eller çoğalınca işler hafifler

Transkript

eller çoğalınca işler hafifler
YOZGAT
Söyleyecek sözümüz yapacak çok işimiz var
Yo z g a t B e l e d i y e s i B ü l t e n i
ELLER ÇOĞALINCA
İŞLER HAFİFLER
14
24
YOZGAT ŞANTİYEYE
DÖNDÜ
Yozgat Belediye Başkanı
YAPACAK ÇOK İŞİMİZ
VAR
42
40
ENGELLİ DOSTU KENT
KOLLARI SIVADIK
44
46
YILDA BİN CİVARI
NİKAH KIYIYORUZ
Dr. Kazım ARSLAN
YARATILANI SEVERİZ
YARADAN’DAN ÖTÜRÜ
Yozgat Belediyesi Bülteni
Temmuz 2016 • Yıl: 1 Sayı: 3
Yozgat Belediyesi Hizmet Binası • TEL: 0354. 212 27 22 • 0354. 212 27 26
PARA İLE SATILMAZ / ÜCRETSİZDİR
Değerli Hemşehrilerim!
Sanırım siz de iştirak edeceksinizdir,
geride bıraktığımız ayın en önemli gelişmesi
darbe girişimidir. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne
çöreklenmiş, Fethullah Terör Görgütü/Paralel Devlet Yapılanması mensubu üniformalı
teröristler, az kaldı, güzel ülkemizi felakete
sürükleyecekti. Cumhurbaşkanımız Sayın
Recep Tayyip Erdoğan’ın cesareti ve feraseti
ile bir büyük bele defoldu.
‘Uçurumun kenarından dönüldü’ denilirse
yeridir.
Her musibette bir hayır vardır. Kutuplaşmaktan, kamplara ayrışmaktan bitap düşen
milletimiz için 15 Temmuz bir milat oldu.
Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile o günden bu yana meydanlardayız. Ayrışma konusu
ettiğimiz hiçbir şeyi sorun yapmıyoruz. El
ele, gönül gönüle, “tek millet, tek devlet, tek
bayrak, tek vatan” ülküsüne inanç getiriyoruz.
Çok uzun aradan sonra ilk defa “dinimiz bir,
peygamberimiz bir, kıblemiz bir” gerçekliğinde buluştuk, ne güzel.
Tasada kıvançta biraraya gelebilmek
büyük millet olmanın en bariz göstergesi
herhalde.
Değerli Hemşehrilerim!
Bir kez daha Yozgatlı olmaktan gurur
duydum. O felaket gecesi Cumhuriyet Meydanı’nı hınchınç dolduran yediden yetmişe
her bir hemşehrime en kalbi teşekkürlerimi
sunarım.
Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa
Kemal Atatürk’ün “Bozok Yaylası’nın yiğit
evlatları varolun!” hitabını ne kadar hak ettiğinizi bir kez daha gösterdiniz. Devlet-Millet
ne zaman bir badireye muhatap olsa, ilk siz
öne çıkıyor, dosta güven, düşmana korku
salıyorsunuz.
Bir asırdan bu yana yapageldiğiniz gibi
tıpkı.
Binlerce kez teşekkürler!
***
Darbe girişiminin olumsuz etkisi yanısıra,
takip eden olağanüstü hareketlilikle birlikte
gelen meşguliyete karşın, mazeret üretmedik
ve bültenimizin üçüncü sayısını beğeninize
sunmaktan geri durmadık.
Çünkü, söyleyecek sözümüz, yapacak çok
işimiz var. Hizmet anlamında her günü öylesine dolu dolu geçiriyoruz ki, yaptıklarımızı
ve yapacaklarımızı paylaşmak noktasında
hissettiğimiz heyecanı bir an önce aktarmak
ihtiyacı duyuyoruz.
Tabiatıyla yine dolu dolu bir muhteva ile
karşınızdayız. İçeriğin ve emeğin takdir göreceğinden kuşku duymuyorum.
Bil vesile herbirinizi 3 Ağustos’ta başlayacak Sürmeli Festivali’ne davet ediyorum.
Sözü daha fazla uzatmadan sizi, üçüncü
sayımızla başbaşa bırakıyorum.
Başkanımızı seviyoruz
Hizmetlerini beğeniyoruz
Ali Ergül (52)
Serbest Meslek
Ahmet Demirağ (55)
Şoför
Ahmet Selvi (30)
Yönetici
Ahmet Sarıkaya (30)
Telefon Bayii
Adem Özen (43)
Dondurmacı
Kenan Yıldız (55)
Serbest Meslek
Kerem Karagöz (17)
Öğrenci
Levent Yalçın (36)
Halı Satıcısı
Mahmut Eriş (45)
Şoför
Mehmet Gönül (67)
Konfeksiyoncu
Bünyamin Kayapınar
(64) Emekli
Bayram Büyüksoy
(57) Esnaf
Cemal Çiftçi (42)
Sarraf
Alper Yılmaz (33)
Fotoğrafçı
Fatih Koçak (33)
Fenni Gözlükçü
Nuri Tinel (40)
Esnaf
Murat Atalay (27)
Öğrenci
Muhammed Hökelekli
(21) Öğrenci
Metin Bilen (31)
Telefon Satıcısı
Merih Şentürk (41)
Eczacı Teknikeri
Anıl Çay (19)
Fotoğrafçı
Eşref Karaarslan (43)
Lokantacı
Eren Yakışıklı (19)
Öğrenci
Davut Üstüntaş (52)
Emekli
Erdoğan Akı (39)
Ayakkabıcı
Osman Bulut (30)
İşçi
Osman Karadavut
(73) Muhtar
Ramazan Karaarslan
(41) Esnaf
Recep Kılıç (52)
Kuruyemişçi
Sabit Fidan (70)
Emekli
Hasan Taşarslan (39)
Taksi Şoförü
Hasan Aslan (47)
Memur
Hamza Sümer (40)
Memur
Hamit Taşkungül (34)
Tatlıcı
Fatih Yüce (35)
Dönerci
Salim Bacanlı (53)
Serbest Meslek
Zafer Çopraşık (56)
Emekli
Seyfi Şanlı (54)
Emekli
Şaban Büyüksoy (52)
Esnaf
Tevfik Avcı (52)
İşçi
İbrahim Zeki (57)
Emekli
İsmail Ünalan (61)
Emekli
Hilmi Çavuşoğlu (63)
Esnaf
Hayrettin Ersungur
(47) Memur
Haydar Yılmaz (63)
Emekli
Turan Arslan (20)
Öğrenci
Yalçın Yılmaz (61)
Esnaf
Yaşar Ayar (64)
Emekli
Yunus Erciyas (35)
Çiçekçi
Yusuf Saç (27)
Serbest Meslek
4
5
DARBEYE PABUÇ
BIRAKMADILAR
Yozgat Halkı
korkularını ve
beklentilerini bir
kenara attı ve öbek
öbek Cumhuriyet
Meydanı'na koştu.
Meydanı hıncahınç
dolduran kalabalıklar,
asker kılığına girmiş
Feto'cu teröristlerin
menfur eylemini
protesto etti.
15 Temmuz Cuma gecesi bir darbe girişimine
şahit oldu tüm Türkiye. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne
öbeklenen Fethullahçı Çete, halkın yüzde 49’unun
desteğini almış Ak Parti Hükümeti’ni devirmek ve
yine yüzde 52’sinin teveccühüyle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olma şerefine sahip Sayın Recep Tayyip
Erdoğan ile kendisini gönülden seven milyonlar arasındaki bağı kopartıp atmak maksadıyla hain yüzünü
bütün çıplaklığıyla ortaya koydu.
Tanklar cadde ve sokaklara çıkartıldı, köprüler
tutuldu, havaalanları ele geçirildi. Uçaklar helikopterler kaldırılarak masum halkın üzerine bombalar,
füzeler fırlatıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi
bombalandı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi civarı
adeta ateş altında tutuldu.
Devletine sahip çıkmak niyetiyle sokaklara dökülen halkın
üzerine kurşunlar yağdırıldı.
200’ü aşkın masum sivil acımasızca katledildi. Türk Milletinin
vergisiyle alınan mühimmat
yüklü uçaklar, helikopterler,
Emniyet Genel Müdürlüğü, Özel
Harekat Daire Başkanlığı ve
MİT yerleşkesi üzerinde defalarca sorti yaparak ölüm kustu.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti,
BOZOK
YAYLASI’NIN
YİĞİT
EVLATLARI
VAR OLUN!
6
7
yaklaşık bir asırlık tarihi boyunca olmadık,
görülmedik badireleri göğüslemek mecburiyetinde bırakıldı. Zihinlere çok uzun süre
silinmeyecek fecaatler kazındı. Vatan toprakları sanki düşman ordusunun istilasına uğradı.
Sanki Milli Mücadele Dönemi’ne dönülmüştü.
Sanki Moskof hınçla yükleniyordu.. Ermeni
dölleri, 1915 Olayları’nın 101’inci yıldönümünde yarım kalan hesabını görüyordu.
Ve ne enteresandır ki sanki Nene Hatunlar, Kara Fatmalar, Halime Çavuşlar, Halide
Onbaşılar, Şerife Bacılar, yeniden canlanmıştı.
Sanki, Şahin Beyler, Yörük Ali Efeler, Sütçü
İmamlar, Yahya Kaptanlar yeniden silah
kuşanmıştı. Sanki, Kazım Karabekirler, Ali
Fuat Cebesoylar yeniden ete kemiğe
bürünmüştü.
Sanki Başkomutan Gazi Mustafa
Atatürk’ün, cesareti, feragati, belagati
bir başka bedende yeniden hayat bulmuştu. Sanki kağnıların yerini kamyonlar, atların yerini büyük iş makineleri
almıştı.
Tıpkı bir asır önce olduğu gibi, Türk
Milleti şahlanmış ve vatan müdafaasına
topyekun sahip çıkmıştı.
Yüz yılın başı görülebilecek, duyulabilecek bir gelişme ortaya çıktı ve
darbeciler bir devasa taşkının ‘tsuna-
Sezai Karakoç’un mısralarından sık sık yaptığı alıntı gibi tıpkı.
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır/Ne yapsalar boş göklerden gelen bir
karar vardır/Gün batsa ne olur geceyi onaran
bir mimar vardır/Yanmışsam külümden yapılan
bir hisar vardır/Yenilgi yenilgi büyüyen bir
zafer vardır/Sırların sırrına ermek için sende
anahtar vardır.
***
Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, o
karanlık gece, henüz darbe söylemleri ayyuka
çıkmamışken, henüz, Boğaziçi Köprüsü’ne
konuşlanan tanklar, “bir terör ihbarı var herhalde” hüsnükabulüyle yorumlanıyorken, tuhaflığı hissetti ve kurmaylarını makam odasında
toplayarak fikir teatisinde bulundu.
İlerleyen her dakika “darbe” gerçekliğini
kuvvetlendirdi. Tam, “ne yapalım, nasıl bir eylem planı gerçekleştirelim, genel başkanımızla,
teşkilatlarımızla nasıl kader birliği yapabiliriz”
sorularının cevabı aranıyorken, “Dünya Lideri” marka tescilli, Cumhurbaşkanımız Sayın
Recep Tayyip Erdoğan canlı yayına bağlandı
ve darbe girişimi olduğunu söyledi. Darbenin
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sızmış Fethullahçı
Terör Örgütü yandaşlarınca yapılmak istendiğini en net bir şekilde ortaya koyarak direktifini verdi:
-Tüm vatandaşlarımı meydanlara çıkmaya,
vatanına, milletine, devletine sahip çıkmaya
çağırıyorum.
Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan,
Başkomutan’dan gelen direktif üzerine anında
harekete geçti. Zaten, olağanüstü gelişmeler
karşısında birkaç alternatifli hazır planı bulunan kurumumuz, Sayın Belediye Başkanımız
tarafından bir kaç dakika içerisinde mobilize
hale getirildi. Çok sayıda ekip oluşturularak
Başkumandan direktifi sokak sokak, mahalle
mahalle anons ettirilmek suretiyle Yozgat
halkı bilgilendirildi.
Halk bu çağrı üzerine işini gücünü bıraktı,
korkularını ve beklentilerini bir kenara attı
ve öbek öbek Cumhuriyet Meydanı’na koştu.
Meydanı hıncahınç dolduran kalabalıklar, asker kılığına girmiş Feto’cu teröristlerin menfur
eylemini protesto etti.
mı’ye dönüşmesi gibi her bir yanı kuşatarak
karşısına çıkan her ne varsa ezdi geçti, un-ufak
etti.
Darbecilerin nutku durdu. Başka çare kalmayınca gruplar halinde teslim oldular. Yaptıkları iş, giriştikleri eylem o kadar fenaydı, o
kadar insanlı dışıydı ki, Allah onlara zilletlerin
en kötüsünü yaşattı.
Sayın Cumhurbaşkanımızın sık sık vurguladığı gibi, “Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır!” (8/Enfal:30)
Tuzakları birer birer bozuldu. Kurdukları
her tuzağa kendileri düştü.
Bir kez daha zafer inananların oldu.
Yine, Sayın Cumhurbaşkanımızın Üstad
8
9
Yozgat o gece tarihi bir ana şahitlik yaptı.
Çağrımıza, Yozgat Valimiz Sayın Kemal
Yurtnaç, Yozgat’ta bulunan Milletvekilimiz
Av. Yusuf Başer, İl Jandarma Alay Komutanımız Albay Selçuk Yıldırım, Ağır Ceza Reisimiz Turgay Çorak, Cumhuriyet Başsavcımız
Ahmet Ataman, Emniyet Müdürümüz Saim
Akpınar da büyük katkı sundu. Konuşmalarıyla kalabalığa hem moral verdiler, hem de
duruşlarıyla takdir topladılar.
Birçok ilde görülmedik bütünlük ve birlik
beraberlik ruhu, öncelikle Yozgat’ta örnek teşkil edecek şekilde tezahür etti. CHP İl Teşkilatı, MHP İl Teşkilatı, BBP İl Teşkilatı, Saadet
Partisi İl Teşkilatı vesaire hep yanımızdaydı.
Tablo o kadar güzeldi ki, başta TRT olmak
üzere ulusal bütün kanallar Yozgat’tan canlı
yayın yaparak paylaşımda bulundu. Paylaşımlar, olayların merkezinde yeralan Ankaralı ve
İstanbullu kardeşlerimizin direnme ve dayanma gücünü artırdı.
Yine o hakedilmiş veciz sözü dile getirmek
vakti:
Bozok Yaylası’nın yiğit evlatları.. Varolun!
SÜRMELI FESTIVALI’NDE
BULUŞALIM
ALLAH ARTIRSIN!..
NAZARDAN SAKLASIN!
Bu fotoğraf karesi neler anlatıyor?..
İkili neler konuşuyor olabilir?..
Allah artırsın.. Nazardan saklasın..
Gülümsemelerdeki sıcaklığa bakılırsa,
her yandan muhabbet aktığı besbelli.
Biliyor musunuz, insan mimiğin her
türüne sahtelik yüklerken, gülümseme
bundan vareste. Gözyaşı bile sahtelik
barındırır, gülümseme asla. Varsa içinde riya, varsa yapmacık, varsa kandırışlık, varsa kurnazlık hemen anlaşılır.
Bakar mısınız hasbiliğe, etrafı da
içine alan sıcaklığa.. Sanırsınız hasret
kokuyor kare.. Sanırsınız kardeş buluşması.. Dostluk yansıyor hiç kuşkusuz.
Dayanışma sezinleniyor biraz da. Gelecek kurgusu da var mı ne?..
Dostluklarının, arkadaşlıklarının, ta
Refah Partisi dönemine uzandığını ve
hiç akamete uğramadığını hayal meyal
hatırlasak da biz çözemedik doğrusu..
Cesaretimizi toplayıp ne Sayın Başkanımıza, ne de Sayın Bakanımıza sual
eyleyebildik.. En beteri, merakımızı
yenip, bizde çağrıştıran güzel duygularla yetinip, “neyse ne” diyemedik.
Bu iki değerli şahsiyeti Yozgat
halkı çok daha iyi tanımlıyor olmalı ki,
birisine 4 dönemdir vekalet verirken,
diğerine 1 dönemlik vekalet ardından
“şehr-i emin”lik payesini layık gördü.
Her ikisini de baştacı etti/ediyor. Geçen
zaman onları tüketmek yerine, daha bir
büyütüyor, gönüllerdeki yerleri daha bir
tahkim oluyor, muhabbet halkası daha
bir pekişiyor.
Bize de sormak düşüyor.
Aydınlanmak istiyoruz a dostlar..
Söyleyiniz lütfen!..
-Bu fotoğraf karesi neler anlatıyor?..
10
Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, ülke
gündemini işgal eden sıradışı gelişmelere karşın
Sürmeli Festivali’ni düzenleyeceklerini açıkladı.
İstişareyi hayat felsefesi kabul eden ve bu
bağlamda toplumsal dinamiklerle sürekli fikir
alışverişinde bulunan Başkanımız, Sürmeli
Festivali’nin yapılıp yapılmaması durumunu en
son basın mensuplarıyla ele aldı ve genel kabul
ile birlikte ilgili birimlere harekete geçilmesi
talimatını verdi.
Beklenmedik bir gelişme sebebiyle bir son
dakika değişikliği yaşanmazsa, Sürmeli Festivali’nin 17’ncisi 3-9 Ağustos tarihleri arasında
gerçekleşecek.
Malum, kentler sâdece havası, suyu, düzenli
imarı, yüksek binaları, temiz yolları, kaldırımları, muazzam parkları, bahçeleri vesaire
ile “modern” hüviyet kazanmıyor; sâdece bu
özelliklerle “yaşanılabilir il” unvanı elde etmiyor…“Olması gereken zorunluluk” bağlamında
ele alınıyor bunlar.
Kent vasfını hakkıyla kazanmış modern yerleşim birimleri, nüfus çoğunluğuna ve yerleşim
genişliğine bakılmaksızın, ekonomik girdileriyle, sosyal aktivitelerdeki zenginlikleriyle öne
çıkıyor.
Tabiatıyla, “kent” vasfını kazanmış yerleşim birimleri için “festival” organizasyonları
vazgeçilmez önem arzediyor. Festivaller, sadece
11
ekonomik ya da kültürel boyut ihtiva etmiyor,
aynı zamanda farklı sosyal gruplar arasında
veya toplumlararası kültürel ilişkilerin geliştirilmesi anlamında yapıcı, onarıcı işlev görüyor.
Festivaller, hoşgörünün yerleşmesi, dostlukların
gelişmesine zemin hazırlamak suretiyle birada
yaşama kültürünün oluşumuna fevkalade katkı
sunuyor.
Bu cümleden hareketle Başkanımız, Sürmeli
Festivali’nin gelecek yıla sarkmasına sıcak
bakmıyor. Kaotik ortamlarda endişe taşımak, içe
kapanmak yerine, normalleşmeyi sağlayacak donelere işlerlik kazandırmanın daha doğru olacağı
inancı taşıyan Başkanımız, Sürmeli Festivali’ni
bir fırsat olarak değerlendiriyor.
Yozgat dışında yaşayan Yozgatlıların şu ya
da bu sebeple geldiklerinde Yozgat’ta daha fazla
kalmalarını temin etme mevzuuna öteden beri
kafa yoran ve bu istikamette göze batar adımlar
atan Başkanımız, Sürmeli Festivali programının
da buna göre planlanması iradesi sergiliyor.
Tertip Komitesi’nden bu hususa yoğunlaşması
ricasında bulunan Başkanımız, bizzat önerilerde
bulunarak ilham kaynağı da oluyor.
Anlaşılan o ki, 3 Ağustos Pazar günü
başlayacak ve bir hafta boyunca devam edecek
festival, öncekilerden çok daha kapsamlı içerikle vitrine çıkacak.
Adam’dı, kırmızı aslandı. Üniforması maviydi,
sağ kolu oluştururdu. Pidge, ‘Teknik Adam’dı,
yeşil aslandı. Üniforması yeşildi, sol kolu
oluştururdu. Hunk, ‘Koca Adam’dı, sarı aslandı.
Üniforması sarı idi, sol bacağı oluştururdu. Sven,
‘Prens’ti, mavi aslandı. Üniforması siyah idi, sol
bacağı oluştururdu.
İyiler-kötüler mücadelesinde, denge kötülerden yana evrildiğinde, tek bir vücutta birleşerek
yenilmez armadaya dönüşürlerdi. Ortaya çıkan
devasa varlık “Voltran” olarak isimlendirilirdi.
Barışı sürekli kılmak, adaleti gözetmek, zalime
haddini bildirmek, mazluma kol kanat germek
başlıca göreviydi. Voltran, tek kelimeyle “Evrenin
Savunucusu”ydu.
Çizgi dizi erken denilebilecek bir zaman diliminde sona erdi. Ancak, etkisi onlarca yıl devam
etti. “Voltran’ı oluşturmak” diye bir deyim türedi.
Bu deyim güç birliğine atfen bugün bile dile gelir
hâlâ.
Şu bir gerçek ki iyiler-kötüler mücadelesi, güçlü-güçsüz; haklı-haksız; zalim-mazlum;
güzel-çirkin denkleminde dünya kurulalıdan beri
devam ediyor. Hikmetinden sual olunmaz.. kurnazlık, aymazlık, kötüyü iyi karşısında bir adım
öne taşıyan en stratejik özellik hiç kuşkusuz. İyiler
birarada bulunsunlar, her daim güç birliği içerisinde olsunlar diye belki de. Geçmiş tecrübeler bunu
gösteriyor. Biraraya gelmek zor. Dayanışma içerisinde bulunmak daha zor. Bu hakikat, çoğunlukla
kötülere alan açıyor.
Böyle olmalı ki; yani güçsüz, haklı, mazlum
hep ötelenmeli ve örselenmeli ki gerçekte, iyiler
özlemlerini, hasretlerini hep bir “kahraman”a
endekslemiş ve bulamadıkça da hayale sarılmışlardır.
Dünyanın dört bir yanında “kahraman” motifli
sahne sanatlarının olağanüstü ilgi görmesi herhalde biraz da bu sebepledir.
Teknoloji başdöndürücü bir hızla gelişiyor.
Dün “hayâl” statüsünde değer bulan onlarca olgu,
bugün için çoktan gerçek oldu. Değil mi ki insanın
uçması, yeni yaşanılabilir yeni dünyalar bulabilmek için uzayı keşfe çıkması, yakın geçmişe kadar
birer hayâldi.. Belki de zaman gelecek “Voltran”
hikâyesi de gerçek olacak. Akıl ve imkân birliği
tesis edilecek ve Dünya’mızı olası tehlikelere
karşı topyekûn savunabilecek bir mekanik geliştirilecek.
Ama, tüm bunlar hayal şu an.
Gerçeğe sarılmalı ve kahramanlarımızı gerçek
ELLER ÇOĞALINCA
İŞLER HAFİFLER
Voltran’ı hatırlamayanımız yoktur herhalde.
Gerçi hayâl dünyamızdan geri düşeli çok oldu
ama yeri doldurulabilmiş değil henüz. İnanıyoruz
ki “hatırlamaz mıyız” diyordur çoğunluk. Ondan
esin onlarca taklit sürüldü piyasaya ama ne aynı
ilgiyi toplayabildi, ne de aynı heyecanı uyandırabildi çünkü.
1980’lerin sonunda Babylon 5 ve Prince of Atlantis Şirketlerince üretilen ve 1990’ların başında
izleyiciyle buluşan aksiyon içerikli paketlenmiş
hikayelerden oluşan çizgi film serisiydi Voltran.
Her yaş grubuna hitap edecek şekilde kurgu-
lansa da, özellikle çocukların tek kahramanıydı.
Tek kanallı televizyon yayını yapan TRT ekranlarından ayrılmak nedir bilmezdi hayran kitle. Milyonlarla ifadesini bulan çocuk/genç yayın saatinde
ekrana kilitlenir, başka bir meşguliyet alanı asla
oluşmazdı.
Aynı dönem içerisinde, gösterimde bulunduğu
ülkelerde de benzer ilgi sözkonusuydu.
Üstün yetenekli 5 mekanik erkek kral aslan
vardı hani. Adları Keith, Pidge, Hunk, Lance ve
Sven idi. Keith, ‘Kaptan’dı, siyah aslandı. Üniforması kırmızıydı, kafayı oluştururdu. Lance, ‘İkinci
12
13
doneler perspektifinde öne çıkartmalıyız.
***
Yozgat ayrılıktan çok çekti. Siyaseten, ticareten biraraya gelememenin, zor günlerde dayanışma sergileyememenin, paylaşmanın erdemine
erememenin ıstırabı nesilden nesile sirayet etti.
Hayır konuşmak yenine dedikodu üretmek, çalışmak çabalamak yerine, mevcuda kanaat getirmek,
ele geçen fırsatları değerlendirmek yerine, ya
görmemek ya da stoklamaya yeltenmek, hem birebir halkımızı, hem de kentimizi küçülttü. Güzel
Yozgat, yaşayanlarımızla birlikte gün geçtikçe
tükendi, neredeyse oksijen çadırına alınması
gerekli vaziyet arzetti.
Allah’ımıza hamd olsun ki, zor günler geride
kaldı. Ak Parti İktidarı’yla birlikte “hizmet”le
tanışan Yozgat’ımız, Belediye Başkanımız Dr.
Kazım Arslan’ın görev alması ardından tarihteki
en şanslı dönemin başlangıcına ‘start’ vermiş
oldu.
Nasıl ki 5 mekanik erkek kral aslan, iyiler-kötüler mücadelesinde, denge kötülerden yana
evrildiğinde, tek bir vücutta birleşmek suretiyle
yenilmez armadaya dönüşerek “Voltran” oluşturuyorlar çizgi filmde, teşbihte hata olmaz, bizim
aslanlarımız da dayanışmanın en güzel örneğini
sergiliyorlar epeyidir.
Keith’in; yani Kaptan’ın Adalet Bakanımız
Sayın Bekir Bozdağ olduğu tartışma götürmez.
‘İkinci Adam’ kimdir, ‘Teknik Adam’lık kime
düşer, ‘Koca Adam’lık kime yakışır, ‘Prens’lik
kime yapışır siz karar verirsiniz artık.
Yozgat Milletvekillerimiz Sayın Abdulkadir
Akgül, Sayın Ertuğrul Soysal ve Sayın Yusuf
Başer, Voltran’ı oluşturan diğer aslanlar.
..Ve tabii ki Belediye Başkanımız Sayın Kazım Arslan tamamlayıcı unsur..
Parçanın son halkaları ise İl Başkanımız
Sayın Harun Lekesiz ve Merkez İlçe Başkanımız
Sayın İskender Nazlı.
Herbirisi birer değer.. Herbirisi birer Yozgat
aşığı.. Herbirisi birer kompedan..
Güçlerini, imkânlarını, zekâlarını, tecrübelerini ve sair donanımlarını birleştirdiler, çalışkanlıklarını, sevgi ve saygılarını da zerkederek,
Yozgat’a hizmete koyuldular.
Çark saat dakikliğinde işliyor.
Kahramanlarımız Yozgat için çalışıyor, çaba
harcıyor. Yozgat güzel ve aydınlık yarınlara doğru
koşaradım yürüyor.
Ne mutlu Yozgatlıyım diyene!
Hani beylik sözdür.. Çoğunlukla
mübalağa içerir. Belediye hizmetleri için
bir propaganda malzemesi olarak “Kent’i
şantiyeye dönüştürdük” denir.
Artık mübalağa mı içeriyor, bir
propaganda malzemesi olarak mı ileri
sürülüyor, elinizi vicdanınıza koyun ve
öyle karar verin.. İşin bu boyutu siz Yozgat halkının vicdani sorumluluğu altında.
Biz, bundan vareste ama muhasebesini
çoktan yaptığımız, sonuçta gönül rahatlığı
içerisinde paylaşacak hakkı kendimizde
bulduğumuz bu sözü söylemekte; hatta
haykırmakta beis görmüyoruz.
iyileştirme çalışmasında bulunuyoruz,
anlatalım istedik. Anlatalım ki tek bir
ayrıntı atlanmasın, bizden daha çok,
alınteri akıtan alandaki arkadaşlarımızın
emekleri, tek bir fert tarafından dahi olsa
görmezden gelinmiş olmasın.
Başlayalım o zaman.
Önce bir bilgi notu:
Güzel Yozgat’ımızda 26 mahallemiz
bulunuyor. Nüfus yoğunluğu itibarıyla büyük mahallemiz Şeyh Osman.. Onu Aşağı
Nohutlu, Çapanoğlu, Erdoğan Akdağ ve
Bilal Şahin Mahallesi izliyor. Altıncı sırada Bahçeşehir, yedinci sırada Köseoğlu,
sekizinci sırada Fatih ve
dokuzuncu sırada Yukarı
Nohutlu Mahallesi var.
Onuncu sırada Eskipazar
Mahallesi gözüküyor.
Sıralama şöyle devam
ediyor:
Onbir, Karatepe..
Oniki, Yeni Camii..
Onüç, Medrese.. Ondört,
Taşköprü.. Onbeş, Tekke..
Onaltı, Mehmet Hulusi
Efendi.. Onyedi, Mutafoğlu.. Onsekiz, İstanbulluoğlu.. Ondokuz, Tuzkaya.. Yirmi, Aşağı Çatak..
Yirmibir, Agahefendi..
Yirmiiki, Yukarı Çatak..
Yirmiüç, Develik.. Yirmidört, Divanlı.. Yirmibeş,
Sarıhacılı.. Yirmialtı Azizli Mahallesi.
İrili ufaklı 26 mahallesi bulunan Yozgat’ta neredeyse tamamında ve çoğunlukla aynı anda ya da birbirini takip eden
günler içerisinde hummalı bir çalışma
içerisinde bulunduk/bulunuyoruz. Kimi
yerde asfalt döktük/döküyoruz, kimi
yerde kaldırımları yeniledik/yeniliyoruz.
Kimi yerde duvar ördük/örüyoruz, kimi
yerde orta refüj düzenledik/düzenliyoruz.
Kimi yerde çiçek ektik/ekiyoruz, fidan
diktik/dikiyoruz, kimi yerde altyapı çalışması yürüttük/yürütüyoruz.
İşte çalışmalarımızdan bir demet.
YOZGAT
ŞANTİYEYE
DÖNDÜ
Yozgat’ı şantiyeye dönüştürdük!
Evet.. Yozgat tam anlamıyla şantiyeye
döndü.
Belediye Başkanlığımızın imzasını
taşıyan çalışmalarımız elbette hemşehrilerimizin dikkatinden kaçmamıştır, elbette
neler yapıldığının, kentte ne tür değişim
yaşandığının farkındadır herkes. Ancak,
hizmetin kapsamının ne düzeyde seyrettiği hususu görecelidir ve herkesçe hakkıyla kestirilemeyebilir.
Bu düşünceden hareketle, nerede ne
yapıyoruz, hangi mahallede hangi hizmeti
yürütüyoruz, hangi cadde ve sokakta
14
15
DOĞUŞ SOKAK
Nüfus yoğunluğu itibarıyla ikinci
büyük mahallemiz olan Aşağı Nohutlu’da
yol ve kaldırım çalışması gerçekleştirdik.
Eski hükümet konağı üzerinde bulunan
Doğuş Sokak’ta, hayli düzensiz seyreden
ve cadde sakinlerinin durumdan sık sık şi-
kayetçi olduğu trafik karmaşasının önüne
geçmek maksadıyla 300 metre boyunca
çalışma yürüttük. Önceliği yayaların
ulaşımına verdiğimiz çalışma sonunda
kaldırımlar yenilenirken, cadde armatürlü
aydınlatma sistemiyle donatılarak modern
görünüme kavuşturuldu.
BAŞÇAVUŞ SOKAK
Başçavuş Sokak yolunu sil baştan
yapıyoruz. Yıpranmış, deforme olmuş, dayanırlığını yitirmiş parke zemini tamamen
kaldırıp, estetik özelliği yüksek, dayanıklı
yenisiyle değiştirerek sokağa otantik bir
görünüm kazandıracağız.
Ayrıca, bir insanın geçişine dahi
müsaade etmeyen kaldırımı genişletmek
suretiyle yaya trafiğini rahatlatacağımız
gibi, hem yayalarımızın hem de hareket
halindeki araçların daha güvenilir gidiş-gelişini sağlamış olacağız.
MEVLANA CADDESİ
Aşağı Nohutlu Mahallesi sınırları
içerisinde yeralan Mevlana Caddesi’nde
de harikulade bir çalışma gerçekleştirdik.
Caddeye komşuluk eden kamu kuruluşları bahçelerindeki fazlalıkları kırpmak
suretiyle kaldırım alanı kazandık. Askerlik
Şubesi’ne doğru uzanan dik caddeyi ikiye
bölüp asfaltladık. Orta refüjü çiçeklendirdik. Bu caddemizde uyguladığımız tüm
işlemi, Öğretmenevi’ne bitişik caddemizde de uyguladık. Hiç şüphemiz yok
ki Yozgat’a, Yozgat insanına yakışır bir
mekan çıkarttık.
YOZGAT ŞANTİYEYE DÖNDÜ
YOZGAT ŞANTİYEYE DÖNDÜ
AŞAĞI NOHUTLU MAHALLESİ
BAHÇEŞEHİR MAHALLESİ
ŞEHİT RAHMİ DUYAR CADDESİ
Nüfus yoğunluğu itibarıyla ikinci büyük mahallemiz olan Bahçeşehir’de oldukça kapsamlı altyapı
çalışmaları ardında, asfalt döküm işlemi gerçekleştirdik.
Yüksekokul yolu olarak bilinen caddemizin ilk
bir kilometrelik kısmında kanalizasyon, temiz su,
yağmur suyu çalışmalarımızla birlikte sürdürülen
doğalgaz boru hattı ve elektrik kablo döşeme işlemleri tamamlandıktan sonra, bitümlü sıcak karışım
asfalt sererek halkımızın hizmetine sunduk. Cadde
üzerindeki kaldırımları yeniledik. Erdoğan Akdağ
Fen Lisesi önünden Recepli Köyü mevkiine doğru
bir kilometrelik bölümde Superpave karışım asfalt
dökerek, özellikle kış aylarında baş gösteren ulaşım
sorununu kökünden çözüme kavuşturduk.
Öte yandan, E-88 yolu kenarında yerleşik Sabancı Kız Yurdu önünde park çalışmamıza son sürat
devam ediyoruz.
BİLAL ŞAHİN MAHALLESİ
16
17
Nüfus yoğunluğu itibarıyla beşinci
büyük mahallemiz olan Bilal Şahin’de
taş duvar, yol altyapısı hazırlığı, yanısıra,
merdiven, kaldırım ve orta refüj çalışmaları gerçekleştirdik.
Bu mahallemizde, Park Botanik Sitesi
arkasında yeralan bölümde taş duvar
örerken, ihtiyaca binaen yeni bir yol
açtık. Yine bu bölgede, Altınbaşak Sitesi
arkasından Spor Vadisi’ne yaya inişi için
merdiven yapımı başlattık.
Öte yandan, Kent Park karşısında
yeralan Park Vadi Sitesi önündeki caddeyi
asfaltladık. Burada orta refüj ve kaldırım
YOZGAT ŞANTİYEYE DÖNDÜ
YOZGAT ŞANTİYEYE DÖNDÜ
çalışmalarını tamamlayarak vatandaşın istifadesine
sunduk. Asfaltlama, orta refüj, kaldırım ve duvar çalışmalarımızı Şehir Hastanesi’ne doğru uzayan Karayolu
Caddesi boyunca gerçekleştirdik. Caddeyi armatürlü
aydınlatma sistemiyle donatarak işlemi tamamladık.
Yeni Valilik Binası’nın da bulunduğu Hoca Ahmet
Yesevi Caddesi’ni bir özel mekana, bir muhteşem
bulvara dönüştürdük şimdiden. Çalışmalarımız henüz
tamamlanmasa da, ortaya çıkan tablo göz kamaştırıyor
hakikaten. Geniş ve ferah kaldırımlar, kaldırım kenarlarından uzayıp giden beyaz estetik duvarlar, gerek orta
refüje, gerekse sağlı-sollu kaldırım önlerinde ektiğimiz
rengarenk çiçekler, diktiğimiz sıralı akasya ve ıhlamur
fidanları kesinlikle görülmeye değer.
Fatma Temel Turhan Bilim ve Sanat Merkezi’nden
başlayan ve Mektebim Koleji binasına kadar uzayan
betonarme çelik kalıp sistemiyle yapılan duvarların
caddenin güzelliğini tamamladığı gerçeğini de atlamamak lazım. Yeni Valilik Binasının tamamlanması
ardından bu caddemizin baştan aşağı sıcak asfaltla
kaplanacağını hatırlatmakta fayda görüyoruz.
KÖSEOĞLU MAHALLESİ
KÖSEOĞLU CADDESİ
Nüfus yoğunluğu itibarıyla yedinci
büyük mahallemiz olan Köseoğlu’da,
Büyük Camii’nin batı tarafına düşen
Köseoğlu Caddesi üzerinde hem orta refüj
düzenlemesi, hem de kaldırım çalışması
gerçekleştirdik. Refüjleri çiçeklendirdik.
Yılın oniki ayı boyunca gerek yaya, gerek-
se araç trafiği yoğunluk arzeden caddede
yaptığımız düzenleme, ortaya çıkan görsel
güzelliğin yanısıra, trafik akışını rahatlatması itibarıyla da çevre sakinlerinin
takdirini topladı.
NOT: Hoca Ahmet Yesevi Caddesi ve Karayolları
Caddesi, bir bölümü itibarıyla Erdoğan Akdağ ve Karatepe Mahallesi sınırları hudutlarına da giriyor.
KAYYIMZADE
CAMİİ CİVARI
Kayyımzade Camii civarına denk düşen 120’nci
ve Çağlayan Sokak üzerinde yine orta refüj düzenle-
NAKİPZADE
SOKAĞI
Kızılay Kan Toplama Merkezi’nin de
yeraldığı bu sokakta,
hem taş parke yol, hem
de kaldırım yenileme
18
19
mesi, kaldırım çalışması ve
orta refüjlere çiçek dikimi
gerçekleştirdik. Çalışmalarımız sonunda tarihi
Camii’nin ihtişamı daha bir
anlam kazanmış oldu.
çalışması gerçekleştirdik. Sokağın yeni
görünümünü biz çok
beğendik. İnanıyoruz ki
sakinler de bizimle aynı
kanaati paylaşıyor.
Hayırlı olsun!
Nüfus yoğunluğu itibarıyla yirmidördüncü büyük mahallemiz olan Divanlı’da yol çalışmalarımız devam ediyor.
Yakın geçmişe kadar köy statüsünde
olmasına karşın, iki yıl kadar önce
belediye meclisimiz kararıyla Yozgat’ın
25’inci mahallesi unvanı elde eden Divanlı, hızlı tren istasyonunun bulunması
hasebiyle önem kazandı. Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, istasyonun
faaliyete geçmesiyle birlikte yoğunluğun
artacağından hareketle, Divanlı’nın gelişimine, köy görünümünden bir an önce
YOZGAT ŞANTİYEYE DÖNDÜ
YOZGAT ŞANTİYEYE DÖNDÜ
DİVANLI MAHALLESİ
sıyrılmasına özel itina sergiliyor.
Divanlı girişine, içinde kondisyon
aletleri yerleşik spor alanları ile çocuk
oyun gruplarının da bulunduğu geniş ve
fonksiyonel bir park ile bir köy konağı
yapma sözü veren Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, daha önce su
sorununu çözdüğü mahallede, tarihi
cami cemaati için bir umumi tuvaletin
yanısıra, yerleşim alanını çepeçevre
kuşatacak ve çoğunluğu sıcak asfalttan
oluşacak yol yapım çalışmalarına start
verdi. yaptıracak.
ERDOĞAN AKDAĞ MAHALLESİ
Nüfus yoğunluğu itibarıyla dördüncü
büyük mahallemiz olan Erdoğan Akdağ’da kaldırım çalışmalarımız devam
ediyor. E-88 Karayoluna bitişik bölgede
ve Bahri Akdağ Camii civarında yoğunlaşan çalışmalarımızda yer yer kaldırım düzenleme, yer yer de yeni baştan
MEDRESE MAHALLESİ
SIRASÖĞÜT CADDESİ
Nüfus yoğunluğu itibarıyla onüçüncü büyük mahallemiz olan Medrese’de
ağırlıklı olarak kaldırım ve orta refüj
çalışması gerçekleştirdik. Ayrıca, refüjleri çiçeklendirdik, kaldırım kenarlarını
armatürlü aydınlatma sistemiyle donatılarak modern görünüme kavuşturduk.
SİVAS CADDESİ
Sivas Caddesi üzerinde yürüttüğümüz yol açma, kaldırım ve asfalt
çalışmalarımız, inanıyoruz ki büyük
takdir topladı. Kentten transit geçişin
sağlandığı caddeye paralel uzanan tali
yol bakımsızlığıyla ve kullanımındaki
uygunsuzluğuyla herkeste uzun süre
kötü izlenim uyandırmışken, Belediye
Başkanımız Dr. Kazım Arslan’ın el
atmasıyla, hem alternatif geçiş hususiyeti kazandı, hem daha kullanışlı park
imkanı hazırladı, hem de yaya geçişlerini rahatlattı.
Başkanımızın planlamasıyla, tali
yol sıcak asfaltla kaplandı, kaldırımlar
düzenlendi. Aynı uygulama Ankara Caddesi boyunca da gerçekleştirildi.
ŞEYH OSMAN MAHALLESİ
yapma faaliyeti sürdürüyoruz. Büyük
bölümü tamamlanan çalışmalarımızda
sona gelindiğinde güzel mahallemiz
daha modern bir görünüme kavuşacak.
20
21
Nüfus yoğunluğu itibarıyla en büyük
mahallemiz olan Şeyh Osman’a tabir
caizse dört bir koldan yüklendik. Yol
bakımı yapıyoruz, bakımını yaptığımız
yollara sıcak asfalt döküyoruz. Kaldırım çalışmalarını hem yenileme, hem
yeniden yapma noktasında gerçekleştiriyoruz. Arazi yapısı itibarıyla ekiplerimiz çeşitli zorlukları göğüslüyor olsa da,
“halka hizmet Hakka’a hizmet” düsturu
ile çalışan arkadaşlarımız, harika işlere
imza atıyor.
YOZGAT ŞANTİYEYE DÖNDÜ
Nüfus yoğunluğu itibarıyla en büyük
mahallemiz Şeyh Osman’ı baştan aşağı
elden geçirdik dersek yeridir. Oldukça
geniş bir yerleşim yerine sahip olmakla birlikte, dik yokuşlar, keskin virajlı
yollarıyla her türlü çalışmanın zorlaştığı,
sıkıntı verdiği mahallemizden hizmetlerimizi esirgemedik ama hayli geniş bir
alanda ve birkaç ekiple ilerleyen çalışmalar sebebiyle arkadaşlarımızın hayli
yorulduğunu da söylemeden geçemeyiz.
Şeffaf Belediyecilik
anlayışımızın takipçilerini
Ama her şeye değdi doğrusu. Gerek
sıcak asfalt dökümü gerçekleştirdiğimiz cadde ve sokaklar bir harika oldu.
Kaldırım çalışmalarımız emeğimizi
taçlandırdı.
Şeyh Osman Mahallemizde birden
fazla camiin çevre düzenleme işlemlerini de üstlendik. Bu çerçevede, özellikle
Divanlılı Kardeşler Camii cemaatinin
çalışmalarımızdan hayli memnun kaldığını tahmin ediyoruz.
SELÂMLIYORUZ
Şeffaf Belediyecilik anlayışına
sonuna kadar sadığız. Hesap vermeyi
ilkesel bir zorunluluk addederiz. Önyargısız, artniyetsiz her sorgu bizim için
saygıdeğerdir. Yargısız infaza tabi tutulduğumuzu anladığımızda ise Mehmet
Akif Ersoy’un “Zulmü Alkışlayamam”
adlı şiirinin dizelerinde vücut bulan
“Müslüman karakter” tecelli eder:
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal
koyunum/Kesilir belki, fakat çekmeye
gelmez boyunum!
Şeffaf Belediyecilik anlayışı, Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan’ın
hareket noktasını oluşturur. Bütün
faaliyetlerimizin gözönüne getirilmesi,
bütün icraatlarımızın herkesin takibine
açık tutulması, Başkanımızın birinci
öncelikli talimatıdır. Tüm birim amirlerimizden saygı ve sevgi temelinde dört
meziyet şart koşar:
1-Doğruluk ve dürüstlük
DEVELİK MAHALLESİ
Nüfus yoğunluğu itibarıyla yirmiüçüncü büyük mahallemiz Develik’te de
ağırlıklı olarak kaldırım ve yol çalışması
gerçekleştirdik. Çoğunlukla parke döşerken, er yer sıcak asfalt döktük. Duvar
ördüğümüz de oldu tabii.
Sahadaki arkadaşlarımız arasında bir
istatistik gerçekleştirsek ve onlara, hangi
mahalleye hizmet götürmek daha zor
diye bir soru yöneltsek, inanıyoruz ki
çoğunlukla “Develik Mahallesi” cevabı
alırız. Develik konum itibarıya hakikaten zorlu bir mahalle. Ama biz zorların
ekibiyiz ve evvelallah her türlü zorluğun
üstesinden gelecek dirayete de donanıma da sahibiz. Nitekim, çok kısa bir
zaman içerisinde taahhütlerimizi birer
birer yerine getirdik.
22
23
2-Çalışkanlık ve beceriklilik
3-Hesap vermekten ve hesap sormaktan kaçınmamak
4-Sadakat
Basın mensupları, Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan’ın yakın
çalışma arkadaşları arasında sayılabilir.
Onları, “şeffaflık” arayışının temel taşı
gören Başkanımız, sık aralıklarla biraraya gelmeye, görüş almaya, düşüncelerini paylaşmaya özen gösterir. Basın
mensuplarını toplumun birer aynası
mesabesinde gören Başkanımız, bu tür
toplantılarda öne çıkan övgü ve eleştirileri mutlaka dikkate alır ve icabında
gereğini yapar.
Belediye Başkanımız Dr. Kazım
Arslan, yukarıdaki karede, Ramazan
arefesinde Ramazan Ayı Programını
gazeteci arkadaşlarımızla aktarıyor,
aktarırken görüşlerini de almayı ihmal
etmiyor.
YAPACAK
ÇOK İŞİMİZ
VAR!..
Adalet Bakanımız Sayın Bekİr Bozdağ projelerİmİzİ
YERİNDE İNCELEDİ, brİfİng aldı ve çok memnun kaldı..
Sonsuz destek vaadİyle şevkİmİzİ, azmİmİzİ artırdı..
Ve koskoca bir günü bİze hasrederek jest yaptı..
Kendİsİne gönül dolusu teşekkür edİyoruz.
Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan,
Yozgat’ımızın medar-ı iftiharı Adalet Bakanımız ve Yozgat Milletvekilimiz Sayın Bekir
Bozdağ’ı kapsamlı bir brifing verdi. Yoğun
gündeme karşın geçtiğimiz günlerde bir hafta
sonunu (8 Temmuz Cuma) Belediye Başkanımızın sunumuna ayıran Sayın Bozdağ,
sözkonusu tavrıyla hem Yozgat sevgisini
sergilemiş, hem de belediye başkanlığımızın
hizmetlerini ne denli önemsediğini ortaya
koymuş oldu.
Belediye Başkanımız Dr.Kazım Arslan’a
olan inancını her vesile ilan eden, zaman zaman oradan-buradan gelen zıpçıktı kuşatmalara karşı belediye başkanımıza kayıtsız şartsız
desteğini dile getirmek suretiyle, hizmetten
başka gündem oluşumuna izin vermediği
gibi moral motivasyonu zirve yaptıran Sayın
Bozdağ, sunum sonrası duydukları ve gördükleri karşısında desteğinin her bir karesinin
hakedildiği kanaati iyiden iyiye pekişti.
Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan,
kuru bir sunumla yetinmek yerine, Sayın Bakan’ı bizzat proje alanlarına götürdü. Hayalde
canlandırmak varken, her bir açıklamayı
gerçeklik üzerine oturttu. Yapılanları gösterdi,
yapılacakları en kestirme ifadelerle anlattı.
Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ da
bu metodu beğenmiş olacak ki, sıcak havada,
Yozgat’ın dört bir yanına serpişmiş projeleri
yerinde görmek için bütün bir günü hasretti.
24
25
Hayli yoruldu ama mimiklerine sirayet eden
görüntü, herkeste “tatlı bir yorgunluk” hissi
uyandırdı.
“Hayırda hayır var” derler. Sayın Bozdağ
proje gezilerinde Yozgat halkı ile de sıcak
temas sağladı. Sayın Bakanımızı ve Sayın
Başkanımızı birarada gören ve huzursuz edici
herhangi bir koruma duvarı olmadığını gören
çok sayıda Yozgatlı, tokalaşmakla, kucaklaşıp
yanak teması sağlamakla yetinmeyip sevgi
gösterisinde bulundu. Sayın Bakan ve Sayın
Başkan, verdikleri karşılıklarla kendiliğinden
ortaya çıkan güzel tabloyu taçlandırdı.
Günün sonunda, gerek brifing aldığı
projeler bağlamında, gerekse belediye başkanlığımızın diğer projelerin gerçekleşmesi
için her türlü desteği vereceğini, bütçe temini
noktasında Hükümet nezdinde girişimlerde
bulunarak netice çıkartacağını ileri süren Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a, Yozgat
halkı adına içtenlikle teşekkür etmeyi bir borç
biliyoruz.
Diyeceksiniz ki, Belediye Başkanımız Dr.
Sayın Kazım Arslan, Adalet Bakanımız ve
Yozgat Milletvekilimiz Sayın Bekir Bozdağ’a
hangi projeleri gösterdi ve bunların sunumunu
bizzat üstlendi..
Hemen ve büyük bir memnuniyet içerisinde hatırlatalım o zaman.
ESKİ SANAYİ
KENTSEL
DÖNÜŞÜM
Belediye Başkanımız Dr. Kazım
Arslan, Adalet Bakanımız Sayın
Bekir Bozdağ’ı ilk önce Eski Sanayi
Sitesi Kentsel Dönüşüm Projesi hakkında bilgilendirdi. Sayın Bozdağ’ı
inşaat alanına götüren Başkanımız,
birinci etabı devam eden çalışmalar
hakkında sunum yaptı. Cami inşaatının devam ettiğini, kubbe kalıplarının çakılmaya başlanıldığını, yine
iki blokta kaba inşaatın tamamlandığını, iki blokla birlikte çarşı altında
bulunan kapalı otoparkta temel atma
işleminin geride kaldığını anlatan
Başkanımız, TOKİ ile yapılması gerekli protokol revizyonu ve 82 kişi
ile 35 parsel üzerinden ve anlaşmaya
varılamadığı için mahkemesi devam
eden toplam 1,800 metrekarelik alan
için kendisinden hakemlik yapmasını talep etti.
Adalet Bakanımız Sayın Bekir
Bozdağ talebi kayda geçirdi.
Bilindiği üzere, toplam inşaat
alanı içerisinde sadece yüzde 1’lik
kısım üzerinde mülk sahipleriyle henüz anlaşma sağlanamadı. Belediye
Başkanlığımız hakkında önce İdare
Mahkemesi, sonra Kayseri Bölge
İdare Mahkemesi nezdinde iki kez
girişimde bulunan mülk sahiplerinin
itirazları her iki mahkemece reddedildi. Hukukçularımız konunun en
geç Ekim ayı içerisinde çözüme kavuşacağına mutlak gözüyle bakıyor.
Sözkonusu durum, çalışmalarda
herhangi bir aksamaya yolaçmıyor.
Şantiye alanında ana yüklenici
altında 4 farklı alt yüklenici firma
faaliyet yürütüyor ve buralarda değişik kademeden 200 civarı işçi çift
vardiya esasıyla çalışıyor.
26
KENTPARK İŞ MERKEZİ
Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan,
Yeni Hastane Bulvarı üzerinde Kentpark’ın
karşısında konuşlanan, toplam 1,800 metrekarelik kapalı alana sahip İş Merkezi hakkında
da Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a
bilgilendirme yaptı. Dış cephesinin Selçuklu
mimarisinden esinlenerek projelendirildiğini
belirten Belediye Başkanımız, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK)
ile kira sözleşmesi imzalandığını, kurumun bu
binada faaliyet yürüteceğini kaydetti.
27
Birçok bakımdan örijinallik ihtiva
eden yapı, iki yan üçer kat, orta dört kattan
oluşuyor. Üç ayrı işyeri olarak planlanan;
ancak bölgede yeterince ticari faaliyet ortamı
bulunmadığı için uygun kira anlaşması sağlanamayacağından hareketle, binanın toptan
TKDK’ya kiraya verilmesi gerekli görüldü.
Bina masrafının, anlaşmaya varılan kira
tutarı ile 5 yıl içinde amorti edileceği varsayılıyor.
BEYAZ MEYDAN PROJESİ
KAPALI PAZAR YERİ
VE SOSYAL TESİSLER
Kapalı pazar yeri ve sosyal tesislerin
yükseleceği, Anadolu Lisesi’nin alt kısmında
Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ait atölyelerin
bulunduğu alana inşa edilen, kapalı Pazar yeri
çalışmalarına da gözatıldı. Başkanımız buradaki sunumuna “Yozgat’ın yıllardır beklediği
önemli bir ihtiyacını karşılamış oluyoruz.
Hem pazarcı esnafımız hem de halkımız rahat
bir şekilde alışveriş yapma imkanı bulacak”
diyerek başladı.
Yıkılmak suretiyle kazanılan toplam 3 bin
metrekarelik kapalı alanda yöresel ürünlerin
satılacağı çok sayıda mağazanın bulunacağı
binanın üst kısmının futbol ve basketbol sahaları olarak düzenleneceğini bildiren Belediye
Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan,
Beyaz Meydan Projesi’ni de es geçmedi.
Sayın Bakanımıza Cumhuriyet Meydanı’nı
çevreleyen 11 bina üzerinde cephe çalışması
uygulamasını kapsayan projeyi çok önemsediğini ifade eden Başkanımız, Büyük Sinema,
PTT, Eser İşhanı, Halkbank Binası,Vakıflar
Binası,Garanti Bankası Binası, LC Waikiki, Hitit Otel ve üzerindeki apartmanlarda
Precast beton kaplama usulüyle Osmanlı ve
Selçuklu mimarilerinden kareler ihtiva eden
cepheler oluşturma işleminde sona yaklaşıldığını anlattı.
Adalet Bakanımız gezi esnasında alıcı gözle nazar ettiği, tamamlanan Büyük
Başkanımız, mahalle halkının burada spor yapıp dinlenme fırsatı yakalayacağını ifade etti.
Bay-bayan ve engelli tuvaletleri, bebek bakım
odaları, yürüyüş pistleri, dokuztaş ve satranç
oyun alanları dahil hiç bir ayrıntının gözardı
tutulmadığını ileri süren Başkanımız, ayrıca,
Pazarcılar Derneği ile zabıtaya da birer oda
tahsis edileceğini, uygun yerlere fitness aletleri yerleştirileceğini de kayda geçirdi.
Anadolu Lisesi bahçesi üzerinde tadilat
çalışmalarının yapılarak proje ile bütünleştirileceğini belirten Belediye Başkanımız Dr.
Kazım Arslan, yüzde 80’lerde gerçekleşme
sağlanan inşaatı bir ay içinde, sarkması halinde en çok 40 günde tamamlamayıp hizmete
açmayı öngördüklerini sözlerine ekledi.
28
29
Sinema, Halk Bankası ile tamamlanmak
üzere olan LC Waikiki binalarının cephelerinde uygulamaya konulan çalışmaları “birer
sanat eseri” olarak tanımlayarak hayranlığını
gizlemedi.
Başkanımız, Bakanımız’a sözkonusu
binalarda gece Led Wallwasher ile gece
aydınlatmaları yapıldığını hatırlattıktan sonra,
dış cephe kaplama çalışmasında sıranın Eser
İşhanı’na yeni adıyla Çamlık Palas İşhanı
geldiğini, Vakıfbank Binası ile Garanti Bankası’nın bulunduğu binalarda da eş zamanlı
olarak faaliyete geçilmesini beklediğini
bildirdi.
KONAKLARIMIZ
ŞEYH OSMAN MAHALLESİ
VE TOKİ PARKLARI
Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, Adalet
Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a, maalesef sadece kent
merkezinde birkaç köşede kalmış kimi restore edilmiş,
kimi restorasyon kararı alınmış, kimi Anıtlar Yüksek
Kurulu onayı bekleyen konaklarımızı da gösterdi.
Başkanımız bilvesile Köseoğlu Mahallesi’nde, Kayyımzade Camii’nin doğu tarafında yeralan, Akyollar Konağı’nı da gezdirdi. İki kattan oluşan, Osmanlı mimarisi
özelliği taşıyan toplam 300 metrekare alan üzerine oturan
tarihi yapının Akyol Ailesi’nden kamulaştırılan tescilli
bir yapı olduğunu anlatan Başkanımız, yüzde 90’larda bir
gerçekleşme sağlanan restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte konağın kültür ve sanat faaliyetleri
için kentin hizmetine sunulacağını belirtti.
Belediye Başkanımız, küçük bir imar değişikliği ile
yolun kaydırılarak konak için 250 metrekarelik bir bahçelik alan kazandırıldığının da altını çizdi.
Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan,
Şeyh Osman Mahallesi’nde toplam 15
bin metrekare, Birinci TOKİ’de de 30 bin
metrekare alan üzerinde konumlanacak iki
muazzam park hakkında da bilgilendirme
yaptı. Bir yapay göletin etrafında ticaret
merkezleri, kafetaryalar, açık ve kapalı
oyun parkları, tırmanma alanları, kay kay
parkurları, spor sahaları ve amfi tiyatronun
olacağı Şeyh Osman Mahallesi’ndeki park
ile biraz daha farklı konsept ihtiva eden TOKİ’deki parkın, kentin yeşil alan ihtiyacına
cevap verecek nitelik taşıyacağını belirten
Başkanımız, “sıradan parklar değil, hayat
merkezleri inşa ediyoruz” diyerek projeleri
sahiplendi.
Gerek Şeyh Osman Mahallesi, gereksi
Birinci TOKİ’deki parklarda yüzde 30’larda bir gerçekleşme sağlandı. Şeyh Osman
Mahallesi’ndeki parktaki ticaret merkezinin
kaba inşaatı tamamlanarak, duvar örülmesine geçildi. Aynı zamanda tesisatçılar da
harıl harıl çalışıyor.
30
31
Konağı Ek Binası üzerinde yaptıkları
araştırmada, öngördüğümüz yeni bina
projemizin yüzde 50’sinden fazla
maliyet arzedeceği bilgisine ulaştı.
Şimdiki Hükümet Konağı Ek Binasının devrinin alınması durumunda
kesinlikle yıkıp yenisini yapacağız.
Yeni bina daha az katlı olacak. Bu sayede kuzeye; yani arka kısma düşen
binaların önü kapatılmamış olacak.
Yeni valilik binasına taşınmak
üzere kurgulu bulunan diğer senaryonun gerçekleşmesi durumunda
Başkanlığımıza bağlı bütün birimler
valilik binasına taşınacağı için, tüpgeçit bağlantısı, kapalı otopark -hal
binası; hal binası-meydan şeklinde
tezahür edecek.
Belediye Başkanımız sunumunda, Sayın Bakan’ın mevcut belediye
binasının devri noktasında elinden
geleni yapacağına ilişkin verdiği sözü
de hatırlattı.
Bilindiği üzere, bir hazine mülkü
olan binanın devri için Defterdarlığın uygun rapor hazırlaması, Maliye
Bakanlığı’nın onay vermesi ardından
Başbakanlık makamının “Olur”u gerekiyor. Süreç, arka karşılığı trampa
edilebilirlik de içeriyor.
HAL BİNASI VE TİCARET MERKEZİ
(1’İNCİ ETAP)
Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan,
Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’ı Hal
Binası ve Ticaret Merkezi projesi hakkında da
bilgilendirdi. 2.400 metrekarelik alan üzerine
oturan, bodrum, hal katı, ticari dükkanlar katı
ve ofis katları olmak üzere 4 kattan oluşan,
bodrum katında 7, hal katında 37, ticaret katında 8 ve ofis katlarında 24 olmak üzere toplam 76 adet bağımsız bölüm olarak planlanan
hal Binası ve Ticaret Merkezi projesinin 8
milyon 490 bin TL’ye ihale edildiğini bildiren
Başkanımız, bodrum kattan kapalı otopark
ve meydanlara tüp geçit ile tünel bağlantısı
olarak planlandığını söyledi.
Belediye Başkanımız izahatı şu şekilde
yaptı:
Mevcut belediye binamız yıkılacak ve
oturduğu alan meydan olarak değerlendirile-
cek. Kuzey cephesinde yeralan ve şimdilik
kaydıyla açık otopark olarak kullanılan, gerçekte en önemli projelerimizden birisi kabul
ettiğimiz çok katlı çok fonksiyonlu otoparkla,
burasını entegre edeceğiz. Bunun için iki
farklı senaryo hazırladık. Birincisi, şimdiki
Hükümet Konağı Ek Binasını devralmamız
halinde, mevcudu yıkıp yeni ve orijinal bir
belediye binası yapacağız ve zemin kattan,
otoparka ve hal binasının bodrum katına tüp
geçiş bağlantısı kuracağız. Hal binası bodrum
katından ayrıca bir tüp geçiş de meydana
çıkacak şekilde açacağız.
Mühendislik hesaplamalarına göre, eski
yapının güçlendirilmesi ve tadilatı yeni yapının toplam maliyetinin yüzde 40’ına tekabül
ediyorsa, yeninin yapılması daha kazançlı
görülüyor. Arkadaşlarımız mevcut Hükümet
32
33
Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ
her zaman olduğu gibi vatandaş ile
gönül teması kurdu. Özellikle çocukların
ilgisini karşılıksız bırakmadı.
MENEKŞE EVLERİ KENTSEL
DÖNÜŞÜM PROJESİ
BÜYÜK CAMİİ ÇEVRESİ
(ODUN PAZARI MEYDANI) PROJESİ
Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan,
Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a Büyük
Camii Çevresi Projesi hakkında da sunum
yaptı. Projenin 15.000 metrekarelik bir alan
üzerinde planlandığını belirten Başkanımız, 1000 metrekarelik kısmın ticari, 3.000
metrekarelik kısmın yeşil alan olarak ayrıldığını, 900 metrekarelik bir havuz ve 5.000
metrekarelik cami meydanı öngörüldüğünü
bildirdi. Başkanımız, yürüyüş yolları ve kapalı otoparkın da bulunduğunu projenin Anıtlar
Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, Adalet
Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a ihale aşamasındaki projelerimiz hakkında da sunum yaptı.
Yeni Valilik Binasının karşısında konumlanan
proje kapsamında, toplam 65.000 metrekarelik
bir alan üzerinde bir dönüşüm projesi (Menekşe
Evleri Kentsel Dönüşüm Projesi) hedeflediklerini
belirten Başkanımız, 400 konut, 96 işyeri,1500
araçlık kapalı otopark,10.000 metrekarelik “Yeni
Bir Kent Meydanı” ihtiva eden projenin kompleks
bir proje olduğu bilgisini aktardı. Avam projenin hazırlandığını, kıymetlendirme formlarının
şekillendirildiğini bildiren Başkanımız, projeyi
netleştikten sonra hak sahipleri ile görüşmelere
başlanacağını söyledi.
Başkanımız konu üzerinde iki Firmanın görevlendirildiğini, birisinin mülkiyet durumlarını inceleyerek kıymet takdiri belirlemek üzere, diğerinin
tasarım noktasında çalıştığını kaydetti.
34
35
Yüksek Kurulu’nda değerlendirilmek üzere
gönderildiğini, Kurul’un bazı talepleri olduğunu ve kimi hususlarda değişiklik istediklerini aktardı. Başkanımız, istem doğrultusunda
tadilata gidildiğini, gerekli düzenlemelerin
yapılmakta olduğunu, tamamlanır tamamlanmaz Kayseri Anıtlar Yüksek Kurulu’na onay
için tekrar gönderileceğini kaydetti.
ANADOLU LİSESİ KONAĞI VE
ERBAZLAR KONAĞI PROJELERİ
MEYDAN YERİ CEPHE YENİLEME
VE SOKAK SAĞLIKLAŞTIRMASI
Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan’ın
Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a
sunum yaptığı, hazırlık evresindeki bir başka
projemiz ise “Meydan Yeri Cephe Yenileme
ve Sokak Sağlıklaştırması” başlıklı projeydi.
200 metre uzunluğundaki Meydan Yeri
Caddesi üzerindeki işyerlerinin cephelerinin
eski Yozgat mimarisine uygun biçimde proje-
Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan
Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a
Anadolu Lisesi Konağı ve Erbazlar Konağı
Projeleri hakkında da bilgi verdi.
Anadolu Lisesi’nın altında, belediyemizce
kamulaştırılan arsa üzerine silbaştan ve şimdilerde Bozok Üniversitesi Rektörlüğü Merkez
Binası olarak kullanılan tarihi Cumhuriyet İl-
lendirildiğini anlatan Başkanımız, işyerlerinin
tamamının rölövelerinin hazırlanarak Anıtlar
Kurulu’na sunulduğunu ve buradan alınacak
onay sonrası çalışmalara vakit geçirilmeksizin
başlanacağını bildirdi.
ESKİ ASKERLİK ŞUBESİ
KENT MÜZESİ PROJESİ
NAMAZGAH CAMİİ ÇEVRESİ
BÖLGESEL YENİLEME PROJESİ
Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan
Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a
Namazgah Camii Çevresi Bölgesel Yenileme Projesi hakkında da sunum yaptı. 20.000
metrekare alanda yapılan çalışmalarda, tarihi
Yozgat evleriyle dolu bir mahalle kuracaklarını, burada tarihi imgelerle bezeli bir çarşı
oluşturacaklarını, tarihi Namazgah Camii
etrafını saat kulesi ve kurnalı sebil çeşmelerle
kokulu binasının güney tarafına düşen alanda
yeralan ve Erbazlar Ailesi tarafından belediye
başkanlığımıza bağışlanan metruk bina yerine
restorasyonu yapılmak suretiyle iki güzel
konak projelendirildiğini belirten Başkanımız, Anıtlar Yüksek Kurulu’na gönderilen
projelerin onaydan geçmesiyle birlikte ihaleye
çıkılacağını bildirdi.
Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan
Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a Eski
Askerlik Şubesi/Kent Müzesi Projesi hakkında da bildirimde bulundu.
TBMM Genel Sekreterliği’ne bağlı olarak
faaliyet sürdüren Milli Saraylar Daire Başkanlığı’nca restorasyonu yapılan ve bir süre
önce tekrar devri Belediye Başkanlığımıza
geçen Eski Askerlik Şubesi için Kent Müzesi
Projesi hazırladıklarını bildirdi. Samsun ve
donacaklarını müjdeledi.
Bölgede vakıf mülkü çok olduğu için
Anıtlar Yüksek Kurulu ile birlikte çalıştıklarını kaydeden Başkanımız, kamulaştırma
faaliyetleri kapsamında, tasarımı onaydan
geçirme, ortaya çıkan mali yükü göğüsleme
ve mülk sahiplerini ikna hususunda problem
yaşadıklarını; ancak bunları aşacak dirayeti de
sergilemekte kararlı olduklarını ileri sürdü.
36
37
Bursa Kent Müzesi projesini örnek aldıklarını, her iki müzeden esinlenerek ortaya
çok modern bir proje çıkarttıklarını belirten
Başkanımız, ihalenin çok yakında yapılacağı
müjdesini verdi. Başkanımız, Askerlik Şubesi
bahçesinin insanımızın oturup dinlenebileceği, karnını doyurabileceği bir kafeteryaya
dönüşecek şekilde düzenlenmesinin resmiyet
kazandığını da sözlerine ekledi.
HALK ADAMI
ÇOCUKLAR BIZIM
HER ŞEYIMIZ
Çocuk sevgisi bize Peygamber Efendimiz’den miras bize. Çocuklarla çocuk
olurmuş. O derece ki kimi zaman namaz
esnasında tam da secde yapmaktayken
sırtına, omzuna çıkan torunları Hz. Hasan
ve Hz. Hüseyin’e bırakınız “dur” demeyi,
bir şekilde engellemeyi, secdesini uzatırmış.
Onlara ve sahabe çocuklarına hiç bir kural
konmazmış. Rivayet edildiğine göre, kimi
zaman en ciddi devlet görüşmelerine oyunla
oynaşmakta olan çocuk sesleri karışırmış.
Peygamber Efendimiz çocuklarla birarada
bulunmaktan, onlarla şakalaşmaktan, büyük
haz alırmış. Hal ve hareketlerinden sevgi ve
şefkatten başka bir şey yansımazmış.
“Çocuk kokusu cennet kokularındandır”
ve “çocuk sevgisi cehennem ateşine karşı
perdedir” buyuran bir Şanlı Peygamber’den
başka ne beklenir değil mi?..
Otoritesini sevgiyle kurmak, liderlik
ettiği kurumu saygı temeli üzerine yönetse
de, ilk izlenim çerçevesinde, uzaktan sert
ve soğuk bir kişilik olarak değerlendirilen
ve genellikle ilk teması hep mesafeli kalan
Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, çocuklarla tam tersi diyalog içerisinde bulunur.
Her şey insan için.. Bir belediye başkanı
fevkalade büyük hizmetlere imza atabilir,
yönettiği kenti baştan aşağı mükemmele
dönüştürebilir, her bir yanı dikensiz bir gül
bahçesine çevirebilir.. Cadde ve sokakları
muazzam kılabilir, bunları pırıl pırıl, ışıl ışıl
yapabilir.. Binalar gözkamaştırabilir, dört bir
yan cennetten bir köşe hissi uyandırabilir..
Bir belediye başkanı, insanıyla gönül köprüsü kuramıyorsa, onların sevgi ve saygısını
üzerinde toplayamıyorsa, bütün emekleri boşa
gidiyor; beyhude uğraş veriyor demektir.
Nitekim tarih, hizmette sınır tanımayan;
ancak insanıyla doğru dürüst kontakt kuramadığı için hatırdan gönülden silinip giden
yöneticilerle doludur.
Hizmet elbette çok ama çok önemlidir.
Hiç bir şekilde ikinci plana atılamaz. Ancak,
şu bir gerçek ki, halkın hafızasında unutulmaz yer edinen tarihi şahsiyetlerin öncelikli
meziyeti, “halk adamı” vasfıdır.
Elbette ikisi birarada tecelli ederse harikulade olur. Yozgat ağzıyla, “tadından yenmez!”
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip
Erdoğan bu sav’a iyi bir örnektir. O, en önde
gelen inşacı ve bir müstesna halk adamıdır.
Allah vergisi yeteneklerinin hatırı sayılır
kısmı belediye başkanlığı esnasında ortaya
çıkmış, temas ve uygulamalarıyla geniş halk
katmanları nezdinde muhabbet anlamında
silinmez izler bırakmıştır.
Bilinir mi bilinmez. Çocukların sezgisi
yetişkinlerden katbekat güçlüdür. Her çocuk
gerçek sevgiyi daha kestirme hisseder ve
anında karşılık verir.
Denilebilir ki, her çocuk birer kalp okuyucudur.
Belediye Başkanımız Dr. Kazım
Arslan’ın kalbine nüfuz eden çocuklar, her
gördüklerinde O’na koşar, kucaklar, ve yanaklarına müsaadesiz öpücük kondurmaktan
geri durmaz. Sayın Başkanımız da bu her
türlü beklentiden ve her türlü riyadan uzak
bu sevgiyi karşılıksız bırakmaz; misliyle
mukabele eder.
Sayın Başkanımızın çocuklarla birlikteliği hakikaten görülmeye değerdir. İster
spontane gelişsin, isterse planlı olsun bütün
buluşmalar, biraraya gelmeler, Başkanımıza
pozitif yansır ve her bakımdan eşsiz birer
motivasyon aracı niteliği taşır.
Bu bakımdan, Yozgat’a kazandırılan her
hizmette Sayın Başkanımız’la temas kuran
her çocuğun da katkısı olduğu söylenebilir.
Çocuklar bizim her şeyimiz.
Onları çok seviyoruz!
38
39
Kalpten kalbe yol vardır” diye bilinir. Maharet odur ki, bu yolu bulabilene, kurabilene,
görebilene..
“Yol odur ki doğru vara/Göz odur ki
Hakk’ı göre/Er odur alçakta dura/Yüceden
bakan göz değil” der Koca Yunus.
Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan’ın
hayat felsefesi bu dinamik üzerine kuruludur.
Halka dönük iki şeye odaklı koşuşturur O...
Bir, hizmet.. İki, muhabbet. Hizmet ortada,
kısmen ortada olan ise muhabbet halkası.
Başkanımız, halkla teması asla ötelemez. Yorucu ve yoğun geçen bir gün sebebiyle fırsat
bulamaması durumunda, vazgeçilmezini mesai sonrasına bırakır. Gün olur bir mütevazı
sofrada, gün olur bir çay faslında, gün olur bir
sohbet meclisinde, gün olur bir çevre kontrolünde, gün olur bir şehir turunda, gösterişten
uzak buluşmalar gerçekleştirir halkla..
“İki günü eşit olan zarardadır” uyarısı
mucibinde her şey yolunda gitmişse hele de
değmeyin keyfimize.. Bir meşk halkasında
ilahi okuyarak, ya da gönül telini titretir bir
türkü ya da şarkı mırıldanarak paylaşır mutluluğunu Sayın Başkanımız.
Değil mi ki, “İman etmedikçe cennete
giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe iman
etmiş olamazsınız” buyuruyor Peygamber
Efendimiz.
Rehber Peygamber!
projelendirildi.
İstatistiki veriler, ülkemizde her yedi-sekiz
kişiden birisinin engelli olduğunu gösteriyor
halbuki. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nın, Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü
ile müştereken yaptırdığı araştırma sonuçlarına
göre engelli nüfusun toplam nüfus içindeki oranı yüzde 12.29 olarak öne çıkıyor. Buna göre
ülkemizde 10 milyona yakın kişi özürlü olarak
hayatını sürdürüyor. Bu oranın yüzde 7’sierkeklerden, yüzde 5’i ise kadınlardan oluşuyor.
Veriler, İç Anadolu Bölgesi’nin, Marmara
Bölgesi’nden sonra en fazla engelli barındıran
coğrafya olduğunu gösteriyor.
Engellilerin Yozgat’taki varlığı Türkiye
ortalamasına paralellik arzediyor.
Mustafa Öztürk tarafından hazırlanan ve
bizzat Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan’a iletilerek kamuoyuyla paylaşılan
“Türkiye’de Engelli Gerçeği Raporu” dehşetengiz tespitler barındırıyor.. Bu rapora göre,
yürürlükte olan yasa ve yönetmelikler yeterli
olmasına karşın Türk toplumunda özürlü bilinci
oluştu sayılamaz. İşin ilginç tarafı ne engelliler,
ne de aileleri, başta 5378 sayılı Yasa olmak
üzere kendilerine tanınan kanuni hakların
farkında henüz.
Vicdani ve insani boyut, işin engelli ve
engelli ailelerinin, bilgi birikim, çaba ve gayretine bırakılmayacak derecede önem arzetmekte
olduğu gerçeğiyle yüzleşmeye mecbur bırakıyor. Kimse bir dakika sonrası için “sağlam”
kalacağı garantisini veremiyor. tabiatıyla herkes potansiyel engelli pozisyonundan vareste
kalamıyor.
Kaplumbağa ritmiyle de olsa, şehir planlamaları ulaşım, iletişim dahil engelli varlığı
hesaba katılarak yapılıyor bugün.
Çok şükür ki, Yozgat’ın duyarlı, olabildiğince sorumlu, bilinç seviyesi yüksek, aklı fikri
ilmin bilimin rehberliğine endeskli, merhametli
ve şefkatli bir belediye başkanı var.
Dr. Sayın Kazım Arslan, Yozgat’ımızı
“Engelli dostu kent” yapma istikamette kararlı
adımlarla yürüyor. Yenibaştan dizayn verdiği
cadde ve sokakları, kaldırımları, park ve bahçeleri, gezi ve yürüyüş alanlarını, yaya yollarını,
rampaları hep engelli vatandaşlarımızı gözeterek inşa ediyor. Bütün planlamaları engelli
ENGELLI DOSTU
KENT
Engellilik, “doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde
kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum
sağlama ve günlük ihtiyaçlarını karşılamada
güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç
duyan kişi” olarak tanımını buluyor.
Ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma,
zihinsel, süreğen hastalık, zedelenme-sapma ve
yetersizlik kategorilerinde olmak üzere, toplam
8 çeşit engelli durumu sözkonusu ediliyor.
Engelli vatandaşlarımız toplumsal haya-
ta yeni yeni adapta oluyor ülkemizde. Daha
doğrusu adapte ediliyor. Avrupa’da modern
yerleşim birimleri bir yana dursun, birçok
ortaçağ eseri barındıran tarihi kentlerinde bile
engelliler engelsiz gezinebilme imkanına sahipken, hatta sağlıklı bireyler karşısında imtiyazlı
bir konum elde etmişken, ülkemizde maalesef
daha düne kadar evden dışarıya çıkmaları,
çıkarılmaları dahi abesle iştigal görüldü.
Ne cadde ve sokaklar, ne parklar bahçeler, ne de kamu ya da özel farketmez binalar;
velhasıl ne ulaşım, ne altyapı, ne de çevre
düzenlemesi engelli gözetilerek planlandı
40
41
kriterler çerçevesinde yapıyor. Başkanımız
toplu ulaşım araçlarının kullanımında da benzer hassasiyetler sergiliyor. Başkanımız tarihi
Büyük Sinema’yı tekrar hizmete sunarken de
engellileri hesaba kattı.
Engelli vatandaşlarımızın ekonomik, sosyal
ihtiyaçların karşılanması, ihtiyaç duyulması
halinde psikolojik destek verilmesi istikamette
de ciddi projeler geliştiren Başkanımız, önyargıların aşılmasına, her bir engellinin topluma
entegrasyonuna özel çaba sarfediyor. Engellilerle biraraya gelmekten, onlarla hoşça vakit
geçirmekten, dertlerini dinlemekten, sorun ve
beklentilerini karşılamaktan büyük haz alıyor.
Engelliler, Yozgat’ta pozitif ayrımcılığa
tabi tutuluyor
edilmesi her geçen gün daha bir stratejik hal
alıyor. Kullanılma süresi dolan ve yaşadığımız ortamdan uzaklaştırılması gereken her
türlü katı malzemeye “katı atık” deniyor.
“Çöpü kaynağında azaltmazsak, bir gün
çöp dağları arasında nefes alamaz hale gelebiliriz” uyarısında bulunan uzmanlar, atıkların
yeraltı ve yüzeysel su kirliliğine yolaçtığına,
haşerelerin üremesine, çeşitli hayvanlar vasıtasıyla taşıyıcı mikropların yayılmasına neden
olduklarına dikkat çekiyor.
Çevre kirliliği dünya ortalamasının üzerinde seyreden ülkemizde. 3 bin 215 belediyeden
sadece 11’inde düzenli depolama yapıldığı,
sadece birkaçında kompost tesisi bulunduğu
hesaba katılırsa, ne denli büyük bir tehlikenin
eşiğinde durduğumuz anlaşılıyor.
Çöplerin toplanmasından tutun da, depolanması veya bertaraf edilmesine kadar ki tüm
hizmetlerin bir plan dahilinde ele alınması ve
bu atıkların öncelikle değerlendirilmesi veya
geri kazanılması işlevi, “çevre ile uyumlu atık
yönetimi” olarak adlandırılıyor.
Belediye Başkanlığımız, “çevre ile
uyumlu atık yönetimi” konseptine hayatiyet
kazandırmak için çok ciddi
adımlar atıyor. Son bir kaç
ayda yoğunluk kazanan
girişimler netice vermek
üzere. Asfalt Plentinin
bulunduğu Cezaevi-Musabeyli güzergahı üzerinde 2,500 metrekarelik
bir kapalı mekan inşaatı
başlatan Belediye Başkanlığımız, çok kapsamlı alet
edavat takviyesiyle burada
her türlü katı atığa geri
dönüşüm için müdahalede
bulunabilecek.
Atık varillerden, sönük patlak lastiklerden oturma
grupları, masalar, sehpalar, sandalyeler, saksılar, çiçeklikler,
salıngaçlar, kaydıraklar, evcil hayvan barınakları, kümesler,
kafesler, dümen, saat, avize gibi hediyelik eşyalar,
parklarda, bahçelerde; hatta evlerde işyerlerinde rahatlıkla
kullanılabilecek çok değişik materyaller üreteceğiz
Katı atıkları kazanca dönüştürmek üzere
KOLLARI SIVADIK
Çevre kirliliği tüm dünyanın karşı karşıya
bulunduğu başlıca sorun olarak değerlendiriliyor. Çevre kirliliği daha çok katı atıklardan
meydana geliyor. Sadece ülkemizde günde
yaklaşık 65 bin ton çöp üretildiği hesaba
katılırsa, insanoğlunu bekleyen tehlikenin
büyüklüğü kendiliğinden ortaya çıkıyor. Evsel, endüstriyel, tıbbi ve özel nitelikle olmak
üzere dört ana başlıkta toplanan katı atıkların
geri kazanılması veya usulüne uygun bertaraf
42
43
Belediye Başkanlığımız şantiye henüz
hizmete girmemesine karşın, bir süre önce
neler yapılabileceğine ilişkin test çalışmalarını başlattı.
Temizlik İşleri Müdürlüğü bünyesinde
görevlendirilen arkadaşlarımız, varil, bisiklet
ve her türden motorlu araç lastikleri üzerinde
geri dönüşüm faaliyeti deruhte ediyor. Variller, lastikler kesiliyor, presleniyor, boyanıyor,
şekilden şekile sokuluyor ve gerekli eklemeler yapıldıktan sonra ortaya hayranlık uyandırır cinsten birer sanat eseri çıkartılıyor.
Bunlardan oturma grupları, masalar,
sehpalar, sandalyeler, saksılar, çiçeklikler,
salıngaçlar, kaydıraklar, evcil hayvan barınakları, kümesler, kafesler, dümen, saat, avize
gibi hediyelik eşyalar, parklarda, bahçelerde;
hatta evlerde işyerlerinde rahatlıkla kullanılabilecek çok değişik materyaller yapılıyor.
Arkadaşlarımız bunlardan birkaç örnek
hazırlayarak vitrine çıkardı. Benzerleri 500
TL’ye varan oranlarla satışa sunulurken ve
bunlar hayli alıcı bulurken, en pahalısını 50
TL’lik maliyetle geri dönüştüren arkadaşlarımız, belediye bütçemize yakın gelecekte
hatırı sayılır miktarda katma değer oluşturabilecek üretime geçebileceklerini göstermek
suretiyle takdir topluyor.
Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan,
hem çevre bilinci gereği, hem park ve bahçe
donanımında maliyeti en aza çekmek ihtiyacı,
hem de birçok belediyeden önce seri üretime geçerek kaynak oluşturmak heyecanıyla
“çevre ile uyumlu atık yönetimi”ni bizzat koordine
ediyor.
Bu hayırlı uğraş fabrikasyona dönüşür mü, yeni
istihdam kapısı olur mu,
bugünden kestirmek biraz
güç, ancak her hal ve şartta
denemeye değer kıymet
içerdiği tartışma götürmez
bir gerçek.
Kollar sıvandı çoktan..
Besmele çekildi ve prototipler görücüye çıkartıldı..
Haydi hayırlısı!
değerli varlıkları çocuklarını eş edip, yeni bir
aile kurmak üzere yuvadan uçurdukları ilk günü/
günleri remzeden, an hızında geçip tükenen o
hayat boyu unutulmayacak bir kaç saatlik zaman
diliminden, tarafları, hazır bulunanları, şahitlik
yapanlarını da içine alan çok katmanlı birer mutluluk huzmesi yansıdı hep.
Mutluluklara ortak olmayı önemseyen,
özellikle evlilik kurumuna verdiği değer sonucu
nikah ve düğün törenlerinde bulunmaktan büyük
haz duyan Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, onca yoğun tempo arasında her ay 10 civarı
organizasyonda yerini almak suretiyle, çok gerekli, çok zorunlu bir sosyokültürel sorumluluğu
yerine getiriyor.
Ayda 10 nikah, yılda 120 nikah. Demek oluyor ki Sayın Başkanımız ilk dönem görev süresi
boyunca 500 civarında nikah kıymış olacak.
Bir diğer ifade ile her 100 ailenin 15’inin
nikah cüzdanında Sayın Belediye Başkanımızın
imzası bulunacak.
İnşallah o imza hayırlara vesile olacak.
Nikahtan bahis açmışken hazır, konuyu
biraz zenginleştirmekte, birazcık çeşni katmakta
mahzur yok.
Biliyor musunuz, tarihte kaydına rastlanılan
ilk nikah bu topraklarda kıyıldı. Eldeki en eski
evlilik belgesi, milattan önce 5’inci yüzyıla uzanıyor. Papirüs’e Aramca yazılı belgede sağlıklı,
14 yaşında bir kızın 6 inek karşılığında evlilik
aktinin yapıldığı bildiriliyor.
Anlaşıldığına göre başlık parası ta o günlerden kalmış bir köhne gelenek.
Gelinlik giyimi ve duvak takımı da hayli
eskiye dayanıyor. Asurlular nikahı tanıklar
huzurunda kadının başını örtmesiyle tescil
ederlermiş. Beyaz gelinlikler 16’ncı Yüzyılda
ilk olarak İngiltere’de ortaya çıkmış, ardından
Fransa’da kabul görmüş ve bütün Avrupa’ya
yayılmış.
Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan 100’ü aşkın
nikaha aracılık yaparak halkımızın sevincine ortak
olmaktan büyük mutluluk duyuyor
YILDA BİN
CIVARI NIKAH
KIYIYORUZ
Resmi veri şöyle:
21 Temmuz tarihi itibarıyla 2016 yılında
sadece Yozgat Merkez’de 362 nikah akdi gerçekleşti.
İstatistiki bilgiye göre, Ocak ve Şubat’ta
28’er, Mart’ta 45, Nisan’da 55, Mayıs’ta 76,
Haziran’da 53 ve Temmuz’da 77 çift (bekleyen
dosyalar ve müracaatlar sayının 130’a tekabül
edeceğini gösteriyor) dünyaevine girdi.
Görüldüğü üzere Temmuz, geride kalan
zaman diliminde en fazla nikah aktinin yapıldığı
ay.
Tahmin o ki, Ağustos zirve yapacak, sonra
yavaş yavaş düşüşe geçecek ve Kasım-Aralık
yılın en az nikah kıyıldığı ay olacak.
Veriler, Yozgat’ta yılda bin civarı evlilik
sözleşmesinin imzalandığına delalet ediyor.
Bir şekilde yakınlık kuran iki ailenin, en
44
45
Batı kökenli gelinliğe karşın, duvak bu
topraklardan neş’et etmiş. Kırmızı duvaklar hala
günümüzün vazgeçilmez gelenekleri arasındaki
yerini koruyor.
“Peki, nişan ya da evlilik yüzüğü hangi
kültürün yansıması” diye bir soru sorulursa,
tereddütsüz “Eski Yunan” cevabını veririz.
Yunanlılar milattan önce 3. yüzyılda bir evlilik
akdi işareti olarak sol eldeki küçük parmağın
solundaki parmağa halka geçirme geleneği
başlatmış. Rivayete göre bu parmak üzerinden
kalbe ulaşan bir damar (aşk damarı) bulunuyor
ve halka kalbin sahibi olduğuna delalet ediyor.
Günümüzde böyle bir damarın olmadığı
tıbben kanıtlansa da, geleneğe halel gelmedi.
Öyle ki halen o parmak “yüzük parmağı” olarak
adlandırılıyor, istisnasız böyle biliniyor, kabul
ediliyor.
Evliliğin sembolü alyans bu sebepten olsa
gerek sol ele takılır. Bu adetin yaygınlaşmasında
ve günümüze kadar gelmesinde Romalılarca
benimsenmesinin büyük etkisi olduğu ileri
sürülüyor.
Gelinlerin düğün törenlerinde ellerinde çiçek buketi taşıması, tazelik ve beraket anlamına
geliyor. Gelinin düğün sonunda fırlattığı buketi
yakalayan kişinin şanslı olduğu ve kısa süre
içinde evleneceği inancı da Eski Yunan’a ve
buradan esin Romalılar’a dayanıyor.
Unutmadan..
İslam hukukunda nikah bir sözleşme olarak
karşılık bulur ve inancımız nikahsız evliliği
topyekun reddeder.
Peygamberimiz Efendimiz hayattayken Medine’deki nikâhları kendisi kıyardı ve bu esnada
büyük mutluluk yaşardı. Nitekim her vesile,
“Evleniniz,çoğalınız çünkü ben kıyamet günü
ümmetimin çokluğu ile övüneceğim!” buyurduğu vakidir.
Sahipsiz ve başıboş evcil hayvanlara hayvan barınağımızda sevgi,
şefkat ve merhametle bakıyoruz. Her türlü ihtiyaçlarını karşılıyoruz
Yaratılanı severiz
Yaradan’dan ötürü
Türk-İslam Medeniyeti’nin özünü insan
sevgisi oluşturur. Hayvan ve doğa sevgisi
hemen yanıbaşında durur. Peygamber Efendimizbirçok hadisi şerifinde hayvanlara sevgi,
şefkat ve merhamet gösterilmesini emreder.
Değişik olaylar anlatarak sevgi, şefkat ve
merhamet örneklerini över, aksi örnekleri en
şiddetli şekliyle kınar.
Mutlaka bir hikmeti olmalı ki 114 sureden
müteşekkil Kur’an-ı Kerim’de dört sure
hayvan ismi taşır. Bakara/İnek, Nahl/Arı, Ankebut/Örümcek ve Neml /Karınca’dır direkt.
Yine bir hikmeti olmalı ki mutlaka, Kur’an-ı
Kerim’in en önemli tanımlamalardan birisi
olan “ümmet” aynı zamanda hayvanlar için de
kullanılır. En’am Suresi 38’inci ayette aynen
şöyle buyurur Cenab-ı Allah:
“Yeryüzünde yürüyen hiçbir hayvan ve iki
kanadıyla uçan hiç bir kuş yoktur
ki, onlar da sizin gibi birer ümmet olmasınlar. Biz Kitapta hiç bir şeyi eksik bırakmamışızdır. Sonra onlar Rablerinin huzuruna
toplanacaktır.”
Yüce Allah ayrıca, Nahl 66’ncı Ayette,
yaratıcılığındaki eşsiz benzersiz mahareti hay-
köpeklerden kurtlara kuzulara, atlardan develere kadar pek çok hayvan ismi zikredilerek sevgi, şefkat ve merhamet gösterilmesi,
korunup gözetilmesi, mümkün olduğu
ölçüde bakımı ve beslenmesinin temini
istenir.
Hadisi şeriflerde sadece ve sadece yılan,
akrep, karga, fare, kudurmuş köpek ve çaylak (ince yapılı atmaca)’nın öldürülmesine
cevaz verilir. Bunların dışında kalanlara
ilişmek kerih görülür.
Ne yazık ki ne İslam coğrafyasında, ne
de Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde
bu kıstaslar gözetildi.
Hayvanlara yönelik zulüm had safhada
bir seyir izledi.
Yakın geçmişte bile birçok kötü örnek
yaşandı. Hâlâ sağdan-soldan toplu köpek
itlafına ilişkin haberler geliyor maalesef.
Çok berbat bir durum.
Altından kalkılabilir gibi değil yüklenilen vebal.
Allah ıslah etsin!
Göreve geldiğimizden bu yana çok
farklı bir uygulama yürürlükte bizde. Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan’ın emir
ve direktifleri
doğrultusunda
önceliği insan
sağlığına vererek, sahipsiz,
vanlar üzerinden örnekler aynı zamanda:
“Kuşkusuz sizin için hayvanlarda da büyük bir ibret vardır. Zira size, onların karınlarındaki fıskı (dışkı) ile kan arasından (gelen),
içenlerin boğazından kolayca geçen halis bir
süt içiriyoruz.”
Kur’an-ı Kerim’de benzeri onlarca örnek
vardır başkaca.
Peygamber Efendimiz, Kur’an-ı Kerim’den aldığı ilhamla hayvanlara sevgi,
şefkat ve merhamet gösterilmesini o denli
önemser ki uç örnekler ileri sürmekten kaçınmaz. Susuzluktan bitap düşmüş bir köpeğe
su veren kötü tabiatlı bir kadının kurtuluşunu
müjdelerken, benzer bir olay karşısında umursamaz bir tavır sergileyen bir mütedeyyin
Müslümanın hesap günü sorgu suale -hem de
zorlusundan- çekildiğinden bahis açar.
Hayvanlara eziyete hiç ama hiç tahammül
göstermez Peygamber Efendimiz. Müşrikle münafıkla konuşmakta beis görmezken,
hayvanlara eziyet itiyadı sergileyen sahabeye
mübarek yüzünü göstermek dahi istemez.
Hadisi şeriflerde, karıncadan, arılara,
serçelerden, kartallara, örümceklerden arılara,
46
47
başı boş evcil hayvanları incitmeden/üzmeden topluyor ve toplam 200 kapasiteli
barınaklarımızda ağırlıyoruz onları. Bakımlarına ve beslenmelerine özen gösteriyoruz.
Kutsal kitabımızdan ve peygamber efendimizin sözlerinden yansıyan ışıkla yaklaşıyoruz her birine. Sevgimizi, şefkatimizi ve
merhametimizi asla esirgemiyoruz.
Veterinerlerimiz insan tedavi ediyor
hassasiyeti ile muamele ediyor, bakıcılarımız müşteri memnuniyeti gözetir esnaf
dikkati sergiliyor.
Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan
burasını sık aralıklarla ziyaret ettiği ve
ortamı bir dizi kontrole tabi tuttuğu için
herhangi bir nahoş durum yaşanmış olamaz
zaten.
Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan’ın hayvan sevgisine yönelik girişimleri
evcil hayvanlarla sınırlı değil elbette. Sayın
Başkanımız, yaban hayvanlarını da hatırdan
uzak tutmaz. Hatırlanacaktır, kış boyu hayvan geçiş bölgelerine hem yiyecek taşıdı,
hem taşıttırdı. Özellikle yoğun kar yağışı
ardından ilgili tüm personeli bu iş için
seferber etti. Kuşlar için çuval çuval yem
serpildi dağa taşa. Diğer hayvanlar için
kilolarca ekmek ve parçalanmış et taşındı
sağa-sola.
Sayın Başkanımızın telkini Yunusçadır:
Yaratılanı severiz Yaradan’dan ötürü!
SÜRMELİ
KÜLTÜR VE SANAT
ETKİNLİKLERİNDE
BULUŞALIM
3-9 Ağustos
2016

Benzer belgeler