NİN SESİ

Transkript

NİN SESİ
’NİN SESİ
MAYIS 2013 SAYI: 369
Uluslararası Nakliyeciler Derneği Yayın Organı
UND Arama Konferansı’nda lojistik
sektörünün geleceği planlandı
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Arama Konferansı, 3-5 Mayıs 2013 tarihleri arasında,
“Ulaştırma ve Lojistikte Ortak Akıllı 2023 Tasarımı” temasıyla İzmir Çeşme’de gerçekleştirildi.
Konferansta, Türkiye’nin 500 milyar dolarlık ihracat hedefine katkıda bulunma ve 2023’te
Dünya Bankası Küresel Lojistik Performans Endeksi’nde ilk 10 ülke arasına girme konuları ele alındı.
veya www.dkv-ecotaxe.com
Bülent Aymen:
Akdeniz İhracatçı Birlikleri
(AKİB) Başkanı
“İhracatta ilerleme lojistik
sektörüne bağlı”
Ali Sedat:
MNG Havayolları Genel Müdürü
“Havacılık sektöründeki
ikinci devrim kargo
taşımasından gelebilir”
İŞ DÜNYASI
#[TĎPVĎNĎDKNIKKÃKP+90 (0) 216 468 28 10
BAKIŞ AÇISI
(TCPUCoFC'MKOKVKDCTK[NGVQPXGØ\GTKPFG[ØMVCķĎ[CPVĎTNCTKÃKP
'EQVCZGÃGXTGXGTIKUKW[IWNCOCUĎDCķNC[CECM*GO'EQVCZGJGO6+52.KÃKP
IGÃGTNKQNCPXG[Ø\FGoGXCTCPKPFKTKOUCþNC[CP&-8$QZnĎPĎ\ĎDWIØPFGP
C[ĎTVĎPEC\KRʏ[CVCXCPVCLĎPFCP[CTCTNCPĎP
AYIN KONUĞU
Ecotaxe ve TIS PL
için tek DKV Box
Eco
[CMĎP taxe
FCDC
ķNĎ[QT
(ĎTUCVNC
TĎķKO
[CMCNC FKFGP
[ĎP
Kani Emekçi,:
Papağan Kuruyemiş
Yönetim Kurulu Başkanı
“Ekonomideki dinamizmle
nakliye sektörü olağanüstü bir
gelişim gösterdi”
9
36
leştirildi
cisi gerçek . Dönem Toplantısı,
larının 12’n
12
tı
)
an
EK
(K
pl
u
to
sisi
ya KEK
ik Komisyon
hatlarının te
Karma Ekonom
Türkiye-Rus
Ro-Ro yolcu
6
rarası
arasında
a Hükümetle
ülke limanları
ştırıldı.
Türkiye-Rusy
plantıda, iki
To
.
di
lması kararla
en
pı
nl
ya
ze
a
dü
m
lış
da
a’
ça
la
ıy
ac
Antaly
am
i
es
rın belirlenm
için ihtiyaçla
endi
at’ta düzenl
başkent
antısı Aşkab -17 Nisan 2013 tarihlerinde
pl
to
K
K
U
16
K
ı.
a
n
ıld
nr
ta
tır
so
is
ya
an
a
en
ad
ay
l ar
km
mas
8
Tür
ar
tısı, 11 yı
şadığı sorunl
KUKK toplan
şımacıların ya
Türkmenistan
Toplantıda ta
.
di
en
nl
ze
Aşkabat’ta dü
22
e’nin
rüne bağlı”
jistik sektö leştirmeyi hedefleyen Türkiy Akdeniz
ilerleme lo
ek
en
rç
ta
ey
ge
at
yl
t
sö
ca
ac
i
ra
in
hr
ih
“İ
ar dolarlık
vam edeceğ
kısa
500 mily
maya de
adına en
ı olarak artır
2023 yılı için
i hızlandırmak
ktörüne bağl
se
men, gelişim
tik
Ay
jis
lo
nt
ı
le
uladı.
rg
Bü
.
vu
M
i
ı
ihracatın
in
an
iğ
şk
kt
gere
kleri (AKİB) Ba
hazırlanması
İhracatçı Birli
master plan
zında lojistik
ba
ke
ül
de
re
sü
26
da
Konferansı’n
ND Arama
U
da,
en
en
nl
ı
ze
rihleri arasın
ği planland
İzmir’de dü
Mayıs 2013 ta
leştirildi.
nün gelece
nferansı, 3-5
ek
rü
rç
Ko
tö
ge
a
k
de
am
se
e’
Ar
)
k
Çeşm
(UND
lojisti
masıyla İzmir
23’te
iler Derneği
20
Nakliyec
Tasarımı” te
bulunma ve
Uluslararası
k Akıllı 2023
ele
fine katkıda
Lojistikte Orta
rme konuları
ihracat hede
gi
k
ve
a
a
rlı
ın
la
ırm
as
do
şt
ar
la
ar
ke
“U
ül
mily
0
10
50
ilk
n
ni
de
e’
i’n
iy
Türk
s Endeks
Konferansta,
tik Performan
ı Küresel Lojis
Dünya Bankas
alındı.
30
lebilir”
asından ge
argo taşım
k
t
da
im
Se
vr
i
Al
de
n
i ikinci
lebilir” diye
sektöründek vrim kargo taşımasından ge
rinin siparişine
“Havacılık
manda müşte
ci de
in
n za
ktöründeki ik
ma ve istenile
“Havacılık se
çleme, depola
tını çiziyor.
an malın elle
al
şın
ın
ta
ın
,
ığ
nç
şıd
za
Özka
k önem ta
masının büyü
uygun dağıtıl
38
yük
e katkısı bü
isin
ülke ekonom
Merkezi’nin
unu
jistik
mda bulunduğ
“Mersin Lo
emli bir konu
ön
k
n
ço
kı
aş
da
ni
ın
bi
am
hramanlı, 10
ridorları kaps
olacak”
Müdürü Ali Ka
le de ülke
rası taşıma ko
iy
lara
Pazarlama
ımcıyı çekmes
Mersin’in ulus
p Lojistik ve
yabancı yatır
amanlı Grou
Merkezi’nin
tik
jis
Lo
söyleyen Kahr
sin
er
m sağlayan M
getiriyor.
kişiye istihda
olacağını dile
ciddi katkısı
ne
isi
om
on
ek
40 “Ekonomideki
üstü
yılda olağan
e sektörü 10
liy
k
na
le
m
dinamiz
an
de, yüks
Ürünlerinin
arını vurgulay
iye sektörün
a sahip oldukl
.
le gelen nakl
organizasyon
ığını söylüyor
la entegre hâ
ld
ay
nı
ny
lla
dü
ku
çi,
in
ojin
Emek
ve son teknol
Başkanı Kani
ni
ği
di
ril
ve
hizmet
standartlarda
57
2
mmaries
English Su
r
kliyede iyi bi
klarını ve na
erdi”
lu
destek aldı
gelişim göst esinde lojistik firmalarından ğan Kuruyemiş Yönetim Kuru
Papa
ek
nakliy
bir
9
Mayıs
’NİN SESİ
30
Uluslararası Nakliyeciler Derneği Taşımacılık
Organizasyonu İktisadi İşletmesi Adına Sahibi
Ömer Çetin Nuhoğlu
Genel Yayın Yönetmeni
Fatih Şener
Yazı İşleri Müdürü
Melike Tümen
Yazı işleri Sorumlusu
Hatice Hacısalihoğlu
8
6
Yayın Kurulu
Ali Çiçekli, Şerafettin Aras, Nagihan Soylu,
Banu Damla Alişan
Yazı Kurulu
Alper Özel, Evren Bingöl
Muammer Ünlü, Elif Sevim
Haber Merkezi
Nazlı Karpat, Alpdoğan Kahraman
Berkalp Kaya, Erman Ereke
Meriç Katman, İbrahim Çolak,
Burak Çığa
Mali İşler Müdürü
Salih Koca
26
Reklam Sorumlusu
Hatice Hacısalihoğlu
0212 359 26 00 / 208
Yayına Hazırlık
Genel Yönetmen
Gürhan Demirbaş
Genel Yönetmen Yrd.
Eser Yıldız
40
Görsel Yönetmen
Yavuz Karakaş
Editör
Nihan Çetin
22
Grafik Tasarım
Şahin Bingöl
Düzeltmen Editör
Ersel Ergüz
Fotoğraflar
Damla Salor, Murat Güney
İletişim
Yazı işleri: (0212) 440 27 83
Pazarlama: (0212) 440 27 65
[email protected]
Baskı
Dünya Yayıncılık A.Ş.
Globus Dünya Basınevi
100. Yıl Mahallesi 34240 Bağcılar/İstanbul
Tel: 0212 440 24 24
3
Türkiye ve Bulgaristan birbirleri açısından transit ülke
oldukları kadar, kendi aralarında 4.5 milyar dolarlık ticaret olan
iki komşu ülke. Türkiye Bulgaristan’a yılda 1.7 milyar dolar
mal ihraç eder ve Bulgaristan’dan 2.75 milyar dolarlık mal
ithalatı yapıyor.
İki ülke arasındaki bu ticaret, yıllık 12 bin taşıma ile Türk
taşımacıları, 62 bin taşıma ile Bulgar taşımacıları tarafından
taşınıyor.
Türk taşımacıları aynı zamanda yılda 165 bin sefer
Bulgaristan üzerinden transit geçerek haftada yarım milyar
doları aşan Türk ihraç mallarını Avrupa ülkelerine taşıyor.
Bu transit taşımalar her iki ülkenin de üye olduğu Dünya
Ticaret Örgütü’nün GATT Anlaşmasının V. Maddesine
istinaden gerçekleştiriliyor. V. Madde, GATT’ın akit taraflarına,
toprakları üzerinden geçen ticaretin en elverişli güzergâhtan,
ülkeler arasında ayrımcılık yapmadan, daha az elverişli hale
getirmeden, serbestçe transitine izin verme yükümlülüğü
getiriyor.
Türkiye ile Avrupa Birliği arasında Gümrük Birliği Tesis Eden
1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararında da Türkiye ile Avrupa
Birliği arasında malların serbest dolaşımı öngörülüyor.
Ayrıca Avrupa Ulaştırma Bakanları (ECMT) ülkeler
arasındaki taşıma kurallarını net bir şekilde tanımlıyor. Türkiye
ve Bulgaristan da bu anlaşmaya taraf.
Tüm bu anlaşmalar temel olarak; ikili taşımaların eşit
şartlarda rekabete göre gerçekleşmesini taraflardan bekler.
Transit taşımalarda da tam serbestlikle en etkin ve verimli
taşımayı garanti altına alır.
Bunu açıklamak gerekirse; bir Bulgar aracı hangi şartlarda
Bulgaristan’da taşıma yapıyorsa bir Türk aracı da o şartlarda
taşıma yapmalıdır.
Bulgar aracı bir ihlal karşısında ne ceza ödüyorsa Türk aracı
da onu ödemelidir.
Bu anlaşmalar üçüncü ülke taşımalarını da tanımlıyor.
Burada temel olan, hiç bir ülkenin kendi ülkesi ile ilgili
olmayan ticarette taşımacılık yapmaması.
Türk ihraç malı Almanya’ya gidiyorsa veya Alman ihraç
malı Türkiye’ye gelecekse, bu taşımayı sadece Alman veya
Türk taşımacıları yapar.
Üçüncü bir ülke, mesela Bulgar taşımacıları, eğer UBAK
belgeleri yok ise bunu yapamaz.
Aynı şekilde Bulgar ihraç malı Almanya’ya gidiyorsa veya
Alman malı Bulgaristan’a geliyorsa bunu da ya Almanlar ya da
Bulgarlar taşır.
UBAK belgesine sahip olmayan Türk taşımacıları da bu
malı taşıyamaz.
UBAK belgesi sahibi olma ve bu belge ile taşıma yapma
kuralları tanımlıdır ve tüm taraflar buna uymak zorunda.
4
ÖMER ÇETİN NUHOĞLU
BAfiYAZI
Değerli dostlarım,
Denetimleri de ülkelerin Ulaştırma Bakanlıkları
tarafından gerçekleştirilir.
İki ülke arasında son zamanlarda yaşanan
sorunlara bu açıdan bakmalıyız.
Bulgaristan’da transit geçiş hakkımızı engellemek
için diğer AB ülkelerinin çok üzerinde cezalar kesiliyor.
Aynı hata veya ihlali yapan bir Bulgar aracına
ise hiçbir ceza uygulanmıyor, Türkiye’de ise Bulgar
araçlarına ceza uygulanamıyor. Mütekabiliyet esasına
göre Türkiye de bu konudaki çalışmalarına başladı.
İkili taşımalarda da eşit şartlarda rekabet söz
konusu değil, devamlı bir korumacılık ve ayrımcılık söz
konusu.
Üçüncü ülke taşımalarında ise sadece birkaç firma
UBAK kurallarına uymadan taşıma yapıyor ve bunu da
sürdürmek istiyor.
Aslında bu taşımalar öncelikle kurallara uyan
Bulgar taşımacılara karşı haksızlıktır.
Kuralsız bu taşıma Türk Ulaştırma Bakanlığı
tarafından denetlenmeye başladı, kuralsız çalışan bu
birkaç firma kanunsuz bir hareketle 16-17 Mayıs 2013
tarihlerinde sınır kapılarını kapattı ve mal giriş çıkışını
engelledi.
Şaşırılan ise buna Bulgar yetkili makamlarının göz
yummuş olması.
İki komşu ülke arasındaki bu tatsız olayın bir daha
gerçekleşmemesini umuyoruz.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, 18 Mayıs
2013 Cumartesi günü acil olarak Kapıkule’ye gitti.
12 km araç kuyruğuna çözüm olarak sorunların
görüşülmesi için 31 Mayıs 2013 tarihine kadar süre
verip, kontrolleri erteledi.
27 Mayıs 2013 Pazartesi günü iki ülke
dernekleri UND ve AEBTRI yan yana geldi.
Meslektaşlarımıza, hem Türk hem de
yabancı araçların ülkemize/ülkemizden
gerçekleştirdiği tüm taşımaların uluslararası
anlaşmalar GATT, Gümrük Birliği ve UBAK
kurallarına uygun şekilde yapılması gerekliliği
anlatıldı.
Türkiye’nin bu çerçevede iç gümrüklerde
evrak kontrolü, yükleme noktalarında
gönderici tarafından evrak kontrolü, yol
kenarı denetim istasyonlarında evrak kontrolü
ve yabancı taşımacıları da kapsayan bir ceza
sistemi hazırlığı yaptığı konusunda bilgi verildi.
Toplantıda UND-AEBTRI arasında
bir çalışma grubu kurulması ve yaşanan
sorunların tespiti amacıyla 1 Haziran 2013
sonrasında Kapıkule ve Hamzabeyli’de süreç
çalışması yapılması da görüşüldü.
Bakanlıklar arasındaki Teknik Toplantı da
28 Mayıs 2013 tarihinde İstanbul’da yapıldı.
Türkiye verdiği karar ve uygulamalarının
arkasında durdu.
Kurallara uyan Bulgar ve Türk taşımacılar
bu bölgede birlikte haksız rekabete karşı
mücadele edecek.
Saygılarımla,
5
Mayıs 2013
UND’DEN
Türkiye-Rusya KEK toplantılarının
12’ncisi gerçekleştirildi
Türkiye-Rusya Hükümetlerarası Karma Ekonomik Komisyonu
(KEK) 12. Dönem Toplantısı, Antalya’da düzenlendi. Toplantıda,
iki ülke limanları arasında Ro-Ro yolcu hatlarının tesisi için
ihtiyaçların belirlenmesi amacıyla çalışma yapılması kararlaştırıldı.
TÜRKİYE-Rusya Hükümetlerarası Karma Ekonomik Komisyonu
(KEK) 12. Dönem Toplantısı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve
Rusya Federasyonu Enerji Bakanı Aleksandr Novak eş başkanlığında Antalya’da
yapıldı. Uzun süren müzakereler sonrasında ulaştırma alanındaki önemli konuların
görüşüldüğü toplantıda, iki ülke arasındaki karayolu taşımacılığı hacimlerinin
artışı ele alındı. Ayrıca Türk-Rus Kara Ulaştırması Karma Komisyon Toplantısı’nın
Moskova’da 2013 yılının Haziran ayı başında düzenlenmesine ve iki ülke limanları
arasında Ro-Ro yolcu hatlarının tesisine ilişkin ihtiyaçların tespiti amacıyla bir
çalışma yapılmasına karar verildi. Görüşmede Türk tarafı, uluslararası ikili karayolu
taşımacılığının gerçekleştirilmesi için geçiş belgesi kotasının yükseltilmesini talep
etti. Toplantılar sırasında UND Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ergün Bilen, Bakan
Taner Yıldız ile bir araya gelerek sektörün taşımacılık alanında yaşadığı sorunları
aktardı. Yıldız, karayolu taşımacılığında Türk taşımacılarının yaşadıkları sorunlardan
haberdar olunduğunu, çözmek üzere sektöre destek verileceğini belirtti.
Toplantı sonrasında bir konuşma yapan Rusya Federasyonu Enerji Bakanı
Aleksandr Novak, Rusya’ya sebze ve meyve ihracatı ile ilgili basında çıkan
Türkiye’den ihraç edilen çileklerin Rus gümrükleri tarafından durdurulması
haberlerinin doğru olmadığını söyledi. Kavkaz limanında kurulması planlanan lojistik
üsse de değinen Novak, iki ülke arasında hedeflenen 100 milyar dolarlık dış ticaret
hacmine ulaşılmasının mümkün olduğunu dile getirdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız ise birçok sektörün ele alındığı toplantıda, enerjiden ulaştırmaya,
tarımdan sanayiye, ekonomik ve stratejik iş birliklerini destekleyen bütün konulara
değinildiğini ifade etti. Türkiye ile Rusya arasında 34 milyar dolarlık ticaret hacmi
bulunduğunu vurgulayan Yıldız, kullanılabilecek potansiyelin daha fazla olduğunun
6
altını çizdi. Yıldız, ayrıca Türk menşeli bitkisel
ürünlerin Gürcistan üzerinden Rusya’ya sevkiyatına
da yeniden başlanacağını ifade etti. Konuşmasında
lojistik sektörüne de değinen Taner Yıldız, iki ülke
arasındaki kara ulaşım alanlarıyla ilgili geçiş belgesi
uygulamalarının kalıcı ve sürdürülebilir olmasına
çalışıldığını ifade etti.
Toplantının ulaştırma bölümüne Ekonomi
Bakanlığı Daire Başkanı Fatih Turhan, Rus tarafına
ise Rusya Federasyonu Ulaştırma Bakanlığı Direktör
Yardımcısı Gribanova Marina Viktorovna başkanlık
yaptı. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığını
temsilen Ulaştırma Antalya Bölge Müdürü Erdal
Şahin, UND’yi temsilen Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı Ergün Bilen, Yönetim Kurulu Üyesi
Nagihan Soylu ve Uzman Alpdoğan Kahraman katıldı.
Mayıs 2013
UND’DEN
Türkmenistan KUKK toplantısı
Aşkabat’ta düzenlendi
ÖZELLİKLE 2007 yılından sonra ivme kazanan TürkiyeTürkmenistan ilişkileri, iki ülkenin devlet ve hükümet başkanları
arasında yoğun bir ziyaret trafiği ile gelişmeye devam ediyor. Son
beş yıl içinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül üç kez, Başbakan
Tayyip Erdoğan da bir kez Türkmenistan’a giderken; Türkmenistan
Devlet Başkanı Berdimuhamedov ise beş kez Türkiye’yi ziyaret
etti. Bunların yanı sıra, bakanlar düzeyinde de sıklıkla bir araya
geliniyor. Bu durum ticari ilişkilere yansırken bölgeye yapılan
taşımalar da artıyor. 2007 yılında Türk araçların yapmış olduğu
ihraç taşıma sayısı 7002 iken, 2012 yılında bu rakam 24 bin
543’e ulaştı. Özellikle Türk müteahhitlik sektörü, 2013 yılında
2 milyar 253 milyon dolar tutarındaki Türkmenistan Aşkabat
Havalimanı Projesi’ni üstlendi. Türkmenistan’da sürdürülen
yatırım programları çerçevesinde Türk firmaları tarafından teklif
verilen projeler arasında Hazar Denizi kıyısında inşa edilecek
liman tesislerinin, Türkmenistan karayolu ağının yenilenmesinin
ve yeni konut projelerinin olması bu ülkeye yönelik taşımaların
daha da artacağını gösteriyor. Türkmenistan’a yapılan uluslar
arası eşya taşımaları ile müteahhitlik sektörü, Türkmenistan’da
aldığı projeler paralelinde sürekli büyüyor. Ancak, Türk
sürücülerinin vize temininde yaşadığı davetiye sorunu taşımalarda
performansımızı etkileyen en önemli unsurların başında geliyor.
Vize alınmasındaki zorluklar, vize süresinin en fazla 6 ay
olması, oturum süresinin kısıtlı olması, Artuk Sınır Kapısı’ndaki
beklemeler ve diğer sorunlar nakliyecileri zor durumda bırakıyor.
Bu gelişmeler paralelinde, Türkiye-Türkmenistan KUKK
Toplantısı, 11 yıl aradan sonra, 16-17 Nisan 2013 tarihlerinde
Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta gerçekleştirildi. Söz konusu
toplantıda Türk heyeti, Aşkabat Büyükelçisi
Şevki Mütevellioğlu ve büyükelçilik yetkilileri
ile bir araya geldi. Türkmenistan Dışişleri
Bakanlığı Siyasi İşler Genel Müdürü,
Türkmenistan Ulaştırma Bakanı, Türkmenistan
Bakanlar Kurulu Başkan Yardımcısı ile
gerçekleştirilen toplantılarda taşımacıların
yaşadığı sorunlar görüşüldü. Ayrıca Artuk Sınır
Kapısı’na ziyaret gerçekleştirilerek gümrük
yetkilileri ile görüşme yapıldı. Türkmen
tarafı yaşanan sorunları, ilgili mercilerle
görüşüp sorunların çözümü konusunda destek
olacaklarını ifade etti. Toplantıda Türk heyetine
Karayolu Düzenleme Genel Müdürü Ali Rıza
Yüceulu, Türkmenistan tarafına Ulaştırma
Bakan Yardımcısı Oraz Khurtiyev başkanlık
etti. Toplantıya UND’yi temsilen Yönetim
Kurulu Üyesi Ercan Arslan, İcra Kurulu Başkan
Yardımcısı Alper Özel ve Gaziantep Bölge
Çalışma Grubu Üyesi Ökkeş Ciro katıldı.
8
Mayıs 2013
UND’DEN
UND-KAZATO Toplantısı 15 Nisan’da
Kazakistan’da gerçekleşti
UND ve Kazak Derneği KAZATO arasında 15 Nisan’da Kazakistan’da yapılan toplantıda iki ülke arasında taşımacılık
alanında yaşanan sorunlar ve gerçekleştirilmesi planlanan iş birliklerine yönelik görüşme yapıldı.
TÜRKİYE-Kazakistan arasında yapılan 1-2 Kasım 2012 tarihli KUKK
toplantısında, Türk ve Kazak makamları geçiş belgeleri ve beklemeler gibi iki ülke
arasında taşımacılık alanında yaşanan sorunların, dernekler arası iş birliği ile çözüme
kavuşturulması yönünde karar alınmıştı. KUKK protokolünde UND’ye verilen görev
doğrultusunda Yönetim Kurulu Başkanı Ö. Çetin Nuhoğlu’nun da katıldığı UND ve
taşımacılardan oluşan 43 kişilik heyet, Kazak Derneği KAZATO ile görüşmek amacıyla
Kazakistan’a gitti. 15 Nisan’da Çetin Nuhoğlu ve KAZATO Genel Sekreteri Teodor
Lazarevic Kaplan başkanlığında iki ülke nakliyecileri bir araya geldi. Yapılan toplantıda
iki ülke arasında taşımacılık alanında yaşanan sorunlar, kurulması gereken iş birlikleri
masaya yatırıldı. Toplantıya, Türk ve Kazakistan nakliyecilerine yük veren konumunda
olan Kazakistan Türkiye İşadamları Derneği (KATİAD) Başkanı ve Dünya Türk İş Konseyi
Avrasya Bölge Komitesi Başkanı Zeki Pilge de konuk olarak katıldı. Pilge, toplantıda dış
ticaret açısından iki ülke taşımacılarından beklentilerini aktardı.
UND-KAZATO toplantısında, sektörün Kazakistan’a olan taşımalarında yaşanan
sorunlar için inisiyatif almak, iş geliştirmek ve çözüm önerileri sunmak amacıyla
iki ülke nakliyecilerinden oluşan toplam 10 kişilik bir çalışma grubu da kuruldu.
İki ülke nakliyecilerinin bir sonraki toplantısının ise mayıs ayında Türkiye’de
gerçekleştirilmesine karar verildi. Toplantısı sonrası Çetin Nuhoğlu ve Yönetim Kurulu
üyeleri organizasyona destek olan ve toplantıya katılan Ticaret Müşavirleri Derviş Ender
Öztürk ve Osman Elgün ile Almatı Başkonsolosu Sadin Ayyıldız’la görüştü. Heyet,
görüşmede toplantı sonuçlarını ve Kazakistan’a yapılan taşımalarda yaşanan sorunlarla
ilgili görüşlerini paylaştı.
10
Rusya, Kazakistan ve BDT Ülkeleri Çalışma
Grubu toplantısı
UND-KAZATO toplantısı öncesinde 14
Nisan’da Rusya, Kazakistan ve BDT Ülkeleri
Çalışma Grubu üyeleri bir araya geldi.
Kazakistan’a gerçekleşen taşımalarda yaşanan
temel sorunları ve bu sorunların çözümlerini
bulabilmek amacıyla görüşme yapıldı. Bu
çerçevede tüm çalışma grubu üyelerinden alınan
fikirler doğrultusunda hazırlanan rapor, Almatı’da
resmi ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle
bir araya gelen UND Yönetim Kurulu Başkanı Ö.
Çetin Nuhoğlu’na sunuldu.
Mayıs 2013
A
UND’DEN
Bolu Çalışma Grubu, 11 Mayıs’ta bir araya geldi
BOLU Çalışma Grubu toplantısı, 11 Mayıs 2013’te UND Bolu
Temsilciliği’nde gerçekleştirildi. Toplantıda, UND Yönetim Kurulu Üyesi Fethi
Çapar, 3-5 Mayıs 2013 tarihleri arasında, İzmir Çeşme’de “Ulaştırma ve Lojistikte
Ortak Akıllı 2023 Tasarımı” temasıyla gerçekleştirilen Arama Konferansı ile ilgili
bir konuşma yaptı. Toplantının gündeminde Bulgaristan Kapitan Andrevo’da
yol kapatma eylemi, Rusya’nın UBAK kotasını kaldırmaktan vazgeçmesi,
Bulgaristan’da kesilen cezalar, Kazakistan ve Rusya üçüncü ülke taşımaları
vardı. ÖKOMBİ’de Türkçe konuşan personel
görevlendirilmesi, Avusturya KUKK Toplantısı,
Maribor Ro-La terminalinde yapılan eylem,
Türkmenistan KUKK Toplantısı, İş Sağlığı ve
Güvenliği Kanunu da toplantıda görüşülen
konular arasındaydı. Bunların yanı sıra, Türk
aracı kullanılan ihracat taşımalarında zaman
devlet tarafından destek verilmesi, Rusya Geçiş
belgesi tükendiğinde yeni belgeler gelene
kadar Rus aracı yükleyen firmalara bonus belge
verilmesi gibi konular da toplantıda masaya
yatırıldı. Toplantıya İbrahim Türker (Abant),
İbrahim Kaya (Alibey), Fethi Çapar (Martı
Trans), Metin Çapar (Bolu Güneş), Hayati
Tasalıoğlu (Kay-Naş), Ömer Gülen (Bolubeyi),
Turgut Türk (Trans 14), Fatih Tut (Kartal
Lojistik), Selçuk Hitit (Hitit Global), Şaban
Özcan (Türkcan), İbrahim Çelikbaş (Köroğlu),
Kenan Demirel (Atabey), Engin Ergin (Özay),
Erol Çilli (Çillioğlu) katıldı.
İzmirli lojistik öğrencileri,
“ADR Bilgilendirme Semineri”nde buluştu
TÜRKİYE ’nin ADR Anlaşması’na taraf
olması ile birlikte tehlikeli maddelerin karayolu
ile taşınması konusu daha çok gündeme gelmeye
başladı. UND de, kamu ve özel sektörde tehlikeli
madde taşımacılığı alanındaki istihdam açığının
kapatılması, aynı zamanda, ilgili alanlarda
eksikliklerin giderilmesi amacıyla bilgilendirme
seminerleri düzenlemeye devam ediyor. Bu
kapsamda UND İzmir Bölge Temsilciliği’nin
Yaşar Üniversitesi ile ortaklaşa düzenlediği ADR
Bilgilendirme Semineri’nde, Yaşar Üniversitesi,
Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi
ve Gediz Üniversitesi Lojistik Bölümü öğrencileri bir
araya geldi. Yaşar Üniversitesi Konferans Salonu’nda
yaklaşık 70 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen
seminerde, UND Eğitim Merkezi ADR Eğitmeni ve
Güvenlik Danışmanı Burak Ciğa tehlikeli maddelerin
sınıflandırılması, etiketlenmesi, paketlenmesi,
ambalajlanması, karayoluyla taşınması, araç türleri
ve kazalarda alınması gereken önlemlerle ilgili
olarak detaylı bilgi sundu. Soru-cevap bölümü
ile tamamlanan seminerin sonunda katılımcılara
sertifika verildi.
12
Alırken de Kullanırken de Kazandırır
Filo oluşturmak ciddi yatırım.
Dorse üreticinizden en iyi treyler aydınlatma setini talep edin.
Garantili Trailight setleri,
uluslararası kalite onayı ve uzun ömrüyle kazandırır;
hasarlı unsur değişiminde ekonomi sağlar.
Trailight’ın en yüksek otomotiv standartlarında test edilmiş ürün grupları,
Çin’den ABD’ye, Almanya’dan Brezilya’ya kadar seçkin OEM firmaları
ve en kaliteli treyler ve dorse üreticilerinin tercihi.
ADR
bir
markasıdır.
Sa-ba ENDÜSTRİYEL ÜRÜNLER İMALAT VE TİCARET A.Ş.
Birlik Organize Sanayi, 5.Sokak, No:2, Tuzla 34953 İstanbul
Tel: 0216 593 19 55 Faks: 0216 593 14 40
www.sa-ba.com.tr
Mayıs 2013
UND’DEN
Kapıkule Gümrük Kapısı’nda geçici belge uygulaması
GÜMRÜK ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, tır kotası
nedeniyle oluşan 12 kilometrelik kuyruğa çözüm bulmak amacıyla 18
Mayıs’ta Kapıkule Gümrük Kapısı’nı ziyaret etti.
Bulgar taşımacıların eylemleri nedeniyle Kapıkule ve Hamzabeyli
sınır kapılarının 36 saat kapalı kalması sebebiyle oluşan tır kuyrukları
ile ilgili sorunu yerinde tespit eden Yazıcı, Bulgaristan’da kurulan
yeni hükümet henüz tam oturmadığı için belge yenilenmesinin
yapılamadığını ve taşıma belgesi olmayan tırların geçişine izin
verilmediğini ifade etti. Bu nedenle geçici belgeye ihtiyaç olduğunu
vurgulayan Yazıcı, yabancı taşımacılara 3. ülke taşımaları için mayıs
ayı sonuna kadar geçici süre verdiklerini söyledi. Böylece kuyrukları 3
gün içinde eriteceklerini belirten Yazıcı, “3. ülke belge zorunluluğunu
yerine getirmeye başladık. Bulgaristan’da hükümet tam oturmadığı
için uyum gecikti. Talimat verdim, mayıs sonuna kadar geçici süre
verdik, belge zorunluluğu aramayacağız” dedi.
UND, Erciyes Üniversitesi etkinliklerindeydi
“ERCİYES Üniversitesi Develi Hüseyin
UND üyeleri ile
Şahin Meslek Yüksekokulu VI. Paylaşım Etkinlikleri”,
birlikte “Erciyes
UND üyeleri ve Yönetim Kurulu Başkanı Ö. Çetin
Üniversitesi Develi
Nuhoğlu’nun katılımı ile gerçekleşti. Etkinlikte
Hüseyin Şahin
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar
Meslek
Yüksekokulu
Yardımcısı Talat Aydın, UND Başkan Yardımcısı Ergun
VI. Paylaşım
Bilen, Ankara Lojistik Üssü Yönetim Kurulu Başkanı
Etkinlikleri”ne
Erhan Gündüz, Başkan Vekili Hakan Bezginli, Maltepe
katılan Yönetim
Üniversitesi İİBF Yard. Doç. Dr. Muhammed Bamyacı,
Kurulu Başkanı
Kayseri’de faaliyet gösteren UND üyesi 25 firma
Ö. Çetin Nuhoğlu,
temsilcisi ve UND Kayseri Temsilcisi Tolga Taşkıran da
“lojistiğin dünü,
yer aldı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı
Müsteşar Yardımcısı Talat Aydın, etkinlik kapsamında
bugünü ve geleceği”
yaptığı konuşmada, bakanlığın çalışmalarını, lojistik
konulu sunum yaptı.
köy projelerini, karayoluyla yapılan taşımaların önemini
vurguladı. Üniversite mezunu, kendini yetiştirmiş kişilerin Türkiye’nin geleceği
için çok önemli olduğunu söyleyen Talat Aydın’ın, üniversite öğrencilerine yönelik
konuşmasının arkasından Çetin Nuhoğlu, “lojistiğin dünü, bugünü ve geleceği”
konulu sunum yaptı. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için AR-GE
ve inovasyon çalışmalarının önemine vurgu yapan Nuhoğlu, lojistik bölümü
14
öğrencilerine gelecek planlaması konusunda
önemli tavsiyelerde bulundu. Lojistik
bölümünden mezun olan başarılı öğrencilerin,
İstanbul’da ağırlanmasına ve önemli lojistik
firmalarını ziyaret etmelerine de öncülük
eden Çetin Nuhoğlu, bu yıl lojistik bölümü
birinci sınıf öğrencilerinin de bu projeye dâhil
edileceğini ifade etti. Etkinliklerin ardından,
UND üyesi ve Kayseri Ticaret Odası (KTO)
Başkan Adayı Hüseyin Tekin’in, “sektörde
dayanışma ve birlik yemeğine” katılan Çetin
Nuhoğlu, yaptığı konuşmada Kayseri’nin dış
ticaret rakamlarının her yıl arttığını ve sektör
için birlik beraberliğin büyük önem taşıdığını
söyleyerek, KTO Başkan Adayı Hüseyin
Tekin’e seçimlerde başarı diledi. Kayserili
UND üyesi firma temsilcileri ile görüşen Çetin
Nuhoğlu, UND Yönetim Kurulu faaliyetleri,
sektörün geçmişi, bugünü ve geleceği ile ilgili
konuşma yaptı.
Mayıs 2013
UND’DEN
UND ve Okan Üniversitesi iş birliğinde
sektöre özel yüksek lisans programı
OKAN Üniversitesi ile UND arasında
yapılan iş birliği kapsamında dernek üyesi firma
çalışanlarına yönelik ”Lojistik Yönetimi Yüksek
Lisans Programı” protokolü 21 Mayıs’ta imzalandı.
UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener ile Okan
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof.
Dr. Targan Ünal tarafından imzalanan anlaşma ile
dernek üyeleri, Okan Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü’ndeki Lojistik Yönetimi Yüksek Lisans
Programı’ndan indirimli yararlanabilecek. Yüksek
lisans programı, öğrenilenleri hem desteklemek hem
de makro düzeyde bakış açısı oluşturmak amacıyla
zengin içerik ve alanında yetkin öğretim görevlileri
ile oluşturuldu. Programda, tedarik zinciri yönetimi,
üretim ve stok yönetimi, lojistikte planlama ve
modelleme, lojistikte bilişim sistemleri, taşımacılık
yönetimi, depo ve dağıtım merkezleri yönetimi,
lojistik ve tedarik zinciri yönetim stratejileri ve
lojistik yönetimi gibi ana dersler yer alıyor. İş birliği
protokolü ile UND üyesi firma çalışanları yüksek
lisans programı için çok özel indirimlerden de
faydalanabilecek.
Yılnak, 40. yılında filosunu
ve taşıma ağını büyütüyor
16
SEKTÖRE 1973 yılında giriş yapan ve bu yıl itibarıyla
Türkiye’deki en geniş filo ve taşıma ağlarından birine sahip
olan Yılnak, sektördeki 40. yılına özel bir etkinlik düzenledi. 13
Mayıs’ta JW Marriott Otel’de gerçekleşen geceye çok sayıda
iş adamı, akademisyen, bürokrat ve sivil toplum örgütlerinin
temsilcileri katıldı. Yılnak yönetim kademesindeki diğer isimler ile
birlikte gecenin ev sahipliğini yapan İcra Kurulu Başkanı Dursun
Gece, sektörde 40 yılı geride bırakmanın gururunu yaşadıklarını
dile getirdi. Firma olarak tecrübelerini kazanca, kazancı ise
yatırıma dönüştürdüklerini vurgulayan Gece, konuşmasını şöyle
sürdürdü: “Yüksek müşteri memnuniyetinde sürekliliği sağlama
misyonuyla hareket ettik. Yurt içi ve yurt dışı birimleri kanalıyla
taşımacılık sektöründe aldığımız işleri gününden önce yerine
getirerek büyük bir güven sağladık. Ulusal ve uluslar arası birçok
önemli firmanın taşımacılık işini geniş bir araç filosuyla büyük
bir özenle yerine getirdik. Kriz dönemlerinde dâhi yatırımlarımıza
ara vermeyerek, büyümemizi sürdürdük. Bugün sektörde 40 yılı
geride bırakmayı başardıysak bunu uyguladığımız bu politikalara
borçluyuz.”
Mayıs 2013
UND’DEN
Kurumsal Trafik Güvenliği
Deklarasyonu’na imzalar atıldı
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile İçişleri
Bakanlığı önderliğinde hazırlanan Kurumsal Trafik Güvenliği
Deklarasyonu’na, özel sektör kuruluşları, sivil toplum örgütleri
ve meslek birliklerinin temsilcileri imza attı.
TRAFİK güvenliği konusunda sürdürülebilir çözümler geliştirmek için çok
sayıda kurum ve kuruluşun iş birliği içinde ortak çalışmalar yürütmesi gerekiyor. Bu
doğrultuda, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın koordinasyonunda
ve TÜVTÜRK’ün desteğiyle yürütülen Trafikte Sorumluluk Hareketi ve İçişleri
Bakanlığı ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın iş birliğinde
hayata geçirilen Trafik Güvenliği Platformu kapsamında Kurumsal Trafik Güvenliği
Deklarasyonu hazırlandı. Kurumsal Trafik Güvenliği Deklarasyonu, kamu kurumları,
özel sektör kuruluşları, üniversiteler, meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları
temsilcileriyle iş birliği içinde geliştirildi. Bu kapsamda Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı önderliğinde hazırlanan Kurumsal Trafik
Güvenliği Deklarasyonu’na, özel sektör kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve meslek
birliklerinin temsilcileri imza attı.
Deklarasyonla, kurumların trafik güvenliğinin artırılması amacıyla gönüllü
olarak üstlenebilecekleri rollerin çerçevesini ve kurumların trafik sorununun
çözümünde ele alabilecekleri öncelikleri belirlemek amaçlanıyor. Deklarasyonu
imzalayan kurumların gönüllü taahhütte bulunarak trafik güvenliği konusunda
faaliyetlerde bulunmalarını teşvik etmek yine hedefler arasında yer alıyor. Bu
amaçlar doğrultusunda geliştirilen Kurumsal Trafik Güvenliği Deklarasyonu,
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın önderliğinde,
18
4. Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyumu ve
Sergisi’nin 8 Mayıs’taki açılış töreninin ardından,
gönüllü kurum ve kuruluşların imzasına açıldı.
Kurumsal Trafik Güvenliği Deklarasyonu’nu
imzalayan kuruluşların, deklarasyon metninde yer
alan konular nezdinde yaptıkları çalışmaları, her
yıl raporlamaları bekleniyor.
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND)
adına İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener’in imza
attığı Kurumsal Trafik Güvenliği Deklarasyonu’nu
imzalayan diğer kurum ve kuruluşlar arasında,
Aviva Sigorta, BP, Brisa, Ford Otomotiv,
Goodyear, Mercedes-Benz Türk, Michelin,
Pirelli, Renault, Shell, Tüm Otobüsçüler
Federasyonu (TOF), Türkiye Otobüsçüler
Federasyonu (TOFED), Toyota Türkiye,
Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Derneği
(TÖHOB), Türkiye Şoförler ve Otomobilciler
Federasyonu (TŞOF) ve Vodafone bulunuyor.
Gönüllü her kurum ve kuruluşa açık olan
deklarasyonu imzalamak isteyen kurumların,
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı
Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü ile
irtibata geçmeleri yeterli.
*h9(1/ç.9(7$6$558)81
ç'($/.20%ç1$6<218
FORMULA
STEER
Üstün kilometre performansı
ile tüm lastik ömrü boyunca
güvenlik ve kararlılığın
șampiyonu.
FORMULA
DRIVE
C
B
72 dB
1222/2009 - C3
Tüm kullanım ömrü
boyunca mükemmel yol
tutuș: Her türlü bölgesel
kullanımda efektif ve
yüksek performans.
FORMULA
TRAILER
B
Yanal kuvvetlere karșı
direnci, dayanıklılığı ve
verimliliği garanti eden
treyler lastiği.
A
72 dB
1222/2009 - C3
B
D
74 dB
1222/2009 - C3
Mayıs 2013
ITF 2013, “Taşımacılığın
Fonlanması” başlığı altında
gerçekleştirildi
Birçok ülkeden kamu ve özel sektör kuruluşlarının katıldığı Uluslararası Taşımacılık Forumu (ITF) 2013,
22-24 Mayıs tarihlerinde Almanya’nın Leipzig şehrinde yapıldı. Bu yıl “Taşımacılığın Fonlanması”
başlığı altında yapılan forumda, üç gün boyunca seminer ve paneller düzenlendi.
20
LOJİSTİK
U
luslararası Taşımacılık Forumu (ITF) bu yıl,
22-24 Mayıs 2013 tarihlerinde Almanya’nın
Leipzig şehrinde yapıldı. Taşımacılık sektörü
aktörlerini bir araya getiren ITF’de, yine birçok ülkeden
kamu ve özel sektör kuruluşu yer aldı. Her yıl farklı konuda
yapılan forum, bu yıl “Taşımacılığın Fonlanması” başlığı
altında düzenlendi. Forumda, üç gün boyunca seminer
ve paneller yapıldı. Katılımcı ülkelerin ulaştırma bakanları
ülkeler arası iş birliklerinin güçlendirilmesi amacıyla
yuvarlak masa toplantılarında bir araya geldi. Türk heyetinin
başkanlığını Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı
Binali Yıldırım yaptı. Forumda, UND tarafından özel olarak
hazırlanan “Avusturya’nın Türk araçlarına uyguladığı haksız
Ro-La zorunluluğu” içerikli broşür dağıtıldı. Bilgilendirme
amaçlı broşürler, UND İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener ve
İcra Kurulu Üyesi Meriç Katman tarafından başta Almanya,
Norveç ve Bulgaristan ulaştırma bakanları olmak üzere forum
katılımcılarına sunuldu. Bakan Binali Yıldırım, Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Talat
Aydın ile birlikte Avusturya Geçiş Problemi’nin çözümü için
Alman Ulaştırma Bakanı Peter Ramsauer ve müsteşarından
destek sözü aldı. Türk taşımacılarına yapılan bu haksızlıkla
ilgili olarak Müsteşar Yardımcısı Talat Aydın, Avusturya
Ulaştırma Bakanlığı ile görüşerek, yapılan bu ayrımcılığın
kabul edilemeyeceğinin altını çizip en kısa sürede bu
haksızlığa son verilmesi gerektiğini ifade etti.
Avusturya, 90’lı yıllardan bu yana çevre kaygısı ile
Türk araçlarını Ro-La trenlerine binmeye zorluyor. Bu yıl
mod zorlama konusunu daha da ileri bir boyuta taşıyan
Avusturya, Türk taşımacısının bir transit güzergâhını kapatarak,
karayolundan daha uzun süren ve daha maliyetli iki güzergâha
zorlamaya başladı. Uzun yıllardır ülkesi üzerinden yapılan
transit taşımalar (20 milyar dolarlık ihracat) için Türkiye’ye
sadece 15 bin adet geçiş belgesi tahsis eden Avusturya,
bu kotanın yetersiz kaldığı 100 binin üzerinde transit geçiş
için Türk araçlarının Maribor (Slovenya), Fernetti (İtalya)
ve Szeged (Macaristan) olmak üzere üç ayrı tren yolu hattı
ve bu kullanımlardan elde edilen ödül belgeler ile ülkesini
geçmesine izin veriyordu. 2012 yılı sonunda Szeged
(Macaristan)-Wels (Avusturya) Ro-La hattının kapanması ile
Avusturya’dan geçerek Almanya ve ardı ülkelere gidilebilecek
güzergâh sayısı üçten ikiye düştü. Bu nedenle Bulgaristan,
Romanya, Macaristan, Avusturya, Almanya güzergâhını
kullanan yıllık 25 bin Türk aracına Macaristan’dan geçebilseler
dahi Avusturya kapıları kapandı. Dolayısıyla araçların karayolundan
kalan tek güzergâh olan Maribor-Wels’e yönlenmesi sonucu dört
güne varan beklemeler başladı. Bir zamanlar Avusturya’da Ro-La
sisteminin kurulmasına neden olan yüz binlerce araç, zamanla
Avrupa Birliği (AB) üye sayısının artması ile her geçen gün azaldı.
Bugün Türk araçları Ro-La şirket taşımalarının yüzde 90’ını
oluşturuyor ve bu şirketi ayakta tutuyor.
Türk ve Bulgar bakanlar, Bulgaristan taşımalarında
yaşanan sorunları görüşmek üzere bir araya geldi
Türk heyetinin öncelikli gündem maddelerinden bir diğeri
ise özellikle son günlerde gittikçe daha da büyüyen Bulgaristan
taşımaları sorunu oldu. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın ortak çalışması
neticesinde yabancı plakalı araçlara uygulanan kontrollerin
etkinleştirilmesi sebebiyle Bulgar taşımacılara tepki olarak
Türkiye’nin AB’ye açılan kapılarından Kapıkule ve Hamzabeyli
sınır kapıları kapatılarak tüm tır kamyonlarının geçişi engellendi.
Bulgar taşımacıların ikili taşıma adı altında aslında ülke yükünü
alarak başka ülkelere taşıma yaptığını ve her geçen gün 3. ülke
taşıma payını artırdığını tespit eden Türkiye, bu kontrollere
devam edeceğini açıkladı ve 28 Mayıs’a kadar bir geçiş süresi
tanındı. Türkiye ile Bulgaristan arasında yaşanan bu sorunu
görüşmek üzere iki ülkenin bakanları bir araya geldi. İkili ve 3.
ülke taşımaları ile UBAK izin belgesi kullanımına ilişkin teknik
konuların görüşülerek çözüme kavuşturulabilmesi amacıyla 28
Mayıs 2013 tarihinde İstanbul’da bir toplantı yapılması görüşüldü.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ve Türk
heyeti, taşımacıların yaşadığı iki ana sorunu bakanlar toplantısına
taşıyıp çözüm odaklı ikili görüşmeler gerçekleştirerek dernek
çalışmalarına büyük destek verdi.
21
Mayıs 2013
M. BÜLENT AYMEN
Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Başkanı ve Türkiye
İhracatçılar Meclisi (TİM) Lojistik Konseyi Üyesi
22
AYIN KONUĞU
“İhracatta ilerleme lojistik
sektörüne bağlı”
2023 yılı için 500 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmeyi hedefleyen Türkiye’nin
ihracatını lojistik sektörüne bağlı olarak artırmaya devam edeceğini söyleyen Akdeniz
İhracatçı Birlikleri (AKİB) Başkanı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Lojistik Konseyi
Üyesi M. Bülent Aymen, gelişimi hızlandırmak adına en kısa sürede ülke bazında
lojistik master plan hazırlanması gerektiğini vurguladı.
M. BÜLENT AYMEN
Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Başkanı ve Türkiye
İhracatçılar Meclisi (TİM) Lojistik Konseyi Üyesi
T
ürkiye’de lojistik sektörü ile ilgili bir master planı
olmamasını büyük bir eksiklik olarak nitelendiren
Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Başkanı ve Türkiye
İhracatçılar Meclisi (TİM) Lojistik Konseyi Üyesi M. Bülent Aymen,
ülke bazında yapılacak master planla, geçiş güzergâhlarında
kurulacak lojistik köy ve merkezlerin havayolu, demiryolu, karayolu
ve gümrük bağlantılarının sağlanması gerektiğini söyledi. Aymen,
TİM Lojistik Konseyi olarak ilk adımı atarak Lojistik Strateji
Belgesi hazırladıklarını ancak Master Plan ile ilgili çalışmaya
henüz başlamadıklarını dile getirdi. Master plan için Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’ndan onay beklendiğini
söyleyen Bülent Aymen, konuyla ilgili şöyle konuştu: “Lojistik
master planı yapılmadan sektörün ilerlemesi mümkün değil. Bu
durum 500 milyar dolarlık ihracat hedefinin gerçekleştirilmesinde
büyük sıkıntıya neden olur. Türkiye’nin büyümesinde ihracatın
payı yüzde 2 civarında. İhracatın bire bir bağlı olduğu sektör de
lojistik. Dolayısıyla, ihracat artışı da lojistiğe bağlı. Ayrıca hâlâ
lojistik sektörünü düzenleyici bir kanun bulunmuyor. Bunu da sektör
açısından çok büyük bir eksiklik olarak görüyorum. Master plandan
sonra bu konuyu da gündemimize aldık. Umuyorum ki bütün bu
konularda ilerleme sağlanması için kamu otoriteleri ve sivil toplum
kuruluşları birlik içinde çalışır.”
Sektörü rekabette zayıflatan vize, kota ve gümrüklerde yaşanan
sorunlara da değindiğimiz röportajda Bülent Aymen, ihracat ve
dış ticaret hacmindeki artış sürerken vize ve kota probleminin
mantık dışı olduğunu söyledi. Aymen, Çin, Almanya ve Fransa
gibi gelişmiş ülkelerle rekabet eden Türkiye’de, taşımacıların bu
konuda büyük sorun yaşadığını dile getiriyor. Ayrıca sektörün
ihraç taşımalarında yüzde 40-45 ile başlayan gümrük duvarı ile
karşılaştığını da vurgulayan Aymen, “Bu çözülmesi güç bir problem.
Çünkü bu konuda AB geri adım atmıyor. Tüm engellemelere rağmen
hâlâ ihracatımızı artırmaya devam ediyoruz. 500 milyar dolarlık
ihracat hedefimize kitlenmiş durumdayız” dedi.
Türkiye’nin ihracatı 151 milyar dolara ulaştı. Bu
performansı nasıl değerlendiriyorsunuz?
İhracatımız 2002 yılından beri artışını sürdürüyor. 2009 yılında,
Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023 planları çerçevesinde ihracatçılar
için bir hedef belirledik. Tabii bu Türkiye’nin ortak hedefi oldu.
Yüksek Planlama Kurulu tarafından da kabul edildi. Hedef 2023
yılında 500 milyar dolarlık ihracat, 1,2 trilyon dolarlık da dış ticarete
ulaşmak. 2008 yılında başlayan küresel ekonomik kriz nedeniyle
2009 yılında ihracat rakamlarında bir düşüş yaşandı ve hedefin
biraz gerisinde kalındı. Ancak 2009 yılından sonra 2010 ve 2011
yıllarında ihracat toparlandı ve orta vadedeki hedefin de üzerine
çıktı. Geçen yıl itibarıyla ihracatımız 151 milyar dolara ulaştı. Bu
seneki hedef 161 milyar dolar. 1 Mayıs’ta açıklanan nisan ayı
ihracat rakamlarına göre yine aylık olarak 11 milyar dolar civarında
ihracata ulaştık. Umuyorum, bu yılın sonunda 161 milyar dolar
ihracat gerçekleştiririz. Bu hedef için bütün ihracatçılar ellerinden
geldiği ölçüde çalışıyor. Hükümet de bu konuda ihracatçılara destek
oluyor. Finansal olarak baktığımızda ise Merkez Bankası (MB) bizim
tüm çabalarımızın karşılığında faiz indirimine gitti. Bu konuda biraz
geç kalındı. Tabii bu gecikme de ihracata negatif olarak yansıdı.
Bu durum sektörü yatırım anlamında engelliyor. Çünkü MB faizleri
yüksek olduğunda kredi faizleri de o oranda seyrediyor. Bu da
ihracatta yatırım finansmanını büyük ölçüde etkiliyor.
Türkiye 2023 yılında 500 milyar dolar ihracata ulaşılabilir
mi? Bunun için şu an ne gibi çalışmalar yürütülüyor?
500 milyar dolarlık ihracat hedefimize doğru hızla ilerliyoruz.
İhracat rakamlarımız her yıl yükseliyor. Dolayısıyla, 2023 yılında
500 milyar dolar ihracata ulaşma konusunda kararlıyız. Ayağı yere
basan bir hedef belirlediğimizi söyleyebilirim. Bunun için alt
sektör kırılımlarına göre bir değerlendirme yaptık. Buna göre her
alt sektör için mikro hedefler belirledik. Bu çalışma kapsamında
sadece 2023 yılı için değil; 2015, 2019 ve 2023 yıllarını kapsayan
23
Mayıs 2013
M. BÜLENT AYMEN
Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Başkanı ve Türkiye
İhracatçılar Meclisi (TİM) Lojistik Konseyi Üyesi
hedefler belirlendi. Yaptığımız çalışmanın alt kırılımlarına göre hedeflerimizi
gerçekleştirme yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Şu andaki gidişata göre hedeflerin
altına düşmeyeceğimiz kanaatindeyim. Yeni bir ekonomik kriz olmazsa ya da ülke
içinde bir karışıklık yaşanmazsa hedefimizi gerçekleştireceğimize inanıyorum. Ancak
bazı beklenmedik gelişmeler de yaşanabilir. Özellikle ihraç pazarlarımızdaki birtakım
olumsuz gelişmeler bizi doğrudan etkiler. Son dönemde ihracatımızı artırmak amacıyla
AR-GE çalışmalarına ağırlık veriliyor. Ayrıca büyük çaplı inovasyon çalışmalarına
da hız verildi. Geçen yıl Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla büyük bir
İnovasyon Kongresi düzenlendi. Bunun gibi birçok çalışmamız oluyor. TİM bünyesinde
şu an sekiz tane AR-GE proje pazarı çalışması yapılıyor. Sekizincisi, mayıs ayında
başkanı olduğum proje pazarı çalışması olan mobilya ile ilgili yapıldı. Sektörlerle
ilgili tasarım çalışmaları ve yarışmalar yapılıyor. Tüm bu faaliyetler, 2023 yılı ihracat
hedefinin gerçekleşmesi ve markalaşma yolunda büyük önem taşıyor.
İhracatta başı çeken sektörler hangileri?
İhracatta en büyük paya sahip olan sektörlerden ilki otomotiv. Arkasından hazır
giyim, kimyevi mamuller ve demir çelik sektörleri geliyor. Bu sektörler bir şekilde
ithalata da bağlı. Yani ara mamul ve ham maddeleri ithalatla temin ediliyor. Hükümet
bu dışa bağımlılığı azaltmak için 2011 yılında Türkiye’de üretilmeyen ürünlerle ilgili
yatırımlara büyük teşvik verdi. Bunların devreye girmesi ve uygulanması için zaman
gerekiyor. AKİB ve TİM olarak en büyük amacımız bu süreci hızlandırmak. Bunun
için plan ve program yapıyoruz. Yalnızca ihracat değil, ülke gelişimi için ve dışa
bağımlılığın azaltılmasında gerekli çalışmaların en kısa sürede devreye girmesinin
yanı sıra sanayicinin hassasiyet göstermesi de önemli.
Sizce Türkiye ihracatının önündeki en büyük engel nedir?
Bu konuda en büyük sorunumuz ihraç ürünlerinde kilogram fiyatı. Bu fiyatı dünya
standartlarında, gelişmiş ve yoğun ihracat yapan ülkelerin seviyesine çıkarmaya
çalışıyoruz. Türk ihraç ürünlerinin kilogram fiyatı şu an 1,5 dolar civarında. Gelişmiş
ülkelerde bu rakam 4,5 dolar civarında. Kilogram fiyatını yükseltmek için markalaşma,
tasarım, AR-GE ve inovasyon çalışmalarına ağırlık verilmeli. Bu konuda Güney
Kore’yi örnek alıyoruz. Çünkü Güney Kore de bizim geçtiğimiz yollardan geçti. AR-GE
çalışmalarına 1970’lerde hükümet programı olarak başladı. Bunun sonucunda bugün
Güney Kore, LG, Samsung, Kia gibi büyük markalara sahip oldu. Bizim de bu gelişimi
bir an önce sağlamamız gerekiyor.
24
Türkiye’nin ihraç pazarlarındaki son
durumu değerlendirir misiniz?
İhracatçıların özellikle yeni pazar açılımlarına
baktığımızda Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde
sıkıntı olduğu görülüyor. Avrupa henüz
krizin etkilerinden kurtulamadı. Türkiye’nin
ihraç taşımalarının yüzde 47’lik bir bölümü
Avrupa pazarına gerçekleştirildiği göz önüne
alındığında ekonomik krizden büyük ölçüde
etkilendiğimizi söyleyebilirim. 2006 ve 2007
yıllarında başlayan yeni pazar açılımı ile ilgili
çalışmaların meyvelerini topluyoruz. Özellikle
Afrika pazarlarında birçok ülkede pazar hâkimi
konumuna geldik. Hedefimiz Güney Amerika
pazarına açılmak. Orta Doğu’da ise bir kriz
yaşanıyor. İhracatımız açısından büyük önem
taşıyan İran’da ambargo var. Yine önemli
pazarlarımızdan biri olan Irak’a baktığımızda
Kuzey ile bir sorun yaşamıyoruz ancak Güney
tarafında güvenlik nedeniyle ihracatımız durdu.
Bu şartlar altında yeni pazar açılımlarıyla ihracatta
hedeflerimizin altına düşmemeye çalışıyoruz.
İhracatın lokomotifi sayılan lojistik
sektörü ile ilgili master plan hazırlıkları ne
aşamada?
Türkiye’de lojistik sektörü ile ilgili bir
master planının olmaması büyük bir eksiklik.
Cumhuriyet tarihinden beri taşımacılık yapılıyor.
1920’lerde demiryolu taşımacılığı ağırlıktayken
daha sonraki yıllarda karayolu, denizyolu ve
havayolu taşımacılığı yavaş yavaş gelişti. Ancak
bu gelişim henüz gerektiği kadar sağlanamadı.
Şu anda Türkiye’de lojistik sektörü, ihracatçılar
gibi, hiçbir altyapı olmadan kendi imkânlarıyla
işlerini yürütmeye çalışıyor. Sektördeki bu
işleyiş, 1,1 trilyon dolarlık dış ticaret hacminin
gerçekleştirilmesi için Türkiye’de lojistik
kapasitesinin minimum 300 milyar dolar
civarında olması gerektiği düşünüldüğünde
yetersiz kalıyor. 300 milyar dolar için gerekli
altyapının sağlamasına yönelik iller bazında
lojistik köyler kurulması planlanıyor. Türkiye’nin
ülke bazında lojistik master planı olmadan
iller bazında yapılan master plan yeterli olmaz.
Çünkü ülke bazında makro plan yaptığınızda
geçiş güzergâhlarında konumlandıracağınız
lojistik köyler ve merkezlerle ilgili havayolu,
demiryolu, karayolu ve gümrük bağlantılarını
gerçekleştirmeniz gerekiyor. Ayrıca limanlar
yeterli hâle getirilmeli ve liman yolu güzergâhları
lojistik açıdan daha aktif olmalı.
AYIN KONUĞU
Konuyla ilgili ne yapılması gerekiyor?
TİM Lojistik Konseyi olarak, en kısa sürede bu durumun çözülmesi gerektiğini
düşündüğümüz için geçen yıl Lojistik Strateji Belgesi hazırladık. Master Plan ile ilgili
henüz çalışmaya başlamadık. Çünkü Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’ndan
hâlâ onay bekliyoruz. Bunu bir kamu otoritesinin yapması gerekiyor. Maalesef konu şu
an beklemede. Lojistik master planı yapılmadan sektörün ilerlemesi mümkün değil.
Bu durum 500 milyar dolarlık ihracat hedefinin gerçekleştirilmesinde büyük sıkıntıya
neden olur. Türkiye’nin büyümesinde ihracatın payı yüzde 2 civarında. İhracatın bire
bir bağlı olduğu sektör de lojistik. Dolayısıyla, ihracat artışı da lojistiğe bağlı. Ayrıca
hâlâ lojistik sektörünü düzenleyici bir kanun bulunmuyor. Bunu da sektör açısından çok
büyük bir eksiklik olarak görüyorum. Master plandan sonra bu konuyu da gündemimize
aldık. Umuyorum ki bütün bu konularda ilerleme sağlanması için kamu otoriteleri ve sivil
toplum kuruluşları birlik içinde çalışır.
Sektörde vize ve kotalarla ilgili de sıkıntı gündemde. Bu konuyla ilgili
düşüncelerinizi alabilir miyiz?
21. yüzyılda vize ile ilgili problemlerin insanlık dışı olduğunu düşünüyorum.
İhracatımız ve dış ticaret hacmimizdeki artış sürerken bu durum çok üzücü. Dünyanın
her yerinde bizim malımız satılıyor ve her yerinden mal almaya gidiyoruz. Bu durumda
taşımalarımızda hâlâ vize problemi yaşanması mantık dışı. Çin, Almanya ve Fransa gibi
gelişmiş ülkelerle rekabet ediyoruz. Tabii bu ülkelerde ne vize ne kota problemi var.
Türkiye’den acil bir ülkeye taşıma yapılması gerekse vize çıkış süresinin beklenmesi
gerekiyor. Bu küçük gibi görünen problemler sektörün rekabet gücünü de etkiliyor.
Bununla birlikte geçiş kotaları da ihraç taşımlarında büyük sıkıntı yaratıyor. ABD, Avrupa
ülkeleri malını rahatça taşıyabiliyorsa bizim de taşımamız gerekiyor. Maalesef bu sorun
önümüzdeki en büyük engellerden biri ve çözülemiyor. Kısa vadede çözüme kavuşacağını
düşünmüyorum. Bunun için üst düzey bir lobi çalışması yapılması gerekiyor.
Gümrüklerde yaşanan sıkıntı ne boyutta?
Önümüzdeki en büyük engellerden biri, Avrupa Gümrük Birliği. Gümrük Birliği
Anlaşması günlük yapılan bir anlaşma. Bu anlaşma, yapıldığı tarihte büyük bir başarı
olarak lanse edildi. Ama bence şu an Türkiye’nin önündeki en büyük engellerden biri.
Çünkü bazı ülkelerle serbest ticaret anlaşması yapamıyoruz. AB, üçüncü dünya ülkeleriyle
serbest ticaret anlaşması yaptı. Biz o anlaşmanın içinde yer almadık. Örneğin, ülkemiz
açısından çok büyük bir potansiyel taşıyan Cezayir ile yüzde 40’tan başlayan gümrük
duvarı var aramızda. Ama Avrupa ülkeleri sıfır gümrükle mallarını taşıyabiliyor. Güney
Afrika ile AB ülkeleri anlaşma yapıyor ve mallarını sıfır gümrükle gönderiyor. Biz yüzde
40-45 ile başlayan gümrük duvarı ile karşı karşıyayız. Bu çözülmesi güç bir problem.
Çünkü bu konuda AB geri adım atmıyor. Tüm engellemelere rağmen hâlâ ihracatımızı
artırmaya devam ediyoruz. 500 milyar dolarlık ihracat hedefimize kilitlenmiş durumdayız.
Suriye konusu da hem taşımacılarımızı hem de ülke ihracatını büyük oranda
etkiledi? Bu konuda önümüzdeki süreçte sektörü ne bekliyor?
Bizim Arap Körfezi’ne ihracatımız 13 milyar dolar seviyesinde. Bu ihracatın karayolu
ile tek kapısı ise Suriye. Suriye’deki politik krizden önce 2,5 milyar dolarlık dış ticaret
hacmimiz, 1.5 milyar dolarlık ihracatımız vardı. Bunun yüzde 33’ü Hatay, Mersin, Adana,
Kayseri yani Akdeniz Bölgesi’nden gerçekleşiyordu. Krizin ardından ihracatta yüzde 80
oranında düşüş yaşandı. Bu durumdan dış ticaretimiz, çok olumsuz etkilendi. Geçiş
kapandı ve Ro-Ro seferleri başladı. Ancak bu da geçici ve pahalı bir çözüm. Nitekim
Ro-Ro geçişlerinde de büyük sıkıntı yaşanıyor. Bu seferler Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı’nın çalışmaları ve katkılarıyla gerçekleşti. Bu sorunun en kısa
sürede çözülmesi gerekiyor. Çünkü sadece Suriye değil, o bölgeye yapılan ihracatımızda
da gerileme oluyor. Bu nedenle rekabet etmekte güçlük çekiyoruz. Suriye bizim büyük
pazarlarımız arasında, bu konuda elimizden bir
şey gelmiyor. Hükümetin de yapabileceği bir
şey yok. Bu sorunu, tüm dünya ülkelerinin birlik
içinde hareket ederek halletmesi gerekiyor.
Umarım Libya, Mısır ve Arap Baharı’nın yaşandığı
diğer ülkeler gibi bu sorun da en kısa sürede
çözüme kavuşur.
Yeni UND yönetiminin taşımacıların
yaşadığı tüm bu problemlere büyük hassasiyet
göstereceğini biliyorum. UND Başkanı Çetin
Nuhoğlu, göreve geldiği günden itibaren sektörle
ilgili gerekli konularda çalışma yapmak için adım
attı. Hem ihracatçı hem tedarikçi konumunda olan
taşımacılarla iş birliği yaparak lojistik sektöründe
yaşanan problemleri çözeceğimize inanıyorum.
TİM bünyesinde kurulan Lojistik
Konseyi’nin sektöre yönelik
faaliyetlerinden bahseder misiniz?
Lojistik sektörü, dış ticaretin önemli
bir paydaşı. Lojistik olmadan ithalat
ihracat olmaz. Lojistiğin taşıdığı önem
paralelinde 2009 yılında TİM Lojistik
Konseyi kuruldu. Lojistik Konseyi
bünyesinde de hem kamu hem özel
sektör hem de sivil toplum kuruluşları
yer alıyor. TİM Lojistik Konseyi ev
sahipliği altında Uluslararası Nakliyeciler
Derneği (UND), Uluslararası Taşımacılık
ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği
(UTİKAD), Demiryolu Taşımacıları
Derneği (DTD) gibi sivil toplum
kuruluşları ve Ulaştırma Bakanlığı,
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Ekonomi
Bakanlığı gibi kamu sektörü yer alıyor.
2023 hedefini gerçekleştirmek için
lojistik sektöründe belli bir altyapının
sağlanması lazım. Yani sektörün gelişmiş
ülkelerin sahip olduğu altyapıya
erişmesi gerekiyor. TİM Lojistik Konseyi
olarak bütün çalışmalarımızı bunu
gerçekleştirmek amacıyla yapıyoruz.
25
Mayıs
Mayıs
M
y s 2013
20
2013
3
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Arama Konferansı, 3-5 Mayıs 2013 tarihleri arasında,
“Ulaştırma ve Lojistikte Ortak Akıllı 2023 Tasarımı” temasıyla İzmir Çeşme’de gerçekleştirildi.
Konferansta, Türkiye’nin 500 milyar dolarlık ihracat hedefine katkıda bulunma ve 2023’te Dünya
Bankası Küresel Lojistik Performans Endeksi’nde ilk 10 ülke arasına girme konuları ele alındı.
İzmir’de düzenlenen UND
Arama Konferansı’nda
lojistik sektörünün
geleceği planlandı
26
2
6
GÜNDEM
İ
zmir Çeşme’de 3-5 Mayıs 2013 tarihleri arasında düzenlenen Arama
Konferansı’nda UND, bu yıl bir önceki yılın devamı niteliğinde büyük
bir organizasyona daha imza attı. Geçen yıl 400’ün üzerinde üyenin aktif
katılımıyla gerçekleşen “Vizyon 2023 Arama Konferansı”nda üyelerin mevcut
sorunları ve beklentileri ele alınarak, kısa, orta ve uzun vadede sektörün daha da
güçlenmesi için öncelikli yapılması gereken çalışmalar belirlendi. 2012 Arama
Konferansı sonuçlarını tüm boyutlarıyla inceleyip, sektörün küresel rekabette ileri
seviyelere taşınmasını sağlayabilecek projelere dönüştüren UND, bu çalışmalarını
“Sektörel Ortak Akıllı Değişim Gündemi” başlığı altında gerekçe ve kanıt analizleri
ile birlikte sundu.
Sabancı, İTÜ ve Doğuş üniversitelerinden gelen akademisyenlerden oluşan
“Arama Katılımlı Yönetim Danışmanlığı” ekibi moderatörlüğünde İzmir Çeşme’de bir
araya gelen katılımcılar, “Ulaştırma ve Lojistikte Ortak Akıllı 2023 Tasarımı” temalı
Arama Konferansı’nda, Türkiye’nin 500 milyar dolarlık ihracat hedefine katkıda
bulunma ve 2023’te Dünya Bankası Küresel Lojistik Performans Endeksi’nde ilk 10
ülke arasına girme temel amaçlarına odaklandı. Bu amaçlara hizmet edecek olan
hedefler, Küresel Lojistik Performans Endeksi kriterleri paralelinde saptandı. Bu
hedefler, sevkiyatların izlenebilirliği, rekabetçi fiyatlarla sevkiyat, tam zamanında
sevkiyat, altyapı kalitesi, gümrük verimliliği, lojistik hizmet yetkinliği olarak
belirlendi. Katılımcılar tarafından puanlanarak, bu altı temel hedefe katkı sağlayacak
toplam 40 sektörel proje planlandı. Etkinliğin ikinci ve üçüncü günlerinde “nekim-nasıl-süre” çalışmasıyla, her bir projenin sorumlu kuruluşunun ortaklaşa
belirlendiği, uygulama planları oluşturuldu.
Arama Konferansı’na bu yıl Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı
Müsteşar Yardımcısı Talat Aydın, Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Bülent
Uğur Ecevit, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sezai Uçarmak ve
ekipleri, ulaştırma ve lojistik ile ilgili kamu ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri
ile UND Yönetim Kurulu Üyeleri ve İcra Kurulu’ndan oluşan 70’in üzerinde sektör
temsilcisi katıldı.
Konferansta, açılıştan sonra bir sunum yapan UND İcra Kurulu Başkanı
Fatih Şener, artan küresel rekabet karşısında sektörün durumuna ilişkin
değerlendirmelerini paylaştı. Tüm kamu otoritelerinin, stratejik bir sektör olarak
kabul etiği lojistik sektörüne dair gelecek stratejilerini aktaran Şener, özel sektörün
operasyonel sorunlarının da çözülmesi
gerektiğinin altını çizdi.
Konferansın en önemli konuları “Lojistik
Master Planı ve Mevzuatının Hazırlanması”
ve “Mevzuat Konusunda Bakanlıklar Arası
Eşgüdümün Artırılması” projeleri oldu. Mevzuat
yayınlama süreci konusunda katılımcılar,
mevzuat taslaklarının görüşe sunulmasında çok
kısa süre verilmesi ve acil yanıt beklenmesi
konusunda sıkıntı yaşandığını dile getirdi.
“Etki analizi birimleri kurulmalı”
Konferansta “sektörel düzenleyici etki analizi”
çalışmalarının önemine değinen Avrupa Birliği
ve Dış İlişkiler Daire Başkanı Nurhan Tüfekçi,
“AB’de hiçbir mevzuat yok ki, yayınlanmadan
önce sektörel düzenleyici etki analizi yapılmış
olmasın. Her mevzuat yayınlanmadan önce bu
çalışmanın gerçekleştirilmesi gerekiyor” dedi.
Tüfekçi, bu doğrultuda bakanlıklar bünyesinde
“etki analizi birimlerinin” kurulmasını önerdi.
UND Yönetim Kurulu AB Danışmanı Can
Baydarol da konuyla ilgili sektörel düzenleyici
etki analizlerinin objektifliğinin garanti altına
alınması ve kamunun yönlendirmesinden uzak
olarak gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtti.
Bu kapsamda, AB’de olduğu gibi, herhangi bir
yasa yayımlanmadan önce ilgili olduğu sektöre
ilişkin düzenleyici etki analizleri yapılması ve
ilgili kişilere danışılması konusunda ortak karar
alındı. Bunun yanı sıra, lojistik merkez/köy
projelerinin koordinasyonu ve sektörel mevzuatın
güncelliğinin sağlanması konularında bakanlıklar
arası ve özel sektörün katılımına açık diyalog
platformlarının oluşturulması ve devamlılığının
sağlanması gerektiği de konferansta gündeme
getirildi.
27
Mayıs 2013
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ulaştırma ve Lojistik
Meclisi, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Lojistik Konseyi, Lojistik
İstişare Konseyi gibi kamu-özel sektör arasında istişareleri öngören
farklı mekanizmaların etkinleştirilmesi, teşvik edilmesi ve ilgili
“icracı bakanlıkların” daha fazla entegre edilmesinin de ele alındığı
konferansta, UND’den bu konularda “liderlik ve farkındalık yaratma”
görevini üstlenmesi talep edildi.
“Kombine Taşımacılık Daimi Platformu gibi oluşumlar
desteklenmeli”
Mevzuat düzenleme sürecinde kamu ve özel sektörün bir araya
getirilmesi konusunda Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı
tarafından sunulan “yeni Kombine Taşımacılık Mevzuatı taslağı”
konusu, konferansta gündeme gelen bir diğer konuydu. Yeni mevzuat
uyarınca, kamu veya özel ilgili tüm sektörlerin katılımıyla kombine
taşımacılığı teşvik etmek üzere, Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık
Düzenleme Müdürlüğü aracılığıyla kurulması planlanan “Kombine
Taşımacılık Daimi Platformu” gibi oluşumları özel sektörün de
desteklemesi gerektiğine dikkat çekildi.
Sektörde yeterince araç olduğunu vurgulayan Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Talat Aydın, en büyük
sıkıntılarından birinin bu araç fazlalığı olduğu için araç alım teşvikinin
olmayacağını dile getirdi. Sektörel mevzuat çalışmalarında izlenen
temel prensibin “firmalar arasında haksız rekabetin önlenmesi”
olduğunu söyleyen Aydın, yasa çıkarma süreci ile ilgili olarak da
şunları söyledi: “Araç sayısı fazla olunca, taşımacılığın fiyatı da
düşüyor. Yaptığımız düzenlemeler ile insani, ekonomik ve ticari
gelişmelerin belirli nitelik ve standartlarda gerçekleşmesini ve sektörde
28
faaliyet gösteren çalışanların yeteri kadar para
kazanmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bunu
yaparken de amacımız, yetersiz firmaların,
sektörün tümünü aşağıya çekerek batırmasını
önlemek. Tüm yasa çıkarma işlemlerimiz bu
şekilde özetlenebilir.”
Tehlikeli madde taşımacılığı konusundaki
mevzuat hazırlama (ADR Konvansiyonu’na
uyum) süreci hakkında da bilgi veren Aydın,
“ADR’li araç ihtiyacı daha çok yarı-römork ve
römork düzenlemeleriyle bağlantılı ve sektörde
tam uyum için en az 8-10 milyar dolarlık büyük
bir dönüşüm gerekiyor. Özellikle gaz ve petrol
taşıyan tankerler başta olmak üzere tüm bu
dönüşümü sektörün sırtına birden bindirmek
doğru değil. Yeni düzenlemeler somutlaşınca
ilgili sektör kuruluşlarıyla ankete, görüşe
çıkacağız” diye konuştu. Müsteşar Yardımcısı
Aydın, organizasyonda elde edilen çıktıların ve
özel sektör önerilerinin mevzuat çalışmalarında
dikkate alınacağını ifade etti.
UND Yönetim Kurulu AB Danışmanı Can
Baydarol, “Türkiye-AB hukuku kapsamında
taşıma kotaları sorunu” hakkında bilgi verirken;
İcra Kurulu Başkanı Fatih Şener “Avusturya’da
Ro-La karşıtı lobi çalışmaları” konusunda
gelinen noktayı anlattı. Oturumda Türkiye
İhracatçılar Meclisi (TİM) Genel Sekreteri
Mustafa Mente ise kota sorununun çözümüne yönelik çalışmalarda
nakliyecilere destek vermeye hazır olduklarını belirtti.
Arama Konferansı’nın “iç gümrükler ve sınır gümrüklerinin etkinliği”
konusunda yaşanan sorunların görüşüldüğü bölümünde UND Yönetim
Kurulu Başkanı Ö. Çetin Nuhoğlu, yaklaşık 10 yıl önce yine UND tarafından
gerçekleştirilen kamu-özel sektör arama ve karar konferanslarına değinerek o
dönem ile kıyaslandığında ticaretin büyük oranda geliştiğini ifade etti. Ancak
gümrüklerdeki personel kapasitesinin bu artışı karşılamakta yetersiz kaldığını
belirten Nuhoğlu, “İhracatımız o günden bugüne beş kat büyüdü ama Halkalı
yine aynı Halkalı, Erenköy yine aynı Erenköy. O zaman gümrüklerimizde
çalışan personelin sayısı 8-9 bin civarındaydı, şu anda kapasitesi 12-13 bin
kişi. Sektör büyük bir fedakârlıkla hizmet vermeye çalışıyor. Ama 2023 yılı
hedeflerine de bakarsak, bu kapasitenin artması şart” dedi.
“Gümrüklerde yaşanan sorunların çözümü için mevcut durum analizi
yapılmalı”
Gümrüklerde yaşanan sorunların çözümü için mevcut durum analizinin
bir an önce yapılması gerektiğini belirten Çetin Nuhoğlu, şunları söyledi:
“Benzer süreç çalışmasını o tarihte Habur’da yaptık ve gerekli iyileştirmeleri
birlikte çok kısa sürede hayata geçirdik. UND’nin mevcut projelerinden biri
de gümrüklerimizde süreç analizi yapmak. İyileştirme amaçlı çalışmalara
süreç analizi ile başlayalım. Dört temel güzergâh seçerek, beklemeleri-fazla
mesai sürelerini ölçebiliriz. Bu süreç analizi çalışmalarına Ekonomi Bakanlığı,
Gümrük Müşavirleri Derneği, TOBB, TİM, UND, Uluslararası Taşımacılık ve
Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) katılsın. UND, bu çalışmayı
koordine etmeye hazır.”
Gümrük alanındaki gelişmelere değinen TOBB Ticaret ve Tır Dairesi
Başkanı Sançar Sefer Süer de “Çok taze bir uygulama olan Yetkilendirilmiş
Gümrük Müşavirliği uygulaması gündemde, önümüzdeki günlerde bunun
önemli etkileri olacak. Bu tür uygulamalar sonuçlanıyorsa bunları hızla
yaygınlaştırmak lazım. Gümrüğün iş yükü azaltılıyor” dedi. Park alanları
konusunda da gelişmeler olduğunu söyleyen Süer, İnternational Road
Transport Union’un (IRU) gündemindeki Avrupa çapında güvenli ve konforlu
tır park alanlarının yapımı ve bunların derecelendirilmesi projesi kapsamında,
Türkiye’de de bu tür çalışmaların yapılması ve kriterlere uygun olarak
derecelendirilmiş park alanlarının oluşturulması
gerektiğini belirtti.
Üst düzey kamu yetkililerinin organizasyona
katılımından dolayı duyduğu memnuniyetini dile
getiren Çetin Nuhoğlu, konferansı kapatırken, “Bu
üç günde, müthiş bir sahiplenme yaşadık. Biz ne
yaparsak yapalım kamunun etkin sahiplenmesi
olmadan gerçekleşmesi mümkün değil. Hepimiz,
500 milyar dolarlık ihracat hedefine odaklandık,
şimdi gerçekten bunu yapabilmek için lojistik
yetkinliğimizi sorguluyoruz” dedi. Nuhoğlu,
UND’nin, bu konferansın sonuçlarını haziran
ayında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme,
Gümrük ve Ticaret ile Ekonomi bakanlarına
sunacağını ifade etti.
29
BAKIŞ AÇISI
Mayıs 2013
30
“Havacılık sektöründeki
ikinci devrim kargo
taşımasından gelebilir”
BAKIŞ AÇISI
Türkiye’deki hava kargo trafiğinde 2016’ya kadar yıllık yüzde 5’lik artış beklendiğini
söyleyen MNG Havayolları Genel Müdürü Ali Sedat Özkazanç, hava kargo
pazarındaki büyüme trendinin devam edeceğini dile getiriyor. “Havacılık sektöründeki
ikinci devrim kargo taşımasından gelebilir” diyen Özkazanç, taşınan malın elleçleme,
depolama ve istenilen zamanda müşterinin siparişine uygun dağıtılmasının büyük
önem taşıdığının altını çiziyor.
ALİ SEDAT ÖZKAZANÇ
MNG Havayolları Genel Müdürü
H
ava kargo taşımacılığının, transit sürelerin
kısalması, değerli malzemelerin güvenli
nakledilmesi gibi özellikleri sayesinde, posta
hizmet sektörü, otomotiv, gıda ve tekstil sektörlerindeki
kullanım oranının arttığını belirten MNG Havayolları Genel
Müdürü Ali Sedat Özkazanç, hava kargo pazarındaki büyüme
trendinin önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini söylüyor.
Dünya havayolu kargo taşımacılığı pazarında Türkiye’nin
19’uncu olduğunu hatırlatan Özkazanç, taşıma modları
arasında payı düşük olan havayolunun büyüme hızının, dünya
genelindeki artıştan daha yüksek olduğuna dikkat çekiyor.
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği verilerine göre,
2016 yılına kadar Türkiye’de hava kargo trafiğinde yıllık
yüzde 5’lik artış beklendiğini aktaran Sedat Özkazanç,
gelecek dönemde bu alanda yaşanması beklenen
gelişmeleri şöyle özetliyor: “Türkiye ciddi anlamda
‘multimodal taşımacılık’ ve ‘kombine lojistik’ çözümlerle
Uzak Doğu’dan Avrupa, Afrika ve Rusya bölgelerine taşınan
yükün çok büyük bir kısmını kendi üssüne döndürebilir. Bu
yolcu taşımacılığında yapılmış olanın bir benzerinin kargo
taşımacılığı için de yapılması anlamına geliyor. Böylece
Türkiye’de havacılık sektöründeki ikinci devrim kargo
taşımasından gelebilir. Önemli olan hava kargonun sadece
taşımacılığı değil, taşınan malın elleçlenmesi, depolanması,
istenilen zamanda müşterinin siparişine göre Avrupa,
Afrika, Rusya ve Orta Doğu gibi yakın bölgelere dağıtımının
sağlanması gerekiyor.”
Türkiye’de hava kargo taşımacılığını değerlendirir
misiniz? Uluslararası pazarlarda rekabet düzeyi
açısından sektörü yeterli seviyede görüyor musunuz?
Dünya havayolu kargo taşımacılığı piyasasında 19’uncu
sırada yer alan Türkiye’de, taşıma modları arasında havayolunun
payı hâlâ diğer ülkelere oranla daha az. Ancak buna rağmen
bu alandaki büyüme hızının dünya genelindeki artıştan daha
yüksek olduğu görülüyor. Türkiye hava kargo pazarındaki bu
yükseliş trendinin önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini
düşünüyorum. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin
(International Air Transport Association - IATA) açıkladığı
istatistiklere baktığımızda 2016 yılına kadar Türkiye’nin hava
kargo trafiğinde yıllık yüzde 5 oranında artış öngörülüyor.
Türkiye ekonomisinin dikkat çeken büyüme rakamları ve istikrarlı
bir yapı sergilemesinin yanı sıra dünya ticaretindeki olası artış
ile Doğu’nun Batı’ya ulaşımında avantajlı coğrafi konuma sahip
31
Mayıs 2013
BAKIŞ AÇISI
taşınan yükün çok büyük bir kısmını kendi
üssüne döndürebilir. Bu yolcu taşımacılığında
yapılmış olanın bir benzerinin kargo
taşımacılığı için de yapılması anlamına geliyor.
Böylece Türkiye’de havacılık sektöründeki ikinci
devrim kargo taşımasından gelebilir. Önemli
olan hava kargonun sadece taşımacılığı değil,
taşınan malın elleçlenmesi, depolanması,
istenilen zamanda müşterinin siparişine göre
gününde Avrupa’ya, Afrika’ya, Rusya’ya ve
Orta Doğu gibi yakın bölgelere dağıtımının
sağlanması gerekiyor. Bölgede Türkiye’den
daha güvenli, bu anlamda daha gelişkin, iş
gücü kabiliyeti olan başka bir ülke yok. Gümrük
mevzuatlarının kolaylaştırılması, transit rejim
uygulamalarına basit usuller getirerek hız
kazandırılması, kargo elleçleme alanlarının
ve kargo tesislerinin hava kargo sektörünün
büyüyen trendine karşılık verebilecek şekilde
düzenlenmesi önemli adımlar olacak. Belirtilen
gerekli altyapı ve düzenlemelerle, Türkiye’nin
kargo üssü haline gelmemesi için hiçbir sebep
yok.
olması bu beklentileri artırıyor. Türkiye, 2023 yılında 500 milyar
dolarlık ihracat hedefi olan iddialı bir ekonomiye sahip bir ülke.
Ülkemiz gerek coğrafi konumunun avantajı ile gerekse ekonomide
yakaladığı büyümeyle dünyanın hâlihazırda yükselen pazarlarından
biri olmayı başardı. Bu hedef ve mevcut büyüme trendini dünya
ekonomisinde makro sorunlara rağmen koruyacağını düşünüyorum.
Dolayısıyla, Türk kargo pazarının da dünyadaki örneklerine göre daha
canlı ve şanslı olduğu kanaatindeyim.
Türkiye’nin dünya hava kargo sektöründe gelişmesi için neler
yapılması gerekiyor?
Türkiye, ciddi bir lojistik üs olma özelliğine sahip bir ülke.
Ancak burada biz bunun ne kadarını kullanabiliyoruz sorusu önemli.
Türkiye gibi, Avrupa Birliği’nin (AB) yanında Gümrük Birliği’ne tabi
çok uygun olanakları ile Avrupa ülkelerine servis yapabilecek ama AB
regülasyonlarının tamamına tabi olmayan (çevre koşulları, insanların
yaşam tarzı ve benzeri etkenler) dünya üstünde başka bir ülke yok.
Yolu kısaltmanın bir yöntemi Türkiye’yi ara geçiş noktası yapmak.
Türkiye ciddi anlamda “multimodal taşımacılık” ve “kombine lojistik”
çözümlerle Uzak Doğu’dan Avrupa, Afrika ve Rusya bölgelerine
32
Ağırlıklı olarak hangi sektörler havayolu
taşımacılığına yöneliyor?
Havayolu taşımacılığı zaman, hız ve güvenli
hizmet sunan taşıma modeli. Dolayısıyla hızlı
hava kargo, kurye ve posta hizmet sektörü,
otomotiv, gıda, tekstil sektörleri havayolu
taşımacılığını sıklıkla kullanıyor. Transit
sürelerin kısalması, değerli malzemelerin
güvenli nakledilmesi gibi sebepler bunda temel
unsurları oluşturuyor.
Hava kargo taşımacılığının yanı sıra
karayolu taşımacılığının önemini
değerlendirir misiniz? Sizce sektörün artı
ve eksi yönlerini nedir?
Günümüzde işletmelerin ve dolayısıyla
ülkelerin “rekabetçi üstünlüğü”nü
belirlemede en önemli stratejik unsurlardan
biri lojistik hizmet satın alınan tedarikçinin
doğru seçilmesi. Küresel birçok markanın
uluslararası pazarlarda kalıcı olmasının ardında
“müşteri tatmini” ve “düşük maliyetleri”
hedefleyen etkin bir lojistik yönetiminin
olduğu biliniyor. Yapılan araştırmalar bu tür
işletmelerin, lojistik etkinliğe öncelik verdiğini
ve ürünlerini/hizmetlerini müşterilerine
“elverişli” kıldıklarını gösterdi. Biz MNG
Havayolları olarak bu prensipten yola çıkarak,
multimodal taşımacılık kapsamında Doğu
BAKIŞ AÇISI
Avrupa’ya ve yakın komşu ülkelere havayolu devamı karayolu
taşımacılığı ve gümrüklü/gümrüksüz antrepo ve depolama
hizmetlerimizi entegre ederek müşterilerimize rekabetçi üstünlük
sağlıyoruz. Lojistik hizmet üreten firma anlayışına sahip olmak
misyonuyla müşterilerin ilk tercihi olmak ve o düzeyde kalmak
bizim için çok önemli.
hedeflerimiz ölçüsünde gerçekleşti. 2012 yılında filomuza
dâhil ettiğimiz A330-200F uçağımız ile kargo kapasitemizi ve
uçuş ağını genişletip, mevcut tarifeli seferlerin sayısını artırdık
ve artırmaya da devam edeceğiz. Bunun yanı sıra charter
seferlerinde de yeni pazarlar ve projelerle bu yılı da başarılı bir
şekilde tamamlayacağımıza inanıyorum.
1988 yılından bu yana MNG ailesinin içinde pek çok görev
üstlenmiş bir yönetici olarak, MNG Havayolları’nın katettiği
gelişim ile sunduğu hizmetler ve filo yapısı hakkında bilgi
verir misiniz?
1996 yılının Şubat ayında yüzde 100 yerli sermaye ile kurulan
MNG Havayolları, Kasım 1997’de orta menzilli Airbus A300 ile
Hahn (Almanya) ve Stansted (İngiltere) tarifeli kargo seferleri
ile hizmet vermeye başladı. Bugün dört Airbus A300 B4-200F,
iki Airbus A300-600, iki Boeing 737-400 ve bir A330-200 F
uçağından oluşan filosuyla operasyonlarına devam eden MNG
Havayolları, Türkiye’deki hava kargo kapasitesinin büyük kısmını
elinde bulunduruyor. Hâlihazırda tarifeli seferler (Luton, Köln,
Leipzig, Paris, Lagos, Ekaterinburg) ve charter seferlerimiz var.
Bunların yanı sıra uzun dönem ACMI anlaşmaları ile uluslararası
lojistik hizmet veren hava kargo acentaları, broker firmaları ile
hızlı kargo taşımacılığı yapan firmaların taşımacılık işlerinde
gerek uçak gerekse kapasite sağlayarak önemli bir çözüm ortağı
oluyoruz. Taşımacılık hizmetlerimizin yanı sıra kendi uçaklarımıza
yer ve ramp hizmetleri, ihracat geçici depolama, ithalat antrepo
hizmetleri (İstanbul, Ankara, İzmir) ve yurt içi gümrüklü aktarma
hizmetleri de sunarak çözüm ortaklığında fark yaratıyoruz.
Müşterilerimize sunduğumuz tüm bu esnek çözümlerle ve
hizmetlerle sadece ülkemizde değil uluslararası arenada da pazar
oluşturmayı başardık.
MNG olarak, hava kargo taşımacılığı alanında bugüne dek
pek çok çalışmaya imza attınız. Önümüzdeki dönemde
hayata geçirmeyi planladığınız filo değişikliği, yeni hizmet
ve uygulamalar var mı?
2013 yılı içinde mevcut filodaki uçaklarımıza ek olarak,
üç adet Airbus 300-600 uçağını, filo yenileme kapsamında
kapasitemize dâhil etmeyi planlıyoruz. 2013-2016 yılı içinde
Airbus tarafından teslimi planlanan diğer üç adet Airbus 330200F kargo uçaklarının filoya dâhil edilmesiyle MNG Havayolları
güçlenerek büyümeye devam edecek. Kargo kapasitesini
artırırken beraberinde hedeflediğimiz ve üzerinde çalıştığımız
yeni hatlarla müşterilerimize esnek çözümler sağlamayı
sürdürmeyi hedefliyoruz.
MNG Havayolları açısından 2012 yılı nasıl geçti?
2012 yılının sonuna yaklaşırken ihracat ve ithalat değerleri
Hava kargo, global ekonomik krizden en fazla etkilenen
sektörlerin başında yer alıyor. MNG Havayolları bu krizden
nasıl etkilendi ve bu süreci en optimal şekilde aşmak için
nasıl bir yol izledi?
MNG Havayolları’nı piyasadaki rakiplerinden ayıran en
önemli özelliği, çözüm odaklı çalışma isteğidir. Her konuya
proje olarak bakıp ona göre çözümler sunuyoruz. Biz uçak
pazarlıyoruz, uçağın yarısını pazarlıyoruz, kilo bazında satıyoruz,
hizmet satıyoruz. Gelebilecek her türlü talebe esnek çözümler
sağlıyoruz. Hem mali hem de operasyonel olarak avantajlarımızı
bilip ona uygun şartlarda çözüm üretebilme kabiliyetimiz var.
Çalışanlarımız, müşterilerimiz, piyasa koşulları, imkânlarımızın
hepsini tek bir potada harmanlayarak krizleri aşmaya çalışıyoruz.
Airbus firmasından dördüncü
kez “A300/A310 Kargo Filosu
Operasyonel Mükemmellik Ödülü”
aldınız. Bu başarının sırrı nedir?
Gerek operasyonel, gerek filo, gerekse insan
gücüne yaptığımız yatırımlar ve deneyimlerimizle
müşterilerimize ve diğer uluslararası havayolu ve lojistik
şirketlerine esnek çözüm ortaklığı, hizmet ve servis
kalite farkımız ile değerimizi her geçen gün artırıyoruz.
Müşterilerimizin de marka değerlerini korumak,
taahhüt ettiğimiz hizmet kalitesini verebilmek adına
kendimizi sürekli geliştirerek onların ilk tercihi olmaya
çalışıyoruz. Örneğin, tüm uçaklarımızın zamanında
operasyonları gerçekleştirme performansı şu an yaklaşık
yüzde 98’e ulaştı. Her geçen yıl çalışanlarımız, servis
sağlayıcılarımızla ortak, ulaşılabilir hedeflere koşarak
operasyonel mükemmelliğimizi sürekli mercek altında
tutup, performansımızı artırarak bugünlere ulaştık. Bu
gösterdiğimiz gayret ve başarı, dördüncü kez Airbus’ın
“A300/A310 Kargo Filosu Operasyonel Mükemmellik
Ödülü”ne layık görülmemizi sağladı.
33
RİZE
Mayıs 2013
34
Çayın ana vatanı,
sanayisini güçlendirerek
ihracatını artırıyor
Çay üretim, paketleme ve ambalaj fabrikalarının yanı sıra un,
kereste, döküm, balık unu ve balık yağı fabrikaları gibi birçok
sanayi kuruluşunun bulunduğu Rize’de, ihracattaki büyüme trendi
de sürüyor. İl, Sarp Sınır Kapısı avantajı ile Türk Cumhuriyetleri,
Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan pazarında üstünlüğünü
giderek artırıyor.
fiEH‹R VE EKONOM‹
Ekonomisinin bel kemiği olan çay üretimi ile tüm dünyada iddialı olan Rize’de,
40 bin hektarlık alanda yıllık ortalama 400 bin ton çay üretimi gerçekleştiriliyor.
Tarım alanlarının yaklaşık yüzde 90’lık bölümü çay üretimine ayrılan Rize, bu oranla
Türkiye’deki çay üretiminin yarıdan fazlasına imza atıyor. Ülke ekonomisine çay
üretimiyle damgasını vuran ilde, çay paketleme ve ambalaj fabrikaları, un, kereste,
döküm, balık unu ve balık yağı fabrikaları gibi sanayi kuruluşları ekonominin can
damarını oluşturuyor.
Sanayinin gelişimini sürdürdüğü il, ihracattaki payını da artırıyor. Sarp Sınır
Kapısı avantajı sayesinde Rize’den ağırlıklı olarak Ermenistan, Gürcistan, Azerbaycan
ve Türk Cumhuriyetleri’ne ihraç taşımaları gerçekleştiriliyor. Uluslararası nakliye
hizmetleri veren Rize Limanı ise hinterlandı dar olmasına rağmen, doğusunda
karayolu ile Hopa ve Gürcistan, kuzeyinde tarifeli Ro-Ro hattıyla Gürcistan’ın Poti
limanı, güneyinde ise Erzurum Ovit Dağı geçidi ve en yakın İran transit yolu olması
nedeniyle ihraç taşımalarında stratejik açıdan büyük önem taşıyor. İran karayolu
bağlantısı Samsun-Sarp karayolu üstgeçit viyadüğü limanın yanından geçiyor.
Tarım arazilerinin dağlık ve ormanlık olması, yeterli seviyede güneş ışığı
alamaması nedeniyle ekilebilen elverişli tarım arazisi az olan ilde, sebze ve meyve
yetiştiriciliği kısıtlı oranda yapılabiliyor. Bir diğer önemli geçim kaynağı olan fındığın
yanı sıra, Rize’de ağırlıklı olarak mısır, fasulye, patates, armut, elma ve mandalina
yetiştiriliyor. Son yıllarda kivi üretimi ile de adından söz ettiren ilde ayrıca hurma, nar,
dut, erik, kiraz, şeftali, vişne, elma, armut, muşmula, ceviz, kestane, limon, portakal
üretimi de mevcut.
Yörenin dağlık olması tarım gibi hayvancılığı da olumsuz etkiliyor. İlde bugün
halk kendi ihtiyacını karşılayacak ölçüde hayvancılık yapıyor. Diğer önemli geçim
kaynakları olan arıcılık ve balıkçılık da ilin ekonomisinde önemli bir yer tutuyor. İlde
hem tatlı su balıkçılığı hem de deniz balıkçılığı yapılıyor. Rize kıyıları hamsi, kefal,
istavrit, palamut, barbunya, kalkan, zargana, izmarit, mezgit, lüfer, kırlangıç, torik,
karagöz, tirsi ve levrek gibi zengin bir balık potansiyeli taşıyor. Bölgenin alabalık
yetiştiriciliğine çok uygun olan dere ve ırmakları sayesinde ise ilde çok sayıda
alabalık üretme çiftliği yer alıyor. Arıcılık ise ilin birçok bölgesinde yapılıyor. Özellikle
Çamlıhemşin ve İkizdere yaylalarında kaliteli bal üretiliyor. İkizdere ilçesindeki Anzer
Yaylası’nda yetiştirilen Anzer balı ise dünyaca ünlü.
35
Mayıs 2013
36
Hakan Kut
Katırcıoğlu Grup Genel Müdürü
Asim Çillioğlu
Riport Rize Limanı İşletmesi
Yönetim Kurulu Başkanı
“Taşımacılıkta Sarp Sınır
Kapısı avantajına sahibiz”
“Rize’de yıllık yaklaşık 7
milyon ton yük taşınıyor”
“Merkezi Rize’de olan ve bünyesinde üç firma bulunduran
firmamız faaliyetlerine 1989 yılında kıyı-sınır ticaretiyle
başladı. İlerleyen yıllarda teknolojinin, ticaretin gelişmesi
ihracat çalışmalarımıza da yansıdı. Bünyemize kattığımız
araçlarla uluslararası taşıma faaliyetlerine başladık.
Böylece kısa zamanda Rize ve Türkiye’de hak ettiği yere
gelen firmamız büyümeye devam ediyor. Katırcıoğlu
Uluslararası Nakliyat firması olarak Sarp Sınır Kapısı
güzergâhını kullanarak Gürcistan, Azerbaycan ve Türk
Cumhuriyetleri’ne temizlik ürünleri ile temel bakım
ürünleri taşıması gerçekleştiriyoruz. Bunun yanı sıra,
gümrük ve vize işlemleri faaliyetlerimiz de mevcut. Sarp
Sınır Kapısı’nın ilimize olan yakınlığı büyük bir avantaj
oluşturuyor, yedi sekiz ülkeye ihracat yapabiliyoruz. Sınır
ticareti Rize ekonomisi açısından büyük öneme sahip.
Ancak ilimizin ekonomisinin başında vazgeçilmez tarım
ürünü olan çay ve onun yanında alternatif olarak da kivi
üretimi geliyor. Bunların yanı sıra, halk arasında doğal
klimalı ürün olarak adlandırılan Rize bezleri de ekonomide
önemli rol oynuyor.
Bölgede C2 belgeli yedi sekiz firma faaliyet gösteriyor.
İlimizden ağırlıklı olarak temizlik ve bakım ürünleri, sebze
meyve, gıda maddesi ve inşaat malzemeleri taşıması
gerçekleştiriliyor. İlimizin Sarp Sınır Kapısı güzergâhına
yakın olması avantajından dolayı genelde Gürcistan,
Azerbaycan, Ermenistan ve Türk Cumhuriyetleri’ne
taşıma yapılıyor. Ancak taşımalarda kullandığımız Sarp
Sınır Kapısı’nda özellikle yaz aylarındaki kalabalık
yolcu geçişinden kaynaklanan yoğunluktan dolayı
oluşan uzun kuyruklar nakliyecilere büyük zaman kaybı
yaşatıyor. Bu durum bazı zamanlarda müşterilerimiz
ile sorunlar yaşamamıza neden oluyor. Bunun yanında
ülke ekonomisinin kalbi olan İstanbul’a uzak olmamız
sebebiyle yurt dışından gelen bir araç, İstanbul’a gidecek
kadar mazot alabilmeli. Artan akaryakıt maliyetinin
altında ezilen kara nakliyecisine yurt dışı akaryakıt
çıkarmasında daha ılımlı davranılması ya da gümrüksüz,
vergisiz akaryakıt alımlarında kara nakliyecisine avantaj
sağlanması gerektiği kanaatindeyim. Gürcistan ve
Azerbaycan’da yaşanan UBAK defterlerindeki sorunların
giderilmesi de taşımalarımız açısından büyük önem
taşıyor. Yaşanan sorunlara yönelik olarak önceki yıllara
göre epey yol alındığını düşünüyorum. Ancak uçak,
tren ve gemi taşımaları gibi alternatiflerin çoğaldığı bu
dönemde, maliyetleri her geçen gün daha da artan kara
nakliyecisinin ana maliyet kalemi olan akaryakıt konusuna
en kısa zamanda bir çözüm getirilmeli. Bu konuda
yetkililerden destek bekliyoruz.”
“Rize öncelikli olarak çaya dayalı ekonomisi ile dikkat çekiyor.
Madencilik, lojistik, tarım, ormancılık, gelişen ağır sanayisi, oto
ve mobilya imalatı da yapılan Rize’de turizm de son dönemde
parlamaya başladı. Rize’de yıllık yaklaşık olarak 7 milyon ton
yük taşınıyor. Rize ilinde uluslar arası taşımada çalışan ve çadır
dorse treyler araca sahip olan yaklaşık bine yakın firma faaliyet
gösteriyor. Zengin granit ve bazalt ocaklarının bulunduğu ilimizde
taşımacılarımız ağırlıklı olarak çelik damper kamyonlara sahip.
Rize’de ayrıca, Ünye Çimento dolum ve aktarma depolarının
Çayeli’nde bulunması nedeniyle çok sayıda silobaz dorse de
mevcut. Rize’deki nakliye sektörü, Trans Kafkasya ülkeleri olan
Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan’ın yanı sıra Orta Asya ülkeleri
başta olmak üzere pazarda ağırlığını artırıyor. Rize’de uluslar arası
taşımaların yanı sıra çay, sebze, meyve, inşaat malzemeleri, bakır
cevheri ağırlıklı ihracat, ithalat ve transit taşımacılık yapılıyor.
Rize Limanı işletmesinin 1997 yılında özelleşmesiyle Riport
doğdu. Doğu Karadeniz bölge merkezli bir firma olan Riport, Doğu
ve Güneydoğu pazarı başta olmak üzere karayolu ile Kafkaslara,
denizyolu ile Rusya, Tuna Nehri üzerinden Avrupa’ya hizmet veren
bir deniz hudut kapısıdır. 2023 yılında ülke olarak hedeflediğimiz
yıllık 500 milyar dolar ihracat hedefinden Rize’nin de pay
fiEH‹R VE EKONOM‹
alabilmesi için bölgemize Rizeport Lojistik firmasını kurma gereği
duyduk. Rizeport Lojistik ve Antrepo İşletmesi, tüm unsurları ile
lojistik imkânlarına sahip bir firma. Ülke ve bölge ekonomisinin
ticari hareketliliği ve gelişen milli gelirin etkisiyle bu hedefe
ulaşacağımıza inanıyorum. Firmamızda limancılığın yanı sıra
her türlü yük taşıma, transfer, serbest depolama, gemi kiralama
ve acenteliği, A tipi genel antrepo, depo, liman esaslı vinç,
bopcat genel satış bayiliği, bopcat hizmet kiralaması ile garantili
servis, sigorta acenteliği, gümrük komisyonculuğu hizmetlerimiz
bulunuyor. Bölgemizde en derin liman olmanın (-12 draft) verdiği
avantajla 12 bin metrekare kapalı ve 120 bin metrekare açık
alanımızla ileriye dönük yatırım yapan bir şirketiz. Öncelikli olarak
serbest bölge işletmeciliği hedefleyen, istihdama açık, güven
esaslı politikalar ile geleceği planlıyoruz.
İlimizin ve bölgemizin önemli dinamiklerinden olan taşıma
sektörünün sorunlarının çözümü amacıyla Rize’de uluslararası bir
nakliyeciler derneği kurmak üzere çalışmalarımıza başladık. GAP’ın
pazara ulaşmasında öncü olacak olan bölgenin lojistik ihtiyacını
karşılayacak ve ilimiz sınırlarından başlayan İyidere-Of Vadisi ile
Ovit Güney çıkışı olan İspir-Pazaryol-Erzurum Çoruh Vadisi’ni
kapsayacak lojistik üs, kara limanı yapılmasında görev alacak
olan dernek kurma hedefimizi en kısa sürede gerçekleştirmek
istiyoruz. Ayrıca uygun bir alanda ambarlama, depolama ve dağıtım
yapabilecek olan Rize ambar, kargo, depolama ve kurye merkezi
kurma hedefimizi hayata geçirmek üzere plan yapıyoruz.”
Bilal Bülbül
Köksal Nakliyat firması sahibi
“Rize, ihracatta öncü
şehirlerden biri olma
yolunda ilerliyor”
“Firmamız 1993 yılında Rize’de ihracat faaliyetleriyle
hizmet vermeye başladı. O yıllarda ihracata yönelik
araç sıkıntısı olduğu için nakliye sektörüne açıldık.
Almanya’dan getirmiş olduğumuz 10 adet tır ile
nakliye sektörüne adım attık. Şu an 18 özmal ve dokuz
kiralık taşıtla yaş sebze ve meyve başta olmak üzere
Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan’da sorunsuz bir
şekilde deneyimli personelle faaliyet gösteriyoruz. Rize
ekonomisine baktığımızda daha çok çay üretiminin
ağırlıklı olduğunu söyleyebilirim. İlimiz ihracatta da
öncü şehirlerden biri olma hedefine doğru hızla ilerliyor.
Rusya, ihracatımızda stratejik ülkelerden biri. Ancak
Rusya’ya açılan bir sınır kapımız bulunmuyor. Sınır kapısı
açılırsa Rusya Federasyonu, bizim için önemli bir ihracat
potansiyeline sahip olacak. Böylece ilimizin ekonomisi
daha çok büyüyecek. Şu an Gürcistan, Azerbaycan
ve Ermenistan’a narenciye ve gıda maddesi taşıması
yapılıyor. Taşımalarda Türkiye’nin çeşitli illerinde Gelik,
Sarp ve Posof sınır kapılarından çıkarak Azerbaycan,
Gürcistan ve Ermenistan güzergâhları kullanılıyor.”
37
Mayıs 2013
ALİ KAHRAMANLI
Kahramanlı Group Lojistik ve Pazarlama Müdürü
“Mersin Lojistik Merkezi’nin
ülke ekonomisine
katkısı büyük olacak”
Mersin’in uluslararası taşıma koridorları kapsamında çok önemli bir konumda bulunduğunu
söyleyen Kahramanlı Group Lojistik ve Pazarlama Müdürü Ali Kahramanlı, 10 bini aşkın
kişiye istihdam sağlayan Mersin Lojistik Merkezi’nin yabancı yatırımcıyı çekmesiyle de ülke
ekonomisine ciddi katkısı olacağını dile getiriyor.
M
ersin’in bankacılık ve finans sektöründeki kuruluşların
gelişmiş olması, dış ilişkilerdeki deneyimi, limanı, serbest
bölgesi ve Organize Sanayi Bölgesi (OSB) ile ticari açıdan
güçlü bir altyapıya sahip olduğunu vurgulayan Kahramanlı
Group Lojistik ve Pazarlama Müdürü Ali Kahramanlı, şehirdeki bu yapının lojistik
hizmetlerinin gelişmesi açısından da itici güç olduğunu söyledi. Mersin’in, özellikle
ulaştırma alanında yapılan kamu yatırımlarının önemli bir merkezi olduğunu belirten
Kahramanlı, “Mersin’in uluslararası taşıma koridorları kapsamında hem kuzey-güney
hem de doğu-batı akslarında coğrafi konumu itibarıyla çok önemli bir yeri bulunuyor.
İlimizin sınır kapılarına ve Orta Doğu ile Yakın Doğu ülkelerine en yakın liman
kenti olması özelliği sayesinde ilerleyen yıllarda dünya çapında bir aktarma limanı
olabileceğini düşünüyorum” dedi.
Mersin Lojistik Merkezi’nin 10 binden fazla kişiye sağladığı istihdamla şehrin
ekonomisine katkıda bulunduğunu belirten Ali Kahramanlı, lojistik merkezinin yabancı
yatırımcıyı çekmesiyle de ülke ekonomisine büyük katkısı olacağının altını çizdi.
Firma olarak bölgesinde tek kara limanı statüsü taşıyan geçici depolama sahası
dry port (kara limanı) yatırımına imza attıklarını söyleyen Ali Kahramanlı, dry port
kavramını Türkiye’de hayata geçiren ilk firma olduklarını vurguladı. Böylece Mersin
Limanı’na en yakın gümrüklü konteyner sahası olma avantajını kullanarak terminal
hizmetleri sunduklarını belirten Kahramanlı, şöyle devam etti: “Kahramanlı Group, dry
38
port, ihracat, ithalat ve transit gümrük işlemleri
de dâhil olmak üzere bir limanda aldığınız
hizmetin tamamını sağlıyor ve hız açısından
firmalara güvenilir bir alternatif sağlıyor.
Müşterilerin isteği doğrultusunda Mersin
Limanı’nda gemiden tahliye ve gemiye yükleme
yapılacak konteynerler, tarafımızca taşınıyor
ve herhangi bir ek ücret talep edilmiyor.
Gümrük Müsteşarlığı memurlarının bulunduğu
sahamızda emtianın gümrükleme işlemleri de
yapılabiliyor. Özetlemem gerekirse, herhangi
bir limandaki iş sürecinin bire bir aynısı,
Kahramanlı Dry Port’ta sunuluyor.”
Kahramanlı Group olarak, sunduğunuz
hangi hizmetlerle sektörde fark
yarattığınızı düşünüyorsunuz?
Firma olarak yıllardır edindiğimiz
tecrübe ile zamanında araç ve hizmet tedariki
sağlayabiliyor ve müşterilerin olası taleplerini
RÖPORTAJ
önceden belirleyebiliyoruz. Böylece gerekli altyapı çalışmalarını önceden kestirip
hazırlayabiliyoruz. İntermodal hizmet sunmamız ve yurt içinde de dağıtım yapabilmemiz
sayesinde müşterilerimize tek elden hizmet verebilme avantajına da sahip bir firmayız.
Gümrüklü ve gümrüksüz sahalarımızda depolama ve antrepo hizmetlerimiz mevcut.
Ayrıca müşterilerimize konteyner ve araç, iç yükleme, boşaltma ve aktarma hizmeti
sunuyoruz. Gümrük tespit ve muayene, tartı, araç üstü muayene, reefer konteyner ve
araç sahası, soğuk hava depoları, yurt içi ve yurt dışı komple ve parsiyel taşımacılık
konularında da hizmet veriyoruz.
Asya ve Avrupa’nın önemli liman kentlerinde mevcut olan dry port (kara limanı)
hizmetini de vermeye başladınız. Bu yatırımınızla ilgili bilgi alabilir miyiz?
Bölgesinde tek kara limanı statüsü taşıyan geçici depolama sahası olan Kahramanlı
Dry Port, satüsü ve işleyişi ile Mersin Uluslararası Limanı’na alternatif bir geçici
depolama sahası oldu. Türkiye’de çeşitli yerlerde geçici depolama alanları bulunsa
da, liman standartlarında, konteyner elleçlemeye vakıf tek geçici depolama alanı olup,
toplamda 55 bin metrekarelik bir alanda bulunuyor. Bu alanın 6500 metrekarelik kısmını
kapalı ambar oluşturuyor. Bu yatırımla dünyada örnekleri çok olduğu halde Türkiye için
bir ilk olan dry port kavramını hayata geçirmiş olduk.
Dry Port hizmetinizin sağladığı avantajlar nedir?
Mersin Limanı’na en yakın gümrüklü konteyner sahası olma avantajını kullanarak
yurt dışı ve yurt içindeki müşterilerimize terminal hizmetleri sunuyoruz. Yani Kahramanlı
Dry Port, ihracat, ithalat ve transit gümrük işlemleri de dâhil olmak üzere bir limanda
aldığınız hizmetin tamamını sağlıyor ve hız açısından firmalara güvenilir bir alternatif
oluşturuyor. Müşterilerin isteği doğrultusunda Mersin Limanı’nda gemiden tahliye ve
gemiye yükleme yapılacak konteynerler, tarafımızca taşınıyor ve herhangi bir ek ücret
talep edilmiyor. Gümrük Müsteşarlığı memurlarının bulunduğu sahamızda emtianın
gümrükleme işlemleri de yapılabiliyor. Özetlemem gerekirse herhangi bir limandaki iş
sürecinin birebir aynısı, Kahramanlı Dry Port’ta sunuluyor. Bu özellikleri sayesinden
en büyük avantajlarından birinin zamandan tasarruf sağlaması olduğunu söyleyebiliriz.
Önümüzdeki dönemde yeni yatırımlarımız da bu yönde devam edecek.
Mersin Lojistik Merkezi’nden ve sektöre olan katkısından bahseder misiniz?
Olması gereken yere geldiğinde sektörün toparlanmasına katkısı olacak. Kentte 10
bin kişiden fazla istihdam sağlıyor. Bu anlamda şehrin ekonomisinin büyümesine katkıda
bulunması, bölge ekonomisini olumlu etkilemesi, yabancı yatırımcıyı çekmesi ile ülke
ekonomisine de büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum.
Türkiye’nin gelecekte bölgesinin lojistik üssü olma hedefinde Mersin’in stratejik
açıdan önemi nedir?
Mersin, gerek sanayi gerekse tarımsal üretimde verimlilik göstergeleri açısından
Türkiye ortalamalarının üstünde seyreden bir il. Bankacılık ve finans sektörü ile ticari
ve mali kuruluşların gelişmiş olması, dış ilişkilerdeki deneyim, Mersin Limanı, Serbest
Bölge ve OSB’nin varlığı, Mersin’in ticari açıdan güçlü bir altyapıya sahip olduğunun en
büyük göstergesi. Bu yönüyle ilimiz, gerek Türkiye dış ticaretine gerekse de iç pazara
sağladığı lojistik hizmetleriyle de ekonomiye önemli katkı sağlıyor. İç Anadolu, Doğu
Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bulunan firmaların dünyaya açılan kapısı
niteliğinde bulunan Mersin, özellikle ulaştırma alanında yapılan kamu yatırımlarının
önemli bir merkezi. Mersin’in uluslararası taşıma koridorları kapsamında hem kuzeygüney hem de doğu-batı akslarında coğrafi konumu itibarıyla çok önemli bir yeri
bulunuyor. İlimizin sınır kapılarına ve Orta Doğu ile Yakın Doğu ülkelerine en yakın liman
kenti olması özelliği sayesinde ilerleyen yıllarda dünya çapında bir aktarma limanı
olabileceğini düşünüyorum.
Son yıllarda lojistik sektöründe
yaşanan değişim sürecini nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Sahip olduğu stratejik konumuyla,
hareketlenen Orta Doğu ekonomisinin
köprüsü konumunda olan Türkiye,
lojistik anlamda kabuk değiştiriyor.
Geçişler daima sancılı olur; ancak
bu geçiş sayesinde olması gereken
olumlu değişimlerin gerçekleşeceği
kanaatindeyim. Ancak yaşadığımız
bazı sorunlar sektör gelişimi önünde
büyük engel. Bu sorunlardan biri firma
sahiplerinin şoför bulma konusunda
zorlanması. Bir diğer önemli sorun ise
taşımalar için vize alma konusunda
yaşanıyor. Vize işlemleri için geçen
süre nakliye sektörü açısından
çok büyük sorun teşkil ediyor. Bu
sorunun, ilerleyen süreçte daha fazla
büyüyeceği kanaatindeyim. Vize
sorunu için de hükümetten çözüm
bekliyoruz. Ayrıca, küçük ölçekli
bazı firmaların fiyatları aşağı çekme
politikaları da ciddi bir sorun teşkil
ediyor. Bu şekilde bu firmalar uzun
vadede varlıklarını sürdüremiyor.
39
3
yıs
Ma
201
“Ekonomideki dinamizmle
nakliye sektörü
10 yılda olağanüstü bir
gelişim gösterdi”
Ürünlerinin nakliyesinde lojistik firmalarından destek aldıklarını ve nakliyede iyi bir
organizasyona sahip olduklarını vurgulayan Papağan Kuruyemiş Yönetim Kurulu
Başkanı Kani Emekçi, dünyayla entegre hale gelen nakliye sektöründe, yüksek
standartlarda hizmet verildiğini ve son teknolojinin kullanıldığını söylüyor.
P
aketlenmiş ay çekirdeği, fındık, fıstık,
kuru üzüm, kabak çekirdeği, yer fıstığı
ve leblebi ürünleri ile yurt dışında da
adından söz ettiren Papağan Kuruyemiş, Almanya,
İsviçre, İngiltere, Avusturya, Kanada, Makedonya,
Irak, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan’ın
da aralarında bulunduğu 18 ülkeye ihracat yapıyor.
Papağan Kuruyemiş Yönetim Kurulu Başkanı Kani
Emekçi, ürünlerinin nakliyesinde kendi araçlarının
yanı sıra, lojistik firmalarından da destek aldıklarını
belirterek, “Yurt çapına yayılmış 50 bayimizde
250’ye yakın araçla ürünlerimizi son kullanıcılara
ulaştırmak için tüm satış noktalarına dağıtım
yapıyoruz. Nakliye konusunda oldukça iyi bir
organizasyonumuz var” dedi.
Türkiye’de son yıllarda ekonomideki gelişmeye
bağlı olarak nakliye konusunda büyük bir ilerleme
sağlandığını vurgulayan Emekçi, dünyayla entegre
hale gelen sektörde, yüksek standartlarda hizmet
verildiğinin ve son teknolojinin kullanıldığının altını
çiziyor. Emekçi’ye göre, tüm bu gelişmeler ışığında
rekabette giderek gücünü artıran nakliye sektörü,
önümüzdeki dönemde uluslararası arenada daha
fazla söz sahibi olacak.
40
İŞ DÜNYASI
Papağan üretim tesisleri ile ürünleriniz hakkında kısaca
bilgi verir misiniz?
Papağan ay çekirdeğinden fındığa, fıstıktan kuru üzüme,
kuru kayısıdan kabak çekirdeğine, yer fıstığından leblebiye kadar
zengin bir yelpazede paketlenmiş kuruyemiş ürünleri sunuyor.
Emekçioğlu Grubu bünyesinde faaliyet gösteren Papağan,
Tekirdağ Çorlu’da 40 bin metrekare açık ve 9 bin 500 metrekare
kapalı alana sahip, en yeni teknoloji ile donatılan modern
tesisinde Avrupa standartlarına uygun, hijyenik ortamda üretim
gerçekleştiriyor. Temel tesis yatırımını tamamlayan firmamız
son iki yıldır hem kapasite hem de satış ve pazarlama ağının
genişletilmesine yönelik yatırımlara ağırlık veriyor. Tesisimize
yönelik yeni makinelerin alımı, bayi ağının genişletilmesi, buna
yönelik ekipman ve eğitim giderleri gibi konularda geçen yıl 5
milyon TL’lik yatırım gerçekleştirdik. Bu yıl için de yaklaşık yine
aynı miktarda ve benzer konularda yatırım yapmayı hedefliyoruz.
Yurt dışına yönelik de çalışan bir firma olarak, ürünlerinizi
ağırlıkla hangi ülkelere ihraç ediyorsunuz?
2010 yılında sekiz ülkeye ürünlerimizi ihraç ediyorduk.
Bu yıl itibarıyla Almanya, İsviçre, İngiltere, Avusturya, Belçika,
Fransa, Kanada, Kosova, Arnavutluk, Makedonya, Irak,
Libya, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Afganistan,
Türkmenistan, Tacikistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
olmak üzere 18 ülkeye ihracatımız var. Önümüzdeki dönemde bu
ülkelerdeki hacmimizi daha da artırmayı hedefliyoruz.
Ürünlerinizin nakliyesini nasıl sağlıyorsunuz?
Firma olarak kendi araçlarımızın yanı sıra, lojistik
firmalarıyla da çalışarak, ürünlerimizin bayilerimize
ulaştırılmasını sağlıyoruz. Ayrıca kargo firmalarından da destek
alıyoruz. Yurt çapına yayılmış 50 bayimizde 250’ye yakın araçla
son kullanıcılara ulaştırmak üzere ürünlerimizin tüm satış
noktalarına dağıtımını yapıyoruz. Nakliye konusunda oldukça iyi
bir organizasyonumuz var. Dolayısıyla ürünlerimizin nakliyesinde
büyük sorunlar yaşadığımızı söyleyemem. Çok nadir olarak
nakliye sırasında koli deformasyonları yaşayabiliyoruz. Ancak
bu çok fazla görülen bir durum olmadığı için sıkıntıya neden
olmuyor.
standartlarda hizmet veren ve son teknolojiyi kullanan bir
sektör gözlemliyoruz. Bu bizi de çok gururlandırıyor. Tüm bu
gelişmeler ışığında rekabette giderek gücünü artıran sektörün,
önümüzdeki dönemde uluslararası arenada daha fazla söz sahibi
olacağı kanaatindeyim.
Kani Emekçi
Papağan Kuruyemiş
Yönetim Kurulu Başkanı
Son dönemde gıda
sektöründe nasıl bir
değişim yaşanıyor?
Avrupa Birliği standartlarının daha özenle
uygulanması, denetim mekanizmasının çalışması
ve tüketicinin giderek daha çok bilinçlenmesi gibi
unsurlar, Türkiye’de gıda sektöründe kalite çıtasının
yükselmesini sağladı. Artık gıda sektörünün her
kategorisinde dünya ile yarışabilecek düzeyde
ürünlerimiz var. İhracat pazarlarının genişlemesiyle bu
kalite, yurt dışı pazarlara da taşınıyor. Ancak yine de
ülke olarak dikkatli olmamız gerekiyor. Halen çok fazla
sayıda merdiven altı firma ve denetimden kaçan gıda
üreticisi var. Bu firmaların en kısa sürede tamamen
engellenmesi gerekiyor.
Türkiye’de nakliye sektörünün bugün geldiği noktayla ilgili
ne düşünüyorsunuz?
Türkiye’nin son yıllardaki ekonomik dinamizmine paralel
olarak nakliye sektörü de son 10 yılda olağanüstü bir gelişim
gösterdi. Özellikle son dönemde dünyayla entegre, yüksek
41
Mayıs 2013
SIKÇA SORULAN SORULAR
Gümrük idarelerinin bulunmadığı veya kapatıldığı yerlerde
gümrük işlemleri nasıl gerçekleştirilir?
Kapatılan gümrük idarelerinin bulunduğu yerleşim merkezlerinde
sınırlı da olsa gümrük hizmetine ihtiyaç duyulması halinde, bu ihtiyacın
mobil gümrük ve gümrük muhafaza ekiplerince karşılanmasına karar
verildi. Bu çerçevede yapılacak işlemler 5 Eylül 2001 tarihli, 2001/21
sayılı ve 1 Ağustos 2006 tarihli, 2006/17 sayılı genelgeler ile belirlendi.
Genelge uyarınca, kapatılan gümrük idaresinin iç gümrük olması
durumunda ihracat işlemleri, liman gümrüğü olması durumunda
ise sadece deniz yoluyla gelen eşyanın ithal ve ihracat işlemleri
mobil gümrük ekiplerince yürütülecek. Bunun için de talep sahibinin
istemi, bulunduğu yer mülki idare amirliği, bağlı bulunduğu ihracatçı
birlikleri, ticaret ve sanayi odaları gibi kişi ve kurumlar tarafından
işlemin yapılmasından 1 gün önce yazılı olarak (faks dâhil) ilgili bölge
müdürlüğüne iletilecek. Bölge müdürlüğü tarafından en yakın gümrük
idaresinden yeterli sayıda personel sağlanarak gümrük işlemleri
yürütülecek.
Antrepo ve antrepo rejimi ne demektir?
AETR Konvansiyonu
nedir? Üyeleri hangi
ülkelerdir?
Antrepolar, gümrük gözetimi altında bulunan eşyanın konulması amacıyla kurulan ve
kuruluşunda aranılacak koşulları ve nitelikleri yönetmelikle belirlenen yerlerdir. Antrepo
rejimi, eşyanın antrepoya gümrük mevzuatında düzenlenen şekilde konulması halinde süresiz
kalabildiği ve eşyanın antrepoda kaldığı süre içinde eşya için gerekli vergilerin ödenmediği
bir gümrük rejimidir. Serbest bölgelerde faaliyette bulunabilmek için öncelikle faaliyet ruhsatı
alınması gerekiyor. Faaliyet ruhsatları, Ekonomi Bakanlığı tarafından veriliyor.
A.TR Dolaşım
Belgesi nedir?
serbest dolaşımda
A.TR Dolaşım Belgesi,
Gümrük Birliği
ye-Avrupa Topluluğu
rki
Tü
,
nın
ya
eş
an
lun
bu
esini sağlamak
rejimden yararlanabilm
çerçevesinde tercihli
ndan yetki verilmiş
e ya da bu idare tarafı
inc
res
ida
ük
mr
gü
,
üzere
n belgedir.
idaresince vize edile
ük
mr
gü
nip
nle
ze
dü
kuruluşlarca
Belgesi eşliğinde
elerden A.TR Dolaşım
ülk
i
es
üy
AB
ya
eş
Yani,
uygulanır.
gulanan vergi oranları
uy
re
ele
ülk
3.
ya
ya
gelmezse eş
sındaki sanayi
Avrupa Topluluğu ara
ile
ye
rki
Tü
,
lge
be
Bu
de kullanılan
tarım ürünleri ticaretin
ürünleri ve işlenmiş
rbest
rupa Topluluğu’nda se
eşyanın Türkiye ve Av
gösteriyor ve o eşyanın
dolaşımda olduğunu
lanmasını
tercihli rejimden fayda
sağlıyor.
42
AETR Konvansiyonu, uluslararası karayolu
taşımacılığı yapan taşıtlarda çalışan personelin
çalışmalarına ilişkin Avrupa anlaşmasıdır.
Karayoluyla uluslararası yolcu ve yük
taşımacılığının geliştirilmesi, iyileştirilmesi,
karayolu trafiğinin güvenliğini artırmak,
uluslararası karayolu taşımacılığı alanındaki
çalışma koşullarını, Uluslararası Çalışma
Örgütü (ILO) ilkeleriyle uyumlu hale getirmek
ve düzenlemelere uyulmasını temin etmek
üzere bazı önlemleri birlikte almak amacı ile
hazırlandı. AETR Konvansiyonu’na taraf olan
51 ülke bulunuyor. Bunlar; Almanya, Andorra,
Arnavutluk, Avusturya, Azerbaycan, Belçika,
Fransa, Hollanda, İtalya, İspanya, Lüksemburg,
Portekiz, Danimarka, Finlandiya, Birleşik Krallık,
Yunanistan, İsveç, İrlanda, Kıbrıs Rum Kesimi,
Beyaz Rusya, Bosna-Hersek, Bulgaristan,
Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Gürcistan,
Macaristan, Malta, Karadağ, Kazakistan,
Kırgızistan, Litvanya, Letonya, Liechtenstein,
Makedonya, Moldova, Polonya, Romanya,
Rusya, Slovakya, Slovenya, Tacikistan, Türkiye,
Türkmenistan, Ukrayna, Özbekistan, Norveç,
Sırbistan, İsviçre, San Marino, Ermenistan.
Mayıs 2013
DÜNYADAN
DB Schenker, İsviçre’de
lojistik merkezi inşaatına başladı
Lojistik hizmetleri sağlayıcısı DB Schenker, İsviçre Zürih
Pfungen’de yeni bir lojistik merkezi yapımına başladı. Merkez,
38.500 metrekarelik alan üzerinde Schenker Schweiz tarafından
inşa ediliyor. Merkezin 11.600 metrekarelik binasında depolama,
üretim tedarik ve diğer katma değerli hizmetler sağlanacak. 66
rampalı ve düşük enerji yapılı olarak tasarlanan 2.400 metrekarelik
ofis alanına sahip olan lojistik merkezinin taşıma alanı 4.600
metrekare, lojistik alanı ise 7 bin metrekare olacak. Ayrıca merkezi
bir erişim yetkilendirme sistemi, kapalı devre kamera güvenlik
sistemi ve yağmurlama sistemi de bulunacak. 2014 yılında
tamamlanması planlanan tesisin kontrat lojistiği, kara taşımacılığı,
hava ve deniz taşımacılığı, endüstriyel ve ticari müşteriler için
gümrükleme hizmetleri tek elden sunulacak. Böylece Pfungen
merkezinin dünya çapında DB Schenker ağına optimum bağlantı
sağlaması hedefleniyor.
DHL, ikinci Çin-Avrupa
çok modlu hattını kurdu
Avrupa ve Asya’nın önde gelen hava, kara ve deniz nakliye
aracısı DHL Global Forwarding, bugün Avrupa ve Asya arasındaki
mevcut çok modlu kara/demiryolu hizmetlerinden faydalanmak
isteyen müşterilerine ikinci bir rota seçeneği getirdi. Özellikle
Chengdu merkezli müşteriler artık DHL’in haftada bir kez cuma
günü gerçekleştirdiği seferlerle Kazakistan üzerinden Çin’in
batı koridoru boyunca ve DHL’in Polonya Małaszewicze’deki
modlar arası merkezi aracılığıyla Chengdu’dan Avrupa’ya hareket
edebilecek. Bu yeni haftalık sefer, DHL’in hâlihazırda devam
eden 8 güne kadar transit farklı günlük seferine ilave olarak
geliyor . Bu yeni sefer, ayrıca maliyet ve karbon salınımlarını
daha fazla azaltıyor. Elektronik, makine, ecza ürünleri, kimyasallar,
metalurji ve işlenmiş gıda üretimi anlamında üstlendiği merkezi
rol düşünüldüğünde Chengdu, batı Çin’deki en önemli dağıtım
merkezlerinden birisi. Şehrin, önümüzdeki on yıl içinde Çin’in en
etkin güçlerinden birisi olması bekleniyor.
44
DÜNYADAN
Arap dünyasında karayolu
taşımacılığı daha güvenli hale geliyor
İslami Kalkınma Bankası (IDB), Arap Karayolu Taşımacıları
Birliği (AULT) ve Uluslararası Karayolu Taşımacılığı Birliği (IRU)
arasında oluşturulan ve Arap dünyasında güvenli ve verimli
karayolu taşımacılığı hizmetlerini geliştirmeyi hedefleyen kamuözel ortaklığı çerçevesinde, sürücüler IRU Akademisi eğitim
programlarından yararlanabilecek. Bu programla filo yöneticileri
ve sürücülerin profesyonelliklerini artırmak ve yol güvenliğinde
daha yüksek performansa ulaşmalarının sağlanması amaçlanıyor.
Geçtiğimiz 18 ay içinde, IRU uzmanları IRU Akademisi’nin CPC
(Profesyonel Yetkinlik Sertifikası) Yöneticiliği ve ADR (Tehlikeli
Madde Taşımacılığı) eğitim programlarını uluslar arası standartlarda
uygulamaları ve sunmaları için gerekli olan bilgi birikimini ve
becerileri Arap eğitimcilere aktarırken IRU Akademisi Sürücü kontrol
listeleri de Arapça diline tercüme edildi. Bununla birlikte, özel
sektörden ve kamu sektöründen paydaşlar arasında yol taşımacılığı
alanında profesyonel kalifikasyon çerçevelerinin erişilebilirliğine
ilişkin farkındalığı artırmak amacıyla ulusal çalıştaylar da
düzenlendi.
ABD’nin en iyi 5 lojistik pazarı
ABD’nin, doğrudan dağıtım ya da merkeze bağlı dağıtım
noktalarından oluşan ve en iyi hizmet verilebilecek doğru konumda
bulunan ilk beş lojistik pazarı sırasıyla Illinois, California, Teksas,
Georgia ve Florida olarak kabul ediliyor. Birinci sırada yer alan
İllinois, ABD’nin Chicagoland bölgesindeki en büyük üçüncü
büyükşehir alanı olan ve ülke içinde dağıtım yapmak için ideal
olan merkezi bir yerde bulunuyor. Chicago, ülkenin en büyük
demiryolu ara aktarma terminali olan Belt Demiryoluna ev sahipliği
yapıyor ve ticari kamyon taşımalarında yüzde 60’lık trafik payına
sahip olan Illinois şehrinde bulunan 23 eyaletler arası otoyoluyla
kamyon taşımaları için merkezi bir konuma kavuşmasını sağlayan
kapsamlı bir otoyol alt yapısını içinde barındırıyor. İkinci California
ise Los Angeles ve Long Beach limanlarına, birçok havayolu yük
taşımacılığı tesisine ve Los Angeles’ın yanı sıra San Fransisco
gibi birçok büyükşehir alanına ideal erişim sağlıyor. Okyanus
taşımacılığında ABD’nin en yoğun ikinci limanı olan Houston
Limanı ve hem ulaştırma hem de demiryolları anlamında iddialı
olan Dallas’ı da içinde bulunduran Teksas, Meksika’ya ve eyaletler
arası sistemin büyük bir bölümüne olan yakınlığı ile dağıtım
merkezleri için talep ediliyor. Georgia Atlanta ise ABD’de üç büyük
eyaletler arası otoyoldan faydalanan toplam beş şehirden birisi.
İçinde bir havalimanı terminali bulunuyor ve hızlı tren istasyona
sahip. Atlanta ayrıca, 75 A sınıfı tarifeli karayolu nakliye şirketi
ve 2 binin üzerinde bağımsız eyaletler arası çalışan nakliye
şirketi, sözleşmeli çalışan nakliyeci ve ticari nakliyeciye de ev
sahipliği yapıyor. Beşinci Florida, ülkedeki en önemli lojistik
merkezlerden birisi olma potansiyelini taşıyor. Kamuya ait
15 limanı üzerinden gerçekleştirilen taşımacılık faaliyetleri,
Florida’nın GYH’sinin neredeyse yüzde 9’una karşılık geliyor.
45
Mayıs 2013
H‹ZMET SEKTÖRÜ
Brisa yeni nesil lastikleri ile
ürün gamını genişletiyor
Bu yıl 25. kuruluş yıl dönümünü kutlayan lastik üreticisi Brisa,
Bridgestone ve Lassa markası altında yeni nesil lastiklerini piyasaya
sundu. Firma, yeni nesil lastikleri ve Bandag markasıyla sunduğu
uzun yol taşımacılığında büyük önem taşıyan kaplama hizmetleriyle
Türkiye’de lastik sektörünün gelişimine destek veriyor. Lastiklerdeki
güçlü karkas yapısının aynı zamanda lastiğin kaplanabilirliğini
de artırdığının bilinciyle üretimlerini gerçekleştiren Brisa, kendi
bünyesinde yer alan ve sektörün en kaliteli ve güvenilir kaplama
markası olan Bandag sayesinde, üretmiş olduğu lastiklerin ömrünü
üç kat uzatıyor. Araç altına takılan lastik ömrünü tamamladıktan
sonra, iki kere daha kaplanarak aynı karkas üzerinde 3 ömrü Bandag
markası ile sunan Brisa, kamyon ve otobüsler başta olmak üzere filo
araçları için toplam lastik maliyetlerinde yüzde 40’a varan tasarruf
sağlıyor. Brisa ayrıca, kurduğu izleme, takip etme ve raporlama
sistemleri ile araç sahiplerinin kullanımındaki gerek yeni lastiklerin
gerekse kaplama lastiklerin düzenli aşınmasını, sağlıklı ve yüksek
performanslı olmasını sağlıyor.
Tırsan Treyler ve Gelecek Otomotiv,
Malatya’da sektörle buluştu
Tırsan Treyler, Diyarbakır, Erzurum ve Malatya bölgeleri
bayisi Gelecek Otomotiv ile birlikte Malatya’da nakliye sektörü
ile bir araya geldi. Malatya ve çevresinde faaliyet gösteren
nakliye firmaları yetkililerinin hazır bulunduğu organizasyona
Malatya Valisi Vasip Şahin de katıldı. Organizasyonda sektörün
gelişimi ve yeni lojistik projeleri hakkında karşılıklı fikir
alışverişinde bulunuldu. Ayrıca Malatya ve çevre illerde artan
lojistik çalışmaları hakkında değerlendirme yapıldı. Aynı gün
Ersan Transport Uluslararası Taşımacılık’ın Kuzey Irak’a akaryakıt
taşıma projesi nedeniyle satın aldığı Tırsan çelik akaryakıt
tankerlerinin teslimat töreni gerçekleştirildi ve firma yetkililerine
plaket dağıtıldı. Teslimat öncesi Malatya Valisi Vasip Şahin,
Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, Gelecek Otomotiv
Yönetim Kurulu Başkanı Hekim Toloğ ve Ersan Transport
Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Mesut Erdoğan, taşımacılığın ve
bölgeye katkı sağlayacak taşıma projelerinin önemi ile ilgili birer
konuşma yaptı.
46
H‹ZMET SEKTÖRÜ
Mercedes-Benz Türk bayi toplantısı,
Aksaray Kamyon Fabrikası’nda yapıldı
Mercedes-Benz Türk, satış ve satış sonrası hizmet ekipleri ile
Türkiye’nin dört bir yanında bayi toplantıları düzenliyor. Bu kapsamda
Mercedes-Benz Türk Kamyon pazarlama ve satış ekibi, 1986’dan beri
faaliyet gösteren Aksaray Kamyon Fabrikası’nda, Mercedes-Benz bayi
teşkilatı ile bir araya geldi. Türkiye’deki 31 Mercedes-Benz kamyon
bayisinden ve Mercedes-Benz Türk pazarlama ve satış ekibinden 52
kişinin katıldığı toplantıda satış ekipleri, Aksaray kamyon fabrikasında
düzenlenen tur ile Axor, Actros, Atego ve Unimog üretimini yerinde
görüp inceledi. Fabrika ziyareti ve 2013 hedeflerinin konuşulduğu
toplantı sonrasında bayi ekipleri, her türlü arazi ve hava şartına uygun
olarak tasarlanan çok amaçlı kamyon Mercedes-Benz Unimog ile test
sürüşü yaptı.
Kaan Taşımacılık, filosuna
25 adet Scania G400 ekledi
Kaan Taşımacılık, yeni Scania G400 LA 4x2 HNA model araç yatırımı
ile filosunu büyütüyor. Filosunda 97 adet Scania bulunan firma,
25 adet yeni Scania G400 aracını, Doğuş Otomotiv ve Konya ağır
vasıta yöneticilerinin de katıldığı törenle teslim aldı. Doğuş Otomotiv
ve Doğuş Otomotiv Yetkili Satıcısı Konya ağır vasıta yetkililerinin
katılımıyla düzenlenen teslimat töreni sırasında açıklama yapan şirket
kurucusu Mustafa Deliral, “Misyonumuz her türlü ticari mal ve eşyayı
en hızlı ve ekonomik şartlarda alıcılarına ulaştırmak. Yaptığımız bu
yeni yatırımla müşterilerimize daha iyi hizmet verebilmeyi ve rekabet
gücümüzü daha da artırmayı hedefliyoruz. Scania’dan aldığımız
performans bizim için önemli bir referans noktası” dedi.
47
Mayıs 2013
Toshiba WT310 tablet, hareket özgürlüğü sağlıyor
TOSHIBA, profesyonel tablet kullanıcılarının taşınabilirlik ve esneklik ihtiyaçlarına
cevap veren Windows 8 Pro özellikli WT310 modelini tanıttı. Bu güçlü tablet, hızlı ve
verimli bir mobil çalışma deneyimi için en yeni Intel işlemci teknolojisi
ve dayanıklı SSD depolama birimine sahip. Menüler arası geçiş
yöntemleri, geniş bağlantı seçenekleri, on parmak el yazısı
tanıma gibi özellikleri bu ultra-taşınabilir cihazın çok yönlülüğünü
tamamlıyor. Yansımasız 29.5 cm (11.6”) Full HD on parmak dokunmatik
ekranı sayesinde, WT310 tablet evde, ofiste veya hareket halindeyken her
an göreve hazır. WT310 günlük yoğun kullanım için Toshiba’nın yüksek kalite ve
güvenilirlik standartları testlerinden geçirildi. WT310’un sağlam kasası sayesinde kaza sonucu
düşmelerden, darbelerden, yoğun basınçtan korunuyor.
LG Pocket
Photo ile
fotoğraflar
cepte
LG Electronics tarafından geliştirilen mobil
yazıcı LG Pocket Photo ile anında baskı fırsatı. Cihazla
polaroid fotoğraf makinelerinde olduğu gibi fotoğrafların
baskısı alınabiliyor. Android ve İOS telefonlar için
ücretsiz olarak indirilen uygulama ile kullanıcılar,
kolaylıkla Pocket Photo’ya bağlanabiliyor ve istedikleri
fotoğrafları çıkarılabiliyor. LG Pocket Photo, Bluetooth
ve Near Field Comminication’u (NFC) desteklerken
Zero Ink kartuşsuz baskı teknolojisi ile kartuşa ihtiyaç
duymadan anında yüksek kaliteli fotoğraf yazdırılabiliyor.
Böylece kullanıcılar, fotoğraflarını uzun süre saklama
imkânına sahip oluyor. Yazıcı 5.1x7.6 cm boyutlarında
fotoğraf basabiliyor. Tüm bu özelliklerinin yanı sıra LG
Pocket Photo ile sanal ortamda fotoğraf paylaşımı da
mümkün.
48
Nokia, yeni modeli
Lumia 925’i tanıttı
NOKIA, amiral gemisi Lumia 920’nin yeni versiyonu Nokia Lumia
925’i teknoloji meraklılarının beğenisine sundu. Metal tasarımlı yeni Nokia,
önümüzdeki aylar içinde dünyayla aynı anda Türkiye’de satışa sunulacak. Nokia
Lumia serisine ilk metal dokunuşu taşıyan Nokia Lumia 925’in arka yüzü, beyaz,
gri ya da siyah renklerde üretildi. Kablosuz şarj kapağı, Nokia’nın ileri kablosuz
şarj aksesuarlarından ve ekosisteminden faydalanmak için telefonun arkasına
takılabiliyor. Siyah, sarı ve kırmızı renklerde kapaklar ayrıca aksesuar olarak satılıyor.
Nokia Lumia 925, 16 GB ve 32 GB olmak üzere 2 farklı hafıza seçeneğiyle 2013’ün
ilerleyen aylarında aynı anda Türkiye’de satışa sunulacak. Nokia ayrıca Nokia
Lumia akıllı telefonlara gelecek olan, kullanıcıların Facebook, Twitter, Foursquare ve
Instagram gibi sosyal ağlarda yüksek kalitedeki fotoğraflarını paylaşmalarını sağlayan
Hipstamatic’in de tanıtımını yaptı.
TEKNOLOJ‹
Pentax’ın yeni fotoğraf makinesi
WG-10, 10 metreye kadar su geçirmiyor
DAYANAKLI PENTAX WG serisinin giriş seviyesi bir modeli
olarak geliştirilen WG-10, dış mekân ve su altı çekimleri artık daha kolay ve
keyifli. Kompakt ve hafif bir gövdeye sahip olan yeni model, 10 metreye kadar su
geçirmezlik ve 1,5 metre darbeye dayanıklılık özellikleri ile dikkat çekiyor. WG-10
bu özellikleri ile fotoğrafçılığı ve video çekimlerini daha az zahmetle daha keyifli
hale getiriyor. Küçük ve hafif gövdesine rağmen zorlu dış mekân koşullarında
güvenilir ve üstün performans gösteren yeni WG-10 modeli, 2 saate kadar kesintisiz
çekim ve -10 dereceye kadar soğuğa dayanıklılık özelliklerine de sahip. WG-10
ayrıca, objeyi büyütüp çıplak gözle çoğunlukla görülemeyen mikroskobik bir
dünyanın büyütülmüş görüntüsünü yakalayarak fotoğraflar çekebilmesine imkân
veren orijinal Pentax Dijital Mikroskop modu özelliğine sahip. WG-10 dış mekân
çekimlerinden, günlük çekimlere ve iş amaçlı kullanımlara uygun geniş bir özellik
yelpazesi ile donatılmış olarak sunuyor.
Samsung’un yeni tableti 7 inç’lik
Galaxy Tab 3
SAMSUNG ELECTRONICS, 7 inç’lik yeni tableti Galaxy Tab
3’ün tanıtımını yaptı. Samsung, Galaxy Tab 3 ile kullanıcılarına daha küçük ve
taşınabilir tablet sunuyor. Galaxy Tab 3, kullanıcılarının ürünü hareket halindeyken
diledikleri zamanda okuma ve eğlenme için ceplerinde veya küçük bir çanta içinde
taşıyabilmeleri avantajı sağlıyor. 1.2 GHz çift çekirdekli işlemciyle çalışan cihazla
daha hızlı indirme ve paylaşım yapılabilirken video, uygulama, oyun ve web erişimi
de daha kolay hale geliyor. 8 GB iç bellek artı genişletilebilir bellekle satışa çıkarılan
7 inç’lik Galaxy Tab 3, 1.3 megapiksel ön kamerasıyla da cazibesini artırıyor.
Sennheiser DW kablosuz kulaklıklar
hareket rahatlığı sunuyor
SENNHEISER DW serisi gün boyunca ofiste telefon görüşmesi yapan
ve görüşme süresince hareketlerinin kısıtlanmasını istemeyenler için ideal.
Sennheiser Communications üç farklı kablosuz kulaklık modelinden oluşan
Sennheiser DW serisi, hem masa telefonları hem de internet telefonları ile
birlikte kullanılabiliyor. Göz alıcı tasarımı ve benzersiz konforunu HD
ses kalitesi ile destekleyen DW Serisi’nin geniş kapsama alanı,
kullanıcılara ofis içinde özgürce hareket edebilme olanağı
sağlıyor. DW Office ve DW Pro1/Pro2 olmak üzere üç farklı
modelden oluşan Sennheiser DW Serisi, HD ses kalitesini kablosuz
olarak sunuyor. DW Office hem taçlı hem de kulak üstü olarak
kullanılabilirken, DW Pro1/Pro2 sadece taçlı olarak kullanılabiliyor. DW
Serisi, hem masa telefonları hem de ‘softphone’ olarak bilinen internet
telefonları ile tam uyumlu olarak çalışıyor. Bu sayede geleneksel
telefon hatlarının yanı sıra internet üzerinden yapılan görüşmelerde
de DW serisinden sorunsuz olarak yararlanılabiliyor.
49
Alicia Keys, 2 Temmuz’da Küçükçiftlik Park’ta
Mayıs 2013
BU yıl 20. yılını kutlayan İstanbul Caz Festivali kapsamında Alicia Keys, 2 Temmuz’da
Küçükçiftlik Park’ta hayranlarıyla buluşacak. “Falling”, “No One”, “If I Ain’t Got You” gibi
şarkılarıyla dünyada adından söz ettiren 14 Grammy ödüllü Amerikalı şarkıcı, Garanti Bankası
sponsorluğunda, 2 Temmuz’da Küçükçiftlik Park’ta Türkiye’deki ilk konserini vermeye hazırlanıyor.
Şarkılarında klasik piyanoyu caz, R&B ve soul ile harmanlayan Alicia Keys, dünya çapında 40
milyonun üzerindeki albüm satışıyla son dönemin en çok satan kadın müzisyenleri arasında yer
alıyor. Ayrıca şarkı yazarlığı da yapan Keys, son albümü ‘Girl On Fire’ ile müzik gündemindeki
yerini koruyor. Çıktığı hafta listelere 1 numaradan giriş yapan albüm için düzenlenen “Set The
World On Fire” turnesi kapsamında Avrupa’yı dolaşacak olan Alicia Keys, Londra, Paris, Viyana,
Monaco, Münih gibi şehirlerdeki konserlerinden sonra, Türkiye’ye geliyor.
Datascape, Borusan Contemporary’de
sanatseverleri bekliyor
KÜRATÖRLÜĞÜNÜ Benjamin Weil’in yaptığı Datascape
sergisi, Borusan Contemporary ev sahipliğinde sanatseveri
ağırlıyor. Teknolojinin, gerçekliğin dönüşümüne yaptığı katkının
sanata yansımasını ele alan sergi, Perili Köşk’te sanatseverleri
bekliyor. Borusan Contemporary, yine ses getirecek ilginç bir sergiyi
sanatseverlerle buluşturuyor. Küratörlüğünü Benjamin Weil’in yaptığı
“Datascape” adlı sergide, teknolojinin, gerçekliği nasıl dönüştürdüğü,
dünyaya ve manzaralara bakışımızı nasıl değiştirdiği sorgulanıyor.
Çıplak gözle görebildiğimizin ötesindeki gerçeklikleri, olup bitenleri
irdeleyen “Datascape” sergisinde Burak Arıkan, Angela Bulloch,
David Claerbout, Ryoji Ikeda, MichaelNajjar, Enrique Radigales,
Thomas Ruff, Karin Sander, Charles Sandison ve Pablo Valbuena adlı
sanatçıların eserleri yer alacak. Datascape, 1 Eylül’e kadar ziyarete
açık kalacak.
Hızlı ve Öfkeli 6
Yönetmen: Susan Fletcher Justin Lin
Oyuncular: Vin Diesel, Paul Walker, Dwayne Johnson, Michelle
Rodriguez,
HIZLI VE ÖFKELİ
Rio Soygunu’nun dünya
çapındaki gişe başarısının
ardından, ‘Hızlı ve Öfkeli 6’da
vizyonda. Justin Lin’in dördüncü
kez yönetmenlik koltuğuna
oturduğu filmin senaryosu Chris
Morgan’a ait. Vin Diesel ve Paul
Walker’ın başrollerini paylaştığı
ünlü serinin son halkası olan
filmin çekimleri İspanya ve
İngiltere’de yapıldı. Filmde
Dom (Vin Diesel) ve Brian’nın (Paul Walker) Rio’da yaptıkları
hırsızlıkla devirdikleri Kingpin Krallığından sonra kendilerine
100 milyon dolar kalır. Bu soygundan sonra eve dönemedikleri
için kaçak yaşamaya başlarlar. Ne kadar çok paraları olsa da,
aileden uzak hayat bir süre sonra onları zorlamaya başlar. Bu
arada Hobbs dünyada 12 ülkeye yayılmış bir suç organizasyonu
araştırır. Paralı askerlerden oluşan bu örgütün ikinci lideriyse
Dom’un öldüğünü sandığı eski aşkı Letty’dir.
Adalar Müzesi’nde “Balık Ağ(a)lara Takıldı”
sergisi ziyaretçilerini bekliyor
MARMARA Denizi ve Karadeniz’de kontrolsüz avcılığın canlı yaşamı üzerinde yarattığı tahribat,
foto muhabiri Kadir Can’ın objektifinden ve kaleminden sunuluyor. Balık yaşamının nasıl yavaş yavaş yok
olduğunu gösteren “Balık Ağ(a)lara Takıldı” sergisi 26 Mayıs Saat 15.00’te Heybeliada’da açılıyor. Sergi
30 Ekim tarihine kadar Heybeliada İskele Açık Sergi Alanı’nda ücretsiz ziyaret edilebilecek. Marmara Denizi
ve Karadeniz’de deniz canlı yaşamının yok olma süreci Balık Ağ(a)lara Takıldı sergisinde tüm dünyaya
yansıyor. Doğal yaşamın eski dengesine kavuşmasına dair bilinç oluşturmayı amaçlayan sergi, Adalar
Müzesi Heybeliada İskele Açık Sergi alanında ziyaret edilebiliyor.
50
Gümüş Karası Deniz
Yazar: Susan Fletcher
Yayınevi: Can Yayınları
İNGİLİZ yazar Susan Fletcher’ın şiirsel anlatımıyla biçimlenen Gümüş Karası Deniz, en beklenmeyen anda
yaşamın bizden neler alabileceğini, neler verebileceğini ve hangi biçimde olursa olsun, sevginin en büyük armağan
olduğunu anlatıyor. Fletcher yitirilenler, yalnızlık, suçluluk ve sır saklamanın insanların ruh sağlığını nasıl etkilediği
temalarını işleyen ödüllü bir yazar. Kişilik özelliklerini, acıları, çocuklukta deneyimlenen acımasızlığı, gizli sığınma
yerlerini ve adanın dağlarını, denizini, dalgaların yükselip alçalmasını öylesine inceden inceye anlatıyor ki, adayı
avucunuzun içi gibi bildiğiniz, adalıları yakından tanıdığınız duygusuna kapılıyorsunuz. Denizin hikâyenin başından
sonuna kadar parıltısıyla yaşama ışık tuttuğu Gümüş Karası Deniz, lirik, insanları arındıran, etkileyici bir roman.
Son İnsan
İlaçsız Yaşam
Yazar: Mary Shelley
Yayınevi: Can Yayınları
MARY SHELLEY’in “Son İnsan” adlı romanı Can
Yayınları’ndan çıktı. Bugün sıradan sayılacak kadar yaygınlaşmış
bir konuyu, insanlığın yok oluşunu ele alan roman, yazarın kendi
deyimiyle “seçkinler” diye adlandırdığı çevresini kaybetmekten
duyduğu acıyı ve dünyanın anlamsızlığını, bireyin tarihi
yönlendirme gücünden yoksun oluşunu anlatıyor. Shelley, bir
salgının Batı dünyasındaki etkilerini romantik dönemin akıcı
biçemiyle dramatize ediyor ve gerçek kişilerin yansıması olan
zıt karakterler eksenindeki bir kurguyla aktarıyor. Romandaki
başlıca karakterler kısmen ya da tamamen Shelley’in çevresindeki
kişilerden esinlendi.
Yazar: Dr. Ümit Aktaş
Yayınevi: Hayykitap
DR. ÜMİT AKTAŞ’ın,
hastalanmamanın yollarını göstermek,
vücudun en önemli kalkanı olan
bağışıklık sistemini savaşa hazırlamayı
öğretmek amacıyla kaleme aldığı İlaçsız
Yaşam, Hayykitap Yayınevi’nden çıktı. Bu
kitap, bir hastalanmama ve hastalıklardan
kurtulma kitabı. Kitapta yer alan tüm
bilgiler, bilimin süzgecinden geçirildi.
Bilimsel kanıtı bulunmayan hiçbir
öneriye yer verilmedi. Sağlığını akıllıca
yönetmek isteyenler için İlaçsız Yaşam,
sistem eleştirisiyle teorik, kurtuluş
reçeteleriyle sonuna kadar pratik bir
başucu kitabı olma özelliği taşıyor.
Majesteleri Kral
Yazar: Thomas Mann
Yayınevi: Can Yayınları
THOMAS Mann tarafından kaleme alınan Majesteleri
Kral, XX. yüzyılın başlarında Alman topraklarında bir yerlerde kendi
içine kapanmış, hayali bir grandükalığın hızla değişmekte olan dış
dünyaya ayak uyduramayışını Orta Çağ’a özgü bir masal diliyle
anlatıyor. Yerleştiği arka plan açısından ele alındığında, açıkça
Wilhelm Almanyası’ndan (1890-1918) izler taşıdığı görülen
Majesteleri Kral, Thomas Mann okurlarının 1924 tarihli Büyülü
Dağ’da karşılaşacağı düşünsel eğilimlerin habercisi olarak da
yorumlanıyor.
51
Mayıs 2013
UAR TAKVİMİ
Haziran ayı yurt içi fuar takvimi
52
Organizatör
Fuar Adı
Tarih
Yer
HKF Fuarcılık
VIV TÜRKİYE 2013, Tavukçuluk Teknolojileri Uluslararası
İhtisas Fuarı
13-15 Haziran
İstanbul
Platform
Beauty Eurasia 9. Uluslararası Kozmetik ve Güzellik Kuaför
Fuarı
13-15 Haziran
İstanbul
İFO
REW İstanbul 2013, 9. Uluslararası Geri Dönüşüm, Çevre
Teknolojileri ve Atık Yönetimi Fuarı
13-16 Haziran
İstanbul
MBA Grup
Afyon Mermer Fuarı
13-16 Haziran
Afyonkarahisar
DLG Fuarcılık
DLG-ÖÇP Tarla Günleri 2013
13-16 Haziran
Konya
Efem
25. Uluslararası Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı
13-16 Haziran
İstanbul
Devajans Fuarcılık
12. Eczacılık Fuarı
14-16 Haziran
İstanbul
Boyut Fuarcılık
Türkiye Madencilik Show 2013
18-19 Haziran
İstanbul
Globus Fuar
İTVF- İstanbul TV Forum ve Fuarı
20-22 Haziran
İstanbul
Art Fuar
29. Konya Ayakkabı Yan Sanayi ve Moda Fuarı
20-23 Haziran
Konya
İZFAŞ
Ayakkabı Kış "34. İzmir Ayakkabı, Çanta ve Aksesuar Fuarı"
20-23 Haziran
İstanbul
Akort
TRIKONFEX 3. Triko, Triko İpliği, Konfeksiyon ve Teknolojileri
20-23 Haziran
Gaziantep
Meridyen
İstanbul Beyaz Eşya, Elektrikli Ev Aletleri, İnnovatif Ev
Teknolojiler ve Yan Sanayileri Fuarı
26-29 Haziran
İstanbul
Meridyen
İstanbul Beyaz Eşya, Elektrikli Ev Aletleri, İnnovatif Ev
Teknolojiler ve Yan Sanayileri Fuarı
26-29 Haziran
İstanbul
FUAR TAKVİMİ
Haziran ayı yurt dışı fuar takvimi
Organizatör
Fuar Adı
Tarih
Yer
Sibico
Ecwatech 2013, tesisat sistemleri ve Yalıtım Ürünleri Fuarı
1-30 Haziran
Moskova
Reed Exhibition
FEIMAFE 2013, 14. Uluslar arası El Aletleri Makineleri ve Entegre
İmalat Sistemleri Fuarı
3-8 Haziran
Sao Paulo
IIR Exhibition
Hospital Build, Hastane Yapı Teknolojileri ve Makineleri, İç İnşaat Fuarı 3-5 Haziran
Dubai
Askan
Total Processing & Packaging: Ambalaj Ürünleri ve Baskı Makinaları
Fuarı
4-6 Haziran
Birmingham
Antique Tage
Antique & Art: Antikalar ve Sanat Ürünleri
4-6 Haziran
Nürnberg
UK Media&Events
European Automotive Components
4-6 Haziran
Stuttgart
RFL& Media Globe
CTT 2013: 14. Uluslar Arası İnşaat Makine, Ekipman ve Teknolojileri
Fuarı
4-8 Haziran
Moskova
DMG World
Chemspec Europe: Genel ve Özellikli Kimyasallar Fuarı
5-6 Haziran
Münih
Mesallworld
Oga 2013: Petrol Fuarı
5-7 Haziran
Kualo Lumpur
UBM Asia
Entech Pollutec - Renewable Energy
5-8 Haziran
Bangkok
Ukraine Agro Expo
Equiworld : At Yetiştiriciliği ve Atlı Spor Sergisi
5-8 Haziran
Kiev
Clarion Events
Summer Olympia : Ev Dekorasyonu, Halı Fuarı
6-16 Haziran
Londra
CICGF
China International Consumer Goods
8-11 Haziran
Ningbo
Messe Frankfurt
Guangzhou Lighting: Aydınlatma Fuarı
9-12 Haziran
Guangzhou
Messe Frankfurt
Techtextil +Material Vision
11-13 Haziran
Frankfurt
BITEC
ProPak Asia 2013: 21. Paketleme ve İşleme Fuarı
12-15 Haziran
Bangkok
53
Mayıs 2013
İSTATİSTİKLER
2011
KAPILARA GÖRE TOPLAM
İHRAÇ-İTHAL-TRANSİT
TAȘIMALAR ve GRAFİĞİ
İHRAÇ PAZAR PAYI
İTHAL
TRANSİT
İHRAÇ
İHRAÇ PAZAR PAYI
İTHAL
TRANSİT
TÜRK
YABANCI
TÜRK
YABANCI
TÜRK
YABANCI
TÜRK
YABANCI
TÜRK
YABANCI
TÜRK
YABANCI
TÜRK
YABANCI
TÜRK
YABANCI
BATI KAPILARI
325,752
163,215
67%
33%
270,058
130,066
24,633
22,784
336,890
169,409
67%
33%
259,968
126,752
23,568
27,132
KAPIKULE
132,528
86,383
61%
39%
100,430
67,058
15,078
12,364
135,223
87,593
61%
39%
103,792
65,533
13,937
14,839
HAMZABEYLİ
42,352
51,550
45%
55%
36,294
39,841
1,257
4,327
42,297
55,819
43%
57%
33,549
39,399
1,188
4,547
İPSALA
40,067
18,242
69%
31%
23,560
14,619
749
4,030
35,333
18,039
66%
34%
21,700
12,175
737
4,308
PENDİK-TRİESTE
52,051
3,009
95%
5%
60,764
3,871
1,990
1,281
59,397
3,250
95%
5%
50,935
2,997
1,491
1,580
AMBARLI-TRIESTE
9,731
764
93%
7%
5,751
849
316
86
8,942
786
92%
8%
1,924
1,646
1,237
159
ÇEȘME-TRİESTE
21,156
245
99%
1%
16,461
336
127
71
22,140
445
98%
2%
17,910
412
92
15
MERSİN-TRİESTE
13,309
637
95%
5%
10,685
861
4,290
263
16,689
252
99%
1%
13,714
144
3,470
135
224
9
0%
0%
158
9
0
0
0
0
0%
0%
0
0
0
0
0
0
0%
0%
0
0
0
0
4,645
783
86%
14%
5,084
905
0
0
PENDİK/AMB-MARS/TOULON
14,334
2,376
86%
14%
15,955
2,622
826
362
12,224
2,442
83%
17%
11,360
3,541
1,416
1,549
DOĞU KAPILARI
206,034
40,637
84%
16%
25,406
21,795
1,810
13,545
206,927
56,090
79%
21%
30,926
35,512
2,747
18,227
SARP
82,755
10,224
89%
11%
3,968
650
725
2,079
96,818
15,520
86%
14%
4,704
1,187
827
2,105
TÜRKGÖZÜ
1,438
41
97%
3%
24
11
25
215
2,623
111
96%
4%
116
36
626
678
DİLUCU
44,228
0
100%
0%
337
0
0
0
41,110
0
100%
0%
323
0
0
0
GÜRBULAK
75,589
30,372
71%
29%
20,727
21,134
1,009
11,251
65,308
40,457
62%
38%
25,496
34,289
916
15,444
ESENDERE
2,024
0
100%
0%
350
0
51
0
1,068
2
100%
0%
287
0
378
0
GÜNEY KAPILARI
645,466
32,342
95%
5%
21,425
19,244
6,736
13,462
632,816
34,880
95%
5%
15,283
7,669
3,423
5,905
HABUR
522,642
16,574
97%
3%
7,251
61
511
63
608,228
23,818
96%
4%
11,349
7
173
186
NUSAYBİN/MERSİNMISIR/S.ARABİSTAN (2012)
1,578
0
100%
0%
580
0
0
0
1,944
37
0%
0%
1,287
23
40
0
AKÇAKALE
55,245
351
99%
1%
127
2,816
6
6,641
0
0
0%
0%
0
0
0
0
ÖNCÜPINAR
10,266
7,542
58%
42%
1,750
2,897
305
5,018
2,216
4,624
32%
68%
276
402
125
1,450
CİLVEGÖZÜ
55,735
7,875
88%
12%
11,717
13,470
5,914
1,740
16,820
6,224
73%
27%
2,286
7,149
2,937
4,167
0
0
0%
0%
0
0
0
0
3,608
177
95%
5%
85
88
148
102
KARADENİZ KAPILARI
11,513
6,606
64%
36%
9,339
3,138
1,627
1,238
12,375
9,152
57%
43%
9,610
4,223
1,503
811
ZONGULDAK-UKRAYNA
5,925
4,854
55%
45%
5,467
2,426
1,242
1,137
7,264
5,685
56%
44%
7,036
2,807
1,277
734
SAMSUN-RUSYA
2,822
669
81%
19%
2,187
201
322
90
1,371
187
88%
12%
1,020
71
105
14
TRABZON-RUSYA
15
0
100%
0%
0
0
0
0
0
0
0%
0%
0
0
0
0
HAYDARPAȘA-UKRAYNA
2751
1083
0.717527387
0.282472613
1685
511
63
11
3,740
3,280
53%
47%
1,554
1,345
121
63
KIBRIS KAPILARI
3,114
14,973
17%
83%
532
4,077
15
17
3,513
14,173
20%
80%
641
3,578
0
0
844
5,758
13%
87%
275
2,318
2
9
1,060
6,605
14%
86%
347
1,894
0
0
2,270
9,215
20%
80%
257
1,759
13
8
2,453
7,568
24%
76%
294
1,684
0
0
1,191,879
257,773
82%
18%
326,760
178,320
34,821
51,046
1,192,521
283,704
81%
19%
316,428
177,734
31,241
52,075
İSKENDERUN-MISIR
PENDİK -KÖSTENCE/TEKİRDAĞ-TOULON
TAȘUCU-LÜBNAN
MERSİN-TAȘUCU KKTC
İSKENDERUN-HAYFA
TOPLAM
54
İHRAÇ
2012
İSTATİSTİKLER
2012 (Ocak-Mart )
KAPILARA GÖRE TOPLAM
İHRAÇ-İTHAL-TRANSİT
TAȘIMALAR ve GRAFİĞİ
İHRAÇ
İHRAÇ PAZAR PAYI
2013 ( Ocak-Mart)
İTHAL
TRANSİT
İHRAÇ
İHRAÇ PAZAR PAYI
İTHAL
TRANSİT
TÜRK
YABANCI
TÜRK
YABANCI
TÜRK
YABANCI
TÜRK
YABANCI
TÜRK
YABANCI
TÜRK
YABANCI
TÜRK
YABANCI
TÜRK
YABANCI
BATI KAPILARI
77,515
35,498
69%
31%
59,981
28,161
5,760
6,512
78,306
39,694
66%
34%
61,025
33,321
4,742
6,137
KAPIKULE
32,418
18,342
64%
36%
23,974
14,229
3,440
3,772
29,320
17,768
62%
38%
23,914
15,154
2,787
3,181
HAMZABEYLİ
7,629
12,324
38%
62%
6,602
8,738
249
1,032
12,725
15,898
44%
56%
9,630
12,088
284
1,235
İPSALA
8,211
3,687
69%
31%
5,102
2,873
123
925
8,402
5,211
62%
38%
5,635
4,257
219
800
PENDİK-TRİESTE
13,715
476
97%
3%
14,050
808
370
346
10,926
454
96%
4%
10,728
515
138
446
AMBARLI-TRIESTE
2,518
13
99%
1%
183
616
270
63
2,035
12
99%
1%
570
201
326
25
ÇEȘME-TRİESTE
5,201
84
98%
2%
4,107
88
48
2
5,403
108
98%
2%
4,320
106
14
2
MERSİN-TRİESTE
3,984
18
100%
0%
2,884
18
887
30
3,828
70
98%
2%
2,114
46
831
39
İSKENDERUN-MISIR
0
0
0%
0%
0
0
0
0
1,706
0
0%
0%
1,112
0
0
3
PENDİK -KÖSTENCE/TEKİRDAĞ-TOULON
0
0
0%
0%
0
0
0
0
0
0
0%
0%
0
0
0
0
PENDİK/AMB-MARS/TOULON
3,839
554
87%
13%
3,079
791
373
342
3,961
173
96%
4%
3,002
954
143
406
DOĞU KAPILARI
41,067
11,591
78%
22%
7,105
8,659
503
3,554
48,596
11,980
80%
20%
8,703
10,058
531
4,081
SARP
20,068
2,747
88%
12%
1,085
209
183
516
21,586
3,473
86%
14%
1,320
372
243
437
504
13
97%
3%
3
2
0
49
323
18
95%
5%
15
56
45
123
DİLUCU
3,857
0
100%
0%
80
0
0
0
12,731
16
100%
0%
40
0
6
0
GÜRBULAK
16,303
8,830
65%
35%
5,831
8,448
157
2,989
13,956
8,473
62%
38%
7,328
9,630
104
3,521
ESENDERE
335
1
100%
0%
106
0
163
0
0
0
0%
0%
0
0
133
0
GÜNEY KAPILARI
155,526
9,271
94%
6%
2,597
3,508
1,815
3,724
161,814
3,559
98%
2%
14,809
24
300
79
HABUR
148,943
4,744
97%
3%
1,022
1
39
71
147,478
3,538
98%
2%
12,657
9
56
3
NUSAYBİN/MERSİNMISIR/S.ARABİSTAN (2012)
0
0
0%
0%
0
0
0
0
2,353
11
0%
0%
1,506
6
17
4
AKÇAKALE
0
0
0%
0%
0
0
0
0
0
0
0%
0%
0
0
0
0
ÖNCÜPINAR
682
1,490
31%
69%
173
211
66
877
3,953
2
100%
0%
482
9
2
0
CİLVEGÖZÜ
5,901
3,037
66%
34%
1,402
3,296
1,710
2,776
7,232
8
100%
0%
102
0
0
0
0
0
0%
0%
0
0
0
0
798
0
100%
0%
62
0
225
72
KARADENİZ KAPILARI
2,735
1,754
61%
39%
2,127
1,048
558
215
8,091
3,037
73%
27%
7,285
1,569
109
193
ZONGULDAK-UKRAYNA
1,109
1,056
51%
49%
1,270
632
485
190
2,719
2,109
56%
44%
2,892
1,133
54
153
SAMSUN-RUSYA
459
80
85%
15%
265
38
51
12
195
4
98%
2%
0
0
0
0
TRABZON-RUSYA
0
0
0%
0%
0
0
0
0
0
0
0%
0%
0
0
0
0
1,167
618
65%
35%
592
378
22
13
5,177
924
85%
15%
4,393
436
55
40
KIBRIS KAPILARI
792
3,140
20%
80%
147
1,089
0
0
1,222
3,823
24%
76%
364
1,622
0
22
MERSİN-TAȘUCU KKTC
792
3,140
20%
80%
147
1,089
0
0
831
3,769
18%
82%
159
1,622
0
0
0
0
0%
0%
0
0
0
0
391
54
88%
12%
205
0
0
22
277,635
61,254
82%
18%
71,957
42,465
8,636
14,005
298,029
62,093
83%
17%
92,186
46,594
5,682
10,512
TÜRKGÖZÜ
TAȘUCU-LÜBNAN
HAYDARPAȘA-UKRAYNA
İSKENDERUN-HAYFA
TOPLAM
55
56
Mayıs 2013
May 2013
leading article
ÖMER ÇETİN NUHOĞLU
CHAIRMAN OF THE UND BOARD OF DIRECTORS
Agenda
FUTURE OF THE LOGISTICS SECTOR GETS PLANNED
AT THE UND SEARCH CONFERENCE HELD IN İZMIR
guest of month
M. BÜLENT AYMEN
CHAIRMAN OF THE MEDITERRANEAN REGION EXPORTERS UNION (AKIB)
“ADVANCEMENT IN EXPORTS DEPENDS ON THE
LOGISTICS SECTOR”
Perspective
ALİ SEDAT ÖZKAZANÇ
GENERAL DIRECTOR OF MNG AIRLINES
“THE SECOND REVOLUTION OF THE AIRLINE SECTOR
MAY AS WELL COME OUT OF CARGO TRANSPORTS”
Valuable friends,
Turkey and Bulgaria are not only a transit country for one another
but they are also neighbouring countries with a reciprocal trade of
$4.5 billion. Turkey exports $1.7 billion worth of goods to Bulgaria
and imports $2.75 billion of goods from it per year.
The trade between two countries is carried by 12 thousand
transports by the Turkish carriers and 62 thousand transports by
Bulgarian carriers annually.
Transiting Bulgaria for 165 thousand times per year, the Turkish
carriers also carry the Turkish export goods valuing more than half
billion dollars to the European countries weekly.
These transit transports are performed pursuant to Article V of
GATT Agreement of World Trade Organization to which both
countries are member. Article V imposes the obligation to permit
transit through the territory of each contracting party, via the
routes most convenient for international transit without any
discrimination and inconvenience.
Decision No. 1/95 of Association Council establishing Customs
Union between Turkey and European Union provides for free
circulation of goods between Turkey and EU.
Also European Conference of Ministers of Transport (ECMT)
defines the transport rules among countries clearly. Turkey and
Bulgaria are a party to this agreement.
Pursuant to all of these agreements, the parties are primarily
required to realize the reciprocal transports in accordance with
competition under equal terms.
In transit transports, the most efficient and effective transport is
ensured via full freedom.
To clarify it, a Turkish vehicle should perform its transports under
the same conditions with those of Bulgarian vehicles in Bulgaria.
In the event of a violation, a Turkish vehicle should pay the same
penalty with that of a Bulgarian vehicle.
These agreements define also third party transports.
The essential point is that none of countries performs transports in
a trade non-relevant to its country.
If the Turkish export goods are destined to Germany or the
German export goods are to be carried to Turkey, this transport is
realized by only German or Turkish carriers.
A third country, i.e. Bulgarian carriers, can’t perform this transport
if they don’t have ECMT licences.
Likewise, if the Bulgarian export goods are destined to Germany or
the German goods are to be carried to Bulgaria, this transport is
realized by only German or Bulgarian carriers.
The Turkish carriers lacking ECMT license also can’t carry these
goods.
The rules for obtaining UBAK licence and realizing transports with
this license are evident and all parties have to comply with them.
The monitoring of them is performed by the Ministry of Transport
of the countries.
The problems experienced between two countries recently should
be considered from this perspective.
In order to hinder our transiting right in Bulgaria, the penalties
higher than those of EU countries are imposed.
In the event of the same fault or violation, a Bulgarian vehicle
isn’t imposed any penalty. Turkey doesn’t impose any penalties
on Bulgarian vehicles, either. According to reciprocity principles,
Turkey started its studies in this respect.
A fair competition doesn’t exist in the reciprocal transports. Rather,
there is always protectionism and discrimination.
As to third country transports, only a few firms perform transports
without complying with ECMT rules and desire to continue it.
These transports are in fact injustice against the Bulgarian carriers
conforming to the rules.
The Turkish Ministry of Transport, Maritime Affairs and
Communications started to monitor these irregular transports.
58
ÖMER ÇETİN NUHOĞLU
Leading article
Those firms carrying on irregular transports
closed their border gates on May 16-17, 2013
illegally and hindered the entrance-exit of
goods.
The fact that Bulgarian competent authorities
overlooked it is really surprising.
We hope that this unpleasant incident will
never occur between the two neighbouring
countries again.
Mr. Hayati Yazıcı, Turkish Minister of Customs
and Trade went to Kapıkule urgently on May
18, 2013 Saturday.
In order to address the problems regarding
12km-tailback, he granted time by May 31,
2013 and delayed the controls.
On 27 May 2013, Monday, UND and AEBTRI,
the associations of two countries met.
Our colleagues were informed about the
requirement to perform all transports by
the Turkish and foreign vehicles from/to our
country in accordance with the international
agreements GATT, Customs Union and ECMT
rules.
Our colleagues were also informed that
Turkey is preparing a penalty system covering
document control at internal customs, the
loading points by consignor and wayside
monitoring stations and covering also foreign
carriers.
The meeting addressed establishment
of a UND-AEBTRI working group and
implementation of a study on the process in
Kapıkule and Hamzabey after June 1, 2013 in
order to define the experienced problems.
The ministerial technical meeting was held on
May 28, 2013 in Istanbul. Turkey sticked to its
decisions and practices.
The Bulgarian and Turkish carriers complying
with the rules will struggle against unfair
competition together in this region.
Best regards,
Agenda
Future of the logistics sector gets planned at the
UND Search Conference held in İzmir
The Search Conference of the International Transporters
Association (UND) was carried out in Çeşme, İzmir, on May 3-5,
2013, based on the theme of ‘Common Minded 2023 Design
for Transport and Logistics’. Contributing to Turkey export
goal of 500 billion Dollars and being listed among the top 10
countries of the World Bank Global Logistics Performance Index
by 2023 were the topics discussed at the conference.
The Search Conference held in Çeşme, İzmir, on May 3-5, 2013, was a great UND
event which was a continuation of the previous year’s occasion. Last year, the current
problems and expectations of the attending members were heard and what should
be done to empower the sector in the short, mid and long term was determined
during the ‘Vision 2023 Search Conference’, which was actively attended by
over 400 members. Having considered all aspects of the results from the Search
Conference 2012 and converted them into projects that can drive the sector forward
in global competition, UND presented these studies under the title of ‘Sectoral
Common Minded Change Agenda’ together with justifications, proof and analyses.
The attendants gathered together in Çeşme, İzmir, under the moderation of
the ‘Participative Search Management Consultancy’ team, which comprised
academicians from Sabancı, ITU and Doğuş universities. They focused on the basic
goals of contributing to Turkey export goal of 500 billion Dollars and being listed
among the top 10 countries of the World Bank Global Logistics Performance Index
by 2023 during the Search Conference, themed ‘Common Minded 2023 Design for
Transport and Logistics’. Objectives to serve these
purposes were laid out within the framework of
the Global Logistics Performance Index criteria.
The determined objectives were traceability
of shipments, shipment on competitive prices,
timely deliveries, infrastructural quality, customs
efficiency and logistics service competence
respectively. Based on the scores given by the
attendants, a total number of 40 sectoral projects
were planned to reinforce these objectives.
Application plans were formed during the second
and third days of the event in line with a ‘what/
who/how/when’ exercise, in which corporations
to be held responsible for each project were
commonly determined.
This year, attendants of the Search Conference
included more than 70 sectoral representatives
including Talat Aydın, Vice Undersecretary of
the Ministry of Transport, Maritime Affairs
and Communication; Bülent Uğur Ecevit, Vice
Undersecretary of the Ministry of Economy; Sezai
Uçarmak, Vice Undersecretary of the Ministry
of Customs and Trade, and his associates;
representatives of transport and logistics
and relevant public and non-governmental
organizations; and Members of the UND Board
of Directors and the Executive Board.
Fatih Şener, Chairman of the UND Executive
Board delivered a presentation at the conference
following the opening and shared his thoughts
about the status of the sector before the
increasing global competition. Explaining their
future strategies for the logistics sector, which he
recognizes as a strategic sector, Şener underlined
the fact that operational issues of the sector
needed to be addressed.
The most important topics of the conference
were ‘Issuing a Logistics Master Plan and
Legislation’ and ‘Enhancing Inter-Ministerial
Coordination for Drafting of the Legislation’.
With regards to the process of adopting
59
Guest of month
legislations, attendants stated that there were problems as to little
time being allowed for submission of draft legislations for review
and urgent response being expected.
Impact analysis units should be formed
Nurhan Tüfekçi, Head of the Department of European Union and
Foreign Relations, stressed the importance of ‘sectoral regulatory
impact analysis’ work: “There are no legislations adopted in the
EU without having undergone a sectoral regulatory impact analysis
first. This has to be done prior to adopting each and every legislative
regulation.” Tüfekçi suggested forming ‘impact analysis units’ to
operate under ministries in this regard. Can Baydarol, EU Advisor
to the UND Board of Directors, noted the necessity of guaranteeing
the objectivity of sectoral regulatory impact analyses and avoiding
prompting influence of the public during this process. In this context,
a common decision was made to carry out sectoral impact analyses
and consult the relevant people before adopting any legislation just
as it is done in the EU. Additionally, other topics mentioned at the
conference were forming inter-ministerial dialogue platforms open
to participation of the private sector for coordination of logistics
center/village projects, and ensuring continuity.
UND was asked to undertake the responsibility of ‘leadership and
awareness raising’ during the conference, where other discussions
included encouraging and activating different mechanisms of
consultation between the public and private sectors through
structures like the Transport and Logistics Council of Turkish Union
of Chambers and Commodity Exchanges (TUCCE) and the Logistics
Advisory Council of the Turkish Exporters Assembly (TIM) and
integrating ‘executive ministries’ to these mechanisms better.
Stressing the fact that the instruments in the sector were already
sufficient in number, Talat Aydın, Vice Undersecretary of the Ministry
of Transport, Maritime Affairs and Communication, noted that
vehicle purchases would not be promoted as one of the biggest
issues was this excessive number of vehicles. Aydın said that the
basic principle followed during studies on sectoral legislations
was ‘prevention of illicit competition among firms’ and added the
following about the process of adopting laws: “When the number
of vehicles is too high, the price of transports goes down. The
regulations we put in place are aimed at ensuring that humane,
economic and commercial developments remain at specific qualities
and standards and that those who operate in the sector can earn
sufficient amounts of money. In doing so, we hope to prevent
inadequate firms from dragging down and eventually drowning the
rest of the sector. All of our lawmaking efforts can be summarized
to this.”
Aydın provided information about the process of issuing legislations
for transport of dangerous goods (adaptation to the ADR
Convention) and said: “A transformation of the scale of at least
8-10 billion Dollars is required for full sectoral adaptation and
meeting the need of ADR-conforming vehicles, regarding mainly
regulations on semi-trailers and trailers. It is not appropriate to
lay all of this transformation to the shoulders of the sector all at
once, especially when it comes to oil and gas tankers. We will be
60
running questionnaires and consulting opinions of
relevant organizations of the sector as soon as the new
regulations become concrete. Vice Undersecretary Aydın
stated that the output obtained from the organization
would be taken into account in legislative work.
“An analysis of the current status should be
performed in order to resolve the problems
encountered at customs”
Recording that a current status analysis should be run
as soon as possible in order to resolve the problems
encountered at customs, Çetin Nuhoğlu said: “We
carried a similar process study for Khabur back in the
time and realized it within a very short period of time
together with the necessary improvements. One of the
current projects of UND involves conducting a process
analysis at our customs. We may pick four basic routes
and measure the waiting intervals and overtime periods.
The Ministry of Economy, TUCCE, TIM, UND and
Association of International Forwarding and Logistics
Service Providers (UTIKAD) could take part in this process
analysis work. UND is ready to coordinate it.”
Sançar Sefer Süer, Head of the Department of Trade
and Truck Transport of TUCCE, said: “A very fresh
application, Authorized Customs Brokerage is on the
agenda now. In the upcoming days, this will bring in
some very important impacts. If such applications can
be concluded, we should rapidly spread them. The
workload of customs is being reduced.” Süer noted that
there were some developments regarding parking areas
as well. He said that within the scope of the Europewide project of building and ranking safe and reliable
truck parking areas, which is on the agenda of the
International Road Transport Union (IRU), such projects
should be realized in Turkey as well and parking areas
should be formed and ranked in line with the respective
criteria.
Çetin Nuhoğlu stated his gladness for participation of
senior-level public authorities in the event and said the
following as he closed the conference: “We witnessed
a great level of embracement within these three days.
Whatever we might do, it is not possible to realize
what we have in mind without the public proactively
embracing it. We are all focused on the export goal
of 500 billion Dollars. Now, we are questioning our
logistics competence in order to do it for real.” Nuhoğlu
reported that UND was going to present the output
of the data to the Ministry of Economy, Ministry of
Customs and Trade and Ministry of Transport, Maritime
Affairs and Communication in June.
Guest of month
M. Bülent Aymen, Chairman of the Mediterranean Region Exporters Union (AKIB) and Member
of the Logistics Council of the Turkish Exporters Assembly (TIM)
“Advancement in exports depends on
the logistics sector”
Stating that the lack of a logistics master plan is a big deficiency for Turkey, M.
Bülent Aymen, Chairman of the Mediterranean Region Exporters Union (AKIB)
and Member of the Logistics Council of the Turkish Exporters Assembly (TIM),
reports that relevant airway, railway, road and customs connections need to be
established for logistics villages and centers to be established on transit routes
with such a master plan of national scale. Aymen informs us that the TIM Logistics
Council has actually drafted a Logistics Strategy Letter but not started studying
on a Master Plan yet. Bülent Aymen adds that they still await the approval of the
Ministry of Transport, Maritime Affairs and Communication for the master plan:
“It is not possible for the sector to advance without issuing a logistics master
plan. This will truly create hitches on the road to achieving the export goal of 500
billion Dollars. The share of export in Turkey’s growth is around 2 percent. And
exports are directly connected to the logistics sector. This is to say that increasing
export volume depends on logistics. Meanwhile, we still lack a regulatory law in
place for the logistics sector, which is a an immense deficiency for the sector in my
opinion. This specific issue is on our agenda second only to the master plan. I hope
public authorities will cooperate with non-governmental organizations to achieve
improvement in all of these issues.”
Could Turkey achieve an export figure of 500 billion Dollars by 2023? What
efforts are being made for this purpose at the moment?
We are rapidly advancing towards our export goal of 500 billion Dollars. Actually,
our export figures are steadily rising each year. Therefore, we are determined to
achieve an export level of 500 billion Dollars by 2023. It is safe to say that we have
set a tangible goal. We conducted an analysis covering all relevant subsectors for
this purpose. In line with it, we have set micro goals for each subsector. Within
the framework of this study, goals were set not only for 2023 but also for 2015,
2019 and 2023. We are taking sound steps towards realizing the respective goals
set down for the relevant breakdown of our analysis. The current course we
follow indicates that we are not going to fall behind. As long as a new recession
or national stir does not occur, we will be meeting our goal. Still, there might
be some unexpected developments. Especially adverse happenings in export
markets are bound to have a direct impact on us. Recently, concentration has been
on research and development work in order to boost our exports. Large-scale
innovation studies have also speeded up. A big Innovation Congress was held last
year and it was attended by Prime Minister Recep Tayyip Erdoğan. We engage in
many efforts like that. At the moment, there are 8 R&D project market studies
going in within TIM. The 8th project market study was about furniture. I was
assigned as the lead of this study on May 11. Sectoral contests and design work
are being carried out. All of these activities have primary significance in terms of
branding and realizing the export goal set for 2023.
What about the progress of the master plan for logistics, the driving force
of exports?
The lack of a logistics master plan is a big deficiency for Turkey. Transport
operations have been sustained since the foundation of the Republic. While
railway transport stood out during the 1923’s, road, maritime and airway transport
modes gradually improved. However, the development is not at the desired level
yet. At present, the logistics sector of Turkey, just like exporters, is trying to keep its
operations together based solely on its own efforts without any infrastructure in
place. This manner of sectoral functioning seems to be inadequate considering the
fact that logistics capacity of Turkey needs to be around 300 billion at minimum
Dollars in order to realize the foreign trade volume of 1.1 trillion Dollars. Logistics
villages are planned to be established on the basis of provinces in order to furnish
the infrastructure required to reach the level of 300 billion Dollars. Still, a master
plan drafted on the basis of provinces will not suffice without coming up with
a national macro plan in the first place, because when you issue such a national
macro plan, you have to put in place the necessary airway, railway, road and
customs links to logistics villages and centers to be positioned on transit routes. In
the meantime, harbors should be improved to live up to the expected capacities
and harbor routes need to be logistically more active.
What should be done for this purpose?
As the TIM Logistics Council believes that a
solution has to be introduced as soon as possible,
we drafted the Logistics Strategy Letter last year.
We have not started working on the master
plan yet, because we still await the approval
of the Ministry of Transport, Maritime Affairs
and Communication. A public authority has
to stand behind this effort. Unfortunately, the
issue is currently on hold. It is not possible for
the sector to advance without issuing a logistics
master plan. This will truly create hitches on
the road to achieving the export goal of 500
billion Dollars. The share of export in Turkey’s
growth is around 2 percent. And exports are
directly connected to the logistics sector. This is
to say that increasing export volume depends on
logistics. Meanwhile, we still lack a regulatory law
in place for the logistics sector. I believe that this
is a great deficiency for the sector. This specific
issue is on our agenda second only to the master
plan. I hope public authorities will cooperate
with non-governmental organizations to achieve
improvement in all of these issues.
Visa and quota woes of the sector are on the
agenda now. What do you think about these?
I opine that that the specific visa issues we face
are inhumane in the 21st century. The entire
situation is quite sad at a time we continue to
increase our export and foreign trade volumes.
Our goods are being sold in and we purchase
goods from everywhere around the world. In
this case, the fact that we still experience visa
issues during our transports is irrational when
are competing against developed countries like
China, Germany and France. Well, those countries
do not have to deal with visa or quota issues
anyway. When we are to conduct an urgent
transport from Turkey, we have to reluctantly
wait till a visa granted. Seemingly small, these
problems hugely impair our export-oriented
transports. On the other hand, transit quotas
restrain our export-oriented transports vastly.
If countries of America and Europe are able to
transport their goods freely, so should we. Sadly,
this is still one of the biggest obstacles before
us and it simply cannot be eliminated. I do
not believe there is a solution underway in the
short term. We certainly need some senior-level
lobbying to tackle it.
61
Perspective
“The second revolution of the airline sector
may as well come out of cargo transports”
Ali Sedat Özkazanç, General Director of MNG Airlines, reports that the use
of airline cargo transportation has increased in the field of postal carriage and
in sectors like automotive, foodstuff and textile due to the briefer transit periods
and safer shipment of valuable goods. Adding that the trend of growth will be
sustained in the upcoming years, Özkazanç reminds us that Turkey ranks 19th in
global airline cargo transport market and stresses that the growth rate of airlines,
which have relatively lower share among all modes of transport, is higher than the
global average.
Sedat Özkazanç records that an annual increase of 5 percent is expected
in Turkey’s airline cargo traffic by 2016 according to the data kept by the
International Air Transport Association, and summarizes the expect developments
to emerge in the upcoming period as follows: “Turkey may shoulder a great
majority of the entire volume of freight transported from the Middle East to
Europe, Africa and Russia by coming up with serious ‘multimodal transport’ and
‘combined logistics’ solutions. This equals making efforts for cargo transports just
as it was done for passenger transportation. Thus the second revolution of the
airline sector in Turkey may as well come out of cargo transports. It is of essence,
however, not to confine the scope of service merely to airline cargo transports but
also to handling, storage and timely delivery of the transported goods exactly in
line with customer orders, followed by distribution to regions of close proximity
like Europe, Africa, Russia and the Middle East.”
Could you please evaluate airline cargo transports in Turkey? Do you believe
that the sector is adequately competitive in international markets?
In comparison to other countries, the share of airlines is still smaller in Turkey,
which ranks 19th in global airline cargo transports. Despite this, however, it is
observed that the growth rate established in this sector is higher than the global
average. I am of the opinion that the trend of growth observed in the Turkish
airline cargo market will be sustained in the years to come as well. Statistics
announced by the International Air Transport Association (IATA) indicate that an
annual growth rate of 5 percent is estimated for Turkey’s airline cargo traffic by
2016. In addition to the striking growth figures and stable structure of Turkish
economy, possible increases in global trade and our country’s advantageous
geographic positioning in between the East and the West consolidate these
expectations. Turkey is a country that aims for an export goal of 500 billion
Dollars by 2023. In terms of both geographical location and economic growth
rate reassured, our country has achieved to step up as one of the currently rising
markets of the world. I believe that this goal will continue to be sought and
the current growth trend will be maintained despite the macro issues in global
economy. Therefore, I opine that the Turkish cargo market is more vibrant and has
better chances than its counterparts around the world.
What needs to be done in order for the Turkey to advance in the global
airline cargo sector?
Turkey has the characteristic of being a sound logistics base. Nevertheless, the
more important point is how much of this potential we are able to exploit.
There are no other countries in the world like Turkey which are also able to serve
European countries thanks to their close proximity to the European Union (EU)
and convenient facilities that come with Customs Union, yet are not fully subject
to the entire EU regulations (environmental conditions, lifestyles of citizens and
similar factors). Another way of shortening the route is to benefit from Turkey
as an intermediate transition point. Turkey may shoulder a great majority of the
entire volume of freight transported from the Middle East to Europe, Africa and
Russia by coming up with serious ‘multimodal transport’ and ‘combined logistics’
solutions. This equals making efforts for cargo transports just as it was done
for passenger transportation. Thus the second revolution of the airline sector
in Turkey may as well come out of cargo transports. It is of essence, however,
not to confine the scope of service merely to airline cargo transports but also
to handling, storage and timely delivery of the transported goods exactly in line
with customer orders, followed by distribution to regions of close proximity like
Europe, Africa, Russia and the Middle East. There are no countries which have
the required work power capacity and are more advanced than Turkey in the
62
ALİ SEDAT ÖZKAZANÇ
General Director of MNG Airlines
region. Introducing facilitations in the customs
legislations, speeding up transit regime
practices through the implementation of simple
methods and rearranging cargo handling
areas and cargo facilities so as to live up to the
growth trend of the airline cargo sector would
surely be significant steps to take. Nothing will
prevent Turkey from becoming a cargo base
as long as the specified infrastructure and
regulations are put in place.
What are the sectors that primarily lean
towards airline transports?
Airline transport is a transport model which
offers timely, fast and reliable service at all
times. Therefore, airline transport is frequently
used by express air cargo firms, courier
companies, postal organizations and the
sectors of automotive, foodstuff and textile.
Factors like briefer transit periods and reliable
shipment of valuable materials constitute the
basic underlying reasons.
Could you assess the importance of airline
cargo transports and road transports? What do
you think are the pros and cons of the sector?
Direct selection of suppliers which provide
logistics services is currently one of the
most strategic elements determining the
‘competitive superiority’ of businesses and,
naturally, countries. It is a known fact that a
proactive manner of logistics management that
concentrates on ‘customer satisfaction’ and
‘lower costs’ leads various global brands to
establishing persistent presence in international
markets. Research conducted has proven that
such businesses prioritize logistics efficiency
and render their products/services ‘convenient’
for their customers. As MNG Airlines, we
are motivated by this principle and ensure
competitive superiority before our customers
integrating our airline and road transport,
dutiable/duty-free warehouse and storage
services to Eastern Europe and neighboring
countries in close proximity within the scope
of multimodal transport. On the basis of the
mission of being a firm that produces logistics
services, it is essential for us to become the first
choice of our customers and remain in that
position.
Interview
Ali Kahramanlı, Marketing Director of Kahramanlı Group Logistics and Marketing
“Mersin Logistics Center will make huge
contributions to national economy”
Ali Kahramanlı, Marketing Director of Kahramanlı Group Logistics and
Marketing, stresses that Mersin has developed banking and finance institutions,
high level of experience in foreign relations, an active harbor, a free trade zone
and organize industrial zone, which all constitute a highly powerful infrastructure
of trade. He notes that this infrastructure is driving power for the development
of logistics services in the city. Kahramanlı records that Mersin is a focus of public
investments made in transport in particular: “Mersin has a notable position in
terms of both north-south and east-west geographical axes of international
transport corridors. I believe that our province may become a transfer harbor of
global scale in the upcoming years thanks to its characteristic of being a harbor
city located in close proximity to border gates and nations of the Middle and Near
East.”
Ali Kahramanlı informs us that Mersin Logistics Centers offers employment to
more than 10 thousand people and fuels the city’s economy, underlining the
fact that it will also contribute greatly to national economy by attracting foreign
investors. He reminds us that his firm has invested in a dry port, which will
stand as the only land harbor in the region to be used as a provisional storage
area. With this investment in place, the firm has become the pioneer to realize
the ‘dry port’ concept in Turkey for the first time. Thus, Kahramanlı notes, they
offer terminal services by exploiting the advantage of being a dutiable container
area closest to Mersin Harbor: “Kahramanlı Group Dry Port provides firms with
a reliable and express alternative and undertakes the entire scope of services
you would normally receive from a harbor, including export, import and transit
customs clearance services. Upon request by customers, we undertake carriage
of containers to be unloaded from or loaded to vessels at Mersin Harbor
without any additional charges whatsoever. Customs clearance processes of the
relevant commodities can also be carried out in our area where officers of the
Undersecretariat of Customs are located. To summarize, the service procedure
practiced by Kahramanlı Dry Port is entirely the same as what happens in any
harbor.”
Which services offered by Kahramanlı Group distinguish it in the sector?
As a firm, we are able to provide vehicles and offer services in a timely manner
in addition to foresee possible demands of customers thanks to our years of
experience. Thus we estimate in advance all required infrastructural work and
get prepared. As we offer intermodal service and are capable of undertaking
distribution on domestic level, we have the advantage of serving our customers
through a single channel. So, firms save time and comfortably rely on us. All of
these features, I believe, take us one step ahead in the sector.
What terminal services do you offer to your customers domestically and
abroad?
We provide storage and warehousing services in our dutiable and duty-free areas.
Also, we provide our customers with vehicles and containers as well as internal
loading, unloading and transfer services. Our other services include customs
valuation and inspections, check weighing, vehicle inspection, designated areas
for reefer containers and vehicles, cold storage houses, full and partial transport
domestically and abroad.
You now offer dry port services, which are readily available in important
harbor cities of Asia and Europe. Can you inform us about this investment?
The only provisional storage area with the status of a land harbor in its region,
Kahramanlı Dry Port was put into service on March 18, 2013. With its status
and function, it is a provisional storage area that is an alternative to Mersin
International Harbor. Although there are provisional storage areas located in
various regions around Turkey, ours is the only one that meets the standards of a
harbor and is capable of container handling. It covers a total area of 55 thousand
square meters. Of this entire area, the enclosed warehouse section is established
on 6.500 square meters.
Whilst there are numerous examples to this investment around the world, we
happen to have realized the dry port concept in Turkey for the first time.
What are the advantages of your dry port
services?
As it prevents monopolization, I think it is
an affiliate that should be taken into serious
consideration in the sector. We view it as an
effort that might become a solution partner
to Mersin Harbor thanks to its strategic
positioning. In the upcoming periods, we
believe that we will not be regarded as
competitors but as such solution partners to
Mersin Harbor. By exploiting the advantage
of being the dutiable container area in the
closest proximity to Mersin Harbor, we offer
to our customers terminal services (storage,
internal unloading and loading, inspection and
check weighing) domestically and abroad. This
means that Kahramanlı Dry Port undertakes all
services you normally receive from a harbor,
including import, export and transit customs
clearance services, and constitutes a reliable
and express alternative for firms. Upon request
by customers, we undertake carriage of
containers to be unloaded from or loaded to
vessels at Mersin Harbor without any additional
charges whatsoever. Customs clearance
processes of the relevant commodities can also
be carried out in our area where officers of
the Undersecretariat of Customs are located.
To summarize, the service procedure practiced
by Kahramanlı Dry Port is entirely the same as
what happens in any harbor. Considering all
of these advantages, it could be said that the
biggest advantage it has is saving on time. We
will continue to invest in this field in the future
as well. is supposed to reach, it will assist the
recovery of the sector greatly. It employs more
than 10 thousand people in the city. In this
sense, I think it will make huge contributions to
national economy with its positive impact on
regional and urban economy and by attracting
foreign investors.
63

Benzer belgeler