Dünya su rezervinin ancak % 2,6`sının tatlı sulardan oluştuğu

Transkript

Dünya su rezervinin ancak % 2,6`sının tatlı sulardan oluştuğu
KENTSEL VE BİREYSEL SU TASARRUFU
Dünya su rezervinin ancak % 2,6’sının tatlı sulardan oluştuğu bildirilmektedir.
Bunun çok büyük bir kısmı da kutup bölgelerinde buzullar halinde halinde
bulunmaktadır. Tatlı suların az bir bölümü ise atmosferde buhar, yerkabuğunda
yüzey
ve yeraltısuyu şeklindedir yer almaktadır. Dünyamızda mevcut suların
yaklaşık miktarı ve dağılımı bazı yayınlarda şu şekilde verilmektedir;
Çizelge 1. Dünya su rezervlerinin dağılımı
Su kaynağı
Denizler
Miktar, km3
%
1.348.000.000 97.39
Tatlı sular
Kutuplardaki buzullar
27.820.000
2.01
8.062.000
0.58
225.000
0.02
Yer altı suları
Göller ve nehirler
Atmosferdeki buhar
Toplam
13.000 0.0001
1.384.120.000
100
BM’in 2005 yılı verilerine göre, dünyada 1 milyar 400 milyon kişi temiz içilebilir
sudan mahrum bulunmaktadır. Yine dünya nüfusunun % 40’ına denk gelen 2 milyar
600 milyon kişinin, arıtılmamış sağlık açısından sakıncalı suyu tüketmek zorunda
olduğu dile getirilmektedir. Sağlık şartlarına uygun olmayan suların neden olduğu
kolera, ishal ve tifo gibi hastalıklardan her dakikada 15 kişinin hayatını kayıp ettiği
belirtilmektedir. Diğer bir ifadeyle yılda yaklaşık 8 milyon kişi sudan kaynaklanan
hastalıklar sonucu hayatlarını kaybetmektedir.
Dünya nüfusunun artmasına bağlı olarak 20. yüzyılda su tüketiminin 6 kat
arttığı belirtilmektedir. 1950’de kişi başına düşen su tüketim miktarının 16 bin 800
metreküp olduğu ve bu miktarın 2000’de 7 bin 300 metreküpe düştüğü dile
getirilmektedir. Dünya nüfusunun 8 milyarı bulmasının beklendiği 2025 yılında ise kişi
başına su tüketiminin yaklaşık 4 bin 800 metreküpe düşeceği tahmin ediliyor.
Günlük su tüketiminin Afrika kıtasında kişi başına 10-20 litre arasında
değişirken Avrupalıların kişi başına günlük su tüketim miktarı 200 litre, Kuzey
Amerika ve Japonya’da ise 350 litre olduğu söylenmektedir. Suların kullanımı
konusunda şimdiden birçok bölgedeki ülkeler arasında tansiyon yükselmiş durumda
olduğu bildirilmektedir. ABD’den Ortadoğu’ya, Güney Asya’ya kadar geniş bir alanda
küresel ısınmaya da bağlı olarak susuz ülkelerin sayısının giderek arttığı belirtiliyor.
Uzmanlar, su krizinin muhtemel "su savaşlarına" neden olabileceği uyarısında
bulunuyorlar.

Ülkemizin toplam su potansiyelinin 501 milyar m 3/yıl olduğu çeşitli
kaynaklarca dile getirilmektedir. Bu miktarın;

Doğrudan akışa geçen kısmı 166 milyar m3/yıl,

Geriye kalan suyun %67’sinin sızma, buharlaşma ve transpirasyonla
kaybolduğu,

Akarsularımızın toplam debisi yeraltına sızan sularında katkısıyla yılda
ortalama 186.1 milyar m3/yıl seviyesinde olduğu,

Baraj ve göletlerde tutulmanın yaklaşık 91.1 milyar m3/yıl olduğu,

Akarsular, göller ve yeraltı sularından oluşan toplam 111 milyar m 3/yıl
suyun, kullanılabilir su potansiyeli olduğu belirtilmektedir.

Ülkemizin toplam su potansiyelinin 501 milyar m 3/yıl olduğu çeşitli
kaynaklarca dile getirilmektedir. Bu miktarın;

Doğrudan akışa geçen kısmı 166 milyar m3/yıl,

Geriye kalan suyun %67’sinin sızma, buharlaşma ve transpirasyonla
kaybolduğu,

Akarsularımızın toplam debisi yeraltına sızan sularında katkısıyla yılda
ortalama 186.1 milyar m3/yıl seviyesinde olduğu,

Baraj ve göletlerde tutulmanın yaklaşık 91.1 milyar m3/yıl olduğu,

Akarsular, göller ve yeraltı sularından oluşan toplam 111 milyar m3/yıl
suyun, kullanılabilir su potansiyeli olduğu belirtilmektedir.
Yapılan bir çalışmada, Ülkemiz için su temininin genel durumu 2000 verilerine
göre değerlendirilmiş ve 3215 belediyeden sadece 2359’u içme suyu şebekesine
sahip olduğu ve yalnızca 143’ünde içme suyu arıtma tesisine sahip olduğu
belirlenmiştir. Altyapı hizmetlerinin yetersizliği, su kaybı (toplam su temininin %32’si)
ve yasal olmayan su tüketimi (toplam temin edilen suyun %37’si) gibi nedenlerden
dolayı belediye su hizmetlerinin verimli kullanılamadığı dile getirilmektedir.
KENTSEL SU TASARRUFU
Hacimsel açıdan bakıldığında en önemli su kullanıcılarından bir tanesi de
kentsel kullanımdır. ülkemiz koşullarında ortaya çıkan sorunların temelinde gelişme
süreçlerinin planlanmasında suya olan ihtiyacın yeterince incelenerek irdelenmemiş
olmasıdır. Bu nedenle de Kentsel alanda su kullanım verimliliğini arttırılması son
yılların en önemli konularından bir tanesi olmuştur. Planlama ile belirlenen kentsel
yaşam tarzı (konut alanlarının alacağı yeni şekil, evsel su tüketim stratejileri, ev dışı
alanlarda suyun yönetimi ve planlanması- kentsel kullanım bölgelemeleri, kentsel
alanlardaki su hasadı, yoğunluk kararları, yeni gelişme alanlarını alacağı şekil ve bu
alanlarda uygulanacak yeni politikalarda artık su kararlarının önemle ele alınması);
kentsel gelişme deseninin su talebi açısından değerlendirilmesi; kıtlık ve bolluk
dönemlerine göre ekim ayında belediyenin yıllık su bütçesini yapması; bütçenin
kontrolü için arazi kullanım kararlarının gerçekleştirildiği inşaat ruhsatları ile
ilişkilendirilmesi, su tasarrufu sağlanması konusunda üzerinde durulması gereken
yeni dönemin ağırlık vereceği konu başlıkları olmalıdır.
Dünya nüfusunun %40’ını barındıran 80 ülke şu an itibarıyla su sıkıntısı
çekmektedir. 20. yüzyılda dünya nüfusu 3 kat artarken su çekimleri 6 kat artmıştır.
Yapılan araştırmalar da gelecek yıllarda su tüketiminin ikiye katlanacağı yönündedir.
Örneğin bir varsayıma göre gelimiș ülkelerin kişi başına su tüketim miktarı 2025
yılarında global seviyede su tüketim oranı olduğunda yeryüzündeki su kaynaklarını
%90’ını kullanılmış olacaktır. Kısacası, nüfusun hızla artması, buna karșılık su
kaynaklarının sabit kalması sebebiyle su ihtiyacı her geçen gün artmaktadır.
Ülkemizde su arzının devamlılığının sağlanabilmesi (özelliklede yağış rejiminin
bozulduğu bu dönemlerde) oldukça güç bir durumdur. Bunun sağlanabilmesi iki ana
etmenin sağlanmasıyla mümkündür. Bunlar;
1. Su arzını düzenli tutmak,
2. Suyun kullanımında tasarrufun sağlanması
1. Su arzını düzenli tutabilmek
Son yıllarda dünyada ve ülkemizde yağış rejiminin küresel ısınma ve
dönemsel su döngüsündeki dalgalanma nedeni ile ciddi bir biçimde değiştiğini
gözlemliyoruz. Bunun yanında ırmaklarımızın dolayısı ile de barajların su
seviyelerinde de önemli azalmalar yer aldı. Hatta Ankara’daki barajlar boşalma
noktasına geldi. Dağların üzerinde yazın bile kalan kar ve buzullar küçülmeye ve
giderek kaybolmaya başladılar. Diğer taraftan, yağış alındığında kısa sürede metre
kareye büyük hacimde su düştüğünü ve bunun sellere dönüşüp hızla bulunduğumuz
alanlardan uzaklaştığını gözlemledik. Bütün bu gelişmeler başta büyük kentlerimiz
olmak üzere su arzını istikrar içinde tuta gelen barajları kuruma noktasına bile getirdi.
Bu durumda ne yapabiliriz?
1.1 Yeraltı sularının kullanımına dikkat edilmesi
Ülkemizin
birçok
yöresinde
gerekli
altyapı
hizmetleri
hazırlanmadan
kurulmalarına izin verilen ve mantar gibi biten yeni yerleşim birimleri ve bilinçsiz
tarımsal sulama nedeni ile yeraltı sularına aşırı şekilde yüklenilmiştir. Bunun
sonucunda bazı yer altı su kaynakları kurumuş ve daha kötüsü denize yakın olanlar
tuzlanmaya başlamıştır. Gelinen bu nokta, yeraltı sularının doğaca bize kriz dönemi
için sunulmuş birer “acil durum yedekleri” olduğunu idrak edememenin sonucu
olduğu kadar, yer altı sularından kullanımın normal yıllarda sadece yıllık yenilenme
miktarı ile sınırlı olması gerektiği gerçeğini kamu yönetimlerinin ve bireylerin göz ardı
etmesinin de neticesidir. Yeraltı sularına yönelik iki büyük hatamız daha vardır.
Bunlardan birincisi sanayi kullanımının da yıllık su yenileme kapasitesi ile sınırlı
tutulmaması ve aşırı çekimin tarife ile caydırılmaması ile yerleşim bölgelerinin
çöplüklerinin yerlerini belirlerken yeraltı sularının bulunduğu bölgelere gereken
özenin gösterilmeyerek kirlenmelerine yol açılmasıdır. Yeraltı sularının kullanım
kurallarının ve yaptırımlarının özenle uygulanmasına gereken önemi göstermemeye
devam ettiğimiz takdirde, yağış rejimindeki değişimin getireceği susuzluk sorununu
çok daha vahim boyutta yaşamaya başlayacağız.
1.2 Kirleten öder veya temizler kuralının benimsenmesi
Ülkemizde yıllardır bir Çevre Bakanlığı olmasına ve Çevre Koruma kuralları
olmasına rağmen, sanayinin akarsuları ve yeraltı sularını kirletmesinin önüne
geçilememiştir. Bu durumun düzeltilebilmesi için yetkili kurum ve kuruluşlar birlikte
çalışarak gerekli koordinasyonu sağlamalıdır. Gerekli yasal düzenlemeler yapılarak
uygulamaya aktarılmalı ve takibi yapılmalıdır. Böylelikle hem israfın önlenmesinde
önemli katkılar sağlanmış olur hem de tüketim bilincinin oluşturulmasına katkılar
sağlanmış olur.
1.3 Kaçak ve kayıpların önlenmesi
Mevcut sulama şebekelerinin en ciddi sorunların başında su kayıp ve kaçakları
gelmektedir. Büyükşehir belediyelerimizde su kaybı oranları yüksektir. Fatura edilen
su miktarının satılan su miktarına oranı %56 düzeyindedir. Bunun bir kısmı su
abonesi olmayan kullanıcıların tüketimine de bağlı olmakla beraber asıl sorun şebeke
kayıplarıdır. 16 büyükşehir su kayıpları oranları %43.8 düzeyindedir. Diğer
belediyelerimizde su kaybı oranları yüksektir. Fatura edilmeyen su miktarı %40
düzeyindedir. Aslında bu dererlerin bir az daha yüksek olduğu düşünülmektedir
bununun nedeni hem üretilen suyun doğru olarak ölçülememesinden hem de kayıt
sisteminin düzgün işletilememesindendir.
Türkiye kentsel nüfusunun 2000 yılı
itibarıyla yaklaşık %54’ünü oluşturan 129 belediyenin kişi başına günlük su tüketimi
127.7 k/g/l’dir. Büyük şehir belediyelerinde bu değer 169.6 k/g/l ve belediyelerde ise
109.1
k/g/l’dir.
Bu
değerler
dünyada
kabul
gören
125
k/g/l
değeri
ile
karşılaştırılmamalıdır. Buna göre büyük şehir belediyelerimiz oldukça iyi durumdadır.
Ancak nüfusu 100 bini aşan belediyelerimiz standartların altındadır. Bununla beraber
ülkemizin doğu ve güneydoğu Anadolu bölgelerinde bu değerler daha düşüktür.
1.4 Yağmur suyu toplama şebekesi kurulması
Ülkemizde her yıl büyük ve küçük kentlerinde yağışlar neticesinde su
baskınlarına maruz kalınmasına rağmen henüz hiçbir kentimizde yağış sularını
toplayacak sistem mevcut değildir. Son derece değerli yağmur suları şehirlerin
kanalizasyon şebekelerinde yok olup gider. Kent yönetimlerinin kuracakları su
toplama kanallarının yanında bireyler de “yağmur suyu toplama tankı” inşa ederek
hem
su
faturalarını
düşürebilirler
hem
de
yağmur
suyundan
daha
fazla
yararlanabilirler. Bahçesi olan evler veya apartmanlar yaptıracakları su tankları ile
bahçe ve çiçek sulamalarını, araç yıkamalarını şehir suyunu kullanmadan
karşılayabilirler. Bu konuda Belediyeler de bireyleri özendirebilirler. Bu özendirme,
Avustralya’nın Sydney Belediyesinde olduğu gibi birbirine komşu evlerin yağmur
suları uygun bir noktaya yerleştirilecek yağmur suyu toplama tankında toplanabilir.
Uygun kullanım ortamlarında kullanılabilir hatta gerekli arıtma yöntemleriyle birlikte
içme suyu olarak ta kullanılabilir. Diğer yandan da şehir şebekesine olan talep önemli
oranda düşürülebilmektedir.
BİREYSEL SU TASARRUFU
Tasarruf önlemleri içinde en etkili olan
etmenlerin en başında hiç şüphesiz ki bireysel
tasarruf
önlemleri
gelir.
Birey
olarak
sorumluluklarımızı bilerek yapacağımız katkılar
kıt kaynak suyumuzun tasarruflu kullanılmasında
önemli bir desteği sağlamış oluruz. Konutlarda su
tüketiminin en çok gerçekleştirildiği banyo ve
tuvalet başta olmak üzere kullanımı sürecinde alacağınız basit önlemlerle ve
uygulamalarla israfı büyük oranda önleyebilirsiniz.
Diş fırçalarken, sebze-meyve yıkarken, tıraş olurken nelere dikkat etmelisiniz?
Klozeti en az miktarda su kullanarak nasıl temizleyebilirsiniz? Hangi çim daha az su
ister? İşte mutfağınızda, banyonuzda ya da bahçenizde kullanabileceğiniz basit
tasarruf yolları şöyle:
Banyoda
AAA sınıfı duş başlığı takmak gibi basit bir değişiklik, her yıl evinizde ciddi su
ve enerji tasarrufu sağlayabilir.
• Banyo yerine duş yapın: Banyo
yaparken 120-150 litre su tüketilirken, duş
alırken bunun 40-60 litre arasında değişiklik
meydana gelir.
• İyi püskürten duş başlıkları kullanın:
Suyu daha iyi püskürten, ekonomik duş
başlıklarını tercih etmek de bir başka önlem.
Klasik duş başlıkları dakikada ortalama 15-20
litre su akıtırken, düşük akımlı aeratörlü duş
başlıkları dakikada 9-10 litre su tüketir.
Böylece 5-6 dakikalık duş esnasında 90-120
litre yerine 45-60 litre su kullanmış olunur.
Ayrıca klasik musluklar yerine kolay açılıp
kapanan
musluklar
kullanmak
da
su
tüketimini yüzde 25 azaltır.
• Tıraş olmak: Tıraş bıçağınızı durulamak için, tıpası kapatılmamış bir
lavaboda akar suyun altına tutmak yerine, tıpalı lavaboya biraz su koyun. Eğer bir kişi
günde bir kez ortalama üç dakika boyunca suyu kapatmadan tıraş olursa, yılda 10
ton su harcar.
• Dişlerinizi fırçalamak: Fırçalarken musluğu açık tutmanız gerekmez.
Başlamadan önce diş fırçanızı ıslatın ve ağzınızı çalkalamak için bir bardak su
kullanın. Bir kişinin günde iki kez bir dakika boyunca suyu kapatmadan diş
fırçalaması yılda 8 ton su israfına neden olur.
• Tuvaletler: Tuvalet rezervuarınızdaki su sızıntılarını mutlaka önleyin ve
tuvaleti çöp olarak kullanıp gereksiz yere sifonu çekmeyin.
Günde bir kez amacı dışında sifonu çekmeniz halinde yılda
4 ton su harcamış olursunuz. Tuvaletin su deposundaki
suyun sadece yarısını akıtmayı seçebilmek için AAA sınıfı
çift hazneli su deposu taktırın. AAA sınıfı tuvaletler standart
tekli su depolarından yüzde 67 oranında daha az su
kullanır. Sızıntı yapan su depoları ve akıtma sistemleri, her
gün binlerce litre suyu boşa, harcayabilecekleri için, derhal
tamir edilmelidir. Depoya koyulan yiyecek renklendirici, tuvalette sızıntı olup
olmadığını gösterecektir.
• Musluklar: Su randımanı yüksek AAA sınıfı
musluklar takın ve manivelalı ve sıcak ve soğuk suyu
karıştırabilen modellerini göz önüne alın. AAA sınıfı
muslukları standart musluk teçhizatından yüzde 50
oranında daha az su kullanır. Sızıntı yapan contaları
daima değiştirin ve contaların ömrünü uzatmak için
muslukları yumuşak bir şekilde kapatın.
Çamaşır Yıkarken
Çamaşır makinesi satın alırken daha az enerji harcayan A sınıfını tercih edin.
Haftada bir kez daha az çalışan çamaşır makinesi kullanımıyla yılda 9 ton su
tasarrufu sağlanabilir.
• 4A sınıfı bir çamaşır makinesi alın: Bir dahaki çamaşır
makinenizi satın alırken, en az 4A sınıfı bir makine almayı
düşünün. Bunlar, eski üstten doldurmalı makinelerden daha az
su, enerji ve deterjan kullanırlar.
• Elbiselerinizi yıkamak: Yük ayarlaması olan çamaşır
makineleri,
çamaşır
yüküne
uyacak
şekilde
ayarlanmalıdır.
Makinenizi
ayarlayamıyorsanız, mümkünse çamaşırlar makineyi dolduracak miktarda birikinceye
kadar bekleyin.
Mutfakta
Evlerde tüketilen suyun yüzde 10’u mutfakta kullanılır. Kişi başına ortalama 35
litreyi bulan günlük su miktarını dikkatli kullanarak büyük oranda düşürmek mümkün.
• Otomatik bulaşık makineleri: Su ve enerji tasarruf
etmek için bulaşık makineniz dolana kadar bekleyin. Daha yeni
ve AAA sınıfı modeller eski bulaşık makinelerinden yüzde 64
oranında daha az su kullanır ve enerji tasarruf eder.
• Bulaşıkları elde yıkamak: Bulaşıkları akar suyun
altında değil, tıpası kapalı bir lavaboda durulayın.
• Sebzeleri temizlemek: Sebze ve meyveleri önce yarısına kadar su dolu kaba
koyup temizleyip sonrasında akar musluk suyunda yıkayın.
• İçme suyu: Suyu, içilecek kadar soğuması için bolca akıtmanıza gerek
kalmaması için buzdolabında bir kap soğuk su saklayın.
Bahçede
• Çimeninizi kesmek: Çimenleri çok kısa kesmekten kaçının ve çimen
kesiklerini, nemi yerde korumak üzere koruyucu tabaka olarak kullanın.
• Bahçenizi sulamak: Sabah erkenden veya öğleden sonra geç saatlerde
sulayarak suyun buharlaşarak israf edilmesini azaltabilirsiniz. Yağmur suyu depoları
çok sıcak günlerde bahçeniz için su sağlayabilir.
• Verimli şekilde sulamak: Sadece ihtiyaç duyulan yerleri sulamak için süzgeç
veya hortumun ucuna takılan tetikli püskürtücüler kullanın.
• Arabanızı yıkamak: Bir kova kullanın. Arabanızı, durula suyunun çimene
akacağı şekilde p edin. Bu şekilde çimeninizi sulayıp verimini artırabilirsiniz. Araba
şampuanları, birçok gübreye benzer şekilde, çimenler için yararlı olabilen fosfatlar
içerir.
• Temizlik: Yaya yollarını, araba girişlerini ve taşlıkları temizlemek için hortum
yerine süpürge kullanın.
• Bahçeye bitki dikmek: Daha az su kullanan, daha az bakıma ihtiyaç duyan ve
yabanil yaşamı çeken yerel doğal ve suya duyarlı bitkileri ve çimenleri seçin. Kimi
doğa çimlerinin, kuraklığa daha dayanıklı derin kökleri vardır ve diğer tür çimenler
kadar sulanmaya ihtiyaç duymaz.
• Bitkileri sulamak: Bitkilerin yapraklarını değil, saplarının dibini sulayın. Su
akıp gitmeden önce toprağın suyu ne kadar çabuk emdiğini görün.
• Yeni bahçe yataklarını sulamak: Hepsinin doğru miktarda su almasını
sağlamada yardımcı olacağı için, benzer sulama ihtiyaçları olan bitkileri gruplandırın.
• Yaprak ve saman tabakası: Yaprak ve saman tabakasını kullanın ve toprağa
çürümüfl yaprak ve bitki ile karışık gübre gibi organik maddeler katın. Bunlar toprağın
nemli kalmasına ve buharlaşmanın yüzde 70’e varan oranda azalmasına yardımcı
olur.
Sayacınızı Kontrol Edin!
Yatmadan
önce
(veya
hiçkimsenin
su
kullanmadığı zaman) sayacınızı kontrol edip ertesi
sabah gösterdiği miktarla karşılaştırarak borulardaki
sızıntılar
ortaya
çıkarılabilir.
Daha
fazla
miktarı
gösteriyorsa, ruhsatlı bir su tesisatçısı tarafından
izlenip tamir edilmesi gereken bir sızıntı olabilir.
Gizli Su Kaçağına Dikkat!
Tüketiciler öncelikle "gizli su kaçağı" olasılığına
karşı duyarlı olmalısınız. Bunu tespit etmek için bütün muslukları kapatıp su sayacını
okuyun. İki saat süre ile su kullanmayın. İki saatin sonunda su sayacını tekrar
okuyarak su kaçağı olup olmadığını tespit edebilirsiniz. Bozuk musluklardan ve
tuvaletlerden sızan su, evinizdeki toplam su tüketiminin yüzde 5’i kadardır. Saniyede
bir damla akıtan musluk tamir edilirse yılda 1 ton tasarruf sağlanabilir. Evinizde su
israfına son vermek için öncelikle nerede ne kadar su tükettiğinizi bilmelisiniz. Banyo
ve tuvalette tüketilen su miktarı evde tüketilen toplam suyun yüzde 70’ini oluşturuyor.
Alacağınız küçük önlemlerle su tüketiminizi azaltmanız mümkün.

Benzer belgeler

A recipe For Happiness.indd

A recipe For Happiness.indd yöntemi var. Kadın veya erkeklerin, kara bulutlar altından kurtulmaları için işte basit bir çözüm. Tatlı yapmak! Akıllarını dağıtmak, zor bir günü atlatmak veya sadece çocuk anılarına geri dönmek a...

Detaylı