örgütlerde mobbıng ve tükenmişlik ilişkisi

Transkript

örgütlerde mobbıng ve tükenmişlik ilişkisi
Istanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Yıl:10 Sayı:19 Bahar 2011 s.143-155
HİSSE SENEDİ PİYASINDA GÖRÜLEN ANOMALİLER VE
İMKB ÜZERİNE AMPİRİK BİR ÇALIŞMA
ELİF GUNEREN GENÇ*
ÖZET
Günümüzde makro ekonomik değişimlerin yanında anlık yaşanan mikro çevre etkilerinin bileşimi finansal
piyasalara yön vermektedir. Literatürde; finansal piyasalardaki beklentiler ve sonrasına ilişkin olası
tahminler konusunda birçok çalışma bulunmaktadır. Son dönemde yatırımcıların günlük fiyat
değişimlerini, finansal balon ve çöküş dönemlerini önceden fark etmelerini sağlamaya yönelik çalışmalar
hız kazanmıştır. Böylelikle aşırı kayıplardan kaçınan önemli kazançlar elde etmek isteyenlerin
beklentilerine karşılık hisse senetleri piyasasındaki değişimlerin günlük takibi ve gelecek tahminleri ile
ilgili bulguları içeren çalışmalar önemsenmektedir.
Literatürdeki çalışmalar özetlendiğinde; birincil sav olarak hisse senedi fiyatlarındaki aşırı hareketleri,
ters yönlü fiyat dönüşümleri takip etmektedir. Buna ek olarak; ilk fiyat hareketi ne kadar aşırı olursa,
bunu takip eden ters yönlü fiyat hareketi de o kadar büyük olması konusundadır. Yapılan çalışmada
bahsedilen savları test etmek ve yatırımcı beklentilerini karşılamak üzere; İMKB-100 Endeksindeki
değişimleri belirlemek amaçlanmıştır. Çalışmada 03.01.2008 ile 15.03.2011 tarihleri arasındaki 785
işgünü ilişkin İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Bileşik 100 Endeksi’nin günlük değişimleri veri olarak
kullanılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Günlük Endeks Değişimi, İMKB-100 Reaksiyonları
ANOMALIES IN STOCK EXCHANGE MARKETS AND AN
EMPIRICAL STUDY ON ISE-100
ABSTRACT
In today’s market, macroeconomic changes as well as the combination of instant micro environmental
effects give direction to the financial markets. In literature, there are many studies conducted regarding
expectations in financial markets and possible forecasting in financial markets. Recently, investor’s daily
price changes, financial bubble, and recession prevention methods have been studied. Investor’s aim to
overcome the risk of excess loss while attempting to gain additional profits. In this sense, it is critical to
daily follow the stock exchange market and predict changes in the future. Such studies in this context are
highly intensified. In literature, there are two hypothesis being defended. The first hypothesis is that
excess movements in stock exchange follow reverse price changes. The second hypothesis is that as the
initial price movement is fierce, follow reverse price change is fierce as well.
In this study, the two hypothesis are being tested. Besides, investor’s profit expectations are being studied
as well. The supporting aim of this study is also to analyze the changes in the İMKB 100 index. As data,
daily changes of Istanbul Stock Exchange regarding 785 working days between 03.01.2008 and
15.03.2011 are being used.
Keywords: Daily Index Changes, IMKB-100 Reaction
*Öğr.Gör.Dr., İstanbul Ticaret Üniversitesi, Meslek Yüksek Okulu, Üsküdar-İSTANBUL.
143
Elif Güneren Genç
1.
Literatür Taraması
Finansal sistemin güçlü olduğu ülkelerde tasarruflar, finansal kurumlar aracılığıyla
girişimcilere aktarılmaktadır. Finansal piyasaların etkin işlemediği ülkelerde tüm
yatırımlar, tasarruf sahiplerinin kendileri tarafından gerçekleştirilir, bu durum
tasarrufların üretken amaçla kullanılmasını engellemektedir. Üretken amaçla
kullanılmayan tasarruflar sonucunda finansal sistemin büyümesi ve tasarrufların
ekonomik büyümeyi arttırması beklenememektedir (Gökten vd, 2008: 119).
Günümüzde finansal sistemin etkinliğinin ve performansının, ekonomik refah
boyutunda birincil belirleyici faktör olduğu ve daha gelişmiş finansal sistemlere
sahip olan ülkelerin daha hızlı büyüme gösterdikleri ortaya çıkmıştır (Rajan ve
Zingales, 1998:556-586).
Menkul kıymet piyasası performansı ise iki kritere bağlıdır. Birincisi menkul kıymet
piyasasında hisse senedinin ait olduğu şirketin performansına göre oluşan risk,
ikincisi iktisadi konjonktürde makroekonomik faktörlere duyarlılık ile ani
gelişmelere karşı savunmasız olunmasından oluşacak dalgalanmalardan kaynaklanan
risktir. Bütün bunlardan ötürü menkul kıymet piyasası değişimlerinin nasıl hareket
ettiğinin belirlenmesi önemlidir.
Finansal piyasalardaki değişimleri takip eden yatırımcılar kazanç elde etme peşinde
koşarken büyük kayıplarla da karşı karşıya kalabilmektedir. Literatürde
yatırımcıların beklentilerine ilişkin gelecek tahminlerini öngörebilmek adına hisse
senetleri piyasasındaki günlük değişimleri takip etmeye yönelik konuyla ilgili birçok
çalışma bulunmaktadır. Söz konusu konuda önemli çalışmaları bulunan DeBondt ve
Thaler (1985), yatırımcıların çok iyi veya çok kötü haberlere olması gerekenden çok
daha yüksek veya çok daha düşük tepki verebildiklerini ortaya koymuşlardır.
Tecrübesiz yatırımcıların yeni bilgiye daha çok, eski bilgiye ise daha az önem
verdiklerinin öne sürüldüğü aşırı tepki hipotezinde, etkin piyasa hipotezinden farklı
olarak eğer hisse senedi fiyatları sistematik olarak aşırıya kaçıyorsa, hisse senedi
fiyatlarındaki aşırı hareketleri, ters yönlü fiyat dengelemelerinin takip edeceği ve ilk
fiyat hareketi ne kadar büyük olursa, bunu takip eden ters yönlü fiyat hareketinin de
o kadar büyük olacağı öngörülmektedir.
Yapılan birçok çalışmaya göre; yatırımcıların hisse senedi fiyatlarını aldıkları yeni
bilgiler çerçevesinde değerlendirirken, çok iyi ya da çok kötü haberlere aşırı
tepkilerinin oldukça uzun bir sürede, ortalama üç ya da beş yıl gibi bir sürede
dengeye geldikleri ortaya konulmaktadır. Bu da yatırımcılara aşırı tepki vermeden
sonraki düzeltme hareketlerinden yararlanarak oluşturacakları bir portföy ile satın
alma, elde tutma ya da satış işlemlerine ilişkin oluşturacakları stratejiler ile yeterli
büyüklükte getiriler elde edebilecekleri ortamı sunmaktadır. Dreman ve Lufkin
(2000)’e göre hisselerin çok yükselmesine ya da azalmasına yol açan, portföy
oluşturma döneminden önceki bu durum aşırı tepki olarak adlandırılmaktadır.
144
Istanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Yıl:10 Sayı:19 Bahar 2011 s.143-155
Öncü ve diğerleri (2006) önemli fiyat değişimlerinde, yatırımcıların gün içi tepkisini
test etmek için yaptıkları çalışmalarında aşırı tepki hipotezini destekler sonuçlara
ulaşmışlardır. İstanbul Menkul Kıymet Piyasası’nda yaptıkları çalışmada
yatırımcıların kapanıştan ertesi günün ilk saatine kadar olan zaman diliminde ortaya
çıkan ve beklenmeyen olumlu ve olumsuz gelişmelere karşı, başlangıçta, olması
gerekenden fazla tepki verdiğini, ardından günün ilerleyen saatlerinde ise hatalarını
fark eden yatırımcıların, fiyatlarda ters yönlü düzeltmelerin oluşmasına neden
olduğunu tespit etmişlerdir.
Finansal piyasa analistleri, değerlemenin, varlıkların fiyat ve zaman evrimlerini
belirleyen çeşitli faktörlerden sadece biri olduğunu savunmaktadırlar. Diğer önemli
faktörler arasında fiyat, momentum ve varlıkların sonu olma kavramı gelmektedir.
Bir varlık satın almak için kullanılabilecek olası nakit, çoğu zaten yatırıma
dönüşmüş ve daha yüksek fiyatlar için diğer faktörler pozitif olsa bile limitli hale
gelmiştir (Çağınalp ve Balenovich, 1999).
Hisse senedi fiyatlarını öncelikle gerçek kazançlar yönlendirmekte, yatırımcı
davranışları da giderek önemli bir faktör haline gelmektedir. Ne yazık ki, gerçek
alım satım davranışı sırasında önemli değişkenlerin çoğunu gözlemlemek zordur.
Deneysel varlık piyasaları yatırımcı davranışlarını incelemek için suni bir ortam
sağlamaktadır. Deneysel varlık piyasaları alım satım yapanları kontrollü bir ortamda
gözlemleyerek temel değer olarak miktarın bilindiği ve belirsizliğin diğer
kaynaklarının göz ardı edildiğinde, bu zorluğu aşmanın yollarını aramaktadır
(Çağınalp, Porter, Smith, 2001).
Çok sayıda araştırma için yapılan deneysel çalışmalarda, katılımcıların fiyatlardaki
aşırı artış sonrasında gerçek değerin çok üzerinde varlık fiyatlarına yöneldiği
görülmektedir. Bu durum piyasa balonu ve patlaması davranışı olarak
adlandırılmaktadır ve birçok değişkene bağlı olarak farklılık göstermektedir. Bu
değişkenlerden bazıları; likidite, kısa vadeli satış, kâr payı dağıtımının kesin olup
olmaması, broker bedeli, öz sermaye kazancı vergisi, marjda satın alma gibi
etkenlerdir (Çağınalp, Porter, Smith, 2000). Varlık fiyatlarının aşırı
değerlenmesinden kaynaklanan balon etkisinin varlık fiyatları üzerindeki etkisini
açıklamak için ekonomilerde yapılan araştırmalar açıklayıcı olmaktadır. Bu
bağlamda yapılan araştırmalarda piyasadaki balon etkisinin azaltılmasında, düşük
bir başlangıç likidite seviyesi, ertelenmiş temettürler ile yatırımcılara açık alış satış
ortamının önemi ortaya çıkmaktadır (Duran, Çağınalp, 2005).
Rasyonel beklenti ile etkin piyasalar teoreminin temel davranışsal varsayımında
yatırımcılar sadece temel değer üzerinde dururken; momentum yatırımcıları yüksek
düzeydeki likidite ile fiyatları olması gereken değerden yukarı çekip, büyük fiyat
balonlarına neden olmaktadırlar. Momentum yatırımcıları, yatırımcı duyarlılığını
etkileyen iki konu varsayımıyla rasyonel beklentiler yaklaşımını değiştirmektedirler.
Çağınalp ve diğerlerine göre (2000) bu durumda yatırımcıların özellikle takip ettiği
145
Elif Güneren Genç
iki önemli nokta oluşmaktadır. Bunlar; gerçek piyasa değeri ve cari fiyat
hareketleridir. Her iki durumda da iki önemli değişken bulunmaktadır; gerçek piyasa
değerini taşıyan bilgi ve yatırımcı davranışı. Piyasada bilgi eksikliği söz konusudur.
Bu durum yüzünden, hisse senedi fiyatının belirlenmesinde yatırımcı davranışının
mı yoksa gerçek piyasa değeri bilgisinin mi daha etkin olduğu net
belirlenememektedir.
Geleneksel olarak, finans teorisi ve araştırmalar yatırımcı davranışlarını sabit
düşünürken, belirsizliğin tek kaynağı olarak gerçek piyasa değerini kabul
etmektedirler. Fakat yatırımcıların hisse senedi fiyatının ne olması gerektiği
hususundaki davranışları belirsizliklerle dolu, oldukça uzun ve karmaşık bir süreçtir.
Bu nedenle hisse senetleri piyasasının çoğu kez hatalı fiyatlandırılmasının
kaçınılmaz olduğunu düşünmek için birçok sebep bulunmaktadır. Yatırımcıların
birbirlerinden oldukça farklı karakterlere, bakış açılarına ve risk algılarına sahip
oldukları, piyasa beklentilerinin çeşitliliği düşünüldüğünde; hisse senetlerinin her
zaman gerçeğe uygun değerlerinde fiyatlandırıldığını söylemek çoğu zaman
mümkün olmamaktadır. Aynı zamanda burada devreye son yıllarda gündeme gelen
“psikolojik finans” kavramı girmektedir. Psikolojik finans, bilgisel piyasa
etkinliğinden sapmaları ve yatırımcıların yatırımlarını ve karar verme süreçlerini
etkileyerek, rasyonel olmayan davranışlar göstermelerini açıklamaya çalışmaktadır.
Jegadeesh ve Titman (1993), altı aylık süreler içinde hisse senetlerinin verdiği
tepkileri incelemişlerdir. Hisse senetleri altı-oniki aylık getirilerine göre sıralandığı
zaman, kazandıran hisse senetlerinin, gelecek altı-oniki aylık dönemde de
kazandırdığını ve kaybettirenlerin de bu süre içinde kaybettirdiğini ortaya
koymuşlardır. Diğer bir deyişle hisse senetlerine verilen tepkinin, anında ortaya
çıkmadığını, zamana yayılma eğiliminde olduğunu göstermişlerdir.
Ülkü (2001), Ekim 1999-Eylül 2000 döneminde İstanbul Menkul Kıymetler
Piyasası’nda yaptığı çalışmasında, hisse senedi piyasasında geçmiş getirileri
kullanarak tahmin yapabilmek için kısa dönemli negatif veya pozitif otokorelasyon
olup olmadığını belirlemek istemiştir. Çalışmada bir ve iki haftalık pozitif
otokorelasyonun önemsiz derecede, üç-dört ve altı haftalık pozitif otokorelasyonun
ise önemli derecede olduğunu ortaya koymuştur. Ülkü aynı dönem içinde İMKB’de
yatırım yapan yabancı yatırımcıların, en yoğun alımının Kasım 1999’da
gerçekleştiği, ancak İMKB-100 endeksinin en büyük çıkışını bilginin kamuya
ulaşmasından sonra yani Aralık 1999’da yaptığını ve piyasanın davranışını,
yabancıların işlemlerinin içerdiği bilgiye yetersiz reaksiyon gösterdiğini
aktarmaktadır.
Günlük endeks değişimini takip etmek yatırımcıların gelecek tahmini ve portföy
oluşturma aşamalarında tepkileri zamanında ölçerek kazanç hedeflerine ulaşmalarını
sağlamaktadır.
2.
146
Veriler ve Bulguların Değerlendirilmesi
Istanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Yıl:10 Sayı:19 Bahar 2011 s.143-155
İMKB-100 Endeksindeki değişimler tek bir değişkene değil; ekonominin, toplumun,
politikanın temel niteliklerine diğer ülkelerin ekonomik ve sosyo-ekonomik
yapılarında ki farklılaşmaya göre bir çok değişkenin yada sürecin birlikte hareket
etmesi ile meydana gelmektedir.
Finansal piyasalardan biri olan hisse senetleri piyasası, borsada işlem gören hisse
senetlerinin fiyat ve getirilerinin bütünsel ve sektörel bazda performanslarının
ölçülmesi ile oluşturulmuştur. Menkul kıymet piyasaları endeksleri değişimleri, reel
üretimle ilgili farklı ekonomik toplumların bir araya getirilerek, sapmalarına ilişkin
hareketlerin istatistiksel özellikleri ile yatırımcıların hareketlerini belirlemede
önemli bir değişken olarak kullanılmaktadır.
03.01.2008 - 15.03.2011 döneminde İstanbul Menkul Kıymetler Borsasının işleme
açık olduğu 785 gün için dikkate alınan İMKB-100 Endeksi değişimleri günlük
kapanış değerlerinin değişimleri bu çalışmanın uygulamasında kullanılmıştır.
15
10
5
03.03.11
03.01.11
03.11.10
03.09.10
03.07.10
03.05.10
03.03.10
03.01.10
03.11.09
03.09.09
03.07.09
03.05.09
03.03.09
03.01.09
03.11.08
03.09.08
03.07.08
03.05.08
03.03.08
-5
03.01.08
0
-10
Şekil 1: 03.01.2008-15.03.2011 Dönemi Arası İMKB-100 Endeksi Değişimleri
Şekil 1’de 03.01.2008 - 15.03.2011 dönemi içerisinde İMKB-100 Endeksi’nde hem
pozitif hem de negatif yoğun değişimlerin olduğu gözlemlenmektedir. Bu
değişimlerin %48,15’lık bölümü negatif değişimi içerirken, % 51,84’lük bölümü
pozitif değişimi oluşturmaktadır.
İMKB-100 Endeksi’nde değişimlerin en uç değerlerde olduğu dönemlerin
03.09.2008 - 03.11.2008 ile 03.05.2010 - 03.07.2010 dönemleri arasında olduğu
görülmektedir. Birinci dönem aralığı, “2008 Ekonomik Krizi” ile yakından ilişkidir.
Eylül 2008 ayında ABD’deki taşınmaz mal piyasasının birden değer kaybetmesi ve
olarak ipotekli malların satışlarından kişisel iflasların artması ABD’deki ekonomik
krizi tetiklemiş, bunun sonucunda, 2008 yılının son aylarında ortaya çıkan ve
dünyanın birçok ülkesini olumsuz yönde etkileyen küresel bir ekonomik kriz
meydana gelmiştir.
147
Elif Güneren Genç
İkinci dönem aralığı ise, ABD borsalarında yaşanan tarihi düşüş ve Yunanistan
kaynaklı tedirginliklerin piyasanın tamamen yurtdışı odaklı endişelerinin sonucu
meydana gelen dalgalanmalardır.
Tablo 1’ de Türkiye İMKB-100 Endeksi değişimleri için tanımlayıcı istatistiksel
özellikleri verilmiştir. İlk sütunda değişken adı, diğer sütunlarda sırası ile ortalama,
standart hata, eğiklik değeri, basıklık değeri, Jarque-Bera test istatistiği sonucu ve
Jarque-Bera test istatistiğine ait olasılık değeri verilmiştir.
Eğiklik, bir dağılımın ortalaması etrafındaki asimetri derecesini belirlemektedir.
Pozitif eğiklik değeri, asimetrik ucu daha yüksek pozitif değerlere doğru genişleyen
eğik bir dağılımı gösterirken, negatif eğiklik değeri, asimetrik ucu daha düşük
negatif değerlere doğru genişleyen eğik bir dağılımı göstermektedir. Tablo 1’e göre
İMKB-100 Endeksi değişimindeki eğiklik katsayısı ise pozitif olduğu için sağa eğik
bir dağılımın, yani asimetrik ucu daha düşük pozitif değerlere doğru genişleyen eğik
bir dağılımın var olduğunu göstermektedir.
Basıklık kavramı bir reel değerli rassal değişken için olasılık dağılımının grafiğinden
yola çıkarak, sivrilik veya basıklık özelliğinin ölçümü olarak tanımlanmaktadır
(Tauchen, 2001: 59). Basıklık ölçüsü sıfırın üstünde pozitif olursa, görece sivri bir
dağılımı belirtmekte bu durum “aşırı basıklık” (lepto-kurtosis) olarak
adlandırılmaktadır. Aşırı basık dağılım, ortalama değeri normal dağılımdan daha
sivri ve kuyruk değerleri daha yüksek olan “kalın kuyruklu dağılım” (Thick-Tail)
olarak da bilinmektedir. Eğer basıklık ölçüsü 0 ile -2 arasında olur ise, bu
dağılımlara “az basıklık” (platy-kurtosis) adı verilmektedir. Az basık dağılımlar
ortalama etrafında düşük, yayvan ve kısa sıska kuyruklar görünümüne sahiptirler.
Tablo 1’e göre İMKB-100 Endeksi değişimindeki, basıklık katsayısı üçten büyük
olduğu için, aşırı basık bir dağılıma sahip olduğu anlaşılmakta, bu durum ise
değişimlerin normal dağılıma göre daha sivri olduğunu ifade etmektedir.
Jarque-Bera (1987) istatistiği (J-B) hata kareleri artıklarının eğiklik ve basıklık
ölçülerinin hesaplanması ile elde edilen test istatistiğinin χ2 dağılımı ile
karşılaştırılması sonucu normallik varsayımının geçerli olup olmadığını
incelemektedir (Güriş ve Çağlayan, 2003: 593). İMKB-100 Endeksi değişimlerin
J-B test istatistiği sonucunda elde edilen olasılık değeri yeterince küçük olduğu için
artıkların normal bir dağılım sergilemediği belirlenmektedir. Bu durum ise İMKB100 Endeksi değişimlerinin aşırı volatilite ve asimetrik bir yapıya sahip olduğunu
göstermektedir.
Tablo 1:İMKB-100 Endeksi Değişimlerinin Tanımlayıcı İstatistikleri
Ortalama Standart Eğiklik
Basıklık
J-B
Olasılık
Hata
İMKB-100
Endeksi
0.026
2.018
0.123
6.843
485.13
0.00
Değişimleri
148
Istanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Yıl:10 Sayı:19 Bahar 2011 s.143-155
Çalışmada yatırımcıların sistematik olarak verdikleri reaksiyonlar incelenmek
istendiğinden, İstanbul Menkul Kıymet Piyasası’nda gerçekleşen herhangi bir
yöndeki değişimlerinin özellikleri araştırılmıştır. Bu değişimlerin sistematik bir
görünüm sergileyip sergilemediğini belirlemek amacıyla ise değişimler için etki
seviyeleri aralıkları belirlenmiştir. Tablo 2’de hangi değişim seviyesinin için hangi
değişim aralığının kullanıldığı görülmektedir.
Tablo 2: Etki Seviyelerine Karşılık Gelen Değişim Aralıkları
Etki Seviyesi
Değer Aralığı
Yüksek Negatif Etki
Üstü <……… <-1.90
Orta Negatif Etki
-1.89 <……….<-0.946
Düşük Negatif Etki
-0.945<……….<0
Düşük Pozitif Etki
0 <……….<0.945
Orta Pozitif Etki
0.946 <……….<1.89
Yüksek Pozitif Etki
1.90 <……….< Üstü
Etki seviyeleri için karşılık gelen değişim aralıkları belirlenirken, sadece negatif
değişimlerin yoğunlukları ve sadece pozitif değişimlerin yoğunlukları incelenmiş ve
ortak yoğunluk alanı olarak 0.945 eşik değer olarak saptanmıştır.
Yüksek Negatif Etki
İMKB-100 Endeksi’nde yüksek negatif etki olarak -1.90’dan daha yüksek değişim
seviyeleri incelenmiştir. Çalışmada incelenen 785 gün içerisinden, 110 günün
yüksek bir negatif etki içerdiği ve ortalama değişimin -3.20 olduğu tespit edilmiştir.
Tablo 3: İMKB-100 Endeksi Değişimleri Yüksek Negatif Etki İstatistikleri
n
Toplam Ort.
Maks. Min. Standart J-B
Olasılık
Hata
Yüksek
Negatif 110 -352.89 -3.20
-8.61 -0.95
1.40
75.07
0.00
Etki
Tablo 3’de görüldüğü gibi en yüksek negatif değişimin 8,61 olduğu ve 06.10.2008
tarihinde gerçekleştiği belirlenmiştir. J-B test istatistiği incelendiğinde, yüksek
negatif etkinin dağılımının normal dağılıma uymadığı ortaya konulmuştur.
Orta Negatif Etki
İMKB-100 Endeksi değişimlerinde orta negatif etki -0.946 ile -1.89 arasındaki
değişimleri kapsamaktadır. Ortalama değişim -1.39 olarak bulunmuştur.
Tablo 4: İMKB-100 Endeksi Değişimleri Orta Negatif Etki İstatistikleri
n
Toplam Ort.
Maks. Min.
Standart J-B
Olasılık
Hata
149
Elif Güneren Genç
Orta
Negatif
95 -132.05 -1.39
-1.89
-0.94
0.26
3.35
0.18
Etki
Tablo 4 incelendiğinde, İMKB-100 Endeksindeki değişimlerin %12,10’u orta
negatif etkiyi oluşturmakta olduğu standart hatasının ise 0.26 olduğu belirlenmiştir.
Orta negatif etkinin J-B istatistiğinin olasılık değeri incelendiğinde, diğer bütün
değişim seviyelerinden farklı olarak normal dağılıma sahip olduğu görülmektedir.
Düşük Negatif Etki
Düşük negatif etki, İMKB-100 Endeksi değişimleri için -0.945 ile 0 arasında
kalanlar olarak belirlenmiştir.
Tablo 5: İMKB-100 Endeksi Değişimleri Düşük Negatif Etki İstatistikleri
n
Toplam Ort.
Maks. Min. Standart J-B
Olasılık
Hata
Orta
Negatif 173 -76.67 -0.44 -0.005 -0.94
0.25
8.96
0.01
Etki
Tablo 5 incelendiğinde, İMKB-100 endeksinde değişimlerin 785 gün içerisinde
düşük negatif etki 173 günde gerçekleşmiştir. Bu durum incelenen dönem
içerisindeki %22,03’lük bölümü oluşturmaktadır. J-B test istatistiği olasılık değeri
incelendiğinde düşük negatif etkinin normal dağılıma uymadığı belirlenmiştir.
Düşük Pozitif Etki
Düşük pozitif etki İstanbul Menkul Kıymet Borsası’nda incelenen 785 açık gün
içerisinde 182 gün ile en fazla gerçekleşen değişim seviyesidir. 182 gün için
ortalama değişim seviyesi 0.46, standart hata 0.27 olarak belirlenmiştir.
Tablo 6: İMKB-100 Endeksi Değişimleri Düşük Pozitif Etki İstatistikleri
n
Toplam Ort.
Maks. Min. Standart J-B
Olasılık
Hata
Düşük
Pozitif 182
84.28
0.46
0.93
0.01
0.27
10.71
0.00
Etki
Tablo 6’da görüldüğü gibi düşük pozitif etkinin, diğer negatif etki seviyeleri gibi
normal dağılıma uymadığı tespit edilmiştir.
Orta Pozitif Etki
İMKB-100 Endeksi değişimlerinde orta pozitif etki 0.946 ile 1.89 arasındaki
değişimleri kapsamaktadır. Ortalama değişim 1.32 olarak bulunmuştur.
150
Istanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Yıl:10 Sayı:19 Bahar 2011 s.143-155
Tablo 7: İMKB-100 Endeksi Değişimleri Orta Pozitif Etki İstatistikleri
n
Toplam Ort.
Maks. Min. Standart J-B
Olasılık
Hata
Orta
Pozitif 118 156.04
1.32
1.87
0.95
0.25
7.51
0.02
Etki
Tablo 7 incelendiğinde, İMKB-100 Endeksindeki değişimlerin %15,03’ü orta pozitif
etkiyi oluşturduğu, ortalama değişimin 1.32, standart hatasının ise 0.25 olduğu
belirlenmiştir. Orta pozitif etkinin J-B istatistiğinin olasılık değeri incelendiğinde
normal dağılıma sahip olmadığı görülmektedir.
Yüksek Pozitif Etki
03.01.2008 - 15.03.2011 döneminde İstanbul Menkul Kıymetler Borsasının işleme
açık olduğu 785 gün için dikkate alındığında 107 gün yüksek pozitif etkiyi
oluşturmaktadır. Bu durum %13,63’lük bir bölümü teşkil etmektedir. Yüksek pozitif
etki incelenirken 1,89’dan büyük olan değişimler incelenmiş, en yüksek pozitif
değişimin 12,89 ile 19.09.2008 tarihinde gerçekleştiği görülmüştür.
Tablo 8: İMKB-100 Endeksi Değişimleri Yüksek Pozitif Etki İstatistikleri
n
Toplam Ort. Maks. Min. Standart J-B
Olasılık
Hata
Yüksek
Pozitif 107 342.13 3.19 12.89 1.90
1.54
1367.67
0.00
Etki
Tablo 8’ de görüldüğü gibi ortalama yüksek pozitif etki 3.19, standart hatası 1.54 ve
normal dağılıma uymadığı belirlenmiştir.
Değişen ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel faktörler finansal piyasaları mikro ve
makro bazda etkilemekte ve önemli değişimlere sebep olmakta, bu durum ise
yatırımcıların verdiklerin reaksiyonların sistematik bir görünüme sahip olup
olmadığını belirlemektedir.
Şekil 2’de yatırımcıların herhangi bir yönde meydana gelen değişimden sonra
verdikleri reaksiyonları göstermektedir. İlk reaksiyona ortalamalar belirlendikten
sonra, ilk reaksiyonun gerçekleşmesinden beş gün önceki ve beş gün sonraki
değişimlerin tek tek ortalamaları hesaplanarak etki süreleri belirlenmeye
çalışılmıştır. İMKB-100 Endeksi değişimlerinde, finansal çöküşün yaşandığı yüksek
bir negatif reaksiyondan beş gün önce düşük negatif değişimler görülmeye
başlamakta ve her geçen gün negatif yönlü değişim devam etmekte olduğu
151
Elif Güneren Genç
görülmektedir. Aynı durum finansal balonların yaşandığı yüksek pozitif
reaksiyondan öncede meydana gelmektedir. Yüksek negatif reaksiyonun
gerçekleştiği günden sonraki ilk gün negatif etki çok düşmekte, ikinci ve üçüncü
günler ise değişim pozitife etkiye kadar çıkmaktadır. Ancak yüksek pozitif etkinin
gerçekleştiği günden sonraki gün, pozitif etki düşük olarak görülmekte, takip eden
günler ise bu düşük etki, negatif düşük etkiye kadar gerilemektedir.
4
3
Ortalama(%)
2
1
0
-1
-5
-4
-3
-2
-1
0
1
2
3
4
5
-2
-3
-4
Gün
Düşük Negatif Etki
Orta Negatif Etki
Yüksek Negatif Etki
Düşük Pozitif Etki
Orta Pozitif Etki
Yüksek Pozitif Etki
Şekil 2: Beş Gün Önce ve Beş Gün Sonra Ortalama Etki Seviyeleri
Şekil 2’de görüldüğü gibi İMKB-100 Endeksi değişimlerinin ortalama değişimleri
ve bu değişimlere göre yatırımcıların önceden verdiği veya sonrasında vereceği
tepkiler görülmektedir. İMKB-100 Endeksi değişimlerinde özellikle yüksek negatif
ve yüksek pozitif reaksiyonlardan bir gün sonra sistematik olarak ortalamaya dönme
eğiliminde olduğu, aynı şekilde yüksek negatif ve pozitif reaksiyonlardan bir önce
de ortalamada olduğu gözlemlenmektedir.
3.
Sonuç ve Öneriler
Günümüzde finansal piyasalar değerlendirildiğinde, ekonomik ve sosyal
değişimlerin yanında literatürde de bahsedilen piyasanın doğasından kaynaklı
beklentiler birçok finansal varlığın fiyatlarında değişimlere neden olmaktadır.
Özellikle finansal piyasalarda meydana gelen reaksiyonların sonrasındaki çöküş
veya yükseliş dönemlerinde aşırı tepki verme hipotezi geçerliliğini koruduğundan,
finansal piyasalarda yatırımcıların kazançlar elde etmesi veya kayıplarını
gidermeleri için piyasayı takip ederek olası değişimleri tahmin etmek, değişimlerin
ortalamaya dönme süresini takip etmek önemlidir.
152
Istanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Yıl:10 Sayı:19 Bahar 2011 s.143-155
İMKB-100 Endeksi değişimlerini öngörmek amaçlı yapılan bu çalışmada
03.01.2008 ile 15.03.2011 dönemi incelenmiştir. Bu dönem, Türkiye ekonomisi ve
politikası açısından hem durağan, hem de küresel krizin yaşandığı, aşırı reaksiyona
yol açabilecek bir dönemi kapsaması bakımından önemli bulgular sağlamaktadır.
Söz konusu dönem İMKB-100 Endeksi değişimlerinde hem pozitif reaksiyonların
(% 51,84’lük) hem de negatif reaksiyonların ( %48,15’lık) yoğun olarak
gözlemlendiği bir dönemdir. .
Yapılan analizin bulgularına göre; İMKB-100 Endeksi değişimlerinin normal
dağılıma göre daha sivri olduğu, asimetrik ucu daha düşük pozitif değerlere doğru
genişleyen eğik bir dağılımın var olduğunu görülmektedir. İMKB-100 Endeksi
değişimlerinin aşırı volatilite ve asimetrik bir yapıya sahip olduğu belirlenmiştir.
Söz konusu beklenmedik değişimler, yatırımcıları tahminde zorlayarak bazı
durumlarda önemli kazançlara veya tam tersi büyük kayıplara sürüklemektedir.
İMKB-100 Endeksi değişiminde meydana gelecek yüksek negatif reaksiyondan
önceki 5 gün boyunca düşük negatif etkiler görülmekte, aynı şekilde yüksek pozitif
reaksiyon gerçekleşmeden önceki günlerde de aynı etki gözlemlenmektedir. Ancak
sonraki günlerde meydana gelen değişimler farklı bir durum sergilemektedir.
Yüksek negatif reaksiyon yaşandıktan hemen sonrasındaki ilk gün düşük negatif
etki, ikinci ve üçüncü günler ise düşük pozitif etkiye kadar çıkış göstermektedir.
Buna karşılık; değişimin yüksek pozitif reaksiyon gerçekleştirdiği durumlardan
hemen sonrasında, düşük pozitif bir etki yaşanmaktadır. Takip eden ikinci ve üçüncü
günlerde bu etki daha da düşerek negatife geçmektedir. Bu durum hisse senedi
fiyatlarındaki aşırı hareketleri, ters yönlü fiyat dönüşümleri takip etmesi ve İlk fiyat
hareketi ne kadar aşırı olursa, bunu takip eden ters yönlü fiyat hareketinin de o kadar
büyük olacağı savını doğrulamaktadır. Aynı zamanda İMKB-100 Endeksi
değişimlerinde özellikle yüksek negatif ve yüksek pozitif reaksiyonlardan bir gün
sonra sistematik olarak ortalamaya dönme eğiliminde olduğu görülmektedir.
Sonuç olarak; bu çalışma İMKB-100 Endeksi günlük değişimleri konu alacak daha
sonraki araştırmalara ışık tutacak niteliktedir. Daha sonraki çalışmalarda, analizin
yapıldığı dönem daha uzun tutulması durumunda, bulgularda bir farklılık olup
olmayacağı değerlendirilebileceği gibi kriz ve istikrar dönemlerinin ayrı ayrı
incelenmesi de önemsenecek bir diğer gelecek çalışması olarak önerilmektedir.
Kaynakça:
Chan. K., Hameed. A., Tong. W., (2000), “Profitability of Momentum Strategies in
the International Equality Markets”, Journal of Financial and Quantitative Analysis,
(Sayı: 35), 153-172.
153
Elif Güneren Genç
Çağınalp. G., Porter. D., Smith. V., (2001), “Financial Bubbles: Excess Cash,
Momentum, and Incomplete Information”, Journal of Psychology and Financial
Markets, (Cilt: 2, Sayı: 2), 80-99.
Çağınalp. G., Porter. D., Smith. V., (2000), “Overreaction, Momentum, Liquidity
and Price Bubbles in Laboratory and Field Asset Markets”, Journal of Psychology
and Financial Markets, (Cilt: 1, Sayı: 1), 24-48.
Çağınalp. G., Balenovich. D., (1999), “Asset Flow and Momentum: Deterministic
and Stochastic Equations”, The Royal Society, (Sayı: 357), 2119-2133.
DeBondt, W. F. M., Thaler R. H., (1985), “Does the Stock Market Overreact?”,
Journal of Finance, (Sayı: 40), 793-805.
Dreman, D. N., Lufkin, E. A. (2000), “Investor Overreaction: Evidence That Its
Basis Is Psychological”, Journal of Psychology and Financial Markets, (Sayı:1),
61-75.
Duran. A., Cağınalp. G., (2005), “Data Mining for Overreaction in Financial
Markets”, Software Engineering and Applications, (Sayı: 467), 28-35.
Duran. A., Cağınalp. G., (2005), “Overreaction diamonds: Precursors and
aftershocks for significant pirice changes ”, Quantitative Finance (Sayı:3), 321-342.
Gökten. S., Okan., P., Önder. E., Aypek. N., (2008) “Tasarruf Ekonomik Büyüme
Arasındaki İlişkide Finansal Sistemin Rolü – Kırgızistan Örneği”, Sosyo Ekonomi,
(Sayı: 1), 119-132.
Güriş, S., Çağlayan E., (2005), Ekonometri Temel Kavramlar, İstanbul, Der
Yayınları.
Jegadeesh, N., Titman S.(1993), “Returns to buying winners and selling losers:
Implications for stock market efficiency”, Journal of Finance, (Sayı:1), 65-91.
Öncü S, Aktas H, Kargın S, Aktas R, Kayalı N. (2006), “Yatırımcıların Anormal
Fiyat Değisimlerine Tepkisi: Gün içi Verilerle İMKB Üzerine Bir Çalısma”,Dokuz
Eylül Üniversitesi, 10. Ulusal Finans Sempozyumu Bildirisi.
Rajan. R.G., Zingales., L, (1998), “Financial Dependence and Growth”, American
Economic Association, (Sayı: 88), 559-586.
Tauchen. G., (2001), “Notes On Financial Econometrics”, Journal of Econometrics,
(Sayı:100), 57-64.
154
Istanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Yıl:10 Sayı:19 Bahar 2011 s.143-155
Ülkü, N. (2001), “Finansta Davranış Teorileri ve İMKB'nin Dezenflasyon
Programının Başlangıcında Fiyat Davranışı”, İMKB Dergisi, (Sayı: 17), 101-132.
155