135. Sayı
Transkript
135. Sayı
A⁄USTOS-ARALIK 2015 135 BUS‹AD, yeni mesleki e¤itim modelini bas›na tan›tt› 2016 Bursa Mükemmellik Ödülü baflvurular› bafllad› BUS‹AD’dan Dörtçelik Çocuk Hastanesi'ne krefl ve anne oteliGünefl enerjisi tüm boyutlar›yla BUS‹AD’da ele al›nd› Coflkunöz, havac›l›k sektöründe büyüyor Enerji darbo¤az› kap›da, peki Türkiye günefl enerjisinde nerede? A¤ustos-Aral›k 2015 Say›: 135 Günal Baylan (Baflkan) Selim Tar›k Tezel (Baflkan Yard›mc›s›) Tuncer Hatuno¤lu (Baflkan Yard›mc›s›) Halit Cem Çak›r (Baflkan Yard›mc›s›) Ali ‹hsan Türkmen (Sayman) Ahmet Özkayan (Üye) Ali Türkün (Üye) Erdal Elbay (Üye) Ergun Hadi Türkay (Üye) Hakan Oktar (Üye) Nefle Y›ld›r›m (Üye) fiükrü Erdem (Üye) Zeki Erdal fiimflek (Üye) Günal Baylan Halit Cem Çak›r Hakan O¤uz 16 12 MAKALE Prof. Dr. Ali Ceylan 14 2016 Bursa Mükemmellik Ödülü süreci bafllad› 04 BAfiKAN’IN MEKTUBU 06 BUS‹AD, yeni mesleki e¤itim modelini bas›na tan›tt› 07 MAKALE Yrd. Doç. Dr. Cem Okan Tuncel Günal Baylan Selim Tar›k Tezel Tuncer Hatuno¤lu Halit Cem Çak›r Ali ‹hsan Türkmen Ergun Hadi Türkay 20 16 BUS‹AD’dan Dörtçelik Çocuk Hastanesi’ne krefl ve anne oteli 18 MAKALE Dr. Bahad›r Kalea¤as› Yap›m / Bas›m Matbaac›l›k ve Tan›t›m Hizmetleri A.fi. 27 Bar›flç› Ajans ve Rota Ofset Rota Bar›flç› A.fi.’nin markalar›d›r. 52 37 20 BUS‹AD, TürkAlman Ekonomik ‹liflkileri Toplant›s›’na ev sahipli¤i yapt› 26 MAKALE fierif Ar› 44 27 Günefl enerjisi tüm boyutlar›yla BUS‹AD’da ele al›nd› 30 MAKALE Ahmet Altekin 32 M‹ZAH Ahmet Altekin 40 34 MAKALE U¤ur Urkut 36 ÇEK’den BUS‹AD’a ziyaret 37 Zeki Erdal fiimflek, Hollanda Heyeti’nin yuvarlak masa toplant›s›na kat›ld› 50 ‹ngiltere Baflkonsoloslu¤undan BUS‹AD’a ziyaret 52 SÖYLEfi‹ Berna Alt›nsoy 38 MAKALE Ufuk Merter 40 BUS‹AD’dan üniversite ö¤rencilerine ifl sa¤l›¤›güvenli¤i e¤itimi 44 SÖYLEfi‹ Mürsel Öztürk 83 56 ÜYELERDEN HABERLER 83 KÜLTÜR/SANAT 50 Baflkan’›n Mektubu Günal Baylan Yönetim Kurulu Baflkan› ‹ki y›la yay›lan seçim maratonun son halkas› olan 1 Kas›m Genel Seçimlerini de geride b›rakt›k. Seçimin tüm yurtta güvenli bir flekilde ve kat›l›mc› bir ço¤unlukla gerçekleflmesi demokrasi ad›na hepimizi sevindirdi. Seçimden ç›kan sonuç, Adalet ve Kalk›nma Partisi’nin yüzde 50’ye yak›n bir oyla yeniden tek bafl›na ülke yönetiminde söz sahibi olaca¤›na iflaret etti. Dile¤imiz, kurulan yeni hükümetin h›zla yol almas› ve acil çözüm bekleyen konulara öncelik vermesidir. Zira yap›lacak çok ifl, al›nacak çok yol var. ‹fl dünyas› olarak; yeni bir anayasa ile demokrasinin güçlenmesi ad›na sa¤lam ad›mlar at›lmas›n›, hukuk ve e¤itim sisteminde yaflanan yap›sal sorunlar›n da toplumsal uzlafl› çerçevesinde ele al›narak h›zla iyilefltirilmesini arzu ediyoruz. Öte yandan, Türkiye’nin AB üyelik sürecinin yeniden canland›r›lmas› 04 Bak›fl 135 noktas›nda istekli olunmas›n› ve uzun zamand›r ülke gündeminde olan ekonomik reformlar›n, bundan sonraki süreçte bir an önce hayata geçirilmesini diliyoruz. Tüm bu isteklerimizin yan›nda belki de olmazsa olmaz durumda olan “Huzur ve Bar›fl” kelimeleri var. Maalesef terör sorunu son y›llarda gerek Türkiye’nin gerekse dünyan›n huzurunu fazlas›yla kaç›rd›. Uzun y›llard›r terör sorunu ile mücadele eden ülkemizde, yaralar çok daha derin ve yaflanan ac›lar daha genifl bir tabana yay›lm›fl durumda. Bat›l› medeniyetler ise terör belas›n›n kendi co¤rafyalar›na s›çram›fl olmas›ndan son derece tedirgin. Terörün sadece Ortado¤u ya da daha az geliflmifl bölgelere has bir sorun oldu¤unu düflünenler, bu korkuyla yüzleflmek zorunda kald›. Her zaman dile getirildi¤i üzere terör; devlet, millet, dil, din, ›rk, mezhep ayr›m› gözetmiyor. Yaflanan ac›lar›n bir an önce sona ermesini ve baflta ülkemizin içinde oldu¤u co¤rafyada olmak üzere dünyan›n her noktas›nda bar›fl›n hüküm sürmesini diliyor; dünya devletlerinin jeopolitik riskler ve ekonomik f›rsat politikalar› konusunda karar al›rken, insanl›¤›n gelece¤i ad›na bu detaylara daha fazla dikkat etmelerini temenni ediyorum. BUS‹AD’dan BUS‹AD, yeni mesleki e¤itim modelini bas›na tan›tt› Bursa Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i (BUS‹AD), meslek liselerinin daha verimli hale getirilmesi ve ifl dünyas›n›n talep etti¤i nitelikli çal›flan ihtiyac›n›n karfl›lanmas› amac›yla bafllatt›¤› projenin detaylar›n› bas›n mensuplar›yla paylaflt›. öz konusu projenin tan›t›lmas› amac›yla BUS‹AD Evi’nde bir bas›n toplant›s› düzenleyen BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan› Günal Baylan, e¤itimin toplumsal hayat›n geliflimindeki en önemli unsur olarak öne ç›kt›¤›n› ifade ederek, Türk e¤itim sistemi içerisinde uzun y›llard›r var olan mesleki e¤itimin son y›llarda h›zla geliflen sanayiye ayak uyduramad›¤›n› belirtti. S Baylan, mevcut meslek liselerinin büyük bir k›sm›nda nitelik sorunun gündeme geldi¤ine ve mesleki e¤itime gönülsüz yönelen ö¤rencilerden dolay›, meslek liselerinin amac›na uygun olarak yol alamad›¤›na iflaret ederek, okullara kay›t yapt›ran ö¤rencilerinin bir k›sm›n›n derslere dahi girmeden sistem d›fl› kald›¤›n› kaydetti. Baylan flöyle devam etti: “Okuluna devam 06 Bak›fl 135 eden ö¤rencilerde ise üniversite e¤itiminden sonra ilgili mesle¤in temel görevlerinden kaç›narak h›zla üst pozisyonlarda görev alma beklentisi olufluyor. Bu da taraflar›n beklenti ve memnuniyetsizli¤ini artt›rarak, gençlerimizin mezuniyet sonras› iflsizler ordusuna kat›lmalar›na neden oluyor. Harcanan emek ve kaybedilen seneler sonra meslekleri yerine hizmet sektöründe çal›flmak zorunda kal›yorlar.” “‹fl dünyas›n›n kalifiye elemana her zaman ihtiyac› var” Baylan, ifl dünyas›n›n kalifiye elemana her zaman ihtiyaç duydu¤unu ifade ederek, mesleki e¤itimi tamamlam›fl, iletiflim becerileri güçlü, kentteki sanayi alt yap›s›n› tan›yan ve kariyer hedefi noktas›nda ne istedi¤ini bilen bireylerin hem kent, hem ülke sanayisine büyük katk› yapaca¤›n›n alt›n› çizdi. Gençlerin düflük puan sebebi ile de¤il, meslek sahibi olmak için meslek liselerini seçmeleri gerekti¤ine de¤inen Baylan, ö¤rencilerin okul dönemi s›ras›nda bafllayan ifl dünyas›yla olan iliflkilerini ve becerilerini gözeterek yaflamlar›n› yönlendirmeleri gerekti¤ini aktard›. Baylan, sözlerini flöyle sürdürdü: “Projenin amac›; sektörlerin talepleri do¤rultusunda meslek liselerinin e¤itim programlar›n› yönlendirmeleri, bu do¤rultuda meslek liselerinin sektörel olarak gruplanabilmesi ve ihtisaslaflabilmesi, yine talepler do¤rultusunda yeni bölümlerin aç›lmas›, bölüm e¤itimcilerinin bu konuda e¤itilmesinin sa¤lanmas›, staj kavram›n›n iyilefltirilmesi, TÜB‹TAK’›n desteklerinde oldu¤u gibi meslek liselerini tercih edecek kiflilere “fiartl› burs” verilerek ailelerine yük olmadan okullar›n› bitirip ifl dünyas› ile buluflmalar›n›n teflvik edilmesi ve meslek liselerine girebilmenin bir ayr›cal›k haline gelmesidir. Bursa sanayisinin geliflmesinde meslek liselerinden ve meslek yüksekokullar›ndan ç›kan giriflimci sanatkâr büyüklerimizin önemli ölçüde pay› vard›r. Sanayicilerimizin ö¤rencilere sahip ç›kaca¤›n› biliyoruz. ‹kili meslek e¤itimi kapsam›nda sanayi ve meslek liseleri birlikte hareket ederek sanayinin istekleri do¤rultusunda mezun gençlerin yetifltirilmesini arzu ediyoruz. Yeni kurulacak ya da hali haz›rda faaliyet gösteren bir okulda hayata geçirmeyi planlad›¤›m›z pilot uygulama ile bir model gelifltirmeyi ve 4-5 y›ll›k zaman zarf›nda ortaya daha nitelikli ve sanayinin beklentilerine uygun e¤itim alm›fl bireyler yetifltirmeyi hedefliyoruz.” Yrd. Doç. Dr. Cem Okan Tuncel Uluda¤ Üniversitesi ‹ktisat Bölümü Ö¤retim Üyesi Orta Gelir Tuza¤›ndan Kurtulma Stratejileri ve ‹novasyon Politikalar›: Türkiye için Öneriler 1. Orta Gelir Tuza¤› Ve ‹novasyon Politikalar›: Türkiye son y›llarda yakalad›¤› büyüme ivmesi ile kifli bafl› gelir düzeyinde önemli bir art›fl sa¤lam›flt›r. Ancak Türkiye’nin son elli y›ll›k geliflme süreci incelendi¤inde geliflmifl ülkelerle olan gelir a盤›n› kapatamad›¤› gözlemlenmektedir. Bu elli y›ll›k süre zarf›nda geliflmifl, yüksek gelirli bir ülke olmay› baflaramam›flt›r. ‹ktisat yaz›n›nda Asya Kaplanlar› olarak tan›mlanan ülkeler ile özellikle Çin’in son on y›ll›k dönemde gösterdi¤i büyüme performans›n›n kriz döneminde yavafllay›p yavafllamayaca¤› tart›flmas› ›fl›¤›nda ilk kez Gill ve Kharas (2007) taraf›ndan dile getirilen “Orta Gelir Tuza¤› (Middle-Income Trap)” kavram› kalk›nma iktisad›n›n gündemine oturmufltur. Türkiye ekonomisinde yaflanan h›zl› büyüme döneminin küresel krizin etkisiyle düflmeye bafllamas›na ba¤l› olarak Türkiye’nin de orta gelir tuza¤›nda olup olmad›¤› tart›flmalar› yap›lamaya bafllanm›flt›r. Oysa Latin Amerika ülkeleri gibi Türkiye’nin de çok uzun zamandan beri bu tuza¤›n içinde yer ald›¤› gözlemlenmektedir. Latin Amerika ülkeleri gibi Türkiye de düflük gelirli ülke statüsünden orta gelirli ülke statüsüne ç›kmakla birlikte yüksek gelirli ülke statüsüne geçifli bir türlü baflaramam›fllard›r. Geliflmekte olan ülkelerin önemli bir k›sm› son elli y›ll›k süreçte imalat sanayi kurarak hammadde ihracatç›s› ve mamul ithalatç›s› olma konumundan kurtulmay› baflarm›fllard›r. Ancak bu süreçte ekonomik geliflmenin anlam›, tar›msal üretimden sanayi üretime geçifl fleklinde özetlenebilecek bafllang›ç anlam›ndan uzaklaflm›fl, yüksek gelirli ülkeleri yakalayabilmek için teknoloji üretebilir hale gelmek buna dayal› sürdürülebilir bir büyüme sa¤lamak olarak tan›mlanmaya bafllam›flt›r. Orta gelir düzeyi belirlenmesinde Dünya Bankas›n›n kifli bafl› gelire göre yapt›¤› s›n›fland›rma dikkate al›nmaktad›r. Dünya Bankas› 2015 y›l› için düflük gelirli ekonomileri 1.045 dolar alt›, orta gelirli ekonomileri 1.045-12.746 dolar aras›, alt orta gelirli ekonomileri 1.045-4.125 dolar aras›, üst orta gelirli ekonomileri 4.125-12.746 dolar aras›, yüksek gelirli ekonomileri ise 12.746 dolar ve üzeri kifli bafl› gelire sahip ülkeler olarak s›n›fland›rmaktad›r. Orta gelir tuza¤› kavram› bu s›n›fland›rma dikkate al›n›rsa ortalama olarak 2005 fiyatlar› ile 16.700 dolar kifli bafl›na gelir düzeyinde tak›l› kalan ve kifli bafl› gelir büyüme h›z› %5,6’dan %2,1’e gerileyen ülke gruplar›n› tan›mlamak için kullan›labilir (Agénor vd., 2012). Orta gelir tuza¤›n› de¤erlendirmek için üç temel ölçüt kullanmaktad›r (Eichengreen vd., 2011): i. Kifli bafl› gelir düzeyinin 16.000 dolara ulaflmas›, ii. ABD kifli bafl› gelir düzeyinin %58’i düzeyine ulafl›lmas›, iii. Ülkenin imalat sanayinin ulusal gelirdeki pay›n›n %23 düzeyinde olmas›. Bu de¤erlendirme orta gelir tuza¤›n›n afl›lmas› için atlanmas› gereken efli¤i belirtmektedir. Orta gelir düzeyinin tan›mlanmas›nda Dünya Bankas›n›n kifli bafl› gelire göre yapt›¤› s›n›fland›rma d›fl›nda ülkelerin ABD ekonomisi karfl›s›nda göreli konumlar›n› dikkate alan s›n›fland›rmalar da kullan›lmaktad›r. Örne¤in Robertson ve Ye (2013)’de ABD kifli bafl› gelir düzeyinin %8 ile %36’s› aras›nda gelire sahip ülkeler orta gelirli ülkeler olarak kabul edilmektedir. Orta gelir tuza¤›n›n ampirik göstergeleri incelendi¤inde Latin Amerika ve Orta Do¤u ülkeleri bu hipotezi destekleyecek kan›tlar sunmaktad›r. Bu iki bölgede birçok ekonomi 1960 ve 1970’li y›llar›n bafllar›nda orta gelirli ülke statüsüne ulaflm›fl, ancak o tarihten günümüze kadar bu konumlar›n› sürdürmüfllerdir. Dünya Bankas›n›n orta gelir tan›m›na göre 1960 y›l›nda 07 Bak›fl 135 Makale ABD kifli bafl›na gelirinin %5,5’i ile %44’ü aras›nda bir gelire sahipken 2008 y›l›nda bunu %45 ve üzerine ç›karmay› baflaran ülkeler orta gelir tuza¤›ndan kurtulmufl ülke statüsündedirler (Öz, 2012). Son 50 y›ll›k geliflme süreci incelendi¤inde geç endüstrileflen ülkelerin çok az bir k›sm›n›n geliflmifl ülkeleri yakalayabildi¤i gözlenmektedir. fiekil 1’de orta gelir efli¤ini ABD ekonomisinin %45’i olarak kabul eden dünya ekonomisinde 1960 ve 2010 y›llar› için 65 ülkenin gelir düzeyini gösteren bir saç›l›m grafi¤i çizilmifltir. Dünya Bankas›n›n hesaplamalar›na göre 1960 y›l›nda orta gelirli ülkeler grubunda yer alan 101 ülkenin sadece 13 tanesi 2008 y›l›nda yüksek gelirli ülkeler aras›na girebilmifltir (World Bank, 2012). Bunlar ‹spanya, Yunanistan, ‹rlanda, Japonya, Singapur, ‹srail, fieyseller, Porto Riko, K›br›s, Portekiz, Tayvan, G. Kore ve Ekvator Ginesi’dir. Uluslararas› finansal hizmet ticaretiyle zenginleflen Seyfleller ile ABD’ye ba¤l› özerk bir bölge olan Porto-Riko ve Ekvator Ginesi bir kenara b›rak›l›rsa orta gelir tuza¤›n› aflan ülkeleri iki ana grup olarak de¤erlendirmek mümkündür. Birinci grupta Avrupa Birli¤i’nin geliflmifl ülkelerine yak›nsayan ‹spanya, Yunanistan, ‹rlanda Portekiz ve K›br›s gibi Avrupa’n›n çevre ülkeleri yer al›rken; ikinci grupta Japonya, Singapur, Tayvan, G. Kore ve ‹srail gibi küresel ölçekte rekabetçi ve teknoloji yo¤un bir endüstri kapasitesi oluflturmay› baflarm›fl ülkeler yer almaktad›r. AB’nin merkez ülkelerine yak›nsayan ülkeler, yaflad›klar› büyük uluslararas› rekabet gücü kay›plar›n›n bir sonucu olarak 2008 küresel krizinin etkisiyle derin bir borç krizine düflmüfllerdir. Orta gelir tuza¤›n› aflma süreçlerinin arkas›nda baflar›l› bir teknoloji yo¤un endüstri kapasitesi yaratmaktan daha çok Avrupa’n›n merkez ülkelerine entegrasyon yoluyla elde edilen fon ak›fl› ve borçlanma kapasitesinin yatt›¤› gözlemlenmektedir. Bu kapasitenin sürdürülemez olmas› Avrupa Birli¤i’ni da¤›lma noktas›na götürecek bir borç krizine neden olurken bu ülkelerde krizin etkisiyle önemli ölçüde ulusal refah kay›plar› yaflanm›flt›r. Di¤er tarafta ise teknoloji 08 Bak›fl 135 üretme becerisi gelifltiren, yüksek befleri sermaye birikimi üreten Japonya, Singapur, Tayvan, G. Kore ve ‹srail gibi ülkeler bulunmaktad›r. Bu ülkelerin temel ortak özelli¤i orta gelir tuza¤›ndan teknolojik yetenek birikimine dayal› sanayileflme yoluyla ç›km›fl olmalar›d›r. faktörünün ve yüksek becerili iflgücünün pay› giderek yükselme e¤iliminde bulunmaktad›r (Timmer vd., 2014). Bu nedenle orta gelir tuza¤›ndan ç›kman›n yolunun bilim, teknoloji ve inovasyon politikalar›ndan geçti¤i gözlenmektedir. Bilim ve teknoloji politikalar›n›n tamamlay›c›s› olarak inovasyon politikalar›, do¤rudan inovasyon süreçlerinin fiekil 1: Dünya Ekonomisinde Gelir Düzeyi De¤iflmeleri (1960-2010 Logaritmik Kifli Bafl› Gelir/ABD=100 ) Veri Kayna¤›: Heston, A., Summers, R. ve Aten, B. (2012), Penn World Table Version 7.1, Center for International Comparisons of Production, Income and Prices at the University of Pennsylvania, July. Orta gelirli bir ülke konumundan yüksek gelirli bir ülke konumuna geçmek, düflük gelirli bir ülkeden orta gelirli bir ülke konumuna geçmeye göre daha zor bir süreçtir (Shixue, 2011). Bu nedenle daha farkl› ve iyi tasarlanm›fl geliflme stratejilerine gereksinim duymaktad›r. Orta gelirli ülkelerin büyüme stratejileri düflük gelirli ülkelerden biraz farkl›laflmaktad›r. Orta gelirli ülkelerde geleneksel ihracat ücret art›fllar›n›n neden oldu¤u maliyet dezavantajlar› nedeniyle önceki dönemlere göre kolayca artt›r›lamamaktad›r. Bu nedenle ihracat yeni pazarlara ulaflmakta, yeni süreçlere ve ürünlere dayal› olarak geliflmektedir. Bu dönemde orta gelir tuza¤›ndan ç›k›fl, ekonominin bütün olarak inovasyon kapasitesinin yükseltilmesine ba¤›ml› hale gelmektedir. Arz taraf›nda büyüme süreci daha sermaye ve beceri yo¤un hale gelmektedir (Kharas ve Kohli, 2011: 283). Dünya imalat sanayi üretiminde sermaye teflvik edilmesini önermektedir. ‹novasyon politikalar›, sistem içi aktörlerin (Firma, firma d›fl› organizasyonlar, araflt›rma kurumlar› vb.) yetkinlik düzeylerini yükselterek ö¤renme süreçlerini gelifltirmeyi ve inovasyon süreçlerinde yeni bilginin üretilmesini, edinimini, uyarlanmas›n› ve kullan›m›n› sa¤layacak ortam› oluflturmay› hedeflemektedir. 2. Orta Gelir Tuza¤›n› Aflan Ülke Deneyimleri: Orta gelir tuza¤›ndan rekabetçi bir sanayi kapasitesi kurarak ç›kan Do¤u Asya ülkelerinin tecrübeleri di¤er geliflmekte olan ülkeler için önemli dersler bar›nd›rmaktad›r. G. Kore ve Tayvan teknolojik geliflmeyi sürekli k›lan inovasyon politikalar› ile yüksek bir büyüme performans› göstererek orta gelirli bir ülke konumundan yüksek gelirli ülkeler aras›na yükselmifltir. Her iki ülkenin deneyimi devletin ekonomiye müdahalesinin araçlar› ve yo¤unlu¤u açs›ndan farkl›laflsa da di¤er ülkeler için önemli dersler içeren flu temel ortak sonuçlar› ortaya koymaktad›r: 1. Sanayileflme sürecinde sanayi, inovasyon ve d›fl ticaret politikalar› ortak bir hedef do¤rultusunda birlikte yürütülmüfltür. Her iki ülke de bafllang›çta ithal ikameci bir sanayileflme aflamas›ndan geçerek ihracata yönelmifltir. 2. Teknolojik aç›dan geliflmifl rekabetçi bir sanayi kurmak için firma düzeyinde teknolojik yetenek birikimi oluflturmak ve teknolojik ö¤renme sürecini yönetmek gereklidir. Baflar›l› bir sanayileflme sürecinde firmalar›n mevcut teknolojileri özümseyerek ve uyarlayarak gelifltirmesi son derece önemlidir. Bu süreçte edinilen teknolojinin firma-içi araflt›rma gelifltirme yoluyla içsellefltirmesi gerekmektedir. Her iki ülke de bafllang›çta teknoloji transferi, tersine mühendislik gibi uygulamalarla teknoloji edinimi gerçeklefltirmifltir. Teknolojik ö¤renmenin ileri aflamalar›nda ise Ar-Ge faaliyetleri ile teknolojik derinleflme sa¤lanm›flt›r. Her iki ülke de Ar-Ge faaliyetlerine büyük kaynak ay›rm›fl, Ar-Ge harcamalar›n›n GSMH’ye oran›nda önemli bir eflik de¤eri olan %1 oran›na 1980’li y›llar›n ikinci yar›s›nda ulaflmay› baflarm›flt›r. Sanayileflmenin bafllang›ç döneminde edinilen teknolojik bilginin gelifltirilmesinde yerli araflt›rma gelifltirme çal›flmalar› belirleyici bir rol oynam›flt›r. 3. Yerli firmalar›n teknoloji ediniminde yabanc› bilgi ve teknolojilere ulaflma olana¤› son derece önemlidir. Teknoloji transferi, yabanc› uzmanlar›n kiralanmas›, do¤rudan yabanc› yat›r›mlarda teknoloji aktarma flart›n›n konmas› gibi yöntemlerle yabanc› teknoloji kamu araflt›rma kurulufllar›n›n da deste¤i ile yerli firmalara aktar›lm›flt›r. 4. Beceri düzeyi yüksek insan sermayesi oluflturulmas› her iki ülke için de geçerli olan bir strateji olmufltur. Bilim adam› ve mühendis e¤itimine büyük önem verilmifl, tersine beyin göçünü teflvik eden ücret politikalar› ile yurt d›fl›nda ö¤renim görmüfl ya da çal›flm›fl kiflilerin ülkelerine dönmesi sa¤lanm›flt›r. 5. G. Kore ve Tayvan deneyiminde öne ç›kan son unsur ise aktif devlet müdahalesi olmaktad›r. Devlet her iki ülkede de yo¤unluk düzeyleri farkl› olmakla birlikte ekonomiye müdahale etmifl sanayileflme sürecini farkl› inovasyon politikas› araçlar›n› kullanarak yönlendirmifltir. Her iki ülkenin kulland›¤› inovasyon politikas› araçlar› Tablo 1’de özetlenmifltir. Farkl› ülkelerin yaflad›¤› deneyimler benzer geliflme sorunlar› içinde yer alan ülkeler için önemli dersler içermektedir. Bu nedenle üst-orta gelir düzeyini aflmakta zorlanan Türkiye için bilim teknoloji ve inovasyon politikalar›; emek piyasalar›, hukuk sistemi, e¤itim, Tablo 1: G.Kore ve Tayvan’da ‹novasyon Politikalar› ‹novasyon Politikalar› G.Kore Tayvan Bilim Teknoloji ve ‹novasyon Politikas›: Aktörler ve Kurulufllar • Eflgüdüm sa¤lay›c› Devlet Araflt›rma Enstitüsü “Kore Bilim ve Teknoloji Enstitüsünün (KIST)” ve “Bilim ve Teknoloji Bakanl›¤› (MoST)” kurulmas› • Ulusal Bilim ve teknoloji Konseyi (1990’lar) Eflgüdüm sa¤lay›c› devlet araflt›rma enstitüsü “Endüstriyel Teknoloji Araflt›rma Enstitüsü” (Industrial Technology Research Institute, ITRI) kuruldu (1973) • Ekonomi Bakanl›¤› (MOEA) • ‹hracata yönelik üretim bölgelerinin kurulmas› (1960’lar) • Hsinchu Bilim Ve Teknoloji Park› (1980) Bilim Teknoloji ve ‹novasyon Politikas›: Mikro Odak Büyük firmalar (chaebol) • Hükümetin özellikle ülkenin büyük aile flirketlerini desteklemesi • Tek firma temelli teknolojik ö¤renme süreci yönetimi KOB‹’ler (1950-1985) • A¤yap› temelli teknolojik ö¤renme süreci yönetimi Büyük Firmalar›n Yükselifli ve KOB‹’lerin göreli azalan önemi (1990’ler) Bilim Teknoloji ve ‹novasyon Politikas›: Yasal Çerçeve ve Programlar • ‹lk Bilim ve Teknoloji Teflvik Yasas› (1967) • Ulusal Ar-Ge Program› (1982) • Befl Y›ll›k ‹novasyon Plan› (1997) • Bilim ve Teknoloji Vizyonu 2025 (1999) • Ulusal Teknoloji Yol Haritas›n›n Haz›rlanmas› (2000’ler) • Bilim ve Teknoloji Bakanl›¤›n›n yeniden yap›land›r›lmas› (2000’ler) • Birinci Ulusal Bilim Ve Teknoloji Konferans› (1978) • Temel bilimler ve mühendislik alan›nda “Kaliteli Eleman Yetifltirilmesi Program›” (1975) • Bilim ve Teknoloji Gelifltirme Plan› (1979) • 1981 y›l›nda Ekonomi Bakanl›¤› 151 stratejik ürün belirledi ve bu ürünlerin say›s› 1987’de 199’a ç›kar›ld›. • On Y›ll›k Bilim ve Teknoloji Plan› (1986) Firma Bünyesindeki Kapasite ‹nfla Süreçlerine Aktif Kat›l›m • Firma düzeyinde teknolojik yetenek birikimini hedefleyen teknolojik teflvikler • Mevcut üretim alanlar›ndaki ürün ve üretim teknolojilerinin gelifltirilmesi • Yeni alanlardaki çekirdek teknolojilerin gelifltirilmesi • Ar-Ge sisteminde gelifltirme faaliyetleri temel araflt›rma, uygulamal› araflt›rma göre daha yo¤undur • Ar-Ge iflbirlikleri oluflturulmas› • Teknolojik yakalamay› sa¤layacak ekonomik ö¤renme süreçlerinin KOB‹ a¤yap›lar› içerisinde yönetilmesi ve firmalar›n flebeke d›flsall›klar›ndan yararlanmas› • ‹flbirli¤i faaliyetleri, özellikle ileri teknolojili belirli projelerden oluflurken (kiflisel bilgisayar, mikro ifllemci, tüketici elektroni¤i, telekomünikasyon teknolojileri) mevcut sektörlerin teknolojik düzeyinin yükseltilmesini amaçlayan projeler (motosiklet) de gelifltirilmifltir. ‹nsan Kayna¤› ve E¤itim • Bilim adam› ve mühendislik e¤itimine verilen önem • Ahlaki ve disiplinli e¤itim • Ö¤retmen maafllar›n›n göreli yüksek tutulmas› ve daha iyi insan kayna¤›n›n e¤itim sektörüne aktar›lmas› • Tersine beyin göçünün teflviki • Alt ve orta kademe insan ihtiyac› için e¤itim programlar› • Elektronik ve bilgi sektöründeki çal›flanlara yönelik özel e¤itim programlar› • Teknik eleman yetifltirilmesi amac›yla “Tayvan Ulusal Teknoloji Enstitüsü” kuruldu (1974) A¤yap› Programlar› • Üniversite Sanayi ‹flbirli¤i Programlar› • Uluslararas› Teknoloji Konferanslar› ve Teknoloji A¤ Odalar› • Ulusal Teknoloji Transfer Merkezi (2000’ler) • Elektronik ve Bilgi Teknolojileri Ar-Ge ‹flbirli¤i Programlar› (1983-97) • Yaz›l›m/Hizmet ‹flbirli¤i Programlar› (1993-97) • Makine Mühendisli¤i ‹flbirli¤i Programlar› (1992-97) • Tüketici Elektroni¤i ve ‹letiflim ‹flbirli¤i Programlar› (1996) Yabanc› Bilgi Kaynaklar›na ve Teknolojilere Ulafl›m • Teknoloji transferi (1960-80) • Teknoloji transferinde ana kaynaklar ABD ve Japonya • Teknolojinin içsellefltirilmesi ve yerli Ar-Ge kapasitesinin gelifltirilmesi • Yerli sanayinin zay›f oldu¤u alanlara yabanc› yat›r›m›n teflvik edilmesi ve ÇUfi’lar›n yerli tedarikçilere teknoloji aktarmas›n›n sa¤lanmas› • ITRI ABD, Avrupa, Japonya ve Rusya’da araflt›rma üsleri kurarak yeni teknolojileri aktard› • Teknoloji transferinde ana kaynaklar ABD ve Japonya Kaynak: Tuncel, 2014 09 Bak›fl 135 Makale kurumsal yönetiflim alan›nda yap›lmas› gereken yap›sal reformlar kadar büyük önem tafl›maktad›r. 3. Sonuç Yerine: Türkiye ‹çin Baz› Öneriler: Türkiye’nin büyüme sorunlar› üzerine son dönemde yap›lan tart›flmalar orta gelir tuza¤› olgusunu ülke gündemine oturtmufl bulunmaktad›r. Türkiye ekonomisi Dünya Bankas›n›n tan›m›nda oldu¤u gibi düflük gelirli ülkelere karfl› iflgücü maliyet avantaj›n› kaybetmifl ancak gerekli endüstriyel dönüflümü gerçeklefltiremedi¤i için de geliflmifl ülkelere yetiflmekte zorlanan bir ülke olarak orta gelir tuza¤›n›n içinde bulunmaktad›r. Bu tuzaktan ç›kmay› baflaran rekabetçi bir endüstriyel kapasiteye sahip ülkelerin deneyiminden ç›kan sonuçlar ›fl›¤›nda Türkiye için politika önerileri ana bafll›klar alt›nda flu flekilde özetlenebilir. Sanayinin dönüflümünü sa¤layan temel faktör firma düzeyinde sa¤lanacak teknolojik yetenek birikimidir. Farkl› yollarla edinilen teknoloji ancak firma-içi Ar-Ge faaliyetleri ile desteklenirse içsellefltirilebilir. Geliflmemifl inovasyon sistemlerinde firmalar›n yabanc› teknolojiyi kolayca elde etmesi son derece zordur. Zaten G. Kore ve Tayvan deneyimi göstermiflti ki teknolojinin firmalara aktar›lmas›nda kamu araflt›rma kurulufllar› aktif rolü önemlidir. Bu nedenle Türkiye’de TÜB‹TAK ve TÜB‹TAK-Marmara Araflt›rma Merkezi (MAM) gibi araflt›rma kurulufllar› teknoloji arayüzü olma rolünü daha fazla oynamal›d›r. Di¤er taraftan Ar-Ge harcamalar›n›n GSMH içindeki pay› yükseltilmeli ve özel sektör Ar-Ge faaliyetlerinin pay› toplam Ar-Ge harcamalar› içinde artt›r›lmal›d›r. Türkiye imalat sanayi iflletmelerinin %96’s› KOB‹ ölçe¤inde oldu¤u için Tayvan ile daha çok benzeflmektedir. Bu nedenle Türkiye ekonomisinde inovasyon kapasitesini artt›racak, yüksek teknolojili sektörlerin geliflmesini sa¤layacak inovasyon politikalar› KOB‹’leri merkeze koymak zorundad›r. Tayvan tecrübesi ›fl›¤›nda gelifltirilecek KOB‹ Ar-Ge iflbirlikleri Türkiye ekonomisinin 10 Bak›fl 135 teknolojik düzeyinin yükseltilmesi için önemli bir model olacakt›r. Büyümenin lokomotifi olan verimlili¤i yüksek bir sanayinin yarat›lmas›nda insan sermayesi en önemli faktördür. Türkiye’de bilim adam› ve mühendis e¤itimine gereken önem ne yaz›k ki verilmemektedir. Özellikle üniversite e¤itim programlar›n›n haz›rlanmas›nda üniversite-sanayi iflbirli¤i gelifltirilmelidir. G. Kore ve Tayvan deneyiminin en önemli sonucu devletin aktif sanayi ve inovasyon politikalar› ile ekonomik geliflmeyi yönetmesinin gerekli oldu¤u olmufltur. Bu sonuç ›fl›¤›nda Türkiye için tüm aktörlerin eflgüdüm içinde hareket edece¤i bir sanayi ve inovasyon politikas› çerçevesi oluflturulmas› gereklidir. Türkiye’nin yeni Sanayi Strateji Belgesinde uzun vadeli hedefi “Yüksek teknolojili mallar›n üretiminde Avrasya’n›n merkezi olmak” fleklinde belirtilmektedir (Sanayi ve Ticaret Bakanl›¤›, 2011). Bu sebeple mikro ve makro teknoloji politikalar›n› bir araya getiren Sanayi Strateji Belgesinde düflük teknoloji ile üretim yapan endüstrilerden yüksek teknoloji ile üretim yapan endüstrilere geçifl hedeflenmektedir. Belgede bu hedeflere ulaflmay› sa¤layacak politika setleri “Yatay Sanayi Politikas› Alanlar›” ile “Sektörel Sanayi Politikas› Alanlar›” olmak üzere iki temel gruba ayr›lmaktad›r. Yatay politika olarak adland›r›lan politikalar genel nitelikli sanayi politikalar›d›r. Türkiye zaten y›llard›r bu tür politikalar› uygulaya gelmifl ancak ekonominin yap›s›n› teknoloji üretebilir bir hale getirememifltir. Sektörel politika olarak adland›r›lan politika setleri bafllang›çta selektif politika araçlar› gibi düflünülebilir. Ancak analiz derinlefltirildi¤inde bu politikalar›n ülke ekonomisinde a¤›rl›¤› oldu¤u düflünülen baz› sektörlerin rekabet öncesi politika araçlar› kullan›lmaks›z›n, baz› kurumsal düzenlemeler ve teflvikler ile desteklenmesi fleklinde oldu¤u göze çarpacakt›r. Asl›nda bu araçlar G. Kore’de LG ve Samsung’un desteklenmesi örne¤inde oldu¤u gibi devletin do¤rudan müdahaleleri ile kaynak tahsis mekanizmas›n› etkilemek suretiyle belirli bir sektörü teflvik etmek ya da belirli bir firmay› desteklemek için tasarlanan politika setleri de¤ildir. Asl›nda fonksiyonel politikalar›n sektörel izdüflümleri olarak da düflünülebilir. Bu nedenle Avrasya da yüksek teknolojili üretim üssü olma vizyonunu gerçeklefltirmek için selektif politika araçlar› içeren bir sanayi stratejisine gereksinim vard›r. Kaynaklar: Agénor, P., Canuto O. ve Jelenic, M. (2012), “Avoiding Middle-‹ncome Growth Traps” VOX CEPR’s Portal, http://www.voxeu.org/article/avoiding-middleincome-growth-traps Eichengreen, B., Park, D. ve Shin, K. (2011), “When Fast Growing Economies Slow Down: International Evidence and Implications for China”, National Bureau of Economic Research, Working Paper 16919. Gill, I. ve H. Kharas. 2007. An East Asian Renaissance. Washington, DC: The WorldBank Kharas. H. ve Kohli, H. (2011), “What Is the Middle Income Trap, Why do Countries Fall into It, and How Can It Be Avoided? Global Journal of Emerging Market Economies, 3(3) 281-289. Öz, S. (2012), “Orta Gelir Tuza¤›”, EAF Politika Notu, 12-06 A¤ustos 2012. Robertson, P.E. ve Ye, L. (2013). On the Existence of a Middle Income Trap, http://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abs tract_id=2227776 Sanayi ve Ticaret Bakanl›¤› (2010), Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi 2011-2014 (AB Üyeli¤ine Do¤ru), Aral›k Tuncel C. O (2014) “Orta Gelir Tuza¤› ve ‹novasyon Politikalar›: Do¤u Asya Deneyimi ve Türkiye ‹çin Dersler “Maliye Dergisi Say› 167 Temmuz-Aral›k ss:40-70 World Bank (2012), “China 2030: Building a Modern, Harmonious, and Creative HighIncome Society”. Makale Prof. Dr. Ali Ceylan UIuslararas› Rekabet ve Teknoloji Birli¤i Baflkan› ‹flletmelerde alacaklar›n yönetimine dikkat! Bilindi¤i gibi, iflletmeler aç›s›ndan finansal baflar›s›zl›k denildi¤inde, yasal olarak iflas baflvurusunda bulunmak anlafl›lmaktad›r. Ancak, baz› bilim adamlar›; finansal baflar›s›zl›¤›, bir iflletmenin finansal yükümlülüklerini zaman›nda yerine getirememesi, borçlar›n› ödeyememesi, çeklerinin karfl›l›¤›n›n olmamas›, imtiyazl› pay sahiplerine kar pay› ödeyememesi olarak tan›mlamaktad›r. ‹flletmelerde finansal baflar›s›zl›¤›n birçok nedeni olabilir. Ancak, baflar›s›zl›ktaki en önemli nedenlerden birisi, “Yönetim beceriksizli¤i” olarak ifade edilmektedir. Örne¤in, kötü yönetim, yanl›fl politikalar, yanl›fl karar ve uygulamalar, yanl›fl müflteri seçimi, müflteriler hakk›nda yeterli araflt›rmalar›n yap›lmamas›, müflterilere gerekti¤inden fazla kredi aç›lmas›, denetimsizlik, tahsilat politikas›n›n etkin çal›flmamas› ve benzeri nedenler, iflletmeleri baflar›s›zl›¤a götürebilir. Bu nedenle, iflletme sahip ve yöneticileri, yönetim beceriksizli¤i ve alacak yönetimine önem vermelidirler. Baflar›l› bir alacak yönetimi için, iflletme sahiplerinin veya yöneticilerinin, iflletmenin finansal baflar›s›zl›klar›n›n nedenlerini bilmeleri ve ülkenin finansal risk haritas›n› ç›kar›lmalar› gerekir. Bu konuda literatürde çok say›da çal›flma vard›r. Afla¤›da isimlerini verdi¤im çal›flmalar, iflletme sahip ve yöneticilerine yol gösterici olabilir. *1 12 Bak›fl 135 Alacaklar›n yönetiminde etkinli¤i artt›rmak için, müflteri seçimi, müflteriye aç›lacak olan kredi tutar›, tan›nacak vade, istenecek teminatlar, erken ödemeyi özendirmek için uygulanacak iskonto oranlar› ve tahsilat› h›zland›r›c› politikalar›n belirlenmesi gerekmektedir. Ülkelerin finansal risk haritalar›n›n ç›kar›lmas› konusu ise, finans literatüründe çok yeni bir konudur. 2008 Küresel Ekonomik Krizi’nden sonra, baz› bilim adamlar›, sistematik riske maruz kalm›fl ülkelerin risk haritalar›n› ç›karmaya bafllam›fllard›r. Ülkemizde yap›lan bir çal›flmada, finansal risk aç›s›ndan en riskli iller belirlenmeye çal›fl›lm›flt›r. Bu çal›flmada, fianl›urfa ve Diyarbak›r illeri en riskli iller s›ralamas›nda ilk s›ray› alm›fllard›r. Bu iki ili önem s›ras›na göre; Van, Mufl, Bitlis, Hakkari, Gaziantep, Ad›yaman, Kilis, Batman, fi›rnak, Siirt, Adana, Mersin, Hatay, Kahraman Marafl, Osmaniye illeri izlemektedir. Baflka bir deyiflle, Türkiye’nin do¤u ve güneydo¤usundaki baz› flehirlerin finansal riski oldukça yüksektir. Türkiye’nin finansal risk aç›s›ndan en düflük illeri ise, Kastamonu, Çank›r› ve Sinop’tur. Düflük risk grubunda say›labilecek di¤er iller ise, ‹stanbul ve Bursa’n›n da içinde yer ald›¤› illerdir. ‹ç Anadolu’nun orta k›s›mlar› ve Bat› Karadeniz, finansal risk aç›s›ndan orta risk seviyesindedir. Sonuç olarak, iflletmeler aç›s›ndan vadeli sat›fl riskli oldu¤u kadar, cazip bir politikad›r. ‹flletme yöneticileri, iyi planlanm›fl ve yönetilen bir alacak yönetimi ile söz konusu riski azaltabilir. Bu anlamda, her giriflimci veya yönetici, iflletmeler yan›nda, bölgelerin veya illerin risk haritalar›n› da ç›karmak zorundad›r. Çünkü, alacaklar etkin yönetilmezse, baflar›s›zl›k kap›y› erkenden çalabilir. *1. Ali Ceylan-Turhan Korkmaz; ‹flletmelerde Finansal Yönetim, Bursa, 2015. 2. Dr. Nurcan Öcal, Dr. Eyüp Kad›o¤lu; ”Finansal Baflar›s›zl›¤›n Tahmini”; 19. Finans Sempozyumu, Çorum, 21-24 Ekim 2015. 3. Prof. Dr. Mikail Altan, Gamze fiekero¤lu, Nebi Salih Karahan; “Türkiye’nin Finansal Risk Haritas›”; 19. Finans Sempozyumu, Çorum, 21-24 Ekim 2015. 2016 Bursa Mükemmellik Ödülü süreci bafllad› 1998 y›l›ndan bu yana BUS‹AD ve KalDer Bursa fiubesi iflbirli¤i ile yürütülen Bursa Mükemmellik Ödülü’nde 2016 y›l› çal›flmalar›; 18 Eylül 2015 Cuma günü yap›lan bas›n toplant›s› ve ard›ndan gerçeklefltirilen konferans ile bafllad›. B US‹AD Evi’nde gerçeklefltirilen bas›n toplant›s›na BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan› Günal Baylan, KalDer Bursa fiubesi Yönetim Kurulu Baflkan› Erdal Elbay, Bursa Mükemmellik Ödülü Yürütme Kurulu (BMÖYK) Baflkan› Sadettin Çiçek ve geçti¤imiz Nisan Ay›’nda gerçeklefltirilen ödül töreninde Bursa Kalite Büyük Ödülü ile Bursa Kalite Baflar› Ödülü’nü almaya hak kazanan kurum ve kurulufllar›n temsilcileri kat›ld›. Toplant›da konuflan Günal Baylan, BUS‹AD olarak Türkiye’nin iktisadi kalk›nmas›n› bir an önce tamamlay›p, ülke bireylerinin, yaflam standartlar›ndaki kalitenin artmas›n› hep ön planda tuttuklar›n› ifade ederek, kurulufllar›ndan bu yana benzer etkinlikler ile üyelerine ve topluma faydal› olmaya çal›flt›klar›n› söyledi. 1998 y›l›ndan bu yana devam eden Bursa Kalite Ödülü etkinli¤inin de bu çal›flmalardan biri oldu¤una dikkat çeken Baylan, “Etkinli¤imizin ifl dünyam›za ve ülkemize sa¤lad›¤› fayday› görüyor ve KalDer Bursa fiubesi ile birlikte bu baflar›n›n gururunu yafl›yoruz. ‹ktisadi potansiyeli yüksek bir ülkeyiz. Bu potansiyeli sürdürülebilir refah art›fl›na dönüfltürmemiz gerekiyor. Bunun için de iflgücü kalitesini ve üretimdeki katma de¤eri yükseltecek, teknolojik at›l›mlar sa¤layacak ve yeni fikirlerin ç›kmas›na destek olacak yarat›c›l›k kültürünü yayg›nlaflt›rmam›z gerekiyor” diye konufltu. Baylan, flöyle devam etti: “EFQM Mükemmellik Modeli’nin s›ralad›¤›m sebepler ile 14 Bak›fl 135 yarat›c›l›¤›, yenileflimi, de¤erlendirmeyi ve sürdürebilirli¤i ön planda tuttu¤una, kat›l›mc›lar›n mükemmellik yolundaki aray›fllar›n› bu model ile birer baflar› hikâyesine dönüfltürece¤ine inan›yorum. ‹fl dünyam›z›n yan›nda e¤itim kurumlar›m›z› ve kamu kurulufllar›n› Bursa Kalite Ödülü sürecinin bir parças› olmaya davet ediyor, süreçte eme¤i geçen tüm kalite dostlar›na, paydafl›m›z KalDer Bursa fiubesi Baflkan›’na, yönetim kuruluna profesyonel kadrolar›m›za ve siz bas›n›n de¤erli temsilcilerine teflekkür ediyor, sürecin baflar› ile tamamlanmas›n› diliyorum.” Erdal Elbay da Bursa Mükemmellik Ödülü’nün Bursa’da EFQM Mükemmellik Modeli’ni uygulayan ve ifl mükemmelli¤ine ulaflma çabas›nda olan firmalar› onurland›rmay›, konusunda iyi uygulamalar›n di¤er firmalar taraf›ndan da paylafl›l›p uygulanmas›n› teflvik etmeyi, Bursal› firmalar›n ifl baflar›lar›n›n ve sürdürülebilir rekabet gücünün ulusal ve uluslararas› düzeyde artmas›na yard›mc› olmay› amaçlad›¤›n› belirtti. EFQM Mükemmellik Modeli’nin ölçek ve sektör ayr›m› yap›lmaks›z›n tüm kurulufllar›n yönetim yaklafl›mlar›n› sorgulayabilmelerine imkan verecek bir çerçevede oldu¤una iflaret eden Elbay, modelin; kamu, özel ve sivil toplum kurulufllar› taraf›ndan kurumsal baflar›lar›n› anlamalar›n› sa¤layan bir öz de¤erlendirme arac› olarak kabul gördü¤ünü ve benimsendi¤ini söyledi. Özel kurumlar›n yan›nda kamu kurumlar›n›n da her y›l artan ilgiyle kalite çal›flmalar›na ilgi gösterdi¤inin alt›n› çizen Elbay, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Hazine Müsteflarl›¤›’n›n da bu kurumlar aras›nda yer ald›¤›n› kaydetti. “Baflvurular›n›n ard›ndan, e¤itimler ve haz›rl›klar bafllayacak” Sadettin Çiçek ise kurumlardan 30 Eylül 2015 Cuma gününe kadar al›nan baflvurular›n›n ard›ndan Mükemmellik Ödülü e¤itimler ile bafllayacak haz›rl›klar›n yo¤un bir flekilde devam edece¤ini ifade etti. Çiçek, ödül takvimine göre de¤erlendiriciler taraf›ndan kurum de¤erlendirmesi ve saha ziyaretlerinin tamamlanaca¤›n› ve 16 Nisan 2016’da ödül alan kurulufllar›n aç›klanmas›yla sürecin sona erece¤ini belirtti. Bas›n toplant›s›n›n ard›ndan düzenlenen konferansta EFQM Mükemmellik Modeli’ni uygulam›fl ve geçti¤imiz Nisan Ay›’nda ödül alm›fl olan; Uluda¤ Üniversitesi Gemlik As›m Kocab›y›k Meslek Yüksekokulu (2015 Bursa Kalite Büyük Ödülü), Gemlik Anadolu ‹mam Hatip Lisesi (2015 Bursa Kalite Baflar› Ödülü), Bürosit (2015 Bursa Kalite Baflar› Ödülü) ve Yazaki Otomotiv (2015 Bursa Kalite Baflar› Ödülü) temsilcileri deneyimlerini kat›l›mc›larla paylaflt›. Ödülün ad› de¤iflti: Bursa Mükemmellik Ödülü 1998 y›l›ndan bugüne kentimizde Bursa Kalite Ödülü olarak adland›r›lan organizasyonun ad› de¤iflti. EFQM taraf›ndan Avrupa’da yap›lan isim revizyonuna paralel olarak, öncelikle Merkez Yönetim Kurulu karar› ile ulusal ödül sürecinin ad› Türkiye Mükemmellik Ödülleri olarak de¤ifltirilmiflti. Bu do¤rultuda yerel ödül süreçlerindeki isim de¤ifliklikleri de yap›larak önümüzdeki y›ldan itibaren “Bursa Kalite Büyük Ödülü” yerine “Bursa Mükemmellik Büyük Ödülü”, “Bursa Kalite Baflar› Ödülü” yerine ise “Bursa Mükemmellik Baflar› Ödülü” isimleri kullan›lacak. Bursa Mükemmellik Ödülü takvimi Bursa Mükemmellik Ödülü Bas›n ve Paylafl›m Toplant›s› 18 Eylül 2015 Cuma Kurulufllar›n Baflvurusunun Son Günü 30 Eylül 2015 Çarflamba Baflvuran Firmalar›n E¤itimi 09 - 10 Ekim 2015 Cuma - Cumartesi Baflvuru Dokümanlar›n›n Teslimi 08 Ocak 2016 Cuma De¤erlendiricilerin E¤itimi 08 - 09 Ocak 2016 Cuma - Cumartesi Bireysel De¤erlendirmelerin Bafllamas› 11 Ocak 2016 Pazartesi Bas›n Toplant›s› 09 fiubat 2016 Sal› Ara De¤erlendirme Toplant›s› 11 - 12 fiubat 2016 Perflembe - Cuma Uzlafl›m Toplant›lar› 27 fiubat 2016 Cumartesi Saha Ziyaretine Kalan Kurulufllar›n Belirlenmesi 02 Mart 2016 Sal› De¤erlendirici Saha Ziyareti E¤itim ve Planlanmas› 12 Mart 2016 Cumartesi Saha Ziyaretleri 21 Mart - 01 Nisan 2016 Saha Ziyaretleri Sonuçlar› 05 Nisan 2016 Pazartesi BMÖYK De¤erlendirme Sonucu 11 Nisan 2016 Pazartesi BMÖ Jürisi De¤erlendirme Sonucu 14 Nisan 2016 Perflembe Ödül alan kurulufllar›n duyurulmas›, ödül töreni 16 Nisan 2016 Cumartesi Geri Bildirim Raporlar›n›n Gönderilmesi 25 Nisan 2016 Pazartesi 2015 BMÖ De¤erlendirme Toplant›s› 12 May›s 2016 Perflembe Kurumlar ile Geri Bildirim De¤erlendirme Toplant›s› 02 May›s -10 May›s 2016 15 Bak›fl 135 BUS‹AD’dan BUS‹AD’dan Dörtçelik Çocuk Hastanesi’ne krefl ve anne oteli Bursa Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i, yürüttü¤ü sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde Dörtçelik Çocuk Hastanesi’ne anne oteli ve krefl yapt›r›yor. K onuyla ilgili protokol BUS‹AD Evi’nde 19 A¤ustos 2015 tarihinde taraflar aras›nda imzaland›. Törende konuflan BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan› Günal Baylan, “Hastanenin yo¤un bak›m ünitesinde yatan bebeklerin annelerinin onlar›n yanlar›nda 16 Bak›fl 135 olamamas› önemli bir sorun teflkil ediyordu. Hayata geçirece¤imiz proje ile bu konuda yaflanan soruna çözüm bulmufl olaca¤›z. Böylesi bir çal›flman›n içinde yer almaktan dolay› son derece mutluyum” diye konufltu. ‹mza törenine kat›lan hastane yetkilileri de yo¤un bak›mda yatan çocuklar›n anneleri taraf›ndan s›k s›k emzirilmesi gerekti¤i için kalacak yere ihtiyaç duyulmas› nedeniyle böylesi bir otel açmay› düflündüklerini, projeye destek olan BUS‹AD yöneticilerine teflekkür ettiklerini belirtti. Yetkililer, hastanede görevli sa¤l›k personeli annelerin ve yatan hasta çocuklar›n kardefllerinin de yararlanabilece¤i yaklafl›k 150 kiflilik kreflin de proje çerçevesinde k›sa bir süre sonra hizmet vermeye bafllayaca¤›n› kaydetti. Dr. Bahad›r Kalea¤as› TÜS‹AD Uluslararas› Koordinatörü, Bosphorus Enstitüsü Baflkan› Uluslararas› sorunlar yuma¤›ndan s›yr›lan AB hedefi 1 Kas›m seçimleri sonras›nda AB Komisyonu Baflkan› Türkiye Cumhuriyeti Baflbakan›’na kutlama mektubu gönderdi. Ola¤an uygulama. Fakat mektubun içeri¤inde ola¤and›fl› bir durum vard›. Mektupta Türkiye AB iliflkilerinin kurumsal çerçevesi olan Kat›l›m Ortakl›¤›’na, di¤er bir deyiflle tam üyelik sürecine at›f yoktu. Ola¤an bir kutlama paragraf› ve ola¤and›fl› bir “‹flbirli¤i” temal› s›¤›nmac› krizi paragraf›. Evet, bu kriz öncelikli olarak gündemde. AB için de Türkiye ile iliflkilerde acil eylem gerektiren bir dosya. Ne var ki bir seçim sonuçlar›n› kutlama mektubunda iliflkilere bu flekilde “‹flbirli¤i” atf› ile yön verme çabas› yad›rgand›. Hem AB, hem de Türkiye içinde elefltiri hedefi oldu. Sonras›nda önce AB Konseyi Baflkan› Tusk, Komisyon Baflkan› Juncker’in hatas›n› düzelten bir kutlama mektubu gönderdi; tam üyelik sürecinin Türkiye-AB iliflkilerinde öncelik oldu¤una vurgu yapt›. Sonra da Baflbakan Davuto¤lu Juncker’e yan›t mektubunda tek sayfada dört ayr› kere Türkiye’nin AB’ye “Tam üyelik” hedefine at›fta bulundu. AB hedefi konusunda mutlak kararl›l›k sergiledi. Muhalefet partilerinin ço¤unun bu konuda kesin deste¤i var. AB üyeli¤i Türkiye için ulusal bir politika olmaya devam ediyor. Bu nedenle, yenilenen bir siyasal dönemde bu mektuplar›n ötesindeki 18 Bak›fl 135 dinamiklere yak›ndan bakmak do¤ru bir zamanlama olur. Ekonomik aktörler aç›s›ndan her flirketin ifl ortam›n›, sektörel stratejilerini ve piyasa de¤erini do¤rudan etkileyecek bir döneme girdik. Juncker’e elefltiriler içerik olarak s›¤›nmac› konusuna yaklafl›m›n AB de¤erleri aç›s›ndan sorunlu bir tonlamada olmas›na iflaret ediyordu; hem de bir diplomatik sapmaya. Diplomatik sorun elefltirisi çok berrak bir gerçe¤e dayal›. Türkiye’nin AB üyelik sürecinde birçok y›ld›r ciddi bir yavafllama var. Her iki taraf›n da vahim hatalar› ve de K›br›s’ta uzayan yeniden birleflme görüflmeleri süreci s›k›nt›ya soktu. Fakat, bu sorunlar mevcut hukuksal durumu iptal etmiyor. Türkiye resmen bir “AB kat›l›m ülkesi”. Diplomatik iliflkiler, e¤itimden çevreye her alanda toplumsal iflbirli¤i programlar›, ifl dünyas›n›n mevzuat ortam› ve de AB’ye uyum amaçl› hibe projeleri bu çerçevede tan›mlan›yor. Bu yönde al›nm›fl birçok karar var. Örne¤in AB Konseyi’nin AB Resmi Gazetesi’nin 18 fiubat 2008 tarihli nüshas›nda yay›nlanm›fl, 2008/157/EC referansl› karar›. Tüm AB üyesi ülkelerin oybirli¤i ile al›nm›fl ve imzalanm›fl olan “Türkiye ‹çin Kat›l›m Ortakl›¤›” belgesi. Birinci elefltirinin ard›nda ise son derece bariz bir panik durumu gözlemleniyor. Euro bölgesinin yönetimi krizinde de oldu¤u gibi, s›¤›nmac› krizinde de AB kurumsal yetkileri ve siyasal eylem gücü aç›s›ndan haz›rl›ks›z yakaland›. Çünkü bu alanlar ulusüstü seviyede daha güçlü federal kurumlar› gerekli k›l›yor. Krizler s›n›rlar ötesi boyutta ve çözüm araçlar› ulusüstü seviyede müdahale gerektiriyor. Buna ra¤men AB’nin yetkileri yeterince federal, ulusüstü de¤il. Üye ülkelerin farkl› yaklafl›mlar› veya icraatlar› sistemi yavafllat›yor, bazen t›k›yor. Ekonomi dünyas› aç›s›ndan da öncelikli bir stratejik konu olan “Avrupa’n›n gelece¤i” tart›flmas› bu noktada devreye giriyor. Bu tart›flmay› son y›llarda birbiri ile kuantum mekani¤i etkileflimindeki bir dizi de¤iflim ekseni belirliyor: Euro: Son y›llarda, Yunanistan’›n Euro krizini özetleyen Grexit riski ve de Euro bölgesinde daha etkin siyasal yönetim ve bankac›l›k birli¤i aray›fl›. Brexit: Birleflik Krall›k’›n 2017 y›l›ndaki Avrupa referandumuna gidiflinin tetikledi¤i AB’nin daha etkin bir kurumsal iflleyifle sahip olmas› tart›flmas›. Orta Do¤u: Avrupa’ya gezegenin neresinde oldu¤unu hat›rlatan s›¤›nmac› dalgalar›, terörün bat› Avrupa’ya s›çrayan atefli, Kuzey Afrika, Suriye, … Rusya: K›r›m iflgali ile iyice çetrefilleflen “Yeni do¤u sorunu” ve de bunun enerji tedariki güvenli¤i Makale boyutu, savafl uça¤› düflürme krizi ve gerilen siyaset, zarar gören karfl›l›kl› ekonomik ç›karlar… Dünya: Hzla de¤iflen küresel ekonomik rekabet ortam›nda, daha iyi AB politikas› gereken alanlar: ABD ile Transatlantik ortakl›k (TTIP) Çin, dijital ekonomi, iklim de¤iflikli¤i, yeni enerji teknolojileri, sosyal güvenlik, vergi… AB = Euro üyeleri + Euro d›fl›ndakiler AB, kendi içinde “Farkl›laflt›r›lm›fl bütünleflme” evresine girdi. “De¤iflken geometri” veya tam olarak do¤ru olmasa da, “Çok vitesli” tan›mlamalar› da kullan›l›yor. Öngörülen genifl AB çemberine bugünkü 28 ülke ve ötesindeki co¤rafya da dâhil. Avrupa ülkeleri aras›nda baz›lar› sadece bu genifl çember AB’de yer alacak: ‹ngiltere, ‹sveç, Çek Cumhuriyeti ve Danimarka gibi Euro bölgesine girmek istemeyen ülkeler; ‹sviçre, Norveç, Türkiye, Bosna-Hersek, S›rbistan gibi yeni üyeler, ve Polonya, Bulgaristan ve Romanya gibi Euro birli¤i koflullar›na teknik olarak haz›r olmayan ülkeler. Almanya, Fransa, Hollanda ve ‹talya’n›n bafl›n› çekti¤i Euro grubu ise daha s›k› bir birlik olan çekirdek AB’yi oluflturuyor. Kurumsal kurgu ise çok basit de¤il. Euro içindeki ve d›fl›ndakilerin AB kurumlar› ve kararlar›ndaki konumu için müzakereler çetin olacak. Brexit konusunun bu süreçte f›rsata dönüflece¤i umudu var. Sonuçta AB aç›s›ndan dört senaryoda özetliyorum henüz bilinmeyen gelece¤i: - Sadece ekonomik pazar olarak kalacak bir “Europa Mercatus” - Eski ve özgün ideal projenin baflar›ld›¤› federal bir “Europa Nostrum” - Her iki senaryoyu birlikte daha iyi düzenleyen ve pragmatik ilerleme odakl› iki çemberli bir “Europa Progressio” - Veya ifllerin ancak idare edildi¤i sorunlu bir “Europa Et Cetera”… Türkiye ise kendi demokrasisi ve sosyo-ekonomik kalk›nma politikalar›n› toparlarsa e¤er, AB üyeli¤i yolunda h›zla ilerler. Böylece iki çemberden merkezdeki Euro bölgesine hemen olmasa da, genifl çember olan AB’ye üye olur. Bu mevcut AB demek: tek pazar, dijital ekonomi, ortak politikalar ve demokrasi. Ulusal ç›karlar Dolay›s› ile ve özetle ekonomik aktörler aç›s›ndan her flirketin ifl ortam›n›, sektörel stratejilerini ve piyasa de¤erini do¤rudan etkileyecek bir döneme girdik. Gümrük Birli¤i; hizmetler, tar›m, ulaflt›rma, vize ve kamu ihaleleri gibi alanlarda derinleflecek. Bu yönde stratejik çerçeveyi iyi de¤erlendirmek gerekiyor. Dünya ekonomisi çok eksenli bir yönde, enerji, siyaset, teknoloji ve ekoloji gibi alanlar›n birbirinden ayr›lmayaca¤› sürekli bir big bang içinde gelifliyor. özgürlükler ve insan sermayesi yüksek bir toplum olarak siyasal sayg›nl›k ve ekonomik çekim gücü sahibi olabilir. Türk ekonomisinin de uluslararas› marka de¤eri ancak böyle yükselir. Avrupa’da ise birlik süreci “Farkl›laflt›r›lm›fl entegrasyon” sistemine do¤ru evrim içinde: genifl bir AB ekonomik ve siyasal çemberi, merkezinde çekirdek Euro alan›. Türkiye dosyas› da bu çerçevede h›zla ilerler, Türkiye genifl AB’ye üye olur. Siyasal irade ve partiler aras› siyasal uzlaflma AB üyeli¤i hedefinde sorunsuz. Yeni hükümet program› da. Son olarak 29 Kas›m’da Brüksel’de AB-Türkiye zirvesi sonuçlar› da. Daha önemlisi, Türkiye için bir ulusal kalk›nma ülküsü, demokrasi de¤erleri, ekonomik ç›karlar›d›r konusu söz konusu olan. Türkiye bu küresel ortamda, ancak demokrasi, hukuk devleti, 19 Bak›fl 135 BUS‹AD, Türk-Alman Ekonomik ‹liflkileri Toplant›s›’na ev sahipli¤i yapt› BUS‹AD; Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odas›, ‹stanbul Politikalar Merkezi Sabanc› Üniversitesi Stiftung Mercator Giriflimi, TÜRKONFED ve MARS‹FED deste¤i ile gerçeklefltirilen “Türk-Alman Ekonomik ‹liflkileri: Bölgesel Bak›fl Aç›s›ndan Durum Analizi ve Gelecek Perspektifleri” isimli yuvarlak masa toplant›s›na ev sahipli¤i yapt›. US‹AD Evi Konferans Salonu’nda gerçeklefltirilen toplant›ya ‹stanbul Politikalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman, Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odas› Genel Sekreter Yard›mc›s› Frank Kaiser, ‹stanbul Politikalar Merkezi Yetkilisi Siyaset Bilimci-Ekonomist Dr. Ebru Turhan, ‹stanbul Politikalar B 20 Bak›fl 135 Merkezi-Mercator Burs Program› Koordinatörü Çi¤dem Tongal, TÜRKONFED Brüksel Temsilcisi Dilek Ayd›n, Leoni Kablo Genel Müdürü fiükrü Erdem ve Eskiflehir Sanayici ve ‹fladamlar› Derne¤i Yönetim Kurulu Baflkan› Ayd›n Band›rma’n›n yan› s›ra; Alman menfleili ya da Alman ortakl› firmalar›n yetkilileri ile Almanya’yla ekonomik iliflkileri olan firmalar›n temsilcileri kat›ld›. Toplant›n›n aç›l›fl›nda konuflan BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan› Günal Baylan, TÜRKONFED, MARS‹FED, Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odas›, ‹stanbul Politikalar Merkezi ve BUS‹AD’›n iflbirli¤i ile gerçeklefltirilen bu önemli toplant›ya kat›lan tüm konuklara teflekkür etti. Türkiye’nin Almanya ile ekonomik ba¤lar›n›n çok güçlü oldu¤unu ve iki ülke aras›ndaki ticaret hacminin 38 milyar Dolar’a ulaflt›¤›n› ifade eden Baylan, Türkiye ihracat›n›n yüzde 9’luk k›sm›n› Almanya’ya yaparken, ithalat›n›n da yaklafl›k yüzde 10’unu Almanya’dan karfl›lad›¤›n› hat›rlatt›. “Bu dengeli iliflkinin uzun y›llar artarak devam etmesini diliyoruz” diyen Baylan, “Yine biliyoruz ki Türkiye’deki Alman firmalar› en kalabal›k yabanc› yat›r›mc› grubunu oluflturmaktad›r. Bursa ve çevresindeki Alman flirketleri veya Alman sermaye ortakl›¤›yla kurulan Türk flirketleri; önemsedi¤imiz Yuvarlak Masa Toplant›s› iliflkilere de¤erli katk›lar koymaktad›r. Bugün iflbirli¤inin geliflmesi do¤rultusunda siz de¤erli ifl insanlar›n›n de¤erlendirmeleri ve önerileri, bize ve ülkeye ›fl›k olacakt›r. Di¤er taraftan iki ülke aras›ndaki birliktelik ve güvenin artmas›n›n ve AB ile Türkiye aras›ndaki siyasi bütünleflmenin tam üyelikle sonuçlanmas›n›n; hedeflenen müzakerelere ivme kazand›raca¤›na inan›yorum” fleklinde konufltu. Baylan’›n ard›ndan söz alan Prof. Dr. Fuat Keyman da, BUS‹AD ile bu ortak çal›flmay› yapmaktan mutlu olduklar›n› belirterek, toplant›n›n bundan sonra yap›lacak toplant›lara öncülük edece¤ini söyledi. Prof. Dr. Keyman, Türkiye-Almanya ekonomik iliflkilerini Bursa’dan bafllayarak kapsaml› olarak sadece sanayi yat›r›mlar› temelinde de¤il, ekonomik aktörlerin bu sürece kat›l›mlar› ve ekonomik aktörler aras›ndaki diyalogun artt›r›lmas› yönünde de gelifltirmek istediklerini dile getirerek, TürkiyeAlmanya ekonomik iliflkilerini Anadolu’nun çok ön plan ç›km›fl kilit illerinden bafllayarak güçlendirmeyi amaçlad›klar›n› kaydetti. Prof. Dr. Keyman, flöyle devam etti: “Bursa, hem Türkiye ekonomisi hem de Türkiye-Almanya ekonomik iliflkileri ba¤lam›nda kilit bir kentimiz. O yüzden de Bursa’da bu toplant›y› yapmak çok önemli. Almanya çok güçlü bir ülke. Türkiye de de¤iflen, dönüflen önemli bir ülke konumunda. Almanlar›n Türklere, Türklerin de Almanlara olan bak›fl aç›s›nda bugünkü yap›ya tekabül etmeyen bir durum var. Bizim genel amac›m›z, Türkiye-Almanya alg›s›n› de¤ifltirmek ve bunu yaparken de akademik ve sivil toplum anlam›nda politika üretme ba¤lam›nda ortak çal›flma platformlar› yaratmak. Bunu son 4 y›ld›r yaparken 3 alana odakland›k. Türkiye, Almanya ve AB iliflkileri, e¤itim, çok kültürlülük, entegrasyon, göç iliflkileri ve iklim de¤ifliklikleri iliflkileri.” “Türkiye ekonomisinde eskiden yaflanan coflku yerini biraz daha hassas bir döneme b›rakt›” Aç›l›fl konuflmalar›n›n ard›ndan moderatörlü¤ünü Prof. Dr. Fuat Keyman’›n yapt›¤› ve Frank Kaiser, Dr. Ebru Turhan ve Dilek Ayd›n’›n birer konuflma gerçeklefltirdi¤i “AB Kat›l›m Süreci: Bölgesel Kalk›nma ve Türk-Alman Ekonomik ‹liflkilerine Etkileri” isimli toplant›ya geçildi. TürkAlman ekonomik iliflkilerinin oldukça dinamik ve çok boyutlu oldu¤una iflaret eden Frank Kaiser, Almanya’n›n Türkiye’nin en önemli ticaret orta¤› konumunda oldu¤unu belirtti. ‹kili ticaret hacminin 2013 y›l›nda yüzde 5 artarak yeni bir rekor seviyeye ulaflt›¤›n› ifade eden Kaiser, “Günümüzde 6000’den fazla Alman flirketi ya da Almanya sermayeli flirket, Türkiye’de faaliyet göstermektedir. Bu flirketlerin pek ço¤u bölgesel operasyonlar›n› Türkiye’den yürütmekte ve böylece Türkiye’nin bölgesel bir ifl merkezi olarak önemini artt›rmaktad›r. Sahip oldu¤u tüm dinamizme ra¤men, Türk-Alman ekonomik iliflkileri son dönemde önemli f›rsatlar›n yan› s›ra Avro krizi, Türkiye’nin AB’ye kat›l›m sürecindeki duraklama, Ortado¤u’daki çat›flma ortam› gibi iç ve d›fl etkenler nedeniyle önemli zorluklarla karfl›laflmaktad›r” fleklinde konufltu. Kaiser, Alman yat›r›mc›lar›n Türkiye piyasas› ile yak›ndan ilgilendi¤ini ve ortaya ç›kan verilerin de bunu destekledi¤ine de¤inerek, “Büyüme rakamlar› çok olumlu. Orta ve uzun vadeli piyasalarda bu konu önemli olarak alg›lan›yor. Türkiye ekonomisinde eskiden yaflanan coflku yerini biraz daha hassas bir döneme b›rakt›. 5 y›l önce Türkiye’ye geldi¤imde muhteflem bir Türkiye coflkusu vard›. Geliflim h›z› konusunda Hindistan, Çin ve sonra Türkiye geliyordu ve herkes çok coflku doluydu. Yak›n zamanda konufltu¤um büyük hacimli bir Alman flirketinin yetkilisi, Türkiye’nin sürekli büyüyoruz demesindense, gerekli planlamalar› yapabilmek ad›na gerçekleri paylaflmas› gerekti¤ini söyledi. E¤er ülkede büyüme durduysa da bilmeleri gerekti¤ini aktararak, karanl›kta ilerlemenin kendilerini tedirgin edece¤ine de¤indi” fleklinde konufltu. Kaiser, flöyle devam etti: “Türkiye hala yabanc› yat›r›mlara ba¤l›. Türkiye’nin büyümesi için bu bir ön koflul. Bence yat›r›m flartlar›n›n daha fleffaf olmas› gerekiyor. Örne¤in Türkiye’de bir enerji tesisi kurmak istendi¤inde ne gibi izinler gerekiyor tam olarak bilmek zorunday›z. Türkiye’nin AB üyeli¤i konusunda da Türkiye gerçekten AB üyesi olmak istiyor mu, istemiyor mu? bunu sormak gerekir. Türkiye için önemli olan nedir? Bence üyelik süreci çok önemli. Gelinen noktada üyelik sürecinde de¤ifliklikler yap›l›yor ve Türkiye için bu bir avantaj. Özellikle kurumsallaflma gibi konularda Türk firmalar›na önemli destekler sunacakt›r. Kalite yönetimi Türkiye’yi hak etti¤i yere, sanayi ülkesi pozisyonuna tafl›yacakt›r. Türkiye’de bölgesel geliflim noktas›nda da önemli ad›mlara tan›k oluyoruz. Son 21 Bak›fl 135 10 y›lda Türkiye’nin sadece ‹stanbul ve Marmara Bölgesi’nden ibaret olmad›¤› daha net görülmeye baflland›. ‹ç Anadolu Bölgesi bile bu süreçte çok güçlendi. Bursa, geleneksel güçlü konumunu sürdürüyor. Alman yat›r›mc›lar› için ilginç olan, geliflim ölçe¤inin çok büyümesi. Farkl› bölgelerin güçlendi¤ini ve yat›r›m anlam›nda ‹stanbul’dan ba¤›ms›z olduklar›n› görmek memnuniyet verici.” “Türk-Alman siyasi ve ekonomik iliflkileri aras›nda bir asimetri var” Frank Kaiser’in ard›ndan söz alan Dr. Ebru Turhan da, Türkiye ile Almanya aras›ndaki ekonomik iliflkilerin çok önemli oldu¤unu ifade ederek, ekonomik iliflkilerde yaflanan ivmenin, siyasi iliflkilerde gözlemlenemedi¤ini yani siyasi ve ekonomik iliflkiler aras›nda bir asimetrinin oldu¤unu belirtti. Türkiye’nin AB’nin geniflleme tarihinde istisnai bir durumu teflkil etti¤ini dile getiren Dr. Turhan, üyelik sürecinde adeta bir ad›m ileri, bir ad›m geri gidildi¤ine iflaret etti. Dr. 22 Bak›fl 135 Turhan iliflkilerin son 3-4 y›lda büyük bir duraklama sürecine girdi¤ine iflaret ederek, “AB kurumlar› taraf›ndan Türkiye’nin üyelik süreci pek dile getirilmemeye baflland›. Alman ifl dünyas› dernekleri de düzenli aral›klarla süreci destekleyici aç›klamalarda bulunuyorlard›. 2013 y›l›ndan bu yana bu yönde bir aç›klama göremiyoruz. Türkiye’nin AB üyeli¤i bir bak›ma Almanya’n›n siyasal ve ekonomik ajandas›ndan düflmüfl durumda” diye konufltu. Dr. Turhan, Türkiye’nin Gümrük Birli¤i anlaflmas›n› yak›n ve orta vadede AB üyeli¤i onaylanacak diye imzalad›¤›n›, ancak bu süreçte AB üyesi olamad›¤›n› hat›rlatarak, “Türkiye’de AB ile ekonomik bütünleflme devam ederken AB’ye siyasi entegrasyon olmamas›n›n sonuçlar›n› Gümrük Birli¤i müzakerelerinde görebiliriz. Gümrük Birli¤i’nin revize edilmesi bu anlamda önemli f›rsatlar sa¤layacak. Bu revizyon, hizmet sektörünün Türkiye piyasas›na girmesine kolayl›k sa¤layacakt›r” diye konufltu. Dr. Turhan flöyle devam etti: “Almanya-Türkiye iliflkilerinde siyasi entegrasyonda yaflanan duraksama, Türkiye’de siyasi istikrar›n belli bir oranda kaybolmufl olmas›yla da iliflkili. Türkiye’deki ekonomik ve siyasi istikrar›n yavafl yavafl yerinden oynamas›, Alman flirketlerini de kayg›land›r›yordur. Alman firmalar›n›n son dönemdeki Türkiye yat›r›mlar›na gelecek olursak, 2011 y›l›nda 599, 2012’de 461, 2013 ‘de 417 ve 2014’de de 338 Alman firmas›n›n Türkiye piyasas›na girdi¤ini görüyoruz. 2015 y›l› Ocak-Haziran aylar› aras›nda 168 firma girmifl. Geçen y›l›n ayn› döneminde 188 firma girifl yapm›flt›. Bu tabloya bakarak düflüfl trendinin devam etti¤ini görebiliriz. Türkiye AB diyalogundaki sorunlar ve bu sorunlar›n Türkiye Almanya iliflkilerine yans›malar› devam ederken yap›lmas› gereken, AB Türkiye diyalogunu biraz daha elefltirisel bir bak›fl aç›s› ile analiz etmek ve ikili iliflkilerin belli boyutlar›n› modernize etmek. Almanya AB’nin lokomotif gücü olarak büyük bir önem Yuvarlak Masa Toplant›s› arz etmekte. O nedenle Almanya’daki ifl dünyas› aktörlerinin tercihleri göz önüne al›nmal›.” “Gümrük Birli¤i müzakereleri Türkiye ad›na büyük f›rsat olacak” Dilek Ayd›n ise AB’nin yeni bir küresel flekillenme içinde oldu¤unu ifade ederek, Transatlantik Ticaret ve Yat›r›m Ortakl›¤›’n›n sadece AB ile Amerika aras›ndaki ticaret ve yat›r›m ortam›n› de¤il, küresel yat›r›m ortam›n› ve rekabeti de etkileyecek bir süreç olaca¤›n› kaydetti. Ayd›n, söz konusu sürecin standartlar› ve 21. yüzy›l›n ticaret kurallar›n› belirleyecek bir öneme sahip oldu¤unun alt›n› çizerek, “Yat›r›mc›, devlet, ticaret ve çevre standartlar›n› belirleyecek yeni bir süreç yaflan›yor. Türkiye’nin en büyük f›rsat› Gümrük Birli¤i müzakereleri olacak. Gümrük Birli¤i kapsam›n›n geniflletilmesi, içinde flu an mevcut durumda olan asimetri¤i giderecek bir güncellemeye gidilmesi aç›s›ndan önemli. Bu süreçte Almanya’n›n ve Alman ortaklar›m›z›n deste¤i büyük önem tafl›yor. Business Europe, Türkiye’nin bu pazar›n do¤al bir parças› oldu¤unu ifade ederek, ilerleyen safhalarda anlaflman›n bir geniflleme maddesi ile Türkiye’yi de kapsamas› talebinde bulunuyor. Bu da Alman-Türk ifl dünyas› olarak, iflbirli¤inin derinlefltirilmesinin sadece ekonomik de¤il, siyasi kazan›mlar anlam›nda da büyük önem tafl›d›¤›n›n en somut göstergesi” diye konufltu. Ayd›n, sözlerini flöyle sürdürdü: “Türkiye’nin de reformlar› h›zland›rmak gibi bir hedefi var. Yarg›, temel haklar, adalet ve özgürlük temal› bafll›klarda AB’nin mevcut blokajlar› kald›rarak h›zla ilerlenmesi, Merkel’in de destek oldu¤u üzere sürece h›z kazand›racakt›r. Sosyal politikalar bafll›¤›n›n aç›lmas› da kritik önem tafl›yor. Uyum çal›flmalar›nda bu süreç sadece AB üyeli¤i aç›s›ndan de¤il, küresel rekabette ve de¤er zincirlerinde Türk flirketlerinin yükselmesi ad›na da önemli. Alman ortaklar›m›zdan alabilece¤imiz en temel destek, gelece¤e dönük teknolojik dönüflüm baflta olmak üzere bilgi ve teknoloji transferi anlam›nda ifl birliklerini gelifltirmemiz olacak. De¤iflen ve geniflleyen bir AB içinde reformlar›n› tamamlam›fl, güçlü bir hukuk devletine ve ileri demokrasiye sahip bir Türkiye ile ortak gelece¤e ak›lc› bir çözümle imza atma inanc›m›z kaybolmamal›.” Dilek Ayd›n’›n konuflmas›n›n ard›ndan toplant›ya kat›lan tüm konuklar›n fikir ve görüfllerini paylaflt›klar› yuvarlak masa görüflmelerine geçildi. Görüflmeler sonunda toplant›n›n moderatörlü¤ünü üstlenen Prof. Dr. Fuat Keyman ile konuflmac›lar Frank Kaiser, Dr. Ebru Turhan ve Dilek Ayd›n’a plaket takdim edildi. “Türkiye 2015 y›l›n›n ard›ndan yine eski coflkulu günlerini yakalayacakt›r” Yuvarlak masa toplant›s›n›n ikinci bölümü, moderatörlü¤ünü ‹stanbul Politikalar Merkezi-Mercator Burs Program› Koordinatörü Çi¤dem Tongal’›n yapt›¤› ve Leoni Kablo Genel Müdürü fiükrü Erdem ve Eskiflehir Sanayici ve ‹fladamlar› Derne¤i Yönetim Kurulu Baflkan› Ayd›n Band›rma’n›n birer konuflma gerçeklefltirdi¤i “ Bölgesel Kalk›nma ve Türk Alman Ekonomik ‹flbirli¤inde Bursa ve Eskiflehir Örne¤i: Kazan›mlar, F›rsatlar ve Beklentiler” isimli toplant› ile devam etti. Leoni Kablo’nun Bursa’daki yat›r›mlar› ve mevcut büyüklü¤ü hakk›nda bilgi veren fiükrü Erdem, Türkiye’den Ortado¤u ve Balkanlar’a da hizmet verdiklerini söyledi. Türkiye’nin Gümrük Birli¤i’ne tek tarafl› üye oldu¤unu ve yap›lacak revizyonlarla bunun tersinin de gündeme gelmesi gerekti¤ini kaydeden Erdem, ancak bu flekilde ortak rekabet flartlar›n›n sa¤lanm›fl olaca¤›n› kaydetti. Türkiye’de yat›r›m› olan bir Alman firmas› ile Türk firmas›n›n bu konuyla ilgili ayn› beklenti içinde oldu¤unun alt›n› çizen Erdem, “Türkiye’nin bir di¤er önemli sorunu da demir yolu a¤›n›n geliflmifl ve güçlü olmamas›d›r. Türkiye’de hala ulafl›mda otobüs ve minibüsler kullan›l›yor ve bu az 23 Bak›fl 135 Yuvarlak Masa Toplant›s› geliflmifllik örne¤i. Bu lojistik problemini Türkiye’nin acilen çözmesi gerek. Öte yandan e¤itimde yaflanan sorunlar da bir baflka konu olarak karfl›m›za ç›k›yor. Ülkede kanunlar var ancak uygulamada sorunlar yaflan›yor” diye konufltu. Eskiflehir Sanayici ve ‹fladamlar› Derne¤i Yönetim Kurulu Baflkan› Ayd›n Band›rma da dünyaya mal olmufl büyük Alman firmalar›n›n temelinde büyük mühendislik bilgisinin yatt›¤›n› hat›rlatarak, Alman ve Türk yat›r›mc›lar› aras›nda farkl›l›klar oldu¤unu, bunun da gayet do¤al oldu¤unu kaydetti. Alman ve Türk ifl adamlar› aras›ndaki birlikteli¤i sa¤laman›n zor olmad›¤›na de¤inen Band›rma, “‹ki ülke aras›nda 100 y›ll›k bir iliflki var. Her iki tarafta da karfl›l›kl› olarak birbirinin art›lar›n› ve eksilerini ö¤renmifltir. Türkiye dinamik, genç ve e¤itimli bir nüfusa sahip. Son y›llarda da bir ç›k›fl yakalad›. Yurt d›fl›nda flirketler sat›n al›r ve önemli yat›r›mlar yapar hale geldi. 2015 y›l›nda yaflanan mevcut siyasi sorunlar›n ve durgunlu¤un geçici bir süreç oldu¤unu ve Türkiye’nin bu süreci atlatarak yine eski coflkulu günlerini yakalayaca¤›n› düflünüyorum” diye konufltu. Band›rma, Almanya ile Türkiye’nin ticari hacminin 38 milyar dolar 24 Bak›fl 135 seviyesinde oldu¤unun bilgisini vererek, Türkiye’nin 2023 y›l›ndaki 500 milyar dolarl›k ihracat hedefine ulaflmas› için Almanya’ya daha fazla ihracat gerçeklefltirilmesi gerekti¤ini belirtti. Türkiye’nin bu süreçte her y›l ortalama yüzde 6 seviyesinde büyümesi gerekti¤ine de¤inen Band›rma, “Karfl›m›zda böylesi büyük bir pazar ve market var. Türkiye, Alman ürünlerine çok yatk›n ve bu ürünleri severek kullan›yor. Türkiye’de en çok sat›lan yabanc› otomobil markalar› Almanlara ait. Otomobillerle birlikte yedek parçalar›n› da sat›n al›yoruz. Ayr›ca Almanya’da çal›flan çok say›da Türk vatandafl›m›z var. 50 y›l önce iflçi olarak gidenlerden flu an 3. nesilde ifl adam› olanlar var. Bu insanlar Almanya’n›n ekonomisinde söz sahibi olmufllar. Bir tarafta AB’ye üye olmak isteyen bir Türkiye, öte yanda buna engel olmak isteyen bir Almanya var. Ekonomik iliflkiler gelifliyor ama siyasette sorunlar var. Almanya, Türkiye’nin AB’ye girmesine destek olmal›d›r. Gelinen noktada Avrupa Birli¤i Türkiye’nin aralar›nda olmamas›n›n bedelini de tart›fl›yor. Çünkü Türkiye’nin AB’ye kataca¤› çok önemli de¤erler var” fleklinde konufltu. Band›rma, Eskiflehir ilinin sahip oldu¤u özelliklerle ilgili olarak da flunlar› kaydetti: “Eskiflehir Anadolu’nun y›ld›z flehridir. Son y›llarda h›zla geliflen, flehirleflme planlar›n› tamamlam›fl ve Avrupa flehri haline gelmifl bir yap›s› var Eskiflehir’in. Turizm flehri olma kimli¤inin yan›nda güçlü termal kaynaklara da sahip. Lüle tafl› Türkiye’de sadece Eskiflehir’de ç›k›yor. fiehir iki üniversite sahip ve e¤itimli insan oran› çok yüksek. Eskiflehir ayr›ca ‹stanbul, Bursa ve Ankara gibi flehirlerin odak noktas›nda bulunuyor ve h›zl› tren ile ulafl›m imkan›na sahip. Geliflmifl OSB’si ile dinamik bir flehir. Özellikle savunma sanayi, rayl› sistemler ve seramik konusunda önemli yat›r›mlar alm›fl. Önemli bir yat›r›m merkezi konumundaki Eskiflehir gibi illerin say›s›n›n artmas› bir devlet politikas› meselesidir. E¤er flehre bir dünya markas› gelirse, yan sanayi de gelecektir ve kentin dünyadaki bilinilirli¤i artacakt›r.” Ayd›n Band›rma’n›n konuflmas›n›n ard›ndan toplant›ya kat›lan tüm konuklar›n fikir ve görüfllerini paylaflt›klar› yuvarlak masa görüflmelerine geçildi. Görüflmeler sonunda toplant›n›n moderatörlü¤ünü üstlenen Çi¤dem Tongal ile konuflmac›lar fiükrü Erdem ve Ayd›n Band›rma’ya plaket takdim edildi. Makale fierif Ar› Yeminli Mali Müflavir Y›ll›k ücretli izin süreleri bölünebilir mi? Y›ll›k ücretli izin sürelerinin bölünerek kullan›lmas› ile ilgili tereddütler bulunmaktad›r. fiöyle ki, 4857 Say›l› ‹fl Kanunu’nun 53’üncü maddesinde iflçilere verilecek y›ll›k ücretli izin süresi; a) Bir y›ldan befl y›la kadar (Befl y›l dahil) olanlara on dört günden, b) Befl y›ldan fazla on befl y›ldan az olanlara yirmi günden, c) On befl y›l (dahil) ve daha fazla olanlara yirmi alt› günden, az olamaz. Yer alt› ifllerinde çal›flan iflçilerin y›ll›k ücretli izin süreleri dörder gün artt›r›larak uygulan›r. Ancak on sekiz ve daha küçük yafltaki iflçilerle elli ve daha yukar› yafltaki iflçilere verilecek y›ll›k ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz. 4857 Say›l› ‹fl Kanunu’nun 56’›nc› maddesinin 3’üncü f›kras› uyar›nca; “Ancak, 53’üncü maddede öngörülen izin süreleri, taraflar›n anlaflmas› ile bir bölümü on günden afla¤› olmamak üzere en çok üçe bölünebilir” fleklinde hüküm getirilmek suretiyle y›ll›k izinlerin en az on gün süre ile kulland›r›lmas› gerekti¤i belirtilmifltir. Ancak Yarg›tay 7. Hukuk Dairesi 21/01/2014 tarihli karar›nda e¤er iflçinin talebi mevcut ise o zaman kullan›lan izin günleri on günden az da olsa kullan›lm›fl kabul edilmesi gerekti¤i ve hesap yap›l›rken bu günlerin mahsup edilmesi gerekti¤i vurgulanm›flt›r. Kanuna göre; izin süreleri taraflar›n anlaflmas› ile bir bölümü on günden afla¤› olmamak üzere en çok üçe bölünebilir hükmü geçerli olsa da, Yarg›tay karar›na göre; kullan›lacak izin sürelerinin söz konusu hükümdeki 10 günden afla¤› y›ll›k izin kullanma iste¤i (Örne¤in: 1 gün, 2 gün, 3 gün, 5 gün gibi) iflçiden yaz›l› geldi¤i taktirde bu izinler y›ll›k izin olarak de¤erlendirilmeli, iflveren taraf›ndan y›ll›k izne ç›kart›lmalarda ise kanundaki hükme uyulmal›d›r. 26 Bak›fl 135 Çal›flanlar›na y›ll›k ücretli izin kulland›racak olan iflveren ve yetkililerinin yukar›daki hususlara dikkat etmelerini öneririm. Sosyal Güvenlik Kurumu Güncel Teflvikleri 5510 Say›l› Kanun kapsam›nda çal›flanlar ile iflyerleri için öngörülen flartlar›n oluflmas› durumunda uygulanmakta olan birden fazla teflvik bulunmaktad›r. Teflviklerden güncel olan ve en çok kullan›lanlar› afla¤›daki gibidir. TEfiV‹K KODU TEfiV‹K KONUSU 05510 Malullük, yafll›l›k ve ölüm 01.10.2008 sigortalar› prim oran›n iflveren tarihinden itibaren hissesinden befl puanl›k süresizdir. indirim. 05746 Ar-Ge sigorta prim deste¤i. 01.10.2008Ücreti gelir vergisinden istisna olan 31.12.2023 tarihleri personelin, bu çal›flmalar› karfl›l›¤› elde ettikleri aras› ifle al›nanlar. ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primi iflveren hissesinin yar›s›.(*) 06111 6 ayd›r iflsiz olan ve son 6 ay iflçi say›s›na ilave olan 18-29 yafl aral›¤›nda erkek ve 18 yafl›ndan büyük kad›n sigortal› çal›flt›rma istihdam›. 01.03.2011Prime esas kazançlar› üzerinden tahakkuk 31.12.2015 tarihleri eden sigorta primlerinin iflveren hissesinin aras› tamam›. (*) ifle al›nanlar. 14857 Engelli iflçi istihdam›. 01.07.2008 tarihinden itibaren süresizdir. 15921 ‹flsizlik maafl› alan›n istihdam›na 01.10.2009 iliflkin indirim. tarihinden itibaren süresizdir. (‹flsizlik ödene¤i süresince). Prime esas kazanç alt s›n›r› üzerinden hesaplanan k›sa vadeli sigorta primi tutar›n›n yüzde biri olmak üzere iflçi ve iflveren pay› sigorta primleri ile genel sa¤l›k sigortas› primi. 16322-26322 Yat›r›m Teflvik Belgesi Sahiplerine Prim ‹ndirimi. Prime esas kazanç alt s›n›r›na kadar olan k›sm›na isabet eden sigorta primi iflveren hissesinin tamam› (Ayr›ca 6.›nc› bölgede çal›flanlar için iflçi hissesinin tamam›). (*) BKK/4966 TEfiV‹K SÜRES‹ PR‹M DESTEK ORANI Yat›r›m›n tamamlanmas›na mütakip bölgelere göre 2-10 y›l aras›. 01.01.2013 Sosyo geliflmifllik endeksi tarihinden itibaren düflük olan illere ilave %6'l›k 1,2,3 say›l› iller için indirim (10 ve üzeri iflçi 31.12.2016çal›flt›ran iflverenlerini kapsar). 31.12.2018 tarihleri aras› kadar). Malullük, yafll›l›k ve ölüm sigortalar› primlerinden, iflveren hissesinin befl puanl›k k›sm›. Prime esas kazanç alt s›n›r› üzerinden hesaplanan sigorta primine ait iflveren hissesinin tamam›. (*) 5510-81/(›) bendi kapsam›nda uygulanan malûllük, yafll›l›k ve ölüm sigorta primi iflveren hissesinde befl puanl›k prim teflvikine ilave olarak, sigorta primine esas kazanç alt s›n›r› üzerinden hesaplanmak üzere alt› puan ilave edilmek suretiyle sigorta primi teflviki. Not: (*) Öngörülen sigorta prim deste¤inden yararlan›lmas› s›ras›nda, öncelikle 5510 say›l› Kanunun 81 inci maddesinin birinci f›kras›n›n (›) bendinde öngörülen befl puanl›k prim deste¤inden yararlan›lacak, ard›ndan belirtilen Kanunlarda öngörülen desteklerden, iflveren hissesine isabet eden befl puanl›k k›s›m düflüldükten sonra kalan iflveren hissesi üzerinden ilgili kanunlarda öngörülen oranlar üzerinden yararlan›labilecektir. Bu çerçevede iflletmenizde uygulanmayan teflvik olup olmad›¤›n›n tetkik edilmesini tavsiye ederim. Panel: Günefl Enerjisi Günefl enerjisi tüm boyutlar›yla BUS‹AD’da ele al›nd› BUS‹AD Enerji Uzmanl›k Grubu taraf›ndan organize edilen “Yeflil Enerji I: Günefl Enerjisi/Teori, Uygulama, Mevzuat, Finansman” konulu panel BUS‹AD Evi’nde gerçeklefltirildi. erek sanayi tesislerinin gerekse konutlar›n gelece¤e dönük enerji stratejileri ad›na önemli bilgilerin paylafl›ld›¤› panelin aç›l›fl›nda konuflan BUS‹AD Yönetim Kurulu Üyesi fiükrü Erdem sözlerine Ankara’da gerçeklefltirilen hain sald›r› sonucu hayat›n› kaybedenlere Allah’tan rahmet, yak›nlar›na da bafl sa¤l›¤› dileyerek bafllad›. Erdem, dünya üzerinde yenilenebilir enerji kaynaklar›n›n verimli bir flekilde kullan›lmas› ad›na önemli çal›flmalar yürütüldü¤ünü ifade ederek, pek çok ülkenin ve büyük sanayi kurulufllar›n›n yüksek bütçeler kullanarak bu alandaki araflt›rma ve gelifltirme faaliyetlerini sürdürdü¤ünü dile getirdi. G Enerjinin Türkiye ekonomisinin en önemli ve pahal› girdilerinden biri oldu¤unu kaydeden Erdem, “Ülke olarak enerji temininde d›fla ba¤›ml›l›k oran›n›n yüksekli¤i ve birincil enerji kaynaklar›n›n olumsuz çevresel etkileri, günefl enerjisi gibi yeflil enerjinin etkin ve verimli bir flekilde kullan›lmas›n› gerektirmektedir. Türkiye’nin günefl enerjisinden y›ll›k 400 milyar kilowatt saate yak›n elektrik üretme potansiyeli oldu¤u tahmin ediliyor. Ancak söz konusu bu potansiyelin ne kadar›n› kullanabildi¤imiz önemli bir tart›flma konusu” fleklinde konufltu. “Türkiye’de firmalar›n verimli sistemlere yönelik giriflimde bulunmamas› flafl›rt›c›” Erdem’in ard›ndan moderatörlü¤ünü Bursa OSB Enerji Yöneticisi Canpolat Çakal’›n yapt›¤› ve Ege Üniversitesi Termodinamik Anabilim Dal› Baflkan› Prof. Dr. Ali Güngör, Uluslararas› Günefl Enerjisi Toplulu¤u Türkiye Bölümü (GÜNDER) Yetkilisi O¤uz Toraman ve Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansman Program› (TURSEFF) Pazarlama Müdürü Mustafa Salman’›n konuflmac› oldu¤u panele geçildi. Panelde ilk sözü alan Ege Üniversitesi Termodinamik Anabilim Dal› Baflkan› Prof. Dr. Ali Güngör, “Yeflil Enerji Olarak Evlerde Günefl Enerjisinin Is›tma ve So¤utma Uygulamalar›nda Kullan›m›” isimli bir sunum yapt›. Günefl enerjisinin tam anlam›yla bir yeflil enerji oldu¤unu söyleyen ve günefllenme de¤erleri aç›s›ndan Türkiye’nin flansl› bir konumda oldu¤unu ifade eden Prof. Dr. Güngör, Avrupa’daki ülkelerin günefllenme aç›s›ndan daha dezavantajl› konumda olmas›na ra¤men günefl enerjisi sistemlerini kullanmada son derece etkin olduklar›n›n alt›n› çizdi. Prof. Dr. Güngör, Türkiye’de söz konusu sistemlerin bir süredir evlerde s›cak su elde edilmesi için kullan›lmaya baflland›¤›n› kaydederek, istenilen teknik düzeyde olmasa da su ›s›tma yönteminin önemli bir uygulama oldu¤una ve evsel ihtiyaçlar›n karfl›land›¤›na de¤indi. Günefl enerjisini kullanarak endüstrinin gereksinim duydu¤u yüksek s›cakl›kl› uygulamalar›n da gerçeklefltirilebilece¤inin bilgisini veren Prof. Dr. Güngör, “Günefl enerjisinin kullan›m› noktas›nda çok çeflitli teknolojiler var. Son y›llarda hava ve suyun ›s›t›lmas› ad›na yüksek verimliliklere ulafl›lm›fl durumda. Su sadece evlerde kullan›m amac›yla ›s›t›lm›yor. Merkezi ›s›tma sistemlerine ba¤lanarak hibrit sistemler de oluflturulabiliyor. Yüksek s›cakl›klara ulaflt›ktan sonra endüstrinin de her türlü ›s› gereksinimini karfl›lamak olanakl›. Günefl ›fl›nlar›ndan faydalanarak buhar üretmek ve üretilen buhar› bir türbinden geçirerek 27 Bak›fl 135 elektrik enerjisi elde etmek mümkün. Günefl enerjisinden faydalanarak elde edilen elektrik ile evlerde so¤utma ifllemi dahi yap›labiliyor. So¤utma ifllemi için günefl pilleri devreye giriyor. Günümüzde günefl pillerinin kullan›m› h›zla yayg›nlafl›yor. Yasal mevzuatlar›n uygun hale gelmesi ile söz konusu sistemlerin daha da yayg›nlaflmas› bekleniyor” fleklinde konufltu. Prof. Dr. Güngör flöyle devam etti: “Gelinen noktada Türkiye’de baz› illerde kamu ve üniversite giriflimleri ile proje destekleriyle örnek baflar›l› uygulamalar gerçeklefltirilmifltir. Bu uygulamalar›n art›r›lmas› ve halk›n bilinçlendirilmesi gerekir. Günümüzde gelinen enerji darbo¤az›, global ›s›nma etkilerinin yo¤un hissedilmesi, tüm ülkelerin yenilenebilir enerji uygulamalar›na daha çok a¤›rl›k vermesini zorunlu k›lmaktad›r. Ülkemizde henüz firmalar›n çok verimli ›s›tma amaçl› haval› toplay›c›lar›n gelifltirilmesine yönelik giriflimde bulunmamas› flafl›rt›c›d›r. Ülkemizde ayr›ca üretimleri gerçeklefltirilmeyen birçok yeni teknoloji mevcut. Sanayicilerimizin 28 Bak›fl 135 do¤ru yönelifllerle bu gereksinimleri karfl›lamalar› gerekir.” “Türkiye’nin 2023 y›l› hedefi 5 Gigawatt’l›k kurulu kapasiteye ulaflmak” Uluslararas› Günefl Enerjisi Toplulu¤u Türkiye Bölümü (GÜNDER) Yetkilisi O¤uz Toraman da GÜNDER’in faaliyetleri hakk›nda bilgi vererek, toplulu¤un kurulufl amac›n› kat›l›mc›larla paylaflt›. Toraman, GÜNDER’in Uluslararas› Günefl Enerjisi Toplulu¤u’nun Türkiye Bölümü olarak, Bakanlar Kurulu karar› ile 1992 y›l›nda kuruldu¤unu ifade ederek; kurucu üyeler aras›nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl›¤›’n›n, Elektrik ‹flleri Etüt ‹daresi Genel Müdürlü¤ü’nün, Devlet Meteoroloji ‹flleri Genel Müdürlü¤ü’nün, TÜB‹TAK’›n, di¤er kamu kurum ve kurulufllar›n›n konuya ilgili personellerinin, ilgili akademisyenlerin ve günefl enerjisi ile iliflkili konularda üretim ve ticaret yapan sanayicilerin yer ald›¤›n› söyledi. Toraman, dünyada ve Türkiye’de günefl enerjisinin kullan›m alanlar› ve kurulu santraller hakk›nda bilgi vererek, dünya üzerinde 2014 y›lsonu itibar› ile kurulu 177 Gigawatt’l›k (GW) fotovoltaik günefl enerjisi tesisi oldu¤unu dile getirdi. Çin’in 10,6 GW ile en büyük yat›r›m› yapan ülke konumunda oldu¤unu, onu 9,7 GW ile Japonya’n›n ve 6,2 ile Amerika’n›n takip etti¤ini kaydeden Toraman, Almanya’n›n da söz konusu sistemlerde hat›r› say›l›r bir yeri oldu¤unu ve ciddi bir kurulu kapasitesi ve hedefleri oldu¤unu dile getirdi. Toraman, Almanya’n›n son nükleer tesisini de kapatt›¤›n› ve günefllenme süresi k›sa olmas›na ra¤men baflta günefl enerjisi sistemleri olmak üzere alternatif enerji sistemlerine yöneldi¤ine de¤inerek, 2015 y›l› Ekim Ay› itibar› ile Türkiye’de toplam kurulu günefl enerjisi santralinin 220 Megawatt’› (MW) buldu¤unun alt›n› çizdi. Toraman, “Almanya 38 Gigawatt’l›k bir kuruluma sahip ama geçti¤imiz y›l 2 Gigawatt’l›k bir kurulum daha yapt›. Geliflmifl ülkeler bu konuda önemli hamleler yap›yor ve yap›lan bu hamleler konunun gelecekte ne denli önem arz edece¤inin önemli bir göstergesi” diye konufltu. Panel: Günefl Enerjisi Toraman flöyle devam etti: Günefl enerjisi sistemleri solar termal sistemler, fotovoltaik sistemler ve CSP sistemler olmak üzere üçe ayr›l›yor. Türkiye’nin solar termal sistemleri pazar›nda 90’dan fazla üretici firma yer al›yor ve Türkiye dünyan›n en büyük üçüncü üreticisi konumunda. Söz konusu üreticiler laminasyon yapan firmalardan olufluyor. Toplam kurulu sistem 18 milyon metrekare. Bu rakamlara bak›ld›¤›nda Türkiye kifli bafl› kullan›mda dünya beflincisi. 2014 y›l›nda 1,1 milyon metrekare üretim gerçeklefltirildi. Maalesef Türkiye’de bilinen silisyum maddesini iflleyerek hücre üretimi yapan firma yok. Avrupa ve dünya pazar›nda da silisyumu iflleyen ülke say›s› az. Dünyada bu iflin Ar-Ge’sine sahip ülke say›s› oldukça s›n›rl›. Türkiye’nin bu alanda 2023 y›l› hedefi 5 Gigawatt’l›k yani 5000 Megawatt’l›k bir kurulu kapasiteye ulaflmakt›r. Elektrik üretimi için lisansl› ya da lisanss›z baflvuru yapmak mümkün. Türkiye’de a¤›rl›kl› lisanss›z üretim için baflvurular olsa da, lisansl› üretim için de talepler var. Lisansl› baflvuru sürecinin yeniden yap›land›r›lmas› süreci h›zland›racakt›r. TEDAfi ve EPDK çok detayl› bir flekilde kurulu tesislerin incelemesini yap›yor. Rüzgar enerjisinden elektrik üretmek için belli bir alan gerekiyor ancak günefl enerjisi santralleri Türkiye’nin herhangi bir noktas›na kurulabilir. Ancak arazi yat›r›m›na bafllayan bir iflletmenin 1,5 y›ldan önce ilgili prosedürleri aflmas› zor. Türkiye’nin enerjide d›fla ba¤›ml›¤›n› bir an önce azaltmak ad›na söz konusu yat›r›mlar güzel sonuçlar verecektir. fiu an mevcut devreye giren tesislerde üretilen enerjiyi devlete satanlar fatura kesiyor ve alacaklar› tam zaman›nda hesaplar›na yat›yor.” “Bursa’da yat›r›m için arsa maliyetleri çok yüksek” Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansman Program› (TURSEFF) Pazarlama Müdürü Mustafa Salman da TURSEFF’in enerji verimlili¤i ya da yenilenebilir enerji projelerine yat›r›m yapmak isteyen KOB‹ düzeyindeki endüstriyel firmalara ve ticari giriflimcilere yönelik 2010 y›l›ndan bu yana Türkiye’de yürütülmekte olan bir kredi program› oldu¤unu belirtti. Söz konusu program›n Avrupa ‹mar ve Kalk›nma Bankas› taraf›ndan gelifltirildi¤ini ifade eden Salman, dünyada 27 ülkede enerji projelerinin desteklenmesi amac›yla söz konusu kredi modelinin müflterilere sunuldu¤unu kaydetti. Salman, belirli bir ölçüde enerji verimlili¤i sa¤layan projeleri bulunan müflterilere 5 milyon Euro’ya kadar TURSEFF finansman› sa¤layabildiklerini dile getirerek, TURSEFF’in oldukça kapsaml› bir teknik destek paketi içerdi¤ini söyledi. Salman, “Yerel ve uluslararas› uzmanlardan oluflan bir ekip arac›l›¤›yla, olas› müflterilere sürdürülebilir enerji finansman› projelerinin tan›mlanmas›, gelifltirilmesi ve TURSEFF kredilerine uygun flekilde baflvurabilmelerini sa¤lamak için destek veriyoruz. Teknik destek paketi ücretsiz olarak verilmekte ve finansman› Avrupa Birli¤i ile Temiz Teknoloji Fonu taraf›ndan sa¤lanmakta” fleklinde konufltu. Salman flöyle devam etti: “Temel amac›m›z, KOB‹ ölçe¤i özelinde, ekonomideki temel sektörlerde enerji verimlili¤ini artt›rarak enerji güvenli¤ini sa¤lamak, fosil bazl› yak›tlara ba¤›ml›l›¤› azaltarak temiz enerjiye geçifli desteklemek, enerji gereksiniminin sürdürülebilir çevresel etkiyi de göz önüne alarak karfl›lanmas› konusuna odaklanarak sera gaz› sal›n›m›n› azalt›lmak ve enerji verimlili¤i yat›r›mlar›n›n gelifltirilmesi ile finansman›nda özel sektörün kat›l›m›n› artt›rmak yoluyla kayda de¤er bir etki sa¤lamakt›r. Son y›llarda günefl enerji sistemlerinde ciddi bir patlama var. Ancak yat›r›ma niyetli olan önce uygun arsay› bulmal›. Söz konusu yat›r›mlar genifl alanlara yay›ld›¤›ndan ve Bursa’da da arsa maliyetleri çok yüksek oldu¤undan bu sistemlerin baflka illerde kurulmas› gündeme geliyor oluyor. Günefllenme süresi olarak asl›nda Bursa’da yat›r›m yap›labilir ancak arsa kaynakl› olarak yat›r›m maliyetinin yüksek oluflu, söz konusu sistemlerin bu kentte yayg›nlaflmas›n› önlüyor. Elektrik ticareti yaparak bu iflten para kazanmak isteyenler var. Öte yandan ticari bir iflletmesi olup elektrik faturas› çok geldi¤i için üretim yaparak devletle mahsuplaflmak isteyen de çok. Eskiden enerji yat›r›mlar›n› büyük gruplar yapard›. fiimdi “1 Megawatt’ç›” diye tabir edilen bir yat›r›mc› kitlesi olufltu.” 29 Bak›fl 135 Ahmet Altekin TOFAfi, CEO Dan›flman› Bizim için lüks olmayan fleyler Yenilik için Düflünmeyi Ö¤renmek Fiziksel bir engeli olmayan herkes koflabilir. Ama do¤ufltan gelen koflabilme yetene¤i, hiç kimseyi kendili¤inden olimpiyat rekortmeni yapmaz. Böylesi baflar›lar, yetene¤in özel bir çabayla gelifltirilmesiyle ortaya ç›kar. Koflma eylemi için kabul etti¤imiz bu yaklafl›m›n, düflünmek konusunda da geçerli oldu¤unu kabul etmek kolay de¤ildir. Beyinsel engeli olmayan her insan düflünebilir; ama iflin do¤rusu “‹yi düflünmek” de, “‹yi koflmak” gibi, ö¤renilen ve gelifltirilen bir özelliktir. Baz› düflünce tarzlar›, yeniliklere yol açarken; di¤erleri, mevcudun tekerrürüne yol açan davran›fllara yol açarlar. Bunu Einstein veciz olarak flöyle ifade etmifl: “Ayn› fleyi defalarca yap›p farkl› sonuç almay› uman kifliye aptal denir1”. Düflünme tarz›m›z› de¤ifltirmeden, farkl› bir sonuca ulaflman›n mümkün olmad›¤›n› bilmiyor da de¤iliz. Gene de farkl› bir düflünce tarz› gelifltirmeyi baflarmak pek kolay de¤ildir. “‹yi düflünmek” üzerinde çokça düflünülmesi ve anlafl›lmas› gereken bir süreçtir. ‹yi düflünmenin farkl› boyutlar› var. Bunlardan bir tanesi, birbirleri ile çeliflkili ve z›t görünen iki durumun birlikte ele al›nmas›. Birlefltirici Düflünme Tarz› Bu düflünce tarz›, yeni olmamas›na ra¤men, son dönemlerde tekrar gündeme geldi. Roger Martin, ifl dünyas›nda birçok baflar›l› lideri inceledi¤ini ifade ettikten sonra, onlar›n ortak özelliklerinden birisinin, birbirine z›t düflünceleri ayn› anda 30 Bak›fl 135 kafalar›nda tutabilmeleri oldu¤unun alt›n› çiziyor: “[Örnek baflar›lara sahip olan liderler] kafalar›nda ayn› anda birbirine z›t olan iki fikri tutabilme e¤ilimi ve yetene¤ine sahiptirler. Daha sonra pani¤e kap›lmaks›z›n veya seçeneklerden birine raz› olmadan önce, her iki seçene¤in içindeki unsurlar›n bir k›sm›n› içeren ancak her ikisinden de üstün olan yeni bir seçenek yaratarak, bu iki fikir aras›ndaki gerilimi yarat›c› olarak çözebilirler. Bu dikkate alma ve birlefltirme süreci, birlefltirici (integrative) düflünce olarak adland›r›labilir. Ço¤u s›ra d›fl› ifli ve bu iflleri yönetenleri di¤erlerinden ay›rt eden özellik, üstün strateji veya hatas›z uygulama de¤il, bu [ düflünce ] disiplinidir2”. Geleneksel düflünce yaklafl›m›, birlikte var olmas›n›n mümkün olmad›¤›n› düflündü¤ümüz kavramlarla karfl›laflt›¤›m›zda, z›t çözümlerin bir tanesini seçer veya her ikisinden de bir miktar feragat ederek çözümü “optimize” eder. Nihai çözümde, ya biri ya da öbürü hakim unsur olacak; ya da ortaya ç›kan denge aray›fl› kimseyi memnun etmeyen ara çözümler yaratacakt›r. Bir yap› unsurunun hem hafif hem de rijit olmas› gerekiyorsa, geleneksel yaklafl›mla, a¤›rl›¤› ve rijitli¤i, ifl görecek flekilde dengeleyerek, asl›nda ne istendi¤i kadar hafif ne de istendi¤i kadar rijit olmayan bir çözüm sunulabilir. K›smen ifle yarayan bu çözüm, kullan›c›lar› tam da mutlu etmez ama kabullenilir. Kabullenilen dengeyi kararl› hale getiremedi¤imiz için ço¤u kez üretimde daha s›k› toleranslar benimsenmesi; bu s›k› toleranslara girmek için daha hassas üretim ve kontrol teknolojilerine yat›r›m yap›lmas› gerekli olur. S›kl›kla, istenen tolerans aral›¤›na girilemedi¤i için gene de kay›plar yaflan›r. Yönetsel sorunlarda da benzer bir durum söz konusudur: iki taraf›n da tam olarak hofluna gitmeyen ve her gün yönetilmesi gereken toplumsal uzlaflmalar kurgulan›r; karars›z durumlar s›k s›k bozulduklar› için, toplumsal bar›fl› veya ikili iliflkileri onarmak üzere, önemli k›sm› bofla giden, çokça çaba harcan›r. Z›t unsurlar› birbirleriyle ba¤dafl›r hale getiren çözümler, her ikisinin de istenen özelliklerinden feragat edilmeden, birlikte var olmalar›na izin verir. Bu durum bir hayal de¤ildir. Ancak bunun nas›l yap›lmas› gerekti¤ini ö¤renmek ve zaman içinde bu konuda ustal›k gelifltirmek gereklidir. Yaklafl›m›n özü, z›t unsurlar›n birine veya ikisine birden yeni bir parça ekleyerek veya ç›kartarak, birlikte var olabilecekleri bir iliflki içine girmelerini sa¤lamak yoluyla çözümler gelifltirmeye dayan›r. Yenilikler de s›kl›kla bu düflünce yaklafl›m›n›n sonucunda ortaya ç›karlar. Bu yaklafl›m, mühendislik çözümlerinde s›kl›kla kullan›l›r. Örne¤in deterjan, suyu sevmeyen bir kök ile suyu seven bir baflka kökün, ayn› molekül üzerinde Makale Suyu Seven Kök Ya¤ asidi + Alkali= Suyu Sevmeyen Kök Sabun fiekil 1. Sabun yap›s› ve temizleme etkisi. Suyu sevmeyen kökler kirlere yap›fl›r ve suyu seven kök su moleküllerine tutunarak kiri yüzeyden uzaklaflt›r›r. Sabun birbirine tahammül edemeyen köklerin birlikte hareket etmelerinin mucizesidir. birlefltirilmesiyle elde edilmifltir ( fiekil 1). Birbirine z›t iki özelli¤in birleflmesinden üçüncü ve yeni bir çözüm ortaya ç›km›flt›r. ‹lk ad›mda gözlemlerle elde edilen veya rassal olan bir buluflun nas›l ifle yarad›¤› anlafl›ld›¤›nda, çözüm yaklafl›m› farkl› konular için yayg›nlaflt›r›labilir. Do¤adaki baflar›l› ve sürdürülebilir çözümlerin hepsi bu özelli¤e sahiptir. Do¤ay› taklit ederek tasar›m› gelifltirme bilimi, yani “biomimicry”, sistematik olarak bu tür çözüm örnekleri ve yaklafl›mlar› aramaya dayan›r. Örne¤in, kufllar›n içi bofl kemikleri, hafif yap› elemanlar›n›n fikir babas›d›r. Burulmaya maruz kalan bir dire¤in, yük tafl›mayan iç k›sm›n› boflaltarak, hem çok hafif hem de içi dolu direk kadar rijit bir yap› unsuru elde ederiz. Tabii bu yaklafl›m, teknoloji ve malzemeler hakk›nda derinlemesine bilgi sahibi olmay› gerektirir. Ama sonucu getiren, düflünce tarz›d›r. Tak›m Oyununa Karfl› Bireysel Baflar› Bir seçene¤i yap› tafllar›na ay›rmak, Ki ifle yaramayan k›s›mlar›n› ç›kartmak, tam da ihtiyac›m›z olan k›sm›n› kuvvetlendirmek, bir baflka seçenekten farkl› bir yap› özelli¤ini aktarmak gibi yöntemlerle birbirine z›t olan seçeneklerin bir araya getirilmeleri, ö¤renilen bir düflünme becerisidir. Bu düflünce tarz›, spor dahil olmak üzere, karmafl›k yap›daki insani ve toplumsal sorunlar için de geçerlidir. Tak›m sporlar› birlefltirici düflünce yetene¤inin sürekli olarak s›nand›¤› bir aland›r. Bir basketbol tak›m›ndaki oyuncular, her an, potaya kendileri yönelme veya tak›m arkadafllar›ndan birinin topu daha elveriflli bir konumdan kullanmas›n› sa¤lamak üzere, ek bir pas daha yapma seçenekleriyle karfl› karfl›yad›r. Baz› durumlarda, bireysel sorumluluk ve inisiyatif almak ve do¤rudan potaya gitmek gerekse de, tak›mlar s›kl›kla dayan›flma üzerine kurulu taktikler gelifltirirler. Bir yanda da tak›m›n ayn› anda sahaya sürebilece¤i oyuncu say›s› k›s›tl›d›r. ‹lk 5’in d›fl›ndaki oyuncular maça kenarda bafllarlar. Buna ra¤men tak›m içerisindeki oyuncular›n bireysel baflar› için k›yas›ya rekabet etmeleri, sahada pas vermelerinin karfl›t› bir seçenek oluflturmaz. Oyuncular, tak›m›n baflar›s›n› için son pas› nas›l atacaklar›n› düflünmekten geri kalamazlar. fiirket içinde de tak›m›n baflar›s› için “pas vermek”, bireysel baflar›n›n karfl›t› bir seçenek de¤ildir. Bazen insan›n kendisinin sonuca yönelmek üzere tüm sistemi zorlamas›na ihtiyaç vard›r. Ama ço¤u kez, fazladan ek pas› yapabilen tak›mlar, daha baflar›l› olurlar. Bu durum, basketbolda oldu¤u gibi, flirket içinde terfi kotalar›n›n varl›¤›na ra¤men geçerlidir. Tak›m baflar›s›, bireysel baflar› için topu al›p do¤rudan potaya gitme dürtüsü ile ek pas› yapma seçimini, do¤ru zamanlama ve do¤ru ba¤lam duygusu ile birlefltirmekten geçer. Birlefltirici düflünme yaklafl›m›, mevcut çözümlerden ve geleneksel uygulamalardan, neredeyse mucizevi bir flekilde yeni çözümler ve bulufllar oluflturmaya izin verir; klasik organizasyonlar› patent ve özgün çözüm yarat›c›lar› haline getirebilir. Yönetimlere de flirketin düflünme kültürüne birlefltirici düflünce al›flkanl›¤›n› kazand›rma yükümlülü¤ü düfler. 1) Bu sözün hatal› olarak Eistein’a atfedildi¤i de söylenmektedir. bu sözün ilk olarak Rita Mae Brown’un 1938 y›l›nda yay›nlanm›fl olan “Ani Ölüm” adl› kitab›nda yer ald›¤› söylenmektedir : "Insanity is doing the same thing over and over again but expecting different results". https://answers.yahoo.com/question/index?qid=20 110305112354AATF3zl 2) How Successful Leaders Think; by Roger L. Martin; HBR, From the June 2007 Issue https://hbr.org/2007/06/how-successful-leadersthink/ar/1 31 Bak›fl 135 Mizah Ahmet Altekin’in kaleminden S‹NEMA B‹LG‹N‹Z‹ ÖLÇÜN 1 Bu kareler iki ayr› filmden al›nd›. Bir tanesi, 2013 yap›m› “Dünya Savafl› Zombi”. Filme konu olan hikaye 2006 yay›nlanm›fl olup öyküde bir virüs insanlar› yaflayan ölüler haline getirmektedir. ‹nsano¤lu ikiye ayr›lm›fl; sa¤l›kl› kalanlar, zombilerden korunmak için kentlerini güvenlik duvarlar›yla çevirmifllerdir. ‹kinci film ise 2015 yap›m› “Dünya Savafl› Mülteci”. Yap›mc›s› uluslararas› koalisyon. Öyküde bir virüs insanlar› mülteci haline getirmektedir. ‹nsano¤lu ikiye ayr›lm›fl; ülkelerinde kalanlar, s›n›rlar›n› savunmak üzere mültecilere karfl› güvenlik duvarlar› örmektedirler. Hangi karenin hangi filmden al›nd›¤›n› ay›rt edebilir misiniz? 3 ALINTI: ‹L‹fiK‹LER VE ORGAN‹ZASYON YAPILARI Hiyerarfli tutkunlar›, çok uzun zamandan beri, sorunlar› çözmek için iktidar›n gücünü kullanarak kurallar koymak ve kurallara uyulmas›n› sa¤lamak yolunu seçmifllerdir. Bu yaklafl›m hiyerarflinin düzenli ve munis sorunlar› veya kriz durumlar› için etkin olabilir. Ancak, sosyal a¤lar ve sistem teorisi üzerinde yap›lan çal›flmalardan aç›kça görülece¤i üzere, [ kurallar›n ifllemesi için kurulan] organizasyon yap›lar›, onlar› ifller hale getiren iliflkilerle donanmad›kça, içi bofl kaplardan baflka bir fley de¤ildirler… Bu nedenle y›llard›r organizasyonlar›m›z› düzenli olarak yeniden yap›land›rd›¤›m›z halde, bu organizasyonlarda çal›flanlar çok az fleyin de¤iflti¤ini alg›lamaktad›rlar. Bunun nedeni bizlerin, yap›n›n kendisiyle, yap›y› çal›flt›ran iliflkileri birbirine kar›flt›r›yor olmam›zd›r. Gerçekten de, iyi iliflkiler yap›lar›n ötesine uzanabilirken, tersi do¤ru olmamaktad›r. Wicked Problems and Clumsy Solutions: the Role of Leadership Keith Grint; BA (Hons) Sociology BA (Hons) Politics DPhil; Professor of Public Leadership and Management; Warwick Business School 32 Bak›fl 135 4 2 U¤ur Urkut Verimlilik Verimlilik tesadüfen olmaz. Verimlilik her zaman mükemmelli¤e, ak›lc› planlamaya ve bir konuya odaklanmaya olan köklü bir ba¤l›l›¤›n sonucudur. Paul J. Meyer Verimlilik kavram› üretim iflletmelerinin rekabetçili¤ini etkileyen en hayati kavramlardan birisidir. Buna ra¤men bu kavram›n do¤ru anlafl›lmad›¤›n›, baflka kavramlarla kar›flt›r›ld›¤›n› ve uygun yöntemlerle ölçülmedi¤ini gözlemlemekteyiz. Benden genç arkadafllar›n biraz merak edip araflt›rmas› için benden de eskilerin deyimiyle “a¤yar›n› mani, efrad›n› câmi” bir tan›m üzerinde olmaya çal›flaca¤›m. Önce biraz ilgisiz kavramlar› ay›klayal›m. Yap›lan en büyük hata üretim miktar› artt›kça o iflletmenin verimli olaca¤› yan›lg›s›d›r. Bu her zaman do¤ru de¤ildir. Çünkü, yanl›fl pazarlar için yanl›fl ürünü üretmeye çal›flan firmalar için ölçek ekonomisine yakalamak kedinin kuyru¤unu kovalamas› gibi bir fleydir. Daha da önemlisi, olmas› gereken standartlarla ve sektördeki rakiplerle k›yaslanmad›kça ya da geçmiflteki bir zamana göre bugüne ait bir karfl›laflt›r›lma yap›lmad›kça o iflletmenin verimli olup olmad›¤› hakk›nda bir kanaate de ulaflamay›z. Tan›m olarak verimlilik, bir üretim sürecinde, üretilen ürün ve hizmetlerle tüketilen kaynaklar aras›ndaki iliflkiye 34 Bak›fl 135 vurgu yapar. ‹flgücü, sermaye, malzeme ve enerji gibi girdilerle ne kadarl›k bir ç›kt› (ürün veya hizmet) elde edilebilece¤ini gösterir. Bu tan›mdan hareketle verimlilikle ilgili bilmemiz gereken ilk fley kaynaklar› do¤ru kullanmak, minimum girdiyle olabilecek maksimum ç›kt›y› elde etmektir. Birkaç dönüm tarlada bu¤day hasad› yapmak için biçerdöver alan bir çiftçi, ayda birkaç saat kullanaca¤› bir makineye yat›r›m yapan sanayici bu anlamda tamamen verimsizdir. Öte yandan, bir iflletmede yarat›lan de¤erle verimlilik aras›nda çok yak›n bir iliflki vard›r. Yani, yüksek bir verimlili¤e ulaflmak için operasyonel süreçlerin sonucunda meydana gelen ürün ve hizmetlere (ç›kt›ya) bir de¤er katmak gerekir. Bir iflletmede verimsizli¤e neden olan faktörleri flöyle s›ralayabiliriz • Üst yönetimin verimlilik ve toplam kalite konular›n› anlamamas›, bu konuda gösterilen çabalara destek olmamas› • Ürün tasar›m›n›n ve süreç yönetiminin çok yetersiz olmas› • Tesis, makine ve ekipmanlara teknolojik bir yat›r›m yapabilecek sermayenin olmamas› • Yetiflmifl, güvenilir ve yetenekli iflgücünün olmamas› • Çal›flanlar›n e¤itimi için yetersiz bütçe ayr›lmas› • Finansal denetimlerin yap›lmamas› ve önlemlerin al›nmamas› • Organizasyon içi iletiflimin zay›f olmas› • Çok kötü bir biliflim altyap›s› ve veritaban› • ‹fl eti¤inin olmamas› Makale Verimlik ile ilgili kavram karmaflas› Verimlilikle kar›flt›r›lan kavramlar›n bafl›nda etkinlik ve etkenlik gelir. Etkinlik bir “ifli do¤ru yapmak” anlam›na gelirken etkenlik ise “do¤ru ifli yapmak” anlam›nda de¤erlendirilir. Etkinlik kapasite kullan›m› gibi kaynaklar›n kullan›m› ile ilgilidir. Bir üretim iflletmesi için de hedeflenen de bu de¤il midir? ‹stenen operasyonu yapmak için en az kayna¤› kullanmak. Ancak bundan daha da önemlisi say›sallaflt›r›lmas› zor bir kavram olan etkenliktir. Müflteri aç›s›ndan yarat›lan de¤eri gösteren etkenlik, sürecin en sonunda yer alan odaklanan pazar› ve müflteriyi gösterir. Bu durumda bir ifli do¤ru bir makineyle ve uygun süreçlerle yap›yor olmak da yetmez. Do¤ru ifli buluyor olmak gerekir… do¤ru ürünü, do¤ru müflteriyi, do¤ru pazar›. Aksi halde bir servet ödedi¤imiz bir üretim tezgah› yanl›fl bir ifli, yanl›fl bir fiyatla “çok verimli” bir flekilde üretiyor olabilir. Verimlilik için gerekli unsurlar Verimlilik için hedeflenecek birinci amaç iflletmenin insan kayna¤›n›n niteli¤i ve bu niteli¤in sürekli olarak gelifltirilmesi olmal›d›r. Okullar olabilecek en nitelikli ö¤rencileri yetifltirilmelidir. Firmalar en yüksek emek verimlili¤ine ulaflabilmek ad›na kendi alanlar›nda en iyileri ifle alabilmeli, en yetenekli insanlarla çal›flabilmeli ve geliflimleri için her türlü özveriyi gösterebilmelidir. Bu cesarete sahip olamayan bir firman›n sektöründe inovatif, yarat›c› ve global bir oyuncu olmas› imkans›zd›r. Kan›mca bu durum önümüzdeki en büyük engeldir. Di¤er bir nokta ise iflletmede ak›lc› stratejik hedeflerin konulmas›, bunlar›n ölçülmesi ve sürekli iyilefltirme prensibi içinde daima iyiye do¤ru gelifltirilmesidir. Operasyonlar›n ve süreçlerin ölçülmedi¤i iflletmelerde sorunlar›n tan›m›n›n yap›lmas›, problemlerin çözülmesi ve karar al›nmas› oldukça zordur. “El terazi göz mizan” bir yaklafl›m ise günümüzün nanoteknolojik ifl dünyas›n›n hassas dijital terazisinde do¤ru bir ölçüm yöntemi olmayacakt›r. Verimlilik ve yüksek kâr Temel olarak bir firman›n karl›l›¤›n› art›rman›n iki yolu vard›r. Birincisi sat›fllar› ya da sat›fl fiyat›n› art›rmak ikincisiyse verimlilik yoluyla maliyetleri azaltmakt›r. Firmalar›n girdileri için tedarikçilerine ve çal›flanlar›na ne ödedi¤i, ç›kt›lar› için müflterilerinden ne ald›¤› ulaflaca¤› kâr marj›n› do¤rudan etkiler. Verimlili¤i düflük bir firma tesadüfen dönemsel olarak büyük bir sat›fl hacmine ulaflsa bile uzun vadede operasyonel süreçlerini iyilefltirmedikçe yüksek karl›l›¤›n› sürdüremez. Ekonomik s›n›rlar›n kalkt›¤› bir dünyada bu kadar kapasite fazlas› varken, firmalar k›yas›ya bir rekabet ortam›ndayken ürününüzü satabilecek müflteriyi bulabilmek ve uygun fiyat› koruyabilmek çok da kolay de¤il. Bu durumda yüksek karl›l›k için geriye tek bir yol kal›yor; o da verimli olmak. Özellikle, belli bir üretim tecrübesine ve müflteri portföyüne sahip iflletmeler için verimlilik konusu çok daha önemlidir. Y›llar içinde fiyatlar› erozyona u¤ram›fl, stratejik do¤rultusunu kaybetmifl, hantal ve amaçs›z firmalar›n silkelenerek do¤ru konulara odaklanmas›, “daha azla daha fazlay› nas›l yapar›z” diye düflünerek gereksiz unsurlar›n› t›rpanlanmas› gerekir. Son söz: Yap›lmamas› gereken iflleri yüksek bir verimlilikle yapmak anlams›zd›r. 35 Bak›fl 135 BUS‹AD’a Ziyaret ÇEK’den BUS‹AD’a ziyaret Ça¤dafl E¤itim Kooperatifi (ÇEK) Baflkan› Ali Arabac› BUS‹AD Evi’ni ziyaret etti. Ziyarette BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan› Günal Baylan ve yönetim kurulu üyelerinin yan› s›ra, geçmifl dönem baflkan› Arif Özer de haz›r bulundu. K arfl›l›kl› bilgi al›fl veriflinin ard›ndan BUS‹AD üyelerine Ça¤dafl E¤itim Kooperatifi’nin çal›flmalar›n› aktaran Arabac›, ÇEK’in hayata geçirmeye haz›rland›¤› ve lise olarak hizmet verecek yeni bina projesiyle ilgili de detayl› sunum yapt›. 36 Bak›fl 135 BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan› Günal Baylan da ziyaretten duydu¤u memnuniyeti dile getirerek, Bursa ifl dünyas› olarak Ça¤dafl E¤itim Kooperatifi’nin çal›flmalar›n› takdirle karfl›lad›klar›n› ve gereken deste¤i vermeye haz›r olduklar›n› kaydetti. Baylan, Arabac›’ya ziyaretin an›s›na plaket takdim etti. Yuvarlak Masa Toplant›s› Zeki Erdal fiimflek, Hollanda Heyeti’nin yuvarlak masa toplant›s›na kat›ld› Bursa Eskiflehir Bilecik Kalk›nma Ajans› (BEBKA); Hollandal› ve Bursal› firmalar aras›ndaki ticari ve ekonomik iliflkilerin daha da güçlenmesine katk›da bulunmak amac›yla Hollanda Ticari Heyeti ile yuvarlak masa toplant›s› gerçeklefltirdi. Toplant›ya BUS‹AD Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Erdal fiimflek de kat›ld›. ollanda Büyükelçili¤i’ne ba¤l› ekonomi a¤›, Hollandal› yat›r›mc›lara Türkiye’nin ‹stanbul, ‹zmir ve Ankara d›fl›ndaki flehirlerinde de f›rsatlar oldu¤unu gösterebilmek ve ifl ba¤lant›lar› kurabilmek için Hollanda ile Türkiye aras›nda turlar düzenliyor. Bu turlar kapsamda Hollanda’n›n ‹stanbul Baflkonsoloslu¤u Ekonomi ve Ticaret Bölümü, 12-13 Ekim 2015 tarihlerinde Bursa’ya genifl kapsaml› bir ziyaret program› gerçeklefltirdi. Baflkanl›¤›n› Hollanda Kraliyeti ‹stanbul Baflkonsolosu Robert Schuddeboom’n›n yapt›¤› heyet, Türkiye’de kurulmufl olan Hollanda sermayeli flirketler ve Hollanda’dan gelen firmalar›n temsilcilerinden olufltu. H Toplant›n›n aç›l›fl›nda konuflan BEBKA Bursa Yat›r›m Destek Ofisi Koordinatörü Turgut Akflehir, Hollanda Heyetini Bursa’da a¤›rlamaktan duydu¤u memnuniyeti dile getirerek, kat›l›mc›lara BEBKA’n›n mevcut çal›flmalar› hakk›nda bilgi verdi. Akflehir’in ard›ndan söz alan Hollanda Kraliyeti ‹stanbul Baflkonsolosu Robert Schuddeboom da iki ülke aras›ndaki ekonomik iliflkilerin önemine de¤inerek, taraflar aras›ndaki ticaret hacminin daha da gelifltirilmesi gerekti¤ine vurgu yapt›. BEBKA Bursa Yat›r›m Destek Ofisi Uzman› Emine Arslan Pauli de toplant›da Bursa ifl dünyas› ve mevcut sektörler çerçevesinde gerçeklefltirilen üretim faaliyetleri ile ilgili bir sunum gerçeklefltirdi. Toplant›da Bursa’daki sanayi bölgeleri yetkilileri ile ifl dünyas› temsilcileri de haz›r bulundu. BUS‹AD ad›na toplant›ya kat›lan isim, Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Erdal fiimflek oldu. fiimflek, Hollanda’n›n otomotiv sektöründe geldi¤i nokta ve ülkenin bu alandaki teknoloji seviyesiyle ilgili bilgi ald›. fiimflek ayr›ca iki ülke aras›ndaki ticari iflbirli¤inin gelifltirilmesi noktas›nda BUS‹AD olarak üzerlerine düflen görevi yapmaya haz›r olduklar›n› da sözlerine ekledi. 37 Bak›fl 135 Ufuk Merter Çevre Mühendisi, Tehlikeli Madde Güvenlik Dan›flman› Tehlikeli maddelerin karayolu ile tafl›nmas› Nas›l bir tehlikeyle karfl› karfl›yay›z? Her gün kulland›¤›n›z karayollar›nda yan›n›zdan geçip giden t›rlara dikkat ettiniz mi hiç? ‹çinde neler tafl›yorlar acaba? Sizi sollayan araç, asit tafl›yan bir tanker, zehir tafl›yan bir TIR, ya da patlay›c› yüklü bir kamyonet olabilir mi? Kim bilir belki de radyoaktif at›k tafl›yan bir kamyondur. Olas› bir kaza an›n› gözünüzde canland›rabilir misiniz? ‹nsanlar, trafik ve çevre; ortama yay›lan kimyasallardan nas›l etkilenirdi? Kazaya kim nas›l müdahale eder, tehlikeli kimyasallar nas›l temizlenirdi? Böylesine önemli bir konu mutlaka birileri taraf›ndan s›k› bir denetim alt›ndad›r de¤il mi? Bursa ili yo¤un bir sanayiyi bünyesinde bar›nd›rmaktad›r ve bu sanayi bölgelerinin pek ço¤u flehir içerisinde kalm›flt›r. Ayr›ca Bursa’n›n gerek deniz, gerekse karayolu bak›m›ndan ifllek bir güzergâh üzerinde konumlanm›fl olmas›, tehlikeli maddelerin sevkiyat› konusundaki riskleri katbekat art›rmaktad›r. Tehlikeli maddeler üretildikleri yerden son kullan›c›ya hava yoluyla, deniz yoluyla, demiryoluyla, kanal yoluyla ve karayoluyla sevk edilirler. En çok kullan›lan mod ise karayolu tafl›mac›l›¤›d›r. Bu sevkiyatlar ulusal olabilece¤i gibi uluslararas› da olabilir. Sevkiyatlar s›ras›nda yaflanacak bir kazan›n insanlara ve çevreye faturas› çok a¤›r olacakt›r. Her konuda oldu¤u gibi “Tehlikeli 38 Bak›fl 135 Maddelerin Sevkiyatlar›” konusunda da önlem almak, sorunu çözüme kavuflturabilecek en kolay yoldur. Peki, bu kadar önem tafl›yan bir konuda neler yap›lmaktad›r? Öncelikle geliflmifl ülkelerde bu iflin nas›l yap›ld›¤›na bir bakal›m. Avrupa’da bu tehlike 1950’li y›llarda ön görülmüfl ve çal›flmalara bafllanm›flt›r. Tehlikeli kimyasallar›n uluslararas› tafl›nd›¤› da göz önünde bulunduruldu¤unda uluslararas› bir anlaflma yap›lmas›n›n, bu iflin kontrolünü kolaylaflt›raca¤› düflünülmüfltür. Birleflmifl Milletler Avrupa Ekonomi Komisyonu nezdinde 1957 y›l›nda Cenevre’de “Tehlikeli Mallar›n Karayolu ile Uluslararas› Tafl›mac›l›¤›na ‹liflkin Avrupa Anlaflmas›” haz›rlanarak, 1968’de yürürlü¤e konulmufltur. Bu anlaflma, Latince ifadesinin bafl harflerinden oluflan ADR k›saltmas› ile an›lmaktad›r. ADR anlaflmas›n›n ekleri ç›kar›ld›¤› günden beri ça¤›n koflullar›na göre sürekli gelifltirilmekte ve her y›l güncellemeler yay›mlanmaktad›r. Tafl›mac›l›ktaki farkl› modlar için benzer anlaflmalar mevcuttur ve bu anlaflmalar birbiriyle uyumludur. (Deniz yolu için IMDC Code, Demir yolu için RID, Havayolu için DGR/TI, Kanal geçifli için ADN) Türkiye; 22 fiubat 2010 tarihinde anlaflmay› imzalam›fl olsa da konu ile ilgili ilk yönetmelik olan “Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Tafl›nmas› Hakk›nda Yönetmelik” 31.03.2007 tarihinde yay›mlanm›flt›r. Bu yönetmeli¤in yürütücüsü ise Ulaflt›rma, Denizcilik ve Haberleflme Bakanl›¤›’d›r. ADR anlaflmas› ile paralel haz›rlanan yönetmelik bir kez de¤ifltirilip birkaç kez de revize edilerek nihayet 01.01.2014 tarihinde yürürlü¤e girmifltir. ADR anlaflmas›n›n hedefi tehlikeli maddelerin karayoluyla tafl›nmas› s›ras›nda yaflan›lacak kazalar›n önlenmesi ya da insana ve çevreye verilecek zarar›n minimize edilmesidir. ‹ki ciltten oluflan anlaflma eklerinde, yaklafl›k 3600 kimyasal›n nas›l ambalajlanaca¤›ndan, hangi araçlarda tafl›naca¤›na, araçlar›n nas›l ve ne s›kl›kla muayene edilece¤inden kaza sonras›nda neler yap›laca¤›na kadar pek çok konu detayl› olarak irdelenmektedir. Anlaflmada gönderici, al›c› ve tafl›y›c›n›n görevlerinin ne oldu¤u, görevlerini nas›l yerine getirecekleri ve kontrollerin nas›l yap›laca¤› detayl› olarak anlat›lmaktad›r. Hangi iflletmeler bu yönetmelik kapsam›ndad›r ve kapsamdaki iflletmeler neler yapmal›d›r? Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Tafl›nmas› Hakk›nda Yönetmelik ile ADR’nin paralel oldu¤unu ifade etmifltik. 01.01.2014 tarihinde yürürlü¤e giren yönetmelik, kapsam› flöyle ifade etmektedir: “Yönetmelik kapsam›ndaki tehlikeli maddelerden bir takvim y›l› içerisinde Makale yükümlülükler yerine getirilene kadar araca ve tafl›d›¤› yüke el konulmaktad›r. Taraflara yerine getirmedikleri her yükümlülük için 55 TL ila 1101 TL aras›nda para cezas› verilmektedir. Ayr›ca yerine getirilmeyen her yükümlülük için 3 uyarma verilmekte, toplam uyarma say›s› elliye ulaflan iflletmelerin faaliyetleri durdurulmaktad›r. net elli ton ve üstü miktarlarda ifllem yapan; dolduran, paketleyen, yükleyen, gönderen, al›c›, boflaltan ve tank konteyner/tafl›nabilir tank iflletmecisi olarak bu faaliyetlerden biri veya birden fazlas›yla ifltigal eden iflletmeler, Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi almak zorundad›rlar. S›n›f 1 (Patlay›c›), S›n›f 6 (Zehirli, Bulafl›c›) ve S›n›f 7 (Radyoaktif) kapsam›ndaki tehlikeli maddelerle ifltigal eden iflletmeler, herhangi bir ifllem miktar›na ba¤l› olmaks›z›n Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi almak zorundad›rlar.” Kimyasal madde üreten, kullanan tafl›yan her bir iflletme; ifllem yapt›¤› kimyasal maddelerin envanterini ç›kararak kapsamda olup olmad›klar›n› irdelemelidir. Ayr›ca yine ADR’de ambalajlama ve tafl›ma flekline ba¤l› olarak baz› özel muafiyetler de getirilmifltir. ‹flletmelerin kapsamda olup olmad›klar›n›n, muafiyetlerden yararlan›p yararlanamad›klar›n›n tespiti elbette ki özel bir uzmanl›k gerektirmektedir. ADR, iflletmelerin yükümlülerinin bildirilmesi ve yerine getirilmesi konusunda yol göstermesi için Tehlikeli Madde Güvenlik Dan›flman’›n› yetkilendirmifltir. Tehlikeli madde güvenlik dan›flman› bulundurma zorunlulu¤u Tehlikeli Madde Güvenlik Dan›flmanl›¤› Hakk›nda Tebli¤’de flöyle ifade edilmektedir: “Bu Tebli¤ kapsam›nda faaliyet gösteren iflletmeler, en az bir adet tehlikeli madde güvenlik dan›flman› istihdam etmek veya tehlikeli madde güvenlik dan›flman›ndan hizmet almakla yükümlüdürler.” Tebli¤de, kapsamdaki iflletmelerin 01.09.2015 tarihi itibari ile Tehlikeli Madde Güvenlik dan›flman› istihdam etmek ya da bu hizmeti d›flar›dan almak zorunda olduklar› belirtilmektedir. Bu ifl denetleniyor mu? Cezalar ne boyutta? Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Tafl›nmas› Hakk›nda Yönetmelik’in yürütücüsünün Ulaflt›rma, Denizcilik ve Haberleflme Bakanl›¤› oldu¤unu ifade etmifltik. Bakanl›k denetim görevini istedi¤i kurum ve kurulufllara devredebilmektedir. Günümüzde bu denetimler yol kenar› denetim istasyonlar›nda yap›lmaktad›r. Yol kenar› denetim istasyonlar›nda sadece nakil arac›na ve tafl›y›c›n›n yükümlülüklerine bak›lmamakta, ayn› zamanda sevk irsaliyesinde yaz›l› gönderenin de yükümlülükleri kontrol edilmektedir. Gönderen ve al›c› iflletmelerin yükümlülüklerini yerine getirip getirmedi¤inin yerinde denetlenmesi ifllemine 2016 y›l› bafl›nda bafllan›lmas› planlanmaktad›r. Yönetmelikte gönderici, tafl›y›c› ve al›c› için pek çok yükümlülük tan›mlanm›fl olup yerine getirilmeyen her bir yükümlülük için farkl› idari yapt›r›mlar öngörülmüfltür. Özel izne tabi maddeleri tafl›yan araçlar›n, yetkili kurulufllardan izin almadan tafl›ma yapt›klar› tespit edildi¤inde, araç ba¤lanmakta ve Cezalar›n cayd›r›c› nitelikte oldu¤u söylenemeyebilir ancak uyum sürecinin tamamlanmas›n›n ard›ndan cezalar›n daha cayd›r›c› boyutlara getirilece¤i düflünülmektedir. Ayr›ca yaflanacak kazalarda çevre ve insan sa¤l›¤›na verilecek zarar›n insani ve maddi boyutu da unutulmamal›d›r. Sonuç olarak Türkiye, Avrupa ülkeleri ile k›yasland›¤›nda konu ile ilgili uygulamalar› yürürlü¤e koymakta oldukça geç kalm›flt›r. Konu sadece toplumun bir kesimini ilgilendiren bir konu de¤ildir. Karayollar›n›n, her türlü arac›n ortak kullan›m alan› oldu¤u ve ülkemizdeki trafik kaza oran›n›n oldukça yüksek oldu¤u düflünüldü¤ünde, konunun önemi ve aciliyeti daha iyi anlafl›lacakt›r. Bakanl›k k›sa zamanda yetifltirdi¤i Tehlikeli Madde Güvenlik Dan›flmanlar› ile a盤› kapatmay› hedefledi¤ini göstermifltir. Umar›z bu sektördeki tüm iflletmeler konunun öneminin fark›na var›r ve önlemlerini al›rlar. ‹flletmelerin dikkat etmelerini istedi¤im bir konu ile yaz›ma son verece¤im. ADR titizlikle yürütülmesi gereken bir süreçtir. ‹flin bafl›nda tüm analizlerin yap›lmas› ve yükümlülüklerin belirlenmesi olay› çözüme kavuflturmamaktad›r. Bu iflin uygulay›c›lar›n›n kendilerine ifl yükü getirmeyecek ve hatta ifllerini kolaylaflt›racak bir yaz›l›m üzerinden tüm bu süreci yönetmeleri; günümüzün gözde tabiriyle iflin “Sürdürülebilir” olmas›n› sa¤layacakt›r. 39 Bak›fl 135 BUS‹AD’dan üniversite ö¤rencilerine ifl sa¤l›¤›-güvenli¤i e¤itimi BUS‹AD’›n Uluda¤ Üniversitesi iflbirli¤iyle organize etti¤i ve ö¤rencilerin mesleki ve kiflisel geliflimine katk›da bulunmay› amaçlayan seminerlerin yeni dönemi bafllad›. Uluda¤ Üniversitesi Endüstri Mühendisli¤i Bölümünde gerçeklefltirilen ve Ümit OSGB’den ‹fl Güvenli¤i Uzman› Mehmet Sezer’in konuflmac› oldu¤u programa; tekstil ve makine mühendisli¤i bölümü ö¤rencileri kat›ld›. ezer, sunumunun bafl›nda ifl sa¤l›¤› ve güvenli¤i konusunun her fleyin önünde geldi¤ini ifade ederek, Türkiye’de 6 dakikada bir ifl kazas›n›n meydana geldi¤ini belirtti. Sezer, yine Türkiye’de 3 saatte bir ifl kazas›na dayal› 1 kiflinin S 40 Bak›fl 135 sakatland›¤›n› ve 6 saatte bir de 1 kiflinin öldü¤ünü dile getirerek, söz konusu istatistiklerin uzun y›llard›r de¤iflmedi¤ini ve bir geliflim kaydedilemedi¤ini söyledi. Ö¤rencilere seslenen Sezer, “Sizler mezun oldu¤unuzda ve ilgili alanlarda görev yapmaya bafllad›¤›n›zda belli insanlar› yönlendiriyor olacaks›n›z ve sorumluluk alacaks›n›z. O nedenle ifl güvenli¤i mevzuat›n› iyi bilmeniz ve ifl hayat›n›zda da ilgili kurallara uymak durumundas›n›z” diye konufltu. Sezer, anayasa hükümleri çerçevesinde belirlenen ifl sa¤l›¤› ve güvenli¤i yükümlülükleri ile ilgili bilgi vererek, bu yükümlülüklerin hem iflvereni hem de çal›flan› ba¤lad›¤›n› hat›rlatt›. Sezer, ifl sa¤l›¤› ve güvenli¤inin iflverenin sorumlu¤unda oldu¤una, çal›flanlar›n da belirlenen kurallara uymas› gerekti¤ine de¤inerek flöyle devam etti: “‹flveren, çal›flanlar›n iflle ilgili sa¤l›k ve güvenli¤ini sa¤lamakla yükümlüdür. ‹flveren bu çerçevede; mesleki risklerin önlenmesi, e¤itim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin al›nmas›, organizasyonun yap›lmas›, gerekli araç ve gereçlerin sa¤lanmas›, sa¤l›k ve güvenlik tedbirlerinin de¤iflen flartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyilefltirilmesi için çal›flmalar yapar. ‹flyerinde al›nan ifl sa¤l›¤› ve güvenli¤i tedbirlerine uyulup uyulmad›¤›n› izler, denetler ve uygunsuzluklar›n giderilmesini sa¤lar. Risk de¤erlendirmesi yapar veya yapt›r›r. Çal›flana görev verirken, çal›flan›n sa¤l›k ve güvenlik yönünden ifle uygunlu¤unu göz önüne al›r. Yeterli bilgi ve talimat verilenler d›fl›ndaki çal›flanlar›n hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri al›r. Çal›flanlar da, ifl sa¤l›¤› ve güvenli¤i ile ilgili ald›klar› e¤itim ve iflverenin bu konudaki talimatlar› do¤rultusunda, kendilerinin ve hareketlerinden veya yapt›klar› iflten BUS‹AD’dan E¤itim etkilenen di¤er çal›flanlar›n sa¤l›k ve güvenliklerini tehlikeye düflürmemekle yükümlüdür.” “Kurallara uyulmas› için örnek olmak flart” Sezer, ifl yeri kazalar› ve nedenlerine de de¤inerek, söz konusu yaralanmalar›n kazalardan, kazalar›n güvensiz davran›fl ve flartlardan, güvensiz davran›fl ve flartlar›n da insan kusurlar›ndan ve ihmallerden meydana geldi¤ine dikkat çekti. O da size kaza olarak geri döner. Bir ifl gereken çal›flma süresi k›sal›rsa risk al›rs›n›z. Artarsa da verimsizlik meydana gelir” diye konufltu. Risk analizinin ad›mlar› ve kiflisel koruyucu donan›mlar›n özellikleri hakk›nda da bilgi veren Sezer, ifl yerinde liderli¤in çok önemli oldu¤unu, kurallara uyulmas›n› isteyen bir kiflinin öncelikle kendisinin örnek olarak ilgili tüm kurallara uymas› gerekti¤ini sözlerine ekledi. Küçük yaralanmalar›n, risklerin ve tehlike bildirimlerinin dikkate al›nmas› durumunda uzuv kay›pl› ya da ölümlü daha büyük kazalar›n önüne geçilebilece¤ini dile getiren Sezer, “Siz ne kadar h›zl› çal›fl›rsan›z dikkatinizden o denli taviz verirsiniz. 41 Bak›fl 135 Bursa Çimento Genel Müdürü Mürsel Öztürk: “Bursa’da 40 bin konutun acilen yenilenmesi gerekiyor” 1971 y›l›nda Trabzon’da ad›m att›¤› çimento sektöründe 44 y›l› geride b›rakan Mürsel Öztürk, Bursa’n›n önde gelen flirketlerinden olan Bursa Çimento’daki ve gruba ba¤l› di¤er flirketlerdeki görevini sürdüren profesyonel bir yönetici. Bursa’da son y›llarda hayata geçirilen pek çok özel sektör ve kamu yat›r›m›nda harc› bulunan Bursa Çimento’nun faaliyetlerini ve gelecek hedeflerini BUS‹AD Bak›fl okurlar› ile paylaflan Mürsel Öztürk, Bursa gibi bir kentte yaflamaktan ve kentin 44 Bak›fl 135 marka imaj›na katk› yapan de¤erli yat›r›mlarda görev almaktan duydu¤u memnuniyeti dile getirdi. Bursa’da inflaat sektörü dendi¤inde akla gelen ilk isimlerden olan ve 2009 y›l›ndan bu yana BUS‹AD Ailesi içerisinde yer alan Öztürk, iki dönem de yönetim kurulu üyesi olarak görev yapt›. Öztürk ile kentteki inflaat sektörünün görünümü, firmalar›n›n hedeflerini ve çimento-haz›r beton sektörünün dünyada ve Türkiye’de geldi¤i noktay› konufltuk. Öncelikle Bak›fl okurlar› için k›saca kendinizi tan›t›r m›s›n›z? Trabzon do¤umluyum. Y›ld›z Teknik Üniversitesi Makine Mühendisli¤i Bölümü’nden 1971 y›l›nda mezun oldum. Evliyim, bir o¤lum, bir k›z›m, iki torunum var. Profesyonel ifl hayat›na geçifl süreciniz hakk›nda bilgi verir misiniz? Üniversiteden mezun olduktan sonra Türkiye Çimento Sanayi Afi isimli kamu iktisadi teflekkülünün Trabzon’daki fabrikas›nda ifle bafllad›m. 1972 y›l› Ekim ay›nda da askere gittim. 1974 y›l› fiubat ay›nda teskeremi al›p Trabzon’da ayn› flirkette ifle bafllad›m. 1978 y›l› Ekim ay›na kadar burada görev yapt›m. Ayn› y›l, flirketin Kars’taki çimento Söylefli fabrikas›na iflletme flefi olarak atand›m. 1980’in Nisan ay›na kadar da orada çal›flt›m. Nisan ay›nda yine ayn› flirkete ait Bal›kesir Çimento Fabrikas›’nda iflletme flefi olarak görevlendirildim. Ayn› y›l›n Eylül ay›nda kamu kuruluflundan ayr›larak 1 Eylül 1980 tarihi itibar› ile Bursa Çimento Fabrikas›’nda teknik müdür olarak göreve bafllad›m. Böylece özel sektöre geçmifl oldum. Bursa Çimento yüzde 100’ü özel sektöre ait bir iflletmeydi, flimdi de öyle. fiirkette teknik müdürlükten sonra fabrika müdürlü¤ü daha sonra da teknik genel müdür yard›mc›l›¤› görevlerine getirildim. Nisan 2004’den bu yana da flirkette genel müdür olarak görev yap›yorum. Bunun yan›nda flirketin ba¤l› kurufllar›n›n baz›lar›nda yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmaktay›m. 2001-2003 y›llar› aras›nda Türkiye Haz›r Beton Birli¤i Baflkanl›¤›’n› yürüttüm. BUS‹AD’da iki dönem yönetim kurulu üyeli¤i yapt›m. Halen Türkiye Çimento Müstahsilleri Birli¤i Yönetim Kurulu Üyesi ve Çimento Endüstrisi ‹flverenleri Sendikas› Denetçili¤i görevlerini yürütmekteyim. Y›ld›z Teknik Üniversitesi Vakf› Mütevelli Heyeti Üyesi ve Bursa fiubesi Yönetim Kurulu Üyesiyim. Ç‹TOSAN ile bafllayan, ard›ndan Bursa Çimento Fabrikas› Afi ile devam ifl hayat›n›zda geldi¤iniz noktay› bizimle paylafl›r m›s›n›z? 1980 y›l›nda özel sektöre geçerken sektörün gelecekte nas›l bir seyir izleyece¤i konusunda ne Türkiye’nin, ne de flahs›m›n net bir bilgisi yoktu. Ancak devrin hükümetinin serbest piyasa ekonomisine a¤›rl›k vermesi ve özellefltirme çal›flmalar›na çimento sektöründen bafllanmas› farkl› bir alg› yaratt›. Art›k sürekli olarak özel sektörde çal›flmam gerekti¤ini düflündüm. Bir süre sonra devlet çimento sektöründen tamamen çekildi. Bu aç›dan bak›ld›¤›nda Bursa Çimento’ya gelmekle do¤ru bir seçim yapt›¤›m› düflünüyorum. Bursa Çimento gerek teknik gerekse di¤er bölümlerdeki kurall› yap›s›, kurumsal olma yolunda her dönem büyük geliflmeler kaydeden vizyonu ve geliflmelere aç›k bak›fl aç›s› ile her zaman çal›flma flevkimi artt›rm›flt›r. Halen de bu flevk ve istekle çal›flmalar›m› sürdürüyorum. Bu, Bursa Çimento’nun tüm çal›flanlar› için de geçerlidir. Grup flirketleriniz hakk›nda bilgi vererek bu flirketlerin faaliyet alanlar›na de¤inir misiniz? Bursa Çimento 1966 y›l›nda kuruldu. 1969’un Ocak ay›ndan bu yana da üretim yap›yor. Firma, bafllang›çta ana flirketin yan›nda bir de pazarlama flirketine sahipti. Geliflen zaman içinde baflka sektörlerle de ilgilenildi. 1987 y›l›nda ÇEMTAfi hisselerinin büyük bölümünü alarak flirketi grubuna dahil etmifl ve flirket yönetimini alm›fl oldu. Bursa Çimento halen bu flirketin en büyük orta¤› ve yöneticisi durumundad›r. ÇEMTAfi, kapasite art›fl›, kalite iyilefltirmesi ve üretim çeflitlili¤i konular›nda yapt›¤› yat›r›mlarla yüksek kaliteli çelik sektöründe çal›flmalar›n› sürdürüyor. Firma, geliflmifl bat› ülkelerine büyük miktarlarda ihracat yap›yor. Geliflen zaman içinde Bursa Çimento ticari flirketin yan›nda bir inflaat ve beton flirketi de kurdu. Halen pazarlama ve inflaat flirketleri etkin bir çal›flma içinde de¤ildir. Beton flirketi ise haz›r beton konusundaki 1986’daki ilk yat›r›m›n›n ard›ndan 1989 y›l›ndan bu yana faaliyet gösteriyor. Grubumuz, 1990’l› y›llar›n bafl›nda haz›r beton iflini beton flirketine aktararak, sektörde ciddi bir üretici olarak var olmufltur. Bu flirket halen Türkiye’de kendi alan›ndaki en büyük 5 flirketten biridir. Grubumuz, kömür yakan termik santrallerden ç›kan uçucu küllerin de¤erlendirilmesi ile ilgili daha önce kurulmufl iki ayr› flirketin de orta¤› oldu. Bunlardan birinin sermayesinin tamam›, di¤erinin ise yar›s› grubumuza aittir. Böylece baflta fabrikam›z olmak üzere haz›r beton sektörüne ve di¤er çimento fabrikalar›na ham ve sepere uçucu kül verilmeye bu iki flirket kanal›yla devam edilmektedir. Bu flirketlerden Ares Kül 1999 y›l›nda, Tunç Kül ise 2001 y›l›nda kurulmufl. Bizler Ares Kül’e 2001’de, Tunç Kül’e de 2004 y›l›nda ortak olduk. Çimento ve çelik sektörünün gerek ihracat, gerekse ithalat için liman ihtiyac› her zaman mevcuttur. Gemlik Körfezi’nde liman yap›m› ile ilgili kurulmufl bir flirkete ortak olan Bursa Çimento, ÇEMTAfi ve ba¤l› flirketleri, sermayesinin yar›s›na sahip oldu¤u Rodaport ile liman yap›m› ifllerine bafllam›flt›r. Halen bu flirketin faaliyetleri de devam etmektedir. 45 Bak›fl 135 Bursa Çimento’da 2014 y›l› ciro ve büyüme hedeflerinize ulaflt›n›z m›? Firman›z›n 2015 y›l› ciro ve büyüme hedefleri nedir? 2014 y›l›nda sat›fl hacmi ve ciro bak›m›ndan y›l›n ilk yar›s› ile ikinci yar›s› aras›nda ciddi farklar oldu. ‹lk yar›da çok olumlu olan sektör görüntüsü ikinci yar›da duraksam›fl ve geriye do¤ru gitmifltir. Buna ra¤men y›l› mali aç›dan olumlu say›lacak de¤erlerle kapatt›k. Ancak sat›fl tonaj› olarak istedi¤imiz hedeflere ulaflamad›k. 2015 y›l› bütçemiz daha olumlu bir yaklafl›mla 2014 y›l› sonlar›nda haz›rland›. Ancak bu kez de 2015’in ilk 3 ay›ndaki iklim ve piyasa koflullar› nedeniyle hedeflerden olumsuz anlamda ciddi sapmalar oldu. ‹kinci yar›da biraz daha iyimser olabiliriz. Y›lsonunda hedefimizi tutturabilece¤imizi ümit ediyoruz. Bugüne kadar hayata geçirdi¤iniz önemli projeleriniz ve özellikle de Bursa ad›na katma de¤er sa¤layan çal›flmalar›n›z hakk›nda bilgi verir misiniz? Bursa Çimento, her zaman, toplumsal sorumluluk ba¤lam›nda Bursa’n›n ihtiyaçlar›na cevap verebilecek desteklerde bulunmufltur. Bu ba¤lamda Bursa Valili¤i emrine Milli E¤itim’de kullan›lmak üzere her y›l belli bir miktarda çimento ba¤›fl›nda bulunuyoruz. Firmam›z ayr›ca Kestel ilçesinde bir endüstri meslek lisesi yaparak Milli E¤itim Bakanl›¤›’na devretmifltir. Daha sonraki y›llarda ‹l Milli E¤itim Müdürlü¤ü, yapt›¤›m›z ba¤›fllardan dolay› Alemdar Mahallesi’ndeki bir ilkö¤retim okuluna flirketimizin ad›n› vermifltir. Bursa’da hayata geçirilmifl tüm büyük projelerin çimento ve haz›r betonlar› flirketimiz taraf›ndan sa¤lanm›flt›r. Kaliteyi ve müflteriye hizmeti ön planda tutan grup flirketlerimiz için bu projelerin içinde bulunmak büyük bir onur vesilesidir. Nas›l bir üretim vizyonu ve kalite anlay›fl› ile hareket ediyorsunuz? fiirketimizin kuruluflundan bu yana temel amac›, Bursa ili ve yak›n çevresindeki çimento ihtiyac›n› miktar ve kalite olarak karfl›lamakt›r. Bunu yaparken de çimento ürününe ihtiyaç 46 Bak›fl 135 duyan kifli ya da kurumlar› s›k›nt›ya sokmamaya gayret gösteriyoruz. fiirketin üretime bafllad›¤› 1969 y›l›ndan bu yana bu hedeften en küçük bir sapma olmam›flt›r. Gelecek dönemde de olmayacakt›r. ‹htiyaç sahipleri istenilen kalitede istenen miktarda ve istenildi¤i zaman çimentosunu ve betonunu rahatl›kla flirketlerimizden temin edebilecektir. Genel hatlar› ile Türkiye’deki çimento – haz›r beton sektörünün geldi¤i nokta ve sektörün Bursa’daki seyri hakk›nda bilgi verebilir misiniz? Çimento sektörü ülkemizde 1911 y›l›nda kurulan Aslan Çimento Fabrikas› döneminden bu yana büyük geliflmeler kaydetmifltir. Uzun y›llardan bu yana üretti¤i çimento kendisine yetmekte, baz› dönemlerde y›lda 20 milyona varan ihracat yapabilmektedir. Ülkemizdeki üretimde Avrupa kalite normlar› kullan›lmaktad›r. Türkiye’de 50 entegre fabrika ve 20’ye yak›n da ö¤ütme tesisi bulunmaktad›r. Çimento üretimi Türkiye’nin her yerine dengeli da¤›lm›flt›r. Çünkü çimento gibi ürünler, uzun mesafede tafl›nmas› ekonomik olmayan ürünlerdir. Ülkemiz; sektördeki üretimin temel unsurlar› olan ham maddesi tüm yurt geneline dengeli da¤›lm›fl do¤al bir yap›ya sahiptir. Ürünlerimizi sadece Afrika ve Orta Do¤u’ya de¤il, Avrupa ile Kuzey ve Güney Amerika’ya da ihraç edebilmekteyiz. Haz›r beton sektöründe 1980’li y›llar›n ortas›nda bafllayan geliflme, 1990’l› y›llardan itibaren h›zl› bir geliflme kaydetmifl, 2000’li y›llarda ise köylere kadar girebilecek bir geliflme sa¤lam›flt›r. Bu alandaki üretici flirketler, gerekli Söylefli bilgi birikimine ve teknolojik imkanlara sahip. Bursa Beton Afi de böyle bir flirkettir. Bursa ve çevresinde devam eden büyük çapl› inflaat projeleri, genel olarak sektörünüze ve özel olarak da firman›za nas›l yans›yor? Bursa’daki büyük projelere bakacak olursak; tamamlanmakta olan Timsah Arena Stadyumu, Büyükflehir Belediye Saray›, yeni tramvay ve rayl› sistem hatlar›, marka oteller, h›zl› tren, entegre sa¤l›k kampüsü, TOK‹ yat›r›mlar› ve özel sektörün konut yat›r›mlar› önde geliyor. Bunlar›n baz›lar› gerçeklefltirildi, baz›lar› yürüyor, baz›lar› ise çeflitli nedenlerle beklemede. Söz konusu bu projelerin büyüklerinin tamam›na yak›n›n›n çimento ve betonunu firmalar›m›z karfl›l›yor. Bu projeler bizim için büyük önem tafl›yor. Yeni adliye kompleksi ve otoyol gibi projelerdeki geliflmeleri de yak›ndan takip ediyoruz. Bursa’da devam eden konut projeleri, sektörünüzde nas›l bir ivmelenme sa¤l›yor? Bursa’da devlet yetkililerinin de üzerinde durdu¤u bir kentsel dönüflüm olgusu var. Bu olgu, çok önem verilen ve gerçekleflmesi için gayret harcanan bir süreç. Ancak çeflitli sebeplerle istenen h›zda ilerlemiyor. Bursa’da yaflayan tüm kesimler, söz konusu kentsel dönüflümün geciktirilmeden gerçeklefltirilmesi düflüncesindedir. Biz, flirketlerimizle gerek çimento gerekse beton olarak tüm ihtiyaçlar› karfl›layabilecek flekilde haz›r›z. Geçti¤imiz y›la k›yasla faizlerin yükseldi¤i ve kurun oldukça dalgal› bir seyir izledi¤i 2015 y›l›nda Bursa’daki konut sat›fl oranlar›n› nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Halen içinde bulundu¤umuz ekonomik flartlar, finansal geliflmeler, faizler ve dolar kurunun durumu inflaat sektörüne de yans›maktad›r. Talep normalde yüksek olmas› gerekirken yukar›daki faktörlerin etkisi ile son dönemde yatay bir seyir izlemektedir. Gelecekte söz konusu bu talebin büyüyece¤ini bekliyoruz. 2015 y›l›n›n ikinci yar›s›nda büyük bir hareketlilik beklemiyoruz. 2016 y›l›nda bu hareketlik bafllayacakt›r. Türkiye inflaat sektöründeki konut sat›fllar›, durgunluk döneminde meydana gelen talep birikmesinin bir sonraki dönemde aç›lmas› fleklinde kendini gösterir. Bu bak›mdan 2015 y›l›ndaki k›smi durgunluk, 2016 y›l›na pozitif olarak bafllayabilir. Bursa’n›n yeni konut projeleri anlam›nda gelecek potansiyelini nas›l görüyorsunuz? Bursa’n›n gerek kentsel dönüflüm, gerekse daha konforlu konutlarda oturma talebi nedeniyle bir süre konut talebine sahne olaca¤› düflüncesindeyim. Bu, uzun zamand›r böyle olagelmifltir. Bursa gerek sanayisi, gerek ticareti, gerek ziraat›, gerekse turizm potansiyeli aç›s›ndan yerleflim için her zaman cazip bölgedir. O nedenle konut yat›r›mlar›n›n bu kentte her zaman canl› olaca¤›n› düflünüyorum. Bursa’n›n depremselli¤i anlam›nda yap› stokunu nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Bursa deprem aç›s›ndan ülkemizin en riskli bölgelerinden biridir. Bu nedenle yerleflim yeri seçimi ve konutlar›n haz›rlanmas›ndan bafllayarak proje ve uygulama aflamalar›nda çok özen gösterilmesi gerekmektedir. Son y›llarda depreme dayan›kl›l›k yönünden tüm yap› projelerinin daha dikkatli haz›rland›¤›n›, beton dayan›kl›l›k kategorilerinin seçiminde özen gösterildi¤ini, zemini yeterli dayan›kl›l›kta olmayan bölgelerde zemin güçlendirmesine önem verildi¤ini görüyoruz. Söz konusu bu önlemler yeterince önemsenirse, Bursa’da yap›lacak yap›lar›n riskleri minimize edilmifl olur. Bursa’da mevcut yap› stokunun büyük bir bölümü geçmifl dönemlerde daha özensiz yap›ld›¤›ndan ciddi riskler mevcuttur. Bunlar yap› güçlendirme uygulamas› ile k›smen 47 Bak›fl 135 düzeltilmektedir. Ancak en do¤ru fley kentsel dönüflümdür. Kentsel dönüflümü de sadece yap›lar› yeniden yapmak fleklinde alg›lamamak laz›md›r. Dönüflüm vesilesi ile kentlerimizin sadece bugün de¤il, gelecek 30-50 y›lda da insanca yaflan›labilecek rahatl›kta olmalar› gerekmektedir. ‹lk tespitlere göre Bursa’da 40 bin konutun acilen yenilenmesi gerekiyor. Vakit kaybedilmeden bu konutlar h›zla yenilenmelidir. Sektörünüzün ülke ekonomisindeki yeri ve önemi hakk›nda ne söyleyebilirsiniz? Çimento sektörü bütün dünya ülkelerinde temel ihtiyaç malzemesi üreten bir sektör olarak görülür. Bu bak›mdan üretim miktarlar› ile büyük önem arz eden bu sektör, maddi kazanç anlam›nda çok büyük bir yekûn teflkil etmemektedir. Ülkemizde halen 800 kilogram kifli bafl› çimento kullan›lmaktad›r. Geçmiflteki kullan›lmayan çimento miktarlar› da göz önünde bulundurulursa bu miktar 1000 kilogramlar›n üzerinde olmal›d›r. Gelecek y›llarda bu rakamlara ulafl›laca¤›n› görebiliriz. Bu bak›mdan sektörün buna haz›r olmas› gerekmektedir. Mevcut kapasitelere tüm ülke baz›nda bak›ld›¤›nda, talebi karfl›layabilecek bir alt yap› oldu¤u görülür. Ancak bölgesel olarak buna haz›r olmayan yerler oldu¤u da görülebilir. Dünyada çimento üretimi 2014 y›l› itibar› ile 4,3 milyar tondur. Bunun 2,4 milyar tonunu Çin gerçeklefltirmektedir. Türkiye kendi ihtiyac›n› rahatl›kla karfl›layabilecek kapasiteye sahip oldu¤undan bir s›k›nt› görülmemektedir. Türkiye çimento sektöründe dünyan›n önde gelen üreticileri aras›nda yer al›yor. Gelinen noktada 2015 y›l› üretim ve ihracat verileri aç›s›ndan nas›l bir y›l olarak geçiyor ve 2016 y›l› beklentileri nedir? Dünyada en büyük 5 üreticiden ve en büyük 5 ihracatç›dan biriyiz. Avrupa ülkeleri aras›nda ise en büyük üretici ve ihracatç› konumunday›z. 2014 y›l›nda Türkiye’de yaklafl›k 73 milyon ton çimento üretilmifl, bunun 63 milyon tonu ülkemizde kullan›lm›fl, 48 Bak›fl 135 kalan› yani yaklafl›k 10 milyon tonu ihraç edilmifltir. 2015 y›l› iç tüketim ve ihracat aç›s›ndan geçen y›l›n gerisinde bir pozisyondad›r. 2015 y›l›n›n ikinci yar›s›nda bunun sürece¤i beklenmektedir. 2016 y›l›nda Kuzey ve Bat› Afrika ile Ortado¤u’da ekonomik stabilitenin sa¤lanmas›, ayr›ca sosyal ve siyasi problemleri olan ülkelerin normalleflmesi durumunda çimento ihracat› aç›ndan olumlu geliflmeler olacakt›r. Çimento sektörü yüksek düzeyde enerji girdisi ile yol alan bir sektör. Sizin de elektrik enerjisi üretimi noktas›nda önemli projeleri devreye ald›¤›n›z› biliyoruz. Söz konusu bu yat›r›mlar›n›z hakk›nda bilgi verebilir misiniz? Yak›n zamanda bu ve di¤er alanlarda yeni yat›r›mlar gündeme gelebilir mi? Bursa Çimento kuruldu¤unda 250 bin ton / y›l kapasiteli tek hatl› bir tesisti. 1976 y›l›nda ikinci bir üretim hatt› ilave edildi. 1989’da yar› mamul üretim hatlar›n›n birinde sistem de¤iflikli¤ine gidilerek kapasite 900 bin ton / y›la ç›kar›ld›. 1996’da di¤er üretim hatt›n›n da kapasitesi artt›r›lm›fl, geliflen teknolojik uygulamalara göre 1 milyon 400 bin ton / y›l klinker yani yar› mamul üretimi yap›l›r hale gelinmifltir. Bu klinker ile mevcut pazar talebi çerçevesinde uygun katk›larla birlikte 1 milyon 850 bin ton / y›l üretim kapasitesine gelindi ve geçmifl y›llarda bu rakamlara ulafl›ld›. Ö¤ütme kapasitesi 2 milyon 850 bin ton / y›ld›r. Çimento prosesinden ç›kan ürün toz halinde oldu¤undan toz tutma sistemleri sektörde büyük önem tafl›maktad›r. Fabrikam›z, en modern toz tutma sistemleri ile donat›lm›fl durumdad›r. Atmosfere verdi¤imiz havadaki toz miktar›n› analiz eden söz konusu sistem, online olarak devlet taraf›ndan izlenmektedir. Bu konuda hiçbir flikâyet söz konusu de¤ildir. Bunun yan›nda çevre duyarl›l›¤› ve sa¤layaca¤› ekonomik faydalar aç›s›ndan iki önemli yat›r›m›z daha oldu. Bunlardan biri 2011 y›l› sonras›nda devreye ald›¤›m›z at›ktan türetilmifl yak›t tesisi (ATY) yat›r›m›d›r. Bu sayede halen y›lda 30 bin ton s›nai ve kentsel at›k haz›rlan›p yak›larak ekonomiye ve çevreye katk› sa¤lanmaktad›r. Bir di¤er yat›r›m›m›z ise 2013 y›l›n›n A¤ustos ay›ndan bu yana çal›flmakta olan ve yar› mamul üretim prosesinden ç›karak atmosfere at›lan s›cak gazlar›n bir bölümünün de¤erlendirilmesine yönelik at›k ›s›dan elektrik enerjisi üretimi tesisi (WHRWaste Heat Recovery) yat›r›m›d›r. Bu yat›r›m sayesinde 7,5 MW elektrik enerjisi üretimi mümkün olmaktad›r. Böylece küçük bir iflletme maliyeti ile elektrik enerjisi üretebilmekteyiz. Süreç, ülkemizde git gide yayg›nlaflmaktad›r. Biz hem ATY’de hem WHR’de bu ifle bafllayan ilk 5 flirketten biriyiz. Söz konusu WHR yat›r›m› ile enerji ihtiyac›m›z›n yüzde 25’ini karfl›layabiliyoruz. Söylefli Sektör sorunlar› hakk›nda neler söyleyebilirsiniz? Elektrik enerjisini yeterli düzgünlükte ve uygun fiyatta temin etmekte zorlan›yoruz. Türkiye olarak dünya fiyatlar›n›n üstünde ve besleme kalitesinin alt›nday›z. Bir di¤er sorun ise ham madde temini s›ras›nda ihtiyaç duyulan ruhsatlar›n al›nmas›nda gereken kolayl›klar›n tam olarak gösterilmemesidir. Öte yandan kamunun çevre duyarl›l›¤› ad›na oluflturdu¤u emisyon s›n›r de¤erleri, Avrupa standartlar›ndan çok daha kat› olarak uygulanmaktad›r. Sektör, tüm bu koflullar alt›nda üretim yaparak dünyada en makul seviyede çimento ve betonu üretiyor. Çimentonun bir konutun maliyetindeki pay›n›n, yap›lan de¤iflik çal›flmalar sonucunda yüzde 4 civar›nda oldu¤u görülmüfltür. Sa¤lam bir yap›da oturabilmek için ödenen bedel makul ölçüdedir. Bu bedelin önemi idrak edilmeli, gerekli kalitede ve standartta çimento ve beton kullan›lmal›, zemin emniyeti önemle sa¤lanmal› ve uygulama sahas›nda ehliyetli ustalar görevlendirilmelidir. Ayr›ca tüm bu ifller, ça¤dafl mühendislik ve teknisyenlik normlar› ile yürütülmelidir. Gençlere ve genç giriflimcilere tavsiyeleriniz nelerdir? Gençlerimiz iyi bir temel e¤itim almal› ve tecrübelerden de yararlanmal›d›rlar. Bütün olaylar› küresel bir bak›fl aç›s›yla de¤erlendirmelidirler. Tüm dünyaya ürünlerini ve bilgilerini ihraç edebilecek flekilde çal›flmal›d›rlar ve cesur olmal›d›rlar. Dünyan›n her taraf›nda çal›flabileceklerini düflünmelidirler. Çin olgusuna özel bir yer ay›rmal›d›rlar. Çin’in temel yaklafl›m› tüm dünya ülkelerinin potansiyel pazar oldu¤u fleklindedir. Gençler de öyle yapmal› ve 200’e yak›n ülkeyi potansiyel müflteri olarak görmelidirler. BUS‹AD üyeli¤iniz hakk›nda da bilgi verebilir misiniz? Ben 17 Mart 2009’dan bu yana BUS‹AD’›n kurumsal üyesiyim. Yönetim kurulunda da iki dönem, yani dört y›l görev ald›m. Bu zaman zarf›nda inflaat sektörü ile ilgili çal›flmalar gerçeklefltirdik. BUS‹AD’›, TÜS‹AD’dan sonra Türkiye’de kurulan ikinci S‹AD olmas›, 1978’den bu yana çizgisini ve do¤rultusunu ülkemiz flartlar› ile uyumlu olarak gelifltirmesi ve tüm üyeleri ile önce Bursa’n›n sonra da ülkemizin geliflmesi için projeler üretmesi aç›s›ndan çok önemli görmekteyim. BUS‹AD kurucular›na, bugüne kadar yönetimde görev yapm›fl yönetim kurullar›na ve derne¤e katk›da bulunmufl tüm üyelere teflekkürlerimi sunuyorum. BUS‹AD d›fl›nda di¤er sivil toplum örgütlerindeki faaliyetleriniz hakk›nda da bilgi verebilir misiniz? Müstahsilleri Birli¤i ve Çimento Endüstrisi ‹flverenleri Sendikas›’nda görevlerim var. Ayr›ca Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤› Mesleki Yeterlilik Kurumu Baflkanl›¤›’n›n çimento, cam ve seramik sektörlerinin temsilcilerinden oluflan bir de¤erlendirme kurulunun baflkan›y›m. Bu de¤erli ve genifl kapsaml› söylefli için teflekkür ederiz. Eklemek istedi¤iniz baflka konular var m›d›r? Halen sektörde aktif olarak yöneticilik yapan en eski çimentoculardan biriyim. Bu anlamda 44 y›ld›r profesyonel ifl hayat›n›n içindeyim. Sizlere bu söylefli f›rsat›n› verdi¤iniz için teflekkür ederim. BUS‹AD d›fl›nda Türkiye Çimento 49 Bak›fl 135 ‹ngiltere Baflkonsoloslu¤undan BUS‹AD’a ziyaret ‹ngiltere Baflkonsolosu Leigh Turner ve beraberindeki heyet, Bursa Sanayicileri ve ‹fladamlar› Derne¤i’ni ziyaret etti. Görüflmede ‹ngiltere ve Bursa aras›nda özellikle otomotiv sektörüne yönelik ticari iliflkilerin gelifltirilmesi noktas›nda çok say›da f›rsat oldu¤u konusu öne ç›kt›. ARS‹FED Yönetim Kurulu Baflkan› ‹hsan Karademirler, BUS‹AD Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›lar› Tuncer Hatuno¤lu ve Cem Çak›r ile BUS‹AD yönetim kurulu üyelerinin ev sahipli¤inde gerçeklefltirilen ziyarette; ‹ngiltere’nin Bursa Fahri Konsolosu Hüseyin Durmaz, ‹ngiltere Yat›r›m ve Ticaret Birimi Baskan› Clive Allcorn, Ekonomi ve Refah Bölümü Uzman› Hande Yedidal, Ekonomi ve Refah Bolumu Uzman Yard›mc›s› Ca¤layan Arslan, Kreatif Endüstriler Dan›flman› M 50 Bak›fl 135 Ali Kerem Bilge, UKTI Yat›r›m Dan›flman› Ecem Toprakseven, British Council Sanat Müdürü Cansu Ataman, UKVI Vize Müdürü Sarah Williamson ve Türkiye’deki ‹ngiliz Ticaret Odas› Kurumsal ‹letiflim Yöneticisi Ayflim Arda da haz›r bulundu. Bursa’da olmaktan ve BUS‹AD üyeleri bir araya gelmekten son derece mutlu oldu¤unu ifade eden Baflkonsolos Leigh Turner, iki ülke aras›nda köklü ticari iliflkiler oldu¤unu ifade ederek, gelinen noktada söz konusu iliflkilerin son y›llarda önemli bir geliflim trendi gösterdi¤ini söyledi. ‹ngiltere endüstrisi için Bursa’n›n çok önemli bir ticari partner konumunda oldu¤unu belirten Baflkonsolos Turner, ‹ngiltere otomotiv sektörünün h›zla büyüdü¤ünü ve son y›llardaki en yüksek otomobil üretim seviyesinin yakaland›¤›n› kaydetti. Baflkonsolos Turner ‹ngiltere otomotiv endüstrisinin Avrupa’daki en büyük otomobil endüstrilerinden biri konumunda oldu¤unun alt›n› çizerek, “Böyle olunca da Bursa ve ‹ngiltere’deki birçok flirketin birbiriyle iliflkisi oluyor. Bursa’da otomobil parçalar› üreten baz› flirketler, hal› haz›rda ‹ngiltere’de sat›fllar›n› sürdürüyorlar. Bu anlamda Bursa sanayisine olumlu katk›lar yapabilece¤imizi düflünüyoruz. BUS‹AD’a Ziyaret Özellikle de yarat›c› endüstriler alan›nda katk›lar sa¤layabiliriz. Bu flekilde Bursa firmalar› yerel flirket olmaktan ç›k›p, küresel flirket olma yolunda ilerleyebilirler” diye konufltu. Baflkonsolos Turner, flöyle devam etti: “Özellikle marka inflas› gibi yarat›c› yetenekler ayr›ca pazarlama ve finans alanlar›nda önemli iflbirlikleri gelifltirebiliriz. Otomasyon ve tasar›m konular›nda da çeflitli destekler gündeme gelebilir. Destek olabilece¤imiz birçok alan var. Hüseyin Durmaz Bey’in de Bursa Fahri Konsolosu oldu¤u için çok mutluyuz. Onunla birlikte çal›flaca¤›m›z ve Bursa ile olan ticaret hacmimizi geniflletece¤imiz için de heyecanl›y›z.” “‹ngiltere ve Bursa’n›n ticari iliflkilerini gelifltirebilmesi ad›na çok fazla f›rsat var” Türkiye’de olup da ‹ngiltere’de ifl yapmak isteyen flirketler de olabilece¤ini ifade eden Baflkonsolos Turner, gelinen noktada birçok Türk flirketinin Avrupa merkezini ‹ngiltere’de açt›¤›n› ya da büyük baz› Türk firmalar›n›n ‹ngiltere’de Ar-Ge merkezi kurdu¤unu söyledi. ‹ngiltere ve Bursa’n›n ticari iliflkilerini gelifltirebilmesi ad›na çok fazla f›rsat oldu¤una de¤inen Baflkonsolos Turner, sözlerini flöyle sürdürdü: “2010 y›l›nda Türkiye Cumhuriyeti Baflbakan› Recep Tayyip Erdo¤an ile ‹ngiltere Baflbakan› David Cameron görüfltüler ve iki ülke aras›ndaki ticaret hacmini 2015’e kadar ikiye katlama konusunda anlaflmaya vard›lar. Anlaflman›n imzalanmas›ndan bu yana gelinen noktada iki ülke aras›ndaki ticari hacmimizi yüzde 70 kadar artt›rd›k. Art›fl sürecinin bundan sonra da sürece¤ini düflünüyoruz ve bu konuda iyimseriz. Gelecekle ilgili tahminde bulunmak zor ancak kiflisel olarak Türkiye ekonomisi geliflimini bu flekilde sürdürdü¤ü sürece ticari iliflkilerimizin de h›zla artmaya devam edece¤ini söyleyebilirim.” 51 Bak›fl 135 Berna Alt›nsoy Ulcay: “Firmam›z›n Bursa’n›n pek çok eserinde izi var” Bursa’n›n en eski mermercisi olarak birçok yap›n›n mermer ihtiyac›n› karfl›layan ve kent tarihindeki yerini alan Alt›nsoy Madencilik’in Yönetim Kurulu Üyesi Berna Alt›nsoy Ulcay, firman›n üçüncü kuflak yöneticisi olarak görev yap›yor. Ulcay, firman›n kurucusu olan dedeleri Haflim Alt›nsoy’un ard›ndan ikinci kuflak yönetici olarak görev yapan babalar› Nurullah Alt›nsoy ve bir di¤er 52 Bak›fl 135 üçüncü kuflak yönetici Cüneyt Alt›nsoy ile birlikte firmay› gelece¤e tafl›mak ve yeni baflar›lara imza atmak ad›na çal›flmalar›n› sürdürüyor. Berna Alt›nsoy Ulcay ile mermercilik sektörünün Türkiye’deki genel görüntüsünü, Bursa’n›n Türkiye mermercilik sektöründeki yerini, firmalar›n›n 2016 y›l› hedeflerini ve yat›r›m planlar›n› konufltuk. Öncelikle Bak›fl okurlar› için k›saca kendinizi tan›t›r m›s›n›z? 1974 Bursa do¤umluyum. Bursa Anadolu Lisesi’nden mezun olduktan sonra ‹stanbul Teknik Üniversitesi ‹nflaat Mühendisli¤i Bölümü’nü kazand›m ve 1996 y›l›nda lisans e¤itimimi tamamlad›m. Ayn› üniversitede yüksek lisans›m› Yap› ‹flletmesi bölümünde yapt›m. Bu alanda yüksek lisans yaparken mecburi olarak çal›flmak durumundayd›n›z. Ben de ifl aray›fl›na girdim. O dönemde ‹stanbul’da Söylefli Türkiye ‹fl Bankas›’n›n genel müdürlük binas›n›n inflaat› vard› ve ben de bu projeyi üstlenen Tepe ‹nflaat’ta ifle bafllad›m. Proje 5 y›l kadar sürdü. Sonras›nda Levent’te Kanyon AVM projesine geçtim. Orada da 4,5 y›l kadar çal›flt›ktan sonra aileme destek olmak amac›yla Bursa’ya geri döndüm ve evlendim. Bir erkek çocuk annesiyim. Profesyonel ifl hayat›na geçifl süreciniz hakk›nda bilgi verir misiniz? 1996 y›l›nda yüksek lisans›m› yaparken 1997 y›l› itibar› ile Türkiye ‹fl Bankas›’n›n genel müdürlük inflaat›nda inflaat mühendisi olarak görev ald›m. Burada planlama bölümünde planlama mühendisi olarak çal›flt›m. Levent’teki Kanyon AVM inflaat›nda da planlama mühendisi olarak görev yapt›m. Projeyi tamamlad›ktan sonra Bursa’ya döndüm. fiu an Alt›nsoy Madencilik’te yönetim kurulu üyesi, bir di¤er flirketimiz olan Bemar Mermer’de de genel müdür olarak görev yapmaktay›m. Üçüncü kuflak yönetici olarak firman›z›n kurulufl sürecini ve bugünlere gelifl hikayesini bizimle paylafl›r m›s›n›z? Dedemiz 1936 y›l›nda Bursa’ya gelmifl. Bursa’ya gelmeden önce 1942 y›l›nda Mimar Sinan’›n Edirne’de infla etti¤i köprünün tadilat›n› yapmak ad›na ifl teklifi alm›fl. Sonras›nda da ‹stanbul’da Selimiye Külliyesi ve çeflitli camilerin onar›m ifllerinde bulunmufl. Dedemiz bir süre sonra kendi iflini yapmak istiyor. ‹stanbul’un kalabal›k olmas›ndan dolay› bu kenti tercih etmiyor ve akrabalar›n›n teflviki ile 1940 y›l›nda Bursa’ya yerlefliyor. Sonras›nda Taflç› Haflim Alt›nsoy ad›yla Bursa’n› ilk mermercisi olarak ifle bafll›yor. Sonra Hürriyet Mahallesi’nde ilk mermer fabrikas›n› kuruyor. Gelinen noktada birçok resmi binada, handa, hamamda, mezar tafl›nda, camide yani pek çok eserde firmam›z›n izi var. Bu anlamda Bursa tarihindeki yerimizi ald›k diyebiliriz. Hatta Türk mermer tarihinde de önemli bir yerimiz bulunuyor. Bursa’da ilk mermer makinesi ithalat›n› yapan ve ilk mermer oca¤›n› da 1965 y›l›nda açan firmay›z. ‹lerleyen y›llarda babam Nurullah Alt›nsoy 1984 y›l›nda Alt›nsoy Madencilik Afi flirketini kurdu ve ikinci jenerasyon olarak iflleri üstlendi. Onunla birlikte ben ve a¤abeyim Cüneyt Alt›nsoy da üçünü kuflak yöneticiler olarak firmada görev yap›yoruz. Babam›z Nurullah Alt›nsoy Yönetim Kurulu Baflkan› olarak görev yap›yor. 2008 y›l›nda fabrikam›z› Bursa’n›n ilçesi Karacabey’e tafl›d›k. Böylece üretimimizi Karacabey’e kayd›rm›fl olduk. Mermer tedarik etti¤imiz ocaklar›m›z›n tamam› Bursa’da. fiu an ruhsatl› 15 oca¤›m›z bulunuyor. Bunun 9’u faal olarak çal›flmakta ve 8 renk mermer üretimi yapmaktad›r. Güngören Oca¤›’nda ve Kemalpafla da iki fabrikam›z bulunmaktad›r. Önümüzdeki y›l Orhaneli ilçesinde de dördüncü bir fabrika inflaat› bafllatmay› hedefliyoruz. Faaliyet gösterdi¤iniz mermercilik sektörünün Türkiye’deki genel görüntüsü hakk›nda bilgi verebilir misiniz? Bursa’n›n Türkiye’deki mermercilik sektöründeki yeri hakk›nda da bilgi verebilir misiniz? Bursa ve çevresi, Türkiye’nin en önemli mermer üretim noktalardan biri konumunda. Bursa, Osmanl› Devleti’nin ilk baflkenti olmas›ndan dolay› Türkiye’ye bu alanda çok fazla hizmet etmifl. Gelinen noktada ülkenin mermer ihracat›nda yüzde 30 gibi çok önemli bir yere sahip. Bu alanda gerçeklefltirilen ihracatta büyük pay sahibi olan bir kentte faaliyet gösterdi¤imiz için mutluyuz. Bursa bu konuda önemli markalara ve geliflmifl bir teknik alt yap›ya sahip diyebiliriz. Nas›l bir ifl modeli ve kalite anlay›fl› ile hareket ediyorsunuz? Alt›nsoy Madencilik olarak kaliteye çok önem vermekteyiz. Bu anlamada ISO 9001-ISO 14001-OHSAS 18001 ve CE 2138 sertifikalar›na sahibiz ve AB-dünya standartlar›nda üretim yapmaktay›z. Firmam›z mermerdeki en önemli konu olan ölçü standartlar›na çok dikkat etmektedir. ‹fl modeli olarak planlarda her zaman yenilikleri takip etmeyi, müflteri memnuniyetini ilke edinmeyi ve geçmiflten bugüne de¤iflmeyen kalite anlay›fl›n› sürdürmeyi benimsemifl bir firmay›z. 53 Bak›fl 135 Bu alanda kulland›¤›n›z teknoloji hakk›nda da bilgi verebilir misiniz? ihracat, ciro, büyüme ve yat›r›m gibi alanlardaki hedefleriniz nelerdir? Fabrikalar›m›z› yeni teknoloji makinalar› kullanarak kurduk. Seçti¤imiz makinalar›n hem kullan›m kolayl›¤›na hem de servis için hizmet kalitesine dikkat ettik. Özellikle ç›kan mermerin iyilefltirmesi safhas› için epoksi iyilefltirme hatt› kurduk ki ç›kan her mermeri de¤erlendirebilelim. 2016 y›l›nda sektör baz›nda ihracatta yüzde 20 art›fl olaca¤›n› düflünüyoruz. Bununla birlikte yurtiçi inflaat projelerindeki hareketlili¤in de artaca¤›n› ve bunlara ba¤l› olarak 2016 y›l›nda ciromuzun yüzde 10-15 aras› art›fl gösterece¤ini öngörüyoruz. Yeni yat›r›m olarak da Orhaneli’ndeki fabrikam›z›n inflaat›na bafllamay› planl›yoruz. Sektör sorunlar› ad›na neler söyleyebilirsiniz? Sektörünüzde nitelikli iflgücü eksikli¤i, Ar-Ge, inovasyon ve modern teknoloji kullan›m›n›n yayg›nlaflmamas›, katma de¤erli ürün ihracat›n›n istenen düzeyde olmamas› ve kay›t d›fl› istihdam gibi sorunlar ciddi yer tutuyor mu? En önemli ihracat pazarlar›n›z nelerdir? Bu alanda önemli bir baflar› hikâyeniz var m›? Sektörümüzün bence en önemli s›k›nt›s› nitelikli ifl gücü yetiflmemesidir. Çünkü ülkemizde mermer ile ilgili yeterli mesleki e¤itim bölümleri bulunmamaktad›r. Firma olarak 2015 y›l›n› nas›l bir y›l olarak geride b›rak›yorsunuz? Genel olarak y›lsonu ciro, büyüme ve ihracat hedeflerinize ulaflacak m›s›n›z? 2015 mermer sektörü için yurtiçinde yap›lan yeni inflaat projeleri aç›s›ndan verim y›l›, fakat ihracat aç›s›ndan gerileme y›l› oldu. Bu anlamda 2015 y›l›nda do¤al tafl ihracat›n›n yüzde 10 geriledi¤ini söyleyebiliriz. Bu durumu iç piyasadaki otel ve AVM inflaat projeleri ile telafi ederek büyüme hedefimize ulaflabilece¤iz. Sektürünüzde 2016 y›l› öngörünüz nedir ve firma olarak önümüzdeki y›l için 54 Bak›fl 135 fiu andaki en önemli pazar›m›z Çin’dir. Hindistan, Tayvan, Rusya ve ‹srail de di¤er önemli ihracat pazarlar›m›z aras›nda yer al›yor. Bunlar›n d›fl›nda 10 ülkeye daha ihracat yap›yoruz. ‹srail ile yaklafl›k 25 y›ld›r çal›flmaktay›z. Mermerlerimiz Tel-Aviv flehrinde birçok önemli binada kullan›lm›flt›r. Örne¤in, General Motors’un Ortado¤u ‹dari Binas›’ndaki tüm mermerler bizim ocaklar›m›zdand›r. Sektörünüzdeki son y›llarda s›kça dillendirilen Çin faktörü hakk›nda neler söyleyebilirsiniz? Çin dünyada çok önemli bir pazar olmufltur. Özellikle Türkiye’nin do¤al tafl ihracat›n›n yüzde 50’si Çin’e yap›lmaktad›r. Çin pazar›n›n bu kadar etkin olmas›ndan dolay› birçok yeni Söylefli firma aç›lm›fl ve güncel firmalar bu konu için çeflitli yat›r›mlar yapm›flt›r. Ancak Çin hükümetinin bu sene inflaat sektörü ile ilgili ald›¤› kararlar, ihracat› olumsuz yönde etkilemifltir. Ancak buna ra¤men yine de ihracatta birinci s›radaki ülkedir. BUS‹AD üyeli¤iniz hakk›nda bilgi verebilir misiniz? BUS‹AD üyeli¤im Bursa’ya geri döndükten sonra babam›n da deste¤i ile olmufltur. BUS‹AD d›fl›nda di¤er sivil toplum örgütlerindeki faaliyetleriniz hakk›nda da bilgi verebilir misiniz? Bursa ‹fl Kad›nlar› ve Yöneticileri Derne¤i (BU‹KAD) ve Bursa Kad›n Giriflimciler Kurulu’na üyeyim. Bursa’daki di¤er ifl kad›nlar› ile çeflitli etkinliklerde bir araya gelerek fikir al›flveriflinde bulunuyoruz. Kad›n Giriflimciler Kurulu, Bursa’daki giriflimci tüm kad›nlara destek olmak için çeflitli e¤itimler ve seminerler düzenlemektedir. Bu keyifli sohbet için teflekkür ederiz. Eklemek istedi¤iniz baflka konular var m›d›r? Bursa’n›n, Türkiye’nin en önemli flehirlerinden biri oldu¤unu düflünmekteyim. Giriflimci kad›nlar›n Bursa ifl dünyas›nda daha çok yer almas› gerekti¤ini düflünüyorum. 55 Bak›fl 135 BALKANTÜRK E¤itim Vakf› çal›flmalar›na bafllad› E¤itim faaliyetleri yürütmek amac›yla yola ç›kan BALKANTÜRK E¤itim Vakf›, çal›flmalar›na ö¤renci burslar› ile bafllad›. 200’e yak›n ihtiyaç sahibi gencin e¤itim hayat›nda umut ›fl›¤› olan vak›f, daha fazla gence ulaflmay› ve onlar›n e¤itimlerine katk› sa¤lamay› hedefliyor. ¤itim alan›nda çal›flmalar gerçeklefltirmek amac›yla yak›n bir tarihte hayata geçen BALKANTÜRK E¤itim Vakf›, çal›flmalar›na ö¤renci burslar› ile bafllad›. E Bugüne kadar 200’e yak›n ihtiyaç sahibi gence burs sa¤lad›klar›na ve daha fazla gence ulaflmay› amaçlad›klar›na de¤inen BALKANTÜRK E¤itim Vakf› (BEV) Baflkan› Naci fiahin, öte yandan Bursa’da ihtiyaç duyulan kalifiye 56 Bak›fl 135 eleman eksikli¤ini de göz önünde bulundurarak kente bir meslek yüksekokulu ve ö¤renci yurdu kazand›rmak ad›na gerekli arsa tahsisi için çal›flmalara bafllad›klar›n› söyledi. Uluda¤ Üniversitesi ile iflbirli¤i içerisinde olduklar›n› belirten fiahin, yaz okulu ve ö¤renci de¤iflimi ile Bursa’y› Balkanlarda tan›tmaktan ve yeni ö¤rencilere ulaflmaktan son derece memnun olduklar›n› ifade etti. fiahin, bu kapsamda Sofya Teknik Üniversitesi ve Filibe Teknik Üniversitesi ile ö¤renci de¤iflimi protokolü imzalad›klar›n›n alt›n› çizen fiahin, “2 y›ld›r yaz okulu projesi ile misafir etti¤imiz ö¤rencilerimizin say›s› 100’e yaklaflt› ve bu say› her geçen y›l katlanarak artmaktad›r. Amac›m›z Bursa ile Balkanlar aras›nda e¤itim köprüsü olmakt›r. Bu köprünün temellerini BALKANTÜRK E¤itim Vakf› ile sa¤lam bir flekilde oluflturduk” fleklinde konufltu. fiahin, k›sa bir süre önce hayata geçirdikleri çelenk hizmeti ile ac› ve sevinçleri paylaflt›klar›n› dile getirerek, cenaze ve mutlu günlerde BEV’in çelenk hizmetleri tercih edildi¤i takdirde, baflar›l› ve ihtiyaç sahibi ö¤rencilere katk› sa¤lanaca¤›n› kaydetti. fiahin, flöyle devam etti: “Unutmayal›m ki e¤itim bir toplumu gelifltirir, güzellefltirir. Daha güzel bir gelece¤i, yap›lan ba¤›fllarla kurma çabas›nday›z. ‹dealleri için mücadele eden gençlerimizin ç›kt›¤› hayat yolunda, onlar›n her zaman destekçisi olaca¤›z. Güçlü yar›nlar, e¤itimli genç nesil için çal›flmalar›m›za ilk günkü heyecanla devam ediyoruz.” Üyelerden Haberler Cargill 2016’da Türkiye’deki fabrikas›ndan ihracat patlamas› bekliyor Cargill’in, son y›llarda yükselen ekonomileriyle dikkat çeken Orta Do¤u, Türkiye ve Kuzey Afrika bölgelerindeki müflterileri için yeni bir pazara aç›lma stratejisi gelifltirdi¤ini söyleyen Aksoy, bu sayede 2016 y›l›nda Türkiye’den bölgeye yapacaklar› ihracat›n artaca¤›n› kaydetti. 015 y›l›nda “Sizin için buraday›z” stratejisi ile yol alan Cargill’in METNA olarak isimlendirdi¤i Orta Do¤u, Türkiye ve Kuzey Afrika bölgelerindeki 19 ülkeyi kapsayan yeni stratejisinin temelini; bölgenin en dinamik ülkesi olarak sürekli büyüyen ve geliflen bir ekonomiye sahip olan Türkiye oluflturuyor. 2 Bu gerçekten hareketle 2008 y›l›nda Türkiye’yi, Orta Do¤u ve Kuzey Afrika ülkelerinin yat›r›m ve yönetim üssü haline getirme karar› ald›klar›n› ifade eden Cargill Orta Do¤u, Türkiye ve Kuzey Afrika Kurumsal ‹liflkiler Direktörü Dr. Ediz Aksoy, ayn› y›l, Cargill’in kakao, g›da bileflenleri ve di¤er ürün portföyünü de Türkiye pazar›na sunmaya bafllad›klar›n› belirtti. Önümüzdeki süreçte bunun bir ad›m ötesine geçerek Türkiye’de uygulad›klar› modeli, son bir y›ld›r Kuzey Afrika ve Orta Do¤u pazar›na da uygulamaya bafllad›klar›n› söyleyen Dr. Ediz Aksoy, flimdilerde daha genifl bir co¤rafyada, çok daha fazla ürünle hizmet verdiklerini kaydetti. Dr. Aksoy, Bursa Orhangazi’deki m›s›r iflleme tesisinde üretimlerinin devam etti¤ini dile getirerek, bunun yan›nda 2014 y›l› içerisinde her ikisi de kendi sektöründe baflar›s›n› ispatlam›fl iki farkl› flirketi sat›n alarak Cargill bünyesine katt›klar›na de¤indi. Turya¤ ve Alemdar Kimya sat›n almalar› sayesinde üretim yelpazelerini genifllettiklerinin ve Türkiye’de üretim yapan fabrika say›lar›n› da üçe ç›kard›klar›n›n alt›n› çizen Dr. Aksoy, istihdam say›s›n›n da son iki y›l içerisinde iki kat›na ç›kt›¤›n› belirtti. Dr. Aksoy, flöyle devam etti: “Yaflad›¤›m›z büyük de¤iflikliklerden biri de Cargill Türkiye 57 Bak›fl 135 organizasyonunun geliflip büyüyerek bölgesel bir organizasyon olan Cargill G›da Orta Do¤u, Türkiye ve Kuzey Afrika’ya dönüflmesiydi. Bu yeni yap›lanma do¤rultusunda Ortado¤u ve Kuzey Afrika’da da bölge ofisleri açt›k. Bugün bu bölgelerde 19 ülkeye ürün ve hizmetlerimizi ulaflt›r›yoruz. Ama bunun bafllang›c›nda Türkiye’nin oldu¤unu vurgulamal›y›m. Türkiye oldukça dinamik bir ekonomi. Cargill, yaklafl›k 55 y›ld›r Türkiye’de faaliyet gösteriyor ve biz bu dinamizmin en az›ndan son yar›m yüzy›l›na tan›kl›k etti¤imizi rahatl›kla söyleyebiliriz. Tan›kl›k etti¤imiz bu yar›m yüzy›lda Türkiye ekonomisi inan›lmaz bir büyüme gösterdi. fiöyle bir örnek vereyim; bugünkü Türkiye ekonomisi, bu 19 ülkenin gayri safi milli has›lalar›n›n toplam›n›n yaklafl›k yüzde 50’sini oluflturuyor. Bu nedenle Türkiye, bölgedeki faaliyetlerimizin merkez üssü konumundad›r.” “2016’da bölgenin pazar büyüklü¤ü 80 milyar dolar› aflacak” Orta Do¤u ve Kuzey Afrika bölgelerindeki ülkelere bakt›klar›nda g›da ve içecek pazarlar›n›n son y›llarda hacim olarak büyüdü¤ünü gözlemlediklerini söyleyen Dr. Aksoy, bu sebeple Türkiye’de uygulad›klar› modeli yeni bölgelere de tafl›d›klar›n› belirtti. Söz konusu model çerçevesinde Türkiye’de ve bölgede ayr› ayr› faaliyet gösteren ifl ünitelerini daha verimli hizmet ve ürün sunacaklar› bir yap›ya kavuflturduklar›n› ifade eden Dr. Aksoy, bu yeni yap› sayesinde bölgedeki müflterilere; örne¤in, kakao ifl ünitesinin ürünlerini sunarken ayn› zamanda niflasta, g›da bileflenleri ve di¤er ürün ve hizmetleri de sunma flans› bulduklar›n› kaydetti. Dr. Aksoy, flöyle devam etti: “Müflterilerimizin önüne 5-6 farkl› ürünle ç›kabilece¤iz. Bunu en basit flekliyle, ‘müflteriye götürdü¤ümüz hizmeti sadelefltirme’ 58 Bak›fl 135 olarak da düflünebiliriz. 2015’in bafllar›nda, Türkiye hariç tutuldu¤unda hizmet verdi¤imiz 18 ülkenin 77 milyar dolar› aflan bir g›da ve içecek pazar› vard›. Bu rakam, ülkelerin ambalajl› g›da pazar›n›n büyüklü¤ünü gösteriyor. Son birkaç y›ll›k e¤ilime göre de bu pazar y›ll›k yüzde 4-6 aras›nda büyüme potansiyeli tafl›yor. Bu oranlar bize ciddi ve kayda de¤er bir büyümeye iflaret ediyor. Bu verilerden hareketle 2016’da bölgenin pazar büyüklü¤ünün 80 milyar dolar› aflaca¤›n› söyleyebiliriz.” “Bölgenin endüstriyel gelifliminde büyük rol oynayaca¤›z” Cargill’in 1865 y›l›nda kuruldu¤unu ve bu y›l 150. y›ldönümlerini kutlad›klar›n› dile getiren Dr. Aksoy, 67 ülkede 153.000 kiflilik kadrolar› ile büyük ve global bir flirket yap›s›na sahip olduklar›n› söyledi. Tar›m ve g›da konusundaki 150 y›ll›k küresel bilgi birikimi ile hareket ettiklerinin alt›n› çizen Dr. Aksoy, söz konusu tecrübeleri ile ürün ve hizmetlerini bölge pazar›na da tafl›yacaklar›n› ve özellikle ‘inovasyon’ konusuna çok önem verdiklerini kaydetti. Dr. Aksoy, bölgedeki varl›klar›n›n g›da ve içecek sektörlerine inovasyonu tafl›yaca¤›n›n, g›da üreticisi müflterilerinin maliyetlerini azaltmalar›na yard›mc› olaca¤›n›n, sektörün ekonomik katma de¤erini artt›raca¤›n›n ve istihdam yarataca¤›n›n alt›n› çizerek; bölgenin endüstriyel gelifliminde büyük rol oynayacaklar›na de¤indi. ve beklentilerinden kaynaklanan kendine özgü farkl›l›klar› oldu¤unu söyledi. Bir pazarda süt ve süt ürünleri ön plandayken, baflka bir pazarda çay, kahve gibi s›cak içeceklerin ön planda oldu¤unun alt›n› çizen Dr. Aksoy, öte yandan bir pazarda f›r›nc›l›k ürünleri pazar hâkimi iken baflka bir pazarda da et ve et ürünlerinin daha fazla ra¤bet gördü¤ünü kaydetti. Dr. Aksoy bölgelerde faaliyet gösteren Türk firmalar›n›n kendileri için bir art› oldu¤una de¤inerek, “Biz, onlarla da görüflüp, yeni organizasyonumuzu ve bölgeye götürdü¤ümüz hizmetleri onlara anlatt›k. Lojistik, tedarik ve yeni ürün gelifltirme, Ar-Ge deste¤i ba¤lam›nda bölgeye özgü nas›l ifl birlikleri gelifltirebilece¤imizi, birlikte neler yapabilece¤imizi konufltuk. Bunun da çok faydas›n› gördük. Cezayir, M›s›r, Suudi Arabistan gibi pazarlarda çok ciddi oranda niflasta talebi ile karfl› karfl›yay›z. Bu nedenle Orhangazi’deki niflasta üreten tesisimizden 2016’da ihracat patlamas› bekliyoruz. Bunun yan›nda Turya¤ ile bölge pazar›na endüstriyel ve pastac›l›k ya¤lar› ihracat›nda da ilerleme kaydedece¤imizi düflünüyorum. Türkiye, Orta Do¤u ve Kuzey Afrika bölgesinin lider ya¤ tedarikçisi ülkesi konumunda. Bölgede oluflan yüksek talep sayesinde, Türkiye’nin bitkisel ya¤ ihracat› son y›llarda önemli ölçüde büyüdü. Cargill Turya¤ da buna katk› verecektir” diye konufltu. “Bölgelerimizdeki her ülke pazar›n›n kendine özgü farkl›l›klar var” “E¤itim, sa¤l›k ve çevreyle ilgili çok say›da sosyal sorumluluk projesine imza att›k” Dr. Aksoy, bölgeyi ve müflterilerini her geçen gün daha iyi tan›d›klar›n› belirterek, bölgelerindeki her ülke pazar›n›n mevzuat ve uygulamalardan, tüketici al›flkanl›k Ticari faaliyetlerin yan›nda pek çok kurumsal sosyal sorumluluk projesi de yürüttüklerini dile getiren Dr. Aksoy, küresel sosyal sorumluluk yaklafl›mlar› do¤rultusunda Türkiye’de Üyelerden Haberler de e¤itim, sa¤l›k ve çevre konular›na odakl› çok say›da kurumsal sosyal sorumluluk projesine imza att›klar›n› söyledi. Dr. Aksoy 2006 y›l›nda 2 milyon dolarl›k yat›r›m ile Bursa’n›n Orhangazi ilçesine Cargill ‹lkö¤retim Okulu’nu kazand›rd›klar›n› kaydederek, bugün okulun 4.200m2 kapal› alanda 16 s›n›f ve laboratuvarlar› ile 500 ö¤renciye modern bir yap›da e¤itim olana¤› sa¤lad›¤›na de¤indi. Öte yandan flirketlerinin Bursa-Orhangazi ‹lçesi ve civar›ndaki 9 farkl› okulun ö¤retmen odalar›n›n yeniden inflas› ile e¤itim alan›ndaki desteklerinden dolay› Milli E¤itim Bakanl›¤› taraf›ndan onurland›r›ld›¤›n›n alt›n› çizerek, “Meslek e¤itimine de destek veriyoruz. Bundan birkaç y›l önce, Uluda¤ Üniversitesi Orhangazi Meslek Yüksekokulu’nun e¤itimö¤retime bafllamas›ndan 10 y›l sonra ilk uygulama atölyesini kurduk. Ayn› flekilde, Orhangazi’nin en baflar›l› okullar›ndan biri olan Orhangazi K›z Teknik ve Meslek Lisesi’nin yeni aç›lan bölümlerinden Yiyecek-‹çecek Bölümü’ne ekipman ba¤›fl›nda bulunarak, okulun uygulamal› meslek e¤itimini daha ifllevsel hale gelmesine katk›da bulunduk. Yine meslek lisesi ö¤rencilerinin kiflisel geliflimlerine destek sa¤lamay› amaçlayan ‘Meslek Lisesi Koçlar› Program›’na katk›m›z› halen devam ettiriyoruz. Sa¤l›k alan›ndaki sosyal sorumluluk projelerimizle de insana verdi¤imiz de¤eri göstermeye devam ediyoruz. 60 bin nüfuslu Bursa-Orhangazi ilçesine, 2002 y›l›nda Sa¤l›k Oca¤› infla ederek, bu giriflimimiz ile sa¤l›k alan›nda ilçe için çok önemli bir projeyi hayata geçirmifl olduk. Bugün Orhangazi Merkez Cargill Sa¤l›k Oca¤›, günde ortalama 300 hastaya hizmet veriyor. 2011 y›l›n›n Aral›k ay›nda Orhangazi Devlet Hastanesi’ne Resusitasyon (Yeniden Canland›rma) Odas› kazand›rd›k. 2012 y›l›nda ise yine Orhangazi Devlet Hastanesi’ne ba¤l› 112 Acil Servis Hizmetleri, 15 y›l sonra Cargill katk›s›yla kendi binas›na kavufltu” fleklinde konufltu. “Kanundaki geçici madde Cargill’e özel de¤ildir, konunun çözümü kamu yarar›nad›r” Dr. Aksoy, Orhangazi’deki m›s›r iflleme fabrikas›n›n kurulu oldu¤u alanla ilgili son zamanda bas›na yans›yan haberlerle ilgili olarak da flu ifadeleri kulland›: “Her fleyden önce 5403 say›l› Toprak Koruma ve Arazi Kullan›m Kanunu’nun geçici 4. maddesinin sadece Cargill’e özel bir madde olmad›¤›n›n alt›n› bir defa daha çizmek laz›m. Bu madde, Türkiye Büyük Millet Meclisi taraf›ndan, ülkemizde tar›m topraklar› üzerinde kurulmufl ve tar›m topraklar›n› tar›m d›fl› amaçlarla kullanan binlerce tesisin mevcut oldu¤u gerçe¤inden hareketle, bu tesislerin ülke ekonomisine kazand›r›lmalar› amac›yla, 5403 say›l› Kanun’a 5451 say›l› Kanun ile geçici madde olarak eklendi. davada ise Bursa ‹dare Mahkemesi plan›, hukuka uygun buldu ve iptal davas›n› reddetti. Ancak bu dava devam ederken 1/25.000’lik plan›n iptaliyle ortaya yeni bir hukuki durum ç›kt›. ‹flte Dan›fltay, bu yeni hukuki durumu gözeterek, yeniden karar verilmek üzere Bursa ‹dare Mahkemesi karar›n› bozdu. Tekrar belirtmek gerekir ki; Dan›fltay bozma karar› 1/1000’lik plan›n iptal edilmesi yönünde bir hüküm içermemektedir. Bu geçici madde hükmü genel, soyut ve nesnel hükümler içermekte olup, belli kifli veya kurulufllar için de¤il, kamu yarar›na ç›kar›ld›. Dolay›s› ile madde kapsam›na giren herkes, bu maddede öngörülen koflullar› yerine getirmek kayd›yla bu yasadan yararlanabilir. Nitekim sadece Bursa’da 198 firma yasadan yararlanmak için baflvurdu. Bu plan hukuken halen yürürlüktedir. Türkiye’deki 55 y›ll›k ticari geçmiflimizde bugüne kadar hukuk d›fl› tek bir ifllemimiz olmamas›na ra¤men, de¤iflik dönemlerde baz› haks›z iddia ve ithamlarla karfl› karfl›ya kald›k. Bu tür haks›zl›klar dünyan›n dört bir köflesinde hemen her flirketin bafl›na gelebilir. Ancak burada farkl› bir durum var. Yanl›fl hat›rlam›yorsam bundan 8 y›l önce kanuna bu geçici madde eklendi¤inde, bizzat resmi a¤›zlardan, bu maddenin kapsam›na 45 bin dekar tar›m alan›n›n girdi¤i ve Türkiye genelinde 20-22 bin flirketin yararlanaca¤› aç›klanm›flt›. Kald› ki geçici madde; fiilen tar›m d›fl›na ç›km›fl olan bu alanlarla ilgili üretim ve ihracat›n önündeki birtak›m engellerin kald›r›lmas› için kanuna eklenmiflti. Ama ne yaz›k ki belirtilen binlerce flirket yerine ‘Cargill’e özel kanun’ fleklinde lanse edildi. Halbuki bizim faydaland›¤›m›z alan sadece 212 dekard›r. Bursa Valili¤i taraf›ndan yap›lan 1/25.000’lik Bursa Çevre Düzeni Plan›, bilindi¤i üzere, plan›n esas›na girilmeksizin, plan› yapan idarenin yetkisiz oldu¤undan bahisle iptal edildi. Bu nedenle konuflmam›n bafl›nda da de¤indi¤im gibi, kanuna eklenen bu geçici madde, Cargill’e özel de¤ildir, on binlerce flirketi ilgilendiren ve çözümü kamu yarar›na olan bir konudur.” Bugüne kadar 1/25.000’lik planla ilgili yap›lan yarg›lamalarda plan›n içeri¤ine yönelik herhangi bir hukuka ayk›r›l›k tespitine yer verilmedi. 1/1000 ölçekli imar plan› ile ilgili aç›lan 59 Bak›fl 135 Coflkunöz, havac›l›k sektöründe büyüyor Coflkunöz Holding flirketlerinden Coflkunöz Savunma ve Havac›l›k Afi, KAI’nin Kore genel maksatl› helikopteri KUH Surion’nun orta gövde montaj projesi için imza att›. oflkunöz Holding’in 2006 y›l›nda kurulan en genç ve h›zl› büyüyen flirketlerinden biri olan Coflkunöz Savunma ve Havac›l›k, Kore merkezli dünyan›n en önemli havac›l›k kurulufllar›ndan biri olan KAI firmas› ile KUH Surion helikopter projesi için Seoul’de Uluslararas› Adex Havac›l›k ve Savunma Fuar›’nda bir araya geldi. Savunma Sanayii Müsteflarl›¤› Alt Sistemler Daire Baflkan› Bilal Aktafl’›n da teflrif etti¤i fuarda, helikopterlerin en kritik parças› olan orta gövde montaj› için masaya oturan iki firman›n yetkilileri, 10 y›ll›k üretim projesi için el s›k›flarak kontrat imzalad›. C Yap›lan anlaflma kapsam›nda 2017 y›l› sonunda ilk sevkiyat› yap›lacak helikopter gövdesinden 60 adet üretecek olan Coflkunöz Savunma ve Havac›l›k, ayn› zamanda ifl orta¤› oldu¤u Türkiye’nin önde gelen havac›l›k ve uzay sanayii kurulufllar›ndan TAI firmas›ndan sonra, projenin büyüklü¤ü ve kullan›lan teknoloji bak›m›ndan helikopter gövdesi üreten ilk firma olacak. Konuyla ilgili de¤erlendirme yapan Coflkunöz Holding CEO’su Emin Ataç, helikopterin uçufl emniyetini do¤rudan etkileyen en temel parças›n› üretecekleri bu proje ile iki firma aras›nda bafllayan ifl birli¤inin 60 Bak›fl 135 verimli sonuçlar do¤uraca¤›na olan inanc›n› belirtti. Böyle önemli bir parçan›n üretiminde Coflkunöz Holding’in tercih edilmesinin havac›l›k alan›nda yapt›klar› yat›r›mlar›n ve bu konuda artan deneyimlerinin etkili oldu¤una de¤inen Ataç, bu projenin Türkiye’nin havac›l›k sektöründeki geliflimine sa¤layaca¤› katk› aç›s›ndan da önemine dikkat çekti. Coflkunöz Holding’in “We shape the future” vizyonu ile bu türden ifl ortakl›klar› kurmaya devam edece¤inin alt›n› çizen Ataç, hem ülkemize hem de toplumsal geliflime hizmet eden çal›flmalarla de¤er yaratmay› hedeflediklerini sözlerine ekledi. Coflkunöz Savunma ve Havac›l›k Genel Müdürü Mehmet Coflkun ise 2015 y›l›n›n ilk aylar›nda 5 bin metrekare ilave bina ve tezgah kapasitesini artt›rma yönündeki yat›r›mlar›n› süratle devreye ald›klar›n› Üyelerden Haberler belirterek, Türkiye’nin önemli bir ihtiyac› olan havac›l›k ve savunma sanayisine yönelik faaliyetlerini etkin bir flekilde sürdürmeye devam edeceklerini aktard›. Coflkunöz Savunma ve Havac›l›k Afi Hassas iflleme yöntemi kullanarak uçak ve helikopter gövdesi ile motor parçalar› üretimi yapan Coflkunöz Savunma ve Havac›l›k San. Tic. Afi, Eskiflehir Organize Sanayi Bölgesi’nde 7 bin metrekare kapal› alanda faaliyet gösteriyor. fiirket; 60 y›ll›k köklü üretim geçmifli ile 6 farkl› sektörde 12 firmas›, 2500 çal›flan› ile faaliyet gösteren ve Türkiye’nin en büyük sanayi kurulufllar›ndan biri olan Coflkunöz Holding çat›s› alt›nda yer al›yor. 2006 y›l›ndaki kuruluflundan bir y›l sonra imalata bafllayan ve takdir edilecek bir geliflme kat ederek 1.500’den fazla parçay› üretime alan Coflkunöz Savunma ve Havac›l›k, 2012 y›l›ndan itibaren ikinci büyüme hamlesini gerçeklefltirdi ve k›sa süre zarf›nda kaynak, montaj, entegrasyon, tasar›m ve mühendislik hizmetlerini de envanterine katmay› baflard›. dereceli tesis güvenlik belgelerini alan flirket, savunma ve havac›l›k sektörleri için yapt›¤› üretim faaliyetlerini birbirinden ay›racak olan tesisin temellerini de Nisan 2015’te att›. Mart 2015’te NATO ve milli gizlilik 61 Bak›fl 135 Çemtafl, vas›fl› çelikte Türkiye’nin ilk Ar-Ge merkezi oldu Baflta otomotiv sanayi olmak üzere makine imalat, rayl› sistemler, savunma ve havac›l›k sanayilerine 300’den fazla kalitede 1.500’den fazla ebatta vas›fl› çelik üreten Çemtafl, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanl›¤› taraf›ndan verilen ArGe Merkezi Belgesi’ni almaya hak kazand›. irma taraf›ndan yap›lan yaz›l› aç›klamada Ar-Ge Merkezi Belgesi alabilmek amac›yla 30.07.2015 tarihinde bakanl›¤a baflvuran Çemtafl’›n bakanl›k taraf›ndan görevlendirilen hakemlerin ziyaretleri sonras›nda 26.11.2015 tarihinde Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlü¤ü’nde komisyonun toplanaca¤› söylenerek davet edildi¤i bilgisine yer verildi. Aç›klamada De¤erlendirme ve Denetim Komisyonu’nun Çemtafl Çelik Makine Sanayi ve Ticaret Afi’nin Ar-Ge Merkezi Belgesi alma talebi do¤rultusunda görevlendirilen denetleme hakemlerinin raporlar›n› de¤erlendirmek ve nihai karar vermek üzere topland›¤› aç›kland›. F Aç›klamada, söz konusu toplant›ya kat›lan komisyon üyelerinin oy birli¤i ile Çemtafl Çelik Makine Sanayi ve Ticaret Afi’ye Ar-Ge Merkezi Belgesi verilmesine karar verildi¤i belirtildi. Çemtafl böylece vas›fl› çelikte ilk, Türkiye’nin ise 222. Ar-Ge Merkezi olmaya hak kazand›. 62 Bak›fl 135 DÖVSADER üyeleri ÇEMTAfi’› ziyaret etti Çemtafl, Dövme Sanayicileri Derne¤i (DÖVSADER) üyelerini fabrikas›nda a¤›rlad›. Toplam 9 firmadan 12 kat›l›mc› ile gerçekleflen ziyarette Çemtafl’›n daha kaliteli çelik üretmek üzere son teknoloji uygulamalar›yla yap›lan yeni yat›r›mlar›, Türkiye’nin vas›fl› çelik sektöründe ilk Ar-Ge Merkezi’nin mevcut ve gelece¤e dönük projeleri aktar›ld›. Hisseleri ‹stanbul Borsas›’nda ifllem gören Çemtafl, Türkiye’nin en büyük ilk 500 sanayi flirketi aras›nda yer al›yor. Yap›lan yat›r›mlar neticesinde kapasitesini 180.000 tona ç›karan Çemtafl, üretiminin önemli bir bölümünü ihraç ederek ülke ekonomisine de katk› sa¤l›yor. Otomotiv yan sanayisi ve makine imalat sanayisine üretilen özel flartnameli çelik kaliteleri ve s›k tekrar eden üretim periyotlar› sayesinde Çemtafl, imalatç›lar›n gözde tedarikçilerinden biri konumuna geldi. DÖVSADER üyelerinin gerçeklefltirdi¤i ziyarette ev sahibi Çemtafl, 2015 y›l›nda kurulan Ar-Ge Merkezi sayesinde müflterileriyle ortak çal›flmalar yürüterek, sanayide amaca yönelik çelik kalitelerinin Üyelerden Haberler gelifltirilmesi ve kullan›m› ile vas›fl› çelik sektöründe verimli hizmet sa¤lama hedefini vurgulad›. Dünya’daki ve Avrupa’daki dövme sanayisi birlik ve kurulufllar›n›n verilerine göre sektörün giderek büyüme e¤iliminde oldu¤unu söyleyen DÖVSADER yetkilileri, Türkiye’de vas›fl› çelik sektöründe yap›lan yat›r›mlardan dolay› memnuniyet duyduklar›n› ve Çemtafl’›n kendilerine kap›lar›n› açarak, tamamlad›¤› son yat›r›mlar› hakk›nda oldukça faydal› bilgiler verdi¤ini dile getirdi. Türkiye’deki vas›fl› çelik üretiminin, dünyadaki vas›fl› çelik üretim miktar›n›n çok az bir k›sm›na denk geldi¤ini ifade eden Çemtafl yetkilileri, üretilen vas›fl› çeli¤in ülke endüstrisinin kullan›m›n›n oldukça alt›nda olmas›na ra¤men ekonomik iç ve d›fl dengelerden dolay› yerli üreticilerin ürettikleri malzemelerin yaklafl›k yar›s›n› ihraç etti¤ini kaydetti. Çemtafl yetkilileri buna ba¤l› olarak iç piyasada oldukça fazla ithal vas›fl› çelik kullan›m›n›n göze çarpt›¤›na dikkat çekerek, yerli üretimin sürdürülebilirli¤ini sa¤lamak üzere yerli üreticilerin sübvanse edilmesi ve çeflitli yapt›r›mlarla korunmas› gerekti¤inin alt›n› çizdi. 63 Bak›fl 135 Çetin Elektrik’ten mesleki teknik e¤itime destek Mühendislik, taahhüt, bak›m, imalat, sat›fl ve dan›flmanl›k alanlar›nda Bursa’n›n önde gelen flirketleri aras›nda yer alan Çetin Elektrik Grup, nitelikli iflgücünün ancak e¤itim kurumlar›n›n özel sektörle yak›n ifl birli¤i ile ortaya ç›kabilece¤i gerçe¤inden hareketle, Demirtaflpafla Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile iflbirli¤ine gitti. Bu kapsamda, ElektrikElektronik Teknolojileri Alan› Tesisat ve Pano Montörlü¤ü Dal›’ndaki iki atölye Çetin Elektrik taraf›ndan yenilendi. ¤retmenlerin e¤itimi de Çetin Elektrik bünyesinde geçti¤imiz yaz döneminde gerçeklefltirildi. ‹flbirli¤i projesi kapsam›nda bölüm ö¤rencilerinin bir k›sm› Çetin Elektrik’te staj yapmaya da bafllad›. Ö 64 Bak›fl 135 Çetin Elektrik Grup; söz konusu proje kapsam›nda flu ana kadar atölyelere flu imkanlar› sa¤lad›: Busbar güç da¤›t›m ünitesi, busbar ayd›nlatma ünitesi, kuvvet kablo tesisat›, zay›f ak›m görüntülü sistem ünitesi, yang›n alarm ve kamera güvenlik ünitesi, otomatik kumanda pano uygulamalar›, çoklu sayaç pano uygulamas›, h›z kontrol ve sürücü devreleri, LED ayd›nlatma ünitesi, her ö¤renci için ölçü aletleri-el tak›mlar› ile her ö¤renci için dolap. “E¤itim sistemimiz ihtiyaç duyulan nitelikte bireyler yetifltirmeli” Çetin Elektrik Grup Yönetim Kurulu Baflkan› Çetin Öztunal›, kendisinin de Demirtaflpafla Endüstri Meslek Lisesi mezunu oldu¤unu ve 36 y›ld›r profesyonel ifl hayat›n›n içinde oldu¤unu dile getirerek, söz konusu projenin gerekçesini ve hedeflerini flu flekilde ifade etti: “Türkiye’deki as›l sorunun iflsizlik de¤il, mesleksizlik ve nitelikli personel eksikli¤i sorunu oldu¤unu iyi biliyorum. Maalesef e¤itim sistemimiz, gerek sanayi gerekse hizmet sektörlerinin ihtiyaç duydu¤u, bilgisini uygulayabilen, beceri sahibi bireyler yetifltiremiyor. Oysa bizim, baflka ülkelerle rekabet edebilmek, üretimi art›rmak, sadece alan ve kullanan de¤il, üreten ve satan ülke olabilmek için mesleki e¤itime çok büyük önem vermemiz gerekiyor.” “Yeni okul açmak yerine, mevcut okullarda verimi artt›rmak gerek” H›zla de¤iflen bilgi, teknoloji ve üretim yöntemleri ile ifl hayat›ndaki geliflmelere paralel olarak dinamik bir mesleki ve teknik e¤itim yap›s›n› daha fazla zaman kaybetmeden oluflturmalar› gerekti¤ini belirten Öztunal›, “Bu dinamik yap›; kendini yenileyen bir e¤itim sistemini, teknolojik altyap› yat›r›mlar›n›n güçlendirilmesini, dünyadaki Üyelerden Haberler geliflmelerin yak›ndan takip edilmesini ve özel sektörle yak›n bir ifl birli¤ini zorunlu k›l›yor. Mesleki ve teknik e¤itimde bizim önceli¤imiz yeni okullar açmak olmamal›. Bizim Bursa aç›s›ndan bakt›¤›m›zda yeterli okulumuz var. Do¤ru olan bu okullarda e¤itim alan gençlerimize, özel sektör iflbirli¤i çerçevesinde mesleki ve teknik e¤itimi yerel, ulusal ve uluslararas› ifl piyasalar›n›n beklentilerine uygun flekilde verebilmektir” diye konufltu Öztunal›, flöyle devam etti: “Kalifiye elemanlar›n bilgi ve becerisi, ekonomik baflar›n›n temelidir. Meslek e¤itiminin genç insanlara baflar›l› bir meslek yolu haz›rlamak yan›nda ekonomiye vas›fl› eleman yetifltirmek gibi iki önemli amac› vard›r. Bunlar bilinen ve söylenen gerçeklerdir. Biz Çetin Elektrik Grup olarak, söylemden eyleme geçmifl durumday›z. Bu y›l Demirtaflpafla Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde idarecilerimizin de deste¤iyle, mevcut atölyelerde ça¤dafl donan›mlar kurduk. Bu atölyelerde ayn› anda 32 ö¤renci uygulamal› e¤itim alabiliyor. Ö¤rencilerimizi e¤itecek ö¤retmenlerimiz de teorik e¤itimin ifl hayat›ndaki yetersizliklerini gidermek üzere firmam›zda pratik e¤itim sürecinden geçtiler. Ayr›ca ö¤rencilerimize staj imkan› sa¤l›yoruz. Amac›m›z, iki atölye kurup b›rakmak de¤il, yaflam›n içinde, geliflmeleri takip eden ve kendini gelifltiren, sürdürülebilir bir model yaratmak. Bu çal›flmam›z›n verimli ve örnek olaca¤›na inan›yorum. Bunun için elimizden gelen tüm çabay› gösterece¤iz. Bursa ifl dünyas›n› bu tür iflbirliklerine yönlendirmek istiyoruz. Ö¤rencilerimizle ifl adamlar›n›, iflin uzman› ustalar›m›z› periyodik olarak bir araya getirmek, onlar›n geliflimine katk› sa¤lamak amac›nday›z. Bu tür bir projeye mezun oldu¤um okulda bafllam›fl olmak da bana ayr› bir heyecan veriyor.” 65 Bak›fl 135 Çevre Mühendisi Hande Aksoy: “Küresel ›s›nma ile yaflam› etkileyecek önemli de¤ifliklikler bekleniyor” Bu y›l “Çevre Yönetimi” ana temas›yla gerçeklefltirilen 11. Ulusal Çevre Mühendisli¤i Kongresi’ne ÇEDFEM Mühendislik ad›na konuflmac› olarak kat›lan Çevre Mühendisi Hande Aksoy, Türkiye’de küresel iklim de¤iflikli¤i ile mücadelede gelinen son durumu de¤erlendirdi. aflta fosil yak›tlar›n yak›lmas› olmak üzere, çeflitli insan etkinlikleri sonucunda atmosfere sal›nan sera gazlar›n›n atmosferdeki birikimlerinin sanayi devriminden itibaren h›zla artt›¤›n› belirten Çevre Mühendisi Hande Aksoy, bunun da do¤al sera etkisini kuvvetlendirerek, flehirleflmenin de katk›s›yla, dünyan›n yüzey s›cakl›klar›n›n artmas›na neden oldu¤unu söyledi. Küresel yüzey s›cakl›klar›nda 19. yüzy›l›n sonlar›nda bafllayan ›s›nman›n 1980’li y›llardan sonra daha da belirginleflti¤ine dikkat çeken Hande Aksoy, hemen her y›l bir önceki y›la göre daha s›cak olmak üzere, küresel s›cakl›klar›n rekorlar k›rd›¤›n› kaydetti. B Aksoy, küresel iklimde gözlenen ›s›nman›n yan› s›ra, en geliflmifl iklim modellerinin küresel ortalama yüzey s›cakl›klar›nda 1990-2100 dönemi için 1,4 ile 5,8 C° aras›nda bir art›fl olaca¤›n› öngördü¤ünü dile getirerek, “Küresel s›cakl›klardaki art›fllara ba¤l› olarak da, hidrolojik döngünün de¤iflmesi, kara ve deniz buzullar›n›n erimesi, kar ve buz örtüsünün alansal daralmas›, deniz seviyesinin yükselmesi, iklim kuflaklar›n›n yer de¤ifltirmesi ve yüksek s›cakl›klara ba¤l› salg›n hastal›klar›n ve zararl›lar›n artmas› gibi, dünya ölçe¤inde sosyoekonomik sektörleri, ekolojik sistemleri ve insan yaflam›n› do¤rudan etkileyecek önemli de¤iflikliklerin olmas› beklenmektedir” diye konufltu. “Küresel nitelikteki sorunlar›n çözümü de küresel iflbirli¤ini gerektiriyor” 66 Bak›fl 135 ‹nsan kaynakl› sera gaz› emisyonlar›n›n iklim sistemi üzerindeki olumsuz etkilerinin önlenmesi ve bu emisyonlar›n belirli bir düzeyde tutulabilmesi için 1992 y›l›nda kabul edilen ve 21 Mart 1994 tarihinde yürürlü¤e giren ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi’ne birçok ülkenin imza att›¤›n› hat›rlatan Aksoy, Türkiye’nin de 24 May›s 2004 tarihi itibari ile Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi’ne taraf olarak kat›ld›¤›n›n bilgisini verdi. Aksoy, emisyon ticaretinin atmosferi kirletici gazlar›n sal›m›n› azaltmak amac› ile oluflturulmufl piyasa bazl› bir ekonomik teflvik mekanizmas› oldu¤unun alt›n› çizerek, “Karbon ticareti ise Birleflmifl Milletler ‹klim De¤iflikli¤i Çerçeve Sözleflmesi’nin (UNFCCC) uygulama esaslar›n› ve ülkeler baz›nda yükümlülükleri belirleyen Kyoto Protokolü çerçevesinde oluflturulan ve spesifik olarak sera gazlar›n›n konsantrasyonun azalt›lmas›n› hedefleyen esneklik mekanizmalar›ndan biridir. Bu mekanizman›n oluflturulmas›nda temel amaç; emisyon yo¤un sektörlerin ve ülkelerin düflük ya da s›f›r karbonlu uygulamalara geçifllerine destek sa¤lamak ve fosil yak›t teknolojileri ile rekabet etmekte güçlük çeken yeni ve temiz teknolojilerin de uygulanabilirli¤ini art›rmakt›r” fleklinde konufltu. Aksoy, flöyle devam etti: “Karbon piyasas›n›n ve emisyon ticaretinin ülkemizde geliflmesine katk›da bulunacak önemli bir ad›m olarak Çevre ve fiehircilik Bakanl›¤› taraf›ndan 2014 y›l›nda ‘Sera Gaz› Emisyonlar›n›n Takibi Hakk›nda Yönetmelik’ yay›nland›. EU ETS direktif ve k›lavuzlar›n› esas alan bu yönetmeli¤e göre büyük emisyon sal›m›na sebep olan sektörler 2016 y›l› Nisan ay› itibari ile sera gaz› emisyonlar›n› bakanl›¤a raporlamakla yükümlüler. Orta ve uzun vadede Türkiye’de bir ulusal karbon ticaret sisteminin kurulmas›n›n temel tafl› say›labilecek bu uygulama ile Türkiye’de elde edilen kredilerin iç piyasada al›c› bulmas›na ve arz –talep dengesinin iyileflmesine katk›da bulunmas› beklenmektedir. Yine Türkiye Haziran 2013’te Dünya Bankas› PMR Projesi için 3 milyon dolar hibe almaya hak kazanm›flt›r. Koordinasyonu Çevre ve fiehircilik Bakanl›¤› taraf›ndan yürütülen bu proje ile, Sera Gaz› Emisyonlar›n›n Takibi Hakk›nda Yönetmelik’in uygulanmas›na yönelik olarak çal›flmalar›n yap›lmas› ve emisyon ticareti pilot uygulamalar› ile ülkemizde fleffaf ve etkin emisyon ticaret sisteminin temellerinin at›lmas› hedeflenmektedir.” “Türkiye iklim de¤iflikli¤i ile mücadelede 2030 y›l› yol haritas›n› belirledi” Uluslararas› alanda iklim de¤iflikli¤iyle mücadele çabalar›n› üye ülkeler baz›nda “Ba¤lay›c›” k›lan tek metin olan Kyoto Protokolü’nün uygulama takviminin 2020 y›l›nda sona erece¤ini belirten Aksoy, Aral›k ay›nda Paris’te yap›lacak COP 21 Konferans›’nda imzaya aç›lacak yeni ‹klim De¤iflikli¤i Anlaflmas›’n›n imzalanmas›n› hedeflediklerini söyledi. Aksoy, Eski Çevre ve fiehircilik Bakan› ‹dris Güllüce’nin baflkanl›k etti¤i ‹klim De¤iflikli¤i ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu’nda al›nan kararlarla Türkiye’nin 2030 y›l›nda yüzde 21 sera gaz› emisyon azalt›m› yapaca¤›n› flimdiden kabul etti¤ini, böylece küresel iklim de¤iflikli¤i ile mücadelede 2030 y›l› yol haritas›n› belirledi¤ini sözlerine ekledi. Üyelerden Haberler Hayat için güzel fikirler “‹nallar Hayat’ta’’ Baflta Marmara Bölgesi olmak üzere tüm Türkiye’de otomotiv sektörünün en güven duyulan ve ba¤›ms›z araflt›rma flirketleri taraf›ndan birçok kez birincilikle ödüllendirilen otomobil bayisi konumundaki ‹nallar, kuruluflunun 25. y›l›n› Bursa’n›n Balat Bölgesi’nde hayata geçirdi¤i inflaat projesi “‹nallar Hayat” ile taçland›r›yor. üflteri memnuniyetini en üst seviyede tutarak her zaman fark yaratma hedefinde olan ‹nallar, “Hayat ‹çin Güzel Fikirler” slogan›yla yola ç›k›lan ve flu ana kadar %60’›ndan fazlas› sat›lan ‹nallar M Hayat projesindeki tüm ayr›nt›lar›; daha güvenli, daha yeflil, daha konforlu, daha sosyal ve daha e¤lenceli bir hayat› düflleyenler için hayata geçiriyor. 20 bin metrekarelik bir alan üzerinde yükselen projede, genifl bir yeflil alan çevresinde konumlanan 12 blokta deprem yönetmeli¤ine uygun, radye temel ve drenaj sistemi gibi detaylar› ile dikkat çeken ›s›, su ve ses yal›t›m›na sahip 156 daire bulunuyor. Yap› kalitesinin yan› s›ra sosyal olanaklar›yla da ilgi çeken projede; yürüyüfl parkurlar›, kafe, dinlenme alanlar›, çocuk oyun odalar›, fitness alan›, yoga ve pilates stüdyolar›, basketbol ve futbol sahalar›, squash kortu, buhar odalar› ve yüzme havuzu gibi hayata renk katan detaylar bulunuyor. Daha konforlu bir hayat vaat eden ‹nallar Hayat projesinde site içerisinde lobi alan›, her daire için 2 araçl›k otopark, otoparklardan katlara direkt ulafl›m› sa¤layan asansörler, çöp odalar›, daire içinden kontrol edilebilen yerden ›s›tma sistemi ve jeneratör gibi özellikler bulunuyor. Daire d›fl› detaylarda oldu¤u gibi daire içerisinde de en kaliteli markalara ait en yeni malzemeler tercih edildi. Sat›fl ofisini ziyaret eden konuklar, ofis içerisinde bulunan örnek daireyi gezerek bilgi alma flans› bulabilecek. Söz konusu proje, “Hayat ‹çin Güzel Fikirler” slogan› ile ziyaretçilerini bekliyor. 67 Bak›fl 135 Plaza fiirketler Grubu BM Küresel ‹lkeler Sözleflmesi’ne imza att› Bursa’dan dünyaya aç›lan Plaza fiirketler Grubu, Almira Otel’de gerçeklefltirdi¤i imza töreni ile Birleflmifl Milletler Küresel ‹lkeler A¤›’na (Global ‹mpact) üye oldu. 4 y›l önce temelleri at›lan Plaza Turizm, Bursa’dan ç›kt›¤› yolda bugün 5 ülkede 8 ofisiyle hizmet vermeye devam ediyor. Gelece¤e dönük hedefleri do¤rultusunda ilerlemeye devam eden ve gerek ulusal, gerekse uluslararas› birçok alanda faaliyet gösteren grup; günün getirdiklerinin fark›nda olan dinamik yap›s› ile yeni at›l›mlar›n da takipçisi konumunda. 2 Son olarak hayata geçirdi¤i 500 organizasyondaki hatas›z uygulamalar› nedeniyle ‘En ‹yi Organizatör Ödülü’nün sahibi olan Plaza fiirketler Grubu’nun bünyesinde faaliyet gösteren ve alan›nda uzman 135 kiflilik çal›flan kadrosu, baflar›lar›na bir yenisini daha ekledi. Grup, ortak paydada buluflman›n gücüne olan inanc›ndan hareketle Birleflmifl Milletler Küresel ‹lkeler A¤›’na dahil oldu. Global ‹mpact ad›yla an›lan bu oluflumu Almira Otel’de bas›n mensuplar› ile paylaflan Plaza fiirketler Grubu Yönetim Kurulu Baflkan› ve Genel Müdürü Serdal Can, Global Compact taraf›ndan yap›lan de¤erlendirme sonucunda 22 Eylül 2015 tarihinde üyeli¤e kabul edildiklerini söyledi. “‹mzac› üye” olarak Global Compact’a verdikleri taahhüt gere¤i, her y›l ilerleme bildirimi yay›nlayarak Birleflmifl Milletler Global Compact 68 Bak›fl 135 Örgütü’nün onay›na sunacaklar›n› dile getiren Can, bu raporda Global Compact’›n 10 temel ‹lkesine yönelik olarak, gündelik operasyonlar›nda nas›l çal›flmalar gerçeklefltirdiklerini ve bu ilkelerin gerekliliklerini ne flekilde yerine getirdiklerini bildireceklerine de¤indi. Plaza Turizm’in kendi sektöründe Global Compact’a üye olan Türkiye’deki birkaç firmadan biri oldu¤unu, Bursa ise ilk ve tek firma konumunda bulundu¤unu vurgulayan Can, “Global Impact, ortak kalk›nma ile dünyay› daha yaflanabilir seviyeye getirme amac› güderken; Plaza fiirket Grubu da belirlenen 10 ilkeye uyarak tüm paydafllar›na yenilikler kazand›rmaya devam edecek” fleklinde konufltu. Can, flöyle devam etti: “Yaflad›¤›m›z geliflmeler sadece Global Impact ile s›n›rl› de¤il. 25. y›l›m›za yaklaflt›¤›m›z bu günlerde yeni yap›lanmalar›m›z da harekete geçti. Plaza fiirketler Grubu’nun en yeni üyelerinden Plaza Üyelerden Haberler Expo, Bursa’n›n ad›n› dünyaya duyurma amac›yla “Bursa Meets Middle East” ad›yla düzenlenecek fuar için çal›flmalara bafllad›. 2016 y›l› sonunda düzenlenecek fuar›n yan› s›ra 5 ülkede bulunan 8 ofisimiz arac›l›¤›yla B2B (Business to Business) görüflmeleriyle müflterilerimize hizmet etmeyi sürdürece¤iz. Türkiye Odalar ve Borsalar Birli¤i’nden (TOBB) “Yurt ‹çinde Fuar Düzenleme Yetki Belgesi” sahibi Plaza Expo, turizm ile ilgili gördü¤ü her eksikli¤in kapat›lmas› için u¤rafllar›na var gücüyle devam ediyor. Plaza MICE, Plaza Incoming, Plaza Creative, Plaza VIP Transfer, Plaza Akademi ve Plaza Sigorta gibi daha güçlü, her zaman yenilikçi yap›lanmalar›m›zla ve yeni müjdelerimizle huzurunuzda olaca¤›z.” Plaza fiirketler Grubu’nun imza att›¤› Global Compact’›n ilkeleri flu flekilde: - ‹fl dünyas›, ilan edilmifl insan haklar›n› desteklemeli ve bu haklara sayg› duymal›. - ‹fl dünyas›, insan haklar› ihlallerinin suç orta¤› olmamal›. - ‹fl dünyas›, çal›flanlar›n sendikalaflma ve toplu müzakere özgürlü¤ünü desteklemeli. - Zorla ve zorunlu iflçi çal›flt›rma uygulamas›na son verilmeli. - Her türlü çocuk iflçi çal›flt›r›lmas›na son verilmeli. - ‹fle al›m ve ifle yerlefltirmede ayr›mc›l›¤a son verilmeli. - ‹fl dünyas›, çevre sorunlar›na karfl› ihtiyati yaklafl›mlar› desteklemeli. - Çevresel sorumlulu¤u artt›racak her türlü faaliyete ve olufluma destek verilmeli. - Çevre dostu teknolojilerin geliflmesini ve yayg›nlaflmas›n› desteklemeli. - ‹fl dünyas›, rüflvet ve haraç dahil her türlü yolsuzlukla savaflmal›. 69 Bak›fl 135 Sinta, müflteri memnuniyetini artt›rarak baflar›l› projelere imza atma hedefinde Türkiye’deki inflaat sektörünün mevcut durumu ve ülke ekonomisindeki yeriyle ilgili yaz›l› bir aç›klama yapan Sinta Sanayi ‹nflaat Taahhüt ve Ticaret Afi, yap›m›na bafllanan ve yap›m› devam eden inflaat projeleriyle ilgili olarak da BUS‹AD Bak›fl Dergisi okurlar›n› bilgilendirdi. nflaat sektörünün ileri ve geri ba¤lant›lar› kuvvetli sektörlerden biri konumunda oldu¤unun belirtildi¤i aç›klamada, inflaat faaliyetlerinin talep taraf›nda yap› malzemeleri üretimini etkilerken, arz taraf›nda da her tür mal ve hizmet üretimi için gerekli altyap›y› sa¤lad›¤› vurguland›. ‹ Aç›klamada inflaat›n ayn› zamanda istihdam yaratma kapasitesi en yüksek sektörlerden biri oldu¤una de¤inilerek, “Bir sektörün ekonomide sürükleyici rol üstlendi¤inden söz 70 Bak›fl 135 edebilmek için hem geri hem de ileri ba¤lant›lar›n›n kuvvetli olmas› gerekir. Geliflmifl ekonomilerde geliflmifl sanayi ve hizmet sektörlerinin varl›¤›ndan ötürü ileri ba¤lant›lar›n, geliflmekte olan ekonomiler de ise geri ba¤lant›lar›n kuvvetli oldu¤u görünmektedir. Geliflmifl ekonomiler büyümeyi yüksek tutmak ve dolay›s›yla tüketim ve yat›r›m› artt›rmak üzere ileri teknoloji içeren ürünlere yönelirken, geliflmekte olan ekonomiler ise büyüme, altyap› ve beraberinde getirdi¤i inflaat sektörü ile desteklenmektedir” denildi. Aç›klama flöyle devam etti: “Sanayileflmenin h›z kazand›¤› ve sanayi üretiminin toplam ekonomik faaliyetler içindeki pay›n›n artt›¤› dönemler; inflaat sektörünün ekonomi içindeki pay›n›n da zirveye ulaflt›¤› dönemlerdir. ‹nflaat sektöründe yaflanan sorunlar, ülke ekonomisine de yans›yarak daha derin sorunlara yol açmaktad›r. Sektördeki sorunlar›n giderilmesiyle birlikte, ülke ekonomisinin daha fazla büyüyece¤i ve ülkenin en büyük sorunlar›ndan olan iflsizli¤in de ortadan kalkaca¤› bir gerçektir. Bursa ve çevresinde inflaat sektörünün atardamarlar›ndan biri olan Sinta Sanayi ‹nflaat Taahhüt ve Ticaret Afi, her flekilde ve her ortamda gerek müflteri memnuniyetini artt›rmak, gerekse baflar›l› ifllere imza atmak ad›na üzerine düflen görevleri yerine getirmeye devam etmektedir.” Söz konusu aç›klamada 2015 y›l›n›n son çeyre¤inde firma taraf›ndan yap›m›na bafllanan ve yap›m› devam eden inflaat projeleri de flu flekilde s›raland›: • Özdilek Al›flverifl Merkezleri ve Tekstil Afi’nin Bursa ‹li, Nilüfer ‹lçesi, Alaaddinbey Mahallesi’ndeki mevcut arsalar›na AVM inflaat›n›n yap›m›na baflland›. • Karsan Otom. San. ve Tic. Afi’nin Bursa ‹li, Nilüfer ‹lçesi, Hasana¤a Organize Sanayi Bölgesi’ndeki mevcut tesislerine ilave olarak yeni boyahane binas› inflaat›n›n yap›m›na baflland›. Üyelerden Haberler • Freudenberg Sealing Technologies San. ve Tic. Afi’nin Bursa ‹li, Nilüfer ‹lçesi, Hasana¤a Organize Sanayi Bölgesi’ndeki mevcut arsalar›na fabrika, depo ve idari faz 2 inflaat›n›n yap›m›na baflland›. San.ve Tic.Afi’nin Adapazar› Hendek 2. Organize Sanayi Bölgesi’ndeki mevcut fabrika arsas› tevsi k›sm›na yapaca¤› fabrika ve idari bina inflaat›n›n çelik konstrüksiyon ifllerinin yap›m›na devam ediliyor. • Gökçelik Çelik Eflya San. ve Tic. Afi’nin Bursa ‹li, Nilüfer ‹lçesi, NOSAB Organize Sanayi Bölgesi’ndeki mevcut arsalar›na prefabrik fabrika ve idari bina inflaat›n›n yap›m›na baflland›. • Tofafl Türk Otomobil Fabrikas› Afi’nin mevcut tesislerine spor salonu kaba inflaat›n›n yap›m›na devam ediliyor. • ‹peker Tekstil Tic.ve San. Afi’nin Bursa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki mevcut tesislerine çelik konstrüksiyon 2 katl› üretim alan› ilavesi yap›m›na devam ediliyor. • Akpres Metal Yedek Parça Mak. • Bayrak Lastik San. ve Tic. Afi’nin Bursa ‹li, Nilüfer ‹lçesi, Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan arsalar›na fabrika bina kaba inflaat›n›n yap›m›na devam ediliyor. muhtelif inflaat ifllerinin yap›m› devam ediyor. • Elsi Elektrik Sistemleri San. ve Tic. Ltd. fiti’nin Hasana¤a Organize Sanayi Bölgesi’ndeki mevcut fabrika sahas› s›n›rlar› içerisine betonarme idari bina karkas ve prefabrik betonarme karkas + çelik çat›l› fabrika binas› inflaat› devam ediyor. • Bursa Tekstil Boyahaneleri ‹htisas Organize Sanayi Bölgesi’nin Bursa ‹li, Bad›rga Köyü s›n›rlar› içerisinde yer alan arazisine 1. k›s›m altyap› inflaat›n›n yap›m›na güçlü ekipmanlar ve makine park›m›zla devam ediliyor. • ‹skender Rekkal›’ya ait Demirtafl Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan mevcut fabrika s›n›rlar› içerisine 71 Bak›fl 135 SYK Akademi seminer programlar›n› 2016’da da sürdürecek SYK Gümrük Müflavirli¤i bünyesinde faaliyet gösteren SYK Akademi, gümrük mevzuat›yla ilgili olarak 2015 y›l›nda gerçeklefltirdi¤i seminerlerle pek çok sektör paydafl›n› gündemdeki son konularla ilgili bilgilendirdi. Firma, bu konudaki hassasiyetini 2016’da da sürdürerek, Türkiye’nin çeflitli bölgelerine ulaflmay› ve güncel konularla ilgili sektör temsilcilerini bilgilendirmeyi amaçl›yor. 952 y›l›nda Burhanettin Soyak taraf›ndan kurulan SYK Gümrük Müflavirli¤i; 63 y›ld›r sürdürdü¤ü hizmet kalitesini sürekli artt›rarak, sektörün öncü firmalar› aras›ndaki yerini koruma hedefinde. 180 kiflilik deneyimli personel kadrosu ile 6 flube ve 9 irtibat ofisinde çal›flmalar›n› sürdüren SYK, teknolojik alt yap›s› ve müflterilerine sa¤lam›fl oldu¤u IT destekli kolayl›klar ile de farkl›l›¤›n› ortaya koyma amac›nda. 1 fiirket personellerine e¤itim vermek üzere firma bünyesinde 2008 y›l›nda kurulan SYK Akademi, zaman içinde 72 Bak›fl 135 d›fl ticaret firmalar›n›n bu konudaki taleplerini de de¤erlendirir hale geldi. Firma, uygulamay› bilen ve gümrük kanunu ile d›fl ticaret mevzuat›na hakim müflavirler aras›ndan seçilen e¤itmen kadrosu ile müflterilerinin talep etti¤i spesifik konularda e¤itim programlar› düzenlemeye bafllad›. Söz konusu bu konular aras›nda; gümrüklerde ifl ak›fl süreci, akreditif ve karfl›lafl›lan sorunlar, yetkilendirilmifl yükümlü sertifikas›, teslim ve ödeme flekilleri, serbest bölgeler, kaçakç›l›kla mücadele kanunu, mükellef haklar›, gümrük rejimleri, ithalat ve ihracat mevzuat›, yat›r›m teflvik mevzuat›, cezalar ve uzlaflma, tarife cetveli, KDV ve ÖTV mevzuat›, 27001 Bilgi Güvenli¤i Yönetim Sistemi, gözetim ve koruma önlemleri, eflyan›n k›ymeti, gümrük vergi oranlar›n›n tespiti ve ilgili matrahlar üzerinden hesaplanmas› gibi konular yer almakta. SYK Akademi e¤itmenleri, Do¤ufl ve Okan Üniversitesi bünyesindeki d›fl ticaret bölümü ö¤rencilerine müfredatl› e¤itimler vermeye de devam ediyor. Ayr›ca akademi e¤itmenlerince ve SYK Gümrük Müflavirli¤i Afi’deki gümrük müflavirlerince d›fl ticaret firmalar›na; yetkilendirilmifl yükümlü, uzlaflma, dahilde iflleme rejimi ve ihtilafl› duruma düflen önemli dosyalarda dan›flmanl›klar ile gümrük ifllemlerinde sonradan kontrol öncesi ön denetim hizmetleri de sunuluyor. SYK Akademi, akademik platformda Gümrük ve Ticaret Bakanl›¤› Müfettiflleri Derne¤i, üniversiteler, TOBB’a ba¤l› sanayi ve ticaret odalar›, T‹M’e ba¤l› ihracatç› birlikleri ve TSE gibi kurum ve kurulufllarla iflbirli¤i yaparak, de¤iflik flehir ve bölgelerde gümrük mevzuat› ile ilgili gündemdeki konular› içeren seminer ve sempozyum programlar› düzenliyor. Söz konusu bu etkinliklere Türkiye’nin önde gelen d›fl ticaret firmalar›n›n yetkilileri, üniversitelerin d›fl ticaret bölümü ö¤rencileri ile ithalat-ihracat firmalar›n›n yöneticileri kat›l›yor. Talep edilirse kat›l›mc›lara sertifikalar›n da verildi¤i bu bilgilendirme etkinlikleri, flirketlerin kendi merkezlerinde de düzenlenebiliyor. Akademi, söz konusu programlar çerçevesinde 21 May›s 2015’de Manisa Ticaret ve Sanayi Odas›’nda, 7 Ekim 2015’de Gebze’de D›fl Ticaret’te ve 12 Kas›m 2014’de de ‹zmir Hilton Oteli’nde güncel konularla ilgili seminer düzenledi. SYK ayr›ca 21 Ekim 2015’de de Bursa Crowne Plaza Otel’de “D›fl ticaret flirketlerinin gümrük idarelerindeki gündem konular› ve çözüm önerileri” konulu Üyelerden Haberler seminere ev sahipli¤i yapt›. Seminerde Uluda¤ Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü, Bölge Müdür Yard›mc›lar›, Gemlik, Mudanya Gümrük Müdürleri, muayene memurlar›, U‹B, TSE, TÜB‹TAK, TÜ‹K yetkilileri, Uluda¤ Üniversitesi temsilcileri ile d›fl ticaret firmas› yetkilileri haz›r bulundu. Seminerin aç›l›fl konuflmas›n› yapan Uluda¤ Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Hasan Eken’in ard›ndan söz alan Gümrük ve Ticaret Bakanl›¤› Bafl Müfettifli Zeki Tüyen, SYK Akademi E¤itmeni ve ‹zmir fiube Müdürü Yazgül Meral, Yetkilendirilmifl Yükümlü Sertifikas›, ITR Teknoloji Yetkilisi ‹lke Uysal, 27001 Bilgi Güvenli¤i Sistemi, Gümrük Müflaviri ve SYK Akademi E¤itmeni fiükrü K›z›lkurt, Serbest Bölgeler, Gemlik Gümrük Müdürlü¤ü Gümrük Muayene Memurlar› Cihan Demir ve Rafet Ak›nc› birer sunum gerçeklefltirdi. Sunumlarda dahilde iflleme ve tekstil ithalat›ndaki gümrük uygulamalar› konular› ele al›nd›. Sunumlar›n ard›ndan Türk Standartlar› Enstitüsü Bursa ‹l Koordinatörü Ömer Eyyüpo¤lu baflkanl›¤›nda TSE ve Tareks Uygulamalar›, Uluda¤ ‹hracatç› Birlikleri Ar-Ge ve Pazarlama Girifl fiubesi fiefi Engin Maybek taraf›ndan Bursa özelindeki otomotiv endüstrisiyle ilgili detayl› bilgilendirme yap›ld›. SYK Akademi 2016’da baflta ‹stanbul’un Avrupa yakas› olmak üzere baflka bölgelerde de düzenleyece¤i seminerlerle d›fl ticaret firmalar› yetkililerini, hizmet ald›klar› bölge gümrük idaresi görevlilerini, ilgili di¤er kurum yetkilileriyle ayn› platformda buluflturarak gündemdeki konular› masaya yat›rmaya devam edecek. 73 Bak›fl 135 35. y›l›n› kutlayan ‹noksan, 2023 y›l›na kadar %100 büyüyecek Türkiye’de endüstriyel mutfak sektörünün önde gelen markalar›ndan ‹noksan, 2023 y›l›na kadar sektöründe dünyan›n ilk 10 firmas› aras›nda yer almay› hedefliyor. Firma yine 2023 y›l›na kadar yüzde 100 büyümeyi ve cirosunun yar›s›n› ihracattan elde etmeyi amaçl›yor. ürkiye’de endüstriyel mutfak sektöründe 35’inci y›l›n› kutlayan ‹noksan, ‘‹hracat ve Ar-Ge’ odakl› bir yol haritas› izliyor. “2023 y›l›nda dünyan›n ilk 10 ekonomisi içinde yer alma hedefi olan Türkiye’nin firmalar› da, kendi sektörlerinde ilk 10’da yer almay› hedeflemek durumundad›r” diye konuflan ‹noksan Yönetim Kurulu Baflkan› Vehbi Varl›k, firmalar›n› 2023 y›l›na kadar yüzde 100 büyütmeyi ve cirolar›n›n yar›s›n› ihracattan sa¤lamay› amaçlad›klar›n› söyledi. T Bu y›l sonunda yüzde 20’lik bir büyüme öngördüklerini belirten Varl›k, 2023’e kadar grup konsolide cirosuyla Türkiye’nin ilk 500 flirketi aras›nda daha üst s›ralara yükselmeyi amaçlad›klar›n› kaydetti. Varl›k, flöyle devam etti: “‹noksan kuruldu¤u günden bugüne kadar sektöre yön vererek büyümeyi sürükleyen bir firma oldu. Bursa’da, 20.000 metrekare kapal› alanda, son teknolojiyle donanm›fl bir endüstri üssüne dönüflmüfl fabrikam›zda 400’e yaklaflan çal›flan›m›zla y›ll›k 100 milyon TL’nin üzerinde ciro yap›yor, üretimimizin %35’ini 5 k›tada 66 ülkeye ihraç ediyoruz. Çal›flanlar›m›z için sektörümüzde bir okul görevi görüyoruz. 40 yurt içi bayimiz ve 90’dan fazla yetkili servisimiz ve bunlar›n çal›flanlar›yla birlikte yaklafl›k olarak 5.000 kifliye istihdam olana¤› sa¤l›yoruz. Yaklafl›k 750 tedarikçi firmas›na ifl veriyor ve bunlar› sürekli gelifltiriyoruz. Yurtd›fl›nda ise 50 ülkede 70 bayi ve servis ile genifl bir a¤a sahibiz. Turizm sektöründe 74 Bak›fl 135 donan›m ve proje ihtiyaçlar›n› karfl›layarak her y›l en az 40 milyon dolarl›k döviz ç›k›fl›n› engelliyoruz. Buna y›ll›k 10 milyon dolarl›k ihracat›m›z› da ekledi¤inizde, d›fl ticaret a盤›na flirket olarak katk›m›z, y›ll›k 50 milyon dolara ulafl›yor.” “2018 sonuna kadar 3 fabrika devreye girecek” ‹noksan’›n Ar-Ge’ye büyük önem verdi¤ini, Ar-Ge yat›r›mlar›n› 3 y›lda %500 art›rarak ‘tescilli Ar-Ge Merkezi’ olmay› hedeflediklerini kaydeden Vehbi Varl›k, piflirme, so¤utma, bulafl›k y›kama sistemleri ve benzeri ürün gruplar› temelinde uzmanlaflm›fl flirketlerimiz ile etkili bir grup kurmay› hedeflediklerini belirtti. Varl›k, bu flirketlerin kendi alanlar›nda yüksek adetlerle, ekonomik ölçe¤e uygun rekabet koflullar›na ulaflmas›n› planlad›klar›n› dile getirerek, “Bulafl›k y›kama makinesi, f›r›n ve so¤utucu fabrikalar›m›z 2018 sonuna kadar faaliyete geçecek” fleklinde konufltu. ‹noksan’›n ihracat a¤› yeni ülkelerle geniflliyor 2015 y›l›na, yurt d›fl›nda daha fazla ülke ve müflteriye ulaflmak, uluslararas› platformlarda ‹noksan’› tan›tmak ve pazarlamak hedefiyle girdiklerini vurgulayan Vehbi Varl›k, “Bölgesel pazarlarda Rusya, Türk Cumhuriyetleri, ‹ran, Irak, Ürdün, Suudi Arabistan ön plana ç›karken, Avrupa Birli¤i’nde ‹talya ve Almanya, Amerika K›tas›’nda ise ABD, Meksika, Brezilya ve fiili odakland›¤›m›z pazarlar. Kuzey Afrika ve di¤er Afrika ülkeleri de proje bazl› sat›fllarda odak noktam›z olmaya devam edecek” diye konufltu. Varl›k, yürüttükleri Ar-Ge faaliyetleriyle ilgili olarak da flunlar› söyledi: “ArGe, ‹noksan’›n en fazla yat›r›m yapt›¤› alanlar›n bafl›nda geliyor. fiirketimiz her y›l cirosunun yüzde 2’sini ArGe’ye ay›r›yor. ‹noksan Ar-Ge bölümünde 20 kiflilik kadro, yeni ürünler gelifltirmek için çal›fl›yor. Bu çal›flmalar›n sonucunda bugüne kadar 6 adet patentli, 7 adet faydal› model ve 22 adet tasar›m tescilli çal›flmaya imza at›ld›.” Üyelerden Haberler TEB, kad›n iflletme sahiplerine özel ürün ve hizmetler sunuyor KOB‹’lere yönelik sundu¤u deste¤i daha da geniflleten TEB, kad›n iflletme sahiplerine gerekli deste¤i vererek, onlar›n iflletmelerini büyütmelerini ve gelece¤e daha güvenle bakmalar›n› sa¤lamak ad›na yeni bir program bafllatt›. ünümüzde kad›nlar›n ifl dünyas›ndaki varl›¤›n› güçlendirmek amac›yla kamu ve özel sektör taraf›ndan sunulan desteklerin sürekli artt›¤›n› ifade eden TEB KOB‹ Bankac›l›¤› K›demli Genel Müdür Yard›mc›s› ve Genel Müdür Vekili Turgut Boz; bununla birlikte, kad›n KOB‹ ve iflletme patronlar›na finansman›n yan› s›ra ihtiyaç duyduklar› alanlarda bilgi ve dan›flmanl›k deste¤inin bütünsel olarak sa¤lanmas›nda baz› eksikliklerin oldu¤unu söyledi. G Boz; bu ihtiyaçtan yola ç›karak, kad›n patronlar›n ifl hayat›ndaki ihtiyaçlar›n› bütüncül bir hizmet anlay›fl›yla çözme hedefiyle Türkiye’de ilk kez banka bünyesinde ayr› bir yap›lanma oluflturarak TEB Kad›n Bankac›l›¤›’n› bafllatt›klar›n›n alt›n› çizerek, “KOB‹ bankac›l›¤›nda ve giriflim bankac›l›¤›nda benimsedi¤imiz ‘Dan›flman Banka’ anlay›fl›m›z›, kad›n patronlar›n ifl hayat›nda ihtiyaç duydu¤u deste¤i sa¤lamak üzere ‘TEB Kad›n Bankac›l›¤›’na’ tafl›d›k. ‹flletmelerini büyütebilmeleri için gereken bilgiye ulaflma, yeni pazarlara eriflim, networking kurma gibi kilit konularda yap›land›rd›¤›m›z hizmetleri kad›n KOB‹’lere ve patronlara özel e¤itim, dan›flmanl›k ve mentorluk alma olanaklar›yla destekliyoruz. TEB Kad›n Bankac›l›¤› kapsam›nda hayata geçirdi¤imiz çal›flmalarla kad›n patronlara ifl hayat›n›n çeflitli alanlar›nda karfl›laflt›klar› engelleri aflmalar› konusunda yard›mc› oluyoruz. Bu do¤rultuda, ülkenin dört bir yan›ndaki kad›n patronlara ulaflarak ifllerini gelifltirmek için ihtiyaç duyduklar› bilgiyi sa¤lamak amac›yla TEB Kad›n Akademisi’ni bafllatt›k. Kad›n KOB‹ ve iflletme sahiplerinin ifl hayat›nda deste¤e ihtiyaç duyduklar› alanlar› belirleyerek özellikle bu konulara e¤ildi¤imiz Kad›n Akademisi’nde, ifl dünyas›n›n baflar›lar›yla ilham veren kad›n patronlar›n› da kat›l›mc›larla buluflturuyoruz. Yine Kad›n Akademisi kapsam›nda düzenledi¤imiz atölye çal›flmalar›yla da, kat›l›mc›lara ifl hedeflerini hayata geçirme noktas›nda teorik ve uygulamaya yönelik bilgi deste¤i veriyoruz. Örne¤in, etkin stratejik planlama ve yönetimin ipuçlar›n› anlat›yor, liderlik ve yöneticilik becerilerini gelifltirmeye yönelik çal›flmalar gerçeklefltiriyoruz. ‹lkini Ekim ay›nda ‹stanbul’da düzenledi¤imiz TEB Kad›n Akademisi ile büyük kentlerden bafllayarak Anadolu’nun hemen hemen her iline giderek kad›n patronlarla buluflmay› hedefliyoruz” diye konufltu. Kad›n patronlara özel finansman paketleri TEB Kad›n Bankac›l›¤› ile kad›nlar›n ekonomiye tüketici kimli¤iyle de¤il, üretici kimli¤iyle daha fazla dahil olmas›n› hedeflediklerinin alt›n› çizen Boz, liderleri kad›n olan KOB‹ ve iflletmelerin global dünya ile rekabet edebilecek seviyeye gelerek istikrarl› bir büyümeyle varl›klar›n› sürdürebilmeleri için çal›flmalar yapt›klar›n› kaydetti. Boz, bu do¤rultuda ifl hayat›ndaki kad›nlar›n finansmana eriflimlerini kolaylaflt›rmak için maddi teminats›z kredilerin yan› s›ra özel finansman paketleri de gelifltirdiklerine de¤inerek, “Bu kapsamda kad›n patrona özel ‘AB&EBRD&T.C. Ortak Program Kredisi’, Hazine Destekli KGF Kredisi, Alt›n Teminatl› Kredi gibi finansman kaynaklar›m›zla birlikte avantajl› bankac›l›k hizmetlerini bir araya getirdi¤imiz özel masraf paketleri sunuyoruz” fleklinde konufltu. 75 Bak›fl 135 TNT, 2016’ya hizmet a¤›n› geniflletmifl ve Avrupa’da gücünü art›rm›fl olarak giriyor Yaflad›¤› talep art›fl› nedeniyle yat›r›mlar›n› kapasite art›rma ve Avrupa eriflim kapsam›n› daha da geniflletme yönünde planlayan TNT, 2016’ya h›z kesmeden giriyor. NT, Türkiye ile Avrupa aras›nda geliflen ticaret sebebiyle uça¤a oranla daha ekonomik olan tarifeli karayolu seferlerini iki bölge aras›nda haftada befl güne ç›kartmas›n›n ard›ndan uçak kapasitesinde de beklenen art›fla gitti. Bir y›l önce 17 ton olan uçak kapasitesini 45 tona ç›karan firma, 2016’ya da yeni yat›r›mlarla girerek Sabiha Gökçen Havaliman› Operasyon Merkezi’nde Otomatik Tasnif Sistemi’ni hayata geçirecek. Firma bu yat›r›m›yla rakipsiz operasyon ve daha h›zl› gümrük ifllemleri hedefliyor. T 76 Bak›fl 135 TNT Genel Müdürü Çetin Yalç›n; geliflen uluslararas› pazarlarla artan ihracat ve ithalat›n ve rakiplere oranla daha h›zl› ve sorunsuz gerçeklefltirdikleri operasyonlarla büyüyen müflteri güveninin, TNT’nin hizmetlerine olan talebi tahminlerin çok üzerine tafl›d›¤›n› belirtti. TNT’nin 2015 y›l› içerisinde, Avrupa’n›n en büyük ekspres tafl›mac›l›k pazar› olan Almanya’n›n Hanover kentine do¤rudan uçufllar› bafllatarak, Almanya’daki hizmet a¤›n› geniflletti¤ini ifade eden Yalç›n, Belçika, Hollanda, Lüksemburg ve Kuzey Avrupa’n›n her noktas›na ertesi gün ö¤leden önce teslimleri mümkün k›lacak flekilde de yeniden yap›land›klar›n› kaydetti. Yalç›n, son 6 ay içinde Ana Aktarma Merkezi olan Liege ile Venedik, Kosova, Tel Aviv, Tunus ve Malta’ya do¤rudan uçufllara, Gürcistan’›n Tiflis kentine de do¤rudan karayolu seferlerine bafllad›klar›n›n alt›n› çizerek, “TNT, artan karayolu hizmetlerini daha da gelifltirmek üzere Hollanda’n›n Eindhoven kentinde tafl›nd›¤› 7000 metrekarelik, 99 yükleme iskelesi bulunan uluslararas› deposunun aç›l›fl›n› yapt›. Bu yeni depo sayesinde, Avrupa’n›n kuzeybat›s›ndaki müflterilerine yap›lacak do¤rudan teslimlerde, özellikle de ‹ngiltere, Fransa, ‹sviçre’ye günlük aktar›mlarda yüksek hacimli paket ve yük operasyon verimlili¤ini art›rd›. A¤›rl›kl› olarak sa¤l›k ve high-tech (yüksek teknoloji) sektöründeki müflterilere hizmet veren depo ile TNT’nin Avrupa’daki Karayolu a¤› hizmetleri daha da güçlendi. Yine Hollanda’da yaln›z Avrupa genelindeki hastane ve kliniklere t›bbi cihaz sevkiyat›na yönelik faaliyet gösteren uluslararas› nakliyat merkezini açan TNT, sektörlere özel ihtiyaçlar Üyelerden Haberler do¤rultusunda yat›r›mlar›n› da sürdürdü” fleklinde konufltu. Yalç›n, flöyle devam etti: “‹thalat gönderilerini müflterilerine daha h›zl› teslim etmesi ile ihracat gönderilerini daha geç teslim alabiliyor olmas› TNT’yi yaln›z çok uluslu flirketler nezdinde de¤il KOB‹’ler nezdinde de tercih edilir k›ld›. 2016 y›l›nda da kendi yönetimlerindeki uçak ve TIR filosu ile bir yandan havayolu hizmetlerinde ertesi gün ö¤leden önce teslimi yayg›nlaflt›rmak üzere, öte yandan karayolunda teslim sürelerini Ekspres hizmetlerle rekabet edecek kadar k›saltmak üzere yat›r›mlar planl›yoruz. Böylece TNT Avrupa çap›nda bölgesel etkinli¤ini daha da art›racak.” 2015’te yüksek büyüme h›z› 2015 y›l›nda beklendi¤i gibi en güçlü büyümenin Türkiye, ‹spanya, Polonya ve Do¤u Avrupa genelinde gerçekleflti¤ini söyleyen Yalç›n, TNT’nin Orta Avrupa, Kuzey Avrupa ve Kafkasya’da operasyonel gücünü art›rmaya yönelik yat›r›mlar›yla, art›k tüm Avrupa’da zaman garantili teslimat yapt›klar›n› söyledi. Çin’in fianghai flehrindeki 2 milyon Euro’luk yat›r›mlar› ile saatte %50 daha fazla gönderinin ifllem görmesinin mümkün hale geldi¤ine de¤inen Yalç›n, Çin’de ve Uzak Do¤u’da hizmet performans›n› art›rarak bölge ile olan ithalat ve ihracata ne denli önem verdiklerini gösterdiklerini kaydetti. Türkiye’de h›zl› tafl›mac›l›k sektörünün önemli bir potansiyele sahip oldu¤unun alt›n› çizen Yalç›n, sektörün 2015’i nas›l kapatt›¤› ve firman›n 2016 beklentileriyle ilgili olarak da flunlar› aktard›: “2015’te, Türkiye’de sektörde beklenen büyüme gerçekleflti. En güçlü büyüme öngördü¤ümüz flekilde Türkiye, ‹spanya, Polonya ve Do¤u Avrupa genelinde gerçekleflti. Biz de hizmet kalitesi ve maliyet verimlili¤ini destekleyerek, transit sürelerini k›saltarak ve arzu edilen h›z ve kapasitede tafl›malar› gerçeklefltirmeye yönelik altyap› yat›r›mlar›n› sürdürerek 2016’ya yeni projelerle giriyoruz. Kurdu¤umuz sistemler sayesinde h›zl›, kaliteli ve erken teslim nitelikli hizmetlerimizle ülkemiz ekonomisine önemli katk›lar›m›z› sürdürece¤iz.” 77 Bak›fl 135 Türkün Holding çal›flanlar› Çanakkale’de flanl› tarihe tan›k oldu Türkün Holding Gezi Toplulu¤u taraf›ndan birlik, beraberlik ve dayan›flma duygusu ile organize edilen “Çanakkale Gezisi” etkinli¤ine holding çal›flanlar› ve aileleri kat›ld›. anakkale Zaferi’nin 100. y›ldönümü olmas› nedeniyle ayr› bir önem tafl›yan ve yaklafl›k 500 kiflinin 10 otobüsle kat›ld›¤› etkinlik; Holding çal›flanlar›n›n hep birlikte gerçeklefltirdi¤i kahvalt› ile bafllad›. Kahvalt› program›n›n ard›ndan Kilitbahir Kalesi ile bafllayan gezi; Tabyalar, Seyyid Onbafl›, fiahindere Sarg› Yeri, Seddülbahir, fiehitler Abidesi, Yahya Çavufl An›t› ve fiehitli¤i, 57. Alay fiehitli¤i ve son olarak Conkbay›r›’na yap›lan ziyaretlerle devam etti. Çanakkale fiehitli¤i’nin önünde sayg› duruflunda bulunan gezi ekibi, ard›ndan hep birlikte ‹stiklal Marfl›’n› okuyarak flehit mezarlar›n›n bafl›nda dua etti. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluflunda önemli bir destan yazan Çanakkale fiehitleri’nin b›rakt›¤› miras› yerinde inceleyen holding çal›flanlar›, adeta zaman tünelinde flanl› bir yolculu¤a ç›karak duygusal anlar yaflad›. Gezi ekibi Alç›tepe Köyü’nde de k›sa bir Ç 78 Bak›fl 135 mola vererek Alç›tepe Müzesi’ni gezdi ve Çanakkale Savafl›’nda kullan›lan malzemeleri görme flans› buldu. Tarihi hat›ralar›n Çanakkale’nin eflsiz bo¤az manzaras›na kar›flt›¤› gezi, fiehitler Abidesi’nde ve Conkbay›r›’nda gerçeklefltirilen toplu foto¤raf çekimiyle son buldu. Gezide her otobüste Çanakkale co¤rafyas›na ve tarihine hâkim rehberler efllik ederken, rehberlerin verdikleri bilgilerin ›fl›¤›nda o günleri adeta tekrar yaflad›klar›n› ifade eden Türkün Holding Mali ve ‹dari ‹fller Koordinatörü Sefer Gezer; Çanakkale ruhunun ›fl›¤›yla birlik, beraberlik ve dayan›flma duygusunu devam ettirmeyi amaçlad›klar›n› belirtti. Gezer flöyle devam etti: “Ülkemizin kurulufl temellerinin at›ld›¤› Çanakkale’yi ziyaret ederek, bu topraklarda flehit yatan ecdad›m›z›n vatanlar› için ne büyük fedakârl›klar yapt›klar›n›, nas›l bir mücadele verdiklerini yerinde görmek istedik. Baflta Gazi Mustafa Kemal Pafla olmak üzere, Seyit Onbafl›, Hatice Han›m, Cevat Paflalar›n ve daha nice isimsiz kahramanlar›n verdikleri büyük mücadelelerin sonunda kazan›lan Çanakkale Zaferi, milletimizin imkâns›z› baflard›¤›, vatan sevgisini ve iman gücünü en üst safhada ortaya koydu¤u bir flanl› destand›r. Bu destan›n her sat›r›nda insanl›k onuru vard›r. Bu onur, düflmana sadece silahl› mücadelede de¤il, verdi¤i insanl›k dersi örnekleriyle de bafl e¤diren aziz Mehmetçiklerimize aittir. Bizler de bu fluurla, flehitlerimizin emanetine kararl›l›kla sahip ç›karak, ülkemizi gelece¤e en güçlü flekilde tafl›mak için çal›fl›yoruz. Birlik ve beraberli¤imizi, dayan›flmam›z› korudu¤umuz sürece inan›yorum ki, yar›nlar›m›z daha güzel ve daha parlak olacakt›r.” Üyelerden Haberler “Çanakkale’de zafere tafl›yan ruh birlik ve beraberlik ruhuydu” Türkiye’nin terörün gölgesinde zor günler yaflad›¤›na, çok say›da güvenlik görevlisinin ve sivil vatandafl›n teröre kurban gitti¤ine dikkat çeken Gezer; bu zor günlerden de birlik, beraberlik, dayan›flma ve kardefllik duygular›yla ç›k›labilece¤ini vurgulad›. Gezer, flöyle devam etti: “Çanakkale’de milletimizi zafere tafl›yan ruh, Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’›yla, Çerkez’iyle bütün dünyaya ülkemizin bölünemez ve parçalanamaz oldu¤unu gösteren birlik ve beraberlik ruhuydu. Bizleri bugünlere tafl›yan bu ruh eminim ki, bu zor günlerde hepimize iyi bir örnek olacak ve bu topraklarda yaflayan herkesin kardefllik, dayan›flma, bar›fl ve huzur içerisinde yaflayaca¤› yar›nlara hep birlikte kavuflaca¤›z. Türkün Holding ailesi olarak Çanakkale ruhunun hem bizlere, hem bütün milletimize ›fl›k olmas›n› diliyoruz. 79 Bak›fl 135 Kelebekler TEGV anneleri için kanat ç›rpacak Yeflim Tekstil Kad›n ve Çocuk Kulübü ile Uluda¤ Soroptimist Kulübü’nün kad›nlar için birlikte hayata geçirdi¤i “Kelebe¤in Dünyas›” projesi Türkiye E¤itim Gönüllüleri Vakf›’n› da yan›na alarak ikinci faz›na bafll›yor. T ürkiye’de tek çat› alt›nda en fazla kad›n çal›flan istihdam eden flirketlerden biri olan Yeflim Tekstil’in Kad›n ve Çocuk Kulübü ile Uluda¤ Soroptimist Kulübü’nün Yeflimli kad›nlar›n e¤itim, sa¤l›k ve kiflisel geliflim konular›nda fark›ndal›¤›n› artt›rmak amac›yla 2013 y›l›n›n Kas›m ay›ndan bu yana hayata geçirdi¤i “Kelebe¤in Dünyas›” projesinin ikinci aflamas›na Türkiye E¤itim Gönüllüleri Vakf› da (TEGV) dahil oluyor. 20 Kas›m’da ikinci y›l›n› tamamlayan Kelebe¤in Dünyas› Projesi’nin ikinci aflamas›nda, bir yandan Yeflimli kad›nlar için yap›lan e¤itimler ve dan›flmanl›klar devam ederken, di¤er yandan da TEGV’li annelere yönelik “Çocu¤umla birlikte gelece¤e ilerliyorum” ad›yla 6 ayl›k yeni bir sertifika program› yürütülecek. Sertifika program› kapsam›nda Uluda¤ Soroptimist Kulübü üyesi meslek sahibi kad›nlar ve Yeflimli yöneticiler, çocu¤u TEGV Bursa Ö¤renim Birimi’nde e¤itim gören annelere sa¤l›k, hukuk, aile ve kiflisel geliflim bafll›klar› alt›nda çeflitli konularda e¤itimler verecek. Bu e¤itimler bire bir gönüllü dan›flmanl›klarla da desteklenecek. E¤itimler, TEGV’in Hürriyet Mahallesi’ndeki binas›nda anneler çocuklar›n› etkinliklere b›rakt›ktan sonra gerçekleflecek. Böylelikle anneler çocuklar›n› bekledikleri 80 Bak›fl 135 zaman› e¤itimlerle de¤erlendirerek kiflisel geliflimleri için önemli bir f›rsat da yakalam›fl olacak. ‹lk y›l yaklafl›k 40 kad›na yönelik 6 ay boyunca sürecek e¤itimlerin ard›ndan tüm kat›l›mc›lara sertifika da verilecek. “Kad›n de¤iflirse, toplum de¤iflir” slogan› ile hayata geçirilen Kelebe¤in Dünyas› Projesi’nin ikinci aflamas›n›n tan›t›m toplant›s› 17 Kas›m’da TEGV Bursa Ö¤renim Birimi’nde gerçekleflti. Toplant›ya TEGV’li annelerin yan› s›ra TEGV Genel Müdürü Mete Meleksoy ve TEGV Bursa Ö¤renim Birimi Yöneticisi Selma Göksel fiahin, Yeflim Tekstil Kurumsal ‹letiflim Müdürü Dilek Cesur, Uluda¤ Soroptimist Kulübü Baflkan› Ayflen Sazc›lar ve Uluda¤ Soroptimist Kulübü üyeleri de kat›ld›. “Çocu¤umla birlikte gelece¤e ilerliyorum” Tüm konuklara “Hoflgeldiniz” diyerek konuflmas›na bafllayan TEGV Genel Müdürü Mete Meleksoy, TEGV’de att›klar› her ad›mda çocuklar›n gelece¤i ile birlikte gönüllülerin geliflimini de düflündüklerini belirterek, Kelebe¤in Dünyas› Projesi’nin ise bunun bir ad›m ötesine geçti¤ini ve daha önemli bir misyon tafl›d›¤›n› kaydetti. Bursa’daki ö¤renim biriminde Yeflim Tekstil ve Uluda¤ Soroptimist Kulübü ile birlikte bafllad›klar› yeni iflbirli¤inin, annelere odaklanan ve fark yarat›c› bir proje olarak öne ç›kt›¤›n›n alt›n› çizen Meleksoy, “Çünkü Kelebe¤in Dünyas› Projesi, çocuklar›m›z›n, gönüllülerimizin oldu¤u kadar hepimizin gözbebe¤i annelerimize de donan›ml› bireyler olarak kendilerini gelifltirme f›rsat› yarat›yor. Çocu¤uyla birlikte TEGV’e gelen bir anneyi yaln›z b›rakm›yoruz; gelece¤i flekillendirmeye annelerle devam ediyoruz. Uygulanacak projede annelerimize aile, sa¤l›k, haklar ve Üyelerden Haberler kiflisel geliflim konular›nda e¤itim ve dan›flmanl›k veriyor, etkinlikler düzenliyoruz. En önemlisi de bu projeyi bir baflka iflbirli¤ini hayata geçirerek uyguluyoruz. Türkiye’de efline az rastlanan bir deneyim olarak hem sivil toplum kurumlar›n›n dayan›flmas›, hem de sivil toplumun sanayi ile omuz omuza verdi¤i bir birliktelik. Bu iflbirli¤i sayesinde annelerimize ulaflmam›z› sa¤layan Yeflim Tekstil ve Uluda¤ Soroptimist Kulübü’ne bir kez daha teflekkür etmek istiyorum. Yolumuz aç›k olsun” diye konufltu. “Kad›n de¤iflirse toplum de¤iflir” Meleksoy’un ard›ndan söz alan Yeflim Tekstil Kurumsal ‹letiflim Müdürü Dilek Cesur da Kelebe¤in Dünyas› Projesi ile kad›nlar›n hayatlar›nda fark yaratmak için yola ç›kt›klar›n› belirterek, “‹ki y›l önce 20 Kas›m’da Yeflim Tekstil Kad›n ve Çocuk Kulübü olarak Uluda¤ Soroptimist Kulübü’yle birlikte ‘Kad›n de¤iflirse toplum de¤iflir’ diyerek Yeflim’de çal›flan kad›nlar›n hayatlar›nda fark yaratmak üzere yola ç›kt›k. Toplumun mayas›n›, kalitesini kad›nlar belirler. Kad›nlar›m›z›n yetifltirdikleri çocuklar, gelece¤imizi oluflturur. Bu nedenle kad›n› e¤itmek daha güzel bir toplum için ilk ad›md›r” dedi. Uzun y›llardan bu yana TEGV’le birlikte ortak çal›flmalar yapt›klar›n› da ekleyen Cesur; flöyle devam etti: “Projenin ikinci faz›nda Yeflim d›fl›ndaki kad›nlara TEGV arac›l›¤› ile ulaflmaktan dolay› çok mutluyuz. TEGV’le aram›zda uzun y›llara dayal› bir iflbirli¤i var. Projenin ikinci aflamas›nda kendilerini yapt›klar› ifllerle kan›tlam›fl iki güçlü sivil toplum örgütü ile birlikte yol alarak ‘Çocu¤umla birlikte gelece¤e ilerliyorum’ diyerek örnek bir projeye bafllamaktan büyük mutluluk duyuyoruz.” “En iyiyi amaçlayan” kad›nlardan oluflan uluslararas› bir sivil toplum kuruluflu olduklar›n› söyleyen Uluda¤ Soroptimist Kulübü Baflkan› Ayflen Sazc›lar da “Uluda¤ Soroptimist Kulübü olarak amac›m›z toplumdaki kad›nlarda ve k›z çocuklar›nda insan haklar›, e¤itim, sa¤l›k, ekonomik sosyal geliflim ve çevre konular›nda fark›ndal›k yaratmak ve kad›nlar›n ve genç k›zlar›n toplumdaki statülerini yükseltmek” fleklinde konufltu. Bu amaçlar do¤rultusunda; Kelebe¤in Dünyas›” projesi ile 2013 y›l›ndan bu yana Yeflim Tekstil ile birlikte birçok baflar›l› etkinli¤e imza att›klar›na dikkat çeken Sazc›lar; sözlerini flöyle sürdürdü: “Projemiz; sürdürülebilir olmas›, kad›nlar›n hayatlar›na de¤er katmas› ve geliflimlerini desteklemesi yönleriyle geçti¤imiz fiubat ay›nda ba¤l› bulundu¤umuz Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu taraf›ndan Türkiye’deki projeler aras›ndan seçilerek Avrupa’daki teflvik amac›yla verilen Avrupa Soroptimist Federasyonu Eylem Fonu’na (SIE ACTION FUND) baflvurmak üzere ülkemizi temsilen gönderilen tek proje oldu. Avrupa’da toplamda 45 bin Euro’nun hibe edildi¤i Avrupa Soroptimist Federasyonu Eylem Fonu’nda Kelebe¤in Dünyas› Projesi Almanya, Fransa, Belçika gibi ülkelerden seçilen projelerin de aralar›nda bulundu¤u 12 proje aras›nda ise 5 bin Euro ile en yüksek fonu almaya hak kazanan üç projeden biri oldu. Ald›¤›m›z fon ile amac›m›z olan; projemizin sürdürebilirli¤ini sa¤lamak için yollar›m›z Türkiye E¤itim Gönüllüleri Vakf› (TEGV ) ile birleflti. Art›k kelebeklerimiz bir yandan Yeflimli kad›nlar için kanat ç›rpmaya devam ederken, ayn› zamanda TEGV anneleri için de kanatlanacak.” 81 Bak›fl 135 Üyelerden Haberler Yeflilova Holding Ar-Ge Merkezi Bakanl›k Belgesi’ni ald› 1975'te temelleri at›lan ve bu y›l 40. y›l›n› kutlayan Yeflilova Holding, Türkiye’de bakanl›k belgeli Ar-Ge Merkezi olman›n gururunu yafl›yor. li ‹hsan Yeflilova taraf›ndan kurulan ve bünyesinde Can Alüminyum, Canel Otomotiv, Cansan Alüminyum, Can Metal, CMTG Otomotiv ve Canevi Otelcilik flirketlerini bulunduran Yeflilova Holding; Ar-Ge Merkezi çal›flmalar›n›n sonucunda belirtilen kriterleri yerine getirerek Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanl›¤› taraf›ndan Türkiye’nin 215 Ar-Ge merkezinden biri oldu. 14 Ekim Çarflamba günü Ankara Sheraton Otel'de gerçeklefltirilen 4. Özel Sektör Ar-Ge Merkezleri Zirvesi’nde belge almaya hak kazanan flirketlere belgelerini Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan› Fikri Ifl›k teslim etti. A “Yenilikçi kültür yaflam tarz› haline gelmeli” Törende konuflan Bakan Fikri Ifl›k; Ar-Ge, yenilik, inovasyon gibi kavramlar›n her geçen gün daha büyük bir geçerlilik kazand›¤›na iflaret ederek, “Günümüzde, 'Büyük bir icat yapt›m, muhteflem bir ürün gelifltirdim, art›k benim önüm aç›k' diyemiyorsunuz. ‹cat yapmaya, yenilik üretmeye sürekli devam etmek zorundas›n›z” diye konufltu. Günümüzde ifl dünyas›nda yenili¤in bir kerelik de¤il tekrarlanabilir, sistemlefltirilebilir ve flirketlerin yap›s›na yerlefltirilebilir bir süreç olarak karfl›m›za ç›kt›¤›na dikkat eken Ifl›k, flöyle devam etti: “Biz de yenilikçi kültürün reel sektörümüzde bir yaflam tarz› haline dönüflmesi için çal›fl›yoruz. Yüksek katma de¤erli, 82 Bak›fl 135 ileri teknolojili ürünleri gelifltirebilmek için üniversite-sanayi iflbirli¤ine, bunun ara yüzleri olan teknoparklara, Ar-Ge merkezleri ve teknoloji transfer ofisleri gibi ekosistemin geneline yönelik çok çeflitli destek ve e¤itim programlar› yürütüyoruz. Bu politikalarla üretim ekosisteminin h›zl› bir flekilde geliflimini hedefliyoruz.” “Gururluyuz, çal›flmalar›m›z› ileri tafl›may› hedefliyoruz” Yeflilova Holding Yönetim Kurulu Baflkan› Ali ‹hsan Yeflilova da bakanl›k belgeli Ar-Ge Merkezi olmalar›yla ilgili olarak flunlar› söyledi: “Yeflilova Holding olarak yenili¤e önem veren bir grubuz. Kurdu¤umuz Ar-Ge merkezi ile proje ve patent say›lar›m›z› art›rma gayretinde olaca¤›z. Bakanl›k taraf›ndan Ar-Ge Merkezi Belgesi’ni almak ve Türkiye’deki 215 Ar-Ge merkezinden biri olmak bizim için gurur verici. Heyecan›m›z› koruyarak çal›flmalar›m›z› daha da ileriye tafl›may› hedefliyoruz.” Kültür / Sanat Burç Balc› Viyolonsel Sanatç›s›, Radyo Prodüktörü Merhaba De¤erli Bak›fl Okurlar›, Kuflkusuz, bir ülkenin kültüründe, sanat›nda müzik önemli bir yer tutar. Özellikle uluslararas› sanat dallar›nda, o ülkenin klasik müzik bestecilerinin kendi topraklar›ndan ne kadar beslendikleri, yerel kültürü ne derece evrensellefltirebildikleri oldukça önemlidir. Türk müzi¤inin bu alandaki ilk ve en görkemli eseri olan Ahmet Adnan Saygun’un Yunus Emre Oratoryosu, 1942 y›l›nda bestelenmifltir. Cumhuriyet’ten sonra çok sesli yazan bestecilerimizin tüm verimi aras›nda önemli yer tutan, yurt içinde ve d›fl›nda genifl yank›lar yapan bu oratoryo dört solist (soprano, alto, tenor, bas), koro ve büyük orkestra için yaz›lm›flt›r. 1946’da ilk kez Ankara’da, bir y›l sonra Frans›zca olarak iki kez Paris’te, 1958 y›l›nda ise Birleflmifl Milletler’in kurulufl y›ldönümü nedeniyle New York’ta, ünlü flef Leopold Stokowski yönetiminde ‹ngilizce seslendirilmifl, sonraki y›llarda Budapeflte, Viyana, Bremen, Berlin, Vatikan ve Moskova’da yorumlanarak, 2012 y›l›nda tekrar New York ve Washington’da seslendirilmifltir. Bu büyük baflyap›t, günümüze de¤in ‹ngilizce, Frans›zca, Almanca ve Macarcaya çevrilerek seslendirilmifltir. Yunus Emre’nin ça¤lara ve tüm insanlara yönelik hitab›ndan oldu¤u kadar, Türkçeyi sade ve yal›n flekilde kullanabilme becerisinden de etkilenen Saygun, bir yandan da Yunus Emre’nin yaflad›¤› dönemi, kendi dönemine ve flartlar›na yak›n bulmufltu. Onun dinler ve mezhepler aras›nda kavgalar› körüklemeyen; 83 Bak›fl 135 [email protected] insanlar aras›nda kardeflli¤in, bar›fl›n, sevginin ve hoflgörünün önemini vurgulayan yaklafl›m›n› sahiplenen Saygun, II. Dünya Savafl›’n›n ac› veren haberleri ve yaflatt›¤› k›tl›k ortam›nda Yunus Emre’nin fliirlerine yo¤unlaflm›fl, onlar› insanl›¤a verece¤i bar›fl mesaj› için en etkili araç olarak görmüfltü. Gelene¤imize ait unsurlar›, gelene¤imizin d›fl›nda kalan bir çokseslilik ile ba¤daflt›ran, di¤er bir söyleyiflle; Anadolu’nun sesini uluslararas› bir formda duyuran Ahmed Adnan Saygun’un bestecilikte olgunlaflmas›nda “Yunus Emre Oratoryosu” bir dönüm noktas› olarak kabul edilmektedir. Saygun’un yaflama veda etti¤i 1991, UNESCO taraf›ndan Yunus Emre’nin 750. do¤um y›l› olarak tüm dünyada an›lm›flt›r. Atatürk’ün talimat›yla ilk Türk operas› olarak Özsoy’u besteleyen Saygun, ileriki y›llarda halk kültürünün önemli örnekleri olan Köro¤lu ve Kerem öykülerini operaya aktarm›fl, deyifllerine, felsefesine büyük hayranl›k duydu¤u Yunus Emre’yi ise oratoryo olarak bestelemeyi kararlaflt›rm›flt›r. Atatürk’e ve Cumhuriyet’e büyük bir sevgiyle ba¤lanm›fl olan Saygun, duygular›n› flöyle ifade ediyordu: “1933 y›l› idi. Atatürk’ü, Büyük Nutuk’u söylerken Ankara’da radyodan dinledim. Güzel sanatlardan bahsediyordu. Bu benim yolumdu. Bana yol gösteriyordu. Hem dinliyor, hem a¤l›yordum. Türklük ve milli fluur zirveye ç›km›flt›. Cumhuriyet olmasa, Yunus Emre’yi, Kerem’i, Köro¤lu’nu yazar m›yd›m? Belki yazard›m. Ben, çok seslili¤e Cumhuriyetten önce yöneldim. Beni, bu yola getiren Türklük fluurunun uyanmas› ve kendi iç alemimdir.” Eser, besteleniflinden 4 y›l sonra seslendirilebildi. Milli E¤itim Bakan› Hasan Âli Yücel de haz›rlatt›¤› ve ayr›ca Frans›zca olarak da bast›rtt›¤› program kitap盤›na bizzat kendisi bir önsöz yaz›yor ve Yunus Emre’yle ilgili flu vurguyu yap›yordu: “Onun fliirleri, sese bürünmüfl söz, söze sokulmufl bir özdür. Türkçe düflünmüfl, Türkçe duymufl ve Türkçe düflündürüp duyurmufltur. Burada Türkçe derken, yaln›z Türk dilini anlamamal›; demek istedi¤im, onun su kat›lmam›fl «Türk olarak» düflünmüfl ve duymufl, düflündürüp duyurmufl oldu¤udur. Allah diye ba¤›r›p coflan, a¤z› köpüklenmifl tekke dervifllerinden frenk diyar›nda tahsillerini yapm›fl modern insanlara kadar bu sesi bir vesile ile duyup iflitmifl olan her cins adam Yunus'a ba¤lanm›flt›r.” Yücel, Yunus Emre’nin evrenselli¤ini de “Yunus milli oldu¤u kadar insani bir sestir. Hangi dile tercüme edilse, Kültür / Sanat o dili bilenlerin yak›n dostu olur” saptamas›yla belirtiyor, yaz›s›n› flöyle ba¤l›yordu: “Yunus Emre Oratoryosu, ne bir mersiye, ne bir methiye, ne alaturka, ne alafranga; yaln›z ve yaln›z Yunus'un ölümsüz flahs›nda içli, duygulu Türk ruhunun, hayat - memat dedi¤imiz muamma karfl›s›ndaki arama cehdidir. Yunus'u bir kere daha takdis, onu söyletmeye muvaffak oldu¤u için sanatkar Adnan'› takdir ederim.” Peki Saygun’un nas›l bir yaflam› oldu? Çoksesli Türk Sanat Müzi¤ine, kiflili¤i, u¤rafllar› ve ürünleriyle damgas›n› vuranlardan biri olan Saygun, 7 Eylül 1907'de ‹zmir'de do¤du. Matematik ö¤retmeni Celal Bey'in o¤lu olan Saygun, ‹zmir ‹ttihat ve Terakki ‹dadisi'ndeyken, okulun müzik ö¤retmeni ‹smail Zühtü Bey'in kurdu¤u dört sesli koroya kat›ld›. Onun önerisiyle Rossati ad›nda bir ö¤retmenden piyano dersi ald›. Sonra Macar Tevfik Bey'in ö¤rencisi oldu. Okulu bitirince, üniversiteye girmeyerek kendini tümüyle müzi¤e 84 Bak›fl 135 Mektebi'nde verdi¤i bir s›navdan sonra ‹zmir Lisesi'nde müzik ö¤retmenli¤i yapt›. 1928'de Milli E¤itim Bakanl›¤›’nca aç›lan s›nav› kazanarak müzik ö¤renimi görmek üzere, devlet bursuyla Paris'e gönderildi. Paris y›llar›nda da, kendi öz kültürü ile ilgili aray›fllar›n› sürdürdü ve Yunus Emre Divan› üzerinde çal›flt›. Bestecimizin baflyap›t› olan “Yunus Emre Oratoryosu” Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestras› ve Devlet Çoksesli Korosu iflbirli¤i ile 22 Ekim 2015’te Bursa’da seslendirildi ve büyük yank› uyand›rd›. Ayn› konser, Konya’da 10 Aral›k 2015 tarihinde Mevlana Kültür Merkezi’nde seslendirildi. Bu baflyap›t› mutlaka canl› olarak dinlemenizi öneriyorum. verdi. 1923 sonlar›nda, o y›l ‹zmir'e yerleflen Hüseyin Saadettin (Arel) Bey'den iki ay kadar armoni dersi ald›. Daha sonra kendi kendine armoni bilgisini ilerletti ve kontrpuan çal›flt›. 1926'da Ankara Musiki Muallim Yaz›m› haz›rlarken özellikle faydaland›¤›m Müzik yazar› Sn. fiefik Kahramankaptan’a ve arflivinden yararland›¤›m BBDSO kurumuna da teflekkür ediyorum. Bir baflka say›da buluflmak dile¤i ile hoflça kal›n…