ahc tertibin neresinde?

Transkript

ahc tertibin neresinde?
AHC TERTİBİN NERESİNDE?
HANS VON AĠBERG'E KURULAN F TĠPĠ KOMPLO'DA;
AHMET HAKAN COġKUN'UN OYNADIĞI ROL NEDĠR?
DanıĢtay saldırısını hangi odakLARtezgahladı?
Gerek Ertuğrul Özkök'ün 18-27 Mayıs 2006 tarihli makalelerinde gerekse ĠĢçi Partisi'nin 27
Mayıs 2006 tarihli açıklamalarında DANIġTAY SALDIRISI'nın kimler tarafından tertiplenip
gerçekleĢtirdiğine yani komplolar ve suç ortaklarına dair önemli ipuçları kamuoyuna
sunulmuĢtur.
Bu bilgilere ek olarak; F-tipi-Akp'nin geçmiĢ fiĢlemelerinin ve emniyet içindeki illegal
örgütlenmelerinin basına nasıl yansıdığı, daha doğrusu ayaklarının birbirlerine nasıl
dolandığı ile ilgili hatırlatmalarda [pS1] bulunmuĢtuk.
ġimdi yeni bir katkı yapıyor; daha önce yayımladığımız Hans von Aiberg'e kurulan F Tipi
medya tertibi ile atılan iğrenç iftiraların (dolayısıyla hapishanede nasıl öldürülmeye
çalıĢıldığının) deĢifrelerine yönelik yazılara ek olarak:
YaĢanan geliĢmelerde Ahmet Hakan COġKUN'un rolüne değiniyoruz...
26 Ağustos bloğu
...
Kesim: "Dava_Hv.Æiberg, Part.03.b"den...
31.10.2008 Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 12. Celse:
... SANIK E.B.: Önceki beyan ve savunmalarımı tekrar ediyorum, 100 bin dolar ile ilgili
alınan BORÇ sebebiyle hukuk mahkemesinde dava devam etmektedir, diğer bağıĢlarımızla
ilgili herhangi bir talebim yoktur, dedi …
K A R A R : Gerekçeli kararda açıklandığı üzere,
4- Mağdur-sanık M.K.’a yönelik eylemde dolandırıcılık suçunun unsurları oluşmadığından
sanıkların BERAATLERĠNE…
Suçtan elde edildiği gerekçesiyle mağdur-sanık M.K.’a iadesi talep edilen taĢınmazla ilgili
Balıkesir Asliye Hukuk mahkemesinde açılmıĢ dava bulunduğundan, bu taĢınmazla ilgili
mahkememizce karar verilmesine YER OLMADIĞINA…
2006 Haziran operasyonunu baĢlatan, AĠBERG’i 8 ay ve eĢini 7 ay cezaevinde yatıran,
davanın belkemiğini oluĢturan iĢte bu EV (yüzbin dolar) konusuydu.
(Av. Serdar Aydın perde gerisinden bir yığın iĢ çevirmiĢ, bir yandan Fetullah'ın verdiği görevi
yerine getirirken diğer yandan da Ģahsi menfaatinin ardındaca koĢmuĢtu. Dahası, avukat
Aydın'ın yaptıklarından müvekkili M.K.'un haberi dahi yoktu. Serdar Aydın, kırmızı görmüĢ
kızgın azgın boğa misali paranın peĢine koĢmuĢ, ortada hiçbir Ģekilde ve zerrece
dolandırıcılık unsuru bulunmadığını bildiği halde, f tipi savcıyla birlikte "suç imal etmeye"
çabalamıĢtı. )
Oysa bir alacak-verecek meselesinin böyle bir davada yeri yoktu. Onun yeri hukuk
mahkemeleriydi. (Sözkonusu bu avukat, alacak-verecek davasını bile müvekkili M.K.'tan
aldığı vekaletle ancak onun bilgisi dıĢında açmıĢtı.)
M.K.’tanE.B.’a, Hans von AĠBERG’den müdahil avukatlara kadar herkes ama herkes, gerek
soruĢturma-kovuĢturma gerekse mahkeme aĢamalarında bunun bir BORÇ olduğunu her
seferinde özellikle vurgulamıĢlardı.
Evet; Emniyet, Savcılık ve Mahkeme süreçlerinde defalarca dile getirilmiĢti. (Üstelik bir kiĢi
dilediği kiĢiye ister borç verir ister hibe eder vb. kimi ne ilgilendirir?)
Sonradan Serdar AYDIN ile Sayın Savcı (Ali Ceylan) da BORÇ olduğunu belirtmişlerdi.
Oysa baĢlangıçta bu eylemi; YARDIM TOPLAMA gibi göstermeye çalışan Av. Serdar
AYDIN’dı, ĠNFAK adı altında suç kapsamına sokmaya çabalayan da Sayın Savcıydı.
(Allah'ın Kur'an'a kutsadığı ĠNFAK kavramını suç olarak gösteren bir gerizekalı için ne
denebilir ki?)
Serdar AYDIN müdafilik yapmak yerine operasyonun baĢında itibaren bir savcı gibi
davranmıĢtı. Savcılığın iddiaları karĢısında müvekkillerini savunacağına, onları Aiberg ve eĢi
aleyhinde nasıl Ģikayetçi yapacağının yollarını aramıĢtı.
Ev (100 bin Dolar) konusunu davanın içine yerleĢtirmiĢ, diğer tüm ayrıntılarla (tipik f tipi
dümenleriyle) birlikte süsleyerek ortaya nitelikli bir suç görüntüsü çıkarabilmek için
çabalamıĢtı. Yani bir gram kemiğin üzerine yüzlerce binlerce kg ağırlıkta et giydirme
derdindeydi. (Ne var ki o bir gr. da iftiraydı.)
…
Hans von AĠBERG sağlık vb. sebeplerden dolayı Edremit ilçesi Altınoluk beldesinde
kalırken, Balıkesir Üniversitesinde görevli olan eĢi merkezde iki çocuğuyla birlikte yaĢıyordu.
Mesude Ayberg derslerinin büyük çoğunluğunu Edremit’teki Meslek Yüksek Okuluna
kaydırmıĢ ve Altınoluk’a taĢınmanın planlarını yapıyordu.
Altınoluk’ta bir ev, yine Altınoluk’ta hem çalıĢma ofisi hem ardiye olarak kullanılan bir baĢka
ev, ayrıca Balıkesir’de üçüncü bir ev için ayrı ayrı kiralar ödeniyordu. Üç kira yerine ev
alarak kredi ödemeyi düĢünen Aiberg ailesi bu amaçla satılık uygun bir ev aramaya baĢladı.
BaĢta çevre iller olmak üzere Ġstanbul’un dahi sayfiye kasabası durumundaki Altınoluk’ta
fiyatlar yüksekti. Nihayetinde denize yakın bir daire bulundu. Mal sahibi aciliyetinden dolayı
140 bin lira (o tarihlerdeki karĢılığı 100 bin dollar) istiyordu; gerçekten de konumuna karĢılık
kelepir (değerinin çok altında) bir fiyattı.
Sabit gelir gösterebilen Mesude Ayberg kredi baĢvurularında bulundu ancak istediği miktar
bankalarca kabul görmedi. 80 bin lira onaylanmıĢsa da üstünün tamamlanması gerekiyordu.
Saklı tutulan bu durum öğrenildi; Jury’ye sunuldu (Jury, Haniflerin iĢlerini aralarında istiĢare
ettikleri ġura'dır; AYET emridir: ġura (42) suresi, 36 ilâ 39). Aiberg herhangi bir para
talebinde bulunmadı. (Kimi Jury üyeleri tarafından gereken miktarın sağlanması teklif
edilmiĢse de Aiberg tarafındanreddedildi. ) Aiberg’in ilettiği bilgi yalnızca "Krediye kefil
olacak biri var mı"yönündeydi. Hem ok'lenen 80 bin'i hem de üstüne kullanılacak olan
krediyi Aiberg ailesi kendisi ödeyecekti.
Üstelik TAPU, KEFALET SAHİBİNİN ÜZERİNE yapılacaktı.
17 Mayıs 2006 tarihinde akĢama doğru Jury baĢkanı (Pırıltı hanım) tarafından Yahoo Mail
Group’ta toplantı çağrısı yapıldı. Ama bundan birkaç saat önce bambaĢka bir konu hakkındaki
aĢağıdaki paylaĢımlar Mail Group sayfalarına yansımıĢtı:
Tarih: Wed May 17, 2006 2:34pm
Konu: Hans Aiberg'den Acil Mesaj
Gönderen: selin5626
Selam Selam,
Ahmet Hakan'ın Hans aleyhinde yazdığı yazıdan sonra Hans'ın yanına giden tanımadığı bir
avukat, Ahmet Hakan'a karĢı onu savunacağını ve tazminat alacağını söylemiĢti. Hans beni
nasıl buldun diye sormuĢ ve o da: Senin açık adresini Ahmet Hakan'ın istihbaratı biliyor. Bu
avukatın adı Alparslan Aslan. Selam selam.
Tarih: Wed May 17, 2006 4:16pm
Konu: Re: Hans Aiberg'den Acil Mesaj
Gönderen: hay_ati_309
Selam selam
Barolar Birliği web sitesindeki avukat arama bölümünden;
Avukat Alparslan Arslan
Sicil No:24760
Tel:0216 336 65 49 - 50
Adres: HasırcıbaĢı Cad. No:30/1 Kadıköy-Ġstanbul
> --- In [email protected], "Cahit" <cahit@...>wrote:
> Selam Selam ,
> Aynı isimli avukat bugün danıĢtayda silahlı bir saldırı gerçekleĢtirdi.
> http://www.milliyet.com.tr/2006/05/17/son/sontur17.asp
> DanıĢtay 2. Dairesi'ne 'Biz Allah'ın askeriyiz, Allah ü Ekber' diye
>bağırırak saldırı düzenleyerek 5 yüksek yargıcın yaralanmasına neden olan
> saldırgan Alparslan Aslan'ın 1977 doğumlu olduğu Bingöl nüfusuna kayıtlı
> olduğu öğrenildi. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra
> Ġstanbul Barosu'na bağlı olarak avukatlık yaptığı öğrenilen saldırganın,
> avukat kimliğini kullanarak DanıĢtay binasına rahatlıkla girip çıktığı
> öğrenildi.
> Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1994’te mezun olduğu
> belirtilen Aslan’ın, bir süre Sedat Peker’in de avukatlığını yapan Avukat
> Hakkı KurtuluĢ’un yanında çalıĢtığı kaydedildi.
Tarih: Wed May 17, 2006 4:28pm
Konu: Re: Hans Aiberg'den Acil Mesaj
Gönderen: hay_ati_309
Selam Selam
5 yaralıdan sonra bu "tırnak yiyen" biraz zor çıkar dıĢarı.
Bu açıdan kaptan için bir tehlike görünmüyor.
HasbinAllahuveniğmelvekil, ve niğmelmevla ve niğmelnesiyr.
Tarih: Wed May 17, 2006 5:11pm
Konu: Avukat ile ilgili
Gönderen: adrianinos
slm MĠH slm
Bu avukat aslında Ahmet Hakan CoĢkun'un avukatı ya da gönderdiği bir kiĢi, Hans'ı bulmak
için mahalle muhtarına soruyor, muhtara Ahmet Hakan'ın avukatı olduğunu söylüyor,
muhtara vekalet belgesini bile gösteriyor, ama vekalette Ahmet Hakan'ın soyadı olan CoĢkun
yok, sonra da Hans'a gelip, Ahmet Hakan'a karĢı ona yardımcı olabileceğini söylüyor.
Bu Ahmet Hakan CoĢkun'un dolayısıyla Feto'nun ikinci denemesi, bundan önce de Ahmet
Hakan CoĢkun metresi olan tanınmıĢ bir avukatı Hans'a gene ayni numarayla göndermiĢti,
aslında Ahmet Hakan'ın avukatı olduğunu ama Ahmet Hakan'a kızdığı için yardımcı olmaya
geldiğini söylemiĢti.
Ayni numarayı iki kez yutturmaya kalkıĢıyor.
Bir de birileri bulabilir mi acaba?
Vakit-Akit Gazetesi DanıĢtay'da baĢörtüsü konusunda red oyu kullanan beĢ hakimin fotolarını
yayınlamıĢtı. Yaralananlar hakimler ile adları karĢılaĢtırılsa.
Tarih: Wed May 17, 2006 5:16pm
Konu: Re: Avukat ile ilgili
Tarih: adrianinos
Yazmayı unutmuĢum,
Bu avukat AHC'den alınacak tazminatı yarıyarıya kırıĢmayı da teklif etmiĢti.
Hans von Aiberg'in uzaktan yakından tanımadığı, ömrünce bir kez olsun görmediği ve hiç
görüĢmediği biri, bir bahane ile yanına gitmek istemiĢ, Ahmet Hakan'ın makalesine karşı
tazminat davası açmayı teklif etmiĢti.
Ancak üstteki maillerde DÜZELTİLMESİ GEREKEN BİR EKSİK ya da YANLIŞ
ANLAŞILMA vardı: Sözkonusu avukat, mahalle muhtarının işkillenip haber vermesi
sebebiyle Aiberg ile yüzyüze görüşme s a ğ l a y a M A m ı ş t ı . Avukatın teklifi muhtar
aracılığıyla iletilmiş, Aiberg ise görüşme talebini REDDETMİŞTİ. Amacına ulaşamayan
avukat da çekip gitmek zorunda kalmıştı.
ĠĢte tam bu noktada durup DÜġÜNMEK gerekiyordu: Avukat Alparslan Aslan DanıĢtay
saldırısını gerçekleĢtirmeden önce Aiberg'leneden görüĢmek istemiĢti ya da hangi
amaçlaonu oraya kim+LER göndermiĢti?
Belki de Aiberg'esuikast düzenleyecekti?
Ya da görüĢme sağlayabilseyd,itezgahı hazırlayanlar tarafından fotoğraflar çekilecek, ne
konuĢulduğu asla bilinmeyecek ve o resimler çoktan tertiplenen PRE-ERG dosyalarına
DELĠL olarak eklenecekti.
(Hani yıllar önce Tevfik Yener komplo kurmuĢtu ya BarıĢ Manço'ya, fotoğraflar çektirip
yalan haberler yapmıĢtı. Veya AKĠT gazetesi hedefe koyacağı kiĢilerin resimlerini
yayınlıyordu ya, hani...)
Uğur Dündar da ARENA programında "OLE! OLE! OLE!" der gibi üç kez "SAHTE!" ve
"SANAL ġEYH" demeyecek, onun yerine bar bar Ģöyle bağıracaktı:
"ĠġTE DANIġTAY'IN AZMETTĠRĠCĠSĠ!"
"ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN LĠDERĠ!.."
Bunlar senaryo muydu?
Ancak 2007 ile baĢlayan operasyonların ve bitmek bilmeyen davaların süreçlerinde neler
yaĢandığına bakıldığında, komploları tezgahlayanların kapsamlı ve geriye dönük çalıĢtıkları,
sahte delil üretmek konusunda ise -her ne kadar 2de1 elleri ayakları birbirlerine dolanıp
çuvallasalar da- gayet uzman oldukları anlaĢılacaktı.
Fetullahçı Alparslan Arslan'ın, Hans von Aiberg'e ulaĢmak için ismini kullandığı(!) Ahmet
Hakan Coşkun meselesi de bunun bir benzeriydi.
Her konuda TARAFSIZ (!) olan AHC; Hv.Aiberg hakkında tarafsızlığını yitiriyor, onun
misyoner olduğunu iftira ediyor, hatta "%200 eminim" diyebiliyordu.
Dahası, kendi deyimiyle "Aiberg'i, MĠT'in 'temizlik' bölümü TĠT'eizlletirdiklerini" ağzından
kaçırabilecek kadar ileri gidebiliyordu.
Sahi ne zamandan beri sahte niĢanlılar metresler üzerinden cıva iĢlerine el atmıĢtı?
Kanal 7 koridorlarında Ģahit olduğu ve bizzat içinde yer aldığı entrikaların ardından, hangi
masonik eller tarafından Sabah'tı Hürriyet'ti CNN (SĠYONEN) KÜRT'tü onu
yükseltiliveriyordu?
Fatih semtinin fotoğaf 'stüdyo'ları neyine yetmiyordu?
CNN ekranlarından Hans von Aiberg'e laf çakmaya kalkan; bunun için A.M. Güven, Atıl kurt
(pardon) Çetinkurt Avni ve Edepsizin önde gideni Yüksel ile anlaĢan (1997'deki fiyaskodan
sonra YNÖ bu defa reddediyor) ancak programı yapamayan mendeburun;
- Derdi neydi Hans von Aiberg ile?
- "Misyonerliğini SABĠTLEDĠĞĠ" Aiberg ile ne alıp veremediği vardı?
- Yoksa tescilli olan ta kendisi miydi, ajanlıkta, ve de baĢkaca alanlarda?..
- Uğursuz ve Can Dündarlar, Ali Kırca gibiLERle ortak yanları yalnızca REZĠL olmak mıydı?
Her neyse...
ĠĢte bu SLEEPER AHC, 2004 senesinde, kelalaka biçimde yani durduk yerde bir mail
üretmiĢ, bunun üzerinden de hikayesini türetmiĢ ve Hans von Aiberg'i gazetesindeki
köĢesinde haber yapmıĢtı.
Belli ki uyuyan güzele, "Sen Ģu konuda bir kez yaz, gerisine karıĢma" emri gelmiĢti.
Kamuoyu önünde o tarihlerde medyada Aiberg ismi hiç konuĢulmaz iken, işte o uyduruk email üzerinden lafa bir baĢlamıĢ, sonra kendi çalıp oynayarak o mektuba yanıtlar döĢemiĢti:
27 Temmuz 2004
Huzur arıyorum!
Vallahi de, billahi de vakti geldi, artık e-mail adresini iptal etmek benim için kaçınılmaz!
Uzun süredir açıp bakmıyordum ve haliyle çok mutlu, huzurlu günler geçiriyordum. Nereden
kafama estiyse tuttum, Ģöyle bir göz atayım dedim. Hay demez olaydım!
Kimi iki gündür yazdığım eleĢtirilere karĢın "Neden Ulaştırma Bakanı'nın istifasını
istemiyorsun!" diye fırça atıyor, kimi de "Hıncal Uluç'a Coca Cola'nın formülünü
bulduğumu yazdım ama bana dönmedi. Bir zahmet kendisine bir hatırlatsanız" diye bana
posta iĢlevi yüklüyordu.
Ama beni "kopartan" asıl mesaj Ģu oldu: "Selam! Ben Dabbetül Arz Hans Von Airberg'in
eşiyim. Sizi de protestan Ġslam tarikatında görmek isteriz. Bizim medyadaki kalemşorumuz
olun. Size istediğiniz kadar para!"
ĠĢte bu mesaj, bana öldürücü darbeyi vurdu: Bir yandan "Yahu bu kadar salak bir görüntü
mü çiziyorum" diye hayıflandım, bir yandan da bu arsızlıkta sınır tanımayan "sıcak para"
vaadinin ĢaĢkınlığını yaĢadım.
"Ben ne yaptım kader sana" Ģarkısını terennüm ederken birden mesajdaki isme dikkat
kesiliverdim.
***
Hans Von Airberg! "Ben bu ismi bir yerlerden anımsıyorum" dedim ve tam 20 yıl öncesine
gittim. 80'lerin baĢında "Abi, şu Ġslamcı gençler acayip okuyor" kanaatinin yaygın bir
Ģekilde gündeme geldiği ve "Ben hem Kur'an'ı, hem de Kapital'i okurum" diye hava basan
yeni yetme Ġslamcı gençlerin türediği bir dönem vardır, iĢte o günlere gittim.
Her zaman takıldığımız kitapçının vitrinini iĢte bu Hans Von Airberg'in kitapları süslerdi.
"Arzdan Arşa" baĢlığını taĢıyan Airberg kitaplarının gücü, yazarının kimliğinde gizliydi:
Fizik, kimya, uzay bilimleri, matematik gibi tüm bilimleri sular seller gibi bilen, NASA'dan
emekli Danimarkalı atom fizikçisi Airberg!
Profesör Airberg, bilimin ıĢığında Allah'ı bulmuĢ, Ġslam'ı seçmiĢ ve Ģimdi yazdığı kitaplarla
tüm dünyayı etkilemeye çalıĢıyor!
Hakkında bildiğim bundan ibaretti. Benim gibi fizik, kimya, uzay bilimleri gibi alanlara zerre
kadar ilgi duymayan ve "Ġslam'da huzuru bulanlar" haberlerine her zaman kuĢkuyla
yaklaĢan biri için o kitapların bir albenisi yoktu yani.
Derken bir gün, yıllar sonra.. Bir özel televizyon kanalında bilumum korkutucu efektin
eĢliğinde "Kendisini NASA'dan emekli Danimarkalı atom fizikçisi Hans olarak tanıtan
adamın maskesini düşürüyoruz! Ġlkokul mezunu Malatyalı Bülent Ayberk, nasıl
Danimarkalı atom fizikçisi Hans Von Airberg oldu! Az sonra!" diye bir tanıtım görmeyeyim
mi? Merakla izledim haberi. Meğer adamımız, Danimarka, Hans ve NASA gibi anahtar
sözcüklerle bilimsel gücünü artırmaya çalıĢan, amatör ama buna mukabil uyanık Malatyalı
bir bilim kurgu yazarı değil miymiĢ!
***
ġimdi "Dabbetül Arz" gibi ürkütücü bir sıfatla yeniden piyasaya çıkan Hans, bu kadar uçuk
kaçık insanın at koĢturduğu ortamda bula bula beni buldu! Talihsizliğimi anlıyorsunuz değil
mi?
Buradan "Sayın DabbetülArz"a sesleniyorum: Vallahi ister Ye'cüc olun, ister Me'cüc! Ama
rica ediyorum benim peĢimi bırakın! Ben böyle Ģeylerden korkarım, ayrıca hayalet avcılığına
meraklı değilim. Sakın bir cevap filan göndermeyin, zira e-mail adresime önümüzdeki üç ay
içinde bakmamaya yemin etmiĢ durumdayım!
http://arsiv.sabah.com.tr/2004/07/27/coskun.html
ĠĢlem tamamdı...
Hatta gelecekte; DıĢhaberler servisi Mossad inisiyatifinde olan VATAN gazetesinin (ATVSABAH ekibi oldukları dönemde, Aiberg'e nasıl saldırdıkları link1 ve link2'den öğrenilebilir)
08 Haziran 2006 tarihli "Din taciri yakalandı" baĢlıklı iftira yazısında slipırs A.H.
CoĢkun'un uyduruk yazısına plase yapacaktı:
HAKAN COġKUN'A MEKTUP YAZMIġLAR
Öte yandan A. çiftçinin iki yıl önce Sabah'ta yazan Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'a medyadaki
kalemĢörü olmayı önerdiği öğrenildi.
Ahmet Hakan'ın "Ağustos 2004'deki "Huzur arıyorum" baĢlıklı yazısında Ģu ifadeler yer
alıyor: (...)
http://www.gazetevatan.com/din-tacirleri-yakalandi-79520-gundem/
Ardından çok geçmeden plase alınacaktı:
12 Haziran 2006
Ġslamcı etkileme sanatı
EĞER adının baĢında ĢaĢaalı sıfatlar bulunan bir Batılı, sonradan Müslüman olup "hak
yolu"na girerse...
Bilin ki bu toprakların Ġslamcılarını avucunun içine almayı baĢarır!
Alın iĢte Cat Stevens.
Adam Müslüman olmasının hemen ardından, öyle eleĢtiriden münezzeh, "Ulu bir zat"
muamelesi görmeye baĢladı ki, eğer bir dejenerasyon söz konusu olmadıysa, bilin ki
karakterinin sağlamlığındandır.
Durum Ģudur:
Bir Batılının Müslüman olması karĢısında imanının kuvvetlendiğini ve bütün iddialarının
kanıtlandığını zanneden bir kafa yapısıyla karĢı karĢıyayız.
Bu öyle bir aĢağılık kompleksidir ki, uyanık bir Erzincanlı tam 20 yıldır, bu kompleksin
doğurduğu imkanlardan yararlanarak pasta yemektedir.
Evet, Erzincanlı Bülent Ayberk'ten söz ediyoruz.
Yani namı diğer Alman asıllı Ġskandinav Hans Von Aiberg'den.
Adam tam 25 yıl önce girdi camianın içine.
Kendisini sonradan Müslümanlığı seçmiĢ bir uzay bilimleri profesörü, yıllarını NASA'da
geçirmiĢ bir atom mühendisi, bilgisayar bilmem nesi falan diye tanıttı.
Ve olanlar oldu!
Ġslamcı yayınevleri kitaplarını bastı, etrafında küçük de olsa bir grup buldu, müritleri oldu,
kısacası bir Hans Von Aiberg rüzgarı esti.
Yıllarca bu iĢten ekmek yedi Von Aiberg, pardon Erzincanlı Bülent.
Neyse ki bir gün geldi, bunun foyası ortaya çıktı.
Bu sefer de, "Biz bu adamın sahtekar olduğunu biliyorduk" diyenler ortaya çıktı.
Tabii ki vaktiyle neden konuĢmadıklarını açıklayamadılar.
Sonra bizim "yetenekli Bülent", YaĢar Nuri Hoca'yı falan kafaladı, televizyonlara bile çıktı.
Çoktandır ortalarda görünmüyordu.
Geçen hafta yapılan bir polis operasyonuyla ortaya çıktı ki, bizim Hans, bu sefer internet
üzerinden örgütlenmiĢ. Balıkesir'e yerleĢmiĢ, etrafına yine bayağı adam toplamıĢ.
Bu haberi okurken acı acı gülümsedim ve içimden "Ömrüne bereket be Bülent" diye geçirdim.
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=4565212&tarih=2006-06-12
Anlayan anlamıĢtır elbette. LEB demeden üstelik.
Ya da bilmeyenler bilenlere anlatırlar artık.
Ya da tersi...
Ve yeniden dönelim 2004'e...
27 Temmuz tarihinde AHCoĢkun, SABAH gazetesinde yalanları sıralarken elbette ki iftira
attığını biliyordu, ancak onun belki de (!?) bilmediği, figüran olarak kullanıldığıydı.
Sonuçta planlarını ileriye dönük yaparak tuzak kuranlar;
"Günü gelince kullanırız" hamlesiyle tarihe AHC notunu düĢmüĢlerdi.
ĠĢte o gün geldiğinde Alparslan Aslan isimli bir avukat ortaya çıkmıĢ, AHC'nin mi avukatı
yoksa AH'nin mi bilinmez, Hans von AĠBERG'e ulaĢmaya çalıĢmıĢtı.
(Neredeyse herĢeyi hesaplayan bu Fezgahçıların sürekli gözden kaçırdıkları bir ayrıntı vardı:
ALLAH'ı hesaba katmayı unutuyorlardı. Allah, tuzak kuranların en hayırlısıydı.)
Av. Serdar AYDIN'ın da arkadaĢı olduğu iddia edilen Alparslan ASLAN'ın niyeti DanıĢtay'a
değil de "Hans"a mı saldırmaktı, yoksa DanıĢtay saldırısı öncesinde "Hans"laaile fotoğrafı
mı çektirmek istemiĢti, belirsizdi.
Bilinen, Aiberg'in oltaya gelmediğiydi.
Ne var ki Aiberg'in inisiyatifi dıĢında geliĢen durumlar vardı ve onlardan biri 2006 Haziran
ayında karĢısına çıkacaktı.
06/06/2006 tarihinde düğmeye basılmıĢtı. (Tesadüf o ya, hemen iki gün öncesinde (4 Haziran
günü) Akp'nin 2. Olağan Genel Kurulu'na katılmak için Balıkesir'e gelen dönemin Adalet
Bakanı, 6 Haziran gecesi Dedeman Oteli'nin 40. kuruluĢ yıldönümü dolayısıyla verilen
resepsiyonundadönemin DıĢiĢleri Bakanı'yla buluĢacaktı.)
7 Haziran günü erken saatlerde gözaltılar baĢlar baĢlamaz F-Tipi'nin atadığı Av. Serdar
AYDIN harekete geçecek, bir Ģekilde davaya iĢtirak ederek beĢ kiĢinin müdafiliğini
üstlenecekti.
Müvekkillerinin Aiberg'tenĢikayetçi olmalarını sağlayacak (bu konu daha sonra
ayrıntılanacaktır), Savcı Ali CEYLAN'ın iddianamesini doğrudan kaleme alacaktı.
Öyle ki kendi yazmadığı bu iddianameyi F-Tipi Savcı Ali Ceylan OKUMAKTA zorlanacak
ve duruĢmada Hakim"Doğru dürüst okuyamıyorsanız, bizde nüshası var, biz oradan
okuruz" diyerek onu azarlayacaktı.
(M.K. mahkeme önünde Ģikayetçi olmayıp da topu E.B.'ın kucağına attığında, Serdar Aydın
ters köĢeye yatmıĢ, ne yapacağını ĢaĢırmıĢ, neredeyse müvekkilini susturmaya, dahası onun
yerine kendisi ifade vermeye kalkıĢmıĢtı.)
2002 yılında Jana (selam selam) tarafından uyarıldığı halde önlem almayan,candaĢlarına
güvenen Aiberg, kim bilir belki de kutlu gelecek ve insanlık için kendini feda etmişti? (Etti)
NURCU Emniyet tarafından komploya kurban gideceğini bile bile, ĠFTĠRA ile GÜDÜMLÜ
basına malzeme olacak ve baĢı HAKSIZ yere ağrıyacaktı.
Belki de (Allah biliyor ki) bu ev alımı;
Tuzak kuranlara karşı bir (yem) tuzaktı…
Sahi ne diyordu dalakçı?
Buradan "Sayın DabbetülArz"a sesleniyorum: Vallahi ister Ye'cüc olun, ister Me'cüc! Ama
rica ediyorum benim peĢimi bırakın! Ben böyle Ģeylerden korkarım, ayrıca hayalet avcılığına
meraklı değilim. Sakın bir cevap filan göndermeyin, zira e-mail adresime önümüzdeki üç ay
içinde bakmamaya yemin etmiĢ durumdayım!
Ahmet Hakan Coşkun'a,
ne Aiberg ne de Aiberg'in yakınlarından herhangi biri
hiç kimse asla mail göndermemişti...
Sonra da göndermedi.
Ama birileri o sleeper'a emir gönderdi
ve hep gönderiyorlar...
...
pS1. Hatırlatmalara örnekler:
F Tipi Terör Örgütü, Hans von Aiberg'i öldürmek için nasıl kumpaslar kurdu?
Hans von Aiberg'e kurulan F Tipi medya tertibi
F-Tipi yöntem: Her yol mübah
Müfteri Mustafa KarataĢ
Edepsizin önde gideni
AKP-C-F-iĢleme geçmiĢi
Hv.Aibergf.b. fan sayfası paylaĢımı
Ġllegal F-Tipi Örgüt - 2004
Fethullah Örgütü
Herkese Her Keseye