İstiklal Marşı

Transkript

İstiklal Marşı
İstiklal Marşı
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl…
Hakkıdır, Hakk`a tapan, milletimin istiklâl!
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garb`ın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim îman dolu göğsüm gibi ser haddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmanı boğar,
“Medeniyet” dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va`dettiği günler Hakk`ın…
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyâları alsan da, bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Câni, cânânı, bütün varımı alsın da Hüdâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ.
Ruhumun senden, İlâhi, şudur ancak emeli:
Değmesin ma`bedimin göğsüne nâ-mahrem eli.
Bu ezanlar – ki şahâdetleri dinin temeliEbedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder – varsa- taşım,
Her cerîhamdan, İlâhi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na`şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk`a tapan, milletimin istiklâl!
Mehmet Âkif ERSOY
1
Mehmet Âkif Ersoy`un Hayatı
Mehmet Âkif, 20 Aralık 1873, İstanbul`da Fatih`in Sarıgüzel
mahallesinde doğmuştur. Mehmet Âkif`in babası, Fatih Medresesi
müderrislerinden Mehmet Tahir Efendi (1826 – 1888), annesi ise Emine
Şerife Hanım (1836 – 1926)`dır. Babası öğrenim için küçük yaşında
Şuşisa`dan İstanbul`a gelmiştir. Şuşisa, Arnavutluk`ta İpek kazasına bağlı
bir köydür. Tokat`ta doğan annesi ise aslen Buharalı bir aile kızıdır.
Çocukluğu ve öğrenim yılları
Mehmet Âkif, geleneğe uyularak daha dört yaşındayken, Fatih`te “Emir
Buhâri” mahalle mektebine başlatıldı. Bu okula iki yıla yakın bir süre
devam ettikten sonra, 1879 yılı sonlarında Fatih ilkokuluna geçti. Bu süre
içinde babası, Mehmet`e Arapça öğretmiştir. Üç yıllık ilkokul öğreniminden
sonra 1882 yılında Fatih Merkez ortaokuluna başladı. Babasından
öğrendiği Arapça`nın yanında, Türkçe ve Fransızca derslerinde de
yaşıtlarından çok ileri olan Âkif`in dil öğrenimindeki parlak yeteneği dikkat
çekiciydi.
Rüştiye yıllarında Mehmet`te şiir merakı uyandı, şiir kitapları okumaya
başladı. İlk okuduğu manzum eserin, Fuzûli`nin “Leyla ile Mecnûn” u
olduğunu kendisi belirtmiştir. Bu yıllarda ilk manzumelerini yazmaya
çalışmıştır. 1885 yıllarında üç yıllık ortaokulu bitirince, babası Mehmet`i
meslek seçiminde serbest bırakmış ve o da Mülkiye Sivil Lisesi`ne
girmiştir. Mehmet, kendisine büyük bir şefkatle davranan babasını
1888`de kaybetmiştir. Babası Mehmet için hem baba, hem de öğretmen
olmuştur.
Mehmet, babasının ölümünden sonra, ailesinin ekonomik durumunu
düşünerek Baytar Mektebi`ni seçmiştir. Bunun tek nedeni de okulu
bitirince iş piyasasında zorlanmadan iş bulup ailesinin ekonomik
durumunu iyileştirmek olmuştur. Baytarlık Mektebi`ndeki dört yıllık
öğrenim yıllarında şiir yazma alıştırmalarına devam etmiştir. Divan
Edebiyatına nazire olarak birçok manzumeyi kaleme almış ve
arkadaşlarına uzunca manzum mektuplar yazmıştır. Bu yıllarda sporla da
uğraşmış; yağlı güreş, yürüyüş, koşu, gülle atma ve yüzme sporlarında
etkinlik göstermiştir. İstanbul Boğazı`nı yüzerek geçmiş ve yaşamının her
anında sabahtan akşama dek yürüyebilecek dinçliği ve dinamiği
göstermiştir. Elli yaşlarındayken, Ankara`da ata binip spor yapmıştır.
Mehmet Âkif 1 Eylül 1898`de, 25 yaşındayken, “Tophâne-i Âmire”
veznedarı Mehmet Emin Bey`in 20 yaşındaki kızı İsmet Hanımla
evlenmiştir. İlk üçü kız olmak üzere altı çocuğu olmuştur. Bunlardan
dördüncü çocuğu bir buçuk yaşındayken ölmüştür.
2
Millî Mücadele`ye katılması
İstanbul`da rahat hareket etme olanağını kaybeden Mehmet Âkif,
görevinden azledilmeden az önce, oğlu Emin`i yanına alarak Anadolu`ya
geçti. Sebil`ür-Reşad`ı Ankara`da çıkarması için Mustafa Kemal
Paşa`dan davet gelmişti. Millî Mücadele`ye şair, hatip, seyyah, gazeteci
ve siyasetçi olarak katıldı. Ankara`ya varışından bir süre sonra ailesini de
yanına aldırmıştır.
Ankara`ya geldiği günlerde, Mustafa Kemal Paşa Konya vali vekiline
telgraf göndererek, Âkif`in Burdur milletvekili seçilmesini sağlamasını
istemişti. Seçilme haberi meclise ulaşmış ve böylece 1920-23 yılları
arasında vekil olarak birinci TBMM`de yer almıştır.
Ankara`ya varır varmaz ona verilen ilk görev, Konya Ayaklanması`nı
önlemek için halka öğütler vermek üzere Konya`ya gitmekti, büyük
gayretine rağmen Konya`da kesin bir sonuca ulaşamadı ve Kastamonu`ya
geçti. Halkı düşmana direnişe teşvik için 1920 yılının kasım ayında
Kastamonu`daki Nasrullah Camisi`nde verdiği ateşli vaaz, Diyarbakır`da
basıldı ve tüm vilayetlere, cephelere dağıtıldı.
Mısır yılları ve Kur`an tefsiri
İstiklâl Madalyasıyla ödüllendirilen Mehmet Âkif, 1923 yılında Ankara`dan
İstanbul`a döndü. Abbas Halim Paşa`nin daveti üzerine kışı geçirmek için
Mısır`a gitti. Gitmeden önce Kur`an`ı Türkçeye çevirmek için Diyanet İşleri
ile anlaşma imzaladı. Birkaç yıl yazları İstanbul`da, kışları Mısır`da geçirdi.
1926 kışından sonra Mısır`dan dönmedi. Kahire yakınlarındaki Hilvan`a
yerleşti. Burada adeta inzivaya çekilerek Kur`an çevirimi üzerinde
çalışmalarını sürdürdü, ancak 6-7 yıl üzerinde çalıştıktan sonra sonuçtan
memnun kalmadı ve bu sorumluluktan kurtulmak istedi ve 1932`de
anlaşmayı bozdu. Dinayet İşleri Başkanlığı hem çeviri, hem yorumlama
işini Elmalılı Hamdi Efendi`ye verdi.
Yurda dönüĢü ve ölümü
Mehmet Âkif siroz hastalığına tutulunca hava değişikliği iyi gelir
düşüncesiyle önce Lübnan`a, sonra Antakya`ya gitti, ama Mısır`a hasta
olarak döndü. 17 Haziran 1936`da tedavi için İstanbul`a döndü. Yurda
döndüğünde, Mustafa Kemal için şu sözleri söyledi: “Mısır`da 11 yıl kaldım.
Ama 11 saat daha kalsaydım artık çıldırırdım. Sana halisane bir fikrimi söyleyeyim mi:
İnsanlık da Türkiye`de, Müslümanlık da Türkiye`de, özgürlükçülük de Türkiye`de. Eğer
varsa, Allah benim ömrümden alıp Mustafa Kemal`a versin!” dedi. 27 Aralık 1936
tarihinde İstanbul`da, Beyoğlu`ndaki Mısır Apartmanı`nda hayatını
kaybetmiştir. Mehmet Âkif, Edirnekapı Mezarlığı`na gömülmüştür.
Cenazesine resmi bir katılım olmamış, ancak büyük bir üniversiteli genç
topluluk cenaze merasimine katılmıştır.
3
Edebî Hayatı
Mehmet Âkif, şiir yazmaya Baytar Mektebi`nde öğrenci olduğu yıllarda
başlamıştır. Yayınlanan ilk şiiri Kur`an`a Hitap başlığını taşır. 1908`den
itibaren aruz ölçüsü kullanarak manzum hikâyeler yazmıştır. Hikâyelerinde
halkın dert ve sıkıntılarını anlatmıştır. Balkan savaşı yıllarından itibaren
destansı şiirler yazmaya başlamıştır. İlk büyük destan, “Çanakkale
Şehitleri`ne“ başlıklı şiiridir. İkinci büyük destanı ise Bursa`nın işgali
üzerine yazdığı “Bülbül” adlı şiiridir. Üçüncü olarak da İstiklal Marşı`nı
yazarak, İstiklal Savaşı`nı anlatmıştır. “Sanat sanat içindir” görüşüne karşı
çıkan Mehmet Âkif, dinî yönü ağırlıkta bir edebiyat tarzını benimsemiştir.
Edebiyat dili olarak Millî Edebiyat akımına karşı çıkmış ve edebiyatta
batılılaşma konusunda Tevfik Fikret ile çatışmıştır.
Manzum eserleri
Şairin Safahat adı altında toplanan şiirleri 7 kitaptan oluşmuştur. Şair,
İstiklal Marşı`nı Safahat`a koymamıştır. Nedenini ise söyle açıklar:
“Çünkü ben onu milletimin kalbine gömdüm”.
1. Kitap: Safahat (1911) – 44 manzume içerir. Siyasal olaylar, mistik
duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir.
2. Kitap: Süleymaniye Kürsüsünde (1912) – Süleymaniye camisi`ne
giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyyah Abdürreşit
İbrahim`in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder.
3. Kitap: Hakkın Sesleri (1913) – Topluma İslamî mesajı yaymaya
çalışan on manzumedir. Burada ateizme, ırkçılığa, umutsuzluğa
çatılmaktadır.
4. Kitap: Fatih Kürsüsünde (1914) – Fatih camisi`ne giden iki kişinin
söyleşileriyle başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder.
Burada da tembellik, irtica (gericilik), batı taklitçiliği eleştirilir.
5. Kitap: Hatıralar (1917) – Âkif`in gezdiği yerlerdeki izlenimleri ve
toplumsal felaketler karşısında Allah`a yakarışını içerir.
6. Kitap: Asım (1924) – Hocazade ile Köse İmam arasındaki
konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir. Eğitim-öğretim,
savaş vurgunculuğu, batıcılık, gibi pek çok konudan bahseder.
7. Kitap: Gölgeler (1933) – 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet
manzumeyi içerir. Her biri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır. Üç
tanesi ayet yorumu şeklindedir.
8. Kitap: Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) – 6 Safahat`ı bir araya
getirir. 1943`teki toplu basımının sonuna, Âkif`in hayattayken
basılmamış şiirlerini içeren, Son Safahat başlıklı bölüm damadı
Ömer Rıza Doğrul tarafından eklenmiş ve 16 manzumeden oluşur.
4
◊ Ahret Yolu
◊ Azmine Sarıl
◊ Bayram
◊ Birlik
◊ Bülbül
◊ Cenk Marşı
◊ Durmayalım
◊ Eser
◊ Fatih Kürsüsünde Seçmeler
◊ Gönülle Başbaşa
◊ Atiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak
◊ Ayrılık Hissi Nasıl Girdi Sizin Beyninize?
◊ Bir Gece
◊ Birlik Bağı
◊ Canan Yurdu
◊ Çanakkale şehitleri
◊ Edirne
◊ Fatih Camii
◊ Gitme Ey Yolcu
◊ Hasta ve İstiklal Marşı
Kaynakça: Türk Yazarlar Birliği Web sitesi, Ersoy`un Şahsiyetinin Kaynakları.
AĢağıdaki soruları yanıtlamaya çalıĢınız.
1. Mehmet Âkif ne zaman ve nerede doğmuştur?
_______________________________________________________
2. Mehmet Âkif`e Arapça, Farsça ve dinî kültürü kim vermiştir?
_______________________________________________________
3. Mehmet Âkif`in şiire karşı merakı ne zaman başlamıştır?
_______________________________________________________
4. Mehmet, hem öğretmeni hem de şefkatli babasını ne zaman kaybetmiştir?
_______________________________________________________
5. Mehmet Âkif, neden Baytar Mektebi`ni seçmiştir?
_______________________________________________________
6. Mehmet Âkif, hangi sporları yapmıştır?
_______________________________________________________
7. Mehmet Âkif`in Millî Mücadeleye katkılarını kısaca yazınız.
_______________________________________________________
_______________________________________________________
_______________________________________________________
8. Mehmet, Mısır yıllarında, Kuran`ın tefsiriyle ilgili anlaşmasını neden bozmuştur?
_______________________________________________________
9. Mehmet Âkif, Mustafa Kemal için yurda dönüşünde ne söylemiştir?
_______________________________________________________
_______________________________________________________
_______________________________________________________
10. Mehmet Âkif, İstiklal Marşı`nı Safahat`a almadım, “çünkü ben onu milletimin
kalbine gömdüm”. Sözüyle ne demek istemiştir?
_______________________________________________________
_______________________________________________________
________________________________________________
5
SÖZCÜKLER - GLOSOR
şafak
ocak
hilâl
istiklâl
hür
bent
garb
zırh
had
medeniyet
alçak
gövde
hakk
ata
şüheda
can
cüdâ
emel
namahrem
ebedî
secde etmek
mücerret
arş
Âkif
gryning
hus, hem
nymåne
självständighet
oberoende
fördämning
väst
pansar
gräns
civilisation
lumpen, nedrig
kropp
rättvisa
fader
martyr
liv
avlägsen
önskan
obehörig
evig, oändlig
förrättande av bön
abstrak
sjunde himlen
dyrkare
sancak
çehre
celâl
ezelî
kükremiş
engin
âfâk
ser
ulu
canavar
siper
hayâsız
kefensiz
fedâ
canan
hüdâ
ilâhi
mabed
şahadet
vecd
ceriha
naaş
izmihlal
inlemek
fana
min
vrede, ilska
på evigheter
rytande
ändlös
horisont
huvud
stor, mäktig
monster
skydd
skamlös
osvept
offer
hjärtas dam
gud
herregud
gudahus, tempel
vittnesbörd
extas, trans
sår
lik
ödeläggelse, förfall
dåna, eka
Katla ………………………………………………………………………………………..
AĢağıdaki çizelgede verilen Türkçe sözcüklerin Ġsveççe karĢılıklarını yazınız.
Türkçe
şafak
ocak
hilâl
istiklâl
hür
bent
garb
mücerret
çehre
kükremiş
ser
siper
fedâ
ilâhi
vecd
izmihlal
Ġsveççe
Türkçe
zırh
had
medeniyet
alçak
gövde
hakk
ata
arş
celâl
engin
ulu
hayâsız
canan
mabet
ceriha
Âkif
Ġsveççe Türkçe
Ġsveççe
şüheda
can
cüdâ
emel
namahrem
ebedî
secde etmek
sancak
ezelî
Âfâk
canavar
kefensiz
hüdâ
şahadet
naaş
inlemek
6
AD, SIFAT VE EYLEM
Aşağıdaki çerçeve içinde 33 sözcük verilmiştir. Bu sözcüklerden on biri ad, on biri sıfat
ve on biri de eylemdir. Onları doğru olarak gruplaştırınız ve boş karelere de siz
kendiniz bularak yazınız.
bağırdı
kareli
söylemek
düşmek
sıkıcı
batmak
akıllı
dolap
yatıyor
siyah
kayak
tırmanmak
neşeli
dar
divan
AD
1. kanepe
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
yandı
kavisli
film
yol
araba
göl
binmek
soğuk
çekici
oğlan
korkuluk
iskele
dikilmek ev
kırmızı
kırgın
kanepe
kızmak
SIFAT
1. dar
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
EYLEM
1. dikiliyor
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
7
SÖZCÜK BĠLGĠSĠ
Aşağıdaki sözcüklerin tanımını sözlükten bularak yazınız.
1. teşhis
___________________________________________
2. holigan
___________________________________________
3. ozan
___________________________________________
4. eşsiz
___________________________________________
5. acil
___________________________________________
6. yörük
___________________________________________
7. korumak
___________________________________________
8. nefis
___________________________________________
9. egzama
___________________________________________
10. onarmak
___________________________________________
11. sivilce
___________________________________________
12. parasol
___________________________________________
13. olağan
___________________________________________
14. kimono
___________________________________________
15. optimal
___________________________________________
16. iyimser
___________________________________________
17. kötümser
___________________________________________
18. kask
___________________________________________
19. cephane
___________________________________________
20. ufuk
___________________________________________
21. uygar
___________________________________________
22. ilkel
___________________________________________
23. ilke
___________________________________________
24. şelale
___________________________________________
25. çığ
___________________________________________
26. devrim
___________________________________________
8
SÖZCÜK BĠLGĠSĠ
Aşağıdaki sözcüklerin sözlük anlamını iki dilde de öğreniniz.
1. teşhis
Hastalığın ne olduğunu araştırıp ortaya koyma. (diagnos)
2. holigan
Sportif karşılaşmalarda zor kullanan serseri takımı.( Huligan)
3. ozan
Halk sairi. (folkskald, poet)
4. eşsiz
Eşi benzeri olmayan ya da görülmemiş olan. (makalös, unik)
5. acil
Acele olan, gecikmeye gelmeyen durum. (akut)
6. yörük
Hayvancılıkla geçinen göçebe Türkmen.(nomadturkmen)
7. konut
Bir insanın yatıp kaldığı ev, oturma yeri. (bostad)
8. nefis
Pek hoş, istek uyandıran, güzel, cana değen. (utsökt, läcker)
9. egzama
tende kaşınma, sulanma, kabuk bağlama sonucu oluşan
bulaşıcı olmayan deri hastalığı.
10. onarmak
Bozulan bir şeyi düzeltmek. (renovera)
11. sivilce
Çıbanın en küçüğü. (finne)
12. parasol
güneş şemsiyesi. (parasoll)
13. olağan
Sıkça olan, olagelen. (vanlig)
14. kimono
Kolları geniş sabahlık. (kimono)
15. optimal
En uygun durum. (optimal)
16. iyimser
Bir işin sonunu iyi gören insan. (optimist)
17. kötümser
Bir işin sonunu kötü gören insan. (pessimist)
18. kask
Çarpmalara karşı koruyucu başlık. (hjälm)
19. cephane
Silahlarla atılmak üzere yapılmış maddeler. (Ammunition)
20. ufuk
Çevren, göz erimi; görüş, kavrayış. (horisont, förstånd)
21. uygar
Uygarlığı olan, kültürlü. (civiliserad, kultiverad)
22. ilkel
Zaman bakımından en eski olan. (primitiv)
23. ilke
ilk madde, öğe; Temel bilgi; davranış kuralı. (princip)
24. şelale
Büyük çağlayan, çavlan. (vattenfall)
25. çığ
Kopup yuvarlanan ve yuvarlandıkça büyüyen kar kümesi. (lavin)
26. devrim
Temelli ve önemli değişiklik. (revolution, reform)
9
SÖZCÜK BĠLGĠSĠ
Soldaki 37 sözcüğün anlamı nedir? 1, X ya da 2`yi seçerek doğru yanıtı
kestirmeye çalışınız ve yandaki karesine de bir “X” koyunuz.
1
yasal
memnun
titiz
övüngen
anarĢi
denge
taraftar
kavgacı
demokrasi elerki
genel af
bağışlama
çığ
kar baskını
dinç
tembel
mistik
gizemli
trajik
heyecanlı
muhacir
gurbetçi
anonim
hoş
skandal
sandalet
razı olmak şaşırtmak
enflasyon soğuk algınlığı
cömert
eli açık
permanant geçici
anlaklı
sevimli
gösteriĢli
kurumlu
vandal
kırıp dökücü
spontane
arkadaşça
kronik
kısa süreli
metropol
metro
apartaid
sorumlu
okyanus
dünya denizi
pek gözlü cesur
antitez
karşı düşünce
maksimum aşırı doz
ataerkil
baba buyruklu
kamuoyu
halkoyu
sorgu
ifade
yapıt
eser
sempati
cana yakınlık
emsal
yaşıt
nispet
oran
metafizik
fizik ötesi
delege
elçi
X
legal
çevre seven
yasalsızlık
destekçi
saltçılık
somurtkan
gedik
güçlü
apaçık
acıklı
içe göçen
idol
tarih
kabul etmek
fiyat artışı
zorba
güzel
akıllı
çelimli
nakliyat
kendiliğinden
uzun süreli
yaya geçidi
ırk ayrımı
gelişim yardımı
katılımcı
karşı zehir
asgari derecede
ana baskılı
seçim yolu
soru
yapıştırma
kıskançlık
empati
karşı
yerçekimi
delgi
2
1 X 2
bozuk
özenli
doğal
obur
krallık
kasıtlı
tuvalet
canlı
itiraz
kısık
tat erbabı
meçhul
utanıverici olay
onamak
transport
Şık
kalıcı
dürüst
ince
politikacı
apansız
yıldırım hızıyla
büyük kent
köpek eğitimi
terörist
çekingen
karşı oyun
azami derecede
töresizce
seçim sonucu
yanıt
yatakhane
korkaklık
encik
katsayı
fiziksel
delmek
10
AD, SIFAT VE EYLEM
Bu verilen adlardan eylemler türetiniz.
kaşık
gömü
korku
koşu
dürüm
makas
fren
iniş
dönüş
kum
yağ
kaşıklamak
taş
ölü
don
dilim
kilit
fırın
çizgi
çıkış
vuruş
ağaç
su
taşlamak
duygu
kıskançlık
gençlik
güç
sevinç
dalga
tat
kar
kare
şimşek
güneş
duygusal
Bu verilen adlardan sıfatlar türetiniz.
üzüntü
nokta
toz
kurum
dönemeç
kıvanç
vurgu
buz
yağmur
yıldız
gölge
üzüntülü
Bu verilen eylemlerden adlar türetiniz.
ihraç etmek
ithal etmek
adımlamak
körüklemek
tokatlamak
topallamak
ambalajlamak
tepmek
imzalamak
yaralamak
korkutmak
ihracat
gülmek
çizmek
karışlamak
gübrelemek
azarlamak
kutulamak
paketlemek
vurgulamak
buzağılamak
tasarlamak
güldürmek
Gülücük
11
SÖZCÜK BĠLGĠSĠ
Doğru açıklamanın yanına doğru rakamı yazınız.
1. advent
2. formüler
3. satıcı
4. güncel
5. tatlı
6. hizmetçi
7. zımbırtı
8. günün şarkısı
9. okyanus
10. cahil
11. zağar
12. ıstakoz
13. özürlü
14. gocuk
15. tüylü
16. şato
17. adi
18. bükmek(ip-lik)
19. vestiyer
20. uskumru
21. cilalamak
22. palyaço
23. firma
24. broşür
25. turne
26. hükümran
27. kaleci
28. örgen
29. öngün
30. tatbikat
31. taarruz
32. zafer
33. tanksavar
34. umut
35. delgiç
36. mekân
37. nakliyeci
38. kronometre
39. yerleşme
40. simge
41. sarışın
_____ şekerleme
_____ eşya, şey
_____ okuması yazması olmayan kişi
_____ köpek türü
_____ hareketleri sınırlanmış kişi
_____ ceket, spor ceketi
_____ soytarı
_____ Noel arifesinden dört hafta önceki Pazar
_____ kıllı, kılıksız
_____ balık
_____ dükkân tezgâhtarı
_____ ünlü şarkı
_____ eğirmek
_____ işletme
_____ doldurulacak kâğıt
_____ küçük bir bilgilendirme kitapçığı
_____ gösteri amacıyla tur halindeki gezi (tiyatro, müzik)
_____ o anla ilgi
_____ giysi dolabı
_____ dünya denizi
_____ basit, bayağı
_____ onayaklı, su ürünü
_____ hizmet eri, garson
_____ parlatmak
_____ gösterişli ev, saray
_____ kaleyi bekleyen oyuncu
_____ egemen, hükmeden
_____ önceki gün, arife
_____ organ
_____ saldırı
_____ uygulama, manevra
_____ tanklara karşı kullanılan bir tür top
_____ utku
_____ zımba
_____ ümit
_____ taşımacı
_____ yer
_____ kökleşme
_____ süreölçer
_____ sarı saçlı ve ak tenli
_____ sembol
12
Birleşik Sözcükler (Ad Takımı)
Örneğe bakarak açıklaması yapılmış sözcüklere birleşik sözcükler yazınız.
1. Ziyaret için ayrılmış saat
ziyaret saati
2. Savaşı konu edinerek çekilmiş film
______________________
3. Ormanda çalışan isçi
______________________
4. Sınav için hazırlarmış giysi
______________________
5. Oyuncakları koymak için yapılmış kutu
______________________
6. Pazar akşamları yenilen akşam yemeği
______________________
7. Mutfakta bulunan dolap
______________________
8. Kibritlerin konulduğu kutu
______________________
9. İçmek için kullanılan su
______________________
10. Demiryolu için hazırlanmış ray
______________________
11. Su içilen bardak
______________________
12. Aşk için hazırlanmış film
______________________
13. Fabrika çevresinde bulunan bölge
______________________
14. Millî takim içindeki kaleci
______________________
15. Gündüzün görülen ışık
gün ışığı
16. Her gün çıkarılan gazete
______________________
17. Kaza olabilmesi için görülen risk
______________________
18. İçinde ödevlerin bulunduğu kitap
______________________
19. Bir baltada bulunan sap
______________________
20. Kazada kurban olan insanlar
______________________
21. Can kurtarmada kullanılan simit
______________________
22. Dikil dikerken kullanılan iğne
______________________
23. Kahve pişirmek için kullanılan cezve
______________________
24. Uzmanların birlikte yaptıkları toplantı
______________________
25. Balık tutmada kullanılan ağ
______________________
26. Balıktan çıkarılan yağ
______________________
13
Üç Sözcük Grubu
Bütün alfabe için bir ad, bir sıfat ve bir de eylem yazınız.
Belki bütün harfler için bulmakta gülcük çekebilirsiniz ama arayınca olur.
Sıfat
Ad
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
ayna
asık
Eylem
alçalmak
jeoloji
jeolojik
jurnallemek
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
Ğ
Hiçbir sözcük “ğ”`le başlamaz.
14
SÖZCÜK AVI
Çizelgeyi doldurunuz. Sözcükler en soldaki harflerle başlayacak.
Belki bütün harfler için bulmakta gülcük çekebilirsiniz ama arayınca olur.
S
R
T
L
M
K
H
E
B
D
F
O
Y
G
N
S
R
T
L
M
K
H
E
B
D
F
O
Y
G
N
Kent
Sinop
Ülke
Sırbistan
Su (deniz, göl, nehir…)
Sakarya
Hayvan
sincap
Bitki
salatalık
Yiyecek/içecek
suböreği
İnsan adı
Selma
Meşhurlar
Sofia Loren
15
ON YANLIŞI BULMAYA ÇALIŞINIZ!
Yuvarlak içinde on yanlış sözcük vardır, bunları bulup düzeltiniz.
tamamen
tepetakla
anlaşmalı
terze
çilek
ilâç kavgasiz
dolmakalem
mutli
açmıştık
tarlalar
gercekten
tren
duraklama
karsilasma kapi
üniversite kartal
bisikletli
tanımıştım
kaplumboga turnike
yorgan
yastik
tereyağı
örümcek
televizyon
kasket
tebesir
sucuk
makarno
testere
tavsan
sincaplar
tulumba
seccade
kaymak
kaynak
tapınak
külliyen
tarak
tavuk
kaleci teyze hala
Önce o yanlış yazılmış sözcükleri yuvarlak içine alınız ve sonra onları düzelterek
birer tümce kurunuz.
1. ___________________________________________________________
2. ___________________________________________________________
3. ___________________________________________________________
4. ___________________________________________________________
5. ___________________________________________________________
6. ___________________________________________________________
7. ___________________________________________________________
8. ___________________________________________________________
9. ___________________________________________________________
10. ___________________________________________________________
16
ATATÜRK`ÜN GENÇLĠĞE HĠTABESĠ
Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet,
muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli
hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden, mahrum etmek isteyecek, dâhilî ve
haricî, bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine
düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini
düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.
İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş
bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri
zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin
her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim
olmak üzere, memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve delâlet ve hatta
hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini,
müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr u zaruret içinde harap
ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk
istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asîl
kanda, mevcuttur!
Mustafa Kemal Atatürk
SÖZCÜKLER – GLOSOR
Türkçe
hitabe
istiklâl
cumhuriyet
ilelebet
muhafaza
müdafaa
mevcudiyet
istikbal
yegâne
hazine
mahrum
dahilî
haricî
bedhah
zaruret
Ġsveççe
tilltal
frihet
republik
evigt
bevara
värna
existens
framtid
enda
skatt
berövad
inre
yttre
skadeglad
nödtvång
Türkçe
imkân
şerait
namüsait
tezahür e
kastetmek
emsal
galibiyet
mümessil
cebren
hile
aziz
kale
zapt etm.
tersane
bitap
Ġsveççe
möjlighet
villkor
olämplig
uppenbara
mena
jämlike
seger
representant
med våld
fusk
helig
fästning
ockupera
skeppsvarv
utmattad
Türkçe
bilfiil
elîm
vahim
iktidar
gaflet
dalâlet
hıyanet
menfaat
müstevli
emel
tevhit e
fakir
harap
ahval
vazife
Ġsveççe
faktiskt
pinsam
allvarlig
makthavande
likgiltighet
villfarelse
förräderi
egennytta
inkräktare
önskan
ena
fattig
ruinerad
omständigheter
plikt, uppgift
17
SÖZCÜKLER – GLOSOR
AĢağıda verilen Türkçe sözcüklerin, Ġsveççe karĢılıklarını, tam karĢılarındaki
boĢ yerlere yazınız.
Türkçe
Ġsveççe
hitabe
istiklâl
cumhuriyet
ilelebet
muhafaza
müdafaa
mevcudiyet
istikbal
yegâne
hazine
mahrum
dahilî
haricî
bedhah
zaruret
Türkçe
Ġsveççe
imkân
şerait
namüsait
tezahür e
kastetmek
emsal
galibiyet
mümessil
cebren
hile
aziz
kale
zapt etm.
tersane
bitap
Türkçe Ġsveççe
bilfiil
elîm
vahim
iktidar
gaflet
dalâlet
hıyanet
menfaat
müstevli
emel
tevhit e
fakir
harap
ahval
vazife
SORULAR
1.Atatürk, Türk gençliğine ilk görev olarak neyi veriyor?
_______________________________________________________
2. Gençlerin istikbaldeki en kıymetli hazinesi nedir?
_______________________________________________________
3. İstiklâl ve cumhuriyete kastedecek iç ve dış düşmanlar kimler olabilir?
4. Memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar hangi durumda olabilirler?
_______________________________________________________
5. İktidara sahip olanlar, şahsi çıkarlarını, işgalcilerin siyasî emelleriyle
birleştirdikleri takdirde dahi, gençlerin görevi nedir ve bu gençlerin
gereksinim duydukları güç onların nelerinde vardır?
_______________________________________________________
6. Atatürk`ün, gençlere bu görevi verirken düşündüğü en büyük neden
sence ne olabilir?
________________________________________________________
________________________________________________________
18
NE ZAMAN, NE DERĠZ?
☺ AyĢe`nin ağabeyinin bir yarıĢta birinci olduğunu TV`de görüyor.
AyĢe ağabeysine ne demelidir?
__________________________________________________________________
☺ AyĢe ablasının Türkiye`de evlendiğini öğreniyor. AyĢe ablasına telefon
ediyor. AyĢe, telefonda ablasına ne demelidir?
__________________________________________________________________
☺ AyĢe, arkadaĢı Suzan ile satranç oynadı ve oyunu Suzan kazandı.
AyĢe, arkadaĢı Suzan`a ne demelidir?
__________________________________________________________________
☺ AyĢe, sınıf arkadaĢı Betül`ün doğum gününe gitti.
AyĢe, götürdüğü hediyeyi verirken Betül`e ne demelidir?
__________________________________________________________________
☺ AyĢe, teneffüste evden getirdiği elmaları yerken arkadaĢı Ġlke ona yaklaĢtı.
AyĢe, elindeki elmanın birini Ġlke`ye verdi. Ġlke elmayı alırken, AyĢe`ye ne
demelidir?
__________________________________________________________________
☺ AyĢe, okuldan eve geldiğinde, dayısının onları ziyarete geldiğini gördü.
AyĢe, dayısına ne demelidir?
__________________________________________________________________
☺ AyĢe, sabahleyin okula giderken arkadaĢı Sara ile karsılaĢtı.
AyĢe, arkadaĢı Sara`ya ne demelidir?
__________________________________________________________________
☺ AyĢe, okulda yaĢadıkları günün anneler günü olduğunu öğreniyor.
AyĢe, eve gelince annesine ne demelidir?
__________________________________________________________________
☺ AyĢe, amcasının trafik kazası geçirdiğini öğreniyor ve annesiyle
amcalarına gidiyorlar. AyĢe, amcasına ne demelidir?
__________________________________________________________________
☺ AyĢe, kuzeninin sünnet düğününe davetli olarak gidiyor.
AyĢe, kuzenine ne demelidir?
__________________________________________________________________
☺ AyĢe, anneannesinin kurban bayramını kutlamak için anneannesine
gidiyor. AyĢe, anneannesine ne ve nasıl demelidir?
__________________________________________________________________
19
GĠZLĠ ATASÖZLERĠ
1
2
3
4
5
6
R
D
Ğ
☺
V
☺
Ġ
Y
K
A ☺
☺
I
☺
L
O
Z
☺
7 8 9 10 11 12 13 14
☺
☺
Yandaki
tabloya bir
atasözü
gizlenmiştir.
Gizli
☺
☺
atasözünü
☺
☺ bulunuz.
Atasözünün
anlamını boş
bırakılan
☺
satırlara
☺
yazınız.
__________________________________________________________
__________________________________________________________
1
2
3
4
5
6
7
8
9
K
Ġ
☺
N
R
E
Ç
A
☺
B ☺
ġ
G
L
10 11 12 13 14 15 16
☺
☺
☺
☺
☺
☺
☺
☺
☺
☺
☺
☺
☺
Yukarıdaki tabloya bir atasözü gizlenmiştir. Gizli atasözünü bulunuz.
Atasözünün anlamını boş bırakılan satırlara yazınız.
___________________________________________________________
_________________________________________________________
20
BĠRAZ DA DÜġÜNELĠM
AĢağıdaki hayvanların ağırlıklarını bulup onlara birer ad veriniz.
7 kilogram
__ kilogram
Adı: _________
Adı: _________
__ kilogram
Adı: _________
__ kilogram
__ kilogram
__ kilogram
Adı: ___________
Adı: __________
Adı: ________
1. Tavşanın ağırlığı, kedinin ağırlığının 2 katından 9 kilogram eksiktir.
Tavşanın ağırlığı kaç kilogramdır? _________________________
2. Köpeğin ağırlığı, tavşanın ağırlığının 3 katından 3 kilogram fazladır.
Köpeğin ağırlığı kaç kilogramdır? __________________________
3. Keçinin ağırlığı, kedi ile köpeğin toplam ağırlığının 2 katından 12
kilogram eksiktir. Keçinin ağırlığı kaç kilogramdır? _____________
4. Koyunun ağırlığı, keçi ile köpeğin toplam ağırlığından 11 kilogram
eksiktir. Koyunun ağırlığı kaç kilogramdır? ___________________
5. Tavuğun ağırlığı, köpeğin ağırlığının yarısından 5 kilogram eksiktir.
Tavuğun ağırlığı kaç kilogramdır? __________________________
6. Tavşanın ağırlığının 3 katı ile kedinin ağırlığının 2 kati toplam kaç
kilogramdır? __________________________________________
7. Koyun ile keçinin toplam ağırlığı kaç kilogramdır? ______________
8. En ağır hayvanla en hafif hayvanın ağırlıklarının farkı kaç kilogramdır? _______
8. Senin ağırlığınla kedinin toplam ağırlığı kaç kilogramdır? _________
21
KAÇ KENAR, KAÇ KÖġE?
Soruları aĢağıda verilen Ģekillere göre yanıtlayınız.
1. Üç köşesi olan kaç şekil vardır?
_________________________
2. Dört köşesi olan kaç şekil vardır? _________________________
3. Köşesi olmayan kaç şekil vardır? _________________________
4. Üç açısı olan kaç şekil vardır?
_________________________
5. Dört açısı olan kaç şekil vardır?
_________________________
6. Açısı olmayan kaç şekil vardır?
_________________________
7. Üç kenarı olan kaç şekil vardır?
_________________________
8. Dörtkenarı olan kaç şekil vardır?
_________________________
9. Kenarı olmayan kaç şekil vardır? _________________________
Üç kenarı olan Ģekilleri kırmızıya, dörtkenarı olanları sarıya, kenarı
olmayan Ģekilleri de maviye boyayınız.
22
GÖK CĠSĠMLERĠ ĠLE BULMACA
V
AYAY
PLÜTON
DÜNYA
SATÜRN
GÜNEŞ
NEPTÜN
VENÜS
JÜPİTER
URANÜS
MARS
MERKÜR
Aşağıdaki metinde bilerek yazım yanlışı yapılmış ve noktalama imleri
yanlış konulmuştur. Yazım yanlışları yapılan sözcüklerin altlarını
çiziniz. Yay ayraçların içine de doğru noktalama imlerini koyunuz.
KEÇĠ MĠ, KÖPEK MĠ?
Bir köylü pazardan bir keçi almış! (.) Evine doğru yola çıkmış? ( )
bazı kurnaz adamlar keçisini elinden alip yemek için adamin yanına
yaklaşıp konuşmağa baslamislar? ( )
- Bu köpeki nereye götürüyorsun! ( )
- Bu köpek ne ise yarar acaba. ( ) Ne ev köpeğine benziyor, ne de
av köpeğine? ( )
- Bundan çoban köpeği de olmaz, ( )
- Bu köpek senin ne isine yarayacak?
Bu arada keçi melemeye başlayınca şaşırmış gibi yapmışlar. Tekrar
konuşmaya başlamışlar, ( )
- Bak bu köpek havlamasını da bilmiyor. Keçi gibi meliyor.
- Nereden buldun bunu! ( ) Seni kandırmışlar? ( )
Köylü adamların sözleri karşısında şaşırmış? ( ) konuşanların
sözlerine inanıp keçiyi bırakmış? ( )
- Beni kandırmışlar. Ben şimdi onlara gösteririm, diyerek pazara
geri dönmüş! ( )
Amaçlarına ulaşan kurnaz adamlar köylünün yanından ayrılmışlar? ( ) Keçiyi
yakalayıp kesmişler Ve hemen kendilerine de bir güzel ziyafet çekmişler.
23
HAYDĠ, ÇOCUKLAR ATLAYIN
Dört çocuklu bir aile kır gezisine çıkmış. Koşup oynamışlar ve
gezmişler, eğlenmişler. Evlerine dönme zamanı gelmiş ve çocuklar
babalarına çok yorulduklarını söylemişler. Bunun üzerine baba, taksi
tutmak istemiş. Şoföre, gideceği adres için ne kadar para alacağını
sormuş.
Şoför:
- Siz ve eşiniz için 50 TL alırım. Çocuklar için para almam, diye
yanıt vermiş.
Baba çocuklara dönerek hemen şunu söylemiş:
- Haydi çocuklar! Siz atlayın taksiye, Şoför Bey sizi eve götürsün.
Ben de annenizle birlikte geze geze gelirim, demiş.
SORULARI YANITLAYINIZ
1. Çocukların yorulmalarının asıl nedeni hangisidir?
a) çok oynayıp gezmeleri b) çok tırmanmaları c) çok yüzmeleri
2. Şoför aileyi gidecekleri adrese kaç liraya götürecekmiş?
a) kırk TL
b) elli TL
c) altmış TL
3. Şoför kimler için para almayacağını söylemiş?
a) ebe ve dede
b) anne ve baba
c) çocuklar
4. Dört çocuklu bir aile geziye cıkmış.
Yukarıdaki tümcede kaç sözcük var?
a) dört
b) beş
c) altı
5. Şoföre gidecekleri adres için ne kadar para alacağını sormuş.
Yukarıdaki tümcede baştan beşinci sözcük hangisidir?
a) gidecekleri
b) ne
c) para
ATATÜRK`LE KEREM
Atatürk, yürümeği çok severdi. Kırlarda sık sık dolaşırdı. Bir gün, yine
Çankaya`da dolaşıyordu. oyun oynayan bir çocuk gördü. yanına gitti ve sordu:
- Senin adin ne küçük?
Çocuk, atatürk`e baktı:
- Kerem, dedi.
- Ben kimim kerem?
Çocuk:
- Sen, Gazi paşa`sın, dedi.
- Bilemedin Kerem, Ben Gazi paşa değilim. Sen, beni ona benzettin.
Çocuk, hemen cevap verdi:
- Bildim, Paşam, bildim. Sen Gazi Paşa`sın. Cünkü sana hiç kimse benzemez.
Yukarıdaki metinde geçen yanlıĢ yazılmıĢ sözcükleri yuvarlak içine alınız
ve bu yanlıĢ yazılmıĢ sözcüklerin doğru yazılıĢlarını aĢağıya yazınız.
________________________________________________________________
________________________________________________________________
24
YANLIġ DÜZELTMECE
AĢağıdaki tümcelerde bilerek yapılmıĢ bazı yazım yanlıĢları göreceksiniz.
Gördüğünüz bu yanlıĢları düzelterek tümceleri yeniden doğru biçimiyle yazınız.
1. Annem, kardeşim merve ile sonla centruma alışveriş için giti.
Annem, kardeşim Merve ile Solna Centrum`a alışveriş için gitti.
2. veysel bu aksam saat altida sinemayi gidicekmiş.
________________________________________________________
3. ögretmenimiz yarin ki Türkce dersine birer Gazete getirmemizi istedi.
_________________________________________________________
4. Dün, Aysel okula gelmeden Annesini hastanede ziyaret etmis.
_________________________________________________________
5. Dayim annemde üç yas küçük, babamdan da iki yas daha kücüktür.
_________________________________________________________
6. Yolda karsiya geçmekte zorluk ceken yaşlılara yardim Etmeliyiz.
_________________________________________________________
7. sabahlari beni uyandiracak bir sate ihtiyacım var.
_________________________________________________________
8.Yaptığım ödevlerimi, annemin gözden gecirmesini Hep istedim.
_________________________________________________________
9. Ayşe kalemini acmak için Çantasından kalem açacağını Çıkardı.
_________________________________________________________
10. Birincilik Kupasını kaldıran takim Kaptani sevinçten ağlıyordu.
_________________________________________________________
AĢağıdaki soyut sözcükleri saptayınız ve onlarla birer tümce kurunuz.
balık
yaprak
öfke
tarak
nefret
kaşık
kitap
saygı
oyuncak
yıldız
ağ
mutluluk
okul
korku
kedi
kuş
telâş
oksijen
kâğıt
gezegen
sevgi
güneş
masa
defter
resim
düş
kutu
kare
rica
güneş
çiçek Annem anneanneme sevgi ile sarıldı.
ağaç
hava
makas
saksı
lâle
silgi
çatal
boya
sabır
25
Gördüğünüz hayvanların adlarını bulmacanın karelerine yazınız.
Ö
Ç
K
N
U
Resimde gördüğünüz varlığın size hatırlattığı üç sözcüğü yazınız.
______________
______________
______________
______________
______________
______________
______________
______________
______________
______________
______________
______________
______________
______________
______________
______________
______________
______________
______________
______________
______________
______________
______________
______________
26
PEYGAMBERĠMĠZĠN HAYATI ve
MÜSLÜMANLIĞIN DOĞUġU
Doğumu:
Peygamberimiz hazreti Muhammed, Milattan sonra 571 yılında Mekke`de
doğdu. Mekke bugün Suudi Arabistan sınırları içerisinde Kâbe`nin bulunduğu bir
ziyaret kentidir.
Peygamberimizin babası Abdullah, annesi Amine`dir. Abdullah, Amine ile
evlendikten kısa bir süre sonra ticaret için Şam`a gitti. Dönüşte yolda hastalandı
ve Medine`de vefat etti.
Peygamberimiz, babasının vefatından iki ay sonra dünyaya geldi. Dedesi
Abdülmuttalip ona Muhammed adını verdi.
Gençliği:
O zamanlarda, yeni doğan çocuklar sütannesinin bakımına verilirdi.
Peygamberimizi de Halime adlı bir sütanneye verdiler. Halime O`nu köyüne
götürerek dört yaşına dek büyüttü. Sonra öz annesi Amine`ye teslim etti. Altı
yaşındayken annesini de kaybeden Peygamberimiz büsbütün öksüz kaldı. O`nu
dedesi Abdülmuttalip yanına aldı. Dedesinin ölümünden sonra da amcası Ebu
Talip O`nu koruyup büyüttü.
Erginlik çağına geldiğinde, aklı ve zekâsı, güzel ahlakıyla herkesin dikkatini
çekiyordu. Yirmi beş yaşına gelince Mekke`nin zengin ve asil kadınlardan Hatice
ile evlendi ve ticaretle uğraşmaya başladı. Ama O`nun asıl görevi başkaydı.
Hayatında bir kez bile yalan söylemeyen, hile yapmayan, herkesin iyiliğini
düşünen, haksızlıktan, kötülüklerden üzüntü duyan, bu özünde-sözünde doğru
insanı, Allah, daha büyük görevler için hazırlamıştı.
Müslümanlığın doğuĢu:
Peygamberimiz kırk yaşına geldiğinde, zaman zaman Mekke yakınındaki Hıra
dağındaki bir mağaraya giderek inandığı ve iman ettiği Tek Allah`a ibadet
ediyordu. Bir gün yine sessizlik içinde ibadetini yaparken, Allah`tan kendisine,
vahiy meleği Cebrail vasıtasıyla peygamberlik görevi geldi. Allah O`nun kalbini
ilim ve iman nuruyla doldurdu. Cebrail aracılığıyla ayet ayet ve sure sure Kur`anı gönderdi.
Hazreti Muhammed, önce yakınlarından başlayarak bütün insanları dinine
davet etmeğe başladı. O güne dek kendi elleriyle yaptıkları putlara tapanlar,
Peygamberimize şiddetle karşı çıktılar. İslamiyet`i kabul edenlere de işkenceler
yaptılar.
Bütün işkencelere, eziyetlere karşın, Allah`a gönülden inanan ilk
Müslümanlar, her türlü sıkıntıya sabırla katlandılar. Peygamberimize inanan ve
İslamiyet`i hemen kabul eden ilk Müslümanlar, Hazreti Hatice, Hazreti Ebubekir,
Hazreti Ali ve Hazreti Zeyd adlı bir köledir. Mekke`nin ileri gelenlerinden Hazreti
Hamza ve Hazreti Ömer`in de Müslüman olmalarıyla, Müslümanların gücü
artmıştı. Ama puta tapanlar asla rahat vermiyorlardı.
27
Hicret:
Mekke`de Müslümanlara karşı yapılan kötülükler ve ağır işkenceler her geçen
gün artmaktaydı. Bazıları Habeşistan`a, Medine`ye göç etmişlerdi.
Peygambere inanmayan ve O`na karşı koyanlar, bir gece O`nu öldürmeğe
karar verdiler. İşte o zaman Allah, Peygambere Medine`ye göç etmesini bildirdi.
Peygamberimiz Hazreti Ebubekir`le birlikte, bir gece gizlice Mekke`den
ayrıldılar, önce bir mağaraya gizlendiler. Caniler, Peygamberi evinde ve
yatağında bulamayınca her yeri aramaya başladılar. Hatta bir ara
Peygamberimiz ve Ebubekir üç gün bu mağarada kaldılar. Daha sonra yollarına
devam ederek Medine yakınındaki Kuba köyüne geldiler. Buradaki
Müslümanlarla 14 gün bir arada kaldılar. İlk Cuma namazını burada cemaatle
kıldılar. Sonra hep birlikte, 28 Haziran 622 tarihinde Medine`ye geldiler. Bu
olaya Hicret denir ve İslami takvim, Hicret ile başlar.
Medine`de:
Peygamberimiz, Mekke Müslümanlarıyla Medineli Müslümanlar arasında sıkı bir
bağlılık ve kardeşlik kurdu. Bir mescit yaptırıldı. Müslümanlar gittikçe çoğalıyor,
güçleniyordu. Mekkeliler, 1000 kişilik bir güçle Medine üzerine yürüdüler.
Peygamberimiz 300 kişilik gücüyle onlara Bedir `de karşı çıktı. Savaş
peygamberimizin zaferiyle sonuçlandı. Bedir savaşını, Uhud ve Hendek
savaşları izledi. Bu savaşlardan sonra Hudeybiye anlaşması yapıldıysa da
Mekkeliler bu anlaşmaya uymadılar. Peygamberimiz 10 000 kişilik gücüyle
Mekke üzerine yürüdü. Mekke`ye girdi. Kâbe`yi ziyaret ederek, burasını
putlardan temizledi. Bütün Mekkeliler Müslüman oldular.
Hicretin onuncu yılında İslamiyet Arap yarımadasına tamamen yayılmış, İslam
akınları başlamıştı.
Veda Haccı:
Peygamberimiz 632 yılında, Medine`den Mekke`ye gelerek yüz bini aşkın
müslümanla birlikte son Hac ziyaretini yaptı. Peygamberimiz bu Hac`ta okuduğu
hutbesinde: “Allah`tan başka ilah bulunmadığını ve kendisinin Onun kulu ve
elçisi olduğunu, zulüm ve haksızlığın, kan davası gütmenin yasaklandığını,
herkesin kardeşçe yaşamalarını ve birbirlerine yardım etmelerini öğütledi.
Müslümanlarla helalleşti ve Medine`ye döndü.
Vefatı:
Peygamberimiz, Veda Haccından sonra Medine`ye geldikten bir süre sonra
hastalandı. 63 yaşındayken 632 yılında mübarek ruhunu Allah`a teslim etti.
Peygamberlik görevini 23 yıl yapmış ve yeryüzünü İslam’ın nurlu ışıklarıyla
aydınlatmıştı.
SORULARI YANITLAMAYA ÇALIġINIZ
1. Peygamberimiz ne zaman ve nerede doğmuştur?
______________________________________________________
2. Peygamberimize Muhammed adını kim vermiştir?
______________________________________________________
28
3. Hazreti Muhammed sütannesinin yanında kaç yıl kaldı?
______________________________________________________
4. Peygamberimiz hangi nitelikleriyle herkesin dikkatini çekiyordu?
______________________________________________________
5. Peygamberimiz Hıra dağındaki mağarada ne yapıyordu?
______________________________________________________
6. Hazreti Muhammed`e peygamberlik görevi ne zaman ve kim
yoluyla geldi?
________________________________________________________________
7. Hazreti Muhammed, insanları dinine hangi yolla davet etti?
______________________________________________________
8. Peygamberimize ve İslamiyet`e ilk inananlar kimlerdi?
______________________________________________________
9. Peygamberimize karşı koyanların baskıları artınca, O`na
Medine`ye göç etmesini kim bildirmişti?
______________________________________________________
10. 28 Haziran 622`de Medine`ye gelenler kimlerdi ve bu olaya ne
ad verilmiştir?
______________________________________________________
11. Peygamberimiz Mekke ve Medineli Müslümanlar arasında sıkı
kardeşlik bağlarını kurunca Mekkeliler ne yapmıştı?
______________________________________________________
12. Bedir`de yapılan savaşta güçlerin oranı nasıldı ve sonucu ne
oldu?
______________________________________________________
13. Hicretin onuncu yılında ne olmuştu?
______________________________________________________
14. Peygamberimiz son Hac ziyaretini ne zaman yapmıştır?
______________________________________________________
15. Son Hac ziyaretinde peygamberimiz okuduğu hutbesinde
Müslümanlara neleri öğütlemiştir?
______________________________________________________
16. Peygamberimiz hangi yaşta ve ne zaman vefat etmiştir?
17. Hazreti Muhammed peygamberlik görevini kaç yıl yapmıştır?
______________________________________________________
29
BAYRAM HAZIRLIKLARI
Bayramın yaklaşmasıyla evimizde de hareketlilik arttı. Annem-babam
alışveriş merkezlerini daha çok ziyaret etmeye başladı ve bazen de
benimle kardeşimi uygun zamanlarda yanlarına aldılar. Biryandan bu
alışverişler sürerken biryandan da evdeki hazırlıklar (temizlik, çamaşırların
yıkanması ve ütülenmesi, alınan yeni eşyaların yerleştirilmesi, misafir
odasının yeni düzeni, alınan yiyecek ve içecek maddelerinin kilere
yerleştirilmesi vb. işlerin yapılması) yoğunlaştı.
Bayram sabahı gözlerimi açtığımda annemi kardeşimle paylaştığımız
odanın kapısını açıp içeri girdiğini gördüm. Annem bizim için alınan
bayramlık giysilerle içeri girmişti. Giysilerimizi sandalyelerimizin üzerine
koydu ve cici giysilerimizi giyip anne-babamıza göstermek için oturma
odasına gelmemizi söyleyip, odadan çıktı.
Biz de sevinçle yataklarımızdan fırlayıp sandalyelerimize koştuk. Yeni
giysilerimizi giydik. Kardeşim onun için alınanları giyip benden önce
odadan çıkıp oturma odamıza gitti. Ben ise odamdan çıkamadım.
Odamda uzun süre tek başıma ses çıkarmadan kaldım. Ben hemen
düşünmeye başladım. Neden kardeşim için bütün giysiler tam olarak
alınmış, benim için bazıları alınmış, bazıları ise eksik diye düşünüp
ağlamaya başladım.
Benim ağlamam ve üzülmem sürerken annem-babam benim de dışarı
çıkıp onların yanında yerimi almamı istediler. Ben çıkmak istemediğimi
kısık bir sesle söylemeye çalıştım. Annem yüksek bir sesle beni çağırdı.
Ben de sesimi yükselterek, ağlayışlı bir sesle gelip onları görmek
istemediğimi belirttim.
Olanlardan habersiz olan kardeşim benim durumumu merak etmiş olmalı
ki odanın kapısını açıp odamıza girdi ve beni ağlar biçimde görünce bana
koşup sarıldı ve neden ağladığımı sordu. Ben de olanları anlattım. Bunun
üzerine kardeşim yeni giysilerini çıkarıp, anne-babamıza koşup, o giysileri
giymek istemediğini söyledi ve o da ağlamaya başladı.
Onun üzerine annem kardeşimin neden ağladığını ve yeni giysilerini
neden çıkarıp attığını sordu. Kardeşim de kendilerinin yaptıklarının çok
yanlış ve haksız olduğunu söyledi. Bunun üzerine babam da kardeşimin
bu sözlerinde samimi olup olmadığı sordu. Kardeşim de eğer ben samimi
olmasaydım yeni giysilerimi çıkarıp atar mıydım? diye yanıtladı. Ablam
benim yeni giysilerimden çok daha değerlidir, diye yanıtladı.
30
Bunların arkasından, annem kalkıp kardeşime sarılıp öptü ve şu sözleri
söyledi:
- Bizim biricik evlatlarımız, bizim için de siz her şeyden çok daha
değerli ve ikiniz de bizim gözümüzde aynı değerdesiniz. Biz hiçbir
zaman birinizi diğerinizden ayırmayız. Biz bir oyun oynamak istedik.
Sen küçük olmana karşın büyük bir iş yaptın. Seni kutlarız, dedi.
Kardeşim annemin kucağında ve yeni giysilerimiz de eksiksiz olarak
babamın elinde bizim odaya girdiler. Hepsi bana sarıldılar ve oynadıkları
oyunu anlatarak benden özür dilediler. Arkasından benim de kardeşim için
aynı duygularla davranmamı isteyerek bana sarıldılar ve gözlerimden hem
öptüler hem de gözyaşlarımı sildiler.
Ben de her şeyi anlayıp kardeşime sarılıp öptüm. Arkasından anababama sarılarak:
- “Siz dünyanın en iyi ana-babasısınız. Siz beni kardeşimi sevdiğiniz
kadar seviyorsunuz, değil mi? diye sordum.
- ”Hiç sevmez olur muyuz? Hangi ana-baba çocukları arasında ayrım
yapar?
Bu sorular beni rahatlattı ve biz de neşemizi tekrar bulduk. Bunun
üzerine de annem:
- “Oh, sevgili çocuklarımız, sizi böyle sevinçli ve birbirini seven iki
kardeş olarak görmek ne güzel şey… Bizi mutlandırdınız ve bu duygu da
her şeye bedel.” diyerek babamızın duygularını da bize iletti. Biz de
sevinçle her ikisine sarılarak öptük.
AĢağıdaki tümcelerde boĢ bırakılan yerleri yukarıdaki metne göre tamamlayınız.
1. Benim bayramlık giysilerim eksikti, çünkü …………………………….
2. Ben oturma odasına gitmedim, çünkü…………………………………..
3. Kardeşim bana sarılıp ağladı, çünkü ……………………………………
4. Kardeşim yeni giysilerini giymek istemedi, çünkü …………………….
………………………………………………………………………………
5. Ben kardeşime sarılıp öptüm, çünkü ……………………………………
6. Annem ve babam benden özür dilediler, çünkü ……………………….
………………………………………………………………………………
7. Ben, annem ve babama hiç kızmadım, çünkü …………………………
………………………………………………………………………………
31
KURBAN BAYRAMI
Müslümanlar için bazı günler ve geceler vardır ki, özellikleri gereği diğer
günlerden ayrılık gösterir. Bunlar: Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, Mevlit,
Miraç, Berat Kandilleri ve Kadir Gece`sidir.
Bayram salt yeni giysilerin giyildiği, gezmelerin yapıldığı özel bir gün değildir.
Bayramların, dinimizde ayrı ve özel bir yeri vardır. Ramazan bayramından tam iki
ay on gün sonra kutlanan Kurban Bayramının özelliğiyse, bayram namazının
kılınmasından sonra kurban kesilmesi ve kesilen kurbanın belli bir oranının
yoksullara dağıtılmasıdır. Bundan sonra bayram yemeğini topluca yemek ve
büyüklerin ellerini öpmek, küçükleri sevindirmek, kırgınlıkları gidermek için
toplanılmasıdır. Geri kalan zaman dilimleri içinde de akrabalar, komsular, tanıdıklar
ziyaret edilir.
Kurban; ibadet amacıyla kesilen koyun, keçi, sığır ve deve… gibi hayvanlardan
olur. Kurban kesen kişilerin ekonomik sorunlarının olmaması önemlidir.
Sağlıksız ve sakat hayvanlardan kurban olmayacağı gibi, kesilecek koyun ve
keçinin bir, sığırların iki, devenin ise beş yaşında olması önkoşuldur.
Kurban kesmeden önce kurbanın yününü kırpmak ve satmak dini yönden
sakıncalıdır. Kurban etinin 1/3`ü yoksullara, 1/3`ü komşulara, 1/3`ü de ailenin
kendisine ayrılır. Eğer kurban kesen aile kalabalık ve ekonomik durumları da pekiyi
değilse, kurban etinin tamamı ya da büyük bölümü aileye ayrılabilir.
Kurban bayramının Müslümanlar tarafından kutsal bir gün olarak kabulü ve
kurban kesmenin gelenekselleşmesi; çok eskilere yani peygamberler zamanına
dayanmaktadır.
Kur`an-ı Kerim`de (Saffat ve Ebbiya Surelerinde) anlatılanlara göre:
Hz. İbrahim babasına ve putlara tapmakta olan kavmine:
- Siz nelere kulluk ediyorsunuz? Allah`ı bırakıp uydurma tanrılar mı
istiyorsunuz? Âlemlerin Rabbi olan Allah hakkında inancınız nedir? diyerek
onların yanlış yolda olduklarını anlatmaya çalışmıştı.
Hz. İbrahim`in yıldızlara ve putlara tapan kavmi, bir gün bayram yerine
gidiyordu. Hz. İbrahim onları şaşırtmak için, yıldızlara bakarak:
- Ben hastayım, sizinle gidemeyeceğim, dedi. Onlar kendisini yalnız
bıraktıktan sonra, Hz. İbrahim put hanedeki putları birer birer kırdı. Yalnızca
en büyüğünü bıraktı. Baltayı da bu putun boynuna astı.
Bayram yerinden dönen putperestler:
- Ey İbrahim bu işi sen mi yaptın? diye sordular.
- Hayır, bunu belki onların en büyükleri olan put yapmıştır. O`nlara sorun
bakalım, cevap verebilecekler mi? Siz kendi elinizle yaptığınız şeylere
tapıyorsunuz. Oysa sizi de yonttuğunuz şeyleri de Allah yaratmıştır, diye
cevap verdi.
Bunun üzerine Hz. İbrahim`i yakmak istediler. Onu büyük bir ateşin içine attılar.
Fakat Allah, onu korudu, ateş onu yakmadı. Hz. İbrahim, “Ben Rabbim uğrunda
sizi bırakıp gidiyorum,” diyerek onlardan ayrıldı.
“Rabbim bana iyilerden olacak bir çocuk ver” diye dua etti. Allah da ona
yumuşak huylu bir çocuğu olacağını müjdeledi.
Derken Hz. İbrahim`in eşi Hacer`den bir oğlu olmuş, ona İsmail adını vermişti.
Çocuk yürümeye başladığı sıralarda Yüce Allah Hz. İbrahim`i sınavdan
32
geçirmek istedi. Hz. İbrahim her gece düşünde oğlu İsmail`i kurban ediyordu.
Peygamberlerin düşleri doğru çıkar. Bu sebeple Hz. İbrahim oğlu İsmail`i kurban
etmesi gerektiğini anladı.
- Ey oğulcuğum, doğrusu ben uyurken (düşümde) seni boğazlayacağımı
görüyorum. Bunu bir düşün ve sen bu işe ne dersin? dedi.
Bu sorunun üzerine, İsmail babasını şöyle yanıtladı.
- Babacığım, emir olduğun işi yap. İnşallah benim sabredenlerden olduğumu
göreceksin.
Böylece baba oğul, her ikisi de Allah`ın emrine teslimiyet gösterdiler. Hz.
İbrahim, biricik oğlunu kurban etmek amacıyla yüzükoyun (karnının üstüne)
yatırdı. İşte tam o anda:
- “Ey İbrahim, Sen düşünü gerçekleştirdin. Sınavını kazandın. Biz iyileri işte
böyle ödüllendiririz.” Diye ilâhi bir ses duydu. Hz. İbrahim başını kaldırıp ilâhi
sesin geldiği yöne çevirince, kendisine doğru büyük bir kurbanlığın
getirilmekte olduğunu görür.
Hz. İbrahim, gökten süzülerek indirilen bu kurbanlığı duasını yaparak kesti.
Rabbine şükür secdesine kapandı ve arkasından baba oğul birlikte Allah`ın
emrine tam bir teslimiyetin ödülüyle sevinç içinde evlerine döndüler.
AġAĞIDAKĠ SORULARI YANITLAMAYA ÇALIġINIZ
1. Müslümanlıkta özellikleri nedeniyle diğer olağan gülerden ayrımlı
olan günler hangileridir?
______________________________________________________
2. Kurban bayramının en belirgin özelliği nedir?
______________________________________________________
3. Hangi hayvanlar kurban olarak kesilebilir?
______________________________________________________
4. Hayvan kesmeden de, insanlar bu dinî görevlerini yapabilirler mi?
______________________________________________________
5. Kesilen hayvanların, kurban olunması için kaç yaşında olmalıdır?
______________________________________________________
6. Hangi durumda, bir aile kesilen kurbanın tümünü evinde tutabilir?
______________________________________________________
7. Kurban bayramının kutsallığı nereden kaynaklanmaktadır?
______________________________________________________
______________________________________________________
______________________________________________________
______________________________________________________
______________________________________________________
______________________________________________________
______________________________________________________
______________________________________________________
______________________________________________________
33
SÖZCÜK BĠLGĠSĠ
AĢağıda ekonomiyle ilgili sözcükler verilmiĢtir. Onların anlamı nedir?
Bildiklerinizin anlamını yazınız ve bilmediklerinizi de sözlükten bulup yazınız.
Türkçe
Ġsveççe
Benim açıklamam
Sözlüğün açıklaması
konjonktür
konjunktur
Toplu durum.
Ticari, demografik, siyasi durumun tümü.
dıĢsatım
export
Dış ülkelere mal satma.
Bir ülkeden başka bir ülkeye mal satma.
anapara
kapital
aksiyon
aktie
döviz
valuta
kredi
kredit
dıĢalım
import
peĢin
kontant
iflas
konkurs
vergi
skatt
yatırım yap.
investera
amortize et.
amortera
indirim
rabatt
ucuzluk
rea
bütçe
budget
maliye baka
finansminister
taksit
avbetalning
borç
skuld
Para bozdurmak
Växla pengar
banknot
sedel
döviz
valuta
devalüasyon devalvering
fatura
faktura
34
SÖZCÜKLER ANLAMDAġ MIDIR YA DA KARġIT MIDIR?
Doğru kareye “X” koyunuz.
anlamdaĢ
A.
telaĢlı
sakin
B.
güçlü
cılız
C.
gezinmek
yürümek
Ç.
memnun
yükselen
D.
kargaĢa
düzen
E.
takvim
almanak
F.
sempatik
nahoĢ
G.
Ğ.
budala
kibirli
akıllı
övüngen
H.
korkusuz
cesur
I.
Ġ.
tan
problematik
gün ağarması
kolay
J.
nefret etmek
takdir etmek
K.
L.
morali bozuk
gizemli
üzgün
mistik
M.
fantastik
inanılmaz
N.
O.
heyecanlı
kesilmek
nefes kesici
açılmak
Ö.
fiyasko
baĢarısızlık
P.
R.
takdir etmek
gözlemek
hoĢlanmak
kontrol etmek
S.
cana yakın
kötü kalpli
ġ.
karanlık
aydınlık
T.
yumuĢak
sert
U.
geniĢ
bol
Ü.
sevmek
nefret etmek
V.
kayırmak
elinden tutmak
Y.
kuruntu
kurgu
Z.
keĢmekeĢ
karıĢıklık
karĢıt
35
BENZETMELER
Kendi benzetmelerinizle tümceleri tamamlamaya çalıĢınız. Eğer
kendiniz bulamazsanız aĢağıda verilen kutudaki sözcüklerden
seçebilirsiniz.
1. Ali, bir kaz gibi aptalca davranmaktan bir türlü kendini alamıyor.
2. Sara`nın yanakları ………………. gibi kırmızıydı.
3. Ah Merve, bu akşam bir ……………… gibi güzelsin.
4. Bugün matematikten hep doğru aldım. Ben bir ……….. gibi akıllıyım.
5. Aman, ne kadar sıcaktı. Kendimi bir ………………. gibi hissettim.
6. Betül`ün gülüşü sanki tıklayan bir ……………. gibi güzel geliyordu.
7. Diskotek tıka basa doluydu, ama ben kendimi ………… gibi hissettim.
8. “Anlattık” boşboğazlık yaptık, ama Berfin bir ……… gibi sessizdi.
9. AIK yine kaybetti! Mervan gemilerini kaybetmiş ………… gibi üzgündü.
10. Mide gribine yakalanmıştım. Yüzüm sanki bir …………. gibi sarıydı.
11. Arkadaşım Hasan okul yıllarında bir ……….. gibi ince ve uzundu.
12. Kardeşimin akvaryumunu kırınca kızgın bir ………. gibi bana bağırdı.
13. Annem teklifime “tamam olur” deyince, bir …………... gibi sevindim.
14. Bizim komşumuz tam …………….. gibi kurnaz bir insandı.
15. Kaynağın başına çıkıp ……… gibi soğuk sudan kanasıya dek içtim.
16. Goncanın ………… gibi yumuşak saçları şimdi toz içindeydi.
17. Bu ………… gibi güzel ve şirin ülkemizi görmeye doyamıyorum.
18. Babam ………. gibi sıcak saunadan çıktı ve yeni yağmış kara yattı.
19. Babamın beğenmediği ağabeyim …………. gibi bir asker oldu.
20. Komşumuzun küçük kızı Aynur tam bir ………… gibi davranıyor.
21. ……………………………………………………………………………
22. ……………………………………………………………………………
23. ……………………………………………………………………………
24. ……………………………………………………………………………
25. ……………………………………………………………………………
cadı
fırın
aĢırı haĢlanmıĢ makarna
tilki
tarla kuĢu
melek
kaz
astronom
ıspanak
buz
tankı dolu jet uçağı
hamamcı
denizci
elma
ıssız bir ada
fırtınalı deniz
altın madalya sahibi
saat
ipek
cennet
fotomodel
aslan
çöp
güneĢin doğuĢu
midye
aç timsah
patlak lastik
dâhi
36