Esed Oğulları

Transkript

Esed Oğulları
HİLAL KARA
Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. U.Ü. Sosyal
Bilimler Enstitüsü Hadis Bilim Dalında yüksek lisansını tamamladı. Almanya’da Psikoloji dalında yüksek lisans, Pedagoji dalında doktora
yaptı. Kur’an Kursu Öğreticiliği, İmam-Hatip Liselerinde Meslek Dersleri Öğretmenliği yaptı. Çeşitli vakıf ve derneklerde Kişisel Gelişim ve
Anne Eğitim Seminerleri verdi. Halen öğretmenliğe devam eden yazar
Almanca, İngilizce ve Arapça bilmektedir.
ABDULLAH KARA
Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun oldu. Cizreli Şeyh
Muhammed Said’in halifesi İbrahim Güneş’ten yedi yıl Arapça ve İslamî ilimler tahsil etti. İmam Hatip Liselerinde Meslek Dersleri Öğretmenliği yaptı. Halen öğretmenliğe devam eden yazarın birçok çeviri ve
telif eseri bulunmaktadır.
Yayınlanmış Eserleri:
Hanım Sahabeler, Ashab-ı Suffe, Çocuk Sahabiler, Annelerimiz (Ezvac-ı Tahirat), Cennetle Müjdelenen Hanımlar, Şehadet Yıldızları (Şehit
Sahabiler), Bilal-i Habeşi, Hz. Hatice, Hz. Fatıma, Hz. Ali ve Ailesi, İki
Sultan İki Kurban (Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin), Candan Öte Sevmek, Üç
Bilal, Eyüp Sultan, Asr-ı Saadette Ramazan, Asr-ı Saadette Derin Fitne,
Sahabenin Ateşle İmtihanı, Sahabelerin Şehadet Anları, Efendimizle İlk
Buluşma, Kardeşlik Zamanı, Dua ve Hak Kapısının Sırlı Anahtarı, Tevbe
Kahramanları, Çocukları Çok Seven Peygamberim, Can Muhammed
(Peygamberimizin Çocukluğu), Peygamberimizin Mutlu Yuvası (5 kitap),
Peygamberimizin Çocuk Dostları (5 kitap), Peygamberimiz ve Ailesi Dizisi-1 Peygamber Efendimiz (a.s.m.)
İçindekiler
Çocukluk ve Gençlik Yılları .................................... 9
Hz. Hatice’nin kabilesi: Esed Oğulları.....................9
Tatlı telaş ............................................................... 12
Çocukluktan gençliğe ............................................ 14
Zalimlerin karşısına dikilen cesur adam ................. 16
Hacerü’l-Esved’i kurtaran yiğit .............................. 18
Ebrehe ve Fil Vakası .............................................. 21
Kalbe düşen ilk kıvılcım ......................................... 24
Kureyşli kadınların hanımefendisi.......................... 29
Evlilik Hayatı ...................................................... 33
İlk evliliği ............................................................... 33
Ficar Savaşları ........................................................ 35
İlk eşinin vefatı ...................................................... 38
Ticarete başlaması .................................................. 39
İkinci evliliği .......................................................... 42
Efendimizle kesişen yollar ..................................... 45
5
H Z . H AT İ C E ( r. a n h a )
Hanifler ................................................................. 47
Osman bin Huveyris’in öldürülmesi ...................... 51
Yahudi âlimin sözleri.............................................. 56
Rüyasız olmaz ........................................................ 58
Peygamberimiz ile Hakîm bin Hizâm’ın tanışması . 62
Unutulmayan ortaklık ............................................ 65
Şam seferi .............................................................. 69
Efendimize evlilik teklifi........................................ 80
Allah Resulü ile Evliliği........................................ 87
Örnek evlilik .......................................................... 91
Dayanışma, fedakârlık ve vefa ................................ 95
Ümmü Eymen’in evliliği ........................................ 99
Hane-i saadette açan ilk gül ................................. 101
Hüzün ve kederli günler....................................... 104
Hane-i saadette açan yeni güller .......................... 106
Vahiy Sürecinde Yaşadıkları ................................ 109
Kemalin zirvesinde bir hanım .............................. 109
Efendimize verdiği eşsiz destek ........................... 112
Sesler ve ışıklar ..................................................... 115
Akıl ve ferasetin zirvesi ........................................ 119
Kutlu an ............................................................... 122
Peygamberin yardımcısı ....................................... 129
Vahyin kesilmesi .................................................. 130
Davet başlıyor ...................................................... 132
İlk Müslüman ...................................................... 134
İlk davetçi ............................................................ 135
6
H Z . H AT İ C E ( r. a n h a )
İlk muhalefet........................................................ 138
İlk abdest ve ilk namaz......................................... 139
İlk davet merkezi ................................................. 141
İlk mücadele......................................................... 143
İlk işkence ............................................................ 147
İlk İslam şehidinin annesi .................................... 150
Vahyin yeniden kesilişi ......................................... 152
Allah’ın Hz. Hatice’ye selamı ............................... 154
İlk hicret .............................................................. 156
İlk sürgün ............................................................. 159
Rabbine Kavuşması ............................................ 165
Unutulamayan eş.................................................. 169
Kaynaklar .......................................................... 177
7
Çocukluk ve Gençlik Yılları
Hz. Hatice’nin kabilesi: Esed Oğulları
ortasında bulunan Mekke, o
zamanlar sarp kayalardan oluşan, geçit vermez dağların arasına sıkışmış küçük bir şehirdi.
Çölün orta yerinde kavurucu sıcakların hâkim olduğu bir yer olan Mekke, buna rağmen tarihin her döneminde insanlığın kalbinin attığı bir şehir oldu.
Hz. Âdem’in Kâbe’yi inşa etmesiyle tevhidin merkezi olan Mekke, Nuh tufanı nedeniyle bir süre kayboldu. Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in Kâbe’yi yeniden
yaparak insanları hacca çağırmasıyla tekrar tevhid
merkezi oldu. Bu özelliği Allah Resulü (a.s.m.) zamanında putlardan temizlenmesiyle zirveye çıktı.
Mekke, Peygamberimizin yaşadığı zamanda saARAP YARIMADASI’NIN
9
H Z . H AT İ C E ( r. a n h a )
dece on kabileden oluşuyordu. Kabileler birbirleriyle
akrabaydı. Peygamberimizi merkeze koyarsak, kiminin atası üçüncü dedede, kiminin atası yedinci dedede
O’nunla buluşuyordu. Sekizinci ve dokuzuncu dedede
buluşanlar şehrin dış mahallelerinde yaşıyorlardı.
Kabileler, isimlerini çoğunlukla babalardan alırdı.
Haşim Oğulları gibi dedelerden veya annelerden alanlar da olurdu. Çocuk sayısının güç ve kudret anlamına
geldiği o günlerde oğlu ve torunları çok olanlar birer
kabile olurdu.
Hz. Hatice’nin mensubu olduğu Esed Oğulları da
bu şekilde kabile oldu. Esed bin Abduluzzâ, Peygamberimizin ikinci dedesi Haşim’in amcasının oğluydu.
Toplumda iyi bir konuma sahip olmanın yolunun çok
çocuk olduğuna inanan Esed, bu nedenle birkaç evlilik
yaptı. Zaman içerisinde istediğini elde ederek Mekke’nin güçlü ailelerinden biri oldu.
Evlendiği hanımlardan on beş oğlu, sekiz kızı oldu.
Rabbine şükreden Esed, olgunluk çağına girdiğinde
Mekke’nin saygın kişileri arasında yerini aldı. Soyundan gelenlere Esed Oğulları ismi verildi.
Barışçı bir kabile olarak tanınan Esed Oğulları’nın
çoğu kavgadan nefret ederdi. Nerede bir kavga olsa
problemi çözmek için oraya koşar, kavga edenleri barıştırmaya çalışırlardı.
Renkli kişiliklerden oluşan kabile halkının birçoğu,
Peygamberimizin hayatında son derece önemli bir yere
10
H Z . H AT İ C E ( r. a n h a )
sahipti. Haniflik ile meşhur olan dört kişiden ikisi bu
kabiledendi. Onlardan biri Hz. Hatice’nin amcasının
oğlu Varaka bin Nevfel’di. Vahiy sürecinde Efendimizle yakından ilgilenmiş, vahye alışması noktasında
kendisine destek olmuştu. Hıristiyan olan diğer amcası
oğlu Osman bin Huveyris, Mekke halkını Hıristiyan
yapmak isterken öldürülmüştü.
Hz. Hatice’nin yeğenleri olan Hakîm bin Hizâm
ve Ebu’l-Buhterî Müslüman olmamalarına rağmen
Mekke döneminde Efendimize ciddi destek oldular.
Boykotun kaldırılması için canla başla çalıştılar.
Cennetle müjdelenen Zübeyr bin Avvam başta olmak üzere Sâib bin Avvam, Sâib bin Esved, Amr bin
Hâris, Halid bin Hizâm ve Esved bin Nevfel gibi pek
çok kabile mensubu İslam ile şereflenerek ilk Müslümanlardan oldu.
Hz. Hatice’nin amcalarından sadece Muttalib’in
çocukları Efendimizin can düşmanı oldular. Davete
karşı çıkarak Efendimiz ve sahabilerine işkence yaptılar. Ebu Zemâ bin Muttalib, Peygamberimizle alay
eden bahtsızlar arasına girdi. Oğlu Habbâr, Medine’ye
hicret etmek için yola çıkan Hz. Zeyneb’i takibe koyuldu. Devesinden düşürerek karnındaki çocuğunun
ölümüne sebep oldu. Diğer amcasının torunu Abdullah bin Humeyd bin Züheyr ise Uhud Savaşı’nda
Efendimize saldırarak yaraladı.
Müslümanlar için Esed Oğulları arasındaki en
11
H Z . H AT İ C E ( r. a n h a )
önemli kişi şüphesiz Hz. Hatice idi. Esed’in torunu
olan Hz. Hatice, Huveylid’in en küçük kızlarından
biri, yirmi üç kardeşin sonuncularındandı.
Tatlı telaş
Mekke her zaman olduğu gibi yine çok sıcaktı. Kavurucu çöl sıcaklarıyla adeta yanıyordu. Gölgelere sığınan insanların çoğu kaylûle (öğle) uykusuna yatmıştı.
Sokaklar boştu. Etrafta hiç kimse görünmüyordu. İnsanlar sokağa çıkmak için cehennemi hatırlatan güneşin batıya yönelmesini bekliyordu.
Manzaranın tek istisnası Esed Oğulları mahallesiydi. Mahalle, Mekke sokaklarının aksine oldukça
hareketliydi. Hanımlar büyük bir telaşla bir eve girip
çıkıyorlardı. Muhtemelen biri dünyaya gözlerini açıyor
veya elveda diyordu. Dikkatle bakanlar bunun ölüm
değil, doğum telaşı olduğunu anlamakta gecikmezdi.
Evin birkaç adım ötesinde birileri vardı. İnsanı bunaltan sıcak havaya inat, gölge bir yere oturmuş, sohbet
ediyorlardı. İçlerinden biri Mekke liderlerinden Huveylid bin Esed’di. Büyük bir merakla evden gelecek
haberi bekliyordu. İlk çocuğu dünyaya geliyormuş gibi
heyecanlıydı. Dili başka şeyler konuşsa da gözü hep
evde, kulağı gelecek haberdeydi.
Sonunda istediği oldu. Hızla evden çıkan bir kadın, Huveylid’in olduğu yere doğru yöneldi. Hanımı
12
H Z . H AT İ C E ( r. a n h a )
gören Huveylid, heyecanla ayağı kalkarak kadını yolda
karşıladı. Dünyaya gelecek oğlunun müjdesini alacak,
onunla daha güçlü olacak, başı insanlar arasında biraz
daha dik duracaktı.
– Ne oldu, Fatıma Hanım doğum yaptı mı, diye
sordu.
Onu merakta bırakmak istemeyen hanım, haberi
nasıl vereceğini bilmiyordu. Gözlerini Huveylid’den
kaçırdı.
– Gözünüz aydın! Nur topu gibi bir kızınız oldu,
dedi.
Sıcak havaya rağmen etraf bir anda buz kesti. Sesler
kesildi, yüzler asıldı, kaşlar çatıldı. Erkek çocuğu olacağını uman Huveylid’in ümitleri bir anda sönmüştü.
İnsanların kendisine alay edercesine bakacağını düşününce yüzünün ifadesi değişti, omuzları düştü, bakışları suç işleyen çocuklar gibi yere çakıldı.
Bilinçaltını istila eden yanlış bilgilerin etkisiyle kız
babası olmaktan utanan, mahcubiyetten başını yere
eğen Huveylid, aslında çocukları çok severdi. Bir çocuk
görse kız-erkek demez kucaklar, öpüp okşardı.
Bir süre sonra, geleneğe inat, kalbini sımsıcak bir
duygu sardı. Her geçen dakika biraz daha artan sıcaklık, biraz sonra yüzüne yansıdı. Gözleri parladı, yüzünde güller açtı. Bir an önce eve gitmek, yavrusunu
kucaklamak istiyordu. İnsanların kınayan bakışlarına
aldırmadan evinin yolunu tuttu.
13
H Z . H AT İ C E ( r. a n h a )
– Yavrum nerede? Onu bana getirin, dedi.
Çocuğunu kucağına alıp doyasıya sevdi. Zamanından önce doğduğu için adını Hatice koydu.
Yavrusunu babasının kucağında gördüğünde mutluluktan uçan Fatıma Hanım, eşi ve kızını uzun bir
süre sevinç gözyaşları içinde seyretti. Doğumuyla
Mekke halkının yanlış geleneklerini alt üst eden küçük Hatice, büyüdüğü zaman, örnek yaşantısı, tavır ve
davranışlarıyla topluma kök salan cahiliye tabularını
bir bir yıkacaktı.
Huveylid’in hali yalnızca eşini değil, kabile halkını
da şaşırtmıştı. Kızını sevdiğini gören halk, manzarayı
garipsese de, kabile reislerinin sevincine ortak oldular.
Huveylid’i tek tek ziyaret ettiler. Erkek çocuğu olmuş
gibi tebrik ettiler.
Çocukluktan gençliğe
Çok kalabalık bir aile içinde dünyaya gelen Hz.
Hatice, kendisinden kimi birkaç yaş, kimi beş-on yaş
büyük olan kardeşleri arasında sevgiyle, el bebek gül
bebek büyüdü. Doğumuna sevinen kardeşleri, bir an
olsun onu yalnız bırakmadılar. Kucaklarına alıp sevmek için adeta birbirleriyle yarıştılar.
Kabilenin reisi olan babaları Mekke’nin zenginlerindendi. Halk tarafından sevilir sayılırdı. Diğer Mekke zenginleri gibi o da ticaretle meşgul olurdu. Yaz-kış
14

Benzer belgeler