135. Sayı

Transkript

135. Sayı
A⁄USTOS-ARALIK 2015
135
BUS‹AD, yeni mesleki e¤itim modelini bas›na tan›tt›
2016 Bursa Mükemmellik Ödülü baflvurular› bafllad›
BUS‹AD’dan Dörtçelik Çocuk Hastanesi'ne krefl ve
anne oteliGünefl enerjisi tüm boyutlar›yla BUS‹AD’da
ele al›nd› Coflkunöz, havac›l›k sektöründe büyüyor
Enerji darbo¤az› kap›da, peki Türkiye
günefl enerjisinde nerede?
A¤ustos-Aral›k 2015 Say›: 135
Günal Baylan (Baflkan)
Selim Tar›k Tezel (Baflkan Yard›mc›s›)
Tuncer Hatuno¤lu (Baflkan Yard›mc›s›)
Halit Cem Çak›r (Baflkan Yard›mc›s›)
Ali ‹hsan Türkmen (Sayman)
Ahmet Özkayan (Üye)
Ali Türkün (Üye)
Erdal Elbay (Üye)
Ergun Hadi Türkay (Üye)
Hakan Oktar (Üye)
Nefle Y›ld›r›m (Üye)
fiükrü Erdem (Üye)
Zeki Erdal fiimflek (Üye)
Günal Baylan
Halit Cem Çak›r
Hakan O¤uz
16
12 MAKALE
Prof. Dr. Ali Ceylan
14 2016 Bursa
Mükemmellik Ödülü
süreci bafllad›
04 BAfiKAN’IN MEKTUBU
06 BUS‹AD, yeni mesleki
e¤itim modelini bas›na tan›tt›
07 MAKALE
Yrd. Doç. Dr. Cem Okan
Tuncel
Günal Baylan
Selim Tar›k Tezel
Tuncer Hatuno¤lu
Halit Cem Çak›r
Ali ‹hsan Türkmen
Ergun Hadi Türkay
20
16 BUS‹AD’dan
Dörtçelik Çocuk
Hastanesi’ne krefl
ve anne oteli
18 MAKALE
Dr. Bahad›r
Kalea¤as›
Yap›m / Bas›m
Matbaac›l›k ve Tan›t›m
Hizmetleri A.fi.
27
Bar›flç› Ajans ve Rota Ofset
Rota Bar›flç› A.fi.’nin markalar›d›r.
52
37
20 BUS‹AD, TürkAlman Ekonomik
‹liflkileri Toplant›s›’na
ev sahipli¤i yapt›
26 MAKALE
fierif Ar›
44
27 Günefl enerjisi tüm
boyutlar›yla BUS‹AD’da
ele al›nd›
30 MAKALE
Ahmet Altekin
32 M‹ZAH
Ahmet Altekin
40
34 MAKALE
U¤ur Urkut
36 ÇEK’den BUS‹AD’a
ziyaret
37 Zeki Erdal fiimflek,
Hollanda Heyeti’nin
yuvarlak masa toplant›s›na
kat›ld›
50 ‹ngiltere
Baflkonsoloslu¤undan
BUS‹AD’a ziyaret
52 SÖYLEfi‹
Berna Alt›nsoy
38 MAKALE
Ufuk Merter
40 BUS‹AD’dan üniversite
ö¤rencilerine ifl sa¤l›¤›güvenli¤i e¤itimi
44 SÖYLEfi‹
Mürsel Öztürk
83
56 ÜYELERDEN HABERLER
83 KÜLTÜR/SANAT
50
Baflkan’›n
Mektubu
Günal Baylan
Yönetim Kurulu Baflkan›
‹ki y›la yay›lan seçim maratonun son
halkas› olan 1 Kas›m Genel
Seçimlerini de geride b›rakt›k.
Seçimin tüm yurtta güvenli bir flekilde
ve kat›l›mc› bir ço¤unlukla
gerçekleflmesi demokrasi ad›na
hepimizi sevindirdi. Seçimden ç›kan
sonuç, Adalet ve Kalk›nma Partisi’nin
yüzde 50’ye yak›n bir oyla yeniden
tek bafl›na ülke yönetiminde söz
sahibi olaca¤›na iflaret etti. Dile¤imiz,
kurulan yeni hükümetin h›zla yol
almas› ve acil çözüm bekleyen
konulara öncelik vermesidir. Zira
yap›lacak çok ifl, al›nacak çok yol
var.
‹fl dünyas› olarak; yeni bir anayasa
ile demokrasinin güçlenmesi ad›na
sa¤lam ad›mlar at›lmas›n›, hukuk ve
e¤itim sisteminde yaflanan yap›sal
sorunlar›n da toplumsal uzlafl›
çerçevesinde ele al›narak h›zla
iyilefltirilmesini arzu ediyoruz. Öte
yandan, Türkiye’nin AB üyelik
sürecinin yeniden canland›r›lmas›
04 Bak›fl 135
noktas›nda istekli olunmas›n› ve uzun
zamand›r ülke gündeminde olan
ekonomik reformlar›n, bundan sonraki
süreçte bir an önce hayata
geçirilmesini diliyoruz.
Tüm bu isteklerimizin yan›nda belki
de olmazsa olmaz durumda olan
“Huzur ve Bar›fl” kelimeleri var.
Maalesef terör sorunu son y›llarda
gerek Türkiye’nin gerekse dünyan›n
huzurunu fazlas›yla kaç›rd›.
Uzun y›llard›r terör sorunu ile
mücadele eden ülkemizde, yaralar
çok daha derin ve yaflanan ac›lar
daha genifl bir tabana yay›lm›fl
durumda. Bat›l› medeniyetler ise terör
belas›n›n kendi co¤rafyalar›na
s›çram›fl olmas›ndan son derece
tedirgin.
Terörün sadece Ortado¤u ya da
daha az geliflmifl bölgelere has bir
sorun oldu¤unu düflünenler, bu
korkuyla yüzleflmek zorunda kald›.
Her zaman dile getirildi¤i üzere terör;
devlet, millet, dil, din, ›rk, mezhep
ayr›m› gözetmiyor. Yaflanan ac›lar›n
bir an önce sona ermesini ve baflta
ülkemizin içinde oldu¤u co¤rafyada
olmak üzere dünyan›n her noktas›nda
bar›fl›n hüküm sürmesini diliyor;
dünya devletlerinin jeopolitik riskler
ve ekonomik f›rsat politikalar›
konusunda karar al›rken, insanl›¤›n
gelece¤i ad›na bu detaylara daha
fazla dikkat etmelerini temenni
ediyorum.
BUS‹AD’dan
BUS‹AD, yeni mesleki e¤itim modelini
bas›na tan›tt›
Bursa Sanayicileri ve
‹fladamlar› Derne¤i (BUS‹AD),
meslek liselerinin daha verimli
hale getirilmesi ve ifl
dünyas›n›n talep etti¤i nitelikli
çal›flan ihtiyac›n›n karfl›lanmas›
amac›yla bafllatt›¤› projenin
detaylar›n› bas›n mensuplar›yla
paylaflt›.
öz konusu projenin tan›t›lmas›
amac›yla BUS‹AD Evi’nde bir
bas›n toplant›s› düzenleyen
BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan›
Günal Baylan, e¤itimin toplumsal
hayat›n geliflimindeki en önemli unsur
olarak öne ç›kt›¤›n› ifade ederek, Türk
e¤itim sistemi içerisinde uzun y›llard›r
var olan mesleki e¤itimin son y›llarda
h›zla geliflen sanayiye ayak
uyduramad›¤›n› belirtti.
S
Baylan, mevcut meslek liselerinin
büyük bir k›sm›nda nitelik sorunun
gündeme geldi¤ine ve mesleki
e¤itime gönülsüz yönelen
ö¤rencilerden dolay›, meslek
liselerinin amac›na uygun olarak yol
alamad›¤›na iflaret ederek, okullara
kay›t yapt›ran ö¤rencilerinin bir
k›sm›n›n derslere dahi girmeden
sistem d›fl› kald›¤›n› kaydetti. Baylan
flöyle devam etti: “Okuluna devam
06 Bak›fl 135
eden ö¤rencilerde ise üniversite
e¤itiminden sonra ilgili mesle¤in
temel görevlerinden kaç›narak h›zla
üst pozisyonlarda görev alma
beklentisi olufluyor. Bu da taraflar›n
beklenti ve memnuniyetsizli¤ini
artt›rarak, gençlerimizin mezuniyet
sonras› iflsizler ordusuna kat›lmalar›na
neden oluyor. Harcanan emek ve
kaybedilen seneler sonra meslekleri
yerine hizmet sektöründe çal›flmak
zorunda kal›yorlar.”
“‹fl dünyas›n›n kalifiye elemana her
zaman ihtiyac› var”
Baylan, ifl dünyas›n›n kalifiye elemana
her zaman ihtiyaç duydu¤unu ifade
ederek, mesleki e¤itimi tamamlam›fl,
iletiflim becerileri güçlü, kentteki
sanayi alt yap›s›n› tan›yan ve kariyer
hedefi noktas›nda ne istedi¤ini bilen
bireylerin hem kent, hem ülke
sanayisine büyük katk› yapaca¤›n›n
alt›n› çizdi. Gençlerin düflük puan
sebebi ile de¤il, meslek sahibi olmak
için meslek liselerini seçmeleri
gerekti¤ine de¤inen Baylan,
ö¤rencilerin okul dönemi s›ras›nda
bafllayan ifl dünyas›yla olan iliflkilerini
ve becerilerini gözeterek yaflamlar›n›
yönlendirmeleri gerekti¤ini aktard›.
Baylan, sözlerini flöyle sürdürdü:
“Projenin amac›; sektörlerin talepleri
do¤rultusunda meslek liselerinin
e¤itim programlar›n› yönlendirmeleri,
bu do¤rultuda meslek liselerinin
sektörel olarak gruplanabilmesi ve
ihtisaslaflabilmesi, yine talepler
do¤rultusunda yeni bölümlerin
aç›lmas›, bölüm e¤itimcilerinin bu
konuda e¤itilmesinin sa¤lanmas›, staj
kavram›n›n iyilefltirilmesi, TÜB‹TAK’›n
desteklerinde oldu¤u gibi meslek
liselerini tercih edecek kiflilere “fiartl›
burs” verilerek ailelerine yük olmadan
okullar›n› bitirip ifl dünyas› ile
buluflmalar›n›n teflvik edilmesi ve
meslek liselerine girebilmenin bir
ayr›cal›k haline gelmesidir. Bursa
sanayisinin geliflmesinde meslek
liselerinden ve meslek
yüksekokullar›ndan ç›kan giriflimci
sanatkâr büyüklerimizin önemli
ölçüde pay› vard›r. Sanayicilerimizin
ö¤rencilere sahip ç›kaca¤›n› biliyoruz.
‹kili meslek e¤itimi kapsam›nda
sanayi ve meslek liseleri birlikte
hareket ederek sanayinin istekleri
do¤rultusunda mezun gençlerin
yetifltirilmesini arzu ediyoruz. Yeni
kurulacak ya da hali haz›rda faaliyet
gösteren bir okulda hayata geçirmeyi
planlad›¤›m›z pilot uygulama ile bir
model gelifltirmeyi ve 4-5 y›ll›k zaman
zarf›nda ortaya daha nitelikli ve
sanayinin beklentilerine uygun e¤itim
alm›fl bireyler yetifltirmeyi
hedefliyoruz.”
Yrd. Doç. Dr. Cem Okan Tuncel
Uluda¤ Üniversitesi ‹ktisat Bölümü Ö¤retim Üyesi
Orta Gelir Tuza¤›ndan Kurtulma
Stratejileri ve ‹novasyon Politikalar›:
Türkiye için Öneriler
1. Orta Gelir Tuza¤› Ve ‹novasyon
Politikalar›:
Türkiye son y›llarda yakalad›¤›
büyüme ivmesi ile kifli bafl› gelir
düzeyinde önemli bir art›fl sa¤lam›flt›r.
Ancak Türkiye’nin son elli y›ll›k
geliflme süreci incelendi¤inde
geliflmifl ülkelerle olan gelir a盤›n›
kapatamad›¤› gözlemlenmektedir.
Bu elli y›ll›k süre zarf›nda geliflmifl,
yüksek gelirli bir ülke olmay›
baflaramam›flt›r. ‹ktisat yaz›n›nda
Asya Kaplanlar› olarak tan›mlanan
ülkeler ile özellikle Çin’in son on y›ll›k
dönemde gösterdi¤i büyüme
performans›n›n kriz döneminde
yavafllay›p yavafllamayaca¤›
tart›flmas› ›fl›¤›nda ilk kez Gill ve
Kharas (2007) taraf›ndan dile getirilen
“Orta Gelir Tuza¤› (Middle-Income
Trap)” kavram› kalk›nma iktisad›n›n
gündemine oturmufltur. Türkiye
ekonomisinde yaflanan h›zl› büyüme
döneminin küresel krizin etkisiyle
düflmeye bafllamas›na ba¤l› olarak
Türkiye’nin de orta gelir tuza¤›nda
olup olmad›¤› tart›flmalar› yap›lamaya
bafllanm›flt›r. Oysa Latin Amerika
ülkeleri gibi Türkiye’nin de çok uzun
zamandan beri bu tuza¤›n içinde yer
ald›¤› gözlemlenmektedir. Latin
Amerika ülkeleri gibi Türkiye de düflük
gelirli ülke statüsünden orta gelirli
ülke statüsüne ç›kmakla birlikte
yüksek gelirli ülke statüsüne geçifli
bir türlü baflaramam›fllard›r.
Geliflmekte olan ülkelerin önemli bir
k›sm› son elli y›ll›k süreçte imalat
sanayi kurarak hammadde ihracatç›s›
ve mamul ithalatç›s› olma
konumundan kurtulmay›
baflarm›fllard›r. Ancak bu süreçte
ekonomik geliflmenin anlam›, tar›msal
üretimden sanayi üretime geçifl
fleklinde özetlenebilecek bafllang›ç
anlam›ndan uzaklaflm›fl, yüksek gelirli
ülkeleri yakalayabilmek için teknoloji
üretebilir hale gelmek buna dayal›
sürdürülebilir bir büyüme sa¤lamak
olarak tan›mlanmaya bafllam›flt›r.
Orta gelir düzeyi belirlenmesinde
Dünya Bankas›n›n kifli bafl› gelire
göre yapt›¤› s›n›fland›rma dikkate
al›nmaktad›r. Dünya Bankas› 2015
y›l› için düflük gelirli ekonomileri 1.045
dolar alt›, orta gelirli ekonomileri
1.045-12.746 dolar aras›, alt orta
gelirli ekonomileri 1.045-4.125 dolar
aras›, üst orta gelirli ekonomileri
4.125-12.746 dolar aras›, yüksek
gelirli ekonomileri ise 12.746 dolar
ve üzeri kifli bafl› gelire sahip ülkeler
olarak s›n›fland›rmaktad›r.
Orta gelir tuza¤› kavram› bu
s›n›fland›rma dikkate al›n›rsa ortalama
olarak 2005 fiyatlar› ile 16.700 dolar
kifli bafl›na gelir düzeyinde tak›l› kalan
ve kifli bafl› gelir büyüme h›z›
%5,6’dan %2,1’e gerileyen ülke
gruplar›n› tan›mlamak için kullan›labilir
(Agénor vd., 2012). Orta gelir tuza¤›n›
de¤erlendirmek için üç temel ölçüt
kullanmaktad›r (Eichengreen vd.,
2011):
i. Kifli bafl› gelir düzeyinin 16.000
dolara ulaflmas›,
ii. ABD kifli bafl› gelir düzeyinin %58’i
düzeyine ulafl›lmas›,
iii. Ülkenin imalat sanayinin ulusal
gelirdeki pay›n›n %23 düzeyinde
olmas›.
Bu de¤erlendirme orta gelir tuza¤›n›n
afl›lmas› için atlanmas› gereken efli¤i
belirtmektedir. Orta gelir düzeyinin
tan›mlanmas›nda Dünya Bankas›n›n
kifli bafl› gelire göre yapt›¤›
s›n›fland›rma d›fl›nda ülkelerin ABD
ekonomisi karfl›s›nda göreli
konumlar›n› dikkate alan
s›n›fland›rmalar da kullan›lmaktad›r.
Örne¤in Robertson ve Ye (2013)’de
ABD kifli bafl› gelir düzeyinin %8 ile
%36’s› aras›nda gelire sahip ülkeler
orta gelirli ülkeler olarak kabul
edilmektedir. Orta gelir tuza¤›n›n
ampirik göstergeleri incelendi¤inde
Latin Amerika ve Orta Do¤u ülkeleri
bu hipotezi destekleyecek kan›tlar
sunmaktad›r. Bu iki bölgede birçok
ekonomi 1960 ve 1970’li y›llar›n
bafllar›nda orta gelirli ülke statüsüne
ulaflm›fl, ancak o tarihten günümüze
kadar bu konumlar›n›
sürdürmüfllerdir. Dünya Bankas›n›n
orta gelir tan›m›na göre 1960 y›l›nda
07 Bak›fl 135
Makale
ABD kifli bafl›na gelirinin %5,5’i ile
%44’ü aras›nda bir gelire sahipken
2008 y›l›nda bunu %45 ve üzerine
ç›karmay› baflaran ülkeler orta gelir
tuza¤›ndan kurtulmufl ülke
statüsündedirler (Öz, 2012).
Son 50 y›ll›k geliflme süreci
incelendi¤inde geç endüstrileflen
ülkelerin çok az bir k›sm›n›n geliflmifl
ülkeleri yakalayabildi¤i
gözlenmektedir. fiekil 1’de orta gelir
efli¤ini ABD ekonomisinin %45’i
olarak kabul eden dünya
ekonomisinde 1960 ve 2010 y›llar›
için 65 ülkenin gelir düzeyini gösteren
bir saç›l›m grafi¤i çizilmifltir. Dünya
Bankas›n›n hesaplamalar›na göre
1960 y›l›nda orta gelirli ülkeler
grubunda yer alan 101 ülkenin
sadece 13 tanesi 2008 y›l›nda yüksek
gelirli ülkeler aras›na girebilmifltir
(World Bank, 2012). Bunlar ‹spanya,
Yunanistan, ‹rlanda, Japonya,
Singapur, ‹srail, fieyseller, Porto Riko,
K›br›s, Portekiz, Tayvan, G. Kore ve
Ekvator Ginesi’dir. Uluslararas›
finansal hizmet ticaretiyle zenginleflen
Seyfleller ile ABD’ye ba¤l› özerk bir
bölge olan Porto-Riko ve Ekvator
Ginesi bir kenara b›rak›l›rsa orta gelir
tuza¤›n› aflan ülkeleri iki ana grup
olarak de¤erlendirmek mümkündür.
Birinci grupta Avrupa Birli¤i’nin
geliflmifl ülkelerine yak›nsayan
‹spanya, Yunanistan, ‹rlanda Portekiz
ve K›br›s gibi Avrupa’n›n çevre
ülkeleri yer al›rken; ikinci grupta
Japonya, Singapur, Tayvan, G. Kore
ve ‹srail gibi küresel ölçekte rekabetçi
ve teknoloji yo¤un bir endüstri
kapasitesi oluflturmay› baflarm›fl
ülkeler yer almaktad›r. AB’nin merkez
ülkelerine yak›nsayan ülkeler,
yaflad›klar› büyük uluslararas› rekabet
gücü kay›plar›n›n bir sonucu olarak
2008 küresel krizinin etkisiyle derin
bir borç krizine düflmüfllerdir. Orta
gelir tuza¤›n› aflma süreçlerinin
arkas›nda baflar›l› bir teknoloji yo¤un
endüstri kapasitesi yaratmaktan daha
çok Avrupa’n›n merkez ülkelerine
entegrasyon yoluyla elde edilen fon
ak›fl› ve borçlanma kapasitesinin
yatt›¤› gözlemlenmektedir. Bu
kapasitenin sürdürülemez olmas›
Avrupa Birli¤i’ni da¤›lma noktas›na
götürecek bir borç krizine neden
olurken bu ülkelerde krizin etkisiyle
önemli ölçüde ulusal refah kay›plar›
yaflanm›flt›r. Di¤er tarafta ise teknoloji
08 Bak›fl 135
üretme becerisi gelifltiren, yüksek
befleri sermaye birikimi üreten
Japonya, Singapur, Tayvan, G. Kore
ve ‹srail gibi ülkeler bulunmaktad›r.
Bu ülkelerin temel ortak özelli¤i orta
gelir tuza¤›ndan teknolojik yetenek
birikimine dayal› sanayileflme yoluyla
ç›km›fl olmalar›d›r.
faktörünün ve yüksek becerili
iflgücünün pay› giderek yükselme
e¤iliminde bulunmaktad›r (Timmer
vd., 2014). Bu nedenle orta gelir
tuza¤›ndan ç›kman›n yolunun bilim,
teknoloji ve inovasyon politikalar›ndan
geçti¤i gözlenmektedir. Bilim ve
teknoloji politikalar›n›n tamamlay›c›s›
olarak inovasyon politikalar›,
do¤rudan inovasyon süreçlerinin
fiekil 1: Dünya Ekonomisinde Gelir Düzeyi De¤iflmeleri
(1960-2010 Logaritmik Kifli Bafl› Gelir/ABD=100 )
Veri Kayna¤›: Heston, A., Summers, R. ve Aten, B.
(2012), Penn World Table Version 7.1, Center for
International Comparisons of Production, Income
and Prices at the University of Pennsylvania, July.
Orta gelirli bir ülke konumundan
yüksek gelirli bir ülke konumuna
geçmek, düflük gelirli bir ülkeden
orta gelirli bir ülke konumuna
geçmeye göre daha zor bir süreçtir
(Shixue, 2011). Bu nedenle daha
farkl› ve iyi tasarlanm›fl geliflme
stratejilerine gereksinim duymaktad›r.
Orta gelirli ülkelerin büyüme stratejileri
düflük gelirli ülkelerden biraz
farkl›laflmaktad›r. Orta gelirli ülkelerde
geleneksel ihracat ücret art›fllar›n›n
neden oldu¤u maliyet dezavantajlar›
nedeniyle önceki dönemlere göre
kolayca artt›r›lamamaktad›r. Bu
nedenle ihracat yeni pazarlara
ulaflmakta, yeni süreçlere ve ürünlere
dayal› olarak geliflmektedir. Bu
dönemde orta gelir tuza¤›ndan ç›k›fl,
ekonominin bütün olarak inovasyon
kapasitesinin yükseltilmesine ba¤›ml›
hale gelmektedir. Arz taraf›nda
büyüme süreci daha sermaye ve
beceri yo¤un hale gelmektedir
(Kharas ve Kohli, 2011: 283). Dünya
imalat sanayi üretiminde sermaye
teflvik edilmesini önermektedir.
‹novasyon politikalar›, sistem içi
aktörlerin (Firma, firma d›fl›
organizasyonlar, araflt›rma kurumlar›
vb.) yetkinlik düzeylerini yükselterek
ö¤renme süreçlerini gelifltirmeyi ve
inovasyon süreçlerinde yeni bilginin
üretilmesini, edinimini, uyarlanmas›n›
ve kullan›m›n› sa¤layacak ortam›
oluflturmay› hedeflemektedir.
2. Orta Gelir Tuza¤›n› Aflan Ülke
Deneyimleri:
Orta gelir tuza¤›ndan rekabetçi bir
sanayi kapasitesi kurarak ç›kan Do¤u
Asya ülkelerinin tecrübeleri di¤er
geliflmekte olan ülkeler için önemli
dersler bar›nd›rmaktad›r. G. Kore ve
Tayvan teknolojik geliflmeyi sürekli
k›lan inovasyon politikalar› ile yüksek
bir büyüme performans› göstererek
orta gelirli bir ülke konumundan
yüksek gelirli ülkeler aras›na
yükselmifltir. Her iki ülkenin deneyimi
devletin ekonomiye müdahalesinin
araçlar› ve yo¤unlu¤u açs›ndan
farkl›laflsa da di¤er ülkeler için önemli
dersler içeren flu temel ortak sonuçlar›
ortaya koymaktad›r:
1. Sanayileflme sürecinde sanayi,
inovasyon ve d›fl ticaret politikalar›
ortak bir hedef do¤rultusunda birlikte
yürütülmüfltür. Her iki ülke de
bafllangݍta ithal ikameci bir
sanayileflme aflamas›ndan geçerek
ihracata yönelmifltir.
2. Teknolojik aç›dan geliflmifl
rekabetçi bir sanayi kurmak için firma
düzeyinde teknolojik yetenek birikimi
oluflturmak ve teknolojik ö¤renme
sürecini yönetmek gereklidir. Baflar›l›
bir sanayileflme sürecinde firmalar›n
mevcut teknolojileri özümseyerek ve
uyarlayarak gelifltirmesi son derece
önemlidir. Bu süreçte edinilen
teknolojinin firma-içi araflt›rma
gelifltirme yoluyla içsellefltirmesi
gerekmektedir. Her iki ülke de
bafllangݍta teknoloji transferi, tersine
mühendislik gibi uygulamalarla
teknoloji edinimi gerçeklefltirmifltir.
Teknolojik ö¤renmenin ileri
aflamalar›nda ise Ar-Ge faaliyetleri
ile teknolojik derinleflme sa¤lanm›flt›r.
Her iki ülke de Ar-Ge faaliyetlerine
büyük kaynak ay›rm›fl, Ar-Ge
harcamalar›n›n GSMH’ye oran›nda
önemli bir eflik de¤eri olan %1
oran›na 1980’li y›llar›n ikinci yar›s›nda
ulaflmay› baflarm›flt›r. Sanayileflmenin
bafllang›ç döneminde edinilen
teknolojik bilginin gelifltirilmesinde
yerli araflt›rma gelifltirme çal›flmalar›
belirleyici bir rol oynam›flt›r.
3. Yerli firmalar›n teknoloji ediniminde
yabanc› bilgi ve teknolojilere ulaflma
olana¤› son derece önemlidir.
Teknoloji transferi, yabanc›
uzmanlar›n kiralanmas›, do¤rudan
yabanc› yat›r›mlarda teknoloji aktarma
flart›n›n konmas› gibi yöntemlerle
yabanc› teknoloji kamu araflt›rma
kurulufllar›n›n da deste¤i ile yerli
firmalara aktar›lm›flt›r.
4. Beceri düzeyi yüksek insan
sermayesi oluflturulmas› her iki ülke
için de geçerli olan bir strateji
olmufltur. Bilim adam› ve mühendis
e¤itimine büyük önem verilmifl,
tersine beyin göçünü teflvik eden
ücret politikalar› ile yurt d›fl›nda
ö¤renim görmüfl ya da çal›flm›fl
kiflilerin ülkelerine dönmesi
sa¤lanm›flt›r.
5. G. Kore ve Tayvan deneyiminde
öne ç›kan son unsur ise aktif devlet
müdahalesi olmaktad›r. Devlet her iki
ülkede de yo¤unluk düzeyleri farkl›
olmakla birlikte ekonomiye müdahale
etmifl sanayileflme sürecini farkl›
inovasyon politikas› araçlar›n›
kullanarak yönlendirmifltir. Her iki
ülkenin kulland›¤› inovasyon politikas›
araçlar› Tablo 1’de özetlenmifltir.
Farkl› ülkelerin yaflad›¤› deneyimler
benzer geliflme sorunlar› içinde yer
alan ülkeler için önemli dersler
içermektedir. Bu nedenle üst-orta
gelir düzeyini aflmakta zorlanan
Türkiye için bilim teknoloji ve
inovasyon politikalar›; emek
piyasalar›, hukuk sistemi, e¤itim,
Tablo 1: G.Kore ve Tayvan’da ‹novasyon Politikalar›
‹novasyon
Politikalar›
G.Kore
Tayvan
Bilim Teknoloji
ve ‹novasyon
Politikas›:
Aktörler ve
Kurulufllar
• Eflgüdüm sa¤lay›c› Devlet Araflt›rma Enstitüsü
“Kore Bilim ve Teknoloji Enstitüsünün (KIST)”
ve “Bilim ve Teknoloji Bakanl›¤› (MoST)”
kurulmas›
• Ulusal Bilim ve teknoloji Konseyi (1990’lar)
Eflgüdüm sa¤lay›c› devlet araflt›rma enstitüsü
“Endüstriyel Teknoloji Araflt›rma Enstitüsü”
(Industrial Technology Research Institute, ITRI)
kuruldu (1973)
• Ekonomi Bakanl›¤› (MOEA)
• ‹hracata yönelik üretim bölgelerinin kurulmas›
(1960’lar)
• Hsinchu Bilim Ve Teknoloji Park› (1980)
Bilim Teknoloji
ve ‹novasyon
Politikas›:
Mikro Odak
Büyük firmalar (chaebol)
• Hükümetin özellikle ülkenin büyük aile
flirketlerini desteklemesi
• Tek firma temelli teknolojik ö¤renme süreci
yönetimi
KOB‹’ler (1950-1985)
• A¤yap› temelli teknolojik ö¤renme süreci
yönetimi
Büyük Firmalar›n Yükselifli ve KOB‹’lerin göreli
azalan önemi (1990’ler)
Bilim Teknoloji
ve ‹novasyon
Politikas›:
Yasal Çerçeve
ve Programlar
• ‹lk Bilim ve Teknoloji Teflvik Yasas› (1967)
• Ulusal Ar-Ge Program› (1982)
• Befl Y›ll›k ‹novasyon Plan› (1997)
• Bilim ve Teknoloji Vizyonu 2025 (1999)
• Ulusal Teknoloji Yol Haritas›n›n Haz›rlanmas›
(2000’ler)
• Bilim ve Teknoloji Bakanl›¤›n›n yeniden
yap›land›r›lmas› (2000’ler)
• Birinci Ulusal Bilim Ve Teknoloji Konferans›
(1978)
• Temel bilimler ve mühendislik alan›nda
“Kaliteli Eleman Yetifltirilmesi Program›” (1975)
• Bilim ve Teknoloji Gelifltirme Plan› (1979)
• 1981 y›l›nda Ekonomi Bakanl›¤› 151 stratejik
ürün belirledi ve bu ürünlerin say›s› 1987’de
199’a ç›kar›ld›.
• On Y›ll›k Bilim ve Teknoloji Plan› (1986)
Firma
Bünyesindeki
Kapasite ‹nfla
Süreçlerine
Aktif Kat›l›m
• Firma düzeyinde teknolojik yetenek birikimini
hedefleyen teknolojik teflvikler
• Mevcut üretim alanlar›ndaki ürün ve üretim
teknolojilerinin gelifltirilmesi
• Yeni alanlardaki çekirdek teknolojilerin
gelifltirilmesi
• Ar-Ge sisteminde gelifltirme faaliyetleri temel
araflt›rma, uygulamal› araflt›rma göre daha
yo¤undur
• Ar-Ge iflbirlikleri oluflturulmas›
• Teknolojik yakalamay› sa¤layacak ekonomik
ö¤renme süreçlerinin KOB‹ a¤yap›lar› içerisinde
yönetilmesi ve firmalar›n flebeke d›flsall›klar›ndan
yararlanmas›
• ‹flbirli¤i faaliyetleri, özellikle ileri teknolojili
belirli projelerden oluflurken (kiflisel bilgisayar,
mikro ifllemci, tüketici elektroni¤i,
telekomünikasyon teknolojileri) mevcut
sektörlerin teknolojik düzeyinin yükseltilmesini
amaçlayan projeler (motosiklet) de
gelifltirilmifltir.
‹nsan Kayna¤›
ve E¤itim
• Bilim adam› ve mühendislik e¤itimine verilen
önem
• Ahlaki ve disiplinli e¤itim
• Ö¤retmen maafllar›n›n göreli yüksek tutulmas›
ve daha iyi insan kayna¤›n›n e¤itim sektörüne
aktar›lmas›
• Tersine beyin göçünün teflviki
• Alt ve orta kademe insan ihtiyac› için e¤itim
programlar›
• Elektronik ve bilgi sektöründeki çal›flanlara
yönelik özel e¤itim programlar›
• Teknik eleman yetifltirilmesi amac›yla “Tayvan
Ulusal Teknoloji Enstitüsü” kuruldu (1974)
A¤yap›
Programlar›
• Üniversite Sanayi ‹flbirli¤i Programlar›
• Uluslararas› Teknoloji Konferanslar› ve
Teknoloji A¤ Odalar›
• Ulusal Teknoloji Transfer Merkezi (2000’ler)
• Elektronik ve Bilgi Teknolojileri Ar-Ge ‹flbirli¤i
Programlar› (1983-97)
• Yaz›l›m/Hizmet ‹flbirli¤i Programlar›
(1993-97)
• Makine Mühendisli¤i ‹flbirli¤i Programlar›
(1992-97)
• Tüketici Elektroni¤i ve ‹letiflim ‹flbirli¤i
Programlar› (1996)
Yabanc› Bilgi
Kaynaklar›na ve
Teknolojilere
Ulafl›m
• Teknoloji transferi (1960-80)
• Teknoloji transferinde ana kaynaklar ABD ve
Japonya
• Teknolojinin içsellefltirilmesi ve yerli Ar-Ge
kapasitesinin gelifltirilmesi
• Yerli sanayinin zay›f oldu¤u alanlara yabanc›
yat›r›m›n teflvik edilmesi ve ÇUfi’lar›n yerli
tedarikçilere teknoloji aktarmas›n›n sa¤lanmas›
• ITRI ABD, Avrupa, Japonya ve Rusya’da
araflt›rma üsleri kurarak yeni teknolojileri aktard›
• Teknoloji transferinde ana kaynaklar ABD ve
Japonya
Kaynak: Tuncel, 2014
09 Bak›fl 135
Makale
kurumsal yönetiflim alan›nda
yap›lmas› gereken yap›sal reformlar
kadar büyük önem tafl›maktad›r.
3. Sonuç Yerine: Türkiye ‹çin Baz›
Öneriler:
Türkiye’nin büyüme sorunlar› üzerine
son dönemde yap›lan tart›flmalar orta
gelir tuza¤› olgusunu ülke gündemine
oturtmufl bulunmaktad›r. Türkiye
ekonomisi Dünya Bankas›n›n
tan›m›nda oldu¤u gibi düflük gelirli
ülkelere karfl› iflgücü maliyet
avantaj›n› kaybetmifl ancak gerekli
endüstriyel dönüflümü
gerçeklefltiremedi¤i için de geliflmifl
ülkelere yetiflmekte zorlanan bir ülke
olarak orta gelir tuza¤›n›n içinde
bulunmaktad›r. Bu tuzaktan ç›kmay›
baflaran rekabetçi bir endüstriyel
kapasiteye sahip ülkelerin
deneyiminden ç›kan sonuçlar ›fl›¤›nda
Türkiye için politika önerileri ana
bafll›klar alt›nda flu flekilde
özetlenebilir.
Sanayinin dönüflümünü sa¤layan
temel faktör firma düzeyinde
sa¤lanacak teknolojik yetenek
birikimidir. Farkl› yollarla edinilen
teknoloji ancak firma-içi Ar-Ge
faaliyetleri ile desteklenirse
içsellefltirilebilir. Geliflmemifl
inovasyon sistemlerinde firmalar›n
yabanc› teknolojiyi kolayca elde
etmesi son derece zordur. Zaten G.
Kore ve Tayvan deneyimi göstermiflti
ki teknolojinin firmalara aktar›lmas›nda
kamu araflt›rma kurulufllar› aktif rolü
önemlidir. Bu nedenle Türkiye’de
TÜB‹TAK ve TÜB‹TAK-Marmara
Araflt›rma Merkezi (MAM) gibi
araflt›rma kurulufllar› teknoloji arayüzü
olma rolünü daha fazla oynamal›d›r.
Di¤er taraftan Ar-Ge harcamalar›n›n
GSMH içindeki pay› yükseltilmeli ve
özel sektör Ar-Ge faaliyetlerinin pay›
toplam Ar-Ge harcamalar› içinde
artt›r›lmal›d›r. Türkiye imalat sanayi
iflletmelerinin %96’s› KOB‹ ölçe¤inde
oldu¤u için Tayvan ile daha çok
benzeflmektedir. Bu nedenle Türkiye
ekonomisinde inovasyon kapasitesini
artt›racak, yüksek teknolojili
sektörlerin geliflmesini sa¤layacak
inovasyon politikalar› KOB‹’leri
merkeze koymak zorundad›r. Tayvan
tecrübesi ›fl›¤›nda gelifltirilecek KOB‹
Ar-Ge iflbirlikleri Türkiye ekonomisinin
10 Bak›fl 135
teknolojik düzeyinin yükseltilmesi için
önemli bir model olacakt›r.
Büyümenin lokomotifi olan verimlili¤i
yüksek bir sanayinin yarat›lmas›nda
insan sermayesi en önemli faktördür.
Türkiye’de bilim adam› ve mühendis
e¤itimine gereken önem ne yaz›k ki
verilmemektedir. Özellikle üniversite
e¤itim programlar›n›n
haz›rlanmas›nda üniversite-sanayi
iflbirli¤i gelifltirilmelidir.
G. Kore ve Tayvan deneyiminin en
önemli sonucu devletin aktif sanayi
ve inovasyon politikalar› ile ekonomik
geliflmeyi yönetmesinin gerekli
oldu¤u olmufltur. Bu sonuç ›fl›¤›nda
Türkiye için tüm aktörlerin eflgüdüm
içinde hareket edece¤i bir sanayi ve
inovasyon politikas› çerçevesi
oluflturulmas› gereklidir. Türkiye’nin
yeni Sanayi Strateji Belgesinde uzun
vadeli hedefi “Yüksek teknolojili
mallar›n üretiminde Avrasya’n›n
merkezi olmak” fleklinde
belirtilmektedir (Sanayi ve Ticaret
Bakanl›¤›, 2011). Bu sebeple mikro
ve makro teknoloji politikalar›n› bir
araya getiren Sanayi Strateji
Belgesinde düflük teknoloji ile üretim
yapan endüstrilerden yüksek teknoloji
ile üretim yapan endüstrilere geçifl
hedeflenmektedir. Belgede bu
hedeflere ulaflmay› sa¤layacak
politika setleri “Yatay Sanayi Politikas›
Alanlar›” ile “Sektörel Sanayi Politikas›
Alanlar›” olmak üzere iki temel gruba
ayr›lmaktad›r. Yatay politika olarak
adland›r›lan politikalar genel nitelikli
sanayi politikalar›d›r.
Türkiye zaten y›llard›r bu tür politikalar›
uygulaya gelmifl ancak ekonominin
yap›s›n› teknoloji üretebilir bir hale
getirememifltir. Sektörel politika olarak
adland›r›lan politika setleri
bafllang›çta selektif politika araçlar›
gibi düflünülebilir. Ancak analiz
derinlefltirildi¤inde bu politikalar›n
ülke ekonomisinde a¤›rl›¤› oldu¤u
düflünülen baz› sektörlerin rekabet
öncesi politika araçlar›
kullan›lmaks›z›n, baz› kurumsal
düzenlemeler ve teflvikler ile
desteklenmesi fleklinde oldu¤u göze
çarpacakt›r. Asl›nda bu araçlar G.
Kore’de LG ve Samsung’un
desteklenmesi örne¤inde oldu¤u gibi
devletin do¤rudan müdahaleleri ile
kaynak tahsis mekanizmas›n›
etkilemek suretiyle belirli bir sektörü
teflvik etmek ya da belirli bir firmay›
desteklemek için tasarlanan politika
setleri de¤ildir. Asl›nda fonksiyonel
politikalar›n sektörel izdüflümleri
olarak da düflünülebilir. Bu nedenle
Avrasya da yüksek teknolojili üretim
üssü olma vizyonunu gerçeklefltirmek
için selektif politika araçlar› içeren bir
sanayi stratejisine gereksinim vard›r.
Kaynaklar:
Agénor, P., Canuto O. ve Jelenic, M. (2012),
“Avoiding Middle-‹ncome Growth Traps” VOX
CEPR’s Portal,
http://www.voxeu.org/article/avoiding-middleincome-growth-traps
Eichengreen, B., Park, D. ve Shin, K. (2011),
“When Fast Growing Economies Slow Down:
International Evidence and Implications for
China”, National Bureau of Economic
Research, Working Paper 16919.
Gill, I. ve H. Kharas. 2007. An East Asian
Renaissance. Washington, DC: The WorldBank
Kharas. H. ve Kohli, H. (2011), “What Is the
Middle Income Trap, Why do Countries Fall
into It, and How Can It Be Avoided? Global
Journal of Emerging Market Economies, 3(3)
281-289.
Öz, S. (2012), “Orta Gelir Tuza¤›”, EAF Politika
Notu, 12-06 A¤ustos 2012.
Robertson, P.E. ve Ye, L. (2013). On the
Existence of a Middle Income Trap,
http://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abs
tract_id=2227776
Sanayi ve Ticaret Bakanl›¤› (2010), Türkiye
Sanayi Stratejisi Belgesi 2011-2014 (AB
Üyeli¤ine Do¤ru), Aral›k
Tuncel C. O (2014) “Orta Gelir Tuza¤› ve
‹novasyon Politikalar›: Do¤u Asya Deneyimi
ve Türkiye ‹çin Dersler “Maliye Dergisi Say›
167 Temmuz-Aral›k ss:40-70
World Bank (2012), “China 2030: Building a
Modern, Harmonious, and Creative HighIncome Society”.
Makale
Prof. Dr. Ali Ceylan
UIuslararas› Rekabet ve Teknoloji Birli¤i Baflkan›
‹flletmelerde alacaklar›n
yönetimine dikkat!
Bilindi¤i gibi, iflletmeler aç›s›ndan
finansal baflar›s›zl›k denildi¤inde, yasal
olarak iflas baflvurusunda bulunmak
anlafl›lmaktad›r. Ancak, baz› bilim
adamlar›; finansal baflar›s›zl›¤›, bir
iflletmenin finansal yükümlülüklerini
zaman›nda yerine getirememesi,
borçlar›n› ödeyememesi, çeklerinin
karfl›l›¤›n›n olmamas›, imtiyazl› pay
sahiplerine kar pay› ödeyememesi
olarak tan›mlamaktad›r.
‹flletmelerde finansal baflar›s›zl›¤›n
birçok nedeni olabilir. Ancak,
baflar›s›zl›ktaki en önemli nedenlerden
birisi, “Yönetim beceriksizli¤i” olarak
ifade edilmektedir. Örne¤in, kötü
yönetim, yanl›fl politikalar, yanl›fl karar
ve uygulamalar, yanl›fl müflteri seçimi,
müflteriler hakk›nda yeterli
araflt›rmalar›n yap›lmamas›, müflterilere
gerekti¤inden fazla kredi aç›lmas›,
denetimsizlik, tahsilat politikas›n›n etkin
çal›flmamas› ve benzeri nedenler,
iflletmeleri baflar›s›zl›¤a götürebilir.
Bu nedenle, iflletme sahip ve
yöneticileri, yönetim beceriksizli¤i ve
alacak yönetimine önem vermelidirler.
Baflar›l› bir alacak yönetimi için, iflletme
sahiplerinin veya yöneticilerinin,
iflletmenin finansal baflar›s›zl›klar›n›n
nedenlerini bilmeleri ve ülkenin finansal
risk haritas›n› ç›kar›lmalar› gerekir.
Bu konuda literatürde çok say›da
çal›flma vard›r. Afla¤›da isimlerini
verdi¤im çal›flmalar, iflletme sahip ve
yöneticilerine yol gösterici olabilir. *1
12 Bak›fl 135
Alacaklar›n yönetiminde etkinli¤i
artt›rmak için, müflteri seçimi, müflteriye
aç›lacak olan kredi tutar›, tan›nacak
vade, istenecek teminatlar, erken
ödemeyi özendirmek için uygulanacak
iskonto oranlar› ve tahsilat› h›zland›r›c›
politikalar›n belirlenmesi gerekmektedir.
Ülkelerin finansal risk haritalar›n›n
ç›kar›lmas› konusu ise, finans
literatüründe çok yeni bir konudur.
2008 Küresel Ekonomik Krizi’nden
sonra, baz› bilim adamlar›, sistematik
riske maruz kalm›fl ülkelerin risk
haritalar›n› ç›karmaya bafllam›fllard›r.
Ülkemizde yap›lan bir çal›flmada,
finansal risk aç›s›ndan en riskli iller
belirlenmeye çal›fl›lm›flt›r. Bu çal›flmada,
fianl›urfa ve Diyarbak›r illeri en riskli
iller s›ralamas›nda ilk s›ray› alm›fllard›r.
Bu iki ili önem s›ras›na göre; Van, Mufl,
Bitlis, Hakkari, Gaziantep, Ad›yaman,
Kilis, Batman, fi›rnak, Siirt, Adana,
Mersin, Hatay, Kahraman Marafl,
Osmaniye illeri izlemektedir. Baflka bir
deyiflle, Türkiye’nin do¤u ve
güneydo¤usundaki baz› flehirlerin
finansal riski oldukça yüksektir.
Türkiye’nin finansal risk aç›s›ndan en
düflük illeri ise, Kastamonu, Çank›r› ve
Sinop’tur. Düflük risk grubunda
say›labilecek di¤er iller ise, ‹stanbul ve
Bursa’n›n da içinde yer ald›¤› illerdir.
‹ç Anadolu’nun orta k›s›mlar› ve Bat›
Karadeniz, finansal risk aç›s›ndan orta
risk seviyesindedir.
Sonuç olarak, iflletmeler aç›s›ndan
vadeli sat›fl riskli oldu¤u kadar, cazip
bir politikad›r. ‹flletme yöneticileri, iyi
planlanm›fl ve yönetilen bir alacak
yönetimi ile söz konusu riski azaltabilir.
Bu anlamda, her giriflimci veya yönetici,
iflletmeler yan›nda, bölgelerin veya
illerin risk haritalar›n› da ç›karmak
zorundad›r. Çünkü, alacaklar etkin
yönetilmezse, baflar›s›zl›k kap›y›
erkenden çalabilir.
*1. Ali Ceylan-Turhan Korkmaz; ‹flletmelerde Finansal
Yönetim, Bursa, 2015.
2. Dr. Nurcan Öcal, Dr. Eyüp Kad›o¤lu; ”Finansal
Baflar›s›zl›¤›n Tahmini”; 19. Finans Sempozyumu,
Çorum, 21-24 Ekim 2015.
3. Prof. Dr. Mikail Altan, Gamze fiekero¤lu, Nebi Salih
Karahan; “Türkiye’nin Finansal Risk Haritas›”; 19. Finans
Sempozyumu, Çorum, 21-24 Ekim 2015.
2016 Bursa Mükemmellik Ödülü
süreci bafllad›
1998 y›l›ndan bu yana BUS‹AD
ve KalDer Bursa fiubesi iflbirli¤i
ile yürütülen Bursa
Mükemmellik Ödülü’nde 2016
y›l› çal›flmalar›; 18 Eylül 2015
Cuma günü yap›lan bas›n
toplant›s› ve ard›ndan
gerçeklefltirilen konferans ile
bafllad›.
B
US‹AD Evi’nde gerçeklefltirilen
bas›n toplant›s›na BUS‹AD
Yönetim Kurulu Baflkan› Günal
Baylan, KalDer Bursa fiubesi Yönetim
Kurulu Baflkan› Erdal Elbay, Bursa
Mükemmellik Ödülü Yürütme Kurulu
(BMÖYK) Baflkan› Sadettin Çiçek ve
geçti¤imiz Nisan Ay›’nda
gerçeklefltirilen ödül töreninde Bursa
Kalite Büyük Ödülü ile Bursa Kalite
Baflar› Ödülü’nü almaya hak kazanan
kurum ve kurulufllar›n temsilcileri
kat›ld›.
Toplant›da konuflan Günal Baylan,
BUS‹AD olarak Türkiye’nin iktisadi
kalk›nmas›n› bir an önce tamamlay›p,
ülke bireylerinin, yaflam
standartlar›ndaki kalitenin artmas›n›
hep ön planda tuttuklar›n› ifade
ederek, kurulufllar›ndan bu yana
benzer etkinlikler ile üyelerine ve
topluma faydal› olmaya çal›flt›klar›n›
söyledi. 1998 y›l›ndan bu yana devam
eden Bursa Kalite Ödülü etkinli¤inin
de bu çal›flmalardan biri oldu¤una
dikkat çeken Baylan, “Etkinli¤imizin
ifl dünyam›za ve ülkemize sa¤lad›¤›
fayday› görüyor ve KalDer Bursa
fiubesi ile birlikte bu baflar›n›n
gururunu yafl›yoruz. ‹ktisadi
potansiyeli yüksek bir ülkeyiz. Bu
potansiyeli sürdürülebilir refah art›fl›na
dönüfltürmemiz gerekiyor. Bunun için
de iflgücü kalitesini ve üretimdeki
katma de¤eri yükseltecek, teknolojik
at›l›mlar sa¤layacak ve yeni fikirlerin
ç›kmas›na destek olacak yarat›c›l›k
kültürünü yayg›nlaflt›rmam›z
gerekiyor” diye konufltu. Baylan, flöyle
devam etti: “EFQM Mükemmellik
Modeli’nin s›ralad›¤›m sebepler ile
14 Bak›fl 135
yarat›c›l›¤›, yenileflimi,
de¤erlendirmeyi ve sürdürebilirli¤i
ön planda tuttu¤una, kat›l›mc›lar›n
mükemmellik yolundaki aray›fllar›n›
bu model ile birer baflar› hikâyesine
dönüfltürece¤ine inan›yorum. ‹fl
dünyam›z›n yan›nda e¤itim
kurumlar›m›z› ve kamu kurulufllar›n›
Bursa Kalite Ödülü sürecinin bir
parças› olmaya davet ediyor, süreçte
eme¤i geçen tüm kalite dostlar›na,
paydafl›m›z KalDer Bursa fiubesi
Baflkan›’na, yönetim kuruluna
profesyonel kadrolar›m›za ve siz
bas›n›n de¤erli temsilcilerine teflekkür
ediyor, sürecin baflar› ile
tamamlanmas›n› diliyorum.”
Erdal Elbay da Bursa Mükemmellik
Ödülü’nün Bursa’da EFQM
Mükemmellik Modeli’ni uygulayan ve
ifl mükemmelli¤ine ulaflma çabas›nda
olan firmalar› onurland›rmay›,
konusunda iyi uygulamalar›n di¤er
firmalar taraf›ndan da paylafl›l›p
uygulanmas›n› teflvik etmeyi, Bursal›
firmalar›n ifl baflar›lar›n›n ve
sürdürülebilir rekabet gücünün ulusal
ve uluslararas› düzeyde artmas›na
yard›mc› olmay› amaçlad›¤›n› belirtti.
EFQM Mükemmellik Modeli’nin ölçek
ve sektör ayr›m› yap›lmaks›z›n tüm
kurulufllar›n yönetim yaklafl›mlar›n›
sorgulayabilmelerine imkan verecek
bir çerçevede oldu¤una iflaret eden
Elbay, modelin; kamu, özel ve sivil
toplum kurulufllar› taraf›ndan
kurumsal baflar›lar›n› anlamalar›n›
sa¤layan bir öz de¤erlendirme arac›
olarak kabul gördü¤ünü ve
benimsendi¤ini söyledi. Özel
kurumlar›n yan›nda kamu
kurumlar›n›n da her y›l artan ilgiyle
kalite çal›flmalar›na ilgi gösterdi¤inin
alt›n› çizen Elbay, Türkiye Büyük Millet
Meclisi ve Hazine Müsteflarl›¤›’n›n da
bu kurumlar aras›nda yer ald›¤›n›
kaydetti.
“Baflvurular›n›n ard›ndan, e¤itimler ve
haz›rl›klar bafllayacak”
Sadettin Çiçek ise kurumlardan 30
Eylül 2015 Cuma gününe kadar
al›nan baflvurular›n›n ard›ndan
Mükemmellik
Ödülü
e¤itimler ile bafllayacak haz›rl›klar›n
yo¤un bir flekilde devam edece¤ini
ifade etti. Çiçek, ödül takvimine göre
de¤erlendiriciler taraf›ndan kurum
de¤erlendirmesi ve saha ziyaretlerinin
tamamlanaca¤›n› ve 16 Nisan
2016’da ödül alan kurulufllar›n
aç›klanmas›yla sürecin sona
erece¤ini belirtti.
Bas›n toplant›s›n›n ard›ndan
düzenlenen konferansta EFQM
Mükemmellik Modeli’ni uygulam›fl ve
geçti¤imiz Nisan Ay›’nda ödül alm›fl
olan; Uluda¤ Üniversitesi Gemlik
As›m Kocab›y›k Meslek Yüksekokulu
(2015 Bursa Kalite Büyük Ödülü),
Gemlik Anadolu ‹mam Hatip Lisesi
(2015 Bursa Kalite Baflar› Ödülü),
Bürosit (2015 Bursa Kalite Baflar›
Ödülü) ve Yazaki Otomotiv (2015
Bursa Kalite Baflar› Ödülü) temsilcileri
deneyimlerini kat›l›mc›larla paylaflt›.
Ödülün ad› de¤iflti: Bursa Mükemmellik
Ödülü
1998 y›l›ndan bugüne kentimizde
Bursa Kalite Ödülü olarak adland›r›lan
organizasyonun ad› de¤iflti. EFQM
taraf›ndan Avrupa’da yap›lan isim
revizyonuna paralel olarak, öncelikle
Merkez Yönetim Kurulu karar› ile
ulusal ödül sürecinin ad› Türkiye
Mükemmellik Ödülleri olarak
de¤ifltirilmiflti. Bu do¤rultuda yerel
ödül süreçlerindeki isim de¤ifliklikleri
de yap›larak önümüzdeki y›ldan
itibaren “Bursa Kalite Büyük Ödülü”
yerine “Bursa Mükemmellik Büyük
Ödülü”, “Bursa Kalite Baflar› Ödülü”
yerine ise “Bursa Mükemmellik Baflar›
Ödülü” isimleri kullan›lacak.
Bursa Mükemmellik Ödülü takvimi
Bursa Mükemmellik Ödülü Bas›n ve Paylafl›m Toplant›s› 18 Eylül 2015 Cuma
Kurulufllar›n Baflvurusunun Son Günü 30 Eylül 2015 Çarflamba
Baflvuran Firmalar›n E¤itimi 09 - 10 Ekim 2015 Cuma - Cumartesi
Baflvuru Dokümanlar›n›n Teslimi 08 Ocak 2016 Cuma
De¤erlendiricilerin E¤itimi 08 - 09 Ocak 2016 Cuma - Cumartesi
Bireysel De¤erlendirmelerin Bafllamas› 11 Ocak 2016 Pazartesi
Bas›n Toplant›s› 09 fiubat 2016 Sal›
Ara De¤erlendirme Toplant›s› 11 - 12 fiubat 2016 Perflembe - Cuma
Uzlafl›m Toplant›lar› 27 fiubat 2016 Cumartesi
Saha Ziyaretine Kalan Kurulufllar›n Belirlenmesi 02 Mart 2016 Sal›
De¤erlendirici Saha Ziyareti E¤itim ve Planlanmas› 12 Mart 2016 Cumartesi
Saha Ziyaretleri 21 Mart - 01 Nisan 2016
Saha Ziyaretleri Sonuçlar› 05 Nisan 2016 Pazartesi
BMÖYK De¤erlendirme Sonucu 11 Nisan 2016 Pazartesi
BMÖ Jürisi De¤erlendirme Sonucu 14 Nisan 2016 Perflembe
Ödül alan kurulufllar›n duyurulmas›, ödül töreni 16 Nisan 2016 Cumartesi
Geri Bildirim Raporlar›n›n Gönderilmesi 25 Nisan 2016 Pazartesi
2015 BMÖ De¤erlendirme Toplant›s› 12 May›s 2016 Perflembe
Kurumlar ile Geri Bildirim De¤erlendirme Toplant›s› 02 May›s -10 May›s 2016
15 Bak›fl 135
BUS‹AD’dan
BUS‹AD’dan Dörtçelik Çocuk
Hastanesi’ne krefl ve anne oteli
Bursa Sanayicileri ve
‹fladamlar› Derne¤i, yürüttü¤ü
sosyal sorumluluk projesi
çerçevesinde Dörtçelik Çocuk
Hastanesi’ne anne oteli ve krefl
yapt›r›yor.
K
onuyla ilgili protokol BUS‹AD
Evi’nde 19 A¤ustos 2015
tarihinde taraflar aras›nda
imzaland›. Törende konuflan BUS‹AD
Yönetim Kurulu Baflkan› Günal
Baylan, “Hastanenin yo¤un bak›m
ünitesinde yatan bebeklerin
annelerinin onlar›n yanlar›nda
16 Bak›fl 135
olamamas› önemli bir sorun teflkil
ediyordu. Hayata geçirece¤imiz proje
ile bu konuda yaflanan soruna çözüm
bulmufl olaca¤›z. Böylesi bir
çal›flman›n içinde yer almaktan dolay›
son derece mutluyum” diye konufltu.
‹mza törenine kat›lan hastane
yetkilileri de yo¤un bak›mda yatan
çocuklar›n anneleri taraf›ndan s›k s›k
emzirilmesi gerekti¤i için kalacak
yere ihtiyaç duyulmas› nedeniyle
böylesi bir otel açmay›
düflündüklerini, projeye destek olan
BUS‹AD yöneticilerine teflekkür
ettiklerini belirtti.
Yetkililer, hastanede görevli sa¤l›k
personeli annelerin ve yatan hasta
çocuklar›n kardefllerinin de
yararlanabilece¤i yaklafl›k 150 kiflilik
kreflin de proje çerçevesinde k›sa bir
süre sonra hizmet vermeye
bafllayaca¤›n› kaydetti.
Dr. Bahad›r Kalea¤as›
TÜS‹AD Uluslararas› Koordinatörü, Bosphorus Enstitüsü Baflkan›
Uluslararas› sorunlar yuma¤›ndan
s›yr›lan AB hedefi
1 Kas›m seçimleri sonras›nda AB
Komisyonu Baflkan› Türkiye
Cumhuriyeti Baflbakan›’na kutlama
mektubu gönderdi. Ola¤an
uygulama. Fakat mektubun
içeri¤inde ola¤and›fl› bir durum
vard›. Mektupta Türkiye AB
iliflkilerinin kurumsal çerçevesi olan
Kat›l›m Ortakl›¤›’na, di¤er bir deyiflle
tam üyelik sürecine at›f yoktu.
Ola¤an bir kutlama paragraf› ve
ola¤and›fl› bir “‹flbirli¤i” temal›
s›¤›nmac› krizi paragraf›.
Evet, bu kriz öncelikli olarak
gündemde. AB için de Türkiye ile
iliflkilerde acil eylem gerektiren bir
dosya. Ne var ki bir seçim
sonuçlar›n› kutlama mektubunda
iliflkilere bu flekilde “‹flbirli¤i” atf› ile
yön verme çabas› yad›rgand›. Hem
AB, hem de Türkiye içinde elefltiri
hedefi oldu. Sonras›nda önce AB
Konseyi Baflkan› Tusk, Komisyon
Baflkan› Juncker’in hatas›n›
düzelten bir kutlama mektubu
gönderdi; tam üyelik sürecinin
Türkiye-AB iliflkilerinde öncelik
oldu¤una vurgu yapt›. Sonra da
Baflbakan Davuto¤lu Juncker’e
yan›t mektubunda tek sayfada dört
ayr› kere Türkiye’nin AB’ye “Tam
üyelik” hedefine at›fta bulundu. AB
hedefi konusunda mutlak kararl›l›k
sergiledi. Muhalefet partilerinin
ço¤unun bu konuda kesin deste¤i
var. AB üyeli¤i Türkiye için ulusal
bir politika olmaya devam ediyor.
Bu nedenle, yenilenen bir siyasal
dönemde bu mektuplar›n ötesindeki
18 Bak›fl 135
dinamiklere yak›ndan bakmak
do¤ru bir zamanlama olur.
Ekonomik aktörler aç›s›ndan her
flirketin ifl ortam›n›, sektörel
stratejilerini ve piyasa de¤erini
do¤rudan etkileyecek bir döneme
girdik.
Juncker’e elefltiriler içerik olarak
s›¤›nmac› konusuna yaklafl›m›n AB
de¤erleri aç›s›ndan sorunlu bir
tonlamada olmas›na iflaret
ediyordu; hem de bir diplomatik
sapmaya. Diplomatik sorun elefltirisi
çok berrak bir gerçe¤e dayal›.
Türkiye’nin AB üyelik sürecinde
birçok y›ld›r ciddi bir yavafllama
var. Her iki taraf›n da vahim hatalar›
ve de K›br›s’ta uzayan yeniden
birleflme görüflmeleri süreci
s›k›nt›ya soktu. Fakat, bu sorunlar
mevcut hukuksal durumu iptal
etmiyor. Türkiye resmen bir “AB
kat›l›m ülkesi”. Diplomatik iliflkiler,
e¤itimden çevreye her alanda
toplumsal iflbirli¤i programlar›, ifl
dünyas›n›n mevzuat ortam› ve de
AB’ye uyum amaçl› hibe projeleri
bu çerçevede tan›mlan›yor. Bu
yönde al›nm›fl birçok karar var.
Örne¤in AB Konseyi’nin AB Resmi
Gazetesi’nin 18 fiubat 2008 tarihli
nüshas›nda yay›nlanm›fl,
2008/157/EC referansl› karar›. Tüm
AB üyesi ülkelerin oybirli¤i ile
al›nm›fl ve imzalanm›fl olan “Türkiye
‹çin Kat›l›m Ortakl›¤›” belgesi.
Birinci elefltirinin ard›nda ise son
derece bariz bir panik durumu
gözlemleniyor. Euro bölgesinin
yönetimi krizinde de oldu¤u gibi,
s›¤›nmac› krizinde de AB kurumsal
yetkileri ve siyasal eylem gücü
aç›s›ndan haz›rl›ks›z yakaland›.
Çünkü bu alanlar ulusüstü seviyede
daha güçlü federal kurumlar› gerekli
k›l›yor. Krizler s›n›rlar ötesi boyutta
ve çözüm araçlar› ulusüstü
seviyede müdahale gerektiriyor.
Buna ra¤men AB’nin yetkileri
yeterince federal, ulusüstü de¤il.
Üye ülkelerin farkl› yaklafl›mlar› veya
icraatlar› sistemi yavafllat›yor, bazen
t›k›yor. Ekonomi dünyas› aç›s›ndan
da öncelikli bir stratejik konu olan
“Avrupa’n›n gelece¤i” tart›flmas› bu
noktada devreye giriyor. Bu
tart›flmay› son y›llarda birbiri ile
kuantum mekani¤i etkileflimindeki
bir dizi de¤iflim ekseni belirliyor:
Euro: Son y›llarda, Yunanistan’›n
Euro krizini özetleyen Grexit riski
ve de Euro bölgesinde daha etkin
siyasal yönetim ve bankac›l›k birli¤i
aray›fl›.
Brexit: Birleflik Krall›k’›n 2017
y›l›ndaki Avrupa referandumuna
gidiflinin tetikledi¤i AB’nin daha
etkin bir kurumsal iflleyifle sahip
olmas› tart›flmas›.
Orta Do¤u: Avrupa’ya gezegenin
neresinde oldu¤unu hat›rlatan
s›¤›nmac› dalgalar›, terörün bat›
Avrupa’ya s›çrayan atefli, Kuzey
Afrika, Suriye, …
Rusya: K›r›m iflgali ile iyice
çetrefilleflen “Yeni do¤u sorunu” ve
de bunun enerji tedariki güvenli¤i
Makale
boyutu, savafl uça¤› düflürme krizi
ve gerilen siyaset, zarar gören
karfl›l›kl› ekonomik ç›karlar…
Dünya: Hzla de¤iflen küresel
ekonomik rekabet ortam›nda, daha
iyi AB politikas› gereken alanlar:
ABD ile Transatlantik ortakl›k (TTIP)
Çin, dijital ekonomi, iklim de¤iflikli¤i,
yeni enerji teknolojileri, sosyal
güvenlik, vergi…
AB = Euro üyeleri + Euro d›fl›ndakiler
AB, kendi içinde “Farkl›laflt›r›lm›fl
bütünleflme” evresine girdi.
“De¤iflken geometri” veya tam
olarak do¤ru olmasa da, “Çok
vitesli” tan›mlamalar› da kullan›l›yor.
Öngörülen genifl AB çemberine
bugünkü 28 ülke ve ötesindeki
co¤rafya da dâhil. Avrupa ülkeleri
aras›nda baz›lar› sadece bu genifl
çember AB’de yer alacak: ‹ngiltere,
‹sveç, Çek Cumhuriyeti ve
Danimarka gibi Euro bölgesine
girmek istemeyen ülkeler; ‹sviçre,
Norveç, Türkiye, Bosna-Hersek,
S›rbistan gibi yeni üyeler, ve
Polonya, Bulgaristan ve Romanya
gibi Euro birli¤i koflullar›na teknik
olarak haz›r olmayan ülkeler.
Almanya, Fransa, Hollanda ve
‹talya’n›n bafl›n› çekti¤i Euro grubu
ise daha s›k› bir birlik olan çekirdek
AB’yi oluflturuyor.
Kurumsal kurgu ise çok basit de¤il.
Euro içindeki ve d›fl›ndakilerin AB
kurumlar› ve kararlar›ndaki konumu
için müzakereler çetin olacak. Brexit
konusunun bu süreçte f›rsata
dönüflece¤i umudu var. Sonuçta
AB aç›s›ndan dört senaryoda
özetliyorum henüz bilinmeyen
gelece¤i:
- Sadece ekonomik pazar olarak
kalacak bir “Europa Mercatus”
- Eski ve özgün ideal projenin
baflar›ld›¤› federal bir “Europa
Nostrum”
- Her iki senaryoyu birlikte daha iyi
düzenleyen ve pragmatik ilerleme
odakl› iki çemberli bir “Europa
Progressio”
- Veya ifllerin ancak idare edildi¤i
sorunlu bir “Europa Et Cetera”…
Türkiye ise kendi demokrasisi ve
sosyo-ekonomik kalk›nma
politikalar›n› toparlarsa e¤er, AB
üyeli¤i yolunda h›zla ilerler. Böylece
iki çemberden merkezdeki Euro
bölgesine hemen olmasa da, genifl
çember olan AB’ye üye olur. Bu
mevcut AB demek: tek pazar, dijital
ekonomi, ortak politikalar ve
demokrasi.
Ulusal ç›karlar
Dolay›s› ile ve özetle ekonomik
aktörler aç›s›ndan her flirketin ifl
ortam›n›, sektörel stratejilerini ve
piyasa de¤erini do¤rudan
etkileyecek bir döneme girdik.
Gümrük Birli¤i; hizmetler, tar›m,
ulaflt›rma, vize ve kamu ihaleleri
gibi alanlarda derinleflecek. Bu
yönde stratejik çerçeveyi iyi
de¤erlendirmek gerekiyor. Dünya
ekonomisi çok eksenli bir yönde,
enerji, siyaset, teknoloji ve ekoloji
gibi alanlar›n birbirinden
ayr›lmayaca¤› sürekli bir big bang
içinde gelifliyor.
özgürlükler ve insan sermayesi
yüksek bir toplum olarak siyasal
sayg›nl›k ve ekonomik çekim gücü
sahibi olabilir. Türk ekonomisinin
de uluslararas› marka de¤eri ancak
böyle yükselir.
Avrupa’da ise birlik süreci
“Farkl›laflt›r›lm›fl entegrasyon”
sistemine do¤ru evrim içinde: genifl
bir AB ekonomik ve siyasal
çemberi, merkezinde çekirdek Euro
alan›. Türkiye dosyas› da bu
çerçevede h›zla ilerler, Türkiye
genifl AB’ye üye olur. Siyasal irade
ve partiler aras› siyasal uzlaflma AB
üyeli¤i hedefinde sorunsuz. Yeni
hükümet program› da. Son olarak
29 Kas›m’da Brüksel’de AB-Türkiye
zirvesi sonuçlar› da. Daha önemlisi,
Türkiye için bir ulusal kalk›nma
ülküsü, demokrasi de¤erleri,
ekonomik ç›karlar›d›r konusu söz
konusu olan.
Türkiye bu küresel ortamda, ancak
demokrasi, hukuk devleti,
19 Bak›fl 135
BUS‹AD, Türk-Alman Ekonomik
‹liflkileri Toplant›s›’na ev sahipli¤i yapt›
BUS‹AD; Alman-Türk Ticaret ve
Sanayi Odas›, ‹stanbul
Politikalar Merkezi Sabanc›
Üniversitesi Stiftung Mercator
Giriflimi, TÜRKONFED ve
MARS‹FED deste¤i ile
gerçeklefltirilen “Türk-Alman
Ekonomik ‹liflkileri: Bölgesel
Bak›fl Aç›s›ndan Durum Analizi
ve Gelecek Perspektifleri” isimli
yuvarlak masa toplant›s›na ev
sahipli¤i yapt›.
US‹AD Evi Konferans Salonu’nda
gerçeklefltirilen toplant›ya
‹stanbul Politikalar Merkezi
Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman,
Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odas›
Genel Sekreter Yard›mc›s› Frank
Kaiser, ‹stanbul Politikalar Merkezi
Yetkilisi Siyaset Bilimci-Ekonomist Dr.
Ebru Turhan, ‹stanbul Politikalar
B
20 Bak›fl 135
Merkezi-Mercator Burs Program›
Koordinatörü Çi¤dem Tongal,
TÜRKONFED Brüksel Temsilcisi Dilek
Ayd›n, Leoni Kablo Genel Müdürü
fiükrü Erdem ve Eskiflehir Sanayici
ve ‹fladamlar› Derne¤i Yönetim Kurulu
Baflkan› Ayd›n Band›rma’n›n yan› s›ra;
Alman menfleili ya da Alman ortakl›
firmalar›n yetkilileri ile Almanya’yla
ekonomik iliflkileri olan firmalar›n
temsilcileri kat›ld›.
Toplant›n›n aç›l›fl›nda konuflan
BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan›
Günal Baylan, TÜRKONFED,
MARS‹FED, Alman-Türk Ticaret ve
Sanayi Odas›, ‹stanbul Politikalar
Merkezi ve BUS‹AD’›n iflbirli¤i ile
gerçeklefltirilen bu önemli toplant›ya
kat›lan tüm konuklara teflekkür etti.
Türkiye’nin Almanya ile ekonomik
ba¤lar›n›n çok güçlü oldu¤unu ve iki
ülke aras›ndaki ticaret hacminin 38
milyar Dolar’a ulaflt›¤›n› ifade eden
Baylan, Türkiye ihracat›n›n yüzde
9’luk k›sm›n› Almanya’ya yaparken,
ithalat›n›n da yaklafl›k yüzde 10’unu
Almanya’dan karfl›lad›¤›n› hat›rlatt›.
“Bu dengeli iliflkinin uzun y›llar artarak
devam etmesini diliyoruz” diyen
Baylan, “Yine biliyoruz ki Türkiye’deki
Alman firmalar› en kalabal›k yabanc›
yat›r›mc› grubunu oluflturmaktad›r.
Bursa ve çevresindeki Alman flirketleri
veya Alman sermaye ortakl›¤›yla
kurulan Türk flirketleri; önemsedi¤imiz
Yuvarlak Masa
Toplant›s›
iliflkilere de¤erli katk›lar koymaktad›r.
Bugün iflbirli¤inin geliflmesi
do¤rultusunda siz de¤erli ifl
insanlar›n›n de¤erlendirmeleri ve
önerileri, bize ve ülkeye ›fl›k olacakt›r.
Di¤er taraftan iki ülke aras›ndaki
birliktelik ve güvenin artmas›n›n ve
AB ile Türkiye aras›ndaki siyasi
bütünleflmenin tam üyelikle
sonuçlanmas›n›n; hedeflenen
müzakerelere ivme kazand›raca¤›na
inan›yorum” fleklinde konufltu.
Baylan’›n ard›ndan söz alan Prof. Dr.
Fuat Keyman da, BUS‹AD ile bu ortak
çal›flmay› yapmaktan mutlu olduklar›n›
belirterek, toplant›n›n bundan sonra
yap›lacak toplant›lara öncülük
edece¤ini söyledi. Prof. Dr. Keyman,
Türkiye-Almanya ekonomik iliflkilerini
Bursa’dan bafllayarak kapsaml›
olarak sadece sanayi yat›r›mlar›
temelinde de¤il, ekonomik aktörlerin
bu sürece kat›l›mlar› ve ekonomik
aktörler aras›ndaki diyalogun
artt›r›lmas› yönünde de gelifltirmek
istediklerini dile getirerek, TürkiyeAlmanya ekonomik iliflkilerini
Anadolu’nun çok ön plan ç›km›fl kilit
illerinden bafllayarak güçlendirmeyi
amaçlad›klar›n› kaydetti. Prof. Dr.
Keyman, flöyle devam etti: “Bursa,
hem Türkiye ekonomisi hem de
Türkiye-Almanya ekonomik iliflkileri
ba¤lam›nda kilit bir kentimiz. O
yüzden de Bursa’da bu toplant›y›
yapmak çok önemli. Almanya çok
güçlü bir ülke. Türkiye de de¤iflen,
dönüflen önemli bir ülke konumunda.
Almanlar›n Türklere, Türklerin de
Almanlara olan bak›fl aç›s›nda
bugünkü yap›ya tekabül etmeyen bir
durum var. Bizim genel amac›m›z,
Türkiye-Almanya alg›s›n› de¤ifltirmek
ve bunu yaparken de akademik ve
sivil toplum anlam›nda politika üretme
ba¤lam›nda ortak çal›flma platformlar›
yaratmak. Bunu son 4 y›ld›r yaparken
3 alana odakland›k. Türkiye, Almanya
ve AB iliflkileri, e¤itim, çok kültürlülük,
entegrasyon, göç iliflkileri ve iklim
de¤ifliklikleri iliflkileri.”
“Türkiye ekonomisinde eskiden yaflanan
coflku yerini biraz daha hassas bir
döneme b›rakt›”
Aç›l›fl konuflmalar›n›n ard›ndan
moderatörlü¤ünü Prof. Dr. Fuat
Keyman’›n yapt›¤› ve Frank Kaiser,
Dr. Ebru Turhan ve Dilek Ayd›n’›n
birer konuflma gerçeklefltirdi¤i “AB
Kat›l›m Süreci: Bölgesel Kalk›nma ve
Türk-Alman Ekonomik ‹liflkilerine
Etkileri” isimli toplant›ya geçildi. TürkAlman ekonomik iliflkilerinin oldukça
dinamik ve çok boyutlu oldu¤una
iflaret eden Frank Kaiser, Almanya’n›n
Türkiye’nin en önemli ticaret orta¤›
konumunda oldu¤unu belirtti. ‹kili
ticaret hacminin 2013 y›l›nda yüzde
5 artarak yeni bir rekor seviyeye
ulaflt›¤›n› ifade eden Kaiser,
“Günümüzde 6000’den fazla Alman
flirketi ya da Almanya sermayeli flirket,
Türkiye’de faaliyet göstermektedir.
Bu flirketlerin pek ço¤u bölgesel
operasyonlar›n› Türkiye’den
yürütmekte ve böylece Türkiye’nin
bölgesel bir ifl merkezi olarak önemini
artt›rmaktad›r. Sahip oldu¤u tüm
dinamizme ra¤men, Türk-Alman
ekonomik iliflkileri son dönemde
önemli f›rsatlar›n yan› s›ra Avro krizi,
Türkiye’nin AB’ye kat›l›m sürecindeki
duraklama, Ortado¤u’daki çat›flma
ortam› gibi iç ve d›fl etkenler
nedeniyle önemli zorluklarla
karfl›laflmaktad›r” fleklinde konufltu.
Kaiser, Alman yat›r›mc›lar›n Türkiye
piyasas› ile yak›ndan ilgilendi¤ini ve
ortaya ç›kan verilerin de bunu
destekledi¤ine de¤inerek, “Büyüme
rakamlar› çok olumlu. Orta ve uzun
vadeli piyasalarda bu konu önemli
olarak alg›lan›yor. Türkiye
ekonomisinde eskiden yaflanan
coflku yerini biraz daha hassas bir
döneme b›rakt›. 5 y›l önce Türkiye’ye
geldi¤imde muhteflem bir Türkiye
coflkusu vard›. Geliflim h›z›
konusunda Hindistan, Çin ve sonra
Türkiye geliyordu ve herkes çok
coflku doluydu. Yak›n zamanda
konufltu¤um büyük hacimli bir Alman
flirketinin yetkilisi, Türkiye’nin sürekli
büyüyoruz demesindense, gerekli
planlamalar› yapabilmek ad›na
gerçekleri paylaflmas› gerekti¤ini
söyledi. E¤er ülkede büyüme
durduysa da bilmeleri gerekti¤ini
aktararak, karanl›kta ilerlemenin
kendilerini tedirgin edece¤ine
de¤indi” fleklinde konufltu. Kaiser,
flöyle devam etti: “Türkiye hala
yabanc› yat›r›mlara ba¤l›. Türkiye’nin
büyümesi için bu bir ön koflul. Bence
yat›r›m flartlar›n›n daha fleffaf olmas›
gerekiyor. Örne¤in Türkiye’de bir
enerji tesisi kurmak istendi¤inde ne
gibi izinler gerekiyor tam olarak
bilmek zorunday›z. Türkiye’nin AB
üyeli¤i konusunda da Türkiye
gerçekten AB üyesi olmak istiyor mu,
istemiyor mu? bunu sormak gerekir.
Türkiye için önemli olan nedir? Bence
üyelik süreci çok önemli. Gelinen
noktada üyelik sürecinde de¤ifliklikler
yap›l›yor ve Türkiye için bu bir avantaj.
Özellikle kurumsallaflma gibi
konularda Türk firmalar›na önemli
destekler sunacakt›r. Kalite yönetimi
Türkiye’yi hak etti¤i yere, sanayi ülkesi
pozisyonuna tafl›yacakt›r. Türkiye’de
bölgesel geliflim noktas›nda da
önemli ad›mlara tan›k oluyoruz. Son
21 Bak›fl 135
10 y›lda Türkiye’nin sadece ‹stanbul
ve Marmara Bölgesi’nden ibaret
olmad›¤› daha net görülmeye
baflland›. ‹ç Anadolu Bölgesi bile bu
süreçte çok güçlendi. Bursa,
geleneksel güçlü konumunu
sürdürüyor. Alman yat›r›mc›lar› için
ilginç olan, geliflim ölçe¤inin çok
büyümesi. Farkl› bölgelerin
güçlendi¤ini ve yat›r›m anlam›nda
‹stanbul’dan ba¤›ms›z olduklar›n›
görmek memnuniyet verici.”
“Türk-Alman siyasi ve ekonomik iliflkileri
aras›nda bir asimetri var”
Frank Kaiser’in ard›ndan söz alan Dr.
Ebru Turhan da, Türkiye ile Almanya
aras›ndaki ekonomik iliflkilerin çok
önemli oldu¤unu ifade ederek,
ekonomik iliflkilerde yaflanan ivmenin,
siyasi iliflkilerde gözlemlenemedi¤ini
yani siyasi ve ekonomik iliflkiler
aras›nda bir asimetrinin oldu¤unu
belirtti. Türkiye’nin AB’nin geniflleme
tarihinde istisnai bir durumu teflkil
etti¤ini dile getiren Dr. Turhan, üyelik
sürecinde adeta bir ad›m ileri, bir
ad›m geri gidildi¤ine iflaret etti. Dr.
22 Bak›fl 135
Turhan iliflkilerin son 3-4 y›lda büyük
bir duraklama sürecine girdi¤ine
iflaret ederek, “AB kurumlar›
taraf›ndan Türkiye’nin üyelik süreci
pek dile getirilmemeye baflland›.
Alman ifl dünyas› dernekleri de
düzenli aral›klarla süreci destekleyici
aç›klamalarda bulunuyorlard›. 2013
y›l›ndan bu yana bu yönde bir
aç›klama göremiyoruz. Türkiye’nin
AB üyeli¤i bir bak›ma Almanya’n›n
siyasal ve ekonomik ajandas›ndan
düflmüfl durumda” diye konufltu. Dr.
Turhan, Türkiye’nin Gümrük Birli¤i
anlaflmas›n› yak›n ve orta vadede AB
üyeli¤i onaylanacak diye imzalad›¤›n›,
ancak bu süreçte AB üyesi
olamad›¤›n› hat›rlatarak, “Türkiye’de
AB ile ekonomik bütünleflme devam
ederken AB’ye siyasi entegrasyon
olmamas›n›n sonuçlar›n› Gümrük
Birli¤i müzakerelerinde görebiliriz.
Gümrük Birli¤i’nin revize edilmesi bu
anlamda önemli f›rsatlar sa¤layacak.
Bu revizyon, hizmet sektörünün
Türkiye piyasas›na girmesine kolayl›k
sa¤layacakt›r” diye konufltu.
Dr. Turhan flöyle devam etti:
“Almanya-Türkiye iliflkilerinde siyasi
entegrasyonda yaflanan duraksama,
Türkiye’de siyasi istikrar›n belli bir
oranda kaybolmufl olmas›yla da
iliflkili. Türkiye’deki ekonomik ve siyasi
istikrar›n yavafl yavafl yerinden
oynamas›, Alman flirketlerini de
kayg›land›r›yordur. Alman firmalar›n›n
son dönemdeki Türkiye yat›r›mlar›na
gelecek olursak, 2011 y›l›nda 599,
2012’de 461, 2013 ‘de 417 ve
2014’de de 338 Alman firmas›n›n
Türkiye piyasas›na girdi¤ini
görüyoruz. 2015 y›l› Ocak-Haziran
aylar› aras›nda 168 firma girmifl.
Geçen y›l›n ayn› döneminde 188 firma
girifl yapm›flt›. Bu tabloya bakarak
düflüfl trendinin devam etti¤ini
görebiliriz. Türkiye AB diyalogundaki
sorunlar ve bu sorunlar›n Türkiye
Almanya iliflkilerine yans›malar›
devam ederken yap›lmas› gereken,
AB Türkiye diyalogunu biraz daha
elefltirisel bir bak›fl aç›s› ile analiz
etmek ve ikili iliflkilerin belli boyutlar›n›
modernize etmek. Almanya AB’nin
lokomotif gücü olarak büyük bir önem
Yuvarlak Masa
Toplant›s›
arz etmekte. O nedenle Almanya’daki
ifl dünyas› aktörlerinin tercihleri göz
önüne al›nmal›.”
“Gümrük Birli¤i müzakereleri Türkiye
ad›na büyük f›rsat olacak”
Dilek Ayd›n ise AB’nin yeni bir küresel
flekillenme içinde oldu¤unu ifade
ederek, Transatlantik Ticaret ve
Yat›r›m Ortakl›¤›’n›n sadece AB ile
Amerika aras›ndaki ticaret ve yat›r›m
ortam›n› de¤il, küresel yat›r›m ortam›n›
ve rekabeti de etkileyecek bir süreç
olaca¤›n› kaydetti. Ayd›n, söz konusu
sürecin standartlar› ve 21. yüzy›l›n
ticaret kurallar›n› belirleyecek bir
öneme sahip oldu¤unun alt›n› çizerek,
“Yat›r›mc›, devlet, ticaret ve çevre
standartlar›n› belirleyecek yeni bir
süreç yaflan›yor. Türkiye’nin en büyük
f›rsat› Gümrük Birli¤i müzakereleri
olacak. Gümrük Birli¤i kapsam›n›n
geniflletilmesi, içinde flu an mevcut
durumda olan asimetri¤i giderecek
bir güncellemeye gidilmesi aç›s›ndan
önemli. Bu süreçte Almanya’n›n ve
Alman ortaklar›m›z›n deste¤i büyük
önem tafl›yor. Business Europe,
Türkiye’nin bu pazar›n do¤al bir
parças› oldu¤unu ifade ederek,
ilerleyen safhalarda anlaflman›n bir
geniflleme maddesi ile Türkiye’yi de
kapsamas› talebinde bulunuyor. Bu
da Alman-Türk ifl dünyas› olarak,
iflbirli¤inin derinlefltirilmesinin sadece
ekonomik de¤il, siyasi kazan›mlar
anlam›nda da büyük önem tafl›d›¤›n›n
en somut göstergesi” diye konufltu.
Ayd›n, sözlerini flöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin de reformlar›
h›zland›rmak gibi bir hedefi var. Yarg›,
temel haklar, adalet ve özgürlük
temal› bafll›klarda AB’nin mevcut
blokajlar› kald›rarak h›zla ilerlenmesi,
Merkel’in de destek oldu¤u üzere
sürece h›z kazand›racakt›r. Sosyal
politikalar bafll›¤›n›n aç›lmas› da kritik
önem tafl›yor. Uyum çal›flmalar›nda
bu süreç sadece AB üyeli¤i aç›s›ndan
de¤il, küresel rekabette ve de¤er
zincirlerinde Türk flirketlerinin
yükselmesi ad›na da önemli. Alman
ortaklar›m›zdan alabilece¤imiz en
temel destek, gelece¤e dönük
teknolojik dönüflüm baflta olmak
üzere bilgi ve teknoloji transferi
anlam›nda ifl birliklerini gelifltirmemiz
olacak. De¤iflen ve geniflleyen bir
AB içinde reformlar›n› tamamlam›fl,
güçlü bir hukuk devletine ve ileri
demokrasiye sahip bir Türkiye ile
ortak gelece¤e ak›lc› bir çözümle
imza atma inanc›m›z kaybolmamal›.”
Dilek Ayd›n’›n konuflmas›n›n ard›ndan
toplant›ya kat›lan tüm konuklar›n fikir
ve görüfllerini paylaflt›klar› yuvarlak
masa görüflmelerine geçildi.
Görüflmeler sonunda toplant›n›n
moderatörlü¤ünü üstlenen Prof. Dr.
Fuat Keyman ile konuflmac›lar Frank
Kaiser, Dr. Ebru Turhan ve Dilek
Ayd›n’a plaket takdim edildi.
“Türkiye 2015 y›l›n›n ard›ndan yine eski
coflkulu günlerini yakalayacakt›r”
Yuvarlak masa toplant›s›n›n ikinci
bölümü, moderatörlü¤ünü ‹stanbul
Politikalar Merkezi-Mercator Burs
Program› Koordinatörü Çi¤dem
Tongal’›n yapt›¤› ve Leoni Kablo
Genel Müdürü fiükrü Erdem ve
Eskiflehir Sanayici ve ‹fladamlar›
Derne¤i Yönetim Kurulu Baflkan›
Ayd›n Band›rma’n›n birer konuflma
gerçeklefltirdi¤i “ Bölgesel Kalk›nma
ve Türk Alman Ekonomik ‹flbirli¤inde
Bursa ve Eskiflehir Örne¤i:
Kazan›mlar, F›rsatlar ve Beklentiler”
isimli toplant› ile devam etti.
Leoni Kablo’nun Bursa’daki yat›r›mlar›
ve mevcut büyüklü¤ü hakk›nda bilgi
veren fiükrü Erdem, Türkiye’den
Ortado¤u ve Balkanlar’a da hizmet
verdiklerini söyledi. Türkiye’nin
Gümrük Birli¤i’ne tek tarafl› üye
oldu¤unu ve yap›lacak revizyonlarla
bunun tersinin de gündeme gelmesi
gerekti¤ini kaydeden Erdem, ancak
bu flekilde ortak rekabet flartlar›n›n
sa¤lanm›fl olaca¤›n› kaydetti.
Türkiye’de yat›r›m› olan bir Alman
firmas› ile Türk firmas›n›n bu konuyla
ilgili ayn› beklenti içinde oldu¤unun
alt›n› çizen Erdem, “Türkiye’nin bir
di¤er önemli sorunu da demir yolu
a¤›n›n geliflmifl ve güçlü olmamas›d›r.
Türkiye’de hala ulafl›mda otobüs ve
minibüsler kullan›l›yor ve bu az
23 Bak›fl 135
Yuvarlak Masa
Toplant›s›
geliflmifllik örne¤i. Bu lojistik
problemini Türkiye’nin acilen çözmesi
gerek. Öte yandan e¤itimde yaflanan
sorunlar da bir baflka konu olarak
karfl›m›za ç›k›yor. Ülkede kanunlar
var ancak uygulamada sorunlar
yaflan›yor” diye konufltu. Eskiflehir
Sanayici ve ‹fladamlar› Derne¤i
Yönetim Kurulu Baflkan› Ayd›n
Band›rma da dünyaya mal olmufl
büyük Alman firmalar›n›n temelinde
büyük mühendislik bilgisinin yatt›¤›n›
hat›rlatarak, Alman ve Türk
yat›r›mc›lar› aras›nda farkl›l›klar
oldu¤unu, bunun da gayet do¤al
oldu¤unu kaydetti. Alman ve Türk ifl
adamlar› aras›ndaki birlikteli¤i
sa¤laman›n zor olmad›¤›na de¤inen
Band›rma, “‹ki ülke aras›nda 100 y›ll›k
bir iliflki var. Her iki tarafta da karfl›l›kl›
olarak birbirinin art›lar›n› ve eksilerini
ö¤renmifltir. Türkiye dinamik, genç
ve e¤itimli bir nüfusa sahip. Son
y›llarda da bir ç›k›fl yakalad›. Yurt
d›fl›nda flirketler sat›n al›r ve önemli
yat›r›mlar yapar hale geldi. 2015
y›l›nda yaflanan mevcut siyasi
sorunlar›n ve durgunlu¤un geçici bir
süreç oldu¤unu ve Türkiye’nin bu
süreci atlatarak yine eski coflkulu
günlerini yakalayaca¤›n›
düflünüyorum” diye konufltu.
Band›rma, Almanya ile Türkiye’nin
ticari hacminin 38 milyar dolar
24 Bak›fl 135
seviyesinde oldu¤unun bilgisini
vererek, Türkiye’nin 2023 y›l›ndaki
500 milyar dolarl›k ihracat hedefine
ulaflmas› için Almanya’ya daha fazla
ihracat gerçeklefltirilmesi gerekti¤ini
belirtti. Türkiye’nin bu süreçte her y›l
ortalama yüzde 6 seviyesinde
büyümesi gerekti¤ine de¤inen
Band›rma, “Karfl›m›zda böylesi büyük
bir pazar ve market var. Türkiye,
Alman ürünlerine çok yatk›n ve bu
ürünleri severek kullan›yor. Türkiye’de
en çok sat›lan yabanc› otomobil
markalar› Almanlara ait. Otomobillerle
birlikte yedek parçalar›n› da sat›n
al›yoruz. Ayr›ca Almanya’da çal›flan
çok say›da Türk vatandafl›m›z var.
50 y›l önce iflçi olarak gidenlerden
flu an 3. nesilde ifl adam› olanlar var.
Bu insanlar Almanya’n›n
ekonomisinde söz sahibi olmufllar.
Bir tarafta AB’ye üye olmak isteyen
bir Türkiye, öte yanda buna engel
olmak isteyen bir Almanya var.
Ekonomik iliflkiler gelifliyor ama
siyasette sorunlar var. Almanya,
Türkiye’nin AB’ye girmesine destek
olmal›d›r. Gelinen noktada Avrupa
Birli¤i Türkiye’nin aralar›nda
olmamas›n›n bedelini de tart›fl›yor.
Çünkü Türkiye’nin AB’ye kataca¤›
çok önemli de¤erler var” fleklinde
konufltu. Band›rma, Eskiflehir ilinin
sahip oldu¤u özelliklerle ilgili olarak
da flunlar› kaydetti: “Eskiflehir
Anadolu’nun y›ld›z flehridir. Son
y›llarda h›zla geliflen, flehirleflme
planlar›n› tamamlam›fl ve Avrupa
flehri haline gelmifl bir yap›s› var
Eskiflehir’in. Turizm flehri olma
kimli¤inin yan›nda güçlü termal
kaynaklara da sahip. Lüle tafl›
Türkiye’de sadece Eskiflehir’de
ç›k›yor. fiehir iki üniversite sahip ve
e¤itimli insan oran› çok yüksek.
Eskiflehir ayr›ca ‹stanbul, Bursa ve
Ankara gibi flehirlerin odak
noktas›nda bulunuyor ve h›zl› tren ile
ulafl›m imkan›na sahip. Geliflmifl
OSB’si ile dinamik bir flehir. Özellikle
savunma sanayi, rayl› sistemler ve
seramik konusunda önemli yat›r›mlar
alm›fl. Önemli bir yat›r›m merkezi
konumundaki Eskiflehir gibi illerin
say›s›n›n artmas› bir devlet politikas›
meselesidir. E¤er flehre bir dünya
markas› gelirse, yan sanayi de
gelecektir ve kentin dünyadaki
bilinilirli¤i artacakt›r.”
Ayd›n Band›rma’n›n konuflmas›n›n
ard›ndan toplant›ya kat›lan tüm
konuklar›n fikir ve görüfllerini
paylaflt›klar› yuvarlak masa
görüflmelerine geçildi. Görüflmeler
sonunda toplant›n›n moderatörlü¤ünü
üstlenen Çi¤dem Tongal ile
konuflmac›lar fiükrü Erdem ve Ayd›n
Band›rma’ya plaket takdim edildi.
Makale
fierif Ar›
Yeminli Mali Müflavir
Y›ll›k ücretli izin süreleri bölünebilir mi?
Y›ll›k ücretli izin sürelerinin bölünerek
kullan›lmas› ile ilgili tereddütler
bulunmaktad›r.
fiöyle ki, 4857 Say›l› ‹fl Kanunu’nun
53’üncü maddesinde iflçilere verilecek
y›ll›k ücretli izin süresi;
a) Bir y›ldan befl y›la kadar (Befl y›l dahil)
olanlara on dört günden,
b) Befl y›ldan fazla on befl y›ldan az
olanlara yirmi günden,
c) On befl y›l (dahil) ve daha fazla olanlara
yirmi alt› günden, az olamaz.
Yer alt› ifllerinde çal›flan iflçilerin y›ll›k ücretli
izin süreleri dörder gün artt›r›larak
uygulan›r. Ancak on sekiz ve daha küçük
yafltaki iflçilerle elli ve daha yukar› yafltaki
iflçilere verilecek y›ll›k ücretli izin süresi
yirmi günden az olamaz.
4857 Say›l› ‹fl Kanunu’nun 56’›nc›
maddesinin 3’üncü f›kras› uyar›nca;
“Ancak, 53’üncü maddede öngörülen
izin süreleri, taraflar›n anlaflmas› ile bir
bölümü on günden afla¤› olmamak üzere
en çok üçe bölünebilir” fleklinde hüküm
getirilmek suretiyle y›ll›k izinlerin en az on
gün süre ile kulland›r›lmas› gerekti¤i
belirtilmifltir.
Ancak Yarg›tay 7. Hukuk Dairesi
21/01/2014 tarihli karar›nda e¤er iflçinin
talebi mevcut ise o zaman kullan›lan izin
günleri on günden az da olsa kullan›lm›fl
kabul edilmesi gerekti¤i ve hesap
yap›l›rken bu günlerin mahsup edilmesi
gerekti¤i vurgulanm›flt›r.
Kanuna göre; izin süreleri taraflar›n
anlaflmas› ile bir bölümü on günden afla¤›
olmamak üzere en çok üçe bölünebilir
hükmü geçerli olsa da, Yarg›tay karar›na
göre; kullan›lacak izin sürelerinin söz
konusu hükümdeki 10 günden afla¤› y›ll›k
izin kullanma iste¤i (Örne¤in: 1 gün, 2
gün, 3 gün, 5 gün gibi) iflçiden yaz›l›
geldi¤i taktirde bu izinler y›ll›k izin olarak
de¤erlendirilmeli, iflveren taraf›ndan y›ll›k
izne ç›kart›lmalarda ise kanundaki hükme
uyulmal›d›r.
26 Bak›fl 135
Çal›flanlar›na y›ll›k ücretli izin
kulland›racak olan iflveren ve yetkililerinin
yukar›daki hususlara dikkat etmelerini
öneririm.
Sosyal Güvenlik Kurumu Güncel Teflvikleri
5510 Say›l› Kanun kapsam›nda çal›flanlar
ile iflyerleri için öngörülen flartlar›n oluflmas›
durumunda uygulanmakta olan birden
fazla teflvik bulunmaktad›r. Teflviklerden
güncel olan ve en çok kullan›lanlar›
afla¤›daki gibidir.
TEfiV‹K KODU
TEfiV‹K KONUSU
05510
Malullük, yafll›l›k ve ölüm
01.10.2008
sigortalar› prim oran›n iflveren tarihinden itibaren
hissesinden befl puanl›k
süresizdir.
indirim.
05746
Ar-Ge sigorta prim deste¤i.
01.10.2008Ücreti gelir vergisinden istisna olan
31.12.2023 tarihleri personelin, bu çal›flmalar› karfl›l›¤› elde ettikleri
aras› ifle al›nanlar. ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primi
iflveren hissesinin yar›s›.(*)
06111
6 ayd›r iflsiz olan ve son 6 ay
iflçi say›s›na ilave olan 18-29
yafl aral›¤›nda erkek ve 18
yafl›ndan büyük kad›n sigortal›
çal›flt›rma istihdam›.
01.03.2011Prime esas kazançlar› üzerinden tahakkuk
31.12.2015 tarihleri eden sigorta primlerinin iflveren hissesinin
aras›
tamam›. (*)
ifle al›nanlar.
14857
Engelli iflçi istihdam›.
01.07.2008
tarihinden itibaren
süresizdir.
15921
‹flsizlik maafl› alan›n istihdam›na 01.10.2009
iliflkin indirim.
tarihinden itibaren
süresizdir. (‹flsizlik
ödene¤i süresince).
Prime esas kazanç alt s›n›r› üzerinden
hesaplanan k›sa vadeli sigorta primi tutar›n›n
yüzde biri olmak üzere iflçi ve iflveren pay›
sigorta primleri ile genel sa¤l›k sigortas›
primi.
16322-26322
Yat›r›m Teflvik Belgesi
Sahiplerine Prim ‹ndirimi.
Prime esas kazanç alt s›n›r›na kadar olan
k›sm›na isabet eden sigorta primi iflveren
hissesinin tamam› (Ayr›ca 6.›nc› bölgede
çal›flanlar için iflçi hissesinin tamam›). (*)
BKK/4966
TEfiV‹K SÜRES‹ PR‹M DESTEK ORANI
Yat›r›m›n
tamamlanmas›na
mütakip bölgelere
göre 2-10 y›l aras›.
01.01.2013
Sosyo geliflmifllik endeksi
tarihinden itibaren
düflük olan illere ilave %6'l›k 1,2,3 say›l› iller için
indirim (10 ve üzeri iflçi
31.12.2016çal›flt›ran iflverenlerini kapsar). 31.12.2018 tarihleri
aras› kadar).
Malullük, yafll›l›k ve ölüm sigortalar›
primlerinden, iflveren hissesinin befl puanl›k
k›sm›.
Prime esas kazanç alt s›n›r› üzerinden
hesaplanan sigorta primine ait iflveren
hissesinin tamam›. (*)
5510-81/(›) bendi kapsam›nda uygulanan
malûllük, yafll›l›k ve ölüm sigorta primi iflveren
hissesinde befl puanl›k prim teflvikine ilave
olarak, sigorta primine esas kazanç alt s›n›r›
üzerinden hesaplanmak üzere alt› puan ilave
edilmek suretiyle sigorta primi teflviki.
Not: (*) Öngörülen sigorta prim deste¤inden yararlan›lmas› s›ras›nda, öncelikle 5510 say›l› Kanunun 81 inci maddesinin birinci
f›kras›n›n (›) bendinde öngörülen befl puanl›k prim deste¤inden yararlan›lacak, ard›ndan belirtilen Kanunlarda öngörülen desteklerden,
iflveren hissesine isabet eden befl puanl›k k›s›m düflüldükten sonra kalan iflveren hissesi üzerinden ilgili kanunlarda öngörülen
oranlar üzerinden yararlan›labilecektir.
Bu çerçevede iflletmenizde uygulanmayan teflvik olup olmad›¤›n›n tetkik edilmesini
tavsiye ederim.
Panel:
Günefl Enerjisi
Günefl enerjisi tüm boyutlar›yla
BUS‹AD’da ele al›nd›
BUS‹AD Enerji Uzmanl›k Grubu
taraf›ndan organize edilen “Yeflil
Enerji I: Günefl Enerjisi/Teori,
Uygulama, Mevzuat,
Finansman” konulu panel
BUS‹AD Evi’nde gerçeklefltirildi.
erek sanayi tesislerinin gerekse
konutlar›n gelece¤e dönük enerji
stratejileri ad›na önemli bilgilerin
paylafl›ld›¤› panelin aç›l›fl›nda
konuflan BUS‹AD Yönetim Kurulu
Üyesi fiükrü Erdem sözlerine
Ankara’da gerçeklefltirilen hain sald›r›
sonucu hayat›n› kaybedenlere
Allah’tan rahmet, yak›nlar›na da bafl
sa¤l›¤› dileyerek bafllad›. Erdem,
dünya üzerinde yenilenebilir enerji
kaynaklar›n›n verimli bir flekilde
kullan›lmas› ad›na önemli çal›flmalar
yürütüldü¤ünü ifade ederek, pek çok
ülkenin ve büyük sanayi kurulufllar›n›n
yüksek bütçeler kullanarak bu
alandaki araflt›rma ve gelifltirme
faaliyetlerini sürdürdü¤ünü dile
getirdi.
G
Enerjinin Türkiye ekonomisinin en
önemli ve pahal› girdilerinden biri
oldu¤unu kaydeden Erdem, “Ülke
olarak enerji temininde d›fla ba¤›ml›l›k
oran›n›n yüksekli¤i ve birincil enerji
kaynaklar›n›n olumsuz çevresel
etkileri, günefl enerjisi gibi yeflil
enerjinin etkin ve verimli bir flekilde
kullan›lmas›n› gerektirmektedir.
Türkiye’nin günefl enerjisinden y›ll›k
400 milyar kilowatt saate yak›n elektrik
üretme potansiyeli oldu¤u tahmin
ediliyor. Ancak söz konusu bu
potansiyelin ne kadar›n›
kullanabildi¤imiz önemli bir tart›flma
konusu” fleklinde konufltu.
“Türkiye’de firmalar›n verimli sistemlere
yönelik giriflimde bulunmamas› flafl›rt›c›”
Erdem’in ard›ndan moderatörlü¤ünü
Bursa OSB Enerji Yöneticisi Canpolat
Çakal’›n yapt›¤› ve Ege Üniversitesi
Termodinamik Anabilim Dal› Baflkan›
Prof. Dr. Ali Güngör, Uluslararas›
Günefl Enerjisi Toplulu¤u Türkiye
Bölümü (GÜNDER) Yetkilisi O¤uz
Toraman ve Türkiye Sürdürülebilir
Enerji Finansman Program›
(TURSEFF) Pazarlama Müdürü
Mustafa Salman’›n konuflmac› oldu¤u
panele geçildi.
Panelde ilk sözü alan Ege Üniversitesi
Termodinamik Anabilim Dal› Baflkan›
Prof. Dr. Ali Güngör, “Yeflil Enerji
Olarak Evlerde Günefl Enerjisinin
Is›tma ve So¤utma Uygulamalar›nda
Kullan›m›” isimli bir sunum yapt›.
Günefl enerjisinin tam anlam›yla bir
yeflil enerji oldu¤unu söyleyen ve
günefllenme de¤erleri aç›s›ndan
Türkiye’nin flansl› bir konumda
oldu¤unu ifade eden Prof. Dr.
Güngör, Avrupa’daki ülkelerin
günefllenme aç›s›ndan daha
dezavantajl› konumda olmas›na
ra¤men günefl enerjisi sistemlerini
kullanmada son derece etkin
olduklar›n›n alt›n› çizdi. Prof. Dr.
Güngör, Türkiye’de söz konusu
sistemlerin bir süredir evlerde s›cak
su elde edilmesi için kullan›lmaya
baflland›¤›n› kaydederek, istenilen
teknik düzeyde olmasa da su ›s›tma
yönteminin önemli bir uygulama
oldu¤una ve evsel ihtiyaçlar›n
karfl›land›¤›na de¤indi. Günefl
enerjisini kullanarak endüstrinin
gereksinim duydu¤u yüksek s›cakl›kl›
uygulamalar›n da
gerçeklefltirilebilece¤inin bilgisini
veren Prof. Dr. Güngör, “Günefl
enerjisinin kullan›m› noktas›nda çok
çeflitli teknolojiler var. Son y›llarda
hava ve suyun ›s›t›lmas› ad›na yüksek
verimliliklere ulafl›lm›fl durumda. Su
sadece evlerde kullan›m amac›yla
›s›t›lm›yor. Merkezi ›s›tma sistemlerine
ba¤lanarak hibrit sistemler de
oluflturulabiliyor. Yüksek s›cakl›klara
ulaflt›ktan sonra endüstrinin de her
türlü ›s› gereksinimini karfl›lamak
olanakl›. Günefl ›fl›nlar›ndan
faydalanarak buhar üretmek ve
üretilen buhar› bir türbinden geçirerek
27 Bak›fl 135
elektrik enerjisi elde etmek mümkün.
Günefl enerjisinden faydalanarak
elde edilen elektrik ile evlerde
so¤utma ifllemi dahi yap›labiliyor.
So¤utma ifllemi için günefl pilleri
devreye giriyor. Günümüzde günefl
pillerinin kullan›m› h›zla yayg›nlafl›yor.
Yasal mevzuatlar›n uygun hale
gelmesi ile söz konusu sistemlerin
daha da yayg›nlaflmas› bekleniyor”
fleklinde konufltu. Prof. Dr. Güngör
flöyle devam etti: “Gelinen noktada
Türkiye’de baz› illerde kamu ve
üniversite giriflimleri ile proje
destekleriyle örnek baflar›l›
uygulamalar gerçeklefltirilmifltir. Bu
uygulamalar›n art›r›lmas› ve halk›n
bilinçlendirilmesi gerekir. Günümüzde
gelinen enerji darbo¤az›, global
›s›nma etkilerinin yo¤un hissedilmesi,
tüm ülkelerin yenilenebilir enerji
uygulamalar›na daha çok a¤›rl›k
vermesini zorunlu k›lmaktad›r.
Ülkemizde henüz firmalar›n çok
verimli ›s›tma amaçl› haval›
toplay›c›lar›n gelifltirilmesine yönelik
giriflimde bulunmamas› flafl›rt›c›d›r.
Ülkemizde ayr›ca üretimleri
gerçeklefltirilmeyen birçok yeni
teknoloji mevcut. Sanayicilerimizin
28 Bak›fl 135
do¤ru yönelifllerle bu gereksinimleri
karfl›lamalar› gerekir.”
“Türkiye’nin 2023 y›l› hedefi 5
Gigawatt’l›k kurulu kapasiteye ulaflmak”
Uluslararas› Günefl Enerjisi Toplulu¤u
Türkiye Bölümü (GÜNDER) Yetkilisi
O¤uz Toraman da GÜNDER’in
faaliyetleri hakk›nda bilgi vererek,
toplulu¤un kurulufl amac›n›
kat›l›mc›larla paylaflt›.
Toraman, GÜNDER’in Uluslararas›
Günefl Enerjisi Toplulu¤u’nun Türkiye
Bölümü olarak, Bakanlar Kurulu karar›
ile 1992 y›l›nda kuruldu¤unu ifade
ederek; kurucu üyeler aras›nda Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanl›¤›’n›n,
Elektrik ‹flleri Etüt ‹daresi Genel
Müdürlü¤ü’nün, Devlet Meteoroloji
‹flleri Genel Müdürlü¤ü’nün,
TÜB‹TAK’›n, di¤er kamu kurum ve
kurulufllar›n›n konuya ilgili
personellerinin, ilgili akademisyenlerin
ve günefl enerjisi ile iliflkili konularda
üretim ve ticaret yapan sanayicilerin
yer ald›¤›n› söyledi.
Toraman, dünyada ve Türkiye’de
günefl enerjisinin kullan›m alanlar› ve
kurulu santraller hakk›nda bilgi
vererek, dünya üzerinde 2014 y›lsonu
itibar› ile kurulu 177 Gigawatt’l›k (GW)
fotovoltaik günefl enerjisi tesisi
oldu¤unu dile getirdi. Çin’in 10,6 GW
ile en büyük yat›r›m› yapan ülke
konumunda oldu¤unu, onu 9,7 GW
ile Japonya’n›n ve 6,2 ile Amerika’n›n
takip etti¤ini kaydeden Toraman,
Almanya’n›n da söz konusu
sistemlerde hat›r› say›l›r bir yeri
oldu¤unu ve ciddi bir kurulu
kapasitesi ve hedefleri oldu¤unu dile
getirdi. Toraman, Almanya’n›n son
nükleer tesisini de kapatt›¤›n› ve
günefllenme süresi k›sa olmas›na
ra¤men baflta günefl enerjisi
sistemleri olmak üzere alternatif enerji
sistemlerine yöneldi¤ine de¤inerek,
2015 y›l› Ekim Ay› itibar› ile Türkiye’de
toplam kurulu günefl enerjisi
santralinin 220 Megawatt’› (MW)
buldu¤unun alt›n› çizdi.
Toraman, “Almanya 38 Gigawatt’l›k
bir kuruluma sahip ama geçti¤imiz
y›l 2 Gigawatt’l›k bir kurulum daha
yapt›. Geliflmifl ülkeler bu konuda
önemli hamleler yap›yor ve yap›lan
bu hamleler konunun gelecekte ne
denli önem arz edece¤inin önemli
bir göstergesi” diye konufltu.
Panel:
Günefl Enerjisi
Toraman flöyle devam etti: Günefl
enerjisi sistemleri solar termal
sistemler, fotovoltaik sistemler ve CSP
sistemler olmak üzere üçe ayr›l›yor.
Türkiye’nin solar termal sistemleri
pazar›nda 90’dan fazla üretici firma
yer al›yor ve Türkiye dünyan›n en
büyük üçüncü üreticisi konumunda.
Söz konusu üreticiler laminasyon
yapan firmalardan olufluyor. Toplam
kurulu sistem 18 milyon metrekare.
Bu rakamlara bak›ld›¤›nda Türkiye
kifli bafl› kullan›mda dünya beflincisi.
2014 y›l›nda 1,1 milyon metrekare
üretim gerçeklefltirildi. Maalesef
Türkiye’de bilinen silisyum maddesini
iflleyerek hücre üretimi yapan firma
yok. Avrupa ve dünya pazar›nda da
silisyumu iflleyen ülke say›s› az.
Dünyada bu iflin Ar-Ge’sine sahip
ülke say›s› oldukça s›n›rl›. Türkiye’nin
bu alanda 2023 y›l› hedefi 5
Gigawatt’l›k yani 5000 Megawatt’l›k
bir kurulu kapasiteye ulaflmakt›r.
Elektrik üretimi için lisansl› ya da
lisanss›z baflvuru yapmak mümkün.
Türkiye’de a¤›rl›kl› lisanss›z üretim
için baflvurular olsa da, lisansl› üretim
için de talepler var. Lisansl› baflvuru
sürecinin yeniden yap›land›r›lmas›
süreci h›zland›racakt›r. TEDAfi ve
EPDK çok detayl› bir flekilde kurulu
tesislerin incelemesini yap›yor.
Rüzgar enerjisinden elektrik üretmek
için belli bir alan gerekiyor ancak
günefl enerjisi santralleri Türkiye’nin
herhangi bir noktas›na kurulabilir.
Ancak arazi yat›r›m›na bafllayan bir
iflletmenin 1,5 y›ldan önce ilgili
prosedürleri aflmas› zor. Türkiye’nin
enerjide d›fla ba¤›ml›¤›n› bir an önce
azaltmak ad›na söz konusu yat›r›mlar
güzel sonuçlar verecektir. fiu an
mevcut devreye giren tesislerde
üretilen enerjiyi devlete satanlar fatura
kesiyor ve alacaklar› tam zaman›nda
hesaplar›na yat›yor.”
“Bursa’da yat›r›m için arsa maliyetleri
çok yüksek”
Türkiye Sürdürülebilir Enerji
Finansman Program› (TURSEFF)
Pazarlama Müdürü Mustafa Salman
da TURSEFF’in enerji verimlili¤i ya
da yenilenebilir enerji projelerine
yat›r›m yapmak isteyen KOB‹
düzeyindeki endüstriyel firmalara ve
ticari giriflimcilere yönelik 2010
y›l›ndan bu yana Türkiye’de
yürütülmekte olan bir kredi program›
oldu¤unu belirtti. Söz konusu
program›n Avrupa ‹mar ve Kalk›nma
Bankas› taraf›ndan gelifltirildi¤ini ifade
eden Salman, dünyada 27 ülkede
enerji projelerinin desteklenmesi
amac›yla söz konusu kredi modelinin
müflterilere sunuldu¤unu kaydetti.
Salman, belirli bir ölçüde enerji
verimlili¤i sa¤layan projeleri bulunan
müflterilere 5 milyon Euro’ya kadar
TURSEFF finansman›
sa¤layabildiklerini dile getirerek,
TURSEFF’in oldukça kapsaml› bir
teknik destek paketi içerdi¤ini söyledi.
Salman, “Yerel ve uluslararas›
uzmanlardan oluflan bir ekip
arac›l›¤›yla, olas› müflterilere
sürdürülebilir enerji finansman›
projelerinin tan›mlanmas›,
gelifltirilmesi ve TURSEFF kredilerine
uygun flekilde baflvurabilmelerini
sa¤lamak için destek veriyoruz.
Teknik destek paketi ücretsiz olarak
verilmekte ve finansman› Avrupa
Birli¤i ile Temiz Teknoloji Fonu
taraf›ndan sa¤lanmakta” fleklinde
konufltu. Salman flöyle devam etti:
“Temel amac›m›z, KOB‹ ölçe¤i
özelinde, ekonomideki temel
sektörlerde enerji verimlili¤ini
artt›rarak enerji güvenli¤ini sa¤lamak,
fosil bazl› yak›tlara ba¤›ml›l›¤›
azaltarak temiz enerjiye geçifli
desteklemek, enerji gereksiniminin
sürdürülebilir çevresel etkiyi de göz
önüne alarak karfl›lanmas› konusuna
odaklanarak sera gaz› sal›n›m›n›
azalt›lmak ve enerji verimlili¤i
yat›r›mlar›n›n gelifltirilmesi ile
finansman›nda özel sektörün kat›l›m›n›
artt›rmak yoluyla kayda de¤er bir etki
sa¤lamakt›r. Son y›llarda günefl enerji
sistemlerinde ciddi bir patlama var.
Ancak yat›r›ma niyetli olan önce
uygun arsay› bulmal›. Söz konusu
yat›r›mlar genifl alanlara yay›ld›¤›ndan
ve Bursa’da da arsa maliyetleri çok
yüksek oldu¤undan bu sistemlerin
baflka illerde kurulmas› gündeme
geliyor oluyor. Günefllenme süresi
olarak asl›nda Bursa’da yat›r›m
yap›labilir ancak arsa kaynakl› olarak
yat›r›m maliyetinin yüksek oluflu, söz
konusu sistemlerin bu kentte
yayg›nlaflmas›n› önlüyor. Elektrik
ticareti yaparak bu iflten para
kazanmak isteyenler var. Öte yandan
ticari bir iflletmesi olup elektrik faturas›
çok geldi¤i için üretim yaparak
devletle mahsuplaflmak isteyen de
çok. Eskiden enerji yat›r›mlar›n› büyük
gruplar yapard›. fiimdi “1
Megawatt’ç›” diye tabir edilen bir
yat›r›mc› kitlesi olufltu.”
29 Bak›fl 135
Ahmet Altekin
TOFAfi, CEO Dan›flman›
Bizim için lüks olmayan fleyler
Yenilik için Düflünmeyi Ö¤renmek
Fiziksel bir engeli olmayan herkes
koflabilir. Ama do¤ufltan gelen
koflabilme yetene¤i, hiç kimseyi
kendili¤inden olimpiyat rekortmeni
yapmaz. Böylesi baflar›lar, yetene¤in
özel bir çabayla gelifltirilmesiyle
ortaya ç›kar. Koflma eylemi için kabul
etti¤imiz bu yaklafl›m›n, düflünmek
konusunda da geçerli oldu¤unu
kabul etmek kolay de¤ildir. Beyinsel
engeli olmayan her insan düflünebilir;
ama iflin do¤rusu “‹yi düflünmek” de,
“‹yi koflmak” gibi, ö¤renilen ve
gelifltirilen bir özelliktir.
Baz› düflünce tarzlar›, yeniliklere yol
açarken; di¤erleri, mevcudun
tekerrürüne yol açan davran›fllara yol
açarlar. Bunu Einstein veciz olarak
flöyle ifade etmifl: “Ayn› fleyi defalarca
yap›p farkl› sonuç almay› uman kifliye
aptal denir1”.
Düflünme tarz›m›z› de¤ifltirmeden,
farkl› bir sonuca ulaflman›n mümkün
olmad›¤›n› bilmiyor da de¤iliz. Gene
de farkl› bir düflünce tarz› gelifltirmeyi
baflarmak pek kolay de¤ildir. “‹yi
düflünmek” üzerinde çokça
düflünülmesi ve anlafl›lmas› gereken
bir süreçtir. ‹yi düflünmenin farkl›
boyutlar› var. Bunlardan bir tanesi,
birbirleri ile çeliflkili ve z›t görünen iki
durumun birlikte ele al›nmas›.
Birlefltirici Düflünme Tarz›
Bu düflünce tarz›, yeni olmamas›na
ra¤men, son dönemlerde tekrar
gündeme geldi. Roger Martin, ifl
dünyas›nda birçok baflar›l› lideri
inceledi¤ini ifade ettikten sonra,
onlar›n ortak özelliklerinden birisinin,
birbirine z›t düflünceleri ayn› anda
30 Bak›fl 135
kafalar›nda tutabilmeleri oldu¤unun
alt›n› çiziyor: “[Örnek baflar›lara sahip
olan liderler] kafalar›nda ayn› anda
birbirine z›t olan iki fikri tutabilme
e¤ilimi ve yetene¤ine sahiptirler.
Daha sonra pani¤e kap›lmaks›z›n
veya seçeneklerden birine raz›
olmadan önce, her iki seçene¤in
içindeki unsurlar›n bir k›sm›n› içeren
ancak her ikisinden de üstün olan
yeni bir seçenek yaratarak, bu iki fikir
aras›ndaki gerilimi yarat›c› olarak
çözebilirler. Bu dikkate alma ve
birlefltirme süreci, birlefltirici
(integrative) düflünce olarak
adland›r›labilir. Ço¤u s›ra d›fl› ifli ve
bu iflleri yönetenleri di¤erlerinden
ay›rt eden özellik, üstün strateji veya
hatas›z uygulama de¤il, bu [ düflünce
] disiplinidir2”.
Geleneksel düflünce yaklafl›m›,
birlikte var olmas›n›n mümkün
olmad›¤›n› düflündü¤ümüz
kavramlarla karfl›laflt›¤›m›zda, z›t
çözümlerin bir tanesini seçer veya
her ikisinden de bir miktar feragat
ederek çözümü “optimize” eder.
Nihai çözümde, ya biri ya da öbürü
hakim unsur olacak; ya da ortaya
ç›kan denge aray›fl› kimseyi memnun
etmeyen ara çözümler yaratacakt›r.
Bir yap› unsurunun hem hafif hem de
rijit olmas› gerekiyorsa, geleneksel
yaklafl›mla, a¤›rl›¤› ve rijitli¤i, ifl
görecek flekilde dengeleyerek,
asl›nda ne istendi¤i kadar hafif ne
de istendi¤i kadar rijit olmayan bir
çözüm sunulabilir. K›smen ifle
yarayan bu çözüm, kullan›c›lar› tam
da mutlu etmez ama kabullenilir.
Kabullenilen dengeyi kararl› hale
getiremedi¤imiz için ço¤u kez
üretimde daha s›k› toleranslar
benimsenmesi; bu s›k› toleranslara
girmek için daha hassas üretim ve
kontrol teknolojilerine yat›r›m
yap›lmas› gerekli olur. S›kl›kla, istenen
tolerans aral›¤›na girilemedi¤i için
gene de kay›plar yaflan›r.
Yönetsel sorunlarda da benzer bir
durum söz konusudur: iki taraf›n da
tam olarak hofluna gitmeyen ve her
gün yönetilmesi gereken toplumsal
uzlaflmalar kurgulan›r; karars›z
durumlar s›k s›k bozulduklar› için,
toplumsal bar›fl› veya ikili iliflkileri
onarmak üzere, önemli k›sm› bofla
giden, çokça çaba harcan›r.
Z›t unsurlar› birbirleriyle ba¤dafl›r hale
getiren çözümler, her ikisinin de
istenen özelliklerinden feragat
edilmeden, birlikte var olmalar›na izin
verir. Bu durum bir hayal de¤ildir.
Ancak bunun nas›l yap›lmas›
gerekti¤ini ö¤renmek ve zaman
içinde bu konuda ustal›k gelifltirmek
gereklidir. Yaklafl›m›n özü, z›t
unsurlar›n birine veya ikisine birden
yeni bir parça ekleyerek veya
ç›kartarak, birlikte var olabilecekleri
bir iliflki içine girmelerini sa¤lamak
yoluyla çözümler gelifltirmeye
dayan›r. Yenilikler de s›kl›kla bu
düflünce yaklafl›m›n›n sonucunda
ortaya ç›karlar.
Bu yaklafl›m, mühendislik
çözümlerinde s›kl›kla kullan›l›r.
Örne¤in deterjan, suyu sevmeyen bir
kök ile suyu seven bir baflka kökün,
ayn› molekül üzerinde
Makale
Suyu
Seven
Kök
Ya¤ asidi
+ Alkali=
Suyu
Sevmeyen
Kök
Sabun
fiekil 1. Sabun yap›s› ve
temizleme etkisi. Suyu
sevmeyen kökler kirlere
yap›fl›r ve suyu seven kök
su moleküllerine
tutunarak kiri yüzeyden
uzaklaflt›r›r. Sabun
birbirine tahammül
edemeyen köklerin
birlikte hareket
etmelerinin mucizesidir.
birlefltirilmesiyle elde edilmifltir ( fiekil
1). Birbirine z›t iki özelli¤in
birleflmesinden üçüncü ve yeni bir
çözüm ortaya ç›km›flt›r. ‹lk ad›mda
gözlemlerle elde edilen veya rassal
olan bir buluflun nas›l ifle yarad›¤›
anlafl›ld›¤›nda, çözüm yaklafl›m› farkl›
konular için yayg›nlaflt›r›labilir.
Do¤adaki baflar›l› ve sürdürülebilir
çözümlerin hepsi bu özelli¤e sahiptir.
Do¤ay› taklit ederek tasar›m›
gelifltirme bilimi, yani “biomimicry”,
sistematik olarak bu tür çözüm
örnekleri ve yaklafl›mlar› aramaya
dayan›r. Örne¤in, kufllar›n içi bofl
kemikleri, hafif yap› elemanlar›n›n fikir
babas›d›r. Burulmaya maruz kalan
bir dire¤in, yük tafl›mayan iç k›sm›n›
boflaltarak, hem çok hafif hem de içi
dolu direk kadar rijit bir yap› unsuru
elde ederiz. Tabii bu yaklafl›m,
teknoloji ve malzemeler hakk›nda
derinlemesine bilgi sahibi olmay›
gerektirir. Ama sonucu getiren,
düflünce tarz›d›r.
Tak›m Oyununa Karfl› Bireysel Baflar›
Bir seçene¤i yap› tafllar›na ay›rmak,
Ki
ifle yaramayan k›s›mlar›n› ç›kartmak,
tam da ihtiyac›m›z olan k›sm›n›
kuvvetlendirmek, bir baflka
seçenekten farkl› bir yap› özelli¤ini
aktarmak gibi yöntemlerle birbirine
z›t olan seçeneklerin bir araya
getirilmeleri, ö¤renilen bir düflünme
becerisidir. Bu düflünce tarz›, spor
dahil olmak üzere, karmafl›k yap›daki
insani ve toplumsal sorunlar için de
geçerlidir.
Tak›m sporlar› birlefltirici düflünce
yetene¤inin sürekli olarak s›nand›¤›
bir aland›r. Bir basketbol tak›m›ndaki
oyuncular, her an, potaya kendileri
yönelme veya tak›m arkadafllar›ndan
birinin topu daha elveriflli bir
konumdan kullanmas›n› sa¤lamak
üzere, ek bir pas daha yapma
seçenekleriyle karfl› karfl›yad›r. Baz›
durumlarda, bireysel sorumluluk ve
inisiyatif almak ve do¤rudan potaya
gitmek gerekse de, tak›mlar s›kl›kla
dayan›flma üzerine kurulu taktikler
gelifltirirler.
Bir yanda da tak›m›n ayn› anda
sahaya sürebilece¤i oyuncu say›s›
k›s›tl›d›r. ‹lk 5’in d›fl›ndaki oyuncular
maça kenarda bafllarlar. Buna
ra¤men tak›m içerisindeki oyuncular›n
bireysel baflar› için k›yas›ya rekabet
etmeleri, sahada pas vermelerinin
karfl›t› bir seçenek oluflturmaz.
Oyuncular, tak›m›n baflar›s›n› için son
pas› nas›l atacaklar›n› düflünmekten
geri kalamazlar.
fiirket içinde de tak›m›n baflar›s› için
“pas vermek”, bireysel baflar›n›n
karfl›t› bir seçenek de¤ildir. Bazen
insan›n kendisinin sonuca yönelmek
üzere tüm sistemi zorlamas›na ihtiyaç
vard›r. Ama ço¤u kez, fazladan ek
pas› yapabilen tak›mlar, daha baflar›l›
olurlar. Bu durum, basketbolda
oldu¤u gibi, flirket içinde terfi
kotalar›n›n varl›¤›na ra¤men
geçerlidir. Tak›m baflar›s›, bireysel
baflar› için topu al›p do¤rudan potaya
gitme dürtüsü ile ek pas› yapma
seçimini, do¤ru zamanlama ve do¤ru
ba¤lam duygusu ile birlefltirmekten
geçer.
Birlefltirici düflünme yaklafl›m›,
mevcut çözümlerden ve geleneksel
uygulamalardan, neredeyse mucizevi
bir flekilde yeni çözümler ve bulufllar
oluflturmaya izin verir; klasik
organizasyonlar› patent ve özgün
çözüm yarat›c›lar› haline getirebilir.
Yönetimlere de flirketin düflünme
kültürüne birlefltirici düflünce
al›flkanl›¤›n› kazand›rma yükümlülü¤ü
düfler.
1) Bu sözün hatal› olarak Eistein’a atfedildi¤i de
söylenmektedir. bu sözün ilk olarak Rita Mae Brown’un
1938 y›l›nda yay›nlanm›fl olan “Ani Ölüm” adl›
kitab›nda yer ald›¤› söylenmektedir : "Insanity is doing
the same thing over and over again but expecting
different results".
https://answers.yahoo.com/question/index?qid=20
110305112354AATF3zl
2) How Successful Leaders Think; by Roger L. Martin;
HBR, From the June 2007 Issue
https://hbr.org/2007/06/how-successful-leadersthink/ar/1
31 Bak›fl 135
Mizah
Ahmet Altekin’in kaleminden
S‹NEMA B‹LG‹N‹Z‹ ÖLÇÜN
1
Bu kareler iki ayr› filmden al›nd›. Bir
tanesi, 2013 yap›m› “Dünya Savafl›
Zombi”. Filme konu olan hikaye 2006
yay›nlanm›fl olup öyküde bir virüs
insanlar› yaflayan ölüler haline
getirmektedir. ‹nsano¤lu ikiye ayr›lm›fl;
sa¤l›kl› kalanlar, zombilerden
korunmak için kentlerini güvenlik
duvarlar›yla çevirmifllerdir.
‹kinci film ise 2015 yap›m› “Dünya
Savafl› Mülteci”. Yap›mc›s›
uluslararas› koalisyon. Öyküde bir
virüs insanlar› mülteci haline
getirmektedir. ‹nsano¤lu ikiye ayr›lm›fl;
ülkelerinde kalanlar, s›n›rlar›n›
savunmak üzere mültecilere karfl›
güvenlik duvarlar› örmektedirler.
Hangi karenin hangi filmden
al›nd›¤›n› ay›rt edebilir misiniz?
3
ALINTI:
‹L‹fiK‹LER VE ORGAN‹ZASYON
YAPILARI
Hiyerarfli tutkunlar›, çok uzun
zamandan beri, sorunlar› çözmek için
iktidar›n gücünü kullanarak kurallar
koymak ve kurallara uyulmas›n›
sa¤lamak yolunu seçmifllerdir. Bu
yaklafl›m hiyerarflinin düzenli ve munis
sorunlar› veya kriz durumlar› için etkin
olabilir. Ancak, sosyal a¤lar ve sistem
teorisi üzerinde yap›lan çal›flmalardan
aç›kça görülece¤i üzere, [ kurallar›n
ifllemesi için kurulan] organizasyon
yap›lar›, onlar› ifller hale getiren
iliflkilerle donanmad›kça, içi bofl
kaplardan baflka bir fley de¤ildirler…
Bu nedenle y›llard›r
organizasyonlar›m›z› düzenli olarak
yeniden yap›land›rd›¤›m›z halde, bu
organizasyonlarda çal›flanlar çok az
fleyin de¤iflti¤ini alg›lamaktad›rlar.
Bunun nedeni bizlerin, yap›n›n
kendisiyle, yap›y› çal›flt›ran iliflkileri
birbirine kar›flt›r›yor olmam›zd›r.
Gerçekten de, iyi iliflkiler yap›lar›n
ötesine uzanabilirken, tersi do¤ru
olmamaktad›r.
Wicked Problems and Clumsy
Solutions: the Role of Leadership
Keith Grint; BA (Hons) Sociology BA
(Hons) Politics DPhil; Professor of
Public Leadership and Management;
Warwick Business School
32 Bak›fl 135
4
2
U¤ur Urkut
Verimlilik
Verimlilik tesadüfen olmaz. Verimlilik
her zaman mükemmelli¤e, ak›lc›
planlamaya ve bir konuya
odaklanmaya olan köklü bir
ba¤l›l›¤›n sonucudur.
Paul J. Meyer
Verimlilik kavram› üretim iflletmelerinin
rekabetçili¤ini etkileyen en hayati
kavramlardan birisidir. Buna ra¤men
bu kavram›n do¤ru anlafl›lmad›¤›n›,
baflka kavramlarla kar›flt›r›ld›¤›n› ve
uygun yöntemlerle ölçülmedi¤ini
gözlemlemekteyiz. Benden genç
arkadafllar›n biraz merak edip
araflt›rmas› için benden de eskilerin
deyimiyle “a¤yar›n› mani, efrad›n›
câmi” bir tan›m üzerinde olmaya
çal›flaca¤›m.
Önce biraz ilgisiz kavramlar›
ay›klayal›m. Yap›lan en büyük hata
üretim miktar› artt›kça o iflletmenin
verimli olaca¤› yan›lg›s›d›r. Bu her
zaman do¤ru de¤ildir. Çünkü, yanl›fl
pazarlar için yanl›fl ürünü üretmeye
çal›flan firmalar için ölçek
ekonomisine yakalamak kedinin
kuyru¤unu kovalamas› gibi bir fleydir.
Daha da önemlisi, olmas› gereken
standartlarla ve sektördeki rakiplerle
k›yaslanmad›kça ya da geçmiflteki
bir zamana göre bugüne ait bir
karfl›laflt›r›lma yap›lmad›kça o
iflletmenin verimli olup olmad›¤›
hakk›nda bir kanaate de ulaflamay›z.
Tan›m olarak verimlilik, bir üretim
sürecinde, üretilen ürün ve hizmetlerle
tüketilen kaynaklar aras›ndaki iliflkiye
34 Bak›fl 135
vurgu yapar. ‹flgücü, sermaye,
malzeme ve enerji gibi girdilerle ne
kadarl›k bir ç›kt› (ürün veya hizmet)
elde edilebilece¤ini gösterir. Bu
tan›mdan hareketle verimlilikle ilgili
bilmemiz gereken ilk fley kaynaklar›
do¤ru kullanmak, minimum girdiyle
olabilecek maksimum ç›kt›y› elde
etmektir. Birkaç dönüm tarlada
bu¤day hasad› yapmak için
biçerdöver alan bir çiftçi, ayda birkaç
saat kullanaca¤› bir makineye yat›r›m
yapan sanayici bu anlamda tamamen
verimsizdir.
Öte yandan, bir iflletmede yarat›lan
de¤erle verimlilik aras›nda çok yak›n
bir iliflki vard›r. Yani, yüksek bir
verimlili¤e ulaflmak için operasyonel
süreçlerin sonucunda meydana
gelen ürün ve hizmetlere (ç›kt›ya) bir
de¤er katmak gerekir.
Bir iflletmede verimsizli¤e neden olan
faktörleri flöyle s›ralayabiliriz
• Üst yönetimin verimlilik ve toplam
kalite konular›n› anlamamas›, bu
konuda gösterilen çabalara destek
olmamas›
• Ürün tasar›m›n›n ve süreç
yönetiminin çok yetersiz olmas›
• Tesis, makine ve ekipmanlara
teknolojik bir yat›r›m yapabilecek
sermayenin olmamas›
• Yetiflmifl, güvenilir ve yetenekli
iflgücünün olmamas›
• Çal›flanlar›n e¤itimi için yetersiz
bütçe ayr›lmas›
• Finansal denetimlerin yap›lmamas›
ve önlemlerin al›nmamas›
• Organizasyon içi iletiflimin zay›f
olmas›
• Çok kötü bir biliflim altyap›s› ve
veritaban›
• ‹fl eti¤inin olmamas›
Makale
Verimlik ile ilgili kavram karmaflas›
Verimlilikle kar›flt›r›lan kavramlar›n
bafl›nda etkinlik ve etkenlik gelir.
Etkinlik bir “ifli do¤ru yapmak”
anlam›na gelirken etkenlik ise “do¤ru
ifli yapmak” anlam›nda de¤erlendirilir.
Etkinlik kapasite kullan›m› gibi
kaynaklar›n kullan›m› ile ilgilidir. Bir
üretim iflletmesi için de hedeflenen
de bu de¤il midir? ‹stenen
operasyonu yapmak için en az
kayna¤› kullanmak. Ancak bundan
daha da önemlisi say›sallaflt›r›lmas›
zor bir kavram olan etkenliktir. Müflteri
aç›s›ndan yarat›lan de¤eri gösteren
etkenlik, sürecin en sonunda yer alan
odaklanan pazar› ve müflteriyi
gösterir.
Bu durumda bir ifli do¤ru bir
makineyle ve uygun süreçlerle
yap›yor olmak da yetmez. Do¤ru ifli
buluyor olmak gerekir… do¤ru ürünü,
do¤ru müflteriyi, do¤ru pazar›. Aksi
halde bir servet ödedi¤imiz bir üretim
tezgah› yanl›fl bir ifli, yanl›fl bir fiyatla
“çok verimli” bir flekilde üretiyor
olabilir.
Verimlilik için gerekli unsurlar
Verimlilik için hedeflenecek birinci
amaç iflletmenin insan kayna¤›n›n
niteli¤i ve bu niteli¤in sürekli olarak
gelifltirilmesi olmal›d›r. Okullar
olabilecek en nitelikli ö¤rencileri
yetifltirilmelidir. Firmalar en yüksek
emek verimlili¤ine ulaflabilmek ad›na
kendi alanlar›nda en iyileri ifle
alabilmeli, en yetenekli insanlarla
çal›flabilmeli ve geliflimleri için her
türlü özveriyi gösterebilmelidir. Bu
cesarete sahip olamayan bir firman›n
sektöründe inovatif, yarat›c› ve global
bir oyuncu olmas› imkans›zd›r.
Kan›mca bu durum önümüzdeki en
büyük engeldir.
Di¤er bir nokta ise iflletmede ak›lc›
stratejik hedeflerin konulmas›,
bunlar›n ölçülmesi ve sürekli
iyilefltirme prensibi içinde daima iyiye
do¤ru gelifltirilmesidir.
Operasyonlar›n ve süreçlerin
ölçülmedi¤i iflletmelerde sorunlar›n
tan›m›n›n yap›lmas›, problemlerin
çözülmesi ve karar al›nmas› oldukça
zordur. “El terazi göz mizan” bir
yaklafl›m ise günümüzün
nanoteknolojik ifl dünyas›n›n hassas
dijital terazisinde do¤ru bir ölçüm
yöntemi olmayacakt›r.
Verimlilik ve yüksek kâr
Temel olarak bir firman›n karl›l›¤›n›
art›rman›n iki yolu vard›r. Birincisi
sat›fllar› ya da sat›fl fiyat›n› art›rmak
ikincisiyse verimlilik yoluyla maliyetleri
azaltmakt›r.
Firmalar›n girdileri için tedarikçilerine
ve çal›flanlar›na ne ödedi¤i, ç›kt›lar›
için müflterilerinden ne ald›¤›
ulaflaca¤› kâr marj›n› do¤rudan
etkiler. Verimlili¤i düflük bir firma
tesadüfen dönemsel olarak büyük
bir sat›fl hacmine ulaflsa bile uzun
vadede operasyonel süreçlerini
iyilefltirmedikçe yüksek karl›l›¤›n›
sürdüremez.
Ekonomik s›n›rlar›n kalkt›¤› bir
dünyada bu kadar kapasite fazlas›
varken, firmalar k›yas›ya bir rekabet
ortam›ndayken ürününüzü
satabilecek müflteriyi bulabilmek ve
uygun fiyat› koruyabilmek çok da
kolay de¤il. Bu durumda yüksek
karl›l›k için geriye tek bir yol kal›yor;
o da verimli olmak. Özellikle, belli bir
üretim tecrübesine ve müflteri
portföyüne sahip iflletmeler için
verimlilik konusu çok daha önemlidir.
Y›llar içinde fiyatlar› erozyona
u¤ram›fl, stratejik do¤rultusunu
kaybetmifl, hantal ve amaçs›z
firmalar›n silkelenerek do¤ru konulara
odaklanmas›, “daha azla daha fazlay›
nas›l yapar›z” diye düflünerek
gereksiz unsurlar›n› t›rpanlanmas›
gerekir.
Son söz: Yap›lmamas› gereken iflleri
yüksek bir verimlilikle yapmak
anlams›zd›r.
35 Bak›fl 135
BUS‹AD’a
Ziyaret
ÇEK’den BUS‹AD’a ziyaret
Ça¤dafl E¤itim Kooperatifi (ÇEK)
Baflkan› Ali Arabac› BUS‹AD
Evi’ni ziyaret etti. Ziyarette
BUS‹AD Yönetim Kurulu
Baflkan› Günal Baylan ve
yönetim kurulu üyelerinin yan›
s›ra, geçmifl dönem baflkan›
Arif Özer de haz›r bulundu.
K
arfl›l›kl› bilgi al›fl veriflinin ard›ndan
BUS‹AD üyelerine Ça¤dafl E¤itim
Kooperatifi’nin çal›flmalar›n›
aktaran Arabac›, ÇEK’in hayata
geçirmeye haz›rland›¤› ve lise olarak
hizmet verecek yeni bina projesiyle
ilgili de detayl› sunum yapt›.
36 Bak›fl 135
BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan›
Günal Baylan da ziyaretten duydu¤u
memnuniyeti dile getirerek, Bursa ifl
dünyas› olarak Ça¤dafl E¤itim
Kooperatifi’nin çal›flmalar›n› takdirle
karfl›lad›klar›n› ve gereken deste¤i
vermeye haz›r olduklar›n› kaydetti.
Baylan, Arabac›’ya ziyaretin an›s›na
plaket takdim etti.
Yuvarlak Masa
Toplant›s›
Zeki Erdal fiimflek, Hollanda Heyeti’nin
yuvarlak masa toplant›s›na kat›ld›
Bursa Eskiflehir Bilecik
Kalk›nma Ajans› (BEBKA);
Hollandal› ve Bursal› firmalar
aras›ndaki ticari ve ekonomik
iliflkilerin daha da güçlenmesine
katk›da bulunmak amac›yla
Hollanda Ticari Heyeti ile
yuvarlak masa toplant›s›
gerçeklefltirdi. Toplant›ya
BUS‹AD Yönetim Kurulu Üyesi
Zeki Erdal fiimflek de kat›ld›.
ollanda Büyükelçili¤i’ne ba¤l›
ekonomi a¤›, Hollandal›
yat›r›mc›lara Türkiye’nin ‹stanbul,
‹zmir ve Ankara d›fl›ndaki flehirlerinde
de f›rsatlar oldu¤unu gösterebilmek
ve ifl ba¤lant›lar› kurabilmek için
Hollanda ile Türkiye aras›nda turlar
düzenliyor. Bu turlar kapsamda
Hollanda’n›n ‹stanbul
Baflkonsoloslu¤u Ekonomi ve Ticaret
Bölümü, 12-13 Ekim 2015 tarihlerinde
Bursa’ya genifl kapsaml› bir ziyaret
program› gerçeklefltirdi. Baflkanl›¤›n›
Hollanda Kraliyeti ‹stanbul
Baflkonsolosu Robert
Schuddeboom’n›n yapt›¤› heyet,
Türkiye’de kurulmufl olan Hollanda
sermayeli flirketler ve Hollanda’dan
gelen firmalar›n temsilcilerinden
olufltu.
H
Toplant›n›n aç›l›fl›nda konuflan
BEBKA Bursa Yat›r›m Destek Ofisi
Koordinatörü Turgut Akflehir,
Hollanda Heyetini Bursa’da
a¤›rlamaktan duydu¤u memnuniyeti
dile getirerek, kat›l›mc›lara BEBKA’n›n
mevcut çal›flmalar› hakk›nda bilgi
verdi. Akflehir’in ard›ndan söz alan
Hollanda Kraliyeti ‹stanbul
Baflkonsolosu Robert Schuddeboom
da iki ülke aras›ndaki ekonomik
iliflkilerin önemine de¤inerek, taraflar
aras›ndaki ticaret hacminin daha da
gelifltirilmesi gerekti¤ine vurgu yapt›.
BEBKA Bursa Yat›r›m Destek Ofisi
Uzman› Emine Arslan Pauli de
toplant›da Bursa ifl dünyas› ve mevcut
sektörler çerçevesinde
gerçeklefltirilen üretim faaliyetleri ile
ilgili bir sunum gerçeklefltirdi.
Toplant›da Bursa’daki sanayi
bölgeleri yetkilileri ile ifl dünyas›
temsilcileri de haz›r bulundu. BUS‹AD
ad›na toplant›ya kat›lan isim, Yönetim
Kurulu Üyesi Zeki Erdal fiimflek oldu.
fiimflek, Hollanda’n›n otomotiv
sektöründe geldi¤i nokta ve ülkenin
bu alandaki teknoloji seviyesiyle ilgili
bilgi ald›. fiimflek ayr›ca iki ülke
aras›ndaki ticari iflbirli¤inin
gelifltirilmesi noktas›nda BUS‹AD
olarak üzerlerine düflen görevi
yapmaya haz›r olduklar›n› da
sözlerine ekledi.
37 Bak›fl 135
Ufuk Merter
Çevre Mühendisi, Tehlikeli Madde Güvenlik Dan›flman›
Tehlikeli maddelerin
karayolu ile tafl›nmas›
Nas›l bir tehlikeyle karfl› karfl›yay›z?
Her gün kulland›¤›n›z karayollar›nda
yan›n›zdan geçip giden t›rlara dikkat
ettiniz mi hiç? ‹çinde neler tafl›yorlar
acaba? Sizi sollayan araç, asit tafl›yan
bir tanker, zehir tafl›yan bir TIR, ya
da patlay›c› yüklü bir kamyonet olabilir
mi? Kim bilir belki de radyoaktif at›k
tafl›yan bir kamyondur. Olas› bir kaza
an›n› gözünüzde canland›rabilir
misiniz? ‹nsanlar, trafik ve çevre;
ortama yay›lan kimyasallardan nas›l
etkilenirdi? Kazaya kim nas›l
müdahale eder, tehlikeli kimyasallar
nas›l temizlenirdi? Böylesine önemli
bir konu mutlaka birileri taraf›ndan
s›k› bir denetim alt›ndad›r de¤il mi?
Bursa ili yo¤un bir sanayiyi
bünyesinde bar›nd›rmaktad›r ve bu
sanayi bölgelerinin pek ço¤u flehir
içerisinde kalm›flt›r. Ayr›ca Bursa’n›n
gerek deniz, gerekse karayolu
bak›m›ndan ifllek bir güzergâh
üzerinde konumlanm›fl olmas›,
tehlikeli maddelerin sevkiyat›
konusundaki riskleri katbekat
art›rmaktad›r.
Tehlikeli maddeler üretildikleri yerden
son kullan›c›ya hava yoluyla, deniz
yoluyla, demiryoluyla, kanal yoluyla
ve karayoluyla sevk edilirler. En çok
kullan›lan mod ise karayolu
tafl›mac›l›¤›d›r. Bu sevkiyatlar ulusal
olabilece¤i gibi uluslararas› da
olabilir. Sevkiyatlar s›ras›nda
yaflanacak bir kazan›n insanlara ve
çevreye faturas› çok a¤›r olacakt›r.
Her konuda oldu¤u gibi “Tehlikeli
38 Bak›fl 135
Maddelerin Sevkiyatlar›” konusunda
da önlem almak, sorunu çözüme
kavuflturabilecek en kolay yoldur.
Peki, bu kadar önem tafl›yan bir konuda
neler yap›lmaktad›r?
Öncelikle geliflmifl ülkelerde bu iflin
nas›l yap›ld›¤›na bir bakal›m.
Avrupa’da bu tehlike 1950’li y›llarda
ön görülmüfl ve çal›flmalara
bafllanm›flt›r. Tehlikeli kimyasallar›n
uluslararas› tafl›nd›¤› da göz önünde
bulunduruldu¤unda uluslararas› bir
anlaflma yap›lmas›n›n, bu iflin
kontrolünü kolaylaflt›raca¤›
düflünülmüfltür. Birleflmifl Milletler
Avrupa Ekonomi Komisyonu
nezdinde 1957 y›l›nda Cenevre’de
“Tehlikeli Mallar›n Karayolu ile
Uluslararas› Tafl›mac›l›¤›na ‹liflkin
Avrupa Anlaflmas›” haz›rlanarak,
1968’de yürürlü¤e konulmufltur. Bu
anlaflma, Latince ifadesinin bafl
harflerinden oluflan ADR k›saltmas›
ile an›lmaktad›r. ADR anlaflmas›n›n
ekleri ç›kar›ld›¤› günden beri ça¤›n
koflullar›na göre sürekli gelifltirilmekte
ve her y›l güncellemeler
yay›mlanmaktad›r. Tafl›mac›l›ktaki
farkl› modlar için benzer anlaflmalar
mevcuttur ve bu anlaflmalar birbiriyle
uyumludur. (Deniz yolu için IMDC
Code, Demir yolu için RID, Havayolu
için DGR/TI, Kanal geçifli için ADN)
Türkiye; 22 fiubat 2010 tarihinde
anlaflmay› imzalam›fl olsa da konu
ile ilgili ilk yönetmelik olan “Tehlikeli
Maddelerin Karayoluyla Tafl›nmas›
Hakk›nda Yönetmelik” 31.03.2007
tarihinde yay›mlanm›flt›r. Bu
yönetmeli¤in yürütücüsü ise
Ulaflt›rma, Denizcilik ve Haberleflme
Bakanl›¤›’d›r. ADR anlaflmas› ile
paralel haz›rlanan yönetmelik bir kez
de¤ifltirilip birkaç kez de revize
edilerek nihayet 01.01.2014 tarihinde
yürürlü¤e girmifltir.
ADR anlaflmas›n›n hedefi tehlikeli
maddelerin karayoluyla tafl›nmas›
s›ras›nda yaflan›lacak kazalar›n
önlenmesi ya da insana ve çevreye
verilecek zarar›n minimize edilmesidir.
‹ki ciltten oluflan anlaflma eklerinde,
yaklafl›k 3600 kimyasal›n nas›l
ambalajlanaca¤›ndan, hangi
araçlarda tafl›naca¤›na, araçlar›n
nas›l ve ne s›kl›kla muayene
edilece¤inden kaza sonras›nda neler
yap›laca¤›na kadar pek çok konu
detayl› olarak irdelenmektedir.
Anlaflmada gönderici, al›c› ve
tafl›y›c›n›n görevlerinin ne oldu¤u,
görevlerini nas›l yerine getirecekleri
ve kontrollerin nas›l yap›laca¤› detayl›
olarak anlat›lmaktad›r.
Hangi iflletmeler bu yönetmelik
kapsam›ndad›r ve kapsamdaki iflletmeler
neler yapmal›d›r?
Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla
Tafl›nmas› Hakk›nda Yönetmelik ile
ADR’nin paralel oldu¤unu ifade
etmifltik. 01.01.2014 tarihinde
yürürlü¤e giren yönetmelik, kapsam›
flöyle ifade etmektedir:
“Yönetmelik kapsam›ndaki tehlikeli
maddelerden bir takvim y›l› içerisinde
Makale
yükümlülükler yerine getirilene kadar
araca ve tafl›d›¤› yüke el
konulmaktad›r.
Taraflara yerine getirmedikleri her
yükümlülük için 55 TL ila 1101 TL
aras›nda para cezas› verilmektedir.
Ayr›ca yerine getirilmeyen her
yükümlülük için 3 uyarma verilmekte,
toplam uyarma say›s› elliye ulaflan
iflletmelerin faaliyetleri
durdurulmaktad›r.
net elli ton ve üstü miktarlarda ifllem
yapan; dolduran, paketleyen,
yükleyen, gönderen, al›c›, boflaltan
ve tank konteyner/tafl›nabilir tank
iflletmecisi olarak bu faaliyetlerden
biri veya birden fazlas›yla ifltigal eden
iflletmeler, Tehlikeli Madde Faaliyet
Belgesi almak zorundad›rlar.
S›n›f 1 (Patlay›c›), S›n›f 6 (Zehirli,
Bulafl›c›) ve S›n›f 7 (Radyoaktif)
kapsam›ndaki tehlikeli maddelerle
ifltigal eden iflletmeler, herhangi bir
ifllem miktar›na ba¤l› olmaks›z›n
Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi
almak zorundad›rlar.”
Kimyasal madde üreten, kullanan
tafl›yan her bir iflletme; ifllem yapt›¤›
kimyasal maddelerin envanterini
ç›kararak kapsamda olup
olmad›klar›n› irdelemelidir. Ayr›ca yine
ADR’de ambalajlama ve tafl›ma
flekline ba¤l› olarak baz› özel
muafiyetler de getirilmifltir.
‹flletmelerin kapsamda olup
olmad›klar›n›n, muafiyetlerden
yararlan›p yararlanamad›klar›n›n
tespiti elbette ki özel bir uzmanl›k
gerektirmektedir. ADR, iflletmelerin
yükümlülerinin bildirilmesi ve yerine
getirilmesi konusunda yol göstermesi
için Tehlikeli Madde Güvenlik
Dan›flman’›n› yetkilendirmifltir.
Tehlikeli madde güvenlik dan›flman›
bulundurma zorunlulu¤u Tehlikeli
Madde Güvenlik Dan›flmanl›¤›
Hakk›nda Tebli¤’de flöyle ifade
edilmektedir:
“Bu Tebli¤ kapsam›nda faaliyet
gösteren iflletmeler, en az bir adet
tehlikeli madde güvenlik dan›flman›
istihdam etmek veya tehlikeli madde
güvenlik dan›flman›ndan hizmet
almakla yükümlüdürler.”
Tebli¤de, kapsamdaki iflletmelerin
01.09.2015 tarihi itibari ile Tehlikeli
Madde Güvenlik dan›flman› istihdam
etmek ya da bu hizmeti d›flar›dan
almak zorunda olduklar›
belirtilmektedir.
Bu ifl denetleniyor mu? Cezalar ne
boyutta?
Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla
Tafl›nmas› Hakk›nda Yönetmelik’in
yürütücüsünün Ulaflt›rma, Denizcilik
ve Haberleflme Bakanl›¤› oldu¤unu
ifade etmifltik. Bakanl›k denetim
görevini istedi¤i kurum ve kurulufllara
devredebilmektedir. Günümüzde bu
denetimler yol kenar› denetim
istasyonlar›nda yap›lmaktad›r. Yol
kenar› denetim istasyonlar›nda
sadece nakil arac›na ve tafl›y›c›n›n
yükümlülüklerine bak›lmamakta, ayn›
zamanda sevk irsaliyesinde yaz›l›
gönderenin de yükümlülükleri kontrol
edilmektedir. Gönderen ve al›c›
iflletmelerin yükümlülüklerini yerine
getirip getirmedi¤inin yerinde
denetlenmesi ifllemine 2016 y›l›
bafl›nda bafllan›lmas›
planlanmaktad›r.
Yönetmelikte gönderici, tafl›y›c› ve
al›c› için pek çok yükümlülük
tan›mlanm›fl olup yerine getirilmeyen
her bir yükümlülük için farkl› idari
yapt›r›mlar öngörülmüfltür.
Özel izne tabi maddeleri tafl›yan
araçlar›n, yetkili kurulufllardan izin
almadan tafl›ma yapt›klar› tespit
edildi¤inde, araç ba¤lanmakta ve
Cezalar›n cayd›r›c› nitelikte oldu¤u
söylenemeyebilir ancak uyum
sürecinin tamamlanmas›n›n ard›ndan
cezalar›n daha cayd›r›c› boyutlara
getirilece¤i düflünülmektedir. Ayr›ca
yaflanacak kazalarda çevre ve insan
sa¤l›¤›na verilecek zarar›n insani ve
maddi boyutu da unutulmamal›d›r.
Sonuç olarak Türkiye, Avrupa ülkeleri
ile k›yasland›¤›nda konu ile ilgili
uygulamalar› yürürlü¤e koymakta
oldukça geç kalm›flt›r. Konu sadece
toplumun bir kesimini ilgilendiren bir
konu de¤ildir. Karayollar›n›n, her türlü
arac›n ortak kullan›m alan› oldu¤u
ve ülkemizdeki trafik kaza oran›n›n
oldukça yüksek oldu¤u
düflünüldü¤ünde, konunun önemi ve
aciliyeti daha iyi anlafl›lacakt›r.
Bakanl›k k›sa zamanda yetifltirdi¤i
Tehlikeli Madde Güvenlik
Dan›flmanlar› ile a盤› kapatmay›
hedefledi¤ini göstermifltir. Umar›z
bu sektördeki tüm iflletmeler konunun
öneminin fark›na var›r ve önlemlerini
al›rlar.
‹flletmelerin dikkat etmelerini
istedi¤im bir konu ile yaz›ma son
verece¤im. ADR titizlikle yürütülmesi
gereken bir süreçtir. ‹flin bafl›nda
tüm analizlerin yap›lmas› ve
yükümlülüklerin belirlenmesi olay›
çözüme kavuflturmamaktad›r. Bu iflin
uygulay›c›lar›n›n kendilerine ifl yükü
getirmeyecek ve hatta ifllerini
kolaylaflt›racak bir yaz›l›m üzerinden
tüm bu süreci yönetmeleri;
günümüzün gözde tabiriyle iflin
“Sürdürülebilir” olmas›n›
sa¤layacakt›r.
39 Bak›fl 135
BUS‹AD’dan üniversite ö¤rencilerine ifl
sa¤l›¤›-güvenli¤i e¤itimi
BUS‹AD’›n Uluda¤ Üniversitesi
iflbirli¤iyle organize etti¤i ve
ö¤rencilerin mesleki ve kiflisel
geliflimine katk›da bulunmay›
amaçlayan seminerlerin yeni
dönemi bafllad›. Uluda¤
Üniversitesi Endüstri
Mühendisli¤i Bölümünde
gerçeklefltirilen ve Ümit
OSGB’den ‹fl Güvenli¤i Uzman›
Mehmet Sezer’in konuflmac›
oldu¤u programa; tekstil ve
makine mühendisli¤i bölümü
ö¤rencileri kat›ld›.
ezer, sunumunun bafl›nda ifl
sa¤l›¤› ve güvenli¤i konusunun
her fleyin önünde geldi¤ini ifade
ederek, Türkiye’de 6 dakikada bir ifl
kazas›n›n meydana geldi¤ini belirtti.
Sezer, yine Türkiye’de 3 saatte bir ifl
kazas›na dayal› 1 kiflinin
S
40 Bak›fl 135
sakatland›¤›n› ve 6 saatte bir de 1
kiflinin öldü¤ünü dile getirerek, söz
konusu istatistiklerin uzun y›llard›r
de¤iflmedi¤ini ve bir geliflim
kaydedilemedi¤ini söyledi.
Ö¤rencilere seslenen Sezer, “Sizler
mezun oldu¤unuzda ve ilgili alanlarda
görev yapmaya bafllad›¤›n›zda belli
insanlar› yönlendiriyor olacaks›n›z ve
sorumluluk alacaks›n›z. O nedenle ifl
güvenli¤i mevzuat›n› iyi bilmeniz ve
ifl hayat›n›zda da ilgili kurallara uymak
durumundas›n›z” diye konufltu. Sezer,
anayasa hükümleri çerçevesinde
belirlenen ifl sa¤l›¤› ve güvenli¤i
yükümlülükleri ile ilgili bilgi vererek,
bu yükümlülüklerin hem iflvereni hem
de çal›flan› ba¤lad›¤›n› hat›rlatt›.
Sezer, ifl sa¤l›¤› ve güvenli¤inin
iflverenin sorumlu¤unda oldu¤una,
çal›flanlar›n da belirlenen kurallara
uymas› gerekti¤ine de¤inerek flöyle
devam etti: “‹flveren, çal›flanlar›n iflle
ilgili sa¤l›k ve güvenli¤ini sa¤lamakla
yükümlüdür. ‹flveren bu çerçevede;
mesleki risklerin önlenmesi, e¤itim
ve bilgi verilmesi dâhil her türlü
tedbirin al›nmas›, organizasyonun
yap›lmas›, gerekli araç ve gereçlerin
sa¤lanmas›, sa¤l›k ve güvenlik
tedbirlerinin de¤iflen flartlara uygun
hale getirilmesi ve mevcut durumun
iyilefltirilmesi için çal›flmalar yapar.
‹flyerinde al›nan ifl sa¤l›¤› ve güvenli¤i
tedbirlerine uyulup uyulmad›¤›n› izler,
denetler ve uygunsuzluklar›n
giderilmesini sa¤lar. Risk
de¤erlendirmesi yapar veya yapt›r›r.
Çal›flana görev verirken, çal›flan›n
sa¤l›k ve güvenlik yönünden ifle
uygunlu¤unu göz önüne al›r. Yeterli
bilgi ve talimat verilenler d›fl›ndaki
çal›flanlar›n hayati ve özel tehlike
bulunan yerlere girmemesi için gerekli
tedbirleri al›r. Çal›flanlar da, ifl sa¤l›¤›
ve güvenli¤i ile ilgili ald›klar› e¤itim
ve iflverenin bu konudaki talimatlar›
do¤rultusunda, kendilerinin ve
hareketlerinden veya yapt›klar› iflten
BUS‹AD’dan
E¤itim
etkilenen di¤er çal›flanlar›n sa¤l›k ve
güvenliklerini tehlikeye
düflürmemekle yükümlüdür.”
“Kurallara uyulmas› için örnek olmak
flart”
Sezer, ifl yeri kazalar› ve nedenlerine
de de¤inerek, söz konusu
yaralanmalar›n kazalardan, kazalar›n
güvensiz davran›fl ve flartlardan,
güvensiz davran›fl ve flartlar›n da
insan kusurlar›ndan ve ihmallerden
meydana geldi¤ine dikkat çekti.
O da size kaza olarak geri döner. Bir
ifl gereken çal›flma süresi k›sal›rsa
risk al›rs›n›z. Artarsa da verimsizlik
meydana gelir” diye konufltu.
Risk analizinin ad›mlar› ve kiflisel
koruyucu donan›mlar›n özellikleri
hakk›nda da bilgi veren Sezer, ifl
yerinde liderli¤in çok önemli
oldu¤unu, kurallara uyulmas›n›
isteyen bir kiflinin öncelikle kendisinin
örnek olarak ilgili tüm kurallara uymas›
gerekti¤ini sözlerine ekledi.
Küçük yaralanmalar›n, risklerin ve
tehlike bildirimlerinin dikkate al›nmas›
durumunda uzuv kay›pl› ya da ölümlü
daha büyük kazalar›n önüne
geçilebilece¤ini dile getiren Sezer,
“Siz ne kadar h›zl› çal›fl›rsan›z
dikkatinizden o denli taviz verirsiniz.
41 Bak›fl 135
Bursa Çimento Genel Müdürü Mürsel
Öztürk: “Bursa’da 40 bin konutun
acilen yenilenmesi gerekiyor”
1971 y›l›nda Trabzon’da ad›m
att›¤› çimento sektöründe 44
y›l› geride b›rakan Mürsel
Öztürk, Bursa’n›n önde gelen
flirketlerinden olan Bursa
Çimento’daki ve gruba ba¤l›
di¤er flirketlerdeki görevini
sürdüren profesyonel bir
yönetici. Bursa’da son y›llarda
hayata geçirilen pek çok özel
sektör ve kamu yat›r›m›nda
harc› bulunan Bursa
Çimento’nun faaliyetlerini ve
gelecek hedeflerini BUS‹AD
Bak›fl okurlar› ile paylaflan
Mürsel Öztürk, Bursa gibi bir
kentte yaflamaktan ve kentin
44 Bak›fl 135
marka imaj›na katk› yapan
de¤erli yat›r›mlarda görev
almaktan duydu¤u
memnuniyeti dile getirdi.
Bursa’da inflaat sektörü
dendi¤inde akla gelen ilk
isimlerden olan ve 2009
y›l›ndan bu yana BUS‹AD Ailesi
içerisinde yer alan Öztürk, iki
dönem de yönetim kurulu üyesi
olarak görev yapt›. Öztürk ile
kentteki inflaat sektörünün
görünümü, firmalar›n›n
hedeflerini ve çimento-haz›r
beton sektörünün dünyada ve
Türkiye’de geldi¤i noktay›
konufltuk.
Öncelikle Bak›fl okurlar› için k›saca
kendinizi tan›t›r m›s›n›z?
Trabzon do¤umluyum. Y›ld›z Teknik
Üniversitesi Makine Mühendisli¤i
Bölümü’nden 1971 y›l›nda mezun
oldum. Evliyim, bir o¤lum, bir k›z›m,
iki torunum var.
Profesyonel ifl hayat›na geçifl süreciniz
hakk›nda bilgi verir misiniz?
Üniversiteden mezun olduktan sonra
Türkiye Çimento Sanayi Afi isimli
kamu iktisadi teflekkülünün
Trabzon’daki fabrikas›nda ifle
bafllad›m. 1972 y›l› Ekim ay›nda da
askere gittim. 1974 y›l› fiubat ay›nda
teskeremi al›p Trabzon’da ayn›
flirkette ifle bafllad›m. 1978 y›l› Ekim
ay›na kadar burada görev yapt›m.
Ayn› y›l, flirketin Kars’taki çimento
Söylefli
fabrikas›na iflletme flefi olarak
atand›m. 1980’in Nisan ay›na kadar
da orada çal›flt›m. Nisan ay›nda yine
ayn› flirkete ait Bal›kesir Çimento
Fabrikas›’nda iflletme flefi olarak
görevlendirildim. Ayn› y›l›n Eylül
ay›nda kamu kuruluflundan ayr›larak
1 Eylül 1980 tarihi itibar› ile Bursa
Çimento Fabrikas›’nda teknik müdür
olarak göreve bafllad›m. Böylece özel
sektöre geçmifl oldum. Bursa
Çimento yüzde 100’ü özel sektöre ait
bir iflletmeydi, flimdi de öyle. fiirkette
teknik müdürlükten sonra fabrika
müdürlü¤ü daha sonra da teknik
genel müdür yard›mc›l›¤› görevlerine
getirildim. Nisan 2004’den bu yana
da flirkette genel müdür olarak görev
yap›yorum. Bunun yan›nda flirketin
ba¤l› kurufllar›n›n baz›lar›nda yönetim
kurulu üyesi olarak görev
yapmaktay›m. 2001-2003 y›llar›
aras›nda Türkiye Haz›r Beton Birli¤i
Baflkanl›¤›’n› yürüttüm. BUS‹AD’da
iki dönem yönetim kurulu üyeli¤i
yapt›m. Halen Türkiye Çimento
Müstahsilleri Birli¤i Yönetim Kurulu
Üyesi ve Çimento Endüstrisi
‹flverenleri Sendikas› Denetçili¤i
görevlerini yürütmekteyim. Y›ld›z
Teknik Üniversitesi Vakf› Mütevelli
Heyeti Üyesi ve Bursa fiubesi
Yönetim Kurulu Üyesiyim.
Ç‹TOSAN ile bafllayan, ard›ndan Bursa
Çimento Fabrikas› Afi ile devam ifl
hayat›n›zda geldi¤iniz noktay› bizimle
paylafl›r m›s›n›z?
1980 y›l›nda özel sektöre geçerken
sektörün gelecekte nas›l bir seyir
izleyece¤i konusunda ne Türkiye’nin,
ne de flahs›m›n net bir bilgisi yoktu.
Ancak devrin hükümetinin serbest
piyasa ekonomisine a¤›rl›k vermesi
ve özellefltirme çal›flmalar›na çimento
sektöründen bafllanmas› farkl› bir alg›
yaratt›. Art›k sürekli olarak özel
sektörde çal›flmam gerekti¤ini
düflündüm. Bir süre sonra devlet
çimento sektöründen tamamen
çekildi. Bu aç›dan bak›ld›¤›nda Bursa
Çimento’ya gelmekle do¤ru bir seçim
yapt›¤›m› düflünüyorum. Bursa
Çimento gerek teknik gerekse di¤er
bölümlerdeki kurall› yap›s›, kurumsal
olma yolunda her dönem büyük
geliflmeler kaydeden vizyonu ve
geliflmelere aç›k bak›fl aç›s› ile her
zaman çal›flma flevkimi artt›rm›flt›r.
Halen de bu flevk ve istekle
çal›flmalar›m› sürdürüyorum. Bu,
Bursa Çimento’nun tüm çal›flanlar›
için de geçerlidir.
Grup flirketleriniz hakk›nda bilgi vererek
bu flirketlerin faaliyet alanlar›na de¤inir
misiniz?
Bursa Çimento 1966 y›l›nda kuruldu.
1969’un Ocak ay›ndan bu yana da
üretim yap›yor. Firma, bafllang›çta
ana flirketin yan›nda bir de pazarlama
flirketine sahipti. Geliflen zaman
içinde baflka sektörlerle de ilgilenildi.
1987 y›l›nda ÇEMTAfi hisselerinin
büyük bölümünü alarak flirketi
grubuna dahil etmifl ve flirket
yönetimini alm›fl oldu. Bursa Çimento
halen bu flirketin en büyük orta¤› ve
yöneticisi durumundad›r. ÇEMTAfi,
kapasite art›fl›, kalite iyilefltirmesi ve
üretim çeflitlili¤i konular›nda yapt›¤›
yat›r›mlarla yüksek kaliteli çelik
sektöründe çal›flmalar›n› sürdürüyor.
Firma, geliflmifl bat› ülkelerine büyük
miktarlarda ihracat yap›yor.
Geliflen zaman içinde Bursa Çimento
ticari flirketin yan›nda bir inflaat ve
beton flirketi de kurdu. Halen
pazarlama ve inflaat flirketleri etkin
bir çal›flma içinde de¤ildir. Beton
flirketi ise haz›r beton konusundaki
1986’daki ilk yat›r›m›n›n ard›ndan
1989 y›l›ndan bu yana faaliyet
gösteriyor.
Grubumuz, 1990’l› y›llar›n bafl›nda
haz›r beton iflini beton flirketine
aktararak, sektörde ciddi bir üretici
olarak var olmufltur. Bu flirket halen
Türkiye’de kendi alan›ndaki en büyük
5 flirketten biridir. Grubumuz, kömür
yakan termik santrallerden ç›kan
uçucu küllerin de¤erlendirilmesi ile
ilgili daha önce kurulmufl iki ayr›
flirketin de orta¤› oldu. Bunlardan
birinin sermayesinin tamam›, di¤erinin
ise yar›s› grubumuza aittir. Böylece
baflta fabrikam›z olmak üzere haz›r
beton sektörüne ve di¤er çimento
fabrikalar›na ham ve sepere uçucu
kül verilmeye bu iki flirket kanal›yla
devam edilmektedir. Bu flirketlerden
Ares Kül 1999 y›l›nda, Tunç Kül ise
2001 y›l›nda kurulmufl. Bizler Ares
Kül’e 2001’de, Tunç Kül’e de 2004
y›l›nda ortak olduk.
Çimento ve çelik sektörünün gerek
ihracat, gerekse ithalat için liman
ihtiyac› her zaman mevcuttur. Gemlik
Körfezi’nde liman yap›m› ile ilgili
kurulmufl bir flirkete ortak olan Bursa
Çimento, ÇEMTAfi ve ba¤l› flirketleri,
sermayesinin yar›s›na sahip oldu¤u
Rodaport ile liman yap›m› ifllerine
bafllam›flt›r. Halen bu flirketin
faaliyetleri de devam etmektedir.
45 Bak›fl 135
Bursa Çimento’da 2014 y›l› ciro ve
büyüme hedeflerinize ulaflt›n›z m›?
Firman›z›n 2015 y›l› ciro ve büyüme
hedefleri nedir?
2014 y›l›nda sat›fl hacmi ve ciro
bak›m›ndan y›l›n ilk yar›s› ile ikinci
yar›s› aras›nda ciddi farklar oldu. ‹lk
yar›da çok olumlu olan sektör
görüntüsü ikinci yar›da duraksam›fl
ve geriye do¤ru gitmifltir. Buna
ra¤men y›l› mali aç›dan olumlu
say›lacak de¤erlerle kapatt›k. Ancak
sat›fl tonaj› olarak istedi¤imiz
hedeflere ulaflamad›k. 2015 y›l›
bütçemiz daha olumlu bir yaklafl›mla
2014 y›l› sonlar›nda haz›rland›. Ancak
bu kez de 2015’in ilk 3 ay›ndaki iklim
ve piyasa koflullar› nedeniyle
hedeflerden olumsuz anlamda ciddi
sapmalar oldu. ‹kinci yar›da biraz
daha iyimser olabiliriz. Y›lsonunda
hedefimizi tutturabilece¤imizi ümit
ediyoruz.
Bugüne kadar hayata geçirdi¤iniz önemli
projeleriniz ve özellikle de Bursa ad›na
katma de¤er sa¤layan çal›flmalar›n›z
hakk›nda bilgi verir misiniz?
Bursa Çimento, her zaman, toplumsal
sorumluluk ba¤lam›nda Bursa’n›n
ihtiyaçlar›na cevap verebilecek
desteklerde bulunmufltur. Bu
ba¤lamda Bursa Valili¤i emrine Milli
E¤itim’de kullan›lmak üzere her y›l
belli bir miktarda çimento ba¤›fl›nda
bulunuyoruz. Firmam›z ayr›ca Kestel
ilçesinde bir endüstri meslek lisesi
yaparak Milli E¤itim Bakanl›¤›’na
devretmifltir. Daha sonraki y›llarda ‹l
Milli E¤itim Müdürlü¤ü, yapt›¤›m›z
ba¤›fllardan dolay› Alemdar
Mahallesi’ndeki bir ilkö¤retim okuluna
flirketimizin ad›n› vermifltir. Bursa’da
hayata geçirilmifl tüm büyük projelerin
çimento ve haz›r betonlar› flirketimiz
taraf›ndan sa¤lanm›flt›r. Kaliteyi ve
müflteriye hizmeti ön planda tutan
grup flirketlerimiz için bu projelerin
içinde bulunmak büyük bir onur
vesilesidir.
Nas›l bir üretim vizyonu ve kalite anlay›fl›
ile hareket ediyorsunuz?
fiirketimizin kuruluflundan bu yana
temel amac›, Bursa ili ve yak›n
çevresindeki çimento ihtiyac›n› miktar
ve kalite olarak karfl›lamakt›r. Bunu
yaparken de çimento ürününe ihtiyaç
46 Bak›fl 135
duyan kifli ya da kurumlar› s›k›nt›ya
sokmamaya gayret gösteriyoruz.
fiirketin üretime bafllad›¤› 1969
y›l›ndan bu yana bu hedeften en
küçük bir sapma olmam›flt›r. Gelecek
dönemde de olmayacakt›r. ‹htiyaç
sahipleri istenilen kalitede istenen
miktarda ve istenildi¤i zaman
çimentosunu ve betonunu rahatl›kla
flirketlerimizden temin edebilecektir.
Genel hatlar› ile Türkiye’deki çimento –
haz›r beton sektörünün geldi¤i nokta ve
sektörün Bursa’daki seyri hakk›nda bilgi
verebilir misiniz?
Çimento sektörü ülkemizde 1911
y›l›nda kurulan Aslan Çimento
Fabrikas› döneminden bu yana büyük
geliflmeler kaydetmifltir. Uzun
y›llardan bu yana üretti¤i çimento
kendisine yetmekte, baz› dönemlerde
y›lda 20 milyona varan ihracat
yapabilmektedir. Ülkemizdeki
üretimde Avrupa kalite normlar›
kullan›lmaktad›r. Türkiye’de 50
entegre fabrika ve 20’ye yak›n da
ö¤ütme tesisi bulunmaktad›r. Çimento
üretimi Türkiye’nin her yerine dengeli
da¤›lm›flt›r. Çünkü çimento gibi
ürünler, uzun mesafede tafl›nmas›
ekonomik olmayan ürünlerdir.
Ülkemiz; sektördeki üretimin temel
unsurlar› olan ham maddesi tüm yurt
geneline dengeli da¤›lm›fl do¤al bir
yap›ya sahiptir. Ürünlerimizi sadece
Afrika ve Orta Do¤u’ya de¤il, Avrupa
ile Kuzey ve Güney Amerika’ya da
ihraç edebilmekteyiz. Haz›r beton
sektöründe 1980’li y›llar›n ortas›nda
bafllayan geliflme, 1990’l› y›llardan
itibaren h›zl› bir geliflme kaydetmifl,
2000’li y›llarda ise köylere kadar
girebilecek bir geliflme sa¤lam›flt›r.
Bu alandaki üretici flirketler, gerekli
Söylefli
bilgi birikimine ve teknolojik imkanlara
sahip. Bursa Beton Afi de böyle bir
flirkettir.
Bursa ve çevresinde devam eden büyük
çapl› inflaat projeleri, genel olarak
sektörünüze ve özel olarak da firman›za
nas›l yans›yor?
Bursa’daki büyük projelere bakacak
olursak; tamamlanmakta olan Timsah
Arena Stadyumu, Büyükflehir
Belediye Saray›, yeni tramvay ve rayl›
sistem hatlar›, marka oteller, h›zl› tren,
entegre sa¤l›k kampüsü, TOK‹
yat›r›mlar› ve özel sektörün konut
yat›r›mlar› önde geliyor. Bunlar›n
baz›lar› gerçeklefltirildi, baz›lar›
yürüyor, baz›lar› ise çeflitli nedenlerle
beklemede. Söz konusu bu projelerin
büyüklerinin tamam›na yak›n›n›n
çimento ve betonunu firmalar›m›z
karfl›l›yor. Bu projeler bizim için büyük
önem tafl›yor. Yeni adliye kompleksi
ve otoyol gibi projelerdeki geliflmeleri
de yak›ndan takip ediyoruz.
Bursa’da devam eden konut projeleri,
sektörünüzde nas›l bir ivmelenme
sa¤l›yor?
Bursa’da devlet yetkililerinin de
üzerinde durdu¤u bir kentsel
dönüflüm olgusu var. Bu olgu, çok
önem verilen ve gerçekleflmesi için
gayret harcanan bir süreç. Ancak
çeflitli sebeplerle istenen h›zda
ilerlemiyor. Bursa’da yaflayan tüm
kesimler, söz konusu kentsel
dönüflümün geciktirilmeden
gerçeklefltirilmesi düflüncesindedir.
Biz, flirketlerimizle gerek çimento
gerekse beton olarak tüm ihtiyaçlar›
karfl›layabilecek flekilde haz›r›z.
Geçti¤imiz y›la k›yasla faizlerin
yükseldi¤i ve kurun oldukça dalgal› bir
seyir izledi¤i 2015 y›l›nda Bursa’daki
konut sat›fl oranlar›n› nas›l
de¤erlendiriyorsunuz?
Halen içinde bulundu¤umuz
ekonomik flartlar, finansal geliflmeler,
faizler ve dolar kurunun durumu
inflaat sektörüne de yans›maktad›r.
Talep normalde yüksek olmas›
gerekirken yukar›daki faktörlerin etkisi
ile son dönemde yatay bir seyir
izlemektedir. Gelecekte söz konusu
bu talebin büyüyece¤ini bekliyoruz.
2015 y›l›n›n ikinci yar›s›nda büyük bir
hareketlilik beklemiyoruz. 2016 y›l›nda
bu hareketlik bafllayacakt›r. Türkiye
inflaat sektöründeki konut sat›fllar›,
durgunluk döneminde meydana
gelen talep birikmesinin bir sonraki
dönemde aç›lmas› fleklinde kendini
gösterir. Bu bak›mdan 2015 y›l›ndaki
k›smi durgunluk, 2016 y›l›na pozitif
olarak bafllayabilir.
Bursa’n›n yeni konut projeleri anlam›nda
gelecek potansiyelini nas›l
görüyorsunuz?
Bursa’n›n gerek kentsel dönüflüm,
gerekse daha konforlu konutlarda
oturma talebi nedeniyle bir süre konut
talebine sahne olaca¤›
düflüncesindeyim. Bu, uzun zamand›r
böyle olagelmifltir. Bursa gerek
sanayisi, gerek ticareti, gerek ziraat›,
gerekse turizm potansiyeli aç›s›ndan
yerleflim için her zaman cazip
bölgedir. O nedenle konut
yat›r›mlar›n›n bu kentte her zaman
canl› olaca¤›n› düflünüyorum.
Bursa’n›n depremselli¤i anlam›nda yap›
stokunu nas›l de¤erlendiriyorsunuz?
Bursa deprem aç›s›ndan ülkemizin
en riskli bölgelerinden biridir. Bu
nedenle yerleflim yeri seçimi ve
konutlar›n haz›rlanmas›ndan
bafllayarak proje ve uygulama
aflamalar›nda çok özen gösterilmesi
gerekmektedir. Son y›llarda depreme
dayan›kl›l›k yönünden tüm yap›
projelerinin daha dikkatli
haz›rland›¤›n›, beton dayan›kl›l›k
kategorilerinin seçiminde özen
gösterildi¤ini, zemini yeterli
dayan›kl›l›kta olmayan bölgelerde
zemin güçlendirmesine önem
verildi¤ini görüyoruz. Söz konusu bu
önlemler yeterince önemsenirse,
Bursa’da yap›lacak yap›lar›n riskleri
minimize edilmifl olur. Bursa’da
mevcut yap› stokunun büyük bir
bölümü geçmifl dönemlerde daha
özensiz yap›ld›¤›ndan ciddi riskler
mevcuttur. Bunlar yap› güçlendirme
uygulamas› ile k›smen
47 Bak›fl 135
düzeltilmektedir. Ancak en do¤ru fley
kentsel dönüflümdür. Kentsel
dönüflümü de sadece yap›lar›
yeniden yapmak fleklinde
alg›lamamak laz›md›r. Dönüflüm
vesilesi ile kentlerimizin sadece
bugün de¤il, gelecek 30-50 y›lda da
insanca yaflan›labilecek rahatl›kta
olmalar› gerekmektedir. ‹lk tespitlere
göre Bursa’da 40 bin konutun acilen
yenilenmesi gerekiyor. Vakit
kaybedilmeden bu konutlar h›zla
yenilenmelidir.
Sektörünüzün ülke ekonomisindeki yeri
ve önemi hakk›nda ne söyleyebilirsiniz?
Çimento sektörü bütün dünya
ülkelerinde temel ihtiyaç malzemesi
üreten bir sektör olarak görülür. Bu
bak›mdan üretim miktarlar› ile büyük
önem arz eden bu sektör, maddi
kazanç anlam›nda çok büyük bir
yekûn teflkil etmemektedir. Ülkemizde
halen 800 kilogram kifli bafl› çimento
kullan›lmaktad›r.
Geçmiflteki kullan›lmayan çimento
miktarlar› da göz önünde
bulundurulursa bu miktar 1000
kilogramlar›n üzerinde olmal›d›r.
Gelecek y›llarda bu rakamlara
ulafl›laca¤›n› görebiliriz. Bu bak›mdan
sektörün buna haz›r olmas›
gerekmektedir. Mevcut kapasitelere
tüm ülke baz›nda bak›ld›¤›nda, talebi
karfl›layabilecek bir alt yap› oldu¤u
görülür. Ancak bölgesel olarak buna
haz›r olmayan yerler oldu¤u da
görülebilir. Dünyada çimento üretimi
2014 y›l› itibar› ile 4,3 milyar tondur.
Bunun 2,4 milyar tonunu Çin
gerçeklefltirmektedir. Türkiye kendi
ihtiyac›n› rahatl›kla karfl›layabilecek
kapasiteye sahip oldu¤undan bir
s›k›nt› görülmemektedir.
Türkiye çimento sektöründe dünyan›n
önde gelen üreticileri aras›nda yer al›yor.
Gelinen noktada 2015 y›l› üretim ve
ihracat verileri aç›s›ndan nas›l bir y›l
olarak geçiyor ve 2016 y›l› beklentileri
nedir?
Dünyada en büyük 5 üreticiden ve
en büyük 5 ihracatç›dan biriyiz.
Avrupa ülkeleri aras›nda ise en büyük
üretici ve ihracatç› konumunday›z.
2014 y›l›nda Türkiye’de yaklafl›k 73
milyon ton çimento üretilmifl, bunun
63 milyon tonu ülkemizde kullan›lm›fl,
48 Bak›fl 135
kalan› yani yaklafl›k 10 milyon tonu
ihraç edilmifltir. 2015 y›l› iç tüketim
ve ihracat aç›s›ndan geçen y›l›n
gerisinde bir pozisyondad›r. 2015
y›l›n›n ikinci yar›s›nda bunun sürece¤i
beklenmektedir. 2016 y›l›nda Kuzey
ve Bat› Afrika ile Ortado¤u’da
ekonomik stabilitenin sa¤lanmas›,
ayr›ca sosyal ve siyasi problemleri
olan ülkelerin normalleflmesi
durumunda çimento ihracat› aç›ndan
olumlu geliflmeler olacakt›r.
Çimento sektörü yüksek düzeyde enerji
girdisi ile yol alan bir sektör. Sizin de
elektrik enerjisi üretimi noktas›nda
önemli projeleri devreye ald›¤›n›z›
biliyoruz. Söz konusu bu yat›r›mlar›n›z
hakk›nda bilgi verebilir misiniz? Yak›n
zamanda bu ve di¤er alanlarda yeni
yat›r›mlar gündeme gelebilir mi?
Bursa Çimento kuruldu¤unda 250
bin ton / y›l kapasiteli tek hatl› bir
tesisti. 1976 y›l›nda ikinci bir üretim
hatt› ilave edildi. 1989’da yar› mamul
üretim hatlar›n›n birinde sistem
de¤iflikli¤ine gidilerek kapasite 900
bin ton / y›la ç›kar›ld›. 1996’da di¤er
üretim hatt›n›n da kapasitesi artt›r›lm›fl,
geliflen teknolojik uygulamalara göre
1 milyon 400 bin ton / y›l klinker yani
yar› mamul üretimi yap›l›r hale
gelinmifltir. Bu klinker ile mevcut
pazar talebi çerçevesinde uygun
katk›larla birlikte 1 milyon 850 bin ton
/ y›l üretim kapasitesine gelindi ve
geçmifl y›llarda bu rakamlara ulafl›ld›.
Ö¤ütme kapasitesi 2 milyon 850 bin
ton / y›ld›r. Çimento prosesinden
ç›kan ürün toz halinde oldu¤undan
toz tutma sistemleri sektörde büyük
önem tafl›maktad›r. Fabrikam›z, en
modern toz tutma sistemleri ile
donat›lm›fl durumdad›r. Atmosfere
verdi¤imiz havadaki toz miktar›n›
analiz eden söz konusu sistem, online
olarak devlet taraf›ndan izlenmektedir.
Bu konuda hiçbir flikâyet söz konusu
de¤ildir. Bunun yan›nda çevre
duyarl›l›¤› ve sa¤layaca¤› ekonomik
faydalar aç›s›ndan iki önemli yat›r›m›z
daha oldu. Bunlardan biri 2011 y›l›
sonras›nda devreye ald›¤›m›z at›ktan
türetilmifl yak›t tesisi (ATY) yat›r›m›d›r.
Bu sayede halen y›lda 30 bin ton
s›nai ve kentsel at›k haz›rlan›p
yak›larak ekonomiye ve çevreye katk›
sa¤lanmaktad›r. Bir di¤er yat›r›m›m›z
ise 2013 y›l›n›n A¤ustos ay›ndan bu
yana çal›flmakta olan ve yar› mamul
üretim prosesinden ç›karak atmosfere
at›lan s›cak gazlar›n bir bölümünün
de¤erlendirilmesine yönelik at›k ›s›dan
elektrik enerjisi üretimi tesisi (WHRWaste Heat Recovery) yat›r›m›d›r. Bu
yat›r›m sayesinde 7,5 MW elektrik
enerjisi üretimi mümkün olmaktad›r.
Böylece küçük bir iflletme maliyeti ile
elektrik enerjisi üretebilmekteyiz.
Süreç, ülkemizde git gide
yayg›nlaflmaktad›r. Biz hem ATY’de
hem WHR’de bu ifle bafllayan ilk 5
flirketten biriyiz. Söz konusu WHR
yat›r›m› ile enerji ihtiyac›m›z›n yüzde
25’ini karfl›layabiliyoruz.
Söylefli
Sektör sorunlar› hakk›nda neler
söyleyebilirsiniz?
Elektrik enerjisini yeterli düzgünlükte
ve uygun fiyatta temin etmekte
zorlan›yoruz. Türkiye olarak dünya
fiyatlar›n›n üstünde ve besleme
kalitesinin alt›nday›z. Bir di¤er sorun
ise ham madde temini s›ras›nda
ihtiyaç duyulan ruhsatlar›n
al›nmas›nda gereken kolayl›klar›n tam
olarak gösterilmemesidir. Öte yandan
kamunun çevre duyarl›l›¤› ad›na
oluflturdu¤u emisyon s›n›r de¤erleri,
Avrupa standartlar›ndan çok daha
kat› olarak uygulanmaktad›r. Sektör,
tüm bu koflullar alt›nda üretim
yaparak dünyada en makul seviyede
çimento ve betonu üretiyor.
Çimentonun bir konutun maliyetindeki
pay›n›n, yap›lan de¤iflik çal›flmalar
sonucunda yüzde 4 civar›nda oldu¤u
görülmüfltür. Sa¤lam bir yap›da
oturabilmek için ödenen bedel makul
ölçüdedir. Bu bedelin önemi idrak
edilmeli, gerekli kalitede ve standartta
çimento ve beton kullan›lmal›, zemin
emniyeti önemle sa¤lanmal› ve
uygulama sahas›nda ehliyetli ustalar
görevlendirilmelidir. Ayr›ca tüm bu
ifller, ça¤dafl mühendislik ve
teknisyenlik normlar› ile yürütülmelidir.
Gençlere ve genç giriflimcilere
tavsiyeleriniz nelerdir?
Gençlerimiz iyi bir temel e¤itim almal›
ve tecrübelerden de
yararlanmal›d›rlar. Bütün olaylar›
küresel bir bak›fl aç›s›yla
de¤erlendirmelidirler. Tüm dünyaya
ürünlerini ve bilgilerini ihraç
edebilecek flekilde çal›flmal›d›rlar ve
cesur olmal›d›rlar. Dünyan›n her
taraf›nda çal›flabileceklerini
düflünmelidirler. Çin olgusuna özel
bir yer ay›rmal›d›rlar. Çin’in temel
yaklafl›m› tüm dünya ülkelerinin
potansiyel pazar oldu¤u fleklindedir.
Gençler de öyle yapmal› ve 200’e
yak›n ülkeyi potansiyel müflteri olarak
görmelidirler.
BUS‹AD üyeli¤iniz hakk›nda da bilgi
verebilir misiniz?
Ben 17 Mart 2009’dan bu yana
BUS‹AD’›n kurumsal üyesiyim.
Yönetim kurulunda da iki dönem, yani
dört y›l görev ald›m. Bu zaman
zarf›nda inflaat sektörü ile ilgili
çal›flmalar gerçeklefltirdik. BUS‹AD’›,
TÜS‹AD’dan sonra Türkiye’de kurulan
ikinci S‹AD olmas›, 1978’den bu yana
çizgisini ve do¤rultusunu ülkemiz
flartlar› ile uyumlu olarak gelifltirmesi
ve tüm üyeleri ile önce Bursa’n›n
sonra da ülkemizin geliflmesi için
projeler üretmesi aç›s›ndan çok
önemli görmekteyim. BUS‹AD
kurucular›na, bugüne kadar
yönetimde görev yapm›fl yönetim
kurullar›na ve derne¤e katk›da
bulunmufl tüm üyelere teflekkürlerimi
sunuyorum.
BUS‹AD d›fl›nda di¤er sivil toplum
örgütlerindeki faaliyetleriniz hakk›nda
da bilgi verebilir misiniz?
Müstahsilleri Birli¤i ve Çimento
Endüstrisi ‹flverenleri Sendikas›’nda
görevlerim var. Ayr›ca Çal›flma ve
Sosyal Güvenlik Bakanl›¤› Mesleki
Yeterlilik Kurumu Baflkanl›¤›’n›n
çimento, cam ve seramik sektörlerinin
temsilcilerinden oluflan bir
de¤erlendirme kurulunun baflkan›y›m.
Bu de¤erli ve genifl kapsaml› söylefli
için teflekkür ederiz. Eklemek istedi¤iniz
baflka konular var m›d›r?
Halen sektörde aktif olarak yöneticilik
yapan en eski çimentoculardan
biriyim. Bu anlamda 44 y›ld›r
profesyonel ifl hayat›n›n içindeyim.
Sizlere bu söylefli f›rsat›n› verdi¤iniz
için teflekkür ederim.
BUS‹AD d›fl›nda Türkiye Çimento
49 Bak›fl 135
‹ngiltere Baflkonsoloslu¤undan
BUS‹AD’a ziyaret
‹ngiltere Baflkonsolosu Leigh
Turner ve beraberindeki heyet,
Bursa Sanayicileri ve
‹fladamlar› Derne¤i’ni ziyaret
etti. Görüflmede ‹ngiltere ve
Bursa aras›nda özellikle
otomotiv sektörüne yönelik
ticari iliflkilerin gelifltirilmesi
noktas›nda çok say›da f›rsat
oldu¤u konusu öne ç›kt›.
ARS‹FED Yönetim Kurulu
Baflkan› ‹hsan Karademirler,
BUS‹AD Yönetim Kurulu
Baflkan Yard›mc›lar› Tuncer
Hatuno¤lu ve Cem Çak›r ile BUS‹AD
yönetim kurulu üyelerinin ev
sahipli¤inde gerçeklefltirilen ziyarette;
‹ngiltere’nin Bursa Fahri Konsolosu
Hüseyin Durmaz, ‹ngiltere Yat›r›m ve
Ticaret Birimi Baskan› Clive Allcorn,
Ekonomi ve Refah Bölümü Uzman›
Hande Yedidal, Ekonomi ve Refah
Bolumu Uzman Yard›mc›s› Ca¤layan
Arslan, Kreatif Endüstriler Dan›flman›
M
50 Bak›fl 135
Ali Kerem Bilge, UKTI Yat›r›m
Dan›flman› Ecem Toprakseven,
British Council Sanat Müdürü Cansu
Ataman, UKVI Vize Müdürü Sarah
Williamson ve Türkiye’deki ‹ngiliz
Ticaret Odas› Kurumsal ‹letiflim
Yöneticisi Ayflim Arda da haz›r
bulundu.
Bursa’da olmaktan ve BUS‹AD üyeleri
bir araya gelmekten son derece mutlu
oldu¤unu ifade eden Baflkonsolos
Leigh Turner, iki ülke aras›nda köklü
ticari iliflkiler oldu¤unu ifade ederek,
gelinen noktada söz konusu iliflkilerin
son y›llarda önemli bir geliflim trendi
gösterdi¤ini söyledi. ‹ngiltere
endüstrisi için Bursa’n›n çok önemli
bir ticari partner konumunda
oldu¤unu belirten Baflkonsolos
Turner, ‹ngiltere otomotiv sektörünün
h›zla büyüdü¤ünü ve son y›llardaki
en yüksek otomobil üretim seviyesinin
yakaland›¤›n› kaydetti. Baflkonsolos
Turner ‹ngiltere otomotiv endüstrisinin
Avrupa’daki en büyük otomobil
endüstrilerinden biri konumunda
oldu¤unun alt›n› çizerek, “Böyle
olunca da Bursa ve ‹ngiltere’deki
birçok flirketin birbiriyle iliflkisi oluyor.
Bursa’da otomobil parçalar› üreten
baz› flirketler, hal› haz›rda ‹ngiltere’de
sat›fllar›n› sürdürüyorlar. Bu anlamda
Bursa sanayisine olumlu katk›lar
yapabilece¤imizi düflünüyoruz.
BUS‹AD’a
Ziyaret
Özellikle de yarat›c› endüstriler
alan›nda katk›lar sa¤layabiliriz. Bu
flekilde Bursa firmalar› yerel flirket
olmaktan ç›k›p, küresel flirket olma
yolunda ilerleyebilirler” diye konufltu.
Baflkonsolos Turner, flöyle devam
etti: “Özellikle marka inflas› gibi
yarat›c› yetenekler ayr›ca pazarlama
ve finans alanlar›nda önemli iflbirlikleri
gelifltirebiliriz. Otomasyon ve tasar›m
konular›nda da çeflitli destekler
gündeme gelebilir. Destek
olabilece¤imiz birçok alan var.
Hüseyin Durmaz Bey’in de Bursa
Fahri Konsolosu oldu¤u için çok
mutluyuz. Onunla birlikte
çal›flaca¤›m›z ve Bursa ile olan ticaret
hacmimizi geniflletece¤imiz için de
heyecanl›y›z.”
“‹ngiltere ve Bursa’n›n ticari iliflkilerini
gelifltirebilmesi ad›na çok fazla f›rsat
var”
Türkiye’de olup da ‹ngiltere’de ifl
yapmak isteyen flirketler de
olabilece¤ini ifade eden Baflkonsolos
Turner, gelinen noktada birçok Türk
flirketinin Avrupa merkezini
‹ngiltere’de açt›¤›n› ya da büyük baz›
Türk firmalar›n›n ‹ngiltere’de Ar-Ge
merkezi kurdu¤unu söyledi. ‹ngiltere
ve Bursa’n›n ticari iliflkilerini
gelifltirebilmesi ad›na çok fazla f›rsat
oldu¤una de¤inen Baflkonsolos
Turner, sözlerini flöyle sürdürdü:
“2010 y›l›nda Türkiye Cumhuriyeti
Baflbakan› Recep Tayyip Erdo¤an
ile ‹ngiltere Baflbakan› David
Cameron görüfltüler ve iki ülke
aras›ndaki ticaret hacmini 2015’e
kadar ikiye katlama konusunda
anlaflmaya vard›lar. Anlaflman›n
imzalanmas›ndan bu yana gelinen
noktada iki ülke aras›ndaki ticari
hacmimizi yüzde 70 kadar artt›rd›k.
Art›fl sürecinin bundan sonra da
sürece¤ini düflünüyoruz ve bu
konuda iyimseriz. Gelecekle ilgili
tahminde bulunmak zor ancak kiflisel
olarak Türkiye ekonomisi geliflimini
bu flekilde sürdürdü¤ü sürece ticari
iliflkilerimizin de h›zla artmaya devam
edece¤ini söyleyebilirim.”
51 Bak›fl 135
Berna Alt›nsoy Ulcay: “Firmam›z›n
Bursa’n›n pek çok eserinde izi var”
Bursa’n›n en eski mermercisi
olarak birçok yap›n›n mermer
ihtiyac›n› karfl›layan ve kent
tarihindeki yerini alan Alt›nsoy
Madencilik’in Yönetim Kurulu
Üyesi Berna Alt›nsoy Ulcay,
firman›n üçüncü kuflak
yöneticisi olarak görev yap›yor.
Ulcay, firman›n kurucusu olan
dedeleri Haflim Alt›nsoy’un
ard›ndan ikinci kuflak yönetici
olarak görev yapan babalar›
Nurullah Alt›nsoy ve bir di¤er
52 Bak›fl 135
üçüncü kuflak yönetici Cüneyt
Alt›nsoy ile birlikte firmay›
gelece¤e tafl›mak ve yeni
baflar›lara imza atmak ad›na
çal›flmalar›n› sürdürüyor.
Berna Alt›nsoy Ulcay ile
mermercilik sektörünün
Türkiye’deki genel görüntüsünü,
Bursa’n›n Türkiye mermercilik
sektöründeki yerini,
firmalar›n›n 2016 y›l›
hedeflerini ve yat›r›m planlar›n›
konufltuk.
Öncelikle Bak›fl okurlar› için k›saca
kendinizi tan›t›r m›s›n›z?
1974 Bursa do¤umluyum. Bursa
Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan
sonra ‹stanbul Teknik Üniversitesi
‹nflaat Mühendisli¤i Bölümü’nü
kazand›m ve 1996 y›l›nda lisans
e¤itimimi tamamlad›m. Ayn›
üniversitede yüksek lisans›m› Yap›
‹flletmesi bölümünde yapt›m. Bu
alanda yüksek lisans yaparken
mecburi olarak çal›flmak
durumundayd›n›z. Ben de ifl aray›fl›na
girdim. O dönemde ‹stanbul’da
Söylefli
Türkiye ‹fl Bankas›’n›n genel müdürlük
binas›n›n inflaat› vard› ve ben de bu
projeyi üstlenen Tepe ‹nflaat’ta ifle
bafllad›m. Proje 5 y›l kadar sürdü.
Sonras›nda Levent’te Kanyon AVM
projesine geçtim. Orada da 4,5 y›l
kadar çal›flt›ktan sonra aileme destek
olmak amac›yla Bursa’ya geri
döndüm ve evlendim. Bir erkek çocuk
annesiyim.
Profesyonel ifl hayat›na geçifl süreciniz
hakk›nda bilgi verir misiniz?
1996 y›l›nda yüksek lisans›m›
yaparken 1997 y›l› itibar› ile Türkiye
‹fl Bankas›’n›n genel müdürlük
inflaat›nda inflaat mühendisi olarak
görev ald›m. Burada planlama
bölümünde planlama mühendisi
olarak çal›flt›m. Levent’teki Kanyon
AVM inflaat›nda da planlama
mühendisi olarak görev yapt›m.
Projeyi tamamlad›ktan sonra Bursa’ya
döndüm. fiu an Alt›nsoy Madencilik’te
yönetim kurulu üyesi, bir di¤er
flirketimiz olan Bemar Mermer’de de
genel müdür olarak görev
yapmaktay›m.
Üçüncü kuflak yönetici olarak firman›z›n
kurulufl sürecini ve bugünlere gelifl
hikayesini bizimle paylafl›r m›s›n›z?
Dedemiz 1936 y›l›nda Bursa’ya
gelmifl. Bursa’ya gelmeden önce
1942 y›l›nda Mimar Sinan’›n Edirne’de
infla etti¤i köprünün tadilat›n› yapmak
ad›na ifl teklifi alm›fl. Sonras›nda da
‹stanbul’da Selimiye Külliyesi ve çeflitli
camilerin onar›m ifllerinde bulunmufl.
Dedemiz bir süre sonra kendi iflini
yapmak istiyor. ‹stanbul’un kalabal›k
olmas›ndan dolay› bu kenti tercih
etmiyor ve akrabalar›n›n teflviki ile
1940 y›l›nda Bursa’ya yerlefliyor.
Sonras›nda Taflç› Haflim Alt›nsoy
ad›yla Bursa’n› ilk mermercisi olarak
ifle bafll›yor. Sonra Hürriyet
Mahallesi’nde ilk mermer fabrikas›n›
kuruyor. Gelinen noktada birçok
resmi binada, handa, hamamda,
mezar tafl›nda, camide yani pek çok
eserde firmam›z›n izi var. Bu anlamda
Bursa tarihindeki yerimizi ald›k
diyebiliriz. Hatta Türk mermer
tarihinde de önemli bir yerimiz
bulunuyor. Bursa’da ilk mermer
makinesi ithalat›n› yapan ve ilk
mermer oca¤›n› da 1965 y›l›nda açan
firmay›z. ‹lerleyen y›llarda babam
Nurullah Alt›nsoy 1984 y›l›nda Alt›nsoy
Madencilik Afi flirketini kurdu ve ikinci
jenerasyon olarak iflleri üstlendi.
Onunla birlikte ben ve a¤abeyim
Cüneyt Alt›nsoy da üçünü kuflak
yöneticiler olarak firmada görev
yap›yoruz. Babam›z Nurullah Alt›nsoy
Yönetim Kurulu Baflkan› olarak görev
yap›yor.
2008 y›l›nda fabrikam›z› Bursa’n›n
ilçesi Karacabey’e tafl›d›k. Böylece
üretimimizi Karacabey’e kayd›rm›fl
olduk. Mermer tedarik etti¤imiz
ocaklar›m›z›n tamam› Bursa’da. fiu
an ruhsatl› 15 oca¤›m›z bulunuyor.
Bunun 9’u faal olarak çal›flmakta ve
8 renk mermer üretimi yapmaktad›r.
Güngören Oca¤›’nda ve Kemalpafla
da iki fabrikam›z bulunmaktad›r.
Önümüzdeki y›l Orhaneli ilçesinde
de dördüncü bir fabrika inflaat›
bafllatmay› hedefliyoruz.
Faaliyet gösterdi¤iniz mermercilik
sektörünün Türkiye’deki genel görüntüsü
hakk›nda bilgi verebilir misiniz?
Bursa’n›n Türkiye’deki mermercilik
sektöründeki yeri hakk›nda da bilgi
verebilir misiniz?
Bursa ve çevresi, Türkiye’nin en
önemli mermer üretim noktalardan
biri konumunda. Bursa, Osmanl›
Devleti’nin ilk baflkenti olmas›ndan
dolay› Türkiye’ye bu alanda çok fazla
hizmet etmifl. Gelinen noktada ülkenin
mermer ihracat›nda yüzde 30 gibi
çok önemli bir yere sahip. Bu alanda
gerçeklefltirilen ihracatta büyük pay
sahibi olan bir kentte faaliyet
gösterdi¤imiz için mutluyuz. Bursa
bu konuda önemli markalara ve
geliflmifl bir teknik alt yap›ya sahip
diyebiliriz.
Nas›l bir ifl modeli ve kalite anlay›fl› ile
hareket ediyorsunuz?
Alt›nsoy Madencilik olarak kaliteye
çok önem vermekteyiz. Bu anlamada
ISO 9001-ISO 14001-OHSAS 18001
ve CE 2138 sertifikalar›na sahibiz ve
AB-dünya standartlar›nda üretim
yapmaktay›z. Firmam›z mermerdeki
en önemli konu olan ölçü
standartlar›na çok dikkat etmektedir.
‹fl modeli olarak planlarda her zaman
yenilikleri takip etmeyi, müflteri
memnuniyetini ilke edinmeyi ve
geçmiflten bugüne de¤iflmeyen kalite
anlay›fl›n› sürdürmeyi benimsemifl bir
firmay›z.
53 Bak›fl 135
Bu alanda kulland›¤›n›z teknoloji
hakk›nda da bilgi verebilir misiniz?
ihracat, ciro, büyüme ve yat›r›m gibi
alanlardaki hedefleriniz nelerdir?
Fabrikalar›m›z› yeni teknoloji
makinalar› kullanarak kurduk.
Seçti¤imiz makinalar›n hem kullan›m
kolayl›¤›na hem de servis için hizmet
kalitesine dikkat ettik. Özellikle ç›kan
mermerin iyilefltirmesi safhas› için
epoksi iyilefltirme hatt› kurduk ki ç›kan
her mermeri de¤erlendirebilelim.
2016 y›l›nda sektör baz›nda ihracatta
yüzde 20 art›fl olaca¤›n› düflünüyoruz.
Bununla birlikte yurtiçi inflaat
projelerindeki hareketlili¤in de
artaca¤›n› ve bunlara ba¤l› olarak
2016 y›l›nda ciromuzun yüzde 10-15
aras› art›fl gösterece¤ini öngörüyoruz.
Yeni yat›r›m olarak da Orhaneli’ndeki
fabrikam›z›n inflaat›na bafllamay›
planl›yoruz.
Sektör sorunlar› ad›na neler
söyleyebilirsiniz? Sektörünüzde nitelikli
iflgücü eksikli¤i, Ar-Ge, inovasyon ve
modern teknoloji kullan›m›n›n
yayg›nlaflmamas›, katma de¤erli ürün
ihracat›n›n istenen düzeyde olmamas›
ve kay›t d›fl› istihdam gibi sorunlar ciddi
yer tutuyor mu?
En önemli ihracat pazarlar›n›z nelerdir?
Bu alanda önemli bir baflar› hikâyeniz
var m›?
Sektörümüzün bence en önemli
s›k›nt›s› nitelikli ifl gücü
yetiflmemesidir. Çünkü ülkemizde
mermer ile ilgili yeterli mesleki e¤itim
bölümleri bulunmamaktad›r.
Firma olarak 2015 y›l›n› nas›l bir y›l
olarak geride b›rak›yorsunuz? Genel
olarak y›lsonu ciro, büyüme ve ihracat
hedeflerinize ulaflacak m›s›n›z?
2015 mermer sektörü için yurtiçinde
yap›lan yeni inflaat projeleri aç›s›ndan
verim y›l›, fakat ihracat aç›s›ndan
gerileme y›l› oldu. Bu anlamda 2015
y›l›nda do¤al tafl ihracat›n›n yüzde
10 geriledi¤ini söyleyebiliriz. Bu
durumu iç piyasadaki otel ve AVM
inflaat projeleri ile telafi ederek
büyüme hedefimize ulaflabilece¤iz.
Sektürünüzde 2016 y›l› öngörünüz nedir
ve firma olarak önümüzdeki y›l için
54 Bak›fl 135
fiu andaki en önemli pazar›m›z
Çin’dir. Hindistan, Tayvan, Rusya ve
‹srail de di¤er önemli ihracat
pazarlar›m›z aras›nda yer al›yor.
Bunlar›n d›fl›nda 10 ülkeye daha
ihracat yap›yoruz.
‹srail ile yaklafl›k 25 y›ld›r
çal›flmaktay›z. Mermerlerimiz Tel-Aviv
flehrinde birçok önemli binada
kullan›lm›flt›r. Örne¤in, General
Motors’un Ortado¤u ‹dari Binas›’ndaki
tüm mermerler bizim
ocaklar›m›zdand›r.
Sektörünüzdeki son y›llarda s›kça
dillendirilen Çin faktörü hakk›nda neler
söyleyebilirsiniz?
Çin dünyada çok önemli bir pazar
olmufltur. Özellikle Türkiye’nin do¤al
tafl ihracat›n›n yüzde 50’si Çin’e
yap›lmaktad›r. Çin pazar›n›n bu kadar
etkin olmas›ndan dolay› birçok yeni
Söylefli
firma aç›lm›fl ve güncel firmalar bu
konu için çeflitli yat›r›mlar yapm›flt›r.
Ancak Çin hükümetinin bu sene
inflaat sektörü ile ilgili ald›¤› kararlar,
ihracat› olumsuz yönde etkilemifltir.
Ancak buna ra¤men yine de ihracatta
birinci s›radaki ülkedir.
BUS‹AD üyeli¤iniz hakk›nda bilgi
verebilir misiniz?
BUS‹AD üyeli¤im Bursa’ya geri
döndükten sonra babam›n da deste¤i
ile olmufltur.
BUS‹AD d›fl›nda di¤er sivil toplum
örgütlerindeki faaliyetleriniz hakk›nda
da bilgi verebilir misiniz?
Bursa ‹fl Kad›nlar› ve Yöneticileri
Derne¤i (BU‹KAD) ve Bursa Kad›n
Giriflimciler Kurulu’na üyeyim.
Bursa’daki di¤er ifl kad›nlar› ile çeflitli
etkinliklerde bir araya gelerek fikir
al›flveriflinde bulunuyoruz. Kad›n
Giriflimciler Kurulu, Bursa’daki
giriflimci tüm kad›nlara destek olmak
için çeflitli e¤itimler ve seminerler
düzenlemektedir.
Bu keyifli sohbet için teflekkür ederiz.
Eklemek istedi¤iniz baflka konular var
m›d›r?
Bursa’n›n, Türkiye’nin en önemli
flehirlerinden biri oldu¤unu
düflünmekteyim. Giriflimci kad›nlar›n
Bursa ifl dünyas›nda daha çok yer
almas› gerekti¤ini düflünüyorum.
55 Bak›fl 135
BALKANTÜRK E¤itim Vakf›
çal›flmalar›na bafllad›
E¤itim faaliyetleri yürütmek
amac›yla yola ç›kan
BALKANTÜRK E¤itim Vakf›,
çal›flmalar›na ö¤renci burslar› ile
bafllad›. 200’e yak›n ihtiyaç sahibi
gencin e¤itim hayat›nda umut
›fl›¤› olan vak›f, daha fazla gence
ulaflmay› ve onlar›n e¤itimlerine
katk› sa¤lamay› hedefliyor.
¤itim alan›nda çal›flmalar
gerçeklefltirmek amac›yla yak›n
bir tarihte hayata geçen
BALKANTÜRK E¤itim Vakf›,
çal›flmalar›na ö¤renci burslar› ile
bafllad›.
E
Bugüne kadar 200’e yak›n ihtiyaç
sahibi gence burs sa¤lad›klar›na ve
daha fazla gence ulaflmay›
amaçlad›klar›na de¤inen
BALKANTÜRK E¤itim Vakf› (BEV)
Baflkan› Naci fiahin, öte yandan
Bursa’da ihtiyaç duyulan kalifiye
56 Bak›fl 135
eleman eksikli¤ini de göz önünde
bulundurarak kente bir meslek
yüksekokulu ve ö¤renci yurdu
kazand›rmak ad›na gerekli arsa
tahsisi için çal›flmalara bafllad›klar›n›
söyledi.
Uluda¤ Üniversitesi ile iflbirli¤i
içerisinde olduklar›n› belirten fiahin,
yaz okulu ve ö¤renci de¤iflimi ile
Bursa’y› Balkanlarda tan›tmaktan ve
yeni ö¤rencilere ulaflmaktan son
derece memnun olduklar›n› ifade etti.
fiahin, bu kapsamda Sofya Teknik
Üniversitesi ve Filibe Teknik
Üniversitesi ile ö¤renci de¤iflimi
protokolü imzalad›klar›n›n alt›n› çizen
fiahin, “2 y›ld›r yaz okulu projesi ile
misafir etti¤imiz ö¤rencilerimizin say›s›
100’e yaklaflt› ve bu say› her geçen
y›l katlanarak artmaktad›r. Amac›m›z
Bursa ile Balkanlar aras›nda e¤itim
köprüsü olmakt›r. Bu köprünün
temellerini BALKANTÜRK E¤itim Vakf›
ile sa¤lam bir flekilde oluflturduk”
fleklinde konufltu.
fiahin, k›sa bir süre önce hayata
geçirdikleri çelenk hizmeti ile ac› ve
sevinçleri paylaflt›klar›n› dile getirerek,
cenaze ve mutlu günlerde BEV’in
çelenk hizmetleri tercih edildi¤i
takdirde, baflar›l› ve ihtiyaç sahibi
ö¤rencilere katk› sa¤lanaca¤›n›
kaydetti.
fiahin, flöyle devam etti:
“Unutmayal›m ki e¤itim bir toplumu
gelifltirir, güzellefltirir. Daha güzel bir
gelece¤i, yap›lan ba¤›fllarla kurma
çabas›nday›z. ‹dealleri için mücadele
eden gençlerimizin ç›kt›¤› hayat
yolunda, onlar›n her zaman destekçisi
olaca¤›z. Güçlü yar›nlar, e¤itimli genç
nesil için çal›flmalar›m›za ilk günkü
heyecanla devam ediyoruz.”
Üyelerden
Haberler
Cargill 2016’da Türkiye’deki
fabrikas›ndan ihracat patlamas›
bekliyor
Cargill’in, son y›llarda yükselen
ekonomileriyle dikkat çeken Orta
Do¤u, Türkiye ve Kuzey Afrika
bölgelerindeki müflterileri için
yeni bir pazara aç›lma stratejisi
gelifltirdi¤ini söyleyen Aksoy, bu
sayede 2016 y›l›nda Türkiye’den
bölgeye yapacaklar› ihracat›n
artaca¤›n› kaydetti.
015 y›l›nda “Sizin için buraday›z”
stratejisi ile yol alan Cargill’in
METNA olarak isimlendirdi¤i Orta
Do¤u, Türkiye ve Kuzey Afrika
bölgelerindeki 19 ülkeyi kapsayan
yeni stratejisinin temelini; bölgenin
en dinamik ülkesi olarak sürekli
büyüyen ve geliflen bir ekonomiye
sahip olan Türkiye oluflturuyor.
2
Bu gerçekten hareketle 2008 y›l›nda
Türkiye’yi, Orta Do¤u ve Kuzey Afrika
ülkelerinin yat›r›m ve yönetim üssü
haline getirme karar› ald›klar›n› ifade
eden Cargill Orta Do¤u, Türkiye ve
Kuzey Afrika Kurumsal ‹liflkiler
Direktörü Dr. Ediz Aksoy, ayn› y›l,
Cargill’in kakao, g›da bileflenleri ve
di¤er ürün portföyünü de Türkiye
pazar›na sunmaya bafllad›klar›n›
belirtti. Önümüzdeki süreçte bunun
bir ad›m ötesine geçerek Türkiye’de
uygulad›klar› modeli, son bir y›ld›r
Kuzey Afrika ve Orta Do¤u pazar›na
da uygulamaya bafllad›klar›n›
söyleyen Dr. Ediz Aksoy, flimdilerde
daha genifl bir co¤rafyada, çok daha
fazla ürünle hizmet verdiklerini
kaydetti.
Dr. Aksoy, Bursa Orhangazi’deki m›s›r
iflleme tesisinde üretimlerinin devam
etti¤ini dile getirerek, bunun yan›nda
2014 y›l› içerisinde her ikisi de kendi
sektöründe baflar›s›n› ispatlam›fl iki
farkl› flirketi sat›n alarak Cargill
bünyesine katt›klar›na de¤indi.
Turya¤ ve Alemdar Kimya sat›n
almalar› sayesinde üretim
yelpazelerini genifllettiklerinin ve
Türkiye’de üretim yapan fabrika
say›lar›n› da üçe ç›kard›klar›n›n alt›n›
çizen Dr. Aksoy, istihdam say›s›n›n
da son iki y›l içerisinde iki kat›na
ç›kt›¤›n› belirtti. Dr. Aksoy, flöyle
devam etti: “Yaflad›¤›m›z büyük
de¤iflikliklerden biri de Cargill Türkiye
57 Bak›fl 135
organizasyonunun geliflip büyüyerek
bölgesel bir organizasyon olan Cargill
G›da Orta Do¤u, Türkiye ve Kuzey
Afrika’ya dönüflmesiydi. Bu yeni
yap›lanma do¤rultusunda Ortado¤u
ve Kuzey Afrika’da da bölge ofisleri
açt›k. Bugün bu bölgelerde 19 ülkeye
ürün ve hizmetlerimizi ulaflt›r›yoruz.
Ama bunun bafllang›c›nda Türkiye’nin
oldu¤unu vurgulamal›y›m. Türkiye
oldukça dinamik bir ekonomi.
Cargill, yaklafl›k 55 y›ld›r Türkiye’de
faaliyet gösteriyor ve biz bu
dinamizmin en az›ndan son yar›m
yüzy›l›na tan›kl›k etti¤imizi rahatl›kla
söyleyebiliriz. Tan›kl›k etti¤imiz bu
yar›m yüzy›lda Türkiye ekonomisi
inan›lmaz bir büyüme gösterdi. fiöyle
bir örnek vereyim; bugünkü Türkiye
ekonomisi, bu 19 ülkenin gayri safi
milli has›lalar›n›n toplam›n›n yaklafl›k
yüzde 50’sini oluflturuyor. Bu nedenle
Türkiye, bölgedeki faaliyetlerimizin
merkez üssü konumundad›r.”
“2016’da bölgenin pazar büyüklü¤ü 80
milyar dolar› aflacak”
Orta Do¤u ve Kuzey Afrika
bölgelerindeki ülkelere bakt›klar›nda
g›da ve içecek pazarlar›n›n son
y›llarda hacim olarak büyüdü¤ünü
gözlemlediklerini söyleyen Dr. Aksoy,
bu sebeple Türkiye’de uygulad›klar›
modeli yeni bölgelere de tafl›d›klar›n›
belirtti. Söz konusu model
çerçevesinde Türkiye’de ve bölgede
ayr› ayr› faaliyet gösteren ifl ünitelerini
daha verimli hizmet ve ürün
sunacaklar› bir yap›ya
kavuflturduklar›n› ifade eden Dr.
Aksoy, bu yeni yap› sayesinde
bölgedeki müflterilere; örne¤in, kakao
ifl ünitesinin ürünlerini sunarken ayn›
zamanda niflasta, g›da bileflenleri ve
di¤er ürün ve hizmetleri de sunma
flans› bulduklar›n› kaydetti. Dr. Aksoy,
flöyle devam etti: “Müflterilerimizin
önüne 5-6 farkl› ürünle ç›kabilece¤iz.
Bunu en basit flekliyle, ‘müflteriye
götürdü¤ümüz hizmeti sadelefltirme’
58 Bak›fl 135
olarak da düflünebiliriz. 2015’in
bafllar›nda, Türkiye hariç
tutuldu¤unda hizmet verdi¤imiz 18
ülkenin 77 milyar dolar› aflan bir g›da
ve içecek pazar› vard›. Bu rakam,
ülkelerin ambalajl› g›da pazar›n›n
büyüklü¤ünü gösteriyor. Son birkaç
y›ll›k e¤ilime göre de bu pazar y›ll›k
yüzde 4-6 aras›nda büyüme
potansiyeli tafl›yor. Bu oranlar bize
ciddi ve kayda de¤er bir büyümeye
iflaret ediyor. Bu verilerden hareketle
2016’da bölgenin pazar
büyüklü¤ünün 80 milyar dolar›
aflaca¤›n› söyleyebiliriz.”
“Bölgenin endüstriyel gelifliminde büyük
rol oynayaca¤›z”
Cargill’in 1865 y›l›nda kuruldu¤unu
ve bu y›l 150. y›ldönümlerini
kutlad›klar›n› dile getiren Dr. Aksoy,
67 ülkede 153.000 kiflilik kadrolar› ile
büyük ve global bir flirket yap›s›na
sahip olduklar›n› söyledi. Tar›m ve
g›da konusundaki 150 y›ll›k küresel
bilgi birikimi ile hareket ettiklerinin
alt›n› çizen Dr. Aksoy, söz konusu
tecrübeleri ile ürün ve hizmetlerini
bölge pazar›na da tafl›yacaklar›n› ve
özellikle ‘inovasyon’ konusuna çok
önem verdiklerini kaydetti.
Dr. Aksoy, bölgedeki varl›klar›n›n g›da
ve içecek sektörlerine inovasyonu
tafl›yaca¤›n›n, g›da üreticisi
müflterilerinin maliyetlerini
azaltmalar›na yard›mc› olaca¤›n›n,
sektörün ekonomik katma de¤erini
artt›raca¤›n›n ve istihdam
yarataca¤›n›n alt›n› çizerek; bölgenin
endüstriyel gelifliminde büyük rol
oynayacaklar›na de¤indi.
ve beklentilerinden kaynaklanan
kendine özgü farkl›l›klar› oldu¤unu
söyledi. Bir pazarda süt ve süt ürünleri
ön plandayken, baflka bir pazarda
çay, kahve gibi s›cak içeceklerin ön
planda oldu¤unun alt›n› çizen Dr.
Aksoy, öte yandan bir pazarda
f›r›nc›l›k ürünleri pazar hâkimi iken
baflka bir pazarda da et ve et
ürünlerinin daha fazla ra¤bet
gördü¤ünü kaydetti.
Dr. Aksoy bölgelerde faaliyet
gösteren Türk firmalar›n›n kendileri
için bir art› oldu¤una de¤inerek, “Biz,
onlarla da görüflüp, yeni
organizasyonumuzu ve bölgeye
götürdü¤ümüz hizmetleri onlara
anlatt›k. Lojistik, tedarik ve yeni ürün
gelifltirme, Ar-Ge deste¤i ba¤lam›nda
bölgeye özgü nas›l ifl birlikleri
gelifltirebilece¤imizi, birlikte neler
yapabilece¤imizi konufltuk. Bunun
da çok faydas›n› gördük. Cezayir,
M›s›r, Suudi Arabistan gibi pazarlarda
çok ciddi oranda niflasta talebi ile
karfl› karfl›yay›z. Bu nedenle
Orhangazi’deki niflasta üreten
tesisimizden 2016’da ihracat
patlamas› bekliyoruz.
Bunun yan›nda Turya¤ ile bölge
pazar›na endüstriyel ve pastac›l›k
ya¤lar› ihracat›nda da ilerleme
kaydedece¤imizi düflünüyorum.
Türkiye, Orta Do¤u ve Kuzey Afrika
bölgesinin lider ya¤ tedarikçisi ülkesi
konumunda. Bölgede oluflan yüksek
talep sayesinde, Türkiye’nin bitkisel
ya¤ ihracat› son y›llarda önemli
ölçüde büyüdü. Cargill Turya¤ da
buna katk› verecektir” diye konufltu.
“Bölgelerimizdeki her ülke pazar›n›n
kendine özgü farkl›l›klar var”
“E¤itim, sa¤l›k ve çevreyle ilgili çok
say›da sosyal sorumluluk projesine imza
att›k”
Dr. Aksoy, bölgeyi ve müflterilerini
her geçen gün daha iyi tan›d›klar›n›
belirterek, bölgelerindeki her ülke
pazar›n›n mevzuat ve
uygulamalardan, tüketici al›flkanl›k
Ticari faaliyetlerin yan›nda pek çok
kurumsal sosyal sorumluluk projesi
de yürüttüklerini dile getiren Dr.
Aksoy, küresel sosyal sorumluluk
yaklafl›mlar› do¤rultusunda Türkiye’de
Üyelerden
Haberler
de e¤itim, sa¤l›k ve çevre konular›na
odakl› çok say›da kurumsal sosyal
sorumluluk projesine imza att›klar›n›
söyledi. Dr. Aksoy 2006 y›l›nda 2
milyon dolarl›k yat›r›m ile Bursa’n›n
Orhangazi ilçesine Cargill ‹lkö¤retim
Okulu’nu kazand›rd›klar›n›
kaydederek, bugün okulun 4.200m2
kapal› alanda 16 s›n›f ve
laboratuvarlar› ile 500 ö¤renciye
modern bir yap›da e¤itim olana¤›
sa¤lad›¤›na de¤indi. Öte yandan
flirketlerinin Bursa-Orhangazi ‹lçesi
ve civar›ndaki 9 farkl› okulun
ö¤retmen odalar›n›n yeniden inflas›
ile e¤itim alan›ndaki desteklerinden
dolay› Milli E¤itim Bakanl›¤› taraf›ndan
onurland›r›ld›¤›n›n alt›n› çizerek,
“Meslek e¤itimine de destek
veriyoruz. Bundan birkaç y›l önce,
Uluda¤ Üniversitesi Orhangazi
Meslek Yüksekokulu’nun e¤itimö¤retime bafllamas›ndan 10 y›l sonra
ilk uygulama atölyesini kurduk. Ayn›
flekilde, Orhangazi’nin en baflar›l›
okullar›ndan biri olan Orhangazi K›z
Teknik ve Meslek Lisesi’nin yeni
aç›lan bölümlerinden Yiyecek-‹çecek
Bölümü’ne ekipman ba¤›fl›nda
bulunarak, okulun uygulamal› meslek
e¤itimini daha ifllevsel hale gelmesine
katk›da bulunduk. Yine meslek lisesi
ö¤rencilerinin kiflisel geliflimlerine
destek sa¤lamay› amaçlayan ‘Meslek
Lisesi Koçlar› Program›’na katk›m›z›
halen devam ettiriyoruz. Sa¤l›k
alan›ndaki sosyal sorumluluk
projelerimizle de insana verdi¤imiz
de¤eri göstermeye devam ediyoruz.
60 bin nüfuslu Bursa-Orhangazi
ilçesine, 2002 y›l›nda Sa¤l›k Oca¤›
infla ederek, bu giriflimimiz ile sa¤l›k
alan›nda ilçe için çok önemli bir
projeyi hayata geçirmifl olduk. Bugün
Orhangazi Merkez Cargill Sa¤l›k
Oca¤›, günde ortalama 300 hastaya
hizmet veriyor. 2011 y›l›n›n Aral›k
ay›nda Orhangazi Devlet
Hastanesi’ne Resusitasyon (Yeniden
Canland›rma) Odas› kazand›rd›k.
2012 y›l›nda ise yine Orhangazi
Devlet Hastanesi’ne ba¤l› 112 Acil
Servis Hizmetleri, 15 y›l sonra Cargill
katk›s›yla kendi binas›na kavufltu”
fleklinde konufltu.
“Kanundaki geçici madde Cargill’e özel
de¤ildir, konunun çözümü kamu
yarar›nad›r”
Dr. Aksoy, Orhangazi’deki m›s›r
iflleme fabrikas›n›n kurulu oldu¤u
alanla ilgili son zamanda bas›na
yans›yan haberlerle ilgili olarak da
flu ifadeleri kulland›: “Her fleyden
önce 5403 say›l› Toprak Koruma ve
Arazi Kullan›m Kanunu’nun geçici 4.
maddesinin sadece Cargill’e özel bir
madde olmad›¤›n›n alt›n› bir defa
daha çizmek laz›m. Bu madde,
Türkiye Büyük Millet Meclisi
taraf›ndan, ülkemizde tar›m topraklar›
üzerinde kurulmufl ve tar›m
topraklar›n› tar›m d›fl› amaçlarla
kullanan binlerce tesisin mevcut
oldu¤u gerçe¤inden hareketle, bu
tesislerin ülke ekonomisine
kazand›r›lmalar› amac›yla, 5403 say›l›
Kanun’a 5451 say›l› Kanun ile geçici
madde olarak eklendi.
davada ise Bursa ‹dare Mahkemesi
plan›, hukuka uygun buldu ve iptal
davas›n› reddetti. Ancak bu dava
devam ederken 1/25.000’lik plan›n
iptaliyle ortaya yeni bir hukuki durum
ç›kt›. ‹flte Dan›fltay, bu yeni hukuki
durumu gözeterek, yeniden karar
verilmek üzere Bursa ‹dare
Mahkemesi karar›n› bozdu. Tekrar
belirtmek gerekir ki; Dan›fltay bozma
karar› 1/1000’lik plan›n iptal edilmesi
yönünde bir hüküm içermemektedir.
Bu geçici madde hükmü genel, soyut
ve nesnel hükümler içermekte olup,
belli kifli veya kurulufllar için de¤il,
kamu yarar›na ç›kar›ld›. Dolay›s› ile
madde kapsam›na giren herkes, bu
maddede öngörülen koflullar› yerine
getirmek kayd›yla bu yasadan
yararlanabilir. Nitekim sadece
Bursa’da 198 firma yasadan
yararlanmak için baflvurdu.
Bu plan hukuken halen yürürlüktedir.
Türkiye’deki 55 y›ll›k ticari
geçmiflimizde bugüne kadar hukuk
d›fl› tek bir ifllemimiz olmamas›na
ra¤men, de¤iflik dönemlerde baz›
haks›z iddia ve ithamlarla karfl›
karfl›ya kald›k. Bu tür haks›zl›klar
dünyan›n dört bir köflesinde hemen
her flirketin bafl›na gelebilir. Ancak
burada farkl› bir durum var. Yanl›fl
hat›rlam›yorsam bundan 8 y›l önce
kanuna bu geçici madde
eklendi¤inde, bizzat resmi
a¤›zlardan, bu maddenin kapsam›na
45 bin dekar tar›m alan›n›n girdi¤i ve
Türkiye genelinde 20-22 bin flirketin
yararlanaca¤› aç›klanm›flt›. Kald› ki
geçici madde; fiilen tar›m d›fl›na
ç›km›fl olan bu alanlarla ilgili üretim
ve ihracat›n önündeki birtak›m
engellerin kald›r›lmas› için kanuna
eklenmiflti. Ama ne yaz›k ki belirtilen
binlerce flirket yerine ‘Cargill’e özel
kanun’ fleklinde lanse edildi. Halbuki
bizim faydaland›¤›m›z alan sadece
212 dekard›r.
Bursa Valili¤i taraf›ndan yap›lan
1/25.000’lik Bursa Çevre Düzeni Plan›,
bilindi¤i üzere, plan›n esas›na
girilmeksizin, plan› yapan idarenin
yetkisiz oldu¤undan bahisle iptal
edildi.
Bu nedenle konuflmam›n bafl›nda da
de¤indi¤im gibi, kanuna eklenen bu
geçici madde, Cargill’e özel de¤ildir,
on binlerce flirketi ilgilendiren ve
çözümü kamu yarar›na olan bir
konudur.”
Bugüne kadar 1/25.000’lik planla ilgili
yap›lan yarg›lamalarda plan›n
içeri¤ine yönelik herhangi bir hukuka
ayk›r›l›k tespitine yer verilmedi. 1/1000
ölçekli imar plan› ile ilgili aç›lan
59 Bak›fl 135
Coflkunöz, havac›l›k sektöründe
büyüyor
Coflkunöz Holding flirketlerinden
Coflkunöz Savunma ve Havac›l›k
Afi, KAI’nin Kore genel maksatl›
helikopteri KUH Surion’nun orta
gövde montaj projesi için imza
att›.
oflkunöz Holding’in 2006 y›l›nda
kurulan en genç ve h›zl› büyüyen
flirketlerinden biri olan Coflkunöz
Savunma ve Havac›l›k, Kore merkezli
dünyan›n en önemli havac›l›k
kurulufllar›ndan biri olan KAI firmas›
ile KUH Surion helikopter projesi için
Seoul’de Uluslararas› Adex Havac›l›k
ve Savunma Fuar›’nda bir araya geldi.
Savunma Sanayii Müsteflarl›¤› Alt
Sistemler Daire Baflkan› Bilal Aktafl’›n
da teflrif etti¤i fuarda, helikopterlerin
en kritik parças› olan orta gövde
montaj› için masaya oturan iki firman›n
yetkilileri, 10 y›ll›k üretim projesi için
el s›k›flarak kontrat imzalad›.
C
Yap›lan anlaflma kapsam›nda 2017
y›l› sonunda ilk sevkiyat› yap›lacak
helikopter gövdesinden 60 adet
üretecek olan Coflkunöz Savunma
ve Havac›l›k, ayn› zamanda ifl orta¤›
oldu¤u Türkiye’nin önde gelen
havac›l›k ve uzay sanayii
kurulufllar›ndan TAI firmas›ndan
sonra, projenin büyüklü¤ü ve
kullan›lan teknoloji bak›m›ndan
helikopter gövdesi üreten ilk firma
olacak.
Konuyla ilgili de¤erlendirme yapan
Coflkunöz Holding CEO’su Emin
Ataç, helikopterin uçufl emniyetini
do¤rudan etkileyen en temel
parças›n› üretecekleri bu proje ile iki
firma aras›nda bafllayan ifl birli¤inin
60 Bak›fl 135
verimli sonuçlar do¤uraca¤›na olan
inanc›n› belirtti. Böyle önemli bir
parçan›n üretiminde Coflkunöz
Holding’in tercih edilmesinin havac›l›k
alan›nda yapt›klar› yat›r›mlar›n ve bu
konuda artan deneyimlerinin etkili
oldu¤una de¤inen Ataç, bu projenin
Türkiye’nin havac›l›k sektöründeki
geliflimine sa¤layaca¤› katk›
aç›s›ndan da önemine dikkat çekti.
Coflkunöz Holding’in “We shape the
future” vizyonu ile bu türden ifl
ortakl›klar› kurmaya devam
edece¤inin alt›n› çizen Ataç, hem
ülkemize hem de toplumsal geliflime
hizmet eden çal›flmalarla de¤er
yaratmay› hedeflediklerini sözlerine
ekledi.
Coflkunöz Savunma ve Havac›l›k
Genel Müdürü Mehmet Coflkun ise
2015 y›l›n›n ilk aylar›nda 5 bin
metrekare ilave bina ve tezgah
kapasitesini artt›rma yönündeki
yat›r›mlar›n› süratle devreye ald›klar›n›
Üyelerden
Haberler
belirterek, Türkiye’nin önemli bir
ihtiyac› olan havac›l›k ve savunma
sanayisine yönelik faaliyetlerini etkin
bir flekilde sürdürmeye devam
edeceklerini aktard›.
Coflkunöz Savunma ve Havac›l›k Afi
Hassas iflleme yöntemi kullanarak
uçak ve helikopter gövdesi ile motor
parçalar› üretimi yapan Coflkunöz
Savunma ve Havac›l›k San. Tic. Afi,
Eskiflehir Organize Sanayi
Bölgesi’nde 7 bin metrekare kapal›
alanda faaliyet gösteriyor.
fiirket; 60 y›ll›k köklü üretim geçmifli
ile 6 farkl› sektörde 12 firmas›, 2500
çal›flan› ile faaliyet gösteren ve
Türkiye’nin en büyük sanayi
kurulufllar›ndan biri olan Coflkunöz
Holding çat›s› alt›nda yer al›yor.
2006 y›l›ndaki kuruluflundan bir y›l
sonra imalata bafllayan ve takdir
edilecek bir geliflme kat ederek
1.500’den fazla parçay› üretime alan
Coflkunöz Savunma ve Havac›l›k,
2012 y›l›ndan itibaren ikinci büyüme
hamlesini gerçeklefltirdi ve k›sa süre
zarf›nda kaynak, montaj,
entegrasyon, tasar›m ve mühendislik
hizmetlerini de envanterine katmay›
baflard›.
dereceli tesis güvenlik belgelerini
alan flirket, savunma ve havac›l›k
sektörleri için yapt›¤› üretim
faaliyetlerini birbirinden ay›racak olan
tesisin temellerini de Nisan 2015’te
att›.
Mart 2015’te NATO ve milli gizlilik
61 Bak›fl 135
Çemtafl, vas›fl› çelikte Türkiye’nin ilk
Ar-Ge merkezi oldu
Baflta otomotiv sanayi olmak
üzere makine imalat, rayl›
sistemler, savunma ve havac›l›k
sanayilerine 300’den fazla
kalitede 1.500’den fazla ebatta
vas›fl› çelik üreten Çemtafl,
Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanl›¤› taraf›ndan verilen ArGe Merkezi Belgesi’ni almaya
hak kazand›.
irma taraf›ndan yap›lan yaz›l›
aç›klamada Ar-Ge Merkezi
Belgesi alabilmek amac›yla
30.07.2015 tarihinde bakanl›¤a
baflvuran Çemtafl’›n bakanl›k
taraf›ndan görevlendirilen hakemlerin
ziyaretleri sonras›nda 26.11.2015
tarihinde Bilim ve Teknoloji Genel
Müdürlü¤ü’nde komisyonun
toplanaca¤› söylenerek davet edildi¤i
bilgisine yer verildi. Aç›klamada
De¤erlendirme ve Denetim
Komisyonu’nun Çemtafl Çelik Makine
Sanayi ve Ticaret Afi’nin Ar-Ge
Merkezi Belgesi alma talebi
do¤rultusunda görevlendirilen
denetleme hakemlerinin raporlar›n›
de¤erlendirmek ve nihai karar vermek
üzere topland›¤› aç›kland›.
F
Aç›klamada, söz konusu toplant›ya
kat›lan komisyon üyelerinin oy birli¤i
ile Çemtafl Çelik Makine Sanayi ve
Ticaret Afi’ye Ar-Ge Merkezi Belgesi
verilmesine karar verildi¤i belirtildi.
Çemtafl böylece vas›fl› çelikte ilk,
Türkiye’nin ise 222. Ar-Ge Merkezi
olmaya hak kazand›.
62 Bak›fl 135
DÖVSADER üyeleri ÇEMTAfi’› ziyaret etti
Çemtafl, Dövme Sanayicileri Derne¤i
(DÖVSADER) üyelerini fabrikas›nda
a¤›rlad›. Toplam 9 firmadan 12
kat›l›mc› ile gerçekleflen ziyarette
Çemtafl’›n daha kaliteli çelik üretmek
üzere son teknoloji uygulamalar›yla
yap›lan yeni yat›r›mlar›, Türkiye’nin
vas›fl› çelik sektöründe ilk Ar-Ge
Merkezi’nin mevcut ve gelece¤e
dönük projeleri aktar›ld›. Hisseleri
‹stanbul Borsas›’nda ifllem gören
Çemtafl, Türkiye’nin en büyük ilk 500
sanayi flirketi aras›nda yer al›yor.
Yap›lan yat›r›mlar neticesinde
kapasitesini 180.000 tona ç›karan
Çemtafl, üretiminin önemli bir
bölümünü ihraç ederek ülke
ekonomisine de katk› sa¤l›yor.
Otomotiv yan sanayisi ve makine
imalat sanayisine üretilen özel
flartnameli çelik kaliteleri ve s›k tekrar
eden üretim periyotlar› sayesinde
Çemtafl, imalatç›lar›n gözde
tedarikçilerinden biri konumuna geldi.
DÖVSADER üyelerinin
gerçeklefltirdi¤i ziyarette ev sahibi
Çemtafl, 2015 y›l›nda kurulan Ar-Ge
Merkezi sayesinde müflterileriyle
ortak çal›flmalar yürüterek, sanayide
amaca yönelik çelik kalitelerinin
Üyelerden
Haberler
gelifltirilmesi ve kullan›m› ile vas›fl›
çelik sektöründe verimli hizmet
sa¤lama hedefini vurgulad›.
Dünya’daki ve Avrupa’daki dövme
sanayisi birlik ve kurulufllar›n›n
verilerine göre sektörün giderek
büyüme e¤iliminde oldu¤unu
söyleyen DÖVSADER yetkilileri,
Türkiye’de vas›fl› çelik sektöründe
yap›lan yat›r›mlardan dolay›
memnuniyet duyduklar›n› ve
Çemtafl’›n kendilerine kap›lar›n›
açarak, tamamlad›¤› son yat›r›mlar›
hakk›nda oldukça faydal› bilgiler
verdi¤ini dile getirdi.
Türkiye’deki vas›fl› çelik üretiminin,
dünyadaki vas›fl› çelik üretim
miktar›n›n çok az bir k›sm›na denk
geldi¤ini ifade eden Çemtafl yetkilileri,
üretilen vas›fl› çeli¤in ülke
endüstrisinin kullan›m›n›n oldukça
alt›nda olmas›na ra¤men ekonomik
iç ve d›fl dengelerden dolay› yerli
üreticilerin ürettikleri malzemelerin
yaklafl›k yar›s›n› ihraç etti¤ini kaydetti.
Çemtafl yetkilileri buna ba¤l› olarak
iç piyasada oldukça fazla ithal vas›fl›
çelik kullan›m›n›n göze çarpt›¤›na
dikkat çekerek, yerli üretimin
sürdürülebilirli¤ini sa¤lamak üzere
yerli üreticilerin sübvanse edilmesi
ve çeflitli yapt›r›mlarla korunmas›
gerekti¤inin alt›n› çizdi.
63 Bak›fl 135
Çetin Elektrik’ten mesleki teknik
e¤itime destek
Mühendislik, taahhüt, bak›m,
imalat, sat›fl ve dan›flmanl›k
alanlar›nda Bursa’n›n önde
gelen flirketleri aras›nda yer
alan Çetin Elektrik Grup, nitelikli
iflgücünün ancak e¤itim
kurumlar›n›n özel sektörle yak›n
ifl birli¤i ile ortaya ç›kabilece¤i
gerçe¤inden hareketle,
Demirtaflpafla Mesleki ve Teknik
Anadolu Lisesi ile iflbirli¤ine
gitti. Bu kapsamda, ElektrikElektronik Teknolojileri Alan›
Tesisat ve Pano Montörlü¤ü
Dal›’ndaki iki atölye Çetin
Elektrik taraf›ndan yenilendi.
¤retmenlerin e¤itimi de Çetin
Elektrik bünyesinde geçti¤imiz
yaz döneminde gerçeklefltirildi.
‹flbirli¤i projesi kapsam›nda bölüm
ö¤rencilerinin bir k›sm› Çetin
Elektrik’te staj yapmaya da bafllad›.
Ö
64 Bak›fl 135
Çetin Elektrik Grup; söz konusu proje
kapsam›nda flu ana kadar atölyelere
flu imkanlar› sa¤lad›: Busbar güç
da¤›t›m ünitesi, busbar ayd›nlatma
ünitesi, kuvvet kablo tesisat›, zay›f
ak›m görüntülü sistem ünitesi, yang›n
alarm ve kamera güvenlik ünitesi,
otomatik kumanda pano
uygulamalar›, çoklu sayaç pano
uygulamas›, h›z kontrol ve sürücü
devreleri, LED ayd›nlatma ünitesi, her
ö¤renci için ölçü aletleri-el tak›mlar›
ile her ö¤renci için dolap.
“E¤itim sistemimiz ihtiyaç duyulan
nitelikte bireyler yetifltirmeli”
Çetin Elektrik Grup Yönetim Kurulu
Baflkan› Çetin Öztunal›, kendisinin
de Demirtaflpafla Endüstri Meslek
Lisesi mezunu oldu¤unu ve 36 y›ld›r
profesyonel ifl hayat›n›n içinde
oldu¤unu dile getirerek, söz konusu
projenin gerekçesini ve hedeflerini
flu flekilde ifade etti: “Türkiye’deki as›l
sorunun iflsizlik de¤il, mesleksizlik
ve nitelikli personel eksikli¤i sorunu
oldu¤unu iyi biliyorum. Maalesef
e¤itim sistemimiz, gerek sanayi
gerekse hizmet sektörlerinin ihtiyaç
duydu¤u, bilgisini uygulayabilen,
beceri sahibi bireyler yetifltiremiyor.
Oysa bizim, baflka ülkelerle rekabet
edebilmek, üretimi art›rmak, sadece
alan ve kullanan de¤il, üreten ve
satan ülke olabilmek için mesleki
e¤itime çok büyük önem vermemiz
gerekiyor.”
“Yeni okul açmak yerine, mevcut
okullarda verimi artt›rmak gerek”
H›zla de¤iflen bilgi, teknoloji ve üretim
yöntemleri ile ifl hayat›ndaki
geliflmelere paralel olarak dinamik
bir mesleki ve teknik e¤itim yap›s›n›
daha fazla zaman kaybetmeden
oluflturmalar› gerekti¤ini belirten
Öztunal›, “Bu dinamik yap›; kendini
yenileyen bir e¤itim sistemini,
teknolojik altyap› yat›r›mlar›n›n
güçlendirilmesini, dünyadaki
Üyelerden
Haberler
geliflmelerin yak›ndan takip edilmesini
ve özel sektörle yak›n bir ifl birli¤ini
zorunlu k›l›yor. Mesleki ve teknik
e¤itimde bizim önceli¤imiz yeni
okullar açmak olmamal›. Bizim Bursa
aç›s›ndan bakt›¤›m›zda yeterli
okulumuz var. Do¤ru olan bu
okullarda e¤itim alan gençlerimize,
özel sektör iflbirli¤i çerçevesinde
mesleki ve teknik e¤itimi yerel, ulusal
ve uluslararas› ifl piyasalar›n›n
beklentilerine uygun flekilde
verebilmektir” diye konufltu
Öztunal›, flöyle devam etti: “Kalifiye
elemanlar›n bilgi ve becerisi,
ekonomik baflar›n›n temelidir. Meslek
e¤itiminin genç insanlara baflar›l› bir
meslek yolu haz›rlamak yan›nda
ekonomiye vas›fl› eleman yetifltirmek
gibi iki önemli amac› vard›r. Bunlar
bilinen ve söylenen gerçeklerdir. Biz
Çetin Elektrik Grup olarak, söylemden
eyleme geçmifl durumday›z. Bu y›l
Demirtaflpafla Mesleki ve Teknik
Anadolu Lisesi’nde idarecilerimizin
de deste¤iyle, mevcut atölyelerde
ça¤dafl donan›mlar kurduk. Bu
atölyelerde ayn› anda 32 ö¤renci
uygulamal› e¤itim alabiliyor.
Ö¤rencilerimizi e¤itecek
ö¤retmenlerimiz de teorik e¤itimin ifl
hayat›ndaki yetersizliklerini gidermek
üzere firmam›zda pratik e¤itim
sürecinden geçtiler. Ayr›ca
ö¤rencilerimize staj imkan› sa¤l›yoruz.
Amac›m›z, iki atölye kurup b›rakmak
de¤il, yaflam›n içinde, geliflmeleri
takip eden ve kendini gelifltiren,
sürdürülebilir bir model yaratmak. Bu
çal›flmam›z›n verimli ve örnek
olaca¤›na inan›yorum. Bunun için
elimizden gelen tüm çabay›
gösterece¤iz. Bursa ifl dünyas›n› bu
tür iflbirliklerine yönlendirmek
istiyoruz. Ö¤rencilerimizle ifl
adamlar›n›, iflin uzman› ustalar›m›z›
periyodik olarak bir araya getirmek,
onlar›n geliflimine katk› sa¤lamak
amac›nday›z. Bu tür bir projeye
mezun oldu¤um okulda bafllam›fl
olmak da bana ayr› bir heyecan
veriyor.”
65 Bak›fl 135
Çevre Mühendisi Hande Aksoy:
“Küresel ›s›nma ile yaflam› etkileyecek
önemli de¤ifliklikler bekleniyor”
Bu y›l “Çevre Yönetimi” ana
temas›yla gerçeklefltirilen 11.
Ulusal Çevre Mühendisli¤i
Kongresi’ne ÇEDFEM
Mühendislik ad›na konuflmac›
olarak kat›lan Çevre Mühendisi
Hande Aksoy, Türkiye’de küresel
iklim de¤iflikli¤i ile mücadelede
gelinen son durumu
de¤erlendirdi.
aflta fosil yak›tlar›n yak›lmas›
olmak üzere, çeflitli insan
etkinlikleri sonucunda atmosfere
sal›nan sera gazlar›n›n atmosferdeki
birikimlerinin sanayi devriminden
itibaren h›zla artt›¤›n› belirten Çevre
Mühendisi Hande Aksoy, bunun da
do¤al sera etkisini kuvvetlendirerek,
flehirleflmenin de katk›s›yla, dünyan›n
yüzey s›cakl›klar›n›n artmas›na neden
oldu¤unu söyledi. Küresel yüzey
s›cakl›klar›nda 19. yüzy›l›n sonlar›nda
bafllayan ›s›nman›n 1980’li y›llardan
sonra daha da belirginleflti¤ine dikkat
çeken Hande Aksoy, hemen her y›l
bir önceki y›la göre daha s›cak olmak
üzere, küresel s›cakl›klar›n rekorlar
k›rd›¤›n› kaydetti.
B
Aksoy, küresel iklimde gözlenen
›s›nman›n yan› s›ra, en geliflmifl iklim
modellerinin küresel ortalama yüzey
s›cakl›klar›nda 1990-2100 dönemi
için 1,4 ile 5,8 C° aras›nda bir art›fl
olaca¤›n› öngördü¤ünü dile getirerek,
“Küresel s›cakl›klardaki art›fllara ba¤l›
olarak da, hidrolojik döngünün
de¤iflmesi, kara ve deniz buzullar›n›n
erimesi, kar ve buz örtüsünün alansal
daralmas›, deniz seviyesinin
yükselmesi, iklim kuflaklar›n›n yer
de¤ifltirmesi ve yüksek s›cakl›klara
ba¤l› salg›n hastal›klar›n ve zararl›lar›n
artmas› gibi, dünya ölçe¤inde sosyoekonomik sektörleri, ekolojik sistemleri
ve insan yaflam›n› do¤rudan
etkileyecek önemli de¤iflikliklerin
olmas› beklenmektedir” diye konufltu.
“Küresel nitelikteki sorunlar›n çözümü
de küresel iflbirli¤ini gerektiriyor”
66 Bak›fl 135
‹nsan kaynakl› sera gaz›
emisyonlar›n›n iklim sistemi üzerindeki
olumsuz etkilerinin önlenmesi ve bu
emisyonlar›n belirli bir düzeyde
tutulabilmesi için 1992 y›l›nda kabul
edilen ve 21 Mart 1994 tarihinde
yürürlü¤e giren ‹klim De¤iflikli¤i
Çerçeve Sözleflmesi’ne birçok
ülkenin imza att›¤›n› hat›rlatan Aksoy,
Türkiye’nin de 24 May›s 2004 tarihi
itibari ile Birleflmifl Milletler ‹klim
De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi’ne
taraf olarak kat›ld›¤›n›n bilgisini verdi.
Aksoy, emisyon ticaretinin atmosferi
kirletici gazlar›n sal›m›n› azaltmak
amac› ile oluflturulmufl piyasa bazl›
bir ekonomik teflvik mekanizmas›
oldu¤unun alt›n› çizerek, “Karbon
ticareti ise Birleflmifl Milletler ‹klim
De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi’nin
(UNFCCC) uygulama esaslar›n› ve
ülkeler baz›nda yükümlülükleri
belirleyen Kyoto Protokolü
çerçevesinde oluflturulan ve spesifik
olarak sera gazlar›n›n
konsantrasyonun azalt›lmas›n›
hedefleyen esneklik
mekanizmalar›ndan biridir. Bu
mekanizman›n oluflturulmas›nda
temel amaç; emisyon yo¤un
sektörlerin ve ülkelerin düflük ya da
s›f›r karbonlu uygulamalara
geçifllerine destek sa¤lamak ve fosil
yak›t teknolojileri ile rekabet etmekte
güçlük çeken yeni ve temiz
teknolojilerin de uygulanabilirli¤ini
art›rmakt›r” fleklinde konufltu. Aksoy,
flöyle devam etti: “Karbon piyasas›n›n
ve emisyon ticaretinin ülkemizde
geliflmesine katk›da bulunacak
önemli bir ad›m olarak Çevre ve
fiehircilik Bakanl›¤› taraf›ndan 2014
y›l›nda ‘Sera Gaz› Emisyonlar›n›n
Takibi Hakk›nda Yönetmelik’
yay›nland›. EU ETS direktif ve
k›lavuzlar›n› esas alan bu yönetmeli¤e
göre büyük emisyon sal›m›na sebep
olan sektörler 2016 y›l› Nisan ay› itibari
ile sera gaz› emisyonlar›n› bakanl›¤a
raporlamakla yükümlüler. Orta ve
uzun vadede Türkiye’de bir ulusal
karbon ticaret sisteminin kurulmas›n›n
temel tafl› say›labilecek bu uygulama
ile Türkiye’de elde edilen kredilerin
iç piyasada al›c› bulmas›na ve arz
–talep dengesinin iyileflmesine
katk›da bulunmas› beklenmektedir.
Yine Türkiye Haziran 2013’te Dünya
Bankas› PMR Projesi için 3 milyon
dolar hibe almaya hak kazanm›flt›r.
Koordinasyonu Çevre ve fiehircilik
Bakanl›¤› taraf›ndan yürütülen bu
proje ile, Sera Gaz› Emisyonlar›n›n
Takibi Hakk›nda Yönetmelik’in
uygulanmas›na yönelik olarak
çal›flmalar›n yap›lmas› ve emisyon
ticareti pilot uygulamalar› ile
ülkemizde fleffaf ve etkin emisyon
ticaret sisteminin temellerinin at›lmas›
hedeflenmektedir.”
“Türkiye iklim de¤iflikli¤i ile mücadelede
2030 y›l› yol haritas›n› belirledi”
Uluslararas› alanda iklim de¤iflikli¤iyle
mücadele çabalar›n› üye ülkeler
baz›nda “Ba¤lay›c›” k›lan tek metin
olan Kyoto Protokolü’nün uygulama
takviminin 2020 y›l›nda sona
erece¤ini belirten Aksoy, Aral›k
ay›nda Paris’te yap›lacak COP 21
Konferans›’nda imzaya aç›lacak yeni
‹klim De¤iflikli¤i Anlaflmas›’n›n
imzalanmas›n› hedeflediklerini
söyledi. Aksoy, Eski Çevre ve
fiehircilik Bakan› ‹dris Güllüce’nin
baflkanl›k etti¤i ‹klim De¤iflikli¤i ve
Hava Yönetimi Koordinasyon
Kurulu’nda al›nan kararlarla
Türkiye’nin 2030 y›l›nda yüzde 21
sera gaz› emisyon azalt›m›
yapaca¤›n› flimdiden kabul etti¤ini,
böylece küresel iklim de¤iflikli¤i ile
mücadelede 2030 y›l› yol haritas›n›
belirledi¤ini sözlerine ekledi.
Üyelerden
Haberler
Hayat için güzel fikirler “‹nallar Hayat’ta’’
Baflta Marmara Bölgesi olmak
üzere tüm Türkiye’de otomotiv
sektörünün en güven duyulan ve
ba¤›ms›z araflt›rma flirketleri
taraf›ndan birçok kez birincilikle
ödüllendirilen otomobil bayisi
konumundaki ‹nallar,
kuruluflunun 25. y›l›n› Bursa’n›n
Balat Bölgesi’nde hayata
geçirdi¤i inflaat projesi “‹nallar
Hayat” ile taçland›r›yor.
üflteri memnuniyetini en üst
seviyede tutarak her zaman
fark yaratma hedefinde olan
‹nallar, “Hayat ‹çin Güzel Fikirler”
slogan›yla yola ç›k›lan ve flu ana
kadar %60’›ndan fazlas› sat›lan ‹nallar
M
Hayat projesindeki tüm ayr›nt›lar›;
daha güvenli, daha yeflil, daha
konforlu, daha sosyal ve daha
e¤lenceli bir hayat› düflleyenler için
hayata geçiriyor.
20 bin metrekarelik bir alan üzerinde
yükselen projede, genifl bir yeflil alan
çevresinde konumlanan 12 blokta
deprem yönetmeli¤ine uygun, radye
temel ve drenaj sistemi gibi detaylar›
ile dikkat çeken ›s›, su ve ses
yal›t›m›na sahip 156 daire bulunuyor.
Yap› kalitesinin yan› s›ra sosyal
olanaklar›yla da ilgi çeken projede;
yürüyüfl parkurlar›, kafe, dinlenme
alanlar›, çocuk oyun odalar›, fitness
alan›, yoga ve pilates stüdyolar›,
basketbol ve futbol sahalar›, squash
kortu, buhar odalar› ve yüzme havuzu
gibi hayata renk katan detaylar
bulunuyor.
Daha konforlu bir hayat vaat eden
‹nallar Hayat projesinde site içerisinde
lobi alan›, her daire için 2 araçl›k
otopark, otoparklardan katlara direkt
ulafl›m› sa¤layan asansörler, çöp
odalar›, daire içinden kontrol
edilebilen yerden ›s›tma sistemi ve
jeneratör gibi özellikler bulunuyor.
Daire d›fl› detaylarda oldu¤u gibi
daire içerisinde de en kaliteli
markalara ait en yeni malzemeler
tercih edildi. Sat›fl ofisini ziyaret eden
konuklar, ofis içerisinde bulunan
örnek daireyi gezerek bilgi alma flans›
bulabilecek. Söz konusu proje,
“Hayat ‹çin Güzel Fikirler” slogan› ile
ziyaretçilerini bekliyor.
67 Bak›fl 135
Plaza fiirketler Grubu BM Küresel
‹lkeler Sözleflmesi’ne imza att›
Bursa’dan dünyaya aç›lan Plaza
fiirketler Grubu, Almira Otel’de
gerçeklefltirdi¤i imza töreni ile
Birleflmifl Milletler Küresel
‹lkeler A¤›’na (Global ‹mpact)
üye oldu.
4 y›l önce temelleri at›lan Plaza
Turizm, Bursa’dan ç›kt›¤› yolda
bugün 5 ülkede 8 ofisiyle hizmet
vermeye devam ediyor. Gelece¤e
dönük hedefleri do¤rultusunda
ilerlemeye devam eden ve gerek
ulusal, gerekse uluslararas› birçok
alanda faaliyet gösteren grup; günün
getirdiklerinin fark›nda olan dinamik
yap›s› ile yeni at›l›mlar›n da takipçisi
konumunda.
2
Son olarak hayata geçirdi¤i 500
organizasyondaki hatas›z
uygulamalar› nedeniyle ‘En ‹yi
Organizatör Ödülü’nün sahibi olan
Plaza fiirketler Grubu’nun bünyesinde
faaliyet gösteren ve alan›nda uzman
135 kiflilik çal›flan kadrosu,
baflar›lar›na bir yenisini daha ekledi.
Grup, ortak paydada buluflman›n
gücüne olan inanc›ndan hareketle
Birleflmifl Milletler Küresel ‹lkeler
A¤›’na dahil oldu. Global ‹mpact
ad›yla an›lan bu oluflumu Almira
Otel’de bas›n mensuplar› ile paylaflan
Plaza fiirketler Grubu Yönetim Kurulu
Baflkan› ve Genel Müdürü Serdal
Can, Global Compact taraf›ndan
yap›lan de¤erlendirme sonucunda
22 Eylül 2015 tarihinde üyeli¤e kabul
edildiklerini söyledi.
“‹mzac› üye” olarak Global
Compact’a verdikleri taahhüt gere¤i,
her y›l ilerleme bildirimi yay›nlayarak
Birleflmifl Milletler Global Compact
68 Bak›fl 135
Örgütü’nün onay›na sunacaklar›n›
dile getiren Can, bu raporda Global
Compact’›n 10 temel ‹lkesine yönelik
olarak, gündelik operasyonlar›nda
nas›l çal›flmalar gerçeklefltirdiklerini
ve bu ilkelerin gerekliliklerini ne
flekilde yerine getirdiklerini
bildireceklerine de¤indi.
Plaza Turizm’in kendi sektöründe
Global Compact’a üye olan
Türkiye’deki birkaç firmadan biri
oldu¤unu, Bursa ise ilk ve tek firma
konumunda bulundu¤unu vurgulayan
Can, “Global Impact, ortak kalk›nma
ile dünyay› daha yaflanabilir seviyeye
getirme amac› güderken; Plaza fiirket
Grubu da belirlenen 10 ilkeye uyarak
tüm paydafllar›na yenilikler
kazand›rmaya devam edecek”
fleklinde konufltu.
Can, flöyle devam etti: “Yaflad›¤›m›z
geliflmeler sadece Global Impact ile
s›n›rl› de¤il. 25. y›l›m›za yaklaflt›¤›m›z
bu günlerde yeni yap›lanmalar›m›z
da harekete geçti. Plaza fiirketler
Grubu’nun en yeni üyelerinden Plaza
Üyelerden
Haberler
Expo, Bursa’n›n ad›n› dünyaya
duyurma amac›yla “Bursa Meets
Middle East” ad›yla düzenlenecek
fuar için çal›flmalara bafllad›. 2016
y›l› sonunda düzenlenecek fuar›n yan›
s›ra 5 ülkede bulunan 8 ofisimiz
arac›l›¤›yla B2B (Business to
Business) görüflmeleriyle
müflterilerimize hizmet etmeyi
sürdürece¤iz.
Türkiye Odalar ve Borsalar
Birli¤i’nden (TOBB) “Yurt ‹çinde Fuar
Düzenleme Yetki Belgesi” sahibi
Plaza Expo, turizm ile ilgili gördü¤ü
her eksikli¤in kapat›lmas› için
u¤rafllar›na var gücüyle devam
ediyor.
Plaza MICE, Plaza Incoming, Plaza
Creative, Plaza VIP Transfer, Plaza
Akademi ve Plaza Sigorta gibi daha
güçlü, her zaman yenilikçi
yap›lanmalar›m›zla ve yeni
müjdelerimizle huzurunuzda
olaca¤›z.”
Plaza fiirketler Grubu’nun imza att›¤›
Global Compact’›n ilkeleri flu flekilde:
- ‹fl dünyas›, ilan edilmifl insan
haklar›n› desteklemeli ve bu haklara
sayg› duymal›.
- ‹fl dünyas›, insan haklar› ihlallerinin
suç orta¤› olmamal›.
- ‹fl dünyas›, çal›flanlar›n
sendikalaflma ve toplu müzakere
özgürlü¤ünü desteklemeli.
- Zorla ve zorunlu iflçi çal›flt›rma
uygulamas›na son verilmeli.
- Her türlü çocuk iflçi çal›flt›r›lmas›na
son verilmeli.
- ‹fle al›m ve ifle yerlefltirmede
ayr›mc›l›¤a son verilmeli.
- ‹fl dünyas›, çevre sorunlar›na karfl›
ihtiyati yaklafl›mlar› desteklemeli.
- Çevresel sorumlulu¤u artt›racak her
türlü faaliyete ve olufluma destek
verilmeli.
- Çevre dostu teknolojilerin
geliflmesini ve yayg›nlaflmas›n›
desteklemeli.
- ‹fl dünyas›, rüflvet ve haraç dahil
her türlü yolsuzlukla savaflmal›.
69 Bak›fl 135
Sinta, müflteri memnuniyetini artt›rarak
baflar›l› projelere imza atma hedefinde
Türkiye’deki inflaat sektörünün
mevcut durumu ve ülke
ekonomisindeki yeriyle ilgili
yaz›l› bir aç›klama yapan Sinta
Sanayi ‹nflaat Taahhüt ve Ticaret
Afi, yap›m›na bafllanan ve
yap›m› devam eden inflaat
projeleriyle ilgili olarak da
BUS‹AD Bak›fl Dergisi okurlar›n›
bilgilendirdi.
nflaat sektörünün ileri ve geri
ba¤lant›lar› kuvvetli sektörlerden
biri konumunda oldu¤unun
belirtildi¤i aç›klamada, inflaat
faaliyetlerinin talep taraf›nda yap›
malzemeleri üretimini etkilerken, arz
taraf›nda da her tür mal ve hizmet
üretimi için gerekli altyap›y› sa¤lad›¤›
vurguland›.
‹
Aç›klamada inflaat›n ayn› zamanda
istihdam yaratma kapasitesi en
yüksek sektörlerden biri oldu¤una
de¤inilerek, “Bir sektörün ekonomide
sürükleyici rol üstlendi¤inden söz
70 Bak›fl 135
edebilmek için hem geri hem de ileri
ba¤lant›lar›n›n kuvvetli olmas› gerekir.
Geliflmifl ekonomilerde geliflmifl
sanayi ve hizmet sektörlerinin
varl›¤›ndan ötürü ileri ba¤lant›lar›n,
geliflmekte olan ekonomiler de ise
geri ba¤lant›lar›n kuvvetli oldu¤u
görünmektedir.
Geliflmifl ekonomiler büyümeyi
yüksek tutmak ve dolay›s›yla tüketim
ve yat›r›m› artt›rmak üzere ileri
teknoloji içeren ürünlere yönelirken,
geliflmekte olan ekonomiler ise
büyüme, altyap› ve beraberinde
getirdi¤i inflaat sektörü ile
desteklenmektedir” denildi.
Aç›klama flöyle devam etti:
“Sanayileflmenin h›z kazand›¤› ve
sanayi üretiminin toplam ekonomik
faaliyetler içindeki pay›n›n artt›¤›
dönemler; inflaat sektörünün ekonomi
içindeki pay›n›n da zirveye ulaflt›¤›
dönemlerdir. ‹nflaat sektöründe
yaflanan sorunlar, ülke ekonomisine
de yans›yarak daha derin sorunlara
yol açmaktad›r. Sektördeki sorunlar›n
giderilmesiyle birlikte, ülke
ekonomisinin daha fazla büyüyece¤i
ve ülkenin en büyük sorunlar›ndan
olan iflsizli¤in de ortadan kalkaca¤›
bir gerçektir. Bursa ve çevresinde
inflaat sektörünün atardamarlar›ndan
biri olan Sinta Sanayi ‹nflaat Taahhüt
ve Ticaret Afi, her flekilde ve her
ortamda gerek müflteri memnuniyetini
artt›rmak, gerekse baflar›l› ifllere imza
atmak ad›na üzerine düflen görevleri
yerine getirmeye devam etmektedir.”
Söz konusu aç›klamada 2015 y›l›n›n
son çeyre¤inde firma taraf›ndan
yap›m›na bafllanan ve yap›m› devam
eden inflaat projeleri de flu flekilde
s›raland›:
• Özdilek Al›flverifl Merkezleri ve
Tekstil Afi’nin Bursa ‹li, Nilüfer ‹lçesi,
Alaaddinbey Mahallesi’ndeki mevcut
arsalar›na AVM inflaat›n›n yap›m›na
baflland›.
• Karsan Otom. San. ve Tic. Afi’nin
Bursa ‹li, Nilüfer ‹lçesi, Hasana¤a
Organize Sanayi Bölgesi’ndeki
mevcut tesislerine ilave olarak yeni
boyahane binas› inflaat›n›n yap›m›na
baflland›.
Üyelerden
Haberler
• Freudenberg Sealing Technologies
San. ve Tic. Afi’nin Bursa ‹li, Nilüfer
‹lçesi, Hasana¤a Organize Sanayi
Bölgesi’ndeki mevcut arsalar›na
fabrika, depo ve idari faz 2 inflaat›n›n
yap›m›na baflland›.
San.ve Tic.Afi’nin Adapazar› Hendek
2. Organize Sanayi Bölgesi’ndeki
mevcut fabrika arsas› tevsi k›sm›na
yapaca¤› fabrika ve idari bina
inflaat›n›n çelik konstrüksiyon ifllerinin
yap›m›na devam ediliyor.
• Gökçelik Çelik Eflya San. ve Tic.
Afi’nin Bursa ‹li, Nilüfer ‹lçesi, NOSAB
Organize Sanayi Bölgesi’ndeki
mevcut arsalar›na prefabrik fabrika
ve idari bina inflaat›n›n yap›m›na
baflland›.
• Tofafl Türk Otomobil Fabrikas›
Afi’nin mevcut tesislerine spor salonu
kaba inflaat›n›n yap›m›na devam
ediliyor.
• ‹peker Tekstil Tic.ve San. Afi’nin
Bursa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki
mevcut tesislerine çelik konstrüksiyon
2 katl› üretim alan› ilavesi yap›m›na
devam ediliyor.
• Akpres Metal Yedek Parça Mak.
• Bayrak Lastik San. ve Tic. Afi’nin
Bursa ‹li, Nilüfer ‹lçesi, Organize
Sanayi Bölgesi’nde bulunan
arsalar›na fabrika bina kaba inflaat›n›n
yap›m›na devam ediliyor.
muhtelif inflaat ifllerinin yap›m› devam
ediyor.
• Elsi Elektrik Sistemleri San. ve Tic.
Ltd. fiti’nin Hasana¤a Organize
Sanayi Bölgesi’ndeki mevcut fabrika
sahas› s›n›rlar› içerisine betonarme
idari bina karkas ve prefabrik
betonarme karkas + çelik çat›l› fabrika
binas› inflaat› devam ediyor.
• Bursa Tekstil Boyahaneleri ‹htisas
Organize Sanayi Bölgesi’nin Bursa
‹li, Bad›rga Köyü s›n›rlar› içerisinde
yer alan arazisine 1. k›s›m altyap›
inflaat›n›n yap›m›na güçlü ekipmanlar
ve makine park›m›zla devam ediliyor.
• ‹skender Rekkal›’ya ait Demirtafl
Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan
mevcut fabrika s›n›rlar› içerisine
71 Bak›fl 135
SYK Akademi seminer programlar›n›
2016’da da sürdürecek
SYK Gümrük Müflavirli¤i
bünyesinde faaliyet gösteren
SYK Akademi, gümrük
mevzuat›yla ilgili olarak 2015
y›l›nda gerçeklefltirdi¤i
seminerlerle pek çok sektör
paydafl›n› gündemdeki son
konularla ilgili bilgilendirdi.
Firma, bu konudaki hassasiyetini
2016’da da sürdürerek,
Türkiye’nin çeflitli bölgelerine
ulaflmay› ve güncel konularla
ilgili sektör temsilcilerini
bilgilendirmeyi amaçl›yor.
952 y›l›nda Burhanettin Soyak
taraf›ndan kurulan SYK Gümrük
Müflavirli¤i; 63 y›ld›r sürdürdü¤ü
hizmet kalitesini sürekli artt›rarak,
sektörün öncü firmalar› aras›ndaki
yerini koruma hedefinde. 180 kiflilik
deneyimli personel kadrosu ile 6 flube
ve 9 irtibat ofisinde çal›flmalar›n›
sürdüren SYK, teknolojik alt yap›s› ve
müflterilerine sa¤lam›fl oldu¤u IT
destekli kolayl›klar ile de farkl›l›¤›n›
ortaya koyma amac›nda.
1
fiirket personellerine e¤itim vermek
üzere firma bünyesinde 2008 y›l›nda
kurulan SYK Akademi, zaman içinde
72 Bak›fl 135
d›fl ticaret firmalar›n›n bu konudaki
taleplerini de de¤erlendirir hale geldi.
Firma, uygulamay› bilen ve gümrük
kanunu ile d›fl ticaret mevzuat›na
hakim müflavirler aras›ndan seçilen
e¤itmen kadrosu ile müflterilerinin
talep etti¤i spesifik konularda e¤itim
programlar› düzenlemeye bafllad›.
Söz konusu bu konular aras›nda;
gümrüklerde ifl ak›fl süreci, akreditif
ve karfl›lafl›lan sorunlar,
yetkilendirilmifl yükümlü sertifikas›,
teslim ve ödeme flekilleri, serbest
bölgeler, kaçakç›l›kla mücadele
kanunu, mükellef haklar›, gümrük
rejimleri, ithalat ve ihracat mevzuat›,
yat›r›m teflvik mevzuat›, cezalar ve
uzlaflma, tarife cetveli, KDV ve ÖTV
mevzuat›, 27001 Bilgi Güvenli¤i
Yönetim Sistemi, gözetim ve koruma
önlemleri, eflyan›n k›ymeti, gümrük
vergi oranlar›n›n tespiti ve ilgili
matrahlar üzerinden hesaplanmas›
gibi konular yer almakta. SYK
Akademi e¤itmenleri, Do¤ufl ve Okan
Üniversitesi bünyesindeki d›fl ticaret
bölümü ö¤rencilerine müfredatl›
e¤itimler vermeye de devam ediyor.
Ayr›ca akademi e¤itmenlerince ve
SYK Gümrük Müflavirli¤i Afi’deki
gümrük müflavirlerince d›fl ticaret
firmalar›na; yetkilendirilmifl yükümlü,
uzlaflma, dahilde iflleme rejimi ve
ihtilafl› duruma düflen önemli
dosyalarda dan›flmanl›klar ile gümrük
ifllemlerinde sonradan kontrol öncesi
ön denetim hizmetleri de sunuluyor.
SYK Akademi, akademik platformda
Gümrük ve Ticaret Bakanl›¤›
Müfettiflleri Derne¤i, üniversiteler,
TOBB’a ba¤l› sanayi ve ticaret
odalar›, T‹M’e ba¤l› ihracatç› birlikleri
ve TSE gibi kurum ve kurulufllarla
iflbirli¤i yaparak, de¤iflik flehir ve
bölgelerde gümrük mevzuat› ile ilgili
gündemdeki konular› içeren seminer
ve sempozyum programlar›
düzenliyor. Söz konusu bu etkinliklere
Türkiye’nin önde gelen d›fl ticaret
firmalar›n›n yetkilileri, üniversitelerin
d›fl ticaret bölümü ö¤rencileri ile
ithalat-ihracat firmalar›n›n yöneticileri
kat›l›yor. Talep edilirse kat›l›mc›lara
sertifikalar›n da verildi¤i bu
bilgilendirme etkinlikleri, flirketlerin
kendi merkezlerinde de
düzenlenebiliyor.
Akademi, söz konusu programlar
çerçevesinde 21 May›s 2015’de
Manisa Ticaret ve Sanayi Odas›’nda,
7 Ekim 2015’de Gebze’de D›fl
Ticaret’te ve 12 Kas›m 2014’de de
‹zmir Hilton Oteli’nde güncel konularla
ilgili seminer düzenledi. SYK ayr›ca
21 Ekim 2015’de de Bursa Crowne
Plaza Otel’de “D›fl ticaret flirketlerinin
gümrük idarelerindeki gündem
konular› ve çözüm önerileri” konulu
Üyelerden
Haberler
seminere ev sahipli¤i yapt›.
Seminerde Uluda¤ Gümrük ve Ticaret
Bölge Müdürü, Bölge Müdür
Yard›mc›lar›, Gemlik, Mudanya
Gümrük Müdürleri, muayene
memurlar›, U‹B, TSE, TÜB‹TAK, TÜ‹K
yetkilileri, Uluda¤ Üniversitesi
temsilcileri ile d›fl ticaret firmas›
yetkilileri haz›r bulundu. Seminerin
aç›l›fl konuflmas›n› yapan Uluda¤
Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü
Hasan Eken’in ard›ndan söz alan
Gümrük ve Ticaret Bakanl›¤› Bafl
Müfettifli Zeki Tüyen, SYK Akademi
E¤itmeni ve ‹zmir fiube Müdürü
Yazgül Meral, Yetkilendirilmifl
Yükümlü Sertifikas›, ITR Teknoloji
Yetkilisi ‹lke Uysal, 27001 Bilgi
Güvenli¤i Sistemi, Gümrük Müflaviri
ve SYK Akademi E¤itmeni fiükrü
K›z›lkurt, Serbest Bölgeler, Gemlik
Gümrük Müdürlü¤ü Gümrük
Muayene Memurlar› Cihan Demir ve
Rafet Ak›nc› birer sunum
gerçeklefltirdi. Sunumlarda dahilde
iflleme ve tekstil ithalat›ndaki gümrük
uygulamalar› konular› ele al›nd›.
Sunumlar›n ard›ndan Türk Standartlar›
Enstitüsü Bursa ‹l Koordinatörü Ömer
Eyyüpo¤lu baflkanl›¤›nda TSE ve
Tareks Uygulamalar›, Uluda¤
‹hracatç› Birlikleri Ar-Ge ve Pazarlama
Girifl fiubesi fiefi Engin Maybek
taraf›ndan Bursa özelindeki otomotiv
endüstrisiyle ilgili detayl› bilgilendirme
yap›ld›.
SYK Akademi 2016’da baflta
‹stanbul’un Avrupa yakas› olmak
üzere baflka bölgelerde de
düzenleyece¤i seminerlerle d›fl ticaret
firmalar› yetkililerini, hizmet ald›klar›
bölge gümrük idaresi görevlilerini,
ilgili di¤er kurum yetkilileriyle ayn›
platformda buluflturarak gündemdeki
konular› masaya yat›rmaya devam
edecek.
73 Bak›fl 135
35. y›l›n› kutlayan ‹noksan, 2023 y›l›na
kadar %100 büyüyecek
Türkiye’de endüstriyel mutfak
sektörünün önde gelen
markalar›ndan ‹noksan, 2023
y›l›na kadar sektöründe dünyan›n
ilk 10 firmas› aras›nda yer almay›
hedefliyor. Firma yine 2023
y›l›na kadar yüzde 100 büyümeyi
ve cirosunun yar›s›n› ihracattan
elde etmeyi amaçl›yor.
ürkiye’de endüstriyel mutfak
sektöründe 35’inci y›l›n› kutlayan
‹noksan, ‘‹hracat ve Ar-Ge’ odakl›
bir yol haritas› izliyor. “2023 y›l›nda
dünyan›n ilk 10 ekonomisi içinde yer
alma hedefi olan Türkiye’nin firmalar›
da, kendi sektörlerinde ilk 10’da yer
almay› hedeflemek durumundad›r”
diye konuflan ‹noksan Yönetim Kurulu
Baflkan› Vehbi Varl›k, firmalar›n› 2023
y›l›na kadar yüzde 100 büyütmeyi ve
cirolar›n›n yar›s›n› ihracattan
sa¤lamay› amaçlad›klar›n› söyledi.
T
Bu y›l sonunda yüzde 20’lik bir
büyüme öngördüklerini belirten Varl›k,
2023’e kadar grup konsolide
cirosuyla Türkiye’nin ilk 500 flirketi
aras›nda daha üst s›ralara yükselmeyi
amaçlad›klar›n› kaydetti. Varl›k, flöyle
devam etti: “‹noksan kuruldu¤u
günden bugüne kadar sektöre yön
vererek büyümeyi sürükleyen bir
firma oldu. Bursa’da, 20.000
metrekare kapal› alanda, son
teknolojiyle donanm›fl bir endüstri
üssüne dönüflmüfl fabrikam›zda
400’e yaklaflan çal›flan›m›zla y›ll›k 100
milyon TL’nin üzerinde ciro yap›yor,
üretimimizin %35’ini 5 k›tada 66
ülkeye ihraç ediyoruz. Çal›flanlar›m›z
için sektörümüzde bir okul görevi
görüyoruz. 40 yurt içi bayimiz ve
90’dan fazla yetkili servisimiz ve
bunlar›n çal›flanlar›yla birlikte yaklafl›k
olarak 5.000 kifliye istihdam olana¤›
sa¤l›yoruz. Yaklafl›k 750 tedarikçi
firmas›na ifl veriyor ve bunlar› sürekli
gelifltiriyoruz. Yurtd›fl›nda ise 50
ülkede 70 bayi ve servis ile genifl bir
a¤a sahibiz. Turizm sektöründe
74 Bak›fl 135
donan›m ve proje ihtiyaçlar›n›
karfl›layarak her y›l en az 40 milyon
dolarl›k döviz ç›k›fl›n› engelliyoruz.
Buna y›ll›k 10 milyon dolarl›k
ihracat›m›z› da ekledi¤inizde, d›fl
ticaret a盤›na flirket olarak katk›m›z,
y›ll›k 50 milyon dolara ulafl›yor.”
“2018 sonuna kadar 3 fabrika devreye
girecek”
‹noksan’›n Ar-Ge’ye büyük önem
verdi¤ini, Ar-Ge yat›r›mlar›n› 3 y›lda
%500 art›rarak ‘tescilli Ar-Ge Merkezi’
olmay› hedeflediklerini kaydeden
Vehbi Varl›k, piflirme, so¤utma,
bulafl›k y›kama sistemleri ve benzeri
ürün gruplar› temelinde uzmanlaflm›fl
flirketlerimiz ile etkili bir grup kurmay›
hedeflediklerini belirtti. Varl›k, bu
flirketlerin kendi alanlar›nda yüksek
adetlerle, ekonomik ölçe¤e uygun
rekabet koflullar›na ulaflmas›n›
planlad›klar›n› dile getirerek, “Bulafl›k
y›kama makinesi, f›r›n ve so¤utucu
fabrikalar›m›z 2018 sonuna kadar
faaliyete geçecek” fleklinde konufltu.
‹noksan’›n ihracat a¤› yeni ülkelerle
geniflliyor
2015 y›l›na, yurt d›fl›nda daha fazla
ülke ve müflteriye ulaflmak,
uluslararas› platformlarda ‹noksan’›
tan›tmak ve pazarlamak hedefiyle
girdiklerini vurgulayan Vehbi Varl›k,
“Bölgesel pazarlarda Rusya, Türk
Cumhuriyetleri, ‹ran, Irak, Ürdün,
Suudi Arabistan ön plana ç›karken,
Avrupa Birli¤i’nde ‹talya ve Almanya,
Amerika K›tas›’nda ise ABD, Meksika,
Brezilya ve fiili odakland›¤›m›z
pazarlar. Kuzey Afrika ve di¤er Afrika
ülkeleri de proje bazl› sat›fllarda odak
noktam›z olmaya devam edecek”
diye konufltu.
Varl›k, yürüttükleri Ar-Ge faaliyetleriyle
ilgili olarak da flunlar› söyledi: “ArGe, ‹noksan’›n en fazla yat›r›m yapt›¤›
alanlar›n bafl›nda geliyor. fiirketimiz
her y›l cirosunun yüzde 2’sini ArGe’ye ay›r›yor. ‹noksan Ar-Ge
bölümünde 20 kiflilik kadro, yeni
ürünler gelifltirmek için çal›fl›yor. Bu
çal›flmalar›n sonucunda bugüne
kadar 6 adet patentli, 7 adet faydal›
model ve 22 adet tasar›m tescilli
çal›flmaya imza at›ld›.”
Üyelerden
Haberler
TEB, kad›n iflletme sahiplerine özel
ürün ve hizmetler sunuyor
KOB‹’lere yönelik sundu¤u
deste¤i daha da geniflleten TEB,
kad›n iflletme sahiplerine gerekli
deste¤i vererek, onlar›n
iflletmelerini büyütmelerini ve
gelece¤e daha güvenle
bakmalar›n› sa¤lamak ad›na yeni
bir program bafllatt›.
ünümüzde kad›nlar›n ifl
dünyas›ndaki varl›¤›n›
güçlendirmek amac›yla kamu ve
özel sektör taraf›ndan sunulan
desteklerin sürekli artt›¤›n› ifade eden
TEB KOB‹ Bankac›l›¤› K›demli Genel
Müdür Yard›mc›s› ve Genel Müdür
Vekili Turgut Boz; bununla birlikte,
kad›n KOB‹ ve iflletme patronlar›na
finansman›n yan› s›ra ihtiyaç
duyduklar› alanlarda bilgi ve
dan›flmanl›k deste¤inin bütünsel
olarak sa¤lanmas›nda baz›
eksikliklerin oldu¤unu söyledi.
G
Boz; bu ihtiyaçtan yola ç›karak, kad›n
patronlar›n ifl hayat›ndaki ihtiyaçlar›n›
bütüncül bir hizmet anlay›fl›yla çözme
hedefiyle Türkiye’de ilk kez banka
bünyesinde ayr› bir yap›lanma
oluflturarak TEB Kad›n Bankac›l›¤›’n›
bafllatt›klar›n›n alt›n› çizerek, “KOB‹
bankac›l›¤›nda ve giriflim
bankac›l›¤›nda benimsedi¤imiz
‘Dan›flman Banka’ anlay›fl›m›z›, kad›n
patronlar›n ifl hayat›nda ihtiyaç
duydu¤u deste¤i sa¤lamak üzere
‘TEB Kad›n Bankac›l›¤›’na’ tafl›d›k.
‹flletmelerini büyütebilmeleri için
gereken bilgiye ulaflma, yeni
pazarlara eriflim, networking kurma
gibi kilit konularda yap›land›rd›¤›m›z
hizmetleri kad›n KOB‹’lere ve
patronlara özel e¤itim, dan›flmanl›k
ve mentorluk alma olanaklar›yla
destekliyoruz. TEB Kad›n Bankac›l›¤›
kapsam›nda hayata geçirdi¤imiz
çal›flmalarla kad›n patronlara ifl
hayat›n›n çeflitli alanlar›nda
karfl›laflt›klar› engelleri aflmalar›
konusunda yard›mc› oluyoruz. Bu
do¤rultuda, ülkenin dört bir yan›ndaki
kad›n patronlara ulaflarak ifllerini
gelifltirmek için ihtiyaç duyduklar›
bilgiyi sa¤lamak amac›yla TEB Kad›n
Akademisi’ni bafllatt›k.
Kad›n KOB‹ ve iflletme sahiplerinin
ifl hayat›nda deste¤e ihtiyaç
duyduklar› alanlar› belirleyerek
özellikle bu konulara e¤ildi¤imiz
Kad›n Akademisi’nde, ifl dünyas›n›n
baflar›lar›yla ilham veren kad›n
patronlar›n› da kat›l›mc›larla
buluflturuyoruz. Yine Kad›n
Akademisi kapsam›nda
düzenledi¤imiz atölye çal›flmalar›yla
da, kat›l›mc›lara ifl hedeflerini hayata
geçirme noktas›nda teorik ve
uygulamaya yönelik bilgi deste¤i
veriyoruz. Örne¤in, etkin stratejik
planlama ve yönetimin ipuçlar›n›
anlat›yor, liderlik ve yöneticilik
becerilerini gelifltirmeye yönelik
çal›flmalar gerçeklefltiriyoruz.
‹lkini Ekim ay›nda ‹stanbul’da
düzenledi¤imiz TEB Kad›n Akademisi
ile büyük kentlerden bafllayarak
Anadolu’nun hemen hemen her iline
giderek kad›n patronlarla buluflmay›
hedefliyoruz” diye konufltu.
Kad›n patronlara özel finansman
paketleri
TEB Kad›n Bankac›l›¤› ile kad›nlar›n
ekonomiye tüketici kimli¤iyle de¤il,
üretici kimli¤iyle daha fazla dahil
olmas›n› hedeflediklerinin alt›n› çizen
Boz, liderleri kad›n olan KOB‹ ve
iflletmelerin global dünya ile rekabet
edebilecek seviyeye gelerek istikrarl›
bir büyümeyle varl›klar›n›
sürdürebilmeleri için çal›flmalar
yapt›klar›n› kaydetti.
Boz, bu do¤rultuda ifl hayat›ndaki
kad›nlar›n finansmana eriflimlerini
kolaylaflt›rmak için maddi teminats›z
kredilerin yan› s›ra özel finansman
paketleri de gelifltirdiklerine
de¤inerek, “Bu kapsamda kad›n
patrona özel ‘AB&EBRD&T.C. Ortak
Program Kredisi’, Hazine Destekli
KGF Kredisi, Alt›n Teminatl› Kredi
gibi finansman kaynaklar›m›zla birlikte
avantajl› bankac›l›k hizmetlerini bir
araya getirdi¤imiz özel masraf
paketleri sunuyoruz” fleklinde
konufltu.
75 Bak›fl 135
TNT, 2016’ya hizmet a¤›n› geniflletmifl
ve Avrupa’da gücünü art›rm›fl olarak
giriyor
Yaflad›¤› talep art›fl› nedeniyle
yat›r›mlar›n› kapasite art›rma ve
Avrupa eriflim kapsam›n› daha
da geniflletme yönünde
planlayan TNT, 2016’ya h›z
kesmeden giriyor.
NT, Türkiye ile Avrupa aras›nda
geliflen ticaret sebebiyle uça¤a
oranla daha ekonomik olan
tarifeli karayolu seferlerini iki bölge
aras›nda haftada befl güne
ç›kartmas›n›n ard›ndan uçak
kapasitesinde de beklenen art›fla
gitti. Bir y›l önce 17 ton olan uçak
kapasitesini 45 tona ç›karan firma,
2016’ya da yeni yat›r›mlarla girerek
Sabiha Gökçen Havaliman›
Operasyon Merkezi’nde Otomatik
Tasnif Sistemi’ni hayata geçirecek.
Firma bu yat›r›m›yla rakipsiz
operasyon ve daha h›zl› gümrük
ifllemleri hedefliyor.
T
76 Bak›fl 135
TNT Genel Müdürü Çetin Yalç›n;
geliflen uluslararas› pazarlarla artan
ihracat ve ithalat›n ve rakiplere oranla
daha h›zl› ve sorunsuz
gerçeklefltirdikleri operasyonlarla
büyüyen müflteri güveninin, TNT’nin
hizmetlerine olan talebi tahminlerin
çok üzerine tafl›d›¤›n› belirtti. TNT’nin
2015 y›l› içerisinde, Avrupa’n›n en
büyük ekspres tafl›mac›l›k pazar› olan
Almanya’n›n Hanover kentine
do¤rudan uçufllar› bafllatarak,
Almanya’daki hizmet a¤›n›
geniflletti¤ini ifade eden Yalç›n,
Belçika, Hollanda, Lüksemburg ve
Kuzey Avrupa’n›n her noktas›na ertesi
gün ö¤leden önce teslimleri mümkün
k›lacak flekilde de yeniden
yap›land›klar›n› kaydetti. Yalç›n, son
6 ay içinde Ana Aktarma Merkezi
olan Liege ile Venedik, Kosova, Tel
Aviv, Tunus ve Malta’ya do¤rudan
uçufllara, Gürcistan’›n Tiflis kentine
de do¤rudan karayolu seferlerine
bafllad›klar›n›n alt›n› çizerek, “TNT,
artan karayolu hizmetlerini daha da
gelifltirmek üzere Hollanda’n›n
Eindhoven kentinde tafl›nd›¤› 7000
metrekarelik, 99 yükleme iskelesi
bulunan uluslararas› deposunun
aç›l›fl›n› yapt›. Bu yeni depo
sayesinde, Avrupa’n›n
kuzeybat›s›ndaki müflterilerine
yap›lacak do¤rudan teslimlerde,
özellikle de ‹ngiltere, Fransa,
‹sviçre’ye günlük aktar›mlarda yüksek
hacimli paket ve yük operasyon
verimlili¤ini art›rd›. A¤›rl›kl› olarak
sa¤l›k ve high-tech (yüksek teknoloji)
sektöründeki müflterilere hizmet veren
depo ile TNT’nin Avrupa’daki
Karayolu a¤› hizmetleri daha da
güçlendi. Yine Hollanda’da yaln›z
Avrupa genelindeki hastane ve
kliniklere t›bbi cihaz sevkiyat›na
yönelik faaliyet gösteren uluslararas›
nakliyat merkezini açan TNT,
sektörlere özel ihtiyaçlar
Üyelerden
Haberler
do¤rultusunda yat›r›mlar›n› da
sürdürdü” fleklinde konufltu. Yalç›n,
flöyle devam etti: “‹thalat gönderilerini
müflterilerine daha h›zl› teslim etmesi
ile ihracat gönderilerini daha geç
teslim alabiliyor olmas› TNT’yi yaln›z
çok uluslu flirketler nezdinde de¤il
KOB‹’ler nezdinde de tercih edilir
k›ld›. 2016 y›l›nda da kendi
yönetimlerindeki uçak ve TIR filosu
ile bir yandan havayolu hizmetlerinde
ertesi gün ö¤leden önce teslimi
yayg›nlaflt›rmak üzere, öte yandan
karayolunda teslim sürelerini Ekspres
hizmetlerle rekabet edecek kadar
k›saltmak üzere yat›r›mlar planl›yoruz.
Böylece TNT Avrupa çap›nda
bölgesel etkinli¤ini daha da
art›racak.”
2015’te yüksek büyüme h›z›
2015 y›l›nda beklendi¤i gibi en güçlü
büyümenin Türkiye, ‹spanya, Polonya
ve Do¤u Avrupa genelinde
gerçekleflti¤ini söyleyen Yalç›n,
TNT’nin Orta Avrupa, Kuzey Avrupa
ve Kafkasya’da operasyonel gücünü
art›rmaya yönelik yat›r›mlar›yla, art›k
tüm Avrupa’da zaman garantili
teslimat yapt›klar›n› söyledi. Çin’in
fianghai flehrindeki 2 milyon Euro’luk
yat›r›mlar› ile saatte %50 daha fazla
gönderinin ifllem görmesinin mümkün
hale geldi¤ine de¤inen Yalç›n, Çin’de
ve Uzak Do¤u’da hizmet
performans›n› art›rarak bölge ile olan
ithalat ve ihracata ne denli önem
verdiklerini gösterdiklerini kaydetti.
Türkiye’de h›zl› tafl›mac›l›k sektörünün
önemli bir potansiyele sahip
oldu¤unun alt›n› çizen Yalç›n,
sektörün 2015’i nas›l kapatt›¤› ve
firman›n 2016 beklentileriyle ilgili
olarak da flunlar› aktard›: “2015’te,
Türkiye’de sektörde beklenen
büyüme gerçekleflti. En güçlü
büyüme öngördü¤ümüz flekilde
Türkiye, ‹spanya, Polonya ve Do¤u
Avrupa genelinde gerçekleflti. Biz de
hizmet kalitesi ve maliyet verimlili¤ini
destekleyerek, transit sürelerini
k›saltarak ve arzu edilen h›z ve
kapasitede tafl›malar›
gerçeklefltirmeye yönelik altyap›
yat›r›mlar›n› sürdürerek 2016’ya yeni
projelerle giriyoruz. Kurdu¤umuz
sistemler sayesinde h›zl›, kaliteli ve
erken teslim nitelikli hizmetlerimizle
ülkemiz ekonomisine önemli
katk›lar›m›z› sürdürece¤iz.”
77 Bak›fl 135
Türkün Holding çal›flanlar› Çanakkale’de
flanl› tarihe tan›k oldu
Türkün Holding Gezi Toplulu¤u
taraf›ndan birlik, beraberlik ve
dayan›flma duygusu ile organize
edilen “Çanakkale Gezisi”
etkinli¤ine holding çal›flanlar›
ve aileleri kat›ld›.
anakkale Zaferi’nin 100.
y›ldönümü olmas› nedeniyle ayr›
bir önem tafl›yan ve yaklafl›k 500
kiflinin 10 otobüsle kat›ld›¤›
etkinlik; Holding çal›flanlar›n›n hep
birlikte gerçeklefltirdi¤i kahvalt› ile
bafllad›. Kahvalt› program›n›n
ard›ndan Kilitbahir Kalesi ile bafllayan
gezi; Tabyalar, Seyyid Onbafl›,
fiahindere Sarg› Yeri, Seddülbahir,
fiehitler Abidesi, Yahya Çavufl An›t›
ve fiehitli¤i, 57. Alay fiehitli¤i ve son
olarak Conkbay›r›’na yap›lan
ziyaretlerle devam etti. Çanakkale
fiehitli¤i’nin önünde sayg› duruflunda
bulunan gezi ekibi, ard›ndan hep
birlikte ‹stiklal Marfl›’n› okuyarak flehit
mezarlar›n›n bafl›nda dua etti. Türkiye
Cumhuriyeti’nin kuruluflunda önemli
bir destan yazan Çanakkale
fiehitleri’nin b›rakt›¤› miras› yerinde
inceleyen holding çal›flanlar›, adeta
zaman tünelinde flanl› bir yolculu¤a
ç›karak duygusal anlar yaflad›. Gezi
ekibi Alç›tepe Köyü’nde de k›sa bir
Ç
78 Bak›fl 135
mola vererek Alç›tepe Müzesi’ni gezdi
ve Çanakkale Savafl›’nda kullan›lan
malzemeleri görme flans› buldu.
Tarihi hat›ralar›n Çanakkale’nin eflsiz
bo¤az manzaras›na kar›flt›¤› gezi,
fiehitler Abidesi’nde ve
Conkbay›r›’nda gerçeklefltirilen toplu
foto¤raf çekimiyle son buldu.
Gezide her otobüste Çanakkale
co¤rafyas›na ve tarihine hâkim
rehberler efllik ederken, rehberlerin
verdikleri bilgilerin ›fl›¤›nda o günleri
adeta tekrar yaflad›klar›n› ifade eden
Türkün Holding Mali ve ‹dari ‹fller
Koordinatörü Sefer Gezer; Çanakkale
ruhunun ›fl›¤›yla birlik, beraberlik ve
dayan›flma duygusunu devam
ettirmeyi amaçlad›klar›n› belirtti. Gezer
flöyle devam etti: “Ülkemizin kurulufl
temellerinin at›ld›¤› Çanakkale’yi
ziyaret ederek, bu topraklarda flehit
yatan ecdad›m›z›n vatanlar› için ne
büyük fedakârl›klar yapt›klar›n›, nas›l
bir mücadele verdiklerini yerinde
görmek istedik. Baflta Gazi Mustafa
Kemal Pafla olmak üzere, Seyit
Onbafl›, Hatice Han›m, Cevat
Paflalar›n ve daha nice isimsiz
kahramanlar›n verdikleri büyük
mücadelelerin sonunda kazan›lan
Çanakkale Zaferi, milletimizin
imkâns›z› baflard›¤›, vatan sevgisini
ve iman gücünü en üst safhada
ortaya koydu¤u bir flanl› destand›r.
Bu destan›n her sat›r›nda insanl›k
onuru vard›r. Bu onur, düflmana
sadece silahl› mücadelede de¤il,
verdi¤i insanl›k dersi örnekleriyle de
bafl e¤diren aziz Mehmetçiklerimize
aittir. Bizler de bu fluurla, flehitlerimizin
emanetine kararl›l›kla sahip ç›karak,
ülkemizi gelece¤e en güçlü flekilde
tafl›mak için çal›fl›yoruz. Birlik ve
beraberli¤imizi, dayan›flmam›z›
korudu¤umuz sürece inan›yorum ki,
yar›nlar›m›z daha güzel ve daha
parlak olacakt›r.”
Üyelerden
Haberler
“Çanakkale’de zafere tafl›yan ruh birlik
ve beraberlik ruhuydu”
Türkiye’nin terörün gölgesinde zor
günler yaflad›¤›na, çok say›da
güvenlik görevlisinin ve sivil
vatandafl›n teröre kurban gitti¤ine
dikkat çeken Gezer; bu zor günlerden
de birlik, beraberlik, dayan›flma ve
kardefllik duygular›yla ç›k›labilece¤ini
vurgulad›. Gezer, flöyle devam etti:
“Çanakkale’de milletimizi zafere
tafl›yan ruh, Türk’üyle, Kürt’üyle,
Laz’›yla, Çerkez’iyle bütün dünyaya
ülkemizin bölünemez ve
parçalanamaz oldu¤unu gösteren
birlik ve beraberlik ruhuydu. Bizleri
bugünlere tafl›yan bu ruh eminim ki,
bu zor günlerde hepimize iyi bir örnek
olacak ve bu topraklarda yaflayan
herkesin kardefllik, dayan›flma, bar›fl
ve huzur içerisinde yaflayaca¤›
yar›nlara hep birlikte kavuflaca¤›z.
Türkün Holding ailesi olarak
Çanakkale ruhunun hem bizlere, hem
bütün milletimize ›fl›k olmas›n›
diliyoruz.
79 Bak›fl 135
Kelebekler TEGV anneleri için kanat
ç›rpacak
Yeflim Tekstil Kad›n ve Çocuk
Kulübü ile Uluda¤ Soroptimist
Kulübü’nün kad›nlar için birlikte
hayata geçirdi¤i “Kelebe¤in
Dünyas›” projesi Türkiye E¤itim
Gönüllüleri Vakf›’n› da yan›na
alarak ikinci faz›na bafll›yor.
T
ürkiye’de tek çat› alt›nda en fazla
kad›n çal›flan istihdam eden
flirketlerden biri olan Yeflim
Tekstil’in Kad›n ve Çocuk Kulübü ile
Uluda¤ Soroptimist Kulübü’nün
Yeflimli kad›nlar›n e¤itim, sa¤l›k ve
kiflisel geliflim konular›nda
fark›ndal›¤›n› artt›rmak amac›yla 2013
y›l›n›n Kas›m ay›ndan bu yana hayata
geçirdi¤i “Kelebe¤in Dünyas›”
projesinin ikinci aflamas›na Türkiye
E¤itim Gönüllüleri Vakf› da (TEGV)
dahil oluyor.
20 Kas›m’da ikinci y›l›n› tamamlayan
Kelebe¤in Dünyas› Projesi’nin ikinci
aflamas›nda, bir yandan Yeflimli
kad›nlar için yap›lan e¤itimler ve
dan›flmanl›klar devam ederken, di¤er
yandan da TEGV’li annelere yönelik
“Çocu¤umla birlikte gelece¤e
ilerliyorum” ad›yla 6 ayl›k yeni bir
sertifika program› yürütülecek.
Sertifika program› kapsam›nda
Uluda¤ Soroptimist Kulübü üyesi
meslek sahibi kad›nlar ve Yeflimli
yöneticiler, çocu¤u TEGV Bursa
Ö¤renim Birimi’nde e¤itim gören
annelere sa¤l›k, hukuk, aile ve kiflisel
geliflim bafll›klar› alt›nda çeflitli
konularda e¤itimler verecek. Bu
e¤itimler bire bir gönüllü
dan›flmanl›klarla da desteklenecek.
E¤itimler, TEGV’in Hürriyet
Mahallesi’ndeki binas›nda anneler
çocuklar›n› etkinliklere b›rakt›ktan
sonra gerçekleflecek. Böylelikle
anneler çocuklar›n› bekledikleri
80 Bak›fl 135
zaman› e¤itimlerle de¤erlendirerek
kiflisel geliflimleri için önemli bir f›rsat
da yakalam›fl olacak. ‹lk y›l yaklafl›k
40 kad›na yönelik 6 ay boyunca
sürecek e¤itimlerin ard›ndan tüm
kat›l›mc›lara sertifika da verilecek.
“Kad›n de¤iflirse, toplum de¤iflir”
slogan› ile hayata geçirilen Kelebe¤in
Dünyas› Projesi’nin ikinci aflamas›n›n
tan›t›m toplant›s› 17 Kas›m’da TEGV
Bursa Ö¤renim Birimi’nde gerçekleflti.
Toplant›ya TEGV’li annelerin yan› s›ra
TEGV Genel Müdürü Mete Meleksoy
ve TEGV Bursa Ö¤renim Birimi
Yöneticisi Selma Göksel fiahin, Yeflim
Tekstil Kurumsal ‹letiflim Müdürü Dilek
Cesur, Uluda¤ Soroptimist Kulübü
Baflkan› Ayflen Sazc›lar ve Uluda¤
Soroptimist Kulübü üyeleri de kat›ld›.
“Çocu¤umla birlikte gelece¤e
ilerliyorum”
Tüm konuklara “Hoflgeldiniz” diyerek
konuflmas›na bafllayan TEGV Genel
Müdürü Mete Meleksoy, TEGV’de
att›klar› her ad›mda çocuklar›n
gelece¤i ile birlikte gönüllülerin
geliflimini de düflündüklerini
belirterek, Kelebe¤in Dünyas›
Projesi’nin ise bunun bir ad›m ötesine
geçti¤ini ve daha önemli bir misyon
tafl›d›¤›n› kaydetti. Bursa’daki ö¤renim
biriminde Yeflim Tekstil ve Uluda¤
Soroptimist Kulübü ile birlikte
bafllad›klar› yeni iflbirli¤inin, annelere
odaklanan ve fark yarat›c› bir proje
olarak öne ç›kt›¤›n›n alt›n› çizen
Meleksoy, “Çünkü Kelebe¤in Dünyas›
Projesi, çocuklar›m›z›n,
gönüllülerimizin oldu¤u kadar
hepimizin gözbebe¤i annelerimize
de donan›ml› bireyler olarak
kendilerini gelifltirme f›rsat› yarat›yor.
Çocu¤uyla birlikte TEGV’e gelen bir
anneyi yaln›z b›rakm›yoruz; gelece¤i
flekillendirmeye annelerle devam
ediyoruz. Uygulanacak projede
annelerimize aile, sa¤l›k, haklar ve
Üyelerden
Haberler
kiflisel geliflim konular›nda e¤itim ve
dan›flmanl›k veriyor, etkinlikler
düzenliyoruz. En önemlisi de bu
projeyi bir baflka iflbirli¤ini hayata
geçirerek uyguluyoruz. Türkiye’de
efline az rastlanan bir deneyim olarak
hem sivil toplum kurumlar›n›n
dayan›flmas›, hem de sivil toplumun
sanayi ile omuz omuza verdi¤i bir
birliktelik. Bu iflbirli¤i sayesinde
annelerimize ulaflmam›z› sa¤layan
Yeflim Tekstil ve Uluda¤ Soroptimist
Kulübü’ne bir kez daha teflekkür
etmek istiyorum. Yolumuz aç›k olsun”
diye konufltu.
“Kad›n de¤iflirse toplum de¤iflir”
Meleksoy’un ard›ndan söz alan Yeflim
Tekstil Kurumsal ‹letiflim Müdürü Dilek
Cesur da Kelebe¤in Dünyas› Projesi
ile kad›nlar›n hayatlar›nda fark
yaratmak için yola ç›kt›klar›n›
belirterek, “‹ki y›l önce 20 Kas›m’da
Yeflim Tekstil Kad›n ve Çocuk Kulübü
olarak Uluda¤ Soroptimist Kulübü’yle
birlikte ‘Kad›n de¤iflirse toplum
de¤iflir’ diyerek Yeflim’de çal›flan
kad›nlar›n hayatlar›nda fark yaratmak
üzere yola ç›kt›k. Toplumun mayas›n›,
kalitesini kad›nlar belirler.
Kad›nlar›m›z›n yetifltirdikleri çocuklar,
gelece¤imizi oluflturur. Bu nedenle
kad›n› e¤itmek daha güzel bir toplum
için ilk ad›md›r” dedi. Uzun y›llardan
bu yana TEGV’le birlikte ortak
çal›flmalar yapt›klar›n› da ekleyen
Cesur; flöyle devam etti: “Projenin
ikinci faz›nda Yeflim d›fl›ndaki
kad›nlara TEGV arac›l›¤› ile
ulaflmaktan dolay› çok mutluyuz.
TEGV’le aram›zda uzun y›llara dayal›
bir iflbirli¤i var. Projenin ikinci
aflamas›nda kendilerini yapt›klar›
ifllerle kan›tlam›fl iki güçlü sivil toplum
örgütü ile birlikte yol alarak
‘Çocu¤umla birlikte gelece¤e
ilerliyorum’ diyerek örnek bir projeye
bafllamaktan büyük mutluluk
duyuyoruz.”
“En iyiyi amaçlayan” kad›nlardan
oluflan uluslararas› bir sivil toplum
kuruluflu olduklar›n› söyleyen Uluda¤
Soroptimist Kulübü Baflkan› Ayflen
Sazc›lar da “Uluda¤ Soroptimist
Kulübü olarak amac›m›z toplumdaki
kad›nlarda ve k›z çocuklar›nda insan
haklar›, e¤itim, sa¤l›k, ekonomik
sosyal geliflim ve çevre konular›nda
fark›ndal›k yaratmak ve kad›nlar›n ve
genç k›zlar›n toplumdaki statülerini
yükseltmek” fleklinde konufltu. Bu
amaçlar do¤rultusunda; Kelebe¤in
Dünyas›” projesi ile 2013 y›l›ndan bu
yana Yeflim Tekstil ile birlikte birçok
baflar›l› etkinli¤e imza att›klar›na dikkat
çeken Sazc›lar; sözlerini flöyle
sürdürdü: “Projemiz; sürdürülebilir
olmas›, kad›nlar›n hayatlar›na de¤er
katmas› ve geliflimlerini desteklemesi
yönleriyle geçti¤imiz fiubat ay›nda
ba¤l› bulundu¤umuz Türkiye
Soroptimist Kulüpleri Federasyonu
taraf›ndan Türkiye’deki projeler
aras›ndan seçilerek Avrupa’daki
teflvik amac›yla verilen Avrupa
Soroptimist Federasyonu Eylem
Fonu’na (SIE ACTION FUND)
baflvurmak üzere ülkemizi temsilen
gönderilen tek proje oldu. Avrupa’da
toplamda 45 bin Euro’nun hibe
edildi¤i Avrupa Soroptimist
Federasyonu Eylem Fonu’nda
Kelebe¤in Dünyas› Projesi Almanya,
Fransa, Belçika gibi ülkelerden
seçilen projelerin de aralar›nda
bulundu¤u 12 proje aras›nda ise 5
bin Euro ile en yüksek fonu almaya
hak kazanan üç projeden biri oldu.
Ald›¤›m›z fon ile amac›m›z olan;
projemizin sürdürebilirli¤ini sa¤lamak
için yollar›m›z Türkiye E¤itim
Gönüllüleri Vakf› (TEGV ) ile birleflti.
Art›k kelebeklerimiz bir yandan
Yeflimli kad›nlar için kanat ç›rpmaya
devam ederken, ayn› zamanda TEGV
anneleri için de kanatlanacak.”
81 Bak›fl 135
Üyelerden
Haberler
Yeflilova Holding Ar-Ge Merkezi
Bakanl›k Belgesi’ni ald›
1975'te temelleri at›lan ve bu y›l
40. y›l›n› kutlayan Yeflilova
Holding, Türkiye’de bakanl›k
belgeli Ar-Ge Merkezi olman›n
gururunu yafl›yor.
li ‹hsan Yeflilova taraf›ndan
kurulan ve bünyesinde Can
Alüminyum, Canel Otomotiv,
Cansan Alüminyum, Can Metal,
CMTG Otomotiv ve Canevi Otelcilik
flirketlerini bulunduran Yeflilova
Holding; Ar-Ge Merkezi çal›flmalar›n›n
sonucunda belirtilen kriterleri yerine
getirerek Türkiye Cumhuriyeti Bilim,
Sanayi ve Teknoloji Bakanl›¤›
taraf›ndan Türkiye’nin 215 Ar-Ge
merkezinden biri oldu. 14 Ekim
Çarflamba günü Ankara Sheraton
Otel'de gerçeklefltirilen 4. Özel Sektör
Ar-Ge Merkezleri Zirvesi’nde belge
almaya hak kazanan flirketlere
belgelerini Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakan› Fikri Ifl›k teslim etti.
A
“Yenilikçi kültür yaflam tarz› haline
gelmeli”
Törende konuflan Bakan Fikri Ifl›k;
Ar-Ge, yenilik, inovasyon gibi
kavramlar›n her geçen gün daha
büyük bir geçerlilik kazand›¤›na iflaret
ederek, “Günümüzde, 'Büyük bir icat
yapt›m, muhteflem bir ürün
gelifltirdim, art›k benim önüm aç›k'
diyemiyorsunuz. ‹cat yapmaya, yenilik
üretmeye sürekli devam etmek
zorundas›n›z” diye konufltu.
Günümüzde ifl dünyas›nda yenili¤in
bir kerelik de¤il tekrarlanabilir,
sistemlefltirilebilir ve flirketlerin
yap›s›na yerlefltirilebilir bir süreç
olarak karfl›m›za ç›kt›¤›na dikkat eken
Ifl›k, flöyle devam etti: “Biz de yenilikçi
kültürün reel sektörümüzde bir yaflam
tarz› haline dönüflmesi için
çal›fl›yoruz. Yüksek katma de¤erli,
82 Bak›fl 135
ileri teknolojili ürünleri gelifltirebilmek
için üniversite-sanayi iflbirli¤ine,
bunun ara yüzleri olan teknoparklara,
Ar-Ge merkezleri ve teknoloji transfer
ofisleri gibi ekosistemin geneline
yönelik çok çeflitli destek ve e¤itim
programlar› yürütüyoruz. Bu
politikalarla üretim ekosisteminin h›zl›
bir flekilde geliflimini hedefliyoruz.”
“Gururluyuz, çal›flmalar›m›z› ileri
tafl›may› hedefliyoruz”
Yeflilova Holding Yönetim Kurulu
Baflkan› Ali ‹hsan Yeflilova da
bakanl›k belgeli Ar-Ge Merkezi
olmalar›yla ilgili olarak flunlar› söyledi:
“Yeflilova Holding olarak yenili¤e
önem veren bir grubuz. Kurdu¤umuz
Ar-Ge merkezi ile proje ve patent
say›lar›m›z› art›rma gayretinde
olaca¤›z. Bakanl›k taraf›ndan Ar-Ge
Merkezi Belgesi’ni almak ve
Türkiye’deki 215 Ar-Ge merkezinden
biri olmak bizim için gurur verici.
Heyecan›m›z› koruyarak
çal›flmalar›m›z› daha da ileriye
tafl›may› hedefliyoruz.”
Kültür / Sanat
Burç Balc›
Viyolonsel Sanatç›s›, Radyo Prodüktörü
Merhaba De¤erli Bak›fl Okurlar›,
Kuflkusuz, bir ülkenin kültüründe,
sanat›nda müzik önemli bir yer tutar.
Özellikle uluslararas› sanat dallar›nda,
o ülkenin klasik müzik bestecilerinin
kendi topraklar›ndan ne kadar
beslendikleri, yerel kültürü ne derece
evrensellefltirebildikleri oldukça
önemlidir.
Türk müzi¤inin bu alandaki ilk ve en
görkemli eseri olan Ahmet Adnan
Saygun’un Yunus Emre Oratoryosu,
1942 y›l›nda bestelenmifltir.
Cumhuriyet’ten sonra çok sesli yazan
bestecilerimizin tüm verimi aras›nda
önemli yer tutan, yurt içinde ve
d›fl›nda genifl yank›lar yapan bu
oratoryo dört solist (soprano, alto,
tenor, bas), koro ve büyük orkestra
için yaz›lm›flt›r. 1946’da ilk kez
Ankara’da, bir y›l sonra Frans›zca
olarak iki kez Paris’te, 1958 y›l›nda
ise Birleflmifl Milletler’in kurulufl
y›ldönümü nedeniyle New York’ta,
ünlü flef Leopold Stokowski
yönetiminde ‹ngilizce seslendirilmifl,
sonraki y›llarda Budapeflte, Viyana,
Bremen, Berlin, Vatikan ve
Moskova’da yorumlanarak, 2012
y›l›nda tekrar New York ve
Washington’da seslendirilmifltir. Bu
büyük baflyap›t, günümüze de¤in
‹ngilizce, Frans›zca, Almanca ve
Macarcaya çevrilerek
seslendirilmifltir.
Yunus Emre’nin ça¤lara ve tüm
insanlara yönelik hitab›ndan oldu¤u
kadar, Türkçeyi sade ve yal›n flekilde
kullanabilme becerisinden de
etkilenen Saygun, bir yandan da
Yunus Emre’nin yaflad›¤› dönemi,
kendi dönemine ve flartlar›na yak›n
bulmufltu. Onun dinler ve mezhepler
aras›nda kavgalar› körüklemeyen;
83 Bak›fl 135
[email protected]
insanlar aras›nda kardeflli¤in, bar›fl›n,
sevginin ve hoflgörünün önemini
vurgulayan yaklafl›m›n› sahiplenen
Saygun, II. Dünya Savafl›’n›n ac›
veren haberleri ve yaflatt›¤› k›tl›k
ortam›nda Yunus Emre’nin fliirlerine
yo¤unlaflm›fl, onlar› insanl›¤a
verece¤i bar›fl mesaj› için en etkili
araç olarak görmüfltü. Gelene¤imize
ait unsurlar›, gelene¤imizin d›fl›nda
kalan bir çokseslilik ile ba¤daflt›ran,
di¤er bir söyleyiflle; Anadolu’nun
sesini uluslararas› bir formda duyuran
Ahmed Adnan Saygun’un bestecilikte
olgunlaflmas›nda “Yunus Emre
Oratoryosu” bir dönüm noktas› olarak
kabul edilmektedir. Saygun’un
yaflama veda etti¤i 1991, UNESCO
taraf›ndan Yunus Emre’nin 750.
do¤um y›l› olarak tüm dünyada
an›lm›flt›r.
Atatürk’ün talimat›yla ilk Türk operas›
olarak Özsoy’u besteleyen Saygun,
ileriki y›llarda halk kültürünün önemli
örnekleri olan Köro¤lu ve Kerem
öykülerini operaya aktarm›fl,
deyifllerine, felsefesine büyük
hayranl›k duydu¤u Yunus Emre’yi ise
oratoryo olarak bestelemeyi
kararlaflt›rm›flt›r. Atatürk’e ve
Cumhuriyet’e büyük bir sevgiyle
ba¤lanm›fl olan Saygun, duygular›n›
flöyle ifade ediyordu:
“1933 y›l› idi. Atatürk’ü, Büyük Nutuk’u
söylerken Ankara’da radyodan
dinledim. Güzel sanatlardan
bahsediyordu. Bu benim yolumdu.
Bana yol gösteriyordu. Hem dinliyor,
hem a¤l›yordum. Türklük ve milli fluur
zirveye ç›km›flt›. Cumhuriyet olmasa,
Yunus Emre’yi, Kerem’i, Köro¤lu’nu
yazar m›yd›m? Belki yazard›m. Ben,
çok seslili¤e Cumhuriyetten önce
yöneldim. Beni, bu yola getiren
Türklük fluurunun uyanmas› ve kendi
iç alemimdir.”
Eser, besteleniflinden 4 y›l sonra
seslendirilebildi. Milli E¤itim Bakan›
Hasan Âli Yücel de haz›rlatt›¤› ve
ayr›ca Frans›zca olarak da bast›rtt›¤›
program kitap盤›na bizzat kendisi
bir önsöz yaz›yor ve Yunus Emre’yle
ilgili flu vurguyu yap›yordu:
“Onun fliirleri, sese bürünmüfl söz,
söze sokulmufl bir özdür. Türkçe
düflünmüfl, Türkçe duymufl ve Türkçe
düflündürüp duyurmufltur. Burada
Türkçe derken, yaln›z Türk dilini
anlamamal›; demek istedi¤im, onun
su kat›lmam›fl «Türk olarak»
düflünmüfl ve duymufl, düflündürüp
duyurmufl oldu¤udur. Allah diye
ba¤›r›p coflan, a¤z› köpüklenmifl
tekke dervifllerinden frenk diyar›nda
tahsillerini yapm›fl modern insanlara
kadar bu sesi bir vesile ile duyup
iflitmifl olan her cins adam Yunus'a
ba¤lanm›flt›r.”
Yücel, Yunus Emre’nin evrenselli¤ini
de “Yunus milli oldu¤u kadar insani
bir sestir. Hangi dile tercüme edilse,
Kültür / Sanat
o dili bilenlerin yak›n dostu olur”
saptamas›yla belirtiyor, yaz›s›n› flöyle
ba¤l›yordu:
“Yunus Emre Oratoryosu, ne bir
mersiye, ne bir methiye, ne alaturka,
ne alafranga; yaln›z ve yaln›z
Yunus'un ölümsüz flahs›nda içli,
duygulu Türk ruhunun, hayat - memat
dedi¤imiz muamma karfl›s›ndaki
arama cehdidir. Yunus'u bir kere
daha takdis, onu söyletmeye
muvaffak oldu¤u için sanatkar
Adnan'› takdir ederim.”
Peki Saygun’un nas›l bir yaflam› oldu?
Çoksesli Türk Sanat Müzi¤ine, kiflili¤i,
u¤rafllar› ve ürünleriyle damgas›n›
vuranlardan biri olan Saygun, 7 Eylül
1907'de ‹zmir'de do¤du. Matematik
ö¤retmeni Celal Bey'in o¤lu olan
Saygun, ‹zmir ‹ttihat ve Terakki
‹dadisi'ndeyken, okulun müzik
ö¤retmeni ‹smail Zühtü Bey'in
kurdu¤u dört sesli koroya kat›ld›.
Onun önerisiyle Rossati ad›nda bir
ö¤retmenden piyano dersi ald›. Sonra
Macar Tevfik Bey'in ö¤rencisi oldu.
Okulu bitirince, üniversiteye
girmeyerek kendini tümüyle müzi¤e
84 Bak›fl 135
Mektebi'nde verdi¤i bir s›navdan
sonra ‹zmir Lisesi'nde müzik
ö¤retmenli¤i yapt›. 1928'de Milli
E¤itim Bakanl›¤›’nca aç›lan s›nav›
kazanarak müzik ö¤renimi görmek
üzere, devlet bursuyla Paris'e
gönderildi. Paris y›llar›nda da, kendi
öz kültürü ile ilgili aray›fllar›n› sürdürdü
ve Yunus Emre Divan› üzerinde
çal›flt›.
Bestecimizin baflyap›t› olan “Yunus
Emre Oratoryosu” Bursa Bölge Devlet
Senfoni Orkestras› ve Devlet Çoksesli
Korosu iflbirli¤i ile 22 Ekim 2015’te
Bursa’da seslendirildi ve büyük yank›
uyand›rd›. Ayn› konser, Konya’da 10
Aral›k 2015 tarihinde Mevlana Kültür
Merkezi’nde seslendirildi.
Bu baflyap›t› mutlaka canl› olarak
dinlemenizi öneriyorum.
verdi. 1923 sonlar›nda, o y›l ‹zmir'e
yerleflen Hüseyin Saadettin (Arel)
Bey'den iki ay kadar armoni dersi
ald›. Daha sonra kendi kendine
armoni bilgisini ilerletti ve kontrpuan
çal›flt›. 1926'da Ankara Musiki Muallim
Yaz›m› haz›rlarken özellikle
faydaland›¤›m Müzik yazar› Sn. fiefik
Kahramankaptan’a ve arflivinden
yararland›¤›m BBDSO kurumuna da
teflekkür ediyorum.
Bir baflka say›da buluflmak dile¤i ile
hoflça kal›n…

Benzer belgeler