Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Transkript
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Výçýtýrn Türkleri Türkçe’nin resmiyeti için baþvuruda bulundu Mitroviça’da Türkçe’nin kullanýmda resmi dil olmasýndan sonra Kosova Demokratik Türk Partisi (KDTP) Výçýtýrýn Þubesi de Türkçe’nin resmileþmesi için harekete geçti. KDTP Výçýtýrýn Þubesi 20 Mart 2007 tarihinde Výçýtýrýn Belediyesine yaptýðý baþvuruda, Türkçe’nin geleneksel dil kapsamýnda resmi kullanýmda dil olmasýný istedi. Mitroviça’da Türkçe’nin kullanýmda resmi dil olmasýndan sonra KDTP Výçýtýrýn Þubesi de Türkçe’nin resmileþmesi için harekete geçti. KDTP Výçýtýrýn Þubesi 20 Mart 2007 tarihinde Výçýtýrýn Belediyesine yaptýðý baþvuruda, Türkçe’nin geleneksel dil kapsamýnda resmi kullanýmda dil olmasýný istedi. KDTP Výçýtýrýn Þubesi Baþkaný Arif Kera imzasýyla Výçýtýrýn Belediye Meclisi, Belediye Baþkaný, Topluluklar Komitesi, T.C. Eþgüdüm Ofisi ve diðer makamlara gönderilen istemle Výçýtýrýn Belediye Meclisi’nden Výçýtýrýn’da Türkçe’nin geleneksel dil ilan edilmesi isteminde bulunulduðu bildiriliyor. Výçýtýrn Belediye Meclisi’nin en yakýn tarihte Dillerin Kullanýmý Yasasý’na dayanarak, Türkçe’nin geleneksel bir dil olarak hiçbir baraja tabi tutulmadan “Resmi Kullanýmda Dil” olarak kabul edilmesi istemi gündeme gelmesi bekleniyor. Öte yandan konuyla ilgili görüþmede bulunduðumuz KDTP Výçýtýrýn Þubesi Baþkaný Arif Kera, taleplerinin Výçýtýrýn Belediyesi Baþkaný Muharrem Þabani tarafýndan olumlu karþýlandýðýný ve destek vaadi sunduðunu KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ SAYI: 370 YIL: 9 Perþembe, 29 Mart 2007 Kosova tarihi ve kritik bir döneme girdi Fiyatý: 0.50 Ahtisaari, Kosova’ya uluslar arasý denetiminde baðýmsýzlýk önerdi BM Kosova Statü Özel Temsilcisi Marti Ahtisaari, Güvenlik Konseyi’ne Kosova için uluslar arasý denetimde baðýmsýzlýk önerisinde bulundu. Birleþmiþ Milletleri’nden yapýlan açýklamada Ahtisaari’nin Kosova’nýn Sýrbistan ile yeniden birleþmesinin imkaný olmadýðý düþüncesine de yer veriliyor. A htisaari teklifine göre Kosova geniþ topluluk haklarýnýn saðlandýðý, ciddi uluslar arasý denetim ve askeri mevcudiyetinde baðýmsýz bir devlet olacak. Ahtisaari önersisine göre, Kosova’nýn tam baðýmsýzlýðýný Temas Grubu, NATO ve Avrupa Birliði üye ülkelerinden oluþan 6 üyelik komisyon karara baðlayacak. Kosova Baþkaný Fatmir Seydiu ve Baþbakan Agim Çeku da yaptýðý açýklamada Ahtisaari’nin Kosova için denetimli baðýmsýzlýk teklif ettiðini söylediler. Seydiu, Ahtisaari’nin nihai statü önerisini görme fýrsatýnda olduðunu ve Kosova’da iç iliþkilerin düzenlendiði 58 sayfalýk evraka 3 sayfa ilave edildiðini belirtti. Seydiu, bu evrakta birkaç yerde Kosova için denetimli baðýmsýzlýðýn öngörüldüðü ve Sýrbistan’a artýk baðlanmasýnýn hiçbir zaman mümkün olmayacaðýnýn belirtildiðini söyledi. Seydiu, Kosova’nýn uluslar arasý misyonu mevcudiyetiyle kendi kendini yönetme zamaný geldiði ve statü için tek çözümün baðýmsýzlýk olduðunu söyledi. Baþbakan Agim Çeku da, Ahtisaari’nin BM Güvenlik Konseyi’ne denetimli baðýmsýzlýk önerdiðini bildirdi. “Ahtisaari’nin teslim ettiði mektup ve evrak, Kosova statüsü çözümü için çerçeveyi tamamlýyor” diyen Çeku, Washington, Londra, Pariz, Brüksel ve diðer önemli merkezlerin de öneriyi desteklediðini belirtti. Öneriye Ban Ki-Mun, Britanya, ABD ve Makedonya’dan tam destek geldi Ahtisaari’nin, Kosova’nýn nihai statüsüne iliþkin hazýrladýðý raporu ve kapsamlý önerisine Birleþmiþ Milletler Genel Sekreteri Ban KiMun’dan tam destek geldi. Ahtisaari, raporunda, “Kosova’nýn yakýn tarihi, bugünkü gerçekleri ve taraflar arasýndaki görüþmeler ýþýðýnda, ilk safhalarda uluslararasý gözetim altýndaki bir baðýmsýzlýðýn, Kosova için tek uygun seçenek olduðu sonucuna vardým.” diyor. Bu arada öneriye komþu ülke Makedonya’dan destek geldi. Makedonya Dýþiþleri Bakaný Antonie Miloþoski, ülkesinin, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyan ilk ülkeler arasýnda olacaðýný açýkladý. Önerilere bir destek de Amerika Birleþik Devletleri’nden geldi. Önerileri tamamýný desteklediklerini vurgulayan Amerikan Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Nicholas Burns, her iki tarafta da güçlü bir hissiyatýn bulunduðunun farkýnda olduklarýný söyledi. .Burns, Kosova’da çoðunluðu Arnavutlarýn oluþturduðu halka, gelecekleri konusunda yaþadýklarý belirsizliðin ardýndan kendi kaderlerini kontrol etme haklarý olduðu duygusunun verilmesi gerektiðini vurguladý. Haber ajanslarý, Britanya Diplomasi Þefi Margaret Beket’in, Kosova’ya denetimli baðýmsýzlýðý öngören Baþ müzakereci Marti Ahtisari planýný olumlu karþýladýðýný yazdý.Beket, “Bu öneriler Kosova’ya geleceðiyle ilgili gereken netliði sunacak.Bu olgu da siyasi- ekonomik geliþme için hayati bir önem taþýmaktadýr” dedi.Britanya Diplomasi Þefi Margaret Beket, “Bu plan sayesinde Balkanlara yakýn bir geçmiþte yaþanan çatýþmalardan uzak kalmasýný ve Avrupa ile Avro-Atlantik strüktürlerine bütünleþmesini saðlayacak bir geleceðe doðru yürümesini de mümkün kýlacaktýr” dedi DAVET d e v a mý sa y f a 7 ’d e SÝNAN PAÞA CAMÝÝNDE 30 MART 2007 AKÞAM NAMAZINI MÜTEAKÝP DÜZENLENECEK MEVLÜT KANDÝLÝ PROÐRAMINA CÜMLE MÜMÝN DOSTLARIMIZ DAVETLÝDÝR. www.yenidonem.org bildirdi. Talep müdürler yönetiminde görüþüldükten sonra haftaya belediye meclisine de sunulmasýnýn beklendiðini kaydeden Kera, Türkçe’nin Výçýtýrýn’daki resmiyetine 21 Mart 2007 tarihinde Azýnlýklar Komitesi tarafýndan yeþil ýþýk yakýldýðýnýn altýný çizdi. Baþkan yardýmcýlýðýný Sezair Tunuzlu’nun yaptýðý Azýnlýklar Komitesi saat 13:00’te gerçekleþti ve komite olarak gerekli destek ile giriþimlerin esirgenmeyeceði ifade edildi. Fidan: “Türkiye Kosova’nýn birlik ve bütünlüðüne önem veriyor” Kosova incelemeleri çerçevesinde çeþitli temaslar ve açýlýþlarda bulunmak üzere Kosova’ya gelen Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn Baþdanýþmaný Ahmet Davutoðlu ve Türk Ýþbirliði ve Kalkýnma Ýdaresi Baþkaný Hakan Fidan’ýn baþkanlýðýndaki heyet, Kosova’ya her alanda tam destek verdiklerini belirtti. T ürkiye Cumhuriyeti Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn Baþdanýþmaný Davutoðlu ve Türk Ýþbirliði Kalkýnma Ýdaresi Baþkaný Hakan Fidan’ýn Priþtine’deki bazý kurumlara gerçekleþtirdiði inceleme ve ziyaretlerinin sonunda yapýlan açýklamada, Balkanlar’ýn son birkaç yýl içinde 90’lý yýllardaki sancýlarýný sararak, yeni bir dönüþüm sancýsý yaþadýðýný belirtti. Bölgede çok ciddi kültürel, ekonomik ve siyasi deðiþimlerin yaþandýðýný hatýrlatan Davutoðlu, Kosova’nýn da bu deðiþimlerin merkezinde olan ülkelerden birisi olduðunu belirtti. Davutoðlu, buradan bakýldýðýnda Türkiye her açýdan, hem tarihi arka plan ve geçmiþin ortak kültürel baðý dolayýsýyla, hem de gelecekte Balkanlar’da oynayacaðý rol açýsýndan Kosova’nýn çok büyük önem taþýdýðýný vurguladý. Kosova’nýn Türkiye açýsýndan Balkanlar’da önemli bir yer tuttuðunu kaydeden Davutoðlu, “Biz Balkanlar’ýn istikrarý için Kosova’nýn istikrarýna büyük bir önem veriyoruz. Balkanlar’da Türkiye’nin mirasý için Kosova önemli bir yere sahip. Bu ortak mirasý korumak ve daha da geliþtirerek, Kosova halký ile Türk halký arasýnda yeni ortak bir bilinç oluþturarak, Kosova kurumlarý ile iliþkilerin geliþtirilmesi çok önemlidir” ifadelerini kullandý. Davutoðlu, verilen bu destek ve diðer kültürel faaliyetlerin, iki ülke ve halklarý arasýndaki baðlarý daha da güçlendireceðini ve gelecek nesiller için çok güçlü bir zemin oluþturacaðýný belirtti. TÝKA Baþkaný Fidan da, TÝKA vasýtasýyla çok ciddi projelerin desteklendiðini, Kosova’nýn Balkanlar ve Türkiye için çok önemli olduðunu belirterek, “Türkiye, her zaman için Kosova’nýn yanýnda olacak” mesajýný verdi. Türk heyeti, incelemelerinin ilk gününde Priþtine’de Kosova Arþivler Müdürlüðü, Priþtine Üniversitesi’ne baðlý Türk Dili ve Edebiyatý Bölümü ve Preþovalý’lar Derneði’ni ziyaret etti. Ýncelemelerinin ilk duraðýný oluþturan Kosova Devlet Arþivleri Müdürlüðü’nü ziyaret eden Baþbakanlýk heyeti, TÝKA’nýn destek verdiði ve savaþtan sonra yayýn hayatlarýna son verilen Kosova’da 40 yýllýk geçmiþleri olan Türkçe, Arnavutça ve Sýrpça olmak üzere üç büyük gazetesinin eski nüshalarýnýn kurtarýlmasý projesi konusunda bilgi aldý. Kosova Arþivler Müdürü Yusuf Osmani, verdikleri destekten dolayý Türkiye, Türk halký ve kurumlarýna þükranlarýný belirterek, heyet üyelerine plaketler sundu. Priþtine Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatý Bölümü’nü ziyaret ederek öðretim görevlileri ve öðrencilerle sohbet eden heyet, Priþtine Üniversitesi Rektörü ve Filoloji Fakültesi Dekaný ile de görüþtü. d e v a mý sa y fa 7 ’d e Kosova Ban Ki Mun: “Kosova için karar alma zamandýr” Son yýllarda bir bakýma Avrupa’nýn kanayan yarasý durumuna gelen Kosova sorununun çözümünde son virajlara girildiði bu günlerde gözler BM Güvenlik Konseyi’nde alýnacak karara kilitlenmiþ durumda. BM Genel sekreteri Ban Ki Mun, Zagrep’te yayýnlanan “Vyesnik” gazetesine dünyadaki önemli güncel sorunlarýn yanýnda da Kosova sorunu ile açýklamalarda bulundu. Genel Sekreter, Kosova statü sürecinin taraflar arasýnda çok sayýda görüþmelere sahne olan uzun bir süreç olduðuna dikkat çekerken, artýk bu sürecin uluslararasý birliði yönetiminde çözülme zamanýnýn geldiðini söyledi. Mun, “Özel temsilci Ahtisaari taraflarla görüþerek bu görüþme sürecini tamamlamýþtýr. Bu görüþmelere bakacak olursak bunlarýn taraflarý memnun ettiðini söyleyemeyiz. Ahtisaari bu görüþmeleri birkaç yýl boyunca teþvik etmeye çalýþtý. Ahtisaari mart ayýn sonunda BM Güvenlik Konseyi’ne çözüm raporunu sunacak. Bundan sonra da BM Güvenlik Konseyi bu konuyu gündemine alacaktýr” dedi. Kosova’nýn BM örgütü içinde temsil edilmesi ile ilgili soruyu Ban Ki Mun, “Biraz sabýrlý olmakta yarar var. BM Güvenlik Konseyi’nin Kosova ile ilgili kararýný bekleyelim” þeklinde cevaplandýrdý. Genel Sekreter Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný destekleyip desteklemediði sorusuna, “Ahtisaari benim özel temsilcimdir. Benim ona güvenim tamdýr. Ben onu onun planýný büsbütün destekliyorum” dedi. Baðýmsýz Kosova’nýn destekçilerinin baþýnda bulunan Oli Rehn, Kosova sorununun ivedi bir þekilde çözülmesini, aksi halde bunun bölgeyi karýþtýracaðýna dikkat çekerken, AB olarak Ahtisaari tarafýndan hazýrlanan çözüm paket önerisini desteklediklerini yineledi. mamasý durumunda bu bölgeyi istikrarsýzlýða sevk edecektir. Bu istikrarsýzlýkta Balkanlarý kaosa itecektir. Bunun hesabýný ne ABD, ne de Rusya öderken bizler Avrupalýlar bunu ödeyecektir ” dedi. BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile ilgili yapýlacaðý oylamada multilateral (çok yanlýlýðýný) gösterileceðine dikkat çeken Rehn, “Kararýn alýnmasýnda AB üyeleri arasýnda birlik ve beraberliðin saðlanmasý çok önem arz etmektedir. BM Güvenlik Konseyi’nde Ahtisaari tarafýndan sunulacak Kosova statü çözüm paket önerisini desteklemeliyiz” dedi. Rehn, Ahtisaari tarafýndan hazýrlanan çözüm paket önerisini gerçek bir ulaþma olarak özetledi. Rusya’nýn BM Güvenlik Konseyi’nde Ahtisaari çözüm önerisinin veto edeceði iddialarýný da yanýtlayan Rehn, Rusya’nýn hiçbir üst düzey yetkilisinden kararý veto edecekleri yönünde hiçbir açýklama yapýlmadýðýna dikkat çekerken, “Rusya tek taraflýða karþýdýr. Bundan dolayý Kosova’da çok uluslu bir toplumun inþasý için birleþmeliyiz” dedi. Rehn, ivedi çözüm istedi K osova sorununun artýk çözülmesi gerektiðini sürekli dile getiren Avrupa Birliði bu tutumunu devam ettiriyor. AB yetkilileri sürekli yaptýklarý açýklamalarda Kosova sorununun çözümünün artýk kaçýnýlmaz olduðuna dikkat çekerken, bu sorunun artýk kýsa bir zaman içinde çözülmesi gerektiðini sürekli dile getiriyorlar. AB Geniþlemeden Sorumlu Komiseri Oli Rehn, Avrupa Parlamentosu Dýþ Siyaseti konseyinde yaptýðý konuþmada Kosova sorununa dikkat çekti. Rehn yaptýðý konuþmada Kosova sorununun en kýsa zaman içinde çözülmesinin gerektiðini belirtirken, “BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova ilgili yeni bir kararýn alýn- Sýrplara mülteci kampý? Sýrp medyasýnýn iddiasýna göre BM Mülteciler Yüksek Komiserliði’nin Makedonya’da Kosova’dan kaçmak durumunda kalacak olan Sýrplar için mülteci kampý yaptýðýný iddia etti. Komiserlik bu iddiayý asýlsýz ve komik olarak deðerlendirdi. K osova statüsünde son günlere girilirken tansiyonun arttýðý gözlerden kaçmýyor. Kosova Sýrplar bu süreçten çok çekindiklerini sürekli dile getirirken, Priþtine yönetimi ise baðýmsýz Kosova’da Sýrplarýn güvenli bir þekilde yaþamalarý için ortamýn yaratýlacaðýný belirtiyorlar. Belgrat’a yayýnlanan “Novosti” gazetesinin haberine göre, BM Mülteciler Yüksek Komiserliði (UNHCR) Makedonya’da “Kosova statüsü belirlenmesi ardýndan evlerini terk etmek zorunda kalacak Kosovalý Sýrplar için mülteci kamplarý hazýrlayacaðýný” öne sürdü. Gazetede yayýnlanan habere göre BM Mülteciler Yüksek Komiserliði Güney Kosova’dan, özellikle Þipkoviça ve Brezoviça’da evlerini terk etmek zorunda kalacak olan 10.000 kadar Sýrp ve Rom için bu mülteci kampý inþasýna hazýrlandýðý ileri sürüldü. Kosova’da görevde bulunan BM Mülteciler Yüksek Komiserliði yayýnladýðý bildiride bu gibi haberleri asýlsýz ve komik olarak deðerlendirdi. Kosova UNHCR Misyonu basýn sözcüsü Myrna Flood, “Böyle bir þey yapýldýðýyla bizim örgüt olarak hiçbir bilgimiz yoktur. UNHCR Kosovalý Sýrplar için Makedonya’da herhangi bir mülteci kampý hazýrlýðý içinde deðildir” dedi. www.yenidonem.org Perþembe, 29 Mart 2007 Rusya aktif rol oylamakta kararlý 2 Güvenlik Konseyi’nde Rusya’nýn nasýl bir tutum izleyeceði merak edilirken, Lavrov yaptýðý açýklamada Rusya’nýn kenarýna çekilip her þeye seyirci kalmasýnýn beklememesi gerektiðini belirtirken, Rusya’nýn bu konuda aktif olacaðýný söyledi. R usya’nýn Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile ilgili nasýl bir tutum takýnacaðý son günlerde en çok merak edilen konularýn baþýnda bulunuyor. Kulislerde bu konuda çeþitli spekülasyonlar yapýlýyor. Kosovalý liderler Rusya’nýn Kosova ile alýnacak yeni kararý sabote etmeyeceðine inanýrken, Sýrp liderler de Rusya’yý kurtarýcýlarý olarak görüyor. Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov, Rusya parlamentosunun alt kanadý Duma’da yaptýðý konuþmada herkesin merak ettiði BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile ilgili Rusya’nýn takýnacaðý tutumu açýkladý. Lavrov, “Rusya, Güvenlik Konseyi’nde Ahtisaari’nin hazýrlamýþ olduðu çözüm önerisinin oylamasýnda kenarda kalmayacaktýr. Bu konu bizim siyasi, tarihi ve dini önem taþýyan konularýmýz arasýnda bulunmaktadýr. Bundan dolayý kimsenin bizim baþýmýzý topraða sokmamýzý beklemesin. Kore yarýmadasý için 1952 yýlýnda yapýlan oylamaya katýlmadýk. Buna benzer bir þey bizden kimse beklemesin. Biz toplantýya katýlmakta kararlýyýz. Oylamaya gelince, bizim taraflardan birine karþý tutum içinde deðiliz. Her þey konseyde yapýlacak oylamaya baðlýdýr. Ahtisaari’nin paket önerisi Belgrat’ta uygun olursa neden biz karþý gelelim ki. Eðer, Sýrplara zoraki bir çözüm kabul ettirme giriþiminde bulunulursa biz bunu kabul etmeyeceðiz” dedi. Uluslararasý birliði tarafýndan Kosova sorununun belirlenmesi özel bir durum olduðu açýklamasýna deðinen Lavrov, “Kosova’nýn baðýmsýzlýðý özel bir durumdur. Kosova’ya baðýmsýzlýk tanýnýrsa Abhasya, Güney Osetya ve Moldavya’ya da tanýnmalýdýr” dedi. Þefer:”Kosova özel bir konumdur” ABD ve AB yetkililerinin ardýndan NATO Genel Sekreteri Schefer’de örgüt olarak Ahtisaari çözüm önerisini desteklediklerini belirtirken, Kosova sorununun özel bir konumda olduðunu ve Kosova’nýn dünyadaki diðer sorunlu bölgelerle karýþtýrýlmamasýný istedi. N ATO Genel Sekreteri Jap de Hoop Schefer, Rusya’da yayýnlanan “Novie Ýzvestia” gazetesine verdiði demeçte “Kosova sorununun özel bir konuma sahip olduðunu” ifade etti. Schefer, “Kosova statüsünün belirlenme süreci Güney Osetya, Abhazya, Sýrp Cumhuriyeti ne de Çeçenistan ila kýyaslanamaz” dedi. Kosova’da 16.000 barýþ gücü askerlerinin görevde bulunduðunun altýný çizen Schefer, kendilerinin UNMIK ve Kosova Polis birlikleri ile istikrarý saðlamak için ortaklaþa sorumluluk taþýdýklarýný söyledi. NATO olarak BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisaari’nin Kosova paket önerisini desteklediklerini belirten Schefer, Ahtisaari’nin paket önerisinde Kosova statüsünün belirlenmesi ardýndan uluslararasý birliði askerlerinin Kosova’da konuþlanmasý maddesinin de yer aldýðýný söyledi. 3 Kosova Müdahalenin 7. yýldönümü Perþembe, 29 Mart 2007 Güzel sözler NATO’nun Kosova’nýn Sýrp hakimiyetini kýrmak için düzenlediði hava saldýrýsýnýn sekizinci yýlýna girmiþ bulunuyoruz. 78 gün süren bombardýman ile hukuki olmasa bir Kosova fiilen baðýmsýzlýðýna kavuþmuþ oldu. Kosova sorunun geldiði nokta dikkate alýndýðýnda bu müdahalenin önemi daha açýk bir þekilde görülüyor. N ATO güçlerinin Kosova’ya gerçekleþtirdikleri müdahale ardýndan sekiz yýlý geride býraktýk. NATO güçleri sekiz yýl önce 24 Mart 1999 tarihinde Kosova’da insan haklarý ihlalleri yüzünden Kosova’ya hava müdahalesinde bulundular. Özellikle Kosova’da Miloþeviç rejiminin Arnavutlara karþý uyguladýðý insanlýk dýþý politika bütün dünya tarafýndan esefle kýnandý. Baþýný ABD ve AB ülkelerinin çektiði uluslararasý birlik Kosova’da sýký rejiminin sonlandýrýlmasý için Sýrbistan yönetimini uyarýlarda bulundu. Ama bu çaðýrýlarýna kulak kapatan Miloþeviç yönetimindeki Sýrbistan, geri adým atmaya yanaþmayýnca Sýrbistan NATO hava saldýrýsý ile karþý karþýya kaldý. Sýrbistan ve Kosova’ya yönelik yapýlan 78 günlük bombardýman ardýndan Miloþeviç, Kosova’dan askeri birliklerini çekmeye kabul etti ve Kosova BM yönetimi altýnda yönetilmeye baþlandý. NATO güçlerinin Kosova’ya düzenlediði hava saldýrýsýnýn 8. müdahale yýldönümü dolayýsýyla Kosova siyasi partileri yayýnladýklarý bildirilerde, NATO güçlerinin baþlattýðý bu sürecin baðýmsýzlýk ile sonuçlanacaðý- na inandýklarýný belirttiler. Baþkan Seydiu, NATO güçlerinin 8. müdahalesi dolayýsýyla yayýnladýðý mesajda “NATO güçlerinin 24 Mart 1999’da baþlattýðý bombardýman, büyük bir trajedinin sona ermesi ile Kosova’nýn özgürlüðünün doðuþuna ön ayak olmuþtur. Miloþeviç yönetiminin komþu cumhuriyetlere yönelik güttüðü yýkýcý siyaset uluslararasý birliðinin müdahalesi ile son bulmuþtur. Sekiz yýl Sýrbistan’dan özgür olan Kosova, bugünlerde baðýmsýzlýðýna hazýrlanýyor” dedi PDK Baþkaný Haþim Thaçi, NATO güçlerinin Kosova müdahalesinin 8. yýldönümü dolayýsýyla yayýnladýðý bildiride NATO güçlerine teþekkür ederken bu sayede Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna adým attýðýný bildirdi. Kosova savaþý sýrasýnda Sýrp güçleri tarafýndan öldürülen masum sivil ve UÇK askerlerinin ansýna anma törenleri düzenlenerek mezarlara çelenkler býrakýldý. Kosova savaþýnda UÇK saflarýnda savaþýrken hayatýný kaybeden Kosovalý Türk Ersan Mazrek’te ailesi ve sevenleri tarafýndan mezarý baþýnda anýldý. Fransa’dan Ahtisaari’ye destek F Blazi, Fransa’nýn Ahtisaari’nin planýný desteklediðini belirtirken, arýk sorunun çözüme kavuþma zamanýnýn geldiðini belirtti. ransa Dýþiþleri Bakaný Filip Dust Blazi temaslarda bulunak üzere Kosova’ya ziyaretinde bulundu. Blazi, Priþtine ziyareti sýrasýnda Baþkan Fatmir Seydiu, Baþbakan Agim Çeku, Kosova Müzakere Heyeti, UNMIK vekili Þuk, KFOR Komutaný General Roland Kater ve Kosova Sýrp temsilcileri ile bir araya geldi. Fransa Dýþiþleri bakaný Filip Dust Blazi Kosova yerli ve uluslararasý yetkilileri ile gerçekleþtirdiði görüþme ardýndan gazetecilere bir basýn toplantýsý düzenledi. Ahtisaari’nin hazýrladýðý paket önerisinin ölçülü olduðuna dikkat çeken Blazi, kendilerinin topluluklarýn güvenliðinin saðlandýðý, çoðunluðun iradesi çerçevesinde bir çözümden yana olduklarýný söyledi. Blazi, “Uluslararasý camia ve tabi ki Fransa, Marthi Ahtisaari’nin paket önerisini ve Kosova’nýn Avrupa’ya entegre olma çabalarýný destekliyor. Taraflar aralarýnda uyum saðlamalarý için bir yýldan fazla zamanlarý vardý. Görüþmelerin tekrar yapýlmasýna karþýyýz” dedi. Temas Artý gurubu tarafýndan Kosova’nýn parçalanmayacaðý uluslararasý kararý hatýrlatan Fransa Dýþiþleri Bakaný Blazi, Kosova’da görev yapacak olan yeni uluslararasý sivil ve askeri yönetimin Kosova yönetimine yardýmda bulunacaðýný söyledi. Blazi, “Kosova yönetiminden Ahtisaari’nin paket önerisinin hayata geçirilmesi ile topluluklarýn güvenliðinin saðlanmasý yönünde adým atmalarý isteminde bulundum. Kosova liderlerinin Ahtisaari’nin paket önerisine sunduklarý desteði olumlu olarak deðerlendiriyoruz. Liderlerden, Kosova için hayati önem taþýyan bu süreçte birlik ve beraberlik içinde olmalarýný söyledim” dedi. Kosovalý Sýrp yetkilileri ile yaptýðý görüþmelere de deðinen Blazi, Fransa’nýn Ahtisaari tarafýndan hazýrlanan çözüm öneri paketini neden kabul ettiði ettiklerini anlattýðýný söyledi. Blazi, Ahtisaari’nin paket önerisinin Sýrplara güvenlik içinde bir yaþam saðladýðýný dile getirirken, Sýrplara yaþadýklarý belediyelerde geniþ yetkilerin verildiðinin de altýný çizdi. Baþbakan Agim Çeku kabinesi tarafýndan görüþme ile ilgili yapýlan açýklamada Fransa Dýþiþleri Bakanýndan Ahtisaari paket önerisi için büyük destek aldýklarý bildirildi. Fransa Dýþiþleri Bakaný Filip Blazi, Kosova’da temaslarýný tamamladýktan sonra Podgoriça ve Belgrat’ta görüþmelerde bulunmak üzere Kosova’dan ayrýldý. Adaletin hakim olduðu yerde, silahýn yeri yoktur. (J. AMYOT) Seydiu, lobicilik faaliyetlerinde Ahtisaari’nin Kosova çözüm öneri paketinin Konseyde kabul edilmesi için destek ziyaretleri çerçevesinde ABD’de bir dizi temaslarda bulunan Seydiu, yaptýðý temaslarý olumlu deðerlendirdi ve sürecin Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile sonuçlanacaðýný belirtti. BM Güvenlik Konseyi toplantýsýna katýlmak için ABD’de bulunan Baþkan Seydiu, ABD’de temaslarýný sürdürüyor. Baþkan Seydiu, BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun, BM Barýþ operasyonlarý yetkilisi Jan Mari Geno, ABD, Fransa, Çin ve Rusya Güvenlik Konseyi büyükelçileri Alleksandro Vulf, Jan Mark, Vang Guanciya ve Vitali Çurkin ile bir araya geldi. Baþkan Seydiu ayrýca, BM Güvenlik Konseyi geçici üyeleri Kongo, Endonezya, Katar ve Slovakya büyükelçileri ile bir dizi temaslarda bulundu. BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun ile yaptýðý görüþmeyi olumlu olarak deðerlendiren Baþkan Seydiu, BM Güvenlik Konseyi’nin Ahtisaari’nin paket önerisini masaya yatýrdýklarýný belirtti. Kosova Baþkanlýk Haberleþme bürosu tarafýndan görüþmeler ile ilgili yayýnlanan bildiride Baþkan Seydiu’nun BM Barýþ operasyonlarý yetkilisi Jan Mari Geno ile yaptýðý görüþmede Kosova’da barýþý saðlamak için görevde bulunan UNMIK yönetimi çalýþmalarýný överken, Kosova’nýn yeni bir döneme ayak bastýðýný dile getirdi. Kosova’nýn özgür ve egemen bir devlet olacaðýna dikkat çeken Baþkan Seydiu, uluslararasý birliðinin artýk Kosova’da yeni bir görev üstlenmesi gerektiðini belirtti. Baþkan Seydiu ve Geno, Kosova statüsünün belirlenmesi ardýndan Kosova’nýn ekonomik geliþmesi www.yenidonem.org teþvik edilmeden parlak bir geleceði olamayacaðýný fikrinde birleþtiler. Baþkan Seydiu, BM Daimi üyesi büyükelçileri ile yaptýðý görüþmelerde Kosova statüsünün bir an önce çözülmesi isteminde bulundu. Baþkan Seydiu, özelikle Rusya BM Büyükelçisi Vitali Çurkin ile yaptýðý görüþmede bu istemini dile getirdi. Baþkan Seydiu, Rus büyükelçiye “Viyana görüþmeleri sýrasýnda tüm olanaklarý tükettik. Þimdi baðýmsýz ve egemen bir Kosova devletinin kurulmasýnýn tam zamanýdýr. Kosova özel bir olaya tekabül etmektedir” dedi. Baþkan Seydiu ABD temaslarý çerçevesinde BM Kosova baþ müzakerecisi Ahtisaari’nin yardýmcýlýðý görevini yürüten Albert Rohan ile bir araya geldi. Seydiu, BM geçici büyükelçileri ile yaptýðý görüþmelerde de baðýmsýz ve egemen bir Kosova’nýn kurulmasý için destek istedi. ABD’de bir dizi temastan sonra Kosova’ya dönen Seydiu, BM örgütü çerçevesinde yapmýþ olduðu görüþmeleri olumlu olarak deðerlendirirken, görüþmelerde baðýmsýz ve egemen Kosova’nýn kurulmasý görüþünü savunduðunu ifade etti. Rusya’nýn taraflar arasýnda görüþmelere devam etmesi önerisinin sorulmasý üzerine Baþkan Seydiu, bu önerinin Priþtine için kabul edilemez olduðunu söyledi. Kosova Solana, zoraki çözümden bile yana Solana, Avrupa Birliði olarak Ahtisaari çözüm önerisini desteklediklerini yinelerken, artýk bu sürecin zoraki olsa bile çözümün tam zamaný olduðunu söyledi. AB Ortak Siyasi ve Güvenlik Yüksek temsilcisi Haviyer Solana ABD’ye gerçekleþtirdiði ziyaret esnasýnda ABD Dýþiþleri Bakaný Condelizza Rice baþta olmak üzere diðer ABD’li üst düzey yetkililer ile de bir araya geldi. Solana, Rice ile yaptýðý görüþme ardýndan Bruklin Enstitüsünde küresel sorunlarla ilgili bir konferans verdi. Solana, AB’nin Kosova statüsünün belirlenmesi ile ilgili ortaklaþa bir tavýr içinde olduðunu söyledi. Avrupa Birliði, BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisaari’nin paket önerisini desteklediklerini belirten Solana, baþ müzakerecinin BM Güvenlik Konseyi’ne paket önerisini sunmakla baþarýlý bir çalýþma gerçekleþtirdiðini belirtti. Solana, “AB olarak Ahtisaari’nin paket önerisini destekliyor. Ahtisaari, BM Güvenlik Konseyi’nde taraflar arasýnda bir anlaþmanýn yapýlmadýðýna dikkat çekeceðine inanýyorum. Bundan dolayý da zoraki bir çözümün yapýlmasýný talep edecektir. Bunun paralelinde de Güvenlik Konseyi’nin Kosova ile yeni bir karar almasýyla yýllardýr çözümünü bekleyen Kosova sorunu da çözülebilir. AB, Ahtisaari tarafýndan ortaya atýlacak öneriyi destekleyecektir. BM Güvenlik Konseyi’nde tam olarak ne tür bir karar alýnacaðýný bilmiyorum, ama AB Güvenlik Konseyi’nde alýnacak kararý destekleyecektir. AB, için Kosova büyük önem arz etmektedir. Kosova bildiðimiz gibi Avrupa’nýn bir parçasýdýr. Bölgede istikrarýn saðlanmasý en çok istediðimiz þeyler arasýnda bulunmaktadýr” dedi. AB ve ABD’nin Rusya’nýn BM Güvenlik Konseyi’nde olasý vetosu sorulduðunda Solana, “Hatýrlayacaðýmýz gibi Moskova bu güne dek yaptýðý bütün açýklamalarýnda Ahtisaari’nin paket önerisinin Rusya için kabul edilemez olduðunu dile getiriyor. Bundan dolayý bölgede istikrarýn saðlanmasý için Rusya ile görüþmelerin yapýlmasý gerekiyor. AB ve Rusya’nýn bölgenin istikrara kavuþmasý ve bölgede kalýcý bir barýþýn saðlanmasý ortak çýkarýmýzdýr. Ýki taraf arasýnda bu konuda bir uzlaþmanýn saðlanmamasý durumunda BM Güvenlik Konseyi zoraki bir çözümle ilgili karar almalýdýr. Bizler, BM Güvenlik Konseyi’nde ortak bir karara varacaðýmýza inanýyoruz” dedi. Sýrbistan, Ahtisaari ve Kosova Konsey üyelerine Ahtisaari raporunun sunulmasý Sýrp ve Rus liderler tarafýndan tepki ile karþýlandý. Rusya, Ahtisaari’yi görevini yerine getirememekle eleþtirirken, yerine baþka birinin seçilmesini ve taraflar arasýnda görüþmelerin tekrar yapýlmasýný talep ederken, Belgrat’ta bu tutumu destekliyor. BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisaari’nin Kosova paket önerisini Konsey üyelerine sunmasý Sýrbistan tarafýndan büyük tepki ile karþýlandý. Sýrplarýn en büyük destekçilerinin baþýnda bulunan Rus yetkililer de Ahtisaari’nin çalýþmalarýndan memnun olmadýklarýný dile getirip, BM Güvenlik Konseyi’nde yapýlacak olan oylamayý veto edebileceklerini dile getiriyorlar. Ýki taraf arsýnda görüþmelerin devamýndan yana tutum sergileyen Rusya, Ahtisaari’nin görevden alýnmasýný ve bu göreve baþka birinin seçilmesini istiyor. Sýrbistan, Rusya’nýn bu tutumunu desteklediðini duyurarak, BM Güvenlik Konseyi’nde Ahtisaari’nin Kosova paket önerisinin görüþülmemesi isteminde bulundu. Sýrbistan yöneticileri Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn Balkanlarda bir dizi olumsuzluðu tetikleyeceðini ileri sürdüler. Sýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç Berlin’de yaptýðý açýklamada uluslararasý birliðinden Kosova için “yapýcý esnek ve yaratýcý bir çözüm” bulunmasýnýn gerektiðini belirtti. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn Balkanlarda istikrarsýzlýða yol açacaðýný : 3 70 ý y a S KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Haftalýk gazete Sahibi ve Genel Müdürü: Mehmet BÜTÜÇ Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO Kültür: Ýskender MUZBEG Balkan ve Ankara Muhabiri: belirten Tadiç, bunu önlemek için “yapýcý, esnek ve yaratýcý” bir çözümle istikrarsýzlýðýn yerini istikrara býrakacaðýný söyledi. Sýrbistan Karadað eski Dýþiþleri Bakaný Goran Svilanoviç, Kosova’nýn parçalanacaðýný ileri sürdü. Ahtisaari tarafýndan hazýrlanan paket önerinin Kosova’nýn parçalanmasýný içerdiðini ileri süren Svilanoviç, Kosova’nýn hukuki parçalanmasý için uygun zamanýn olmadýðýný söyledi. Svilanoviç, “Þimdi ise benliðin güçlendirilmesi gerekiyor. Bunun ardýndan da Sýrbistan ile iþbirliði, birkaç yýl sonra da Kuzey Kosova’nýn statüsü belirlenmelidir. Birkaç yýl sonra bunlar yeniden ele alýnmalýdýr” dedi. Sýrbistan medyasý tarafýndan yapýlan bir açýklamada ABD Kongresi’nde bulunan Sýrp Lobisi, Baþkan Bush’a Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný önlemsi için çalýþmalara davet ettiði ileri sürüldü. Sýrp Lobisi’nin Bush’a gönderdiði mesajda Kosova için her tür zoraki çözümün taraflar tarafýndan kabul edilmeyeceðine dikkat çekilirken, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kazanmasý Balkanlarda istikrarsýzlýða yol açacaðýna vurgu yapýldýðý ileri sürüldü. Erhan TÜRBEDAR Muhabirler: Taner GÜÇLÜTÜRK Enis TABAK Yüksel POMAK Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK Kadýn: Sezen HASKUKA Gençlik: Sinem ÞÝÞKO Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ Spor:Ýsmail MAKASÇÝ Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ Perþembe, 29 Mart 2007 4 Kosova ABD Ofisi Þefi Büyükelçi Tina Kaidanow, Türk ve Boþnak Temsilcileriyle Ahtisaari Planýný Tartýþtý Büyükelçi Kaidanow, Türk ve Boþnak temsilcilerinin sorunlarýný sabýrla dinledi: “Etnik topluluklar verilen haklarý kullanmayý bilmelidir. Bunu birleþmenizle en iyi bir þekilde yapabilirsiniz!” Kosova Türk Sivil Toplum Örgütleri Temsilcileri tek sesle: “Türkçe’nin resmi kullanýmý ve Türkçe eðitim kapsanmamýþtýr. Anayasayla garanti edilmesini istiyoruz!” G eçen Salý günü Prizren’de, Kosova ABD Ofisi daveti üzerine, ABD Ofisi Þefi Büyükelçi Tina Kaidanow, BM Genel Sekreteri Özel Elçisi Baþmüzakereci Martti Ahtisaari’nin BM Güvenlik Konseyi üyelerine sunulan Kosova-Sýrbistan Öneri Paketi’ni Türk ve Boþnak temsilcileriyle görüþtü. Görüþmeye KDTP Genel Baþkaný Mahir Yaðcýlar, Vakat Kalisyonu Baþkaný Cezair Murati, Kosova Türk Aydýnlar Baþkaný Ferhat Derviþ, ESNAF ÝE Derneði Baþkaný Cemil Luma, Kosova Türk Gazeteciler Baþkaný Ýbrahim Arslan, GERÇEK Derneði Baþkaný Zeynelabidin Ustaibo, ÇEÞME Derneði Baþkaný Agim Müfti, ATATÜRKÇÜ DÜÞÜNCE Derneði Baþkaný Kemal Þahin, Yeni Dönem KTM Müdürü Mehmet Bütüç ve Boþnak Sivil Toplum Örgütleri temsilcileri katýldý. Priþtine’deki ABD Ofisi Þefi Tina Kaidanow selamlama konuþmasýnda tüm katýlýmcýlara daveti kabul ettikleri ve bu görüþmeye katýldýklarý için teþekkür eederken, ABD Yönetiminin Ahtisaari’nin BM Güvenlik Konseyi’ne önerdiði planýna tam destek verdiklerini vurguladý. Konuþmasýnýn devamýnda, “Pakette etnik topluluklarýn haklarý tanýnmýþtýr. Bu haklarý iyi kullanmayý bilmelisiniz. Eðer Boþnaklar bir toplum olarak beþ-altý partiye ya da Türkler iki partiye bölünmüþseniz, o zaman gücünüz de beþ-altý defa ya da iki defa azalmýþ olur. Ama eðer birleþirseniz o zaman çok güçlü bir þekilde bu haklarýnýzý da savunmuþ olursunuz” dedi. Vakat Koalisyonu Baþkaný Cezair Murati selamlama konuþmasý ardýndan, Ahtisaari Paketi’ne sunmuþ olduðu deðiþiklik önerileri dile getirirken, “Antalya’daki toplantýda ben þahsi olarak önerdiðimiz deðiþiklikleri kabul ettirmekte, çoðunluk topluluðuna baský yaptým ve bu deðiþiklik öneriler gönderilmezse, Boþnaklardan ve Türklerden oluþan Parlamento Grubu 6+ Koalisyonu Baþkaný olarak, Antalya’daki toplantýyý terk edeceðimizi dile getirdim. Yapmýþ olduðum bu baskýdan sonra, önerdiðimiz deðiþiklikler gönderilmeye kabul edildi. Ben bunu yapmasaydým, böyle davranmasaydým kabul edilmeyecekti.” diye vurguladý. Ardýndan KDTP Genel baþkaný Mahir Yaðcýlar da bir selamlama konuþmasý yaptý ve Ahtisaari Paketi’ni bir parti olarak tamamen desteklediklerini dile getirdi. Kosova Türk Aydýnlar Ocaðý Baþkaný Ferhat Derviþ, “Türk toplumunun tek partisi var ve öyle de kalacaktýr. Ama Kosova Türk Sivil Toplum Örgütlerini birleþtiren bir Kosova Türk Forumu da var ve amacýmýz ikinci bir partinin kurulmasý deðildir. Amacýmýz toplumumuzun sesini duyurmak ve sorunlarýný dile getirmektir. Kosova Türk Toplumu tek partiyle devam edecektir” dedi. ESNAF Derneði Baþkaný Cemil Luma da konuþmasýnda ayný þekilde baþka bir partinin kurulmayacaðýný dile getirirken, “Ancak partimizin kurduðu koalisyonda samimiyetlik yoktur ve partimizin sesi hiçbir þekilde dile gelmemiþtir” dedi. Yeni Dönem KTM Müdürü Mehmet Bütüç, Ahtisaari Paketi’nin büyük bir proje olduðunu ve Balkanlarýn bu coðrafyasýna nihai barýþý getirteceðini dile getirdi. Ancak Kosovalý Türklerin, Boþnaklarýn ve diðer topluluklarýn endiþesi, eðer verilen haklar yeni Kosova Anayasasý ile garanti altýna alýnmazsa, o zaman o haklar verilmiþ sayýlmaz, þeklinde konuþtu. Aynýca Kosova Türk sivil toplumuna KDTP tarafýndan yapýlan çalýþmalar hakkýnda yetersiz bilgi sunulduðunu da dile getirdi. Boþnak ve Goralý temsilciler de kendi sorunlarýný dile getirirken, ABD Ofisi Þefi Tina Kaidanow çok sabýrlý bir þekilde dinledi. Yazýlarda ortaya atýlan fikirler, yazarlara aittir. Gazetemizin resmi görüþü deðildir. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlara aittir. Web: www.yenidonem.org Web tasarýmý ve günceleme: Erhan JABLE e-mail: [email protected] [email protected] www.yenidonem.org Mehmet Bütüç Adres: Adem Yaþari No: 8, Prizren/Kosova Tel. 029 623 503 Fax: + 381 (0)29 623 503 Banka: Raiffeisen Bank Yeni Dönem Hesap No: 1502001000171635 Baský: “SIPRINT” basýmevi Prizren “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý yayýnýdýr. Yeni Dönem KTM Þirketi Danýþma Kurulu: Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý) Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný) Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði Baþkaný) Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi) Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý) Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný) Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni) 5 Perþembe, 29 Mart 2007 Ahtisaari Planý’na sunulan öneriler görüþüldü G eçen Salý akþamý “Doðru Yol” TKS Derneði salonunda, Kosova Demokratik Türk Partisi (KDTP), Türk Sivil Toplum Örgütleri temsilcileriyle bir araya geldiði toplantýda BM Özel Temsilcisi Marti Ahtisaari’nin BM Güvenlik Konseyi’ne önerdiði planý hakkýnda bilgi verdi. Toplantýya Türk Sivil Toplum Örgütleri temsilcileri yaný sýra Türkiye Cumhuriyeti Kosova Türk Eþgüdüm Bürosu Müsteþarý Volkan Türk Vural ve TÝKA Kosova Program Koordinatörü Metin Arslanbaþ da katýldý. Açýlýþ konuþmasýný yapan KDTP Genel Baþkaný Mahir Yaðcýlar, Ahtisaari’nin BM Güvenlik Konseyi’ne önerdiði planý hakkýnda bilgi verdi ve Kosovalý Türkleri ilgilendiren maddelerle ilgili gerçekleþtirdikleri çalýþmalar hakkýnda bilgi verdi. Yaðcýlar: “Kosova çok önemli bir dönemden geçmektedir. Baþmüzakereci Ahtisaari Kosova Planýný BM Güvenlik Konseyine iletti. BM Güvenlik Konseyi tarafýndan tartýþýlacak olan önerge son þeklini en fazla 2 ay sonra alacaktýr. Bunun ardýndan Kosova’nýn Yeni Anayasasý ve seçimlerin yapýlmasý beklenmektedir, bu da tarihi bir dönem demektir. 2005 yýlýnda kurulan Müzakere Ekibi ardýndan kendi içerisinde kurulan Topluluklar Danýþma Kurulu da kuruldu. Biz de bir Türk partisi olarak bu topluluklar kurulunda yer aldýk. Marti Ahtisaari ve ekibiyle gerçekleþtirdiðimiz görüþmelerde, görüþlerimizi ve düþüncelerimizi önerdik. Ahtisaari tarafýndan sunulan pakette ve verilen bir aylýk müddette bizler de parti ve toplum olarak eksik olan haklarýmýzý ve kendi beklentilerimizi iletmeye çalýþtýk. Önerilen pakette büyük bir kýsým Sýrp topluluðuna sunulmuþtu. Biz de eðitim, dil konusunda olmayan maddeleri Ahtisaari’ye ilettik, evrakta bazý deðiþiklikler olmuþtur. Ahtisaari öneri paketinde olmayan önerileri biz de kurulacak yeni Kosova devletindeki yeni Anayasa’da haklarýmýzý arayacaðýz ve beklentilerimizi isteyeceðiz. Ahtisaari’nin sunduðu plana parti olarak destek verdiðimizi zaten açýklamýþtýk. Önümüzdeki hafta da Türkiye Cumhuriyeti Dýþiþleri Eski Bakaný Mümtaz Soysal da gelecek ve bize anayasa bilgileri hakkýnda önerilerini sunacak” dedi. Sýrasýyla sözü alan hukukçu Kosova Adalet Bakaný Yardýmcýsý Altay Suroy, öneri paketi hakkýnda hukuki açýdan gerçekleþtirmiþ olduðu incelemelerle ilgili açýklamada bulundu. Suroy, Ahtisari’nin paketinin ‘yasa deðil, uluslararasý bir belge olduðunu’ söyledi. “Ahtisaari’nin önergesinde Türkçe’nin haklarý vardýr denilmektedir, bu da bizler için çok önemlidir” diye vurguladý. Suroy’un ardýndan sözü alan Türkiye Cumhuriyeti Kosova Türk Eþgüdüm Bürosu Müsteþarý Volkan Türk Vural, yaptýðý konuþmasýný iki bölüme ayýrdý: Türkiye Cumhuriyeti’nin Kosova Ahtisaari planýna bakýþý ve Ahtisaari’nin Kosovalý Türk toplumunda çýkardýðý kargaþa. Ahtisaari planýnýn yayýnlanmasýndan sonra kargaþa çýkaranlar tarafýndan çok iyi okunmadýðýný ya da hiç okunmadýðýný söyleyen Vural, herkes bilmeden saldýrýya geçti ve eleþtirdi. Vural: “Ahtisaari planý Kosova’da Sýrplarýn ilerdeki yaþamlarýný güvence altýna almak için yapýlan bir plandýr. Bunun içinde Sýrplar dýþýnda Arnavutlarýn da, Boþnaklarýn da lafý geçmez, diðer hiçbir toplumun da lafý geçmez. Bu Temas Gurubu ve BM Genel Sekreteri tarafýndan çalýþýlmýþ ve acaba biz bu toplumda Kosova’da Sýrplarýn yaþamýný garanti altýna nasýl alýrýz diye oluþturulmuþ bir plandýr. Önümüzdeki Kosova nasýl çalýþacaktýr, ne olacaktýr, kimler nerede oturacaktýr, Sýrplarýn dýþýnda hiçbir þeye önemi yok. Ýlk üç madde; Kosova’nýn temel olarak yapýsýnýn ne olacaðýný gösteriyor. Laik bir devlet olacaktýr, baþkaný olacaktýr, Meclisi olacaktýr. Bunun dýþýnda Anayasasý hazýrlanacaktýr. Bu anayasayla önerilen rapordaki, usular konulacaktýr” þeklinde konuþtu. Vural: “Türkiye Cumhuriyeti bu rapordan memnundur ve bu raporu destekliyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti Ahtisaari’nin öngördüðü uluslararasý yönetimde yer almak istiyor. Kosova’da sivil, asker ve polislerimiz ile, her zaman soydaþlarýmýzýn yanýndayýz”dedi. Vural, Kosovalý Türk Sivil Toplum Kuruluþlarýnýn gerçekleþtirdiði toplantýlarda hiçbir kimseden davet almadýklarýný söyledi. Kosovalý Türkler bir bütünün parçasýdýr diyen Vural, birlikte yaþamak birlikte geleceði hazýrlamak zorundasýnýz. Türkiye’de sizlerin her zaman yanýnýzdadýr ifadelerini kullandý. Uzlaþmaya varýlmasý gerektiðini kaydeden Vural, “önemli olan birlikte hep beraber bir çýnar gibi olmaktýr. Kavgaya deðil, önümüzdeki kurulacak yeni anayasada ne yapabiliriz diye düþünmelisiniz” dedi. Ardýndan sözü alan Kosova Türk Aydýnlar Ocaðý Baþkaný Ferhat Derviþ, konuþmasýnda Kosova’da Türklere her adýmda yapýlan haksýzlýklardan bahsetti. Diðer yandan toplum haklarý ve kiþisel haklar konusunda, kiþisel haklar toplumlarý yok diyen Derviþ, Kosova’da Türk toplumunun ve Türkçe’nin bin yýllýk tarihinden de konuþtu. Ardýndan sözü alan ESNAF ÝE Derneði Baþkaný Cemil Luma, Kosova’da Türk toplumu sesinin daha gür duyulmasý için, Kosova Türk sivil toplum örgütlerinin harekete geçtiðini söyledi. Luma, “bu harekette Kosova Türk sivil toplum örgütünün amacýnýn Kosova Türk toplumunu bölmek, yeni bir parti kurmak, ayrýmcýlýk yapmak deðildir”dedi. Yeni Dönem KTM Müdürü Mehmet Bütüç’e söz hakký verilmezken, toplantý gergin bir hava içerisinde sona erdi. Enis TABAK Uygur Türk’ün Yasaklanan Hikayesi (1) Doðu Türkistan içinde ve Doðu Türkistan dýþýnda büyük bir infial uyandýran (Yawu Kepter) Yabaný Güvercin isimli Hikaye Kaþgar Edebiyat Dergisinin 2004 Yýlý 5 sayýsýnda yayýnlanmýþ olup Nevruz Edebiyat Ödülüne aday gösterildi.Zalim Çinli yetkililer Uygur Halkýný bu güzel hikaye’den mahrum býraktýlar ve Dergiler toplatýldý. Yazar bu hikayeden dolayý 10 sene hapse mahkum edildi. Hikayenin yazarý þimdi Insan Haklarý Ihlalleri Bakýmýndan Dünya rekoru kýran sözde Çin Halk Cumhuriyeti Hapishanesinde yatmaktadýr. Yazar bu hikaye ile Uygur halkýnýn tarihi, bugün içinde yaþadýðý zulmü aynen anlatmýþ ve Ayný zamanda Uygurlarýn geleceði hakkýnda iþaretler vermektedir. Y ine o masmavi gök yüzünde uçuyormuþum. Rüyamý görüyorum, uyanýk mýyým veya her ikisi dýþýnda baþka bir alemde miyim bilmiyorum. Kanatlarýmýn altýndan hafif bir rüzgar esiyordu. Þu an vücudum güçle dolmuþ ve daha da canlanmýþtý. Mavi gök, parlayan güneþ ýþýklarýyla örtünmüþ dünya. Bu ne kadar güzel bir manzara deðil mi? Ben giderek canlanmaya baþladým ve biraz daha yükseldim. Göz önündeki çilek vadileri kaybolmaya, dünya giderek büyümeye ve sanki yeþil bir örtü gibi görünmeye baþladý. Bunlar, benim önceleri hiç görmediðim manzaralar ve hiç görmediðim yerler idi. Ama ben o topraklarý kendi topraðým gibi gördüm, her yer ayný güzelliði yansýtýyordu.Yavaþ yavaþ aþaðýdaki mahalle ve evler görünmeye baþladý. Aþaðýda küçücük bir þeyler kýpýrdýyordu. Onlarýn annemin söylediði insanlar olduðunu tahmin ettim. Ama onlar bana pek de tehlikeli gelmedi. Annemin yaþlandýðýný düþündüm. Yer yüzünde kýpýrdayan o canlýlarýn, bizim gibi gökte uçanlardan güçlü olduðuna pek de inanasým gelmiyordu. Belki de; bunlarý anlayabilecek kapasitede olmaya bilirim. Ama sonuçta ben insanlarý pek tehlikeli bulmadým. Annem; “ Insanlarýn içi hileyle dolu, eðer dikkat etmezsen bir anda onlara esir düþebilirsin.” demiþti. Onlarýn içindeki hünerlere bir bakmayý ve ve görmeyi düþündüm. Onlarýn o hünerlerini niçin içlerine gizlediklerini bir türlü anlayamamýþtým. Yavaþ yavaþ alçaktan uçmaya ve mahalle üstünde dönmeye baþladým. Her þey daha da açýk görünmeye baþladý. Aþaðýda, insanlarýn haricinde koyun, öküz, tavuk gibi benim hayatýmda hiç görmediðim bir sürü canlý vardý. Bir top güvercin sürüsü havada uçuþuyordu, az bir kýsmý ise onlarýn dinlenmesi için yapýlan pervaz üzerine konmuþ dinleniyorlardý. Onlarla sohbet etmek için yanlarýna kondum. Doðrusu sohbet etmek için mi kondum veya dinlenmek için mi, þuan pek iyi hatýrlamýyorum. O zaman düþüncelerim biraz karýþmýþtý. Kýsacasý onlarýn yaþantýsý benim ilgimi çekmiþti. Nerden geldin? diye sordu, onlarýn içinde yaþça büyükçe olan biri. Ben, onun bu güvercin sürülerinin baþý olup olmadýðýný kestiremedim. Doðrusu onun ne oluþu beni fazla ilgilendirmiyordu. Çünkü, ben onlarýn sürülerinden deðildim, o yüzden onun benim için önemli olan bir yaný yoktu. Çilek vadisinden geldim. Diye cevapladým. Dedemden duymuþtum, bizim ecdatlarýmýz oradan gelmiþ. Ama orasý birkaç ay mesafe uzaktaymýþ. Biz normalde birkaç günlük mesafeye bile uçamýyoruz. Sen yolunu kaybetmiþ olmalýsýn? Ben onun birkaç günlük mesafeye bile uçamayacaðýna çok þaþýrdým. Belki yanlýþ anlamýþ olabilirim diye düþündüm. Onun bahsetmiþ olduðu çilek vadisinin, benim geldiðim yerle ayný yer olup olmadýðýný da bilemedim. Eðer onun dedeleri gerçekten bizim oralardan gelmiþse. Biz de kardeþ olmalýydýk. Ben yolumu kaybettiðimden deðil, uçmayý öðrenirken buraya geldim. Hiçbir þey yemeden birkaç gün uçabilirim diye cevap verdim. O bana þaþkýnlýk içinde bakmaya baþladý. Öyleyse sen yabani olmalýsýn. Sizinkiler hep böyle konuþuyorlar. Ama bizde öyle cesaret yok. Biz kafes ile tünekten baþka bir þey bilmiyoruz. Ben bu mahallenin ötesine hiç geçmedim. Oralarda ne iþim var benim. Burada konmak istersem tüneði, uyumak istersem kafes- www.yenidonem.org im varken oralarda boþuna yorulmaya ne lüzum var. Üstelik çoluk çocuðum var, bu saatten sonra uçup nereye varabilirim ki? sahibimiz de bize çok iyi davranýyor. Yaþça büyük olan güvercin gagasýyla kaþýnmaya baþladý. Insanlarýn çok acýmasýz olduklarýný duydum, eðer bizi yakalarlarsa ruhumuzu köle yaparmýþ bu doðrumu? Ruh mu? Yanýmdaki küçük güvercin bayaðý þaþýrmýþ gibiydi. Bu güvercinler çocuklarýný nasýl yetiþtiriyorlar? Ruhsuz yaþamýn ne anlamý var? Bu ruhsuz yaþamlarý onlarý neye dönüþtürmüþ olabilir? Onlar niçin ruhu bilmiyorlar? Ruh ve özgürlüðü hediye edilerek veya dileyerek elde etmeyi umuyordu. Ama bu masum güvercinlere ruhi özgürlüðe sahip olan bir mekanýn ne kadar da gerekli olduðunu düþündüm. Onlar ruh kelimesini hiç duymamýþ gibiydiler. Yaþça büyük olan güvercin küçük güvercinin baþýný okþayarak konuþmaya baþladý. Ruhun ne olduðunu bende bilmiyorum. Onu dedemden duymuþtum, þuan ikinci defa duyuyorum. Dedem de dedesinden duymuþ. Belki dedemin dedesi de dedesinden duymuþ olabilir. Dedem her zaman “ Bizde ruh yok olalý uzun zamanlar oldu” diyordu. Þuan bu kardeþimizin söylediði, bizim uzun zamanlar önce kaybettiðimiz o ruh olabilir. Ama þuan bizde onun gölgesi bile kalmadý. Yaþça küçük olan güvercin bana baktý ve; Sen bize anlatsana o ruh dediðin nasýl bir þey? Diye sordu. Ben biraz þaþýrdým. Kendi söylediðim söze kendim cevap verememekten korktum. Þu an bende pek iyi bilmiyorum. Ama annem bana “ Sende babanýn kahraman ruhu var, o gün geçtikçe olgunlaþacaktýr” demiþti. O bende olgunlaþtýðý zaman onu düþünmeye çalýþacaðým. Anlaþýlan sende babanýn ruhu varmýþ. Ama tüm güvercin topluluðunun ruhu çoktan yok olmuþtur. Annelerimiz bize hiçbir zaman ruh konusunda söz etmediler. Bu konuda babalarýmýzdan da bir þey duymadýk. Bende çocuklarýma bunu söylemeyi unuttum. Biz ruhsuzluk devrine çoktan girmiþiz. Eðer kaybettiðimiz þu ruhumuzun nasýl bir þey olduðunu bir öðrenebilsek çok iyi olurdu. Yaþlý güvercin aðýr bir nefes aldý. Sizler bu ruhsuzluðunuz yüzünden evlattan evlada köle olarak yaþýyorsunuz ve sahibinizin istediði zaman yiyeceði yemeði oluyorsunuz. Onlar sizleri öylesine bir köle yapmýþlar ki, sizleri özgür býraksalar bile fazla uzaða gitmeden onlarýn etrafýnda dönüp duruyorsunuz. Azýcýk yiyecekten mahrum kalmamak için kendi evlatlarýnýzý bile kölelik zincirine teslim etmiþsiniz. Sizlere bizim liderlerimiz gibi bir lider gerekiyormuþ. Ama sizlerin þuan ki bu durumunuza bakýlýrsa, sizlerden öyle bir umut bulmak imkansýz. Sizlerin, önce vücudunuzdaki o kölelik duygularýný yok etmeleriniz gerekiyor. Önemlisi ruhun ne olduðunu öðrenmelisiniz. Niçin benimle beraber gelip annemden sormuyorsunuz? Yaþlý güvercine biraz acýyarak sordum. Bu konuyu onun öðrenmesini istedim yoksa bu bahane ile kendim mi öðrenmek istedim, bilmiyorum. Her ikisi de olabilirdi. Ölüm bana çok yakýn. Bu kadar güvenceli bir kafesim varken, ruh arayacaðým diye nereye varayým. Ayrýca onun nasýl bir þey olduðunu bilmediðim halde, onu bulsam da ne iþime yarar. Gördüðün gibi ruh olmasa da kafeste rahat yaþanabiliyor. Üstelik hiç iþe yaramayan o þeyi taþýmak çok yorucu bir iþ deðil mi? 1 Bölümün sonu. Güncel/Kosova Seydiu Prizren’de Kosova Baþkaný Fatmir Seydiu, hafta sonunda Prizren’i ziyaret etti ve Ahtisaari planýyla ilgili Prizren vatandaþlarýný bilgilendirdi. Kosova Baþkaný Fatmir Seydiu, 14 aylýk müzakere süreci, BM GK toplantýsý ve Kosova’nýn konuyla ilgili tutumlarýndan geniþ bilgi verdi. Almanya Eþgüdüm Ofisi Þefi Eugen Volfort ve Fransa Eþgüdüm Ofisi Þefi Teri Renar, Ahtisaari önerisini desteklediklerini belirttiler. B irleþmiþ Milletler Kosova Statü Özel Temsilcisi Marti Ahtisaari planýyla vatandaþlarýn bilgilendirilmesi amacýyla Kosova Baþkaný Fatmir Seydiu, Almanya Eþgüdüm Ofisi Þefi Eugen Wolforth ve Fransa Eþgüdüm Ofisi Þefi Thery Renard’ýn katýldýðý toplantý Prizren Belediye Meclisi’nde yapýldý. Baþkan Fatmir Seydiu, Ahtisaari planýyla ilgili Prizren vatandaþlarýný bilgilendirdi. Prziren Belediye Baþkaný Eçrem Kryeziu ev sahipliðinde birkaç uluslar arasý sivil toplum kuruluþunun desteðiyle “Kosova Geleceðini selamlýyor” baþlýðý altýnda düzenlenen toplantýya Prizren Belediye Meclisi ve Müdürler Bordu üyeleri yaný sýra TMK, Kosova Polisi ve Prizren’de faaliyetlerini sürdüren çok sayýda sivil toplum kuruluþ temsilcileri ve vatandaþlar katýldý. Seydiu, Kosova’daki güncel durumdan kýsaca bilgi verdikten sonra 14 ay süren zor bir Kosova statüsü müzakere sürecinden geçildiðini hatýrlattý. Nihai statü belirlenmesi sürecinde Ahtisaari, Temas Grubu ve Güvenlik Konseyi’nin çalýþmalarýný takdir eden Seydiu, Kosova’nýn ademi merkeziyet, tarihi ile kültürel mirasýn korunmasý ve topluluk haklarý konusunda uluslar arasý standartlarýn üstünde haklarýn garantisinin verildiðini söyledi. Ahtisaari evrakýnýn KDTP: “Ahtisari’nin önerisi ertelenmemelidir” Kosova Demokratik Türk Partisi Merkez Yönetim Kurulu toplantýsý ardýndan yayýnladýðý bildiride, Marthi Ahtisaari’nin son deðiþikliklerle hazýrlanmýþ olan Genel Kapsamlý Kosova Statüsü Anlaþma Önergesi’nin Balkanlarýn bu bölgesinde istikrarýn saðlanmasýnda, Kosova’da demokratik bir devletin oluþmasý ve yeni hukuki yasal düzenlemelerin yapýlmasý için temel esaslarý içerdiði vurgulanýyor. Y ayýnlanan bildiride, önergenin ertelenmeden, BM Güvenlik Konseyi tarafýndan gündeme alýnýp onaylanmasýna ihtiyacýn varolduðu belirtiliyor, toplumun birlik ve beraberliði korunmasý gereðine iþaret ediliyor ve parti teþkilatlanmasýnda yeni icraatlarýn yapýlmasýnýn karara baðlandýðý bildiriliyor. Bildiride, “Kosova Demokratik Türk Partisinin 25 Mart 2007 tarihli Merkez Yönetim Kurulu toplantýsýnda, Baþkan Ahtisaari Paketinde yapýlan deðiþiklikler ve diðer güncel geliþmeler görüþüldü. Martti Ahtisaari’nin son deðiþikliklerle hazýrlanmýþ olan Genel Kapsamlý Kosova Statüsü Anlaþma Önergesi, Balkanlarýn bu bölgesinde istikrarýn saðlanmasýnda, Kosova’da demokratik bir devletin oluþmasý ve yeni hukuki yasal düzenlemelerin yapýlmasý için temel esaslarý içerdiði” vurgulandý. Önergenin ertelenmeden, BM Güvenlik Konseyi tarafýndan gündeme alýnýp onaylanmasýna ihtiyaç duyulduðu belirtildi. Ahtisaari’nin Genel Kapsamlý Kosova Statüsü Anlaþma Önergesinin kabul edilmesiyle, Anayasa ve temel yasalara yansýmasýyla beraber, topluluklarýn ve dolayýsýyla Türk topluluðunun varlýðý, dili, kültürü, eðitimi ve diðer ulusal niteliklerinin korunmasý için gereken teminatýn saðladýðý vurgulandý. Toplantýnýn devamýnda, “Toplumun birlik ve beraberliði korunmasý, partinin daha verimli çalýþmasý amacýyla, parti teþkilatlanmasýnda yeni icraatlarýn yapýlmasý kararlarý alýndý” ifadelerine yer verildi. dengeleri yansýttýðýný belirten Kosova Baþkaný, Kosova tarafýnýn evraký kabul ettiðini, Sýrbistan’ýn da evraký red ettiðini hatýrlattý. Sýrbistan’ýn süreci çýkmaza sürüklemek niyetinde olduðunu söyleyen Baþkan Seydiu, Kosova’da Sýrbistan’dan yönlendirilen Sýrp topluluðu dýþýnda tüm diðer topluluklarýn topluma uyum saðladýðýný belirtti. Ahtisaari planýyla da öngörüldüðü gibi tüm topluluklara meclis, hükümet ve yerel idare seviyesinde temsil edilme garantisi verildiðini söyleyen Fatmir Seydiu, yasalar ve anayasa ile de konunun düzenleneceðini bildirdi. Kosova ve yörenin istikrara ihtiyacý olduðunu söyleyen Seydiu, Sýrbistan’ýn da en Perþembe, 29 Mart 2007 6 yakýn zamanda bunu kavramasýný ve Avrupa bütünleþmesine katýlýmýný beklediðini belirtti. Seydiu konuþmasýnýn sonunda önümüzdeki 2 ay içerisinde önemli kararlarýn alýnmasýný ve Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýnmasýný beklediðini de vurguladý. Almanya Eþgüdüm Ofisi Þefi Eugen Wolforth ve Fransa Eþgüdüm Ofisi Þefi Thery Renard toplantýda yaptýklarý konuþmalarýnda Ahtisaari önerisini desteklediklerini, Rusya’nýn da müzakere sürecinin takipçisi olduðunu ve BM Güvenlik Konseyi’nde her þeye raðmen evraký destekleyeceðini inancýný belirttiler. Toplantýnýn son bölümünde konuklara hazýr bulunanlar tarafýndan sorular da soruldu. Güvenlik Konseyi kararýna veto gelirse Almanya ve Fransa Kosova tarafýndan ilan edilecek baðýmsýzlýðý tanýyacak mý sorusuna diplomatik yaklaþan yetkililer Ahtisaari önerisinin destekleneceði inancýný vurguladýlar. ORA Partisi Kurila’da þubesini kurdu ORA Partisi, Marti Ahtisari’nin þimdiye kadar yürüttüðü çalýþmalar ve Güvenlik Konseyine sunduðu öneriye destek verdi. ORA Partisi, statüsü önerisindeki netliði Kosova ile uluslar arasý birliði arasýndaki iyi iliþkiler ile partnerliðe baðladý. Konuyla ilgili açýklamada bulunan Ora Partisi Baþkaný Veton Suroi, 26 Mart Pazartesi günü Prizren’in “Kurila” semtinde 7 Eylül þubesinin kuruluþ toplantýsýnda katýldý. O ra Partisi Baþkaný Veton Suroi, 26 Mart Pazartesi günü Prizren’in “Kurila” semtinde 7 Eylül þubesinin kuruluþ toplantýsýnda katýldý. Toplantýda konuþma yapan Suroi, Kurila semtinde büyük çoðunluðu Türklerin yaþadýðý bir semt olduðunu ve þehrin bu semtinde Türkçe’nin çok eskiye dayanan bir geleneðe sahip olduðunu vurguladý. Anadilini kullanma hakký üzerine konuþan Suroi, “Prizren’de Türkçe dili kullanýmýnýn çok eskiye uzanan bir geleneði var ve her vatandaþýn kendi ana dilini kullanmaya hakký vardýr, buna da saygý gösterilmelidir” dedi. ORA Partisi Baþkaný, Prizren Þubesinin çalýþmalarýný olumlu olarak deðerlendirirken, Prizren ve belediyesi ORA partisi Prizren þubesi baþkanlýðýnda Besnik Krayku gibi bir ismin bulunmasýný büyük bir þans olarak nitelendirdi. Suroi, þube üyeleriyle birlikte Prizren için yapýlmasý gereken çalýþmalarýn bilincinde verimli çalýþmalar yürüten þube baþkanýný takdirle karþýladý. 86 kiþilik þube meclisinin 9 kiþiden oluþan yönetim kurulunu seçen Kurila ORA Þubesi Baþkanlýðýna Zuhra Dida, Astbaþkanlýðýna Daþno Luboten ve Fitim Þpeyti getirildi. ABD, iddialarý yalanladý Amerika savaþ suçlarýndan yargýlanmak üzere aranan Bosnalý Sýrp lider Radovan Karaciç’le ortalýkta görülmemesi koþuluyla hayat boyu güvenliðini saðlamak için anlaþma yaptýðý yönündeki haberleri þiddetle reddetti. A merika savaþ suçlarýndan yargýlanmak üzere aranan Bosnalý Sýrp lider Radovan Karaciç’le ortalýkta görülmemesi koþuluyla hayat boyu güvenliðini saðlamak için anlaþma yaptýðý yönündeki haberleri þiddetle reddetti. Dýþiþleri Bakanlýðý Sözcüsü Thomas Casey Amerika’nýn öteden beri Karadzic’in La Hey Adalet Mahkemesi tarafýndan aranan bir kiþi olarak bulunup mahkemeye teslim edilmesini savunan bir politika izlediðini belirtti. Sözcü “bunun tersine bir iddia doðru deðildir” dedi. Balkanlar’da çýkan bazý gazeteler, Karaciç’le Amerika’nýn eski Balkanlar temsilcisi Richard Holbrooke arasýnda imzalandýðý iddia edilen bir anlaþmanýn metnini yayýnladý. Anlaþmada Karadzic’e güvenli bir yaþama imkaný ve 600 bin dolar para vaad www.yenidonem.org ediliyor. Holbrooke’un yardýmcýsý Amerika’nýn Sesi’ne, belgenin sahte olduðunu söyledi. 1990’lý yýllardaki Bosna savaþý sýrasýnda Bosnalý Sýrplarýn lideri olan Karadzic La Hey Savaþ Suçlarý mahkemesince soykýrým ve insanlýða karþý suç iþlediði iddiasýyla 1996 yýlýndan beri aranýyor. Güncel/Kosova Fidan: “Türkiye Kosova’nýn birlik ve bütünlüðüne önem veriyor” 7 Perþembe, 29 Mart 2007 Kosova incelemeleri çerçevesinde çeþitli temaslar ve açýlýþlarda bulunmak üzere Kosova’ya gelen Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan’ýn Baþdanýþmaný Ahmet Davutoðlu ve Türk Ýþbirliði ve Kalkýnma Ýdaresi Baþkaný Hakan Fidan’ýn baþkanlýðýndaki heyet, Kosova’ya her alanda tam destek verdiklerini belirtti. B ir günlük Kosova ziyaretini gerçekleþtiren Türkiye Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan’ýn Baþdanýþmaný Ahmet Davutoðlu ve Türk Ýþbirliði ve Kalkýnma Ýdaresi (TÝKA) Baþkaný Hakan Fidan Hafta sonu Mamuþa ve Prizren’de çeþitli açýlýþlarý yaptý ve temaslarda bulundu. Türkiye heyetinin Priþtine’den sonraki ilk duraðý Mamuþa oldu. TÝKA tarafýndan yapýlan Mamuþa su deposu, Tekirdað Belediyesi tarafýndan su sayaçlarý, Mamuþa Saðlýk Evi’ne TÝKA koordinasyonuyla T.C. Saðlýk Bakanlýðý tarafýndan týbbi cihazlar ile saðlýk ambulansýnýn takdimi törenli bir þekilde yapýldý. Törene Kosova Hükümeti adýna katýlan Kosova Adalet Bakaný Yonuz Salihay, Türkiye’nin en aðýr günlerimizde yanýmýzda olduðu gibi bugün de yardýmlarýný esirgemediðini söyledi. Salihay, Mamuþa Belediyesi’nin tam statüye bir an önce kavuþmasýný dilerken Kosova ve Türkiye arasýnda her yanlý iliþkilerden memnun olduklarýný ifade etti. Prizren’de TÝKA tarafýndan yapýlan Tabur yolu da kurdelenin kesilmesiyle resmi hizmete açýldý. TÝKA tarafýndan Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanlýðý’na sivil hastalarýn tedavisinde kullanýlmak için ilaç yardýmý da teslim edildi. KDTP Genel Baþkaný Mahir Yaðcýlar, 3-4 yýl önce Mamuþa’ya verilen vaatlerin yerine getirildiðini ve Mamuþa’nýn kasaba olmasýyla doðru adým atýldýðýný söyledi. Mamuþa’ya su sayaçlarýný teslimatý için gelen Tekirdað Belediye Baþkaný Ahmet Aygün konuþmasýnda iki belediye arasýnda iþbirliðin devam edeceðini belirtti. Türk Ýþbirliði ve Kalkýnma Ýdaresi (TÝKA) Baþkaný Hakan Fidan, Türkiye Baþbakaný talimatýyla TÝKA’nýn önümüzdeki dönemde ayrý bir önem vereceðini söyledi. Ahtisaari, Kosova’ya uluslararasý denetiminde baðýmsýzlýk önerdi BM Kosova Statü Özel Temsilcisi Marti Ahtisaari, Güvenlik Konseyi’ne Kosova için uluslararasý denetimde baðýmsýzlýk önerisinde bulundu. Birleþmiþ Milletleri’nden yapýlan açýklamada Ahtisaari’nin Kosova’nýn Sýrbistan ile yeniden birleþmesinin imkaný olmadýðý düþüncesine de yer veriliyor. Belgrat tepki gösterdi Ahtisari’nin Kosova için tek uygun seçeneðin baðýmsýzlýk olduðu önerisini içeren raporu, beklendiði gibi Belgrat tarafýndan tepkiyle karþýlandý. Sýrbistan Devlet Baþkaný Boris Tadiç, Martti Ahtisaari’nin Kosova icin “gözetimli baðýmsýzlýk” önerisine Amerikanýn desteðine “þiddetle karþý” olduðunu bildirdi. Sýrbistan Devlet Baþkanlýgý’ndan yapýlan açýklamada, Boris Tadiç’in Ahtisaari’nin Kosova’ya gözetim altýnda baðýmsýzlýk planýna ABD’nin destek kararýna þiddetle karþý olduðunu, ABD Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Nicholas Burns’e ilettiði kaydedildi. Açýklamada, Tadiç’in, ABD Dýþiþleri Bakanlýðý’nýn 3 numaralý ismi Nicholas Burns ile telefonda görüþtüðü kaydedildi. Açýklamaya göre Sýrbistan Devlet baþkaný, Kosova için her türlü baðýmsýzlýðýn ülkesi için kabul edilemez olduðunu belirterek, Sýrp ve Kosovalý Arnavut yetkililer arasýnda müzakerelerin sürmesinden yana olduðunu kaydetti. Tadiç, Sýrbistan’ýn bu seçeneði savunmak için BM Güvenlik Konseyi üyeleriyle temasa geçeceðini bildirdi. Burns, kýsa bir süre önce Brüksel’de, ülkesinin Ahtisaari’nin önerilerine desteklediðini belirtmiþti. Güvenlik Konseyi bölünmüþ durumda Sýrbistan, önerileri reddederken, Baþkaný Fatmir Seydiu, önerilerin uygulanmasýnýn bütün bölgenin çýkarýna olduðunu söyledi. “Bugün Kosova için tarihi ve çok önemli bir gün” diyen Seydiu, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un önerileri destekleyen açýklamasýný da memnuniyetle karþýladý. Seydiu, öneride öngörülen baðýmsýzlýðýn Kosova’da “‘barýþ, istikrar ve refaha” hizmet edeceðini bildirdi. Kosova’yý kendi sýnýrlarý içinde gören Sýrbistan ise planý reddetti. Güvenlik G “Kosova’nýn birlik ve bütünlüðüne Türkiye önem veriyor” diyen Hakan Fidan, TÝKA’nýn Kosova’ya ilerde de desteðinin devam edeceðini vurguladý. Türkiye Baþbakaný Baþdanýþmaný Ahmet Davutoðlu, Kosova Baþbakaný Agim Çeku’nun Ankara ziyaretini hatýrlattý ve bu ziyaretten sonra Baþbakan Recep Tayip Erdoðan’ýn “özel önem verilmesi” talimatýnda bulunduðunu, hatta TÝKA’nýn Kosova bütçesinde bir sýnýrlamanýn olmadýðýný da belirtti. Davutoðlu, etnik kökene bakýlmaksýzýn Kosova’ya yardýmlarýn ve Kosova ile her düzeyde iliþkilerin devam edeceðini belirtti. Prizren’de TÝKA tarafýndan yapýlan Tabur yolu da kurdelenin kesilmesiyle resmi hizmete açýldý. Ertesi günde Osmanlý mezarlýðý ve diðer faaliyetler resmi törenle hizmete geçti. Üsküp Kalesi eçen hafta Üsküp kalesini ziyaret ettim. Kosova ve Arnavutluk’tan katýlan hoca ile uzmanlar tarafýndan bir toplantý düzenlendi. Toplantýnýn konusu Üsküp kalesinin Ýlirler’e ve tüm kaledeki izlerin Ýlirler’e ait olmasýydý. Kalede kazý çalýþmalarýna baþlayan Arnavut asýllý hoca ile Konseyi’nin Ahtisari’nin önerilerini bu ay içinde görüþmesi bekleniyor. Ancak planýn güvenlik konseyinde geleceði belirsiz, zira veto yetkisine sahip konsey üyeleri Kosova konusunda bölünmüþ durumda. Avrupa Birliði ve Amerika Birleþik Devletleri’nin desteklediði plana Rusya karþý çýkmaya devam ediyor. Son sekiz yýldýr Birleþmiþ Milletler tarafýndan yönetilen Kosova için Marti Aahtisari, ilk kez bu denli açýk bir þekilde ‘’baðýmsýzlýk’’ ifadesini dillendirmiþ oldu. Güvenlik önlemleri artýrýldý Tarihi ve çok kritik bir döneme gire Kosova’da güvenlik önlemleri artýrýldý. KFOR komutaný korgeneral Roland Kather, bölgede güvenlik önlemleri ve devriye sayýsýný artýrdýklarýný açýkladý. Açýklamanýn geldiði günün akþamýnda Priþtine’de meydana gelen þiddetli patlama paniðe yol açtý. Bir otel önünde park halindeki araca býrakýlan bombanýn patlamasý, çevrede geniþ çapta maddi hasara yol açtý. Patlamada ölen yada yaralanan olmadý. Patlama sonucu araçta büyük hasarlar oluþurken, otelin camlarý kýrýldý. Etraftaki binalarda yaþayan vatandaþlara korkulu anlar yaþatan patlamanýn hemen ardýndan olay yerine gelen polis ekipleri, çevreyi güvenlik çemberine aldý. Gecikmeden olay yerine gelen itfaiye de, patlama sonucu araçta çýkan yangýný kýsa sürede söndürdü. Olayla ilgili açýklama yapan Kosova Polis Sözcüsü Veton Elshani, 22.30 sýralarýnda meydana gelen patlamada can kaybýnýn olmamasýnýn sevindirici olduðunu belirtti. Bombanýn yerleþtirildiði otel önünde, park edilmiþ Mercedes marka araçta yangýn çýktýðýný, otelde küçük çapta hasar oluþtuðunu belirten Elshani, olayýn faillerinin bilinmediðini, polisin saldýrýyla ilgili araþtýrmalarýný sürdürdüðünü kaydetti. www.yenidonem.org uzmanlar, Ýlirler’in izlerini ve kültürünü bulmak için araþtýrmalarýný baþlattýlar. Makedon arkeoloji uzmanlarýnýn bu kaleyi araþtýrmaya hakký olmadýðýný söyleyen uzmanlar, zira onlarýn Ýlirlere ait izleri ve kültürünü yok ettiklerini iddia ettiler. Bu araþtýrmalara Türkiye’den de uzmanlarýn katýlmasýnýn uygun olacaðýný zannediyorum. Türkiye’deki orjinel evrak ve belgeler sayesinde yürütülecek ortaklaþa çalýþmalarýn daha iyi ve daha verimli çalýþmalar ortaya koyacaðý inancýndayým. Balkanlarda 88 Osmanlý kalesi mevcuttur. Söz konusu toplantý ve araþtýrmalarla ilgili Üsküp Türkiye Büyükelçiliðinin hiçbir bilgisi yok. Kaledeki araþtýrmalar devam ederken, çalýþmalarý Kosova, Arnavutluk ve Makedon uzmanlar yürütüyor. Düþünceme göre bu kale onlarýn kalesi deðildir ve onlara ait olmayan bir tarihi eser üzerinde araþtýrma yürütmesine bir anlam veremedim. Bu yüzden Türk tarihçi, mimar ve arkeoloji uzmanlarýnýn kale üzerindeki araþtýrmalara acilen ya dahil olarak yada ardýndan bu konuya el koyarak gerekli giriþimlerde bulunmasýný istiyoruz. “DAG” Kültür Araþtýrma Derneði Baþkaný Yahya Maznikar Ekonomi Kosova Enerji Stratejisi 2007-2013 (5) K Cemil LUMA Haber Yorum Analiz Enerji ve Madencilik (2) osova’da elektrik sorunun çözümü, yeni kapasitelerin inþa edilmesine baðlý olduðu vurgulanmaktadýr. Bu konu üzere 3 Þubat 2007 tarihinde, Enerji ve Madencilik Bakanlýðý’nýn “Oferta” restoranýnda düzenlemiþ olduðu toplantýda, Enerji ve Madencilik Bakaný Etem Çeku, Çevre Bakaný Astrit Haraçiya, Bakan Yardýmcýsý Agron Dida, Birleþmiþ Milletler Temsilcisi Stiven Þuk ve bu konu üzere çalýþan çok sayýda bilim adamlarý ve üniversite hocalarý da yer aldý. Toplantýya Priþtine’den gelen heyet dýþýnda, Prizren’den yaklaþýk 300 davetli de katýldý. Toplantýnýn amacý, Bakan Etem Çeku ve beraberindeki heyetin Kosova’da enerji sorunlarýnýn nasýl aþýlabileceði ve Kosova kýsa bir zaman içerisinde bölgede elektro enerji üretiminde lider olarak ihracatla, Kosova ekonomisinin kalkýnmasýnda en büyük katký sunacaðýna dair bilgileri katýlýmcýlara sunmaktý. Enerji ve madencilik bakaný sözü almadan önce, broþürler ve hazýrlanmýþ yazýlý malzemeler daðýtýldý. Bakan, toplantýya katýlanlarý selamladýktan ve ekibinin tanýtýmýný yaptýktan sonra Birleþmiþ Milletler temsilcisini Kosova’nýn en büyük dostu olduðunu nitelendirdi ve yeni termik santralin inþa edilmesinde çok büyük katkýsý olduðunu vurguladý. Ayný zamanda mevcut kapasitelerin durumundan bilgiler sunulurken, kullanýlan kömür yataklarýn da geniþlenmesinin önemi vurgulandý. Bakan konuþmasýnda, “Uzun yýllar enerji geliþmesinde yeni kapasitelerin inþa edilmesi söz konusu oldu. Hükümetin aldýðý özelleþtirme kararýyla birlikte yeni termik santralinin inþa hazýrlýklarýnýn baþlatýlmasýna start verildi. Yeni ‘C’ termik santrali üzerine her yönlü fikirler, projeler, nerede inþa edileceði, hangi kapasite ve hangi teknolojinin kullanýlacaðýna dair araþtýrmalar yapýlmýþtýr” diye belirtti. Bakan bu bilgileri sunarken hükümetin baþarýlý çalýþmalarýný da vurgulamakta kaçýnmadý. Bunu baþarýlarýndan biri olarak nitelendiren Bakan, toplantýya katýlanlara yeni enerji kapasitelerin inþa edilmesinde büyük adýmlarýn atýldýðýný ve þu an projelenin var olduðunu bilgisine sundu. Bu projenin gerçekleþmesi için katýlýmcýlardan destek istendi. Birleþmiþ Milletler temsilcisi sözü alýrken, selamlama sýrasýnda Kosova geliþmesine bakanla beraber katký sunmanýn memnuniyetini bir kaç defa vurguladý. Konuþmasý sýrasýnda Kosova’da kömür yataklarýn çok zengin olmasýna raðmen, eskimiþ teknoloji sistemlerinin elektrik enerji ihtiyaçlarýný karþýlayabilecek durumda olmadýðýný; dolayýsýyla Kosova “C” termik santrali inþa hazýrlýklarýna önerilen teknoloji ile baþlanmasý gerektiðini vurguladý. Uzman ekip tarafýndan daha kapsamlý bilgiler sunulurken, katýlýmcýlara bu konuda soru sorabilecekleri ve sorulara uzman ekiplerden cevap alabilecekleri de vurgulandý. Hükümet bakanlarý, toplantý sýrasýnda her ne kadar her þeyin hükümet tarafýndan düþünüldüðü gibi ilerlemekte olduðu ileri sürülse de, hala büyük bir soru iþaretlerinin olduðunu hissedildi. Söz konusu soru iþaretleri, sýk sýk dile getirilen KEK’teki yolsuzluklar ve þimdiye kadar termik santralin onarýmlarý için harcanan milyonlar ve sýnýrsýz maaþlardý. Bu maaþlarýn sadece belli kiþilere ait olmasý ve Kosova’da herkesin eleþtirdiði bir konu olmasýna raðmen, hükümet enerji sektöründe sanki hiçbir sorunun yokmuþ gibi Kosova’nýn her þehrinde yeni termik santralinin inþasý için destek arayýþý toplantýlarý düzenlenmeyi kararlaþtýrmýþ durumda. Bu toplantýlarda herkese bilgi sunmakla destek istenmektedir. Çünkü hükümetin yaptýðý hazýrlýklar muhalefet tarafýndan büyük eleþtirilere neden olmaktadýr. Bunun sebebi de, Kosova’yý Perþembe, 29 Mart 2007 8 karanlýktan mý kurtarmak, yoksa ihaleyi tamamlayýp kendilerini kurtarmak mý? Dolayýsýyla muhalefetten ihalenin durdurulmasý ve statü belli olduktan sonra yeni hükümetin ihale açmasý istemleri söz konusu oldu. Aynýca bu dönemde ortada var olan yolsuzluk ve rüþvet olaylarýný ortadan kaldýrmayacak, sadece iþ baþýnda kimin belli olacaðý bir dönem olacaktýr. Her ne olursa olsun, Kosova’nýn yeni enerji kapasitelerin geniþletilmesine ihtiyaç vardýr. Bu ihtiyaçlarý karþýlayabilecek 3.5 milyar avroluk yatýrýmla “C” termik santralinin kömüre yani linyiti kullanarak iki fazlý 1800-2100 MW üretim kapasitesine sahip, en yeni teknolojiyi kullanarak 2008 yýlýnda bütün hazýrlýklarýn tamamlanmasý planlaþtýrýlmýþtýr. Bu proje Enerji ve Madencilik Bakanlýðý himayesi altýnda yürütülmektedir. Projenin ismi Linyit Enerji Geliþtirme Projesi, Arnavutça kýsaltýlmýþý PATEL olarak geçmektedir. Ayný zamanda bakanlýðýn da kýsaltýlmýþ adý MEM olarak geçerken, kaldý ki biz de bu yazýnýn devamýnda bu isimlerin kýsaltýlmýþý olarak MEM ve PATEL kullanacaðýz. MEM Giriþim - Madencilik ve enerji sektörün geliþmesi Kosova ekonomisinin uzun vadeli geliþmesi anahtarýdýr. - Ýþsizlik ve fakirliðin azaltýlmasý için Kosova’nýn güçlü bir gelir kaynaða çok büyük ihtiyacý vardýr. - Geçmiþten elde edilen tecrübeler, az verimli ve zayýf çalýþmalarý ortaya atmýþtýr, çevreyi etkileyerek o yerlerden pratikte taþýnma zorluklarýný da yaratmýþtýr. - Gelecekteki yatýrým eksikliklerin düzeltilmesi ve daha dikkatli çalýþma planlamanýn önemi göz önüne alýnarak, bu süreç her yönlü danýþma, kanuni düzenleme ve sorumlu yetkililerle ortaklaþa organizasyonun yapýlmasý gereklidir. - Linyitten enerji geliþtirme projesi PATEL, enerji alanýnda her sektörü kapsamalýdýr ve uzun vadeli sabit, dayanýklý ayný zamanda bütün araçlarý kullanarak sektörün geliþmesini saðlamalýdýr. ‘Gümrük Birliði’nden çýkmak felaket olur’ T ürkiye Cumhuriyeti Devlet Bakaný Babacan, dalgalý kur ve Gümrük Birliði konularýnda Abdüllatif Þener’in açýklamalarýnýn tersi yönünde görüþ bildirdi. Piyasalar tarafýndan belirlenen kuru savunan Babacan, “Gümrük Birliði’nden çýkmak, Türkiye için bir felaket olur” dedi. ABD’deki temaslarýný sürdüren T.C. Devlet Bakaný Ali Babacan, Baþbakan Yardýmcýsý Abdüllatif rejimi iþlediði sürece piyasalar tarafýndan belirlenen kur doðru kurdur. Gerek Türkiye’de, gerek diðer ülkelerde kura yapýlan müdahalelerin sonuçlarýný hep beraber gördük” dedi. Ali Babacan, Þener’in Gümrük Birliði konusundaki açýklamalarýnýn tersi yönünde görüþ belirtti. Þener, “Gümrük Birliði’nden çýkmak yüzde 30-40 oranýnda iþsizlik getirir, ekonomide daralmaya yol açar ve Türkiye için felaket senaryosu olur” diye konuþtu. Þener’in serbest kur rejimi gözden geçirilsin önerisini deðerlendiren Bakan Babacan, “Serbest piyasa ‘IMF’NÝN ZAM ISRARI YOK’ IMF’nin elektriðe zam yapýlmasý yönünde bir ýsrarý olmadýðýný savunan Babacan, KÝT’ler www.yenidonem.org konusunda IMF’yle yaþanan sorunun aþýlacaðýný kaydetti. Fonla görüþmelerin bu hafta içinde yeniden baþlayacaðýný açýklayan Babacan, gözden geçirmelerin birleþtirilmesinin söz konusu olmayacaðýný belirtti. ‘MB’DE ÜYELÝK ATAMASI YAKINDA YAPILACAK’ Ali Babacan, Merkez Bankasý Para Politikasý Kurulu’nda boþ olan üyeliklerle ilgili atamanýn yakýnda yapýlacaðýný ifade etti. Bakan Babacan, AB konusunda ise uyum programýnýn Nisan ayýnda açýklanacaðýný, uyumun ise 2012 seçim dönemine girilmeden tamamlanabileceðini söyledi. 9 Balkan Perþembe, 29 Mart 2007 Rapor: Karadað’da yasadýþý kazançlar emlak yoluyla aklanýyor K aradað’da emlak büyük bir pazar. Baþkent Podgorica’da ticari bina iþyerleri, daireler ve lüks dükkanlarla- inþaat ve restorasyonu, müstakil evlerin yeniden biçimlendirilmesi ve modernizasyonuyla birlikte sýk rastlanan bir manzara. Ancak ABD Dýþiþleri Bakanlýðý’nýn raporuna göre, bu sektör para aklama için de sevilen bir ortam. 1 Mart’ta yayýnlanan Uluslararasý Narkotik Kontrol Raporu’nda, “Yabancý þahýs ve þirketlerin Karadað kýyýsý boyunca pahalý emlak yatýrýmlarýnda bulunmasý fiyatlarý yükseltmiþ ve bu yatýrýmlar için kullanýlan paranýn kaynaðý hakkýnda soru iþaretleri oluþmasýna yol açmýþtýr.” ifadesi yer alýyor. Belgede, hukuk sistemi bunun yan etkileriyle baþ etmeye hazýr olmadýðý için, polis ve savcýlarýn emlak hareketlerini izlemeye teþvik edilmedikleri de belirtiliyor. Raporda Karadað, “daha saðlam haciz ve müsadere rejimleri oluþtrumak üzere yasal mevzuatýný güçlendirmenin yaný sýra, adli istihbarat ve soruþturma tekniklerini güçlendirmek üzere kapasitesini yükseltmeye” çaðrýlýyor. Dýþiþleri Bakanlýðý’na göre, Karadað’da kaçak mallar için ciddi bir kara borsa bulunmaya devam ediyor. Uyuþturucu madde ticareti, yolsuzluk, vergi kaçýrma, organize suç ve diðer mali suç tiplerinden de yasadýþý para geliyor. Resmi verilere göre, 2005 yýlýnda ilgili makama para aklamayla ilgili 14 þüpheli dosya sunuldu. 2006’da 29 dosya sunulurken, bu yýl bu zamana kadar sekiz dosya alýndý. Muhalefet partileri çok az þey yapýldýðýný ve bunlarýn da çok yavaþ ilerlediðini söylüyorlar. Muhalefetteki Deðiþiklik Hareketi partisi genel baþkaný Nebojsa Medojeviç, “Bu sorun artýk saklanamaz.” dedi. Medojeviç, rapordaki bulgularýn Karadað’a gelen tanýnmýþ yabancý yatýrýmcýlarý uzaklaþtýracaðý konusunda uyardý. Muhalefet lideri, bölgedeki en büyük üç yatýrýmcý olan ABD, Almanya ve Ýtalya’nýn Karadað’da ihmal edilebilecek bir role sahip olduklarýný söyledi. K Ahtisaari Konuþtu osova’nýn nihai statüsünü belirlemek maksadýyla, Sýrbistan ile Kosova arasýnda Viyana’da gerçekleþen 17 müzakere turu ardýndan, Kosova sorunu yeni bir aþamaya girdi. Hatýrlatmak gerekirse, Birleþmiþ Milletler Kosova Özel Temsilcisi Marti Ahtisaari, Kosova’nýn statüsü üzerine hazýrladýðý öneriler raporunu, 2 Þubat 2007’de taraflara sunmuþtu. Taraflarýn deðiþiklik önerilerini iki ilave müzakere turunda dinledikten sonra, Ahtisaari, Kosova’nýn statüsü üzerine nihai önerilerini 14 Mart 2007’de Birleþmiþ Milletler Genel Sekreterine, 26 Mart Pazartesi günü ise Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi ülkelerine teslim etti. Geçen seferden farklý olarak, Birleþmiþ Milletler Kosova Özel Temsilcisi Marti Ahtisaari bu sefer iki belge açýkladý. Birincisinde, Kosova statüsünün çözümüne iliþkin ayrýntýlý öneriler yer almakta, ikincisinde ise birinci rapordaki öneriler anlatýlmakta ve Ahtisaari’nin kiþisel görüþüne yer verilmektedir. Ahtisaari’nin bu kiþisel görüþleri içinde ise, “Kosova’nýn statüsü, uluslararasý topluluk tarafýndan denetlenen bir baðýmsýzlýk olmalýdýr” önerisi yer alýyor. Ahtisaari, Kosova’nýn tarihi ve fiili durumu dikkate alýndýðýnda, Kosova’da siyasi ve ekonomik istikrarýn saðlanabilmesi için, baðýmsýzlýk en iyi çözümdür diyor. Böylece, Ahtisaari Kosova’nýn baðýmsýzlýðýndan yana olduðunu ilk defa açýk olarak belli etti. Kosova statüsünün çözümüne iliþkin ayrýntýlý önerilerin yer aldýðý raporda ise, Kosova’nýn baðýmsýz olacaðý açýkça belirtilmiyor ise de, Kosova’ya baðýmsýz devlet muamelesi yapýlmaya devam ediliyor. Sýrbistan, Kosova’ya baðýmsýz devlet muamelesini yapan bütün hükümlerin deðiþtirilmesini talep etmiþti. Ancak, anlaþýlan, Ahtisaari’nin raporunda daha çok “teknik deðiþiklikler” yapýldý, Kosova statüsüne iliþkin dolaylý hükümler ise esasta ayný SC lideri Srebrenica’ya özel statüye karþý S ýrp Cumhuriyeti (SC) Baþbakaný Milorad Dodik 25 yaptýðý açýklamada, Srebrenica ilçe meclis üyelerinin kasabalarý için SC’nin yetki alaný dýþýnda özel statü istemeye baþlama kararýný kýnadý. Dodik, bunun SC Anayasasý’ný doðrudan ihlal edeceðini söyledi. Baþbakan, taraf hükümetinin haklarýný savunmak için yasal iþlem yapmada tereddüt etmeyeceði konusunda da uyardý. Boþnak siyasiler, Lahey’deki Uluslararasý Adalet Divaný’nýn 1995 yýlýnda Srebrenica’da Müslümanlara karþý soykýrým yapýldýðý yönündeki kararý sonrasýnda özel statü talep etmeye baþladýlar. Öte yandan Pazar günü, uluslararasý toplum Yüksek Temsilcisi Christian Schwarz-Schilling Nezavisne novine gazetesine verdiði demeçte, BH’nin iki tarafýnýn önemli polis reformlarý üzerinde anlaþmaya varmalarý olasýlýðý konusunda kötümser olmadýðýný söyledi. Schwarz-Schilling, Dodik’in aylardýr üzerinde anlaþma saðlanamayan bir konu olan polis teþkilatlarý üzerinde devlet düzeyinde kontrol saðlanmasýný ilke olarak kabul ettiðini belirtti. www.yenidonem.org ER HA N TÜ R BE D AR Ankara Mektubu E-posta:[email protected] kaldý. Kosova statüsünün çözümüne iliþkin ayrýntýlý önerilerin yer aldýðý raporda yapýlan önemli bir deðiþiklik, Kosova’daki Sýrp olmayan azýnlýklarýn haklarý üzerinedir. Aralarýnda Türklerin de yer aldýðý bu azýnlýklarýn haklarý raporun ikinci ekinde ayrýntýlý bir þekilde düzenlendi. Böylece, uluslararasý anlaþmalarda belirtilen haklar ve özgürlükler dýþýnda, azýnlýklarýn varlýðý, dili, kültürü, eðitimi ve diðer ulusal niteliklerinin korunmasý için gereken teminat saðlandý. Dahasý, raporun Genel Hükümler baþlýðý altýndaki 1. maddenin 6. fýkrasýnda, Türkçenin, Boþnakçanýn ve Roman dilinin belediye düzeyinde resmi olacaðý veya kanuna uygun olarak resmi kullanýmda olacaðý belirtiliyor. Amerika, Avrupa Birliði ve NATO yetkilileri, Ahtisaari’nin Kosova’nýn statüsüne iliþkin en son önerilerini desteklediðini açýkladý. Gerçi, Avrupa Birliði içinde baðýmsýz Kosova üzerine tam bir fikir birliði henüz yok. 30-31 Mart 2007 tarihlerinde düzenlenecek olan Avrupa Birliði dýþiþleri bakanlarý toplantýsýnda, Birliðin Kosova konusundaki tutumunun uyumlaþtýrýlmasýna çalýþýlacak ve büyük ihtimalle baþarýlacak. Aslýna bakýlýrsa, Kosova baðýmsýzlýðýna ciddi bir þekilde karþý çýkan tek ülke, Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi’nde veto hakkýna sahip Rusya Federasyonu’dur. Þimdilik Ahtisaari raporunun Güvenlik Konseyi’nde ne zaman görüþüleceði belli deðil. Sýrbistan, Rusya sayesinde Ahtisaari raporunun týkanacaðýna inanýyor ve bununla Kosova statüsünün yýllarca belirlenemeyeceðini ümit ediyor. Oysa, Kosova sorunu, zamanla çözülebilecek bir sorun deðildir. O yüzden, Kosova’nýn nihai statüsünü belirleme sürecini çok fazla ertelemek ne doðru, ne de mümkündür. Sancak’ta fanatikliðe yer yok Y erel Müslüman dini lideri, Sancak müftüsü Muammer Zukorliç 25 Mart Pazar günü yaptýðý açýklamada, bölgede fanatikliðe ve aþýrýlýk yanlýlýðýna yer olmadýðýný söyledi. Zukorliç’in sözleri, Belgrad Misyonu Baþkan Yardýmcýsý Roderick W. Moore baþkanlýðýndaki bir ABD Dýþiþleri Bakanlýðý heyetiyle yaptýðý toplantý sonrasýnda geldi. Zukorliç, toplantýda yakýn tarihte Sýrp polisinin Novi Pazar bölgesinde aþýrýlýk yanlýsý Vahabilere yönelik bir eðitim kampý ortaya çýkarmasý üzerinde durulduðunu söyledi. Müftü, yerel Müslüman cemaatin dini aþýrýlýk yanlýsý amaçlara alet edenlere karþý birlik olmasý gerektiðini vurguladý. Yine Pazar günü, Sancak Demokrat Partisi genel baþkaný Rasim Ljajiç ilgili makamlarý Vahhabi olayýný tam olarak soruþturmaya ve olayý örgütleyenler ve silahlarý saðlayanlarý tutuklamaya çaðýrdý. A Dünya AB 50 Yaþýnda vrupa Birliði’nin 50’nci kuruluþ yýldönümü Almanya’nýn baþkenti Berlin’de düzenlenen resmi törenle kutlandý. Üye ülke devlet ve hükümet baþkanlarýnýn katýldýðý törenlere aday ülke konumundaki Türkiye ve Hýrvatistan davet edilmedi. Baþbakan Angela Merkel, Berlin’de düzenlenen törende, Avrupa Anayasasý’nýn 2009 yýlýnda yapýlacak Avrupa Parlamentosu seçimlerine kadar yürürlüðe girmesini istedi. Avrupa Birliði’nin yenilenebilir enerji ve iklimin korunmasýnda da öncü rol üstlenmesi gerektiðini vurgulayan Merkel, NATO’nun güçlendirilmesinin Birlik için hayati önem taþýdýðýný belirtti. Törene katýlan üye ülkelerin devlet ve hükümet baþkanlarý daha sonra Berlin Deklarasyonu’nu imzaladý. Deklarasyonda Avrupa Parlamentosu seçimlerine kadar reformlarýn gerçekleþtirilmesi, küresel ýsýnma, terörizm ve yasadýþý göçle mücadelenin sürdürülmesi vurgulanýyor. Resmi kutlamalarýn sonunda dönem baþkaný Almanya Baþbakaný Angela Merkel, Avrupa Birliði Komisyonu Baþkaný Jose Manuel Barroso ve A Kerkük Sorunu AP’de Patlamaya hazýr barut fýçýsý olarak nitelenen Irak’ýn Kerkük kentindeki durum Avrupa Parlamentosu çatýsý altýnda düzenlenen bir toplantýda ele alýnacak. ‘Kerkük’te insan haklarý durumu ve kriz’ konulu toplantýya Avrupa Parlamentosu Liberal Grubu ev sahipliði yapacak. Brüksel’deki toplantýya, Türkmen Cephesi Lideri Sadettin Ergeç’in yaný sýra, Irak Hükümeti ve Parlamentosu’ndan temsilciler ile Avrupa Parlamentosu’nun çeþitli siyasi gruplarýndan önde gelen isimler katýlacak. Toplantýda ‘’Kerkük’teki anlaþmazlýklarýn kaynaklarý, Geleceðin Irak’ý ve Kerkük’te kriz’’ konulu oturumlar yapýlacak. 10 Ýran: Ýngiliz Denizciler Sorguda B Avrupa Parlamentosu Baþkaný Hans Gert Pottering ortak basýn toplantýsý düzenledi. Merkel, Papa 16. Benedikt’in din unsurunun Avrupa Anayasasýna dahil edilmesi yönündeki isteðinin sorulmasý üzerine, konuya iliþkin Birlik içinde tartýþmalar olduðunu belirterek; “Kökenimizin Hýristiyanlýk ve Yahudiliðe dayandýðý þüphe götürmez, ancak bunun anayasada yer alýp almamasý tartýþýlabilir” dedi. Jose Manuel Barroso da, anayasa için, liderlerden, bir an önce çözüm bulmalarýný istedi. Halilzad’dan Ýtiraf merika Birleºik Devletleri’nin Baðdat Büyükelçisi Zalmay Halilzad, Irak’taki siyasi sürece dahil olmalarýný saðlamak amacýyla bazý direniþçi grup temsilcileriyle temas kurduðunu kabul etti. Görevinden ayrýlmasý beklenen Halilzad, New York Times gazetesine verdiði demeçte, seçimleri izleyen dönemde ve hükümet kurma çalýþmalarý sýrasýnda farklý direniþçi gruplarýn temsilcileriyle görüþtüðünü söyledi. Zalmay Halilzad, bu tür görüþmelerin yapýldýðýný açýklayan ilk Amerikalý yetkili oldu. New York Times gazetesi, bu temaslarýn 2006 baþýnda baþladýðýný ve Sünni direniþle Amerikan üst düzey yetkilileri arasýnda daimi temaslar kurma giriþimlerinin de ilki olduðunu belirtti. Gazete, Halilzad’ýn bu giriþimlerinin, direniþçilerle temas kurulmasýna karþý çýkan Bush yönetiminin tavrýna ters düþtüðünü kaydetti. Büyükelçinin, Amerikan ve Irak hükümetlerinden direniþçilere af çýkarýlmasýný Perþembe, 29 Mart 2007 asra Körfezi’nde, 15 Ýngiliz askerinin Ýran tarafýndan gözaltýna alýnmasýyla Ýran’la Ýngiltere arasýnda çýkan kriz sürüyor. Ýran Dýþiþleri Bakaný Yardýmcýsý Mehdi Mustafavi, Ýngiliz denizcilerin “Ýran karasularýný ihlal ettikleri gerekçesiyle halen sorguda bulunduðunu açýkladý. Mustafavi, Ýngiliz denizcilerin Ýran karasularýna isteyerek mi veya yanlýþlýkla mý girdiklerinin anlaþýlmasýnýn ardýndan, gerekli kararýn verileceðini belirtti. Bu arada, Irak Dýþiþleri Bakaný Hoþyar Zebari, Ýngiliz denizcilerin, Ýran’da deðil Irak karasularýnda gözaltýna alýndýðýný öne sürdü. Ýran Dýþiþleri Bakaný Manuçehr Muttaki ile yaptýðý telefon görüþmesinde, Zebari, denizcilerin serbest býrakýlmasýný istediklerini söyledi. Zebari, ellerindeki bilgiye göre, Ýngiliz denizcilerin Irak’taki Çok Uluslu Güç’te görev yaptýklarýný kaydetti. Ýran Devrim Muhafýzlarý Deniz Kuvvetleri Komutaný General Murteza Seferi, “Eðer Amerika Birleþik Devletleri Ýran ile savaþa girerse, bu savaþý bitiren Washington olmayacak” dedi. Seferi, yaptýðý açýklamada, Ýran halkýnýn tek bir Amerikan askerinin bile ülkeye girmesine izin vermeyeceðini belirtti. Uluslararasý Atom Enerjisi Ajansý’yla iþbirliðini sýnýrlandýracaðýný bildiren Ýran, nükleer faaliyetlerini de bir saniye için bile durdurmayacaðýný kaydetti. Ermenistan Baþbakaný kalp krizinden öldü istediði de biliniyor. Halilzad, “Þubat 2006’da Samarra’daki Þiilere ait türbeye düzenlenen saldýrý, baþta Baðdat’ta olmak üzere Þiilerle Sünniler arasýnda eþi benzeri görülmedik þiddet olaylarýnýn fitilini ateþledi” ifadesini kullandý. Birleþmiþ Milletler Büyükelçiliði görevine atanan Halilzad’ýn yerine eski Pakistan Büyükelçisi Ryan Crocker’ýn atanmasý bekleniyor. Mýsýr’da Anayasa Referandumu Mýsýr’da anayasanýn bazý maddelerinde deðiþiklik için referandum yapýlýyor. Referandumda, kayýtlý 36 milyon seçmen, Cumhurbaþkaný Hüsnü Mübarek ve hükümetin reform olarak baktýðý anayasa deðiþiklikleri için sandýk baþýna gidiyor. Oy verme iþlemi Türkiye saati ile 20.00’da sona erecek. Öngörülen anayasa deðiþiklikleri, aralarýnda terörle mücadele amacýyla polisin yetkilerinin artýrýlmasýyla ilgili unsurlarýn da yer aldýðý 34 maddeden oluþuyor. Anayasa deðiþiklikleri paketinde, seçimlerin gözetimine iliþkin maddeler de bulunuyor. E rmenistan’da kanlý parlamento baskýnýnýn yaþandýðý 2000 yýlýndaki fýrtýnalý günlerde görev baþýna getirilen Baþbakan Andranik Margaryan (55) evinde geçirdiði kalp krizi sonucu hayata veda etti. Ýktidardaki Cumhuriyetçi Parti’nin lideri olan Margaryan’ýn ölümü üzerine Devlet Baþkaný Robert Koçaryan, bakanlar kurulunu olaðanüstü toplantýya çaðýrdý. Ermenistan’da 1999 yýlý Ekim ayýnda dönemin Baþbakaný Vazgen Sarkisyan’ýn dahil olduðu 8 siyasetçinin öldürüldüðü kanlý parlamento saldýrýsýndan sonra Devlet Baþkaný Robert Koçaryan tarafýndan Baþbakanlýða atanan Margaryan, bilgisayar uzmanlýðý eðitimi almýþtý. Sovyetler Birliði döneminde 1970’li yýllarda aktif bir muhalif olan Margaryan, bu dönemde Ermenistan’ýn baðýmsýzlýðýný desteklemekten iki yýl hapis yatmýþtý. Aralarýnda Müslüman Kardeþlerin de bulunduðu muhalif gruplar, referandumu boykot etme çaðrýsý yaptý. Muhalefet, paketteki maddelerin, seçimlerin denetimini zayýflatacaðýný savunuyor. Deðiþiklikler arasýnda yer alan ve yetkililere, hakim kararý olmadan zanlýlarýn konuþmalarýný dinleme, yazýþmalarýný inceleme ve evlerini arama yetkisi tanýnmasý ülkede tartýþmalara yolaçmýþtý. Merkel’den Din Vurgusu Almanya Baþbakaný Angela Merkel, Berlin’deki Avrupa Birliði 50’nci kuruluþ yýl dönümünü törenlerinde ilginç mesajlar verdi. Merkel, “Kökenimizin Hristiyanlýða ve www.yenidonem.org Düny a Turu Yahudiliðe dayandýðý þüphe götürmez” dedi. Merkel’e, basýn toplantýsýnda Papa 16’ncý Benediktus’un din unsurunun Avrupa Anayasasýna dahil edilmesi yönündeki isteði hakkýnda görüþü soruldu. Angela Merkel, bu konuyla ilgili Avrupa Birliði içinde tartýþmalar olduðuna iþaret ederek, “Kökenimizin Hristiyanlýða ve Yahudiliðe dayandýðý þüphe götürmez. Ancak bunun anayasada yer alýp almamasý tartýþýlabilir” dedi. Avrupa’nýn tarihi kökeninin Avrupa Anayasasýnda yer almasýný kendisinin istediðini ifade eden Merkel, kültürler arasý diyalogdan söz edildiði zaman, bunun, kendi inançlarýna da vurgu yapýlmasý anlamýna geldiðini söyledi. 11 Ý Türkiye The Guardian’ýn Türkiye Türkiye’nin AB þansý Yorumu azalýyor mu? Perþembe, 29 Mart 2007 ngiliz The Guardian gazetesi, Avrupa Birliði’nin iki dinamosuna suçlamada bulundu. Guardian köþe yazarý Simon Tisdall, “Almanya ve Fransa’nýn tutumu AB-Türkiye iliþkilerini zehirliyor” dedi. Tisdall, Avrupa Birliði’nin kuruluþunun 50. yýldönümü dolayýsýyla Türkiye’nin adaylýðýný deðerlendirdi. Türkiye’nin yaþadýðý hayal kýrýklýðýnýn, Brüksel’in görüþmeleri Kýbrýs yüzünden kýsmen askýya almasýyla derinleþtiðini belirten Tisdall, Türkiye’nin aday ülke olmasýna raðmen yapýlan yýldönümü kutlamasýna çaðrýlmadýðýna iþaret etti. Tisdall, Paris ve Berlin yönetimlerinin tutumunun Avrupa Birliði-Türkiye iliþkilerini zehirlediðini vurguladý. Türkiye’deki kýzgýnlýk ve öfkenin yerini Ý iddialý bir fikre býrakmaya baþladýðýný vurgulayan Guardian yazarý, “Bu görüþ; Türkiye’nin aslýnda Avrupa Birliði’ne ihtiyacý bulunmadýðý, ama Avrupa’nýn kýrýcý þovenizminden dolayý piþman olacaðýna iþaret ediyor” diye yazdý. Yazar, “Hazar havzasýndan, Rusya’dan ve Türk Cumhuriyetleri’nden Avrupa’nýn petrol ve gaz ihtiyacýnýn karþýlanmasýnda, Türkiye önemli geçiþ noktasý olarak görev yapýyor. Bu da Moskova ile daha yakýn iliþki kurulmasýný saðlýyor ve Azerbaycan’dan Kazakistan’a kadar uzanan Türk Milletler Topluluðu fikrini de canlandýrýyor” dedi. Tisdall, Türkiye’nin Ýran ve Ýsrail gibi iki zýt ülkeyle de dost olabildiðini belirterek, Ankara’nýn Arap dünyasýnda da aðýrlýðýný artýrmakta olduðunu savundu. Türkiye de Askerler Ýçin Devrede ngiltere Dýþiþleri Bakaný Margaret Beckett’ýn Türkiye ziyaretine Ýran’da gözaltýnda tutulan Ýngiliz askerlerinin durumu damgasýný vurdu. Türkiye ise Ýngiltere ile Ýran arasýndaki görüþmelerde “kolaylaþtýrýcý” rol oynuyor. Dýþiþleri Bakaný Abdullah Gül, Ýran Dýþiþleri Bakaný Manuçehr Mutteki ile bu konuda bir telefon görüþmesi yaptý. Mutteki de konuyu incelediklerini belirtti. Toplantýda Gül’e, Almanya Baþbakaný Angela Merkel’in Avrupa Birliði’nin yýldönümü törenlerinde Fransa Cumhurbaþkaný Jacques Chirac’a verdiði, üzerinde “Napolyon’un Osmanlý’yý yeniþini” gösteren kabartma bulunan kupayla ilgili yorumu da soruldu. Abdullah Gül konuya tepkisini, “Birliðin, geçmiþten ziyade gelecekle ilgilenmesi gerekir, Geçmiþle uðraþmak, Birliðin vizyonuna da pek yakýþmaz” sözleriyle dile getirdi. Ýngiltere Dýþiþleri Bakaný Margaret Beckett, “Bu süreçte en güçlü destekçiniz ve müttefikiniz olacaðýz” diyerek desteðini yinelerken Kýbrýs konusunda ise Kuzey Kýbrýs’a doðrudan uçuþlar için ciddi hukuki engeller olduðuna dikkat çekti. Erdoðan: “7 yýllýk reform paketini nisanda açýklayacaðýz.” R ecep Tayyip Erdoðan, gelecek 7 yýlda yapýlacak reformlarý içeren Avrupa Birliði müktesebatýna uyum programýný Nisan’da açýklayacaklarýný bildirdi. Erdoðan, siyasi yaklaþým ne olursa olsun Türkiye’nin teknik süreci kararlýlýkla sürdüreceðini vurgulayarak, “Biz yük olmaya deðil, yük almaya geliyoruz. Kararýnýz olumsuzsa, býrakýn yolumuza gidelim” dedi. Erdoðan, “Deðerli arkadaþlar ya, kendine güvenen düþünce özgürlüðünden korkar mý? Kendine güvenen, inanç özgürlüðünden korkar mý? Kendine güvenen, uluslararasý bu iliþkilerde yeralmaktan korkar mý soruyorum size. Kendimize güvenelim.” dedi. Erdoðan, “Nitekim nisan ayý içinde 7 yýllýk Avrupa Birliði müktesebatýna uyum programýmýzý açýklayacaðýz. Önümüzdeki 7 yýl boyunca müktesebata uyum için hangi alanlarda, hangi reformlarý gerçekleþtireceðimizi bu programda açýklayacaðýz.” diye konuþtu. “Kimseden ihale beklemiyoruz hakkýmýz neyse onu istiyoruz. Ha kimseye de bu noktada ihtiyacýmýz yok. Eðer Avrupa Birliði, Türkiye ile ilgili böyle bir olumsuzluk düþünüyorsa verir kararý biz de yolumuza devam ederiz.../ Eðer böyle bir düþünceniz varsa verin kararýnýzý yola devam edelim... Biz yük olmaya deðil yük almaya geliyoruz aslýnda bunun farkýnda deðilsiniz” dedi. www.yenidonem.org A B’nin 50’nci yaþ günü kutlamalarýna ve bu vesileyle yayýmlanan Berlin deklarasyonuna bakýp baþlýktaki soruyu yekten “evet” diye yanýtlamak mümkün. AB Dönem Baþkaný ve ev sahibi Almanya, isteseydi üyelik yolundaki Türkiye’yi gözlemci veya konuk olarak davet edebilirdi. Önümüzdeki 50 yýl içinde bile Türkiye’nin üyeliðinin gerçekleþeceðine inanmayan Þansölye Merkel, böyle bir jest yapmaya lüzum görmedi. Eminiz ki eðer dönem baþkaný ve ev sahibi Ýngiltere veya Ýspanya ya da Ýtalya olsaydý, ta 1963’ten beri bu topluluðun içinde yer almak için uðraþan Türkiye, bu önemli kutlamanýn dýþýnda tutulmazdý... Berlin deklarasyonuna gelince, bu belge de Türkiye’yi cesaretlendirecek bir ifade taþýmýyor. Deklarasyonda “geniþleme”nin lafý bile edilmiyor, sadece “dýþa açýklýk” terimi muðlak þekilde kullanýlýyor... Bu iki örnek AB’nin 50’nci yýldönümünde, Türkiye’ye olumlu herhangi bir mesaj vermek istemediði þeklinde yorumlanabilir. Ne var ki AB’nin þu andaki önceliði Türkiye deðil. Birliðin kendi yapýsý ve fonksiyonlarýyla ilgili baþka sýkýntýlarý var. Her kafadan bir sesin çýktýðý bir ortamda, AB yöneticileri “geniþleme meselesini bir süre uyutmak” eðiliminde. Farklý görüþler Berlin’deki tören ve deklarasyon, bir bakýma AB’nin halen içinde bulunduðu kararsýzlýðýn resmini çekti. Kutlamanýn (ki gerçekten kutlanmaya deðer baþarýlar da var) “neþeli” yanýna ve “halkla iliþkiler” boyutuna aðýrlýk verildi. AB’nin bundan sonra ne yapacaðý konusunda ise diplomatik bir üslupla, öncelikli konular sýralandý. Özetle Berlin’den çýkarabileceðimiz sonuç þu: “Yirmiyediler” nasýl bir AB istedikleri konusunda ortak bir görüþe ve stratejiye sahip deðiller. Çeþitli seçenekler tartýþmaya açýk: AB “federal” bir yapýya mý sahip olmalý, yoksa “uluslarýn birliði” olarak mý kalmalý?.. Birlik “yatay” olarak mý, yoksa “dikey” olarak mý büyümeli, yani “geniþlemeli” mi, yoksa “derinleþmeli” mi?.. AB ekonomik aðýrlýklý bir topluluk olarak mý kalmalý, yoksa küresel bir rol üstlenerek stratejik ve siyasal bir güç olmaya mý çalýþmalý?.. Bunlar AB’de önümüzdeki dönemde çok konuþulacak ve tartýþýlacak. Birliðin temel yapýsýyla ilgili çalýþmalarýn 2009 yýlýna kadar tamamlanacaðý (deklarasyonda da) belirtiliyor. Bakalým bu süre içinde bir anlaþma saðlanacak mý ve bu gerçekleþirse, nasýl bir AB ortaya çýkacak?.. Ayný noktadayýz Geçen hafta da belirttiðimiz gibi, Türkiye’nin AB üyeliði þansý, Birliðin bu tartýþmalarýn sonunda ne gibi bir iþlev ve rol üstlenmek isteyeceðine baðlý. Olasýlýklardan biri, AB’nin kendi içinde entegrasyonunu pekiþtirmeyi ve “geniþleme”yi bir süre dondurmayý yeðlemesidir. Bu, Türkiye’nin üyelik þansýný büsbütün zayýflatýr, hatta ortadan kaldýrýr. Diðer bir olasýlýk, AB’nin kendi müstakbel siyasal yapýsýný belirlerken, “geniþleme” sürecini devam ettirmek istemesidir. AB içinde böyle bir isteðin güç kazanmasýnda yeni konjonktürel etkenler rol oynayabilir. Örneðin terör, güvenlik, enerji, göç, küresel ýsýnma gibi meseleler karþýsýnda iþbirliðini geniþletmek zorunluðu hissedilebilir... Bu durumda Türkiye’ye duyulacak ihtiyaç, Ankara’ya daha sýcak bakýlmasýna yol açabilir. Ama bugün, geçen aralýkta Brüksel’de alýnan kararýn belirlediði noktadayýz. Berlin deklarasyonu bu baðlamda yeni bir þey getirmemiþtir. Olsa olsa Berlin’deki kutlamalar, havayý biraz da soðutmuþtur... (Sami Kohen’in Milliyet’ten alýnan yazýsýdýr) Güncel Gül, Makedonya’yý ziyaret etti Gül ile bölgesel sorunlarý da ele aldýklarýný belirten Miloþoski, ‘Kosova sorununun bir an önce bölgeye istikrar getirecek þekilde çözülmesi’ konusunda görüþ birliði içinde olduklarýný kaydetti. T Enis TABAK ürkiye Cumhuriyeti Dýþiþleri Bakaný Abdullah Gül’ün Makedonya’nýn baþkenti Üsküp’e düzenlediði günübirlik ziyarete iki ülkenin karþýlýklý destek teyidinin yaný sýra iliþkilerin tarihî derinliðini gözler önüne seren bir kitap damgasýný vurdu. Ýlk ziyaretini Makedonya Baþbakaný Nikola Gruevski ile gerçekleþtiren Gül, daha sonra meslektaþý olan Antonio Miloþoski ile bir araya geldi. Makedonya Dýþiþleri Bakaný Antonio Miloþoski, Gül’e iki ülke devlet arþivlerinin ortak çalýþmasýyla oluþturulan “Osmanlý Döneminde Makedonya” adlý kitabý hediye etti. Sürprizi için Miloþoski’ye teþekkür eden Gül, bu kitabýn, iki ülke arasýndaki iliþkilerin temelinin ne kadar güçlü olduðunun göstergesi olduðunu söyledi. Makedon bakan da iki ülke arasýnda karþýlýklý güven ve saygýya dayanan iliþkilerden duyduðu memnuniyeti dile getirdi. Gül ile bölgesel sorunlarý da ele aldýklarýný belirten Miloþoski, ‘Kosova sorununun bir an önce bölgeye istikrar getirecek þekilde çözülmesi’ konusunda görüþ birliði içinde olduklarýný kaydetti. Makedon bakan, Türkiye’nin NATO üyeliði konusunda verdiði destekten dolayý teþekkür etti. Miloþoski’nin, görüþmede Gül’e iki ülke iliþkilerinin göstergesi olarak Türkçe ‘ortak’ kelimesiyle hitap ettiði öðrenildi. Abdullah Gül de Türkiye’nin Makedonya’yý anayasal adýyla tanýyan ilk ülke olmasýný dostluðun temeli olarak gösterdi. Üsküp’ün Avrupa ve Atlantik kurumlarýnda yer almasýný güçlü þekilde desteklediklerini söyleyen Gül, Makedonya’da Osmanlý’dan gelen kültür ve mimarinin korunmasýnýn da iliþkiler açýsýndan önemine dikkat çekti. Bir soru üzerine iki bakan da Kosova’nýn statüsü konusunda BM sürecine desteklerini dile getirdi. Dýþiþleri Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Abdullah Gül, günübirlik ziyaret için gittiði Üsküp’te, Makedonya Cumhurbaþkaný Branko Çýrvenkovski tarafýndan kabul edildi. Parlamento binasýnda yapýlan görüþmeden görüntü alýnýrken, herhangi bir açýklama yapýlmadý. Bakan Gül, parlamentoya gelmeden önce ise Makedonya Dýþiþleri Bakaný Antonio Miloþoski’nin onuruna verdiði yemeðe katýldý. Dýþiþleri Bakaný Gül, Üsküp temaslarý çerçevesinde Osmanlý döneminde Balkanlar’da yapýlan ilk ve en eski camilerden biri olan ve restorasyonu süren Mustafa Paþa Camisini ziyaret ederek, yetkililerden bilgi aldý. Gül daha sonra Üsküp’te düzenlenen TürkiyeMakedonya Ýþ Konseyi toplantýsýna katýldý ve Türk toplumunun temsilcileriyle bir araya geldi. Perþembe, 29 Mart 2007 “Domuz Ahýrý” ile sanat severler büyülendi 12 Zekeriya Hocalar 30’uncu sanat yýlýna adýmladý Bayraklý Tepekule Kültür Merkezinde sahnelenen “Domuz Ahýrý” oyunuyla 30’cu sanat yýlýný kutlayan Zekeriya Hocalar, sevenleriyle yine tiyatroda buluþtu. G üney Afrikalý yazar Athold Fugard; ýrkçýlýða karþý yazdýðý oyunlarýndaki özgürlük olgusunu 2’inci Dünya Savaþý’nýn Sovyetlerinde sýra dýþý bir öyküyle çarpýcý bir þekilde yineliyor. Fugard’ýn yazdýðý “Domuz Ahýrý” net bir mesaj içeriyor: “Size baðýmlý olaný özgürleþtirmezseniz siz de özgürleþemezsiniz...” Anne özlemiyle savaþtan kaçan Pavel’in karýsý Praskoya ile yaþadýðý ev, evdeki domuz ahýrý, güneþ görmeden geçen uzun yýllar, kiþilik bölünmeleri ve iç çatýþmalar, oyunun ilginç psikolojik yapýsýný yansýtýyor. Büyüleyici bir performans sergileyen Zekeriya Hocalar’a baþ rolde baþarýlý oyunuyla Ýclal Kankale eþlik etti. “Domuz Ahýrý”nýn yöneticiliðini Tamer Levent, sahne tasarýmýný Tayfun Çebi, Koþtüm tasarýmýný ise Bora Serin gerçekleþtirdi. Oyunun teknik kadrosu þu isimlerden oluþtu: Birol YýlmazAtakan Delta, Efektör: Onur Kurtuluþ Kara, Dekoratör: Cesur Hasýrcý-Naci Altürk. Oyun bitiminde seyirciler tarafýndan coþkuyla ve ayakta alkýþlanan Zekeriya Hocalar konuklarýný defalarca selamladý. Yönetmenlik ve filim oyunculuðunu birlikte sürdürürken ara verdiði tiyatro oyunculuðuyla 30’uncu yýlýna merhaba diyen Zekeriya Hocalar’ý bu çok özel gecesinde sevenleri yalnýz býrakmadý. Oyun sonrasýnda düzenlenen törenle Zekeriya Hocalar’a 30’uncu yýl anýsýna plaket verildi. Ayrýca baþ rol oyuncusu Ýclal Kankale, oyunun yönetmeni Tamer Levent, sahne tasarýmcýsý Tayfun Çebi, kostüm tasarýmcýsý Bora Serin, oyuna katkýda bulunan ve destek veren Karþýyaka Belediyesi adýna Karþýyaka Belediyesi Balkan Yardýmcýsý Yavuz Pasa ve TÜMED TCS Sýnavý Öncesi Üniversite Adaylarýný Bilgilendirdi T Enis TABAK ürkiye üniversitelerinden mezun olan Türk, Arnavut, Boþnak asýllý gençlerin bir araya gelerek kurduklarý Türkiye Mezunlarý Derneði-TÜMED ilk faaliyetlerini bu sene Türkiye’ye eðitim görmek için gidecek olan öðrencilere rehberlik konusunda bir toplantý düzenleyerek baþlattý. 22 Nisan tarihinde gerçekleþecek olan Türk Cumhuriyetleri ile Türk ve Akraba Topluluklarý Sýnavý-TCS öncesi öðrencilere yönelik rehberlik toplantýsý gerçekleþtiren TÜMED üyeleri, her yýl yaþanan tercihler sýralamasý hatalarý hakkýnda bilgi vererek bölümlerin tanýtýmýný da yaptýlar. Toplantýda öðrencilerin merak ettikleri sorular da Türkiye üniversitelerinde okumuþ mezunlar tarafýndan cevaplandýrýldý. Prizren Týp Lisesinde gerçekleþen toplantýya çok sayýda öðrenci katýldý. Toplantýda þi kiþiler bilgi verdi: Orhan Lopar - Tercihlerin sýralanmasý, Eczacýlýk hakkýnda Yeta Ýgci, Ýngiliz Dili ve Edebiyatý Ayla Þahin, Gazetecilik ve Hukuk Güner Ureya, Radyo TV ve Sinema - Mediha Yarýmhoroz, Biyoloji ve Genetik Moleküller Biyoloji, Týp, Gýda Mühendisliði Erol Kala, Bilgisayar Mühendisliði ve diðer mühendislikler Tuna Bütüç, Jeoloji, Jeodezi, Meteoroloji Sunay Kabas. Toplantýya katýlan Türk Ýþbirliði ve Kalkýnma Ýdaresi-TÝKA Kosova Temsilcisi Arslanbaþ’ta Uluslararasý Ýliþkiler ve Kamu Yönetimi hakkýnda üniversite adaylarýný bilgilendirdi. Yeni kurulan derneðin ofisi eski Türk Kýzýlayý binasý þimdiki TÝKA binasý altýnda bulunmaktadýr. www.yenidonem.org Karþýyaka Belediyesi Meclis üyesi Yýlmaz Yýlmaz, Kent A.Þ. yönetim kurulu baþkaný Halil Arda, oyunun sponsorlarýndan Terbay A.Þ. yönetim kurulu baþkaný ve Karþýyaka Belediyesi eski Baþkaný A. Kemal Baysak, yazar iþ adamý Yakup Almelek, sponsor kuruluþlar Tepekule, Yards, Dev Ajans ve Rekser firmalarýnýn temsilcilerine de teþekkür belgesi ve çiçek takdim edildi. Oyunu izleyenler arasýnda TRT’nin deneyimli yapýmcýlarýnda Seynan Levent ve babasý devlet eski bakaný Ýsmet Sezgin de yer aldý. Tören sonrasýnda bir konuþma yapan Zekeriya Hocalar geceye katýlan tüm konuklara teþekkür ederek; “Bu otuz yýlý sanata yoðun bir emek vererek büyük bir çabayla, mücadeleyle ve coþkuyla yaþadým. Bu geceyi sizlerle hep birlikte var ettik. Emeði geçen herkese teþekkür ediyorum. Bundan sonra da yine birlikte yürüyeceðiz. Ýyi ki varsýnýz” dedi. Karþýyaka Belediyesi Meclis üyesi Yýlmaz Yýlmaz da konuþmasýnda Zekeriya Hocalar’ý tiyatro sanatýndaki 30’uncu yýlýný kutlayarak; “Karþýyaka Ýzmir’li tiyatro severlere sunduðu performansýyla, Karþýyaka Belediye Tiyatrosu ile gerçekleþtirdiði çalýþmalarýyla Zekeriya Hocalar’ýn baþarýsýný takdir ediyor, destekliyor ve devamýný diliyoruz” dedi. “Ege Telgraf” 13 Perþembe, 29 Mart 2007 Kültür ÝZLENÝMLER Kosova’da Türkçe’nin Serüveni Sürüyor Kosova’da Türkçe’nin serüveni sürüyor. Kosova’da 1389’dan itibaren boy veren Türkçe’nin serüveni burada, Kosova’nýn yeniden yapýlanma süreci çerçevesinde sürüyor. Kosova’da parlak, aydýnlýklý dönemlerden olduðu gibi karanlýk dönemlerden de geçen Türkçe bugün bir alacakaranlýkta parlak, dilimiz açýsýndan umut verici noktalarýyla kendi serüvenine devam ediyor. Bu parlak noktalarý biraz açmak istiyorum: Ana okullarýmýz, ilkokullarýmýz, ortaokul ve liselerimiz, Priþtine Üniversitesi çerçevesindeki fakültelerde Türkoloji ve Türkçe Sýnýf Öðretmenliði gibi bölümlerimiz; gençlerimizin bir bölümünün Türkiye üniversitelerinde eðitim almasý… Kültür ve sanat derneklerimiz, yayýn etkinliklerimiz… Halk arasýnda yaþayan gelenek ve göreneklerimiz, sanatçýlar tarafýndan dile getirilen ve sanat eserlerimize yansýyan veya yerleþtirilen dil ve sanat kimliðimiz… Bugün Kosova’da yürürlükte olan Anayasal Çerçeve gibi bir UNMIK regülasyonunda Anayasal Çerçeve’nin ve Kosova kanunlarýnýn Resmi Gazete’de Türkçe de basýlmasýný düzenleyen hükümler… Prizren’de Türkçe’nin bugünkü durumu ve yasa ile, yüzdelikler dýþýnda resmi bir dil konumuna getirilmesi; Mitroviça’da Türkçe’nin geleneksel bir dil bazýnda belediye kararý ile resmi kullanýmda olan dil özelliðini kazanmasý … Demokrasi çarkýnda Türk toplumu olarak temsil edilmemiz vb. Bunlar, dil sorunlarýmýzýn alacakaranlýklarýnda birer aydýnlýklý noktadýr. Öte yandan, Türkçe’nin burada diðer dillerle eþitliði konusu, yani Türkçe’nin eþitliði ve resmiyetinin Kosova’nýn yeni anayasasýnda yer almasý, bunun bir anayasa kuralý olarak düzenlenmesi ve Kosova’da yüzdeliksiz bir dil yasasýnýn çýkarýlmasý, bugün çözüme kavuþmamýþ sorunlarýmýzýn baþýnda gelen konulardýr. Türkçe’nin bu zaman dilimindeki Kosova serüveninde dilimizin bir yandan Kosova hukuk düzenleme kurallarý ile kazanýlmýþ bir hak olarak düzenlenmesi, diðer yandan da mevcut düzenleme kurallarýnýn uygulanmasý yani Türkçe’nin Kosova pratiðinde kendi yerini almasý çok önemlidir. Bununla ilgili çözüm, daha doðrusu giriþim ve eylem bekleyen sorunlarýmýz vardýr. Bu sorunlarýn henüz çözülmemiþ olmasý bizi rahatsýz etmekte, buralarda düþünülen parlak geleceðimize gölge düþürmektedir. Bu sorunlarýn hem siyasal planda hem de sivil toplum kuruluþlarý platformunda, ama ayný ciddiyetle, tarihi sorumluluðun bilincinde olarak, bugünkü iþi yarýna býrakmadan sürekli ve eþgüdümlü bir biçimde gündeme getirilmesi gerekmektedir. Bizim için var olmak veya var olmamak özelliði taþýyan bu konudan — Türkçe’nin Kosova’da eþitliði konusundan rahatsýz olanlar önünde dürüstlükle davranmalý, bunun bizim için önemini onlara bir kez daha ve bir kez daha anlatmalý; bu arada tüm bunlarý hoþgörülü, saygýlý, anlayýþlý; bununla birlikte, azýnlýk psikolojisinin etkisinden kurtulmuþ, biz de yapýcý unsu- Mehmet Âkif’te “Medeniyet” 3 Büyüklerimiz M . Akif, Kastamonu’da, Nasrullah Camii’nde irad ettiði vaazýnýn bir yerinde þöyle der: “Avrupalýlarýn ilimleri, irfanlarý, medeniyetteki, sanayideki terakkîleri inkâr olunur þey deðildir. Ancak insaniyetlerini, insanlara karþý olan muamelelerini kendilerinin maddiyattaki bu terakkîleri ile ölçmek katiyen doðru deðildir. Heriflerin ilimlerini, fenlerini almalý. Fakat kendilerine asla inanmamalý, kapýlmamalýdýr.” (Ersoy, Sebilürreþad, 1339, s. 250) Batý’ya son derece temkinli ve ölçülü yaklaþan M. Akif, baþka bir makalesinde “Memleketimizde iki sýnýf halk görüyoruz: Ne varsa Þark’ta vardýr, Garb’a doðru açýlan pencereleri kapamalýyýz” diyenler. “Ne varsa Garp’ta vardýr. Harîm-i âilemizi bile Garplýlara açýk bulundurmalýyýz” iddiasýna kadar varanlar. Bana öyle geliyor ki, ne varsa Þark’ta vardýr diyenler, yalnýz Garb’ý deðil, Þark’ý da bilmiyorlar, nitekim ne varsa Garp’ta vardýr davasýný ileri sürenler, yalnýz Þark’ý deðil Garb’ý da tanýmýyorlar.” (Ersoy, 1327, s. 357) diyerek ülkemizdeki Þark-Garp hakkýndaki ifrat-tefrit arasýnda gidip gelen fikirleri gözler önüne serer ve Batý’yý da tümüyle yok saymaz. Avrupa’dan yararlanabile- ceðimiz hususlarýn da olduðunu kabul eden Akif, Avrupa’ya karþý son derece þuurlu bir yaklaþým içindedir. Safahat’ta M. Akif’in Avrupa’ya nasýl baktýðýný daha net görmek mümkündür. Sözlüklerde genelde yön olarak ele alýnan “Garp” kelimesi, M. Akif’in þiirlerinde bir zihniyeti, dini, Avrupa kýtasýný ve medeniyetini temsil eder. Safahat’ta bir ilim diyarý olarak gösterilen Batý ile iliþkilerimizin nasýl olmasý gerektiði üzerinde durulurken, Batý’nýn çalýþkanlýðý, Batý medeniyetinin güzellikleri yanýnda çirkinlikleri, Batý’nýn çifte standart uygulamalarý ve maddi açýdan zenginliði ile ilim ve sanayideki üstünlüðü gözler önüne serilmektedir. Batý ile iliþkilerimizde Japonlarý örnek almamýz gerektiðini ifade eden M. Akif, Batý’nýn kýymetli, iþimize yarayacak eþyalarýný almamýzda bir sakýnca görmez. Ancak “moda” gibi millî bünyemize uymayan çirkinliklerin ülkemize girmesine de izin verilmemelidir. M. Akif bu düþüncelerini þu mýsralarla ifade eder: Garb’ýn eþyasý, eðer kýymeti hâizse yürür / Moda þeklinde gelen seyyie gümrükte çürür. (Ersoy, 1990, s. 145) ÝS KE N DE R MU Z BE G ruz diye gözü korkmaz bir tavýr sergilemeliyiz. Çünkü adalet, belgeler ve kanýtlar bizim tarafýmýzdadýr. Türkçe’nin bu yüzyýllýk serüveninin bu safhasýnda burada þu noktalara deðinmekte yarar vardýr: Dil bayraðýmýz Mitroviça’da bayrak bekleyen rüzgara kavuþtu. Türkçe KDTP’nin giriþimi ve Mitroviça Belediye Meclisi’nin kararý ile Mitroviça’da resmi kullanýmda dil özelliðini kazandý. Bu çok güzel ama bunun devamý gelmelidir: Eðer bu iþte bir dürüstlük varsa, ki ben bu iþte Mitroviça’daki demokrasi çarkýnda bir dürüstlüðün olduðuna inanmaktayým, bu konuda, bunu pekiþtirici, yaygýnlaþtýrýcý ve tanýtýcý giriþimler de yapýlmalýdýr. Örneðin: Türkçe konusunda Mitroviça Belediyesi’nde alýnan kararýn Mitroviça Belediye Tüzüðü’nde de yer almasýnýn saðlanmasý gerekmektedir. Bu belediye, belediye tüzüðünde bu konuda deðiþikliklerin ve eklemelerin yapýlmasý için hemen giriþimde bulunmalýdýr. Çünkü böyle bir düzenlemenin Mitroviça Belediye Tüzüðü’nde yer almasýnýn dilimizin eþitliði açýsýndan büyük önemi vardýr. Bundan baþka Mitroviça Belediyesi, Kosova Belediyelerinin Özyönetimi Yasasý’nýn belediyeler arasý iþbirliðini düzenleyen madde hükümlerine uygun bir biçimde Výçýtýrýn, Priþtine ve Gilan belediye meclislerini bu konuyla ama resmi bir yazý ile tanýtmalýdýr. Priþtine ve Gilan belediyelerinde etkinlik gösteren siyasal otorite ve sivil toplum kuruluþlarýmýz Mitroviça’yý örnek göstererek, söz konusu belediyelerin de Bir baþka yerde: Alýnýz ilmini Garb’ýn alýnýz san’atini, / Veriniz hem de mesâinize son süratini. (1990, s. 160) diyen M. Âkif, Batýnýn ilim ve sanat yönünü ön plana çýkarmakta ve Batý’nýn ilim ve sanat cihetine yönelmemiz gerektiðini ifade etmektedir. Medeniyyet girebilmiþ yalýnýz fenniyle / O da sâhiplerinin lâhik olan izniyle. (1990, s. 145) M. Akif, bu mýsralarda medeniyet ile fennin, bilimin yakýnlýðýný ortaya koyar. Safahat’ýn ikinci kitabý olan “Süleymâniye Kürsüsünden” adlý manzumede geçen bu mýsralarda, Batý medeniyetinin sadece ilmini ve fennini almamýz gerektiði düþüncesi verilir. Yukarýda da zikredildiði gibi bu konuda Japonlar örnek alýnmalýdýr. Onlar Batý’nýn yalnýz fennini, ilmini almýþlar, Batý’nýn kültürel deðerlerinden uzak durmuþlardýr. Bizde ise tam tersi yapýlmaktadýr. M. Akif: Hele i’lâný zamanýnda þu mel’un harbin / “Bize efkâr-ý umumiyyesi lâzým Garb’ýn / O da Allah’ý býrakmakla olur” herzesini / Halka iman gibi telkîn ile dînin sesini / Susturan aptalýn www.yenidonem.org Türkçe’yle ilgili karar almalarýný ve bunu tüzüklerine geçirmelerini önermelidir. Prizren Belediye Meclisi, yukarýda adý geçen yasa hükümlerine dayanarak, Mitroviça Belediyesi’nin Türkçe’nin Mitroviça’da Geleneksel Bir Dil Olarak Resmi Kullanýmda Olmasý’na dair kararýyla ilgili memnuniyetini Prizren Belediye Meclisi’nin bir toplantýsýnda törenli bir biçimde dile getirmeli, dolayýsýyla bunu selamlamalý, desteklemeli, hatta kutlamalý ve tüm bunlarý kapsayan resmi bir yazý ile þimdilik Priþtine, Gilan ve Výçýtýrýn belediye meclislerine baþ vurmalý, konunun bu belediyelerde de aðýrlýk taþýdýðýna inandýðýnýn altýný çizmeli, bu belediye meclislerinin konuyu gündeme getirmeleri gerektiðini vurgulamalýdýr. Yeni kurulan Mamuþa Belediyesi’nin de Prizren Belediyesi’nin giriþimde bulunmasý önerildiði doðrultuda hareket etmesi uygundur. Çünkü… Demokrasi dediðimiz süreç sýnýrlý ve kalýplaþmýþ bir süreç deðildir; etkinliði ve kapsamý sonuna kadar ve ebedi olarak tanýmlanmýþ bir süreç deðildir. Demokrasi süreci kendi bünyesinde yeni açýlýmlara ve yeni giriþimlere her zaman yer vermeye hazýr olan bir süreçtir. Çünkü… Erimeden bütünleþme dediðimiz süreç sadece ve sadece böyle giriþimlerle ve bütün Kosova’da Türkçe’yle, dolayýsýyla Kosova Türk Toplumu’yla ilgili olumlu bir havanýn yaratýlmasýyla mümkün olacaktýr. Bugün demokrasi çarkýnda yer alan temsilcilerimizden bu gibi yeni giriþim ve açýlýmlara imza atmalarýný beklemek doðal hakkýmýzdýr. idrâkine bol bol tükürün! (1990, s. 170) mýsralarýnda Batý’nýn “efkâr-ý umumiyesi”nden söz ederek Batý’nýn sadece ilim ve sanattan ibaret olmadýðýný, bizim toplumumuza uymayan pozitivist fikirlerinin de bulunduðunu ifade etmektedir. O günlerde, “Tek bir medeniyet vardýr, o da Batý medeniyetidir” þeklinde bir düþünceye sahip olan Abdullah Cevdet gibi bazý aydýnlar, Osmanlýnýn geri kalýþýný dine dayandýrmakta, ilerleyebilmemiz için Batý’nýn bütün fikirlerini kabul etmemiz gerektiðini, bunun için gerekirse “Allah” inancýnýn dahi terk edilebileceðini ileri sürmektedirler. Dönemin önemli isimlerinden Said Halim Paþa, aydýnlarýn bu halini þöyle anlatýr: “Bu aydýn sýnýf, Batý medeniyetinin tesiri altýnda þahsiyetini kaybetmiþ ve aþýrý derecede Batý hayranlýðýna mübtelâ olmuþtur. Daha da fenasý bu aydýnlar millî kurtuluþumuzun çaresini, kendilerinin tutulduðu bu hastalýðýn bütün memlekete yayýlmasýnda görmektedirler.) (S. Halim, 1993, s. 61) Kültür Perþembe, 29 Mart 2007 Kosova Türk Toplumunun Mihenk Taþlarýndan “Doðru Yol” Derneði ve Kosova’da Türkçe Eðitim Gerçekler Iþýðýnda Kosova’da Türkçe Eðitimin 55. Yýldönümü TEFRÝKA 25 Emektar Öðretmenlerimizin Türk Eðitimine Katkýlarý ÞABAN TOPKO Y apmýþ olduðumuz röportaj esnasýnda kendi hayatý kadar eðitimi seven ve eðitime önem veren Sayýn Þaban Topko öðretmenlik mesleðinin bugün dünyada en kutsal ve en zor mesleklerden biri olduðunu da vurgulamýþtý. Bunu derken Topko bu kutsallýðý yeryüzünün en deðerli varlýðýný yani Allah’ýn yarattýðý insaný yetiþtirmeden daha kutsal ne olabilir diye ifadesini kullanarak, dünyada iyi insan yetiþtirmenin en zor iþlerden birinin de olduðunu tefhim ederek, bu sürecin pek kolay olmadýðýný da vurgulamýþtý. Topko’ya göre öðretmenin, iþlenmemiþ bir maden gibi olan çocuk beyinlerini büyük emekle iþleyen, ona doðruyu ve yanlýþý gösteren insan olarak, baþarýya giden öðrencinin yolculuðunda bir rehberidir. Hem ilim hem de ahlak yönünden kiþinin yükselmesinde basamak olur, gül yetiþtirmek için toprak olur, su olur, hava olur. Öðretmenler eðittikleri öðrencilerine güç ve moral vermektedir. Öðretmen, hiç kimseye muhtaç olmamak için hayatlarýnýn büyük bir bölümünü çocuklara adamýþ ve onlarý örnek bir kiþi yapmak için çaba sarf eden bir hizmetkârdýr. Öðretmenin gayesi çocuklarýný yani öðrencilerini mutlu, güçlü, onurlu, mütevazý ve saygý gösterilen insanlar olarak yaratmaktýr. Öðrenciler öðretmen için sevilen deðil, en çok sevilen kiþiler olmalýdýr. Çünkü çocuklar bir çiçektir ve tabi ki çocuklarýn çiçek olmasýnda en büyük pay yine öðretmenindir, Öðretmenin, öðrencileri topluma yararlý bir kiþi olarak yetiþtirmek baþta ödevlerinden biridir. Öðretmen, bir annenin yavrusuna olan merhameti gibi, öðrencileri merhamet eder, saygý gösterir, yardým eder ve hiçbirini incitmez. Ýyi bir öðretmenin sýnýfýnda her zaman sevgi, saygý, hoþgörü, güzellik ve çalýþmak vardýr diyor emektar öðretmenlerimizden Þaban Topko. ***** Þaban Topko eðitime nasýl baþladýðýný þöyle açýklamaktadýr. 1950-1951 yýlýnda o zamanda yedi yýl süren ilkokulu bütünledim. Ayný yýlýn nisan ayýnda ilk Türkçe sýnýflar açýldý. Her zaman hayatýmda hayal ettiðim öðretmen olmaktý. Dolayýsýyla Belediyeye öðretmen olmak için baþvurdum ve hemfikirlik aldýktan sonra Üsküp’e gittim ve üç aylýk öðretmen kursuna baþladým ve çok iyi bir baþarýyla kursu bitirdim. Kursu bitirdikten sonra Prizren’e döndüm ve ilk olarak Mýsýrlýlar okulunda (birinci sýnýf öðretmeni olarak) öðretmenlik hayatýma baþladým. O dönemde öðretmen kadrosu olmadýðýndan dolayý iki devrede çalýþýyordum. Birinci devrede Þübe Raif sýnýfýyla (anaokulu sýnýfýyla) ikinci VIRMÝÇA devrede de sýnýf öðretmeni olduðum birinci sýnýfýyla çalýþýyordum. Sýnýfýmda 49 öðrenci vardý. O yýllarda Eðitime baþladýðýmda yer sorunu yaný sýra kitap sorunu da büyük güçlükler yaratmaktaydý. Hazýrladýðýmýz dersleri genelde çevrilerle yapýyorduk. Çalýþtýðým sýnýfta 49 öðrenci olmasýna raðmen, genç olduðumdan dolayý, ben bu konuda pek güçlük çekmedim ve uzun zaman Türkçe dersini hiçbir engelsiz ve büyük bir hevesle veridim. Fakat bugün bu dersi verebilir misiniz sorarsanýz, cevabým hayýr olurdu. Çünkü bugün bu dersi vermek için iyi bir Türkçenin yanýnda daha çok þeylerinde bilinmesi gerekir. Çünkü bugünkü öðrencilerimiz çok zekâlý olduklarýndan dolayý bir öðretmenin yanlýþlýðýný da bulma durumundadýrlar. Yani þimdi bazý çalýþkan öðrenciler öðretmenlerinden bile Türkçeyi daha iyi konuþuyorlar. O zamanda böyle zekâ yoktu ve biz ders esnasýnda böyle bir durumla karþýya pek o kadar gelmezdik. Geldiðimizde de bunu kolaylýkla halledebilme durumundaydýk. Bu derken benim hayatýmda en iyi öðretmenlik dönemimin de Ekonomi okulunda olduðunu vurgulamak istiyorum. Eðitim hayatýmda sadece ilkokullarda deðil, lisede, Öðretmen okulunda ve Ekonomi okulunda da ders verdim. Eðitimde 15 yýl çalýþtýktan sonra emekliye ayrýlýncaya kadar ilkin Motra Çiryazi, daha sonra da Mustafa Baki ilkokullarýnda müdür muavini olarak çalýþtým ve bu görevde iken 1992 yýlýnda emekliye ayrýldým. Eðitimde çalýþtýðým dönemde 15 kadar nesil yetiþtirdim. Morta Çiryazi ilkokulunda yapmýþ olduðum müdür muavini döneminde bana okul müdürü olan Merhum Talat Paçarizi’nin çok yardýmlarý olmuþtur. Ýlk yýllarda Hafiz Veysel, Necat Matrancý, Ethem Sümer, Kenan Þener, Cemil Þengül, Ülkü Jýlta, gibi deneyimli öðretmenlerle çalýþtým. Öðretmenlik mesleðini çok sevdiðinden dolayý Þaban Topko öðretmen olmanýn sýrlarýný þöyle açýklýyor. 9-10 yaþýnda öðrenci iken derslerimi ve öðretmenlerimi çok seviyordum ve her zaman öðretmen olma umuduyla yaþadým. Hoça Mahalle okuluna yanaþýp oradaki bütün öðretmenleri seve seve seyrediyordum. Öðretmen olmak için þartlardan biri öðretmen olarak doðmalýsýn ve bu mesleði canýn kadar sevmelisin. Bazý kiþiler öðretmenlik mesleðini sevmediðinden bu mesleðin aðýr olduðunu bildirmektedirler. Aksine bu mesleði sevenler için öðretmenlik mesleði aðýr deðildir aksine mutluluktur ve þereftir. Ben öðretmenliði hayatým ve öðrencilerimi kadar sevmiþim. Ben bir okul gününü hayatýmýn en iyi günü olarak nitelendiren öðretmenlerden biriyim. Bu yüzden bugün bana seven öðrencilerim, hala öðretmen olarak itap eder benimle yolda buluþtuðumuzda sohbet eder halimi sorarlar. www.yenidonem.org 14 Doðru Yol Türk Kültür Sanat Derneðinin 55. KuruluþYýldönümü TEFRÝKA 25 “Doðru Yol” derneðinin ve kollarýnýn yýldönümü kutlamalarý “Doðru Yol’un yetiþtirdiði kiþiler “Doðru Yol” Türk Kültür Sanat Derneði Kosova’da etkilik gösteren en büyük amatör derneklerinden biri olarak, muhtelif alanlarda Kosova ad yapmýþ birkaç sanatçý, besteci, ressam, þair, yazar, araþtýrmacý yaratmýþtýr. Bu sanatçýlarýnýn çoðu solist olarak Priþtine Radyo bantlarýnda 40’ý aþkýn þarký ve türküler çizmiþtir, bazýlarý da plak ve kaset yapmýþlardýr: Ziya Þiþko, Faik Emruþ, Ýrfan Þekerci Agim Fiþar, Nevzat Þundo, Baþkim Çabrat, Raif Výrmiça, Reþit Ýsmet, Aluþ Nuþ, Hüseyin Kazaz, Fadil Þalyan, vb. Bu dernekte Aluþ Nuþ, Hüseyin Kazaz, Reþit Ýsmet, Baþkim Çabrat, Zeynel Beksaç gibi ünlü derlemeci ve bestekârlarýmýz da yetiþmiþlerdir. Folklor alanýnda Reþat Výrmiça- Lale, Reþat Þinik, Talat Mitroviça, Ferhat Derviþ vb. Bugün Kosova sýnýrlarýný aþýp Türkiye’de ve Makedonya’da da tiyatro alanýnda ad yapmýþ ve ödüller kazanmýþ sanatçýlardan Zekir Sipahi, Zekeriya Hocalar, Nafis Curcialo, Ethem Kazaz gibi tiyatro sanatçýlarýmýz da bu dernekte yetiþmiþlerdir. “Doðru Yol” derneðinde adýný sadece Kosova’da deðil daha geniþ bir çapta bilhassa Makedonya ve Türkiye’de, yazýn, þiir, ressam, araþtýrma gibi alanlarda duyurtan tanýnmýþ kiþiler de bu dernekte yetiþmiþtir: Þiir ve Yazý alanýnda: Ýskender Muzbeg, Zeynel Beksaç, Altay Suroy, Ethem Baymak, Ahmet Ýðciler, Agim Rifat Yeþeren Vb. Resim alanýnda Ethem Baymak, Zeynel Beksaç, Reþit Ýsmet, Araþtýrma alanýnda Raif Výrmiça, Altay Suroy vb. Bütün bu kiþilerin kendine özgü alanlarýnda Kosova ve Türkiye’de 10’dan fazla kitabý yayýnlanmýþ çok sayýda ödüller kazanmýþtýr. Bir ekol olarak bilinen“Doðru Yol” derneðinde büyüyen ve yetiþen üyeler arasýnda Kosova’da siyasi sahnede Türkleri temsilen de önemli kiþiler, yaný sýra çok sayýda Folklorcu, öðretmen, gazeteci, iþ adamý, mühendisler vb. alanlarda önemli kiþiler yetiþmiþtir: Süleyman Brina, Refet Kiser, Mehdiülkü Cibo, Ýsmet Luma, Bu konular üzerinde ilgilenenler için daha teferruatlý malumatlarý, bu kiþilerin özel Web sitelerinde bulabilirsiniz, artý kendilerinden de direkt olarak arayabilirsiniz. “Doðru Yol” derneðini ziyaret edenler ve hediyeleri Kuruluþundan günümüze kadar “Doðru Yol” derneðini çok sayýda, kiþi ziyaret etmiþ ve bu dernekten çok güzel anlarla ayrýlmýþtýr. Bu ziyaretler muhtevasýnda siyasetçiler, sanatçýlar, yazarlar, bilim adamlarý, araþtýrmacýlar, turistler, eðitimciler, askeri komutanlar, devlet baþkanlarý, bakanlar, büyük elçiler, konsüller, gazeteci ve TV yapýmcýlarý gibi kiþiler ziyaret etmiþtir. Bu ziyaretler yaný sýra “Doðru Yol” derneðinin üye ve yöneticileri çoðu yut içi ve yurt dýþý ziyaretlerde de bulunarak bu derneði en iyi bir biçimde temsil etmeye çalýþmýþlardýr. Bütün bu ziyaretler esnasýnda derneðe çok sayýda ergilik, takdirname, teþekkür belgeleri, hediyeler, baðýþlar ve yardýmlar yapýlmýþtýr. Bu güne kadar derneðe sunulan bu tür ödüllerin sayýsý 1000 civarýndadýr. Kuruluþundan günümüze kadar “Doðru Yol” Derneðini ziyaret edenlerle ilgili yazýlý bir kayýt yoktur. Ancak dernek ziyaretinde bulunanlarla ilgili tek kaynak bildiklerimiz ve dernekte kalan bazý fotoðraflar oluþturmaktadýr. Metnin devamýnda sadece Türkiye’den gelen önemli ziyaretçilerin listesini vermeye uygun gördük: - Daðlarca —yazar -1991 - Aziz Nesin — yazar—1972 - Bülent Ecevit —DSP Baþkaný - Arif Sað — sanatçý -1883 - Süleyman Demirel TC Baþkaný, 1999 Kosova Savaþý sonrasý - Abdullah Gül TC Dýþiþleri Bakaný—2006 - Ýsmail Cem, TC Dýþiþleri Bakaný -2000 - Alev Kýlýç, TC Belgrat Büyük Elçisi—1995 - Metin Kýlýç —TC Kosova Eþgüdüm Bürosu þefi—1998 - Hakan Olcay - TC Kosova Eþgüdüm Bürosu þefi -1996 - Hikmet Çetin — TC Dýþiþleri Baþkaný—1999 - Hüseyin Kývrýk oðlu—2003 - Korgeneral Türkeri -2002 - Selda Baðcan, sanatçý -1990 - Barýþ Manço—1994 - Haluk Levent, Sanatçý—2005 - Cem Yýlmaz, sanatçý -2004 - Kemal Baysak, Ýzmir Karþýyaka Belediye Baþkaný — 2005 - ve çok sayýda diðer ziyaretçiler de olmuþtur. - Bereket Konvoyu ekibi -2005 15 Güncel Perþembe, 29 Mart 2007 Türkçenin Kosova’sý DÜNYA HER ZAMANKÝNDEN DAHA YUVARLAK B ir küreselleþme lafýdýr sürüp gidiyor. Küre küre diye diye dünyayý daha da yuvarlak bir hâle çevirdiler sanki. Týpký internet üzerinden, uzay fotoðraflamasýyla dünyanýn herhangi bir bölgesine bakar gibi, insanlar bir yerden bir yere gidiyor veya bir þeyler götürtüyorlar. Bu küreselleþme denen olayýn tabii bir sürü boyutu var. Nedendir bilinmez, ben küreselleþme sözünü duyunca biraz irkiliyorum. Zira bu mekanizma gerçekten de böyle çalýþmak üzere düþünüldüyse, pek iyi bir iþe yaramýyor. Ama yok, amacýndan saptýysa, birilerinin küreselleþme kavramýný ve çalýþma sistemini düzeltmesi lazým. Dillerle ve özellikle de Türk diliyle ilgilenen bir kiþi olarak, söz konusu küreselleþmenin Türkçeye olan etkisi üzerine eðiliyorum. Uzun bir süredir, bazen seyirci olarak, bazen de bizzat katýlýmcý olarak bu durumun içindeyim. Küreselleþme olgusunun Türkiye Türkçesine ve bu dilin konuþurlarýna verdiði zararlarýn önemlilerinden birisi telaffuzda ortaya çýkmaktadýr. Türkiye Türkçesi derken sadece Türkiye Cumhuriyeti sýnýrlarý içinde konuþulan dili kastetmiyorum. Türkiye Türkçesi kavramý, Türkiye ve Balkanlar coðrafyasýný içine alýr. Birçok konuda olduðu gibi, Türkçe konusunda da bu iki coðrafyayý birbirinden ayýrmak pek zordur. Ben burada küreselleþme ve Türkçe üzerinde duracaðým ama bu söz edeceðim durumun baþka dillerle de alakasý vardýr. Mesela, Arnavutça için durum Türkçeden daha kötüdür. Arnavutça olmayan Batý kaynaklý sözlerin Arnavutçadaki kullaným þekli ve kullaným sýklýðý, demek istediðimi açýklayacaktýr. Türklerce yaklaþýk bin yýldýr kullanýlmýþ olan Arap alfabesi sayesinde Arapça ve Farsça ile alfabe baðlamýnda denklik saðlanmýþtý. Bu durum, Alpay ÝÐCÝ ayný kültür dairesi içinde bulunmayla ilintiliydi. Türkçe ve Farsçada bulunan “ç, j, p” gibi sesleri belirtmek için bulunan harflerin Arapçada bulunmamasýnýn dýþýnda, bu üç dilin alfabeleri aynýydý. Böylece, üç dilin söz kadrosunun birbirinin içine geçmesi kolaydý. Alfabelerin sadece bir göstergeler bütünü olduðunu düþünürsek, söz konusu üç dilin göstergelerinin ayný olmasý, Türkçe metin içerisinde yer bulan Farsça sözün garipsenmemesi sonucunu doðuracaðýný anlarýz zira hepsinin yazýlmasýnda Arap asýllý alfabe kullanýlmýþ olur. Günümüzde, Osmanlý dönemine ait sýradan bir yazma eserin dili Türkçe olmasýna raðmen, Arap alfabesiyle yazýldýðý için, bu alfabeyi bilmeyenlerce (yanlýþ olarak) o metnin Arapça olarak sanýlmasý da az önce bahsolunan göstergeler eþitliðiyle ilgilidir. Bugün Türkçe bir yazýnýn içinde bulunan ve Yunan Alfabesiyle yazýlmýþ sözleri düþünün. Nasýl da farklý duracaklardýr. Ýþte bu mantýkla düþünecek olursak, 1928 yýlýndan itibaren Türkiye Türkleri tarafýndan kullanýlmaða baþlanan Latin Esaslý Türk Alfabesinin Batý dillerinin ve özellikle Ýngilizcenin etkilemesi açýsýndan savunmasýný zayýflattýðý bir gerçektir. Ancak, hemen belirtmek gerekir ki bu durumda alfabenin etkisi son derece sýnýrlýdýr. Esas sorun o alfabenin kullanýcýlarý olan Türklerin düþünce yapýlarýnda, yaklaþýmlarýndadýr. Batý dillerinin alfabelerinin çoðu, Türkiye Türkçesinin alfabesi gibi Latin esaslýdýr. Küreselleþmenin en büyük dili olan, küreselleþmenin taþýdýðý dil olan Ýngilizcenin alfabesi ile Türkiye Türkçesinin alfabesinin (belli harfler dýþýnda) ayný olmasý, bu iki dilin sözlerinin birbirinde kullanýlmasý ihtimalini arttýrabilir. Yani, görüntü olarak Ýngilizcenin bir kelimesinin Türkçe imla içine girmesinde düz mantýk yürütülürse, hiçbir engel yoktur. Ayný þekilde, Türkçe bir sözün Ýngilizce içinde kullanýlmasý da benzer durumdadýr. Örneðin, Ýngilizce “bed” sözündeki bütün harfler Türkiye Türkçesi alfabesinde bulunduðuna göre, görsel mantýkla düþünülünce “bed” sözünün yanýna “odasý” yapýsý gelebilir. Fakat tam da burada kullaným ve her bir dilin gramer yapýsý devreye gireceði için, söz konusu beraber kullaným duraksar. Bu duraksama esnasýnda o dilin kullanýcýlarý devreye girer ve o gelen yabancý sözü ya reddeder ya da kabul eder. Küreselleþmenin zihinlerde yarattýðý tahribatýn etkisiyle, bu az önceki mekanizmada bazý sýkýntýlar ortaya çýkmaya baþlamýþtýr. Bunun vardýðý noktayý þöyle belirtebiliriz: “Can Copy Center” gibi bir sözler bütünü yan yana getirilerek ana dili Türkçe olan veya ana dili Ýngilizce olmayan bir kiþiye en büyük iþkenceler yapýlmaya baþlanmýþtýr. Ayný sözü (Can Copy Center) bir Arnavut veya bir Boþnak da okusa ayný sýkýntýyla karþýlaþýr. Bu örnekte, insan zihnini yoran ve bölen bir durum ortadadýr zira üç kelimede de “c” harfi vardýr. Burasý olaðandýr. Esas sýkýntý bundan sonraki aþama olan telaffuzda baþlar. Örnek sözlerde bulunan “c” harflerinden her biri ayrý þekilde telaffuz edilmektedir zira bunlar ayrý dillerin sözleridir. Türkler “c”, Arnavutlar “ts” diyeceklerdir. Alfabeler ayný olduðu için “can” gibi Türkçe bir sözün yanýna gelen ve Batý kaynaklý olan diðer iki sözün kendisine has farklý telaffuzlarý olmasýna raðmen, beraber kullanýlma sonucunu doðurabilmiþtir. “Can Copy Center” örneðindeki birinci “c” Türkçenin c’sidir ve c þeklinde telaffuz edilir. Ýkinci “c” ise Türkçe söze ait olmayýp “k” þeklinde telaffuz edilir. Üçüncü sözdeki “c” de (ikinci gibi) Ýngilizcede kullanýlmasýna raðmen, yabancý dilin kendisine has özellikler- Çocuk yetiþtirmek bir sanattýr Özcan Micalar Çocuk, tertemiz bir varlýk olarak dünyaya geliyor. Ýlk eðitimini aile içerisinde almaya baþlýyor. Çocuðun aile içerisinde nasýl bir eðitimle yetiþtiði de çok önemlidir. Çocuðun ilk eðitmeni annedir elbet! Aile içindeki iyi yada çirkin davranýþlar çocuða bir model olduðunu göz önünde bulundurursak, çocuðun ilk eðitmenleri olan anne ve baba bu konu da dikkatli olup çocuðun yüreðini iyi huylarla beslemeye özen göstermelidir. Ýyi eðitilmeyen, huzurlu bir ortamda yetiþmeyen bir çocuk ailedeki problemler etkisinde kalýp bazý olumsuz hareketler sergilemesine neden olur. Okulda öðretmen güzel eserler yaratmak için çalýþmalarýný sürdürmesine raðmen, böyle çocuklarý bedenlerine yerleþmiþ o kötü davranýþlarý temizlemek pek te kolay bir iþ deðildir. Öðretmenler topluma yararlý bireyler yetiþtirmeye çabalarken mutlaka velilerden de destek almalýdýr. Velilerin çocuklarýna karþý büyük ilgi gösterip daha duyarlý olmalarý gerekir. Tertemiz bir toplum yaratabilme savaþýnda herkesin aktif bir rolü olmalý. Her veli okullarda güvenli ve huzurlu bir ortam ister. Onun için böyle bir ortamda çocuðun eðitilmesini istersek öncelikle çocuklarýmýzý huzurlu bir aile ortamýnda yetiþtirmeliyiz. Aile içerisinde þiddet uygulanýrsa, bu çocuklarýnda evdeki þiddet modelini alýp aynýsýný uyguladýðýný görebiliyoruz. Son yýllarda okullarýmýzda çocuklar arasýnda tartýþma ve kavgalar meydana geliyor. Böyle problemleri sadece okulun halletmesi mümkün deðildir. Çocuðun en yakýnlarý olan anne ve baba çocuklarýnýn kimlerle arkadaþlýk ettiðini, nerelere gezip dolaþtýðýný mutlaka takip etmelidir. Asla ve asla çocuðum kötü bir þey yapmaz www.yenidonem.org ine baðlý olarak “s” þeklinde okunur. Görüldüðü gibi, üç sözden oluþan bu yapýyý okurken, görünüþte ayný olan “c” harfi üç ayrý þekilde okunmuþ ve okuyan kiþinin beyninde üç ayrý kodlamayý gerekli kýlmýþtýr. Burada söz edilen telaffuz durumuna çok sayýda örnek eklenebilir. Ancak, yabancý dilin olumsuz etkisini vermesi ve yarattýðý sýkýntýyý göstermesi açýsýndan bu örnek, durumu iyi bir þekilde ortaya koymaktadýr. Dil açýsýndan düþünüldüðünde, bu duruma iþkence demek çok yerindedir. Yukarýda da görüldüðü üzere, küreselleþmenin olumsuz etkisi düþünüldüðünde alfabe denkliði bir sorun gibi gözükmektedir. Lakin sorun alfabede deðil, insandadýr. 20. yüzyýl baþlarýnda kabul edilen Latin Esaslý Türk Alfabesi, Orhun Alfabesiyle beraber, Türkçenin seslerini göstermek baðlamýnda en iyi alfabeler olarak nitelendirilebilir. Her iki alfabede de Türkçenin ünlü ve ünsüzlerini göstermek için ayrý ayrý harfler vardýr. Ünlülerinin bolluðuyla diðer diller arasýnda ayrýcalýk gösteren Türk dili için bu durum oldukça önemlidir. Arap asýllý alfabe çok ve yaygýn bir þekilde kullanýlmasýna raðmen, imlada bazý sorunlarý da doðurabilmiþtir. Zaman içerisinde, düþüncesi Türkçeden yana olan kiþilerce bu sorun da en aza indirgenmesine raðmen, Latin Esaslý Türk Alfabesi ve Orhun Alfabesi durumuna getirilememiþtir. Görüldüðü gibi, dil bilimsel yaklaþým açýsýndan Türkçe ile Ýngilizcenin ayný alfabeyle yazýlmasýnýn hiçbir sakýncasý yoktur. Küreselleþme bir olgudur. Yele benzetirsek, esmeye baþladý ve daha bir süre de esecektir. Sonrasýnda zayýflayýp yerini baþka bir duruma býrakacaktýr. Ancak, Türk kültürünün temel direði Türkçe açýsýndan bilinçlenme ortaya çýkmazsa, bu dil zarar görmeye devam edecektir. Dünyada yönetici olabilme faziletine sahip ender ýrklardan biri olan ve bu dünyanýn en eski sahiplerinden de biri olan Türklerin, küreselleþmenin kara bulutundan baþlarýný kurtarýp kültürlerinin gücünü fark etmeleri, güçlenmeleri için yeterli olacaktýr. deyip geçmemeliyiz. Çocuðunuzun okulda olduðunu düþünebilirsiniz. Oysa okulda deðil de internet kafelerde eðlendiðini, alkol kullanýp madde baðýmlýsý olduðunu söyleseler ne dersiniz? Çocuklarýnýza öyle tuzaklar kurulabilir ki sizin bundan haberiniz olmayabilir. Veli, öðretmen, öðrenci arasýnda iyi bir üçgen oluþturmalý velilerle sýk görüþmeler yapýlmalýdýr. Çocuklarýmýzýn özel yeteneklerini keþfedip onlara yardýmcý olup sahip çýkmalýyýz. Özel yetenekler kulübü açýlsa çocuklarýmýza çok faydalý olabileceði düþüncesindeyim. Öncelikle çocuklara çirkin davranýþlardan kurtarabilmek için iyi bir ahlaki eðitim verilmeli. Çünkü bir çocukta ahlaki deðerler yok olursa o anda saygý ve sevginin de söneceðini unutmamalýyýz. Bu konuda okullarýmýzda din ve ahlak derslerinin uygulanmasý topluma iyi vatandaþ yetiþtirmek için olumlu yönde etkileyeceðini ve ayný zamanda disiplin ve baþarýnýn yükselteceðine inanýyorum. Saygýlarýmla... To p l u m Din ve Toplum M.Tevfik Yücesoy Mevlid Kandili “Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiyâ, 107) Ýnsanlýðýn kurtuluþu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yýlýnda Kameri aylardan Rebiü’l-evvel ayýnýn 12.gecesi doðmuþtur. Milâdî takvime göre ise bu, 571 yýlý Nisan ayýnýn yirmisine rastlamaktadýr. Bu mübarek geceye “Mevlid Kandili” denir. O’nun doðduðu çaðda dünyanýn her tarafýnda cehalet, zulüm ve ahlâksýzlýk almýþ yürümüþ, Allah inancý unutulmuþ, insanlýk korkunç ve karanlýk bir duruma düþmüþ, dünya yaþanmaz hale gelmiþti. O’nun doðduðu gece, insanlýðýn kurtuluþu için çok hayýrlý ve mübarek bir baþlangýçtýr.O gecenin sabahý gerçekten de feyizli bir sabahtý. Ýnsanlýk için yepyeni bir gün doðmuþ, aydýnlýk bir devir açýlmýþtý. Bir fazilet güneþi ve hidâyet meþalesi olan sevgili peygamberimizin gönderiliþi, Yüce Allahýn bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir. Bu hususta Kur’an-ý Kerim’de þöyle buyurulmuþtur: ?”Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah’ýn âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öðreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuþtur. Halbuki daha önce onlar apaçýk bir sapýklýk içinde idiler. “ (Âl-i Ýmrân, 164) Bu gece, müslümanlar arasýnda yüzyýlllardan beri büyük bir coþku ile kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz derin bir saygý ile anýlmaktadýr. Büyük Türk Alimi tarafýndan yazýlan ve asýl adý “” olan mevlid kitabý O’nun doðumunu, üstünlüðünü ve mucizelerini en güzel bir þekilde dile getiren deðerli bir eserdir. Peygamberimizin doðum yýldönümlerinde okunan mevlidleri saygý ile dinlemek, O’nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç þüphesiz büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve baðlýlýðýnýn bir ifadesidir. Bununla beraber, . Asýl o zaman O’nun sevgisini ve hoþnutluðunu kazanmýþ oluruz. O âlemlerin Rabbinden, “Alemlere rahmet olarak gönderildi.” Asýrlara sýðmayacak inkýlaplarý birkaç sene [email protected] [email protected] içerisinde gerçekleþtirdi. Evlâtlarýný diri diri topraða gömen babalar O’na ve getirdiði prensiplere iman ettikten sonra mükemmelleþtiler, dünyaya insanlýk, adalet ve medeniyet rehberi olacak hale geldiler. Ýnsanlar O’nun tek emriyle, kökü yüzlerce yýl derinde olan alýþkanlýklarýný býraktý. O, yirminci asýr insanýnýn yüzyýlda yerleþtiremediði hakký, hukuku, adâleti, hürriyeti, demokrasiyi ve insan haklarýný bir solukta yerleþtirdi. Böylece cehâlet asrý bir saâdet asrý olup, çýktý. Nihayet asýr, asýrlara taþtý. Ve O, çaðlar ötesiyle kucaklaþtý. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed kendisinden önceki peygamberler gibi sadece bir kavme veya millete deðil, bütün insanlýða peygamber olarak gönderilmiþtir. O’nun diðer peygamberlerden en farklý yönlerinden birisi budur. Nitekim Kur’an-ý Kerim’de þöyle buyurulur: 16 Zübeyde Haným Derneði ile Kosova Prizrenliler Derneðinden kadýn saðlýðý seminerine büyük ilgi Perþembe, 29 Mart 2007 Türkiye’nin kadýn saðlýðý konusunda önde gelen saðlýk kuruluþlarýndan Jinemed Hospital Kosova’daki çalýþmalarýna hýz veriyor. T Enis TABAK ürkiye’nin kadýn saðlýðý konusunda önde gelen saðlýk kuruluþlarýndan Jinemed Hospital Kosova’daki çalýþmalarýna hýz veriyor. Kosova’da kadýn saðlýðý konusunda eksikliðin giderilmesi amacýyla Ýstanbul’da bulunan Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardýmlaþma Derneði ile Zübeyde Haným Kosova Türk Kadýnlarý Derneði’nin ortaklaþa düzenledikleri “Kadýn Saðlýðý ve Kýsýrlýk” konulu konferansa 300’e yakýn Kosovalý bayan katýldý. Kosova’daki yetersiz saðlýk hizmeti nedeniyle Kosovalýlar Türkiye’ye zle böyle güzel bir projede onlarý bilgilendirmek bizleri mutlu ediyor dedi. Zübeyde Haným Kosova Türk Kadýnlarý Derneði Baþkaný Birsen Gota’da Türkiye’den gelen uzman doktorlara teþekkür ederek, saðlýk sektörünün neredeyse olmadýðý Kosova’da kadýnlarýmýza yönelik bu faaliyet içi uzman doktorlarýmýza teþekkür ediyorum dedi. 17 yýldýr Ýstanbul’da iki ayrý merkezde ve Bursa’da faaliyetlerini sürdüren Jinemed Hospital, Türkiye’nin yaný sýra Amerika, Ýngiltere ve Almanya’da da ofisleri giderek muayene oluyor. Çocuklarý olmayan bayanlarda halen Türkiye’ye gidip tüp bebek tedavisi görüyor. Konferansa Türkiye’nin tanýnmýþ uzman doktorlarýndan Kadýn Hastalýklarý ve Doðum Uzmaný Prof. Dr. Teksen Çamlýbel ile Kadýn Hastalýklarý ve Doðum Uzmaný Prof. Dr. Meriç Karacan Kosovalý kadýnlarý sinevizyon eþliðinde bilgilendirdi. Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardýmlaþma Derneði Kadýn Kolu Baþkaný Sema Özkýlýç, hemþerilerimi- bulunmakta. Son iki yýldýr Priþtine’deki birimlerinde Kosovalýlara hizmet vermekte olan Jinemed Hospital, Kadýn Hastalýklarý branþýnýn dýþýnda, çocuk hastalýklarý, dahiliye, üroloji, genel cerrahi, diþ hastalýklarý, plastik cerrahi, gastroentereloji, KBB ve ortopedi branþlarýnda da baþarýsýný ve bilimselliðini kanýtlamýþ uzaman hekimleriyle ‘’Kanýta dayalý týp’’ felsefesinde hizmet veriyor. “Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarýcý olarak gönderdik; fakat insanlarýn çoðu bilmezler.” (Sebe, 28) Ýnsanlýðýn her zaman ve mekânda Hz. Peygamber’in teblið ettiði ilâhî mesaja ve bu mesajýn hayata geçirilmiþ þekli olan onun sünnetine ihtiyacý vardýr. O’nu örnek almak, Kur’an’a uymaktýr. Çünkü Hz. Aiþe (r.a.)’nýn ifâdesiyle O’nun ahlâký Kur’an’dý.(Müslim, Misâfirîn, 139). Kur’an-ý Kerim, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in inananlar için en güzel örnek olduðunu bildirmekte ve bu hususta þöyle buyurulmaktadýr: “Andolsun, Allah’ýn rasûlünde sizin için, Allah’a ve âhiret gününe kavuþmayý umanlar için ve Allah’ý çok ananlar için güzel bir örnek vardýr.” (Ahzâb, 21) Bu geceyi nasýl deðerlendirelim? Fikret CURÝ Deðerli eþim, babamýz sadece bu geceyi yaþamak yeterli deðildir. Yüce Allah’ýn sevgisine, hoþnutluðuna ve baðýþlamasýna ermenin yegâne yolu, Peygamberimizin yolundan gitmektir... “De ki: Allah’ý seviyorsanýz bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günâhlarýnýzý baðýþlasýn...” (Âl-i Ýmrân, 31) Ölümünün 13’üncü yýlýnda seni rahmetle anar mekanýnýn cennette olmasý için yüce Mevla’ya duacýyýz. Gittiðin günden beri özlemin ve hasretin dinmedi, seni her zaman kalbimizde yaþatýyoruz. Seni hiçbir zaman unutamayan: Eþin: Besire Oðlu: Sezgin Kýzý: Didem ve CURÝ ailesi... www.yenidonem.org Kadýn Sporla aranýz nasýl? 17 Perþembe, 29 Mart 2007 Doðru, çünkü eðer her hafta ayný aðýrlýkla çalýþýr ve hedeflediðiniz sayýyý artýrmazsanýz kendinizi geliþtiremezsiniz. Kaslarýn sürekli olarak zorlanmaya ihtiyacý vardýr. Çalýþmalarýnýz sýrasýnda egzersizlerinizin sayýsýný ve kaldýrdýðýnýz aðýrlýklarý bir yere not edin ve bir sonraki hafta sayýyý ve aðýrlýðý artýrmaya çalýþýn. Güzel görünmenin 3 anahtarý Yüzmek, bisiklete binmek, aletli egzersiz yapmak ya da yürümek... Spor, saðlýklý yaþamýn önemli bir parçasý. Eðer hiçbirini yapamýyorsanýz, günde en az beþ dakikanýzý ayýrarak kalp atýþlarýnýzý hýzlandýracak, kan dolaþýmýnýzý harekete geçirecek hareketler yapýn. Bunlar bile vücudunuzun kalori yakmasýný saðlayacaktýr. Peki, spor yaparken nelerin doðru nelerin yanlýþ olduðunu biliyor musunuz? Haftada bir kez yapýlan spor yeterli deðildir Bu düþünce yanlýþ, çünkü her þekilde hiç spor yapmamaktan iyidir. Eðer günlük koþuþturmaca içinde zamansýzlýktan yakýnýyorsanýz, beþ dakikalýk bir egzersiz bile kalbiniz ve kan dolaþýmýnýz için saðlýklýdýr. Hatta kalori yakmanýzý bile saðlar. Ayrýca iþyerinde asansör kullanmak yerine merdiven çýkmak gibi yapacaðýnýz minik hareketlerle de günlük egzersiz yeteneðinizi geliþtirmiþ olursunuz. Isýnmak þart Isýnma þartý, yapýlacak egzersize göre deðiþir. Isýnma sýrasýnda kaslar oksijenle dolar ve vücudun yapacaðý harekete hazýr hale gelir. Bu etkiye özellikle yürüyüþçüler, bisiklet kullananlar ya da yüzücüler egzersize baþlamadan önce ihtiyaç duyarlar. Yüksek enerji gerektiren spor türlerinde yaralanmalarý önlemek üzere özel ýsýnma programlarý önem taþýr. Bu sporlar arasýnda dað bisikleti, kayak, voleybol ya da tenis yer almaktadýr. Spor selüliti önler Uzmanlara göre, bu ancak doðru egzersiz seçildiðinde mümkündür. Koþmak, ip atlamak ya da aerobik gibi sert sporlar selülitin daha da artmasýna neden olur. Bisiklet kullanmak ya da yürüyüþ gibi daha yumuþak egzersizlerin ise selülit oluþumunu önleyici etkileri bulunmaktadýr. Uzmanlar, selülit oluþumuna karþý özellikle su jimnastiði öneriyorlar. Su içinde yapýlan hareketler masaj etkisi yapýyor ve cilt yüzeyindeki portakal kabuðu görünümünü engelliyor. Çok terlemek doðru egzersiz belirtisidir Yanlýþ, çünkü bazýlarýnýn vücudundan sadece beþ dakika oynanan tenis maçýyla ter boþanýrken, kimileri yarým saatin ardýndan terlemeye baþlar. Bunun nedeni kiþilerin sahip olduklarý aktif ve aktif olmayan ter bezlerinin farklýlýðýdýr. Ve bu da genetik olarak belirlenmiþtir. Doðru nefes almak egzersizin yarýsýdýr 1- Dengeli kiloyu korumak için tüm aile bireylerinin de paylaþabileceði dengeli besinler tercih edilmeli. Bu tercih evinizden dýþarýda da yemek yemenize olanak saðlar. Böylelikle tüm yaþamýnýz boyunca saðlýklý ve bakýmlý olabilirsiniz. 2- Vücudu þekillendirmek ve cildi güzelleþtirmek için bakým ürünlerini mutlaka kullanmalýsýnýz. Kilonuz kaç olursa olsun, günlük olarak uyguladýðýnýz bakým ürünleri vücudunuzla “iletiþiminizi” koruyacak ve özenli kalmanýzý saðlayacaktýr. 3- Az sayýda vücut egzersizi yaparak hem ideal kiloyu korumak için gereken enerji kaybýný yaþar, hem de kaslarýnýzý yeniden geliþtirebilirsiniz. Zayýfa da þiþmana da egzersiz! Þiþmanlýðýn oluþma sebeplerinden birisi yanlýþ beslenme, diðeri ise hareket azlýðýdýr. Bedensel egzersiz sadece þiþman kiþilerin zayýflamak için yapmasý gereken bir uygulama deðildir. Zayýf kiþilerin de saðlýklarý için egzersiz yapmalarý gereklidir. Egzersiz yað vermek, kondisyon Bu doðru. Özellikle güç gerektiren spor türlerinde bilinçli nefes alýp vermek kaslarýn daha güçlü olmasýna yardýmcý olur. Doðru nefes tekniðini çalýþýrken, egzersizin en zor kýsmýnda sesli bir þekilde aðzýnýzý açarak nefes verin. Önemli bir detay; egzersizlerinizi nefes alýp vermeleriniz kontrol etmeli... Kaslar dönüþümlü egzersizlere gereksinim duyar www.yenidonem.org ve kas kitlesini geliþtirmek için uygulanabilir. Yað vermeye yardýmcý egzersizler diðer egzersizlere oranla daha dikkat ve devamlýlýk gerektirmektedir. Vücuttaki deri altý yað dokusunu istenilen düzeye indirebilmek için sýrasýyla ve bilinçli olarak uygulamalarý gerekmektedir. • Egzersiz baþlamadan önce saðlýk kontrolünüzü, kan, idrar ve tansiyon ölçümlerinizi yaptýrmanýz ve egzersiz yapmaya bir sakýncanýz olup olmadýðýný doktorunuza danýþmanýz gerekmektedir. Bu ölçümler sizin güvenli olarak egzersiz yapmanýz için önemlidir. Nabýz sayýsý • Egzersizi hayat boyu uygulayacaðýnýzý düþünerek egzersizi gün içinde nasýl ve ne zaman yapacaðýnýzý düþünmeli ve o programý uygulamaya çalýþmalýsýnýz. • Yapacaðýnýz egzersiz programý için egzersiz türüne uygun kýyafet ve ayakkabý seçilmelidir. • Egzersiz baþlamadan önce saðlýk kuruluþlarýnda ve kliniklerde yað, kas ve vücut suyu ölçtürülerek beslenme ve egzersiz programlarý için gerekli olacak kriterler elde edilecektir. • Egzersize baþlanacak ilk 10 gün sadece kardiyovaküsler çalýþmalar (yürüme, egzersiz, bisiklet, kürek aleti veya step makinesiyle) yapýlmalýdýr. • Nabýz sayýlarýný ölçen nabýz ölçer saatlerden edinerek, egzersiz temposunu rahatlýkla ayarlayabilirsiniz. Eðer bu saatlerden bulamazsanýz el bileðinden nabzýnýzý sayarak da 1 dakikadaki nabzýnýzý öðrenebilirsiniz. Gençlik Gençleri Etkileyen Faktörler... Perþembe, 29 Mart 2007 Dinimize göre eðitimin gayesi, mükemmel insan yetiþtirme ve faziletli toplum oluþturmaktýr. Hz. Ali (r.a.), “çocuklarýnýzý kendi zamanýnýza göre deðil, onlarýn yaþayacaklarý zamana göre yetiþtiriniz” sözleri ile, ileriye dönük eðitimin verilmesini tavsiye etmiþtir. Milletimizin dinî, ahlâkî, insanî ve kültürel deðerlerini benimseyen, koruyan ve geliþtiren; ailesini, vatanýný, toplumunu seven ve daima yükseltmeye çalýþan yurttaþlar yetiþtirmek gerekir Gençleri Etkileyen Faktörlerden sizce hangisi daha önemlidir? -aile -arkadaþ grubu -okul ve eðitim -çevre -kitle iletiþim araçlarý Aile, çocuða ilk bilgilerin verildiði yerdir. Ailenin saðlam olmasý gerekir. Saðlam aileden saðlam nesiller, saðlam nesillerden saðlam milletler, saðlam milletlerden saðlam devletler meydana gelir. Avrupa’da gençliðin en büyük problemi ailenin zayýf oluþudur. Aile çocuklarýna sevgi göstermelidir ki, sonra çocuklar da onlara saygý göstersin. Sevgisiz yetiþen çocuklar problemli olmaktadýr. Ailenin dini bilgisi bakýmýndan önemi büyüktür. Çocuk ilk dini bilgileri, dua ve ibadet þekillerini aile ocaðýnda öðrenir. Genç aile ocaðýndan birini kendine örnek seçer ve onu taklit eder. Aile fertleri çocuða doðru bilgi vermeli ve onu topluma kazandýrmak için camiye alýþtýrmalýdýr. Çocuklarýn gençlik çaðýndaki aþýrýlýklarý, isyanlarý, kendi baþýna birey olmaya çalýþýrken çevrelerine verdikleri zararlarý en aza indirmenin ve problemleri çözmenin yolu, ailede sevgi ve güven ortamýný temin etmekten geçer. Böyle bir ortam da küçük yaþtan itibaren aile fertleri arasýnda kurulan iletiþime ve çocuklarýna verilen eðitime baðlý olarak geliþir. Çocuklarýný doðru ve saðlam bir inanca sahip olarak güzel bir ahlâkla yetiþtirebilmek için ailelerin en baþtan itibaren çocuklarýyla doðru bir iletiþlim kurmalarý gerekmektedir Ailenin çocuklarýna karþý sorumluluklarý þunlardýr: Doðduðunda manâsý güzel bir isim koymak, ekonomik güçleri oranýnda besleyip büyütmek, onlara iyi bir terbiye vermek, kendilerine bu konuda örnek olmak, dinî bilgileri öðretmek, hayatlarýný kazanacaklarý yollarý göstermek, telkinle ve örnek olmakla onlarý ibadete alýþtýrmak ve evlendirmektir. Arkadaþ grubu, yaklaþýk olarak ayný yaþtaki kiþilerden oluþur. Gençler, arkadaþlarýyla birlikte olmayý tercih ederler. Arkadaþlar, tutum ve davranýþlarý ile birbirlerini etkilerler. “Üzüm üzüme baka baka kararýr” atasözünde olduðu gibi, insan arkadaþlarýndan etkilenir. “Bana arkadaþýný söyle, sana kim olduðunu söyleyeyim” sözü ile de, iyi arkadaþ seçilmesinin önemi vurgulanmýþtýr. Okul ve eðitim: Gençler okulda hem kendilerini eðitmekle görevli yaþlýlarla etkileþir, hem de kendi yaþýnda veya daha küçük kiþilerle etkileþim içinde olur. Okul ferde eðitim verir ve onu topluma hazýrlar. Gençler model aldýklarý kiþileri okulda seçerler. Meslekler de bu dönemde seçilmeye baþlar. Eðitim, kiþinin davranýþlarýnda onun yaþantýsý yoluyla ve bir maksada baðlý olarak istenilen deðiþmeyi meydana getirme sürecidir. Eðitim, eðitmek ve yetiþtirmek anlamýna gelir. Ýbn-i Sina, eðitimi, taþ üzerine nakýþlar yapmaya, Gazali ise, yabani ýsýrgan otlarýný ayýklayan bir bahçývanýn faaliyetine benzetmektedir. Günümüz gençliðinin problemlerine dinimizin ortaya koyduðu çözüm yollarý içinde en önemlilerinden biri de eðitimdir. Dinimiz Ýslâm, ilme, eðitim ve öðretime büyük önem ver- Duygusallýk… 18 Kitle haberleþme araçlarý basýn, radyo, televizyon, sinema, bilgisayar, internet gibi araçlardýr. Günümüzde gençler üzerinde bunlarýn çok büyük etkisi vardýr. Kitap, dergi, gazete gibi araçlar, bilgi aktarmakla kalmaz, ayný zamanda yön verirler. miþtir. Ýlim öðrenmede kadýn erkek ayrýmý gözetmemiþtir. Eðitimde fýrsat eþitliði önemlidir. Peygamberimiz (s.a.s.), Bu hafta içsel bir uyanýþ seni dilediðin gibi insanlara hem maddi hem de davranmaya itebilir. Nelere sahipsin? Sahip manevi ilimlerin verilmesini olmak ile kullanmak, deðerlendirmek farktavsiye etmiþtir. Sadece dini lýdýr. Bu nedenle bu hafta özgür olmak, ilimler taassuba, sadece pozi- 21 Mart - 20 Nisan baðýmsýz olmalýsýnýz. tif ilimler þüpheye götürür. Bu hafta sýnýrlar ortadan kalkacak, farklýlýk Eðitimde kafa ve kalp bütün- arayýþý seni deðiþik insanlara ve de sosyal lüðü saðlanmalýdýr. Kafasýnda ortamlara sürükleyebilir. Bazý geliþmeler seni üzebilir ama her þeye raðmen kendini iyi, çaðýnýn en son bilgileri saðlýklý ve de rahat hissedeceksin. 21 Nisan - 20 Mayýs olmalý, kalbinde de imaný Denge kurmak önemli. Geliþmeler ve de bulunmalýdýr. olaylar; iþ, sosyal ortamlar ile ailemiz, evimiz arasýnda denge kurmamýzý zorlaþtýrabilir. Fakat bu hafta özel birine beslediðin sevgi çaba harcamaný saðlayacak. Gazali’ye göre terbiye bir ilim iþidir. Terbiyenin nihaî gayesi 21 Mayýs - 21 Haziran olan iyi insan yetiþtirme iþi, Bu hafta sosyal hayatýn seni mutlu edebilir, ilim sayesinde gerçekleþebilir. sana yakýn olan bir insanýn derdine ortak olabilirsin. Ýþler ve de sorumluluklarla meþgul Ancak teori alanýndaki bir olmak seni yoðun tutacak, ailene de daha ilim, pratiðe uygulanmadýðý fazla özen gösterebilirsin. 22 Haziran - 22 Temmuz sürece bir deðer ve manâ Bazen tek baþýmýza deðil, bazý insanlarýn ifade etmez. Gazali, Ýslâm’ýn yardýmýyla göklere çýkarýz, böylece iyi þeylerin tadýna bakarýz. Bunu uçak yolculuðuna ahlâk ve eðitim konusundaki benzetebiliriz. Korkabiliriz, üzülebiliriz, beraberlik prensibini de benendiþelenebiliriz insanlar bizi kýrabilir. 23 Temmuz - 22 Aðustos imsemektedir. O, Ey Oðul isimli pedagojik bilgilere yer Bu hafta seni insanlarýn anlamasý zorlaþabilir. Çünkü fikirlerinle onlarý þaþýrtabilirsin. Fakat verdiði eserinde þunlarý ilginçtir ki þu an tek baþýna da hareket söyler: “Ey oðul, oðluna ve edemiyorsun. Ýþlerin yürümesi baþkalarýna kýzýna küçükken ahlâk öðret. baðlý. 23 Aðustos - 22 Eylül Ancak küçük iken öðretBu hafta yardým almak çalýþma hayatýnda ve melisin, büyüdüðü zaman de saðlýðýnda seni farklý seçimler yapmaya itebilir, içsel açýdan huzurlu olabilirsin. Ama zor olur. Ailenin ve çocukduygusal açýdan gergin olman gereksiz yere larýnýn suçlarýný gördüðün karamsarlýða kapýlmana neden olabilir. 23 Eylül - 22 Ekim zaman baðýþla.” (Gazalî 1986, 16) Gazalî, görüldüðü Bu hafta farklý duygular hissetmek aþk hayatýnda ani çýkýþlar sergilemene neden olabilir. gibi, çocukken terbiyenin Ýnsanlarla iliþkilerinde duygusal açýdan önemine ve hoþgörüye deðiþikliðe gitmenle hayatýnýn tansiyonu yükselebilir. dikkatleri çekmektedir. 23 Ekim - 21 Kasým Herzaman duyamadigimiz o toprak kokusu bu zamanda aranan gerçek sevgiler gibi yagmur arkasinda sakli olan toprak kokusu gibi ortaya çiksa keske... Özledigim ne sensin ne de bir baskasi... özledigim gerçekten hissetmeden bana “seni seviyorum” demeyecek biri.. Hani insan aglamak ister, Gözlerinden yas gelmez ! Hani gülmek ister,yürekten gülmez! Hani birini bekler o hiç gelmez! Iste o zaman ölmek isterde ECEL gelmez! Ilik bir rüzgar esti buradan, nereden estigini bilemedim nereye gidiyorsun dedim özlenen heryere dedi aklima sen geldin cünki özlenen sendin. birtanem Ya onu kaybedersin, ya da kendini mahvedersin. www.yenidonem.org 22 Kasým - 20 Aralýk Gerçeði bilsek de sonunu tahmin edebilir miyiz? Sonunu tahmin etsek de ona kavuþur muyuz? Belki de hayatýn en güzel kýsmý budur; yarýn ne olur bilinmez. Eðer bilemiyorsak, eðer bilemiyorsan ne yapmalýsýn? 20 Ocak - 18 Þubat Bu hafta ev ve aile içinde kendini zaman zaman gergin, zaman zaman çok rahat ve de mutlu hissedebilirsin. Bunun yanýnda sevmek hayatýna heyecan getirecek. Yani aþk hayatýnda ateþ bacayý sarabilir. Bu hafta bilinecek, pat diye fark edilecek. Ama kendini güvende hissedeceksin. Para mý? Elinin kiri... Þimdi giderse yakýnda döner... Hep öyle olmuþtur. Dert etmeye deðmez. Hele söylenecek çok þey varken susulmaz. Bu hafta kendini çok farklý bir biçimde dile getireceksin, farklý çýkýþlar sergileyebilirsin. Ýyi iletiþim kurmak anlaþýlmaný kolaylaþtýracak. Bu nedenle geçmiþin acýlarýna takýlýp kalma. 21 Aralýk - 19 Ocak 19 Þubat - 20 Mart 19 Perþembe, 29 Mart 2007 Damarlarýmýzýn Toplam Uzunluðu V ücudumuzdaki tüm damarlarýn uç uca eklenmesi halinde toplam uzunluðunun 160.000 km olduðu uzmanlarca belirtiliyor. Yani, Dünya’nýn çevresini bir deðil, dört kez dolaþacak uzunlukta. Dolaþým hýzýna gelince, kanýn deðiþik organ ve dokulara ulaþmasý, farklý hýzlarda ve karmaþýk bir örüntüye göre gerçekleþtiðinden, örneðin tek bir kýrmýzý kan hücresi saniyede þu kadar yol alýr diye bir genelleme yapýlamýyor. Bununla birlikte vücudumuzdaki tüm kanýn birkaç dakika içinde sistem içinde dolaþýp oksijenleþmesini tamamladýðý söylenebiliyor. Annem yoðurt getirdi, Kedi burnunu batýrdý. O kediyi n’apmalý? Minareden atmalý. Minarede bir kuþ var, Kanadýnda gümüþ var. Eniþtemin cebinde, Türlü türlü yemiþ var. Ýnci minci, Kim birinci, Çarþýdan aldým pirinci, Benim babam demirci. Masal masal maliki, Yolda saydým on iki On ikinin yarýsý, Tilki çakal karýsý. Masal masal martladý. Ýki fare atladý, Kurbaða kanatlandý, Tos vurdu bardaða, Çocuk çýktý çardaða. Masal masal maliki Kuyruðu var on iki Kuyruðunda beni var Kulaðýnda çaný var Eskiden Hangi Ölçüler Kullanýlýrdý? Eskiden kullanýlan ölçüler nelerdi merak ediyor musunuz?... UZUNLUK ÖLÇÜLERÝ 1 fersah 5685 m 1 berid 4 fersah 22740 m 1 merhale 2 berid 45480 m K Köroðlu imliðiyle ilgili iki ayrý tartýþma var. Birincisi, 16 ve 17’nci yüzyýlda yaþadý. Yeniçeri ocaðýndan yetiþen bir þair. 1578-1590 arasýndaki Osmanlý-Ýran savaþlarýna katýldý. Bir tür ordu þairidir. Diðeri ise Balkanlar’dan Orta Asya’ya kadar geniþ bir alana yayýlmýþ destansý ve türkülü halk öyküsündeki karaman Köroðlu. Ýkinci Köroðlu, Bolu Gerede çevresinde yaþadý. Asýl adý Ruþen. Devlete karþý ayaklandý. Sivas-Tokat yolu üzerindeki Çamlýbel’e yerleþip eþkýyalýk yaptý. Ama adil bir eþkýya idi. Bir Modern bilmeceler * En aðýr balýk hangisidir? (Ton) * En çok mendil kullanan hayvan hangisidir? (Sümüklü böcek) * En huzursuz çiçek hangisidir? (Gül; çünkü hep diken üstündedir) * Bir evin en soðuk yeri neresidir? (Dýþý) * Dört yönü de güneye bakan bir ev yapabilirmiyiz? (Evet, güney kutbunda) * Ak koyundan, kara süt saðýlýr mý? (Evet! Ak koyundan kar üzerine süt saðýlýr) * Ýstanbul’a ilk bayraðý kim dikti? (Terzi Ahmet Efendi) * Dört ayaðý olduðu halde bir ayak ucu olan þey nedir? (Karyola) * Dünyanýn en tuhaf insanlarý kimlerdir? (Tuhafiyeciler) * Elimizi deðdirmeden neyi deðiþtirebiliriz? (Fikrimizi) * En duygusal köfte hangisidir? (Ýçli köfte) * Büyük baca küçük bacaya ne demiþ? (Yanýmda sigara içmeye utanmýyor musun?) www.yenidonem.org 1 endaze (arþýn) 65 cm 1 kulaç 2 endaze 1.3 metre AÐIRLIK ÖLÇÜLERÝ 1 dirhem 3.2 gr 1 okka 400 dirhem 1.282 kg 1 kantar 44 okka 56.408 kg 1 batman 6 okka 7.692 kg baþka söylentiye göre de, Bolu Beyi’nin seyisi Yusuf’un oðlu Ruþen Ali asýl Köroðlu’dur. Bolu Beyi, babasý Yusuf’un gözlerine mil çektirdi. Ruþen Ali, babasýný saðaltmak için Aras Irmaðý’na götürdü. Ama ilaç olacak köpükleri kendisi içip yiðitlik ve þairlik gücü kazandý. Çamlýbel’e yerleþip babasýnýn intikamýný almak üzere Bolu Beyi’ne savaþ açtý. Köroðlu hikayesi, Azerbaycan, Ýran, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan ve Balkanlar’da da bilinir. Yeniçeri aþýðý Köroðlu’nin þiirleri dil ve anlatým bakýmýndan öykü kahramaný Köroðlu adýna söylenen þiirlerden çok farklýdýr. Köroðlu ile ilgili ilk araþtýrmayý Pertev Naili Borotav yaptý. Cahit Öztelli’nin de Köroðlu-Dadaloðlu ve Kuloðlu adlý yayýnlanmýþ bir araþtýrmasý var. Yunanistan’a OSMANLI Tokadý Y unan basýnýdan gazeteci Mihalis Mihailides, 4- 1’lik galibiyet sonrasý Türkiye’ye övgüler yaðdýrdý: “2004 Avrupa Þampiyonasý’nda bizi alkýþlayanlara biz yabancý cisimler attýk, marþlarýný ýslýkladýk. Bu kadar hayvan olduðumuzu bilmiyordum. Halk olarak utanmamýz lazým”dedi. Türkiye karþýsýnda alýnan 4-1’lik yenilginin yarattýðý þok etkisinin zor atlatýlacaðý görüþünde birleþti. “Küçük düþüren gece” baþlýklý haberde, “Ne kadar üflesek de soðumasý gecikecek. Avrupa Þampiyonlarý, komþuya, kendi evimizde, devasa bir futbol zaferi armaðan etti. Tarihi rezillik yaþadýk” ifadesiyle karþýlaþmayý okuyucularýna aktardý.”Sesli bir þamar, küçük düþürücü bir sonuç, futbol mantýðýnýn iptal olduðu utanç verici bir maç gecesi” yaþandýðý yorumunu yapan gazete, kaleci Andonis Nikopolidis’in takýmýnýn “zayýf halkasý olduðunu” yazdý. “Filathlos” gazetesi “Rezil Yunanlýlar” baþlýklý haberinde, “Yunan Milli Takýmý’nýn baþ eðdiðini, maçýn oynandýðý Karaiskaki Stadý’nda Yunan trajedisi yaþandýðýný” yazdý. “Otto evine” baþlýðýný kullanan “Ora gia spor” gazetesi, Yunanistan milli günü kutlamalarýna birkaç saat kala Yunan Takýmý’nýn Türk ekibini yenme rüyasýnýn karabasana dönüþtüðünü, MaviBeyazlýlar’ýn oynadýklarý futbolun ne yürek ne de akýl iþi olduðunu yazdý. “Goal News” gazetesi ise, “Tribünlerdeki görüntü, uygulanan þiddet, milliyetçilik gösterileri, Türkiye Milli Marþý’nýn ýslýklanmasý, Yunanlý oyuncularýn yuhalanmasý, alýnan sonuçtan daha utanç vericiydi”. “Milli kara gece” baþlýðýný kullanan “Fos” gazetesi ise “Türkiye’nin apaçýk görünen üstünlüðüyle milli takýmýmýz 4-1 ile fethedildi” þeklindeki haberinde, Yunan Milli Takýmý’nýn böylesine bir maðlubiyet ile ilk defa karþý karþýya kaldýðýný kaydetti. Bu tablonun hesabýný verecekler Þenes Erzik, YunanistanTürkiye maçýnda yaþanan þiddet olaylarýnýn cezasýz kalmayacaðýný söyledi. Karþýlaþmayý statta izlediði için yaþanan olaylarý bizzat gördüðünü belirten Erzik, “Tribünlerde Türkiye ve Atatürk aleyhine açýlan pankartlarý görünce hemen telefona sarýldým, gerekli yerleri aradým ve indirttim. Yapýlanlar cezasýz kalmayacaktýr” dedi. Erzik, maçla ilgili olarak da çarpýcý bir yorum yaparak þunlarý söyledi: “Rehhagel’in yerinde olmak istemezdim. Çünkü, karþýlarýnda çok farklý bir milli takým vardý. M FIFA’dan Makedonya’ya uyarý akedonya hükümetinin futbola müsadale etmesi FÝFA’yý harekete geçirdi. Siyaset-futbol yakýnlaþmasý Makedonya’da yaþanýnca UEFA ve FIFA baþkanlarý birlikte bir açýklama yaparak yaþananlarý kýnadý. Sepp Blatter ve Michel Platini imzalý açýklamada, “Makedonya hükümetinin durmaksýzýn futbola müdahil olmasýný, federasyon yöneticilerinin olaylarý görmezden gelmesini kýnýyoruz. Makedonya futbolu için siyasetin zararý çok fazla.” ifadeleri kullanýldý. Spor “Roberto Carlos Kesin F.Bahçe’de” Ý Perþembe, 29 Mart 2007 spanya’nýn spor gazetelerinden AS, Real Madrid’de oynayan Brezilyalý Roberto Carlos’un gelecek sezon Fenerbehçe’ye gideceðine kesin gözüyle bakýyor. Fenerbahçe kulübünün, Roberto Carlos ile ilgilenmediðini belirten açýklamasýna raðmen AS gazetesi, 30 Haziran tarihinde Carlos’un Fenerbahçe’ye Eto’o: Arkadaþým yok E to’o Ýspanyol basýnýna yaptýðý açýklamada, yaklaþýk 4 ay süren sakatlýðý süresince çok az kiþinin desteðini aldýðýný ifade etti.’’Çok arkadaþým olduðunu sanýyordum ama sakatlýk sonrasý hemen hemen hiç arkadaþým olmadýðýný anladým’’ diyen Eto’o, medyaya da dargýn olduðunu kaydetti. Kamerunlu futbolcu konuþmasýnda, ‘’Futbol oynayýnca çok insan tanýyor- Ý transfer olacaðýný iddia etti. 10 yýlý biraz aþkýn bir süredir Real Madrid formasýný giyen Roberto Carlos için kulüp baþkaný Ramon Calderon’un talimat vererek, “Figo veya Ronaldo gibi arka kapýdan deðil, büyük kapýdan uðurlanmasý için gerekeni yapýn” dediði ileri sürüldü. sunuz. Fakat onlarý ilgilendiren sizin kiþiliðiniz deðil, sadece futbol. Bir bakýma gösteriye çýkan bir aktör gibi, daha fazlasý yok’’ dedi. ‘Capello’nun yerine Schuster’ spanya’da spor gazeteleri verdikleri haberlerde, Real Madrid kulübünün sezon sonunda teknik direktör Fabio Capello’nun yerine þu anda Getafe’yi çalýþtýran Alman teknik adam Bernd Schuster’i getireceðini iddia etti. Spor basýnýna göre sezon sonunda Ýtalyan teknik adamýn sözleþmesini feshedeceði iddia edilen Real Madrid’in 1 Temmuz tarihinden itibaren Alman Schuster ile yoluna devam edeceði öne sürülüyor. AS gazetesine göre,Capello’ya tazminat olarak, kalan 2 yýllýk sözleþmesinin sadece 1 yýllýðýnýn ödenerek anlaþmaya varýldýðý belirtildi. Ý ‘Mourinho gidiyor, Rijkaard geliyor’ ngiltere Premier Ligi’nde son 2 sezondur þampiyonluðu kimseye kaptýrmayan FC Chelsea’nin sezon sonunda takýmdan ayrýlacaðý söylenen teknik direktörü Jose Mourinho’nun yerine Barcelona’nýn teknik patronu Frank Rijkaard’ýn getirileceði belirtiliyor. Roman Abramovic’in, Rijkaard’ý, gole dönük futbol oynattýðý ve seyir zevki yüksek takým oyununa önem verdiði için istediði, ayrýca Hollandalý çalýþtýrýcýnýn Mourinho’dan daha az saldýrgan ve daha yumuþak demeçler verdiði için tercih edildiði kaydedildi. Ý Drogba’ya ceza kapýda ngiltere Futbol Federasyonu, FC Chelsea’nin golcü futbolcusu Didier Drogba hakkýnda soruþturma açtý. Fildiþi Sahilli futbolcunun ceza alabileceði belirtildi. Tottenham maçýnýn ardýndan sahaya giren ve Chelseali futbolcu Frank Lampard’a yumruk atmaya çalýþan taraftara, tekme atmaya çalýþtýðý kaydedilen Drogba’nýn, Tottenham görevlileri tarafýndan engellendiði belirtildi. Sahaya giren ve Lampard’a yumruk atmaya çalýþan 18 yaþýndaki taraftara, Tottenham Kulübü tarafýndan ömür boyu stada giriþ yasaðý konmuþtu.