GÜMÜŞ TAKI iŞLEMECiLiĞi

Transkript

GÜMÜŞ TAKI iŞLEMECiLiĞi
· OCAK-ŞUBAT 2012 · Yıl 1· Sayı 1· Ücretsizdir· ISSN 2146 -9997
Aile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi / Konya Büyükşehir Belediyesi
DOSYA
Konya modeli’nin
ürettiği hizmet:
KOMEK
GEZELİM - GÖRELİM
Yanı başımızda bir
açık hava müzesi: SİLLE
AİLE İÇİ İLETİŞİM
Mutlu bir aile
için ne lazım?
BAK-YAP
Kendi Çantanız,
Kendi Modanız
MUTFAK SIRLARI
İmam mı bayıldı,
yoksa kabak mı?
KAPAK KONUSU
Sabır, emek ve
zamanla yoğrulan sanat:
GÜMÜŞ TAKI
iŞLEMECiLiĞi
“Kadına Şiddete
Hayır, Sevgi ve
Hoşgörüye Evet”
Mutabakat Metni
İmzalandı
DVD
HEDİYE
D Ü N Ü N
KO N YA
MANZARALARI
1900’lerin ortasına doğru Alaaddin Tepesi’nden
Konya manzarası. Solda Karatay Medresesi ve
karşısında ise bugün Selçuk Üniversitesi tarafından kullanılan rektörlük binası var. Ortadaki
kalıntı ise Büyükşehir Belediyesi’nin yeniden hayat
bulmasını sağlayacak çalışmayı başlattığı Alaaddin Keykûbat Sarayı’nın son izleri.
EDİTÖRDEN
Vira Bismillah
A H M E T KÖ S E O Ğ LU
Hayatta mânâ arıyoruz; çünkü hayata mânâ katabildiğimiz ölçüde
ruhumuz mutmainleşecek. Günümüz dünyasının bir kenara ittiği, görmezden
geldiği sır bu: Mânâ!
KOMEK olarak şehir hayatına bugüne kadar kattığımız mânânın
farkındayız. Şimdi de ilk sayısını elinizde tuttuğunuz KOMEK Dergisi ile sayılar boyu
bu mânânın peşinde olacağız. Bir yandan fayda olarak umduğumuz değerlere
sayfa aralarken, diğer yandan da sizlere faydamız dokunsun istiyoruz; KOMEK
Dergisi olarak temel hedefimiz bu!
Bu ilk sayı…
Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki KOMEK’lerin
ve Hanımlar Lokallerinin Konya’ya kattığı mânâ zenginliğini
buradan bir solukta ifadeye kalksak, zorlanırız. Onun yerine
dergimizin sayfalarında bulacağınız birbirinden değerli
çalışmalara dikkat kesilmenizi rica ediyoruz. Hayatta nelerin
olup bittiğini bilmezsek daha fazla neler yapılması gerektiğine
dair de düşünce üretemeyiz. Bunun bilincindeyiz, hamd olsun...
Bu sayımızda Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir
Akyürek, “Konya’da yaşayan herkese ulaşmak, her evden en
az bir kişinin herhangi bir branşta sertifika almasını sağlamak
gayesinde olan KOMEK’in, gelişen şehrin üreten yüzü” olduğunu
yazdı…
Kapak konumuzu, ilk sayımızda olmamızdan ilhamla
“Konya modeli’nin ürettiği hizmet: KOMEK” olarak belirledik.
KOMEK kurs hocalarından aynı zamanda Meram Mesleki Eğitim
Merkezi Öğretmeni, kuyumcu ustası Önder Değerli ve “2011 Skills
Turkey” yarış masında “Türkiye Mücevher Tasarımı” dalında
Türkiye birincisi olan Ali Can Boyacı’yla Gümüş Takı İşlemeciliği
hakkında güzel bir söyleşi yaptık. Kursiyerlere, kurslara neden katıldıklarıyla
ilgili yönelttiğimiz sorulara aldığımız cevaplar da hayli ilginçti. Hipnoterapist
Psikolog Cansu Berna Deniz, aile içi iletişimin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için
ilk sayımızda önemli bir konuya parmak bastı ve “Mutlu bir evlilik için ne lazım?”
sorusunun cevaplarını vermeye çalıştı.
Bunların dışında “Fotoğraflı keçe çiçek yapımı anlatımı”, “Origamikâğıt katlama ile balık yapımı”, “Yattı Kalktı oyunu anlatımı, Asaf’ın günlüğü”,
“Kitap tavsiyeleri”, yemek ve pasta tarifleri, pratik bilgiler, tabiat eczanesi, cildi
soğuktan koruma yolları gibi merakla okuyacağınız konular üzerine titiz çalışmalar
gerçekleştirdik. Sizler için bir de DVD hazırlayarak “Her ev bir KOMEK” dedik.
Gezelim Görelim bölümümüzde Konya’nın önemli tarihi ve turizm
merkezlerinden Sille’yi ele aldık. Kısa Kısa bölümündeki bilgileri ise istifadenize
sunuyoruz.
KOMEK Dergisi, Konya’nın değerler dünyasına bir katkı sağlayabilirse ne
mutlu bize…
Yeni sayılarda görüşebilmek temennisiyle…
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
1
KOMEK DERGİSİ
KÜNYE
· OCAK-ŞUBAT 2012 ·
Konya Büyükşehir Belediyesi MESLEK EDİNDİRME KURSLARI
Sayı 1 • Yıl 1 • Ücretsizdir • ISSN 2146 -9997
Aile, Yaşam ve El Sanatları Dergisi
YAYINCI
Konya Büyükşehir Belediyesi
adına sahibi Tahir Akyürek
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
Ahmet Köseoğlu
GENEL KOORDİNATÖR
Elif Özpınar
HABER
Anıl Doğan
GÖRSEL YÖNETMEN
İsmail Özkan
FOTOĞRAF
İsmail Özkan
Fikret Malkoç
Konya B. Belediyesi Arşivi
Artis Medya Arşivi
İLETİŞİM
Konya Büyükşehir Belediyesi
Basın Yayın ve H. İlişkiler D. Başkanlığı
Yenişehir Mahallesi Vatan Caddesi
No:2 Selçuklu - Konya
+90 (332) 221 14 00
BASIM
Bilnet Matbaacılık
Biltur Basım Yayın Hizmet A.Ş.
Dudullu Organize Sanayi Bölgesi
1. Cad. No: 16
Ümraniye / İstanbul
Tel: +90 (216) 444 44 03
YAPIM
Aziziye Caddesi Cengaver Sokak
No:4 2/201 Karatay - Konya
+90 (332) 338 20 28
Yayın Türü: Süreli, İki aylık
Dergide ve DVD’de yayınlanan yazı, fotoğraf, grafik, video, animasyon,
illüstrasyon ve işlenen konuların her hakkı saklıdır.
Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.
04
KOMEK, gelişen şehrin
üreten yüzü oldu
Tahir Akyürek
İçindekiler
İZLE-YAP DVD
Dergiyle birlikte verdiğimiz DVD sayesinde
artık her ev bir KOMEK.
2
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
06
DOSYA
30
AİLE İÇİ İLETİŞİM
42
VİZÖR
50
MUTFAK SIRLARI
56
SAĞLIK VE GÜZELLİK
KONYA MODELİ’NİN ÜRETTİĞİ HİZMET: KOMEK
SİNAN YAVUZ
MUTLU BİR AİLE İÇİN NE LAZIM?
CANSU BERNA DENİZ
HAYATA OBJEKTİFTEN BAKIN!
MUSTAFA AKGÜN
İMAM MI BAYILDI, YOKSA KABAK MI?
HATİCE ACAR
CİLDİNİZİ SOĞUKTAN KORUYUN
01
EDİTÖR
Vira Bismillah
Ahmet Köseoğlu
16
KAPAK KONUSU
Sabır, emek ve zamanla
yoğrulan sanat:
Gümüş Takı İşlemeciliği
24
GEZELİM - GÖRELİM
Yanı başımızda bir açık hava
müzesi: SİLLE
Sinan Yavuz
36
BAK-YAP
Kendi Çantanız,
Kendi Modanız
37
İZLE-YAP
- Nihat Hatipoğlu
- Gümüş Takı İşlemeciliği
- Bekçi Dayı
- Tek darbe tekniği ile
sehpa boyama
- Kağıt üzerine Ebru yapımı
- Altın İşi nakış tekniği
38
ÇOCUKLAR İÇİN
- BİRLİKTE YAPALIM (Origami Kağıt
Katlama Yöntemi ile Balık Yapımı)
- BENİMLE OYNAR MISIN?
(Yattı Kalktı Oyunu)
- KİTAP (Bu ay ne okusak?)
- BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
- GÜNLÜK (Asaf’ın Günlüğü)
54
TABİAT ECZANESİ
Zencefil bal, hep zinde kal!
58
KISA KISA
- Her işin başı BESMELE
- Hayat ve Tasarruf
- Paylaşma Bilinci
- Peygamberimizin
Yaşlılara Karşı Tutumu
- Ateşin Yakmadığı Peygamber:
Hz. İbrahim
- Güvenilir İnsan: Hz. Muhammed
- Kültürümüzde Ehl-i Beyt Sevgisi
- Hasta Ziyareti
- Gusül
60
ŞEHİRDE BU AY
- Tiyatro, Sinema, Etkinlik, Sergi
62
HABERLER
- “Kendi ayaklarımız üzerinde
durmayı öğrendik”
- MEB yarışmasında KOMEK
kursiyerlerine ödül yağmuru
-Kurslarda yeni dönem, iş
imkanlarıyla başladı
-Sille için Büyükşehir veMEVKA
işbirliği
-Şehir ve Bilge tanıtıldı
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
3
BAŞKANDAN
KOMEK, GELİŞEN ŞEHRİN ÜRETEN YÜZÜ OLDU
KOMEK, gelişen
şehrin üreten
yüzü oldu
KOMEK’e ilginin her geçen gün arttığını görmek bizleri mutlu ediyor. İnsanımızın bir sanat dalını öğrenmesi, yeni beceriler kazanması, meslek edinmesi, işyeri açması, boş zamanlarını değerlendirmesi, gelir elde etmesi, çevre edinmesi yaşam kalitesini artırıyor.
TA H İ R A K Y Ü R E K
Anadolu’nun kalbinin
attığı bir şehirdeyiz.
Üniversiteleriyle eğitimbilim şehiri, kültür-sanat birikimi
ile zengin bir mirasın sahibi bir
şehir. Sanayi kuruluşları, bir çok
başarı öyküsü yazıyor. Her yönüyle üreten bir şehir oldu Konya…
Güçlü medeniyeti yanında, altyapı ve çevre sorunu olmayan ender şehirlerden olması Konya’yı
dünyada adından söz edilir hale
getirdi. Başarı grafiği yükseldikçe biz de Büyükşehir Belediyesi
olarak hizmet standartlarımızı
yukarılara taşıma gayreti gösteriyoruz. Fiziki belediyeciliğe paralel
olarak, Anayasamız’daki sosyal
devlet anlayışından hareketle
üzerinde durduğumuz “Sosyal
Belediyecilik” olgusu, eğitim,
kültür ve sağlık hizmetlerinden
şehir insanının daha çok hizmet
alabilmesine zemin hazırlamaktaydı.
7 yıl önce sizlerin desteğiyle hayata geçirilen KOMEK,
işte bu ihtiyaçtan doğdu.
4
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
Sağlıkta da, eğitim yardımlarında
da, kültür ve sanat merkezlerinde de önemli mesafeler aldık.
Konya, 100’den fazla branşta
binlerce mezun veren bir halk
üniversitesine sahip oldu. Kadın
erkek, genç yaşlı demeden herkese kucak açan, her geçen gün
biraz daha yalnızlaşan insanımızın yeniden kendini gerçekleştirmesine imkan sağlayan bir eğitim
öğretim yuvası oldu KOMEK ve
Hanımlar Lokali kuruluşlarımız…
Türkiye’nin ilk bilim merkezinin de şehrimizde yükseliyor
olması, bize bir başka heyecan
yaşatıyor. Bilim Merkezi, yediden
yetmişe herkesin ilgisini çekecek, bilime katkıda bulunmasına
fırsat verecek, yeni bilim adamlarının yetişmesine vesile olacak.
Üreten, kazanan, hayatı paylaşan
mutlu ve huzurlu insanlardan
oluşan bir toplumla istikbalimiz
aydınlanacak…
Çalışma azmimiz bundandır. KOMEK’i, bu bakımdan
çok önemsiyoruz. Aymanas’ta,
BAŞKANDAN
Selahaddin Eyyubi’de, Bosna’da,
Yeni Mahalle’de, Doğanlar’da ve
pek çok semtte açılan KOMEK’ler,
Gençlik Merkezimiz, “İnsanı
yaşat ki, devlet yaşasın” prensibinden hareketle hizmet
vermektedir. KOMEK’e
ilginin her geçen
gün arttığını
Bir
gör-
Sosyal
Belediyecilik
Projesi olan
KOMEK, bir bakıma
“hayat mektebi”dir,
yani hayatın merkezindedir. Nerdeyse her
evden bir komek kursiyeri yetişmiştir.
mek bizleri mutlu ediyor. İnsanımızın bir sanat dalını öğrenmesi,
yeni beceriler kazanması, meslek
edinmesi, işyeri açması, boş
zamanlarını değerlendirmesi,
gelir elde etmesi, çevre edinmesi yaşam kalitesini artırıyor.
Türkiye’nin en önemli ve en
büyük sosyal projelerinden olan
KOMEK, sizlerin desteği oldukça
varlığını sürdürmeye, milyonlarca insanın hayatında yepyeni
sayfalar açmaya devam edecek.
KOMEK yeni kurslar, yeni branşlarla büyüyecek, Selçuklu ve
Meram’dan sonra bir Hanımlar
Lokali’ni de Karatay’a kazandırıyoruz. Yeni lokallerin müjdesini
de buradan vermiş olalım.
Konya’da yaşayan herkese ulașmak, her evden en
az bir kişinin herhangi bir branşta
sertifika almasını sağlamak gayesinde olan KOMEK, gelişen şehrin
üreten yüzüdür. Bu gelişime katkı
olması için yayınladığımız dergimize tüm eğitmenlerimizi ve
kursiyerlerimizi katkıda bulunmaya çağırıyorum.
Unutmamalıyız ki sorumluluk anlayışımız, tüm faaliyetlerimizi insana fayda sağlama amaçlı
kılıyor. Bu faydayı hayatına yansıtabilmiş olanların dostlarını da
teşvik edeceğine inanıyor, tüm
hemşerilerime mutlu yarınlar
diliyorum.
Selam ve
hürmetlerimle…
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek,
AK Parti Konya İl Başkanı Ahmet Sorgun.
O C A K-O
ŞU
CBAAT
K 22 0 1122
k o m ek
5
DOSYA
KOMEK’İN TARİHİ
KOMEK
‘Konya modeli’nin ürettiği hizmet:
S İ N A N Y AV U Z
KOMEK’i sınır ötesi bir marka
haline getiren, Başkan Akyürek’in
de söz ettiği gibi “Konya modelinin
ürettiği hizmetler”dir. Konya
modelini oluşturan sacayağını ise
Akyürek şöyle açıklıyor: Birincisi
güçlü yerel yönetimler geleneği,
ikincisi öz kaynakla kalkınma
modeli, üçüncüsü de sosyal dokusu,
barışçı, paylaşımcı insan yapısıdır.
6
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
DOSYA
KOMEK’İN TARİHİ
SOSYAL BELEDİYECİLİĞİN
KİTABI YAZILIR
2004 seçimleriyle
birlikte kurumsal çalışmalar öne
çıkmaya başlar. Altyapı, çevre
hizmetlerinden söz edilirken Fiziki Belediyecilik, kültürel ve sosyal
çalışmalardan da Sosyal Belediyecilik kavramları kullanılır. Sosyal
Belediyecilik hizmetlerinde adeta
seferberlik ilan edilir. Sosyal
Doku Haritası’yla Gıda ve Giyecek
yardımları daha organize hale
getirilir. “Evde Bakım” adı altında
“yaşlılar, özürlüler, kadınlar, çocuklar, yoksullar ve acil yardıma
ihtiyaç duyanlara” yönelik çeşitli
hizmetler sunulur. Konya’da
artık farklı bir sosyal sorumluluk
anlayışı yerleşmeye başlamıştır.
Bir tek ekmek alabilecek imkânı
olmayan aileler öncelikle belediyelerin ve sivil toplum kuruluşlarının himayesi altına girerken,
yaklaşık 10 bin kişi Sosyal Kart
güvencesi kapsamındadır. İhtiyaç
sahipleri karta yüklenen miktarla
alışverişlerini rahatlıkla yapabilmektedir.
8
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
KURSLARA
KİMLER
KATILABİLİR?
Ev
kadınları,
genç kızlar,
erkekler, işsizler,
çalışanlar, okuma yazma bilmeyenler, özürlüler, yaşlılar, emekliler…
kısaca bir diploması ve
kimliği olan herkes…
KOMEK’te eğitim alabilmek için 16 yaşını doldurmak gerekiyor, üst
yaş sınırı bulunmuyor.
DOSYA
Başkan’ın hizmet paketi daha da genişler ve Konya’da
“Sosyal Belediyecilik”in adeta kitabı yazılır. Kapsamlı kültürel
etkinlikler, sosyal hizmet projeleri gerçekleştirilmeye başlanır.
Eski Fuar alanındaki Petek Dükkânları’nda Çorap
Örücülüğü gibi birkaç branşta hizmet veren kurslar, KOMEK
(Konya Meslek ve Eğitim Kursları) adıyla daha geniş bir kitleye
hizmet vermeye başlar. KOMEK, tıpkı İSMEK (İstanbul) ve
BELMEK (Ankara) gibi kısa zamanda sanat, meslek ve beceri
edindirme kursları kurumsal bir kimliğe sahip olur. Konya
Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kursları, 22 Eylül
2004’te Tahir Akyürek’ in başkanlığının ilk yılında, eğitim
projesi olarak Meram-Aymanas Merkezinin açılışı ile hayata
geçirilir. Eğitimlere, Makine Nakışı, Mefruşat ve Dantel Anglez
dersleri ile başlanır ve 8 yılda 100 bin’e yakın kişi sertifika alır.
Tamamen kadınlara yönelik Hanımlar Lokali kuruluşlarında da bugüne kadar 10 bini aşkın üye eğitim görür. Bir Sosyal Belediyecilik projesi olan KOMEK, bir bakıma “Hayat Mektebi”dir,
yani hayatın merkezindedir. Nerdeyse her evden bir KOMEK
kursiyeri yetişmiştir.
KOMEK NASIL “OKUL” OLDU?
2004 Eylül’ünde Büyükşehir Belediyesi Basın-Yayın ve
Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı tarafından şehir genelinde üç
ayrı merkezde açılan Meslek Edindirme Kursları ile bir yılda
1500 kişiye mesleki eğitim verilmeye başlanır. 22 Eylül 2004
Büyük Aymanas Geleneksel El Sanatları Merkezi’nin aynı zamanda KOMEK’in de açılışı dönemin AK Parti Gurup Başkanvekili Faruk Çelik’in katılımıyla gerçekleştirilir.
Konya Büyükşehir Belediyesi Meslek Eğitimi ve Sanat
Kursları yetişkin eğitimi alanındaki mevcut boşluğu doldurmak ve toplumsal bir fayda sağlamak amacıyla ve istihdama
yönelik mesleki ve teknik eğitim branşlarının yanı sıra, hobi
içerikli ve el becerilerini geliştirmeye yönelik el sanatları eğitimleri verilir. Yanı sıra geleneksel el sanatları eğitimleri, çağın
gereklerinden olan bilgisayar ve dil eğitimleri, sağlıklı yaşam
için sağlık-spor eğitimleri, müzik eğitimleri ve süreli eğitimler
gibi oldukça geniş bir branş yelpazesi KOMEK’e marka değeri
getirir. Kurslar, insanların bir sanat ya da meslek öğrendiği
yerler olmanın yanı sıra toplumsal birlikteliğin sağlandığı,
sosyalleşme imkânı bulamamış bireylerin yeni bir çevre edindiği, ruhsal problemlerin çözüme kavuştuğu rehabilite amaçlı
merkezler haline dönüşür.
KOMEK
BALKANLARA
EL UZATTI
2007’de
KonyaSaraybosna
Kültür ve Eğitim Merkezi adıyla Bosna Hersek’in
başkenti Saraybosna’da
ardında Makedonya’nın
Kalkandelen
kentinde,
daha sonra ise Medeniyetler
İttifakı’nda Türkiye’nin birlikte eşbaşkanlık yaptığı İspanya’nın başkenti Madrid’de ve Kosova’da ücretsiz çini, el sanatları, takı tasarımı
ve ebru kursları verilir. Yurt dışında
açılan sanat ve eğitim merkezleri,
sadece Konya’nın değil, ülkemizin de
tanıtımına ciddi katkılarda bulunur.
Osmanlı mirası olan Balkanlar’da bu
kurslar bir heyecan fırtınası estirir.
Geleneksel sanatlarımız, kardeş topraklarda, kardeş ellerde de gözlerini
açar, büyür, gelişir. Bu merkezler, işlevinin ötesinde farklı etkinliklere de
ev sahipliği yapar.
Milli Eğitim Müdürlüğü ile ortaklaşa yürütülen kurslarda kursiyerlere Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifika verilir
ve Bakanlığın ön gördüğü müfredat uygulanır. Örgün eğitimi
alamamış, farklı mesleklerde deneyim kazanmak isteyenler
için yeni fırsat kapıları açılmış olur. 30 öğreticinin görev yaptığı Bilgisayar, Diksiyon, Ney, Hat-Tezhib, Bağlama, Ud, Giyim,
Mefruşat, Makine Nakış, El Sanatları, Çorap Örme, Dantel
Anglez, Ebru, Yardımcı Annelik, Çini, İğne Oyası ve Folyo
branşlarında ilk kez açılan kurslar yediden yetmişe herkesin
ilgisini çeker. 2005 yılı sonlarında Eğitici Annelik, Bilgisayar
İşletmenliği, Ahşap Boyama, Diksiyon, Ebru, Giyim ve Hüsnü
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
9
DOSYA
KOMEK’İN TARİHİ
Hat gibi derslerle 16 branşta
eğitim faaliyetlerini güçlendirir.
2006’dan sonra istihdama yönelik
Milli Eğitim Bakanlığı, Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya Esnaf
ve Sanatkarlar Odaları Birliği arasında yapılan protokolle açılan
kurslarda farklı meslek branşında
eğitimler verilir.
Öbür taraftan
“Geliştirme-Uyum ve Meslek
Edindirme” kurslarının açılması
ve Milli Eğitim Bakanlığı Erkek
Teknik Genel Müdürlüğü’ne bağlı
okulların KOMEK’in kullanımına
sunulması ile ilgili yapılan protokol ilk meyvesini verir. Kurslarda
eğitim gören 347 kursiyer mezun
olur, öğrencilerin büyük bir bölümü, Konya’daki ticari işletmelerde işe yerleştirilir.
ŞEHİRLİ KADIN
SOSYAL HAYATA KATILIYOR
İlgili daire başkanlığı
bünyesinde benzer amaçları
taşıyan Hanımlar Lokali de kadınlara yönelik kursları önceleyen bir anlayışla açılır. Selçuklu
Hanımlar Lokali’nin Büyükşehir
Belediyesi’nden hanımlara
Anneler Günü hediyesi olduğu
10
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
Başkan’ın açılış davetiyesinde belirtilir. İlk lokal, 10 Mayıs
2008 Cumartesi günü Gülay
Konseri’yle açılır. Ardından da
Meram Hanımlar Lokali 8 Mart
Dünya Kadınlar Günü’nde Konyalı
kadınlara armağan edilir. Açılışı
13 Mart 2010’da yapılan Meram
Hanımlar Lokali’nin kurdelesi
dönemin AK Parti Kadın Kolları
Başkanı bugünün Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanı Fatma Şahin
tarafından kesilir. Önce Selçuklu
daha sonra Meram Hanımlar Lokali kentli kadının sosyal hayata
katıldığı bir merkeze dönüşür.
Lokallerden kısa bir süre içinde 6
bin kadın faydalanır. Karatay ve
Selahaddin Eyyubi Hanımlar Lokalleri ile projenin kent geneline
yayılması hedeflenir.
134 branşta 100 bin mezun
KOMEK’te 2004 yılından 2011 yılı
sonuna kadar 134 branşta 96.975
kişi eğitim almış, 48.955 kursiyer
Milli Eğitim Bakanlığı kriterlerine
uygun olarak başarı sertifikası
almaya hak kazanmıştır.
KOMEK’in topluma
doğrudan katkı sağlayan bir
başka özelliği ise, el emeği göz
nuru ürünlerin kursiyerler adına
satıldığı satış ve sergi merkezlerine de sahip olmasıdır. KOMEK
bu konuda da kursiyerlerine
ve mezunlarına sosyal destek
sağlamaktadır. Bu haliyle birçok
üniversitenin öğrenci sayısından daha fazla sayıda kursiyeri
yetiştirmiş olan KOMEK, gerek
kursların ve katılımcıların sayısı,
gerekse eğitim branşlarının
çeşitliliği ve bu eğitimler sonunda
ortaya konan kaliteli ürünlerle,
sadece ülkemizde değil, balkanlarda ve bir çok Avrupa ülkesinde
adından söz ettirir.
KOMEK’i sınır ötesi
bir marka haline getiren, Başkan Akyürek’in de söz ettiği
gibi “Konya modelinin ürettiği
hizmetler”dir. Konya modelini
oluşturan sacayağını ise Akyürek
şöyle açıklıyor: Birincisi güçlü
yerel yönetimler geleneği, ikincisi
öz kaynakla kalkınma modeli,
üçüncüsü de sosyal dokusu,
hoşgörülü, yardımsever insan
yapısıdır. Bu yapıları güçlendirdiğimizde Konya daha güçlü
olacaktır. Yaptığımız çalışmaların
hedefi, Konya’yı geçmişi kadar
güçlü ve görkemli bir geleceği
taşımaktır…
DOSYA
Dilekler askıya çıkıyor,
çocukların yüzü gülüyor
Lokallerde eğlenerek
öğrenen hoşça zaman geçiren
üyeler; toplumdaki daha düşük
gelir seviyesine sahip ya da
kimsesiz kişileri de ihmal etmiyor.
Lokal yöneticilerinin katkısıyla
düzenli olarak yapılan Huzurevi
ve Çocuk Esirgeme Kurumu ve
Çocuk Yuvası ziyaretlerini daha
sonra da üyeler devam ettirerek
sıcak bir dostluk ortamı oluşturuyorlar.
Meram Hanımlar Lokalinde,
emekliliğinin tadını çıkaran
öğretmen üyeler çocuk esirgeme
yurdunda kalan öğrencilere ders
verdi. Lokale üye hanımlarla sivil
toplum kuruluşları arasında oluşan dostluk köprüsü sayesinde
üyelerin yardımlaşma bilinci de
artırılıyor.
MİNİKLERİN DİLEĞİ
ASKIYA ÇIKTI
Selçuklu Hanımlar
Lokali’nde başlatılan “Dileğiniz Askıda Projesi” ile Tatköy
ilköğretim okulundaki çocuklara
dağıtılan kağıtlara isteklerini
yazmaları söylendi ve 238 dilek
toplandı. Bu dileklerin arasında
kışlık ayakkabıdan futbol topuna, okul önlüğünden bisiklete,
ders kitaplarına kadar çok farklı
istekler yer aldı. Lokal üyeleri de
bütçelerine uygun dileği alarak
veya aralarında topladıkları para
ile ortak bir dileği yerine getirerek yardım etmenin huzurunu
yaşadılar. Dilekler toparlandı ve
Tatköylü miniklere törenle ulaştırıldı.
BAŞKAN’DAN ÜYELERE
TEŞEKKÜR
Selçuklu Hanımlar Lokali
üyelerinin güzel bir sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdiğini belirten Konya Büyükşehir
Belediye Başkanı Tahir Akyürek,
Hanımlar Lokali üyeleri ile işbirliği
yapan Tatköy Mahallesi sakinlerine ve ilköğretim okulu yöneticilerine teşekkür etti.
Selçuklu Hanımlar
Lokali’nin Tatköy’e en yakın
hanımlar lokali olduğunu dile getiren Başkan Akyürek, “Bu programda Hanımlar Lokali’ndeki
sosyalleşmenin, aile ortamının ve
işbirliğinin bir göstergesini yaşamış olduk. Çocuklarımızın istediği
hediyeleri önceden tespit edip
kendi aralarında bunları alarak
teslim eden tüm hanım kardeşlerimize teşekkür ediyorum” dedi.
Konuşmanın ardından Büyükşehir Belediyesi Selçuklu Hanımlar Lokali üyeleri, öğrencilerin
isteklerine göre önceden belirledikleri bisiklet, ayakkabı, çalışma
masası, elbise gibi hediyeleri
teslim ettiler.
Selçuklu Tatköy İlköğretim Okulu’nda
gerçekleştirilen programa Başkan
Tahir Akyürek, eşi Fatma Akyürek, Genel
Sekreter Yardımcısı Abdülmelik Ötegen,
Basın Yayın Halkla İlişkiler Daire Başkanı
Ahmet Köseoğlu, Selçuklu Hanımlar Lokali
yöneticileri, üyeleri ile okul müdürü ve
öğretmenler katıldı.
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
11
DOSYA
KOMEK’İN TARİHİ
MERAM HANIMLAR LOKALİ
Meram
Hanımlar
Lokali 2010
mart ayından
bu yana 3.113
üyeye hizmet
verdi.
Aerobik, step, plates kurslarında
kursa başlamadan önce hanımların sağlık kontrolü ve vücut ölçümü yapılarak hareketleri yönlendiriliyor. Bilmeyenler için yüzme
dersleri veriliyor. Lokale üye hanımlar, misafirlerini çay-kahve
servisi zahmetine girmeden lokalde ağırlayabiliyorlar.
12
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
HAYATA DEĞER KATAN
MEKANLAR
Lokaller hanımların hayatına
artı değer katan mekanlar
oldu. Öyleki bazı beyler
hanımlarından habersiz eşini
lokale kaydettirerek sürpriz
yapıyor. KOMEK’lerin insanın
sosyalleşmesi ve ruh sağlığına olumlu etkileri o kadar
çok gözlemlenebilir ki bazı
DOSYA
SELÇUKLU HANIMLAR LOKALİ
Selçuklu
Hanımlar
Lokali 2007
mayıs ayından
bu yana 7.188
üyeye hizmet
verdi.
doktorlar tedavi için gelen hastalarına stres başta olmak üzere
çeşitli rahatsızlıklarda reçete
olarak KOMEK yazıyor. Ayrıca
tüm KOMEK’lerde verilen aile
içi iletişim, sağlık vb. konularda
verilen seminerlerle daha sağlıklı bir toplum oluşmasına katkı
sağlanıyor.
Yılda 2 defa Aralık ve
Haziran aylarında kayıt alan
lokaller bugüne kadar binlerce
hanıma hizmet verdi. Her dönem ortalama 1800 üyeye hizmet veren lokallerde hanımlar
çeşitli sertifikalı ve hobi amaçlı
kurslarda kendilerini geliştirirken diğer yandan da çocuklarını
düşünmek zorunda kalmıyorlar.
Ders saatleri hanımların günlük
yoğunlukları dikkate alınarak
planlanıyor. Bazı KOMEK kurs
merkezlerinde olduğu gibi lokallerde de 3-6 yaş aralığı çocuklar
için kreş
mevcut. Burada çocuklar;
oyunlar, şarkılar çeşitli eğitim
faaliyetleri ile eğlenceli zamanlar geçiriyor ve sosyalleşiyorlar.
Bazen kursta devamsızlık hakkını kullanmak isteyen annelerini
zorla lokale getiriyorlar. Lokallerin hayatlarına düzen getirdiğini
söyleyen hanımlar çocuklarının
lokale gelmedeki heveslerinin
de itici bir güç olduğunu ifade
ediyorlar.
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
13
DOSYA
KOMEK’İN TARİHİ
KOMEK KURS MERKEZLERİ
Bosna Hersek Kurs Merkezi
Büyükaymanas Kurs Merkezi
Selahaddin Eyyubi Kurs Merkezi
Alaaddin Kurs Merkezi
Alaaddin Kurs Merkezi
332 351 84 93
• Almanca
• Bağlama
• Etkili İletişim ve
Halkla İlişkiler
• İngilizce-Orta Düzey
• Arapça - Orta Düzey
• Arapça
• Diksiyon
• İngilizce
• Ebru
• Osmanlı Türkçesi
• Bilgisayar Kullanımı
• Fotoğraf Çekimi
• İşaret Dili
• Dantel Anglez
• Dekoratif Ahşap Süsleme
• Maraş İşi
• Kurdela Nakışı
• Oyalar (İğne Oyası
Tekâmül)
• Resim
• Takı Tasarımı
• Tel Kırma
• İğne Oyası
• Kadın Giysileri Dikimi
• Gümüş Takı İşlemeci
• On Parmak Klavye
• Boşnakça
Ali Gav Kurs Merkezi
332 353 62 47
• Hüsnü Hat
• Ney
• Tezhip
Bosna Hersek Kurs
14
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
ve Spor Merkezi
332 241 31 07
• Almanca
• Diksiyon
• İngilizce
• İşaret Dili
• Arapça
• Rusça
• Bağlama
• Bilgisayar Kullanımı
• Filografi
• Hızlı Okuma
• Ney
• Etkili İletişim ve
Halkla İlişkiler
• Aşçı Çırağı
• Çini
• Kadın Üst Giysileri Dikimi
(Giyim)
• Kalem İşi
• Satış Görevlisi
(Pazarlama)
• Osmanlı Türkçesi
• Bilgisayarlı Ön Muhasebe
• Resim
• Ebru
• Saça Geçici ve
Kalıcı Şekil Verme
(Kuaförlük)
• Salon Takımları Hazırlama
(Mefruşat)
• Tel Kırma
• Kurdela Nakışı
• Web Tasarım
• Sulamacı (Bahçıvanlık)
• Çeyiz Ürünleri (Mefruşat)
• Aerobik - Plates - Step
Büyük Aymanas Kurs
ve Spor Merkezi
332 358 13 48
• Arapça
• Bilgisayar Kullanımı
• İngilizce
• Boyacı - Çini İşlemeci
• Bilgisayarlı Ön Muhasebe
• Aşçı Çırağı
• Çeyiz Ürünleri Hazırlama
• Dekoratif Ahşap Boyama
• Geleneksel Türk
İşlemeleri
• Kadın Giysileri Dikimi
• Pastacı Çırağı
• Saça Geçici ve
Kalıcı Şekil Verme
• Bahçıvanlık Kursu
• Salon Takımları Hazırlama
• Aerobik - Plates - Step
Meram Yeniyol
Çini Atölyesi ve Kurs Merkezi
332 320 18 91
• Çini İşlemeciliği
Akif Paşa Kurs
Merkezi (Doğanlar)
332 351 84 93
• Salon Takımları Dikimi
• Trikotaj
•Okuma- Yazma Kursu
Selahattin Eyyubi Kurs
ve Spor Merkezi
332 251 43 75
• İngilizce
• Bilgisayar Kullanımı
DOSYA
YURT DIŞI
KURS MERKEZLERİ
• KOSOVA/Priştina
Takı Tasarımı, Kurdele Nakışı,
Ahşap Boyama, Ebru.
Kule Satış Merkezi 236 15 46
• BOSNA HERSEK/Sarajova
Türkçe, Mefruşat, Çini, Ebru.
• MAKEDONYA/Üsküp
Çini, Ebru, Kurdele Nakışı, Ahşap
Boyama.
KOMEK kursiyerleri ürettikleri
ürünleri satış merkezlerinde
satarak aile bütçelerine katkı
sağlıyorlar.
• MAKEDONYA/Tetova
(Kalkandelen)
Çini , Ebru, Kurdele Nakışı, Ahşap
Boyama, Takı Tasarım.
Kültürpark Sergi ve Satış Merkezi 353 57 86
• Aşçı Çırağı
• Arapça
• Çeyiz Ürünleri Hazırlama
• Kadın Üst Giysileri Dikimi
(Giyim)
• Pastacı Çırağı
• Saça Geçici ve
Kalıcı Şekil Verme
(Kuaförlük)
• Makinede Antep İşi
(Makine Nakışı)
• Salon Takımları
Hazırlama
(Mefruşat)
• Tel Kırma
• Aerobik - Plates - Step
Hocacihan Kurs
ve Spor Merkezi
332 247 25 08
• Çeyiz Ürünleri Hazırlama
(Mefruşat)
• Kadın Üst Giysileri Dikimi
(Giyim)
• Kurdela Nakışı
• Takı Tasarımı
• Aerobik - Plates - Step
Rauf Orbay Kurs Merkezi
248 64 44
• Salon Takımları Hazırlama
(Mefruşat)
M1 Merkez AVM Kurs ve
Spor Merkezi
332 251 43 75
• Arapça
• Ebru
• Resim
• Takı Tasarımı
• Satış Görevlisi (Pazarlama)
• İngilizce
• Aerobik - Plates - Step
Samanpazarı Parkı
Kurs Merkezi
332 351 84 93
• Çeyiz Ürünleri Hazırlama
• Sayacılık
Sancak Mahallesi
Kurs Merkezi
332 255 18 04
• Geleneksel Türk İşlemeleri
• Salon Takımları Hazırlama
(Mefruşat)
• Çeyiz Ürünleri Hazırlama
(Mefruşat)
Yaka Meram Kurs
ve Spor Merkezi
332 324 50 97
• Çeyiz Ürünleri Hazırlama
• Salon Takımları Hazırlama
• Aerobik - Plates - Step
Kent Atölyeleri Kurs Merkezi
332 244 92 24
• Sille toprak işçiliği,
folklorik Sille Bebekleri yapımı
(MEVKA-Belediye işbirliğiyle)
Kılıçarslan Gençlik Merkezi
332 241 34 37
• Ebru
• Resim
• Fotoğrafçılık
•Diksiyon
• İngilizce
• Bağlama
• Gitar
• Keman
• Ney
• Model uçak yapımı
• Yamaç paraşütü
• Bilgisayar programlama dili
Meram Hanımlar Lokali ve
(0 332 325 10 90)
Selçuklu Hanımlar Lokali
(0 332 247 72 48)
• Aerobik-Step-Plates
• Ahşap Boyama
• Altın İşi
• Dantel Angalez
• Diksiyon
• Gitar
• Kuaför
• Masa Tenisi
• Bilardo
• Ney
• İngilizce
• Tel Kırma
• Kurdela Nakışı
• Kuaförlük
• Arapça
• Takı Tasarımı
• Titanyum İşi
• Yüzme
• Resim
• Mefruşat
• Giyim
• Cilt Bakımı
• Ebru
• Bilgisayar
• Ud
• Tezhip
• Çini
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
15
KAPAK KONUSU
GÜMÜŞ TAKI İŞLEMECİLİĞİ
Sabır, emek ve zamanla
yoğrulan sanat:
GÜMÜŞ
TAKI
iŞLEMECiLiĞi
1616
UŞBUAT
2 0 12 20 1 2
A ŞKB AT
k okm
oe
mke kO COACK-
-
İ l kça ğ l a rd a n
bugüne
insanoğlu kendini güzelleştirme
ihtiyacı ve arzusu duymuştur.
Afrika’daki herhangi bir kabilede de
Konya’nın herhangi bir ilçesinde de bu arzu
değişmez ama kullanılan materyal değişir. Bir
nevi kuyumculuk olan gümüş takı işlemeciliği değerli, değersiz, metal olan ve olmayan hammaddeleri mesleki beceri ile işleyerek
mücevhere bir sanat eserine
çevirmektir.
Usta çırak ilişkisi ile öğrenilen bu meslekte ustalık
makamına geçiş için en az bir
yedi yıl gerekir. Bugüne kadar yetişen ustalar hep küçükten yetişmiş
gelmiş ama eğitim sisteminin değişmesi çocuk çırakların bulunmasını da zorlaştırmış. Zaten bir ustanın yanında bulunan en
az dört çıraktan yıllar sonra bir usta ancak çıkarmış.
KOMEK Gümüş Takı İşlemeciliği kursu sayesinde, kuyumcuların çırak bulamaması nedeniyle 10-15 yıl
sonra kaybolma tehlikesi taşıyan bir meslek daha,
gelecek nesillere aktarılmış oluyor. Bu meslek sabır, emek ve zaman
istiyor.
A ŞKB AT
O COACKUŞBUAT
2 0 12 20 1 2 k okm
oe
mke k
1717
KAPAK
GÜMÜŞ TAKI İŞLEMECİLİĞİ
Röpor t aj ELİ F ÖZPI NAR
Mesleğin inceliklerini
KOMEK kurs hocalarından aynı zamanda
Meram Mesleki Eğitim
Merkezi Öğretmeni,
kuyumcu ustası Önder Değerli ve MEB’nın
düzenlediği “2011 Skills
Turkey” yarışmasında
“Türkiye Mücevher Tasarımı” dalında Türkiye
birincisi olan Ali Can
Boyacı’dan dinleyelim:
Önder Bey, mesleğe nasıl
başladınız?
Rahmetli dedem tavsiye etti. 1972
senesinden 1980’e kadar kalfa
olarak çalıştım. 1981 yılında askerden geldim kendi işyerimi açtım.
Konya’da bu mesleği yapan ortalama 20 kadar usta var. Bunların
yarısı benim kalfamdı. Şimdi hepsinin kendi dükkanları var. Kafayı
kullanan olursa okumaktan iyi.
İyi gelir getiren, ekonomik değeri
yüksek bir meslek, ama iyi çalışırlarsa. Sabah 10-11 gibi dükkanı
açıp 17:00 de kapatırlarsa olmaz.
Ben sabah 7’de işe başlar gece
23.00-24.00’e kadar çalışırdım.
Yenge kızmaz mıydı?
Evde çift kişilik masam vardı. Hanımla karşılıkla otururduk, o da
bana yardım ederdi. O zamanlar
gençti tabi.
Mesleğe başladığınızda bu meslek hakkında bilginiz ne kadardı?
Bu işi yapan bir yakınınız var mıydı?
Dedem beni götürüp çırak verene
kadar bilmiyordum. Ailemde bu
işi yapan kimse yoktu o zaman.
Sülalemde bilinen bir meslek değildi ama şimdi neredeyse herkes
kuyumcu oldu. (gülüyor)
18
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
Meram Mesleki
Eğitim Merkezi
Öğretmeni,
kuyumcu ustası
Önder Değerli
KAPAK
Siz bu mesleğe nasıl başladınız
Ali Can Bey?
Babam beni eczacı yapacaktı, mobilyacı eniştem “gel seni kuyumcu
yapalım” dedi. Kuyumcu deyince
ben de sarraf sandım. Sanayi gibi
bir yerdi çalıştığımız yer. 12 yaşında okuldan sonra takı tamir işleri,
isimlik vb. işler yapardım. Sonra
bir sarrafın yanında 6 sene çalıştım. Hep tamir işi yapıyor olunca
kendimi geliştirmek için imalat
yapmak üzere Mahmut Önder
Eşe ustanın yanında çalışmaya
başladım. Ustam hep özel sipariş
takı yapardı. 2009 yılında kendi
atölyemi açarak özel tasarım takılar yapmaya başladım. Bu kurs
sayesinde de sektöre usta olacak
adam yetiştirmeye çalışıyoruz.
Arkadan çok fazla yetişen yok.
Tabi kursumuza hobi amaçlı gelen
arkadaşlarımız da var. Mevcut öğrenci yaş aralığımız 20 ila 65 yaş
arası. Onlar da önce kendilerine,
sonra eşine dostuna takı yapıp
hediye ediyor. Hatta yaptığı ürünleri satarak ekonomik bir kazanım
da sağlıyorlar.
YÜZÜK YAPIM AŞAMALARI
1. Gümüş istenilen
şekilde kesilir.
2. Kalıba koyulup mumla
islendirilir. İsin çıkmaması
için ispirto ve domarika
karışımına batırılır.
3. Yüzüğün üstüne desenler
delinir. Testere ile desenler
kesilir.
4. Yüzük kaynak yapıp birleştirilir. Kaynaktan sonra
taş yuvası yapılır.
5. Gümüş saç yağına
atarak ağartılır.
6. Gümüşün taşı oturtulur
ve kalem atılır.
“2011 Skills Turkey” yarışmasında
“Türkiye Mücevher Tasarımı” dalında
Türkiye birincisi olan
Ali Can Boyacı.
7. Parlatılan yüzük
kullanıma hazırdır.
İZLE-YAP
DVD
Gümüş Takı
İşlemeciliği anlatımını DVD’den
izleyebilirsiniz.
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
19
KAPAK
GÜMÜŞ TAKI İŞLEMECİLİĞİ
Kursiyerlere kurslara hangi amaçla katıldıklarını sorduk. Bakın
neler söylediler:
“TEKNİK
ÖĞRENMEK İÇİN
GELDİM”
Merve Karaca
22 yaşında
Takı tasarımı mezunuyum. Okulda bu dersleri
gördük ama ben teknik
öğrenmek için geldim.
Okulda kendi kendimize bir şeyler yapmaya
çalışıyorduk burada hocamız tek tek gösteriyor.
Öğrenmemizde rehberlik yapıyor.
20
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
“DOSTLARIMI
ÇOĞALTTIM”
“HEDİYELİK
EŞYA DÜKKANI
AÇACAĞIM”
Hayrunnisa Bek
32 yaşında
Senelerdir bu kursu bekliyor ve KOMEK’i takip
ediyordum. Açılacağını
öğrenir öğrenmez yazıldım. Bir de cam işleme kursunun açılmasını
bekliyorum. El sanatları
mezunuyum. KOSGEB’in
girişimcilik kursuna katılarak sertifikamı aldım.
Kursu bitirince KOSGEB
desteğiyle
hediyelik
eşya dükkanı açarak
kendi ürettiğim ürünleri
satmak istiyorum.
Ali
Demirhan
64 yaşında
Emekli astsubayım. Buraya geldiğim için herkesten çok torunum
seviniyor. Ona çiçek,
kolye, yüzük yapıp götürüyorum mutlu oluyor.
Eşime, kızıma hediyeler
yapıyorum. Zaten tesbih
dizaynı üzerine bir hobim vardı, hobilerimi ve
dostlarımı çoğalttım bu
kurs sayesinde. Hiç bilmediğim bir sahada bilgi sahibi oldum. Mesela
artık emitasyonla gerçeği, el yapımı ile dökümü
rahatlıkla ayırt
edebiliyorum.
Fotoğraf (Soldan Sağa)
Hayrunnisa Bek,
Ali Can Boyacı,
Merve Karaca,
Saniye Altın,
Ali Demirhan.
“BENİM
İÇİN BİR ÇEŞİT
TERAPİ”
Saniye
Altın
56 yaşında
Ali Can Boyacı’ya ait gümüş gerdanlık
“Vav” harfi ve işlemeli gümüş yüzük işi.
Ben el sanatları emekli
öğretmeniyim.
Emekli olunca mutlaka üretebileceğim bir şeyler
yapmalıyım dedim ve
KOMEK kursları listesinden bu kursu seçtim.
Kuyumculuk
kursunu
modül
olarak
daha
önce görmüştüm ama
pratikte hiç uygulama
alanı bulamadım. Buraya geliyorum beynimi
boşaltıyorum. Benim için
bir çeşit terapi gibi. Ürettiğim için kendimi daha
iyi hissediyorum ve bugünüm boşa geçmedi
diyebiliyorum. Yaptığım
takılarla yan gelir elde
edebiliyorum. Bir de satın aldığım yüzüğün aşamalarını merak etmiştim.
Artık satın alırken çok
pahalıymış demiyorum.
Çok emek veriliyor
çünkü.
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
21
KAPAK
GÜMÜŞ TAKI İŞLEMECİLİĞİ
KOMEK’TE GÜMÜŞ TAKI İŞLEMECİLİĞİ
Bu branşta kursiyerlere imalat yapılacak olan
takının, kuyumculuk tekniklerini kullanarak tasarlama, ölçülerini belirleyerek kağıda aktarma
ve üretimini yapabilme
becerisi kazandırılır.
22
culukta kaynak, cilalama, takıda detay çizimler,
takı tasarımı, telkari, hasır örme, tel ve çivi
takıları.
Kursta işlenen
konular:
Takı tasarımı, telkari,
hasır örme, tel ve çivi
takıları, Delme-kesme,
kuyumculukta kaynak,
cilalama, takıda detay
çizimlerdir.
İstihdam Alanları
Mesleğin gerektirdiği
yeterlikleri kazanan
bireyler Kuyumculuk
Teknolojisi alanında;
sektördeki büyük, orta
ölçekli işletmelerde,
kendi işyerlerini kurarak, sarraflarda vitrin
ve pazarlamacı elemanı
olarak çalışabilirler.
Konu Başlıkları
Delme-kesme, kuyum-
Eğitim Süresi
216 saat
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
İNCİTME
ABDURRAHİM KARAKOÇ
Gölgesinde otur amma
Yaprak senden incinmesin.
Temizlen de gir mezara
Toprak senden incinmesin.
Yollar uzun, yollar ince
Yol kısalır aşk gelince
Yat kurban ol İsmail’ce
Bıçak senden incinmesin.
Burdayım de ararlarsa
Doğru söyle sorarlarsa
Tabutuna sararlarsa
Bayrak senden incinmesin.
İl göçsün göçtüğün vakit
Yol yansın geçtiğin vakit
Suyundan içtiğin vakit
Irmak senden incinmesin.
Toz konmasın sakın sana
Hakkı geçer halkın sana
Gücenmesin yakın sana
Uzak senden incinmesin.
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
23
GEZELİM - GÖRELİM
YANIBAŞIMIZDA BİR AÇIK HAVA MÜZESİ: SİLLE
Yanı başımızda
24
24
UŞBUAT
2 0 12 20 1 2
A ŞKB AT
oe
mke kO COACKk okm
SİLLE
bir açık hava müzesi
Ya z ı S İ N A N Y AV U Z
F o t o ğ r a f M U S TA FA A K G Ü N
A ŞKB AT
O COACKUŞBUAT
2 0 12 20 1 2 k okm
oe
mke k
2525
GEZELİM - GÖRELİM
YANIBAŞIMIZDA BİR AÇIK HAVA MÜZESİ: SİLLE
Kenarda köşede kalmış gibi görünse de Sille,
kendisini zamanın ötesine taşıyan zengin kültürlerin son durağı. Çok renkli, çok kültürlü bir
medeniyet perspektifine sahip.
Sille, Müslümanlar kadar
gayr-i müslimlerin de dillerinde,
dinlerinde, ibadetlerinde, örf ve
adetlerinde serbest oldukları bir
kültür merkezi olmuş tarihten
bugüne. Gayri Müslim ahalinin
Konya’yı terk etmesine kadar
cami ve kiliseleriyle Müslüman
ve gayr-i müslim mektepleriyle,
farklı etnik unsurların iç içe olduğu bir yerleşim merkeziymiş.
Kenarda köşede kalmış gibi görünse de Sille, kendisini zamanın
ötesine taşıyan zengin kültürlerin
son durağı. Çok renkli, çok kültürlü bir medeniyet perspektifine
sahip.
İsterseniz zamana direnen tarihin tanığı bu
26
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
yerleşimin adının nereden geldiği
ile başlayalım söze. Rivayete
göre Sille ismini Romalı komutan
Sylla’dan; bir başka rivayete göre
ise adını doğayı simgeleyen cin
anlamındaki Silen’den almış. Adının nerden geldiği hakkında bazı
rivayetler olsa da Silenos’tan geldiği fikri ağır basıyor. “Silenos”,
“kaynayıp, coşarak köpürüp akan
su” anlamında ve Arapça “seyl”
kelimesi ile yakınlığı da dikkat
çekiyor. Gezip görme fırsatı bulursanız, Sille’nin cografik yapısı
da bu anlama işaret eder.
İlk bakışta sevimli bir
Anadolu kasabası gibi görünse
de, burası kentin bir mahallesi. İki
yana dizili az katlı yapılar
1900’ün ortalarındaki Sille ile bugünki
Sille’yi kıyasladığnızda tarihi hava
neredeyse aynı.
GEZELİM - GÖRELİM
arasında ilerlerken, zaman tünelindeymiş hissine kapılırsınız.
Konya’nın gölgesi altında geçmişin düşlerine dalarsınız. Işıltının
karşısında karanlığa sığınan, kalbi
kırık ama hâlâ cesur Sille sokakları bütün gücüyle zamana karşı
savaşıyor.
SİLLE YENİDEN
AYAĞA KALKIYOR
Meydana girerken
Selçuklular’dan kalan hamam
karşılıyor sizi. Çeşmeli sokaklar arasında ilerlerken, eski bir
kilise, tarihin ayrı bir kesiti olarak
karşınıza çıkıyor. Bu kilise, bir
zamanlar Hristiyanlık dünyasının
ünlü tapınaklarından biri olan
Ayia Eleni’den başkası değil. Yapı,
birkaç kilise ve manastırın en
önemlisi… Yabancı turistlerin en
çok ilgi gösterdikleri yer burası
doğal olarak…. Yakında Sille Konağı ve Karataş Camii ile başlayan
restorasyon çalışmaları diğerleriyle devam ediyor. Hummalı bir
çalışma var burada… Kurtuluş
Camii, Subaşı Camii, Mezaryakası
Camii, Orta Mahalle Camii, Ak
Camii, Karataş Camii, Çay Camii
Müslüman halka, Akmanastır,
Ayaeleni, Çevrikler, Mezarlık
arkası, Aşağı Kilise, Kızıl kilise
ve kaya kiliseler gayr-i müslim
halka ibadethane olarak hizmet
vermiş. Mimarisi sadece tapınaklarıyla değil diğer anıt yapılarıyla
çok farklı Sille’nin… Geçmişin
izlerini bağrında taşıyan, taşırken
de yıkılmaktan korkmayan, ustaların emeğini yüreğinde saklayan
Sille çeşmelerinin her birinde,
hayallerin ele gelip tek tek işlenmesiyle ortaya çıkan her birinde
ise ayrı el ustalığı, farklı motifler
yer alıyor. Sille’de düşlerin taşa
kazındığı o kadar çok çeşme
var ki; hepsinin tadı birbirinden
farklı, hepsinin ustalığı bambaşka. Su içmek için çeşme başına
gelindiğinde bir anda çeşmenin
yüreğine kazınmış olan yazı ile
karşılaşılıyor.
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
27
GEZELİM - GÖRELİM
YANIBAŞIMIZDA BİR AÇIK HAVA MÜZESİ: SİLLE
Şeytan Köprüsü
Hamam
SİLLE’DE YAŞAYAN KÜLTÜR
Sille’nin kurulu olduğu
vadinin yukarı ve aşağı kısımları
yeşil bitki örtüsü ile kaplı. Dar ve
az olmasına rağmen tarıma elverişli olan bu alanlarda çok çeşitli
meyve ve sebze yetiştiriliyor.
Tarımsal, bağ ve bahçecilik uğraşları eskisi kadar olmasa da devam
ediyor. Meşhur Sille üzümleri
güncelliğini koruyor. Halkın
ihtiyacı karşılandığı gibi fazlası
da Konya pazarlarına gönderiliyor. Bilhassa üzüm bağlarında
yetiştirilen üzümlerden Dimmit,
Büzgüllü, Kut, Gemri Sille’ye has
üzüm çeşitler.
Son dönemlere kadar
babadan oğla geçen bir meslek
halini alan, bazı ailelerde 3-4
kişinin birden aynı meslekte
usta olduğu yaygın bir iş kolu
haline gelen testicilik ise yaklaşık
1960’lı yıllara kadar Sille içinde
ve Konya’da faaliyet gösteren 15
civarında toprak işleme imalathanesi olduğu ustaları tarafından
28
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
belirtiliyor. Şimdi Sille’de bu imalathanelerin sayısı sadece iki…
Ekonomik açıdan gelir sağlayan
Sille Halı dokumacılığı azalmasına rağmen devam ediyor. İlmek
ilmek dokunan ve her biri farklı
manalar taşıyan Sille halıları,
kendine has malzeme, motif ve
desenleri ile yurtiçinde ve yurtdışında halı pazarlarının aranan
türlerinden. Bunun yanında iş
istihdamı sağlayan İç Anadolu
yöresinin tek mum imalathanesi
yine mahallede bulunmakta… Bu kadar derin bir
kültürün olduğu yerde folklorik
alt yapının olmaması elbette
düşünülemez. Zira kentlerin sosyolojik ve ekonomik gelişmeleri
beraberinde folklorik alt yapıları
da yeşertir. Sille için de bu sosyolojik kural bozulmamış. Ekonomik bakımdan zengin olan Sille
halkı, âşıklarını ve türkülerini de
geçmişten günümüze taşır. Gurbetteki yabancılık ve hüzün elem
ve kedere dönüşünce, çekilen çile
ve hasret mısralara dökülüp bir
Sille Barajı
GEZELİM - GÖRELİM
de dillerde türkü olunca, Sillelilerin tek teselli kaynağı türküler
olmuş, Sille’den çok şair ve âşık
çıkmasının en önemli nedenlerinden biri, doğuştan gelen yetenek
ve bunun kabuğunu kaldıran
gurbet acısıdır. Sille’nin kültür ve
sanat hayatı hakkında geniş bilgiye sahip olan Aşık Mansur, yeni
nesillere bağlamasıyla geçmişi
anlatmayı da görev bilmiş.
Bugünlerde eski ihtişamına kavuşması için Sille’de
kurulmuş sivil toplum örgütleri,
Büyükşehir ve Selçuklu Belediyesi, yoğun tempo içerisinde çalışmalarını sürdürüyor. Sille bağlarından il merkezine doğru büyük
bir yapılaşma ve yeni iskan alan-
larının açılması göze çarpıyor. Bu
da küllerinden dirilen Sille’ye geri
dönüşünün bir ifadesi olsa gerek.
BARAJDA BALIK,
PAPAZIN EVİNDE YEMEK
Kendi tuttuğunuz balıkları kendiniz pişirmek istiyorsanız
Sille (Himmet Ölçmen) barajı,
oltalarınızla birlikte sizi bekliyor.
Piknik alanlarında aileniz ve sevdiklerinizle beraber hoş vakitler
geçirebilirsiniz.
ve tarihin son derece cömert
davrandığı Sille, kendine özgü
havasıyla ziyaretçilerini farklı
bir coğrafyaya davet ediyor.
Sille’de, farklı tatlara ulaşmak için
görkemli yapısıyla dikkat çeken
papazın evi olarak da bilinen
300 yıllık bir ev-restoran faaliyet
gösteriyor.
Velhasılı yanı başınızda
bulunan bu açık hava müzesini
gezme şansınız hâlâ devam ediyor...
Fotoğraf meraklıları için
vazgeçilmez bir yer olan Sille,
içinde barındırdığı pek çok doğal
ve tarihi mekânla deklanşöre
basmanızı bekliyor. Tabiatın
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
29
AİLE İÇİ İLETİŞİM
MUTLU BİR AİLE İÇİN NE LAZIM?
MUTLU BİR
iÇiN NE LAZIM?
Yapılan en büyük hatalar aile içinde iletişim
hatalarıdır. Bu nedenle evliliğini kaybetme tehlikesini ciddi şekilde yaşayan insanları sık görmeye başladık. İletişimin ilk şartı ise gelişmeye açık
olmak ve karşı tarafı anlamaya çalışmaktır.
Herkesin merak ettiği fakat cevabı kişiden kişiye değişen,
insanın hayatındaki en önemli
değişimlerdendir aile kurması...
Mutlu bir evlilik için öncelikli özelliklerden birisi farkında olmaktır.
Evlilik öncesi nasıl bir başlangıç
içinde olunduğunun şuuruna varılmalı, taraflar kendilerini bu bakımdan donanımlı hale getirmelidirler. “Ben bu evliliğe ne kadar
hazırım” sorusuna verilecek doğru cevap mutluluk için ilk adım
olabilir. Mutlu ailelerin en önemli
özelliklerinden birisi de tarafların
karşısındakini olduğu gibi kabul
etmesi ve onu değiştirmek için
uğraşmamasıdır. Başta yapılan
seçimlerde ne kadar dikkatli ise
kişi, sonradan kabullenmesi daha
kolay olur. Bu farkındalık hayati
derecede önemlidir. Eşlerin birbirine değer vermesi ve empati
yapabilmeleridir doğru olan.
Aynı duyguyu paylaşabilmek ve
birlikte zaman geçirebilmek yine
mutlu eşlerin belirgin özelliklerindendir. Evlilik genelde romantik
30
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
Ya z ı C A N S U B E R N A D E N İ Z
Hipnoterapist Psikolog
bir ilişki ile veya aileler arasında
karar alınarak başlasa da giderek
güç mücadelesine dönüşebilir.
Kişilikler çatışır, tarafların birisi
hep verirse problemler çıkmaya
başlar. En çok bedeli ise çocuklar
öderler.
Öz bilinç çok önemlidir.
Evli çiftlerin kendisini tanıması,
İLETİŞİM İÇİN KISACA UNUTULMAMASI
GEREKEN BAZI ŞEYLER VARDIR
Altın orta nokta kuralı
Tarafların beklentileri, fiziksel, ruhsal ve duygusal ihtiyaçları konuşulduğunda; her iki taraf birer adım atarak orta noktada buluşup
uzlaşmaya çalışırlar.
İyi zan kuralı
Eşinizin sinirli, kızgın, öfkeli veya ilgisiz tavırlarında iyi zanlı yaklaşın.
Eşinizi yanlış anlayabileceğinizi, sizi incitmek amacı ile yapmadığını
öncelikle düşünün. Olumsuz senaryolara inanmak analitik düşünce
yeteneğini bozduğu için kişiyi yanlış yargılara götürür.
AİLE İÇİ İLETİŞİM
R EVLİLİK
güçlü yönlerini, zayıf yönlerini,
olumlu – olumsuz yönlerini, yeteneklerini, farklılıklarını bilmesi
çok önemlidir. Çiftleri bunları
bilerek ve göz önünde bulundurarak bir ilişki geliştirmeleri
mutluluğa götürür. Evli çiftler bu
özelliklerinin ne kadar farkına
varırlarsa kararları da o nispette
doğru olacaktır.
DUYGUSAL ÖZGEÇMİŞ
ÖNEMLİ
Kendi duygusal özgeçmişini bilen çiftler, evlilikte
daha doğru davranabiliyorlar.
Fertler aile kurumu içinde ailesi
ile kurduğu etkileşim biçiminin
farkında ise daha güçlü ve donanımlı olmaktadır. Evlilikte bir süre
sonra iletişim kuramaz hale gelen
eşler ülkemizde oldukça fazla. Bu
tıkanmanın belli başlı sebeplerini
sıralayabiliriz…
Yapılan en büyük hatalar
aile içinde iletişim hatalarıdır.
Bu nedenle evliliğini kaybetme
tehlikesini ciddi şekilde yaşayan
insanları sık görmeye başladık.
İletişimin ilk şartı ise gelişmeye
açık olmak ve karşı tarafı anlamaya çalışmaktır. Empati yeteneğinin geliştirilmediği evliliklerde
iletişim kazaları sıklıkla yaşanıyor. Doğru iletişimi kurabilen,
duygularını doğru biçimde,
suçlamadan, neler hissettiğini anlatabilenler mutluluğu yakalayan
aileler olabilmektedirler.
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
31
AİLE İÇİ İLETİŞİM
MUTLU BİR AİLE İÇİN NE LAZIM?
İLETİŞİM HATALARINA
DİKKAT!
Evlilikte en çok yıkıcı
etkisi olan iletişim hataları, kişisel
iç görü veya öz bilincin olmaması
iletişim hatalarına neden olmaktadır. Bunların olması insana
has bir yetidir. Kendini gerçekçi
ve doğru biçimde tanımamak,
duygularının farkına varmamak
iletişim hatalarına neden olmaktadır. Bilinçli olmak yani farkındalık; güçlü bir duygu ancak
mükemmellikten çok uzak bir
kavramdır. Geliştirilmesi ve üzerinde çok çalışılması gerekir. En
önemli ihtiyaç sevgidir ve sevgi
ihtiyacını karşılayacak kişi en iyi
dost, arkadaş ve sevgili olacaktır.
Evlilik için duygusal olgunluğun
önemli olduğunu anlıyoruz buradan. Bu da yaş olgunluğundan
farklıdır. Bazen çok daha genç
insanlar daha olgun davranabilir.
Evlenmeden önce tarafların her
ikisinin de yeterli duygusal olgunlukta olduğunu söylemek doğru
olmaz. Sağlam ve nitelikli ilişki
gelişirken hatalar yapılır. Karşılıklı
olarak birbirlerinin psikolojik
ihtiyaçlarını anlamaya çalışırlar.
Yaşanan sorunun nedenini, niteliğini tepkinin zaman ve zeminini
ölçü ve şiddetini çoğu zaman
kestiremeyiz. Kasıtlı olsun veya
olmasın karşımızdakini psikolojik
olarak yaralarız. Azarlayarak,
eleştirerek, bağımsızlaşma girişimini engelleyerek, kızmasına izin
vermeyerek ruhunda hasarlar
oluştururuz. Mutlu bir evlilik isteriz. Fakat ben olmaktan vazgeçemeyiz. Biz olamayız. İsteriz ki:
Erken gelsin, şöyle yapsın, şunu
yapsın. Esas, biz neler veririz ya
da ne kadar veririz bunu düşünmeliyiz...
32
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
Kendini gerçekleştiren ön kabul kuralı
Bir insan, diğer insanın kendisi hakkında kötü düşündüğüne inanırsa farkında olmadan beden dili ile bunu yansıtır. Karşı taraf olumsuzluğu hisseder ve savunma işine girer. Karşılıklı negatif etkileşim
ve yersiz düşmanlık duyguları oluşur. Bunun çaresi diyalogu sabırla
devam ettirmektir.
Saldırı hakkı tanımak
Bir insan her zaman neşeli, mutlu olması hoş olurdu ama bu mümkün değildir. Eşinizin sinirli olmasının nedeni sizinle hiç ilgili olmayabilir. Ona saldırı hakkı tanımak gibi güzel bir armağan verirseniz
fırtınaya fırsat vermezsiniz. Kendinizi kanıtlamanız gerekmez: Her
anlaşmazlık genelde tarafların güç mücadelesine dönüşüyor. Kendi
kimliğini, özgürlüğünü ispat etmek için fırsat olarak görülür. Bu düşünce tarzı karşılıklı duygusal enerjileri savunmaya, harcamaya iter.
Sürekli gerilim hali devam eder. Böyle durumlar çok az sevgi sağlar
ve ilişkileri sağlamlaştırmaz. Kendine güvenen insan kendisini ispata
ihtiyaç hissetmez. Başarıları kendini kanıtlamaya yeter.
Aykırı duygulara sahip olma hakkı tanımak
Duygular genelde ak ve kara şeklinde değildir; gri tonları daha fazladır. İnsanın duygusal yapısı, çeşitli duyguların karışımından oluşur.
Şu an sevgi hissetmediğimiz kişi ve olay tekrar sevmeyeceğimiz anlamına gelmez. Sevgi değişkendir, bırakalım karşımızdaki olaylarda
farklı duygular gösterebilsin.
Avukat gibi değil hâkim gibi olmalı
Bir şeyler ters gittiğinde hata nerede objektifliği ile hareket etmek
önemlidir. Benim “Eşim haksız da olsam beni desteklemeli” düşüncesini sorgulamak gerekir. Bazen kol kırılır yen içinde kalır, ama bu
hatayı onaylamak şeklinde olmamalıdır.
Ayda bir oturum yapmak
Evlilik anlaşmaya varma sanatıdır. Bunun için gündemli oturumların
ihtiyaç sıklığına göre yapılması çok işe yarar.
Eşini değiştirmeye çalışmamak
Evlilik sorunlarından önemli bir kısmı kişi kendisi hakkında düşünmez, eşi hakkında düşünür. Onun ruhunu bile kontrol etmek ister.
Başkalarının olmalarını istediği gibi olmadıklarına sinirlenmek yanlıştır. Çünkü sen kendin bile olmak istediğin gibi olamıyorsun.
AİLE İÇİ İLETİŞİM
“Kadına Şiddete Hayır,
Sevgi ve Hoşgörüye Evet”
Mutabakat Metni İmzalandı
Konya Büyükşehir Belediyesi, Konya’daki 26 sivil toplum kuruluşu ile “Kadına Şiddete Hayır, Sevgi ve Hoşgörüye Evet” isimli ortak mutabakat metni imzaladı. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, nedeni ne
olursa olsun ayrımcılığın zulüm olduğunu belirterek, “Mevlana terbiyesinden geçmiş Konyalılar aile içi şiddete sessiz kalmamalı” dedi.
AİLE İÇİ ŞİDDETE SESSİZ
KALMAYALIM
Konya Büyükşehir Belediyesi, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle, Konya’daki
26 sivil toplum kuruluşu ile
“Kadına Şiddete Hayır, Sevgi ve
Hoşgörüye Evet” isimli ortak
mutabakat metni Kültürpark
girişinde düzenlenen programda
imzalandı.
Konya Büyükşehir Belediyesi
adına Başkan Tahir Akyürek ile
Konya’daki kadın derneklerinin
ve diğer sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katıldığı
programda önemli bir sosyal
probleme işaret etmek, bu
konudaki işbirliğini açıklamak ve
kampanya başlatmak üzere bir
araya geldiklerini belirten Konya
Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün
üzerinden uzun bir süre
geçmesine rağmen evrensel
insan haklarının tam olarak teminat altına alındığının söylenemeyeceğini vurguladı.
AYRIMCILIK ZULÜMDÜR
Dünya üzerinde ayrımcılıkların devam ettiğini, nedeni ne
olursa olsun ayrımcılığın zulüm
olduğunu kaydeden Başkan
Akyürek, “Cinsiyet ayrımcılığı da
zulümdür. Bugün buradan Kadına
Karşı Şiddete Hayır kampanyasını başlatıyoruz. Türkiye’de çok
faydalı, yerinde bir sorumluluk
olarak başlatılan bu kampanyaya
Konya olarak katılıyoruz. Burada
bulunan kadın dernekleri ve sivil
toplum kuruluşlarımız ile birlikte
bir bildirgeye imza atacağız”
dedi.
Konya’nın şiddet haberleri ile anılmasından duydukları
rahatsızlığı dile getiren Başkan
Akyürek, şöyle devam etti:
“Konya’da asla böyle görüntüler yaşanmamalı, aile içi şiddet
olmamalı, parçalanmış ailelerin,
mağdur edilmiş insanların, kimsesiz bırakılmış çocukların vebalini
kimse üstlenmemeli. Toplum olarak bizler de duyarlılıkla bu kampanyaya katılmalıyız. Mevlana
terbiyesinden geçmiş Konyalılar,
tüm Konya halkı, aile içi şiddete
sessiz kalmamalı, kendisi de bu
olayın asla faili ya da mağduru
olmamalı, komşusundaki olaya
da müdahale etmeli, çevresini
uyarmalı.”
Sivil toplum kuruluşları
ile düzenli toplantılar yaparak
konuyla ilgili gelişmeleri takip
edeceklerini vurgulayan Başkan
Akyürek, mutabakat metni konusunda kamu kurum ve kuruluşlarının alması gereken tedbirler
konusunda da çalışma yapacaklarını ifade etti. Başkan Akyürek,
duyarlılık göstererek toplantıya
katılan ve işbirliği içinde çalışmayı kabul eden tüm kuruluşlara
teşekkür etti.
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
33
AİLE İÇİ İLETİŞİM
MUTLU BİR AİLE İÇİN NE LAZIM?
“Kadına şiddete hayır! Sevgiye, hoşgörüye evet!” başlıklı Başkan Akyürek’in konuşması:
Bugün 10 Aralık İnsan Hakları
Günü ve İnsan Hakları Evrensel
Bildirgesi’nin yayınlandığı gün.
İşte bu bildirgenin birinci maddesinde, “Bütün insanlar özgür;
onur ve hakları yönünden eşit
doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşçe
davranmalıdırlar” denilmektedir.
Yine aynı bildirgenin beşinci
maddesi, “Hiç kimse işkenceye,
acımasız, insanlık dışı onur kırıcı
ceza ya da muameleye uğratılamaz” şeklindedir.
Biz de Konya’dan, Hz.
Mevlana’nın şehrinden ve onun
dilinden diyoruz ki:
“Ben bu çalışıp çabalama dünyasında iyi huydan daha güzel bir
ehliyet görmedim.”
“Öfke ve şehvet insanı şaşı yapar,
rûhu doğruluktan ayırır.”
“Kin (duygusu) gelince hünerler
görünmez olur, gönülden göze
yüz perde iner.”
“Kızgınlık cehennem ateşinin
tohumudur. Kendine gel de şu
cehennemini söndür.”
İşte yukarıda ifadesini bulan
sözlerden hareketle Konya Büyükşehir Belediyesi olarak; Sayın
Başbakan’ımızın da imzaladığı
mutabakatta kaydedildiği gibi;
Kadına yönelik her türlü şiddetin;
-Acı ve ıstırap veren, yaşam hakkını tehdit eden, temel bir insan
hakkı ihlali olduğuna
-Toplumu derinden yaralayıp
zayıflattığına, aile birliğini zedeleyip, anne ve çocuk sağlığını
bozan son derece önemli bir halk
sağlığı sorunu olduğuna
-Kadına yönelik şiddetin katı töre,
gelenek gibi hiçbir gerekçe ile
asla meşrulaştırılamayacağına…
İnanıyoruz.
34
k o m ek
Hayat arkadaşlarımız, kardeşlerimiz, annelerimiz, geleceğimizi
emanet ettiğimiz evlatlarımız,
kadınlar; bu toplumun yarısını
oluşturan erkeklerle aynı haklara
sahip bireylerdir.
Bu nedenle;
Kadına yönelik şiddete
ortak olmayacağız, seyirci kalmayacağız… Kadına yönelik şiddete
son vermek için el ele verelim…
Kadına Karşı Şiddetle Mücadelede, Konya Büyükşehir Belediyesi
olarak üzerimize düşen görevi
yapmak üzere,
KARARLIYIZ,
BİZ DE VARIZ…
İşte bu noktadan hareketle;
Konya’da faaliyet gösteren Sivil
Toplum Kuruluşları ve özellikle
kadınlar adına çalışma yapan
dernekler arasında mutabakat
metni imzalıyoruz. Bu metin ile
amacımız; şiddetten, kaba kuvvetten uzak, Mevlana hoşgörüsü
ikliminde buluşmuş bir toplumun
tesisine katkıda bulunmaktır.
MUTABAKAT METNİ
Bu Mutabakat, bundan böyle “Taraflar” olarak anılacak olan, Konya
Büyükşehir Belediyesi ile Konya’da faaliyet gösteren ve aşağıda isimleri
yer alan Sivil Toplum Kuruluşları (STK) arasında imzalanmıştır.
Madde I
Amaç
1.1. Bu Mutabakatın amacı, Taraflar arasında, tek bir konuya münhasır
olmaksızın, ortak çalışma alanlarında yapılacak işbirliğinin çerçevesini
belirlemek ve bu işbirliğini kolaylaştırmaktır.
Madde II
İşbirliği Yapılacak Alanlar
2.1. Taraflar, aşağıda belirtilen faaliyet alanlarında işbirliği yapmak
konusunda anlaşmışlardır:
a. Ailenin Korunmasına Dair Kanun kapsamında şiddet analizinin
yapılması tanıtımı ve güncellenmesi amacıyla, sivil toplum ve akademik
çevrenin de katılımıyla bir toplantı düzenlenmesi.
b. Konya Büyükşehir Belediye ile STK’lar işbirliği halinde “Şiddet”
unsurunun azaltılması hakkında birlikte çalışması.
c. Mutabakatın uygulama süresi içinde Tarafların anlaşacağı diğer ilgili
aktivitelerin yürütülmesi.
d. 7 gün 24 saat mağdur kişiye cevap veren danışma merkezinin hayata
geçirilmesi.
e. Alo 183 Sosyal Hizmet Danışma Hattının tanıtımının yapılması.
f. Şiddet, sevgi, merhamet konulu kısa filmlerin çekilmesi ve medyada
yer alması ile birlikte söz konusu alanlara ilişkin afiş, billboard, broşür
ve CLP çalışmalarının yapılması ve yayınlanması.
g. Kadınlara ve erkeklere özel KOMEK’lerde iletişim dili dersi verilmesi.
h. Sığınma evlerinde kalan kadınlara KOMEK bünyesinde meslek
edindirme kurslarının verilmesi.
ı. Evlenecek çiftlere özel kurs düzenlenmesi ve kurs sonrası başarılı olan
kursiyerlere evlilik sertifikasının verilmesi.
i. Çıraklık Eğitim Merkezi’ne devam eden öğrencilere yönelik Şiddet
konulu seminerlerin verilmesi.
Madde III
Karşılıklı Danışma ve Bilgi Paylaşımı Konya Büyükşehir Belediyesi
ve STK’lar birbirlerini düzenli şekilde bilgilendirecek ve birbirlerine
danışacaklardır.
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
AİLE İÇİ İLETİŞİM
Huzur Şehrinde
Sevgi Konferansları
Nihat Hatipoğlu
İle Başladı
Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından Konya’daki sivil
toplum kuruluşlarıyla imzalanan
“Kadına Şiddete Hayır, Sevgi ve
Hoşgörüye Evet” mutabakatı kapsamında düzenlenen Huzur Şehrinde Sevgi Konferansları, Doç.
Dr. Nihat Hatipoğlu’nun Mevlana
İkliminde Aileye Bakış isimli konferansı ile başladı. Programda konuşan Konya Büyükşehir Belediye
Başkanı Tahir Akyürek, insanlığın
sevgi üzerine kurulduğunu, insanların sevgiye olan ihtiyacının hiç
bitmeyeceğini belirterek, Huzur
Şehrinde Sevgi Konferansları ile
çok anlamlı bir program başlattıklarını ifade etti. Büyük ilgiyle izlenen konferansın sonunda Başkan,
Doç. Dr. Hatipoğlu’na nakıştan yapılmış hat tablosu hediye etti.
Konya Büyükşehir
Belediyesi tarafından
Konya’daki sivil toplum
kuruluşlarıyla imzalanan
“Kadına Şiddete Hayır,
Sevgi ve Hoşgörüye
Evet” mutabakatı
kapsamında
düzenlenen Huzur
Şehrinde Sevgi
Konferansları yıl
boyunca devam
edecek.
Alo 183 Aile Kadın
Çocuk Ve Özürlü Sosyal
Hizmetler Danışma Hattı
Özürlülere, istismara
uğrayan veya uğrama
riski taşıyan ve desteğe
gereksinimi olan
kadınlara ve çocuklara
yönelik psikolojik,
hukuki ve ekonomik
alanda danışmanlık ve
rehberlik hizmetlerinin
sunulduğu, danışanların
ilgili kurumlarla irtibata
geçmesini sağlayan
telefon hattıdır.
İZLE-YAP
DVD
Nihat
Hatipoğlu’nun
konuşmasını
izleyebilirsiniz.
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
35
BAK - YAP
KEÇE ÇİÇEK SÜSLEMELİ BEBEK ÇANTASI YAPIMI
Kendi Çantanız,
Kendi Modanız
Merhaba
Bu sayımızda Komek Aymanas Mefruşat Kursunda yapılan bebek malzeme çantası ve keçeden çiçek yapımını gösterecegiz, Çanta için zevkinize uygun bir kumaş seçebilirsiniz. Keçenin farklı uygulama alanları ise sizin
hayal gücünüze kalmış.
Kolay gelsin. (Öğretmen: Yıldız Rüştüoğlu)
1
1) Çiçeğimizi keçe üzerine kalemle çizelim. (Bir
çiçek, bir küçük bir büyük
iki yuvarlak.)
2
2) Çizdiğimiz parçaları
makasla keselim.
Bebek Çantası
3
3) Kesteğimiz keçeleri
yapıştırıcı yardımıyla
birleştirelim. Kumaşa
yapıştıralım.
Örnek İşler
Runner (Masa Örtüsü)
36
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
4
4) Çiçeğimizi dekoratif
bir dikiş çeşidiyle kumaşa
sabitleyelim. Çiçeğin etrafını dekoratif zincir dikişle
çerçeveleyebilirsiniz.
Bayan Yeleği
Her ev bir KOMEK
KOMEK ailesi her geçen gün hızla büyüyor. “Her evde bir KOMEK öğrencisi” hedefine yepyeni bir projeyle daha da
yaklaşan Konya Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kursları, şimdi İZLE-YAP DVD ile kurslara katılma fırsatı
bulamayanların ayağına kadar gidiyor. Her sayıyla birlikte alacağınız bu DVD sayesinde merak ettiğiniz kursların
eğitimlerini HD kalitesi ve keyfiyle bilgisayarınızdan izleme fırsatı bulacaksınız. İyi seyirler.
İZLE-YAP DVD
Dergiyle birlikte verdiğimiz DVD sayesinde
artık her ev bir KOMEK.
SEVGİ KONFERANSLARI
EL SANATLARI
Nihat Hatipoğlu
OYUN
Gümüş Takı
İşlemeciliği
GELENEKLİ TÜRK SANATLARI
Tek darbe
tekniği ile
sehpa boyama
Kağıt üzerine
Ebru yapımı
11’20’’
02’00’’
08’02’’
19’46’’
AHŞAP BOYAMA
Bekçi Dayı
EL SANATLARI
Altın İşi
nakış tekniği
09’08’’
11’31’’
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
37
ÇOCUKLAR İÇİN
KAĞIT KATLAMA
BİRLİKTE YAPALIM
Origami kağıt katlama yöntemi ile balık yapımı
1
2
1) Tüm kenarları eşit kare bir kağıt alıyoruz. Kağıdın
kenarlarını sekiz eşit parçaya bölerek işaretliyoruz.
Kırmızı çizgiyle gösterilen yerden katlıyoruz.
3
2) Kırmızı çizgili yerden arkaya
doğru ok yönünde katlıyoruz.
4
3) Balığımıza bir kalem yardımıyla göz
ve ağız yapıyoruz.
4) Şimdi balığımız yüzmek için hazır.
BENİMLE OYNAR MISIN?
Yattı Kalktı Oyunu
Bu oyun en az 5 kişiyle oynanır. İlk önce
cezacı seçimi yapılır. Haydi
cezacıyı bulmak için sayışalım:
Çık çıkalım çayıra, Yem verelim
ördeğe , Ördek yemini yemeden, Ciyak miyak demeden,
Hakkudu hukkudu, Çıktım
çıkardım, Ki-mi çı-kar-dın. En az
6 kişi ile oynanan bu oyunda 1
cezacı vardır. Çocukların hepsi
birer birer bir meyva ismi alırlar
ve bunu birbirlerine söylerler. Dairede bağdaş kuran
çocuklar diğer meyva isimli arkadaşının ismini söylerken yatıp kalkarlar bu şekilde hızlı olarak gelişen
oyun, ismi şaşıranın yanağı cezacı
tarafından boyanır.
İZLE-YAP DVD
38
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
DVD’de bir
oyun daha sizi
bekliyor.
KİTAP
K İ TA P
Bu ay ne okusak?
Hikayelerle Karakter Eğitimi
Vedat Özcan
MORALİTE YAYINLARI
BİLMECE
Kan kırmızı süt beyaz
Kale kapısından sığmaz
Manda yavrusundan büyük
Fındık kabuğuna girer
Yağsız deve yağdan öldü
Ne yerde öldü ne gökte öldü
Sabaha karşı akşamdan öldü
(Cevabı arka sayfada)
Bir fıçının içine
bir karınca düşmüş.
Bir insan gelmiş
fıçının başına, karıncayı görmüş “Ne işin
var senin burada?”
demiş ve karıncayı
ezmiş, yok etmiş.
Bir fıçının içine bir
karınca düşmüş. Bir
insan gelmiş fıçının başına, karıncayı görmüş “Kimseye zararın
yok sevimli hayvan, haydifıçıda
yaşamaya devam et” demiş. Bir
fıçının içine bir karınca düşmüş.
Bir insan gelmiş fıçının başına,
karıncayı görmüş, bir kaşık şeker
serpmiş fıçının içine.. Bu üç insan
kimdir? Birincisinin adı; Bencil
İkincisinin adı; Hoşgörü
Üçüncüsü mü? O, sevgi işte...
“Sabırlılık, kararlılık,
inanç, özgüven, özdisiplin,
çalışkanlık, zamanı verimli kullanma, dostluk, vefa, hoşgörü,
sevgi, alçakgönüllülük, duyarlılık,
sorumluluk, dürüstlük, güvenilirlik, saygı, adalet, cesaret, vatan
sevgisi, iyilik, yardımseverlik,
paylaşma, merhamet, tutumluluk
kanaatkarlık” değerlerini işleyen
birbirinden güzel hikayelerin yer
aldığı eser; ilköğretim öğrencilerinin ellerinden düşüremeyeceği
nitelikte hazırlanmış…
Süper Gözlerim Olsa Allah’ı
Görebilir miyim?
Zeynep Sevde Paksu
NESİL YAYINLARI
Kimse bulamasın diye
epey saklamıştım ama demek ki
eline geçti. Tamam, izin veriyorum azıcık okuyabilirsin günlüğümü... Süper Çocuk olduğumu senin öğrenmende bir sakınca yok
bence... Aslında Süper Defter’i
okudukça gözlerinde oluşacak
şaşkınlığı görmek için sabırsızlaO C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
39
ÇOCUKLAR İÇİN
KİTAP
nıyorum. Mesela çiçeklerin
niye biftek
yemediklerini, gökteki
yıldızları Salih
Amca’nın
yapıp yapmadığını, süper
parmağımı
kestiğimde kimin yarayı diktiğini
ve bunun gibi bir sürü zor soruyu
bu defterde cevapladım. Çünkü
ben süperim!
İtiraf etmeliyim ki, soruları Süper Babannem cevapladı.
Ama olsun! Sonuç olarak, Süper
Defter’im, Süper Babannem ve
ben muhteşem bir ekip olduk.
Zamanla süper gözlerimle
bakarsam Allah’ı görebileceğimi
anladım. Belki senin de keşfetmediğin süper gözlerin vardır ve
Allah’ı görebilirsin. Benim kadar
süper olamasan da idare ediver
artık…
Siz de çocuklarınızın, şu
an sokaklarda görüp de hallerine üzüldüğünüz “meraksız”
gençlerden birisi olmasını istemiyorsanız, onlara meraklarını
kullanabilmeyi küçük yaşlarda öğretmelisiniz. Hem de özendirmelisiniz. Zeynep Sevde Paksu’nun
kalem aldığı “Süper Gözlerim
Olsa Allah’ı Görebilir miyim?”
kitabı bu yolda atılmış doğru bir
adım ve güzel bir seçim. Minik
okurlara ve elbette ebeveynlerine şiddetle tavsiye ederiz. Ve
şunu sakın unutmayın: “Önce
sorular yaşanır...” Çocuklarınıza
sorularını yaşabilmeleri için fırsat
verin. Verin ki, öğrettiklerinizi
sahiplenebilsinler.
40
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
Dur Bakalım Petek
Necati Tosuner
GÜNIŞIĞI KİTAPLIĞI
Büyüklerin dünyasında
genç olmak, haklarını savunmak
kolay mı? Türkçe’nin dil ustası
Necati Tosuner, “Keleş Osman”
ve “Arda’nın Derdi Ne?” adlı sevilen çocuk kitaplarından sonra
bu kez apartman yaşamından,
komşuluktan yola çıkarak hak ve
özgürlüklere değiniyor. Gücünü yalın ve şiirsel dilinden alan
romanda, sevgiyle birbirine bağlı
bir aile, arkadaşlık kıvılcımları
okuru sarmalıyor.
Kent yaşamının sıradanlığı içinde yakınlaşan iki arkadaşın,
hem birbirlerini hem kendilerini
anlama çabası, hem de haklarının
ayırdına vararak peşine düşmeleri usta işi bir anlatımla kurgulanıyor. İlk gençlikte büyüklerin
dünyasında var olmaya çabalamanın güçlüklerini hatırlatan
kitap, anneyle kızı arasındaki
sıcak diyaloglarla, yaşama karşı
sağlam ama yumuşak duruşu
ve düşündürdükleriyle gündelik
yaşamı derinlemesine tartışmayı
sağlayacak nitelikte. Anne ve babasıyla bir apartman dairesinde
yaşayan Petek, komşu bahçede
Burak’la “bizim” dedikleri sırada
oturup laflamayı sever. Ancak
apartmanın yıllardır değişmez yöneticisi, “karga” lakaplı Akif Bey
kafayı iki arkadaşın “sıra”sına
takmıştır bir kere. Yalnızlığı işleyen romanlarıyla bilinen
Tosuner’in
bu kitabını,
çocuk kitaplarından gençlik
romanlarına
geçenlere tavsiye ediyoruz.
BUNL ARI
BİLİYOR MUYDUNUZ?
11 yaşını bitirmemiş çocukların yollarda bisiklet kullanamayacağını,
11 yaşından küçüklerin araçların ön koltuğunda oturamayacağını,
İbni Sina’nın göz ameliyatı
yaptığını,
Spor yapan çocukların derslerinde daha başarılı olduklarını ve boylarının daha kolay
uzayıp kaslarının, kemiklerinin
daha kuvvetli olduğunu,
Bir futbolcunun topa her
kafa vuruşunda beyninden
1000(bin) hücrenin öldüğünü,
Süleymaniye camiinin 4
minaresi olmasının sebebinin Kanuni’nin İstanbul’un
fethinden sonraki dördüncü
padişah; bu dört minaredeki
on şerefenin de Osmanlının
onuncu padişahı olduğunun
bir işareti anlamına geldiğini,
Einstein 9 yaşına kadar
düzgün konuşamadığı için
ailesinin onun özürlü olduğunu düşündüğünü...
BİLMECENİN CEVABI
Kan kırmızı süt beyaz renktedir. Tabi kale kapısından daha
büyüktür ve sığmaz. Manda
da yavrusundan büyüktür.
Fındık kendi kabuğuna girer.
Yağsız yani zayıf deve, yağ taşırken öldü. Dereyi geçerken
köprüde öldü. Sabah köyüne
giderken köye karşı akşam
vakti öldü.
23
HİKAYE
GÜNLÜK
Asaf’ın Günlüğü
Perşembe/ Merhaba Sevgili Günlük;
Bugün hem çok can sıkıcı hem de çok güzel bir gündü. Nasıl mı? Dur anlatayım. Okulda arkadaşım Mehmet babasının yeni aldığı markalı krampon ayakkabılarıyla tüm gün hava attı. Diğer çocuklar ayakkabılara hayranlıkla baktı. Arkadaşım Hamza ise Mehmet’in ayakkabılarına bakıp bakıp üzülerek iç çekti. Hamza’nın neden ayakkabılara üzülerek baktığını
biliyorum, çünkü babası ona markalı bir krampon ayakkabı alacak kadar para kazanmıyor. Hatta kışlık ayakkabısını bile güçlükle alıyor. Hamza’nın bu kadar çok üzülmesine canım çok sıkıldı ve yeni ayakkabılarıyla herkese hava attığı için Mehmet’e
çok kızdım. Yanına gidip yaptığının ne kadar çok yanlış olduğunu, ayakkabısının markalı ya da markasız olmasının onu daha
akıllı, daha çalışkan ve daha iyi bir insan yapmayacağını, ayağındakinin sadece bir ayakkabı olduğunu ve böyle davranarak
ayakkabı alamayan arkadaşlarımızın üzülebileceğini anlatmaya çalıştım. Önce bana çok kızdı. “Sen ne biliyorsun oğlum,
bunları giyince insan daha havalı olur” dedi. “Daha havalı olunca ne oluyor Mehmet? Sana ne kazandırıyor?”
diye sorunca cevap veremedi; “Şeyyy bilmem ki” dedi. Sevgili günlüğüm, babamın bana anlattığı bir kıssayı anlatayım…
Bu kıssa Kur’an-ı Kerim’de Kehf suresinde varmış diyerek anlatmaya başladım diğer arkadaşlarım da beni merakla dinledi.
İki adam varmış ve adamlardan birinin iki tane üzüm bağı varmış. Allah her iki bağı da hurmalar ve çeşitli ekinlerle, ağaçlarla donatmış. Mevsimi gelmiş ve ekinler büyük bir verimle yemişlerini, meyvelerini vermişler. İki bağ arasında
bir tane ırmak varmış. Zengin olan adamın bağı öylesine görkemliymiş ki bağlarından birinin değişik ürün veren yerleri bile
varmış. Bağ sahibi arkadaşıyla konuşurken: “Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından
da daha güçlüyüm” diyerek onu küçümsüyormuş ve ona hava atıyormuş. Bir gün malıyla gösteriş yaparak bağına girmiş
ve arkadaşına etrafı göstererek şöyle demiş: “Bunun sonsuza kadar kuruyup-yok olacağını sanmıyorum. Kıyametin
kopacağını da zannetmem. Şayet Rabbimin huzuruna götürülürsem, muhakkak orada bundan daha hayırlı bir
sonuç bulurum”…
Diğer adam ise onu şöyle uyarmış: “Seni topraktan, sonra seni bir damla sudan yaratan, daha sonra da
seni insan haline getireni mi inkâr ediyorsun? Bağına girdiğin zaman, ‘Maşallah, Allah’tan başka kuvvet yoktur’
demen gerekmez miydi? Eğer beni mal ve çocuk bakımından senden daha az (güçte) görüyorsan, belki Rabbim senin bağından daha hayırlısını bana verir; senin bağına ise gökten yıldırımlar gönderir de, bağın yalçın bir
toprak haline gelir.” Fakat bağ sahibi arkadaşının uyarılarını dikkate almamış ve Allah, bu uyarıları dikkate almayan bağ
sahibini sonunda cezalandırmış. Bir gecede bütün ürünlerini kasıp kavuran bir fırtına göndermiş. Sabah kalktığında övünüp
hava attığı ürünlerini kaybettiğini gören bağ sahibi, Allah’ın sonsuz gücünü ve her şeyin kontrolünü elinde bulundurduğunu
anlamış.
Arkadaşlarım bu kıssayı çok beğendi ve Mehmet yaptığı şeyden dolayı çok utandı. Hatta Hamza’nın ne kadar
üzüldüğünü o da fark etti ve Hamza’ya “Arkadaşım istersen ayakkabılarımı bugün giyebilirsin, haydi ayakkabılarımızı değiştirelim” dedi. Hamza buna çok mutlu oldu. Ben de çok mutlu oldum. İşte bu yüzden bugün hem çok can sıkıcı
hem de çok güzel bir gündü. Neyse çok uykum geldi dişlerimi fırçalayıp uyumam gerek. Yatarken Allah’a bize verdiği tüm
güzel yiyecekler ve oyuncaklar, kıyafetler için teşekkür edip olmayan arkadaşlarımıza da vermesi için dua edeceğim. Sen
de duama amin dersin değil mi? Haydi iyi geceler sevgili günlük!
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
41
VİZÖR
HAYATA OBJEKTİFTEN BAKIN
Hayata
objektiften
bakın!
Ya z ı v e F o t o ğ r a f M U S TA FA A K G Ü N
KOMEK Fotoğrafçılık Kursu Öğretmeni
ve Fotoğraf Sanatçısı
42
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
Tüm fotoğraf dostlarına
selam. Fotoğraf benim mesleğim, hobim, sanatım oldu. Uzun
yıllardır da fotoğraf eğitimi vermekteyim. Fotoğrafla sanatsal
anlamda uğraşanlar, fotoğraf
mesleği olanlar, fotoğrafa ilgi
duyanlar, fotoğrafı nasıl değerlendirmektedirler? “Fotoğrafın
bugünkü insanlar tarafından
algılanışı, fotoğrafa verdiğimiz
değer, fotoğrafı ne kadar önemsiyoruz” üzerine sizlerle paylaşmak istediklerim var.
Fotoğrafla tanışmam
1991 yılında oldu. Mesleki
anlamda başladığım fotoğraf
sanatı, o dönemde çok revaçta
olan saygın bir meslekti. İnsanlar
fotoğrafa önem verir ve fotoğrafçıya çok saygı duyardı. Hatta
o kadar ki fotoğraf çekinecekleri zaman neredeyse herkes
bayramlık kıyafetlerini giyerdi.
Fotoğraf aksesuarları kolay
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
43
VİZÖR
HAYATA OBJEKTİFTEN BAKIN
bulunmaz, fotoğraf malzemeleri
kolay alınamaz, bazı malzemeler
belki de bir memurun bir kaç aylık maaşı kadardı. Bundan ötürü
fotoğrafa ulaşılamaz bir sevgili
gibi çoğu kişinin platonik sevgisi
vardı. Özellikle 2007’den sonra
yaygınlaşan dijital fotoğraf makinaları bu işi biraz önemsememizi sağladı, iyi de oldu. Önemli
gördüğümüz, unutulmaz anların
fotoğraflanması eskiden beri var
ancak dijital teknoloji sayesinde
daha rahat ulaşabileceğimiz hale
geldi bu fotoğraflar. Özellikle cep
telefonlarındaki fotoğraf çekme
özelliği bu noktada biraz daha
fotoğrafı ayağa düşürdü ve o
önemli gördüğümüz anlar önemini yitirdi sanki. Artık herkes
hatıra fotoğrafını cep telefonu ile
çekip sosyal paylaşım sitelerine
atıyor ve “beğen”dirip mutlu
oluyorlar.
Öbür taraftan fotoğraf gereken ilgiyi kaybetmedi.
Hatta hepimizin hayatında yerini
önemini koruyor. Fakat hakettiği
ilgiyi göremediği gibi, artık kimse
fotoğrafı önemsemiyor. Özellikle
baskı formu kalktı gibi. Hemen
herkes bilgisayarında arşivliyor fotoğraflarını. Kimi zaman
dosyalar kaybedilince o önemli
fotoğraflar da kayboluyor. Oysaki
baskı, fotoğrafın sonucudur yani
baskı yapmadığımız fotoğraf
unutulmaya mahkumdur.
Tabi ki bu işe gönül
verenler de var, hobi ve sanat
olarak uğraşan kişiler hem geleneksel bilgileri dijital teknoloji ile
birleştirip bu işin keyfini çıkarıyor, hem de para kazanabiliyor.
Sanat fotoğrafçılığıyla uğraşan
kişiler de bu işten keyif aldıkları
için vermiş oldukları emek onları
44
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
maddi
manevi
mutlu etmeye
yetiyor. Mesleği fotoğrafçılık
olan kişiler ise yeni fikirler ve
teknolojilerle hizmet vermeye
çalışıyor. KOMEK’te fotoğraf
kursu başlangıçtan bugüne
popüler kurslardan birisi. Kayıtlar
hemen ilk günlerde doluyor. Kurs
başladıktan sonra insanlar, bu işi
algılamada hataya düşüyorlar.
“Ne var, çok kolay bir şey, ben
de çekerim ne olacak?” diye
düşündükleri fotoğrafın aslında
bambaşka bir dünya olduğunu,
fotoğrafın dünyasına girdikçe ne
kadar keyif verdiğini ve yaşam
kalitesini artırdığını fark ediyor.
Daha önce dikkat etmediği doğadaki ve çevresindeki birçok güzelliğin farkına varmaya başlayınca
daha çok keyif almaya başlıyorlar.
Yeni yerleri keşfetmek
için de fotoğraf çok güzel bir
araç aslında. Bazen çok sıkıldığınızda yapacak bir şey bulamazsanız fotoğraf çekmeye çıkmak sizi
çok rahatlatacaktır. Denemeye
değmez mi, ne dersiniz?
Hemen herkes
bilgisayarında arşivliyor fotoğraflarını.
Kimi zaman dosyalar
kaybedilince o önemli
fotoğraflar da kayboluyor. Oysaki baskı,
fotoğrafın sonucudur
yani baskı yapmadığımız fotoğraf
unutulmaya
mahkumdur.
YENİ FOTOĞRAFÇILARA
TAVSİYELER
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Dursun iş için müracaatta bulunmuş. İşe
alınması için bazı evraklarla
birlikte 8 adet de vesikalık
fotoğraf istemişler. Ancak
Dursun vesikalık fotoğrafın
ne olduğunu bilmiyormuş.
Hemen akıl hocası Temel’in
yanına koşmuş. Durumu anlatmış.
Temel: Bildiğim kadarıyla
vesikalık fotoğraf belden
yukarı çekilen fotoğraftır.
Sen şuraya çukur kaz içine
gir. Ben de fotoğraf makinesi
getireyim. Fotoğrafını çeker
veririz demiş.
Dursun başlamış çukur kazmaya, temel fotoğraf makinesi getirmeye gitmiş. Temel
bir de gelmiş ne görsün.
Dursun 8 tane çukur kazmış.
Temel: Ula Dursun niye 8
çukur kazdın demiş.
Dursun: 8 vesikalık lazım ya.
Temel: Ula salak ben zaten
8 tane fotoğraf makinesi
getirmiştim.
7. Ters ışıkta yani arka plan
çok aydınlık olduğunda
siluet harici mümkünse
fotoğraf çekmeyin.
8. En iyi görüntü kalitesi için mümkün olan en
düşük ISO’yu tercih edin .
Noise/gren hayranlığınız
varsa sonradan eklersiniz
ama tersi mümkün değil.
9. Elinizin titreme limitlerini,
yani titretmeden fotoğraf
çekebileceğiniz perde hızlarını deneyerek öğrenin.
Anlamak için fotoğraflarınıza 1:1 boyutlarda bakın.
10. Aşağı yukarı hangi
perde hızlarının hangi hareketli durumlar için yeterli
olduğunu bilin. (yürüyen
insan/koşan atlet/yarış
arabası)
1. Her gördüğünüz şeyin
fotoğrafını çekmeyin .
Biraz seçici olun.
2. Kadraj kalabalıklığından kaçının.
3. Kalabalık insan grubu
fotoğrafları çekmeyin. Bir
kaç kişiden fazlası dikkati
dağıtır, temayla bağlantı
kurulması zorlaşır.
4. Temel tekniğinizi oturtacak çekimler üzerinde
durun.
5. Işığın dengeli olduğu
kadrajları bulun ve kurun.
6. Fotoğrafı tam karşıdan
gördüğünüz gibi çekmeyin. Biraz inceleyip sağdan/soldan/aşağıdan/
köşeden değişik bir açı
bulun. Derinlik nasıl sağlanır öğrenin.
KOMEK Fotoğrafçılık Kursu Kursiyeri Yasin Tos
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
45
VİZÖR
AYIN FOTOĞRAFI
KOMEK Fotoğrafçılık Kursu Kursiyeri Gülay Küçükoğlu
Gülay Küçükoğlu
“KOMEK, fotoğraf
sevgime katkı sağladı”
Neden fotoğraf çekeriz
hiç düşündünüz mü? Geçmişteki güzel anları anımsayabilmek
için mi, yoksa en kötü anımızı hiç
unutmamak için mi? Aslında geçip
giden zamana inat anı dondurabilme gücü, insanı fotoğraf çekmeye sevkeden.
Günümüzde teknolojinin
de etkisiyle her ortamda sokakta,
parkta, yolda, bir restoranda fotoğraf çeken insanlar görmekteyiz. İnsanı heyecanlandıran, mutlu
eden, güzel olan her an önemlidir.
İyi veya kötü tüm anlarımızı ölümsüzleştirmenin verdiği duyguyla
fotoğraf çekmekteyiz. İşte bu
noktada çektiğim fotoğrafların
bir farklılığı olması, anı fotoğrafçılığından çıkıp, sanatsal değer
kazanması benim için önemli bir
hale geldi. Fotoğrafçılığın gittikçe
yaygınlaşan bir hobi haline gelmesinde katkısı olan KOMEK kurslarına kaydımı yaptırarak bu imkanlardan faydalandım.
Fotoğraf çekme gereksinimimden önce fotoğraf sevgime
katkı sağlayan KOMEK’e teşekkür
ederim.
Gülay Küçükoğlu’nun Fotoğrafına Yorum / M. Akgün
Özellikle gece çekimleri fotoğrafta ustalık
isteyen çekimlerdir, bu tarz fotoğrafları çekmek çok
deneyim ve sabır ister. Doğal ışık ortamından faydanalarak yapılan çekimdeki diğer zor olan nokta ise objelerin hareketli olmasıdır. Hareketin izleniminin başlangıcı
ortası ve sonucu tek karede anlatılmış ve duygu tam
olarak verilebilmiş. Bu noktada başarılı bir kompozisyon örneği olan fotoğrafta her şey yerli yerinde.
46
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
Öndeki semazenin yerleşimi altın kural dahilinde olup arka kısımdaki hareketin simetrisi ve sonucu
estetik olmuş. Siyah beyaz tercihi fotoğrafı daha mistik
bir hale getirmiş ve photoshopta uygulanan efekt tadında bırakılmış. Bakıldığı zaman sizi içine çekebiliyor ve
tarife gerek kalmadan tüm mesajı sade şekilde anlatıyor.
VİZÖR
KOMEK Fotoğrafçılık KursuKursiyeri Burak Uluyol
KOMEK Fotoğrafçılık Kursu Kursiyeri Burak Uluyol
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
47
VİZÖR
SERGİ
KOMEK Fotoğrafçılık Kursu Kursiyeri Galip Türkmen
KOMEK Fotoğrafçılık Kursu Kursiyeri Galip Türkmen
48
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
VİZÖR
KOMEK Fotoğrafçılık Kursu Kursiyeri Yasin Tos
KOMEK Fotoğrafçılık Kursu Kursiyeri Yasin Tos
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
49
MUTFAK SIRLARI
İMAM MI BAYILDI, YOKSA KABAK MI?
İmam mı
bayıldı, yoksa
kabak mı?
50
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
MUTFAK SIRLARI
Bu sayımızda KOMEK Aymanas kurs merkezi yemek ve
pasta kurslarında idik. KOMEK Aşçı çırağı ve pastacı çırağı
kurs öğretmeni Hatice Acar’ın (ev ekonomisi beslenme öğretmeni) sizler için seçtiği tarifler ve pişirme önerileri.
Ye m e k H AT İ C E A C A R
Pasta ve Yemek Kursu Öğretmeni
KABAK BAYILDI
2
kişi
Malzemeler
4 adet orta boy kabak
250 gr mantar
1 adet iri soğan
Yarım çay bardağı zeytinyağı
3-4 adet sivribiber
5-6 diş sarımsak
2 adet orta boy domates
Tuz, karabiber
1 tatlı kaşığı toz şeker
Yarım demet dereotu veya maydanoz
Kızartmak için sıvıyağ
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
51
MUTFAK SIRLARI
İMAM MI BAYILDI, YOKSA KABAK MI?
HAZIRLANIŞI
Kabakları soyulup boyuna ortadan ikiye bölünür.
Bölünen parçanın bir tarafı çay kaşığı ile oyularak
çıkartılır. Kayık şekli verilen kabaklar sıvıyağlı tavada hafifçe kızartılır. Ayrı bir tavada soğan zeytinyağında kavrularak sarartılır. Soğanların üzerine
küçük doğranmış biberler, sarımsaklar ve kabukları soyulup doğranmış domatesler eklenerek karıştırılır. Tuz, karabiber ve şeker de eklenerek tekrar
karıştırılır. Ateşten alınan karışımın üzerine maydanoz ve dereotu da doğranarak eklenir ve karıştırılır. Kabakların oyulan kısmına hazırlanan bu içten koyularak doldurulur. Üzeri domates dilimleri
ve biberle süslenerek 180 derece fırında 20 dakika
pişirilir. (Kabakların tepsiye yapışmaması için pişirirken tepsiye çok az su koyulur.) İsteğe bağlı olarak fırından çıkarmaya yakın üzerine rendelenmiş
kaşar peyniri veya beşamel sosu dökülebilir. Kabak dolmasını
fırından çıktıktan sonra
sıcak olarak servis yapıSI
lır. Kabak bayıldı yemeği
OKTA
PÜF N
kereviz salatası, kıymalı
arken
su böreği ve sonraki sayıri haşl limon
e
l
e
z
b
Se ne biraz
larda tarifini vereceğimiz
ebiçerisi amlatırsak syanevzine tatlısı ile iyi gider.
d
suyu engini koru
Afiyet olsun.
r
zeler şlanır.
rak ha
1
2
3
4
ŞEKER HAMURUNDAN GÜL YAPIMI
Malzemeler
Şeker Hamuru
Gıda Boyası
Orta büyüklükte bir gül için
yumurtadan biraz büyükçe
bir parça şeker hamuru
alınarak dilediğiniz renkte
gıda boyası ile karıştırınız.
(Gıda boyası kullanmak
52
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
istemezseniz, havuç, vişne, çilek gibi meyvelerin suyunu çıkartarak da kullanabilirsiniz.)
Hamurdan bir parça kopararak önce gülün tomurcuğunu yapınız. Daha
sonra hamurdan koparacağınız parçaları elinizle
yumuşatarak yuvarlak şekil veriniz ve tomurcuğun
etrafını bu parçalarla sararak gül şekli veriniz.
MUTFAK SIRLARI
YAŞ PASTA
Malzemeler
4 yumurta
1 çay bardağı şeker
1 çay bardağı su
4 yemek kaşığı nişasta
2 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
4 paket krem şanti
İstediğiniz çeşitte meyve
8
kişi
HAZIRLANIŞI
Önce yumurta ve şeker mikserle beyaz köpük oluncaya kadar çırpılır. Daha
sonra su, nişasta ve vanilya ilave edilir.
En son un ve kabartma tozu katılır. 1-2
dk. Daha mikserle çırpılır. Kek kalıbımız
büyük bir tepsiye oturtulur. Hazırlanan
karışım kalıba dökülerek önceden ısıtılmış 180 derece fırına koyulur. Üzeri
kızartılmadan sarı renkte pişirilir. Fırından aldıktan sonra soğuması beklenilir.
Soğuyan kek 2 veya 3 parçaya ayrılır.
Her katının arasına çırpılmış krem şanti
sürülür ve meyve dilimleri dizilir. En üst
katıda krem şanti ile kaplandıktan sonra
meyve dilimleri, kırılmış antep fıstığı ile
üzeri süslenir. Pasta üzerindeki meyvelerin parlak durması için hangi meyve
kullanılmışsa o cins meyve jölesi meyve
dilimlerinin üzerine dökülmelidir. (Örn:
Elma kullanılmışsa elmalı jöle, kivi kullanılmışsa kivili jöle dökülmelidir.) Tercihinize göre üzerine şeker hamurundan da
süs yapabilirsiniz. 1 gece dolapta beklettikten sonra yanında limonata ile servis
yapmanızı öneririz. Afiyet olsun.
PÜF NOKTASI
Yaş pastanın keki hazırlanırken kabartma
tozu en son katılırsa
pişme esnasında
sinmesini engellenmiş
olur.
Yaş pasta meyve ile
hazırlanacaksa meyvelerin kararmaması
için meyvelerin üzerine jöle dökülmelidir.
1
2
3
4
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
53
TABİAT ECZANESİ
ZENCEFİL’İN FAYDALARI
Zencefil-bal,
hep zinde kal!
Önemli hastalıkların tedavisi mutlaka uzman doktorlar
tarafından gerçekleştirilmelidir,
ancak ufak tefek her rahatsızlıkta
da kişinin hemen doktor kontrolüne girmesi gerekmeyebilir. Şifalı bitkiler ile kendi kendinizi
tedavi edebilirsiniz. Bitki çayları
ve tentürleri etkili ve zararsız
ilaçlardır. Ama önemli hastalıklarda ancak, bir uzmanın uyguladığı
tedaviye eşlik edebilir veya onu
destekleyebilir. Bu sayımızda ele
alacağımız şifalı bitkimiz özellikle
kış aylarında vazgeçilmeziniz
olacak olan Zencefil bitkisi.
KULLANILDIĞI YERLERDEN
BAZILARI
• İştah açıcıdır,
• Antiseptik özelliği kanın temiz
kalmasını sağlar,
54
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
• Mide bulantılarını giderir,
• Bağırsaklarda biriken ve
atılamayan gazların kolaylıkla
atılmasını sağlar(colic),
• Solunum yollarını açar, kanın
yapısını daha akışkan hale getirir
(ki bu kalbin daha rahat çalışmaı
demektir)
• Zencefil gerçekten iyi bir anti
oksidandır (oksitleri temizler
dışarıya atılmasına yardımcı olur)
• Romatizmal rahatsızlıklarda
kullanılmaktadır.
• Uykuyu rahatlatır,
• Kandaki kollesterolu diğer bir
çok bitkiye nazaran daha fazla
oranda düşürür.
ÖRNEK OLAYLARLA
KULLANIM ALANLARI
1- Yolculuk sırasında bir çoğumuzu taşıtlar tutar ve aslında çok da
hoş geçebilecek bir yolculuk bizim için tam bir kabusa dönüşür.
İş te bunu zencefil sayesinde
engelleyebiliriz. Şöyleki, Yolculuğa çıkmadan 30 dakika önce ağza
alınan 1 gr. zencefil araç tutmasını engeller.
2- Ameliyattan kalkan hastalara
verilen ilaçlar narkoz etkisini
hafifletir fakat bu ilaçların yan
etkileri mevcuttur. Oysa zencefil bu ilaçlardan daha etkili bir
bulantı bastırıcıdır. Ameliyat
sonrası ayılmalarda 0,5gr. - 2gr.
arası zencefil+100 ml. sıcak su ile
ile hazırlanan infüzyon oldukça
faydalı sonuçlar verir.
3. Zencefilin soğuk algınlıklarında
kullanıldığını daha önce söylemiştik. Bir fincan çay içerisine bir
miktar bal karıştırılıp ardından bu
karışımımız içerisine iki dilim taze
TABİAT ECZANESİ
zencefil koyar ve az bir miktar
beklendikten sonra bu karışımı
içersek soğuk algınlığımız kısa
sürede atlatılır. Toz zencefil balla
karıştırılıp yenilirse soğuk algınlığı ve öksürüğe çok iyi gelir.
ZENCEFİLİN VÜCUDA
ALINMA YÖNTEMLERİ
1- Zencefil çaylarla birlikte alınabilir özellikle yaş zencefil dilimlenerek fincan içerisine konmuş
çayda bekletilir.
2- Toz halindeki zencefil bal ile
özenerek alınabilir.
3- Ayrıca çay, bal, zencefil karışımı da oldukça etkili bir tiryaktır.
4- Zencefilin diğer bir alınma yöntemi de zencefilli yemek, pasta
ve tatlılarla olmaktadır.
DOZAJ VE YAŞLARA GÖRE
KULLANIM MİKTARI
NE OLMALIDIR?
a-Pediatrik olarak 2 yaşın üstündeki çocuklarda
Zencefil 2 yaşın üzerindeki çocuklarda bulantılara
karşı, colic ve bağırsak ağrılarına
karşı kas ve baş ağrılarında karşı
kullanılabilir. 20-25 kg a kadar
olan çocuklar bir yetişkine verilecek dozun 3 de 1 i kadar bir doz
almalıdırlar. 70 kg ağırlığındaki
bir birey yetişkin olarak kabul
edilmektedir.
b- Yetişkinlerde
1- Bulantılar ve gaz şikayetlerinde= günlük “yiyeceklerle birlikte
olmak koşuluyla” 2-4 gr arasında
zencefil alınmalıdır. Eğer toz halinde alınacaksa 0.25-1 gr arasında toz 1.5-3.0 mL suyla (bu 30-90
damla demektir) karıştırılır.
2- Soğuk algınlığında, baş ağrılarında, veya grip gibi hastalıklarda= 2-3 dilim yaş zencefil veya 0.5
gr toz zencefil çay ve bal karışımına atılarak sıcak alınır. Bu seans
günde 2-3 kere tekrarlanır.
3- Adet sancılarının giderilmesinde= günlük 1 gr toz zencefil alınabilir bu tos zencefil 20-30 damla
suyla extrakt haline getirilir ve
3-4 defada tüketilir. İstenirse bal
veya tatlı ile karıştırılabilir.
TOPLU UYARILAR
o Zencefili asla iki yaşından küçük çocuğa vermeyiniz.
o Günlük 4 gr dan fazla
zencefil kullanmayınız. 4
gramın üzerindeki dozlar
yaygın göğüs yanması
şikayeti doğurur. (Yiyecekler genellikle %0.5 kadar
zencefil içerir.)
o Hazırladığınız zencefili
1 defada değil de günün
değişik saatlerinde 2-3
defada tüketiniz.
o Bir yetişkin ağırlığının
70 kg olduğunu unutmayınız.
o Çocuklarda yetişkin
ağırlığına göre dozu düşürerek veriniz. Örneğin
20 kg bir çocuk için hesap
şöyle olmalıdır 70/20=3 bu
durumda yetişkine hazırlanan doz 3 e bölünür ve
kullanılır.
Kalın
giyinmek
yerine
kat kat
giyinin
Kalın giysiler, hareket etmek gibi fiziksel aktiviteleri zorlaştırma yanında terlemeye sebep
olur, bu da soğuk kış günlerinde
soğuk algınlığı ve gribal hastalıklara davetiye çıkarır.Kış aylarında
iç çamaşırı üzerine kalınca bir kazak türü giysi, bunun üzerine kışlık bir kaban şeklinde bir giyinme
doğru değildir. Bu tür bir giyinme
yürümek gibi basit bir fiziksel aktiviteyi bile zorlaştırmanın yanında,
terlemeyi de kolaylaştırır. Kışın
terlemek kolay üşütmeye sebep
olur. Üşütmek de vücudun bağışıklık sistemini zayıflatır. Bu da
başta soğuk algınlığı olmak üzere gribal enfeksiyonlara davetiye
çıkarır. Tek parçadan oluşan kalın
giysilerin giyilmesi durumunda,
kişinin dışarıda ve iç mekânlarda
terleyeceğini hissettiği zaman
yapabileceği bir şey olmaz, ancak
ince ve üst üste giyinilmesi durumunda bir iki parça çıkarılarak
terlemenin önüne geçilebilir.
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
55
SAĞLIK VE GÜZELLİK
CİLDİNİZİ SOĞUKTAN KORUYUN
Cildinizi
soğuktan
koruyun
Hanımlar Lokali’nde bulunan
Cilt Bakım Salonları, üyelerine her türlü
cilt ve saç bakım hizmeti sunuyor.
Soğuk kış mevsimi geldi çattı
peki soğuk kış günlerinde cilt
bakımı nasıl yapılır ? Bu konuda
yeterli bilgiye sahip değilseniz uzmanların verdikleri bilgilerle kışın
cilt bakımı nasıl yapılır öğrenelim.
CİLT
Uzmanların verdiği
bilgilere göre soğuk havalarda
bayanların özellikle yüzlerinde
kızarma gerilme ve kurumalar
yaşanabiliyor. Eğer soğukta
yüz kızarıyorsa o cildin oldukça
hassas olduğunun anlaşıldığı bu
yüzden nemlendirilmesi gerektiği
belirtiliyor. Bu cilt yapısına sahip
bayanların yüz temizliğinde antialerjik ve yağlı ürünler kullanmasını tavsiye edilirken makyaj
ürünlerinde nemlendirici özelliğe
sahip ürünlerin tercih edilmesi ve
soğuğa çıkarken yüzün mutlaka
şal veya atkı ile korunması gerektiği vurgulanıyor.
Ayrıca yüzde gerilme
varsa yüzün nemlendiricisiz
56
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
SAĞLIK VE GÜZELLİK
bırakılmaması gerektiği duşta fazla kalınmaması ve
bakım ürünleri seçerken gliserin vazelin ve bitkisel
yağlar bakımından zengin ürünlerin seçilmesi öneriliyor.
ELLER
Soğuk havalarda deride su kaybının fazlalaştığını ve bunun da ellerde kurumaya yol
açtığını belirten uzmanlar elin suyla her
temasından sonra mutlaka nemlendiricili
krem sürülmesi eğer bayanların vakti yoksa
günde en az iki kez ellerini kremlemesi
dışarı çıkarken mutlaka eldiven giyilmesi ve
haftada en az bir kez badem yağı ile masaj yapılmasını öneriyor. Eğer elde çatlamalar varsa gece yatmadan önce zengin içerikli besleyici bir krem sürülmesi
daha sonra pamuk bir eldiven giyilmesi ve sabaha
kadar çıkarılmaması gerektiği belirtiliyor.
DUDAKLAR
Kış aylarında özellikle dudakların oldukça etkilendiğini dile getiren uzmanlar yüze nemlendirici sürülürken
dudakların unutulmaması gerektiğini ve gün içinde
stick nemlendirici kullanılmasını öneriyor. Evlerin
nemlendirilmesinin de önemli olduğu bu nedenle kaloriferli evlerde peteklerin üzerine
ıslak havlu sobanın üzerine ise bir demlik su
konulmasının odadaki havayı nemlendireceği belirtiliyor. Günde 1-1.5 litre su içmenin de
derideki su kaybını azaltacağı ifade ediliyor.
SAÇ
Kış aylarında saç bakımının da önemli
olduğunu vurgulayan uzmanlara göre en
çok bakıma ihtiyacı olan saçlar kuru saçlar.
Kuru saçlara sahip bayanların besleyici
şampuanlar kullanması öneren uzmanlar ayrıca
haftada 1 kez besleyici serum uygulanması mümkün
olduğunca saçların fön makinesi ile kurutulmaması
tavsiye ediyor. Eğer bayanlar ince telli saçlara sahip
ve saçlarda kırılma yaşıyorlarsa gerekmedikçe boya
balyaj ve kimyasal içerikli işlemleri yaptırmamaları bu
tür saçlara sahip bayanların doğal içerikli ve nemlendirici özelliğe sahip ürünler kullanması öneriliyor.
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
57
KISA KISA
Her işin başı
BESMELE
Besmele olarak adlandırılan
‘Bismillahirrahmânirrahim’
cümlesi, ‘Esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın
adıyla başlarım’ demektir. Müslüman,
yapacağı bütün meşru işlere bu cümleyle başlamalıdır. Besmele, Allah’a
güvenmenin, O’na teslim olmanın,
O’ndan yardım dilemenin, O’na sığınmanın ifadesidir. Mü’min her hayırlı
işinde sadece Allah’ın yardımına güvenir, O’nun rahmetini umar. Çünkü
her şeye hayat veren Allah’tır. Her şey
O’nun iradesiyle başlar ve yine O’nun
iradesiyle son bulur. Her başlangıç, her hareket, her yöneliş O’nun dilemesi
ve takdiriyle meydana gelir. Bu sebeple her meşru işe O’nun adını anarak
başlamak, Müslüman’ın temel hedefi olmalıdır.
Müslüman kişi mabedine, evine, iş yerine, girerken; sözüne, konuşmasına, dersine başlarken, bağında bahçesin de, bürosunda ve işyerinde çalışırken besmeleyi terennüm etmeli, onu bir hayat tarzı haline getirmelidir. Allah, işine besmeleyle başlayanların işini kolaylaştırır. Besmelesiz
başlanan işten beklenen sonucu elde etmek zorlaşır. Sevgili Peygamberimiz: “Besmele ile başlanmayan her önemli iş sonuçsuz kalır.” (Fey zu’l-Ka
dîr, V/13) buyurmakla bizleri bu konuda uyarmıştır.
Hayat ve Tasarruf
Tasarruf; genel anlamıyla yarınlarımız için gerekli olan ve şu anda
elimizde mevcut bulunan kaynakların idareli harcanmasıdır. Üzerinde yaşadığımız dünyanın kaynaklarının hayati değerinin olduğunu, gelecek nesilleri de düşünerek itinalı tüketmek gerektiğini çok iyi bilmeliyiz. Yüce Allah;
“Onlar, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik edenlerdir.
Onların harcamaları bu ikisi arası dengeli bir harcamadır.” (Furkan, 25/67) buyurarak tabiattaki dengenin korunmasını ve orta bir yolun
tutulmasını emreder. İsraf, lüks, gösteriş gibi aşırı tüketim maddi ve manevi birçok sıkıntıyı da doğurur. Elimizde bulunan her şeyin imtihan vesilesi
birer emanet olduğunu, bunları ölçülü bir şekilde kullanmamız gerektiğini
unutmamalıyız.
Paylaşma Bilinci
İslam’da sosyal hayatın önemli kurallarından biri de yardımlaşma ve paylaşmadır. Yardımlaşma ve paylaşma, insanlar arasındaki birlik
ve beraberliği güçlendirir, toplumu canlı tutar. Kur’an-ı Kerim’de; “Allahın
sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma.
Allah’ın sana iyilik yaptığı gibi sen de iyilik yap ve yeryüzünde bozgunculuk
isteme...” (Kasas, 28/77) buyrulmaktadır. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bir
hadis-i şerifinde şöyle buyurur: “Müslüman Müslümanın kardeşidir Ona
zulmetmez, onu zalimlerin eline teslim etmez Bir kimse Müslüman kardeşinin ihtiyacını karşılarsa Allah da ona yardım eder..’’(Buhari,“Mezalim”, 3)
58
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
Peygamberimizin
Yaşlılara Karşı
Tutumu
Yaşlılık, insanın gücünde, sıhhatinde, bilgi vb. yönlerinde
zayıfladığı hatta başkalarına
muhtaç olduğu bir zaman
dilimidir. (Nahl, 16/70; Yâsîn,
36/68) Hz. Peygamber (s.a.s.),
yaşlılara karşı son derece
müşfik idi. O pek çok yerde
yaşlılara öncelik tanımış
(Müslim, “Rü’yâ”, 19); ayrıca
“Küçüğüne acımayan,
büyüğüne saygı göstermeyen bizden değildir.” (Tirmîzî,
“Birr”, 15) buyurarak yaşlılara
saygılı olmamızı istemiştir.
Peygamberimizin, “yaşlılara
saygının, Allah’a duyulan
saygı ve tazimden ileri geldiğini” belirtmesi (Ebû Dâvûd,
“Edeb”, 20) son derece
manidardır. Yine O, “Zayıf ve
düşkünlerinize dikkat ediniz!
Zira siz ancak düşkünleriniz
sayesinde yardım görür ve
rızıklanırsınız” (Ebû Dâvûd,
“Cihâd”, 69) buyurmuştur.
Ateşin
Yakmadığı
Peygamber:
Hz. İbrahim
Hz. İbrahim’in putperest kavmine karşı verdiği tevhit mücadelesi Kur’an-ı Kerim’de
şöyle anlatılır: Hz. İbrahim,
taptıkları putların ne kadar
aciz ve işe yaramaz olduğunu kavmine göstermek üzere
fırsat kollar. Bir bayram günü
halk şenlik için şehir dışına çıkınca puthaneye girerek en
büyük put dışındaki bütün
putları kırar. Kavmi döndüğünde durumu görüp onu
sorguya çeker, o da, “Belki
de şu büyükleri yapmıştır, ona
sorun” der. Nihayet putperest
toplum Hz. İbrahim’i ateşe atmak suretiyle cezalandırmaya kalkışır. Ancak Allah’ın, “Ey
ateş, İbrahim’e karşı serinlik ve
esenlik ol” emri üzerine ateş
Hz. İbrahim’i yakmaz (Enbiyâ,
21/52-72).
KISA KISA
Güvenilir İnsan:
Hz. Muhammed
Kâbe, zaman içerisinde harap olmuştu. Bu sebeple Kureyşliler, Kâbe’nin
tamirine karar verdiler. Ancak,
Haceru’l-Esved’i yerine koyma hususunda anlaşamadılar. Çünkü her
kabile bu şerefin kendisine ait olmasını
istiyordu.Neredeyse kan dökülecekti.
Ebu Ümeyye, harem kapısından ilk
girenin hakem yapılarak anlaşmazlığın giderilmesini önerdi. Öneri kabul
edildi. Beklemeye başladılar. Kapıdan
ilk önce Peygamberimiz girdi. Buna
çok sevinerek, “el-Emin, el-Emin, onun
hakemliğine razıyız” dediler. Peygamberimize, peygamberlik verilmeden
de güvenilir insan anlamında “el-emin” diyorlardı. Gerçekten İslâm medeniyeti güvenilirlik üzerine kurulmuştur. Nitekim Resûl-i Ekrem, bir hadislerinde Müslümanı, güvenilir insan olarak (Buhârî, “Îman”, 4) tanımlamıştır.
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol, başkalarının
kusurunu örtmede gece gibi ol, cömertlikte ve
yardım etmede akarsu gibi ol, hiddet ve asabiyette
ölü gibi ol, tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi
ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
(Mevlana)
Kültürümüzde
Ehl-i Beyt Sevgisi
Ehl-i beyt, Hz. Peygamber’in ev halkı, aile bireyleridir. Yaygın anlayışa göre
Peygamber’in eşleri ile kızı Fatıma, damadı Hz. Ali ve torunları Hz. Hasan ve
Hüseyin ehl-i beyt kapsamına girmektedir.
Hz. Peygamber bir hadisinde, “Sizi nimetleriyle donattığı için
Allah’ı seviniz. Allah’ı sevmenizden dolayı beni seviniz. Benden dolayı da
ehl-i beytimi seviniz” buyurmuş (Tirmizî, “Menâkıb”, 32), istisnalar hariç,
bütün Müslümanlar ehl-i beyti candan
sevmişlerdir.
Bu çerçevede kültürümüzde de ehli beyt sevgisine özel önem
verilmiştir. Onlarla ilgili kitaplar kaleme alınmış, isimleri çocuklarımıza
ad olarak konulmuş, soylarına ayrı
bir ihtiram gösterilmiş, ayrıca tarihte
ehl-i beyt neslinden gelenlerin işlerini
düzenlemek üzere Nakibü’l-eşraflık
kurumu tesis edilmiştir.
Hasta Ziyareti
Toplum hayatında birlik,
beraberlik, yardımlaşma,
merhamet ve sevginin hakim
olmasını öngören yüce dinimizin güzel öğütlerinden biri
de hastaları ziyaret etmektir.
Hasta ziyareti, toplum içinde
insanların kaynaşmasına
birlik ve beraberlik ruhunun
pekişmesine sebep olmaktadır. Peygamberimiz hasta ziyaretine büyük önem verirdi.
Ashabın durumunu
yakından izlerdi. Onlardan
birini birkaç gün göremeyince, sorar soruştururdu. Hasta
olduğunu öğrenirse hemen
onun ziyaretine gider, hatırını sorar,iyileşmesi için dua
ederdi. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bir hadisinde:
“Bir Müslüman, Müslüman
kardeşini hasta iken ziyaret
ettiğinde, hastanın yanından
ayrılana kadar o ziyaretçi
cennet bahçesinde yaşar.”
buyurmuştur. (Tecrid Terc.
C4, Sh. 277)
Gusül
Cünüplük, hayız ve nifas gibi
hükmi kirlilik halinden kurtulmak için vucudun tamamını
temiz su ile yıkamaya gusül
denir. Kur’an-ı Kerim’de,
“Eğer cünüp iseniz, iyice
temizlenin (yıkanın)” (Nisa,
4/43; Maide, 5/6) buyrulmaktadır. Gusletmek isteyen
önce besmele çeker ve :
“Niyet ettim Allah rızası için
gusletmeye” diye niyet eder.
Ellerini yıkadıktan sonra avret
mahallerini yıkar, bedeninde bir necaset var ise onu
temizler. Sonra sağ eli ile üç
defa ağzına su alarak iyice
çalkalar, daha sonra üç
defa burnuna su çekerek
temizler ve namaz abdesti
gibi abdest alır. Sonra da,
hiç kuru yer kalmamasına
dikkat ederek bütün vucudunu yıkar. En sonunda da
ayaklarını yıkayarak guslünü
tamamlar.
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
59
ŞEHİRDE BU AY
KÜLTÜR - SANAT - EDEBİYAT - ETKİNLİK - SİNEMA
Şehirde
Bu Ay
Sinema
Konya Sinema Salonları
• Fetih 1453
Tür: Epik
• Jack ve Jill
Tür: Komedi
• Karanlıklar
Ülkesi: Uyanış
(3 boyut)
Tür: Aksiyon
• Paris’te Gece Yarısı
(Midnight in Paris)
Tür: Komedi
• İçimdeki Şeytan
(The Devil Inside)
Tür: Korku
• Çizmeli Kedi
(3 boyut)
Tür: Macera
• Eş Ruhumun Eş Zamanı
Tür: Drama
60
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
• Berlin Kaplanı
Türü: Komedi
•Yıldız Savaşları:
Bölüm I - Gizli Tehlike
(3 boyut)
Tür: Aksiyon
• Düşmanı Korurken
(Safe House)
Tür: Aksiyon
• Sümela’nın Şifresi: Temel
Tür: Komedi
• Sherlock Holmes: Gölge
Oyunları
Tür: Aksiyon
• Yılbaşı Gecesi
(New Year’s Eve)
Tür: Komedi
• Tehlikeli İlişki
(A Dangerous Method)
Tür: Drama
ŞEHİRDE BU AY
Sergi
Konya Büyükşehir Belediyesi
Kültür Park Sergi Merkezi
• Bosna Hersek Sadrettin Kütükçü
Kurs Merkezi Sergisi / Karma
14.02.2012 SALI - 27.02.2012 PAZARTESİ
• Selahattin Eyyubi Kurs Merkezi Sergisi / Karma
28.02.2012 SALI - 12.03.2012 PAZARTESİ
• Meram Hanımlar Lokali Sergisi / Karma
13.03.2012 SALI - 27.03.2012 SALI
• Selçuklu Hanımlar Lokali Sergisi / Karma
28.03.2012 ÇARŞAMBA - 11.04.2012 ÇARŞAMBA
• Alaaddin Kurs Merkezi Sergisi / Karma
12.04.2012 PERŞEMBE - 26.04.2012 PERŞEMBE
• Aymanas Kurs Merkezi Sergisi / Karma
27.04.2012 CUMA - 11.05.2012 CUMA
Tiyatro
Konya Devlet Tiyatrosu
• İbiş’in Rüyası
YAZAN: TARIK
BUĞRA
• Güzel
ve Çirkin
(Müzikal Çocuk Oyunu)
YAZAN: JAN AUST
• Dört Köşe Palyaço
(Çocuk Oyunu)
YAZAN: TAMAY SAYAR,
ŞEKİP TAŞPINAR
• Suskunlar Kapısı
YAZAN: CEM GÜNEN
Etkinlik
Konya Büyükşehir Belediyesi
• “Kadına Şiddete Hayır,
Sevgi ve Hoşgörüye Evet” ödüllü Afiş, Kısa Film,
Fotoğraf Yarışması
Eserlerin son teslim tarihi: 21 Eylül 2012
Ödül töreni: 16 Ekim 2012
• Ailede Sevgi ve Şiddet
22 Şubat 2012 Çarşamba
19.30 - Yer: Alaeddin Keykubat Salonu
Konuşmacı Adem Solak
• Kadın Hakları
10 Mart 2012, Cumartesi
Yer: Alaaddin Keykubat Salonu
Saat: 10.00-12.00, 13.30-15.00
Doç. Dr. Banu Bilge SARUHAN
Yrd. Doç. Dr. Ayten ARAT
Yrd. Doç. Dr. Huriye MARTI
Ezgi ERGÜNEŞ DURAN
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
61
HABERLER
“Kendi ayaklarımız
üzerinde durmayı öğrendik”
Kadınların Eğitimi ile Hazır Giyimde Üretimin Geliştirilmesi ve Doğanlar
Mahallesi’nin Refah Seviyesinin Artırılması Projesi’yle açılan kurslara katılan
kursiyerler meslek sahibi olmanın mutluluğunu yaşıyor.
Konya Büyükşehir Belediyesi’nin Mevlana
Kalkınma Ajansı’nın Sosyal Kalkınma Mali Destek
Programı kapsamında yürüttüğü “Kadınların Eğitimi
İle Hazır Giyimde Üretimin Geliştirilmesi ve Doğanlar
Mahallesi’nin Refah Seviyesinin Artırılması” projesine
katılan kursiyerlere yönelik eğitim çalışmaları devam
ediyor. Katıldıkları kursların yanı sıra çeşitli seminerlere ve gezilere katılan 106 kursiyere, son olarak çevre
sağlığı konusunda bilgiler verildi. MESLEK EDİNMENİN
MUTLULUĞUNU YAŞADILAR
Kurs sonunda düzenlenen gezilere katılan
kursiyerler, sosyal bir çevre edinerek üretime katkıda
bulunduklarını belirttiler. Mahallelerinde ilk kez hayata geçirilen proje ve açılan meslek edindirme kursu ile
62
kendi ayakları üzerinde durmayı öğrendiklerini ve bir
meslek sahibi olmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden kursiyerler, Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ettiler.
KURSİYERLERE TEKNİK
VE SOSYAL GEZİLER
Kadınların Eğitimi İle Hazır Giyimde Üretimin
Geliştirilmesi ve Doğanlar Mahallesi’nin Refah Seviyesinin Artırılması projesi kapsamında 106 bayana düz
dikiş makinacı, ütücü, kadın üst giysi dikimi, kadın dış
giysi dikimi ve overlokçu kursları verildi. Kursiyerler
ayrıca tekstil fabrikalarında teknik gezilere ve çeşitli
sergilere katılarak kültürel mekan ziyaretleri gerçekleştirdiler.
BAŞKAN AKYÜREK
AKİF PAŞA KURS MERKEZİNİ
ZİYARET ETTİ
Akif Paşa (Doğanlar) Mahallesi’nin
Refah Seviyesinin Artırılması”
projesine katılan 74 kursiyere
sertifikalarını verdi.
Konya
Büyükşehir
Belediye Başkanı Tahir Akyürek,
“Kadınların Eğitimi ile Hazır
Giyimde Üretimin Geliştirilmesi ve
Mevlana
Kalkınma
Ajansı ile birlikte mahallede
gerçekleştirdikleri sosyal projenin
önemine değinen Başkan, proje
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
ile ortaya çok güzel eserler
çıktığını söyledi. Daha sonra
kurs merkezinde Karatay Halk
Eğitim Müdürlüğü ile birlikte
gerçekleştirilen
okuma-yazma
kursunu ziyaret eden Başkan
Akyürek, ziyaretinin sonunda
çocuklara ve kursiyerlere çeşitli
hediyeler verdi.
HABERLER
MEB yarışmasında KOMEK
kursiyerlerine ödül yağmuru
Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme
Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 2011 Kurdele
Nakışı Yarışması’nda birincilik, ikincilik ve üçüncülüğün yanında verilen 10 adet mansiyonun 9’unu alan
KOMEK öğrencileri İstanbul’da düzenlenen törenle
ödüllerini aldı. Dereceye girenlere ödülleri Milli Eğitim
Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Mehmet Can tarafından verildi.
HÜNERLİ ELLER YARIŞMASI’NIN
SONUÇLARI BELLİ OLDU
KOMEK tarafından 3 branşta düzenlenen
ve 109 eserin katıldığı Hünerli Eller yarışmasında dereceye giren isimler belli oldu. Değerlendirmeleri
alanlarında uzman öğretim üyeleri ve sanatkarlar tarafından yapılan Geleneksel Türk İşlemeleri, Çini ve
Ebru branşlarındaki yarışmaya 2011 yılı kursiyerleri 109
eserle katıldı. Yapılan değerlendirme sonucunda Geleneksel Türk İşlemeleri dalında Fadimana Anlaş birinci
Neslihan Sarılmaz ikinci, Emine Zıvlak üçüncü olurken;
jüri özel ödülü Rukiye Karakulak’a layık görüldü. Çini
dalında Emel Koç birinci, Fatma Uçar ikinci, Nurten
Tok üçüncü oldu. Ebru dalında ise; Ömer Faruk Baysal
birinci, Ayşe Koçak ikinci, Cengiz Büyükkaragöz üçüncü oldu.
Kurslarda yeni dönem,
iş imkanlarıyla başladı
Yeni dönem kayıtları sona eren KOMEK’te
dersler yeni bir heyecanla başladı. Sayacılık kurslarını
başarıyla tamamlayanlara iş imkanı sağlanacak. Konya
Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kursları (KOMEK) yeni dönem kayıtları ilgi görüyor. Yeni dönemde
4345 kişi (ilave açılacak yeni kurslar hariç) kurslarda
ders başı yaptı. Yeni döneme yeni kurs merkezleri ve
yeni branşlarla başlayan KOMEK, 100’den fazla branşta 17 kurs merkezinde eğitim veriyor. Hocacihan ve M1
Merkez AVM’deki kurs merkezleri bu dönem ilk kez
kayıt alırken kursiyerler Hocacihan Kurs Merkezi’nde
giyim, mefruşat, takı tasarım, kurdele nakışı, aerobik;
M1 Merkez AVM Kurs Merkezi’nde ise İngilizce, Arapça, ebru, takı tasarım, resim ve satış görevlisi branşları
ile yeni döneme başladı.
İSTİHDAM OLUŞTURACAK KURSLAR
Bu dönem ilk kez kayıt alan branşlar ise sayacılık, gümüş takı işlemeciliği, 10 parmak hızlı F klavye
kullanımı ve web tasarımı. Konya Ayakkabıcılar Odası
ve Ayakkabıcılar Derneği ile işbirliği içinde açılan sayacılık kursunu tamamlayanlara Ayakkabıcılar Odası tarafından sektörde iş imkanı sağlanacak.
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
k o m ek
63
HABERLER
Sille için Büyükşehir
ve MEVKA işbirliği
Konya
Büyükşehir
Belediyesi’nin
Sille’de
turizm
sektöründe hizmet
kalitesini
artırmak ve yeni
iş imkanları oluşturmak amacıyla
başlattığı “Kültür
Köyü Sille’de Turizm Alt Yapısının
Güçlendirilmesi” projesi Mevlana
Kalkınma Ajansı’ndan hibe almaya hak kazandı.
Mahallesi’nin turizm sektöründe
hizmet kalitesini
artırmayı, yeni iş
imkanları oluşturulması yoluyla burada yaşayan nüfusun gelir seviyesine
katkıda bulunmayı
hedefleyen proje kapsamında 75
Silleli toprak
işçiliği, folklorik Sille bebekleri yapımı ve seramik
konusunda eğitilecek.
Konya Büyükşehir Belediyesi, “Kültür Köyü Sille’de
Turizm Alt Yapısının Güçlendirilmesi” projesine Mevlana Kalkınma Ajansı’ndan hibe aldı. Hibe
sözleşmesi Konya Büyükşehir
Belediyesi Genel Sekreteri Haşmet Okur ile MEVKA Genel Sekreteri Dr. Ahmet Akman tarafından imzalandı. 5000
yıllık kültür vadisi
Sille’nin sürdürebilir kültür turizmine
katkı sağlayarak
rekabet gücünü artırmayı amaçlayan
proje, 174 bin TL’ye
mal olurken; 130
bin TL’si MEVKA
tarafından karşılanacak. Sille Subaşı
Sille’de bulunan
Büyükşehir Belediyesi’ne
ait olan Kent Atölyesi, proje kapsamında Yöresel El
Sanatları Eğitim ve Üretim
Atölyesi’ne dönüştürülürken; bölgede yöresel ürünlerin pazarlanacağı satış ve sergi merkezi açılacak.Konya Büyükşehir Belediyesi
Basın Yayın Halkla İlişkiler Daire
Başkanlığı tarafından yürütülen projeye katılan kursiyerler
için Türkiye’de
örnek uygulamaların olduğu
farklı şehirlere
teknik geziler
düzenlenecek.
64
k o m ek
O C A K- Ş U B AT 2 0 1 2
Şehir
ve Bilge
tanıtıldı
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek,
Konya Büyükşehir Belediyesi’nin
katkıları ile TRT tarafından hazırlanan Şehir ve Bilge isimli
belgeselin tanıtımı ile ilgili basın toplantısı düzenledi.Hilton
Garden Inn Otel’de düzenlenen
toplantıya Başkan Akyürek ile
birlikte İl Kültür ve Turizm Müdürü
Mustafa Çıpan, Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın Halkla İlişkiler
Daire Başkanı Ahmet Köseoğlu,
Konya’daki basın-yayın kuruluşlarının yöneticileri ve yazarlar
katıldı.
Mevlana ile ilgili yaptıkları yatırımlar ve yayınların
insanlığın kültürel mirasına katkı
yapmak amacı taşıdığını dile
getiren Başkan Akyürek, son
olarak TRT Genel Müdürlüğü ile
işbirliği içinde Şehir ve Bilge isimli
belgesel hazırladıklarını vurguladı. Bu konuda yapılan çalışmaların teşvikçisi olduklarını hatırlatan Başkan
Akyürek,
Şehir ve Bilge
Belgeseli’nin Dışişleri Bakanlığı
ve TİKA temsilcilikleri aracılığıyla tüm ülkelere
gönderileceğini
söyledi.
Akyürek,
önümüzdeki dönemde
yeni projeleri hayata geçirecekleri TRT’ye ve belgeselin
yapımında emeği geçen herkese teşekkür etti.
ŞEHİR VE BİLGE BELGESELİ
Hazreti
Mevlana’nın
beslendiği kökleri arayan, onu
dolu dolu anlatan farklı bir belgesel olan Şehir ve Bilge, TRT’den
Hadi Şenol’un yapım ve yönetmeliğinde hayata geçirildi. Bir
DVD’de Türkçe ve İngilizce seçeneği ile hazırlanan belgeseli,
tiyatro ve sinemanın ünlü ismi
Rüştü Asyalı seslendirdi.
B U G Ü N Ü N
KO N YA
MANZARALARI
Kültür Park ve Hacıveyiszâde Camî.