bunun içindir ki, İsa onlara “kardeşlerim” demekten utanmıyor. 12“Adını kardeşlerime duyuracağım, topluluğun ortasında seni ilahilerle öveceğim” diyor. 13Yine, “Ben O‟na güveneceğim”
ve yine, “İşte ben ve Tanrı‟nın bana verdiği çocuklar” diyor. 14 Bu çocuklar etten ve kandan oldukları için İsa, ölüm gücüne sahip olanı, yani
İblis‟i, ölüm aracılığıyla etkisiz kılmak üzere onlarla aynı insan yapısını aldı. 15Bunu, ölüm korkusu yüzünden yaşamları boyunca köle olanların hepsini özgür kılmak için yaptı. 16Kuşkusuz O, meleklere değil, İbrahim‟in soyundan olanlara yardım ediyor. 17Bunun için her yönden kardeşlerine benzemesi gerekiyordu. Öyle ki, Tanrı‟ya hizmetinde merhametli ve sadık bir başkâhin olup halkın günahlarını bağışlatabilsin. 18Çünkü kendisi denenip acı çektiği için denenenlere yardım edebilir.
1
Bunun için, göksel çağrıya ortak olan kutsal kardeşlerim, dikkatinizi
açıkça benimsediğimiz inancın elçisi ve başkâhini İsa‟ya çevirin. 2Musa
Tanrı‟nın bütün evinde Tanrı‟ya nasıl sadık kaldıysa, İsa da kendisini
görevlendirene sadıktır. 3Evi yapan nasıl evden daha çok saygı görürse, İsa da Musa‟dan daha büyük yüceliğe layık sayıldı. 4Her evin bir
yapıcısı vardır, her şeyin yapıcısı ise Tanrı‟dır. 5Musa, gelecekte söylenecek sözlere tanıklık etmek için Tanrı‟nın bütün evinde bir hizmetkâr
olarak sadık kaldı. 6Oysa Mesih, O‟nun evi üzerinde yetkili oğul olarak
sadıktır. Eğer cesaretimizi ve övündüğümüz umudu gevşemeden sonuna dek sürdürürsek, O‟nun evi biziz.
97
Kasım
15 Sa
Yüreklerinizi
Nasırlaştırmayın
İbraniler 3:7-19
7,15: Kutsal Ruh, Kutsal Kitap aracılığıyla eski antlaşma zamanındaki
imanlı atalarımızdan, ilk kiliselerin imanlılarına ve bugünü yaşayan bizlere kadar aynı mesajı vermektedir. Mez.95:7-11‟de ilan edilmiş sözler çağlar boyunca Kutsal Ruh‟un aracılığıyla imanlılara verilen Tanrı‟nın değişmeyen mesajıdır. Bu nedenle kutsal sözleri okurken bugün bana verilmiş olarak algılamam gerekir.
8-11,16-19: Tanrı, sesini duyup itaat etmeyenlere öfkelenir ve huzuruna
girmelerine izin vermez. Yüreğini nasırlaştırarak kendisine baş kaldıranlara 40 yıl boyunca dargındı. Hayatımla Tanrı‟yı hoşnut edebilir miyim?
8-10: Tanrı‟nın büyük bereketine tanık oldukları halde O‟nu sınayarak aldıkları lütfu reddeden İsrail halkı, açgözlülükten ötürü Tanrı‟nın huzuruna
erişemediler. Bugünü yaşayan bizler de günlük hayatımıza yetişmekle
meşgul olup Rab‟bin yolundan sapmaz mıyız? Tanrı‟nın isteğine itaat etmezsem, Tanrı‟ya olan imanım da gerçek olamaz. İman etmek itaatkâr
olmak demektir.
12-14: İmanımızın zayıf düşmemesi için imanlı topluluğumuzda kardeşlerle Kutsal kitap aracılığıyla paydaşlıkta bulunarak birbirimize destek
vermemiz gerekir. Günahın aldatıcı yönlerine düşmemek için Rab‟bin
sevgisiyle birbirimize bakmamız gerekir. Yarına bırakmadan „bugün‟ destek vermem gereken kimse var mı?
98
İbraniler 3:7-19
7-8
Bu nedenle, Kutsal Ruh‟un dediği gibi, “Bugün O‟nun sesini duyarsanız, atalarınızın başkaldırdığı, çölde O‟nu sınadığı günkü gibi yüreklerinizi nasırlaştırmayın. 9Atalarınız beni orada sınayıp denediler ve kırk yıl
boyunca yaptıklarımı gördüler. 10Bu nedenle o kuşağa darıldım ve dedim
ki, „Yürekleri hep kötüye sapar, yollarımı öğrenmediler. 11Öfkelendiğimde ant içtiğim gibi, onlar huzur diyarıma asla girmeyecekler.‟ ” 12Ey
kardeşler, hiçbirinizde diri Tanrı‟yı terk eden kötü, imansız bir yüreğin
bulunmamasına dikkat edin. 13“Gün bugündür” denildikçe birbirinizi
her gün yüreklendirin. Öyle ki, hiçbirinizin yüreği günahın aldatıcılığıyla
nasırlaşmasın. 14 Çünkü Mesih‟e ortak olduk. Yalnız başlangıçtaki güvenimizi gevşemeden sonuna dek sürdürmeliyiz. 15Yukarıda belirtildiği
gibi, “Bugün O‟nun sesini duyarsanız, atalarınızın başkaldırdığı günkü
gibi yüreklerinizi nasırlaştırmayın.” 16O‟nun sesini işitip başkaldıran kimlerdi? Musa önderliğinde Mısır‟dan çıkanların hepsi değil mi? 17Tanrı
kimlere kırk yıl dargın kaldı? Günah işleyip cesetleri çöle serilenlere değil
mi? 18 Sözünü dinlemeyenler dışında kendi huzur diyarına kimlerin
girmeyeceğine ant içti? 19Görüyoruz ki, imansızlıklarından ötürü oraya
giremediler.
99
Kasım
16 Ça
Tanrı’nın Huzur Diyarına
Girmeye Gayret Et!
İbraniler 4:1-13
3-6: Tanrı, Müjde‟ye inanan bizlere huzur diyarına girme hakkını verir.
Fakat inanmayan, itaat etmeyene asla girme hakkını vermedi. Mesih‟in
çarmıhtaki itaati ve dirilmesiyle Tanrı‟nın huzur diyarına girmekle ilgili
vaadi tam yerine geldi. Bana bu hakkı veren Rab‟be nasıl şükredebilirim!
7,8: Tanrı, “bugün” diye bir günü belirleyerek, halkının bugün O‟nun sesini dinlemesini ve itaat etmesini ister. Tanrı zamana bağlı değildir. Fakat
zamana bağlı yaşayan bizlere “bugün”ü armağan eder ve o gün Tanrı‟nın
kurtuluşunu kabul etmemizi ister.
12,13: Tanrı‟nın önünde gizleyebileceğimiz hiçbir şey yoktur. O‟nun diri
ve yetkili sözü hakkımızdaki her şeyi açığa çıkarır. İman hayatım O‟nun
gözü önünde dimdik durabilecek kadar gerçeğe yakın mı? Kutsal söz
önünde zaten çıplak olan bizlerin hayatını tertemiz kılabilen Mesih‟in
sözlerine sıkı sıkı sarılmalıyım.
1,2,9-11: Kurtuluşumuzu saygı ve korkuyla etkin kılmamız (Flp.2:12) ve
Tanrı‟nın sözünü iman ve itaatle dinlememiz gerektiği konusunda bizi
teşvik etmektedir. İsrail halkı çöldeyken Tanrı‟nın harika sözlerini iman
ve itaatle dinlemedikleri için huzur diyarına giremediler (Say.14). Bugünü
yaşayan bizler de aynı duruma düşebiliriz. Çok sayıda harika vaazları dinleriz fakat duyduğumuz kutsal sözleri günlük hayatımızda uygulamazsak
hayatımıza hiçbir yararı (kurtuluş) yoktur. Somut bir uygulama yapabilmek için derin düşünmeliyim.
100
İbraniler 4:1-13
1
Bu nedenle Tanrı‟nın huzur diyarına girme vaadi hâlâ geçerliyken, herhangi birinizin buna erişmemiş sayılmasından korkalım. 2Çünkü onlar gibi
biz de iyi haberi aldık. Ama onlar duydukları sözü imanla birleştirmedikleri için bunun kendilerine bir yararı olmadı. 3Biz inanmış olanlar huzur
diyarına gireriz. Nitekim Tanrı şöyle demiştir: “Öfkelendiğimde ant içtiğim gibi, onlar huzur diyarıma asla girmeyecekler.” Oysa Tanrı dünyanın
kuruluşundan beri işlerini tamamlamıştır. 4Çünkü bir yerde yedinci günle
ilgili şunu demiştir: “Tanrı bütün işlerinden yedinci gün dinlendi.” 5Bu
konuda yine diyor ki, “Onlar huzur diyarıma asla girmeyecekler.” 6Demek ki, bazılarının huzur diyarına gireceği kesindir. Daha önce iyi haberi almış olanlar söz dinlemedikleri için o diyara giremediler. 7Bu yüzden Tanrı, uzun zaman sonra Davut‟un aracılığıyla, “bugün” diyerek yine
bir gün belirliyor. Daha önce denildiği gibi, “Bugün O‟nun sesini duyarsanız, yüreklerinizi nasırlaştırmayın.” 8Eğer Yeşu onları huzura kavuştursaydı, Tanrı daha sonra bir başka günden söz etmezdi. 9 Böylece Tanrı
halkı için bir Şabat Günü rahatı kalıyor. 10Tanrı işlerinden nasıl dinlendiyse, O‟nun huzur diyarına giren de kendi işlerinden öylece dinlenir. 11Bu
nedenle o huzur diyarına girmeye gayret edelim; öyle ki, hiçbirimiz aynı
tür sözdinlemezlikten ötürü düşmesin. 12Tanrı‟nın sözü diri ve etkilidir,
iki ağızlı kılıçtan daha keskindir. Canla ruhu, ilikle eklemleri birbirinden
ayıracak kadar derinlere işler; yüreğin düşüncelerini, amaçlarını yargılar. 13 Tanrı‟nın görmediği hiçbir yaratık yoktur. Kendisine hesap vereceğimiz Tanrı‟nın gözü önünde her şey çıplak ve açıktır.
101
Kasım
17 Pe
Büyük Bir Başkâhinimiz Var!
14-16: İsa Mesih, başkâhin görevini yaparak bize Tanrı‟nın lütuf tahtına
cesaretle yaklaşmamıza yardım eder. İki ağızlı kılıçtan daha keskin olan
Tanrı‟nın sözü, günahımızı açıkça gösterir ve Tanrı‟nın yargısından kaçamayacağımızı gösterir. Fakat bizi o durumdan kurtarabilen ulu başkâhinimiz İsa, bizim gibi zayıflığı yaşamış fakat günah işlememiş olduğundan, bize merhametle yardım edebilir. Tekrarlayarak düştüğüm bir
günah var mı? Yardım etmek isteyen İsa Mesih‟e duayla yaklaşmalıyım.
1-4: Tanrı, insanlardan bazılarını seçerek başkâhin atar, kendisine hizmet
ettirir. Harun ve ailesinden gelen oğullarını, Tanrı kendisi çağırıp
başkâhin atadı. İsa da Tanrı tarafından bu göreve alındığını öne sürerken
günahımızı temsil etmesi için kendi kendini insan yerine koyarak zayıflığın altında dayandı. İsa‟nın bu sevgisi üzerinde derin düşünmeliyim.
5,6: Mesih, Melkisedek düzeninde olduğu gibi başkâhin oldu. Babadan
oğla geçen değil, Tanrı tarafından sonsuza dek kâhin olmak üzere atanmıştı. Kurtuluşum için kendini feda eden başkâhinime tapınıyorum!
7-10: İsa Mesih, acı çekerek söz dinlemeyi öğrendi ve Tanrı O‟nu yetkin
kıldı. Tanrı‟nın Oğlu olduğu halde acı çekerken Tanrı‟ya büyük feryatla
gözyaşı içinde dua ederek itaati öğrendi ki O‟na itaat eden herkes için
sonsuz kurtuluşun kaynağı oldu. Bugünlerde ağlayacak kadar çektiğim
acılar var mı? Sıkıntıdayken bile itaat etmeyi öğrenmiş İsa, bana aynı gücü verebilir. O‟na duayla yalvarmalıyım.
102
14
Tanrı Oğlu İsa gökleri aşan büyük başkâhinimiz olduğu için açıkça benimsediğimiz inanca sımsıkı sarılalım. 15 Çünkü başkâhinimiz zayıflıklarımızda bize yakınlık duyamayan biri değildir; tersine, her alanda bizim
gibi denenmiş, ama günah işlememiştir. 16Onun için Tanrı‟nın lütuf tahtına cesaretle yaklaşalım; öyle ki, yardım gereksindiğimizde merhamet
görelim ve lütuf bulalım.
1
İnsanlar arasından seçilen her başkâhin, günahlara karşılık sunular ve
kurbanlar sunmak üzere Tanrı‟yla ilgili konularda insanları temsil etmek
için atanır. 2Bilgisizlere, yoldan sapanlara yumuşak davranabilir. Çünkü
kendisi de zayıflıklarla kuşatılmıştır. 3Bundan ötürü, halk için olduğu gibi, kendisi için de günah sunusu sunmak zorundadır. 4Kimse başkâhin
olma onurunu kendi kendine alamaz; ancak Harun gibi, Tanrı tarafından
çağrılırsa alır. 5Nitekim Mesih de başkâhin olmak için kendi kendini yüceltmedi. O‟na, “Sen benim Oğlum‟sun, bugün ben sana Baba oldum” diyen Tanrı O‟nu yüceltti. 6Başka bir yerde de diyor ki, “Melkisedek düzeni
uyarınca sen sonsuza dek kâhinsin.” 7Mesih, yeryüzünde olduğu günlerde
kendisini ölümden kurtaracak güçte olan Tanrı‟ya büyük feryat ve gözyaşlarıyla dua etti, yakardı ve Tanrı korkusu nedeniyle işitildi. 8Oğul olduğu halde, çektiği acılarla söz dinlemeyi öğrendi. 9Yetkin kılınınca, sözünü dinleyen herkes için sonsuz kurtuluş kaynağı oldu. 10Çünkü Tanrı
tarafından Melkisedek düzeni uyarınca başkâhin atanmıştı.
103
Kasım
18 Cu
Yetkinliğe Doğru
İlerleyelim
6:1-3: Tanrı, kendisini hoşnut eden yetkinliğe ulaşabilmemiz için yardım
edendir. İsa gibi olalım diye İsa‟yı insan olarak yaşatır ve her durumda
zaferli olmayı öğretir. Her ne kadar çabalarsam da tam yapamadığımı mı
düşünürüm? Tanrı bize İsa‟yı verdi. O‟nun yardımını kabul ederek, ayağa
kalkmalı ve yetkinliğe doğru ilerlemeliyim.
5:11-14: Ruhsal olarak çocuk gibi yaşamamız Tanrı‟nın isteği değildir
(Ef.4:14-15). Çoktan katı yiyecekle beslenen yetişkin olması gerekirken
hala bir bebek gibi Tanrı sözlerinin temel ilkelerini baştan öğrenmem gereken durumda mıyım? Kutsal sözlerin üzerinde derin düşünmeyi bilip,
Rab‟den aldığımı günlük hayatımda uygulamalıyım. Tanrı‟nın isteğini
ayırt ederek itaat edebilmek, doğruluk sözünde deneyimli biri olabilmek
için her gün kendimi eğitmek istiyorum.
4-6: İmanımızı yetkinliğe ulaşması için gayret etmezsek bir kez aydınlatılmış, göksel armağanı tatmış ve Kutsal Ruh‟a ortak edilmiş, Tanrı‟nın
sözünün iyiliğini ve gelecek çağın güçlerini bile tatmış olsa, doğru yoldan
sapabileceğimizi ciddi bir şekilde anlamamız gerekir. Bunların hepsi bile
yetkinliğe ulaşmam için garanti vermez. Her gün Tanrı‟nın sözüne itaat
etmeyi ihmal edersem, İsa Mesih‟i adeta yeniden çarmıha germiş olurum.
Her gün Rab‟be itaat ederek yetkinliğe doğru ilerlemem için dua ediyorum!
104
11
Bu konuda söyleyecek çok sözümüz var, ama kulaklarınız uyuştuğu için
anlatmak zor. 12Şimdiye dek öğretmen olmanız gerekirken, Tanrı sözlerinin temel ilkelerini size yeni baştan öğretecek birine ihtiyacınız var. Size
yine süt gerekli, katı yiyecek değil! 13Sütle beslenen herkes bebektir ve
doğruluk sözünde deneyimsizdir. 14Katı yiyecek, yetişkinler içindir; onlar
duyularını iyi ile kötüyü ayırt etmek üzere alıştırmayla eğitmiş kişilerdir.
1-2
Bunun için, ölü işlerden tövbe etmenin ve Tanrı‟ya inanmanın temelini,
vaftizler, elle kutsama, ölülerin dirilişi ve sonsuz yargıyla ilgili öğretinin
temelini yeni baştan atmadan Mesih‟le ilgili ilk öğretileri aşarak yetkinliğe doğru ilerleyelim. 3Tanrı izin verirse, bunu yapacağız. 4-6Bir kez aydınlatılmış, göksel armağanı tatmış ve Kutsal Ruh‟a ortak edilmiş, Tanrı
sözünün iyiliğini ve gelecek çağın güçlerini tatmış oldukları halde yoldan
sapanları yeniden tövbe edecek duruma getirmeye olanak yoktur. Çünkü
onlar Tanrı‟nın Oğlu‟nu adeta yeniden çarmıha geriyor, herkesin önünde
aşağılıyorlar. 7Üzerine sık sık yağan yağmuru emen ve kimler için işleniyorsa onlara yararlı bitkiler üreten toprağı Tanrı bereketli kılar. 8Ama dikenli bitki, devedikeni üreten toprak yararsızdır; lanetlenmeye yakındır,
sonu yanmaktır.
105
Kasım
19 Ct
Gemi Demiri Gibi
Sağlam Olan Mesih
İbraniler 6:9-20
9,10: Tanrı, adaletsiz olmadığından emeğimizi unutmaz. 4-8.ayetlerdeki
uyarı, kurtuluşa erişeceğinden emin olup daha da olgunlaşması gereken
imanlılar içindir. Bugün de emeğimi hiç unutmayan Tanrı‟ya güvenerek
gayretle O‟na hizmet etmeliyim.
13-15: Tanrı, İbrahim‟i kutsadıkça kutsayacağına karşın vaatte bulunduğu
zaman Kendi üzerine ant içti. İbrahim uzun zamandır vaadin gerçekleşmesini beklerken sabırla Tanrı‟nın içtiği andı hatırlamıştır. Umudumun
kaynağı olan Tanrı‟nın sadakatine dayanarak her konuda beklemeyi öğrenmeliyim.
16-18: Tanrı‟nın yalan söylemesi olanaksız olduğundan kesinlikle söylediği her sözün yerine geleceğini biliriz. Tanrı‟nın bana verdiği vaat, insanlar arasındaki söze benzemez. O‟nun vaadine dayanarak her durumda
iman, umut ve sevgide yaşamaya devam etmeliyim.
19,20: Tanrı, Mesih‟i ölümden diriltip perdenin arkasına geçirerek sonsuza dek başkâhinimiz yaptı. Bu bizim için sağlam ve güvenilir umut oldu.
O‟nu izleyen bizler artık sonsuza dek yüce Tanrı‟nın huzurunda yaşayabiliriz. Hamdolsun!
11,12: Umudumuzdan doğan güvenceye kavuşmak için imanlı kardeşlerimize hizmet etmemiz gerekmektedir. Topluluktaki herkes birbirine hizmet etmeli ve tembel olmaması gerekir. Bugün kime hizmet etmek istediğime karar verip yerine getirmeliyim.
106
İbraniler 6:9-20
9
Size gelince, sevgili kardeşler, böyle konuştuğumuz halde, durumunuzun
daha iyi olduğuna, kurtuluşa uygun düştüğüne eminiz. 10Tanrı adaletsiz
değildir; emeğinizi ve kutsallara hizmet etmiş olarak ve etmeye devam
ederek O‟nun adına gösterdiğiniz sevgiyi unutmaz. 11Umudunuzdan doğan tam güvenceye kavuşmanız için her birinizin sona dek aynı gayreti
göstermesini diliyoruz. 12Tembel olmamanızı, vaat edilenleri iman ve
sabır aracılığıyla miras alanların örneğine uymanızı istiyoruz. 13Tanrı İbrahim‟e vaatte bulunduğu zaman, üzerine ant içecek daha üstün biri olmadığı için kendi üzerine ant içerek şöyle dedi: 14“Seni kutsadıkça kutsayacağım, soyunu çoğalttıkça çoğaltacağım.” 15Böylece İbrahim sabırla
dayanarak vaade erişti. 16İnsanlar kendilerinden üstün biri üzerine ant
içerler. Onlar için ant, söyleneni doğrular ve her tartışmayı sona erdirir.
17
Tanrı da amacının değişmezliğini vaadin mirasçılarına daha açıkça belirtmek istediği için vaadini antla pekiştirdi. 18Öyle ki, önümüze konan
umuda tutunmak için Tanrı‟ya sığınan bizler, Tanrı‟nın yalan söylemesi
olanaksız olan bu iki değişmez şey aracılığıyla büyük cesaret bulalım.
19
Canlarımız için gemi demiri gibi sağlam ve güvenilir olan bu umut,
perdenin arkasındaki iç bölmeye geçer. 20 Melkisedek düzeni uyarınca
sonsuza dek başkâhin olan İsa oraya uğrumuza öncü olarak girdi.
107
Kasım
20 Pa
Doğruluk Kralı,
Esenlik Kralı
İbraniler 7:1-10
1-3: Tanrı, Melkisedek aracılığıyla Mesih‟in özünü göstermektedir.
Melkisedek‟in ismi olan “doğruluk kralı”, “esenlik kralı”, Mesih olarak
gelen İsa‟nın doğrulukla ve esenlikle egemenlik süreceğini açıkça göstermektedir. Aynı zamanda İbrahim tarafından büyük sayılan Melkisedek‟in yerini göstererek onun düzenine uyan İsa Mesih‟in yüceliğini vurgulamaktadır. Doğrulukla esenlik kralı olan İsa Mesih‟le her anı yaşıyorsam, hayatımda doğruluk ve esenlik görünmekte mi?
4-10: Tanrı, İsa Mesih‟in kâhinliğinin Levililer‟inkinden çok daha önemli
ve mükemmel bir şekilde gerçekleşeceğini göstermektedir. İbraniler‟in
yazarı bu konuyu Melkisedek‟in İbrahim‟den ondalık alıp onu kutsayarak
kendisinin İbrahim‟den daha üstün olduğunu kanıtladığını vurgular. Bu
nedenle Melkisedek‟in düzenine göre kâhinlik yapan Mesih İsa‟nın kâhinliğinin her şeyden üstün olduğunu doğrular. Her şeyden üstün olan İsa,
benim gibi biri için kendini alçalttı. O‟na karşı nasıl bir hayat sürdürmem
gerektiğini derin düşünmeliyim.
1,2,4: İbrahim, Melkisedek‟in ne derecede üstün biri olduğunu anlayarak
ona uygun davranması için ganimetten ondalığını verdi (Yar.14). İsa Mesih‟i Rab olarak kabul edersem, O‟na gösterebildiğim en değerli adanmışlığım ne olabilir?
108
İbraniler 7:1-10
1
Bu Melkisedek, Şalem Kralı ve yüce Tanrı‟nın kâhiniydi. Kralları bozguna uğratmaktan dönen İbrahim‟i karşılamış ve onu kutsamıştı.
2
İbrahim de ona her şeyin ondalığını verdi. Melkisedek, adının anlamına
göre, önce “Doğruluk Kralı”dır; sonra da “Şalem Kralı”, yani “Esenlik
Kralı”dır. 3Babasız, annesizdir; soyağacı yoktur. Ne günlerinin başlangıcı,
ne yaşamının sonu vardır. Tanrı‟nın Oğlu gibi sonsuza dek kâhin kalacaktır. 4Bakın, büyük ata İbrahim‟in ganimetten ondalık verdiği bu adam
ne kadar büyüktür! 5Levioğulları‟ndan olup kâhinlik görevini üstlenenlere
Kutsal Yasa uyarınca halktan, yani İbrahim‟in soyundan oldukları halde,
kardeşlerinden ondalık almaları buyrulmuştur. 6Melkisedek ise Levili
kâhinlerin soyundan olmadığı halde, vaatleri alan İbrahim‟den ondalık
kabul etmiş ve onu kutsamıştır. 7Hiç kuşkusuz, kutsayan kutsanandan
üstündür. 8Birinde ölümlü insanlar ondalık alıyor, ötekinde yaşadığına tanıklık edilen biri alıyor. 9 Ondalık alan Levi bile İbrahim aracılığıyla ondalık vermiştir denebilir. 10Çünkü Melkisedek İbrahim‟i karşıladığı zaman, Levi hâlâ atasının bedenindeydi.
109
Kasım
21 Pt
Yok Edilmez
Yaşamın Gücü
İbraniler 7:11-19
11: Yasa‟ya göre verilen kâhinlik düzeniyle yetkinliğe erişebilseydik
Tanrı‟nın Mesih‟i göndermesine gerek kalmazdı. Yeni Antlaşma olan
Mesih‟in adanmasıyla hepimiz yetkinliğe erişebiliriz. İsa, kendisi tek kurban olarak beni kurtuluşa erdirdi. O‟na nasıl teşekkür edebilirim!
12: Mesih, Yasa‟nın bir kısmını değil, tamamını yeniledi. Yasa‟ya göre
kusursuz olamayız. Fakat Mesih Yasa‟yı yenilediği için Yasa‟nın asıl isteği olan yetkin sevgiyi anlayıp yerine getirmeyi öğreniriz. Bu sevgiyi bana her gün öğreten İsa‟nın lütfu için hamdediyorum.
13-17: Mesih yok edilmez bir yaşamın gücüyle başkâhin oluverdi. İsa
hem bedenin hem de Yasa‟nın sınırını geçersiz kılarak başkâhin olduğundan, yaptığı bütün hizmetler hiçbir zaman durdurulmaz. Harun‟un düzenindeki kâhinlerin hepsi öldü. Fakat İsa Mesih ölümden dirildi ve sonsuza
dek bizim için kâhinlik etmektedir. Bu harika yaşam gücüne güvenerek
her an imanla başkâhinimin ardınca gitmeliyim.
110
İbraniler 7:11-19
11
Eğer Levililer‟in kâhinliği aracılığıyla yetkinliğe erişilebilseydi –nitekim Kutsal Yasa bu kâhinliği öngörerek halka verildi– Harun düzenine
göre değil de, Melkisedek düzenine göre başka bir kâhinin gelmesinden
söz etmeye ne gerek kalırdı? 12Çünkü kâhinlik değişince, Yasa da zorunlu olarak değişir. 13Kendisinden böyle söz edilen kişi başka bir oymaktandır. Bu oymaktan hiç kimse sunakta hizmet etmemiştir. 14Rabbimiz‟in
Yahuda oymağından geldiği açıktır. Musa bu oymaktan söz ederken kâhinlere ilişkin bir şey söylemedi. 15Melkisedek benzeri başka bir kâhin
ortaya çıktığından, bu söylediğimiz artık daha da açıktır. 16O, Yasa‟nın
soyla ilgili önkoşuluna göre değil, yok edilemez bir yaşamın gücüne göre
kâhin olmuştur. 17Çünkü, “Melkisedek düzeni uyarınca sen sonsuza dek
kâhinsin” diye tanıklık ediliyor. 18Önceki buyruk, zayıflığı ve yararsızlığı
nedeniyle geçersiz kılındı. 19 Çünkü Yasa hiçbir şeyi yetkinleştiremedi.
Bunun yerine, aracılığıyla Tanrı‟ya yaklaştığımız daha sağlam bir umut
verildi.
111
Kasım
22 Sa
Göklerden Daha
Yücelerde Olan Mesih
İbraniler 7:20-28
20-22: Mesih Tanrı‟nın içtiği andıyla sonsuza dek kâhin oldu. Bu nedenle
bize “daha iyi bir antlaşmanın kefili” oldu. O kendini sunmakla Tanrı‟nın
bizi bağışlamasıyla hep bizimle olmasını sonsuza dek geçerli kıldı. Tanrı‟nın İsa Mesih‟te beni bağışladığından emin miyim?
23-25: Tanrı, sonsuza dek yaşayan Mesih‟i bizim için aracılık yaptırdı.
Levilili kâhinler ölümden dolayı görevinden çıkması gerekirken Mesih
sonsuza dek yaşadığı için Tanrı‟ya yaklaşan bizler için her zaman kâhinlik görevini yapabilir. Bu nedenle her zaman Tanrı‟ya yaklaşabiliriz. Her
hangi bir günahtan dolayı acı çekmekte miyim? Yaşayan kâhinim olan
Mesih‟e her zayıflığımla başarısızlığımı götürebilirim.
26: İsa Mesih kutsal, suçsuz, lekesiz günahkârlardan ayrılmış olduğundan
kendisinin olduğu gibi beni de kutsal ve kusursuz yapacaktır (Ef.1:4). Yeter ki yürekten tövbe edeyim.
27,28: Mesih kendini sunmakla bizim için bir daha kurban sunma gereğini kaldırdı. Kâhinler hem kendisi için, hem de halk için kurban sunmak
zorundaydı. Fakat Mesih benim için ilk ve son olarak kurban oldu. Kurtuluşa giden yolu O açtı. Artık her gün kurtuluş armağanı için Rab‟be şükür
ederek O‟nun lütfunda yaşamalıyım.
112
İbraniler 7:20-28
20
Bu da antsız olmadı. Öbürleri ant içilmeden kâhin olmuşlardı. 21Ama O
kendisine, “Rab ant içti, kararından dönmez, sen sonsuza dek kâhinsin”
diyen Tanrı‟nın andıyla kâhin oldu. 22Böylece İsa daha iyi bir antlaşmanın kefili olmuştur. 23Önceki düzende çok sayıda kâhin görev aldı.
Çünkü ölüm, görevlerini sürdürmelerini engelliyordu. 24Ama İsa sonsuza
dek yaşadığı için kâhinliği süreklidir. 25Bu nedenle O‟nun aracılığıyla
Tanrı‟ya yaklaşanları tümüyle kurtaracak güçtedir. Çünkü onlara aracılık
etmek için hep yaşamaktadır. 26Böyle bir başkâhinimiz –kutsal, suçsuz,
lekesiz, günahkârlardan ayrılmış, göklerden daha yücelere çıkarılmış bir
başkâhinimiz– olması uygundur. 27O, öbür başkâhinler gibi her gün önce
kendi günahları, sonra da halkın günahları için kurbanlar sunmak zorunda
değildir. Çünkü kendini sunmakla bunu ilk ve son kez yaptı. 28Kutsal Yasa, zayıflıkları olan insanları başkâhin atamaktadır. Ama Yasa‟dan sonra
gelen ant sözü, sonsuza dek yetkin kılınmış olan Oğul‟u başkâhin atamıştır.
113
Kasım
23 Ça
Yeni Antlaşmanın Aracısı
İbraniler 8:1-13
1,2: Mesih, göklerde Yüce olanın sağında oturarak (Mez.110:1) görevini
yapar. Bizi kurtaran ve bizim için aracılık yapana yaraşır yüceliğe sahiptir. Bu nedenle bugün de O‟na taparak ihtiyaçlarımı bildiririm.
3-6: Tanrı, Mesih‟i “daha iyi antlaşmanın aracısı” olması için görevlendirdi. İsa‟nın ölümüyle sunduğu kurban olan kendisini, Musa‟nın yaptığı
tapınakta hizmet eden kâhinlerden çok daha üstün olan başkâhin yaptı. Bu
harika imkânın aracılığıyla günahımızın bağışlanmamıza ve Tanrı‟yla barışmamıza izin verildi. Bana verilen bu harika lütfu bugün kiminle paylaşırım?
7-9: Tanrı, Mısır‟dan çıkan İsrail halkıyla kendisine bağlı kalsın diye bir
antlaşma yapmıştı. Fakat halk antlaşmaya bağlı kalmadığı için cezalandırıldı. Tanrı artık Yasasını halkın zihinleriyle yüreklerine yazarak yeni bir
antlaşma yapmaya karar verdi. Hayvanlar aracılığıyla değil, imanla bağışlanarak kendisiyle barışmamızı sağladı. Yeni antlaşmanın halkı olarak her
gün Tanrı‟nın sözüne bağlı kalmayı her şeyden daha seviyor muyum?
10: Yeni antlaşma, Rab‟bin yasasını zihnime işler. Tanrı bizim için içtenlikle O‟na itaat eden yüreğe sahip olmak için imkân sağladı. İsa Mesih
içimizde çalıştıkça her gün yenilenerek Tanrı‟nın yeni halkı olduğumu bileceğim! O‟nun halkı olma sevincini ilahilerle överim.
11-13: Tanrı‟nın verdiği yeni antlaşma O‟na iman eden herkese günahtan
arınmasına yol açar. İsa Mesih‟in lütfu hepimize verildiği halde Yasaya
bağlı kalıp hem kendimi hem de başkalarını yargılar mıyım?
114
İbraniler 8:1-13
1-2
Söylediklerimizin özü şudur: Göklerde, Yüce Olan‟ın tahtının sağında oturan, kutsal yerde, insanın değil, Rab‟bin kurduğu asıl tapınma
çadırında görev yapan böyle bir başkâhinimiz vardır. 3Her başkâhin sunular, kurbanlar sunmak için atanır. Bu nedenle bizim başkâhinimizin de sunacak bir şeyi olması gerekir. 4Eğer kendisi yeryüzünde olsaydı,
kâhin olamazdı. Çünkü Kutsal Yasa uyarınca sunuları sunanlar var.
5
Bunlar göktekinin örneği ve gölgesi olan tapınakta hizmet ediyorlar. Nitekim Musa tapınma çadırını kurmak üzereyken Tanrı tarafından şöyle
uyarıldı: “Her şeyi sana dağda gösterilen örneğe göre yapmaya dikkat et.”
6
Şimdiyse, İsa daha iyi vaatler üzerine kurulmuş daha iyi bir antlaşmanın
aracısı olduğu kadar, daha üstün bir göreve de sahip olmuştur. 7Eğer o ilk
antlaşma kusursuz olsaydı, ikincisine gerek duyulmazdı. 8Oysa halkını
kusurlu bulan Tanrı şöyle diyor: “ „İsrail halkıyla ve Yahuda halkıyla yeni
bir antlaşma yapacağım günler geliyor‟ diyor Rab. 9„Atalarını Mısır‟dan
çıkarmak için ellerinden tuttuğum gün onlarla yaptığım antlaşmaya benzemeyecek. Çünkü onlar antlaşmama bağlı kalmadılar, ben de onlardan
yüz çevirdim‟ diyor Rab. 10„O günlerden sonra İsrail halkıyla yapacağım
antlaşma şudur‟ diyor Rab, „Yasalarımı zihinlerine işleyeceğim, yüreklerine yazacağım. Ben onların Tanrısı olacağım, onlar da benim halkım olacak. 11Hiç kimse yurttaşını, kardeşini, Rab‟bi tanı diye eğitmeyecek. Çünkü küçük büyük hepsi tanıyacak beni. 12Çünkü suçlarını bağışlayacağım,
günahlarını artık anmayacağım.‟ ” 13Tanrı, “Yeni bir antlaşma” demekle
ilkini eskimiş saymıştır. Eskiyip köhneleşense çok geçmeden yok olur.
115
Kasım
24 Pe
Kutsal Yere Giden Yol
İbraniler 9:1-10
1-5: Bu metinde Buluşma çadırının düzeni anlatılır. Tanrı‟nın nasıl bir
şekilde halkıyla buluştuğunu göstermektedir. Önemli olan Tanrı‟nın her
çağın insanları için hep bir yol göstererek kendisine gelmesini sağlamasıdır. Musa zamanındaki “tapınma düzeni” nasıl onun görevini yaptıysa
bugün bize İsa Mesih‟le O‟nun sözü aracılığıyla Kendini bize açıklayan
Tanrı‟ya şükretmeliyim.
6-8: Tanrı, ilk antlaşmanın tapınma kuralları sınırını göstererek Mesih‟in
gelmesini arzulamamızı sağlar. Aslında halk için Tanrı‟yla görüşme imkânı zaten vardı fakat sınırlıydı çünkü günahlı olan insan Tanrı‟ya istediği
gibi yaklaşamazdı. Kutsal Ruh‟un bunu göstermesi kutsal yere giden yolunu yürekten beklememizi sağladı. Ve bugün bize Tanrı‟ya her zaman
gidebilen yol açıldı. Bana verilen bu harika imkânı sevinçle değerlendirmeliyim.
9,10: İsa Mesih aracılığıyla yeni düzen verilinceye kadar eski düzenine
uymamız gerekiyordu. Eski antlaşmasıyla kişinin vicdanı yetkinleştirilemez. Fakat Mesih aracılığıyla geçerli olan lütuf çağında Kutsal Ruh‟un işlemesiyle kişinin vicdanına kadar tamamen yenilenmesi mümkündür. Bu
lütuf için yürekten sevinmeliyim.
116
İbraniler 9:1-10
1
İlk antlaşmanın tapınma kuralları ve dünyasal tapınağı vardı. 2 Bir çadır kurulmuştu. Kutsal Yer denen birinci bölmede kandillik, masa ve
adak ekmekleri bulunurdu. 3İkinci perdenin arkasında En Kutsal Yer denen bir bölme vardı. 4Altın buhur sunağıyla her yanı altınla kaplanmış
Antlaşma Sandığı buradaydı. Sandığın içinde altından yapılmış man testisi, Harun‟un filizlenmiş değneği ve antlaşma levhaları vardı. 5Sandığın
üstünde Bağışlanma Kapağı‟nı gölgeleyen yüce Keruvlar dururdu. Ama
şimdi bunların ayrıntılarına giremeyiz. 6 Her şey böyle düzenlendikten
sonra kâhinler her zaman çadırın ilk bölmesine girer, tapınma görevlerini yerine getirirler. 7 Ama iç bölmeye yılda bir kez yalnız başkâhin girebilir. Üstelik kendisi için ve halkın bilmeden işlediği suçlar için sunacağı kurban kanı olmaksızın giremez. 8Kutsal Ruh bununla çadırın ilk
bölmesi durdukça, kutsal yere giden yolun henüz açıkça gösterilmediğini
belirtiyor. 9Bu, şimdiki çağ için bir örnektir; sunulan kurbanlarla sunuların tapınan kişinin vicdanını yetkinleştiremediğini gösteriyor. 10 Bunlar
yalnız yiyecek, içecek, çeşitli dinsel yıkanmalarla ilgilidir; yeni düzenin
başlangıcına kadar geçerli olan bedensel kurallardır.
117
Kasım
25 Cu
Antlaşmanın Kanı
İbraniler 9:11-22
11,12: İsa Mesih, kendi kanıyla ilk ve son kez çadırdaki kutsal yere girerek baş kâhin dışında kimseye izin verilmeyen yere giden yolu O‟na iman
eden herkes için açtı. Mesih‟in bu kıymetli kanı için hamdetmeliyim.
13,14: Mesih‟in kanı günahtan dolayı ölmüş sayılan vicdanımızı arındırarak yaşayan Tanrı‟ya hizmet etmeye layık kılar. Hayvanın kanı bile murdar olanı bedensel açıdan kutsal kılmaya layıksa, yeni antlaşmanın aracısı
olan Mesih‟in kanı Kutsal Ruh‟un etkisiyle iman eden bizlerin vicdanımızı kesin temiz kılar. İsa Mesih‟in kanıyla kutsal kılınmış vicdanımla her
gün sevinçle Rab‟le yaşıyor muyum?
15-17: Bir antlaşma kanla pekiştirir ki eğer bir taraf anlaşmasına karşı
geldiğinde ölümle öder. Dolayısıyla Tanrı‟yla yaptığımız antlaşmaya karşı gelmiş olan bizler de ölüm cezasını hak ediyoruz. Fakat İsa Mesih bizi
temsil ederek ölüm cezasını üzerine aldığı için kurtuluş antlaşması bize
hala geçerliliğini kayıp ettirmemiştir. İsa‟nın ölümü beni Tanrı‟nın huzurunda sonsuz yaşama kavuşturdu! Bu sevgisine karşı ben neler yapmaya
hazırım?
18-22: Ölümle ödemek anlamına gelen kan dökülmek bağışlanmak için
şarttır. İsa Mesih‟in kanı sayesinde gerçekleştirilen yeni antlaşmanın altında O‟na iman edenler için günahından bağışlanıp temiz kılınmaya yol
açılmıştır (Mar.14:24). Mesih‟in kanı (yaşam) sayesinde tüm günahımdan
arındığıma dair emin miyim? Artık geçmişteki günahımın altından kalkamayacak değil, bağışlanmaktan emin olup Rab‟be hizmet etmeliyim.
118
İbraniler 9:11-22
11
Ama Mesih, gelecek iyi şeylerin başkâhini olarak ortaya çıktı. İnsan
eliyle yapılmamış, yani bu yaratılıştan olmayan daha büyük, daha yetkin
çadırdan geçti. 12Tekelerle danaların kanıyla değil, sonsuz kurtuluşu sağlayarak kendi kanıyla kutsal yere ilk ve son kez girdi. 13Tekelerle boğaların kanı ve serpilen düve külü murdar olanları kutsal kılıyor, bedensel
açıdan temizliyor. 14 Öyleyse sonsuz Ruh aracılığıyla kendini lekesiz
olarak Tanrı‟ya sunmuş olan Mesih‟in kanının, diri Tanrı‟ya kulluk edebilmemiz için vicdanımızı ölü işlerden temizleyeceği ne kadar daha kesindir! 15Bu nedenle, çağrılmış olanların vaat edilen sonsuz mirası almaları için Mesih yeni antlaşmanın aracısı oldu. Kendisi onları ilk antlaşma
zamanında işledikleri suçlardan kurtarmak için fidye olarak öldü.
16
Ortada bir vasiyet varsa, vasiyet edenin ölümünün kanıtlanması gerekir.
17
Çünkü vasiyet ancak ölümden sonra geçerli olur. Vasiyet eden yaşadıkça, vasiyetin hiçbir etkinliği yoktur. 18Bu nedenle ilk antlaşma bile kan
akıtılmadan yürürlüğe girmedi. 19Musa, Kutsal Yasa‟nın her buyruğunu
bütün halka bildirdikten sonra su, al yapağı, mercanköşkotu ile danaların
ve tekelerin kanını alıp hem kitabın hem de bütün halkın üzerine serpti.
20
“Tanrı‟nın uymanızı buyurduğu antlaşmanın kanı budur” dedi. 21 Aynı
biçimde çadırın ve tapınmada kullanılan bütün eşyaların üzerine kan
serpti. 22 Nitekim Kutsal Yasa uyarınca hemen her şey kanla temiz kılınır, kan dökülmeden bağışlama olmaz.
119
Kasım
26 Ct
Birçoklarının
Günahları için
İbraniler 9:23-28
23,24: Mesih, Tanrı‟nın önünde görünmek üzere bizim için asıl göğe erdi.
Bizi Tanrı‟nın huzuruna götürmek için kendini kurban olarak sunduğundan bahsediyoruz. Eski tapınma düzenine göre günah hayvanın kanıyla
aklanır, fakat İsa Mesih‟in kanıyla tek bir kez sunulan kurban ise Tanrı‟yla günahkâr insan arasında barış sağladı. Artık Tanrı‟nın huzuruna
çıkmak için hiçbir engel yoktur. Bu ne büyük merhamettir?
25,26: Eski kâhinlerin her yıl yeni hayvan kanıyla Tanrı‟nın önünde aklanması gerekirdi. Fakat İsa Mesih tek bir kere kurban sunarak dünyanın
yaratılışından önce tasarlanıp saklanmış olan Tanrı‟nın mükemmel kurtuluş planını tamamlamış oldu. Mesih‟in benim için sağladığı kurtuluşu tam
olarak kavradım mı? O‟nun hayatımda gerçekleştirdiği doğruluk her an
bana yön veriyor mu?
27: Her insan bir kere ölecek ve ölümünden sonra ise Tanrı‟nın yargı kürsüsünün önünde hesap verecektir. Günahın ücreti ölüm, Tanrı'nın armağanı ise Rabbimiz Mesih İsa‟da sonsuz yaşamdır (Rom.6:23). Hayatımın
sonu nasıl olacak? Bedenimin bir kere öleceğine inandığım kadar Rab‟de
olan sonsuz yaşama kavuşacağımdan emin miyim?
28: Tanrı, insanların günah sorununu çözmek için İsa‟yı göndermişti
(Yşa.53:12; Mat.20:28). Ama İsa tekrar gelecek. İlk gelişte, günahtan dolayı ölüme gidenleri kurtarmaya geldi, Fakat ikinci geliş ise doğruluğa ait
olanlarla kötülük yaparak günah işlemeye devam etmiş olanlar arasında
yargılamak için gelecektir. O‟nun ilk gelişine ne kadar sevindimse ikinci
gelişini de sabırsızlıkla bekler miyim?
120
İbraniler 9:23-28
23
Böylelikle aslı göklerde olan örneklerin bu kurbanlarla, ama gökteki
asıllarının bunlardan daha iyi kurbanlarla temiz kılınması gerekti.
24
Çünkü Mesih, asıl kutsal yerin örneği olup insan eliyle yapılan kutsal
yere değil, ama şimdi bizim için Tanrı‟nın önünde görünmek üzere asıl
göğe girdi. 25Başkâhin her yıl kendisinin olmayan kanla En Kutsal Yer‟e
girer; oysa Mesih kendisini tekrar tekrar sunmak için göğe girmedi.
26
Öyle olsaydı, dünyanın kuruluşundan beri Mesih‟in tekrar tekrar acı
çekmesi gerekirdi. Oysa Mesih, kendisini bir kez kurban ederek günahı
ortadan kaldırmak için çağların sonunda ortaya çıkmıştır. 27-28İnsanın bir
kez ölmesi, sonra da yargılanması kaçınılmaz olduğu gibi, Mesih de birçoklarının günahlarını yüklenmek için bir kez kurban edildi. İkinci
kez, günah yüklenmek için değil, kurtuluş getirmek için kendisini bekleyenlere görünecektir.
121
Kasım
27 Pa
Tanrı’nın İsteğini Yerine
Getiren Sunu
İbraniler 10:1-18
1-4: Kutsal Yasa ve onun tapınma düzeni günahı ortadan kaldıramaz, onu
yalnız hatırlatır. Yasa Mesih‟in hizmeti olan “iyi şeylerin” aslı değil, gölgesi olan günahtan tamamen özgür kılamaz. Fakat Mesih‟in kurban sunusu, Tanrı‟nın bizim suçlarımızla günahlarımızı bağışlayıp bir daha anmamasını başardı. Artık Mesih‟in sevgisine kendini adayanlar günahının bağışlanmasına sahiptir. Bunun getirdiği gerçek sevince kavuşabildim mi?
5-10: İsa Mesih‟in Tanrı‟ya itaat ederek kendini kurban etmesi mükemmel bir sunu sunduğunu gösteriyor (Mez.40:6-8). İsa‟nın itaat etmesi sonucu bizler kurtuluşa sahip olduk. Tanrı‟nın hoşnut olduğu sunu, kendimizi kurban ederek O‟nun isteğini yerine getirmekle gerçekleşir. Bugünlerde ibadetimle tapınmam Tanrı‟yı hoşnut eder mi?
11-14: Mesih tek gerçek kâhin olarak dünyaya geldi. O hala da bizim günaha karşı zafer kazanmamız için Tanrı‟nın tahtının sağında oturarak destek verir. Bana zafer kazandıran Mesih‟e sığınmalıyım.
15-18: Tanrı yürekten tövbe ettiğim günahlarımla suçlarımı anmayandır.
Mesih‟in günahlarımın bağışlanması için kurban sunması gerçek bir olaydır. Tanrı‟nın sözüne dayanarak çoktan anılmayan günahlardan dolayı
azap çekmemeliyim.
122
İbraniler 10:1-18
1
Kutsal Yasa‟da gelecek iyi şeylerin aslı yoktur, sadece gölgesi vardır.
Bu nedenle Yasa, her yıl sürekli aynı kurbanları sunarak Tanrı‟ya yaklaşanları asla yetkinliğe erdiremez. 2Erdirebilseydi, kurban sunmaya son verilmez miydi? Çünkü tapınanlar bir kez günahlarından arındıktan sonra artık günahlılık duygusu kalmazdı. 3 Ancak o kurbanlar insanlara yıldan
yıla günahlarını anımsatıyor. 4Çünkü boğalarla tekelerin kanı günahları
ortadan kaldıramaz. 5Bunun için Mesih dünyaya gelirken şöyle diyor:
“Kurban ve sunu istemedin, ama bana bir beden hazırladın. 6Yakmalık
sunudan ve günah sunusundan hoşnut olmadın. 7O zaman şöyle dedim:
„Kutsal Yazı tomarında benim için yazıldığı gibi, senin isteğini yapmak
üzere, ey Tanrı, işte geldim.‟ ” 8Mesih ilkin, “Kurban, sunu, yakmalık
sunu, günah sunusu istemedin ve bunlardan hoşnut olmadın” dedi. Oysa bunlar Yasa‟nın bir gereği olarak sunulur. 9Sonra, “Senin isteğini
yapmak üzere işte geldim” dedi. Yani ikinciyi geçerli kılmak için birinciyi ortadan kaldırıyor. 10Tanrı‟nın bu isteği uyarınca, İsa Mesih‟in bedeninin ilk ve son kez sunulmasıyla kutsal kılındık. 11Her kâhin her gün
ayakta durup görevini yapar ve günahları asla ortadan kaldıramayan aynı
kurbanları tekrar tekrar sunar. 12 Oysa Mesih günahlar için sonsuza dek
geçerli tek bir kurban sunduktan sonra Tanrı‟nın sağında oturdu. 13O
zamandan beri düşmanlarının, kendi ayaklarının altına serilmesini bekliyor. 14Çünkü kutsal kılınanları tek bir sunuyla sonsuza dek yetkinliğe erdirmiştir. 15Kutsal Ruh da bu konuda bize tanıklık ediyor. Önce diyor ki,
16
“Rab, „O günlerden sonra onlarla yapacağım antlaşma şudur: Yasalarımı
yüreklerine koyacağım, zihinlerine yazacağım‟ diyor.” 17Sonra şunu ekliyor: “Onların günahlarını ve suçlarını artık anmayacağım.” 18Bunların bağışlanması durumunda artık günah için sunuya gerek yoktur.
123
Kasım
28 Pt
Yeni Ve Diri Yol
İbraniler 10:19-25
19,20: İsa Mesih kendi bedeniyle yeni ve diri bir yol açarak bize kutsal
yere girme cesaretini sağladı. İsa‟nın bedeni tapınaktaki perde gibi yırtıldı
ki bize yeni ve diri bir yol açılabildi (Mat.27:51). Tapınaktaki perdenin
yırtılması, Tanrı‟nın kızıl denizi ikiye bölerek İsrail halkına denizde bir
yol yapması gibidir. Tanrı, öz oğlunun bedenini esenlik sunusu olarak kabul etmiş demektir. Bu nedenle bizler artık Tanrı‟yla görüşme hakkına
sahip olduk, bize sonsuz yaşamın yolu açılmıştır. Tanrı‟nın oğlunun bana
açtığı bu kıymetli yoldan her gün geçmeli, Tanrı‟nın sevgisinden alıp
doymalıyım.
23: Bize kurtuluş yolunu vaat eden Tanrımız güvenilirdir. Her durumda
benimsediğim umudu olan Tanrı‟ya sımsıkı tutunarak bugün de imanda
devam etmeliyim.
21,22: İman eden bizler Tanrı‟nın evinde bir aileyiz. Bu nedenle her gün
imanın verdiği tam güvenceyle içtenlikle Tanrı‟ya yaklaşmalıyız. Artık
bedenimizle ruhumuz Mesih‟in kanıyla arınmış olduğunu hatırlayarak her
gün kutsallık içinde yaşamam gerektiğini de unutmamalıyım.
24,25: Tanrı‟nın ev halkı olan bizler birbirimize sevgiyle iyi işler yapmak
için gayret etmeliyiz. Topluluğumuzda hiç kimsenin dünyasal akıntıya
kapılıp sürüklenmemesi için (2:1) birbirimizi yüreklendirebiliriz. Rab‟den
aldığımız bereketli sözleri paylaşarak birlikte dua etmek için bir araya
gelmeye çalışmalıyız.
124
İbraniler 10:19-25
19-20
Bu nedenle, ey kardeşler, İsa‟nın kanı sayesinde perdede, yani kendi
bedeninde bize açtığı yeni ve diri yoldan kutsal yere girmeye cesaretimiz vardır. 21Tanrı‟nın evinden sorumlu büyük bir kâhinimiz bulunmaktadır. 22 Öyleyse yüreklerimiz serpmeyle kötü vicdandan arınmış, bedenlerimiz temiz suyla yıkanmış olarak, imanın verdiği tam güvenceyle,
yürekten bir içtenlikle Tanrı‟ya yaklaşalım. 23Açıkça benimsediğimiz
umuda sımsıkı tutunalım. Çünkü vaat eden Tanrı güvenilirdir. 24Birbirimizi sevgi ve iyi işler için nasıl gayrete getirebileceğimizi düşünelim.
25
Bazılarının alıştığı gibi, bir araya gelmekten vazgeçmeyelim; o günün
yaklaştığını gördükçe birbirimizi daha da çok yüreklendirelim.
125
Kasım
29 Sa
Doğru Adam
İmanla Yaşayacak
İbraniler 10:26-39
26-31: Günahlarımız için bedenini kurban ederek bizi kurtaranla tanıştıktan sonra tekrar günahlı hayatına geri dönenler için ancak ağır ceza beklenir. Çünkü bu durum İsa‟nın kıymetli kanını çiğnemek, lütufkâr Ruh‟a
hakaret etmek anlamına gelir. Hayatımda Kutsal Ruh‟a karşı direnerek
günahlı davranışıma tercih ettiğim konular var mı? Ciddi bir şekilde tövbe
ederek geri dönmeliyim.
32-34: İmanda dimdik durabilmek için geçmişteki ruhsal zaferlerimizi hatırlamalıyız. İmandan dolayı çektiğimiz sıkıntılarla acılarımıza rağmen
her şeye sevinçle karşıladığımız anları hatırlar mıyız? Hala sıkıntılı imanlı
hayatımdan bazen vazgeçmek ister miyim?
35,36: Tanrı‟nın bana verdiği vaatlere bakarak ona kavuşabilmem için cesaretle imanımı güçlendirmeliyim. Rab bana dayanma gücünü verecektir.
37-39: İmanla dayanmam gereken süreç çok uzun değildir. Geri çekilmeden dayanırsam çok gecikmeden Rab bizi kayırır. Hayatımızda bazı sıkıntılar oldu ve olacaktır, fakat Mesih‟in bizim için neler yaptığını daha iyi
anladıkça günbegün dayanma gücümüz artacaktır. Rab‟bi izleyerek imanla ilerlemeliyim.
126
İbraniler 10:26-39
26-27
Gerçeği öğrenip benimsedikten sonra, bile bile günah işlemeye devam edersek, günahlar için artık kurban kalmaz; geriye sadece yargının
dehşetli beklenişi ve düşmanları yiyip bitirecek kızgın ateş kalır.
28
Musa‟nın Yasası‟nı hiçe sayan, iki ya da üç tanığın sözüyle acımasızca
öldürülür. 29Eğer bir kimse Tanrı Oğlu‟nu ayaklar altına alır, kendisini
kutsal kılan antlaşma kanını bayağı sayar ve lütufkâr Ruh‟a hakaret ederse, bundan ne kadar daha ağır bir cezaya layık görülecek sanırsınız?
30
Çünkü, “Öç benimdir, karşılığını ben vereceğim” ve yine, “Rab halkını yargılayacak” diyeni tanıyoruz. 31 Diri Tanrı‟nın eline düşmek korkunç bir şeydir. 32Sizlerse aydınlandıktan sonra acılarla dolu büyük bir
mücadeleye dayandığınız o ilk günleri anımsayın. 33Bazen sitemlere,
sıkıntılara uğrayıp seyirlik oldunuz, bazen de aynı durumda olanlarla
dayanışma içine girdiniz. 34Hem hapistekilerin dertlerine ortak oldunuz,
hem de daha iyi ve kalıcı bir malınız olduğunu bilerek mallarınızın yağma edilmesini sevinçle karşıladınız. 35Onun için cesaretinizi yitirmeyin;
bu cesaretin ödülü büyüktür. 36Çünkü Tanrı‟nın isteğini yerine getirmek
ve vaat edilene kavuşmak için dayanma gücüne ihtiyacınız vardır.
37
Artık, “Gelecek olan pek yakında gelecek ve gecikmeyecek. 38Doğru
adamım, imanla yaşayacaktır. Ama geri çekilirse, ondan hoşnut olmayacağım.” 39Bizler geri çekilip mahvolanlardan değiliz; iman edip canlarının
kurtuluşuna kavuşanlardanız.
127
Kasım
30 Ça
İman Örnekleri (1)
İbraniler 11:1-12
1,2: Eski Antlaşma zamanındaki imanlılar İsa Mesih aracılığıyla gerçekleşecek kurtuluş tasarısını görmedikleri halde imanla ona sahiplendi. Onlar görünmeyenlerin varlığından emindi. Fakat bugünü yaşayan bizler
gölgesi değil aslı olan Mesih‟te yaşam veren Ruh‟un yasasına sahibiz
(Rom.8:2). O halde imanım bu kadar yozlaşmış dünyaya göğüs gerecek
kadar güçlü mü?
4-6: Habil‟le Hanok‟un Tanrı‟yı hoşnut eden yaşamları vardı. Günlük hayatımı Tanrı‟ya ibadet eder gibi adanmışlıkla yaşar mıyım?
7: Nuh, Tanrı‟nın sözünü duyup kutsal bir itaatle bir gemi yaparak dünyayı yargıladı. Her gün O‟nun sözüne bakarak O‟nunla yürümek sanki
büyük bir gemi yapmak için çalışmak gibidir. Her gün yalnız Kutsal sözlere itaat ederek yaşamakla Tanrı‟nın egemenliğini miras alacağım!
8-10: İbrahim, miras alacağına iman eder fakat daha gözle görmeden,
Tanrı‟nın kuracağı temelli kenti için yola koyuldu. Hayat boyunca Tanrı‟ya itaat ederek çadırda kaldığı halde imanını yitirmemişti. Görünüşü
inanılmaz güzellikler arasında yaşayarak hiç görünmeyen Rab‟bin kentini
özlemeye devam etmem, güçlü imanım olmazsa imkânsızdır. Fakat İbrahim‟in yaptığı gibi gerçek imanım Rab‟bin yolunda devam etmeye ve
ilerlemeye yardım edecektir.
11,12: Sara vaat edenin güvenilir olduğuna iman ederek kısır ve yaşı ilerlediği halde çocuk sahibi oldu. Ölüden farksız biri olarak sayısız torunlara
sahip olabildi. Bugün Rab‟be olan imanımla aşmam gereken sorunum nedir?
128
İbraniler 11:1-12
İman, umut edilenlere güvenmek, görünmeyen şeylerin varlığından emin
olmaktır. 2Atalarımız bununla Tanrı‟nın beğenisini kazandılar. 3Evrenin
Tanrı‟nın buyruğuyla yaratıldığını, böylece görülenlerin görünmeyenlerden oluştuğunu iman sayesinde anlıyoruz. 4Habil‟in Tanrı‟ya Kayin‟den
daha iyi bir kurban sunması iman sayesinde oldu. İmanı sayesinde doğru
biri olarak Tanrı‟nın beğenisini kazandı. Çünkü Tanrı onun sunduğu
adakları kabul etti. Nitekim Habil ölmüş olduğu halde, iman sayesinde
hâlâ konuşmaktadır. 5İman sayesinde Hanok ölümü tatmamak üzere yukarı alındı. Kimse onu bulamadı, çünkü Tanrı onu yukarı almıştı. Yukarı
alınmadan önce Tanrı‟yı hoşnut eden biri olduğuna tanıklık edildi. 6İman
olmadan Tanrı‟yı hoşnut etmek olanaksızdır. Tanrı‟ya yaklaşan, O‟nun
var olduğuna ve kendisini arayanları ödüllendireceğine iman etmelidir.
7
İman sayesinde Nuh, henüz olmamış olaylarla ilgili olarak Tanrı tarafından uyarılınca, Tanrı korkusuyla ev halkının kurtuluşu için bir gemi
yaptı. Bununla dünyayı yargıladı ve imana dayanan doğruluğun mirasçısı
oldu. 8İman sayesinde İbrahim miras alacağı yere gitmesi için çağrılınca,
Tanrı‟nın sözünü dinledi ve nereye gideceğini bilmeden yola çıktı. 9İman
sayesinde bir yabancı olarak vaat edilen ülkeye yerleşti. Aynı vaadin ortak mirasçıları olan İshak ve Yakup‟la birlikte çadırlarda yaşadı. 10Çünkü
mimarı ve kurucusu Tanrı olan temelli kenti bekliyordu. 11 İbrahim, yaşı
geçmiş ve karısı Sara kısır olduğu halde, imanı sayesinde vaat edeni güvenilir saydığından çocuk sahibi olmak için güç buldu. 12 Böylece tek
bir adamdan, üstelik ölüden farksız birinden gökteki yıldızlar, deniz kıyısındaki kum kadar sayısız torun meydana geldi.
129
Aralık
1 Pe
İman Örnekleri (2)
İbraniler 11:13-26
13-16: İmanlı atalar bu dünyada yaşarken “göksel vatanı” arzuladılar.
Eğer ayrıldıkları ülkeyi düşünselerdi, geri dönmeye fırsatları olurdu, fakat
Tanrı‟nın hazırladığı baba ocağını her şeyden daha çok arzuladılar. Madem bu dünyada yaşarken bir yabancı olarak gurbette olduğumu düşünüyorsam artık tamamen bırakmam gereken şeyler nedir?
17-19: İbrahim, hem ona oğlu İshak‟tan sayısız evlatların olacağını, hem
de onu kendisine kurban etmesini buyuranın aynı Tanrı olduğuna göre İshak‟ı ölümden sonra dirilteceğine de iman etti. Çünkü Tanrı‟nın ölmüş birini dirilteceğinden emindi. Rab‟be olan imanım, hayatımın en değerli
olanından vazgeçebilecek kadar sağlam mı?
20-22: İshak‟la Yakup ve Yusuf‟un “gelecek olaylara” sağlam imanları
vardı. Tanrı‟nın gelecekte tamamlayacağı vaade göre çocuklarını kutsadı.
Ben de gelecek olaylar (Tanrı‟nın Egemenliği‟nin tamamlanması ve onun
mirasçısı olmam) hakkında ne kadar eminim? Bu imanımdan çocuklarımla öğrencilerime iletiyor muyum?
24-26: Musa iman sayesinde ona verilen görkemli bir hayatı reddeder,
Rab için baskı görmeyi seçer. Dünyasal zenginlikten vazgeçerek Mesih
uğruna aşağılanmayı tercih eder. İman gözlerimi açarak görmek istediğim
nedir? Günlük hayatımda imanla ret veya kabul etmem gereken, büyük
veya küçük saymam gerekenler hakkında derin düşünmeliyim.
130
İbraniler 11:13-26
13
Bu kişilerin hepsi imanlı olarak öldüler. Vaat edilenlere kavuşamadılarsa da bunları uzaktan görüp selamladılar, yeryüzünde yabancı ve konuk olduklarını açıkça kabul ettiler. 14Böyle konuşanlar bir vatan aradıklarını gösteriyorlar. 15 Ayrıldıkları ülkeyi düşünselerdi, geri dönmeye
fırsatları olurdu. 16Ama onlar daha iyisini, yani göksel olanı arzu ediyorlardı. Bunun içindir ki, Tanrı onların Tanrısı olarak anılmaktan utanmıyor. Çünkü onlara bir kent hazırladı. 17 İbrahim sınandığı zaman
imanla İshak‟ı kurban olarak sundu. Vaatleri almış olan İbrahim biricik
oğlunu kurban etmek üzereydi. 18Oysa Tanrı ona, “Senin soyun İshak‟la
sürecek” demişti. 19İbrahim Tanrı‟nın ölüleri bile diriltebileceğini düşündü; nitekim İshak‟ı simgesel şekilde ölümden geri aldı. 20İman sayesinde
İshak gelecek olaylarla ilgili olarak Yakup‟la Esav‟ı kutsadı. 21Yakup
ölürken iman sayesinde Yusuf‟un iki oğlunu da kutsadı, değneğinin
ucuna yaslanarak Tanrı‟ya tapındı. 22Yusuf ölürken iman sayesinde
İsrailoğulları‟nın Mısır‟dan çıkacağını anımsattı ve kemiklerine ilişkin
buyruk verdi. 23Musa doğduğunda annesiyle babası onu imanla üç ay gizlediler. Çünkü çocuğun güzel olduğunu gördüler ve kralın fermanından korkmadılar. 24 Musa büyüyünce iman sayesinde firavunun kızının
oğlu olarak tanınmayı reddetti. 25Bir süre için günahın sefasını sürmektense, Tanrı’nın halkıyla birlikte baskı görmeyi yeğledi. 26Mesih uğruna
aşağılanmayı Mısır hazinelerinden daha büyük zenginlik saydı. Çünkü
alacağı ödülü düşünüyordu.
131
Aralık
2 Cu
Bizimle Birlikte
Yetkinliğe Erişir
İbraniler 11:27-40
27-29: İman sayesinde Musa Tanrı‟dan korktuğu için firavun öfkesine
rağmen Mısır‟dan çıkar, Fısıh Bayramını kutlar ve kızıl denizden geçer.
İman sayesinde görünmeyeni görür gibi yaptı, görünendense korkmadı.
İçinde bulunduğum durumlarda her an karar verirken hayatımda çalışan
Tanrı‟mı herkese gösterebilir miyim?
30,31: Kenan ülkesine girdiklerinde İsrailliler iman sayesinde Eriha surları çevresinde dolandılar ve Tanrı‟ya tam güvendikleri için surlar yıkıldı.
Rahav ise iman sayesinde İsrailli casuslara yardım ederek kurtulup Davut‟la İsa‟nın ataları bile oldu. Tanrı‟nın çağrısına imanla cevap verenler
her güçlüğün altından kalkabilir. Bugün imanla dolanmam gereken surlar
veya dostça karşılamam gereken kimseler var mı?
32-38: Tarih boyunca çok sayıda imanlılar kendilerine verilen Tanrı‟nın
sözüne itaat etti. Vaat edileni daha göremedikleri halde vaadin efendisi
olana imanla güvenerek olumlu ve güçlü bir şekilde yaşadılar. Bazıları
dayanılmaz sıkıntı çekip, bazıları hayatını kayıp etse de dirilişine sımsıkı
sarılarak o günün acılarına dayandılar. Bana verilen acılara da Tanrı‟ya
güvendiğim için dayanmaya hazır mıyım?
39,40: Eski imanlılar Tanrı‟nın beğenisini kazandıkları halde vaat edilene
kavuşamadı. İsa‟dan sonraki imanlılar ise vaadin aslını gördü. Artık daha
güçlü imanla ve itaatle yaşamalıyız. Yoksa eski imanlıların emeğine layık
olamayız.
132
İbraniler 11:27-40
27
Kralın öfkesinden korkmadan imanla Mısır‟dan ayrıldı. Görünmez
Olan‟ı görür gibi dayandı. 28İlk doğanları öldüren melek İsrailliler‟e dokunmasın diye Musa imanla, Fısıh kurbanının kesilmesini ve kanının
kapılara sürülmesini sağladı. 29 İman sayesinde İsrailliler karadan geçer
gibi Kızıldeniz‟den geçtiler. Mısırlılar bunu deneyince boğuldular.
30
İsrailliler yedi gün boyunca Eriha surları çevresinde dolandılar; sonunda
imanları sayesinde surlar yıkıldı. 31 Fahişe Rahav casusları dostça karşıladığı için imanı sayesinde söz dinlemeyenlerle birlikte öldürülmedi.
32
Daha ne diyeyim? Gidyon, Barak, Şimşon, Yiftah, Davut, Samuel ve
peygamberlerle ilgili olanları anlatsam, zaman yetmeyecek. 33Bunlar
iman sayesinde ülkeler ele geçirdiler, adaleti sağladılar, vaat edilenlere
kavuştular, aslanların ağzını kapadılar. 34Kızgın ateşi söndürdüler, kılıcın
ağzından kaçıp kurtuldular. Güçsüzlükte kuvvet buldular, savaşta güçlendiler, yabancı orduları bozguna uğrattılar. 35Kadınlar dirilen ölülerini geri
aldılar. Başkalarıysa salıverilmeyi reddederek dirilip daha iyi bir yaşama
kavuşma umuduyla işkencelere katlandılar. 36 Daha başkaları alaya alınıp kamçılandı, hatta zincire vurulup hapsedildi. 37 Taşlandılar, testereyle biçildiler, kılıçtan geçirilip öldürüldüler. Koyun postu, keçi derisi
içinde dolaştılar, yoksulluk çektiler, sıkıntılara uğradılar, baskı gördüler.
38
Dünya onlara layık değildi. Çöllerde, dağlarda, mağaralarda, yeraltı
oyuklarında dolanıp durdular. 39İmanları sayesinde bunların hepsi Tanrı‟nın beğenisini kazandıkları halde, hiçbiri vaat edilene kavuşmadı.
40
Bizden ayrı olarak yetkinliğe ermesinler diye, Tanrı bizim için daha iyi
bir şey hazırlamıştı.
133
Aralık
3 Ct
İman ve Sabırla
Terbiye Edilmek
İbraniler 12:1-13
1-4: Tanrı, iman koşusunda zafer kazanmamız için bize iman atalarını
destekçiler olarak verdi. Onlardan biri de İsa Mesih‟in kendisidir.
11.bölümde gösterilen iman atalarımızın hayatlarından çok büyük teşvik
alabiliriz. İmanı hem başlayan hem de tamamlayan İsa‟nın bizim için nasıl acılara katlandığını gördükçe güç alıyoruz. İsa‟yı görmemiş imanlılara
göre daha uygun şartların altında hayatını sürdüren bizler çok şanslıyız.
Bu nedenle hep benimle birlikte olan İsa‟ya bakarak iman yolunda sevinçle devam etmeliyim.
5-8: Tanrı sevdiği çocukları terbiye edendir. O‟nun terbiyesini reddedersek O‟nun baba sevgisini kabullenemeyeceğimiz anlamına gelir. Hedefimiz İsa Mesih‟in seviyesine gelmemizdir. Bu nedenle sevgili babamızın
terbiyesine katlanmalıyız. Sıkıntılı günlerden geçmekte miyim? Beni olgunlaştıran babaya güvenerek O‟nun iyi niyetinin sonucunu bekleyeceğim.
9-11: Terbiye edilmek acı gelse de sonradan esenlik getireceğinden emin
olup sevinçle katlanmam gerek (Ko.1:11). Çünkü biliyorum ki bu eğitim
beni Rab‟be yaklaştırır, esenlikle doğruluk getirir.
4: Günaha karşı savaşmak istediğimiz halde henüz İsa gibi kan akıtacak
kadar mücadelede bulunmadık. Günlük hayatımda kolay yola kaçarak günaha göz yummuyor muyum?
134
İbraniler 12:1-13
1
İşte çevremizi bu denli büyük bir tanıklar bulutu sardığına göre, biz de
her yükü ve bizi kolayca kuşatan günahı üzerimizden sıyırıp atalım ve
önümüze konan yarışı sabırla koşalım. 2Gözümüzü imanımızın öncüsü ve
tamamlayıcısı İsa‟ya dikelim. O kendisini bekleyen sevinç uğruna utancı
hiçe sayıp çarmıhta ölüme katlandı ve şimdi Tanrı‟nın tahtının sağında
oturuyor. 3Yorulup cesaretinizi yitirmemek için, günahkârların bunca
karşı koymasına katlanmış Olan‟ı düşünün. 4Günaha karşı verdiğiniz mücadelede henüz kanınızı akıtacak kadar direnmiş değilsiniz. 5Size oğullar
diye seslenen şu öğüdü de unuttunuz: “Oğlum, Rab‟bin terbiye edişini hafife alma, Rab seni azarlayınca cesaretini yitirme. 6Çünkü Rab sevdiğini
terbiye eder, Oğulluğa kabul ettiği herkesi cezalandırır.” 7Terbiye edilmek
uğruna acılara katlanmalısınız. Tanrı size oğullarına davranır gibi davranıyor. Hangi oğul babası tarafından terbiye edilmez? 8Herkesin gördüğü
terbiyeden yoksunsanız, oğullar değil, yasadışı evlatlarsınız. 9Kaldı ki, bizi terbiye eden dünyasal babalarımız vardı ve onlara saygı duyardık. Öyleyse Ruhlar Babası‟na bağımlı olup yaşamamız çok daha önemli değil
mi? 10Babalarımız bizi kısa bir süre için, uygun gördükleri gibi terbiye ettiler. Ama Tanrı, kutsallığına ortak olalım diye bizi kendi yararımıza
terbiye ediyor. 11Terbiye edilmek başlangıçta hiç tatlı gelmez, acı gelir.
Ne var ki, böyle eğitilenler için bu sonradan esenlik veren doğruluğu
üretir. 12-13Bunun için sarkık ellerinizi kaldırın, bükük dizlerinizi doğrultun, ayaklarınız için düz yollar yapın. Öyle ki, kötürüm olan parça eklemden çıkmasın, tersine şifa bulsun.
135
Aralık
4 Pa
Saygı Ve Korkuyla Tapın!
İbraniler 12:14-29
18-24: Sina dağında Tanrı‟yla antlaşma yaparken halk O‟nun huzurunda
korkmuştu. Fakat Yeni Antlaşma‟nın halkı olan bizler için göksel Yeruşalim olan kilise topluluğumla Tanrı‟nın huzurunda seviniyoruz. Çünkü
Habil‟in kanından daha değerli olan İsa‟nın kanı bizi Tanrı‟yla barıştırdı.
Bu lütuf sayesinde Tanrı‟nın kutsal halkıyla toplantılarda şenlik içinde
O‟na tapabiliriz. Artık Yeni Antlaşma‟nın halkı çok daha kutsal bir hayat
sürmeye çağrılmıştır.
25-28: Tanrı, kendi halkına “sarsılmayan” yani “ortadan kaldırılamaz”
egemenliğini armağan eder. Mesih‟in tamamladığı görevi sonucu O‟nun
halkı olan bizler sonsuza dek sarsılmayan göklerde yaşayacağız. Bu dünya bir gün biter, fakat sonsuz yaşam artık bize aittir. Bu kadar büyük lütuf
için Tanrı korkusuyla yalnız O‟nu hoşnut etmek için yaşamak herkese kolay gelmeli!
29: Tanrımız, gerektiğinde yakıp yok eder. O‟nun bunca iyiliğine karşı
şükretmez, gerçeği bildiği halde yerine getirmezsek yargılanırız. Bu uyarıyı hafife almamalıyım.
14-17: herkesle barış içinde yaşamaya, kutsal olmaya gayret etmemiz için
topluluktaki kardeşler arasında Tanrı‟nın lütfundan yoksun kalanların olmaması için dikkat etmeliyiz. Yüreğimizde acı kök filizlenmemesi için
sorunları çabuk çözmeye, kutsal değerlere saygısızlık yapmamaya bakmalıyız. Her konuda gerektiğinde tövbe ederek yenilenmeye gayret etmeliyim.
136
İbraniler 12:14-29
14
Herkesle barış içinde yaşamaya, kutsal olmaya gayret edin. Kutsallığa
sahip olmadan kimse Rab‟bi göremeyecek. 15 Dikkat edin, kimse Tanrı‟nın lütfundan yoksun kalmasın. İçinizde sizi rahatsız edecek ve birçoklarını zehirleyecek acı bir kök filizlenmesin. 16 Kimse fuhuş yapmasın
ya da ilk oğulluk hakkını bir yemeğe karşılık satan Esav gibi kutsal değerlere saygısızlık etmesin. 17Biliyorsunuz, Esav daha sonra kutsanma
hakkını miras almak istediyse de geri çevrildi. Kutsanmak için gözyaşı
döküp yalvarmasına karşın, vermiş olduğu kararın sonucunu değiştiremedi. 18-19Sizler dokunulabilen, alev alev yanan dağa, karanlığa, koyu karanlık ve kasırgaya, gürleyen çağrı borusuna, tanrısal sözleri ileten sese
yaklaşmış değilsiniz. O sesi işitenler, kendilerine bir sözcük daha söylenmesin diye yalvardılar. 20“Dağa bir hayvan bile dokunsa taşlanacak”
buyruğuna dayanamadılar. 21Görünüm öyle korkunçtu ki, Musa, “Çok
korkuyorum, titriyorum” dedi. 22-24Oysa sizler Siyon Dağı‟na, yaşayan
Tanrı‟nın kenti olan göksel Yeruşalim‟e, bir bayram şenliği içindeki on
binlerce meleğe, adları göklerde yazılmış ilk doğanların topluluğuna
yaklaştınız. Herkesin yargıcı olan Tanrı‟ya, yetkinliğe erdirilmiş doğru
kişilerin ruhlarına, yeni antlaşmanın aracısı olan İsa‟ya ve Habil‟in kanından daha üstün bir anlam taşıyan serpmelik kana yaklaştınız. 25Bunları
söyleyeni reddetmemeye dikkat edin. Çünkü yeryüzünde kendilerini uyaranı reddedenler kurtulamadılarsa, göklerden bizi uyarandan yüz çevirirsek, bizim de kurtulamayacağımız çok daha kesindir. 26O zaman O‟nun sesi yeri sarsmıştı. Ama şimdi, “Bir kez daha yalnız yeri değil, göğü de
sarsacağım” diye söz vermiştir. 27 “Bir kez daha” sözü, sarsılanların, yani yaratılmış olan şeylerin ortadan kaldırılacağını, böylelikle sarsılmayanların kalacağını anlatıyor. 28Böylece sarsılmaz bir egemenliğe kavuştuğumuz için minnettar olalım. Öyle ki, Tanrı‟yı hoşnut edecek biçimde saygı ve korkuyla tapınalım. 29Çünkü Tanrımız yakıp yok eden bir
ateştir.
137
Aralık
5 Pt
Övgü Kurbanları Sunalım!
İbraniler 13:1-17
1-3: Kardeş sevgimiz hapiste olanlarla baskı görenler gibi insanları anımsamakla gerçekleşir. Konuksever olmakla bilmeden meleklere hizmet
edenler olduğuna göre bugün kayırdığımız insanlar aracılığıyla Rab‟bi
hoşnut ettiğimizden emin olmalıyız. Sıkıntı çekmekte olanları anımsamak
için bugün ne yapabilirim?
4: Kardeş sevgisinin bir örneği olarak evlilikten bahsedilir. Evlilik yatağı
derken yalnız kendi ilişkisine değil, kardeşlerin kutsal evliliğine de leke
girmemesi için dikkat etmeyi hatırlatır. Evlilik dışındaki ilişkiye karşı
Tanrı‟nın yargısını ciddiye almalıyız.
5,6: Tanrı‟nın halkı dünyanın gidişine karşı direnmelidir. Paraya düşkün
olmamalı, Tanrı‟nın verdiği kadarla yetinmeyi öğrenmelidir. Fakir olsam
da yalnız Rab‟be güvenerek yaşamaya hazır mıyım?
7-9: Tanrı‟nın sözünü ileten önderlerin yaşamına dikkat ederek onların
imanından örnek almalıyız. Benzemek istediğim önderler var mı? Hiç değişmeyen harika önder olan İsa‟nın hep aramızda olduğuna hamt edelim.
Her yönden O‟na benzeyelim.
10-16: İsa Mesih‟in kendisini sunmasından örnek alarak biz de kendimizi
Tanrı‟yı hoşnut eden övgüleri sunular olarak sunalım. Hayatımın her durumunda ve her konuda İsa‟nın adını överek yaşamalıyız. Bu iyilik yapmak ve bizde olanı başkalarla paylaşmak anlamına gelir. Bugün neyle
Rab‟be övgü sunayım?
17: Önderlerin sözünü dinleyip onlara bağlı kalırsak kendimize iyilik
yapmış oluruz. Onlar bizim için Tanrı‟nın önünde hesap verecektir ki görevlerini sevinçle yapabilmeleri için destek vermemiz gerekir. Önderlerime karşı itaatkâr mıyım?
138
İbraniler 13:1-17
Kardeş sevgisi sürekli olsun. 2Konuksever olmaktan geri kalmayın.
Çünkü bu sayede bazıları bilmeden melekleri konuk ettiler. 3Hapiste olanları, onlarla birlikte hapsedilmiş gibi anımsayın. Sizin de bir bedeniniz
olduğunu düşünerek baskı görenleri hatırlayın. 4Herkes evliliğe saygı
göstersin. Evlilik yatağı günahla lekelenmesin. Çünkü Tanrı fuhuş yapanları, zina edenleri yargılayacak. 5Yaşayışınız para sevgisinden uzak olsun.
Sahip olduklarınızla yetinin. Çünkü Tanrı şöyle dedi: “Seni asla terk etmeyeceğim, seni asla yüzüstü bırakmayacağım.” 6Böylece cesaretle diyoruz ki, “Rab benim yardımcımdır, korkmam; insan bana ne yapabilir?”
7
Tanrı‟nın sözünü size iletmiş olan önderlerinizi anımsayın. Yaşayışlarının sonucuna bakarak onların imanını örnek alın. 8İsa Mesih dün, bugün
ve sonsuza dek aynıdır. 9Çeşitli garip öğretilerin etkisine kapılıp sürüklenmeyin. Yüreğin yiyeceklerle değil, Tanrı lütfuyla güçlenmesi iyidir.
Yiyeceklere güvenenler hiçbir yarar görmediler. 10Bir sunağımız var ki,
tapınma çadırında hizmet edenlerin ondan yemeye hakları yoktur.
11
Başkâhin günah sunusu olarak hayvanların kanını kutsal yere taşır, ama
bu hayvanların cesetleri ordugahın dışında yakılır. 12Bunun gibi, İsa da
kendi kanıyla halkı kutsal kılmak için kent kapısının dışında acı çekti.
13
Öyleyse biz de O‟nun uğradığı aşağılanmaya katlanarak ordugahtan
dışarıya çıkıp yanına gidelim. 14Çünkü burada kalıcı bir kentimiz yoktur,
biz gelecekteki kenti özlüyoruz. 15Bu nedenle, İsa aracılığıyla Tanrı‟ya
sürekli övgü kurbanları, yani O‟nun adını açıkça anan dudakların meyvesini sunalım. 16İyilik yapmayı, sizde olanı başkalarıyla paylaşmayı unutmayın. Çünkü Tanrı bu tür kurbanlardan hoşnut olur. 17Önderlerinizin sözünü
dinleyin, onlara bağlı kalın. Çünkü onlar canlarınız için hesap verecek
kişiler olarak sizi kollarlar. Onların sözünü dinleyin ki, görevlerini inleyerek değil –bunun size yararı olmaz– sevinçle yapsınlar.
139
Aralık
6 Sa
Koyunların Büyük Çobanı
İbraniler 13:18-25
20,21: Tanrımız, koyunların büyük çobanı olan İsa Mesih‟i ölümden dirilten esenlik Tanrısıdır. İsa bizim için kanını akıttı ve Tanrı ise o kanı sayesinde İsa‟yı dirilterek kurtuluşumuzu tamamladı. Bu nedenle bize her iyilikle donatarak O‟nu hoşnut eden şeyleri yerine getirmeye yetkili kılacaktır. Artık kendi gücümüzle yapamadığımızı Mesih aracılığıyla yapabiliriz.
Mesih‟e sonsuzlara dek yücelik olsun!
18,19: Topluluktaki önderlerle öğretmenler için dua etmeliyiz. Onların
temiz vicdanıyla olumlu bir yaşam sürdürmek konusunda ısrarla dua etmeliyiz. Tanrı‟nın isteğini yerine getirerek emek verenler için dua desteği
veriyor muyum?
22: İbraniler‟in yazarı bu mektubu okuyanlarından ilettiği öğütleri hoş
görmelerini bekler. Mektubunda dünyanın akıntıya kapılıp sürüklenmemeleri (2:1), duyduğu sözü imanla birleştirerek (4:2), yetkinliğe doğru
ilerlemeleri için öğüt vermişti. Bugünlerde Rab‟den sık sık duyduğum bir
öğüt var mı? Onu kabul ederek yerine getirip yetkin bir imana sahip olmalıyım.
24: Topluluktaki bütün önderlerle kardeşler birbirini selamlayarak ilişkide
bulunmalıdır. Bugün Tanrı‟nın sözüyle selamlaşmam gereken kimseler
var mı?
140
İbraniler 13:18-25
18
Bizim için dua edin. Vicdanımızı temiz tuttuğumuza, her bakımdan
olumlu bir yaşam sürmek istediğimize eminiz. 19Yanınıza tez zamanda
dönebilmem için dua etmenizi özellikle rica ediyorum. 20Esenlik veren
Tanrı, koyunların büyük Çobanı‟nı, Rabbimiz İsa‟yı sonsuza dek sürecek
antlaşmanın kanıyla ölümden diriltti. 21Tanrı, isteğini yerine getirebilmeniz için sizi her iyilikle donatsın; kendisini hoşnut eden şeyi İsa Mesih
aracılığıyla bizlerde gerçekleştirsin. Mesih‟e sonsuzlara dek yücelik olsun! Amin. 22Kardeşler, size rica ediyorum, öğütlerimi hoş görün. Zaten size kısaca yazdım. 23Kardeşimiz Timoteos‟un salıverildiğini bilmenizi istiyorum. Yakında yanıma gelirse, onunla birlikte sizi görmeye geleceğim.
24
Önderlerinizin hepsine ve bütün kutsallara selam söyleyin. İtalya‟dan
olanlar size selam ederler. 25 Tanrı‟nın lütfu hepinizle birlikte olsun!
Amin.
141
Aralık
7 Ça
Yakmalık Sunu
Levililer 1:1-17
1: Tanrı İsrailliler‟in Buluşma Çadırı‟nı kurmasını sağlayıp orada onlara
kutsal bir halk olmanın yolunu gösterdi. İsrailliler‟i Mısır‟dan çıkartıp onları kendisiyle paydaşlık kurabilecek kutsal bir halk yaptı. Beni İsa Mesih
aracılığıyla kurtuluşa kavuşturan Tanrı, kendisiyle paydaşlık kurmamı
sağlar. Her gün O‟nun huzuruna çıkıp O‟na layık bir çocuk olmak için
O‟nun sesine kulak veriyor muyum?
4,9,13,17: Sunu yakıldığı zaman Tanrı‟nın öfkesi diner. Ancak O‟nun öfkesini dindiren aslında sunuyu yakmak değildir (Yşa.1:11-17). Tanrı
İsa‟yı bir sunu olarak benim için sunmuştur (İbr.7:27). Sunu sunan kişi
alçakgönüllü bir ruhla pişman bir yüreğe sahip olmalıdır. Tanrı bundan
hoşlanır. Rab dinsel faaliyetleri yerine getireni değil, İsa‟nın çarmıhta
yaptığı fedakârlığı benimseyerek işlediği günahlardan pişmanlık duyan
yüreği kabul eder (Mez.51:17).
Bütün ayetler: Rab‟be sunu sunacak kişi sunulacak hayvanı getirip sunağın kuzey tarafında keser ve işkembesini, bağırsaklarını, ayaklarını yıkar.
Kâhin ise hayvanın kanını sunağın her yanına döktükten sonra sunağın
üzerinde yakar. Rab‟be yaklaşmak isteyen herkes, erkek veya kadın fark
etmeden sunuyla birlikte Rab‟be yaklaşabilir. Maddi durumu iyi olmayanlar pahalı olmayan kumru ya da güvercin sunabilir. Fedakârlık olmadan
sunu sunulmaz. Rab‟be yaklaştığım zaman öncelikle kendimi bir sunu
olarak sunmalıyım. O zaman Rab beni ve ibadetimi kabul eder (Yar.4:4).
3,4,13,16: Rab‟be sunulacak sunu kusursuz olmalıdır. Hayvanın işkembesini, bağırsaklarını, ayaklarını yıkamalı ve kursağını pisliğiyle birlikte sunağın doğusuna atmalıdır. Sununun başına elini koyan kişi sunuyla bir
olur. Kusursuz ve lekesiz kuzuyu andıran Mesih‟in değerli kanı sayesinde
yeni yaşama kavuştum (1Pe.1:19). Eğer İsa‟nın ölümüyle birlikte günah
karşısında öldüysem, O‟nunla birlikte yaşamalıyım (Rom.6:1-11). Rab‟bi
eksiksiz ve kusursuz halimle göreceğim günü umutla beklemeliyim
(1Se.5:23). Bu çağın gidişine uymadan bedenimi Tanrı‟yı hoşnut eden bir
kurban olarak sunuyor muyum (Rom.12:1-2).
142
Levililer 1:1-17
1
RAB Musa‟yı çağırıp Buluşma Çadırı‟ndan ona şöyle seslendi: 2“İsrail
halkıyla konuş, onlara de ki, „İçinizden biri RAB‟be sunu olarak bir hayvan sunacağı zaman, sığır ya da davar sunmalı. 3“„Eğer yakmalık sunu sığırsa, kusursuz ve erkek olmalı. RAB‟bin sunuyu kabul etmesi için onu
Buluşma Çadırı‟nın giriş bölümünde sunmalı. 4Elini yakmalık sununun
başına koymalı. Sunu kişinin günahlarının bağışlanması için kabul edilecektir. 5Boğayı RAB‟bin önünde kesmeli. Harun soyundan gelen kâhinler
boğanın kanını getirip Buluşma Çadırı‟nın giriş bölümündeki sunağın her
yanına dökecekler. 6Sonra kişi yakmalık sunuyu yüzüp parçalara ayırmalı.
7
Kâhin Harun‟un oğulları sunakta ateş yakıp üzerine odun dizecekler.
8
Hayvanın başını, iç yağını, parçalarını sunakta yanan odunların üzerine
yerleştirecekler. 9Kişi hayvanın işkembesini, bağırsaklarını ve ayaklarını
yıkayacak. Kâhin de hepsini yakmalık sunu, yakılan sunu ve RAB‟bi
hoşnut eden koku olarak sunağın üzerinde yakacaktır. 10“„Eğer kişi yakmalık sunu olarak davar, yani koyun ya da keçi sunmak istiyorsa, sunusu
kusursuz ve erkek olmalı. 11Onu sunağın kuzeyinde, RAB‟bin önünde
kesmeli. Harun soyundan gelen kâhinler kanı sunağın her yanına dökecekler. 12Kişi başını, iç yağını kesip hayvanı parçalara ayırmalı. Kâhin
bunları sunakta yanan odunların üzerine yerleştirecek. 13Kişi hayvanın işkembesini, bağırsaklarını, ayaklarını yıkamalı. Kâhin bunları sunak üzerinde yakarak sunmalı. Bu yakmalık sunu, yakılan sunu ve RAB‟bi hoşnut eden kokudur. 14“„Eğer kişi yakmalık sunu olarak RAB‟be kuş sunmak istiyorsa, kumru ya da güvercin sunmalı. 15Kâhin sunuyu sunağa getirecek, başını ayırıp sunağın üzerinde yakacak. Kuşun kanı sunağın yan
tarafından akıtılacak. 16Kâhin kuşun kursağını pisliğiyle birlikte çıkarıp
sunağın doğusundaki küllüğe atacak. 17Kanatlarını tutarak kuşu ikiye bölecek, ama tümüyle ayırmayacak. Sonra kuşu sunakta yanan odunların üstünde yakmalı. Bu yakmalık sunu, yakılan sunu ve RAB‟bi hoşnut eden
kokudur.‟”
143
Aralık
8 Pe
Tahıl Sunusu
Levililer 2:1-16
Bütün ayetler: Eski zamanlarda insanlar hükümdarlarına bağlı olduklarını göstermek için tahıl sunusu sunarlardı. Tanrı‟yla antlaşma yapan İsrailliler hükümdar olan Tanrı‟ya tahıl sunusu sunarak O‟na bağlılıklarını ifade eder ve merhameti için teşekkür ederdi. İlk yetişen ürünü Rab‟be getirerek O‟nun sadakatini anarlardı (Yas.26:9-10). Her sabah ve akşam anma
payı olarak tahıl sunusu sunarken O‟nun iyiliği anımsanmalıdır.
1,2,15,16: Tahıl sunusunda zeytinyağı ve bütün günnüğü birlikte yakılmalıdır. Zeytinyağı ve günnük sevinci simgeler. Bu yüzden günahı bağışlatmak için sunulan yakmalık sunu ya da günah sunusuyla birlikte sunulmaz.
Yakmalık sunu aracılığıyla bağışlanıp kendisine yaklaşmamı sağlayan
Tanrı, tahıl sunusu aracılığıyla da tüm ihtiyaçlarımı karşılayan merhametini hatırlamamı sağlar.
2,9,16: Bir avuç dolu un sunu olarak yakıldıktan sonra geri kalanı kâhinlere bırakılır. Levililer‟in ondalığıyla sunular sayesinde geçinmekte olan
kâhinler için tahıl sunusu çok önemlidir. Ben de topluluğumda Rab‟bin
sözünü yayan ve duaya kendilerini adayan kişilerin geçiminden sorumlu
olduğumu hatırlamalıyım. Rab‟bin sözünü yayan kişilerin Rab‟bin sözüyle yaşamaları için katkıda bulunuyor muyum (1Ko.9:13-14)?
4-13: Yakılan sunu içinde maya ya da bal yakılmamalıdır. Ama bütün tahıl sunusuna tuz katılmalıdır. Mayayla bal mayalanır. Maya, yozlaşmayla
bozulmayı simgeler. Fakat tuz değişmez ve bozulmayı engeller. Böylece
Tanrı antlaşmasının değişmediğini hatırlatır. Rab‟bin çocuğu olarak sürekli kendimi adayarak O‟nun değişmeyen sözünde kalmalıyım.
144
Levililer 2:1-16
1
“„Biri RAB‟be tahıl sunusu getirdiği zaman, sunusu ince undan olmalı.
Üzerine zeytinyağı dökerek ve günnük koyarak 2sunuyu Harun soyundan
gelen kâhinlere götürmeli. Kâhin avuç dolusu ince un, zeytinyağı ve bütün günnüğü alıp sunağın üzerinde anma payı olarak yakacak. Bu yakılan
sunu ve RAB‟bi hoşnut eden kokudur. 3Tahıl sunusundan artakalan Harun‟la oğullarına bırakılmalı. RAB için yakılan bir sunu olduğundan çok
kutsaldır. 4“„Eğer fırında pişirilmiş tahıl sunusu sunuyorsan, zeytinyağıyla
yoğrulmuş ince undan yapılmış mayasız pideler ya da üzerine yağ sürülmüş mayasız yufkalar olmalı. 5Eğer sunu sacda pişirilmiş tahıl sunusu ise,
zeytinyağıyla yoğrulmuş mayasız ince undan yapılmalı. 6Onu sunarken
parçalara ayırıp üzerine zeytinyağı dökeceksin. Bu tahıl sunusudur. 7Eğer
sunu tavada pişirilmiş tahıl sunusu ise, ince un ve zeytinyağıyla yoğrulmuş olmalı. 8Böyle yapılmış tahıl sunusunu RAB‟be sunmak için getirip
kâhine vereceksin. Kâhin de onu sunağa götürecek. 9Anma payı olarak tahıl sunusundan bir parça alıp yakılan sunu ve RAB‟bi hoşnut eden koku
olarak sunak üzerinde yakacak. 10Tahıl sunusundan artakalan Harun‟la
oğullarına bırakılmalı. RAB için yakılan bir sunu olduğundan çok kutsaldır. 11“„RAB‟be sunacağınız tahıl sunularının hiçbirine maya katılmamalı.
Çünkü RAB için yakılan sunu içinde hiçbir zaman maya ya da bal yakılmamalı. 12Bunları ilk ürünlerinizin sunusu olarak RAB‟be sunabilirsiniz.
Ancak RAB‟bi hoşnut eden koku olarak sunak üzerinde sunulmamaları
gerekir. 13Bütün tahıl sunularını tuzlayacaksınız. Tanrı‟nın sizinle yaptığı
antlaşmayı simgeleyen tuzu tahıl sunularından hiç eksik etmeyeceksiniz.
Bütün sunulara tuz katacaksınız. 14“„Eğer RAB‟be ilk ürünlerin tahıl sunusunu getiriyorsan, kavrulup dövülmüş, taze devşirilmiş buğday başakları sunacaksın. 15Üzerine zeytinyağı ve günnük koyacaksın. Tahıl sunusudur bu. 16Kâhin biraz dövülmüş buğday ve zeytinyağı alıp günnüğün tümüyle birlikte anma payı olarak yakacak. RAB için yakılan sunudur bu.‟”
145
Aralık
9 Cu
Esenlik Sunusu
Levililer 3:1-17
Bütün ayetler: Halk esenlik sunusunu, Tanrı‟yla barışık ve esenlik içinde
olduğu için sunar. Tanrı‟yla doğru bir ilişkide bulunmak için öncelikle
yakmalık sunu sunulur. Çünkü esenliğe Tanrı‟yla ilişkim olduğunda kavuşurum. Sahip olduğum hiçbir şeyde esenlik bulamam. Ancak Mesih‟in
kanıyla aklandığım zaman Tanrı‟yla barışıp esenlik içinde yaşayabilirim.
O zaman hayatımdaki karmaşa bir düzen içine girer.
1,2,6-8: Esenlik sunusu olarak erkek ya da dişi, kusursuz bir hayvan
Rab‟be, Buluşma Çadırı‟nın önüne getirilir. Ve sunu sunacak kişi hayvanın üzerine elini koyarak kendisinin günahı yerine hayvanı kesmelidir.
Yakmalık sunuyla tahıl sunusu her sabah ve akşamüstü sunulmalıdır. Fakat esenlik sunusu sunmak isteyen kişi istediği zaman, şükranla Rab‟be
sunabilir. Sunu sunan kişiyle birlikte ailesi ve komşuları da sunu sunulduktan sonra sofraya oturur (Yas.12:7). Sunu sunacak kişi belirlenir ve bu
kişi sunuyu yakınlarıyla paylaşır. Rab‟de esenlik içinde bulunduğum için
sevincimi kardeşlerle paylaşıyor muyum?
3,4,9,10,17: Esenlik sunusunun yakmalık sunudan farkı, sununun bağırsak ve işkembe yağlarının, böbreklerinin, böbrek üstü yağlarının, karaciğerden böbreklere uzanan perdenin yakılmasıdır. Yakmalık sunuda ise
hayvanın tümü yakılır. Yağ en iyi kısım olduğundan, Rab‟be sunulması
gerekli olabilir. Kan da yaşamı simgelediği için yenmesine izin verilmez.
Hayvanın iç kısmı Rab‟be sunulurken sunuyu sunan kişi kendisini tamamen Rab‟be adamalıdır. Kişi yüreğini Rab‟be adamadan O‟nunla esenlik
içinde olamaz. Zekâm, duygularım ve bütün varlığımla Rab‟be yaklaşıyor
muyum?
146
Levililer 3:1-17
1
“„Eğer biri esenlik kurbanı olarak sığır sunmak istiyorsa, RAB‟be erkek
ya da dişi, kusursuz bir hayvan sunmalı. 2Elini sununun başına koyup onu
Buluşma Çadırı‟nın giriş bölümünde kesmeli. Harun soyundan gelen kâhinler kanı sunağın her yanına dökecekler. 3Kişi esenlik sunusunun bazı
parçalarını RAB için yakılan sunu olarak sunmalı. Sununun bağırsak ve
işkembe yağlarını, 4böbreklerini, böbrek üstü yağlarını, karaciğerden böbreklere uzanan perdeyi ayıracak. 5Harun‟un oğulları sunakta yanan odunların üzerinde duran yakmalık sununun üzerinde bunları yakacak. Yakılan
sunu, RAB‟bi hoşnut eden kokudur. 6“„Eğer kişi esenlik kurbanı olarak
RAB‟be davar sunmak istiyorsa, erkek ya da dişi, sunusu kusursuz olmalı.
7
Eğer kuzu sunmak istiyorsa, RAB‟bin önünde sunmalı. 8Elini sununun
başına koyup onu Buluşma Çadırı‟nın önünde kesmeli. Harun‟un oğulları
kanı sunağın her yanına dökecekler. 9Kişi esenlik kurbanının bazı parçalarını RAB için yakılan sunu olarak sunmalı. Yağını almalı, kuyruk sokumunun dibinden bütün kuyruk yağını kesmeli, bağırsak ve işkembe yağlarını, 10böbreklerini, böbrek üstü yağlarını, karaciğerden böbreklere uzanan
perdeyi ayırmalı. 11Kâhin bunları sunağın üzerinde yakacak. RAB için
yakılan yiyecek sunusudur bu. 12“„Eğer sunusu keçi ise, onu RAB‟bin
önünde sunmalı. 13Elini sununun başına koyup onu Buluşma Çadırı‟nın
önünde kesmeli. Harun‟un oğulları kanı sunağın her yanına dökecekler.
14-15
RAB için yakılan sunu olarak sunudan şunları ayırıp sunmalı: Bağırsak ve işkembe yağlarını, böbrekleri, böbrek üstü yağlarını, karaciğerden
böbreklere uzanan perdeyi. 16Kâhin bütün bunları sunağın üzerinde yakacak. Yakılan yiyecek sunusudur bu. Kokusu RAB‟bi hoşnut eder. Yağın
tümü RAB‟be aittir. 17Hayvan yağı ve kan yemeyeceksiniz. Yaşadığınız
her yerde kuşaklar boyunca bu kural hep geçerli olacak.‟”
147
Aralık
10 Ct
Günah Sunusu 1:
Kâhinlerle Topluluk
Levililer 4:1-21
Bütün ayetler: Günah sunusu günahın sonucu sunulur. Günah Tanrı‟yı
öfkelendirerek insanla olan ilişkisini bozar ve Tanrı‟nın evini kirletir. Günahtan dolayı kirlenmiş olan Tanrı‟nın evinde Tanrı bulunmaz. Bu yüzden günah sunusu aracılığıyla Tanrı‟nın evi temizlenmelidir. Tanrı günah
sunusu aracılığıyla kişiyi bağışladığı gibi, çarmıhta öldürülen İsa‟nın kanıyla tövbe eden herkesi arındırır. Bugünü günah içinde mi tamamlayacağım? Günahımı itiraf edersem, günahımı bağışlayıp beni her kötülükten
arındıran Rab‟be yaklaşmalıyım (1Yu.1:7-9).
3,14: Günah sunusu olarak, kâhinlerle halkı temsil edenler kusursuz bir
boğa, önderler kusursuz bir teke (4:22), halk kusursuz bir keçi (4:28),
maddi durumu iyi olamayanlar ise onda bir efa ince un getirmelidir (5:1113). Tanrı büyük, küçük, zengin, yoksul fark etmeden günahtan arınmanın
yolunu açar. Ancak sorumluluğu büyük olanlar daha pahalı sunu getirmelidir. Çünkü sorumluluğu büyük olanların günahı halkı daha çok etkiler
(Luk.12:48). Daha büyük sorumluluk almak istiyor muyum? O zaman
günahtan uzak durup kutsal olmayı arzulamalıyım.
4,15: Kâhinler günah sunusu sunduklarında Buluşma Çadırı‟nın girişinde
hayvanın başına ellerini koyduktan sonra sunuyu keserler. Topluluğun ileri gelenleri ise halkın yerine elini koyup sunuyu keserler. Tanrı, hayvanın
başına el koymakla kişinin O‟nun merhametiyle yaşayabildiğini hatırlatır.
Aynı zamanda kişinin günahının hayvana aktarıldığını simgelerdi.
5-7,15-18: Kâhinler ve halk günah işledikleri zaman hayvanın kanını En
Kutsal Yer‟in perdesine yedi kez serper, buhur sunağının boynuzlarına
sürer ve artakalanı yakmalık sunu sunağının dibine dökerdi. Ama artık
Tanrı‟nın tapınağı Mesih sayesinde arındığı için cesaretle O‟nun huzuruna çıkabilirim. Tüm yüreğimle Tanrı‟ya yaklaşıyor muyum (İbr.9:22-24;
10:22).
148
Levililer 4:1-21
1
RAB Musa‟ya şöyle dedi: 2“İsrail halkına söyle: „Biri buyruklarımdan birinde yasakladığım bir şeyi yapar, bilmeden günah işlerse; 3meshedilmiş kâhin
günah işleyerek halkını da suçlu kılarsa, işlediği günahtan ötürü RAB‟be günah sunusu olarak kusursuz bir boğa sunmalı. 4Boğayı Buluşma Çadırı‟nın giriş bölümüne, RAB‟bin önüne getirip elini onun başına koymalı ve RAB‟bin
huzurunda onu kesmeli. 5Meshedilmiş kâhin boğa kanının birazını Buluşma
Çadırı‟na götürecek. 6Parmağını kana batırıp En Kutsal Yer‟in perdesi önünde, RAB‟bin huzurunda yedi kez serpecek. 7Sonra çadırda, RAB‟bin huzurunda, buhur sunağının boynuzlarına sürecek. Boğanın artakalan kanını çadırın giriş bölümündeki yakmalık sunu sunağının dibine dökecek. 8Günah sunusu olarak adanan boğanın bütün yağını alacak. Bağırsak ve işkembe yağlarını,
9
böbrekleri, böbrek üstü yağlarını, karaciğerden böbreklere uzanan perdeyi,
10
esenlik kurbanı olarak sunulan sığırda olduğu gibi ayıracak. Bunları yakmalık sunu sunağı üzerinde yakacak. 11-12Boğanın artakalan parçalarını; derisini,
etinin tümünü, başını, ayaklarını, işkembesini, bağırsaklarını, gübresini ordugahın dışında küllerin döküldüğü temiz bir yere götürecek; küllerin üzerinde
odun ateşiyle yakacak. 13“„Eğer bütün İsrail topluluğu bilmeden günah işler,
RAB‟bin buyruklarından birinde yasaklanmış olanı yaparsa durum gözden
kaçsa bile suçlu sayılır. 14İşlediği günah açığa çıkınca, topluluk günah sunusu
olarak bir boğa sunmalı, onu Buluşma Çadırı‟nın önüne getirmeli. 15RAB‟bin
huzurunda topluluğun ileri gelenleri ellerini boğanın başına koyacak ve boğa
RAB‟bin huzurunda kesilecek. 16Meshedilmiş kâhin boğanın kanını Buluşma
Çadırı‟na götürecek. 17Parmağını kana batırıp RAB‟bin huzurunda, perdenin
önünde yedi kez serpecek. 18Sonra çadırda RAB‟bin huzurunda bulunan sunağın boynuzlarına sürecek. Boğanın artakalan kanını çadırın giriş bölümündeki yakmalık sunu sunağının dibine dökecek. 19Boğanın bütün yağını alıp
sunağın üzerinde yakacak. 20Günah sunusu olarak sunulan boğaya yaptığının
aynısını yapacak. Böylece kâhin halkın günahlarını bağışlatacak ve halk bağışlanacak. 21İlk boğayı yaktığı gibi bunu da ordugahın dışına çıkarıp yakacak. Topluluğun günah sunusudur bu.
149
Aralık
11 Pa
Günah Sunusu 2:
Önderlerle Halktan Biri
Levililer 4:22-35
22,23,27,28: Günah bilmeden de işlense bağışlanmak için Rab‟be yaklaşılmalıdır. Günah dolu dünyada yaşadığım için istemeden günah işleyebilirim. Bu nedenle başardıklarımı kutlamadan önce başaramayan kişileri
düşünüp başarılarımı onlarla paylaşmalıyım.
26,31,35: Kâhin, önderlerle halktan biri için günah sunusu sunarak onların bağışlanmasını sağlar. İsa da benim için günah sunusu olup Tanrı‟yla
aramda arabuluculuk yapar. Günahımı itiraf edip tövbe ettiğimde Tanrı‟nın beni arındırıp yenileyeceğine inanıyor muyum? Diğer kişilerin günahlarına bakmadan kendimi inceleyip bilmeden işlediğim günahları Tanrı‟nın önüne götürüp O‟ndan beni aklamasını istemeliyim.
30,34: Önderlerle halktan birinin günahı için sunulan sununun kanı En
Kutsal Yer‟e getirilmeden yakmalık sununun boynuzlarına sürülmeli, artakalanı sunağın dibine dökülmelidir. Ancak önemli olan Mesih‟in bizim
uğrumuza akıttığı kandır. O‟nda yaşamayan hiç kimse günahlarından kurtulamaz ve Tanrı‟yla barışamaz. Günahın sonu ölümdür. Bu yüzden hiç
kimse kurtuluşuyla böbürlenemez. Kibirli olmaktan daha büyük günah
yoktur. Kardeşleri yargılarsam gururlanmış olurum. Bana karşı suç işleyeni affedemiyorsam nankör biri olurum.
150
Levililer 4:22-35
22
“„Önderlerden biri günah işler, bilmeden Tanrısı RAB‟bin buyruklarından birinde yasak olanı yaparsa, suçlu sayılır. 23İşlediği günah kendisine
açıklanırsa, sunu olarak kusursuz bir teke getirmeli. 24Elini tekenin başına
koymalı ve yakmalık sunuların kesildiği yerde RAB‟bin huzurunda onu
kesmeli. Bu bir günah sunusudur. 25Kâhin günah sunusunun kanına parmağını batırıp yakmalık sunu sunağının boynuzlarına sürecek. Artakalan
kanı yakmalık sunu sunağının dibine dökecek. 26Tekenin bütün yağını
esenlik kurbanının yağı gibi sunak üzerinde yakacak. Kâhin kişinin günahını bağışlatacak ve kişi bağışlanacak. 27“„Eğer halktan biri RAB‟bin buyruklarından birinde yasak olanı yapar, bilmeden günah işlerse, suçlu sayılır. 28İşlediği günah kendisine açıklanırsa, günahından ötürü sunu olarak
kusursuz bir dişi keçi getirmeli. 29Elini günah sunusunun başına koymalı
ve yakmalık sunuların kesildiği yerde onu kesmeli. 30Kâhin sununun kanına parmağını batırıp yakmalık sunu sunağının boynuzlarına sürecek.
Artakalan kanı sunağın dibine dökecek. 31Kişi keçinin bütün yağını, esenlik kurbanında olduğu gibi ayıracak. Kâhin RAB‟bi hoşnut eden koku olarak onu sunakta yakacak, kişinin günahını bağışlatacak ve kişi bağışlanacak. 32“„Eğer biri günah sunusu olarak bir kuzu getirirse, kuzu dişi ve kusursuz olmalı. 33Elini günah sunusunun başına koyacak ve yakmalık sunuların kesildiği yerde onu günah sunusu olarak kesecek. 34Kâhin sununun
kanına parmağını batırıp yakmalık sunu sunağının boynuzlarına sürecek.
Artakalan kanı sunağın dibine dökecek. 35Esenlik kurbanı kuzusunda olduğu gibi kişi sununun bütün yağını ayırmalı. Kâhin RAB için yakılan
sunuların üzerinde hepsini sunakta yakacak. Kâhin kişinin günahını bağışlatacak ve kişi bağışlanacak.
151
Aralık
12 Pt
Günah Sunusu
Levililer 5:1-13
1: Kişi, mahkemede doğru tanıklık edeceğine dair yemin etmesine rağmen bunu yerine getirmezse suçunun cezasını çekmelidir. Günah sunusu
sunmanın yanısıra doğru bir tanıklık vererek sorumluluğumu yerine getirmeliyim. Haksızlığa ve adaletsizliğe göz yumup sessiz kalıyor muyum?
2,3: Biri bilmeden kirli sayılan bir kişiye ya da herhangi bir şeye dokunduğunu anlarsa, günah sunusu sunmalıdır. Her yerde kirli sayılan şeylerle
karşı karşıya gelebilirim. Bu yüzden uyanık olup Rab‟bin sözüne kendimi
adamalıyım. O‟na tümüyle adanmadığım zaman kirli sayılanları ayırt etmeden kabullenebilirim. Eşim, kendim ve çocuklarım şehvet dolu bu adaletsiz dünyada korunuyor mu?
4: Biri, amacı ne olursa olsun, içtiği andı yerine getirmezse, günah sunusu
sunmalıdır. Fakat İsa ant içmememizi buyurur. Ant içmeye gerek duymayan sadık biri olmamızı buyurur. Düşünmeden duygularıma bakarak ant
içtiysem, bundan vazgeçmeliyim. Kendi isteğim ve duygularıma göre yaşamaktan vazgeçip Tanrı‟nın yönlendirişine göre yaşamaya kararlı olmalıyım.
5,6: Eğer suç işlediysem, işlediğim günahı itiraf edip günahın bedeli olarak Rab‟be suç sunusu getirmeliyim. Günahımı itiraf edip bedelini ödeyerek Rab‟bin merhametini aramalıyım.
7-13: Maddi durumu iyi olmayanlar Rab‟be günah sunusu olarak iki kumru ya da iki güvercin sunabilir. Buna da gücü yetmezse, bir efa ince un
getirebilir. Herkes Rab‟be günah sunusu sunup günahlarından arınabilir.
152
Levililer 5:1-13
1
“„Lanetleneceğini bile bile gördüğüne ya da bildiğine tanıklık etmeyen
kişi günah işlemiş olur ve suçunun cezasını çekecektir. 2“„Biri bilmeden
kirli sayılan herhangi bir şeye, yabanıl, evcil ya da küçük bir hayvan leşine dokunursa, kirlenmiş olur ve suçlu sayılır. 3“„Biri bilmeden kirli sayılan bir insana ya da insandan kaynaklanan kendisini kirletecek herhangi
bir şeye dokunursa, ne yaptığını anladığı an suçlu sayılacaktır. 4“„Biri
hangi konuda olursa olsun, kötülük ya da iyilik yapmak için, düşünmeden
ve ne yaptığını bilmeden ant içerse, bunu anladığı an suçlu sayılacaktır.
5
“„Kişi bu suçlardan birini işlediği zaman, günahını itiraf etmeli.
6
Günahının bedeli olarak RAB‟be bir suç sunusu getirmeli. Bu sunu küçükbaş hayvanlardan olmalı. Dişi bir kuzu ya da keçi olabilir. Kâhin kişinin günahını bağışlatacaktır. 7“„Eğer kuzu alacak gücü yoksa, suçuna karşılık biri günah sunusu, öbürü yakmalık sunu olmak üzere RAB‟be iki
kumru ya da iki güvercin sunmalı. 8Bunları kâhine getirmeli. Kâhin önce
günah sunusunu sunacak. Kuşun boynunu kırmalı, ama başını koparmamalı. 9Sununun kanından birazını sunağın yan yüzüne serpmeli. Artakalan
kan sunağın dibine akıtılmalı. Bu günah sunusudur. 10Kâhin bundan sonra
ikinci kuşu yakmalık sunu olarak kurallara göre sunacak. Kâhin kişinin
günahını bağışlatacak ve kişi bağışlanacak. 11“„Eğer iki kumru ya da iki
güvercin alacak gücü yoksa, günahına karşılık günah sunusu olarak onda
bir efa ince un getirmeli. Üzerine zeytinyağı dökmemeli, günnük de koymamalı; çünkü bu günah sunusudur. 12Onu kâhine vermeli. Kâhin anma
payı olarak bir avuç dolusu alıp sunakta, RAB için yakılan sunuların üzerinde yakacak. Bu günah sunusudur. 13Kâhin kişinin günahını bağışlatacak ve kişi bağışlanacak. Tahıl sunusunda olduğu gibi, artakalan un kâhinin olacaktır.‟”
153
Aralık
13 Sa
Suç Sunusu
Levililer 5:14–6:7
6:2: Tanrı, bir insanın komşusuna karşı işlediği günahı, kendisine yapılan
bir ihanet olarak nitelendirir. Kişi, Tanrı korkusu olmadığı için komşusunu aldatır ya da haksızlık edebilir. Komşularıma, kardeşlerime, arkadaşlarıma nasıl davranıyorum? Onlara yaptıklarımdan Rab hoşnut mu?
6:7: Tanrı içtenlikle suç sunusu getiren kişiyi, işlediği suç ne olursa olsun
bağışlar. Acı çeken Mesih İsa benim yerime kendisini suç sunusu olarak
sundu. Bu yüzden bir daha işlediğim günaha karşılık Rab‟be sunu getirmeme gerek yok (Yşa.53:5-6, 10-11). Zakkay birinden haksız kazanç sağladıysa, dört katını geri vereceğini söyleyerek İsa tarafından İbrahim‟in
oğlu ilan edilir (Luk.19:9). Bunun gibi zarar verdiğim kişiye, zararın karşılığını ödemeliyim. Ödemediğim bir borç var mı?
15,16: Biri bilmeden Rab‟be adanmış nesnelere el uzattıysa, Rab‟be kusursuz bir koç getirmeli ve beşte birini üzerine ekleyip kâhine vermelidir.
Hem Rab‟be sunu sunmalı, hem de zarar verdiği kişiye karşılığını vermelidir. Rab‟be ve zarar verdiğim kişilere karşı sorumluluğumu yerine getiriyor muyum?
6:1-7: Biri kendisine emanet edilen, rehin bırakılan ya da çalıntı bir mal
konusunda komşusunu aldatırsa, sahibine bunun üzerine beşte birini ekleyip vermelidir. Aynı zamanda Rab‟be suç sunusu sunmalıdır. İşlediği suç
ne olursa olsun, içtenlikle tövbe ederek yapılması gerekeni yaparsa bağışlanır. Zarar verdiğim komşularıma zararın karşılığını ödüyor muyum?
Yoksa komşuların hakkını vermeden Rab‟bin beni bağışlamasını mı bekliyorum?
154
14
RAB Musa‟ya şöyle dedi: 15“Eğer biri RAB‟be adanmış nesnelere el
uzatır, bilmeden günah işlerse, suç sunusu olarak RAB‟be küçükbaş hayvanlardan kusursuz bir koç getirmeli. Değeri gümüş şekelle, kutsal yerin
şekeliyle ölçülmeli. 16Adanmış nesneler konusunda işlediği günahın karşılığını ödemeli ve beşte birini üzerine ekleyip kâhine vermeli. Kâhin suç
sunusu olan koçla kişinin günahını bağışlatacak ve kişi bağışlanacak.
17
“Eğer biri günah işler, RAB‟bin buyruklarından birinde yasak olanı yaparsa, bilmeden yapsa bile, suç işlemiş olur; suçunun cezasını çekecektir.
18
Kâhine suç sunusu olarak küçükbaş hayvanlardan belli değeri olan kusursuz bir koç getirmeli. Kâhin kişinin bilmeden işlediği günahı bağışlatacak ve kişi bağışlanacak. 19Bu suç sunusudur. Kişi gerçekten RAB‟be
karşı suç işlemiştir.”
1
RAB Musa‟ya şöyle dedi: 2“Eğer biri günah işler, RAB‟be ihanet eder,
kendisine emanet edilen, rehin bırakılan ya da çalıntı bir mal konusunda
komşusunu aldatır ya da ona haksızlık ederse, 3kayıp bir eşya bulup yalan
söylerse, yalan yere ant içerse, yani insanların işleyebileceği bu suçlardan
birini işlerse, 4günah işlemiş olur ve suçlu sayılır. Çaldığı ya da haksızlıkla ele geçirdiği şeyi, kendisine emanet edilen ya da bulduğu kayıp eşyayı,
5
ya da hakkında yalan yere ant içtiği şeyi, üzerine beşte birini de ekleyerek, suç sunusunu getirdiği gün sahibine geri vermeli. 6RAB‟be suç sunusu olarak kâhine belli değeri olan kusursuz bir koç getirmeli. 7Kâhin
RAB‟bin huzurunda onun günahını bağışlatacak; işlediği suç ne olursa olsun kişi bağışlanacak.”
155
Aralık
14 Ça
Yakmalık Sunu Ve Tahıl
Sunusuyla İlgili Yasalar
Levililer 6:8-23
8-9,12-13: Kâhinler sunağın üzerinde ateşin sürekli yanmasını sağlamalıdır. Her sabah kalan külü toplamalı ve ateşe odun atıp sunu sunmaya devam etmelidir. Böylece halkın sabah akşam istediği zaman sunu sunabilmesi için çalışmalıdır. Bir insanın Tanrı‟ya yaklaşmasını sağlamak ne kadar harikadır. Kendisini ruhsal bir sunu olarak sunup çarmıhta kanını akıtan kâhinim Mesih‟in lütfunu her zaman hatırlamalıyım. Başkalarının da
O‟na yaklaşmasına yardımcı olmalıyım. Kurtarıcı olan Rab İsa‟nın kurtuluşunu durmadan duyurmalıyım.
10,11: Kâhinler hizmet ederken ketenden bir giysi giymeliydiler. Ama
külü ordugahın dışına götürürken giysilerini değiştirmeliydiler. Böyle yaparak Tanrı‟nın önünde kutsallıklarını korumuş olurlardı. Kutsal olan
Tanrı‟ya yaklaşan kişilere yardım eden kâhinlerin kendileri de kutsal olmalıydılar. Günümüzde kilisedeki önderler özel giysileriyle değil, kutsal
sözleriyle, davranışlarıyla hazırlanmalıdır. Ben de Tanrı‟nın kâhini olarak
dünyanın pisliğinden ayrılmış olup Tanrı‟nın Egemenliği‟ni gösteriyor
muyum (1Pe.2:5,9; 3:1-16; 1Se.4:3; İbr.12:14)?
14-18: Kâhinler halkın Rab‟be getirdiği tahıl sunusunun bir kısmını
günnük ve zeytinyağıyla birlikte yaktıktan sonra geri kalanı mayasız ekmek olarak Buluşma Çadırı‟nın avlusunda yemeliydi. Bu yiyecek kutsal
olduğu için halk dokunmamalıydı, yoksa yargılanabilirdi (7:20; 10:1-3).
Kâhinler tahıl sunusunu Rab‟bin yasasına göre sunmakla Tanrı‟nın halkını kabul ettiğini gösteriyorlardı.
19-23: Kâhinler tahıl sunusunun tümünü yakıp yememelidir. Göreve
atandıktan sonra her sabah akşam bu sunuyu sunmalıdır. Hiçbir şeyi kendileri için ayırmamalı, tümüyle ve devamlı Tanrı‟ya adamalıdırlar. Çünkü
Tanrı tam olarak adanmış olanları kabul edip onların ihtiyaçlarını karşılar.
Önce kendi payımı ayırıyor muyum? Sadece geri kalanı mı Rab‟be sunuyorum?
156
Levililer 6:8-23
8
RAB Musa‟ya şöyle dedi: 9“Harun‟la oğullarına buyruk ver: „Yakmalık
sunu yasası şudur: Yakmalık sunu bütün gece, sabaha kadar sunaktaki
ateşin üzerinde kalacak. Sunağın üzerindeki ateş sönmeyecek. 10Kâhin keten giysisini, donunu giyecek. Sunağın üzerindeki yakmalık sunudan kalan külü toplayıp sunağın yanına koyacak. 11Giysilerini değiştirdikten
sonra külü ordugahın dışında temiz bir yere götürecek. 12Sunağın üzerindeki ateş sürekli yanacak, hiç sönmeyecek. Kâhin her sabah ateşe odun
atacak, yakmalık sununun parçalarını odunların üzerine dizecek, onun
üzerinde de esenlik sunularının yağını yakacak. 13Sunağın üzerindeki ateş
sürekli yanacak, hiç sönmeyecek.‟“ 14“„Tahıl sunusu yasası şudur: Harun‟un oğulları onu sunağın önünde RAB‟be sunacaklar. 15Kâhin üzerindeki günnükle birlikte tahıl sunusunun ince unundan ve zeytinyağından
bir avuç alıp anma payı ve RAB‟bi hoşnut eden koku olarak sunakta yakacak. 16Artakalanı Harun‟la oğulları yiyecekler. Onu kutsal bir yerde,
Buluşma Çadırı‟nın avlusunda mayasız ekmek olarak yemeliler.
17
Mayayla pişirilmemeli. Bunu yakılan sunulardan, kâhinlerin payı olarak
verdim. Suç sunusu, günah sunusu gibi bu da çok kutsaldır. 18Harun soyundan gelen her erkek ondan yiyebilir. RAB için yakılan sunularda onların kuşaklar boyunca sonsuza dek payları olacak. Sunulara her dokunan
kutsal sayılacak.‟“ 19RAB Musa‟ya şöyle dedi: 20“Harun kâhin olarak
meshedildiği gün, Harun‟la oğulları tahıl sunusu olarak RAB‟be yarısı
sabah, yarısı akşam olmak üzere, onda bir efa ince un sunacaklar. Bu sürekli bir sunu olacak. 21Zeytinyağıyla iyice yoğrulup sacda pişirilecek.
Tahıl sunusunu getirip RAB‟bi hoşnut eden koku olarak pişmiş parçalar
halinde sunacaklar. 22Bunu Harun soyundan gelen meshedilmiş kâhin
RAB‟be sunacak. Sürekli bir kural olacak bu. Sununun tümü yakılacak.
23
Kâhinin sunduğu her tahıl sunusu tümüyle yakılmalı, hiç yenmemeli.”
157
Aralık
15 Pe
Günah Sunusu Ve Suç
Sunusuyla İlgili Yasalar
25-29: Günah sunusu sunulduğunda dökülen kan çok kutsal olduğundan
sununun haşlandığı kap da kanın sıçramış olduğu giysi de kutsal olur. Bu
yüzden o giysi kutsal yerde yıkanmalı ve kabın türüne göre kap ya kırılmalı ya da yıkanmalıdır. Bu denli kutsal olan günah sunusunun etini yalnız Harun‟un oğulları kutsal yerde yiyebilir. Bu sunu, kişiyi günahtan
arındırdığı için kutsallığı vurgulanır. Ben kötü olan vicdanımdan İsa‟nın
kanıyla arınıp kurtuluşa kavuştum. Bu yüzden yürekten ve içtenlikle Tanrı‟ya yaklaşabilirim (İbr.10:22).
30: Ancak Tanrı kâhinlere, Buluşma Çadırı‟na getirilen günah sunusunun
etinin yenilmemesini buyurur (4:1-21). Çünkü kâhin hayvanın başına elini
koyduğu için bu sunuyla kişi bir olur.
7:1-6: Suç sunusu yakmalık sununun kesildiği yerde kesilirdi. Hayvanın
kanı sunağın her yanına dökülmeli ve bütün yağı Rab‟be sunu olarak yakılmalıydı. Kâhin soyundan gelen her erkek bu sunuyu kutsal bir yerde
yiyebilir ve Tanrı‟nın sunuyu kabul ettiğini sunu sunan kişiye bildirmeliydi.
7:7-10: Suç ve günah sunusu olarak sunulan hayvanın derisi kâhinin payı
olurdu. Ayrıca tahıl sunusundan pişirilmiş olanları da yiyebilirdi. Zeytinyağıyla yoğrulmuş ya da kuru tahıl sunuları Harunoğulları‟na aitti. Böylece Tanrı kendisine hizmet edenlerin geçimini sağlardı. Onlar başka işler
yapıp servet kazanmak için değil, ihtiyaçlarını karşılayan Tanrı‟ya güvenerek yaşamalıydılar. Tanrı günümüzde de aynı şekilde Rab‟be hizmet
edenlerin ihtiyaçlarını karşılar. Kilisenin bir üyesi olarak önderlerin ihtiyaçlarını karşılıyor muyum? Önderler de servet kazanmak için değil, Tanrı‟ya güvenerek hizmetlerini sürdürmelidirler. İhtiyaç içinde olan kilise
önderlerini düşünmeliyim.
158
24
RAB Musa‟ya şöyle dedi: 25“Harun‟la oğullarına de ki, „Günah sunusu
yasası şudur: Günah sunusu yakmalık sununun kesildiği yerde, RAB‟bin
huzurunda kesilecek. Çok kutsaldır. 26Hayvanı sunan kâhin onu kutsal bir
yerde, Buluşma Çadırı‟nın giriş bölümünde yiyecek. 27Sununun etine her
dokunan kutsal sayılacak. Kanı birinin giysisine sıçrarsa, giysi kutsal bir
yerde yıkanmalı. 28İçinde etin haşlandığı çömlek kırılmalı. Ancak tunç bir
kapta haşlanmışsa, kap iyice ovulup suyla durulanmalı. 29Kâhinler soyundan gelen her erkek bu sunuyu yiyebilir. Çok kutsaldır. 30Ama kutsal yerde günah bağışlatmak için kanı Buluşma Çadırı‟na getirilen günah sunusunun eti yenmeyecek, yakılacaktır.‟”
1
“„Çok kutsal olan suç sunusunun yasası şudur: 2Suç sunusu yakmalık sununun kesildiği yerde kesilecek ve kanı sunağın her yanına dökülecek. 34
Hayvanın bütün yağı alınacak, kuyruk yağı, bağırsak ve işkembe yağları,
böbrekleri, böbrek üstü yağları, karaciğerden böbreklere uzanan perde ayrılacak. 5Kâhin bunların hepsini sunak üzerinde, RAB için yakılan sunu
olarak yakacak. Bu suç sunusudur. 6Kâhinler soyundan gelen her erkek bu
sunuyu yiyebilir. Sunu kutsal bir yerde yenecek, çünkü çok kutsaldır.
7
“„Suç ve günah sunuları için aynı yasa geçerlidir. Et, sunuyu sunarak günahı bağışlatan kâhinindir. 8Yakmalık sununun derisi de sunuyu sunan
kâhinindir. 9Fırında, tavada ya da sacda pişirilen her tahıl sunusu onu sunan kâhinin olacak. 10Zeytinyağıyla yoğrulmuş ya da kuru tahıl sunuları
da Harunoğulları‟na aittir. Aralarında eşit olarak bölüşülecektir.‟“
159
Aralık
16 Cu
Esenlik Sunusuyla
İlgili Yasalar
Levililer 7:11-27
11-15: Esenlik sunusu duaya yanıt veren Tanrı‟ya şükretmek için kişinin
sevinçle sunduğu sunudur. Hangi konuda Tanrı‟ya şükrederek kardeşlerle
sevincimi paylaşmak istiyorum? Somut bir şeyler yapmadan yalnız sözle
şükretmek, yürekten değildir.
15-18: Esenlik sunusunu sunan kişi kurban etini aile, arkadaş, komşu ve
kâhinlerle paylaşabilirdi. Şükran sununu sunulduğu gün tüketilmeliydi,
ancak kişi gönülden verilen bir sunu ya da dilediği adağı sunmak istiyorsa, ikinci güne kadar yiyebilirdi. Üçüncü gün artakalanlar yakılmalıydı.
İsa bizzat esenlik sunusu olup diğer uluslarla Yahudiler‟i, zenginlerle
yoksulları kurtararak bir aile yapar. Elimde olanları kardeşlerimle paylaşarak ve hizmet ederek İsa‟nın sevgisini hayatımda uygulamalıyım. Özellikle Rab‟bin Sofrası‟na katıldığım zaman, hem Rab‟be hem de kardeşlere
hizmet etmeye kararlı olmak için dua edebilirim.
19-21: Tanrı‟yla halkı arasındaki esenliği simgeleyen esenlik sunusuna
kirli sayılan kişi katılamazdı. Kusursuz bir sunu sunuyor, ama kirli sayılan bir yaşam sürdürüyorsam, Rab bunu kabul etmez! Aynı zamanda
Rab‟be layık olmayan bir yaşam sürdürerek Rab‟bin Sofrası‟na katılırsam, O‟nun bedenine ve kanına karşı suç işlemiş olurum (1Ko.11:27).
22-27: Esenlik sunusu olarak sunulan hayvanın yağı yenilmez. Kendiliğinden ölen ya da yabanıl hayvanların parçaladığı bir hayvanın yağı, başka şeyler için kullanılabilir. Fakat günahın bağışlanmasını simgeleyen
hayvanın kanı hiçbir zaman yenilmez. Hayvanın en değerli kısmı olan yağıyla yaşamı simgeleyen kanı yalnız Rab‟be aittir.
160
Levililer 7:11-27
11
“„RAB‟be sunulacak esenlik kurbanının yasası şudur: 12Eğer adam sunusunu RAB‟be şükretmek için sunuyorsa, sunusunun yanısıra zeytinyağıyla yoğrulmuş mayasız pideler, üzerine zeytinyağı sürülmüş mayasız
yufkalar ve iyice karıştırılmış ince undan yağla yoğrulmuş mayasız pideler de sunacak. 13RAB‟be şükretmek için, esenlik sunusunu mayalı ekmek
pideleriyle birlikte sunacak. 14Her sunudan birini RAB‟be bağış sunusu
olarak sunacak ve o sunu esenlik sunusunun kanını sunağa döken kâhinin
olacak. 15RAB‟be şükretmek için sunulan esenlik kurbanının eti, sununun
sunulduğu gün yenecek, sabaha bırakılmayacak. 16“„Biri gönülden verilen
bir sunu ya da dilediği adağı sunmak istiyorsa, kurbanın eti sununun sunulduğu gün yenecek, artakalırsa ertesi güne bırakılabilecek. 17Ancak
üçüncü güne bırakılan kurban eti yakılacak. 18Esenlik kurbanının eti
üçüncü gün yenirse sunu kabul edilmeyecek, geçerli sayılmayacak. Çünkü et kirlenmiş sayılır ve her yiyen suçunun cezasını çekecektir. 19“„Kirli
sayılan herhangi bir şeye dokunan et yenmemeli, yakılmalıdır. Öteki etlere gelince, temiz sayılan bir insan o etlerden yiyebilir. 20Ama biri kirli sayıldığı sürece RAB‟be sunulan esenlik kurbanının etini yerse, halkın arasından atılacak. 21Ayrıca kirli sayılan herhangi bir şeye, insandan kaynaklanan bir kirliliğe, kirli bir hayvana ya da kirli ve iğrenç bir şeye dokunup
da RAB‟be sunulan esenlik kurbanının etinden yiyen biri halkın arasından
atılacak.‟“ 22RAB Musa‟ya şöyle dedi: 23“İsrail halkına de ki, „İster sığır,
ister koyun ya da keçi yağı olsun, hayvan yağı yemeyeceksiniz.
24
Kendiliğinden ölen ya da yabanıl hayvanların parçaladığı bir hayvanın
yağı başka şeyler için kullanılabilir, ama hiçbir zaman yenmemeli. 25Kim
yakılan ve RAB‟be sunulan hayvanlardan birinin yağını yerse, halkımın
arasından atılacak. 26Nerede yaşarsanız yaşayın, hiçbir kuşun ya da hayvanın kanını yemeyeceksiniz. 27Kan yiyen herkes halkımın arasından atılacak.‟“
161
Aralık
17 Ct
Kâhinlerin Payı
Levililer 7:28-38
35,36: Rab, esenlik sunusunun bir kısmını kâhinlerin payı olarak verir.
Günümüzde de Rab, kilise üyelerinin kendisine şükran ve gönülden getirdikleri sunular aracılığıyla hizmetçilerinin ihtiyaçlarını sağlar. Böylece kilise üyeleri ellerinde olan her şeyin Tanrı‟dan geldiğini kabul ettikçe,
Tanrı‟nın hizmetçileri de kaygılanmadan hizmetine devam edebilirler.
37,38: Buluşma Çadırı‟nın yapımı için baştan sona kadar yasaları bildiren
Tanrı, sunu sunmakla ilgili yasaları da açıklar. Çocuklarının kendisine
ruhta ve gerçekte tapınmasını buyuran Tanrı, içi boş olan dini faaliyetleri
kabul etmez (Yu.4:24). Tanrı buyurduğu yasaya uymayan sunuları kabul
etmez (7:18). Böylece Tanrı‟yı hoşnut edecek biçimde saygı ve korkuyla
tapınmak için özen göstermeliyim (İbr.12:28). Kilisemdeki ibadet sistemi
buna uygun mu?
29,30: Sunu sunmak isteyen kişi bizzat sunacağı kurbanı kendi eliyle
Rab‟be getirmelidir. Yalnız sunuyu değil, sunu sunan kişi kendini de
Rab‟be adamalıdır. Kendimi şükranla Rab‟be adıyor muyum?
30-34: Kişi esenlik sunusunda etin döşüyle sağ budunu kâhinlere bağışlamalıdır. Kâhinler İsrail‟in on iki oymağını simgeleyen on iki taşlı göğüslüğü giyinip Rab‟bin huzuruna çıktıkları için sununun döşünü pay olarak almış olabilirler (Çık.39:8-14). Geleneğe göre, önemli misafirlere sağ
but ayrıldığı için de bu parça kâhinlere ayrılmış olabilir (2Sa.9:13). Kişi
bu iki parçayı önce Tanrı‟ya sunduktan sonra O‟nun meshettiği kâhinlere
bağışlamalıdır. Rab‟be sadık kalırsam, O da benim için en değerli olanı
verir.
162
Levililer 7:28-38
28
RAB Musa‟ya şöyle dedi: 29“İsrail halkına de ki, „RAB‟be esenlik kurbanı sunmak isteyen biri, esenlik kurbanının bir parçasını RAB‟be sunmalı. 30RAB için yakılan sunusunu kendi eliyle getirmeli. Hayvanın yağını
döşüyle birlikte getirecek ve döş RAB‟bin huzurunda sallamalık bir sunu
olarak sallanacak. 31Kâhin yağı sunağın üzerinde yakacak, ama döş Harun‟la oğullarının olacak. 32Esenlik kurbanlarınızın sağ budunu bağış olarak kâhine vereceksiniz. 33Harunoğulları arasında esenlik sunusunun kanını ve yağını kim sunuyorsa, sağ but onun payı olacak. 34İsrail halkının
sunduğu esenlik kurbanlarından sallamalık döşü ve bağış olarak sunulan
budu aldım. İsrail halkının payı olarak bunları sonsuza dek Kâhin Harun‟la oğullarına verdim.‟“ 35Harun‟la oğulları kâhin atandıkları gün RAB
için yakılan sunulardan paylarına bu düştü. 36RAB onları meshettiği gün
İsrail halkına buyruk vermişti. Adağın bu parçaları gelecek kuşaklar boyunca onların payı olacaktı. 37Yakmalık, tahıl, suç, günah, atanma sunularının ve esenlik kurbanlarının yasası budur. 38RAB, bu buyruğu çölde, Sina Dağı‟nda İsrail halkından kendisine sunu sunmalarını istediği gün Musa‟ya vermişti.
163
Aralık
18 Pa
Kâhinlerin Atanması (1)
Levililer 8:1-21
2: Mısır‟dan Çıkış Kitabı‟nın 29. bölümünde Tanrı Harun‟u kâhin olarak
atamak ister, fakat Harun halkın altın buzağı yapmasında önderlik yapar.
Buna rağmen Tanrı Harun‟u bağışlayıp İsrailliler‟in başkâhini yapar.
Böylece Tanrı‟nın halkını bağışlama işinde görevlendiren Harun, ilk önce
O‟nun bağışlamasını yaşamış olur. Tanrı‟nın sevgisi, lütfu ve sabrı sayesinde O‟nun kutsal halkı olarak yaşayabilirim.
4,13,17,21: Musa Tanrı‟nın buyruğu uyarınca Harun‟la oğullarını kâhin
olarak görevlendirir. Musa kendi kafasına göre ya da insanların geleneğine göre değil, yalnız Tanrı‟nın buyruğuna göre görevini tamamlar. Tanrı‟yla halkı arasındaki arabulucuyu yalnız Tanrı seçebilir. Ancak bu şekilde O‟nun buyurduğu yoldan gelenleri kabul eder. İsa, Tanrı‟nın seçtiği
sonsuz Başkâhin‟dir. İsa‟nın çarmıhı aracılığıyla insanların bağışlanmasını sağlar. Tanrı, İsa‟nın itaatiyle insanları kurtarır.
5-9: Bağışlanma görevini yerine getiren kâhinlerin giysisi son derece güzel ve kutsaldır. Bu giysiler görevin önemini gösterir. Mesih‟in görevi
Harun‟un kâhinliğinden üstündür. Harun özel giysileri giyerek Rab‟bin
huzuruna çıktığı gibi, Mesih de göğe alınıp Tanrı‟nın önünde benim için
arabuluculuk yapmaktadır. Kâhin olarak meshedilmiş olan ben de bu karanlık dünyada iman ve sevgi zırhını kuşanmalıyım (1Se.5:8). Aynı zamanda yürekten sevecenliği, iyiliği, alçakgönüllülüğü, sabrı, yumuşaklığı
giyinmeliyim (Kol.3:12).
10-21: Musa Buluşma Çadırı‟nın eşyalarını ve Harun‟u meshederek onları Tanrı‟ya ayırdı. Harun‟la oğulları Musa aracılığıyla Tanrı‟ya günah sunusuyla yakmalık sunu sunarlardı. Dökülen kanı da sunağın boynuzlarına
çepeçevre sürer ve sunağın her yanına dökerlerdi. Kâhin olan imanlılar da
yalnız Kutsal Ruh‟un meshetmesiyle hizmet etmelidir. İsa‟nın kanının
sağladığı lütfu yaşayanlar Rab‟be hizmet etmelidir.
164
Levililer 8:1-21
1
RAB Musa‟ya şöyle dedi: 2-3“Harun‟la oğullarını, kâhin giysilerini, mesh
yağını, günah sunusu olarak sunulacak boğayı, iki koçu ve mayasız ekmek sepetini Buluşma Çadırı‟nın giriş bölümüne getir. Bütün topluluğu
da oraya çağır.” 4Musa RAB‟bin buyruğunu yerine getirdi. Herkes Buluşma Çadırı‟nın önünde toplandı. 5Musa topluluğa, “Şimdi RAB‟bin
buyruğunu yerine getireceğim” dedi. 6Harun‟la oğullarını öne çıkarıp yıkadı. 7Harun‟a mintanı giydirdi, beline kuşağı bağladı, üzerine kaftanı,
onun üzerine de efodu giydirdi. Ustaca dokunmuş şeridiyle efodu bağladı.
8
Üzerine göğüslüğü taktı, göğüslüğün içine Urim ile Tummim‟i koydu.
9
Başına sarığı sardı, ön kısmına kutsal tacı, altın levhayı koydu. Musa her
şeyi RAB‟bin buyurduğu gibi yaptı. 10Sonra mesh yağını aldı, Tanrı‟nın
Konutu‟nu ve içindeki her şeyi meshederek kutsal kıldı. 11Yağı yedi kez
sunağın üzerine serpti; sunağı, sunağın bütün aletlerini, kazanı ve ayaklıklarını kutsal kılmak için meshetti. 12Harun‟u kutsal kılmak için başına yağ
dökerek meshetti. 13Harun‟un oğullarını öne çıkardı, onlara mintan giydirdi, bellerine kuşak bağladı, başlarına başlık koydu. Musa her şeyi
RAB‟bin buyurduğu gibi yaptı. 14Sonra günah sunusu olarak sunulacak
boğayı getirdi. Harun‟la oğulları ellerini boğanın başına koydular. 15Musa
boğayı kesti. Sunağı pak kılmak için kanını parmağıyla sunağın boynuzlarına çepeçevre sürdü. Artan kanı sunağın dibine döktü. Böylece sunağı
arındırıp kutsal kıldı. 16Musa hayvanın bağırsak ve işkembe yağlarını, karaciğer perdesini, böbreklerini ve böbrek yağlarını sunağın üzerinde yaktı.
17
Boğanın geri kalan kısmını da -derisini, etini, gübresini- ordugahın dışında yaktı. Musa her şeyi RAB‟bin buyurduğu gibi yaptı. 18Sonra yakmalık sunu olarak sunulacak koçu getirdi. Harun‟la oğulları ellerini koçun
başına koydular. 19Musa koçu kesti, kanını sunağın her yanına döktü.
20
Koçu parçalara ayırıp parçaları, başını ve iç yağını yaktı. 21Bağırsaklarını, işkembesini, ayaklarını yıkadı ve koçun tümünü sunağın üzerinde yaktı. Bu bir yakmalık sunu, RAB‟bi hoşnut eden koku, yakılan sunuydu. Musa her şeyi RAB‟bin buyurduğu gibi yaptı.
165
Aralık
19 Pt
Kâhinlerin Atanması (2)
Levililer 8:22-36
22-24,30: Esenlik sunusu sunulduğu zaman kurbanın kanı sunağa dökülmelidir. Fakat kâhinlerin atanma sırasında sunulan esenlik sunusunda kan,
Harun‟la oğullarının sağ kulak memesine, sağ elinin ve sağ ayağının başparmaklarına sürülmeli ve giysilerinin üzerine serpilmeliydi. Çünkü birer
insan olan kâhinler, kurban kanı olmadan Tanrı‟nın huzuruna çıkamazlardı. Bu dinlemek, dokunmak ve hareket etmeyi (kulak, el, ayak) simgeliyordu ve bunlarla yapılan her işin yalnız Tanrı‟ya ait olması gerektiğini
gösteriyordu. Tanrı‟nın kâhini olan ben de hem kilisemde hem de kilise
dışında dünyanın gidişine uymadan bütün yüreğimle Tanrı‟nın isteğini
yerine getirmeye özen göstermeliyim.
25,29,31: Esenlik sunusunda kurban etinin sağ budu kâhinlerin payı olarak onlara bağışlanırdı. Fakat kâhinlerin atanması sırasında sunulan esenlik sunusunda sağ budun yağı ve diğer organlar Tanrı‟ya sunulmak üzere
yakılmalıdır. Yalnız göğüs kısmı Musa‟nın payıydı. Diğer et ve ekmekleri
Harun‟la oğulları Buluşma Çadırı‟nın giriş bölümünde yemesi gerekiyordu. Halkı Rab‟be yönlendirmek için öncelikle onlar Rab‟le esenlik içinde
olmalıdırlar. Ben Rab‟bin esenliğini yaşayarak insanları O‟na yönlendiriyor muyum?
33-36: Atanma günleri yedi gün sürerdi. Harun‟la oğulları bu süre boyunca Buluşma Çadırı‟ndan ayrılmadan her gün, günah sunusu, yakmalık sunu ve tahıl sunusu sunmalıydı. Öyle ki ölmesinler. Yedi gün süren atanma
günleri Tanrı‟nın kusursuz ve yetkin olduğunu simgeler. Kâhinlerin
atanması yalnız Tanrı‟nın isteği ve planıyla olur. Kâhinler de Tanrı‟nın
bütün buyruklarına itaat ederek halka örnek olmalıdır. Ben hizmette bulunmadan önce Rab‟bin önünde durup O‟nunla zaman geçiriyor muyum?
166
Levililer 8:22-36
22
Sonra öteki koçu, atanma sunusu olarak sunulacak koçu getirdi. Harun‟la oğulları ellerini koçun başına koydular. 23Musa koçu kesti. Kanını
Harun‟un sağ kulak memesine, sağ elinin ve sağ ayağının baş parmaklarına sürdü. 24Sonra Harun‟un oğullarını öne çıkardı. Onların da sağ kulak
memelerine, sağ ellerinin ve ayaklarının baş parmaklarına kan sürdü. Artan kanı sunağın her yanına döktü. 25Hayvanın yağını, kuyruk yağını, bağırsak ve işkembe yağlarını, karaciğer perdesini, böbreklerini, böbrek
yağlarını ve sağ budunu aldı. 26Sonra RAB‟bin huzurunda bulunan mayasız ekmek sepetinden bir ekmek, yağlı pide ve yufka alıp hayvanın yağlarının ve sağ budunun üzerine koydu. 27Hepsini Harun‟la oğullarının eline
verdi. Bunları RAB‟bin huzurunda sallamalık sunu olarak salladı. 28Sonra
ellerinden alıp sunakta yakmalık sununun üzerinde yaktı. Bunlar atanma
sunusu, RAB‟bi hoşnut eden koku ve RAB için yakılan sunuydu.
29
Bundan sonra Musa döşü aldı ve sallamalık sunu olarak RAB‟bin huzurunda salladı. Atanma sunusu olarak sunulan koçtan Musa‟nın payına düşen buydu. Musa her şeyi RAB‟bin buyurduğu gibi yaptı. 30Musa mesh
yağını ve sunağın üzerindeki kanı alıp Harun‟la oğullarının ve giysilerinin
üzerine serpti. Böylece Harun‟u, oğullarını ve giysilerini kutsal kılmış oldu. 31Sonra Harun‟la oğullarına, “Eti Buluşma Çadırı‟nın giriş bölümünde
haşlayın” dedi, “„Eti Harun‟la oğulları yiyecek‟ diye buyurmuştum.
Atanma sunularının bulunduğu sepetteki ekmekle birlikte onu orada yiyin. 32Etten ve ekmekten artanı yakın. 33Atanma günleriniz doluncaya kadar, yedi gün boyunca Buluşma Çadırı‟nın giriş bölümünden ayrılmayın.
Çünkü atanmanız yedi gün sürecek. 34Bugün yapılan her şeyi günahlarınızı bağışlatmak için RAB buyurdu. 35Yedi gün boyunca gece gündüz Buluşma Çadırı‟nın giriş bölümünde bekleyecek, RAB‟bin buyruğunu yerine getireceksiniz. Öyle ki, ölmeyesiniz. Bana böyle buyruk verildi.”
36
Böylece Harun‟la oğulları RAB‟bin Musa aracılığıyla verdiği bütün
buyrukları yerine getirdiler.
167
Aralık
20 Sa
Harun’un Sunduğu
İlk Sunu
Levililer 9:1-24
4,6,23,24: Tanrı sözünü yerine getiren Musa, Harun ve oğulların sunusunu kabul edip yüceliğini halka gösterir. Rab sunuyu ve Harun‟la oğullarını kabul eder. O‟nun sözüne itaat edilmediği zaman Rab‟bin yüceliği görünmez, sadece insanların heyecanı vardır. Kâhinlerin şık giysileriyle sunulan kurbanlar Tanrı‟nın yüceliğini göstermez. Tanrı yalnız itaat edenlere yüceliğini gösterir ve onlara sevinç verir.
7-14: Yedi gün atanma günlerinde günah sunusuyla yakmalık sunu sunulduğu halde, Harun‟un kâhin olduktan sonra ilk önce kendisi için günah
sunusuyla yakmalık sunu sundu. Altın buzağı yapıp halkı yoldan saptırmış olan Harun şimdiyse kâhin olarak Rab‟be bir erkek buzağı sunar. Harun bu ilk sunuyu sunarken aklından neler geçmiş olabilir?
15-21: Harun kendisi için günah sunusu sunduktan sonra halk için bütün
sunuyu sunar. Halkın günahlarının bağışlanması, Rab‟be adanması ve
Rab‟bin esenliğinde kalması için sunular sunar. Harun bunu yerine getirirken Musa‟dan duymuş olan Rab‟bin yasasına uymak için ne kadar korkup özen göstermiştir? Rab‟bi kişisel olarak tanıdığım ilk günlerin heyecanını hatırlıyor muyum? Harun ruhun yenilenmesi ve içtenlikle dua ederek Rab‟bin sözünü dinlemek için Buluşma Çadırı‟na girer. Onun gibi bütün yürekle Rab‟bin sesine kulak veriyor muyum?
23,24: Tanrı‟nın yüceliğini gören halk sevinçle haykırır. Halk Rab‟be
saygı ve korkuyla tapınır (İbr.12:29). Kendi duygularına göre değil, Tanrı‟nın hem sunuyu hem de kendilerini kabul ettiğini gördükleri için sevinirler.
168
Levililer 9:1-24
1
Sekizinci gün Musa Harun‟la oğullarını ve İsrail ileri gelenlerini çağırdı.
Harun‟a, “Kendin için günah sunusu olarak kusursuz bir erkek buzağı, yakmalık
sunu olarak da kusursuz bir koç al, RAB‟be sun” dedi, 3“Sonra İsrail halkına de
ki, „Günah sunusu olarak bir teke, yakmalık sunu olarak da bir yaşında kusursuz
bir buzağı ile bir kuzu alın. 4RAB‟bin huzurunda esenlik sunusu olarak kurban
edilmek üzere bir sığır ve bir koçla birlikte zeytinyağıyla yoğrulmuş tahıl sunusu
getirin. Çünkü RAB bugün size görünecektir.‟“ 5Musa‟nın buyurdukları Buluşma
Çadırı‟nın önüne getirildi. Herkes yaklaşıp RAB‟bin huzurunda toplandı. 6Musa,
“RAB şunları yapmanızı buyuruyor, o zaman RAB‟bin yüceliği size görünecektir” dedi. 7Sonra Harun‟a, “Sunağa git, günah ve yakmalık sunularını sun” dedi,
“Hem kendinin, hem de halkın günahlarını bağışlat. RAB‟bin buyurduğu gibi halkın sunusunu sun, günahlarını bağışlat.” 8Böylece Harun sunağa gidip kendisi için
günah sunusu olarak sunulacak buzağıyı kesti. 9Oğulları buzağının kanını ona getirdiler. Harun parmağını kana batırıp sunağın boynuzlarına sürdü. Artan kanı sunağın dibine döktü. 10RAB‟bin Musa‟ya verdiği buyruğa uygun olarak günah sunusunun yağını, böbreklerini, karaciğerinin perdesini sunakta yaktı. 11Etiyle derisini ise ordugahın dışında yaktı. 12Sonra yakmalık sunuyu kesti. Oğulları sununun
kanını kendisine verdiler. O da kanı sunağın her yanına döktü. 13Sununun bütün
parçalarını ve başını Harun‟a verdiler. Harun hepsini sunağın üzerinde yaktı.
14
Sununun işkembesini, bağırsaklarını, ayaklarını yıkayıp sunakta yakmalık sununun üzerinde yaktı. 15Bundan sonra Harun halkın sunusunu getirdi. Halkın günahları için sunulacak tekeyi kesti ve ilk sunu gibi bunu da günah sunusu olarak sundu. 16Yakmalık sunuyu da kurallara uygun biçimde sundu. 17Sonra tahıl sunusunu
getirdi. Bir avuç alıp her sabah sunulan yakmalık sunuya ek olarak sunağın üzerinde yaktı. 18Halk için esenlik kurbanları olarak sunulacak sığırla koçu da kesti.
Oğulları sunuların kanını kendisine verdiler. O da kanı sunağın her yanına döktü.
19
Sığırla koçun yağlarını, kuyruk yağını, bağırsak ve işkembe yağlarını, böbreklerini ve karaciğerlerinin perdesini 20döşlerin üzerine koydular. Harun yağları sunakta yaktı. 21Musa‟nın buyurduğu gibi döşleri ve sağ budu sallamalık sunu olarak
RAB‟bin huzurunda salladı. 22Harun günah, yakmalık, esenlik sunularını sunduktan sonra ellerini halka doğru uzatarak onları kutsadı ve aşağıya indi. 23Musa‟yla
Harun Buluşma Çadırı‟na girdiler. Dışarı çıkınca halkı kutsadılar. O zaman
RAB‟bin yüceliği halka göründü. 24RAB bir ateş gönderdi. Ateş sunağın üzerindeki yakmalık sunuyu, yağları yakıp küle çevirdi. Bunu gören halkın tümü sevinçle haykırarak yüzüstü yere kapandı.
2
169
Aralık
21 Ça
Cezalandırılan
Nadav’la Avihu
Levililer 10:1-20
1,2,5: Tanrı, sözüne itaat ederek yaklaşan kişiler için ateş göndererek sunağın
üzerindeki yakmalık sunuyu yakıp küle çevirir. Fakat Nadav‟la Avihu buyruklarına aykırı bir ateş sundukları zaman Tanrı ateş gönderip onları yok etti.
Sunuyu yakıp kül eden ateş bu sefer cezalandırmak için gönderildi. Halkın
sevinç haykırışları birden sessizliğe dönüşür. Kâhinlerin görkemli giysileri
cesetleriyle birlikte dışarı çıkarılır. Tanrı yasaya uygun sunudan çok, sunuyu
sunan kişiye bakar. Sunudan ziyade itaat etmeye özen gösteriyor muyum?
3: Tanrı, tüm halkın kendisini yüceltmesini ister. İnsanların isteyip istememelerine göre değil, her zaman Tanrı yüceltilmelidir. İstediğim gibi yaşarken aynı zamanda Rab‟bi yüceltmek mümkün değildir.
8-11: Tanrı dikkat edilmesi gerekenlerle yerine getirilmesi gerekenleri Harun‟a direkt olarak anlatır. Buluşma Çadırı‟na girerken herhangi bir içki içilmemesi gerektiğini ve kutsal ile bayağı olanı, kirliyle temizi birbirinden ayırt
etmek gerektiğini söyler. Ayrıca Musa aracılığıyla verilen yasayı İsrail halkına öğretmesini buyurur. Oğulların hatasını diğer kâhinlerle halkın tekrarlamaması için bir fırsat daha verir.
4-7: Tanrı, Harun‟la sağ kalan iki oğluna, Nadav‟la Avihu‟nun cesediyle ilgilenmeden ne cenazeye katılmalarına ne de yas tutmalarına izin verir. Çünkü
onlar her zaman Tanrı‟nın önünde temiz ve kutsal olmalıydılar. Oğul ya da
kardeş bile olsa Tanrı‟nın yargısının adil olduğunu ve işledikleri suçun ne kadar ciddi olduğunu halka göstermeliydiler. Tanrı‟nın yüceliğiyle kutsallığından daha çok önem verdiğim bir şey var mı? Büyük sorumluluk yüklenen kişilerin daha titiz bir yargılamadan geçeceklerini biliyor muyum (Luk.12:4748; Yak.3:1)?
12-20: Musa, Harun‟la oğullarının sundukları tekeyi yemeyip yaktıkları için
öfkelenir. Fakat Harun Tanrı‟yı hoşnut etmek için kendilerine düşen paya sahip çıkmadığını söyleyince Musa bu davranışlarının uygun olduğunu düşünür.
Harun hakkından vazgeçerek oğullarının hatasını benimser.
170
Levililer 10:1-20
1
Harun‟un oğulları Nadav‟la Avihu buhurdanlarını alıp içlerine ateş, ateşin üstüne
de buhur koydular. RAB‟bin buyruklarına aykırı bir ateş sundular. 2RAB bir ateş
gönderdi. Ateş onları yakıp yok etti. RAB‟bin huzurunda öldüler. 3Musa Harun‟a
şöyle dedi: “RAB demişti ki, „Bana hizmet edenler kutsallığıma saygı duyacak Ve
halkın tümü beni yüceltecek.‟“ Harun hiçbir şey söylemedi. 4Musa Harun‟un amcası Uzziel‟in oğullarını, Mişael‟le Elsafan‟ı çağırdı, “Gelin, kardeşlerinizi kutsal
yerin önünden kaldırıp ordugahın dışına çıkarın” dedi. 5Geldiler ve Musa‟nın buyurduğu gibi cesetleri üzerlerindeki mintanlarıyla ordugahın dışına çıkardılar.
6
Sonra Musa Harun‟la oğulları Elazar‟la İtamar‟a, “Saçlarınızı dağıtmayın, giysilerinizi yırtmayın” dedi, “Yoksa ölürsünüz ve RAB bütün topluluğa öfkelenir.
Ama kardeşleriniz, bütün İsrail halkı RAB‟bin ateşle yok ettiği bu insanlar için
yas tutsun. 7Buluşma Çadırı‟nın giriş bölümünden ayrılmayın, yoksa ölürsünüz.
Çünkü RAB‟bin mesh yağıyla kutsandınız.” Harun‟la oğulları Musa‟nın dediğine
uydular. 8RAB Harun‟a şöyle dedi: 9“Sen ve oğulların Buluşma Çadırı‟na şarap ya
da herhangi bir içki içip girmeyin, yoksa ölürsünüz. Kuşaklar boyunca bir kural
olsun bu. 10Kutsalla bayağı olanı, kirliyle temizi birbirinden ayırt etmelisiniz.
11
RAB‟bin Musa aracılığıyla İsrail halkına bildirdiği bütün kuralları onlara öğretmelisiniz.” 12Musa Harun‟a ve sağ kalan oğulları Elazar‟la İtamar‟a şöyle dedi:
“RAB için yakılan sunulardan artan tahıl sunusunu alın, mayasız ekmek yapıp sunağın yanında yiyin. Çünkü çok kutsaldır. 13Onu kutsal bir yerde yemelisiniz.
Çünkü RAB için yakılan sunulardan senin ve oğullarının payıdır bu. Bana böyle
buyruk verildi. 14-15Sallamalık döşle bağış olarak sunulan budu ise oğulların ve
kızlarınla birlikte temiz bir yerde yemelisin. Çünkü bunlar İsrail halkının sunduğu
esenlik kurbanlarından senin ve çocuklarının payı olarak ayrıldı. Bağış olarak sunulan butla sallamalık döşü, yakılacak sunu yağlarıyla birlikte getirip RAB‟bin
önünde sallamalık sunu olarak sunacaklar. RAB‟bin buyruğu uyarınca bunlar sonsuza dek senin ve çocuklarının payı olacak.” 16-17Musa günah sunusu olarak sunulacak tekeyi soruşturdu, yakılmış olduğunu öğrenince, Harun‟un sağ kalan oğulları Elazar‟la İtamar‟a çok öfkelendi, “Neden günah sunusunu kutsal bir yerde yemediniz?” diye sordu, “O çok kutsaldır. Topluluğun suçunu üstlenmesi ve günahlarını bağışlatmanız için RAB onu size vermişti. 18Tekenin kanı kutsal çadıra getirilmemiş. Buyurduğum gibi tekeyi kesinlikle kutsal yerde yemeniz gerekirdi.”
19
Harun, “Halk bugün RAB‟be günah sunusu ve yakmalık sunu sundu” diye yanıtladı, “Benim başıma ise bunlar geldi. Günah sunusunu bugün yemiş olsaydım,
RAB bundan hoşnut olur muydu?” 20Musa yanıtı uygun buldu.
171
Aralık
22 Pe
Yenebilen Ve Yenilmemesi
Gereken Hayvanlar
Levililer 11:1-23
Bütün ayetler: Hayvanların temiz ve kirli sayılmasının simgesel bir anlamı vardır. Kutsal ve temiz olanlar kusursuz olanı, diğerleri ise kusurlu
ve kirli olanı simgeler. Dünyada var olan hayvanlar arasında Rab‟bin belirlediği kurallar vardır. İsrailliler bu kurallara uyum sağlayarak Tanrı‟nın
seçilmiş bir halkı olduğunu anımsamalıdır (Lev.20:25,26). Fakat İsa Mesih‟te hiçbir hayvan temiz ya da kirli sayılmaz. Önemli olan insanın dışında olanı değil, içinde olanıdır (Mar.7:14-23). Para, ev, kültür veya bilgimi Tanrı‟nın isteğine göre O‟nun yolunda kullanırsam, bu O‟nun Egemenliği için kutsal sayılır.
1-8: Hayvanlardan çatal ve yarık tırnaklı, geviş getirenlerin tümü temiz
sayılırdı. Bu iki nitelikten herhangi birinden yoksun olanlar ise kirli sayılırdı. Bunlar sağken onlara dokunan kişi kirli sayılmaz, fakat cesedine dokunan kişi kirli sayılırdı.
9-12: Suda yaşayan hayvanlardan pullu ve yüzgeçli canlıların eti yenebilirdi. Ama bu niteliğe sahip olmayan midye türleri, kalamar, uskumru gibiler iğrenç sayılırdı.
13-19: Kuşlardan, genellikle saldırgan huylu olanlar, leş yiyenler tiksindirici sayılırdı. Çünkü ceset kirli sayılır ve kan da yaşamı simgeler.
20-23: Dört ayaklı ve kanatlı böcekler iğrenç sayılır. Fakat ayaklarını sıçramak için kullanan bazıları temiz sayılırdı.
172
Levililer 11:1-23
1
RAB Musa‟yla Harun‟a şöyle dedi: 2“İsrail halkına deyin ki, „Karada yaşayan hayvanlardan şunların etini yiyebilirsiniz: 3Çatal ve yarık tırnaklı,
geviş getiren hayvanların tümü. 4Ancak geviş getiren ve çatal tırnaklı olan
hayvanlardan etini yememeniz gerekenler şunlardır: Deve geviş getirir,
ama çatal tırnaklı değildir. Sizin için kirli sayılır. 5Kaya tavşanı geviş getirir, ama çatal tırnaklı değildir. Sizin için kirli sayılır. 6Tavşan geviş getirir,
ama çatal tırnaklı değildir. Sizin için kirli sayılır. 7Domuz çatal ve yarık
tırnaklıdır, ama geviş getirmez. Sizin için kirli sayılır. 8Bu hayvanların
etini yemeyecek, leşine dokunmayacaksınız, sizin için kirlidir. 9“„Suda
yaşayan hayvanlardan şunların etini yiyebilirsiniz: Denizde, akarsularda
yaşayan pullu ve yüzgeçli canlıların etini yiyebilirsiniz. 10Denizdeki ve
akarsulardaki bütün pulsuz ve yüzgeçsiz canlılar –suda toplu halde yaşayanlar ve ötekiler– sizin için iğrenç sayılır. 11Bunlar sizin için iğrenç sayılacak. Etlerini yemeyecek, leşlerinden tiksineceksiniz. 12Suda yaşayan bütün pulsuz ve yüzgeçsiz canlılar sizin için iğrenç sayılacak. 13“„Tiksindirici kuşların etini yemeyecek, şunları iğrenç sayacaksınız: Kartal, kuzu
kartalı, kara akbaba, 14çaylak, doğan türleri, 15bütün karga türleri,
16
baykuş, puhu, martı, atmaca türleri, 17kukumav, karabatak, büyük baykuş, 18peçeli baykuş, ishakkuşu, akbaba, 19leylek, balıkçıl türleri, ibibik,
yarasa. 20“„Dört ayaklı ve kanatlı böceklerin hepsi sizin için iğrençtir.
21
Ama dört ayaklı ve kanatlı olup ayaklarını sıçramak için kullanan bazılarının etini yiyebilirsiniz. 22Şunları yiyeceksiniz: Bütün çekirge türleri,
küçük çekirge, cırcırböceği, ağustosböceği. 23Öbür dört ayaklı, kanatlı böceklerin hepsi sizin için iğrenç sayılır.
173
Aralık
23 Cu
Kirli Olunduğunda
Temiz Sayılmanın Yolu
Levililer 11:24-47
44,45: Tanrı kutsal olduğu gibi, çocuklarının da kutsal olmasını ister.
Tanrı halkından, kirli ve temiz olan hayvanlarla ilgili yasaya uymalarını
ister. Böylece Rab‟bin önünde kutsal bir halk olarak kendilerini Rab‟be
adayabilirler. Beni dünyadan ayırıp kutsal halkı yapan Rab‟bin lütfuna layık bir hayat sürdürmeye özen gösteriyor muyum? Sadece kilise içinde
değil, bütün yaşamımla ve bütün kişiliğimle kendimi Rab‟be adayarak
kutsal bir yaşam sürdürmeliyim.
24-28,40: Kirli sayılan hayvanın cesedine dokunan kişi akşama kadar kirli sayılırdı. Fakat ben Mesih‟in kanıyla temizlendiğim için sonsuza kadar
kutsal olurum. Bu yüzden Mesih‟e ait olmayan dünyanın ölümcül gidişini
merak etmemeliyim.
25,28: Hayvanın cesedine dokunup kirli sayılan kişi temizlenmek için
giysisini yıkamalıdır.
32-35,40: Kirli sayılan hayvanın cesedine değen kaplar kirli sayılır. Kirli
sayılan kişiye dokunan yiyecekle kaplar da kirli sayılırdı. Fakat İsa bütün
yiyeceklerin temiz olduğunu ilan eder (Mar.7:19). Petrus Tanrı‟nın gösterdiği görüm aracılığıyla hiç kimseye bayağı ya da murdar dememesi gerektiğini öğrenir (Elç.10:28-29). Artık diğer uluslarla İsrailliler arasındaki
fark da kaldırılmıştır. Yalnız Mesih‟te yeniden yaratılmış olanlarla Mesih‟i reddedip ölüme ait olanlar arasında farkı vardır.
36-40: Temiz sayılan hayvanın cesedine dokunan kişi de kirli sayılırdı.
Kap kirli sayılan bir şeye değdiği zaman kapla birlikte içindekiler de kirli
sayılırdı. Fakat hayvanın cesedi kaynak ya da su sarnıcına düşerse sadece
leşe dokunan kirli sayılırdı. Hayvanın leşi, ekin tohumunun üzerine düşerse temiz sayılırdı. Fakat suya konmuş tohumun içine düşerse tohum kirli
sayılırdı.
174
Levililer 11:24-47
24
“„Sizi kirletecek şeyler şunlardır: Aşağıdaki hayvanların leşine dokunan akşama
kadar kirli sayılacaktır. 25Kim aşağıdaki hayvanların leşini taşırsa giysilerini yıkayacak ve akşama kadar kirli sayılacaktır. 26Çatal tırnaklı ama tırnağı yarık olmayan ve geviş getirmeyen her hayvan sizin için kirlidir. Bunlara dokunan da kirlenmiş sayılır. 27Dört ayaklı hayvanlardan pençelerini yere basarak yürüyenler sizin için kirlidir. Bunların leşine dokunanlar akşama kadar kirli sayılacaktır.
28
Bunların leşini taşıyanlar giysilerini yıkayacak ve akşama kadar kirli sayılacaktır. Çünkü bu hayvanlar sizin için kirlidir. 29-30“„Küçük kara hayvanları içinde sizin için kirli sayılanlar şunlardır: Gelincik, fare, bütün kertenkele türleri –geko,
varan, duvar kertenkelesi, düz keler– bukalemun. 31Sizin için kirli sayılan küçük
kara hayvanları bunlardır. Bunların leşine dokunan akşama kadar kirli sayılacaktır. 32Bunlardan birinin leşi neyin üzerine düşerse onu da kirletir. İster tahta kap,
ister giysi, ister deri, ister çul olsun suya konmalıdır. Akşama kadar kirli sayılacak
ve akşam temizlenmiş olacaktır. 33Bunlardan biri toprak kabın içine düşerse, kabın
içindekiler kirli sayılacaktır. Toprak kap kırılmalıdır. 34Toprak kaptaki sulu yiyecek ve her içecek kirli sayılacaktır. 35Bunlardan birinin leşi neyin üzerine düşerse
onu da kirletir. Üzerine düştüğü ister fırın olsun, ister ocak, parçalanmalıdır. Çünkü onlar kirlidir ve sizin için kirli sayılacaktır. 36Ancak kaynak ya da su sarnıcı
temiz sayılacaktır; ama bunların leşine dokunan kirli sayılacaktır. 37Eğer bu hayvanlardan birinin leşi ekin tohumunun üzerine düşerse, o tohum temiz sayılacaktır. 38Ama suya konmuş tohumun içine düşerse, tohum sizin için kirlidir. 39“„Eti
yenen hayvanlardan biri ölürse, leşine dokunan akşama kadar kirli sayılacaktır.
40
Hayvanın leşinden yiyen giysilerini yıkayacak ve akşama kadar kirli sayılacaktır. Leşi taşıyan da giysilerini yıkayacak ve akşama kadar kirli sayılacaktır.
41
“„Bütün küçük kara hayvanları iğrençtir. Yenmeyecektir. 42İster karnı üzerinde
sürünen, ister dört ayaklı ya da çok ayaklı canlılar olsun, bunların hiçbirini yemeyeceksiniz. Çünkü bunlar iğrençtir. 43Bunların hiçbiriyle kendinizi kirletmeyin, iğrenç duruma sokmayın, kirli duruma düşmeyin. 44Tanrınız RAB benim. Kendinizi
kutsayın ve kutsal olun. Çünkü ben kutsalım. Küçük kara hayvanlarının hiçbiriyle
kendinizi kirletmeyin. 45Tanrınız olmak için sizi Mısır‟dan çıkaran RAB benim.
Kutsal olun, çünkü ben kutsalım. 46-47“„Kirli olanı temizden, eti yeneni eti yenmeyenden ayırt edebilmeniz için hayvanlar, kuşlar, suda toplu halde yaşayan bütün
canlılar ve küçük kara hayvanlarıyla ilgili yasa budur.‟”
175
Aralık
24 Ct
Çocuk Doğuran
Kadının Paklanması
Levililer 12:1-8
Bütün ayetler: Çocuk doğuran kadın kirli sayılıp belirli bir süre geçtikten
sonra pak sayılırdı. Çocuk doğurmak kirli değildir. Ne doğuran kadın ne
de doğan çocuk kirlidir. Verimli olup çoğalmak Tanrı‟nın buyruğudur
(Yar.1:28). Çocuklar Tanrı‟nın verdiği bir armağandır (Mez.127:3). Ve
çocuk doğuran kadın Tanrı‟nın bereketlediği kişi sayılır (Mez.128:3). Fakat bir kadın çocuk doğurduğu zaman kanla birlikte bazı akıntıları olur.
Kan ölümü simgeler. Tanrı çocukların ölümden kurtulmasıyla yenilenmesini ister. Hayatımda kirli sayılanları barındırmamam için titiz bir şekilde
kendime bakmalıyım. Rab‟bin gözünde uygun olmayan alışkanlık ya da
bir kültürü ayırt edebiliyor muyum? Gelenek saydığım adaletsizliklere
göz yumuyor muyum?
2-5: Erkek çocuk doğuran kadın yedi gün boyunca kirli sayılır ve otuz üç
gün sonra paklanırdı. Kız çocuğu doğuran kadın ise on dört gün boyunca
kirli sayılıp altmış altı gün sonra paklanabilirdi. Bu farklılık kızla erkeğe
verilen konumdan kaynaklanmış olabilir. Kadın paklanıncaya kadar yeterince dinlenip dışarıdaki pisliklerden korunur.
6-8: Çocuk doğuran kadın temiz sayılması için belirlenen süre geçince,
yakmalık sunuyla günah sunusu sunmalıdır. Kadın yakmalık sunu sunarken doğan çocuk için Rab‟be şükredip adanmışlığını yeniler. Kadının gücü yetmezse, sunu olarak kuzu yerine kumru getirebilir. İsa‟nın anne babası da arınma günlerinde iki kumru sundular (Luk.2:21-24). Böylece
Tanrı sunuyla değil, sunuyu getirenlerle ilgilenir.
176
Levililer 12:1-8
1
RAB Musa‟ya şöyle dedi: 2“İsrail halkına de ki, „Bir kadın hamile kalıp
erkek çocuk doğurursa, âdet gördüğü günlerde olduğu gibi yedi gün kirli
sayılacaktır. 3Çocuk sekizinci gün sünnet edilmeli. 4Kadın kanamasından
paklanmak için otuz üç gün bekleyecek. Pak sayılması için geçmesi gereken bu günler doluncaya dek kutsal bir şeye dokunmayacak, tapınağa
girmeyecek. 5Ancak, kız çocuk doğurursa, âdet gördüğü günler gibi iki
hafta kirli sayılacaktır. Kanamasından paklanmak için altmış altı gün bekleyecektir. 6“„Erkek ya da kız çocuk doğuran kadının temiz sayılması için
geçmesi gereken günler dolunca, yakmalık sunu olarak bir yaşında bir kuzu, günah sunusu olarak bir güvercin ya da bir kumru getirip Buluşma
Çadırı‟nın giriş bölümünde kâhine verecektir. 7Kâhin bunu RAB‟bin huzurunda sunacak ve kadını arıtacak. Böylece kadın kanamasından temizlenmiş sayılacak. Erkek ya da kız doğuran kadınla ilgili yasa budur.
8
“„Eğer kadının kuzu alacak gücü yoksa, biri yakmalık sunu, öbürü günah
sunusu olmak üzere, iki kumru ya da iki güvercin yavrusu getirecek. Kâhin kadını arıtacak ve kadın temiz sayılacaktır.‟“
177
Aralık
25 Pa
Deri Hastalıklarıyla
İlgili Yasalar
Levililer 13:1-17
Bütün ayetler: Tanrı deri hastalığına yakalanan kişiye kâhinlerin bakmasını ve kirli olup olmadığını ilan etmesini buyurur. Yarada kıl ağarması
varsa ve yara derine inmişse kişi deri hastalığına yakalanıp ölüme yaklaşır. Tanrı‟nın yarattığı kusursuz insan bedeni bozulmuş demektir. Bu yüzden kirli sayılır. Bazen Tanrı cezalandırdığı için kişi hastalığa yakalanırdı
(Say.12:10-12; 2Ta.26:19-21). Fakat bütün hastalıklar Tanrı‟nın yargılaması değildir. Çünkü Tanrı hasta kişinin arınması için tövbe etmesi gerektiğini söylemez. Ama kişi arınıp yenilenmesi için Tanrı‟ya yönelmelidir.
İsa Mesih‟in kanı sayesinde kurtulup yeniden doğmalıyım.
5-8: Kâhin kişinin deri hastalığına yakalandığını anlamak için dikkatle
bakmalıydı. Hastalıktan şüpheleniyorsa yedi gün bekledikten sonra tekrar
bakmalı ve bir daha yedi gün bekledikten sonra son kararı vermelidir. Deri hastalığına yakalandığı beli olursa, kişi iyileşinceye kadar ailesinden ve
topluluğundan ayrı yaşamalıydı. Ben kardeşleri yargılamadan önce kendimi dikkatle araştırıyor muyum? Kişiyi yargılamadan ve uzaklaştırmadan, onun yenilenmesi için sevgiyle yardım etmeliyim.
9-17: Kişinin şişkin yarasında kızıl et görünürse kişi kirli sayılırdı. Fakat
yaralar beyazlaşmışsa bulaşıcı olmadığı için temiz sayılırdı. Tekrar kızıl
et görünürse kirli sayılır, tekrar beyazlaşırsa temiz olurdu. Bir gün kirli
sayıldıysa, kirliliği sonsuza kadar sürecek değildir. Ya da bugün temiz
olmam sonsuza kadar temiz sayılmamın göstergesi değildir.
178
Levililer 13:1-17
1
RAB Musa‟ya ve Kâhin Harun‟a şöyle dedi: 2“Bedeninde deri hastalığına dönüşebilecek şiş, kabuk ya da parlak leke bulunan kişi Harun‟a, ya da
Harun‟un kâhin oğullarından birine götürülecek. 3Kâhin derideki yaraya
bakacak, yarada kıl ağarması varsa ve yara derine inmişse, kişi deri hastalığına yakalanmış demektir. Hastaya bakan kâhin onu kirli ilan edecektir.
4
Derideki parlak leke beyazsa, derine inmemişse, üzerindeki kıllar ağarmamışsa, kâhin hastayı yedi gün kapalı bir yerde tutacak. 5Yedinci gün
yaraya bakacak; yara ilerlememiş, deri yüzeyine yayılmamışsa, hastayı
yedi gün daha kapalı bir yerde tutacak. 6Yedinci gün hastaya bir daha bakacak; yara solmuş, deri yüzeyine yayılmamışsa, hastayı temiz ilan edecek. Yara yalnızca kabuktur. Hasta giysilerini yıkayıp temiz sayılacaktır.
7
Ancak temiz sayılmak için kâhine muayene olduktan sonra derisindeki
kabuk yayılırsa, yine kâhine görünmelidir. 8Kâhin kişiye bakacak, derisindeki kabuk yayılmışsa onu kirli ilan edecek. Kişi deri hastalığına yakalanmış demektir. 9“Deri hastalığına yakalanan kişi kâhine götürülecek.
10
Kâhin ona bakacak. Derideki şiş beyazlaşmış, üzerindeki kıllar ağarmışsa, şişkin yarada kızıl et görünüyorsa, 11bu müzmin bir deri hastalığıdır.
Kâhin kişiyi kirli ilan edecek, ama kapalı yerde tutmayacaktır. Çünkü kişi
zaten kirlenmiştir. 12“Eğer deri hastalığı yayılıp kâhinin görebildiği kadarıyla tepeden tırnağa hastanın bütün bedenini kaplamışsa, 13kâhin hastaya
bakacak ve bedenini hastalık saran kişiyi temiz ilan edecektir. Yaralar beyazlaşmış ve temizdir. 14Ama kızıl et görülüyorsa, kişi kirli sayılacaktır.
15
Kâhin kızıl et görürse, kişiyi kirli ilan edecektir. Kızıl et kirlidir, deri
hastalığıdır. 16Eğer kızıl et iyileşir, beyazlaşırsa, hasta yine kâhine görünmelidir. 17Kâhin hastaya bakacak, yara beyazlaşmışsa, yarayı temiz ilan
edecek. Kişi temiz sayılacak.
179
Aralık
26 Pt
Çıban, Ateş Yanığı, Uyuz,
Beyaz Parlak Lekelerle
İlgili Yasalar
Levililer 13:18-39
Bütün ayetler: Bu metindeki hastalığın ne olduğu net olarak bilinmiyor.
Derideki herhangi bir bozukluğu ya da hastalığı gördükçe beni Tanrı‟dan
uzaklaştıran günahımı hatırlamalıyım. Yaşlanmamak için direnip genç
kalmak için çabalıyor muyum? Bedenim gittikçe harap olsa da, daha çok
iç varlığımın günden güne yenilenmesiyle ilgilenmeliyim.
18-23: Ağarmış kıllar ve yara derine inmişse kirli sayılır. Ama kâhin
emin değilse, bir hafta bekleyip tekrar hastaya bakıp incelemelidir. Bundan sonra kişiyi kirli ya da temiz ilan etmelidir.
24-28: Kişinin derisindeki ateş yanığı geçmemiş ve parlak bir leke haline
gelmişse, kılları ağarmış, leke derine inmişse kâhin onu kirli ilan etmelidir. Ama belli değilse, kâhin hastayı bir hafta kapalı bir yerde tuttuktan
sonra tekrar bakmalıdır. Ondan sonra yaranın durumunu inceleyip kişinin
kirli ya da temiz oluğunu ilan eder.
29-37: Kişinin başında ya da çenesinde deri hastalığı yayılmışsa kirli sayılır. Kâhin hastaya bakıp ilan etmeden önce dikkatle bakıp karar vermelidir.
38-39: Kişinin derisinde beyaz parlak lekeler varsa, kâhin ona bakmalıdır.
Lekeler beyaz ve solgunsa temiz sayılır.
180
Levililer 13:18-39
18
“Derideki çıban iyileşmiş, 19ama bir süre sonra çıbanın yerinde beyaz bir şiş, ya
da kırmızımsı-beyaz parlak bir leke oluşmuşsa, kâhine göstermeli. 20Kâhin hastaya bakacak, görünen yara derine inmiş, üzerindeki kıllar ağarmışsa, kişiyi kirli
ilan edecektir. Çıbanda baş gösteren bir deri hastalığıdır bu. 21Ama kâhin hastaya
baktığında yarada beyaz kıl yoksa, yara derine inmemiş ve yara solmuşsa, kişiyi
yedi gün kapalı bir yerde tutacaktır. 22Eğer derideki yara yayılıyorsa, kâhin kişiyi
kirli ilan edecektir; çünkü kişi hastalığa yakalanmış demektir. 23Parlak leke geçmemiş ama yayılmamışsa, bu çıban kabuğudur. Kâhin kişiyi temiz ilan edecektir.
24
“Deride ateş yanığı varsa ve et kırmızımsı-beyaz ya da beyaz, parlak bir leke haline gelmişse, 25kâhin yaraya bakmalı. Parlak lekenin üzerindeki kıllar ağarmış,
leke derine inmişse, yanıkta deri hastalığı var demektir. Kâhin kişiyi kirli ilan
edecektir, çünkü kişi deri hastalığına yakalanmıştır. 26Ama parlak lekede kıl
ağarması yoksa, leke derine inmemiş ve solmuşsa, kâhin hastayı yedi gün kapalı
bir yerde tutacaktır. 27Yedinci gün kişiye yine bakacak, eğer leke deriye yayılmışsa, onu kirli ilan edecek. Çünkü kişi deri hastalığına yakalanmıştır. 28Eğer derideki
parlak leke geçmemiş, ama yayılmamış ve solmuşsa, yanıktan doğan bir şişliktir.
Kâhin kişiyi temiz ilan edecektir. Çünkü yanık yarasının kabuğudur bu. 29“Bir erkeğin ya da kadının başında ya da çenesinde yara varsa, 30kâhin yaraya bakmalı.
Yara derine inmişse ve üzerinde ince sarı tüyler varsa, hastayı kirli ilan edecektir.
Çünkü hasta uyuzdur. Baş ya da çenede görülen bir deri hastalığıdır. 31Ancak kâhin bu tür bir yaraya baktığı zaman, yara derine inmemişse, üzerinde siyah kıl
yoksa, hastayı yedi gün kapalı bir yerde tutacak. 32Yedinci gün yaraya yine bakacak; uyuz deriye yayılmamışsa, üzerinde sarı kıl yoksa, uyuz derine inmemişse,
33
hasta tıraş olacak, ama uyuz olan yerlere dokunmayacaktır. Kâhin hastayı yedi
gün daha kapalı bir yerde tutacak. 34Yedinci gün uyuza yine bakacak; uyuz deriye
yayılmamışsa, derine inmemişse, hastayı temiz ilan edecektir. Hasta giysilerini
yıkayacak ve temiz sayılacaktır. 35Ama hasta temiz ilan edildikten sonra uyuz derisine yayılırsa, 36kâhin ona yeniden bakmalı. Uyuz yayılmışsa, yarada sarı kıl
olup olmamasına bakılmaksızın kişi kirli sayılacaktır. 37Ama kâhine göre uyuz
ilerlememiş, üzerinde siyah kıl bitmişse, hastalık geçmiş demektir. Kişi temizdir.
Kâhin onu temiz ilan edecektir. 38“Bir erkeğin ya da kadının derisinde beyaz parlak lekeler varsa, 39kâhin ona bakmalı. Derideki lekeler beyaz ve solgunsa, sadece
deride çıkan kırmızı lekelerdir. Kişi temizdir.
181
Aralık
27 Sa
Deri Hastalığı Ve Giysideki
Küfle İlgili Yasalar
Levililer 13:40-59
40-44: Saçı dökülmüş ya da alnı açılmış kişi kirli sayılmaz. Ama kâhin
inceledikten sonra kırmızımsı-beyaz yaralar çıkmışsa onu kirli ilan etmelidir.
45,46: Kâhin kişinin bulaşıcı hastalığa yakalandığına dair karar vermişse
onu diğerlerinden uzak tutmalıdır. Hastalığa yakalanmış kişi ordugahın
dışında yaşamalıdır. Çünkü kirli sayılan kişi Tanrı‟nın kutsal halkı arasında yaşayamaz (Say.5:1-4; Yas.23:9-14). Derin bir üzüntü halinde kişi giysilerini yırtık, saçlarını dağınık bırakmalıdır. Ve ordugahın dışında Tanrı‟nın lütfundan yoksun kalmalıdır. Kişi yaşadığı halde ölü gibi yaşar.
Ben de günahla kendimi kirletirsem, Tanrı‟dan uzak bir şekilde acı içinde
yaşarım. Aynı zamanda Tanrı‟nın yasasına göre kirli sayılırsam, bütün
ilişkilerim bozulmuş şekilde yaşamak zorunda kalırım.
47-59: Kişinin giysilerinde yeşilimsi ya da kırmızımsı küf görülürse, kâhine göstermelidir. Kâhin giysideki durumu inceleyip küf yayılmışsa giysiyi kirli sayıp yakmalıdır. Ama küf yayılmamışsa tekrar inceleyip karar
vermelidir. Kâhin kirli olanı bulup karar vermek için belirli bir süre dikkatle incelemelidir. İncelemenin sonunda yakılması gereken şeyi yakar,
yıkanması gereken şeyi de yıkar. Ailemde, kilisemde ve hayatımda günahın yayılmaması için dikkatle gözlemlemeliyim. Karışık ve belirsiz durumda temizle kirli olanı ayırt edip Rab‟bin gözünde doğru olanı yapmalıyım.
182
Levililer 13:40-59
40
“Eğer adamın saçı dökülmüşse, sadece keldir. Temiz sayılır. 41Saçının
önü dökülmüşse alnı açılmış demektir. Temiz sayılır. 42Ama saçı dökülmüş ya da alnı açılmış adamın başında veya alnında kırmızımsı-beyaz yaralar çıkmışsa, adam deri hastalığına yakalanmış demektir. 43Kâhin adama
bakacak. Saçı dökülmüş baş ya da alındaki şişler deri hastalığının yol açtığı yaralar gibi kırmızımsı-beyazsa, 44adam deri hastalığına yakalanmıştır. Kirlidir. Başındaki yaradan ötürü kâhin kesinlikle onu kirli ilan edecektir. 45“Böyle bir hastalığa yakalanan kişinin giysileri yırtık, saçları dağınık olmalı; kişi ağzını örtüp, „Kirliyim! Kirliyim!‟ diye bağırmalı.
46
Hastalığı devam ettiği sürece kirli sayılacaktır, çünkü kirlenmiştir. Halktan uzak, ordugahın dışında yaşamalıdır.” 47“Yün ya da keten bir giyside,
48
yün ya da keten bir kumaşta, deri ya da deri eşyada küf görülürse,
49
giyside, deride, deri eşyada, örgü ipinde, kumaşta görülen küf yeşilimsi
ya da kırmızımsı bir renk almışsa, kâhine gösterilmelidir. 50Kâhin ona bakacak ve yedi gün kapalı bir yerde tutacak. 51Yedinci gün ona yine bakacak. Eğer kumaştaki, giysideki veya herhangi bir amaçla kullanılan deri
eşyadaki küf yayılmışsa, bu tehlikeli bir küftür. Kirli sayılacaktır.
52
Üzerinde küf bulunan yün ya da keten giysi, kumaş ya da her türlü deri
eşya kâhin tarafından yakılacaktır. Çünkü önü alınamaz bir küftür ve yakılmalıdır. 53“Kâhin giyside, kumaşta ya da herhangi bir deri eşyada bulunan küfün yayılmadığını görürse, 54buyruk verecek ve küflü eşya yıkanacak. Kâhin onu yedi gün daha kapalı bir yerde tutacak. 55Küflü eşya yıkandıktan sonra yeniden kâhine gösterilmeli. Küf yayılmasa bile rengi
değişmemişse, kirli sayılacak. Yakılmalıdır. Gerek iç yüzünü, gerekse dış
yüzünü küf kemirmiştir. 56“Küflü eşya yıkandıktan sonra, küfte bir solma
varsa, kâhin giysideki, derideki ya da kumaştaki küflü kısmı yırtacak.
57
Eğer kumaşta, giyside ya da herhangi bir deri eşyada yine küf görülürse,
küf yayılıyor demektir; eşyayı yakacaksın. 58Yıkanan giysiden, kumaştan
ya da deri bir eşyadan küf geçmişse, yeniden yıkanacak. Sonra temiz sayılacaktır.” 59Küfün bulaştığı yün ya da keten giysiyi, kumaşı veya deri eşyayı kirli ya da temiz ilan etmenin yasası budur.
183
Aralık
28 Ça
Deneyip Yokla Beni!
Mezmur 26:1-12
1,11: Şair kendisinin suçsuz ve günahsız olduğunu savunarak Tanrı‟dan
haklı çıkarılmasını istemektedir. İnsan olarak günahsız olduğundan değil,
söz konusu olan olaydan bahseder. Mağdur durumda kalıp kimseden destek alamadığımı mı düşünüyorum? Rabbin önünde, günahtan uzak durduğum sürece, lütfuna güvenebilirim.
2,3: Şair tüm duygusunu ve düşüncesini Rab‟bin yoklamasını isteyecek
kadar kendi dürüstlüğünden emindi. Tanrı‟nın huzurunda bu kadar emin
olabilmesi ne kadar büyük berekettir. Şair gibi Tanrı‟nın yoklaması önünde dimdik durabilecek kadar hayatımda doğru olabilir miyim? Az da bile
olsa yalan var mı hayatımda?
4,5,9,10: Şair, ikiyüzlü ve fesatçılardan uzak, kötülük ve rüşvetle kar arayanlardan nefret ederdi. Onlarla bir tutunmak istemezdi. Tanrı‟nın nefret
ettiği şeylerden yürekten uzak durur muyum?
6-8: Şairin olmak istediği yer kötülerin topluluğu değil, Rab‟bin evidir.
Orada Rab‟bin görkemiyle korumasına sığınarak O‟nun harikalarını yüksek sesle duyurmak ister. Dünyanın en onurlu toplantılarından çok, kutsal
kardeşlerin topluluğunu tercih eder miyim?
12: Şair, Rab‟be güvenerek sarsılmadan şimdiye kadar yaşadığı için artık
ayağını sağlam yere(ahlaki açıda doğru olması) bastığını söyleyebiliyor.
Bugüne kadar geldiği gibi gelecekte de Rab‟be güvendikçe doğru yaşayabileceğine dair kararlı olduğunu görürüz. İçinde bulunduğum duruma
bakmadan yalnız Tanrı‟ya itaat ederek yaşamaya kararlı mıyım?
184
Mezmur 26:1-12
1
Beni haklı çıkar, ya RAB, çünkü dürüst bir yaşam sürdüm; Sarsılmadan
RAB‟be güvendim. 2Dene beni, ya RAB, sına; duygularımı, düşüncelerimi yokla. 3Çünkü sevgini hep göz önünde tutuyor, senin gerçeğini yaşıyorum ben. 4Yalancılarla oturmam, ikiyüzlülerin suyuna gitmem. 5Kötülük
yapanlar topluluğundan nefret ederim, fesatçıların arasına girmem.
6
Suçsuzluğumu göstermek için ellerimi yıkar, sunağının çevresinde dönerim, ya RAB, 7Yüksek sesle şükranımı duyurmak ve bütün harikalarını
anlatmak için. 8Severim, ya RAB, yaşadığın evi, görkeminin bulunduğu
yeri. 9Günahkârların, eli kanlı adamların yanısıra canımı alma. 10Onların
elleri kötülük aletidir, sağ elleri rüşvet doludur. 11Ama ben dürüst yaşarım, kurtar beni, lütfet bana! 12Ayağım emin yerde duruyor. Topluluk
içinde sana övgüler sunacağım, ya RAB.
185
Aralık
29 Pe
Kimseden Korkmam!
Mezmur 27:1-14
1,5,14: Tanrı, karanlığı alt eder, kendi halkını koruyan “ışık”, “kurtarıcı”
ve “umut”tur. Her ne kadar büyük sıkıntılar bana karşı gelse de Tanrı‟nın
huzurunda durarak O‟na güvenirsem, korkacak bir şey yoktur. Gücüm
olmadığını itiraf ederek ancak Rab‟bin kanatlarının altına sığınmalıyım.
2,3: Şair, düşmanlar sanki bir ordu gibi gücünü gösterirse bile kılını bile
kıpırdatmadan sakin durabiliyor. Çünkü düşmanların bir gün tökezleyip
düşeceğini biliyordu. Tanrısız dünyanın gidişi frensiz bir araba gibidir.
Hızla mahvolmaya doğru yol alır. Her durumda kutsal sözlerle esenliğimi
korumam gerekir.
4-6: Şairin tek dileği, karşısındaki düşmanlarına karşı zafer kazanmak değil, Rab‟bin güzelliğini seyretmektir. Çünkü ancak Rab‟bin yanında güvende olabilir. Benim dileğim nedir?
7,8: Şair, Rab‟bin sesini duyar, O‟nun yüzünü arar. Rab, beni de aynı sözle çağırırsa, bugün nasıl bir yanıt veririm?
9,10: Şair, Tanrı‟nın annesi ve babasından daha derin sevgiyle kendisini
sevdiğinden emindi. Bu derin sevgiye bugün kendimi bırakmalıyım.
186
Mezmur 27:1-14
1
RAB benim ışığım, kurtuluşumdur, kimseden korkmam. RAB yaşamımın kalesidir, kimseden yılmam. 2Hasımlarım, düşmanlarım olan kötüler,
beni yutmak için üzerime gelirken tökezleyip düşerler. 3Karşımda bir ordu
konaklasa, kılım kıpırdamaz, bana karşı savaş açılsa, yine güvenimi yitirmem. 4RAB‟den tek dileğim, tek isteğim şu: RAB‟bin güzelliğini seyretmek, tapınağında O‟na hayran olmak için ömrümün bütün günlerini
O‟nun evinde geçirmek. 5Çünkü O kötü günde beni çardağında gizleyecek, çadırının emin yerinde saklayacak, yüksek bir kaya üzerine çıkaracak
beni. 6O zaman çevremi saran düşmanlarıma karşı başım yukarı kalkacak,
sevinçle haykırarak kurbanlar sunacağım O‟nun çadırında, O‟nu ezgilerle,
ilahilerle öveceğim. 7Sana yakarıyorum, ya RAB, kulak ver sesime, lütfet,
yanıtla beni! 8Ya RAB, içimden bir ses duydum: “Yüzümü ara!” dedin,
işte yüzünü arıyorum. 9Yüzünü benden gizleme, kulunu öfkeyle geri çevirme! Bana hep yardımcı oldun; bırakma, terk etme beni, ey beni kurtaran Tanrı! 10Annemle babam beni terk etseler bile, RAB beni kabul eder.
11
Ya RAB, yolunu öğret bana, düşmanlarıma karşı düz yolda bana öncülük et. 12Beni hasımlarımın keyfine bırakma, çünkü yalancı tanıklar dikiliyor karşıma, ağızları şiddet saçıyor. 13Yaşam diyarında RAB‟bin iyiliğini göreceğimden kuşkum yok. 14Umudunu RAB‟be bağla, güçlü ve yürekli ol; umudunu RAB‟be bağla!
187
Aralık
30 Cu
Kendi Halkını Kurtar!
Mezmur 28:1-9
1,7: Tanrı, kendi halkının kayası, gücü ve kalkanıdır. Fakat O, bazen bizden vazgeçmiş gibi sessiz kalır. Sessizlik ama yokluk olmadığına göre
durmadan Rab‟be seslenirsek sonunda yardım alabiliriz. Yürekten Tanrı‟ya güvenenlere ezgi söyleten Rabbim var ki umudumu kesmemeliyim.
8,9: Tanrı, halkının gücü, meshettiği kralın zafer kalesidir. Hem kral hem
de halktan birinin Rab‟bin korumasına mecbur olduğunu vurgular. Topluluğum yalnızca Rab‟be güvenir mi?
1,2: Tanrı‟nın sessizliğinden dolayı ölüm çukuruna inmiş gibi hisseden
şair, yine sarsılmadan Rab‟bin kutsal konutuna doğru yalvarmaya devam
eder. Şüphe ile iman bir bakıma her an içimizde savaşır. Tanrı‟ya fazla ihtiyaç duymayan bir hayattansa O‟nun varlığına ve ilgisine ihtiyaç duyulan
bir hayat ne büyük bir bereket olur değil mi?
3-5: Şair, konuşmalarıyla yüreğindeki niyetten farklı olan kötülere yaptıklarına uygun yıkım getirecek olan Rab‟be güveniyordu. Çünkü Tanrı‟nın
adaletine inanırdı. Tanrı‟nın isteğine göre kurulmayan kurumlar, işler ve
evlilikler sağlam duramaz. Hayatımda egemen olan Tanrı‟nın şaşırtıcı
eserlerinin ne olduğunu derin düşünerek üzerine odaklanmalıyım.
188
Mezmur 28:1-9
1
Ya RAB, sana yakarıyorum, kayam benim, kulak tıkama sesime; çünkü
sen sessiz kalırsan, ölüm çukuruna inen ölülere dönerim ben. 2Seni yardıma çağırdığımda, ellerimi kutsal konutuna doğru açtığımda, kulak ver
yalvarışlarıma. 3Beni kötülerle, haksızlık yapanlarla aynı kefeye koyup
cezalandırma. Onlar komşularıyla dostça konuşur, ama yüreklerinde kötülük beslerler. 4Eylemlerine, yaptıkları kötülüklere göre onları yanıtla; yaptıklarının, hak ettiklerinin karşılığını ver. 5Onlar RAB‟bin yaptıklarına, ellerinin eserine önem vermezler; bu yüzden RAB onları yıkacak, bir daha
ayağa kaldırmayacak. 6RAB‟be övgüler olsun! Çünkü yalvarışımı duydu.
7
RAB benim gücüm, kalkanımdır, O‟na yürekten güveniyor ve yardım
görüyorum. Yüreğim coşuyor, ezgilerimle O‟na şükrediyorum. 8RAB
halkının gücüdür, meshettiği kralın zafer kalesidir. 9Halkını kurtar, kendi
halkını kutsa; çobanlık et onlara, sürekli destek ol!
189
Aralık
31 Ct
Rab’bin Gücü ve Yüceliği
Mezmur 29:1-11
1,2,9: Tanrı ilahi varlıklar tarafından övülmeye layıktır. O‟nu övmek, her
yücelik ve gücün yalnızca Tanrı‟ya ait olduğunu itiraf etmek anlamına gelir. Bu sözle Rab‟be taparak ilahi varlıkların tapınmasına katılmalıyım.
3,4: Tanrı, sulara ve denizlere hükmedendir. Rab‟bin sesi dünyadaki her
şeyin üzerinde gücünü gösterir gibi görkemlidir. Dikkatimi çeken dünyanın bütün seslerini yatıştıran Rab‟bin sesine kulak kabartmalıyım!
5,6: Denizlere yaptığı gibi dağlara da hükmeden Tanrıdır. O‟nun sesi
Lübnan‟la Siyon Dağının üzerinde gücünü gösterir. En güçlü ve en sağlam gibi duranlar da Tanrı‟nın sesinden dolayı sarsılır. Hayatımda en çok
güvendiğim kimdir?
7-9: Şimşek çakar gibi çölü titreten Rab‟bin sesi ağaçları kırar, yabanıl
hayvanları sıçratır. Yaratılan her şey Tanrı‟nın görkeminden korkarken
bizim tepkimiz nasıl? Hayatımın her köşesinde egemen olan Tanrı‟nın
gücüne dikkat etmeliyim.
10-11: Tanrı, tufan üstünde taht kurar halkına gereken yağmurları yağdırır. Karışıklıkları berekete dönüştüren babaya övgüler sunmalıyım. Dünya
korkunç durumlarla beni korkutmak istese de her şeyin üzerine hükmeden
Tanrı‟ya güvenerek zafer kazanabilirim.
190
Mezmur 29:1-11
1
Ey ilahi varlıklar, RAB‟bi övün, RAB‟bin gücünü, yüceliğini övün,
RAB‟bin görkemini adına yaraşır biçimde övün, kutsal giysiler içinde
RAB‟be tapının! 3RAB‟bin sesi sulara hükmediyor, yüce Tanrı gürlüyor,
RAB engin sulara hükmediyor. 4RAB‟bin sesi güçlüdür, RAB‟bin sesi
görkemlidir. 5RAB‟bin sesi sedir ağaçlarını kırar, Lübnan sedirlerini parçalar. 6Lübnan‟ı buzağı gibi, Siryon Dağı‟nı yabanıl öküz yavrusu gibi
sıçratır. 7RAB‟bin sesi şimşek gibi çakar, 8RAB‟bin sesi çölü titretir,
RAB Kadeş Çölü‟nü sarsar. 9RAB‟bin sesi geyikleri doğurtur, ormanları
çıplak bırakır. O‟nun tapınağında herkes “Yücesin!” diye haykırır. 10RAB
tufan üstünde taht kurdu, O sonsuza dek kral kalacak. 11RAB halkına güç
verir, halkını esenlikle kutsar!
2
191
Kutsal Kitap’ı bir yılda okuma planı

Kasım

Gün
Ekim
1
Yşa.61,62/ İbr.12
Hez.2,3/ Mez.119:97-120
Hoş.3-6/ Va.1
Aralık
2
Yşa.63,64/ İbr.13
Hez.4,5/ Yak.1
Hoş.7,8/ Mez.137,138
3
Yşa.65,66/ Yu.1
Hez.6,7/ Yak.2
Hoş.9,10/ Va.2
4
Yer.1,2/ Mez.112,113
Hez.8,9/ Mez.119:121-144
Hoş.11,12/ Va.3
5
Yer.3,4/ Yu.2
Hez.10,11/ Yak.3
Hoş.13,14/ Va.4
6
Yer.5,6/ Yu.3
Hez.12,13/ Yak.4
Yoe.1,2/ Mez.139
7
Yer.7,8/ Mez.114,115
Hez.14,15/ Yak.5
Yoe.3/ Va.5
8
Yer.9,10/ Yu.4
Hez.16,17/ Mez.119:145-176
Amo.1,2/ Va.6
9
Yer.11,12/ Yu.5
Hez.18,19/ 1Pe.1
Amo.3,4/ Mez.140,141
10
Yer.13,14/ Yu.6
Hez.20,21/ 1Pe.2
Amo.5,6/ Va.7
11
Yer.15,16/ Mez.116
Hez.22,23/ Mez.120-122
Amo.7,8/ Va.8
12
Yer.17,18/ Yu.7
Hez.24,25/ 1Pe.3
Amo.9/ Va.9
13
Yer.19,20/ Yu.8
Hez.26,27/ 1Pe.4
Ova./ Mez.142,143
14
Yer.21,22/ Mez.117,118
Hez.28,29/ 1Pe.5
Yun.1,2/ Va.10
15
Yer.23,24/ Yu.9
Hez.30,31/ Mez.123,125
Yun.3,4/ Va.11
16
Yer.25,26/ Yu.10
Hez.32,33/ 2Pe.1
Mik.1-3/ Mez.144
Mik.4,5/ Va.12
17
Yer.27,28/ Yu.11
Hez.34,35/ 2Pe.2
18
Yer.29-31/ Mez.119:1-24
Hez.36,37/ Mez.126-128
Mik.6,7/ Va.13
19
Yer.32,33/ Yu.12
Hez.38,39/ 2Pe.3
Nah.1-3/ Va.14
20
Yer.34,35/ Yu.13
Hez.40,41/ 1Yu.1
Hab.1,2/ Mez.145
21
Yer.36,37/ Mez.119:25-48
Hez.42,43/ 1Yu.2
Sef.1-3/ Va.15
22
Yer.38,39/ Yu.14
Hez.44,45/ Mez.129-131
Hag.1,2/ Va.16
23
Yer.40,41/ Yu.15
Hez.46,47/ 1Yu.3
Zek.1,2/ Mez.146,147
24
Yer.42,43/ Yu.16
Hez.48/ 1Yu.4
Zek.3,4/Va.17
25
Yer.44-46/ Mez.119:49-72
Dan.1-3/ Mez.132-134
Zek.5,6/ Va.18
26
Yer.47,48/ Yu.17
Dan.4,5/ 1Yu.5
Zek.7,8/ Va.19
27
Yer.49,50/ Yu.18
Dan.6,7/ 2Yu.
Zek.9,10/ Mez.148
28
Yer.51,52/ Mez.119:73-96
Dan.8,9/ 3Yu.
Zek.11,12/ Va.20
29
Ağı.1,2/ Yu.19
Dan.10-12/ Mez.135,136
Zek.13,14/Va.21
30
Ağı.3-5/ Yu.20
Hoş.1,2/ Yah.
Mal.1,2/ Mez.149,150
31
Hez.1/ Yu.21
Mal.3,4/ Va.22
Her üç ayda bir yayınlanan kitabımızın son sayfasında yer alan okuma planıyla Kutsal Kitap’ı bir yıl içinde okumuş olacaksınız.
192


Yeni Yaşam Yayınları

Transkript

Benzer belgeler

Temmuz

Haziran

Ruhsallığın Simgesi

Güvenilir medya yayınlarına destek verme

Ahmağa Verilecek Cevap Susmaktır

God`s Simple Plan of Salvation taken from I John

Bilgelik Sözü

Kasım

A Temple Leader Visits Jesus Turkish PDA

DİN`İN İFLÂSI ve TANRISAL YOL OLARAK BİLİM