incinir - Kültür Evreni

Transkript

incinir - Kültür Evreni
KÜLTÜR EVRENİ - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ - UNIVERSE OF CULTURE
“İNCİNİR” REDİFLİ ŞİİRLE İLGİLİ SORUNLAR
THE PROBLEMS RELATED TO THE POEM WITH “İNCİNİR” RHYME
ПРОБЛЕМЫ, СВЯЗАННЫЕ СО СТИХОТВОРЕНИЯМИ
С РЕДИФОМ "İNCİNİR"
Nail TAN*
Özet
Türk âşık edebiyatında şairi karıştırılmış şiirlerden biri de “Sevmesem incinir,
sevsem incinir.” mısrasıyla tanınan şiirdir. Ercişli Emrah’ın bu şiiri, Erzurumlu
Emrah’la Ercişli’nin aynı şair sanıldığı dönemde, Erzurumlu Emrah adına da yayımlanmıştır. Ancak, iki halk şairinin varlığı bütün kanıtlarıyla ortaya konulmasına
rağmen, Ercişli Emrah’ın şiirleri hâlâ Erzurumlu Emrah adına yayımlanıyor.
Makalede, şiirin gerçek şairiyle ilgili deliller ortaya konulmakta, ayrıca benzer
veya benzek/nazire şiirlerden de önekler verilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Ercişli Emrah, Erzurumlu Emrah, Âşık Ömer, Gevherî,
Seyranî, Seyityar Oğlu, incinir redifli.
Summary
In the Turkish folk literature one of the poems of which the poet was mixed up
is the poem known by the verse”Gets hurt if I don’t love, gets hurt if I love.”
(“Sevmesem incinir, sevsem incinir.”) This poem of Emrah (from Erciş) was
published -in a time when the two were thought as the same person- under the name of Emrah (from Erzurum), too. Despite the existence of the two folk poets was
revealed with all the proof, the poems belong to Emrah of Erciş are still published
under the name of Emrah of Erzurum.
In the article, the evidence about the real poet of the poem are revealed,
moreover examples of benzer (the identical) or benzek/nazire (inspired poem)
poems are given.
*
Kültür ve Turizm Bakanlığı Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Emekli Genel
Müdürü
13
KÜLTÜR EVRENİ - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ - UNIVERSE OF CULTURE
Key words: Emrah of Erciş, Emrah of Erzurum, Folk Poet (Âşık) Ömer, Gevherî, Seyranî, Seyityar Oğlu (Son of Seyityar), Rhyme With İncinir (İncinir
Rhyme).
Türk âşık edebiyatında şairi karıştırılmış, aynı zamanda birçok değişik şekli
yayımlanmış şiirlerden biri de “Bir nâzenin bana gel gel eyledi” diye başlayan ünlü
“incinir” redifli şiirdir. Şiir, hem Erzurumlu Emrah hem de Ercişli Emrah adına
yayımlanmıştır. Söz konusu şiirden bağımsız bazı şiirler söylendiği, yazıldığı gibi
benzek/nazirelerine de rastlanmıştır. Bunlar içinde; Âşık Ömer, Gevherî, Seyityar
Oğlu ve Develili Seyranî’nin şiirleri ilk akla gelenlerdir.
Yazımızda, önce Ercişli-Erzurumlu Emrah karışıklığı üzerinde durup şiirin
gerçek şairiyle ilgili görüşlerimizi ortaya koyup sonra da “incinir” redifli diğer
şiirleri değerlendirmeye çalışacağız.
Ercişli Emrah (16-17. yüzyıl) adına yayımlanan, farklı dörtlük, mısra ve kelimeleri bulunan şiirler aşağıda sıralanmış, birinci şiire göre farklı kelimeler koyu
basılarak gösterilmiştir.
Ercişli Emrah/a
Bir nâzenin bana gel gel eyledi
Varmasam incinir, varsam incinir
Beyaz gerdanından, ince belinden
Sarmasam incinir, sarsam incinir
Kaşına çekilmiş kudret kalemi
Görmemiş dünyada derd ü elemi
Her sabah her akşam verir selamı
Almasam incinir, alsam incinir
Yine görünüyor yârin illeri
Başımızda esen sevda yelleri
Yârin bahçesinde gonce gülleri
Dermesem incinir, dersem incinir
Nereden nereye sevmişim yârı
Ateşi koymuyor yakıyor beni
Âşık Emrah, sever böyle bir canı
Sevmesem incinir, sevsem incinir1
1
Bezirci, Asım; Türk Halk Şiiri, İstanbul 1993, C. I, s. 222-223.
14
KÜLTÜR EVRENİ - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ - UNIVERSE OF CULTURE
Ercişli Emrah/b
Bir nâzenin bana “gel gel” eyledi
Varsam incinir varmasam incinir
O nazik elinden, ince belinden
Sarsam incinir, sarmasam incinir
Kaşları mihraptır, gözler harami
Lisanından döker Tanrı kelamı
Gelir bin naz ile verir selamı
Alsam incinir, almasam incinir
Nereden nereye sevdim o yâri
Ateşi, hicranı söndürür nârı
Emrah, hey der isen giden civanı
Sevsem incinir, sevmesem incinir2
Ercişli Emrah/c
Bir nâzenin bana gel gel eyledi
Varmasam incinir, varsam incinir
Nazik elininen, ince belini
Sarmasam incinir, sarsam incinir
Kaşına çekmişdir kudret kalemi
Ağzınınan çıhıyor Tanrı kelamı
Seher sabah verim Tanrı selamı
Vermesem incinir, versem incinir
Nereden nereye sevdim o yârı
Üregime basdın ataşı, nârı
Emrah hey der, Selvi gibi nigârı
Sevmesem incinir, sevsem incinir3
Ercişli Emrah/ç
Bir nâzenin bana gel gel eyledi
Varmasam incinir, varsam incinir
Nazik ellerinden, ince belinden
Sarmasam incinir, sarsam incinir
2
Uraz, Murat; Halk Edebiyatı, İstanbul 1933, s. 133.
Ergun, Sadettin Nüzhet; Türk Şairleri, İstanbul 1943, C. III, s. 1267.
Öztelli, Cahit; “Ercişli Emrah Üzerine Çalışmalar”, TFAY-1976, Ankara 1977, s. 169.
3
Recep Oğlu Yahya; Emrah ile Selbi Han Hekâtı, Kağızman 1880, el yazması eser, v.11/b.
Okuyan M. Fahrettin Kırzıoğlu, Ali Saraçoğlu, Ercişli Emrah, Ankara 1999, s. 555.
15
KÜLTÜR EVRENİ - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ - UNIVERSE OF CULTURE
Kaşları mihraptır, gözler harami
Saldı yüreğime derdi, veremi
Gelir bin naz ile verir selamı
Almasam incinir, alsam incinir
Nereden nereye sevdim cânanı
Ateşi söndürür nâr-i hicranı
Emrah’ım der şu gözleri şahani
Sevmesem incinir, sevsem incinir4
Poyrazoğlu, 2006 yılında yayımladığı Ercişli Emrah ile Selbihan Hikâyesi kitabında bazı mısraları farklı yayımlamıştır:
2.1. Kaşları mihraptır, kaşları harami
3.1. Nereden nereye sevdim o yâri
Ercişli Emrah/d
Bir nâzenin bana “gel gel” eyledi
Varmasam incinir, varsam incinir
O nazik elinnen, ince belinnen
Sarmasam incinir, sarsam incinir
Kaşları mihraptır, gözler harami
Lisanından töker Tanrı kelami
Gelir bin naz ile verir selamı
Almasam incinir, alsam incinir
Gine görünüyor yârın elleri
Başımızda esen sevda yelleri
Yârın bahçasında gonca gülleri
Dermesem incinir, dersem incinir
Nereden nereye sevmişim yârı
Ataşı komayor yakıyor meni
Emrah eyder isen giden civanı
Sevmesem incinir, sevsem incinir5
Ercişli Emrah/e
Bir nâzenin bana “gel gel” eyledi
Varmasam incinir, varsam incinir
Nazik ellerinden, ince belinden
Sarmasam incinir, sarsam incinir
4
Poyrazoğlu, Ahmet; Ercişli Emrah Deyişleri, İstanbul 2001, s. 119.
------------------------; Emrah ile Selbihan Hikâyesi, İstanbul 2006, s. 39.
5
Sakaoğlu, Saim; Ercişli Emrah, Ankara 1987, s. 119.
16
KÜLTÜR EVRENİ - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ - UNIVERSE OF CULTURE
Kaşına çekilmiş kudret kalemi
Görmemiş dünyada derdi, elemi
Gelir bin naz ile verir selamı
Almasam incinir, alsam incinir
Kime söylüyüm bu müşgül halları
Bülbül teki öter şirin dilleri
Dostun bahçasından gonca gülleri
Dermesem incinir, dersem incinir
Gördüm yârın yanağından alını
Boşa mı savurdum ömür malını
Emrah diyer, dudağının balını
Sormasam incinir, sorsam incinir
(Emmesem incinir, emsem incinir)6
Erciş çeşitlemelerindeki (Yakup Kuşçuoğlu7, Celal Gazioğlu8) “e” şiirine göre
farklı mısralar şunlardır:
1/2. Gitmesem incinir, gitsem incinir
2/1. Güzelliğin dört köşeye bela mı?
2/2. Bize gelir oldu tatlı kelamı
3/2. Bülbül teki öter onun dilleri
3/3. Selbi’nin bağınnan gonca gülleri
4/3. Emrah, karşısındaki (karşındaki) güzel civanı9
Ercişli Emrah/f
Muhan Bâli’nin derlediği Ercişli Emrah ile Selvi Han Hikâyesi anlatmalarına göre, âşığın kendisine küsüp giden sevgilisinin arkasından söylediği şiir şöyledir:
Bir nâzenin bana “gel gel” eyledi
Gitmesem incinir, gitsem incinir
Nazik ellerinden, ince belinden
Sarmasam incinir, sarsam incinir
Kaşları mihraptır, gözler harami
Saldı yüreğime derd ü veremi
Gelir bin naz ile verir selamı
Almasam incinir, alsam incinir
6
Saraçoğlu; age. s. 264 ve 549.
Kuşçuoğlu, Yakup; “Bizim Emrah-Emrah ile Selbi”, Van gazetesi, 12 Eylül 1939 ve 15
Eylül 1939.
8
Gazioğlu, Celal; Erciş tanıtma broşürü, Erciş 1985, teksir.
9
Saraçoğlu; age., s. 264, 549, 553.
7
17
KÜLTÜR EVRENİ - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ - UNIVERSE OF CULTURE
Nereden nereye sevdim o yârı
Ateş-i hicranı söndürür nârı
Emrah hey der isen giden civanı
Sevmesem incinir, sevsem incinir10
Yine aynı bilim adamının derlediği Behçet Mahir anlatmasında ise ilk dörtlük
şu şekildedir:
Yüz bin mihnetinen bir yâr becerdim
Sevmesem incinir, sevsem incinir
İki yanağından, bir bukağından
Öpmesem incinir, öpsem incinir11
Erzurumlu Emrah (?-1860/1861)’a mal edilerek yayımlanan şiirlerde çeşitleme
daha azdır. Örnekler, aşağıda sıralanmış, birinci şiire göre farklı kelimeler koyu
siyah basılarak gösterilmiştir:
Erzurumlu Emrah/a
Bir nâzenin bana gel gel eyledi
Varmasam incinir, varsam incinir
Beyaz gerdanından, ince belinden
Sarmasam incinir, sarsam incinir
Kaşına çekilmiş kudret kalemi
Görmemiş dünyada derdi, elemi
Her sabah her akşam verir selamı
Almasam incinir, alsam incinir
Gene görünüyor yârin illeri
Başımızda esen sevda yelleri
Yârin bahçesinden gonca gülleri
Dermesem incinir, dersem incinir
Nereden nereye sevmişim yâri
Ateşi komayor yakıyor beni
Âşık Emrah, sever böyle bir cânı
Sevmesem incinir, sevsem incinir12
Necati Turgut Göksel yayımına göre, ikinci dörtlüğe bir cönkte şu farklı şekilde rastlanmıştır:13
10
Bâli, Muhan; Ercişli Emrah ile Selvi Han Hikâyesi, Varyantların Tespiti ve Halk Hikâyeciliği Bakımından Önemi, Ankara 1973, s. 241-242.
11
Bâli; age., s. 112.
12
Güney, Eflatun Cem; Erzurumlu Emrah/Hayatı Şahsiyeti Eserleri, Sivas 1928, s. 68.
Güney, Eflatun Cem-Güney, Çetin E.; Erzurumlu Emrah/Hayatı ve Şiirleri, İstanbul
1950, s. 105.
Sevengil, Refik Ahmet; Yüzyıllar Boyunca Halk Şiiri, İstanbul 1965, s. 281-282.
13
Göksel, Necati Turgut; Âşık Emrah, Niğde 1970, s. 281.
18
KÜLTÜR EVRENİ - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ - UNIVERSE OF CULTURE
Kaşların mihraptır, gözler harami
Sardı yüreğimi derd ü veremi
Gelir bin naz ile verir selamı
Almasam incinir, alsam incinir
Yine N. T. Göksel yayımında son dörtlük farklı şekilde şöyledir:
Nedendir bu kadar sevdim o yâri
Ateş-i hicranı söndürür nârı
Emrah, âşık isen eyleme zârı
Sevmesem incinir, sevsem incinir
Erzurumlu Emrah/b
Bir nâzenin bana gel gel eyledi
Varmasam incinir, varsam incinir
Beyaz gerdanından, ince belinden
Sarmasam incinir, sarsam incinir
Kaşına çekilmiş kudret kalemi
Görmemiş dünyada derd ü elemi
Her sabah her akşam verir selamı
Almasam incinir, alsam incinir
Gene görünüyor yârin illeri
Başımızda esen sevda yelleri
Yârin bahçesinde gonçe (Ural: gonca) gülleri
Dermesem incinir, dersem incinir
Nereden nereye sevmişler (Ural, Arısoy: sevmişim) yâri
Ateşi komayor (Ural, Arısoy: komuyor) yakıyor beni
Âşık Emrah, sever böyle bir canı
Sevmesem incinir, sevsem incinir14
Erzurumlu Emrah/c
Bir nâzenin bana gel gel eyledi
Gelmesem, gelsem incinir
Nazik ellerinden, ince belinden
Sarmasam incinir, sarsam incinir
14
Köprülü, M. Fuad; Türk Sazşairleri, İstanbul 1940, s. 601-602, 2. bsl. Ankara 1965, s.
732-733. Köprülü, Orhan F.; Yunus Emre’den Âşık Veysel’e Türk Klasikleri, İstanbul 1974,
C. III, s. 247-248.
Ural, Orhan; Erzurumlu Emrah/Yaşamı Şiirleri, İstanbul 1984, s. 129.
Arısoy, Sunullah; Türk Halk Şiiri Antolojisi, Ankara 1985, s. 249-250.
19
KÜLTÜR EVRENİ - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ - UNIVERSE OF CULTURE
Kaşları mahveder, gözler harami
Saldı yüreğime derd ü elemi
Gelir bin naz ile verir selamı
Almasam incinir, alsam incinir
Gene görünüyor yârin illeri
Başımızda esen sevda yelleri
Yârin bahçesinde gonca gülleri
Dermesem incinir, dersem incinir
Nereden nereye sevdim o yâri
Ateş-i hicranı söndürür nârı
Emrah’ı (Emrahî olmalı) der isen giden civanı
Sevmesem incinir, sevsem incinir15
Erzincan yöresinden derlenen, mahlas dörtlüğü eksik TRT Repertuvarına girmemiş bir türkünün sözleri ise şöyledir:16
Bir nâzenin bana gel gel eyledi
Gitmesem incinir, gitsem incinir
Nazik ellerinden, ince belinden
Sarmasam incinir, sarsam incinir
Kaşlar kemaldir (kalemdir olmalı), gözler harami
Saldı yüreğime derdi veremi
Gelir bin naz ile verir selamı
Almasam incinir, alsam incinir
Gene görünüyor yârin illeri
Başımızda esen sevda yelleri
Yârin bahçesinde gonca gülleri
Dermesem incinir, dersem incinir
Değerlendirme
Şiir, kesinlikle Ercişli Emrah’ındır. Bizi bu kanıya ulaştıran başlıca kanıtları
şöyle sıralayabiliriz:
a. Erzurumlu Emrah’ın dili Arapça ve Farsça kelimelerle donatılmış olup Ercişli’ye göre daha ağdalıdır. Ercişli’nin dili, daha yalın ve Azerbaycan Türkçesine
yakındır.
b. Nakşibendî tarikatına mensup bir şairin yoğun aşk şiirleri yazması mümkün
değildir.
15
16
20
Yener, Cemil; Türk Halk Edebiyatı Antolojisi, İstanbul 1973, s. 139.
Taş, Fahri-Turhan, Salih; Erzincan Türküleri, Ankara 2004, C. I., s. 194.
KÜLTÜR EVRENİ - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ - UNIVERSE OF CULTURE
c. Çeşitlemelerinin fazla oluşu şiirin eskiliğini gösterir. 19. yüzyılda söylenmiş
bir şiirin çeşitlemeleri daha azdır.
ç. Şiirin Emrah ile Selvi Han/Selbihan Hikâyesi’nde yer alması, mâşuka bir kadına söylenmiş olması da kuvvetli bir kanıttır. Hikâyeye göre; rüzgâr Selbihan’ın
saçlarındaki bir demet menekşeyi Emrah’a savurmuş. Emrah, menekşe demetini
yerden alıp koklamamış. Bu durum karşısında Emrah’a küsen sevgilisi, kırk cariyesini arkasına alıp bağ aşağı yürüyüp uzaklaşmış. Emrah da arkasından bu koşmayı
söylemiş.17
Ercişli Emrah’la Erzurumlu Emrah, Cumhuriyet’in ilk yıllarında aynı şair sanılmış, Ercişli’nin sözleri de Erzurumlu’ya mal edilmiştir. 1930’lu yıllardan itibaren Ercişli Emrah’ın varlığı ortaya çıkmış, uzun yıllar sonra Ali Saraçoğlu18 ve
Metin Karadağ19 tarafından iki âşığın şiirleri kesin denilebilecek şekilde birbirinden
ayrılmıştır. Bu ayrım sırasında, Eflatun Cem Güney’in Erzurumlu Ağa Dayı’dan
yaptığı Erzurumlu Emrah derlemelerinin yarattığı ve Cahit Öztelli’nin kanıtlarıyla
ortaya koyduğu20 çarpıklık da giderilmiştir.
“İncinir” redifli şiirdeki Ercişli-Erzurumlu Emrah karışıklığı ve yayımlanırken
ortaya çıkan dörtlük, mısra, kelime değişiklikleri Ali Saraçoğlu tarafından kitabında sekiz sayfa karşılaştırmalı bir biçimde incelenmiştir.21 Biz bu incelemeyi daha
da geliştirdik.
Söz konusu şiirdeki farklı dörtlük, mısra ve kelimeler; nakledicinin ezber eksikliğini yakın sözlerle doldurma, kelimeleri ağız özelliğine göre söyleme ve yayımcıların yanlış okuma, sadeleştirme, geçerli yazım kurallarını uygulama çabaları
gibi nedenlere bağlanabilir. Ercişli Emrah/b şiirinde, Uraz, 6+5 hece ölçülü şiirde
redif öncesi kelimelerin yerlerini “varsam-varmasam, sarsam-sarmasam” şeklinde
değiştirerek önemli bir yanlış yapmıştır.22 Uraz, sonraki yıllarda bu yanlışlığın
farkına vararak kelimelerin yerlerini düzeltmiştir. 1937’de yayımladığı Hakiki Ercişli Emrah ve Selvi Han Hikâyesi kitabında olduğu gibi. Yayımladığımız Ercişli
Emrah şiirleri içinde onun edebî kimliğine en yakışanları a ve e’dir diyebiliriz.
Yakın yıllarda yayımlanan en yeterli iki Erzurumlu Emrah kitabına (Metin Karadağ23 ve Ali Berat Alptekin’in24) “incinir” redifli şiir alınmamış, böylece Ercişli
Emrah tezinin kabul gördüğü anlaşılmıştır.
17
Uraz; age., s. 133.
Saraçoğlu; age.
19
Karadağ, Metin; Erzurumlu Emrah/Yaşamı Sanatı Şiirleri, Ankara 1996, 472 s.
20
Öztelli, Cahit; Sahte Şöhret Bir Ozan Erzurumlu Emrah, Ankara 1976, 38 s.
21
Saraçoğlu; age., s. 547-553.
22
Uraz; age., s. 133.
23
Karadağ; age.
24
Alptekin, Ali Berat; Palandöken’in Zirvesindeki Âşık Erzurumlu Emrah, Ankara 2004,
239 s.
18
21
KÜLTÜR EVRENİ - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ - UNIVERSE OF CULTURE
“İncinir” redifli diğer şiirler
Âşık Ömer (1621-1707) şu şiirini25 söylerken/yazarken çağdaşı Ercişli Emrah’tan ilham almış mıdır, bilinmez. Öztelli’ye göre26 bu şiir Ercişli Emrah’ın şiirine benzek/naziredir.
Lâl-i nâbın, yârin hokka feminden
Almasam incinir, alsam incinir
Yıllarca ağlayup hicr ü gamundan
Gelmesem incinir, gelsem incinir
Bulursam mahfîce yolda giderken
Selam vermez ahde ikrâr ederken
Görsem adûlarla işret ederken
Gülmesem incinir, gülsem incinir
Muhabbet herkesin sanma kârıdır
Derûnunda göz göz olan nârıdır
Yüzün görsem, gözüm kanlar akıdır
Silmesem incinir, silsem incinir
Zeyn olsa sevdiğim giyse alların
Varsam bahçesine dersem güllerin
Mâh yüzüne siyah zülf ü tellerin
Bölmesem incinir, bölsem incinir
Ömer, sabreyle bu rûz-ı müşkilin
Gelür râz-ı aşkın sorar müskilin
Ne kadar sa’yettim bilmem müşkilin
Bilmesem incinir, bilsem incinir
17. yüzyıl âşıklarından Gevherî’nin de “incinir” redifli bir şiiri vardır.27 “İncinir” redifinin ikili ve tekli kullanılması şiirin benzek olmadığını gösteriyor.
Şunda bir dilbere müptelayım kim
Ağlasam incinir, gülsem incinir
Bir şâh-ı hûbâna ben gedâyım kim
Ben medh ü senâlar kılsam incinir
Daim artmaktadır derûnum âhı
Lûtfun meded kıl sen bana İlahî
Kendisi iltifat eylemez gâhi
Bir gayriye mâil olsam incinir
25
Ergun, Sadettin Nüzhet; Âşık Ömer/Hayatı ve Şiirleri, İstanbul 1936, s. 32-33.
Öztelli; Sahte ….., s. 30.
27
Elçin, Şükrü; Gevherî Divanı, Ankara 1998, s. 635.
26
22
KÜLTÜR EVRENİ - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ - UNIVERSE OF CULTURE
Hiç bilmezem dostlar, neylesem ana
Çaresiz bir derde oldum müptela
Gevherî der, ölsem yolunda bana
Ölmesem incinir, ölsem incinir
Yine 17. yüzyıl âşıklarından Seyityar Oğlu’nun “incinir” redifli bir şiiri, Vahit
Lütfi Salcı’ya ait bir yazmada Cahit Öztelli tarafından görülüp yayımlanmıştır.28
Öztelli’ye göre, Ercişli’nin şiirine benzek/naziredir. Ancak, Gevherî’nin şiiriyle
birçok mısranın ortak olması, iki şiirin şairlerinin karıştırıldığı kanısını uyandırıyor.
Dolayısıyla benzek demek mümkün değildir. Seyityar Oğlu’nun kimliği hakkında
elimizde kesin bilgiler yoktur. İsmail Özmen, şairin adını Seyit Yâroğlu şeklinde
yazmıştır ki, bizce de bu yazış doğrudur. Şairi, 17. yüzyılda yaşamış bir Bektaşî
şairi olarak göstermekte ve bir şiirini vermektedir.29 Bu şiir, yayımladığı şiir değildir. Kanımca Gevherî’nin şiirinin geliştirilmiş, mahallîleştirilerek Seyit Yâroğlu’na
mal edilmiş bir çeşitlemesidir. Şiir şöyle:
Şöyle bir dilbere müptelâyım ki
Bilmesem ol dilber nemden incinir
Ol bir şâh-ı hûbân, ben bir gedâyım
Ağlasam incinir, gülsem incinir
Ol dilber karşımda dur dese bana
Elimden doluyu al dese bana
Gel benim yolumda öl dese bana
Ölsem incinir, ölmesem incinir
Yine dumanlandı dağların başı
Ah ile figândır, âşıkın işi
Durmaz çağlar, akar gözümün yaşı
Silsem incinir, silmesem incinir
Seyityar Oğlu der, edeyim âhı
Medet senden, medet bana ilâhî
Kendisi rahm etmez hiç bize gâhi
Gayriye gönlümü versem incinir
Develili Seyranî (1807-1886)’nin şu şiirinin30 Ercişli Emrah’ın şiirine
benzek/nazire olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bir dilberin hânesinde rûz ü şeb
Kalmasam incinir, kalsam incinir
Ahmer yanağından her dem bûsesin
Almasam incinir, alsam incinir
28
Öztelli; Sahte ….., s. 30-31.
Özmen, İsmail; Alevî-Bektaşî Şiirleri Antolojisi, Ankara 1995, C. III, s. 159-160.
30
Çatak, Ali; Develili Seyranî, Kayseri 1992, s. 212. Şiir, H. Nezihi Okay, Hasan Ali Kasır,
Muzaffer Uyguner, H. Avni Yüksel ve Mustafa İslamoğlu’nun Develili Seyranî kitaplarında yoktur. Bu yüzden, şüpheli bir şiirdir.
29
23
KÜLTÜR EVRENİ - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ - UNIVERSE OF CULTURE
Mail oldum yine ben bir civana
Suhanları hayat verir insana
Olduğu mecliste derya ummana
Dalmasam incinir, dalsam incinir
Dilber suhanım yabanda atmaya
Ol rakipler sanısına yetmeye
Çirk zebanlar ile sohbet etmeye
Gelmesem incinir, gelsem incinir
Seyranî medh eder, bir hokka dehân
Beni bend eylemez derilse cihan
Şairlerin üsküfüne bir şahan
Salmasam incinir, salsam incinir
Sonuç
Özellikle, “sevmesem incinir, sevsem incinir” mısrasıyla tanınan ve bu berceste mısrası âdeta deyimleşen “incinir” redifli şiir kesinlikle Ercişli Emrah’ındır.
Ercişli Emrah veya halk şiiri seçkisi/antolojisi hazırlayanların bundan böyle Ali
Berat Alptekin ve Metin Karadağ gibi hareket ederek Erzurumlu Emrah’a mal edilen Ercişli Emrah şiirleri konusundaki yanlış tutumlarını değiştirmeleri gerekir.
Diğer halk şairlerinin “incinir” redifli, çoğu benzek olan şiirleri de sevgiliye
çok yakışan alınma duygusunu bir kez daha yüceleştirerek âşık edebiyatımıza zenginlik katmıştır.
24

Benzer belgeler