Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği

Transkript

Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Výçýtýrn Türkleri Türkçe’nin
resmiyeti için baþvuruda bulundu
Mitroviça’da Türkçe’nin kullanýmda resmi dil olmasýndan sonra Kosova
Demokratik Türk Partisi (KDTP) Výçýtýrýn Þubesi de Türkçe’nin resmileþmesi
için harekete geçti. KDTP Výçýtýrýn Þubesi 20 Mart 2007 tarihinde Výçýtýrýn
Belediyesine yaptýðý baþvuruda, Türkçe’nin geleneksel dil kapsamýnda resmi
kullanýmda dil olmasýný istedi.
Mitroviça’da Türkçe’nin kullanýmda
resmi dil olmasýndan sonra KDTP
Výçýtýrýn Þubesi de Türkçe’nin
resmileþmesi için harekete geçti. KDTP
Výçýtýrýn Þubesi 20 Mart 2007 tarihinde
Výçýtýrýn Belediyesine yaptýðý baþvuruda,
Türkçe’nin geleneksel dil kapsamýnda
resmi kullanýmda dil olmasýný istedi.
KDTP Výçýtýrýn Þubesi Baþkaný Arif Kera
imzasýyla Výçýtýrýn Belediye Meclisi,
Belediye Baþkaný, Topluluklar Komitesi,
T.C. Eþgüdüm Ofisi ve diðer makamlara
gönderilen istemle Výçýtýrýn Belediye
Meclisi’nden Výçýtýrýn’da Türkçe’nin
geleneksel dil ilan edilmesi isteminde
bulunulduðu bildiriliyor. Výçýtýrn
Belediye Meclisi’nin en
yakýn tarihte Dillerin
Kullanýmý Yasasý’na dayanarak, Türkçe’nin geleneksel bir dil olarak hiçbir
baraja tabi tutulmadan
“Resmi Kullanýmda Dil”
olarak kabul edilmesi istemi gündeme gelmesi bekleniyor.
Öte yandan konuyla
ilgili görüþmede bulunduðumuz KDTP Výçýtýrýn
Þubesi Baþkaný Arif Kera,
taleplerinin Výçýtýrýn
Belediyesi Baþkaný
Muharrem Þabani tarafýndan olumlu
karþýlandýðýný ve destek vaadi sunduðunu
KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
SAYI: 370
YIL: 9
Perþembe, 29 Mart 2007
Kosova tarihi ve kritik bir döneme girdi
Fiyatý: 0.50
Ahtisaari, Kosova’ya uluslar arasý
denetiminde baðýmsýzlýk önerdi
BM Kosova Statü Özel Temsilcisi Marti Ahtisaari, Güvenlik Konseyi’ne Kosova için
uluslar arasý denetimde baðýmsýzlýk önerisinde bulundu. Birleþmiþ Milletleri’nden
yapýlan açýklamada Ahtisaari’nin Kosova’nýn Sýrbistan ile yeniden birleþmesinin
imkaný olmadýðý düþüncesine de yer veriliyor.
A
htisaari teklifine göre Kosova geniþ topluluk haklarýnýn saðlandýðý, ciddi uluslar
arasý denetim ve askeri mevcudiyetinde
baðýmsýz bir devlet olacak. Ahtisaari önersisine
göre, Kosova’nýn tam baðýmsýzlýðýný Temas
Grubu, NATO ve Avrupa Birliði üye ülkelerinden
oluþan 6 üyelik komisyon karara baðlayacak.
Kosova Baþkaný Fatmir Seydiu ve Baþbakan
Agim Çeku da yaptýðý açýklamada Ahtisaari’nin
Kosova için denetimli baðýmsýzlýk teklif ettiðini
söylediler. Seydiu, Ahtisaari’nin nihai statü önerisini görme fýrsatýnda olduðunu ve Kosova’da iç
iliþkilerin düzenlendiði 58 sayfalýk evraka 3 sayfa
ilave edildiðini
belirtti. Seydiu,
bu evrakta
birkaç yerde
Kosova için
denetimli
baðýmsýzlýðýn
öngörüldüðü ve
Sýrbistan’a artýk
baðlanmasýnýn
hiçbir zaman mümkün olmayacaðýnýn belirtildiðini söyledi. Seydiu, Kosova’nýn uluslar arasý misyonu mevcudiyetiyle kendi kendini yönetme
zamaný geldiði ve statü için tek çözümün baðýmsýzlýk olduðunu söyledi.
Baþbakan Agim Çeku da, Ahtisaari’nin BM
Güvenlik Konseyi’ne denetimli baðýmsýzlýk
önerdiðini bildirdi. “Ahtisaari’nin teslim ettiði
mektup ve evrak, Kosova statüsü çözümü için
çerçeveyi tamamlýyor” diyen Çeku, Washington,
Londra, Pariz, Brüksel ve diðer önemli merkezlerin de öneriyi desteklediðini belirtti.
Öneriye Ban Ki-Mun, Britanya, ABD ve
Makedonya’dan tam destek geldi
Ahtisaari’nin, Kosova’nýn nihai statüsüne
iliþkin hazýrladýðý raporu ve kapsamlý önerisine
Birleþmiþ Milletler Genel Sekreteri Ban KiMun’dan tam destek geldi. Ahtisaari, raporunda,
“Kosova’nýn yakýn tarihi, bugünkü gerçekleri ve
taraflar arasýndaki görüþmeler ýþýðýnda, ilk
safhalarda uluslararasý gözetim altýndaki bir
baðýmsýzlýðýn, Kosova için tek uygun seçenek
olduðu sonucuna vardým.” diyor.
Bu arada öneriye komþu ülke Makedonya’dan
destek geldi. Makedonya Dýþiþleri Bakaný
Antonie Miloþoski, ülkesinin, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyan ilk ülkeler arasýnda olacaðýný
açýkladý.
Önerilere bir destek de Amerika Birleþik
Devletleri’nden geldi. Önerileri tamamýný desteklediklerini vurgulayan Amerikan Dýþiþleri Bakan
Yardýmcýsý Nicholas Burns, her iki tarafta da
güçlü bir hissiyatýn bulunduðunun farkýnda
olduklarýný söyledi. .Burns, Kosova’da çoðunluðu
Arnavutlarýn oluþturduðu halka, gelecekleri
konusunda yaþadýklarý belirsizliðin ardýndan
kendi kaderlerini kontrol etme haklarý olduðu
duygusunun verilmesi gerektiðini vurguladý.
Haber ajanslarý, Britanya Diplomasi Þefi
Margaret Beket’in, Kosova’ya denetimli baðýmsýzlýðý öngören Baþ müzakereci Marti Ahtisari
planýný olumlu karþýladýðýný yazdý.Beket, “Bu
öneriler Kosova’ya geleceðiyle ilgili gereken
netliði sunacak.Bu olgu da siyasi- ekonomik
geliþme için hayati bir önem taþýmaktadýr”
dedi.Britanya Diplomasi Þefi Margaret Beket,
“Bu plan sayesinde Balkanlara yakýn bir geçmiþte
yaþanan çatýþmalardan uzak kalmasýný ve Avrupa
ile Avro-Atlantik strüktürlerine bütünleþmesini
saðlayacak bir geleceðe doðru yürümesini de
mümkün kýlacaktýr” dedi
DAVET
d e v a mý sa y f a 7 ’d e
SÝNAN PAÞA CAMÝÝNDE 30 MART 2007 AKÞAM NAMAZINI MÜTEAKÝP
DÜZENLENECEK MEVLÜT KANDÝLÝ PROÐRAMINA CÜMLE MÜMÝN
DOSTLARIMIZ DAVETLÝDÝR.
www.yenidonem.org
bildirdi. Talep müdürler
yönetiminde görüþüldükten
sonra haftaya belediye
meclisine de sunulmasýnýn
beklendiðini kaydeden
Kera, Türkçe’nin
Výçýtýrýn’daki resmiyetine
21 Mart 2007 tarihinde
Azýnlýklar Komitesi
tarafýndan yeþil ýþýk
yakýldýðýnýn altýný çizdi.
Baþkan yardýmcýlýðýný
Sezair Tunuzlu’nun yaptýðý
Azýnlýklar Komitesi saat
13:00’te gerçekleþti ve
komite olarak gerekli
destek ile giriþimlerin esirgenmeyeceði
ifade edildi.
Fidan: “Türkiye Kosova’nýn
birlik ve bütünlüðüne
önem veriyor”
Kosova incelemeleri çerçevesinde çeþitli temaslar ve
açýlýþlarda bulunmak üzere Kosova’ya gelen Baþbakan
Recep Tayyip Erdoðan’ýn Baþdanýþmaný Ahmet
Davutoðlu ve Türk Ýþbirliði ve Kalkýnma Ýdaresi Baþkaný
Hakan Fidan’ýn baþkanlýðýndaki heyet, Kosova’ya her
alanda tam destek verdiklerini belirtti.
T
ürkiye Cumhuriyeti Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn
Baþdanýþmaný Davutoðlu ve Türk Ýþbirliði Kalkýnma Ýdaresi
Baþkaný Hakan Fidan’ýn Priþtine’deki bazý kurumlara
gerçekleþtirdiði inceleme ve ziyaretlerinin sonunda yapýlan açýklamada, Balkanlar’ýn son birkaç yýl içinde 90’lý yýllardaki sancýlarýný
sararak, yeni bir dönüþüm sancýsý yaþadýðýný belirtti. Bölgede çok
ciddi kültürel, ekonomik ve siyasi deðiþimlerin yaþandýðýný hatýrlatan Davutoðlu, Kosova’nýn da bu deðiþimlerin merkezinde olan
ülkelerden birisi olduðunu belirtti. Davutoðlu, buradan bakýldýðýnda Türkiye her açýdan, hem tarihi arka plan ve geçmiþin ortak
kültürel baðý dolayýsýyla, hem de gelecekte Balkanlar’da oynayacaðý rol açýsýndan Kosova’nýn çok büyük önem taþýdýðýný vurguladý. Kosova’nýn
Türkiye açýsýndan
Balkanlar’da önemli
bir yer tuttuðunu kaydeden Davutoðlu, “Biz
Balkanlar’ýn istikrarý
için Kosova’nýn
istikrarýna büyük bir
önem veriyoruz.
Balkanlar’da
Türkiye’nin mirasý için
Kosova önemli bir
yere sahip. Bu ortak
mirasý korumak ve
daha da geliþtirerek,
Kosova halký ile Türk
halký arasýnda yeni
ortak bir bilinç oluþturarak, Kosova kurumlarý ile iliþkilerin
geliþtirilmesi çok önemlidir” ifadelerini kullandý. Davutoðlu, verilen bu destek ve diðer kültürel faaliyetlerin, iki ülke ve halklarý
arasýndaki baðlarý daha da güçlendireceðini ve gelecek nesiller için
çok güçlü bir zemin oluþturacaðýný belirtti.
TÝKA Baþkaný Fidan da, TÝKA vasýtasýyla çok ciddi projelerin
desteklendiðini, Kosova’nýn Balkanlar ve Türkiye için çok önemli
olduðunu belirterek, “Türkiye, her zaman için Kosova’nýn yanýnda
olacak” mesajýný verdi. Türk heyeti, incelemelerinin ilk gününde
Priþtine’de Kosova Arþivler Müdürlüðü, Priþtine Üniversitesi’ne
baðlý Türk Dili ve Edebiyatý Bölümü ve Preþovalý’lar Derneði’ni
ziyaret etti. Ýncelemelerinin ilk duraðýný oluþturan Kosova Devlet
Arþivleri Müdürlüðü’nü ziyaret eden Baþbakanlýk heyeti, TÝKA’nýn
destek verdiði ve savaþtan sonra yayýn hayatlarýna son verilen
Kosova’da 40 yýllýk geçmiþleri olan Türkçe, Arnavutça ve Sýrpça
olmak üzere üç büyük gazetesinin eski nüshalarýnýn kurtarýlmasý
projesi konusunda bilgi aldý. Kosova Arþivler Müdürü Yusuf
Osmani, verdikleri destekten dolayý Türkiye, Türk halký ve kurumlarýna þükranlarýný belirterek, heyet üyelerine plaketler sundu.
Priþtine Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatý Bölümü’nü ziyaret
ederek öðretim görevlileri ve öðrencilerle sohbet eden heyet,
Priþtine Üniversitesi Rektörü ve Filoloji Fakültesi Dekaný ile de
görüþtü.
d e v a mý sa y fa 7 ’d e
Kosova
Ban Ki Mun: “Kosova için
karar alma zamandýr”
Son yýllarda bir bakýma Avrupa’nýn kanayan yarasý durumuna gelen Kosova sorununun çözümünde son virajlara girildiði bu günlerde gözler BM Güvenlik Konseyi’nde
alýnacak karara kilitlenmiþ durumda.
BM
Genel sekreteri Ban Ki Mun,
Zagrep’te yayýnlanan
“Vyesnik” gazetesine
dünyadaki önemli güncel sorunlarýn yanýnda
da Kosova sorunu ile açýklamalarda bulundu.
Genel Sekreter, Kosova statü sürecinin taraflar
arasýnda çok sayýda görüþmelere sahne olan
uzun bir süreç olduðuna dikkat çekerken, artýk
bu sürecin uluslararasý birliði yönetiminde
çözülme zamanýnýn geldiðini söyledi. Mun,
“Özel temsilci Ahtisaari taraflarla görüþerek bu
görüþme sürecini tamamlamýþtýr. Bu
görüþmelere bakacak olursak bunlarýn taraflarý
memnun ettiðini söyleyemeyiz. Ahtisaari bu
görüþmeleri birkaç yýl boyunca teþvik etmeye
çalýþtý. Ahtisaari mart ayýn sonunda BM
Güvenlik Konseyi’ne çözüm raporunu
sunacak. Bundan sonra da BM Güvenlik
Konseyi bu konuyu gündemine alacaktýr” dedi.
Kosova’nýn BM örgütü içinde temsil
edilmesi ile ilgili soruyu Ban Ki Mun, “Biraz
sabýrlý olmakta yarar var. BM Güvenlik
Konseyi’nin Kosova ile ilgili kararýný bekleyelim” þeklinde cevaplandýrdý.
Genel Sekreter Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný
destekleyip desteklemediði sorusuna,
“Ahtisaari benim özel temsilcimdir. Benim ona
güvenim tamdýr. Ben onu onun planýný büsbütün destekliyorum” dedi.
Baðýmsýz Kosova’nýn destekçilerinin
baþýnda bulunan Oli Rehn, Kosova sorununun ivedi bir þekilde çözülmesini, aksi
halde bunun bölgeyi karýþtýracaðýna
dikkat çekerken, AB olarak Ahtisaari
tarafýndan hazýrlanan çözüm paket önerisini desteklediklerini yineledi.
mamasý durumunda bu bölgeyi istikrarsýzlýða
sevk edecektir. Bu istikrarsýzlýkta Balkanlarý
kaosa itecektir. Bunun hesabýný ne ABD, ne de
Rusya öderken bizler Avrupalýlar bunu ödeyecektir ” dedi.
BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile ilgili
yapýlacaðý oylamada multilateral (çok yanlýlýðýný) gösterileceðine dikkat çeken Rehn,
“Kararýn alýnmasýnda AB
üyeleri arasýnda birlik ve
beraberliðin saðlanmasý
çok önem arz etmektedir.
BM Güvenlik
Konseyi’nde Ahtisaari
tarafýndan sunulacak
Kosova statü çözüm paket
önerisini desteklemeliyiz”
dedi. Rehn, Ahtisaari
tarafýndan hazýrlanan
çözüm paket önerisini
gerçek bir ulaþma olarak özetledi.
Rusya’nýn BM Güvenlik Konseyi’nde
Ahtisaari çözüm önerisinin veto edeceði iddialarýný da yanýtlayan Rehn, Rusya’nýn hiçbir üst
düzey yetkilisinden kararý veto edecekleri
yönünde hiçbir açýklama yapýlmadýðýna dikkat
çekerken, “Rusya tek taraflýða karþýdýr. Bundan
dolayý Kosova’da çok uluslu bir toplumun
inþasý için birleþmeliyiz” dedi.
Rehn, ivedi çözüm istedi
K
osova sorununun artýk
çözülmesi
gerektiðini sürekli dile
getiren Avrupa Birliði
bu tutumunu devam
ettiriyor. AB yetkilileri
sürekli yaptýklarý açýklamalarda Kosova
sorununun çözümünün
artýk kaçýnýlmaz
olduðuna dikkat çekerken, bu sorunun artýk kýsa
bir zaman içinde çözülmesi gerektiðini sürekli
dile getiriyorlar.
AB Geniþlemeden Sorumlu Komiseri Oli
Rehn, Avrupa Parlamentosu Dýþ Siyaseti konseyinde yaptýðý konuþmada Kosova sorununa
dikkat çekti. Rehn yaptýðý konuþmada Kosova
sorununun en kýsa zaman içinde çözülmesinin
gerektiðini belirtirken, “BM Güvenlik
Konseyi’nde Kosova ilgili yeni bir kararýn alýn-
Sýrplara mülteci kampý?
Sýrp medyasýnýn iddiasýna göre BM Mülteciler
Yüksek Komiserliði’nin Makedonya’da
Kosova’dan kaçmak durumunda kalacak olan
Sýrplar için mülteci kampý yaptýðýný iddia etti.
Komiserlik bu iddiayý asýlsýz ve komik olarak
deðerlendirdi.
K
osova statüsünde son günlere girilirken tansiyonun arttýðý gözlerden
kaçmýyor. Kosova Sýrplar bu
süreçten çok çekindiklerini sürekli dile
getirirken, Priþtine yönetimi ise baðýmsýz
Kosova’da Sýrplarýn güvenli bir þekilde yaþamalarý için ortamýn yaratýlacaðýný belirtiyorlar.
Belgrat’a yayýnlanan “Novosti”
gazetesinin haberine göre, BM Mülteciler
Yüksek Komiserliði (UNHCR)
Makedonya’da “Kosova statüsü belirlenmesi
ardýndan evlerini terk etmek zorunda kalacak
Kosovalý Sýrplar için mülteci kamplarý hazýrlayacaðýný” öne sürdü. Gazetede yayýnlanan
habere göre BM Mülteciler Yüksek
Komiserliði Güney Kosova’dan, özellikle
Þipkoviça ve Brezoviça’da evlerini terk
etmek zorunda kalacak olan 10.000 kadar
Sýrp ve Rom için bu mülteci kampý inþasýna
hazýrlandýðý ileri sürüldü.
Kosova’da görevde bulunan BM
Mülteciler Yüksek Komiserliði yayýnladýðý
bildiride bu gibi haberleri asýlsýz ve komik
olarak deðerlendirdi. Kosova UNHCR
Misyonu basýn sözcüsü Myrna Flood, “Böyle
bir þey yapýldýðýyla bizim örgüt olarak hiçbir
bilgimiz yoktur. UNHCR Kosovalý Sýrplar
için Makedonya’da herhangi bir mülteci
kampý hazýrlýðý içinde deðildir” dedi.
www.yenidonem.org
Perþembe, 29 Mart 2007
Rusya aktif rol
oylamakta kararlý
2
Güvenlik Konseyi’nde Rusya’nýn nasýl bir tutum izleyeceði merak edilirken, Lavrov yaptýðý açýklamada
Rusya’nýn kenarýna çekilip her þeye seyirci kalmasýnýn
beklememesi gerektiðini belirtirken, Rusya’nýn bu konuda aktif olacaðýný söyledi.
R
usya’nýn Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile ilgili nasýl
bir tutum takýnacaðý son günlerde en çok merak edilen
konularýn baþýnda bulunuyor. Kulislerde bu konuda
çeþitli spekülasyonlar yapýlýyor. Kosovalý liderler Rusya’nýn
Kosova ile alýnacak yeni kararý sabote etmeyeceðine inanýrken,
Sýrp liderler de Rusya’yý kurtarýcýlarý olarak görüyor.
Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov, Rusya parlamentosunun alt kanadý Duma’da yaptýðý konuþmada herkesin merak
ettiði BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile ilgili Rusya’nýn
takýnacaðý tutumu açýkladý. Lavrov, “Rusya, Güvenlik
Konseyi’nde Ahtisaari’nin hazýrlamýþ olduðu çözüm önerisinin
oylamasýnda kenarda kalmayacaktýr. Bu konu bizim siyasi, tarihi ve dini önem taþýyan konularýmýz arasýnda bulunmaktadýr.
Bundan dolayý kimsenin bizim baþýmýzý topraða sokmamýzý
beklemesin. Kore yarýmadasý için 1952 yýlýnda yapýlan oylamaya katýlmadýk. Buna benzer bir þey bizden kimse beklemesin. Biz toplantýya katýlmakta kararlýyýz. Oylamaya
gelince, bizim taraflardan birine karþý tutum içinde deðiliz.
Her þey konseyde yapýlacak oylamaya baðlýdýr. Ahtisaari’nin
paket önerisi Belgrat’ta uygun olursa neden biz karþý gelelim
ki. Eðer, Sýrplara zoraki bir çözüm kabul ettirme giriþiminde
bulunulursa biz bunu kabul etmeyeceðiz” dedi.
Uluslararasý birliði tarafýndan Kosova sorununun belirlenmesi özel bir durum olduðu açýklamasýna deðinen Lavrov,
“Kosova’nýn baðýmsýzlýðý özel bir durumdur. Kosova’ya
baðýmsýzlýk tanýnýrsa Abhasya, Güney Osetya ve Moldavya’ya
da tanýnmalýdýr” dedi.
Þefer:”Kosova özel bir konumdur”
ABD ve AB yetkililerinin ardýndan NATO Genel
Sekreteri Schefer’de örgüt olarak Ahtisaari çözüm önerisini desteklediklerini belirtirken, Kosova sorununun özel
bir konumda olduðunu ve Kosova’nýn dünyadaki diðer
sorunlu bölgelerle karýþtýrýlmamasýný istedi.
N
ATO Genel Sekreteri Jap de Hoop Schefer, Rusya’da
yayýnlanan “Novie Ýzvestia” gazetesine verdiði demeçte
“Kosova sorununun özel bir konuma sahip olduðunu”
ifade etti. Schefer, “Kosova statüsünün belirlenme süreci Güney
Osetya, Abhazya, Sýrp Cumhuriyeti ne de Çeçenistan ila
kýyaslanamaz” dedi.
Kosova’da 16.000 barýþ gücü askerlerinin görevde bulunduðunun altýný çizen Schefer, kendilerinin UNMIK ve Kosova Polis
birlikleri ile istikrarý saðlamak için ortaklaþa sorumluluk taþýdýklarýný söyledi. NATO olarak BM Kosova Baþ müzakerecisi
Marthi Ahtisaari’nin Kosova paket önerisini desteklediklerini
belirten Schefer, Ahtisaari’nin paket önerisinde Kosova
statüsünün belirlenmesi ardýndan uluslararasý birliði askerlerinin
Kosova’da konuþlanmasý maddesinin de yer aldýðýný söyledi.
3
Kosova
Müdahalenin 7. yýldönümü
Perþembe, 29 Mart 2007
Güzel sözler
NATO’nun Kosova’nýn Sýrp hakimiyetini kýrmak için düzenlediði hava
saldýrýsýnýn sekizinci yýlýna girmiþ bulunuyoruz. 78 gün süren bombardýman ile hukuki olmasa bir Kosova fiilen baðýmsýzlýðýna kavuþmuþ
oldu. Kosova sorunun geldiði nokta dikkate alýndýðýnda bu müdahalenin önemi daha açýk bir þekilde görülüyor.
N
ATO güçlerinin Kosova’ya
gerçekleþtirdikleri müdahale
ardýndan sekiz yýlý geride
býraktýk. NATO güçleri sekiz yýl önce
24 Mart 1999 tarihinde Kosova’da
insan haklarý ihlalleri yüzünden
Kosova’ya hava müdahalesinde
bulundular. Özellikle Kosova’da
Miloþeviç rejiminin Arnavutlara karþý
uyguladýðý insanlýk dýþý politika bütün
dünya tarafýndan esefle kýnandý.
Baþýný ABD ve AB ülkelerinin çektiði
uluslararasý birlik Kosova’da sýký rejiminin sonlandýrýlmasý için Sýrbistan
yönetimini uyarýlarda bulundu. Ama
bu çaðýrýlarýna kulak kapatan
Miloþeviç yönetimindeki Sýrbistan,
geri adým atmaya yanaþmayýnca
Sýrbistan NATO hava saldýrýsý ile
karþý karþýya kaldý.
Sýrbistan ve
Kosova’ya yönelik yapýlan 78 günlük
bombardýman ardýndan Miloþeviç,
Kosova’dan askeri birliklerini çekmeye kabul etti ve Kosova BM yönetimi altýnda yönetilmeye baþlandý.
NATO güçlerinin Kosova’ya
düzenlediði hava saldýrýsýnýn 8. müdahale yýldönümü dolayýsýyla Kosova
siyasi partileri yayýnladýklarý bildirilerde, NATO güçlerinin baþlattýðý bu
sürecin baðýmsýzlýk ile sonuçlanacaðý-
na inandýklarýný belirttiler.
Baþkan Seydiu, NATO güçlerinin
8. müdahalesi dolayýsýyla yayýnladýðý
mesajda “NATO güçlerinin 24 Mart
1999’da baþlattýðý bombardýman,
büyük bir trajedinin sona ermesi ile
Kosova’nýn özgürlüðünün doðuþuna
ön ayak olmuþtur. Miloþeviç yönetiminin komþu cumhuriyetlere yönelik
güttüðü yýkýcý siyaset uluslararasý birliðinin müdahalesi ile son bulmuþtur.
Sekiz yýl Sýrbistan’dan özgür olan
Kosova, bugünlerde baðýmsýzlýðýna
hazýrlanýyor” dedi
PDK Baþkaný Haþim Thaçi,
NATO güçlerinin Kosova müdahalesinin 8. yýldönümü dolayýsýyla
yayýnladýðý bildiride NATO güçlerine
teþekkür ederken bu sayede
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna adým
attýðýný bildirdi.
Kosova savaþý sýrasýnda Sýrp güçleri tarafýndan öldürülen masum sivil
ve UÇK askerlerinin ansýna anma
törenleri düzenlenerek mezarlara
çelenkler býrakýldý. Kosova savaþýnda
UÇK saflarýnda savaþýrken hayatýný
kaybeden Kosovalý Türk Ersan
Mazrek’te ailesi ve sevenleri tarafýndan mezarý baþýnda anýldý.
Fransa’dan Ahtisaari’ye destek
F
Blazi, Fransa’nýn Ahtisaari’nin planýný desteklediðini belirtirken, arýk
sorunun çözüme kavuþma zamanýnýn geldiðini belirtti.
ransa Dýþiþleri Bakaný Filip
Dust Blazi temaslarda bulunak
üzere Kosova’ya ziyaretinde
bulundu. Blazi, Priþtine ziyareti
sýrasýnda Baþkan Fatmir Seydiu,
Baþbakan Agim Çeku, Kosova
Müzakere Heyeti, UNMIK vekili Þuk,
KFOR Komutaný General Roland
Kater ve Kosova Sýrp temsilcileri ile
bir araya geldi.
Fransa Dýþiþleri bakaný Filip Dust
Blazi Kosova yerli ve uluslararasý
yetkilileri ile gerçekleþtirdiði görüþme
ardýndan gazetecilere bir basýn toplantýsý düzenledi. Ahtisaari’nin hazýrladýðý paket önerisinin ölçülü olduðuna dikkat çeken Blazi, kendilerinin
topluluklarýn güvenliðinin saðlandýðý,
çoðunluðun iradesi çerçevesinde bir
çözümden yana olduklarýný söyledi.
Blazi, “Uluslararasý camia ve tabi ki
Fransa, Marthi Ahtisaari’nin paket
önerisini ve Kosova’nýn Avrupa’ya
entegre olma çabalarýný destekliyor.
Taraflar aralarýnda uyum saðlamalarý
için bir yýldan fazla zamanlarý vardý.
Görüþmelerin tekrar yapýlmasýna
karþýyýz” dedi.
Temas Artý gurubu tarafýndan
Kosova’nýn parçalanmayacaðý uluslararasý kararý hatýrlatan Fransa
Dýþiþleri Bakaný Blazi, Kosova’da
görev yapacak olan yeni uluslararasý
sivil ve askeri yönetimin Kosova
yönetimine yardýmda bulunacaðýný
söyledi. Blazi, “Kosova yönetiminden
Ahtisaari’nin paket önerisinin hayata
geçirilmesi ile topluluklarýn güvenliðinin saðlanmasý yönünde adým
atmalarý isteminde bulundum. Kosova
liderlerinin Ahtisaari’nin paket önerisine sunduklarý desteði olumlu olarak
deðerlendiriyoruz. Liderlerden,
Kosova için hayati önem taþýyan bu
süreçte birlik ve beraberlik içinde
olmalarýný söyledim” dedi.
Kosovalý Sýrp yetkilileri ile yaptýðý görüþmelere de deðinen Blazi,
Fransa’nýn Ahtisaari tarafýndan hazýrlanan çözüm öneri paketini neden
kabul ettiði ettiklerini anlattýðýný
söyledi. Blazi, Ahtisaari’nin paket
önerisinin Sýrplara güvenlik içinde bir
yaþam saðladýðýný dile getirirken,
Sýrplara yaþadýklarý belediyelerde
geniþ yetkilerin verildiðinin de altýný
çizdi.
Baþbakan Agim Çeku kabinesi
tarafýndan görüþme ile ilgili yapýlan
açýklamada Fransa Dýþiþleri
Bakanýndan Ahtisaari paket önerisi
için büyük destek aldýklarý bildirildi.
Fransa Dýþiþleri Bakaný Filip
Blazi, Kosova’da temaslarýný tamamladýktan sonra Podgoriça ve Belgrat’ta
görüþmelerde bulunmak üzere
Kosova’dan ayrýldý.
Adaletin hakim olduðu yerde, silahýn yeri yoktur.
(J. AMYOT)
Seydiu, lobicilik faaliyetlerinde
Ahtisaari’nin Kosova çözüm öneri paketinin Konseyde kabul edilmesi için
destek ziyaretleri çerçevesinde ABD’de bir dizi temaslarda bulunan
Seydiu, yaptýðý temaslarý olumlu deðerlendirdi ve sürecin Kosova’nýn
baðýmsýzlýðý ile sonuçlanacaðýný belirtti.
BM
Güvenlik Konseyi
toplantýsýna katýlmak
için ABD’de bulunan
Baþkan Seydiu, ABD’de temaslarýný
sürdürüyor. Baþkan Seydiu, BM Genel
Sekreteri Ban Ki Mun, BM Barýþ
operasyonlarý yetkilisi Jan Mari Geno,
ABD, Fransa, Çin ve Rusya Güvenlik
Konseyi büyükelçileri Alleksandro
Vulf, Jan Mark, Vang Guanciya ve
Vitali Çurkin ile bir araya geldi.
Baþkan Seydiu ayrýca, BM Güvenlik
Konseyi geçici üyeleri Kongo,
Endonezya, Katar ve Slovakya
büyükelçileri ile bir dizi temaslarda
bulundu.
BM Genel Sekreteri Ban Ki
Mun ile yaptýðý görüþmeyi olumlu
olarak deðerlendiren Baþkan Seydiu,
BM Güvenlik Konseyi’nin
Ahtisaari’nin paket önerisini masaya
yatýrdýklarýný belirtti.
Kosova Baþkanlýk Haberleþme
bürosu tarafýndan görüþmeler ile ilgili
yayýnlanan bildiride Baþkan
Seydiu’nun BM Barýþ operasyonlarý
yetkilisi Jan Mari Geno ile yaptýðý
görüþmede Kosova’da barýþý saðlamak
için görevde bulunan UNMIK yönetimi
çalýþmalarýný överken, Kosova’nýn yeni
bir döneme ayak bastýðýný dile getirdi.
Kosova’nýn özgür ve egemen bir devlet
olacaðýna dikkat çeken Baþkan Seydiu,
uluslararasý birliðinin artýk Kosova’da
yeni bir görev üstlenmesi gerektiðini
belirtti. Baþkan Seydiu ve Geno,
Kosova statüsünün belirlenmesi ardýndan Kosova’nýn ekonomik geliþmesi
www.yenidonem.org
teþvik edilmeden parlak bir geleceði
olamayacaðýný fikrinde birleþtiler.
Baþkan Seydiu, BM Daimi
üyesi büyükelçileri ile yaptýðý
görüþmelerde Kosova statüsünün bir an
önce çözülmesi isteminde bulundu.
Baþkan Seydiu, özelikle Rusya BM
Büyükelçisi Vitali Çurkin ile yaptýðý
görüþmede bu istemini dile getirdi.
Baþkan Seydiu, Rus büyükelçiye
“Viyana görüþmeleri sýrasýnda tüm
olanaklarý tükettik. Þimdi baðýmsýz ve
egemen bir Kosova devletinin kurulmasýnýn tam zamanýdýr. Kosova özel bir
olaya tekabül etmektedir” dedi.
Baþkan Seydiu ABD temaslarý
çerçevesinde BM Kosova baþ müzakerecisi Ahtisaari’nin yardýmcýlýðý
görevini yürüten Albert Rohan ile bir
araya geldi.
Seydiu, BM geçici büyükelçileri ile yaptýðý görüþmelerde de baðýmsýz ve egemen bir Kosova’nýn kurulmasý için destek istedi.
ABD’de bir dizi temastan sonra
Kosova’ya dönen Seydiu, BM örgütü
çerçevesinde yapmýþ olduðu
görüþmeleri olumlu olarak deðerlendirirken, görüþmelerde baðýmsýz ve
egemen Kosova’nýn kurulmasý
görüþünü savunduðunu ifade etti.
Rusya’nýn taraflar arasýnda
görüþmelere devam etmesi önerisinin
sorulmasý üzerine Baþkan Seydiu, bu
önerinin Priþtine için kabul edilemez
olduðunu söyledi.
Kosova
Solana, zoraki çözümden bile yana
Solana, Avrupa Birliði olarak Ahtisaari çözüm önerisini desteklediklerini
yinelerken, artýk bu sürecin zoraki olsa bile çözümün tam zamaný olduðunu
söyledi.
AB
Ortak Siyasi ve Güvenlik
Yüksek temsilcisi Haviyer
Solana ABD’ye gerçekleþtirdiði ziyaret esnasýnda ABD Dýþiþleri
Bakaný Condelizza Rice baþta olmak üzere
diðer ABD’li üst düzey yetkililer ile de bir
araya geldi. Solana, Rice ile yaptýðý görüþme
ardýndan Bruklin Enstitüsünde küresel sorunlarla ilgili bir konferans verdi. Solana,
AB’nin Kosova statüsünün belirlenmesi ile
ilgili ortaklaþa bir tavýr içinde olduðunu
söyledi. Avrupa Birliði, BM Kosova Baþ
müzakerecisi Marthi Ahtisaari’nin paket
önerisini desteklediklerini belirten Solana,
baþ müzakerecinin BM Güvenlik Konseyi’ne
paket önerisini sunmakla baþarýlý bir çalýþma
gerçekleþtirdiðini belirtti. Solana, “AB olarak
Ahtisaari’nin paket önerisini destekliyor.
Ahtisaari, BM Güvenlik Konseyi’nde taraflar
arasýnda bir anlaþmanýn yapýlmadýðýna dikkat
çekeceðine inanýyorum. Bundan dolayý da
zoraki bir çözümün yapýlmasýný talep edecektir. Bunun paralelinde de Güvenlik
Konseyi’nin Kosova ile yeni bir karar
almasýyla yýllardýr çözümünü bekleyen
Kosova sorunu da çözülebilir. AB, Ahtisaari
tarafýndan ortaya atýlacak öneriyi destekleyecektir. BM Güvenlik Konseyi’nde tam olarak
ne tür bir karar alýnacaðýný bilmiyorum, ama
AB Güvenlik Konseyi’nde alýnacak kararý
destekleyecektir. AB, için Kosova büyük
önem arz etmektedir. Kosova bildiðimiz gibi
Avrupa’nýn bir parçasýdýr. Bölgede istikrarýn
saðlanmasý en çok istediðimiz þeyler arasýnda bulunmaktadýr” dedi.
AB ve ABD’nin Rusya’nýn BM Güvenlik
Konseyi’nde olasý vetosu sorulduðunda
Solana, “Hatýrlayacaðýmýz gibi Moskova bu
güne dek yaptýðý bütün açýklamalarýnda
Ahtisaari’nin paket önerisinin Rusya için
kabul edilemez olduðunu dile getiriyor.
Bundan dolayý bölgede istikrarýn saðlanmasý
için Rusya ile görüþmelerin yapýlmasý
gerekiyor. AB ve Rusya’nýn bölgenin
istikrara kavuþmasý ve bölgede kalýcý bir
barýþýn saðlanmasý ortak çýkarýmýzdýr. Ýki
taraf arasýnda bu konuda bir uzlaþmanýn
saðlanmamasý durumunda BM Güvenlik
Konseyi zoraki bir çözümle ilgili karar
almalýdýr. Bizler, BM Güvenlik Konseyi’nde
ortak bir karara varacaðýmýza inanýyoruz”
dedi.
Sýrbistan, Ahtisaari ve Kosova
Konsey üyelerine Ahtisaari raporunun sunulmasý Sýrp ve Rus liderler tarafýndan
tepki ile karþýlandý. Rusya, Ahtisaari’yi görevini yerine getirememekle eleþtirirken,
yerine baþka birinin seçilmesini ve taraflar arasýnda görüþmelerin tekrar yapýlmasýný
talep ederken, Belgrat’ta bu tutumu destekliyor.
BM
Kosova Baþ müzakerecisi
Marthi Ahtisaari’nin
Kosova paket önerisini
Konsey üyelerine sunmasý Sýrbistan tarafýndan büyük tepki ile karþýlandý. Sýrplarýn en
büyük destekçilerinin baþýnda bulunan Rus
yetkililer de Ahtisaari’nin çalýþmalarýndan
memnun olmadýklarýný dile getirip, BM
Güvenlik Konseyi’nde yapýlacak olan oylamayý veto edebileceklerini dile getiriyorlar.
Ýki taraf arsýnda görüþmelerin devamýndan
yana tutum sergileyen Rusya, Ahtisaari’nin
görevden alýnmasýný ve bu göreve baþka
birinin seçilmesini istiyor.
Sýrbistan, Rusya’nýn bu tutumunu desteklediðini duyurarak, BM Güvenlik
Konseyi’nde Ahtisaari’nin Kosova paket
önerisinin görüþülmemesi isteminde bulundu.
Sýrbistan yöneticileri Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn Balkanlarda bir dizi olumsuzluðu
tetikleyeceðini ileri sürdüler.
Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç
Berlin’de yaptýðý açýklamada uluslararasý birliðinden Kosova için “yapýcý esnek ve
yaratýcý bir çözüm” bulunmasýnýn gerektiðini
belirtti. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn
Balkanlarda istikrarsýzlýða yol açacaðýný
: 3 70
ý
y
a
S
KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ
Haftalýk gazete
Sahibi ve Genel Müdürü:
Mehmet BÜTÜÇ
Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO
Kültür: Ýskender MUZBEG
Balkan ve Ankara Muhabiri:
belirten Tadiç, bunu önlemek için “yapýcý,
esnek ve yaratýcý” bir çözümle istikrarsýzlýðýn
yerini istikrara býrakacaðýný söyledi.
Sýrbistan Karadað eski Dýþiþleri Bakaný
Goran Svilanoviç, Kosova’nýn
parçalanacaðýný ileri sürdü. Ahtisaari tarafýndan hazýrlanan paket önerinin Kosova’nýn
parçalanmasýný içerdiðini ileri süren
Svilanoviç, Kosova’nýn hukuki parçalanmasý
için uygun zamanýn olmadýðýný söyledi.
Svilanoviç, “Þimdi ise benliðin
güçlendirilmesi gerekiyor. Bunun ardýndan da
Sýrbistan ile iþbirliði, birkaç yýl sonra da
Kuzey Kosova’nýn statüsü belirlenmelidir.
Birkaç yýl sonra bunlar yeniden ele alýnmalýdýr” dedi.
Sýrbistan medyasý tarafýndan yapýlan bir
açýklamada ABD Kongresi’nde bulunan Sýrp
Lobisi, Baþkan Bush’a Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný önlemsi için çalýþmalara davet ettiði
ileri sürüldü. Sýrp Lobisi’nin Bush’a gönderdiði mesajda Kosova için her tür zoraki
çözümün taraflar tarafýndan kabul edilmeyeceðine dikkat çekilirken, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kazanmasý Balkanlarda istikrarsýzlýða yol açacaðýna vurgu yapýldýðý ileri
sürüldü.
Erhan TÜRBEDAR
Muhabirler:
Taner GÜÇLÜTÜRK
Enis TABAK
Yüksel POMAK
Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA
Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK
Kadýn: Sezen HASKUKA
Gençlik: Sinem ÞÝÞKO
Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ
Spor:Ýsmail MAKASÇÝ
Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ
Perþembe, 29 Mart 2007
4
Kosova ABD Ofisi Þefi Büyükelçi
Tina Kaidanow, Türk ve Boþnak
Temsilcileriyle Ahtisaari Planýný
Tartýþtý
Büyükelçi Kaidanow, Türk ve Boþnak temsilcilerinin sorunlarýný sabýrla
dinledi: “Etnik topluluklar verilen haklarý kullanmayý bilmelidir. Bunu birleþmenizle en iyi bir þekilde yapabilirsiniz!”
Kosova Türk Sivil Toplum Örgütleri Temsilcileri tek sesle: “Türkçe’nin
resmi kullanýmý ve Türkçe eðitim kapsanmamýþtýr. Anayasayla garanti
edilmesini istiyoruz!”
G
eçen Salý günü Prizren’de, Kosova ABD Ofisi daveti üzerine, ABD
Ofisi Þefi Büyükelçi Tina Kaidanow, BM Genel Sekreteri Özel Elçisi
Baþmüzakereci Martti Ahtisaari’nin BM Güvenlik Konseyi üyelerine
sunulan Kosova-Sýrbistan Öneri Paketi’ni Türk ve Boþnak temsilcileriyle
görüþtü. Görüþmeye KDTP Genel Baþkaný Mahir Yaðcýlar, Vakat Kalisyonu
Baþkaný Cezair Murati, Kosova Türk Aydýnlar Baþkaný Ferhat Derviþ, ESNAF
ÝE Derneði Baþkaný Cemil Luma, Kosova Türk Gazeteciler Baþkaný Ýbrahim
Arslan, GERÇEK Derneði Baþkaný Zeynelabidin Ustaibo, ÇEÞME Derneði
Baþkaný Agim Müfti, ATATÜRKÇÜ DÜÞÜNCE Derneði Baþkaný Kemal
Þahin, Yeni Dönem KTM Müdürü Mehmet Bütüç ve Boþnak Sivil Toplum
Örgütleri temsilcileri katýldý.
Priþtine’deki ABD Ofisi Þefi Tina Kaidanow selamlama konuþmasýnda
tüm katýlýmcýlara daveti kabul ettikleri ve bu görüþmeye katýldýklarý için
teþekkür eederken, ABD Yönetiminin Ahtisaari’nin BM Güvenlik Konseyi’ne
önerdiði planýna tam destek verdiklerini vurguladý. Konuþmasýnýn devamýnda,
“Pakette etnik topluluklarýn haklarý tanýnmýþtýr. Bu haklarý iyi kullanmayý
bilmelisiniz. Eðer Boþnaklar bir toplum olarak beþ-altý partiye ya da Türkler
iki partiye bölünmüþseniz, o zaman gücünüz de beþ-altý defa ya da iki defa
azalmýþ olur. Ama eðer birleþirseniz o zaman çok güçlü bir þekilde bu haklarýnýzý da savunmuþ olursunuz” dedi.
Vakat Koalisyonu Baþkaný Cezair Murati selamlama konuþmasý ardýndan,
Ahtisaari Paketi’ne sunmuþ olduðu deðiþiklik önerileri dile getirirken,
“Antalya’daki toplantýda ben þahsi olarak önerdiðimiz deðiþiklikleri kabul
ettirmekte, çoðunluk topluluðuna baský yaptým ve bu deðiþiklik öneriler gönderilmezse, Boþnaklardan ve Türklerden oluþan Parlamento Grubu 6+
Koalisyonu Baþkaný olarak, Antalya’daki toplantýyý terk edeceðimizi dile
getirdim. Yapmýþ olduðum bu baskýdan sonra, önerdiðimiz deðiþiklikler gönderilmeye kabul edildi. Ben bunu yapmasaydým, böyle davranmasaydým kabul
edilmeyecekti.” diye vurguladý. Ardýndan KDTP Genel baþkaný Mahir Yaðcýlar
da bir selamlama konuþmasý yaptý ve Ahtisaari Paketi’ni bir parti olarak tamamen desteklediklerini dile getirdi. Kosova Türk Aydýnlar Ocaðý Baþkaný Ferhat
Derviþ, “Türk toplumunun tek partisi var ve öyle de kalacaktýr. Ama Kosova
Türk Sivil Toplum Örgütlerini birleþtiren bir Kosova Türk Forumu da var ve
amacýmýz ikinci bir partinin kurulmasý deðildir. Amacýmýz toplumumuzun sesini duyurmak ve sorunlarýný dile getirmektir. Kosova Türk Toplumu tek partiyle
devam edecektir” dedi. ESNAF Derneði Baþkaný Cemil Luma da konuþmasýnda ayný þekilde baþka bir partinin kurulmayacaðýný dile getirirken, “Ancak partimizin kurduðu koalisyonda samimiyetlik yoktur ve partimizin sesi hiçbir þekilde dile gelmemiþtir” dedi. Yeni Dönem KTM Müdürü Mehmet Bütüç,
Ahtisaari Paketi’nin büyük bir proje olduðunu ve Balkanlarýn bu coðrafyasýna
nihai barýþý getirteceðini dile getirdi. Ancak Kosovalý Türklerin, Boþnaklarýn ve
diðer topluluklarýn endiþesi, eðer verilen haklar yeni Kosova Anayasasý ile
garanti altýna alýnmazsa, o zaman o haklar verilmiþ sayýlmaz, þeklinde konuþtu.
Aynýca Kosova Türk sivil toplumuna KDTP tarafýndan yapýlan çalýþmalar
hakkýnda yetersiz bilgi sunulduðunu da dile getirdi.
Boþnak ve Goralý temsilciler de kendi sorunlarýný dile getirirken, ABD
Ofisi Þefi Tina Kaidanow çok sabýrlý bir þekilde dinledi.
Yazýlarda ortaya atýlan
fikirler, yazarlara
aittir. Gazetemizin resmi
görüþü deðildir.
Yazýlarýn sorumluluðu
yazarlara aittir.
Web: www.yenidonem.org
Web tasarýmý ve günceleme:
Erhan JABLE
e-mail:
[email protected]
[email protected]
www.yenidonem.org
Mehmet Bütüç
Adres: Adem Yaþari No: 8,
Prizren/Kosova
Tel. 029 623 503
Fax: + 381 (0)29 623 503
Banka: Raiffeisen Bank
Yeni Dönem
Hesap No:
1502001000171635
Baský: “SIPRINT” basýmevi
Prizren
“Yeni Dönem”
Kosova Türk Medyasý
yayýnýdýr.
Yeni Dönem KTM Þirketi
Danýþma Kurulu:
Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý)
Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk
Uzmaný)
Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði
Baþkaný)
Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi
Sahibi)
Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu
Avukatý)
Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný)
Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni)
5
Perþembe, 29 Mart 2007
Ahtisaari Planý’na sunulan
öneriler görüþüldü
G
eçen Salý akþamý “Doðru
Yol” TKS Derneði salonunda, Kosova Demokratik
Türk Partisi (KDTP), Türk Sivil
Toplum Örgütleri temsilcileriyle bir
araya geldiði toplantýda BM Özel
Temsilcisi Marti Ahtisaari’nin BM
Güvenlik Konseyi’ne önerdiði planý
hakkýnda bilgi verdi. Toplantýya Türk
Sivil Toplum Örgütleri temsilcileri
yaný sýra Türkiye Cumhuriyeti
Kosova Türk Eþgüdüm Bürosu
Müsteþarý Volkan Türk Vural ve
TÝKA Kosova Program Koordinatörü
Metin Arslanbaþ da katýldý.
Açýlýþ konuþmasýný yapan KDTP
Genel Baþkaný Mahir Yaðcýlar,
Ahtisaari’nin BM Güvenlik
Konseyi’ne önerdiði planý hakkýnda
bilgi verdi ve Kosovalý Türkleri
ilgilendiren maddelerle ilgili gerçekleþtirdikleri çalýþmalar hakkýnda bilgi
verdi. Yaðcýlar: “Kosova çok önemli
bir dönemden geçmektedir.
Baþmüzakereci Ahtisaari Kosova
Planýný BM Güvenlik Konseyine iletti. BM Güvenlik Konseyi tarafýndan
tartýþýlacak olan önerge son þeklini
en fazla 2 ay sonra alacaktýr. Bunun
ardýndan Kosova’nýn Yeni Anayasasý
ve seçimlerin yapýlmasý beklenmektedir, bu da tarihi bir dönem demektir.
2005 yýlýnda kurulan Müzakere
Ekibi ardýndan kendi içerisinde kurulan Topluluklar Danýþma Kurulu da
kuruldu. Biz de bir Türk partisi
olarak bu topluluklar kurulunda yer
aldýk. Marti Ahtisaari ve ekibiyle
gerçekleþtirdiðimiz görüþmelerde,
görüþlerimizi ve düþüncelerimizi
önerdik. Ahtisaari tarafýndan sunulan
pakette ve verilen bir aylýk müddette
bizler de parti ve toplum olarak eksik
olan haklarýmýzý ve kendi beklentilerimizi iletmeye çalýþtýk. Önerilen
pakette büyük bir kýsým Sýrp topluluðuna sunulmuþtu. Biz de eðitim,
dil konusunda olmayan maddeleri
Ahtisaari’ye ilettik, evrakta bazý
deðiþiklikler olmuþtur. Ahtisaari
öneri paketinde olmayan önerileri biz
de kurulacak yeni Kosova
devletindeki yeni Anayasa’da haklarýmýzý arayacaðýz ve beklentilerimizi isteyeceðiz.
Ahtisaari’nin sunduðu plana parti
olarak destek verdiðimizi zaten açýklamýþtýk. Önümüzdeki hafta da
Türkiye Cumhuriyeti Dýþiþleri Eski
Bakaný Mümtaz Soysal da gelecek
ve bize anayasa bilgileri hakkýnda
önerilerini sunacak” dedi.
Sýrasýyla sözü alan hukukçu Kosova
Adalet Bakaný Yardýmcýsý Altay
Suroy, öneri paketi hakkýnda hukuki
açýdan gerçekleþtirmiþ olduðu
incelemelerle ilgili açýklamada
bulundu.
Suroy, Ahtisari’nin paketinin
‘yasa deðil, uluslararasý bir belge
olduðunu’ söyledi. “Ahtisaari’nin
önergesinde Türkçe’nin haklarý
vardýr denilmektedir, bu da bizler
için çok önemlidir” diye vurguladý.
Suroy’un ardýndan sözü alan Türkiye
Cumhuriyeti Kosova Türk Eþgüdüm
Bürosu Müsteþarý Volkan Türk Vural,
yaptýðý konuþmasýný iki bölüme
ayýrdý: Türkiye Cumhuriyeti’nin
Kosova
Ahtisaari planýna bakýþý ve
Ahtisaari’nin Kosovalý Türk
toplumunda çýkardýðý kargaþa.
Ahtisaari planýnýn yayýnlanmasýndan
sonra kargaþa çýkaranlar tarafýndan
çok iyi okunmadýðýný ya da hiç
okunmadýðýný söyleyen Vural, herkes
bilmeden saldýrýya geçti ve eleþtirdi.
Vural: “Ahtisaari planý Kosova’da
Sýrplarýn ilerdeki yaþamlarýný
güvence altýna almak için yapýlan bir
plandýr. Bunun içinde Sýrplar dýþýnda
Arnavutlarýn da, Boþnaklarýn da lafý
geçmez, diðer hiçbir toplumun da
lafý geçmez. Bu Temas Gurubu ve
BM Genel Sekreteri tarafýndan
çalýþýlmýþ ve acaba biz bu toplumda
Kosova’da Sýrplarýn yaþamýný garanti
altýna nasýl alýrýz diye oluþturulmuþ
bir plandýr. Önümüzdeki Kosova
nasýl çalýþacaktýr, ne olacaktýr, kimler
nerede oturacaktýr, Sýrplarýn dýþýnda
hiçbir þeye önemi yok. Ýlk üç madde;
Kosova’nýn temel olarak yapýsýnýn ne
olacaðýný gösteriyor. Laik bir devlet
olacaktýr, baþkaný olacaktýr, Meclisi
olacaktýr. Bunun dýþýnda Anayasasý
hazýrlanacaktýr. Bu anayasayla önerilen rapordaki, usular konulacaktýr”
þeklinde konuþtu.
Vural: “Türkiye Cumhuriyeti bu
rapordan memnundur ve bu raporu
destekliyor. Türkiye Cumhuriyeti
devleti Ahtisaari’nin öngördüðü uluslararasý yönetimde yer almak istiyor.
Kosova’da sivil, asker ve polislerimiz ile, her zaman soydaþlarýmýzýn
yanýndayýz”dedi.
Vural, Kosovalý Türk Sivil
Toplum Kuruluþlarýnýn gerçekleþtirdiði toplantýlarda hiçbir
kimseden davet almadýklarýný söyledi. Kosovalý Türkler bir bütünün
parçasýdýr diyen Vural, birlikte yaþamak birlikte geleceði hazýrlamak
zorundasýnýz. Türkiye’de sizlerin her
zaman yanýnýzdadýr ifadelerini kullandý. Uzlaþmaya varýlmasý gerektiðini kaydeden Vural, “önemli olan
birlikte hep beraber bir çýnar gibi
olmaktýr. Kavgaya deðil, önümüzdeki kurulacak yeni anayasada ne yapabiliriz diye düþünmelisiniz” dedi.
Ardýndan sözü alan Kosova
Türk Aydýnlar Ocaðý Baþkaný Ferhat
Derviþ, konuþmasýnda Kosova’da
Türklere her adýmda yapýlan haksýzlýklardan bahsetti. Diðer yandan
toplum haklarý ve kiþisel haklar
konusunda, kiþisel haklar toplumlarý
yok diyen Derviþ, Kosova’da Türk
toplumunun ve Türkçe’nin bin yýllýk
tarihinden de konuþtu.
Ardýndan sözü alan ESNAF ÝE
Derneði Baþkaný Cemil Luma,
Kosova’da Türk toplumu sesinin
daha gür duyulmasý için, Kosova
Türk sivil toplum örgütlerinin
harekete geçtiðini söyledi. Luma,
“bu harekette Kosova Türk sivil
toplum örgütünün amacýnýn Kosova
Türk toplumunu bölmek, yeni bir
parti kurmak, ayrýmcýlýk yapmak
deðildir”dedi.
Yeni Dönem KTM Müdürü
Mehmet Bütüç’e söz hakký verilmezken, toplantý gergin bir hava
içerisinde sona erdi.
Enis TABAK
Uygur Türk’ün Yasaklanan
Hikayesi (1)
Doðu Türkistan içinde ve Doðu Türkistan dýþýnda büyük bir infial uyandýran (Yawu
Kepter) Yabaný Güvercin isimli Hikaye Kaþgar Edebiyat Dergisinin 2004 Yýlý 5 sayýsýnda yayýnlanmýþ olup Nevruz Edebiyat Ödülüne aday gösterildi.Zalim Çinli yetkililer
Uygur Halkýný bu güzel hikaye’den mahrum býraktýlar ve Dergiler toplatýldý. Yazar bu
hikayeden dolayý 10 sene hapse mahkum edildi. Hikayenin yazarý þimdi Insan Haklarý
Ihlalleri Bakýmýndan Dünya rekoru kýran sözde Çin Halk Cumhuriyeti Hapishanesinde
yatmaktadýr. Yazar bu hikaye ile Uygur halkýnýn tarihi, bugün içinde yaþadýðý zulmü
aynen anlatmýþ ve Ayný zamanda Uygurlarýn geleceði hakkýnda iþaretler vermektedir.
Y
ine o masmavi gök yüzünde uçuyormuþum. Rüyamý görüyorum, uyanýk
mýyým veya her ikisi dýþýnda baþka bir
alemde miyim bilmiyorum. Kanatlarýmýn altýndan
hafif bir rüzgar esiyordu. Þu an vücudum güçle
dolmuþ ve daha da canlanmýþtý. Mavi gök, parlayan güneþ ýþýklarýyla örtünmüþ dünya. Bu ne
kadar güzel bir manzara deðil mi? Ben giderek
canlanmaya baþladým ve biraz daha yükseldim.
Göz önündeki çilek vadileri kaybolmaya, dünya
giderek büyümeye ve sanki yeþil bir örtü gibi
görünmeye baþladý. Bunlar, benim önceleri hiç
görmediðim manzaralar ve hiç görmediðim yerler idi. Ama ben o topraklarý kendi topraðým gibi
gördüm, her yer ayný güzelliði
yansýtýyordu.Yavaþ yavaþ aþaðýdaki mahalle ve
evler görünmeye baþladý. Aþaðýda küçücük bir
þeyler kýpýrdýyordu. Onlarýn annemin söylediði
insanlar olduðunu tahmin ettim. Ama onlar bana
pek de tehlikeli gelmedi. Annemin yaþlandýðýný
düþündüm. Yer yüzünde kýpýrdayan o canlýlarýn,
bizim gibi gökte uçanlardan güçlü olduðuna pek
de inanasým gelmiyordu. Belki de; bunlarý
anlayabilecek kapasitede olmaya bilirim. Ama
sonuçta ben insanlarý pek tehlikeli bulmadým.
Annem; “ Insanlarýn içi hileyle dolu, eðer dikkat
etmezsen bir anda onlara esir düþebilirsin.”
demiþti. Onlarýn içindeki hünerlere bir bakmayý
ve ve görmeyi düþündüm. Onlarýn o hünerlerini
niçin içlerine gizlediklerini bir türlü anlayamamýþtým. Yavaþ yavaþ alçaktan uçmaya ve
mahalle üstünde dönmeye baþladým. Her þey
daha da açýk görünmeye baþladý. Aþaðýda, insanlarýn haricinde koyun, öküz, tavuk gibi benim
hayatýmda hiç görmediðim bir sürü canlý vardý.
Bir top güvercin sürüsü havada uçuþuyordu, az
bir kýsmý ise onlarýn dinlenmesi için yapýlan pervaz üzerine konmuþ dinleniyorlardý. Onlarla sohbet etmek için yanlarýna kondum. Doðrusu sohbet etmek için mi kondum veya dinlenmek için
mi, þuan pek iyi hatýrlamýyorum. O zaman
düþüncelerim biraz karýþmýþtý. Kýsacasý onlarýn
yaþantýsý benim ilgimi çekmiþti.
Nerden geldin? diye sordu, onlarýn içinde yaþça
büyükçe olan biri. Ben, onun bu güvercin sürülerinin baþý olup olmadýðýný kestiremedim.
Doðrusu onun ne oluþu beni fazla ilgilendirmiyordu. Çünkü, ben onlarýn sürülerinden deðildim,
o yüzden onun benim için önemli olan bir yaný
yoktu.
Çilek vadisinden geldim. Diye cevapladým.
Dedemden duymuþtum, bizim ecdatlarýmýz
oradan gelmiþ. Ama orasý birkaç ay mesafe uzaktaymýþ. Biz normalde birkaç günlük mesafeye
bile uçamýyoruz. Sen yolunu kaybetmiþ
olmalýsýn? Ben onun birkaç günlük mesafeye bile
uçamayacaðýna çok þaþýrdým. Belki yanlýþ
anlamýþ olabilirim diye düþündüm. Onun bahsetmiþ olduðu çilek vadisinin, benim geldiðim yerle
ayný yer olup olmadýðýný da bilemedim. Eðer
onun dedeleri gerçekten bizim oralardan
gelmiþse. Biz de kardeþ olmalýydýk. Ben yolumu
kaybettiðimden deðil, uçmayý öðrenirken buraya
geldim. Hiçbir þey yemeden birkaç gün uçabilirim diye cevap verdim. O bana þaþkýnlýk içinde
bakmaya baþladý. Öyleyse sen yabani olmalýsýn.
Sizinkiler hep böyle konuþuyorlar. Ama bizde
öyle cesaret yok. Biz kafes ile tünekten baþka bir
þey bilmiyoruz. Ben bu mahallenin ötesine hiç
geçmedim. Oralarda ne iþim var benim. Burada
konmak istersem tüneði, uyumak istersem kafes-
www.yenidonem.org
im varken oralarda boþuna yorulmaya ne lüzum
var. Üstelik çoluk çocuðum var, bu saatten sonra
uçup nereye varabilirim ki? sahibimiz de bize
çok iyi davranýyor.
Yaþça büyük olan güvercin gagasýyla kaþýnmaya
baþladý. Insanlarýn çok acýmasýz olduklarýný duydum, eðer bizi yakalarlarsa ruhumuzu köle
yaparmýþ bu doðrumu?
Ruh mu? Yanýmdaki küçük güvercin bayaðý
þaþýrmýþ gibiydi. Bu güvercinler çocuklarýný nasýl
yetiþtiriyorlar? Ruhsuz yaþamýn ne anlamý var?
Bu ruhsuz yaþamlarý onlarý neye dönüþtürmüþ
olabilir? Onlar niçin ruhu bilmiyorlar? Ruh ve
özgürlüðü hediye edilerek veya dileyerek elde
etmeyi umuyordu. Ama bu masum güvercinlere
ruhi özgürlüðe sahip olan bir mekanýn ne kadar
da gerekli olduðunu düþündüm. Onlar ruh
kelimesini hiç duymamýþ gibiydiler. Yaþça büyük
olan güvercin küçük güvercinin baþýný okþayarak
konuþmaya baþladý. Ruhun ne olduðunu bende
bilmiyorum. Onu dedemden duymuþtum, þuan
ikinci defa duyuyorum. Dedem de dedesinden
duymuþ. Belki dedemin dedesi de dedesinden
duymuþ olabilir. Dedem her zaman “ Bizde ruh
yok olalý uzun zamanlar oldu” diyordu. Þuan bu
kardeþimizin söylediði, bizim uzun zamanlar
önce kaybettiðimiz o ruh olabilir. Ama þuan bizde
onun gölgesi bile kalmadý. Yaþça küçük olan
güvercin bana baktý ve; Sen bize anlatsana o ruh
dediðin nasýl bir þey? Diye sordu. Ben biraz
þaþýrdým. Kendi söylediðim söze kendim cevap
verememekten korktum. Þu an bende pek iyi
bilmiyorum. Ama annem bana “ Sende babanýn
kahraman ruhu var, o gün geçtikçe olgunlaþacaktýr” demiþti. O bende olgunlaþtýðý zaman onu
düþünmeye çalýþacaðým. Anlaþýlan sende
babanýn ruhu varmýþ. Ama tüm güvercin topluluðunun ruhu çoktan yok olmuþtur. Annelerimiz
bize hiçbir zaman ruh konusunda söz etmediler.
Bu konuda babalarýmýzdan da bir þey duymadýk.
Bende çocuklarýma bunu söylemeyi unuttum. Biz
ruhsuzluk devrine çoktan girmiþiz. Eðer kaybettiðimiz þu ruhumuzun nasýl bir þey olduðunu bir
öðrenebilsek çok iyi olurdu. Yaþlý güvercin aðýr
bir nefes aldý. Sizler bu ruhsuzluðunuz yüzünden
evlattan evlada köle olarak yaþýyorsunuz ve
sahibinizin istediði zaman yiyeceði yemeði oluyorsunuz. Onlar sizleri öylesine bir köle yapmýþlar
ki, sizleri özgür býraksalar bile fazla uzaða
gitmeden onlarýn etrafýnda dönüp duruyorsunuz.
Azýcýk yiyecekten mahrum kalmamak için kendi
evlatlarýnýzý bile kölelik zincirine teslim
etmiþsiniz. Sizlere bizim liderlerimiz gibi bir
lider gerekiyormuþ. Ama sizlerin þuan ki bu durumunuza bakýlýrsa, sizlerden öyle bir umut bulmak
imkansýz. Sizlerin, önce vücudunuzdaki o kölelik
duygularýný yok etmeleriniz gerekiyor. Önemlisi
ruhun ne olduðunu öðrenmelisiniz. Niçin benimle
beraber gelip annemden sormuyorsunuz? Yaþlý
güvercine biraz acýyarak sordum. Bu konuyu
onun öðrenmesini istedim yoksa bu bahane ile
kendim mi öðrenmek istedim, bilmiyorum. Her
ikisi de olabilirdi. Ölüm bana çok yakýn. Bu
kadar güvenceli bir kafesim varken, ruh arayacaðým diye nereye varayým. Ayrýca onun nasýl bir
þey olduðunu bilmediðim halde, onu bulsam da
ne iþime yarar. Gördüðün gibi ruh olmasa da
kafeste rahat yaþanabiliyor. Üstelik hiç iþe yaramayan o þeyi taþýmak çok yorucu bir iþ deðil mi?
1 Bölümün sonu.
Güncel/Kosova
Seydiu Prizren’de
Kosova Baþkaný Fatmir Seydiu, hafta sonunda Prizren’i ziyaret etti ve
Ahtisaari planýyla ilgili Prizren vatandaþlarýný bilgilendirdi. Kosova
Baþkaný Fatmir Seydiu, 14 aylýk müzakere süreci, BM GK toplantýsý ve
Kosova’nýn konuyla ilgili tutumlarýndan geniþ bilgi verdi. Almanya
Eþgüdüm Ofisi Þefi Eugen Volfort ve Fransa Eþgüdüm Ofisi Þefi Teri
Renar, Ahtisaari önerisini desteklediklerini belirttiler.
B
irleþmiþ Milletler Kosova Statü
Özel Temsilcisi Marti Ahtisaari
planýyla vatandaþlarýn bilgilendirilmesi amacýyla Kosova
Baþkaný Fatmir Seydiu, Almanya
Eþgüdüm Ofisi Þefi Eugen Wolforth ve
Fransa Eþgüdüm Ofisi Þefi Thery
Renard’ýn katýldýðý toplantý Prizren
Belediye Meclisi’nde yapýldý. Baþkan
Fatmir Seydiu, Ahtisaari planýyla ilgili
Prizren vatandaþlarýný bilgilendirdi.
Prziren Belediye Baþkaný Eçrem
Kryeziu ev sahipliðinde birkaç uluslar
arasý sivil toplum kuruluþunun
desteðiyle “Kosova Geleceðini selamlýyor” baþlýðý altýnda düzenlenen
toplantýya Prizren Belediye Meclisi ve
Müdürler Bordu üyeleri yaný sýra
TMK, Kosova Polisi ve Prizren’de
faaliyetlerini sürdüren çok sayýda sivil
toplum kuruluþ temsilcileri ve vatandaþlar katýldý.
Seydiu, Kosova’daki güncel durumdan kýsaca bilgi verdikten sonra 14 ay
süren zor bir Kosova statüsü müzakere
sürecinden geçildiðini hatýrlattý. Nihai
statü belirlenmesi sürecinde Ahtisaari,
Temas Grubu ve Güvenlik Konseyi’nin
çalýþmalarýný takdir eden Seydiu,
Kosova’nýn ademi merkeziyet, tarihi ile
kültürel mirasýn korunmasý ve topluluk
haklarý konusunda uluslar arasý standartlarýn üstünde haklarýn garantisinin
verildiðini söyledi. Ahtisaari evrakýnýn
KDTP: “Ahtisari’nin
önerisi ertelenmemelidir”
Kosova Demokratik Türk Partisi Merkez
Yönetim Kurulu toplantýsý ardýndan yayýnladýðý bildiride, Marthi Ahtisaari’nin son
deðiþikliklerle hazýrlanmýþ olan Genel
Kapsamlý Kosova Statüsü Anlaþma Önergesi’nin Balkanlarýn bu bölgesinde istikrarýn
saðlanmasýnda, Kosova’da demokratik bir
devletin oluþmasý ve yeni hukuki yasal düzenlemelerin yapýlmasý için temel esaslarý
içerdiði vurgulanýyor.
Y
ayýnlanan bildiride, önergenin ertelenmeden, BM Güvenlik Konseyi tarafýndan gündeme alýnýp onaylanmasýna
ihtiyacýn varolduðu belirtiliyor, toplumun birlik
ve beraberliði korunmasý gereðine iþaret ediliyor ve parti teþkilatlanmasýnda yeni icraatlarýn
yapýlmasýnýn karara baðlandýðý bildiriliyor.
Bildiride, “Kosova Demokratik Türk
Partisinin 25 Mart 2007 tarihli Merkez
Yönetim Kurulu toplantýsýnda, Baþkan
Ahtisaari Paketinde yapýlan deðiþiklikler ve
diðer güncel geliþmeler görüþüldü. Martti
Ahtisaari’nin son deðiþikliklerle hazýrlanmýþ
olan Genel Kapsamlý Kosova Statüsü Anlaþma
Önergesi, Balkanlarýn bu bölgesinde istikrarýn
saðlanmasýnda, Kosova’da demokratik bir
devletin oluþmasý ve yeni hukuki yasal düzenlemelerin yapýlmasý için temel esaslarý içerdiði”
vurgulandý.
Önergenin ertelenmeden, BM Güvenlik
Konseyi tarafýndan gündeme alýnýp onaylanmasýna ihtiyaç duyulduðu belirtildi.
Ahtisaari’nin Genel Kapsamlý Kosova Statüsü
Anlaþma Önergesinin kabul edilmesiyle,
Anayasa ve temel yasalara yansýmasýyla
beraber, topluluklarýn ve dolayýsýyla Türk
topluluðunun varlýðý, dili, kültürü, eðitimi ve
diðer ulusal niteliklerinin korunmasý için
gereken teminatýn saðladýðý vurgulandý.
Toplantýnýn devamýnda, “Toplumun birlik
ve beraberliði korunmasý, partinin daha verimli
çalýþmasý amacýyla, parti teþkilatlanmasýnda
yeni icraatlarýn yapýlmasý kararlarý alýndý”
ifadelerine yer verildi.
dengeleri yansýttýðýný belirten Kosova
Baþkaný, Kosova tarafýnýn evraký kabul
ettiðini, Sýrbistan’ýn da evraký red
ettiðini hatýrlattý. Sýrbistan’ýn süreci
çýkmaza sürüklemek niyetinde
olduðunu söyleyen Baþkan Seydiu,
Kosova’da Sýrbistan’dan yönlendirilen
Sýrp topluluðu dýþýnda tüm diðer topluluklarýn topluma uyum saðladýðýný
belirtti. Ahtisaari planýyla da
öngörüldüðü gibi tüm topluluklara
meclis, hükümet ve yerel idare
seviyesinde temsil edilme garantisi verildiðini söyleyen Fatmir Seydiu,
yasalar ve anayasa ile de konunun
düzenleneceðini bildirdi. Kosova ve
yörenin istikrara ihtiyacý olduðunu
söyleyen Seydiu, Sýrbistan’ýn da en
Perþembe, 29 Mart 2007
6
yakýn zamanda bunu kavramasýný ve
Avrupa bütünleþmesine katýlýmýný beklediðini belirtti. Seydiu konuþmasýnýn
sonunda önümüzdeki 2 ay içerisinde
önemli kararlarýn alýnmasýný ve
Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýnmasýný beklediðini de vurguladý.
Almanya Eþgüdüm Ofisi Þefi Eugen
Wolforth ve Fransa Eþgüdüm Ofisi
Þefi Thery Renard toplantýda yaptýklarý
konuþmalarýnda Ahtisaari önerisini
desteklediklerini, Rusya’nýn da müzakere sürecinin takipçisi olduðunu ve
BM Güvenlik Konseyi’nde her þeye
raðmen evraký destekleyeceðini
inancýný belirttiler.
Toplantýnýn son bölümünde konuklara hazýr bulunanlar tarafýndan sorular
da soruldu. Güvenlik Konseyi kararýna
veto gelirse Almanya ve Fransa
Kosova tarafýndan ilan edilecek baðýmsýzlýðý tanýyacak mý sorusuna diplomatik yaklaþan yetkililer Ahtisaari
önerisinin destekleneceði inancýný vurguladýlar.
ORA Partisi Kurila’da þubesini kurdu
ORA Partisi, Marti Ahtisari’nin þimdiye kadar yürüttüðü çalýþmalar ve Güvenlik Konseyine sunduðu öneriye
destek verdi. ORA Partisi, statüsü önerisindeki netliði Kosova ile uluslar arasý birliði arasýndaki iyi iliþkiler ile
partnerliðe baðladý. Konuyla ilgili açýklamada bulunan Ora Partisi Baþkaný Veton Suroi, 26 Mart Pazartesi
günü Prizren’in “Kurila” semtinde 7 Eylül þubesinin kuruluþ toplantýsýnda katýldý.
O
ra Partisi Baþkaný Veton Suroi, 26 Mart
Pazartesi günü Prizren’in “Kurila” semtinde 7
Eylül þubesinin kuruluþ toplantýsýnda katýldý.
Toplantýda konuþma yapan Suroi, Kurila semtinde
büyük çoðunluðu Türklerin yaþadýðý bir semt olduðunu
ve þehrin bu semtinde Türkçe’nin çok eskiye dayanan
bir geleneðe sahip olduðunu vurguladý. Anadilini kullanma hakký üzerine konuþan Suroi, “Prizren’de
Türkçe dili kullanýmýnýn çok eskiye uzanan bir
geleneði var ve her vatandaþýn kendi ana dilini kullanmaya hakký vardýr, buna da saygý gösterilmelidir”
dedi.
ORA Partisi Baþkaný, Prizren Þubesinin çalýþmalarýný olumlu olarak deðerlendirirken, Prizren ve
belediyesi ORA partisi Prizren þubesi baþkanlýðýnda
Besnik Krayku gibi bir ismin bulunmasýný büyük bir
þans olarak nitelendirdi. Suroi, þube üyeleriyle birlikte
Prizren için yapýlmasý gereken çalýþmalarýn bilincinde
verimli çalýþmalar yürüten þube baþkanýný takdirle
karþýladý. 86 kiþilik þube meclisinin 9 kiþiden oluþan
yönetim kurulunu seçen Kurila ORA Þubesi
Baþkanlýðýna Zuhra Dida, Astbaþkanlýðýna Daþno
Luboten ve Fitim Þpeyti getirildi.
ABD, iddialarý yalanladý
Amerika savaþ suçlarýndan yargýlanmak üzere aranan Bosnalý Sýrp lider Radovan Karaciç’le ortalýkta görülmemesi koþuluyla hayat boyu güvenliðini saðlamak için anlaþma yaptýðý yönündeki
haberleri þiddetle reddetti.
A
merika savaþ suçlarýndan yargýlanmak üzere
aranan Bosnalý Sýrp
lider Radovan Karaciç’le
ortalýkta görülmemesi koþuluyla hayat boyu güvenliðini
saðlamak için anlaþma yaptýðý
yönündeki haberleri þiddetle
reddetti. Dýþiþleri Bakanlýðý
Sözcüsü Thomas Casey
Amerika’nýn öteden beri
Karadzic’in La Hey Adalet
Mahkemesi tarafýndan aranan
bir kiþi olarak bulunup mahkemeye teslim edilmesini savunan bir politika izlediðini
belirtti. Sözcü “bunun tersine
bir iddia doðru deðildir” dedi.
Balkanlar’da çýkan bazý gazeteler, Karaciç’le
Amerika’nýn eski Balkanlar temsilcisi Richard
Holbrooke arasýnda imzalandýðý iddia edilen bir anlaþmanýn metnini yayýnladý. Anlaþmada Karadzic’e
güvenli bir yaþama imkaný ve 600 bin dolar para vaad
www.yenidonem.org
ediliyor.
Holbrooke’un yardýmcýsý Amerika’nýn Sesi’ne, belgenin sahte olduðunu söyledi.
1990’lý yýllardaki Bosna savaþý sýrasýnda Bosnalý
Sýrplarýn lideri olan Karadzic La Hey Savaþ Suçlarý
mahkemesince soykýrým ve insanlýða karþý suç iþlediði
iddiasýyla 1996 yýlýndan beri aranýyor.
Güncel/Kosova
Fidan: “Türkiye Kosova’nýn birlik
ve bütünlüðüne önem veriyor”
7
Perþembe, 29 Mart 2007
Kosova incelemeleri çerçevesinde çeþitli temaslar ve açýlýþlarda bulunmak üzere Kosova’ya gelen
Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn Baþdanýþmaný Ahmet Davutoðlu ve Türk Ýþbirliði ve
Kalkýnma Ýdaresi Baþkaný Hakan Fidan’ýn baþkanlýðýndaki heyet, Kosova’ya her alanda tam
destek verdiklerini belirtti.
B
ir günlük Kosova ziyaretini gerçekleþtiren
Türkiye Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan’ýn
Baþdanýþmaný Ahmet Davutoðlu ve Türk Ýþbirliði
ve Kalkýnma Ýdaresi (TÝKA) Baþkaný Hakan Fidan
Hafta sonu Mamuþa ve Prizren’de çeþitli açýlýþlarý yaptý
ve temaslarda bulundu.
Türkiye heyetinin Priþtine’den sonraki ilk duraðý
Mamuþa oldu. TÝKA tarafýndan yapýlan Mamuþa su
deposu, Tekirdað Belediyesi tarafýndan su sayaçlarý,
Mamuþa Saðlýk Evi’ne TÝKA koordinasyonuyla T.C.
Saðlýk Bakanlýðý tarafýndan týbbi cihazlar ile saðlýk
ambulansýnýn takdimi törenli bir þekilde yapýldý. Törene
Kosova Hükümeti adýna katýlan Kosova Adalet Bakaný
Yonuz Salihay, Türkiye’nin en aðýr günlerimizde
yanýmýzda olduðu gibi bugün de yardýmlarýný
esirgemediðini söyledi. Salihay, Mamuþa Belediyesi’nin
tam statüye bir an önce kavuþmasýný dilerken Kosova ve
Türkiye arasýnda her yanlý iliþkilerden memnun olduklarýný ifade etti. Prizren’de TÝKA tarafýndan yapýlan
Tabur yolu da kurdelenin kesilmesiyle resmi hizmete
açýldý. TÝKA tarafýndan Kosova Türk Tabur Görev
Kuvvet Komutanlýðý’na sivil hastalarýn tedavisinde kullanýlmak için ilaç yardýmý da teslim edildi.
KDTP Genel Baþkaný Mahir Yaðcýlar, 3-4 yýl önce
Mamuþa’ya verilen vaatlerin yerine getirildiðini ve
Mamuþa’nýn kasaba olmasýyla doðru adým atýldýðýný
söyledi. Mamuþa’ya su sayaçlarýný teslimatý için gelen
Tekirdað Belediye Baþkaný Ahmet Aygün konuþmasýnda
iki belediye arasýnda iþbirliðin devam edeceðini belirtti.
Türk Ýþbirliði ve Kalkýnma Ýdaresi (TÝKA) Baþkaný
Hakan Fidan, Türkiye Baþbakaný talimatýyla TÝKA’nýn
önümüzdeki dönemde ayrý bir önem vereceðini söyledi.
Ahtisaari, Kosova’ya uluslararasý
denetiminde baðýmsýzlýk önerdi
BM Kosova Statü Özel Temsilcisi Marti Ahtisaari, Güvenlik Konseyi’ne Kosova için
uluslararasý denetimde baðýmsýzlýk önerisinde bulundu. Birleþmiþ Milletleri’nden
yapýlan açýklamada Ahtisaari’nin Kosova’nýn Sýrbistan ile yeniden birleþmesinin imkaný
olmadýðý düþüncesine de yer veriliyor.
Belgrat tepki gösterdi
Ahtisari’nin Kosova için tek uygun
seçeneðin baðýmsýzlýk olduðu önerisini içeren
raporu, beklendiði gibi Belgrat tarafýndan tepkiyle karþýlandý. Sýrbistan Devlet Baþkaný
Boris Tadiç, Martti Ahtisaari’nin Kosova icin
“gözetimli baðýmsýzlýk” önerisine Amerikanýn
desteðine “þiddetle karþý” olduðunu bildirdi.
Sýrbistan Devlet Baþkanlýgý’ndan yapýlan
açýklamada, Boris Tadiç’in Ahtisaari’nin
Kosova’ya gözetim altýnda baðýmsýzlýk planýna
ABD’nin destek kararýna þiddetle karþý
olduðunu, ABD Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý
Nicholas Burns’e ilettiði kaydedildi.
Açýklamada, Tadiç’in, ABD Dýþiþleri
Bakanlýðý’nýn 3 numaralý ismi Nicholas Burns
ile telefonda görüþtüðü kaydedildi. Açýklamaya
göre Sýrbistan Devlet baþkaný, Kosova için her
türlü baðýmsýzlýðýn ülkesi için kabul edilemez
olduðunu belirterek, Sýrp ve Kosovalý Arnavut
yetkililer arasýnda müzakerelerin sürmesinden
yana olduðunu kaydetti. Tadiç, Sýrbistan’ýn bu
seçeneði savunmak için BM Güvenlik Konseyi
üyeleriyle temasa geçeceðini bildirdi. Burns,
kýsa bir süre önce Brüksel’de, ülkesinin
Ahtisaari’nin önerilerine desteklediðini belirtmiþti.
Güvenlik Konseyi bölünmüþ durumda
Sýrbistan, önerileri reddederken, Baþkaný
Fatmir Seydiu, önerilerin uygulanmasýnýn
bütün bölgenin çýkarýna olduðunu söyledi.
“Bugün Kosova için tarihi ve çok önemli bir
gün” diyen Seydiu, BM Genel Sekreteri Ban
Ki Moon’un önerileri destekleyen açýklamasýný
da memnuniyetle karþýladý. Seydiu, öneride
öngörülen baðýmsýzlýðýn Kosova’da “‘barýþ,
istikrar ve refaha” hizmet edeceðini bildirdi.
Kosova’yý kendi sýnýrlarý içinde gören
Sýrbistan ise planý reddetti. Güvenlik
G
“Kosova’nýn
birlik ve
bütünlüðüne
Türkiye önem
veriyor” diyen
Hakan Fidan,
TÝKA’nýn
Kosova’ya
ilerde de
desteðinin
devam edeceðini vurguladý.
Türkiye
Baþbakaný
Baþdanýþmaný Ahmet Davutoðlu, Kosova Baþbakaný
Agim Çeku’nun Ankara ziyaretini hatýrlattý ve bu
ziyaretten sonra Baþbakan Recep Tayip Erdoðan’ýn
“özel önem verilmesi” talimatýnda bulunduðunu, hatta
TÝKA’nýn Kosova bütçesinde bir sýnýrlamanýn
olmadýðýný da belirtti. Davutoðlu, etnik kökene bakýlmaksýzýn Kosova’ya yardýmlarýn ve Kosova ile her
düzeyde iliþkilerin devam edeceðini belirtti.
Prizren’de TÝKA tarafýndan yapýlan Tabur yolu da kurdelenin kesilmesiyle resmi hizmete açýldý. Ertesi günde
Osmanlý mezarlýðý ve diðer faaliyetler resmi törenle
hizmete geçti.
Üsküp Kalesi
eçen hafta Üsküp kalesini ziyaret ettim. Kosova ve
Arnavutluk’tan katýlan hoca ile uzmanlar tarafýndan bir
toplantý düzenlendi. Toplantýnýn konusu Üsküp
kalesinin Ýlirler’e ve tüm kaledeki izlerin Ýlirler’e ait olmasýydý.
Kalede kazý çalýþmalarýna baþlayan Arnavut asýllý hoca ile
Konseyi’nin Ahtisari’nin önerilerini bu ay
içinde görüþmesi bekleniyor. Ancak planýn
güvenlik konseyinde geleceði belirsiz, zira
veto yetkisine sahip konsey üyeleri Kosova
konusunda bölünmüþ durumda. Avrupa Birliði
ve Amerika Birleþik Devletleri’nin desteklediði
plana Rusya karþý çýkmaya devam ediyor. Son
sekiz yýldýr Birleþmiþ Milletler tarafýndan
yönetilen Kosova için Marti Aahtisari, ilk kez
bu denli açýk bir þekilde ‘’baðýmsýzlýk’’ ifadesini dillendirmiþ oldu.
Güvenlik önlemleri artýrýldý
Tarihi ve çok kritik bir döneme gire
Kosova’da güvenlik önlemleri artýrýldý. KFOR
komutaný korgeneral Roland Kather, bölgede
güvenlik önlemleri ve devriye sayýsýný artýrdýklarýný açýkladý. Açýklamanýn geldiði günün
akþamýnda Priþtine’de meydana gelen þiddetli
patlama paniðe yol açtý. Bir otel önünde park
halindeki araca býrakýlan bombanýn patlamasý,
çevrede geniþ çapta maddi hasara yol açtý.
Patlamada ölen yada yaralanan olmadý.
Patlama sonucu araçta büyük hasarlar
oluþurken, otelin camlarý kýrýldý. Etraftaki
binalarda yaþayan vatandaþlara korkulu anlar
yaþatan patlamanýn hemen ardýndan olay yerine gelen polis ekipleri, çevreyi güvenlik çemberine aldý. Gecikmeden olay yerine gelen
itfaiye de, patlama sonucu araçta çýkan yangýný
kýsa sürede söndürdü. Olayla ilgili açýklama
yapan Kosova Polis Sözcüsü Veton Elshani,
22.30 sýralarýnda meydana gelen patlamada can
kaybýnýn olmamasýnýn sevindirici olduðunu
belirtti. Bombanýn yerleþtirildiði otel önünde,
park edilmiþ Mercedes marka araçta yangýn
çýktýðýný, otelde küçük çapta hasar oluþtuðunu
belirten Elshani, olayýn faillerinin bilinmediðini, polisin saldýrýyla ilgili araþtýrmalarýný
sürdürdüðünü kaydetti.
www.yenidonem.org
uzmanlar, Ýlirler’in izlerini ve kültürünü bulmak için araþtýrmalarýný baþlattýlar. Makedon arkeoloji uzmanlarýnýn bu kaleyi
araþtýrmaya hakký olmadýðýný söyleyen uzmanlar, zira onlarýn
Ýlirlere ait izleri ve kültürünü yok ettiklerini iddia ettiler. Bu
araþtýrmalara Türkiye’den de uzmanlarýn katýlmasýnýn uygun
olacaðýný zannediyorum. Türkiye’deki orjinel evrak ve belgeler
sayesinde yürütülecek ortaklaþa çalýþmalarýn daha iyi ve daha
verimli çalýþmalar
ortaya koyacaðý
inancýndayým.
Balkanlarda 88
Osmanlý kalesi mevcuttur. Söz konusu
toplantý ve araþtýrmalarla ilgili Üsküp
Türkiye
Büyükelçiliðinin
hiçbir bilgisi yok.
Kaledeki araþtýrmalar
devam ederken, çalýþmalarý Kosova, Arnavutluk ve Makedon
uzmanlar yürütüyor. Düþünceme göre bu kale onlarýn kalesi
deðildir ve onlara ait olmayan bir tarihi eser üzerinde araþtýrma
yürütmesine bir anlam veremedim. Bu yüzden Türk tarihçi,
mimar ve arkeoloji uzmanlarýnýn kale üzerindeki araþtýrmalara
acilen ya dahil olarak yada ardýndan bu konuya el koyarak
gerekli giriþimlerde bulunmasýný istiyoruz.
“DAG” Kültür Araþtýrma Derneði
Baþkaný Yahya Maznikar
Ekonomi
Kosova Enerji Stratejisi 2007-2013 (5)
K
Cemil LUMA
Haber
Yorum
Analiz
Enerji ve Madencilik (2)
osova’da elektrik sorunun çözümü, yeni
kapasitelerin inþa edilmesine baðlý
olduðu vurgulanmaktadýr. Bu konu
üzere 3 Þubat 2007 tarihinde, Enerji ve
Madencilik Bakanlýðý’nýn “Oferta” restoranýnda
düzenlemiþ olduðu toplantýda, Enerji ve
Madencilik Bakaný Etem Çeku, Çevre Bakaný
Astrit Haraçiya, Bakan Yardýmcýsý Agron Dida,
Birleþmiþ Milletler Temsilcisi Stiven Þuk ve bu
konu üzere çalýþan çok sayýda bilim adamlarý ve
üniversite hocalarý da yer aldý. Toplantýya
Priþtine’den gelen heyet dýþýnda, Prizren’den
yaklaþýk 300 davetli de katýldý. Toplantýnýn
amacý, Bakan Etem Çeku ve beraberindeki
heyetin Kosova’da enerji sorunlarýnýn nasýl aþýlabileceði ve Kosova kýsa bir zaman içerisinde
bölgede elektro enerji üretiminde lider olarak
ihracatla, Kosova ekonomisinin kalkýnmasýnda
en büyük katký sunacaðýna dair bilgileri katýlýmcýlara sunmaktý. Enerji ve madencilik bakaný
sözü almadan önce, broþürler ve hazýrlanmýþ
yazýlý malzemeler daðýtýldý.
Bakan, toplantýya katýlanlarý selamladýktan ve
ekibinin tanýtýmýný yaptýktan sonra Birleþmiþ
Milletler temsilcisini Kosova’nýn en büyük dostu
olduðunu nitelendirdi ve yeni termik santralin
inþa edilmesinde çok büyük katkýsý olduðunu
vurguladý. Ayný zamanda mevcut kapasitelerin
durumundan bilgiler sunulurken, kullanýlan
kömür yataklarýn da geniþlenmesinin önemi vurgulandý.
Bakan konuþmasýnda, “Uzun yýllar enerji
geliþmesinde yeni kapasitelerin inþa edilmesi
söz konusu oldu. Hükümetin aldýðý özelleþtirme
kararýyla birlikte yeni termik santralinin inþa
hazýrlýklarýnýn baþlatýlmasýna start verildi. Yeni
‘C’ termik santrali üzerine her yönlü fikirler,
projeler, nerede inþa edileceði, hangi kapasite
ve hangi teknolojinin kullanýlacaðýna dair
araþtýrmalar yapýlmýþtýr” diye belirtti. Bakan bu
bilgileri sunarken hükümetin baþarýlý çalýþmalarýný da vurgulamakta kaçýnmadý. Bunu
baþarýlarýndan biri olarak nitelendiren Bakan,
toplantýya katýlanlara yeni enerji kapasitelerin
inþa edilmesinde büyük adýmlarýn atýldýðýný ve
þu an projelenin var olduðunu bilgisine sundu.
Bu projenin gerçekleþmesi için katýlýmcýlardan
destek istendi. Birleþmiþ Milletler temsilcisi
sözü alýrken, selamlama sýrasýnda Kosova
geliþmesine bakanla beraber katký sunmanýn
memnuniyetini bir kaç defa vurguladý.
Konuþmasý sýrasýnda Kosova’da kömür yataklarýn çok zengin olmasýna raðmen, eskimiþ
teknoloji sistemlerinin elektrik enerji
ihtiyaçlarýný karþýlayabilecek durumda
olmadýðýný; dolayýsýyla Kosova “C” termik
santrali inþa hazýrlýklarýna önerilen teknoloji ile
baþlanmasý gerektiðini vurguladý.
Uzman ekip tarafýndan daha kapsamlý bilgiler
sunulurken, katýlýmcýlara bu konuda soru sorabilecekleri ve sorulara uzman ekiplerden cevap
alabilecekleri de vurgulandý. Hükümet bakanlarý,
toplantý sýrasýnda her ne kadar her þeyin
hükümet tarafýndan düþünüldüðü gibi ilerlemekte olduðu ileri sürülse de, hala büyük bir soru
iþaretlerinin olduðunu hissedildi.
Söz konusu soru iþaretleri, sýk sýk dile getirilen KEK’teki yolsuzluklar ve þimdiye kadar termik santralin onarýmlarý için harcanan milyonlar
ve sýnýrsýz maaþlardý. Bu maaþlarýn sadece belli
kiþilere ait olmasý ve Kosova’da herkesin
eleþtirdiði bir konu olmasýna raðmen, hükümet
enerji sektöründe sanki hiçbir sorunun yokmuþ
gibi Kosova’nýn her þehrinde yeni termik
santralinin inþasý için destek arayýþý toplantýlarý
düzenlenmeyi kararlaþtýrmýþ durumda. Bu
toplantýlarda herkese bilgi sunmakla destek
istenmektedir. Çünkü hükümetin yaptýðý hazýrlýklar muhalefet tarafýndan büyük eleþtirilere
neden olmaktadýr. Bunun sebebi de, Kosova’yý
Perþembe, 29 Mart 2007
8
karanlýktan mý kurtarmak, yoksa ihaleyi tamamlayýp kendilerini kurtarmak mý? Dolayýsýyla
muhalefetten ihalenin durdurulmasý ve statü belli
olduktan sonra yeni hükümetin ihale açmasý
istemleri söz konusu oldu. Aynýca bu dönemde
ortada var olan yolsuzluk ve rüþvet olaylarýný
ortadan kaldýrmayacak, sadece iþ baþýnda kimin
belli olacaðý bir dönem olacaktýr. Her ne olursa
olsun, Kosova’nýn yeni enerji kapasitelerin
geniþletilmesine ihtiyaç vardýr. Bu ihtiyaçlarý
karþýlayabilecek 3.5 milyar avroluk yatýrýmla
“C” termik santralinin kömüre yani linyiti kullanarak iki fazlý 1800-2100 MW üretim kapasitesine sahip, en yeni teknolojiyi kullanarak 2008
yýlýnda bütün hazýrlýklarýn tamamlanmasý planlaþtýrýlmýþtýr.
Bu proje Enerji ve Madencilik Bakanlýðý
himayesi altýnda yürütülmektedir. Projenin ismi
Linyit Enerji Geliþtirme Projesi, Arnavutça
kýsaltýlmýþý PATEL olarak geçmektedir. Ayný
zamanda bakanlýðýn da kýsaltýlmýþ adý MEM
olarak geçerken, kaldý ki biz de bu yazýnýn
devamýnda bu isimlerin kýsaltýlmýþý olarak MEM
ve PATEL kullanacaðýz.
MEM
Giriþim
- Madencilik ve enerji sektörün geliþmesi
Kosova ekonomisinin uzun vadeli geliþmesi
anahtarýdýr.
- Ýþsizlik ve fakirliðin azaltýlmasý için
Kosova’nýn güçlü bir gelir kaynaða çok büyük
ihtiyacý vardýr.
- Geçmiþten elde edilen tecrübeler, az verimli ve
zayýf çalýþmalarý ortaya atmýþtýr, çevreyi etkileyerek o yerlerden pratikte taþýnma zorluklarýný da
yaratmýþtýr.
- Gelecekteki yatýrým eksikliklerin düzeltilmesi
ve daha dikkatli çalýþma planlamanýn önemi göz
önüne alýnarak, bu süreç her yönlü danýþma,
kanuni düzenleme ve sorumlu yetkililerle ortaklaþa organizasyonun yapýlmasý gereklidir.
- Linyitten enerji geliþtirme projesi PATEL,
enerji alanýnda her sektörü kapsamalýdýr ve uzun
vadeli sabit, dayanýklý ayný zamanda bütün
araçlarý kullanarak sektörün geliþmesini saðlamalýdýr.
‘Gümrük Birliði’nden çýkmak felaket olur’
T
ürkiye Cumhuriyeti Devlet
Bakaný
Babacan,
dalgalý kur ve
Gümrük Birliði
konularýnda
Abdüllatif
Þener’in açýklamalarýnýn tersi
yönünde görüþ
bildirdi. Piyasalar
tarafýndan belirlenen kuru savunan Babacan,
“Gümrük
Birliði’nden çýkmak, Türkiye için
bir felaket olur”
dedi.
ABD’deki temaslarýný sürdüren
T.C. Devlet Bakaný Ali Babacan,
Baþbakan Yardýmcýsý Abdüllatif
rejimi iþlediði sürece piyasalar
tarafýndan belirlenen kur doðru
kurdur. Gerek Türkiye’de, gerek
diðer ülkelerde kura yapýlan
müdahalelerin sonuçlarýný hep
beraber gördük” dedi.
Ali Babacan, Þener’in Gümrük
Birliði konusundaki açýklamalarýnýn tersi yönünde görüþ
belirtti. Þener, “Gümrük
Birliði’nden çýkmak yüzde 30-40
oranýnda iþsizlik getirir, ekonomide daralmaya yol açar ve
Türkiye için felaket senaryosu
olur” diye konuþtu.
Þener’in serbest kur rejimi gözden
geçirilsin önerisini deðerlendiren
Bakan Babacan, “Serbest piyasa
‘IMF’NÝN ZAM ISRARI YOK’
IMF’nin elektriðe zam yapýlmasý
yönünde bir ýsrarý olmadýðýný
savunan Babacan, KÝT’ler
www.yenidonem.org
konusunda IMF’yle yaþanan sorunun aþýlacaðýný kaydetti.
Fonla görüþmelerin bu hafta
içinde yeniden baþlayacaðýný açýklayan Babacan, gözden
geçirmelerin birleþtirilmesinin söz
konusu olmayacaðýný belirtti.
‘MB’DE ÜYELÝK ATAMASI
YAKINDA YAPILACAK’
Ali Babacan, Merkez Bankasý
Para Politikasý Kurulu’nda boþ
olan üyeliklerle ilgili atamanýn
yakýnda yapýlacaðýný ifade etti.
Bakan Babacan, AB konusunda
ise uyum programýnýn Nisan ayýnda açýklanacaðýný, uyumun ise
2012 seçim dönemine girilmeden
tamamlanabileceðini söyledi.
9
Balkan
Perþembe, 29 Mart 2007
Rapor: Karadað’da
yasadýþý kazançlar
emlak yoluyla
aklanýyor
K
aradað’da emlak büyük bir pazar.
Baþkent Podgorica’da ticari bina iþyerleri, daireler ve lüks dükkanlarla- inþaat ve restorasyonu, müstakil
evlerin yeniden biçimlendirilmesi ve modernizasyonuyla birlikte sýk rastlanan bir
manzara. Ancak ABD Dýþiþleri
Bakanlýðý’nýn raporuna göre, bu sektör para
aklama için de sevilen bir ortam. 1 Mart’ta
yayýnlanan Uluslararasý Narkotik Kontrol
Raporu’nda, “Yabancý þahýs ve þirketlerin
Karadað kýyýsý boyunca pahalý emlak
yatýrýmlarýnda bulunmasý fiyatlarý yükseltmiþ ve bu yatýrýmlar için kullanýlan paranýn
kaynaðý hakkýnda soru iþaretleri oluþmasýna
yol açmýþtýr.” ifadesi yer alýyor. Belgede,
hukuk sistemi bunun yan etkileriyle baþ
etmeye hazýr olmadýðý için, polis ve
savcýlarýn emlak hareketlerini izlemeye
teþvik edilmedikleri de belirtiliyor. Raporda
Karadað, “daha saðlam haciz ve müsadere
rejimleri oluþtrumak üzere yasal mevzuatýný
güçlendirmenin yaný sýra, adli istihbarat ve
soruþturma tekniklerini güçlendirmek üzere
kapasitesini yükseltmeye” çaðrýlýyor.
Dýþiþleri Bakanlýðý’na göre, Karadað’da
kaçak mallar için ciddi bir kara borsa
bulunmaya devam ediyor. Uyuþturucu
madde ticareti, yolsuzluk, vergi kaçýrma,
organize suç ve diðer mali suç tiplerinden
de yasadýþý para geliyor. Resmi verilere
göre, 2005 yýlýnda ilgili makama para aklamayla ilgili 14 þüpheli dosya sunuldu.
2006’da 29 dosya sunulurken, bu yýl bu
zamana kadar sekiz dosya alýndý. Muhalefet
partileri çok az þey yapýldýðýný ve bunlarýn
da çok yavaþ ilerlediðini söylüyorlar.
Muhalefetteki Deðiþiklik Hareketi partisi
genel baþkaný Nebojsa Medojeviç, “Bu
sorun artýk saklanamaz.” dedi. Medojeviç,
rapordaki bulgularýn Karadað’a gelen tanýnmýþ yabancý yatýrýmcýlarý uzaklaþtýracaðý
konusunda uyardý. Muhalefet lideri,
bölgedeki en büyük üç yatýrýmcý olan ABD,
Almanya ve Ýtalya’nýn Karadað’da ihmal
edilebilecek bir role sahip olduklarýný
söyledi.
K
Ahtisaari
Konuþtu
osova’nýn nihai statüsünü belirlemek maksadýyla, Sýrbistan ile Kosova arasýnda
Viyana’da gerçekleþen 17 müzakere turu
ardýndan, Kosova sorunu yeni bir aþamaya girdi.
Hatýrlatmak gerekirse, Birleþmiþ Milletler Kosova
Özel Temsilcisi Marti Ahtisaari, Kosova’nýn statüsü
üzerine hazýrladýðý öneriler raporunu, 2 Þubat
2007’de taraflara sunmuþtu. Taraflarýn deðiþiklik
önerilerini iki ilave müzakere turunda dinledikten
sonra, Ahtisaari, Kosova’nýn statüsü üzerine nihai
önerilerini 14 Mart 2007’de Birleþmiþ Milletler
Genel Sekreterine, 26 Mart Pazartesi günü ise
Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi ülkelerine teslim etti.
Geçen seferden farklý olarak, Birleþmiþ Milletler
Kosova Özel Temsilcisi Marti Ahtisaari bu sefer iki
belge açýkladý. Birincisinde, Kosova statüsünün
çözümüne iliþkin ayrýntýlý öneriler yer almakta, ikincisinde ise birinci rapordaki öneriler anlatýlmakta ve
Ahtisaari’nin kiþisel görüþüne yer verilmektedir.
Ahtisaari’nin bu kiþisel görüþleri içinde ise,
“Kosova’nýn statüsü, uluslararasý topluluk tarafýndan
denetlenen bir baðýmsýzlýk olmalýdýr” önerisi yer
alýyor. Ahtisaari, Kosova’nýn tarihi ve fiili durumu
dikkate alýndýðýnda, Kosova’da siyasi ve ekonomik
istikrarýn saðlanabilmesi için, baðýmsýzlýk en iyi
çözümdür diyor. Böylece, Ahtisaari Kosova’nýn
baðýmsýzlýðýndan yana olduðunu ilk defa açýk olarak
belli etti.
Kosova statüsünün çözümüne iliþkin ayrýntýlý önerilerin yer aldýðý raporda ise, Kosova’nýn baðýmsýz
olacaðý açýkça belirtilmiyor ise de, Kosova’ya
baðýmsýz devlet muamelesi yapýlmaya devam ediliyor. Sýrbistan, Kosova’ya baðýmsýz devlet muamelesini yapan bütün hükümlerin deðiþtirilmesini talep
etmiþti. Ancak, anlaþýlan, Ahtisaari’nin raporunda
daha çok “teknik deðiþiklikler” yapýldý, Kosova
statüsüne iliþkin dolaylý hükümler ise esasta ayný
SC lideri
Srebrenica’ya özel
statüye karþý
S
ýrp Cumhuriyeti (SC) Baþbakaný Milorad
Dodik 25 yaptýðý açýklamada, Srebrenica ilçe
meclis üyelerinin kasabalarý için SC’nin yetki
alaný dýþýnda özel statü istemeye baþlama kararýný
kýnadý. Dodik, bunun SC Anayasasý’ný doðrudan
ihlal edeceðini söyledi. Baþbakan, taraf hükümetinin haklarýný savunmak için yasal iþlem yapmada
tereddüt etmeyeceði konusunda da uyardý. Boþnak
siyasiler, Lahey’deki Uluslararasý Adalet Divaný’nýn
1995 yýlýnda Srebrenica’da Müslümanlara karþý
soykýrým yapýldýðý yönündeki kararý sonrasýnda özel
statü talep etmeye baþladýlar. Öte yandan Pazar
günü, uluslararasý toplum Yüksek Temsilcisi
Christian Schwarz-Schilling Nezavisne novine
gazetesine verdiði demeçte, BH’nin iki tarafýnýn
önemli polis reformlarý üzerinde anlaþmaya varmalarý olasýlýðý konusunda kötümser olmadýðýný
söyledi. Schwarz-Schilling, Dodik’in aylardýr
üzerinde anlaþma saðlanamayan bir konu olan polis
teþkilatlarý üzerinde devlet düzeyinde kontrol
saðlanmasýný ilke olarak kabul ettiðini belirtti.
www.yenidonem.org
ER HA N
TÜ R BE D AR
Ankara
Mektubu
E-posta:[email protected]
kaldý.
Kosova statüsünün çözümüne iliþkin ayrýntýlý önerilerin yer aldýðý raporda yapýlan önemli bir deðiþiklik,
Kosova’daki Sýrp olmayan azýnlýklarýn haklarý üzerinedir. Aralarýnda Türklerin de yer aldýðý bu azýnlýklarýn haklarý raporun ikinci ekinde ayrýntýlý bir þekilde düzenlendi. Böylece, uluslararasý anlaþmalarda
belirtilen haklar ve özgürlükler dýþýnda, azýnlýklarýn
varlýðý, dili, kültürü, eðitimi ve diðer ulusal niteliklerinin korunmasý için gereken teminat saðlandý.
Dahasý, raporun Genel Hükümler baþlýðý altýndaki 1.
maddenin 6. fýkrasýnda, Türkçenin, Boþnakçanýn ve
Roman dilinin belediye düzeyinde resmi olacaðý
veya kanuna uygun olarak resmi kullanýmda olacaðý
belirtiliyor.
Amerika, Avrupa Birliði ve NATO yetkilileri,
Ahtisaari’nin Kosova’nýn statüsüne iliþkin en son
önerilerini desteklediðini açýkladý. Gerçi, Avrupa
Birliði içinde baðýmsýz Kosova üzerine tam bir fikir
birliði henüz yok. 30-31 Mart 2007 tarihlerinde
düzenlenecek olan Avrupa Birliði dýþiþleri bakanlarý
toplantýsýnda, Birliðin Kosova konusundaki tutumunun uyumlaþtýrýlmasýna çalýþýlacak ve büyük ihtimalle baþarýlacak.
Aslýna bakýlýrsa, Kosova baðýmsýzlýðýna ciddi bir
þekilde karþý çýkan tek ülke, Birleþmiþ Milletler
Güvenlik Konseyi’nde veto hakkýna sahip Rusya
Federasyonu’dur. Þimdilik Ahtisaari raporunun
Güvenlik Konseyi’nde ne zaman görüþüleceði belli
deðil. Sýrbistan, Rusya sayesinde Ahtisaari raporunun
týkanacaðýna inanýyor ve bununla Kosova statüsünün
yýllarca belirlenemeyeceðini ümit ediyor. Oysa,
Kosova sorunu, zamanla çözülebilecek bir sorun
deðildir. O yüzden, Kosova’nýn nihai statüsünü belirleme sürecini çok fazla ertelemek ne doðru, ne de
mümkündür.
Sancak’ta
fanatikliðe yer
yok
Y
erel Müslüman dini lideri, Sancak müftüsü
Muammer Zukorliç 25 Mart Pazar günü
yaptýðý açýklamada, bölgede fanatikliðe ve
aþýrýlýk yanlýlýðýna yer olmadýðýný söyledi.
Zukorliç’in sözleri, Belgrad Misyonu Baþkan
Yardýmcýsý Roderick W. Moore baþkanlýðýndaki bir
ABD Dýþiþleri Bakanlýðý heyetiyle yaptýðý toplantý
sonrasýnda geldi. Zukorliç, toplantýda yakýn tarihte
Sýrp polisinin Novi Pazar bölgesinde aþýrýlýk yanlýsý
Vahabilere yönelik bir eðitim kampý ortaya çýkarmasý üzerinde durulduðunu söyledi. Müftü, yerel
Müslüman cemaatin dini aþýrýlýk yanlýsý amaçlara
alet edenlere karþý birlik olmasý gerektiðini vurguladý. Yine Pazar günü, Sancak Demokrat Partisi
genel baþkaný Rasim Ljajiç ilgili makamlarý
Vahhabi olayýný tam olarak soruþturmaya ve olayý
örgütleyenler ve silahlarý saðlayanlarý tutuklamaya
çaðýrdý.
A
Dünya
AB 50 Yaþýnda
vrupa Birliði’nin 50’nci kuruluþ
yýldönümü Almanya’nýn baþkenti
Berlin’de düzenlenen resmi
törenle kutlandý. Üye ülke devlet ve
hükümet baþkanlarýnýn katýldýðý törenlere
aday ülke konumundaki Türkiye ve
Hýrvatistan davet edilmedi. Baþbakan
Angela Merkel, Berlin’de düzenlenen
törende, Avrupa Anayasasý’nýn 2009
yýlýnda yapýlacak Avrupa Parlamentosu
seçimlerine kadar yürürlüðe girmesini
istedi. Avrupa Birliði’nin yenilenebilir
enerji ve iklimin korunmasýnda da öncü
rol üstlenmesi gerektiðini vurgulayan
Merkel, NATO’nun güçlendirilmesinin
Birlik için hayati önem taþýdýðýný belirtti.
Törene katýlan üye ülkelerin devlet ve hükümet
baþkanlarý daha sonra Berlin Deklarasyonu’nu
imzaladý. Deklarasyonda Avrupa Parlamentosu
seçimlerine kadar reformlarýn gerçekleþtirilmesi, küresel ýsýnma, terörizm ve yasadýþý göçle
mücadelenin sürdürülmesi vurgulanýyor. Resmi
kutlamalarýn sonunda dönem baþkaný Almanya
Baþbakaný Angela Merkel, Avrupa Birliði
Komisyonu Baþkaný Jose Manuel Barroso ve
A
Kerkük Sorunu AP’de
Patlamaya hazýr barut fýçýsý olarak
nitelenen Irak’ýn Kerkük kentindeki
durum Avrupa Parlamentosu çatýsý
altýnda düzenlenen bir toplantýda ele
alýnacak. ‘Kerkük’te insan haklarý
durumu ve kriz’ konulu toplantýya
Avrupa Parlamentosu Liberal Grubu
ev sahipliði yapacak. Brüksel’deki
toplantýya, Türkmen Cephesi Lideri
Sadettin Ergeç’in yaný sýra, Irak
Hükümeti ve Parlamentosu’ndan temsilciler ile Avrupa Parlamentosu’nun
çeþitli siyasi gruplarýndan önde gelen
isimler katýlacak. Toplantýda
‘’Kerkük’teki anlaþmazlýklarýn kaynaklarý, Geleceðin Irak’ý ve Kerkük’te
kriz’’ konulu oturumlar yapýlacak.
10
Ýran: Ýngiliz
Denizciler Sorguda
B
Avrupa Parlamentosu Baþkaný Hans Gert
Pottering ortak basýn toplantýsý düzenledi.
Merkel, Papa 16. Benedikt’in din unsurunun
Avrupa Anayasasýna dahil edilmesi yönündeki
isteðinin sorulmasý üzerine, konuya iliþkin
Birlik içinde tartýþmalar olduðunu belirterek;
“Kökenimizin Hýristiyanlýk ve Yahudiliðe
dayandýðý þüphe götürmez, ancak bunun
anayasada yer alýp almamasý tartýþýlabilir” dedi.
Jose Manuel Barroso da, anayasa için, liderlerden, bir an önce çözüm bulmalarýný istedi.
Halilzad’dan Ýtiraf
merika Birleºik Devletleri’nin
Baðdat Büyükelçisi Zalmay
Halilzad, Irak’taki siyasi
sürece dahil olmalarýný saðlamak
amacýyla bazý direniþçi grup temsilcileriyle temas kurduðunu kabul etti.
Görevinden ayrýlmasý beklenen
Halilzad, New York Times gazetesine
verdiði demeçte, seçimleri izleyen
dönemde ve hükümet kurma çalýþmalarý sýrasýnda farklý direniþçi gruplarýn temsilcileriyle görüþtüðünü
söyledi. Zalmay Halilzad, bu tür
görüþmelerin yapýldýðýný açýklayan ilk
Amerikalý yetkili oldu. New York
Times gazetesi, bu temaslarýn 2006
baþýnda baþladýðýný ve Sünni direniþle
Amerikan üst düzey yetkilileri arasýnda daimi
temaslar kurma giriþimlerinin de ilki olduðunu
belirtti. Gazete, Halilzad’ýn bu giriþimlerinin,
direniþçilerle temas kurulmasýna karþý çýkan
Bush yönetiminin tavrýna ters düþtüðünü kaydetti. Büyükelçinin, Amerikan ve Irak
hükümetlerinden direniþçilere af çýkarýlmasýný
Perþembe, 29 Mart 2007
asra Körfezi’nde, 15 Ýngiliz askerinin Ýran tarafýndan
gözaltýna alýnmasýyla Ýran’la Ýngiltere arasýnda çýkan
kriz sürüyor. Ýran
Dýþiþleri Bakaný
Yardýmcýsý Mehdi
Mustafavi, Ýngiliz denizcilerin “Ýran karasularýný
ihlal ettikleri gerekçesiyle
halen sorguda bulunduðunu açýkladý.
Mustafavi, Ýngiliz denizcilerin Ýran karasularýna
isteyerek mi veya yanlýþlýkla mý girdiklerinin
anlaþýlmasýnýn ardýndan,
gerekli kararýn verileceðini belirtti. Bu arada, Irak
Dýþiþleri Bakaný Hoþyar
Zebari, Ýngiliz denizcilerin, Ýran’da deðil Irak
karasularýnda gözaltýna alýndýðýný öne sürdü. Ýran Dýþiþleri
Bakaný Manuçehr Muttaki ile yaptýðý telefon görüþmesinde,
Zebari, denizcilerin serbest býrakýlmasýný istediklerini söyledi.
Zebari, ellerindeki bilgiye göre, Ýngiliz denizcilerin Irak’taki
Çok Uluslu Güç’te görev yaptýklarýný kaydetti. Ýran Devrim
Muhafýzlarý Deniz Kuvvetleri Komutaný General Murteza
Seferi, “Eðer Amerika Birleþik Devletleri Ýran ile savaþa girerse, bu savaþý bitiren Washington olmayacak” dedi. Seferi,
yaptýðý açýklamada, Ýran halkýnýn tek bir Amerikan askerinin
bile ülkeye girmesine izin vermeyeceðini belirtti. Uluslararasý
Atom Enerjisi Ajansý’yla iþbirliðini sýnýrlandýracaðýný bildiren
Ýran, nükleer faaliyetlerini de bir saniye için bile
durdurmayacaðýný kaydetti.
Ermenistan Baþbakaný
kalp krizinden öldü
istediði de biliniyor. Halilzad, “Þubat 2006’da
Samarra’daki Þiilere ait türbeye düzenlenen
saldýrý, baþta Baðdat’ta olmak üzere Þiilerle
Sünniler arasýnda eþi benzeri görülmedik þiddet olaylarýnýn fitilini ateþledi” ifadesini kullandý. Birleþmiþ Milletler Büyükelçiliði
görevine atanan Halilzad’ýn yerine eski
Pakistan Büyükelçisi Ryan Crocker’ýn atanmasý bekleniyor.
Mýsýr’da Anayasa
Referandumu
Mýsýr’da anayasanýn bazý maddelerinde deðiþiklik için referandum
yapýlýyor.
Referandumda, kayýtlý 36 milyon seçmen, Cumhurbaþkaný Hüsnü Mübarek
ve hükümetin reform olarak baktýðý
anayasa deðiþiklikleri için sandýk baþýna gidiyor. Oy verme iþlemi Türkiye
saati ile 20.00’da sona erecek.
Öngörülen anayasa deðiþiklikleri,
aralarýnda terörle mücadele amacýyla
polisin yetkilerinin artýrýlmasýyla ilgili
unsurlarýn da yer aldýðý 34 maddeden
oluþuyor. Anayasa deðiþiklikleri
paketinde, seçimlerin gözetimine
iliþkin maddeler de bulunuyor.
E
rmenistan’da kanlý parlamento baskýnýnýn yaþandýðý 2000
yýlýndaki fýrtýnalý günlerde görev baþýna getirilen Baþbakan
Andranik Margaryan (55) evinde geçirdiði kalp krizi sonucu
hayata veda etti. Ýktidardaki Cumhuriyetçi Parti’nin lideri olan
Margaryan’ýn ölümü üzerine Devlet Baþkaný Robert Koçaryan, bakanlar kurulunu olaðanüstü toplantýya çaðýrdý. Ermenistan’da 1999 yýlý
Ekim ayýnda dönemin Baþbakaný Vazgen Sarkisyan’ýn dahil olduðu 8
siyasetçinin öldürüldüðü kanlý parlamento saldýrýsýndan sonra Devlet
Baþkaný Robert Koçaryan tarafýndan Baþbakanlýða atanan Margaryan,
bilgisayar uzmanlýðý eðitimi almýþtý. Sovyetler Birliði döneminde
1970’li yýllarda aktif bir muhalif olan Margaryan, bu dönemde
Ermenistan’ýn baðýmsýzlýðýný desteklemekten iki yýl hapis yatmýþtý.
Aralarýnda Müslüman Kardeþlerin de
bulunduðu muhalif gruplar, referandumu boykot etme çaðrýsý yaptý.
Muhalefet, paketteki maddelerin,
seçimlerin denetimini zayýflatacaðýný
savunuyor. Deðiþiklikler arasýnda yer
alan ve yetkililere, hakim kararý
olmadan zanlýlarýn konuþmalarýný dinleme, yazýþmalarýný inceleme ve
evlerini arama yetkisi tanýnmasý
ülkede tartýþmalara yolaçmýþtý.
Merkel’den Din Vurgusu
Almanya Baþbakaný Angela Merkel,
Berlin’deki Avrupa Birliði 50’nci
kuruluþ yýl dönümünü törenlerinde
ilginç mesajlar verdi. Merkel,
“Kökenimizin Hristiyanlýða ve
www.yenidonem.org
Düny a Turu
Yahudiliðe dayandýðý þüphe götürmez”
dedi. Merkel’e, basýn toplantýsýnda
Papa 16’ncý Benediktus’un din unsurunun Avrupa Anayasasýna dahil
edilmesi yönündeki isteði hakkýnda
görüþü soruldu. Angela Merkel, bu
konuyla ilgili Avrupa Birliði içinde
tartýþmalar olduðuna iþaret ederek,
“Kökenimizin Hristiyanlýða ve
Yahudiliðe dayandýðý þüphe götürmez.
Ancak bunun anayasada yer alýp almamasý tartýþýlabilir” dedi. Avrupa’nýn
tarihi kökeninin Avrupa Anayasasýnda
yer almasýný kendisinin istediðini ifade
eden Merkel, kültürler arasý diyalogdan söz edildiði zaman, bunun, kendi
inançlarýna da vurgu yapýlmasý anlamýna geldiðini söyledi.
11
Ý
Türkiye
The Guardian’ýn Türkiye
Türkiye’nin AB þansý
Yorumu
azalýyor mu?
Perþembe, 29 Mart 2007
ngiliz The
Guardian gazetesi,
Avrupa Birliði’nin
iki dinamosuna suçlamada bulundu.
Guardian köþe yazarý
Simon Tisdall,
“Almanya ve
Fransa’nýn tutumu
AB-Türkiye iliþkilerini zehirliyor” dedi.
Tisdall, Avrupa Birliði’nin kuruluþunun 50.
yýldönümü dolayýsýyla Türkiye’nin adaylýðýný
deðerlendirdi. Türkiye’nin yaþadýðý hayal
kýrýklýðýnýn, Brüksel’in görüþmeleri Kýbrýs
yüzünden kýsmen askýya almasýyla derinleþtiðini belirten Tisdall, Türkiye’nin aday ülke
olmasýna raðmen yapýlan yýldönümü kutlamasýna çaðrýlmadýðýna iþaret etti. Tisdall, Paris
ve Berlin yönetimlerinin tutumunun Avrupa
Birliði-Türkiye iliþkilerini zehirlediðini vurguladý. Türkiye’deki kýzgýnlýk ve öfkenin yerini
Ý
iddialý bir fikre býrakmaya baþladýðýný vurgulayan Guardian yazarý,
“Bu görüþ; Türkiye’nin
aslýnda Avrupa Birliði’ne
ihtiyacý bulunmadýðý,
ama Avrupa’nýn kýrýcý
þovenizminden dolayý
piþman olacaðýna iþaret
ediyor” diye yazdý.
Yazar, “Hazar havzasýndan, Rusya’dan ve Türk Cumhuriyetleri’nden
Avrupa’nýn petrol ve gaz ihtiyacýnýn karþýlanmasýnda, Türkiye önemli geçiþ noktasý olarak
görev yapýyor. Bu da Moskova ile daha yakýn
iliþki kurulmasýný saðlýyor ve Azerbaycan’dan
Kazakistan’a kadar uzanan Türk Milletler
Topluluðu fikrini de canlandýrýyor” dedi.
Tisdall, Türkiye’nin Ýran ve Ýsrail gibi iki zýt
ülkeyle de dost olabildiðini belirterek,
Ankara’nýn Arap dünyasýnda da aðýrlýðýný artýrmakta olduðunu savundu.
Türkiye de Askerler Ýçin
Devrede
ngiltere Dýþiþleri Bakaný Margaret
Beckett’ýn Türkiye ziyaretine Ýran’da
gözaltýnda tutulan Ýngiliz askerlerinin durumu damgasýný vurdu. Türkiye ise Ýngiltere ile
Ýran arasýndaki görüþmelerde “kolaylaþtýrýcý”
rol oynuyor. Dýþiþleri Bakaný Abdullah Gül,
Ýran Dýþiþleri Bakaný Manuçehr Mutteki ile bu
konuda bir telefon görüþmesi yaptý. Mutteki de
konuyu incelediklerini belirtti. Toplantýda
Gül’e, Almanya Baþbakaný Angela Merkel’in
Avrupa Birliði’nin yýldönümü törenlerinde
Fransa Cumhurbaþkaný Jacques Chirac’a
verdiði, üzerinde “Napolyon’un Osmanlý’yý
yeniþini” gösteren kabartma bulunan kupayla
ilgili yorumu da soruldu. Abdullah Gül konuya
tepkisini, “Birliðin, geçmiþten ziyade gelecekle
ilgilenmesi gerekir, Geçmiþle uðraþmak,
Birliðin vizyonuna da pek yakýþmaz” sözleriyle dile getirdi. Ýngiltere Dýþiþleri Bakaný
Margaret Beckett, “Bu süreçte en güçlü
destekçiniz ve müttefikiniz olacaðýz” diyerek
desteðini yinelerken Kýbrýs konusunda ise
Kuzey Kýbrýs’a doðrudan uçuþlar için ciddi
hukuki engeller olduðuna dikkat çekti.
Erdoðan: “7 yýllýk reform
paketini nisanda açýklayacaðýz.”
R
ecep Tayyip Erdoðan, gelecek 7 yýlda
yapýlacak reformlarý içeren Avrupa Birliði
müktesebatýna uyum programýný
Nisan’da açýklayacaklarýný bildirdi. Erdoðan,
siyasi yaklaþým ne olursa olsun Türkiye’nin
teknik süreci kararlýlýkla sürdüreceðini vurgulayarak, “Biz yük olmaya deðil, yük almaya geliyoruz. Kararýnýz olumsuzsa, býrakýn yolumuza
gidelim” dedi. Erdoðan, “Deðerli arkadaþlar ya,
kendine güvenen düþünce özgürlüðünden korkar
mý? Kendine güvenen, inanç özgürlüðünden
korkar mý? Kendine güvenen, uluslararasý bu
iliþkilerde yeralmaktan korkar mý soruyorum
size. Kendimize güvenelim.” dedi. Erdoðan,
“Nitekim nisan ayý içinde 7 yýllýk Avrupa Birliði
müktesebatýna uyum programýmýzý açýklayacaðýz. Önümüzdeki 7 yýl boyunca müktesebata
uyum için hangi alanlarda, hangi reformlarý
gerçekleþtireceðimizi bu programda açýklayacaðýz.” diye konuþtu. “Kimseden ihale beklemiyoruz hakkýmýz neyse onu istiyoruz. Ha kimseye
de bu noktada ihtiyacýmýz yok. Eðer Avrupa
Birliði, Türkiye ile ilgili böyle bir olumsuzluk
düþünüyorsa verir kararý biz de yolumuza devam
ederiz.../ Eðer böyle bir düþünceniz varsa verin
kararýnýzý yola devam edelim... Biz yük olmaya
deðil yük almaya geliyoruz aslýnda bunun farkýnda deðilsiniz” dedi.
www.yenidonem.org
A
B’nin 50’nci yaþ günü kutlamalarýna ve bu
vesileyle yayýmlanan Berlin deklarasyonuna
bakýp baþlýktaki soruyu yekten “evet” diye
yanýtlamak mümkün. AB Dönem Baþkaný ve ev sahibi
Almanya, isteseydi üyelik yolundaki Türkiye’yi
gözlemci veya konuk olarak davet edebilirdi.
Önümüzdeki 50 yýl içinde bile Türkiye’nin üyeliðinin
gerçekleþeceðine inanmayan Þansölye Merkel, böyle
bir jest yapmaya lüzum görmedi. Eminiz ki eðer dönem
baþkaný ve ev sahibi Ýngiltere veya Ýspanya ya da Ýtalya
olsaydý, ta 1963’ten beri bu topluluðun içinde yer
almak için uðraþan Türkiye, bu önemli kutlamanýn
dýþýnda tutulmazdý...
Berlin deklarasyonuna gelince, bu belge de Türkiye’yi
cesaretlendirecek bir ifade taþýmýyor. Deklarasyonda
“geniþleme”nin lafý bile edilmiyor, sadece “dýþa açýklýk” terimi muðlak þekilde kullanýlýyor...
Bu iki örnek AB’nin 50’nci yýldönümünde,
Türkiye’ye olumlu herhangi bir mesaj vermek
istemediði þeklinde yorumlanabilir. Ne var ki AB’nin
þu andaki önceliði Türkiye deðil. Birliðin kendi yapýsý
ve fonksiyonlarýyla ilgili baþka sýkýntýlarý var. Her
kafadan bir sesin çýktýðý bir ortamda, AB yöneticileri
“geniþleme meselesini bir süre uyutmak” eðiliminde.
Farklý görüþler
Berlin’deki tören ve deklarasyon, bir bakýma AB’nin
halen içinde bulunduðu kararsýzlýðýn resmini çekti.
Kutlamanýn (ki gerçekten kutlanmaya deðer baþarýlar
da var) “neþeli” yanýna ve “halkla iliþkiler” boyutuna
aðýrlýk verildi. AB’nin bundan sonra ne yapacaðý
konusunda ise diplomatik bir üslupla, öncelikli konular
sýralandý.
Özetle Berlin’den çýkarabileceðimiz sonuç þu:
“Yirmiyediler” nasýl bir AB istedikleri konusunda ortak
bir görüþe ve stratejiye sahip deðiller. Çeþitli seçenekler
tartýþmaya açýk: AB “federal” bir yapýya mý sahip
olmalý, yoksa “uluslarýn birliði” olarak mý kalmalý?..
Birlik “yatay” olarak mý, yoksa “dikey” olarak mý
büyümeli, yani “geniþlemeli” mi, yoksa “derinleþmeli”
mi?.. AB ekonomik aðýrlýklý bir topluluk olarak mý
kalmalý, yoksa küresel bir rol üstlenerek stratejik ve
siyasal bir güç olmaya mý çalýþmalý?..
Bunlar AB’de önümüzdeki dönemde çok konuþulacak ve tartýþýlacak. Birliðin temel yapýsýyla ilgili çalýþmalarýn 2009 yýlýna kadar tamamlanacaðý (deklarasyonda da) belirtiliyor. Bakalým bu süre içinde bir anlaþma
saðlanacak mý ve bu gerçekleþirse, nasýl bir AB ortaya
çýkacak?..
Ayný noktadayýz
Geçen hafta da belirttiðimiz gibi, Türkiye’nin AB
üyeliði þansý, Birliðin bu tartýþmalarýn sonunda ne gibi
bir iþlev ve rol üstlenmek isteyeceðine baðlý.
Olasýlýklardan biri, AB’nin kendi içinde entegrasyonunu pekiþtirmeyi ve “geniþleme”yi bir süre dondurmayý yeðlemesidir. Bu, Türkiye’nin üyelik þansýný büsbütün zayýflatýr, hatta ortadan kaldýrýr. Diðer bir
olasýlýk, AB’nin kendi müstakbel siyasal yapýsýný belirlerken, “geniþleme” sürecini devam ettirmek istemesidir. AB içinde böyle bir isteðin güç kazanmasýnda
yeni konjonktürel etkenler rol oynayabilir. Örneðin
terör, güvenlik, enerji, göç, küresel ýsýnma gibi meseleler karþýsýnda iþbirliðini geniþletmek zorunluðu
hissedilebilir... Bu durumda Türkiye’ye duyulacak
ihtiyaç, Ankara’ya daha sýcak bakýlmasýna yol açabilir.
Ama bugün, geçen aralýkta Brüksel’de alýnan kararýn
belirlediði noktadayýz. Berlin deklarasyonu bu baðlamda yeni bir þey getirmemiþtir. Olsa olsa Berlin’deki kutlamalar, havayý biraz da soðutmuþtur...
(Sami Kohen’in Milliyet’ten alýnan yazýsýdýr)
Güncel
Gül, Makedonya’yý ziyaret etti
Gül ile bölgesel sorunlarý da ele aldýklarýný belirten Miloþoski, ‘Kosova sorununun bir
an önce bölgeye istikrar getirecek þekilde çözülmesi’ konusunda görüþ birliði içinde
olduklarýný kaydetti.
T
Enis TABAK
ürkiye Cumhuriyeti Dýþiþleri Bakaný
Abdullah Gül’ün Makedonya’nýn
baþkenti Üsküp’e düzenlediði günübirlik ziyarete iki ülkenin karþýlýklý destek teyidinin yaný sýra iliþkilerin tarihî derinliðini
gözler önüne seren bir kitap damgasýný vurdu.
Ýlk ziyaretini Makedonya Baþbakaný Nikola
Gruevski ile gerçekleþtiren Gül, daha sonra
meslektaþý olan Antonio Miloþoski ile bir
araya geldi.
Makedonya Dýþiþleri Bakaný Antonio
Miloþoski, Gül’e iki ülke devlet arþivlerinin
ortak çalýþmasýyla oluþturulan “Osmanlý
Döneminde Makedonya” adlý kitabý hediye
etti. Sürprizi için Miloþoski’ye teþekkür eden
Gül, bu kitabýn, iki ülke arasýndaki iliþkilerin
temelinin ne kadar güçlü olduðunun göstergesi
olduðunu söyledi. Makedon bakan da iki ülke
arasýnda karþýlýklý güven ve saygýya dayanan
iliþkilerden duyduðu memnuniyeti dile getirdi.
Gül ile bölgesel sorunlarý da ele aldýklarýný
belirten Miloþoski, ‘Kosova sorununun bir an
önce bölgeye istikrar getirecek þekilde
çözülmesi’ konusunda görüþ birliði içinde
olduklarýný kaydetti. Makedon bakan,
Türkiye’nin NATO üyeliði konusunda verdiði
destekten dolayý teþekkür etti. Miloþoski’nin,
görüþmede Gül’e iki ülke iliþkilerinin göstergesi olarak Türkçe ‘ortak’ kelimesiyle hitap
ettiði öðrenildi. Abdullah Gül de Türkiye’nin
Makedonya’yý anayasal adýyla tanýyan ilk ülke
olmasýný dostluðun temeli olarak gösterdi.
Üsküp’ün Avrupa ve Atlantik kurumlarýnda yer
almasýný güçlü þekilde desteklediklerini
söyleyen Gül, Makedonya’da Osmanlý’dan
gelen kültür ve mimarinin korunmasýnýn da
iliþkiler açýsýndan önemine dikkat çekti. Bir
soru üzerine iki bakan da Kosova’nýn statüsü
konusunda BM sürecine desteklerini dile getirdi.
Dýþiþleri Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý
Abdullah Gül, günübirlik ziyaret için gittiði
Üsküp’te, Makedonya Cumhurbaþkaný Branko
Çýrvenkovski tarafýndan kabul edildi.
Parlamento binasýnda yapýlan görüþmeden
görüntü alýnýrken, herhangi bir açýklama yapýlmadý. Bakan Gül, parlamentoya gelmeden
önce ise Makedonya Dýþiþleri Bakaný Antonio
Miloþoski’nin onuruna verdiði yemeðe katýldý.
Dýþiþleri Bakaný Gül, Üsküp temaslarý
çerçevesinde Osmanlý döneminde Balkanlar’da
yapýlan ilk ve en eski camilerden biri olan ve
restorasyonu süren Mustafa Paþa Camisini
ziyaret ederek, yetkililerden bilgi aldý.
Gül daha sonra Üsküp’te düzenlenen TürkiyeMakedonya Ýþ Konseyi toplantýsýna katýldý ve
Türk toplumunun temsilcileriyle bir araya
geldi.
Perþembe, 29 Mart 2007
“Domuz Ahýrý” ile sanat severler büyülendi
12
Zekeriya Hocalar 30’uncu
sanat yýlýna adýmladý
Bayraklý Tepekule Kültür Merkezinde sahnelenen
“Domuz Ahýrý” oyunuyla 30’cu sanat yýlýný kutlayan
Zekeriya Hocalar, sevenleriyle yine tiyatroda buluþtu.
G
üney Afrikalý yazar Athold
Fugard; ýrkçýlýða karþý yazdýðý
oyunlarýndaki özgürlük
olgusunu 2’inci Dünya Savaþý’nýn
Sovyetlerinde sýra dýþý bir öyküyle
çarpýcý bir þekilde yineliyor. Fugard’ýn
yazdýðý “Domuz Ahýrý” net bir mesaj
içeriyor: “Size baðýmlý olaný özgürleþtirmezseniz siz de özgürleþemezsiniz...” Anne özlemiyle savaþtan
kaçan Pavel’in karýsý Praskoya ile
yaþadýðý ev, evdeki domuz ahýrý, güneþ
görmeden geçen uzun yýllar, kiþilik
bölünmeleri ve iç çatýþmalar, oyunun
ilginç psikolojik yapýsýný yansýtýyor.
Büyüleyici bir performans sergileyen Zekeriya Hocalar’a baþ
rolde baþarýlý oyunuyla Ýclal Kankale eþlik etti. “Domuz
Ahýrý”nýn yöneticiliðini Tamer Levent, sahne tasarýmýný
Tayfun Çebi, Koþtüm tasarýmýný ise Bora Serin gerçekleþtirdi.
Oyunun teknik kadrosu þu isimlerden oluþtu: Birol YýlmazAtakan Delta, Efektör: Onur Kurtuluþ Kara, Dekoratör: Cesur
Hasýrcý-Naci Altürk. Oyun bitiminde seyirciler tarafýndan
coþkuyla ve ayakta alkýþlanan Zekeriya Hocalar konuklarýný
defalarca selamladý. Yönetmenlik ve filim oyunculuðunu birlikte sürdürürken ara verdiði tiyatro oyunculuðuyla 30’uncu
yýlýna merhaba diyen Zekeriya Hocalar’ý bu çok özel
gecesinde sevenleri yalnýz býrakmadý.
Oyun sonrasýnda düzenlenen törenle Zekeriya Hocalar’a
30’uncu yýl anýsýna plaket verildi. Ayrýca baþ rol oyuncusu
Ýclal Kankale, oyunun yönetmeni Tamer Levent, sahne
tasarýmcýsý Tayfun Çebi, kostüm tasarýmcýsý Bora Serin, oyuna
katkýda bulunan ve destek veren Karþýyaka Belediyesi adýna
Karþýyaka Belediyesi Balkan Yardýmcýsý Yavuz Pasa ve
TÜMED TCS Sýnavý Öncesi Üniversite
Adaylarýný Bilgilendirdi
T
Enis TABAK
ürkiye üniversitelerinden mezun olan
Türk, Arnavut, Boþnak asýllý gençlerin
bir araya gelerek kurduklarý Türkiye
Mezunlarý Derneði-TÜMED ilk faaliyetlerini
bu sene Türkiye’ye eðitim görmek için gidecek
olan öðrencilere rehberlik konusunda bir
toplantý düzenleyerek baþlattý. 22 Nisan tarihinde gerçekleþecek olan Türk Cumhuriyetleri
ile Türk ve Akraba Topluluklarý Sýnavý-TCS
öncesi öðrencilere yönelik rehberlik toplantýsý
gerçekleþtiren TÜMED üyeleri, her
yýl yaþanan tercihler sýralamasý
hatalarý hakkýnda bilgi vererek
bölümlerin tanýtýmýný da yaptýlar.
Toplantýda öðrencilerin merak ettikleri sorular da Türkiye üniversitelerinde okumuþ mezunlar
tarafýndan cevaplandýrýldý.
Prizren Týp Lisesinde gerçekleþen
toplantýya çok sayýda öðrenci
katýldý.
Toplantýda þi kiþiler bilgi verdi:
Orhan Lopar - Tercihlerin sýralanmasý, Eczacýlýk hakkýnda Yeta Ýgci,
Ýngiliz Dili ve Edebiyatý Ayla
Þahin, Gazetecilik ve Hukuk Güner
Ureya, Radyo TV ve Sinema -
Mediha Yarýmhoroz, Biyoloji ve Genetik
Moleküller Biyoloji, Týp, Gýda Mühendisliði
Erol Kala, Bilgisayar Mühendisliði ve diðer
mühendislikler Tuna Bütüç, Jeoloji, Jeodezi,
Meteoroloji Sunay Kabas. Toplantýya katýlan
Türk Ýþbirliði ve Kalkýnma Ýdaresi-TÝKA
Kosova Temsilcisi Arslanbaþ’ta
Uluslararasý Ýliþkiler ve Kamu Yönetimi
hakkýnda üniversite adaylarýný bilgilendirdi.
Yeni kurulan derneðin ofisi eski Türk Kýzýlayý
binasý þimdiki TÝKA binasý altýnda bulunmaktadýr.
www.yenidonem.org
Karþýyaka Belediyesi Meclis üyesi Yýlmaz Yýlmaz, Kent A.Þ.
yönetim kurulu baþkaný Halil Arda, oyunun sponsorlarýndan
Terbay A.Þ. yönetim kurulu baþkaný ve Karþýyaka Belediyesi
eski Baþkaný A. Kemal Baysak, yazar iþ adamý Yakup
Almelek, sponsor kuruluþlar Tepekule, Yards, Dev Ajans ve
Rekser firmalarýnýn temsilcilerine de teþekkür belgesi ve çiçek
takdim edildi. Oyunu izleyenler arasýnda TRT’nin deneyimli
yapýmcýlarýnda Seynan Levent ve babasý devlet eski bakaný
Ýsmet Sezgin de yer aldý.
Tören sonrasýnda bir konuþma yapan Zekeriya Hocalar geceye katýlan tüm konuklara teþekkür ederek; “Bu otuz yýlý sanata yoðun bir emek vererek büyük bir çabayla, mücadeleyle ve
coþkuyla yaþadým. Bu geceyi sizlerle hep birlikte var ettik.
Emeði geçen herkese teþekkür ediyorum. Bundan sonra da
yine birlikte yürüyeceðiz. Ýyi ki varsýnýz” dedi.
Karþýyaka Belediyesi Meclis üyesi Yýlmaz Yýlmaz da
konuþmasýnda Zekeriya Hocalar’ý tiyatro sanatýndaki 30’uncu
yýlýný kutlayarak; “Karþýyaka Ýzmir’li tiyatro severlere sunduðu performansýyla, Karþýyaka Belediye Tiyatrosu ile gerçekleþtirdiði çalýþmalarýyla Zekeriya Hocalar’ýn baþarýsýný takdir
ediyor, destekliyor ve devamýný diliyoruz” dedi.
“Ege Telgraf”
13
Perþembe, 29 Mart 2007
Kültür
ÝZLENÝMLER
Kosova’da Türkçe’nin Serüveni Sürüyor
Kosova’da Türkçe’nin serüveni sürüyor.
Kosova’da 1389’dan itibaren boy veren
Türkçe’nin serüveni burada, Kosova’nýn
yeniden yapýlanma süreci çerçevesinde
sürüyor. Kosova’da parlak, aydýnlýklý
dönemlerden olduðu gibi karanlýk
dönemlerden de geçen Türkçe bugün bir
alacakaranlýkta parlak, dilimiz açýsýndan
umut verici noktalarýyla kendi serüvenine
devam ediyor. Bu parlak noktalarý biraz
açmak istiyorum:
Ana okullarýmýz, ilkokullarýmýz, ortaokul
ve liselerimiz, Priþtine Üniversitesi
çerçevesindeki fakültelerde Türkoloji ve
Türkçe Sýnýf Öðretmenliði gibi bölümlerimiz; gençlerimizin bir bölümünün
Türkiye üniversitelerinde eðitim
almasý…
Kültür ve sanat derneklerimiz, yayýn
etkinliklerimiz… Halk arasýnda yaþayan
gelenek ve göreneklerimiz, sanatçýlar
tarafýndan dile getirilen ve sanat eserlerimize yansýyan veya yerleþtirilen dil ve
sanat kimliðimiz…
Bugün Kosova’da yürürlükte olan
Anayasal Çerçeve gibi bir UNMIK
regülasyonunda Anayasal Çerçeve’nin ve
Kosova kanunlarýnýn Resmi Gazete’de
Türkçe de basýlmasýný düzenleyen
hükümler… Prizren’de Türkçe’nin
bugünkü durumu ve yasa ile, yüzdelikler
dýþýnda resmi bir dil konumuna getirilmesi; Mitroviça’da Türkçe’nin geleneksel
bir dil bazýnda belediye kararý ile resmi
kullanýmda olan dil özelliðini kazanmasý
…
Demokrasi çarkýnda Türk toplumu olarak
temsil edilmemiz vb.
Bunlar, dil sorunlarýmýzýn alacakaranlýklarýnda birer aydýnlýklý noktadýr.
Öte yandan, Türkçe’nin burada diðer
dillerle eþitliði konusu, yani Türkçe’nin
eþitliði ve resmiyetinin Kosova’nýn yeni
anayasasýnda yer almasý, bunun bir
anayasa kuralý olarak düzenlenmesi ve
Kosova’da yüzdeliksiz bir dil yasasýnýn
çýkarýlmasý, bugün çözüme kavuþmamýþ
sorunlarýmýzýn baþýnda gelen konulardýr.
Türkçe’nin bu zaman dilimindeki Kosova
serüveninde dilimizin bir yandan Kosova
hukuk düzenleme kurallarý ile kazanýlmýþ
bir hak olarak düzenlenmesi, diðer yandan da mevcut düzenleme kurallarýnýn
uygulanmasý yani Türkçe’nin Kosova
pratiðinde kendi yerini almasý çok önemlidir. Bununla ilgili çözüm, daha doðrusu
giriþim ve eylem bekleyen sorunlarýmýz
vardýr. Bu sorunlarýn henüz çözülmemiþ
olmasý bizi rahatsýz etmekte, buralarda
düþünülen parlak geleceðimize gölge
düþürmektedir. Bu sorunlarýn hem siyasal
planda hem de sivil toplum kuruluþlarý
platformunda, ama ayný ciddiyetle, tarihi
sorumluluðun bilincinde olarak, bugünkü
iþi yarýna býrakmadan sürekli ve
eþgüdümlü bir biçimde gündeme getirilmesi gerekmektedir.
Bizim için var olmak veya var olmamak
özelliði taþýyan bu konudan — Türkçe’nin
Kosova’da eþitliði konusundan rahatsýz
olanlar önünde dürüstlükle davranmalý,
bunun bizim için önemini onlara bir kez
daha ve bir kez daha anlatmalý; bu arada
tüm bunlarý hoþgörülü, saygýlý, anlayýþlý;
bununla birlikte, azýnlýk psikolojisinin
etkisinden kurtulmuþ, biz de yapýcý unsu-
Mehmet Âkif’te “Medeniyet” 3
Büyüklerimiz
M
. Akif, Kastamonu’da,
Nasrullah Camii’nde irad ettiði
vaazýnýn bir yerinde þöyle der:
“Avrupalýlarýn ilimleri, irfanlarý,
medeniyetteki, sanayideki terakkîleri
inkâr olunur þey deðildir. Ancak
insaniyetlerini, insanlara karþý olan
muamelelerini kendilerinin maddiyattaki
bu terakkîleri ile ölçmek katiyen doðru
deðildir. Heriflerin ilimlerini, fenlerini
almalý. Fakat kendilerine asla inanmamalý, kapýlmamalýdýr.” (Ersoy,
Sebilürreþad, 1339, s. 250) Batý’ya son
derece temkinli ve ölçülü yaklaþan M.
Akif, baþka bir makalesinde
“Memleketimizde iki sýnýf halk görüyoruz: Ne varsa Þark’ta vardýr, Garb’a
doðru açýlan pencereleri kapamalýyýz”
diyenler. “Ne varsa Garp’ta vardýr.
Harîm-i âilemizi bile Garplýlara açýk
bulundurmalýyýz” iddiasýna kadar varanlar. Bana öyle geliyor ki, ne varsa
Þark’ta vardýr diyenler, yalnýz Garb’ý
deðil, Þark’ý da bilmiyorlar, nitekim ne
varsa Garp’ta vardýr davasýný ileri sürenler, yalnýz Þark’ý deðil Garb’ý da
tanýmýyorlar.” (Ersoy, 1327, s. 357) diyerek ülkemizdeki Þark-Garp hakkýndaki
ifrat-tefrit arasýnda gidip gelen fikirleri
gözler önüne serer ve Batý’yý da tümüyle
yok saymaz. Avrupa’dan yararlanabile-
ceðimiz hususlarýn da olduðunu kabul
eden Akif, Avrupa’ya karþý son derece
þuurlu bir yaklaþým içindedir. Safahat’ta
M. Akif’in Avrupa’ya nasýl baktýðýný
daha net görmek mümkündür.
Sözlüklerde genelde yön olarak ele
alýnan “Garp” kelimesi, M. Akif’in þiirlerinde bir zihniyeti, dini, Avrupa kýtasýný
ve medeniyetini temsil eder. Safahat’ta
bir ilim diyarý olarak gösterilen Batý ile
iliþkilerimizin nasýl olmasý gerektiði
üzerinde durulurken, Batý’nýn çalýþkanlýðý, Batý medeniyetinin güzellikleri
yanýnda çirkinlikleri, Batý’nýn çifte standart uygulamalarý ve maddi açýdan
zenginliði ile ilim ve sanayideki üstünlüðü gözler önüne serilmektedir.
Batý ile iliþkilerimizde Japonlarý örnek
almamýz gerektiðini ifade eden M. Akif,
Batý’nýn kýymetli, iþimize yarayacak
eþyalarýný almamýzda bir sakýnca
görmez. Ancak “moda” gibi millî
bünyemize uymayan çirkinliklerin
ülkemize girmesine de izin verilmemelidir. M. Akif bu düþüncelerini þu mýsralarla ifade eder:
Garb’ýn eþyasý, eðer kýymeti hâizse
yürür / Moda þeklinde gelen seyyie gümrükte çürür. (Ersoy, 1990, s. 145)
ÝS KE N DE R MU Z BE G
ruz diye gözü korkmaz bir tavýr
sergilemeliyiz. Çünkü adalet, belgeler ve
kanýtlar bizim tarafýmýzdadýr.
Türkçe’nin bu yüzyýllýk serüveninin bu
safhasýnda burada þu noktalara deðinmekte yarar vardýr:
Dil bayraðýmýz Mitroviça’da bayrak
bekleyen rüzgara kavuþtu.
Türkçe KDTP’nin giriþimi ve Mitroviça
Belediye Meclisi’nin kararý ile
Mitroviça’da resmi kullanýmda dil özelliðini kazandý.
Bu çok güzel ama bunun devamý gelmelidir:
Eðer bu iþte bir dürüstlük varsa, ki ben
bu iþte Mitroviça’daki demokrasi çarkýnda bir dürüstlüðün olduðuna inanmaktayým, bu konuda, bunu pekiþtirici,
yaygýnlaþtýrýcý ve tanýtýcý giriþimler de
yapýlmalýdýr. Örneðin: Türkçe konusunda
Mitroviça Belediyesi’nde alýnan kararýn
Mitroviça Belediye Tüzüðü’nde de yer
almasýnýn saðlanmasý gerekmektedir. Bu
belediye, belediye tüzüðünde bu konuda
deðiþikliklerin ve eklemelerin yapýlmasý
için hemen giriþimde bulunmalýdýr.
Çünkü böyle bir düzenlemenin Mitroviça
Belediye Tüzüðü’nde yer almasýnýn dilimizin eþitliði açýsýndan büyük önemi
vardýr.
Bundan baþka Mitroviça Belediyesi,
Kosova Belediyelerinin Özyönetimi
Yasasý’nýn belediyeler arasý iþbirliðini
düzenleyen madde hükümlerine uygun
bir biçimde Výçýtýrýn, Priþtine ve Gilan
belediye meclislerini bu konuyla ama
resmi bir yazý ile tanýtmalýdýr.
Priþtine ve Gilan belediyelerinde etkinlik
gösteren siyasal otorite ve sivil toplum
kuruluþlarýmýz Mitroviça’yý örnek göstererek, söz konusu belediyelerin de
Bir baþka yerde:
Alýnýz ilmini Garb’ýn
alýnýz san’atini, / Veriniz
hem de mesâinize son
süratini. (1990, s. 160)
diyen M. Âkif, Batýnýn
ilim ve sanat yönünü ön
plana çýkarmakta ve
Batý’nýn ilim ve sanat
cihetine yönelmemiz
gerektiðini ifade etmektedir.
Medeniyyet girebilmiþ
yalýnýz fenniyle / O da
sâhiplerinin lâhik olan
izniyle. (1990, s. 145)
M. Akif, bu mýsralarda
medeniyet ile fennin, bilimin yakýnlýðýný
ortaya koyar. Safahat’ýn ikinci kitabý
olan “Süleymâniye Kürsüsünden” adlý
manzumede geçen bu mýsralarda, Batý
medeniyetinin sadece ilmini ve fennini
almamýz gerektiði düþüncesi verilir.
Yukarýda da zikredildiði gibi bu konuda
Japonlar örnek alýnmalýdýr. Onlar
Batý’nýn yalnýz fennini, ilmini almýþlar,
Batý’nýn kültürel deðerlerinden uzak durmuþlardýr. Bizde ise tam tersi yapýlmaktadýr.
M. Akif: Hele i’lâný zamanýnda þu
mel’un harbin / “Bize efkâr-ý umumiyyesi lâzým Garb’ýn / O da Allah’ý býrakmakla olur” herzesini / Halka iman gibi
telkîn ile dînin sesini / Susturan aptalýn
www.yenidonem.org
Türkçe’yle ilgili karar almalarýný ve bunu
tüzüklerine geçirmelerini önermelidir.
Prizren Belediye Meclisi, yukarýda adý
geçen yasa hükümlerine dayanarak,
Mitroviça Belediyesi’nin Türkçe’nin
Mitroviça’da Geleneksel Bir Dil Olarak
Resmi Kullanýmda Olmasý’na dair
kararýyla ilgili memnuniyetini Prizren
Belediye Meclisi’nin bir toplantýsýnda
törenli bir biçimde dile getirmeli,
dolayýsýyla bunu selamlamalý, desteklemeli, hatta kutlamalý ve tüm bunlarý
kapsayan resmi bir yazý ile þimdilik
Priþtine, Gilan ve Výçýtýrýn belediye
meclislerine baþ vurmalý, konunun bu
belediyelerde de aðýrlýk taþýdýðýna
inandýðýnýn altýný çizmeli, bu belediye
meclislerinin konuyu gündeme
getirmeleri gerektiðini vurgulamalýdýr.
Yeni kurulan Mamuþa Belediyesi’nin de
Prizren Belediyesi’nin giriþimde bulunmasý önerildiði doðrultuda hareket etmesi
uygundur.
Çünkü… Demokrasi dediðimiz süreç
sýnýrlý ve kalýplaþmýþ bir süreç deðildir;
etkinliði ve kapsamý sonuna kadar ve
ebedi olarak tanýmlanmýþ bir süreç
deðildir. Demokrasi süreci kendi
bünyesinde yeni açýlýmlara ve yeni giriþimlere her zaman yer vermeye hazýr
olan bir süreçtir.
Çünkü… Erimeden bütünleþme
dediðimiz süreç sadece ve sadece böyle
giriþimlerle ve bütün Kosova’da
Türkçe’yle, dolayýsýyla Kosova Türk
Toplumu’yla ilgili olumlu bir havanýn
yaratýlmasýyla mümkün olacaktýr.
Bugün demokrasi çarkýnda yer alan temsilcilerimizden bu gibi yeni giriþim ve
açýlýmlara imza atmalarýný beklemek
doðal hakkýmýzdýr.
idrâkine bol bol
tükürün! (1990, s. 170)
mýsralarýnda Batý’nýn
“efkâr-ý
umumiyesi”nden söz
ederek Batý’nýn sadece
ilim ve sanattan ibaret
olmadýðýný, bizim
toplumumuza uymayan
pozitivist fikirlerinin de
bulunduðunu ifade
etmektedir.
O günlerde, “Tek bir
medeniyet vardýr, o da
Batý medeniyetidir”
þeklinde bir düþünceye
sahip olan Abdullah
Cevdet gibi bazý aydýnlar, Osmanlýnýn
geri kalýþýný dine dayandýrmakta,
ilerleyebilmemiz için Batý’nýn bütün
fikirlerini kabul etmemiz gerektiðini,
bunun için gerekirse “Allah” inancýnýn
dahi terk edilebileceðini ileri sürmektedirler. Dönemin önemli isimlerinden
Said Halim Paþa, aydýnlarýn bu halini
þöyle anlatýr: “Bu aydýn sýnýf, Batý
medeniyetinin tesiri altýnda þahsiyetini
kaybetmiþ ve aþýrý derecede Batý hayranlýðýna mübtelâ olmuþtur. Daha da fenasý
bu aydýnlar millî kurtuluþumuzun çaresini, kendilerinin tutulduðu bu hastalýðýn
bütün memlekete yayýlmasýnda görmektedirler.) (S. Halim, 1993, s. 61)
Kültür
Perþembe, 29 Mart 2007
Kosova Türk Toplumunun Mihenk Taþlarýndan “Doðru Yol” Derneði ve Kosova’da Türkçe Eðitim
Gerçekler Iþýðýnda Kosova’da Türkçe Eðitimin
55. Yýldönümü
TEFRÝKA 25
Emektar Öðretmenlerimizin Türk Eðitimine Katkýlarý
ÞABAN TOPKO
Y
apmýþ olduðumuz röportaj esnasýnda
kendi hayatý kadar eðitimi seven ve
eðitime önem veren Sayýn Þaban Topko
öðretmenlik mesleðinin bugün dünyada en
kutsal ve en zor mesleklerden biri olduðunu da
vurgulamýþtý. Bunu derken Topko bu kutsallýðý
yeryüzünün en deðerli varlýðýný yani Allah’ýn
yarattýðý insaný yetiþtirmeden daha kutsal ne
olabilir diye ifadesini kullanarak, dünyada iyi
insan yetiþtirmenin en zor iþlerden birinin de
olduðunu tefhim ederek, bu sürecin pek kolay
olmadýðýný da vurgulamýþtý.
Topko’ya göre öðretmenin, iþlenmemiþ bir
maden gibi olan çocuk beyinlerini büyük
emekle iþleyen, ona doðruyu ve yanlýþý
gösteren insan olarak, baþarýya giden
öðrencinin yolculuðunda bir rehberidir. Hem
ilim hem de ahlak yönünden kiþinin yükselmesinde basamak olur, gül yetiþtirmek için
toprak olur, su olur, hava olur.
Öðretmenler eðittikleri öðrencilerine güç ve
moral vermektedir. Öðretmen, hiç kimseye
muhtaç olmamak için hayatlarýnýn büyük bir
bölümünü çocuklara adamýþ ve onlarý örnek bir
kiþi yapmak için çaba sarf eden bir
hizmetkârdýr. Öðretmenin gayesi çocuklarýný
yani öðrencilerini mutlu, güçlü, onurlu, mütevazý ve saygý gösterilen insanlar olarak yaratmaktýr. Öðrenciler öðretmen için sevilen deðil,
en çok sevilen kiþiler olmalýdýr. Çünkü çocuklar bir çiçektir ve tabi ki çocuklarýn çiçek
olmasýnda en büyük pay yine öðretmenindir,
Öðretmenin, öðrencileri topluma yararlý bir kiþi
olarak yetiþtirmek baþta ödevlerinden biridir.
Öðretmen, bir annenin yavrusuna olan merhameti gibi, öðrencileri merhamet eder, saygý
gösterir, yardým eder ve hiçbirini incitmez. Ýyi
bir öðretmenin sýnýfýnda her zaman sevgi,
saygý, hoþgörü, güzellik ve çalýþmak vardýr
diyor emektar öðretmenlerimizden Þaban
Topko.
*****
Þaban Topko eðitime nasýl baþladýðýný þöyle
açýklamaktadýr.
1950-1951 yýlýnda o zamanda yedi yýl süren
ilkokulu bütünledim. Ayný yýlýn nisan ayýnda
ilk Türkçe sýnýflar açýldý. Her zaman hayatýmda
hayal ettiðim öðretmen olmaktý. Dolayýsýyla
Belediyeye öðretmen olmak için baþvurdum ve
hemfikirlik aldýktan sonra Üsküp’e gittim ve üç
aylýk öðretmen kursuna baþladým ve çok iyi bir
baþarýyla kursu bitirdim. Kursu bitirdikten
sonra Prizren’e döndüm ve ilk olarak Mýsýrlýlar
okulunda (birinci sýnýf öðretmeni olarak) öðretmenlik hayatýma baþladým. O dönemde öðretmen kadrosu olmadýðýndan dolayý iki devrede
çalýþýyordum. Birinci devrede Þübe
Raif
sýnýfýyla (anaokulu sýnýfýyla) ikinci
VIRMÝÇA
devrede de sýnýf öðretmeni
olduðum birinci sýnýfýyla çalýþýyordum.
Sýnýfýmda 49 öðrenci vardý.
O yýllarda Eðitime baþladýðýmda yer
sorunu yaný sýra kitap sorunu da büyük güçlükler yaratmaktaydý. Hazýrladýðýmýz dersleri
genelde çevrilerle yapýyorduk. Çalýþtýðým sýnýfta 49 öðrenci olmasýna raðmen, genç olduðumdan dolayý, ben bu konuda pek güçlük çekmedim ve uzun zaman Türkçe dersini hiçbir engelsiz ve büyük bir hevesle veridim. Fakat bugün
bu dersi verebilir misiniz sorarsanýz, cevabým
hayýr olurdu. Çünkü bugün bu dersi vermek
için iyi bir Türkçenin yanýnda daha çok þeylerinde bilinmesi gerekir. Çünkü bugünkü
öðrencilerimiz çok zekâlý olduklarýndan dolayý
bir öðretmenin yanlýþlýðýný da bulma durumundadýrlar. Yani þimdi bazý çalýþkan öðrenciler öðretmenlerinden bile Türkçeyi daha iyi
konuþuyorlar. O zamanda böyle zekâ yoktu ve
biz ders esnasýnda böyle bir durumla karþýya
pek o kadar gelmezdik. Geldiðimizde de bunu
kolaylýkla halledebilme durumundaydýk. Bu
derken benim hayatýmda en iyi öðretmenlik
dönemimin de Ekonomi okulunda olduðunu
vurgulamak istiyorum.
Eðitim hayatýmda sadece ilkokullarda
deðil, lisede, Öðretmen okulunda ve Ekonomi
okulunda da ders verdim. Eðitimde 15 yýl
çalýþtýktan sonra emekliye ayrýlýncaya kadar
ilkin Motra Çiryazi, daha sonra da Mustafa
Baki ilkokullarýnda müdür muavini olarak
çalýþtým ve bu görevde iken 1992 yýlýnda emekliye ayrýldým. Eðitimde çalýþtýðým dönemde 15
kadar nesil yetiþtirdim. Morta Çiryazi ilkokulunda yapmýþ olduðum müdür muavini döneminde bana okul müdürü olan Merhum Talat
Paçarizi’nin çok yardýmlarý olmuþtur. Ýlk yýllarda Hafiz
Veysel, Necat
Matrancý, Ethem
Sümer, Kenan
Þener, Cemil
Þengül, Ülkü
Jýlta, gibi deneyimli öðretmenlerle çalýþtým.
Öðretmenlik
mesleðini çok
sevdiðinden
dolayý Þaban
Topko öðretmen
olmanýn sýrlarýný þöyle
açýklýyor.
9-10 yaþýnda öðrenci iken
derslerimi ve öðretmenlerimi çok seviyordum
ve her zaman öðretmen olma umuduyla
yaþadým. Hoça Mahalle okuluna yanaþýp oradaki bütün öðretmenleri seve seve seyrediyordum. Öðretmen olmak için þartlardan biri
öðretmen olarak doðmalýsýn ve bu mesleði
canýn kadar sevmelisin. Bazý kiþiler öðretmenlik mesleðini sevmediðinden bu mesleðin aðýr
olduðunu bildirmektedirler. Aksine bu mesleði
sevenler için öðretmenlik mesleði aðýr deðildir
aksine mutluluktur ve þereftir. Ben öðretmenliði hayatým ve öðrencilerimi kadar sevmiþim.
Ben bir okul gününü hayatýmýn en iyi günü
olarak nitelendiren öðretmenlerden biriyim. Bu
yüzden bugün bana seven öðrencilerim, hala
öðretmen olarak itap eder benimle yolda buluþtuðumuzda sohbet eder halimi sorarlar.
www.yenidonem.org
14
Doðru Yol Türk Kültür Sanat Derneðinin
55. KuruluþYýldönümü
TEFRÝKA 25
“Doðru Yol” derneðinin ve kollarýnýn yýldönümü kutlamalarý
“Doðru Yol’un yetiþtirdiði
kiþiler
“Doðru Yol” Türk Kültür Sanat
Derneði Kosova’da etkilik
gösteren en büyük amatör
derneklerinden biri olarak,
muhtelif alanlarda Kosova ad
yapmýþ birkaç sanatçý, besteci,
ressam, þair, yazar, araþtýrmacý
yaratmýþtýr. Bu sanatçýlarýnýn
çoðu solist olarak Priþtine Radyo
bantlarýnda 40’ý aþkýn þarký ve
türküler çizmiþtir, bazýlarý da
plak ve kaset yapmýþlardýr: Ziya
Þiþko, Faik Emruþ, Ýrfan Þekerci
Agim Fiþar, Nevzat Þundo,
Baþkim Çabrat, Raif Výrmiça,
Reþit Ýsmet, Aluþ Nuþ, Hüseyin
Kazaz, Fadil Þalyan, vb.
Bu dernekte Aluþ Nuþ, Hüseyin
Kazaz, Reþit Ýsmet, Baþkim
Çabrat, Zeynel Beksaç gibi ünlü
derlemeci ve bestekârlarýmýz da
yetiþmiþlerdir. Folklor alanýnda
Reþat Výrmiça- Lale, Reþat Þinik,
Talat Mitroviça, Ferhat Derviþ
vb.
Bugün Kosova sýnýrlarýný aþýp
Türkiye’de ve Makedonya’da da
tiyatro alanýnda ad yapmýþ ve
ödüller kazanmýþ sanatçýlardan
Zekir Sipahi, Zekeriya Hocalar,
Nafis Curcialo, Ethem Kazaz gibi
tiyatro sanatçýlarýmýz da bu
dernekte yetiþmiþlerdir.
“Doðru Yol” derneðinde adýný
sadece Kosova’da deðil daha
geniþ bir çapta bilhassa
Makedonya ve Türkiye’de, yazýn,
þiir, ressam, araþtýrma gibi alanlarda duyurtan tanýnmýþ kiþiler de
bu dernekte yetiþmiþtir: Þiir ve
Yazý alanýnda: Ýskender Muzbeg,
Zeynel Beksaç, Altay Suroy,
Ethem Baymak, Ahmet Ýðciler,
Agim Rifat Yeþeren Vb. Resim
alanýnda Ethem Baymak, Zeynel
Beksaç, Reþit Ýsmet, Araþtýrma
alanýnda Raif Výrmiça, Altay
Suroy vb. Bütün bu kiþilerin
kendine özgü alanlarýnda Kosova
ve Türkiye’de 10’dan fazla kitabý
yayýnlanmýþ çok sayýda ödüller
kazanmýþtýr.
Bir ekol olarak bilinen“Doðru
Yol” derneðinde büyüyen ve
yetiþen üyeler arasýnda
Kosova’da siyasi sahnede
Türkleri temsilen de önemli kiþiler, yaný sýra çok sayýda
Folklorcu, öðretmen, gazeteci, iþ
adamý, mühendisler vb. alanlarda
önemli kiþiler yetiþmiþtir:
Süleyman Brina, Refet Kiser,
Mehdiülkü Cibo, Ýsmet Luma,
Bu konular üzerinde ilgilenenler
için daha teferruatlý malumatlarý,
bu kiþilerin özel Web sitelerinde
bulabilirsiniz, artý kendilerinden
de direkt olarak arayabilirsiniz.
“Doðru Yol” derneðini ziyaret
edenler ve hediyeleri
Kuruluþundan günümüze kadar
“Doðru Yol” derneðini çok sayýda, kiþi ziyaret etmiþ ve bu
dernekten çok güzel anlarla
ayrýlmýþtýr. Bu ziyaretler
muhtevasýnda siyasetçiler,
sanatçýlar, yazarlar, bilim
adamlarý, araþtýrmacýlar, turistler,
eðitimciler, askeri komutanlar,
devlet baþkanlarý, bakanlar,
büyük elçiler, konsüller, gazeteci
ve TV yapýmcýlarý gibi kiþiler
ziyaret etmiþtir.
Bu ziyaretler yaný sýra “Doðru
Yol” derneðinin üye ve yöneticileri çoðu yut içi ve yurt dýþý
ziyaretlerde de bulunarak bu
derneði en iyi bir biçimde temsil
etmeye çalýþmýþlardýr.
Bütün bu ziyaretler esnasýnda
derneðe çok sayýda ergilik,
takdirname, teþekkür belgeleri,
hediyeler, baðýþlar ve yardýmlar
yapýlmýþtýr. Bu güne kadar
derneðe sunulan bu tür ödüllerin
sayýsý 1000 civarýndadýr.
Kuruluþundan günümüze kadar
“Doðru Yol” Derneðini ziyaret
edenlerle ilgili yazýlý bir kayýt
yoktur. Ancak dernek ziyaretinde
bulunanlarla ilgili tek kaynak
bildiklerimiz ve dernekte kalan
bazý fotoðraflar oluþturmaktadýr.
Metnin devamýnda sadece
Türkiye’den gelen önemli
ziyaretçilerin listesini vermeye
uygun gördük:
- Daðlarca —yazar -1991
- Aziz Nesin — yazar—1972
- Bülent Ecevit —DSP Baþkaný
- Arif Sað — sanatçý -1883
- Süleyman Demirel TC Baþkaný,
1999 Kosova Savaþý sonrasý
- Abdullah Gül TC Dýþiþleri
Bakaný—2006
- Ýsmail Cem, TC Dýþiþleri
Bakaný -2000
- Alev Kýlýç, TC Belgrat Büyük
Elçisi—1995
- Metin Kýlýç —TC Kosova
Eþgüdüm Bürosu þefi—1998
- Hakan Olcay - TC Kosova
Eþgüdüm Bürosu þefi -1996
- Hikmet Çetin — TC Dýþiþleri
Baþkaný—1999
- Hüseyin Kývrýk oðlu—2003
- Korgeneral Türkeri -2002
- Selda Baðcan, sanatçý -1990
- Barýþ Manço—1994
- Haluk Levent, Sanatçý—2005
- Cem Yýlmaz, sanatçý -2004
- Kemal Baysak, Ýzmir Karþýyaka
Belediye Baþkaný — 2005
- ve çok sayýda diðer ziyaretçiler
de olmuþtur.
- Bereket Konvoyu ekibi -2005
15
Güncel
Perþembe, 29 Mart 2007
Türkçenin Kosova’sý
DÜNYA HER ZAMANKÝNDEN
DAHA YUVARLAK
B
ir küreselleþme lafýdýr sürüp
gidiyor. Küre küre diye diye
dünyayý daha da yuvarlak bir
hâle çevirdiler sanki. Týpký internet
üzerinden, uzay fotoðraflamasýyla
dünyanýn herhangi bir bölgesine
bakar gibi, insanlar bir yerden bir
yere gidiyor veya bir þeyler götürtüyorlar. Bu küreselleþme denen olayýn
tabii bir sürü boyutu var. Nedendir
bilinmez, ben küreselleþme sözünü
duyunca biraz irkiliyorum. Zira bu
mekanizma gerçekten de böyle çalýþmak üzere düþünüldüyse, pek iyi bir
iþe yaramýyor. Ama yok, amacýndan
saptýysa, birilerinin küreselleþme
kavramýný ve çalýþma sistemini
düzeltmesi lazým. Dillerle ve özellikle
de Türk diliyle ilgilenen bir kiþi
olarak, söz konusu küreselleþmenin
Türkçeye olan etkisi üzerine eðiliyorum. Uzun bir süredir, bazen seyirci
olarak, bazen de bizzat katýlýmcý
olarak bu durumun içindeyim.
Küreselleþme olgusunun Türkiye
Türkçesine ve bu dilin konuþurlarýna
verdiði zararlarýn önemlilerinden
birisi telaffuzda ortaya çýkmaktadýr.
Türkiye Türkçesi derken sadece
Türkiye Cumhuriyeti sýnýrlarý içinde
konuþulan dili kastetmiyorum.
Türkiye Türkçesi kavramý, Türkiye ve
Balkanlar coðrafyasýný içine alýr.
Birçok konuda olduðu gibi, Türkçe
konusunda da bu iki coðrafyayý birbirinden ayýrmak pek zordur. Ben
burada küreselleþme ve Türkçe
üzerinde duracaðým ama bu söz edeceðim durumun baþka dillerle de
alakasý vardýr. Mesela, Arnavutça için
durum Türkçeden daha kötüdür.
Arnavutça olmayan Batý kaynaklý
sözlerin Arnavutçadaki kullaným þekli
ve kullaným sýklýðý, demek istediðimi
açýklayacaktýr.
Türklerce yaklaþýk bin yýldýr kullanýlmýþ olan Arap alfabesi sayesinde
Arapça ve Farsça ile alfabe baðlamýnda denklik saðlanmýþtý. Bu durum,
Alpay ÝÐCÝ
ayný kültür dairesi içinde bulunmayla
ilintiliydi. Türkçe ve Farsçada bulunan “ç, j, p” gibi sesleri belirtmek için
bulunan harflerin Arapçada bulunmamasýnýn dýþýnda, bu üç dilin alfabeleri
aynýydý. Böylece, üç dilin söz kadrosunun birbirinin içine geçmesi kolaydý. Alfabelerin sadece bir göstergeler
bütünü olduðunu düþünürsek, söz
konusu üç dilin göstergelerinin ayný
olmasý, Türkçe metin içerisinde yer
bulan Farsça sözün garipsenmemesi
sonucunu doðuracaðýný anlarýz zira
hepsinin yazýlmasýnda Arap asýllý
alfabe kullanýlmýþ olur. Günümüzde,
Osmanlý dönemine ait sýradan bir
yazma eserin dili Türkçe olmasýna
raðmen, Arap alfabesiyle yazýldýðý
için, bu alfabeyi bilmeyenlerce (yanlýþ olarak) o metnin Arapça olarak
sanýlmasý da az önce bahsolunan
göstergeler eþitliðiyle ilgilidir. Bugün
Türkçe bir yazýnýn içinde bulunan ve
Yunan Alfabesiyle yazýlmýþ sözleri
düþünün. Nasýl da farklý duracaklardýr. Ýþte bu mantýkla düþünecek
olursak, 1928 yýlýndan itibaren
Türkiye Türkleri tarafýndan kullanýlmaða baþlanan Latin Esaslý Türk
Alfabesinin Batý dillerinin ve özellikle Ýngilizcenin etkilemesi açýsýndan
savunmasýný zayýflattýðý bir gerçektir.
Ancak, hemen belirtmek gerekir ki bu
durumda alfabenin etkisi son derece
sýnýrlýdýr. Esas sorun o alfabenin kullanýcýlarý olan Türklerin düþünce
yapýlarýnda, yaklaþýmlarýndadýr.
Batý dillerinin alfabelerinin çoðu,
Türkiye Türkçesinin alfabesi gibi
Latin esaslýdýr. Küreselleþmenin en
büyük dili olan, küreselleþmenin
taþýdýðý dil olan Ýngilizcenin alfabesi
ile Türkiye Türkçesinin alfabesinin
(belli harfler dýþýnda) ayný olmasý, bu
iki dilin sözlerinin birbirinde kullanýlmasý ihtimalini arttýrabilir. Yani,
görüntü olarak Ýngilizcenin bir
kelimesinin Türkçe imla içine
girmesinde düz mantýk yürütülürse,
hiçbir engel yoktur. Ayný þekilde,
Türkçe bir sözün Ýngilizce içinde kullanýlmasý da benzer durumdadýr.
Örneðin, Ýngilizce “bed” sözündeki
bütün harfler Türkiye Türkçesi
alfabesinde bulunduðuna göre, görsel
mantýkla düþünülünce “bed” sözünün
yanýna “odasý” yapýsý gelebilir. Fakat
tam da burada kullaným ve her bir
dilin gramer yapýsý devreye gireceði
için, söz konusu beraber kullaným
duraksar. Bu duraksama esnasýnda o
dilin kullanýcýlarý devreye girer ve o
gelen yabancý sözü ya reddeder ya da
kabul eder. Küreselleþmenin zihinlerde yarattýðý tahribatýn etkisiyle, bu
az önceki mekanizmada bazý sýkýntýlar ortaya çýkmaya baþlamýþtýr.
Bunun vardýðý noktayý þöyle belirtebiliriz: “Can Copy Center” gibi bir
sözler bütünü yan yana getirilerek ana
dili Türkçe olan veya ana dili
Ýngilizce olmayan bir kiþiye en büyük
iþkenceler yapýlmaya baþlanmýþtýr.
Ayný sözü (Can Copy Center) bir
Arnavut veya bir Boþnak da okusa
ayný sýkýntýyla karþýlaþýr. Bu örnekte,
insan zihnini yoran ve bölen bir
durum ortadadýr zira üç kelimede de
“c” harfi vardýr. Burasý olaðandýr.
Esas sýkýntý bundan sonraki aþama
olan telaffuzda baþlar. Örnek sözlerde
bulunan “c” harflerinden her biri ayrý
þekilde telaffuz edilmektedir zira bunlar ayrý dillerin sözleridir. Türkler “c”,
Arnavutlar “ts” diyeceklerdir.
Alfabeler ayný olduðu için “can” gibi
Türkçe bir sözün yanýna gelen ve Batý
kaynaklý olan diðer iki sözün kendisine has farklý telaffuzlarý olmasýna
raðmen, beraber kullanýlma sonucunu
doðurabilmiþtir. “Can Copy Center”
örneðindeki birinci “c” Türkçenin
c’sidir ve c þeklinde telaffuz edilir.
Ýkinci “c” ise Türkçe söze ait olmayýp
“k” þeklinde telaffuz edilir. Üçüncü
sözdeki “c” de (ikinci gibi)
Ýngilizcede kullanýlmasýna raðmen,
yabancý dilin kendisine has özellikler-
Çocuk yetiþtirmek bir sanattýr
Özcan Micalar
Çocuk, tertemiz bir varlýk olarak dünyaya geliyor. Ýlk
eðitimini aile içerisinde almaya baþlýyor. Çocuðun
aile içerisinde nasýl bir eðitimle yetiþtiði de çok
önemlidir. Çocuðun ilk eðitmeni annedir elbet! Aile
içindeki iyi yada çirkin davranýþlar çocuða bir model
olduðunu göz önünde bulundurursak, çocuðun ilk
eðitmenleri olan anne ve baba bu konu da dikkatli
olup çocuðun yüreðini iyi huylarla beslemeye özen
göstermelidir. Ýyi eðitilmeyen, huzurlu bir ortamda
yetiþmeyen bir çocuk ailedeki problemler etkisinde
kalýp bazý olumsuz hareketler sergilemesine neden
olur. Okulda öðretmen güzel eserler yaratmak için
çalýþmalarýný sürdürmesine raðmen, böyle çocuklarý
bedenlerine yerleþmiþ o kötü davranýþlarý temizlemek
pek te kolay bir iþ deðildir.
Öðretmenler topluma yararlý bireyler yetiþtirmeye
çabalarken mutlaka velilerden de destek almalýdýr.
Velilerin çocuklarýna karþý büyük ilgi gösterip daha
duyarlý olmalarý gerekir. Tertemiz bir toplum yaratabilme savaþýnda herkesin aktif bir rolü olmalý. Her
veli okullarda güvenli ve huzurlu bir ortam ister.
Onun için böyle bir ortamda çocuðun eðitilmesini
istersek öncelikle çocuklarýmýzý huzurlu bir aile
ortamýnda yetiþtirmeliyiz. Aile içerisinde þiddet
uygulanýrsa, bu çocuklarýnda evdeki þiddet modelini
alýp aynýsýný uyguladýðýný görebiliyoruz. Son yýllarda
okullarýmýzda çocuklar arasýnda tartýþma ve kavgalar
meydana geliyor. Böyle problemleri sadece okulun
halletmesi mümkün deðildir. Çocuðun en yakýnlarý
olan anne ve baba çocuklarýnýn kimlerle arkadaþlýk
ettiðini, nerelere gezip dolaþtýðýný mutlaka takip
etmelidir. Asla ve asla çocuðum kötü bir þey yapmaz
www.yenidonem.org
ine baðlý olarak “s” þeklinde okunur.
Görüldüðü gibi, üç sözden oluþan bu
yapýyý okurken, görünüþte ayný olan
“c” harfi üç ayrý þekilde okunmuþ ve
okuyan kiþinin beyninde üç ayrý kodlamayý gerekli kýlmýþtýr. Burada söz
edilen telaffuz durumuna çok sayýda
örnek eklenebilir. Ancak, yabancý
dilin olumsuz etkisini vermesi ve
yarattýðý sýkýntýyý göstermesi açýsýndan bu örnek, durumu iyi bir þekilde
ortaya koymaktadýr. Dil açýsýndan
düþünüldüðünde, bu duruma iþkence
demek çok yerindedir.
Yukarýda da görüldüðü üzere, küreselleþmenin olumsuz etkisi
düþünüldüðünde alfabe denkliði bir
sorun gibi gözükmektedir. Lakin
sorun alfabede deðil, insandadýr. 20.
yüzyýl baþlarýnda kabul edilen Latin
Esaslý Türk Alfabesi, Orhun
Alfabesiyle beraber, Türkçenin seslerini göstermek baðlamýnda en iyi
alfabeler olarak nitelendirilebilir. Her
iki alfabede de Türkçenin ünlü ve
ünsüzlerini göstermek için ayrý ayrý
harfler vardýr. Ünlülerinin bolluðuyla
diðer diller arasýnda ayrýcalýk
gösteren Türk dili için bu durum
oldukça önemlidir. Arap asýllý alfabe
çok ve yaygýn bir þekilde kullanýlmasýna raðmen, imlada bazý sorunlarý
da doðurabilmiþtir. Zaman içerisinde,
düþüncesi Türkçeden yana olan kiþilerce bu sorun da en aza indirgenmesine raðmen, Latin Esaslý Türk
Alfabesi ve Orhun Alfabesi durumuna
getirilememiþtir. Görüldüðü gibi, dil
bilimsel yaklaþým açýsýndan Türkçe
ile Ýngilizcenin ayný alfabeyle yazýlmasýnýn hiçbir sakýncasý yoktur.
Küreselleþme bir olgudur. Yele benzetirsek, esmeye baþladý ve daha bir
süre de esecektir. Sonrasýnda
zayýflayýp yerini baþka bir duruma
býrakacaktýr. Ancak, Türk kültürünün
temel direði Türkçe açýsýndan bilinçlenme ortaya çýkmazsa, bu dil
zarar görmeye devam edecektir.
Dünyada yönetici olabilme faziletine
sahip ender ýrklardan biri olan ve bu
dünyanýn en eski sahiplerinden de biri
olan Türklerin, küreselleþmenin kara
bulutundan baþlarýný kurtarýp kültürlerinin gücünü fark etmeleri, güçlenmeleri için yeterli olacaktýr.
deyip geçmemeliyiz. Çocuðunuzun okulda olduðunu
düþünebilirsiniz. Oysa okulda deðil de internet kafelerde eðlendiðini, alkol kullanýp madde baðýmlýsý
olduðunu söyleseler ne dersiniz? Çocuklarýnýza öyle
tuzaklar kurulabilir ki sizin bundan haberiniz olmayabilir. Veli, öðretmen, öðrenci arasýnda iyi bir üçgen
oluþturmalý velilerle sýk görüþmeler yapýlmalýdýr.
Çocuklarýmýzýn özel yeteneklerini keþfedip onlara
yardýmcý olup sahip çýkmalýyýz. Özel yetenekler
kulübü açýlsa çocuklarýmýza çok faydalý olabileceði
düþüncesindeyim.
Öncelikle çocuklara çirkin davranýþlardan kurtarabilmek için iyi bir ahlaki eðitim verilmeli. Çünkü bir
çocukta ahlaki deðerler yok olursa o anda saygý ve
sevginin de söneceðini unutmamalýyýz. Bu konuda
okullarýmýzda din ve ahlak derslerinin uygulanmasý
topluma iyi vatandaþ yetiþtirmek için olumlu yönde
etkileyeceðini ve ayný zamanda disiplin ve baþarýnýn
yükselteceðine inanýyorum.
Saygýlarýmla...
To p l u m
Din ve Toplum
M.Tevfik Yücesoy
Mevlid Kandili
“Biz seni ancak âlemlere rahmet
olarak gönderdik.” (Enbiyâ, 107)
Ýnsanlýðýn kurtuluþu için gönderilen
son ve en büyük peygamber, bizim
Peygamberimiz Hz. Muhammed
(s.a.s.) 571 yýlýnda Kameri aylardan
Rebiü’l-evvel ayýnýn 12.gecesi doðmuþtur. Milâdî takvime göre ise bu,
571 yýlý Nisan ayýnýn yirmisine rastlamaktadýr. Bu mübarek geceye
“Mevlid Kandili” denir.
O’nun doðduðu çaðda dünyanýn her
tarafýnda cehalet, zulüm ve ahlâksýzlýk
almýþ yürümüþ, Allah inancý unutulmuþ, insanlýk korkunç ve karanlýk bir
duruma düþmüþ, dünya yaþanmaz hale
gelmiþti.
O’nun doðduðu gece, insanlýðýn kurtuluþu için çok hayýrlý ve mübarek bir
baþlangýçtýr.O gecenin sabahý gerçekten de feyizli bir sabahtý. Ýnsanlýk için
yepyeni bir gün doðmuþ, aydýnlýk bir
devir açýlmýþtý. Bir fazilet güneþi ve
hidâyet meþalesi olan sevgili peygamberimizin gönderiliþi, Yüce Allahýn
bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir. Bu hususta Kur’an-ý
Kerim’de þöyle buyurulmuþtur:
?”Andolsun ki içlerinden, kendilerine
Allah’ýn âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti
öðreten bir Peygamber göndermekle
Allah, müminlere büyük bir lütufta
bulunmuþtur. Halbuki daha önce
onlar apaçýk bir sapýklýk içinde idiler.
“ (Âl-i Ýmrân, 164)
Bu gece, müslümanlar arasýnda
yüzyýlllardan beri büyük bir coþku ile
kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz
derin bir saygý ile anýlmaktadýr.
Büyük Türk Alimi tarafýndan yazýlan
ve asýl adý “” olan mevlid kitabý
O’nun doðumunu, üstünlüðünü ve
mucizelerini en güzel bir þekilde dile
getiren deðerli bir eserdir.
Peygamberimizin doðum yýldönümlerinde okunan mevlidleri saygý ile
dinlemek, O’nun mübarek ruhuna
salât ve selâm okumak hiç þüphesiz
büyük milletimizin Sevgili
Peygamberimize olan engin sevgi ve
baðlýlýðýnýn bir ifadesidir.
Bununla beraber, . Asýl o zaman
O’nun sevgisini ve hoþnutluðunu
kazanmýþ oluruz.
O âlemlerin Rabbinden, “Alemlere
rahmet olarak gönderildi.” Asýrlara
sýðmayacak inkýlaplarý birkaç sene
[email protected]
[email protected]
içerisinde gerçekleþtirdi. Evlâtlarýný
diri diri topraða gömen babalar O’na
ve getirdiði prensiplere iman ettikten
sonra mükemmelleþtiler, dünyaya
insanlýk, adalet ve medeniyet rehberi
olacak hale geldiler. Ýnsanlar O’nun
tek emriyle, kökü yüzlerce yýl derinde
olan alýþkanlýklarýný býraktý.
O, yirminci asýr insanýnýn yüzyýlda
yerleþtiremediði hakký, hukuku,
adâleti, hürriyeti, demokrasiyi ve
insan haklarýný bir solukta yerleþtirdi.
Böylece cehâlet asrý bir saâdet asrý
olup, çýktý. Nihayet asýr, asýrlara taþtý.
Ve O, çaðlar ötesiyle kucaklaþtý.
Sevgili Peygamberimiz Hz.
Muhammed kendisinden önceki
peygamberler gibi sadece bir kavme
veya millete deðil, bütün insanlýða
peygamber olarak gönderilmiþtir.
O’nun diðer peygamberlerden en farklý yönlerinden birisi budur. Nitekim
Kur’an-ý Kerim’de þöyle buyurulur:
16
Zübeyde Haným Derneði ile
Kosova Prizrenliler
Derneðinden kadýn saðlýðý
seminerine büyük ilgi
Perþembe, 29 Mart 2007
Türkiye’nin kadýn saðlýðý konusunda önde gelen saðlýk kuruluþlarýndan
Jinemed Hospital Kosova’daki çalýþmalarýna hýz veriyor.
T
Enis TABAK
ürkiye’nin kadýn saðlýðý
konusunda önde gelen saðlýk
kuruluþlarýndan Jinemed
Hospital Kosova’daki çalýþmalarýna
hýz veriyor. Kosova’da kadýn saðlýðý
konusunda eksikliðin giderilmesi
amacýyla Ýstanbul’da bulunan Kosova
Prizrenliler Kültür ve Yardýmlaþma
Derneði ile Zübeyde Haným Kosova
Türk Kadýnlarý Derneði’nin ortaklaþa
düzenledikleri “Kadýn Saðlýðý ve
Kýsýrlýk” konulu konferansa 300’e
yakýn Kosovalý bayan katýldý.
Kosova’daki yetersiz saðlýk hizmeti
nedeniyle Kosovalýlar Türkiye’ye
zle böyle güzel bir projede onlarý bilgilendirmek bizleri mutlu ediyor dedi.
Zübeyde Haným Kosova Türk
Kadýnlarý Derneði Baþkaný Birsen
Gota’da Türkiye’den gelen uzman
doktorlara teþekkür ederek, saðlýk
sektörünün neredeyse olmadýðý
Kosova’da kadýnlarýmýza yönelik bu
faaliyet içi uzman doktorlarýmýza
teþekkür ediyorum dedi.
17 yýldýr Ýstanbul’da iki ayrý
merkezde ve Bursa’da faaliyetlerini
sürdüren Jinemed Hospital,
Türkiye’nin yaný sýra Amerika,
Ýngiltere ve Almanya’da da ofisleri
giderek muayene oluyor. Çocuklarý
olmayan bayanlarda halen Türkiye’ye
gidip tüp bebek tedavisi görüyor.
Konferansa Türkiye’nin tanýnmýþ
uzman doktorlarýndan Kadýn
Hastalýklarý ve Doðum Uzmaný Prof.
Dr. Teksen Çamlýbel ile Kadýn
Hastalýklarý ve Doðum Uzmaný Prof.
Dr. Meriç Karacan Kosovalý kadýnlarý
sinevizyon eþliðinde bilgilendirdi.
Kosova Prizrenliler Kültür ve
Yardýmlaþma Derneði Kadýn Kolu
Baþkaný Sema Özkýlýç, hemþerilerimi-
bulunmakta. Son iki yýldýr
Priþtine’deki birimlerinde
Kosovalýlara hizmet vermekte olan
Jinemed Hospital, Kadýn Hastalýklarý
branþýnýn dýþýnda, çocuk hastalýklarý,
dahiliye, üroloji, genel cerrahi, diþ
hastalýklarý, plastik cerrahi, gastroentereloji, KBB ve ortopedi branþlarýnda da baþarýsýný ve bilimselliðini
kanýtlamýþ uzaman hekimleriyle
‘’Kanýta dayalý týp’’ felsefesinde
hizmet veriyor.
“Biz seni bütün insanlara ancak
müjdeci ve uyarýcý olarak gönderdik;
fakat insanlarýn çoðu bilmezler.”
(Sebe, 28)
Ýnsanlýðýn her zaman ve mekânda Hz.
Peygamber’in teblið ettiði ilâhî mesaja ve bu mesajýn hayata geçirilmiþ
þekli olan onun sünnetine ihtiyacý
vardýr. O’nu örnek almak, Kur’an’a
uymaktýr. Çünkü Hz. Aiþe (r.a.)’nýn
ifâdesiyle O’nun ahlâký
Kur’an’dý.(Müslim, Misâfirîn, 139).
Kur’an-ý Kerim, Peygamberimiz Hz.
Muhammed’in inananlar için en güzel
örnek olduðunu bildirmekte ve bu
hususta þöyle buyurulmaktadýr:
“Andolsun, Allah’ýn rasûlünde sizin
için, Allah’a ve âhiret gününe kavuþmayý umanlar için ve Allah’ý çok
ananlar için güzel bir örnek vardýr.”
(Ahzâb, 21)
Bu geceyi nasýl deðerlendirelim?
Fikret CURÝ
Deðerli eþim, babamýz
sadece bu geceyi yaþamak yeterli
deðildir. Yüce Allah’ýn sevgisine,
hoþnutluðuna ve baðýþlamasýna
ermenin yegâne yolu,
Peygamberimizin yolundan gitmektir...
“De ki: Allah’ý seviyorsanýz bana
uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve
günâhlarýnýzý baðýþlasýn...” (Âl-i
Ýmrân, 31)
Ölümünün 13’üncü yýlýnda seni rahmetle anar
mekanýnýn cennette olmasý için yüce Mevla’ya
duacýyýz. Gittiðin günden beri özlemin ve hasretin
dinmedi, seni her zaman kalbimizde yaþatýyoruz. Seni
hiçbir zaman unutamayan:
Eþin: Besire
Oðlu: Sezgin
Kýzý: Didem ve CURÝ ailesi...
www.yenidonem.org
Kadýn
Sporla aranýz nasýl?
17
Perþembe, 29 Mart 2007
Doðru, çünkü eðer her hafta ayný
aðýrlýkla çalýþýr ve hedeflediðiniz
sayýyý artýrmazsanýz kendinizi
geliþtiremezsiniz. Kaslarýn sürekli
olarak zorlanmaya ihtiyacý vardýr.
Çalýþmalarýnýz sýrasýnda egzersizlerinizin sayýsýný ve kaldýrdýðýnýz
aðýrlýklarý bir yere not edin ve bir
sonraki hafta sayýyý ve aðýrlýðý
artýrmaya çalýþýn.
Güzel görünmenin
3 anahtarý
Yüzmek, bisiklete binmek,
aletli egzersiz yapmak ya
da yürümek...
Spor, saðlýklý yaþamýn önemli bir
parçasý. Eðer hiçbirini yapamýyorsanýz, günde en az beþ dakikanýzý
ayýrarak kalp atýþlarýnýzý hýzlandýracak, kan dolaþýmýnýzý
harekete geçirecek hareketler
yapýn. Bunlar bile vücudunuzun
kalori yakmasýný saðlayacaktýr.
Peki, spor yaparken nelerin doðru
nelerin yanlýþ olduðunu biliyor
musunuz?
Haftada bir kez yapýlan
spor yeterli deðildir
Bu düþünce yanlýþ, çünkü her þekilde hiç spor yapmamaktan iyidir.
Eðer günlük koþuþturmaca içinde
zamansýzlýktan yakýnýyorsanýz, beþ
dakikalýk bir egzersiz bile kalbiniz
ve kan dolaþýmýnýz için saðlýklýdýr.
Hatta kalori yakmanýzý bile saðlar.
Ayrýca iþyerinde asansör kullanmak yerine merdiven çýkmak gibi
yapacaðýnýz minik hareketlerle de
günlük egzersiz yeteneðinizi
geliþtirmiþ olursunuz.
Isýnmak þart
Isýnma þartý, yapýlacak egzersize
göre deðiþir. Isýnma sýrasýnda
kaslar oksijenle dolar ve vücudun
yapacaðý harekete hazýr hale gelir.
Bu etkiye özellikle yürüyüþçüler,
bisiklet kullananlar ya da
yüzücüler egzersize baþlamadan
önce ihtiyaç duyarlar. Yüksek enerji gerektiren spor türlerinde
yaralanmalarý önlemek üzere özel
ýsýnma programlarý önem taþýr. Bu
sporlar arasýnda dað bisikleti,
kayak, voleybol ya da tenis yer
almaktadýr.
Spor selüliti önler
Uzmanlara göre, bu ancak doðru
egzersiz seçildiðinde mümkündür.
Koþmak, ip atlamak ya da aerobik
gibi sert sporlar selülitin daha da
artmasýna neden olur. Bisiklet kullanmak ya da yürüyüþ gibi daha
yumuþak egzersizlerin ise selülit
oluþumunu önleyici etkileri bulunmaktadýr. Uzmanlar, selülit oluþumuna karþý özellikle su jimnastiði
öneriyorlar. Su içinde yapýlan
hareketler masaj etkisi yapýyor ve
cilt yüzeyindeki portakal kabuðu
görünümünü engelliyor.
Çok terlemek doðru
egzersiz belirtisidir
Yanlýþ, çünkü bazýlarýnýn vücudundan sadece beþ dakika oynanan
tenis maçýyla ter boþanýrken, kimileri yarým saatin ardýndan terlemeye baþlar. Bunun nedeni kiþilerin
sahip olduklarý aktif ve aktif
olmayan ter bezlerinin farklýlýðýdýr.
Ve bu da genetik olarak belirlenmiþtir.
Doðru nefes almak
egzersizin yarýsýdýr
1- Dengeli kiloyu korumak için
tüm aile bireylerinin de paylaþabileceði dengeli besinler tercih
edilmeli. Bu tercih evinizden
dýþarýda da yemek yemenize
olanak saðlar. Böylelikle tüm
yaþamýnýz boyunca saðlýklý ve
bakýmlý olabilirsiniz.
2- Vücudu þekillendirmek ve cildi
güzelleþtirmek için bakým ürünlerini mutlaka kullanmalýsýnýz.
Kilonuz kaç olursa olsun, günlük
olarak uyguladýðýnýz bakým ürünleri vücudunuzla “iletiþiminizi”
koruyacak ve özenli kalmanýzý
saðlayacaktýr.
3- Az sayýda vücut egzersizi
yaparak hem ideal kiloyu korumak
için gereken enerji kaybýný yaþar,
hem de kaslarýnýzý yeniden
geliþtirebilirsiniz.
Zayýfa da þiþmana da egzersiz!
Þiþmanlýðýn oluþma sebeplerinden
birisi yanlýþ beslenme, diðeri ise
hareket azlýðýdýr.
Bedensel egzersiz sadece þiþman
kiþilerin zayýflamak için yapmasý
gereken bir uygulama deðildir.
Zayýf kiþilerin de saðlýklarý için
egzersiz yapmalarý gereklidir.
Egzersiz yað vermek, kondisyon
Bu doðru. Özellikle güç
gerektiren spor türlerinde bilinçli nefes alýp vermek
kaslarýn daha güçlü olmasýna
yardýmcý olur. Doðru nefes
tekniðini çalýþýrken, egzersizin en zor kýsmýnda sesli
bir þekilde aðzýnýzý açarak
nefes verin. Önemli bir
detay; egzersizlerinizi nefes
alýp vermeleriniz kontrol
etmeli...
Kaslar dönüþümlü
egzersizlere gereksinim duyar
www.yenidonem.org
ve kas kitlesini geliþtirmek için
uygulanabilir. Yað vermeye
yardýmcý egzersizler diðer egzersizlere oranla daha dikkat ve devamlýlýk gerektirmektedir. Vücuttaki
deri altý yað dokusunu istenilen
düzeye indirebilmek için sýrasýyla
ve bilinçli olarak uygulamalarý
gerekmektedir.
• Egzersiz baþlamadan önce saðlýk
kontrolünüzü, kan, idrar ve tansiyon ölçümlerinizi yaptýrmanýz ve
egzersiz yapmaya bir sakýncanýz
olup olmadýðýný doktorunuza
danýþmanýz gerekmektedir. Bu
ölçümler sizin güvenli olarak egzersiz yapmanýz için önemlidir.
Nabýz sayýsý
• Egzersizi hayat boyu uygulayacaðýnýzý düþünerek egzersizi gün
içinde nasýl ve ne zaman
yapacaðýnýzý düþünmeli ve o programý uygulamaya çalýþmalýsýnýz.
• Yapacaðýnýz egzersiz programý
için egzersiz türüne uygun kýyafet
ve ayakkabý seçilmelidir.
• Egzersiz baþlamadan önce saðlýk
kuruluþlarýnda ve kliniklerde yað,
kas ve vücut suyu ölçtürülerek
beslenme ve egzersiz programlarý
için gerekli olacak kriterler elde
edilecektir.
• Egzersize baþlanacak ilk 10 gün
sadece kardiyovaküsler çalýþmalar
(yürüme, egzersiz, bisiklet, kürek
aleti veya step makinesiyle) yapýlmalýdýr.
• Nabýz sayýlarýný ölçen nabýz ölçer
saatlerden edinerek, egzersiz temposunu rahatlýkla ayarlayabilirsiniz. Eðer bu saatlerden bulamazsanýz el bileðinden nabzýnýzý
sayarak da 1 dakikadaki nabzýnýzý
öðrenebilirsiniz.
Gençlik
Gençleri Etkileyen Faktörler...
Perþembe, 29 Mart 2007
Dinimize göre eðitimin gayesi,
mükemmel insan yetiþtirme ve
faziletli toplum oluþturmaktýr. Hz.
Ali (r.a.), “çocuklarýnýzý kendi
zamanýnýza göre deðil, onlarýn
yaþayacaklarý zamana göre
yetiþtiriniz” sözleri ile, ileriye dönük
eðitimin verilmesini tavsiye etmiþtir.
Milletimizin dinî, ahlâkî, insanî ve
kültürel deðerlerini benimseyen,
koruyan ve geliþtiren; ailesini,
vatanýný, toplumunu seven ve daima
yükseltmeye çalýþan yurttaþlar
yetiþtirmek gerekir
Gençleri Etkileyen Faktörlerden
sizce hangisi daha önemlidir?
-aile
-arkadaþ grubu
-okul ve eðitim
-çevre
-kitle iletiþim araçlarý
Aile, çocuða ilk bilgilerin verildiði
yerdir. Ailenin saðlam olmasý
gerekir. Saðlam aileden saðlam
nesiller, saðlam nesillerden saðlam
milletler, saðlam milletlerden saðlam
devletler meydana gelir. Avrupa’da
gençliðin en büyük problemi ailenin
zayýf oluþudur. Aile çocuklarýna
sevgi göstermelidir ki, sonra çocuklar da onlara saygý göstersin.
Sevgisiz yetiþen çocuklar problemli
olmaktadýr.
Ailenin dini bilgisi bakýmýndan
önemi büyüktür. Çocuk ilk dini bilgileri, dua ve ibadet þekillerini aile
ocaðýnda öðrenir. Genç aile ocaðýndan birini kendine örnek seçer ve
onu taklit eder. Aile fertleri çocuða
doðru bilgi vermeli ve onu topluma
kazandýrmak için camiye alýþtýrmalýdýr.
Çocuklarýn gençlik çaðýndaki
aþýrýlýklarý, isyanlarý, kendi baþýna
birey olmaya çalýþýrken çevrelerine
verdikleri zararlarý en aza indirmenin ve problemleri çözmenin
yolu, ailede sevgi ve güven ortamýný
temin etmekten geçer. Böyle bir
ortam da küçük yaþtan itibaren aile
fertleri arasýnda kurulan iletiþime ve
çocuklarýna verilen eðitime baðlý
olarak geliþir. Çocuklarýný doðru ve
saðlam bir inanca sahip olarak güzel
bir ahlâkla yetiþtirebilmek için
ailelerin en baþtan itibaren çocuklarýyla doðru bir iletiþlim kurmalarý
gerekmektedir
Ailenin çocuklarýna karþý sorumluluklarý þunlardýr: Doðduðunda
manâsý güzel bir isim koymak,
ekonomik güçleri oranýnda besleyip
büyütmek, onlara iyi bir terbiye vermek, kendilerine bu konuda örnek
olmak, dinî bilgileri öðretmek, hayatlarýný kazanacaklarý yollarý göstermek, telkinle ve örnek olmakla
onlarý ibadete alýþtýrmak ve
evlendirmektir.
Arkadaþ grubu, yaklaþýk olarak ayný
yaþtaki kiþilerden oluþur. Gençler,
arkadaþlarýyla birlikte olmayý tercih
ederler. Arkadaþlar, tutum ve
davranýþlarý ile birbirlerini etkilerler.
“Üzüm üzüme baka baka kararýr”
atasözünde olduðu gibi, insan
arkadaþlarýndan etkilenir. “Bana
arkadaþýný söyle, sana kim olduðunu
söyleyeyim” sözü ile de, iyi arkadaþ
seçilmesinin önemi vurgulanmýþtýr.
Okul ve eðitim: Gençler okulda hem
kendilerini eðitmekle görevli
yaþlýlarla etkileþir, hem de kendi
yaþýnda veya daha küçük kiþilerle
etkileþim içinde olur. Okul ferde
eðitim verir ve onu topluma hazýrlar.
Gençler model aldýklarý kiþileri
okulda seçerler. Meslekler de bu
dönemde seçilmeye baþlar.
Eðitim, kiþinin davranýþlarýnda onun
yaþantýsý yoluyla ve bir maksada
baðlý olarak istenilen deðiþmeyi
meydana getirme sürecidir. Eðitim,
eðitmek ve yetiþtirmek anlamýna
gelir. Ýbn-i Sina, eðitimi, taþ üzerine
nakýþlar yapmaya, Gazali ise, yabani
ýsýrgan otlarýný ayýklayan bir bahçývanýn faaliyetine benzetmektedir.
Günümüz gençliðinin problemlerine
dinimizin ortaya koyduðu çözüm
yollarý içinde en önemlilerinden biri
de eðitimdir. Dinimiz Ýslâm, ilme,
eðitim ve öðretime büyük önem ver-
Duygusallýk…
18
Kitle haberleþme araçlarý basýn,
radyo, televizyon, sinema, bilgisayar, internet gibi araçlardýr.
Günümüzde gençler üzerinde bunlarýn çok büyük etkisi vardýr. Kitap,
dergi, gazete gibi araçlar, bilgi aktarmakla kalmaz, ayný zamanda yön
verirler.
miþtir. Ýlim öðrenmede kadýn erkek
ayrýmý gözetmemiþtir. Eðitimde fýrsat eþitliði önemlidir.
Peygamberimiz (s.a.s.),
Bu hafta içsel bir uyanýþ seni dilediðin gibi
insanlara hem maddi hem de
davranmaya itebilir. Nelere sahipsin? Sahip
manevi ilimlerin verilmesini
olmak ile kullanmak, deðerlendirmek farktavsiye etmiþtir. Sadece dini
lýdýr. Bu nedenle bu hafta özgür olmak,
ilimler taassuba, sadece pozi- 21 Mart - 20 Nisan baðýmsýz olmalýsýnýz.
tif ilimler þüpheye götürür.
Bu hafta sýnýrlar ortadan kalkacak, farklýlýk
Eðitimde kafa ve kalp bütün- arayýþý seni deðiþik insanlara ve de sosyal
lüðü saðlanmalýdýr. Kafasýnda ortamlara sürükleyebilir. Bazý geliþmeler seni
üzebilir ama her þeye raðmen kendini iyi,
çaðýnýn en son bilgileri
saðlýklý ve de rahat hissedeceksin.
21 Nisan - 20 Mayýs
olmalý, kalbinde de imaný
Denge kurmak önemli. Geliþmeler ve de
bulunmalýdýr.
olaylar; iþ, sosyal ortamlar ile ailemiz,
evimiz arasýnda denge kurmamýzý zorlaþtýrabilir. Fakat bu hafta özel birine beslediðin
sevgi çaba harcamaný saðlayacak.
Gazali’ye göre terbiye bir ilim
iþidir. Terbiyenin nihaî gayesi 21 Mayýs - 21 Haziran
olan iyi insan yetiþtirme iþi, Bu hafta sosyal hayatýn seni mutlu edebilir,
ilim sayesinde gerçekleþebilir. sana yakýn olan bir insanýn derdine ortak olabilirsin. Ýþler ve de sorumluluklarla meþgul
Ancak teori alanýndaki bir
olmak seni yoðun tutacak, ailene de daha
ilim, pratiðe uygulanmadýðý fazla özen gösterebilirsin.
22 Haziran - 22 Temmuz
sürece bir deðer ve manâ
Bazen tek baþýmýza deðil, bazý insanlarýn
ifade etmez. Gazali, Ýslâm’ýn
yardýmýyla göklere çýkarýz, böylece iyi þeylerin tadýna bakarýz. Bunu uçak yolculuðuna
ahlâk ve eðitim konusundaki
benzetebiliriz. Korkabiliriz, üzülebiliriz,
beraberlik prensibini de benendiþelenebiliriz insanlar bizi kýrabilir.
23 Temmuz - 22 Aðustos
imsemektedir. O, Ey Oðul
isimli pedagojik bilgilere yer Bu hafta seni insanlarýn anlamasý zorlaþabilir.
Çünkü fikirlerinle onlarý þaþýrtabilirsin. Fakat
verdiði eserinde þunlarý
ilginçtir ki þu an tek baþýna da hareket
söyler: “Ey oðul, oðluna ve
edemiyorsun. Ýþlerin yürümesi baþkalarýna
kýzýna küçükken ahlâk öðret. baðlý.
23 Aðustos - 22 Eylül
Ancak küçük iken öðretBu hafta yardým almak çalýþma hayatýnda ve
melisin, büyüdüðü zaman
de saðlýðýnda seni farklý seçimler yapmaya
itebilir, içsel açýdan huzurlu olabilirsin. Ama
zor olur. Ailenin ve çocukduygusal açýdan gergin olman gereksiz yere
larýnýn suçlarýný gördüðün
karamsarlýða
kapýlmana neden olabilir.
23 Eylül - 22 Ekim
zaman baðýþla.” (Gazalî
1986, 16) Gazalî, görüldüðü Bu hafta farklý duygular hissetmek aþk hayatýnda ani çýkýþlar sergilemene neden olabilir.
gibi, çocukken terbiyenin
Ýnsanlarla iliþkilerinde duygusal açýdan
önemine ve hoþgörüye
deðiþikliðe gitmenle hayatýnýn tansiyonu yükselebilir.
dikkatleri çekmektedir.
23 Ekim - 21 Kasým
Herzaman duyamadigimiz o toprak kokusu bu zamanda aranan gerçek sevgiler gibi yagmur arkasinda sakli
olan toprak kokusu gibi ortaya çiksa keske...
Özledigim ne sensin ne de bir baskasi... özledigim gerçekten hissetmeden bana “seni seviyorum” demeyecek
biri..
Hani insan aglamak ister, Gözlerinden yas gelmez ! Hani gülmek ister,yürekten gülmez! Hani birini bekler o
hiç gelmez! Iste o zaman ölmek isterde ECEL gelmez!
Ilik bir rüzgar esti buradan, nereden estigini bilemedim nereye gidiyorsun dedim özlenen heryere dedi aklima
sen geldin cünki özlenen sendin. birtanem Ya onu kaybedersin, ya da kendini mahvedersin.
www.yenidonem.org
22 Kasým - 20 Aralýk
Gerçeði bilsek de sonunu tahmin edebilir
miyiz? Sonunu tahmin etsek de ona kavuþur
muyuz? Belki de hayatýn en güzel kýsmý
budur; yarýn ne olur bilinmez. Eðer bilemiyorsak, eðer bilemiyorsan ne yapmalýsýn?
20 Ocak - 18 Þubat
Bu hafta ev ve aile içinde kendini zaman
zaman gergin, zaman zaman çok rahat ve de
mutlu hissedebilirsin. Bunun yanýnda sevmek
hayatýna heyecan getirecek. Yani aþk hayatýnda
ateþ bacayý sarabilir.
Bu hafta bilinecek, pat diye fark edilecek.
Ama kendini güvende hissedeceksin. Para mý?
Elinin kiri... Þimdi giderse yakýnda döner...
Hep öyle olmuþtur. Dert etmeye deðmez. Hele
söylenecek çok þey varken susulmaz.
Bu hafta kendini çok farklý bir biçimde dile
getireceksin, farklý çýkýþlar sergileyebilirsin.
Ýyi iletiþim kurmak anlaþýlmaný kolaylaþtýracak. Bu nedenle geçmiþin acýlarýna takýlýp
kalma.
21 Aralýk - 19 Ocak
19 Þubat - 20 Mart
19
Perþembe, 29 Mart 2007
Damarlarýmýzýn
Toplam Uzunluðu
V
ücudumuzdaki tüm damarlarýn
uç uca eklenmesi halinde
toplam uzunluðunun 160.000
km olduðu uzmanlarca belirtiliyor.
Yani, Dünya’nýn çevresini bir
deðil, dört kez dolaþacak uzunlukta.
Dolaþým hýzýna gelince,
kanýn deðiþik organ ve dokulara ulaþmasý, farklý hýzlarda
ve karmaþýk bir örüntüye
göre gerçekleþtiðinden,
örneðin tek bir kýrmýzý kan hücresi
saniyede þu kadar yol alýr diye bir
genelleme yapýlamýyor.
Bununla birlikte vücudumuzdaki
tüm kanýn birkaç dakika içinde sistem
içinde dolaþýp oksijenleþmesini
tamamladýðý söylenebiliyor.
Annem yoðurt getirdi,
Kedi burnunu batýrdý.
O kediyi n’apmalý?
Minareden atmalý.
Minarede bir kuþ var,
Kanadýnda gümüþ var.
Eniþtemin cebinde,
Türlü türlü yemiþ var.
Ýnci minci,
Kim birinci,
Çarþýdan aldým pirinci,
Benim babam demirci.
Masal masal maliki,
Yolda saydým on iki
On ikinin yarýsý,
Tilki çakal karýsý.
Masal masal martladý.
Ýki fare atladý,
Kurbaða kanatlandý,
Tos vurdu bardaða,
Çocuk çýktý çardaða.
Masal masal maliki
Kuyruðu var on iki
Kuyruðunda beni var
Kulaðýnda çaný var
Eskiden Hangi Ölçüler
Kullanýlýrdý?
Eskiden kullanýlan ölçüler nelerdi merak ediyor
musunuz?...
UZUNLUK ÖLÇÜLERÝ
1 fersah 5685 m
1 berid 4 fersah 22740 m
1 merhale 2 berid 45480 m
K
Köroðlu
imliðiyle ilgili
iki ayrý tartýþma
var. Birincisi,
16 ve 17’nci yüzyýlda
yaþadý. Yeniçeri ocaðýndan yetiþen bir þair.
1578-1590 arasýndaki
Osmanlý-Ýran savaþlarýna katýldý. Bir tür ordu
þairidir. Diðeri ise
Balkanlar’dan Orta
Asya’ya kadar geniþ bir
alana yayýlmýþ destansý
ve türkülü halk
öyküsündeki karaman
Köroðlu.
Ýkinci Köroðlu, Bolu Gerede çevresinde
yaþadý. Asýl adý Ruþen. Devlete karþý ayaklandý.
Sivas-Tokat yolu üzerindeki Çamlýbel’e yerleþip
eþkýyalýk yaptý. Ama adil bir eþkýya idi. Bir
Modern bilmeceler
* En aðýr balýk hangisidir?
(Ton)
* En çok mendil kullanan hayvan hangisidir?
(Sümüklü böcek)
* En huzursuz çiçek hangisidir?
(Gül; çünkü hep diken üstündedir)
* Bir evin en soðuk yeri neresidir?
(Dýþý)
* Dört yönü de güneye bakan bir ev yapabilirmiyiz?
(Evet, güney kutbunda)
* Ak koyundan, kara süt saðýlýr mý?
(Evet! Ak koyundan kar üzerine süt saðýlýr)
* Ýstanbul’a ilk bayraðý kim dikti?
(Terzi Ahmet Efendi)
* Dört ayaðý olduðu halde bir ayak ucu olan þey nedir?
(Karyola)
* Dünyanýn en tuhaf insanlarý kimlerdir?
(Tuhafiyeciler)
* Elimizi deðdirmeden neyi deðiþtirebiliriz?
(Fikrimizi)
* En duygusal köfte hangisidir?
(Ýçli köfte)
* Büyük baca küçük bacaya ne demiþ?
(Yanýmda sigara içmeye utanmýyor musun?)
www.yenidonem.org
1 endaze (arþýn) 65 cm
1 kulaç 2 endaze 1.3 metre
AÐIRLIK ÖLÇÜLERÝ
1 dirhem 3.2 gr
1 okka 400 dirhem 1.282 kg
1 kantar 44 okka 56.408 kg
1 batman 6 okka 7.692 kg
baþka söylentiye göre de, Bolu Beyi’nin seyisi
Yusuf’un oðlu Ruþen Ali asýl Köroðlu’dur.
Bolu Beyi, babasý Yusuf’un gözlerine mil çektirdi. Ruþen Ali,
babasýný saðaltmak için Aras
Irmaðý’na götürdü. Ama ilaç olacak köpükleri kendisi içip yiðitlik
ve þairlik gücü kazandý. Çamlýbel’e yerleþip babasýnýn intikamýný
almak üzere Bolu Beyi’ne savaþ
açtý.
Köroðlu hikayesi,
Azerbaycan, Ýran, Türkmenistan,
Özbekistan, Kazakistan ve
Balkanlar’da da bilinir. Yeniçeri
aþýðý Köroðlu’nin þiirleri dil ve
anlatým bakýmýndan öykü kahramaný Köroðlu adýna söylenen þiirlerden çok farklýdýr. Köroðlu ile
ilgili ilk araþtýrmayý Pertev Naili Borotav yaptý.
Cahit Öztelli’nin de Köroðlu-Dadaloðlu ve
Kuloðlu adlý yayýnlanmýþ bir araþtýrmasý var.
Yunanistan’a
OSMANLI Tokadý
Y
unan basýnýdan gazeteci Mihalis Mihailides, 4- 1’lik
galibiyet sonrasý Türkiye’ye övgüler yaðdýrdý: “2004
Avrupa Þampiyonasý’nda bizi alkýþlayanlara biz yabancý
cisimler attýk, marþlarýný ýslýkladýk. Bu kadar hayvan olduðumuzu bilmiyordum. Halk olarak utanmamýz lazým”dedi.
Türkiye karþýsýnda alýnan 4-1’lik yenilginin yarattýðý þok etkisinin zor atlatýlacaðý
görüþünde birleþti. “Küçük
düþüren gece” baþlýklý haberde, “Ne kadar üflesek de
soðumasý gecikecek.
Avrupa Þampiyonlarý,
komþuya, kendi evimizde,
devasa bir futbol zaferi
armaðan etti. Tarihi rezillik
yaþadýk” ifadesiyle karþýlaþmayý okuyucularýna
aktardý.”Sesli bir þamar,
küçük düþürücü bir sonuç,
futbol mantýðýnýn iptal olduðu utanç verici bir maç gecesi”
yaþandýðý yorumunu yapan gazete, kaleci Andonis
Nikopolidis’in takýmýnýn “zayýf halkasý olduðunu” yazdý.
“Filathlos” gazetesi “Rezil Yunanlýlar” baþlýklý haberinde,
“Yunan Milli Takýmý’nýn baþ eðdiðini, maçýn oynandýðý
Karaiskaki Stadý’nda Yunan trajedisi yaþandýðýný” yazdý. “Otto
evine” baþlýðýný kullanan “Ora gia spor” gazetesi, Yunanistan
milli günü kutlamalarýna birkaç saat kala Yunan Takýmý’nýn
Türk ekibini yenme rüyasýnýn karabasana dönüþtüðünü, MaviBeyazlýlar’ýn oynadýklarý futbolun ne yürek ne de akýl iþi
olduðunu yazdý. “Goal News” gazetesi ise, “Tribünlerdeki
görüntü, uygulanan þiddet, milliyetçilik gösterileri, Türkiye
Milli Marþý’nýn ýslýklanmasý, Yunanlý oyuncularýn yuhalanmasý,
alýnan sonuçtan daha utanç vericiydi”. “Milli kara gece”
baþlýðýný kullanan “Fos” gazetesi ise “Türkiye’nin apaçýk görünen üstünlüðüyle milli takýmýmýz 4-1 ile fethedildi” þeklindeki
haberinde, Yunan Milli Takýmý’nýn böylesine bir maðlubiyet ile
ilk defa karþý karþýya kaldýðýný kaydetti.
Bu tablonun
hesabýný verecekler
Þenes Erzik, YunanistanTürkiye maçýnda yaþanan
þiddet olaylarýnýn cezasýz
kalmayacaðýný söyledi.
Karþýlaþmayý statta izlediði
için yaþanan olaylarý bizzat gördüðünü belirten
Erzik, “Tribünlerde
Türkiye ve Atatürk aleyhine açýlan pankartlarý
görünce hemen telefona
sarýldým, gerekli yerleri aradým ve indirttim. Yapýlanlar cezasýz kalmayacaktýr” dedi. Erzik, maçla ilgili olarak da çarpýcý
bir yorum yaparak þunlarý söyledi: “Rehhagel’in yerinde
olmak istemezdim. Çünkü, karþýlarýnda çok farklý bir milli
takým vardý.
M
FIFA’dan Makedonya’ya uyarý
akedonya hükümetinin
futbola müsadale etmesi
FÝFA’yý harekete geçirdi. Siyaset-futbol yakýnlaþmasý
Makedonya’da yaþanýnca UEFA
ve FIFA baþkanlarý birlikte bir
açýklama yaparak yaþananlarý
kýnadý. Sepp Blatter ve Michel Platini imzalý açýklamada,
“Makedonya hükümetinin durmaksýzýn futbola müdahil
olmasýný, federasyon yöneticilerinin olaylarý görmezden
gelmesini kýnýyoruz. Makedonya futbolu için siyasetin zararý
çok fazla.” ifadeleri kullanýldý.
Spor
“Roberto Carlos Kesin F.Bahçe’de”
Ý
Perþembe, 29 Mart 2007
spanya’nýn spor
gazetelerinden AS,
Real Madrid’de
oynayan Brezilyalý
Roberto Carlos’un gelecek sezon Fenerbehçe’ye
gideceðine kesin gözüyle
bakýyor. Fenerbahçe
kulübünün, Roberto
Carlos ile ilgilenmediðini
belirten açýklamasýna raðmen AS gazetesi, 30
Haziran tarihinde
Carlos’un Fenerbahçe’ye
Eto’o: Arkadaþým yok
E
to’o Ýspanyol basýnýna yaptýðý açýklamada,
yaklaþýk 4 ay süren sakatlýðý süresince çok
az kiþinin desteðini aldýðýný ifade etti.’’Çok
arkadaþým olduðunu sanýyordum ama sakatlýk
sonrasý hemen hemen hiç arkadaþým olmadýðýný
anladým’’ diyen Eto’o, medyaya da dargýn
olduðunu kaydetti. Kamerunlu futbolcu konuþmasýnda, ‘’Futbol oynayýnca çok insan tanýyor-
Ý
transfer olacaðýný
iddia etti. 10 yýlý biraz
aþkýn bir süredir Real
Madrid formasýný
giyen Roberto Carlos
için kulüp baþkaný
Ramon Calderon’un
talimat vererek, “Figo
veya Ronaldo gibi
arka kapýdan deðil,
büyük kapýdan
uðurlanmasý için
gerekeni yapýn”
dediði ileri sürüldü.
sunuz. Fakat
onlarý ilgilendiren
sizin kiþiliðiniz
deðil, sadece futbol. Bir bakýma
gösteriye çýkan bir
aktör gibi, daha
fazlasý yok’’ dedi.
‘Capello’nun yerine Schuster’
spanya’da spor gazeteleri verdikleri haberlerde, Real Madrid kulübünün sezon sonunda teknik direktör Fabio Capello’nun yerine
þu anda Getafe’yi çalýþtýran Alman teknik adam
Bernd Schuster’i getireceðini iddia etti. Spor
basýnýna göre sezon sonunda Ýtalyan teknik
adamýn sözleþmesini feshedeceði iddia edilen
Real Madrid’in 1 Temmuz tarihinden itibaren
Alman Schuster ile yoluna devam edeceði öne
sürülüyor. AS gazetesine göre,Capello’ya tazminat olarak, kalan 2 yýllýk sözleþmesinin sadece 1
yýllýðýnýn ödenerek anlaþmaya varýldýðý belirtildi.
Ý
‘Mourinho gidiyor,
Rijkaard geliyor’
ngiltere Premier Ligi’nde son 2 sezondur
þampiyonluðu kimseye kaptýrmayan FC
Chelsea’nin sezon sonunda takýmdan
ayrýlacaðý söylenen teknik direktörü Jose
Mourinho’nun yerine Barcelona’nýn teknik
patronu Frank Rijkaard’ýn getirileceði belirtiliyor. Roman Abramovic’in, Rijkaard’ý, gole
dönük futbol oynattýðý ve seyir zevki yüksek
takým oyununa önem verdiði için istediði,
ayrýca Hollandalý çalýþtýrýcýnýn Mourinho’dan
daha az saldýrgan ve daha yumuþak demeçler
verdiði için tercih edildiði kaydedildi.
Ý
Drogba’ya ceza kapýda
ngiltere Futbol Federasyonu, FC Chelsea’nin
golcü futbolcusu Didier Drogba hakkýnda
soruþturma açtý. Fildiþi Sahilli futbolcunun
ceza alabileceði belirtildi. Tottenham maçýnýn
ardýndan sahaya giren ve Chelseali futbolcu
Frank Lampard’a yumruk atmaya çalýþan
taraftara, tekme atmaya çalýþtýðý kaydedilen
Drogba’nýn, Tottenham görevlileri tarafýndan
engellendiði belirtildi. Sahaya giren ve
Lampard’a yumruk atmaya çalýþan 18 yaþýndaki
taraftara, Tottenham Kulübü tarafýndan ömür
boyu stada giriþ yasaðý konmuþtu.

Benzer belgeler