Daredevil - Hukuk Kuramı
Transkript
Daredevil - Hukuk Kuramı
Abdurrahman Saygılı, Bir Başlangıç: Süper-Kahramanlar Evreni ve Adaletin Gözleri Bağlı Kahramanı Devil, Hukuk Kuramı, C. 2, S. 4, Temmuz-Ağustos 2015, ss. 1-9. (Hakem denetiminden geçmiştir.) BİR BAŞLANGIÇ: SÜPER-KAHRAMANLAR EVRENİ VE ADALETİN GÖZLERİ BAĞLI KAHRAMANI DAREDEVİL SUPERHEROES UNIVERSE AND DAREDEVIL, THE BLINDFOLDED SUPERHERO OF JUSTICE: AN INCEPTION Abdurrahman Saygılı * Özet: Bu makale hukuk ile süper-kahramanların Abstract: This article explores the relationship of ilişkisini açıklar. Makale, süper-kahraman türünün superheroes and law. çağdaş popüler kültürün kurucu bir özelliği superheroes genre has become a constituent feature olduğunu sunmayı hedefler. Süper-kahraman türü of contemporary popular culture. The superhero aynı zamanda hukuk ile adalet arasında özel bir genre also enjoys a special connection to question of bağlantı kurar. Bu tür, modernite hakkındaki uzun law and justice. This genre revisits long-standing soluklu tartışmayı tekrar gündeme getirir. Süper- dabates about modernity. While superhero stories kahraman öyküleri devletin meşru otoritenin bir sometimes embrance the idea that the state is an aracı olduğu düşüncesini kimi zaman vurgularken, insturement of legimate authority, they often sıklıkla da hukuk ile hukuksuzluk arasındaki sınırın deconstruct the boundary between law and yapısını lawlessness. In this context Daredevil is lawyer and bozar. Bu bağlamda Daredevil bir hukukçudur ve Hell’s Kitchen’da organize suçla It represents that the fighting organized crime in the Hell’s Kitchen. savaşır. Anahtar Kelimeler: Süper-kahramanlar, Modernite, Daredevil, Hukuk, Adalet Doç. Dr., Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Genel Kamu Hukuk ABD * Keywords: superheroes, modernity, Daredevil, law, justice Saygılı/ Daredevil bir dil olmadan yeni bir dünya yaratılamaz” demişti Giriş Ingeborg Bachmann bir romanında. Lafı dolandırmadan basit birkaç soruyla başlayayım. Bu mottodan feyz aldığımız ya da bu mottoya sığınmaktan Hukukla çizgi romanın arasında nasıl bir ilişki mevcut? başka bir çaremiz kalmamış olacak ki, yeni bir dil arayışı Bugünlerde çok revaçta olan “hukuk ve…”ye bir yenisini olarak mi ekliyor yoksa? Cevap da basit olsun: hem evet, hem de -çünkü ülkede hukukun ruhuna el Fatiha okunmuştu- en azından benim aklıma hukuk ile süper- hayır! kahramanların ilişkisini kurmak geldi. Madem gerçek bir Hukuk ile çizgi romanın arasında bağlantı kuran dünyada işlemiyordu hukuk, belki çizgilerin evreninde onu çalışmaların Batı menşeli olduğunu söylemeye lüzum yok. var edebilirdik. Böylece Lakin bu topraklarda bağlantıyı ilk kez bir konferans (modern dünyada hukukçu olmak zor zanaattır) hem de kurdu.1 İlk olmak önemli ve korkutucu. Zira konunun egomuzu tatmin ederdik. Hatta kendimizi oldukça temel yükümlülüğü kaptırdık da konuya. Hepimiz egolarımızı bir kenara yüklüyor omuzlara. Ayrıca ilgi çekerse benzerlerine bırakarak acaba maskeler takıp birer süper kahraman mı öncülük etmiş olur. Bu da, yol açan bizleri onurlandırır. olsak Bekleyelim, hep birlikte göreceğiz. Hemen başta sorduğum fakültelerinde soruyu, şimdilik, bir kenara iterek ve konferansın sıkılmadan sosyoloji anlatıyordu) anlatıp, geceleri Ankara amacından hareketle, bu girizgâhın hakkını teslim etmek sokaklarında kötülerin korkulu rüyası mı olsak? Gerçi, isterim. Hamdi Gökçe Zabunoğlu’na kostüm diktirmek oldukça Konferans, sosyal medyayı gereğinden fazla kullanan maliyetli olacaktı.2 İlk önce Batman kostümü düşündük, bizlerin -ki bizler bir grup akademisyen ve akademiye adım lakin bütçemiz elvermedi. O yüzden bir eşofman ve biraz atmak isteyen arkadaşız- dost sohbetinde bir şakanın ürünü da Marshall yeşili boyayla, onu Hulk yapmayı uygun olarak vücut buldu. O dönemde, Türkiye’nin insanın canını gördük. Neyse ki, hemen bu düşüncelerden uzaklaşıp biz çoğu kez acıtan gündemine karşı akademide yer işgal eden bildiğimiz işi yapalım, yani bir konferans düzenleyelim bizlerin elinden herhangi bir şey gelmiyordu, gerçi hala da noktasında uzlaştık. Ne de olsa körler ve sağırlardık, hiç gelmiyor. Aslında akademi korunaklı bir yerdir, tabi ki “kör kuşkusuz birbirimizi de gayet güzel ağırlardık. Bu ve sağır olmak” gibi size biçilen rolü iyi oynayabilirseniz. konferans bundan ibaretti kısaca. Üstelik bakın şimdi bu Fildişi kuleler yaratmak ve oradan aşağıya sadece canınız konferanstan okumakta olduğunuz bir makale de çıktı. istediğinizde noktalarını gözden bakmakla kaçırmama Düşündük hukuk ki, gündüzleri (hukukçu hukuk olmayanlarımız hiç akademide. Çok uzattım farkındayım. Şimdi gelin size benim İktidara yakın olmasanız dahi susmak çoğu kez zarar esinlendiğim süper-kahramanın, Daredevil’ın hikâyesini görmenizi anlatayım. engeller görünmeyerek ve böylece iktidarın önce hiç şüphesiz ki, süper- kahramanlardan bahsetmek için onların içine doğdukları ve çoğu kez içinde dönüştükleri evreni bilmek lüzum eder. içten içe temenni edersiniz. Sadede geleyim. İşte bu Bu evren, 1600’lerden beri adım adım oluşan bir evrendir. saiklerle, fildişi kuleleri pek sevmediğimizden ve absürt bir Şimdilerde post-modern dedikleri belki de tamamlanmamış ülkede bir projeden başlamak gerek işe… yetmediğinden, kötülere ne saldırıları Ama savuşturmuş olursunuz. Ya da öyle olduğunu düşünür ve absürt entelektüel yanında da daha potansiyel yetinebilirsiniz dedik. hem kendimizle barışırdık yapılabilir karşı havsalamız hukukçular olarak elimizden ne gelir sorusu izleğimiz oldu. İşin komik bir I. Modernite ve Hayatımızda Nakıs Bıraktıkları tarafı da vardı: bazılarımız hukukçu da değildi. Hukuk nedir sorusu aklımızın bir köşesinde ve ayrıca sosyal medyada 1. Bir Heyula: Modernite ve Modern Evren kimi zaman hayat bulmaktaydı. Hukuku pek de sevimli Marshal Berman, Katı Olan Her Şey Buharlaşıyor’da bulmadan ve sahiplenmeden, bilimsel değil sezgisel olarak modernitenin geniş ve kapsamlı bir tanımını verir. Der ki: çizgi’de hukuk konferansını yapmaya karar verdik. “Yeni 1 2 “Çizgi’de Hukuk”, 08/05/2015 tarihinde Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesinde düzenlenen konferans. Konferansta, Yrd. Doç. Dr. H. Gökçe Zabunoğlu “İyilere Adil Davranılır, Kötülere Batman Yeter" başlıklı bir sunuş yaptı. 2 Hukuk Kuramı, C. 2, S. 4, Temmuz-Ağustos 2015 Modernite, modern insanların hem nesne hem de özne oldukları, 2. Nakıs Bırakılanlar: Normal Özneler ve Anormaller dünyada tutunacak bir yer bulmak ve kendilerini bu dünyada Modernite, dünyayı kurarken dedik ki özneleri de yeniden evde hissetmek için giriştikleri çabalardır (Berman, 2004, kurar. Daha önce mümin, inanan ve maneviyatı yüksek passim). Somutlaştırılması zor bir tanım gibi duruyor. bireylerden oluşan dünya yerle yeksan edilip yerine akıl ile Aslında modernitenin bizatihi kendisinden kaynaklanıyor bilim konulunca, özneler de rasyonel olanla yani hukukla, bu. Ama kısa ve vurucu bir tanımı Komünist Manifesto’da hukuki bir varlık olarak vücuda getirilir. Devletin yarattığı bulmak mümkün. “Modern olmak”, der Marx, “katı olan kurgusal dünyasındaki öznelere, hukuksal bir varlık her şeyin buharlaşıp gittiği bir evrenin parçası olmaktır.” formuna büründüren bir ruh üflenir böylece. Meşruiyetini Başka bir deyişle, eskinin tarumar edilip yerine yeni olanın yasal-ussal konulduğu, yerleşik kalıpların yıkıldığı bir maceraya yelken otoriteden alan iktidar, sözde akılcı davrananları normal, bu düzenin dışında kalanları ise açmaktır modernite. anormal olarak ilan eder. Orta zekâlı, okuduğunu anlayan, Lakin modernite, öncelikle, bir projeden ibarettir. İnsan rasyonel kurallara uyan bireyler normal, iktidarın kurduğu eylemi ile dünyanın düzeni arasında akıl yolu ile kurulacak düzenin dışında kalanlar ise anormal addedilir. Düzeni bir ilişki. Bu halde, temel malzemesi ya da çekirdeği de bozanlar; suçlu, akıl hastası ya da sapık şeklinde akıldan bir başkası değildir. toplumu adlandırılarak hizaya çekilme pratikleriyle düzene dâhil biçimlendirdiği dünya yerine, aklın egemenliğindeki bir edilir. Dâhil edilmenin sebebi, onları normalleştirmektir. dünya. İrrasyonellik ve inancın hâkimiyetinin yerinden Hukuk bunun için önemli bir işlev görür. Özellikle medeni edilmesi ve hesaplanabilir/kontrol edilebilir/öngörülebilir ve ve insan yapımı kuralların oluşturduğu yeni bir dünyaya normalleşmenin yollarını döşer. Böylece düzen kendisini merhaba demek. Esas olarak, Aydınlanmacı düşüncenin bir tekrar tekrar inşa etmiş olacaktır. Öyle de olur. Artık dinin projesi diyebileceğimiz modernite; eski düzeni ortadan ceza yasaları anormalleri tek tek ifşa edip, Bu söylenenleri akılda tutarak modernitenin kurgusal kaldırmak yerine onun alternatifini yaratır. Eski, iğrenç, dünyasından bir katman daha atlayarak sürrealist bir irrasyonel düzenin yerine yeni, güzel ve insani bir düzen. dünyaya; süper-kahramanların evrenine bir göz atalım. Özgürleştirmeyi ilke edinen bir düzen. Ama işin aslı öyle mi? II. Modernitenin Evrenine Bir Tepki: Süper-Kahraman Çizgi Romanlarının Sürreal Evreni Kilise ile Tanrının gücü Akıl ile Devlete verildiğinde, bu yeni düzen de gerçekte kendi irrasyonelliklerine gark olur. 1. Çizgi Roman ve Süper-Kahraman Romanları Özgürlük yanında yeni cezalandırıcı pratikleri de getirir. Özneler bir kurgunun içinde kurgusal bireyler olarak Edebiyat türleri arasına çizgi romanın da bir yeri olduğunu tasarlanır. Kutsallıklar yok edilirken yeni kutsallıklar söylemek; birçok edebiyatçının tüylerini diken diken yaratır. Zira manevi dünyası yıkılan öznelerin içine etmeye, uykularını kaçırmaya ve hatta isyana teşvik ve düştükleri boşluğu doldurmak, denese de rasyonel araçlar tahrik etmeye yol açacak kadar iddialı bir söylemdir. Hiç ile kuşkusuz, edebiyatçıların bunu kolay kabul etmesini mümkün olmaz. Uzatmayayım. Yani bu proje beklememek gerekir. Oysa çizgi romanların bir sanat tamamlanamaz ya da başarısız olur. formu/şekli olduğunu ileri sürdüğünüzde aynı dirençle Bu başarısızlık özellikle özneler üzerinde etki yaratır. Çoğu karşılaşmayacağınız kez fark etmemiş olsalar da eksik bir şeyin varlığı öznel edebiyatçılarla münakaşayı bir yana bırakarak, çizgi hayatlarında onları sıkıntılı bireyler olarak var eder. romanın bir sanat şekli olduğunu kabullenmek makul Kurgunun içinde olduklarını anlamaları gerekmez elbet, görünüyor (Hatfield/Heer/Worcester, 2013, s. xı). daha muhtemeldir. Bu yüzden, ama yine de hisseder gibidirler. Ruhlarının içine düştüğü boşluk modern bireyin yakasını bir türlü bırakmaz. Zaten O halde çizgi roman bir sanat formu ise, süper-kahraman bu hal içinde olmak iktidarın yeni alanlara yayılmasına çizgi romanlarının da bu formun bir türü olduğu olanak sağlar. Özneler bakın nasıl kurulur. söylenebilir. Açıkça söylemek gerekirse, süper-kahraman çizgi romanları ile çizgi romanlar aynı şey olmamakta ve fakat Amerikan çizgi roman kitaplarının gelişimine 3 Saygılı/ Daredevil bakıldığında ikisinin tamamladıkları yatırır bu işe. DVD ve türevlerinin de gelişmesiyle kazançlı görülmektedir (Hatfield/Heer/Worcester, 2013, s. xı). Genel bir kapı haline gelir süper-kahramanlar (Robb, 2014, s. 15). olarak Büyük bütçeli filmler yapılır ve yapımcılar bu yatırımı çizgi de birbirlerini romanların ve özelde süper-kahraman romanlarının bir hikâye örgüsü vardır. Hatta süperkahraman romanlarının çoğunun elli yılı misliyle geri alır. aşan Süper-kahraman romanları Amerikan yaratımıdır. Ortaya hikâyelerinde iç tutarlılığı görmek şaşırtıcı olabilir. Çizgi çıkmaları ekonomik buhran dönemine denk gelir. İlk önce romanları ve süper kahramanları, ortaya çıktıkları kültürel küçük bir kitleye ulaşan bu romanlar, sonraları kitlesini bağlamdan ayrı düşünmemek gerekir. Ortaya çıktıkları genişletecektir. Ortaya çıktıkları zamandan günümüze kültürel iklimi yaratan egemen ideolojiler, dönemin siyasal kadar çeşitli “çağlara” ayrılarak incelendiğinin altını kültürü ve kamuoyu çizgi romanların hikâyelerine çizmekte yarar var (Robb, 2014, s. 19): doğrudan yansır, bu bağlamda (Costello ve Worcester, 2014, s. 87). Başka bir deyişle, iktidar, ideoloji, toplumsal -1938-1950’ler ortası: Altın Çağ ilişkiler -1950’lerin ortası-1970: Gümüş Çağ ve politik kültürün tamamı çizgi roman hikâyelerini örgüler. Süper-kahraman çizgi -1970-1980’lerin ortası: Bronz Çağ romanları aslında bir evreni -1980’lerin ortası-Günümüz: Modern Çağ tahayyül eder. İçinde yaşadığımız hakiki evrenin karşısına sürrealist bir evren çıkarır. Bu sürrealist evrende, hukuk, İşte bu dönemlerde geliştirilen insan-üstü varlıkların kim adalet ve kamu düzeni özel bir yer tutar. Zira süper- olduklarına yakından bakmakta yarar vardır. kahraman romanlarında kahramanlar suçla savaşırlar; hukuk ile hukuk-dışılık arasındaki sınırda yaratıcı yıkıcılık 2. Süper-kahramanlar Kimdir? güçlerini kullanırlar (Costello ve Worcester, 2014, s. 86). Süper-kahramanların kim olduğunu anlamak için çizgi Modern devletin meşru şiddet tekelini ellerine geçirip, bir romanlarda ortak olan bir noktaya bakmak lüzum eder: nevi meşruluğuna halel getirirler. Polis ve orduya Mitolojiye… doğrudan tevdi edilmiş şiddet tekelini bizzat kendilerine hasretmenin yanında, şiddet tekelinin dolaylı temsili olan a. Mitolojinin Modern Kahramanları organların da işlerine müdahale ederler. Bu evrende, Mitoloji bir üst anlatı olarak tahayyül edilirse biçim verdiği mahkemelerin toplumu alt anlatılara göz atmak yararlı olur. Bu da tarihtir. Tarih edilgenleştirmesi gereken düzen yerine, süper-kahramanın dediğimiz şey, aslında, mitsel kurmacalardan, kalıntılardan yargıçlığı yer alır. Adaletin sağlanamadığı hakiki evrenden ve öykülerden şekillenir. Tarih bu anlamda, gerçek sürrealist evrene geçildiğinde, yasal süreç sekteye uğrar. dediğimiz şeyin mutlaka içine yerleşeceği bir ayna olarak Hukukçular, polisler, askerler yardımcı oyuncu rolüyle düşünülmemeli. Bu yüzden, tarih, tam anlamıyla bir yetinmek zorunda kalır. gerçekliğin ya da objektifliğin yansıması da değildir. Nedir İlk yargıçlar süper-kahramanlı çizgi vasıtasıyla roman Nisan o halde? 1938’de Amerika’da yayınlanır. O zamanın on ya da on iki Tarih kelimelerin oluşturduklarıdır, yani onu kaydeden yaşlarındaki çocukları için çok heyecan verici bir evrenin tarihçinin yazdıklarından ibarettir. Tek ve vurucu bir kapıları açılmış olur. Daha önce görmedikleri süper güçlere cümleyle söylenirse, tarih bir kurgunun ürünüdür ve sahip bir adam figürü hayatlarının, hayal dünyalarının tam ideolojiktir. Bunun önemi şurada yatar: Toplum, iktidarın ortasına düşüverir (Robb, 2014, s.13). Çok geçmeden de ideolojisi üzerinden kurulur ve şekillendirilir. Söz konusu sinema işe el atar. 1943’te Phantom, aynı yıl Batman ve bir yıl ideoloji üç kanatlı bir ideolojidir: din-hukuk kanadı (büyüsel sonra da Captain America dünyaya gelir. ve hukuksal egemenlik), fiziksel güç kanadı (savaş) ve Süper-kahraman romanları kısa bir sürede piyasada ekonomi kanadı (bereket) (Dumezil, 2012, s. 9-10). Mitler de kendilerine ciddi bir pay bulur. Az önce de söylediğim gibi, bu sinemanın da işe el atmasıyla süper-kahramanlar geniş bir söylemlerdir. Tüm bunlar, mitlerin içine işlemiştir. Zira kitleye ulaşır. Sinema, özellikle 1990’larda, ciddi paralar mitler 4 işlevler üzerinden kurgulanmış toplumu sözün oluşturan ifadeleri, ideolojik anlamlandırma Hukuk Kuramı, C. 2, S. 4, Temmuz-Ağustos 2015 biçimleridir (Etoz, 2011, s.174). Aslında onlar bir siyaset daha yakından ve Nietzsche’den yardım alarak bakalım biçimidir de. Mitos tamı tamına siyasetin ta kendisidir. onlara… Mitolojiler, toplumu, az önce söylenen işlevler üzerinden üreten, itiraf etmek gerekirse iktidarı kuran ideolojik b. Nietzsche’nin Üstün-İnsanı Olarak SüperKahramanlar etmenlerdir. Amerikan çizgi romanının çekirdeğinin Action Comics 1 kuran; söylem pratikleridir. Hakikati üreten, yeniden ismiyle 1938’de Superman olduğunu ifade etmiştim. Mitlerdeki kahramanlar değişse de hikâyeler çok çeşitlilik Superman süper kahramanların başlangıcıdır ve fakat onun göstermez. Zamanı iyi kullanmak adına ayrıntıdan yanına kaçınıyorum, lakin Yunan, Roma ve Türk mitlerindeki Superman’i demek çok da yanlış olmaz (Burn, 2010, s. 35). Bu türü olduğu üstünleşmiştir. Ortak özellikleri vardır hepsinin neredeyse. bir niteliği olmuştur. Sıradan olanların yanında süper güçlerle Çoğu korkunç bir kaderden kaçarak evlerinden ayrılmış ya donatılmış bireyler ideasının kökenlerini kadim mitolojilerde da bulmak mümkün (Costello ve Worcester, 2014, s. 85). çift kişilik içinde yaşamak zorunda kalmıştır. Dolayısıyla, sıra dışı bir başlangıçları vardır ya da sıra dışı kalan bir olay sonucu yeni bir başlangıç yaparlar. Süper- maneviyatına karşı popüler kültürün bir refleksi olarak kahramanların önemli davranış kalıpları da vardır. süper-kahramanları görmek pek yanlış olmaz. Ve bunun Hepsinin süper güçleri vardır sıradan insanlara göre. Bir için en iyi malzeme de eski olanda yer alır, yani mitolojide. kısmı uçar, bir kısmı hızlı hareket eder, bir kısmının Kullanılan mitler arasında en geneli Yunan efsaneleridir. duyuları çok kuvvetlidir vs. Bazıları insani yeteneklerde “Kahraman”, koruyucu niteliğinde bir savaşçıdır. Süper- mükemmelleşmiştir; Iron Man, Batman ve Daredevil gibi. kahramanlar tasarlanırken, işte bu özellik dikkate alınır. Amerikan iki diğeri insani özelliklerini dış bir etkenle kaybederek kahramanlar türü, tartışmalı olsa da, popüler kültürün kurucu Tanrılar süper-kahramanların çaba sarf ederek kazanamayacakları niteliklerle donatılmış, bağlantısı nedir’e bakmak gerekir. Çizgi romanlarda süper- ve anlamda, söylenebilir. Birisi, insan-üstü güçlere sahip ve insanların Asıl meselemize gelirsek, süper-kahramanlar ile mitolojinin kahramanlar süper- üstün-insanını çağrıştırır. Yunanlıların Herkül'ü bir örnektir ki, ona Yunanlıların Yunan bütün tezahürleridir. Sırf Superman ismi bile, Nietzsche’nin duyguları bünyelerinde taşıyacak biçiminde resmedilirler. askıda edersek, insanın kendisini geliştirerek üstünleşmesinin somut kadar insanüstü özelliklere sahipse de sıradan insana ait bireylerinin dâhil mümkündür. Superman insanüstü özellikleri, Batman ise olumlar. Mitolojilerin yarattığı mitsel kahramanlar her ne rasyonel de kahramanların ikisinin ceketinden çıktığını ileri sürmek benzerlikler bu anlamda tarih ile ilgili söylediklerimi az çok Modernitenin Batman’i Lakin bu yetenekleri yanında ölümcül sayılabilecek bazı çizgi zayıflıklara da sahiptirler. Hulk’ın kontrol edemediği gücü, romanlarına uyarlanır (Robb, 2014, s. 22): Hulk Ares’in, Daredevil’ın körlüğü ya da Superman’in Kripton’daki bir Wonder Woman Athena’nın Flash Hermes’in, Aquamen ise maddeye karşı güçsüzlüğü (Robb, 2014, s. 16). Posedion muadilidir. Ancak bunlar kaba güçler sayılabilir. Oysa süper- Yunan efsaneleri zengin bir öykü kaynağı ve en ünlü süper- kahramanların bir de manevi açıdan üstünlükleri vardır. kahramanlar için figür işlevi görür. Ancak yarı-tanrı Çok güçlü ahlaki değerlere sahip, kamusal iyilik için kahramanlar yine de modernler için yeterli olmaz. Bu özveride bulunan kişilerdir. Bencil olmamak bir yana, sebeple, Gılgamış Destanı da kullanılan mitolojik öykülerin doğrunun peşinde koşmak uğruna kişisel yaşamlarından başında gelir; ölümsüzlük bağlamında (Robb, 2014, s. 24). da ödün verirler. Mesela Batman, Machiavelli’nin erdemli Bunun yanında Robin Hood (Robb, 2014, s. 26-27) da süper- Prens’i gibidir; bir erdem timsalidir, şiddeti kullanırken ve kahramanların şekillenmesinde işlevseldir. bazı durumlarda ahlakı askıya alırken bile erdemli Süper-kahramanların kökleri mitten ve efsanelerden davranmaktan imtina etmez. Bunlar ona ait özellikler gibi gelmekle birlikte, 19. yy saçma kurmaca kahramanların görünse de, hepimizde olması gerekenlerin bir temsili maceralarından da esinlenir. Ve çoğu da Superman ile olarak bizlere öğretilir. Keza Superman, Thomas More'un Batman’ın ceketinden çıkmıştır denilebilir. Şimdi biraz ütopyasındaki Kral Utopus’tur. 5 Saygılı/ Daredevil Suçla savaşarak hukuku/düzeni tesis etmekte bir nevi Bu rastlantı önemlidir, çünkü fuarda bir Superman günü yardımcı güçtürler (Robb, 2014, s. 17). Ezilmişlerin, düzenlenir. Çizgi romanın o sayısı da fuar için özel baskıya fakirlerin girer. Fuarın organizatörleri sıradan kimseler değildir. yanında savaşıp, suçlu ve günahkârların karşısındadırlar (Robb, 2014, s. 26). Hukuka ve genel olarak Ünlü iktidara karşı gelen “kötülerin” korkulu rüyasıdırlar, tabi organizatörlerden birisidir. Moses kentleri yeniden inşa bazen hukuku uygulamasa ya da ihlal etseler de. Kısaca etmek fikriyle kentleri planlamaktan yana bir plancıdır. Bu özetlenirse, sebeple, superman figürü onun tam da aradığı popüler Nietzsche’nin üstün-insanıdır süper- kahramanlar. modernist kent planlamacısı Robert Moses kültür aracı olur (Powers, 2010, s. 4). Kapitalist sistemin adalet denkleminde, kendi yaratısı olan 3. Süper-Kahramanların Mekânı: Metropoller iyi ve kötüler arası mücadele, ona birçok açıdan açılım Süper-kahramanların mekânlarının metropoller olduğunu sağlar. Hukuk ile adaleti eşdeğer kılan modern anlayış, söylersek yanılmayız sanırım. Modernitenin getirilerinden indirgemeci bir tarzda hukuku savunmanın adaleti birisi olan kentleşme insanları özgür kılmak kadar onları savunmak olduğuna inandırır bizleri. Süper-kahramanlar köşeye sıkıştıran da bir renge bürünür özellikle 20. yy’da. bu inandırmanın çizgili dünyadaki üstün-insanlarıdır. Hiç şüphesiz, kırdan kente göç beraberinde birçok sorunu İstisnasız bütün süper-kahraman çizgi romanlarında hukuk da beraberinde getirir. Kent ile kır arasında uçurum artar; ile adalet, bazen ayrıymış gibi gösterilse de eninde zaman içinde kent içinde yarı-kırsal bölgeler oluşur. Sınıfsal sonunda, aynılaştırılır. O zaman aşağıdaki gibi bir soru farklılıklar üzerinden şekillenen kent; suç, fakirlik gibi sormak gerekir. sorunları hem ortaya çıkarır hem de günbegün artırır. Kente göçle nüfusun artması toplumsal yapıyı dönüştürür, eşitsizliği tetikler. Kent artık adaletsizliğin merkezi 4. Süper-Kahramanların Meselesi: Hukuka Karşı Adaletin Bir Savunusu mu? konumundadır. Adaletsizlik kent içinde bölgesel -ki bunu Çizgi romanda hukuku anlamak ve özellikle de süper- sınıfsal farklılık ortaya çıkarır- ayrışmalara neden olur; bu kahramanlar ile hukukun ilişkisini tahlil edebilmek için da “hukuk”un ne olduğuyla başlamak gerekir. Her ne kadar marjinalleşmeyi besler. Kapitalizmin ekonomi- politiğinin en önemli sütunlarından birisi olan uyuşturucu, sürrealist bir evrende yaşasa da süper-kahramanlar, marjinalleşmenin kucağında yer alır. Modern devletin modern dünyanın hukukuyla ilişki içindedirler. O yüzden şiddet tekelinin çalışmadığı ya da suskun kaldığı örgütlü hukuk ile ilişkilerini anlatmak için modern hukukun suçlar, kentin kıyısında kalanların bir nevi mesleği haline üzerindeki elbiselerden onu biraz kurtarmak, diğer bir gelir. Şiddet sorunu kenti hem tehdit eden ama hem de ifadeyle besleyen bir paradoks içinde toplumsal hayata egemen romanlardaki hukuk, modern devletin hukukudur, altını olur. Batman çizgi romanında kent, farelerin yerleştiği ve hukuku çıplak bırakmak şarttır. Çizgi çizmekte yarar var defalarca… kent sakinleri tarafından bu mikropların azaltılması gereken bir yer olarak tasvir edilir. Gotham City, Acaba hukuk güzellik elbisesi giyen çirkinlik mi, yoksa gangsterlerin yuvalandığı bir kenttir ve zaten Batman’in çirkinlik elbisesi giyen güzellik midir? Hangisi? hikâyesi de ailesine yönelik bir şiddet örüntüsüyle bu Kanımca, bağlamda taçlandırılır. İnsan doğasının kötücül yanı çirkinlikten bir başkası değildir. Diğer bir ifadeyle, hukuku Gotham’ı da kötü bir yer yapar, dolayısıyla kötülük şehre devletle beraber düşünmenin adı modern hukuktur ve bu de sirayet eder (Powers, 2010, s. 3-4). Superman’ın hukuk anlayışı, devletin kurmadığı bir hukukun da metropolisi ise, Batman’ın Gotham’ına benzer şekilde ve olabileceğini gizler bizlerden. Toplumsal barışın ifadesi More'un Ütopya'sı gibi, insanları kötü yapan bir yerdir. olmak yerine, “düzen” fikrinin bir tezahürü olan hukuku Kente hâkim olan nezaketsizlik ve kaba kent sakinlerini empoze eder. Zira düzen modernitenin hayatlarımızı tertip etmenin yolu kenti yeniden düzenlemektir. Bu kurgulaması ve buna inandırmasıdır. Merkezileşmiş devlet sebeple, Superman More’un aksine modernisttir. yeniyi kurmak için eskiyi başka türlü yıkamayacağını bilir Çok ilginçtir, henüz 1939’da, “Superman Gecekondularda” çünkü. Bir hukuk kuralının doğruluğu ya da adilliğiyle hikâyesiyle New York Dünya Fuarı aynı döneme rast gelir. ilgilenmeyen modern hukuk anlayışı, ona devlet tarafından 6 modern hukuk, güzellik elbisesi giyen Hukuk Kuramı, C. 2, S. 4, Temmuz-Ağustos 2015 ruh üflenmesini kâfi bulur sadece: “hukuk sadece devletin III. Matt Murdock’ın Hukukla Yoğrulmuş Dünyasından Daredevil’e Giden Yol hukukudur” ne de olsa (Akal, 2011). Ve pozitivizm, hukuku yasalardan oluşmuş bir bütün gibi göstererek farklı olanı bertaraf eder. Adalet zaten bu düzlemde sadece ya 1. Daredevil’in Öznel Hikâyesi mitolojiktir ya da Tanrısal… Daredevil. Türkçeye nasıl çevirebiliriz pek emin değilim. Korkusuz, gözü pek gibi çevirilerin yanında Korkusuz Söz konusu hukuk düzenini en iyi ceza hukuku boyutunda Şeytan gibi çevirilerini de görmek mümkün. Çevirmeden görebiliriz. Ceza hukuku “suçu/suçluyu” adaletten kopuk orijinali üzerinden gitmek en iyisi. Peki, kimdir bu ve teknik bir iş gibi görür. “Suçun ve suçlunun” ötesine Daredevil? bakmaz, bakamaz. Suçluyu soyut düzlemde kurarak insan olmakla bağını keser, soyut bir özne olarak kurgular. Böyle Marvel ailesine 1964 yılının Nisanında katılır. Onu bir kurgu, suçlu denilenin öznel hayatını dikkatlerden diğerlerinden ilginç kılan yan, bir hukukçu olmasıdır uzaklaştırarak onu anormal olana indirger. Normal olan aslında. Marvel’in 1938’de doğmasıyla o güne kadar olan karşısında anormal olan yer alır. süreçte kanımca hukukun, adalet üzerinden şekillenen dünyası, şimdi Daredevil ile birlikte çok bariz bir biçimde Süper-kahramanların bu noktadaki yeri nedir ya da daha kendini ilan etmiş olur. Birçok süper-kahramanda olduğu doğrusu tarafı nedir? Hukukun yerine adaletin tarafı mı? gibi Daredevil da çift kişilikli olarak yaratılır. Alter-egosu Zira hukuk her ne kadar devletin hukuku olsa da bir Mattehew Murdock, iyi bir hukuk eğitimi almış lakin yanılsama olarak toplumsal barışı sağlamanın bir yolu, doğduğu mahalleye dönerek para pul almadan avukatlık kişilerin yapan güvenliklerinin zihinlerinde kazınmıştır. teminatı öznelerin biri olarak resmedilir. Marvel’in yaratıcıları onların korkmadan mitolojiye bu noktada da el atar. Adaletin ve düzenin yaşayacakları, haklarına halel geldiğinde eski hale iadenin temsilcisi Themis’ten esinlenirler ve fakat onu biraz tahrif bir aracıdır özneler için. Devlet bunu rasyonel bir çerçevede ve tağyir ederek… yurttaşlarına öğretir Hukuk olarak doğumlarından itibaren. Zaten Themis bir Yunan Tanrıçasıdır ve cezalandırıcı/öç alıcı meşruiyetini de buradan alır, yasal-ussal bir otorite olarak. değildir. İlk başlarda olmasa da sonraları gözleri bağlanır Eşitlik masalıyla da birlikte, büyük bir mekanizma olarak ve adaleti eşit sağlamak güdüsüyle bir nevi kör edilir hukuk ile adalet özdeşleştirilir. Hukuki olan ile adil olan mitolojide. İşte Daredevil da kör bir adalet dağıtıcısı olarak arasındaki fark sıradan bireyler olan bizlerin üzerlerinde Marvel’de, hem de bir erkek olarak, yerini alır. Themis düşünmedikleri bir birlikteliğe dönüşür. Hukuk çoğu kez adaletsizlik karşısında sessiz kalır bilindiği üzerine. Yunan yetersiz kalınca adalet de sağlanmadığı düşüncesi topluma mitolojisinde bu sessizliğe karşı intikam alan başka bir yayılır ve bunun tekrar tesis edilmesi için yeni söylencelere adalet tanrıçası daha vardır ki, o da Nemesis’tir. Bu ihtiyaç duyulur. Çizgi roman kültürel düzeyde, popüler noktada, Daredevil, Themis ile Nemesis arasında bir kültürün kolaycılığını da yanına alarak, bu boşluğu yerlerdedir diyebiliriz. Zira her ne kadar hukuku ihlal etse dolduracak yeni mitler ve kahramanlar yaratır. Süper de Daredevil hukukun üstünlüğünü savunur. Ne Themis kahramanlar, hukukun işlemediği istisnai hallerde ortaya gibi sessiz ne de Nemesis kadar saldırgandır. “Kötüler” ile çıkarak adaletin kılıcını düşmanlara/kötülere karşı sallarlar. olan mücadelesinde dayak yemeden kazandığı bir zafer Aslında çoğu egemenin yardımcısı olarak kısmen bozulan yok gibidir. Babası küçükken şöyle der ona: “Biz hep dayak hukukun onarıcıları işlevi görür. Bazen hukuku ihlal etseler yeriz ama hiçbir zaman nakavt olmayız”. En azılı de hukuk ve devlet fikrine karşı anarşist bir tavır düşmanlarını bile öldürmez Daredevil. Aksi halde hukuk, sergilemezler. Sonuçta yeniden tesis ettikleri düzen modern dolayısıyla devlet/iktidar çözülecektir. Daredevil’ın amacı, düzenin ta kendisidir. Hell’s Kitchen’ı doğa halinden çıkarıp düzeni tesis etmektir. İşte o düzen haline dönmek için doğa halinde kurt olmaktan çekinmez. 7 Saygılı/ Daredevil 2. Hell’s Kitchen: Hobbescu Bir Doğa Hali mekâna, Hell’s Kitchen, New York metropolünün yoğun olarak Kingpin. İrlandalıların ve İtalyanların yaşadığı, örgütlü suçun Kingpin’in Leviathan olma çabası Schmittçi bir bakış çöreklendiği kenar mahallelerden birisidir. Daredevil’da açısıyla liberal demokrasinin bir handikabından başka bir devletin ve hukukun olmadığı bir nevi doğa haline geri şey değildir. O ve onun gibiler liberal demokrasinin dönülmüş bir yer biçiminde resmedilir. Korkunun ve zayıflıkları yüzünden Leviathanlaşıp devleti ortadan güvenlik sorununun kol gezdiği sokaklarda güçlü olan kaldırabilirler. hayatta kalır ancak. Böyle bir dünyada doğan Matt yani tutuklanarak hapishaneye gönderilir Daredevil’da modern devletin şiddet tekeline ait ne varsa Murdock, doğa halini sona erdirmek için Daredevil olarak Kingpin onları ele geçirmiş haldedir: Mahkemeler, Polis, yeniden doğar. Daredevil'ın düşmanı Kingpin yani Wilson Basın… Yani liberal demokratik devletin tüm unsurlarını Fisk de Hell’s Kitchen’ın yerlilerindendir. Doğa halindeki adeta. Ve bunları, yasadışı faaliyetlerin örtbas etmek için güçlü olarak resmedilen kişidir Kingpin, ama henüz bir kullanmaktan çekinmemiştir. İşte tüm bunlara, Schmitt’in Leviathan olmaktan uzaktır. Bilindiği gibi, Hobbes’un zayıf gördüğü liberal devlet müsebbip olmuştur. Zaten dünyasında güçlüler ve zayıflar yer alır. Lakin fiziksel Kingpin ve Daredevil’ın varlığı da buna bir örnektir. Polisin olarak güçlü olmak doğa halinde her zaman yeterli devletin bir faaliyeti ve teşkilatı olmaktan çıkması, başka bir değildir, zira çelimsiz kurtlar da bazen güçlenebilir yahut deyişle başka bir aktörün eline geçmesi gerek şiddet tilkileşerek kurtları alt edebilir. Hell’s Kitchen bu anlamda tekelinin ulaşmayı hedeflediği amacı gerek güvenliğin tesis henüz Leviathan’ın ortaya çıkmadan önceki dünyanın bir ediciliğini ortadan kaldırır. Kingpin’in yıkıcılığı karşısında sergisidir. Tıpkı Hobbes’un doğa halini hayal ettiği yerdir devletin sağlayamadığı korumayı Daredevil’ın tek başına Hell’s Kitchen: kasvetli, hayvani, fakir, tehlikeli bir yer. sağlaması, Burada sadece bazılarının bazılarına karşı savaşı değil, bu da devletin meşruiyetini kaybetmesi anlamına gelir. Tam da bu noktada Daredevil’ın da herkesin herkese karşı savaşı vardır. Hobbes’un koruma- Leviathanlaşma tehlikesi belirir. Lakin Daredevil'in alter- itaat ilişki üzerinden çizdiği çerçeveye, Daredevil çizgi egosu buna izin vermez. Ne de olsa hukuk Leviathan’ın en romanın yaratıcıları tarafından da yer verilir. önemli aracıdır ve Daredevil da alter-egosunu süper- Daredevil’da devlet; polisler, politikacılar ve bürokratlarla kahramanlaştığında bile unutmaz. Hukuk, hukuku tesis kendisini sık sık hatırlatır. Lakin çoğu kez Fisk’in rüşvete etmek için ihlal edilir. Olağanüstü hal geçtiği vakit hukuk bağladığı ya da onun emrinde çalışanlar olarak. FBI’ın kara tekrar cana gelecek ve eski işlevini kazanacaktır. listesine alınan ise Daredevil’dan başkası değildir. Çünkü O, devletin işini yapmaya çalışan hukuku kendisi Sonuç uygulamaya çalışan bir suçlu olabilir ancak. Şiddet Marvel’in tekelinin tek meşru kullanıcısı olan devlet, o kadar kıskanç kahramanları otoritesine konu edinmek için ve onları bir şekilde elinde tutar ki bunu, paylaşmasını tahayyül sınırlamak etmemek gerekir. Egemenliğin bölünmesi ve süper-kahramanların egemen Daredevil’da devlet her ne kadar bir Leviathan olarak yer karar almaktaki isteksizlikleri Schmittçi bir kriz durumu alsa da özellikle Kingpin onu yıkıp yerine geçmek hayaliyle yaratır çizgi romanlarda. Daredevil için de bu geçerlidir. yanıp tutuşur. Leviathan yaşlanmıştır ve onu öldürüp Kingpin ne son ne de tek düşmandır. Zira aslında düşman küllerinden yeni ve daha dinamik bir Leviathan’ı doğurma olmadan vakti gelmiştir (Spanakos, 2014, s. 94-97). ettiremeyeceğinin, yani malumun ilanıdır kriz hali. Ve doğa bütün için çizgi romanlarında periyodik modern devlet müdahalelerde devletin varlığını süperbulunur. idame hali her kriz döneminde tekrar husule gelir. Ta ki 3. Leviathan Olmak İçin Bir Mücadele mi? olağanüstü hal ortadan kalkana kadar. Bu yeni Leviathan’ın Hobbescu olup olmayacağı ise çizgi Süper-kahramanların ortaya çıkışı, Daredevil’daki doğa romandan anlaşılmaz. Nihayetinde şiddet tekelinden hali tasviri gibi, tam da modernitenin kriz dönemlerine rast hakkını o da alır: şiddet tekelinin dolaylı uygulandığı gelir. Kentlerin dönüşümünün başlangıcı, süper-kahraman çizgi romanlarına ilham olur. Modernist planlamacıların 8 Hukuk Kuramı, C. 2, S. 4, Temmuz-Ağustos 2015 tahayyül ettikleri kentler, çizgi romanlarda olabildiğince göz önüne çıkartılır. Özellikle Superman’in Dumezil, G. (2012). Mit ve Destan I, (A. Berktay, Çev.), kenti; İstanbul: YKY Yay. komşuluk ilişkilerinin bittiği ve onun yerine kitle merkezli Etoz, Z. (2011). Mitos ve İktidar, AÜSBFD, C. 66, S. 3, ss. 151- binaların geçtiği, dolayısıyla ilişkilerin koptuğu bir 176. dünyanın mekânıdır. Çizerler ve yazarlar, süper-kahraman Hatfield, C./Heer, J./Worcester, K. (2013). Introduction, The figürünü, ekonomik bunalımın yol açtığı toplumsal sıkıntıyı popüler kültür düzeyinde azaltmanın bir aracı Superhero olarak Mississippi. kullanırlar eserlerinde. Kadim kahramanlık öykülerinin etkisinin bu kez de çizgi üzerinden işe Reader, USA: University Press of Powers, J. (2010, April 29). The Urbanism of Superheroes. yarayacağı düşünülür ki öyle de olur. Erişim tarihi: 5 Nisan 2015, Superman, Batman, Örümcek Adam ve diğerleri… Kimi http://starwarsmodern.blogspot.com.tr/2010/04/urb zaman adalet kimi zaman hukuk üzerinden, yeni bir dil anism-of-superheroes.html. olma iddiasıyla gerçek olmayan bir dünyadan gerçek dünyaya ışık olmaya çalışırlar. Başka bir deyişle, böyle bir Robb, B.J. (2014). A Brief History of Superheroes: From iddiayla yola çıkarlar. Lakin yine de hepsi modernist Superman to the Avengers, the Evolution of Comic karakterden ödün vermez. Hatta iktidarın çeperinden de Book Legends, USA: Robinson Pub. fazla uzaklaşmazlar. Kadim zamanların toplumlarını bir Spanakos, A. P. (January 2014). Hell’s Kitchen’s Prolonged arada tutma işlevi gören mitolojik öyküler, şimdiki Crisis and Would-be Sovereigns: Daredevil, Hobbes, toplumların çizgi romanlarında yeni formlarla kullanılır. and Schmitt, PS Belki biraz abartılı geliyor olabilir bu iddialar sizlere. Oysa Amerikan toplumundaki etkisi hiç de az değil. Bizim kendi süper-kahramanlarımız henüz biçimde ihtiyacımız yok. topraklarımızda Zaten eskinin böylesine da kahramanlık donatılmış yok. öyküleri Bizim hala capcanlı. “Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı” atasözü bu topraklara ait olsa da, pek geçerli değil. Eskiye rağbet hala var buralarda. Ama bir gün yeni kahramanlarla da karşılarız elbet. Yahut Amerikan kaynaklı bu süperkahramanlar, zamanın birinde, üzerinde yaşadığımız topraklarda da teşrik-i mesaide bulunur, belli mi olur! İyi çocuklar olursak şirinleri bile görebiliriz; belki! KAYNAKÇA Akal, C. B. (2011, Mayıs). Hukuku devletle tanımlamanın çaresiz pozitivizmi, Güncel Hukuk. Berman, M. (2004). Katı Olan Her Şey Buharlaşıyor, (B. Peker, Çev.), İstanbul: İletişim Yay. Burn, L. (2010). Yunan Mitleri, (N.Tokdoğan, Çev.), Ankara: Phoenix Yay. Costello, M.J./Worcester, K. (2014, Jaunary). The Politics of the Superhero, PS. 9