Ödemiş - Küçük Menderes

Transkript

Ödemiş - Küçük Menderes
Özlem
ve saygıyla
anıyoruz...
10 Kasım 2015 Salı / Sayı: 3888
Kiraz'dan Selçuk'a Küçük Menderes'in sesi / 50 kuruş (KDV dahil)
Ödemiş ayakkabı imalatında
eski günlerini mumla arıyor
Bir zamanlar Türkiye'nin
sayılı ayakkabı üretim
merkezlerinden olan
Ödemiş sektördeki eski
günlerini arıyor.
Önceki yıllarda 1500'e yakın
ailenin evine ayakkabı üretimi
sayesinde ekmek girdiğini
anlatan Ödemiş Ayakkabı ve Deri
İşleri ile Uğraşanlar Odası
Başkanı Mustafa Ali Köksoy,
ilçede üretim yapan firma
sayısının giderek azaldığını
belirtti. Ödemiş'te ihracata
yönelik üretimin de sürdüğünü
de hatırlatan Köksoy sektördeki
değişime uyum sağlamanın
önemine vurgu yaptı.
Ödemiş'in ayakkabı
imalatında 10 yıl öncesine kadar
ilk 10'da yer aldığını ifade eden
Ödemiş Ayakkabı ve Deri İşleri
ile Uğraşanlar Odası Başkanı
Mustafa Ali Köksoy, gerek Çin
üretiminin, gerekse de
Ödemiş'teki tek tip üretimden
kopamayışın ilçedeki imalathane
sayısını 15'e kadar indirdiğini
aktardı.
“GEDİKPAŞA BİTTİ, ÖDEMİŞ
OLUMSUZ ETKİLENDİ”
Ayakkabı imalatının Ödemiş'te piyasaya önemli ölçüde
hareket kazandırdığını belirten
Köksoy, “Ödemiş'te ayakkabı
imalatının tarihi 100 yıldan
öncesine dayanıyor. İlçemiz
ayakkabıcılıkta Türkiye'de ilk
10'un içinde idi. Üretim oldukça
yoğundu, 100'ü aşkın imalathanede 1500'e yakın personelle
üretim yapılırdı. Günümüzdeki
duruma baktığımızda imalathane
sayısı 15 civarında. Elbette
ihracata yönelik üretim sürüyor.
Dev markalara ayakkabı üreten
işletmelerimiz mevcut ancak
İstanbul Gedikpaşa'daki
koşulların değişmesi Ödemiş'teki
üretimi oldukça etkiledi.
Eskiden bavul ticareti yoğun
iken Gedikpaşa'ya üretim
yapılırdı. İstenen ayakkabı tek tip
idi. Ödemiş'teki imalatçı da tek
tip üretim yapardı. O dönem
talep öyle yoğundu ki telefonlar
susmuyordu. Gedikpaşa
piyasasının bitmesiyle birlikte
Ödemiş, tek tip üretimde kaldı.
Değişim ve markalaşma
sağlanamadığı gibi maliyeti son
derece ucuz olan Çin malı tabir
ettiğimiz ürünlerin de piyasaya
hakim olmasıyla Ödemiş'te
üretim her geçen yıl azaldı. Eski
günlerini arar hale geldi” diye
konuştu.
“1500 HANEYE
EKMEK SAĞLARDI”
Sektördeki gelişmelere uyum
sağlamanın son derece önemli
olduğunu ifade eden Köksoy,
“Ödemiş'teki tek tip üretimden
piyasa koşullarına uygun üretime
geçiş sırasında dev firmalara
karşı mücadele etmek de zorlaştı
bu da önemli bir faktör.
Yıllar önce 1500 haneye ekmek sağlayan bu sektör Ödemiş
ekonomisi için de önemli bir yere sahipti. Ödemiş'te Yıldız'dan
Eski İstasyon'a dek her yerde
üretim söz konusuydu.
ESKİ GÜNLERİ
MUMLA ARIYORUZ
Düne kadar Ödemiş'ten
ayakkabı alan Konya, Gaziantep,
Manisa gibi yerler bugün
piyasada öne çıktı.
Sektörümüzün ihtiyaçlarına göre
çalışmalarını sürdüren
işletmelerimiz üretimlerini en iyi
şekilde sürdürerek Ödemiş'i
temsil ediyorlar. Ancak
ayakkabıcılıkta eski hareketliliğin
olduğunu söylemek mümkün
değil. Eski günlerimizi mumla
arıyoruz” dedi.
Başar Uçar
2
10 Kasım 2015
Salı
Haber-Yorum
10 KASIM BÜTÜN ECZENESİ
544 07 76
11 KASIM SARIKAYA ECZANESİ 545 44 79
12 KASIM EGESAĞLIK ECZANESİ 543 27 93
CUMHURİYET VE ATATÜRK
Dr. Mehmet Alev COŞKUN
Siyaset Bilimi öğretim Üyesi, Eski İzmir
Milletvekili, Eski Turizm Bakanı
A
tatürk; büyük bir asker, büyük bir
devlet adamı modern Türkiye
Cumhuriyeti'ni kuran, bir toplumu
değiştiren büyük bir devrimciydi. Atatürk
aynı zamanda büyük bir asker ve bir strateji
ustasıydı.
Atatürk'ün askerlik alanındaki büyük
başarılarından söz etmek ayrı bir konudur.
Kapsamlı savaş tarihi kitapları tarafından
bütün dünyada bu konu ele alınmıştır. En
son olarak yayınlanan “Strateji Ustası
Atatürk” adlı kitap buna örnektir. (Bkz.
Fikret Bayır-Strateji Ustası Atatürk, Kaynak
yayınları, 2014)
Bu yazımızda Atatürk'ün askeri
dehasından daha çok O'nun Orta Çağlarda
yaşayan feodal bir toplumu, “muasır
medeniyetler seviyesine “ çıkarmak için
devrimler yapan büyük önder Atatürk'ten
söz etmek istiyoruz. Askerlik alanında
sadece Çanakkale savaşlarına çok kısa
olarak değinip, ana konuma gireceğim.
Çünkü, Çanakkale savaşları onun askerlik
dehasının ilk olarak ortaya konduğu yerdir.
Bilindiği gibi, Çanakkale savaşlarına
katılmış olan Mustafa Kemal o sırada yarbay
rütbesindeydi. İngiltere ve müttefikleri 25
Nisan 1915'te şafak sökerken Arıburnu'na
asker çıkarmaya başladılar. İhtiyat yani
yedek kuvvetler komutanı Yarbay Mustafa
Kemal saat sabah 6.30 da telefonla bir not
aldı: “Düşman Arıburnu sırtlarını sarıyor.
Elinizdeki kuvvetlerden bir taburu acele
Arıburnu'na gönderiniz.”
Yarbay Mustafa Kemal, düşündü ve bir
askeri durum değerlendirmesi yaptı.
Düşmanın bu çıkartma hareketine karşı bir
tabur asker yetişmez diye bir karara vardı.
Emrindeki ihtiyat tümeninin üç alayı ve bir
dağ taburu vardı. O noktada hiçbir üst
komutana haber vermeden ve danışmadan
bir sorumluluk aldı ve üç alayından birisini
savaş meydanına sürdü. Bu askerlikte kolay
verilecek bir karar değildir. Büyük
sorumlulukları vardır. İşte bu stratejik karar
İngilizlerin Arıburnu çıkartmasını ters yüz
etti.
TÜRKLER NE MUTLU İDİ Kİ…
Çok sonraları İngiltere Genelkurmay
Başkanlığı Çanakkale savaş tarihini yazmak
üzere General Aspirall Oglander'i
görevlendirdi. General Oglander; eserinde,
Mustafa Kemal'in bu 25 Nisan1915 kararı
için şöyle diyordu: “Türkler ne mutlu idi ki,
19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal'den
başkası değildi. Ve kadere hâkim olan bu
adam, derhal etkin bir komutan yeteneği
gösterdi. İngiltere'nin bu saldırısının Türk
savunmasının kalbine karşı çok ciddi bir
tehdit oluşturduğunu derhal
değerlendirerek, savaşa bir taburla değil bir
alayla müdahale etmeye karar verdi”
(General Oglander, Büyük Harbin TarihiÇanakkale Gelibolu Harekâtı, sayfa 229,
Arma Yayınları 2005).
İşte savaşın kaderini değiştiren nokta
orasıydı. 34 yaşındaki genç yarbay İngiliz
stratejisini alt-üst etmişti. Bu tarih
Atatürk'ün askeri deha olarak ilk kez
sahneye çıkış tarihidir.Mustafa Kemal gerek
savaş cephelerinde gerekse siyasi arena da
artık yerini alacaktır..
İşte bu nedenle yıllar sonra İngiltere
Parlamentosunda, Birinci Dünya Savaşı
konuşulurken, “Çanakkale planımız
doğruydu ama ne yapalım ki milletler her
200 yılda bir dahi yetiştirir, O da Türklere
nasip oldu, Onun askeri dehası bizi mağlup
etti demişler” ve bu altın satırlar İngiltere
Parlamento tarihine ve zabıtlarına
geçmiştir.
Atatürk bütün hayatı boyunca daima
okudu, hatta savaş cephelerinde bile gece
kitap okuduğunu artık onun not defterleri
yayınlandığı için biliyoruz. Atatürk Büyük
Fransız ihtilalini çok iyi incelemişti. 1789
Fransız ihtilalini hazırlayan sosyolojik
nedenleri iyi incelemiş ve bu ihtilalin
düşünce dünyasını yaratan Jan Jack
Rousseau ve Montesquieu gibi
düşünürlerin kitaplarını Fransızca aslından
okumuştu.
Orta çaglarda Avrupa ülkelerinde din
kurallarının hayatın her cephesine hâkim
olmasından doğan sakıncaları ve zararları
iyi etüd etmişti. Ayrıca, Türk toplumunu iyi
biliyordu. Toplumun içinden, halkın içinden
çıkmıştı. Selanik'te orta halli bir ailenin
evladı olarak doğmuş ve yetişmişti. Askeri
okullarda okumasaydı ancak tarlada tarımla
uğraşan bir köylü olacağını biliyordu.
CUMHURİYET DÜŞÜNCESİ
Atatürk'te Cumhuriyet düşüncesi, tam
bağımsız, ulusal egemenliğe dayalı bir
“Türkiye Cumhuriyeti” kurulması düşüncesi
daha harp okulunda öğrenci iken kafasında
oluşmuştu. Samsuna çıktıktan sonra bu
amacını adım adım gerçekleştirdi.
Aslında Amasya bildirgesinin esası
Cumhuriyet fikridir. Bu bildiri ne diyordu:
“Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı
tehlikededir. Ulusun bağımsızlığını yine
ulusun azim ve kararı kurtaracaktır.”
Erzurum ve Sivas Kongreleri de aynı
düşüncenin ürünüdür. 23 Nisan 1920'de
kurulan Birinci Meclis de aynı düşüncenin
sonucudur. Atatürk Nutuk'ta şöyle diyor:
“Devlet yönetimini Cumhuriyetten söz
etmeksizin milli eğemenlik esasları
çerçevesinde her an Cumhuriyete doğru
yürüyen biçimde toplamaya çalışıyorduk.”
Cumhuriyet'in hukuki temeller açısından
gerçekleşmesi zaferden hemen sonra 1
Kasım 1922'de Saltanatın ortadan
kaldırılmasıyla olmuştur. Daha sonra 29
Ekim 1923'te Cumhuriyet ilan edildi. Ancak,
laik Türkiye Cumhuriyeti'ni n gerçek bir
biçimde ortaya çıkışı 3 Mart 1924'te
Halifeliğin kaldırılması ve Eğitim Birliği
(Tevhidi tedrisat) Yasasının kabul
edilmesiyle gerçekleşmiştir.
AYDINLANMA DEVRİMLERİ
Bu yasal adımlardan sonra Atatürk'ün
aydınlanma devrimleri başlamıştır ki kısaca
kadınların tam haklarının verilmesi, alfabe
devrimi ve Medeni Kanun, Ceza Kanunu,
Ticaret Kanunu gibi evrensel yasaların kabul
edilmesidir. Atatürk'ün amacı sadece rejim
olarak şekli bir Cumhuriyet kurmak değildi.
Çünkü bugün adı Cumhuriyet olan ancak
kendisi orta çağda yaşayan devletler vardır.
Atatürk bir toplumu topyekün
çağdaşlaştırmak istiyordu. Çağdaş, uygar bir
toplum yaratmak istiyordu. Din kurallarının
devlet yönetimin den uzaklaştırılmasını
istiyordu. Laik bir toplum yaratılmasını
istiyordu. Atatürk bu nedenle “muasır
medeniyetler seviyesine” yani “çağdaş
uygarlıklar düzeyine” ulaşacağız diyordu.
Atatürk bu nedenle çağdaş bir toplum
kurucusu ve bir modern devlet
kurucusudur. Bütün dünyadaki toplum
bilimciler, tarihçiler ve siyaset bilimciler
Atatürk'ü bu nitelikleriyle kabul ediyorlar.
Özellikle onun bilime bağlılığına ve onun
devlet kuruculuğu rolüne önem veriyorlar.
TÜM İSLAM COĞRAFYASINDA BİR İLK
Atatürk Devrimleri, orta çağlarda
yaşayan Türk toplumunu büyük
dönüşümlere yöneltti. Çağdaş ve laik bir
Cumhuriyet kuruldu. Orta Doğu
coğrafyasında, tüm İslam dünyasında ilk kez
din kurallarını referans almayan bir devlet
ortaya çıkıyordu. İlk kez, İslam dünyasında
bir devlet başkanı “En Gerçek Yol Gösterici
Bilimdir” diyordu. ilk kez din ve şeriatı
referans almayan bir devlet Orta Doğu'da
ortaya çıkıyordu. İlk kez bir devlet başkanı
“En Gerçek Yol Gösterici Bilimdir” diyordu.
Orta Doğu'da ümmeti değil milleti referans
alan, yeni bir ulus devlet kuruluyordu. Bir
üniter devlet, tasada, kıvançta, keder ve
sevinçte ortak değerlere sarılan bir üniter
devlet doğuyordu.
Bu nedenle, Atatürk hakkında çalışma
yapan yabancı araştırıcılar, bilim insanları
eserlerinde, kitaplarında Atatürk'ün bu
kurucu niteliğini öne çıkarırlar.
İşte birkaç örnek: Lord Kinros Kitabına
'ATATÜRK BİR MİLLETİN DOĞUŞU' adını
vermiştir. Andrew Mango, kitabına
'ATATÜRK MODERN TÜRKİYE'NİN
KURUCUSU' adını koymuştur.
DÜNYADA ATATÜRK YILI
1981 yılı, Atatürk'ün 100. doğum yılıdır.
O tarihte Birleşmiş Milletlere bağlı UNESCO
bir karar aldı. Bütün milletlerin oybirliği ile
bir karar alındı. 1981 yılı bütün dünyada
Atatürk yılı olarak ilan edildi ve bütün
dünyada Atatürk hakkında toplantılar
yapıldı. Bu nedenle UNESCO'nun hazırladığı
kitaba MODERN BİR DEVLETİN KURUCUSU
ATATÜRK başlığı verilmiştir. Görüldüğü gibi,
hepsi Atatürk'ün Modern bir devlet ve
çağdaş bir toplum kuruculuğunu öne
çıkarıyorlar…
Atatürk'e layık olmak için ne yapıyoruz.
Bu modern devleti kuran büyük öndere
hemen her gün belli çevreler hakaret
ediyorlar. Cumhuriyetin nimetleriyle,
Cumhuriyetin getirdiği demokratik haklarla
seçilip milletvekili olanların kimileri Atatürk
için “ayyaş” tabirini kullanabiliyorlar. Ben bu
ülkenin yetiştirdiği bir aydın olarak,
Cumhuriyetin yarattığı okullarda okumuş
bir Cumhuriyet insanı olarak bu deyimi
reddediyorum, kabul etmiyorum…
CUMHURİYET VE ATATÜRK DEVRİMLERİ
YIKILAMAZ GERİ DÖNDÜRÜLEMEZ
Tarih bize gösteriyor ki her devrim
sosyolojik olarak karşı devrimini yaratır. Her
vesile ile Atatürk'ü yıpratıp, Kuvayı Milliye
mücadelesi sonucu çizilen vatanımızın
sınırlarını yıkmak, milletimizin birlik ve
bütünlüğünü tahrip etmek isteyenler vardır.
Bugün vardır, yarın da olacaktır. Ama
Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetini
kimse yıkamayacak, O'nun getirdiği
devrimleri geriye döndüremeyecektir.
Cumhuriyet 92. Yıldönümünü kutluyorum.
Atatürk'ün getirdiği Medeni Kanundan
dönülebilir mi?
Alfabe devriminden ters yüz edilip Arap
alfabesine dönülebilir mi?
Devlet yönetiminde Şeriat kurallarına
dönülebilir mi?
Evet, kabul ediyorum, devrimlerde
çentik açtılar. Özellikle eğitim konusunda
geriye dönüşte yol aldılar. Ama yukarıda
belirttiğim sosyoloji kuralı da işliyor. Tez,
anti-tezini yaratıyor, bu yeni tez de
karşıtlığını yaratıyor. Belki kimi alanlarda ve
mevzilerde yer almış olabilirler. Ancak,
temelde Atatürk Devrimlerini ve
Cumhuriyet'in kazanımlarını topyekün
söküp atamayacaklardır. Çünkü siyasal
iktidarın Atatürk devrimleri karşıtı söylem
ve politikaları her geçen gün Atatürkçüleri
çoğaltıyor ve keskinleştiriyor. Sözlerimi
Namık Kemal'in mısraları ile bağlıyorum
“Felek her türlü esbab-ı cefasın toplasın
gelsin / Dönersem kahpeyim millet
yolunda bir azimetten”
(Felek her türlü acısını toplasın gelsin /
Dönersem kahpeyim millet yolunda
çalışmaktan…)
Bir de zalimlere ve güçlülere yine Namık
Kemal'den seslenelim:
“Ne mümkün zulm ile bidad ile imha-yı
hürriyet / Çalış idraki kaldır muktedirsen
ademiyetten..”
Zulümle, haksızlıkla özgürlüğü yok
etmek mümkün değildir. Eger muktedirsen,
anlayış ve ilerlemeyi kaldır insanlıktan…)
Bizim özgürlükler tarihimizin kökleri
ikiyüz yıl önceye dayanır. Türk halkı bir gün
gelir eski kimliğine döner ve mucizeler
yaratır.
Atatürkçüler ölmez, Kuvayı Milliyeciler
bitmez…
Psk. Rezzan Karluk / [email protected]
Duygularımızın yönetimine
girdiğimizde -1Duygularımızı iyi ve kötü olarak kategorize edebileceğimizi
düşünürüz. Çünkü duygularımızın bazıları iyi hissettirdiği gibi
bazıları kötü hissettirir. Oysaki iyi ya da kötü duygu yoktur.
Durum tamamen, bizim onları nasıl algıladığımız,
anlamlandırdığımız ve onlarla nasıl baş edebildiğimizdir.
Sağlıklı bir ruhsal yaşantı için, duygularımızın kontrolünü
elimizde tutmaya ihtiyacımız var. Aksi takdir de duygular
kişiyi kontrol etmeye başlar ve neler olur bir bakalım..
Duygularımızın bizi kontrol altına aldığı birkaç durum…
Öfke, sonrasında pişman olacağımız şeyler yapmamıza
neden olur. Öfke, fevri eylemler ve sert sözcükler doğurur.
Bazen haklılığımızı aramaya yardımcı olsa bile.. Öfkemiz geçip
normalleştiğimizde ise pişmanlık yaşarız. Dolayısıyla
öfkelenmeye başladığımızı hissettiğimiz an, sakinleşmek için
çabalamak daha iyi sonuçlar doğuracaktır.
Kaygı, zamanımızın yok yere
geçip gitmesine neden olur. Bazı
konularda belirgin düzeyde kaygı
gerçekten işlevseldir. Çok daha iyi
performans ortaya çıkarmamızı
sağlar. Çünkü dikkatimizi etkiler.
Böylece öğrenme de motivasyon
da olumlu yönde artmış olur.
Fakat burada sözünü ettiğimiz
durum, değiştiremeyeceğimiz olay ve konulara dair. Kaygı ''ya
olursa'', ''ya başımıza gelirse'' gibi endişeli fikirler ve felaket
senaryolarına iter bizi. Kaygı duyulan anlarda endişeli
düşünceyi aktif sorun çözme yetisine dönüştürmeye çalışmak
işimize yarayacaktır. Endişelendiğimizde içinde
bulunduğumuz durumu iyileştirmeye ve kendimizi felaket
senaryoları tasarlamaktan alıkoymaya çalışabiliriz.
Engellenme, olumsuz kabullenmelere neden olabilir.
Bazı içsesler ya da dış etkiler nedeniyle ''bunu yapamam'' ya
da ''bu benim için çok zor'' gibi düşüncelere teslim olabiliriz.
Bu düşünceler bizim çaresizlik ve yetersizlik düşüncelerimizi
arttırır. Dolayısıyla başarmak için her hangi bir girişimde
bulunmadan pes eder olumsuz tabloyu kabulleniriz. Böyle
durumlarda, başarabileceğimize yönelik bir iç ses geliştirmek
iyi olabilir. Ayrıca gerçekten performansımızı zorlayan bir
durumla baş etmeye çalışıyorsak da ara ara molalar verip
çabamızı takdir etmeye çalışabiliriz…
Haftaya kaldığımız yerden devam etmek dileğiyle…
Haber
[email protected]
10 Kasım 2015
Salı
www.kucukmenderes.com.tr
3
Erol Soyuer son yolculuğuna uğurlandı
Bugün Ödemiş bir değerini, Erol
ağabeysini kaybetti. Başta
ailesinin ve tüm Ödemiş'in başı
sağ olsun sabırlar diliyorum”
demiş'te önceki gün
vefat eden İzmir
Büyükşehir Belediye
Meclis üyesi ve eczacı Erol
Soyuer (64) dün düzenlenen
törenlerle son yolculuğuna
uğurlandı.Ödemiş'in sevgisini
kazanmış olan Erol Soyuer için
ilk tören Ödemiş Belediyesi
bahçesinde yapıldı. Törene
Belediye Başkanı Mahmut
Badem, AKP, CHP, MHP
belediye meclis üyeleri,
belediye bürokratları ve
çalışanları katıldı.
Ö
“BUGÜN ÖDEMİŞ BİR
DEĞERİNİ KAYBETTİ”
Törende konuşan Başkan
Mahmut Badem Ödemiş'in bir
değerini kaybettiğini söyledi.
Badem şunları ifade etti:
“Sevgili Erol ağabeyimiz
Ödemiş'te herkesin kalbini
kazanmış herkes tarafından
sevilen saygı duyulan bir
büyüğümüzdü. Uzun yıllar
kentimize farklı meclislerde
hizmet etmiş önemli
çalışmalara destek vermişti.
ÖDEMİŞ CHP ÖNÜNDE
HAZİN VEDA
Başkan Mahmut Badem'in
konuşmasının ardından tören,
dualar ile son bularak helallikler
alındı. Erol Soyuer için ikinci
tören ise uzun yıllar siyaset
yaptığı Cumhuriyet Halk Partisi
(CHP) Ödemiş İlçe Başkanlığı
önünde yapıldı. Belediye
önünden CHP İlçe Başkanlığı
önüne getirilen Erol Soyuer'in
tabutunun üzerine Altı Oklu
CHP bayrağı örtüldü. Cenaze
etrafında bir araya gelen
CHP'liler Erol ağabeylerini son
yolculuğuna uğurladı.
Buradaki törende konuşan
CHP İlçe Başkanı Nazan
Dönmez, “Bugün burada elem
içerisinde toplanmamız sevgili
yol arkadaşımız, dostumuz Erol
Soyuer'i kaybetmemiz ve
sonsuzluğa uğurlayacak
oluşumuzdur. Erol Soyuer 1951
yılında Adagüme'de doğmuş,
büyümüş, üniversite okuyarak
eczacı olmuş mesleğini icra
ederken sevecen tavırlarıyla
toplumun sevgisini kazanmıştır.
1973 yılında CHP saflarına
katılan Erol Soyuer yıllarca
partimizin belediye meclis
üyeliğini yapmış bir dönem il
genel meclis üyeliği yapmıştır.
Erol Soyuer en son Ödemiş
Belediyesi ve İzmir Büyükşehir
Belediyesi meclis üyesidir.
Hakk'a yürüyen sevgili Erol'a
veda ederken bütün
sevenlerine ve ailesine sabırlar
diliyorum. Kendisine rahmet
diliyorum.”
Başkan Nazan Dönmez'in
konuşmasının ardından
partililer Erol Soyuer'e haklarını
helal ederek dualar okudu. CHP
İlçe Başkanlığı önünden büyük
camiye kadar omuzlar üzerinde
giden Erol Soyuer için öğle
namazına müteakip cenaze
töreni düzenlendi.
Cenaze namazına CHP İzmir
Milletvekilleri Musa Çam, Kamil
Okyay Sındır, Atilla Sertel, bir
önceki dönem milletvekili olan
Alaeddin Yüksel, Mustafa
Moroğlu, CHP İzmir İl Başkanı
Bedri Serter, İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu,
Ödemiş Kaymakamı Celil
Ateşoğlu, Ödemiş Belediye
Başkanı Mahmut Badem,
Karşıyaka Belediye Başkanı
Hüseyin Mutlu Akpınar, Buca
Belediye Başkanı Levent
Piriştina, Tire Belediye Başkanı
Tayfur Çiçek, Beydağ Belediye
Başkanı Vasfi Şentürk, İl Genel
Meclisi eski başkanı Serdar
Değirmenci, CHP çevre ilçe
başkanları, STK temsilcileri, iş
adamları, muhtarlar, eczacılar,
avukatlar, esnaflar ve birçok
Ödemişli katıldı.
Büyük bir konvoy ile İzmir
Büyükşehir Belediyesi Ahrandı
Mezarlığı'na getirilen Soyuer'in
cenazesi burada bulunan
Soyuer aile mezarlığına
defnedildi. Cenazeye katılanlar
eşi Nihal Soyuer ile çocukları
Hasan ve Özgür Soyuer'e
taziyelerini iletti.
Kerem Karamanlıoğlu
4
10 Kasım 2015
Salı
Haber
[email protected]
www.kucukmenderes.com.tr
Ödemiş Belediyesi'nde kilit taş
hedefi 135 bin metrekare
Ö
demiş Belediyesi, 2015
yılında merkezde ve
çevre mahallelerde 135
bin metrekare kilit taş
kaplaması hedefiyle başlattığı
çalışmalarını sürdürüyor.
Merkezde Lise Caddesi, Şehit
Ali Yücel Öner Caddesi, Dr.
Neşvet Caddesi ve İlim
Sokak'ta kilit taş kaplama
çalışmaları devam ediyor.
Bütünşehir Yasası ile belde
belediyelerinin ve Özel
İdare'nin kapatılmasının
ardından 99 mahalleye hizmet
vermeye başlayan Ödemiş
Belediyesi kilit taş
kaplamasında Samsun ve
Üzümlü Caddelerinin ardından
Dr. Neşvet Caddesi, Lise
Caddesi, Şehit Ali Yücel Öner
Caddesi ve İlim Sokak'ta
düzenlemelere başladı.
Merkezdeki cadde ve
sokaklarda 2015 yılında
30 bin metrekarelik kilit taş
kaplaması yapmayı planlayan
Ödemiş Belediyesi köy iken
mahalleye dönüşen bölgelerde
toplam 105 bin metrekarelik
kilit taş kaplaması için
çalışmalarını sürdürüyor.
“TÜM MAHALLELERDE
ÇALIŞMA YAPTIK”
Her mahallede kilit taş
çalışması gerçekleştirdiklerini
ifade eden Belediye Başkanı
Mahmut Badem, “2015 yılı için
belirlediğimiz program
doğrultusunda bugüne dek
Ödemiş'in tüm mahallelerinde
ihtiyaç durumuna göre kilit taş
çalışmaları gerçekleştirdik.
Kent içinde şu an farklı
noktalarda caddelerimiz ve
sokaklarımız yenileniyor,
modern ve sağlıklı bir görünüm
kazanıyor. Şehir içinde
kaldırımları da yeniden
düzenliyoruz.
30 bini şehir içi, 105 bini
çevre mahalleler olmak üzere
2015 yılında Ödemiş'te 135 bin
metrekare kilit taş kaplamasını
gerçekleştirmiş olacağız.
Ödemiş'e en iyi şekilde hizmet
etmek üzere tüm imkanlarımızı
seferber ediyoruz” dedi.
Başar Uçar
Haber
[email protected]
www.kucukmenderes.com.tr
10 Kasım 2015
Salı
Türkiye Cumhuriyeti’nin
kurucusu Ulu Önder
Mustafa Kemal Atatürk’ü
saygı ve minnetle anıyoruz
TURGUT USLUCA
Ödemiş Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanı
Ulu Önder Mustafa
Kemal Atatürk’ü
aramızdan ayrılışının
77. yılında
saygıyla anıyoruz
SAMİ GÖRGEN
Ödemiş Bilumum Gıda Maddeleriyle Uğraşanlar Odası
5
6
Yerel
10 Kasım 2015
Salı
Çözümü yarın gazetemizde
9 Kasım bulmacaların cevapları
zü
Günün Sö
Hergün
İnsanları tanımak, denizleri bardak bardak boşaltmaktan daha zordur.
Mevlana
10 Kasım 2015 Salı
05:11
06:36
11:59
14:43
17:10
Güncel
18:28
[email protected]
Lezzet Durağı
BARBUN KIZARTMASI
10 Kasım 2015
Salı
www.kucukmenderes.com.tr
7
Merhum başyazarımızın anısına,
yazıları haftada bir olmak kaydı ile yeniden
Geçmişteki incir bahçelerine göçümler!
Mustafa
ERDAL
MALZEMELER
1 kilo barbun balık
Zeytin yağı
Tereyağı
Un ve tuz
Yarım demet roka
1 limon
1 domates
HAZIRLANIŞI
Ben balıkları temizletmiştim vakit kaybetmedim.
Un ve tuz karıştırılır. Balıklar güzelce yıkanır ve süzülür.
2 su bardağı kadar zeytin yağı koydum ben tahta kaşık
kadarda tereyağı koyulur.
Balıklar una bulanır ve kızgın yağa atılır kızarana kadar
pişirilir. Salata eşliğinde servis edebilirsiniz.
Ben roka ve limonla süslemek istedim.
Herkese afiyet olsun.
54 54 309
Bir vakitler (1950 civarı), hemen hemen
her Ödemişlinin (3, 5, 8 veya 10 dekarlık)
incir bahçeleri vardı. Bu incir bahçeleri,
hem sayfiyelik olarak kullanılır, hem de
incirin satışından gelir temin edilirdi.
Bu incir bahçelerinin bazılarının bir
kısmında, kara üzüm bağı, bazılarında incir
ağacı sıralarının ortalarında Razaki, Mor
Gemire, Kuru Kayacık, Öküz Göbeği (Günbalı ve pekmez için), üzüm asma sıraları
bulunurdu.
***
İncir bahçelerine Mayıs ayı ortalarında
göçülürdü. Camız kağnısı (Camuz arabası)
öküz arabalarıydı. Öküzler, çift sürmenin
ve harmanın olmadığı zamanlarda, boş
kalmamak için arabaya, kağnılara çit konur,
daha çok göç eşyası almak için, bunlara
incir bahçeleri göçümleri yapılırdı.
Camız kağnıları pek fazla değildi. Bu
kağnılar çok eşya alır, çok fazla kira-göç
bedeli alırlardı.
İncir bahçesi evlerinde, önce bir
temizlik yapılırdı. Evler kerpiç, kereste/
bağdadiye tek veya iki katlı idiler. İki katlılar
için hanay denirdi. Hanaylar, bağdadiye
şeklinde yapılırdı. Duvarlara konan dalların
arasına küçük taş, kırık kiremit doldurulurdu, buna bağdadiye inşaat denirdi.
Böylece bina hem hafif, aynı zamanda
sağlıklı olurdu.
İncir bahçesi evlerinin odaları, Hacı
Osman Duygulu beyden alınan koyu mavi
renkli öküzbaş civit ile hiç duş badana
edilirdi.
Evin önündeki emme-basma
tulumbanın önüne, aileye yetecek kadar
biber, patlıcan, bamya, domates dikilirdi.
Ayrıca, sebze sıralarının başlarına fesleğen,
horozibiği, Arap lalesi, kadındüğmesi,
kadife çiçeklerinin dikilmesi ihmal
edilmezdi. Sabah kalktığında bunların
çıkardığı ayrı ayrı kokuları teneffüs etmek
kişiyi güne canlı başlatırdı.
***
Yılın Mayıs ayı içinde evin reisi Emin
Şakir, eşi Necibe'ye: “Hanım, göç için
kimin kağnısı, arabasını getireyim? Camız
kağnısı olan Kavoğlu'nun Mehmet Ali'nin
kağnısını mı, Solakların Hüseyin Efe'nin
camız arabası kağnısı mı, Molla Osmanların İrcep Efe'nin öküz arabasına mı, HancıHamurcu-Hacı Meryem'in Hüseyin'in
camuz arabasına mı getireyim?”
“Şakir; sen gine Kavoğlu Mehmet Ali
Efe'nin kağnı arabasını getir. Mehmet Ali
Efe; sessiz, sakin, söz dinler biri.”
Gelir Ödemiş evinin önüne camız
kağnısı ile Kavoğlu Mehmet Ali Efe:
“Necibe, eşyaların kağnıya konması
bitti mi kızım? Kağnı yürüsün mü?
“Bitti bitti yürüyelim Mehmet Ali
Efe!”
Göç yükü ağırdır, camızlar meke gelir
(dizler yerde) camızlar yürür.
Bağırır arakadan Necibe teyze:
“Mehmet Ali Efe, tulumbanın kolu
gamış, bekle geliyom, kağnıya goyuver!”
Necibe ablamız tekrar seslenir:
“Mehmet Ali Efe, pekmez tavası
gamış, getiriyom dur!”
Necibe teyze, elinde zincirle bağlı
karabaşı (köpek) çeker, kağnının arkasına
takılır.
Ev reisi Emin Şakir eşek üstünde nikel
tabakadan kırık-kaçak tütün sarar, ateşler,
Ödemiş-Kavukçu mevkiindeki incir
bahçesine varırlar.
***
Emme basma tulumba önündeki biber,
patlıcan, bamya kurutulmuş, ipe dizilmiştir.
Kış için bunlar tabii konservedir.
Biraz
GÜLELİM
BÜYÜK ADAM
Temel'e küçükken sormuşlar:
-Temel sizin köyde doğmuş büyük bir
adam var mı?
Küçük Temel çok rahat bir şekilde
cevaplamış:
-Yoo.. Pizum çöyde genelde herçez
bebek doğayi..
Sonbaharın sarısı ayvalar, üzerinde
sarı, pembe, kırmızı, beyaz renkler taşıyan
narlar, yine kış için ipe bağlanmıştır.
Her çıkışın bir inişi, her gidişin bir gelişi
dönüşü var. İncir-üzümler bitmiş, incir
ağaçlarındaki, yapraklar sarı sarı yere
düşmeye başlamıştır. Asmalar da böyledir.
Artık mevsimlerin sarı yapraklı
sonbaharıdır.
Şehre dönme, göçme günleri gelmiştir.
Necibe abla eşine seslenir:
“Şakir; Kavoğlu Mehmet Ali Efe'ye
söyle; Girey/Pazar günü gelsin, bizi
göçürsün!” der.
Camız kağnılı Mehmet Ali Efe (Kavoğlu)
gelmiştir. Eşyalar yüklenmeye başlamıştır.
Çitli kağnı arabasına…
Araba yürür, Necibe abla eşi Emin
Şakir'e:
“Ülen gurk tavuk sepetin içinde kaldı,
git getir, kağnının arkasına koy!”
Getirip konulur. Kağnı yürümeye
başlar. Necibe ablanın sesi duyulur:
“Dur, acele etmeyin, ocak başındaki
sacayağı kahve değirmeni kaldı. Git getir
Şakir!”
Kağnı yine durur, Kavoğlu Mehmet Ali
Efe böyle şeylere alışıktır.
Bu kez Şakir, Necibe teyzeye seslenir:
“Necibe! Köpek burda mı gacek?
Durun getiren de kağnının arkasına
bağlayın!”
Yine Necibe Teyze'nin sesi duyulur:
“Şakir, tulumbanın kolunu çıkar getir,
çalmasınla. Çıkarmadan önce ordaki kırık
yarım testi içine su doldur, kağnı yürürken
arkasından at, su gibi gitsin!”
***
Ve o çok geçmiş yıllarda incir bahçeleri
göçümleri böyle olurdu.
Saygılarımla değerli okuyucularım.
1. NE DİR BU?
Dişim var ağzım yok?
2. NE DİR BU?
Toprağa çakılı kınalı çivi?
FOTOĞRAFA BENZEMEK
Memur:
- Bu fotoğraf bıyıksız olduğu için size
benzemiyor. Fotoğraf çektirmeniz
gerek.
Temel:
- Bana beş dakika verin hemen
fotoğrafa benzeyeyim. Bıyıklarımı
kesmek fotoğraf çektirmekten daha
ekonomik.
Dünkü bilmecelerin cevapları
1.Kabak
2.Kızın yaşı 12,
annenin yaşı ise 36'dır.
Gazeteniz gelmediyse lütfen arayınız
Gazeteniz tüm bayilerde, internette.
8
10 Kasım 2015
Salı
Hiçbir şey eskisi gibi…
Umur Talu / [email protected]
Bakın memleket tarihi nasıl hızlı, nasıl değişim-dönüşüm
içinde, nasıl “sürekli devrim” gibi akıyor…
Ve yine de her şey eskisi gibi oluyor!
***
Tam 19 yıl önce “Susurluk kazası” vesilesiyle millet
(aslında o zamana kadar bilmemesi, üzerinde durmaması
ayıp) olan bir “hakikat” keşfetti:
Devlet kirliydi, nice icraatı kirliydi, “Terörle mücadele”
adı altında kurulmuş kimi birimler, onların işbirlikçileri
dibine kadar kire, çamura batmıştı.
Ve kir sadece ellerin karasından ibaret değildi; eller kan
içindeydi!
***
“Demokrat bir kesim”in öncülüğü geniş kesimlere uzandı
ve “Bir dakika karanlık”eylemiyle tencere tava eşliğinde
“Karanlığın aydınlatılması” istendi.
Ama orada bi dur!
İktidarın büyük kanadı Refah, Başbakanı Erbakan
olmasaydı, bu “eylem” o kadar büyümeyecekti.
Yani “Genelkurmay'ın ışıkları”na kadar uzanmayacaktı.
Esasında 12-13 yaşında çocukların gözaltından asit
kuyularına atılmasını, insanların kafasına sıkılmasını, hiç
duymadığı, zaten umursamadığı gazetecilerin katledilmesini
dert etmeyen “genişçe” bir toplum kesimi de “muhalif
eylem”e katıldı.
Erbakan'ın, “Susurluk dönemi” siyasi sorumlusu ortağı
Çiller ve DYP'yi, onun polis-asker-bürokrat kadrosunu
kollamak için “fasa fiso” demesi de “Bir dakika”cephesini
büyüttü elbette.
O kadar ki, Refah içinde bunun araştırılmasını isteyenler
de bir şey yapamadı.
Ama bugün yeni dönem için gündeme gelen tabirle,
“Göbelsvari” operasyonla,“devletin sorgulanması talebi”
olan eylem, “iktidar” ile kısıtlandı.
Yani “Susurluk düzeni sorumlusu” olarak didiklenmesi
gereken nice kurum da birden “muhalefet” olarak “eylemci”
kesildi.Başta “Ucu nereye giderse gitsin” diyebilen
Cumhurbaşkanı Demirel, “ucun”ilginç yerlere
gidebileceğinden endişeli askeri-sivil devlet birimleriyle
birlikte operasyonun parçası oldu.
“Karanlığın, cinayetlerin, kirin pasın, kanın” hesabını
sorma talebiyle başlayan eylem, “iktidarın sonu ve postalmodern darbe”ye bahane ve fırsat oldu.
Yıllardır sık sık, “28 Şubat bir açıdan da o ucun bir
yerlere gitmesini engelleme operasyonu”ydu diye yazmam
bundan.
Deyin ki, bir taşla iki kuş…
Deyin ki, kaymaklı ekmek kadayıfı:
Hem “irtica” dediğini engelleyip rehin alıyorsun…
Hem daha tehlikeli bir şeyi, “devletin kirini, karanlığını
sorgulama” ihtimalini öldürüyorsun!
***
O eylem başladığında, toplumda yaygınlaşmış slogan
“Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”tı.
Bir açıdan bakarsan, öyle:
Önce 28 Şubat koalisyonları kuruldu, sonra bir baktılar,
kestikleri Refah'tan AKP doğdu!
Hakikaten çok şey değişti ama “Burası Türkiye, buradan
çıkış yok” ya…
Hiçbir şey de değişmedi:
O günün “mağdur”u bugün çok mağrur.
O fazla sorgulamadığı devlet mekanizması da elinde.
Hatta iki elinde.
Avucunda. İki avucunda.
“Millet desteği” de zaten ortada!
“Beyaz Toros”un akla gelmesi boşuna değil.
Boşuna değil, elde kara listeler oraya buraya ilanlarbeyanlar, tehditler.
Boşuna değil, “Beyaz Toros” döneminin azıcık hesabını
sormaktan dahi vazgeçmeler.
İktidarının 10 yılını bugünkü namlarıyla “Kumpasçılar”
ile tahkim eden, birlikte “10 yılda 10 savaş”a girip çıkan
başkasıymış gibi, “yeni dönem”i “O kumpasın mağdurları”
ile de müttefik kılmak boşuna değil!
***
Tam 19 yıl önce, sonradan asla muhalif olamayacak, asla
damardan kirin, kanını soramayacak kesimlerin elinde bir
silah haline getirilse de, başında bir“demokrasi talebi” olan
“Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” vardı…
Bugün de bir polis, gazeteci hırpalarken yeni dönemi ilan
ediyor:
“Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi değil artık!”
Gördünüz mü, birbirine benzeyen iki slogan arasındaki
paranteze tıkılmış şeyi?
Bildiniz mi adını? Aldınız mı tadını?
Sıradan bir demokrasi, makul miktarda insan hakkı, bir
tutam sevinç, kararınca adalet, göz kararıyla da hakkaniyet
işte!3 Kasım 96'dan 3 Kasım 15'e ne çok şey değişti:
Devlete seslenen hiçbir şey eskisi gibi olmayacak
umudundan…
Devletin verdiği hiçbir şey eskisi gibi değil artık
ültimatomuna! İki “hiçbir şey” birbirini götürünce ne çok
şey nasıl da hiç değişmedi.
Basın
[email protected]
www.kucukmenderes.com.tr
Zafer değil, sefer
Levent Gültekin / [email protected] / @acikcenk
“Meselelerimizi konuşarak
halledelim de çocuklarımız
ölmesin” dedik.
“Biz-onlar ayrımı yapılmasın,
bütünleştirici bir politika
uygulansın” dedik.
“Eşitlik, özgürlük, adalet,
insana saygı, barışçı bir hayat
için vazgeçilmez değerlerdir”
dedik.
“Şehirlerimiz yaşanabilir
olsun. Rantı değil kamu
huzurunu esas alalım da ülkemizi
cennete çevirelim” dedik.
“Bir ülkede bağımsız bir yargı
olmazsa orası devlet olmaz.
Güçlü ve gelişen bir ülke
olmamız için önce hukuk devleti
olmamız gerek” dedik.
“İnancımız, etnik kökenimiz,
ideolojimiz siyasette belirleyici
unsur olmasın. İşini iyi yapanı,
inancına, etnik kökenine
bakmadan el üstünde tutalım,
bu ülkeye kattığı değerlere
bakarak insanlara kıymet
verelim” dedik.
“Yolsuzluk bütün dünyada
utanılacak ve yüz kızartıcı bir
davranıştır. Yolsuzluk yapanla
işimiz olmaz” dedik.
“İnanç, etnik köken, ideoloji
mücadelesi değil, gerçek
sorunlarımızı, yani eğitim,
ekonomi, yoksulluk, mimari,
bilim, sanat, teknoloji
alanlarında başarılı olmanın
mücadelesini verelim” dedik.
“Nasıl mesafe kat edeceğimiz
üzerine kafa yoralım. Ülke ne
yazık ki geri kaldı.
El ele verelim de bizi
dünyadan koparan bu
sorunlarımızı çözelim” dedik.
Bizim için esas olan kimin
yönettiği değil, nasıl yönettiği
Çünkü her bir vatandaşımız,
daha iyi bir ülkede yaşamayı hak
ediyor.
Kimsenin inancına, giyimine,
ZEYTİN ÜRETİCİLERİ TORBALI'DA
BULUŞTU
Torbalı zeytininin daha kaliteli
bir hale getirilmesi amacıyla
Torbalı'daki zeytin üreticileri bir
araya geldi. Torbalı Zeytin
Kolonyası ile adını duyuran
Torbalı Ticaret Odası (TTO);
silkeleme, toplama, çuvallama ve
sıkım konusunda eğitim verip ilçe
zeytinin kalitesini artırmayı
hedefliyor. TTO, yeni dönemin ilk
komite toplantısını
gerçekleştirdi. TTO'ya bağlı
zeytinyağı işletmecilerinin bir
araya geldiği toplantıda, yeni
sezona ve üretime dair önemli
konular ele alındı. Torbalı
zeytininin daha kaliteli bir hale
getirilmesi amacıyla
gerçekleştirilen toplantıda, yeni
sezonun zeytin sıkım oranı yüzde
10-12 olarak öngörüldü.
TTO, Torbalı zeytinyağı için
markalaşma çalışmasını başlatıp
ülkenin önemli fuarlarına
?
Selen Turna
mezhebine bakmadan liyakati
ortak değer kabul edelim ve bu
ülkede dostça, huzur içinde
yaşayalım istedik.
Tüm bunları sadece kendimiz
için değil, hangi partiden olursa
olsun, tüm yurttaşlarımız için
istedik.
İktidarda ister AK Parti olsun
ister CHP. Ülkeyi ister MHP
yönetsin ister HDP. Bizim için
esas olan kimin yönettiği değil
nasıl yönettiğidir. İlkelerdir.
Değerleri savunmaktan geri
duracak değiliz
İktidarda AK Parti olduğu için
ve 14 yıldır tüm bu sorunları
çözmediği ve daha da büyüttüğü
için eleştirilerimizi ona yönelttik.
İktidardaki partiye bakarak,
değerleri savunmaktan geri
duracak değiliz.
Bir yarış içinde değiliz. Bir
zafer peşinde hiç değiliz.
Ülkemizi dönüştürmek,
huzurlu, yaşanabilir kılmak için
çaba gösteriyoruz.
İyi insan olmak, iyi insan
olarak yaşamak ve ölürken de iyi
insan olarak ölmektir esas olan.
Çünkü ülkemizi dönüştürmek,
iyi yapmak için önce kendimizi
dönüştürmemiz gerekiyor. Tüm
itirazlarımız, eleştirilerimiz, bir
anlamda iyi insan olma ve öyle
kalma çabasıdır.
Nasıl ki hayatımızı sürdürmek
için bıkmadan, usanmadan her
gün bir işe gider çalışırsak,
benzer çabayı bir ömür iyi insan
olmak ve yaşadığımız ülkeyi
huzurlu kılmak için gösteririz.
Bu, bir partinin zaferiyle
veyahut bir ideolojinin
kazanımıyla bitecek türden bir
çaba değildir.
İnsan kalmanın gereğidir. Bizi
canlı, enerjik kılan motivasyonun
kaynağıdır.
Biz hırsıza 'hırsız', katile 'katil',
tembele 'tembel' deriz
Bazen bu yolda yalnız
kalabiliriz. Bazen bu çabamızda
milyonları karşımızda bulabiliriz.
Sayılar, çoğunluğun tercihi,
değerlere yaklaşımımızı
değiştirmez.
Dürüstlük dünyanın her
yerinde, tarihin tüm çağlarında
değişmez bir değerdir. Adalet,
bütün insanlığın değişmez
değeridir.
Hangi partiden olursa olsun
bizim için fark etmez. Biz hırsıza
'hırsız', katile 'katil', tembele
'tembel' deriz. Hangi partiden
olursa olsun yolsuzluk yapanla
aynı çemberin içine girmekten
utanırız. AK Parti de olsa aynıdır,
CHP de olsa aynıdır.
Bu değerleri
önemsemeyenlere, öncelik
edinmeyenlere kızmayız. Onları
düşman görmeyiz. Aşağılamayız.
Fakat uyarır, ikaz eder, doğruyu
hatırlatır, yapıcı eleştiriyle,
barışçı bir üslupla
yönlendirmeye çalışırız.
Çünkü biz kendimizden
sorumluyuz. Kendi
yolculuğumuzdan. Ne
istediğimizden, nereye
yürüdüğümüzden ve nereye
varmak istediğimizden.
Ülkede seçimler olur, bu
değerlere aykırı tercihlerde
bulunanlar çoğunlukta olabilir.
Bu bizi bağlamaz.
Çünkü biz zaferle değil seferle
sorumluyuz.
Bazen yenilgi, gayri ahlaki
yöntemlerle elde edilen
başarılardan daha evladır. Sırf
başarıya değil o başarının hangi
yöntemlerle elde edildiğine de
bakarız. Mesela dört şirketin
girdiği bir ihaleyi fesat
karıştırarak aldığımızda bu
durum bizi şirketlere göre daha
başarılı yapmaz, sadece daha
ahlaksız yapar.
Bizim için yenilgi diye bir şey
yoktur
Ülkemizde bir seçim oldu.
Yıllardır eleştirdiğimiz AK Parti
büyük bir çoğunlukla yeniden
iktidara geldi.
Bu durum AK Parti'ye oy
veren insanların bu değerleri
savunmadığı, önemsemediği
anlamına gelmez. Elimizde bunu
ölçebilecek, anlayacak veriler
yok. Çünkü iyi bir parti ile kötü
bir parti arasındaki bir yarış
değildi bu.
Toplum, kötüler ya da
defolular ya da beceriksizler ya
da farklı eksiklikleri bulunan
partiler arasında kendi
önceliğine göre kötüler,
defolular,beceriksizler,
yetersizler arasından birini seçti.
Diğer taraftan hepimizin
öncelikleri farklıdır. Biz “Önce
adalet”derken bir başkası “Önce
ekmek” diyebilir. Biz “Önce
özgürlük, eşitlik” derken bir
başkası “Önce güvenlik” diyebilir.
Toplumun neye göre hareket
ettiğini tam olarak bilmiyoruz.
Üstelik ortada kirli, gayri ahlaki,
eşit olmayan, şantaja, tehdide,
baskıya dayalı bir yarış olduğu
için sonuç üzerinden toplum
hakkında olumlu ya da olumsuz
bir kanaate varamayız.
Tekrar ediyorum: Bizim için
esas olan partiler, liderler,
ideolojiler değil değerlerdir. Kirli,
gayri ahlaki yöntemlerle elde
edilmiş bir zaferin parçası
olmaktansa dürüstlüğü,
dostluğu, barışı, kardeşliği,
huzuru savunarak alacağımız
yenilgiyi tercih ederiz.
Esasında bizim için yenilgi
diye bir şey yoktur.
Çünkü yukarıda da dediğim
gibi, “Esas olan zafer değil
seferdir.“
katılacak. "Torbalı zeytini Ayvalık
ile aynı kalitede diyen TTO
Başkanı Abdulvahap Olgun
üreticilerin silkeleme, toplama,
çuvallama ve sıkım konusunda
bazı çalışmalar yapılacağını ve bu
yolla zeytinyağının kalitesinin
yükseltileceğini açıkladı.
(YENİASIR)
avantaja çevirdik. Çin'de
düzenlenen Xiamen Fuarı,
dünyanın en iyi fuarı olarak kabul
ediliyor, biz de Fuar İzmir ile
ikinciliğe oynuyorduk; fakat
bugün gördük ki, Xiamen,
Uzakdoğu'nun fuarı, İzmir ise
Ortadoğu ve Avrupa'nın fuarı
olacak” dedi.
(EGE TELGRAF)
söyleyen İnce, o zaman
muhalefetin değişmesi
gerektiğine vurgu yaptı.
Ankara'da bombaların patladığını
ifade eden İnce, bu durumu
hükümetin üstüne alınmadığını,
CHP'de de hükümete benzeyen
bir anlaşıyın olmaması
gerektiğini söyledi. Ortada
başarısızlık varsa hesabının
verilmesi gerektiğini ifade eden
CHP'li İnce, "Toplayın olağanüstü
kurultayı gelin hesabınızı verin."
şeklinde konuştu. Adaylık süreci
ile ilgili de konuşan İnce, aday
olunmayacağını aday
gösterileceğini belirterek, delege
arkadaşlarının kendisine bu şansı
verirlerse aday olacağını açıkladı.
İşte Muharrem İnce'nin
açıklamalarından satırbaşları;
"Davalarınız var. Altı davayı
verdiniz avukata Altısını da
kaybetti. Yedinci davayı verir
misiniz o avukata?Türkiye'nin
CHP'ye ihtiyacı var. CHP'nin de
büyük bir değişime ihtiyacı var.
Yenilenmeye ihtiyacı var.Bu muhalefet AKP iktidarını değiştiremiyor. O zaman yapılacak bir iş
var. Muhalefeti değiştirmek..
(HABER EKSPRES)
EGELİ MADENCİLER
ZİRVEYE OYNUYOR
Ege Maden İhracatçıları Birliği
Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt
Kaya, “Uzakdoğu'nun fuarı
Xiamen, Avrupa ve Ortadoğu'nu
fuarı ise İzmir olacak” dedi
Ege Maden İhracatçıları Birliği
Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt
Kaya, madenciliğin
sahiplenilmesi gereken, milli bir
sektör olduğunu belirterek
uluslararası çalışmaların aralıksız
sürdürüldüğünü, bu kapsamda
yeni hükümetten sektörü ayağa
kaldıracak işbirliği beklediklerini
dile getirdi.
İzmir olarak özellikle fuarcılık
alanındaki çalışmalarla tüm
dikkatleri üzerlerine çektiklerini
anlatan Kaya, “Türkiye olarak,
Çin'deki kriz ortamını fuarcılıkta
İNCE: TOPLAYIN KURULTAYI
GELİN HESABINIZI VERİN
CHP'li Muharrem İnce
Meclis'te açıklamalarda bulundu.
İnce "Ankara'da bomba patlıyor,
hükümet üstüne alınmıyor.
Hükümete benzeyen bir CHP
anlayışı olamaz. Ortada
başarısızlık varsa çıkıp kendisini
seçenlere hesabını verecek. Sizi
bu delegeler seçti, toplayın
olağanüstü kurultayı gelin
hesabınızı verin." diye konuştu
CHP'li Muharrem İnce,
Meclis'te düzenlediği toplantıda
önemli açıklamalar yaptı.
Türkiye'nin CHP'ye ihtiyacı
olduğunu belirten İnce, CHP'nin
de büyük bir değişime ihtiyacı
olduğunu vurguladı. Muhalefetin
AKP iktidarını değiştirimedeğini
Haber
[email protected]
www.kucukmenderes.com.tr
10 Kasım 2015
Salı
9
Bugün
3 günlük
hava durumu
T.C. Orman Ve Su İşleri Bakanlığı
Meteoroloji Genel Müdürlüğü
verilerine göre Ödemiş ve
çevresinin hava tahmin raporu
Güneşli
gündüz / gece
22° / 8°
Yarın
Güneşli
gündüz / gece
20 / 7°
Yarından sonra
Güneşli
gündüz / gece
18° / 6°
Üzümlü Tarımsal Kalkınma,
zeytinyağı sezonunu açtı
demiş'in Üzümlü
Mahallesi'nde faaliyet
gösteren Üzümlü Tarımsal
Kalkınma Kooperatifi'ne ait
zeytinyağı fabrikası 2015-2016
zeytinyağı sezonunu açtı.
1973 yılından beri faaliyette olan
kooperatifin kapatılan İl Özel İdaresi
ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı'nın desteğiyle 2003'te
açtığı kontinü sistem fabrikada
Ö
Üzümlü Mahallesi ve çevre
mahallelerin yanı sıra Ödemiş'in dört
bir yanından getirilen ürünlerin
sıkımları yapılıyor.
Zeytinde hasat sezonunun ilk
günleri geride kalırken, Üzümlü
Tarımsal Kalkınma Kooperatifi
Başkanı Fehmi Uğur, ova kesimlerde
zeytin veriminin düşük olduğunu
belirtirken sezonun yavaş yavaş
hareketlenmeye başladığını söyledi.
“OVA KESİMLERDE ÜRÜN AZ”
Uğur, “Üzümlü'deki tesisimizde
sezonu açtık. Şimdiye dek köyümüz
dışından getirilen zeytinleri sıktık.
Üzümlü'de önümüzdeki günlerde
hasat başlayacaktır. Bu yıl ova
bölgelerde zeytinin yok yılı olduğunu
görüyoruz. Dağlık kesimlerde ovaya
nazaran ürün daha iyi. Bu durum
zeytinyağı fiyatlarını da dolayısıyla
etkileyecektir. Sezonun tüm
üreticilerimize hayırlı olmasını
diliyorum. Üreticilerimizi zeytin
sıkımı için kooperatifimize
bekliyorum” dedi.
GÜNLÜK 60 TON KAPASİTELİ
Sıkım bedelini henüz
belirlemediklerini sözlerine ekleyen
Uğur, “Üzümlü Mahallemizdeki tesis
Ödemiş geneline ve çevre ilçelere de
hitap ediyor. Geçtiğimiz yıllarda
Turgutlu'nun, Salihli'nin köylerinden,
Bayındır'dan ve Tire'den getirilen
ürünlerin sıkımını yaptık. Çift filtre
sistemli, kendinden yıkamalı, günlük
60 ton kapasiteye sahip tesisimizle
üreticimizin hizmetindeyiz. Ayrıca
kooperatifimizde süt alımı da
yapılmaktadır” diye konuştu.
Başar Uçar
03 Kasım tarihi itibarı ile ÖDEMİŞ TİCARET BORSASI'nda
en fazla işlem gören ürünlerin en az-en çok fiyatları
KAYIP İLANI
Marka Modeli Vera Delta RG 11039005
sicil numaralı yazar kasa ruhsatımı kaybettim. Hükümsüzdür.
Asım ÇAVUŞ
VN: 2320001758
ELEMAN ARANIYOR
Not: Müstahsil (Üretici) satışları (MTS) borsa tescilli işlemlerde zirai stopaj (%2-1)
ve Tarım Bağ-Kur (%1) kesintilerine (2929 kanun kapsamı dışında olanlar hariç) tabidir.
MTS: Müstahsilden (üreticiden) Tacire (tüccara) Satış;
TTS: Tacirden (tüccardan) Tacire (tüccara) Satış.
Yukarıdaki bilgiler ÖDEMİŞ TİCARET BORSASI verilerine göre derlenmiştir
Ödemiş'te
büyükbaş hayvan çiftliğine,
tercihen deneyimli,
yatılı bakıcı alınacaktır.
Tel: 0533 729 29 89
İzmir Büyükşehir Belediyesi verilerine göre
İzmir Hali'nde 03 Kasım tarihli SEBZE ve MEYVE HAL FİYATLARI
Hal Fiyatları veri akışı doğrultusunda güncellenmektedir.
Tip
Adı
Çokİthal.. ANANAS
Meyve ARMUT DEVECI
Meyve ARMUT MUHT
Meyve ARMUT S.MARIA
İthal.. AVAKADO
Meyve AYVA
Sebze BAMYA
Sebze BIBER DOLMA
Sebze BIBER KIL ACI
Sebze BIBER SIVRI
Sebze BIBER TATLI
Sebze BIBER KIRMIZI
Sebze BORULCE
Sebze BROKOLI
Meyve CENNET ELMASI
Meyve CILEK
Sebze DENIZ BÖRÜLCESİ
Sebze DOMATES SALKıM
Sebze DOMATES SERA
Sebze DOMATES TARLA
Sebze DOMATES CHERRY
Meyve ELMA AMASYA
Meyve ELMA ARJANTİN
Meyve ELMA GOLDEN
Meyve ELMA II
Meyve ELMA STARKING
İthal.. ELMA GSMIT(İTHAL)
İthal.. ELMA STARKING(İTHAL)
Meyve ERIK ANJELIKA
Meyve ERIK MUHTELİF
Sebze FASULYE AYSE
Sebze FASULYE BARBUN
Sebze FASULYE CALI
Meyve GREYFURT
Sebze HAVUC
İthal.. HINDISTAN CEVIZI
Meyve INCIR
Meyve INCIR SİYAH
Sebze ISPANAK
Sebze KABAK BAL
Sebze KABAK TAZE
Sebze KARNABAHAR
Sebze KARPUZ
Sebze KAVUN TARLA
Sebze KEREVIZ
İthal.. KIVI İTHAL
Meyve KIVI YERLI
Sebze LAHANA BEYAZ
Sebze LAHANA KIRMIZI
Meyve LIMON DOKME
Meyve LIMON KASA
Meyve MANDALİNA
Sebze MANTAR
Sebze MARUL
Sebze MARUL AYSBERG
Sebze MARUL KIVIRCIK
Sebze MARUL LOLOROSSO
İthal.. MUZ ITHAL
Meyve MUZ YERLI
Meyve NAR
Meyve NEKTARIN KIRMIZI
Sebze PANCAR
Sebze PATATES
Sebze PATATES CALMA
Sebze PATLICAN UZUN
Sebze PATLICAN TOPAN
Sebze PAZI
Sebze PIRASA
Meyve PORTAKAL MUHT
Sebze SALATALIK KORNİŞON
Sebze SALATALIK KASA
Sebze SALATALIK SİLOR
Sebze SALATALIK TORBA
İthal.. SARIMSAK İTHAL
Sebze SARIMSAK KURU
Sebze SEMIZ OTU
Sebze SOGAN KIRMIZI
Sebze SOGAN KURU
Sebze SOGAN TAZE
Meyve ŞEFTALI
Sebze TURP KIRMIZI
Meyve ÜZÜM MUHT
Meyve ÜZÜM RED GLOBE
Meyve ÜZÜM SİYAH ENFS
Meyve ÜZÜM SULTANİYE
Birimi
ADET
KG
KG
KG
ADET
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
ADET
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
ADET
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
ADET
ADET
ADET
ADET
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
ADET
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
ADET
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
KG
Ez Az
3,00 TL
1,50 TL
0,50 TL
1,50 TL
1,00 TL
1,00 TL
3,00 TL
0,50 TL
1,00 TL
0,50 TL
0,50 TL
0,75 TL
1,50 TL
0,75 TL
1,50 TL
3,00 TL
0,20 TL
1,50 TL
0,50 TL
0,40 TL
1,50 TL
1,50 TL
0,75 TL
0,60 TL
0,40 TL
0,75 TL
2,50 TL
2,50 TL
2,50 TL
1,00 TL
1,50 TL
2,00 TL
1,50 TL
0,60 TL
0,30 TL
1,50 TL
2,50 TL
1,50 TL
0,75 TL
0,70 TL
0,50 TL
0,75 TL
0,30 TL
0,30 TL
1,00 TL
4,00 TL
1,50 TL
0,40 TL
0,30 TL
0,50 TL
2,50 TL
0,50 TL
2,50 TL
0,50 TL
0,60 TL
0,50 TL
0,70 TL
2,50 TL
1,50 TL
0,75 TL
1,50 TL
0,50 TL
0,30 TL
0,50 TL
0,40 TL
0,40 TL
0,50 TL
0,60 TL
1,50 TL
1,00 TL
0,50 TL
0,75 TL
0,25 TL
9,00 TL
3,00 TL
0,40 TL
1,00 TL
0,30 TL
1,50 TL
1,50 TL
0,40 TL
0,50 TL
1,00 TL
2,00 TL
0,75 TL
En
6,00 TL
3,50 TL
1,00 TL
3,50 TL
2,50 TL
2,50 TL
8,00 TL
2,00 TL
3,00 TL
2,00 TL
2,00 TL
2,50 TL
7,50 TL
2,50 TL
3,00 TL
6,00 TL
0,40 TL
3,50 TL
2,00 TL
1,40 TL
3,50 TL
3,50 TL
2,80 TL
2,00 TL
1,00 TL
2,50 TL
5,00 TL
5,00 TL
5,00 TL
2,50 TL
5,00 TL
7,00 TL
4,00 TL
1,80 TL
1,00 TL
3,00 TL
6,00 TL
4,00 TL
2,00 TL
1,50 TL
1,80 TL
1,80 TL
0,70 TL
1,50 TL
3,00 TL
9,00 TL
5,00 TL
1,00 TL
0,80 TL
2,50 TL
5,00 TL
1,50 TL
6,00 TL
1,30 TL
1,60 TL
1,20 TL
1,60 TL
5,00 TL
3,50 TL
2,00 TL
5,00 TL
1,00 TL
1,20 TL
1,50 TL
1,50 TL
1,60 TL
1,00 TL
1,80 TL
3,50 TL
2,50 TL
1,30 TL
2,30 TL
0,50 TL
14,00 TL
10,00 TL
1,00 TL
2,50 TL
1,20 TL
4,00 TL
4,00 TL
1,00 TL
1,00 TL
2,50 TL
5,50 TL
2,80 TL
10
Haber
10 Kasım 2015
Salı
Torbalılı dağcılar Mahmut Dağı'nda Ata'yı andı
T
Kiraz Belediyesi lise öğrencilerini
öğrencilerini
Anıtkabir'e götürdü
ŞENGÜL:“İKİNCİSİNİ DÜZENLEDİĞİMİZ BU ETKİNLİĞİ
HER YIL TEKRARLAYARAK GELENEKSELLEŞTİRECEĞİZ”
orbalı Belediyesi Dağcılık ve Doğa
Yürüyüşleri Kulübü üyeleri, 10
Kasım Atatürk'ü anma etkinlikleri
kapsamında, İzmir'deki bin 400 metre
rakımlı Mahmut Dağı zirvesine Atatürk
motifli dev bir Türk bayrağı astı.
Torbalı Belediyesi Dağcılık ve Doğa
Yürüyüşleri Kulübü üyeleri, 10 Kasım
Atatürk'ü anma etkinlikleri kapsamında
anlamlı bir program düzenledi. Hafta
sonu Kemalpaşa Dereköy'den yola çıkan
60 kişi, 12 kilometre boyunca Mahmut
Dağını tırmandı. Bin 400 rakımlı zirveye
ulaşan ekip, yanlarında getirdikleri 6
metre uzunluğunda 4 metre
genişliğindeki Atatürk motifli Türk
bayrağını zirvedeki yangın gözetleme
kulesine astı. Ekip bu işlemin ardından
anı ölümsüzleştirerek hatıra fotoğrafı
çektirdi.
Torbalı Belediye Başkanı Adnan
Yaşar Görmez, bin 400 rakımlı zirveye
ulaşan dağcılık kulübü üyelerini
arayarak kutladı. Başkan Görmez,
Torbalı farkıyla Atatürk'ü andıklarını
belirterek "10 Kasım'da yas tutmak
yerine farklı sosyal, kültürel, sportif
etkinliklerle Atatürk'ü eserlerini
anmanın daha anlamlı olduğunu
düşünüyoruz. Bu nedenle dağcılık
kulübümüzü kutluyoruz" dedi.
İHA
Dünya Koleji öğrencileri Ata'nın huzuruna çıktı
demiş Özel Dünya
Koleji, 10 Kasım
Atatürk'ü Anma
etkinlikleri çerçevesinde 7-8
Kasım tarihleri arasında
ortaokul öğrencileriyle
Ankara'ya gezi düzenledi.
Anıtkabir ziyareti ile
başlayan gezi, Kurtuluş
Savaşı'nın planlarının yapıldığı,
Türkiye Cumhuriyeti'nin
kuruluş hazırlıklarına mekân
olan ilk meclis, Kurtuluş
Müzesi, İkinci Meclis gezilerinin
ardından, Atatürk Orman
Çiftliği'nde bulunan Atatürk'ün
evinin benzeri görüldü. ,
Dünya Koleji öğrencileri,
Ankara'da dünyaca ünlü
Anadolu Medeniyetler
Müzesi'ni gezerek insanlık
tarihi hakkında detaylı bilgi
edinme fırsatı yakaladı.
Ö
Ayrıca Türkiye'nin enerji
kaynakları ve teknolojisinden
oluşan zengin sergi
malzemelerinin bulunduğu
Tabiat Tarihi Müzesi'ni gezme
fırsatı bulan öğrenciler doğal
tarih ve geçmişte yaşamış
canlılar hakkında bilgi sahibi
oldu.
AFYONKARAHİSAR'I DA
GEZDİLER
Geceyi Ankara'da geçiren
öğrenciler ikinci gün
Afyonkarahisar'da gezi
programını sürdürdü. Kara
Hisar Kalesi'ni panoramik
olarak seyreden öğrenciler,
Bizans döneminden kalma
Millet Hamamı'nı, 13. Yüzyıldan
kalma Ulu Camii'yi, ve
Türkiye'nin ikinci en büyük
Mevlevi dergâhı olan
Afyonkarahisar
Mevlevihanesi'ni ziyaret etti.
Gezi sonrasında görüşlerini
dile getiren Serkan Taşcıoğlu,
10 Kasım haftasında okuldan
temsili bir grup tarafından
Ata'ya ziyarette bulunulduğunu
belirterek bu ziyaretin Dünya
Koleji için çok anlamlı olduğunu
vurguladı. Tacşcıoğlu,
“Ata'mızdan bize miras kalan
tüm fikir ve değerleri her
şeyden önce Cumhuriyet'i
yaşatmak adına çocuklarımızı
bilgilendirmek zorundayız”
diyerek gerçekleştirilen gezinin
öğrenciler açısından çok verimli
geçtiğini sözlerine ekledi.
Nihat Çakıroğlu
Seri İlanlar
10 Kasım 2015
Salı
11
ELEMANLAR
ALINACAKTIR
SNS ELEKTRONİK
SAN. VE TİC.A.Ş.
GÜNLÜCE KÖYÜ NO:2
MASTAŞ KARŞISI ÖDEMİŞ
TEL: 0 232 549 80 01
ÖZGE
Meslek Edindirme Kursları'nda
iş başı ücretli (İŞKUR )
eğitim sonrası istihdam edilmek
üzere elemanlar alınacaktır.
Müracaatların şahsen
işyerimize yapılması gerekmektedir.
DEVREN SATILIK
Çay oçağı satılıktır (Çarşı içinde)
Tel: 0 507 185 79 44
PREFABRİK
Hazır Evler
8.000
Devren satılık lokanta
Tel: 0542 312 39 55
Tel: (Fabrika) 0 232 544 40 62 - Gsm: 0 532 667 5370
Sanayi sitesi güney batısı 19. Sk. no:47 Ödemiş
ELEMAN İLANI
Firmamızda çalıştırılmak üzere bay eleman alınacaktır.
Yeniceköy Yolu üzeri Asfalt sağı – Benzinlik karşısı / Ödemiş
Tel: 0531 426 90 62
Tel: 0537 256 26 89 - 0533 411 66 50
ELEMAN ARANIYOR
Kalifiye elektrikçi kalfası aranıyor.
Müracaat Tel: 0 232 544 39 03
Kalorifer yakılır ve
haftalık temizliği yapılır.
Tel: 0532 576 03 43
BAYAN ELEMAN ARANIYOR
Deneyimli bayan muhasebe personeli alınacaktır.
Başvuruların şahsen yapılması rica olunur.
Sanayi sitesi üniversite karşısı
Ödemiş Er-Yem
Tel: 545 22 24
Eşek sütü bulunur
Tel:
0 543 717 08 33
BAYAN PERSONEL ARANIYOR
Kent Akademi'de ön muhasebede çalışacak
18-23 yaş aralığında bayan personel alınacaktır.
İletişim: 0232 509 15 09
GARSON ARANIYOR
Sanayi sitesi çay ocağı / Tel: 0537 749 94 04
KAYIP İLANI
12365538586 TC nolu kimliğimi ve
B sınıfı ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür.
Halil ÇETİN
BAYAN MUHASEBECİ ARANIYOR
NETSİS muhasebe programı
bilen bayan muhasebeci aranıyor.
Müracaat Tel: 0 532 445 90 61
ACİL SATILIK ARI
Kovanıyla birlikte 2 kovan arı acil satılıktır.
Müracaat tel: 0 541 697 32 29
Çantacım
Mehmet
“Etsiz çiğ köftenin mucidi”
Mehmet Göl / 0 536 858 30 84
ALO PAKET
509 1001
Atatürk Mah. Denizciler Sok. No: 4/B ÖDEMİŞ
(1 No'lu Sağlık Ocağı Karşısı)
Atatürk Mah. enizciler Sok. ( 1 No'lu Sağlık Ocağı Karşısı ) ÖDEMİŞ
[email protected] – www.lagash.com.tr
ÖZENEN OTO
Emekliler Derneği Ödemiş Şubesi
Deniz Okta
KAPORTA&BOYA
Kasko
Sigorta
Kapı ayarı
işleri yapılır
GSM: 0 554 251 86 39
Ödemiş Sanayi Sitesi No: 14 Ödemiş
10 Kasım 2015 Salı - Yıl: 18 Sayı: 3888
Evi olmayan emeklilerimize müjdeli haber veriyor.
TOKİ'den ev sahibi olmak isteyen ve bilgi almak
isteyen tüm emeklilerimizi derneğimize bekliyoruz.
Başkan Ali SOLAR
Dağıtım
Tel. 05379754862 - Şube. 02325992939
Stüdyo Görsel
İbrahim Baş
Tel: 0 232 599 0 599 Cep: 0 544 409 49 95
[email protected]
İnönü Mah. Kanuni Cad. No: 1(Cafe Keyf Karşısı)
Ferhat Çam
Sanayi Sitesi 12. Sokak No: 24 Ödemiş
Tel&fax : 0 232 544 27 80
Gsm: 0 532 666 03 73
www.yalcinmetalsanayi.com
[email protected]
gazeteniz gelmediğinde lütfen arayın
54 54 309
Yayın Hakkı Sahibi
Şükran Berber
Sor. Yazı İşl. Müdürü
Sermin Akçakmak
Genel Koordinatör
Osman Berber
0 505 648 03 72
Haber koordinatörü
Başar Uçar
0 530 781 24 58
Muhabir
Nihat Çakıroğlu
0 554 294 26 23
Muhabir
Şazenuş Keskin
0 535 456 45 24
Sayfa editörü
Kerem Karamanlıoğlu
0 544 975 50 98
YÖNETİM YAZIŞMA ADRESİ
Cumhuriyet Cad. 2 / Ödemiş
10 Kasım 2015 Salı
Sayı: 3888
Ödemiş Gençlikspor, İzmir'de madalyaları topladı
demiş Gençlikspor, 10
Kasım Atatürk'ü anma
etkinlikleri
kapsamında düzenlenen
İzmir Minikler Tekvando
Turnuvası'na damga vurdu.
10 sporcuyla müsabakalara
katılan Ödemiş Gençlikspor
ilçeye madalyalarla döndü.
Buca Afetevleri Spor
Salonu'nda düzenlenen
turnuvada cumartesi günü
40 kiloda mindere çıkan
Utku Çetiner ve 30 kiloda
mindere çıkan Yusuf Efe
Badur, kürsünün ilk sırasında
yer almayı başardı. Eren
Uysal ve Ekin Yağız Yalım 30
kiloda üçüncü olmayı
başardı. 33 kiloda Berat
Ö
TEKVANDOYA ÖDEMİŞ
GENÇLİK DAMGASI
Bayram, 36 kiloda Kıvanç
Gürman da mücadeleleriyle
göz doldurdu. Pazar günü de
45 kiloda Uygar Gök ve
Sudenaz Özkan birinci
olurken +57 kiloda Yavuz
Çağan Kasabalı da ikinci
olarak madalyaya uzandı.
10 sporcu ile katıldıkları
turnuvadan 8 madalya ile
döndüklerini ifade eden
Ödemiş Gençlikspor
antrenörü Kadriye Berber,
“Çalışmalarımızı ciddiyetle
sürdürüyoruz. 3 yıldır emek
verdiğimiz sporcularımız ile
emeğimizin karşılığını
alıyoruz. Allah'ın izniyle daha
büyük başarılara da imza
atacağız. Her zaman destek
veren çok değerli
velilerimize teşekkürü bir
borç biliyorum. Desteklerini
esirgemeyen Ödemiş Halk
Eğitimi Merkezi Müdürü
Sayın Serdar Ergin'e,
İlkkurşun Anadolu Meslek
Lisesi Müdürü Sayın Taner
Hamzaoğlu'na, Ödemiş
Gençlikspor Kulübü
Başkanımız Sayın Tuğrul
Deveci'ye, zorlu çalışma
şartlarında emek veren
sporcularıma, büyük sabır ve
anlayışla destek veren eşim
Mustafa Berber'e de
şükranlarımı sunuyorum.
Ödemiş'i bu alanda en üst
noktaya taşımak için aynı
azim ve istekle çalışacağız”
dedi.
Başar Uçar
Menderes'te zorlu bisiklet yarışı
56 KİLOMETRELİK PARKURA, ÖDEMİŞ'İ TÜRKİYE MOTOSİKLET PİST ŞAMPİYONASI'NDA TEMSİL EDEN AYTUĞ EKER DE KATILDI
M
enderes'te
düzenlenen
bisiklet yarışında,
katılımcılar 56 kilometrelik
parkurda rüzgara karşı pedal
çevirdi. Türkiye Motosiklet
Pist Şampiyonası'nda
Ödemiş'i temsil eden Aytuğ
Eker, bu kez bisiklet yol
yarışına katıldı.
Menderes Belediyesi,
Menderes Kaymakamlığı ve
Cuma Akşamı Topluluğu
(CAT)'nun birlikte
düzenlediği yarışmada
katılımcılar kıyasıya bir
mücadele verdi. 3 kategoride
gerçekleşen ve çok sayıda
kişinin katıldığı yarışma,
Menderes Adliye Sarayı'ndan
başlayıp, Küner, Ahmetbeyli,
Özdere ve Gümüldür
güzergahında yapıldı.
Yarışmaya Menderes
Belediye Başkanı Bülent
Soylu da katılarak pedal
bastı. Toplam 56 kilometrelik
dördüncü oldu. Birincinin bin
TL ile ödüllendirildiği yarışmada, ikinci 750 TL, üçüncü
500 TL, dördüncü 250 TL
para ödülünün sahibi oldu.
yolda 100 yarışmacı, rüzgara
karşı pedal çevirdi. Yarış
Gümüldür Amfi Tiyatro
önünde son bulurken,
erkekler 35-44 yaş grubunda
Turgay Germen birinci
olurken, Haşim Köksal ikinci,
Murat Enç üçüncü, Devrim
Ardıç dördüncü oldu.
Erkekler 45 yaş üstü
grubunda ise Adem Kocay
birinci, Faik Yağcı ikinci, Ali
Rıza Fırıncı üçüncü, Yaşar
Kabuloğlu dördüncü olmaya
hak kazandı. Kadınlar
kategorisinde ise Meral
Türkan Hoffman birinciliği
elde ederken, Jessica Lee
Pigott ikinci, Kübra Bektaş
üçüncü, Beste Hepkaradeniz
EKER BU KEZ BİSİKLET
PARKURUNDA
Kardeşi Abdullah Eker ile
aynı motosikletle katıldığı
Türkiye Motosiklet Pist
Şampiyonası 600 cc
kategorisinde Türkiye
derecesi elde eden Ödemiş
yarışçı Aytuğ Eker de
Menderes'teki yarışta piste
çıktı. Eker, zorlu parkuru 1
saat 45 dakikalık dereceyle
tamamladı. Rüzgarın
kendisini yavaşlattığını ve
ferdi kategoride yarışmanın
zorluğunu yaşadığını aktaran
Eker, Menderes'teki renkli
organizasyonun kendisi için
iyi bir antrenman ve tecrübe
olduğunu dile getirdi.
İHA

Benzer belgeler

İzmir`de ihracat azaldı, ithalat arttı İzmir`de ihracat

İzmir`de ihracat azaldı, ithalat arttı İzmir`de ihracat görüntüler insanı çok üzüyor. Bu görüntüler ne Ödemiş'e ne de Müslümanlığa yakışıyor. Acilen gerekli tedbirler alınmalı ve geleceğimizi olan çocuklara hak e ği sağlıklı ortam sağlanmalıdır” diye ko...

Detaylı

Tire`de feci kaza

Tire`de feci kaza ödediği hak edişlerin nakdi yardım olarak Büyükşehir'den talep edilmesi toplantının ana gündem maddesi oldu.

Detaylı

bisiklet sürücüsü hayatını kaybetti

bisiklet sürücüsü hayatını kaybetti çabamızı takdir etmeye çalışabiliriz… Haftaya kaldığımız yerden devam etmek dileğiyle…

Detaylı