11_06_06 dostluk koprusu - brosur.indd

Transkript

11_06_06 dostluk koprusu - brosur.indd
TÜRKİYE
ITALYA (ve Almanya)
İstanbul - Azize ve R. Oruç Güvenç
Magliano & München - Sabine Banu Witting
Tel:
0090 216 391 62 25
Gsm:
0090 532 211 21 14
E-posta: [email protected]
Tel.:
0039 564 589 689
E-posta: [email protected]
Ankara - Neva Sanat ve Gelişim Merkezi
Institut für Ethnomusiktherapie
Gerhard Kadir Tucek
AVUSTURYA
8. Cadde Çamlıca Evleri A-2 Blok 11/17
Ümitköy - ANKARA
Tel.:
0090 312 236 42 51
E-posta: [email protected]
Tel.:
0043-(0)2716/76950
E-posta: [email protected]
Pressbaum / Wien - Gernot Galib Stanfel
Tel.:
0043 676 4243 185
E-posta: [email protected]
Ankara - Nil Kutay Demirci
Gsm:
0090 532 551 46 61
Ankara - Erşan Çırak
Wien - Makamhane - Denis Enis Mete
Gsm:
Tel.:
0043 650 5099 294
E-posta: [email protected]
[email protected]
0090 532 470 63 18
ALMANYA
Mannheim - Grete Piat
Tel.:
0049 621 152 0422
E-posta: [email protected]
İstanbul ve Essen
2010 Avrupa Kültür
Başkentleri
İSPANYA
Madrid - Consuello Goncagül Bello
Berlin - Michael Bachmaier
Tel:
01578–7204345 (Mo–Fr 13–15)
E-posta: [email protected]
Bad Neuenahr Ahrweiler - Jürgen Ender
Scheuerhorst & Leonie Leyla Dortschy
Tel.:
0034 918 960 940
E-posta: [email protected]
Barcelona - Hayri Jordi Delclos i Casas
Tel.:
0034 699 644 556
E-posta: [email protected]
Untere Mühlengasse 14
56651 Niederzissen
Tel.: 02636/969356
Tel.:
0034 949 827091
E-posta: [email protected]
İSVİÇRE
AMERİKA
Zürich - Yvonne Sevim Ehrbar
Phoenix - Nur Kiser
Tel: 001 480 219 52 94
E-posta: [email protected]
Tel.:
0041 44 3627 709
E-posta: [email protected]
Haziran 2011
İletişim
Torronteras - Christopher Berghausen
Adres: Alayköşkü Cad. 20/B, Cağaloğlu - İstanbul
Tel:
0090 212 511 15 38
Faks:
0090 212 514 40 47
E-posta: [email protected]
Internet: www.tumata.com
Alışveriş: www.otagmuzik.com
Uygulamalı Konserler
Doğu ve Batı’nın kutsal ve iyileştirici etkisi olan müziği, farklı
toplulukların ve kalbin dilidir
6 Haziran
Kiel, 7 Haziran Hamburg
Berlin
Urban Hastanesi
Çalışmalarının
Sonuçları
Dostluk köprüsü 2010
Nörofizyoloji labaratuar şefi
Doç. Dr. Leopad Gutjhar ve
Köln Üniversitesi’nden Prof.
Machleid EEG de slow alfa ritmi değerlendirmeleri ile emosyon kalıpları bulmuşlardır. Dr.
Gutjhar hazırladığımız kasetlerle EEG çalışmaları yapmış
ve ilaç kadar tesirli sonuçlar
aldığını açıklamıştır.
Essen/Ruhr – İstanbul
Doğu ve Batı’nın kutsal ve iyileştirici sesleri toplumun ve kalbin dilidir. Dostluk köprüleri projesi
1993 de etnomüzikolog, müzik terapist, müzik-sufizm bağlantıları ustası Dr. Rahmi Oruç Güvenç
tarafından başlatılmış ve sürdürülmektedir. Farklı müzik ve dansların sahnede san’at uygulaması
şeklinde takdimi Dr. Güvenç’in düşüncesidir. O’nun geleneğinin kökleri o’nu uzak doğu’dan, uzak
batı’ya köprüler kurmaya yönlendirmiştir.
Dostluk köprüleri projesi 1993’den bir 6 kere değişik sanatçılar ve terapistler tarafından Türkiye’de
ve Avrupa’da değişik yer ve zamanlarda icra edilmiştir: İstanbul, Ankara, Zürih, Basel, Münih, Essen, Hamburg, Salzburg, Viyana, Madrid, Barselona, Brüksel, Berlin, Nevşehir, Ürgüp, v.b.
Köprüler, diğerine uzak olan birçok farklı inanışları, hayat tarzlarını, deneyimleri, kültür birliği
halinde yaşamayı sağlamaktadır.
Dostluk köprüleri projesi, bir yandan orijinallikleri korumayı, diğer yandan hoşgörü ve Dostluk İklimi’nin yaşanmasını hedeflemektedir. Kişilere rahat ve huzurlu nefes alışı sağlayan ve sözsüz ifade vasıtası olan müzik, doğrudan kalp’ten doğan ve diğer kalpler’e ulaşan bir dildir ve bütün âlemde hissedilir.
Danslar ve şarkılar, dostluk, sevgi, merhamet, şükür, hamd, tevazu, cömertlik, sabır, neşe duyguları ve doğru - güzel istekleri oluşturmayı hedefler. İcraatta arkaik baksı melodileri, farklı kültürlerin artistik ve spritüel folklorik ezgileri sunulmaktadır. Müzik ve dans binlerce yıldan beri yeryüzünde uygulanır, özellikle ruh ve beden birliği için dengeye getirici özelliğinden yararlanılır. Dünyamızda belki de bu eski tedavi geleneğinin bulunduğu ve yaşatıldığı yerler Orta – Asya ve Anadolu Türk Kültürü bölgeleridir.
Anadolu’da 150 yıl öncesine kadar yaşayan müzik ve hareket terapisi geleneği Dr. Rahmi Oruç
Güvenç tarafından tekrar gündeme taşınmış olup, kullanılan malzemeler ve deneyler, icraat ve klinik bağlantılar ile tarih, san’at, bilim ve tıb alanına sunulmuştur.
Bütün dinler ve bütün mânevi yollar insanlığın mânevi olgunluğunu istemekte ve bu konuda
insanlığı aydınlatmaya çalışmakta, iç barış, âheng ve denge için tavsiyeler ve uygulamalar üzerinde durulmaktadır. İslâm sufizminde bu görüşler müzik ve hareketlerle desteklenmekte dir (ritueller, sema, ilâhiler, Allahın güzel isimlerinin anılması gibi). Bu noktada şifa ile maddi – manevi
2
Avusturya Meidling Klinik’te komadaki hastalara uygulanan
makam müzik terapisi EEG analizleri.
Hasta 1
▪frontal ▪zentral ▪parietral ▪temporal ▪okzipital
önce
sırasında
sonra
Hasta 2
▪frontal ▪zentral ▪parietral ▪temporal ▪okzipital
önce
sırasında
sonra
Hasta 3
▪frontal ▪zentral ▪parietral ▪temporal ▪okzipital
önce
sırasında
3 HASTA
sonra
Kontrol 1
Hasta 1
▪frontal ▪zentral ▪parietral ▪temporal ▪okzipital
önce
sırasında
▪frontal ▪zentral ▪parietral ▪temporal ▪okzipital
sonra
önce
Kontrol 2
önce
sırasında
sonra
önce
Kontrol 3
sırasında
sonra
▪frontal ▪zentral ▪parietral ▪temporal ▪okzipital
sırasında
sonra
Hasta 3
▪frontal ▪zentral ▪parietral ▪temporal ▪okzipital
önce
sırasında
Hasta 2
▪frontal ▪zentral ▪parietral ▪temporal ▪okzipital
▪frontal ▪zentral ▪parietral ▪temporal ▪okzipital
sonra
önce
3 KONTROL
sırasında
3 HASTA
sonra
Kontrol 1
▪frontal ▪zentral ▪parietral ▪temporal ▪okzipital
önce
sırasında
önce
sırasında
Müzik terapi seansından önce ve sonra KRS
19
sonra
Kontrol 3
▪frontal ▪zentral ▪parietral ▪temporal ▪okzipital
önce
sırasında
3 KONTROL
TETA DALGASI DEĞİŞİMLERİ
ALFA DALGASI DEĞİŞİMLERİ
sonra
Kontrol 2
▪frontal ▪zentral ▪parietral ▪temporal ▪okzipital
sonra
bağlantılar görülebilir. Birlikte ahengli yaşamak için kültürel ve mânevi değerlerin, köklerin unutulmaması ve diğer kütürel ve mânevi değerlerin tanınması, bu konuda korkulardan (yabancılık)
sıyrılmak gerekmektedir.
Dostluk köprüleri projeleri genel anlayışı ile, 2010 Essen/Ruhr – Istanbul Avrupa Kültür Başkentleri faaliyetleri bağlantısı için birkaç söz söylenebilir: Ergoterapist ve müzik – hareket terapisi uzmanı
Andrea Azize Güvenç, Essen doğumlu olup eşi Dr. Rahmi Oruç Güvenç ile Istanbul’da oturmakta
- dırlar. Yukarıda belirtilen Dostluk Köprüleri projelerinde açıklanan faaliyetleri yıllardan beri Türkiye ve Avrupa’da uygulamaktadırlar. Bu yıl bu uygulamalarını Avrupa kültür başkentleri faaliyetleri
bünyesinde Istanbul – Essen/Ruhr konserleri şeklinde hazırlamak ve sunmak için yola çıkmışlardır.
Bu konserlerde, eski Türk Müzik ve hareket terapisi, enstrümanları, repertuarları, uygulamaları,
klasik ve spirütüel Türk musikisi icraatı ile Alman grup Passelande tarafından original eski Alman
folklorik müzik örnekleri sunulacak ve Tatjana Großkopf un yönettiği Passelande grubu’nun otantik
sunumu ile konserlerin vereceği bilgi ve san’at zenginliği artacaktır. Grup; müzik, şiir, kukla oyunu
birliği içinde özel bir antik at arabası ile yapılan yolculuklarda modern ihtiyaçlar dışında (elektrik
ve teknik donanım olmadan) eski destanlara uygun şekilde doğu ve batı’nın yaşama ve icra halini
güncelleştirmiştir. Passelande grubu’nun önemli bir dileği, toplum ile bu faaliyetleri kültürler ve
dinler bağlamında gerçekleştirmektir. Temel fikir barış mesajı, birlik ve insanlığın otak değerleridir.
Gazi Üniversitesi Algoloji Bölümü Çalışmaları
1. 20 kronik ağrı hastasında
yapılan çalışmada müzik terapi
öncesi ve sonrasında 0-10 arasında
VNS (verbal numerik skala) skoru
değerlendirilmiştir.
HASTA
R. S.
A. K.
Ş. K.
K. K.
H. K.
Z. G.
H. D.
G. Y.
Ş. S.
B. D.
N. K.
S. B.
O. A.
H. Ç.
B. K.
H. A.
G. Y.
N. Ç.
F. Ö.
K. Y.
0: hiç ağrı yok, 10: çok şiddetli ağrı
VNS-1
0
5
8
7
8
0
5
2
4
5,5
8
5
5
3
3
10
7,5
0
7
10
5,15
VNS-2
0
2
5
4
6
0
4
0
4
5,5
0
3
3
0
8
6
3
2
Müzik terapi
sonrasında ağrı
skorlarında
anlamlı bir
azalma kaydedildi
(p=0,0001)
3,083
2. Stres ve ağrı durumlarda artan ACTH ve Kortizol, müzik terapi öncesinde ve
sonrasında kan örneklerinde bakılmıştır.
Müzik terapi
sonrası bu
değerlerde anlamlı
olarak azalma
kaydedimiştir.
(p=0,04)
16
14
12
10
8
6
Tümata
Yöneten: Yard. Doç Dr. Rahmi Oruç Güvenç
kopuz, rebab, ney
Yaşar Güvenç: tar, dombra, koro
Azize Güvenç: solo, koro, rebab, bendir,
Passelande
Yöneten: Tatjana Großkopf
Arp ve diğer otantik enstrümanlar
Szarah Mainholz, keman ve mandolin
Mathias Mainholz, gitar
Stephanie Peters, vokal
Malte Petersen, vokal
Stefan Waldow, vokal
4
2
Seri 1
0
acth-önce
acth-sonra
kortizol-önce
18
kortizol-sonra
3
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve
Hastalıkları Bölümü Çalışmaları
Tümata grubu konser repertuvarı
I. Türk müzik ve hareket terapisi geleneği’nin doğduğu ve gelişip yayıldığı bölgelerden müzikal örnekler:
1. Semaver
Tataristan.
2. Tansamalı
Kazakistan. Seher yeli
3. İrkem
Tataristan (Idil – Ural / Kuzey Kafkasya) Dostum
4. Gülçemen
Uygur. Gülbahçesi
5. Ala Yazım
Türkmenistan. Yaz renkleri.
6. Şu
7. Baksı Dansı (Karacorga)
Makam müziği geleneğine örnek. Hicaz makamı (Horasan kültürü)
Tuva & Moğolistan. Kervan koruyucuları şarkısı
Kazak, Kırgız, Altay
Müzik ve hareket ile tedavi’nin yaşayan en eski örneği
II. Türk spirituel ve müzik-hareket terapisi örnekleri
1. Rast Methal
Rast Makamı. Müzik: Refik Fersan, 1893 – 1965
2. Yüzündür Cihanı münnevver eden
Rast Makamı; Yürük Semai Dede Efendi, 1778 – 1846
3. Eski Dostlar
Rast Makamı Müzik: Gültekin Çeki Söz: Hayri Mumcu
4. İmprovize
5. Çare kendimde
Şehnaz ilahi. Söz: Neced’ li bir Arap şair, (1400 sene önce)
6. Taleal bedru aleyna
7. Seni ben severim
8. Ilim ilim bilmektir
9. Ya Mevlana
10. Tirek bostan
Müzik: Rahmi Oruç Güvenç
Hüzzam ilahi
Hüseyni ilahi. Yunus Emre
Rast ilahi. Yunus Emre
Rast ilahi
Uygur. Sevgi bahçesi
4
Amaç
Müzik terapisi çeşitli psikiyatrik ve fiziksel
hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Bu
çalışmada, otistik bozukluklu çocuklarda müzik terapisinin etkinliğinin ve müzik terapisine
nörohormonal yanıtların araştırılması amaçlanmıştır.
Yöntem
Otistik bozukluklu 10 çocuk ve ergene ayda
bir kez, beş saat uygulanan müzik terapi seanslarının otizmin şiddeti ve sözel iletişim, sosyal
etkileşim, davranış alanlarına yönelik etkinliği
ve terapiye nörohormonal yanıtlar araştırılmıştır.
Otizmin şiddeti Çocukluk Otizmi Değerlendirme
Ölçeği (ÇODÖ) ile; hastaların dil/sözel iletişim,
sosyal etkileşim ve davranış alanlarında yaşadığı
kısıtlılık ve güçlüklerin derecesi, ebeveynler tarafından dereceleme skalası üzerinde 0 (normal)
ile 10 (şiddetli anormal) puan arasında belirlenen puanlarla saptanmıştır. Müzik terapisinin
stres hormonları üzerine etkisinin incelenmesi
amacıyla terapi öncesi ve sonrası plazma kortizol, ACTH, adrenalin ve noradrenalin düzeyleri
incelenmiştir.
Bulgular
Çalışma sonuçları, müzik terapisinin hiperkinezik hareketliliği ve basmakalıp-yineleyici
davranışları azalttığını; karşılıklı sosyal etkileşimi
ve sözel iletişimi arttırdığını ortaya koymaktadır.
Yine terapi sonrasında ÇODÖ ile değerlendirilen otistik belirtilerin şiddetinde anlamlı azalma
saptanmıştır. Terapi öncesi ve sonrası hormon
düzeyleri karşılaştırıldığında; kortizol, ACTH,
adrenalin ve noradrenalin düzeyleri arasında
istatistiksel açıdan anlamlı fark bulunmamıştır.
Tartışma
Müzik terapisi otistik bozukluklu çocuk ve
ergenlerde sözcüklerin kullanılmadığı bir iletişim aracı ve otistik bozukluğun tedavisinde özel
eğitim desteği ve bireysel psikoterapilere eklenebilecek etkili ve önemli bir terapi seçeneğidir.
17
Ergoterapi, müzik ve hereket
terapisi işbirliği
Ergoterapist-müzik terapist Azize Andrea Güvenç ve Dr. Rahmi Oruç Güvenç
tarafından, ergoterapi ile Türk müzik
ve hareket terapisi birlikteliğinde ortak
çalışmalar yürütülmektedir.
Ergo; yunanca ergon kelimesinden gelir.
Oluşturmak, imal etmek anlamındadır. Ergoterapi de, hastanın iyileşmesi için bir yöntem
oluşturmak ve uygulamak anlamına gelir. Her
insanda tedavi olabilmek için bir imkan olduğu düşüncesinden hareketle, insanlara yardım
edebilmeyi amaçlar.
İkinci dünya savaşından sonra, evine dönen
birçok yaralı insanın rehabilitasyonu ve günlük
hayata uyum göstermelerini sağlamak için çeşitli
yöntemler üzerinde çalışılmaya başlandı. Ergoterapi, işte bu dönemde, özellikle Almanya’da
çok gelişmiştir. Bu gün dünyada birçok hastanede, rehabilitasyon merkezinde veya klinikte
ergoterapistler çalışmaktadır.
Günümüz ergoterapi anlayışına göre hasta
kişi denge kaybına uğramıştır. Bu dengesizlik
16
fizyolojik , psikolojik ya da sosyolojik olabilir.
Genel olarak böyle insanlar, çocuk ya da yetişkin
olsun, hayatlarına normal olarak devam edemeyecek durumdadırlar. Çocuklarla çalışan bir
tepapist, onun yetişkinden farklı olduğunu bilir.
Tıpkı ayağı kesilmiş bir hastanın, beyin hasarı
olan bir hastadan farklı bir eğitim ve tedaviye
ihtiyaç duyaması gibi.
Beynin ortası en eski ve en iyi şekilde korunan kısımdır. Tüm hisler beyin sapına gelir
ve orada organize olurlar. Ergoterapide, analiz
edilip organize olan hislerin, iyi yönde değiştirilmesi için çalışılır. Beynin uyarılara verdiği
reaksiyon şuursuz olarak, kendiliğinden gerçekleşir. Zaten bu uyarıları beyin sapı bir filtreden
geçirerek kullanır. Tüm bu reaksiyonlar istemsiz
olarak gerçekleşirken, bize duygu ve düşünce
olarak yansıması olur. Değişik kısımlarda problem olduğunda, beyin fazla veya eksik uyarı
alır .Örneğin hiperaktiflerde fren mekanizması
iyi çalışmaz. Fazla uyarı geldiği için beyin onları filtreden geçiremez ve bir anda tüm uyarılara
cevap verir. Otizmde ise bunun tam tersi olur
ve fren mekanizması fazla çalışır.
Ergoterapinin fizyoterapiden en derin farkı,
ergoterapide gözlem yapılması, fizyoterapide ise
egzersiz yapılmasıdır•
Passelande grubu konser repertuvarı
I. Bölüm
1. Dort nied`n in jenem Holze
2. Der neckende Kuckuck
3. Es geht ein dunkle Wolk herein
4. An dem reinsten Frühlingsmorgen
5. Owe ich han gedacht
6. Fein sein, beinander bleib’n
7. Jetzt kommen die lustigen Tage
8. Es führt über den Main
trad./mündlich überliefert
Text F. Rückert
Johann Werlins Liederhandschrift, 1646
Goethe/ C.F. Zeller
Witzlaw von Rügen (1265-1325)
Volksweise
Volkslied aus Schlesien
Txt Volkslied/ Musik Felicitas Kuckuck
II. Bölüm
1. Geh aus, mein Herz, und suche Freud
2. Ave Maria
3. Salve Porta Regis
4. Agios Theos
5. O ignis spiritus
6. Maria durch ein Dornwald ging
7. Weißt du wie viel Sternlein stehen
Txt Paul Gerhardt 1656/ Musik A. Harder
gregorianisch
Codex Las Huelgas (14 Jh)
orthodoxe Liturgie aus Griechenland
Hildegard von Bingen (ca. 1098-1179)
Volksweise
Txt Wilhelm Hey/Musikal. Volksweise seit 1823
5
Türk Müzik ve Hareket
Terapisi
En eski bilgilerin ışığı altında
Türk müzik ve hareket terapisi, Asya
Türk illerinde baksı ve kam adı verilen hekimler tarafından uygulanmıştır ve folklorla birleşerek devam
etmektedir. Müzikal karakter olarak
beş sesli (pentatonik) icraat, kılkopuz, dombra, çeng, şan kopuz ve
ritm aletleri ile icra edilmiştir.
Bir yandan beş sesli (pentatonik)
müzik devam ederken, bin yıl önce,
Horasan bölgesinde (Türkmenistan,
Özbekistan, Afganistan, Kazakistan,
İran) makam müzik sistemi ve makamla tedavi geleneği başlamış, Selçuklu ve Osmanlı döneminde gelişerek şifahanelerde müzik ve hareket
terapisi geleneği yerleşmiştir.
Azerbaycan Gobustan Kayalıkları ve Doğu Türkistan Hoten
Mingvarkaya’da görülen dans eden
insan figürleri 14.000 yıllık, Pazırık
Vadisi’nde bulunan çeng ise 4000
yıllık bir geçmişi belgelemektedir.
Beş yüze yakın makam ve pek
çok müzik aletinin kullanıldığı müzik ve hareket terapisi geleneğinde
dünyanın en eski örneği olan Baksı Dansı, bizi tarihin derinlikleri ile
bütünleştirmektedir.
Bin sene önce makam müzik ve
hareket terapisi uygulamalarında
kullanılan bilgi ve tecrübeler, İbn-i
Sina, Farabi, Ebu Bekir Razi gibi bilim ve sanat insanlarının eserlerinde ve tasniflerinde zikredilmektedir.
Dokuz yüz sene önce Selçuklu sultanı Nureddin Zengi tarafın6
dan yaptırılan Şam’daki Nureddin
Hastanesi ve takip eden zamanlarda Anadolu’da Amasya, İstanbul
Fatih, Edirne, Kayseri, Bursa Yıldırım şifahaneleri, bu icraatın yoğunlaştığı yerlerdir.
Günümüzde bu gelenek tıp
tarafından yeniden keşfedilmiştir. Avusturya Etno Müzik Terapi Enstitüsü’nde yapılan nörolojik
araştırmalarda, komadaki hastalara uygun makam icraatları sunulduğunda, hastaların komadan çıktıkları gözlenmiştir. Beyinde alfa ve
teta ritimleri artmış olup bunun trans
göstergesi olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca kanser, kalp, immunoloji, geriatri konularında devam eden projeler vardır.
2008 yılında Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Algoloji
Bölümü’nde yapılan çalışmalarda,
kan sayımları yapılan kronik ağrı
hastalarında, müzik ve hareket terapisinin ardından stres hormonlarının
%40 oranında azaldığı gözlenmiştir.
Aynı hastanenin psikiyatri bölümüyle yapılan ortak çalışmada ise, otistik ve hiperaktif çocuklarda müzikle hareket terapisi ile, bilgi edinme
ve iletişimin arttığı gözlemlenmiştir.
Tümata’nın Almanya, Avusturya,
İsviçre, İspanya ve Türkiye’de devam eden müzik ve hareket terapisi
kursları vardır. Söz konusu kurslarda, bu amaçla kullanılan orjinal müzik aletleri (rebab, kopuz, ney, çeng,
dombra, rübab (koçkarca, rumi kopuz) ve ritim aletleri), müzik ve hareket terapisi tekniği ile öğretilmektedir.
Yard. Doç. Dr. R. Oruç Güvenç
UŞŞAK MAKAMI: Balık Burcu. Su tabiatlı.
Soğuk-nemli. Jüpiter. Fecirden kuşluk vaktine
kadar ve günbatımında etkisi fazladır. Beyaz
balgam, gece ve dişi bağlantılı olup; Perşembe
günü özellik gösterir. Kalp, ayak rahatsızlıkları, nikriz (damla) ağrılarına faydalıdır. Gülme,
sevinç, kuvvet ve kahramanlık duyguları verir.
Çocukların bütün organlarını etkileyen kuru
ve sıcak yellerde ve büyük erkeklerde görülen
ayak ağrılarına faydalıdır. Derin aşk ve mistik
duyguların ifade vasıtasıdır. Uyku ve istirahat
için faydalıdır, gevşeme hissi verir.
SEGAH MAKAMI: Su ve toprak tabiatlıdır.
Soğuk makamdır. Kuşluktan ikindiye kadar olan
zamanda etkilidir. Hararetten meydana gelen şişmanlık, uykusuzluk, yüksek nabız, kalp, ciğer ve
kas rahatsızlıklarına faydalıdır. Beyin nöronlarına
etkisi vardır. Mistik duygular oluşturur.
SABÂ MAKAMI: Şecaat, cesaret, kuvvet ve
rahatlık verir. Seher vaktinde daha etkilidir.
BÛSELİK MAKAMI: Genel bir rahatlık
verir, karın bölgesine ve kaslara faydalıdır. Kan
dolaşımını ve tansiyonu düzenler.
ISFAHAN MAKAMI: İkizler Burcu (Yengeç
Burcu); Hava tabiatlı, ikindi ile yatsı arası etkilidir. Su bağlantılıdır. Soğuk ve nemlidir. Beyaz
balgam ile ilgilidir. Dişi, gece karakterli, Pazartesi
bağlantılıdır. Soğuk tabiatlı olduğu için, ateşli
hastalıklardan vücudu koruyucu özelliği vardır.
Ense, boyun, omuzlar ve sol dirsek için etkilidir.
Güven hissi, uyum sağlama, hareket yeteneği,
zihin açıklığı, gönül yenileme, düzgünlük verme,
zekayı açma ve hatıraları tazeler.
NEVA MAKAMI: Kova Burcu (Oğlak Burcu); Satürn. Hava tabiatlı, kuru-soğuk özellik gösterir. Kara safra bağlantılıdır. Dişi özellik gösterir.
Gece ve kuşluktan ikindiye kadar olan zamanda
etkisi fazladır. Göğsün sağ tarafına, böbreklere,
omurilik, kalça ve uyluk bölgelerine etkisi vardır.
Üzüntüyü giderir ve lezzet verir. Gönül okşayan
makam adıyla bilinir. Kötü fikirleri kovduğu cesaret ve yiğitlik verdiği, gönül sevinci oluşturduğu
ileri sürülür. Kuvvet ve kahramanlık duyguları
meydana getirir. Akıl hastalıklarının tedavisinde faydalıdır. En eski makamlardandır. Buluğ
çağındaki kız çocuklarının kadın hastalıklarına
tedavi etkisi vardır.
IRAK MAKAMI: Boğa Burcu; Venüs bağlantılıdır. Toprak tabiatlıdır. Kuşluk ve ikindi vakti
etkilidir. Kuru-soğuk karakterdedir. Kara safra ile
ilişkilidir. Karakteri dişi olup, etkisi Cuma günü
ve geceleri fazladır. Menenjit, beyin ve akıl hastalıklarına faydalıdır. Omuz, kol, sol kol ve ellere
etkilidir. Başın üst tarafına etkisi belirtilmektedir.
Lezzet verir, düşünme ve kavrama konusunda
etkilidir. Korku gidericidir. Saldırganlığı önleyici ve nevrotik hastaları tedavi edici etkisi vardır.
Spiritüel tesiri görülür.
BÜZÜRK MAKAMI: Aslan Burcu. Ateş,
Güneş. Soğuk ve sıcak-kuru tabiatlıdır. Fecirden
kuşluk vaktine kadar etkili olmaktadır. Kara safra, dişi ve gece bağlantılı olup, Merkür gezegeni ve Çarşamba günü ile ilgilidir. Zihni temizler,
vesvese ve korkuyu def eder. Fikre yön verir.
Kulunç ve beyin hasarı ile ortaya çıkan şiddetli
hastalıklara yararlıdır. Güç kazandırır. Boyun,
boğaz, göğüs, ciğer ve kalp ve yan böğür (basen) için etkilidir.
ZİREFKEND MAKAMI: Yengeç Burcu.
Merkür. Su tabiatlı. Uyku vakti etkilidir. Sıcaknemli özelliğe sahiptir. Kan, erkek ve gündüz
bağlantıları vardır; günü Çarşamba’dır. Sırt, mafsal ağrılarına ve kulunca faydalıdır. Beyinle ilgili
ağız çarpılmasına, kalp, ciğer, göğüs, kalça ve sağ
omuza etkilidir. Meclisin neşesini arttırır, derin
duygu hissi verir.
ZENGULE MAKAMI: Başak Burcu ( Terazi Burcu). Venüs etkisi. Toprak tabiatlı, sıcak
ve nemli. Günbatımından sonra etkilidir. Hava
bağlantılıdır. Kan, erkek, gündüz ve Cuma günü
ilişkisi vardır. Kalça eklemleri ve bacak içleri ile
ilgisi bulunur. Kalp hastalıklarına, menenjit ve
beyin hastalıklarına etkilidir. Beyin hastalıkları
ve ruh hastalıklarının tedavisi için mide ve karaciğer ateşini yok eder. Hayal ve sırlar telkin eder,
uyku verir masal duygusu verir.•
15
Makamlar
Organ Tesiri, Zaman bağlantısı,
Astroloji, Tedavi Etkileri
NİHAVEND MAKAMI: Oğlak Burcu (Yay
Burcu). Satürn, Jüpiter. Toprak- Ateş tabiatlı. Sıcak-kuru yapıdadır. Öğleden sonra (ikindi) zamanı etkisi fazladır. Sarı safra, gündüz ve erkek
bağlantılıdır. Kan dolaşımına, karın bölgesi, kalça,
uyluk ve bacaklara etkilidir. Kulunç, bel ağrısı
ve tansiyon rahatsızlıklarına faydalıdır. Kuvvet
ve barış duygusu verir. Akıl hastalıklarına etkili
olduğu konusunda önemli bilgiler vardır.
RAST MAKAMI: Koç Burcu; Ateş tabiatlı,
kuru-sıcak tabiatlı makam. Gece yarısı ve seher
zamanları etkilidir. Soğuk organlar olan kemik,
beyin ve yağlara etkilidir. Fazla uyumayı engeller.
Düşük nabzın yükselmesine yardımcı olur. Özellikle çocuk bünyesinde nem hakim olduğu için;
bu nedenle oluşan dengesizlikleri düzeltir. Akıl
hastalıklarına iyidir. Sarı safra bağlantılıdır. Erkek karakter gösterir. Gündüz, Salı günleri etkisi
fazladır. Oğlak burcu ve su ile ilişkilidir. Tedavi
değeri yüksek olan dört esas makamdan birisidir.
Sefa, neşe, iç huzuru ve rahatlık verir. Felç illetine devadır. Başa ve göze etkilidir. Kaslara tesiri
vardır. Spazmı çözücü özelliği nedeniyle spastik
ve otistik hastaların tedavisinde yararlıdır. Mars
gezegeni ile bağlantılıdır.
REHAVİ MAKAMI: Terazi Burcu. Rüzgar
tabiatlı. Sıcak ve kuru. Seher zamanı ve ikindiyle
yatsı arası etkilidir. Aslan Burcu, Güneş ve Pazar
günüyle ilgilidir. Nemli ve kuru, sarı safra, erkek,
sağ omuz, baş ağrıları, burun kanamaları, ağız
çarpıklığı ve balgamdan gelen hastalıklara, akıl
hastalarına faydalıdır. Doğuma yardımcı olur.
Göğüs, mide ve yan böğür (basen) için faydalıdır. Sonsuzluk ve yer çekiminden kurtulma
duygusu verir.İbn-i Sina ve Evliya Çelebi’de
bahsi çok geçer.
HÜSEYNİ MAKAMI: Akrep Burcu ( Kova
Burcu). Su tabiatlıdır. Satürn etkilidir. Nemli ve
14
sıcak. Sabah ve gün ağarırken etkilidir. Sabahöğlen arası etkisi fazladır. Cumartesi özel gündür.
Güzellik, iyilik, sessizlik, rahatlık verir ve ferahlatıcı özelliği vardır. Karaciğer, kalp ve ruhların
iltihabını söndürür ve yok eder. Mide hararetini
giderici özelliği vardır. Büyük erkeklerde görülen
gizli ateşli nöbeti ve günde bir kere gelen ateşli
nöbetin giderilmesinde faydalıdır. Sol omuza
etkilidir. Sıtma hastalığına iyidir. Barış duygusu
verir. İç organlara etkilidir. Tabiat ile birleştirir.
İçindeki, gizli pentatonik yapı sebebiyle, kendine
güven ve kararlılık duygusu verir; bundan dolayı otistik ve spastik hastalara faydalıdır. Kalp,
karaciğer ve mide için faydalıdır.
HİCAZ MAKAMI: Yay Burcu. Ateş tabiatlı.
Sıcak özellik gösterir. Jüpiter bağlantılıdır. Yatsıdan sabaha kadar olan zamanda etkisi fazladır.
Kuru- soğuk nedenli hastalıklar için faydalıdır.
Kemiklere, beyne ve çocuk hastalıklarına tedavi edici etkisi vardır. Üro-genital sisteme ve
böbreklere etki gücü fazladır. Alçakgönüllülük
duygusu verir. Düşük nabız atımını yükseltir ve
göğüs bölgesi diğer önemli etki alanıdır. Zengüle
ve Zirgüle makamları ile yakınlık gösterir.
PENTATONİK MELODİLER: Pentatonik
müzik, Asya kökenli Türk musikisinin en önemli ve karakteristik özelliğidir. Bir gam içindeki
7 sesten ikisinin azalması ile, 3 adet tam ve 2
adet 1,5 sesten olmak üzere 5 sesten oluşmuştur.
Kendine güven ve kararlılık verir,rahatlık sağlar.
Çocuklara, 9-10 yaşına kadar sadece pentatonik
müzik dinletilmesi tavsiye edilmektedir.
ACEMAŞİRAN MAKAMI: Ateş tabiatlıdır.
Kuru-sıcak makamdır. Fecirden kuşluk vaktine
kadar etkilidir. Kemiklere ve beyne etkisi vardır.
Vücutta yağ dengesinin sağlanmasına yardım
eder. Yaratıcılık duygusu ve ilham verir. Durgun
düşünce ve duyguları canlandırır. Hanımlarda
doğumu kolaylaştırır. Anne karnındaki çocuğun
yanlış duruşlarının düzelmesine yardım ettiği gözlenmiştir. Ağrı giderici ve spazm çözücü özelliği
vardır. Lezzet verir, gevşemeye yardımcı olur.
En eski şed makamlardandır.
Klinik çalışmalar ise 1993 yılında başlamıştır.
Viyana’da Meidling klinikte başlayan proje ve
uygulama çalışmaları arasında en eskisi olan
nöroloji çalışması tamamlanmıştır. 2000 yılından
beri kardiyoloji ve 2001’den beri de onkoloji
çalışmaları sürdürülmektedir. Engelliler konusundaki çalışmalar 1993 yılından beri sürmektedir. Ayrıca geriatri ve immünoloji projeleri de
devam etmektedir.
2007 yılında Gazi Üniversitesi algoloji bölümü ile kronik ağrılı hastalara ve yine Gazi Üniversitesi çocuk psikyatrisi bölümü ile otistik ve
spastik çocuklara müzik ve hareket terapisi çalışmaları yapılmıştır. 2007 yılında, hasta memnuniyeti projesi içinde Medical Park Bahçelievler Hastanesi’nde müzik ve hareket terapi uygulamaları yapılmıştır.
TÜMATA; Türk Musikisi’nin tarih ve coğrafya
bakımından devamlılık ve bütünlük gösterdiği
inancı ile Türk’ün bulunduğu her yerin musikisini
detayı ile incelemek ve yaşatmak çabasındadır.
İki yüzden fazla otantik Türk musikisi âleti bu
gaye ile toplanmış ve bir müze oluşturulmuştur.
CD, DVD, video, nota, arşiv çalışmaları ile musiki değerlerimiz toplanmakta ve sayıları otuzu
bulan grup üyeleri tarafından etnomüzikoloji
konserleri ile meraklılara ve ilim-sanat topluluklarına sunulmaktadır. Yurt içinde ve dışındaki
seminer, sempozyum ve festival faaliyetleri de
TÜMATA’nın önemli bir çalışma alanıdır. Geçtiğimiz yıllarda Avusturya’daki okul ile birlikte,
üç sempozyum, iki festival ve çeşitli ülkelerde
pek çok seminer düzenlenmiştir. Bu sempozyum
ve festivallerde, Türk musikisine etnomüzikoloji
ve tıp açısından bakılmış ve EEG, EKG, galvanometre gibi parametrelerle değerlendirilen
laboratuvar bulguları gündeme getirilmiş, Türk
musikisinin tedavi değeri psikiyatri, pedagoji,
fizik tedavi ve rehabilitasyon konularında, bu
sempozyumlarda kabul görmüştür.
TÜMATA’ nın idealleri ve çabaları yurt içinde
ve dışında radyo, tv programları, çeşitli basın
organları tarafından duyurulmaktadır•
TÜMATA
Türk Musikisini Araştırma ve
Tanıtma Grubu
TÜMATA, 1976 yılında, Türk musikisinin
doğuşunu, gelişmesini, tedavi değerini, repertuar ve enstrüman zenginliğini araştırmak ve
tanıtmak amacı ile Yard. Doç. Dr. Rahmi Oruç
Güvenç tarafından kurulmuştur. 1991- 1995
tarihlerinde İstanbul Üniversitesi Etnomüzikoloji
Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne bağlı olarak
faaliyet gösterdikten sonra, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü’nde, Türk
Musikisini Araştırma ve Tanıtma Birimi olarak
faaliyetine devam etmiştir.
En az 6.000 yıllık bir geçmişi olduğu ileri sürülen Türk musikisinin günümüze ulaşabilmiş
repertuar, icra şekilleri, dansları, kıyafet ve dekorları, sosyo-kültürel ve psikolojik kaynakları,
modern tıpta yeniden keşfedilen müzik terapinin
uygulama malzemeleri, TÜMATA’ nın genel faaliyet konularıdır. Bu maksatla Mannheim, Münih,
Berlin, Zürih, Madrid, Barselona’da altı merkez
kurulmuş ve Avusturya Rosenau’da müzik terapist yetiştiren bir okul açılmıştır. Bu okulun ilk
mezunları 1995 yılı Ekim ayında Edirne’deki
Sultan 2. Bayezid Şifahânesi’nde verdikleri Türk
musikisi konseriyle diplomalarını almışlardır.
Avrupa bağlantılarının, Avrupa ülkelerindeki
okul-kurs çalışmalarının, konserler ve seminerlerin genel koordinatörlüğünü 1986 yılından
beri magister ve doktor Gerhard Kadir Tuçek
yürütmektedir. 1986 yılında, Viyana’da Etnomüzikoloji Vakfı kurulmuştur. 1989 yılında okul
çalışmaları başlamıştır. 1997 yılında Münih Müzik
ve Tiyatro Akademisi (hochschule), Avusturya
Rosenau Müzik Terapi Okulu ve TÜMATA arasında bir eğitim protokolü oluşmuştur. 1999
yılında Etnomüzik Terapi Enstitüsü G. Kadir
Tuçek tarafından kurulmuş olup bu enstitüye
bağlı olarak Rosenau, Zurih, Madrid, Barselona, Berlin ve Mannheim’da müzik terapi eğitim
çalışmaları devam etmektedir.
7
Rahmi Oruç Güvenç
Yard. Doç. Dr.
1948 yılında Kütahya Tavşanlı’da doğdu.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe
Bölümü’nü bitirdi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Psikiyatri Kliniği’nde, Prof. Dr. Ayhan Songar’ın yanında müzikle tedavi konusunda klinik psikoloji
doktorası yaptı ve bu konuda tek uzman oldu.
Daha sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde Türk
Musikisini Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni
kurdu. Ayhan Songar’ın emekli olmasından
8
sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden ayrılarak
Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları
Enstitüsü’nde Türk Musikisini araştırma ve Tanıtma Birimi’nde öğretim üyesi olarak görev aldı.
Bu görevden emekli oldu.
İstanbul Üniversitesi, Avusturya’daki okul
(Schule für Altorientalische musik und kunsstherapie A-3924 Schloss Rosenau Niederneustift
66), Viyana Üniversitesi ortak çabası olarak üç
defa müzik terapi ve etnomüzikoloji sempozyumu ile, iki kere etnomüzikoloji müzik festivali düzenlemesine katkıda bulunmuş ve faaliyetlerin
teori ve uygulama safhalarında aktif rol almıştır.
luk ve ölümsüzlük, değişmeyen bilgi ile bir olma
bölümü olarak tarif edilir.
Daha sonra dönüş başlar, baş, omuz ve kol
hareketleri sıra ile uygulanıp yer bağlantısı sonucu oturularak seansa son verilir.
Arşetipikal hareketler
Yard. Doç. Dr. Rahmi Oruç Güvenç ve Mag.
Dr. Gerhard Kadir Tuçek (Avusturya Doğu Müzik
Terapisi Okulu Müdürü) tarafından geliştirilen ve
Avrupa’da bir çok hastane ve tedavi merkezlerinde uygulanan aktif müzik terapi seansında
ana düşünce, unutulmuş duyguları yeniden
uyarmak ve yeni duygular üreterek kişinin içinde
bulunduğu hali değiştirmek ve sağlıklı yaşama
şartlarına adaptasyonu sağlamaktır. Bu amaçla,
uygun hareketlerle, tabiatta bozulmadan devam
eden uyuma ve dengeye ulaşma faaliyeti olarak
tarif edilebilecek olan seans, pentatonik ve yarı
pentatonik ve otantik olarak yaşayan Türk musikisi repertuarı ile, tabii, otantik enstrümanların
icrası beraberliğinde yürütülmektedir. Otistik,
nevrotik, pasif, korkak, çekingen, sıkıntılı kişiler ile spastik, özürlü kişilerde hem duyguların
değişmesi şeklinde, hem de egzersiz vasıtası ile
hareket kabiliyetinin gelişmesi yönünde olumlu
terapi etkileri bu seans ile sağlanabilmektedir•
13
Aktif Müzik Terapi Geleneği
Baksı Dansı
Günümüzde hala yaşayan ve çok eski zamanlardan beri Türk kültüründe özenle yaşatılan bir
örnek, Kazak, Kırgız, ve Altay Türklerinde Baksı
Dansı veya Karacorga olarak bilinen bir müzik
terapi şeklidir.
Seans başında uygulamacı ilk bağlantıyı kurduğu yerden ayağa kalkarken spiral şeklindeki
el kol hareketleriyle spiritüel enerjiye konsantre
olup, o enerjinin kollarında oluşmasına çalışır.
Bu sırada dombra, kılkopuz, şangobız adlı enstrümanlar ve su sesi ile müzisyenler kendisine
12
eşlik eder.
İkinci safhada adı geçen enerji omuzlara
yöneltilir ve omuz hareketleri ile birlikte ritim
ve melodi değişir.
Fizik bedendeki son durak olan baş hareketi
başladığında müzisyenler ritmi ve melodiyi uygun şekilde icra ederler.
Sonraki bölüm seansın en önemli yeri olup;
uygulamacı, bu bölümde serbest ritim ve melodi
ile sezgilerine yönelir ve emprovize (içine doğduğu gibi) dans ile trans (vecd, istiğrak, duyguların
yücelmesi) haline girer. Gelenekte, baksıların
bu trans sırasında hasta için neler yapılması
gerektiğine ait bilgileri, sezgileri ile algıladığı ve
uyguladığına inanılmaktadır. Bu bölüm sonsuz-
Müzik Terapi Okulu ve Münih Üniversitesi Yüksek Müzik Akademisi işbirliği ile bu üniversitenin
Türk müziği ile terapi pilot projesi başlatılmıştır. Ayrıca Almanya’da Berlin ve Mennheimm,
İsviçre’de Zürih, İspanya’da Barselona ve Madrid şehirlerinde müzik ve hareket terapisi eğitim
kursları açmış ve öğretime devam etmektedir.
Samanyolu Televizyonu’nda, Musikimizin
Perde Arkası isimli on üç bölümlük bir seri program hazırlamıştır. Hemen bütün yerli ve pek çok
yabancı tv kanalında canlı ve paket programları
yayınlanmaktadır. Yerli ve yabancı basında çalışmaları ile ilgili yazılar yer almaktadır.
1998 yılı 24-28 şubat tarihleri arasında Başkurtistan Neftekamsk kentinde yapılan Dostluk
Şarkısı Festivali’ne Rahmi Oruç Güvenç başkanlığında katılan Tümata grubuna üçüncülük
ödülü verilmiştir.
Müzik hayatına ortaokul yıllarında, müzik
öğretmeni Fethi Bey’den keman dersleri alarak
başlamış, üniversite yıllarında ud, rebab, ney
ve tanbur öğrenmiştir. 1975 yılında TÜMATA
(Türk Musikisini Araştırma ve Tanıtma) grubunu
kurmuştur. Bu grupta Orta Asya kaynaklı Türk
musikisinin kökenini ve terapi değerlerini araştırmaktadır. Bu arada Almanya, Avusturya’da,
İsviçre’de ve İspanya’da açmış olduğu Türk müziği ile tedavi kurslarında öğrenci yetiştirmektedir.
Allah’ın Sevdikleri – Hz. Mevlânâ isimli, İngilizce
de yayınlanan bir eseri ve müzik terapi konusunda bir de kitabı vardır. Klasik Türk musikisi
ve tasavvuf musikisi türlerinde, güfte ve bestesi
kendisine ait olan eserleri vardır. Tarz-ı vefa
isimli bir makam icat etmiş, bu makamda bir
saz semaisi ve bir peşrev bestelemiştir.
Süyümbike ve Kanikey isimlerinde iki kızı vardır. Ergoterapist olan eşi Azize Andrea Güvenç
ile on bir yıldır evlidir ve birlikte çalışmaktadır.
Azize Andrea Güvenç, bu çalışmaları ihtiva eden
Ey yolcu... Ey yolcu isminde bir kitap yazmıştır•
1992 yılında Özbekistan Bilim heyeti tarafından
kendisine Fergana Üniversitesi fahri profesörlük
payesi verilmiştir. Aynı yıl Arjantin Academia de
las Naciones, Güvenç’i şeref ödülüne layık görmüştür. Merkezi Münih’te olan Enternasyonal
Dinamik Psikiyatri kuruluşu (WADP) Türkiye
temsilciliği yapmış olan Güvenç’e ayrıca ABD
Boston Massachusetts Üniversitesinden teşekkür ve başarı sertifikası verilmiştir (1993). Motif
Halk Oyunları Eğitim Derneğinin 1996 musiki
araştırma dalında üstün hizmet ödülünü kazanmıştır. 2004 yılında, TÜRKSAV tarafından Türk
Dünyası’na hizmet ödülü verilmiştir.
Marmara Üniversitesi, Avusturya Rosenau
9
Pasif (receptive)
Müzik Terapi Geleneği
Türk Makam Müziği
Türk tarihi ve kültüründe önemli bir yeri olan
makam müziği ile tedavi günümüz tıbbında yeniden güncelleşmiş bulunmaktadır. Bin yıldan
daha önceki zamanlarda Orta Asya’da, Horasan
ve Uygur bölgelerinde gelişerek yayılan makam
musikisi hakkında Farabi, İbn-i Sina, Ebu Bekir
Razi, Hasan Şuuri, Hekimbaşı Gevrekzade Hafız
Hasan Efendi ve Haşim Bey eserler yazmışlar
ve makamların duygular ve organlarla ilişkilerini
tasniflerle belirtmişlerdir. Pentatonik müzik Türk
illerinde gelişmeye devam ederken, yedili sistem
olan ve bir tam sesin dokuz komadan oluşması
esasına dayalı makam sistemi, takriben dört yüzü
geçen makam zenginliği ile kültür ve sanatımıza
büyük katkıda bulunmuştur.
M.S. 834- 932 yıllarında yaşamış olan müslüman Türk bilgini Ebu Bekir Razi, melankoliklerin tedavisi üzerine yazdığı bir eserinde şöyle
diyor: “... melankolik hasta kesinlikle meşguliyetle tedavi edilmelidir... balık tutma veya avlanma gibi eğlenceli işlerden biri ile uğraşmalıdır.
Mümkünse çeşitli oyunlara alıştırılmalıdır; huyunu, ahlakını, davranışlarını beğendiği ve sevdiği
kimse ile buluşup görüşmeli özellikle güzel sesle
okunan şarkılar dinlemelidir.”
Büyük Türk bilgini Farabi (870- 950) makamların ruha etkisini şöyle sınıflandırır:
• Rast makamı: Sefa (neşe, huzur) verir.
• Rehavi makamı: Beka (sonsuzluk fikri) verir.
• Küçek makamı: Hassasiyet (duyarlılık) verir.
• Büzürk makamı: Havf (sakınma) verir.
• İsfahan makamı: İnsana hareket kabiliyeti ve
güven verir.
• Neva makamı: Lezzet ve ferahlık verir.
• Uşşak makamı: Dilhek (gülme) verir.
• Zirgüle makamı: Nevm (uyku) verir.
• Saba makamı: Cesaret, kuvvet verir.
10
• Buselik makamı: İnsana kuvvet verir.
• Hüseyni makamı: İnsana sulh (sükûnet, rahatlık) verir.
• Hicaz makamı: İnsana tevazu verir.
Büyük İslam bilgin ve filozoflarından İbn-i
Sina (980-1037), musikinin tıpta oynadığı rolü
şöyle tanımlamaktadır: “...tedavinin en iyi yollarından, en etkililerinden biri, hastanın akli ve
ruhi güçlerini arttırmak, ona hastalıkla daha iyi
mücadele için cesaret vermek, ona en iyi musikiyi dinletmek, onu sevdiği insanlarla bir araya
getirmektir...”
İbn-i Sina, Farabi’ nin eserlerinden çok yararlandığını ve hatta musikiyi de ondan öğrenerek Tıp mesleğinde uygulamaya koyduğunu
söylemektedir. Arapça yazdığı Kitap’ün necat ve
Kitab’ün Şifa daki on iki fasıl tamamen musikiye
ayrılmış olduğundan, bu kısım Baron Rodolphe
d’Erlanger tarafından Fransızca olarak La musique Arap adıyla yayınlanmıştır.
Eski Türk hekimlerinden Şuuri’nin Tadil-i
Emzice adlı eserinde müzik ile tedavi hakkında
geniş bilgi vardır. Şuuri, Tadil-i Emzice’de belirli
makamların günün belirli zamanlarında etkili
olduğunu belirtmektedir.Ona göre:
• Rast ve Rehavi makamları: Seher zamanı
• Hüseyni makamı: Sabahleyin
• Irak makamı: Kuşlukta
• Nihavend makamı: Öğleyin
• Hicaz makamı: İki ezan arası
• Buselik makamı: İkindi zamanı
• Uşşak makamı: Gün batarken
• Zengüle makamı: Gurubdan sonra
• Muhalif makamları: Yatsıdan sonra
• Zirefkend makamı: Gece yarısından sonra
• Rast makamı: Gece yarısı etkilidir.
Şuuri’ye göre musikinin meclis adamlarına
olan etkileri de birbirlerinden farklıdır.
• Alimler meclisine: Rast ve Tevabii
• Emirler meclisine: Isfahan ve Tevabii
• Dervişler meclisine: Hicaz ve Tevabii
• Sufi meclisine: Rehavi ve Tevabii makamları
etkilidir.
Günümüzden dokuz yüz sene önce Selçuklu
Sultanı Nureddin Zengi tarafından Şam’da yaptırılan Nureddin Hastanesi’nde musiki makamları
tedavi amacıyla kullanılmıştır. Sonraki dönemlerde yedi yüz seneden beri Amasya, Sivas, Kayseri, Manisa, Bursa, İstanbul (Fatih Külliyesi) ve
Edirne şifahanelerinde yüz sene önceye kadar
musiki ile tedavi uygulanmıştır. Evliya Çelebi
Seyahatnamesi’nde şöyle yazılıdır: “Merhum ve
mağfur Bayezid Veli... Vakıfnamesinde hastalara
deva, dertlilere şifa, divanelerin ruhuna gıda ve
def’i sevda olmak üzere on adet hanende ve sazende gulam tahsis etmiştir ki, üçü hanende biri
neyzen, biri kemani, biri musikari, biri santuri,
biri udi olup, haftada üç kere gelerek hastalara
ve delilere musiki faslı verirler...”
Pentatonik Müzik
Pasif terapi seanslarında Türk Makam müziğinden başka pentatonik (beş sesli) müzik de
kullanılmaktadır. Orta Asya kökenli bu müzik
türünün, özellikle otistik ve spastik çocuklara,
kendine güven ve kararlılık hiss verdiği bilinmektedir. Binlerce yıldan beri Türk baksı ve kamları
tarafından kullanılan pentatonik müziğin transı kolaylaştırıcı etkisi olduğu da tespit edilmiştir.
Günümüzdeki Uygulama
Anlaşıldığına göre, Horasan kaynaklı Türk
sanat musikisi ve Horasan-Anadolu musiki makamlarımızın olgunluğu ile gelişen pasif-receptiv
müzik terapi geleneği icrası sırasında hastalar
rahat bir şekilde oturarak veya uzanarak dinlenme halinde idiler. Bu tedavide amaç, hastaların
emosyonel (duygu) durumlarını değiştirerek
onları rahatlatmak ve kendine güvenlerini kazanmalarına yardımcı olmak idi.
Günümüzde tarafımızdan uygulanan teknikte
de, bu esaslara sadık kalınmıştır. Hasta istirahat
pozisyonunu alır, bir seans süresince geniş ve rahatlatıcı bir ritim ve su sesi eşliğinde, ney, rebab,
çeng, ud, dombra ve rübab ile emprovize yapılır
ve uygun makamlar üzerinde çalışılır.
Bu şekilde bir icra sırasında, otizmden ve
psikolojik çocuk hastalıklarından geriatriye kadar çeşitli psikolojik ve fizik hastalıklarda olumlu
değişmeler ve iyileşmeler gözlenmektedir. Bu
konuda Dr. L. Gutjahr ve Prof. V. Mechleid
tarafından EEG ölçümleri yapılmış ve en az
bin yıllık bu gelenek bu günün labaratuvarında
doğrulanmıştır. Dört yüzden fazla olduğu bilinen
bu makamlardan önemli olan on beş tanesi üzerinde çalışılmış ve uygulamalardan sonra tedavide kullanılacak kaset ve CD’ler tarafımızdan
vücuda getirilmiştir.
Viyana’da Meidling Rehabilitasyon Merkezi’nde komada bulunan hastalara Türk musikisi
makamları dinletilerek terapi uygulamaları yapılmakta olup, beyinde alfa ve teta dalgalarının
değiştiği tespit edilmiştir. Bu çalışmalarda bir çok
hastanın müzik terapi seansları ile komadan çıktıkları gözlenmiştir.
2007 yılında Gazi Üniversitesi algoloji ve çocuk psikiyatrisi bölümleri ile ortaklaşa araştırma
çalışmaları başlatılmıştır. Bu çalışmalarda kronik ağrılı hastalara (kanser ağrısı gibi) ve otistik
ve spastik çocuklara müzik ve hareket terapisi
uygulanmaktadır. Bu çalışmalardan alınan ilk
sonuçlarda ağrılı hastaların stres hormonlarının
terapi sensı sonrasında %40 oranında azaldığı
gözlenmiştir.
Ayrıca 2007 yılında, Medical Park Hastaneleri
ile ortak bir çalışma başlatılmıştır. Bu çalışma
kapsamında ve “Hasta Memnuniyeti Projesi”
içinde, hastanenin Bahçelievler şubesinde müzik ve hareket tedavisi uygulamaları yapılmıştır•
11

Benzer belgeler