kelebeğin fırtınası retorik

Transkript

kelebeğin fırtınası retorik
marketing europe & anatolia
Tarih: Mart 2016 Sayı: 50
retorik
Bakakalırım giden
geminin ardından...
kelebeğin
fırtınası
Hobara hobara
nereye kadar?
r
a
l
ın un
d
a ols
k
ya utlu
n
Dü ü k
n
gü
İçindekiler
marketing
europe & anatolia
Sayı: 50 Tarih: Mart 2016
İmtiyaz Sahibi
Eksantrik Film Prodüksiyon
P.K.: 112 34725 Kızıltoprak - İstanbul - Tr.
Kısa Kısa
04 - 07
Genel Yayın Yönetmeni ve
Sorumlu Yazı İşler Müdürü
Elvin Ekşioğlu
e-mail: [email protected]
Teknoloji
10 - 11
Medya Dünyası
12 - 13
Haber ve Fotoğraflar
Agency Europe & Anatolia
[email protected]
[email protected]
Katkıda Bulunanlar
Nurgül Eryıldır Günay
Ali Erdem Ekşioğlu
Seval Duban
Ekim Solemez
Yusuf Yener Günay
Röportaj
14 - 17
kelebeğin fırtanası
19
Reklam dünyası
20 - 21
Danışman
Abdullah Ekşioğlu
İlan Rezervasyon
Gözde Öztürk
Yayın Türü
Süreli Yayın
Yönetim Yeri
Agency Europe & Anatolia
Feneryolu Mh. Fahir Açan Sk.
Deniz Ap. No: 21 /15
Kadıköy - İstanbul - Tr.
Tel: +90 555 233 24 41
e-mail: [email protected]
marketing europe & anatolia
Agency Europe & Anatolia tarafından
Süreli yayınlanan bir e-dergidir.
Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film
Prodüksiyon’a aittir. Tamamı ya da bir
bölümü yayıncısının izni olmaksızın
çoğaltılamaz ve yayınlanamaz.
Tüm ilanların sorumluluğu firmalara,
makalelerdeki görüşler ve hukuki
sorumluluk yazarlara aittir.
Bu derginin yayınlanma sürecinde
hiçbir ağaç zarar görmemiştir.
http://www.meadergi.com
mobil: http://m.meadergi.com
http://www.facebook.com/meadergi
instagram: meadergi
https://twitter.com/meadergi
Röportaj
22 - 24
retorik
27
Kampanyalar
29- 35
Gezi
36 - 41
Game On
42 - 43
Kültür Sanat
44 - 45
Bir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.
marketing europe & anatolia / 1
Köşe
Elvin Ekşioğlu / [email protected]
( editörden)
Dünya kadınlar günü kutlu olsun...
Merhaba
8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi
çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere
saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin
fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can
verdi.
Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü her yıl 8 Mart'ta kutlanan
ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gündür.
Türkiye'de ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Emekçi
Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı.
Tarihçeden de anlaşıldığı gibi 8 mart dünya kadınlar günü emekçi kadınlar günüdür.
Ben çalışma hayatına başladığımdan beri 8 mart'ın gerçek anlamda kutlanması için
tüm dünyada 8 mart'ın kadın çalışanlara resmi tatil olmasını savunuyorum.
Dünya kadınlar gününüz kulu olsun...
Kalın sağlıcakla...
marketing europe & anatolia / 3
Kısa Kısa
Turkcell Teknoloji Zirvesi 2016...
Turkcell Teknoloji Zirvesi 2016; İş ve günlük yaşamınızda
devrim yaratacak en yeni teknolojiler, onlara yön veren
dünyaca ünlü vizyonerler ve interaktif sürprizlerle 9 Mart’
ta düzenlenecek.
Google’ın Otonom Arabalar vizyonuna yön veren Brad
Templeton, McKinsey Londra’nın kıdemli ortaklarından
Richard Dobbs, Strateji diyince, akla ilk gelen oyun
satrançtır. Rakibinizi iyi analiz etmeniz ve 10 hamle
sonrasını düşünmeniz gerekir diyen Martın Reeves,
2006’da uzaya giden ilk sivil kadın Anousheh Ansari,
Rob Dembitz, Reklamın Oskarları sayılan Cannes Lions
Yaratıcılık Festivali ve diğer Lions organizasyonlarının
İnovasyon Direktörü, Barry James, Crowdfunding Centre adlı kitlesel fonlama organizasyonunun kurucusu gibi
konularında uzman isimlerin katılacağı etkinlik Haliç Kongre Merkezi’ nde yapılacak.
Turkcell Teknoloji Zirvesi 2016 etkinliğine kaydolmak için
linkini ziyaret edebilirsiniz.
http://www.turkcell.com.tr/tr/kurumsal/form/turkcellteknoloji-zirvesi-kayit-formu
Türkiye’nin ilk ve tek M.I.C.E fuarı...
İstanbul, 16-18 Mart tarihleri arasında Türkiye’nin tek,
dünyanın ise en büyük üçüncü MICE (Meeting, Incentive,
Congress, Events) fuarı ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı
ve Etkinlik fuarına ev sahipliği yapacak.İstanbul Kongre
Merkezi ve İstanbul Lütfi Kırdar- ICEC’de tüm etkinlik
sektörüne ev sahipliği yapacak fuar; zirveden, görkemli
ödül törenine, seminerden, B2B görüşmelere dolu dolu
içeriğiyle toplam 15 bin kişiyi ağırlamak için geri sayıma
başladı.
Turizm Medya Grubu tarafından 2014 senesinden bugüne
düzenlenen kongre toplantı ve etkinlik sektörünün en
önemli buluşmalarından biri olan ACE of M.I.C.E. Exhibition bu yıl yine dolu dolu içeriğiyle Türkiye ve dünyadan
sektör profesyonellerine ev sahipliği yapacak. Üç gün
sürecek fuar İspanya’dan Azerbaycan’a, Avusturya’dan
Yunanistan’a 25 ülkeden kongre büroları, etkinlik
planlayıcıları ve kongre organizatörlerini dev buluşmayla
bir araya getirecek. Fuarda oteller, etkinlik yönetimi, sahne
dekor tasarımı, transfer, dönemsel insan kaynakları, ses
– ışık, görüntü, video ve dijital çözümler gibi alanlarda faaliyet gösteren toplam 330 firma stant açacak.
4 / marketing europe & anatolia
Kısa Kısa
VIII. AVM Yatırımları Konferansı...
52 milyar dolarlık yatırım değerine sahip AVM sektörünün
temsilcisi AYD’nin (Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları
Derneği) gelenekselleşen AVM Yatırımları Konferansı 3
Mart 2016’te Wyndham Grand İstanbul Levent Otel’de
gerçekleştirilecek. AVM sektörüne yön veren AYD ve
sektörün eğitim, bilgi ve gelişim merkezi SOYSAL işbirliği
ile hayata geçirilecek konferans; AVM yatırımcılarını,
merkez yöneticilerini, perakendecileri ve sektöre destek
veren firmaları bir araya getirecek. VIII. AVM Yatırımları
Konferansı’nda sektörel konulardan yeni ufuklar açacak
oturumlara, farklı bilgi ve deneyimlerin aktarılacağı yol
gösterici bir içerik sunulacak.
AVM Yatırımları Konferansı, 8’inci yılında 9 farklı oturuma ev sahipliği yapacak.Moderatörlüğünü Melda
Yücel Kocaalp’inüstleneceği konferans AYD Başkanı
Hulusi Belgüve Multi Turkey Yönetim Kurulu Başkanı
Kemal Kaya’nın açılış konuşmaları ile başlayacak. Mall
IncomeGroup, Genel Müdürü DamianLewis“Kira Dışı
AVM Gelirlerini Artırmak” başlıklı oturumunda “Kira dışı
gelirler nelerdir, nasıl artırılır?”, “Dünyada ve Türkiye’de
kira dışı gelirin, toplam gelire oranı nedir?”vb. gibi soruları
yanıtlarken AVM gelirleriyle, AVM’nin değeri arasındaki
ilişki, AVM gelirleri artırılırken müşteri memnuniyetini geliştirmenin yolları gibi önemli konuların da altını
çizecek!“Müşteri Odaklı AVM’ler” başlıklı oturumu yönetecek isim ise Açıkkart İş Geliştirme ve Müşteri İlişkileri
Direktörü İdil Laslo.Hemen ardından TEPAV İcra Direktörü Dr. Güven Sak “Türkiye’ye Ezber Bozan Bakış”
başlıklı oturumuyla katılımcıları yol gösterici bir yolculuğa
çıkaracak.
Reklam ve Pazarlama Zirvesi...
İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme Kulübü
Reklam ve Pazarlama Zirvesi’ni tüm üniversite öğrencilerinin reklam ve pazarlama alanlarında kendilerini geliştirmesi amacıyla gerçekleştiriyor.
Unilever, GittiGidiyor eBay, Yıldız Holding gibi dev şirketlerden gelecek olan üst düzey pazarlama yöneticileri ve
Serdar Erener, Karpat Polat, Alemşah Öztürk gibi reklamcılığın duayen isimlerini öğrencilerle bir araya geliyor.
Reklam ve Pazarlama Zirvesi bu sene DEĞİŞİM! konseptiyle gerçekleşecek.
Yeni nesil pazarlama trendleri, reklamcılık ve pazarlama
alanlarında dijitallik,teknoloji, sosyal medya kullanımı ve
inovasyon gibi konuların konuşulacağı Reklam ve Pazarlama Zirvesi’16, Değişimi “Zirvede” Hisset! Sloganıyla 1
Mart 2016 Salı günü 10:00-17:00 arası Radisson Blu Conference & Airport Hotel’de düzenlenecek.
marketing europe & anatolia / 5
Kısa Kısa
Eczacıbaşı hijyen
ürünleri’nde atama...
Kişisel bakım ve bebek bakımı sektörünün önde gelen kuruluşlarından
Eczacıbaşı Hijyen Ürünleri’nin Pazarlama Müdürlüğü görevine, aynı
kuruluşta görev yapan Mert Kokulu
getirildi. Eczacıbaşı Hijyen Ürünleri, Uni ve alt markalarıyla bebek
ve yetişkinlerin yaşam kalitelerini
artıran hijyen ürünleri geliştiriyor.
2007 yılında Eczacıbaşı Girişim bünyesinde Marka Yöneticisi
olarak çalışmaya başlayan Mert Kokulu, 2010 yılında aynı
kuruluşta Uzman Marka Yöneticisi, 2012 senesinde Pazarlama Yöneticiliğine terfi etti. 2013 yılında Eczacıbaşı Hijyen Ürünleri’nde Pazarlama Müdür Yardımcısı olan Kokulu,
görevine Pazarlama Müdürü olarak devam edecek.
2007 yılında Eczacıbaşı ailesine katılan Mert Kokulu,
lisans eğitimini 2002 yılında Boğaziçi Üniversitesi İşletme
Bölümü’nde tamamladı. İş hayatına 2002 yılında Alcatel
Elektronik’te Ürün Yöneticisi olarak başlayan Kokulu, 20042007 yıllara arasında GıdaSA’da Finansal Planlama ve İş
Geliştirme Uzmanı ve Ürün Müdürü olarak çalıştı.
ETİ’de bayrak değişimi...
ETİ’nin pazarlama yönetiminde bayrak
değişimi yaşandı.
Profesyonel yaklaşımı ve tecrübesi ile
15 yıl boyunca ETİ’nin yenilikçi pazarlama yaklaşımları geliştirmesine öncülük
eden Şule Atabey Şamlı, görevini Zeynep Dipçin Akdoğan’a devretti. Zeynep
Dipçin Akdoğan’ın sorumluluk alanı,
ETİ ve alt kategori markalarının pazarlama stratejilerine yön vermek olacak.1995 yılında İstanbul
Üniversitesi İngilizce İşletme bölümünden mezun olan Akdoğan, profesyonel kariyerine Colgate’te Marka Müdürü olarak
başladı. 1997’de Johnson & Johnson’da çalışmaya başlayan
Akdoğan, farklı kategorilerde Marka Müdürlüğü yapmasının
ardından 2001 yılında Grup Marka Müdürü görevine getirildi.
2006 yılından itibaren ETİ Gıda bünyesine katılan Akdoğan,
ETİ’de sırasıyla Bisküvi, Kraker ve Kahvaltılık kategorilerinde
Pazarlama Müdürlüğü görevlerini üstlendi. 2012 yılında Kategori Geliştirme ve Yurtdışı Pazarlama Grup Müdürü olan
Zeynep Dipçin Akdoğan, bu tarihten itibaren ETİ markalarının
uluslararası pazarlarda pazarlama yönetimini üstlenirken, yurtiçinde yeni kategorilerin geliştirilmesine yönelik projelerde yer
aldı.
6 / marketing europe & anatolia
Destek menkul’de atama...
Destek Menkul Değerler, ekonomi ekranının isimlerinden İnci Özbek’i bünyesine kattı. Yıllardır önde gelen farklı
televizyon kanallarında editör ve program sunucusu olarak önemli görevler
üstlenen İnci Özbek, Destek Menkul
Değerler’de Genel Müdür Yardımcısı
olarak atandı. 2004 yılında Bilkent Üniversitesi İİSBF İktisat Bölümü’nden mezun olan Özbek, çalışma hayatına 2005 yılında Fortis Yatırım’da ICM bölümünde
başladı. Burada SPK İleri Düzey Lisansı’nı almaya hak kazanarak borsa işlemcisi olarak 1,5 yıl görev yapan Özbek daha
sonra Business Channel’da uluslararası piyasalar üzerinde
yayınlar gerçekleştirdi.2007 yılında dönemin Skytürk televizyonuna geçen başarılı ekonomist, burada ekonomi editörlüğü
ve uluslararası finans piyasaları üzerine program sunuculuğu
yaptı. Daha sonra CNN Türk televizyonuna ekran yüzü olarak
transfer olarak Yeni Gün programını sunan İnci Özbek, daha
sonra Bloomberg HT’ye geçerek kanalın Türkiye’deki ilk yayını gerçekleştirdi. Özbek, kanalın kuruluşundan itibaren 1 yıl
boyunca İlk Söz Programını hazırladı ve sundu. 2010 yılında
CNBC-e’ye transfer olan Özbek, yıllar boyunca Piyasa Ekranı
Programı’nda yatırımcıları piyasa açılışına hazırladı ve önemli
yayınlara imza attı.
Uber, iletişim faaliyetleri için
Marjinal PorterNovelli’yi seçti...
Yolcular ve sürücüler arasında bağlantı sağlayan bir platform
kuran teknoloji şirketi Uber,Türkiye’deki iletişim faaliyetlerini
iletişim ajansı Marjinal PorterNovelli ile yürütecek. Toplam 66
ülkede ve 377 şehirde kullanılan Uber, sürücülere etkinliklerini artırma ve işlerini büyütme fırsatı verirken, yolcuları da en
güvenilir ulaşım seçeneğine kavuşturuyor. Bu da ulaşım maliyetlerinin ve belli zamanlarda yaşanan yoğunluğun azalmasına
yardımcı oluyor.
Haziran 2014’te İstanbul’da faaliyet göstermeye başlayan
Uber, bugün 1.000’i aşkın kayıtlı sürücü ortağıyla İstanbullulara
hizmet veriyor. Yolcularla sürücüleri bir araya getirmek için
lisanslı sürücü ortaklarıyla çalışan Uber, uberXL, UberTaksi ve hatta Boğaz’da yolculuk için UberTekne ürünleriyle
İstanbullulara ulaşımı daha konforlu ve kolay bir hale getiriyor. Uber, Türkiye’de daha çok şehirde, daha çok insana
ulaşabilmek için çalışmalarını sürdürüyor.
Kısa Kısa
Koç Holding 2015 yılı finansal sonuçları...
Koç
Holding,
2015
yılınıtüm zorluklara ve belirsizliklere rağmen güçlü
bir performans ve finansal
sonuçlara da yansıyan
büyümeyle
kapatırken,
konsolide cirosu 69,5 milyar TL, ana ortaklık payı
net dönem kârı ise bir
önceki yıla oranla yüzde
32 artışla3,6 milyar TL
olarak gerçekleşti.
Merhum
Mustafa
V.
Koç’u anarak sözlerine başlayan Levent Çakıroğlu,
“Vizyonu, hayırseverliği, liderliği ve en önemlisi insani
değerleri ile silinmeyecek izler bırakan Merhum Mustafa V. Koç, Ülkemizin geleceğine yürekten inandı.
Küresel bakış açısı, liderliği, kararlılığı, değerleri ve
iş etiği ile ilham kaynağı oldu. İş dünyasındaki etkisi
Ülkemizle sınırlı olmayan Merhum Mustafa V. Koç
uluslararası platformlarda da vizyonu ve görüşleriyle
son derece etkili bir liderdi. Aramızdan zamansız ve
erken ayrılışının tarifsiz üzüntüsünü yaşıyoruz. Bizlere
bıraktığı vizyon ve değerlere sahip çıkarak, bize emanet
edilen bayrağı daha da ileriye taşımak en büyük hedefimizdir. Bu amaçla Koç Topluluğu olarak gerek ekonomik
gerekse sosyal alanlarda yeni başarı hikayeleri yazarak
Topluluğumuzuuluslararası arenada arzu ettiği seviyeye
çıkarmak için var gücümüzleçalışacağız. Kendisini tekrar
sevgi ve saygıyla anıyorum.”
Levent Çakıroğlu: “Bugünün dünyasında başarıyla yol
alırken, yarının fikirlerine ve hayallerine liderlik edenlerin
arasında olmayı hedefliyoruz.”
Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, 2015 yılında Koç
Topluluğu’nun sadece ekonomik alanda değil, toplumsal
fayda yaratmada da öncü rolünü sürdürdüğüne dikkat
çekerek şöyle devam etti: “Vehbi Koç Vakfı; eğitim, sağlık
ve kültür alanlarında öncü çalışmalarıyla her geçen yıl
etkinliğini artırırken, başarılarıyla bizler için gurur kaynağı
olmaya devam etti.
Herkes için Teknoloji...
Shell madeni yağ lideri...
2000 yılında “Herkes için Teknoloji” felsefesiyle yola çıkan Türkiye teknoloji perakendeciliğinin
lider markası TeknoSA, 15’inci
yılını kutluyor. Türkiye genelinde
300’e yakın mağazası ile teknolojiyi tüketicilere götüren TeknoSA,
geçtiğimiz 15 yılda mağazalarında
1,5 milyar kişiyi ağırlayarak teknoloji perakendeciliğinde ulaşılması zor bir rakamı teknoloji severlerle birlikte yakaladı.
“Herkes için Teknoloji” felsefesiyle 2000 yılında kurulan ve Türkiye teknoloji perakendeciliğinin değişmez lideri konumunda
olan TeknoSA, 15’inci yaşını güçlü hedeflerle kutluyor. Geçtiğimiz 15 yılda, 20 milyar TL’lik 130 milyon adet ürünü teknoloji
severlerle buluşturan ve 15 bin kişiye kariyer olanağı sağlayan
TeknoSA, hem büyümeye hem de Türkiye ekonomisine katkı
sağlamaya devam ediyor.
Sabancı Holding Perakende ve Sigorta Grup Başkanı Haluk
Dinçer, teknolojinin değişim hızı düşünüldüğünde TeknoSA’nın
15 yıllık serüveninin yarım asra denk geldiğini belirtti ve “TeknoSA, teknoloji perakendeciliğinde dünya ölçeğinde bir “benchmark” oldu.” dedi.
Shell hem Türkiye hem de küresel
madeni yağlar pazarındaki liderliğini
dokuzuncu yıla taşıdı. Petrol Sanayi
Derneği’nin (PETDER) Türkiye pazarına ilişkin sektör raporuna göre Shell &
Turcas Petrol A.Ş Türkiye’nin*, uluslararası danışmanlık ve araştırma şirketi
Kline’ın her yıl gerçekleştirdiği küresel
madeni yağlar pazar araştırmasına göre de Shell dünyanın**
“1 numaralı Madeni Yağ Tedarikçisi” oldu.
Hem Türkiye hem de küresel pazarda üst üste 9 yıldır pazar lideri olmanın gurunu yaşadıklarını belirten Shell Madeni Yağlar
Genel Müdürü Seyfettin Uzunçakmak, “Müşteri beklentilerini
karşılamayı ve ötesine geçmeyi hedefleyen hizmet anlayışımızı, en son teknolojiyle geliştirdiğimiz ürünlerimizle destekliyoruz. Bu sayede pazar liderliğimizi, tüm dünyada olduğu gibi
Türkiye’de de sürdürüyoruz. Yüksek teknolojimizle enerjinin
geleceğine yön veren küresel bir enerji şirketi olarak, madeni
yağ ürünlerimizle de her sektörtarafından tercih edilen bir iş
ortağıyız”dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Hedefimiz müşterilerimize yüksek performans alacakları
ürünler sunarak liderliğimizi önümüzdeki yıllarda da devam
ettirmek. Başarımıza katkısı olan tüm müşterilerimize, iş ortaklarımıza ve çalışanlarımıza teşekkür ediyorum.”
marketing europe & anatolia / 7
Teknoloji
Yeni LG Stylus 2...
LG Electronics, G4 Stylus’un geliştirilmiş modeli olan yeni
LG Stylus 2’yi Barselona’da düzenlenecek olan MWC 2016
etkinliğinde kullanıcıların beğenisine sunacak. Oldukça dikkat çekici bir fiyat etiketine sahip olan 5,7 inç boyutundaki
LG Stylus 2, LG’nin amiral gemisi modellerinde yer alan birçok seçkin özelliği içerecek. LG Stylus 2 aynı zamanda bir
önceki kauçuk uçlu kalemden çok daha isabetli bir kullanım
sunan nano özelliğe sahip bir kalemle gelecek.
Sadece 7.4 mm kalınlığında ve 145 gr ağırlığında olan LG
Stylus 2, bir önceki modele göre daha ince ve hafif. LG
Stylus 2, ön tarafındaki Protruded Flat Display tasarımı, arka
yüzündeki Spin Hairline deseni ve kenarlarında yer alan metal çerçevesi ile oldukça kuvvetli bir tasarım dili kullanıyor.
LG Stylus 2, 5.7 inçlik ekranı, 3000 mAh’lik çıkarılabilir bataryası ve SD kart yuvasıyla kullanıcıların birçok multimedya
içeriği zevkle kullanabilmesini sağlıyor.
LG Electronics Mobil İletişim Bölümü Başkanı ve CEO’su
Juno Cho ise konuyla ilgili şunları söyledi: “LG Stylus 2 orta
seviye telefon fiyatına premium kategorisindeki akıllı telefonların sunduğu büyük ekran ve seçkin not alma fonksiyonla- bakımından eşsiz fırsatlar sunan genel segmentteki telefonrını sunabilen bir cihaz. LG Stylus 2, yaratıcılık ve büyüme lar konusundaki kararlılığımızı ortaya koyuyor”.
Bushnell backtrack GPS pusula...
size mesafe ve yön bilgileri ile geri dönüşünüz için yardımcı
olacaktır.Her an yanınızda bulundurabileceğiniz kadar
kompakt ve küçük tasarımı ile büyük otopark alanlarında
aracınızın park yerini tespit edebileceğiniz kadar kesin
konumlandırma yeteneği ile Backtrack en büyük yardımcınız
olacak.
www.bushnelltr.com
Dünyanın kullanımı en kolay kişisel konum belirleyici cihazı
olan Backtrack sizi günün sonunda mutlaka evinize geri getirecektir.GPS teknolojisinin en temel kuralları kullanılarak
oluşturulmuş cihaz. iki butonlu kolay kullanım yapısına
sahip olup üç farklı lokasyonu hafızasına kaydederek geri
dönüşünüz için size rehberlik etmek üzere tasarlanmıştır.
Gün sonunda istediğiniz konumu seçtiğinizde Backtrack
10 / marketing europe & anatolia
Teknoloji
Toshiba Canvıo connect II modeli…
Toshiba CANVIO CONNECT II modeli ile kullanıcılar, 10 GB
kapasiteli ücretsiz bulut depolama alanını kullanarak mobil
cihaz üzerindeki görüntü, video ve müzik dosyalarına tek
bir tuşa dokunarak erişebilecekler. İlave olarak, daha fazla
kullanışlılık için Canvio Connect II şık ve hafif gövdesinin
yanında kullanıcılara 2 TB’a kadar depolama erişimi veriyor.
Beş farklı eğlenceli renkte sunulan Canvio Connect II, her
duruma uygun bir görünüme sahip. Ayrıca 3 TB seçeneği
de mevcut.Her zamankinden daha fazla fotoğraf ve video
çektiğimiz, ayrıca dijital medya koleksiyonlarına geçiş yaptığımız günümüzün dijital dünyasında dijital kütüphanelerimizi
nerede saklayacağımıza karar vermek büyük önem kazanıyor. Canvio Connect II ile kullanıcılar 571,000 adete kadar
dijital fotoğrafı, 526,000 adete kadar dijital müzik dosyasını
veya 1,640 adete kadar indirilmiş dijital filmi tek bir yerde
depolayabiliyor; dev koleksiyonları bile organize edip düzen
içinde saklayabiliyorlar.
Canvio Connect II kullanıcılara, sabit disk sürücü üzerindeki
dijital varlıklarından oluşan kütüphanelerine doğrudan akıllı
telefonlarından veya tabletlerinden erişebilme imkanı veriyor.
LenovoVIBE P1m NanoTeknoloji...
VIBE P1m,günlerce süren pil ömrüyle büyük beğeni kazanan P serisinin devamı olarak Nano Teknolojisi ile üretildi. VIBE P1m’nin ekranındaki özel Nano kaplaması zırh
görevi görürken, yağmura ve su sıçramalarına karşı koruma
sağlıyor.Bu dayanıklı telefon 4000 mAh’likuzun pil ömrüyle
diğer cihazları daYolda Şarj (On-The-Go) fonksiyonuylaşarj
edebiliyor.
VIBE P1m’ninhızlı şarj fonksiyonu ile birkaç dakikalık
şarjınız saatlerce konuşmaya dönüşebiliyor.Üstelik telefonunuzu tek tuşta güç tasarrufu moduna aldığınızda SMS,
telefon görüşmesi ve saat gibi temel kullanımlar dışında
tüm özellikleri kapatarak şarjınızın daha da uzun süreler
dayanmasını sağlayabilirsiniz. 5 inçlik HD ekranı olan LenovoVIBE P1m, 8MP arka ve 5 MP selfie kamerası kullanıyor
ve microSDdesteği ile 32 GB’a kadar çıkarılabilir bir hafızaya
sahip. AndroidLollipop 5.1 işletim sistemi kullanan LenovoVIBE P1m’nin4G LTE desteği ve çift sim kart özelliği ön
plana çıkıyor.
marketing europe & anatolia / 11
Medya Dünyası
Görev değişiklikleri...
Yazılı Basında Görev Değişiklikleri
• Taraf gazetesinde sanat üzerine yazdığı yazılar ve
yaptığı söyleşilerle tanınan Adnan Yıldız, artık Radikal’in
yazar kadrosunda olacak.
• Akşam Gazetesinde 10 yıl boyunca “Çalışma Hayatı”
ile “Sosyal Güvenlik Köşe”sini yazan Ali Tezel Yeni Yüzyıl Gazetesi ile anlaştı.
• Yeni Yüzyıl gazetesi, Avrupa Birliği konusunda deneyimli gazeteci Zeynep Göğüş’ü yazar kadrosuna dahil
etti.
• Habertürk gazetesinden ayrılan Ruşen Çakır’ın yeni
adresi belli oldu. Çakır kendi kurduğu Medyascope.tv
haber sitesinde köşe yazılarını yazmaya devam edecek.
• Taraf Gazetesindeki yazılarına ara veren Hayko Bağdat sosyal medya hesabından artık Taraf’ta değil @DikenComTr ‘de yazılarına devam edeceğini bildirdi.
• Ekonomi Gazetecileri Derneği üyesi Millet Gazetesi’nde
Ekonomi Editörü olarak çalışan Elif Akın Yeni Yüzyıl Gazetesi Ekonomi Müdür Yardımcısı olarak görev yapmaya başladı.
• Sözcü Grubu’nun çıkardığı AMK Spor (Açık Mert Korkusuz) Genel Yayın Yönetmenliği ve Sözcü Spor Müdürlüğü görevine deneyimli gazeteci Bahadır Çokişler
getirildi.
• Nokta Dergisi kadrosuna yeni bir isim
daha eklendi. Uzun zamandır röportajlarını Radikal’de çıkartan Armağan
Çağlayan, 8 Şubat Pazartesi gününden itibaren Nokta dergisinde yazmaya başlayacak.
• Günaydın, Atv, Star TV ve Kanal 6’da
görev alan deneyimli gazeteci Adil
Bali, Yeni Yüzyıl gazetesinin Yayın Danışmanı olarak göreve başladı.
• Hürriyet gazetesinde yaptığı röportajlarla tanınan Daphne Barak gazeteye
geri döndü. Gazetenin yenilenen Kelebek ekine yazacak olan Barak, ABD’den söyleşiler de yapacak.
• Sosyal yardım projeleriyle adından söz ettiren şarkıcı
Gülben Ergen, Hürriyet’in Kelebek ekinde köşe yazarlığına başlıyor. Ergen, “Kalbimi Koydum” başlıklı köşesinde çocuklar, gençler ve kadınlarla ilgili sorunları gündeme getirecek.
• Hürriyet Gazetesi’nde İcra Kurulu Başkanlığı görevinden ayrılan Ahmet Özer’in yerine, yönetim kurulu üyelerinden Çağlar Göğüş getirildi.
• Yeni Akit gazetesi Nurettin Veren’i yazar kadrosuna
dahil etti. Veren, 9 Şubat Salı günü ilk yazısıyla okuyucularla buluştu.
• 16 yıldır Sabah Gazetesi’nin Günaydın ekinde köşe
yazıları kaleme alan Elvan Demirkan görevinden ayrıldı.
• Güneş Gazetesi, uzun süredir spor müdürlüğü görevini
yürüten Orhan Balal ile yollarını ayırarak yerine yardımcısı Taşkın Çamkıran ile anlaştı.
• Uzun yıllar Hürriyet gazetesinde yaptığı röportajlarla
tanınan Daphne Barak gazeteye geri döndü. Gazetenin
yenilenen Kelebek ekine yazacak olan Barak, ABD’den
söyleşiler de yapacak.
• Fox TV “Çalar Saat” program sunucusu Murat Güloğlu, Sözcü gazetesinin yazar kadrosuna dahil oldu.
Sözcü’nün Pazar ekinde yazacak olan Güloğlu, gündem, sosyal yaşam, life style dünyası, gezi, kültür ve
12 / marketing europe & anatolia
sanat gelişmeleriyle ilgili görüşlerini aktaracak.
• Sosyal yardım projeleriyle adından söz ettiren şarkıcı
Gülben Ergen, Hürriyet’in Kelebek ekinde köşe yazarlığına başlıyor. Ergen, “Kalbimi Koydum” başlıklı köşesinde çocuklar, gençler ve kadınlarla ilgili sorunları gündeme getirecek.
• Sözcü Medya Grubu bünyesinde yayınlanan AMK
Spor gazetesi, Sadi Kemal Yaşar ile yollarını ayırdı.
Görsel Basında Görev Değişiklikleri
• Beyaz TV, ekran kadrosuna, televizyon dünyasının 3
flaş ismi Esra Harmanda, Ömür Varol ve Sinem Yıldız’ı
transfer etti.
• Daha önce birçok TV kanalında sunuculuk ve yapımcılık tecrübesi olan Hilal ErgenekonUlusal Kanal ile anlaştı. Deneyimli sunucu “Hilal’le Gecenin Aydınlığı” isminde
bir kültür-sanat programı yapacak.
• TGRT HABER sabah haberlerine uzun süredir ekranlardan uzak olan spiker Serhan Başbahçıvan’ı getirdi. 8
Şubat Pazartesi gününden itibaren saat 06.00-09.00 saatleri arasında “Serhan Başbahçıvan’la Güne Merhaba”
adlı programı sunacak.
• Kanal D ekranlarında Fatmagül Fakı’nın sunumuyla,
Magazin dünyasında son yaşanan gelişmeler ekrana
taşınıyordu. Sunucu Fatmagül Fakı
programdan ayrıldı. Programın yeni
sunucusu Asena Erkin oldu.
• TRT Haber ve Spor Yayınları
Dairesi’nin yeni başkanı Kanal 24’ün
kuruluşundan bu yana Ankara temsilciliği görevini yürüten Yaşar Taşkın
Koç oldu.
• Avrupa Ligi takımlarından son bilgiler, canlı bağlantılar ve özel konukların yeraldığı “Avrupa Defteri” , haftanın tüm maçlarından görüntülerin
yeraldığı “Teknik Analiz” isimli programlarınun sunucusu Alp Özgen TRT Spor’daki görevinden ayrıldı.
• Ciner Medya Grubu, Habertürk TV ile Habertürk
Gazetesi’nin iki servisini birleştirme kararı aldı. Habertürk Televizyonu’nun İstanbul İstihbarat Servisi ile
Gazete’nin Haber Merkezinin birlikte çalışmaya başlaması üzerine Habertürk Televizyonu’nda görev alan muhabirlerden Ahmet Örsoğlu, Gökçen Kandemir, Leyla
Ünal, Onur Aksoy ile yol ayrımına girdi.
• Show TV’de kurulduğu günden beri çalışan Tanıtım
Müdürü Akdoğan Gündem kanal ile yollarını ayırdı.
Medya Dünyasından Diğer Haberler
• Yayın hayatına ilk olarak Aralık 2006’da başlayan ve
Doğuş Yayın Grubu bünyesinde bulunan e2 kanalı yayına veda ediyor. Kanal 31 Ocak Pazar gecesi itibariyle
kapanacağı duyuruldu.
• Yaklaşık 5 ay önce Ciner Grubu bünyesinde yayın hayatına başlayan HT 7/24 Sporkanalı ile ünlü iş adamı ve
Trabzonspor eski Başkanı Mehmet Ali Yılmaz’ın sahibi
olduğu 4 yıl önce yayın hayatına başlayan TVEM kanalı
önümüzdeki hafta sonu resmi olarak kapanıyor.
• TRT eski Genel Müdürü Şaban Karataş vefat etti. Karataş, salı günü kılınacak cenaze namazının ardından
Ankara’da toprağa verilecek.
Medya Dünyası
marketing europe & anatolia / 13
Röportaj
CCR’da yeni iş mo
Call Center Resources Danışmanlık A.Ş.
Türker Erkin – Genel Müdür
Oktay Kemal – Yönetici Ortak
Utku Deriner – Yönetici Ortak
CCR, Türkiye ve Avrupa’da çağrı merkezlerine
teknoloji danışmanlığı ve alt yapı kurulumları yapmaktadır.
Başta finans, telekom, outsource ve enerji sektörleri
olmak üzere, çağrı merkezinin kendileri için
hayati önem arz eden firmalar ile
uzun soluklu bir yolculuğa çıkıyoruz.
Röportaj Elvin Ekşioğlu / [email protected]
- Bize kendinizden biraz bahseder
misiniz?
CCR, Türkiye ve Avrupa’da çağrı merkezlerine teknoloji danışmanlığı ve alt
yapı kurulumları yapmaktadır. Başta
finans, telekom, outsource ve enerji
sektörleri olmak üzere, çağrı merkezinin kendileri için hayati önem arz eden
firmalar ile uzun soluklu bir yolculuğa
çıkıyoruz.
- Müşterileriniz için çözüm ve ürünleriniz nelerdir ?
ININ (Interactive Intelligence) firmasının Türkiye’deki Elite Partner’ıyız. Müşteri temsilcisi 500’ün üzerinde bir çok
kurumun uçtan uca teknolji çözümlerini
sağlıyoruz. Bu yıl Yunan’lı iş ortağımız
Voiceweb ile sektörden ciddi talepler
aldığımız Nuance firmasının da temsilcisi olduk. Böylece call steering, voice
biometrics gibi ses tanıma projeleri de
yapmaya başladık. ININ ve Nuance
dışında video, sosyal medya entegrasyonu gibi tamamlayıcı çözümlerimiz de
var. Tüm bunların yanı sıra CCR’a öz14 / marketing europe & anatolia
gün yazılımları da geliştirip, ürünleştirme konusuna çok önem veriyoruz.
- Sizi, benzer firmalardan ayıran
özelliğiniz nelerdir ?
Bu sektörde bir çok teknoloji firması var.
CCR olarak sadece ¨Mission Critical¨
projeler yapıyor olmamız. Yani müşterilerimiz için çağrı merkezlerinin hayati
derecede önem taşıyor olması, bütün
bir sene boyunca 5 dakikalık bir kesintinin bile büyük bir para ve ¨reputasyon¨
kaybına yol açacak olması bizler için
önemli. Böylesi hassas ve sürekli yenilikleri takip etmek isteyen karmaşık
alt yapı entegrasyonları olan projelerde
rakiplerimizden ayrışıyoruz. Bu yüzden
Türkiye’de finans ve telekom sektörlerinde müşterilerimiz var. Outsource
firmalar da elbette vazgeçilmezlerimiz
arasında.
- Sizin bu konudaki çalışmalarınız
nelerdir ?
Yukarıda bahsettiiğimiz çalışmalarımızın dışında kendimizi Avrupa’da da sınamak istedik. İsviçre’nin en büyük özel
odeli...
Röportaj
telekom firması olan Sunrise’ın 2.500
müşteri temsilcisinin bulunduğu inbound, outbound, recorder ve diğer tüm
ININ modüllerinin yazılım geliştirme, bakım, lisans güncelleme projelerini aldık.
Zurih’de bir şirket kurduk, İsviçre’nin en
tanınan,deneyimli bir iş geliştirme uzmanını ülke müdürü olarak atadık. Bu
yatırımlarımızın karşılığında da köklü
bir İsviçre bankası ve enerji sektörünün
devlerinden biri CCR ile çalışmaya başladı. Geçen ay da yine büyük bir Japon
markasının İsviçre şubesiyle çalışmaya
başladık. Yurt dışındaki faaliyetlerimiz
sırasında fark ettik ki geliştirilen ürünlerin çoğu müşterilerin ihtiyaçlarını %100
karşılayama biliyor. Bu durumda ürüne
eğreti yamalar yapmaktansa biz CCR
olarak sektör ihtiyaçlarını önceden analiz ederek kendi ürünlerimizi geliştirmeye karar verdik. TEYDEB destekleriyle
kalıcı Ar-Ge departmanımızı kurarak
hem müşteri memnuniyetini maksimize
ettik hem de gelirlerimizi arttırdık. Bu
16 / marketing europe & anatolia
Teknoloji firmalarının
asıl görevi
müşterilerinin işlerini
daha iyi yapabilmeleri, daha
fazla gelir ve
yeni müşteri etmelerini
sağlamak olmalı.
projelerimizden en öenmlisi Smart Dialer oldu. Hem önemli referanslar elde
ettik hem de sektöre yeni bir iş modeli
kazandırdık diye düşünüyoruz.
- Smart Dialer’dan bahsedebilir misiniz, avantajları nelerdir ?
Bildiğiniz gibi çağrı merkezini firmalar
ya kendi işletir, ya da outsource firmaya
verir. Smart Dialer çözümüyle kurumlara, outsource iş ortaklarına hiç bir
müşteri bilgisi paylaşmadan ve teknolojiyi yine outsource ederek çağrı merkezlerini yönetebilme olanağı sağladık.
Örneğin, 5 adet outsource ile çalışan
bir firma tüm raporlamaya kendisi ulaşıyor, müşteri temsilcisi ekranları bir
kez tasarlanıyor. Ayrıca BTK ve BDDK
gibi kurumların regülasyonlarına %100
uyumlu bir güvenli dış arama yönetimi
yapılıyor. Hem de teknolojiyle neredeyse hiç uğraşmadan.
- Bize biraz Ar-Ge çalışmalarınızdan
bahseder misiniz?
Teknoloji firmalarının asıl görevi müşterilerinin işlerini daha iyi yapabilmeleri,
daha fazla gelir ve yeni müşteri etmelerini sağlamak olmalı. Projeyi aldım,
kurdum ya da destek verdim, problemi
çözdüm ve başardım diye düşünenler
acilen hayal ettikleri yelken ve butik
pansiyon hedeflerine odaklanmalıdır.
Sektörde kalıcı olmayı düşünen bir teknoloji firmasının bankacıyla bankacı,
sigortacıyla sigortacı ve outsource ile
de outsource’cunun dilinden konuşmalı, derdine deva olmalı. Her sektöre bir
iki rapor taslağı haricinde aynı kurulu-
Röportaj
mu yapan bir firma ¨box seller¨ dediğimiz santral üstü az ACD, IVR satıcısı
olmaktan öteye gidemez.
Bu nedenle bizler, CCR ekibi olarak
müşterilerimize her zaman yenilikler
peşinde koşacak fikirler sunmaya çalışıyor, onlardan gelecek fikirlere de hep
beyaz şapkamızı takarak yaklaşıyoruz.
Örneğin bir tahsilat projesini gerçekleştirirken 999 adet müşteriniz rakiplerinizden bahsetti, buyrun çağrıları burada
demek küçük bir gayret ama yıllar sürecek bir bağlılığın nedeni olabilir. Bunun
gibi bir çok ufak dokunuş gelirlerde de
yüzlerin gülmesini sağlayacaktır.
Bir İsviçre’li gibi planlı
ve
bir Türk gibi pratik,
hızlı ve esnek olabiliyoruz.
je yapmak size ne kattı?
Avrupa’ya ürün ve hizmetlerimizin satışı için yaptığımız ilk ziyaretlerde zorlandığımızı söyleyebilirim. Bizden farklı
sektörlerde yatırımcılar biliniyor ancak
bir Türk şirketi olarak teknoloji desteği
vermeye geldik ya da yazılım ihraç ediyoruz o yüzden geldik dediğinizde bakışların pek manidar olduğunu tahmin
edersiniz.
Özellikle ININ ürününe hakimiyet, destek ve yazılım projeleri konularında
önemli bir memnuniyet seviyesi yakaladık. Sunrise ile çalışmaya başladıktan
1 yıl sonra yeni müşterilere açılmak gibi
bir hayalimiz vardı. Çok iyi referanslar
alarak bunu başardık. Avrupa’da projeler asla ötelenmiyor. 1 günlük bir gecikmenin bile sonuçları çok ağır oluyor. Bu
tecrübe ekibimiz için çok faydalı oldu
ve süreçlerimizin gelişiminde önemli
rol oynadı. Her iki ülkeye destek veren
ekiplerimizdeki bilgi paylaşımı sayesinde projelerimizde bir İsviçre’li gibi planlı
ve bir Türk gibi pratik, hızlı ve esnek
olabiliyoruz.
Aynı şekilde iyi bir teknolojinin kullanımı müşteride güven duygusu uyandıracak, bilenen ve güvenilir bir marka hem
Türkiye’den hem de yurt dışından proje
alınmasında önemli bir referans parametresi olacaktır.
Bu amaçla Ar-Ge ekibimizi Yıldız Teknik
Üniversitesi bünyesindeki Teknopark’a
taşıdık. Böylece hem üniversite – sanayii iş birliğini daha sıcak yaşama imkanımız oluyor hem de idealist gençlere
yeni iş imkanları sunmuş oluyoruz.
- Bir Türk yazılım firması olarak
Avrupa’ya nasıl açıldınız, orada promarketing europe & anatolia / 17
Köşe
Nurgül Eryıldır Günay / [email protected]
( kelebeğin
fırtınası)
Hobara hobara nereye kadar?
Yeni yıl, yeni umutlar derken yılın ilk çeyreğini devirmek
üzereyiz. Dertler, tasalar artarak devam ediyor, koskoca
ülke dev bir cenaze evine döndü. Şehit haberleri günlük
haber başlıklarından biri oldu. Ağlamaktan, üzülmekten,
endişe etmekten yorulduk. Allah sonumuzu hayır etsin!
Gelelim bu ay dikkatimi çeken reklamlara:
Aşağı yukarı aynı zamanda yayına başlayan Aygaz ve
Oba makarna reklamları nasıl olmuşsa olmuş aynı konsept
üzerinden reklamlarını kurgulamışlar. Dünya mutfakları!
Konseptin çıkış noktası aynı olsa da reklamın senaryosu,
çekim, oyunculuk ve prodüksiyon kalitesi açısından
aralarında dağlar kadar fark olmuş.
Bu köşemde daha önceleri de dile getirdiğim gibi
vejetaryenim. yani hiç ama hiç bir hayvanın etini
yemiyorum. O nedenle sebze, makarna ve bulgur
pilavıyla geçiyor hayatım :) Özellikle makarna bizim evin
vazgeçilmez yemeği. Değişik soslarla tatlandırdığımız
efsane makarna yemekleri yapıyoruz:) Makarnaya bu
kadar düşkün bir aile olunca da, reklamın beni çekmesi,
koşarak markete yönlendirmesi gerekiyor. Ama Obaaaa
reklamı, hobaraaaa diye çekilmiş gibi duruyor. Ekranların
en sevilen çöpçatanı Esra Erol Oba makarna satışlarını
artırır mı bilemem ama bu reklama hiç yakışmadığını
söyleyebilirim. Dünyanın çeşitli yerlerinde mutfakta yemek
yapan kadınların arkasında aniden belirip Obaaaa diye
bağırması bana biraz itici geldi :) Yiyecek reklamlarında
başrol yiyeceğimiz besin olması gerekirken, burada
makarna sunumları ikinci plana atılmış gibi duruyor. Sisli,
puslu mutfak dekoru, izlerken ''offf ya keşke olsa da yesek''
duygusu uyandırmayan makarna görüntüleri ile son derece
başarısız bir prodüksiyon. Daha iyi bir projeyle karşımıza
çıkmasını umut ediyorum.
Aygaz'ın yeni reklam filmi ise Oba'nın yanında bundan iyisi
Şam'da kayısı duygusu uyandırıor :)
Reklam filmi özetle şöyle: Aygaz'ın sonradan gurme
tüpçüsü, tek tek restoranları dolaşıp tüp dağıtıyor. O
sırada çok kısa kısa da olsa dünya mutfaklarının en
bilinenlerinin kapısını aralamış oluyoruz. İtalyan, Hint, Çin
ve Türk mutfağı lezzetleri, geleneksel kıyafetli aşçılarıyla
tüpçümüzü selamlıyor. Adeta 23 Nisan dünya çocuk şenliği
havasında geçen reklam biraz abartılı olsa da espirili
olmuş. Daha iyileri için sabırsızlıkla bekliyoruz :)
Yeni Rinso sıvı deterjan reklamını mutlaka izlemişsinizdir.
Hani çamaşır makinesi kapağının içinden köpük adamın
çıktığı reklam. Oradaki köpük adam Michelin lastiklerinin
maskotu olan adama benzemiyor mu? Amca oğulları
galiba :)))))
''Hadi yaaa, yapma yaaa, yok yaaa, bu ne yaaaa. Ne
kadar çok yaa var di mi? Benim kullandığım tek ya var,
o da mutfakta. Orkide yağ!'' Hey gidi İlhan Şeşen! neler
oluyor bize şarkına bayılıyorum. Hatta bir çok şarkına
bayılıyorum. Ama şimdi sana soruyorum: Oldu mu yaaaa?
Ve reklam filmi yaratıcılarına da şöyle sesleniyorum
''şaçmalamayın yaaa!''
Geçen ay en çok sahibinden.com reklamlarını beğendim.
Cemil evlenme teklif etti, ben hemen sahibinden.com'dan
ev bakiyim'le başlayıp etrafındaki herkeste domino etkisi
yaratıp ev baktığı reklam tek kelimeyle şahane olmuş.
Halen izlemediyseniz youtube'dan falan arayıp izleyin.
Tiplemeler, mekanlar, ışık, ses her şey çok güzel, çok
eğlenceli ve en önemlisi çok etkili. İhtiyacım olmasa da
neredeyse ben de sahibinden.com'dan ev bakmaya
başlayacaktım :)
Bu ay Marketing Europe ve Anatolia'nın 50. sayısı
yayınlanıyor. Bu dergide yazmamı teklif ettikleri ve
beni yüreklendirdikleri için Elvin ve Abdullah Ekşioğlu
çiftine çok teşekkür ediyorum. Nice sayılar ve yıllarda
güzel paylaşımlarda bulunmayı, her geçen gün daha
iyiyi aradığımız bu dünyada hep birlikte mükemmele
ulaşmamızı diliyorum.
2016 ikinci çeyreği umarım daha iyi geçer. Dünyaya,
memkeletimize ve hayata dair endişelerimiz yerini bahar
dallarının çiçeklerine bıraksın, hayat bayram olsun.
Bu sayıdaki yazım sevgili arkadaşım, değerli yönetmen
Abdullah Ekşioğlu için :) Doğum günün kutlu, mutlu olsun.
Hayallerin, dileklerin bu yaşında gerçek olsun. En güzel
filmleri, en iyi reklamları çekmeni diliyorum :)
marketing europe & anatolia / 19
Reklam Dünyası
Latin Amerika Programatik satın alıyor...
Latin Amerika’daki markalar, dijital ekonomide büyümenin
önemli bir adımının reklamcılıkta programatik satın alma olduğunu görüyor, sosyal medya ve akıllı telefon penetrasyonunun avantajlarını kullanmaya çalışıyor.
Çevrimiçi reklamcılık Latin Amerika’da hızla büyüyor. Geçtiğimiz yıl bölgedeki reklam harcamaları 7 milyar dolara çıkarak dünya çapında en
hızlı büyüyen bölgelerden biri oldu. 2014 yılında
LATAM’da toplam display harcamalarının yüzde
35’i programatik üzerinden gerçekleşirken, Magna
Global Intelligence’ın verilerine göre 2018 yılında yüzde 61’e yükselecek. Gerçek zamanlı açık
artırma (RTB) sisteminin kullanımında da 2014
yılında yüzde 7’lik payın 2018’de yüzde 23’e çıkması bekleniyor. Avrupa’nın genç şirketlerinden
biri olan RTB House, pazarlama profesyonellerine sunduğu programatik çözümlerle hızla büyürken Endonezya, Malezya, Tayland ve Singapur’u
kapsayan Asya açılımının ardından şimdi de Latin
Amerika’da faaliyet gösteriyor.
RTB House Bölge Direktörü Ömer Aras, LATAM’daki programatik çözümlerin kullanımındaki artışın
dünyanın birçok bölgesindeki sebeplere benzediğini dile getirdi. Aras’ın verdiği bilgilere göre,hangi
bölgede olursa olsun reklamverenler, kendi ihtiyaçlarına özel terzi usulü çözümlerle karşılaşmaktan
heyecan duyuyorlar. Latin Amerika’nın en büyük
pazarı olan Brezilya’da 2015 yılında 20 milyar do20 / marketing europe & anatolia
lara ulaşan toplam reklam harcamalarının 2018 yılında 30
milyar dolara çıkması bekleniyor. Şimdiden Brezilya’da toplam display harcamalarının neredeyse yarısını programatik
harcamalar oluşturuyor.
Akıllı telefon adaptasyonunun da yüksek olması Latin Amerika’daki programatik satın alma öngörülerinin yükselmesinde
önem taşıyor. Önümüzdeki 3 yıl içerisinde Latin Amerika’nın
dünya çapındaki akıllı telefon kullanıcılarının yarısına sahip olması öngörülüyor. Anlık konum verileri, daha detaylı
ve içgörüye sahip olunabilecek kullanıcı davranışlarını takip
etme olanağı web tabanlı kampanyaların ötesinde seçenekler de sunuyor.
Yüzde 95 en az bir sosyal ağa üye
Bölgedeki sosyal medya kullanımındaki yükseliş de programatik satın almanın önemini artırıyor. Latin Amerikalı internet kullanıcılarının yüzde 95’inin en az bir sosyal medya
üyeliği bulunuyor ve ayda 10 saatini sosyal medyada geçiriyor. Kişiselleştirilmiş sosyal reklamlar, mobil veriler ve
gerçek zamanlı kampanyaların bir araya gelmesiyle birlikte
doğru marka mesajlarının doğru zamanda doğru kullanıcılara ulaşması sağlanıyor.
Programatikteki artış, akıllı telefon penetrasyonu ve sosyal
medya penetrasyon oranları Latin Amerika’daki kullanıcılara
ulaşmayı kolaylaştırıyor.
Reklam Dünyası
Kenan Sofuoğlu reklam filmi...
larda yayınlanmaya başlayan yeni reklam filmi Papyrus Advertising reklam ajansı tarafından hazırlanırken, yeni reklam
filminin yönetmeni ise Emre Başaran oldu. Filmin müzikleri
ise FFW yapımtarafından hazırlandı.
Faaliyet gösterdiği piyasasının öncü kuruluşu İntegral Menkul Değerler ile Dünya Supersport Şampiyonası’nı dört kez
kazanan milli motosiklet yarışçısı Kenan Sofuoğlu’nun güçlü işbirliği, yeni bir reklam kampanyasıyla taçlandırıldı.
İntegral Menkul Değerler’in sponsor olduğu, Dünya
Şampiyonu Motosiklet Yarışçısı milli gururumuz Kenan
Sofuoğlu’nun, ilk reklam filmi Kasım 2015’te yayınlanırken,
ikinci reklam filmi ise bu hafta televizyon kanallarında ve
açıkhava mecralarda yayınlanmaya başladı. Yeni reklam
filminde Kenan Sofuoğlu, İntegral Menkul Değerler’de mükemmel refleksin önemine değindi. Aynı anda tüm mecra-
Deri tanıtım grubu’nun yüzü Arda Turan...
Deri Tanıtım Grubu (DTG), 2016 yılında Türk derisinin
yurtdışı tanıtım yüzü olarak Arda Turan ile anlaştı. Bu işbirliği
kapsamında, Arda Turansıra dışı bir videodaveDTG’nin
başta Milano olmak üzere yurtdışıhedef pazarlarındaki
tanıtımlarında yer alacak.
Türk derisini iç ve dış pazarlarda tanıtmak, ihracat potansiyelini arttırmak amacıyla 11 yıldır faaliyet gösteren ve birçok
başarılı projeye imza atan Deri Tanıtım Grubu, 2016 yılında
hedefleri doğrultusunda büyük atılımlar gerçekleştirmeyi
planlıyor. Bu doğrultuda, yurtdışında Türkiye’yi başarıyla
temsil eden, yeteneği ve üstün futbol zekasıylatakdir edilen
Arda Turan, Deri Tanıtım Grubu’nun 2016’daki yüzü oldu.
Video tüm dünya ile eş zamanlı olarak 19 Şubat
Cuma günüDeri Tanıtım Grubu’nun Youtube kanalı
TurkishLeatherCouncil’den yayınlanıyor.
DTG’nin hedef pazarlarından biri olan Çin’e atıfta bulunarak, yarı Amerikalı, yarı Çinli bir genç kız, Türk derisinden
yapılan darbukayı çalıyor, Arda Turan karşısında Türk derisinden üretilen ayakkabıları ile step yapıyor. 3 bölümden
oluşan filmde, darbuka ritimleri ve Arda Turan’ın adımlarının
gittikçe hızlandığını görüyoruz. Bu atışmayı Arda kazanıyor.
marketing europe & anatolia /21
Markanız iç
Röportaj
çin ritüel yaratın...
Pazarlama yöneticisi
Can Ogan
Fiyatların birbirine yaklaştığı, ürünlerin nitelik açısından
ayrışmakta zorlandığı günümüzde rekabet kolay değil.
Böyle bir ortamda 20. yüzyılın başında kullanılan pazarlama
ilke ve teknikleri yetersiz kalıyor.
Pazarlama yöneticisi Can Ogan, tek seferlik müşterilere
ulaşmaya çalışmak yerine var olan müşterileri
sadık birer marka elçisine dönüştürmeyi öneriyor.
Röportaj Elvin Ekşioğlu / [email protected]
- Var olan müşterilerin sadık bir marka elçisi olmalarını sağlamanın yolları nelerdir?
Yeni davranış modelleri, yeni teknolojiler ve artan ürün çeşitliliği bombardımanı günümüz kullanıcılarını ve onların
marka ile etkileşimlerini yakından etkiliyor. Tek seferlik “kullan-at” sisteminde,
müşteri kazanmaya çalışmaktan çok,
var olan müşteriyi sadık bir marka elçisi
haline getirmek gerekiyor. Tek boyutlu
CRM datalarıyla tek seferlik yeni müşterilere ulaşma çabasının hem pahalı
hem de etkisiz bir çözümdür.
Yenilikçi kampanyaları, ürünleri ve pazarlama aktivitelerini öncelikle markanızın elçisi olmak için hazır bekleyen
müşterilerinize sunmanızı öneririm.
Sonrasında, sadakat gösteren müşteriler çevresindekileri markanıza doğru
sürükleyecektir. Var olan müşterilerin
sadık bir marka elçisi olmalarını sağlamanın yollarından bir tanesi marka ile
ritüelleri birleştirmektir. Marka tarafından yaratılan değerler etrafında kurgulanmış, tekrarlanan davranışlar, markayı müşterinin hayatının tam ortasına
oturtmayı hedefler.
Ritüellerden Vazgeçmek Zor
Pozitif deneyimler sayesinde oluşan
ritüeller, alışkanlıklardan bile daha etkilidirler. Alışkanlıklar çok daha kolay
değişirken, bireyin ruhuna işlemiş ritüellerden vazgeçmek zordur. Sinemaya
giderken, hiç düşünmeden yöneldiğimiz pop-corn standı veya her partide
ilk alınan Coca Cola şişeleri veya sevgilisinden ayrıldığında acısını unutmak
için bir masada oturan iki arkadaşı gözümüzde canlandırırken, neredeyse
otomatik olarak masada yer alan rakı
bardakları ve şişesi tesadüf değildir.
Farklı müşterilerin markanızdan beklentileri, marka değerlerinizi algılaması
ve markanızı kullanımı değişkenlik gösterse de ürün veya servisinizi bir ritüelin
çevresinde kurgulamak, hem karlılığınızı hem de potansiyel müşteri sayınızı
arttıracaktır. Ritüelin oluşturulmasında, müşterilerin davranış ve algılarını
analiz etmek önemlidir. Bu data size
müşterilerinizle nasıl duygusal bir bağ
oluşturabileceğinizin kapılarını açabilir.
Burada anlaşılması gereken, müşterimarketing europe & anatolia /23
Röportaj
nin marka hakkındaki hisleri, algısı ve
ürünle iletişim kurarken yaşadığı deneyimdir.
- İlham Verecek Marka Örnekleri verebilir misiniz?
Lime ve Corana: Corona bira
Meksika’nın bir numaralı markası olsa
da uluslar arası pazara girmekte biraz
zorlandı. Müşteri davranışlarında, barlarda daha çok açık biraların satıldığı ve
bardaklarda servis edilen biralara eğilim vardı. Bira tutkunlarının Corona’ya
şans vermesi için bir ritüele ihtiyaç
duyuldu. Corona yaklaşık 10 adımlık,
“Corana nasıl içilir?” konulu mesajlar
yayınlamaya başladı. Hatta popüler
mekanlarda ritüelin başlatılması ve
kopyalanması için barmenler kullanıldı.
Oreo ve Süt: Oreo, dünyanın en çok satan bisküvilerinden biri. Pazardaki büyük başarısını ne süslü paketleri ne de
rekabeti arttırıcı fiyat politikası sayesinde kazandı. Oreo, bütün bisküviler için
24 / marketing europe & anatolia
Ritüeliniz marka değerleriniz ile
uyumlu olmalıdır. Markanızın
duygusal değerleri yoksa ilk önce
bunları oluşturun.
geçerli olan bisküviyi sütle birlikte yeme
alışkanlığını tekrar paketleyerek bir ritüel haline getirdi. Böylece bisküvi, kısa
zamanda çocuklara süt içirebilmek için
bir motivasyon kaynağı yetişkinler için
ise içlerindeki çocuğa seslenen bir ödül
haline geldi. Oreo bisküvilerinin nasıl
yenmesi gerektiği konusunda gayet
açık ve detaylı açıklamalar yaparak, bu
ritüelleri farklı konseptler içinde ödüllü
yarışmalar ve sosyal medya uygulamalarıyla destekledi.
- Ritüel yaratmak için birkaç ipucu
verebilir misiniz?
Marka Değerlerinizi Belirleyin: Ritüeliniz marka değerleriniz ile uyumlu
olmalıdır. Eğer markanızın duygusal
değerleri yoksa ilk önce bunları oluşturun. Markanız müşteriniz için ne ifade
ediyor? Ne ifade edecek, temizlik malzemesi demeyin sakın! Pepsi Amerika
genelinde kör bir lezzet testi yaptırmış,
Amerikan damak tadına göre Pepsi’nin
daha uygun olduğunu kanıtlamış ve
bunu dört bir yanda duyurmuştu. Pepsi
en iyi tat bizim diye dört bir yanı inletirken, Coca Cola ne yaptı? Paylaşmak,
mutluluk, eğlence gibi değerleri üstlendi. Günümüzde en popüler gazlı içeceğin hangisi olduğunu söylemek gerekli
mi?
Kolayca Yapılabilir Ve Tekrarlanabilir Bir
Ritüel Bulun: Ritüel, komplike ve zor olmak zorunda değil. Mesela Japonya’da
KitKat kelimesinin Japoncadaki “Kito
Katsu” yani “Kesin Başaracaksın” kelimesine olan benzerliğini kullanarak
öğrencilere sınavdan önce bir KitKat
şans getirir rituelini başlattı. Hatta daha
sonraları bunu bir adım daha öteye taşıyarak Kitkat’ın ikonik kırmızı rengini
yine şanslı olan yeşile bile çevirdi. Marka değerleriniz ile nasıl bir ritüelin birleşeceğini bulmak için hayal gücünüzü
kullanın.
İlan Edin: Bilinmeyen bir ritüel işe yaramaz. Ritüelin var olduğunu, ne işe
yaradığını ve nasıl yapıldığını elinizden
gelen her mecrada ve her şekilde ilan
edin. Eğer gücünüz yetiyorsa bunu sadece reklamlarla değil ürün yerleştirme
yöntemiyle de yapın. Bunun için bloggerlar, vloggerlar ve sosyal medyayı
kullanın.
Ritüelin İşe Yaradığını İspatlayın: Ritüellerin hepsinin bir sebebi vardır. Lezzeti arttırır, deneyimi güçlendirir, sanş
getirir, mutlu eder. Her ne yaptığını iddia ediyorsanız bunun gerçek olduğunu
duyurun.
Ritüeli Besleyin: Eğer bir ritüel yaratacaksanız bunu tek atımlık bir kampanya olarak değil, yavaş yavaş büyüyecek
bir ağaç gibi düşünün. Uzun dönemli
yapın. Kampanyalarınıza yedirin.
Köşe
Abdullah Ekşioğlu / [email protected]
( retorik)
Bakakalırım giden geminin ardından...
Ülkemizde demokrasi hiç bir zaman yeterince
desteği bulamamışlardı.
gelişmedi. Demokrasi karnemiz her zaman kırıklarla
doluydu, ancak darbe dönemleri dahil hiçbir
Bu kamuoyu desteği olmasaydı "her dönemde
dönemde bugünkü kadar kötü olmamıştı.
demokrasiyi, hukuku içine sindirememiş liderler
olabilir, demokrasilerde halk iradesi bu diktatörlük
Sadece demokrasi de değil, anayasamıza göre
sevdalılarına geçit vermez" deyip rahatlayabilirdik.
demokratik sosyal hukuk devleti olan ülkemizde,
Oysa bugün görüyoruz ki, halk iradesi maalesef
yasalar, anayasa, mahkeme ve hatta anayasa
sakat demokrasimizi bize özletecek kadar,
mahkemesi kararları hiç bu kadar ihlal edilmemiş,
demokrasi bilincine yabancılaşmış. Koca bir
devletin en tepesindeki isimler eliyle hiç bu kadar
imparatorluğun mirasçısı, bin yılları aşkın devlet
itibarsızlaştırılmamıştı.
geleneği ile kurulmuş ülkemiz, maalesef cehalet
kıskacında bir ortadoğu ülkesine evrilme yolunda
Gizliden gizliye basına baskı her dönemde
metamorfozunu tamamlamak üzere.
uygulanmıştı ama darbe dönemleri dahil hiç bir
dönemde ülkenin cumhurbaşkanı ekrana çıkıp,
Durumun daha acı olanı ise hiç bir muhalefet
"basın özgürlüğü sınırsız değildir" dememişti.
partisinin henüz bu durumu kavrayıp, hızla
uzaklaşan demokrasimizin ardından benim gibi
Turgut Özal anayasayı bir kez delmekle bir şey
bakakalanlara verebilecekleri bir umut kırıntısının da
olmaz dediği zaman tüm ülke bu ayıbını yüzüne
bulunmaması.
vurmuş, hiçkimse ben anayasaya uymuyorum,
anayasayı bana uydurun demeye cesaret
Ne diyeceğimi bilemiyorum. aklıma yalnızca şairin
edememişti. Daha da çarpıcı olanı, bugüne kadar
şu sözleri geliyor.
demokrasiyi, anayasayı bugünkünün yüzde biri
"Bakakalırım giden geminin ardından
kadar ihlal eden liderler, seçimlerde halkın oylarıyla
atamam kendimi denize dünya güze.
cezalandırılmış, hiç bugünkü kadar kamuoyu
Serde erkeklik var ağlayamam."
marketing europe & anatolia / 27
Kampanyalar
Çarpıcı Meyve Tadı Seni Alır Götürür...
Yedigün’ün çarpıcı meyve tadını, filmlerdeki sürpriz karakterler olan “Çalı Adamlar” anlatıyor. “Çalı Adamlar”,
rutinden sıkılıp Yedigün içen gençleri özledikleri doğallığın, meyvenin ve eğlencenin tam ortasına götürüyor.
ALICE BBDO’nun hazırladığı kampanyada “Çalı Adamlar”, portakal ve mandalina ağaçlarından esinlenilerek
tasarlandı.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: PEPSICO
Reklamveren yetkilileri: Alpagut Çilingir, Aslı Önder,
Ayfer Tüfekçi, Tuğçe Gamsız, Beste Karık
Reklam Ajansı: ALICE BBDO
Kreatif Direktör: Derya Tambay
Yaratıcı Ekip: Ali Burak Erkan, Cem Öztürk,
Derya Banişta, Kerem Altuntaş, Burcu Gizem Öztürk,
Muhammet Ergül
Stratejik Planlama: Onur Erdoğan, Emir Demirtaş,
Beliz Top, Dilara Çelikkanat
Marka Ekibi: Maria Demir, Aylin Acar, Ali Doğan Güven
Ajans Prodüktörü: Umut Tangör
Yapım şirketi/Yapımcı: Autonomy/Murat Pekin
Yönetmen: Ferit Katipoğlu
marketing europe & anatolia / 29
Kampanyalar
“Gülmek Sana Yakışıyor”...
Media Markt, “Gülmek Sana Yakışıyor” sloganıyla yeni
bir pazarlama iletişimi dönemini başlatıyor. Media Markt
TV’den dijitale, ulusaldan yerele pek çok mecrayı etkin bir
şekilde kullanmayı hedefliyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Media Markt Türkiye
Reklamveren Yetkilileri: Çağanur Atay Uçtu,
Sinem Öztürk, Selda Yıldırım, Selen Bekiroğlu
Reklam Ajansı: Wanda Digital
Kreatif Direktör: Enis Baruh
Ajans Prodüktörü: Kerem Aygün
Kreatif Grup Head: Armağan Ükünç
Yaratıcı Ekip: Kutsal Bayraktar, Okan Özyörük, Cihat Er
Marka Yöneticisi Ekibi: Yeşim Gürsel (Uzman Marka Yöneticisi), Müge Yıldırım (Marka Yöneticisi)
Prodüksiyon: GoGo Project
Yönetmen: Cem Adıyaman
Yapımcı: Gunes Zahid
Jingle Yapım Şirketi: Jingleist
Beste: Kemal Taşçeşme
Düzenleme: Çağdaş Göktuna
Medya Ajansı: Starcom
“İlk buluşmada yenmez!”...
İlk buluşmada olduğunu unutup, özüne dönen ve lezzetin
tadını çıkaran gencin sadece KFC kanatlarına odaklandığı
bu anlarda, kız ise olayın şaşkınlığıyla ne yapacağını bilemiyor. KFC’nin “ilk buluşmada yenmez” uyarısıyla son bulan film,Medina Turgul DDB imzası taşıyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: KFC Türkiye
Reklamveren Yetkilisi: Zeliha Şener, Tuna Canatar,
Kardelen Zengin, Emre Sipahi
Reklam Ajansı: Medina Turgul DDB
30 / marketing europe & anatolia
Yaratıcı Yönetmen: Gökhan Erol, Erdem Köksal,
Ozan Bozkurt,
Yaratıcı Ekip: Hakan Bıçakçı, Burak Kunduracıoğlu,
Buse Şay, Ece Gönenç, Fatma Öcal
Müşteri ilişkileri grubu: Elif Önen Sakin, Ezgi Pedal,
Natali Levi
Stratejik Planlama: Canan Pehlivanoğlu, Merve Alıcı
Ajans prodüktörü: Gülengül Arlıel, Nedret Gürlek
Yapım şirketi: Shortcut
Yönetmen: Ariel Goldenberg
Müzik: Jingledak- Uğur Cümbüşel
Kampanyalar
Aşk ve Lezzet Bu Filmde Buluştu...
Tat’ın, sevilerek izlenen ve her macerası merakla beklenen
animasyon serisi Tatlı Domatesler’in Sevgililer Günü’ne
özel yeni filmi yayında.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Tat Gıda
Reklamveren Temsilcisi: Banu Demokan, Kübra Ötkür,
Alper Özgür, Serap Sönmez, Gizem Cumalıoğlu
Reklam Ajansı: Tribal Worldwide İstanbul
Ajans Başkanı: Ömür Kula Çapan, Hakan Birgül
Yaratıcı Yönetmen: Arda Erdik, Başar Bellisan
Yaratıcı Grup Başkanı: Barış Sarhan
Sanat Yönetmeni: Zeynep Ordu
Müşteri İlişkileri: Burcu Kavaslıgil, Emir Medina
Sosyal Medya: Emre Hacısalihoğlu
Ajans Yapımcısı: Can Taşkın
Yapım Şirketi: Anima İstanbul
Yönetmen: Ayşe Ünal
Yapımcı: Gizem Ergezgin
Müzik: Jingle House
Medya Planlama: ZER Digital
“Bu Koltuklar Şahit”...
Vodafone Türkiye, 15 yıllığına sponsor olduğu Vodafone
Arenainşaatında koltuk montajı aşamasıylabirlikte gerisayıma geçti.İnşaatta sona yaklaşılırken, bu süreci Beşiktaş
taraftarıyla kutlamak isteyen Vodafone, #HasretBitiyor kampanyası altında “Bu Koltuklar Şahit” isimli dijital bir proje
hayata geçirdi.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Vodafone Türkiye
Reklamveren Temsilcileri: Bilge Çiftçi, Onur Gargılı,
Kerem Karacasulu, Ece İrem Arslan
Reklam Ajansı: Tribal Worldwide İstanbul
Ajans Başkanı: Ömür Kula, Hakan Birgül
Yaratıcı Yönetmen: Arda Erdik, Başar Bellisan
Yaratıcı Grup Başkanı: Barış Sarhan, Melih Ediş
Yaratıcı Grup: Selçuk Çelebioğlu, Emre Çil, Furkan Şahin
Müşteri İlişkileri: Nil Gökçe Sanay
Ajans Yapımcısı: Can Taşkın
Yapım Şirketi: Atlantik Yapım
Yönetmen: Umut Aral
Müzik: Jingle Mingle
marketing europe & anatolia / 31
Kampanyalar
Algida Nogger ailesi twitter filmi...
Nogger ailesi, önceki filmlerde olduğu gibi hazırlanan 3. ve
son dijital filmle sevenlerine yine esprili bir dille sesleniyor.
Yeni dijital filmde Nogger Winner, geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen Algida’nın “Efsane Lezzet Geri Dönüyor” kampanyası
sırasında oylarıyla kendisine destek veren sevenlerine kışın
da kendisini ve kardeşlerini yalnız bırakmamaları çağrısında
bulunuyor.
Algida’nın sosyal medya üzerindeki eğlenceli içeriklerine eşlik etmek isteyenler ise #hermevsimalgida hashtagini takip
ediyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Unilever Algida
Reklamveren yetkilisi: Toloy Tanrıdağlı, Özge Onur,
Özge Sönmezöz
Reklam ajansı: Alametifarika
Yaratıcı ekip liderleri: Ozan Özüm Özbey, Handan Tepe
Yaratıcı ekip: Burçin Perçin, Yeliz Civelek, Tuğçe Tekin,
Alican Savaş, Pınar Ulus
Müşteri ilişkileri grubu: Dilek Sezen
Ajans prodüktörü: Sertuğ Alptekin, Berkay Tahmaz,
Övgü Akgürgen
Yapım şirketi: ANIMA/Koray Güzey
Medya ajansı: Mindshare
Medya planlamacı: Aslıhan Anarat, İpek Dorak,
Arda Çölgeçen, Melih Koç, Canan Aktaş
Kullanılan mecralar: Dijital, sinema
‘Dünyanın yemeğine Aygaz yeter’...
Aygaz, “Dünya Mutfakları” başlıklı yeni bir reklam kampanyası başlattı.“Dünyanın yemeğine Aygaz yeter” sloganı işlenen reklam filminde bir Aygaz servis görevlisi sırayla farklı
mutfaklardaki deneyimlerini paylaşıyor
Kampanya künyesi
Reklamveren: AYGAZ
Reklam Ajansı: TBWA\ISTANBUL
Aygaz Pazarlama Direktörü: Ercüment Polat
Aygaz Tüpgaz Pazarlama Ekibi: Zeki Kıroğlu,
Özge Ağar Uysal, Sadettin Samrıoğlu, Tunç Demir,
Melis Deniz
Reklam Ajansı: TBWA\ISTANBUL
CCO: İlkay Gürpınar
ECD: Volkan Karakaşoğlu
Yaratıcı Ekip: Orkun Önal, Cihan Akköse, Tolga Ülkümen,
Ergin Doğanay
Marka Ekibi: Beste Erener, Tuğçe Asrak, Ceren Kaban
Prodüksiyon Ekibi: Ceyda Kayaçetin, Erman Karahisarlı,
Cansu Arcan
Prodüksiyon Şirketi: PToT Film
32 / marketing europe & anatolia
Post Prodüksiyon Şirketi: ABT
Yönetmen: Ozan Açıktan
Müzik: Jingle Jackson / Emre Irmak
Medya Ajansı: People Communications
Kullanılan Mecralar: TV, internet, sinema, radyo,
açıkhava, ilan
Kampanyalar
“Araban Yakıyor”…
Paraf’ın marka yüzü Murat Boz, yeni reklam filminde Shell
ile yapılan işbirliğini anlatmak için direksiyona geçti.
“Araban Yakıyor” isimli yeni reklam filmi Paraf sahiplerinin
akaryakıt alırken de çok özel ayrıcalıklara sahip olduğunu,
sık sık memleketine arabayla ziyarete giden Murat Boz’un
esprili hikâyesi aracılığıyla anlatıyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Halkbank
Reklamveren Temsilcisi: Yalçın Kaya, Ferrin Kolaylı,
Nilüfer Kenar, Beril Olcay, Cansın Dede, Yekta Kutay Tözün
Reklam Ajansı: AndBrand
Yaratıcı Grup: Çağrı Çelik, Saadettin Konukseven,
İlkay Saltık, Fırat Saygın, Nafiz Oksar
Müşteri İlişkileri: Beril Mardin, Özge Şatır, Tutku Top
Medya Ajansı: Skala Medya
Yapım Şirketi: Staff Film
Yönetmen: Ketche
Yapımcılar: Eyüp Üstün, Zafer Yiğit, Eper Marangoz
Müzik: Jingle House
Mecra: TV, radyo, gazete, internet
Deneysel Bankacılık...
Kardeşi Garanti Bankası’nda işe girince daha iyisini yapmak
için hırslanan ve kendi alternatif ürünlerini yaratmak için sıra
dışı icatlar yapan karakterin maceralarını anlatan filmler ilk
yayınlandığı 2014 yılından bugüne kadar rekorlar kırdı
Kampanyasının Künyesi
Reklamveren: Garanti Bankası
Reklamveren Temsilcileri: Burcu Tokcan,
Güneş Arslan Ulus, Ece Gökel, Müge Albayrak,
Tuğçe Ölmez, Ümide Özgen
Reklam Ajansı: Komputer
Yapım Şirketi: Autonomy
Yönetmen: Uygar Kutlu
Yapımcı: Aslı Akkoç
Müzik: Selçuk Alagöz
marketing europe & anatolia / 33
Kampanyalar
Finansçı, şirketin nokta transferi...
Finansbank’ın Yıldız Apartmanı reklam dizisi, beşinci filmiy- Yaratıcı Ekip: Pemra Ataç Açıktan, Murat Yaylagül,
le ekranlarda. Rabarba’nın hazırladığı, yönetmenliğini Ozan Elif Özüdoğru, Volkan Yanık, Şadi Akbudak, Metin Akın
Açıktan’ın yaptığı reklam filminin uzun versiyonunu internet- Müşteri İlişkileri: Birçim Akfırat, Ezgi Günaydın,
te izleyebilirsiniz.
Melike Orhon
Stratejik Planlama: Oğuz Savaşan
Kampanya Künyesi
Prodüksiyon: Pınar Johnson, İrem Akalın
Reklamveren: Finansbank
MedyaPlanlama/Satınalma: People
Reklam Ajansı: Rabarba
YapımEvi – Yönetmen:PTT- Ozan Açıktan
Reklamveren Yetkilisi: Armağan Engel, Banu Akyıl,
Mecra: TV, Radyo, Basın, Outdoor,İnternet
Tuğçe Saka
morhipo.com...
Morhipo.com “Konser Teklifi”, “İş Teklifi” ve “Evlilik Teklifi”
içerikli üç eğlenceli kısa film hazırlandı. Arda Birkiye’nin yönetmenliğini yaptığı reklam filmlerinde, kendilerine sunulan
muhteşem teklifler karşısında yaşadıkları şaşkınlığın da etkisi ile ikileme düşen kişilerin kaçırdıkları fırsatlar esprili bir
dil ile ele alınıyor.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: Morhipo
Yaratıcı Ajans: Rafineri
Yaratıcı Grup: Müge Pekçetin, Emirhan Dileğe
Ajans Müşteri Grubu: Dilek Uçarlı, Erbek Onur,
Çağla İshak
Reklamveren Yetkilisi: Ethem Şallı, Reysi Sapan,
Öykü Akgürgen
Medya Planlama: Morhipo
Kullanılan mecra: Sosyal Medya
34 / marketing europe & anatolia
Kampanyalar
Vivident’ten gülümseten 2 Film…
bir soluk getiriyor.
Özel bir çekim tekniği kullanılarak 6 oyuncunun tek bir smaç
hareketini gerçekleştirdiği ikinci filmde ise bu ortak basketbol hareketiVivident çiğnenerek, ortak bir gülümsemeye
dönüşüyor.
Kampanyasının Künyesi
Reklamveren: Perfetti Van Melle / Vivident
Reklamveren Yetkilileri: Serkan Ergün, Çiğdem Tüzüner
Serim, Emin Alev
Reklam Ajansı: Being Çözüm
Yaratıcı Ekip: Umut Esin, Soner Aslan, Erce Ulusoy,
İrem Alkan
Marka Ekibi: Yusuf Ziya Erdönmez, İrem Terzi
Stratejik Planlama: Ahmet Yener, Yunuscan Hısımcıl
Prodüksiyon Şirketi: Spark Film
Vivident, Spor Toto Basketbol Ligi sponsorluğunu destekl- Post Prodüksiyon Şirketi: MOJO Fx
emeye, lansman filminin ardından, basketbolcuların da yer Medya Ajansı: Mediarepublic
Kullanılan Mecralar: TV, Internet, Sinema
aldığı iki yeni reklam filmiyle devam ediyor.
İlk filmde oyuncular parke üzerindeki yeteneklerini göstererek Vivident’in “Çiğne ve Gülümse” cingılına yeni ve dinamik
tatilsepeti.com...
tatilsepeti.com, Spor Toto Basketbol Ligi’nin Resmi Seyahat
ve Tatil Sponsorluğu görevini tanıtmak ve yeni fırsatlarını
duyurmak için bir reklam kampanyası başlattı.
Kampanya Künyesi
Reklamveren: tatilsepeti.com
Reklamveren Yetkilisi: tatilsepeti.com Genel Müdür
Koray Küçükyılmaz
tatilsepeti.com Pazarlama Departman Müdürü
Yekta Yenilmez
Reklam Ajansı:ALICE BBDO
Yaratıcı Grup: Derya Tambay, Hasan Çetin,
Mustafa Baripoğlu, Uğur Dündar, Ahmet Nuri Sinan
Müşteri İlişkileri: Maria Demir, Aylin Acar,
Ali Doğan Güven
Stratejik Planlama:Focus4
Ajans Prodüktörü:Umut Tangör, Melis Bircan
Yapımevi:Autonomy
Yönetmen:Turgut Akaçık
Prodüktör:Murat Pekin
Kullanılan Mecra: TV, Internet
marketing europe & anatolia / 35
Jahorina
Gezi
a kayak merkezi...
Jahorina, Bosna-Hersek’in Sırp Cumhuriyeti entitesinde,
Dinar Alpleri’ne bağlı, 1916 m. yüksekliğinde bir dağ.
Bosna – Hersek, ülke yönetim açısından iki entiteye, yani
devletçiğe bölünmüş durumda. Bunlar, Bosna-Hersek Federasyonu
ve Sırp Cumhuriyeti. Jahorina, Sırp cumhuriyeti
tarafında bulunuyor.
Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / [email protected]
Kış bitmeden bir de kayak gezisi yapalım deyip, Bosna Hersek’ e kayağa gitmeye karar verdik. Pegasus ile Sabiha
Gökçen’ den direk Saraybosna’ ya gittik. Saraybosna İstanbul arası uçak ile
2 saat sürüyor.
Bizim uçak 10:05’ teydi. Öğlene doğru
Saraybosna havaalanına indik. Geziyi
kayak gezisi olarak organize ettiğimiz
için direk kayak merkezine gidip kaymaya başlayalım dedik. Kalacağımız
otel Jahorina Termag Hotel. Oteli
booking.com üzerinden ayarladık.
Jahorina havaalanı arası yaklaşık 40
km. Biz otele gitmek için otelden shuttle istedik. Uçaktan indiğimizde otelden
biri bizi bekliyordu. Valizleri alıp, hemen
yerleştik arabaya. Sonra da Jahorina’
ya doğru yola koyulduk.
Jahorina, Bosna-Hersek’in Sırp Cumhuriyeti entitesinde, Dinar Alpleri’ne
bağlı, 1916 m. yüksekliğinde bir dağ.
Bosna – Hersek, ülke yönetim açısından iki entiteye, yani devletçiğe bölünmüş durumda. Bunlar, Bosna-Hersek
Federasyonu ve Sırp Cumhuriyeti. Jahorina, Sırp cumhuriyeti tarafında bulunuyor.
Otele vardığımızda saat 13 civarıydı.
Yol bizi yormuş olacak ki çok acıkmışız.
Check-in için erken olduğundan valizleri, emanet odasına teslim edip, otelin restaurant’ ına girdik. Girer girmez
de şaşkına döndük. Açıkçası bu kadar
güzel bir otel beklemiyordum. Otel genel olarak taş, cam ve ahşaptan inşaa
edilmiş. Dekorasyon muhteşem. Restaurant’ a girince ortam çok hoşumuza
gitti. Üstelik de pistler hemen aşağıda.
O yüzden manzara da muhteşem :)
Bizim ekip 17 kişilik bir grup. Hepimiz
cam kenarındaki masalara dizildik.
Yemekten önce yerel biralar söylendi.
Sonra da yemek kısmına geçildi. Balkanlarda et yemek en doğru seçim.
Çünkü ülke yemyeşil. Hayvancılıkla uğraşan insan çok. Dolayısıyla et ve süt
ürünleri 10 numara 5 yıldız.
Ben koskoca menüde yiyecek bir şey
bulamadım. Kararsız bir şekilde etli ve
mantarlı Gnocchi siparişi verdim. Sonuç harikaydı :) Kocaman et parçalarıyla pişirilmiş nefis soslu gnocchi. Uzun
zamandır bu kadar lezzetli bir şey yememiştim. Tabii ki de hepsini bitiremedim.
Biraydı, şaraptı, yemekti derken saat
15:00 oldu. Odaların anahtarlarını alıp
yerleşmek üzere dağıldık. Oda da en
az otel kadar güzel. Tamamen ahşap,
cam ve taş ile dekore edilmiş. Mobilyalar ağaçlardan yapılmış, çok doğal ve
şıklar. Odamızı çok sevdik. Eşyalarımızı yerleştirdikten sonra tekrar lobiye
indik. Bizim ekibin bir kısmı kayak için
pistlere çıkmışlar. Ama benim hiç kayak
yapmaya niyetim yok. Biz de geri kalanlarla etrafı keşif için dışarı çıktık. Hava
marketing europe & anatolia / 37
Gezi
muhteşem. Mis gibi çam ormanları.
Otelin ön tarafı caddeye arka tarafı da
kayak pistlerine bakıyor. Arka tarafa
geçip piste doğru yola koyulduk. Pistlerin başlangıç yeri otelin arka tarafı.
Oradan teleferiklere binip yukarıya çıkıyorsunuz. Teleferiklerin etrafında minik minik bir sürü kafe ve pansiyon var.
Küçük bir köy gibi.
Bir tane kafe masaları sandalyeleri dışarı çıkarmış, salıncak gibi bir mekanizma üzerine de ateş yakmış. Ateşin
kenarında da toprak tencerelerde yemekler pişiyor. Ağır ateşte, yavaş yavaş pişiyorlar. Orada takıldıktan sonra
bir tanesinin içine girip oturmaya karar
verdik. Girdiğimiz kafede de kocaman
bir şömine ve etrafına dizili toprak tencereler. Yemekler nefis görünüyor. Biz
tıka basa tok olduğumuz için bira içmekle yetindik.
Biranın da vermiş olduğu rehavetle
odalarımıza çıkıp biraz kestirdik. Odalarda çok fantastik bir şey daha vardı.
Yastıklar :) Hani eski bez bebekler vardı ya, içlerinde mercimek gibi taneli bir
38 / marketing europe & anatolia
Otelin ön tarafı caddeye arka
tarafı da kayak pistlerine
bakıyor. Arka tarafa geçip piste
doğru yola koyulduk.
şeyler vardı. Yastığın içinde ona benzer
bir şey vardı. İnanılmaz rahatlar. Biz
içinde ne olduğunu çok merak ettiğimiz
için kenarını bi’ lokmacık delip biraz numune aldık. İçindeki tohum gibi bir şeydi, tabii ki ne olduğunu çözemedik. Bir
araya aşağıya indiğimizde lobiye sorarız dedik ama hep unuttuk. Döndükten
sonra otele mail atıp, ne olduğunu öğrendim. Şimdi aynı yastıktan bulmak
için araştırmalarım sürüyor.
Odadaki kısa süreli şekerlemeden sonra akşam yemeği için tekrar restaurant’
a indik. Oteldeki yemekler açık büfe.
Mutfakları bize çok yakın. O yüzden
şanslıyız. Yemekler inanılmaz lezzetli.
En güzeli de iste kurutulmuş et. Birayla
birlikte nefis oluyor.
Bosna - Hersek’ te her yerde sigara içmek serbest. Dolayısıyla restaurantta
da sigara içiliyor. Biz Türkiye’ de sigarasız ortama çok alışmışız, o yüzden,
orada çocukların yanında sigara içen
ebeveynleri yadırgadık. Oysa biz de bir
zamanlar öyleydik.
Yemekten sonra tekrar dışarı çıkıp
karda yürüyüş yaptık ve etrafta güzel
bar var mı diye bakındık. Fakat umduğumuz gibi bir yer bulamadık. Biz de
otelin barına gittik. Orada canlı müzik
vardı ama yerel şarkıları çalıyorlar. İlk
bir iki tanesi güzel geliyor da sonra içi
kıyılıyor insanın. Biz de bir iki kadeh şarap içip kalktık. Bu arada şaraplar da
oldukça lezzetli ve ucuz. Kadehi 3 euro
civarı.
Ertesi gün kayak olayına girişeceğimiz
için çok geç vakte kalmayıp uyuduk.
Sabah nefis kahvaltımızı yaptıktan
sonra kayak odasına gidip kayaklarımızı kiraladık. Ben kayak taşımak
istemediğim için yanımda getirmedim
ve oradan kiraladım. İki günlük kayak
kirası 25 euro civarında. Kayaklarımızı
aldıktan sonra teleferiklere binebilmek
için skip pass almaya indik. Skipass’ lar
Gezi
otelde değil, teleferiklere yakın bir konumdaki bilet gişelerinde satılıyor. İki
günlük sınırsız çıkış, skipass 30 euro
civarı. Malzeme skipass Türkiye’ ye nazaran oldukça ucuz.
Skipass’ larımızı da aldıktan sonra teleferiğe binip zirveye çıktık. Ama yanımıza harita almayı unuttuk. Daha da kötüsü pistlerin konumlarına hiç bakmadık.
Teleferikten inip, kayanların peşine takılıp kaymaya başladık. Pist bitip de
aşağıya indiğimizde bizim otelin orada
olmadığımızı farkettik. Meğerse dağın
diğer yanına kaymışız. Sonra tekrar teleferiğe binip yine zirveye çıktık. Fakat
bu sefer gittiğimiz yer, ilk çıktığımız yer
değil. Bir türlü başladığımız yere dönemiyoruz :( Baktık işin içinden çıkamayacağız bir bilene soralım dedik. Orda
pikniğe gelmiş abilerin yanına yaklaşıp
yolu sorduk. Pistin yanındaki otoyolu
gösterip buradan gideceksiniz dedi.
Kayaklar dedik. Yol yok, ancak buradan
gidersiniz. Kayakları çıkarıp taksiye binin dediler :(
Baktık işin içinden çıkamayacağız, otelin hangi yönde olduğunu sorduk. Yönü
öğrenince de o tarafa doğru girmeye
başladık. Ama bir çok yerde geçiş için
pist yok. Kayaklarla yürümek zorunda
kaldık. Saat 10’ da çıktımız pistte ancak
14:00’ te oteli bulabildik. Tabii oteli bulduğumuzda epey yorgun ve aç vaziyetteyiz. Dinlenip bir şeyler atıştırmak için
meydandaki nefis yapan kafelerden birinde oturduk. O sırada da pistlerin haritasını inceleyip rotaları öğrendik.
Dinlendikten sonra pistlere çıkıp, teleferikler kapanana kaydık. Ne de olsa
öğrendik pistleri :)
Jahorina’ da 9 adet lift var. Bunlar tüm
dağa serpiştirilmiş durumda. Oteller ve
pansiyonlar da öyle. Mesela pistin orta
kısımlarında pansiyonlar var. Orada
kaldığınızda, minibüslerle odanıza gidebiliyorsunuz. Liftler çalışmadığında
minibüsler çalışıyor. Bir şekilde yukarılara veya zirveye çıkma şansınız var.
İki günlük sınırsız çıkış,
skipass 30 euro civarı.
Malzeme skipass Türkiye’ ye
nazaran oldukça ucuz.
Bir Türkiye’ de böyle yerleşime alışık olmadığımız için bize değişik geldi. Pistin
orta kısımlarında çok güzel pansiyonlar
var, dağ evi şeklinde. Oralarda da kalmak keyifli olabilir.
Jahorina’ nın en yüksek noktası 1916 m
yükseklikte, adı da Ogorijelica. Pistlerin
toplam uzunluğu 70 km civarı. Bir tanesi baby lift olmak üzere toplam 9 tane
lift var. Bu liftlerin tamamı saatte 7000
kayakçıya hizmet veriyor. Bu doğa harikası kayak merkezi, 1984 yılında Kış
Olimpiyatları’ na ev sahipliği yapmış.
Kayak sezonu 15 Aralık başlıyor ve 15
Nisan tarihine kadar sürüyor. Fakat her
zaman kar olmayabiliyor. Pistlerin bir
kısmında suni kar makinası var. Fakat
açık alanlardaki karı rüzgar uçurduğu
için oralar çıplak kalıyor. Bazı yerlerde
zeminde taşlar ve kayalar çıkmıştı.
Pistleri Türkiye’ ye nazaran zor. Oldukça dik eğimler var. Bazı yerlerde
de ters eğim var. Orayı yürüyerek geçmek istemiyorsanız, hızlı kaymalısınız
ki, geçebilesiniz.
Genel olarak Jahorina çok güzel ve keyifli bir kayak merkezi. Akşam olup da
pistler kapanınca biz de otele doluştuk.
Jahorina’ ya gelmeden önce, yapılacaklar konusunda çalışmıştık. Hotel
Lavina’ da çikolatalı suffle yenmesi gerektiğini öğrenmiştik, mesela :)
Lobideki arkadaşlara Lavina Hotel’ in
yerini sorduk. Tarif etti fakat taksiyle
gitmemizi önerdi. Mesafeyi sorunca da
10 dakikada yürürsünüz dedi. Aralarındaki mesafe 2 km. Fakat rampa yukarı çıkarken ve hava eksi derecelerde
olunca yürümek biraz zorlu oluyor. Ama
biz caymadık, kestirme yol bulup otele
marketing europe & anatolia /39
Gezi
vardık. Hakikaten de çikolatalı suflesi
nefisti. Ben hiç sevmiyorum. Ama orada tadına baktığımda fikrim değişebilir
düzeye gelmişti. Sufle’ nin etrafındaki
hamur çıtır çıtırdı. Tatlılarımızı yedikten
sonra da kendi otelimize akşam yemeğine gittik. Yemek öncesi tatlı yemek,
her zaman iyidir ;)
Jahorina’ da akşamları vakit geçirmek
alternatifler var. Geceleri canlı müzik
yapan barlar var, masa tenisi, bilardo,
hamam, sauna vs. Akşamları sıkılmaca
yok yani :)
Biz o geceyi otelin barında canlı müzik
eşliğinde içerek kapattık.
Ertesi gün kaybolmadan keyifli keyifli kaydık, öğlen yemek ve şarap mola
vererek günü tamamladık. Ayrıntıya
girmiyorum ki sıkılmayasınız :) Akşam
yine tatlı, sonrasında da eller havaya
muhabbeti. Tatlı sevenler için bir diğer
mekan da Hotel Vucko. Nefis tiramisu
yapıyorlar.
Jahorina gezimizi 3 gece 4 gün şeklin40 / marketing europe & anatolia
Pistleri Türkiye’ ye
nazaran zor.
Oldukça dik eğimler var.
de planlamıştık. Son günü Saraybosna’
ya gidip, dolaşmak ve alış veriş için
ayırdık. Valizleri bırakmak için booking.
com üzerinden ucuz bir pansiyon ayarladık. Tüm valizleri ve kayakları oraya
bırakıp eski şehiri gezmeye koyulduk.
Saraybosna, Bosna Hersek’ in başkenti ve en büyük kenti.Bugünki
Saraybosna’nın yerinde 14. yy başlarında, Boşnak soylularının şatoları varmış.
1492 yılında Osmanlılar burayı alınca,
şehrin ilk çekirdeğini kurmuşlar. Saraybosna, önemli ulaşım yolları kavşağı
olması nedeniyle kısa sürede ticari ve
idari merkez olmuş. 1492 - 1878 yılına
kadar Osmanlılar’a bağlı kalmış. 1878
yılında imzalanan Berlin Anlaşması’yla
Avusturya-Macaristan yönetimine bı-
rakılmış. Sonra Yugoslavya, sonra da
Bosne Hersek olarak tarihte yerini aldı.
Ama biz bu güzel şehri Soykırımla anıyoruz.
II. Dünya Savaşı’nın ardından Josip
Tito’nun liderliğinde kurulan, komünist
Yugoslav Devleti’ nin, barındırdığı etnik
kökenler yüzünden ülkede gerginlikler
çıkmaya başladı. 25 Haziran 1991’de
Slovenya ve Hırvatistan, Almanya ve
İtalya′nın desteklemesi ile bağımsızlıklarını ilan ettiler. Eylül 1991’de de Makedonya bağımsızlığını ilan etti. ŞubatMart 1992’de Bosna-Hersek Devleti
ülke çapında bağımsızlık ilan edilmesi
konusunda bir referandum yaptı. Bosnalı Sırpların çoğunun boykot ettiği bu
referandum bağımsızlığın kabul edilmesiyle sonuçlandı. 5 Nisan 1992’de
Bosna-Hersek Cumhuriyeti hükümeti bağımsızlığını ilan etti. 6 Nisan’da
da ABD ve Avrupa ülkeleri BosnaHersek’in bağımsızlığını tanıdılar.
Bosnalı Sırplar, Sırbistan’dan aldıkları
askeri yardımlarla Bosna’da bir Sırp
Cumhuriyeti kurduklarını ilan ettiler.
Kendi bölgelerinde bulunan Müslüman
(Boşnaklar) ve Katoliklerden (Hırvatlar) bu bölgeyi terk etmelerini istediler. Bunu hızlandırmak içinse, özellikle
dehşet yaratarak halkın dayanma gücünü kırmak, insanları bölgeden derhal
uzaklaştırmak için insanlık dışı uygulamalara yöneldiler.
Nisan 1992’de Srebrenitsa’nın hemen
dışında bulunan Bratunac köyünde,
350 Bosnalı Müslüman, Sırp paramiliter ve özel polis güçleri tarafından
ölümcül işkenceye tabi tutularak katledildi. Burada yaşananlar hakkındaki
bilgiler, ancak aylar sonra katliam sırasında çekilen görüntülerin yayınlanması ile anlaşıldı.
Soykırım sırasında, 1.500’den fazlası
çocuk olmak üzere 11.541 kişi hayatını
kaybetmiş. 15.000’i çocuk olmak üzere
yaklaşık 56.000 kişi yaralanmış. Gerçekte rakamın çok daha fazla olduğunu
Gezi
artık hepimiz biliyoruz.
Bunlar ülkenin üzücü geçmiş.
Bunları bir kenara bırakıp geziye devam edelim. Eşyaları bıraktıktan sonra
Milijacka Nehri’ nin yanından yürüyerek
Başçarşı’ ya (Baščaršija) doğru yola
koyulduk. Yolumuzun üzerinde Latin
Köprüsü ve Tarihi Şarkiyat Kütüphanesi’ ne denk geldik. Saraybosna için gezilecek yerleri çalışmamıştım. O yüzden bu muhteşem kütüphane beni çok
şaşırttı. Mimarisi mükemmeldi.
1949 yılında Milli Kütüphane’ye dönüştürülen bina, 1992’ daki saldırı ve
çatışmalar sonucunda çok fazla hasar
görmüş. Kitapların çoğu zarar görse de
yenileme çalışmaları ile günümüzdeki
haline dönüştürülmüş.
Kütüphanenin hemen kıyısındaki Latin
Köprüsü, tarihi bir Osmanlı köprüsü.
I. Dünya Savaşı’nın başlangıcı olarak
kabul edilen Avusturya Dükü Franz
Ferdinand suikastının burada yapılmış.
Eşiyle birlikte şehri ziyarete gelen Ferdinand Latin Köprüsü üzerinde öldürülmüş. 1541 yılında inşa edilen köprü,
1791 yılında meydana gelen bir sel fe-
Özet olarak,
Jahorina’ yı
kayak sporu meraklılarına
öneririm :)
laketinden sonra yenilenmiş. Köprü trafiği nedeniyle, yapıya, yayalara ayrılan
kısımlar eklenmiş.
Köprü ve kütüphaneye göz attıktan
sonra Sebil’in olduğu meydana geldik.
Yolcu ve ziyaretçilerin temiz su ihtiyacını karşılamak için 1753 yılında Mehmet
Paşa tarafından yaptırılan çeşmenin
yeri,1891 yılında değiştirilmiş. Savaş
sırasında zarar gören Sebil günümüzdeki haline 2006 yılında yapılan yenileme çalışmaları ile gelmiş.
Biz meydana vardığımızda sağnak yağmur başladı. Biz de kaçacak yer aranırken Bakırcılar Çarşısı’ na (Kazandziluk)
sığındık. Metal işlemeciliği buradan babadan oğula geçerek aile mesleği haline gelmiş. Çarşıda çok güzel kahve ve
çay takımları var.
Yağmur hafifleyince, ısrarla tavsiye
edilen Buregdzinica Sac’ a börek yemeğe gittik. Yani kahvaltıya:) Börekleri tepsiye yapıyorlar sonra üzerine
bir kapak kapatıp onun da üzerine köz
dolduruyorlar. Börek o közlerin içinde
bişiyor. Tadı gerçekten çok nefis. Yanına da kocaman bardak açık ayran.
Ohhh, mis :) Kahvaltı sonrasında alış
veriş için Frehadija Caddesinde yürümeye koyulduk. Bu cadde üzerinde bir
çok tarihi yapı var, gezilmesi gereken.
Bizim vaktimiz olmadığı için hiç birini
gezemedik. O yüzden Saraybosna’ ya
tekrar gideceğim, oradan da Mostar.
Geri kalan yerleri o yazımda anlatacağım.
Epey bir yürüdükten sonra BBI Center diye bir alış verişi bulduk. Oradaki
markete girip bir sürü çeşit peynir aldık.
Veeee bir de iste kurutulmuş et. Alış verişi yapıp torbaları yüklendikten sonra
pansiyona uğrayıp diğer eşyalarımızı
da aldık. Sonra da taksilerle doğru havaalanına.
Özet olarak, Jahorina’ yı kayak sporu
meraklılarına öneririm :)
marketing europe & anatolia /41
Gameon
3D Oyun Motoru: Amazon Lumberyard...
Yeni oyun motoru, geliştiricilerin en yüksek kaliteli oyunları
yaratması, buluta bağlı oyun özellikleri üretmesi ve Twitch
üzerinde hayran toplulukları oluşturmasına yardımcı olacak.
Lumberyard’ın Beta sürümü ücretsiz olarak indirilebilecek
Amazon Lumberyard geliştiricilerin harika dünyalar inşa
etmesi, gerçekçi karakterler üretmesi ve nefes kesen gerçek zamanlı efektler yaratmasına yardımcı oluyor. Amazon
Lumberyard’ın görsel komut yazım aracı ile, teknisyen olmayan oyun geliştiriciler dahi sürükle-bırak grafik kullanıcı
ara yüzü üzerinden dakikalar içinde bir oyuna buluta bağlı
özellikler ekleyebiliyor (topluluk haber akışı, günlük hediye-
ler veya sunucu tarafında çatışma çözümü gibi).
AWS aynı zamanda, oturum tabanlı çoklu oyunculu oyunları
konuşlandırmaya, çalıştırmaya ve ölçeklendirmeye yönelik
yeni bir hizmet olan Amazon GameLift’i de duyurdu. Amazon
GameLift ile, Amazon Lumberyard geliştiricileri, oyunculardan gelen talebi karşılamak üzere yüksek performanslı oyun
sunucularının ölçeğini hızlıca yükseltip düşürebiliyorlar.
Ücretsiz olarak temin edilebilen Amazon Lumberyard’ın beta
sürümü bugünden itibaren PC ve konsol oyunu geliştiricilerinin kullanımına sunulurken bunu yakında mobil ve sanal
gerçeklik (VR) platformları daizleyecek. Amazon GameLift
için, küçük bir oyuncu başına ücret alınırken, geliştiriciler
hem Amazon GameLift hem de Amazon Lumberyard içinkullanılan AWS hizmetlerinin standart AWS ücretlerini de
ödüyorlar.
Amazon Lumberyard ile, oyun geliştiriciler:
• Son derece yüksek kaliteli oyunlar yaratabilirler
• Dakikalar içinde canlı, çevrimiçi özellikler inşa edebilirler
• Twitch üzerinde hayranlarına ulaşıp onlar ile temasa geçebilirler
https://aws.amazon.com/lumberyard/
Türkiye’de Bir Milyon Kullanıcı Barajını Geçti...
2015 yılından beri ülkemizde faaliyet gösteren Sala Game
Ejder Yolu Online ve War2 Red Alert oyunlarıyla bir milyondan fazla kayıtlı kullanıcıya erişti. 2014 yılında Hong
Kong’da kurulan Yuanjie Network’ün oyun platformu Sala
Game, 2015 yılından beri ülkemizde bulunuyor. Sala Game,
2015 yılının sonunda Türkiye’deki oyunseverlerin beğenisine
sunduğu yine tarayıcı tabanlı olan ikinci dünya savaşı temalı
strateji oyunu War2 Red Alert’ün de benzer bir başarıya
imza atarak 200 binden fazla kayıtlı kullanıcıya ulaştığını
duyurdu. Sala Game Türkiye operasyonları sorumlusu Metehan Aslan, şirketin ülkemizdeki faaliyetleri ile ilgili olarak,
“Türkiye’de kısa süre içerisinde gördükleri ilgiden memnun
olduklarını, yakın zamanda gelecek yeni oyunlarla ve eklenti
paketleriyle Türk oyuncusunu daha fazla memnun edecek
içerikleri sunacakları,” açıklamasını yaptı.
Türkiye’deki faaliyetlerini yeni oyunlar ve etkinliklerle
artırmayı hedefleyen Sala Game’le ilgili tüm gelişmeleri Sala
Game’in resmi web sitesinden takip edebilirsiniz. Ejder Yolu
Online ve War2 Red Alert oyunlarına kayıt olup oynamaya
başlamak içinsehttp://www.salagame.com/ adresini ziyaret
edin.
42 / marketing europe & anatolia
Gameon
Doom®tüm dünyada 13 mayıs 2016’da çıkıyor…
Bir ZeniMax® Media firması olan BethesdaSoftworks® bugün DOOM’unXbox One, PlayStation® 4 bilgisayar eğlence
sistemi ve PC için tüm dünyada 13 Mayıs 2016 Cuma günü
piyasaya çıkacağını duyurdu. Bir türe damgasını vuran ve
bugüne kadar yapılan en ilham verici oyunlardan biri olarak
görülen DOOM inanılmaz eğlenceli ve zorlayıcı bir modern
shooter deneyimi olarak geri dönüyor.
DOOM birinci şahıs shooter türüne öncülük eden ve Deathmatch çoklu oyuncu modunu yaratan id Software stüdyosu
tarafından geliştiriliyor. Acımasız iblisler, inanılmaz yıkıcı silahlar ve hızlı ve akıcı hareketler sıkı bir birinci şahıs savaş
için temelleri atıyor – ister tek kişilik seferde Cehennemin
derinliklerinde iblis sürülerini yok edin, ister çeşitli çokluoyuncumodlarında arkadaşlarınıza karşı mücadele edin.
DOOMSnapMap oyun editörünü kullanarak içerik yaratın,
oynayın ve dünyayla paylaşayarak oyun deneyiminizi daha
da geliştirin. DOOM E3 2015’te çeşitli ödüller kazanmıştı ve
Game Informer da kısa süre önce yaptığı ön incelemeden
oyunu “tam anlamıyla patlıyor” diye yorumlamıştı.Oyun hakkında daha fazla bilgi için lütfen www.DOOM.com adresini
ziyaret edin.
League of Legends Şampiyonlar Ligi...
League of Legends Şampiyonlar Ligi, 6. Haftada oynanan
maçlarla heyecanını sürdürdü.6.3 Yaması, şampiyonluk
liginde birçok takımın kaderini belirledi. Yamaya iyi çalışan
Beşiktaş.kullandığı taktiklerle, ligin altıncı haftasında iki
de iki yaptı. Ligde birbirine yakın takımların hepsi bu hafta
rövanş mücadelesine çıktı. Zirve yarışında bulunan 5
takım; AUR, BJK, DP, HWA ve SUP, bu hafta oynanan 8
karşılaşmadan 4’ünde birbirleriyle mücadele etti. League
of Legends Şampiyonlar Ligi taraftarları, rövanş maçlarının
büyük önem taşıdığı haftanın ilk gününde BJK – HWA ve DP
– SUP maçlarını, ikinci gününde ise HWA – AUR ve SUP –
TT maçlarını izleme fırsatı buldu.
Beşiktaş.Oyun hizmetleri, Şampiyonluk Ligi’nde, haftanın ilk
maçını üst sıralarda mücadele veren HWA Gaming ile yaptı.
Beşiktaş .Oyunhizmetleri yeni yamaya uygun farklı tercihleri
ve oyun içindeki doğru kararlarıyla HwaGaming’i yenmeyi
başardı. Pazar günü ise Beşiktaş’ın karşısında bu kez NR1
Esportsvardı.Lige tutunma mücadelesi veren NR1 Esports,
oyunun başından sonuna kadar Beşiktaş.Oyunhizmetlerinin
üstünlüğü kabul etti ve maçı geride oynadı. Beşiktaş bu ezici üstünlüğünü oyun sonu galibiyetine çevirerek 23 dakika
süren oyunda haftayı 2’de2 yaparak kapattı.
marketing europe & anatolia / 43
Kültür - Sanat
Vodafone Liselerarası Müzik Yarışması...
başvurular başladı. Mart ve Nisan aylarında İstanbul, Ankara ve İzmir’de elemeleri yapılacak yarışmanın finali ise
29 Nisan’da İstanbul’da gerçekleştirilecek.
Vodafone Türkiye’nin “Gençlik bir kere yaşanır, özgürce
yaşa” sloganıyla hayata geçirdiği gençlik markası
Vodafone FreeZone’un
sponsorluğunda
ve Serhat Hacıpaşalıoğlu’nun önderliğinde End Productions
tarafından düzenlenen Vodafone FreeZone Liselerarası
Müzik Yarışması, bir kez daha gençleri müzik sahnesine
taşımaya hazırlanıyor. 19. Liselerarası Müzik Yarışması’nın
İstanbul elemeleri 25-26 Mart tarihlerinde Bostancı Gösteri
Merkezi’nde, Ankara elemeleri 1-2 Nisan tarihlerinde Selim Sırrı Tarcan Kapalı Spor Salonu’nda, İzmir elemeleri
ise 8-9 Nisan tarihlerinde İzmir Arena’da seyirciye açık
olarak gerçekleştirilecek. Elemelerde başarılı olan okullar,
29 Nisan’da İstanbul Volkswagen Arena’da gerçekleşecek
Vodafone FreeZone Liselerarası Müzik Yarışması bir kez finalde yarışma hakkını elde edecek.
daha genç müzisyenlere yeteneklerini gösterme fırsatı Başvuruların devam ettiği yarışma için ayrıntılı bilgiye Vosunuyor. Bu yıl 19’uncusu düzenlenen ve Türkiye’nin 81 il- dafoneFreezone.com adresinden ulaşmak mümkün.
inden binlerce liseli gence ulaşmayı hedefleyen yarışmaya
Büyükanneler...
Nobel ödüllü Doris
Lessing, bu kitaptaki
dört kısa romanda,
farklı edebiyat türlerinin en yetkin
örneklerini sunuyor.
Çeşitli insanlık hallerini
olağanüstü
bir
duyarlılıkla
betimleyen Lessing,
aşkın ve sadakatin,
yaşanılan ve hayal
edilen
hayatların
arasındaki sınırı sorguluyor:
Büyükanneler, 2013 yılında başrollerini Robin Wright ve Naomi Watts’ın paylaştığı “Yasak Aşk” adıyla sinemaya
uyarlanmıştır.
Kırmızı kedi yayınevi etiketiyle raflara çıkan “Büyükanneler” 344 Sayfa Fiyatı: 25 TL
44 / marketing europe & anatolia
Adanmak...
Ali Granit tarafından yayına
hazırlanan Adanmak, Yalçın
Granit’in hikâyesi ışığında
büyüyen basketbol tarihimizi anlatırken bu konuda
yazılamamış, yayımlanmamış
tüm kitaplar adına önemli bir
açığı kapatıyor: Uğraş dolu
beş yıla yayılan araştırma
ve
arşiv
çalışmalarının
ardından sadece spor tarihi
meraklılarına değil, ilham
verici bir var olma öyküsü okumak isteyen herkese
bu kitabı armağan ediyor. Üstelik sadece basketbol
camiasının ikonik kimlikleri değil, basketbola gönül
vermiş gizli kahramanları da öyküye dahil ederek…
Şimdiye dek hiç bir yerde yayımlanmamış fotoğrafların
yer aldığı kitap, Türk spor ve kültür camiasından bir çok
ünlü ismi de yan yana getiriyor. can yayınevin tarafından
çıkarıtılan “Adanmak” tüm kitabevlerinde.
Kültür - Sanat
Deadpool...
MarvelComics’in en alışılmadık anti-kahramanı DEADPOOL, eski bir Özel Kuvvet askeri olan Wade Wilson’un,
üzerinde uygulanan zorlu bir deneyin, onu hızlandırılmış
kendini iyileştirme gücü ve alt egosuyla baş başa bırakmasının hikayesi. Yeni yetenekleri ile donanmış, karmaşık ve
kara bir mizah anlayışına sahip olan DEADPOOL, hayatını neredeyse sona erdiren adamı avlıyor.
DEADPOOL’un yıldızı ve yapımcısı RyanReynolds’un en
büyük hayranı ve aynı zamanda filmin yapım yönetmeni
olan MarvelComics’in yıldızı Stan Lee. “Daha önce Deadpool gibi bir karakter var olmadı veRyanReynolds karakteri onu oynamak için doğmuş gibi oynadı.” diyor Lee.
“Aynı Robert DowneyJr.’ınIron Man olmak için doğduğu
gibi, Ryan dışında birisi ile Deadpool’uhayal edemezsiniz.”
Reynolds karakterin değişkenlik gösteren bir çok yönünü
benimsemiş. “Çizgi roman dünyasında Deadpool , en kötü
zamanlarda bile, doğru şeyleri yapabilme yeteneğine sahip ” diyor Reynolds. “Bana göre bu özelliği onu çok ilgi
çekici ve aynı zamanda limitleri olmayan bir kahramanyapıyor.”
İş Sağlığı ve Güvenliği temalı kısa film yarışması...
Sürdürülebilir İş Sağlığı ve Güvenliği temalı kısa film yarışması katılımcılarını bekliyor.
8. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı kapsamında düzenlenen kısa film yarışmasına katılmak için son
tarih 20 Nisan 2016.
Kısa film yarışması için çağrıda bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Sürdürülebilir İş Sağlığı ve Güvenliği Kısa Film Yarışması Düzenleme Kurulu Başkanı Dr. Serhat Ayrım, “İş kazaları, meslek
hastalıklarının etkilerini ve alınması gereken önlemleri,
iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili örnek uygulamaları en iyi
şekilde beyaz perdeye aktarmakta iddialı olan herkesi bu
yarışmaya katılmaya davet ediyorum” dedi.
Yarışmanın jürisinde Prof. Dr. Nezih Orhon, Prof.Dr. Aytekin Can, oyuncu İpek Tuzcuoğlu, Yapımcı Oğuz Peri,
Yönetmen Ebru Çakırkaya Sarıcan, Görüntü Yönetmeni Mazlum Demirbağ, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı’ndan Daire Başkanı Ergün Can yer alıyor.
Detaylı bilgiye http://www.tioshconference.gov.tr/ web adresinden ulaşılabiliyor.
marketing europe & anatolia /45

Benzer belgeler

kelebeğin fırtınası retorik

kelebeğin fırtınası retorik Ali Erdem Ekşioğlu Seval Duban Ekim Solemez Yusuf Yener Günay

Detaylı

kelebeğin fırtınası retorik

kelebeğin fırtınası retorik Ali Erdem Ekşioğlu Seval Duban Ekim Solemez Yusuf Yener Günay

Detaylı

Bizim kültürümüzde korku yok

Bizim kültürümüzde korku yok Ali Erdem Ekşioğlu Seval Duban Ekim Solemez Yusuf Yener Günay

Detaylı

kelebeğin fırtınası retorik

kelebeğin fırtınası retorik Ali Erdem Ekşioğlu Seval Duban Ekim Solemez Yusuf Yener Günay

Detaylı

kelebeğin fırtınası retorik

kelebeğin fırtınası retorik Ali Erdem Ekşioğlu Seval Duban Ekim Solemez Yusuf Yener Günay

Detaylı