Sanat Tarihi 2012-2013
Transkript
Sanat Tarihi 2012-2013
SANAT TARİHİ 1 YAZARLAR Erkan ÖLMEZ Sevinç UYSAL Nursen CEYLAN YILMAZ DEVLET KİTAPLARI YEDİNCİ BASKI ..............., 2012 MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI YAYINLARI ....................................................................: 1225 DERS KİTAPLARI DİZİSİ ...........................................................................................: 1142 12.?.Y.0002.3439 Her hakkı saklıdır ve Millî Eğitim Bakanlığına aittir. Kitabın metin, soru ve şekilleri kısmen de olsa hiçbir surette alınıp yayınlanamaz. EDİTÖR Süleyman ERYILMAZ Hüseyin YURDAKUL Dil Uzmanı : Ali ZİNGAL Görsel : Leyla AKTUĞ ISBN 978-975-11-2772-3 Millî Eğitim Bakanlığı, Talim ve Terbiye Kurulu’nun 31.05.2006 gün ve 186 sayılı kararı ile ders kitabı olarak kabul edilmiş, Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 19.03.2012 gün ve 3398 sayılı yazısı ile yedinci defa 7.545 adet basılmıştır. & #' ! & " & !& " ) !( ! $ $ ))&" & &* ! ) # # ') ! " * &*& " * # "& !& (" &* && & %&* & !!)&&! *&&*&&)')))* %***&& *$&! " " ) # " *$ & $ !#$&*&* &")(**# !&" ) # ')$ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK MUSTAFA KEMAL ATATURK İÇİNDEKİLER 4. ÜNİTE ÖN ASYA UYGARLIKLARI 1. ÜNİTE SANAT TARİHİNE GİRİŞ 1. 2. 3. 4. 5. SANAT VE SANAT TÜRLERİ SANAT TARİHİ NEDİR? KÜLTÜR SANAT İLİŞKİSİ SANAT TOPLUM İLİŞKİSİ SANAT TARİHİNİN DİĞER BİLİM DALLARIYLA İLİŞKİSİ 6. SANAT ESERLERİNİN KORUNMASININ ÖNEMİ OKUMA METNİ 9 11 11 12 Dünyanın Yedi Harikası 14 1. MISIR SANATI a. Giriş b. Mısır Mimarisi(Tapınak, Mezar, Saray) c. Mısır Heykel ve Resim Sanatı 2. MEZOPOTAMYA SANATI 12 a. Giriş b. Sümer Mimarisi c. Sümer Heykel ve Kabartma Sanatı 13 5. ÜNİTE ANADOLUʼDA YUNAN-ROMA VE BİZANS SANATI 2. ÜNİTE TARİH ÖNCESİ ÇAĞLARDA ANADOLU 1. 2. 3. 4. 5. PALEOLİTİK ÇAĞ MEZOLİTİK ÇAĞ NEOLİTİK ÇAĞ KALKOLİTİK ÇAĞ MADEN ÇAĞI 1. YUNAN SANATI 16 18 19 20 22 a. Mimari b. Heykel ve Kabartma Sanatı 2. ROMA SANATI a. Mimari b. Heykel ve Kabartma Sanatı 3. ERKEN HRİSTİYAN VE BİZANS SANATI 3. ÜNİTE İLK ÇAĞDA ANADOLU 1. HİTİT SANATI a. Mimari b. Heykel ve Kabartma 2. FRİGYA SANATI a. Mimari b. Heykel ve Kabartma c. Küçük Sanat Eserleri 3. LİDYA SANATI a. Mimari b. Küçük Sanat Eserleri 4. URARTU SANATI a. Mimari b. Küçük Sanat Eserleri ERKEN HRİSTİYAN SANATI BİZANS SANATI a. Mimari b. Resim Sanatı (Fresko ve Mozaik) 26 27 28 30 30 31 32 33 34 35 36 36 38 50 51 56 61 61 66 67 67 69 69 75 6. ÜNİTE ORTA ÇAĞ AVRUPA SANATINA GENEL BAKIŞ 1. ROMAN SANATI 2. GOTİK SANAT 77 80 7. ÜNİTE RÖNESANS SANATI OKUMA METNİ Atatürkʼün Arkeoloji ve Arkeolojik Kazılara Verdiği Önem 40 40 40 44 47 47 47 48 1. RÖNESANSA GİRİŞ 39 a. Rönesans Nedir? 7 84 84 b. Rönesansı Hazırlayan Nedenler 84 b. Sanatçılar * Lorenzo Bernini 2. RÖNESANS MİMARİSİ 85 a. Genel Özellikler ( malzeme, yapı türleri, cephe düzeni) 85 b. Mimarlar 85 * Brunelleschi 85 * Alberti 86 * Bramante 86 3. RÖNESANS HEYKEL SANATI a. Genel Özellikler (Konu ve Form) b. Heykeltıraşlar * Ghiberti * Donatello * Michelangelo 86 87 87 87 87 88 4. RÖNESANS RESİM SANATI 89 a. Genel Özellikler ( Perspektif, mekan, konu, komposizyon renk) b. Ressamlar * Giotto * Leonardo da Vinci * Tiziano * Pieter Brugel * Albrecht Dürer 89 90 90 91 93 93 95 C. MİMARİ a. Genel Özellikleri b. Sanatçılar * Borromini 9. ÜNİTE 19. YÜZYIL VE SONRASI SANAT AKIMLARI 1. NEOKLASİSİZM 2. ROMANTİZM 3. REALİZM 4. EMPRESYONİZM 5. FOVİZM 6. KÜBİZM 7. FÜTÜRİZM 8. EKSPRESYONİZM 9. SOYUT RESİM 10. METAFİZİK RESİM 11. DADAİZM 12. SÜRREALİZM 13. POP ART 8. ÜNİTE MANİYERİZM VE BAROK SANATI 1. MANİYERİZM a. Maniyerizmin Genel Özellikleri b. Sanatçılar * El Greco 2. BAROK SANAT A. RESİM SANATI a. Genel Özellikleri b. Sanatçılar * Rubens * Rembrandt B. HEYKEL SANATI a. Genel Özellikleri 101 101 102 102 103 103 SÖZLÜK KAYNAKÇA 96 97 97 97 98 98 98 99 99 99 101 101 8 105 108 111 113 119 120 122 122 123 124 125 126 127 129 134 1.ÜN‹TE SANAT TAR‹H‹NE G‹R‹fi 1. 2. 3. 4. 5. 6. SANAT VE SANAT TÜRLER‹ SANAT TAR‹H‹ NED‹R? KÜLTÜR SANAT ‹L‹fiK‹S‹ SANAT TOPLUM ‹L‹fiK‹S‹ SANAT TAR‹H‹N‹N D‹⁄ER B‹L‹M DALLARIYLA ‹L‹fiK‹S‹ SANAT ESERLER‹N‹N KORUNMASININ ÖNEM‹ HAZIRLIK ÇALIfiMALARI 1. Çevrenizde bulunan tarihi eserlerin bu günkü durumlar›n› gözlemleyerek s›n›fta arkadafllar›n›zla okuyunuz. 2. Çevrenizde resim, heykel, fliir veya benzer sanat dallar›ndan biriyle u¤raflan var m›? Bu kiflilerle u¤rafllar› hakk›nda konuflunuz. 3. Çevrenizde bulunan müzeleri ziyaret ediniz. ‹zlenimlerinizi anlat›n›z. 1. SANAT VE SANAT TÜRLER‹ a. SANAT NED‹R? Sanat; düfl gücü, yarat›c›l›k ve yetenek gerektiren bir insan etkinli¤idir. Baflka deyiflle bir duygunun, bir düflüncenin, bir tasar›n›n veya güzelli¤in anlat›m›nda kullan›lan yöntemler sonucu ortaya ç›km›fl üstün yarat›c›l›kt›r. ‹nsanlar›n çok eski zamanlardan beri duygular›n› düflüncelerini ya da amaçlar›n› anlatmak için yapm›fl olduklar› resim, heykel, mimari, müzik vb. türden ürünler sanat eseri olarak nitelendirillir. Sanat etkinlikleri tarih öncesi dönemlerden bafllayarak günümüze kadar süregelmifl ve sanat anlay›fl› zaman içinde de¤ifliklikler göstermifltir. ‹lkel sanat eserlerinin ortaya konmas›ndaki amaç bir gereksinimi karfl›lamakt›r. (Tafl baltalar, ma¤ara duvar resimleri, vb. yap›lmas›). Ça¤›m›zda ise sanat anlay›fl› insan›n zekâ, duygu, be¤eni, yetenek gibi ögelerini çeflitli malzemeler kullanarak ortaya koymas›d›r. Baflka bir deyiflle kendini ifade etmek, ruhsal özlemlerine ulaflmak, di¤er insanlarla bunlar› paylaflmakt›r. Sanat eseri ise, kiflinin kendi duygu ve yarat›c›l›k sürecinin ürünüdür. Bir nesnenin sanat eseri say›labilmesi için belirli özelliklerinin olmas› gerekir. Bunlardan en önemlisi özgün ve tek olufludur. Daha önce baflkas› taraf›ndan yap›lm›fl taklit edilerek ortaya ç›kar›lan ürün güzel olsa da sanat eseri say›lmaz. Örne¤in seri olarak üretilen fabrika ürünleri sanat eseri de¤ildir. ‹nsanlar›n bir tak›m maddi ihtiyaçlar›n› karfl›lamak amac›yla yap›lan dokumacl›k, aflç›l›k, marangozluk, duvarc›l›k gi9 bi faaliyetlere pratik sanatlar (zanaat) denir. Güzel sanatlar ise; resim, heykel, mimari, edebiyat, müzik, opera, sinema, tiyatro gibi etkinlikler yoluyla, insanlarda hofl ve güzel etkiler oluflturmak için yap›lan faaliyetlerdir. Sanatç› ise, güzel sanatlar›n her hangi bir dal›nda yarat›c›l›¤› olan ve bu yetene¤ini ortaya koyan kiflidir. b. SANATIN TÜRLER‹ Sanat türlerinin her birinin malzeme, teknik ve konu özellikleri birbirinden farkl›d›r. Sanat eserleri incelenirken bu özellikler göz önüne al›n›r. Güzel sanatlar afla¤›da verilen türlere ayr›l›r: plastik sanatlar (görsel- biçimsel ) resim heykel mimari fonetik sanatlar (sessel ) müzik edebiyat dramatik ve ritmik sanatlar dans tiyatro opera bale Resim; bir yüzey üzerinde çizgi ve renkleri kullanarak do¤adan bir parçay› ya da sanatç›n›n kendi iç dünyas›n› anlatma biçimidir. Resim sanat›nda kullan›lan malzemeye göre uygulanan teknikler; sulu boya, ya¤l› boya, pastel, fresko (›slak s›va üzerine boyalarla yap›lan duvar resmi), guafl (sulu boya ile s›v› zamk›n kar›fl›m› ile yap›l›r), tempera (boya ile kuruma özelli¤i olan zamk, bal, yumurta ak› gibi maddeler kar›flt›r›larak yap›l›r) vb. dir. Resim sanat› konular›; peyzaj (manzara), portre (insan vücudunun bele kadar olan bölümünün verilmesi), natürmort (cans›z do¤a), janr (günlük yaflam sahneleri), enteriör (ev içinde geçen sahneler), soyut resim (gerçek d›fl› tasvirler), dini, mitolojik, kahramanl›k gibi çeflitlilik gösterir. Heykel (yontu); Tafl, kil, alç›, ahflap, fil difli, maden (alt›n,gümüfl, bak›r, tunç), vb. malzemelerin yontularak, kal›ba dökülerek veya yo¤rulup piflirilmesi sonucu oluflan üç boyutlu eserlere denir. Mimarl›k; insanlar›n bar›nma, savunma, ibadet etme gibi eylemlerini sürdürebilmeleri için belli ölçü ve kurallara uygun mekân düzenleme sanat›d›r. Keramik Sanatç›s› Mimari ; kullan›l›fl amac›na (ev, saray, cami, mezar, kale vb.), malzemeye (ahflap, tafl, tu¤la, çimento vb.), ait oldu¤u döneme (Roman, Gotik, Rönesans vb.) ve kültüre göre (Türk, Arap, ‹talyan vb.) gruplanabilir. Fonetik sanatlar; sese ve söze dayal› sanatlard›r. Müzik; duygu ve düflünceleri tek sesli veya çok sesli olarak anlatma sanat›d›r. Müzik evrensel bir dil olarak kabul edilir. Kültürlere göre farkl›l›klar gösterir. 10 Müzisyen Balet ve Balerinler Edebiyat; düflünce, duygu ve hayal ürünlerini söz veya yaz› ile anlatma sanat›d›r. Edebiyat her toplumun kendi kültür ve dil özelliklerini tafl›r. fiiir, nesir gibi türleri de vard›r. Dramatik sanatlar; Sahnede oynanmak üzere hem sessel hemde görsel sanatlardan yararlan›larak yap›lan dans, opera, tiyatro gibi etkinliklerdir. Dans; Müzik sesine uyularak düzenlenen vücut hareketleridir. Dans insanlar›n kendilerini ifade etme biçimlerinden biridir ve evrensel bir sanatt›r. Bale; Sahne düzeni, belli figürlerle ve ad›m at›fllarla sa¤lanan müzi¤e ba¤l› bir gösteri sanat›d›r. Opera; sözlerinin bütünü veya büyük bir bölümü flark›l› olarak söylenen müzikli gösteri sanat›d›r. Operet; e¤lenceli hafif konular üzerine yaz›l›p bestelenmifltir. Operette müziksiz konuflmalar bulundu¤u gibi dans, bale sahneleri de vard›r. Tiyatro; insan yaflam›nda geçmifl ve geçebilecek olaylar›n taklit veya benzetmek yollar›yla belirli yerlerde seyirci önünde canland›r›lmas› sanat›d›r. Trajedi, komedi, dram gibi türleri vard›r. 2. SANAT TAR‹H‹ NED‹R? Sanat Tarihi; tarihsel ak›fl içinde plastik sanatlar olarak da adland›r›lan mimari, heykel, resim ve çeflitli süsleme sanatlar›n›n ortaya ç›k›fl›n›, bu sanatlar›n geliflimini, kendi aralar›nda ve toplumla iliflkilerini inceleyen bilim dal›d›r. Geçmiflten günümüze kadar gelen tüm medeniyetlerin sanat›n› inceleyen sanat tarihinin konular› önceleri felsefe ve tarih bilmi içinde yer al›rken, giderek ba¤›ms›z bir bilim dal› niteli¤i kazanm›flt›r. Avrupa’da 17.yy.dan sonra geliflen sanat tarihi bilimi ülkemizde önem kazanmaya Cumhuriyet Dönemi ile bafllam›flt›r. 3. KÜLTÜR - SANAT ‹L‹fiK‹S‹ Kültür; bir toplumun sahip oldu¤u maddi ve manevi de¤erlerin tümüdür. Sanat etkinlikleri sonucunda ortaya konan eserler toplumlar›n geçmiflten devrald›klar› ve kendilerinin de katk›da bulunarak sonraki kuflaklara aktard›klar› yaflay›fl ve düflünce ürünleridir. Toplumun düflünce zenginli¤i, elefltiri anlay›fl›, yaflam biçimi, inaçlar›, e¤itimi yani ait oldu¤u kültürün bütün izleri sanat eserlerine yans›r. Bir topluma ait olan insan, kendi kültürel miras›n› ö¤renir, onu yaflat›r ve korur. Böylece kültürel varl›klar›n süreklili¤i ve geliflmesi sa¤lanm›fl olur. Kültür ve sanat ayr›lmaz bir bütündür. 11 4. SANAT TOPLUM ‹L‹fiK‹S‹ Her sanatç› toplumun bir üyesidir. fiairin, romanc›n›n, oyuncunun, müzisyenin duygular›, düflünceleri ve kiflili¤i, içinde yaflad›¤› toplumun koflullar›na göre yönlenir ve geliflir. Bir toplumun sözcüsü durumunda olan sanatç›, eserlerinde o toplumun geçmifli, beklentileri, yöneliflleri ve özlemlerini ortaya ç›kar›r. Bu nedenle sanatç›, içinde yaflad›¤› toplumun, sosyal, ekonomik ve duygusal dünyas›ndan ayr› düflünülemez. Sanatç› toplumdan etkilendi¤i gibi toplumu da etkiler, bireyleri yönlendirir, onlar›n duygu ve düflüncelerini gelifltirir, güzellefltirir. Toplumla sanat sürekli etkileflim içindedir. Toplumdaki ekonomik, kültürel, politik unsurlar ve de¤iflimler sanata yans›r. Böylece ulusal ya da uluslararas› özellikler ve üsluplar do¤ar. Örne¤in Uluslararas› film festivalleri, kitap fuarlar›, sergiler, konferanslar, konserler toplumlar›n sanat alan›nda birbirlerini tan›malar›na ve birbirlerinden etkilenmelerine yol açar. 5. SANAT TAR‹H‹N‹N D‹⁄ER B‹L‹M DALLARIYLA ‹L‹fiK‹S‹ Sanat tarihinin iliflki içinde oldu¤u baz› bilim dallar›n› flöyle s›ral›yabiliriz; TAR‹H: Bir toplumun kendi içinde ya da di¤er toplumlarla aras›nda meydana gelen olaylar›, geliflmeleri; yer ve zaman göstererek neden-sonuç iliflkilerini araflt›r›p, inceleyen bilim dal›d›r. Toplumlar› etkileyen tarihsel olaylar sanat eserlerini de etkiler. Örne¤in tarihi olaylar›n tafl kabartmalarda canland›r›lmas› gibi. CO⁄RAFYA: ‹nsanlar›n yaflad›klar› yerlerin iklim koflullar›, bitki örtüsü, yeryüzü flekilleri sanat eserlerinin yap›ld›¤› malzemeyi, eserin biçimini etkiler. Örne¤in Akdeniz ülkelerinde görülen mimari eserlerde büyük pencerelerin, sundurmalar›n ve iç avlular›n bulunmas› gibi. ARKEOLOJ‹: Toprak veya su alt›nda kalm›fl geçmifl uygarl›klara ait olan kal›nt›lar› ve eserleri saptayarak ortaya ç›karan bilim dal›d›r. Arkeolojik kaz›larla ç›kar›lan eserler sanat tarihi içinde ele al›n›p incelenir. Arkeoloji eski ça¤lara ait eserler ve bunlar›n kaz›lar› ile ilgilenirken, sanat tarihi yeni ve yak›n ça¤lar›n sanat eserlerini de inceler. ARKEOMETR‹ : Fen ve do¤a bilimlerine dayal› say›sal sonuçlar›n arkeolojik buluntular ile birlikte de¤erlendirilmesidir. Örne¤in sanat eserlerinin tarihlerinin belirlenmesinde arkeometriden yararlan›l›r. ANTROPOLOJ‹: ‹nsan›n kökenini, evrimini, biyolojik özelliklerini, toplumsal ve kültürel yönlerini inceleyen bilim dal›d›r. Örne¤in mimari eserlerin zenginli¤i o toplumun yerleflik kültüre dayal› oldu¤unu göstermesi gibi. PALEOGRAF‹: Eski yaz›lar›n okunmas›n› sa¤layarak günümüze kadar gelen belgelerin aç›klanmas›na yard›mc› olur. Bilinen bütün yaz›lar› ve yaz› metodlar›n› kapsayan bir bilim dal›d›r. EP‹GRAF‹: Tafl ve metal gibi kal›c› malzemeler üzerindeki yaz›tlar› (kitabe) inceleyen bilim dal›d›r. Bir sanat eserinin ne zaman ve hangi amaçla yap›ld›¤›n›n bilinmesini sa¤lar. NÜM‹ZMAT‹K: Madenîî paralar› inceleyen bilim dal›d›r. Eski paralar›n ve eserlerin tarihlendirilmesinde yard›mc› olur. KRONOLOJ‹: Zaman bilimidir. ‹ncelenen eserlerin ve sanat olaylar›n›n hangi zaman dilimi içinde gerçekleflti¤ini saptar ve s›ralar›n› düzenler. ETNOGRAFYA: Kavimleri karfl›laflt›rarak inceleyen, kültür oluflumlar›n› araflt›ran bilim dal›d›r. EtnoGrafik eserler (çini, keramik, hal›, giysi, tak›,vb.) bir toplumun kültür etkinliklerini yans›t›r. Bu eserler sanat tarihinin ilgi alan› içindedir. Sanat tarihinin ayr›ca turizm, din, politika, sosyoloji, mitoloji, edebiyat, psikoloji, felsefe ve estetik ile de iliflkisi vard›r. 12 6. SANAT ESERLER‹N‹N KORUNMASININ ÖNEM‹ Kültür varl›klar› olarak kabul edilen tarihîî eserler, günümüzde ülkelerin sahip oldu¤u en önemli zenginlik kaynaklar›ndan biridir. Sanat eserleri yaln›z bulunduklar› ülkenin kültür de¤erlerini yans›tmakla kalmaz, ayn› zamanda tüm insanl›¤›n ortak miras›d›r ve evrenseldir. Bu eserlerin varl›¤› geçmiflin bilinmesinde bize ›fl›k tutar. Tafl›n›r ya da tafl›nmaz bu eserlerin korunmas› ile insanlar›n ve toplumlar›n, gelece¤e uzan›rken geçmiflteki sosyal ve kültürel farkl›l›klar› veya günümüzde halen devam eden anlay›fllar› kavramalar› gerçekleflir. Böylece kültürleri ile ba¤lar› canl› tutulan uluslar›n gelece¤e güvenle bakmalar› sa¤lanm›fl olur. Sanat eserlerini bulunduklar› yerde görmek, farkl› kültürleri tan›mak ve tan›tmak günümüzde gittikçe geliflen turizm hareketlerinin bafll›ca nedenlerindendir. Bu zenginliklerin bir turistik ürün oluflturmas› ve sahip oldu¤umuz zenginli¤in sergilenmesi, ülkemizi turizm aç›s›ndan çekici hale getirdi¤i bir gerçektir. Ülke ekonomisi aç›s›ndan turizm gelirlerinin önemli bir yer tuttu¤u göz önüne al›n›rsa, bu eserlerin nas›l bir kaynak oluflturdu¤u da ortaya ç›kar. Bütün bunlar düflünüldü¤ünde zenginlik kaynaklar›m›z› korurken, hem kültürel miras›m›z›n süreklili¤ini sa¤lam›fl, hem de turizm yönüyle de¤erlendirerek ülkemize döviz kazand›rm›fl oluruz. Myra Tiyatrosu, Antalya DE⁄ERLEND‹RME ÇALIfiMALARI 1 2 3 4 - Sanat nedir? Sanat› s›n›fland›rarak örnekler veriniz? Resim, mimari ve heykel sanat›nda kullan›lan malzeme ve teknik özellikleri nelerdir? Sanat tarihinin hangi bilim dallar› ile nas›l bir iliflkisi vard›r? Sanat eserlerini korumak neden önemlidir? OKUMA METN‹ 13 DÜNYANIN YED‹ HAR‹KASI Merkezi Paris’te bulunan Birleflmifl Milletler E¤itim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), Portekiz’in baflkenti Lizbon’da yap›lan toplant›da dünyan›n yeni yedi harikas›n› afla¤›da belirtildi¤i gibi ilan etmifltir: 1. ÜRDÜN’DEK‹ PETRA ANT‹K KENT‹ MÖ 400-MS 106 y›llar›na ait kent, Semud Kavmi’ne aittir. Roma savaflç›lar›n›n iflgaline kadar varl›¤›n› sürdüren kent gülkurusu renkli kayalara oyulmufl, muhteflem yap›lar›yla dikkat çeker. 1 2 2. Ç‹N SEDD‹ MÖ 9 bin y›llar›na ait settin uzunlu¤u 10 bin km’den fazlad›r. Ming Hanedan› Döneminde set; tu¤la, toprak ve tafl dolu çuvallardan infla edilmifltir. Görkemli kuleleri, dik merdivenleri, dalga fleklindeki duvarlar› ile varl›¤›n› sürdürmektedir. 3. BREZ‹LYA’DAK‹ KURTARICI ‹SA HEYKEL‹ Yap›m› befl y›l süren heykel 38 m yüksekli¤indedir. Brezilyal› Heito da Silva Costa taraf›ndan tasarlanan heykel Frans›z heykelt›rafl Paul Londowski taraf›ndan yap›lm›flt›r. 3 4. PERU’DAK‹ MACHU PICCHU ANT‹K KENT‹ ‹nka ‹mparatoru Pachacutek taraf›ndan infla ettirilmifltir. And Da¤lar›nda “Eski Tepe” denilen yerde kurulan flehir, çiçek hastal›¤›n›n yay›lmas› ile terk edilmifltir. 4 5. MEKS‹KA’DAK‹ CHICHEN ITZA P‹RAM‹D‹ (MÖ 800) Maya Medeniyetine ait en büyük tap›nakt›r. Tap›nak dokuz katl› olup her bir yönde de 91 basamak› merdivenleri bulunmaktad›r. 5 6. ‹TALYA’DAK‹ ROMA COLOSSEUM’U (70-80 y›llar›) Yap›m›na ‹mparator Vestanianus Döneminde bafllanm›fl Titus Döneminde bitirilmifltir. Dört katl› yap›n›n 80 girifl kap›s› ve 55 bin seyirci kapasitesi vard›r. 6 7. H‹ND‹STAN’DAK‹ TAC MAHAL ANITI (1632-1653) Mo¤ol ‹mpratoru fiah Cihan’›n kar›s› Mümtaz Mahal an›s›na yapt›rd›¤› mezar an›tt›r. ‹nce mermer iflçili¤i, de¤erli tafllar›n da yer ald›¤› bir çok süslemesi ile dikkat çeken bir eserdir. 7 14 TAR‹HÎ ESERLER‹N KORUNMASININ ÖNEM‹ Anadolu uygarl›klar›n›n dünya tarihi içinde önemli bir yeri vard›r. Yurdumuz topraklar› tarih öncesi dönemlerde ve sonras›nda önemli olaylara, kültür hareketlerine sahne olmufltur. Bu devirlere ait tafl›n›r ve tafl›nmaz eserler ülkemizin zenginli¤i oldu¤u kadar, tüm insanl›¤a ait de¤er ve belgelerdir. Tarihîî eserler geçmiflin bilinmesinde bize yard›mc› olmalar›, ulusal kimliklerin ay›rt edici özelliklerini göstermeleri aç›s›ndan önemlidir. Ülkemizde bulunan ören yerleri dünyan›n en de¤erli kültür varl›klar› aras›nda yer al›rlar. Buralardan ve kaz›s› yap›lan alanlardan ç›kar›lan sanat eserleri müzelerde toplanarak, incelenir, sergilenir ve korunur. Yaz›l›kaya Aç›k Hava Tap›na¤›’n›n kabartmalar›ndan bir görünüm, Çorum Tarihîî eserler; tabii, tarihîî ve sosyal çevrenin parças› olduklar› için, bulunduklar› yerde korunmal› ve sergilenmelidirler. Koruman›n yap›labilmesi amac›yla yasalarda yap›lacak düzenlemelerle bu eserleri tahrip edenlere ve tarihîî eser kaçakç›l›¤› yapanlara verilecek cezalar›n cayd›r›c› olmas› sa¤lanmal›d›r. Tarihîî eserlerin sevdirilmesinin ve öneminin kavrat›lmas›n›n en iyi koruma tedbiri oldu¤u düflüncesi do¤rultusunda, e¤itim faaliyetlerine h›z verilmesi gerekmektedir. Teknolojinin ve flehirleflmenin çevreye verdi¤i olumsuz etkilerinin en aza indirilmesinin turizmden kazan›lacak dövizi art›raca¤› bilinmeli, sanat eserlerinin korunmas›n›n yaln›zca kurum ve kurulufllar›n de¤il, toplumun tamam›n›n görevi oldu¤u anlat›lmal›d›r. Erkan ÖLMEZ Sanat Tarihi Ö¤rt. 15 2.ÜN‹TE TAR‹H ÖNCES‹ ÇA⁄LARDA ANADOLU 1. 2. 3. 4. 5. PALEOL‹T‹K ÇA⁄ MEZOL‹T‹K ÇA⁄ NEOL‹T‹K ÇA⁄ KALKOL‹T‹K ÇA⁄ MADEN ÇA⁄I HAZIRLIK ÇALIfiMALARI 1. Bir Anadolu haritas› üzerinde tarih öncesi ça¤lara ait yerleflim merkezlerini gösteriniz. 2. Bulundu¤unuz yerde tarih öncesi ça¤lara ait yerleflim merkezi bulunup bulunmad›¤›n› araflt›r›n›z. 3. Anadolu tarih boyunca neden bir çok uygarl›¤›n kuruldu¤u bir bölge olmufltur? Bilim adamlar›, insanla ilgili ilk izlerin ortaya ç›k›fl›ndan, yaz›n›n bulunufluna kadar (yaklafl›k MÖ 3000) olan dönemi Tarih Öncesi Ça¤lar (prehistorik), yaz›n›n bulunuflundan sonraki dönemi Tarih Ça¤lar› (historik) olarak iki ana grupta toplar. Tarih öncesi ve tarih ça¤lar› tüm insanl›¤› etkileyen önemli olaylar, bulufllar, büyük göçler, sosyal ve siyasal de¤iflimler esas al›narak belirlenmifltir. Dünya üzerindeki bölgelerin özelli¤ine göre bu ça¤lar›n bafllang›c› ve kapsad›¤› zaman dilimi de¤iflebilir. TAR‹H ÖNCES‹ ÇA⁄LAR Paleolitik Ça¤ (Eski Tafl Ça¤›) Mezolitik Ça¤ (Orta Tafl Ça¤›) Neolitik Ça¤ (Cilal› tafl Ça¤›) Kalkolitik Ça¤ (Maden-Tafl Ça¤›) (MÖ 600000-10.000) (MÖ 10.000-8000) (MÖ 8000-5500) (MÖ 5500-3000) Maden Ça¤› ( MÖ 3000-1200) 1. PALEOL‹T‹K ÇA⁄ (ESK‹ TAfi ÇA⁄I MÖ 600.000 - 10.000) ‹lk uygarl›klar, insan›n yaflam›n› sürdürebilmesi için uygun koflullarda do¤al çevre arama çabas›yla ortaya ç›kar. ‹lk uygarl›k ça¤› insan›n yeryüzünde belirmesiyle bafllar, bu dönemde insanlar yaln›zca avlanarak ve bitkileri toplayarak yaflamlar›n› sürdürmüfllerdir. Buzul Dönemi olarak da adland›r›lan bu süreçte her biri onbinlerce y›l süren iklim de¤ifliklikleri insanlar›n yaflamlar›n› etkilemifltir. Bol yiyecek bulabildikleri ve av bak›m›ndan zengin olan bölgelere göç eden insanlar, a¤aç kovuklar›n› ve kaya s›¤›naklar›n› bar›nma yeri olarak kullanm›fllard›r. 16 Bu dönemin bafllar›nda insanlar badem biçimli avuç içine s›¤abilen tafllar, iki tarafl› baltalar, uzun yaprak biçimli kesiciler kullanm›fllard›r. Zamanla tafllar sivri küçük ve sivri parçalar halinde yontularak m›zrak ve ok uçlar›, kesici, delici , kaz›y›c› aletler yap›lm›flt›r. Paleolitik Ça¤›n sonralar›na do¤ru ma¤aralara s›¤›nan insanlar›n en önemli buluflu çakmak tafl›n›n birbirine sürtülmesiyle yak›lan atefltir. Bu dönemin buluntular› aras›nda küçük tafl aletler, tahtadan ya da kemikten yap›lm›fl tak›lar, idol ad› verilen heykelcikler (Resim 1) ve ma¤ara duvarlar›na yap›lan avla ilgili resimler vard›r. Bu resimlerde hayvan figürleri renk ve çizgi olarak ustaca ifllenirken insan figürleri flematik olarak yer alm›flt›r. Paleolitik Ça¤a ait bulunan ilk ma¤aralar ‹spanya’da Altamira (Resim 2), Fransa’da Lascaux (Resim 3), Avusturya ve ‹talya’dad›r. Daha sonraki araflt›rmalarda Afrika, Güney ve Do¤u Asya ile Güney Anadolu’da da bu ça¤a ait ma¤aralar›n bulundu¤u saptanm›flt›r. Resim 1: Willendorf Venüsü, Viyana Resim 2: Bizon resmi ayr›nt›, Altamira Ma¤aras›, ‹spanya Resim 3: Lascaux ma¤aras› duvar resimlerinden örnek, Fransa Paleolitik Ça¤da Anadolu Anadolu’nun çeflitli yörelerinde yap›lan kaz›lar sonucunda ele geçen buluntular, yurdumuzun uygarl›¤›n geliflti¤i ilk bölgelerden birisi oldu¤unu ortaya ç›karm›flt›r. Anadolu topraklar› zengin do¤al kaynaklara sahip olmas›, de¤iflik iklim özellikleri bulundurmas› ve co¤rafi konumu ile tarih boyunca de¤iflik insan topluluklar›n›n yaflama alan› olmufltur. ‹stanbul’da Yar›mburgaz, Ankara Dudumlu ve Çubuk Çay› Sekileri, Antalya’da Karain, Belbafl›, Beldibi, Öküzini Ma¤aralar›, Ad›yaman’da fiehramuz Tepesi, Gaziantep’de Dülük fiarkl› Ma¤aras› Anadolu’daki bafll›ca Paleolitik Ça¤a ait yerlerdir. 17 Karain Ma¤aras› (Resim 4): Antalya ilinin yaklafl›k 30 km. kuzeybat›s›nda Ya¤ca Köyü yak›nlar›ndad›r. Paleolitik Ça¤›n bafl›ndan Tunç Ça¤›na kadar sürekli bir yerleflim görülen ma¤ara karmafl›k geçitlerle birbirine ba¤lanan üç ana boflluktan oluflur.1946 y›l›nda bafllat›lan kaz› çal›flmalar› sonucunda, ma¤arada iki tarafl› tafl baltalar, kemiklerden yap›lm›fl kesici ve delici aletler, tak›lar, ok ve m›zrak uçlar› bulunmufltur. Kemikten yap›lan eflyalar›n baz›lar›n›n üzerinde flematik insan ve hayvan figürleri yer alm›flt›r. Karain Ma¤aras› yak›nlar›ndaki Öküzini Ma¤aras› buluntular› aras›nda yer alan çakmak tafl› küçük aletler bu dönemi oldukça güzel yans›t›r (Resim 5). Karain Ma¤aras› buluntular› Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Antalya Müzesi ve Karain Ma¤aras› yan›nda bulunan müzede sergilenmektedir. Resim 4: Karain Ma¤aras› girifli, Antalya Resim 5: Küçük tafl aletler, Öküzini Ma¤aras›, Antalya 2. MEZOL‹T‹K ÇA⁄ (ORTA TAfi ÇA⁄I MÖ 10.000 - 8000) Mezolitik Ça¤da ma¤aralarda yaflam devam etmekle birlikte, iklimin yumuflamas› sonucu a¤açl›k alanlar ve su kenarlar›ndaki düzlüklerde de yaflam görülür. Bu ça¤da ‹nsanlar avc›l›kta tamamen uzmanlaflm›fl, temel geçim kaynaklar›n› orman hayvanlar›, kufllar ve bal›klar teflkil etmifltir. Bu dönemin en özgün eser grubunu mikrolitler oluflturur. Bunlar yeni gereksinimleri karfl›lamak üzere çakmak tafl›ndan yap›lm›fl küçük aletlerdir. Genellikle üçgen, yamuk veya yar›m ay biçimindeki tafllar kemik ya da tahta saplara tak›larak kullan›lm›flt›r. Anadolu’da Orta Tafl Ça¤›n›n en iyi araflt›r›ld›¤› yerler Ankara Macunçay Sekileri, Gaziantep Dülük yak›nlar›ndaki fiarkl› Ma¤ara, Samsun Tekkeköy, Antalya Beldibi ve Belbafl› ile Isparta Balad›z Ma¤aralar›’d›r. Baflta Beldibi örne¤inde oldu¤u gibi (Resim 6) baz› kaya ve ma¤ara resimlerinin bu döneme ait oldu¤u bilinmektedir. Resim 6: Duvar resmi, Beldibi Ma¤aras›, Antalya 18 3. NEOL‹T‹K ÇA⁄ (C‹LALI TAfi ÇA⁄I MÖ 8000 - 5500) ‹lk köy topluluklar› MÖ 8000’li y›llarda ortaya ç›km›flt›r. Yerleflim için; verimli ovalar, su kenarlar› ve bitki örtüsünün zengin oldu¤u alanlar seçilmifl, bu¤day, arpa, mercimek gibi tah›llar yetifltirilerek üretici durumuna geçilmifltir. Tah›llardan un elde etmek için bazaltdan yap›lm›fl ö¤ütme tafllar›, yiyecekleri saklamak ve piflirmek için keramik ad› verilen kilden yap›lm›fl çanak- çömlekler kullan›lm›flt›r. Ayn› süreç içinde koyun keçi gibi hayvanlarda evcillefltirilmifltir. Kal›c› yerleflmeler kurmaya bafllayan insanlar, dayan›kl› konutlar yaparak mimarinin ilk örneklerini vermifllerdir. Yerleflik hayatta ilk olarak köyler kurulmufl, köyler geliflerek kentler ortaya ç›km›flt›r. Neolitik Ça¤a ait arkeolojik bilgileri höyüklerden elde ederiz. Höyük ayn› yerde bulunan yerleflmelerin deprem, yang›n, sel, y›pranma vb. nedenlerle y›k›lmas› ve yerine yenilerinin yap›lmas› sonucunda topra¤›n katmanlar halinde yükselerek oluflturdu¤u yapay tepelerdir. Bir tepenin höyük oldu¤u, yamaçlar›ndaki çanak çömlek k›r›klar›ndan anlafl›labilir. Neolitik Ça¤da takasa dayal› ticaretin geliflti¤i görülür. En önemli ticarî eflya, koyu renkli bir cam görünümünde olan obsidiyendir. Dokuma parçalar›, bezemeli çömlekler, boncuklar, süs eflyalar› ticaret mallar aras›ndad›r. Anadolu’daki bafll›ca Neolitik Ça¤a ait yerleflim merkezleri; Çayönü (Diyarbak›r), Hac›lar (Burdur), Çatalhöyük (Konya), Canhasan (Karaman), Gözlükule (Tarsus) ve Yümüktepe (Mersin)’dir. Çayönü: Diyarbak›r’a ba¤l› Ergani ilçesinde bulunan höyük, günümüze kadar iyi durumda gelebilmifl önemli bir neolitik yerleflimdir. Çayönü evleri tafl temelli, kerpiç duvarl› ve dikdörtgen planl› olarak yap›lm›flt›r. Bir köyün yerleflme düzeninde; kutsal yap›lar, konutlar ve aletlerin yap›ld›¤› atölyeler birbirlerinden ayr› alanlara yap›lm›flt›r. Çayönü buluntular› aras›nda çok say›da yüzeyleri parlat›lm›fl tafl, kemik ve boncuk tak›larla, çakmak tafl› ve obsidiyenden yap›lm›fl delici , kaz›y›c› küçük keskiler, ö¤ütme tafllar› vard›r. Höyükte neolitik ça¤a ait dö¤me tekni¤i ile bak›rdan yap›lm›fl i¤neler, kürecikler, boncuklar, kilden yap›lm›fl kad›n heykelcikleri de bulunmufltur. Çatalhöyük: Konya’n›n Çumra ilçesi yak›nlar›nda bulunan höyük, çatal biçiminde iki tepe olufltu¤u için bu isim verilmifltir. Höyükteki en önemli buluntu, evlerdir (Resim 7). Ortalama 5 x 6 metre boyutlar›ndaki odalar, birbirine bitiflik olarak yap›lm›fl, çat›lar› ahflap ve toprak ile örtülmüfltür. Bu evlere tavanda yer alan bir giriflten merdivenle inilip ç›k›lmakta, duvarlar›n üst k›s›mlar›nda pencereler bulunmaktad›r. Yap›lar›n içinde kerpiçten sekiler, ocaklar, kubbeli f›r›nlar, küçük nifller (duvara aç›lan oyuk) ve kilerler yer alm›flt›. Çatalhöyük yap›lar› aras›nda iç süslemeleriyle di¤erlerinden farkl› olan baz› mekânlarda bulunmaktad›r. Kutsal odalar oldu¤u san›lan bu mekânlar›n birinde yer alan duvar resminde stilize akbaba figürlerinin bafls›z insan figürlerine sald›r›s› tasvir edilmifl bir baflka duvar resminde ise Hasan Da¤› ile eteklerinde bulunan köy, flematik olarak verilmifltir (Resim 8). Resim 7: Ev kal›nt›s›, Çatalhöyük Resim 8: Hasan Da¤› ve flematik köy duvar resmi, Çatalhöyük 19 Hem tap›nma odalar›n›n hemde evlerin duvarlar› insan, leopar ve büyük bo¤a bafl› kabartmalar› ile süslenmifltir. Ölü kültü (tap›nma) ile ilgili olarak evlerin ve tap›nma odalar›n›n tabanlar›nda ise içinde zengin gömü eflyalar›n›n yer ald›¤› çok say›da mezar bulunmufltur. Çatalhöyükte önemli buluntular›n bafl›nda, kilden yap›lm›fl bereketi sembolize eden fliflman kad›n heykelleri gelir (Resim 9). Buluntular aras›nda kemik ve tahta saplara obsidiyen veya boynuz tak›larak yap›lm›fl tar›m aletleri, opsidiyen aynalar (Resim 10), dokumac›l›kta kullan›lan taraklar, tezgah a¤›rl›klar›, basit biçimli bezemesiz çömlek parçalar› da yer almaktad›r. Bunlardan baflka çeflitli tafllardan yap›lm›fl tak›lar ve süs eflyalar›da bulunmufltur (Resim 11). Resim 9: Kad›n heykelci¤i, Çatalhöyük Resim 10: Obsidien ayna, Çatalhöyük Resim 11: Tafl boncuklu tak›lar, Çatalhöyük Bu eserlerin ço¤u bugün Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde bulunmaktad›r. 4. KALKOL‹T‹K ÇA⁄ (TAfi-BAKIR ÇA⁄I MÖ 5500 - 3000) Neolitik Ça¤da yerleflik hayata geçilmesi ile avc›l›k önemini yitirmifl, üretici durumuna gelen insanlar›n yaflamlar› ve sanatlar› da buna ba¤l› olarak de¤iflmifltir. Kalkolitik Ça¤da tah›l›n ve bak›r›n al›m sat›m› ile ticaretin geliflmesi, bu ürünlerin üretimlerinide artt›rm›flt›r. Böylece zenginleflerek geliflen köy topluluklar›, giderek kent topluluklar›n› oluflturmufltur. Bu yerleflimlerinin çevresinin surlarla koruma alt›na al›nd›¤› görülür. Tar›ma ve üretime dayal› yaflam biçimi çanak çömlek yap›m›n›n geliflmesine yol açm›fl, genellikle üzeri geometrik bezemeli kaplar yayg›n olarak kullan›lm›flt›r. Bereketi sembolize eden kad›n figürleri ve idoller, damga mühürler bu dönemin buluntular› aras›ndad›r. 20 Kalkolitik Ça¤a ait Anadolu’daki bafll›ca yerleflimler; Hac›lar (Burdur), Canhasan (Karaman), Beycesultan (Denizli), Semahöyük (Antalya-Elmal›), Fikirtepe (‹stanbul), Kuruçay (Göller Bölgesi), Gözlükule (Tarsus), Yümüktepe (Mersin)’dir. Hac›lar (Erken Kalkolitik Dönem): Burdur’un merkez ilçesindedir. Höyükte saptanan dokuz kültür kat›n›n yedi kat› Neolitik, iki kat› ise Kalkalotik Ça¤a aittir. Yerleflim alan› kal›n kerpiçten bir sur içine al›nm›flt›r. Genifl bir avluyu çevreleyen büyük odal› evlerin baz›lar› sur duvarlar›na bitiflik olarak yap›lm›flt›r, bu özelli¤i ile Çatalhöyük evlerinden farkl›l›k gösterir. Dikdörtgen planl› olan evlerde temeller taflt›r ve beyaz s›val› olan kerpiç duvarlarda k›rm›z› boyayla yap›lm›fl geometrik motiflere rastlanm›flt›r. Hac›lar yerlefliminin zengin buluntular› aras›nda krem rengi üstüne k›rm›z› kil boya ile yap›lan geometrik bezemeli oval ve köfleli çanak çömlekler de bulunmaktad›r (Resim 12). Bunlardan baflka; kilden yap›lm›fl damga mühürler ve bereketi sembolize eden çekik gözlü ana tanr›ça heykelcikleri (Resim 13) ile silahlar da yer almaktad›r. Resim 12: Boya bezekli kaplar, Hac›lar Resim 13: Ana Tanr›ça heykelci¤i, Hac›lar Canhasan (Orta Kalkolitik Dönem): Karaman ili s›n›rlar› içinde Neolitik Ça¤a kadar inen kültür katlar›n› bulunduran höyük, ‹ç Anadolu’yu Çukurova’ya ba¤layan yol üzerinde olmas› nedeniyle önemli bir konuma sahiptir. Kalkolitik Ça¤a ait kültür katmanlar›nda kent olgusunun geliflti¤i, kentin surlarla çevrili olmas›ndan anlafl›lmaktad›r. Evlerde; üstte yaflam alan›, altta depo bölümü olmak üzere iki katl› planlar görülür. Höyük buluntular› aras›nda; geometrik motiflerle süslü sar› astarl› k›rm›z› boyal› kaplar (Resim 14), stilize edilmifl insan ve hayvan heykelcikleri ile bak›r bilezikler vard›r. Beycesultan (Geç Kalkolitik Dönem): Denizli’ye ba¤l› Çivril ilçesi yak›nlar›ndad›r. Höyük yerlefliminde mimari aç›dan en önemli buluntu megaron planl› evlerdir. Bunlar, ön taraf›nda k›sa bir sundurma ile girilen küçük bir girifl ile arka tarafta yer alan büyük bir odadan ibaret dikdörtgen ev tipidir. Beycesultan’da bulunan tafllaflm›fl bu¤day, mercimek fosilleri, keçi, koyun gibi hayvan kemikleri burada tar›m ve hayvanc›l›¤›n yayg›n olarak yap›ld›¤›n› gösterir. 21 Resim 14: Boya bezekli kap, Can Hasan Resim 15: Hayvan figürlü keramik kap, Beycesultan Yüzük, kama ve i¤ne gibi eflyalar, maden iflçili¤inin bir aflama içinde oldu¤unu kan›tlar. Ana tanr›çay› sembolize eden heykelcikler, hayvan biçimli keramik kaplar (Resim 15) di¤er buluntular aras›ndad›r. 5. MADEN ÇA⁄I (MÖ 3000 - 1200) Kalkolitik Ça¤dan Maden Ça¤›na geçifl kesintisizdir. Bu ça¤, kalay ve bak›r›n kar›fl›m›ndan elde edilen tunçun kullan›lmas› ile bafllar. Anadolu’da Neolitik Ça¤dan bafllayarak bak›r, gümüfl gibi yumuflak madenlerin ancak s›n›rl› alanlarda (süs eflyalar›, tak›lar vb.) kullan›ld›¤› görülmüfltür. Sert bir alafl›m olan tunçun; silahlar›n, bir tak›m kutsal sembollerin (kurs - Resim 16), heykellerin ve mühürlerin yap›m›na elveriflli bir metal oluflu nedeniyle kullan›m alan›da genifllemifltir. Maden iflleme sanat› özellikle ticareti de gelifltirmifl, kent niteli¤indeki yerleflmelerin büyümesi ile Anadolu’da ilk kent devletleri ve siyasi örgütlenme bafllam›flt›r. Kent yöneticilerine ait saraylarda ve halka ait evlerde megaron plan›n uyguland›¤› görülür. Kuyu ve oda mezarlar, çömlekler, tafl sandukalar gibi ölü gömme geleneklerinin ço¤u zaman bir arada görülmesi ve idol ad› verilen sembolik heykelciklerin çeflitlili¤i bu ça¤da Anadolu’da inanç ve kültür aç›s›ndan farkl› topluluklar›n yaflam›fl oldu¤unu göstermektedir. Alt›n ve gümüflün özellikle süs eflyalar›nda yayg›n olarak kullan›ld›¤› görülür. Bu dönemin önemli bir eser grubunu da parlak yüzeyli keramikler oluflturur. Çömlekçi çark›n›n yayg›nlaflmas› ile madeni kaplar› taklit eden “gaga a¤›zl›” testi ve maflrapalar, çift kulplu uzun silindirik gövdeli kupalar, hayvan biçiminde (Resim 17) kaplar, üzerinde ince oluk fleklinde yivle bezenmifl olanlar, bu kültürün gelifltirdi¤i kap biçimleri aras›ndad›r. Resim 16: Tunç sembol, Alacahöyük 22 Tunç Ça¤›n›n sonlar›nda Güney Mezopotamya’da yaflayan Asurlularla Anadolu kent devletleri aras›nda ticaret yap›lm›flt›r. Al›flverifllerde kullan›lan çivi yaz›l› kil tabletlerle Anadolu yaz›l› tarih dönemine geçmifltir (MÖ 2000). Bu ça¤›n önemli yerleflim yerleri Orta Anadolu’da yo¤unlafl›r. Bunlar Alacahöyük(Çorum), Aliflar (Yozgat), Kültepe (Kayseri), Karahöyük (Konya), Bo¤azköy (Çorum), Ahlatl›bel, Gordion (Ankara) ve Truva (Çanakkale)’d›r. Resim 17: Keramik bo¤a figürinleri, Alacahöyük Alacahöyük: Çorum ili Alaca ilçesi yak›nlar›ndad›r. Alacahöyük kaz›lar› Ulu Önder Atatürk’ün iste¤i üzerine 1935 y›l›nda Türk Tarih Kurumu taraf›ndan bafllat›lm›flt›r. Bulunan eserlerin ço¤unlu¤u Ankara Anadolu Medeniyetleri ve Alacahöyük Müzesi’nde sergilenmektedir. Resim 18: Alt›n ikiz idol, Alacahöyük Resim 19: Alt›n kaplar, (kral mezarlar›), Alacahöyük Eski Tunç Ça¤›na ait en önemli buluntu kral mezarlar›d›r. Toprak içine aç›lm›fl dikdörtgen odalar›n üstü ahflap hat›llarla kapat›lm›fl ve toprak serilerek bir ölü evi oluflturulmufltur. Bu mezarlar›n içine b›rak›lan arma¤anlar aras›nda tunçdan yap›lm›fl üzeri alt›n veya gümüflle kapl› heykelcikler kutsal amaçl› alt›n idoller (Resim 18), günefl ›fl›nlar›n› sembolize eden kurslar, sistrum denilen müzik aletleri yer almaktad›r. Bunlardan baflka alt›n kaplar (Resim 19), saç ve kemer tokalar› (Resim 20), taçlar, bo¤a ve geyik heykelleri ile törensel semboller (Resim 21) bulunmaktad›r. Bütün bu eserler bölgenin madenleri kullanmada eriflti¤i üstün düzeyi gösterir. 23 Resim 20: Alt›n saç tokas›, alt›n taç ve tak›lar, Alacahöyük Resim 21: Törensel tunç sembol, Alacahöyük Truva: Çanakkale ili s›n›rlar› içinde Hisarl›ktepe’de ve Çanakkale Bo¤az›’na (Dardanos) hakim bir bölgede kurulmufltur. Höyükte dokuz kültür kat› saptanm›flt›r (Resim 22). ‹lk yedi kültür kat› Tunç Ça¤›n› di¤erleri ise Helenistik ve Roma devirlerini kapsamaktad›r. Resim 22: Truva genel görünüm, Çanakkale MÖ 3000 - 2500 y›llar› aras›na tarihlenen birinci kültür kat›nda kentin etraf›, dört büyük kap›s› bulunan kal›n surlarla çevrilmifltir. Diktörtgen bir oda fleklindeki (megaron) evlerin temelleri, verev olarak dizilmifl tafllarla örülmüfl, üst duvarlarda ise kerpiç kullan›lm›flt›r. Megaron plan daha sonralar› Yunan tap›naklar›nda da tekrarlanm›flt›r. Mezar alanlar›nda ise üzerinde insan kabartmalar› (rölyef) olan tafllar bulunmufltur. Truva’daki ilk keramik örnekleri elde biçimlendirilmifl, genellikle koyu bir rengin kullan›ld›¤› (gri, zeytin yeflili, siyah) çizgi bezemeli kaplard›r. Bunlar›n üç ayakl›, çift kulplu, insan yüzlü ve matara gibi de¤iflik formlarda üretilmifl olanlar› da bulunmufltur (Resim 23). Sonraki dönemlere ait düzgün yüzeyli keramiklerin çömlekçi çark›nda yap›lm›fl olduklar› bilinmektedir. 24 ‹lk dönemlerde günlük eflyalar ve tak›lar; bak›r, tunç gibi madenlerden yap›lm›flt›r. Sonraki dönemlerde ise özellikle tak›larda, süs eflyalar›nda alt›n ve gümüfl gibi madenler, akik, lapis gibi de¤erli tafllarla birlikte kullan›lm›flt›r (Resim 24). Resim 23 : Keramikler, Truva Resim 24: Alt›n tak›lar, Truva Kültepe: Kayseri ili s›n›rlar› içinde yer alan höyük, hem kalkolitik hem de maden ça¤lar›na ait önemli yerleflmelerden biridir. Mezopotamya ile Anadolu aras›ndaki geliflmifl ticaret iliflkisi “karum” ad› verilen Asurlu tüccarlar›n kurdu¤u pazar alanlar›ndan anlafl›lmaktad›r. Kültepe’de kurulan Kanefl karumu en tan›nm›fl›d›r. Burada yap›lan kaz›larda önemli buluntu çivi yaz›s›yla yaz›lm›fl kil tabletlerdir (Resim 25). Bunlar Anadolu’nun o ça¤daki toplumsal ve ekonomik yaflam›n› ayd›nlatan önemli tarihî belgelerdir ve yaz›n›n kullan›m› ile Anadolu’da tarih ça¤lar› bafllam›flt›r. Bu dönemin buluntular› aras›nda; pitos denilen küp mezarlar ve bu mezarlarda heykelcikler, idoller çok renkli bezemeli keramikler, törensel içki kaplar› (Resim 26), yer almaktad›r. Yap›lan kaz›larda temelleri tafl, duvarlar› kerpiç olan çok odal› büyük evler ve depolar ortaya ç›kar›lm›flt›r. Resim 25: Çivi yaz›l› kil tablet, Kültepe Resim 26: Törensel içki kaplar›, Kültepe DE⁄ERLEND‹RME ÇALIfiMALARI 1. Paleolitik Ça¤da ateflin bulunmas› insan yaflam›n› nas›l de¤ifltirmifltir? 2. Çatalhöyük’te yap›lan kaz›larda ele geçen buluntulara göre, insanlar›n yaflam biçimi nas›ld›r? 3. Kalkolitik Ça¤da ticaretin geliflmesinin sebebleri nelerdir? 4. Maden Ça¤›nda Anadolu’da inanç ve kültür aç›s›ndan farkl› toplumlar›n yaflad›klar›n› gösteren belgeler nelerdir? 25 3.ÜN‹TE ‹LK ÇA⁄DA ANADOLU 1. 2. 3. 4. H‹T‹T SANATI FR‹GYA SANATI L‹DYA SANATI URARTU SANATI HAZIRLIK ÇALIfiMALARI 1. Bulundu¤unuz bölgede ‹lk Ça¤a ait bir yerleflim alan› bulunup bulunmad›¤›n› araflt›rarak toplad›¤›n›z bilgileri s›n›fta de¤erlendiriniz . 2. Atatürk’ün arkeolojiye verdi¤i önem ve Atatürk taraf›ndan bafllat›lan arkeolojik çal›flmalar› araflt›r›n›z. 1. H‹T‹T SANATI MÖ 2000 y›l›nda Kafkaslar üzerinden gelerek Orta Anadolu’ya yerleflen Hititler, k›sa sürede Anadolu’da yaflayan Hattilerle kaynaflarak büyük bir uygarl›k kurmufllard›r. Devletin baflkenti Çorum yak›nlar›nda, bugünkü Bo¤azköy olan Hattuflafl’t›r (Resim 27). Önemli yerleflim merkezleri Aliflar (Yozgat), Alacahöyük ve Eskiyapar (Çorum), Kültepe (Kayseri), ‹nand›k Höyü¤ü (Çank›r›), Maflat Höyük (Tokat) say›labilir. Baflta Bo¤azköy olmak üzere, di¤er yerleflim merkezlerinde yap›lan kaz›larda çok say›da kil tablet ele geçirilmifltir. Bu tabletlerin okunmas› ile Hititlerin tarihi, din ve hukuk gibi konular› ayd›nl›¤a kavuflmufltur. Kaz›lar sonucunda bulunan çok say›da tap›nak kal›nt›s›, tanr› kabartma ve heykelleri sanat›n dinsel bir nitelik tafl›d›¤›n› göstermektedir. Bu da M›s›r ve Mezopotamya’dan etkilendiklerini gösterir. Resim 27: Bo¤azköy (Hattuflafl) Genel Görünüm Resim 28: Potern, Bo¤azköy 26 Hitit Devleti’nin MÖ 700’lerde y›k›lmas›ndan sonra küçük flehir devletleri halinde Anadolu’nun güney do¤usunda Aslantepe (Malatya), Zincirli (Marafl), Sakçagözü (Gazi Antep), Kargam›fl, ‹vriz (Konya) gibi bölgelerde bir süre daha varl›k göstermifllerdir (Geç Hitit Dönemi). a. Mimari Hitit ‹mparatorlu¤u kurulduktan sonra, mimarl›k an›tsal bir nitelik kazanm›flt›r. Engebeli ve yüksek bir alana kurulan baflkent Bo¤azköy’de (Hattuflafl) yer alan çok say›da tap›nak, saray ve bütün kenti çeviren tafl surlar, an›tsal mimarinin en güzel örnekleridir. Bo¤azköy surlar› kal›n ve yüksek olarak yap›lm›fl, iç ve d›fl duvarlar› kulelerle desteklenmifl, merdivenler ve potern ad› verilen (Resim 28) yer alt› tünelleri ile savunma kolaylaflt›r›lm›flt›r. Kente giriflleri sa¤layan kap›lar›n savunma sistemi içinde önemli bir rolü vard›r. Kap›lar iki yan›nda yer alan kabartmalar›na göre; Aslanl› Kap› (Resim 29), Sfenksli Kap›, Kral Kap› ve Yer Kap› olarak adland›r›lm›flt›r. Kentin iç alan› bir sur duvar› ile ikiye bölünmüfl, do¤uda dik kayal›klar üzerinde yer alan Büyükkale’de, Hitit krallar›na ait çok say›da resmi, dini ve özel yaflam alanlar› saptanm›flt›r (Plan 1). Kral Saraylar›, kademeli olarak yükselen avlular›n çevresine yap›lm›fl ikifler katl› bölümlerden meydana gelmifltir. Bunlar; taht odalar›, krala ait özel bölümler, yönetim ve arfliv binalar›d›r. Resim 29: Aslanl› Kap›, Bo¤azköy Plan 1: Büyükkale yukar› kent, Bo¤azköy Hitit mimarisinde tap›naklar önemli bir yer tutar. Tap›naklar, üç yan›nda yönetim ve arfliv bölümlerinin bulundu¤u üzeri aç›k diktörgen alanlar›n (avlu) ortas›nda yer alm›flt›r. ‹çinde tanr› heykellerinin ve kutsal eflyalar›n bulundu¤u, kral›n dini törenlere haz›rland›¤› bölümler olan bu tap›naklar›n an›tsal girifli bulunmaktad›r. Hitit mimarl›¤›n›n en belirgin özelli¤i planlar›n hiç bir geometrik düzene uymay›fl›d›r. Saray ve tap›naklarda gereksinim oldukça yeni bölümlerin eklenmesi ile düzensiz yap› gruplar› ortaya ç›km›flt›r. Hititlere ait aç›khava tap›naklar› da vard›r. Yaz›l›kaya Aç›khava Tap›na¤›(Resim 30) , Bo¤azköy’e 2 km uzakl›ktaki kayal›klar›n aras›nda yer al›r. Kayalar›n do¤al durumlar›na uygun olarak düzenlenmifl büyük ve küçük oda denilen iki mekandan oluflmaktad›r. Hitit mimarisinde tap›naklar›n, saraylar›n ve evlerin temellerinde iri tafllar, ahflap destekli duvarlarda kerpiç tu¤lalar, çat›larda ise ahflap malzeme kullan›lm›flt›r. 27 Resim 30: Yaz›l›kaya Aç›k Hava Tap›na¤›, Bo¤azköy b. Heykel ve Kabartma Anadolu’da an›tsal heykel sanat› Hititlerle bafllar. Sur kap›lar› üzerinde yer alan; aslan, kral, sfenks kabartmalar› kap› ayaklar›n› oluflturan büyük tafl bloklara, kabartmalar fleklinde yap›lm›flt›r. Alacahöyük’te bulunan tap›na¤›n kap›s›nda yer alan insan bafll› aslan gövdeli (sfenks) iri figürler, yüksek kabartma tekni¤inde yap›lm›fl, yeleleri ve tüyleri ayr›nt›l› olarak ifllenmifltir (Resim 31). Bu sfenksli kap›n›n iki yan›nda duvarlar›n alt bölümlerinde yer alan tafl bloklar›n ( orthostat ) d›fl yüzeylerinde ise kabartmalar (rölyef) yer alm›flt›r. Bu kabartmalarda dini törenler, flenlikler, kral›n günlük yaflam›ndan sahneler ifllenmifltir. Orthostatlardan baz›lar› bugün Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenmektedir. Yaz›l›kaya aç›khava tap›na¤›nda ise do¤al kayal›¤›n yan yüzeyleri düzlenerek buraya kabartma tanr› figürleri s›ralanm›flt›r. ‹nsan biçiminde düflünülen tanr›lar›n giysileri, vücut adaleleri ve yüz çizgileri ayr›nt›l› olarak ifllenmifltir (Resim 32). Resim 31: Sfenksli kap›, Alacahöyük Resim 32: Tanr› kabartmalar›, Yaz›l›kaya Hititlere ait Anadolu’nun çeflitli yerlerinde genellikle ›rmak kenarlar›nda ya da yüksek kayal›k alanlarda yer alan kaya kabartmalar›nda kral ve kraliçeyi tanr›larla birlikte gösteren sahneler görülmektedir. Bu kabartmalar kral›n tanr›lara duydu¤u sayg›n›n ifadesi olmakla birlikte merkezi devlet gücünün de simgesiydi. 28 Hitit kabartma sanat› örnekleri, küçük sanat eserleri aras›nda yer alan mühürlerde de görülür. Silindir veya dü¤me biçiminde yap›lan mühürlerin üzerinde insan ve hayvan figürleri ayr›nt›l› olarak ifllenmifltir. Hitit keramikleri (çanak, çömlekleri) genellikle k›rm›z› renkli, düzgün yüzeyli (açk›l›) ve bezemesiz kaplard›r (Resim 33). Al›fl›lm›fl biçimlerin yan›s›ra, plastik etki b›rakan çift bafll› ördek, antilop, bo¤a, kufl gibi hayvan biçimli kaplar da üretmifllerdir (Resim 34). Ryton (riton ) ad› verilen bu eserler dini törenler s›ras›nda ‹çki kab› olarak kullan›lan kutsal eflyalard›. Resim 33: Keramik kap, Bo¤azköy Resim 34: Çift bafll› ördek heykelci¤i, Bo¤azköy Geç Hitit Dönemine ait bafll›ca merkezler; Kargam›fl, Malatya, Kahramanmarafl ve Konya çevresinde yer almaktad›r. Heykel sanat›nda; kap› aslanlar› ve orthostatlar› süsleyen kabartma gelene¤i sürdürülmüfltür. Zaman zaman farkl› kültürlerden (Suriye, Kuzey Mezopotamya) etkilenen bu sanat›n en güzel örneklerinden biri, Kargam›fl’da bulunmufl savafl arabas›n› betimleyen kabartmad›r. Bu kabartman›n üstünde yer ald›¤› orthostat, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmektedir (Resim 35). Konya ‹vrizde bulunan bir kaya kabartmas›ndaki bereket tanr›s›, bir elinde üzüm salk›m› di¤erinde ise baflak tutarken betimlenmifltir (Resim 36). Resim 35: Savafl arabas› betimlemesi, Orthostat, Kargam›fl Resim 36: Kaya kabartmas›, ‹vriz 29 2. FR‹GYA SANATI (MÖ 750 - 300) Ege göçleri s›ras›nda Trakya üzerinden Anadolu’ya gelen Friglerin kültür izlerine MÖ 8 yy. dan bafllayarak Orta ve Bat› Anadolu’da rastlan›r. En parlak dönemini Kral Midas zaman›nda yaflam›fl olan Friglerin baflkenti, Ankara-Polatl› yak›nlar›ndaki Gordion’dur (Yass›höyük). Ankyra (Ankara), Pazarl› Höyü¤ü (Çorum), Pessinus (Eskiflehir-Ball›hisar), Sivrihisar gibi önemli yerleflim merkezlerinden baflka, eski Hitit yerleflimleri olan Gavurkale, Bo¤azköy, Alacahöyük (Çorum), Aliflar (Yozgat) ve Kültepe’de de (Kayseri) bu uygarl›¤›n izleri görülür. Helen ve Geç Hitit etkileri alt›nda kalmakla birlikte özgün bir Anadolu kültürü oluflturan Friglerin, siyasi varl›klar›na MÖ 6. yy.da Persler taraf›ndan son verilmifltir. a. Mimari Baflta Gordion olmak üzere Alacahöyük, Kültüpe, Pazarl› gibi merkezlerde yap›lan kaz›larda, bu kentlerin tafl temeller üzerinde kerpiç duvarl› surlarla çevrelendi¤i ortaya ç›kar›lm›flt›r. An›tsal kale kap›lar›n›n bulundu¤u surlar›n içinde; saray yap›lar›, yönetim binalar› ve evler yer alm›flt›r. Bütün yap›larda megaron plan esas al›nm›flt›r. Maden ça¤›nda tek oda olarak yap›lan evler Frigler döneminde, birden fazla megaronun yan yana dizilmesi ile bitiflik düzenli bir plan göstermifltir. Bu yerleflme düzeni Ege - Yunan kentlerinden etkilenildi¤ini göstermektedir. Megaronlar›n tabanlar› mozaiklerle (renkli küçük tafllar›n geometrik bir desen oluflturacak biçimde yan yana dizilmesinden oluflan) kaplanm›fl, üst örtüde ise ahflap kullan›lm›flt›r. Frig mimarl›¤›nda mezar yap›m› önem kazanm›flt›r. Tümülüsler soylular ve yöneticiler için yap›lm›fl mezar an›tlar›d›r. Topra¤a kaz›lm›fl ahflap mezar odas›n›n içine ölü ve gömü arma¤anlar› konduktan sonra çat› ile kapat›larak, üstüne toprak y›¤›l›yordu. Gordion’da bulunan ve yüksekli¤i 53 metreyi bulan büyük tümülüsün (Resim 37) kral Midas’a ait oldu¤u san›lmaktad›r (Resim 38). Resim 37: Büyük Tümülüs, Gordion (Polatl›) Resim 38: Rekonstrüksiyon, Kral Midas’›n Tümülüsü, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara Mezar odas›nda, gümüfl ve tunç kaplar (Resim 39), geometrik motiflerle süslü ahflap masa ve sehpalar (Resim 40) gibi gömü eflyalar› bulunmufltur. Frig tümülüslerine en çok Gordion, Afyon Eskiflehir çevresi, Ankara’da Befltepe, Tokat Zile yak›nlar›ndaki Maflat Höyük, Samsun Akalan ve Yozgat’›n güney do¤usundaki Kerkenez Da¤›’nda rastlanmaktad›r. Tümülüslerden baflka do¤al kaya yüzeylerinin oyulmas› ile oluflturulan odalardan meydana gelen kaya mezarlar› da vard›r. Bu mezar odalar›, bazen bir kifli bazen de bir aile için yap›lm›fllard›r. Frig kaya an›tlar› ve tap›nma yerleri Kybele tap›naklar›n› temsil etmek üzere yap›lm›fllard›r. Genellikle da¤larda veya su kaynaklar›n›n bulundu¤u yerlerdeki kaya yüzeyleri, geometrik veya hayvan figürleri ile süslenerek üçgen biçimli bir çat› ile flekillendirilmifltir. Kaya cephesine oyulan bir niflin içine genellikle tanr›çan›n heykeli yerlefltiriliyordu. 30 Resim 39: Tunç kap, Gordion, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara Resim 40: Ahflap masa - Gordion, Büyük Tümülüs Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara Bu, Anadolu’da yerleflmifl olan ana tanr›ça, Kybele (Kibele) inanc›n› yans›t›r. Afyon ve Eskiflehir aras›ndaki alanda çok say›da örnekleri bulunan bu tap›nma kayalar›n›n en ünlüsü, Midas An›t› (Resim 41) olarak bilinendir. Resim 41: Midas an›t›, Afyonkarahisar Resim 42: Kybele heykeli, Bo¤azköy b. Heykel ve Kabartma Frig heykel sanat›ndan günümüze kadar fazla örnek kalmasa da elde edilen eserlerde Yunan, Asur ve Geç Hitit dönemi etkileri görülür. Kireç tafl›, fildifli , a¤aç gibi malzemeler kullan›lan heykellerin en güzel örnekleri; topra¤›n, bereketin ve kentlerin tek hakimi olarak kabul edilen ana tanr›ça Kybele (Kibele) ad›na yap›lanlard›r. Bo¤azköy’de bulunmufl bafl›nda yüksek bir bafll›k tafl›yan tanr›ça Kybele (Resim 42) uzun pilili bir etek giymifl, elinde bereket sembolü olan bir nar tutmaktad›r. ‹ki yan›nda yer alan çocuklardan birinin elinde lir di¤erinde ise flüt bulunmaktad›r. Yunan etkisi tafl›yan heykel bugün Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ndedir. 31 Kabartma sanat› örneklerinde ise; ahflap, tafl ve piflmifl toprak gibi malzemeler kullan›lm›flt›r. Tafl kabartma örnekleri orthostatlarda kaya mezar ve an›tlar›n›n cephelerinde yer alm›flt›r. Bu kabartmalarda; at, bo¤a, sfenks gibi figürlerin iflleniflinde Asur ve Geç Hitit etkileri görülür. En güzel örnekleri Ankara çevresinde bulunmufl olan orthostatlard›r (Resim 43). Evlerin d›fl yüzeylerini süslemek için kullan›lan toprak levhalarda yer alan kabartma sanat›, ayn› zamanda ahflap mobilyalarda, kap› ve pencere çerçevelerinde de uygulanm›flt›r. Resim 43: Aslan kabartmas›, orthostat, Ankara Medeniyetleri Müzesi c. Küçük Sanat Eserleri Frig keramikleri, tek ve çok renkli olmak üzere iki gruba ayr›l›r. Koyu gri ya da siyah astarl›, parlak perdahl› tek renkli keramikler, metal kaplar örnek al›narak yap›lm›flt›r. Çok renkli keramiklerde ise motifler genellikle; k›rm›z›, kahverengi ve aç›k renk astar üzerine çeflitli biçimlerde uygulanm›flt›r. Geometrik bezekler aras›nda, dikdörtgen, üçgen, tek merkezli daireler, satranç tahtas› motifleri kullan›lm›flt›r. Bunlar›n yan›s›ra panolara bölünmüfl ve içlerinin hayvan figürleri ile doldurulmufl olanlar› da vard›r. Friglere özgü yandan emzikli ve süzgeçli yüksek kulplu kaplar (Resim 44) ve hayvan biçimli törensel kaplar (Resim 45) keramik sanat› örneklerindendir. Tümülüslerde yap›lan kaz›larda bu tür buluntulara çok say›da rastlanm›flt›r. Resim 44: Emzikli kap, Gordion Resim 45: Törensel kap, Gordion 32 Frig maden ifllemecili¤i oldukça geliflmifltir. Alt›n, gümüfl ve tunç en çok kullan›lan madenlerdir. Üç ayakl› kazanlar, yonca a¤›zl› gü¤ümler, kepçeler ve tabaklar bafll›ca maden eserlerdir (Resim 46). Frigler, tunç kazanlar›n tutma yerlerinde Urartulardan farkl› olarak, insan bafl› formlar› kullanm›fllard›r. Karakteristik maden ürünü ise; alt›n, gümüfl veya tunçtan yap›lm›fl olan fibulalard›r (çengelli i¤ne) (Resim 47). Friglerin buluflu olan fibulalar daha sonra ‹yon sanatç›lar› taraf›ndan taklit edilmifltir. Elbiselerde kumafl parçalar›n› birbirine tutturmak ya da süs olarak kullan›lan fibulalar, mezarlara ve tap›naklara adak eflyas› olarak da b›rak›lm›flt›r. Resim 46: Tunç Kazan, Gordion Resim 47: Fibulalar, Gordion, Anadolu Mediniyetleri Müzesi Friglerde a¤aç iflleri, yaflad›klar› bölgelerin zengin orman örtüsü ile kapl› olmas› nedeniyle geliflmifltir. Çivi kullan›lmadan birbirine geçme parçalarla yap›lan mobilyalar›n, geometrik motiflerle bezendi¤i görülür. Üzerinde mitolojik konular›n yer ald›¤› kabartma ahflap levhalar; at, bo¤a, aslan heykelcikleri ve fil difli eserlerde küçük sanat eserleri içinde say›l›r. Friglerin topotes ad› verilen geometrik desenlerle süslü yün kilimler, keten ve yün kumafllar üretmifl olmalar› dokumac›l›k sanat›nda gelifltiklerini göstermektedir. 3. L‹DYA SANATI Lidya Uygarl›¤›, Bat› Anadolu’da Gediz ve Küçük Menderes vadilerini içine alan bölgede MÖ 7.yy.da kurulmufltur. Lidya s›n›rlar›; güneyde Ayd›n Da¤lar›,Tire, kuzeyde Demirci ve Murat Da¤lar›, bat›da Manisa, do¤uda ise Kütahya’ya kadar uzan›r. Baflkent Sardes (Sard) bugünkü Salihli yak›nlar›ndad›r. Lidyal›lar›n kökenleri ile ilgili bilgiler kesin olmamakla birlikte baz› bilim adamlar›na göre, Lidya ve Hitit dillerinin benzerli¤inden yola ç›k›larak, MÖ 2000’li y›llarda do¤udan Anadolu’ya gelen Hint - Avrupa kökenli bir halk olduklar› söylenebilir. Yap›lan kaz›larda Sardes’te Lidyal›lardan önce Kalkolitik ça¤dan beri süren bir yerleflimin bulundu¤u saptanm›flt›r. Lidya devleti MÖ 547’de Perslerin Sardes’i ele geçirmesi ile y›k›lm›flt›r. Bölge do¤al kaynaklar aç›s›ndan çok zengindir. Tar›ma elveriflli bereketli topraklar, ormanlarla kapl› da¤lar ve zengin maden yataklar›n›n (alt›n, gümüfl, bak›r, kuvarts, mermer) bulunmas› devletin güçlü bir ekonomiye sahip olmas›n› sa¤lam›flt›r. Lidya topraklar›n›n ulafl›m yolu (kral yolu) üstünde bulunmas› ticaretini de gelifltirmifl böylece zaman›n en varl›kl› uygarl›¤› olmufltur. 33 Yaz›l› kaynaklar ve arkeolojik bulgular, Lidyal›lar›n kendi dillerini ve kültürlerini koruduklar›n›, ancak do¤u ile (Frigler) oldu¤u kadar, bat› ile de (Yunanl›lar) kültürel iliflkilere aç›k olduklar›n› göstermifltir. Özellikle ‹yon flehirleri üzerinden gelen Yunan etkilerini (MÖ11-10. yy.) çanak çömleklerdeki bezemelerde, heykellerde ve mimaride görmekteyiz. Anadolu sanat gelene¤ini sürdüren Lidyal›lar, kendilerinden sonra gelen Pers sanat›na; özellikle mimarl›k alan›nda esin kayna¤› olmufllard›r. a. Mimari Lidya mimarl›¤›n›, Sardes’te yap›lan kaz›larla ortaya ç›kar›lan yap›lar ayd›nlatm›flt›r. Güçlü surlarla çevrili baflkentte resmi daireler ve saraylar kuzeyde yer al›rken, ekonomik hayat›n geçti¤i pazar yerleri, alt›n iflleme atölyeleri alt›n aç›s›ndan zengin olan bat›daki Sart Çay› çevresinde toplanm›flt›r. Tafl ve kerpiçten yap›lm›fl tek odal› dükkanlar›n bir avlu çevresine s›raland›¤› pazar yerleri ve içinde bir sunak yer alan alt›n iflleme atölyelerinin bulunmas›, kentin ekonomik etkinli¤inin mimariye yans›d›¤›n› da gösterir. Lidya evlerinde malzeme olarak; temellerde tafl, duvarlarda kerpiç, üst örtüde ise sazlar kullan›lm›flt›r. Evler bitiflik düzende yap›lm›fl, bir ya da iki odal›d›r ve bazen avluya benzer bir alana aç›l›rlar. Tabanlar›nda s›k›flt›r›lm›fl kil kullan›lan evlerin içinde; ocaklar, kilerler ve çöp çukurlar› da yer alm›flt›. MÖ 6. yy.da ahflap iskelet üzerine, piflmifl toprak levhalarla kapl› yap›lar ortaya ç›km›flt›r (Resim 48). Üzeri boya ile bezenmifl kabartmalarla süslü bu kaplama levhalar Yunanistan’da bulunanlarla benzerlik gösterir. Tap›naklar ve mezarlar di¤er yap›lara göre daha an›tsald›r. Ana tanr›ça Kybele ad›na yap›lm›fl, genifl salonlu ve ‹yon üsluplu tap›naklar›n bulunmas› mimarinin, Yunan, Ege ve Do¤u kültürlerinden etkilendi¤ini gösterir. Sardes’deki Kybele tap›na¤› bilinen en güzel örnektir. Bu döneme ait yerleflimlerde, baflta Kybele ve Artemis olmak üzere tanr›çalar ad›na kireç tafl›ndan yap›lm›fl sunaklar da vard›r. Bir alt›n atölyesi ortas›na kurulmufl Kybele Suna¤› buna örnek olarak verilebilir (Resim 49). Resim 48: Lidya evi, Sardes Resim 49: Kyble suna¤›, Sardes Lidya mimarisinde en önemli yap› grubunu tümülüsler oluflturur. Tümülüslerin yo¤un olarak bulundu¤u yer, Salihli’nin bat›s›nda Bintepeler denilen bölgedir ve burada yaklafl›k 100 tane tümülüs bulunmaktad›r. Toprak y›¤›nlar›n›n alt›na gizlenmifl mezar odalar›ndaki duvar iflçili¤ine gös34 terilen özen, bu yap›lara ne kadar önem verildi¤ini gösterir. Tümülüslerde bazen birden fazla odan›n bulunmas›, aile mezar› olma özelli¤ini de yans›t›r. Baz› tümülüslerde, girifllere dar koridor fleklinde geçitler yap›lm›fl, baz›lar›nda ise tavanlarda aç›kl›k bulunmaktad›r. Mezar odalar›n›n üstüne y›¤›lan toprak miktar›n›n çoklu¤u, gömülen kiflinin ne kadar önemli oldu¤unun göstergesidir. Buna en güzel örnek Bintepe yöresinde bulunan Kral Alyattes (Alyates), Gygeis (Giges) ve Ardys’e ait tümülüslerdir. Lidya mimarisinde halka ait mezarlar ise, kayalara oyulmufl odalar fleklindedir ve mezar odalar›n›n girifl bölümlerine küçük tafl levhalar (stel) yerlefltirilmifltir. b - Küçük Sanat Eserleri Lidyal›lar›n uygarl›k tarihine yapt›klar› en büyük katk› paray› bulmufl olmalar›d›r. ‹lk paralar alt›n ve gümüfl kar›fl›m›ndan yap›lm›fl elektron ad› verilen madenden bakla biçiminde bas›lm›flt›. Bir yüzünde hayvan kabartmalar› (aslan, bo¤a) di¤er yüzünde ise kare, üçgen, diktörgen çukurluklar bulunuyordu. Paran›n kullan›lmaya bafllamas› ile ticarette de¤ifl - tokufl sistemi ortadan kalkm›flt›r. Tümülüslerde yap›lan kaz›larda bulunan alt›n ve gümüfl gömü eflyalar› Lidya maden iflçili¤inin ve kuyumculuk sanat›n›n oldukça geliflmifl oldu¤unu gösterir. Lidya Hazineleri (Karun) olarak bilinen alt›n ve gümüfl kaplar (Resim 50), kolye, küpe, bilezik gibi tak›lar (Resim 51), dü¤meler, mühürler, fleritler en güzel örneklerdir. Bunlar Toptepe, ‹kiztepe ve Aktepe (Uflak) tümülüslerinde ele geçirilmifl küçük sanat eserleridir. Resim 50: Gümüfl kaplar, ‹kiztepe Tümülüsü Resim 51: Alt›n tak›lar, Toptepe Tümülüsü Lidya heykelt›rafll›¤›; ‹yon sanat›n›n yumuflakl›¤› ve Do¤u sanat›n›n coflkusunu almakla birlikte, Anadolu zevkine uygun sade bir üslup gelifltirmifltir. Bu sanata en güzel örnek Sardes’te bir duvar içinde bulunmufl ‹yon üslubunda, mermerden yap›lm›fl küçük bir tap›nak modelidir. Yüksekli¤i yaklafl›k 60 santimetre olan bu tap›nak modelinin cephesinde alçak ve yüksek kabartmalar fleklinde yap›lm›fl mitolojik sahneler, ana tanr›ça Kybele ve dans eden genç k›z figürleri bulunmaktad›r. Keramiklerde biçim olarak genellikle Yunan kaplar›n› taklit etmifllerdir. Ancak Lidyal›lara özgü olan lydionlar, küçük boyutlu krem ve parfüm kaplar›d›r(Resim 52). Keramikler genellikle sar›, turuncu ya da beyaz bir astar ile boyanm›fl, üstüne k›rm›z›ms› bir renk ile yaban keçileri, aslan, kufl, sfenks gibi figürler yap›lm›flt›r (Resim 53). 35 Resim 52: Lidyonlar Resim 53: Lidya kerami¤i, Sardes Lidya keramiklerine MÖ 6.yy.da aç›k zemin üzerine, f›rça ile mermer veya cam› an›msatan dalgal› hatlar fleklindeki bezemeler hakim olmufltur. Küçük sanat eserleri aras›nda kuvarstdan yap›lan mühürler ile battaniye, hal›, kumafl gibi dokuma örnekleri ve ifllenmifl deri ürünleri de önemli bir yer tutar. 3. URARTU SANATI (MÖ 900 - 600) Urartular Do¤u Anadolu’da Van ve çevresinde MÖ 1.binin bafllar›nda bir uygarl›k kurmufllard›r. Baflkenti Tuflpa (Van) olan krall›¤›n topraklar›, do¤uda Urmiye Gölü (‹ran), Kuzeyde Karadeniz’in do¤usu, güneyde Musul, Halep ve Akdeniz’e kadar uzan›yordu. Bu bölge içinde kalan Çavufltepe, Toprakkale (Van), Alt›ntepe (Erzincan), Giriktepe, Patnos (A¤r›), Kayal›dere, Adilcevaz (Mufl) önemli yerleflim merkezleridir. Anadolu’da yaflayan halklar› bir devlet örgütü alt›nda birlefltiren Urartular, baflta Asurlular olmak üzere bir çok devletin tehdidi alt›nda olmalar›ndan dolay› güçlü bir askerî ve siyasî yap›ya sahipti. Urartu Devleti MÖ 600. y›llarda Med sald›r›lar› sonucunda y›k›lm›flt›r. Urartular çivi yaz›s›n›n yan›s›ra bir çeflit resimli yaz› (hiyeroglif) kullanm›fllard›r. Ele geçen çivi yaz›l› tabletler genellikle mektuplard›r. Urartular›n kitabeleri tafl levhalar üzerinde, bina ve kaya yüzeylerinde yer alm›flt›r. Bu belgelerde Urartu krallar›n›n zaferlerinden ve imar ifllerinden bahsedilmektedir. a - Mimari Urartu yerleflimleri, savunmas› kolay olan sarp kayal›klar›n ya da tepelerin üstüne kurulmufltur. Bafllang›çta Asur sanat›n›n etkisi alt›nda kalan Urartular bölgenin cografi yap›s›na uyacak flekilde çok say›da kale, tap›nak, karayolu, su bentleri ve sulama kanallar› yaparak bay›nd›rl›k ifllerinde baflar›l› olduklar›n› göstermifllerdir. Kayal›k konuma uygun biçimde yap›lan yerleflim merkezlerinin çevresi, yüksek ve güçlü surlarla kuflat›lm›flt›r. Ana yap› malzemesi taflt›r. ‹çinde saraylar, tap›naklar, yönetim binalar›, kral mezarlar›, depolar, sarn›çlar ve atölyeler yer alan Van (Tuflpa) Kalesi en güzel örneklerden birisidir (Resim 54). 36 Urartu saraylar›; iki bazen de üç katl› olarak yap›lm›flt›r. ‹çinde taht veya kabul salonu, özel yaflam bölümleri, mutfaklar ve ana koridorlara aç›lan çok say›da oda bulunmaktayd›. Üst katlar yaflam bölümü ve kabul salonu, alt kat ise hizmet birimleri ve depo alarak kullan›lm›flt›. Saray ve tap›naklarda yer alan kabul salonlar›nda ince uzun a¤aç direklerden oluflan çok sütunlu (apadana) bir mimari hakimdir (Çizim 1). Bu çok sütunlu salonlar daha sonralar› Pers saraylar›nda da görülür. Çavufltepe’de temeli kayalara oturtulmufl bir saray kal›nt›s› ile Giriktepe’de bulunan saray› örnek verebiliriz. Urartu evleri ise içinde bir ocak ve kutsal köflesi bulunan bir ya da bir kaç odadan meydana gelmifltir. Resim 54: Van Kalesi genel görünüm Urartu tap›naklar› genellikle büyük merkezlerdeki saray›n bir eklentisi olarak yap›lm›flt›r. Tap›naklarda tanr› heykelinin bulundu¤u bir kutsal oda, büyük bir avlu, avluda sunak tafl› ve yan odalar bulunmaktad›r. Zengin duvar resimleri bulunan Alt›ntepe tap›na¤› güzel bir örnektir. Burada Asur sanat›n›n etkileri görülür. Mavi, beyaz, k›rm›z›, siyah gibi renklerin kullan›ld›¤› duvar resminde (fresko) tanr›lar ellerindeki kozalaklar› verimlili¤in sembolü olan hayat a¤ac›na afl›lama yaparken gösterilmifltir (Resim 55). Bundan baflka bitkiler, rozetler, diz çökmüfl aslan ve bo¤a motifleri, kanatl› aslanlar›n oluflturdu¤u komposizyonlar da bulunmufltur. Çizim 1: Apadana (Rekonstrüksiyon), Alt›ntepe Resim 55: Tap›nak Duvar resmi, (ayr›nt›), Alt›ntepe Urartu mezarlar› an›tsal bir özelli¤e sahiptir. Van Kalesi’nde kayal›klar içine oyularak yap›lm›fl çok say›da kral mezar odas› bulnmaktad›r (Resim 56). Bu mezarlara çok basamakl› merdivenlerden inilerek girilmektedir. Ortadaki büyük salona aç›lan mezar odalar›nda gömü eflyalar›n›n konmas› için nifller yap›lm›flt›r. Halka ait mezarlar ise taflla örülmüfl basit biçimde odalar bazen de kaya mezarlar fleklinde idi. Resim 56: Kral Mezar girifli, Van 37 b. Küçük Sanat Eserleri Maden iflleme sanat›nda oldukça usta olan Urartulara ait eserlerin bafl›nda tunç kazanlar gelir. Yuvarlak tabanl› olan, tutma yerlerinde hayvan ve insan büstleri bulunan kazanlar, üç ayak üzerine yerlefltirilmifltir (Resim 57). Üzerinde mitolojik ve dinsel içerikli kabartma sahnelerin yer ald›¤› tunç adak levhalar›, tap›naklar›n duvarlar›n› süslemek için yap›lm›flt›r. Kaz›larda üzeri kabartmal› tunç kalkan, k›l›ç, mi¤fer gibi eflyalar mobilya ayaklar› (Resim 58), flamdanlar ve aslan heykelleri bulunmufltur. Tunç eserlerin yan› s›ra alt›n, gümüfl ve fildifli eserlerde de vard›r. Fildiflinden yap›lm›fl hayvan figürlerinin a¤z› aç›k ve gözleri belirgin olarak ifllenmifltir (Resim 59). Urartulara ait çanak- çömleklerde bak›r tunç gibi madenî eserlerin etkisi görülür. K›rm›z› renkli, parlak yüzeyli bu kaplar; yonca a¤›zl› testiler, fliflkin kar›nl› çömlekler ve insan yüzü fleklindeki vazolar biçiminde yap›lm›flt›r (Resim 60). Urartu sanat eserleri aras›nda önemli bir grubu da silindir ve damga mühürler oluflturmaktad›r. Mühürler üzerinde hayvan figürleri, bafl› kartal, gövdesi aslan biçimli mitolojik varl›klar (grifon) ve bitkisel motifler kullan›lm›flt›r. Resim 57: Tunç kazan, Alt›ntepe Resim 58 : Mobilya aya¤›, Van Resim 59 : Oturan aslan heykelci¤i, Alt›ntepe Resim 60 : ‹nsan yüzlü vazo, Patnos DE⁄ERLEND‹RME ÇALIfiMALARI 1. Hitit sanat›n›n dinsel bir karekteri oldu¤unu gösteren belgeler nelerdir? 2. Frigyal›lar›n dokumac›l›k sanat›nda ilerlemelerinin günlük yaflamlar›na etkisi ne olmufltur? 3. Lidyal›lar zaman›nda paran›n kullan›lmaya bafllanmas› ticareti nas›l etkilemifltir? 4. Urartular›n yaflad›klar› co¤rafi bölgelerin mimariye etkisi nas›l olmufltur? 5. Urartu tap›naklar›n›n mimari özelliklerini aç›klay›n›z. 38 ATATÜRK’ÜN ARKEOLOJ‹ VE ARKEOLOJ‹K KAZILARA VERD‹⁄‹ ÖNEM 900 y›ldan bu yana yurt edindi¤imiz güzel Anadolu’yu, binlerce y›ldan beri Türkler gibi daha birçok ulus yurt edinmifl ve do¤al olarak kültürlerini yans›tan say›s›z belgeyi yaflad›klar› alanlarda b›rakarak tarih sahnesinden çekilmifllerdir. Köprü niteli¤ini tafl›yan Anadolu Yar›madas› üzerinden, binlerce y›l boyunca gerek do¤udan bat›ya,gerekse bat›dan do¤uya say›s›z göç olmufltur. Göç eden bu topluluklardan baz›lar› Anadolu’da yerleflerek ve biri di¤erini egemenli¤i alt›na alarak kimi zaman k›sa, kimi zaman da uzun süren, bazen Anadolu’nun bir k›sm›n›, bazen de tamam›n› içine alan devletler kurmufllard›r. Birbiri üzerine y›¤›lan bu kültürlerden günümüze kadar ulaflan belgeler, Anadolu’da yaflam›fl olan toplumlar›n ac› ve tatl› günlerini her yönüyle ortaya koymaktad›r. ‹ster yaz›l›, ister yaz›s›z olsun, günlük yaflamdan devlet yönetimine kadar bir toplumun yaflam›nda yer alan her türlü olay› bize ulaflt›ran bu belgelerin toplanmas›, korunmas› ve incelenerek bilim dünyas›na sunulmas›, tarih, sanat tarihi ve arkeoloji aç›s›ndan büyük önem tafl›maktad›r. Bu önemi göz önünde bulunduran Bat› toplumlar›, 19. yüzy›l içinde birçok bilim adam›n›, bir hazine de¤erinde olan Anadolu’ya göndermifller ve sözü edilen kültürleri yerinde araflt›rmalar›n› istemifllerdir. O dönemde Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun topraklar› içinde olan Anadolu ve Mezopotamya, birçok gezgin ve bilim adam› taraf›ndan gezilerek ve incelenerek gerekli bilgiler Bat›’ya aktar›lm›flt›r. Eski Ön Asya kültürlerine ait say›s›z belgeyi ba¤r›nda saklayan bu iki ana kara parças› ve buradaki merkezler Bat›l› bilim adamlar›n›n merak›n› çekmiflti. Bu alanlar içinde kalan yerleflim merkezlerini kazmak ve gün ›fl›¤›na ç›kar›lacak eserleri inceleyebilmek amac›yla, sözü edilen bilim adamlar›, henüz bu eserlerin de¤erini kavramam›fl olan Osmanl› hükümetlerine bafl vurmufllar ve gereken izni alm›fllard›. 19. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda öncelikle Mezopotamya’da yo¤un bir biçimde yap›lan kaz›lar sonunda ele geçen binlerce eser Avrupa müzelerine tafl›nm›flt›. 19. yüzy›l›n son çeyre¤inde, bu eserlerin önemini anlayan ve Bat› e¤itiminden geçmifl olan Osman Hamdi Bey, hiç olmazsa bu eserlerin bir bölümünü kurtarmak için harekete geçti. Bu amaçla yapt›¤› giriflimler sonunda ilk Türk müzesi olan ‹stanbul Arkeoloji Müzeleri’ni kurmak baflar›s›n› elde etti. Müzenin kurulmas›ndan sonra ak›n ak›n gelen eserler, devirlerine göre düzenlenerek sergilemeye konuldu. Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun y›k›l›fl›ndan sonra Ulu Önder Atatürk ‘ün baflkanl›¤›nda kurulan Cumhuriyetin genç, dinamik ve at›l›mc› kadrosu Türkler’in ve Anadolu’nun tarihini araflt›rmaya büyük önem vermifl, bu amaçla 1931 y›l›nda Türk Tarih Kurumu kurulmufl ve bunun yan›nda ilk kez bir Türk bilim adam› olan Dr. Hamit Zübeyr Koflay baflkanl›¤›nda bir heyet 1933’te önce Ahlatl›bel’i, 1935 y›l›nda da Alacahöyük’ü kazmaya bafllam›flt›. Alacahöyük kaz›lar›nda bulunan son derece de¤erli eserler üzerine birçok Türk bilim adam› Anadolu’nun çeflitli yerlerinde kaz›lar yapmaya bafllam›fllar, binlerce y›l toprak alt›nda kalan eserleri gün ›fl›¤›na ç›karm›fllar ve bugün de ç›karmaya devam etmektedirler. Bugün Türkiye’nin yüzlerce yerleflim merkezinde yap›lan kaz›lardan baz›lar› tamamlanm›fl, birço¤u da devam etmektedir. Bitmez tükenmez bir tarih hazinesi olan Anadolu’da, gerek Türk gerekse yabanc› bilim adamlar› taraf›ndan kaz›lar sonucu bulunan say›s›z eser, Türkiye’nin birçok yöresinde bulunan müzelerde saklanmakta, sergilenmekte, bilim adamlar› taraf›ndan incelenip de¤erlendirilmekte ve bilim dünyas›nda sunulmaktad›r. Mustafa EREN Anadolu Uygarl›klar› Ansk. Cilt 1, Sayfa 9. 39 4.ÜN‹TE ÖN ASYA UYGARLIKLARI 1. MISIR SANATI 2. MEZOPOTAMYA SANATI HAZIRLIK ÇALIfiMALARI 1. 2. 3. 4. M›s›r ve Mezopotamya uygarl›klar›n›n yaflad›klar› bölgeleri bir harita üzerinde gösteriniz. M›s›r ve Mezopotamya mimarisinde kullan›lan malzeme çeflitlerini araflt›r›n›z. M›s›r Piramitleri hangi amaçlarla yap›lm›flt›r? Mumyalama teknikleri ile ilgili bir araflt›rma yaparak s›n›fta okuyunuz. 1. MISIR SANATI a. Girifl M›s›r, Afrika k›tas›n›n kuzey do¤usunda yer al›r. Tarih öncesi ça¤lardan bafllayarak, tarih ça¤lar›n› da içine alan bir kültür süreci yaflanm›flt›r. M›s›r sanat› Afrika sanat›ndan çok Akdeniz ve Ön Asya kültürünün bir parças›d›r. Nil nehrinin taflk›nlar nedeniyle sürükledi¤i topraklarda, tar›m yap›lmas› sonucu yerleflik hayata geçmifl topluluklar, örgütlü bir yaflam sürdürmüfllerdir. Burada ilk uygarl›k izleri MÖ 4500’e kadar inmektedir. Tarih öncesine ait dönemin kültür izlerini; Nil nehri k›y›s›nda bulunmufl basit çukurlardan oluflan mezarlardaki seramik parçalar›ndan görmekteyiz. M›s›r tarihi ve hanedanlar›; “eski”, “orta” ve “yeni” olmak üzere üç ana dönem halinde incelenir. Firavun denilen krallar›n yönetiminde; ilk yasalar, yaz›, takvim, din, kültür ve sanat gibi etkinliklerle geleneksel M›s›r uygarl›¤› do¤mufltur. b. M›s›r Mimarisi (Mezar - Tap›nak - Saray) Eski Krall›k Döneminde baflkent Menfis’tir. Bu dönemde tahtalardan, kam›fllardan, güneflte kurutulmufl kerpiçlerden yap›lan evler ve saraylar günümüze kadar ulaflamam›flt›r. M›s›r’›n sanat anlay›fl›n›n özünde, dinî duygu ve düflüncelerin önemli bir yeri vard›r. Ölümden sonra sürecek olan hayata inand›klar›ndan, mezar mimarisi önem kazanm›flt›r. Bu nedenle mezar yap›lar›, sa¤lam ve kal›c› özelli¤i olan tafl malzeme ile inflaa edilmifltir. ‹lk mezarlar duvarlar› kerpiç olan, üzeri toprakla örtülü basit odalar biçimindedir. M›s›r mezar örneklerinden biri olan mastabalar, üstü yatay olarak kesilmifl piramit biçimindedir. ‹çinde dinsel törenin yap›ld›¤› bir bölüm ile toprak alt›nda bulunan mezar odas› yer almaktad›r (Çizim 2). Mastabalar, firavun ailesinden ölen kimseler, rahipler ve memurlar için yap›lm›flt›r. 40 Firavunlar için yap›lm›fl an›tsal mezarlar ise, M›s›r’›n sembolü olan piramitlerdir. ‹lk biçimleri basamakl› olan piramitlere en eski örnek, Sakkara’da bulunan Firavun Coser’e (Zoser) ait oland›r. (Resim 61) 1 2 3 Mastaba Kesiti 5 1. Tap›nma bölümü 2. Ölü heykelinin bulundu¤u oda 3.Tafl ve toprakla doldurulan kuyular 4. Ölü odas› 5. Lâhit odas› 4 Çizim 2: Mastaba kesiti Resim 61: Firavun Zoser’in Basamakl› Piramidi, Sakkara Aralar›nda ba¤lay›c› bir malzeme kullan›lmadan, tafltan inflaa edilen piramitlerin d›fl yüzeyleri levhalarla kaplanm›fl, ancak kireç tafl›ndan yap›lan bu kaplamalar›n ço¤u günümüze kadar gelememifltir. D›fla tamamen kapal›, gö¤e do¤ru yükselen bu an›tsal mezarlar›n içinde; katlar, katlar› birbirine ba¤layan merdivenler, koridorlar ve odalardan oluflan karmafl›k bir plan görülür (Çizim 3). Firavun’un mezar odas›, koridorlardan birinin sonunda kap›s› süslü olan en görkemli bölümdür. Mumyalanan ölü, de¤erli eflyalar› ile birlikte bu odaya konurdu. Firavunlar›n gücünü simgeleyen piramitlerin en güzel örnekleri; Gize kentinde bulunan Keops, Kefren ve Mikerinos’a ait olanlard›r (Resim 62). 8 9 3 2 9 7 6 4 5 1 Piramit kesiti 1 2 3 4 5 . Yeralt› Odas› . Kraliçenin Odas› . Kral›n Odas› . Girifl . Hol 6 . Hol 7 . Büyük Oda 8. Tavan 9 . Koridor Çizim 3: Piramit kesiti Resim 62: Gize Piramitleri Keops, Kefren, Mikerinos 41 Gize piramitleri yan›nda Firavun Kefren’e ait oldu¤u bilinen; insan bafll›, aslan vücutlu sfenks do¤al bir kaya kütlesi yontularak yap›lm›flt›r (Resim 63). Gize kentindeki büyük piramitlerin d›fl›nda, firavun yak›nlar› ve soylulara ait küçük piramitler ve mastabalar da bulunmaktad›r. Resim 63: Büyük Sfenks, Gize Orta ve Yeni krall›k döneminde, iç k›s›mlar› kerpiç olan piramitlerin yap›m›na devam edilmifl, bunlar›n baz›lar› harap durumda günümüze kadar gelebilmifltir. Mastabalar›n yan› s›ra kaya mezarlar› da vard›r. Bunlar, kayalara oyulan koridorlar›n sonunda yer alan mezar odalar›ndan meydana gelir. Cephesi dikey yivli olan tafl sütunlarla süslü Ben-i Hasan kaya mezarlar› bunlara örnektir. Tap›naklar, eski M›s›r inanc›n›n an›tlaflt›rd›¤›, kesme tafllardan inflaa edilmifl yap›lard›r. Eski Krall›k Döneminde piramitlerin yan›nda, yönetim binalar› ile birlikte, onlarla bir bütün oluflturacak biçimde yer alm›fllard›r. Devletin büyüyüp güçlenmesi ile özellikle Yeni krall›k döneminde en olgun biçimlerine ulaflm›fllard›r. Yüksek duvarlarla çevrili genifl avlular›, büyük kapal› mekanlar› bulunan tap›naklar bu kültürü günümüze kadar tafl›yan yap›lard›r (Çizim 4). Çizim 4: Tap›nak Çizimi 42 Piramitlere, iki yan›nda sfenkslerin yer ald›¤› bir yol ile ba¤lanan tap›naklar›n giriflinde, pilon ad› verilen iki yüksek kule yer al›r. Pilonun önünde veya iki yan›nda bulunan obeliskler ise kare kesitli, yukar›ya do¤ru incelen ve ucu sivri biten dikili tafllard›r. Bunlar›n her yüzünde yukar›dan afla¤›ya do¤ru uzanan hiyeroglif (resim- yaz›) fleritler bulunmaktad›r. Ayr›ca giriflin iki yan›nda an›tsal boyutta firavun heykelleri de yer alm›flt›r (Resim 64). Pilonun hemen gerisinde, tören günlerinde halk›n topland›¤› sütunlarla çevrili büyük bir avlu yer al›r. Yüksek ve s›k sütunlar›n tafl›d›¤› bir çat› ile örtülü hipostil denilen büyük salonlar avluya bitiflik olarak yap›lm›flt›r. Bu salonlar›n gerisinde koridorlarla ayr›lm›fl hazinenin ve tanr› heykellerinin konuldu¤u odalar yer alm›flt›r. Odalar arkaya do¤ru gidildikçe alçald›¤› için daha az ›fl›k almaktad›r. Yeni krall›k döneminde baflkent Tebai’ye tafl›nm›fl, tap›naklar ise piramitlerden uzakta daha çok Nil nehri k›y›lar›na yap›lm›fllard›r. Luksor’daki Amon Tap›na¤› (Resim 65), ard arda s›ralanm›fl sütunlu avlular, salonlar, kutsal odalardan meydana gelmifl an›tsal bir yap›d›r. Resim 64: Pilonlu girifl Resim 65: Luksor Amon Tap›na¤› M›s›r’da do¤al kaya yüzeylerine oyularak yap›lm›fl tap›naklar da vard›r. En güzel örnekleri; giriflinde an›tsal boyutlu dört firavun heykeli bulunan Abu Simbel Kaya Tap›na¤› (Resim 66) ile Deyr-el Bahri’deki Kraliçe Haçepsut’a ait bir tap›nakt›r (Resim 67). Bu tap›nak bir kayal›¤›n ete¤inde yer al›r ve rampalarla birbirine ba¤l› teraslar fleklinde yap›lm›flt›r. Resim 66: Abu Simbel Kaya Tap›na¤› Resim 67: Kraliçe Haçepsut Tap›na¤›, Deyr-el Bahri Saraylar genelde tap›naklara yak›n yerde yap›lm›flt›r. Bir çok yap›n›n bir araya gelmesi ile düzensiz bir plan gösterir. Dayan›kl› olmayan malzemelerden inflaa edildikleri için günümüze kadar örnekleri gelememifltir. 43 c. M›s›r Heykel ve Resim Sanat› M›s›r’da heykel ve resim sanat›, mimariyi tamamlayan bir unsur olarak görülmüfltür. Mezar odalar› ve tap›naklar› süsleyen heykel ve resim örnekleri, eski M›s›r yaflam› hakk›nda bize bilgi veren önemli kaynaklar olmufltur. M›s›r’da mumyac›l›¤›n geliflmesi heykel sanat›n› olumlu yönde etkilemifltir. Büyük boyutlu firavun heykelleri tafltan, küçük boyutlu heykeller ise; ahflap, kireç tafl›, fil difli, kemik ve alt›n gibi malzemelerden yap›lm›flt›r. M›s›r’da heykeller ya ayakta dururken ya da oturur halde yap›lm›flt›r. Ayr›ca tanr›lar›n, firavunlar›n, devlet memurlar›n›n sfenksleri ve çeflitli hayvanlar›n heykelleri de yap›lm›flt›r. Ayakta duran heykellerde; vücut a¤›rl›¤› her iki baca¤a eflit olarak da¤›t›lm›fl, bazen sol ayak bir ad›m önde gösterilmifltir. Bafl, omuzlar üzerinde dik olarak yer alm›fl, kollar ise gövdeye paralel olarak afla¤›ya do¤ru sark›t›lm›flt›r. Bu simetrik durufla frontal durufl denir (Resim 68). Oturan heykeller ise, figür oturdu¤u koltukla kaynaflm›fl gibidir. Bafl dik, gözler ileriye do¤ru bakmakta, eller ise dizlerin üstünde yer almaktad›r (Resim 69). Resim 68: Ayakta duran heykel, Boston Müzesi Resim 69: Firavun heykeli, Kahire Müzesi Firavun heykellerinde, hareketsizlik ve durgun bir ifade hakimdir. Yüzler portre özelli¤ine uygun olarak oldukça gerçekçi ifllenmifl bazen de hafif bir gülümseme ile duygular ifade edilmifltir. Halk heykelleri ise, herhangi bir ifli yaparken, otururken, yürürken vb. gibi hareketli olarak gösterilmifltir. Louvre Müzesi’nde bulunan Oturan yaz›c› heykelinde (Resim 70) kol ve bacaklar karfl›l›kl› olarak simetrik düzenlenmifl ve heykel boyanm›flt›r. Orta krall›k dönemi heykellerinde hüzün duygusunun ifade edildi¤i görülür. Yeni krall›k döneminde ise heykellerin yüzlerinde daha çok karakteristik özellikler verilmeye çal›fl›lm›flt›r. Portre özelli¤inin erken dönemlerde ortaya ç›kt›¤› büst sanat› da geliflmifltir. Kraliçe Nefertiti büstü (Resim 71) hüzünlü ifadesi ile buna örnektir. 44 Resim 70: Oturan yaz›c› heykeli, Louvre Müzesi, Paris Resim 71: Kraliçe Nefertiti’nin büstü, Berlin Müzesi M›s›r kabartmalar›, mimariyi süsleyici ve onu tamamlay›c› bir unsur olarak mezar yap›lar›n›n duvarlar›nda, sütun ve payelerinin yüzeylerinde yer alm›flt›r. Bunlarda figürlerin etraf› oyularak yap›lan alçak kabartma (Resim 72), d›fl çizgileri ve iç ayr›nt›lar› derin olan yüksek kabartma (Resim 73) tekni¤i kullan›lm›flt›r. Resim 72: Kabartma örne¤i ayr›nt›s›, Kahire Müzesi Resim 73: Tutankhamon ve Kar›s›, Rölyef, Kahire Müzesi Kabartmalar›n konusunu; tanr›, kral ve günlük hayata iliflkin tasvirler oluflturur. Bunlar baz› kurallara uyularak yap›lm›flt›r. Tanr› ve kral figürleri di¤er figürlerden daha büyük ölçülerde yap›lm›fl; gözler ve omuzlar cepheden, bafl, gögüs, kollar, bacaklar ve ayaklar profilden (yandan) gösterilmifltir. 45 M›s›r resim sanat› örnekleri içinde yer alan freskolar ›slak kil tabakas› ile s›vanm›fl yüzeylere, alç› sürüldükten sonra boyalarla renklendirilerek yap›lm›flt›r (Resim 74). Resimlerde derinlik yoktur ve yüzeysel bir anlat›m görülür. Resimlerde; dinî törenler, tanr›lar ve günlük hayattan al›nan sahneler konu olarak ifllenmifltir. Kutsal olarak kabul edilen; bo¤a, köpek ve flahin gibi hayvanlar›n da resmedildi¤i görülür. Resim 74: Mezar odas› freskosu Resim 75: Ani’nin “Ölüler Kitab›”ndan ayr›nt›, Londra British Museum Resim 76: M›s›r freskosu, Kahire Müzesi Hikâyeci anlat›mdan dolay› frizler içine al›nm›fl konular birbirini takip etmifl, resimlerin aralar› hiyeroglif (resim yaz›) ile doldurulmufltur. Bitkilerden ve topraktan elde edilen boyalar›n içine su ile inceltilmifl çam sak›z› eriyi¤i kar›flt›r›larak yap›flkanl›¤› sa¤lanm›fl, böylece kal›c› resimler ortaya ç›km›flt›r. Resimler, duvar yüzeylerinden baflka; papirüs bitkisinin özünden yararlan›larak üretilen ka¤›tlara (Resim 75 - 76) ve mumyalar›n tabutlar› üzerlerine de yap›lm›flt›r (Resim 77). Resim 77: Mumya tabutu, Kahire Müzesi 46 2. MEZOPOTAMYA SANATI a. Girifl F›rat ve Dicle nehirlerinin aras›nda kalan bölgeye Mezopotamya ad› verilmifltir. Verimli topraklara sahip olan bu bölge, çeflitli milletlerin istilasina u¤ram›fl; bu durum bir çok uygarl›¤›n bu bölgede kurulmas›na neden olmufltur. Mezopotamya kültürünün ortaya ç›k›fl› MÖ 5000’li y›llara kadar iner. Sumerler, Akadlar, Kasitler, Elamlar, Babiller ve Asur Krall›klar› bu bölgede kurulmufl bafll›ca uygarl›klard›r. Mezopotamya uygarl›¤› Akdeniz uygarl›¤›n›n temelidir. Bunun etkisi yo¤un olarak Anadolu’da da görülür. b. Sümer Mimarisi Mezopotamya’n›n siyasi tarihi sumerlerle bafllar. MÖ 4000’li y›llarda Hazar Denizi’nin do¤usundan göç ederek, Afla¤› Mezopotamya’ya yerleflen Sumerlerin; Asya kökenli oldu¤u tahmin edilmektedir. Bu bölgede; Ur, Uruk, Eridu, Lagafl, Nippur, Kifl ve Umma gibi flehir devletleri kurmufllard›r. Bu devrin en önemli buluflu yaz›d›r. Çivi izlerini akla getirdi¤i için “çivi yaz›s›” denen bu yaz› çeflidi yaklafl›k MÖ 3200’lü y›llarda kullan›lmaya bafllanm›flt›r. Önceleri kil tabletler üzerine kaz›narak yaz›lan çivi yaz›s› daha sonra ince yontulmufl sazdan yap›lma bir oyma kalem yard›m› ile yaz›lmaya bafllanm›flt›r (Resim 78). Resim 78: Kil Tablet, Uruk Resim 79: Duvar kaplamas›, Uruk Mezopotamya mimarl›¤›nda göze çarpan ilk yap›tlar; kentlerin çevresini saran yüksek surlar, an›tsal sur kap›lar›, tap›naklar ve saraylard›r. Ancak bölgede tafl fazla bulunmad›¤› için kilden yap›lm›fl kerpiç tu¤lalar kullan›lm›flt›r. Kerpiç, tafl kadar dayan›kl› olmad›¤›ndan günümüze fazla örnek gelememifltir. Yap›larda, kal›n ve yüksek kerpiç duvarlar›n dayan›kl›l›¤›n› art›rmak için d›fl taraflar›na destek duvarlar› (payanda) örülmüfltür. Duvar yüzeyleri ise bazen boya ve s›rl› tu¤lalarla bazen de piflmifl toprak veya madeni levhalarla kaplanarak süslenmiflti (Resim 79). 47 Tap›naklar, Sümer mimarisinin en önemli yap› grubunu oluflturur. Bunlar›n baz›lar› do¤rudan toprak üzerine yap›lm›fl bir kutsal oda ile birbirinden geçilebilen odalardan meydana gelmifltir. Kutsal oda içinde, tanr›lara sunulan adaklar›n ve arma¤anlar›n üstüne kondu¤u masaya benzer bir öge olan sunak bulunmaktad›r. Baz› tap›naklar ise, üst üste yerlefltirilmifl gittikçe küçülen katlardan oluflan kuleler fleklindedir. Ziggurat ad› verilen bu tap›naklardan (Resim 80) katlar birbirine merdiven veya rampalarla ba¤lanm›fl, en üst katta ise kutsal eflyalar›n kondu¤u bir oda yer alm›flt›r. Kullan›lan malzeme kerpiçtir. Resim 80: Ziggurat, Ur Sümer saraylar›, nehir taflk›nlar›ndan korunmak amac›yla yüksek setler üzerinde inflaa edilmifltir. Kerpiç malzeme kullan›lan bu yap›larda; yönetim birimleri, özel bölümler, depolar bir avlu çevresine s›ralanm›flt›r. Saraylarda kullan›lan plan küçültülerek evlerde de uygulanm›flt›r. c. Sümer Heykel ve Kabartma Sanat› Sümer sanat›nda heykelt›rafll›k önemli bir yer tutar. Malzeme olarak mermer, kalker ve kireç tafl› kullan›lm›flt›r. Heykel ve kabartmalarda figürler; oval çehreli, iri gözlü, kal›n kafll› ve kapal› ince dudakl› olarak ifllenmifltir. Uruk’ta bulunmufl olan mermer kad›n bafl› (Resim 81) güzel bir örnektir. Sümer heykel ve kabartmalar›nda, tanr›lardan çok krallara yer verildi¤i görülür. Frontal durufllu figürler, hantal gövdelidir. Eller gö¤üs üzerinde kavuflturulmufl ve üzerlerinde bir omuzu aç›kta b›rakan, posta benzeyen bir giysi vard›r. Vücut formlar› orant›s›zd›r ve sanatç› kendisine göre önemli gördü¤ü yerleri (bafl, omuzlar, kollar, eller) daha büyük olarak ifllemifltir (Resim 82). Kral Gudea’ya ait heykel bu özellikleri gösterir (Resim 83). Resim 81: Mermer Kad›n Bafl›, Uruk Resim 82: Oturan kad›n heykeli 48 Resim 83: Gudea heykeli Sümer kabartmalar›nda; kral ve tanr› figürleri, dini törenler, savafl ve zaferlerle, kral›n günlük yaflay›fl›ndan sahneler ifllenmifltir. Bu örnekler, tap›naklar›n ve saraylar›n duvarlar›nda, vazolar›n, mühürlerin üstünde ve adak levhalar›nda yer al›r. Lagafl kral›n› bir tap›na¤›n temel atma töreninde gösteren adak levhas› (Resim 84) ile bir zaferi anlatan ve tarihi belge niteli¤i tafl›yan Akbabalar Steli (Resim 85) örnek verilebilir. Resim 84: Adak levhas›, Louvre Müzesi, Paris Resim 85: Akbabalar Steli, Lagafl Bu kabartmalarda baz› özellikler göze çarpar. M›s›r’da oldu¤u gibi; figürlerin bafl ve ayaklar› profilden, gö¤üs, omuzlar, eller ve gözler cepheden gösterilmifl, önemli figürler di¤erlerine göre daha büyük olarak yap›lm›flt›r. Küçük sanat eserleri içinde çivi yaz›l› kil tabletler ve silindir mühürler önemli bir yer tutar. Keramik kaplar; stilize edilmifl hayvan figürleri ve geometrik motiflerle süslenmifltir. Alt›n ve gümüflten müzik aletleri (Resim 86) ve tak›larda akik, lapislazuli gibi de¤erli tafllar ifllenmifltir. Sumer sanat›n›n bir baflka örne¤i vergi listeleri oldu¤u san›lan iki yüzlü kabartmal› tabletlerdir (Resim 87). Resim 86: Sümer müzik aleti Resim 87: Ur kenti armas› DE⁄ERLEND‹RME ÇALIfiMALARI 1. 2. 3. 4. 5. M›s›r sanat›nda mezar mimarisi neden önem kazanm›flt›r? M›s›rda mumyac›l›¤›n geliflmesi heykel sanat›n› nas›l etkilemifltir? M›s›r resimlerinin kal›c› olmas› nas›l sa¤lanm›flt›r? Mezopotamya’n›n co¤rafi özellikleri mimariyi nas›l etkilemifltir? Sumer heykeller ve kabartmalar›nda neden tanr›lardan çok krallara yer verilmifltir? 49 5.ÜN‹TE ANADOLU’DA YUNAN - ROMA VE B‹ZANS SANATI 1. YUNAN SANATI 2. ROMA SANATI 3. ERKEN HR‹ST‹YAN VE B‹ZANS SANATI HAZIRLIK ÇALIfiMALARI 1. Bulundu¤unuz çevrede tap›nak, tiyatro ve su kemeri kal›nt›lar› var m›? Bunlara ait resimleri s›n›fta de¤erlendiriniz. 2. Çevrenizde antik eserler bulunuyor mu? Bunlar›n hangi uygarl›klara ait oldu¤unu ö¤reniniz. 1. YUNAN SANATI MÖ 12. yy.da Yunanistan’dan Bat› Anadolu’ya, Önce Akalar daha sonra da Dor’lar göçetmifller böylece, Anadolu’da birbirine benzer farkl› üç kültür bölgesi ortaya ç›km›flt›r. Kuzeyde Aioller; Sultanhisar, Pitane (Çandarl›), Lesbos (Midilli Adas›) ve Tenedos (Bozcaada) gibi merkezlere yerleflmifllerdir. ‹yonlar 12 flehir devleti olarak Büyük Menderes ve Gediz nehri aras›nda kalan topraklarda; Ephesos (Efes, Resim 88), Miletos (Milet), Priene, Symrna (‹zmir), Phokaia (Foça), Lebedos (Gümüldür) vb. merkezleri kurmufllard›r. Dorlar ise güneyde Halikarnassos (Bodrum) ve Knidos (Datça) çevresine yerleflmifllerdir. Dorlar›n Yunanistan’a göçlerinden sonra bafllayan Yunan sanat›; Girit’de Minos, Yunanistan’da Miken ve Anadolu’da ‹yon uygarl›klar›n›n etkisi ile ortaya ç›km›flt›r. Bat› Anadolu’da kurulan flehir devletlerinin oluflturdu¤u kültür, Yunan sanat›na öncülük etmifltir. Resim 88 : Efes, genel görünüm 50 a. Mimari Yunan tarihinde flehir devletleri polis olarak adland›r›l›r. Bu uygarl›¤›n ilk yerleflimleri, yöneticilerin oturdu¤u etraf› kal›n surlarla çevrili akropolis ad› verilen korumal› yüksek tepelerin çevresinde oluflmufltur. MÖ 5. yy.dan bafllayarak bu kentlerdeki yerleflimler, bir plana göre düzenlenmifltir. ‹lk kez Miletos’lu Hipodamus’un tasarlad›¤› bu mimari düzen; Milet, Priyene, Knidos gibi kentlerde uygulanm›flt›r. Izgara plan ad› verilen bu düzenlemede; yap›lar birbirini parelel ve dik kesen caddeler aras›nda kalan alanlara inflaa edilmifltir. fiehirlerin merkezî alan›nda; tap›naklar, meclis binalar› (bouleuterion), pazar yerleri (agora) , müzik evleri (odeion) ve kütüphaneler (Resim 89) yer alm›flt›r. Bunlardan baflka stadium (stadyum), gymnasium (jimnasyum), nymphaeum (nimfeum- çeflme) gibi yap› türleri de görülür. Deniz k›y›s›nda yer alan kentlere liman kurulufllar› da eklenmifltir. Resim 89: Celcius Kitapl›¤›, Efes Tap›naklar: Yunan mimarl›¤›n›n en önemli yap› tipi tap›naklard›r. Temenos denilen kutsal alanlara yap›lan tap›naklar, tanr›n›n evi olarak kabul edilmifltir. ‹lk Yunan tap›naklar›nda Ege bölgesinde yayg›n olarak görülen, önünde dehlizli bir girifl ile dikdörtgen salondan meydana gelen megaron plan uygulanm›flt›r. Dinî törenler, tanr› heykelleri ve ona sunulan arma¤anlar›n korundu¤u kutsal oda (cella) d›fl›nda yap›l›rd›. Bunun için tap›nak avlusunda bulunan sunaklar kullan›l›rd›. ilk tap›nak örneklerinde, temellerde tafl, duvarlarda kerpiç, çat›larda ise ahflap malzeme kullan›lm›flt›r. MÖ 7. yy.dan bafllayarak tafltan inflaa edilen tap›naklarda, sella çevresine yap›lan sütun dizileri, yap›lar›n daha an›tsal ve di¤er yap›lardan farkl› görünmelerini sa¤lam›flt›r. Tap›naklar bir kaç basamakla (krepis) ç›k›lan bir zemin üzerine yap›lm›flt›r. Sütunlu giriflin (portik) gerisinde yer alan ve yaln›zca kap›dan ›fl›k alabilen kutsal odaya (sella), tap›na¤a sunulan arma¤anlar ve tanr› heykelleri konurdu. Sellan›n çevresinde bazen tek s›ra (peripteros) bazen de iki s›ra (dipteros) sütun dizisi yer alm›flt›r (Çizim 5). Dinî törenlerin tap›na¤›n d›fl›nda yap›lmas›, d›fl görünüfle verilen önemi artt›rm›flt›r. Böylece, cephelerin ve çeflitli mimari elemanlar›n (sütun, sütun bafll›¤›) belirli biçim, kural ve oranlar sistemine göre yap›lma gelene¤i (nizam) ortaya ç›km›flt›r. iki sütunlu girifl ön ve arka cephesi sütunlu bir s›ra sütunla çevrili Çizim 5: Yunan tap›naklar›n›n plan geliflimi 51 iki s›ra sütunla çevrili Yunan mimarl›k düzenlerinin (nizam) en güzel örnekleri tap›naklarda görülür. Bir tap›na¤›n hangi nizamda yap›ld›¤›, cephe düzeni ve sütun bafll›klar›ndan anlafl›l›r. Yunan mimarisinde bafll›ca üç nizam vard›r: Dor, ‹yon, Korint Dor Nizam›: Dor nizaml› tap›nak örnekleri, MÖ 7. - 5. yy.da Yunanistan, Güney ‹talya, Sicilya ve Anadolu’da görülür. Bu üslubun özellikleri: * Dor tap›naklar›, birkaç basamakla ç›k›lan bir zemin üzerinde yer al›r (krepis). * Sütunlar do¤rudan tap›na¤›n taban›na oturur (stilobat). * Afla¤›dan yukar›ya do¤ru incelen, ortada hafif fliflkinlik yapan sütunlar›n gövdelerinde dikey oyuntular (yiv) bulunur. * Sütun bafll›¤›, çanak fleklinde yuvarlak bir yast›k (ekhinos) ile bunun üzerinde yer alan dört köfle bir plakadan (abakus) oluflur. * Sütunlar› birbirine ba¤layan tafl bir kirifl (arflitrav) vard›r. * Arflitrav›n üzerinde üçlü yiv (triglif) ve üzeri bazen bofl bazen de kabartmalarla süslü kare boflluklar (metop) s›ra ile yer al›r. * Triglif ve metop frizinin üzerinde küçük köfleli tafllar›n dizilmesi ile oluflan bir bölüm (difl kesimi) bulunur. * Difl kesiminin üzerinde, tap›na¤›n k›sa kenarlar›nda üçgen al›nl›klar bulunur. Al›nl›klar; heykel ve kabartmalarla süslenmifltir. * Tap›naklar ahflap çat› ile örtülmüfl, çat›lar tafl veya tu¤la kiremitlerle kaplanm›flt›r. Çat›n›n kenarlar›nda su oluklar› (sima) yer alm›flt›r. Oluklar›n yukar›ya do¤ru kalk›k kenarlar› renkli nak›fllarla ve rölyeflerle süslenmifltir. * Dor tap›naklar›n›n genel görünümü a¤›r ve bas›kt›r. (Çizim 6). Çizim 6: Dor tap›na¤› cephesi MÖ 5. yüzy›lda yap›lm›fl Atina Akropolü’nde bulunan Parthenon Tap›na¤› (Resim 90), iki bölümlü sellas› ve d›fl cephe düzenlemesi ile Dor tap›naklar› içinde önemli bir örnektir. Korfu Adas›’ndaki Artemis Tap›na¤› ile Assos (Behramkale - Edremit) Athena Tap›na¤› da örnek verilebilir (Resim 91). 52 Resim 90: Parthenon Tap›na¤›, Atina Resim 91: Assos Athena Tap›na¤› ‹yon Nizam› : ‹yon nizaml› tap›naklar, daha çok MÖ 6. - 4. yy.lar aras›nda Anadolu’nun bat›s›nda (‹yonya) ve güneyinde görülmüfltür. Bu üslubun özellikleri: * Tap›naklar dor nizam›nda oldu¤u gibi basamakl› bir zemin üzerinde yer al›r. * Sütunlar üst üste oturtulmufl tafl yast›klardan oluflan bir kaide üzerinde yükselir ve gövdeleri ince yivlerle süslüdür. * Sütun bafll›klar› koç boynuzuna benzeyen k›vr›ml› bir biçimdedir (volüt) ve k›vr›mlar aras›nda yumurta fleklinde kabartmalar yer al›r. * Arflitrav d›fla taflk›n olarak yap›lm›fl, iki veya üç katl›d›r. Bazen arflitrav›n üzerinde yer alan bir friz tap›na¤›n dört taraf›n› dolafl›r. * Bu frizin üstünde yumurta biçiminde kabatmalarla süslü ikinci bir friz daha yer al›r. * Yumurta frizinin üzerinde sima ve üçgen al›nl›k vard›r. * ‹yon tap›naklar› ince uzun sütunlar› ile dor tap›naklar›na göre daha yüksek ve zarif görünümlüdür (Çizim 7). Çizim 7: ‹yon Tap›nak Resim 92: Apollon Tap›na¤›, Didim Efes Artemis Tap›na¤› (MÖ 6. yy) an›tsal boyutlar› ve sella çevresinde yer alan iki s›ra sütun dizisi ile dünyan›n yedi harikas› aras›nda say›l›r. Bu tap›naktan bugün ancak bir sütun ayaktad›r. Didim Apollon Tap›na¤› (Resim 92) ise, üzeri aç›k bir sella bölümüne sahiptir. Bu nizama Priene (Güllübahçe) Athena Tap›na¤› (Resim 93) , Teos (‹zmir) Dionysos, Sard Artemis Tap›na¤› (Resim 94) da örnek verilebilir. Halikarnassos’daki ( Bodrum ) Mausoleium ise iyon nizam›nda yap›lm›fl bir mezar an›t›d›r. 53 Resim 93: Priyene, Athena Tap›na¤› Resim 94: Sard, ArtemisTap›na¤› Korint Nizam› : MÖ 5. yy.da Dor ve ‹yon üslubunun görüldü¤ü her bölgede rastlan›r. Korint nizam›, ‹yon nizam›n›n çok az de¤iflmifl biçimidir. Tek fark sütun bafll›klar›nda görülür. ‹yon nizam›nda görülen volüt bafll›k yerine, çiçek sepetini and›ran akant (kenger) yapraklar› ile donanm›fl sütun bafll›klar› kullan›lm›flt›r. Buna Anadolu’dan en güzel örnek Uzuncaburç (Silifke) Zeus Tap›na¤› (Resim 95) ile Anadolu d›fl›nda Atina’daki Zeus Olympos Tap›na¤›’d›r. Baz› Yunan tap›naklar›nda korint ve iyon sütun bafll›klar› birlefltirilerek, karma (kompozit) bafll›klar da kullan›lm›flt›r. Baz› tap›naklarda ise, sütunlar›n yerine kad›n heykellerinin (karyatit) kullan›ld›¤› görülür (Resim 96). Resim 95: Zeus Tap›na¤›, Uzuncaburç, Silifke Resim 96: Karyatitli cephe, Erechtheion (Erekteyon) Tap›na¤›, Atina Saraylar ve evler: Yunan evleri ve saraylar›nda Akdeniz mimarisinde yayg›n olarak görülen; “avlulu ev” (atrium) plan› uygulanm›flt›r. Akdeniz iklimine uygun olarak, ortada yer alan üzeri aç›k bir avlu hava ve ›fl›k almay› sa¤lar. Avlu çevresinde ise farkl› amaçlar için kullan›lan bölümler ve odalar yer alm›flt›r. Bu bölümler bazen iki katl› olarak yap›l›r. 54 Saraylar ise evlerde görülen bu plan›n büyük ölçülerde tekrarlanm›fl fleklidir. Saraylar›n duvarlar› resim ve mozaikle kaplanm›flt›r. Bergama’da bulunan kral saraylar› buna güzel bir örnektir. Tiyatrolar : Tap›naklardan sonra en önemli yap› grubu tiyatrolard›r. Tiyatro, flarap tanr›s› Dionysos (Dionisos) ad›na yap›lan kutlamalarla ortaya ç›km›flt›r. ‹lk dönemlerde halk, flark›lar söyleyen koroyu veya oyuncular› seyretmek üzere yuvarlak bir alan çevresinde toplan›yordu. Sonralar› bu alan›n bir taraf›na ahflap bir sahne binas› (scene) ile onun karfl›s›na basamaklar halinde yükselen, yar›m daire planl› oturma yerleri (cavea) yap›lm›flt›r. MÖ 4. yy.dan sonra tafltan yap›lmaya bafllanan tiyatrolarda; ortada oyunun oynand›¤› yuvarlak bir orkestra bölümü ile bunu çeviren tafl basamaklar bulunmaktad›r. Tiyatrolar tepe yamaçlar›n›n basamaklar fleklinde düzenlenmesi ile oluflturulur. Günümüze gelebilen tiyatro örnekleri aras›nda; Yunanistan’da Epidavros ile Antalya Termessos Tiyatrosu, Güllübahçe Priene Tiyatrosu, A¤lasun Sagalassos, Demre Myra Tiyatrolar› (Resim 97) bulunmaktad›r. Resim 97: Demre Tiyatrosu, Antalya Resim 98: Gymnasium, Perge Stadium (stadyum): Spor karfl›laflmalar›n›n yap›ld›¤› alanlard›r. “U” fleklinde bir alan ile bunun çevresini saran oturma yerlerinden oluflan bir plan uygulanm›flt›r Perge, Priene ve Miletos’dakiler örnek verilebilir. Gymnasium (jimnasyum): Antik ça¤da gençlerin düflünsel ve bedensel yönden e¤itildikleri, ö¤renim gördükleri ve spor etkinliklerinde bulunduklar› yap›lard›r (Resim 98). Her Yunan kentinde yer alm›flt›r. Odeion (odeon): Tiyatrolar›n küçük ölçüde yap›lm›fl bir örne¤i olan konser binalar›d›r. Miletos’daki odeion bu yap›lara bir örnektir. Bouleuterion (bulevterion): Kent meclisinin topland›¤› binalard›r. Priene’deki yap› Anadolu’dakilere bir örnektir. Agora :Pazar yerleridir. Ortada al›flveriflin yap›ld›¤› bir meydan ile buray› çevreleyen önü sütunlu dükkanlardan meydana gelmifl, tabanlar› mozaikle kapl› alanlard›r. Perge (Resim 98) ve Bergama agoralar› önemli örneklerdendir. Nymphaeum (nimfeum): Yunan ve Roma mimarisinde sokaklarda, kutsal alanlarda ve agora gibi yerlerde, sütun dizileri ve heykellerle bezenmifl niflli an›tsal çeflme yap›lar›d›r. Anadolu’da bulunan bu döneme ait flehirlerde örnekleri vard›r. Fener: Liman girifllerinde gemilere yol göstermek amac›yla infla edilen an›tsal kulelerdir. 55 b. Heykel ve Kabartma Sanat› Heykel Sanat› : Yunan heykel sanat›nda ilk dönemlerde; kil, tafl, fil difli, kemik, tunç gibi malzemeler kullan›lm›flt›r. MÖ 7. yy.dan bafllayarak an›tsal tap›naklar›n al›nl›k, metop (Resim 99) ve frizlerinin kabartmalarla süslenmesi, sellalar›na tanr› heykellerinin konmas› gelene¤i bu sanat›n geliflmesini sa¤lam›flt›r. Ayr›ca yar›flmalar› kazanan sporcular an›s›na ve mezarlar› için yap›lan heykellerin çoklu¤u, Yunan an›tsal heykel sanat›n›n zenginli¤ini gösterir. Resim 99: Metop kabartmas› örne¤i Yunan heykeltrafll›k sanat› üslup ve teknik aç›dan üç dönemde incelenir. Bu dönemler: Arkaik Dönem ( MÖ 7.yy.) Klasik Dönem ( MÖ 5.yy.) Hellenistik Dönem ( MÖ 4. yy. - 1.yy.) Arkaik Dönem : Yunan heykel sanat›nda, MÖ 7. ve 6. yy. heykellerini özellikleri ve görüldü¤ü bölgeler olarak üç ekole ay›r›yoruz. a - Girit - Peloponnessos Ekolü : Sanatç›lar, daha çok iri yap›l›, kuvvetli ve adaleli ç›plak erkek heykellerini (kuros) özenle ifllemifllerdir. Frontal durufllu heykeller M›s›r etkisi göstermektedir. Heykelde dengeyi sa¤lamak için, bir baca¤›n öne do¤ru at›lm›fl olmas›, ayn› zamanda heykele bir hareket de kazand›rm›flt›r. Kollar afla¤›ya do¤ru sark›t›lm›fl, eller yumruk fleklinde gösterilmifl ve gö¤üs nefes al›yormufl gibi fliflkin olarak ifllenmifltir. Yunan heykelleri enerjik ve hareketli görünümleri, vücudun ayr›nt›l› ifllenmesi yönüyle hareketsiz görünen M›s›r heykellerinden farkl›d›r. Delphi’ de bulunan Atlet heykeli (Resim 100) buna güzel bir örnektir. Figürlerde; bafl iri, saçlar lüleler halinde omuzlara ve arkaya düflmüfltür. Süs gibi ifllenmifl saçlarla çevrelenmifl bas›k bir al›n, oval gözler, uçlar› hafifçe yukar›ya kalk›k dudaklar ve yüzde tebessüm ifadesi dikkati çeker. Genç k›z heykellerinde (kore) ise; vücudu saran bol k›vr›ml› bir giysi bulunur. Vücut formlar› do¤al yap›ya ve oranlara uygun verilmeye çal›fl›lm›flt›r. b- ‹yonya Ekolü : Anadolu’nun Bat› bölgesinde ve Ege adalar›nda yayg›n olarak görülen bir üsluptur. Bu üslupta yap›lm›fl olan heykeller, daha çok tap›naklara giden caddelerin iki yan›nda, ayakta ya da oturur biçimde yer alm›fllard›r. Sisam’da bulunan ve tanr›ça Hera’ya arma¤an edildi¤i san›lan heykel (Resim 101) iki kat örtüden oluflan bir giysi içinde yer alm›fl ve vücudu yukar›dan afla¤›ya do¤ru incelerek bir sütun gövdesi gibi yuvarlat›lm›flt›r. c- Atina Ekolü : Her iki ekolün etkileri MÖ 7. ve 6. yy.da Atina ve çevresinde de görülmüfltür. Delphi’dekine benzer; ç›plak, genç erkek heykelleri yap›lm›fl ancak formlar daha yumuflak ve yuvarlak olarak ifllenmifltir. Yüzlerde gülümseme ifadesi belirgindir ve ifadeyi güçlendirmek amac›yla heykellerin boyand›¤› görülür. Gülümseyen Kad›n (Resim 102) buna güzel bir örnektir. 56 Resim 100: Atlet heykeli, Delfi Resim 101: Tanr›ça Hera’ya arma¤an edilen heykel, Sisam Resim 102: Gülümseyen kad›n heykelinden görünüm, Atina Klasik Dönem : (MÖ 450 - 400) Yunan heykel sanat›n›n en yüksek düzeyine ulaflt›¤› bu dönemde, sanatç›lar kimliklerini ortaya koymufllard›r. En an›tsal tanr›, tanr›ça ve sporcu heykelleri bu dönemde yap›lm›flt›r. Heykeldeki frontal durufl de¤iflmifl, vücut a¤›rl›¤› bir bacak üzerine verilmifl, serbest kalan ayak geriye do¤ru hafifçe bükülmüfl ve bafl bir tarafa çevrilmifltir. Böylece heykelin ana ekseninde düz bir hat yerine, e¤ri bir çizgi meydana gelmifl, bu da durufla do¤all›k ve hareket kazand›rm›flt›r. Klasik dönem heykellerinde, vücut anatomisi oldukça baflar›l› biçimde ifllenmifltir. Ciddi çehre ifadesine önem verilerek, kusursuz güzelli¤i bulmak (idealizm) amaç haline gelmifltir. Bu dönemde heykelt›rafllar özgün eserler vermeye bafllam›fllard›r. Klasik Dönem Heykelt›rafllar› Miron: Klasik dönemin öncülerinden olan sanatç›n›n, Romal›lar›n yapt›klar› kopyelerle günümüze kadar gelen eserleri vard›r. Disk Atan Atlet (Resim 103) isimli heykelinde; atlet, vücudunun bütün a¤›rl›¤›n› öne do¤ru e¤ilerek vermifl, bafl sa¤a çevrilmifl, disk tutan eli geriye do¤ru uzanarak, heykelin vücudunda birkaç yay çizgisi oluflturulmufltur. Bu durufl atletin diski f›rlatmadan önceki enerji dolu son an›n› canland›rmaktad›r. Di¤er tan›nm›fl eserleri Athena ve Marsiyas heykelleridir. Resim 103: Disk Atan Atlet, Miron 57 Phidias (Fidyas) : Yunan heykelt›rafll›¤›n›n en parlak döneminde yaflayan sanatç›, Parthenon’un süslemelerinde çal›flm›fl, tap›na¤›n al›nl›¤›ndaki Afrodit ve arkadafllar›n› tasvir eden grup heykelini yapm›flt›r. Yine Parthenon için alt›n ve fil diflinden yapt›¤› an›tsal boyutlu Athena (Resim 104), sa¤ elinde zafer tanr›ças› Nike’yi, sol elinde kalkan›n› tafl›maktad›r. Bugün kaybolmufl bu eser hakk›nda, Romal›lar döneminde yap›lm›fl küçük boyutlu kopyalar› sayesinde fikir edinebiliyoruz. Elbise k›vr›mlar›n› ve bu k›vr›mlar alt›ndaki yuvarlak vücut hatlar›n› iflleme konusunda baflar›l› olan sanatç›n›n eserlerinden biri de Olympia’daki Zeus heykelidir. Resim 104: Athena Parthenon, Fidyas Resim 105: Doriforos, Polikletos Polykleitos (Polikletos): Sanatç› insan vücudunun kuvvetini ve güzelli¤ini gösteren ç›plak atlet heykelleri çal›flm›flt›r. Heykel sanat›nda vücut oranlar›n› anlatan “Kanon” adl› bir kitap yazm›flt›r. Bafl›n vücuda oran›n› 1 / 7 olarak belirlemifl, bu oranlar sistemi di¤er heykelt›rafllar taraf›ndan da kullan›lm›flt›r. Sanatç›n›n Doriforos isimli tunç heykelinde (Resim 105) vücut a¤›rl›¤› bir bacak üzerine verilmifl, sol ele verilen cirit vücut dengesini sa¤lam›flt›r. Praksiteles: Sanatç› vücut güzelliklerini ustal›kla mermere ifllemeyi baflarm›flt›r. Mitolojik konular›n yan› s›ra genç tanr› ve tanr›ça heykelleri de çal›flm›flt›r. Dionysos ile Hermes heykeli (Resim 106) en tan›nm›fl eseridir. Leochares (Leohares): Zarif vücut hatlar› olan tanr› ve tanr›ça heykelleri yapm›flt›r.En tan›nm›fl eseri Belvedere Apollonu’dur (Resim 107). Skopas: Eserlerinin bir bölümünü Anadolu’daki yap›lar› süslemek için yapm›flt›r. Bafl kareye yak›n bir form içinde ifllenmifl, yüz ifadelerinde heyecan ve hiddet gösterilmifltir (Resim 108). Halikarnassos’daki Mausoleium’u süsleyen heykel ve kabartmalar›n bir bölümü önemli eserlerindendir. 58 Resim 106 : Hermes heykeli, Praksiteles Resim 107: Belvedere Apollon’u, Leohares Resim 108: Menad, Skopas Briyaksis: Halikarnasos’daki Mausoleium’da çal›flm›flt›r. Yunan heykellerinden farkl› olarak; uzun saçl› ve sakall› figürler ile do¤ulu insan tipini canland›rm›flt›r. Helenistik Dönem : Yunan sanat›n›n, do¤u sanatlar›ndan etkilenerek ortaya koydu¤u bir üslup dönemidir. Klasik üslupta gördü¤ümüz ideal özellikler yerine; realist bir anlat›m ele al›nm›flt›r. Heykellerde do¤al anlat›mlar ve portre sanat› geliflmifltir. Figürlerde afl›r› hareket, coflku, hüzün, fliddet ifadelerine yer verilmifltir. Abart›l› formlar, ›fl›k - gölge ve dramatik anlat›mla heykellerin etkileme gücü ön plana ç›kar›lm›flt›r. Resim 109: ‹skender Büstü , Lisippos Resim 110: Laokon ve O¤ullar› heykel grubu, Vatikan Müzesi-Roma 59 Bu dönemde baz› yerel üsluplar da ortaya ç›km›fl; Bergama’da bir heykel okulu kurulmufltur. Realist görüfle uygun olarak; yazarlar›n, devlet adamlar›n›n, düflünürlerin portreleri yap›lm›flt›r. Lysippos (Lisippos): Mermerin yan› s›ra tunçtan da atlet heykelleri çal›flm›flt›r. Polikletos’un oranlar sistemi yerine heykelde vücudun uzad›¤›, bafl›n küçüldü¤ü 1 / 8 oran›n› kullanarak daha ince ve uzun görünümlü figürler yapm›flt›r. Çok say›da ‹skender portresi çal›flt›¤› bilinmektedir. Bugün ‹stanbul Arkeoloji Müzesi’nde bulunan ‹skender büstü (Resim 109) buna bir örnektir. Hellenistik üslup MÖ 1. ve 3. yy.da Rodos’ta da görülür. Bu dönemin en ünlü eseri Laokoon heykel grubu (Resim 110) Truva savafllar› s›ras›nda geçen bir efsaneyi canland›r›r. Vücutlar ayr›nt›l› ifllenmesine ra¤men figürler canl›l›ktan ve hareketten yoksundur. Heykelde y›lanlar taraf›ndan sar›lan Laokoon ve o¤ullar›n›n mücadelesi gösterilmifltir. Kabartma Sanat› : Kabartmalar genellikle tap›naklar›n; al›nl›k, metop, sunaklar› ile lahitler üzerine yap›lm›fllard›r. MÖ 2. yy.a tarihlenen Bergama Zeus Suna¤› kabartmalar›nda, (Resim 111) tanr›larla toprak devlerinin (gigant) yapt›klar› savafl anlat›lm›flt›r. Kabartmalarda Athena, kanatl› bir devi sürüklerken yar› beline kadar topraktan ç›kan bir tanr›, dramatik bir flekilde Athena’ya bakmaktad›r. Figürlerde hareket hakimdir. Resim 111: Bergama Zeus Suna¤› Kabartmalar› ayr›nt› Resim 112: ‹skender Lahdi, ‹stanbul Arkeoloji Müzesi ‹stanbul Arkeoloji Müzesi’nde bulunan ‹skender Lahdi (Resim 112) kabartmalar›nda; lahitin bir yüzünde savafl sahnesi, di¤er yüzünde ‹skender’in aslan av› sahnesi yer alm›flt›r. Figürler hareketli ve mücadele halinde gösterilmifl, yüzlerde duygu ifadeleri belirtilmifl ve vücutlar ayr›nt›l› olarak ifllenmifltir. Di¤er bir örnek ise A¤layan Kad›nlar Lahdi’dir (Resim 113). Lahdin dört yüzünde bir ölünün arkas›ndan a¤layan kad›nlar betimlenmifltir. Resim 113: A¤layan Kad›nlar Lahdi 60 2. ROMA SANATI ‹lk ça¤da, ‹talya merkez olmak üzere kurulan Roma ‹mparatorlu¤unun s›n›rlar›; do¤uda F›rat nehrinden, bat›da Atlas Okyanusu’na kadar uzan›yordu. Anadolu’yu ve tüm Akdeniz ülkelerini de içine alan bu imparatorluk MS 395 y›l›nda ikiye ayr›lm›flt›r. Bat› Roma 476 y›l›nda y›k›lm›fl, Do¤u Roma’n›n (Bizans) varl›¤›na ise 1453 y›l›nda Fatih Sultan Mehmet son vermifltir. Romal›lardan önce ‹talya’da Etrüsk Uygarl›¤› kurulmufltur. MÖ 8 yy.dan bafllayarak Güney ‹talya ve Sicilya’da kurulan Yunan kolonileri ile bu bölgelere Helenistik kültür tafl›nm›flt›r. Bu kültürden etkilenen Etrüsk sanat›, Roma sanat›n›n geliflmesine zemin oluflturmufltur. Roma tarihi; Cumhuriyet (MÖ 6yy-1yy) ve ‹mparatorluk Dönemi (MÖ 1yy - MS 5yy) olmak üzere iki dönemde incelenir. Roma uygarl›¤›n›n Anadolu’daki varl›¤› ‹mparatorluk dönemine rastlar. ‹mparatorlu¤un varl›kl› olmas› bu kültürün genifl bir alana yay›lmas›na neden olmufltur. Bu dönem; Roma sanat›n›n Yunan, Etrüsk ve M›s›r sanatlar›n›n etkisi alt›nda geliflti¤i ve yay›ld›¤› en parlak dönemdir. a. Mimari Roma mimarl›¤›na ait an›tsal yap›larda; tafl, tu¤la, mermer gibi malzemeler kullan›lm›flt›r. Önceleri Etrüsk tafl iflçili¤inin etkisi alt›nda kalan Roma mimarl›¤›nda, kireç harc›n›n tu¤la ve tafl› birlefltirici bir malzeme olarak kullan›lmas› ile genifl mekanlar›n üzeri kolayca kapat›lm›flt›r. Kemer, kubbe, tonoz gibi elemanlar›n kullan›lmas›, mimariye an›tsall›k kazand›rm›flt›r. Roma mimarl›¤› flehircilik aç›s›ndan oldukça geliflmifltir. Surlar›n d›fl›na taflan yerleflimlerin bulundu¤u kentlerde meydanlara ç›kan genifl caddeler, kanalisazyon ve su da¤›t›m a¤› gibi alt yap› sistemlerinin de yer ald›¤› görülür (Örne¤in Efes). Roma mimarl›¤›nda görülen bafll›ca yap› türleri; tap›naklar, tiyatrolar, amfitiyatrolar, forumlar, bazilikalar, stadionlar, hamamlar, su kemerleri, evler, saraylar, kütüphaneler, zafer taklar›, kent kap›lar› ve sütunlu caddelerdir. 1. Tap›naklar Roma tap›naklar›, Etrüsk sanat› özelliklerini göstermekle birlikte Yunan tap›naklar›yla da benzerlik gösterir. Buna en güzel örnek; Güney Fransa’daki Nimes Tap›na¤›’d›r. Yap›, merdivenlerle ç›k›lan yüksek bir kaide (podyum) üzerinde yer al›r. Cephede, Etrüsk tap›naklar›na göre daha s›k ve yüksek korint bafll›kl› sütunlar›n yer ald›¤› bir girifl bölümü (portik) bulunur. Dikdörtgen planl› sellan›n d›fl duvarlar›na yar›m sütunlar gömülerek, tap›na¤›n etraf›n›n sütunlarla çevrili oldu¤u izlenimi verilmek istenmifltir. Dikdörtgen planl› tap›naklar›n yan› s›ra, üzeri kubbe ile örtülü yuvarlak planl› olanlar› da vard›r. Bunun en güzel örne¤i; ‹mparator Hadrianus taraf›ndan Roma’da yapt›r›lan (MS 2.yy.) Pantheon Tap›na¤›’d›r (Resim 114). Yap›; üçgen al›nl›kl›, sütunlu büyük bir girifl bölümü ile daire planl›, ortas›nda aç›kl›k bulunan merkezî bir kubbenin örttü¤ü bölümden meydana gelmifltir. Yap›n›n içinde sütunlu nifllerin ve düz yüzeylerin de¤iflerek birbirini izledi¤i bir dekorasyon görülür. Resim 114: Pantheon Tap›na¤›, Roma 61 Romal›lar, Anadolu’da da Yunan tap›naklar›na benzer yap›lar inflaa etmifllerdir. MS I.yy.da Ankara Augustus (Resim 115), Çavdarhisar (Kütahya) Zeus Tap›na¤›, Efes Hadrianus (Resim 116), Truva Athena Tap›na¤›, MS II.yy.da yap›lan Bergama Trajanus, Side Athena ve Apollon tap›naklar› en güzel örneklerdir. Resim 115: Augustus Tap›na¤›, Ankara Resim 116: Hadrianus Tap›na¤›, Efes 2. Tiyatrolar Roma tiyatrolar› da Yunan tiyatrolar› gibi üç ana bölümden meydana gelmifltir. Sahne binas› (scene), meydan (orkestra) ve oturma basamaklar›d›r (cavea). Saray cephesini and›ran iki katl› sahne binas›, ilk kez Roma mimarisinde görülür. Yunan tiyatrolar›nda seyirci oturma yerleri ile sahne binas› aras›nda yer alan boflluk Roma tiyatrolar›nda görülmez. Sahne ile bitiflik olarak yap›lan oturma yerleri, tiyatronun kapal› bir mekan haline gelmesini sa¤lam›flt›r. Yunan tiyatrolar› tepe yamaçlar›na yap›l›rken, Roma tiyatrolar› ço¤unlukla düzlük alanlarda, payelerin tafl›d›¤› kemerler üzerinde yükselmifltir. MS 2.yy.da infla edilen Antalya - Aspendos Tiyatrosu (Resim 117) yar›m daire fleklindeki oturma basamaklar› ile Aspendos akropolünün do¤u yamac›na dayanm›flt›r. Üst bölümler kemerlerle tafl›nmaktad›r. Scene günümüze ulaflamayan sütunlarla süslenmiflti. Side, Termessos, Efes, Milet, Bergama tiyatrolar› Anadolu’da Yunan döneminde yap›lm›fl ve Roma döneminde baz› bölümler eklenerek yenilenmifl en güzel örneklerdir. 3. Amfitiyatrolar Gladyatörlerin birbirleriyle veya vahfli hayvanlarla mücadele ettikleri yerlerdir. ‹lk örnekleri Roma mimarisinde görülen bu yap›lar iki bölümden meydana gelmifltir. Ortada oval bir meydan (arena) ile bu meydan› çeviren oturma yerleri olan basamaklar bulunmaktad›r. Anfitiyatro örneklerine MÖ 1.yy.da Roma ve Pompei’de rastlanm›flt›r. Roma’daki Colosseum en güzel örnektir (Resim 118). 62 Resim 117: Aspendos Tiyatrosu, Antalya Resim 118: Amfitiyatro Colosseum, Roma 4. Forumlar Genel anlam› ile halk›n topland›¤› ve çeflitli resmî ifllerin görüflüldü¤ü aç›k meydanlard›r. Di¤er bir tan›m›; Yunan mimarisinde görülen agoralar›n karfl›l›¤› olan pazar yerleridir. Bu meydanlar›n giriflinde süslü kemerli kap›lar bulunmaktad›r. Meydanlar›n çevresinde; dükkanlar, tap›naklar ve resmî yap›lar (bazilika) yer alm›flt›r. MS 2.yy.da bütün bu yap›lar›n bir eksen üzerinde s›raland›¤› simetrik forum plan›na ulafl›l›r. Roma’daki Forum Romanum (Resim 119) ünlü bir örnektir. Anadolu’da ise Bergama ve Hatay forumlar› örnek olarak verilebilir. Resim 119: Forum Romanum, Roma 63 5. Bazilikalar Forumlar›n çevresinde yer alan resmî ifllerin yürütüldü¤ü, içi sütunlarla neflere ayr›lm›fl yüksek çat›l›, dikdörtgen planl› yap›lard›r. Anadolu’daki Bergama ve Aspendos bazilikalar› ile Roma’daki Konstantin Bazilikas› örnek olarak verilebilir. 6. Stadiumlar Atletizm yar›flmalar›n›n yap›ld›¤› yerlerdir. Ortadaki oval alan, seyirci oturma basamaklar› ile çevrilmifltir. ‹yi korunmufl olan Afrodisias (Resim 120) ile Perge, Bergama, Milet, Nysa (Sultanhisar) stadiumlar› örnek olarak verilebilir. Spor çal›flmalar›n›n yap›ld›¤› di¤er yap› türleri ise; gymnasiumlar (spor akademileri), hipodromlar (atl› araba yar›fllar›n›n yap›ld›¤› yerler) ve palaestralar (gürefl okulu) d›r. Resim 120: Stadium Afrodisias, Karacasu 7. Hamamlar Romal›lar›n en önemli yap› türlerinden biridir. MÖ 2. yy.dan bafllayarak, halk yap›lar› olarak inflaa edilen hamamlar›n, en eski örneklerine ‹talya Pompei’de rastlanm›flt›r. Bu dönemde soyunma yerleri, ›l›k , s›cak bölümler düzensiz biçimde birbirinin yan›na s›ralanm›flt›r. ‹mparatorluk döneminde ise hamamlar, forumlarda oldu¤u gibi bir eksen üzerine simetrik olarak s›ralanm›fl bölümlerden meydana gelir. Hamamlar; avlu, kütüphane ve spor salonlar› ile an›tsal bir bütünlük oluflturur. As›l hamam yap›s› içinde; girifl bölümü, soyunma yerleri, so¤uk, ›l›k, s›cak bölümler, kum havuzu, ya¤l› masaj, s›cak su ve buhar banyolar› gibi bölümler yer al›r. Hamamlarda ›s›tma, taban daki boflluklar ve duvar içinde yer alan borulardan s›cak su ve buhar geçirilerek sa¤lanm›flt›r (hipokaust sistem). Antalya Phaselis (Fasilis), Efes, Side (bugün müzedir), Milet Faustina, Ankara Roma Hamam› (Resim 121) ile Roma’daki Caracalla Hamam› örnek verilebilir. Resim 121: Roma Hamam›, Ankara Resim 122: Aspendos su kemeri, Antalya 64 8. Su Kemerleri Romal›lar, flehirlerin su ihtiyac›n› karfl›lamak amac›yla uzaktaki su kaynaklar›ndan, yerleflim merkezlerine kadar sa¤lam kemerler üstünde su getiren kanallar inflaa etmifllerdir. M.S. 2.yy.da yap›lan Aspendos (Resim 122), Phaselis, Efes, Bergama, ‹stanbul Valens (Bozdo¤an) su kemerleri Anadolu’daki en güzel örneklerdir. 9. Evler - Saraylar Roma evlerinin ve saraylar›n›n da di¤er yap› türlerinde oldu¤u gibi, bir eksen üzerine s›ralanm›fl bölümlerden meydana geldi¤i görülür. Ev, giriflte bir ön bölüm, bunun gerisinde üzeri k›smen örtülü dört köfleli bir avlu (atrium) ile bu avlunun iki yan›na s›ralanm›fl simetrik odalardan meydana gelmifltir. Avlu ortas›nda ya¤mur sular›n›n topland›¤› bir havuz bulunur. Avluya bazen sütunlu bir bahçe eklendi¤i de görülmüfltür. Efes’te bulunan Yamaç Evler (Resim 123) buna örnek olarak verilebilir. ‹mparator saraylar› ise, evlerde kullan›lan plan›n büyük ölçüde ve gösteriflli biçimde yap›lm›fl örnekleridir. Bu ev ve saraylar›n içi; fresko ve mozaiklerle süslenmifltir. D›fl yüzeylerinde mermer kaplamalar görülür. Roma Palatin Tepesi’nde Domitian Saray› örnek verilebilir. Resim 123: Yamaç Ev, Efes Resim 124: Hadrianus Kap›s›, Antalya 10. Zafer Taklar› ve Kent Kap›lar› Roma mimarl›¤›n›n önemli bir yap› tipi de zafer taklar›d›r. Bunlar flehirlere girilen yollar›n bafl›na, meydanlara ve forumlar›n girifllerine yap›lm›fllard›r. En basit biçimi ile bir kemerden meydana gelmifllerdir. Anadolu’daki örneklerinde ise üç kemerli biçimler görülür. Zafer taklar›n›n üzerinde imparatorlar›n heykelleri ile savaflta kazand›¤› zaferleri anlatan kabartmalar yer alm›flt›r. ‹talya’daki Roma Titus, Anadolu’daki Efes, Side ve Perge zafer taklar›, Patara ve Antalya Hadrianus kent girifl kap›lar› (Resim 124) örnek olarak verilebilir. 11. Sütunlu Caddeler MS 1.yy. sonlar›ndan itibaren görülmeye bafllayan sütunlu caddeler, Roma sanat›n›n kent mimarisi içinde ortaya koydu¤u yeniliklerden biridir. Bu caddelerin girifllerinde zafer taklar› yer alm›flt›r. Caddenin iki yan›nda heykellerle süslü sütunlar ve bunlar›n gerisinde de dükkanlarla, evler s›ralanm›flt›r. Efes, Milet, Hierapolis ve Side’de örnekleri bulunmaktad›r. 65 b. Heykel ve Kabartma Sanat› Romal›lar yap›lar›n› süslemek üzere, Yunanistan’dan çok say›da heykel getirmifller ya da bu heykelleri kopya etmifllerdir. Bu kopyelerle Yunan heykeltrafll›¤› hakk›nda bilgi ediniyoruz. Romal›lar, Yunanl›lardan farkl› olarak daha çok tarihî kabartma ve portreler yapm›fllard›r. Roma tarihinin önemli olaylar› öykülü bir anlat›mla kabartma olarak sütunlar, lahitler, sunaklar ve taklar üzerinde yer alm›flt›r. Roma Traianus (Trayanus) Sütunu (Resim 125), üzerinde ‹mparatorun zaferi anlat›l›r. Yine, Roma’daki Titus Tak› üzerinde de bir zafer öyküsü anlat›lm›flt›r. Müzelerimizde çok say›da örnekleri bulunan lahitlerde veya sütun kaidelerinde günlük yaflam sahneleri ve mitolojik varl›klar ifllenmifltir (Resim 126). Resim 125: Traianus Sütunu (ayr›nt›), Roma Resim 126: Sütun kaidesi kabartmas›na bir örnek Roma heykel sanat›n›n özgün anlat›m biçimlerinden biri de portrelerdir. Ölen kiflilerin maskelerinin yap›lmas› gelene¤i, bu sanat›n geliflmesinde önemli rol oynam›flt›r. ‹mparator, komutan ve önemli kiflilerin portrelerinin sahibine benzeme özelli¤i ile birlikte nitelikleri de vurgulanmaya çal›fl›lm›flt›r. Yunan sanat›ndaki ideallefltirme yerine, realist (gerçekçi) bir üslup görülür. Yunan heykel sanat›nda, tanr› ve tanr›çalar insan biçiminde yap›l›rken; Roma heykelinde imparatorlara tanr›sal özellikler verilerek betimlenmifltir (Resim127). Günümüze ulaflm›fl portrelerin büyük bir bölümü tafl ve mermerdendir ancak bronz, alt›n, gümüfl gibi madenlerden yap›lanlar da vard›r. Anadolu müzeleri (Side, Bergama, Efes, Antalya, Sardes, ‹stanbul) Roma heykel örnekleri bak›m›ndan oldukça zengindir. Roma sanat›nda heykel ve kabartmalardan baflka; fresko ve mozaik resimler de vard›r. Küçük renkli tafllar›n s›va içine gömülmesi ile yap›lan mozaik resimler, yer kaplamas› olarak; freskolar ise duvarlarda yer al›r. 66 Resim 127: Agustus Heykeli Efes’te bulunan Yamaç Evlerde, Urfa-Birecik yak›nlar›ndaki Zeugma’da yap›lan kaz›larda çok say›da mozaik resim (Resim 128) örnekleri bulunmufltur. Konular; mitolojik ve günlük hayat› yans›tan sahnelerdir. Dünyan›n en zengin mozaik müzelerinden birisi olan Antakya Mozaik Müzesi, bu bölgede bulunmufl örnekleri sergilemektedir (Resim 129). Resim 128: Mozaik, Zeugma Resim 129: Mozaik, Hatay Arkeoloji Müzesi 3. ERKEN HR‹ST‹YAN VE B‹ZANS SANATI Erken Hristiyan Sanat› Hristiyanl›k inanc›, Kudüs ve çevresinde çok çeflitli kültürlerin bulundu¤u bir ortamda ortaya ç›km›flt›r. Roma ‹mparatorlu¤u’nun putperest din anlay›fl›na uymayan tek tanr› inanc›, MS ilk 1. yy. - 4.yy. içinde gizli gizli yay›lm›flt›r. MS 4. yy.da Hristiyanl›¤›n resmî din olarak kabul edilmesine kadar geçen bu dönem sanat›na Erken Hristiyan Sanat› denir. a. Mimari Erken Hristiyanl›k döneminde Romal›lardan kaçan ilk Hristiyanlar, katakomp ad› verilen yer alt› s›¤›naklar›nda, bu dini gizlice yaymaya çal›flm›fllar, katakomblara ibadet ve mezar yerleri yapm›fllard›r. MS 2. yy.a ait ilk katakomp örnekleri Roma’da bulunmaktad›r (Resim 130). Anadolu’da çok say›da örneklerine, özellikle Kapadokya Bölgesi’nde rastlan›r (Resim 131). Kayseri, Ni¤de, Aksaray illeri aras›nda kalan bu volkanik arazide, yumuflak tüf kayalar›n›n oyulmas›yla oluflturulmufl, çok say›da yer alt› flehri bulunmaktad›r. Yeralt› kentleri, peri bacalar› ve do¤al kaya oyuklar› yüzlerce y›l bask›lardan kaçan çeflitli kavimlerin, daha sonra da Roma bask›lar›ndan kaçan ilk Hristiyanlar›n s›¤›naklar› olmufltur. Resim 130: Katakomp, Roma 67 Resim 131: Kapadokya, genel görünüm Resim 132: Derinkuyu Yeralt› fiehri, Nevflehir Katakomp fleklinde yap›lan Derinkuyu (Resim 132) ve Kaymakl› (Resim 133) yeralt› flehirleri en güzel örneklerdir. Kapadokya, Erken Hristiyan sanat›n›n gelifliminde önemli bir bölgedir. Bölge, MS 7. yy.dan bafllayarak yo¤un bir Hristiyan göçü alm›fl, böylece bölgenin do¤al özellikleri ile uyumlu, zengin ve özgün bir Hristiyan mimarisi ve sanat› ortaya ç›km›flt›r. Ihlara Vadisi, Zelve, Çavuflin, Ürgüp, Göreme, Avanos, Belis›rma, So¤anl› Vadileri, Avc›lar, Uçhisar ve Ortahisar’da pek çok kilise yap›s› bulunmaktad›r. Bütün bu kiliselerin ve manast›rlar›n duvar ve tavanlar›, ‹ncil’de anlat›lanlar› içeren freskolarla süslenmifltir (Resim 134). Hristiyan mimarisi ve sanat›, Bizans ‹mparatorlu¤u’nun kurulmas› ve ‹stanbul’un baflkent olmas›ndan sonra (MS 4. yy.) geliflmeye bafllam›flt›r. Resim 133: Kaymakl›, Kapadokya Resim 134: Tokal› Kilise ‹çi Freskolar›, Kapadokya 68 b. Erken Hristiyanl›k Dönemi Resim Sanat› : Katakomp resimlerinin ilk örnekleri MS 1.yy ile 3.yy aras›nda görülür. Fresko tekni¤inde yap›lan bu resimlerde; dinî anlam tafl›yan yal›n, stilize biçimler ve baz› semboller kullan›lm›flt›r (Resim 135). Bu sembollerden haç; ‹sa’n›n çarm›ha gerilmesini, palmiye; din u¤runa ölümü, çiçekli bahçe; cenneti, koyun çoban›; ‹sa ve inananlar›, bal›k; dine daveti, güvercin; tanr›n›n kutsal ruhunu simgeler. Resmin amac›, verilmek istenen bildirinin do¤rudan anlat›m›d›r. Erken Hristiyanl›k döneminde fresko ve mozaik resimlerde halk›n anlayabilece¤i sembolik dinî anlat›mlardan baflka; günlük hayattan al›nan sahneler de ifllenmifltir. Figürler düz bir fon üzerine yerlefltirilmifltir. Derinlik görülmez. Resim 135: Sembolik resimler Bizans Sanat› Bizans uygarl›¤›, büyük ölçüde eski Yunan ve Anadolu kültürleriyle biçimlenmifltir. Bizans sanat› iki üslupta geliflmifltir. Birincisi; sanat› dinin bir ifadesi olarak gören, biçim güzelli¤ine önem vermeyen ve yanl›zca dinî konular› yal›n bir anlat›mla inceleyen taflra üslubudur. ‹kincisi ise; eski sanat geleneklerini ve bütün birikimlerini kullanarak, göz kamaflt›r›c› örnekler veren baflkent üslubudur. Bizans ‹mparatorlu¤u’nun merkezi ‹stanbul (Konstantinopolis)’dur. Yay›lma alan› Anadolu, Yunanistan, Yugoslavya, Balkanlar, ‹talya, Kuzey Afrika, Suriye, Filistin ve Rusya’y› içine al›r. ‹stanbul Do¤u Roma ‹mparatorlu¤u’nun baflkenti olduktan sonra Bizans Sanat› dönemi bafllar. Bizans Sanat› her fleyden önce bir Hristiyan sanat›d›r. Hristiyanl›¤›n resmî devlet dinî olarak kabul edilmesi ile Bizans mimarl›¤›n›n en önde gelen yap› türü olan kiliseler; bazilikalar›n gelifltirimesi ile ortaya ç›km›flt›r. Bu sanat›n amac› kiliseyi ve devleti yüceltmektir. MS 4. yy.da bafllayan Bizans imparatorluk dönemi, 6.yy.da Jüstinyen zaman›nda en parlak dönemini yaflam›flt›r. 12. yy.a kadar süren imparatorluk dönemi devlet yönetiminin zay›flamas› ve toprak kaybetmeye bafllamalar› ile sona ermifltir. Türkler’in Anadolu’da ilerlemeleri sonucu, Bizans ‹mparatorlu¤u kenti çevreleyen surlar içine çekilmifl, ‹mparatorlu¤un varl›¤›, Fatih Sultan Mehmet’in ‹stanbul’u fethetmesi (1453) ile son bulmufltur. a. Mimari Bizans mimarisi, do¤u ve bat› etkisinde geliflen bir sanat özelli¤i göstermektedir. mimaride ana malzeme tu¤lad›r. Tu¤la ile birlikte tafl›n da kullan›ld›¤› almafl›k duvar örme tekni¤i, bu döneme özgüdür. Bizans mimarisini; dinî, sivil ve askerî mimari olarak üç bölümde inceleyebiliriz. Dini mimari Bizans mimarisinin temelini oluflturan kiliselerde; bazilikal plan, merkezî plan, haç plan ve kubbeli plan tipleri görülür. Bazilikal planl› kilise Roma mimarl›¤›nda forumlar›n içinde resmi ifllerin yürütüldü¤ü bazilikalar Bizans döneminde ibadet yerleri olarak kullan›lm›flt›r. Bu yap›lar, içi sütun dizileri ile bölümlere (nef) ayr›lm›fl dikdörtgen salonlard›r. Dinî törenlere uygun olarak, ortadaki nef yan neflerden daha yüksek tutulmufl, do¤u yönünde ise ayinlerin yönetildi¤i yar›m kubbe ile kapat›lm›fl bir bölüm (apsis) yer alm›flt›r. Salonun bat› taraf›nda yer alan giriflte ise ince uzun bir galeri (nartex) bölümü ile sütunlarla çevrili bir iç avlu (atrium) bulunmaktad›r (Çizim 8 ). 69 ‹stanbul Studios Manast›r Kilisesi, Demre Aziz Nikolaus Kilisesi , Karaman Binbir Kilise, Efes Meryem Ana Bazilikas› Anadolu’daki örneklerdir. Çizim 8: Bazilika plan ve kesiti Merkezi planl› kiliselerde, kare ya da çokgen planl› olan yap›lar iç görünüflleri ile yuvarlak bir mekân etkisi b›rak›rlar. ‹stanbul’da Sergios Bacchos (Küçük Ayasofya) Kilisesi örnek gösterilebilir. Haç planl› kiliseler Latin ve Yunan haç› planl› olarak iki tipte yap›lm›fllard›r. Latin haç biçimindeki kiliseler Anadolu’da pek görülmez. En güzel örne¤i Efes’teki St. Jean Kilisesi’dir (Plan 2, Resim 136). Plan 2: St. Jean Kilisesi Resim 136: St. Jean Kilisesi, Efes Yunan haç› plan, 8. yy.dan bafllayarak Anadolu’da ve özellikle ‹stanbul’da yap›lan kiliselerde uygulanm›flt›r. D›fl görünüflleri kareye benzeyen yap›larda, orta nef dört tafl›y›c› ayak (fil paye) üzerine oturtulmufl bir kubbe ile örtülmüfl, kubbenin dört yan›nde tonozlarla örtülü birbirine eflit mekanlar, haç kollar›n› meydana getirmifltir. Bu plan›n›n uyguland›¤› en güzel örnekler; ‹stanbul’da Hagia Eirene (Aya ‹rini)( Resim 137), Kariye Cami (Khora Manast›r›) (Resim 138), Atik Mustafa Pafla (Hagia Thekla), Kalenderhane (Meryem Diakonissa) ve Gül (Hagia Theodosia) Kiliseleri’dir. Bu yap›lar Osmanl›lar döneminde camiye çevrilmifltir. 70 Resim 137: Aya ‹rini Kilisesi, ‹stanbul Resim 138: Kariye Camii (Khora Manast›r›), ‹stanbul Kubbeli bazilikalarda , yap›lar›n üzerinin bir bölümü merkezî kubbe ile örtülüdür. Bu tip bazilikalar›n en güzel örne¤i; ‹stanbul’daki Ayasofya’d›r (Hagia Sophia). Ayasofya : ‹stanbul’da bulunan eser, Bizans mimarisinin en an›tsal yap›s›d›r. 4.yy.›n ilk yar›s›nda bazilikal planda olan ilk yap›dan iz kalmam›flt›r. II. Theodosios (Teodosyus) ‘un yapt›rd›¤› ikinci kilise de 532 y›l›nda yanm›flt›r. Kubbeli bazilika tipinde olan günümüzdeki yap›, 537 y›l›nda Jüstinyen taraf›ndan yapt›r›lm›flt›r. Ayasofya’n›n mimarlar› Ayd›nl› Anthemios ve Miletoslu ‹sodoros’tur.Ayasofya Kilisesi Osmanl› döneminde camiye çevrilmifltir (Resim 139). 16.yy.da kubbenin y›k›lma tehlikesine karfl›, Mimar Sinan taraf›ndan kubbeyi dört yönde destekleyen payandalar eklenmifltir. Resim 139: Bugün müze olarak kullan›lan Ayasofya’dan genel görünüm, ‹stanbul 71 Yap›; tafl, tu¤la ve mermer kullan›larak infla edilmifl üç nefli bir bazilikad›r. Orta nef dört büyük payenin tafl›d›¤›, yaklafl›k 32 metre çap›nda büyük bir kubbe ile örtülmüfltür. Do¤u ve bat› yönünde eklenen yar›m kubbelerle, üst örtünün yükü hafifletilerek yan duvarlara aktar›lm›flt›r. Do¤u yönünde yar›m bir apsis bulunur. Yan nefler ve narteks bölümü iki katl›d›r (Plan 3). ‹ç süslemelerinde yer alan mozaik resimlerde ; ‹sa’n›n hayat›ndan sahneler, havariler, imparator ve imparatoriçeler ifllenmifltir (Resim 140). Yap› 1933 y›l›nda müze olmufltur. Plan 3: Ayasofya Resim 140: Ayasofya’n›n içten görünümü, ‹stanbul Bizans mimari örneklerine Anadolu’nun her bölgesinde de rastlan›r. Bunlar›n bir ço¤u Roma uygarl›¤›ndan kalma tap›naklar›n, kiliseye çevrilmesi ile ortaya ç›km›flt›r. ‹znik Ayasofyas›,Efes Meryem Bazilikas›, Alaflehir’de Yuhannaya adanm›fl bir yap›, Knidos (Datça)’da baz› yap›lar, Demre Aziz Nikolaos (Noel Baba) (Resim 141) ve Derea¤z› Kiliseleri, Antalya Kesik Minare , Perge ve Side kentleri içindeki Bizans kiliseleri, Silifke Meryemlik, Karaman yöresinde Binbir Kilise, Adana yak›nlar›nda Anavarza, Kapadokya Bölgesi ve Trabzon’daki Ayasofya Anadolu’da bulunan tan›nm›fl Bizans kilise örnekleridir. Bizans mimarisinde manast›rlar, din adam› yetifltirmek üzere flehir merkezlerinden uzak yerlere kurulmufl yap›lard›r. Trabzon-Maçka yolu üzerinde bulunan Sümela Manast›r› (Resim 142), bir da¤›n güney yamac›nda do¤al bir ma¤aradan yaralan›larak inflaa edilmifltir. ‹çinde zengin fresko örnekleri bulunan yap› bugün müzedir. Sumela’dan baflka bu bölgede pek çok say›da manast›r yap›s› bulunmaktad›r. Resim 141: Noel Baba Kilisesi, Demre Resim 142: Sümela Manast›r›, Trabzon 72 Sivil Mimari Bizans kent planlamas›nda; Hellenistik ve Roma gelene¤i sürdürülmüfltür; ana yollar, meydanlar, pazar yerleri, sütunlu caddeler, zafer taklar›, dikili tafllar belli bir düzende yer alm›flt›r. Bizans’›n baflkenti olan ‹stanbul (Konstantinopolis), kent anlay›fl›n› ortaya koyan en güzel örnektir. Kentin merkezinde Augousteion (Avgustion) Meydan› ile bunun çevresinde Ayasofya, Hipodrom ve Büyük Saray’›n girifli yer alm›flt›r. Bu meydanki “U” fleklinde olan hipodrum, imparator Konstantin taraf›ndan tamamlat›lm›fl olup flehrin e¤lence ve siyaset merkeziydi. Bu meydan›n ortas›nda I. Theodosius taraf›ndan M›s›r’dan getirilen hiyeroglif ve kabartmalarla süslü Dikilitafl (obelisk) (Resim 143) ile y›lanl› sütun yer alm›flt›r. Hipodrum d›fl›ndaki semtlerde, forum olarak kullan›lan meydanlar, bu meydanlar›n ortas›nda dikili tafllar ve an›t sütunlar yer alm›flt›r. Çemberlitafl, K›z Tafl›, Arkadius sütunlar› bunlara örnek olarak verilebilir. Saray mimarisinin en güzel örnekleri ‹stanbul’da bulunmaktad›r. Bafllang›çta genifl bir alana yay›lm›fl yap›lar toplulu¤undan, bugün ancak bir bölümün cephe kal›nt›lar› ile mozaikle kapl› avlunun bir parças› kalm›flt›r. Bizans saraylar›ndan en büyü¤ü olan Tekfur Saray›, (Resim 144) surlar› bitiflik olarak Haliç’e hâkim bir konumda bulunmaktad›r. Bu yap›; bir bodrum kat› ve iki tam kattan oluflur ve bodrum kat› kemerlerle öndeki avluya aç›l›r. Saray›n üst katlar› imparatorun yaflad›¤› bölümdür ve saray›n içinde tören salonu, kilise, oyun yerleri gibi bölümler bulunmaktad›r. Tafl ve tu¤la hem yap› malzemesi olarak hem de dekoratif amaçla kullan›lm›flt›r. Bizans’a ait ‹stanbulun çeflitli yerlerinde küçük saraylar ve köflklerin bulundu¤u kal›nt›lardan anlafl›lmaktad›r. Resim 143: Dikilitafl, ‹stanbul Resim 144: Tekfur Saray›, ‹stanbul Su kemerleri Bizans mimarisinin önemli bir yap› grubunu oluflturur. Bunlar, uzaktaki su kaynaklar›ndan yerleflim merkezlerine su sa¤layan kemerli kanallard›r. Kanallarla getirilen sular, flehir merkezlerindeki sarn›çlarda toplanarak çeflmelere da¤›t›lm›flt›r. 73 Roma döneminde yap›m› bafllat›lan ve Bizans döneminde de onar›m yap›larak geniflletilen ‹stanbul’daki Valens (Bozdo¤an) Su Kemeri (Resim 145) günümüze gelebilen bir örnektir. Bundan baflka ‹stanbul’da Mazlum Su Kemeri, Trakya’da Keçigerme ve Gümüflp›nar su kemerleri örnek olarak verilebilir. Kemerler ile flehre getirilen sular 5. yy.da inflaa edilen sarn›ç ve aç›k hava depolar›nda toplanm›flt›r. Yerebatan Saray› (Resim 146), Binbirdirek ve Zeyrek sarn›çlar› en güzel kapal› sarn›ç örnekleridir. Çukurbostan Sarn›c› ise aç›k hava su sarn›c›na örnektir. Anadolu’da ise Romal›lar döneminde yap›lm›fl su kemerleri, Bizans döneminde onar›larak ve yeni bölümler eklenerek kullan›lm›flt›r. Resim 145: Valens (Bozdo¤an) Su Kemeri , ‹stanbul Resim 146: Yerebatan Saray›, ‹stanbul Surlar ve kaleler askeri mimaride önemli bir yap› grubunu oluflturur. Roma döneminde yap›lan surlar, Bizans döneminde onar›lm›flt›r. Bunlara en güzel örnek; ‹stanbul ve ‹znik’teki flehir surlar›d›r. ‹stanbul’u çeviren surlar 5. yy.a tarihlendirilir (Resim 147). Marmara’dan Haliç’e kadar iki s›ra halinde uzanan surlar, yer yer kulelerle desteklenmifltir ve önünde hendekler bulunur. Kap›lar ise iki kule aras›na al›narak korunmufltur. ‹stanbul surlar› üzerinde yer alan kap›lar; Yedi Kule (Alt›n Kap›), Belgrad, Silivri, Mevlâna, Sulukule, Edirne ve Topkap›’d›r. Yedi Kule Kap›s›, üç kemerli bir zafer tak› fleklindedir. Mermerlerle kapl› iki büyük kule ile çevrilmifltir.Bu kap› büyük bir caddeye aç›l›r. Resim 147: fiehir surlar›, ‹stanbul 74 b. Resim Sanat› (Fresko ve Mozaik) Bizans döneminde resim sanat›, Hristiyanl›¤› anlatabilmek için bir araç haline gelmifltir. Fresko ve mozaik tekni¤inde yap›lm›fl resimlerden baflka, ikonalar, minyatürler ve kumafl resimleri de vard›r. Renkli küp biçimli tafllar›n, bir komposizyon oluflturacak flekilde ›slak s›va içine gömülmesi ile yap›lan mozaikler, hem dekoratif amaçl› hem de duvarlar›n ve kubbelerin iç yüzeylerini, apsis ve kemerleri kaplamak için kullan›lm›flt›r. Freskolar ise ›slak s›va üzerine boyalarla yap›lan duvar resimleridir. Bu resimlerde eflya ve insan tasvirleri, iki boyutlu olarak yap›lm›fl ve derinlik verilmemifltir. Fonda genellikle düz bir boyama bazen de alt›n veya gümüfl yald›z kullan›lm›flt›r. Konular genellikle dinseldir. Erken Bizans Döneminde (5-6 yy.) Roma geleneklerini izleyen ancak daha çok Hristiyanl›k ile ilgili konular›n a¤›rl›k kazand›¤› mozaiklerin yap›ld›¤› görülmüfltür. ‹stanbul’daki Ayasofya, Aya ‹rini ve Küçük Ayasofya gibi kiliselerin içi; ‹sa ve Meryem’in hayat›ndan sahneler, havari, aziz ve melek resimleri ile süslenmifltir. Ancak ‹stanbul’da bulunan resimlerin ço¤u 8.-9. yy.da yaflanan tasvir yasa¤›, döneminde zarar görmesi nedeniyle günümüze kadar gelememifltir. ‹stanbul Kalenderhane Camisi’nde yap›lan kaz›lar s›ras›nda, bu döneme ait Meryem ve Çocuk ‹sa’y› betimleyen mozaik bir resim bulunmufltur. ‹konoklazma dönemi (725 - 843) Konulu ve figürlü resimlerin yasakland›¤› bir dönemdir. Resimlerin Anadolu’da zamanla bir tap›nma arac› haline getirilmesi, bu ak›m›n do¤mas›na neden olmufltur. Figürlü anlat›m sanatlar›ndan uzak olan Musevili¤in ve 7.yy.da ‹slamiyetin yay›lmaya bafllamas› da bu hareketi etkilemifltir. Bu dönemde bölgedeki kiliselerin duvarlar›ndaki figürlü resimler yerine; daha çok üzüm, bal›k, horoz gibi sembolik resimlerle, yal›n haç biçimleri kullan›lm›flt›r. ‹konoklast ak›m›n (resim yasa¤› dönemi) sona ermesinden sonra Orta Bizans Döneminde (843-1204) resim, baz› bölgelerde eski geleneklerini sürdürerek devam etmifltir. Bu dönemde kiliselerin hangi bölümlerine hangi konular›n ifllenece¤i kurallara ba¤lanm›flt›r. Örne¤in; Ayasofya’da görüldü¤ü gibi apsiste Meryem ve kuca¤›nda ‹sa (Resim 148), yan galerilerin üst kat›nda; ‹sa, Meryem ve Vaftizci Yahya ile imparatorlar›n portreleri yer alm›flt›r. Orta Bizans döneminin önemli resim örnekleri Kapadokya bölgesinde bulunmaktad›r. Tüf kayalar içine oyulmufl manast›r ve kiliselerin tarihi, 4.yy.a kadar iner. Kiliselerin içi kap›dan giren ›fl›kla ayd›nlanabildi¤i için, freskolar ço¤unlukla duvarlar›n alt k›s›mlar›na yap›lm›fl, üst bölümler bofl b›rak›lmaya çal›fl›lm›flt›r. Bu resimlerde; Hristiyanl›k tarihi, ‹sa’n›n, Meryem’in hayat› gibi konular ifllenmifl ve kiflilerin kutsall›¤›n› belirtmek için bafllar›n›n çevresine bir ›fl›k çizgisi ( hale ) yerlefltirilmifltir. Resim 148: ( Meryem ve Kuca¤›nda ‹sa) Ayasofya Kapodokya’daki Tokal›, Çar›kl›, Elmal› ve Karanl›k Kilisesi (Resim 149) önemli örneklerdir. Ayn› bölgede yer alan; Ihlara’da E¤ri Tafl, A¤aç Alt› ve Y›lanl› kiliselerindeki resimlerde ise ‹ncil’de geçen konular Meryem’in ve ‹sa’n›n hayat›, havariler anlat›l›rken içinde baz› ayr›nt›lar ( mimari tasvirler ) ve yabanc› ögeler ( y›lan figürü gibi ) yer alm›flt›r. Bizans üslubundan farkl› olarak Do¤u ve Sasani etkileri görülmüfltür. Direnli ve St. Georges kiliselerinde de resim örnekleri bulunmaktad›r. 75 Resim 149: Karanl›k Kilise freskolar›, Göreme Resim 150: Mozaik, Kariye Camii Son Bizans Döneminde (1261 - 1453 ) resim sanat›, kilisenin kat› kurallar›ndan s›yr›lm›fl; canl› ve hareketli bir üslup göstermifltir. Kompozisyonlarda derinli¤i belirten baz› unsurlara yer verilmifl, örne¤in fona mimari elemanlar ve Helenistik özellik gösteren manzaralar yerlefltirilmifltir. Zengin mozaik müzelerimizden biri olan ‹stanbul’daki Kariye Camii (Resim 150) mozaikleri bu dönemin özelliklerini gösterir. Nartekste Meryem ve çocuk ‹sa, ‹sa’n›n do¤umu ve mucizeleri sahneleri yer alm›flt›r. Apsiste dirilifl, esas mekâna giriflte Meryem’in Ölümü gibi konular, zengin renklerle ifllenmifltir. Dönemin resim örneklerini sergileyen yap›lardan baz›lar›; ‹stanbul Fethiye Camii ( Pammakaristos Kilisesi ), Vefa Kilise Camii, Trabzon Ayasofya Kilisesi ve 18.yy.da yenilenen yap›lan freskolar›yla Sümela Manast›r›’d›r. ‹konalar, tahta veya madeni levhalar üzerine ‹sa’y› ve Meryem’i tasvir eden ya da Hristiyan mitolojisine ait sahneleri ele alan tafl›nabilir boyal› ya da kabartmal› resimlerdir (Resim 151). Minyatürler ise el yazmas› kitaplara yap›lan, derinli¤i olmayan çizgisel resimlerdir. Dini kitaplarda, azizlerin hayat›, ‹ncil konular› resimlendi¤i gibi; tarih, edebiyat vb. kitaplar da konular›na uygun flekillerde resimlenmifltir. Resim 151: ‹kona, Antalya Müzesi DE⁄ERLEND‹RME ÇALIfiMALARI 1 - Bat› Anadolu’da kurulan flehir devletleri Yunan mimarisinin geliflimine nas›l katk›da bulunmufllurd›r? 2 - Yunan tap›naklar›nda görülen farkl› nizamlar› hangi mimari elemanlardan anlayabiliriz? 3 - Yunan tiyatrolar›n›n mimari özellikleri nelerdir? 4 - Arkaik dönem heykelleri ile klasik dönem heykelleri aras›nda ne gibi farklar vard›r? 5 - Roma Döneminde görülen bafll›ca yap› tipleri nelerdir? 6 - Yunan tiyatrolar› ile Roma tiyatrolar› aras›ndaki mimari özellikleri karfl›laflt›r›n›z? 7 - Roma tarihi kabartmalar›nda ifllenen konular nelerdir? 8 - Ayasofya’n›n Bizans mimarisindeki yeri ve önemi nedir? 9 - ‹konalar›n kullan›m amaçlar› nelerdir? 76 6.ÜN‹TE ORTA ÇA⁄ AVRUPA SANATINA GENEL BAKIfi 1. ROMAN SANATI 2. GOT‹K SANATI HAZIRLIK ÇALIfiMALARI 1. Orta Ça¤da Avrupa’da meydana gelen toplumsal ve siyasal de¤iflimler sanat› nas›l etkilemifltir? Araflt›rarak s›n›fta tart›fl›n›z. 2. Roman ve Gotik sanat›na ait yap›lar›n, kullan›m amaçlar›n› araflt›rarak ayn› devir ‹slam eserleriyle karfl›laflt›r›n›z. 1. ROMAN SANATI Avrupa’da 9.yy.dan bafllayarak 12. yy. boyunca devam eden Roman Sanat›; daha çok mimarl›k ve heykel alan›nda etkinlik göstermifltir. Skolastik felsefe (‹nanç ve bilgiyi kiliseyle birlefltirmeye çal›flan düflünce sistemi) Orta Ça¤ boyunca Avrupa’ya hakim olmufltur. Bu nedenle sanat; dinin yay›lmas›nahizmet eden ve kilisenin önemini artt›ran bir etken haline gelmifltir. Bu ça¤da; imparatorlar, soylular ve din adamlar› kendi üstünlüklerini kan›tlamak ad›na bir sanat yar›fl› içine girmifllerdir. Daha çok mimarl›k alan›nda yo¤un bir çaba görülen bu dönemde, an›tsal kiliseler, manast›rlar ve katedral ad› verilen büyük din merkezleri inflaa edilmifltir. Genel Özellikler * Roman mimarisi yap›lar›nda, eski dönem bazilikal haç plan› esas al›nm›flt›r. Haç›n bir kolunun uzat›lmas› ile (Latin haç biçimli) dini törenlerin yap›lmas›na uygun salonlar ortaya ç›kar›lm›flt›r (Resim 152). * Roman kiliseleri genelde üç neflidir. Orta nef, yan neflerden daha genifl ve yüksek yap›lm›flt›r. * Bu dönemde kilise korosunun yer ald›¤› bölümünün alt›na, önemli kiflilerin mezarlar›n›n bulundu¤u ve kiliseye ait de¤erli eflyalar›n sakland›¤› bir bölüm (kripta) eklenmifltir. * Üst örtü beflik veya çapraz tonoz biçimindedir. Tonoz çat›n›n yükünü tafl›yabilmesi için d›fl duvarlar kal›n olarak yap›lm›fl, içte ise küp biçiminde bafll›klar bulunan sütun ve payeler yer alm›flt›r (Resim 153). * Tafl duvarlar› zay›flatmamak için pencereler küçük aç›lm›fl, bu nedenle yap›lar›n içi az ›fl›k alm›flt›r. Resim 152: Worms Katedrali, d›fl görünüm, Almanya 77 Resim 153: St. Savin Kilisesi, içten görünüm, Fransa Resim 154: Notre Dame La Grande, ön cephe, Fransa * Yap›lar›n içinde ve d›fl›nda yuvarlak kemerler hakimdir. Cephede yer alan yuvarlak kemerli girifller, içeri do¤ru küçük basamaklarla derinlefltirilmifl ve genellikle cephenin iki yan›nda yuvarlak çan kuleleri yer alm›flt›r (Resim 154). * Süsleme mimariye ba¤l› olarak yap›l›r. Sütun bafll›klar›nda yer alan insan figürleri bafll›¤›n biçimine uydurulmufl, baz›lar›nda ise ‹ncil’den çeflitli öyküler yer alm›flt›r (Resim 155). An›tsal girifl kap›lar›nda yer alan kemerlerin içi de dinsel konulu heykellerle süslenmifltir (Resim 156). Avrupa’n›n kuzeyindeki ülkelerde süslemede sadelik görülürken, güneydeki ülkelerde zenginlik göze çarpar. Resim 155: Vazelay Kilisesi, sütun bafll›¤›, Fransa Resim 156: Saint Trophine Kilisesi kemerleri, Fransa 78 Vazelay Sainte Madeleine (Santa Madlen) Kilisesi: Roman mimarisinin Fransa’da bulunan örneklerinden biri olan kilisede, orta nef yan neflere göre yüksek yap›larak üstü çapraz tonozlarla örtülmüfltür. Tonozlar› birlefltiren ba¤lant› kemerleri iki renkli tafllarla örülmüfltür (Resim 157). St. Etienne (Sen Etyen) Kilisesinde ise, orta nef beflik tonozla örtülüdür. Almanya’da bulunan Roman kiliselerinden Speyer (Spayer) Katedrali çapraz tonozlarla örtülmüfl bir yap›d›r (Plan 4 - Resim 158). Do¤u bölümünün alt›ndaki genifl kriptada Alman ‹mparatorlar›n›n mezarlar› bulunmaktad›r. Almanya’da Roman kiliselerine Köln, Worms, Mainz (Mayns), Trier (Triye) örnek verilebilir. Resim 157: Vazelay Kilisesi, içi, Fransa Plan 4: Speyer Katedrali Resim 158: Speyer Katedrali, içten görünüm, Almanya Piza Katedrali (Resim 159) : 12.yy.da tamamlanan Roman mimarisinin ‹talya’daki en güzel örne¤idir. Befl nefli bazilikal planl› kilise, beyaz ve yeflil mermerle kaplanm›flt›r. D›fl duvarlarda yer alan pencere, kemer ve sütun dizileri ile canl›l›k kazanan yap› cephesi yukar› do¤ru gittikçe daral›r. Yuvarlak planl› vaftizhane yap›s› ve e¤ri çan kulesi bulunmaktad›r. 14.yy.da tamamlanan kulenin e¤rili¤i zemindeki çökme nedeni ile meydana gelmifltir. ‹spanya’da Santiago del Compostella Kilisesi tan›nm›fl Roman dönemi yap›s›d›r. 79 Resim 159: Piza Kadetrali, vaftizhanesi ve çan kulesi, ‹talya 2. GOT‹K SANAT Gotik, 12. yy. ortalar›nda Fransa’da ortaya ç›km›fl bir sanat ak›m›d›r. (13.yy. - 14.yy.) Roman döneminde siyasal ve ekonomik gücü elinde bulunduran manast›rlar›n ve kiliselerin bask›c› tutumlar›ndan kurtulma çabas›, dönemin sanat›na da yans›m›flt›r. Kentlerin geliflmesi ve yeni sosyal s›n›flar›n ortaya ç›kmas› ile büyük din merkezlerinin, yani katedrallerin yap›lmas› yayg›nlaflm›flt›r. Katedraller ayn› zamanda dini e¤itim veren ve din adam› yetifltiren kurumlard›r. Katedral; bir kentin dini otoritesini, teknik gücünü, kültürünü ve zenginli¤ini yans›tan en önemli yap›s›d›r. Genel Özellikler * Roman dönemi kilise ve katedrallerin Latin haç› planlar›, Gotik dönemde de tekrarlanm›fl; ancak iç ve d›fl mimaride yenilikler görülmüfltür. * Roman mimarisinde yap›ya egemen olan kal›n duvarlar yerine; payeler, kemerler ve payanda kemerlerinin kullan›ld›¤› bir yap› iskeleti ortaya ç›km›flt›r. Böylece, Roman kiliselerindeki a¤›r görünüm kaybolmufl; yap›lar aç›k ve hafif bir görünüme kavuflmufltur. * Roman sanat›nda görülen yuvarlak kemerler, yerini sivri kemerlere b›rakm›flt›r. Üst örtüde; y›ld›z, a¤, çapraz ve kaburgal› tonozlar kullan›lm›flt›r (Resim 160). Resim 160: Wells Katedrali y›ld›z tonozu, ‹ngiltere 80 Resim 161: Vitray pencere, Chartres Katedrali, Fransa Resim 162: Burgos Katedrali portali, ‹spanya * Gotik kiliselerde paye ve kemerlerin aralar›ndaki boflluklar, renkli camlarla yap›lan vitray resimlerle kaplanm›fl; böylece kiliselerin içi ayd›nl›k bir görünüme kavuflmufltur(Resim 161). Ço¤unlukla ana kap› üzerinde büyük bir gül (roza) pencere yer alm›flt›r. * Kilisenin cephesindeki sivri kemerli portallerin çevresinde, dinsel konulu heykeller yer alm›fl, bu heykeller Roman dönemine göre daha gerçekçi ve do¤aya yak›n bir anlat›mla yap›lm›flt›r (Resim 162). Roman döneminde mimariye ba¤l› olarak yap›lan heykeller, Gotik dönemde serbest olarak yap›lar›n yüzeylerindeki niflleri doldurmufltur. * Gotik katedrallerin çan kuleleri, sivri kemerlerle yukar›ya yükselen ve gittikçe incelen; bazen de tüm cepheyi kaplayan tek bir kule halinde yap›lm›fllard›r. Bu da dini inanc›n mimarideki yans›mas›d›r. Paris Notre Dame (Notr Dam) Katedrali: Gotik üslubun Fransa’daki en ünlü eserlerinden biridir. Yap›da, Gotik üslubun cephe düzenlemesi bütün özellikleri ile uygulanm›flt›r. Giriflte sivri kemerli üç an›tsal kap› (portal) yer alm›flt›r. Portalin üzerinde ‹sa’ya kadar gelen peygamberlerin, din büyüklerinin heykelleri s›ralanm›flt›r. Cephede yer alan vitrayl› yuvarlak bir pencerenin (roza) iki yan›nda, birer niflle çevrilmifl çifte pencereler bulunmaktad›r. Üst katta ise; yine sivri kemerli, ince sütunla desteklenmifl bir galeri yer alm›flt›r. Çan kuleleri ise pencerelerle tamamen d›fla aç›lm›fl kare prizma fleklindeki iki kuledir (Resim 163). 81 Resim 163: Notre Dame Katedrali cephesi, Fransa Fransa’da yap›lm›fl olan Chartres (fiart›r) Katedrali cephe düzenlemesi ile Gotik üslubun güzel bir örne¤idir. Payanda ayaklar› ve kemerleri duvarlara oyularak yap›lan heykel dizileri ile süslenmifltir. Kap› üzerinde yer alan gül (rosa) pencere ile iki yanda bulunan sivri çan kuleleri Gotik mimariözelli¤ini yans›t›r (Resim 164) - ( Plan: 5). Resim 164: Chartres Katedrali genel görünüm Plan 5: Chartres Katedrali plan› Amiens (Amyen) Katedrali : Fransa’da Gotik sanat›n mekân düzenlenmesi bak›m›ndan en olgun eseridir. Demet fleklinde yükselen payeler ve sivri kemerler üzerinde yer alan kaburgal› tonozlar, yap›da an›tsal bir mekân etkisi yarat›r. Duvarlarda yer alan vitray pencereler yap›n›n içine renkli bir görünüm kazand›r›r (Resim 165). Resim 165: Amiens Katedrali içten görünüfl, Fransa Resim 166: Ulm Katedrali, Almanya 82 Gotik sanat Almanya’da Fransa’ya göre daha geç bafllam›flt›r. Alman Gotik kiliselerinde orta ve yan neflerin bir çat› alt›nda toplanmas› ile salon kiliseler yap›lm›flt›r. Köln’de oldu¤u gibi Ulm Katedrali’nde de ( Resim 166) cephelerde yer alan payeler yukar›ya do¤ru incelerek uzamakta, çan kuleleri, kilisenin gövdesinden ayr›larak tek kule halinde cepheyi meydana getirmektedir. ‹talya’da Gotik sanat benimsenmemifltir. Ancak kiliselerin cephesinde zengin plastik süslemeler göze çarpar. Milano Katedrali cephesinde; fleritler içine al›nan heykellerin bütün kilisenin etraf›n› çevirdi¤i bir süsleme görülür. Dojlar Saray› : Gotik etkili yap› Venedik’tedir. Yap›; üç kattan meydana gelmifltir. Altta kal›n payeleri birbirine ba¤layan sivri kemerlerle zemin kat› yer alm›flt›r. Bunun üzerindeki birinci kat, üç dilimli zarif kemerlerle birbirine ba¤lanm›fl ince sütunlu d›fla aç›k bir bölümdür. Üst kat ise tamamen renkli mozaiklerle kaplanarak hal› etkisi yarat›lm›flt›r (Resim 167) . Resim 167: Dojlar Saray›, ‹talya Lincoln (Linkon) Katedrali : Fransa’dan bütün Avrupa’ya yay›lan Gotik sanat ‹ngiltere’de de etkilerini göstermifltir. Katedral yatay bir cephe düzeni gösterir. Cephe ortas›nda an›tsal bir portal ile sivri kemerli çan kuleleri yap›ya hareketlilik kazand›rm›flt›r (Resim168). Cantenbury (Kantenböri), Salisbury, Wells (Vels) Katedralleri ‹ngiltere’de bulunan di¤er ünlü eserlerdir. ‹spanya’da ise Toledo ve Burgos katedralleri an›tsal yap›lar› ile önemli örnekleridir. Resim 168: Lincoln Katedrali, ‹ngiltere DE⁄ERLEND‹RME ÇALIfiMALARI 1 2 3 4 - Roman ve Gotik sanat hangi ülkelerde ortaya ç›km›flt›r? Roman mimari özellikleri nelerdir? Gotik mimari özellikleri nelerdir? Roman ve Gotik katedrallerinin cephe düzenleri aras›ndaki farklar nelerdir? 83 7.ÜN‹TE RÖNESANS SANATI 1. 2. 3. 4. RÖNESANSA G‹R‹fi RÖNESANS M‹MARiS‹ RÖNESANS HEYKEL SANATI RÖNESANS RES‹M SANATI HAZIRLIK ÇALIfiMALARI 1. 2. 3. 4. Rönesans sanat› hangi ülkelerde görülmüfltür? Araflt›r›n›z. Rönesans›n ‹talya’da ortaya ç›k›fl nedenlerini araflt›r›n›z. Rönesans dönemi’nin toplum ve düflünce yap›s› sanat› nas›l etkilemifltir? Araflt›r›n›z. Rönesans› haz›rlayan nedenleri araflt›r›n›z. 1. RÖNESANSA G‹R‹fi a. Rönesans Nedir ? Rönesans›n sözcük anlam› yeniden do¤ufltur. ‹talya’da ortaya ç›kan bu ak›m, 15. ve 16. yy.lardaki sanat, kültür ve bilim alan›ndaki geliflmeyi tan›mlar. Orta ça¤ Avrupas›n›n feodal sisteme dayal› siyasî düzeni Rönesans döneminde de¤iflmifl, buna ba¤l› olarak sosyal yaflamdaki geliflmeler; sanat, kültür ve bilim alan›n› da etkilemifltir. Rönesans, ‹talya’da 14.yy. sonlar›nda, Eski Yunan ve Roma eserlerinin incelenmesi ile antik sanata duyulan be¤eni ve hümanist düflüncenin etkisi ile ortaya ç›km›flt›r. Hümanist düflüncede insan›n kendi do¤as›n› tan›mas›, kendi yasalar›n› yap›p ona sahip ç›kmas›, temelde insan sevgisi yer almaktad›r. Mimaride insana hizmet veren sosyal ve sivil yap›lara (saraylar, yurtlar vb.) yer verilmesi bunu gösterir 15.yy.›n ortalar›na do¤ru sanat dinin etkisinden kurtulmaya bafllam›fl, do¤aya dönüflle realizm ön plana geçmifltir. Antik ça¤›n özgür insan tipi örnek al›nm›fl, sanatç› kiflili¤i önem kazanm›flt›r. Rönesans sanatç›s› eserlerine kendi sanat görüfllerini de katm›fl araflt›rma ve gözlem yaparak sanata; bütünlük, denge, uyum, ›fl›k-gölge, perspektif gibi bilimsel kurallarla yaklaflm›flt›r. Böylece sanat; Orta Ça¤›n kat› kural ve flekilcili¤inden uzaklaflm›flt›r. b. Rönesans› Haz›rlayan Nedenler * Bilimsel düflüncelerin ön plana geçmesi ile toplumda oluflan sosyal ve kültürel de¤ifliklikler. * Eski Yunan ve Roma sanat›na özgü anlay›fl olan ‹dealizmin (gerçe¤i de¤il ideali esas alan sanat ak›m›) ortaya ç›kmas› ve antik sanat›n yeniden canland›r›lmak istenmesi. 84 * ‹stanbul’un Türkler taraf›ndan al›nmas› ile burada yaflayan ve Yunan kültürünü yak›ndan tan›yan sanatç›lar›n, bilim adamlar›n›n ‹talya’ya göç etmeleri. * Matbaan›n bulunmas› ile yeni düflüncelerin daha kolay yay›lma olana¤› bulmas›. * Co¤rafi keflifler sonucunda, de¤iflik kültürlerin tan›nmas› ve ticaretin geliflmesi . * Ticaretin geliflmesi ile Avrupa’da sanat› seven, sanatç›lar› koruyan zengin ailelerin ortaya ç›kmas› (Medici Ailesi gibi). 2. RÖNESANS M‹MAR‹S‹ a. Genel Özellikler (malzeme, yap› türleri, cephe düzeni) Rönesans sanat›nda bafllang›çta mimari ön planda olmufl, di¤er sanat dallar› (heykel, rölyef, resim) genellikle mimarinin tamamlay›c› ögeleri olarak yap›lm›fllard›r. * Rönesans mimarlar› Yunan ve Roma yap›lar›n› incelemifller, onlar›n mimari ögelerini alarak yeni bir yorumla kullanm›fllard›r. Bunlar; kubbe, kemer, sütunlar, sütun bafll›klar›, al›nl›klar, silmeler (kabartma çerçeve) ve süsleme biçimleridir. Bu mimari ögeler dinî yap›lar›n yan›s›ra sivil yap›larda da kullan›lm›flt›r. * Rönesans mimarisinde ana yap› malzemesi taflt›r. Yükseltilmifl kubbelerde tu¤la, sütunlarda ve dekorasyonda mermer malzeme kullan›lm›flt›r. * Orta Ça¤da yo¤unlaflan kilise yap›lar›ndan farkl› olarak, sosyal içerikli (yurt binalar›) ve sivil yap›lar (saray, köflk ve evler) inflaa edilmifltir. * Yap› cephelerinde katlar; birbirinden süslemeleri ve duvar yüzeyinde hafif ç›k›nt›l› olarak yap›lm›fl yatay silmelerle belirgin biçimde ayr›lm›flt›r. * Örtü sisteminde tonoz ve kubbeler kullan›lm›flt›r. * Mimaride derinlik etkisi, yap›lar›n giriflinde yer alan sütun dizileri, pencerelerde iç içe aç›lan kemerler, kubbelerde ise yüksek kaburgalarla verilmeye çal›fl›lm›flt›r. b. Mimarlar FL‹PPO BRUNELLESCH‹ (Filippo Bürüneleski) (1377-1446) : 15. yy. ‹talyan Rönesans mimarisinin ilk temsilcisidir. Floransal› sanatç› eski Roma mimarisinde görülen kubbe, kemer, sütun gibi mimari ögeleri, yeni yap› tiplerinde baflar› ile uygulam›flt›r. Üslup eski, teknik yenidir.Yap›m›nda çal›flt›¤› Floransa Katedrali kubbesi (Resim 169) Roma’daki Panteon tap›na¤›ndan sonra yap›lan en an›tsal ve en büyük kubbedir. Floransa’da Pazzi fiapeli, Öksüzler Yurdu (Resim 170), Pitti Saray› ve San Lorenzo Kilisesi sanatç›n›n di¤er eserleridir. Resim 169: Floransa Katedrali’nin kubbesi, Brunelleschi Resim 170: Floransa Öksüzler Yurdu, Brunelleschi 85 LEONE BATT‹STA ALBERT‹ (1404 - 1472) : Usta bir mimar olan ‹talyan sanatç› antik yap› kurallar›na ba¤l›l›¤›n› Yap› Sanat›n›n On Kitab› adl› eserinde vurgulam›fl ve bu eser kendisinden sonraki mimarlara kaynak olmufltur. Alberti’ye göre bir yap›n›n güzelli¤i, oranlardaki uyumdan kaynaklan›r. Floransa’da yapm›fl oldu¤u Ruccelai Saray›’nda (Resim 171) gösteriflli bir cephe düzeni görülür. Katlar› birbirinden ay›ran yatay silmeler aras›na yerlefltirdi¤i dikey pilastrlarla (gömme sütun) bütün bölümler aras›nda uyum sa¤lanm›flt›r. Roma mimarisinde görülen kemerli pencereler, cephelerde yer alm›flt›r. Sanatç› daha çok sivil yap›lara a¤›rl›k vermifltir. Yap›lar› aras›nda San Andrea Kilisesi ve Rimini’de San Francesco Kilisesi bulunur. Resim 171: Floransa Ruccelai Saray›, Alberti Resim 172: Roma Tempietto Kilisesi (fiapeli), Bramante DONATO BRAMANTE (1444-1515) : ‹talyan yüksek Rönesans mimarisinin temsilcisi olan Bramante’nin yap›lar›nda an›tsal ve sa¤lam d›fl görünüfl vard›r. ‹çte ise, genifl bir mekân etkisi ortaya konmufltur. Tempietto (Resim 172), Roma’da bulunan küçük bir kilisedir. Dört basamakl› bir kaide üzerinde yükselen yuvarlak planl› yap›n›n çevresinde dor nizaml› 16 sütun yer alm›flt›r. Kubbesi ise yüksekli¤i sa¤lamak amac› ile iki katl› olarak yap›lm›flt›r. Roma’daki San Pietro Kilisesi di¤er bir an›tsal eseridir. Haç planl› yap›da, haç kollar›n›n kesiflti¤i yerde büyük bir kubbe yer almas› planlanm›fl, Bramante’nin ölümünden sonra bu kubbeyi Michelangelo tamamlam›flt›r. Yap›, günümüzde Vatikan Papal›k Kilisesi olarak kullan›lmaktad›r. 3. RÖNESANS HEYKEL SANATI Orta Ça¤da mimariye ba¤l› ve onun bir parças› olarak yap›lan heykeller Rönesans döneminde ba¤›ms›z olarak ele al›nm›flt›r. Hümanist düflüncenin ön planda olmas› heykelt›rafll›kta da kendini göstermifltir. 86 a. Genel Özellikler (konu ve form) * Rönesans sanatç›s›, insan vücuduna ve onun anlat›m gücüne ilgi duymufl, Eski Yunan ve Roma heykellerinin formlar›n› yeniden ele alm›fl ve gerçekçi gözlemlere yer vermifltir. * Anatomi bilgisine dayal›, natüralist anlat›ml› ç›plak heykeller, Rönesans›n yenilikleri aras›ndad›r. * Konular; ‹ncil ve Tevrat’tan al›nan sahneler, ‹sa, Meryem, havariler, mitolojik varl›klar ve süvari heykelleridir. * Mimariden ayr›lm›fl ba¤›ms›z heykeller, büstler; yap›lar›n önünde, caddelerde, meydanlarda yer alm›fl ve yüzlerde duygular›n yans›t›ld›¤› görülmüfltür. * Mermer ve tunç malzemeler kullan›lm›flt›r. b. Heykelt›rafllar LORENZO GHIBERTI (Giberti ) (1378 - 1455) : Floransa’l› rölyef ustas›, kuyumcu ve mimard›r. Floransa Vaftizhanesi’nin bronz kap›lar›n›n (Resim 173) rölyeflerini yapma iflini üstlenmifltir. Döküm tekni¤i ile yap›lan do¤u kap›s› üzerindeki on panoda, ‹ncil ve Tevrat’tan al›nan konular ifllenmifltir. Gh›bert› o güne kadar mimarlar›n ve ressamlar›n vermeye çal›flt›klar› derinlik duygusunu rölyeflerine tafl›m›flt›r. Kompozisyonlarda yer alan figürlerde gerçekçi bir anlat›m görülür (Resim 174). Resim 173: Floransa vaftizhane kap›s›, Ghiberti Resim 174: Floransa vaftizhane kap›s›ndan ayr›nt›, Ghiberti DONATELLO (1386-1466): Ghiberti’ye rölyef çal›flmalar›nda yard›m eden ‹talyan sanatç›n›n eserlerinde, Yunan klasik dönem heykellerini an›msatan bir anlat›m görülür. Malzeme olarak mermer ve bronzdan baflka, ahflap da kullanm›flt›r. Sanatç›n›n Davut heykelinde (Resim 175) ç›plak atletik vücutlu bir genç tasvir edilmifltir. Vücut a¤›rl›¤›n›n, bir bacak üzerine verildi¤i rahat durufl biçimi antik ça¤da gördü¤ümüz heykellere benzemektedir. Gattamelata atl› heykeli (Resim 176) döküm tekni¤i ile bronzdan yap›lm›flt›r. Ünlü bir komutana ait olan heykelde sahibine benzeyen yüz yerine, kiflili¤i ve gücü yans›tan bir anlat›m görülür. Sanatç›n›n yüksek kabartma tekni¤indeki rölyeflerinde, figürler yuvarlak hatl› ifllenmifltir. 87 Resim 175: Davut heykeli, Donatello Resim 176: Gattamelata atl› heykeli, Donatello BUNAROTT‹ M‹CHELANGELO (Mikelanj) (1475 - 1564) : ‹talyan heykelt›rafl, ayn› zamanda ressam, mimar ve flairdir. Sanat›nda daha çok heykele a¤›rl›k vermifltir. Eski Yunan ve Roma heykellerini inceliyerek kendine özgü bir yorum getirmifltir. En çok mermer malzeme ile çal›flan sanatç›n›n yapt›¤› heykellerde ›fl›k-gölge oyunlar›, bol ve yumuflak elbise k›vr›mlar›, güçlü bir anatomi bilgisi göze çarpar. Dinî ve mitolojik konularda güçlü bir anlat›mla sergilenmifltir. Pieta Heykeli (Resim 177); Çarm›htan indirilmifl ‹sa’n›n cans›z bedenini kucaklayan Meryem’i betimler. ‹sa’n›n afla¤›ya sarkan eli ve geriye düflmüfl bafl›; cans›zl›¤›n, Meryem’in yüzündeki ac› ve çaresizce aç›lm›fl eli, kadere boyun e¤miflli¤in ifadesidir. Konu dîni de olsa burada bir annenin duygular› ifade edilmifl ve bu heykelde klasik anlat›m doruk noktas›na ulaflm›flt›r. Piramidal bir komposizyon oluflturan eserde, Meryem’in afla¤›ya do¤ru yay›lan k›vr›ml› elbisesi heykelin kaidesini oluflturur. Resim 177: Pieta heykeli, Michelangelo Resim 178: Musa heykeli, Michelangelo 88 Musa Heykeli (Resim 178) sanatç›n›n Papa II.Jülius’un mezar an›t› için yapt›¤› heykeldir. Mermerden yap›lan heykelde gerek anatomik özellikler, gerekse kumafl k›vr›mlar› ustal›kla ifllenmifltir. Yüzde ise sert bir ifade hakimdir. Sanatç› bu an›t mezar için ayr›ca Esir heykelleri de çal›flm›flt›r. Davut ve Bacchus (Baküs) di¤er önemli heykelleridir. Michelangelo’nun resim alan›nda verdi¤i en büyük eser Sixtina Kilisesi’nin tavan freskolar›d›r (Resim 179). Burada; Yarat›l›fl, Nuh Tufan›, Cennetten Kovulma, Mahfler, Peygamber ve Kâhinler gibi dinî sahnelere yer verilmifltir. Resimlerde duyguya ve dinamizme önem verilmifl, figürler heykel etkisi yaratacak biçimde yap›lm›fl, ç›plak insan figürleri baflar›l› bir biçimde ifllenmifltir. Resim 179: Sixtina Kilisesi tavan freskolar›, Michelangelo 4. RÖNESANS RES‹M SANATI Rönesans resim sanat›nda antik ça¤dan etkilenme fazla görülmez. Çünkü Eski Yunan ve Roma dönemine ait resimlerin ço¤u kaybolmufltur. Orta ça¤ boyunca resim sanat› Bizans fresko ve mozaik resim gelene¤inin etkisi alt›nda kalm›fl, yüzeysel anlat›ml› dinî konulu resimler ilk dönemlerde (Erken Rönesans) sanat› etkilemifltir. Ancak; bu dönemde bir yenilik olarak ›fl›k-gölge ve derinlik (perspektif) gibi unsurlar›n kullan›lmas› resme yeni bir boyut kazand›rm›flt›r. 16.yy. bafl›nda ya¤l› boyan›n kullan›lmaya bafllanmas› ile sanatç›lar renk ve konu olarak oldukça zengin bir ortama kavuflmufllard›r. Bu dönem; mimari ve heykelde oldu¤u gibi resim sanat›nda da en özgün eserlerin ortaya ç›kt›¤› Yüksek Rönesans Dönemidir. a. Genel özellikler (perspektif, mekân, konu, komposizyon, renk) * Orta Ça¤da mimariye ba¤l› olarak yap›lan (fresko ve mozaik) resimler Rönesans döneminde ba¤›ms›z (tuval üzerine) olarak yap›lmaya bafllanm›flt›r. * Rönesans döneminde dini resimlerin yan›s›ra gözleme dayal› do¤a manzaralar› ve gerçekçi biçimde yap›lm›fl portreler ile bir konu zenginli¤i görülür. * Perspektif (derinlik) konusu ele al›nm›fl, figürün içinde yer ald›¤› mekân belirtilmifl, fonda yer alan manzaralar figürle do¤a iliflkisini vurgulam›flt›r. 89 * Erken Rönesans döneminde çizgisel ve yüzeysel bir anlat›m görülür. Yüksek Rönesans döneminde ise; ›fl›k-gölge unsurlar›n›n kullan›lmas› ile renklere çeflitlilik ve parlakl›k gelmifl, çizgiler ise ›fl›k -gölgenin içinde erimeye bafllam›flt›r. b. Ressamlar G‹OTTO D‹ BONDONE (Cotto) (12661337): Floransal› sanatç›n›n Asisi ve Padua ‘da bulunan kiliseler için yapt›¤› dinî konulu freskolar› bulunmaktad›r. Bu resimlerde ‹sa’n›n ve Meryem’in hayat›n› anlatan hikayeci bir üslup görülür. ‹sa’n›n Do¤umu isimli sahnede (Resim 180) kalabal›k figürler ilk kez bir mekân içinde gösterilmifl ve fonda yer alan manzara, resme bir derinlik kazand›rm›flt›r. Ifl›k-gölge etkisi, elbise k›vr›mlar›n›n ifllenifli figürlerin daha hacimli bir görünüm kazanmalar›n› sa¤lam›fl, yüzde duygu ifadelerine yer verilmifltir. Resim 180: ‹sa’n›n Do¤umu, Giotto MASACC‹O (Mazaçyo) (1401 - 1429) : Erken Rönasans döneminde, resimlerinde perspektifi baflar›yla uygulayan sanatç›, ‹sa ile havarilerin hayat›n› anlatan freskolar çal›flm›flt›r. Vergi Paras› (Resim 181) isimli eserde konu ile ilgili üç ayr› sahne bir arada gösterilmifltir. Derinlik arka plandaki manzara resminin yan›s›ra renkle de verilmeye çal›fl›lm›fl, ön plandaki renkler geridekilere göre daha canl› boyanm›flt›r (renk perspektifi). Biçimler ›fl›k-gölge ile hacim kazanm›fl herfley çizgilerle gösterilmifltir. Meryem’le Çocuk ‹sa, Kâhin Krallar’›n Tap›nmas› di¤er ünlü eserleridir. Resim 181: Vergi Paras›, Masaccio SANDRO BOTT‹CELL‹ (1445 - 1510) : Antik dünyan›n mitolojik figürlerini fliirsel anlat›mlarla tablolar›na aktarmay› baflaran ‹talyan sanatç›, resimlerinde çizgici bir üslup kullanm›flt›r. Venüs’un Do¤uflu (Resim 182) isimli eserinde mitolojik bir hikaye konu edilir. Deniz köpüklerinden do¤du¤u söylenen tanr›ça, rüzgar tanr›s› Zephyros’un üflemesi ile k›y›ya yanaflan bir istiridye kabu¤u içinde gösterilmifltir. Venüs’ün yüzündeki hüzünlü ifade, çizgisel anlat›m, pastel renklerin kullan›lm›fl olmas› Erken Rönesans döneminin resim özelliklerini yans›tmaktad›r. 90 Resim 182: Venüs’ün Do¤uflu, Botticelli Resim 183: Meryem’in Taç Giymesi, Botticelli ‹lkbahar, Meryem’in Taç Giymesi(Resim 183), Mars ve Venüs ünlü eserleridir. LEONARDO DA VINCI (1452 - 1519) : “Resim bir ak›l iflidir.”diyen sanatç› ‹talya’n›n Floransa kentinde do¤mufltur. Ressaml›¤›n›n yan› s›ra; mimar, heykelt›rafl, mühendis ve araflt›rmac› yönleri de bulunan sanatç›n›n anatomi alan›nda da çal›flmalar› bulunmaktad›r. ‹stanbul’da Haliç üzerinde bir köprü kurulmas› için taslak haz›rlam›fl fakat bu gerçekleflmemifltir. Resimlerinde figürlerin ileri uzanan elleri, yana çevrilen bak›fllar› üçgen kompozisyonu belirler. Derinlik arka planda koyu renk tonlar› ile boyanan manzaralarla verilir. Mona Lisa (Resim 184) tablosu ünlü bir portredir. Yüz hatlar›n› yumuflatan hafif bir gülümsemesi olan figürün elleri, koyu renk elbisesinin üstünde zarif bir biçimde gösterilmifltir. Arka planda; kayal›klar, akarsular sanki bir sis içinde kalm›fl gibi görünür. Do¤a ile insan bütünleflmifl gibidir. Yumuflak saç ve yüz çizgilerinin yayg›n bir ›fl›k içinde eriyip kayboldu¤u görülür. Resim 184: Mona Lisa, Leonardo Da Vinci Son Akflam Yeme¤i (Resim 185) isimli eserinde, ‹ncil’den al›nan bir konuyu ifllemifltir. Milano’da bulunan bir manast›r›n yemekhane duvar›na yap›lan resim; ‹sa’n›n ele verilmeden önce havarileri ile birlikte yedi¤i son yeme¤i anlat›r. Ortada ‹sa yer al›r ve arkas›nda bulunan pencereden gelen ›fl›k bafl›n› ayd›nlat›r. Havariler ‹sa’n›n iki yan›na s›ralanm›flt›r. 91 Resim 185: Son Akflam Yeme¤i , Leonardo Da Vinci ‹sa’n›n Vaftizi, Meryem’e Müjde, Kayal›kta Meryem, Üçlü Anna Grubu (Meryem, Çocuk ‹sa ve Azize Anna), Krallar›n Secdesi, Çile Çeken Ermifl sanatç›n›n di¤er önemli eserleridir. SANZ‹O RAFAELLO (Rafael) (1483-1520) : ‹talyan Rönesans resim sanat›n›n usta temsilcisi olan Rafaello’nun çok say›daki fresko çal›flmalar› aras›nda; Roma Vatikan Saray›’n›n baz› odalar› da bulunmaktad›r. Klasik anlat›m›n uyum ve ölçüsü, eserlerinde belirgin bir biçimde görülür. ‹deallefltirmeyi do¤aya yaklaflarak gerçeklefltirmifl, Meryem’i a¤›r saray havas›ndan kurtararak s›radan bir insan olarak göstermifltir. Atina Okulu (Resim 186) isimli eserinde, antik dünyan›n bilgin ve filozoflar›n›n kendi felsefelerini anlat›p, tart›flmalar›n› canland›rm›flt›r. idealist Eflatun; gökyüzünü, realist Aristo; yer yüzünü iflaret eder. Çevresinde yer alan ö¤rencilerden oluflan kalabal›k bir grup onlar› dinlemektedir. Öndeki hareketli gruplara karfl›l›k arka tarafta sakin olarak ayakta duran figürler yer alm›flt›r. Resim 186: Atina Okulu, Rafaello Rafaello’nun portre çal›flmalar›ndan baflka; hal›lar için haz›rlad›¤› desen çal›flmalar› da vard›r. Meryem ve ‹sa, Kont Kastiglioni ve Kardinal Portreleri, Galateia , Adalet, Sixtina Meryem’i di¤er önemli eserleridir. 92 VECELL‹O TIZIANO (1477 - 1576) : Renkçi anlay›fl›n geliflti¤i bir merkez olan Venedik Okulu’nun kurucular›ndan olan sanatç›, uzun y›llar Bellini’nin resim atölyesinde çal›flm›flt›r. Duygusal ve yumuflak bir anlat›ma sahip olan sanatç›n›n; mitolojik ve dini konulu resimlerinin yan›s›ra, portre çal›flmalar› da bulunmaktad›r. Mavi, yeflil, k›rm›z›, sar› renklerin parlak ve canl› tonlar›n› kulland›¤› resimlerinde ,renkçilik ön plandad›r. Bacchus (Baküs) Bayram›, Kutsal ve Dünyevi Aflk, Konser, Urbino Venüsü, Tavflanl› Meryem (Resim 187) eserlerinin baz›lar›d›r. Resim 187: Tavflanl› Meryem, Tiziano Avrupa’n›n kuzeyinde yer alan Almanya, Hollanda ve Belçika (Flaman) gibi ülkelerde, resim sanat›n›n Orta Ça¤ etkilerinden kurtulmas› ancak 15. yy. bafllar›nda olmufltur. Flaman ressamlar ya¤l› boya içine inceltici maddeler kar›flt›r›rak; parlak, saydam, en küçük ayr›nt›n›n bile ifllenebildi¤i çok renkli resimler yapm›fllard›r. JAN VAN EYCK (Ayk) Flaman ressam, Arnolfininin Dü¤ünü (Resim 188) isimli eserinde dinî olmayan bir konuyu ifllemifltir. Ayakta duran iki figür ve odada bulunan eflyalar, en ince ayr›nt›s›na kadar ifllenmifl, duvarda as›l› aynada optik görüntü baflar›l› bir flekilde verilmifltir. Resim 188: Arnolfininin Dü¤ünü, Jan Van Eyck P‹ETER BRUEGHEL (Broygel) (1525 1569) : Flaman ressam ‹talya’da ald›¤› resim e¤itimi ile bir dönem yanl›z manzara konular›n› çal›flt›¤› bir dizi resimleri vard›r. Brueghel eserlerinde ‹talyan Rönesans›’nda görülen ideallefltirmenin yerine; günlük hayat›n içinde yer alan komik ve ac› olaylar› alayc› bir biçimde yorumlam›flt›r. 93 Resim 189: Dü¤ün Yeme¤i , Brueghel Brueghel, resme yeni bir konu olarak köy yaflam› ve köylüleri yans›tan çok figürlü anlat›mlar yapt›¤› için; “Köylü” olarak da an›lm›flt›r. Dü¤ün Yeme¤i (Resim 189), Köyde Karnaval gibi eserleri saf ve canl› renkleri kullanarak yapt›¤› köy konulu resimlerdir. Sanatç› o dönemde yaflanm›fl savafl ortam›, hastal›k, yoksulluk ve cehalet gibi konulardan etkilenmifl, yaflamda gördüklerini resimlerine yans›tm›flt›r. Resim 190: Körler (ayr›nt›), Brueghel Resim 191: Avc›lar›n Köye Dönüflü (ayr›nt›), Brueghel Çocuk Oyunlar›, Körler (Resim 190), Ölümün Zaferi, Oruç ve Karnaval, Sakatlar, Avc›lar›n Köye Dönüflü (Resim 191) sanatç›n›n en tan›nm›fl eserleridir. 94 ALBRECHT DÜRER (1471-1528): Alman Rönesans resim sanat›n›n temsilcisidir. Bak›r ve tahta levhalar üzerine kaz›ma tekni¤i ile yapt›¤› gravür çal›flmalar› vard›r. Resim sanat›nda kendi portresini ilk kez yapan sanatç›n›n eserlerinde, özellikle elbise k›vr›mlar› ve saçlarda ayr›nt›l› bir gerçekçilik görülür. Dürer, figürsüz manzara resimleri de yapm›flt›r. Manzaray›, konulu bir resme ya da bir portreye fon olarak de¤il de, sadece do¤ay› yans›tmak için yapm›flt›r. Çimenli Kesek buna en güzel örnektir. Kendi portresi (Resim 192), ‹sa’ya A¤›t, ‹sa’n›n Do¤uflu, Krallar›n Secdesi, Adem ile Havva, ‹ncil Yaz›c›lar› (Resim 193) sanatç›n›n dinî konulu eserleridir. Melankoli, Süvari-fieytan ve Ölüm en tan›nm›fl gravürleridir. Hans Holbein (Hans Holbayn) Rönesans döneminde eserler veren Alman sanatç› daha çok portre alan›nda çal›flmalar yapm›flt›r. Resim 192: Kendi Portresi, Dürer Resim 193: ‹ncil Yaz›c›lar›, Dürer DE⁄ERLEND‹RME ÇALIfiMALARI 1 - Rönesans› haz›rlayan sebepler nelerdir? 2 - Rönesans mimarisin’de Ortaça¤’da farkl› türde yap›lar inflaa edilmesinin sebebi nedir? 3 - Rönesans heykel sanat› ile Yunan ve Roma dönemi heykellerinin formlar› aras›nda nas›l benzerlikler vard›r? 4 - Ya¤l› boya resim tekni¤inin kullan›lmas›n›n resim sanat›na etkisi nas›l olmufltur? 5 - Rönesans heykel sanat›n›n temsilcileri kimlerdir? 6 - Venedik resim sanat›n›n özellikleri nelerdir? 7 - Flaman resim sanat›n›n özellikleri nelerdir? 95 8.ÜN‹TE MAN‹YER‹ZM VE BAROK SANATI 1. MAN‹YER‹ZM 2. BAROK SANAT HAZIRLIK ÇALIfiMALARI 1. 17. yy.da Avrupa’da siyasal yap›n›n bozulmas›n›n sebeblerini araflt›rarak bunun sanat ve sanatç›lara etkisini belirtiniz. 2. Barok resim sanat›n›n, tekrar dinî konulara yönelmesinin nedenini araflt›r›n›z. 1. MAN‹YER‹ZM Yüksek Rönesans döneminde, Yunan ve Roma sanat› üslup özelliklerinin doruk noktas›na ulaflt›¤› görülür. Resimdeki kompozisyon düzeni, renk ve ›fl›k kullan›m›; Leonardo da Vinci, Tiziano, Michelangelo gibi sanatç›lar›n eserlerinde ustaca uygulanm›flt›r. Sanatta devinimi sa¤lamak ve Rönesans’›n eriflti¤i üstün sanat anlay›fl›na tepki olarak bir tak›m yenilikler ortaya koymak gereklili¤i, sanatç›lar› harekete geçirmifltir. Maniyerizm; Rönesans’tan Barok döneme geçifli sa¤layan bir ara dönem olarak da de¤erlendirilir. 17. yy.da Avrupa’da siyasal yap›n›n bozulmas› ve reform hareketleri sonucunda yaflanan huzursuz ortamdan etkilenen sanatç›lar; Rönesans döneminde kullan›lan ›fl›k, renk ve ölçülerin d›fl›na ç›karak farkl› bir üsluba yöneldiler (Maniyerizm). ‹talyanca “tarz” anlam›na gelen Maniyerizm’in ilk uygulay›c›s›, Michelangelo’dur. Sanatç›’n›n Sixtina Kilisesi için yapm›fl oldu¤u Mahfler (Resim 194) sahnesindeki çoflkulu ve hareketli anlat›m, figürlerin iflleniflindeki ölçüler, Rönesans’›n ideal resim kal›plar›ndan uzaklafl›ld›¤›n› gösterir. Resim 194: Mahfler, Sixtina Kilisesi Freskosundan ayr›nt›, Michelangelo 96 a. Maniyerizmin Genel Özellikleri * Resimlerde figürler, derinli¤i belirtilmifl mekânlar içinde yer al›r. Fonda yer alan manzaralarda ise karamsar ruh durumlar› ifade edilmifltir. * Figürler hareket kazanm›fl, havada uçuyormufl gibi gösterilmifltir. Bafl vücuda oranla küçülmüfl, boyun, el, kol ve beden ölçüleri uzam›fl vücut formlar›nda bozulmalar ortaya ç›km›flt›r. * Elbiseler, fliflirilmifl gibi kabar›kt›r ve vücut bol giysiler alt›nda adeta gizlenmifltir. * Çizgi yerine ›fl›kla anlat›m gelifltirilir. Rönesans’›n yayg›n ›fl›k anlay›fl› tamamen de¤iflir. Parlayan bir ›fl›k; renkleri gerçek de¤erlerinden uzaklaflt›r›r, parlak renkler yerini mat ve so¤uk renklere b›rak›r. b. Sanatç›lar Bu ak›mda eserler vermifl sanatç›lar aras›nda; ‹talyan ressam Andrea Del Sarto,Corregio, Francesco Parmeggianion (Parmicianino), heykelt›rafl Bologna ve ‹spanyol ressam El Greco’yu sayabiliriz. EL GRECO (1541 - 1614) : Girit adas›nda do¤an Yunan as›ll› sanatç›, resim e¤itimini Venedik’te al›r. Venedik’li ressamlar›n renkçili¤inden etkilenen sanatç›, Tiziano’nun atölyesinde bir süre çal›flm›fl O’nun eserlerini kopye etmifltir. Sanatç› daha sonra Roma’ya giderek orada portreler çal›flm›fl, bu eserleri çok ilgi görmüfltür. 1577 de ‹spanya’ya yerleflen sanatç›, manast›rlar için resimler yapm›fl, bu resimlere mistik bir hava vermeye çal›flm›fl ve maniyerist üslubun ›fl›k ve ölçülerini kullanm›flt›r. Toledo Katedrali için yapt›¤› Orgaz Kontunun Gömülmesi Töreni (Resim 195) isimli ünlü tablosunda resim iki bölüme ayr›lm›flt›r. Altdaki bölümde kontun azizler taraf›ndan mezara indirildi¤i cenaze töreni gösterilmifltir. Törene kat›lan kentin önde gelen kiflileri, bir dizi halinde grup portresi fleklinde verilmifltir. Son derece dengeli görünen alt bölüme karfl›l›k üst bölüm; uçuflan figürlerle hareketlendirilmifl dinsel bir dünyay› anlat›r. Figür çizgilerinin (kontur) kayboldu¤u, kuvvetli bir ›fl›¤›n, özellikle sar› ve k›rm›z› renkler üzerinde parlad›¤› görülür. Toledo Manzaras› (Resim 196) isimli eserinde flimflekler çakan f›rt›nal› bir havada, bulutlarla dolu gökyüzü ve yükselen yap›lar›yla Toledo kentini resmetmifl ve bu manzaray› bir çok tablosuna fon olarak kullanm›flt›r. Bu kasvetli havada cisimlerin ›fl›k içinde parlayarak gösterilmesi, tablonun en de¤erli yan› say›lmaktad›r. Sanatç›n›n di¤er eserleri : Espolio, ‹sa Zeytin Da¤›’nda, Aziz Martin ve Dilenci, Çobanlar›n Secdesi, Laocoon ve Tap›naktan Tacirlerin Kovulmas›’d›r. Resim 195: Orgaz Kontunun Gömülmesi Töreni, El Greco Resim 196: Toledo Manzaras›, El Greco 97 2. BAROK SANAT Barok sanat; 16. yy. sonundan bafllayarak 18. yy. boyunca baflta ‹talya olmak üzere Avrupa ülkeleri, ‹spanya, Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda ve ‹ngiltere’de de görülmüfltür. Rusya, Çin ve Latin Amerika’ya kadar örnekleri görülen bu üslup, 17. ve 18. yy.da Osmanl› sanat›n› da etkilemifltir. Rönesans’›n uyumlu ölçüleri, dengeli görünümü ve ideal anlat›m› yerine, Barok’ta gösterifle yer veren canl›, etkin ve abart›l› bir anlat›m ortaya ç›km›flt›r. Barok sanatta herfleye hükmeden bir heyecan görülür. Bu bir anlamda, Rönesans’›n durgun ve ölçülü anlat›m›na tepkidir. 17. yy.da dinsel sanatla birlikte, dünya ve yaflamla ilgili beklentilere cevap veren bu sanat, baflta Fransa ve Almanya olmak üzere di¤er ülkeler taraf›ndan da hayranl›kla izlenmifltir. Bir saray sanat› olarak da yorumlanan Barok sanat dönemi içinde; gösteriflli mimari eserler, duygu yüklü resim ve heykeller ortaya ç›km›flt›r. A. RES‹M SANATI 17.yy.da Avrupa’da çok say›da ressam yetiflmifltir. Bunlar›n pek ço¤u, krallar›n saray ressam› olarak rahat ortamlarda çal›flm›fllar ve çok say›da eser üretmifllerdir. Bu sanatç›lar›n ‹talyan Rönesans›ndan etkilendikleri ve bu dönemin ressamlar›n›n eserlerini inceledikleri bilinmektedir. Barok resim sanat›, görüldü¤ü ülkelerde farkl› özellikler gösterir. a. Genel Özellikler * Barok resimde; portreler, mitolojik anlat›mlar, günlük yaflamdan al›nan sahneler, natürmortlar, azizlerin yaflam›n› anlatan dinsel konular›n ifllendi¤i görülür. * Ba¤›ms›z manzara resimlerinde gökyüzü genifl bir yer tutar. * Figürlü kompozisyonlarda belli bir düzen görülmez. Savrulan, uçuflan çok hareketli figürler e¤ri çizgiler oluflturacak biçimde resim yüzeyine yerlefltirilmifl ve bir anl›k görünüm yans›t›lm›flt›r. * Kuvvetli bir ›fl›k, resim yüzeyinde gölgeler oluflturarak duyguyu ve hareketli anlat›m› güçlendirir. Figürlerin konturlar› gölge içinde kal›r ve s›n›rlar eriyerek kaybolur. * Resim, mimariyi tamamlayan bir öge hâline gelmifltir. ‹nsanda sonsuzluk duygusu uyand›ran gökyüzü resimleri, süsleme amac› ile tavan ve kubbe içlerini kaplam›flt›r (Resim 197). Resim 197: Barok Tavan Süslemesi ayr›nt› 98 b. Sanatç›lar P‹ETER PAUL RUBENS (1567 - 1640) : Hollandal› olan sanatç›, Barok resim sanat›n›n temsilcisidir. ‹talya’da bulundu¤u dönemlerde Venedikli ressamlardan parlak renkleri kullanmay›, Michelangelo’dan; duygu ‹fade etme gücünü, dinamik anlat›m›, kompozisyon düzenini ö¤renmifltir. Ülkesi Hollanda’ya döndü¤ü zaman sanat alan›nda edindi¤i bilgi birikimini, Flaman resmine hakim olan do¤a sevgisi ile birlefltirerek, manzara resimleri yapm›flt›r. Bu manzaralar; fliir dolu, huzur verici, duygulu resimlerdir. Renkleri ve biçimleri tablo yüzeyine aktarmadaki ustal›¤› ve h›zl› çal›flmas› nedeniyle, tablo say›s› en fazla olan sanatç›lardan biridir. Tarla Dönüflü (Resim 198) isimli eserinde, köylülerin yaflay›fllar› ve çal›flmalar›n› huzur içinde ifade etmifltir. Sabinlerin Kaç›r›lmas› isimli eserinde, figürler son derece hareketli olup, bir heykel anlay›fl› içinde uyumlu bir kompozisyon hâlinde, bir araya getirilmifltir. Ayn› özellikler Leukippos’un K›zlar›n›n Kaç›r›lmas› isimli eserde de görülür. Çok say›da figürün kullan›lmas›, her figürde ifllenen farkl› tiplemeler, hareketlilik, zengin renk kullan›m› ve karmafl›k kompozisyon eserlerinde görülen temel özelliklerdir. ‹sa’ya Tap›nma, ‹sa’n›n Çarm›ha Gerilmesi, Aslan Av›, Amazonlar›n Savafl› isimli eserlerinde bu özellikleri görebiliriz. Viyana Sanat Tarihi Müzesi’nde bulunan Kendi Portresi’nde(Resim 199) sert bak›fll›, onurlu, soylu bir kifli görünümündedir. Kar›s› ve çocu¤una ait portreler de çal›flm›flt›r. Resim 198: Tarla Dönüflü (ayr›nt›), Rubens Resim 199: Kendi Portresi, Rubens REMBRANDT HARMENSZ FANR‹JN (Rembrant ) (1606 - 1669) : 17. yy. Hollanda resim sanat›n›n en güçlü ressamlar›ndan biridir. Hollanda ‘da çok yayg›n olan tek veya grup portrelerinden oluflan, bir dizi resim çal›flm›flt›r. Ifl›k-gölge tekni¤ini kusursuz olarak uygulayan sanatç›, bir anl›k görünümü yans›tan sahnelerde oldukça gerçekçi anlat›mlar yapm›flt›r. Dr. Tulp’un Anatomi Dersi (Resim 200) adl› eseri bir grup portre çal›flmas›d›r . Sanatç›, burada t›p ö¤rencilerini bir kadavra çevresinde toplayarak, aralar›nda ruhsal oldu¤u kadar kompozisyon bütünlü¤ü de sa¤lam›flt›r. Her biri ayr› bir portre örne¤i olan ö¤rencilerin yüzlerini ve kadavray› ayd›nlatan güçlü bir ›fl›k kullanm›flt›r. 99 Eserlerinde genellikle k›rm›z› ve koyu kahverengi tonlar› kullanarak, ›fl›k vuran yüzeylerin daha parlak görünmesini sa¤lam›flt›r. Resimlerinde kullan›lan ›fl›k, d›flar›dan süzülüp cisimleri ayd›nlatan bir unsur olmaktan ç›km›fl, adeta onlar›n içinden parlar hale gelmifltir. Gece Nöbeti (Resim 201) ve Kumaflç›lar Derne¤i Yöneticileri grup portreleri tarz›nda yapt›¤› çal›flmalar›d›r. Sanat hayat›n›n ilk y›llar›na ait gravür ve az say›da peyzaj çal›flmalar› vard›r. Ressam ve Efli Saskia, Y›kanan Kad›n, Emmaus’le Yemek, O¤lu Titus di¤er önemli eserleridir. Resim 200: Dr. Tulp’un Anatomi Dersi (ayr›nt›), Rembrandt Resim 201: Gece Nöbeti, Rembrandt Correggio (Korecyo), Michelangelo Merisi de Caravaggio (Karavaçyo), Tintoretto, Diego Velasgues (Velaskes -Resim 202 ), Bartolome Estaban Murillo (Murillo), Jusepe de Ribera (Ribera), Zurbaran, Frans Hals, Jacob van Ruisdael (Ruisdel), Hobbema, Jan Vermeer (Vermer - Resim 203) Barok resim sanat›n›n di¤er önemli sanatç›lar›d›r. Resim 202: Sevillal› Sucu (ayr›nt›), Velasgues Resim 203: Nak›fl ‹flleyen K›z, Vermeer 100 B. HEYKEL SANATI Barok dönemde yap›lar›n görüntülerini tamamlamak üzere yap›lan heykeller, flehir meydanlar›n›n çevrelerine, kiliselerin içine, saray bahçelerine, büyük çeflme ve havuzlara süsleme unsuru olarak yerlefltirilmifltir. Bunlar; mitolojik varl›klar, su perileri, yunus bal›klar› vb. figürlerdir. a. Genel Özellikler * Heykellerde vücut formlar› asl›na uygun bir biçimde zarif olarak ifllenmifltir. Mermerin doku özelli¤ini yans›tacak (ipekli kumafl, dantel, saç, ten) biçimde ifllenmesi, heykellerde mükemmel bir etki yaratm›flt›r. * Mermer ifllenirken elbise k›vr›mlar›n›n ve vücut formlar›n›n derin olarak ifllenmesi heykelde ›fl›kgölge etkisini artt›rm›flt›r. * fiiddet, heyecan, korku gibi duygu ifadeleri, afl›r›l›¤a kaçan bir anlat›mla yüzde ve vücut hareketlerinde, ›fl›k -gölge etkisiyle baflar›l› bir biçimde verilmifltir. Hareket ve ifade anlat›m› sanatç› için önem kazanm›flt›r. b. Sanatç›lar LORENZO BERN‹N‹ (1598-1680): ‹talyan Barok heykel sanat›n›n temsilcisidir. Çok yönlü bir sanatç› ayn› zamanda ünlü bir mimard›r. Bernini’yi önceki heykelcilerden ay›ran özellik eserlerinde insan teninin bütün canl›l›¤› ve s›cakl›¤›n› mermerle anlatabilmesidir. Apollon ve Daphne (Resim 204) isimli heykeli, Yunan mitolojisindeki bir hikayeyi canland›r›r. Heykel klasik Yunan sanat›nda görülen ölçülerle, kusursuz ifade ve olgunluk içinde canland›r›lm›flt›r. Bu, Apollo’nun kutsal a¤ac› Daphne’nin hikayesidir. Konunun kahraman› Apollon su perisi Daphne’ye afl›k olmufl, onu ele geçirebilmek için kovalamaktad›r. Heykelde, Apollon’un Daphne’ye dokundu¤unda bir a¤aç hâline dönüflmesi canland›r›lm›flt›r. Apollon’un yüzündeki coflkulu ifade, Daphne’nin korku ile ba¤›r›fl›, kuvvetli ›fl›k-gölge oyunlar› ile verilmifl heykel çok canl› bir anlat›m kazanm›flt›r. Resim 204: Apollon ve Daphne, Bernini Resim 205: Ermifl Theresa’n›n Kendinden Geçmesi, Bernini 101 Ermifl Theresa’n›n Kendinden Geçmesi isimli eser, (Resim 205) Roma’daki küçük bir kilisenin apsisi için yap›lm›fl, rahibenin dinî anlamda kendinden geçifl an› canland›r›lm›flt›r. Eserde en dramatik an verilmifltir. Bulutsu formlar›n üzerindeki figürler, havadaym›fl gibi durmakta ve yukar›dan gelen ›fl›n ça¤layan›n›n alt›nda ayd›nlanmaktad›r. Kardinal Portresi bir büst çal›flmas› örne¤idir. Bernini’nin Roma’daki Sn. Pietro Meydan›’n›n (Resim 206) oval planl› olarak düzenlenmesi ile bu meydan›n çevresinde yer alan bir dizi heykel çal›flmalar› vard›r. Roma kenti büyük çeflmelerini de Bernini’ye borçludur. Bunlar›n en ünlüsü Dört Irmak Çeflmesi’dir. Ganj, Nil, Tuna ve Rio de la Plata nehirleri iri yap›l› erkek heykelleriyle simgelenmifltir. Resim 206: San Pietro Meydan›, Roma C. M‹MAR‹ Rönesans döneminde resme verilen a¤›rl›k, Barok dönemde mimarl›¤a kaym›flt›r. 17. yy.da Roma’da papalar an›tsal yap›lar inflaa ettirerek, flehre yeni bir görünüm kazand›rmaya çal›flm›fllard›r. Barok dönemde mimarl›¤›n, heykel ve resimle kaynaflmas›yla, ›fl›k-gölge oyunlar›na dayanan yeni bir mekân anlay›fl› elde edilir. Dinî yap›lar›n yan› s›ra, gösteriflli ve rahat yaflam›n gerektirdi¤i saraylar, evler, köflkler, bahçeler, çeflmeler ve havuzlar gibi yap› türlerinin de geliflti¤i görülür. 18. yy.da Fransa’da XIV. Lui döneminde görülen, özellikle iç dekorasyonu içine alan üsluba “Rokoko” ad› verilir. Rokoko üslubunda, iç duvarlarda ve tavan yüzeylerinin her yan›n› dolduran irili ufakl›, yuvarlak ve kavisli çizgiler, çiçek ve yaprak motifleri kullan›lm›flt›r. Bu süsleme; ahflap kaplamalar, alt›n kalem iflli madalyon biçimli büyük aynalar, köfle aynalar›, k›vr›ml› mobilyalar, ince ayakl› kanape ve koltuklarla tamamlan›r. Rokoko üslubu; mimari dekorasyonun d›fl›nda; biblolarda, porselen eflyalarda, kumafllarda, tak›larda da uygulanm›flt›r. Bu üslup Osmanl› yap›lar›nda da etkilerini göstermifltir. a. Genel Özellikler * Eski bazilikalar tümüyle y›k›lmadan, içlerinin mermer ve alç› süslemelerle kapland›¤›, d›fl yüzeylerinin yenilendi¤i görülmüfltür. * Rönesans’›n merkezî planl› yap›lar›, yerlerini uzunlamas›na düzenlenen yap›lara b›rak›r. Kiliselerde ortada yer alan uzun salonun yanlar›na, tek mekânl› küçük kiliseler (flapel) eklenir, apsisin önünde ise kubbeli bir mekân yer alm›flt›r. * Uzunlamas›na planl› yap›lar›n yan›s›ra oval, elips ve üçgenlerin oluflturdu¤u y›ld›z planlar da kullan›lm›flt›r. Yüzeylerin bir iç, bir d›fl bükey (C ve S k›vr›mlar›) fleklinde düzenlenmesi, yap›ya ritmik bir hareket kazand›rm›flt›r. D›fl yüzeylerinin bu flekilde düzenlenmesi yaln›zca süs için yap›lm›fl ve d›fl görünüfl iç mimariye iliflkin hiç bir ipucu vermemifltir. * Kubbeler giderek incelir ve bir kule halini al›r. Kubbelerin d›fl›nda ve kasnak bölümlerinde sarmal motifler, dalgal› çizgiler, volütler süsleme unsurlar› olarak yer alm›flt›r (Resim 207). 102 * Yap›lar›n içinde ve d›fl›nda “Y” fleklinde bak›fl›k merdivenler yap›larak, törenlere uygun bir düzenleme ortaya ç›kar›lm›flt›r (Resim 208). Yap›lar›n çevresini saran bahçe ve meydan düzenlemeleri, mimarinin gösteriflini tamamlayan unsurlar olarak önem kazanm›flt›r. * Mimaride d›fl görünümün afl›r› süslenmesiyle birlikte, iç dekorasyonda göze hofl görünme ve rahatl›k ele al›nm›flt›r. Hiç bir dönemde olmad›¤› kadar çok süslemeye yer verilmifltir. Resim 207: Santa Maria Della Salute Kilisesinin Kubbesi, Venedik Resim 208: Barok iç dekorasyona örnek b. Sanatç›lar FRANCESCO BORROM‹N‹ (1599 - 1667); Barok mimarisinin ‹talyan temsilcisidir. Mimar Maderna ve Bernini ile birlikte çal›flm›flt›r. Roma’da yapm›fl oldu¤u St. Carlo (San Karlo) ve St. ‹vo Kiliseleri’nde (Resim 209), iç planlar›nda yapt›¤› de¤ifliklerle köfleli ve ç›k›nt›l› k›s›mlar› kald›rarak, iç ve d›fl bükey görüntülü, dalgal› duvar yüzeyleri elde etmifltir. Bu yüzeylere yerlefltirilen sütunlarla, ›fl›k-gölge etkisi yaratm›fl bu da yap›lar›n yüzeylerindeki hareketli görüntüyü daha da kuvvetlendirmifltir. Kubbeler burgu fleklindeki fener ve tepeliklerle yükseltilmifl, bu da kubbenin ucuna kadar yükselen canl› ve ritmik bir de¤iflim elde edilmesini sa¤lam›flt›r. Resim 209: Roma St. ‹vo Kilisesi Kubbesinin iç yüzeyi, Borromini 103 Fransa’da Versailles (Versay- Resim 210), Louvre (Luvr) Saraylar›, Roma’da Trevi Çeflmesi (Resim 211) ile Roman döneminde yap›m›na bafllanan ve Barok dönemde tamamlanan ‹spanya’da Compostela (Kompostela) Katedrali bu dönemin tan›nm›fl yap›lard›r. Resim 210: Versailles Saray›, aynal› hol, Fransa Resim 211: Trevi Çeflmesi, Roma DE⁄ERLEND‹RME ÇALIfiMALARI 1 2 3 4 5 6 7 8 - Maniyerist resim sanat›n› ortaya ç›karan sebepler nelerdir? Barok ressamlar›n manzara resimlerinde görülen farkl›l›klar nelerdir ? Barok resim sanat›n›n özellikleri nelerdir? Rembrant’›n sanat anlay›fl› nedir? Eserleri hangileridir? Barok mimaride hangi plan ve süsleme özellikleri görülür? Rokoko nedir? Özelliklerini aç›klay›n›z Barok dönem heykel sanat›n›n özellikleri nelerdir? Bernini’nin bafll›ca eserleri hangileridir? 104 9.ÜN‹TE 19. YÜZYIL VE SONRASI SANAT AKIMLARI 1. NEOKLAS‹S‹ZM 2. ROMANT‹ZM 3. REAL‹ZM 4. EMPRESYON‹ZM 5. FOV‹ZM 6. KÜB‹ZM 7. FÜTÜR‹ZM 8. EKSPRESYON‹ZM 9. SOYUT RES‹M 10. METAF‹Z‹K 11. DADA‹ZM 12. SÜRREAL‹ZM 13. POP ART HAZIRLIK ÇALIfiMALARI 1. 19. yy.da Avrupa’da yaflanan toplumsal geliflmeler ve bunlar›n sanata olan etkiler nelerdir? Araflt›rarak s›n›fta tart›fl›n›z. 2. 19. yy. ve sonras›nda Avrupa’da ortaya ç›kan sanat ak›mlar›n›n, birbirlerine etkilerini ve ortaya ç›k›fl nedenlerini araflt›ran bir ödev haz›rlay›n›z. 1.NEOKLAS‹S‹ZM 18.yy. sonlar›na do¤ru tüm Avrupa’y› etkileyen Neoklasisizm; Barok ve Rokoko üslubunun abart›l› tarz›na karfl›, antik sanata duyulan büyük hayranl›k sonucunda do¤mufltur. 18.yy. ortalar›nda ‹talya’da, Pompei ve Herculaneum’da arkeolojik kaz›lar yap›lm›flt›r. Bu kaz›larla ortaya ç›kar›lan Eski Yunan ve Roma (antik) eserlerinin incelenmesi ve bunlar›n tan›t›ld›¤› kitaplar›n yay›mlanmas› antik sanata duyulan hayranl›¤› giderek artt›rm›flt›r. Klasik sanat yeniden canlanm›flt›r (Neo-klasisizm). Bu dönemde sanata bilimsel yaklaflan e¤itim kurumlar›(akademiler) aç›lm›fl, bu ak›m; mimari, resim, heykel gibi sanat dallar›nda etkilerini göstermifltir. a.M‹MAR‹ Neoklasik ak›m›n etkili oldu¤u alanlardan biri de mimarl›kt›r. Antik ça¤›n; kemer, sütun, sütun bafll›¤› ve al›nl›k gibi mimari elemanlar› yeni bir yorumla uygulanm›flt›r. Saraylar, tiyatro binalar›, meydanlar ve bu meydanlara giriflte yap›lan zafer taklar› gibi eserler, Neoklasisizmin uyguland›¤› alanlard›r. 105 ANDREA PALLAD‹O (Andre Paladyo) (1508 - 1580) : Antik Roma sanat›n› ayr›nt›l› inceleyerek, Neoklasik ak›m›n temelini atan ‹talyan mimar ve sanat tarihçisidir. Eserlerinde oranl›, ölçülü bir bütünlük ve sadelik hakimdir. Yunan ve Roma döneminde görülen mimari düzenleri ça¤›n›n bir çok yap›s›nda baflar› ile uygulam›flt›r. Yap›lar›n cephesinde üst üste s›ralanan sütunlar›n iki kat boyunca yer almas› ile meydana gelen düzenleme (kolossal nizam) Palladio’nun getirdi¤i bir yeniliktir. “Mimarl›¤›n Dört Kitab›” adl› eseri pek çok dile çevrilmifltir. Vicenza’da Bazilika (belediye binas›), Olimpiko Tiyatrosu, Rotonda Villas› (Resim 212), Venedik’te Rodentore Kilisesi bafll›ca eserlidir. WINCKELMANN (Vinkelman) : Alman mimar ve sanat tarihçisidir. Yazd›¤› “Eski Ça¤ Sanat Tarihi (1764)” adl› sekiz ciltlik eseri ile Klasik Arkeoloji ve Sanat Tarihi biliminin kurucusu olmufltur. Sanat›n ak›lc› yollardan geçirilerek yap›lmas› gerekti¤ini savunmufltur. Resim 212 : Vicenza’da Rotonda Villas›, Palladio Resim 213: Maddeleine (Madlen) Kilisesi, W›nckelmann Paris’te yapm›fl oldu¤u Maddeleine (Madlen) Kilisesi’nde (Resim 213) Roma tap›naklar›n›n korint sütunlu cephe düzenini kullanm›fl, böylece antik ça¤›n sade ve ölçülü güzelli¤i yeniden uygulanm›flt›r. Paris’te bulunan Zafer Kemeri di¤er ünlü eseridir. Almanya’da Neoklâsisizmin ünlü sanatç›s› Langhans ve onun en ünlü eseri Berlin’de bulunan Brandenburg Kap›s›’d›r (Resim 214). Neoklasisizm mimarinin di¤er ünlü sanatç›lar›; ‹ngiltere’de Robert Adam, Fransa’da Fontaine (Fonten), ‹talya’da Bianchi’dir (Bianki). Resim 214: Brandenburg Kap›s›, Langhans 106 b. HEYKEL Barok heykel sanat›nda görülen dinamik ve hareketli figürlerin yerine, antik ça¤dan etkilenerek; a¤›r bafll›, durgun ve zarif görünümlü heykeller yap›lm›flt›r. Belirgin biçimler, ak›c› çizgiler, do¤al durufllar Neoklasik heykelin özellikleridir. Malzeme olarak en çok beyaz mermer kullan›lm›flt›r. ANTON‹O CANOVA (Kanova) (1757 - 1822): Barok heykelden, Neoklasisizm’e geçifli ilk deneyen ‹talyan heykel sanatç›s›d›r. Roma’da yapm›fl oldu¤u Paolina Borghese (Resim 215) isimli eserinde; hatlar›, sakin ve durgun çizgilerle vermeyi baflarm›fl, antik tanr›ça heykellerindeki gibi saf ve do¤al görüntüyü yans›tm›flt›r. Neoklasik dönemin di¤er heykel sanatç›lar›; Danimarka’l› Thorvaldsen (Hebe Heykeli, Lusern Aslan›, Mevsimler, Gece ve Gündüz, Aflk›n Ça¤lar› gibi rölyefler), Alman Schadov (Berlin’de Büyük Frederik An›t›), Frans›z Francois Chalgrin (Paris Etuval Meydan› Zafer Kemeri)’dir. Resim 215: Paolina Borghese, Canavo c. RES‹M Bu dönemde daha çok tarihi olaylar, kahramanlar resmin konusunu oluflturmufltur. Figürler Eski Yunan ve Roma sanat›nda oldu¤u gibi, vücut güzelli¤ini yans›tacak durufllar içinde resmedilir. JACQUES LOU‹S DAV‹D (Jak Lui David ) (1748 - 1825) : Frans›z neoklasik resim sanat›n›n en büyük temsilcisi olan sanatç›, eflyay› ve do¤ay› en ince ayr›nt›s›na kadar yans›tm›flt›r. Horas Kardefllerin Yemini (Resim 216) isimli eserinde bir kahramanl›k konusu ifllenmifltir. Eski bir Roma evinin avlusunda yafll› babalar›na vatan›n kurtuluflu için, savaflacaklar›na dair ant içen üç kahraman resmedilmifltir. Antik heykelleri an›msatan figürler, kemerli bir fon önünde s›ralanm›flt›r. Frans›z Devrimi’nin hemen öncesindeki yeni cumhuriyetçi düflüncelerin ve yurtseverlik duygusunun yo¤un oldu¤u ortam› etkili bir biçimde bu resimde yans›tm›flt›r. Marat’›n Öldürülmesi, Napolyon Portreleri, Paris ve Helen’in Aflklar›, Sabinler’in Kaç›r›l›fl› di¤er eserleridir. Bu dönemin di¤er ünlü ressam› David’in ö¤rencisi Jean Dominique ‹ngres’t›r. Resim 216: Horas Kardefllerin Yemini, J.L.. David 107 2. ROMANT‹ZM 19. yy. sanat ak›m› olan Romantizm baflta ‹ngiltere olmak üzere Almanya, Fransa ve bütün Avrupa’y› etkilemifltir. Antik dünyan›n kültüründen etkilenen Neoklasik ak›ma bir tepki olarak ortaya ç›kan Romantizm, modern ça¤dafl sanat anlay›fl›n›n bafllang›c›, günümüzün sanat görüflünün ise öncüsü kabul edilir. a. Genel Özellikler * Romantizmde sanatç›, ilk kez d›fl dünyadan koparak kendi iç dünyas›na yönelir. Sanatç›lar›n esin kayna¤›; duygular›, düflünceleri ve düfl gücüdür. Ça¤dafl sanat›n temelini bu yarat›c› düfl gücü oluflturur. Sanatç›n›n çevresindeki olaylara gösterdi¤i kiflisel tepki, kendi iç dünyas›n› yans›tt›¤› eserlerinde özgürce dile getirilir. * Romantik sanatç›lar›n eserlerinde çizgiler önemini yitirir, renk ön plana ç›kar. * Önceki dönemlerde figürlere fon oluflturan manzara resimleri bu dönemde tek bafl›na bir sanat eseri olarak karfl›m›za ç›kar. Ayr›nt›lar›na kadar ifllenmifl do¤a parçalar›, güneflin do¤ufl ve bat›fl an›ndaki sis perdesi içinde manzaralar konu olarak ifllenmifltir. Romantik manzara resim anlay›fl›n›n geliflti¤i yer ‹ngiltere’dir. * Tarihi konulu romantik resimlerde ise, yurtseverlik duygusunun ifllendi¤i görülür. b. Sanatç›lar FRANC‹SKO GOYA (1746 - 1828) : ‹spanyol romantizminin öncüsü kabul edilen sanatç›, Kral’›n bafl ressam›yd›. Kraliyet ailesine ait çok say›da portre çal›flan sanatç›, bu portrelerde kiflilerin iç dünyas›n› da bütün gerçekli¤i ile yans›tmaya çal›flm›flt›r. ‹spanya kraliçesi Maria Luisa’›n (Resim 217) portresinde fl›k siyah elbisesi içinde bafl›n› çevreleyen kat kat örtüsüyle figür, soylu bir durufl yans›tm›flt›r. ‹çinde yaflad›¤› dönemde gerçekleflen iç kar›fl›kl›klar›n neden oldu¤u huzursuz ortam sanatç›y› etkilemifltir. Savafl›n getirdi¤i hastal›k, cehalet ve sosyal çöküntünün yafland›¤› ülkesini anlatan bir dizi gravür çal›fl›r. Gravürlerden baflka asit oyma ve tafl bask› tekniklerini kullanarak yapt›¤› resimler de vard›r. Bir halk ayaklanmas›ndan etkilenerek yapt›¤› Kurfluna Dizilenler (3 May›s) isimli tablosu, büyük boyutlu çal›flt›¤› en tan›nm›fl eseridir. Ya¤l› boya ve desen çal›flmalar›nda çok baflar›l› olan sanatç›n›n, modelden çal›flt›¤› nü (ç›plak) resimleri de vard›r. Ç›plak Maya, Giyinik Maya, Balkonda Kad›nlar, Köyde Bo¤a Gürefli, fiemsiye (Resim 218) sanatç›n›n di¤er tan›nm›fl eserleridir. Resim 217: Maria Louisa, Goya Resim 218: fiemsiye, Goya 108 CASPAR DAV‹D FR‹EDR‹CH (Fredrik) (1774 - 1840) : Alman romantizm ekolünün en büyük temsilcilerindendir. Resimlerinin konular›; genellikle da¤lar, ormanlar, ilkbahar›n p›r›lt›s›, sonbahar, Kuzey Denizi k›y›lar›, çimenlerin ›slakl›¤›, güneflin do¤ufl ve bat›fl an›, gök kufla¤› ve kayal›klard›r. Resimlerinde insan figürü ya hiç yer almaz ya da do¤a içerisinde çok küçük bir yer kaplar. Eserlerinde yaln›zl›k duygusu egemendir. Mehtab›n Güzelli¤ine Hayran Olmufl Kad›n ve Erkek (Resim 219) adl› eserinde gece boyutlar›, kuzey ülkelerinin atmosferi, hayalet gibi e¤ri a¤açlar ve tüm ç›plakl›¤› ile mehtap yans›t›lm›flt›r. Bu eserde bütün romantik özellikler görülür. Do¤a birinci planda, figürler ise ikinci plandad›r. Denizde Ay›n Do¤uflu, Sabah Ifl›¤›, Mefle Orman›ndaki Manast›r, Da¤ Manzaralar›, Rugen’deki Beyaz Kayal›klar sanatç›n›n di¤er eserleridir. Schwind, Runge, Retel, Overback Alman romantik sanatç›lar›ndand›r. Resim 219: Mehtab›n Güzelli¤ine Hayran Olmufl Kad›n ve Erkek, Friedrich EUGENE DELACROIX (Öjen Dölakruva) (1798 - 1863) : Frans›z romantik resim sanat›n›n öncü sanatç›s›d›r. Neoklasisizm döneminin sa¤lam çizgi ve desen resmine karfl›l›k, rengi ön plana alm›flt›r. Daha çok tarihi konulu resimler çal›flm›flt›r. Halka Önderlik Eden Özgürlük (Resim 220) isimli tablosu 1830 devrimini anlat›r. Elinde Frans›z bayra¤› tafl›yan bir genç k›z, çevresinde yer alan kalabal›k figürler aras›nda resmedilmifltir. Ön planda yer alan bu genç k›z özgürlü¤ü sembolize etmektedir. Dante’nin Kay›¤›, Mezarc› ve Hamlet, Cezayirli Kad›nlar sanatç›n›n tan›nm›fl eserlerindendir. Romantik Frans›z ressamlar aras›nda, Theodore Gericault psikolojik bozukluklar›n, fiziksel etkilerini gösteren portrelerden oluflan bir dizi resim çal›flmas› ile ünlüdür. 109 Resim 220: Halka Önderlik Eden Özgürlük, Delacro›x ‹ngiltere’de Romantizm manzara resimleri ile ön plana ç›kar. Yo¤un ve p›r›lt›l› renklerin kullan›ld›¤› resimlerde gökyüzü ve hava olaylar› baflar›l› bir flekilde ifllenmifltir. JOHN CONSTABLE (Con Kanst›b›l) (1776 - 1837) : ‹ngiliz manzara ressam›d›r. Renkleri ve ›fl›¤› do¤aya yak›n biçimde vermeye çal›flm›flt›r. K›rm›z›, beyaz, sar› vb. renkleri h›zl› f›rça vurufllar› ile küçük benekler fleklinde kullanan ressam; aç›k havada çabuk de¤iflen görüntüleri yakalamay› baflarabilmifltir. Tablolar›nda gökyüzü genifl bir yer tutar. Flatford De¤irmeni (Resim 221) isimli eseri gerçekçi olarak ifade edilmifl bir manzara resmidir. Ifl›k etkisi ile çizgiler kaybolmaya, konturlar erimeye bafllam›flt›r. Bu anlat›m bir anlamda empresyonizme geçifl olarak görülür. Kal›n küçük benekler halinde kullan›lan sar› ve beyaz renkler, resmin ayd›nl›k görünmesini sa¤lar. Araban›n Dereden Geçifli ve Havuz, sanatç›n›n di¤er ünlü eserlerindendir. Resim 221: Flatford De¤irmeni, Constable 110 ‹ngiltere’nin ikinci büyük manzara ressam› William Turner’d›r. Resimlerinde parlak ›fl›¤a ve ayd›nl›k renklere yer vermifltir. Turner, deniz ya da kar f›rt›nas› sahnelerini, ›fl›k oyunlar› ile de¤iflen renk tonlar›n›n oluflturdu¤u sis manzaralar›n› baflar› ile çal›flm›flt›r. Londra Lordlar Kamaras› Yang›n›, Denizde F›rt›na, Anibal’›n Alpleri Geçifli, Trenin Köprüden Geçifli, Temeraire (Temerer-Resim 222) gemisinin havuza çekiliflini gösteren romantik manzara resimlerindendir. Resim 222: Temeraire Harp Gemisinin sonu, Turner 3. REAL‹ZM (Gerçekçilik) 19. yy.›n ortalar›na do¤ru Fransa’da ortaya ç›kan bu sanat ak›m›, Neoklâsisizm ve Romantizme tepki olarak do¤mufltur. Romantizm’in düfl dünyas›ndan uzaklaflan sanatç›lar, yaflam› bütün yönleri ve gerçekli¤i ile ele alm›fllard›r. Genel Özellikler * Teknolojik geliflmeler sonucu bu dönemde, Avrupa’da bir iflçi s›n›f› ortaya ç›km›flt›r. Dönemin koflullar›na uygun olarak; iflçilerin, emekçilerin gündelik yaflamlar›ndan kesitler resimlere konu olmufltur. * Resimlerde figürler gerçek görüntüleri ile ön plana al›nm›fl, geride kalan manzara ise genifl bir ufuk çizgisi içinde ifllenmifltir. * Renkçi bir anlat›m görülür. GUSTAVE COURBET (Kurbe) (1819 - 1877): Frans›z ressam Realizm ak›m›n›n kurucular›ndand›r. 1849’da yapt›¤› Tafl K›r›c›lar (Resim 223) adl› eserinde, yol yap›m›nda çal›flan iflçilerin, a¤›r günlük çal›flmalar›n› resmetmifltir. ‹flçilerin eski ve solmufl elbiseleri, güneflten yanm›fl yüzleri, nas›rlaflm›fl elleri bütün gerçekçili¤i ile anlat›lm›flt›r. F›rça vurufllar› güçlüdür. Renkleri kar›flt›rarak, aç›k-koyu renk karfl›tl›¤›na önem vermifltir. Toprak üzerine düflen insan gölgesi ilk kez Courbet’in resimlerinde görülür. Sanatç›n›n; iflçi, köylü resimlerinden baflka, orman ve deniz manzaralar›n› da konu alan eserleri vard›r. Köyde Defin Merasimi, Bu¤day Eleyen K›zlar, Çiçekçi Kad›n, Günayd›n Mösyö Courbet (Resim 224) eserlerinden baz›lar›d›r. Resim 223: Tafl K›r›c›lar, Courbet 111 Resim 224: Günayd›n Mösyö Courbet, Courbet Resim 225: Baflak Toplayanlar, Millet JEAN FRANCO‹S M‹LLET (Mile) (1818 - 1875) : Frans›z ressam, köylülerin ve iflçilerin onurlu çal›flmalar›n› ve topra¤a yak›nl›klar›n› realist bir uslüpla resmetmifltir. Baflak Toplayanlar (Resim 225) adl› eserinde üç köylü kad›n›n, hasat zaman› tarlada çal›flmalar›n› gösterir. Resimde ufuk çizgisi ileri çekilerek, yaflam kayna¤› olan topra¤a daha genifl yer verilmifl ve iri figürler ön plana yerlefltirilmifltir. Ressam›n düflüncesine göre ‹nsan, üzerinde yaflad›¤› ve iflledi¤i topra¤›n bir parças› gibidir ve do¤ayla aras›nda derin bir iliflki vard›r. Figürlerin duruflu, kaba giysileri, iri elleri, emek isteyen bu güç ifli yaparken gösterdikleri çaba vurgulanm›fl, konuya toplumsal bir özellik kazand›r›lm›flt›r. Angelus tablosu, tarlada patates toplayan köylüleri konu alan di¤er bir eseridir. HONORE DAUM‹ER (Domye) : Frans›z ressam, ayn› zamanda heykelt›rafl ve karikatür sanatç›s›d›r. Eserlerinin ço¤unlu¤u litografiler (tafl bask›) ile bunlardan ço¤altt›¤› tahta bask›lard›r. Günlük yaflam üzerine yapt›¤› gözlemleri toplumsal konulara dönüfltürmüfltür. Yaflad›¤› dönemin politikac›lar›, sanatç›lar›, avukat ve yarg›çlar›, s›radan insanlar› gülünç yanlar› ile alayl› bir flekilde ifllemifltir. Resimlerinde, ›fl›kl› alanlar›n, koyuluklarla oluflturdu¤u karfl›tl›klardan (kontras) canl› insan figürlerini ortaya ç›kard›¤› bir teknik görülür. Çamafl›rc› Kad›n, Trende Üçüncü Mevkii (Resim 226) Göçmenler, Y›kanan K›zlar, Tiyatro Sahnesi(Resim 227), Bask› Kolleksiyoncular› eserlerinden baz›lar›d›r. Resim 226: Trende Üçüncü Mevkii, Daumier 112 Resim 227: Tiyatro Sahnesi, Daumier Resim 228: Manzara, Corot Realizmin di¤er önemli sanatç›lar›ndan birisi de Frans›z Camille Corot (Koro)’dur. 19. yy.›n en büyük manzara ressamlar›ndand›r. Yumuflak pastel tonlar› kullanm›fl, daha çok tüy gibi hafif a¤açlar›n yer ald›¤› düflsel anlat›ml› manzaralar yapm›flt›r (Resim 228). 4-EMPRESYON‹ZM (‹zlenimcilik) Empresyonizm, 19. yy.›n ikinci yar›s›nda Fransa’da ortaya ç›kar ve bütün Avrupa’y› etkiler. Bu sanat ak›m›, 20. yy. sanat ak›mlar›na da yol göstermifltir. 17.yy.da Fransa’da kurulan “Güzel Sanatlar Akademisi”, sanat› belli kural ve ölçüler içinde ele alan Klasisizm’i ön planda tutan bir yaklafl›m içindeydi. 19.yy ’da do¤an Romantizm ve onu izleyen Empresyonizm, bir grup ressam›n akademik sanat anlay›fl›na karfl› yeni bir üslup gelifltirmeleriyle ortaya ç›km›flt›r. Paris’te aç›lan bir sergide yer alan Monet’in “‹zlenim” isimli eseri, bu harekete ad›n› vermifltir. Empresyonist sanatç›, çal›flmalar›n› aç›k havada gün ›fl›¤› alt›nda gerçeklefltirerek, resmi atölyenin yapay havas›ndan kurtarm›flt›r. Genel Özellikleri * Aç›k havada çal›flan izlenimci sanatç›lar, günün de¤iflik saatlerinde ›fl›¤›n nesneler üzerindeki biçim ve renk de¤iflikliklerini yakalamay› baflarm›fllard›r. Sanatç›ya göre; ›fl›k de¤ifltikçe nesnelerin rengi ve biçim görüntüleri de sürekli de¤iflmektedir. Bu nedenle ressam ayr›nt›lardan çok bütünü yakalamaya çal›flmal›d›r. * Kompozisyonlarda yapay düzenlemeden çok, anl›k görüntüler yakalanmaya çal›fl›l›r. Bu nedenle konu, h›zl› bir çal›flma ile tuvale aktar›l›r. Ifl›k titreflimleri, yapraklar›n ve sular›n ürpertisi bu yeni üslubun resim ögelerini oluflturur. * Konular günlük yaflamdan seçilmifltir. K›rlar, ormanlar, nehir ve deniz manzaralar›, aç›k havada piknik ve gezintiler canl› ve parlak renklerle yans›t›lm›flt›r. * ‹zlenimciler resimlerinde birbirini tamamlayan renkleri, örne¤in; k›rm›z›-yeflil, mavi-sar›, geçifl renkleri olan turuncu ve moru kullanm›fllar, güneflin renkleri aras›nda bulunmayan kahverengi, siyah ve gri tonlar›na yer vermemifllerdir. Mavi, gölgenin rengi olarak kullan›lm›flt›r. 113 EDOUORD MANET (Edvar Mane) (1832 - 1883) : Frans›z ressam; Turner ve Constable gibi sanatç›lar›n eserlerini inceleyerek onlardan etkilenmifl, ›fl›¤›n nesneler üzerindeki etkilerini saptayarak resim sanat›na yeni bir anlay›fl kazand›rm›flt›r. Günefl ›fl›nlar› aç›k renk tonlar› ile p›r›lt›lar halinde yans›t›lm›fl, manzaralar içine figürler yerlefltirilmifltir. Folies Bergeres Bar› (Foli Berjer-Resim 229) isimli tablosunda, servis yapan k›z›n arkas›nda yer alan aynada, salonun o andaki görüntüsü ve havas› aksetmektedir. Sahne bir foto¤raf gibi anl›k görüntüyü yakalam›fl, h›zl› f›rça vurufllar› ile her fley gerçek hayatta oldu¤u gibi yans›t›lm›flt›r. Flüt Çalan Çocuk, K›rda Yemek ve Kay›kta Ressam (Resim 230) ünlü eserlerindendir. Resim 229: Folies Bergeres Bar› (ayr›nt›), Manet Resim 230: Kay›kta Ressam (ayr›nt›), Manet CLAUDE MONET (Klod Mone) (1840 - 1926) : Frans›z ressam, ‹zlenimci anlay›fl› en iyi yans›tan sanatç›d›r. Monet, de¤iflken gün ›fl›¤›n›n nesneler üzerindeki etkilerini gösterebilmek için ayn› konuyu bir çok kez çal›flt›¤› (Saman Y›¤›nlar›, Rouen Katedrali) resimleri vard›r. Ifl›¤›n etkisi ile konu önemini yitirir, her fley renk lekeleri halinde tuvale aktar›l›r, gölgeler mavi ve mor renklerle boyan›r. Bu ak›ma ismini veren Impression (‹zlenim) (Resim 231) tablosu, sabah›n ilk saatlerinde sisler aras›ndaki bir liman› gösteren manzara resmidir. Deniz Üzerinde Teras, Kay›klar, Nilüferler, Bahçedeki Kad›nlar (Resim 232) di¤er eserlerindendir. Resim 231: Impression (ayr›nt›), Monet Resim 232: Bahçede Kad›nlar (ayr›nt›), Monet 114 P‹ERRE AUGUSTE RENO‹R (Rönuar) (1841 - 1919) : Monet’den etkilenen sanatç› manzaralardan çok insan figürleri çal›flm›flt›r. K›r kahveleri, tiyatrolar, balo salonlar›nda e¤lenen, dans eden nefleli insan figürleri konu olarak ele al›nm›flt›r. Resimlerin tüm yüzeyleri ›fl›k yans›malar› ve renk oyunlar› ile doldurulmufltur. Güzel yüzlü kad›n figürlerini çok s›k kullan›r. Pembe rengin hakim oldu¤u ç›plak kad›n resimlerinde ise; insan teninin p›r›lt›s›n› baflar› ile yans›tm›flt›r. Denizcilerin Partisi (Resim 233) isimli tablosunda, bir masa çevresinde yer alan insanlar›n nefle içindeki konuflmalar›, canl› bir biçimde yans›t›lm›fl ve yukar›da yer alan tenteye vuran günefl ›fl›¤›n›n yaratt›¤› renk etkileri baflar›yla uygulanm›flt›r. Sal›ncak, Loca, Okuyan Genç K›z Portresi, fiemsiyeler (Resim 234) eserlerinden baz›lar›d›r. Resim 233: Denizcilerin Partisi, Renoir Resim 234: fiemsiyeler, Renoir EDGAR DEGAS (Edgar Döga) (1834 - 1917) : Manet’den etkilenen sanatç›, manzaralar yerine daha çok insan figürlerinin hareketlerini gözlemlemifltir. Eserlerinde; balerinlerin, çal›flan kad›nlar›n günlük yaflamlar›, bütün yönleriyle verilmifltir. E¤ilen, do¤rulan, dönen figürleri farkl› aç›lardan resmetmifltir. Resimler sanki bir anl›k görüntüyü yans›t›r. Bale Okulu adl› eserinde (Resim 235), genç balerinlerin zarif görüntülerini farkl› aç›lardan vermifltir. Tabloda pastel renkler hakimdir. At Yar›fl›, Ütü Yapan Kad›nlar (Resim 236), Eldivenli fiark›c› önemli eserlerindendir. Resim 235: Bale Okulu, Degas Resim 236: Ütü Yapan Kad›nlar, Degas 115 ALFRED S‹SLEY (1839 - 1899) : Monet’den etkilenen Frans›z sanatç›, empresyonislere kat›lm›flt›r. Sisley’in ›fl›k ve rengi yakalama çabas› Onu çeflitli hava koflullar›nda çal›flmaya yöneltmifl ve böylece insan› tül gibi sar›veren manzaralar çal›flm›flt›r. M›s›r Tarlas› (Resim 237) isimli eserinde boyan›n kal›n ve belirgin biçimde kullan›lmas›, resme bir derinlik kazand›rm›flt›r. Manzara resimlerinde daralan yollar›, ›ss›z patikalar› kullanmas›, Corot’dan etkilendi¤ini göstermektedir. Camille Pissarro da ayn› üslupla çal›flan sanatç›lardan biridir. Heykel sanat›nda da Empresyonizm etkileri görülür. Bunun en büyük temsilcisi Frans›z Rodin (Roden)’ dir. Bu dönemin sonlar›na do¤ru Georges Seurat ‘›n uygulamalar› ile bafllayan “Yeni ‹zlenimciler” grubunda; Paul Cezanne, Vincent Van Gogh ve Paul Gaugin gibi sanatç›lar yer al›r. Yeni izlenimciler, nesneler üzerinde her an de¤iflen ›fl›k ve rengi de¤il; bir görünüflte kavranabilen biçim ve rengi resmetmek istemifllerdir. Yan yana sürülen farkl› tonlardaki renkleri birbirinden ay›rarak, nesneleri geometrik biçimler içinde ele alm›fllard›r. Resim 237: M›s›r Tarlas›, Sisley Resim 238: Grande Jatte Adas›nda Piknik, Seurat GEORGES SEURAT (Söra) (1859 - 1891): Frans›z ressam “Noktac›l›k” ad› verilen yeni bir boyama tekni¤i kullanm›flt›r. Bu teknikte, ›fl›k içinde yer alan temel renkleri (sar›, k›rm›z›, mavi ) küçük noktalar halinde uygulam›flt›r. Resme bir bütün olarak bak›ld›¤›nda, saf renkli küçük noktalar›n istenen renk etkisini yaratt›¤› görülür. Grande Jatte Adas›nda Piknik (Resim 238) isimli eserinde, figürleri geometrik çizgiler içinde ele alm›fl ve farkl› renk tonlar› yaratarak derinlik vermeye çal›flm›flt›r. PAUL CEZANNE (Pol Sezan) (1839 - 1906) : 20.yy.›n resim sanat›n› etkileyen Frans›z ressam; Degas, Manet, Renoir gibi sanatç›lardan etkilenmifltir. Daha çok manzara ve natürmort çal›flmakla birlikte, portreler ve figürlü komposizyonlar da yapm›flt›r. Her nesnenin asl›nda bir geometrik biçime sahip oldu¤unu savunarak, bir çok bak›fl noktas› kullanm›flt›r. Modern resmin kurucusu kabul edilen Cezanne, gerek resimlerindeki ›fl›k ve komposizyonla gerek sanat görüflleri ile Kübizm ve Fovizm’in kayna¤› olmufltur. Provence Da¤› (Resim 239) adl› eseri sanat anlay›fl›na güzel bir örnektir. Resimde renk tonlar›n› ›fl›k ve gölge ile de¤ifltirmek yerine, farkl› renkler kullanarak ayn› izlenimi vermifltir. Çevredeki araziyi geometrik biçimlere ay›rm›fl, çizgi ve renklerle gerçe¤e uygun bir plan ortaya ç›km›flt›r. ‹skambil Oynayanlar, Kendi Portresi, Kar›s›n›n Portresi, Y›kananlar, Lestaque’den Marsilya Körfezi, Elmal› ve Portakall› Natürmort (Resim 240) ünlü eserlerindendir. 116 Resim 239: Provance Da¤›, Cezanne Resim 240: Elmal› ve Portakall› Natürtmort, Cezanne V‹NCENT VAN GOGH (1853 - 1890) : Hollandal› olan sanatç› Ekspresyonizmin ilk temsilcilerindendir. Renkleri; duygular› ve tutkular› iletebilmek için bir anlat›m arac› olarak kullanm›flt›r. Empresyonistlerin resim anlay›fl›na bütünüyle karfl› olan bu yaklafl›m, d›fla-vurumcu (Ekspresyonist) tan›mlamas›na daha yak›nd›r. Cans›z nesnelerde bile bir hareket oldu¤unu düflünen sanatç›, özellikle manzara resimlerinde renkleri tuval üzerinde kabar›k izler b›rakacak flekilde, yo¤un olarak kullanm›flt›r. Etkili renkler insan› düflünce ve hayal dünyas›na sürükler. Yaln›zl›k duygusu, ac›lar, özlemler renklerle dile getirilir. Bu¤day Tarlas› Üstünde Kargalar (Resim 241) isimli eserinde; canl› renk lekelerini uzun, k›vr›k f›rça vurufllar› ile kullanm›fl, bu da resmin hareket ediyor gibi görünmesini sa¤lam›flt›r. Bu¤day tarlas›n›n canl› sar› rengi, yaflama sevincinin bir ifadesi ( bu pek çok eserinde görülür), kargalar ise çok yak›ndaki ölümün habercisi gibidir. Bu resim, sanatç›n›n ruhsal çöküntüsünü aç›k biçimde yans›t›r. Y›ld›zl› Gece (Resim 242) isimli tablosunda, renkle birlikte çizgiyi de kullanm›flt›r. Resimde tüm gökyüzü dönen bir girdap gibidir. Portre çal›flmalar›nda, yüzeyleri keskin d›fl çizgilerle çevirir, içlerini belirgin renklerle doldurur. Örne¤in, Kendi Portresi (Resim 243). Ay Çiçekleri (Resim 244), Yatak Odas›, Arles’de Bir Kahve, ‹ngiliz Köprüsü sanatç›n›n tan›nm›fl eserleridir. Resim 241: Bu¤day Tarlas› Üstünde Kargalar, Van Gogh 117 Resim 242: Y›ld›zl› Gece, Van Gogh Resim 243: Kendi Portresi, Van Gogh Resim 244: Ayçiçekleri, Van Gogh PAUL GAUG‹N (Pol Gogen) (1848 - 1903) : Van Gogh’un ça¤dafl› olan ve onunla bir süre çal›flan Frans›z ressam, önce Paris’te daha sonra Tahiti ve Marques (Markiz) adalar›nda yaflam›n› sürdürmüfltür. Bu tropik ülkede kendi romantik yap›s›na uygun zengin bir do¤a ve renkleri bulmufl, ada insanlar›n›n yaflant›s›n› resmetmifltir. Kal›n koyu renkler ve çizgilerle ayr›lm›fl basit komposizyonlu resimlerinde, ›fl›¤› gölgesiz olarak kullanm›flt›r. Renkler, insan› düflünce dünyas›na sürükler ve bu renklerde sembolik anlat›mlar yüklüdür. Güzel Angele, Pazar Yeri, Kumsalda Atl›lar, Selam Sana Maria (Resim 245), Çiçekli Kad›n, Kendi Portresi (Resim 246) ünlü eserleridir. Resim 245: Selam Sana Maria, Gaugin Resim 246: Kendi Portresi, Gaugin 118 TOULOUSE LAUTREC (Tulus Lotrek) (1864 - 1901) : Eserlerinde; dansç›lar›n, artistlerin, palyaçolar›n yaflamlar›ndan kesitleri, anl›k görüntüler fleklinde yans›tm›flt›r. Resimlerinde her öge çizgi ile belirtilmifl, afifl çal›flmalar›(Resim 247) ça¤dafl grafik sanat›n› oldukça etkilemifltir. Moulin Rougeda Dans ünlü eserlerinden biridir (Resim 248). Resim 247: Afifl Çal›flmas›, Lautrec Resim 248: Moulin Rougeda Dans, Lautrec 5. FOV‹ZM 19.yy.›n sonlar›nda resim sanat›na bak›fl aç›s› de¤iflmifl, çizgiler yerine renge dayal› bir anlat›m görülmüfltür. 1905 y›l›nda, Paris’te Matisse’in (Matis) öncülü¤ünde aç›lan sergiye kat›lan sanatç›lar›n resimlerinde çi¤ ve sert renkleri kullanarak, çarp›c› ve h›rç›n anlat›mlar yapmalar›; vahflice bulunmufltur. Bu sanatç›lar vahfli hayvan anlam›na gelen Fouve (Fov) olarak tan›mlanm›flt›r. Genel Özellikleri * Resimde özgür komposizyonlar oluflturulmufltur. * Duygular›n d›fla vurulmas›nda ara renkler bir yana b›rak›larak, daha çok saf ve göze batan renkler kullan›lm›fl ve bunlar genifl yüzeyler halinde boyanm›flt›r. * Yüzeysel anlat›m, renk ve konturlar resmin as›l ögeleri olmufl, derinli¤e yer verilmemifltir. * Fovist resim, flok etkisi yapan renklere, özgürce oluflturulan komposizyonlara ve resme yüklenen d›flavurumcu anlat›ma dayan›r. HENRY MAT‹SSE (Matis) (1869 - 1954): Frans›z sanatç›, resimlerinde saf renkleri dengeli bir biçimde kullanm›fl, hiç bir renk di¤erine zarar vermemifltir. Eserlerinde gökyüzünün mavili¤i, çiçekler, kad›n vücudunun k›vr›mlar›; nefleli ve yal›n bir anlat›mla verilmifltir. Akflam Sofras› (Resim 249) isimli eserinde mekan› tek bir renk tonu ile belirleyerek derinli¤i ortadan kald›rsa bile, resim yüzeyine yerlefltirdi¤i bir tak›m cisimlerle perspektif etkisi yaratm›flt›r. K›rm›z› Bal›kl› Natürmort, Yaflama Sevinci, Pembe Ç›plak (Nü), Piyano Dersi, Kemanl› Oda, Müzik sanatç›n›n en tan›nm›fl eserleridir. 119 Resim 249: Akflam Sofras› (ayr›nt›), Matisse Resim 250: Köy Manzaras› (ayr›nt›), Vlaminck MAUR‹CE DE VLAM‹NCK (Vilamink) (1876 - 1958) : Fovizmin kurucular›ndan olan Frans›z ressam›n tablolar›nda, eflyan›n yap›sal özelliklerini ve hacmini ortaya koyan bir yaklafl›m görülür. Sanatç› önceleri Van Gogh’un d›fla vurumculu¤undan, sonralar› da Cezanne’n›n renklerinden etkilenmifltir. Sanatç›n›n Köy Manzaras› (Resim 250) adl› eserinde; mavi, turuncu, pembe boya vurufllar› evleri ve a¤açlar› en temel biçimlerine indirgeyerek d›fla vurumcu bir anlat›m sergilemifltir. K›rm›z› A¤açlar, Sirk ünlü eserlerindendir. Bu ak›m›n di¤er önemli sanatç›lar›; Andrea Derain (Der›n) ve Raoul Dufy (Dafi)’dir. 6. KÜB‹ZM Kübizm, 20.yy.›n bafllar›nda Empresyonizme tepki olarak ortaya ç›km›flt›r. Öncülü¤ünü Frans›z George Braque (Corc B›rak) ile ‹spanyol Pablo Picasso (Pikasso) yapm›flt›r. Daha sonra; ‹talya, Almanya, Rusya ve ‹ngiltere gibi ülkelerin sanatç›lar› da bu ak›ma kat›lm›fllar, böylece Kübizm yüzy›l›n önemli resim hareketlerinden biri haline gelmifltir. Genel Özellikleri * Kübist resimde, nesne göründü¤ü gibi de¤il, düflünüldü¤ü gibi resmedilir. Nesnenin, her taraftan görünüflünü dikkate alarak yap›lan ve nesneyi yüzlerce parçaya ayr›flt›ran biçime, analitik (ayr›flt›r›c›) kübizm denmifltir. * Kübizm ak›m›, yap›flt›rma ka¤›t tekni¤ini (kolaj) de sanat dünyas›na kazand›rm›flt›r. Resme bez, ka¤›t parçalar› ve kutular gibi malzemelerin yap›flt›r›lmas› ile basit geometrik kurulufllar ortaya ç›km›flt›r. Buna da sentetik (birlefltirici) kübizm denir. Bu üslup Afrika zenci heykellerinden çok etkilenmifltir. 120 * Kübizm, Empresyonizm’in renk anlay›fl›n› terk etmifl, resimdeki hacim de¤erlerini; gri, kahverengi armoniler (uyum) içinde vermifltir. Kübizmde biçimler ressam›n egemenli¤inde olup ön plandad›r, sanat do¤an›n taklidi olma durumundan ç›km›flt›r. * Kübizm; resim, heykel ve mimariye paralel olarak dekoratif sanatlarda da (tak›lar, süs eflyalar›, ev eflyalar›, iç dekorasyon) etkili olmufltur. PABLO PICASSO (Pikasso) (1881 - 1973) : Kübizmin kurucusu olan ‹spanyol sanatç› “Ben cisimleri gördü¤üm gibi de¤il, düflündü¤üm gibi çizerim.” diyerek nesneleri, konturlar› s›n›rl› geometrik ve kübik flekillere ay›rm›fl ve bunlar› resmin temel ögesi olarak kullanm›flt›r. F›rças›nda mavi ve tonlar›n›n hakim oldu¤u, karamsar duygular›n› yans›tan resimleri Mavi Dönem olarak adland›r›l›r. Resimlerin konusunu palyoçalar ve göçebelerin yaflamlar› oluflturur. Pembe Dönem en çok bu rengin tonlar›n› kullanarak çal›flt›¤› daha huzurlu bir dönemini kapsar. Yal›n renkleri ve figürlerde sert hatlar› iflledi¤i bu dönemde, daha yumuflak konulu resimler yapm›flt›r. Avignon’lu K›zlar (Resim 251) genifl yüzeyleri parlak renklerle boyad›¤› pembe dönem resmidir. Çiçek Sat›c›s›, Oturan Ç›plak (Nü), Natürmort, Keman ve Gitar, Ayna Önünde K›z (Resim 252), Cambaz Ailesi, A¤layan Kad›n, Yafll› Gitarist en ünlü eserlerindendir. Resim 251: Avignon’lu K›zlar, P›casso Resim 252: Ayna Önünde K›z, P›casso Georges BRAUGE (Corc B›rak) (1882 1963) : Frans›z ressam, natürmortlar›nda Picasso’nun kübist flekil ve renklerinden etkilenmifltir. Nesneyi çeflitli aç›lardan ele alarak, kendine göre önemli buldu¤u yanlar›; üçgen, daire, küre, silindir gibi parçalara ay›rm›fl, daha sonra bu parçalar› bir araya getirerek figürleri ortaya ç›karm›flt›r. Keman ve Sürahi (Resim 253) isimli eserinde; nesneler de¤iflik geometrik parçalar›n bir araya gelmesi ile meydana gelmifl, uyumlu bir bütünlük içindedir. Bu ak›m sanatç›lar› aras›nda ‹spanyol Juan Gris (Huan Gris), Hollandal› Piet Mondrian da vard›r. 121 Resim 253: Keman ve Sürahi, Brauge 7. FÜTÜR‹ZM Genel Özellikleri ‹talya’da, 20. yy. bafllar›nda önce fliirde sonra resimde ortaya ç›kan bu sanat ak›m›, I.Dünya Savafl› sonras›nda etkisini kaybeder. Fütürizm, gelenekselli¤i ve geçmifl dönem sanatlar›n› tamamen reddeder .Ça¤dafl uygarl›¤›n en önemli ögeleri olan; hareket, h›z ve sürekli de¤iflimi tuval üzerine aktarmay› amaç edinir. Örne¤in koflan ayn› insan, üst üste çizilen bir çok bacakla betimlenir. Fütürizm zamana ba¤l›, çeflitli durum ve yaflant›lar› (öncesi, flimdiki zaman ve gelece¤e iliflkin) bir anda gösteren anlay›flt›r. Fütüristler kübizmden etkilenerek, resimde biçimsel özellikleri ön plana ç›karm›fllard›r. UMBERTO BOCC‹ON‹ (Umberto Bocioni) (1882 - 1916): Gelecekçilik ak›m›n›n kurucusudur. ‹talyan sanatç›, eserlerinde ça¤›n yaflam›n› yakalamaya çal›flm›flt›r. Modern yaflam içindeki insan›n ruhsal yaflant›s›n›, hareket hâlindeki ögeler ve görüntülerle yans›tmaya çal›flm›flt›r. Bir Futbolcunun Dinamizmi(Resim 254), Ruh Durumlar›, U¤urlamalar, Soka¤›n Güçleri, Eflzamanl› Önseziler ünlü eserlerindendir. Bu ak›m›n di¤er önemli sanatç›lar›; Carra, Balla, Severini, Russola ve Leger’dir. Resim 254: Bir Futbolcunun Dinamizmi, Boccioni 8. EKSPRESYON‹ZM (D›flavurumculuk) 20.yy.›n en büyük ak›mlar›ndan biridir. Kuzey Avrupa’da ortaya ç›kan bu ak›m, sanat›n bütün dallar›n› etkilemifltir. Empresyonist ak›ma bir tepki olarak ortaya ç›km›flt›r. I. Dünya Savafl› öncesi yaflanan ortamdaki siyasi gerginlikler, ekonomik s›k›nt›lar, sosyal dengesizlikler sanatç›lar› etkilemifl, yaflad›klar› bu çeliflkiyi eserlerine yans›tm›fllard›r. D›flavurumculuk; bir dünya görüflüdür ve insan›n iç dünyas› ile ilgili ac›lar›, heyacan, tutku ve korkular›n› en gizli kalm›fl yanlar› ile d›fla aktarmas›d›r. Ekspresyonist ressamlar bunu yaparken renklerin dilini kullanmakla birlikte, biçimleri de çarp›tarak insan›n ruhsal dünyas›ndaki huzursuzluklar› anlatmaya çal›flm›flt›r. Genel Özellikleri * Resimde simgesel biçimleri kullanarak dolayl› anlat›mlara yer verilmifltir. * Renkler genifl yüzeyler halinde boyanm›fl, yo¤unlaflt›r›lm›fl koyu siyah, koyu kahverengi, sar›, mor, k›rm›z›, yeflil ve turuncular kullan›lm›flt›r. Renklerin kullan›m›, sanatç›lar›n ruhsal durumlar›na göre de¤ifliklik gösterir. 122 EDWARD MUNCH (Eduar Manç) (1863 - 1944) : Norveçli ressam, ekspresyonizmin en önemli temsilcisidir. Evrensel güçlerin yol açt›¤› korkuyu, özellikle ölüm korkusunu dile getiren Ç›¤l›k (Resim 255) isimli eseri bu ak›m›n sembolü olmufltur. Kal›n çizgiler ve canl› renklerle boyanm›fl resimdeki anlat›m, izleyenler taraf›ndan 盤l›¤›n duyuldu¤u fleklinde tan›mlanm›flt›r. Di¤er eserleri aras›nda Hasta Çocuk, Korku, Ertesi Gün, Madonna say›labilir. Resim 255: Ç›¤l›k, Munch Resim 256: Dr. Forel’in Portresi, Kokoschka OSCAR KOKOSCHKA (Kokoflka) (1886 - 1980) : Avusturyal› ressam›n eserlerinde, hatlar gergin, flekiller güçlüdür. Heyecan, tutku, korku ve ölüm gibi insan ruhunda kabaran duygular›n d›fla yans›mas›n› baflar› ile vermifltir. Kal›n boya hamuru ile yapt›¤› çal›flmalar› vard›r. Portre çal›flmalar›nda figürler donuk bak›fll›d›r. Dr. Forel’in Portresi (Resim 256), Alplerden Manzaralar ünlü eserleridir. Bu ak›m›n di¤er ünlü sanatç›lar›; Erich Heckel, Otto Müller, Maks Pechtein, Karl Schmidt ve Emil Nolde’dir. 9. SOYUT RES‹M Genel Özellikleri 20.yy.›n bafl›nda do¤an sanat ak›mlar›, belli yerlerde bir grup insan›n etkinli¤i ile oluflmufl hareketlerdir. Soyut sanat (non figüratif) ise, Avrupa’n›n çeflitli yerlerinde birbirine yak›n tarihlerde ayr› ayr› sanatç›lar taraf›ndan bafllat›lm›flt›r. Bu ak›mda sanatç›lar figür yapmay› reddeder. Sanatç› özgürce bir araya getirilmifl renkler, çizgiler ve düzlemlerle bir nesneyi ya da kendi iç dünyas›n› anlatan kompozisyonlar oluflturmufltur. WASS‹LY KAND‹NSKY (Vasili Kandiski) (1866-1944) : Soyut sanat› ilk ortaya koyan Rus as›ll› sanatç›, renkleri kendi duygular›n› ifade arac› olarak kulland›¤›n› söylemifltir. Sulu boya resimlerinde iki boyutluluk, hayali mekânlar ve ba¤›ms›z renkler görülür. Siyah Yay ile Birlikte adl› eserinde (Resim 257) renkler, çizgi ve biçimler özgürce biraraya getirilmifl, figürlü bir anlat›m ortaya ç›km›flt›r. Gök Mavisi, Devinim, Il›ml› Coflku di¤er önemli eserleridir. 123 P‹ET MONDR‹AN (Mondrian) (1872 - 1944) : Kübizm’den etkilenen Hollandal› sanatç›, resimlerinde ele ald›¤› konuyu; yatay ve dikey do¤ru parçalar›na ve renkleri soluk tonlara indirgeyerek soyut bir anlat›m sergilemifltir. Komposizyon adl› eserinde (Resim 258) kare, dikdörtgen gibi düz yüzeyler; k›rm›z›, mavi, beyaz, gri, sar›, siyah gibi renklerle boyanm›flt›r. Birbirini kesen siyah çizgilerin oluflturdu¤u, basit bir ›zgara içinde yer alan renkler aras›nda uyumlu bir düzen sa¤lanm›flt›r. Resim 257: Siyah Yay ile Birlikte, Kandinsky Resim 258: Kompozisyon, Mondrian ‹kinci Dünya Savafl› sonras›nda ABD’nin soyut sanata kat›lan sanatç›lar›, resme yeni bir güç kazand›rm›fllard›r. Soyut D›fla Vurumculuk olarak adland›r›lan bu dönemin Amerikal› sanatç›lar›, Pollock, Kline, Morris Lauis, Frans›z Delaunay ve Rus Malevich’dir. 10. METAF‹Z‹K RES‹M Genel Özellikleri Metafizik resim 20.yy.da fütürizmin hareketi anlatan yap›s›na tepki olarak do¤mufltur. Anlam› do¤a ötesi olan ak›m›n kurucusu, ‹talyan Gorgio de Chirico (firiko)’dur. Bu ak›m›n bafll›ca özelli¤i; ak›lc› düflünüflü, mant›¤› ve somut olan her fleyi reddetmesidir. Sanatç›lar, bilinçalt› ve imgeye dayanan varl›klar› ve görüntüleri son derece so¤uk bir uslupla, adeta tafllaflm›flcas›na ifade ederler. GORG‹O DE CH‹R‹CO (fiiriko) (1888-1978): Metafizik ak›m›n›n öncüsüdür. Resimlerinde korku ve yaln›zl›k duygusu veren ürkütücü an›tsal gölgeler, s›r dolu görünüfller yaratm›flt›r. Figürler genellikle a¤›z, burun, göz gibi ögeleri olmayan kuklalar fleklindedir. fiairin Kayg›s› adl› tablosunda (Resim 259) kemerli bir yap› önünde, alç› kad›n heykeli ve muzlar gösterilmifltir. Tablonun ufuk noktas›na yerlefltirilmifl tren, yatay bir hat oluflturmaktad›r. Arkeologlar, Vadideki Ev Eflyalar›, Esrarengiz Banyolar di¤er eserlerindendir. 124 Resim 259: fiairin Kayg›s›, Chirico Resim 260: Metafizik Musa, Carrà CARLO CARRÀ (Karra) (1881 - 1917) : ‹talyan ressam birbirleriyle ilgisiz, gizemli, düflsel imgeler kullanarak; büyülü ve ço¤u kez tuhaf görüntüler yaratm›flt›r. Metafizik Musa (Resim 260) adl› eserinde, alçak tavanl› bir oda içinde alç›dan yap›lm›fl mankene benzeyen bir tenisçi kad›n modeli yer alm›fl ve figürün yüz ayr›nt›lar› ifllenmemifltir. Arka planda bir fabrika resmi ile Odysseus’un yolculu¤unu simgeleyen Yunanistan haritas› bulunmaktad›r. Ana ve O¤ul sanatç›n›n tan›nm›fl eserlerinden birisidir. 11. DADA‹ZM Genel Özellikleri 1916’da ‹sviçre’nin Zürih kentinde ortaya ç›kan bu ak›m, ad›n› Frans›zca “tahta at” anlam›na gelen dada sözcü¤ünden alm›flt›r. Dadaizmde ço¤unlukla anl›k etkilenmeler anlat›l›r. Aralar›nda hiçbir mant›ksal iliflki bulunmayan gazete ka¤›d›, kibrit kutular›, tahta, mermer, bronz parçalar› gibi gündelik eflyalar bir araya getirilerek (kolaj tekni¤i) sanat eserleri yap›lm›flt›r. HAUS (JEAN) ARP (1886-1966) : Kolajlar› ve geometrik hacimli soyut kompozisyonlar› bulunan Frans›z sanatç›n›n, heykel çal›flmalar› da bulunmaktad›r. Yapraklar ve Göbekler (Resim 261) adl› eserinde küçük dairesel biçimler, hiçbir mant›ksal düzeni olmayan flekilde bir araya gelerek, sade bir komposizyon oluflmufltur. Bu ak›m›n di¤er önemli sanatç›lar›; Marcel Duchamp (Dukam), Francis Picabia, Kurt Schwitters (fiviters), Max Ernts (Maks Ernest)’tir. Resim 261: Yapraklar ve Göbekler, Ayr›nt›, Arp 125 12. SÜRREAL‹ZM Genel Özellikleri 1924’te bafllayan resim ve edebiyatta görülen bir sanat ak›m›d›r. Sürrealist resimlerde, do¤an›n mant›ksal görünüflünü de¤il; insan›n bilinçalt› ve rüyalar›ndaki dünyas› gösterilmek istenmifltir. Sanat, bilinçalt›ndan beslenen ak›l d›fl› bir dünyan›n anlat›m› olarak kabul edilir. Birbirleriyle ilgisiz görünen, biçim ve nesneleri biraraya getirmek, bütün içinde sunmak, bazen perspektif içine yerlefltirmek ya da düz bir yüzeyde toplamak, sürrealistlerin belli bafll› e¤ilimleridir. Sanatç›lar hiç bir estetik kayg›ya yer vermeden çal›flm›fllar ve eserlerinde kontrast (z›t) renkler kullanarak, anlat›m› çarp›c› boyuta ulaflt›rm›fllard›r. Ressamlar, ilkel toplumlar›n sanatlar›ndan da etkilenmifllerdir. SALVADOR DAL‹ (1904-1987) : ‹spanyol sürrealist sanat ak›m›n›n önde gelen temsilcisidir. Resim, gravür ve heykeller yapm›flt›r. Resimlerinde nesneler, s›n›rlar› olmayan ufuklar aras›na yerlefltirilmifl gibidir. Eriyen Saatler (Resim 262), isimli eseri belle¤in süreklili¤i içinde yer alan baz› unsurlar›n, rüyada ortaya ç›kan garip nitelikteki portresidir. Saatler, yumurtalar, ölü bir bal›k, kuru bir a¤aç, y›¤›lm›fl kar›ncalar gibi garip bir tak›m ögeler bir araya getirilmifltir. Bunlar de¤iflik bir renk komposizyonu ile ayd›nl›k bir manzara içinde yer alm›flt›r. Resim 262: Eriyen Saatler, Salvador Dali Uyku (Resim 263), Melânkoli, Dirilifl, Gecenin Görünüflü, Çürüyen Eflek, Belle¤in Devam›, Bal Kandan Tatl›d›r eserlerindendir. Resim 263: Uyku, Salvador Dali 126 PAUL KLEE (Kli) (1879 - 1940) : Önceleri yaln›z grafik üstüne çal›flan ‹sviçreli sanatç›, sonralar› ya¤l› boya resimler çal›flmaya bafllar. Eserlerinde; esprili, çocuksu çizgilerle ilkel bir hava görülür. Oyuncu Senecio’nun portresinde; (Resim 264) insan yüzü bir daire içine al›nm›fl ve derinli¤i bulunmayan renkli kareler fleklinde boyanm›flt›r ve bu renkli kareler giysisinde de görülür. Bu ak›m›n sanatç›lar›ndan ‹spanyol Jean Miro (1893 - 1983) Ay Ifl›¤›nda Kad›nlar isimli eserinde (Resim 265) akrobatik hareketlerle oynayan ve birbirleriyle kar›flan düflsel anlat›mlara yer vermifltir. Bu ak›m›n di¤er önemli sanatç›lar›; Rene Margritte, Marc Chagall’d›r. Resim 264: Senecio, Klee Resim 265: Ay Ifl›¤›nda Kad›nlar, Miro 13. POP ART Genel Özellikleri “Pop” sözcü¤ü, sanat etkinliklerinde genifl bir alan› kapsar. Soyut bir sanat olan Pop Art ad›, 1960’tan sonra ABD’de ortaya ç›kar ve Avrupa’ya yay›l›r. ‹kinci Dünya Savafl› sonras›nda oluflan bar›fl ortam›, sanayinin geliflmesini ve üretimin artmas›n› sa¤lam›flt›r. Bunun sonucunda tüketimi h›zland›rmak amac›yla haz›rlanan reklamlar, bir sanat dal› halini alm›flt›r. Amaç; ürünü tan›tmak ve toplumu bilinçlendirerek tüketimi artt›rmakt›r. Tüketimi h›zland›rmay› hedef edinen popart sanat›nda, resimli romanlar, afifller, gazete ve dergilerde yer alan anlat›mlarda; endüstri at›¤› her ürün (flifle parçalar›, konserve kutular›, gazete parçalar›, heykel kal›plar› vb.) malzeme olarak kullan›lm›flt›r. TOM WESSELMANN (Vesselman) (1931 - 1962) : Amerika’l› sanatç›, ça¤›n araç gereçlerini ve tekniklerini kullanarak resimler yapm›flt›r. 127 Amerikan Ç›pla¤› (Resim 266) Mavi bir diskin üzerine, yüz hatlar› belirtilmemifl ve deforme edilmifl ç›plak bir kad›n figürü yer alm›flt›r. Alt bölümünde ise bir Türk hal›s› bordürü ile öndeki masada çeflitli dondurma ve içecek türleri yerlefltirilmifltir. Eser, broflür ve afifllerden al›nan parçalarla yap›lm›fl bir kolaj çal›flmas›d›r. Resim 266: Amerikan Ç›pla¤›, Wesselmann Resim 267: Arabada, Umutsuz, Lichtenstein ROY L‹CHTENSTE‹N (Lihtenfltayn) Tüketim toplumunun maddeye dönüflen dünyas›n› resimlerine yans›tm›flt›r. Reklam ürünü olan her öge, bazen bir çizgi roman karesi tablolar›nda yer alm›flt›r (Resim 267). Bu ak›m›n di¤er önemli sanatç›lar; Claes Oldenburg, Andy Warhol, James Rosenguist, Richard Hamilton, Blace, Richard Smith’tir. DE⁄ERLEND‹RME ÇALIfiMALARI 1 - Neoklasik mimaride ne gibi özellikler görülür? 2 - Romantik resim sanat›n›n özellikleri nelerdir? 3 - Empresyonizmin özellikleri nelerdir? 4 - Manet’in eserleri hakk›nda bilgi veriniz 5 - Bafll›ca Kübist ressamlar kimlerdir? 6 - Fütürizm neye denir? Bafll›ca Fütürist sanatç›lar kimlerdir? 7 - Soyut resim sanat›n›n özellikleri nelerdir? 8 - “Dadaizm” neye denir? 9 - Metafizik ak›m›n›n resim sanat›ndaki temsilcilerini söyleyiniz 10 - Pop Art resim sanat›nda ele al›nan temel düflünce nedir? Aç›klay›n›z 128 SÖZLÜK A arkaik: Bir sanat üslubunun olgunluk dönemi öncesi geçirdi¤i aflama evresi. arflitrav: Antik mimaride sütunlar›n üstünde bulunan yatay bölüm. Üst yap›n›n en alt eleman›. atrium: 1-Eski Roma evlerinin ortas›nda, evin bütün bölümlerinin aç›ld›¤› üstü aç›k, çevresi revakl› avlu. 2-Bir Bizans kilisesine girifl avlusu. abaküs: Antik sütun bafll›klar›n›n en üstünde yer alan tafl levha. abstrak sanat: Soyut sanat. agora: Antik Yunan kentinde pazar yeri. a¤tonoz: Gotik mimaride a¤ biçimli tonoz. ahflap: A¤aç malzemeden yap›lm›fl her türlü ürün. akademi: Eski Yunan’da Atina’da Platon’un ö¤rencilerine ders verdi¤i bir a¤açl›k yerdir. Sonralar› bu isim, ilim koruma anlam›na akademia olarak de¤ifltirilmifltir. akademik: Geleneksel anlamda,güzel sanat alan›nda, bir görüflün d›fl›na ç›kmadan belli kurallara ba¤l› olarak yap›lan çal›flmalar. akant: Yabani enginar yapra¤› biçimindeki süsleme eleman›. ak›m: Fovizm, Empresyonizm ve Kübizm gibi sanat görüflleri. akik: Özellikle Yemen’de ç›kan sert bir tafl. akrapol: Yukar› flehir, antik kentlerde yönetici kesimin oturdu¤u yerleflim alan›. akroter: Antik binalar›n al›nl›klar›n›n alt ve üst köflelerine yerlefltirilmifl çat› süsü, tepelik. alegorik: Bir düflünce, bir kavram veya bir davran›fl›n daha iyi kavranmas›n› sa¤lamak için göz önünde canland›rmak üzere kullan›lan heykel, resim ya da flekiller. al›nl›k: Beflik çat›n›n dar yüzlerinin cephede oluflturdu¤u üçgen k›s›m. altar: Tanr›ya adanan adaklar›n b›rak›ld›¤› yer, sunak. anfitiyatro: Eski Roma’da savafl oyunlar›, gladyatör ve vahfli hayvan dö¤üfllerinin yap›ld›¤› daire veya oval oturma yerleri bulunan yüksek yap›. an›t: Herhangi bir olay,kifli veya toplulu¤un an›s›na yap›lan heykel veya yap› (abide). ante: Helenistik tap›naklarda sella (cella)n›n yan duvarlar›n›n uçlar›. antik: Eski ça¤ ve özellikle Eski Yunan, Roma tarih ve uygarl›klar› ile ilgili. apadana: Çok sütunlu saray ve taht salonu. apsis: Tap›nak, kilise ve bazilikalarda giriflin karfl›s›nda yer alan yar›m daire planl› nifl. B Barok: 17 ve 18. yy.da Avrupa’da egemen olan üslup. bazilika: 1-Yunan ve Roma mimarisinde ticaret ve adalet ifllerinin görüldü¤ü dikdörtgen planl›, iç mekân› tafl›yan iki s›ra sütunla üç nefe ayr›lm›fl, ahflap çat› ile örtülü yap› türü. 2-Bir orta salon ve ondan daha alçak iki ya da dört yan salondan oluflan bir Bizans kilsesi. befliktonoz: Yar›m daire kesitli örtü eleman›. bordür: S›n›r belirleyici çizgisel öge, kenarl›k, çerçeve. bukranium: Öküz kafa taslar›yla ask› çelenklerini, almafl›k bir dizi halinde tasvir eden bezeme. bouleterion: Antik Yunan’da meclis binas›. C cavea: Antik tiyatrolarda yar›m daire planl›, basamakl› oturma alan›. cella (sella): Tap›naklarda tanr› heykeli veya kült objesinin konuldu¤u kutsal bölüm. cephe: Yap›n›n d›fl yüzeyi. D deformasyon: Bir cismin veya strüktürün biçiminin bozulmas›. diadem: Bafla tak›lan süs eflyas›. dikilitafl: Bir kifli veya olay›, kazan›lan zaferi hat›rlatmak amac›yla dikilen tafl blok. dipteros: Yunan mimarisinde çift s›ra sütunla çevrili tap›naklara verlien ad. 129 E H ekinus: Dor düzeninde abaküsün alt›nda kalan yuvarlak yast›k biçiminde tabla. ekol: Belli bir dönemde görülen, ortak özellikte sanat üslubunu içeren ak›m, okul, tarz. eksedra: Genellikle yar›m daire planl›, yar›m ya da çeyrek kubbe ile örtülü mimari eleman. eksen: Resim ve mimari eserlerde do¤rultu belirleyen varsay›msal çizgi. havari: Hr›stiyanl›¤› yaymakla görevli on iki yard›mc›dan her biri. heykel: Çeflitli malzemeler kullan›larak yap›lan,biçimlendirilmifl üç boyutlu yap›t, yontu. hilani: Basamakl›,önü revakl› ve aç›k, üç yan› duvarla çevrili yap›. hippocaust: Hamamlarda yer alt›ndan ›s›tma sistemi. hipodrom: Atl› araba yar›fllar›n›n yap›ld›¤› “U” fleklinde pisti olan uzunca dikdötgen biçimli antik yap› türü. höyük: Kültür katlar› birikimini içeren toprak tepeler. F fasat: Binan›n cephesi, ön yüzü. fibula: ‹lk kez Friglerce kullan›lan çengelli i¤ne. figür: Tasvir edilen insan ve hayvan resmi. filayak: Büyük kubbeli yap›larda kubbeleri tafl›yan kal›n ayak. form: Biçim. forum: Eski Roma’da agora karfl›l›¤› olan kamu binalar› ile çevrili meydan. Pazar yeri. fosil: Yerin alt›nda kal›p tafllaflm›fl hayvan ve bitki kal›nt›s›. fresk: Yafl s›va üzerine toprak boyalarla yap›lan duvar resmi. friz: Yap›larda arflitrav ile kornifl aras›nda kalan genellikle süslü olan kuflak. frontal durufl: Heykel sanat›nda antik dönemde ve M›s›r’da insan vücudunun cepheden verilmesi. ‹ idol: Tafltan veya fil diflinden yap›lan heykelcikler. ikon: ‹sa, Meryem ve ermifllerin tafl›nabilir boyuttaki resimleri. ikonaklazma: Tasvir k›r›c›, ikono k›r›c› ak›m. K kabartma: Tafl, kil, metal, ahflap yüzeylerin oyulmas›yla yap›lan sanat eseri. kagir: Tafl, tu¤la ve kerpiç yap›. kaide: Sütunlar›n, heykellerin üzerine oturdu¤u mimari öge (altl›k). karum: Al›flverifl yap›lan pazar yerleri. karyatit: Kad›n heykeli biçiminde sütun. katakomp: ‹lk hr›stiyanlar›n içinde toplan›p ibadet ettikleri yer tap›naklar›n›n genel ad›. katedral: Piskoposluk kilisesi. Bafl kilise. kemer: Bir aç›kl›¤› geçmek için kullan›lan, düzgün e¤risel biçimli yap›sal öge. kenger: Yayvan yaprakl›, dikenli bir bitki. keramik: Ham maddesi kil olup, kal›pta ya da tornada biçimlendirilmifl ve f›r›nlanm›fl her tür eflyan›n genel ad›. kerpiç: Samanla kar›flt›r›lm›fl çamurun kal›planarak güneflte kurutulmas› ile yap›lan inflaat malzemesi. kilise: Hr›stiyanlar›n ibadetleri için yap›lan binalara verilen ad. G gotik: 13.yy.da Avrupa’da egemen olan bir üslup. gravür: Ahflap veya metal bask› levhalar›yla kaz›ma tekniklerini kullanarak yap›lan (sanat eseri) teknik. grifon: Bafl ve kanatlar› kartal, gövdesi aslan biçimli mitolojik yarat›k. gymnasium: Antik Yunan ve Roma mimarisinde gençlerin düflünsel ve bedensel yönden e¤itildikleri, spor etkinliklerinde bulunduklar› yap›lar. 130 kirifl: Döfleme veya tavan› tafl›yan yatay inflaat eleman›. kitabe: Tafl veya mermer yaz›t. klasik: Sanat tarihinde, sanat biliminde, biçimlerin geçirdikleri evrimin rasyonel aflamas›na verilen ad. kolaj: Bir resmin bünyesine uygun olarak yap›flt›r›lan çeflitli k⤛t parçalar› ya da buna benzer gereçlerle yap›lan eser. kolosal: Büyük boyutlu masif heykel. konsol: Ana yap›dan ç›k›nt› yapan k›s›mlar› destekleyen tafl destek. kornifl: Yap› cephelerinde veya çat› hizas›nda, kap› ve pencere üstlerindeki ç›k›nt›l› silmeler. kore: Giyimli genç k›z heykeli (Arkaik dönem). koro: Kiliselerde apsisin önünde yer alan bölüm. krepis: Tap›na¤›n oturdu¤u platformu çevreleyen basamakl› k›s›m. kripta: Eski kiliselerde Hr›stiyanlar›n gizli tap›nmak amac›yla kulland›klar› kilise ve kiliselerde koro veya apsidin alt›nda yer alan mezar odas›. kubbe:Yar›m küre fleklindeki mimari örtü eleman›. kuros: Ç›plak erkek heykeli (Arkaik dönem). kült: Mezhep, 盤›r, inanç, tap›nma. minyatür: Kitaplarda yer alan küçük, renkli resim sanat›. mitoloji: Bir ulusa ait efsanellerin bütünü. motif: Bezeme ve süslemede bütünün parçalar›ndan her biri. mozaik: Küçük renkli tafl ya da cam parçalar›yla yap›lan süsleme ve resim türü. mulaj: Ergimifl haldeki bir madeni kal›ba dökme ifllemi. L O lahit: Ölünün konuldu¤u tafl, mermer sanduka. obeliks: Bir zafer veya önemli bir olay›n an›s›na dikilen yüksek dikdörtgen prizma fleklinde yukar›ya do¤ru incelen, hiyeroglifle süslü tafl. obsidyen: Siyah, yeflil, gri veya mor renkli saf do¤al cam, volkan cam›. odeon: Eski Yunan’da içinde konserler verilen bina. opistodomos: Antik Yunan’da naos arkas›nda yer alan mekân, hazine odas›. orkestra: Antik dönem tiyatrolar›nda sahne önünde yer alan daire veya yar›m daire alan. ortostat: Hitit mimarisinde duvarlar›n alt ön yüzünde üzerinde kabartmalar bulunan tafl bloklar. N naos: Bir Yunan tap›na¤›nda tanr›n›n heykelinin yer ald›¤›, çevresi sütunlu esas bölüm (hacim) cella ile efl anlaml›d›r. narteks: Kiliselerde ana mekân›n önünde yer alan girifle haz›rl›k bölümü. natürmort: Hareketsiz ve ölü do¤a varl›klar›n› konu alan resimler. nef: Kiliselerde birbirinden sütunlarla ayr›lan uzunlamas›na mekân. nekrapol: Antik dönemlerde kent d›fl›nda yer alan mezarl›k alan› (ölüler flehri). nifl: Ço¤unun üstü kemerli duvar hücresi. nizam: mimaride belirli formlar ve oranlar sisteminin oluflturdu¤u bütüne verilen ad. non figüratif: Soyut, figürsüz resim. M mabet: Tap›nak. manast›r: Genellikle dünya ifllerinden ilgisini kesmifl Hr›stiyan din adamlar›n›n yaflamas› için flehir d›fllar›nda inflaa edilen yap›. mask: Alç› kal›pla yap›lan bafl›n sadece yüz k›sm›n› tasvir eden heykel. mastaba: Eski M›s›r’da kesik piramit biçimli mezar yap›s›. megaron: Öntaraf›nda k›sa bir sundurma ile girilen küçük bir girifl ile arka tarafta yer alan büyük bir odadan ibaret dikdörtgen ev plan›. metop: Antik mimaride frizin üstünde, triglifler aras›nda yer alan(bazen kabartmal›) dikdötgen ya da kare yüzeylerden her biri. P palmet: Stilize palmiye yapra¤› fleklinde bezeme motif. 131 pandantif: Kare planl› mekânda kubbeye geçifli sa¤layan mimari eleman. papirus: Eski M›s›r’da üzerine yaz› yaz›lan k⤛t. parthenon: Klasik Yunan mimarisinde tanr› Athena Parthenon ad›na yap›lm›fl Akrapol’deki bir tap›nak. payanda: Duvarlar›n d›flar›ya do¤ru e¤ilmesini önlemek amac›yla inflaa edilen destekleyici eleman. paye: Yap›da tafl›y›c› ayak. perdah: Pürüzlü yüzeyin düzgünlefltirilmesi. peristil: Antik mimaride tap›nak ya da avlu etraf›n› dolanan sürekli sütun dizisi. peripteros: Sella etraf› çepeçevre bir sütun dizisiyle çevrili Yunan tap›na¤›. perspektif: Eflyay›, dura¤an bir noktaya göre uzakl›klar›n› ve aralar›ndaki durufl ayr›mlar›n› canland›racak flekilde resmetme yolu. pilon: Yeni krall›k döneminde M›s›r tap›naklar›n›n kuleli geçit k›sm›. piramit: Eski M›s›r’da an›tsal mezar yap›s›. plastik: Genel olarak üç boyutlu anlat›m. Heykelin her türü. plaest›r: Bir bölümü duvara gömülmüfl sütun ya da ayak. podyum: Sütunlar›n, lahitlerin, heykellerin veya tap›naklar›n, üzerine yerlefltirildi¤i alan. portal: Binan›n ana kap›s›, taç kap›. portik: Küçük sütunlarla tafl›nan girifl sundurmas›. portre: ‹nsan bafl›n› konu alan resim ya da heykel. potern: Eski Anadolu uygarl›klar›nda kalelerin girifl ve ç›k›fllar› için yap›lan tünel. profil: Yandan görünüfl. S saçak: E¤imli çat›larda çat› yüzeyinin yap›n›n d›fl›na do¤ru taflan bölümü. sarn›ç: Ya¤mur suyu biriktirilen yer alt› deposu. seramik: Kilden f›r›nlanarak yap›lm›fl her türlü eflyan›n genel ad›. sfenks: ‹nsan bafll› genellikle aslan ya da bo¤a vücutlu yarat›k. sistrum: Müzik aleti. site: Antik kent devleti. silme: Duvar yüzeyinde hafif ç›k›nt› olarak bulunan flerit biçimindeki mimari bezeme ögesi. skene: Antik tiyatroda sahne yap›s›na verilen ad. stel: Küçük dikili tafl, mezar sütunu veya tafl levha. stilize: Üsluplaflt›rma, flematik anlat›m. sunak: Tanr›lara kurban sunulan genelde tafltan eleman, sunu yap›lan yer. sundurma: Ya¤mur veya güneflten korunmak için bir kap› üstüne veya duvar önüne yap›lan saçak. sütun: Mimaride dikey tafl›y›c› eleman. fi flablon: Kesme veya oyma kal›b›. Proje çiziminde kullan›lan yaz› veya çizgi kal›b›. flapel: Tek mekândan oluflan küçük kilise. T tablet: Piflmifl topraktan yap›lm›fl üzeri resimli ve yaz›l› levha. tablo: Tuval, ahflap levha, karton ve benzeri üzerine yap›lm›fl tafl›nabilir boyutlu resim. tap›nak: ‹çinde ibadet yap›lan her türlü yap›. tasvir: Betimlemek. temenos: Bir veya birkaç mabedi çevreleyen kutsal alan. tezyinat: Süsleme, bezeme, dekor. theatron: Antik Yunan tiyatrosunda yar›m daire biçimli oturma bölümü. tonoz: Örgü teknikleri kullan›larak inflaa edilmifl e¤risel yüzey ya da yüzeylerden oluflan mimari örtü ögesi. R realizm: Sanatta gerçekçilik. revak: Yap›da, duvar önünde, sütun ya da ayaklarla tafl›nan kemer s›ralar›n›n oluflturdu¤u, bir taraf› avluya aç›k, üstü örtülü uzunlamas›na mekân. Rokoko: 18.yy.da Barok’tan sonra ortaya ç›kan, kavisli çizgilileri bol, gösteriflli bir bezeme üslubu. rozet: Üsluplaflt›r›lm›fl gül fleklinde, yuvarlak bezeme eleman›. rölyef: Kabartma. 132 transept: Kiliselerde orta bölüm koroya yak›n bölümünde sahna dik olan ve orta sah›nla birlikte bir haç flekli meydana getiren uzunca sah›n. triglif: Dor düzeninde üç yivli,metoplar aras›nda yer alan tafl blok veya metoplar aras›nda kalan üç yivli tafl blok. tromp: Kare mekânl› plan üzerine kubbenin oturmas›n› sa¤layan geçifl eleman›. tüf: Volkanik tafl. tümülüs: Y›¤ma toprak tepeden oluflan, içerisinde mezar odas› bulunan tepe mezar. Ü üslup: Bir sanatç›n›n kendine özgü biçimlendirme ve tasar›m anlay›fl›. V vaftizhane: Vaftiz töreni yap›lan merkezî planl› Hr›stiyan yap›s›. vitray: Renkli camlardan meydana getirilen süsleme ve resim tekni¤i. volüt: ‹yon sütun bafll›¤›nda bulunan k›vr›ml› sarmal motif. Y yiv: Bir yüzey üzerine oyulan ince oluk gibi yol. Z zafer tak›: Eski Roma’da savafl kazanan komutan ve imparatorlar için yollar üzerine ve meydanlara inflaa edilmifl yap›. ziggurat: Eski Mezopotamya’da üst üste taraçalardan oluflan ve en üstte suna¤›n yer ald›¤› tap›nak yap›s›. 133 KAYNAKÇA AKfi‹T,‹lhan,Akflit Kültür Turizm Sanat Ajans Ltd.fiti.,‹stanbul,1993. AKURGAL,Ekrem,Anadolu Uygarl›klar›,NET turist YAYINLAR,a.fl.,‹stanbul,1990. ANADOLU MEDEN‹YETLER‹ ‹fi MÜZES‹,Anadolu Med.Müz.Koruma ve Yaflatma Derne¤i Yay›n›,Ankara,1997. ANADOLU UYGARLIKLARI ANS‹KLOPED‹S‹,I.II.III.cilt, Görsel Yay›nlar, ‹stanbul,1982. ANDERSEN, Liselatle, Baroque and Rococo Art,Harry N. Abrams,Baden Baden,1969. ANTALYA MUSEUM GUIDE,A.Pamfilya Tourizm and Say›l› Matbaa Production,‹stanbul,1982. ATLAS DERG‹S‹,Say›:47,49,74,78,81.Hürgüç Gazetecilik Tic.Turizm Organizasyon A.fi.,‹stanbul,1990. AYYILDIZ,U¤ur,‹stanbul, Net Turistik yay›nlar Sanayi ve Tic.A.fi.,‹stanbul,1987. AYYILDIZ,U¤ur,Cappadoce,Net Turistik Yay›nlar Sanayi ve Tic. A.fi. ‹stanbul,1990. BARAN,Musa, Cappadoce, Molay Matbaac›l›k.,‹zmir. BOYSAL,Yusuf,Grek Klasik Devir Heykelt›rafll›¤›,türk Tarih Kurumu Bas›m Evi,Ankara,1979. BÜYÜK RESSAMLAR ANS‹KLOPED‹S‹,Milano,1976. C‹MR‹N,Hüseyin,Nikolous Myra, Kekova ve Kafl, Derme- Kalkan Aras› Antik Kentler- Görülecek Yerler,Güney Kartpostal Yay›nc›l›k,Antalya,1995. CHATELA‹N.,il Museo Del Louvre Milano,1968. DEM‹R, Neflat,Vallery of Ihlara,Tourizm and Travel Agentcy,Ankara,1992. DEM‹R, Ömer,Derinkuyu,Aslar Matbaac›l›k,‹stanbul,1975. DURYJ,carel,Art of the Ancient Near and Middle East,Harry N.Abrams,Baden Baden,1969. EFES MÜZES‹ Müdür ve Araflt›rmac›lar,Efes Yamaç Evleri,Apalar Matbaac›l›k,‹zmir,1998. EPHESOS MUSEUM,Hitit Color lmt.fiti.‹st.,1989. EY‹CE ,Semavi,Son Devir Bizans Mimarisi,Türkiye Turing Otomobil Kurumu Yay›nlar›,‹stanbul,1963. GEZ‹ DERG‹S‹,"Yamaç Evler",Hearts Yay›nc›l›k, Nisan,1998. GOMBRICH,E.H.,Sanat›n Öyküsü( Çev.Bedrettin CÖMERT),Remzi Kitap Evi,‹stanbul,1976. HAFNER,German.,Art of Roma Etruca Graecio,Harry N.Abrams,Baden Baden,1969. ‹Pfi‹RO⁄LU,Mahzar- Nazan, Oluflum Süreci ‹çinde Sanat Tarihi,‹stanbul,1977. JUNIOR LAROUSSE, Temel Bilgiler Ansiklopedisi,Cilt 2,Milliyet Yay›nlar›,‹stanbul. KAR‹YE MÜZES‹, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu,‹stanbul. KOfiAY,H.-AKOK,Mahmut,Alacahöyük,Ankara,1966. KUBAN,Do¤an., 100 Soruda Türkiye Sanat› Tarihi, Gerçek Yay›nlar›3. bvask›,‹stanbul,1970. MAG‹,Giovanna,‹stanbul,Net Yay›nlar›,‹talya(Frenze),1990. MANSEL,Arif Müfid, Ege ve Yunan Tarihi,Türk Tarih Kurumu Bas›m Evi,Ankara,1984. ÖZGÜÇ,Tahsin, Alt›ntepe,1-2.cilt,Ankara1966-1969. ÖZGÜÇ,Tahsin,Kültepe-Kanifl, Ankara,1959. RICHTER, G›sela, Yunan Sanat›,Cem Yay›nevi,‹stanbul,1979. SANAT TAR‹H‹ ANS‹KLOPED‹S‹, I,II,III,IV.cilt,Görsel Yay›nlar,Milano,1978. SCHULTRE,Jurgen,Art of Nineteen-Century Europa,Harry N. Abrams,Badeb Baden,1970. SOUCHAL, François, Art of the Early Middle Ages,Harry N. Abrams;Baden Baden,1968. SÖZEN,Metin-Tanyeli,U¤ur,Sanat Kavram ve Terimler Sözlü¤ü,Remzi Yaynevi,‹stanbul,1986. TANSU⁄,Sezer,Herkes ‹çin Sanat,‹stanbul,1982. TORBUGGE,Walter,Prehistoric Europen Art,Harry N. Abrams,Baden Baden,1968. TURAN‹,Adnan,Dünya Sanat Tarihi,‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›,Ankara,1979. TÜRKMEN,‹tler ve Di¤erleri,The Anatolian,Civilisations,I-II.cilt,Güzel Sanatlar Matbaas›,‹stanbul,1983. TÜRKO⁄LU ,Sabahattin,Hagia Sophia,Net Turistik Yay›nlar,‹stanbul,1988. Umar, Bilge,Aiolis,‹stanbul,1980. WOLF,E.R.- MILLEN,R., Renaissance and Mannesrist Art,Harry N. Abrams,Baden Baden,1968. 134