eller çoğalınca işler hafifler
Transkript
eller çoğalınca işler hafifler
YOZGAT Söyleyecek sözümüz yapacak çok işimiz var Yo z g a t B e l e d i y e s i B ü l t e n i ELLER ÇOĞALINCA İŞLER HAFİFLER 14 24 YOZGAT ŞANTİYEYE DÖNDÜ Yozgat Belediye Başkanı YAPACAK ÇOK İŞİMİZ VAR 42 40 ENGELLİ DOSTU KENT KOLLARI SIVADIK 44 46 YILDA BİN CİVARI NİKAH KIYIYORUZ Dr. Kazım ARSLAN YARATILANI SEVERİZ YARADAN’DAN ÖTÜRÜ Yozgat Belediyesi Bülteni Temmuz 2016 • Yıl: 1 Sayı: 3 Yozgat Belediyesi Hizmet Binası • TEL: 0354. 212 27 22 • 0354. 212 27 26 PARA İLE SATILMAZ / ÜCRETSİZDİR Değerli Hemşehrilerim! Sanırım siz de iştirak edeceksinizdir, geride bıraktığımız ayın en önemli gelişmesi darbe girişimidir. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne çöreklenmiş, Fethullah Terör Görgütü/Paralel Devlet Yapılanması mensubu üniformalı teröristler, az kaldı, güzel ülkemizi felakete sürükleyecekti. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın cesareti ve feraseti ile bir büyük bele defoldu. ‘Uçurumun kenarından dönüldü’ denilirse yeridir. Her musibette bir hayır vardır. Kutuplaşmaktan, kamplara ayrışmaktan bitap düşen milletimiz için 15 Temmuz bir milat oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısı ile o günden bu yana meydanlardayız. Ayrışma konusu ettiğimiz hiçbir şeyi sorun yapmıyoruz. El ele, gönül gönüle, “tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan” ülküsüne inanç getiriyoruz. Çok uzun aradan sonra ilk defa “dinimiz bir, peygamberimiz bir, kıblemiz bir” gerçekliğinde buluştuk, ne güzel. Tasada kıvançta biraraya gelebilmek büyük millet olmanın en bariz göstergesi herhalde. Değerli Hemşehrilerim! Bir kez daha Yozgatlı olmaktan gurur duydum. O felaket gecesi Cumhuriyet Meydanı’nı hınchınç dolduran yediden yetmişe her bir hemşehrime en kalbi teşekkürlerimi sunarım. Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bozok Yaylası’nın yiğit evlatları varolun!” hitabını ne kadar hak ettiğinizi bir kez daha gösterdiniz. Devlet-Millet ne zaman bir badireye muhatap olsa, ilk siz öne çıkıyor, dosta güven, düşmana korku salıyorsunuz. Bir asırdan bu yana yapageldiğiniz gibi tıpkı. Binlerce kez teşekkürler! *** Darbe girişiminin olumsuz etkisi yanısıra, takip eden olağanüstü hareketlilikle birlikte gelen meşguliyete karşın, mazeret üretmedik ve bültenimizin üçüncü sayısını beğeninize sunmaktan geri durmadık. Çünkü, söyleyecek sözümüz, yapacak çok işimiz var. Hizmet anlamında her günü öylesine dolu dolu geçiriyoruz ki, yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı paylaşmak noktasında hissettiğimiz heyecanı bir an önce aktarmak ihtiyacı duyuyoruz. Tabiatıyla yine dolu dolu bir muhteva ile karşınızdayız. İçeriğin ve emeğin takdir göreceğinden kuşku duymuyorum. Bil vesile herbirinizi 3 Ağustos’ta başlayacak Sürmeli Festivali’ne davet ediyorum. Sözü daha fazla uzatmadan sizi, üçüncü sayımızla başbaşa bırakıyorum. Başkanımızı seviyoruz Hizmetlerini beğeniyoruz Ali Ergül (52) Serbest Meslek Ahmet Demirağ (55) Şoför Ahmet Selvi (30) Yönetici Ahmet Sarıkaya (30) Telefon Bayii Adem Özen (43) Dondurmacı Kenan Yıldız (55) Serbest Meslek Kerem Karagöz (17) Öğrenci Levent Yalçın (36) Halı Satıcısı Mahmut Eriş (45) Şoför Mehmet Gönül (67) Konfeksiyoncu Bünyamin Kayapınar (64) Emekli Bayram Büyüksoy (57) Esnaf Cemal Çiftçi (42) Sarraf Alper Yılmaz (33) Fotoğrafçı Fatih Koçak (33) Fenni Gözlükçü Nuri Tinel (40) Esnaf Murat Atalay (27) Öğrenci Muhammed Hökelekli (21) Öğrenci Metin Bilen (31) Telefon Satıcısı Merih Şentürk (41) Eczacı Teknikeri Anıl Çay (19) Fotoğrafçı Eşref Karaarslan (43) Lokantacı Eren Yakışıklı (19) Öğrenci Davut Üstüntaş (52) Emekli Erdoğan Akı (39) Ayakkabıcı Osman Bulut (30) İşçi Osman Karadavut (73) Muhtar Ramazan Karaarslan (41) Esnaf Recep Kılıç (52) Kuruyemişçi Sabit Fidan (70) Emekli Hasan Taşarslan (39) Taksi Şoförü Hasan Aslan (47) Memur Hamza Sümer (40) Memur Hamit Taşkungül (34) Tatlıcı Fatih Yüce (35) Dönerci Salim Bacanlı (53) Serbest Meslek Zafer Çopraşık (56) Emekli Seyfi Şanlı (54) Emekli Şaban Büyüksoy (52) Esnaf Tevfik Avcı (52) İşçi İbrahim Zeki (57) Emekli İsmail Ünalan (61) Emekli Hilmi Çavuşoğlu (63) Esnaf Hayrettin Ersungur (47) Memur Haydar Yılmaz (63) Emekli Turan Arslan (20) Öğrenci Yalçın Yılmaz (61) Esnaf Yaşar Ayar (64) Emekli Yunus Erciyas (35) Çiçekçi Yusuf Saç (27) Serbest Meslek 4 5 DARBEYE PABUÇ BIRAKMADILAR Yozgat Halkı korkularını ve beklentilerini bir kenara attı ve öbek öbek Cumhuriyet Meydanı'na koştu. Meydanı hıncahınç dolduran kalabalıklar, asker kılığına girmiş Feto'cu teröristlerin menfur eylemini protesto etti. 15 Temmuz Cuma gecesi bir darbe girişimine şahit oldu tüm Türkiye. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne öbeklenen Fethullahçı Çete, halkın yüzde 49’unun desteğini almış Ak Parti Hükümeti’ni devirmek ve yine yüzde 52’sinin teveccühüyle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olma şerefine sahip Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile kendisini gönülden seven milyonlar arasındaki bağı kopartıp atmak maksadıyla hain yüzünü bütün çıplaklığıyla ortaya koydu. Tanklar cadde ve sokaklara çıkartıldı, köprüler tutuldu, havaalanları ele geçirildi. Uçaklar helikopterler kaldırılarak masum halkın üzerine bombalar, füzeler fırlatıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalandı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi civarı adeta ateş altında tutuldu. Devletine sahip çıkmak niyetiyle sokaklara dökülen halkın üzerine kurşunlar yağdırıldı. 200’ü aşkın masum sivil acımasızca katledildi. Türk Milletinin vergisiyle alınan mühimmat yüklü uçaklar, helikopterler, Emniyet Genel Müdürlüğü, Özel Harekat Daire Başkanlığı ve MİT yerleşkesi üzerinde defalarca sorti yaparak ölüm kustu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, BOZOK YAYLASI’NIN YİĞİT EVLATLARI VAR OLUN! 6 7 yaklaşık bir asırlık tarihi boyunca olmadık, görülmedik badireleri göğüslemek mecburiyetinde bırakıldı. Zihinlere çok uzun süre silinmeyecek fecaatler kazındı. Vatan toprakları sanki düşman ordusunun istilasına uğradı. Sanki Milli Mücadele Dönemi’ne dönülmüştü. Sanki Moskof hınçla yükleniyordu.. Ermeni dölleri, 1915 Olayları’nın 101’inci yıldönümünde yarım kalan hesabını görüyordu. Ve ne enteresandır ki sanki Nene Hatunlar, Kara Fatmalar, Halime Çavuşlar, Halide Onbaşılar, Şerife Bacılar, yeniden canlanmıştı. Sanki, Şahin Beyler, Yörük Ali Efeler, Sütçü İmamlar, Yahya Kaptanlar yeniden silah kuşanmıştı. Sanki, Kazım Karabekirler, Ali Fuat Cebesoylar yeniden ete kemiğe bürünmüştü. Sanki Başkomutan Gazi Mustafa Atatürk’ün, cesareti, feragati, belagati bir başka bedende yeniden hayat bulmuştu. Sanki kağnıların yerini kamyonlar, atların yerini büyük iş makineleri almıştı. Tıpkı bir asır önce olduğu gibi, Türk Milleti şahlanmış ve vatan müdafaasına topyekun sahip çıkmıştı. Yüz yılın başı görülebilecek, duyulabilecek bir gelişme ortaya çıktı ve darbeciler bir devasa taşkının ‘tsuna- Sezai Karakoç’un mısralarından sık sık yaptığı alıntı gibi tıpkı. Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır/Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır/Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır/Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır/Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır/Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır. *** Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, o karanlık gece, henüz darbe söylemleri ayyuka çıkmamışken, henüz, Boğaziçi Köprüsü’ne konuşlanan tanklar, “bir terör ihbarı var herhalde” hüsnükabulüyle yorumlanıyorken, tuhaflığı hissetti ve kurmaylarını makam odasında toplayarak fikir teatisinde bulundu. İlerleyen her dakika “darbe” gerçekliğini kuvvetlendirdi. Tam, “ne yapalım, nasıl bir eylem planı gerçekleştirelim, genel başkanımızla, teşkilatlarımızla nasıl kader birliği yapabiliriz” sorularının cevabı aranıyorken, “Dünya Lideri” marka tescilli, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan canlı yayına bağlandı ve darbe girişimi olduğunu söyledi. Darbenin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sızmış Fethullahçı Terör Örgütü yandaşlarınca yapılmak istendiğini en net bir şekilde ortaya koyarak direktifini verdi: -Tüm vatandaşlarımı meydanlara çıkmaya, vatanına, milletine, devletine sahip çıkmaya çağırıyorum. Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, Başkomutan’dan gelen direktif üzerine anında harekete geçti. Zaten, olağanüstü gelişmeler karşısında birkaç alternatifli hazır planı bulunan kurumumuz, Sayın Belediye Başkanımız tarafından bir kaç dakika içerisinde mobilize hale getirildi. Çok sayıda ekip oluşturularak Başkumandan direktifi sokak sokak, mahalle mahalle anons ettirilmek suretiyle Yozgat halkı bilgilendirildi. Halk bu çağrı üzerine işini gücünü bıraktı, korkularını ve beklentilerini bir kenara attı ve öbek öbek Cumhuriyet Meydanı’na koştu. Meydanı hıncahınç dolduran kalabalıklar, asker kılığına girmiş Feto’cu teröristlerin menfur eylemini protesto etti. mı’ye dönüşmesi gibi her bir yanı kuşatarak karşısına çıkan her ne varsa ezdi geçti, un-ufak etti. Darbecilerin nutku durdu. Başka çare kalmayınca gruplar halinde teslim oldular. Yaptıkları iş, giriştikleri eylem o kadar fenaydı, o kadar insanlı dışıydı ki, Allah onlara zilletlerin en kötüsünü yaşattı. Sayın Cumhurbaşkanımızın sık sık vurguladığı gibi, “Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır!” (8/Enfal:30) Tuzakları birer birer bozuldu. Kurdukları her tuzağa kendileri düştü. Bir kez daha zafer inananların oldu. Yine, Sayın Cumhurbaşkanımızın Üstad 8 9 Yozgat o gece tarihi bir ana şahitlik yaptı. Çağrımıza, Yozgat Valimiz Sayın Kemal Yurtnaç, Yozgat’ta bulunan Milletvekilimiz Av. Yusuf Başer, İl Jandarma Alay Komutanımız Albay Selçuk Yıldırım, Ağır Ceza Reisimiz Turgay Çorak, Cumhuriyet Başsavcımız Ahmet Ataman, Emniyet Müdürümüz Saim Akpınar da büyük katkı sundu. Konuşmalarıyla kalabalığa hem moral verdiler, hem de duruşlarıyla takdir topladılar. Birçok ilde görülmedik bütünlük ve birlik beraberlik ruhu, öncelikle Yozgat’ta örnek teşkil edecek şekilde tezahür etti. CHP İl Teşkilatı, MHP İl Teşkilatı, BBP İl Teşkilatı, Saadet Partisi İl Teşkilatı vesaire hep yanımızdaydı. Tablo o kadar güzeldi ki, başta TRT olmak üzere ulusal bütün kanallar Yozgat’tan canlı yayın yaparak paylaşımda bulundu. Paylaşımlar, olayların merkezinde yeralan Ankaralı ve İstanbullu kardeşlerimizin direnme ve dayanma gücünü artırdı. Yine o hakedilmiş veciz sözü dile getirmek vakti: Bozok Yaylası’nın yiğit evlatları.. Varolun! SÜRMELI FESTIVALI’NDE BULUŞALIM ALLAH ARTIRSIN!.. NAZARDAN SAKLASIN! Bu fotoğraf karesi neler anlatıyor?.. İkili neler konuşuyor olabilir?.. Allah artırsın.. Nazardan saklasın.. Gülümsemelerdeki sıcaklığa bakılırsa, her yandan muhabbet aktığı besbelli. Biliyor musunuz, insan mimiğin her türüne sahtelik yüklerken, gülümseme bundan vareste. Gözyaşı bile sahtelik barındırır, gülümseme asla. Varsa içinde riya, varsa yapmacık, varsa kandırışlık, varsa kurnazlık hemen anlaşılır. Bakar mısınız hasbiliğe, etrafı da içine alan sıcaklığa.. Sanırsınız hasret kokuyor kare.. Sanırsınız kardeş buluşması.. Dostluk yansıyor hiç kuşkusuz. Dayanışma sezinleniyor biraz da. Gelecek kurgusu da var mı ne?.. Dostluklarının, arkadaşlıklarının, ta Refah Partisi dönemine uzandığını ve hiç akamete uğramadığını hayal meyal hatırlasak da biz çözemedik doğrusu.. Cesaretimizi toplayıp ne Sayın Başkanımıza, ne de Sayın Bakanımıza sual eyleyebildik.. En beteri, merakımızı yenip, bizde çağrıştıran güzel duygularla yetinip, “neyse ne” diyemedik. Bu iki değerli şahsiyeti Yozgat halkı çok daha iyi tanımlıyor olmalı ki, birisine 4 dönemdir vekalet verirken, diğerine 1 dönemlik vekalet ardından “şehr-i emin”lik payesini layık gördü. Her ikisini de baştacı etti/ediyor. Geçen zaman onları tüketmek yerine, daha bir büyütüyor, gönüllerdeki yerleri daha bir tahkim oluyor, muhabbet halkası daha bir pekişiyor. Bize de sormak düşüyor. Aydınlanmak istiyoruz a dostlar.. Söyleyiniz lütfen!.. -Bu fotoğraf karesi neler anlatıyor?.. 10 Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, ülke gündemini işgal eden sıradışı gelişmelere karşın Sürmeli Festivali’ni düzenleyeceklerini açıkladı. İstişareyi hayat felsefesi kabul eden ve bu bağlamda toplumsal dinamiklerle sürekli fikir alışverişinde bulunan Başkanımız, Sürmeli Festivali’nin yapılıp yapılmaması durumunu en son basın mensuplarıyla ele aldı ve genel kabul ile birlikte ilgili birimlere harekete geçilmesi talimatını verdi. Beklenmedik bir gelişme sebebiyle bir son dakika değişikliği yaşanmazsa, Sürmeli Festivali’nin 17’ncisi 3-9 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. Malum, kentler sâdece havası, suyu, düzenli imarı, yüksek binaları, temiz yolları, kaldırımları, muazzam parkları, bahçeleri vesaire ile “modern” hüviyet kazanmıyor; sâdece bu özelliklerle “yaşanılabilir il” unvanı elde etmiyor…“Olması gereken zorunluluk” bağlamında ele alınıyor bunlar. Kent vasfını hakkıyla kazanmış modern yerleşim birimleri, nüfus çoğunluğuna ve yerleşim genişliğine bakılmaksızın, ekonomik girdileriyle, sosyal aktivitelerdeki zenginlikleriyle öne çıkıyor. Tabiatıyla, “kent” vasfını kazanmış yerleşim birimleri için “festival” organizasyonları vazgeçilmez önem arzediyor. Festivaller, sadece 11 ekonomik ya da kültürel boyut ihtiva etmiyor, aynı zamanda farklı sosyal gruplar arasında veya toplumlararası kültürel ilişkilerin geliştirilmesi anlamında yapıcı, onarıcı işlev görüyor. Festivaller, hoşgörünün yerleşmesi, dostlukların gelişmesine zemin hazırlamak suretiyle birada yaşama kültürünün oluşumuna fevkalade katkı sunuyor. Bu cümleden hareketle Başkanımız, Sürmeli Festivali’nin gelecek yıla sarkmasına sıcak bakmıyor. Kaotik ortamlarda endişe taşımak, içe kapanmak yerine, normalleşmeyi sağlayacak donelere işlerlik kazandırmanın daha doğru olacağı inancı taşıyan Başkanımız, Sürmeli Festivali’ni bir fırsat olarak değerlendiriyor. Yozgat dışında yaşayan Yozgatlıların şu ya da bu sebeple geldiklerinde Yozgat’ta daha fazla kalmalarını temin etme mevzuuna öteden beri kafa yoran ve bu istikamette göze batar adımlar atan Başkanımız, Sürmeli Festivali programının da buna göre planlanması iradesi sergiliyor. Tertip Komitesi’nden bu hususa yoğunlaşması ricasında bulunan Başkanımız, bizzat önerilerde bulunarak ilham kaynağı da oluyor. Anlaşılan o ki, 3 Ağustos Pazar günü başlayacak ve bir hafta boyunca devam edecek festival, öncekilerden çok daha kapsamlı içerikle vitrine çıkacak. Adam’dı, kırmızı aslandı. Üniforması maviydi, sağ kolu oluştururdu. Pidge, ‘Teknik Adam’dı, yeşil aslandı. Üniforması yeşildi, sol kolu oluştururdu. Hunk, ‘Koca Adam’dı, sarı aslandı. Üniforması sarı idi, sol bacağı oluştururdu. Sven, ‘Prens’ti, mavi aslandı. Üniforması siyah idi, sol bacağı oluştururdu. İyiler-kötüler mücadelesinde, denge kötülerden yana evrildiğinde, tek bir vücutta birleşerek yenilmez armadaya dönüşürlerdi. Ortaya çıkan devasa varlık “Voltran” olarak isimlendirilirdi. Barışı sürekli kılmak, adaleti gözetmek, zalime haddini bildirmek, mazluma kol kanat germek başlıca göreviydi. Voltran, tek kelimeyle “Evrenin Savunucusu”ydu. Çizgi dizi erken denilebilecek bir zaman diliminde sona erdi. Ancak, etkisi onlarca yıl devam etti. “Voltran’ı oluşturmak” diye bir deyim türedi. Bu deyim güç birliğine atfen bugün bile dile gelir hâlâ. Şu bir gerçek ki iyiler-kötüler mücadelesi, güçlü-güçsüz; haklı-haksız; zalim-mazlum; güzel-çirkin denkleminde dünya kurulalıdan beri devam ediyor. Hikmetinden sual olunmaz.. kurnazlık, aymazlık, kötüyü iyi karşısında bir adım öne taşıyan en stratejik özellik hiç kuşkusuz. İyiler birarada bulunsunlar, her daim güç birliği içerisinde olsunlar diye belki de. Geçmiş tecrübeler bunu gösteriyor. Biraraya gelmek zor. Dayanışma içerisinde bulunmak daha zor. Bu hakikat, çoğunlukla kötülere alan açıyor. Böyle olmalı ki; yani güçsüz, haklı, mazlum hep ötelenmeli ve örselenmeli ki gerçekte, iyiler özlemlerini, hasretlerini hep bir “kahraman”a endekslemiş ve bulamadıkça da hayale sarılmışlardır. Dünyanın dört bir yanında “kahraman” motifli sahne sanatlarının olağanüstü ilgi görmesi herhalde biraz da bu sebepledir. Teknoloji başdöndürücü bir hızla gelişiyor. Dün “hayâl” statüsünde değer bulan onlarca olgu, bugün için çoktan gerçek oldu. Değil mi ki insanın uçması, yeni yaşanılabilir yeni dünyalar bulabilmek için uzayı keşfe çıkması, yakın geçmişe kadar birer hayâldi.. Belki de zaman gelecek “Voltran” hikâyesi de gerçek olacak. Akıl ve imkân birliği tesis edilecek ve Dünya’mızı olası tehlikelere karşı topyekûn savunabilecek bir mekanik geliştirilecek. Ama, tüm bunlar hayal şu an. Gerçeğe sarılmalı ve kahramanlarımızı gerçek ELLER ÇOĞALINCA İŞLER HAFİFLER Voltran’ı hatırlamayanımız yoktur herhalde. Gerçi hayâl dünyamızdan geri düşeli çok oldu ama yeri doldurulabilmiş değil henüz. İnanıyoruz ki “hatırlamaz mıyız” diyordur çoğunluk. Ondan esin onlarca taklit sürüldü piyasaya ama ne aynı ilgiyi toplayabildi, ne de aynı heyecanı uyandırabildi çünkü. 1980’lerin sonunda Babylon 5 ve Prince of Atlantis Şirketlerince üretilen ve 1990’ların başında izleyiciyle buluşan aksiyon içerikli paketlenmiş hikayelerden oluşan çizgi film serisiydi Voltran. Her yaş grubuna hitap edecek şekilde kurgu- lansa da, özellikle çocukların tek kahramanıydı. Tek kanallı televizyon yayını yapan TRT ekranlarından ayrılmak nedir bilmezdi hayran kitle. Milyonlarla ifadesini bulan çocuk/genç yayın saatinde ekrana kilitlenir, başka bir meşguliyet alanı asla oluşmazdı. Aynı dönem içerisinde, gösterimde bulunduğu ülkelerde de benzer ilgi sözkonusuydu. Üstün yetenekli 5 mekanik erkek kral aslan vardı hani. Adları Keith, Pidge, Hunk, Lance ve Sven idi. Keith, ‘Kaptan’dı, siyah aslandı. Üniforması kırmızıydı, kafayı oluştururdu. Lance, ‘İkinci 12 13 doneler perspektifinde öne çıkartmalıyız. *** Yozgat ayrılıktan çok çekti. Siyaseten, ticareten biraraya gelememenin, zor günlerde dayanışma sergileyememenin, paylaşmanın erdemine erememenin ıstırabı nesilden nesile sirayet etti. Hayır konuşmak yenine dedikodu üretmek, çalışmak çabalamak yerine, mevcuda kanaat getirmek, ele geçen fırsatları değerlendirmek yerine, ya görmemek ya da stoklamaya yeltenmek, hem birebir halkımızı, hem de kentimizi küçülttü. Güzel Yozgat, yaşayanlarımızla birlikte gün geçtikçe tükendi, neredeyse oksijen çadırına alınması gerekli vaziyet arzetti. Allah’ımıza hamd olsun ki, zor günler geride kaldı. Ak Parti İktidarı’yla birlikte “hizmet”le tanışan Yozgat’ımız, Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan’ın görev alması ardından tarihteki en şanslı dönemin başlangıcına ‘start’ vermiş oldu. Nasıl ki 5 mekanik erkek kral aslan, iyiler-kötüler mücadelesinde, denge kötülerden yana evrildiğinde, tek bir vücutta birleşmek suretiyle yenilmez armadaya dönüşerek “Voltran” oluşturuyorlar çizgi filmde, teşbihte hata olmaz, bizim aslanlarımız da dayanışmanın en güzel örneğini sergiliyorlar epeyidir. Keith’in; yani Kaptan’ın Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ olduğu tartışma götürmez. ‘İkinci Adam’ kimdir, ‘Teknik Adam’lık kime düşer, ‘Koca Adam’lık kime yakışır, ‘Prens’lik kime yapışır siz karar verirsiniz artık. Yozgat Milletvekillerimiz Sayın Abdulkadir Akgül, Sayın Ertuğrul Soysal ve Sayın Yusuf Başer, Voltran’ı oluşturan diğer aslanlar. ..Ve tabii ki Belediye Başkanımız Sayın Kazım Arslan tamamlayıcı unsur.. Parçanın son halkaları ise İl Başkanımız Sayın Harun Lekesiz ve Merkez İlçe Başkanımız Sayın İskender Nazlı. Herbirisi birer değer.. Herbirisi birer Yozgat aşığı.. Herbirisi birer kompedan.. Güçlerini, imkânlarını, zekâlarını, tecrübelerini ve sair donanımlarını birleştirdiler, çalışkanlıklarını, sevgi ve saygılarını da zerkederek, Yozgat’a hizmete koyuldular. Çark saat dakikliğinde işliyor. Kahramanlarımız Yozgat için çalışıyor, çaba harcıyor. Yozgat güzel ve aydınlık yarınlara doğru koşaradım yürüyor. Ne mutlu Yozgatlıyım diyene! Hani beylik sözdür.. Çoğunlukla mübalağa içerir. Belediye hizmetleri için bir propaganda malzemesi olarak “Kent’i şantiyeye dönüştürdük” denir. Artık mübalağa mı içeriyor, bir propaganda malzemesi olarak mı ileri sürülüyor, elinizi vicdanınıza koyun ve öyle karar verin.. İşin bu boyutu siz Yozgat halkının vicdani sorumluluğu altında. Biz, bundan vareste ama muhasebesini çoktan yaptığımız, sonuçta gönül rahatlığı içerisinde paylaşacak hakkı kendimizde bulduğumuz bu sözü söylemekte; hatta haykırmakta beis görmüyoruz. iyileştirme çalışmasında bulunuyoruz, anlatalım istedik. Anlatalım ki tek bir ayrıntı atlanmasın, bizden daha çok, alınteri akıtan alandaki arkadaşlarımızın emekleri, tek bir fert tarafından dahi olsa görmezden gelinmiş olmasın. Başlayalım o zaman. Önce bir bilgi notu: Güzel Yozgat’ımızda 26 mahallemiz bulunuyor. Nüfus yoğunluğu itibarıyla büyük mahallemiz Şeyh Osman.. Onu Aşağı Nohutlu, Çapanoğlu, Erdoğan Akdağ ve Bilal Şahin Mahallesi izliyor. Altıncı sırada Bahçeşehir, yedinci sırada Köseoğlu, sekizinci sırada Fatih ve dokuzuncu sırada Yukarı Nohutlu Mahallesi var. Onuncu sırada Eskipazar Mahallesi gözüküyor. Sıralama şöyle devam ediyor: Onbir, Karatepe.. Oniki, Yeni Camii.. Onüç, Medrese.. Ondört, Taşköprü.. Onbeş, Tekke.. Onaltı, Mehmet Hulusi Efendi.. Onyedi, Mutafoğlu.. Onsekiz, İstanbulluoğlu.. Ondokuz, Tuzkaya.. Yirmi, Aşağı Çatak.. Yirmibir, Agahefendi.. Yirmiiki, Yukarı Çatak.. Yirmiüç, Develik.. Yirmidört, Divanlı.. Yirmibeş, Sarıhacılı.. Yirmialtı Azizli Mahallesi. İrili ufaklı 26 mahallesi bulunan Yozgat’ta neredeyse tamamında ve çoğunlukla aynı anda ya da birbirini takip eden günler içerisinde hummalı bir çalışma içerisinde bulunduk/bulunuyoruz. Kimi yerde asfalt döktük/döküyoruz, kimi yerde kaldırımları yeniledik/yeniliyoruz. Kimi yerde duvar ördük/örüyoruz, kimi yerde orta refüj düzenledik/düzenliyoruz. Kimi yerde çiçek ektik/ekiyoruz, fidan diktik/dikiyoruz, kimi yerde altyapı çalışması yürüttük/yürütüyoruz. İşte çalışmalarımızdan bir demet. YOZGAT ŞANTİYEYE DÖNDÜ Yozgat’ı şantiyeye dönüştürdük! Evet.. Yozgat tam anlamıyla şantiyeye döndü. Belediye Başkanlığımızın imzasını taşıyan çalışmalarımız elbette hemşehrilerimizin dikkatinden kaçmamıştır, elbette neler yapıldığının, kentte ne tür değişim yaşandığının farkındadır herkes. Ancak, hizmetin kapsamının ne düzeyde seyrettiği hususu görecelidir ve herkesçe hakkıyla kestirilemeyebilir. Bu düşünceden hareketle, nerede ne yapıyoruz, hangi mahallede hangi hizmeti yürütüyoruz, hangi cadde ve sokakta 14 15 DOĞUŞ SOKAK Nüfus yoğunluğu itibarıyla ikinci büyük mahallemiz olan Aşağı Nohutlu’da yol ve kaldırım çalışması gerçekleştirdik. Eski hükümet konağı üzerinde bulunan Doğuş Sokak’ta, hayli düzensiz seyreden ve cadde sakinlerinin durumdan sık sık şi- kayetçi olduğu trafik karmaşasının önüne geçmek maksadıyla 300 metre boyunca çalışma yürüttük. Önceliği yayaların ulaşımına verdiğimiz çalışma sonunda kaldırımlar yenilenirken, cadde armatürlü aydınlatma sistemiyle donatılarak modern görünüme kavuşturuldu. BAŞÇAVUŞ SOKAK Başçavuş Sokak yolunu sil baştan yapıyoruz. Yıpranmış, deforme olmuş, dayanırlığını yitirmiş parke zemini tamamen kaldırıp, estetik özelliği yüksek, dayanıklı yenisiyle değiştirerek sokağa otantik bir görünüm kazandıracağız. Ayrıca, bir insanın geçişine dahi müsaade etmeyen kaldırımı genişletmek suretiyle yaya trafiğini rahatlatacağımız gibi, hem yayalarımızın hem de hareket halindeki araçların daha güvenilir gidiş-gelişini sağlamış olacağız. MEVLANA CADDESİ Aşağı Nohutlu Mahallesi sınırları içerisinde yeralan Mevlana Caddesi’nde de harikulade bir çalışma gerçekleştirdik. Caddeye komşuluk eden kamu kuruluşları bahçelerindeki fazlalıkları kırpmak suretiyle kaldırım alanı kazandık. Askerlik Şubesi’ne doğru uzanan dik caddeyi ikiye bölüp asfaltladık. Orta refüjü çiçeklendirdik. Bu caddemizde uyguladığımız tüm işlemi, Öğretmenevi’ne bitişik caddemizde de uyguladık. Hiç şüphemiz yok ki Yozgat’a, Yozgat insanına yakışır bir mekan çıkarttık. YOZGAT ŞANTİYEYE DÖNDÜ YOZGAT ŞANTİYEYE DÖNDÜ AŞAĞI NOHUTLU MAHALLESİ BAHÇEŞEHİR MAHALLESİ ŞEHİT RAHMİ DUYAR CADDESİ Nüfus yoğunluğu itibarıyla ikinci büyük mahallemiz olan Bahçeşehir’de oldukça kapsamlı altyapı çalışmaları ardında, asfalt döküm işlemi gerçekleştirdik. Yüksekokul yolu olarak bilinen caddemizin ilk bir kilometrelik kısmında kanalizasyon, temiz su, yağmur suyu çalışmalarımızla birlikte sürdürülen doğalgaz boru hattı ve elektrik kablo döşeme işlemleri tamamlandıktan sonra, bitümlü sıcak karışım asfalt sererek halkımızın hizmetine sunduk. Cadde üzerindeki kaldırımları yeniledik. Erdoğan Akdağ Fen Lisesi önünden Recepli Köyü mevkiine doğru bir kilometrelik bölümde Superpave karışım asfalt dökerek, özellikle kış aylarında baş gösteren ulaşım sorununu kökünden çözüme kavuşturduk. Öte yandan, E-88 yolu kenarında yerleşik Sabancı Kız Yurdu önünde park çalışmamıza son sürat devam ediyoruz. BİLAL ŞAHİN MAHALLESİ 16 17 Nüfus yoğunluğu itibarıyla beşinci büyük mahallemiz olan Bilal Şahin’de taş duvar, yol altyapısı hazırlığı, yanısıra, merdiven, kaldırım ve orta refüj çalışmaları gerçekleştirdik. Bu mahallemizde, Park Botanik Sitesi arkasında yeralan bölümde taş duvar örerken, ihtiyaca binaen yeni bir yol açtık. Yine bu bölgede, Altınbaşak Sitesi arkasından Spor Vadisi’ne yaya inişi için merdiven yapımı başlattık. Öte yandan, Kent Park karşısında yeralan Park Vadi Sitesi önündeki caddeyi asfaltladık. Burada orta refüj ve kaldırım YOZGAT ŞANTİYEYE DÖNDÜ YOZGAT ŞANTİYEYE DÖNDÜ çalışmalarını tamamlayarak vatandaşın istifadesine sunduk. Asfaltlama, orta refüj, kaldırım ve duvar çalışmalarımızı Şehir Hastanesi’ne doğru uzayan Karayolu Caddesi boyunca gerçekleştirdik. Caddeyi armatürlü aydınlatma sistemiyle donatarak işlemi tamamladık. Yeni Valilik Binası’nın da bulunduğu Hoca Ahmet Yesevi Caddesi’ni bir özel mekana, bir muhteşem bulvara dönüştürdük şimdiden. Çalışmalarımız henüz tamamlanmasa da, ortaya çıkan tablo göz kamaştırıyor hakikaten. Geniş ve ferah kaldırımlar, kaldırım kenarlarından uzayıp giden beyaz estetik duvarlar, gerek orta refüje, gerekse sağlı-sollu kaldırım önlerinde ektiğimiz rengarenk çiçekler, diktiğimiz sıralı akasya ve ıhlamur fidanları kesinlikle görülmeye değer. Fatma Temel Turhan Bilim ve Sanat Merkezi’nden başlayan ve Mektebim Koleji binasına kadar uzayan betonarme çelik kalıp sistemiyle yapılan duvarların caddenin güzelliğini tamamladığı gerçeğini de atlamamak lazım. Yeni Valilik Binasının tamamlanması ardından bu caddemizin baştan aşağı sıcak asfaltla kaplanacağını hatırlatmakta fayda görüyoruz. KÖSEOĞLU MAHALLESİ KÖSEOĞLU CADDESİ Nüfus yoğunluğu itibarıyla yedinci büyük mahallemiz olan Köseoğlu’da, Büyük Camii’nin batı tarafına düşen Köseoğlu Caddesi üzerinde hem orta refüj düzenlemesi, hem de kaldırım çalışması gerçekleştirdik. Refüjleri çiçeklendirdik. Yılın oniki ayı boyunca gerek yaya, gerek- se araç trafiği yoğunluk arzeden caddede yaptığımız düzenleme, ortaya çıkan görsel güzelliğin yanısıra, trafik akışını rahatlatması itibarıyla da çevre sakinlerinin takdirini topladı. NOT: Hoca Ahmet Yesevi Caddesi ve Karayolları Caddesi, bir bölümü itibarıyla Erdoğan Akdağ ve Karatepe Mahallesi sınırları hudutlarına da giriyor. KAYYIMZADE CAMİİ CİVARI Kayyımzade Camii civarına denk düşen 120’nci ve Çağlayan Sokak üzerinde yine orta refüj düzenle- NAKİPZADE SOKAĞI Kızılay Kan Toplama Merkezi’nin de yeraldığı bu sokakta, hem taş parke yol, hem de kaldırım yenileme 18 19 mesi, kaldırım çalışması ve orta refüjlere çiçek dikimi gerçekleştirdik. Çalışmalarımız sonunda tarihi Camii’nin ihtişamı daha bir anlam kazanmış oldu. çalışması gerçekleştirdik. Sokağın yeni görünümünü biz çok beğendik. İnanıyoruz ki sakinler de bizimle aynı kanaati paylaşıyor. Hayırlı olsun! Nüfus yoğunluğu itibarıyla yirmidördüncü büyük mahallemiz olan Divanlı’da yol çalışmalarımız devam ediyor. Yakın geçmişe kadar köy statüsünde olmasına karşın, iki yıl kadar önce belediye meclisimiz kararıyla Yozgat’ın 25’inci mahallesi unvanı elde eden Divanlı, hızlı tren istasyonunun bulunması hasebiyle önem kazandı. Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, istasyonun faaliyete geçmesiyle birlikte yoğunluğun artacağından hareketle, Divanlı’nın gelişimine, köy görünümünden bir an önce YOZGAT ŞANTİYEYE DÖNDÜ YOZGAT ŞANTİYEYE DÖNDÜ DİVANLI MAHALLESİ sıyrılmasına özel itina sergiliyor. Divanlı girişine, içinde kondisyon aletleri yerleşik spor alanları ile çocuk oyun gruplarının da bulunduğu geniş ve fonksiyonel bir park ile bir köy konağı yapma sözü veren Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, daha önce su sorununu çözdüğü mahallede, tarihi cami cemaati için bir umumi tuvaletin yanısıra, yerleşim alanını çepeçevre kuşatacak ve çoğunluğu sıcak asfalttan oluşacak yol yapım çalışmalarına start verdi. yaptıracak. ERDOĞAN AKDAĞ MAHALLESİ Nüfus yoğunluğu itibarıyla dördüncü büyük mahallemiz olan Erdoğan Akdağ’da kaldırım çalışmalarımız devam ediyor. E-88 Karayoluna bitişik bölgede ve Bahri Akdağ Camii civarında yoğunlaşan çalışmalarımızda yer yer kaldırım düzenleme, yer yer de yeni baştan MEDRESE MAHALLESİ SIRASÖĞÜT CADDESİ Nüfus yoğunluğu itibarıyla onüçüncü büyük mahallemiz olan Medrese’de ağırlıklı olarak kaldırım ve orta refüj çalışması gerçekleştirdik. Ayrıca, refüjleri çiçeklendirdik, kaldırım kenarlarını armatürlü aydınlatma sistemiyle donatılarak modern görünüme kavuşturduk. SİVAS CADDESİ Sivas Caddesi üzerinde yürüttüğümüz yol açma, kaldırım ve asfalt çalışmalarımız, inanıyoruz ki büyük takdir topladı. Kentten transit geçişin sağlandığı caddeye paralel uzanan tali yol bakımsızlığıyla ve kullanımındaki uygunsuzluğuyla herkeste uzun süre kötü izlenim uyandırmışken, Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan’ın el atmasıyla, hem alternatif geçiş hususiyeti kazandı, hem daha kullanışlı park imkanı hazırladı, hem de yaya geçişlerini rahatlattı. Başkanımızın planlamasıyla, tali yol sıcak asfaltla kaplandı, kaldırımlar düzenlendi. Aynı uygulama Ankara Caddesi boyunca da gerçekleştirildi. ŞEYH OSMAN MAHALLESİ yapma faaliyeti sürdürüyoruz. Büyük bölümü tamamlanan çalışmalarımızda sona gelindiğinde güzel mahallemiz daha modern bir görünüme kavuşacak. 20 21 Nüfus yoğunluğu itibarıyla en büyük mahallemiz olan Şeyh Osman’a tabir caizse dört bir koldan yüklendik. Yol bakımı yapıyoruz, bakımını yaptığımız yollara sıcak asfalt döküyoruz. Kaldırım çalışmalarını hem yenileme, hem yeniden yapma noktasında gerçekleştiriyoruz. Arazi yapısı itibarıyla ekiplerimiz çeşitli zorlukları göğüslüyor olsa da, “halka hizmet Hakka’a hizmet” düsturu ile çalışan arkadaşlarımız, harika işlere imza atıyor. YOZGAT ŞANTİYEYE DÖNDÜ Nüfus yoğunluğu itibarıyla en büyük mahallemiz Şeyh Osman’ı baştan aşağı elden geçirdik dersek yeridir. Oldukça geniş bir yerleşim yerine sahip olmakla birlikte, dik yokuşlar, keskin virajlı yollarıyla her türlü çalışmanın zorlaştığı, sıkıntı verdiği mahallemizden hizmetlerimizi esirgemedik ama hayli geniş bir alanda ve birkaç ekiple ilerleyen çalışmalar sebebiyle arkadaşlarımızın hayli yorulduğunu da söylemeden geçemeyiz. Şeffaf Belediyecilik anlayışımızın takipçilerini Ama her şeye değdi doğrusu. Gerek sıcak asfalt dökümü gerçekleştirdiğimiz cadde ve sokaklar bir harika oldu. Kaldırım çalışmalarımız emeğimizi taçlandırdı. Şeyh Osman Mahallemizde birden fazla camiin çevre düzenleme işlemlerini de üstlendik. Bu çerçevede, özellikle Divanlılı Kardeşler Camii cemaatinin çalışmalarımızdan hayli memnun kaldığını tahmin ediyoruz. SELÂMLIYORUZ Şeffaf Belediyecilik anlayışına sonuna kadar sadığız. Hesap vermeyi ilkesel bir zorunluluk addederiz. Önyargısız, artniyetsiz her sorgu bizim için saygıdeğerdir. Yargısız infaza tabi tutulduğumuzu anladığımızda ise Mehmet Akif Ersoy’un “Zulmü Alkışlayamam” adlı şiirinin dizelerinde vücut bulan “Müslüman karakter” tecelli eder: Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum/Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum! Şeffaf Belediyecilik anlayışı, Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan’ın hareket noktasını oluşturur. Bütün faaliyetlerimizin gözönüne getirilmesi, bütün icraatlarımızın herkesin takibine açık tutulması, Başkanımızın birinci öncelikli talimatıdır. Tüm birim amirlerimizden saygı ve sevgi temelinde dört meziyet şart koşar: 1-Doğruluk ve dürüstlük DEVELİK MAHALLESİ Nüfus yoğunluğu itibarıyla yirmiüçüncü büyük mahallemiz Develik’te de ağırlıklı olarak kaldırım ve yol çalışması gerçekleştirdik. Çoğunlukla parke döşerken, er yer sıcak asfalt döktük. Duvar ördüğümüz de oldu tabii. Sahadaki arkadaşlarımız arasında bir istatistik gerçekleştirsek ve onlara, hangi mahalleye hizmet götürmek daha zor diye bir soru yöneltsek, inanıyoruz ki çoğunlukla “Develik Mahallesi” cevabı alırız. Develik konum itibarıya hakikaten zorlu bir mahalle. Ama biz zorların ekibiyiz ve evvelallah her türlü zorluğun üstesinden gelecek dirayete de donanıma da sahibiz. Nitekim, çok kısa bir zaman içerisinde taahhütlerimizi birer birer yerine getirdik. 22 23 2-Çalışkanlık ve beceriklilik 3-Hesap vermekten ve hesap sormaktan kaçınmamak 4-Sadakat Basın mensupları, Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan’ın yakın çalışma arkadaşları arasında sayılabilir. Onları, “şeffaflık” arayışının temel taşı gören Başkanımız, sık aralıklarla biraraya gelmeye, görüş almaya, düşüncelerini paylaşmaya özen gösterir. Basın mensuplarını toplumun birer aynası mesabesinde gören Başkanımız, bu tür toplantılarda öne çıkan övgü ve eleştirileri mutlaka dikkate alır ve icabında gereğini yapar. Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, yukarıdaki karede, Ramazan arefesinde Ramazan Ayı Programını gazeteci arkadaşlarımızla aktarıyor, aktarırken görüşlerini de almayı ihmal etmiyor. YAPACAK ÇOK İŞİMİZ VAR!.. Adalet Bakanımız Sayın Bekİr Bozdağ projelerİmİzİ YERİNDE İNCELEDİ, brİfİng aldı ve çok memnun kaldı.. Sonsuz destek vaadİyle şevkİmİzİ, azmİmİzİ artırdı.. Ve koskoca bir günü bİze hasrederek jest yaptı.. Kendİsİne gönül dolusu teşekkür edİyoruz. Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, Yozgat’ımızın medar-ı iftiharı Adalet Bakanımız ve Yozgat Milletvekilimiz Sayın Bekir Bozdağ’ı kapsamlı bir brifing verdi. Yoğun gündeme karşın geçtiğimiz günlerde bir hafta sonunu (8 Temmuz Cuma) Belediye Başkanımızın sunumuna ayıran Sayın Bozdağ, sözkonusu tavrıyla hem Yozgat sevgisini sergilemiş, hem de belediye başkanlığımızın hizmetlerini ne denli önemsediğini ortaya koymuş oldu. Belediye Başkanımız Dr.Kazım Arslan’a olan inancını her vesile ilan eden, zaman zaman oradan-buradan gelen zıpçıktı kuşatmalara karşı belediye başkanımıza kayıtsız şartsız desteğini dile getirmek suretiyle, hizmetten başka gündem oluşumuna izin vermediği gibi moral motivasyonu zirve yaptıran Sayın Bozdağ, sunum sonrası duydukları ve gördükleri karşısında desteğinin her bir karesinin hakedildiği kanaati iyiden iyiye pekişti. Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, kuru bir sunumla yetinmek yerine, Sayın Bakan’ı bizzat proje alanlarına götürdü. Hayalde canlandırmak varken, her bir açıklamayı gerçeklik üzerine oturttu. Yapılanları gösterdi, yapılacakları en kestirme ifadelerle anlattı. Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ da bu metodu beğenmiş olacak ki, sıcak havada, Yozgat’ın dört bir yanına serpişmiş projeleri yerinde görmek için bütün bir günü hasretti. 24 25 Hayli yoruldu ama mimiklerine sirayet eden görüntü, herkeste “tatlı bir yorgunluk” hissi uyandırdı. “Hayırda hayır var” derler. Sayın Bozdağ proje gezilerinde Yozgat halkı ile de sıcak temas sağladı. Sayın Bakanımızı ve Sayın Başkanımızı birarada gören ve huzursuz edici herhangi bir koruma duvarı olmadığını gören çok sayıda Yozgatlı, tokalaşmakla, kucaklaşıp yanak teması sağlamakla yetinmeyip sevgi gösterisinde bulundu. Sayın Bakan ve Sayın Başkan, verdikleri karşılıklarla kendiliğinden ortaya çıkan güzel tabloyu taçlandırdı. Günün sonunda, gerek brifing aldığı projeler bağlamında, gerekse belediye başkanlığımızın diğer projelerin gerçekleşmesi için her türlü desteği vereceğini, bütçe temini noktasında Hükümet nezdinde girişimlerde bulunarak netice çıkartacağını ileri süren Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a, Yozgat halkı adına içtenlikle teşekkür etmeyi bir borç biliyoruz. Diyeceksiniz ki, Belediye Başkanımız Dr. Sayın Kazım Arslan, Adalet Bakanımız ve Yozgat Milletvekilimiz Sayın Bekir Bozdağ’a hangi projeleri gösterdi ve bunların sunumunu bizzat üstlendi.. Hemen ve büyük bir memnuniyet içerisinde hatırlatalım o zaman. ESKİ SANAYİ KENTSEL DÖNÜŞÜM Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’ı ilk önce Eski Sanayi Sitesi Kentsel Dönüşüm Projesi hakkında bilgilendirdi. Sayın Bozdağ’ı inşaat alanına götüren Başkanımız, birinci etabı devam eden çalışmalar hakkında sunum yaptı. Cami inşaatının devam ettiğini, kubbe kalıplarının çakılmaya başlanıldığını, yine iki blokta kaba inşaatın tamamlandığını, iki blokla birlikte çarşı altında bulunan kapalı otoparkta temel atma işleminin geride kaldığını anlatan Başkanımız, TOKİ ile yapılması gerekli protokol revizyonu ve 82 kişi ile 35 parsel üzerinden ve anlaşmaya varılamadığı için mahkemesi devam eden toplam 1,800 metrekarelik alan için kendisinden hakemlik yapmasını talep etti. Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ talebi kayda geçirdi. Bilindiği üzere, toplam inşaat alanı içerisinde sadece yüzde 1’lik kısım üzerinde mülk sahipleriyle henüz anlaşma sağlanamadı. Belediye Başkanlığımız hakkında önce İdare Mahkemesi, sonra Kayseri Bölge İdare Mahkemesi nezdinde iki kez girişimde bulunan mülk sahiplerinin itirazları her iki mahkemece reddedildi. Hukukçularımız konunun en geç Ekim ayı içerisinde çözüme kavuşacağına mutlak gözüyle bakıyor. Sözkonusu durum, çalışmalarda herhangi bir aksamaya yolaçmıyor. Şantiye alanında ana yüklenici altında 4 farklı alt yüklenici firma faaliyet yürütüyor ve buralarda değişik kademeden 200 civarı işçi çift vardiya esasıyla çalışıyor. 26 KENTPARK İŞ MERKEZİ Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, Yeni Hastane Bulvarı üzerinde Kentpark’ın karşısında konuşlanan, toplam 1,800 metrekarelik kapalı alana sahip İş Merkezi hakkında da Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a bilgilendirme yaptı. Dış cephesinin Selçuklu mimarisinden esinlenerek projelendirildiğini belirten Belediye Başkanımız, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) ile kira sözleşmesi imzalandığını, kurumun bu binada faaliyet yürüteceğini kaydetti. 27 Birçok bakımdan örijinallik ihtiva eden yapı, iki yan üçer kat, orta dört kattan oluşuyor. Üç ayrı işyeri olarak planlanan; ancak bölgede yeterince ticari faaliyet ortamı bulunmadığı için uygun kira anlaşması sağlanamayacağından hareketle, binanın toptan TKDK’ya kiraya verilmesi gerekli görüldü. Bina masrafının, anlaşmaya varılan kira tutarı ile 5 yıl içinde amorti edileceği varsayılıyor. BEYAZ MEYDAN PROJESİ KAPALI PAZAR YERİ VE SOSYAL TESİSLER Kapalı pazar yeri ve sosyal tesislerin yükseleceği, Anadolu Lisesi’nin alt kısmında Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ait atölyelerin bulunduğu alana inşa edilen, kapalı Pazar yeri çalışmalarına da gözatıldı. Başkanımız buradaki sunumuna “Yozgat’ın yıllardır beklediği önemli bir ihtiyacını karşılamış oluyoruz. Hem pazarcı esnafımız hem de halkımız rahat bir şekilde alışveriş yapma imkanı bulacak” diyerek başladı. Yıkılmak suretiyle kazanılan toplam 3 bin metrekarelik kapalı alanda yöresel ürünlerin satılacağı çok sayıda mağazanın bulunacağı binanın üst kısmının futbol ve basketbol sahaları olarak düzenleneceğini bildiren Belediye Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, Beyaz Meydan Projesi’ni de es geçmedi. Sayın Bakanımıza Cumhuriyet Meydanı’nı çevreleyen 11 bina üzerinde cephe çalışması uygulamasını kapsayan projeyi çok önemsediğini ifade eden Başkanımız, Büyük Sinema, PTT, Eser İşhanı, Halkbank Binası,Vakıflar Binası,Garanti Bankası Binası, LC Waikiki, Hitit Otel ve üzerindeki apartmanlarda Precast beton kaplama usulüyle Osmanlı ve Selçuklu mimarilerinden kareler ihtiva eden cepheler oluşturma işleminde sona yaklaşıldığını anlattı. Adalet Bakanımız gezi esnasında alıcı gözle nazar ettiği, tamamlanan Büyük Başkanımız, mahalle halkının burada spor yapıp dinlenme fırsatı yakalayacağını ifade etti. Bay-bayan ve engelli tuvaletleri, bebek bakım odaları, yürüyüş pistleri, dokuztaş ve satranç oyun alanları dahil hiç bir ayrıntının gözardı tutulmadığını ileri süren Başkanımız, ayrıca, Pazarcılar Derneği ile zabıtaya da birer oda tahsis edileceğini, uygun yerlere fitness aletleri yerleştirileceğini de kayda geçirdi. Anadolu Lisesi bahçesi üzerinde tadilat çalışmalarının yapılarak proje ile bütünleştirileceğini belirten Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, yüzde 80’lerde gerçekleşme sağlanan inşaatı bir ay içinde, sarkması halinde en çok 40 günde tamamlamayıp hizmete açmayı öngördüklerini sözlerine ekledi. 28 29 Sinema, Halk Bankası ile tamamlanmak üzere olan LC Waikiki binalarının cephelerinde uygulamaya konulan çalışmaları “birer sanat eseri” olarak tanımlayarak hayranlığını gizlemedi. Başkanımız, Bakanımız’a sözkonusu binalarda gece Led Wallwasher ile gece aydınlatmaları yapıldığını hatırlattıktan sonra, dış cephe kaplama çalışmasında sıranın Eser İşhanı’na yeni adıyla Çamlık Palas İşhanı geldiğini, Vakıfbank Binası ile Garanti Bankası’nın bulunduğu binalarda da eş zamanlı olarak faaliyete geçilmesini beklediğini bildirdi. KONAKLARIMIZ ŞEYH OSMAN MAHALLESİ VE TOKİ PARKLARI Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a, maalesef sadece kent merkezinde birkaç köşede kalmış kimi restore edilmiş, kimi restorasyon kararı alınmış, kimi Anıtlar Yüksek Kurulu onayı bekleyen konaklarımızı da gösterdi. Başkanımız bilvesile Köseoğlu Mahallesi’nde, Kayyımzade Camii’nin doğu tarafında yeralan, Akyollar Konağı’nı da gezdirdi. İki kattan oluşan, Osmanlı mimarisi özelliği taşıyan toplam 300 metrekare alan üzerine oturan tarihi yapının Akyol Ailesi’nden kamulaştırılan tescilli bir yapı olduğunu anlatan Başkanımız, yüzde 90’larda bir gerçekleşme sağlanan restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte konağın kültür ve sanat faaliyetleri için kentin hizmetine sunulacağını belirtti. Belediye Başkanımız, küçük bir imar değişikliği ile yolun kaydırılarak konak için 250 metrekarelik bir bahçelik alan kazandırıldığının da altını çizdi. Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, Şeyh Osman Mahallesi’nde toplam 15 bin metrekare, Birinci TOKİ’de de 30 bin metrekare alan üzerinde konumlanacak iki muazzam park hakkında da bilgilendirme yaptı. Bir yapay göletin etrafında ticaret merkezleri, kafetaryalar, açık ve kapalı oyun parkları, tırmanma alanları, kay kay parkurları, spor sahaları ve amfi tiyatronun olacağı Şeyh Osman Mahallesi’ndeki park ile biraz daha farklı konsept ihtiva eden TOKİ’deki parkın, kentin yeşil alan ihtiyacına cevap verecek nitelik taşıyacağını belirten Başkanımız, “sıradan parklar değil, hayat merkezleri inşa ediyoruz” diyerek projeleri sahiplendi. Gerek Şeyh Osman Mahallesi, gereksi Birinci TOKİ’deki parklarda yüzde 30’larda bir gerçekleşme sağlandı. Şeyh Osman Mahallesi’ndeki parktaki ticaret merkezinin kaba inşaatı tamamlanarak, duvar örülmesine geçildi. Aynı zamanda tesisatçılar da harıl harıl çalışıyor. 30 31 Konağı Ek Binası üzerinde yaptıkları araştırmada, öngördüğümüz yeni bina projemizin yüzde 50’sinden fazla maliyet arzedeceği bilgisine ulaştı. Şimdiki Hükümet Konağı Ek Binasının devrinin alınması durumunda kesinlikle yıkıp yenisini yapacağız. Yeni bina daha az katlı olacak. Bu sayede kuzeye; yani arka kısma düşen binaların önü kapatılmamış olacak. Yeni valilik binasına taşınmak üzere kurgulu bulunan diğer senaryonun gerçekleşmesi durumunda Başkanlığımıza bağlı bütün birimler valilik binasına taşınacağı için, tüpgeçit bağlantısı, kapalı otopark -hal binası; hal binası-meydan şeklinde tezahür edecek. Belediye Başkanımız sunumunda, Sayın Bakan’ın mevcut belediye binasının devri noktasında elinden geleni yapacağına ilişkin verdiği sözü de hatırlattı. Bilindiği üzere, bir hazine mülkü olan binanın devri için Defterdarlığın uygun rapor hazırlaması, Maliye Bakanlığı’nın onay vermesi ardından Başbakanlık makamının “Olur”u gerekiyor. Süreç, arka karşılığı trampa edilebilirlik de içeriyor. HAL BİNASI VE TİCARET MERKEZİ (1’İNCİ ETAP) Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’ı Hal Binası ve Ticaret Merkezi projesi hakkında da bilgilendirdi. 2.400 metrekarelik alan üzerine oturan, bodrum, hal katı, ticari dükkanlar katı ve ofis katları olmak üzere 4 kattan oluşan, bodrum katında 7, hal katında 37, ticaret katında 8 ve ofis katlarında 24 olmak üzere toplam 76 adet bağımsız bölüm olarak planlanan hal Binası ve Ticaret Merkezi projesinin 8 milyon 490 bin TL’ye ihale edildiğini bildiren Başkanımız, bodrum kattan kapalı otopark ve meydanlara tüp geçit ile tünel bağlantısı olarak planlandığını söyledi. Belediye Başkanımız izahatı şu şekilde yaptı: Mevcut belediye binamız yıkılacak ve oturduğu alan meydan olarak değerlendirile- cek. Kuzey cephesinde yeralan ve şimdilik kaydıyla açık otopark olarak kullanılan, gerçekte en önemli projelerimizden birisi kabul ettiğimiz çok katlı çok fonksiyonlu otoparkla, burasını entegre edeceğiz. Bunun için iki farklı senaryo hazırladık. Birincisi, şimdiki Hükümet Konağı Ek Binasını devralmamız halinde, mevcudu yıkıp yeni ve orijinal bir belediye binası yapacağız ve zemin kattan, otoparka ve hal binasının bodrum katına tüp geçiş bağlantısı kuracağız. Hal binası bodrum katından ayrıca bir tüp geçiş de meydana çıkacak şekilde açacağız. Mühendislik hesaplamalarına göre, eski yapının güçlendirilmesi ve tadilatı yeni yapının toplam maliyetinin yüzde 40’ına tekabül ediyorsa, yeninin yapılması daha kazançlı görülüyor. Arkadaşlarımız mevcut Hükümet 32 33 Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ her zaman olduğu gibi vatandaş ile gönül teması kurdu. Özellikle çocukların ilgisini karşılıksız bırakmadı. MENEKŞE EVLERİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ BÜYÜK CAMİİ ÇEVRESİ (ODUN PAZARI MEYDANI) PROJESİ Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a Büyük Camii Çevresi Projesi hakkında da sunum yaptı. Projenin 15.000 metrekarelik bir alan üzerinde planlandığını belirten Başkanımız, 1000 metrekarelik kısmın ticari, 3.000 metrekarelik kısmın yeşil alan olarak ayrıldığını, 900 metrekarelik bir havuz ve 5.000 metrekarelik cami meydanı öngörüldüğünü bildirdi. Başkanımız, yürüyüş yolları ve kapalı otoparkın da bulunduğunu projenin Anıtlar Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a ihale aşamasındaki projelerimiz hakkında da sunum yaptı. Yeni Valilik Binasının karşısında konumlanan proje kapsamında, toplam 65.000 metrekarelik bir alan üzerinde bir dönüşüm projesi (Menekşe Evleri Kentsel Dönüşüm Projesi) hedeflediklerini belirten Başkanımız, 400 konut, 96 işyeri,1500 araçlık kapalı otopark,10.000 metrekarelik “Yeni Bir Kent Meydanı” ihtiva eden projenin kompleks bir proje olduğu bilgisini aktardı. Avam projenin hazırlandığını, kıymetlendirme formlarının şekillendirildiğini bildiren Başkanımız, projeyi netleştikten sonra hak sahipleri ile görüşmelere başlanacağını söyledi. Başkanımız konu üzerinde iki Firmanın görevlendirildiğini, birisinin mülkiyet durumlarını inceleyerek kıymet takdiri belirlemek üzere, diğerinin tasarım noktasında çalıştığını kaydetti. 34 35 Yüksek Kurulu’nda değerlendirilmek üzere gönderildiğini, Kurul’un bazı talepleri olduğunu ve kimi hususlarda değişiklik istediklerini aktardı. Başkanımız, istem doğrultusunda tadilata gidildiğini, gerekli düzenlemelerin yapılmakta olduğunu, tamamlanır tamamlanmaz Kayseri Anıtlar Yüksek Kurulu’na onay için tekrar gönderileceğini kaydetti. ANADOLU LİSESİ KONAĞI VE ERBAZLAR KONAĞI PROJELERİ MEYDAN YERİ CEPHE YENİLEME VE SOKAK SAĞLIKLAŞTIRMASI Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan’ın Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a sunum yaptığı, hazırlık evresindeki bir başka projemiz ise “Meydan Yeri Cephe Yenileme ve Sokak Sağlıklaştırması” başlıklı projeydi. 200 metre uzunluğundaki Meydan Yeri Caddesi üzerindeki işyerlerinin cephelerinin eski Yozgat mimarisine uygun biçimde proje- Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a Anadolu Lisesi Konağı ve Erbazlar Konağı Projeleri hakkında da bilgi verdi. Anadolu Lisesi’nın altında, belediyemizce kamulaştırılan arsa üzerine silbaştan ve şimdilerde Bozok Üniversitesi Rektörlüğü Merkez Binası olarak kullanılan tarihi Cumhuriyet İl- lendirildiğini anlatan Başkanımız, işyerlerinin tamamının rölövelerinin hazırlanarak Anıtlar Kurulu’na sunulduğunu ve buradan alınacak onay sonrası çalışmalara vakit geçirilmeksizin başlanacağını bildirdi. ESKİ ASKERLİK ŞUBESİ KENT MÜZESİ PROJESİ NAMAZGAH CAMİİ ÇEVRESİ BÖLGESEL YENİLEME PROJESİ Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a Namazgah Camii Çevresi Bölgesel Yenileme Projesi hakkında da sunum yaptı. 20.000 metrekare alanda yapılan çalışmalarda, tarihi Yozgat evleriyle dolu bir mahalle kuracaklarını, burada tarihi imgelerle bezeli bir çarşı oluşturacaklarını, tarihi Namazgah Camii etrafını saat kulesi ve kurnalı sebil çeşmelerle kokulu binasının güney tarafına düşen alanda yeralan ve Erbazlar Ailesi tarafından belediye başkanlığımıza bağışlanan metruk bina yerine restorasyonu yapılmak suretiyle iki güzel konak projelendirildiğini belirten Başkanımız, Anıtlar Yüksek Kurulu’na gönderilen projelerin onaydan geçmesiyle birlikte ihaleye çıkılacağını bildirdi. Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan Adalet Bakanımız Sayın Bekir Bozdağ’a Eski Askerlik Şubesi/Kent Müzesi Projesi hakkında da bildirimde bulundu. TBMM Genel Sekreterliği’ne bağlı olarak faaliyet sürdüren Milli Saraylar Daire Başkanlığı’nca restorasyonu yapılan ve bir süre önce tekrar devri Belediye Başkanlığımıza geçen Eski Askerlik Şubesi için Kent Müzesi Projesi hazırladıklarını bildirdi. Samsun ve donacaklarını müjdeledi. Bölgede vakıf mülkü çok olduğu için Anıtlar Yüksek Kurulu ile birlikte çalıştıklarını kaydeden Başkanımız, kamulaştırma faaliyetleri kapsamında, tasarımı onaydan geçirme, ortaya çıkan mali yükü göğüsleme ve mülk sahiplerini ikna hususunda problem yaşadıklarını; ancak bunları aşacak dirayeti de sergilemekte kararlı olduklarını ileri sürdü. 36 37 Bursa Kent Müzesi projesini örnek aldıklarını, her iki müzeden esinlenerek ortaya çok modern bir proje çıkarttıklarını belirten Başkanımız, ihalenin çok yakında yapılacağı müjdesini verdi. Başkanımız, Askerlik Şubesi bahçesinin insanımızın oturup dinlenebileceği, karnını doyurabileceği bir kafeteryaya dönüşecek şekilde düzenlenmesinin resmiyet kazandığını da sözlerine ekledi. HALK ADAMI ÇOCUKLAR BIZIM HER ŞEYIMIZ Çocuk sevgisi bize Peygamber Efendimiz’den miras bize. Çocuklarla çocuk olurmuş. O derece ki kimi zaman namaz esnasında tam da secde yapmaktayken sırtına, omzuna çıkan torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’e bırakınız “dur” demeyi, bir şekilde engellemeyi, secdesini uzatırmış. Onlara ve sahabe çocuklarına hiç bir kural konmazmış. Rivayet edildiğine göre, kimi zaman en ciddi devlet görüşmelerine oyunla oynaşmakta olan çocuk sesleri karışırmış. Peygamber Efendimiz çocuklarla birarada bulunmaktan, onlarla şakalaşmaktan, büyük haz alırmış. Hal ve hareketlerinden sevgi ve şefkatten başka bir şey yansımazmış. “Çocuk kokusu cennet kokularındandır” ve “çocuk sevgisi cehennem ateşine karşı perdedir” buyuran bir Şanlı Peygamber’den başka ne beklenir değil mi?.. Otoritesini sevgiyle kurmak, liderlik ettiği kurumu saygı temeli üzerine yönetse de, ilk izlenim çerçevesinde, uzaktan sert ve soğuk bir kişilik olarak değerlendirilen ve genellikle ilk teması hep mesafeli kalan Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, çocuklarla tam tersi diyalog içerisinde bulunur. Her şey insan için.. Bir belediye başkanı fevkalade büyük hizmetlere imza atabilir, yönettiği kenti baştan aşağı mükemmele dönüştürebilir, her bir yanı dikensiz bir gül bahçesine çevirebilir.. Cadde ve sokakları muazzam kılabilir, bunları pırıl pırıl, ışıl ışıl yapabilir.. Binalar gözkamaştırabilir, dört bir yan cennetten bir köşe hissi uyandırabilir.. Bir belediye başkanı, insanıyla gönül köprüsü kuramıyorsa, onların sevgi ve saygısını üzerinde toplayamıyorsa, bütün emekleri boşa gidiyor; beyhude uğraş veriyor demektir. Nitekim tarih, hizmette sınır tanımayan; ancak insanıyla doğru dürüst kontakt kuramadığı için hatırdan gönülden silinip giden yöneticilerle doludur. Hizmet elbette çok ama çok önemlidir. Hiç bir şekilde ikinci plana atılamaz. Ancak, şu bir gerçek ki, halkın hafızasında unutulmaz yer edinen tarihi şahsiyetlerin öncelikli meziyeti, “halk adamı” vasfıdır. Elbette ikisi birarada tecelli ederse harikulade olur. Yozgat ağzıyla, “tadından yenmez!” Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu sav’a iyi bir örnektir. O, en önde gelen inşacı ve bir müstesna halk adamıdır. Allah vergisi yeteneklerinin hatırı sayılır kısmı belediye başkanlığı esnasında ortaya çıkmış, temas ve uygulamalarıyla geniş halk katmanları nezdinde muhabbet anlamında silinmez izler bırakmıştır. Bilinir mi bilinmez. Çocukların sezgisi yetişkinlerden katbekat güçlüdür. Her çocuk gerçek sevgiyi daha kestirme hisseder ve anında karşılık verir. Denilebilir ki, her çocuk birer kalp okuyucudur. Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan’ın kalbine nüfuz eden çocuklar, her gördüklerinde O’na koşar, kucaklar, ve yanaklarına müsaadesiz öpücük kondurmaktan geri durmaz. Sayın Başkanımız da bu her türlü beklentiden ve her türlü riyadan uzak bu sevgiyi karşılıksız bırakmaz; misliyle mukabele eder. Sayın Başkanımızın çocuklarla birlikteliği hakikaten görülmeye değerdir. İster spontane gelişsin, isterse planlı olsun bütün buluşmalar, biraraya gelmeler, Başkanımıza pozitif yansır ve her bakımdan eşsiz birer motivasyon aracı niteliği taşır. Bu bakımdan, Yozgat’a kazandırılan her hizmette Sayın Başkanımız’la temas kuran her çocuğun da katkısı olduğu söylenebilir. Çocuklar bizim her şeyimiz. Onları çok seviyoruz! 38 39 Kalpten kalbe yol vardır” diye bilinir. Maharet odur ki, bu yolu bulabilene, kurabilene, görebilene.. “Yol odur ki doğru vara/Göz odur ki Hakk’ı göre/Er odur alçakta dura/Yüceden bakan göz değil” der Koca Yunus. Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan’ın hayat felsefesi bu dinamik üzerine kuruludur. Halka dönük iki şeye odaklı koşuşturur O... Bir, hizmet.. İki, muhabbet. Hizmet ortada, kısmen ortada olan ise muhabbet halkası. Başkanımız, halkla teması asla ötelemez. Yorucu ve yoğun geçen bir gün sebebiyle fırsat bulamaması durumunda, vazgeçilmezini mesai sonrasına bırakır. Gün olur bir mütevazı sofrada, gün olur bir çay faslında, gün olur bir sohbet meclisinde, gün olur bir çevre kontrolünde, gün olur bir şehir turunda, gösterişten uzak buluşmalar gerçekleştirir halkla.. “İki günü eşit olan zarardadır” uyarısı mucibinde her şey yolunda gitmişse hele de değmeyin keyfimize.. Bir meşk halkasında ilahi okuyarak, ya da gönül telini titretir bir türkü ya da şarkı mırıldanarak paylaşır mutluluğunu Sayın Başkanımız. Değil mi ki, “İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız” buyuruyor Peygamber Efendimiz. Rehber Peygamber! projelendirildi. İstatistiki veriler, ülkemizde her yedi-sekiz kişiden birisinin engelli olduğunu gösteriyor halbuki. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nın, Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü ile müştereken yaptırdığı araştırma sonuçlarına göre engelli nüfusun toplam nüfus içindeki oranı yüzde 12.29 olarak öne çıkıyor. Buna göre ülkemizde 10 milyona yakın kişi özürlü olarak hayatını sürdürüyor. Bu oranın yüzde 7’sierkeklerden, yüzde 5’i ise kadınlardan oluşuyor. Veriler, İç Anadolu Bölgesi’nin, Marmara Bölgesi’nden sonra en fazla engelli barındıran coğrafya olduğunu gösteriyor. Engellilerin Yozgat’taki varlığı Türkiye ortalamasına paralellik arzediyor. Mustafa Öztürk tarafından hazırlanan ve bizzat Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a iletilerek kamuoyuyla paylaşılan “Türkiye’de Engelli Gerçeği Raporu” dehşetengiz tespitler barındırıyor.. Bu rapora göre, yürürlükte olan yasa ve yönetmelikler yeterli olmasına karşın Türk toplumunda özürlü bilinci oluştu sayılamaz. İşin ilginç tarafı ne engelliler, ne de aileleri, başta 5378 sayılı Yasa olmak üzere kendilerine tanınan kanuni hakların farkında henüz. Vicdani ve insani boyut, işin engelli ve engelli ailelerinin, bilgi birikim, çaba ve gayretine bırakılmayacak derecede önem arzetmekte olduğu gerçeğiyle yüzleşmeye mecbur bırakıyor. Kimse bir dakika sonrası için “sağlam” kalacağı garantisini veremiyor. tabiatıyla herkes potansiyel engelli pozisyonundan vareste kalamıyor. Kaplumbağa ritmiyle de olsa, şehir planlamaları ulaşım, iletişim dahil engelli varlığı hesaba katılarak yapılıyor bugün. Çok şükür ki, Yozgat’ın duyarlı, olabildiğince sorumlu, bilinç seviyesi yüksek, aklı fikri ilmin bilimin rehberliğine endeskli, merhametli ve şefkatli bir belediye başkanı var. Dr. Sayın Kazım Arslan, Yozgat’ımızı “Engelli dostu kent” yapma istikamette kararlı adımlarla yürüyor. Yenibaştan dizayn verdiği cadde ve sokakları, kaldırımları, park ve bahçeleri, gezi ve yürüyüş alanlarını, yaya yollarını, rampaları hep engelli vatandaşlarımızı gözeterek inşa ediyor. Bütün planlamaları engelli ENGELLI DOSTU KENT Engellilik, “doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük ihtiyaçlarını karşılamada güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi” olarak tanımını buluyor. Ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma, zihinsel, süreğen hastalık, zedelenme-sapma ve yetersizlik kategorilerinde olmak üzere, toplam 8 çeşit engelli durumu sözkonusu ediliyor. Engelli vatandaşlarımız toplumsal haya- ta yeni yeni adapta oluyor ülkemizde. Daha doğrusu adapte ediliyor. Avrupa’da modern yerleşim birimleri bir yana dursun, birçok ortaçağ eseri barındıran tarihi kentlerinde bile engelliler engelsiz gezinebilme imkanına sahipken, hatta sağlıklı bireyler karşısında imtiyazlı bir konum elde etmişken, ülkemizde maalesef daha düne kadar evden dışarıya çıkmaları, çıkarılmaları dahi abesle iştigal görüldü. Ne cadde ve sokaklar, ne parklar bahçeler, ne de kamu ya da özel farketmez binalar; velhasıl ne ulaşım, ne altyapı, ne de çevre düzenlemesi engelli gözetilerek planlandı 40 41 kriterler çerçevesinde yapıyor. Başkanımız toplu ulaşım araçlarının kullanımında da benzer hassasiyetler sergiliyor. Başkanımız tarihi Büyük Sinema’yı tekrar hizmete sunarken de engellileri hesaba kattı. Engelli vatandaşlarımızın ekonomik, sosyal ihtiyaçların karşılanması, ihtiyaç duyulması halinde psikolojik destek verilmesi istikamette de ciddi projeler geliştiren Başkanımız, önyargıların aşılmasına, her bir engellinin topluma entegrasyonuna özel çaba sarfediyor. Engellilerle biraraya gelmekten, onlarla hoşça vakit geçirmekten, dertlerini dinlemekten, sorun ve beklentilerini karşılamaktan büyük haz alıyor. Engelliler, Yozgat’ta pozitif ayrımcılığa tabi tutuluyor edilmesi her geçen gün daha bir stratejik hal alıyor. Kullanılma süresi dolan ve yaşadığımız ortamdan uzaklaştırılması gereken her türlü katı malzemeye “katı atık” deniyor. “Çöpü kaynağında azaltmazsak, bir gün çöp dağları arasında nefes alamaz hale gelebiliriz” uyarısında bulunan uzmanlar, atıkların yeraltı ve yüzeysel su kirliliğine yolaçtığına, haşerelerin üremesine, çeşitli hayvanlar vasıtasıyla taşıyıcı mikropların yayılmasına neden olduklarına dikkat çekiyor. Çevre kirliliği dünya ortalamasının üzerinde seyreden ülkemizde. 3 bin 215 belediyeden sadece 11’inde düzenli depolama yapıldığı, sadece birkaçında kompost tesisi bulunduğu hesaba katılırsa, ne denli büyük bir tehlikenin eşiğinde durduğumuz anlaşılıyor. Çöplerin toplanmasından tutun da, depolanması veya bertaraf edilmesine kadar ki tüm hizmetlerin bir plan dahilinde ele alınması ve bu atıkların öncelikle değerlendirilmesi veya geri kazanılması işlevi, “çevre ile uyumlu atık yönetimi” olarak adlandırılıyor. Belediye Başkanlığımız, “çevre ile uyumlu atık yönetimi” konseptine hayatiyet kazandırmak için çok ciddi adımlar atıyor. Son bir kaç ayda yoğunluk kazanan girişimler netice vermek üzere. Asfalt Plentinin bulunduğu Cezaevi-Musabeyli güzergahı üzerinde 2,500 metrekarelik bir kapalı mekan inşaatı başlatan Belediye Başkanlığımız, çok kapsamlı alet edavat takviyesiyle burada her türlü katı atığa geri dönüşüm için müdahalede bulunabilecek. Atık varillerden, sönük patlak lastiklerden oturma grupları, masalar, sehpalar, sandalyeler, saksılar, çiçeklikler, salıngaçlar, kaydıraklar, evcil hayvan barınakları, kümesler, kafesler, dümen, saat, avize gibi hediyelik eşyalar, parklarda, bahçelerde; hatta evlerde işyerlerinde rahatlıkla kullanılabilecek çok değişik materyaller üreteceğiz Katı atıkları kazanca dönüştürmek üzere KOLLARI SIVADIK Çevre kirliliği tüm dünyanın karşı karşıya bulunduğu başlıca sorun olarak değerlendiriliyor. Çevre kirliliği daha çok katı atıklardan meydana geliyor. Sadece ülkemizde günde yaklaşık 65 bin ton çöp üretildiği hesaba katılırsa, insanoğlunu bekleyen tehlikenin büyüklüğü kendiliğinden ortaya çıkıyor. Evsel, endüstriyel, tıbbi ve özel nitelikle olmak üzere dört ana başlıkta toplanan katı atıkların geri kazanılması veya usulüne uygun bertaraf 42 43 Belediye Başkanlığımız şantiye henüz hizmete girmemesine karşın, bir süre önce neler yapılabileceğine ilişkin test çalışmalarını başlattı. Temizlik İşleri Müdürlüğü bünyesinde görevlendirilen arkadaşlarımız, varil, bisiklet ve her türden motorlu araç lastikleri üzerinde geri dönüşüm faaliyeti deruhte ediyor. Variller, lastikler kesiliyor, presleniyor, boyanıyor, şekilden şekile sokuluyor ve gerekli eklemeler yapıldıktan sonra ortaya hayranlık uyandırır cinsten birer sanat eseri çıkartılıyor. Bunlardan oturma grupları, masalar, sehpalar, sandalyeler, saksılar, çiçeklikler, salıngaçlar, kaydıraklar, evcil hayvan barınakları, kümesler, kafesler, dümen, saat, avize gibi hediyelik eşyalar, parklarda, bahçelerde; hatta evlerde işyerlerinde rahatlıkla kullanılabilecek çok değişik materyaller yapılıyor. Arkadaşlarımız bunlardan birkaç örnek hazırlayarak vitrine çıkardı. Benzerleri 500 TL’ye varan oranlarla satışa sunulurken ve bunlar hayli alıcı bulurken, en pahalısını 50 TL’lik maliyetle geri dönüştüren arkadaşlarımız, belediye bütçemize yakın gelecekte hatırı sayılır miktarda katma değer oluşturabilecek üretime geçebileceklerini göstermek suretiyle takdir topluyor. Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, hem çevre bilinci gereği, hem park ve bahçe donanımında maliyeti en aza çekmek ihtiyacı, hem de birçok belediyeden önce seri üretime geçerek kaynak oluşturmak heyecanıyla “çevre ile uyumlu atık yönetimi”ni bizzat koordine ediyor. Bu hayırlı uğraş fabrikasyona dönüşür mü, yeni istihdam kapısı olur mu, bugünden kestirmek biraz güç, ancak her hal ve şartta denemeye değer kıymet içerdiği tartışma götürmez bir gerçek. Kollar sıvandı çoktan.. Besmele çekildi ve prototipler görücüye çıkartıldı.. Haydi hayırlısı! değerli varlıkları çocuklarını eş edip, yeni bir aile kurmak üzere yuvadan uçurdukları ilk günü/ günleri remzeden, an hızında geçip tükenen o hayat boyu unutulmayacak bir kaç saatlik zaman diliminden, tarafları, hazır bulunanları, şahitlik yapanlarını da içine alan çok katmanlı birer mutluluk huzmesi yansıdı hep. Mutluluklara ortak olmayı önemseyen, özellikle evlilik kurumuna verdiği değer sonucu nikah ve düğün törenlerinde bulunmaktan büyük haz duyan Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan, onca yoğun tempo arasında her ay 10 civarı organizasyonda yerini almak suretiyle, çok gerekli, çok zorunlu bir sosyokültürel sorumluluğu yerine getiriyor. Ayda 10 nikah, yılda 120 nikah. Demek oluyor ki Sayın Başkanımız ilk dönem görev süresi boyunca 500 civarında nikah kıymış olacak. Bir diğer ifade ile her 100 ailenin 15’inin nikah cüzdanında Sayın Belediye Başkanımızın imzası bulunacak. İnşallah o imza hayırlara vesile olacak. Nikahtan bahis açmışken hazır, konuyu biraz zenginleştirmekte, birazcık çeşni katmakta mahzur yok. Biliyor musunuz, tarihte kaydına rastlanılan ilk nikah bu topraklarda kıyıldı. Eldeki en eski evlilik belgesi, milattan önce 5’inci yüzyıla uzanıyor. Papirüs’e Aramca yazılı belgede sağlıklı, 14 yaşında bir kızın 6 inek karşılığında evlilik aktinin yapıldığı bildiriliyor. Anlaşıldığına göre başlık parası ta o günlerden kalmış bir köhne gelenek. Gelinlik giyimi ve duvak takımı da hayli eskiye dayanıyor. Asurlular nikahı tanıklar huzurunda kadının başını örtmesiyle tescil ederlermiş. Beyaz gelinlikler 16’ncı Yüzyılda ilk olarak İngiltere’de ortaya çıkmış, ardından Fransa’da kabul görmüş ve bütün Avrupa’ya yayılmış. Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan 100’ü aşkın nikaha aracılık yaparak halkımızın sevincine ortak olmaktan büyük mutluluk duyuyor YILDA BİN CIVARI NIKAH KIYIYORUZ Resmi veri şöyle: 21 Temmuz tarihi itibarıyla 2016 yılında sadece Yozgat Merkez’de 362 nikah akdi gerçekleşti. İstatistiki bilgiye göre, Ocak ve Şubat’ta 28’er, Mart’ta 45, Nisan’da 55, Mayıs’ta 76, Haziran’da 53 ve Temmuz’da 77 çift (bekleyen dosyalar ve müracaatlar sayının 130’a tekabül edeceğini gösteriyor) dünyaevine girdi. Görüldüğü üzere Temmuz, geride kalan zaman diliminde en fazla nikah aktinin yapıldığı ay. Tahmin o ki, Ağustos zirve yapacak, sonra yavaş yavaş düşüşe geçecek ve Kasım-Aralık yılın en az nikah kıyıldığı ay olacak. Veriler, Yozgat’ta yılda bin civarı evlilik sözleşmesinin imzalandığına delalet ediyor. Bir şekilde yakınlık kuran iki ailenin, en 44 45 Batı kökenli gelinliğe karşın, duvak bu topraklardan neş’et etmiş. Kırmızı duvaklar hala günümüzün vazgeçilmez gelenekleri arasındaki yerini koruyor. “Peki, nişan ya da evlilik yüzüğü hangi kültürün yansıması” diye bir soru sorulursa, tereddütsüz “Eski Yunan” cevabını veririz. Yunanlılar milattan önce 3. yüzyılda bir evlilik akdi işareti olarak sol eldeki küçük parmağın solundaki parmağa halka geçirme geleneği başlatmış. Rivayete göre bu parmak üzerinden kalbe ulaşan bir damar (aşk damarı) bulunuyor ve halka kalbin sahibi olduğuna delalet ediyor. Günümüzde böyle bir damarın olmadığı tıbben kanıtlansa da, geleneğe halel gelmedi. Öyle ki halen o parmak “yüzük parmağı” olarak adlandırılıyor, istisnasız böyle biliniyor, kabul ediliyor. Evliliğin sembolü alyans bu sebepten olsa gerek sol ele takılır. Bu adetin yaygınlaşmasında ve günümüze kadar gelmesinde Romalılarca benimsenmesinin büyük etkisi olduğu ileri sürülüyor. Gelinlerin düğün törenlerinde ellerinde çiçek buketi taşıması, tazelik ve beraket anlamına geliyor. Gelinin düğün sonunda fırlattığı buketi yakalayan kişinin şanslı olduğu ve kısa süre içinde evleneceği inancı da Eski Yunan’a ve buradan esin Romalılar’a dayanıyor. Unutmadan.. İslam hukukunda nikah bir sözleşme olarak karşılık bulur ve inancımız nikahsız evliliği topyekun reddeder. Peygamberimiz Efendimiz hayattayken Medine’deki nikâhları kendisi kıyardı ve bu esnada büyük mutluluk yaşardı. Nitekim her vesile, “Evleniniz,çoğalınız çünkü ben kıyamet günü ümmetimin çokluğu ile övüneceğim!” buyurduğu vakidir. Sahipsiz ve başıboş evcil hayvanlara hayvan barınağımızda sevgi, şefkat ve merhametle bakıyoruz. Her türlü ihtiyaçlarını karşılıyoruz Yaratılanı severiz Yaradan’dan ötürü Türk-İslam Medeniyeti’nin özünü insan sevgisi oluşturur. Hayvan ve doğa sevgisi hemen yanıbaşında durur. Peygamber Efendimizbirçok hadisi şerifinde hayvanlara sevgi, şefkat ve merhamet gösterilmesini emreder. Değişik olaylar anlatarak sevgi, şefkat ve merhamet örneklerini över, aksi örnekleri en şiddetli şekliyle kınar. Mutlaka bir hikmeti olmalı ki 114 sureden müteşekkil Kur’an-ı Kerim’de dört sure hayvan ismi taşır. Bakara/İnek, Nahl/Arı, Ankebut/Örümcek ve Neml /Karınca’dır direkt. Yine bir hikmeti olmalı ki mutlaka, Kur’an-ı Kerim’in en önemli tanımlamalardan birisi olan “ümmet” aynı zamanda hayvanlar için de kullanılır. En’am Suresi 38’inci ayette aynen şöyle buyurur Cenab-ı Allah: “Yeryüzünde yürüyen hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiç bir kuş yoktur ki, onlar da sizin gibi birer ümmet olmasınlar. Biz Kitapta hiç bir şeyi eksik bırakmamışızdır. Sonra onlar Rablerinin huzuruna toplanacaktır.” Yüce Allah ayrıca, Nahl 66’ncı Ayette, yaratıcılığındaki eşsiz benzersiz mahareti hay- köpeklerden kurtlara kuzulara, atlardan develere kadar pek çok hayvan ismi zikredilerek sevgi, şefkat ve merhamet gösterilmesi, korunup gözetilmesi, mümkün olduğu ölçüde bakımı ve beslenmesinin temini istenir. Hadisi şeriflerde sadece ve sadece yılan, akrep, karga, fare, kudurmuş köpek ve çaylak (ince yapılı atmaca)’nın öldürülmesine cevaz verilir. Bunların dışında kalanlara ilişmek kerih görülür. Ne yazık ki ne İslam coğrafyasında, ne de Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde bu kıstaslar gözetildi. Hayvanlara yönelik zulüm had safhada bir seyir izledi. Yakın geçmişte bile birçok kötü örnek yaşandı. Hâlâ sağdan-soldan toplu köpek itlafına ilişkin haberler geliyor maalesef. Çok berbat bir durum. Altından kalkılabilir gibi değil yüklenilen vebal. Allah ıslah etsin! Göreve geldiğimizden bu yana çok farklı bir uygulama yürürlükte bizde. Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan’ın emir ve direktifleri doğrultusunda önceliği insan sağlığına vererek, sahipsiz, vanlar üzerinden örnekler aynı zamanda: “Kuşkusuz sizin için hayvanlarda da büyük bir ibret vardır. Zira size, onların karınlarındaki fıskı (dışkı) ile kan arasından (gelen), içenlerin boğazından kolayca geçen halis bir süt içiriyoruz.” Kur’an-ı Kerim’de benzeri onlarca örnek vardır başkaca. Peygamber Efendimiz, Kur’an-ı Kerim’den aldığı ilhamla hayvanlara sevgi, şefkat ve merhamet gösterilmesini o denli önemser ki uç örnekler ileri sürmekten kaçınmaz. Susuzluktan bitap düşmüş bir köpeğe su veren kötü tabiatlı bir kadının kurtuluşunu müjdelerken, benzer bir olay karşısında umursamaz bir tavır sergileyen bir mütedeyyin Müslümanın hesap günü sorgu suale -hem de zorlusundan- çekildiğinden bahis açar. Hayvanlara eziyete hiç ama hiç tahammül göstermez Peygamber Efendimiz. Müşrikle münafıkla konuşmakta beis görmezken, hayvanlara eziyet itiyadı sergileyen sahabeye mübarek yüzünü göstermek dahi istemez. Hadisi şeriflerde, karıncadan, arılara, serçelerden, kartallara, örümceklerden arılara, 46 47 başı boş evcil hayvanları incitmeden/üzmeden topluyor ve toplam 200 kapasiteli barınaklarımızda ağırlıyoruz onları. Bakımlarına ve beslenmelerine özen gösteriyoruz. Kutsal kitabımızdan ve peygamber efendimizin sözlerinden yansıyan ışıkla yaklaşıyoruz her birine. Sevgimizi, şefkatimizi ve merhametimizi asla esirgemiyoruz. Veterinerlerimiz insan tedavi ediyor hassasiyeti ile muamele ediyor, bakıcılarımız müşteri memnuniyeti gözetir esnaf dikkati sergiliyor. Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan burasını sık aralıklarla ziyaret ettiği ve ortamı bir dizi kontrole tabi tuttuğu için herhangi bir nahoş durum yaşanmış olamaz zaten. Belediye Başkanımız Dr. Kazım Arslan’ın hayvan sevgisine yönelik girişimleri evcil hayvanlarla sınırlı değil elbette. Sayın Başkanımız, yaban hayvanlarını da hatırdan uzak tutmaz. Hatırlanacaktır, kış boyu hayvan geçiş bölgelerine hem yiyecek taşıdı, hem taşıttırdı. Özellikle yoğun kar yağışı ardından ilgili tüm personeli bu iş için seferber etti. Kuşlar için çuval çuval yem serpildi dağa taşa. Diğer hayvanlar için kilolarca ekmek ve parçalanmış et taşındı sağa-sola. Sayın Başkanımızın telkini Yunusçadır: Yaratılanı severiz Yaradan’dan ötürü! SÜRMELİ KÜLTÜR VE SANAT ETKİNLİKLERİNDE BULUŞALIM 3-9 Ağustos 2016