Terapi - Marmara Eğitim Kurumları

Transkript

Terapi - Marmara Eğitim Kurumları
MARMARA EĞİTİM KURUMLARI,
REHBERLİK DANIŞMA MERKEZİ KÜLTÜR YAYINIDIR.
YIL | 2013 • SAYI | 19
Karakter Eğitimi
Character Education
04
Özgüven ve Özsaygı
Self Reliance and Self Esteem
16
Kıskançlık ve Rekabet
Jealousy and Rivalry
24
Mükemmeliyetçi
Kişiliğin gelişimi
The Development
of Perfectionist Character
32
Onlar bugünün öğrencisi,
yarının geleceği
Bilimin ışığında
verilen hizmeti almadan
farkı göremezsiniz
Editör’den
From The Editor
Özel Marmara Koleji’nin uyguladığı eğitim programı, yönetim yapısı, akademik, idari ve yardımcı personeli,
destek hizmetleri, kaynakları ve ortaya koyduğu öğrenci ve toplum yaşamı ile uluslararası standartlara uygun olduğu
Dünya Okullar Konseyi CIS (Council of International Schools) tarafından tescillenmiş ve
akreditasyon belgesi almaya hak kazanmıştır.
marmara anaokulu
marmara batı anaokulu
marmara suadiye anaokulu
marmara idealev anaokulu marmara fen lisesi
marmara biricik anaokulu
marmara ilkokulu
marmara anadolu meslek lisesi
marmara havacılar anaokulu
marmara ortaokulu
marmara anadolu öğretmen lisesi
marmara koleji
Bodrum
İstanbul
Özel Marmara Koleji, Uluslararası Bakalorya Organizasyonu (IBO) tarafından MYP (Middle Years Programme) ve
DP (Diploma Programme) uygulamaya yetkilendirilmiş bir okuldur.
marmara özel turgutreis anaokulu
bodrummarmara anaokulu
bodrummarmara ilkokulu
bodrummarmara ortaokulu
bodrummarmara koleji
Bordum Marmara Koleji
Marmara Eğitim Köyü 34857
Maltepe-İstanbul
Tel: 0216 626 10 00 (pbx)
Faks: 0216 10 10
www.mek.k12.tr
Ortakent Mah. Cumhuriyet Cad. No: 2-A1
Ortakent/Bodrum/Muğla
Tel: 0252 358 61 39 -40 / 358 61 13
Faks: 0252 358 61 14 - 15
www.bodrummarmara.k12.tr
Marmara Eğitim Kurumları
Lise Rehberlik Danışma Merkezi Koordinatörü
Marmara Education Institutions
High School Counselling Department Coordinator
“Karakter Eğitimi” terimini son yıllarda daha sık duymaya başladık.
We started to hear the term “Character Education” frequently
during the recent years.
bu konunun uzmanı prof. Dr. Halil Ekşi ile yaptığımız röportajda, günümüzde bazı değerlerin dünyada daha çok konuşulması
ve “Karakter Eğitimi”ne yeniden dönüş olmasının nedenleri üzerine
konuştuk.
We made an interview with prof. Dr. Halil Ekşi on character education and discussed the rise of some values in the world and the
reasons for the return to character education.
Kıskançlık kişiyi olumsuz yönde etkileyen, kötü hissettiren doğal bir duygudur. Ancak kıskançlık duygusu doğru bir şekilde kullanıldığında kişinin benlik algısını geliştirmesine imkân sağlayabilir.
POLİKLİNİKLER
ÜNİTELER
ve Rekabet” konulu yazımızda
kıskançlık için doğru
 Acil
“Kıskançlık
Ameliyathaneler
 Ailekıskançlığı
Hekimliği
tepkilerin
Bronkoskopi neler olduğu ve kardeşler arası
çözümlemek
 Algoloji (ağrı) Polikliniği
 Çocuk Alerji ve Astım Ünitesi
için
anne-babalara
önerilerimiz
yer
alıyor.
 Ağız Çene ve Diş Hastalıkları
 EEG (Elektro Ensafolografi)
Jealousy is a natural emotional that affects the person negatively and that makes him/her feel bad. However, if jealousy is manipulated in the right way, it provides opportunities for the person to
develop
sense of self. In the article entitled “Jealousy
and rivalry” we
 Hipertansiyon
 İlaç Düzeyleri
 Kadın Hastalıkları ve Doğum
 Kan
İstasyonu
provide
information
about
the
right
reactions
against
jealousy and
 Kalp ve Damar Cerrahisi
 Mikrobiyoloji
 Kardiyoloji
we provide
recommendations for the parents
about
how
to solve
 Patoloji
 Kulak Burun Boğaz Hastalıkları
 Seroloji
sibling
jealousy
 Nefroloji
 Anestezi ve Reanimasyon
 Endoskopik Teşhis ve Tedavi Ünitesi
 Beslenme ve Diyet
 EMG (Elektro Miyografi)
 Fizik Mükemmeliyetçilik,
Tedavi
 Check-Up
hiç hata ve eksik
yapmadan ideale ve ku Genel Yoğun Bakım (Reanimasyon)
 Çocuk Endokrinolojisi
sursuza
ulaşma
çabasıdır.
Genellikle
en
iyiyi
 Hemodiyaliz
 Çocukyapma
Sağlığı veçabasıyla
Hastalıkları karıştırılmaktadır.
İnfertilite (Kısırlık En
Tedavisi)
 Çocuk
ve Ergen kişiler
Ruh Sağlığı
ve Hastalıkları
iyiyi başarmak için çaba
gösteren
hedefle Jinekolojik Onkoloji
 Dahiliye (İç Hastalıkları)
ulaşmak
başarılı olmak
için gösterdikleri
bu çabadan keyif
rine
KVC Yoğun
Bakımve
(Kardiyovasküler
Cerrahi)
 Dermatoloji (Cildiye)
alırlar.
KoronerMükemmeliyetçi
Yoğun Bakım
 Endokrinoloji
ve Metabolizmal
Hastalıklar
yapıya
sahip
kişiler
ise
hiçbir
zaman hata
 Menapoz
 Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik
gerektiğine inandıkları içinMikrobiyoloji
sürekli kendilerinden ve
yapmamaları
Odiyometri
 Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
 Perinatoloji (Riskli Gebelik Takibi)
yaptıkları işten kuşku duyup, kaygı içinde
yaşarlar.
 Gastroenteroloj
 Ses Terapisi
(Sindirim
Sistemi
Hastalıkları) mü SFT (Solunum
Fonksiyon Testleri
“Mükemmeliyetçi
Kişiliğin Gelişimi”
konulu
yazımızda;
 Genel Cerrahi
 Tüp Bebek
kemmeliyetçi
kişilerin
gösterdikleri
davranış
özellikleri,
anne-baba
 Uyku Bozukluğu
 Göğüs Cerrahisi
tutumlarının
Ürojinekoloji (İdraretkisi
Kaçırma)ve mükemmeliyetçiliğin
 Göğüs Hastalıkları
olumsuzluklarından
 Yenidoğan Yoğun Bakım
 Göz
kurtulmak için ailelerin dikkat etmeleri gereken noktalar vurgulanıyor.
Özgüven; çevrenin kişi hakkındaki görüş ve geri bildirimleri,
“Özsaygı” ise kişinin kendi hakkındaki değerlendirmeleridir. Özgüven için Özsaygı, olmazsa olmaz koşullardan birisidir. Bu iki kavram
insanların doğuştan sahip olamadığı sonradan gelişen özelliklerdir.
“Özgüven ve Özsaygı” konulu yazımızda; çocukluk döneminden itibaren bu özelliklerin gelişiminin sağlamasında, anne babaların neler yapabileceğine yönelik önerilerimiz özellikle vurgulanmaktadır.
Sağlıklı ve Mutlu Bir Yıl Dileğiyle…
Marmara Eğitim Kurumları
Hastalarımızı en değerli varlığımız annemiz, babamız,
kardeşimiz veya çocuğumuz gibi görürüz.
Birsel KUtLU tİmİRLİ
 Sperm Yıkama
 Nöroloji
 Nöroşirurji
(Beyin ve Sinir Cerrahisi)
perfectionism,
is the effort to reach the RADYOLOJİ
ideal and perfect with Ortopedi ve Travmatoloji
 Çok Kesitli (Multislice)
out making
any
mistakes.
 Plastik ve
Estetik
Cerrahi It is generally mixed with striving to do
Bilgisayarlı Tomografi
Psikiyatri
(Ruh Sağlığı
Hastalıkları)
one’sbest.
people
striving
to achieve their best,
feel happy about
 Dijital Radyoloji
 Riskli Bebek İzlem Polikliniği
theirefforts
to become successful. HoweverDijital
perfectionists
Mammografi believe
Romatoloji
(Romatizmal Hastalıklar)

Dijitalare
Panorametrik
Röntgen
that they
shouldn’t
make
any
mistakes
so
they
always suspiTıbbi Onkoloji
 Dijital Sefalometrik Röntgen

Üroloji
(Bevliye)
cious about what they do and they always feel
worried.
 Girişimsel Radyoloji
In
the article entitled “The Developmentof
perfectionist
Kemik
DansitometresiCharLABORATUVAR
 MR (Magnetik Rezonans)
 Alerji
acter”,
the behavioural features of perfectionists,
the effects of the
 Biyokimya
 PACS Sistemi
parents’
attitudes and the things that the parents
should pay at Hemotoloji
 Renkli Doppler
 Hormon Düzeyleri
Ultrasonografi
tention to overcome the negative effects ofperfectionism,
are ex-
amined as sub-titles.
Self reliance is others’ views and feedback about a person; on
the other hand self esteem reflects a person’s overall emotional
evaluation of his or her own worth. Self esteem is the sine qua non
for self reliance. These two concepts are not innate, they are developed in time. In the article entitled “Self reliance and Self esteem”
we emphasize our recommendations for the parents to help their
children develop these features as from their childhood.
Happy New Year…
Atatürk Cad. Çam Sak. No: 3 Maltepe/istanbul
Feyzullah Cad. No: 39 Maltepe/istanbul
[email protected]
3
MARMARA EĞİTİM KURUMLARI,
REHBERLİK DANIŞMA MERKEZİ KÜLTÜR YAYINIDIR.
YIL | 2013 • Sayı | 19
Karakter Eğitimi
MARMARA EDUCATIONAL INSTITUTIONS,
GUIDANCE COUNSELLING CENTRE
CULTURE publication.
YIL YEAR | 2013 • Sayı ISSUE | 19
Character Education
04
İmtİyaz sahİBİ
Özgüven ve Özsaygı
HÜSEYİN ŞİMŞEK
Self Reliance and Self Esteem
16
Kıskançlık ve Rekabet
Jealousy and Rivalry
24
owned broadcaster
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
Editor in Chief
BİRSEL KUTLU TİMİRLİ
Mükemmeliyetçi
Kişiliğin gelişimi
The Development
of Perfectionist Character
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
32
MELİKE OĞUZHAN
Responsible editor
yazı kurulu
WRITING BOARD
BİRSEL KUTLU TİMİRLİ, NEVİN ÇİFTEL,
SELMA FİLİZ, AYLİN TOMAKAN,
ÖZER ÖZTÜRK, CANAN AKMANOĞLU,
ŞEBNEM ONBAŞI, CEMİL KİRAZ,
SEZİN BOTASUN, GÜLÜM KOŞAR,
NURBAHAR TURHAN, TÜMAY KARAGÜL,
YASEMİN KAÇAR
İDARE YERİ
MANAGEMENT CENTER
Marmara Eğitim Köyü 34857
Maltepe-İstanbul
Tel: 0216 626 10 00
Faks: 0216 626 10 10
www.mek.k12.tr
Grafik Tasarım
GRAPHIC DESIGN
Hayalist Reklam
www.hayalist.com.tr
Baskı
Printıng
Yardım ve Bilgi İçin:
T.C. Maltepe Üniversitesi
Psikolojik Danışma Merkezi
Tel: 0216 626 10 50
www.mek.k12.tr
4
Ada Ofset Matbaacılık
Litros Yolu 2.Mat. Sit. E Blok
No: (ZE-2) 1.Kat Topkapı- İST
Tel : 0212 567 12 42
İÇİNDEKİLER INDEX
MARMARA EĞİTİM KURUMLARI,
REHBERLİK DANIŞMA MERKEZİ
KÜLTÜR YAYINIDIR.
Röportaj:
Karakter Eğitimi
Character Education
Bireysel Farklılıklarımız
Individual Differences
Özgüven ve Özsaygı
Self Reliance and Self Esteem
Kıskançlık ve Rekabet
Jealousy and Rivalry
Mükemmeliyetçi
Kişiliğin Gelişimi
The Development of
Perfectionist Character
Öğrenme Güçlüğü Olan
Çocukların Duygusal Sorunları
Emotional Problems of Children with
Learning Disability
Okul Çağı Döneminde ve
Gençlerde Duruş Bozuklukları
Postural Defects in the School Age
Children and Young People
4
12
16
24
32
40
48
5
TERAPİ | THERAPY
KONUK | GUEST
KARAKTER EĞİTİMİ
CHARACTER EDUCATION
PsİkoloJİK DANIŞMAN CEMİL KİRAZ/Özel Marmara ORTAOKULU
PSYCHOLOGICAL COUNSELLOR CEMİL KİRAZ/MARMARA PRIVATE MIDDLE SCHOOL
Cemil KİRAZ: Günümüz dünyasında, artan şiddet
olayları, disiplin sorunları, ahlaki olmayan eylemler,
yolsuzluklar vb. bazı insani değerlerin kaybolmaya
yüz tutuğunun açık işaretidir. Ancak, gerek ülkemizde
ve gerekse de dünyada son yıllarda okullarda karakter
eğitimine yeniden dönüş olduğu gözlenmektedir. Bunun başlıca nedenleri sizce nelerdir?
Halil EKŞİ: Karakter eğitimine son yıllarda yeniden
dönüş olduğu doğrudur. Unutmayalım ki, günümüzde
bazı değerlerin dünyada daha çok konuşulmasına ve bu
değerleri günlük yaşamında uygulayan insanların daha
fazla olmasına ihtiyacımız vardır. Günümüz dünyasında ve tabii ki ülkemizde de karakter eğitimi’ne yeniden
dönüş olmasının en önemli nedenlerini şu şekilde ifade
edebiliriz:
1.Genel olarak toplumsal yapı içinde aile kurumunun
zedelenmesi; boşanmalar/ayrılmalar neticesinde ailenin parçalanması sonucunda ailenin çocuğa temel
ahlaki değerleri kazandıramaması.
Prof. Dr. Halil Ekşi, 1970 yılında Rize’de doğdu. İlk ve
ortaöğrenimini İstanbul Üsküdar’da tamamladı. 1992 yılında Boğaziçi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümünden mezun oldu. Okullarda bir süre öğretmenlik ve
psikolojik danışmanlık yaptıktan sonra, 1998 yılında yüksek
lisansını, 2001 yılında da doktorasını Boğaziçi Üniversitesinde tamamladı. 2005 yılında Eğitim Psikoloji alanında
doçent oldu. 2011 yılında da profesör olan Halil Ekşi, 2006
yılından beri Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalında
öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Özel çalışma alanı, psikolojik perspektirften ahlak / moral gelişimi ve eğitimidir.
Diğer ilgi ve çalışma alanları ise başaçıkma ve alternatif terapi yaklaşımları yer almaktadır.
6
Prof. Dr. Halil Ekşi, was born in Rize in 1970. He completed his primary and secondary education in Üsküdar
in Istanbul. He graduated from Boğaziçi University, Faculty of Arts Psychology Department in 1992. After a period of teaching and counseling in school, in 1998 he got
his master’s degree and in 2001 he completed his PhD
at Bogazici University. In 2005, he became an associate
professor in the field of Educational Psychology. In 2011,
Halil Ekşi became a professor and since 2006 he has been
working as a faculty member in the Department of Guidance and Counselling at Marmara University. His specialization areas are; ethics from psychological perspective /
moral development and education. His other areas of interest and study fields are; coping and alternative therapy
approaches.
2.Son yıllarda gençlerin karakterini olumsuz yönde etkileyen akımların ortaya çıkmış olması, akran gruplarının ve görsel medyada sunulan olumsuz rol modelleri
yüzünden gençler arasında; saldırganlık, sahtekârlık/
hilekârlık, otorite tanımazlık/otoriteye karşı saygısızlık,
akran zulmü, çalışma ahlakının zayıflaması, erken cinsel gelişim, bireyciliğin/bencililiğin artması ve toplumsal sorumluluk duygusunun azalması, kendi kendine
zarar verme ve ahlaki konularda bilgisizlik.
3.Son yıllarda yaşanan ahlaki çöküşün toplumu derinden etkilemiş olması ve bu etkilemenin telafi edilebilmesi için gençlere, saygı, sorumluluk, dürüstlük,
duyarlılık ve vatandaşlık değerlerinin doğrudan ya da
dolaylı yollardan öğretilmesinin gerekliliği.
Ancak unutmayalım ki, her türlü olumsuzluktan çocukları/gençleri korumak öncelikli olarak ailenin sorumlu-
Cemil KİRAZ: The increase in violance, discipline
problems and immoral actions in today’s world, are the
signs that show us that we lose some humane values. On
the other hand there is a return to character education in
schools all around the world. What is the reason for this?
Halil EKŞİ: It is true that there is a return to character
education in recent years. We shouldn’t forget that some
values need to become more popular in the world and we
need more people to apply these values in their daily lives.
We can express the reason for the return to character education as:
1.Due to the divorces and seperations, the families are
broken up and the children can not get the fundamental moral values from their families.
2.The rise of the negative trends that affect the youth’s
character negatively; violance, fraud, unrespectfulness against the authority, peer violance, lack of work
ethic, early sexual development, egoism, lack of social
responsibility feeling, being uninformed about moral
issues are all caused by the negative role models in
peer groups and in the visual media.
3.The moral collapse in recent years, affected the society and the need to teach the youth respect, responsibility, honesty, sensitivity and citizenship arised.
However, it shouldn’t be forgetten that protecting the
children from all negativity is the family’s responsibility at
first but all the components ofthe society should share this
responsibility with the family.
Cemil KİRAZ: What is the definition of “character” as
a term? What do we need to understand from this term?
7
TERAPİ | THERAPY
KONUK | GUEST
karakter, kendiliğinden ya da otomatik olarak oluşmaz;
model olma, öğrenme, öğretme ve uygulama gibi bilişsel
ve davranışsal birçok sürecin sonucunda oluşur.
Karakter, erdemlilik, dürüstlük, ahlaklılık, cesaret, adillik gibi daha pek çok insanın olumlu niteliklerini belirtir.
Başka bir ifade ile söyleyecek olursak; “insan, bir karaktere sahiptir” denildiğinde çoğunlukla o kişinin doğru ve
ahlaklı eylemler yapmaya, ona göre hissetmeye ve düşünmeye yatkın olduğu ifade edilmektedir.
Cemil KİRAZ: Karakter eğitimi tam olarak nedir? Karakter eğitimini nasıl tanımlamamız gerekiyor?
luğunda olmakla beraber toplumun tüm bileşenlerinin bu
sorumluluğu aile ile birlikte paylaşması gerekmektedir.
Cemil KİRAZ: Günlük dilde de pek çok kez kullandığımız “karakter” kavramı tam olarak nedir? Karakter
deyince neyi anlamalıyız?
Halil EKŞİ: Yunanca kökenli olan karakter sözcüğü;
“oyulmuş, çizilmiş, kalıpla basılmış” anlamlarına gelmektedir. Karakter kavramı, esasında, pek çok disiplinin konu
alanına girmektedir. Bundan dolayı karakter terimini, her
disiplin kendi çalışma alanına göre farklı tanımlamıştır.
Ancak, genel anlamda karakter, “bir şeyi başka şeyden
ayıran temel özellik, ana nitelik” demektir. Bunu insan
özelinde ifade edecek olursak; kişiyi diğer (tüm) kişilerden ayıran temel özelliklerdir, ana nitelikleridir. Karakter,
aslında sosyal bir kavramdır. Yani kişi, karakterini, belli
durumlar/olaylar karşısında takındığı tavırla gösterir.
Başka bir anlatımla karakter, insanın zihinsel, duygusal
ve bedensel etkinliklerinin sonucunda ortaya çıkan davranışlarına çevrenin verdiği değerdir. Bundan da anlaşılmaktadır ki, karakteri oluşturan değerlere, doğuştan
sahip olunmaz. Çocuk, neyin doğru neyin yanlış olduğu
hakkında açık bir düşünüşe sahip olarak doğmaz. Onun,
gelecekte nasıl bir insan olacağı doğduktan sonraki hayat
deneyimlerine -buna bağlı olarak da toplumsal çevresinebağlıdır. Bu tecrübeler, iyi ise çocuk iyi davranışlar, kötü
ise kötü davranışlar sergiler.
Cemil KİRAZ: Peki, “Bu, onun karakteridir” deyince
neyi anlamalıyız?
Halil EKŞİ: Aslında biz, karakter kavramını, daha çok
olumlu anlamda kullanırız. Yani karakter, kişinin düşünsel, duyuşsal, toplumsal ve ahlaki alanlarda olumlu gelişim niteliklerinin bütününü kapsar. Ancak, iyi-olumlu
8
Halil EKŞİ: Character is a Grek word; meaning “carved,
sculptured”. Many disciplines study the term character.
For this reason each discipline defines the term acccording
to its field of study. However in general character means
“main feature that differs something from another”. Considering for humans it is the main traits that differs a person from (all) others. In other words, the person displays
his character with his attitudes for specific situations/
events. Character, is the value placed on the behaviour of
the person, that arise at the end of mental, emotional and
physical activities. At this point it should be understood
that values forming the character are not innate. The
children are not born with a clear idea of what is right or
wrong. What kind of a person he will be in the future, is
bound to his life experience and by extension to his social
environment. If this social environment is positive, then
the child will develop positive character ; if this environment is negative then the child will develop negative behaviours.
Cemil KİRAZ: Then what should we understand from
the saying “This is his character”?
Halil EKŞİ: Actually we use the word “character” in positive means. In other words, character involves all the positive development traits in intellectual, emotional, societal
and moral aspects. However, positive character doesn’t
emerge automatically; it is created through processes
such as modelling, learning, teaching and applying.
Character defines many other positive traits of human
such as virtuousness, honesty, morality, courage, equity.
In other words when it’s said “he has a character”, it generally means that he makes right and moral actions and he
feels and thinks positively.
Halil EKŞİ: İlk uygulamaları eski çağlara kadar dayanan karakter eğitimi, çocuklarımızın temel ahlaki ve insani değerleri anlama, onlara karşı duyarlı olma ve onlarla
birlikte yaşamalarına yardımcı olmak amacıyla gerçekleştirilen “kasıtlı” birtakım etkinlikler repertuarıdır. Kasıtlı,
çünkü sadece doğru düşünme ve sorun çözme gibi sürece yönelik yaşantılarla çocuklarda “kendiliğinden” iyi karakterin oluşacağı düşünülemez/beklenemez. “Karakter
eğitimi”nde yaklaşımı, insan doğasında var olan birtakım
“iyi-olumlu niteliklerin” ortaya çıkması, bu niteliklerin gelişmesi ve doğru tutum ve eyleme yönelmesi için “müdahale” edilmesi gerektiğine inanılmaktadır. Çocuklara
sadece kendi ayakları üzerinde durmalarını öğretmek,
bireyciliği ön plana çıkarmak, gerek çocuğun kendisi açısından ve gerekse de toplumsal açıdan uzun vadede ön
görülmesi çok da zor olmayan sonuçları da beraberinde
getirecektir. Çocukların kendi ayakları üzerinde durması
elbette gereklidir, ancak bu toplumsal-ortak yaşamın devamı için yeterli değildir. Bu bağlamda, karakter eğitimini, hem temel insani değerleri kazanmış, davranışlarını bu
değerlerde vurgulanan niteliklere göre tanzim eden hem
de akademik açıdan başarılı bireyler yetiştirmek amacıyla
gerçekleştirmek kasıtlı uygulamaları içeren eğitimsel faaliyetlerin genel adı olarak tanımlayabiliriz.
Cemil KİRAZ: Karakter eğitimi ile tam olarak ne
amaçlanmaktadır? Yani karakter eğitimi ile değiştirilmek istenen nedir?
Halil EKŞİ: Karakter eğitimi ile amaçlanan;
-Anlayışlı, ilgili, ahlaki değerleri olan bu değerleri günlük yaşamına uygulayan, üretken, kendi kapasitesini bilen ve bunu da, en iyisini yapmak için kullanan ve hayatının
amacını anlayarak buna göre yaşayan iyi bir çocuk / insan
yetiştirmek.
• Tüm öğrencilerin herhangi bir beklenti olmadan kendi
ilgi ve yeteneklerini keşfetmelerini sağlamak amacı
ile uygun sınıflar ve okul ortamları oluşturmak.
• Çocukların olumsuz tutum ve davranışlarını, önyargıları azaltmak için, yardımseverliği, şefkati, doğruluğu,
duygudaşlık kurmayı ve sorumluluk almayı kazandırmak.
• Diğerlerine saygıyı, adaleti, yaygın iyi karakterleri ilgilendiren ve diğerlerine yardımda saf gönüllülüğü
savunan demokratik - çoğulcu toplumun birlikte yaşama başarısı için esas olarak karakteri kazandırmak.
Etkili karakter eğitimi, sınıf ve okulun toplumsal ve fi-
Cemil KİRAZ: What is character education? How
should we define character education?
Halil EKŞİ: The first practices of character education
was done in ancient ages. It is an intentional action repertoire to help our children understand and be bound to
fundamental moral and humane values. It is intentional
because we don’t think or believe that positive character
will develop in children automatically through positive
thinking and problem solving processes. In “Character educationi” it is believed that intervention is needed for development of positive traits. Teaching the children just to
stand on his own feet and bringing egoism to forefront will
develop into problematic results in the long turn. It is necessary for the children to stand on their own feet but this
is not sufficieny for the continuity of comunal-common
life. In this context we can define character education as
the general name of the educational activities aiming to
raise individuals who have adopted fundamental humane
values and who reflect on these values in their actions and
who are academically successful.
Cemil KİRAZ: What is the purpose of character education? In other words what does character education
aim to change?
Halil EKŞİ: The aims of character education are;
• To raise positive, insightful, caring, productive
individuals who have moral values, wsho reflect
on these values in their daily lives, who know their
potential and who use this potential to achieve the
best.
• To provide appropriate classroom and school
mediums for all the students to realize their own
interests and abilities.
• To develop charity, compassion, sincerity, sympathy
and responsibility for reducing the children’s
negative attitudes and behaviours and their
prejudices.
• To develop the character principally needed tol
ive in democratic-pluralist community through
emphasizing mutual respect, justice and
volunteering in cooperation.
Effective character education is also directly related
with the social and physical environment of the school’s
being prepared according to the aims of the life. Don not
forget that character education:
• Is a clear and immediate necessity, because the
continuity of the civilizations depends on the
transfer of their values to the new generations.
• Is a guarantee for our children’s today and future
• Teaches our children to be responsible in the world
• Bring a different perspective for the solution of
discipline problems at schools
9
TERAPİ | THERAPY
KONUK | GUEST
“Karakter eğitimi, iyi karakterin
temeli olarak temel ahlaki değerleri
hayata geçirilmesini teşvik eder.”
ziksel çevresinin de hayatın amaçlarına göre hazırlanmasıyla doğrudan ilgilidir. Unutmayalım ki, karakter eğitimi:
- Açık ve acil bir ihtiyaçtır. Çünkü medeniyetlerin varlıklarını dürebilmeleri, ancak değerlerini yeni nesillere aktarabilmeleriyle mümkündür.
- Çocuklarımızın hem bugünü hem de yarınları için
bir güvencedir.
- Çocuklarımıza dünyada sorumlu olmayı öğretir.
- Okullarda disiplin sorunlarının çözümüne farklı bir
boyut kazandırır.
- Karakter eğitimi, iyi karakterin temeli olarak temel
ahlaki değerleri hayata geçirilmesini teşvik eder.
- Yapılan araştırmalara göre, karakter eğitimi alan
çocukların akademik alanda daha başarılı oldukları
ve uyun sorunlarını en aza indirdikleri görülmüştür.
Karakteri oluşturan değerlerin, geçerli olduğu bir toplumsal yapının oluşmasına yardımcı olmak için bu değerlerin, yaşamın her alanını kapsayacak biçimde eğitim
programlarına yansıması gerekmektedir.
Cemil KİRAZ: Karakter eğitiminin temel ilkeleri nelerdir? Başka bir ifade ile “Karakter Eğitimi”nin olmazsa olmazları için neler söyleyebilirsiniz?
Halil Ekşi: Karakter eğitimi ile ilgili bugüne kadar gerek ülkemizde ve gerekse de dünyada pek çok çalışma,
araştırma yapılmış. Her ülke kendi özel durumuna ve eğitimi sistemine uygun ilkeler belirlemiş ve bu ilkeleri uygulama yoluna gitmiştir. Bu konuda en fazla araştırma
yapanlardan biri olarak kabul edilen ve ortaya koyduğu ilkelerle karakter eğitiminin deyim yerindeyse bel kemiğini
oluşturan Lickona’dır. Bu ilkeler özetle şöyledir:
10
• Encourages the reflection of fundamental moral
values to real life
• The researches proved that children taking character
education are more successful academically and
they have less adaptation problems.
In order to create a communal structure in which the
values forming the character, are valid these values should
be reflected on education programmes that comprise all
aspects of life.
Cemil KİRAZ: What are the main principles of character education?
Halil Ekşi: There has been many researches and studies about character education in both our country and
abroad. Each country determined and studied principles
that are appropriate for their education system. Lickona
performed most of the researches about character education and prepared a list of principles. These principles can
be summarized as:
• Character education promotes core ethical values
such as caring, honesty, justice, responsibility, self
and mutual respect.
• “Character” is defined comprehensively to include
thinking, feeling, and behavior.
• Character education requires a comprehensive
approach that encourages core moral values and
that takes all kinds of related initiatives.
• The school should be the place to raise the targeted
good character. All school staff share responsibility
for modeling and promoting core humane values.
• Karakter eğitimi, başlangıç felsefesi olarak iyi
karakterin temellerini oluşturan özen, dürüstlük,
adalet, sorumluluk, kendine ve diğerlerine saygı
gibi toplumsal uzlaşı sağlanmış nesnel olarak kabul edilen temel ahlaki değerli alır.
• Karakter eğitimi, programında karakter, ahlaki yaşamın bilişsel, duygusal ve davranışsal boyutlarını
kapsayacak şekilde olmalıdır.
• Karakter eğitimi, okul yaşamının tüm safhalarında temel ahlaki değerleri teşvik eden amaçlı, bu
konuda her türlü inisiyatifi ele alan kapsamlı bir
yaklaşım gerektirir.
• Okul, kazandırılması amaçlanan iyi karakterin vücut bulduğu bir yer olmalıdır. Sınıftaki günlük yaşam kadar koridor, kantin gibi diğer okul ortamları
da temel insani değerlerin yaşandığı/uygulandığı
yerler olmalıdır.
• İyi karakterin gelişmesi için, öğrencilerin gerçek
yaşamdan günlük etkileşim ve tartışmaları içeren
ortamlara ihtiyaçları vardır. İşlerin nasıl paylaşılacağı, sözgelimi, bahçedeki kavgaların nasıl azaltılacağı vb. gibi gerçek yaşam durumlarıyla karakter
eğitimi öğrencileri, temel değerlerin gereksinimleri hakkında daha pratik bir tecrübe edinirler.
• Etkili karakter eğitimi programı, öğrencileri merkeze alır ve başarılı olmalarına doğrudan yardımcı
olan anlamlı ve teşvik edici akademik müfredatı
içermelidir.
• For the development of good character, the
students need mediums that involve daily
interactions and discussions. For example the
students who are exposed to an discussion about
the ways of hindering arguments at the school
yard, will develop more practical experiences about
necessity of the core values.
• Effective character education places the students at
the center of the programme. It provides meaningful
and proactive academic curriculum for the learners
to be successful.
Cemil KİRAZ: Lastly, what would be your recommendations for the parents about character education?
Halil EKŞİ: Character education is the responsibility of
the family, school and the community. arakter however
the prior responsibility is placed on the family, the family
is the prior molder for the child. For raising moral individuals, we should support families. At this point:
• The parents should allocate the sufficient time for
their children and they should pay attention to their
development. The parents should be positive “role
models” for their children, by this way the children
will learn the moral values.
Cemil KİRAZ: Son olarak, karakter eğitimi ile ilgili ailelere ne gibi tavsiyeleriniz olacak?
• All the positive and negative people around the
child are role models for him. The parents should be
aware of the effects of these people on the child’s
character. The child should be kept away from every
medium which can be a negative model for him.
Halil EKŞİ: Elbette. Karakter eğitimi, başta aile olmak
üzere okulun ve toplumun ortak sorumluluğunda olduğu-
• The parents should be concerned about the child’s
school life. parents and teachers should be in
11
TERAPİ | THERAPY
KONUK | GUEST
nu asla unutmamamız lazım. Aile, çocuk için ilk ve öncelikli şekillendiricidir. Çocuklarımızın ahlaklı birer insan olarak
yetiştirilmelerinde, ailelerin her zaman desteklenmesi gerekir. Bu noktada aileler;
• İyi ve ahlaklı çocuklar yetiştirmek, öncelikle onlara
yeterli zamanı ayırmak ve gerekli hassasiyetin gösterilmeleri gerekir. Gerekli hassasiyetin gösterilmesinden kasıt, onlara "iyi örnek" olunması, başka
bir değişle öncelikle anne-babalar, çocuklarına “iyi
birer model” olmaları gerekir. Çocuk, ahlaki değerleri bu yolla öğrenir.
• Çocuğun çevresindeki bütün –iyi veya kötüinsanlar, potansiyel modellerdir. Bu kişilerin, çocuğun
kişi-liğine/karakterine ne tür etkiler yaptıkları/yapacakları konusunda dikkatli olunmalı ve olumsuz
örnek oluşturacak her türlü ortamdan mümkün
olduğunca uzak tutulmalı, ahlaklı davranışların sunulduğu ortamlar oluşturulmalı.
• Çocuğun doğuştan getirdiği özelliklerin erdemli davranış ve tutumlara yönlendirilmeli. Öncelik,
dürüstlük, başkalarına saygı (farklı olana saygı) ve
sorumluluk gibi temel değerlere verilmelidir. Yaşı
ilerledikçe sabır, adalet ve ölçülü olmak gibi değerlere odaklanılmalı. Her değerin yaşamda yeri olduğu üzerinde durulmalı.
• Çocuk sınırlarını bilmeli. Başka bir ifade ile çocuk sınırlarını bilmeli ve ona göre davranmalı.
• Kullanılan dil de son derece önemlidir. Argo sözlerden ve kaçınılmalı. Anne-babalar, çocukları ile
değerler hakkında açık bir şekilde konuşmalıdırlar.
• Anne-babalar, birbirlerine karşı ve ailenin diğer
üyelerine karşı her zaman saygılı olmalıdır.
• Aile etkinlikleri düzenlenmeli ve bu etkinliklere
çocuk da dâhil edilmeli. Onun da fikirleri mutlaka
sorulmalı.
Cemil KİRAZ: Zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim.
12
cooperation. It shouldn’t be forgotten that every
value that the child adopts, will be permenant.
• The child’s innate traits should be directed to
virtuous behaviours and attitudes. The priority
should be on the development of core values such
as honesty, respect and responsibility. As the child
grows up, he should concentrate on patience, justice
and moderateness. The parents should emphasize
that each value is a part of human life.
• The child should know his limits and act accordingly.
• The language used is also important. The parents
should refrain from slang words. They should talk
with their children about the values.
• The parents should be respectful to each other and
to the other members of the family.
• Family activities should be arranged and the
children should be included in these activities. The
parents should ask for the opinions of the children.
Cemil KİRAZ: Thank you for your time.
Kaynakça / Bibliography:
Translated by Leyla Yılmaz
• Çocuğun okul yaşamı ile anne-babalar birlikte ve
yakından ilgilenmeli. Öğretmenleri ile yakın işbirliği
içinde olmalılar ve tutum birliği içinde bulunmalılar.
Çocuğun karakterine kazandırılacak her türlü değerin kalıcı olacağı unutulmamalı.
1- Aslan, M. (2011). İlköğretimde karakter eğitimi ve öğrencilere kazandırılması gereken değerler. Yüksek lisans tezi. Osmangazi Ünv. Eğitim. Bil. Ens. Eskişehir.
2- Demir, B. (2008). Adalet ve saygı içerikli karakter eğitim programının 7. sınıf öğrencilerinin ahlaki olgunluk düzeyine etkisi. Yeditepe Ünv. Sos. Bil. Ens. Yüksek lisans tezi. İst.
3- Demirel, M. (2009). Sınıf öğretmenlerinin ve okul yöneticilerinin karakter eğitimine ilişkin öze-yeterlilik inançları. Hacettepe Ünv. Eğitim Fak. Der. Sayı: 37
4- Ekşi, H. & Katılmış, A. (2011): Karakter eğitimi el kitabı, Nobel yay. dağ. (1. baskı), Ank.
5- Ekşi, H. (2011). Karakter eğitimi: Anne babalar için stratejiler. N. Türkyılmaz Catic (Ed.) Çocuk ve ergen eğitiminde anne-baba tutumları. Timaş Yay.İst..
6- Ekşi, H. ( 2003). Temel insani değerlerin kazandırılmasında bir yaklaşım: karakter eğitimi programları. Değerler Eğitimi Der., Cilt:1 Sayı:1
7- Karatay, H. (2011). Karakter eğitiminde edebi eserlerin kullanımı. Turkish Studies-İnternational Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic vol.6/1
8- Parlar, H. vd. (2010). Yöneticilerin karakter eğitimi yeterlik inancı ölçeğinin Türkçe geçerlilik ve güvenirlik çalışması. Değerler Eğitimi Der. Cilt:8, Sayı:19
9- Türkçe Sözlük (1998). Türk Dil Kurumu Yay. Ank.
10- Üstünyer, F. (2009). Karakter eğitimi ile ilgili eğitimcilerin görüşleri üzerine nitel bir araştırma Yüksek lisans tezi. Yeditepe Ünv. Sos. Bil. Ens. İst.
13
TERAPİ | THERAPY
EĞİTİM | EDUCATION
BİREYSEL
FARKLILIKLARIMIZ
INDIVIDUAL DIFFERENCES
Psİkolojİk Danışman Canan Akmanoğlu Bayrak/ Özel Marmara İlkokulu
Psychological Counsellor Canan Akmanoğlu Bayrak/ Marmara Private Primary School
“Bizi Biz Yapan Özelliklerimiz”
“Our Characteristics”
Çocuğumuz olduğunda, onu ilk gördüğümüzde yaşadığımız mutluluk kelimelerle ifade edilemez. Ne kadar
güzel ve ne kadar farklıdır. Yaşadığımız duygular da farklıdır. Daha önce kimse için bu duyguları hissetmediğimizi
düşünürüz o an.
Çocuğumuz büyüdükçe onda kendimizden benzerlikler bulmaya başlarız. Yıllar geçtikçe; o ilk doğduğunda
hissettiğimiz farklılık bizi rahatsız etmeye başlar. Bizim
gibi düşünmesini, bizim gibi hareket etmesini isteriz.
Bizlerle aynı şeylerden zevk alması için çaba harcarız.
Bazen öyle kaptırırız ki kendimizi bu düşünceye, onun
farklılıklarını ve kişiliğini bir kenara bırakarak, ona kendi
olmak istediğimiz kişi gibi davranır ve değişik beklentiler
içine gireriz.
Çocuğumuzun yaşı büyüdükçe anne baba olarak çocuğumuzla ilişkimiz de sorunlar oluşmaya başlar. O bizi, biz
onu kabul etmekte zorlanırız. “Nereden çıktı bu çocuk,
hiç bana benzemiyor.” şeklinde söylenirken buluruz kendimizi. Çocuğumuz da sık sık anlaşılmadığını dile getirir. Evde sürekli bir huzursuzluk ve tartışma ortamı olur.
Karşılıklı suçlamalar başlar. Suçlamak yerine görmemiz
gereken nokta aslında onun bizden, bizim ondan farklı
olduğu gerçeğidir. Hiç kimse birbirine benzemez, herkes
biricik ve özeldir. Dış görünüşü birbirine tıpatıp benzeyen
ikiz kardeşler bile kişilik olarak birbirinden çok farklıdır.
Bunun olması gerekliliktir. Bizi biz yapan özellikler bu
bireysel farklılıklarımızdır. Toplumun olması için gereken
de bu farklılıklardır.
Çocuklarımızı kendimize ve idealimizdeki kişiye ben-
14
When we have a baby, it is an inutterable happiness
for us. What a beautiful and different thing it is. We think
that, we have never felt something like this for anyone
before.
As the child grows up, we find some similiarities between our child and ourselves. Over the years, the difference that we realized when he/she was born, starts to
disturbs us. We want from him/her to act and think like
us. We pay effort for him/her to appreciate the things
that we do. Sometimes we get carried away with this
idea so much that, we don’t care about his/her character
or differences and just treat him/her like the person we
want to be.
As the child grows up, there starts to be some problems
in our relations with him/her. We have some problems
in accepting him/her as (s)he is and vice versa. We find
ourselves muttering; “This child doesn’t resemble me.”
Our child also expresses that he/she is not understood by
us; the parents. There is always trouble and arguments
at home. There starts the mutual complaints. Instead
of these complaints, we should be able to see that our
child is different from us and we are different from (s)
he. Nobody is like someone else, everyone is unique and
different. Even the twins whose physical appearance is
the same, have different characteristics. This is what it
should be. What makes us special is our individual differences and what makes a community is these differences.
Instead of comparing our child with ourselves or with
our ideal person, we should try to understand him/her
15
TERAPİ | THERAPY
EĞİTİM | EDUCATION
zetmeye çalışmaktansa şöyle bir durup onu gerçekten
tanımaya ve anlamaya çalışmak, zor ama bizi mutluluğa
götüren tek yoldur. Onların bizden farklı duygu ve düşüncelere sahip olması, bunları söyleme ve ifade etme
hakkının olması aile içinde onlara tanıyacağımız saygı
ortamıyla gerçekleşir. Çocuk düşüncesi yada duygusu
ne olursa olsun anne babasının onu dinleyeceğini ve
kabul edeceğini bilmeli, saygı ve güven duygusunu kaybetmeden kendini ifade edebilmelidir.
Aile içinde çocuklarımızın bizden farklı duygu ve düşüncelerine anlar ve saygı gösterirsek çocuğumuz da
toplumda kendi farklılığını ortaya koyacak özgüven ve
özsaygıyı geliştirebilir. Çocuklarımızın kişilik özelliklerini, ilgi ve yeteneklerini öğrenerek, farklılıklarını görüp
ihtiyaçlarına bireysel cevaplar verebilmemiz önem taşımaktadır. Çocuğun kişiliğini, özel ilgi ve yeteneklerini yok
sayıp, diğer çocuklarla karşılaştırdığımızda onun kendisine saygısını kaybetmesine ve sürekli yetersizlik duygusuyla büyümesine neden olabiliriz.
Bizler onları oldukları gibi kabul edebilirsek, kimseyle karşılaştırmadan, eleştirmeden iletişim kurabilirsek,
çocuklarımız da kendi fiziksel ve zihinsel özelliklerine
yönelik güçlü bir özsaygı geliştirebilirler. Kendisini seven,
kendisiyle barışık ve en önemlisi kendini en iyi şekilde
tanıyan ve değerlendirebilen bireyler olarak toplumdaki
yerlerini alırlar. Sağlıklı düşünebilen, üretebilen, geleceğe güvenle bakabilen toplumlar ancak özgüvenli ve özsaygılı bireylerden oluşurlar. Bireysel farklılıklarından güç
alan ve büyüyen çocuklar için aile olarak birlikte hareket
edebilmeli, her ailenin de özel olduğunu bilmeliyiz.
16
and this is the difficult but single way that will bring happiness for us. Providing a respectful family atmosphere
will help the child to express his/her difference, his/her
different feelings and ideas. The child should know that
his/her parents will listen and will try to understand him/
her what ever his/her feeling or idea is. By this way the
child will express himself/herself without losing the feeling of respect and trust.
If we act respectfully and try to understand our child’s
different feelings and ideas, he/she will develop seifl-reliance and self-respect and he/she will be able to reflect
on his/her difference in the community. It is important
to learn about our child’s characteristics, abilities and interests; following this we should fulfill his/her individual
needs according to these.
If we ignore the child’s characteristics, special interests
and abilities and if we compare him/her with the other
children; we will cause him/her to lose his/her self respect.
If we accept them as they are, if we don’t compare
them with others and if we communicate with them
without criticising; our children will develop self respect
for their physical and mental traits. They will raise into individuals who are at peace with themselves and who have
the ability to make self evaluation. Productive communities, thinking clearly are composed of individuals who
have self-confidence and self respect. We should have
a common language for our children who take strength
from their individual differences but at the same time we
shouldn’t forget that each family is unique on its own.
17
Translated by Leyla Yılmaz
“Hiç kimse birbirine benzemez,
herkes biricik ve özeldir.”
“No one alike,
all unique and special.”
TERAPİ | THERAPY
PSİKOLOJİ | PSYCHOLOGY
Özgüven; çevrenin kişi hakkındaki görüş ve geri bildirimleri,“Özsaygı” ise
kişinin kendi hakkındaki değerlendirmeleridir. Özgüven için Özsaygı,
olmazsa olmaz koşullardan birisidir.
Self reliance is others’ views and feedback about a person; on the other hand self esteem reflects a
person’s overall emotional evaluation of his or her own worth.
ÖZGÜVEN VE ÖZSAYGI
Self RelIance and
Self Esteem
Pedagog Bİrsel KUTLU TİMİRLİ/Özel Marmara Kolejİ
Pedagogue Bİrsel KUTLU TİMİRLİ/Marmara Private High School
Özgüven, bir insanın tavırlarını, duygularını ve kişisel
özelliklerini; yetenek, beceri, görünüm ve toplumsal kabul edilirliğini nasıl değerlendirdiği ve ne dereceye kadar
kabul edip onayladığıyla ilgilidir. Özgüven, kendiniz hakkında nasıl düşündüğünüz ve kendinizi ne kadar değerli
gördüğünüzdür. Başka bir değişle bir başkası için anlam
ifade etmeyecek kadar öznel bir değerlendirmedir.
Özgüven, insanların doğuştan sahip olmadıkları, tam
aksine çocukluktan itibaren yavaş yavaş gelişen “merkezi” bir özelliktir. Yaşam boyunca yaşanan düş kırıklıkları
ve ruhsal yaralanmalar sistematik olarak insanın özgüvenini zedeler. İnsanların çok az bir bölümü gerçekten
özgürce ve baskılara maruz kalmadan kendilerini geliştirebilmektedir. Çoğu insanın yetiştirilme ve toplumsal
durumlar nedeniyle özgüvenleriyle sorunlar yaşadığı
psikolojik açıdan kolayca anlaşılabilir. Bir insan hayatı
boyunca ne kadar çok düş kırıklığı yaşarsa, o derece de
kendine olan güveni azalır, korkularıysa çoğalır.
Özgüven Gelişimi
Özgüven, belli bir düzeye ulaşıncaya kadar gelişimine
devam eder. Özgüvenin gelişimi genel olarak 10 yaşında
tamamlanır. Ergenlik döneminde ise çocuk, özgüvenini
test etmeye başlar. Çocukların özgüveninin gelişiminde
en büyük etken anne-babadır. Bunun sebebi; yetişkinlerin çocukları hakkındaki düşüncelerinin yoğunluğu ve etkisidir. Bu yoğunluk altında yetişen çocuklar, duygularını
18
Self reliance, is the evaluation of one’s own attitudes,
emotions, personal traits, skills, abilities and societal
acceptability. Self reliance is what you think about
yourself, it is the value you attribute on yourself. In other
words it is such a subjective evaluation that will not mean
anything for others.
Self reliance is not innate, it is a central feature
that develops slowly starting from childhood. The
disappointments and the psychological injuries damage
the self reliance systematically. Very few people can
improve themselves freely without any pressure.
Many people have self reliance problems due to their
upbringing and due to societal conditions. The number
of disappointments in a person’s life is parallel with the
diminish in his self reliance.
The development of self reliance
The development of self reliance continues until it
reaches a certain level. The development of self reliance
is generally comp-leted until the age of 10. In adolesence
the child starts to test his/her self reliance. Parents are the
most important factor in the development of self reliance
in children. This is because of the intensity and effects of
the parents’ opinions about their children. The children
raised with this pressure, start to reflect their emotions
on their behaviours during the following years. Following
the parents, teachers play the second important role in
İnsanları Tanıyabilme
Ability to distinguish people
Bağımsızlık
Freedom
Dikkat
Attention
Fedakarlık
Sacrifice
Özgüven
İyimserlik
Self reliance
optimisim
Sorumluluk
Alabilme
Taking
responsibility
Hoşgörü
Tolerance
Azim
Determination
Sezgi Kabiliyeti
Perception
19
TERAPİ | THERAPY
PSİKOLOJİ | PSYCHOLOGY
özgüven kavramında söz konusu olan çevredekilerin kişiyi nasıl gördüğü, algıladığıdır. Kişinin kendisini sevip sevmemesi, başkalarının onu değerlendirmesine bağlıdır.
Özsaygı; kişinin kendine saygı duyması ve değer vermesidir. Yani kişinin kendisini sevmesi, sevecen davranması, sayması, kendine öncelik vermesi ve kendi ihtiyaçlarını karşılamasıdır.
Özsaygı; kişinin kendini algılayışıyla ilgili bir kavramdır. Bununla beraber kişinin güçlü ve zayıf yönleriyle kendisini olduğu gibi kabul etmesi, kendini değerli görmesi
ve karşılaştığı sorunlarla başa çıkabilecek kadar yeterli
hissedebilmesidir.
Özsaygının temelini “Değerlilik ve yeterlilik duygusu”
oluşturur. Kişi bu duygulardan birini bile yeteri kadar hissedemediğinde yaşamdan aldığı doyum azalır ve kendini
sevemez. Çünkü kişinin yeterlilik duygusu gelişmemişse
sorunlar karşısında da yetersiz kalır; değerlilik duygusu
gelişmemişse, özgün bir birey gibi hissedemez, kendine
layık olduğu değeri veremez. Ancak değerlilik ve yeterlilik
duygusundan her ikisi de yeterince gelişmemişse hayat
daha sonraki yıllarda kendi davranışlarına yansıtmaya
başlarlar. Anne-babadan sonra çocuğun özgüveninde en
büyük etkiyi yapan öğretmenleridir. Sonra da yaygın inanışın tersine akranlarıdır.
Özgüven “değişken” ve aynı zamanda “merkezi” bir
özelliktir. Çok az insan iyi gelişmiş bir özgüvene sahiptir.
İnsanların çoğunluğu ise daha çok özgüvene sahip olmayı istemektedir.
Ruhun modeli bir daire şeklinde düşünülürse, özgüven tam ortada merkezde bulunmaktadır ve diğer özellikler onun etrafında yer almaktadır.
Özgüven, iyimserlik ve duruma göre karamsarlıkla sıkı
bir ilişki içerisinde bulunmaktadır. “Özgüven” ve “İyimserlik” insanın ilk gençlik çağında oluşan ve gelişen bir
özelliğidir. Diğer özellikler daha sonra gelişen özelliklerdir. Bu nedenle “İnsanları Tanıyabilme Kabiliyeti”, “Hoşgörü” gibi özellikler daha sonradan da kolaylıkla öğrenilebilir. Ancak özgüvenin sonradan gelişmesi daha zordur.
Özsaygı ve Özgüven Farklı Kavramlardır…
“Özsaygı” kavramının “Özgüven” kavramıyla aynı anlamı taşıdığı düşünülür. Özgüven; çevrenin kişi hakkındaki görüş ve geri bildirimleridir. “Özsaygı” ise kişinin
kendi hakkındaki değerlendirmeleridir. Bir başka deyişle
20
about the person. The person’s love for himself depends
on the evaluation of others.
Self esteem is the respect and value that the person
feels for himself. In other words it the tender, love and
respect that the person feels for himself.
Self esteem is a term related with self-perception. The
person knows and accepts his strengths and weaknesses,
he makes positive evaluation of his own worth and he
feels himself sufficient to cope with the problems.
“Worthiness and competence” forms the basis of
self esteem. If the person doesn’t have sufficient of
one of these, his love for himself will diminish and he
won’t get satisfied from his life, because if the feeling of
competence is not well-developed, the person won’t be
able to cope with problems; if the feeling of worthiness is
not developed, he won’t be able to feel unique. Beisdes,
if both of these feelings are not well developed, life can
be a nightmare for that person. At that point, the person
compares him with others and insults himself as he is not
like others.
the development of self reliance in children. Lastly comes,
their peers on the contrary of the popular wisdom.
Self reliance is a changeable and central feature. Very
few people have well-developed self reliance. Many
people want to have self reliance more than they have.
If we think the model of spirit as a circle, self reliance is
at the center and other features surrounds it.
Self reliance can be related with optimism and
pessimism according to the situation. Self reliance and
optimism are the features formed and developed during
the early youth period. Others are developed in time. For
this reason features such as “the ability to distinguish
people” and “tolerance” can be learnt easily afterwards.
However the development of self reliance is difficult
afterwards.
Self esteem and self reliance are different
concepts …
It is believed that “self esteem” has the same meaning
with “self reliance”. Self reliance is others’ views and
feedback about a person; on the other hand self esteem
reflects a person’s overall emotional evaluation of his or
her own worth. In other words in self reliance, the point in
question is the understanding and perception of others
21
TERAPİ | THERAPY
PSİKOLOJİ | PSYCHOLOGY
o kişi için tam bir kâbus olabilir. Bu durumda kişi kendisini başkalarıyla kıyaslar ve onlar gibi olamadığı, onlar gibi
yapamadığı için kendini aşağılar durur.
Özsaygı kişinin kendisiyle kurduğu iç iletişimin yansımasıdır. Bu iç iletişim olumlu, dinamik ise özsaygı da
aynı paralelde olacaktır. Çünkü özsaygı kendini kabule
bağlıdır, kendini ve sınırlarını kabul etmektir, kişinin kendinizi nasıl gördüğüyle ilintilidir.
Özsaygı, Özgüveni Doğurur…
Özsaygı koşulsuz olduğu sürece kişinin özgüveni yüksek olur. Özgüven için özsaygı, olmazsa olmaz koşullardan birisidir. Aşırı özgüvene sahip olan kişiler egolarını
şişirerek, gerçeklikten, doğallıktan uzaklaşarak önemli
ölçüde kişilik ve davranış sorunları yaşayabilirler. Zaman
zaman kişinin anlamadığı, kontrol edemediği, bilmediği durumlarda çekinik kalması, kendine güvenememesi
normaldir; buradaki kendine güvenmeyiş olumsuz değil,
olumlu bir durumdur. Bu durumda özgüveni olan kişi
kendini yetersiz hissedebilir; ama aşağılık kompleksine
kapılmaz. Aşağılık kompleksi ise; özsaygısı ve özgüveni
az veya eksik olan kişilerin yaşadığı ruhsal bir durumdur.
Düşük Özgüvenin Nedenleri
22
• Düş Kırıklığına Uğratan Yaşantılar: Düşük özgüven doğuştan gelmez, yaşarken oluşur. Düş kırıklığına
uğratan yaşantılar sonucu düşük özgüven oluşur. Düş
kırıklığına uğratan yaşantıların sıklığı ve önem dereceleri
burada büyük bir rol oynamaktadır. Diğer insanlar mutlaka kişiyi düş kırıklığına uğratır diye bir kural yoktur. Kişi
kendi kendini de düş kırıklığına uğratabilir. Örneğin tam
hazırlanmadan girilen bir sınavı başaramamak gibi.

Self esteem is the reflection of interal communication
of a person. If this interal communication is positive and
dynamic, self esteem will be parallel to it, because self
esteem is related with self acceptance, it is accepting
one’s own limits, it is related with what the person thinks
about himself.
Self esteem brings self reliance…
If self esteem is unconditional, self reliance will be well
developed. Self esteem is a sine qua non for self reliance.
People with excessive self reliance, can get away from the
reality and can have personality and behaviour disorders.
Sometimes, it is normal to act recessive and non-assertive
in unfamiliar or incontrollable situations; this nonassertiveness is a positive thing rather than negative. A
person with self reliance can feel himself incompetent but
he won’t feel inferiority complex. Inferiority complex is
the state of mind that the people with insufficient self
esteem and self reliance, feel.
The reasons for low self-reliance
• Disappointment: Low self reliance is not innate,
it occurs in time. Disappointing experiences, can cause
low self reliance. The frequency and importance of these
disappointing experiences play important role at this
point. Not only the other people but also the person
himself, can cause disappointment. Forexample, taking
an exam without studying beforehand.
23
TERAPİ | THERAPY
Çocuğunu Özgüvenli Yetiştirmek İsteyen
Anne Babalar Neler Yapabilir?
• Oppressive and overprotective parents: Parents
play an important role in the development of self reliance.
The family lays the foundation for the development of self
reliance and it continues through the primary education,
adolescence and professional life periods.
• Hindered sexuality: It should be accepted
that children have sexual motives that shouldn’t be
suppressed.
•The

structure of the society and mental pollution:
The children live through the point of view of their parents.
An optimistic view of life will affect the child’s psychology
positively and the child will trust in a positive result by
thinking optimistically at a difficult situation. On the
other hand, a pessimistic view of life causes the child to
give up the struggle easily, he will lose the enthusiam
necessary to solve the problems.
•Hindered development:
Modern settlements,
hinders the development of the child. As there isn’t a
medium to encourage the creativity of the child, the child
either accepts this order or he may feel a total rejection.
Both of these situations are negative for the development
of self reliance.
• Disappointment in Human Relations: Self reliant
people are more successful in human relations, they
defend their rights better and get what they want.
However people with low self reliance, are not taken
seriously and are not respected by others. People who are
not self reliant have an internal vicious circle. Self reliants
also have such vicious circle but they consider it as a spiral
that consolidate self-reliance.
• Çocuğunuzun sizin için önemli, değerli olduğunu ve
onu sevdiğinizi her fırsatta belirtiniz.
What should parents do to raise self reliant
children?
• Çocuğunuzla kaliteli zaman geçirerek onun sizin için
önemli olduğunu kanıtlayınız.
• Tell your child at every opportunity that he/she is
important and valuable for you, and that you love
him/her.
• Çocuğunuzun düşüncelerine saygı duyunuz ve eleştirmeden iyi bir dinleyici olunuz.
• Çocuğunuzun girişimlerini destekleyiniz.
• Çocuğunuzun yaptığı işlere müdahale konusunda
dozu iyi ayarlayınız ve kendisine güvendiğinizi hissettiriniz.
• Çocuğunuza gerçekleştirdiği işler konusunda olumlu
tepkiler veriniz ve onu yüreklendiriniz.
• Çocuğunuza yönelik eleştirilerde yapıcı, açık ve dürüst
olunuz.
• Çocuğunuzun başarılarını yerinde ve ölçülü överek bu
davranışlarını geliştirmelerini sağlayınız.
24
• Spend quality time with your child to prove that he/
she is important for you.
• Respect your child’s opinions and be a good listener
before criticising.
• Çocuğunuzun hatalarını eleştirmeyiniz. Onun rencide
olmasına ve incinmesine neden olmadan zamanla iyi
sonuçlar elde etmesi için ona yardımcı olunuz.
• Çocuğunuzun yapabileceğine inandığınız ve güçlü gördüğünüz konularda büyüklerine yardımcı olmalarına
fırsat tanıyınız.
• Çocuğunuza evde ve dışarıda başarabileceği sorumluluklar veriniz.
• Çocuğunuzun hedef belirlerken potansiyelini göz
önünde bulundurarak ulaşabileceği hedefler koyması
için doğru yönlendiriniz.
• Çocuğunuzun kendisi için koyduğu hedeflere saygı
gösteriniz.
• Çocuğunuzu hedeflerine ulaşma sürecinin her aşamasında teşvik etmeyi ihmal etmeyiniz.
• Çocuğunuza kendisini ifade etmesi için konuşma fırsatı tanıyınız, çeşitli konular üzerine sohbet ortamları
hazırlayınız.
• Çocuğunuzun potansiyelinin farkına varması ve bunu
sınaması için risk almaya teşvik ediniz.
• Çocuğunuzu başkalarıyla asla kıyaslamayınız.
• Çocuğunuzun kendisini tanıması için çeşitli sosyal etkinliklere yönlendiriniz.
• Çocuğunuzun farklı yaş gruplarından insanlarla aynı
ortamlarda bulunmasına fırsat yaratınız.
• Çocuğunuzu kültür farklılıkları, farklı insanlar ve durumlar hakkında bilgilendirmek ve düşüncelerini ifade
etmesini sağlamak için sohbet ortamları yaratınız.
• Çocuğunuzu olumsuz düşüncelerini bir kenara bırakarak kendileri adına olumlu şeyler söylemeleri için
cesaretlendiriniz. Anne-baba olarak bu konuda iyi bir
model olunuz.
• Çocuğunuzun düşüncelerinde genelleme yapmalarının yanlışlığını ifade ediniz ve bu konuda da iyi bir model olunuz.
• Çocuğunuzun olumlu düşünme yeteneğini geliştirmek
için pozitif düşünceleri paylaşma ortamı yaratınız.
• Apreciate your child’s achievements so that they
will improve this kind of behaviours.
• Do not criticise your child’s mistakes. Help him/her
to get successful results in time without insulting
him/her.
• Provide opportunities for your child to help adults
on issues; they are really good at.
• Assign your child, responsibilities which they can
achieve at home and outside.
• Guide your child to set achievable goals.
• Respect to the goals that your child set for himself/
herself.
• Do not forget to encourage your child for reaching
his/her goals.
• Provide opportunities for your child to express
himself/herself orally and start conversations on
various topics.
• Encourage your child to realize his/her potential
and to take risks to test this potential.
• Do not compare your child with other children.
• Guide your child for social activities in which he/she
will learn about himself/herself.
• Create opportunities for your child to meet people
from diferent age groups.
• Develop communication and interaction
opportunities for your child to learn about different
cultures, different people and situations and let
them to express their opinions.
• Encourage your child to state positive things about
himself/herself. Be a good role model on this issue
as parents.
• State the inappropriateness of making
generalizations about opinions and be a good role
model on this issue.
• Create a medium to share your positive opinions in
order to help your child improve optimistic thinking
skills.
• Support the initiatives of your child.
• You should arrange the dosage of your interferences
in the works of your child and you should make
him/her feel that you trust in him/her.
• Give positive reactions about the things that your
child achieves and encourage him/her.
• Make fair, constructive and clear criticism about
your child.
Kaynakça / Bibliography:
1- http://www.kendinigelistir.com.
2- http://www.ekipnormarazon.com.
3- http://www.ilknuryilmaz.com.
4- http://www.doktorsitesi.com/
5- http://www.dersimiz.com.
6- Lauster, Peter. Özgüven Öğrenilebilir. İlayda yayınevi.2. Basım 2003, İzmir.
7- Hambly, Dr. Kenneth. Özgüven. Rota yayınları, Siyah beyaz serisi. 4. Basım, 2001.
25
Translated by Leyla Yılmaz
• Baskıcı ve Himayeci Yetiştirme: Özgüvenin ve
değersizlik duygularının oluşumunda yetiştirilme çok
önemli bir rol oynar. Temeller ailevi ortamda atılmaktadır. İlkokulda, ergenlikte ve iş yılları sırasındaki yaşantıların da etkisi büyüktür.

• Engellenmiş Cinsellik: Çocukların da bastırılmaması gereken cinsel dürtülerinin olduğu kabul edilmelidir.

• Toplum Yapısı ve Ruhsal Kirlenme: Çocuklar anababasının hayata bakışlarını yaşarlar. İyimser bir hayat
anlayışı çocuğun ruhunu olumlu yönde etkiler ve çocuk
zor durumlarda iyimser bir şekilde olumlu bir sonuca güvenir. Kötümser bir hayat anlayışında ise çocuk çabuk
pes eder ve kötümserliği, problemlerini halledebilmesi
için gerekli şevki onun elinden alır, onun hareket tarzını
etkiler.

• Engellenmiş Gelişim: Modern yerleşim şekli çocuğun gelişimini engellemektedir. Çocuğu yaratıcılığa
teşvik edecek ortam olmadığından, çocuk bu düzene ya
mutlak uyum sağlar ya da bu düzeni tamamen reddeden
kökten bir kaçış yaşar. Her iki durum da sağlıklı bir özgüvenin gelişmesi için aynı şekilde olumsuzdur.

• İnsanlarla İlişkilerde Hayal Kırıklıkları: Özgüvenli
kişi insanlarla ilişkilerinde daha başarılıdır, haklarını daha
iyi savunur ve istediğini elde eder. Daha az güvenli veya
güvensiz kişi başkaları tarafından ciddiye alınmaz ve
buna bağlı olarak da saygı görmez. Güvensiz olan kişi için
içinden çok zor çıkabileceği bir kısır döngü vardır. Bu kısır
döngü özgüvenli kişiler için de vardır, ama onlar için bu
özgüveni güçlendiren bir helezondur.
PSİKOLOJİ | PSYCHOLOGY
TERAPİ | THERAPY
PSİKOLOJİ | PSYCHOLOGY
KISKANÇLIK VE
REKABET
Jealousy and
RIvalry
Psİkolog Gülüm KOŞAR / Özel Marmara Ortaokulu
Psychologist Gülüm KOŞAR / Marmara Private Middle School
Kıskançlık duygusu doğru bir şekilde kullanıldığında
kişinin benlik algısını geliştirmesine imkân sağlayabilir.
If jealousy is manipulated in the right way,
it can help the development of sense of self.
Kıskançlık kişiyi olumsuz yönde etkileyen, kötü hissettiren doğal bir duygu olarak tanımlanabilir. Ancak bu
olumsuz duygunun üstesinden gelerek olumluya çevirmek kişinin kendi elindedir. Kişi bunu gerçekleştirebildiği takdirde kendisiyle barışık, sosyal çevresiyle ilişkisini
sağlıklı bir şekilde yürütebilen ve iletişim kalitesini koruyabilen biri olarak yaşamını sürdürebilir. Bir başka deyişle; bu duygu doğru bir şekilde kullanıldığında kişinin
benlik algısını geliştirmesine imkân sağlayabilir.
Kıskançlık bir başka açıdan değerlendirildiğinde, kişilerin birbirlerinin farklı yönlerini kıyaslamasına imkân
sağlayarak rekabet duygusunun gelişmesine yardımcı
olabilir. Ancak; rekabet duygusu da her yaşantıda olduğu
gibi dozunda yaşanılmadığı takdirde kişinin benliğine zarar verebilir. Bu duygunun da doğru şekilde yaşanabilmesi, kişinin kendini ve çevresindekileri mutsuz edecek düzeye taşınmamasına özen gösterilmelidir. Hayatta daha
başarılı olabilmek, kendimizi olduğumuz konumdan
daha iyi bir sosyal statüye taşıyabilmek ve hedeflerimize
ulaşabilmek için rekabet duygusuna mutlak ihtiyaç duyulur. Fakat zarar görmeden nasıl bir rekabet içine girilmeli? Bu duygu çocuklar ve kardeşler arasında nasıl ve ne
şekilde yaşanmalı? Bunlar cevaplanması gereken önemli
sorulardır. Özellikle içinde bulunduğumuz eğitim sistemi
ve yaşam standartları düşünülecek olursa bu soruların
cevabı (çocukların hem aile içinde kendi kardeşleriyle,
hem de okulda, sosyal ortamında bu duyguyu sağlıklı
şekilde yaşamaları adına) daha da önem kazanmaktadır.
26
Jealousy, can be defined as a natural feeling that affects the person negatively and makes him feel bad. However, the person can overcome this feeling. If the person
achieves to overcome this feeling, he/she can develop
healthy and quality relations with the social environment.
In other words, if this feeling is manipulated in the right
way, it can help the development of sense of self.
When we evaluate the feeling of jealousy from another perspective, it can help the development of rivalry as
people compare each others’ different attributes. However, if the feeling of rivalry is not kept within acceptable
limits, it can also damage the personality of the person.
The person should keep the feeling of rivalry within the
limits and it shouldn’t be carried to the levels that will
cause problems for others. We need the feeling of rivalry for becoming successful, for upgrading ourselves to a
better social position and to reach our goals. The problem
is that what kind of a rivalry it should be, not to cause
damage for anyone? What should be the limits for the
children and siblings about having this feeling? These are
important questions to be answered. If we consider our
education system and our life standards, the answers of
these questions become more important (for the children
to develop healthy relations with their siblings, with their
friends at the school and social life.)
27
TERAPİ | THERAPY
28
PSİKOLOJİ | PSYCHOLOGY
Günümüzde ebeveynlerin yakındığı sorunlar arasında
en güncel olanı sıkça duyduğumuz problemli kardeş ve
akran ilişkileridir. Rekabet duygusu bu her iki grupta da
öne çıkan bir duygudur ve her kardeş veya akran ilişkisinde yaşanabilecek doğal bir durumdur. Her çocuk farklıdır
ve bu farklılık bazen sosyal ortamda lider olma, fark edilme isteğiyle birleşerek çocukları aile ortamında kardeşler arasında, sosyal çevrede de akranları arasında farklı
rekabet duygularına zaman zaman itebilir. Önemli olan
bu duyguların yaşanılmışlık düzeyi ve kişinin hayatını ne
yönde etkilediğidir.
One of the most recent problems stated by the parents
is; problematic sibling and friendhip relations. The feeling
of rivalry is a prominent feeling in both groups and it is a
natural thing to be faced with in every sibling and friendship relation. Each child is different and this difference
combined with the desire to become the leader in social
life or with the desire to be realized; can cause the feeling
of rivalry between the siblings or between the friends. The
important thing is the limits of these feelings and the effects of these feelings on children’s lives.
Kıskançlık duysunu ailede tetikleyen birçok etmen sayılabilir. Bu etmenler arasında anne babanın kıyaslayıcı
tutumuyla gelen kışkırtılan kıskançlık, rekabete sokulmaktan doğan kıskançlık (bu çoğu zaman içinde bulunduğumuz eğitim sisteminin getirdiği birtakım sebeplerden dolayı akranlar arasında da yaşanan kıskançlık),
anne baba ilişkisinden öğrenilen kıskançlık sayılabilir.
There may be many factors triggering the feeling of
jealousy, within the family. Some of these factors are; the
parents’ comperative attitudes, jealousy caused by being
forced to compete (this is mostly seen between friends
due to the causes of our education system), learned jealousy caused by the modeling of the parents.
29
TERAPİ | THERAPY
PSİKOLOJİ | PSYCHOLOGY
Kişiler kıskançlık duygularını çeşitli yollarla ifade edebilirler:
1. Pasif Tepki: Surat asmak, mesafe koymak, uzaklaşmak, küsmek, davranış ve tutum değiştirmek vb.
2. Aktif Tepki: Aksilik etmek, suçlamak, iğnelemek,
tehdit etmek, ağır konuşmak, acı vermek vb.
3. Dolaylı tepki: Suçluluk yaşatmak, yakınlaşma isteklerine engel olmak, isteklerini yerine getirmemek [pasif direniş], dinlememek, kızdıracak, üzecek davranışlar
sergilemek
4. Bastırma tepki: Umursamaz, ilgisiz, fark etmiyor
görünmek
5. Counter-reaction: Kıskançlık duygusunu kendine
yedirememek, kıskandığını abartarak methetmek, çok
beğendiğini söylemek, komplimanlar yapmak, el üstünde tutmak vb.
Kıskançlık İçin Doğru Tepki
• Kıskançlık duygusunun var olduğunu kabullenmek
ve bu duygunun yaşanmasına izin vererek
yaşanılan duygunun enerjisini olumluya çevirmek.
• İlişki içinde büyümeye izin vermek.
• Kişi olgunlaşıp kendisiyle ilgili birikimini arttırdıkça
benlik saygısı, özgüveni artar ve bağımlı ilişkiyi
bırakmaya hazır hale gelir.
• Kıskançlık duygusundan söz etmemek, yok saymak
kullanılabilecek olası bir savunma mekanizmasıdır
ve kişiye olumlu gelişme sağlamaz.
Kardeşler Arası Kıskançlığı Çözümlemek İçin
• Ev ortamında her çocukla ayrı zaman geçirin. Özel
zamanın süresini, her gün saat kaçta olacağını
belirleyin. Bunu çocuklarla da paylaşın.
• Aile ortamında paylaşılan sosyal aktiviteleri
arttırın.
• Kardeşleri birbirleriyle kıyaslamayın.
• Eksiklerini vurgulamaktansa güçlü yönlerini öne
çıkarmaya çalışın.
The right reaction for jealousy
• Accept the feeling of jealousy and let it to be lived
to transfer its effects to a positive energy.
• Let the person to become mature within the
relation
• As the person becomes mature, he will imporve his
self respect and self reliance and he will be ready to
neglect dependant relation.
• Ignoring the existence of jealousy, is a kind of
defence mechanism and this will not bring a
positive development for the person.
Solutions for Overcoming the Jealousy
Between Siblings
• Allocate seperate time for every child in the house.
Determine the time of that specific time and share
this with the children.
• Increase the number of social activities within the
family.
• Do not compare the siblings with each other.
• Tartışma yaşandığında araya girmemeye çalışın,
her ne kadar tarafsız kalmaya çalışsanız da onlar
taraf tuttuğunuza inanacaklardır.
• Rather than telling the weak points, try to highlight
the children’s strengtful points.
• Birbirlerine destek olmaları hatta ortak
çalışabilecekleri ortamlar hazırlayın.
• Do not interfere the children’s arguments, although
you try to be impartial, they will believe that you
take a side.
• Paylaşım söz konusu olduğunda birbirlerine
yaptırın.
• Aralarında çatışma çıktığında kazan-kazan(orta
yolu bulmak) prensibiyle birlikte çözmelerini
sağlayın.
• Kıskandığı konuda kendini geliştirmesinedestek
olun. Şu soruları sorun;
30
Poeple express their feeling of jealousy in different
ways:
1. Passive reactions: Pull a face, remain at bay, incline
away, become stunted, change in attitudes and behaviours, etc.
2. Active reactions: recalcitrate, blaming, being sarcastic, threatening, scorching, agonising, etc.
3. Indirect reaction: Placing on guilt, hindering the
demand for approaching, unfullfilling the requirements
(passive resistance), rejecting to listen, displaying behaviours that will cause annoyance.
4. Suppressive reaction: being reckless, unconcerned, etc.
5. Counter-reaction: being unable to bring oneself to
the feeling of jealousy, excessively praising the one/thing
that is jealoused, etc.
• Provide an atmosphere for them to cooperate and
work together.
• When there is a conflict between them, help them
to solve this problem by finding a compromise.
• Help your child improve the point; that he is jealous
of. Ask him these questions:
31
TERAPİ | THERAPY
- Kardeşinin beğendiğin, üstün bulduğun yönleri
neler?
- What are the outstanding aspects of your
brother/sister?
- Bunlardan hangilerinin sende olmasını isterdin?
- Which of these aspects would you like to have?
- Bu konularda kendini geliştirmek için sen ne
yapabilirsin?
- What can you do for improving yourself in these
aspects?
- Bu konuda ondan veya bir uzmandan destek
almak ister misin?
- Would you like to take the support of your
brother/sister or an expert in this issue?
• Kendini rahat ifade edebilmesi için iyi bir dinleyici
olun.
• Onu etiketlemeyin. Çok kıskançsın, çok hırslısın,
tembelsin, sorumsuzsun vb. bunun yerine
- Sen de kardeşin gibi sosyal olmak istiyorsun.
- Seni okuma konusunda daha hırslı görmek
isterim.
• Onu teselli etmeyin, sorununu önemseyin. Örneğin; “belki kardeşinin daha çok arkadaşı var ama
sen de harika resimler yapıyorsun” demek yerine;
“Anladığım kadarıyla kardeşin gibi çok arkadaşın
olsun istiyorsun. Bunu nasıl sağlayabilirsin bir fikrin
var mı?” deyin.
• Kıskançlık ve rekabet konusunda grup çalışmalarına katılın.
Fransız kuramcı Roland Barthes kıskançlık üzerine
“Bir aşk söyleminden Parçalar” adlı kitabında şöyle
yazmış;
“Kıskanç olarak, dört kez acı çekerim:
1. Kıskanç olduğum için,
2. Kıskançlığımdan dolayı kendimi suçladığım için,
3. Kıskançlığımın ötekini incitmesinden korktuğum için,
4. Bir bayağılığın beni tutsak etmesine boyun eğdiğim
için, dışarıda bırakıldığım, saldırgan olduğum, deli
olduğum ve sıradan olduğum için acı çekerim
(AYCAN SAOĞLU, Zodiac dergisi-Kasım 2005)
• be a good listener for your child to express himself
confidently.
• Do not label him with words such as; your are so
jealous, you are so greedy, you are lazy, you are
irresponsible. Instead of these words, try these:
- You want to be as social as your brother/sister
- I would like you to be more greedy for reading and
writing.
• Do not console your child, pay attention to his
problem. For example instead of saying “ Your
brother may have more friends, but you make
excellent painting”, try to say “As I understand you
want to more friends like your brother, then do you
have an idea about how to achieve this?”
• participate in group works about jealousy and
rivalry.
In “Notes on a Lover’s Discourse” Roland barthes
wrote about jealousy;
“As a jealous man, I suffer four times over: because I
am jealous, because I blame myself for being so, because
I fear that my jealousy will wound the other, because I allow myself to be subject to a banality: I suffer from being
excluded, from being aggressive, from being crazy, and
from being common.”
Kaynakça / Bibliography:
1- Leyla NAVARO-KISKANÇLIK ve Rekabet (Grup çalışması notları)
2- Althea HornerGüç-Güç Sahibi olma isteği ve güce sahip olmaktan korkma HYBO Yay
3- Pedagog/Aile Terapisti Canan Karabulut Şimşek Kardeş ve Arkadaş Kıskançlığı
32
33
Translated by Leyla yılmaz
PSİKOLOJİ | PSYCHOLOGY
TERAPİ | THERAPY
PSİKOLOJİ | PSYCHOLOGY
“Mükemmeliyetçiler, standartları ulaşılabilir sınırların ve
sebeplerin ötesinde, dürtüsel olarak imkânsız hedeflere ulaşmak için
aralıksız didinen ve kendi değerini üretkenlik ve başarıya göre ölçen kişilerdir.”
David BURNS
“Perfectionists are people who strain compulsively and unremittingly toward
impossible goals and who measure their own worth entirely in terms of
productivity and accomplishment.”
David BURNS
MÜKEMMELİYETÇİ
KİŞİLİĞİN
GELİŞİMİ
The Development
of Perfectionist
Character
Pedagog Nurbahar TURHAN/Özel Marmara Anaokulu
Pedagogue Nurbahar TURHAN/ Marmara Private Kindergarten
Mükemmeliyetçilik, hiç hata ve eksik yapmadan ideale ve kusursuza ulaşma çabasıdır. Kişi, en yüksek standartlara ulaşırken asla hata yapmaması gerektiğine inanır. İlk bakışta bu durum olumlu bir özellik gibi görünse
de aslında umutsuzca ulaşılması mümkün olmayan
konuma erişme çabası anlamına gelmektedir. Genellikle en iyiyi yapma çabasıyla karıştırılmaktadır. Oysa mükemmeliyetçilik ile sağlıklı bir şekilde elinden gelenin en
iyisini yapmaya çalışmak arasında fark vardır. En iyiyi
başarmak için çaba gösteren kişiler hedeflerine ulaşmak
ve başarılı olmak için gösterdikleri bu çabadan keyif alırlar. Mükemmeliyetçi yapıya sahip kişiler ise hiçbir zaman
hata yapmamaları gerektiğine inandıkları için sürekli
kendilerinden ve yaptıkları işten kuşku duyup, kaygı içinde yaşarlar.
34
Perfectionism, is the effort to reach the indefectable
and ideal without any making any mistake or deficiencies.
The person believes that he shouldn’t make any mistakes
while reaching the highest standards. Although at first
glance this situation seems to be positive, it is actually
an inconclusive effort to reach a position that can not be
achieved. Generally it is mixed with trying to do one’s level
best. However doing one’s best and perfectionism are different things. People who try to do their best, feel pleasure
about the effort they put to reach their goals and be successful. However, perfectionists, believe that they should
never make mistake and because of this feeling they are
always worried about themselves and what they do.
Son yıllarda mükemmeliyetçilik üzerine çok sayıda
araştırmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar aslında, mükemmeliyetçiliğin tek yönlü olmadığını göstermiş ve çok
yönlü bir bakış açısını gündeme getirmiştir.
Gordon H.Flett ve Paul L.Hewitt (2002) üç çeşit mükemmeliyetçilik tanımlamıştır.
• Kişinin Kendisi Tarafından Kendisine Yönlendirilen Mükemmeliyetçilik; Ulaşılması olanaksız ve gerçek
dışı standartlar belirleme eğilimi. Kişi kendisine son derece yüksek standartlar belirler ve kendisini bu standartlar üzerinden değerlendirir. Hata kabul etmez ve sürekli
olarak kendisini eleştirir.
• Diğer Kişilere Yönlendirilen Mükemmeliyetçilik;
Belirlenen gerçek dışı ve yüksek standartlara başkasının
In recent years, there are many researches about perfectionism. These researches showed that perfectionism
is not unidirectional and a multi directional approach is
developed.
Gordon H.Flett and Paul L.Hewitt (2002) define 3 kinds
of perfectionism:
• Self-oriented perfectionists develop unattainable
and unrealistic standards. These people set very high
standards for themselves and evaluate themselves against
these. They do not accept any mistakes and they always
criticize themselves.
• Other-oriented perfectionists set unrealistically
high standards for others and are frequently disappointed
and angry toward those who do not meet their standards.
35
TERAPİ | THERAPY
PSİKOLOJİ | PSYCHOLOGY
uymasını bekleme eğilimi. Kişi diğer bireyler için standartlar belirler ve onları bu standartlara göre değerlendirir. Bu kişiler başkalarına iş vermezler, yaptıklarını beğenmez ve sürekli hata bulur. Eğer bireyler belirlenen
standartlara ulaşmazlarsa veya başarısız olurlarsa onları
negatif bir biçimde değerlendirir. Genellikle öfke ve doyumlu ilişki kuramama sorunları vardır.
• Sosyal Çevreden Yönlendirilen Mükemmeliyetçilik;
Başkalarının kendilerinden ulaşılması olanaksız beklentileri olduğu inancı. Bu durum, çevrenin kişi için belirlediği standartları simgelemektedir. Bu kişiler çevrelerinden onay ve takdir görmek için çok yüksek standartlara
ulaşmaları gerektiğine inanır. Kendisinin de ancak mükemmel olarak bu hedeflere ulaşabileceğini düşünür.
Standartlara ulaşamadıklarında depresyon ve başkaları
tarafından yargılanma korkusu duyduklarında da sosyal
kaygı sorunları vardır. (Flett, Hewitt, Blankstein, O’Brien,
1991)
Bunlar kişilerde birlikte görülebileceği gibi, ayrı ayrı da
bulunabilir.
Kusursuz olmayı istemek, bazı çocukların doğal yapısında olduğu gibi, çoğunlukla da ebeveynlerin verdikleri
mesajlar ve beklentilere yönelik davranışlar neticesinde
oluşmaktadır. Anne ve babalar, farkında olmadan çocuk-
36
They tend to criticize others, which further isolates them.
Because they want things done their way, they have difficulty delegating and tend to overwork. Their difficulty in
compromising affects their ability to live and work peacefully with others.
• The socially prescribed perfectionist believes that
others have impossibly high expectations for them that
they can never meet. These perfectionists are prone to depression, anxiety and resentment. When perfectionism of
any type becomes extreme, the stress often contributes
to physical ailments, which further inhibit one’s ability to
function well. (Flett, Hewitt, Blankstein, O’Brien, 1991)
These 3 kinds of perfectionism can be seen altogether
or seperately in people.
Desire for being flawless can be a natural part of the
child; however it is mostly caused by the messages and
expectations of the parents. Without realizing parents,
make evaluations about their children while ignoring their
capacities and the children shape their understanding accordingly. They believe that if they are successful, their
37
TERAPİ | THERAPY
larının sahip olduğu kapasiteyi göz önünde bulundurmadan kendilerince bir değerlendirme yaparlar. Çocuk da algısını bu yönde şekillendirir. İyi ve başarılı olursa anne ve
babası tarafından sevileceğini düşünür. Başarı odaklıdır.
İstedikleri mükemmelliği yakalayamadıklarında çabuk
mutsuz olurlar ve öfke tepkileri gösterirler. Çocuklar karşılıksız sevgi bekler oysa bu durumda sevgiyi alabilmesi,
ancak başarılı olma koşulunun gerçekleşmesi ile mümkünmüş gibi görünür. Çocuk, her alanda en başarılı ve
iyi olmayı ister, yenilgiyi kabul edemez. Ancak hedefine
ulaştığında kendine güvenir, sevildiğini düşünür. Başarı
onun her şeyi olur.
Bu durumun yarattığı en büyük olumsuzluk, çocuğun
yüklendiği kaygı durumudur. Değerlendirildiğini hissettiği her alanda yoğun bir kaygı duygusu yaşar, başaramayacağını düşündüğü her şeyde bırakma davranışı gösterir. Başarılı da olsa, duyduğu bu başaramama düşüncesi
kaygı düzeyini daha da arttırır. Başarılı sonuç elde etmek
için gösterdiği bu yoğun mücadele ve çaba, yaşadığı yoğun kaygı çocuğu fazlasıyla yorar.
Uzmanların yapmış olduğu araştırmaların sonuçlarına
göre, anne-babaların mükemmeliyetçiliği ile çocuklarına
PSİKOLOJİ | PSYCHOLOGY
parents will love them. They become achievement-oriented. They feel unhappy and display nerveous reactions
when they can not reach the achievement level, they
want. Children expect unconditional love, but in this situation achievement seems to be the prerequisite of getting
the parents’ love. These children, want to be the most
successful and the best at every platform, they can not
accept defeat. They feel self-reliance only when they reach
their aim. Success is everything for them.
The biggest problem in this situation is the child’s
worriedness. The child feels worried when he thinks there
is an evaluation. He tends to give up everything, that he
thinks he can not achieve. Even if he is successful, this
feeling of being unsuccessful will increase his level of worry. This intense effort and struggle to become successful
and the worry he feels, causes the child to become tired.
According to the researches, perfectionaist parents
can be role model for their children and cause the development of high expectations for their children which will
model olabildiklerini ve beklentilerini yüksek tutarak çocuklarının da her şeyi mükemmel yapma çabasına girmelerine neden olabildiklerini belirtmektedirler.
Anne ve babalardan alınan geri bildirimler çocukların
benlik algısının gelişmesinde çok önemlidir. Sürekli hataları görmek, olumlu benlik algısının gelişmesine engel
olmaktadır. Bu durumu yaşayan çocuklar çoğunlukla
kendilerini beğendirme ve ispat çabasına girmektedir.
Zaman zaman çevre ile uyum sorunları da yaşayabilmektedirler. Mükemmeliyetçi beklenti düzeyinin aşırı
olması sonucunda, mükemmel fakat mutsuz, kendini
yetersiz hisseden, tatminsiz ve bu durumla baş etmekte
zorlanan çocuklar yetişebilir. Buradaki en önemli nokta,
olumlu olana kadar çok sık vurgu yapmaktır. Anne ve
babalar bunu en iyi oyun oynarken başarabilirler. Oyunda kimin kazandığına değil, eğlenceye ve yaşanan sürece odaklanarak iyi bir örnek olmak, çocuğun algısını da
olumlu yönde şekillendirir. Bu durumun vurgulanması,
benlik saygısı açısından da önemlidir. Çocuk neyi iyi yapabildiğini bilirse, bunu yapmayı kendiliğinden isteyecek
ve uyumlu bir kişilik geliştirecektir. Her şeye rağmen hala
mükemmeli istiyor ve başarılı olamadığı durumlarda
bunun üzüntüsünü yaşıyorsa, anne ve baba aralarında
ortak bir dil geliştirerek, mükemmel olmayan, sıradan
davranış biçimlerini de överek çocuğa bu beklentisinin
yanlışlığını gösterebilirler.
Hataları kabul etme konusunda da anne ve baba olarak çocuğa örnek olunmalıdır. Ebeveynler, ancak kendi
yaptıkları hataları kabul ederek çocukları içinde kabul
edilebilir uygun ortamı yaratabilirler. Hataları karşısında
aşırı tepki göstermek, çocuğu mükemmeliyetçiliğe iten
diğer önemli nedendir. Yaşanılan her durumda soğukkanlı olunmalı, sakin tavırlar sergilenmeli ve yapılan her
davranış karşısında çocuk düşünmeye yönlendirilmelidir.
Mükemmeliyetçi Kişilerin Gösterdikleri
Davranış Özellikleri;
• Karar vermede güçlük çekme,
• Tekrarlama ve düzeltme,
• Erteleme,
• Kaçınma,
• Aşırı planlama, düzenleme ve sıralama,
• Sürekli olarak denetleme ve onay alma,
• Başkalarını değiştirmeye çalışma.
Mükemmeliyetçi Kişiliğin Gelişimini Etkileyen Annebaba Tutumları;
• Aşırı Baskıcı Anne-Baba Tutumları; Baskıcı anne ve
babalar, genellikle çocuklarından kendi belirledikleri ilkelere uymalarını beklerler. Kontrolün kendilerinde olduğunu bilmek isterler. Çocuğun çok fazla söz hakkı olmaz,
hatalı davranışlarında olumsuz bir yaptırım uygulanır.
“Büyüyünce ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksın”
gibi cümlelerle yaptıklarının doğru olduğunu anlatmaya
çalışırlar. Baskıcı tavır sergileyen anne ve babaların ço-
38
end up in them to strive for being flawless.
The feedback from the parents is important for the
development of sense of self in children. Just catching
the mistakes all the time, can hinder the development of
sense of self. The children faced with such condition, will
start to work for selling oneself. They may be faced with
adaptation problems, too. Extreme level of expectations
dur to perfectionism, can raise excellent but unhappy
children who are unsatifsied and who find themselves
disqualified. Parents can overcome these obstacles while
playing games with their children. Focusing on the joy
and the process of game rather than the winner, will be
a positive model for the children. Emphasizing this situation, is important for self-respect, too. If the child knows
what he is good at, he will want to do it on his own and he
will develop an agreeable personality. Despite everything,
if the child insists on perfectionism and if he feels sad
when he is unsuccessful; the parents can develop a common language and can appraise standard behaviours to
show the child, his mistake.
The parents should be role models for their children to
accept their mistakes. The parents can provide the appropriate medium for their children by accepting their own
mistakes. Displaying extreme reactions for their mistakes,
can direct the children to develop perfectionism. The parents should stay calm, should display calm reactions and
they should direct the children to think at every situation.
Behavioural Traits of Perfectionists;
• Having difficulty in making decision,
• Repeating and correcting,
• Postponing,
• Refrainment,
• Extreme planning, organizing and sequencing,
• Continuous inspection and receiving approval,
• Trying to change others.
The parental attitudes causing perfectionism;
• Oppressive parents; Oppressive parents expect from
their children to obey their principles. They want to take
the control. The child doesn’t have the right to speak,
there are sanctions on doing wrong. The parents try to
prove themselves right by suc sayings; “You will understand me, when you become an adult.” Children with
oppressive parents, can not resist sanctions so they start
to feel insufficiency. As a consequence they start to take
long times for deciding even for very unimportant things.
• Perfectionist parents; Being flawless is important
for perfectionist parents. For this reason, they may feel
39
TERAPİ | THERAPY
• Mükemmeliyetçi Anne-Baba Tutumları; Kusursuz
olmak, mükemmeliyetçi anne-babalar için çok önemlidir.
Bu nedenle, çocuğun yetişme sürecinde yapılan hatalar ve kusurlardan rahatsızlık duyarlar. Çocuğun hatalı
davranışı hemen düzeltilmeye çalışılır. Farkında olarak
veya olmadan çocuğa devamlı “Doğrusunu yapmalısın”
mesajı verirler. Bazen standartlar çocuğun kapasitesine
göre yüksek olduğu için çocuk ne kadar çabalasa da ebeveyn memnun olmaz. Çocuk ise doğru davrandığı zaman
ailesinin onayını alacağını düşündüğü için çabalamaya
devam eder. Hata yapacağım diye kaygı duyar. Başarısızlığında, kendini değersiz ve yetersiz hisseder.
• Aşırı Koruyucu Anne-Baba Tutumları; Toplumumuzda en sık görülen ebeveynlik tarzı, aşırı koruyuculuktur. Çoğunlukla, anne-baba çocuklarını bulundukları
ortamdaki tehlikelerden ve olumsuzluklardan korumak
için onun adına karar verir ve çocuğun yapması gereken
davranışları onlar yapar. Ebeveynlerin böyle davranmalarının nedeni, çocuklarını çok seviyor olmalarıdır. Bu
kadar üzerine düşülmesinden çocuk rahatsız olduğunda
ve dile getirdiğinde “Senin zarar görmeni istemiyoruz ve
seni çok seviyoruz” şeklinde açıklamalar yaparlar. Bazı
çocuklar, bu tutumun kendi yetersizliklerini vurguladığını
hissederek tepki gösterirler. Sorun yaşamamak ve hata
yapmamak için fazlasıyla çaba gösterirler. Hissettikleri yetersizlik duygusunu aşmak için her şeyi mükemmel yapmaya çalışırlar.
Mükemmeliyetçiliğin Olumsuzluklarından Kurtulmak İçin Aileler Nelere Dikkat Etmeli;
• Öncelikle, mükemmeliyetçi yönünüzü yumuşatarak
“Çocuğumu daha toleranslı ve mutlu yetiştireceğim”
düşüncesini ilke edinebilirsiniz,
• Çocuğunuzun hayatındaki öncelikleri görmesini sağlayarak, nelere daha az nelere daha fazla zaman ayırması gerektiği konusunda yönlendirebilirsiniz,
• Çocuğunuza ve kendinize gerçekçi hedefler koyarak,
hayatınızı daha da kolaylaştırabilirsiniz. Gerçekçi hedefler koydukça, size göre “mükemmel olmayan”
sonuçların kaygılandığınız kadar olumsuz sonlara
varmadığını fark edeceksiniz,
• Çocuğunuzu olduğu gibi kabul ederek, yetenekleri
doğrultusunda yaşına ve gelişimine uygun beklentiler içinde bulunabilirsiniz,
• Çocuğunuza, ona güven duyduğunuzu, sonucu ne
olursa olsun onu seveceğinizi hissettirerek çeşitli sorumluluklar verebilirsiniz,
• Çocuğunuzun yaptığı işlerde sonuca ve başarıya değil
40
uneasy about the mistakes during the development of
the children. They try to correct their child’s mistakes
immediately. Deliberately or not, they always send the
message “You should do the right thing” to their children.
Sometimes, as the standards are too much for the child,
although the child strives hard to reach these, the parents
will not be content. However, as the child believes that if
he does the right thing, he will get the approval of the
parents, he will continue to put effort for achieving. He
will feel worried abotu making mistakes. If he is unsuccessful, he will feel himself invaluable and insufficient.
• Overprotective parents; Overprotective parents are
the most frequently seen pareting model in our community. Mostly the parents take the decisions for protecting
their children from the treats and negative situations.
They perform the behaviours; that their children should
do. The reason for this action, is their love for their children. When the children are annoyed with these behaviours and when they express this annoyance; the parents
say “We don’t want you to get damaged, or suffer, we love
you”. Some children think that these behaviours show
their insufficiency, so they develop reactions. They strive
for not to make a mistake. They try to make everything
perfect to overcome the feeling of insuccifiency.
What should parents do to overcome negative effects of perfectionism;
• Parents should adopt the principle “I will raise my
child more tolerant and happy”.
• Parents can help their child to see his priorities, they
can direct their child on what issues to spend more
time and on what issues to spend less time.
de, sürece yönelik övgülerde bulunarak, sonucun değil sürecin önemini vurgulayabilirsiniz. Bir işi yaparken ne kadar çaba sarf ettiğini ve eğlendiğini görmesini sağlayıp, özellikle oyunlarda eğlenerek ne kadar
iyi vakit geçirildiğine odaklayarak algısını olumlu yönde şekillendirebilirsiniz,
• Anne ve babalar, bazen direkt bazen dolaylı yollarla
çocuğunu, sosyal olduğuna inandığı ve başarılı gördüğü arkadaşlarıyla veya kardeşleriyle kıyaslayabilir.
Oysa çocuk, kendi sınırları yetenekleri içerisinde değerlendirilmelidir. Bu durum, yetersizlik duygusu ve
performans kaygısı yaratabilir. Bu nedenle çocuğunuzu başkalarıyla kıyaslamamaya özen gösterebilirsiniz,
• Çocuğunuzun kendini başarılı ve yeterli hissedebilmesi için, iyi olduğu yanları vurgulayarak, öğrenmeye
istekli olmasına destek verebilirsiniz,
• Korku ve kaygı yaşadığı dönemlerde onu eleştirmeden, dinleyerek ve anlayarak sorunuyla baş etmesinde destek olabilirsiniz.
Yapılan hataların çocuklarımızı geliştirdiğini, yaptıkları
her hatadan sonuçlar çıkararak doğruyu öğrenebildiklerini
ve bu sayede olgunlaşacaklarını unutmayınız.
to see that he has good time especially while playing.
• Parents can compare their child with his successful
friends or siblings. However, the child should be evaluated within his limits and abilities. This situation
can cause the feeling of insufficiency and worry.
For this reason parents should pay attention not to
compare their child with someone else.
• Parents should emphasize their child’s strengthful
points for him to feel sufficient and successful which
will also help him to be eager to learn.
• Parents should listen and try to understand their
child without criticising when he feels panic and
worried.
Do not forget that each mistake will contribute to the
development of our children, they will learn the right from
their mistakes and become mature by this way.
Kaynakça / Bibliography:
1- Akaygün,Seçil.”Mükemmel Çocuklar Ama Ne Pahasına?”
Çocuk ve Aile Dergisi İstanbul.2004
2- Adler,Alfred.”Kusursuzluk çabası,Yetersizlik Duygusu”
İz Yayıncılık.İstanbul.2005
3-Baltaş,Acar.Baltaş,Zuhal.”Stres ve Başa Çıkma Yolları”
Remzi Kitabevi.4. Basım.1987
4-Altınköprü,Tuncel.”Çocuğun Başarısı Nasıl Sağlanır?” Hayat Yayınları.İstanbul.1999
5-Erol,Zehra.”Mükemmeliyetçi Kişilik”
Timaş Yayınları.İstanbul.2011
6-www.rehberlikportali.com
7- www.anneyizbiz.com
8-www.burem.edu.tr
9-www.bizanneler.com
• Parents can set realistic goals for themselves and for
their parents. As parents set realistic goals, they will
see that the “unperfect” results do not end up in so
bad conclusions.
• Parents should accept their child as he is and they
sohuld develop expectations that are in line with his
interests and that are appropriate for his development and age.
• Parents should make their child feel that, they will
always trust and love him, they can place some responsilibities on their child within this sense.
• Parents should emphasize that the process is important rather than the result by showing appraisal for
the process rather than the result or achievement in
the actions their child performs. They can develop a
positive understanding in their child by helping him
41
Translated by Leyla Yılmaz
cukları, yaptırımlara karşı koyamadıkları ve sürekli küçük
oldukları vurgulandığı için yoğun bir şekilde yetersizlik
duygusu yaşarlar. En küçük bir durumda bile uzun uzun
düşünerek karar verirler.
PSİKOLOJİ | PSYCHOLOGY
TERAPİ | THERAPY
PSİKOLOJİ | PSYCHOLOGY
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÇOCUKLARIN
DUYGUSAL SORUNLARI
EMOTIONAL PROBLEMS OF CHILDREN WITH
LEARNING DISABILITY
Psİkolog Sezİn BOTASUN/Özel Marmara İlkokulu
PSYCHOLOGIST Sezİn BOTASUN/MARMARA PRIVATE PRIMARY SCHOOL
Özel Öğrenme Güçlüğü, DSM IV’ e göre “Kişinin kronolojik yaşı, ölçülen zekâ düzeyi ve yaşına uygun olarak
aldığı eğitim göz önünde bulundurulduğunda her bir bireysel beceriyi ölçen testteki başarı, beklenenin önemli ölçüde altında olmamasına karşın, okul başarısını bir
arada önemli ölçüde etkileyen her üç alandaki (okuma,
matematik, yazılı anlatım) sorunları kapsayabilir.” (Yavuzer, 2000)
Problemin kaynağında:
• Hafıza
• Organizasyon
• Bir konu üzerinde yoğunlaşma ya da dikkatini
toplama yetisi
• Bilgiyi hatırlanacak şekilde düzenleme yetisi
42
According to Diagnostic and Statistical Manual of
Mental Disorders; Learning Disorders are diagnosed when
the individual’s achievement on individually administered,
standardized tests in reading, mathematics, or written
expression is substantially below that expected for age,
schooling, and level of intelligence. The learning problems
significantly interfere with academic achievement or activities of daily living that require reading, mathematical,
or writing skills.” (Yavuzer, 2000)
The roots of the problem are:
• Memory
• Organization
• The ability to focus on a topic
• The ability to organize information so that it can be
remembered.
• Öğrenilmiş bir bilgiyi yeniden akla getirme yetisi
• The ability to recall a learnt topic
• Olayları uygun bir düzen içinde anlama yetisi
bulunabilir.
• The ability to understand events within an order
Öğrenme güçlüğünün olması ayrıca, çocuğun duyduğunu ya da gördüğünü algılamakta ya da yazılı malzemeleri ve sözlü sunuları anlamakta zorlanacağı anlamına
gelebilir.
Öğrenme güçlüğü olan çocukların yaşadıkları duygusal
ve davranışsal güçlüklere baktığımızda, okul ve sınıfta
yaşadıkları sorunlardan çok genel yaşamla ilgili güçlüklere sahip oldukları görülmektedir. Okuma, yazma ve matematikte ortaya çıkan sorunlar aynı zamanda duygusal
ve sosyal alanlarda da yaşanır. Bazı çocuklar bebeklik dönemlerinde sorun yaşarlarken bazı çocuklar ise gelişimin
önemli geçiş noktalarında sorunlar yaşayabilirler. Bazıları
Learning disability can cause the child to have problems in understanding what he sees and hears or he may
have some problems in understanding written materials
and oral presentations.
When considering the emotional and behavioural
problems of the children with learning disorders, we see
that they have problems about general life on top of their
problems about school life. Besides the problems about
reading, writing and mathematics, there are problems in
emotional and social areas. Some of the children may be
faced with this problem during their babyhood; whereas
some are faced with it during the important transition
periods of their development. Different from these two
43
TERAPİ | THERAPY
PSİKOLOJİ | PSYCHOLOGY
ikincisi, dış dünyanın çocuk için ilginç, çekici ve eğlenceli
olmasıdır. Öğrenme güçlüğü olan çocukların iletişim ve
etkileşim kurmadaki sorunları onların dış dünyayı stresli
bulup içe kapanmalarına neden olabilir. Başarılı olmak
ve rahat edebilmeyle ilgili güçlükleri yüzünden bu tip
çocuklar ayrılma girişimlerini geciktirirler. Eğer çocuk dış
dünyaya açılmak için zorlanırsa direnç geliştirebilir, etkileşime girmekten kaçar veya zayıf ve yetersiz etkileşime
girer.
Yaşları 11-12 arasında olan çocukların öğretmen ve
ebeveynleriyle yapılan bir çalışmanın sonuçlarına göre;
bu çocukların % 6’sının anksiyete, korku, depresyon gibi
nörotik tepkiler gösterdiği ve davranış bozukluğu, kaygı,
suç gibi sosyal uyum güçlüğü yaşadıkları bulgulanmıştır
(Guilford, 1986).
Ebeveyni tarafından ihtiyaçları karşılanmayan, kendine
güvende hissetmeyen çocukların ise problemleri belirgin
olarak fazla tespit edilmiştir. En uç noktada içe çekilme
yaşayan çocuklara öğretmenleri tarafından yardım edilmesi oldukça güçleşmektedir. Bu özellikleri gösteren çocuklar bazen tüm yıl boyunca öğretmeniyle hiç bir şey konuşamamakta ya da arkadaşlarıyla hiç oynamamaktadır.
Öğrenme güçlüğü olan çocukların yaşayacağı olası
duygusal sorunlar nelerdir?
ise normal gelişim seyri göstermelerine rağmen sonraları okula girmeyle ve okulda başarısızlık yaşamalarıyla
sorun ve gerilim yaşamaya başlarlar.
Öğrenme güçlüğü olan çocukların bebekliklerinden
itibaren bazı problemleri yaşadıkları görülmektedir. Ebeveynler aslında bu durumu farkında olmadan ifade ederler.
Doğumdan beri huzursuz, rahatsız, uyku problemi olan,
kısa süreli ve huzursuz uyuyan, beslenme, emme güçlüğü
çeken, gazlı olarak tanımlanan, kas tonusu ve kas koordinasyonu düşük, sürekli hareket halinde olan, tutulmaktan
ve dokunulmaktan hoşlanmayan, algısal problemleri olan
çocuklar olarak ebeveyni tarafından tanımlanabilirler.
Tüm bu tanımlanan özellikler ebeveyne çelişki, şaşkınlık ve yetersizlik yaşatarak çocuğuyla iletişime ve
etkileşime girmesine engel teşkil eder. Yaşanan bu tür
duygular ebeveynin kendisini desteksiz ve yetersiz görmesine yol açar. Bebeğin ve ebeveynin bu durumu bağlanma, birlikte olma ve birbirinden hoşlanmayı öğrenmek
için yardım gerektirir. Söz konusu bu sorunlara ilave olarak bu tip çocukların ayrılıkla ilgili de problemleri vardır.
Zamanı geldiğinde bir çocuğun annesinden ayrılabilmesi
için iki yeterliliğe sahip olması beklenir. Birincisi, çocuğun dış dünyaya açılabilmek için kendine güvenebilmesi,
44
groups, there are some children who have normal development process but faced with this problem when they
start school and when they are introduced with unsuccessfullness that cause worry in them.
The children with learning disorder generally have
problems in their babyhood. The parents generally declare
this, unwittignly. These children are defined by their parents as “restless, uneasy, having sleeping disorders, having nutrition disorders, having weak muscle coordination,
being extremely energetic, being distrubed when touched
by others and having perceptual problems.”
All of these features defined by the parents, cause
confusedness, contradiction and insufficiency in parents
and these feelings hinder the parents from developing interaction and communication with their children. Such
feelings cause the parents feel lonely and insufficient.
This situation of the children and the parents, need Professional support for the development of interaction. In
addititon to the above-stated problems of these children, they also have problems about separation. The
children should have two qualification to seperate from
their mothers when the time comes. One of these qualifications is self-realiance for the child to meet the world
Okul ve akademik güçlüklere yol açan duygusal problemleri olan çocuklarla; duygusal problemleri, okul ve
akademik güçlükleri sonucu oluşan çocuğu birbirinden
ayırmak çok önemlidir.
Bryan ve Bryan (1986)’ ya göre öğrenme güçlüğü olan
çocukların davranışsal ve sosyal beceri alanlarında bir
takım güçlükler yaşadıkları bulgulanmıştır. Yine bu güçlüklere sahip çocukların öğretmenleri tarafından agresif,
hiperaktif, dikkat eksikliği, içe çekilme, iç disiplinden ve
sorumluluktan yoksunluk, dağınıklık, ilgisizlik, kızgınlık
ve düşmanlık gibi davranış özellikleri gösterdikleri ifade
edilmiştir.
Öğrenme güçlüğü olan çocukların davranış özellikleri
duygusal ve sosyal problemlerini yansıtabilir. Duygusal
ve sosyal problemlerin kaynağında sosyal kabul ve duygusal uyumdan söz edebiliriz.
outside, and the second is that the child should find the
world outside, interesting, attractive and enjoyable. As
the children with learning disorder have problems in developing communication, the outer world can be stressful
for them and this can cause them to become adductive.
These children generally postpone their separation initiatives. If the child has problems in meeting the outer
world, he can develop resistence and he will refrain from
interaction or just develop insufficient and weak interactions.
According to the results of a study conducted with
the teachers and parents of children with ages between
11-12, 6% of these children show neurotic reactions such
as anxiety, fear, depression and these children are found
to display social adjustment difficulties such as behavior
disorders, anxiety and crime. (Guilford, 1986).
The children whose needs are not met by their parents
and who do not feel secure, are found to be have clear problems. It is difficult for the teachers to help the children who
are extremely adductive. There are cases in which the children with this problem, do not talk with their teacher or do
not play with their friends for a year long.
What are the possible emotional problems for the
children with learning disability?
We should distinguish the children who emotional
problems that affect their academic life and children who
have academic problems which arise emotinal problems.
Bryan and Bryan (1986) states that children with
learning disorder have problems in behavioural aspects
and social skills. The teachers state the characteristic of
these children as aggressive, hyperactive, attention deficit, adductive, disorganization, indifference, anger, lack
of internal discipline and hostility.
The behavioural traits of the children with learning
disorder may reflect their social and emotional problems.
The roots of emotional and social problems are; social acknowledgement and emotinoal adaptation.
Kaufmann (1985)’e göre, duygusal problemi olan çocuklarda: öğretmenleri, arkadaşlarıyla ilişki kurma, başlatma, sürdürme, diğerlerini anlama, başkalarıyla yapılan faaliyetlerden zevk almada yetersizlik ve başarısızlık
görülür. Bu çocukların yaş, cinsiyet ve zekâlarına uygun
olmayan duygu, düşünce ve tepkileri vardır.
According to Kaufmann (1985), children with emotional problems are insufficient or unsuccessful in developing
and continuing relations with their teachers and friends,
in understanding others and in taking pleasure from social activities. These children display emotions, opinions
and reactions that are not appropriate for their age, gender and intelligence.
Peterson tarafından 1961 yılında 800 çocuk üzerinde
yapılan çalışmada bu çocukların bazı davranış bozukluk-
Peterson conducted as research on 800 children in 1961
and diagnosed that these children have some behaviour
45
TERAPİ | THERAPY
PSİKOLOJİ | PSYCHOLOGY
Regresyon: Çocuklar duygusal ve sosyal zorlanmalar
karşısında gelişimlerinin daha önceki aşamalarına dönerek tepki verebilirler. Böylelikle yaşadıkları stresten kaçarlar. Bu tepki çocuğun geçmişe döndüğünü, ilk başlanılan
noktaya geldiğini düşündürür.
Yansıtma ve Yerini Alma: Çocuklar stresten kaçınmak
için başarısızlıklarının sebeplerini başka şeylere bağlama
eğilimindedirler. Bazen anksiyete ve depresyon yaşamaktan ziyade belirli korkular geliştirebilirler. Bazı çocuklarda
bedensel şikâyetler görülebilir. Karın ağrısı, ishal, baş ağrısı, kramplar, idrara sık gitme vb sorunlar ortaya çıkabilir.
Stresten kurtulduğu anda şikâyetler kesilebilir. Çocuklar
aynı zamanda kendi düşüncelerini başkalarınınmış gibi
yansıtabilir. Herkesi ve her şeyi suçlayabilirler. Eğer çocuklar sorunlarından haberdarlarsa bazen yapmak istemedikleri şeyler karşısında sorunlarını mazeret olarak kullanabilirler.
ları ve kişisel problemlere sahip oldukları tespit edilmiştir. Quay ve Love, Peterson’un çalışmasını 1980 yılında
tekrarlamış ve 4 sorun alanı bulmuşlardır. Bunlar:
disorders and personal problems. Quay and Love, repeated Peterson’s research in 1980 and named 4 problem areas:
1.Davranış problemleri (agresyon, tepkisizlik,
olumsuzluk, otoriteye karşı koyma vb),
1.Behaviour disorders (aggression, unresponsiveness,
negativity, rejecting the authority, etc.)
2. Anksiyete – içe çekilme (aşırı endişe, içe çekilme,
utangaçlık, aşırı duyarlık, düşmanlık duyguları),
2.Anxiety – adductiveness (extreme anxiety,
adductiveness, shyness, extreme sensitivity,
hostility),
3.Olgunlaşmama özelliği ( pasiflik, gündüz düşleri,
kısa süreli dikkat vb),
3.Immaturity problem ( passifism, day-dreaming,
short-period focusing, etc.)
4.Sosyal kızgınlık (çalma, çeteleşme, suç eğilimi vb).
4.Social anger (stealing, becoming a gang, tendency
for perpetration, etc.)
Silver’a göre (1992) öğrenme güçlüğü olan çocukların
sorunları:
Çözülmek-geri kaçmak, regresyon, yansıtma ve yerini
alma, yetersiz benlik imajı ve depresyon, sosyal güçlükler, içe kapanma, denetim odağı, uyumlu davranış ve diğer
savunma mekanizmalarıdır.
Çözülmek Geri Kaçmak: Öğrenme güçlüğü yaşayan
çocuklar, herhangi bir potansiyel yenilgiden veya mutlak
kötü durumdan geri kaçarak ve pasifize olarak çözülme
geri çekilme tepkisini kullanırlar. Yaşamlarında hayal kırıklığına uğrayan çocuklar stresten kaçınmaya çalışırlar.
Öğrenme için ulaşılmaz olurlar.
46
According to Silver (1992) the problems of children
with learning disabilities are:
Dissociation – wincing, regression, reflection and displacement, insufficient self image and depression, social
problems, adductiveness, focus of control, adaptive behaviour and other defence mechanism.
Dissociation – Wincing: Children with learning disability, displays dissociation and wincing when faced with
a potential defeat or an absolute bad situation. Children
faced with disappointment, try to refrain from stress in
their lives. They become unattainable for teaching and
learning.
Regression: When faced with emotional and social
pressures, the children return to the former stage of their
development. By this way, they refrain from the stress
they are faced with. This reaction, helps the children to
believe that they returned to the past, to the starting
point.
Reflection and displacement: For refraining from
stress, the children try to attribute their unsuccessfulness
to other things. They can sometimes develop specific
fears, instead of feeling anxious and depression. Some
children can have physical problems. Stomach aches,
head aches, diarrhea, cramps and thamuria can be seen.
When the children get out of the source of stress, all the
complaints disappear. Besides, the children can reflect
on their own ideas as someone other’s. They can blame
everyone and everything. If the children are aware of their
problems, they can sometimes use these problems as an
excuse to avoid the things they don’t want to do.
Yetersiz Benlik İmajı ve Depresyon: Öğrenme güçlüğü
olan bazı çocuklar yaşadıkları sorunların ve başarısızlıklarının üstesinden gelecek psikolojik destek sistemlerini geliştiremezler ve depresyon yaşayabilirler. Yetersizlik, başarısızlık, etkileşim azlığı, dışlanmışlık bu çocuklarda öfke ve
değersizlik hissi verir. Küçük çocuklarda öfkeli ve rahatsız
tepkiler görülebilirken büyük çocuklarda ise klasik depresyon belirtileri gösterebilir, yeme ve uyku problemleri sergileyebilirler. Bazen öfke o kadar büyük olabilir ki intihar
girişimi bile görülebilir. Katı süper ego gelişimi de çocuğun
zaman zaman kendisini suçlu hissedip cezalandırmasına
yol açabilir. Çocuklar anksiyete ve değersizlik duygularını
içlerine attıklarında benlik imajı oldukça fazla zarar görür.
Kendini yetersiz, kötü, aciz ve çaresiz hissedebilir. Aynı zamanda dış dünyadan gelebilecek tepkilerde bu düşüncelerini pekiştirebilir. Uygun yardımı aldıklarında, öğrenmeye
ve davranışsal görevlerini anlamaya başladıklarında kendilerinde meydana gelen değişimi fark edip düzelebilirler.
Insufficient self image and depression: Some children with learning disability, can not develop the psychological support systems to overcome their problems and
can fall into depression. Insufficiency, unsuccessfulness,
lack of interaction, social exclusion raise the feeling of anger and worthlessness in these children. In small children
angry and uneasy reactions can be seen whereas among
older ones classic depression symptoms like nutrition and
sleeping problems can be seen. Unpermissive super ego
development can cause the child to feel guilty. When the
children repress the feeling of anxiety and worthlessness,
their self image will be damaged. They can feel themselves insufficient, and helpless. Besides, reactions from
the outer world may intensify their feelings. When they
got an appropriate support, they start to understand
their learning and behavioural tasks and they will realize
the change in themselves.
Denetim Odağı: Denetim odağının önemi özellikle,
çocuğun okulla ilgili görev ve sorumluluklarında kendini
gösterir. İçten denetimli çocuklar, sorumlulukları üstlenip,
bilgi üretimine katkıda bulunup, çabalarken, dıştan denetimli çocuklar başarısızlık halinde nedenleri dış kaynaklarla, şans vb kavramlarla açıklamaktadırlar. Bu çocuklarda
genelde düşük benlik saygısı, içe çekilme görülebilir. Aynı
zamanda yardım isteme eğilimleri de çok fazladır.
Focus of control: The importance of focus of control,
is especially seen in the tasks and responsibilities of the
children about the school. Internally controlled children,
take responsibility and make contributions to the production of knowledge however, externally controlled children
explain unsuccessfulness with outer sources, chance, etc.
These children have insufficient self-respect and they
have the tendency to ask for help all the time.
Sosyal Güçlükler: Duygusal problemlerin hemen hemen hepsi sosyal güçlüklere yol açabilir. Bazı çocukların
sahip oldukları sorunlar yaşıtlarıyla ilişkilerini engeller. Dolayısıyla bu gibi nedenlerle çocuklar yaşıtlarıyla etkileşime
girmekten kaçınırlar. Bunun sonucu olarak bazı çocuklar
kendinden küçük yaştakilerle oyun oynamayı tercih edebilirler. Bir başka sosyal güçlük sosyal ipuçlarını yakalama
ve anlamada duyulan güçlüktür. Pek çok çocuk erken yaş-
Social problems: Nearly all of the emotional problems
cause social problems. Some of these problems hinder the
children to make friends. For this reason, these children
refrain from developing interaction with their peers and
start to play with smaller children. Another kind of social
problems is about catching and understanding the social
clues. Many of the children learn this at early ages however children with learning disabilities have problems in
47
TERAPİ | THERAPY
İçe Kapanma: Öğrenme güçlüğü olan çocukların yaşadıkları çatışmalar ve kırıklıkların kişilik gelişimi üzerine
olumsuz etkileri vardır. Yaşadıkları acılar gelecekte sorunlu
davranış kalıplarına dönüşebilir.
Uyumlu Davranış: Bazı öğrenme güçlüğü olan çocuklar korkularını dolaylı yollarla ifade edebilir, pasif agresif
tutumlar geliştirebilirler. Bulunduğu ortamda kendisine
yönelik öfke doğmasına neden olabilir. Aşırı olgunlaşmamış tavırlar sergileyebilirler. Sınıfın, öğretmenin dikkatini
üzerine çekmeye çalışabilirler.
Öğrenme güçlüğü olan çocuk ve yetişkinlerin yaşadıkları bir başka sorun alanı da stres ve stresle başa çıkma becerileridir. Öğrenme güçlüğü olan öğrenciler diğer normal
öğrencilere oranla eğitim ortamlarında stresi daha fazla
yaşarlar ve bu onların daha fazla gerginlik ve stres hissetmelerine neden olur. Kişisel ilişkilerinde, akranlarıyla olan
birlikteliklerinde ve ebeveynlerinin beklentilerine cevap
vermede bu çocuklar problem yaşarlar.
Öğrenme güçlüğü olan bireyler, dünyada tek ve yalnız
olduğu duygusunu yaşayabilirler. Başarısızlık duygusuyla
baş etmeye çalışırlar. Başarısızlıklarından dolayı kendilerini suçlama eğilimleri fazladır. Bunu utanç verici bir durum
olarak görüp gizleme eğilimini taşırlar. Doğal olarak bu
da problemlerin artmasına ve yardım alma ihtiyaçlarının
karşılanmamasına neden olur. Diğer aile üyelerinin başarılı olduğu ailelerdeki öğrenme güçlüğü olan bireyler kendilerini izole hissedebilirler. Öğrenme güçlüğü çeken biri
“sırrı’’ ortaya çıktığında utanç duyar ancak böyle bireyler
sorunları hakkında bilgilendirilip onlar hakkında kolaylıkla
konuşabildiğinde rahatlayabilir.
48
understanding the body language, gestures and mimics.
Adductiveness: The conflicts and weakness of the
children with learning disabilities have negative impacts
on the personality development. Their suffering may turn
into problematic behaviours in the future.
Adaptive Behaviour: Some of the children with learning disabilities express their fears indirectly; by developing
passive aggressive attitudes. They can arise anger against
themselves in a social atmosphere. They can display immature behaviours. They will try to draw the attention of
the teacher and the whole class.
Translated by Leyla Yılmaz
ta bunu öğrenmelerine rağmen, öğrenme güçlüğü olan
çocuk beden dilini okumada, jest ve mimikleri anlamada
sorun yaşar.
PSİKOLOJİ | PSYCHOLOGY
Another problematic area of the children with learning disability; is stress and coping with stress. Students
with learning disability, feel stress more than the others
at school. These children have problems in their personal
relations, in their relations with their peers and in meeting the expectations of their parents.
Individuals with learning disability, may feel they are
lonely in the world. They try to cope with the feeling of
unsuccessfulness. They have the tendency to blame
themselves for unsuccessfulness. They consider this as a
shameful thing and try to hide it. Naturally this will cause
the problem to get bigger. If the other members of the
familya re successful, the nthe person with learning disability will feel isolated. This person will feel shamed when
his “secret” is exposed. People with learning disability
should be informed about their problem and they should
become relaxed to talk about this.
Kaynakça / Bibliography:
1- Berkowitz, Daniel. Stress and Student with Learning Disabilities.
Bradford Collage Learning Program.
http:/www.Idresources.com/stres.html
2- Ergin, Tamer. Öğrenme ve Öğrenme Sorunlarına Yönelik
Bilişsel Müdahale Programı. Dinleyici Notları.
3- Guilford, Ron. (1986) Teaching Children with Learning Disabilities.
NFER-NELSON Co.
4- Yavuzer, Haluk. (2000) Okul Çağı Çocuğu. Istanbul: Remzi Kitabevi.
49
TERAPİ | THERAPY
SAĞLIK | HEALTH
Omurga vücudumuzun en önemli taşıyıcısıdır.
Düzenli spor yapanlarda omurga ve kas gelişimi daha sorunsuz gerçekleşir.
Spine is the most important carrier of our body. Keeping in training, contributes
to the development of spine and muscles.
OKUL ÇAĞI DÖNEMİNDE
VE GENÇLERDE DURUŞ
BOZUKLUKLARI
Postural Defects In the
School Age ChIldren and
Young People
Omurga vücudumuzun en önemli taşıyıcısıdır. Omurga; boyun, sırt, bel ve kalça olmak üzere 4 bölgeye ayrılır. 4 bölgenin de yandan bakıldığında, ön ve arka yönde olmak üzere doğal fizyolojik eğrilikleri vardır. Ancak
omurgayı meydana getiren omurların bir dizisinin yan
yana olan eğriliği doğal değildir ve buna “Skolyoz” denir.
Skolyoz C ve S şekillerinde olabilir.
Gençlerin fiziki gelişimlerinin başladığı ve büyük ölçüde tamamlandığı 10’lu yaşlarda, duruş (postür) bozuklukları sık görülür.
Duruş bozukluklarının en sık sebepleri arasında, ergenlik dönemine yakın ve hemen ergenlik akabinde,
boy uzamasının hızlı olduğu dönemlerde, kaslardaki boy
uzaması, gelişimi ve güçlenmesinin, kemik gelişimine
göre daha geriden gelmesi, önemli bir yer tutar. Düzenli
spor yapanlarda kas gelişimi daha sorunsuz gerçekleşir.
Diğerlerinde, oturuş ve ayakta duruşta çabuk yorulma
meydana gelir ve birey, vücut yükünü bir tarafa ağırlıklı
olarak bırakır. Oturuyorsa, yine yükü tam taşıyamadığın-
50
Fİzyotera
pİst Burcu
Malte
pe Ünivers
AYHAN
İtesİ H
Physical
astanes
Thera
İ
Malte
pist Burcu
pe University
AYHAN
Hospital
Spine is the most important carrier of our body. It is
divided into 4 as; collum, dorsum, waist and hips. Each of
these 4 parts have natural physiological curvatures when
viewed from the front and rear. However, the curvatures
of the vertebrals forming the spine is not natural and it is
called scoliosis. The spine of an individual with scoliosis
may look more like an “S” or a “C”.
Postural defects are generally seen in 10 year old
children as the physical development starts and is mostly
completed at this age around.
The most common factor in postural defects, is that
the development of muscles come from behind the
development of the bones during the pre – and – after
adolescent period during which the height of the children
increases rapidly. Muscle development is unproblematic
in people who keep in training. Others get tired easily
while sitting and standing so these people leave the body
burden mostly on one side of the body. While sitting, as
these people are not able to carry the body burden, they
feel relaxed when their posture gets the shape of an “S”
51
TERAPİ | THERAPY
SAĞLIK | HEALTH
uzun boyluluktan utanma duygusu, bazen yakın konuşabilmek için daha kısa olanlara sürekli eğilme dürtüsü,
kambur (kifotik) duruşun yerleşmesine sebep olur.
Kızlarda Erkeklere Göre 5 Kat Daha
Fazla Görülmektedir…
Genç kızlar, büyüme çağlarında göğüslerini gizlemek
için “geleneksel” olarak kambur dururlar ki bu, birçok
boyun-sırt ağrısının temelidir. Delikanlılar ise, arkadaş
grupları arasında kabul görmek, boyu yaşıtlarına göre
hızla uzarken sivrilmemek için dik durmamaktadır. Ve
yapılan araştırmalara göre her 10 kişiden birinde omurgada yana olan eğrilik (Skolyoz) deformitesi vardır. Özellikle büyüme döneminde çocukların ebeveyni tarafından
takibi çok önemlidir. Ebeveynlerin çocuklarında dikkat
etmesi gerekenler; Her iki omuz yükseklikleri eşit mi?
Kalça kemiklerinin yükseklikleri eşit mi? Belinin bir yanı
daha mı çukur? Tek ayaküstüne mi hep yük aktarıyor?
Bir tarafa doğru eğilim görüntüsü var mı? Her iki göğüs
kafesleri eşit mi? Biri diğerine göre önde veya geride mi?
dan, gövde yük altında C veya S şekli alarak ancak rahat
eder. Bu duruş veya oturuş şekli, zamanla yerleşmeye
başlar ve omurgada skolyoz oluşumuna katkı sağlar.
Okul çağı döneminde, çocukların kendi boylarına uygun olmayan okul sıralarında oturması, evde ders çalışma şekli, bilgisayar karşısında yanlış oturma, televizyon
izlerken oturma şekli, ağır çantaların taşınma şekli, görme bozuklukları, aşırı kilolu olmak, hatalı ayakta durma,
oturma ve uyuma (uygunsuz yatak seçimi) zamanla kalıcı bozukluklara dönüşebilir. Arkadaşlarından daha uzun
boylu olanlarda da kamburluğa eğilim ortaya çıkar; bazen
52
they bend, to be more close to others who are shorter,
while talking. However in time, this kyphotic posture
settles down.
It is seen 5 times more commonly
in girls than in boys…
The young girls tend to hide their breasts during
adolescence by displaying kyphotic posture which is the
source of their neck and dorsum aches. On the other
hand the young boys who are taller than their friends
may display kyphotic posture not to excel in and to gain
their friends’ acceptance. According to the researches
out of every 10 people, one has scoliosis problems. It
is important that the parents are bearing upon their
children during their adolescence. What parents should
pay attention in their children can be listed as follows; the
height of both shoulders should be the same, the height
of the hipbones should be the same, is one side of the
waist more excavatio, does the child impose body burden
on just one leg and foot, does the child have uneven
musculature on one side of the spine and does the child
have even rib cage.
or a “C”. This posture or sitting position takes root by time
and causes scoliosis in the spine..
Among the school age children, some factors such as
sitting at a school desk which is inappropriate for their
height, position while studying at home, sitting position
while working on the computer and while watching TV,
carrying heavy schoolbags, visual impairements, being
over weight, postural defects while standing, sitting
and sleeping (wrong bed choice), can cause permanent
defects. The children who are taller than their friends,
tend to have spinal curvature. Sometimes it is because
that they are ashamed of being taller and sometimes
53
TERAPİ | THERAPY
SAĞLIK | HEALTH
Anne, Babaya ve Öğretmenlere Öneriler
Bu dönemde ana-babaya ve öğretmenlere büyük
görevler düşmektedir. Okul çağı çocuk ve gençlerin duruşları, yürüyüşleri, oturuşları izlenmeli, ders çalışmak
için masa kullanımı teşvik edilmeli, oturdukları koltuk,
sandalye, kanepeye sırtlarını tam ve düzgün yaslamaları
hatırlatılmalıdır. Düzenli sportif aktiviteye yönlendirilmelidir. Okul çantaları, mümkünse sırt çantası olarak çift
kol birden takılmalı ve çok ağır olmamasına özen gösterilmelidir. Gerektiğinde hekimden profesyonel yardım
alınmalıdır.
Sağlıklı Duruş Modeli Nasıl Olmalı
• Ayakta; çene ve omuzlar geride, karın içeride olmalı.
Böylece vücut için yerçekimi ekseninin kulak, omuz, kalça, ayak bileğinin aynı çizgi üzerinde olması sağlanıyor.
Bu da eklemler ve kaslar için en uygun ve sağlıklı duruşu
oluşturuyor.
• Bilgisayar karşısında otururken bilgisayar monitörü
göz seviyesinde; kulak, omuz ve kalçanın aynı hizada, sırt
ve belin ise destekli olması gerekiyor.
• Düzenli olarak yapılan spor, omurgayı destekleyen
54
Recommendations for the parents and
the teachers
Parents and teachers have so much responsibility
during this period. They should follow the school age
children’s and adolescents’ posture, walking and sitting
positions; the children should be encouraged to use desk
while studying, they should be reminded to lean back
properly while sitting on the sofa. They should be guided
for regular sportive activities, the school bag should be
worn as a backpack on both shoulders and it shouldn’t be
so heavy. Incase of necessity, professional support should
be asked from a doctor.
Healthy posture model
• While standing; the chin and the shoulders should
be rear and the abdomen should be retracted. By this
way, the gravity axis for the body is kept on the same
line at ears, shoulders, hips and tarsus. This forms the
most appropriate and healthy posture for the joints and
muscles.
• While working on the computer, the monitor should
be placed at eye level; ears, shoulders and hips should
be in alignment and the dorsum and waist should be
supported.
55
TERAPİ | THERAPY
Avrupa ve Amerika ülkelerinde fizik tedavi uygulamalarının (doğru duruş eğitimi ve spesifik egzersizler)
yanında manuel terapi ve cranio-sacral terapi dediğimiz
kafa ve kuyruk sokum üzerinden yapılan tedavilerde uygulanmaktadır. Bu uygulamalarla bütün omurganın segment segment hareketliliğinin arttırılması ve böylece
fonksiyonelliğinin korunması amaçlanır. Ayrıca omurgayı
hem direk hem de dolaylı yollarla etkileyebilecek bütün
kas ve membran (zar) yapılarının gerginliğini azaltmaya
yönelik yöntemler yer almaktadır. Ve bununla ilgili haftada 1 gibi 10 dakikalık egzersizlerle düşük dereceli eğriliklerde büyük gelişmeler gözlenmektedir.
56
• Regular sports training, helps the muscles
supporting the spine,to become strong and flexible.
For this reason, the children should develop the habit
of performing sportive activities from early childhood.
Swimming, cycling, playing tennis and gymnastics have
positive effects on the development of the spine.
besides the physiotherapy, in Europe and U.S. manual
therapy and cranio-sacral therapy are also used. These
therapies, aims to improve the mobility of the spine
segment by segment and by this way functionality of the
spine is protected. besides, specific methods to decrease
the tension of all the muscles and membranes that can
affect the spine, are used. With these methods applied as
-10minute sessions once a week, there may be important
recoveries at scoliosis with a lower degree of curvature.
Translated by Leyla yılmaz
kasların kuvvetli ve esnek olmasını sağlıyor. Bu nedenle
çok küçük yaştan itibaren çocuklara spor alışkanlığının
kazandırılması gerekiyor. Yüzmek, bisiklete binmek, tenis ya da jimnastik, omurga sağlığı üzerinde olumlu etkiye sahip sporların başında geliyor.
SAĞLIK | HEALTH
Kaynakça / Bibliography:
1-http://www.natalfiziktedavi.com
2-http://www.kadincakararinca.com/
3-http://www.haber365.com/
4-http://skolyoz-forum.com
57
yarının geleceği
Bilimin ışığında
verilen hizmeti almadan
FAKÜLTELER
Tıp Fakültesi
Hukuk Fakültesi
Eğitim Fakültesi
Güzel Sanatlar Fakültesi
Mimarlık Fakültesi
İktisadi ve idari Bilimler Fakültesi
Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi
İletişim Fakültesi
Fen Edebiyat Fakültesi
farkı göremezsiniz
Hastalarımızı en değerli varlığımız annemiz, babamız,
kardeşimiz veya çocuğumuz gibi görürüz.
YÜKSEKOKULLAR
Hemşirelik Yüksekokulu
Meslek Yüksekokulu
Yabancı Diller Yüksekokulu
FEN BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
Yüksek Lisans Programları
Doktora Programları
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
Yüksek Lisans Programları
Doktora Programları
SAĞLlK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
Yüksek Lisans Programları
Sen geleceğimizsin
Özel Marmara Koleji’nin uyguladığı eğitim programı, yönetim yapısı, akademik, idari ve yardımcı personeli,
destek hizmetleri, kaynakları ve ortaya koyduğu öğrenci ve toplum yaşamı ile uluslararası standartlara uygun olduğu
Dünya Okullar Konseyi CIS (Council of International Schools) tarafından tescillenmiş ve
akreditasyon belgesi almaya hak kazanmıştır.
ÜNİTELER
 Ameliyathaneler
 Bronkoskopi
 Çocuk Alerji ve Astım Ünitesi
 EEG (Elektro Ensafolografi)
 Endoskopik Teşhis ve Tedavi Ünitesi
 EMG (Elektro Miyografi)
 Fizik Tedavi
 Genel Yoğun Bakım (Reanimasyon)
 Hemodiyaliz
 İnfertilite (Kısırlık Tedavisi)
 Jinekolojik Onkoloji
 KVC Yoğun Bakım (Kardiyovasküler Cerrahi)
 Koroner Yoğun Bakım
 Menapoz
 Odiyometri
 Perinatoloji (Riskli Gebelik Takibi)
 Ses Terapisi
 SFT (Solunum Fonksiyon Testleri
 Tüp Bebek
 Uyku Bozukluğu
 Ürojinekoloji (İdrar Kaçırma)
 Yenidoğan Yoğun Bakım
POLİKLİNİKLER
 Acil
 Aile Hekimliği
 Algoloji (ağrı) Polikliniği
 Ağız Çene ve Diş Hastalıkları
 Anestezi ve Reanimasyon
 Beslenme ve Diyet
 Check-Up
 Çocuk Endokrinolojisi
 Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
 Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları
 Dahiliye (İç Hastalıkları)
 Dermatoloji (Cildiye)
 Endokrinoloji ve Metabolizmal Hastalıklar
 Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik
Mikrobiyoloji
 Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
 Gastroenteroloj
(Sindirim Sistemi Hastalıkları)
 Genel Cerrahi
 Göğüs Cerrahisi
 Göğüs Hastalıkları
 Göz
 Hipertansiyon
 Kadın Hastalıkları ve Doğum
 Kalp ve Damar Cerrahisi
 Kardiyoloji
 Kulak Burun Boğaz Hastalıkları
 Nefroloji
 Nöroloji
 Nöroşirurji
(Beyin ve Sinir Cerrahisi)
 Ortopedi ve Travmatoloji
 Plastik ve Estetik Cerrahi
 Psikiyatri (Ruh Sağlığı Hastalıkları)
 Riskli Bebek İzlem Polikliniği
 Romatoloji
(Romatizmal Hastalıklar)
 Tıbbi Onkoloji
 Üroloji (Bevliye)
LABORATUVAR
 Alerji
 Biyokimya
 Hemotoloji
 Hormon Düzeyleri
Özel Marmara Koleji, Uluslararası Bakalorya Organizasyonu (IBO) tarafından MYP (Middle Years Programme) ve
DP (Diploma Programme) uygulamaya yetkilendirilmiş bir okuldur.
Hedefinizdeki üniversitede okuma ayrıcalığını yaşayın.
marmara anaokulu
marmara batı anaokulu
marmara suadiye anaokulu
marmara biricik anaokulu
marmara havacılar anaokulu
marmara koleji
Bodrum
İstanbul
Onlar bugünün öğrencisi,
marmara özel turgutreis anaokulu
bodrummarmara anaokulu
Maltepe idealev
Üniversitesi
Avrupa marmara
Üniversiteler
marmara
anaokulu
fenBirliği
lisesi(EUA) üyesidir.
bodrummarmara
ilkokulu
Maltepe
Üniversitesi
Türk
Amerikan
Bilim
Adamları
ve
Akademisyenleri
Birliği
(TASSA)
üyesidir.
marmara ilkokulu
marmara anadolu meslek lisesi
bodrummarmara ortaokulu
Maltepe ortaokulu
Üniversitesi diploması
uluslararası
geçerliliğe
sahiptir.
marmara
marmara
anadolu
öğretmen
lisesi
bodrummarmara koleji
Maltepe Üniversitesi uluslararası standartlarda akademik mükemmellik sunmaktadır.
Maltepe Üniversitesi çağdaş eğitim anlayışı ile eğitimi uygulamanın içinde vermektedir.
Marmara Eğitim Kurumları
Ayrıntılı
bilgi
için;
Marmara
Eğitim Köyü
34857
Maltepe-İstanbul
444
87(pbx)
- 0216
Tel: 0216
62665
10 00
Faks: 0216 10 10
www.mek.k12.tr
maltepe.edu.tr
Bordum Marmara Koleji
Ortakent Mah. Cumhuriyet Cad. No: 2-A1
Ortakent/Bodrum/Muğla
626 10
50 358
pbx 61 39 -40 / 358 61 13
Tel: 0252
Faks: 0252 358 61 14 - 15
www.bodrummarmara.k12.tr
Atatürk Cad. Çam Sak. No: 3 Maltepe/istanbul
Feyzullah Cad. No: 39 Maltepe/istanbul
[email protected]
 İlaç Düzeyleri
 Kan İstasyonu
 Mikrobiyoloji
 Patoloji
 Seroloji
 Sperm Yıkama
RADYOLOJİ
 Çok Kesitli (Multislice)
Bilgisayarlı Tomografi
 Dijital Radyoloji
 Dijital Mammografi
 Dijital Panorametrik Röntgen
 Dijital Sefalometrik Röntgen
 Girişimsel Radyoloji
 Kemik Dansitometresi
 MR (Magnetik Rezonans)
 PACS Sistemi
 Renkli Doppler
 Ultrasonografi

Benzer belgeler