Aylık Dergi “Tepe`den” Aralık 2015

Transkript

Aylık Dergi “Tepe`den” Aralık 2015
ISSN: 2148-4619
Sayı: 10 ∆ Aralık 2015
Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri'nin Kurumsal Yayınıdır
Bilkent Üniversitesi
Güvenlik Müdürü
Ahmet Özban: "5 yıldır
minimum düzeyde
sorunla etkinliklerimizi
gerçekleştiriyoruz"
Tepe Çağrı Merkezi
5000 m2’lik yeni
lokasyonunda
hizmette
Tepe’de geçen
10 yıla
hizmet ödülü
Etkinlik güvenliği
İçindekiler
Odak
Etkinlik ve organizasyon güvenliğinde kilit noktalar....2
Söz Müşterinin
Bilkent Üniversitesi Tepe'ye emanet......................................6
Vaka Analizi
Etkinlik güvenliğinde yaşanabilecek sorunlar..............10
Tepe'den Haberler
Tepe’de geçen 10 yıla hizmet ödülü...................................11
2
Tepe'den
Tepe Çağrı Merkezi 5000 m2’lik
yeni lokasyonunda hizmete girdi..........................................12
Nuran Şahin: “Konforlu ve huzurlu bir ortamda
çalışmak sunduğumuz hizmetlere de yansıyor”......17
6
Güvenlik Penceresi
Özel güvenlik mevzuatında son gelişmeler..................20
ATO Fuarı gerçekleştirildi.............................................................21
Zaman Yolcusu
Şekil değiştiren bombalar .........................................................22
Gelişim Zamanı
Neyi, nasıl söylediğimiz sözlerimiz kadar önemli......24
12
Gezgin
Beyazla örtülü su cenneti Abant...........................................26
Güvenli Adrenalin
Yoldan çıkanların sevdiği spor: Off-Road........................28
Sokaktan Manzaralar
Fuarlar, konserler ve benzeri kalabalık etkinliklerde
kendinizi güvende hissediyor musunuz?......................32
TEPE’den Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri San. A.Ş. Yayın Organı Ya­yın tü­rü: Ye­rel, sü­re­li, üç ay­lık der­gi
Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri Adı­na İm­ti­yaz Sa­hi­bi: Levent Güler So­rum­lu Müdür: Sanem Subaşı
Ya­yın Koordinatörü: Aylin Tarhan Kuru Edi­tör: Seda Nur Çınar Gra­fik Ta­sa­rım: Kadir Kaymakçı
Fotoğraflar: Yusuf Aslan Katkıda Bulunanlar: Ayşe Başcı
Ya­zış­ma Ad­re­si: Mustafa Kemal Mah. Dumlupınar Bulvarı Tepe Prime No. 266/C-17-24, Ankara
Tel: 0 312 248 80 00, Faks: 0 312 248 80 49 Web: www.tepesavunma.com.tr
Ya­pım: Konak Medya Yıldız Posta Cad. Akın Sitesi 3. Blok No: 10 K: 5 D: 54 Gayrettepe İstanbul
Tel: 0 212 216 97 00 www.konakmedya.com
Renk Ay­rı­mı ve Bas­kı: Has Matbaacılık Necatibey Cad. Bilecik Pasajı 27/8 Sıhhiye-Ankara Tel: 0 312 231 23 43 Faks: 0 312 394 83 24
editörden
Değerli dostlarımız,
10
17
22
Tepe Savunma Ve Güvenlik Sistemleri’nin kurumsal yayını
TEPE’den dergisinin 10.sayısıyla birlikteyiz. Bu sayımızın
“Odak” konusu, özel toplantı, açılış, fuar, seminer, turne,
festival, spor müsabakaları, toplu geziler, konser ve spor
faaliyetlerini içeren çeşitli etkinlik ve organizasyonlarda
güvenlik detayları üzerine.
Etkinlik ve organizasyonların sorunsuzca
tamamlanabilmesi için büyük önem teşkil eden güvenliği
sağlamada güvenlik görevlilerine büyük rol düşüyor.
Tepe Savunma ve Güvenlik ekibi, etkinlik ve organizasyon
güvenliği alanında deneyimli kadrosuyla müşterilerinin
beklentilerini yerine getiriyor. 20 bin nüfusa sahip olan
ve ortalama 1300 etkinliğin gerçekleştirildiği Bilkent
Üniversitesi’nin güvenliğinde Tepe Savunma ve Güvenlik
Sistemleri’nin tecrübesinden yararlanılıyor. Bilkent
Üniversitesi bu çerçevede yeni sayımıza konuk oldu. Tepe
Savunma ve Güvenlik’in uzman kadrosuyla oluşturdukları
güvenlik önlemlerini, TEPE’den dergisi okurları ile
paylaştılar. Vaka Analizi sayfalarında ise, etkinliklerde
güvenliği sağlarken karşılaştığımız bir olayı sizler için
inceledik.
“Tepe’den” bölümümüzün bu sayıdaki konuğu Tepe Çağrı
Merkezi. Ankara’da Bilkent Center’da 5000 M2’lik yeni
lokasyonuna taşınan, kapasitesi 1000 koltuğa ulaşan
Tepe Çağrı Merkezi ve Müşteri Hizmetleri Direktörü Nuran
Şahin ile Tepe Çağrı Merkezi’nin yeni yapılanmasının ve
verdiği hizmetlerin detaylarını konuştuk.
Gelişim Zamanı sayfalarımızda ise iş hayatında etkili
iletişimin önemi ve yöntemlerine değindik. Dört mevsim
doğanın farklı yüzünü yansıtan Abant da bu sayımızın
arasında yerini aldı. Keyifle okumanız dileğiyle…
Tepe Savunma ve Güvenlik Sis. San. A.Ş.
26
1
Odak
Etkinlik ve
organizasyon
güvenliğinde
kilit noktalar
Etkinlik ve organizasyonların sorunsuzca
tamamlanabilmesi için büyük önem teşkil eden güvenliği
sağlamada güvenlik görevlilerine büyük rol düşüyor. El
metal dedektörü, X-ray cihazı gibi ekipmanlarla fiziksel
güvenliği destekleyen özel güvenlik ekipleri, etkinlik
öncesi hazırlığa saatler öncesinden başlıyor.
Özel toplantı, açılış, fuar, seminer,
turne, festival, spor müsabakaları,
toplu geziler, konser ve spor
faaliyetlerini içeren çeşitli etkinlik
ve organizasyonlarda güvenliği
sağlamanın yolu tüm detaylara
dikkat etmekten geçiyor. Genel
asayişin sağlanması, davetsiz
misafirlere ya da istenmeyen
maddelere karşı davetiye giriş
kontrolleri, konuk yönlendirme,
kalabalık kontrolü veya sergilenen
ürün ya da eserlerin korunması
amacıyla gerekli ekipler oluşturulup,
donanımları sağlanarak güvenlik
hizmetlerinin yürütülmesi
gerekiyor. Doğru nitelikte
2
Aralık 2015
personel ve doğru teçhizatın
kullanılması, görev bölgesinin
potansiyel riskler yönünden analiz
edilmesi, katılımcılar ve bölge
halkının profilinin incelenmesi,
organizasyonun hiçbir güvenlik
ihlali olmadan tamamlanabilmesi
için dikkate alınması gereken
başlıca unsurlar arasında yer alıyor.
Etkinlik ve organizasyonlarda
yoğun olarak karşılaşılan çeşitli
risk faktörleri arasında terör
faaliyetleri, sabotaj, yangın,
hırsızlık, patlayıcı maddeler,
kavga, protesto eylemleri, toplu
eylemler ve acil durumlar yer alıyor.
3
Odak
Alınacak güvenlik tedbirleri bu
unsurlara göre yapılacak güvenlik
risk değerlendirmesi sonucunda
belirleniyor.
Günlük organizasyonların
güvenliğinin sağlanmasında birçok
önemli ayrıntı bulunuyor. Mekanın
fiziksel olarak detaylı incelenmesi,
güvenlik noktaları ve devriye
güzergahlarının belirlenmesi, giriş/
çıkış ya da sadece giriş veya çıkış
yapılacak kapıların belirlenmesi,
yönlendirme bantları ve/veya
bariyerlerin yerleştirilmesi, araçların
yönlendirilmesi, kapı metal
dedektörü, el metal dedektörü
kullanılacak girişlerin belirlenmesi,
hazırlanacak güvenlik risk
değerlendirmesinde belirleniyor.
4
Aralık 2015
Güvenlik önlemleri saatler
öncesinden alınıyor
Etkinlik ve organizasyon güvenliği
için hazırlık en geç 4 saat önce
başlıyor. Organizasyonda görev
yapacak güvenlik personelinin,
amir ve yöneticilerin; izleyicilerin
ve misafirlerin yerlerini almasından
en geç 4 saat öncesinden görev
yerinde hazır bulunması gerekiyor.
Yöneticiler, güvenliği sağlanacak
mekanı fiziksel olarak detaylı
şekilde inceledikten sonra risk
analizini yapıyorlar. Hazırlanan
koruma ve risk analizi raporuna
göre güvenlik açısından risk teşkil
eden bölgelerin tespit edilerek
fiziki ve elektronik güvenlik ile
desteklenmesi gerekiyor. Hazırlıklar
iç ve dış kapı kontrollerinin yanı
sıra, dinlemeyi önleme “bilgiyi
koruma” (özel toplantılar için),
giriş-çıkış metal ve silah tespit
dedektör kontrollerini içeriyor.
Müşteri memnuniyetini sağlamada
eğitimli ve tecrübeli personel farkı
ön plana çıkıyor. Öfke kontrolü,
Etkinlik ve organizasyon
güvenliğinde ana riskler
¬¬ Terör faaliyetleri
¬¬ Sabotaj
¬¬ Yangın
¬¬ Hırsızlık
¬¬ Patlayıcı maddeler
¬¬ Kavga
¬¬ Protesto eylemleri
¬¬ Toplu eylemler
¬¬ Acil durumlar
beden dili ve etkili iletişim, 5188
sayılı özel güvenlik hizmetleri
kanun kapsamındaki yetki ve
sorumluluklar, özel güvenlik
formasyonu gibi eğitimleri almış
güvenlik personelleri, görev bilinci
dahilinde her türlü olaya karşı
hızlı ve çözümcü olarak müdahale
edebiliyorlar.
Fuar, toplantı, konser vb.
organizasyonlarda özellikle
etkinliğin yapılacağı alanın
güvenliğinin tamamen sağlanarak
içeri yasaklı maddeler, ateşli ve
ateşsiz silahlar, patlayıcı madde
girişinin tamamen engellenmesi
dikkat edilmesi gereken en önemli
noktadır. Katılımcıların yanı sıra
etkinliği gerçekleştirecek sanatçı
veya VİP kişilerin de güvenliği için
hazırlanmış olan risk analizinde bu
kapsamda öngörülen tehditlerin de
değerlendirilmesi yapılarak gerekli
tedbirler alınıyor.
Teknolojiye uyumlu
ekipmanlar fiziki
güvenliğin tamamlayıcısı
El tipi metal dedektör, kapı
metal dedektörü, X-ray kontrol
cihazı, yönlendirme/engelleme
bariyerleri, yönlendirme bantları,
koruma araçları ve telsiz…
Organizasyonların ihtiyacına
göre fiziki güvenliği tamamlayıcı
ekipman ve teçhizatla
tamamlayıcı tedbirler alınıyor. Bu
kapsamda tamamlayıcı tedbir
olarak CCTV merkezi destekli
kamera takip sistemi olayın
gerçekleşmeden önceki süreçte
tespiti ve gerekli müdahalenin
yapılması hususunda önemli rol
oynuyor. Bununla birlikte kapı
dedektörleri ve X-ray cihazları
sayesinde asayişi olumsuz
etkileyebilecek ateşli-ateşsiz
silahların, hatta patlayıcı
maddelerin tespiti ile can ve
mal kaybının önüne geçilmesi
sağlanıyor. X-ray sayesinde katı
maddelerin tespitinin yanı sıra
yanıcı ve uçucu sıvı maddelerin de
tespiti yapılabiliyor.
Tepe Savunma ve Güvenlik, etkinlik
ve organizasyon güvenliği alanında
deneyimli kadrosuyla müşterilerinin
beklentilerini yerine getiriyor. Tepe
Savunma ve Güvenlik bu kapsamda;
bahar dönemi ile birlikte Bilkent
Üniversitesi konser ve etkinlikleri,
ODTÜ Vişnelik konserleri, Gazi
Üniversitesi jazz konserleri gibi
etkinliklerin yanı sıra TEPE Prime’da
gerçekleşen açık hava konserleri ve
dinletilerde de hizmet veriyor.
Tamamlayıcı ekipmanlar hayat kurtarıyor
Hazırlanan koruma ve risk analizi raporuna göre güvenlik
açısından risk teşkil eden bölgelerin tespit edilerek fiziki ve
elektronik güvenlik ile desteklenmesi gerekiyor.
Bu tamamlayıcı ekipmanlardan el tipi metal dedektör,
kapı metal dedektörü, X-ray kontrol cihazı, yönlendirme/
engelleme bariyerleri, yönlendirme bantları, koruma araçları
ve telsiz öne çıkıyor.
CCTV merkezi destekli kamera takip sistemi olayın
gerçekleşmeden önceki süreçte tespiti ve gerekli
müdahalenin yapılması hususunda önemli rol oynuyor.
Kapı dedektörleri ve X-ray cihazları sayesinde asayişi
olumsuz etkileyebilecek ateşli-ateşsiz silahların, hatta
patlayıcı maddelerin tespiti ile can ve mal kaybının önüne
geçilmesi sağlanıyor. X ray sayesinde katı maddelerin
tespitinin yanı sıra yanıcı ve uçucu sıvı maddelerin de tespiti
yapılabiliyor.
5
Söz Müşterinin
Bilkent Üniversitesi
Tepe Savunma ve
Güvenlik’e emanet
20 bin nüfusa sahip ve ortalama 1300 etkinliğin gerçekleştirildiği Bilkent Üniversitesi’nin
güvenliğinde Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri’nin tecrübesinden yararlanılıyor.
5 senedir Bilkent Üniversitesi’nin güvenlik müdürlüğünü yapan Ahmet Özban ile Bilkent
Üniversitesi’nin güvenlik sistemi, Tepe Savunma ve Güvenlikle işbirlikleri üzerine konuştuk.
6
Aralık 2015
1986’da 386 öğrenciyle eğitime
başlayan Bilkent, bugün 9 fakültesi
ve 2 yüksekokuluyla 14 bin 363
öğrenciye eğitim veriyor. 5 bin
dönümlük alanda akademik personel,
öğrenciler, mevcut şirketlerin
çalışanları, teknoloji merkeziyle
birlikte 20 bin kişilik bir nüfusun
güvenliği Tepe Güvenlik ekibi ve
tecrübesiyle sağlanıyor.
Yaklaşık 600 bin metrekare
kapalı alana sahip üniversitenin
bulunduğu alanda yalnızca
derslikler ve üniversite yönetim
binaları değil lojmanlar, yurtlar ve
farklı özel şirketlerin binaları da
bulunuyor. Açık kampüs uygulaması
olan Bilkent Üniversitesi’ne, kayıt
yaptırarak herkes girebiliyor.
Üniversite kütüphanesini kullanan
dış kullanıcı sayısı 200 bin
civarında.
Üniversitede hayat 24 saat güvenle
devam ediyor
Şehrin güvenlik problemlerinden
arındırılmış güvenli bir kampüs
alanı elde etmek için çalıştıklarını
Ahmet Özban
belirten Bilkent Üniversitesi
Güvenlik Müdürü Ahmet Özban,
“Laboratuvarların bir kısmı 24 saat,
kütüphane gece 12:00’a kadar
hizmet veriyor; özetle kampüste
hayat 24 saat devam ediyor. Biz de
güvenlik uygulamalarımız ve Tepe’nin
tecrübeli güvenlik personeliyle birlikte
kampüs içinde yaşayan herkesin
gece yarısı da dahil günün 24 saati
rahatlıkla ve güvenle yaşayabilmesi
için çalışıyoruz” diyor.
Ahmet Özban, ormanlık arazinin
de geniş yer kapladığı bu alanda,
hem kapalı alan hem de açık alan
güvenliği sağlamak için hayata
geçirdikleri uygulamalardan şu
sözlerle bahsediyor: “Güvenli
alan oluşturmada tek başına
fiziki önlemlerin yeterli olmadığı
öngörüldüğünden, 313 kamerayı
takip eden Kamera Kontrol Merkezi’ni
kurduk. Kampüs içinde hassasiyet
gösteren tüm noktalarda kamera
kayıt sistemi oluşturuldu. Kamera
kayıt sisteminin oluşturulması,
geliştirilmesi ve işletimi sürecinde
Tepe Savunma ve Güvenlik
Sistemleri’nden destek alındı.
Kameranın hangi bölgeye ne amaçla
konulacağı ve kameradan beklenen
görevin ne olduğu konularında
Tepe’nin tecrübesinden yararlanıldı.
Kameralar sensörlü hale getirilerek
yapılan farklı görev tanımlarına göre
kameraların güvenlik personeli gibi
çalışması sağlanıyor. Buna ek olarak,
7
Söz Müşterinin
Özban, kampüs çevresinde de
güvenli alan oluşturduklarının altını
çiziyor.
“Etkinliklerde Tepe Güvenliğin
tecrübesiyle sorun yaşamıyoruz”
Üniversitede etkinlikler genelde
bahar aylarındaki bahar şenlikleriyle
artıyor. Özban’ın belirttiğine göre,
Bilkent Üniversitesi yıl içerisinde
öğrenci kulüpleri ve fakülte
başkanlıklarının bir kısmı dış katılıma
kapalı olmak üzere ortalama 1500
civarında etkinliğe ev sahipliği
yapıyor.
güvenlik harekat merkezinde bilgiler
depolanıyor, birim amirleri tarafından
kontrol ediliyor ve ilgili personele
iletiliyor. Güvenlik personelimiz
kulaklıkla ortamdan ayrılmadan
devriye yaparken, bu bilgi akışını
dinleyebiliyor. Kamera kayıtlarını 6
ay, muhabere kayıtlarını 2 yıl süreyle
muhafaza ediyoruz.”
Kampüse özel güvenlik çağrı hattı
Özban’ın belirttiğine göre,
kampüste yaşayan herkesin kendi
güvenliğinden de sorumlu olduğu
8
Aralık 2015
düşüncesiyle 6666 acil hat merkezi
oluşturulmuş. 24 saat herkesin
arayabileceği bu hatta yapılan
bildirimler sonuçlandırarak ilgili
kişiler bilgilendiriliyor.
“Ana sorumluluk alanımız içinde
olmayan bizi direkt olarak
ilgilendirdiğini düşündüğümüz
yakın çevremizde ortaya çıkan ve
güvenliği ilgilendiren problemlerde
(dilenci, satıcı bulunması gibi)
kolluk kuvvetleriyle müşterek olarak
bölgeden uzaklaştırıyoruz” diyen
Etkinliklerde Tepe’nin tecrübeli
personelinin katkısı daha da ortaya
çıkıyor: “Öğrencilerimiz farklılıklara
oldukça saygılıdırlar. Bu yüzden
radikal önlemlere yerine özel hayata
saygılı olarak, gerektiğinde müdahale
anlayışıyla hareket etmenin yeterli
olduğunu görüyoruz. Sorunların daha
çokdış katılıma açık, alkol alınan ve
oldukça kalabalık geçen etkinliklerde
olabileceğini gözlemledik. Tepe’nin
desteğiyle 5 yıldır minimum
düzeyde sorunla etkinliklerimizi
gerçekleştiriyoruz. Dışarıdan girişleri
kontrollü hale getirmek birincil
önlemimiz. Kapalı alan dışındaki
yerlerde ise güvenliği sağlamak için
devriye ekiplerimiz çalışıyor.”
Güvenlik personeli seçiminde de
Tepe’nin deneyimli personellerini
kadrolarına kattıklarını belirten
Özban, etkinlik, konser gibi
organizasyonlarda Tepe’den
ekstra güvenlik personeli desteği
aldıklarını ve yıllardır uyum içinde
çalıştıklarına vurgu yapıyor: “Güvenlik
Müdürlüğü’nde toplam 119 personel
görev yapıyor ve bunun yaklaşık 60’ını
Tepe Savunma ve Güvenlik Personeli
oluşturuyor. Etkinliklerde Tepe’den ek
personel desteği alıyoruz, personel
sayımız yaklaşık 200’e çıkıyor.”
Üniversiteler düşüncelerin özgür
ifade alanlarıdır bakış açısıyla
hareket ettiklerini vurgulayan
Özban, üniversitede şiddete asla
izin vermediklerini belirtiyor:
“İnsanların yaşam alanlarına dahil
olmadan sadece giriş ve geçiş
alanlarına koyduğumuz güvenlik
kameralarıyla özel hayatlarına
müdahil olmadan güvenliklerini
sağlıyoruz. Şiddet içeren durumlarda
disiplin soruşturması açılarak
çeşitli yaptırımlar getirilmektedir.
Öğrencilerimiz de bu yaşam
kültürüne sahip olduğundan çok
fazla sorun yaşamıyoruz.”
Kampüse giren 3 bin yabancı araçla
birlikte toplam 8 bin araç bulunuyor.
Kampüs içi araç trafiğini kontrol
etmek için kurallar oluşturan
güvenlik merkezi cezai puanlara
göre yaptırımlar uyguluyor. Özban,
“Kampüs içi güvenliği sağlamak için
araçların güvenliğine ayrıca özen
gösteriyoruz. Üniversitelerde bir ilki
gerçekleştirerek yaya öncelikli trafik
uygulamamızla diğer üniversitelere
de örnek olduk. Kamera kontrol
sistemimizle ve radar sistemiyle
kurallara uymayan araçlara puan
sistemiyle ceza uygulanıyor.
Puanı aşan araçlar kampüs içine
alınmıyor” diyor ve ekliyor: “Plakaları
kameralarla takip ediyoruz. Saat
20:00’dan sonra kampüste kalan
araçlar tek tek kontrol edilir ve
araç pulu olmayanların kaydı alınır,
kayda düşmeyenlerin e-devletten
hırsızlık kaydına bakılır. Akşam
saat 21.00’da ve saat 3:00 da bu
kontroller düzenli olarak yapılır.
Bugüne kadar herhangi bir olay
yaşamadık.”
“Kampüsteki farklı yaşam alanlarını tecrübeyle koruyoruz”
Kampüs içinde Bilkent
Holding’e bağlı birçok şirketin
de olduğunu belirten Tepe
Savunma ve Güvenlik Operasyon
Müdürü Serdar Ünalan,
üniversite hayatının yanı sıra
iş yaşamının söz konusu
olduğunu belirtiyor. Serdar
Ünalan, Bilkent Üniversitesi’ne
özel verdikleri desteği şöyle
özetliyor: “Kampüsün içindeki
farklı yaşam alanlarına eğitimli
güvenlik personelleriyle güvenlik
anlamında destek veriyoruz.
Üniversitesinin bahar şenliği
gibi geniş çaplı etkinliklerinde
70-80 kişilik ekibimizle özel
destek de sağlıyoruz. Kampüsün
büyük olması ve açık alan
olması güvenlik anlamında
zorluklar yaratsa da özellikle
giriş noktalarında arttırdığımız
denetlemelerle çıkabilecek
sorunları en aza indiriyoruz.
Alana delici, kesici, patlayıcı
maddelerle ve alkollü içeceklerle
girmesini engelliyoruz. Kontrol
noktalarının dışında ikişerli
gruplar halinde devriye noktaları
oluşturuyoruz. Ormanlık arazi
olduğu için açık alan kontrolü
oldukça önemli. Şenliklerin
son günü de konserin
gerçekleştiği salonda kapalı
alan güvenliğini sağlıyoruz.
Tüm aramalarda nezaketli ve
güleryüzlü davranıyoruz. Bu
memnuniyeti sağlayabilmek
için Aikido, acil durumlarda
hareket tarzı, ilkyardım eğitimi,
öfke kontrolü, diksiyon ve etkili
iletişim gibi eğitimleri almış
uzman personellerimizle hizmet
veriyoruz.”
9
Vaka Analizi
Etkinlik güvenliğinde
yaşanabilecek sorunlar
F
uar, toplantı, konser vb.
organizasyonların güvenle
tamamlanabilmesi için
güvenlik ekipleri saatler öncesinden
hazırlıklara başlıyor. Bahar şenliği
gibi büyük çaplı etkinliklerde fiziksel
güvenlik ekipmanlarının hepsinden
yararlanılamadığı için olumsuz
örnekler de yaşanabiliyor ancak
zamanında kontrollü müdahaleyle
güvenlik sorunlarında çözümde
başarı oranı yüksek.
Olayın özeti:
Bir üniversitesinin bahar şenliklerinde
gece saatlerine doğru alkollü içki
kullanan 2 grup arasında kavga
çıkar. Bölgede devriye görevi yapan
güvenlik personeli telsiz anonsu
yaparak yeşil alan bölgesinde 2 grup
arasında kavga çıktığını bildirir. Olay
yerine derhal vardiya amirleri ve
yakın devriye kuvvetleri yönlendirilir.
Kavga eden iki grup birbirinden ayrılır.
Kavgaya neden olan husus analiz
edilerek, sürecin sakinleşmesine
müteakip olaya muhatap iki tarafın
gençleri bir araya getirilerek
uzlaştırılarak vukuatın devamı
engellenir.
Olaya neden olan güvenlik zaafı:
Şenlik alanına giriş yapılırken
misafirlerin aranması esnasında
teslim alınması gereken alkollü
içeceklerin tespit edilmiş olması
gerekmektedir. Bu uygulama ile
yüzde yüz başarı oranı sağlamak,
gerekli elektronik güvenlik
sistemlerinden yararlanılamadığı
için (X-ray) mümkün olmasa da
dikkatli arama yapılarak başarı
oranı artırabilir.
Olayın değerlendirilmesi
Olay güvenlik açısından etkili
riskler taşımaktadır. Topluluk
içerisinde meydana gelecek her
türlü olay kargaşa ve kaos ortamı
yaratacaktır. Özellikle de kavga
durumları çeşitli boyutlarda
yaralanma ve hatta ölüm riski
taşıdığından kabalık ortamlarda
olayı gerçekleştirenlerin olduğu
kadar çevredeki insanlar içinde
tehlike arz etmektedir.
10
Aralık 2015
Tepe'den Haberler
Ali Rıza Kale
Okan Mısır
Erkan Şahin
Halil İbrahim Karaboğa
Tepe’de geçen 10 yıla
hizmet ödülü
Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri’nde 10'uncu yılını
başarıyla dolduran Metin Şahin, Ali Rıza Kale, Okan
Mısır, Evren Tüfekçioğlu, Erkan Şahin, İsmail Durgut,
Ferhat Çimen, Hanefi Türker, Halil İbrahim Karaboğa’ya
hizmet ödülleri verildi.
Metin Şahin
Ferhat Çimen
1993 yılında Bilkent Holding bünyesinde Özel Güvenlik
teşkilatı olarak, Holding ve bağlı şirketlerin özel
güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla faaliyete
geçen Tepe Savunma ve Güvenlik, ülke genelinde 10
binin üzerinde çalışanıyla hizmet veriyor.
Evren Tüfekçioğlu
İsmail Durgut
11
Tepe'den Haberler
Özverili Tepe çalışanlarına
takdir ödülü
Örnek ve özverili davranışlarıyla Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri’ni temsil eden
çalışanlar takdir belgesiyle ödüllendirildi.
Erkan Doğan
İstanbul Şirinevler Akbank
projesinde çalışan güvenlik görevlisi
Erkan Doğan, bankaya gelen
şüpheli şahısların hareketlerinden
rahatsız olarak onları izledikten
sonra güvenlik timlerine şikayette
bulundu. Görevlimizin titiz ve
dikkatli davranışları sonucunda olası
soygunu önlenmiş oldu.
Ayhan Bönceoğlu
Hatay’ın İskenderun ilçesindeki
Akbank projesinde çalışan güvenlik
görevlisi Ayhan Bönceoğlu, 21
Eylül’de Hatay’ın Arsuz ilçesinden
Belen ilçesindeki ATM’lere para
taşıyan nakil aracında görevliydi.
Havanın yağışlı olması nedeniyle
takla atan araçtan yaralı halde
kurtulan güvenlik görevlisi
büyük bir sorumluluk ve görev
anlayışıyla aracı, içindeki emaneti
koruma altına aldı. Polisin ve
sağlık ekiplerinin ısrarına rağmen
kendi sağlığını ikinci plana atarak
İskenderun’dan AKBANK şube
müdürü gelinceye kadar bölgeyi terk
etmedi.
12
Aralık 2015
Osman Erol-Erkan Akbulut
Karya Evleri Sitesi projesinde
çalışan güvenlik görevlileri Osman
Erol ve Erkan Akbulut’un dikkatli ve
disiplinli çalışmaları nedeniyle site
yönetimi ve sakinlerinin de takdirini
kazandılar.
Erhan Seyrek
INGBANK
projesinde
çalışan
güvenlik
görevlisi
Erhan
Seyrek, özenli
çalışmaları nedeniyle takdir belgesi
ile ödüllendirildi.
Şevki Çavuşoğlu
PMSA-ATA projesinde çalışan
operasyon sorumlusu Şevki
Çavuşoğlu görev sırasında
gösterdiği dikkatli, özenli ve başarılı
çalışmaları nedeniyle ödüllendirildi.
Arif Coşar
INGBANK projesinde çalışan güvenlik
görevlisi Arif Coşar, şüpheli kurum
personelini belirlemesi ve sahte
kimlik tespiti sırasında gösterdiği
özenli ve dikkatli davranışı nedeniyle
ödüllendirildi.
İlhami Elçi
INGBANK
projesinde
çalışan
güvenlik
görevlimiz
İlhami Elçi,
telefon
ile dolandırıcılık olayını emniyet
güçlerine haber vererek büyük bir
titizlikle önlemesi nedeniyle takdir
belgesi ile ödüllendirildi.
Şeyhmus Aktürk
ING Bank’ın Adana Küçüksaat
şubesinde çalışan güvenlik görevlisi
Şeyhmus Aktürk’ün özenli çalışmaları
ING Bank Şube Müdürü Sedat San ve
ING Bank Çukurova Bölge Sorumlusu
Fatih İbici’nin nezdinde ödüllendirildi.
Ercan Başkışla, Bayram Daşdan,
Ahmet Şahin, Bilgin Karakaş, Uğur
Köktentürk, Yasin Yıldırımer, Serkan
Topan, Ayhan Bönceoğlu, Şevki
Çavuşoğlu Eylül ayında;
Mehmet Ali Topan, Osman Erol,
Erkan Akbulut, Erkan Doğan, Aytekin
Ayna, Mehmet Yıldız, Şeyhmus
Aktürk Ekim, Arif Coşar, İlhami Elci,
Aziz Alemdar, Erhan Seyrek, Yaşar
Uslu Ekim ayında;
Aziz Alemdar
INGBANK projesinde çalışan güvenlik
görevlisi Aziz Alemdar, sahte kimlikle
kredi başvurusu yapan kişinin
dolandırıcılık durumunu tespit edip
emniyet güçlerine haber vermesi
nedeniyle ödüllendirildi.
Mehmet Ali Topan
Akbank projesinde güvenlik görevli
olarak çalışan Mehmet Ali Topan’ın
şube güvenliğinde gösterdiği üstün
görev anlayışıyla verdiği hizmetten
dolayı takdir belgesi ile ödüllendirildi.
Sıraç Yay, Erkan Çelikkol, Taner
Yenilmezer, İsmail Tekin, Turgay
Balcı, Sinan Özkan, Yakup Doğan,
Sümeyye Bakırcı, Hanife Usta, Fuat
Yaşar, Hüseyin Yılmaz Kasım ayında
ödül aldılar.
13
Tepe'den
Tepe Çağrı Merkezi 5000 m2’lik
yeni lokasyonunda hizmete girdi
14
Aralık 2015
Hem Ankara, hem de
İstanbul'da faaliyetlerini
sürdüren Tepe Çağrı
Merkezi, Ankara’da Bilkent
Center’da 5000 m2’lik yeni
lokasyonunu 11 Kasım
Çarşamba günü
düzenlenen açılış
kokteyliyle hizmete sundu.
Açılış konuşmasını Tepe Servis ve
Yönetim AŞ Yönetim Kurulu Başkan
Vekili Levent Güler’in gerçekleştirdiği
törende; açılış kurdelesini Bilkent
Holding Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı Prof. Abdullah Atalar, Bilgi
Teknolojileri Kurumu eski Başkanı
Tayfun Acarer ve EnerjiSA Müşteri
İlişkileri Müdürü Serkan Torun birlikte
kesti. Sesli iletişime ve hoş bir sesin
pozitif enerjisine inan Tepe Çağrı
Merkezi, açılışını Anatolian Soprano’s
grubu ile taçlandırdı.
Çağrı Merkezi, Ankara’daki toplam
kapasitesini 7500 m2 ve 1000 koltuğa
çıkarmış oldu.
ODTÜ, Bilkent ve Hacettepe
Üniversiteleri'nin tam ortasında
yer alan yeni Tepe Çağrı Merkezi,
müşterilerine 7/24 hizmet sağlarken,
ihtiyacı olan öğrencilere de ek gelir
olanağı sunuyor.
Törene Bilkent Holding Yönetimi,
Meteksan Savunma, Meteksan
Matbaa, Tepe İnşaat, Tepe Betopan,
Tepe Savunma ve Güvenlik, EnerjiSA
Dağıtım ve Perakende şirketleri,
Bilenerji, Bilintur, Tepe Mobilya, Tepe
Güvenlik A.Ş, Tepe Home, Sports
International, Multinet, Bilbak,
Cyberpark, Tepe Emlak, Bilkent Center,
Tepe Prefabrik yöneticileri katıldı.
Yüksek seviyede teknoloji, güçlü
bir teknik altyapı ve kalifiye insan
kaynağıyla hizmet anlayışı
Tepe Servis ve Yönetim A.Ş. Genel
Müdürü Canan Çakmakcı, Tepe
Çağrı Merkezi’nin kurulduğu günden
itibaren, yasal sorumluluklarının da
bilinciyle, yüksek seviyede teknoloji,
güçlü bir teknik altyapı ve kalifiye
insan kaynağıyla hizmet verdiklerini
vurgulayarak, “Müşteri memnuniyeti
ticaretin en temel yakıtı, vazgeçilmezi.
Çağrı merkezi müşteriyle anında
Yeni lokasyonla 1000 koltuk
kapasitesine ulaşıldı
Bilkent Center’daki yeni lokasyon,
Tepe Prime’daki Çağrı Merkezi
birimiyle çift yedekli olarak hizmet
veriyor. Yeni lokasyonu ile birlikte Tepe
temas kurabilmek için en etkili araçtır.
Müşteriler artık 7/24 ulaşabildikleri,
görüş ve taleplerini iletebildikleri
markalar ile çalışmayı tercih ediyor.
Müşteri temsilcisiyle birebir sağlanan
bu sıcak iletişimin yerini hiçbir şey
15
Tepe'den
tutmuyor. İlerleyen dönemlerde birçok
firma, kurum, kuruluşun da çağrı
merkezi hizmetine ihtiyaç duyacağı
muhakkak. Çağrı merkezi hizmeti,
teknolojik alt yapı ve yetişmiş insan
kaynağı gerektiren başlı başına bir
uzmanlık alanıdır. Bu sebeple müşteri
teması ihtiyacı duyulduğunda,
profesyonel ve kalitesi belgelenmiş
hizmet sağlayıcılarının tercih edilmesi
başarının temeli olacaktır” dedi.
Tepe Çağrı Merkezi’nde çağrı
merkezi altyapısı, süreçleri, müşteri
temsilcileri, müşteri memnuniyeti ve
sosyal sorumluluklarla ilgili mevcut
durumunun belirli standartlara göre
takip edildiğini belirten Çakmakcı, ilgili
standartların uygulanmasıyla birlikte,
çağrı merkezinin altyapısından
müşteri memnuniyetine kadar tüm
proseslere yönelik bu kontrolün
sunulan hizmete olumlu yansıdığını
söyledi.
Çağrı merkezi hizmetlerinde EnerjSA,
İDO ve Multinet gibi büyük kurumsal
firmaların tercih ettiği marka olan
Tepe Çağrı Merkezi, teknolojik
altyapısı ve kapasite yatırımları
ile 2010 yılından bugüne hızlı bir
büyüme göstererek sektörün liderleri
arasındaki yerini aldı.
Sosyal medyada Tepe Servis
Tepe Servis ve Yönetim,
sosyal ağlarda çalışmalarını
takipçileriyle paylaşırken, sosyal
ağlar üzerinden gelen sorulara da
hızla yanıt veriyor.
twitter.com/TepeCagriMrk
twitter.com/TepeServis
facebook.com/TepeServis
16
Aralık 2015
“Konforlu ve huzurlu bir
ortamda çalışmak sunduğumuz
hizmetlere de yansıyor”
Ankara’da Bilkent Center’da 5000 m2’lik yeni lokasyonuna taşınan, kapasitesi 1000
koltuğa ulaşan Tepe Çağrı Merkezi ve Müşteri Hizmetleri Direktörü Nuran Şahin ile Tepe
Çağrı Merkezi’nin yeni yapılanmasının ve verdiği hizmetlerin detaylarını konuştuk.
Tepe Çağrı Merkezi kaç yıldır hizmet
veriyor? Verdiği hizmet neleri
kapsıyor?
Tepe Çağrı Merkezi 2010 yılında
kurulan henüz genç bir girişim. 5
yıl gibi kısa bir sürede Türkiye’nin
önde gelen çağrı merkezlerinden biri
haline geldik. Bence bu başarının
altında çağrı merkezi çözümlerini
profesyonel bir şekilde sunmamız
yatıyor.
Müşterilerimize profesyonel çağrı
merkezi çözümleri üreten bir
Nuran ŞAHİN
Tepe Çağrı Merkezi ve
Müşteri Hizmetleri Direktörü
firma olarak; başta dış kaynak
kullanım hizmetleri olmak üzere,
danışmanlık hizmetleri gibi destek
çözümler sunuyoruz. Katma
değerli hizmetlerin yanı sıra dış
aramalar, tele-satış, teknik servis,
şikâyet ve müşteri memnuniyet
yönetimi gibi hizmetlerimiz de
bulunuyor.
Günümüzde firmalar için müşteriyle
anında temas kurabilmek çok
önemli, bu noktada çağrı merkezleri
en etkili çözüm aracı olarak
devreye giriyor. Müşteriler artık
7/24 ulaşabildikleri, görüş ve
taleplerini iletebildikleri markalar
ile çalışmayı tercih ediyor. Müşteri
temsilcisiyle birebir sağlanan bu
sıcak iletişimin yerini hiçbir şey
tutmuyor. Bu çerçevede ilerleyen
dönemde çok daha fazla kurum ve
kuruluşun sunduğumuz hizmetlere
ihtiyaç duyacağını biliyor ve
hazırlıklarımızı bu yönde yapıyoruz.
Yeni lokasyonumuza bu öngörüyle
yatırım yaptık.
Tepe Çağrı Merkezi’nin yeni
yapılanmasından ve lokasyonundan
bahsedebilir misiniz? Bu değişim
hizmet kapasitenizi ve kalitesini
nasıl etkiledi?
İlerleyen dönemlerde birçok firma,
kurum, kuruluşun profesyonel bir
biçimde sunulan çağrı merkezi
hizmetine ihtiyaç duyacağını
öngörerek, Ankara’daki toplam
kapasitemizi 7500 m2 ve
1000 koltuğa çıkarttık. Bilkent
Center’daki yeni lokasyonumuz,
Tepe Prime’daki birim ile çift
yedekli olarak hizmet verecek.
Bu özelliğiyle Tepe Çağrı Merkezi
Ankara’nın en büyük çift yedekli
çalışan çağrı merkezidir.
17
Tepe'den
Odağında “insan” olan bir
hizmet sunuyoruz. Bu nedenle
çalışanlarımızın bulundukları
iş ortamından keyif almalarını
sağlayacak şekilde organize
olmaya çalıştık. Gayet enerjik ve
keyifli bir merkezimiz var. Çalışma
arkadaşlarımızın huzurlu ve konforlu
bir ortamda mesailerini geçirmeleri,
sunduğumuz hizmetlere de olumlu
yansıyor.
ODTÜ, Bilkent ve Hacettepe
Üniversiteleri’nin tam ortasındaki
Bilkent Center’da bulunan yeni
lokasyonumuzda, konumumuzun
da sağladığı olumlu etkiyle ihtiyacı
olan öğrencilere ek gelir olanağı
sağlayabiliyoruz. Esnek çalışma
saatlerinde çalışarak kendini
yetiştirmek isteyen herkesi
18
Aralık 2015
operatörlerimiz arasında görmek
isteriz.
Tepe Çağrı Merkezi’nde çağrı
merkezi altyapısı, süreçleri, müşteri
temsilcileri, müşteri memnuniyeti
ve sosyal sorumluluklarla ilgili
çalışmaları kalite standartlarına
göre takip ediliyor. Ayrıca çağrı
merkezi hizmeti, teknolojik alt
yapı ve yetişmiş insan kaynağı
gerektiren başlı başına bir uzmanlık
alanıdır. Bu sebeple müşteri teması
ihtiyacı duyulduğunda, profesyonel
ve kalitesi belgelenmiş hizmet
sağlayıcılarının tercih edilmesi
başarının temeli olacaktır.
Kaç kişilik bir ekibiniz var? Ekibinizi
nasıl oluşturuyorsunuz?
Aramıza katılan yeni arkadaşlarla
sayımız 500’leri aştı. TEPE olarak
hizmet sektöründe en üst sıralarda,
uzun yıllardır hizmet veriyor olmanın
büyük avantajını yaşıyoruz. Mevcut
çalışanlarımızla uyumlu bir şekilde
çalışabilecek ve hizmet verdiğimiz
işletmelerin talepleri doğrultusunda
eleman seçimi yapmak üzere İK
faaliyetlerini sürdürmektedir.
İnsan Kaynakları Yönetimi
politikamızı Bilkent Holding değerleri
doğrultusunda oluşturduk. Eleman
seçiminde adayların; yeniliklere
ve değişime açık, girişimcilik
yeteneğine sahip, enerjik, kendini
ve sistemi geliştirmeyi hedefleyen,
düşünülen pozisyonla ilgili konuda
uzman, bilgi, beceri ve deneyime
sahip kişiler olmalarına önem
vermekteyiz.
Hangi sektörlere hizmet
veriyorsunuz?
Şu anda enerji, ulaşım,
telekomünikasyon, güvenlik,
temizlik sektörlerinde (tele-satış,
müşteri hizmetleri ve çağrı merkezi
alanlarında) faaliyet göstermekteyiz.
Kısa sürede ulusal çapta şirketlere
hizmet sunmaya başlayan Tepe
Çağrı Merkezi’nin referansları
arasında Tepe Şirketleri, Türk
Telekom, Digitürk, Avea, Bilintur,
İDO, Enerjisa ve Multinet yer
almaktadır.
Kısa sürede sahip olduğumuz
kurumsal müşterilerimize yenilerini
ekleyecek alt yapı ve insan
kaynağına sahibiz. Bu konuda
kendimize güveniyoruz.
Personelinize ne tür eğitimler
veriyorsunuz?
Çağrı merkezine yeni başlayan
personellere, birimi veya görevi
değişen personellere, mesleki
görevlerine veya ihtiyaçlarına yönelik
olarak eğitim faaliyetleri düzenlenir.
Eğitimler kurum iç eğitmenleri
veya konusunda uzman dış
eğitmenlerden temin edilir.
Yeni başlayan personellere özellikle
çağrı merkezi dinamikleri, iletişim,
stres yönetimi, konuşma kalitesi
ve projenin teknik eğitimleri
verilmektedir. Yönetici ve aday
yönetici kadrolarına ise daha çok
yönetimsel eğitim planlamaları
yapılmaktadır. (Yöneticilik Liderlik,
Koçluk, vb.)
Tepe’nin diğer bölgelerindeki çağrı
merkezleriyle iletişiminizi nasıl
sağlıyorsunuz? Diğer bölgelerde
çağrı merkezi ihtiyacı nasıl
sağlanıyor? Yeni çağrı merkezi
açma planları var mı?
Ankara, İstanbul ve Adana’da çağrı
merkezi lokasyonlarımız bulunuyor.
Tüm bölgelerimizde çok değerli
yöneticilerimiz görev almaktadır.
Ankara merkezde bulunan
yöneticilerimiz her ay düzenli olarak
tüm lokasyonlarımızı ziyaret ederek
denetim ve kalibrasyon toplantıları
düzenliyor. Ayrıca operasyonel
kalite standartlarımızı korumak
amacı ile her ay düzenli olarak
tüm bölgelerde kalite, iletişim,
müşteri profilleri, stres yönetimi
ve teknik konularda eğitimler
düzenlemekteyiz. Bunun dışında
gündelik her konuda teknolojinin
sunduğu tüm avantajları
kullanıyoruz.
Çağrı Merkezi’nde çalışmanın
zorlukları ve püf noktaları neler?
İnsan ilişkilerinin olduğu her
sektörde olduğu gibi çağrı merkezi
sektöründe de zorluklar mevcut.
Her gün yüzlerce çağrı alan bir
operatör için sürekli aynı kelimeleri
kullanmak belirli bir standardı
yakalamaya çalışmak, sürekli kibar
olma zorunluluğu, empati kurmaya
çalışmak, her çağrıda “Buyurun
nasıl yardımcı olabilirim? Yardımcı
olabileceğim farklı bir konu var mı?”
gibi sürekli birbirini tekrar eden
ifadeler kullanmak performansta
düşüşlere neden olabilmektedir.
Uzun yıllar bu mesleği yapan
kişilerde belirli bir zaman sonra
mesleki deformasyonlar yaşanması
kaçınılmaz hale gelmektedir.
Kişilerin performansını yüksek
tutabilmek ve bu deformasyonları
önleyebilmek amacıyla çeşitli
organizasyonlar düzenliyor ve
motivasyonlarını arttırmaya
çalışıyoruz. Bireysel olarak
çalışanlarımızın kendilerini
geliştirebilecekleri eğitimler
düzenliyoruz.
Çağrı merkezinde çalışabilmek için
iletişim becerinizin yüksek olması,
çözüm odaklı ve sabırlı olmanız
gerekmekte.
2016 yılında çağrı merkezi sektörü
için beklentileriniz nelerdir?
2016 yılında da sektörün
büyümesinin devam edeceğini ve
bu büyümeye bağlı olarak rekabetin
artacağını düşünmekteyim.
Artan rekabet koşulları sebebiyle
firmaların iş gücüne daha fazla
yatırım yapacağını (eğitim, sosyal
haklar vb. ) tahmin ediyorum.
Sektörde devam eden bu gelişim
ve ilerlemenin ilerdeki yıllarda da
artarak devam edecektir.
19
Güvenlik Penceresi
Özel güvenlik mevzuatında son gelişmeler
Emniyet Teşkilatı
6 bin polis alacak
Sayıları 800 bine ulaşan özel
güvenlik sektörü temsilcileri
mevzuatın düzeltilmesini istiyor.
Tüm Özel Güvenlik Dernekleri
Federasyonu (TÖGF) Başkanı
Bülent Perut ile Hizmet Sektörü
İşveren Sendikası Yönetim Kurulu
Üyesi İbrahim Doğan Salman,
Eğitimlerin artması ve uzmanlaşma
için mevzuat düzenlemelerinin
yapılması gerektiği görüşünde
birleşiyor. Sektör liderleri,
“Devlet, özel güvenlik şirketleri
ve eğitim kurumlarını bütün
olarak görmeliyiz. Sorunların
20
Aralık 2015
analiz edilmesi gerekiyor. Devletle
görüşme talebinde bulunacağız.
Özel güvenlikçilerin ikinci bir işte
çalışamayacağına dair düzenleme
yapılmalı. Dünyada özel güvenlik
sektöründe bilgi birikimi üreten
ve hizmet ihracı yapan işadamları
tarafından TİP uzmanlığına göre
ayrılıyor. Ciddi şekilde hizmet
ihracı yapan şirketler var. Kamu,
branşlaşmayı teşvik ederse bu iş
hızla olur. Kamunun, ihalelerinde
fiyat dışı unsurları da dikkate
alması lazım ve uzmanlaşma,
kalite ve eğitimi dikkate alan
şartnamelere ihtiyacı olsun” diyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM)
polis memuru olmak isteyen
gençleri bünyesine katıyor. Polis
Meslek Eğitim Merkezleri’ne 4900
erkek ve 1100 kadın olmak üzere
toplam 6 bin öğrenci alınacak.
Emniyet Genel Müdürlüğü’ne
bağlı Polis Akademisi Başkanlığı
bünyesinde eğitim veren Polis
Meslek Eğitim Merkezleri
(POMEM), lisans mezunu adayların
başvurularını önümüzdeki günlerde
kabul edecek. 16. Dönem polis
meslek eğitimi için POMEM’lere
üniversitelerin lisans mezunları
başvurabilecek. Lisans mezunları
ile birlikte Yükseköğretim
Kurulu (YÖK) tarafından denkliği
kabul edilen yurt dışındaki
yükseköğrenim kurumlarında
eğitim görmüş adaylar da başvuru
yapabilecek. Alınacak polis
memuru adayı öğrencilerin 1100’ü
kadın, 4900’ü erkek öğrencilerden
oluşacak. Ön başvurular Polis
Akademisi Başkanlığı’na ait www.
pa.edu.tr adresinden online olarak
10 - 20 Kasım 2015 tarihleri
arasında gerçekleştirilecek.
31 Aralık 2015 tarihi itibari ile 30
yaşından gün almayan adaylar
başvuru yapabilecek. Adayların
2014 ve 2015 yılı içinde yapılan
KPSS lisans P3 Puan türünden
en az 65,000 taban puan alması
gerekiyor. Emniyet Teşkilatı
personeli şehit veya vazife malulü
eş veya çocuklarından KPSS lisans
P3 puanı en az 52,000 taban puan
şartı aranacak.
Trafik Güvenliği, Güvenlik Sistemleri ve
Kamu Güvenliği Fuarı ATO’da gerçekleştirildi
Trafik Güvenliği, Güvenlik
Sistemleri ve Kamu Güvenliği Fuarı
ve 6. Karayolu Trafik Güvenliği
Sempozyumu ve Sergisi, 12-14
Kasım 2015 tarihlerinde, Ankara
Ticaret Odası (ATO) Congresium
Kongre ve Fuar Merkezi’nde
sektör profesyonelleri, resmi ve
yarı resmi kurum ve kuruluşlar,
bakanlıklar, Jandarma Genel
Komutanlığı, Emniyet Genel
Müdürlüğü, belediyeler, gönüllü
kültür kuruluşları ve dernekler,
Tepe Savunma ve Güvenlik ile
Tepe Güvenlik’in de katılımıyla
gerçekleştirildi.
ve uyarı güvenlik sistemleri, plaka
ile araç tanıma sistemleri, ses ve
görüntü kayıt cihazları, şerit ihlalinde
uyarı sistemleri, sinyalizasyon
sistemleri, savunma-güvenlik araç
ve gereçleri (Toma Aracı, Silah vd.),
sivil araç koruma sistemleri (Zırh ve
yelek), ışıklı ve sesli ikaz sistemleri,
mobil tarama cihaz sistemleri,
akıllı devriye sistemi, yüz tanıma
sistemi, hibrit ve elektrikli araçlar,
karlanmayı ve buzlanmayı önleyici
sistemler, emniyetli ulaşım sistemi,
bisiklet kiralama sistemlerinin
tanıtımları yapıldı.
Etkinlikte; takograf sistemleri,
simülasyonla olmak üzere; sürücü
eğitim sistemleri ve iş makinalarının
kullanımı eğitim sistemleri, kamera
güvenlik sistemleri, intercom
sistemleri, hırsızlık alarm ihbar
Uçağa verilen bavulların kilitlerini güvenlik kırabilecek
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHMG) Twitter üzerinden
yaptığı bir açıklamayla yolcuların uçak altı bagajlarının
güvenlik birimlerince açılıp incelenebileceği gerekçesiyle
’kilitlenmemesi’ gerektiğini duyurdu. Kurum valizlerin
kilitlenmesi durumunda ise kilitlerin kırılarak açılacağını
belirtti.
DHA’nın haberine göre; SHGM tarafından sosyal medyada
paylaşılan mesajlarda ayrıca, “Uçak altı kilitli bagajlar
gerektiğinde güvenlik birimlerince kilitleri kırılarak açılmak
zorunda kalınmakta ve içine not konulmaktadır” dendi.
Türkiye’deki tüm havalimanlarında iç ve dış hatlarda
yapılacak bu uygulamanın, bu yıl Haziran ayında yapılan
“Milli Sivil Havacılık Güvenlik Toplantısı”nda alınan kararlar
doğrultusunda, uçak altı bagajların güvenliği programının
güncellendiğini belirten bir güvenlik uzmanı bu konuda şunları
söyledi:
“Güncellenen bu programa göre, ‘Bilet Check-in’
işlemlerinden sonra uçak altına giden bagajların yapılan
kontrolleri sonucunda şüphelenilen bagaj için eskiden yolcu
valizinin başına getirilerek açtırılıp kontrol ediliyordu. Bu
büyük zaman kaybına yol açıyordu. Bu toplantıda alınan
karar doğrultusunda şimdi şüpheli olan bagaj, yerinde
yetkililer tarafından ve kameralar önünde zorlanarak açılıp
kontrol ediliyor. Sonra bir form doldurulup not olarak bagaja
konuluyor. SHGM’nin yaptığı bu duyuruda bagajların hepsinin
kilitlenmemesinin istenmesi, yolcunun tercihine bırakılması
gerekirdi. Bagaj bantlarındaki kilitlenmemiş bagajların bazı
bölgelerdeki darbeler nedeniyle kendiliğinden açılma tehlikesi
olabilir. Sanırım SHGM buna bir açıklık getirecektir.”
21
Zaman Yolcusu
Şekil değiştiren
bombalar
Soğuk savaşla özdeşleşen atom bombası, ABD’nin
Irak işgaliyle gündeme oturan nükleer bomba, araçları
imha eden uzaktan kumandalı bombalar ve son olarak
yakın zamanda tüm dünyanın tanıştığı canlı bombalar…
Olayların aktörleri ve eylemler şekil değiştirse de araç
genelde aynı: Bomba.
Hidrojen bombası, atom bombası,
gaz bombası, ses bombası…
Bomba türlerinden sadece birkaçı.
Bomba, patlayıcı maddelerin
istenilen ortamda, istenilen
şekilde ve istenilen zamanda
patlamasını sağlamak amacıyla bir
kısım unsurların birleştirilmesiyle
hazırlanan düzenekler olarak
tanımlanıyor.
Baruttan TNT’ye
Barut doldurulmuş metal küre
biçimindeki ilk bombalar top
mermisine benziyordu. 16. yüzyılda
ilk kez kullanılan ağır ağır yanan
bir fitille ateşlenerek patlatılan bu
bombalar, düşman siperlerine elle
ya da havan topuyla atılıyordu. Farklı
tip patlayıcıların keşfedilmesiyle
değişik düzenekler ve patlayıcılarla
hazırlanan bombalarda en
çok kullanılan patlayıcı TNT
(trinitrotoluen) 1863 yılında J.
Wilbrand tarafından bulunan,
formülü C7H5N3O6 olan kimyasal
katı bileşik TNT güçlü bir patlayıcı
ve patlayıcı özelliğe erişmesi için
ateşlenmesi gerekiyor.
Japonya’da atom
bombasından 200 bin kişi
hayatını kaybetti
II. Dünya Savaşı'nda denizaltılara
karşı kullanılan su bombaları
gemiden suya bırakılıyor ve istenilen
derinliğe indiğinde patlatıyordu.
II. Dünya Savaşı’nda saldırılar su
bombalarıyla sınırlı kalmadı. 6
Ağustos 1945’te ABD’nin Japonya’nın
Hiroşima şehrine attığı “Little Boy”
isimle atom bombası 5 bin tonluk
TNT'nin patlayıcı gücüne eşdeğerdi.
Resmi kaynaklara göre 140 bin
kişinin ölümüne, on binlerce insanın
da radyasyondan ağır şekilde
etkilenmesine neden olan bu atom
22
Aralık 2015
bombasıyla, kentin yüzde 60'ı
haritadan silindi, kent üzerinde 13
kilometrekarelik bir radyasyon bulutu
oluştu.
Ülkeler arası savaşların yanı sıra
aktif eylem yapan terör örgütüne
göre eylem şekli değiştiğinden
günümüzde de bombaların
kullanım şekli farklılaştı. Türkiye’ye
baktığımızda 90’larda araçlara
yerleştirilen ve aracın çalıştırılmasıyla
patlayan bombalarla suikastlar
düzenlenirken, uzaktan kumandalı
bombalarla da yüzlerce insan
hayatını kaybetti.
2003 yılında bomba yüklü araçlarla
Beyoğlu ve Şişli’de bulunan iki ayrı
sinagoga ve sonrasında Levent’teki
HSBC Genel Müdürlüğü’ne ve
Beyoğlu’ndaki İngiliz Konsolosluğu’na
eş zamanlı yapılan saldırılar intihar
saldırısı olarak nitelendirildi. 27
kişinin hayatına kaybetmesine,
yüzlerce insanın yaralanmasına
yol açan bu saldırıların ardından
Türkiye 2013 Reyhanlı saldırısında da
bombalı araçlar kullanıldı.
2015 yılında Irak Şam İslam Devleti
(IŞİD) tarafından gerçekleştirilen
terör eylemleri intihar bombacılarıyla
devam etti. Ve ülkemizde maalesef
en son 132 insanın hayatını
kaybettiği Ankara Garı katliamı…
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı
terör eylemi olarak tarihe geçen bu
patlamanın ardından IŞİD bu kez
kasım ayında Paris’te canlı bomba ve
silahlarla eylem gerçekleştirdi ve bu
eylemlerde 127 kişi hayatını kaybetti.
Sadece Türkiye değil IŞİD’in Paris’te
yaptığı kanlı terör eylemiyle birlikte
tüm dünyada canlı bomba korkusu
devam ediyor. Canlı bomba, pimi
ateşledikten sonra yapacak pek bir
şey yok. 10 saniye içinde patlamayla
oluşan basınçla iç organlara zarar
veriyor ve etkini artırmak için eklenen
bilyeler mesafesine göre vücuda
saplanarak zarar veriyor. O yüzden
pim çekilmeden müdahale edilmesi
şart.
Bomba imha uzmanları
imha robotu kullanıyor
Türkiye’de Kriminal Daire Başkanlığı
altında yer alan Bomba İmha ve
İnceleme Şube Müdürlüğü’ne bağlı
özel eğitim almış bomba imha
uzmanları bulunuyor. Uzmanlar 45
kiloluk özel dokumalı kumaştan
üretilmiş, basınca ve parçalara karşı
mukavemete sahip özel giysiyle
şüpheli pakete, bombaya yaklaşıyor.
Riske göre sınıflandırılarak müdahale
edilen bombalarda, birinci öncelik
insan ve canlıların hayatı oluyor.
Frekans karıştırıcı cihazları da
bombanın uzaktan patlatılma
ihtimaline karşın kullanarak paketin
yanına giden bomba imha uzmanı
düzeneği inceledikten sonra
teknik ve teknik olmayan güvenli
müdahale yöntemini belirliyor.
Eğitimli köpeklerden de önemli
destek alan uzman, zemin ve zaman
uygunsa bomba imha uzmanı yerine
bomba imha robotunu göndererek
müdahale ediliyor.
Canlı bombanın etkisi neden bu kadar büyük?
Emniyet Teşkilatı’nın yaptığı
açıklamaya göre, Ankara
Garı katliamında RDX ile
kuvvetlendirilmiş TNT kullanıldı.
Uzmanlardan alınan bilgiye
göre, bombada sadece TNT
kullanılsaydı patlama anında
sadece toz bulutu yükselirdi
ancak burada canlı bombanın
ateşlemesiyle birlikte alev çıktığı
da görülüyor. Bu da bombada
RDX’in kullanıldığını gösteriyor.
RDX, TNT’den 8 kat daha güçlü
bir patlayıcı ve eylemcilerin
RDX’i tercih etmelerin başka
bir sebebi ise hafif
olması. Canlı bomba
eylemleri için IŞİD’in
özel yelek ürettiği
biliniyor. Canlı
bombalar patlayıcıyı
kol altına koyuyorlar
ve insanlara zarar
verecek bilyeleri
ise ya ön tarafa ya
da arka tarafına yerleştiriyorlar.
Hedeflerine ise bilye konulan
taraflarını dönerek patlamayı
gerçekleştiriyorlar. Böylece
bombanın insanlarda yarattığı
tahribat artıyor. Canlı bombaların
kullandığı yeleklerin yaklaşık
20 kilo olduğu tahmin ediliyor.
Bunun yaklaşık 4-5 kilosunu
patlayıcı, geriye kalan 15 kilo ise
bilyelerden oluşur.
Canlı bombanın etkisi yere
konulan bir bombadan çok daha
fazla oluyor çünkü yere konular
bombalar ters V etkisi gösteriyor.
Eğer bomba bir
kişinin üstündeyse
yerden en az 1
metre 30 santim
yukarıda demektir.
Bu da bilyelerin
360 derece ile
saçılmasına neden
olur ve ölü sayısı
artar.
23
Gelişim Zamanı
Neyi, nasıl söylediğimiz
Yaşadığımız bilgi çağında çoğumuz
iletişimi; nasıl konuşup yazılması
gerektiğini bildiğimizi düşünsek de,
aslında iletişime sandığımızdan daha fazla
bağımlıyız ve hata yapmaya fazlasıyla meyilliyiz.
Bilginin, fikirlerin, duyguların,
becerilerin, simgeler
kullanılarak iletilmesi olarak
tanımlayabileceğimiz iletişim
sayesinde, kendimizi sosyal bir
varlık olarak ifade edebiliyoruz. Etkili
iletişim ise, özel hayatımızda ve
öğrenim sürecimizde olduğu gibi
meslek hayatımızda da kendimizi
ifade edebilmek, anlatabilmek,
karşımızdakini anlayabilmek,
çatışmaları önleyebilmek ya da
24
Aralık 2015
yönetebilmek, çıkan problemleri
çözebilmek için; kısacası
kendimiz ve sosyal çevremizle
anlaşabilmemiz için ihtiyaç
duyduğumuz temel bir beceri.
Her davranışımızla; konuşmamız
veya susmamızla, duruşumuzla,
oturma biçimimizle kendimizi
ifade ediyoruz. Bir başka deyişle
çevremize mesaj iletiyoruz.
Dolayısıyla iş hayatımızda
mimiklerimizin, vücut dilimizin, ses
tonumuzun, seçtiğimiz kelimelerin
aldığımız sonuç ve tepkilerde büyük
etkisi olduğunu yadsıyamayız.
Çalışma ortamında kurduğumuz
iş ilişkisi duygusal iletişimden
öte bir resmiyet taşıyor ve amacı
öncelikle işlerin yürütülmesine
yönelik. İş iletişimimiz ifade ve
içerik bakımından belirli amaçlara
uygun olarak yürüyor; telefonu
sözlerimiz kadar önemli
bilgiyi en hızlı biçimde aktarmak
için, mektubu kısa ve temel bilgi
içerdiği için kullanıyoruz. İşlerin
sağlıklı yürüyebilmesi için de
verdiğimiz mesajlarda açık olmamız,
net ifadeler kullanmamız önemli.
İletişim açık, net ve dolaysız
olduğunda para ve emek boşa
harcanmamış; sağlıklı, üretken bir
iletişim kurmuş oluyoruz.
Kim, neyi, nasıl…
Etkili iletişimde kimin neyi,
nasıl söylediği önem kazanıyor.
Konuşma tarzımızın dışında kiminle
konuştuğumuz da iletişimde
belirleyici oluyor. Çünkü konuşma
biçimimiz karşımızdakine göre
-ilişkimizin türü, statü farkı, yakınlık
derecesi vb- değişkenlik gösteriyor.
Dinleyicinin neyi, nasıl anladığı da
aynı şekilde önemli. Bu durumda
sözlü olmayan ama iletişimde
bir o kadar belirleyici olan mimik,
beden dili ve söyleyiş biçimimiz,
ses tonumuz, vurgumuz belirleyici
oluyor. Ne söylendiği kadar -hatta
belki daha çok- kimin söylediği ya
da nasıl söylediği anlamayı fazlasıyla
etkiliyor.
Çalışanlar arasında
İş yerinde iyi ve etkili iletişim
kurulması halinde herkes kendinden
ne istendiğini bileceği için bu
doğrultuda hareket edecektir.
İletişimin sağlıklı yürütülemediği
ortamlarda, kişiler arası çatışma
çıkma olasılığı yüksek olduğundan
huzursuz bir çalışma ortamı
oluşması kaçınılmaz. Etkili
iletişim sayesinde, çalışanların
performansını geliştirmeye ve kendi
iş doyumuna katkıda bulunabilmesi
ise bir başka olumlu yönü.
Çalışanların birbiriyle kurduğu
olumlu ilişki iş yerinin başarısında
kuşkusuz büyük öneme sahip. İş
yapana değer vermenin ve verilen
değeri göstermenin çalışanların
motivasyonunu artırdığı günümüzde
neredeyse herkesçe bilinen bir
gerçek. İnsanları motive etmek
ise onları hangi dürtülerin daha
iyi çalışmaya ittiğini anlamaktan
geçiyor. Bu da onların kişisel
ihtiyaçlarını anlamak ve daha
iyi çalışma koşulları yaratmakla
mümkün oluyor.
Basit adımlar
Çalışma hayatınızda etkili
iletişimin temelini aslında çok
basit adımlarla atabilirsiniz.
∫∫ İnsanlarla iletişimde
gülümseyin.
∫∫ Kendinizi olabildiğince doğru
ifade edin.
∫∫ Karşınızdakini ilgiyle dinleyin.
∫∫ Hoşgörülü ve önyargısız olun.
∫∫ Eleştirilere karşı açık olun.
∫∫ İnsanlardan beklediğiniz şekilde
davranış gösterin; empati kurun.
∫∫ İşinize istekle gidin, bilgilerinizi
geliştirmeye gayret edin.
∫∫ Çalışma arkadaşlarınızla rekabet
etmek ve yarışmak yerine
dayanışma kurmaya çalışın,
gerektiği zaman yardımınızı
esirgemeyin.
25
Gezgin
Beyazla örtülü
su cenneti Abant…
Kışın beyaz örtüyle kaplanan gölüyle Abant, dört mevsim
gezilmeye değer bir doğa harikası.
Abant denilince akla ilk Abant Gölü
gelir. Bolu’nun güneybatısında yer
alan ve merkeze 32 km uzaklıktaki
Abant ilçesinde bulunan bu
tatlısu gölü, yılın dört mevsimi
eşsiz fotoğraflar veriyor. Tektonik
menşeili Abant Gölü büyük bir
açık hava rekreasyon alanına
sahip olduğundan Tabiat Parkı
ilan edilerek 27 yıldır koruma
altına alınmış durumda. Abant
Gölü Tabiat Parkı; Batı Karadeniz
sıradağlarının Karadeniz sahiline
paralel ikinci kolunu oluşturan
Abant ve Keremali Sıradağlarının
kolları arasında yer alıyor.
26
Aralık 2015
İstanbul, Ankara gibi metropollerin
keşmekeşinden doğanın sakinliğine
kendinizi atmanız için güzel bir
fırsattır Abant. Ormanların içinden
Abant’a yapacağınız yolculuk sizi bol
oksijenli, kışın çevresi beyaz karla
örtülmüş göle ulaştırıyor. Sabah
saatlerinde Abant’a ulaşıyorsanız
sizi serpme köy kahvaltısı seçeneği
bekliyor. Abant Gölü’ne giden bol
oksijenli yolda sizi pek çok farklı
mekan kahvaltı seçeneğiyle bekliyor.
Kahvaltıya yetişemeseniz de
mevsim ne olursa olsun mangalda
sucuk keyfi yapmadan bu doğa
harikasından ayrılmayın.
7 km uzunluğundaki gölün çevresini
yürüyerek turlayabileceğiniz gibi
faytonlarla da gezebilirsiniz. Karla
örtülüyken yürümesi biraz zor
olsa da temiz hava ve beyazın
büyüsü insanı kendine çekiyor.
Tabii göl de genelde kış aylarında
buz tabakasıyla örtülmüş oluyor,
buzun üzerinde yürümek yasak
ama oldukça çekici geliyor. Gölün en
derin noktası 18 metre… Bu yasağı
delip tehlikeli yürüyüşü yapanlara
da rastlayabilirsiniz. Tehlikeyi
sevmiyorsanız gölün üzerindeki
ahşap köprüyle de gölün keyfini
çıkarabilirsiniz.
Çevresindeki küçük akarsularla
beslenen gölün seviyesi, yeraltı
sularının zengin olduğu Mart
Nisan döneminde 25-30 cm kadar
yükseliyor. Gölün çevresi çam,
göknar ve kayın ağaçları ile çevrili.
Yabani meyve ağaçları ve çiçekler,
çeşitli mantarlar ve gölün yüzeyini
kaplayan nilüferler ile oldukça
zengin bir bitki örtüsüne sahip.
Abant'a gelenler pek göremese de
göl çevresindeki ormanlarda tavşan,
tilki, çakal, kurt, ayı, geyik, karaca,
sincap, gelincik, yaban kazları,
yaban ördekleri gibi hayvanlar
doğal zenginliğe zenginlik katıyor.
Abant alabalığı olarak bilinen balık
literatüre Salmo trutta abanticus
olarak girmiş. Gölde avlanmak yasak
unutmayın.
Abant Gölü girişinde bulunan ve
tamamen ahşap mimaride inşa
edilmiş Abant Doğal Yaşam Müzesi’ni
de gezmeden geçmeyin. Bu müzede,
Abant bölgesinde yaşayan vahşi
hayvanların, yetişen bitki ve çiçeklerin
örneklerini göreceksiniz.
Günübirlik gezi için oldukça güzel
bir doğal cennet olan Abant’ta
konaklayacaksanız gölün çevresine
serpiştirilmiş otellerden birini tercih
ederek şömine keyfi yapabilirsiniz.
Kış aylarında olduğumuzdan
konaklayanlar kayak keyfi de yapabilir
ya da uzun uzun şömine başında
bir yandan ısınıp bir yandan filmleri
aratmayan manzarayı izleyebilirsiniz.
Nasıl gidilir?
Bolu’ya Ankara veya İstanbul’dan
ulaşım oldukça kolay. Otobüsle
kolaylıkla gidebileceğiniz gibi kendi
aracınızla da Bolu yolundan Abant
sapağından ulaşabilirsiniz. Abant'a
ulaşmak için öncelikle Bolu'ya
gidilmesi gerekiyor. Ankara veya
İstanbul'dan, her iki şehirden de
Abant'a gidiş için en kısa yol TEM
otoyolu. Ankara Abant arası 228
kilometre, araçla ortalama 3 saat
sonunda Abant’a ulaşabilirsiniz.
Bolu'ya ulaşıldığında TEM
otoyolundan Abant Kavşağı'na
dönülmesi gerekiyor. Kavşaktan
Abant Tabiat Parkı ise 22
kilometre. Abant'a ayrıca Bolu kent
merkezinden Abant Birlik dolmuşları
kalkıyor.
Abant’ta yapmadan
dönmeyin
∫∫ Abant Doğal Yaşam Müzesi’ni
gezmeden geçmeyin.
∫∫ Göl kenarında ve ormanda
dolaşırken bol bol fotoğraf
çekmeyi unutmayın.
∫∫ Süslenmiş rengarenk faytonlarla
göl etrafında tur atın.
∫∫ Açık havada serpme köy
kahvaltısı yapın ve sucuk ekmek
keyfini de unutmayın. Mevsimine
denk gelirseniz Abant
Alabalığı’nın tadına bakın.
∫∫ Karda poşetle kayıp karın keyfini
çıkarın.
∫∫ Sarı çiçekli taçlardan almadan
dönmeyin.
27
Güvenli Adrenalin
Yoldan çıkanların
sevdiği spor:
Off-Road
Off-Road, 4x4 arazi araçları ile doğada zor koşullarda yol
aldığınız, derin su geçişleri, çamur ve bataklık parkurlar,
dik rampalar gibi zor engelleri geçmeye yönelik yarışlarıyla
zevkli bir spor.
Off-Road yarışlarında sonucu
belirleyen faktör ralli ya da pist
yarışlarında olduğu gibi ekibin
hızı değil engelleri aşma becerisi.
Pilotlar araçlarının kapasitelerini
bilip, limitleri zorlarlar. Yarışlarda
takla atan ya da devrilen araçlar, sık
karşılaşılan olağan görüntülerdir. Bu
durumlarda devrilen araç elbirliği ile
düzeltilir, kırılan camlar temizlenir ve
yarış devam eder. Devrilen araçlar,
dik yokuşlar düşünüldüğünde bu
sporu herhangi bir zarar almadan
atlatmak için önemli detaylara
hakim olmak gerekiyor.
Dört tekerlekten birden çekişi
olan 4x4 off-road araçları ve
bünyesinde iki ayrı şanzıman ve
diferansiyel sistemi barındırır.
Bu araçlar, kullanıcılara standart
sürüş keyfinden farklı bir tecrübe
sunarken, hem de kamp, piknik,
dağcılık, balık tutma gibi doğada
gerçekleştirilecek sporları
yapmasını kolaylaştırır. Arazi aracını
modifiye ederek off-road aracına
çevirebilirsiniz.
28
Aralık 2015
Off-Road yaparken dikkat
edilmesi gerekenler
¬¬ Off-road'a başlamadan önce
mutlaka durup ve oturum şeklinizi
uygun hale getirmelisiniz. Yüksek
oturumu tercih etmenizde fayda
var. Arazide yol alırken mümkün
olduğunca kaputun üstünden
bakmak ve önünüzde ne olduğunu
görmeye çalışmak önemlidir.
Gözünüzün gördüğü her yönü
mutlaka kollayın.
¬¬ Aracınızın kesinlikle bir yarışa
girecekseniz bakımlarının
tam olmasına dikkat etmeniz
gerekir. Sürüş sırasında, dikkat
edilmesi gereken bir husus
emniyet kemerlerinizin daima
bağlı kalmasıdır. Ani ve hesap
edemediğiniz durumlarda
süspansiyon sistemi sizi tavana
doğru fırlatabilir. Genellikle boyun
zedelenmelerine neden olan bu
olaydan korunmak için en kesin yol
emniyet kemerinin bağlı olmasıdır.
¬¬ Off-road yaparken bir kayaya
veya görmediğiniz bir kütüğe
lastiğinizin çarpması halinde
darbeyi direkt olarak direksiyonda
hissedersiniz. Bazen kırılmayla
sonuçlanan başparmak
yaralanmalarından kaçınmak
için başparmaklarınızı direksiyon
simidine paralel tutmaya
kendinizi alıştırınız. Genellikle
iki elinizle direksiyonu sağlam
ancak sıkmadan tutmaya özen
gösteriniz. Bazı durumlarda tek
elinizi kullanarak daha kolay ve
etkin manevralar yapılabildiğini
göreceksiniz.
¬¬ Yarış esnasında yapılan en büyük
hatalardan biri kazanma hırsıyla
yapılan dikkatsiz hareketlerdir.
krikosu, aracı yükseltip battığı
yerden kurtarmak için birebirdir.
3. Birçok yerde telefonlardan ziyade
daha yüksek çekim gücü sayesinde
daha zorlu koşullarda dahi en yakın
arkadaşınız olabilmektedir ve uzun
yolculuklarda canınız sıkılmasın
diye de diğer takım arkadaşlarınızla
sohbet edebilmenize olanak
sağlamaktadır.
4. Birçok yerde telefonların
çekmeyebileceğini ve arazide
birbirinizi kaybedebileceğinizi
ya da uzaktan destek olmak
isteyebileceğinizi düşünürsek telsiz
bir off-road gezisi için vazgeçilmez
ekipmanlardan biridir. Rotanızı takip
ederken GPS cihazı da size yardımcı
olacaktır.
5. Anahtar ve tornavida takımı
basit ya da kapsamlı tamiratlar için
yanınızda bulunması gerekir.
6. Ayrıca yanınızda su ve enerji verici
yiyecekler, yağmurluk, lastik çizme
hatta bir polar battaniye bulunması
zor durumlarda gerçekten işe yarar.
Bunlardan kaçınılmalıdır. Zira
off-roadta denge önemli bir
konudur. Ancak çoğu zaman hırs
bu faktörün göz ardı edilmesini
ve sonrasında yaralanmaları
beraberinde getirebilir.
¬¬ Amatör olarak yapılan off-roadlar
doğal arazide yapılır. Bu tip bir
off-road yapıyorsanız doğal
araziye zarar vermemeye özen
göstermelisiniz. Doğal arazi
off-roadlarında en çok yapılan
yanlış batan aracı kurtarmak
için yapılan çekme işleminde
ağaçlara dolanan halatlarla zarar
verilmesidir.
Olmazsa olmazlar
1. Sadece yol koşulları için
üretilmiş lastiklerle çamura ya da
kuma girmeye kalkışmamalısınız.
En iyi off-road aracı bile hatalı
lastik seçimi nedeni ile arazide
yeteneklerini tam kullanamaz hale
gelebilir.
2. Araçta bulundurmanız gereken
ilk donanım iyi bir çeki haladı ve iş
eldivenidir. Vinç de arazide kaldığınız
zaman ekip üyelerinden sonra en
büyük yardımcınız olur. U- kilit ve
küreği de unutmamalı. Hi-jack
olarak adlandırılan yüksek tampon
7. Bir jerry-can ve yedek yakıt
da güvenlik olarak içinizi
rahatlatır. Bir engeli aşmak bazen
düşündüğünüzden uzun sürebilir.
Siz aç kalabilir dayanabilirsiniz ama
aracınız bu konuda daha kırılgandır.
Yakıtı biterse yerinden kıpırdamaz.
8.WD 40 çok amaçlı bir sprey. Suyun
metalden ayrışmasını ve ıslanan
distribütörün çabuk kurumasını
sağlar.
Türkiye ‘de Off-Road
rotaları
Çoğu zaman bir dağ yamacında bu
29
Güvenli Adrenalin
bazense içerisi su dolu bir
havuz olabilmektedir. Doğal
alanlarda yapılan yarışlarda bir
hayli fazladır. Böylesi yarışlarda
yarış parkuru kazıklarla diğer
alanlardan ayrılır ve sürücülerin
kazıkların belirlediği yolu takip
ederek yarışmayı tamamlamaları
beklenmektedir.
Türkiye’deki off-road
rotalarından bazıları:
Off-Road kulüpleri
Organizatör Lisanslı Tescilli
Off-Road Kulüpleri size yol
gösterecektir. Bunlardan bazıları:
¬¬ 28 OFFROAD - 28 Offroad
Spor Kulübü
¬¬ ARDOFF - Ardeşen Offroad
Spor Kulübü
¬¬ BEYOFF - Beykoz Offroad Spor
Kulübü Derneği
¬¬ BOLOFF - Bolu Doğa Sporları
ve Offroad Kulübü Derneği
¬¬ BOOS - Başkent Otomobil
Offroad ve Motorsporları
Kulübü
¬¬ GİROFF - Giresun Offroad
Kulübü Jeep ve Doğa Sporları
Derneği
¬¬ İSOFF - İstanbul Offroad
Kulübü
¬¬ ANDOFF - Ankara Doğa
Sporları ve Offroad Kulübü
30
Aralık 2015
spor yapılabildiği gibi, bazen sahil
şeritlerinde de yapıldığını görmek
mümkün. Antrenmanlar esnasında
kullanılan yollar nispeten yarış
güzergahlarına göre daha doğal
engellerle doludur.
Off-Road yarışlarında ise yarış
yapılacak alan genellikle iş
makineleri ile engellerle donatılır.
Bu engeller bazen bir yükselti,
¬¬ Çat, Elevit, Trovit, Amlakit, Polavit,
Polavit Şelalesi
53,68 kilometre - Orta zorlukta
yer Çat, Rize
¬¬ Hamidiye - Bahçecik
34,91 kilometre - Sadece
profesyoneller yer Hamidiye,
Kocaeli
¬¬ Demircikoy Garipce
14,96 kilometre - Zor yer Demirci,
İstanbul
¬¬ Kayışdağı
6,4 kilometre - Orta zorlukta yer
Büyükbakkal, İstanbul
¬¬ Kındıra-Gölcük-BürnükSaraycık-Köroğlu-KartalkayaSarıalan-Kındıra
89,82 kilometre - Orta zorlukta
yer Saraycık, Bolu
Tepe'den Haberler
Yönetimin Gözden Geçirilme
Toplantıları gerçekleştirildi
Bilkent Holding bünyesindeki Tepe
Savunma ve Güvenlik Sis. San. A.Ş.,
Tepe Servis ve Yönetim A.Ş. ile Tepe
Güvenlik A.Ş.’nin 2015 yılı Yönetimin
Gözden Geçirilmesi Toplantıları’nın
ikincisi Kasım ayında Ankara Bilkent
Otel’de gerçekleştirildi.
Yönetimin Gözden Geçirilmesi
Toplantıları’nda 2015-2016 bütçe
görüşmelerinin yanı sıra, şirketlerin
operasyonel performansının
değerlendirilmesi yapıldı. İleriye
dönük yönetim planları için
organizasyon şemasının da
çalışıldığı toplantılarda, süreç
performans ölçümü ile şirket
hedeflerinin takibi, yeni şirket
hedefleri, müşteri denetim
sonuçları ve memnuniyeti de
ele alınan konular arasında
yer alıyor. Yasal mevzuatlar,
değişiklikler ve uygulamaların da
tartışıldığı toplantılarda iyileştirme
faaliyetlerine ilişkin öneri ve
sonuçlar da görüşülüyor.
31
Sokaktan Manzaralar
Fuarlar, konserler ve benzeri
kalabalık etkinliklerde kendinizi
güvende hissediyor musunuz?
Farklı meslek gruplarından insanlara, “Etkinliklerde kendinizi güvende hissediyor
musunuz?” diye sorduk. Güvenlik hassasiyetleri ve anlayışları farklı olsa da alınan
güvenlik önlemleriyle herkes kendini güvende hissetmek istiyor.
Cansu Tandoğan
Yaş: 27
Mesleği: Avukat
Türkiye’de kendimi
genel anlamda güvensiz
hissediyorum. Yaşanan
son olaylardan sonra özellikle kalabalık
grupların olduğu yerlerde herkes gibi
ben de tedirginim. Etkinliklerde güvenlik
önlemlerinin artırılması gerekiyor.
Davetlilerin güvenliğinin sağlanmasında
etkinliği düzenleyenlerin de sorumluluğu
olduğunu düşünüyorum.
Nazlı Ekici
Yaş: 33
Mesleği: Bankacı
Geçtiğimiz birkaç yıla
kadar konser veya futbol
maçlarına giderdim ancak
son zamanlarda kalabalık ortamlarda
bulunmaktan kaçınıyorum. Hepimizin
bildiği terör veya toplumsal olaylar salt
sebepler değil… Beni kalabalıklardan
uzaklaştıran gençlerdeki önlenemez
özgüven ve devletin hukuki yaptırımsızlığı!
Bireysel özgürlüğünün kısıtlanmaması
tabi ki benim de tercih ettiğim bir durum.
Ancak gençlerin özgürlük anlayışının
sınırının da olmaması endişelendiriyor.
Etkinliklerde genelde gençlerin çoğunluğu
oluşturduğunu düşündüğümüzde, böyle
kalabalıklardan kaçmaktan başka çare
bulamıyorum.
32
Aralık 2015
Berkin Bozdoğan
Yaş: 32
Meslek: Gazeteci
İşim gereği dünyanın
birçok ülkesinde katıldığım
etkinliklerde farklı
mekânlarda oraya has
önlemler alındığını görüyorum. Fakat
bu önlemlerin mekanik ve insanî
faktörler kullanılarak ne kadar kolay
aşılabileceğini fark etmek beni yer yer
tedirgin ediyor.
Elbette %100 güvenlik diye bir şey
yok fakat insan hatasından daha
az etkilenen güvenlik sistemleri ve
protokolleri görmek toplamda daha
iyi bir güvenlik anlamına geleceği için
daha fazla güven telkin eder.
Şeyma Uluçay
Yaş: 29
Mesleği: Bankacı
Konser, etkinlik vb. gibi
kalabalık alanlarda
kendimi güvende
hissederim ancak
bu durum gittiğin etkinliğe göre
değişebilir. Beni rahatsız edecek bir
durum ya da olayla karşılaştığımda
ortamdan uzaklaşmak benim için
bir çözümdür. Genel olarak kalabalık
ortam beni rahatsız etmese de
temkinli olmakta yarar olduğunu
düşünüyorum.
Uzman görüşü
Konser güvenliği, organizasyon güvenliği,
etkinlik güvenliği sağlamak belli bir
beceri, bilgi, tecrübe, altyapı ve nitelikli
insan gücü gerektirir. Konser, balo,
eğlence merkezi gibi yerlere gelen
insanlar buralarda eğlenmek amaçlı
bulundukları için normal hayatlarında
dikkat ettikleri birçok tehlike ve tehdit
unsuruna buralarda daha az dikkat
ederler. Özel güvenlik hizmeti veren
şirketlerin bu gibi eğlence etkinliklerinde
güvenliği sağlarken mevcut tehlikelerin
farkında olabilecek tecrübeye ve insan
kalitesine sahip özel güvenlik şirketleri
olması gerekmektedir.
Bireysel olarak bu işi yapan kişilere bu
organizasyonlarda çok rastlanılmakta
ama sıkıntılı bir durum oluşuncaya
kadar yetkili yasal izinlerini almış bir özel
güvenlik firması ile çalışmanın önemi
anlaşılmaktadır.
Buralar kalabalık yerler olduğu için tek
bir kişinin koruma yeteneklerinden
daha çok güvenlik organizasyonun da
çalışan bütün ekibin nitelikleri daha çok
önem taşır. Bunlara dikkat etmeyen
organizasyon şirketleri can kaybı, mal
kaybı, yasal mevzuata aykırılıktan
kaynaklanan maddi ve manevi zararlarla
karşı karşıya kalmaktadırlar.
444 15 98

Benzer belgeler

Aylık Dergi “Tepe`den” Eylül 2015

Aylık Dergi “Tepe`den” Eylül 2015 TEPE’den Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri San. A.Ş. Yayın Organı Ya­yın tü­rü: Ye­rel, sü­re­li, üç ay­lık der­gi Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri Adı­na İm­ti­yaz Sa­hi­bi: Levent Güler So­r...

Detaylı