Sanat Tarihi icindekiler - Cumhuriyet Anadolu Lisesi

Transkript

Sanat Tarihi icindekiler - Cumhuriyet Anadolu Lisesi
L‹SE
SANAT TAR‹H‹
1
Doç. Dr. Mehmet Zeki ‹BRAH‹MG‹L
Bu kitap, Millî E¤itim Bakanl›¤› Talim ve Terbiye Kurulu Baflkanl›¤›n›n
14.02.2008 tarih ve 63 say›l› karar›yla 2008 - 2009 ö¤retim y›l›ndan itibaren
5 (befl) y›l süreyle ders kitab› olarak kabul edilmifltir.
KOZA Yay›n Da¤›t›m Sanayi ve Ticaret Afi
Cevat Dündar Cad. Nu.: 139 Ostim 06370 ANKARA
tel.: (0312) 385 9191
belgeç: (0312) 354 0444
www.kozayayin.com.tr
Editör: ‹brahim Aras
Dil uzman›: Ahmet Kapulu
Görsel uzman›: Ziya Harun Ergenç
Program gelifltirme uzman›: Özlem Do¤an
Rehberlik uzman›: Türkan Çelik
Ölçme de¤erlendirme uzman›: Dr. Nuri Do¤an
ISBN: 978 - 975 - 393 - 613 - 2
Yay›nc› sertifika nu.: 12 385
© KOZA Yay›n Da¤›t›m Sanayi ve Ticaret Afi
Bu eserin bütün haklar› sakl›d›r ve yay›nevine aittir.
Eserdeki metin, soru, görsel unsurlar yay›nevinin yaz›l› izni olmadan tümüyle
ya da k›smen ço¤alt›lamaz, yay›mlanamaz ve ticari amaçla kullan›lamaz.
Bask›: KOZA Yay›n Da¤›t›m Sanayi ve Ticaret Afi, 2012, ANKARA
KOZA Yay›n Da¤›t›m Sanayi ve Ticaret Afi
Cevat Dündar Cad. Nu.: 139 Ostim 06370 ANKARA
tel.: (0312) 385 9191
belgeç: (0312) 354 0444
www.kozayayin.com.tr
‹ST‹KLÂL MARfiI
Korkma, sönmez bu flafaklarda yüzen al sancak ;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin y›ld›z›d›r, parlayacak ;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Bast›¤›n yerleri “toprak !” diyerek geçme, tan› :
Düflün alt›ndaki binlerce kefensiz yatan›.
Sen flehit o¤lusun, incitme, yaz›kt›r, atan› :
Verme, dünyalar› alsan da, bu cennet vatan›.
Çatma, kurban olay›m, çehreni ey nazl› hilâl !
Kahraman ›rk›ma bir gül ! Ne bu fliddet, bu celâl ?
Sana olmaz dökülen kanlar›m›z sonra helâl...
Hakk›d›r, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl !
Kim bu cennet vatan›n u¤runa olmaz ki fedâ ?
fiühedâ f›flk›racak topra¤› s›ksan, flühedâ !
Cân›, cânân›, bütün var›m› als›n da Huda,
Etmesin tek vatan›mdan beni dünyada cüdâ.
Ben ezelden beridir hür yaflad›m, hür yaflar›m.
Hangi ç›lg›n bana zincir vuracakm›fl ? fiaflar›m !
Kükremifl sel gibiyim, bendimi çi¤ner, aflar›m.
Y›rtar›m da¤lar›, enginlere s›¤mam, taflar›m.
Ruhumun senden, ‹lâhi, fludur ancak emeli :
De¤mesin mabedimin gö¤süne nâmahrem eli.
Bu ezanlar-ki flahadetleri dinin temeliEbedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
Garb›n âfâk›n› sarm›flsa çelik z›rhl› duvar,
Benim iman dolu gö¤süm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma ! Nas›l böyle bir iman› bo¤ar,
“Medeniyet !” dedi¤in tek difli kalm›fl canavar ?
O zaman vecd ile bin secde eder - varsa - tafl›m,
Her cerîhamdan, ‹lâhi, boflan›p kanl› yafl›m,
F›flk›r›r ruh-› mücerred gibi yerden na’fl›m ;
O zaman yükselerek arfla de¤er belki bafl›m.
Arkadafl ! Yurduma alçaklar› u¤ratma, sak›n.
Siper et gövdeni, dursun bu hayâs›zca ak›n.
Do¤acakt›r sana va’detti¤i günler Hakk’›n...
Kim bilir, belki yar›n, belki yar›ndan da yak›n.
Dalgalan sen de flafaklar gibi ey flanl› hilâl !
Olsun art›k dökülen kanlar›m›n hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ›rk›ma yok izmihlâl :
Hakk›d›r, hür yaflam›fl, bayra¤›m›n hürriyet ;
Hakk›d›r, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl !
Mehmet Âkif ERSOY
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
3
ATATÜRK’ÜN GENÇL‹⁄E H‹TABES‹
Ey Türk gençli¤i ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk
cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu
temel, senin, en k›ymetli hazinendir. ‹stikbalde dahi, seni, bu
hazineden, mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî, bedhahlar›n olacakt›r. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa
mecburiyetine düflersen, vazifeye at›lmak için, içinde bulunaca¤›n vaziyetin imkân ve fleraitini düflünmeyeceksin ! Bu
imkân ve flerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir.
‹stiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düflmanlar, bütün dünyada emsali görülmemifl bir galibiyetin mümessili olabilirler.
Cebren ve hile ile aziz vatan›n, bütün kaleleri zapt edilmifl,
bütün tersanelerine girilmifl, bütün ordular› da¤›t›lm›fl ve
memleketin her köflesi bilfiil iflgal edilmifl olabilir. Bütün bu
fleraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ
h›yanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri flahsî
menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler.
Millet, fakr u zaruret içinde harap ve bîtap düflmüfl olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâd›! ‹flte, bu ahval ve flerait içinde
dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmakt›r! Muhtaç oldu¤un kudret, damarlar›ndaki asîl kanda, mevcuttur !
4
Mustafa Kemal ATATÜRK
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
5
‹Ç‹NDEK‹LER
1. ÜNİTE
SANAT TARİHİNE GİRİŞ
1.
2.
3.
4.
5.
6.
SANAT VE SANAT TÜRLER‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
SANAT TAR‹H‹ NED‹R? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
KÜLTÜR SANAT ‹L‹fiK‹S‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
SANAT TOPLUM ‹L‹fiK‹S‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
SANAT TAR‹H‹N‹N D‹⁄ER B‹L‹M DALLARIYLA ‹L‹fiK‹S‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
SANAT ESERLER‹N‹N KORUNMASININ ÖNEM‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
DE⁄ERLEND‹RME ÇALIfiMALARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
OKUMA METN‹: Dünyan›n Yeni Yedi Harikas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
OKUMA METN‹: Tarihî Eserlerin Korunmas›n›n Önemi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
9
12
12
12
12
13
13
14
15
2. ÜNİTE
TARİH ÖNCESİ ÇAĞLARDA ANADOLU
1.
2.
3.
4.
5.
PALEOL‹T‹K ÇA⁄ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
MEZOL‹T‹K ÇA⁄ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
NEOL‹T‹K ÇA⁄ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
KALKOL‹T‹K ÇA⁄ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
MADEN ÇA⁄I . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
DE⁄ERLEND‹RME ÇALIfiMALARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
16
17
18
20
22
24
3. ÜNİTE
İLK ÇAĞDA ANADOLU
1. H‹T‹T SANATI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
a. Mimari . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
b. Heykel ve Kabartma . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
2. FR‹GYA SANATI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
a. Mimari . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
b. Heykel . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
c. Küçük Sanat Eserleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
3. L‹DYA SANATI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
a. Mimari . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
b. Küçük Sanat Eserleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
4. URARTU SANATI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
a. Mimari . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
b. Küçük Sanat Eserleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
DE⁄ERLEND‹RME ÇALIfiMALARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
OKUMA METN‹: Atatürk’ün Arkeolojiye ve Arkeolojik Kaz›lara Verdi¤i Önem ve
Türk Müzecili¤i . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
25
25
27
28
28
29
29
30
30
31
32
32
33
34
35
4. ÜNİTE
ÖN ASYA UYGARLIKLARI
1. MISIR SANATI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
a. Girifl . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
b. M›s›r Mimarisi (Tap›nak, Mezar, Saray) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
c. M›s›r Heykel ve Resim Sanat› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
6
36
36
37
39
2. MEZOPOTAMYA SANATI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
a. Girifl . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
b. Sümer Mimarisi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
c. Sümer Heykel ve Kabartma Sanat› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
DE⁄ERLEND‹RME ÇALIfiMALARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
TEST 1 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
41
41
42
43
44
45
5. ÜNİTE
ANADOLU’DA YUNAN, ROMA VE BİZANS SANATI
A. YUNAN SANATI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
1. Mimari . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
2. Heykel ve Kabartma Sanat› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
B. ROMA SANATI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
1. Mimari . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
2. Heykel ve Kabartma Sanat› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
C. ERKEN HR‹ST‹YAN VE B‹ZANS SANATI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
1. Mimari . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
2. Resim Sanat› (Fresko, Mozaik) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
DE⁄ERLEND‹RME ÇALIfiMALARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
TEST 2 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
47
47
50
53
53
57
58
59
62
64
65
6. ÜNİTE
ORTA ÇAĞ AVRUPA SANATINA GENEL BAKIŞ
1. ROMAN SANATI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
2. GOT‹K SANATI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
DE⁄ERLEND‹RME ÇALIfiMALARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
66
69
70
7. ÜNİTE
RÖNESANS SANATI
1. RÖNESANSA G‹R‹fi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
a. Rönesans Nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
b. Rönesans› Haz›rlayan Nedenler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
2. RÖNESANS M‹MAR‹S‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
a. Genel Özellikler (Malzeme, Yap› Türleri, Cephe Düzeni) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
b. Mimarlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
• Filippo Brunelleschi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
• Leon Battista Alberti . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
• Donato Bramante . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
3. RÖNESANS HEYKEL SANATI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
a. Genel Özellikler (Konu, Form) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
b. Sanatç›lar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
• Lorenzo Ghiberti . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
• Donatello . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
• Bunarotti Michelangelo . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
4. RÖNESANS RES‹M SANATI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
a. Genel Özellikler (Perspektif, Mekân, Konu, Kompozisyon, Renk) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
b. Ressamlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
• Giotto di Bondone . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
• Leonardo da Vinci . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
71
71
71
71
71
72
72
73
73
74
74
74
74
75
75
76
76
77
77
77
7
• Tiziano Vecellio . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
• Pieter Brueghel . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
• Albrecht Dürer . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
DE⁄ERLEND‹RME ÇALIfiMALARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
TEST 3 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
78
79
79
80
81
8. ÜNİTE
MANİYERİZM VE BAROK SANATI
1. MAN‹YER‹ZM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
a. Maniyerizmin Genel Özellikleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
b. Sanatç›lar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
• El Greco . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
2. BAROK SANAT . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
A. RES‹M SANATI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
a. Genel Özellikler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
b. Sanatç›lar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
• Rubens . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
• Rembrandt . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
B. HEYKEL SANATI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
a. Genel Özellikler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
b. Sanatç›lar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
• Lorenzo Bernini . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
C. M‹MAR‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
a. Genel Özellikler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
b. Sanatç›lar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
• Borromini . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
DE⁄ERLEND‹RME ÇALIfiMALARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
TEST 4 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
82
82
82
82
83
83
83
84
84
84
85
85
85
85
86
86
86
86
87
88
9. ÜNİTE
19. YÜZYIL VE SONRASI SANAT AKIMLARI
NEOKLAS‹S‹ZM (Yeni Klasikçilik) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
ROMANT‹ZM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
REAL‹ZM (Gerçekçilik) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
EMPRESYON‹ZM (‹zlenimcilik) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
FOV‹ZM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
KÜB‹ZM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
FÜTÜR‹ZM (Gelecekçilik) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
EKSPRESYON‹ZM (D›fla Vurumculuk) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
SOYUT RES‹M . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
METAF‹Z‹K . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
DADA‹ZM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
SÜRREAL‹ZM (Gerçeküstücülük) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
POP ART . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
DE⁄ERLEND‹RME ÇALIfiMALARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
TEST 5 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
89
91
93
95
99
99
100
101
102
103
103
104
105
106
107
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
SÖZLÜK . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 108
TESTLER‹N CEVAP ANAHTARLARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 111
KAYNAKÇA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 112
8
1.
ÜN‹TE
SANAT TARİHİNE GİRİŞ
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
1. Sanat, kültür, sanat tarihi kavramlar›n›n anlamlar›n› çeflitli kaynaklardan ö¤renerek defterinize yaz›n›z.
2. Sanat yap›tlar›n› koruman›n önemi ile ilgili bir ödev haz›rlay›n›z. Haz›rlad›¤›n›z ödevi s›n›fta arkadafllar›n›za okuyunuz.
3. De¤iflik sanat yap›tlar›yla ilgili resim, foto¤raf ve el sanat› örneklerini s›n›fa getirerek inceleyiniz. Aralar›ndaki benzerlik ve farkl›l›klar›n neler oldu¤unu birbirinize söyleyiniz.
1. SANAT VE SANAT TÜRLER‹
Sanat, insan›n varolufluyla bafllar. ‹nsanlar; en eski dönemlerden beri duygular›n›, düflüncelerini,
heyecanlar›n›, istek ve beklentilerini sanat yap›tlar›yla biçimlendirmifltir. Sanat›n tarihi, çok eski oldu¤u
için de¤iflik dönemlerde de¤iflik sanat tan›mlar› ortaya ç›km›flt›r. Bir tan›ma göre sanat; bir form ortaya
ç›kar›labilme yetenek ve becerisidir. Sonsuz say›da de¤iflik ve de¤iflen formlar üreten do¤a karfl›s›nda
insan, yetenek ve becerisi ile de¤er kazanabilmekte ve bir ölçüde de yarat›c› olabilmektedir. Do¤a, sanatç›ya tümüyle ya da alabildi¤i ölçüde kaynak olmakta; ›fl›klar›, renkleri, sesleri, ritm ve uyumu ile onu
etkileyebilmektedir.
Bir baflka tan›ma göre ise sanat; bir duygunun, bir tasar›n›n ya da güzelli¤in anlat›m›nda kullan›lan
yöntemlerin tümü ve bu anlat›m sonucu ortaya ç›kan üstün yarat›c›l›kt›r.
De¤iflik sanat tan›mlar›n›n yan› s›ra sanat› flöyle de tan›mlamak olas›d›r: Sanat; insan yarat›c›l›¤›n›n, yeteneklerinin ve düfl gücünün; mimari, resim, heykel, tiyatro, müzik ve edebiyat gibi çeflitli sanat
etkinliklerinde biçimlenmesidir.
‹nsanlar›n çeflitli gereksinimlerini karfl›lamak amac›yla yapt›klar› dokumac›l›k, aflç›l›k, marangozluk
ve duvarc›l›k gibi etkinliklere ise zanaat denir. Burada söz konusu olan maddi bir gereksinimin karfl›lanmas›d›r. Buna pratik sanatlar da denir. Sanat ise hofl ve güzel etki oluflturmak amac›yla yap›lan
çal›flmalar, bir yerde insan›n, kendini aflabilme çabas›d›r. Buna güzel sanatlar da denir.
Güzel sanatlar flu bölümlere ayr›l›r: Görsel ve biçimsel (plastik) sanatlar, sessel (fonetik) sanatlar,
ritmik ve karma sanatlar.
Görsel ve Biçimsel (Plastik) Sanatlar
‹nsan›n maddeye biçim vererek yaratt›¤› sanatlara denir.
Görsel ve biçimsel sanatlar üç grupta incelenebilir: Resim, mimari, heykel ve kabartma.
Resim: ‹ki boyutlu bir anlat›m biçimi, bir yüzey sanat›d›r. Resim; çizgi ve boya ile herhangi bir yüzey üzerinde, ›fl›k alt›nda görülen her fleyin yans›t›lmas›d›r. Resmin temel malzemesi boyad›r.
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
9
‹fllenen konuya göre resim türleri
flunlard›r:
• Portre, insan›n d›fl görüntüsünü
ifller.
• Janr, günlük yaflamdan bölümler
verir.
• Peyzaj, manzara resmidir.
• ‹nterieur (enteriyör), ev içi resimlerini içerir.
• Natürmort, konusu cans›z do¤a
resmidir.
• Afifl, reklam için yap›lan resimdir.
Resim 1 : Karanl›k Kilise freskolar›ndan bir örnek, Göreme, Nevflehir
• Soyut resim, gerçek d›fl› betimlemelerdir.
Ayr›ca mitolojik ve dinsel konularla
av ve savafl sahneleri de resmin konusunu oluflturur.
Kullan›lan malzemeye göre resim
türleri flunlard›r:
• Fresko, yafl s›va üzerine boyalarla yap›lan renkli duvar resimleridir (Resim 1).
• Temperra, bir resim yapma tekni¤idir. Yumurta, bal ve zamk gibi kuruma özelli¤inde olan malzemelerle yap›l›r.
• Guafl, s›v› zamkla sulu boya kar›fl›m› bir malzeme kullan›larak yap›lan
resim türüdür.
• Pastel, özel pastel kalemlerle yap›l›r.
Ayr›ca, sulu boya ve ya¤l› boya ile
yap›lan resim türleri de vard›r.
Mimari: Her türlü yap› sanat›d›r.
Mimarinin en yayg›n gruplamas› flu
flekilde yap›lmaktad›r:
Resim 2 : Bir sivil mimari örne¤i, ‹shak Pafla Saray›, Do¤ubeyaz›t, A¤r›
• Ait oldu¤u döneme göre mimari:
‹lk Ça¤, Orta Ça¤ mimarisi gibi.
• Yap›lar›n amac›na göre mimari: dinsel mimari, askerî mimari, sivil mimari (Resim 2) gibi.
• Tarz›na göre mimari: Barok mimarisi, Gotik mimarisi gibi.
• Kullan›lan malzemeye göre mimari: ahflap mimari, tafl mimari, tu¤la mimari gibi.
• Ait oldu¤u kültüre göre mimari: Türk mimarisi, Frans›z mimarisi gibi.
10
Heykel ve kabartma: Çeflitli maddelerin
yontularak ya da kal›ba alma tekni¤iyle biçimlendirilmesi sonucu ortaya ç›kan bir sanat türüdür (Resim 3). Heykel yap›m›nda
tafl, mermer, alç›, kil, toprak, ahflap, tunç ve
bronz gibi malzemeler kullan›l›r.
Kabartma; tafl, metal, kil, ahflap ya da
alç› üzerinde baz› yüzeyleri oyulan baz› yüzeyleri ise kabart›lan sanat yap›t›d›r.
Sessel (Fonetik) Sanatlar
Sesler ve sözler arac›l›¤›yla biçim kazanm›fl olan sanatlara sessel sanatlar denir. En
önemli dallar› edebiyat ve müziktir.
Edebiyat: Duygular›n, düflüncelerin, hayallerin, istek ve amaçlar›n söz ya da yaz›
ile güzel ve etkili bir biçimde anlat›lmas› sanat›d›r.
Resim 3 : TBMM Atatürk An›t›, Hüseyin Gezer
Müzik: Duygular›n ve düflüncelerin sesle biçimlendirildi¤i sanat türüdür. Evrensel bir iletiflim arac›
olarak kula¤a hofl gelen bir yap›s› vard›r. Müzi¤in ilk ça¤lardan günümüze kadar çeflitli amaçlarla kullan›ld›¤› bilinmektedir. Örne¤in, hastal›klar›n tedavisinde, askerî harekâtlarda ya da dinsel amaçl› törenlerde oldu¤u gibi.
Ritmik Sanatlar
Ritmik sanatlar insan vücudunun hareketlerinden do¤an sanatlard›r. Dans, opera, bale ve tiyatro bu
sanat türüne girer.
Dans: Genellikle insan ya da çalg› (bir ya da birden çok) sesine uyularak düzenlenen beden hareketlerinin bütünüdür.
Opera: Sözlerinin bütünü veya bir bölümü orkestra eflli¤inde müzik olarak söylenen sahne oyunlar›d›r.
Bale: Belli figürlerle, ad›m at›fllarla sahne düzenine ve müzi¤e dayal› olarak yap›lan bir gösteri sanat›d›r.
Tiyatro: ‹nsan› ve toplumu ilgilendiren olaylar›n, yine insanlar taraf›ndan canland›r›lmas›yla oluflan
bir sanat türüdür. En eski sanat türlerinden olan tiyatronun trajedi, komedi ve dram gibi türleri vard›r.
Karma Sanatlar
Karma sanatlar ise hareketli ama temel malzemesi insan toplum ekseninde oluflan, her türlü dramatik çal›flmalar› kapsar. Sinema, orta oyunu, kukla vb. bu sanat türüne girer.
Sinema: Kendinden önce geliflmifl olan resim, mimari, heykel, edebiyat ve müzik gibi çeflitli sanat
dallar›na dayal›, büyük teknik ve beceri gerektiren bir sanat dal›d›r. Bütün bu etkinlikler, bir film fleridi
üzerine kaydedildikten sonra karart›lm›fl bir salonda perdeye yans›t›larak seyirciye aktar›l›r.
Orta oyunu: Sahne, perde, dekor, suflör kullanmadan, halk›n ortas›nda oynanan Türk halk tiyatrosudur.
Kukla: Hareketli yerleri iplikle sanatç›n›n parmaklar›na ba¤lanarak bir perdenin üzerinden, karton
gibi hafif nesnelerden yap›lm›fl bebeklerle oynat›lan bir oyundur.
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
11
2. SANAT TAR‹H‹ NED‹R?
Geçmiflten günümüze de¤in gelen tüm uygarl›klar›n sanat›n› inceleyen sanat tarihi, insan›n maddeye biçim vererek elde etti¤i sanat türlerini konu edinir.
Mimari, resim, heykel ve süsleme sanatlar›n›n do¤uflundan günümüze de¤in, birçok ülke ve toplumda ne flekilde, ne tür yap›tlar vererek olufltu¤unu inceleyen; sanat yap›tlar›n›n ve onlar› yapan sanatç›lar›n tarzlar›n›, sanat anlay›fllar›n› belirleyip de¤erlendirmeyi amaçlayan bilim dal›na sanat tarihi denir.
Sanat tarihi, bilimsel anlamda XIX. yüzy›lda Almanya’da ortaya ç›km›flt›r.
3. KÜLTÜR SANAT ‹L‹fiK‹S‹
Kültür; bir toplulu¤un tarihi boyunca kazand›¤› maddi, manevi de¤erlerini, duyufl ve düflünüfl birli¤ini oluflturan her türlü yaflay›fl, düflünce ve sanat varl›klar›n›n tümüdür.
Kültür, etkileflim yoluyla kuflaktan kufla¤a aktar›l›r. Bir sanat yap›t›n›n oluflumunda ait oldu¤u toplumun kültür yap›s›n›n önemi büyüktür. Hiçbir sanat yap›t› onu yaratan çevreden soyutlanamaz. Co¤rafi
bölgenin, iklim ve çevre koflullar›n›n, inanç ve yaflay›fl biçimlerinin sanat yap›t›n›n ortaya ç›k›fl›ndaki rolü büyüktür. Farkl› kültürlerin oluflturduklar› sanatlar (Avrupa, Osmanl›, Bizans, ‹slam sanat› gibi) sanat
tarihçisinin u¤rafl alan› olmufltur.
4. SANAT TOPLUM ‹L‹fiK‹S‹
Sanat; bir duygunun, bir düflüncenin, bir güzelli¤in anlat›m›nda kullan›lan yöntemlerin tümüdür. Bir
toplumun geçmifli, aray›fllar›, özlemleri, yöneliflleri, o toplumun sanat›na ve sanatç›s›n›n yap›tlar›na
yans›r.
Sanatç›lar›, içinde yaflad›klar› toplumlar ve koflullar yetifltirir. Sanatç›lar da toplumlar› yap›tlar› ile etkilerler. Toplumsal olaylar kimi zaman yeni sanatç›lar›n yetiflmesini sa¤larken kimi zaman da sanatç›lar, toplumsal olaylar› etkilemifllerdir.
5. SANAT TAR‹H‹N‹N D‹⁄ER B‹L‹M DALLARI ‹LE ‹L‹fiK‹S‹
Sanat tarihi, öteki bilim dallar› ile yak›ndan iliflkilidir. Sanat tarihine yard›mc› olan baz› bilim dallar›
flunlard›r:
• Tarih: ‹nsan topluluklar›nda ve toplumlar aras›nda ortaya ç›kan olay ve geliflmeleri, belirli yer ve
zaman göstererek neden-sonuç iliflkilerini araflt›r›p inceleyen bilim dal›d›r.
Sanat tarihinde ele al›nan sanat yap›tlar›n›n da bir geçmifli bulunmaktad›r.
Bir sanat yap›t› ele al›nd›¤›nda, mutlaka
onun yap›ld›¤› zaman ve bu zaman›n çeflitli koflullar› göz önünde tutulur. Tarih,
bu konuda sanat tarihine yard›mc› olur.
• Arkeoloji: Kaz› bilimidir. Toprak
veya su alt›nda kalm›fl olan geçmifl uygarl›klara ait kal›nt› ve yap›tlar› saptayarak bunlar›n ortaya ç›kar›lmas›n› ve de¤erlendirilmesini sa¤lar (Resim 4).
Resim 4 : Zeugma (Belk›s, Gaziantep) kaz›lar› s›ras›nda yap›lan çal›flmalar
12
Ç›kar›lan yap›tlar sanat tarihi içerisinde ele al›n›p incelenir. Yani yap›tlar›
ortaya ç›karmak arkeolojinin, onlar› incelemek ise sanat tarihinin görevidir.
• Filoloji: Dil bilimidir. Dünya üzerinde var olan dilleri inceleyerek sanat tarihine yard›mc› olur. Amac›, okunup anlafl›lmas›nda güçlük duyulan metinleri aç›klayarak bir metni hem edebiyat hem de dil bak›m›ndan de¤erlendirmektir.
• Paleografi: Eski yaz›lar›n okunmas›n› sa¤layan bilim dal›d›r. Dil bilimiyle birlikte kullan›l›r. Yaz›lar›n tür ve flekillerini inceleyerek sanat tarihine yard›mc› olur.
• Epigrafi: Kitabeleri (tafllar üzerine ifllenen yaz›lar›) okuyup araflt›ran ve yorumlayan bir bilimdir. Bir
sanat yap›t›n›n ne zaman ve hangi amaçla yap›ld›¤›n›n bilinmesini sa¤layarak sanat tarihine yard›mc›
olur.
• Nümizmatik: Sikke (madenî para) bilimidir. Geçmiflte kullan›lan sikkeleri inceler. Sikkelerin üzerindeki yaz› ve betimlemeler, o dönem hakk›nda bilgi vererek eski paralar›n ve yap›tlar›n tarihlendirilmesinde yard›mc› olur.
• Kronoloji: Zaman bilimidir. Olaylar›n tarihlerini saptayarak oluflum s›ralar›n› düzenler. Eserlerin
hangi zaman dilimi içerisinde yap›ld›¤›n› belirleyerek sanat tarihine yard›mc› olur.
• Co¤rafya: Her sanat yap›t› belli bir yerde ve o yerin co¤rafi koflullar› içinde yap›l›r. Co¤rafi çevre,
içinde yaflayan insanlar›n yaflam koflullar›n› ve o insanlar›n dünya görüfllerini etkileyebildi¤i gibi sanat› üzerinde de belli bir etkiye sahip olabilmektedir. Bu nedenle sanatç›lar›n, sanat olaylar›n›n ve sanat
yap›t›n›n yap›ld›¤› yerin bilinmesi gerekir. Co¤rafya, bu konuda sanat tarihine yard›mc› olarak sanat
olay›n›n, ak›m›n, tarz›n ve yap›t›n ait oldu¤u yeri belirler.
6. SANAT ESERLER‹N‹N KORUNMASININ ÖNEM‹
Sanat yap›tlar› geçmifl uygarl›klar›n toplumsal yap›lanmalar›n›, siyasal örgütlenmelerini, dinsel inan›fllar›n›, yaflay›fl biçimlerini yans›tan birer belgedir. Bu yap›tlar, hangi toplum için olursa olsun önemli
bir kültür miras›d›r. Onun için tüm bu sanat yap›tlar›n›n ayr›m yap›lmadan korunmas› gerekmektedir.
Çünkü toplumlar hemen her konuda birbirlerinden etkilenmifllerdir. Bu özelliklerinin bir gere¤i olarak sanat yap›tlar›n› “Bizden önceki, bizden olmayan toplumlara ait vb.” diyerek kendimizden soyutlayamay›z.
Bizden olmad›¤›n› düflündü¤ümüz bu yap›tlar›n ve onlar› yaratan kültürlerin, üzerinde yaflad›¤›m›z
Anadolu topraklar›nda olufltu¤unu ve bizim kültürümüzü etkiledi¤ini unutmamal›y›z. Ülkemizde Hitit,
Frigya, Lidya, Likya ve Urartu uygarl›klar›n›n etkileri ça¤dafl yerleflim merkezlerinde görülmekte, ayn›
flekilde Türk sanat›n›n etkileri de Avrupa’da hissedilmektedir.
Yüzy›llar boyunca ortaya konulmufl bu yap›tlar›n korunmas›, insanlar›n ve toplumun gelece¤e uzan›rken geçmiflteki kökleriyle iliflkisinin sürdürülmesi anlam›na da gelir.
Ayr›ca, günümüzde gittikçe geliflen turizm sektörünün turist çeken en büyük unsuru, o ülkede bulunan sanat yap›tlar›d›r. Çünkü turistler, gezdikleri ülkelerin sanat yap›tlar›na yak›n ilgi duyarlar.
DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI
1. Sanat ve sanat tarihini tan›mlay›n›z.
2. Sanat› s›n›fland›rarak örnekler veriniz.
3. Bir sanat yap›t›n›n ortaya ç›k›fl›ndaki etkenler nelerdir? Aç›klay›n›z.
4. Sanat tarihinin hangi bilim dallar›yla iliflkisi vard›r? Belirtiniz.
5. Sanat yap›tlar›n› korumak niçin önemlidir? Aç›klay›n›z.
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
13
OKUMA METN‹
Dünyan›n Yeni Yedi Harikas›
Merkezi ‹sviçre’de bulunan New 7 Wonders (Yeni Yedi Harika) Vakf› taraf›ndan, 2002 y›l›nda
dünyan›n yedi yeni harikas›n› seçmek için bir yar›flma düzenlenmifltir. Aday olarak önce 21 sanat eseri belirlenmifltir. Adaylar belirlenirken “2000 y›l›ndan önce infla edilmifl olmak, insan eliyle yap›lm›fl olmak ve belirli bir düzeyde muhafaza edilmifl olmak” koflullar› getirilmifltir. Daha sonra 5 y›l boyunca dünyan›n her yan›ndan 100 milyondan fazla kifli cep telefonu ve ‹nternet’ten oy
kullanarak dünyan›n yeni yedi harikas›n› belirlemifltir.
Sonuçlar, New 7 Wonders Vakf› taraf›ndan 07.07.2007 tarihinde Portekiz’in baflkenti Lizbon’da aç›klanm›flt›r. Buna göre Dünyan›n Yeni Yedi Harikas› olarak belirlenen eserler flunlard›r:
1. Çin Seddi: MÖ 9. yüzy›lda yap›lm›flt›r. Seddin bugün ayakta duran k›sm›n›n uzunlu¤u
3000 km’dir. Çin Seddi, Çin’in s›n›rlar›nda duman iflaretlerinin verildi¤i kule ve kalelerin birbirlerine setlerle ba¤lanmas›yla oluflturulmufltur. Amac› Çin’in kuzeyindeki gruplar›n sald›r›lar›n› engellemektir.
Bugüne dek insan eliyle yap›lm›fl en büyük ve uzaydan görülebilen tek abidedir.
2. Petra Antik Kenti: Ürdün’de Nebatitler zaman›nda (MÖ 1. yüzy›l) baz› bölümleri kayalara
oyularak yap›lm›flt›r. Su kanallar›, 4 bin kiflilik amfiteatr, Mezar Saray›, El-Deir Manast›r› Petra’n›n önemli yap›lar›ndand›r.
3. Kurtar›c› ‹sa Heykeli: Brezilya’n›n baflkenti Rio de Janerio flehrine tepeden bakan Corrovado Tepesi’ne kurulan heykel 38 m yüksekli¤indedir. Yap›m› befl y›l süren heykelin aç›l›fl›
1931’de yap›lm›flt›r. Sanatç›s› Frans›z heykelt›rafl Paul Landowski’dir.
Her y›l milyonlarca ziyaretçiyi kollar›n› açarak karfl›layan heykel, Brezilya halk›n›n s›cakl›¤›n›n sembolü hâline gelmifltir.
4. Chichen ‹tza Piramidi: MÖ 800 y›llar›nda Meksika’n›n Yucatan Yar›madas›’nda kurulmufltur. Maya uygarl›¤›n›n ekonomik ve politik merkezi olarak hizmet vermifl en büyük tap›nakt›r.
5. Machu Picchu Antik Kenti: MÖ 15. yüzy›lda ‹nka ‹mparatoru Pachacute zaman›nda Machu Picchu (Eski Da¤) olarak bilinen da¤da kurulmufltur.
Bulutlar›n aras›ndaki kent 200’den fazla merdiven sistemiyle birbirine ba¤lanan tafl yap›lardan oluflur.
6. Collesseum (Kolezyum): (MS 70-80) Roma (‹talya) flehir merkezinde bulunan elli bin kiflilik bu görkemli amfiteatr; sirk oyunlar›, araba yar›fllar›, gladyatör gösterileri yap›lmas› amac›yla kurulmufltur.
7. Tac Mahal: Mo¤ol ‹mparatoru fiah Cihan’›n iste¤i üzerine ölen kar›s› Mümtaz Mahal’in an›s› için Hindistan’›n Agra kentinde infla edilmifltir.
Cumna Irma¤› k›y›s›nda servi, portakal ve f›skiyeli havuzlarla süslü bir bahçenin içindedir.
Yüksek kubbeli yap›dan ba¤›ms›z olarak infla edilmifl silindirik minareleri, Türk sanat› etkilerini gösterir.
‹çi ve d›fl› beyaz mermer kapl› olan bu an›t mezar ‹slam mimarisinin en önemli yap›lar›ndan
biridir.
‹brahim ARAS
(Bu kitap için derlenmifltir.)
14
OKUMA METN‹
Tarihî Eserlerin Korunmas›n›n Önemi
Tarihsel yap›tlar bir ülkenin oldu¤u kadar, tüm insanl›¤›n da evrensel ürünleridir. Geçmiflten
bugüne gelen ve bugünden yar›nlara kalmas› gereken bu yap›tlar, insanl›¤›n ortak de¤erlerini,
ulusal kimli¤ini yans›tmas› bak›m›ndan birer uygarl›k hazinesidir. Günümüzde milyonlarca turist
taraf›ndan ziyaret edilen bu yap›tlar, geçmiflle günümüz aras›ndaki en önemli köprülerdir.
Yurdumuz, tarihsel yap›tlar›yla dünyan›n hiçbir ülkesinde olmayan bir zenginli¤e sahiptir. Anadolu’nun tarihi, insanl›¤›n tarihi kadar eskidir. Paleolitik
Ça¤ (Yontma Tafl Ça¤›)dan bafllayarak
tarihin her döneminde Anadolu’da insanlar yaflam›fl, uygarl›klar kurulmufltur. Bugün, Anadolu’nun neresine giderseniz gidin mutlaka bir tarihsel yap›tla karfl›lafl›r, bir uygarl›¤›n izlerine
rastlars›n›z. Bu sanat yap›tlar›, bu topraklarda bizden önce yaflayan insanlar
taraf›ndan b›rak›lan birer kültür miras›d›r.
Yurdumuzda tarihsel yap›tlar›n korunmas›n›n yeterli olup olmad›¤› ve onlara gerekli önemin verilip verilmedi¤i
her zaman tart›flma konusu olmufltur.
Sultan Ahmet Meydan›, ‹stanbul
Yurdumuzda çeflitli nedenlerle (kültür yetersizli¤i, yasalardaki eksiklikler ve boflluklar, yetkililerin duyars›zl›¤› ve ilgisizli¤i vb.) birçok tarihsel yap›t k›r›l›p dökülmekte ve çal›nmaktad›r. K›r›l›p
dökülen ve yok olma tehlikesiyle karfl› karfl›ya bulunan söz konusu sanat yap›tlar›n›n gerek yasal önlemlerle gerekse toplumsal bilinçlenme ile korunmas› gerekmektedir.
Yurdumuzda son y›llarda ç›kar›lan baz› yasalarla sanat yap›tlar›m›z koruma alt›na al›nmakta,
ayn› zamanda çeflitli iletiflim araçlar› arac›l›¤› ile toplumda sanat yap›tlar›na karfl› bir duyarl›l›k
oluflturulmaya çal›fl›lmaktad›r. Örne¤in, 1979 tarihli ve 1710 say›l› Eski Eserler Kanunu ile tarihsel yap›tlar›n korunmas› amaçlanm›flt›r. 21.07.1989 y›l›nda Kültür ve Tabiat Varl›klar›n› Koruma
Kanunu ç›kar›lm›flt›r.
Ayr›ca yurt d›fl›na kaç›r›lan yap›tlar›m›z›n bir k›sm› Kültür Bakanl›¤›, yerel yönetimler, çeflitli
vak›f ve derneklerin çabalar› sonucu ülkemize geri getirilmifltir. Bu konudaki çal›flmalar sürmektedir.
Tarihsel yap›tlar› korumak bir insanl›k görevidir. Bu yap›tlar› korurken hem kültürel mirasa sahip ç›kar hem de turizm yönünden de¤erlendirerek ülkemize döviz kazand›rm›fl oluruz.
‹brahim ARAS
(Bu kitap için yaz›lm›flt›r.)
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
15
2.
TARİH ÖNCESİ ÇAĞLARDA
ANADOLU
ÜN‹TE
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
1. Tarih öncesi ça¤larda Anadolu’da hangi uygarl›klar›n kuruldu¤unu araflt›rarak s›n›fta arkadafllar›n›za bilgi veriniz.
2. S›n›fa bir Türkiye haritas› getirerek harita üzerinde tarih öncesi ça¤lara ait yerleflim merkezlerini gösteriniz.
3. Anadolu’da eski ça¤lardan beri birçok uygarl›k kurulmas›n›n nedenini s›n›fta tart›fl›n›z.
4. Höyük, megaron, dehliz ve idol terimlerinin anlamlar›n› çeflitli kaynaklardan ö¤renerek defterinize yaz›n›z.
Yaz›n›n kullan›lmad›¤› devirlere tarih öncesi ça¤lar, yaz›n›n bulunmas›yla bafllayan devirlere de
tarih ça¤lar› ad› verilmektedir.
Anadolu; Asya ile Avrupa aras›nda bir köprü görevi görmesi, de¤iflik iklim koflullar›na sahip olmas›,
zengin do¤al kaynaklar›n›n bulunmas›ndan ötürü hem tarih öncesi ça¤larda hem de tarih ça¤lar›nda
birçok uygarl›¤a ev sahipli¤i yapm›flt›r.
Tarih öncesi ça¤lar, insanl›¤›n yeryüzünde görülmesiyle bafllar. Bu ça¤lar, yaz› olmad›¤› için insan
toplumlar›n›n eski izlerinin b›rakm›fl olduklar› kal›nt› ve yap›tlar›n incelenmesi ile anlafl›lmaktad›r.
Tarih öncesi ça¤lar, insanl›¤›n geliflmesine göre s›n›fland›r›lm›flt›r.
Tarih öncesi ça¤larda Anadolu’nun kronolojik tarihçesi
Paleolitik Ça¤
MÖ 600.000 - 10.000
Mezolitik Ça¤
MÖ 10.000 - 8000
Neolitik Ça¤
MÖ 8000 - 5500
Kalkolitik Ça¤
MÖ 5500 - 3000
Maden Ça¤›
MÖ 3000 - 1000
1. PALEOL‹T‹K ÇA⁄
‹nsano¤lunun Anadolu Yar›madas›’ndaki en eski yerleflimleri Paleolitik Ça¤›n bafllar›na de¤in uzan›r. Paleolitik yani Eski Tafl Ça¤› ad› verilen bu dönemde insanlar de¤iflken iklim koflullar›na uyum sa¤lamaya çal›flarak genifl co¤rafi alanlara seyrek ve da¤›n›k durumda yay›lm›fllard›r.
Mesken olarak önceleri do¤al ma¤aralar›, kaya alt› s›¤›naklar›n›, giderek aç›k havada dal, çal› ç›rp›
ve hayvan postlar›ndan yapt›klar› çok ilkel bar›naklar› kullanm›fllard›r. Sürekli oturulmayan bu bar›naklar, besin kaynaklar›n›n konumuyla ilgili olarak zaman zaman yer de¤ifltirmifltir.
‹nsanl›k tarihinin en uzun sürecini oluflturan Paleolitik Ça¤da insanlar basit yontma ve iflleme teknikleriyle; avlanmak, yaban›l hayvanlardan korunmak ve günlük ifllerinde kullanmak üzere çeflitli yontma
tafl aletler (ok ucu, m›zrak, balta vb.) yapm›fllard›r. Ayr›ca çeflitli ma¤aralar›n duvarlar›na resimler çizmifllerdir. Konusu çeflitli hayvanlar olan bu resimler, genellikle çakmak tafl›ndan yap›lan aletlerle, ma¤ara duvarlar›na kaz›nm›flt›r.
16
Resim 5 : Yar›mburgaz Ma¤aras›’nda yap›lan kaz› çal›flmalar›ndan bir görünüm, ‹stanbul
Resim 6 : Karain Ma¤aras›’nda yap›lan kaz› çal›flmalar›ndan bir görünüm, Antalya
Anadolu’daki Paleolitik Ça¤›n en önemli yerleflimleri aras›nda Yar›mburgaz Ma¤aras› (‹stanbul); Karain, Beldibi, Belbafl› ve Öküzini ma¤aralar› (Antalya) ile Palanl› Ma¤aras› (Ad›yaman) say›labilir.
Yar›mburgaz Ma¤aras›: ‹stanbul’da Küçük Çekmece Gölü’nün kuzey ucunda bulunan ma¤arada
yap›lan kaz›larda (Resim 5) bu döneme ait tafltan yap›lm›fl baltalar, kesici ve delici aletler ile ay›, köpek
gibi çeflitli hayvanlara ait kemikler bulunmufltur.
Karain Ma¤aras›: Antalya’n›n 30 km kadar kuzeybat›s›nda bulunan ma¤ara, denizden 450 m yükseklikte ve 50 m derinli¤indedir (Resim 6).
Ma¤arada yap›lan kaz›larda insan difli ve kafatas› ile fil, su ayg›r›, ma¤ara aslan›, öküz, at, geyik gibi
hayvanlara ait kemikler ve çakmak tafl›ndan yap›lm›fl baltalarla, kesici ve delici aletler bulunmufltur. Ayr›ca ma¤arada bir ocakla yanm›fl kemik ve odun kal›nt›lar›n›n bulunmas›, bu dönemde insano¤lunun atefli kullanmaya bafllad›¤›n›, belki de yiyecek piflirme etkinli¤ini ö¤rendi¤ini gösterir. Çok say›da hayvan kemiklerinin ma¤arada bulunmas› da bu dönem insanlar›n›n ustalaflm›fl avc›lar oldu¤unun kan›t›d›r.
2. MEZOL‹T‹K ÇA⁄
Mezolitik yani Orta Tafl Ça¤› ad› verilen bu dönem, Paleolitik
Ça¤dan Neolitik Ça¤a geçifli haz›rlayan ara bir dönemdir.
Bu ça¤›n en özgün buluflu, mikrolit diye adland›r›lan çakmak
tafl›ndan yap›lm›fl geometrik biçimli küçük tafl aletlerdir.
Besin üretiminin henüz bafllamad›¤›, insanlar›n halâ besin toplay›c›l›¤› ile yaflamlar›n› sürdürdü¤ü bu dönemin en önemli yerleflimleri Antalya’da Öküzini, Beldibi ve Belbafl› ma¤aralar› (Antalya);
fiarkl› Ma¤ara (Gaziantep) ve fianl› Urfa’daki Sö¤üt Tarlas›’d›r.
Öküzini Ma¤aras›: Antalya’n›n yaklafl›k 31 km kuzeybat›s›ndaki ma¤ara, ad›n› ma¤aran›n duvar›ndaki öküz resminden al›r. Ma¤arada yap›lan kaz›larda çakmak tafl›ndan yap›lm›fl küçük mikrolit
aletlerin yan› s›ra kemikten yap›lm›fl sivri uçlu “t›¤” ve “biz”ler de bulunmufltur (Resim 7).
Resim 7 : Öküzini Ma¤aras›’nda bulunan “biz” örnekleri, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
17
3. NEOL‹T‹K ÇA⁄
Neolitik Ça¤, yani Yeni Tafl Ça¤›, Türkiye’deki yayg›n kullan›lan ad›yla Cilal› Tafl Devri, insanl›¤›n
kültürel geliflimindeki en önemli süreçtir. Bu süreçte insano¤lunun yaflam ve geçim tarz› köklü de¤iflikliklere u¤rayarak bir bak›ma günümüz uygarl›¤›n›n temelleri at›lm›flt›r.
Geçici do¤al bar›naklardan kal›c› köysel yaflama, avc›l›k ve toplay›c›l›ktan üretime, tar›m ve hayvanc›l›¤a geçifl olarak özetlenebilen bu dönemde, insanlar›n yaflamlar›nda oldu¤u kadar onlar›n kulland›klar› çeflitli aletlerde de de¤ifliklikler olmufltur. Bu dönemde kabaca yontularak yap›lan tafl aletlerin yerini daha özenle ifllenip cilalanarak yap›lan aletler alm›flt›r. Bunlar›n yap›m›nda tafl›n yan› s›ra obsidien
(obsidyen) (volkanik, do¤al siyah cam) (Resim 8), ahflap, kemik gibi malzemeler de kullan›lmaya bafllanm›flt›r. Bu dönemde tap›naklarla evlerin duvarlar›na yap›lan resimler, tap›naklara b›rak›lan heykelcikler ve çanak çömlekler o dönem insan yaflam›, özellikle ana erkil (kad›n egemen) düzen hakk›nda
bilgi vermektedir.
Neolitik Ça¤la ilgili en önemli bilgiler Anadolu’nun
de¤iflik bölgelerinde bulunan höyüklerde yap›lan kaz›lardan ö¤renilmektedir.
De¤iflik uygarl›klara ait yerleflimlerin zamanla üst
üste y›¤›lmas› ile topraktan oluflan yass› büyük tepelere höyük denir.
Anadolu’daki Neolitik Ça¤ yerleflimlerinden baz›lar› flunlard›r:
Çayönü: Diyarbak›r’›n Ergani ilçesi yak›nlar›ndad›r. Çayönü’nde oturanlar Anadolu’nun en eski çiftçileridir. Bu¤day yetifltirmesini, hasat etmesini ve
ö¤ütmesini bildiklerini yap›lan kaz›larda ele geçirilen
aletler kan›tlamaktad›r.
Çayönülüler tafl temel üzerine, kerpiç duvarla yap›lan evlerde oturuyorlard›. Evler dikdörtgen planl›
ve çok bölümlü olarak yap›lm›flt› (Resim 9). Buradaki ölüler evlerin alt›na, ayaklar kar›na çekilmifl durumda (hoker) gömülmüfltür.
Resim 8 : Obsidienden yap›lm›fl m›zrak ve ok uçlar›,
Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara
Çayönü halk› kilden insan heykelcikleri; tafltan
veya ahflaptan oyarak kap kacak; çakmak tafl› ve
obsidienden b›çak, orak, kaz›y›c› ve delici aletler;
kemikten i¤neler, çeflitli boncuklar, bilezikler de yapm›fllard›r.
Çatalhöyük: Konya’n›n Çumra ilçesi yak›nlar›ndad›r. Neolitik Ça¤›n en geliflmifl yerleflim merkezlerinden biridir. Höyü¤ün bulundu¤u bölgede tar›m
ve hayvanc›l›k için elveriflli otlaklar ve sulak arazilerin bulunmas›, obsidien yataklar›na yak›n oluflu, güney ve bat› kesimlerinin ormanlarla kapl› olmas› gibi çevresel özellikler, Çatalhöyüklülerin ileri bir uygarl›k yaratmalar›ndaki do¤al yard›mc›lar› olmufltur.
Resim 9 : Çayönü Tepesi’nde tafl temelli kerpiç duvarl›
evler, Ergani, Diyarbak›r
18
Yerleflim, d›fla kapal› avlular etraf›nda, bitiflik
olarak kerpiçle yap›lm›fl dikdörtgen planl› tap›nak
ve konutlar›n birleflmesiyle oluflmufltur.
Resim 10 : Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen bir Çatalhöyük evinin rekonstrüksiyonu
Tap›naklar, duvarlar›ndaki yüksek kabartmalar ve duvar resimleri ile konutlardan ayr›l›r.
Çatalhöyük’te çok say›da tap›na¤›n bulunmas›, buras›n›n önemli bir kült merkezi oldu¤unun da göstergesidir. Kült; tapma, tap›nma anlam›na gelir. Çatalhöyük’te yap›lan kaz›larda gücü simgeleyen bo¤a bafllar›n›n bulundu¤u birçok kült binas› ortaya ç›kar›lm›flt›r (Resim 10).
Çatalhöyük’teki duvar kabartmalar›nda ve resimlerinde
do¤um, yaflam ve ölüm konular› ifllenmifltir. Yap›lan kaz›larda bereketi simgeleyen ana tanr›ça heykelcikleri de bulunmufltur (Resim 11).
Çatalhöyük’ün sanat tarihi için bir özelli¤i de duvarlara
yap›lan resimlerdir. Bu duvar resimlerinde; çeflitli insan ve
hayvan figürleri, ölü gömme törenleri, av sahneleri betimlenmifltir.
Hac›lar: Burdur’un 25 km bat›s›nda, eski bir yerleflim
merkezidir. Hac›lar’da evler, tafl temel üzerine kerpiçle yap›lm›fl olup beyaz s›val›d›r. Evlerin içi, ince duvarlarla bölümlere ayr›lm›flt›r. ‹çinde f›r›n, ocak, ö¤ütme tafllar› bulunan mutfak evin d›fl›na al›nm›flt›r. Hac›lar’daki evlere, Çatalhöyük’tekilerden farkl› olarak damdan de¤il de avlulara
Resim 11 : Çatalhöyük’te bulunmufl piflmifl
aç›lan evlerin genifl cephelerine aç›lm›fl kap›lardan girilitopraktan yap›lm›fl ana tanr›ça
heykelci¤i, Anadolu Medeniyetleri
yordu. Evler aras›nda oluflan dar sokaklar, Hac›lar mimariMüzesi, Ankara
sinde art›k bir kent dokusunun egemen olmaya bafllad›¤›
izlenimini vermektedir. Ayr›ca bu dönemde ölüler art›k evlerin içine de¤il, daha çok avlulara ve mezarl›klara gömülmeye bafllam›flt›r.
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
19
Hac›lar’da yap›lan kaz›larda ele geçirilen heykelcikler de Çatalhöyük’te oldu¤u
gibi ç›plak ana tanr›ça ve çocuk heykelcikleridir. Bunlar, iri badem gözleriyle Çatalhöyük heykelciklerinden farkl›lafl›r (Resim
12).
Resim 12 : Hac›lar (Burdur)’da bulunmufl piflmifl topraktan yap›lan
iki kad›n heykelci¤i, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara
Neolitik Ça¤›n Anadolu’daki di¤er
önemli yerleflimleri aras›nda Yümüktepe
(Mersin), Kuruçay (Burdur), Erbaa (Tokat),
Köflkhöyük (Bahçe Saray, Ni¤de) ve Sö¤üt Tarlas› (Urfa) say›labilir.
4. KALKOL‹T‹K ÇA⁄
Maden aletlerin yan› s›ra tafl aletlerin
kullan›lmaya devam edilmesinden dolay›
bu döneme tafl ve maden devri anlam›na
gelen Kalkolitik Ça¤ denilmektedir.
Bu ça¤ insanlar›n›n yaflam›nda tar›m,
avc›l›¤a oranla daha ön plana geçmifltir.
Geçmifl ça¤lar›n tüketici insan›n› simgeleyen “av” etkinli¤inden giderek kurtulan insan topluluklar›, gereksinimlerini kendi
ürettikleriyle karfl›lamaya bafllam›fllard›r.
Resim 13 : Can Hasan (Karaman)’da bulunmufl Kalkolitik Ça¤ çanak çömleklerine bir örnek, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara
‹nsanlar›n yaflamlar›ndaki bu de¤ifliklik, onlar›n sanatlar›n› da de¤ifltirmifltir. Avc›l›¤a olan ilginin azalmas› sonucu duvarlara yap›lan avc›l›kla ilgili resimlerin yerini
boyal› çanak çömlek yap›m› (Resim 13),
bereketi sembolize eden kad›n heykelcikleri ile dinsel simge olan idoller alm›flt›r
(Resim 14).
‹dol, tek veya çok bafll› stilize (üsluplaflt›rma, flematiklefltirip yal›n hâle getirmek) gövdeli heykelciklerdir.
Resim 14 : Beycesultan (Denizli)’da bulunmufl ‹doller, Anadolu
Medeniyetleri Müzesi, Ankara
Kalkolitik Ça¤da Anadolu’da ölü gömme gelenekleri de de¤iflmeye bafllam›flt›r.
Ölüler genellikle yerleflim yerleri d›fl›na
toprak, küp ya da tafl sanduka biçimli mezarlara gömülmüfl, yanlar›na ölü hediyesi
olarak çanak çömlek, süs eflyas› ve silahlar b›rak›lm›flt›r.
Kalkolitik Ça¤ mimarisinde evler dikdörtgen planl› ve genellikle tek odal›d›r. Yap› malzemesi tafl temel üzerine kerpiçtir. Düz daml› evlerin odalar›nda ocaklar ve tah›l depolamaya yarayan ambarlar bulunur. Bu yap› plan›, daha sonra Bat› Anadolu ve Ege k›y›lar›nda kullan›lan megaron ad› verilen yap›
tipinin temelini oluflturmufltur. Yunan tap›naklar› da megaronlar›n planlar› örnek al›narak yap›lm›flt›r.
20
Megaron, önü aç›k yar›m oda biçiminde
girifli ile ortas›nda ocak bulunan büyük bir
odadan oluflan dikdörtgen planl› ev tipidir.
Anadolu’nun de¤iflik bölgelerinde Kalkolitik Ça¤›n özelliklerini yans›tan önemli yerleflim merkezleri bulunmaktad›r.
Hac›lar: Neolitik Ça¤›n önemli bir yerleflim
merkezi olan Hac›lar’›n 5. kat›nda Kalkolitik
Ça¤ buluntular›na da rastlanm›flt›r. Burada
yap›lan kaz›larda perdahl›, tek renkli çanak
çömleklerin yan› s›ra zengin bezeklere sahip
birçok boyal› çanak çömlek bulunmufltur (Resim 15). Boyal› olanlar, krem ya da sar› renkte zemin üzerine kahverengi ile yap›lm›fl,
geometrik desenlerle bezenmifltir.
Resim 15 : Hac›lar (Burdur)’da bulunmufl boya bezekli kaplar,
Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara
Piflmifl topraktan yap›lan ana tanr›ça heykelleri daha flematiktir (Resim 16).
Beycesultan: Buras›, Denizli ilinin Çivril ilçesi yak›nlar›ndad›r. Yap›lan kaz›larda ortaya
ç›kar›lan yap›lar, dikdörtgen biçiminde olup
odalar›n ortas›nda yuvarlak ve büyük ocaklar
bulunmaktad›r. Bu yap›lar, megaron tipinin en
güzel örneklerini oluflturur. Bulunan çanak
çömlekler tek renklidir.
Can Hasan: Karaman ili yak›nlar›ndad›r.
Can Hasan’da yap›lan kaz›larda ortaya ç›kar›lan evler, kare ve dikdörtgen planl› olup duvarlar› daha önce rastlanan örneklerden daha
kal›nd›r. Baz›lar› iki katl› olan Can Hasan evlerinin duvarlar›na geometrik desenler çizilmifltir. Ayr›ca Can Hasan’da tanr›ça heykelcikleri yapma gelene¤i de sürdürülmüfltür.
Burada ince, renkli, geometrik bezeli birçok
çanak çömlek ortaya ç›kar›lm›flt›r (Resim 17).
Bu çanak çömleklerin bezemelerinde egemen
olan renk; aç›k zemin üzerine k›rm›z› ve kahverengi, desenler ise geometriktir. Ayn› çanak
çömlek türüne Yümüktepe (Mersin) kaz›lar›nda da rastlanm›flt›r. Benzerlik o denli büyüktür
ki bu çanak çömleklerin ticari iliflkiler sonucu
bölgeye geldi¤i düflünülmektedir.
Ça¤›n di¤er yerleflimleri aras›nda Yümüktepe (Mersin), Fikirtepe (‹stanbul), Norfluntepe (Elâz›¤), ‹kiztepe (Samsun) say›labilir.
Resim 16 : Hac›lar (Burdur)’da bulunmufl boyal› ana tanr›ça
heykelci¤i, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara
Resim 17 : Can Hasan (Karaman)’da bulunan boya bezekli
kap, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
21
5. MADEN ÇA⁄I
Çayönü ve Çatalhöyük’te yap›lan kaz›larda ele geçirilen madenî buluntular insan topluluklar›n›n madeni, günümüzden 10 bin y›l kadar önce tan›d›klar›n› ortaya koymaktad›r.
Madenin insan yaflam›ndaki önemli yerini almas› Kalkolitik Ça¤la bafllar; ancak kullan›m› ‹lk Tunç
Ça¤›nda iyice yayg›nlafl›r.
‹lk Tunç Ça¤›: Ça¤a ad›n› veren tunç, bak›r ve kalay kar›fl›m› bir alafl›md›r. Bu ça¤da yaflayan insanlar›n, tuncun yan› s›ra aralar›nda alt›n ve gümüfl gibi de¤erli madenlerin de bulundu¤u hemen tüm
madenlere, istedikleri biçimi vererek kulland›klar› görülmektedir.
Madencili¤in geliflmesi, ifl bölümüne dayal› kent yaflam›n›n da bafllamas›n› sa¤lam›flt›r. Bu oluflum
giderek ilk ba¤›ms›z beyliklerin, ilk siyasal örgütlenmelerin haz›rlay›c›s› olmufltur.
Yavafl yavafl oluflan bu geliflmeleri en sonunda yaz›n›n bulunmas› (IV. bin y›l›n sonlar›) izlemifltir.
Yaz›yla birlikte, kimi ham maddelere olan gereksinimle iliflkili olarak ticarete duyulan büyük ilgi, ülkelerin birbiriyle iliflkisini güçlendirmifl böylelikle yeni bir dönem bafllam›flt›r. Bu yeni dönem, daha iyi örgütlenebilen toplumlar›n dönemidir. Bu zamanda Anadoluda’da sosyal s›n›flar ve ilk kent devletleri (Truva
vb.) görülür.
Troya (Truva): Çanakkale yak›nlar›ndaki Troya, çevresi surlarla çevrilmifl
bir kent olarak karfl›m›za ç›kmaktad›r.
Troya’daki evler, tap›naklar ve saraylar
megaron planl›d›r (Resim 18).
Resim 18 : Truva’dan bir görünüm, Çanakkale
Çömlekçi çark›n›n henüz kullan›lmad›¤› Truva’daki seramiklerin büyük
bölümü siyah, gri ve zeytin yeflili rengindedir. Genellikle bezemesiz olmakla
birlikte kimi çanaklara tutamaklar (kulplar) yap›lm›fl, bunlar›n yüzeyleri çeflitli
süslemelerle insan yüzü biçimine sokulmufltur. Bu çanak çömlekler gerek
yap›m gerekse biçim olarak oldukça
özgündür.
Troyal›lar›n madencilikteki ustal›klar›; kaz›larda ç›kan hazinelerde ele geçen alt›n ve gümüfl kaplarda, alt›n süs
tak›lar›nda kendini gösterir.
‹lk Tunç Ça¤›nda Anadolu’da bulunan önemli yerleflim merkezlerinden
baz›lar› flunlard›r:
Resim 19 : Alacahöyük’te yap›lan kaz›lar sonucu ortaya ç›kar›lan kral
mezarlar›, Çorum
22
Alacahöyük: Çorum ili Alaca ilçesi
yak›nlar›nda bulunan Alacahöyük’ün
en dikkat çekici yönü “kral mezarlar›”
denen 13 gömüdür. Yerleflme alan›n›n
yamaçlar›ndaki 13 kral mezar›, dikdörtgen planl› çukurlara yap›lm›flt›r (Resim
19). Ölü, dizlerini karn›na çekmifl du-
rumda (hoker), arma¤anlar›yla mezar›n odas›na yerlefltirilmifl, sonra
üzeri a¤aç, çamur ve toprakla örtülmüfltür.
Zengin mezar arma¤anlar› alt›n,
gümüfl, elektron (alt›n-gümüfl kar›fl›m› bir maden), tunç ve demirdendir.
Dövme, dökme teknikleriyle üretilmifl bu yap›tlar; Anadolu halk›n›n bu
dönemde ulaflt›¤› yüksek teknolojinin en canl› tan›klar›d›r.
Alacahöyük (Çorum), kral mezarlar›nda bulunan arma¤anlara en güzel örnekler; dinsel amaçlarla törenlerde kullan›lan çeflitli günefl kurslar› (Resim 20), geyik (Resim 21) ve
bo¤a (Resim 22) ile tanr›ça heykelcikleri, tunç ve alt›n silahlar, alt›n ve
gümüflten yap›lan çeflitli süs eflyalar›, de¤iflik madenlerden kap kacaklar ‹lk Tunç Ça¤›n›n önemli sanat yap›tlar›ndand›r.
Resim 20 : ‹lk Tunç Ça¤›na ait bir Günefl kursu, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara
Resim 21 : ‹lk Tunç Ça¤›na ait
bir geyik heykelci¤i,
Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara
Bu mezar buluntular› ile Kafkasya’n›n Kuban Bölgesi’nde bulunan
ve “kurgan” diye adland›r›lan mezarlardan ç›kan buluntular aras›nda yak›n benzerlikler vard›r.
Daha önceki ça¤larda piflmifl
toprak ve tafllardan yap›lan “ana
tanr›ça” heykelciklerinin, Eski Tunç
Ça¤›nda daha bir stilize edildi¤i ve
de¤erli maden ve tafllardan yap›ld›¤›
görülmektedir. Büyük ço¤unlu¤u
mezarlarda bulunan bu heykelciklerden Hasano¤lan (Ankara)’da bulunan kad›n heykelci¤i önemli bir örnektir (Resim 23).
Kültepe: Kayseri yak›nlar›nda
bulunan Kültepe, Asurlu tüccarlar
taraf›ndan kurulan bir ticaret kolonisidir. Kültepe, Anadolu’nun ilk yaz›l›
tarih belgelerinin bulundu¤u yer olmas›ndan ötürü de ayr› bir öneme
sahiptir (Resim 24).
Resim 22 : ‹lk Tunç Ça¤›na ait bir
bo¤a heykelci¤i, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara
Resim 23 : Eski Tunç Ça¤›na ait
bir kad›n heykelci¤i,
Anadolu Medeniyetleri
Müzesi, Ankara
Resim 24 : Kültepe kaz› alan›ndan bir görünüm, Kayseri
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
23
Tunç Ça¤›nda Kültepe’de yap›lan
evler, tafl temelli ve kerpiç duvarl›d›r.
Yap›lan kaz›larda renkli ve süslemeli
çanak çömlek (Resim 25) ile çok say›da yaz›l› tablet bulunmufltur (Resim
26).
Tablet, eski Mezopotamya ve Hitit uygarl›klar›ndan kalma, üzerinde
yaz›lar, resim ya da çizimler bulunan,
piflmifl topraktan yap›lm›fl küçük levhalara verilen add›r.
Bu tabletler, o günkü Anadolu ve
Ön Asya toplumlar›n›n siyasal, kültürel ve ekonomik yaflam› hakk›nda
önemli bilgiler vermektedir.
Ayr›ca, Kültepe’de bulunan yaz›l›
belgelerden, buras›n›n önemli bir ticaret merkezi oldu¤unu da ö¤renmekteyiz.
Resim 25 : Kültepe’de bulunan çeflitli çanak
çömlekler, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara
Resim 26 : Kültepe (Kayseri)’de bulunmufl
zarfl› tablet, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara
‹lk Tunç Ça¤›nda Anadolu’daki di¤er önemli yerleflim merkezleri aras›nda Beycesultan (Denizli), Aliflar
(Yozgat), Gözlükule (Tarsus, Mersin), ‹kiztepe (Bafra, Samsun), Demircihöyük (Eskiflehir) say›labilir.
‹lk Tunç Ça¤›nda da zengin bir uygarl›k yaratan Anadolu topraklar›, özellikle Ön Asya’daki baflka
yerleflim merkezlerinin de ilgisini çekmifltir.
Anadolu’daki bu zenginli¤i ilk görenler Asurlu tüccarlar olmufltur. Anadolu’nun alt›n ve gümüflünü çekebilmek için yo¤un bir ticaret a¤› kuran Asurlu tüccarlar, kurduklar› ticaret kolonileriyle Anadolu’ya tunç
yap›m› için gerekli olan kalay› getirip karfl›l›¤›nda da alt›n ve gümüfl gibi de¤erli madenleri alm›fllard›r.
Bu ticaret yap›l›rken ‹lk Tunç Ça¤›n› yaflayan Anadolu insan› Asurlu tüccarlardan yaz›y› ö¤renmifltir.
‹lk Tunç Ça¤›n›n sonlar›nda yaz›n›n Anadoluya girmesiyle Anadolu’da uygarl›k tarihinin ikinci evresi olan “tarih ça¤lar›” bafllam›flt›r.
DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI
1. Tarih öncesi ça¤larda Anadolu’da yaflayan uygarl›klar hangileridir? Söyleyiniz.
2. Paleolitik Ça¤›n önemli yerleflim merkezlerine örnek veriniz.
3. Mikrolit ad› verilen aletler hangi ça¤ buluntular›d›r? Bu ça¤›n önemli yerleflimlerini söyleyiniz.
4. Neolitik Ça¤da insan yaflam›na yans›yan de¤ifliklikler nelerdir? Belirtiniz.
5. Neolitik Ça¤›n en önemli yerleflimi olan Çatalhöyük yap›lar›n›n özelliklerini anlat›n›z.
6. Kültepe’de ele geçirilen en önemli buluntular nelerdir? Bunlar›n Anadolu tarihi aç›s›ndan
önemlerini aç›klay›n›z.
7. Asurlu tüccarlar›n Anadolu’ya gelmelerinin, Anadolu insan› için en büyük yarar› ne olmufltur?
Belirtiniz.
8. Obsidien, tap›nak, fresko, megaron, höyük, idol ve tablet terimlerinin anlamlar›n› söyleyiniz.
24
3.
ÜN‹TE
İLK ÇAĞDA ANADOLU
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
1. Anadolu’da ilk ça¤larda kurulan uygarl›klara ait buldu¤unuz resim örneklerini s›n›fa getirerek
arkadafllar›n›zla inceleyiniz.
2. Bo¤azköy veya Alacahöyük’ü gördüyseniz izlenimlerinizi s›n›fta arkadafllar›n›za da anlat›n›z.
3. Sfenks, potern, orthostat, rölyef, friz, figür terimlerinin anlamlar›n› çeflitli kaynaklardan ö¤renerek defterinize yaz›n›z.
1. H‹T‹T SANATI
MÖ 2000 y›llar›nda Anadolu’ya Kafkaslar yolu ile do¤udan gelen Hititler, k›sa sürede Anadolu’daki
yerli halk ile kaynaflarak Yak›n Do¤u tarihinin en büyük kültürlerinden birini oluflturmufl, Anadolu’da ilk
büyük uygarl›¤› kurmufllard›r.
Merkezleri Hattuflafl (Çorum yak›nlar›nda Bo¤azköy)’t›r. Di¤er önemli yerleflim merkezleri aras›nda Alacahöyük (Çorum), Aliflar (Yozgat), Kültepe (Kayseri), Karahöyük (Konya), Beycesultan
(Denizli) ve Yanarlar (Afyonkarahisar) say›labilir.
Bo¤azköy ve di¤er yerleflim merkezlerinde yap›lan kaz›lar sonucu ele geçirilen tabletlerin okunmas›yla Hitit tarihi tüm yönleriyle (tarih, din, hukuk vb.) ortaya ç›kar›lm›flt›r. Yap›lan kaz›larda çok say›da
tap›nakla birçok tanr› heykelinin bulunmas›, Hitit sanat›n›n daha çok (Mezopotamya, M›s›r’da oldu¤u
gibi) dinsel bir nitelik tafl›d›¤›n› ortaya koymaktad›r.
Hititler, MÖ 700’lü y›llarda y›k›l›fl›ndan sonra küçük kent devletleri hâlinde Anadolu’nun güney do¤usunda; Zincirli (Marafl), Aslantepe (Malatya), ‹vriz (Konya), Sakçagözü (Gaziantep) gibi yerleflimlerde bir süre daha yaflam›fllard›r.
a. Mimari
Hitit mimarisinin en önemli özelliklerinden biri yap›lar›n “an›tsal” olufludur.
Erken Hitit Döneminden bafllayan yap›lardaki bu an›tsall›¤a gidifl, Hitit ‹mparatorlu¤u Döneminde daha büyük boyutlara
ulaflm›fl, bu tür yap›lar an›tsal görünümlü
kentlerin oluflmas›na neden olmufltur.
Hitit Döneminde an›tsal kent mimarisinin en iyi izlenebilece¤i yer baflkent Hattuflafl’t›r. Kent; kuruldu¤u yüksek arazisi, savunma amac›yla yap›lan kal›n duvarl› surlar›, kente girifli sa¤layan kap›lar› ile an›tsal bir görünüm kazanm›flt›r (Resim 27).
Resim 27 : Hattuflafl’›n genel görünümü, Çorum
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
25
Kenti çevreleyen surlara yap›lan “Kral Kap›s›”,
“Aslanl› Kap›” (Resim 28) ve “Yer Kap›” (Resim
29)diye adland›r›lan üç kap›, yap›l›fl özellikleri aç›s›ndan kentin en önemli üç giriflini oluflturur.
Kalelerde “potern” diye adland›r›lan yer alt› geçitlerinin bulunmas›, kap›da sfenks yontular›n›n
oluflu; Aslanl› Kap›’n›n d›fl yüzünü süsleyen aslan
kabartmalar›; Kral Kap›s›’ndaki tanr› kabartmas›
gibi özellikler bu kap›lar›, yap› sanat›n›n en etkileyici örnekleri aras›na sokmufltur.
Resim 28 : Aslanl› Kap›, Bo¤azköy, Çorum
Potern, Hititlerde kalelerin alt›na yap›lan yer
alt› geçididir.
Kentin do¤usunda bulunan “Büyük Kale” ülkenin yönetim birimlerinin bulundu¤u, hemen tümü
an›tsal yap›lardan oluflan bir bölgedir. Toplant› salonlar›, çeflitli yönetim yap›lar›, devlet arflivi ve
kralla kraliçe için yap›lan özel odalar bölgenin tipik
yap›lar›d›r.
Resim 29 : Yer Kap›, Bo¤azköy, Çorum
Hititlerde tap›nak tanr›n›n evidir. Tap›naklar,
dikdörtgen bir avlu çevresine s›ralanm›fl dar ve
uzun odalardan oluflur. Ele geçen buluntulardan
odalardan bir bölümünün devlet arflivi ve yönetim
binalar› olarak kullan›ld›¤› saptanm›flt›r. ‹çine tanr› heykellerinin kondu¤u kutsal odan›n bulundu¤u
as›l tap›nak bölümü, an›tsal girifli ile bu avlunun
ortas›ndad›r.
Avlu, genellikle üç taraf› duvarlarla çevrili, üstü aç›k bölümlere verilen add›r.
Büyük Kale’nin bat›s›nda yer alan “Afla¤›
Kent”, bir dinsel bölge görünümündedir. Hattuflafl’ta yap›lan kaz›larda ortaya ç›kar›lan yedi tap›naktan en büyü¤ü burada bulunmufltur.
Baflkent Hattuflafl’›n yak›nlar›nda bulunan Yaz›l›kaya Aç›k Hava Tap›na¤› (Resim 30), Hitit
Döneminin dinsel inançlar›n›n de¤erlendirilmesi
aç›s›ndan bilim insanlar›na büyük kolayl›klar sa¤lam›flt›r.
Resim 30 : Yaz›l›kaya Aç›k Hava Tap›na¤›’ndan bir görünüm, Çorum
26
Hitit flehirleri çok fazla y›k›ma u¤rad›¤› için kal›nt›lar› günümüze kadar gelmemifltir. Ancak yine
de Hitit evlerinin tafl temelli ve kerpiç duvarl› oldu¤u bilinmektedir. Tek katl› olan bu evler düz damla örtülü olarak yap›lm›flt›r.
Resim 31 : Sfenksli Kap›, Alacahöyük, Çorum
Resim 32 : Bo¤azköy (Çorum)’de bulunan bo¤a biçimli
kaplar, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara
Hititlere ait dinsel, askerî ve sivil mimari örneklerinde dikkat çeken özelliklerden biri de kabartmal›
orthostatlard›r. Yap›lar› hem d›fl etkilere karfl› koruyan hem de süsleyen bu orthostatlara birçok Hitit yap›s›nda rastlanmaktad›r.
Orthostat, binalar›n d›fl cephelerinde, duvarlar›n alt bölümlerini süsleyen tafl bloklard›r.
b. Heykel ve Kabartma
Hititlerde heykel sanat›,
sur kap›lar›na yerlefltirilen
aslan, kral ve sfenks heykelleriyle geliflmifltir (Resim
31). Ayr›ca kufl, bo¤a, antilop, çift bafll› ördek biçimindeki içki kaplar› [ryton (riton)] da heykel sanat›n›n
di¤er örnekleridir (Resim
32).
Sfenks, bafl› ve gövdesi
farkl› biçimde betimlenmifl
düflsel yarat›klard›r.
Resim 33 : Altar üzerindeki bo¤aya dua eden kral ve kraliçe kabartmas›, Alacahöyük,
Çorum, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara
Hitit kabartmalar›, sur ve
tap›naklar› çevreleyen orthostat (Resim 33) ve duvarlar üzerinde yo¤unlaflm›flt›r
(Resim 34).
Hitit heykel ve kabartmalar› konusunu; kral ve
tanr› betimlemeleri, av ve
savafl sahneleri ile insanlar›n günlük yaflant›lar›ndan
alm›flt›r.
Resim 34 : Yaz›l›kaya Aç›k Hava Tap›na¤› kabartmalar›ndan, Bo¤azköy, Çorum
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
27
2. FR‹GYA SANATI
MÖ 12. yüzy›l bafllar›nda Güneydo¤u Avrupa’dan gelen Ege göçleri ile Anadolu’ya giren Frigyal›lar,
Hititlerden sonra Anadolu’yu yavafl yavafl etkileri alt›na alm›fllar, 8. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda büyük bir
devlet olarak ortaya ç›km›fllard›r. Frigyal›lar›n baflkenti Ankara’n›n Polatl› ilçesi yak›nlar›ndaki Gordion’dur. Di¤er önemli yerleflim merkezleri aras›nda Ankuva (Ankara), Aliflar (Yozgat), Kültepe (Kayseri), Afyonkarahisar, Eskiflehir ve Kütahya say›labilir.
Frigya Devleti’nin kurucusu, baflkent Gordion’a ad›n› veren Gordios’tur. En parlak dönemini Kral Midas zaman›nda yaflayan Frigyal›lar tüm Orta ve Güneydo¤u
Anadolu’ya egemen olmufllar birçok mimari ve el sanat› ürünleri ortaya koymufllard›r. Frigya Devleti, MÖ 546
y›l›nda Persler taraf›ndan ortadan kald›r›lm›flt›r.
a. Mimari
Resim 35 : Midas An›t›, Afyonkarahisar
Resim 36 : Gordion’daki Büyük Tümülüs, Polatl›,
Ankara
Resim 37 : Kral Midas’›n ahflap mezar odas›n›n rekonstrüksiyonu, Anadolu Medeniyetleri
Müzesi, Ankara
28
Frigyal›lar›n baflkenti Gordion, surlarla çevrilmifltir.
Gordion’da ve di¤er Frigya yerleflim merkezlerinde yap›lan kaz›larda Frigya mimari örneklerinden evler, mezarlar
ve çeflitli resmî yap›lar ortaya ç›kar›lm›flt›r. Malzeme olarak tafl, kerpiç ve ahflab›n kullan›ld›¤› bu yap›larda bir girifl holü ve salondan oluflan megaron plan› kullan›lm›flt›r.
Frigyal›lar, bu yap›lar›n ön cephelerini toprak bezekli levhalarla, baz›lar›n›n tabanlar›n› ise geometrik desenli renkli mozaiklerle süslemifllerdir. Mozaiklerin konusunu savaflç›lar, aslan-bo¤a mücadeleleri oluflturur.
Mozaik, süsleme ya da figürlü yüzey dekorasyonu
için yan yana renkli tafl ya da cam parçalar› ile yap›lan
resim ve bezeme tekni¤idir.
Frigya mimarisinin en önemli yap› tipi mezarlard›r.
Frigyal›lar, mezarlar›n› kaya mezarlar› ve tümülüsler biçiminde yapm›fllard›r.
Kaya mezarlar›, genellikle beflik çat›l› ve dikdörtgen
cephelidir. Bu tür mezarlar›n en tan›nm›fl› Afyonkarahisar yak›nlar›ndaki Midas An›t›’d›r (Resim 35).
Beflik çat›, iki e¤imli yüzeyden oluflan çat›d›r.
Tümülüsler, toprak y›¤mas› ile oluflan yapay tepelerdir. Bunlar genellikle kral ailesi ve zenginlerin öldükten sonra gömüldükleri mezarlard›r.
Frigyal›lardan kalma, say›lar› yüze yaklaflan ve bugün yirmi befl kadar› kaz›lan tümülüslerin mezar odalar›ndaki ölü arma¤anlar›n›n zenginli¤i ve çeflitlili¤i gömülen kiflinin önemini belirtmektedir.
En çok Gordion, Afyonkarahisar ve Eskiflehir civar›nda bulunan Frigya tümülüslerinin en büyü¤ü, Gordion’daki Büyük Tümülüs’tür (Resim 36). 50 m yüksekli¤indeki tümülüsün içinde ahflap bir mezar odas› vard›r
(Resim 37). Odan›n bir köflesinde, yafl› altm›fltan büyük
ve boyu 1.59 m olan bir iskelet bulunmufltur. Mezar›n
Kral Midas’a ait oldu¤u san›lmaktad›r.
b. Heykel
Frigya heykel sanat›ndan günümüze pek fazla örnek gelmemifltir.
Ancak elde edilen buluntular Frigya heykel sanat›n›n Yunan, Geç Hitit ve Asur sanat›n›n etkisinde kald›¤›n› göstermektedir.
Frigyal›lar, en çok bafl tanr›ça olarak kutsad›klar› Kybele (Kibele)’yi heykel ve kabartmalara konu etmifllerdir (Resim 38). Bereketi,
ço¤almay› temsil eden ana tanr›ça, daha sonra Frigyal›lar arac›l›¤›yla Sardes (Salihli, Manisa) üzerinden Bat› dünyas›na tafl›nm›flt›r.
Bo¤azköy (Çorum)’de bulunan Kybele Heykeli, Frigya heykel sanat›n›n en güzel örne¤idir. Tanr›çan›n iki yan›na birer müzik aleti çalan iki erkek figürü yerlefltirilmifltir. Heykelde, ana tanr›çan›n giydi¤i elbiselerin k›vr›mlar› ve yüz ifadesi Arkaik Yunan sanat›n›n etkisindedir.
Frig heykellerinin di¤er bir grubu da Ankara yak›n›nda bulunmufl
olan, Ankara tafl›ndan (andezit) ifllenmifl kabartmalard›r. Geç Hitit ve
Asur sanat›n›n etkisinde kal›narak orthostat biçiminde yap›lan bu kabartmalarda aslan, at, bo¤a, sfenks gibi figürler yer alm›flt›r (Resim 39).
Figür, resim ve heykel sanatlar›nda betimlenmifl, do¤ada rastlanan ya da düflsel her türlü varl›k ve nesnenin genel ad›d›r.
Resim 38 : Bo¤azköy (Çorum)’de
bulunmufl Kybele Heykeli, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara
c. Küçük Sanat Eserleri
Frigyal›lar›n maden, seramik, a¤aç iflçili¤i ve dokumac›l›kta ürettikleri yap›tlar aras›nda tunç kazanlar, makara kulplu bronz tabaklar; alt›n, gümüfl ve bronzdan yayl› çengelli i¤neler; seramik kaplar; geometrik desenli süslü mobilya ve kilimler yer al›r.
Frigyal›lar, Urartulardan ald›klar› tunç kazanlara kendi anlay›fllar›n› katarak yeni bir stil gelifltirmifllerdir. Urartularda kazanlar›n a¤›z kenarlar›nda aslan ve bo¤a bafllar› kullan›lmas›na karfl›n Frigyal›lar,
Asur tipi insan bafl› kullanm›fllard›r. Yap›lan kaz›larda bu kazanlarla birlikte taslar, çanaklar, kepçeler
ve fibula (çengelli i¤ne)lar bulunmufltur (Resim 40).
Yap›lan tümülüs kaz›lar›, Frigyal›lar›n a¤ac› geometrik motiflerle bezeyerek eflsiz mobilyalar (Resim
41), ahflaptan küçük bo¤a, aslan ve at heykelcikleri ile mitolojik sahnelerin yer ald›¤› ahflap kabartmal› levhalar da yapt›klar›n› ortaya koymufltur.
Çarkta biçimlendirilmifl Frigya serami¤i tek renkli ve çok renkli boya bezekli olmak üzere iki gruba
ayr›l›r.
Resim 39 : Ankara’da bulunmufl Frigya kabart- Resim 40 : Gordion’da bulunmufl Resim 41 : Gordion (Ankara)’da bulunan
malar›na bir örnek, aslan kabartmaFrigyal›lara ait fibula örahflap masa, Anadolu Medes›, Anadolu Medeniyetleri Müzesi,
nekleri, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara
Ankara
niyetleri Müzesi, Ankara
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
29
Seramik, ham maddesi kil olup
elde, kal›pta ya da tornada biçimlendirilmifl ve f›r›nlanm›fl her tür eflyan›n genel ad›d›r.
Tek renkli olarak yap›lan Frigya
serami¤inde siyah ya da gri astar
kullan›lm›flt›r.
Bezekli olanlarda ise motifler genellikle k›rm›z›, kahverengi ve aç›k
renk astar üzerindedir. Çok sevilen
geometrik bezekler aras›nda dikdörtgenler, üçgenler, tek merkezli
Resim 42 : Gordion (Ankara)’da bulunmufl çanak çömlekler, Anadolu Medaireler, zikzaklar dikkati çekmektedeniyetleri Müzesi, Ankara
dir. Kab›n tümünü kaplayan geometrik bezemeli olanlar›n yan›nda panolara bölünmüfl ve panolar›n içi hayvan figürleri ile doldurulmufl
olanlar› da vard›r (Resim 42). Frigyal› ustalar›n düfl gücünü ve yarat›c›l›¤›n› sergileyen küçük heykel
görünümünde hayvan biçimli törensel içki kaplar› (riton), Anadolu’da tarih öncesi ça¤lardan bu yana
kullan›lagelmifltir.
Gordion kaz›lar›nda, kilim ve di¤er dokuma parçalar›na da rastlanm›flt›r. Topates ad› verilen Frigya
kilimleri, o dönemin önemli ticaret mallar›ndand›r.
3. L‹DYA SANATI
Anadolu’nun bat› yakas›nda, Gediz ve Küçük Menderes vadilerini içine alan bölgede kurulan Lidya
uygarl›¤›; görkemin, zenginli¤in ve kültürel etkinliklerin doru¤a ulaflt›¤› bir uygarl›kt›r. Lidyal›lar›n bu
denli zengin olmalar›n›n nedeni Paktolos (Sart) Çay›’nda bulunan alt›nd›r.
Lidya uygarl›¤›n› yaratan insanlar›n, bölgeye geliflleri ile ilgili bilgiler kesin de¤ildir. Kimi bilim insanlar›, Lidyal›lar›n Anadolu’ya MÖ 1200 y›llar›nda Frigyal›larla birlikte geldiklerini öne sürer. Kimileri de
Lidya ve Hitit dilleri aras›ndaki benzerlikten yola ç›k›p MÖ 2000 y›l›ndan önce do¤udan Anadolu’ya geldikleri sav› üzerinde birleflir.
Baflkentleri Sardes [(Sard) (Salihli, Manisa)] olan Lidyal›lar›n di¤er önemli yerleflim merkezleri
‹kiztepe ve Aktepe (Uflak)’dir. Lidyal›lar, yerlefltikleri bölgelerde çok say›da yap›t vermifllerdir. Lidya
Devleti MÖ 547 y›l›nda Sardes’i ele geçiren Persler taraf›ndan ortadan kald›r›lm›flt›r.
a. Mimari
Lidya mimarisiyle ilgili bilgiler baflkent Sardes’te yap›lan kaz›lara dayan›r. Günümüze yeterli kal›nt›s› gelmemekle birlikte, güçlü surlarla çevrili baflkentte krall›k saray› ve resmî dairelerin oldu¤u anlafl›lm›flt›r. Kentin kuzeyindeki an›tsal teras duvarlar›, bu yörenin Lidyal›lar aç›s›ndan önemli oldu¤unu ve
resmî bir özellik tafl›d›¤›n› gösterir. Buna karfl›l›k ekonomik etkinlikler daha çok kenti bat›dan s›n›rlayan
Paktolos (Sart) Çay› yöresinde toplanm›flt›r. Çünkü alt›n ar›tma atölyeleri, mücevher dükkânlar› ve pazar yerleri buradad›r.
Baflkent Sardes’te tafl ve mermer yap›lara rastlanmas›na karfl›n, halka ait konutlar oldukça yoksul
görünümlüdür. Tafl temel üzerine yükselen kerpiç duvarl› evler sazdan bir damla örtülüdür. Dikdörtgen
planl› bu evlerin iç bölümleri, ev halk›n›n gereksinimine göre ayarlanm›flt›r. Uzun duvar üzerine aç›lm›fl
bir kap›yla girilebilen evlerin taban› toprakt›r. ‹çerde kiler bölümü, ocak ve f›r›n bulunmaktad›r.
Lidya mimarisinde tap›naklar ve mezarlar ayr› bir öneme sahiptir. Özenli tafl iflçili¤i kullan›larak yap›lan tap›naklara tek örnek Sardes’teki Kybele Tap›na¤›’d›r.
30
Lidyal›lar da kral ve soylular›n›, Frigyal›larda oldu¤u gibi y›¤ma olarak yapt›klar› tepeler (tümülüs)
alt›na gizlenen odalara gömmüfllerdir.
Tümülüs türündeki bu mezarlar Lidya bölgesinin çeflitli yerlerine da¤›lm›flt›r. Kral ve ailesi, Sardes’in
kuzeyinde Marmara Gölü’nün k›y›s›ndaki Bintepe Mezarl›¤›’na gömülmüfllerdir. Bu mezarl›kta, irili ufakl› yaklafl›k 150 tümülüs bulunmaktad›r. Bunlar›n içinde boyu 70 metre dolaylar›nda olan tümülüs, tarihçi Heredotos (Heredot) taraf›ndan ünlü Lidya kral› Alyattes’e mal edilmektedir.
b. Küçük Sanat Eserleri
Lidyal›lar›n insanl›k tarihine ve kültürüne yapt›klar› en büyük katk›, paray› bulmufl olmalar›d›r. Bu buluflun do¤al sonucu olarak dünya ticaretinde de¤ifl tokufl sisteminin yerini para ticareti alm›fl; böylelikle ifl ve ticaret alanlar›nda yeni ve büyük geliflmeler olmufltur. Elektron denen alt›n gümüfl kar›fl›m› bir maddeden yap›lm›fl ilk Lidya sikkeleri biçim olarak baklaya benzer. Sikkeler, üzerinde yer alan motiflerle birer küçük sanat eseridir.
Sikke, üzerinde bas›ld›¤› uygarl›¤a ait resim ve yaz› bulunan madenî paraya verilen add›r.
Lidyal›lardan günümüze kadar gelen çanak çömlek buluntular›,
üzerinde yer alan figürlerle Yunan seramiklerine benzer. Lidya ticaretinde önemli bir yeri olan krem ve parfümlerin konulmas› için yap›lan Iydion (lidyon)lar ça¤a özgü ilginç çanak çömlek örneklerini oluflturmaktad›r. Ayr›ca tunç, gümüfl ve alt›n kullan›larak yap›lan çeflitli
kap kacaklar (testi, süzgeç vb.) oldukça ilginçtir (Resim 43).
Alt›n buluntular aras›nda çeflitli tümülüslere b›rak›lan ölü arma¤anlar› önemlidir. Karun hazineleri ya da Lidya hazineleri bu dönemin önemli yap›tlar›n› bar›nd›r›r.
Bunlar aras›nda di¤er de¤erli madenlerden yap›lm›fl çeflitli kaplar (Resim 44), mühürler, buhurdanl›klar (Resim 45), freskolar, koltuk dayana¤› olan mermer sfenks
heykeller ve tak›lar (Resim 46) da bulunmaktad›r.
Resim 45 : ‹kiztepe (Uflak)’de bulunan gümüfl
buhurdanl›k, Anadolu Medeniyetleri
Müzesi, Ankara
Resim 43 : ‹kiztepe (Uflak)’de bulunan kesik gaga a¤›zl› gümüfl testi, Anadolu
Medeniyetleri Müzesi,
Ankara
Resim 44 : ‹kiztepe (Uflak)’de bulunan Lidyal›lara ait çeflitli gümüfl
kap kacak örnekleri, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara
Resim 46 : ‹kiztepe (Uflak)’de bulunan çeflitli tak› örnekleri, Uflak
Müzesi
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
31
4. URARTU SANATI
Van Gölü çevresinde bulunan Urartu uygarl›¤›na ait topraklar yüksek ve kayal›k da¤larla çevrili düzlüklerden, platolardan, dar ve derin vadilerden oluflmufltur. Tar›mc›l›¤a elveriflli genifl ovalar›n yan› s›ra bu bölgede zengin maden kaynaklar› bulunmaktad›r. Bölgenin bu do¤al zenginli¤i, Mezopotamya kavimlerinin eski zamanlardan beri dikkatini çekmifltir. Bundan ötürü bu topraklar s›k s›k Asur ak›nlar›na
u¤ram›flt›r. Bu ak›nlara karfl› koymak zorunda kalan bölge halk›, MÖ 1. binin bafllar›nda Urartu Devleti’ni kurmufllard›r.
Mezopotamya kültüründen esinlenen, Babil
ve Asur sanat›ndan etkilenerek geliflen Urartu
sanat› hakk›nda; baflkent Tuflpa (Van), Alt›ntepe (Erzincan), Çavufltepe (Van), Patnos (A¤r›), Adilcevaz (Van)’da yap›lan kaz› ve bölge
ar›flt›rmalar› bilgi vermektedir. Urartu Devleti,
MÖ 600’lü y›llarda Med ordular›n›n sald›r›lar› sonucu ortadan kalkm›flt›r.
a. Mimari
Resim 47 : Van Kalesi
Yaflad›klar› bölgenin kayal›k yap›s›na ve sert
iklim koflullar›na ayak uydurmay› baflaran Urartular›n en büyük ve özgün çal›flmalar› bay›nd›rl›k
alan›nda olmufltur. Onlardan günümüze kalm›fl
çok say›da kale, kent, su bendi, su kanal›, kara
yolu ve kaya an›t› bu bay›nd›rlaflma çal›flmalar›n›n en canl› tan›klar›d›r. Urartular›n mimaride kulland›klar› en önemli malzeme taflt›r.
Urartu kalelerinin en görkemlisi Tuflpa (Van)
Kalesi’dir (Resim 47). Genifl ve yüksek bir kayal›k alanda kurulan kalenin çevresi güçlü ve
yüksek surlarla kuflat›lm›flt›r. Kalede saraylar,
tap›naklar ve kral mezarlar› gibi an›tlar yer almaktad›r.
Urartu kalelerinden bir di¤eri de Van’›n 25 km
güneydo¤usundaki Çavufltepe Kalesi’dir. Kalenin çevresi kesme tafl ve kerpiç surlarla kuflat›lm›fl, do¤u ve bat›dan yapay hendeklerle koruma
alt›na al›nm›flt›r.
Kayalara oyulmufl Urartu an›tlar›ndan en etkileyicisi kral mezarlar›d›r. ‹çine çok say›da insan›n gömülebildi¤i bu mezarlar, genifl ve yüksek
bir salon ile bunun çevresindeki odalardan oluflur
(Resim 48).
Resim 48 : Van Kalesi’ndeki kral mezarlar›na bir örnek
32
Urartu tap›naklar›, genellikle aç›k hava kutsal
alanlar›n›n yan›nda yap›l›rd›. Tap›naklar; çat›s›
a¤›r payelerle tafl›nan tören salonlar›, revakl› avlular›, depolar› ve içinde tanr› heykelinin yer ald›¤› cella (kutsal oda) dan oluflur.
Resim 49 : Urartu saraylar›nda bulunan çok sütunlu salonu (apadana) gösteren temsilî resim
Paye, yap›daki tafl›y›c› ayaklara verilen add›r.
Bunlar duvar örme yöntemiyle yap›lm›fl kare,
çokgen ya da daire kesitli tafl›y›c› ögelerdir.
Urartu tap›naklar›n›n en tan›nm›fl› Patnos
(A¤r›)’taki Aznavurtepe Tap›na¤›’d›r.
Urartular, saraylar› yalç›n kayal›klara yapm›fllard›. Bu nedenle Urartu saraylar› genifl, düz alanlara kurulan Asur saraylar›n›n aksine genellikle iki
katl›yd›. Alt kat; mutfak, kiler, depo, tuvalet vb.
hizmetlerle ilgili birimlere ayr›lm›flt›. Kal›n payeler
üzerinde duran ikinci katta ise büyük bir kabul salonu ile harem dairesi bulunuyordu. Apadana ad›
verilen bu çok sütunlu tören salonlar›, Urartular›n
mimariye getirdikleri önemli bir yeniliktir (Resim
49). Bu tür salonlar daha sonra ‹ran (Pers) mimarisini de etkilemifltir. Bu saraylar›n en önemlilerinden birisi Çavufltepe (Van)’dedir.
Urartular, tafl malzeme ile yapt›klar› mimari
yap›tlar›n› bitki motifleri (kozal›k, tomurcuk, dal,
yaprak vb.) kullanarak süslemifllerdir.
b. Küçük Sanat Eserleri
Resim 50 : Alt›ntepe (Erzincan)’de bulunan üç ayakl› ka-
Urartular›n yerlefltikleri bölgenin maden yazan, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara
taklar› aç›s›ndan zengin olmas› maden sanat›n›n
geliflmesine neden olmufltur. Çeflitli mezarlarda yap›lan kaz›larda alt›n ve gümüflten yap›lm›fl süs eflyalar›, tunç kemerler, hayvan ve insan heykelcikleri, bo¤a bafll› kazanlar, üç ayakl› kazanlar (Resim
50), flamdanlar, k›l›çlar, at koflum tak›mlar› vb. bulunmufltur. Çeflitli maddelerden yap›lan bu küçük sanat yap›tlar› dövme ve dökme tekni¤indedir.
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
33
Urartular, bir zenginlik simgesi say›lan fil diflinden, süs eflyalar›n›n yap›m›nda yararlanm›fllard›r. Alt›ntepe’de bulunan
kartal bafll› ve insan gövdeli kanatl› cin heykelci¤i fil diflinden
yap›lm›flt›r (Resim 51).
Urartular; heykel ve kabartmalarda daha çok tanr›, tanr›ça,
grifon ve törenleri içeren konular› ifllemifllerdir.
Grifon, bafl ve kanatlar› kartal, gövdesi aslan biçiminde
mitolojik yarat›klara verilen add›r.
Urartular›n yapt›klar› çanak çömlekler, madenî yap›tlar›n
etkisinde kalm›flt›r. Seramik atölyelerinde üretilen k›rm›z›
renkli ve parlak görünümlü kaplar; bak›r ve tunç gibi madenî
kaplar›n taklitleridir. fiiflkin kar›nl›, yuvarlak ya da yonca
a¤›zl› küçük testiler, çeflitli türde çanak ve tabaklar, insan
Resim 51 : Alt›ntepe (Erzincan)’de bulunan
kanatl› cin heykelci¤i, Anadolu
Medeniyetleri Müzesi, Ankara
yüzlü vazolar (Resim 52) en çok yinelenen kap biçimleri aras›ndad›r.
Urartu sanat›, eklektik bir sanatt›r. Eklektik, de¤iflik tarzlar›n ögelerinin bir arada kullan›lmas›d›r. Urartu mimarisi,
Suriye ve Anadolu örneklerinin etkisinde iken resim ve süsleme sanatlar› Asur sanat› etkisinde kalm›flt›r. Ancak onlar›n
yaflad›klar› bölgenin co¤rafi ve topografik özelliklerine uyum
sa¤layarak ortaya ç›kard›klar› yap›tlarda gerçek bir Urartu
damgas› her zaman kendini gösterir. Örne¤in, kayal›klar
üzerine büyük bir planlama sonucu oturtulmufl kaleler ile yalç›n da¤lar› afl›p giden kara yollar› bu uygarl›¤›n özgün örnekleridir.
Resim 52 : Patnos (A¤r›)’da bulunan insan
yüzlü vazo, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara
DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI
Sfenks, orthostat, potern, fibula, topates, tümülüs, apadana terimlerinin anlamlar›n› söyleyiniz.
Anadolu’da ‹lk Ça¤da kurulmufl uygarl›klar ile bunlar›n merkezlerinin adlar› nelerdir? Söyleyiniz.
Hitit mimarisinin temel özelliklerini belirtiniz.
Hitit tap›naklar› hakk›nda bilgi veriniz.
Hitit heykel ve kabartma sanat›nda en çok ifllenen konular›n neler oldu¤unu söyleyiniz.
Frigya heykel sanat› hakk›nda bilgi veriniz.
Frigya seramikleri hakk›nda bilgi veriniz.
Lidyal›lar›n en önemli buluflu nedir? Bu buluflun yarar›n› belirtiniz.
Lidya ve Frigya tümülüslerini birbirinden ay›ran özellikleri aç›klay›n›z.
Urartular›n yaflad›klar› bölgenin co¤rafik ve topografik durumu, Urartu mimarisini nas›l etkilemifltir? Belirtiniz.
11. Urartu maden sanat›n›n geliflmesinin nedenini belirtiniz.
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
34
OKUMA METN‹
Atatürk’ün Arkeolojiye ve Arkeolojik Kaz›lara Verdi¤i Önem ve Türk Müzecili¤i
Arkeoloji, eski zamanlardan kalma mimari yap›lar›, an›tlar›, eski flehir kal›nt›lar›n›; toprak alt›nda,
toprak üstünde ve su alt›ndaki her türlü sanat yap›t›n› araflt›rma, bulma ve de¤erlendirme bilimidir.
Bu bilimle u¤raflanlara arkeolog denir. Arkeologlar, yapt›klar› kaz›lar sonucu ortaya ç›kard›klar›
yap›tlarla, insanlar›n tüm yaflant›lar›n› gözler önüne sererek insanl›k tarihinin ayd›nlat›lmas›na yard›mc› olurlar.
Arkeologlar günümüzde dünyan›n birçok ülkesinde kaz›lar yapmaktad›rlar. Bu kaz›lar sonucu hem
kendi ülkelerinde kimlerin nas›l yaflad›klar›n› ortaya ç›kar›rlar hem de insanl›¤a hizmet etmifl olurlar.
Anadolu’nun tarihsel zenginli¤i 1500’lü y›llardan bafllayarak yabanc› gezginlerin ilgisini çekmifltir. 1800’lü y›llarda kaz›lara bafllanm›flt›r. Kaz›lar›n ço¤unu yabanc› bilim insanlar› yapm›flt›r. Yasalardaki boflluk ve toplumsal duyars›zl›k sonucu bu ilk dönemlerde ortaya ç›kan tarihsel yap›tlar›n büyük bir bölümü yurt d›fl›na kaç›r›lm›flt›r (Örne¤in, ünlü Bergama Zeus Suna¤› Berlin’e kaç›r›larak
orada yeniden kurulmufltur.). Osman Hamdi Bey (ilk müze müdürü) ve arkadafllar›n›n haz›rlad›klar› yönetmelikler, yurt d›fl›na yap›t kaç›rmay› durduramam›fl ama azaltm›flt›r.
Cumhuriyetle birlikte her alanda oldu¤u gibi kültür alan›nda da devrimler yap›lm›flt›r.
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, kültür ve sanata oldukça önem vermifltir.
“Sanats›z kalan bir milletin hayat damarlar›ndan biri kopmufl demektir.”
“Efendiler, hepiniz mebus olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz, hatta cumhurreisi olabilirsiniz. Fakat, sanatkâr olamazs›n›z.” gibi sözleriyle konuya verdi¤i önemi her f›rsatta dile getirmifltir.
Atatürk, Türk dilinin ve Türk tarihinin araflt›r›lmas› için Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumunun
kurulmas›na öncülük etmifltir.
Türk tarihinin araflt›r›lmas›n›, arkeolojik kaz›lar›n yap›lmas›n› istemifl ve bununla bizzat ilgilenmifltir. Çünkü o, Türk tarihinin çok zengin ve derin bir geçmifle sahip oldu¤unu bilmekteydi. Atatürk
zaman›nda bu çal›flmalar›n yan› s›ra müzecilik alan›nda da çal›flmalar yap›lm›flt›r.
Atatürk 9 Mart 1930’da Antalya Müzesi’ni gezmifl, daha sonra Aspendos’a giderek yap›lan onar›m çal›flmalar›n› yerinde izlemifltir.
Atatürk, Anadolu’da bulunan tarihsel yap›tlar›n Türk arkeologlar›nca ortaya ç›kar›lmas›n› istiyordu. Bu nedenle, kalabal›k bir araflt›rma ekibini de yan›na alarak 17 Kas›m 1931’de üç aydan fazla
süren bir yurt gezisine ç›km›flt›r. 5 Ocak 1931’de Bursa Müzesi’ni, 3 fiubat 1931’de ‹zmir Müzesi’ni,
17 fiubat 1931’de Adana Müzesi’ni ziyaret etmifltir.
Ankara’daki Ahlatl›bel arkeolojik kaz›s› Atatürk’ün emriyle yap›lm›fl, Atatürk, 5 May›s 1935 günü
Millî E¤itim Bakan›, Ankara Valisi ve uzmanlarla birlikte, bu kaz›y› yerinde incelemifltir. 21 A¤ustos
1935’te Müzeler Genel Müdürü Dr. Hamit Zübeyr Koflar ve Arkeolog Prof. Dr. Remzi O¤uz Ar›k baflkanl›¤›ndaki bir heyet Çorum Alacahöyük’te büyük bir kaz› bafllatm›flt›r. Kaz› sonucu bulunan alt›n
taç, saç i¤neleri, alt›n ibrik vb. gibi de¤erli eflyalar Ankara’ya getirilerek Atatürk’e gösterilmifltir.
Atatürk’ün arkeoloji ve müze çal›flmalar›na verdi¤i destek, k›sa sürede ürünlerini vermeye bafllam›flt›r. Yap›lan kaz›lar sonucu ortaya ç›kar›lan yap›tlar, kurulan ça¤dafl müzelerde sergilenerek insanl›¤›n hizmetine sunulmufltur.
Arkeolojik kaz›lar bugün de sürmektedir. Türk arkeologlar› ve sanat tarihçileri yurdun dört bir köflesinde kaz›lar›n› sürdürmektedir.
‹stanbul Arkeoloji Müzesi, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Antakya Arkeoloji Müzesi, Topkap› Saray› Müzesi dünyan›n say›l› müzeleri aras›ndad›r.
Müzelerimizde Türk tarihinin ve insanl›k tarihinin her dönemini izlemek mümkündür. Müzelerimizi gezen yabanc›lar hayranl›kla tarihsel yap›tlar›m›z› izlerler.
Bizlere düflen görev; Atatürk’ün bize b›rakt›¤› bu mirasa sahip ç›kmak, kültürümüzün bir parças›
olan tarihsel yap›tlar›m›z› ve müzelerimizi korumak, sevmek, tan›tmak olmal›d›r.
‹brahim ARAS
(Bu kitap için yaz›lm›flt›r.)
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
35
4.
ÜN‹TE
ÖN ASYA UYGARLIKLARI
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
1. M›s›r haritas› üzerinde M›s›r uygarl›¤›n›n yay›ld›¤› alan› ve önemli yerleflim merkezlerini gösteriniz.
2. Mezopotamya uygarl›klar›n›n yay›lma alanlar›n› ve önemli yerleflim merkezlerini harita üzerinde gösteriniz.
3. Mastaba, piramit, obeliks, frontal durufl, fresko, kült, friz, paye, sütun, kontur, realizm, stel,
kaide, ziggurat sözcüklerinin anlamlar›n› çeflitli kaynaklardan ö¤renerek defterinize yaz›n›z.
1. MISIR SANATI
a. Girifl
M›s›r, Afrika’n›n kuzeydo¤usunda yer alan oldukça eski bir uygarl›k merkezidir. M›s›r’da tarih öncesi dönemden bafllayarak bütün tarih devirlerinde
önemli uygarl›klar yaflam›flt›r. M›s›r, Afrika anakaras›nda olmas›na karfl›n,
M›s›r uygarl›¤› Akdeniz ve Ön Asya kültürünün bir parças›d›r.
MÖ 3000 y›llar›nda ortaya ç›kan M›s›r uygarl›¤›n›n kültürünü ve geleneksel yaflam›n› belirleyen ve sürdüren temel etkenler; Nil Irma¤›’n›n çevresindeki yeflil alanlar, günefl ve çöllerdir.
Nil’in sakin akan ve belirli aral›klarla taflan bol suyu, üretimi ve verimlili¤i
sa¤lam›fl; çöl zor koflullarda yaflayan insanlar› Nil çevresine yöneltmifl, buradaki nüfus yo¤unlu¤u ve s›k yerleflim ise sosyal, kültürel, ekonomik ve etnik bütünlü¤ü sa¤lamakta bafll›ca etken olmufltur. Ayr›ca çöl, s›cak ve kuru
havas› ile kültür yap›tlar›n› korumufltur.
M›s›r sanat›n›n temellerini kült oluflturmaktad›r. Bu nedenle sanat›n her
dal›nda din ve inan›fllar›n etkisi görülmektedir.
M›s›rl›lar, insanlar›n öldükten sonra da dünyadakine benzer bir yaflam
süreceklerine inan›yorlard›. Bu nedenle bedenin her türlü bozucu etkiden
korunmas› gerekliydi. Vücut korunur ve sa¤lam olarak kal›rsa öbür dünyada
da yaflam›n› sürdürebilirdi. ‹flte bu amaçla ölü bedeninin mumyalanmas› gerekirdi. Bu yüzden mumyac›l›k, M›s›r’da çok geliflen bir sanat dal› olmufltur.
M›s›r’›n kendine özgü, hiyeroglif ad› verilen resim yaz›s› vard›r. Bu tür yaz›da anlat›lmak istenen olaylar, her biri farkl› anlama gelen resimlerle sa¤lan›r (Resim 53).
M›s›r sanat›, M›s›r tarihi ile bafllam›fl ve çeflitli geliflmelerle sürmüfltür.
M›s›r sanat›nda daha çok mimarl›¤a önem verilmifl, resim ve heykel sanat›
ise mimari yap›tlar›n tamamlay›c›s› olmufltur.
36
Resim 53 : M›s›rl›lara ait
hiyeroglif yaz› örne¤i
M›s›r tarihi dört döneme ayr›l›r. Bölgenin sanat› da buna paralel olarak her dönemde farkl› özellikler
gösterir.
M›s›r Tarihi
Eski ‹mparatorluk
(MÖ 3000-2100)
Orta ‹mparatorluk
(MÖ 2100-1560)
Yeni ‹mparatorluk
(MÖ 1560-715)
Geç Dönem
(MÖ 715-332)
b. M›s›r Mimarisi (Tap›nak, Mezar, Saray)
M›s›r sanat›n›n düflünsel temeli, tanr›lar›n onurland›r›lmas›na dayan›r. Buna tanr›laflt›r›lm›fl ölü krallar da dahildir. Tanr›lar ve krallar için yap›lan an›tsal mezarlar, saraylar ve tap›naklar alabildi¤ine süslü; heykeller, resimler ve rölyeflerle bezeli yap›lard›r.
Mezarlar, Eski ‹mparatorluk Döneminde ölüler için yap›lan ilk yap›lar olmufltur. Bu yap›lar›n en tipik
örnekleri özel bir mezar tipi olan mastabalard›r.
Mastaba, üstü yatay olarak kesilmifl piramit biçiminde toprak alt› mezar yap›s›d›r. Tafl ve tu¤la kullan›larak yap›lan mastabalar, zamanla de¤iflerek yerini piramitlere b›rakm›flt›r.
Eski ‹mparatorluk Döneminin en gözde yap›lar› olan piramitler, firavunlar ve yak›n akrabalar› için yap›lm›fl an›t mezarlard›r. Piramitlerin kökenini mastabalar oluflturur.
Piramitler, önceleri basamakl› yap›lm›flt›r.
Bunlar üst üste oturtulmufl taraçalardan oluflmufltur. Basamakl› piramitlerin en tan›nm›fl›
Eski ‹mparatorluk Döneminde yap›lan Sakkara’daki Coser (Zoser) Piramidi’dir (Resim 54).
Resim 54 : Sakkara’daki Coser Piramidi, M›s›r
Piramitler daha sonra düz olarak yap›lmaya bafllanm›flt›r. Eski ‹mparatorluk Döneminde
yap›lan bu piramitlerin en tan›nm›fllar› Kahire
yak›nlar›ndaki Gize’de bulunan Keops (Resim
55), Kefren ve Mikerinos piramitleridir.
Piramitlerin içlerinde çeflitli koridorlar ve
koridorlardan birinin sonunda da kral›n tafl lahdinin bulundu¤u bir mezar odas› vard›r.
Lahit; tafl, kil, a¤aç, bronz gibi maddelerden yap›lan, içine ölülerin kondu¤u sandukad›r.
Resim 55 : Gize’deki Keops Piramidi, M›s›r
Tafltan yap›lan piramitlerin en önemli özelli¤i; tafllar›n aras›nda, birbirine tutturucu herhangi bir yap›flt›r›c› malzeme kullan›lmamas›d›r. Piramitlerin üzeri, uzun ömürlü olmalar›
için kireç tafl›ndan yap›lan levhalarla kaplanm›flt›r.
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
37
Kefren Piramidi’nin yan›nda büyük bir
sfenks an›t› yer al›r. Sfenks An›t›, bulundu¤u
yerdeki bir kayaya yontularak yap›lm›flt›r. Sanatç› burada kral Kefren’in bafl›n› aslan vücudu ile birlefltirerek bir sanat yap›t› oluflturmufltur (Resim 56).
Çok tanr›l› inanc›n an›tlaflt›rd›¤› M›s›r tap›naklar›, Eski M›s›r’›n kültürünü, sanat›n›, tarihini her yönüyle yans›tmakta ve günümüze
kadar tafl›maktad›r.
Önceleri ço¤unlukla Nil k›y›lar›nda görülmeye bafllayan alçak duvarl›, küçük tap›naklar; devletin büyümesi ve güçlenmesiyle birlikte boyut, malzeme ve estetik bak›m›ndan ola¤anüstü geliflmeler gösterdiler. Kesme tafllardan yüksek beden duvarlar›, avlular›, dev kolonlar üzerinde yükselen büyük kapal› mekânlar› ve heykelleri ile giderek bir yap›lar toplulu¤una dönüfltüler.
Resim 56 : Gize’de Sfenks An›t›, M›s›r
Kolon, betonarme veya çelikten yap›lm›fl
düfley, tafl›y›c› ögedir.
Avlu, binalar›n önünde, arkas›nda veya
ortas›nda yer alan etraf› kapal›, üstü aç›k bölümdür.
M›s›r tap›naklar›, tanr›lar ve krallar ad›na
yap›l›rd›.
Resim 57 : Luksor Amon Tap›na¤›’n›n önünde kral heykelleri,
M›s›r
M›s›r tap›naklar›nda bulunan ana bölümler
flunlard›r:
Pilon, an›tsal girifl demektir. Pilonlar, konik fleklinde yap›lm›fl yüksek yüzeyleri ile tap›nak önünde yer al›r. Ortas›nda bulunan ahflap ve de¤erli madenlerle süslenmifl girifl kap›s›n›n iki yan›nda heykeller (Resim 57), obeliks (dikilitafl)ler ve bayrak direkleri bulunur.
Pilon önlerinde genellikle tafl plakalarla döfleli bir girifl yolu ve yolun iki yan›nda da sfenks
ya da aslan heykelleri vard›r (Resim 58).
Resim 58 : Karnak
Obeliks, bir kifli veya olay› an›msatmak
M›s›r
amac›yla dikilmifl kare, daire veya dikdörtgen
kesitli, tepeye do¤ru incelerek bir bafll›kla sonlanan dikili taflt›r.
Amon Tap›na¤›’n›n önündeki “aslanl› yol”,
Büyük ön avlu, pilondan sonra gelir. Üstü aç›k, çevresi yüksek duvarlar ve sütunlarla çevrili büyük
avludur. Halk tören günlerinde bu avluda toplan›rd›.
Hipostil salon, büyük avluya bitiflik, yüksek ve s›k sütunlar›n tafl›d›¤›, yeterince ›fl›k ve hava alabilen, bir çat› ile örtülü kapal› büyük mekânlard›r.
38
Sütun, kare, çokgen ya da daire kesitli tafltan
ya da mermerden yap›lm›fl tafl›y›c› bir ögedir.
Kutsal bölümler ve yap›lar, tanr›lara ait olan
oda ve yap›lard›r. Hipostil salondan sonra gelen
bu bölümlere yaln›zca rahip, firavun, kraliçe ve
soylular girebiliyordu.
Resim 59 : Luksor Amon Tap›na¤›, M›s›r
Tap›naklarda tanr› heykellerinin önünde her
gün ayinler ve dinsel törenler yap›l›r, bu törenleri
kral veya bafl rahip yönetirdi.
M›s›r’da yap›lan bu tap›naklar›n en tan›nm›fllar› Luksor ve Karnak flehirlerinde yap›lan
Amon tap›naklar›d›r (Resim 59).
M›s›r’da kayalara oyularak yap›lan tap›naklar
da vard›r.
Kaya tap›naklar›na örnek olarak II. Ramses ve
kar›s› kraliçe Nefertiti’ye ait Abu Simbel Kaya Tap›na¤› (Resim 60) ile Deyr-ül Bahri’deki Kraliçe
Haçepsut Tap›na¤› (Resim 61) verilebilir.
Resim 60 : Abu Simbel Kaya Tap›na¤› ve önündeki dev
heykeller, M›s›r
M›s›r’da saraylar genelde kent merkezlerinin
d›fl›nda, tap›naklara yak›n olarak yap›l›rd›. Bu saraylar, birçok yap›n›n bir araya gelmesinden oluflurdu. Bir saray›n içinde kral ve kral ailesinin konutlar›, saray görevlilerinin evleri, mutfak ve depo bulunurdu.
Büyük hipostil salonlar›n bulundu¤u bu saraylarda sütunlar, payeler ve tavan ahflapt›. Duvarlar tu¤ladan yap›lm›fl, tafl yaln›zca kap›lar›n efliklerinde kullan›lm›flt›.
Resim 61 : Deyr-ül Bahri’deki Kraliçe Haçepsut Tap›na¤›,
M›s›r
M›s›r saraylar›, piramitler ve tap›naklar kadar
dayan›kl› malzemeden yap›lmad›¤›ndan günümüze dek çok az örnek gelmifltir. Amarna’da
Amenofis Saray› kal›nt›lar› bu saraylara örnektir.
c. M›s›r Heykel ve Resim Sanat›
M›s›r’da heykel ve resim sanat› mimariye ba¤l› olarak geliflmifltir. Çeflitli tap›naklar›, piramitleri, kaya mezarlar›n› süsleyen M›s›r heykel ve resim sanat›n›n örnekleri, M›s›r’da binlerce y›l önce nas›l yaflan›ld›¤›na dair bilgi edinmemizi sa¤layan eski ça¤lara ait en büyük arfliv ve belgeleri oluflturur.
Heykel Sanat›
Elveriflli tafl ocaklar›na sahip M›s›rl›lar heykel yap›m›na önem vermifllerdir.
Büyük boyutlu heykeller tafltan, küçük boyutlu heykeller ise ahflap, kireç, tafl, fil difli, kemik ve maden gibi malzemelerle yap›lm›flt›r.
M›s›r’›n de¤iflik yerlerinde yap›lan kaz› çal›flmalar› sonucunda tanr›lar›n, firavunlar›n, yüksek dereceli devlet memurlar›n›n, sfenkslerin ve çeflitli hayvanlar›n heykelleri bulunmufltur.
M›s›r’da Eski Krall›k ve Orta Krall›k dönemlerinde daha çok firavunlar›n ve yüksek dereceli devlet
memurlar›n›n heykelleri yap›lm›flt›r. Yeni Krall›k Döneminde ise heykel yap›m›nda realist (gerçekçi) say›labilecek etkiler ortaya ç›km›fl, firavunlar›n yan› s›ra s›radan insanlar›n da heykelleri yap›lmaya bafllanm›flt›r.
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
39
M›s›r’da heykel yap›m›nda belirli kurallar vard›. Heykeller, genellikle bir kaide üzerinde, ayakta durur ya da oturur hâlde yap›l›rlard›.
Ayakta duran heykellerde, heykel dik durmakta ve karfl›ya bakmaktad›r. Kollar vücuda yap›fl›k, eller s›k›lm›fl gibidir. Genellikle sol
ayak bir ad›m öne at›lm›flt›r. Vücudun a¤›rl›¤›, iki baca¤a eflit olarak
da¤›t›lm›flt›r (Resim 62). Heykellerin al›nlar›n›n ortas›ndan geçti¤i san›lan dikey bir çizgi, onlar› flekil ve görünüfl bak›m›ndan iki eflit k›sma
böler. Sanat tarihinde bu durufla frontal durufl denir.
Frontal duruflta figürler dik ve ön cepheden gösterilmifltir. Vücut k›s›mlar› simetrik yani birbirine eflittir.
Oturan heykellerde, figür oturdu¤u blokla kaynaflm›fl gibidir. A¤›rl›k yine eflit paylaflt›r›lm›flt›r. Bafl dimdik durmakta ve öne bakmaktad›r.
Frontal durufl sürmektedir.
Ba¤dafl kurup oturan (Resim 63), yere yatan ve hamur açan insan
heykelleri ayakta duran heykel tiplerinden daha canl› ve daha hareketlidir.
M›s›r’da büst sanat› da oldukça geliflmiflti. Bunun da nedeni M›s›rl›lar›n dinsel inan›fllar›d›r. Çünkü, M›s›r’da inan›fl gere¤i ölen bir insan›n heykeli yap›l›r ve bu heykel cesetle birlikte mezara konulurdu. Ancak ölünün ruhuna bir s›¤›nak olaca¤› düflünülen bu heykelin sahibine
benzemesi gerekliydi. Bu nedenle M›s›r’da erken dönemlerden bafllayarak bir portre sanat› ortaya ç›kt› (Resim 64).
Büst, heykel sanat›nda bafl, gö¤üs, kimi zaman da omuzlar› içine
alan heykel türüdür. Bu tür eserlere bafl heykeli de denir.
Resim 62 : Ayakta duran M›s›r
heykeline örnek, Kahire Müzesi
MS 3. yüzy›lda Hristiyanl›k inanc›n›n yay›lmas› ile birlikte M›s›r heykelcili¤i ortadan kalkm›flt›r.
Resim Sanat›
M›s›r resim sanat› da oldukça geliflmifltir. M›s›rl› sanatç›lar mezarlar›n, tap›naklar›n, saraylar›n ve di¤er mimari yap›lar›n duvarlar›n› süslemek amac›yla resim (fresko)ler yapm›fllard›r.
Fresko, kireçli su içerisine toz boyalar kar›flt›r›larak yafl s›va üzerine yap›lan duvar resimlerine verilen add›r.
Karanl›k ve derin dehlizlerde çal›flan duvar ressamlar›n›n çok zor koflullarda baflar›l› resimler yapt›klar›, çeflitli örnekler görülünce daha iyi anlafl›labilmektedir (Resim 65).
M›s›r resim sanat›n›n geliflmesinde de dinsel inan›fllar›n etkisi büyük olmufltur. Resimleri yapmaktaki amaç, bu resimlerin ölen kifliye öteki dünyada yard›mc› olmas›n› sa¤lamakt›.
Resim 63 : Ba¤dafl kurmufl kâ- Resim 64 : M›s›r kraliçesi Nefertitip heykeli, Kahire
ti’nin bafl heykeli,
Müzesi
Agyptisches Museum,
Berlin
40
Resim 65 : M›s›r duvar resmine bir örnek, Soylular Vadisi, Sennufer’in Mezar›, Teb
Resimlerde cenaze törenleri, dinsel törenler, tarlada çal›flanlar, firavunlara arma¤an
sunanlar ve de¤iflik güncel konular ifllenmifltir
(Resim 66).
Resim 66 : Tarlada çal›flanlarla ilgili bir duvar resmi, Sennedjem
Tap›na¤›, M›s›r
M›s›r resminde renk oldukça önemlidir.
Resimlerde parlak ve canl› renkler kullan›lm›flt›r. Sar› ve kahverengi, do¤al topraktan;
beyaz, kireçten; mavi ve yeflil, cam hamurundan elde edilirdi. Siyah ise ya¤l› karadan ç›kar›l›rd›. Resimleri yapmak için f›rça olarak
ucundan püsküller ç›kana kadar çi¤nenmifl
kam›fllar kullan›l›rd›.
M›s›r resminde de heykelde oldu¤u gibi
baz› kurallar vard›r. Örne¤in, kad›n gövdesi
her zaman aç›k sar› ve pembe, erkek gövdesi ise k›rm›z› veya kahverengi olurdu. Fon her
zaman beyazd›. Gövde çeflitli bak›fl aç›lar›ndan çizilmifl gibiydi. Ön k›sm›, omuzlardan
kalçaya kadar karfl›dan, bacaklar ise yine
profildendi.
Resim 67 : M›s›r’daki Kom Ombo Tap›na¤›’n›n duvar›ndaki kabartma örnekleri
M›s›rl›lar tap›naklar›n ve mezar an›tlar›n›n
duvarlar›n›, sütunlar›n ve payelerin gövdelerini kabartmalarla süslemifllerdir (Resim 67).
Kabartmalarda konu olarak tanr›lar, firavunlar, günlük yaflamla ilgili konular, kufllar,
çiçekler vb. ifllenmifltir.
Kabartmalarda tanr› ve kral figürleri di¤er
figürlerden daha büyük ölçülerde yap›lm›flt›r.
Resimde oldu¤u gibi bafl, gö¤üs, kar›n, kol,
bacak ve ayaklar profilden, gözler ve omuzlar
cepheden gösterilmifltir (Resim 68). Kabartmalarda figürler, friz (hafif ç›k›nt›l› flerit)lerle
birbirinden ayr›lm›flt›r.
2. MEZOPOTAMYA SANATI
a. Girifl
Resim 68 : M›s›r kabartmalar›na bir örnek: Firavun Tutankhamon
ve kar›s›, Kahire Müzesi
Mezopotamya, Dicle ile F›rat aras›ndaki
bölgedir. Kuzeydo¤usunda Anadolu da¤lar›
ve ‹ran, güneyinde Basra Körfezi, bat›s›nda
Arabistan Çölü ile çevrilidir. Mezopotamya,
dünyan›n en eski uygarl›k merkezlerinden biri say›lmaktad›r. Burada, birçok kavim yaflam›flt›r. Bunlar aras›nda Sümerler, Akadlar,
Asurlar ve Babiller say›labilir.
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
41
Mezopotamya’da kurulan
uygarl›klar›n en önemlisi Sümer uygarl›¤›d›r.
Asyal› bir kavim olan Sümerler, bu bölgeye tahminen
Hazar Denizi’nin do¤usundan
göç etmifllerdir.
Mezopotamya’da ilk siyasal birlik Sümerlerle bafllam›flt›r. Sümerlerde devlet yönetimi ayr› ayr› flehir devletleri idi. Sümerler; Ur, Uruk, Lagafl, Nippur, Eridu gibi flehir
devletleri kurmufllard›r. Mezopotamya sanat› çok tanr›l›
dinsel inanc›n etkisiyle geliflmifltir.
Resim 69 : Mezopotamyal›lar›n kulland›klar› çivi yaz›s› (Babil kral› Hammurabi
kanunlar›n› içeren bazalt levhadan bir bölüm), Ba¤dat Müzesi
Mezopotamya’da kullan›lan yaz› çivi yaz›s›d›r. ‹lk zamanlar basit resimler hâlinde
olan bu yaz› 400 kadar iflaretResim 70 : Ur kentindeki Nanna Ziggurat›
ten oluflmufltur. Sümerler bunu gelifltirerek kil tabletler üzerine, ucu sivriltilmifl kam›fllarla yazmaya bafllam›fllard›r. ‹flaretler çiviye
benzedi¤i için bu tür yaz›ya çivi yaz›s› denilmifltir (Resim 69).
b. Sümer Mimarisi
Mezopotamya’da tafl bulunmad›¤›ndan, Sümerler yap›lar›n› kerpiç ve piflmemifl tu¤la kullanarak
yapm›fllard›r. Kerpiç ve tu¤la, tafl gibi dayan›kl› olmad›¤›ndan Sümer mimari yap›lar›ndan günümüze
fazla örnek gelmemifltir.
Sümer kentlerinin etraf› kal›n surlarla çevrilidir. Kentin içinde krala ait bir saray, tap›naklar ve evler
bulunurdu.
Sümer mimarisinin en önemli yap› türü ziggurat denilen tap›naklard›r. Ziggurat, üst üste yerlefltirilmifl, gittikçe küçülen taraçalardan oluflan ve yukar› do¤ru yükselen bir kule tap›nakt›r. Tap›na¤›n en üstünde de bir sunak bulunmaktad›r. Kulenin yan taraflar›na yerlefltirilen merdiven ya da rampalarla kulenin en uç noktas›na kadar ç›k›lmaktad›r.
Sunak, çok tanr›l› dinlerde tap›na¤›n içinde, üstünde ya da yak›n›nda yer alan ve tanr›lara sunulan
kurbanlar›n kesimi için yap›lm›fl masaya benzer ögedir.
Mezopotamya tap›naklar› ve M›s›r piramitleri birbirini yak›ndan etkilemifltir. Çünkü zigguratlar, basamakl› M›s›r piramitlerinin geliflmifl biçimleridir. Zigguratlar sürekli ayn› formda, piramitler ise önceleri basamakl›, daha sonra düz olarak yap›lm›flt›r. Zigguratlar piflmemifl tu¤ladan, piramitler ise tafl kullan›larak yap›lm›flt›r.
Sümerler astronomi ile de yak›ndan ilgilenmifllerdir. Bu nedenle kule tap›naklardan dinsel amaçlar›n d›fl›nda rasathane (gözlem evi) olarak da yararlanm›fllard›r.
Sümer zigguratlar›na örnek olarak Ur kentinde yap›lan Nanna Ziggurat› verilebilir (Resim 70).
42
Resim 71 : Sümer mezarlar›ndan bir görününüm, Ur
Resim 72 : Çeflitli Sümer heykelleri, Ba¤dat Müzesi (Ba¤dat Müzesi, Amerika’n›n Irak’› iflgali s›ras›nda tahrip edilmifl ve eserlerin büyük bir
ço¤unlu¤u kaybolmufltur.)
Sümer saraylar›, dikdörtgen bir avlu ve bunun çevresinde bulunan birçok odadan oluflmaktayd›. Odalar›n kap›s› avluya aç›l›rd›. Penceresi olmayan bu yap›lara ›fl›k ve hava yaln›zca kap›dan girmekteydi.
Sümer evlerinde yap› malzemesi olarak temelde tafl, duvarlarda kerpiç kullan›lm›flt›r. Evlerin üzerleri ise ahflap çat› ile örtülüdür.
Mezarl›k mimarisi, çevresindeki di¤er yerleflim merkezleri ve kavimlerin aksine, Mezopotamya’da daha az bir geliflim göstermifltir.
Az say›da bulunan Sümer mezarlar›, dikdörtgen odalar biçimindedir
(Resim 71).
Sümerler mimari yap›lar›n›, nehir taflmalar›na karfl› korumak için
yüksek setler üzerine yapm›fllard›r.
c. Sümer Heykel ve Kabartma Sanat›
Kireç tafl›, kalker, diyorit ve mermerden yap›lm›fl Sümer heykellerinin konular›n› tanr›lar, krallar ve kentlerin önde gelen kiflileri oluflturur.
Sümer heykelleri ço¤unlukla ellerini gö¤sünün üstünde kavuflturmufl, tüylü bir kürk giymifl ve dua ederken betimlenmifltir (Resim
72). Yüzlerde iri gözler, incecik dudaklar, kartal gagas›na benzeyen
burunlar, k›v›rc›k gür sakallar Sümer heykellerinin en belirgin özellikleridir. M›s›r heykelindeki frontal durufl, Sümer heykelinde de devam etmektedir.
Sümer heykelinin di¤er örnekleri aras›nda Kral Gudea’n›n heykeli (Resim 73) ile ‹stanbul Arkeoloji Müzesi’nde bulunan Kral Lugaldalu’nun heykelini sayabiliriz.
Resim 73 : Kral Gudea’n›n heykeli,
Louvre Müzesi, Paris
Sümer kabartmalar›nda kral ve tanr› figürleri, krallar›n günlük
yaflamlar› ile ilgili sahneler, dinsel törenler, temel atma törenleri,
savafl sahneleri gibi konular ifllenmifltir. Kabartmalar genellikle tafl
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
43
Resim 74 : ‹ri gözlü Sümer heykelinden detay,
Ba¤dat Müzesi
Resim 75 : Akbabalar Steli’nin arka yüzü, Louvre Müzesi, Paris
üzerine yap›lm›flt›r. Sümer kabartmalar›nda da M›s›r sanat›nda oldu¤u gibi baz› kurallar vard›r. Gövde
cepheden, kar›n, kol ve bacaklar profilden, omuz ve eller cepheden gösterilmifltir. Vücudun bütün organlar› ayr› ayr› düflünülmüfl ve de¤erlendirilmifltir. Oval çizgilerle çevrili iri gözler kabartmalar›n en belirgin özelli¤idir (Resim 74).
Sümer kabartmalar›nda dönemin siyasal olaylar›na da yer verilmifltir. Bu nedenle bu yap›tlar ayn›
zamanda tarihsel birer belge olarak da önem tafl›rlar.
Sümer kabartmalar›n›n en tan›nm›fl› Lagafl’ta bulunan Akbabalar Steli’dir. Bir zafer kabartmas›
olan stelin ön yüzünde Sümer ordusunun düflman› yenmesi, di¤er taraf›nda ise zaferden sonra düzenlenen dinsel bir tören canland›r›lm›flt›r (Resim 75).
DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
44
Mastaba nedir, M›s›r mimarisinin gelifliminde mastabalar›n rolünü söyleyiniz.
Piramitler niçin yap›l›rd›? Piramitlere örnekler veriniz.
M›s›r tap›naklar›n›n planlar›n› söyleyerek örnekler veriniz.
M›s›r heykelinin konusunu ve kullan›lan malzemeyi söyleyiniz.
Frontal durufl ne demektir? Bir örnekle aç›klay›n›z.
M›s›r heykelinde büst yap›m›n›n nedenlerini ve sonuçlar›n› söyleyiniz.
M›s›r resim sanat›n›n konusunu ve resim sanat›nda kullan›lan malzemeyi söyleyiniz.
M›s›r kabartmalar› hakk›nda bilgi veriniz.
Mezopotamya’da ortaya ç›kan mimari türleri ve kullan›lan malzemeyi söyleyiniz.
M›s›r piramitleri ile Mezopotamya’daki zigguratlar› karfl›laflt›r›n›z.
Sümer heykelinin özelliklerini söyleyerek örnekler veriniz.
Sümer kabartmalar›n›n konusunu ve tarihsel aç›dan önemini belirtiniz.
Sfenks, lahit, avlu, sütun, kolon, obeliks, paye, büst, kabartma, friz, sunak terimlerinin anlamlar›n› söyleyiniz.
TEST 1
1. Kitabeleri okuyup araflt›ran ve yorumlayan bilim dal› afla¤›dakilerden hangisidir?
A. Nümizmatik
B. Paleografi
C. Filoloji
D. Epigrafi
2. Afla¤›dakilerden hangisi Paleolitik Ça¤›n özelliklerinden biri de¤ildir?
A. ‹nsanlar›n ma¤aralarda yaflamas›
B. ‹nsanlar›n tüketici olmas›
C. ‹nsanlar›n avc›l›k ve toplay›c›l›kla geçinmesi
D. ‹nsanlar›n üretici olmas›
• Yerleflik yaflama geçilmesi
• Üretimin bafllamas›
• Hayvanlar›n evcillefltirilmesi
3. Yukar›daki özellikler hangi ça¤da ortaya ç›km›flt›r?
A. Mezolitik Ça¤
B. Neolitik Ça¤
C. Paleolitik Ça¤
D. Kalkolitik Ça¤
4. Tarih öncesi ça¤larda çakmak tafl›ndan yap›lm›fl küçük aletlere ne ad verilir?
A. Obsidien
B. ‹dol
C. Mikrolit
D. Seramik
5. Afla¤›daki yerleflme merkezlerinin hangisinde evlere çat›dan girilmekteydi?
A. Çayönü
B. Çatalhöyük
C. Hac›lar
D. Truva
6. Tafl malzemenin yan› s›ra bak›r madeninin de kullan›lmaya baflland›¤› ça¤ afla¤›dakilerden hangisidir?
A. Kalkolitik Ça¤
B. Maden Ça¤›
C. Neolitik Ça¤
D. Paleolitik Ça¤
7. Anadolu’da ortaya ç›kan, daha sonra tüm Bat› Anadolu’ya yay›lan ve Yunan tap›naklar›na
örnek olan yap› tipi afla¤›dakilerden hangisidir?
A. Tümülüs
B. Höyük
C. Tap›nak
D. Megaron
8. Asurlu tüccarlar taraf›ndan kurulan ticaret kolonisi afla¤›dakilerden hangisidir?
A. Truva
B. Alacahöyük
C. Kültepe
D. Aliflar
• Engebeli bir alanda kurulmas›
• Kente girifli sa¤layan an›tsal kap›lar›n bulunmas›
• Koruma amaçl› surlar›n bulunmas›
9. Yukar›daki özellikler hangi yerleflim merkezine aittir?
A. Alacahöyük
B. Hattuflafl
C. Kültepe
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
D. Aliflar
45
10. Hitit mimari yap›lar›n›n günümüze kadar gelmemesinin en önemli nedeni afla¤›dakilerden
hangisidir?
A. Yeterli say›da mimari yap›t yapmamalar›
B. Yap›lan yap›lar›n savafllarda y›k›lmas›
C. Mimari yap›lar›n deprem, sel, yang›n gibi do¤al afetler sonucu yok olmas›
D. Binalar›n yap›m›nda dayan›ks›z malzeme (toprak, kerpiç vb.) kullan›lmas›
11. Hitit tap›nak ve saraylar›n›n d›fl cephelerinde, duvarlar›n alt bölümünü süsleyen kabartmal› tafl bloklara ne ad verilir?
A. Orthostat
B. Levha
C. Stel
D. Kabartma
• Gordion
• Kral Midas
• Büyük Tümülüs
12. Yukar›da verilenler hangi Anadolu uygarl›¤›na aittir?
A. Hitit
B. Urartu
C. Frigya
D. Lidya
13. Paray› ilk kez kullanarak de¤ifl tokufl sistemini ortadan kald›ran Anadolu uygarl›¤› afla¤›dakilerden hangisidir?
A. Frigya
B. Lidya
C. Urartu
D. Hitit
14. Afla¤›dakilerden hangisi Anadolu’da kurulmufl uygarl›klardan biri de¤ildir?
A. Urartu
B. Hitit
C. Sümer
D. Lidya
15. M›s›r uygarl›¤› ile ilgili afla¤›da verilenlerden hangisi yanl›flt›r?
A. Krallar›na firavun denirdi.
B. Hiyeroglif yaz› kullan›rlard›.
C. Çok tanr›l› din anlay›fllar› vard›.
D. Lagafl, Ur, Uruk gibi önemli flehir devletleri kurmufllard›.
16. Afla¤›daki piramitlerden hangisi basamakl› olarak yap›lm›flt›r?
A. Coser Piramidi
B. Keops Piramidi
C. Kefren Piramidi
D. Mikerinos Piramidi
17. Afla¤›dakilerden hangisi ayakta duran M›s›r heykelinin özelliklerinden biri de¤ildir?
A. Frontal duruflun ortadan kalkmas›
B. A¤›rl›¤›n bacaklara eflit olarak da¤›t›lmas›
C. Heykelin dik durmas› ve dosdo¤ru öne bakmas›
D. Frontal duruflun devam etmesi
18. Afla¤›dakilerden hangisi M›s›r piramitlerinin yap›lmas›na öncülük etmifltir?
A. Yer alt› mezarlar›
B. Mastabalar
C. Zigguratlar
D. Kaya mezarlar›
46
19. Akbabalar Steli adl› kabartma hangi uygarl›¤a aittir?
A. M›s›r
B. Hitit
C. Urartu
D. Sümer
20. Sümer mimarisinin temel malzemesi afla¤›dakilerden hangisidir?
A. Tafl
B. Ahflap
C. Kerpiç
D. Kam›fl
5.
ÜN‹TE
ANADOLU’DA YUNAN, ROMA
VE BİZANS SANATI
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
1. “Nemrut Da¤›” ve “Ad›yaman” sanat tarihi aç›s›ndan neden önemlidir? Araflt›r›n›z.
2. Anadolu’da Yunan, Roma ve Bizans dönemlerine ait önemli yerleflim merkezlerini araflt›r›n›z.
Bunlardan birini seçerek bu yerleflim merkezinde bulunan tarihî eserlerle ilgili bir ödev haz›rlay›n›z. Bunu, s›n›fta arkadafllar›n›za aktar›n›z.
3. “Antik” sözcü¤ünün anlam›n› çeflitli kaynaklardan ö¤reniniz.
4. Kapadokya yöresinin Erken Hristiyan sanat› için önemini araflt›r›n›z.
A. YUNAN SANATI
Yunan sanat›; Girit Adas›’ndaki Minos, Yunanistan’daki Miken, Anadolu’daki ‹on, Dor ve Aiollerin etkisiyle ortaya ç›km›flt›r.
Bat› Anadolu’da yap›lan kaz› ve araflt›rmalar, Yunanistan’dan Bat› Anadolu k›y›lar›na “‹onlar, Aioller ve Dorlar” diye adland›r›lan üç toplulu¤un göç etti¤ini ortaya koymufltur.
Bat› Anadolu Bölgesi yerleflimleri aras›nda ‹onlar önemli bir yer tutmaktad›r. Anadolu’ya gelen ‹on
(‹yon)lar, burada birçok yerleflim merkezi kurmufllard›r. Ephesos (Efesus) (Efes) (Resim 76), Miletos
(Milet), Phokaia (Pokaya) (Foça), Priene, Smyrna (Simirna) (‹zmir), Lebedos (Gümüldür), Kolophon
(De¤irmendere) bunlardan baz›lar›d›r.
Aioller ise Bat› Anadolu’ya Orta Yunanistan’dan gelmifllerdir. Sultanhisar, Pitane (Çandarl›), Lesbos (Midilli), Tenedos (Bozcaada) önemli yerleflim merkezleridir.
Dorlar, Yunanistan’dan Bat› Anadolu’ya gelen son topluluktur. Dorlar›n en önemli yerleflim merkezleri Halicarnassos (Halikarnas) ve Knidos
(Salacak)’t›r.
Bat› Anadolu’da kurulan bu
uygarl›klar; Anadolu, M›s›r ve
Mezopotamya sanatlar›ndan
da etkilenerek önemli sanat yap›tlar› ortaya koymufllard›r. Bu
uygarl›klar›n oluflturdu¤u kültür
Yunan sanat›na öncülük etmifltir.
1. Mimari
Yunan mimarisinin en önemli yap› tipi tap›nakt›r. Tap›nak,
içinde tap›n›lan her türlü yap›d›r.
Resim 76 : Efes’ten bir görünüm, ‹zmir
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
47
Yunan tap›naklar›, ‹lk Ça¤da Bat› Anadolu yerleflimlerinde bulunan megaron tipli yap›lar›n zamanla
geliflen örnekleridir (Plan 1).
Tap›naklar, basamakla ç›k›lan bir zemin
üzerine yap›lm›fl sütunlu bir girifl (portal) ve
girifle aç›lan kutsal oda [cella, (sella)]dan
oluflmufltur.
Yunanl›larda tap›nak tanr›n›n evidir. Tap›na¤›n içine rahiplerden baflka kimse giremezdi. Dinsel törenler ise tap›na¤›n d›fl›nda
yap›l›rd›. Bu nedenle tap›na¤› di¤er binalardan ay›rt etmek için etraflar›n› sütun s›ralar›yla çevirirlerdi.
Plan 1 : Yunan tap›naklar›n›n plan geliflimi
A. Cella, B. Ön dehliz, C. Arka dehliz
1. Ante tap›na¤›, 2. Amfiprostil, 3. Peripteros, 4. Dipteros
Tap›naklarda kullan›lan sütun sistemlerine göre Dor, ‹yon ve Korint nizam› olarak
adland›r›lan üç tap›nak tipi geliflmifltir.
Dor Nizam›
MÖ 7. yüzy›lda Yunanistan, Güney ‹talya, Sicilya ve Anadolu’da bu nizamda birçok tap›nak yap›lm›flt›r.
Resim 77 : Dor nizam›nda yap›lan Bergama’daki Asklepion, ‹zmir
Dor nizam›nda yap›lan bir tap›na¤›n sütunlar›n›n kaide (stilobat)si yoktur. Sütun,
do¤rudan döfleme taban›na oturmaktad›r.
Yivli olan sütun gövdesi alttan üste do¤ru
incelir. Sütunlar, ya tek parça tafltan ya da
üst üste bindirilmifl bir dizi tafl parças›ndan
oluflmaktad›r. Echinos (ekhinos) ad›n› alan
sütun bafll›¤› üzerinde çat›n›n yükünü tafl›yan abakus denilen yast›k vard›r. Bu sütunlar birbirine bafltaban (arflitrav) denilen düz
tafl bloklarla ba¤lan›rd› (Resim 77). Arflitrav›n üzerinde üçlü yiv (triglif) ve üzeri bazen
bofl bazen de kabartmalarla süslü kare boflluklar (metop) s›ra ile yer al›r.
Triglif metop frizinin üzerinde uzanan
kornifl, yap›n›n saçak görevini üstlenmifltir.
Korniflin destekledi¤i çat›, tap›na¤›n iki cephesinde üçgen birer al›nl›k oluflturacak biçimde meyilli yap›lm›flt›r. Çat›n›n iki yan›nda sima denilen su oluklar› vard›r.
Al›nl›k, bu yap›larda cephe boyunca ve
çat› düzeyinde yer alan üçgen biçimindeki
duvard›r. Al›nl›klar genellikle kabartmalarla
dolduruldu¤u gibi, tepe ve köflelerine heykeller (akroterler) de konurdu.
Resim 78 : Assos Athena Tap›na¤›’ndan bir görünüm, Behramkale,
Çanakkale
48
Anadolu’da Dor nizam›nda yap›lan en
önemli tap›nak Assos (Çanakkale, Behramkale)’taki Athena Tap›na¤›’d›r (Resim 78).
Anadolu d›fl›nda, Dor nizam›nda yap›lan tap›naklar›n en ünlüsü Atina Akropolü’nde yap›lan
Parthenon (Partenon) Tap›na¤›’d›r (Resim 79).
‹yon Nizam›
Bu nizam, MÖ 6. yüzy›lda Anadolu’nun bat›
ve güneybat› k›y›lar›nda yap›lm›fl tap›naklarda
görülür.
‹yon nizam›nda yap›lan tap›naklar, ince uzun
sütunlar› ile Dor nizam›ndaki tap›naklara göre
daha yüksek ve zarif görünümlüdür. Sütunlar,
do¤rudan tabana de¤il torus ad› verilen silmeli
bir kaideye oturur. Sütun bafll›¤› volüt ad› verilen
iki spiral k›vr›mla bezeli bir bafll›ktan oluflmufltur
(Resim 80). Saçakl›k ise üç bölümden oluflur; arflitrav, friz ve difl kesimi. Arflitrav›n üzerinde kabartmalarla bezeli friz, yap›y› bir flerit gibi sarmaktad›r. Al›nl›k, Dor nizam›nda yap›lan tap›naklardaki gibidir.
‹yon nizam›nda yap›lan yap›lar›n en güzel örnekleri Anadolu’dad›r. Bunlardan ilki Efes Artemis Tap›na¤› ve Halicarnassos (Bodrum)’taki
Maussoleion (Mavzelion)’dur. Bugün yaln›zca
kal›nt›lar› kalan bu iki yap›, antik dünyan›n yedi
harikas› aras›nda say›lmaktad›r.
Resim 79 : Atina Akropolü’ndeki Parthenon Tap›na¤›
Resim 80 : Miletos Antik Kenti’nden sütun örnekleri, Söke,
Ayd›n
‹yon nizam›nda yap›lan di¤er bir tap›nak ise Didim (Ayd›n)’deki Apollon Tap›na¤›’d›r (Resim 80).
Anadolu d›fl›nda yap›lan ‹yon tap›naklar›n›n
en tan›nm›fl› Atina Akropolü’nde bulunan Athena
Nike Tap›na¤›’d›r.
Korint Nizam›
Bu nizam, MÖ 5. yüzy›lda ‹yon nizam›n›n biraz
de¤ifltirilmifl bir biçimi olarak ortaya ç›km›flt›r. Bu
tür tap›naklarda Dor ve ‹yon nizam› özellikleri bir
arada kullan›lm›flt›r. Sütun bafll›klar›, Dor ve ‹yon
nizam›ndakilere oranla hareketlidir, kenger (akantus) yapraklar› ile k›vr›k dallardan oluflmufltur.
Anadolu’da Korint nizamda yap›lan tap›naklar›n en tan›nm›fl› Silifke (Mersin) yak›nlar›ndaki
Uzuncaburç Zeus Tap›na¤›’d›r (Resim 81).
Anadolu d›fl›nda yap›lan Korint nizam›ndaki
yap›lar›n en çok bilineni Koro Yar›flmas›n› Kazananlar An›t›’d›r.
Yunanl›lar, Anadolu’daki kentlerde tap›naklardan baflka tiyatro, stadyum, odeon, bouleterion
(bulevterion) gibi yap›lar da infla etmifllerdir.
Resim 81 : Uzuncaburç Zeus Tap›na¤›, Silifke, Mersin
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
49
Yunan kentlerinin etraf› surlarla çevrilmifltir. Bu
kentlerde birbirine paralel ve birbirini dik kesen düzenli caddelerin bulundu¤u bir plan uygulanm›flt›r.
Izgara plan› denilen bu planda yap›lan kentlere Bergama (Resim 82), Miletos ve Perge örnek olarak verilebilir.
Resim 82 : Bergama, genel görünüm, ‹zmir
Tepe yamaçlar›na yap›lan tiyatrolar, Yunan
kentlerinin önemli yap›lar›d›r. MÖ 4. yüzy›ldan sonra tafltan yap›lmaya bafllanan tiyatrolarda, ortada
oyunun oynand›¤› bir orkestra bölümü ve bunu çeviren tafl basamaklar bulunmaktad›r.
Bu tiyatrolar›n en tan›nm›fllar› Priene (Güllübahçe) ve Efes (Resim 83) tiyatrolar›d›r.
Anadolu d›fl›nda yap›lan Yunan tiyatrolar›ndan
biri Epidavros Tiyatrosu’dur.
Stadium (stadyum)lar, çeflitli atletizm yar›flmalar›n›n, daha sonra da olimpiyat oyunlar›n›n yap›ld›klar› yerlerdir (Resim 84).
Odeonlar (konser binalar›), içinde müzik dinlemek için yap›lm›flt›r (Resim 85).
Bouleterionlar ise kapal› tiyatro biçiminde yap›lan kent meclisi binalar›d›r.
Resim 83 : Efes Tiyatrosu, Selçuk, ‹zmir
2. Heykel ve Kabartma Sanat›
Cellalar›n içine tanr› heykelinin konulmas› ve çeflitli spor yar›flmalar›nda birincilik kazananlar›n heykellerinin yap›lmas› gelene¤i, Yunanistan’da an›tsal
bir heykel sanat›n›n ortaya ç›kmas›n› sa¤lam›flt›r.
Yunanl›lar ilk dönemlerde tafl, kil, ahflap, alt›n, fil
difli, mermer kullanarak küçük heykeller yapm›fllard›r. Ancak bu heykeller, küçük ve narin olduklar› için
zamanla k›r›l›p yok olmufltur.
Resim 84 : Stadyum, Aphrodisias, Karacasu, Ayd›n
Yunan heykel sanat›, tarz ve teknik aç›dan üç
dönemde incelenir:
• Arkaik Dönem (MÖ 7. yüzy›l)
• Klasik Dönem (MÖ 5. yüzy›l)
• Helenistik Dönem (MÖ 4. yüzy›l - 1. yüzy›l)
Arkaik Dönem
Resim 85 : Odeon, Aphrodisias, Ayd›n
50
Arkaik Dönem Yunan heykelleri, M›s›r ve Mezopotamya heykelleri gibi frontal duruflludur. Ayaklar
yere basmaktad›r. Kollar dirsekten itibaren hafifçe
öne do¤ru uzat›lm›fl, eller yumruk hâlinde afla¤›ya
sark›t›lm›flt›r. Yüzde görülen hafif gülümseme ifadesi görüntüyü yumuflatmaktad›r.
Bu dönemde, gö¤üs adaleleri tamamen
belirgin, ç›plak tanr› ve atlet heykelleri yap›lm›flt›r.
Kuros (Resim 86) denilen erkek ve kore
(Resim 87) denilen kad›n heykelleri ile Delfi’de bulunan atlet heykel (Resim 88)leri bu
dönem heykellerine örnek olarak verilebilir.
Klasik Dönem
Klasik Dönemle birlikte heykel sanat›nda
Resim 86 : Kuros heykel örne- Resim 87 : Kore heykel örneönemli geliflmeler olmufltur. Frontal durufl
¤inden detay, Atina
¤iden detay, Atina
ortadan kalkm›fl, vücut a¤›rl›¤› bir bacak
Akropolis Müzesi
Akropolis Müzesi
üzerine verilmifl, serbest kalan ayak geyire
do¤ru hafifçe bükülmüfl, bafl bir tarafa çevrilmifltir. Böylece heykelin ana ekseninde düz bir hat yerine
e¤ri bir çizgi meydana gelmifl, bu da heykelin durufluna do¤all›k ve hareket kazand›rm›flt›r.
Heykellerin vücut anatomisi oldukça baflar›l› ifllenmifltir. Heykellerde kusursuz güzelli¤i bulmak
(idealizm) amaç hâline gelmifltir. En çok tanr›, tanr›ça ve sporcu heykelleri yap›lm›flt›r.
Myron (Miron)’un yapt›¤› Disk Atan Atlet Heykeli, Klasik Dönemde yap›lan heykellere önemli bir
örnektir (Resim 89).
Bu dönemde kad›n heykelleri giysileri ile betimlenmifltir. Kumafl, vücut güzelli¤ini ortaya koyan bir
araç olmufltur. Sanatç›lar, elbise k›vr›mlar›na özen göstererek vücut oranlar›n› ve esteti¤ini bozmamaya çal›flm›fllard›r. Ünlü sanatç› Phidias (Fidyas)’›n, Atina Akropolisi’nde bulunan Parthenon Tap›na¤›
için yapt›¤› Athena Heykeli buna güzel bir örnektir (Resim 90).
Dönemin di¤er önemli bir sanatç›s› da Praxiteles (Praksiteles)’tir. Sanatç›n›n en tan›nm›fl yap›t›
Hermes ve Çocuk Dyonisos heykelidir.
Resim 88 : Delfi’deki atlet heykellerinden biri, Delfi
Müzesi
Resim 89 : Disk Atan Atlet Heykeli, Roma
Therme Müzesi, Miron
Resim 90 : Parthenon Tap›na¤›’ndaki
Athena Heykeli, Fidyas
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
51
Resim 91 : ‹skender’in bafl heykeli, ‹s- Resim 92 : Laookon Heykel Grubu, Vatikan Resim 93 : Bergama Zeus Suna¤› kabartmalar›ndan detay, Bertanbul Arkeoloji Müzesi
Müzesi
lin Devlet Müzesi
Klasik Dönemin sonlar›na do¤ru, insan vücudu tümüyle ve daha ayr›nt›l› olarak ele al›nm›flt›r. Sanatç›lar›n dikkati, kiflilerin özelliklerini yans›tacak çal›flmalara çevrilmifl ve böylece portre heykel sanat› ortaya ç›km›flt›r. Genellikle flairlerin, düflünürlerin, devlet adamlar›n›n portre heykelleri yap›lm›flt›r.
Helenistik Dönem
Büyük ‹skender’in Anadolu’ya girifliyle bafllayan Helenistik Dönem (MÖ 330-30); planl› kentlerin yap›ld›¤›, kütüphanelerin, müzelerin kuruldu¤u, büyük boyutlu heykel sanat›n›n geliflti¤i bir dönemdir.
Helenistik Dönem heykel sanat›nda, Klasik Dönemin tanr›sall›¤›n› yans›tan a¤›rbafll› görünümün yerini; fliddeti, sevinci, flirinli¤i, h›rç›nl›¤› yans›tan ifadeler alm›flt›r.
Ünlü heykelt›rafl Lysippos (Lisipos)’a ait ‹skender’in bafl heykeli; k›r›fl›k aln›, bu¤ulu bak›fllar›, arkaya do¤ru taral› saçlar› ile Helenistik Dönemin tüm özelliklerini yans›t›r (Resim 91). Dönemin en tan›nm›fl sanatç›s› olan Lysippos, Büyük ‹skender’in portre heykellerinin yan› s›ra çeflitli atlet heykelleri de
yapm›flt›r.
Bu dönemde Anadolu d›fl›nda da heykeller yap›lm›flt›r. Bunlar aras›nda Rodos Adas›’nda bulunan
Laokoon Heykel Grubu, Helenistik Dönem heykellerinin tipik bir örne¤idir. Heykelde y›lanlar taraf›ndan
sar›lan Laokoon ve o¤ullar›n›n ölüm kal›m savafl› anlat›lmaktad›r (Resim 92). Y›lanlar taraf›ndan sar›lan
rahibin yüzündeki ac› ifadesi, iki çocu¤un hâlsiz k›vr›l›fllar› bakanlar üzerinde unutulmaz bir etki b›rak›r.
Helenistik Dönemin en belirgin özellikleri, çeflitli yap›lar›n duvarlar›na, lahitlere, sunaklara
yap›lan kabartmalarda görülmektedir.
Bu dönemin en tan›nm›fl kabartmalar›, Bergama Zeus Suna¤›’n›n kaide k›sm›n› çevreleyen
frizlerde bulunmaktad›r. Bu kabartmalarda tanr›larla devlerin savafl› anlat›lm›flt›r (Resim 93).
Resim 94 : ‹skender Lahdi kabartmalar›ndan detay, ‹stanbul
Arkeoloji Müzesi
52
‹stanbul Arkeoloji Müzesi’nde bulunan ‹skender Lahdi kabartmalar› da dönemin en tan›nm›fl yap›tlar›ndand›r (Resim 94). Lahdin dört
yüzünde ve al›nl›klar›nda kabartma heykeller
vard›r. Bu kabartma heykellerde Roma ve Pers
askerlerinin yapt›¤› bir savafl, ‹skender’in aslan
av› gibi konular ifllenmifltir.
Dönemin di¤er kabartma örnekleri aras›nda; A¤layan Kad›nlar Lahdi kabartmalar› (Resim 95), Xanthos
(Ksantos)’ta bulunan Nereidler An›t› kabartmalar› ve
Aslanl› Mezar kabartmalar› say›labilir.
B. ROMA SANATI
‹lk Ça¤da Romal›lar›n kurdu¤u imparatorluk, befl
yüz y›la yak›n sürmüfltür. ‹mparatorlu¤un s›n›rlar› bat›da Atlas Okyanusu’ndan, do¤uda F›rat Nehri’ne kadar
tüm Akdenizi içine almaktayd›. Bu imparatorluk, MS
395 y›l›nda ikiye ayr›lm›flt›r. Bat› Roma 476 y›l›nda y›k›lm›fl, Do¤u Roma (Bizans) ise 1453 y›l›nda Fatih Sultan Mehmet’in ‹stanbul’u almas› ile son bulmufltur.
Resim 95 : A¤layan Kad›nlar Lahdi, ‹stanbul Arkeoloji Müzesi
‹lk y›llarda Helenistik Dönem kültürüyle iç içe bir görüntü yans›tan Roma sanat›, bafllang›çta Roma kent
sanat› olarak ortaya ç›kar. Ülkenin büyük bir imparatorlu¤a dönüflmesiyle de Bizans ve Avrupa’y› etkileyecek
olan görkemli bir imparatorluk sanat› yarat›l›r.
Görkemli Roma sanat›n›n, ortaya ç›kmas›nda en
büyük etken, Roma Devleti’ni yönetenlerin büyük ço¤unlu¤unun sanat› ve sanatç›y› koruyan, sanat yap›tlar› üretilmesini destekleyen kifliler olmas›d›r.
1. Mimari
Romal›lar tafl, tu¤la ve mermer malzeme kullanarak
birçok mimari yap›t ortaya koymufllard›r. Önceleri Etrüsk (‹talya’da Romal›lardan önce kurulan bir medeniyet) tafl iflçili¤ini ve yap› tekni¤ini kendilerine örnek alan
Resim 96 : Pantheon Tap›na¤›, Roma
Romal›lar, zamanla kireç harc›n› ba¤lay›c› öge olarak
kullanm›fllard›r. Kireç harc›, kemer ve kubbe yap›m tekni¤inin geliflmesine, genifl alanlar›n üzerlerinin
örtülmesine, dolay›s›yla da genifl mekânl›, kubbeli, büyük (an›tsal) yap›lar›n infla edilebilmesine olanak
sa¤lam›flt›r.
Kemer, kavisli olarak örülen, iki aya¤› birbirine ba¤layan, bir aç›kl›¤› geçmek için kullan›lan tafl›y›c›
mimari ögedir.
Kubbe; kare, sekizgen ve yuvarlak tabanl› yap›lar›n üzerini örten, yar›m küre biçimindeki mekân örtüsüdür.
Roma Döneminde, Yunan yap› türlerinin yan› s›ra halk›n gereksinimlerine göre sanat yap›tlar› gelifltirilmifl ve yeni yap› türleri ortaya ç›km›flt›r. Bunlar aras›nda su kemerleri, bazilikalar, hamamlar, taklar say›labilir.
Tap›naklar: ‹lk Roma tap›naklar›, plan olarak Yunan tap›naklar›na benzer. Bir Roma tap›na¤›; yüksek bir kaide üzerinde, dikdörtgen planl› cella ile önündeki genifl merdivenli bir portikten oluflur. Yap›
malzemesi genellikle taflt›r. Sütun bafll›klar› genellikle Korint nizam›ndad›r. Fransa’daki Nimes (Nim)
Tap›na¤› bu tür tap›naklara önemli bir örnektir.
Romal›lar, Yunanl›lardan farkl› olarak yuvarlak planl› tap›naklar da yapm›fllard›r. ‹lk kez Roma mimarisinde görülen bu tap›naklarda, korint bafll›kl› sütunlar›n tafl›d›¤› bir portik ve üstü kubbe ile örtülü
cella yer al›r.
Yuvarlak planl› tap›naklar›n en önemli örne¤i, Roma’daki Pantheon (Panteon) Tap›na¤›’d›r (Resim 96).
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
53
Pantheon Tap›na¤›, kubbeli olarak yap›lan önemli yap›lardan biridir (Resim 97). Bu tap›nak bütün tanr›lar›n evidir.
Hristiyanl›¤›n ilk y›llar›nda kiliseye çevrilmifltir. Kubbenin
ortas›nda yer alan yuvarlak bir aç›kl›ktan gökyüzü görülür.
Bu tap›nak, sonradan infla edilen birçok yap›ya örnek olmufltur.
Roma Döneminde Anadolu’da da birçok tap›nak yap›lm›flt›r. Bu tap›naklar›n en tan›nm›fl›, Ankara’daki Augustus (Avgustus) Tap›na¤›’d›r (Resim 98).
Augustus Tap›na¤›, dikdörtgen planl›d›r. Tap›na¤›n k›sa kenar›nda sekiz, uzun kenar›nda ise on befl sütun bulunmaktad›r. Sütun bafll›klar›n›n Korint nizam›nda oldu¤u
san›lmaktad›r. Hristiyanl›¤›n yayg›nlaflmas›ndan sonra
Resim 97 : Pantheon Tap›na¤›’n›n içi, Roma
tap›nak kiliseye dönüfltürülmüfltür. Augustus Tap›na¤›,
Yunanca ve Latince yaz›tlar› nedeniyle ayr› bir öneme sahiptir.
Anadolu’daki di¤er Roma tap›naklar› aras›nda Efes’teki Domitianus (Domitiyanus) Tap›na¤› ve Kütahya Çavdarhisar’daki Zeus Tap›na¤› (Resim 99) say›labilir.
Roma mimarisinde görülen teknik geliflmeler, sivil mühendislik alan›nda birçok yap›lar›n ortaya ç›kmas›na neden olmufltur.
Bazilika: MÖ 2. yüzy›l bafllar›nda Roma mimarl›¤›n›n
yaratt›¤› bir yap› türüdür. ‹çinde al›flverifl yap›lan çarfl›larla
mahkeme binalar› yer al›r.
Resim 98 : Ankara Augustus Tap›na¤›
Roma bazilikalar›, Hristiyanl›¤›n ilk dönemlerinde ortaya ç›kan bazilikalardan kullan›m olarak çok farkl›d›r. Hristiyan bazilikalar›n›n dinsel amaçl› olarak kullan›lmas›na karfl›l›k Roma bazilikalar›, günlük yaflamda halk›n iflleri için
kullan›lm›flt›r.
Forum: Roma kentinde devlet iflleri ile özel ifllerin görüflüldü¤ü bir merkez olan ve halk›n topland›¤› alanlard›r.
Yunan sanat›nda görülen agora ile ayn› ifllevi görmektedir. Forumlar›n ekonomik (pazar alan›, çarfl›) siyasal (halk›n topland›¤› yer, bir tür kent meclisi) ve dinsel ifllevleri
vard›r. Genellikle kent merkezinde bulunan forumlar›n en
ünlüsü Roma’daki Forum Romanium’dur.
Taklar: Roma mimarisinin önemli örnekleri olan taklar,
dinsel törenlere ba¤l› olarak ortaya ç›km›fl, zamanla bir zaferin an›s›n› yaflatmak amac› ile kentlerin veya forumlar›n
Resim 99 : Zeus Tap›na¤›, Çavdarhisar, Kütahya
54
girifllerine yap›lm›fllard›r.
Taklar›n üzerinde ço¤u zaman imparator ve ailesinden kiflilerin heykel ve kabartmalar› bulunurdu. Roma’daki Tiberius Zafer Tak› önemli bir örnektir (Resim 100).
Ayr›ca Anadolu’da Antalya, Side ve Perge gibi yerlerde Romal›lardan kalma birçok tak bulunmaktad›r
(Resim 101).
Su kemerleri: Romal›lar›n en önemli mimari yap›lar›ndan olan su kemerleri, kentlere su getirmek için yap›lm›flt›r. Uzak yerlerde bulunan sular, bu kemerler sayesinde çukurlar afl›larak kentlere kadar getirilmifltir.
Roma mimarisinin tüm tekniklerini üstünde toplayan
su kemerlerine en güzel örnek, ‹stanbul’da fiehzadebafl› ile Fatih semtleri aras›nda uzanan Valens Su Kemeri’dir (Resim 102). Bu kemer, günümüzde Bozdo¤an
Kemeri olarak bilinmektedir.
Hamamlar: Romal›lar halka aç›k birçok hamam yapm›fllard›r. Güney ‹talya’da çok say›da s›cak su kayna¤›n›n bulunmas›, bu mimari türünün geliflmesinde önemli
rol oynam›flt›r. Hamamlar; soyunma yeri, ›l›k, s›cak ve so¤uk y›kanma salonlar›ndan oluflurdu. Hamamlar›n ›s›t›lmas› flöyleydi: Duvarlar›n içine toprak künkler yerlefltirilir
veya y›kan›lan bölümlerin alt›nda boflluklar oluflturulurdu.
Külhanda yak›lan ateflin ›s›tt›¤› s›cak hava, bu künklere
veya boflluklara verilerek hamam›n ›s›t›lmas› sa¤lan›rd›.
Külhan, eski hamamlarda, hamam›n içini ve sular›n› ›s›tmak amac› ile yak›lan ateflin bulundu¤u yerdir.
Resim 100 : Tiberius Zafer Tak›, Roma
Resim 101 : Zafer tak› biçiminde yap›lm›fl Hadrianus Kap›s›, Antalya
Hamam›n içinde y›kanma ve soyunma bölümlerinden baflka çeflitli avlular ve kitapl›k bulunurdu.
Anadolu’daki Roma hamamlar›na örnek olarak Miletos’taki Faustina Hamam› ile Ankara’daki Roma Hamam› (Resim 103) kal›nt›lar› verilebilir.
Anadolu d›fl›ndaki Roma hamamlar›n›n en tan›nm›fl
örne¤i, Roma’daki Caracalla (Karakalla) Hamam›’d›r
(Resim 104).
Resim 102 : Valens Su Kemeri, ‹stanbul
Resim 104 : Carakalla (Karakalla) Hamam›, Roma
Resim 103 : Roma Hamam› kal›nt›lar›, Ankara
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
55
Amfiteatr: Romal›lar›n, gladyatörlerin vahfli hayvanlarla dö¤üflleri için kulland›klar› bir yap› türüdür.
Amfiteatr iki bölümden oluflur: Birinci bölüm arena
denilen, kumla kapl› elips biçimli bir aland›r; ikinci
bölüm ise bu alan› kat kat basamaklar hâlinde çepeçevre kuflatan oturma yerleridir. Yaln›zca Roma mimarisine özgü olan bu yap›lar›n, Anadolu’daki say›s› yok denecek kadar azd›r. Anadolu d›fl›ndaki amfiteatrlar›n en tan›nm›fl› Roma’daki Collesseum (Kolezyum)’dur (Resim 105).
Resim 105: Collesseum (Kolezyum), Roma
Resim 106 : Aspendos Tiyatrosu, Antalya
Tiyatrolar: Roma tiyatrolar› da Yunan tiyatrolar›
gibi üç bölümden oluflmufltur: Sahne, yar›m daire biçiminde basamakl› oturma yerleri, yar›m daire biçiminde meydan (Yunan tiyatrosunda bu meydan daire biçimindeydi.). Roma tiyatrolar›nda Yunan tiyatrolar›ndan farkl› baz› özellikler görülür. Roma tiyatrolar›, Yunan tiyatrolar›na göre daha büyük boyutta yap›lm›flt›r. Ayr›ca Roma tiyatrolar›nda üç bölüm ayr›
ayr› düflünülmemifl; sahne binas›, yan duvarlar, koridorlar ve oturma basamaklar› birlefltirilerek mimari
bir bütünlük sa¤lanm›flt›r. Bunun yan› s›ra tiyatrolar›n cepheleri oldukça gösteriflli olup iki veya üç kat
hâlinde yükselen sütunlarla süslenmifltir.
Romal›lar, gelifltirdikleri mühendislik bilgisi sayesinde tiyatrolar›n oturma s›ralar›n› yerlefltirmek için
bir yamaç aramaya gerek duymam›fllar, tiyatrolar›n›
istedikleri yerlerde kurmufllard›r.
Anadolu’daki Roma tiyatrolar›na örnek olarak Aspendos (Resim 106) ve Side tiyatrolar› verilebilir.
Stadion (Stadyum): ‹çinde atletik oyunlar›n (özellikle koflular›n) oynand›¤› ve çeflitli yar›flmalar›n yap›lResim 107 : Pompei’de bir Roma evi
d›¤› alanlard›r. Roma stadionlar›, ince uzun bir arenay› üç yan›ndan çevreleyen oturma s›ralar›ndan oluflurdu. Anadolu’da Efes, Bergama (‹zmir); Miletos ve
Priene (Ayd›n)’de stadion kal›nt›lar›na rastlanm›flt›r.
Evler ve saraylar: Roma evleri, atrium denilen sütunlu bir iç avlunun etraf›nda bulunan odalardan
oluflmaktayd›. Genellikle üstü aç›k olan atriumun ortas›nda bir havuz, yanlar›nda yemek ve yatak odalar›, daha geride ise bir bahçe bulunurdu. Evlerin yer döflemeleri mozaik (ince kum, çimento ve küçük mermer parçalar›ndan oluflan kar›fl›mla yer döfleme tekni¤i), duvarlar› ise freskolarla süslüydü.
Anadolu’daki Roma evlerinin en güzel örnekleri Efes’te (Yamaç Evleri) ve Zeugma (Nizip, Gaziantep)’da bulunmaktad›r.
Anadolu d›fl›ndaki Roma evlerinin en güzel örnekleri ise ‹talya’daki Vezüv Yanarda¤›’n›n külleri alt›nda kalan Pompei’de ortaya ç›kar›lm›flt›r (Resim 107).
Roma saraylar›, evlerin büyük boyutlu biçimleridir. Saraylar daha gösteriflli, mermer kaplamal› olarak yap›lm›flt›r.
56
2. Heykel ve Kabartma Sanat›
Roma heykelt›rafll›¤›, mimari kadar geliflmemifl ve
daha çok Yunan heykelt›rafll›¤›n›n etkisi alt›nda kalm›flt›r.
Romal›lar, yap›lar›n› süslemek ve koleksiyon oluflturmak için Yunanistan’dan çok say›da heykel getirmifller; ancak zamanla bunlar yetmeyince bu heykelleri
kopya ederek ço¤altm›fllard›r.
Romal›lar›n heykel alan›nda en baflar›l› olduklar›
alanlar, portre heykeller ve tarihsel kabartmalard›r.
Romal›larda portre heykel sanat›n›n geliflmesinin
Resim 108 : Herakles Lahdi, Konya
en önemli nedeni dinsel törenlerdir.
Romal› heykelt›rafllar, baflta imparator ve ailesi olmak üzere askerlerin, devlet adamlar›n›n portre heykellerini yapm›fllard›r. Yunan heykellerinde; tanr› ve tanr›çalar›n konu olmas›na karfl›n, Roma heykelinde insan›n
ifllenmesi önemli bir farkt›r.
Romal›lar, tarihsel kabartmalarda kazand›klar› askerî zaferlerin öykülerini anlatm›fllard›r. Ayr›ca tanr›lar
ve günlük yaflamdan al›nan konular da kabartmalarda
ifllenmifltir. Bu kabartmalar çeflitli sütunlara, taklara, lahitlere ve mezar tafllar›na yap›lm›flt›r.
Resim 109 : Hierapolis (Denizli)’de bulunan bir lahit, Pamukkale (Denizli) Müzesi
‹stanbul’da Cerrahpafla semtinde yaln›zca kaidesi
kalan Arcadius (Arkadyus) Sütunu’nun orijinalinde
zengin kabartmalar›n bulundu¤u bilinmektedir.
Türkiye’deki çeflitli müzelerde bulunan lahitlerde de
Roma Dönemine ait kabartmalar bulunmaktad›r. Bu kabartmal› lahitlerin en tan›nm›fl› Konya - Beyflehir yolunda bulunan Herakles Lahdi’dir. Lahdin dört yüzünde
çeflitli figürler kabartma olarak ifllenmifltir (Resim 108).
Ayr›ca Hierapolis (Pamukkale, Denizli) antik kentinde
de Roma Dönemine ait kabartmal› birçok lahit bulunmufltur (Resim 109).
Anadolu d›fl›ndaki Roma kabartmalar›n›n en tan›nm›fl› Titus Zafer Tak› kabartmalar›d›r. Roma’daki Forum’da bulunan bu yap›tta konu olarak imparator Titus’un kazand›¤› zaferler ifllenmifltir.
Ayr›ca di¤er önemli bir örnek de Roma’daki Marcus
Aurelius (Marküs Avrelyüs) Sütunu kabartmalar›d›r
(Resim 110).
Resim 110 : Marcus Aurelius Sütunu’ndan ayr›nt›,
Roma
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
57
C. ERKEN HR‹ST‹YAN VE B‹ZANS SANATI
Erken Hristiyan Sanat›
Hristiyanl›¤›n gizli gizli yay›lmaya bafllad›¤› MS
1. yüzy›l ile çeflitli ülkelerce resmî din olarak kabul
edildi¤i MS 4. yüzy›la kadar geçen süre içinde ortaya ç›kan sanata Erken Hristiyan sanat› denir.
Erken Hristiyan sanat›, Roma sanat› ile iliflkilidir
ve Romal›lar›n egemen olduklar› topraklarda (Anadolu, Yunanistan, M›s›r, ‹talya gibi) ortaya ç›km›flt›r.
Resim 111 : Roma’da bulunan bir katakomp
Hristiyanl›¤›n ortaya ç›kt›¤› ve gizli gizli yay›ld›¤›
y›llarda, putperest Romal›lar›n bask›s›ndan kaçan ilk
Hristiyanlar, çeflitli bölgelerde (Anadolu, Roma) toprak alt›n› oyarak yer alt› kentleri yapm›fllar ve buralarda saklanarak yaflamlar›n› sürdürmüfllerdir.
‹lk Hristiyanlar›n s›¤›nd›klar› bu yer alt› mezarlar›na katakomp denir.
4. yüzy›ldan sonra yerlerini kiliselere b›rakan katakomplar dinsel ziyaret yerlerine dönüflmüfltür (Resim 111).
Resim 112 : Kaymakl› yer alt› flehri, Nevflehir
Mimarl›k alan›nda ilk Hristiyanlar›n yapt›klar› di¤er önemli bir tür de yer alt› kentleridir. Anadolu’da
Kapadokya yöresi (Nevflehir, Ni¤de, Aksaray, Kayseri)nde bu kentlerin en önemlileri Derinkuyu ve
Kaymakl› yer alt› kentleridir (Resim 112). Bu yer alt› kentleri çeflitli dehlizlerle birbirine ba¤l› yer alt› katlar›ndan oluflmaktad›r.
Kapadokya yöresinde yaflayan insanlar yeni binalar kurmak yerine, kayalar› oyarak çeflitli mekânlar oluflturmufllard›r. Bunun nedeni, ana malzeme
olan “tüf” tafl›n›n kolay ifllenmesidir. Ayr›ca insanlar›n Hristiyanl›¤›n ilk dönemlerinde putperest Romal›lar›n bask›lar›ndan kaç›p saklanma gere¤ini duymalar› da bu konuda etkili olmufltur.
MS 1. yüzy›ldan sonra katakomplarda yaflayan
ilk Hristiyanlar, bu yap›lar›n duvarlar›n› Hristiyanl›kla
ilgili çeflitli resimlerle süslemifllerdir. Ancak üzerlerindeki bask›dan ötürü duygular›n›, bu resimlere tam
olarak yans›tamam›fllar; Hristiyanl›¤›n sembolü olan
birtak›m simgelerle anlatm›fllard›r. Bu simgelerin en
çok kullan›lanlar›; güvercin, tavus kuflu, bal›k, kuzu,
iyi çoban, çiçekli bahçe, gemi motifleridir. ‹yi çoban
motifi, koyunlar› güden ya da omzunda kuzu tafl›yan
‹sa’y› betimlemektedir.
Resim 113 : Karanl›k Kilise’nin içinden bir görünüm,
Göreme, Nevflehir
58
Üzerlerindeki bask›dan ötürü duygular›n› sembollerle anlatan ilk Hristiyanlar›n ortaya koydu¤u bu
sanat sembolik bir sanatt›r.
Erken Hristiyan sanat›n›n geliflmesinde Kapadokya yöresinin etkisi oldukça önemlidir. Bu yörede
yap›lan birçok manast›r, kilise, flapel ve evlerin duvarlar›na yap›lan resimler (Resim 113) Bizans resim
sanat›n›n öncüleri olmufltur.
Kapadokya’daki yap›lar›n duvarlar›, çeflitli freskolarla süslenmifltir. Bu freskolarda Hristiyanl›¤›n çeflitli konular›, zengin bir tarzda ancak basit flekillerde ifllenmifltir. Bir güvercini, dua eden bir figürü gösteren resimlerde estetik kayg›dan çok yeni bir din görüflünü en yal›n bir biçimde yans›tma kayg›s› ön
plandad›r. Bu freskolar, daha sonralar› konular de¤iflmeden (tekni¤in geliflmesiyle) ‹stanbul’daki çeflitli yap›lar› süsleyen duvar resimlerinin öncüleri olmufltur.
4. yüzy›ldan itibaren Erken Hristiyan resim sanat›nda geliflmeler olmufl, Hristiyanl›kla ilgili konular
serbestçe ifllenmeye ve bunun yan› s›ra günlük yaflamla ilgili konulara da yer verilmeye bafllanm›flt›r.
Bizans Sanat›
Roma ‹mparatorlu¤u’nun ikiye ayr›lmas› (395) ile do¤u bölgesine egemen olan Bizans, Orta Ça¤ boyunca Avrupa’n›n ve Hristiyan dünyas›n›n en büyük devletlerinden biri olmufltur. Bat› Roma ‹mparatorlu¤u’nun çöküflü ile Bizans ‹mparatorlu¤u’nun etkisi daha da artm›flt›r. Bizans ‹mparatorlu¤u’nun baflkenti ‹stanbul (Konstantinopolis)’dur.
313 y›l›nda Milano Ferman› ile Hristiyanlara ellerinden al›nan tüm haklar›n, Roma ‹mparatoru Konstantin taraf›ndan verilmesiyle birlikte Bizans sanat›nda önemli geliflmeler olmufltur. Bu tarihten sonra
ortaya ç›kan sanat Bizans sanat›d›r.
Bizans sanat›, bir yandan ‹lk Ça¤ Roma sanat›ndan di¤er yandan da yay›ld›¤› topraklar üzerinde daha önce var olan uygarl›klar›n (Anadolu, ‹ran, M›s›r, Yunanistan, ‹talya)
sanat›ndan etkilenmifltir. Ancak Bizansl› sanatç›lar, tamamen bu uygarl›klar›n sanatlar›n› taklit etmemifller, zamanla kendi sanatlar›n› oluflturmufllard›r.
Bizansl› sanatç›lar›n amac› dini ve imparatoru yüceltmektir. Bu nedenle yap›tlar›nda isim kullanmam›fllar ve yap›larda dinsel süslemeye
önem vermifllerdir.
MS 4. yüzy›lda geliflmeye bafllayan Bizans sanat›, 6. yüzy›lda imparator Jüstinianus (Jüstinyen) Döneminde en parlak zaman›n› yaflam›flt›r.
12. yüzy›la kadar süren bu parlak dönem devlet yönetiminin zay›flamas›
ve toprak kaybedilmeye bafllanmas› ile gerilemeye bafllam›flt›r.
Türklerin Anadolu’da ilerlemeleri ve Fatih Sultan Mehmet’in 1453 y›l›nda ‹stanbul’u fethetmesi ile Bizans ‹mparatorlu¤u son bulmufltur.
1. Mimari
Dinsel yap›lara daha çok önem veren Bizans mimarisinde ana malzeme tu¤lad›r. Tu¤la ile tafl›n birlikte kullan›ld›¤› almafl›k duvar örme
tekni¤i de Bizans’a özgüdür.
Bizans mimarisi dinsel, sivil ve askerî mimari olmak üzere üç bölümde incelenebilir:
Dinsel Mimari
Bizans dinsel mimarisinin en önemli yap› türü, daha sonraki kiliselerin öncüsü olan bazilikad›r.
Roma ‹mparatorlu¤u Döneminde çarfl› ve mahkeme binalar›n›n bulundu¤u bazilikalar, Bizans Döneminde dinsel ibadet yerleri olarak kullan›lm›flt›r. Dikdörtgen biçiminde uzun bir yap› olan bazilikan›n içi, iki sütun dizisiyle üç nefe ayr›lm›flt›r. Daha sonra yap›lan tüm Hristiyan kiliseleri bu plan›n gelifltirilmesiyle oluflmufltur (Plan 2).
Plan 2 : Bizans kilisesi (kubbeli
bazilika) ve bölümleri
a. Apsis, b. Synthronon, c. Bema, e. Naos (orta nef), f. Narteks, g. Atrium, h. Yan nef
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
59
Resim 114 : Ayasofya, ‹stanbul
Plan 3 : Küçük Ayasofya, ‹stanbul
Plan 4 : Ayasofya, ‹stanbul
60
Bir bazilikada flu bölümler bulunur:
Apsis, kilisenin do¤u duvar› ekseninde bulunan
yar›m daire fleklindeki ç›k›nt›l› k›s›md›r.
Synthronon, apsisin önünde yar›m daire biçimli
veya düz s›ralar hâlinde yap›lan ve din görevlilerinin
oturmas›na yarayan bölümdür.
Bema, suna¤›n bulundu¤u bölümdür.
Orta nef (naos), halk›n ibadet amac›yla kulland›¤› ana mekând›r.
Yan nef, bazilikada orta nefin iki yan›nda, apsise
dik do¤rultuda uzanan ve orta neften sütun ya da
ayak dizileriyle ayr›lan mekânlardan her biridir.
Narteks, bazilikan›n ana mekân›na aç›lan girifl
bölümüdür.
Bizans dinsel mimarisinin en önemli yap› tipi, bazilikalar›n gelifltirilmesiyle oluflan kiliselerdir. Bizans
kiliseleri yap›ld›klar› plan tiplerine göre afla¤›daki flekilde incelenebilir:
Merkezi planl› kiliseler: Kare ya da çokgen
planl› olarak yap›lan bu yap›lar, iç görünüflleri ile yuvarlak bir mekân etkisi b›rak›r. ‹lk Ça¤ mimarisinde
daha çok kullan›lan bu yap› tipine ‹stanbul’daki Küçük Ayasofya (Sergios Bacchos) Kilisesi örnek verilebilir (Plan 3).
Kubbeli bazilikalar: Bazilika ve merkezî plan tipi birlefltirilerek yap›lan bu yap›larda naosun üzeri
büyük bir kubbe ile örtülmüfltür.
Kubbeli bazilikalar›n tüm özelliklerini yans›tan örnek ‹stanbul’daki Ayasofya (Hagia Sophia)’d›r (Resim 114).
537 y›l›nda ‹mparator Justinianus (Jüstinyanus)
taraf›ndan yapt›r›lan Ayasofya’n›n mimarlar›, Ayd›nl›
Anthemios (Antemiyos) ve Miletli ‹sodoros’tur.
Yap›n›n içi sütun ve paye dizileriyle üç nefe ayr›lm›flt›r. Orta nefin üzeri, dört payenin tafl›d›¤› 31 metre çap›ndaki büyük bir kubbe ile örtülüdür (Plan 4).
Ana kubbeye do¤u ve bat› yönünden bitifltirilen iki
yar›m kubbe, iki yönde ana kubbenin bas›nc›n› karfl›layarak alttaki duvarlara geçifli sa¤lar. Orta nefin
do¤u duvar›nda üstü yar›m kubbe ile örtülü olan apsis bölümü vard›r. Yap›n›n içi mozaik sanat›n›n en
güzel örnekleri ile süslüdür.
Helenistik bazilikalar: Bu plan tipindeki bazilikalar›n içi, sütun dizileri ile neflere ayr›lm›fl dikdörtgen
salonlard›r. Ortadaki nef yan neflerden daha yüksek
tutulmufl, do¤u yönünde ise ayinlerin yönetildi¤i yar›m kubbe ile kapat›lm›fl bir bölüm yer alm›flt›r. Bu
tipe örnek olarak ‹stanbul Studios Manast›r Kilisesi
(‹mrahor ‹lyas Bey Camisi), Demre (Antalya) Aziz
Nicolaus Kilisesi (Resim 115) ve Efes (‹zmir) Meryem Ana Bazilikas› say›labilir.
Haç planl› bazilikalar: 8. yüzy›ldan bafllayarak Anadolu’da ve özellikle ‹stanbul’da yap›lan kiliselerde bu plan
uygulanm›flt›r. Bu plana göre yap›lan yap›larda orta mekân›n (naos veya orta nef) üzeri dört fil aya¤›n›n tafl›d›¤›
bir kubbe ile örtülüdür. Kubbenin dört yönünde tonozlarla örtülü birbirine eflit mekânlar haç kollar›n› oluflturur.
Fil aya¤›, cami ve kiliselerde büyük kemer ve kubbeleri üzerinde tafl›mak için ahflap, tu¤la ya da tafltan
yap›lm›fl olan dörtgen ya da yuvarlak kesitli sütunlara
verilen add›r.
Resim 115 : Aziz Nicolaus Kilisesi, Demre, Antalya
Tonoz, bir kemer gözünün kesiksiz olarak derinli¤ine devam etmesiyle ortaya ç›kan yar›m silindir biçiminde tavan örtüsüdür.
Haç planl› bazilikalar aras›nda ‹stanbul’daki Hagia
Eirene Kilisesi (Aya ‹rini), Khora Manast›r› (Kariye
Camisi) (Resim 116), Hagia Thekla Manast›r› (Atik
Mustafa Pafla Camisi) ve Lips Manast›r› (Fenari ‹sa
Camisi) say›labilir.
‹stanbul d›fl›nda Anadolu’nun de¤iflik yerlerinde de
Bizans yap›lar›na rastlanmaktad›r. Bunlar aras›nda
Trabzon Ayasofyas› (Trabzon) (Resim 117) ve Sümela Manast›r› (Trabzon) say›labilir.
Resim 116 : Khora Manast›r› (Kariye Camisi), ‹stanbul
Sivil Mimari
Kent mimarisi: Bizans kentleri, Roma kentleri gibidir. Kent planlamas›nda antik kentler ve Roma örnek
al›nm›flt›r. Kentlerde, antik ça¤›n özelli¤i olan ana yollar, meydanlar, forumlar, sütunlu caddeler, zafer taklar›, dikili tafllar belli bir düzen içinde yer alm›flt›r.
Bizans’›n baflkenti ‹stanbul, Bizans kent mimarisini
tüm özellikleriyle yans›tmaktad›r. Kent merkezinde Augousteion (Agustiyon) Meydan› bulunmaktad›r. Meydan›n
bir yan›nda Ayasofya ve hipodrom, di¤er yan›nda ise büyük saray›n›n girifli yer almaktad›r. Meydan›n ortas›ndan
I. Theodosius (Teodosyus) taraf›ndan M›s›r’dan getirilen
üzeri hiyeroglif yaz›larla ve gövdesi kabartmalarla süslü I.
Theodosius Obeliski bulunmaktad›r. Bundan baflka
kentin çeflitli yerlerinde forum olarak kullan›lan meydanlar
yap›lm›fl, buralar Çemberlitafl, K›z Tafl›, Arcadius (Arkadyus) Sütunu gibi dikili tafl ve sütunlarla süslenmifltir.
Saray mimarisi: Bizans imparatorlar› için yap›lan
saraylar›n en tan›nm›fl›, ‹stanbul’daki Tekfur Saray›’d›r
(Resim 118). Surlara bitiflik olarak yap›lan saray›n için-
Resim 117 : Trabzon Ayasofyas›, Trabzon
Resim 118 : Tekfur Saray›, ‹stanbul
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
61
de tören salonu, kilise ve oyun yerleri gibi bölümler
bulunmaktad›r. Saray›n üst kat›, imparatorun yaflad›¤› bölüm olarak düzenlenmifltir.
‹stanbul’daki Bizans saraylar›na di¤er bir örnek
de Büyük Saray’d›r.
Su kemerleri ve sarn›çlar: Bizansl›lar, kemerli
su kanallar› yaparak yak›n merkezlerdeki su kaynaklar›nda bulunan sular› kentlerine ve yerleflim
merkezlerine getirmifllerdir.
Roma Döneminde yap›lan ve Bizans Döneminde
onar›lan Valens (Bozdo¤an) Su Kemeri ile Trakya’daki sular›n ‹stanbul’a getirilmesi sa¤lanm›flt›r.
Bunun d›fl›nda ‹stanbul’daki Mazlum Kemer,
Trakya’daki Keçigerme ve Gümüflp›nar su kemerleri önemli örneklerdir.
Resim 119 : Yerebatan Sarn›c›, ‹stanbul
Bizansl›lar, su kemerleri arac›l›¤›yla kente kadar
getirdikleri sular›, kent merkezlerindeki sarn›çlarda
(yer alt› su deposu) ve aç›k hava depolar›nda toplayarak borulardan çeflmelere da¤›tm›fllard›r.
Bu sarn›çlar›n en önemlisi, içinde 336 sütun bulunan Yere Batan Sarn›c›’d›r (Resim 119). Ayr›ca
‹stanbul’daki di¤er örnekler aras›nda Binbirdirek ve
Zeyrek sarn›çlar› say›labilir. Aç›k hava depolar›na
ise Çukurbostan Sarn›c› örnek olarak verilebilir.
Askerî mimari
Surlar ve kaleler: ‹stanbul’u çepeçevre saran
surlar (Resim 120), Romal›lar Döneminde yap›lm›fl
Bizansl›lar Döneminde onar›lm›flt›r. Marmara k›y›Resim 120: ‹stanbul surlar›ndan bir görünüm
s›ndan itibaren Haliç’e kadar uzanan bu surlar, 70
metre aral›klarla tekrarlanan kulelerle güçlendirilmifltir. Kenti çeflitli sald›r›lara karfl› korumak amac›yla
yap›lan bu surlar›n üzerinde pek çok kap› yer almaktad›r. Bunlar; Yedi Kule (Alt›n Kap›), Belgrad, Silivri, Mevlana, Sulukule, Edirne ve Topkap›’d›r.
2. Resim Sanat› (Fresko, Mozaik)
Bizansl›larda resim sanat› oldukça geliflmifltir. Hristiyanl›¤› yaymak için kullan›lan resim sanat›nda
en çok mozaik ve fresko tekni¤i (yafl duvar s›vas› üzerine kireç suyunda eritilmifl madenî boyalarla resim yapma tekni¤i) kullan›lm›flt›r. Bunlardan baflka ikonalar (genellikle Meryem ve azizlerin yer ald›¤›
ahflap levha resimleri), minyatürler (kitap resimleri) ve kumafl resimleri de resim sanat› örneklerindendir.
Bizansl›lar çeflitli kiliselerin, flapellerin, saraylar›n duvarlar›n› süslemek için resim sanat›ndan yararlanm›fllard›r. Resim yaparken teknik olarak mozaik tekni¤ini ye¤lemifllerdir. Çünkü bu tarzda yap›lan resimler, bulunduklar› yap›tlar yok olsa bile yüz y›llarca bozulmayarak varl›klar›n› korurlar.
62
Erken Bizans Dönemi Resim Sanat› (527-726)
Bu dönem resim örneklerinde konu olarak Hristiyanl›¤›n yan› s›ra imparator ve ailesinin günlük yaflamlar›ndan kesitler de ifllenmifltir. Ayr›ca resimlerde çeflitli hayvan betimlemeleri de göze çarpmaktad›r.
‹stanbul’daki Ayasofya, Aya ‹rini ve Küçük Ayasofya gibi kiliselerin içi ‹sa, Meryem, havari, aziz ve
meleklerin resimleriyle süslenmifltir. Ancak bu resimlerin ço¤u 726-842 y›llar›ndaki ‹konoklazma Döneminde yok edilmifltir.
Bu dönemden günümüze kalan en güzel örnekler, ‹stanbul’daki Büyük Saray’›n döfleme mozaikleridir. Bu mozaiklerde çeflitli hayvan betimlemeleri, çember çeviren çocuk, su tafl›yan kad›n gibi günlük
yaflamla ilgili konular resimlenmifltir (Resim 121).
‹konoklazma Dönemi Resim Sanat› (726-842)
7. yüzy›lda Hristiyanl›k, resim sanat›n› bir araç olarak kullan›p geliflmesini sürdürürken Anadolu’da
tasvir sanat›ndan uzak olan Musevilik ve ‹slamiyet h›zla yay›lm›flt›r. Bu yeni dinsel inan›fllar ve tarihsel
geliflim, her türlü dinsel resmin yasakland›¤› heykellerin yak›l›p y›k›ld›¤› ikonaklast (tasvir k›ran) bir ak›m›n ortaya ç›kmas›na neden olmufltur. ‹konaklazma Dönemi ad›n› alan bu dönemde daha önce var
olan resimlerin yerini üzüm, bal›k, haç gibi sembolik figürler alm›flt›r.
‹stanbul Ayasofya’daki birçok haç ile ‹stanbul Aya ‹rini’deki büyük mozaik ve haç freskolar› bu dönemden kalmad›r.
Orta Bizans Dönemi Resim Sanat› (842-1204)
Kiliselerde dinsel betimlemelerin yeniden kabul edilmesinden (842), IV.
Haçl› Seferi ile ‹stanbul’a gelen Latinlerin istilas›na kadar süren Orta Bizans
Döneminde, sanat kilisenin yönetimi alt›na girmifltir. Bu dönemde resim sanat›, kilisenin belirledi¤i kurallar içinde geliflme göstermifltir.
Mozaik ve freskolardaki zengin bezemeli giysiler içindeki figürler, cepheden ve yüzeysel olarak betimlenmifltir.
Zemin, alt›n yald›zl›d›r. Düzenlemeler,
simetrik ve dura¤and›r. Kifliler belli bir
hiyerarflik düzen içinde yerlefltirilmifltir.
Resim 121 : Büyük Saray mozaiklerinden bir örnek, ‹stanbul
Bu döneme ait resim örnekleri ‹stanbul’da Ayasofya’da bulunmaktad›r. Ayr›ca Kapadokya yöresindeki Elmal›, Çar›kl›, Tokal› ve Karanl›k kiliselerinde de
Hristiyan dini ve ‹sa’n›n yaflam› ile ilgili
birçok resim örne¤i vard›r (Resim 122).
Son Dönem Bizans Resim Sanat›
(1261-1453)
Bu dönemde resim sanat›, kilisenin
kat› kurallar›ndan s›yr›lm›fl, canl› ve hareketli bir tarz ortaya ç›km›flt›r.
Resim 122 : Karanl›k Kilise’den duvar resmi, Göreme, Nevflehir
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
63
Bu dönemin mozaik ve fresko örnekleri ‹stanbul’daki Khora Manast›r›
(Kariye Camisi)’ndad›r. Mozaik ve freskolarda ‹sa’n›n do¤umu, dirilifl, Meryem’in ölümü gibi konular ifllenmifltir
(Resim 123).
Resim 123 : Khora Manast›r› freskolar›ndan bir örnek, ‹stanbul
Ayr›ca ‹stanbul’daki Fethiye Camisi (Pammakaristos Kilisesi), Trabzon’daki Küçük Ayasofya Kilisesi ve
Sümela Manast›r›’nda da Son Dönem
Bizans resim sanat› örnekleri bulunmaktad›r.
DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI
1. Anadolu’daki eski Yunan yerleflim merkezlerine örnekler veriniz.
2. Yunanistan’daki Dor istilas›ndan sonra Anadolu’ya hangi gruplar göç etmifltir? Bu gruplar›n
Yunan sanat›n›n oluflumundaki etkilerini belirtiniz.
3. Tap›nak nedir? Yunan mimarisinde tap›naklar›n hangi plan tipine göre yap›ld›¤›n› belirtiniz.
4. Dor, ‹yon ve Korint nizamlar›ndaki sütun ve sütun bafll›klar›n›n farkl›l›klar›n› yaz›n›z.
5. Anadolu’da Dor, ‹yon ve Korint nizamlar›nda yap›lan tap›naklara örnekler veriniz.
6. Yunan tiyatrolar› hangi bölümlerden oluflur? Anadolu’daki Yunan tiyatrolar›na örnekler veriniz.
7. Arkaik Dönem Yunan heykelt›rafll›¤› hakk›nda bilgi veriniz.
8. Klasik Dönemde Yunan heykelt›rafll›¤›nda ortaya ç›kan en önemli yenilik nedir? K›saca bilgi veriniz.
9. Klasik Dönem Yunan heykelt›rafllar›ndan Myron ve Phidias’›n yap›tlar›na örnek veriniz.
10. Helenistik Dönem Yunan heykelt›rafll›¤› hakk›nda bilgi veriniz.
11. Bergama Zeus Suna¤› kabartmalar› hakk›nda bilgi veriniz.
12. Romal›lar›n mimariye getirdikleri en önemli yenilik nedir? K›saca bilgi veriniz.
13. Roma sanat›nda görülen yap› türleri hakk›nda bilgi veriniz.
14. Roma tiyatrolar›n› Yunan tiyatrolar›ndan ay›ran en önemli özellik nedir? Söyleyiniz.
15. Roma heykel sanat› hakk›nda k›saca bilgi veriniz.
16. Roma kabartmalar›n›n konusunu söyleyerek kabartmalara örnekler veriniz.
17. Erken Hristiyan sanat› nedir, nerede ortaya ç›km›flt›r? Belirtiniz.
18. Kapadokya yöresinin Hristiyan sanat› için önemini söyleyiniz.
19. Bizans sanat›n›n genel özelliklerini söyleyiniz.
20. Bazilika nedir? Bizansl›lar Dönemindeki bazilikalarda hangi bölümler bulunurdu? Belirtiniz.
21. Ayasofya kimler zaman›nda yap›lm›flt›r? Plan› hakk›nda bilgi veriniz.
22. Bizansl›lar Döneminde sivil ve askerî mimari alan›nda hangi yap› türleri yap›lm›flt›r? Bu yap›
türlerini söyleyiniz.
23. Bizans resim sanat›n›n konusunu yazarak resim sanat›na örnekler veriniz.
24. Mozaik ve fresko terimlerini tan›mlay›n›z.
64
TEST 2
1. Yunan mimarisinin en önemli yap› tipi hangisidir?
A. Bazilika
B. Kilise
C. Tap›nak
D. Megaron
2. Afla¤›dakilerden hangisi Yunan mimarisinde nizamlar›n ortaya ç›kmas›n›n bir sonucu de¤ildir?
A. Yap›lara an›tsal bir görünüm verilmesi
B. Tap›naklar›n d›fl görünümüne önem verilmesi
C. Tap›naklar›n etraf›n›n sütünlarla çevrilmesi
D. Tap›naklar›n yap›m›nda kerpiç ve ahflap malzeme kullan›lmas›
3. Afla¤›dakilerden hangisi Anadolu’da Dor nizam›nda yap›lan bir tap›nakt›r?
A. Assos Athena Tap›na¤›
B. Efes Artemis Tap›na¤›
C. Uzuncaburç Zeus Tap›na¤›
D. Bodrum’daki Maussoleion
4. Yunan mimarisinde kapal› tiyatro biçiminde yap›lan kent meclisi binalar›na ne ad verilir?
A. Odeon
B. Bouleterion
C. Tiyatro
D. Amfiteatr
5. Roma’daki Collesseum hangi tür yap›d›r?
A. Tiyatro
B. Amfiteatr
C. Forum
D. Kilise
6. “Frontal durufl”un ortadan kalkt›¤›n› gösteren Klasik Dönemin en tan›nm›fl yap›t› afla¤›dakilerden hangisidir?
A. Disk Atan Atlet Heykeli
B. Hermes ile Çocuk Dyonisos Heykeli
C. Athena Heykeli
D. Laokoon ve O¤ullar› Heykeli
7. Afla¤›da verilen Roma tap›naklar›ndan hangisi yuvarlak planl›d›r?
A. Nimes Tap›na¤›
B. Efes Domitianus
C. Augustus Tap›na¤›
D. Pantheon
8. Bazilika planl› yap›larda, sütun s›ralar›n›n aralar›nda kalan bölümlerin her birine ne ad verilir?
A. Nifl
B. Narteks
C. Nef
D. Bema
9. Afla¤›daki Bizans kiliselerinden hangisi kubbeli bazilika tipindedir?
A. Khora Manast›r›
B. Aziz Nicolas kilisesi
C. Ayasofya
D. Meryem Ana Evi
10. Kireçli su içerisine toz boyalar› kar›flt›rarak yafl s›va üzerine uygulamak suretiyle yap›lan
duvar resimlerine ne ad verilir?
A. Vitray
B. Mozaik
C. Gravür
D. Fresko
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
65
6.
ÜN‹TE
ORTA ÇAĞ AVRUPA
SANATINA GENEL BAKIŞ
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
1. Katedral, rozet, vitray, koro, kemer, tonoz ve portal terimlerinin anlamlar›n› çeflitli kaynaklardan ö¤renerek defterinize yaz›n›z.
2. Roman ve Gotik sanatlar›n›n do¤uflunu haz›rlayan etkenleri araflt›r›n›z. Ö¤rendiklerinizi s›n›fta arkadafllar›n›za anlat›n›z.
Orta Ça¤da ‹slam ve Bizans sanatlar›n›n yan› s›ra Avrupa’da iki önemli sanat daha ortaya ç›km›flt›r. Bunlar Roman ve Gotik sanatlar›d›r.
1. ROMAN SANATI
10 ve 13. yüzy›llar aras›nda baflta Almanya, ‹spanya, ‹ngiltere ve Fransa olmak üzere Avrupa’n›n
de¤iflik ülkelerinde mimaride görülen Orta Ça¤ sanat›d›r. Roman sanat› 1000 y›llar›nda Fransa’n›n Burgonya bölgesinde ortaya ç›km›flt›r.
Roman sanat›n›n genel özellikleri flunlard›r:
• Bu dönem sanat› tamamen dinin etkisinde geliflmifltir.
• En önemli yap› tipi kilise ve katedrallerdir. Katedral, bir kentin büyük kilisesidir.
• Yap›larda Latin haç› bazilikal plan uygulanm›flt›r.
• Katedral ve kiliseler genellikle üç neflidir. Orta nef, yan neflerden daha genifl ve yüksektir. Roman katedrallerinde, kilise korosunun yer ald›¤› koro bölümünün alt›na kripta denilen yer alt› mezar› eklenmifltir.
• Yap›lar içten çapraz tonoz, d›fltan sivri çat› ile örtülüdür.
• Yap›larda nefleri birbirinden ay›ran payeler ve sütunlar oldukça kal›nd›r, küp biçimli bafll›klar› vard›r.
• Kesme tafl kullan›lan yap›lar›n d›fl cephelerinde köfleli ya da yuvarlak çan kuleleri yer al›r.
• Kilise ve katedrallere eklenen yüksek çan kuleleri, tanr›ya ulaflma düflüncesinden do¤mufltur.
• Yap›lar›n içinde ve d›fl›nda kullan›lan yuvarlak kemerler,
özellikle d›fl cephelerde hareketlili¤i ve plan›n anlafl›lmas›n›
sa¤lar.
• Yap›larda malzeme olarak özenle ifllenmifl kesme tafl
kullan›lm›flt›r.
• Roman kilisesinde, kubbe ve tonozlar›n a¤›rl›¤›n› tafl›mak için kal›n duvarlar yap›lm›flt›r. Bu nedenle duvarlarda
büyük pencere yerine, küçük pencereler aç›lm›flt›r.
• Heykel ve resim sanat› mimarinin hizmetindedir.
Roman sanat›n›n özelliklerini yans›tan eserlerden baz›lar› flunlard›r:
Saint Philibert (Sen Filiber) Kilisesi: Tafl malzemenin
kullan›ld›¤› bu yap› üç neflidir. Kal›n payelerin tafl›d›¤› yap›n›n duvarlar›na ve kulelere küçük pencereler aç›larak cephe
Resim 124 : Saint Philbert Kilisesi’nden bir
görünüm, Fransa
hareketlendirilmifltir (Resim 124). Yap› iki katl›d›r.
66
Notre Dame -la Grande (Nötr
Dam -lö Grand) Kilisesi: Salon kilisesi tarz›nda yap›lan kilisede orta ve yan nefler eflit yüksekliktedir.
Heykel sanat›, Fransa’da bu
dönemde fazla geliflmemifltir. Az
say›daki heykel örnekleri, genellikle mimari yap›larda süsleme
ögesi olarak kullan›lm›flt›r.
Almanya’da Roman üslubu
13. yüzy›la kadar sürer. Bu dönemde Almanya’da birçok katedral yap›lm›flt›r.
Almanya’da Roman üslubu ile
yap›lm›fl baz› katedraller ve özellikleri:
Aachen (Ahen) Katedrali:
792-805 y›llar›nda kesme tafltan
yap›lm›flt›r. Yap›, merkezî planl›d›r. Merkezî bölümün üzeri sekiz
bölümlü tafl kubbeyle örtülüdür.
Yap›da, kal›n payelerle birbirine
ba¤lanan yuvarlak kemerler vard›r (Resim 125).
Spaier (Spayer) Katedrali:
Üzeri tonozla kapat›lan, ilk kez
çapraz tonoz kullan›lan ilk an›tsal
yap›d›r (Resim 126). Katedralin
do¤u bölümünün alt›nda bulunan
kripta, daha sonralar› Alman ‹mparatorlu¤u’nun mezarl›¤› hâline
gelmifltir.
Saint Michael (Sen Miflel) Kilisesi: Yap›n›n girifli güney cephededir. Çift apsislidir. Çapraz
nefleri ve neflerinin önünde bulunan yuvarlak kuleleri ile özgün bir
yap› oluflturmaktad›r (Resim 127,
Plan 5) .
Almanya’daki di¤er önemli Roman kiliseleri aras›nda Worms,
Mains (Maynz) ve Trier (Triye) kiliseleri say›labilir.
Roman mimarisinin ‹talya’ya
gelifli Almanya’dan olmufltur. Ancak ‹talya’da Roman mimarisi antik geleneklerden de etkilenerek
tamamen kendine özgü bir çizgide geliflmifltir.
Resim 125 : Aachen Katedrali’nin içeri- Resim 126 : Spaier Katedrali, Alden görünümü, Almanya
manya
Resim 127 : Saint Michel Kilisesi, Almanya
Plan 5 : Saint Michel Kilisesi
1. Atrium 2. Bat› cephesi 3. Orta nef 4. Yan nef 5. Transept
6. Koro 7. Apsis 8. fiapel
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
67
Resim 128 : Pisa Katedrali, ‹talya
‹talya’da Roman uslubu ile yap›lan
eserlerden baz›lar› flunlard›r:
Pisa yap› grubu: 1063-1092 y›llar›nda yap›lan bu yap› katedral, vaftizhane
ve çan kulesinden oluflmaktad›r (Resim
128).
Yukar› do¤ru gittikçe daralan katedralin duvarlar› sütunlarla ve pencerelerle d›fla tamamen aç›lm›flt›r. Yap›n›n d›fl›nda
koyu yeflil ve beyaz mermer kaplamalar
kullan›larak cephede hareketlilik sa¤lanm›flt›r.
Yap›n›n hemen yan›nda, sekiz katl› e¤ri silindirik çan kulesi vard›r.
14. yüzy›lda tamamlanan vaftizhane,
üzeri kubbe ile örtülü yuvarlak bir binad›r
(Resim 129).
Vaftizhane, içinde vaftiz töreni yap›lan
ve genellikle merkezî planl› Hristiyan yap›s›d›r.
Resim 129 : Pisa Katedrali’nin Vaftizhanesi
68
‹talya’daki di¤er önemli Roman kiliseleri aras›nda Modena Katedrali ile Saint
Zeno ve Saint Ambrogia kiliseleri say›labilir.
2. GOT‹K SANATI
Orta Ça¤, Avrupa’da 12 ile 15. yüzy›llar aras›nda süren bir dönemi kapsar. Bu dönem, önemli sosyal ve ekonomik geliflmelerin yafland›¤› bir dönemdir. Orta Ça¤›n bask›c› tutumundan uzaklaflma çabalar›, krallarla din adamlar›n› karfl› karfl›ya getirmifltir. Orta Ça¤›n sonlar›na do¤ru varl›kl› ve güçlü kiflilerin oluflturdu¤u yeni bir sosyal s›n›f ortaya ç›km›flt›r. Bütün bu de¤iflme ve geliflmeler dönemin sanat›na yans›m›flt›r.
Bu dönemde yap›lan kilise ve katedral planlar› Roman dönemindeki kilise ve katedral planlar›n› tekrarlamas›na karfl›n, yap›lar›n d›fl cephe mimarileri ve süslemeleri farkl›laflm›flt›r. Bu farkl›l›klar flunlard›r:
• Yap›lar, Roman yap›lar›na göre oldukça yüksektir. Bu özellik yap›larda daha çok sivri kemer ve
tonozlar›n kullan›lmas›na neden olmufltur.
• Roman sanat›nda Almanya öncü iken Gotik
sanat›n öncüsü Fransa olmufltur.
• Roman sanat›n›n a¤›r, ayaklar› yere basan
kitlesel görünümü, Gotik katedrallerde hafif, dantele benzer bir görünüm kazanm›flt›r.
• Gotik mimaride tüm yap›larda sivri kemer kullan›lm›flt›r.
• Duvarlar âdeta kaybolmufl; paye, kemer ve
payandalardan oluflan yap› iskeleti ortaya ç›km›flt›r. Payelerin aralar›nda vitrayl› pencereler yer alResim 130 : Paris Notre Dame Katedrali, Fransa
m›flt›r.
Paye, yap›larda örülerek yap›lan tafl›y›c› ayakt›r.
Payanda, duvar›n d›fla do¤ru e¤ilmesini önlemek amac›yla yap›lan destek eleman›d›r.
Vitray, resimleri renkli camlarla pencerelere
yerlefltirme tekni¤idir.
Fransa’da Gotik üslubu ile infla edilen yap›lardan baz›lar› flunlard›r:
Paris Notre Dame (Notr Dam) Katedrali
(1163-1250) (Fransa): Befl nefli, transeptli bir kilisedir.
Yap›n›n orta nefleri çapraz tonozla, transeptli
bölüm ise kaburgal› tonozla örtülüdür. Cephede
üç an›tsal portal vard›r. Ön cephede görülen cepResim 131 : Charters Katedrali, Fransa
he düzenleme anlay›fl› yap›n›n tüm cepheleriyle
benzerlik gösterir. Ön cephede bulunan orta portalin üstünde bir rozet yer al›r (Resim 130).
Rozet, katedrallerin ön cephesinde, portalin
üstünde yer alan daire biçimli, vitrayl› pencere ve
bezeme ögesidir.
Charters (fiartr) Katedrali (Fransa): ‹ki yan›nda yükselen güçlü kuleleriyle görkemli bir görüntüsü vard›r (Resim 131). Cephe düzenlemesi,
Gotik üslubun güzel bir örne¤idir. Yan kap›lar, payanda ayaklar› ve kemerler, iki yanda bulunan
Plan 6 : Charters Katedrali
sivri çan kuleleri yap›n›n belirgin özellikleridir
1. fiapel 2. Apsis 3. Koro 4. Transept
(Plan 6).
5. Orta nef 6. Yan nef 7. Narthex
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
69
Resim 132 : Wells Katedrali’nin orta nefinden apsise bak›fl, ‹ngiltere
Resim 133 : Venedik Dojlar Saray›
Gotik mimari dinsel ve sivil yap›lar›yla Almanya, ‹ngiltere, ‹spanya ve ‹talya’da da örnekler vermifltir. Bu yap›lardan baz›lar› flunlard›r:
Ulm Katedrali: Almanya’da bulunan katedralin yüksek kulesi tafltan oyulmufl dantel gibidir.
Wells (Vels) Katedrali (‹ngiltere): Yap›da kulelerin yükünü tafl›mak için ters kemer biçiminde yukar›ya do¤ru uzanan destekler kullan›l›r (Resim 132).
Toledo Katedrali (‹spanya): Befl nefli bir bazilikad›r. Vitrayl› pencereleri ile dikkati çeker.
Dojlar Saray› (‹talya): Çeflitli sanatlar›n etkisinin bir arada görüldü¤ü bu yap› Venedik’tedir. Yap› üç
kattan meydana gelmifltir. Altta kal›n payeleri birbirine ba¤layan sivri kemerlerle zemin kat› yer alm›flt›r. Bunun üzerindeki birinci kat, üç dilimli zarif kemerlerle ba¤lanm›fl ince sütunlu, d›fla aç›k bir bölümdür. Üst kat ise tamamen renkli mozaiklerle kaplanm›flt›r (Resim 133).
DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI
1. Orta Ça¤ boyunca dinsel düflüncelerin sanat› nas›l etkiledi¤ini aç›klay›n›z.
2. Roman sanat›n›n genel özelliklerini say›n›z.
3. Fransa’da Roman tarz›nda yap›lan yap›lar›n hangileri oldu¤unu söyleyiniz.
4. Pisa Katedrali hakk›nda bilgi veriniz.
5. Gotik sanat› hangi geliflme ve etkenler sonucu do¤mufltur? Belirtiniz.
6. Gotik sanat›n genel özelliklerini söyleyiniz.
7. Paris Notre Dame kilisesi hakk›nda bilgi veriniz.
8. Roman ve Gotik mimarisinin farkl› yönlerini belirtiniz.
9. Katedral, rozet, payanda, vitray, koro, tonoz, portal, nef, kripta, kemer terimlerinin anlamlar›n› söyleyiniz.
70
7.
ÜN‹TE
RÖNESANS SANATI
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
1. Rönesans› haz›rlayan nedenleri çeflitli kaynaklardan ö¤renerek defterinize yaz›n›z. S›n›fta
arkadafllar›n›za da okuyunuz.
2. Rönesans düflüncesi Avrupa’y› nas›l etkilemifltir? Araflt›r›n›z. Edindi¤iniz bilgileri s›n›fta
arkadafllar›n›zla paylafl›n›z.
3. Rönesans›n ‹talya’da do¤up yay›lmas›nda nelerin etken oldu¤unu araflt›r›n›z.
1. RÖNESANSA G‹R‹fi
a. Rönesans Nedir?
Sözcük anlam› yeniden do¤ufl olan Rönesans, 15. yüzy›lda tüm Orta Ça¤ gelene¤ini yok eden ve
varl›¤›n› ‹talyan sanat›nda kuvvetle sürdüren bir ak›md›r. Rönesans, ‹talya’da do¤mufl oradan tüm Avrupa’ya yay›lm›flt›r.
Yeniden do¤ufl, Yunan ve Roma kültürlerinin tekrar canlanmas›n› anlat›r. Bilim, edebiyat ve özellikle sanata yans›yan bu hareketle, 15 ve 16. yüzy›llarda resim, heykel ve mimaride önemli örnekler verilmifltir.
Yeni Ça¤›n bafl›nda Avrupa’da özellikle toplumsal ve siyasal alanda görülen bu hareket, Rönesans
sanat›n›n oluflmas›na neden olmufltur. Bu dönemde, Orta Ça¤ Avrupa’s›n›n siyasal düzenine egemen
olan kilise gücünü kaybetmifl, buna ba¤l› olarak sanat dinsel etkiden kurtulmufl, mimaride sivil yap›lar
önem kazanm›fl, resimde daha çok güncel konular ifllenmifltir.
b. Rönesans› Haz›rlayan Nedenler
• ‹nsan›n kendi do¤as›n› tan›mas›na, kendi hakk›na sahip ç›kmas›na yol açan hümanist düflüncenin
yayg›nlaflmas›,
• ‹talya’da zengin bir burjuva s›n›f›n›n do¤mas›, yöneticiler aras›ndaki rekabet, dinsel nedenler ile
sanat› ve sanatç›y› koruyan ailelerin (Medici ailesi, Pazzi ailesi gibi) ortaya ç›kmas›,
• 15. yüzy›lda matbaan›n bulunmas› ve bunun sonucu olarak yeni bulufllar›n, yeni düflüncelerin h›zla her yana yay›labilmesi,
• Co¤rafi keflifler sonucunda de¤iflik kültürlerin tan›nmas› ve bunun sonucunda Avrupa’da sanattan
zevk alan zengin ve üstün bir s›n›f›n ortaya ç›kmas›d›r.
2. RÖNESANS M‹MAR‹S‹
a. Genel Özellikleri (Malzeme, Yap› Türleri, Cephe Düzeni)
Daha önceki dönemlerde oldu¤u gibi Rönesans Döneminde de mimari ön plandad›r. Resim ve heykel sanat›, genellikle mimarinin bir ögesi olarak kullan›lm›flt›r.
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
71
Rönesans yap›lar›n›n cephelerinde, sütun dizilerinin
ve kemerlerin oluflturdu¤u bir hareketlilik görülür. Dinsel
yap›lar›n ön cephesi bir antik zafer tak›n› and›r›r (Resim
134). Dinsel olmayan yap› cepheleri enine do¤ru bir geliflme gösterir. Özellikle saraylar›n cephelerinde katlar birbirinden silmelerle ayr›lm›fl, her katta farkl› pencere ya da
sütunlar kullan›lm›flt›r.
Rönesans mimarisinin malzemesi tafl ve mermerdir.
Rönesans Döneminde dinsel yap›lar›n (kilise, katedral, flapel) yan› s›ra çeflitli sivil yap›lar da yap›lm›flt›r.
Bunlar aras›nda saraylar, flatolar, belediye binalar› say›labilir.
Resim 134 : San Miniato al Monte Kilisesi, ‹talya
Rönesans Döneminde mimarlar›n Yunan ve Roma mimarisindeki baz› elemanlar› kulland›klar› görülür. Örne¤in; yuvarlak kemerler, kubbeler, sütunlar, sütun bafll›klar› ve al›nl›klar gibi. Bu mimari elemanlar dinsel yap›lar›n
yan› s›ra sivil yap›larda da kullan›lm›flt›r.
b. Mimarlar
Filippo Brunelleschi (Brüneleski) (1377-1446): Çal›flmalar›n› a¤›rl›kl› olarak Floransa’da sürdüren sanatç›
antik Roma mimarl›¤›ndan etkilenmifltir. Yap›tlar›nda antik dönemin sütun bafll›klar›n›, üçgen al›nl›klar› ve di¤er
baz› süs ögelerini kullanm›flt›r.
Resim 135 : Floransa Katedrali’nin
Filippo Brunelleschi
kubbesi,
Brunelleschi’nin en tan›nm›fl yap›t› Floransa Katedrali’nin kubbesidir (Resim 135). Sanatç›, bu kubbeyi yaparken Roma’daki Pantheon Tap›na¤›’ndan etkilenmifltir.
Floransa Katedrali’nin sekiz bölümlü sivri kubbesi çifte
kubbelidir. ‹ç kubbe 35 m, d›fl kubbe 43 m çap›ndad›r.
Gotik özellikli kubbenin bölümleri, tafltan kemerlerle belirlenen “kaburgalarla” birbirinden ayr›lm›flt›r.
Pazzi fiapeli, sanatç›n›n di¤er önemli bir yap›t›d›r. Sanatç›, bu yap›t› ünlü Pazzi ailesi için yapm›flt›r. Brunelleschi, yap›da Yunan ve Roma döneminin mimari ögelerini kullanm›flt›r. Yap›ya girifl Yunan tap›naklar›n›n giriflini
an›msat›r. Yuvarlak kemer ve kubbe ise Roma mimarisinin kulland›¤› ögelerdendir (Resim 136).
Sanatç›n›n sivil mimari alanda da önemli yap›tlar› vard›r. Bunlardan en önemlileri Pitti Saray› ve Öksüzler
Yurdu’dur.
Resim 136 : Floransa Pazzi fiapeli, Flippo Brunelleschi
72
Pitti Saray›, ‹talya’n›n en genifl saraylar›ndan biridir
ve günümüzde bir bölümü resim galerisi olarak kullan›lmaktad›r. Yap›n›n cephesi masif tafl bloklar›yla antik bir
su kemerini an›msat›r. Saray, Floransa’dad›r.
Öksüzler Yurdu, Floransa’dad›r. ‹ki katl› yap›n›n ilk
kat› ince sütunlar›n tafl›d›¤› yuvarlak kemerlerle birbirine ba¤lanm›flt›r (Resim 137). Kemerler aras›ndaki yuvarlak panolarda Rönesans heykelt›rafllar›ndan Luca
Della Robia (Luça Della Robya)’n›n yapt›¤› kundakl›
çocuk kabartmalar› bulunmaktad›r.
Leon Battista Alberti (1404-1472): Hümanist, yazar, mimar, filozof, matematikçi gibi özellikleri olan çok
yönlü bir sanatç›d›r. Antik yap› sanat›n›n etkisinde kalarak onu gerçeklefltirmek için çal›flm›flt›r. Brunelleschi’nin
etkisinde kalan sanatç›ya göre bir yap›n›n mükemmelli¤i boyutlar›n›n uyumlu oluflundan kaynaklan›r ve bu
uyum hiçbir biçimde bozulmamal›d›r. Sanatç› mimariye
matematiksel ve mant›kl› çözümler getirmifl, tafl›n a¤›rl›¤›n› hissettiren dengeli ve sa¤lam binalar yapm›flt›r.
Resim 137 : Floransa Öksüzler Yurdu, Filippo Brunelleschi
Saint Francesco (San Françensko) Kilisesi: ‹talya’n›n Remini kentindedir. Alberti’nin sanat anlay›fl›n›
yans›tan önemli bir yap›t›d›r. Kilisenin ön yüzü, eski Roma zafer taklar›ndaki gibi, pilastrlar›n tafl›d›¤› sa¤›r kemerlerle bölünmüfltür.
Pilastr, bir bölümü duvara gömülü sütunlara verilen
add›r.
Alberti’nin di¤er önemli bir yap›t› da Montua’daki
Saint Andre Kilisesi’dir.
Rucellai (Ruçelayi) Saray› da Alberti’nin önemli yap›tlar›ndand›r. Floransa’daki saray üç katl›d›r. Katlar,
kornifllerle birbirinden ayr›lm›flt›r. Alt katta iki kap› ve
kare pencereler, üst katta ise yuvarlak kemerli çifte
pencereler bulunmaktad›r. Yap›n›n cephesi alt katta
Dor, orta katta ‹yon, üst katta ise Korint bafll›kl› sütunlar kullan›larak hareketlendirilmifltir (Resim 138).
Resim 138 : Rucellai Saray›, Floransa, Leon Batista Alberti
Donato Bramante (1444-1514): Urbino’da do¤an
sanatç›, Brunelleschi ve Alberti’nin yap›tlar›n› görmüfl
ve onlardan etkilenmifltir. Yüksek Rönesans, Bramante
ile bafllam›flt›r.
Tempietto Kilisesi, Roma’daki Saint Pietro Kilisesi’nin avlusuna 1502-1510 y›llar› aras›nda yap›lm›fl, küçük bir yap›d›r. Dört basamakl› bir kaide üzerinde yükselen yuvarlak planl› yap›n›n çevresinde Dor nizam›nda
yap›lm›fl on alt› sütun yer alm›flt›r. Üst kat›, iki eflit parçal› korkuluk çevirir. Kubbe kasna¤›nda pencereler ve
deniz kabu¤u fleklinde nifller görülmektedir (Resim 139).
Bramante, 1506 y›l›nda Papa 2. Julius, taraf›ndan
Saint Pietro (Sen Piyer) Kilisesi’ni yapmakla görevlendirilir. Sanatç›, Roma’daki Pantheon’dan etkilenerek
Hristiyan dünyas› için görkemli bir kilise plan› tasarlar.
Resim 139 : Tempietto Kilisesi, Roma, Donato
Bramante
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
73
Ancak daha sonra Michelangelo, Lorenzo Bernini ve
Carlo Maderna gibi sanatç›lar bu yap›ya çeflitli eklemeler yaparak bugünkü ünlü Saint Pietro Kilisesi’ni
ortaya ç›kar›rlar.
Bramante’nin plan›na göre kilise, ortada kubbe bulunan, dört kolu eflit haç biçimindedir. Ancak yap›, Bramante’nin ölümünden sonra 1546’da Michelangelo’nun
çizdi¤i plan üzerine yap›lm›fl ve kubbesi (Resim 140)
tamamlanm›flt›r. 1605 y›l›nda Carlo Maderna taraf›ndan haç›n bir kolu uzat›larak yap›ya bazilika plan› verilmifltir. Son olarak Barok döneminde Lorenzo Bernini
yap›n›n cephesini ve çift sütunlu meydan› yapm›flt›r.
3. RÖNESANS HEYKEL SANATI
a. Genel Özellikler (Konu, Form)
Orta Ça¤da mimariye ba¤l› olarak geliflen heykel
sanat›, Rönesansla birlikte daha çok ba¤›ms›z olarak
ele al›nmaya bafllanm›flt›r.
Rönesans›n etkisiyle insan›n ön planda olmas›
heykelcilikte de kendini göstermifltir. Güzel vücutlu
ç›plak heykellerin yap›m›, anatomi bilgisini, eski ça¤
heykellerinin incelenmesini gerektirmifltir.
Resim 140 : Saint Pietro Kilisesi’nin kubbesi, Roma
Bu dönemle birlikte say›lar› ço¤alan ba¤›ms›z
heykeller, daha çok yap›lar›n önlerinde, caddelerde
ve meydanlarda yer al›r.
Mimariye ba¤l› heykeller ise daha çok yap›lar›n
d›fl cephelerinde görülür.
Rönesans heykelt›rafllar›, konular›n› genellikle ‹ncil ve Tevrat’tan alm›fllard›r. Meryem, ‹sa ve melekler
en çok iflledikleri konulard›r. Ayr›ca çeflitli mitolojik
olaylar, soylular›n at üzerindeki heykelleri ve büstler
de çal›fl›lm›flt›r.
Rönesans Döneminde heykel yap›m›nda kullan›lan malzeme genellikle mermer, bronz ve tunçtur.
b. Sanatç›lar
Resim 141 : Floransa Vaftizhane kap›s›n›n rölyefleri,
Lorenzo Ghiberti
74
Lorenzo Ghiberti (Ciberti) (1378-1455): Erken
dönem ‹talyan Rönesans ustalar›ndand›r. En önemli
yap›t›, Floransa Vaftizhanesi için haz›rlad›¤› bronz kap›lard›r. Döküm tekni¤i ile yapt›¤› do¤u kap›s› üzerindeki on panoda (Resim 141) konular›n› ‹ncil ve Tevrat’tan alan birçok olay betimlemifltir. Bunlar aras›nda
Adem ile Havva’n›n Yarat›l›fl›, Cennetten Kovulufl say›labilir. Michelangelo’nun “cennet kap›lar›n› süslemeye lay›k” sözü üzerine bu kap›lara Cennet Kap›lar› denilmifltir. Ghiberti’nin bu yap›t›ndaki anlat›lan güçlü tarz
ve insan vücutlar›n›n anatomisinin ifllenifli, Michelangelo’yu ve di¤er birçok sanatç›y› etkilemifltir.
Ghiberti o güne kadar mimar ve ressamlar›n vermeye çal›flt›klar› derinlik duygusunu rölyeflerine tafl›m›flt›r.
Donatello (1386-1466): Floransal› olan sanatç›, ‹talyan Rönesans›nda mermere ve madene can
veren sanatç› olarak tan›n›r. Yap›tlar›nda antik ça¤ heykellerinden ve atölyesinde çal›flt›¤› Ghiberti’den
etkilenmifltir.
‹lk yap›tlar›ndan biri olan Davut heykelinde Ghiberti’nin etkisi görülür. Bu heykel, antik ça¤dan sonra yap›lan ilk ç›plak heykel olarak da önem tafl›maktad›r. Sanatç› bu
heykelinde ç›plak, atletik vücutlu bir genci tasvir etmifltir (Resim 142).
Donatello’nun en tan›nm›fl yap›t› Gattamelata Atl› Heykeli’dir. Padua’daki bu atl› heykel, Rönesans›n tüm özelliklerini yans›tan bir yap›tt›r. Heykelde, at›n koflum tak›mlar› ve binicinin silahlar› en ince ayr›nt›s›na kadar ve gerçe¤e uygun olarak verilmifltir. At›n arka bacaklar›n›n gerilmesi, burada önlenmifl bir hareketin varl›¤›n› belirtir (Resim
143).
Tarz› ve teknikleri ile birçok heykelt›rafl ve ressam› etkileyen Donatello’nun di¤er önemli yap›tlar› aras›nda Çarm›htan ‹ndirilifl adl› tahta yontu ile Jeremia ve Eyüp Peygamber say›labilir.
Bunarotti Michelangelo (Mikelancelo) (1475-1564): ‹talyan Rönesans›nda mimar, ressam, heykelt›rafl, ve flair olarak her dalda baflar›l› olmufl çok yönlü bir sanatç›d›r.
Büyük bir anatomi ustas› olan sanatç›n›n yapt›¤› heykellerde bol ve
yumuflak elbise k›vr›mlar›, ›fl›k gölge oyunlar›, abart›ya kaçmayan
güçlü kuvvetli bir insan anatomisi hemen dikkati çeker. En çok sevdi¤i çal›flma malzemesi mermerdir.
Pieta adl› heykelinde sanatç›, çarm›htan indirildikten sonra Meryem’in dizleri üzerinde yatan ölü ‹sa’y› konu etmifltir. Mermerden yap›lan heykelde, Meryem’in ‹sa’dan büyük yap›lmas› ana o¤ul iliflkisini ortaya koyar. ‹sa’n›n afla¤› sarkan sa¤ eli ile geriye at›lm›fl bafl›, Meryem’in çaresizce aç›lm›fl sol eli çektikleri ac›y› çok iyi yans›tmaktad›r
(Resim 144).
Resim 143 : Gattamelata Atl› Heykeli, Donatello
Resim 142 : Davud Heykeli, Donatello
Resim 144 : Pieta Heykeli, Bunarotti Michelangelo
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
75
Resim 145 : Musa Heykeli, Bunarotti Resim 146 : Sixtina (Sistina) Kilisesi tavan freskolar›ndan ayr›nt›, Adem’in Yarat›l›fl›
Michelangelo
Bunarotti Michelangelo
Sanatç›n›n di¤er önemli bir yap›t› da Musa Heykeli’dir. Mermerden yap›lan heykelde gerek anatomik özellikler gerekse kumafl k›vr›mlar› büyük bir ustal›kla verilmifltir. Musa Peygamber, hiddetli bir biçimde betimlenirken gür sakallar› bir ça¤layan gibi gö¤süne do¤ru akmaktad›r. Bafl›ndan ç›kan boynuz
gücü simgelemektedir (Resim 145).
Michelangelo, heykel çal›flmalar›n›n yan› s›ra önemli resim çal›flmalar› da yapm›flt›r. Sanatç›n›n
yapt›¤› en önemli resim çal›flmalar› Sixtina (Sistina) fiapeli’nin tavan›na yapt›¤› resimlerdir. Sanatç›, insan›n yarat›l›fl›n› konu etti¤i bu yap›t›nda, sonsuz derinlik duygusuna ulaflmay› baflarm›flt›r (Resim
146).
4. RÖNESANS RES‹M SANATI
a. Genel Özellikler (Persektif, Mekân, Konu, Kompozisyon, Renk)
Rönesans bir yaflam görüflü, bir yeniden do¤ufltur. Bunun için de yeni aray›fllara gerek duyulmufltur. Orta Ça¤ sanat›nda egemen olan mistik ve dinsel ögelerle yüzeysel yaklafl›mlar, Rönesansla birlikte ortadan kalkm›flt›r.
Rönesansla birlikte resme getirilen en önemli ögelerden biri mekând›r. Bu dönemde temsilî figürler
yerine gerçek figürler bir mekân içinde üç boyutlu olarak verilmifltir. Resimde fon olarak gerilere do¤ru
aç›lan, yükselen mavi bir gökyüzü ortaya ç›km›fl, perspektif resme girmifltir. Figürler, art›k üst üste gelmemektedir. Hiyerarflik boy s›ralamas› yoktur. Bak›fllar, resmin yüzeyinden resmin içine do¤ru çekilmektedir.
Ressamlar, resimlerde olmas› istenen ya da gerekeni de¤il, gözlemlediklerini çizmifllerdir.
Rönesans sanat›nda manzara resmi, dinsel veya mitolojik konular›n arkas›nda kalmaktan kurtulmufl, önem kazanm›flt›r. Do¤a motifleri resimde gerçekçi bir biçimde yer alm›fl, dinsel konularda da mekân ve kifli ya da olay gerçekçi bir düflünceyle anlat›lm›flt›r.
Portre yap›m› da Rönesansla birlikte ele al›nmaya bafllanm›flt›r. Kutsal kiflilerin kal›plaflm›fl portreleri örnek olmaktan ç›km›fl, gerçek yaflamdan modeller kullan›lm›flt›r. Kompozisyonlarda figürler mekâna geometrik hesaplamalarla yerlefltirilmifltir. Üçgen, yar›m daire ve küp flemal› kompozisyonlarda matematiksel yorumlar yap›lm›flt›r.
76
Bu dönemde, tuvalin bulunmas› ile resim evlere girmifl, günlük
yaflam›n parças› olmufltur. Ya¤l›
boyan›n bulunmas› da birçok rengin saydam tabakalar hâlinde üst
üste boyanabilmesini sa¤lam›fl,
böylece renge parlakl›k, ›fl›k ve
gölge kat›lm›flt›r. Resimlerde s›cak ve par›lt›l› renkler kullan›lm›flt›r. Çizgiler ise ›fl›k ve gölgenin yumuflakl›¤›nda erimektedir.
Rönesans ressamlar›, araflt›r›c› ve ak›lc› tutumlar› ile önemli yap›tlar ortaya koymufllar ve antik
dünyay› kendi dünyalar›na tafl›m›fllard›r. Ayr›ca sanatç›lar, kendilerini tan›tmaktan kaç›nmam›fllar, resim yapt›klar› tuvale imzalar›n› atm›fllard›r.
b. Ressamlar
Resim 147 : Çarm›htan ‹ndirilifl, Giotto di Bondone
Giotto (Cotto) di Bondone
(1266-1337): Floransal› olan sanatç›, Rönesans resminin öncülü¤ünü yapm›flt›r. Yap›tlar›nda daha
çok dinsel konular› ifllemifl (Resim
147), kalabal›k figürlü kompozisyonlar çal›flm›flt›r. Sanatç› çok say›da kilise ve flapelin freskolar›n›
yapm›flt›r. Bunlar aras›nda Assisi
ve Floransa kiliseleri ile Padua’daki Arena fiapeli say›labilir
(Resim 148).
Leonardo da Vinci (14521519): Rönesans resminin en
önemli ismidir. Ressam, heykelt›rafl, mimar, mühendis ve araflt›rmac› olarak çok yönlü bir sanatç›d›r. Çocuklu¤unda Andrea del
Verrochio (Andre del Verokyo)’nun atölyesinde e¤itim görmüfl, sanat dallar›n›n tümünü ve
tekniklerini ö¤renmifltir.
Mona Lisa adl› tablosu hem
Leonardo da Vinci’nin hem de Rönesans›n en tan›nm›fl yap›t›d›r.
Mona Lisa’n›n gizemli gülümseyifli
Resim 148 : Padua Arena fiapeli’ndeki duvar resimleri, Giotto di Bondone
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
77
Resim 149 : Mona Lisa, Leonardo da Vinci
Resim 150 : Son Akflam Yeme¤i’nden ayr›nt›, Leonardo da Vinci
tart›flmalara neden olmufl ve bilmece olarak kalm›flt›r. Figür, ellerini üst üste kavuflturmufl bir koltuk üzerine hafif yan oturmufltur. Fondaki kayal›klar ve akarsular, sanki sis içinde görülüyor gibidir. Bu olgun ve
içine kapan›k kad›n figürü ile Leonardo geleneksel kad›n portresi kavram›n› da y›km›flt›r (Resim 149).
Sanatç›n›n önemli bir yap›t› Son Akflam Yeme¤i adl› duvar resmidir. Resim, Santa Maria Della Grozia Manast›r›’n›n yemekhanesindedir. ‹sa ve havarileri akflam yeme¤i yemektedirler. ‹sa tam ortada oturmaktad›r.
Di¤er figürler üçlü kompozisyonlarla iki yan›na s›ralanm›fllard›r. Bu resimde Leonardo, ‹sa’n›n içlerinden birinin kendisine ihanet edece¤ini söyledi¤i anda kiflilerin yüzündeki
dramatik ifadeyi çok iyi yans›tm›flt›r. ‹sa’n›n arkas›ndaki
pencereden içeri süzülen bir ›fl›k, dikkati ‹sa’ya çekmektedir (Resim 150).
Kutsal Anne, Kutsal Bakire ve Çocuk ile Mufltulama
Leonardo da Vinci’nin di¤er önemli yap›tlar›ndand›r.
Tiziano Vecellio (Tiziyano Veçelliya) (1477-1576):
Sanatç›, uzun y›llar Bellini’nin resim atölyesinde çal›flm›flt›r. Tiziano, renkçi anlay›fl›n geliflti¤i bir merkez olan Venedik Okulu’nun kurucular›ndand›r. Sanat çal›flmalar›na büyük kiliselere duvar resimleri yaparak bafllam›flt›r. Portre
ressaml›¤› ile tan›nm›flt›r.
Resim 151 : Meryem’in Gö¤e Yükselmesi, Tiziano Vecellio
78
Sanatç›n›n önemli bir yap›t› Meryem’in Gö¤e Yükselmesi adl› tablodur (Resim 151). Tiziano büyük bir renk ustas›d›r. Genellikle mavi, yeflil ve sar› rengin egemen oldu¤u resimlerinde renkler parlak ve canl›d›r.
Sanatç›n›n di¤er önemli yap›tlar› aras›nda Vergi Paras›, Göksel ve Dünyasal Sevgi, Eldivenli
Adam ve Pesaro Ailesi Üyeleri (Resim 152) say›labilir.
Pieter Brueghel (Pit›r Broygel)
(1525-1569): 16. yüzy›l›n en büyük Flaman ressam›d›r (Flaman; Belçika, Hollanda ve Fransa’n›n kuzeydo¤usu aras›nda kalan bölgedir.). Özellikle köy yaflam›na ve halka duydu¤u ilgiden ötürü
bu insanlar›n yaflant›lar›n› tuvaline yans›tm›fl ve bu nedenle de “köylü” lakab›yla an›lm›flt›r.
Hastal›k, yoksulluk gibi toplumsal konular› resmine sokan sanatç›n›n yap›tlar›nda mizah egemendir.
Sanatç›n›n önemli yap›tlar› aras›nda
Körler, Yafll› Köylü Kad›n, Çocuk
Oyunlar›, Köy Dü¤ünü (Resim 153),
K›fl Manzaras›, Hasat ve Haç›n Kald›r›l›fl› (Resim 154) say›labilir.
Albrecht Dürer (Albret Dürer)
(1471-1528): Alman Rönesans sanat›n›n en büyük ustas›d›r.
Resimlerinde dinsel konular›n yan›
s›ra günlük yaflama ait konular da izlenebilir. At, tavflan, köpek gibi hayvan resimleri ile bitki resimleri ve çeflitli portreler de yapm›flt›r.
Resim 153 : Köy Dü¤ünü, Pieter Brueghel
Resim 152 : Pesaro Ailesi Üyeleri, Tiziano Vecellio
Resim 154 : Haç›n kald›r›l›fl›, Pieter Brueghel
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
79
Resim 155 : Aziz Portreleri, Albrecht Dürer
Resim 156 : Eldivenli Kendi Portresi, Albrecht Dürer
Portrelerinde; ünlü kiflileri, din adamlar›n›, azizleri (Resim 155), sokak çalg›c›lar›n› ve kendisini konu edinmifltir.
Dürer ayn› zamanda büyük bir gravür ustas›d›r. Yaklafl›k olarak 100 gravürü ve çok say›da tahta
bask›s› vard›r. Süvari, fieytan ve Ölüm, Melankoli, Aziz Hieronymus Çal›flma Odas›nda önemli gravürlerindendir.
Gravür, ahflap ya da metal bask› levhalar›yla çeflitli teknikler kullan›larak gerçeklefltirilip ço¤alt›lan
her türlü sanat yap›t›d›r.
Resimlerine ise Eldivenli Kendi Portresi (Resim 156), Meryem’in Yaflam› ve Üç Kutsal Kral örnek verilebilir.
DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI
1. Rönesans nedir? Tan›mlay›n›z.
2. Rönesans› haz›rlayan nedenleri söyleyiniz.
3. Rönesans mimarisinin genel özellikleri nelerdir? Belirtiniz.
4. Rönesans mimarisinde görülen yap› türleri nelerdir? S›ralay›n›z.
5. Rönesans mimarlar›ndan ve yap›tlar›ndan örnekler veriniz.
6. Rönesans heykel sanat›n›n genel özelliklerini söyleyiniz.
7. Rönesans heykelt›rafllar›ndan ve yap›tlar›ndan örnekler veriniz.
8. Rönesans resminin genel özelliklerini belirterek ressamlar›n adlar›ndan ve yap›tlar›ndan örnekler veriniz.
80
TEST 3
1. Afla¤›dakilerden hangisi Roman tarz› mimarinin özelliklerinden biri de¤ildir?
A. Yap›lar›n içten çapraz tonoz, d›fltan sivri çat› ile örtülü olmas›
B. Koro bölümünün alt›nda kripta denilen yer alt› mezar›n›n bulunmas›
C. Kiliselerin içinde ve d›fl›nda yuvarlak kemer kullan›lmas›
D. Kiliselerin içinde ve d›fl›nda sivri kemer kullan›lmas›
2. Bir bölümü duvarlara gömülü sütunlara ne ad verilir?
A. Paye
B. Pilastr
C. Sütun
D. Fil aya¤›
3. Resimleri renkli camlarla yap›p bunlar› pencerelere yerlefltirme tekni¤ine ne ad verilir?
A. Vitray
B. Gül pencere
C. Fresko
D. Mozaik
4. E¤ri kulesiyle ünlü Pisa Katedrali hangi tarzda yap›lm›flt›r?
A. Gotik
B. Rönesans
C. Roman
D. Barok
• Sözcük anlam› “yeniden do¤ufl”tur.
• ‹nsan›n ön plana ç›kar›ld›¤› bir dönemdir.
• Eski Yunan ve Roma sanatlar› yeniden ön plana ç›kar›lm›flt›r.
5. Yukar›da say›lanlar hangi ak›m›n özellikleridir?
A. Rönesans
B. Barok
C. Roman
D. Gotik
6. Afla¤›dakilerden hangisi Rönesans mimarisinin özelliklerinden biri de¤ildir?
A. Rönesans mimarisinin herfleyden önce akla ve geometriye dayanmas›
B. Rönesans mimarisinde temel malzemenin tafl ve mermer olmas›
C. Rönesans mimari yap›lar›nda Orta Ça¤›n bazilika plan›n›n temel al›nmas›
D. Rönesans mimarisinde dinsel yap›lar›n yan› s›ra sivil mimari türlerinin (saray, flato vb.)
de ortaya ç›kmas›
7. Afla¤›daki sanatç›lardan hangisi Rönesans Dönemi sanatç›lar›ndan de¤ildir?
A. Tiziano
B. Lorenzo Bernini
C. Albrecht Dürer
D. Brueghel
8. Gattamelata Atl› Heykeli hangi sanatç›n›n yap›t›d›r?
A. Ghiberti
B. Michelangelo
C. Verrochio
D. Donatello
• Pazzi fiapeli
• Floransa Öksüzler Yurdu
• Pitti Saray›
9. Yukar›daki yap›tlar hangi sanatç›ya aittir?
A. Alberti
B. Brunelleschi
D. Bernini
C. Bramante
10. Pieta adl› kompozisyonun konusu nedir?
A. ‹sa’n›n çarm›ha gerilmesi
B. ‹sa’n›n do¤umu
C. Ölü ‹sa’n›n Meryem’in kuca¤›nda gösterilmesi
D. ‹sa’n›n ruhunun gö¤e yükselmesi
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
81
8.
MANİYERİZM VE
BAROK SANATI
ÜN‹TE
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
1. Maniyerist ve Barok tarzdaki yap›tlar›n Rönesanstakilerden farkl› oldu¤unu verilen resimleri inceleyerek görmeye çal›fl›n›z.
2. Barok sözcü¤ünün anlam›n› çeflitli kaynaklardan ö¤reniniz.
1. MAN‹YER‹ZM
Maniyerizm, Rönesansa karfl› tepki olarak 16. yüzy›l›n sonlar›na do¤ru Avrupa’da yerleflmeye bafllayan bir sanat ak›m›d›r. 16. yüzy›l›n sonlar›nda ve 17. yüzy›l›n bafllar›nda özellikle ‹talya’dan bafllayarak Avrupa’n›n di¤er ülkelerine de yay›lan siyasal huzursuzlu¤un ve Reform hareketlerinin sanat üzerindeki etkisi kaç›n›lmazd›. Bu dönemde Rönesans esteti¤i yad›rganmaya baflland›. Antik kavramlara
karfl› tepki gösterildi ve Gotik ruhu yeniden canland›. Sanatç›lar, Goti¤in dinsel anlay›fl› ile Rönesans›n
klasik görüflünü benli¤inde kaynaflt›rarak yaflad›klar› dünyan›n huzursuz karars›zl›¤›n› ve hareketlili¤ini yap›tlar›nda yans›tt›lar.
Maniyerizm, ‹talyanca tarz anlam›na gelen “maniera” sözcü¤ünden türetilmifltir. Önce Michelangelo’nun coflkulu ve ça¤dafl ifadelerini “Maniera di Michelangelo” (Michelangelo tarz›) olarak tan›mlayan
sanatç›lar taraf›ndan benimsenmifl ve bu ak›m Barok sanat›n bafllang›ç y›llar›na kadar sürmüfltür.
a. Maniyerizmin Genel Özellikleri
• Rönesans Dönemindeki klasik sanat›n ölçülü anlay›fl biçimi de¤iflmifl, buna karfl›n Maniyerizmde
abart›l› ve hareketli biçimler önem kazanm›flt›r.
• Resim ve heykelde figürler hareketlidir, havada uçuyormufl gibidir. Vücut formlar›nda bozulmalar
dikkat çeker. Bafllar vücuda oranla küçülmüfl; boyun, el, kol ve beden ölçüleri uzat›lm›flt›r.
• Sanatç›n›n huzursuz dünyas› ›fl›k ve renkle anlat›lm›flt›r. Rönesanstaki parlak, canl› renkler yerini
so¤uk ve mat renklere b›rakm›flt›r.
• Resimde manzara önemini kaybetmifl, birden fazla mekân resme girmifltir.
b. Sanatç›lar
Rönesans sanatç›lar›ndan ‹talyan ressam Tiziano’nun resimlerinde görülmeye bafllayan Maniyerist
tarz Venedik’te Tintoretto ile sürmüfltür. Maniyerizmin en ünlü temsilcisi El Greco’dur.
El Greco (El Greko) (1541-1614): Girit Adas›’nda do¤mufl, Venedik’te e¤itim görmüfl ve Roma’da
bulunduktan sonra Madrid’de yaflam›fl ve 1577 y›l›ndan ölünceye kadar ‹spanya’n›n Toledo kentinde
kalm›flt›r. El Greco ‹spanya’ya yerleflti¤i s›ralarda Avrupa’da Reform hareketleri h›zlanm›fl, tüm Avrupa’da oldu¤u gibi, ‹spanya’da da yeni bir dinsel görüfl, mistik bir yaflam felsefesi ortaya ç›km›flt›r. El
Greco, böyle bir ortamdan esinlenerek yap›tlar›n› yaratm›flt›r.
82
Sanatç›n›n önemli bir yap›t› Orgaz Kontunun
Gömülmesi Töreni adl› tablodur (Resim 157). Bu
resim, Toledo kardinali taraf›ndan katedral için ›smarlanm›flt›r. Resim üst üste iki bölümden oluflur.
Altta, kontun iki aziz taraf›ndan mezara konuluflu,
üstte ise kontun ruhunun ‹sa’n›n huzuruna ç›kmas›
gösterilmektedir. ‹ki dünya aras›ndaki farkl›l›k renk
tonlar›yla vurgulanm›flt›r. Alt grupta so¤uk kül rengi,
üst grupta ise beyaz ve daha canl› renkler egemendir. Resimdeki yüzlerde portreci bir çal›flma görülmektedir. Sol alt köflede küçük bir çocuk, eli ile ölüyü gösterip bir yandan da bize bakarak izleyici ile
olay› ba¤lay›c› bir rol oynam›flt›r. Resimdeki her
öge, do¤al yasalar›n d›fl›na ç›kmaktad›r. Asl›nda
burada anlat›lmak istenen de do¤a d›fl› bir olay, bir
mucizedir. Rönesans ruhuna çok ters gelen bu anlay›fl, kiflilerin bu dünyay› unutmuflças›na dünyaya
ait olmayan bir ›fl›kla ayd›nlat›lmalar› ve dalgalanma, bir baflka sanat ak›m›n›n, Baro¤un habercisi olmufltur.
Resim 157 : Orgaz Kontunun Gömülmesi Töreni, El
Greco
Sanatç›n›n di¤er yap›tlar› aras›nda M›s›r’a Kaç›fl, Meryem’in Gö¤e Yükselifli, Tebflir, Krallar›n
Tap›nmas› ve Toledo Manzaras› (Resim 158) say›labilir.
2. BAROK SANAT
Rönesans ve Maniyerizmi izleyen Barok sanat
Roma’da do¤mufl ve geliflmifl, 1580-1750 y›llar›nda
‹spanya, Fransa, Hollanda, Belçika, ‹ngiltere gibi di¤er Avrupa ülkelerine yay›lm›flt›r. Barok sözcü¤ü kuyumculukla ilgili bir terim olup düzgün olmayan inci
veya yontulmam›fl inci anlam›na gelir. Barok sanat,
o yüzy›llarda bat› sanat anlay›fl›n› benimsemeye çal›flan Osmanl› Devleti ve Rusya’da da örneklerini
vermifl, Çin’e ve Latin Amerika’ya kadar yay›lm›flt›r.
A. RES‹M SANATI
Resim 158 : Toledo Manzaras›, El Greco
a. Genel Özellikler
Barok resmi de¤iflik Avrupa ülkelerinde farkl› özellikler gösterir. Bu dönem resimlerinde görülen
özellikler flunlard›r:
• Barok resimde azizlerin yaflam›, mitolojik konular, kahramanl›k öyküleri, ailelerin tarihi, portreler gibi konular s›kça ifllenmifltir.
• Rönesanstaki insan› ön plana ç›karan resim anlay›fl› Barokta yerini manzara (peyzaj) ressaml›¤›na b›rak›r. Ülke manzaralar› önem kazan›r.
• Ölü do¤a (natürmort) ve ev içi betimlemeleri (enteriyör) resme girmifltir.
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
83
• Tek ya da grup portreleri s›kl›kla çal›fl›lm›flt›r.
• Barok resimde ›fl›k bütün resim yüzeyine ayn› ölçüde da¤›lmaz ve parçalar hâlinde yans›r. Parlak,
yo¤un ›fl›k alt›nda kalan ayr›nt›lar ile koyu gölgeli yerler de¤iflir. Ifl›k, sembolik bir anlam tafl›r. En önemli bölgeler ›fl›kla ayd›nlat›l›r.
• Resimlerde özellikle k›rm›z› ve kahverengi ile bunlar›n tonlar› kullan›lm›flt›r.
• Savrulan, uçuflan, hareketli figürler e¤ri çizgiler oluflturacak biçimde resme yerlefltirilmifltir.
b. Sanatç›lar
Peter Paul Rubens (Pit›r Pol Rubens) (1567-1640): Hollanda’n›n en ünlü Barok sanatç›s›d›r. Anvers’te do¤mufl ve yaflam›n›n büyük bir bölümünü burada geçirmifltir. 1600’lü y›llarda ‹talya’ya giden
sanatç›, burada Michelangelo, Caravaggio ve Tiziano’nun çal›flmalar›ndan etkilenmifltir.
Mitoloji ve tarihsel konular› resimlerine konu edinen
sanatç›n›n yap›tlar›n›n ço¤u, büyük boyutlu tablolard›r.
Rubens, ayn› zamanda ünlü bir portre sanatç›s›d›r. Resimlerindeki kifliler ister erkek, ister kad›n, yafll›, genç
veya çocuk; ne olursa olsun sa¤lam yap›l›, sa¤l›kl› ve
fliflmanca kiflilerdir. Modellerinde giysilerin ihtiflam› ve
süs unsuru üzerinde durmufltur. Mitolojik konulu resimlerinde ç›plak figürler yer al›r.
Rubens, yapt›¤› resimlerde ›fl›kl› ve gölgeli bölümlerle büyük heyecanlar yaratmak ister. ‹zlenimlerini vurgulayabilmek için bir teknik gelifltirir. Ifl›kl› bölgeleri mat,
gölgeli bölgeleri ise saydam so¤uk renklerle boyayarak
resmin yüzeyinde sa¤lam bir zemin oluflturur.
Rubens’in natürmortlar›nda ve manzaralar›nda Flamanlara özgü gerçekçilik özelli¤i a¤›r basar. Manzaralar›ndaki a¤açlar da insanlar gibi sa¤lam yap›l› ve yayg›n dall›d›r.
Resim 159 : Haç›n Havaya Kald›r›l›fl›, Peter Paul
Rubens
Önemli yap›tlar› aras›nda Amazonlar›n Savafl›, Leukippos (Lökipus)’un K›zlar›n›n Kaç›r›l›fl›, Bar›fl›n
Nimetleri, Haç›n Havaya Kald›r›l›fl› (Resim 159) ile ‹fl
Dönüflü say›labilir.
Rubens sanat tarz› ile yaln›z kendi ülkesini de¤il, bütün Avrupa’y› etkilemifltir.
Rembrandt Harmensz Fanrijn (Rembrant Harmens Fanriyn) (1606-1669): 17. yüzy›l›n en önemli Hollandal› ressamlar›ndand›r. Sanatç›, resimlerinde ›fl›k gölge kullan›m›yla büyüleyici bir hava sa¤lam›flt›r. Kulland›¤› renklerdeki parlakl›k, duygu dünyas›ndaki zenginlik, kendi ça¤›n› ve kendisinden sonra da bütün Avrupa’y› etkilemifltir.
Resimlerinde insan› konu olarak seçmifl ve özellikle onun yaln›zl›¤›n› ifllemifltir. Alt›n par›lt›l› ›fl›k ile
bir arada kulland›¤› siyah ve kahverengi tonlar› sayesinde insan›n yaln›zl›ktan kayboluflunu son derece canl› bir biçimde betimlemifltir.
Sanatç›, grup resimlerinde kiflilerin dikkat çekicili¤ini ›fl›kla sa¤lam›flt›r. Nereden geldi¤i belli olmayan bir ›fl›k, resmin en göz al›c› noktas›n› ayd›nlat›r ve bütün dikkatler o bölgede toplan›r. Rembrandt
için figürler ikinci plandad›r.
Dr. Tulp’un Anatomi Dersi adl› tablosunda yukar›daki özelliklerin tümü görülür. Sanatç›, bu yap›t›nda adaleleri aç›lm›fl bir kadavray› ve onlar›n hocas›n› konu olarak seçmifltir. Kuvvetli bir ›fl›k dersin
84
konusu olan kadavra üzerine dikkatleri çekmektedir.
Kadavran›n çevresinde hocalar›n› izleyen portre
bafllar s›ralanm›flt›r. Kadavraya ve yüzlere vuran
›fl›k, resimde bir bütünlük sa¤lam›flt›r (Resim 160).
Gece Nöbeti adl› tablosunda sanatç›, figürleri
gürültülü ve karmafl›k bir biçimde sokaktan geçerken göstermektedir. Nereden geldi¤i belli olmayan
gizemli bir ›fl›k kompozisyona egemendir. Ama ›fl›k,
her figüre eflit olarak gelmemektedir (Resim 161).
Sanatç›n›n di¤er yap›tlar› aras›nda Saskia’n›n
Portresi, kendi portreleri ve Denizde F›rt›na say›labilir.
Resim 160 : Dr. Tulp’un Anatomi Dersi, Rembrandt
Harmensz Fanrijn
B. HEYKEL SANATI
a. Genel Özellikler
• Barok Dönemde yap›lan heykeller genellikle flehir meydanlar›na, kiliselerin içine, saray bahçelerine, büyük çeflme ve havuzlara süsleme amac›yla
yerlefltirilmifltir.
• Mimaride de heykelden süsleme olarak yararlan›lm›flt›r. Bu heykellere örnek olarak tafl›y›c› görevi
gören karyatid ve telemonlar› verebiliriz.
Karyatid, antik mimarl›kta ve Barok döneminde
kad›n heykeli biçimindeki sütunlara verilen add›r.
Telemon, mimarl›kta kullan›lan erkek heykeli biçimindeki sütunlara verilen add›r.
• Ba¤›ms›z olarak yap›lan heykellerde ise insan figürleri hiçbir zaman hareketsiz ya da dinlenirken ifllenmemifl, her zaman bir hareket hâlinde verilmifllerdir.
Resim 161 : Gece Nöbeti, Rembrandt Harmensz Fanrijn
• Barok heykellerinde insan teni büyük bir ustal›kla ele al›nm›fl, elbise k›vr›mlar› ›fl›k ve gölgeyi
oluflturacak biçimde ifllenmifltir. Bunlara, tafl›y›c›
olarak kullan›lan karyatid ve telemonlar örnek verilebilir. Figürler genç yafll›, kad›n erkek ayr›m› yap›lmas›n› sa¤layacak kadar ustal›kla verilmifltir. Barok
heykellerinde insan figürleri, Rönesans sanatç›lar›n›n istediklerinden çok daha zariftir.
• Barok Döneminde kentlerin meydanlar›nda ve
de¤iflik yerlerinde yap›lan çeflmeler; mitolojik figürler, su perileri ve yunus bal›klar› ile süslenmifltir.
b. Sanatç›lar
Lorenzo Bernini (1598-1680): Vatikan’daki eski
Yunan ve Roma heykellerinden etkilenmifl, Rönesans heykelini tan›m›flt›r. Mimar, ressam, heykelt›rafl ve tiyatro yazarl›¤› gibi çok yönlü bir sanatç› olan
Bernini, Roma’da Kardinal Borghese’nin himayesinde birçok yap›t yapm›flt›r (Resim 162).
Resim 162 : Azize Theresa’n›n Vecdi, Lorenzo Bernini
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
85
Sanatç›n›n en tan›nm›fl yap›tlar›ndan birisi
Apollon ve Daphne (Dafne) adl› heykeldir. Apollon’dan kaçan Daphne, izleyenlerin gözü önünde
defne a¤ac›na dönüflmektedir. Sanatç›, bu an›
büyük bir ustal›k ve güçlü bir yorumla vermeyi
baflarm›flt›r (Resim 163).
Lorenzo Bernini, Roma’da Navora Meydan›’nda yer alan Dört Irmak Çeflmesi ile sanat›n›n
doru¤una ulaflm›flt›r. Çeflmede, kayal›klar›n tepesine dikilen bir obelisk ve dört yan›nda mermer
dört erkek heykeli betimlenmifltir (Resim 164).
Sanatç›n›n di¤er önemli yap›tlar› aras›nda
XIV. Louis (Lui)’in Mermer Büstü, Papa X. ‹nnocent (‹nnokent)’in Heykeli ve Cathedra (Kadetra) Petri Heykeli say›labilir.
C. M‹MAR‹
a. Genel Özellikler
Barok Döneminde kilise büyüklerinin sanat
üzerinde yeniden büyük bir etki sa¤lad›klar› görülmektedir. Din adamlar›, artan güçlerini yapt›rd›klar› an›tsal, dinsel mimari yap›tlarda gösterirler. Din adamlar›n›n yan› s›ra devlet adamlar› da
kendilerine büyük saraylar, flatolar yapt›r›rlar.
Resim 163 : Apollon ve Daphne (Dafne), Lorenzo Bernini
Barok mimarlar, ‹lk Ça¤ mimarisinden de etkilenmifllerdir. O dönemde kullan›lan friz, al›nl›k,
kemer, sütun gibi mimarl›k ögelerini farkl› biçimlerde kendi yap›tlar›nda da kulland›lar.
Barok Döneminde kent ve bahçe planlamas›
alan›nda özgün örnekler verilmifltir. Alanlar havuzlarla süslenmifl, an›tsal çeflme mimarisi ortaya ç›km›flt›r. Bahçelerde heykel ve mimari bir
bütün oluflturmufltur.
Resim 164 : Roma Dört Irmak Çeflmesi, Lorenzo Bernini
Bu dönemde yap›larda bazilika plan›n›n yan›
s›ra oval ve y›ld›z planlar kullan›lm›flt›r. Mimaride
hiçbir dönemde olmad›¤› kadar çok süslemeye
yer verilmifltir. Rönesans mimarisinde kullan›lan
düz çizgilere karfl›l›k Barok yap›larda girinti ve ç›k›nt›lar, cephelerde dalgalanmalar görülür.
b. Sanatç›lar
Borromini (1599-1667): ‹talyan mimarisinin en büyük isimlerinden biridir. Milano’da mimarl›k ve heykel sanat›n› ö¤rendikten sonra Roma’ya yerleflmifltir. ‹talyan sanatç›lar› Maderna ve Bernini’nin yan›nda
çal›flm›flt›r. Yap›lar›nda Rönesans Döneminde görülen ölçü ve simetri yerini e¤ri çizgilere b›rakm›flt›r.
Sanatç›n›n ilk önemli yap›t› Saint Carlo (San Karlo) Kilisesi’dir.
86
Resim 165 : Saint ‹vo Kilisesi, Roma, Borromini
Resim 166 : Saint Agnese Kilisesi, Roma, Borromini
Antik Ça¤› inceleyen bir usta olarak yap›tlar›nda Antik Ça¤ kültüründen uzaklaflm›fl, özgün yap›tlar
ortaya koymufltur. Saint ‹vo Kilisesi sanatç›n›n klasik tarzdan tamamen koptu¤u bir yap›d›r (Resim
165). Oval plan ve Uzak Do¤u yap›lar›n›n etkisiyle yapt›¤› kubbe, yap›ya bir hareketlilik kazand›rm›flt›r.
Borromini eski klasik biçimleri de¤ifltirip yeni biçimler bulmaya çal›flm›flt›r. Örne¤in, Roma’daki Saint Philip Neri (San Filip Neri) Kilisesi’nin cephesinde, üçgen al›nl›k yerine dalgal› ve kesik çizgilerden oluflan, de¤iflik bir al›nl›k kullanm›flt›r.
Sanatç›n›n di¤er önemli bir yap›t› da Saint Agnese (San Agnesi) Kilisesi’dir (Resim 166).
DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI
1. Maniyerizm hangi ak›ma karfl› ve hangi koflullarda ortaya ç›km›flt›r? Aç›klay›n›z.
2. Maniyerizmin genel özelliklerini söyleyiniz.
3. El Greco’nun sanat anlay›fl› ve yap›tlar›na örnek veriniz.
4. Barok sanat› hangi ak›mlara karfl› ve hangi koflullarda ortaya ç›km›flt›r? Belirtiniz.
5. Barok resim sanat›n›n genel özelliklerini söyleyiniz.
6. Barok resim sanatç›lar› ve yap›tlar›na örnek veriniz.
7. Barok heykel sanat›n›n genel özelliklerini belirtiniz.
8. Barok heykel sanatç›lar› ve yap›tlar›na örnek veriniz.
9. Barok mimarisinin genel özelliklerini söyleyiniz.
10. Barok mimarlar›ndan Borromini hakk›nda bilgi vererek yap›tlar›na örnek veriniz.
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
87
TEST 4
1. Afla¤›dakilerden hangisi Maniyerizmin özelliklerinden biri de¤ildir?
A. Klasik sanat›n dengeli ve ölçülü anlay›fl biçiminin de¤iflmesi, abart›l› ve hareketli biçimlerin önem kazanmas›
B. Rönesanstaki parlak ve canl› renklerin yerini so¤uk ve mat renklerin almas›
C. ‹nsan vücudunun Maniyerizmle birlikte önem kazanmas›
D. Sanatç›n›n huzursuz dünyas›n›n ›fl›k ve renkle anlat›lmas›
2. Afla¤›daki sanatç›lardan hangisi Maniyerizmin en önemli temsilcisidir?
A. Rubens
B. El Greco
C. Borromini
D. Bernini
3. Afla¤›dakilerden hangisi Barok resim sanat›n›n özelliklerinden biri de¤ildir?
A. Manzara ressaml›¤›n›n önemini kaybetmesi
B. Ölü do¤a ve ev içi ressaml›¤›n›n geliflmesi
C. Grup portrecili¤inin geliflmesi
D. Resimde s›cak renklerin kullan›lmas›
• Bar›fl›n Nimetleri
• ‹fl Dönüflü
• Amazonlar›n Savafl›
4. Yukar›daki yap›tlar hangi sanatç›ya aittir?
A. Rembrandt
B. Bernini
C. El Greco
D. Rubens
5. Afla¤›daki yap›tlardan hangisi Rembrandt’a aittir?
A. Leukippos’un K›zlar›n›n Kaç›r›l›fl›
B. Kont Orgaz’›n Görülmesi
C. Dr. Tulp’un Anatomi Dersi
D. Bar›fl›n Nimetleri
6. Borromini taraf›ndan yap›lan, oval planl› ve Uzak Do¤u yap›lar›n›n etkisinin görüldü¤ü
kubbesi ile ünlü yap› afla¤›dakilerden hangisidir?
A. Saint Carlo Kilisesi
B. Saint ‹vo Kilisesi
C. Saint Philip Neri Kilisesi
D. Saint Agnesi Kilisesi
• Gece Nöbeti
• Apollon ve Daphne
• Saint ‹vo Kilisesi
7. Yukar›daki yap›tlar hangi ak›m ile ilgilidir?
88
A. Maniyerizm
B. Rönesans
C. Gotik
D. Barok
9.
ÜN‹TE
19. YÜZYIL VE SONRASI
SANAT AKIMLARI
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
1. 19. yüzy›l Avrupa’s›nda yaflanan toplumsal geliflmeleri araflt›r›n›z, sanat - toplum iliflkisini
s›n›fta tart›fl›n›z.
2. 19. yüzy›lda ortaya ç›kan sanat ak›mlar›n› ve bunlara öncülük etmifl sanatç›lar› araflt›rarak
ö¤rendiklerinizi defterinize yaz›n›z.
1. NEOKLAS‹S‹ZM (Yeni Klasikçilik)
Neoklasisizm, 18. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda tüm Avrupa’y› etkisi alt›na alan bir sanat anlay›fl› ve tarz›d›r.
18. yüzy›l›n ortalar›nda Barok ve Rokoko tarzlar›n›n yapayl›¤›na bir tepki ve antik ça¤ sanat›na karfl› yeni bir hayranl›k bafllam›flt›r. Bunda, özellikle 1738-1756 y›llar›nda ‹talya’da Herculaneum ve Pompei’de yap›lan arkeolojik kaz›lar›n, kaz› buluntular›n›n ve antik sanat yap›tlar›n›n tan›t›ld›¤› kitaplar›n büyük etkisi olmufltur. Bütün bu geliflmelerin sonunda ortaya ç›kan estetik ak›m ve sanat üslubu neoklasisizm diye tan›nm›fl ve k›sa sürede heykel, resim ve mimarl›k sanat›n› etkisi alt›na alm›flt›r.
Heykel: Neoklasisist tarzda yap›lan heykeller genellikle Eski Ça¤ Yunan heykellerinden esinlenmifltir. Barok Dönemde yap›lan heykellerde görülen hareketlilik neoklasisist tarzda yap›lan heykellerde yerini a¤›rbafll›, sakin ve zarif bir görüntü ile özdeflleflen ak›c› çizgiler ve belirgin biçimlere b›rakm›flt›r.
Heykel yap›m›nda malzeme olarak genellikle beyaz mermer kullan›lm›flt›r.
Neoklasisizmin heykel, resim ve mimarl›k alan›nda önde gelen sanatç›lar› ve eserleri:
Antonio Canova (Antonyo Kanova) (1757-1822): Venedik Akademisinde e¤itim gören sanatç›
yaln›zca kendi ülkesi ‹talya’da de¤il, tüm Avrupa’da neoklasisizm ak›m›n›n en önemli yorumcusudur.
Roma’da Gavin Hamilton ve Jacques Louis David gibi sanatç›larla dostluklar kurmufl ve onlardan etkilenmifltir.
Sanatç›n›n en önemli yap›tlar›ndan birisi Napolyon’u bar›fl da¤›t›c›s› Mars olarak gösteren
heykeldir. Canova oldukça büyük boyutlarda
yapt›¤› bu mermer heykelin bafl›n› daha önce
yapm›fl oldu¤u bir Napolyon büstünden kopya
etmifltir. Vücudun esin kayna¤› ise antik dönemin ç›plak tanr› heykelleridir.
Napolyon’un k›z kardefli Paolina Borghese
(Polen Borgez)’e ait heykeller ile Cupido ve
Psykhe (Küpid ve Pisike) Heykeli (Resim 167)
sanatç›n›n di¤er yap›tlar›na örnektir. Yapt›¤›
heykeller Yunan Helenistik heykellerinden etkilenmifltir.
Resim 167 : Cupido ve Psykhe, Antonio Canova
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
89
Bertel Thorwaldsen (Torvaldsen) (1770-1844): Neoklasik heykelin önemli temsilcilerinden olan Danimarkal› sanatç›n›n yap›tlar›, Yunan heykelinin Erken Klasik Dönemindeki heykellere benzer. Thorwaldsen, Yunan sanat›n›n bu
dönemini canland›ran ilk neoklasisist sanatç› olmaktad›r.
Thorvaldsen’in önemli yap›t› mermerden yap›lm›fl olan
‹ason (Yason) Heykeli’dir. Mitolojik bir kahraman olan ‹ason, kolunda alt›n postuyla betimlenmifltir (Resim 168).
Sanatç›n›n di¤er önemli yap›tlar› aras›nda ‹sa ve Havariler, Lord Byron An›t› ile Ganimed ve Kartal say›labilir.
Resim: Neoklasisist resimlerin konusunu tarihsel olaylar oluflturmufltur. Ayr›ca bu tarzda yap›lan resimlerde Yunan Mitolojisi de s›kl›kla ifllenmifltir. Neoklasisist resmin en
önemli sanatç›s› Frans›z Jacques Louis David’dir.
Resim 168 : ‹ason Heykeli, Bertel Thorwaldsen
Resim 169 : Horaslar›n Yemini, Jacques Louis
David
Jacques Louis David (Jak Lui David) (1748-1825):
David, sanat›n› klasik antikite üstüne temellendirmifltir.
Onun klasisizmi do¤ayla, insan yaflam›yla ve toplumla yak›ndan iliflkilidir. 1748 y›l›nda Paris’te do¤an David, Frans›z Akademisinden kazand›¤› Roma Büyük Ödülü sayesinde Roma’daki Frans›z Akademisine gitmifltir. Sanatç› burada kald›¤› y›llarda do¤adan, 16 ve 17. yüzy›l ‹talyan ressamlar›ndan, özellikle de antik sanattan etkilenerek çal›flmalar yapm›flt›r. Antik heykel ve kabartmalardan desenler
çizmifl ve bu desenlerde renkten, hacimden ve ›fl›ktan
ar›nd›r›lm›fl biçimlerin yal›nl›¤›n› vermeye çal›flm›flt›r. Daha
sonra Roma tarihi ile ilgili resimler yapm›flt›r.
Sanatç›n›n en ünlü yap›tlar›ndan birisi Horaslar›n Yemini adl› tablodur. Resmin konusu, üç kardeflin vatanlar› u¤runa sonuna kadar savaflmaya babalar›n›n karfl›s›nda ant
içmeleridir. Resimde figürler, kutu gibi bir mekâna yerlefltirilmifl ve e¤imli bir ›fl›kla ayd›nlat›lm›fllard›r (Resim 169).
Büyük bir be¤eni ve coflkuyla karfl›lanan bu tablo Avrupa’daki resim sanat›n›n daha sonraki geliflimini etkilemifltir.
Sanatç›n›n di¤er önemli yap›tlar› aras›nda Marat’›n
Ölümü ve Sabinlerin Kaç›r›l›fl› say›labilir.
Mimari: Neoklasik Dönemde mimari, Roman ve Yunan
yap›lar›nda görülen düzenli sistemleri benimsemifltir. An›tsal yap› tarz›, simetri, belirli orant›l› ölçüler ve özellikle cephe mimarisi bu dönem yap›lar›nda tekrar önem kazanm›flt›r.
Neoklasik ak›m›n önemli baz› sanatç›lar› ve eserleri flunlard›r:
Resim 170 : Saint Giorgio Maggiore Kilisesi,
‹talya, Andrea Palladio
90
Andrea Palladio (Andre Palladiyo) (1508-1580): Roma’daki Eski Ça¤ yap›lar›n› inceleyen ‹talyan sanatç›, neoklasik mimarinin temellerini atm›flt›r. Vicenza’daki Rotondo Villas› ile ‹talya’daki Saint Giorgio Maggiore Kilisesi sanatç›n›n önemli yap›tlar›ndand›r (Resim 170).
Onun yap›lar›nda görülen kolossal nizam uygulamas› Rönesanstan 19. yüzy›la kadar tüm Avrupa
yap›lar›nda görülmüfl, bat›l›laflma döneminde Türk mimarisinde de yayg›n olarak kullan›lm›flt›r.
Kolossal nizam, sütun veya payelerin cephede iki kat boyunca uzanmas› veya üst üste s›ralanmas›d›r.
Neoklasisizmin mimarideki önemli bir temsilcisi de ABD’nin üçüncü baflkan› Thomas Jefferson
(Tam›s Cef›rs›n) (1743-1826)’d›r. Monticello’daki evi, sanatç›n›n önemli bir yap›t›d›r (Resim 171).
Bunlar d›fl›nda, Neoklasik Dönemde yap›lan iki önemli yap›ttan birisi Berlin’deki Brandenburg Kap›s›, di¤eri ise Pariste Etual Meydan›’ndaki Zafer Kemeri’dir.
2. ROMANT‹ZM
Ad›n› Orta Ça¤ “romans”lar›ndan yani Latin kökenli
dillerde anlat›lan öykü ve söylencelerden alan Romantizm, yaklafl›k yüz y›l boyunca baflta ‹ngiltere, Almanya
ve Fransa olmak üzere tüm Avrupa’y› etkisine alm›flt›r.
Romantizm, antik döneme yeniden bir dönüfl say›lan neoklasisist ak›mdan sonra, belirli kal›plar ve kurallardan yorulan Avrupa sanat›n›n kendine yeni bir çözüm yolu aramas›yla ortaya ç›km›flt›r. Bu ak›m 19. yüzy›l›n bafllar›nda insan›n duygular›n›, düflüncelerini, düfl
gücünü yans›tan, sanatç›n›n özgürce kendisini ifade etmesini sa¤layan ça¤dafl bir görüfltür.
Resim 171 : Thomas Jefferson’›n Evi (ABD), Thomas Jefferson
Romantik sanatç›lar kurallardan, ölçülerden ve
formlar› s›n›rlayan çizgilerden kurtulma çabas›ndad›r.
Onlar, renk kitleleriyle kendini ifade etme yolunu bulmufl, sanat için sanat› seçerek kendine yeni bir dünya
yaratm›flt›r.
Neoklasisist sanatç›lar için esin kayna¤› eski Yunan
ve Roma yap›tlar›d›r. Romantik sanatç›lar ise do¤rudan
kendilerine yönelmifllerdir. Duygular›, iç dünyas›, kendi
gücü bu dönem sanatç›s›n›n tek esin kayna¤›d›r.
Resim 172 : Giyinik Maya, Francisco Goya
Yüzy›llar boyunca figürlü konulara bir fon görevi yapan manzara resmi, ilk kez Romantik Dönemde bir çevre olmaktan ç›km›fl ve figür resminin önüne geçmifltir.
Romantik manzara resim anlay›fl›, ‹ngiltere’de gelifltirilmifl ve ‹ngiltere ilk kez bu dönemde Avrupa resminin
önüne geçmifltir.
Romantizmin belirli sanatç›lar› ve eserleri:
Francisco Goya (Françesko Goya) (1746-1828):
19. yüzy›l›n resim sanat›ndaki en büyük sanatç›lar›ndan biridir. 1770’de Roma’ya gitmifl ve klasik heykel sanat›n› ve Barok ressamlar›n yap›tlar›n› incelemifltir. Sanatç› Velazques’in resimlerindeki gerçekçilik ve Rembrandt’›n portrelerindeki gözlem gücünden etkilenmifltir.
Goya’n›n en tan›nm›fl yap›t› Üç May›s 1808 adl› tablodur.
Sanatç›n›n di¤er önemli yap›tlar› aras›nda, fiemsiye, Ç›plak Maya, Giyinik Maya (Resim 172), IV. Carlos’un Ailesi, Alba Düflesi’nin Portresi, (Resim 173)
ve Köyde Bo¤a Gürefli say›labilir.
Resim 173 : Alba Düflesi’nin Portresi, Francisco
Goya
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
91
Theodore Géricault (Teodor Gericolt) (1791-1824):
Sanatç›, romantik figür resminin Fransa’daki öncüsüdür. Neoklasisist ressamlar, çizgilerle belirlenen formlar yarat›rken
Géricault’un formlar› renk kümeleriyle oluflturulmufltur. Caravaggio, Rubens, Rembrandt gibi ustalardan etkilenmifltir. Michelangelo’nun figürleriyle klasik heykeller de onu etkilemifltir.
Géricault’un resimleri, ruhsal bozukluklar›n fiziksel etkilerini yans›t›r. Bunlar, bat› sanat›ndaki psikolojik portrecili¤in en
güçlü örnekleridir (Resim 174). Sanatç›, modelin yüz ifadesindeki farkl›l›klar› vurgulam›fl; göz ve a¤›z çevresini özellikle çal›flm›flt›r. Koyu bir fon üstünde yer alan portrelerde, giysiler de
koyu renklidir.
Resim 174 : Deli Portresi, Theodore Gericault
Medusa’n›n Sal› ve Hafif Süvari Alay› adl› tablolar› sanatç›n›n di¤er yap›tlar› aras›nda say›labilir.
Eugéne Delacroix (Öjen Dölakruva) (1798-1863): Frans›z
romantik figür ressamlar›n›n önemli temsilcilerindendir. Sanatç›
neoklasisist tarzdaki sa¤lam çizgi ve desen resmine karfl›l›k,
rengi ön plana ç›karan, daha çok dönemin siyasal yap›s›na ›fl›k
tutan tarihsel konulu resimler çal›flm›flt›r.
Sanatç›n›n yap›tlar› aras›nda Sardanapal’›n Ölümü, Halka Önderlik Eden Özgürlük (Resim 175) ve Cezayirli Kad›nlar (Resim 176) say›labilir.
John Constable (Con Konsteyb›l) (1776-1837): ‹ngiliz
manzara resminin en büyük temsilcilerinden olan sanatç›, gerek konular›ndaki gerekse tekni¤indeki do¤alc›l›kla ça¤dafl
manzara resminin geliflimine büyük katk›da bulunmufltur.
Resim 175 : Halka Önderlik Eden Özgürlük
tablosundan detay, Eugéne
Delacroix
Resim 176 : Cezayirli Kad›nlar, Eugéne Delacroix
92
Sanatç›n›n en tan›nm›fl yap›tlar›ndan birisi Saman Arabas› adl› tablodur (Resim 177). Sanatç› bu tablosunda boyay› oldukça özgün bir biçimde kullanm›fl, renkleri paletinde kar›flt›rmak yerine yüzeyine yan yana sürmüfltür. Gökyüzünün ve bulutlar›n gerçek bir ›fl›k kayna¤› oldu¤u bu resimde Constable,
ayr›nt›dan çok anl›k bir izlenimi yakalamaya çal›flm›flt›r.
Resim 177 : Saman Arabas›, John Constable
Caspar David Friedrich (Kaspar David Fredrik) (1774-1840): Alman romantizminin temsilcilerinden olan sanatç› daha
çok manzaralar›yla tan›n›r. Sanatç›, manzaralar›nda hep belirli yöreleri betimlemifl
ve bunlar› genellikle ay ›fl›¤›nda, alacakaranl›kta, siste ya da sonbaharda vermifltir.
Ço¤unlukla kahverengi, gri ve koyu yeflil
renkleri kullanm›flt›r.
Mefle Orman›nda Manast›r adl› tablo,
sanatç›n›n önemli yap›tlar› aras›ndad›r.
Resmin konusu, karl› bir k›fl akflam› bir
manast›r kal›nt›s›na do¤ru ilerleyen keflifllerin oluflturdu¤u cenaze alay›d›r. Resim;
öndeki mezar tafllar›, ç›plak mefle a¤açlar› ve manast›r kal›nt›s›yla geride bir sis tabakas›n›n gizledi¤i belirsiz bir alandan
oluflmaktad›r (Resim 178).
Resim 178 : Mefle Orman›nda Manast›r, Caspar David Friedrich
Sanatç›n›n di¤er önemli yap›tlar› aras›nda Da¤da Haç, Rügen’de Beyaz Kayal›klar ve Deniz K›y›s›nda Fransisken
Keflifli say›labilir.
3. REAL‹ZM (Gerçekçilik)
Resim 179 : Tafl K›r›c›lar›, Gustave Courbert
Figüratif sanatlar ve ebediyatta tarihsel bir tarz olan realizm en tutarl› biçimine Fransa’da ulaflm›fl,
Avrupa’da, ‹ngiltere ve Amerika’da etkili olmufltur. 1840’tan 1880’e kadar bat› dünyas›nda egemen olmufltur. Bu ak›m›n amac› gerçek dünyan›n, ça¤dafl yaflam›n dikkatli bir gözlemine dayanan do¤ru, nesnel ve tarafs›z bir betimini vermektir. Bu nedenle 19. yüzy›l›n ortalar›nda gerek klasik gerekse romantik dünyadan, somut gerçeklere dayanan bir dünya u¤runa vazgeçilmifltir. Klasik sanatç›lar geçmifli örnek alm›fl, romantik sanatç›lar ise düfl güçlerine s›¤›narak d›fl dünyadan kaçmaya çal›flm›fllard›r. Realizm ise gerçe¤i oldu¤u gibi yans›tm›flt›r. Böylece hem eski klasik gelenekten tümüyle kopulmufl hem
de romantiklerin kendi düfl dünyalar›na kaç›fl e¤iliminden uzaklafl›lm›flt›r.
19. yüzy›l›n ortalar›nda bilimde, teknolojide ve sanayideki geliflmeler insanlar aras›nda bir ilerleme
umudu yaratm›fl ve görsel olan›n tek gerçek oldu¤u düflüncesi geliflmifltir. Realistler de bu geliflmelere
paralel olarak yap›tlar›na nesnel bir bak›flla yaklaflarak gerçe¤i oldu¤u gibi yans›tm›fllard›r. Bu dönemde Sanayi Devrimi ile birlikte iflçi s›n›f› ortaya ç›km›flt›r. Sanatç›lar› da yap›tlar›nda dönemin koflullar›na uygun olarak dinsel ve edebiyatla ilgili konular yerine ifl ve iflçilikle ilgili konular› ifllemifllerdir. Bu dönem antikiteye ba¤l› kal›c› de¤erlerin ve ölümsüz ideallerin resimsel bir yans›mas› olan tarih resminin
de sonu olmufltur. Konu olarak resimlerde gündelik yaflamla ilgili sahneler ele al›nm›flt›r.
Realizmin temsilcileri ve eserlerinden baz›lar›:
Gustave Courbert (Gustav Kurbe) (1819-1877): Realizmin önderi ve en önemli ismi olan Courbert, resimlerinde figürleri gerçekçi bir flekilde verir, idealize etmeyi tümüyle reddeder. Sanatç›, çeflitli
konularda resimler yapm›fl, güçlü f›rça darbeleriyle, renkleri kar›flt›rarak aç›k koyu karfl›tl›¤›n› tuvale
yans›tm›flt›r. Özellikle iflçi ve köylüleri kendi çevrelerinde vermifltir.
Courbert’nin ilk somut ürünü Tafl K›r›c›lar› adl› tablodur (Resim 179). Sanatç› bu resimde, iflçi s›n›f›ndan iki figürü hiçbir yorum yapmadan tüm s›radanl›klar› ve yoksulluklar›yla vermifltir. Figürlerin
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
93
vücutlar› al›fl›lm›fl›n aksine idealize edilmemifl
ancak do¤al büyüklükte temsil edilmifltir. Genç
adam›n yüzü izleyiciye dönük de¤ildir. Yafll› adam›n yüzünü ise flapkas› k›smen gizler. Dolay›s›yla izleyicinin onlarla duygusal ba¤ kurmas›, ya da
onlara ac›mas› engellenmifltir. Sahne, k›r›lm›fl
tafllardan gerideki ekmek, kafl›k ve çorba kab›na
dek tüm ayr›nt›lar› aç›kça yans›tan berrak bir
›fl›kta verilmifltir.
Sanatç›n›n di¤er yap›tlar› aras›nda Ornans’ta
Cenaze Töreni, Bu¤day Eleyen K›zlar ve Merhaba Mösyö Courbert (Resim 180) say›labilir.
Resim 180 : Merhaba Mösyö Courbert, Gustave Courbert
Honoré Daum›er (Onore Domye) (18081879): Çeflitli resimlerinin yan› s›ra karikatür ve
tafl bask›lar›yla da tan›nan sanatç›n›n esin kaynaklar› ‹ncil, klasik mitoloji ile Moliére, Cervantes
ve Victor Hugo gibi yazarlar›n yap›tlar›d›r. Sanatç› kendi döneminin yaflam›n› da incelemifl; çocuklar›, çal›flan kad›n ve erkekleri, kentte yaflayan s›radan ve yoksul insanlar› da resimlerinde
konu edinmifltir.
Bask› Koleksiyoncular› adl› tablosu oldukça
tan›nm›flt›r (Resim 181).
Sanatç›n›n di¤er önemli yap›tlar› aras›nda
Transnonain Soka¤›, Çamafl›rc› Kad›n, Panay›r, Victor Hugo, Crispin ile Scapin say›labilir.
Jean François Millet (Jan Fransuva Mile)
(1814-1875): Önceleri manzara resimleri yapan
sanatç›, daha sonra figür ressaml›¤›na geçmifl
ve köy yaflam›ndan sahneleri, tarlada çal›flan kad›n ve erkekleri betimlemeye çal›flm›flt›r.
Resim 181 : Bask› Koleksiyoncular›, Honoré Daum›er
Resim 182 : Baflak Toplayanlar, Jean François Millet
94
Sanatç›n›n ünlü bir tablosu Baflak Toplayanlar’d›r. Resimde öyküsel ya da dramatik hiçbir
özellik yoktur. Herhangi bir güzelli¤i, zerafeti olmayan üç kad›n hasat zaman›nda tarlada çal›flmaktad›r. Resimdeki her çizgi önceden hesaplanm›fl
gibidir; gerek hareketlerde gerek figürlerin düzenleniflinde belirli bir ritm vard›r. Figürlerin yere e¤ilmifl durufllar› ve yapt›klar› iflin güçlü¤ü resmin konusunu belirlerken kaba giysiler ve iri eller de resme toplumsal bir yorum katm›flt›r. Millet, gölgeleri
ve koyu alanlar› ön planda yo¤unlaflt›rm›fl, aç›k ve
koyu karfl›tl›klar›n› geriye do¤ru giderek azalt›p
yap›ta bir derinlik kazand›rm›flt›r (Resim 182).
Sanatç›n›n di¤er önemli bir yap›t› da Angelius’tur.
4. EMPRESYON‹ZM (‹zlenimcilik)
1874 y›l›nda kendilerine “Ressamlar, Heykelt›rafllar ve Gravürcüler Birli¤i” ad›n› veren bir grup sanatç› Paris’te bir sergi açm›flt›r. Sergilenen yap›tlar aras›nda Claude Monet (Klod Mone)’ye ait sergi katalo¤undaki “Empresyon” (izlenim, gün do¤umu) adl› tablo, bu ak›m›n ad› olmufltur.
Empresyonist sanatç›lar, akademik ö¤renimi terk edip do¤aya aç›lm›fllard›r. Amaçlar›, her türlü ön
yarg›y› bir yana b›rak›p do¤ay› gözlemlemek ve alg›lad›klar› görsel izlenimleri tuvallerine aktarmakt›r.
Bu ressamlar›n do¤a önünde bulgulad›klar› gerçek flu olmufltur: Nesneler günün de¤iflik saatlerinde ve
de¤iflik ›fl›klar alt›nda farkl› görünümler al›rlar, ›fl›k de¤ifltikçe nesnelerin yaln›z biçimleri de¤il, renkleri
de de¤iflir. fiu hâlde do¤adaki nesnelerin rengi ve biçimi sürekli olarak de¤iflmektedir. Ressam›n ifli de
do¤al görünümü, de¤iflimin belirli bir an›nda yakalamakt›r. Bu nedenle sanatç›lar, ilk izlenimi kaç›rmamak için f›rçalar›n› çabuk kullanmak, ayr›nt›dan çok görünümün bütünüyle ilgilenmek zorundad›rlar.
Empresyonistlerin do¤aya yaklafl›mlar›, ›fl›k etkilerini yans›tacak yeni bir palet ve yeni bir teknik yaratmalar›na neden olmufltur. Empresyonist sanatç›lar, Rönesanstan beri gelenek oldu¤u gibi tuvallerinde bej ya da koyu renk bir astar yerine beyaz astar kullanm›fllard›r. Ayr›ca teknolojiye ba¤l› olarak geliflen sentetik boyalardan yararlanmalar›, onlar›n resimlerine bir ›fl›kl›k ve parlakl›k vermifltir.
Empresyonist sanatç›lar tarihsel, mitolojik ve duygusal konular› reddetmifller, konular›n› dönemlerinin günlük yaflam›ndan seçmifllerdir. Aç›k hava gezintileri, piknikler, tren istasyonlar›, Sen k›y›lar› gibi
kent yaflam›ndan kesitler, konular› oluflturmufltur.
Empresyonist sanatç›lar ve baz› yap›tlar›n›n özellikleri:
Cloude Monet (Klod Mone) (1840-1926): Monet’in resimdeki amac›, ›fl›¤›n nesneler üzerindeki
uçucu etkilerini yakalamakt›. Bu nedenle onun resimlerinde konu önemini yitirmifl, konturlar erimifl, dolay›s›yla nesnelerin biçimleri çözülüp da¤›lm›flt›. Her fley, ›fl›kl› renk lekeleri hâlinde tuval düzlemine indirgenmifl ve izlenim renkle sa¤lanm›flt›r.
Sanatç›n›n önemli yap›tlar›ndan biri, Ot Y›¤›nlar› adl› tablodur (Resim 183). Resimde, kompozisyonlar son derece geometriktir. Tarlalar, tepeler ve
gökyüzü resim düzlemine paralel, yüzeysel bantlara
indirgenmifltir. Tarla, tuvalin hemen hemen yar›s›n›
kaplamaktad›r.
Sanatç›n›n di¤er yap›tlar› aras›nda Su Zambaklar›, Kavaklar, Rouen Katedrali ve Nilüfer Havuzu
say›labilir.
Edouard Manet (Edvar Mane) (1832-1889): Manet, resimlerinde klasik tablolardan esinlenmifl, uzun
süre aç›k havada çal›flmam›fl, çal›fl›nca da manzaraya de¤il manzara içinde figüre önem vermifl, paletinden siyah, gri ve beyaz renkleri atamam›flt›r. Resimlerinde karanl›klar ayd›nlat›lm›fl, gölgelere renk verilmifl, derinlikler genifl yüzeyler hâlinde yay›lm›flt›r.
Folies Bergeres (Foli Berjer) Bar› adl› ya¤l› boya tablosunda servis yapan k›z›n arkas›nda yer alan
aynada salonun o andaki atmosferinin ve görüntüsünün aktar›lmas› bir yeniliktir. Sahne, f›rça darbeleri ile gerçek yaflamda oldu¤u gibi resmedilmifltir
(Resim 184).
Resim 183 : Ot Y›¤›nlar›, Cloude Monet
Resim 184 : Folies Bergeres Bar›, Edouard Manet
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
95
K›rda Kahvalt› (Resim 185), Flüt Çalan Çocuk, Emile Zola, Mavi Kay›k ve Balkon sanatç›n›n di¤er yap›tlar› aras›nda say›labilir.
Auguste Renoir (Ogüst Rönuvar) (1841-1919): Claude Monet’in etkisiyle empresyonist tekni¤i gelifltiren sanatç›, bu tekni¤i manzaradan çok aç›k havada figür resmine uygulam›flt›r.
Resim 185 : K›rda Kahvalt›, Edouard Manet
Sanatç›n›n önemli bir yap›t› Moulin de
La Galette (Mulen dö La Galeta)’da Dans
adl› tablodur. Sanatç›, resimde bir bahçede
dans edip e¤lenen insanlar› konu etmifl,
a¤aç yapraklar›n›n aras›ndan s›zan güneflin par›lt›s›n› vermeyi amaçlam›flt›r. Gerek
figürler gerek zemin, gölge-›fl›k etkilerinin
titreflimini yans›tmaktad›r. Biçimler erimifl,
her fley bu gölge-›fl›k karfl›tl›klar›n›n anl›k
etkilerini yans›tan birer araç olmufltur. Figürlerin kimisi masa bafllar›nda toplanm›fl,
sohbet edip bir fleyler içmekte kimisi de
dans etmektedir. Hiç kimse poz vermemifltir ve izleyici varl›¤›n›n fark›nda de¤ildir.
Herkes kendi e¤lencesine dalm›flt›r (Resim
186). Klasik sanatç›lar›n evrensel ve tipik
olan› aramas›na karfl›n Renoir burada rastlant›sal, anl›k ve geçici olan› vermifltir.
Sanatç›n›n di¤er yap›tlar› aras›nda Mavi Kurdeleli K›z ve Denizcilerin Partisi
say›labilir.
Edgar Degas (Edgar Döga) (18341917) (Resim 187), Adof Von Menzel
(1815-1905) ve Alfred Sisley (1839-1899)
di¤er önemli empresyonist sanatç›lard›r.
Resim 186 : Moulin de La Galette Dans, Auguste Renoir
Georges Seurat, Paul Cézanne, Paul
Gaugin ve Vincent Van Gogh’dan oluflan
empresyonist sanatç›lar›n çal›flmalar›yla
natüralist sanat gelene¤i büyük ölçüde sars›l›r ve resim do¤al gerçekli¤in yans›mas›
olmaktan ç›k›p özerklik kazan›r. Bu sanatç›lar, ›fl›k oyunlar›yla yarat›lan gelifligüzel
kompozisyonlar› bir düzene sokmay›, yaln›zca günefl ›fl›¤›yla yetinmeyip tüm renkleri resimlerinde kullanmay› amaçlam›fllard›r.
Ortaya ç›kan bu yeni sanat anlay›fl› post
empresyonizm olarak adland›r›lm›flt›r.
Post empresyonist sanatç›lar ve önde
gelen baz› yap›tlar›n›n özellikleri flunlard›r:
Resim 187 : Prova, Edgar Degas
96
Georges Seurat (Corc Söra) (18591891): Sanatç›, ›fl›¤›n temel renklerine ayr›flt›r›lmas›na dayanan renk ö¤retisinden yola ç›karak noktac›l›k tekni¤ini gelifltirmifltir.
Seurat, renkleri paletinde kar›flt›rmaz, bu
ifllemi izleyicinin gözüne b›rak›r. O renkleri
prizmatik parçalara böler, ay›r›r ve ortaya ç›kan saf renkleri f›rças›n›n ucuyla küçük noktalar hâlinde resme uygular. Belirli bir noktadan
bak›ld›¤›nda bu noktalar istenen rengi izleyicinin gözünde oluflturur.
Grande Jatte (Grand Jat) Adas›’nda Bir
Pazar Ö¤leden Sonras› adl› tablosu oldukça
ünlüdür. Sanatç› bu resimde, II. Dünya Savafl›’ndan önce bir aday› ve orada gezinen Parisli zenginleri betimlemifltir (Resim 188).
Resimde derinlik boyutu kald›r›lm›fl, her
fley silüetlere indirgenmifltir. Kontur yoktur, figürler fondan renk farkl›l›klar›yla ayr›l›rlar.
Bunlar ya tam cepheden ya da profilden verilmifl, yal›nlaflt›r›l›p silindirik biçimlere dönüfltürülmüfllerdir.
Resim 188 : Grande Jatte Adas›’nda Bir Pazar Ö¤leden Sonras›, Georges Seurat
Sanatç›n›n di¤er yap›tlar› aras›nda Paul
Signac (Pol Sinyak)’›n Portresi, Sirk ve
Banyo say›labilir.
Paul Cézanne (Pol Sezan) (1899-1906):
Sanatç›, kuramc› yan› a¤›r basan Seurat’dan
farkl› olarak resimde arad›¤› uyuma yaln›z zihinsel yöntemlerle de¤il ama ayn› zamanda
do¤aya bakarak ulaflaca¤›na inanm›flt›r. Bu
nedenle do¤a karfl›s›ndaki duyumlar›n›, onlar›n tazelik ve yo¤unluklar›ndan bir fley kaybetmeden kopya etmek ister.
Resim 189 : Lestaque’de Marsilya Körfezi, Paul Cézanne
Cézanne’a göre do¤a resimle taklit edilemez ancak temsil edilebilir. Resmin bafll›ca
ögeleri çizgi, ton ve renktir. Renk, çizgi ve tonu da içeren temel ögedir.
Lestaque (Lestak)’de Marsilya Körfezi
adl› tablosu oldukça ünlüdür (Resim 189). Tuval alan› k›y›, körfez ve da¤lardan oluflur. Resmin orta bölümünü yo¤un bir maviden oluflan
körfez kaplar. Bunun ard›nda k›vr›ml› tepe dizileri, onlar›n üstünde de gökyüzünün daha
aç›k renkli yumuflak mavisi yer al›r. Ancak biçimler geriye do¤ru gittikçe küçülmez. Çünkü
hava perspektifi yoktur. Uzaktaki da¤ da soluklaflmaz, s›n›r çizgileri aç›k seçik bellidir.
Sanatç›n›n di¤er yap›tlar› aras›nda Kendi
Portresi, Kar›s›n›n Portresi (Resim 190), Y›kananlar, ‹skambil Oynayanlar ve Sainte
Victorie (San Viktorya) Da¤› say›labilir.
Resim 190 : Kar›s›n›n portresi, Paul Cézanne
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
97
Paul Gaugin (Pol Gogen) (1848-1903): Gaugin’e göre
sanatç›, izlenimlerinin bir sentezini yapmal› ve do¤rudan
do¤ruya do¤ay› kopya etmek yerine belle¤inden resim
üretmelidir. Onun resimlerinde renkler dümdüz olarak sürülmüfl ve saf olarak kullan›lm›flt›r. Sanatç›, 1891’den sonraki yaflam›n› Tahiti ve Marques (Markiz) adalar›nda sürdürmüfl; buralardaki ilkel yaflama ve parlak renklere olan
sevgisini bir dizi tablo ile yans›tm›flt›r.
Önemli yap›tlar› aras›nda Vaazdan Sonra Hayal, Tahitili K›zlar, Beyaz At, Kumsalda Atl›lar ve Çiçekli K›z
(Resim 191) say›labilir.
Resim 191 : Çiçekli K›z, Paul Gaugin
Vincent Van Gogh (Vinsen Van Goh) (1853-1890):
Gaugin’le kurdu¤u dostluk sayesinde Empresyonizmden
anlat›mc›l›¤a yönelmifltir. Sanatç› hiçbir zaman gördüklerini vermekle yetinmemifl, keyfi bir biçimde kulland›¤› rengin
anlat›mc› niteli¤inden yararlanarak d›fl görünüflün ard›ndaki insan›n ruhuna dek uzanan sanatsal gerçe¤i vermeye
çal›flm›flt›r.
Van Gogh; yap›tlar›nda insanlar›n dram›n›, korku ve özlemlerini anlatmak ister. Ac› çekmek, baflkalar›n›n ac›s›n›
paylaflmak, Van Gogh’un yaflam›n›n ve sanat›n›n özellikleridir. Tablolar›nda rengi istedi¤i gibi de¤ifltirerek kullan›r.
Örne¤in, a¤açlar› k›rm›z›ya, gökyüzünü yeflile boyar.
Sanatç›, yaflam›n›n büyük bölümünü bunal›m ve umutsuzluk içinde geçirmifl ve yapt›¤› resimlerin birço¤unu da
bu dönemde gerçeklefltirmifltir.
Resim 192 : Y›ld›zl› Gece, Vincent Van Gogh
Resim 193 : Ayçiçekleri, Vincent Van Gogh
98
Y›ld›zl› Gece sanatç›n›n en tan›nm›fl yap›tlar›ndand›r
(Resim 192). Sanatç› bu resmini ak›l hastanesindeki hücresinde, düfl kurarak yapm›flt›r. Resimde âdeta evrenin büyüklü¤ü, gökyüzündeki y›ld›z kümelerinin sonsuz hareketi
hissedilmektedir. Renkler son derece yo¤undur. Mavinin
çeflitli tonlar›, morlar, sar›lar, yefliller iç içe geçmifltir. Renklerin anlat›mc›l›¤›na f›rça vurufllar› da katk›da bulunmaktad›r. Resimde tüm gökyüzü dönen bir girdap gibidir. Bu tablodan da görülece¤i gibi Van Gogh’un resimlerinde renk
kadar çizgi de bir anlat›m arac›d›r. Çizgi yaln›z biçimleri s›n›rlamaz, ayn› zamanda hareketli bir uyum da yarat›r. Ön
plandaki uyuyan kent ise gökyüzünün dalgal› ve ak›c› k›vr›mlar›yla de¤il de k›sa, düz ve keskin f›rça vurufllar›yla verilmifltir.
Sanatç›n›n di¤er yap›tlar› aras›nda Sanatç›n›n Kendi
Portresi, Sanatç›n›n Arles’deki Odas›, Bofl ‹skemle,
Alaca Karanl›kta Sokak Kahvesi, Yeflil Bu¤daylar ve
Ayçiçekleri (Resim 193) say›labilir.
5. FOV‹ZM
Fovizm, vahfli hayvan, y›rt›c› kufl anlam›na gelen fauve (fov) sözcü¤ünden türemifltir.
19. yüzy›l›n ikinci yar›s›nda sanata bak›fl aç›s› tamamen de¤iflmifl, geleneksel çizgilere karfl› bir güvensizlik ortam› oluflmaya bafllam›flt›r. 1905’te bir
grup Frans›z ressam›n Paris’te açt›klar› sergi, çarp›c› ve h›rç›n çal›flmalar›yla izleyenleri etkilemifl ve
söz konusu sanatç›lara fovlar denilmesine yol açm›flt›r.
Fovizmde resim iki ana özellik üzerine yo¤unlafl›r: Renk fliddeti ve bunlar›n yan yana konulmas›.
Resim 194 : Akflam Sofras›, Henri Matisse
Fovizmin en önemli temsilcisi Henri Matise
(Henri Matis)’tir.
Henri Matisse (1869-1954): Sanatç›n›n resimlerinde yo¤unlaflt›r›lm›fl çeflitli renk desenleri görülür.
Hiçbir renk di¤erine zarar vermez. Resimde derinlik
ortadan kalkm›flt›r. Matisse hafif, ayd›nl›k renkleri,
nefleli ve yal›n üslubuyla tan›n›r. Akflam Sofras›
(Resim 194), K›rm›z› Bal›klar, Yemek Sonras›, Çiçekler ve Seramik, Dans ve Mozaik önemli yap›tlar›ndand›r.
Fovizmin di¤er önemli sanatç›lar› aras›nda Georges Braque (Corc Brak) (1852-1859) André Derain (Andre Döran) (1880-1954) say›labilir.
6. KÜB‹ZM
1907-1914 y›llar›nda Fovizmden kopan sanatç›lar›n oluflturdu¤u bir ak›md›r.
Kübistler do¤aya yeni bir görünüm vermek amac›yla eflyay› parçalam›fl, parçalardan birini sadelefltirmifl, di¤er parçalar› geleneksel perspektife gerek duyResim 195 : Ambroise Volard’›n portresi, Pablo Picasso
madan resmin yüzeyine da¤›tm›fllard›r (Resim 195).
Böylece üçüncü boyut tuval üzerine perspektif olmadan getirilmifltir. Bu dönem, Kübizmin analitik (ay›r›c›) dönemidir.
Kübizmde analitik dönemi, sentetik (birlefltirici) dönem izlemifltir. Bu kez de ay›r›c› yöntemlerle
parçalananlar bir araya getirilerek yüzey elde edilmifltir. Bu dönemin özünü resme çeflitli gazete k⤛tlar›n›n, afifllerin, yaz›lar›n yap›flt›r›lmas› (kolaj) tekni¤i oluflturur.
Kübizmin temeli, bir konuda gözün türlü yönlerden görebilece¤i özellikleri bir arada, geometrik biçimlerde gösterme esas›na dayan›r. Geometrik biçimler temel al›nd›¤› ve varl›klar› geometrik biçimlere
indirgedikleri için bu resimlere kübik denilmifltir. Kübistler biçim sorununu ön plana al›p rengi ikinci plana atm›fllard›r.
Kübizmin özelliklerini afla¤›daki sanatç›lar ve tablolar›nda görebiliriz:
Pablo Picasso (Pablo Pikasso) (1881-1973): Kübizmin ünlü temsilcisi Picasso, ‹spanya’da do¤mufl, yaflam›n› Paris’te sürdürmüfltür.
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
99
Resimlerinde insan› ve toplumu konu alm›flt›r. Sanatç›n›n
yaflam›ndaki olaylar, resimlerine de yans›m›flt›r.
Mavi dönem, sanatç›n›n kederli ve gaml› resimlerini yapt›¤› dönemdir. Sanatç› bu dönemde körleri, dilencileri, sakatlar› ve serserileri çizerek mavi rengi neredeyse tek renk olarak kullanm›flt›r. ‹htiyar Kör, Gitarist, Ütü Yapan Kad›nlar
sanatç›n›n bu dönemdeki yap›tlar›ndan baz›lar›d›r.
Resim 196 : Avingonlu K›zlar, Pablo Picasso
Pembe dönem, sanatç›n›n daha mutlu ve huzurlu oldu¤u
dönemi kapsar. Sanatç› bu dönemde daha az hüzünlü, daha
yumuflak konular› resimlerine yans›tm›flt›r. En çok pembe ve
aç›k kahverengi renklerini kullanm›flt›r. Çiçek Sepetli K›z ve
Sirk Cambazlar› ve Avingonlu K›zlar (Resim 196) bu dönemde yap›lan yap›tlar›ndand›r.
Guernica, Oturan Kad›n, Herkes ‹çin Bar›fl, A¤layan
Kad›n di¤er yap›tlar› aras›nda say›labilir.
Georges Braque (Jorj Brak) (1882-1963): Geometrik biçimlerle resmin yüzeyini oluflturmufltur. Sanatç›ya göre ressam›n as›l amac› bir eflyan›n ayn›s›n› çizmek ya da yerini alacak bir sembol yaratmak de¤il, kendi anlay›fl biçimine göre
nesneyi, eflyay› biçimlendirmektir.
Portekizli, K›rm›z› Hal›, Estaque (Estaki)’de Evler, fiömine Raf›nda Klarnet ve Rom fiiflesi (Resim 197) önemli
yap›tlar› aras›nda say›labilir.
Resim 197 : fiömine Raf›nda Klarnet ve
Rom fiiflesi, Georges Braque
Juan Gris (Jan Gri) (1887-1927): Sanatç› tablolar›nda
önce biçimlerin çözülerek da¤›t›ld›¤› analitik Kübizmi denemifl daha sonra birlefltirici nitelikteki sentetik Kübizme yönelmifltir. Bardaklar, Gazete ve fiarap fiiflesi önemli yap›tlar›ndand›r (Resim 198).
7. FÜTÜR‹ZM (Gelecekçilik)
20. yüzy›l›n bafllar›nda ‹talya’da do¤an Fütürizm, Kübizme
karfl› bir tepki olarak geliflmifltir. Amac› hareketi ve yaflam›n
yo¤unlu¤unu sanata katmakt›r. Fütürist sanatç›lar cisimleri
sürekli bir hareket ve de¤iflme içinde düflünmekte ve bir anl›k görünüflün de¤il hat›rlanan›n yorumunu yapmaktad›r.
Fütüristlere göre her fley k›m›ldar, koflar ve de¤iflkendir.
Hareket hâlindeki her fley görüntü alg›lan›ncaya kadar ço¤al›r, k›m›ldar, bu süreç içinde uyand›rd›¤› titreflimleri izleyerek
biçimini de¤ifltirir.
Bu ak›m d›fl dünyay› bir yana b›rakarak tamamen iç dünyay› tuvale yans›tmay› amaçlar. Bu ak›m›n en önemli temsilcisi Umberto Boccioni (Umberto Boççioni)’dir.
Resim 198 : Bardaklar, Gazete ve fiarap
fiiflesi, Juan Gris
100
Umberto Boccioni (1882-1916): ‹talyan sanatç›, yap›tlar›nda ça¤dafl yaflam içinde insan›n ruhsal yaflant›s›n›, hareket hâlindeki ögeler ve görüntülerle yans›tmaya çal›flm›flt›r.
Sanatç›n›n önemli yap›tlar›ndan baz›lar› Ruh Durumlar›,
U¤urlamalar, Soka¤›n Güçleri, Yükselen Kent, Bafl + Ifl›k +
Çevredekiler (Resim 199)’dir.
Di¤er fütürist sanatç›lar aras›nda Giacomo Balla (G›akomo
Balla) ve Gino Severini say›labilir.
8. EKSPRESYON‹ZM (D›fla vurumculuk)
Ekspresyonizm, 20. yüzy›l›n büyük sanat ak›mlar›ndan biri
olarak Kuzey Avrupa’da do¤mufl ve h›zla yay›lm›flt›r. Bir sanat
ak›m› olmaktan çok bir yaflam anlay›fl›d›r. Empresyonizme karfl› bir tepki olarak ortaya ç›km›flt›r.
Resim 199 : Bafl + Ifl›k + Çevredekiler,
Umberto Boccioni
Ekspresyonizm, ça¤›n politik, sosyal ve ekonomik koflullar›n›n zorlad›¤› sanatç›n›n duygular›n› a盤a vurmas› için bir araç
olmufltur. Ekspresyonizm nas›l ifade edece¤ini de¤il, neyi ifade
edece¤ini seçen sanatç›lar taraf›ndan benimsenmifltir. Bu sanatç›lar heyecanlar›n›n, duygular›n›n en gizli kalm›fl yanlar›n›
tuvallerine aktarm›fllard›r. Bunu yaparken de yaln›zca renklerin
dilinden yararlanmam›fllar, biçimlere an›tsal bir anlam kazand›rm›fllard›r. Resme anlam (ifade) katmak ilkeleridir. Sözcük
anlam› olarak da ekspresyon, ifade demektir.
D›fla vurumculuk ak›m›n› benimseyen ve yap›tlar›na
yans›tan sanatç›lar›n bafll›calar› flunlard›r:
Edward Munch (Eduar Manç) (1863-1944): Norveçli bir
sanatç› olan Munch, ekspresyonizmin en önemli temsilcisidir.
Sanatç›, resimlerinde en çok ölüm konusunu ifllemifltir. Ç›¤l›k
adl› yap›t› ekspresyonizmin tüm özelliklerini yans›tt›¤› için bu
ak›m›n sembolü olmufltur (Resim 200).
Resim 200 : Ç›¤l›k, Edward Munch
Di¤er yap›tlar› aras›nda Korku, Madonna, Ertesi Gün ve Hasta Çocuk say›labilir.
Oscar Kokoschka (Oskar Kokoflka) (1886-1980): Sanatç› heyecan, tutku, korku ve ölüm gibi insanlara özgü duygular›n d›fla yans›mas›n› baflar› ile
vermifltir. Yap›tlar›nda hatlar
belirgin, flekiller güçlüdür.
Yoz Sanatç›n›n Portresi
(Resim 201), Walden’in
Portresi, ‹nsan›n Trajedisi
ve Alplerden Manzaralar
önemli yap›tlar› aras›nda say›labilir.
Ekspresyonizmin di¤er
önemli temsilcileri Gustav
Klimpt (Güstav Klimpt), James Ensor (Jeyms Ens›r)
ve Ernst Ludvig Kirchner
(Ernist Lüdvig Kirflner)’dir
Resim 201 : Yoz Sanatç›n›n Portresi,
Resim 202 : Sanatç› ve Modeli adl› tab(Resim 202).
Oskar Kokoschka
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
lodan detay, Ernst Ludvig
Kirchner
101
9. SOYUT RES‹M
Resim 203 : Su Bendi, Wassily Kandinsky
Resim 204 : Blériot’ya Sayg›, Robert Delaunay
Resim 205 : Kompozisyon adl› tablodan detay,
Piet Mondrian
102
Soyut sanat; abstre sanat, non figüratif (figürlü olmayan) sanat veya non objektif sanat gibi isimlerle an›lan sanatt›r. Fransa’da ortaya ç›km›flt›r.
Soyut sanat taklitten uzak, tamamen zihinlere yönelen
bir sanatt›r. Bu ak›m›n sanatç›lar› bazen kendi iç dünyalar›n› bazen de herhangi bir objeyi tuvale yans›t›rlar. Kompozisyonlar›n› ›fl›k ve rengi kullanarak olufltururlar.
Soyut sanat› benimseyen önemli sanatç›lardan baz›lar› ve yap›tlar›:
Wassily Kandinsky (Vasili Kandinski) (1886-1944):
Rus ressam Kandinsky’e göre gerçek figürsüz resim, tamam›yla soyut olarak tasarlanan resimdir. Sanatç›, rengi
kendi duygular›n› ifade etmek için kullanm›flt›r.
Birkaç Çember, Kazaklar, Kompozisyon ve Su Bendi (Resim 203) önemli yap›tlar›d›r.
Robert Delaunay (Rober Dölenay) (1885-1941):
Frans›z ressam, renk kullan›m›n› gelifltirip hayalinden
üretti¤i biçimler kullanarak sanat dünyas›yla hiçbir iliflkisi
olmayan, tümüyle soyut resimler yapm›flt›r.
Sanatç›n›n önemli yap›tlar› aras›nda Dairesel fiekiller,
Koflucular ve Blériot’ya Sayg› (Resim 204) say›labilir.
Piet Mondrian (Pit Mondriyon) (1872-1944): Hollandal› sanatç› resimlerini en basit olan düz çizgiler ve asal
renkler (sar›, k›rm›z›, mavi)le oluflturmufltur.
Kompozisyon ad›n› verdi¤i geometrik düzenlerle kurulmufl çok say›da yap›t› vard›r (Resim 205).
Jackson Pollock (Ceks›n Polak) (1912-1956): Tuvali son derece özgür kullanan sanatç›, boyalar› tuvalin üzerine boflaltarak onlar›n üzerinde yürümüfl ve son derece ilgi çekici yap›tlar oluflturmufltur. Gece ve Sis ile Numara
1 A (Resim 206) en tan›nm›fl yap›tlar›d›r.
Joseph Albers (Jozef Alber) (1888-1976): Kare ve
dikdörtgenler sanatç›n›n ilgisini çekmifl, birbiri içinde büyüyen ve küçülen geometrik biçimler kullanm›flt›r.
Resim 206 : Numara 1 A, Jackson Pollock
10. METAF‹Z‹K
Metafizik sanat, fütürizmin hareketli yap›s›na bir tepki olarak 1917 y›l›nda ortaya ç›km›fl ve 1920’li y›llar›n
sonuna de¤in etkinli¤ini sürdürmüfltür. Sözcük anlam›
do¤a ötesi, fizik ötesidir.
Metafizik resim, renkçi ve biçimci bir aray›fltan uzakta, kübist ögeler arac›l›¤› ile bir düfl dünyas›n›n gizemli
görüntülerini yans›t›r. Ak›lc› düflünüflü, mant›¤› ve somut olan› reddeder.
Ak›m›n iki önemli sanatç›s› Chirico ve Carra’d›r.
Giorgio de Chirico (Corcio dö fiiriko) (18881978): Resimlerin birço¤unu hareketsiz kuklalar kullanarak yapm›flt›r. Resimlerinde korku ve yaln›zl›k duygusu veren ürkütücü ve an›tsal gölgeler, s›r dolu görünüfller yaratm›flt›r. Resimlerindeki figürler genellikle a¤›z,
burun, göz gibi yüz ögeleri bulunmayan mekanik yarat›klard›r.
Resim 207 : fiairin Kayg›s›, Giorgio de Chirico
fiairin Kayg›s› (Resim 207), Büyük Kule (Resim
208), Metafizik Resim, Kutsal Bal›k, Huzur Bozan ‹lham Perisi sanatç›n›n önemli yap›tlar› aras›nda say›labilir.
Carlo Carra (Karlo Karra) (1881-1966): ‹talyan ressam birbirleriyle ilgisiz, gizemli, düflsel imgeler kullanarak tuhaf görüntülü resimler yapm›flt›r.
Sanatç›n›n önemli yap›tlar› aras›nda Metafizik Musa (Resim 209), Anne ile O¤lu, Esin Perisi ve Penceredeki Kad›n say›labilir.
Resim 208 : Büyük Kule, Giorgio de Chirico
11. DADA‹ZM
Dadaizm, 1915-1922 y›llar›nda etkili olan bir ak›m›n
ad›d›r. Dadaizm, Frans›zca “tahta at” sözcü¤ünden
al›nm›flt›r. Ak›m; New York, Paris ve Zürih’te ayn› anda
ortaya ç›km›flt›r.
Ortaya ç›k›fl›nda iki önemli evrensel olay rol oynam›flt›r. Bunlardan birincisi 1. Dünya Savafl› ve sonucunda oluflan kuflkucu bilincin varl›¤›d›r (Dadaist sanatç›lar›n tümü bu savafla karfl›yd›.). ‹kincisi ise savafl sonras›n›n getirdi¤i politik, ekonomik ve psikolojik huzursuzluklard›r.
Dadaistler Avrupa kültürü ve sanat›na karfl› ç›km›fllar, sanat›n bugüne de¤in al›fl›lm›fl biçimini reddederek
yeni bir tarz yaratm›fllard›r. Estetikle ilgisi olmayan;
acayip, korkunç ve bilinmeyen duygular› anlatabilmek
için gazete k⤛tlar›, mermer parçalar›, bronz, tahta ve
kibrit kutular› kullanarak ilgi çekici sanat biçimleri oluflturmufllard›r.
Resim 209 : Metafizik Musa, Carlo Carra
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
103
Dadaistler yapt›klar› çal›flmalarla sürrealizme katk›da bulunmufllard›r. Dadaizmin en önemli temsilcisi
Hans Arp (Hans Arp)’t›r.
Hans Arp (1887-1966): Yap›tlar›n› kolaj tekni¤i ile
ortaya koymufltur.
Kolaj, k⤛t, kumafl, tahta vb. malzemeleri bir yüzeye yap›flt›rarak resim oluflturma tekni¤idir.
Da Demeti ve Tzara’n›n Portresi (Resim 210) sanatç›n›n önemli yap›tlar›ndand›r.
Resim 210 :Tzara’n›n portresi, Hans Arp
Marcel Duchamp (Marcel Duflam) (1887-1968):
Amerikal› sanatç› yap›tlar›nda de¤iflik flekilleri çokça kullanm›flt›r. Yapt›¤› “ready made”leriyle Amerikan uygarl›¤›n›n ticaretini alaya al›r. Bir flifle açaca¤›, bir pisuvar
(Resim 211) onun özgün yap›tlar›n›n ögeleri olmufltur.
Sanatç›n›n önemli bir yap›t› Merdivenden ‹nen Ç›plak’t›r.
Ready made (Redi meyd), önceden yap›lm›fl bir
eflyan›n, sanatç› taraf›ndan baflka bir ifllev ve anlamda
kendi yap›t›na konularak de¤erlendirilmesi ve yeni bir
biçimin oluflturulmas›d›r.
Max Ernst (Maks Ernst) ve Francis Picabia (Frensis Pikabya) Dadaist ak›m›n di¤er önemli sanatç›lar›d›r.
Francis Picabia, ifllevsiz makineler ve fotomontajlar
yapar. Çok karmafl›k ama bütünüyle anlams›z amaçlar
için modeller gelifltiren sanatç›n›n en önemli eserlerinden
birisi Âfl›kane Panay›r adl› tablodur (Resim 212).
Resim 211 : Pisuvar, Marcel Duchamp
12. SÜRREAL‹ZM (Gerçeküstücülük)
Sürrealizm, 1924 y›l›nda Pariste ortaya ç›km›flt›r.
Dadaizmin ve metafizik resmin öncülük etti¤i bu ak›mda her iki sanat döneminden de izler görülmektedir.
Sürrealizm, tüm dinsel, ahlaksal ve ulusal de¤erlerin
yok olmas› düflüncesini savunur. Mant›kl› olan› reddeder
ve ak›l kar›flt›ran fleylere ilgi gösterir. Sanat, sürrealistler
için bilinçalt›ndan beslenen bir dünyan›n anlat›m›d›r.
Sürrealist sanatç›lar›n tuvallerindeki resimler; korkulu düfllerin, say›klamalar›n, karabasanlar›n, ç›lg›nl›k
krizlerinin görüntüleridir. Freud’un kuramlar› sürrealist
sanata ›fl›k tutmufltur.
Bu ak›m›n sanatç›lar› hiçbir estetik kayg› olmadan bilinçalt› ve bilinçüstü düflüncelerini tuvale yans›tm›fllard›r.
Estetik, güzelli¤in insan akl› ve duyular› üzerindeki
etkilerini konu olarak ele alan felsefe dal›d›r.
Resim 212 : Âfl›kane Panay›r, Francis Picabia
104
Salvadore Dali (Salvador Dali) sürrelizmin en
önemli temsilcisidir. 1904-1989 y›llar› aras›nda yaflayan
‹spanyol sanatç› resimlerini sonsuz bir ufka yerlefltirir.
Ona göre uyan›kken görülen düfllerin de resmi yap›lmaya de¤erdi. Bu düfllerde de ço¤u kez kiflilerin
ve eflyalar›n yer de¤ifltirdi¤i, birbirine kar›flt›¤› ilginç
durumlar ortaya ç›kard›. Uyku adl› tablosu bu durumu gösteren bir örnek olarak verilebilir (Resim 213).
Sanatç›n›n di¤er önemli yap›tlar› aras›nda S›v›
Arzular›n Do¤umu, Sivil Savafl Kehaneti (Resim
214), Aziz Antonius’un Bafltan Ç›kar›l›fl›, Son Akflam Yeme¤i, Belle¤in Direnifli ve Zürafa say›labilir.
René Magritte (Rene Magret) (1898-1967):
Sanatç› yap›tlar›nda mant›k kabul etmeyenin ve s›ra d›fl› olan›n resmini yapm›flt›r.
Resim 213 : Uyku, Salvadore Dali
Sözcüklerin Kullan›l›fl›, Kan›n Sesi (Resim
215) ve ‹mgelerin ‹haneti önemli yap›tlar›d›r.
Jean Miro (Jan Miro) (Resim 216) ve Paul Klée
(Pol Kle) sürrealizmin di¤er önemli sanatç›lar›d›r.
13. POP ART
Pop art, 1960’l› y›llarda Amerika ve Avrupa’da
görülen bir sanat ak›m›d›r. Kökeni, gerçekçili¤e dayan›r. 2. Dünya Savafl›’ndan sonra yaflanan huzursuzluklar, yokluk ve ac›, yerini bar›flç› bir yaflant›,
sanayide geliflim ve çok tüketmek için çok üretime
b›rakm›flt›r. Bunun sonucunda tüketimi yönlendirmek, benimsetmek ve be¤endirmek için haz›rlanan
reklamlar, toplumu bilinçlendirmeyi ve seçtirmeyi
amaçlayan bir sanat hâlini alm›flt›r.
Resim 215 : Kan›n Sesi, René Magritte
Resim 214 : Sivil Savafl Kehaneti, Salvadore Dali
Resim 216 : Ay Ifl›¤›nda Kad›nlar, Jean Miro
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
105
Resimli romanlar, dergiler, renkli foto¤raflar, afifller tüketimi çekici hâle getirmek için kullan›lm›flt›r.
Bu geliflmeler sonucunda tamamen tüketim toplumunu hedef alan pop art sanat› ortaya ç›km›flt›r. Bu
ak›m›n sanatç›lar› endüstri toplumunun günlük tüketim araçlar›n› resimli roman ya da reklamc›l›k tekniklerini kullanarak resmetmifllerdir. Bu tür yap›tlarda konu, hamburgerden konserve kutusuna ve sigara paketine kadar her fley olmufltur.
Baflyap›t, Apollo Tap›na¤› ve Arabada (Resim 217) yap›tlar›yla bu ak›m sanatç›lar›ndan Roy
Lichtenstein (Roy Lihtenfltayn) d›fl›nda, Claes Oldenburg (Klas Oldenburg) (Resim 218), David
Hockney (Deyvid Hakni), Tom Wesselmann (Tom Vesselman) ve Andy Warhol (Endi Varhol) Pop
art sanat›n›n di¤er önemli sanatç›lar›d›r.
Resim 217 : Arabada, Roy Lichtenstein
Resim 218 : Dev Hamburger, Claes Oldenburg
DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI
1. Neoklasisizm ne zaman, hangi ak›ma tepki olarak ortaya ç›km›flt›r? Söyleyiniz.
2. Neoklasisizmin heykel, resim ve mimarl›k alan›ndaki önemli sanatç›lar› ve yap›tlar› hakk›nda
bilgi veriniz.
3. Romantizm niçin, hangi ak›ma tepki olarak ortaya ç›km›flt›r? Belirtiniz.
4. Romantizmin genel özelliklerini say›n›z.
5. Romantik sanatç›lardan ve yap›tlar›ndan örnekler veriniz.
6. Realizmin genel özellikleri nelerdir? Söyleyiniz.
7. Realist ak›m›n önemli temsilcileri ve yap›tlar› hakk›nda bilgi veriniz.
8. Empresyonizmin genel özellikleri nelerdir? Aç›klay›n›z.
9. Post empresyonizmin genel özellikleri ve önemli sanatç›lar› hakk›nda bilgi veriniz.
10. Fovizmin genel özellikleri nelerdir? Söyleyiniz.
11. Kübizmin genel özellikleri nelerdir? Belirtiniz.
12. Kübizmin önemli temsilcileri ve önemli yap›tlar› hakk›nda bilgi veriniz.
13. Sürrealizmin genel özelliklerinin neler oldu¤unu belirtiniz.
14. Sürrealist sanatç›lar ve yap›tlar›ndan örnekler veriniz.
15. Pop art sanat›n›n genel özelliklerini say›n›z.
106
TEST 5
• Antik ça¤a hayranl›k duyma
• Eski Yunan ve Roma sanatlar›n›n yeniden canland›r›lmas›
• Herculaneum ve Pompei kaz›lar›
1. Yukar›daki ifadeler afla¤›daki sanat ak›mlar›n›n hangisi ile ilgilidir?
A. Barok sanat›
B. Romantizm
• Marat’n›n Ölümü
C. Neoklasisizm
• Sabinlerin Kaç›r›l›fl›
D. Realizm
• Horaslar›n Yemini
2. Yukar›daki tablolar hangi Neoklasisist sanatç›ya aittir?
A. Jacques Louis David
B. Thorwaldsen
C. Palladio
D. Thomas Jefferson
3. Afla¤›dakilerden hangisi Romantizmin özelliklerinden biri de¤ildir?
A. Sanat için sanat›n seçilmesi
B. Esin kayna¤› olarak Eski Yunan ve Roma yap›tlar›n›n seçilmesi
C. Ad›n› Orta Ça¤ “romans”lar›ndan almas›
D. ‹nsanlar›n duygular›n›, düflüncelerini, düfl gücünü yans›tmas›
4. Francisco Goya hangi sanat ak›m›n›n temsilcisidir?
A. Neoklasisizm
B. Realizm
C. Empresyonizm
D. Romantizm
5. Tafl K›r›c›lar› diye bilinen tablo hangi sanatç›n›n yap›t›d›r?
A. Honoré Daumier
B. Gustave Courbert
C. Claude Monet
D. August Renoir
6. Sözcük anlam› izlenimcilik olan sanat ak›m› hangisidir?
A. Empresyonizm
B. Ekspresyonizm
C. Post Empresyonizm
D. Romantizm
7. Kübizmin en tan›nm›fl ressam› afla¤›dakilerden hangisidir?
A. Georges Braque
B. Henri Matisse
C. Juan Gris
D. Pablo Picasso
8. K⤛t, kumafl, tahta vb. malzemeleri bir yüzeye yap›flt›rarak resim oluflturma tekni¤ine ne
ad verilir?
A. Vitray
B. Gravür
C. Kolaj
D. Ready made
9. Ekspresyonizmin en tan›nm›fl yap›t› olan “Ç›¤l›k” adl› tablo hangi sanatç›ya aittir?
A. Ludvig Kirchner
B. Umburto Boccioni
C. Oscar Kokochka
D. Edward Munch
• Mant›kl› olan› reddetmesi ve ak›l kar›flt›ran fleylere ilgi göstermesi
• Bilinçalt›ndan beslenen düflünceleri tuvallere yans›tmas›
• Freud’un kuramlar›n›n bu ak›m›n sanatç›lar› için yol gösterici olmas›
10. Yukar›da anlat›lanlar hangi ak›m›n özellikleri aras›ndad›r?
A. Ekspresyonizm
B. Sürrealizm
C. Metafizik
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
D. Dadaizm
107
SÖZLÜK
A
: Antik sütun bafll›klar›n›n üstüne gelen d›fla taflk›n tabla biçimindeki tafl levha.
: Soyut sanat.
: Yunan klasik devrinde, sitenin yönetim, politika ve ticaret ifllerini konuflmak için halk›n topland›¤› alan,
halk meydan›.
akant
: Yabani enginar yapra¤› biçimindeki süsleme eleman›.
akropolis
: Antik Yunan kentlerinin en yüksek kesiminde, içinde kral›n saray›, konutlar ve tap›na¤›n yer ald›¤› özel
bölge.
al›nl›k
: Yap›lar›n ön cephelerinde ve çat› düzeyinde yer alan üçgen biçimindeki süslü bölüm.
altar
: Çok tanr›l› dinlerde tap›na¤›n içinde ya da yak›n›nda yer alan ve tanr›lara sunulan kurbanlar›n kesimi ve
sunulmas› için yap›lm›fl masaya benzer, genellikle tafltan öge. Sunak.
amfiprostil
: ‹ki dar cephesinde holü olan Eski Yunan tap›na¤›.
an›tsal
: 1. An›t niteli¤inde olan, an›ta benzeyen, abidevi. 2. Görkemli.
ante tap›na¤› : Yunan tap›nak tipinin ilk örne¤i.
antik
: ‹lk Ça¤daki uygarl›klarla, özellikle eski Yunan ve Roma uygarl›klar› ile ilgili olan.
apadana
: Urartular Dönemindeki çok sütunlu saray ve taht salonu.
apsis
: Yönlü bir eksen üzerinde bir noktan›n bafllang›ç noktas›na olan uzakl›¤›n›n cebirsel de¤eri. Koordinat.
arkad
: Bir duvar önünde dizili, birbirlerine kemerle ba¤l› sütun s›ras›.
arkaik
: 1. Güzel sanatlarda klasik ça¤ öncesinden kalan. 2. Arkaizmle ilgili, eskimifl.
arflitrav
: Antik tap›naklarda sütunlar›n üzerindeki yatay bölüm.
asklepion
: Antik Yunan ve Roma’da t›p tanr›s› Asklepios ad›na yap›lm›fl tap›nak ve yap›lar bütünü.
atrium
: 1. Roma evlerinin ortas›nda, evin bütün bölümlerinin aç›ld›¤› üstü aç›k, çevresi revakl› avlu. 2. Bazilikalar›n girifl avlusu.
ayak
: Tafl ya da tu¤la örgü teknikleri kullan›larak yap›lm›fl tafl›y›c› yap› ögesi.
abakus
abstre sanat
agora
B
: 1. ‹çi, ortadaki yüksek, yanlardaki daha alçak olmak üzere iki s›ra sütunla üç salona ayr›lm›fl, dikdörtgen
biçiminde büyük kilise. 2. Kral saray› 3. Dikdörtgen biçiminde, uç k›sm›nda yar›m çebere benzeyen bir ç›k›nt›s› olan Roma mahkemesi.
beden duvar› : Yap›lar›n ana ögesi olan duvarlar (Daha çok kale duvarlar› için kullan›l›r.).
bema
: Bizans kiliselerinde suna¤›n bulundu¤u bölüm.
beflik kemer : Yar›m daire biçimindeki kemer.
beflik tonoz
: Yar›m daire biçiminde e¤risel örtü ögesi.
betimleme
: Tasarlama, bir fleyi sözle veya yaz›yla anlatma, göz önünde canland›rma, tasvir.
bordür
: S›n›r belirleyici çizgisel kenarl›k.
buhurdanl›k : Dinî törenlerde etrafa güzel kokular vermek için içinde tütsü yak›lan süslü kap.
bazilika
C-Ç
cella
: Yunan ve Roma tap›naklar›nda, tanr› heykelinin konuldu¤u ana bölüm.
çan kulesi
: ‹çinda çan bulunan uzun, yüksek yap›, kule.
çapraz tonoz : ‹ki beflik tonozun dik aç› yaparak kesiflmeleri durumunda oluflan dikdörtgen ya da kare planl› alan› örten tonoz.
çörten
: Dam çevresindeki ya¤mur sular›n› oluklardan al›p duvar temelinden uza¤a ak›tan, saçak kenarlar›ndan
d›flar› do¤ru uzanm›fl a¤aç oluk.
dehliz
dipteros
diyorit
eksedra
fasad
fibula
forum
108
:
:
:
:
:
:
:
D-E-F
Üstü kapal›, dar ve uzun geçit, koridor.
Çevresi iki s›ra sütunlu Yunan tap›na¤›.
Özellikle plajiyoklazdan oluflan, saydam, üstü tanecikli derinlik kayac›.
Genellikle yar›m daire planl›, yar›m ya da çeyrek kubbe ile örtülü mimari eleman.
Bir yap›n›n d›fltan görülen yüzeyi. Cephe.
‹lk kez Frigyal›lar taraf›ndan yap›lan çengelli i¤ne.
Eski Romal›lar zaman›nda, Roma’da ve di¤er flehirlerde kamu ifllerini konuflmak için halk›n topland›¤› alan.
fresk (fresko) : Yafl duvar s›vas› üzerine kireç suyunda eritilmifl madeni boyalarla resim yapma yöntemi.
friz
: Eski Yunan ve Roma yap›lar›nda taban kirifli ile çat› aras›nda kalan, üzeri boydan boya kabartmalarla
süslü bölüm, efriz.
G-H
galeri
: 1. Bir yap›n›n birçok bölümlerini ayn› katta birbirine ba¤layan içten veya d›fltan yap›lm›fl genifl geçit.
2. Sanat eserlerinin veya herhangi bir mal›n sergilendi¤i salon.
grifon
: Bafl ve kanatlar› kartal, gövdesi aslan biçiminde mitolojik yarat›k.
gül pencere : Roman ve Gotik mimaride katedrallerin ön cephelerinde giriflin üstünde yer alan daire biçiminde ve içi
kesme tafl kay›tlarla bölünmüfl vitrayl› pencere.
günefl kursu : Baz› eski uygarl›klarca kullan›lan ve günefli simgeledi¤i varsay›lan dairesel biçimde öge.
hipostil
: Efl aral›kl› diziler hâlinde, dama tahtas› düzeninde yerlefltirilmifl sütunlarla tafl›nan genifl salonlar.
höyük
: Tarih boyunca türlü sebeplerle y›k›lan yerleflme bölgelerinde, y›k›nt›lar›n üst üste birikmesiyle oluflan
ve ço¤u kez içinde yap› kal›nt›lar›n›n gömülü bulundu¤u yayvan tepe.
hypocaust
: Antik Roma hamamlar›nda zeminin alt›nda yer alan ve içinde s›cak duman›n dolaflt›¤› kanal flebekesi.
idealizm
ikon (ikona)
iskele
‹
: Bilgide temel olarak düflünceyi alan ve varl›¤› insan düflüncesinin kurdu¤unu kabul eden ö¤retilerin genel ad›.
: Ortodokslarda ‹sa, Meryem veya ermifllerin tahta üzerine mumlu ve yumurtal› boyalarla yap›lm›fl dini
içerikli resimler.
: Yap›lar›n d›fl›nda s›vama, boyama veya onar›m için keresteden kat kat kurulan, çal›flma s›ras›nda üstüne ç›k›lan çatk›.
kaide
kalker
katakomp
katedral
kemer
:
:
:
:
:
keramik
kerpiç
:
:
kirifl
konsol
kontur
kornifl
koro
kripta
kubbe
kült
künk
lahit
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
lento
:
masif
mastaba
megaron
metop
:
:
:
:
mistisizm
motif
mozaik
K-L
Bir fleyin yere dayanan bölümü veya bir fleyin üzerine oturtuldu¤u nesne, ayakl›k, duraç, taban.
Bilefliminde % 90’dan fazla kalsiyum karbonat bulunan kütleler.
‹lk Hristiyanlar›n içinde toplan›p ibadet ettikleri yer alt› mezarlar›n›n genel ad›.
Piskoposluk makam› olan büyük kilise, baflkilise.
‹ki sütun veya aya¤› birbirine üstten yar›m çember, bas›k e¤ri, yonca yapra¤› vb. biçimlerde ba¤layan
ve üzerine gelen duvar a¤›rl›klar›n›, iki yan›ndaki ayaklara bindiren tonoz ba¤lant›.
Piflirilmifl kilden elde edilen ürünler.
Duvar örmekte kullan›lmak için kal›plara dökülüp güneflte kurutulmufl saman ve balç›k kar›fl›m› ilkel
tu¤la.
Yap›larda dört köfle kal›n keresteden, demirden veya betonarmeden yap›lm›fl yatay destek parças›.
Yaln›z bir yan›ndaki dayanak taraf›ndan tafl›nan, di¤er bölümleri bofllukta olan yatay yap› ö¤esi.
Resimde nesneyi belirgin gösteren çevre çizgisi.
Yap› cephelerinde veya çat› hizas›nda kap› ve pencere üstlerindeki ç›k›nt›l› silmeler.
Kiliselerde apsisin önünde yer alan bölüm.
Kiliselerde koro bölümünün alt›nda yer alan mezar odas›.
Yar›m küre biçiminde olan ve yap›y› örten dam, kümbet.
1. Tapma, tap›nma. 2. Din. 3. Dinî tören, ibadet, ayin.
Piflmifl toprak veya betondan yap›lm›fl kal›n su borusu, büz.
1. Üstü tafl, tu¤la, mermer, bronz vb. maddelerden yap›lm›fl bir kapakla örtülü sanduka biçiminde mezar. 2. Tafl veya mermerden oyma mezar.
Kap›, pencere gibi aç›kl›klar›n üstünde yer alan yatay kâgir ya da ahflap kirifl.
M
Kaplama veya doldurma olmayan.
Eski M›s›rda üstü yatay olan piramit biçimli mezar yap›s›.
Eski Anadolu, Girit ve Ege havzas›nda rastlanan dikdörtgen biçimli eski bir ev plan›.
Antik Yunan mimarl›¤›nda frizi bezemek için kullan›lan ve trigliflerin aras›nda yer alan, bazen kabartmal›, dikdörtgen ya da kare yüzeylerden biri.
: Tanr›ya ve gerçe¤e ak›l ve araflt›rma yolu ile de¤il de gönül yolu ile duygu ve sezgiyle ulafl›labilece¤ini kabul eden felsefe ve din doktrini, gizemcilik.
: Yan yana gelerek bir bezeme iflini oluflturan ve kendi bafllar›na birer birlik olan ögelerden her biri.
: Türlü renklerde, küçük küp biçiminde mermer, tafl veya piflmifl toprak parçalar›n›n yan yana getirilmesiyle yap›lan resim ve bezeme tekni¤i.
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
109
naos
narteks
nef
nekropol
nifl
nonfigüratif
obelisk
obsidien
orthostat
palet
pandantif
payanda
peripteros
perspektif
pieta
pilastr
pithos
porfir
portal
potern
portik
N
: Eski Yunan tap›naklar›nda tanr› heykelinin konmas› için ayr›lm›fl çevresi sütunlu bölüm, cella.
: Kiliselerde ana mekân›n önünde yer alan girifle haz›rl›k bölümü.
: Kilise mimarisinde, apsise dik ya da paralel olarak birbirlerinden sütun ya da paye dizileriyle ayr›lan
uzunlamas›na mekânlara verilen ad.
: Antik kentlerin yak›nlar›nda yer alan mezarl›k alanlar›.
: Duvar içinde b›rak›lan oyuk, göz, hücre.
: ‹nsan›, hayvan ve tabiat ögelerini ifllemeyen sanat, betisiz.
O-P
: Önemli bir olay›n durumu veya bir zaferin an›s› için dikilmifl tek parça yüksek tafl.
: Tarih öncesi ça¤larda, araç gereç yapmak için kullan›lan siyah, kesici, ifllemesi zor bir tür tafl.
: Eski Mezopotamya özellikle Asur ve Hitit mimarilerinde yap›lar›n d›fl cephelerin alt›nda yer alan kabartmal› tafl blok.
: Ressamlar›n boyalar› üzerine dizerek f›rça ile kar›flt›rd›klar› tahta veya porselen levha.
: ‹nce bir zincirle boyna tak›lan de¤erli tak›.
: Duvarlar›n d›fla do¤ru e¤ilmesini önlemek amac›yla yap›lan destek.
: Çevresi bir s›ra sütunla çevrili Yunan tap›na¤›.
: Nesneleri bir yüzey üzerine görüldükleri gibi çizme sanat›.
: Hristiyan sanat›nda ölü ‹sa’y›, Meryem’in kuca¤›nda tutar durumda betimleyen kompozisyon.
: Bir bölümü duvara gömülü sütun ya da ayak. Gömme sütun.
: Arkeolojide küp mezarlara verilen genel ad.
: K›rm›z› renkli sert bazaltik bir tafl. Somaki.
: Bir yap›n›n süslü, büyük ön kap›s›, ana kap›.
: Eski Anadolu uygarl›klar›nda kalelerin alt›na yap›lan, askerlerin d›flar› ç›kmas›n› sa¤layan gizli tünel.
: Yunan tap›naklar›nda küçük sütunlarla tafl›nan girifl.
R
rekontstrüksiyon : Bir sanat yap›t›n›n ve özellikle de bir yap›n›n elde kalan az say›da kal›nt›s› ve baflka belgeler yard›m›yla eski biçiminin belirlenerek yeniden yap›m ifllemi.
restorasyon : Eski bir yap›da y›k›lm›fl, bozulmufl olan bölümleri asl›na uygun bir biçimde onarma, yenileme.
revak
: Bir yap›n›n önünde yer alan, uzun kenarlar›ndan biriyle bu yap›ya bitiflik, di¤er uzun kenar› boyunca sütunlar›n tafl›d›¤› bir kemer dizisiyle d›fla aç›lan, üstü kubbe, tonoz ya da çat›yla örtülü, uzunlamas›na mekân. Sundurma.
rokoko
: 18. yüzy›l›n bafl›nda Fransa’da çok geçerli olan, kavisli çizgileri bol, gösteriflli bir bezeme üslubu.
rölyef
: Kil, alç›, tafl vb. ifllenebilir gereçleri girintili ç›k›nt›l› yüzeyler durumunda biçimlendirerek yap›lm›fl olan
eser, kabartma.
saçak
sanduka
seramik
sfenks
sikke
silme
silüet
simetri
skolastik
stadion
stel
stilizasyon
stilobat
sunak
sütun
flapel
110
S-fi
: Bir yap›n›n herhangi bir bölümünü günefl ve ya¤murdan korumas› için, o bölümden d›fla taflk›n ve alt›
boflta olarak yap›lan örtü.
: Toprak, tafl, tahta veya mermerden oluflan sand›k biçiminde ve üzeri tafl, a¤aç, mermer kapakla örtülmüfl
mezar.
: Yüksek ›s›da piflirilmifl topraktan yap›lan vazo, çanak, çömlek vb. nesne.
: M›s›r’da eski M›s›rl›lar ça¤›ndan kalma kad›n bafll›, aslan vücutlu heykel.
: Üzerinde bas›ld›¤› uygarl›¤a ait resmî yaz›lar içeren madenî para.
: Duvar yüzeyinde, kap›, pencere, tavan gibi ögelerin çevresinde hafif ç›k›nt›l› flerit biçimindeki mimari
bezeme.
: Bir fleyin yaln›z kenar çizgileriyle tek renk olarak beliren görüntüsü, gölge.
: ‹ki veya daha çok fley aras›nda konum, biçim ve belirli bir eksene göre ölçü uygunlu¤u, bak›fl›m.
: ‹nanç ve bilgiyi kiliseyle uyumlu bir biçimde birlefltirmeye çal›flan Orta Ça¤ felsefesi.
: Yunan mimarisinde spor yar›flmalar›n›n yap›ld›¤› yap›.
: En az bir yüzünde yaz›t bulunan dar ve yass› küçük dikili tafl.
: Bitki veya hayvanlar›n do¤adaki biçimlerinin flematiklefltirilip yal›nlaflt›r›larak betimlenmesi. Üsluplaflt›rma.
: Eski Yunan ve Roma mimarisinde yap›n›n üstünde oturdu¤u basamakl› kaide.
: Tap›naklarda, üzerinde kurban kesilen, günlük yak›lan, dinî tören yap›lan tafl masa.
: Herhangi bir maddeden yap›lan, üstünde sütun bafll›¤› denilen ç›k›nt›l› bir bölüm olan, genellikle bir altl›¤a, bazen do¤rudan do¤ruya yere dayal› silindir biçiminde düfley destek, kolon.
: Küçük kilise yap›s›.
tablet
tak
tonoz
topo¤rafya
transept
triglif
tuval
tüf
tümülüs
üslup
vaftizhane
vitray
volüt
yaz›t
yiv
zanaat
ziggurat
T
: Eski medeniyetlerden kalma, piflmifl veya güneflte kurutulmufl kilden yap›lm›fl, üzerinde çivi yaz›s› ile
metin yaz›l› belge.
: Millî bayramlarda veya önemli bir olay› anmak için düzenlenen flenliklerde, geçit yap›lacak caddelere
geçici olarak kurulan, yaz›lar ve çiçeklerle süslenen kemer.
: Bir kemerin aral›ks›z devam etmesiyle oluflan örtü biçimi.
: Bir kara parças›n›n do¤al engebe ve özelliklerini k⤛t üzerinde çizgilerle gösterme ifli.
: Bir dinsel yap›da orta nefi dik olarak kesen, plana haç biçimi veren nef.
: Dor düzeninde metoplar aras›nda kalan üç yivli tafl blok.
: 1. Üzerinde resim yap›lan, gerdirilmifl keten, kenevir veya pamuklu kaba kumafl. 2. Bu kumafl›n üzerine yap›lm›fl tablo.
: Yanarda¤lar›n püskürttü¤ü kül, kum ve lav parçac›klar›ndan oluflan, ço¤unlukla aç›k renkli, hafif gözenekli bir tür çökelti tafl›.
: Ahflap mezar odas›n›n üstünün y›¤ma toprakla örtülmesinden oluflan mezar yap›lar›.
Ü-V
: Bir toplumun veya ça¤›n tüm sanat yap›tlar›nda ortak olan biçimlendirme, tasar›m, ilke ve anlay›fllar›n
tümü.
: Vaftiz yap›lan yer.
: Birbirine ba¤l› kurflun bölmelere yerlefltirilmifl renkli cam parçalar›ndan oluflan, saydam pencere süsleme tekni¤i.
: ‹yon sütun bafll›¤›n›n iki yan›nda yer alan spiral biçimli k›vr›mlar.
Y-Z
: 1. Bir kimse veya bir olay›n an›s›n› yaflatmak için bir fley üzerine kaz›lan yaz›, kitabe. 2. Çevresi kabartma silmeli, içinde yaz› olan tafl.
: Bir yüzeyin üzerinde çizgi biçiminde olan, sarmal girinti veya ç›k›nt›.
: ‹nsanlar›n maddeye dayanan gereksinimlerini karfl›lamak için yap›lan, ö¤renimle birlikte deneyim, beceri ve ustal›k gerektiren ifl.
: Eski Mezopotamya’da üst üste taraçalardan oluflan ve en üstte suna¤›n yer ald›¤› tap›nak yap›s›.
TESTLER‹N CEVAP ANAHTARLARI
TEST 1
1. D
2. A
3. B
4. C
5. B
6. A
7. D
8. C
9. B
10. D
12. C 13. B
14. C
15. D
16. A
17. A
18. B
19. D
20. C
7. D
8. C
9. C
10. D
7. B
8. D
9. B
10. C
8. C
9. D
10. B
11. A
TEST 2
1. C
2. D
3. A
4. B
5. B
6. A
TEST 3
1. D
2. B
3. A
4. C
5. A
6. C
TEST 4
1. C
2. B
3. A
4. D
5. C
6. B
7. D
TEST 5
1. C
2. A
3. B
4. D
5. B
6. A
7. D
L‹SE SANAT TAR‹H‹ 1
111
KAYNAKÇA
Akflit, ‹lhan, TURKEY, Akflit Kültür Sanat Ajans› Yay›nlar›, ‹stanbul, 1993.
Akurgal, Ekrem, Anadolu Uygarl›klar›, Net Turist Yay›nlar› Afi, ‹stanbul, 1990.
Akurgal, Ekrem, Anadolu Kültür Tarihi, TÜB‹TAK Yay›nlar›, Ankara, 1998.
Aky›ld›z, Erhan, Tafl Ça¤›ndan Osmanl›’ya Anadolu, Milliyet Yay›nlar›, ‹stanbul, 1993.
Aky›ld›z, U¤ur, Cappadoce, Net Turistik Yay›nlar› Afi, ‹stanbul, 1990.
Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni Koruma ve Yaflatma Derne¤i
Yay›nlar›, Ankara, 1997.
Anadolu Uygarl›klar› Ansiklopedisi, 1, 2 ve 3. ciltler, Görsel Yay›nlar›, ‹stanbul, 1982.
Arkeo Atlas, Yaflayan Geçmiflin Dergisi, Do¤an Burda Rizzoli Dergi Yay›nc›l›k ve Pazarlama
Afi, ‹stanbul, 2002.
Barok Sanat›n› Tan›yal›m, ‹nk›lap Kitabevi Yay›nlar›, ‹stanbul, 1978.
Boysal, Yusuf, Grek Klasik Devir Heykelt›raflç›l›¤› (MÖ 5-4. yüzy›llar), Güzel ‹stanbul Matbaas›, Ankara, 1967.
Carlo Carpiceci, Alberto, Art and History of Egypt, Bonechi, Florance, 2000.
Cezar, Mustafa, Osmanl› Baflkenti ‹stanbul, Erol Kerim Aksoy Kültür E¤itim Spor ve Sa¤l›k
Vakf› Yay›nlar›, ‹stanbul, 2002.
Demir, Neflat, Valley of Ihlara, Tourism and Travel Agency, Ankara, 1992.
Eyice, Semavi, Son Devir Bizans Mimarisi, Türkiye Turing Otomobil Kurumu Yay›nlar›, ‹stanbul, 1963.
Gombrich, E. H., Sanat›n Öyküsü (çev.: Bedrettin Cömert), Remzi Kitabevi, ‹stanbul, 1976.
Gotik Sanat› Tan›yal›m, ‹nk›lap Kitabevi, ‹stanbul, 1978.
K›nay, Cahit, Sanat Tarihi, T.C. Kültür Bakanl›¤› Yay›nlar›, Ankara, 1993.
Kuban, Do¤an, 100 Soruda Türkiye Sanat Tarihi, Gerçek Yay›nlar›, ‹stanbul, 1970.
Mezopotamya Sanat›n› Tan›yal›m, ‹nk›lap Kitabevi, ‹stanbul, 1978.
M›s›r Sanat›n› Tan›yal›m, ‹nk›lap Kitabevi, ‹stanbul, 1978.
Özel, Mehmet, Türkiye’nin fiaheserleri, T.C. Kültür Bakanl›¤› Yay›nlar›, Ankara, 1995.
Sevin, Veli, Anadolu Arkeolojisi, DER Yay›nlar›, ‹stanbul, 1999.
Sözen, Metin; U¤ur, Tanyeli, Sanat Kavram ve Terimleri Sözlü¤ü, ‹stanbul, 1976.
TDK Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu Yay›nlar›, Ankara, 2005.
TDK Yaz›m K›lavuzu, Türk Dil Kurumu Yay›nlar›, Ankara, 2005.
Temel Britannica, C 6, Milliyet Yay›nlar›, ‹stanbul, 1988.
The Art Of Gothic, Könneman, Almanya, 1998.
The Art of The ‹talian Renaissance, Könemann, Almanya, 1998.
Turani, Adnan, Dünya Sanat Tarihi, Remzi Kitabevi, ‹stanbul, 1992.
Turani, Adnan, Sanat Terimleri Sözlü¤ü, Remzi Kitabevi, ‹stanbul, 1988.
Van, T.C. Kültür Bakanl›¤› Yay›nlar›, Ankara, 1995.
Yeflilay, Zeynel, Sonsuz Bir fiiir Türkey, T.C. Kültür Bakanl›¤› Yay›nlar›, Ankara, 2000.
112

Benzer belgeler