kend`ne zarar verme davranışı NSSI

Transkript

kend`ne zarar verme davranışı NSSI
1 of 11
19/2/2013
İntihar Niteliği Taşımayan Kendine Zarar Verme (NNSI) : Dr. Jennifer
Muehlenkamp ile Söyleşi
Bugünkü sosyal hizmet podcastının konusu intihar niteliği taşımayan kendine zarar
verme davranışı, ya da (diğer adıyla) NSSI. Milletlerarası Kendine Zarar Vermeyi
Çalışma Toplumuna göre NNSI sosyal olarak kabul görmeyen, intihar maksadıyla
yapılmayan kasıtlı vücut dokularını tahrip etme davranışıdır. Wisconsin Üniversitesi Eau
Claire’de öğretim üyesi Doçent Dr. Jennifer Muehlenkamp ile konuştum, ki o aynı
zamanda NSSIda dünyanın sayılı uzmanlarından biridir. Bugün Jennifer ile NSSIın
tanımı, intihar ve intihar maksadı taşımayan kendine zarar verme davranışı arasındaki
kesişme ve kendine zarar veren müracaatçılarla çalışırken klinisyenlerin (uzmanların)
yapmaları ve yapmamaları gereken şeyleri konuştuk. Konuşmamızı NSSIın geleceği
hakkında bazı spekülasyonlar ve DSM-V’de yer alan psikiatrik bozukluklarla
sonlandırdık.
Biografi
Dr. Jennifer Muehlenkamp klinik psikologtur ve Wisconsin Üniversitesi Eau Claire’de
yardımcı doçenttir. 2005’te Kuzey Illinois Üniversitesinde doktorasını yaptı. Dr.
Muehllenkamp gençlerin intihar amaclı ve ihtihr amaçlı olmayan kendine zarar vermeyi
anlama üzerine uzmanlaştı. Akran araştırmaları ile ilgili ergenler ve üniversite öğrencileri
60ın üzerinde makale ve kitap bölümleri yayınladı, bazıları DSM-V intihar amaçlı
olmayan kendine zarar verme kategorisinde bilgiler içermektedir. Dr. Muehlenkamp
“Kendine Zarar Vermeye Müdahale Programının Belirtileri”( The Signs of Self-Injury
Prevention program) yaratılışı ve gelişimini yönetti, ki bu program Uluslararası Toplumun
Kendine zarar vermeyi çalışma tarafından desteklenmektedir, ve Non-Suicidal SelfInjury (intihar maksadı olmayan kendine zarar verme) adlı iyileştirme kitabının
yazarlarındandır ki o psikoterapi serisin geliştirilmiş bölümüdür. Dr. Muehlenkamp’ın
rehberliği ve araştırmaları uluslararası alanda ilgi udyandırmış ve Amerikan intihar bilmi
derneğinin ödülünü kazanmıştır.
JONATHAN SINGER: Bugünkü Sosyal hizmet podcastının konusu intihar amaçlı
olmayan kendine zarar verme ya da (diğer bir deyişle) NSSI. NSSI
klinisyeler/psikoterapistler için önemli bir konudur, fakat her zaman durum bu değildi.
Yirmi veya otuz yıl önce, sadece Borderline Kişilik Bozukluğu olanlar ile çalışan insanlar
NSSI (alternatif olarak kendine zarar verme davranışı ya da kendine zarar vermeyi
düşünme) hakkında konuşurdu. Bu bir bölümüydü çünkü Borderline kişilik bozukluğu
sadece DSM-IV-TR de NSSI semptom olarak belirtilmiştir.
Geçekte, kendine zarar verme Borderline kişilik bozukluğu için bir belirtidir; eğer NSSI’a
dahil olan bir müracaatçınız varsa onun borderline kişilik bozukluğuna sahip olduğunu
taslamaya başlamış olabilirdiniz
Fakat zaman değişti. Kendini kesme, yakma ya da diğer kendine zarar verme insanlar
arasında daha çok yaygınlaşan psikiyatrik tanılar olalı (Klonsky & Muehlenkamp, 2007),
NSSI görevlileri artık Axis II tanısı, hatta hiçbir teşhis koymamaktadırlar. David
Kolonsky tarafından yapılan bir çalışmada Amerikada yetişkinlerin %6’sının yaşamboyu
NSSI hikayesinin olduğu tesbit edilmiştir. 30‘un altında Amerikan yetişkinlerde bur oran
%19’du. Bugünkü konuğumuz Jennifer Muehlenkamp ve arkadaşları tarafından 2012’de
www.psikososyalhizmet.com
2 of 11
19/2/2013
yapılan bir çalışmada ergenlerde kendine zarar verme (NSSI) uluslararası alanda %18
olarak bulunmuş –ki bu Amerikadaki ergenlerin oranına oldukça yakındır. Sebepleri açık
olmamakla, ciddi bir kişilik bozukluğu olmaktan başetme makanizması olmaya doğru
ilerlemiş ve 5 ergenden 1’i tarafından kullanılmaktadır. Böylece, NSSI bu yönüyle son
yılların önemli konusu olmakta, çünkü psikiyartik hastalar arasında alt grup olmaktan çok
nüfusun çoğunluğunda görülmektedir.
Bu değişim WHO (dünya sağlık örgütü)’nün de ilgisini çekmiş ve insanların neden
kendine zarar verdikleri sorusuna cevap aramaya başlamıştır. İnsanlar duygusuzlaştığı
için birşeyler hissetmek maksadı ile mi kendilerine zarar veriyorlar, yoksa çok fazlasını
hissettikleri için – duygusallıklarının altından kalkamadıkları için – daha az hissetmeyi
mi deniyorlar? Kendine zarar verme intihara doğru giden bir patika mı yoksa, intihara
karşı bir patika mı? 1930’laarın sonlarında Karl Menninger kendine zarar verme
davranışını “intiharı önleme”nin yolu olarak önermekteydi (Muehlenkamp, 2005). Birkaç
müracaatçımın tanımlamaları bunu doğrulamaktadır. Şunu hatırlıyorum ergen bir
müracaatçım zihnindeki intihar düşüncelerinden kurtulmak için herşeyi denemişti. Son
care olarak, hiçbir şeyin faydası olmayınca, kendisini kesmişti – ölmek için değil, fakat
bu fikirden kurtulmak içlin. Herzaman bunu işe yaredığını söylemişti. Öldürücü olmayan
bir kesme az miktarda kan kaybına sebep olabilir, ve bu düşünce (intihar düşüncesi)
bazen bir ay kadar gidebilir. Orada beni büyüleyen şey kendini öldürme düşünceleri ile
sadece başa çıkamadığında kendine zarar vermesiydi. Öyleyse, Menninger’in hipotezi bu
çocuğa uyuyor. Fakat herkes için uygun değil. Gerçekte, araştırmalar gençlerden kendine
zarar veren ve intihar düşünceleri olan gençlerin intihar düşüncelrini ya da kendine zarar
verme düşüncelerini rapor eden gençlere gore daha yüksek risk taşıdıklarını öne
sürmektedir (Claes et al, 2010). Böylece, kendine zarar veren müracaatçılrla çalışan
klinisyenlerin kendine zarar verme davranışının amaç ve anlamı, kendine zarar vermenin
riski, en iyi nasıl tesbit edileceği, üzerinde iyi çalışması gereken önemli sorunlardır.
Eğer bütün bunlar NSSI (kendine zarar verme)’yi karmaşık hale geririyorsa, ki öyledir;
bu Wisconsin Ünivrsitesi Profesörü ve dünyadaki başlıca NSSI uzmanlarından olan
Jennifer Muehlenkamp ile bu konuda konuşmamın önemli sebeplerinden biridir.
Bugünkü bölümde, Jennifer ve ben NSSI’ın tanımı, intihar ve intihar niteliği olmayan
kendine zarar verme, ve klinisyenlerin yapmaları ve yapmamaları gereken bazı şeyler
hakkında konuştuk. Konuşmamızı NSSI’ın geleceği hakkında bazı spekülasyonlar ve
DSM-V’de yer alan psikiatrik bozukluklarla sonlandırdık.
…
JONATHAN SINGER: Jennifer, burada olduğun ve Sosyal Hizmet Podcastinde intihar
niteliği olmayan kendine zarar verme hakkında bizimle konuştuğun için teşekkür ederim.
İlk soru, intihar niteliği olmayan kendine zarar verme davranışı nedir?
JENNIFER MUEHLENKAMP: İntihar niteliğinde olmayan kendine zarar verme bir
davranıştır ve şimdi alanda onu tanımlama yöntemimiz olarak onun intihar kastı olmadan
ve sosyal olarak kabul görülmeyen sebeplerle planlı ve kasıtlı olarak vücut dokusuna
zarar vermedir. Öyleyse kendine zarar verme, diğer anahtar parça şudur ki vücudun
www.psikososyalhizmet.com
3 of 11
19/2/2013
dokusunun hasarlı olmasıdır, bunun anlamı hasarın doğrudan olmasıdır. Bazen insanlar
bana sorar “(içki) içmek ve kontrolsüz yeme kendine zarar verme davranışı örnekleri
midir?” Ve biz onları kendine zarar vermenin dolaylı formu olarak değerlendiriyoruz
çünkü inntihar niteliğinde olmayan kendine zarar verme aslında doğrudan dokuya zarar
vermedir.
JONATHAN SINGER: Yani, birilerinin kendilerini sigara ile yakması ya da bıçakla
kesmesi gibi mi?
JENNIFER MUEHLENKAMP: Evet, aynen. Bulgumuz kendini kesme özellikle
ergenler arasında, genç yetişkin kızlar arasında en yaygın davranış kızgınlıkla vurma,
nesneleri yumruklama çürüklere (ezilmelere) neden olmakta, vurma davranışı erkeklerde
de çok yaygındır, yumruklama ve kızgınlıkla vurma, diyelim ki birinin eliyle masaya
vurması, duvara vurması bunun gibi şeyler yaparak (elinde) çürükler (ezilmeler)in
oluşmasıyla sansasyon yaratmak isteyebilir. Bir müracaatçım vardı, o sadece kendisini
kesmiyor, ki bu erkeklerde biraz farklıdır, fakat sadece kendini kesmiyor, fakat ne zaman
çok kızgın olursa okulda masanın köşesini yumrukluyor, hatta beş altı kez bunu
tekrarlıyordu. Bunun hissizlik verdiğini, bir çeşit hafif karıncalanma hissi oluşturduğunu
ve bu şekilde sonlandırabildiğini söylemekteydi.
JONATHAN SINGER: Demek ki açıkçası bu kendine zarar vermedir ve intihar
niteliğinde değildir, şöyle ki kendinizi öldürebilirsiniz fakat bildiğiniz gibi, yumruğunuzu
masanın kenarına vurmak öyle mi? Öyle ki açıkçası intihar niteliğinde değil. Fakat
kendisi ile çalıştığınız (müracaatçınız), size gelen biri kollarında faça izleri, şöyle ki,
bunun intihar niteliği olmayan kendine zarar verme olduğunu nasıl bilirsiniz (anlarsınız)?
JENNIFER MUEHLENKAMP: Gerçekten iyi bir soru. İlk şeylerden biri doğru birşey
yapmak için insanlara sormalısınız çünkü biliyoruz ki ergenlerin ve genç yetişkinlerin
çoğu, bu davranışı gösteren her kimse, belirgin bir şekilde hayır kendimi öldürmek
istemiyorum diyecekler. Çoğu zaman sıkıntıları ile başa çıkmak için bu yola başvurular
ve bu onların duyguları ile başaçıkmarına yardım eder. Ve yüzleştikleri bazı anahtar
duygular öfke ve endişedir. Onların birçoğu kendilerini cezalandırmak, için bu yola
başvurdukarını söyleyecekler çünkü değerli olmadıklarını veya yanlış birşey yaptıklarıı
düşünürler. Eğer uygun bir yolla nazikçe onlara “kendine zarar verme senin için ne anlam
ifade eder”, “bu davranış sana nasıl yardım eder” gibi sorular sorarsanız böylece
öncelikle bazı bariyerleri kırmaya başlayacak onların bunu size anlatmaya istek
duyduklarını, sizi kabul ettiklerini ve ciddiye aldıklarını göreceksiniz.
Ve sadece onlara şöyle sorabilirsiniz, “ölmek (kendinizni öldürmek) için mi bunu
yaptınız? Bu davranışla kendinizi öldürmek mi istediniz?” Ve çoğunlukla size diyeceker
ki hayır. İntihardan ölen insanlar ya da çok küçük intihar girişiminde bulunan insanlar
hakkında bildiğimiz diğer şey doğrudan kesmeyi kullanmadıklaırdır, ki kesme hakkında
birçok insanların çok endişe duyduklarıni düşünüyorum çünkü kesmenin çok hasar verme
potansiyelinden dolayı çok ciddi yara alabilirsiniz, fakat oldukça zordur ve (kendini)
kesmeden dolayı ölüm çok nadirdir. Dolayısı ile kendine zarar verme eyleminde bulunan
o bireylerden intihar girişiminde bulunanlar çoğunlukla doğrudan farklı anlamda ve
www.psikososyalhizmet.com
4 of 11
19/2/2013
farklı metodlar kullanmaktadırlar ki bu kendine zarar vermeden farklıdır. Öyleyse, ilk
adım gerçekten onların niyetlerini ve bu davranışın onlar için ne yaptığını (ne anlama
geldiğini) onlara sormaktır.
JONATHAN SINGER: Öyleyse gerçekten biri içeri gelse ve ben onun kollarında faça
izleri gördüğümde, nazikçe raporu yazarım ve yaptığımız bütün terapödik şeyleri
yaparım, fakat neticesinde şöyle birşeyler söylerim; kollarında kesik izleri gördüm, bunu
yaparken maksadınız neydi, değil mi?
JENNIFER MUEHLENKAMP: Hı-hı. Evet.
JONATHAN SINGER: Biliyorsunuz, kendini kesenler hakkında duyduğum şeylerden
biri şu ki (doğrusu- intihar niteliğinde olmayan kendine zarar verenler için bu bir genel
terimdir ki bu çocuklar kendilerini keserler fakat ölmek istemezler), kendilerini onun için
mi keserler ki kesmenin verdiği acı başedebilecekleri bir acı iken, içlerindeki acı ile baş
edememektedirler. Dolayısı ile bu bir çeşit acının transferidir. Doğru mu? Demek
istediğim, bilirsiniz, bir çeşit dışarda diğer terapistlerden duyduğum türden, fakat sanırım
sorum neden insanlar intihar niteliği olmayan kendine zarar verme davranışına girişirler?
JENNIFER MUEHLENKAMP: Araştırma bulgularından elde ettiğimiz insanların
kendine zarar vermesinin birçok sebebi olduğudur ve sizin söylediğiniz ve
tanımladığınızın bazı yönleriyle doğrulandığını söyleyebilirim. Böylece, birçok insan var
ve biz biliyoruz ki (bu insanların) hemen kendine zarar verme davranışından önceki
duygusal durumları çoğunlukla tolere edemeyecekleri ızdırap yaşamalarıdır. Ve sıkça
söylediğimiz gibi çok olumsuz durygulardır, yoğun duygulardır. Keder genellikle yaygın
değil. Birçok insan şöyle der “ooo, çok depresyondaydılar, bunun için yaptılar.” Hayır.
Araştırmalar göstermektedir ki yüksek gerilim, olumsuz duyguların yüksek düzeyde
canlanması, kızgınlık, anksiyete, hayal kırıklığı ve bulduğumuz diğer birşey çocuklar ve
bu davranışta bulunan insanlar sadece yapamazlar- bunu karşı konulmaz bulmaktadırlar.
Ve böylece (kendine zarar verme) davranışında bulunmak sadece biraz rahatlama
sağlamaz, birçeşit tuhaf gelebilir, fakat biz bunu da biliyoruz ki psikolojik olarak yara
aldığınızda sadece vücudunuz endrofin salgılamaz, ki o iyi hissetme kimyasalıdır, fakat
aynı zamanda kortizol salgılarız ki bu dikkatimizi toparlayarak odaklaşmamızı sağlar.
Böylece, bazı insanlar bu davranışa başvuracaklar çünkü bazı şeyler kontrolden çıkmış
göründüğünde, problemi nasıl çözeceklerini bilmezler, kendine zarar verme aslında
onların sakinleşmelşerini sağlar ve şimdi odaklaşabililer ve fiilen belki de daha sonra
daha çok adaptiv problem çözmeyle meşgul olabilirler.
Öyleyse, bazen acının dışa vurumudur. İçsel olarak çok hissizleştiği hakkında konuşan
bir müracaatçım vardı. Içindeki hissiziği gidermek için kendine zarar verdiğini, bu
şekilde acı hisseterek hayatta olduğu ve birey olduğunu hatırlayabileceğini
söylemekteydi. Fakat çalıştığım müracaatçıların birçoğunda “birçeşit, bırakın bu olumsuz
histen bir an once kurtulayım,” bir çeşit acil haz “sonra ilerleyebilirim” fikri bir tür
kurtulmak istediğimiz inişli çıkışlı duygulardan yavaşça kurtulmaya tercih edilmektedir.
www.psikososyalhizmet.com
5 of 11
19/2/2013
JONATHAN SINGER: Kendini kesmeye ya da bazı diğer kendine zarar verme
davranışına girişen çocuklarla karşılaştınız mı?
JENNIFER MUEHLENKAMP: Zor bir terim (güler)
JONATHAN SINGER: (güler) Evet. Öyledir. –intihar niteliğine doğru gidiş var mı?
Böyle trajediler var mı? Çünkü biliyorum ki bunun gibi şeylerde anababalar ve toplumun
genelinde bu konuda endişeler var.
JENNIFER MUEHLENKAMP: Eminim. Ve diyebilirim ki eğer kendine zarar verme
davranışında bulunan biri ile çalışıyrsanız bunu peryodik olarak onlara sormanız ve
bununla ilgili endişelenmeniz (bununla ilgili merakınız) iyidir. Ve eğer çok çaresiz
hissetmeye başlarlarsa ne yapmak istediğinizle ilgili onları insanlardan uzaklaştıran, uyarı
belirtilerine ilişkin gördükleriniz hakkında sorular sorun. Öyleyse, eğer temel intihar
belritileri görüyorsanız, endişelenebilirsiniz. Bununla birlikte denilebilir ki, büyük
miktarda ergen bu davranışa (kendine zarar verme) girişmekle birlikte asla intiharı
denememişlerdir. Büyük boylamsal araştırmalara sahip değiliz. Tabi ki kesitsel
çalışmalarımız var; bunun anlamı her seferinde bir çeşit bir gurup ile çalışıyrosunuz ve
onlara “kendine zarar verme davranışına ne zaman başladınız? Eğer intihar girişiminde
bulunduysanız ne zaman intihar girişiminde bulundunuz?” şeklinde sorarsınız.
Bizim bulgumuz kendine zarar verme davranışına yönelme yaşı intihara ilk kalkışama
yaşına göre oldukça erken (genç) yaşlarda olmaktadır. Dolayısı ile, intihar eğiliminde
iseler kendine zarar verme davranışı ihtihara yöneltebilir. Üniversitede öğrencileri ile
yapılan bir boylamsal çalışma biliyorum ki ben de ona dahil oldum, üç yıllık boylamsal
peryotta bu üniresite öğrencileri hayatboyu 20 kere ve üzerinde kendine zarar verme
davranışında bulunanların üç yılık zaman peryodunda intihar planı yaptıkları ya da intihar
teşebbüsüne girdikteri bulgusuna ulaştık.
Böylece burada kestirimci bir ilişki var, fakat biz çoğunlukla bireyler için işlerin çok daha
kötü gittiğini görüyoruz. Ve hala onun için data bulmaya çalışıyorum, fakat kliniksel
olarak duyduğum şeylerden biri bireyler için kenine zarar verme davranışı artık işe
yaramadığında (bu yola başvurulmaktadır). Beni endişelendiren onların başetme
stratejileridir ve eğer bu artık işe yaramıyorsa, nihayetinde umutsuzluğa kapılacaklar ve
daha çok intihara eğilim göstereceklerdir.
JONATHAN SINGER: Birisi kendine zarar verme davranışına başetme stratejisi olarak
başvurduğunda, daha önce tanımladığınız gibi belki de problem çözmenin ilk adımı
olarak, kendine zarar verme davranışı yerine daha iyi başetme stratejileri
geliştirebilmeleri için bu müracaatçılara yardımcı olabilmek bakımından neler
yapılabilir? Kendine zarar verme davranışının ilerlemeleri için ne yapmaları gerektiğine
yardımcı olduğundan dolayı gerçekten de çok kötü olmadığını mı söylüyorsunuz?
JENNIFER MUEHLENKAMP: Evet. Temel bir soruyla sorun olduğunda müdahale
etmemiz gereken bütün bozuk davranışlara uzanan temel bir soruyu dillendiriyorsunuz,
www.psikososyalhizmet.com
6 of 11
19/2/2013
öyle ki problem olduğunda gerçekten hangi noktadan müdahale etmemiz gerektiğine dair
temel bir soru olduğunu düşünüyorum.
JONATHAN SINGER: Bir çeşit kendine zarar vermeye karşı kaçınma.
JENNIFER MUEHLENKAMP: Doğru.
JONATHAN SINGER: Ama evet.
JENNIFER MUEHLENKAMP: Doğru. Avusturalyada bazı insanlar var, onlar
kendine zarar vermeyi azaltma modelini savunuyorlar ki bunu ilginç buldum. Bir çeşit
aynı görüşte olduğum kamp (grup) kendine zarar verme oldukça –demek istemiyorumgerçekte istilacı değil. Olabilir, fakat başetme için oldukça aşırı davranıştır ve genellikle
benim klinik olarak önerim kişiye hemen yapmaması gerektiğini söylememenizdir.
Klinisyen olarak, ana-baba olarak, arkadaş olarak onların kendilerini kesmelerini,
kendilerini yakmalarını, kendilerine zarar verici şeyler yapmalarını bile bile seyretmek
çok rahatsız edicidir, fakat asıl önemli olan bunun onların başetme stratejileri olduğunun
farkına varmaktır.
Şöyle ki, düşünün ki eve gidiyorsunuz ve başetme stratejiniz iyi bir ılık duş alıyorsunuz,
değil mi, ya da arkaya yaslanıp Family Guy’ı seyrediyorsunuz
(http://en.wikipedia.org/wiki/Family_Guy), ya da her ne yapıyorsanız, derken ve birden
diyorsunuz ki- terepistiniz der ki Family Guy’ı artık seyredemezsiniz. Ilık duş
alamazsınız, bu durumda ya terapi almaktan vazgeçeceksiniz ya da birşeyler sizin için
istediğiniz yönde gitmeyecektir.
Öyleyse, ne yapmak istediğinize aşamalı başlayarak, bazı temel bir çeşit davranışsal
stratejiler kullanarak onların düşüncelerini tesbit etmeye (vurgulamaya) başlayabilirsiniz
ki bunlar onların diğer ne gibi şeyler yapabilecekleri hakkında yardımcı olabilir. Doğrusu
çoğunlukla ertelemeyi çalışmakla başlarım. Ve değilse, bildiğiniz gibi, ortadan kaldırma
değil, ve yasaklama değil, fakat temelde geciktirmeyle başlamak. “Başka davranışlara
başlayabilir, farklı şeyleri deneyebilir misin, once başetme stratejileri ve bildiğiniz gibi,
bunların biriyle başlayın ve eğer işe yaramazsa o zaman belki de kendine zarar
verebilirsin,” böylece uzatırsınız, değil mi? Sonra iki üç şey vardır. Eğer işe yaramazsa,
kendine zarar verebilirsin. Böylece yavaşça bir çeşit kendine zarar vermekten
uzaklaşmasını inşa ediyorsunuz ve zaman tanıdığınızda işe yarayan diğer şeyleri
görmelerine fırsat veriyorsunuz.
Kulandığım diğer strateji hakkında size söyleyebilirim, onu iki müracaatçı için oldukça
başarılı kullandım. Bir müracaatçım var, ki o yıllarca çok ciddi anlamda kendine zarar
verme davranışında bulunmuş ve şimdi yapmıyor – konuştuğumuzda o noktayı
konuşuyorduk, bilirsiniz, “jiletlerinden kurtulmak istiyor musun, istemiyor musun?”
(dedim) Ve o hayır dedi. Ve ben buna saygı gösterdim. Fakat biz ne yaptık, onun
jiletlerini aldık ve onları içeri koyduk, basitçe biz onu başetme kutusu olarak adlandırırız,
ve onun bir kutu (dolusu) şeyleri vardı ki bu kutuda onun kızkardeşinin, arkadaşlarının
fotoğrafları vardı, iyi olduğu zamanlardaki notları vardı, böylece kendisi için nelerin iyi
www.psikososyalhizmet.com
7 of 11
19/2/2013
olduğunu hatırlaması için yazabilirdi. Böylece, bütün o şeyleri oraya (o kutuya) koyduk
ve kutuyu da dolabının içinde arka (bölüme) koydu. Onun bana söylediği orası oldukça
karmakarışıktı, böylece çok üzüldüğünde ve kendini kesmek istediğinde dolaba gitmek, o
kargaşanın içersinde kutuyu araştırmak zorunda kalacak bulduğunda o fotoğraflarla
karşılaşacaktı, onun pozitif ifadesi ve eşyaların bu şekilde olması kendine zarar verme
davranışı hakkında ve uzun vadeli sonuçları açısından düşünmesine sebep oldu ki bu
onun için gerçekten çok büyük bir adımdı ve onun için çok iyi çalıştı.
JONATHAN SINGER: Büyüleyici. Biliyorsunuz intihar müdahalesi açısından,
İngiltere’de sadece kabarcık paketlerinde sunulan Tylenol ile ilgili ne yaptıklarını
düşünüyorum.
JENNIFER MUEHLENKAMP: Doğru.
JONATHAN SINGER: Bilirsiniz, bir tane patlattınız mı, diğerleri ardından gelir, çok
kolaydır (yeni) bir şişe açmaktan farklıdır. Şöyle ki eğer karman çorman dolaba gitmek
ve jiletlerinizi almak için(orada) o kutuyu arayıp taramak, belki de o anlık gecikme
önemli bir yöntemdi, o gecikmeyi yapabilmekJENNIFER MUEHLENKAMP: Evet.
JONATHAN SINGER: -dediğiniz gibi.
JENNIFER MUEHLENKAMP: Evet. Öyle olduğunu düşünüyorum ve sanırım onun
diğer büyük parçası şu ki onun ailesi ve arkadaşları değişimin gerçekleşmesi için o ailesi
ve arkadaşları ile çok bağlantılıydı. Ve müracaatçıda olduğu gibi uzun vadeli hedefler
bulursanız gerçekten uğraşarak ve derhal dikkatlerini çekerek- çünkü çoğu zaman
kendine zarar veren insanlar bir an önce ızdıraplarının dinmesine odaklaşırlar- ki eğer
uzun vadeli amaçları öncelikli hale gerebilirseniz, aynı zamanda adaptive sorun çözmeyi
de tetiklersiniz ve konuşmak için ertelenmiş memnuniyet düzeyini yükseltirsiniz.
JONATHAN SINGER: Öyleyse, intihar niteliği taşımayan kendine zarar verme intihar
eğilimli olmak olarak tanımlanmamaktadır, değil miJENNIFER MUEHLENKAMP: Hı-hı.
JONATHAN SINGER: ve insanların hakkında konuştukları terimler terminoloji gibi mi
ya da o davrnışı bir çeşit tanımlayan bir terminoloji olabilir mi? Ve sanırım daha önemli
soru intihar niteliği taşımayan kendine zarar verme davranışı var mıdır, kendi bozukluğu
gibi, bu gibi herhangi tanı var mıdır? Bu yönde herhangi bir çalışma var mı?
JENNIFER MUEHLENKAMP: Evet. Gerçekte, APA’yı veya Amerikan psikiatri
Derneğinin DSM-5 revizyonunu izliyorsanız, ihtilaflı tartışmaların oldunu göreceksiniz,
DSM-5’te intihar niteliği olmayan kendine zarar verme olduğu önerilmekte ve birincil
esasta intihardan farklı, kendisine özgü risk faktörü olabilir ve bu davranışa yönelen
birçok insanda borderline (sınırdaki) kişilik bozukluğu tanısı kriterine uymadıklarını
www.psikososyalhizmet.com
8 of 11
19/2/2013
görürüz ki genellikle bunlara ilişkin davranış ve gerçekte yüksek oranda bulimia nervosa
tanısı alan bireyde görülen davranıştır. Yeme bozukluğu en yüksek oranda kendine zarar
verme davranışı olarak görülen bireyler aynı zamanda post-travmatik stress bozukluğu,
aynı zamanda depresyon ve diğer anxiyete bozuklukları ızdırabına maruz kişilerdir.
Öyleyse, orada tanımlanan davranış kesinlikle o değil ve tartışmanın kilit noktası orada
alandan oldukça uzaktır- çünkü biliyoruz ki intihar davranışı amaçlar arasında kararsızlık
(olumlu ve olumsuz duyguları birlikte içerir), amaçta iniş-çıkış, bir dakika ölmek
istiyorsunuz, sonraki dakika istemiyorsunuz ve bazı insanlar vardır kendine zarar verme
davranışındaki tavırlarında çok kısa süreli intihar düşüncesi taşıdıklarını tanımlarlar, fakat
davranış ölüm niyetini destekler şekilde sonuçlanmaz, böylece çokça belirsizlik
katmaktadır. Ve kilinisyen olarak, müracaatçımızla konuşmanın ve onlara “kendinize
zarar verme davranışınızda herhangi bir intihar düşücesi var mydı?” şeklinde sormanın
gerçekten çok önemli olduğunu düşünüyorum. Eğer herhangi bir şekilde evet derlerse o
zaman bu düşüncelerinin ne kadar güçlü olduğunu sormak için kapı aralığı vardır,
böylece birey intihar eğilimim yok dediğinde onu tartışmak yerine gözlemleyebilir ve bu
yolla değerlendirmenizi yapabilirsiniz.
Potansiyel intihar niteliği olmayan kendine zarar verme bozukluğunun klinisyenler için
meyvelerini vermeye başladığını düşünüyorum, klinisyenlerin daha kesin çalışmalar
yapcağından umutluyum, bu davranışlara davranış problemi olarak bakacaklar çünkü
halihazırda davranışsal metodlarla bu davranışları azaltmaya yönelik birçok tedavi var ve
bir kere bozukluğu belirledik dolayısı ile başka bir bozuklukla etiketlenerek sarılıp
kaldırılamaz, tedavilerimizde ve müdahalelerinmizde daha etkili olabileceğimizi
düşünüyorum
JONATHAN SINGER: Klinisyenlerin intihar niteliği taşımayan kendine zarar verme
girişiminde bulunan insanlar için dikkatli bir şekilde özen göstermesi, hakkında
düşünmesi, ya da bilmesi gereken başka şeyler var mı?
JENNIFER MUEHLENKAMP: Daha önceden klinisyenlerin sorduğu aklıma gelen
birkaç şey var. onlardan biri birçok kereler klinisyenler bana sordu “şey, eğer o davranışı
tartıştıysam, ya da başetmeyi zor bulduğum ya da anlamakta zorlandığım, ne
yapmalıyım?” Çünkü bazen bu şeylere karşı içsel tepkilerinizi control etmek zordur ve
sanırım bu insanların genel tepkilerinin böyle olacağının farkında olmak ve sanırım bunu
(meslek olarak) yapıp yapmayacağınızın zamanıdır da, kendinizi içsel olarak izlemeniz
için en iyisini yapabilecek şekilde kendinizin farkına varmanız ve o bireylerin farkına
varmanız, bu davranışları kimlerle paylaşıyorsunuz, bunları araştırın, bilirsiniz, bir çeşit
ustaca tepkilerdir, ve dolayısıyla korktuğunuzu ya da çok fazla olduğunu düşünürlerse, ya
da ondan tiksindiyseniz gerçekten geri çekilecekler (size açılmayacaklar).
Gerçekten önerdiğimiz şeylerden biri davranışı sorma yönteminiz, ona ilişkin sorduktan
sonra, onların persipektifinden biraz araştırın, “oh, beni şaşırttınız.” Eğer gerçekten
bundan dolayı şok olduysanız sonra onlara davranışları hakkında daha fazla açıklama
yapmalarını isteyin, bu konuya girmek için nazik bir yol bulun. Her zaman bana sorulan
www.psikososyalhizmet.com
9 of 11
19/2/2013
diğer şey “yaraya bakmalı mıyım?” Size söyleyeceğim alanda yaraya bakıp bakmamanız
gerektiğine ilişkin bu konuda bazı tartışmalar var. Ben çoğunlukta olarak yaraya
bakmayın diyenlerdenim ve bunun birkaç sebebi var. Bunlardan biri, yara bakmak
istemeyeceğiniz, uygun olmayan bir yerde olabilir, değil mi? Bakmak isteyeceğiniz
uygun bir yer olmayabilir –
JONATHAN SINGER: Bacağımın bir kenarını kesiyorum, doğru, evet. (gülmektedir)
JENNIFER MUEHLENKAMP: (gülmektedir) Doğru, evet. Öyleyse, ona bakma.
Diğer bölümü de kolun ön kısmı, baldır ve benzeri şeylere eğer bakarsanız bazı insanlar
inanıyor ki istemeden onların kendine zarar verme davranışını pekiştirmiş olursunuz
çünkü bazı insanlar, “ızdırap içindeyim, bana yardım edin”in işareti olarak kullanırlar. Ve
dolayısı ile, terapist olarak, kendine zarar verme yoluyla bu iletişim kurarsanız, kendine
zarar vermeyi arttırabilirsiniz çünkü ızdıraplarını anlatmak için duygu sözcüklerini
öğrenmek yerine bu yolu kullanacaklar.
Diğer bir şey şu ki eğer ne kadar ciddi olduğu konusunda endişeleniyorsanız, ben sadece
müracaatcılarıma rapor etmelerini istiyorum. Biliyorsunuz ben tıbbi tedavi uygulayıcısı
değilim ve onlar bunu biliyorlar. “Geçen gün kendimi kestim ve oldukça kötüydü” diyen
müracaatçılarıma “Ben tıbbi tedavi uygulayıcısı değilim, fakat çok kötü mü kanadı? Kesi
çok derin miydi, kanamayı durdurabildiniz mi ve alttaki dokuyu gördünüz mü?” (gibi
şeyler) söylerim. Bir müracaatçım vardı ki o çok derin kesmişti ve kestiği bölümün
kanaması durmuştu ve tabi ki ikinci günüydü ve dedim ki “acil servise giderek dikiş
attırmalısınız. Oldukça eminim.” Öyleyse sadece bunun gibi şeyleri ya da kendilerini
yakmışlarsa sormak lazım. Yaktıklarında (yanan bölgede) su kabarcıkları, sızmalar oluşur
bu tür şeylerde sadece temel değerlendirmeyi alırsınız ve böylece gerekirse tıbbi tedavi
için yönlendirebilirsiniz.
JONATHAN SINGER: Çok harika bilgiler. Jennifer bugün bizimle intihar niteliği
olmayan kendine zarar verme hakkında konuşmaya zaman ayırdığınız için çok teşekkür
ederim. Gerçekten minnettarım.
JENNIFER MUEHLENKAMP: Evet. Şey, teşekkür ederim. Gerçekten seninle
konuşmaktan haz duydum.
~ Son ~
Çeviren: Imdat Artan (Sosyal Hizmet Uzmanı)
Recommended Books
Klonsky, E.D., Muehlenkamp, J. J., Lewis, S., & Walsh, B.W. (2011). Advances in
Psychotherapy: Nonsuicidal Self-Injury. Hogrefe Press.
Nixon, M.K. & Heath, N.L. (2008). Self-injury in youth. New York: Routledge.
Nock, M.K. (Ed.). (2009). Understanding nonsuicidal self-injury: Origins, assessment and
treatment. Washington, DC: APA.
www.psikososyalhizmet.com
10 of 11
19/2/2013
Hollander, M. (2008). Helping teens who cut. New York: Guilford.
Gratz, K.L. & Chapman, A.L. (2009). Freedom from self-harm: Overcoming self-injury with
skills from DBT and other treatments. Oakland, CA: New Harbinger.
Walsh, B. (2012). Treating self-injury: A practical guide. New York: Guilford.
Miller, A. L., Rathus, J. H., & Linehan, M. M. (2007). Dialectical behavior therapy with
suicidal adolescents. New York: Guilford Press.
Joiner. T. (2007). Why people die by suicide. Cambridge, MA: Harvard University Press.
Peer-Review Journal Articles
Muehlenkamp, J. J. (in press). Body regard in non-suicidal self-injury: Theoretical explanations
and treatment decisions. Journal of Cognitive Psychotherapy.
Muehlenkamp, J.J. & Kerr, P.L. (February 2010). Untangling a complex web: How non-suicidal
self-injury and suicide attempts differ. The Prevention Researcher, 17(1), 8-10.
Muehlenkamp, J. J. (2006). Empirically supported treatments and general therapy guidelines
for non-suicidal self-injury. Journal of Mental Health Counseling, 28, 166-185.
Muehlenkamp, J. J., Claes, L., Havertape, L., & Plener, P. L. (2012). International prevalence
of adolescent non-suicidal self-injury and deliberate self-harm. Child and Adolescent Psychiatry
and Mental Health, 6(1), 1 - 9. doi:10.1186/1753-2000-6-10
Klonsky, E.D. (2011). Non-suicidal self-injury in United States adults: Prevalence,
sociodemographics, topography, and functions. Psychological Medicine, 41, 1981-1986.
doi:10.1017/S0033291710002497
Klonsky, E. D. & Muehlenkamp, J.J. (2007). Non-suicidal self-injury: A research review for the
practitioner. Journal of Clinical Psychology/ In session, 63, 1045-1056.
Klonsky, E. D. (2007). The functions of deliberate self-injury: A review of the evidence.Clinical
Psychology Review, 27, 226-239.
Whitlock, J, Muehlenkamp, J., Purington, A., Eckenrode, J., Barreira, J., Abrams, G.B.,
Marchell, T., Kress, K., Girard, K., Chin, C., Knox, K. (2011). Non-Suicidal Self-Injury in a
College Population: General Trends and Sex Differences. Journal of American College Health,
59, 691-698.
Memoirs of Interest
Kettlewell, C. (1999). Skin game: A Cutter’s Memoir. New York: St. Martin’s Press.
Audio resources
Episode 95 - Dr. Janis Whitlock: The Cutting Edge: Self-Injurious Behavior in Adolescents and
Young Adults. (2012, April 30). Living Proof Podcast Series. [Audio Podcast] Retrieved
fromhttp://www.socialwork.buffalo.edu/podcast/episode.asp?ep=95
Gibson, T. (Host). (2011, October 13). Episode 5 – Cutting, Burning, NSSI and Our Kiddos. The
Family Podcast Network. [Audio Podcast] http://thefamilypodcastnetwork.com/episode-5cutting-burning-nssi-and-our-kiddos
www.psikososyalhizmet.com
11 of 11
19/2/2013
Smith, B. (n.d.) The Practice of Nonsuicidal Self-injury in Adolescents—Part
1.ConsultantLive.com [Audio Podcast] Retrieved on August 13, 2012
fromhttp://www.consultantlive.com/multimedia/content/article/10162/1858142
www.psikososyalhizmet.com