gömük kanin dişlere ortodontik yaklaşım

Transkript

gömük kanin dişlere ortodontik yaklaşım
T.C
Ege Üniversitesi
Dişhekimliği Fakültesi
Ortodonti Anabilim Dalı
GÖMÜK KANİN DİŞLERE ORTODONTİK YAKLAŞIM
BİTİRME TEZİ
Stj. Diş Hekimi Ayşegül TÜRKMENOĞLU
Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Servet DOĞAN
İZMİR-2015
ÖNSÖZ
Tez yazım çalışmalarım sırasında benden yardımlarını esirgemeyen değerli
hocam Prof.Dr.Servet Doğan’a teşekkürlerimi iletiyorum.Ayrıca beni bugünlere
getiren, yaşamımın her alanında yanımda olan canım aileme de teşekkürlerimi
sunuyorum. Saygılarımla,
İZMİR-2015
Stj.Diş Hekimi Ayşegül TÜRKMENOĞLU
İçindekiler
ÖNSÖZ........................................................................................................................ ii
1. GÖMÜK DİŞLER ................................................................................................. 2
2.DİŞLERİN GÖMÜK KALMA NEDENLERİNDE TEORİLER ..................... 4
2.1. Ortodontik Teori ............................................................................................... 4
2.2.Filojenik Teori ................................................................................................... 4
2.3.Mendelian Teorisi .............................................................................................. 4
3.1. Lokal Faktörler ................................................................................................. 5
3.2. Sistemik Faktörler ............................................................................................ 5
3.2.1.Prenatal (Doğum Öncesi) Faktörler ........................................................... 5
3.2.2. Postnatal (Doğum Sonrası) Faktörler ....................................................... 6
3.3. Bozuk Gelişimler .............................................................................................. 6
4. GÖMÜK DİŞLERİN YOL AÇTIĞI PROBLEMLER ..................................... 7
5. GÖMÜK DİŞLERE BAĞLI OLARAK GÖZLENEN KLİNİK BULGULAR
...................................................................................................................................... 7
6. ÇENELERDE GÖMÜLÜ KALMA SIRALAMASI ......................................... 8
7.GÖMÜK DİŞLERİN DEĞERLENDİRİLMESİNDE GENEL PRENSİPLER
...................................................................................................................................... 9
7.1 Dişsel Yaş ve Dişsel Yaşın Değerlendirilmesi ................................................. 9
7.2 Hastaların Hekime Başvurma Nedenleri .......................................................... 9
7.3 Cerrahi Tedavinin Zamanlaması ..................................................................... 10
7.4.Teşhise Yönelik Radyografik Yöntemler ....................................................... 11
7.4.1 Periapikal Filmler ..................................................................................... 11
7.4.2 Bitewing Filmler...................................................................................... 12
7.4.3 Oklüzal Film ............................................................................................. 12
7.4.4 Extra-oral Radyografiler .......................................................................... 14
7.4.5 Kanin Dişin Palatinale Veya Vestibüle Yerleşimini Anlamak İçin
Çekilen Özel Film (ShiftSketch Metodu) ......................................................... 16
7.4.6 Tomografi ................................................................................................. 16
8. GÖMÜK KANİN DİŞLER ................................................................................. 17
8.1. Kanin Dişlerde Gömüklüğün Etiyolojisi ....................................................... 17
8.1.1. Lokal Sebepler ......................................................................................... 17
8.1.2. Genel ve Sistemik Sebepler .................................................................... 18
8.2 Gömük Kanin Dişlerin Kliniği ....................................................................... 18
8.2.1 Komşu Dişlerde Yer Değişikliği .............................................................. 19
8.2.2 Üst Çenede Gömük Kaninlerin Sınıflandırılması ................................... 20
a)
Horizontal ................................................................................................ 20
b)
Vertikal .................................................................................................... 20
c)
Semivertikal............................................................................................. 20
8.2.3 Radyografik İnceleme .............................................................................. 21
8.3 Gömük Kaninlerde Tedavi Alternatifi .......................................................... 21
8.3.1. Tedavi Seçenekleri .................................................................................. 22
8.3.2. Tedavi Planlamasına Karar Vermeden Önce Teşhise Yönelik Olarak
Bakılması Gereken Faktörler ............................................................................ 22
8.3.3. Gömülü Maksiller Kaninlerin Sürdürülmesinde Önemli Faktörler ....... 23
9.OLGU SUNUMU .................................................................................................. 23
KAYNAKLAR ......................................................................................................... 37
ÖZGEÇMİŞ ............................................................................................................. 43
1. GÖMÜK DİŞLER
Sürme zamanı geldiği halde normal oklüzyonda yerini alamamış kemik ve
yumuşak doku içerisinde bütünüyle veya kısmen kalmış olan dişlere gömük diş
denir.
İnsanlığın evrimleşmesi ve uygarlığın gelişmesiyle birlikte beslenme
şekillerinde meydana gelen değişikliklere de bağlı olarak çeneler küçülmekte ve
önemini yitiren özellikle alt akıl dişleri gömülü kalmaktadır.İnsanlar yiyeceklerini
daha pişirilmiş ve yumuşak besinlerle yemeğe başlayınca, çiğneme kaslarının
fonksiyonları azalmıştır.Bu kasların yapıştığı bölgeler ise zaman içinde atrofiye
uğramıştır. Alveoler bölge küçülme oranı diş boyutlarının küçülme oranlarından
daha belirgin olduğu için dişler çenelerde daha güç yer bulmakta ve günümüz
insanının çenelerinde sıkışıklık, çapraşıklık ve yer darlığı komplikasyonları ortaya
çıkmıştır. Yine atrofiye bağlı olarak gözler üzerindeki ve yanlardaki çıkıntılar
önemini kaybetmiş, daha silik, az belirgin çıkıntılar haline gelmiştir. Alt çene
kemiği angulus bölgesi ve arcus zygomoticus da anatomik olarak aynı şekilde
atrofiye uğramak zorunda kalmıştır. Tüm bu nedenlerden dolayı dişler üzerine etki
eden kuvvetler azalmış sonuç olarak da alveoler kemik daha az kuvvetli duruma
gelmiştir. Bu gerileme ve küçülme ilkel insanlarda görülen belirgin biprognathi
durumunun azalmasına yol açmıştır.
Yapılan antropolojik araştırmalar sonucu ortaya çıkan verilere göre insana
benzer insan öncesi canlıların çene ve dişlerinde yapılan araştırmalarda
görülmüştür ki üst ve alt azı dişleri genelde günümüz insanınınkine benzemekle
birlikte hacimsel olarak çok daha büyüktür ve geriye doğru gidildikçe hacimleri
2
artmaktadır.Üçüncü büyük azı dişleri her iki çenede de en büyük olan dişlerdir.
"Üstünlük, ortama uyabilme, tabiatla mücadelede özel kabiliyet ve buluş
yeteneğinin
kullanılması"biçiminde tanımlanan modern insan "Homo Sapiens"
şeklinde bilinmektedir.
Modern insanda kişinin düşünme kabiliyetinin fazlalaşmasının sonucu olarak
beyin gelişmesi ve büyümesi diğer bütün canlılardan ve ilkel insandan fazla olmuş;
dolayısıyla kafatası özellikle vücudun diğer kısımlarına oranla fazla gelişmiştir.
Kafatasının gelişmesinin yanında genel olarak yüz bölgesinde ise gerileme,
küçülme ve narinleşme söz konusudur. Dolayısıyla ilkel insanlarda başın önünde
gittikçe bir uzantı şeklinde olan yüz günümüz insanında gerilemiş, küçülmüş ve
kafatasının altına sokulmuştur. Yüz bölgesinin gerilemesi ve küçülmesine paralel
olarak ise yüzü meydana getiren kemik yapıları da küçülmüş narinleşmiştir. Alt
çene modern insanda küçülürken; alt çene kemiğinin bazal kısmı bu gerilemeye
uymamış sonuç olarak alveoler yapı daha fazla bazal kısım daha az gerilediği için
de çene ucu teşekkül etmiştir.
. Gömük dişler retansiyon şekillerine göre;
a)
Kemik retansiyonlu gömük dişler,
b)
Kısmen kemik, kısmen yumuşak doku retansiyonlu gömük dişler
c)
Yumuşak doku retansiyonlu gömük dişler olmak üzere genelde 3
grup altında toplanabilirler.
3
2.DİŞLERİN GÖMÜK KALMA NEDENLERİNDE TEORİLER
2.1. Ortodontik Teori
Çenelerin normal gelişmesi, büyümesi ve dişlerin erüpsiyon hareketi öne
doğru olduğundan bu gelişmeyi engelleyen herhangi bir durum dişlerin gömük
kalmalarına sebep olmaktadır.
2.2.Filojenik Teori
Uygarlığın ilerlemesine bağlı olarak beslenme şekillerinin değişmesinde
çenelerin büyümesi ve gelişmesinde dişlerin erüpsiyonunda yeterli baskı kuvveti
oluşmamaktadır. Sonuçta alveoler kemikte de yeterli gelişme ve büyüme
olamamaktadır. Aynı şekilde dişlerin erüpsiyon hareketi için yeterli fonksiyonel
kuvvet yoktur.
Nodine, "2000 yıldan beri insan çenelerinin gelişimini stimule eden
etkenlerin azaldığını belirterek insanlar eskisi gibi zorlu ve sert gıda
almadıklarından çiğneme kuvveti yeterli olamamakta buna bağlı olarak da
çenelerin özellikle alveoler kısmın gelişimi ve dişlerin erüpsiyonu normal yaşında
olamamaktadır" demiştir.
2.3.Mendelian Teorisi
Heredite söz konusudur. Çocuk organlarının bir kısmını anneden, bir kısmını
babadan alır.
Eğer annede çene darlığı veya küçük bir çene yapısı mevcut babada ise hacim
olarak büyük dişler mevcutsa; çocuk, anneden çene yapısı babadan diş yapısını
alacak dolayısıyla yersizlik sorunu ortaya çıkacaktır. Ayrıca deneysel olarak
hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda teori açık ve net şekilde kanıtlanmıştır.
4
3. GÖMÜKLÜĞE SEBEP OLAN FAKTÖRLER
3.1. Lokal Faktörler
a) Yandaki dişin yapı ve dizi bozukluğu nedeni ile oluşturduğu baskı
b) Uzun süreli kronik iltihaplanma
c) Dişin çevresindeki doku yoğunluğu
d) Süt dişlerinin uzun süre düşmemesi
e) Çenelerin gelişimlerini tamamlamalarına bağlı olarak ortaya çıkan yer
darlığı
f) Dişlerin gelişim anomalisi veya germinin başka bir istikamette bulunması
g) Dişin sürmesi sırasında anatomik veya patolojik bir engelle karşılaşması
h) Enfeksiyon veya apseye bağlı olarak ortaya çıkan nekrozlar
i) Çocuklarda ateşli hastalıklar (çiçek, kızıl, kızamık vs.) sonucu kemikte
meydana gelen değişiklikler
j) Bir kron veya kök malformasyonu sonucu
k) Mekanik engeller(kist,tümör,doku hiperplazileri,lokal enfeksiyonlar)
l) Travma
m) Ortodontik tedavi sonucunun devamlılığı
3.2. Sistemik Faktörler
3.2.1.Prenatal (Doğum Öncesi) Faktörler
a) Heredite
5
b) Değişik ırktan birleşen kişilerin çocukları
c) Hatalı besleme
d) Spesifik enfeksiyonlar (sifilis, tüberküloz gibi)
3.2.2. Postnatal (Doğum Sonrası) Faktörler
a) Raşitizm
b) Anemi
c) Herediter sifilis, tüberküloz
d) Ateşli hastalıklar
e) Gelişmemiş çenelerde darlık
f) Çene ve çevre doku hastalıkları
g) Endokrinal hastalıklar
h) Travma
i) Beslenme bozukluğu(malnutrisyon, vitamin eksiklikleri)
3.3. Bozuk Gelişimler
a) Cleidocranial
dysostosis: Kafa kemiklerinde kireçlenme bozukluğu
mevcuttur. Klavikula teşekkül etmemiştir. Daimi dişlerin sürmemesi ile karakterize
bir hastalıktır.
b) Oxycephali: Kafatasında sivri bir tepe noktası dişlerde çeşitli anomalilerle
karakterize bir durumdur.
6
c) Progeria: Kısa boy, tüy, kıl yokluğu, gri saç ve yaşlı görünüm veren yüz
belirtileri mevcut olan bir hastalıktır.
d) Achondroplasia: Fetusta başlayan ve kemikleri tutup cüceliğe sebep olan
bir hastalıktır. Özellikle kıkırdak teşekkül bozukluğu ile karakterize olması
önemlidir.
e) Damak yarığı.
4. GÖMÜK DİŞLERİN YOL AÇTIĞI PROBLEMLER
 Gömük dişte kök erimesi olabilir.
 Komşu dişlerde kök erimesine neden olabilirler.
 Trismus yapabilirler.
 Enfeksiyona neden olabilirler.
 Odontojenik kist ve tümör oluşumuna neden olabilirler.
 Ağrı oluşturabilirler.
 İleride protez uygulamalarında sorun oluşturabilirler.
 Spontan çene kırıklarına neden olabilirler.
5. GÖMÜK DİŞLERE BAĞLI OLARAK GÖZLENEN KLİNİK
BULGULAR
 Daimi dişin sürme zamanı geçmesine rağmen sürmemesi
 Bölgedeki süt dişinin halen düşmemesi
 Palatinal ya da vestibül mukozada kabarıklık
 Komşu dişlerde konum bozukluğu
7
6. ÇENELERDE GÖMÜLÜ KALMA SIRALAMASI
 Mandibular yirmi yaş
 Maksiller yirmi yaş
 Maksiller kanin
 Mandibuler kanin
 Mandibuler premolar
 Maksiller premolar
 Maksiller santral
 Maksiller lateral
Üst ve alt kanin dişler sürme sırasında çok uzun bir mesafe almaktadırlar.
Üst kanin diş başlangıçta teşekkülüne sinüs maksillarisin üst kısmında gözün
altında başlar ve sürme esnasında aşağıya ilerleyip normal oklüzyonda yerini
alabilmesi için 33.5mmlik bir mesafeyi katetmesi gerekir. Bu hareket hem uzun
hem de yandaki dişlerin de engellemeleri nedeniyle normal olamamakta ve kanin
dii normal sürmesini yapamamaktadır.
Alt kanin dişleri de aynen üst kaninlerdeki gibidir. Alt kaninlerin başlangıçta
alt çenenin bazal kısmında alt kenara çok yakın teşekkülleri sürmeyi
geciktirmektedir. Gömülü dişlerin cerrahi işlemle çıkartılmaları çok kolay
olabileceği gibi bazen ya çok zor ve ya da komplike olabilir.
Operasyondan evvel cerrahi işlemin seyrine karar verebilmek için
çıkartılacak gömülü dişi farklı özellikleri ve komşulukları, yani çevresi ile
tanımlamak gerekmektedir.
8
7.GÖMÜK
DİŞLERİN
DEĞERLENDİRİLMESİNDE
GENEL
PRENSİPLER
7.1 Dişsel Yaş ve Dişsel Yaşın Değerlendirilmesi
Diş gelişim dönemini en kolay belirlemenin yolu kök apeksinin kapanmasına
bağlı olarak değerlendirmektir.
Apeks açık kaldığı ve gelişimine devam ettiği sürece dental papilla ayırt
edilebilir, apeks tümüyle kapandığında ise dental papilla ortadan kalkar ve lamina
duranın kök çevresince yer aldığı görülür(1).Sürekli dişlerin kök gelişimi
erüpsiyonlarından yaklaşık 3 yıl sonra tamamlanır.Bu durumda 9 yaşındaki bir
çocukta ilk olarak 3 yıl önce sürmüş olan mandibular kesici dişlerin apeksleri
kapanmıştır ve ardından bu durumu mandibular sürekli 1. molarlar takip
edeceklerdir (1).
Diğer yönden sürememiş bir sürekli diş çok daha fazla kök oluşumu
sergilemektedir. Bu dişlerin normal erüpsiyon süreci, süt dişinin kökünde yetersiz
rezorpsiyon, normal olmayan bir sürme doğrultusu, supernumerer bir diş,
maksimum darlık, dişin erüpsiyon mekanizmasında bir problem gibi değişik
faktörlerce engellenmiş olabilir. Mandibular premolar bölgede sıklıkla süt
molarların erken çekimine bağlı mukozanın kalınlaşması sonucu premolar dişlerin
geç sürdüğü ya da süremedikleri gözlenmiştir.
7.2 Hastaların Hekime Başvurma Nedenleri
9
Hastalar çoğu zaman gömük dişlerinin farkında değillerdir ve sıkıntı, ağrı,
şişlik gibi şikayetleri olmadığı sürece hekime başvurmazlar. Genel olarak bir diş
hekimi muayenesinde gömük dişin ya da persiste süt dişinin farkına varılır ve
ardından bu durum periapikal radyografilerle de doğrulanabilir (1).Hastalar
anormal görünümün yer aldığı 2 temel problem için hekime başvururlar. Birincisi,
8-10 yaşlarında tek taraflı maksiller santral dişi, bir yıl ya da daha önce sürmüş ve
karşıt taraftaki lateral kesici diş sürerken, sürmesi beklenen diğer santral diş için
yeterli yer kalmaması endişesiyle hekime başvurulardır. Genellikle süt santral diş
uzun bir süre persiste kalmış ve aileler bu durumun farkında olsalar bile sürememiş
santral dişin gömük olabileceğini düşünememişlerdir. İkincisi, 14-15 yaşlarında
belirgin bir çürüğün yer aldığı persiste maksiler süt kanin dişin restorasyonu
amacıyla hekime başvurulardır.Olguların çok az bir oranında da gömük dişlerin
komplikasyonlarıyla ilişkili olarak bazı semptomlara rastlayan hekim, bu durumu
fark edebilir (1).
7.3 Cerrahi Tedavinin Zamanlaması
Cerrahi tedavinin uygulanabilmesinde gömük dişin gelişim miktarı daha ilk
tanı esnasında dikkate alınmalıdır. Erken bir dönemde, küçük yaştaki bir çocuğun
radyografisinde görülen supernumerer dişler, odontoma, kist ya da benign tümörler
komşu dişlerin normal erüpsiyonunu engelleyecektir. Aynı zamanda bu erken
dönem süresince zaman ve yeterli yer sağlanıp dişin doğal erüpsiyonuna izin
verilmelidir (1). Dişin erken bir dönemde açığa çıkartılması kuronun ya da
ardından kök gelişiminin zarar görmesine neden olabilecektir. Patolojik bir
durumun teşhisi dişin gömük kalmasına neden olabilir ve bu durumun tedavi
edilmeden beklenilmesi prognozu kötüleştirir. Tedavinin amacı, komşu süt
10
dişlerine ve foliküllere zarar vermeden patolojik durumun ortadan kaldırılması
olmalıdır (1). Gömük diş daha geç bir dönemde teşhis edildiğinde ise, sürekli diş
artık gömük olarak kabul edilir. Cerrahi tedavinin amacı patolojik durumun ortadan
kaldırılması ve ardından da erüpsiyonu gecikmiş sürekli dişin sürdürülebilmesi için
uygun şartların yaratılmasıdır (1).
7.4.Teşhise Yönelik Radyografik Yöntemler
Dentisyonun radyografik değerlendirilmesi gömük dişlerin teşhisinde ve
lokalizasyonunun belirlenmesinde önemli bir tanı aracıdır. Değişik radyografi
teknikleriyle;
 Gömük dişin kuron ve kök apeksinin, komşu dişlere ve dental arka göre
konumunun belirlenmesi,
 Persiste süt dişinin ve komşu dişlerin prognozunun belirlenmesi,
 Rezorpsiyon varlığında komşu dişlerin durumunun değerlendirilmesi,
amaçlanır (2,3,4).
Gömülü bir dişin çıkartılmasına karar verildiği anda iyi bir röntgen kontrolü
yaparak çekim sırasında ortaya çıkabilecek lokal zorlukları iyice anlamak gerekir.
Ya da başka bir dişin röntgenini çekerken gömülü bir diş olduğu tesadüfen
saptanabilir ki bu iş için cerrahi girişime başlamadan evvel eğer elimizdeki film
dişi tam göstermeye yeterli değilse yeni ve iyi röntgen alarak dişi tam görmemiz
gerekir. Mesela ramusa doğru uzanan Klass III horizontal bir diş 7 numara için
alınan filmde tam görünmeyebilir. Kök durumu, kök sayısı tam olarak
anlaşılmalıdır. Gömülü bir dişin tamamını tam olarak görmeden, çevredeki yapıları
tam anlamadan çekime başlanmamalıdır.
7.4.1 Periapikal Filmler
11
Periapikal film yalnızca ilgili dişi ve hemen komşu bölgeyi gösteren
filmlerdir. Hasta ağız açıkken mandibular dişlerin oklüzal düzlemleri
yere
paralel olacak şekilde oturtulur. Film bir hemostat yardımı ile mandibular
dişlerin lingual tarafına ilgili bölgeye yerleştirilir ve film ucu 6 numaralı dişin
mezial kenarına kadar gelir. Eğer klinik muayenede dişin horizontal olduğundan
şüphe edilirse veya başka bir film aşağı yukarı horizontal görüntü verdiyse o
zaman dişin tamamını alabilmek için film daha arkaya kaydırılır. Sonra ışın
oklüzal yüze paralel, filme dik yerleştirilir. Çoğu kez hastada filmin iyice arkaya
yerleştirilmesi ile beliren refleks ve ramus üzerindeki yumuşak dokunun film
görüntüsünü engellemesi ile periapikal filmler istenilen neticeyi vermeyebilir.
Fakat yinede ektopik olmadıkça rutinde gömülü dişlerin saptanmasında
kullanılan film şeklidir.
7.4.2 Bitewing Filmler
Klass I ve II vakalarında 2.molar ile 3.moların kronlarının ilişkilerini
görmek istersek en gerçek görüntüyü verecek filmler bitewing filmlerdir.
7.4.3 Oklüzal Film
Okluzal
radyografiler
gömük
dişlerin
bukko-lingual
pozisyonlarını
belirlemede sık kullanılan bir yöntemdir.
Gömük dişin horizontal yönde yerleşimi, diğer komşu dişlerle ilişkili olarak
kuronun ve apeksinin pozisyonu değerlendirilebilir. Bu radyografilerde sık
karşılaşılan bir problem gömük dişin komşu dişler üzerine süperpoze olabilmesidir
(5,4,6,7)
Mandibular Ark:
12
Kemik kalınlığının fazla olması nedeniyle, büyük kistler ya da bukko-lingual
konumlanmış dişlerden kaynaklı ekspansiyonların yer aldığı durumlar dışında
mandibular arktan alınan radyografilerin detayı düşüktür.
Maksiller Ark:
Maksiller Anterior Okluzal Radyografi: Merkezi ışının geçtiği kemik
kalınlığı daha az olduğu için görüntü kalitesi periapikal radyografiler kadar olmasa
da mandibulaya göre daha yüksektir (1).
Verteks Okluzal Radyografi:
Anterior maksillanın gerçek görünümü merkezi ışının santral dişlerin uzun
aksına paralel verilmesiyle elde edilir. Işın demetinin kafatası içinde geçeceği yol
çok fazla olduğu için görüntünün kalitesinde ve netlikte kayıp yaşanır (1). Daha
çok maksiller kaninlerin saptanmasında kullanılır. Periapikal filmler bu amaçla
kullanılabildiği gibi özel boyutta oklüzal filmlerde hazırlanır. Film kanin için
hastanın ağzına yerleştirildikten sonra ışın üstünden filme dik olarak verilir. Alt
molarlar içinde bir periapikal film yeterli olmayabilir. Film dişlerin oklüzal yüzüne
yerleştirildikten sonra hastaya ağzını kapatması söylenir böylece film yerinde kalır
ve ışın mandibula alt kenarından filme dik verilir. Bukkolingo pozisyonu iyi
gösteren filmlerdir.
13
Maksiller anterior okluzal radyografi
7.4.4 Extra-oral Radyografiler
Panoramik radyografiler periapikal radyografiler kadar detaylı bir görünüm
vermese de tüm dişlerin ve çene kemiklerinin görüntüsü kolayca elde edilir. En
önemli özelliği, alt ve üst diş kavislerinin her bölgesine dikey yönde çok dar bir Xışını demetinin ulaşabilmesidir. Bugün ortodontistler panoramik radyografilerden
daha nitel bilgiler elde edildiği konusunda görüş birliği içindedirler (2,3,1,6,8).
Panoramik radyografilerden, gömük dişlerin bukko-lingual pozisyonları hakkında
sınırlı bilgiler elde edilse de; kanin cusp eğimi, lateral kesici diş kökünün distal
yarısı ile ilişkisi, palatinal pozisyon için iyi bir bilgi verir (4). Sadece alt ve üst
çeneyi bütün halinde gösteren filmlerdir. Bir periapikal bitewing filmdeki kadar
çürüğü hassas göstermez ancak komşulukları göstermesi açısından yararlıdır.
Panoramik filmler aslında teşhise yardımcı olması açısından çekilmesi gereken
filmlerdir.
14
Panoramik
radyografi
tekniklerinden
biri
olan
Status-
X'in
ortopantomografiden üstünlüğü; gömük dişlerin bukko-palatinal pozisyonunun
tespit edilebilmesi ve azı dişlerine kadar olan süperpozisyonların elimine
edilebilmesidir. Arka dişler bölgesinde süperpozisyonlar olabilmekte ancak diş
kavisleri daire şekline yaklaştıkça süperpozisyonlar azalmaktadır (9).
Ortopantomograf
Lateral sefalometrik radyografiler frontal radyografilerle kombine edildiğinde
gömük dişlerin lokalizasyonu hakkında doğru bilgiler elde edilir.
Frontal
radyografiler
gömük
dişin
bukko-lingual
pozisyonu
kadar
bukkolingual aksın eğimi hakkında da doğru bilgiler verir. Lateral sefalometrik
radyografiler gömük dişin mesiodistal eğimi ve erüpsiyonu için gerekli vertikal
mesafeyi değerlendirmede de kullanılır (3). Lateral film iyi ışın verilmiş bir
15
ekstraoral film, özellikle Klass III vakalarında en doğru görüntüyü verir.
Anteroposterior filmler ise gömülü dişin civar yapılarla ilişkisini iyi gösterir.
7.4.5 Kanin Dişin Palatinale
Veya Vestibüle Yerleşimini Anlamak İçin
Çekilen Özel Film (ShiftSketch Metodu)
Gömülü kaninlerin palatinalvestibül, lingualvestibül lokalizasyonu oklüzal
filmlerle de anlaşılabilir, ancak üst kaninlerin lokalizasyonunu anlamak için başka
bir yöntem de kullanılmaktadır. Bu metodta önce ışın Filme dik gelecek şekilde bir
görüntü elde edilir ve gömülü dişin pozisyonu saptanır. Sonra horizontal olarak tüp
daha meziale veya distale kaydırılır ve ikinci bir film elde edilir, istenirse daha açılı
üçüncü bir film daha çekilir. Eğer tüp meziale ilerletildiğinde gömülü dişin
görüntüsü
de
komşu
dişe
göre
meziale
ilerlediyse
veya
tüp
distale
eğimlendirildiğinde görüntü distale kaydıysa, yani tüp ile görüntü aynı istikamette
yer değiştirdiyse o zaman gömülü diş paletinaldedir. Eğer aksi istikamette ilerleme
olduysa o zamanda vestibüldedir.
7.4.6 Tomografi
Bilgisayarlı Tomografi (CT)
Son zamanlarda bilgisayarlı tomografi yöntemi, palatinal pozisyonlu gömük
kaninin özellikle lateral kesici kökünde rezorpsiyona neden olduğu vakalarda,
konumunun tam olarak teşhisi için kullanılmaktadır. Aynı zamanda bu teknik
görüntüdeki süperpozisyonları elimine ederek geleneksel radyografiler ile tam
olarak izlenemeyen yapıları detaylı bir şekilde gösterir (10,11). Her ne kadar bu
teknik, gömük ve supernumerer dişlerin teşhisinde mükemmel bir güç ise de; çok
fazla dozda radyasyon içerdiğinden özel durumlar dışındaki tüm vakalarda
kullanımı doğru değildir (8). Maksillanın yer aldığı seri radyografi kesitlerinde
16
gömük dişin komşu dişlerle olan ilişkisi, kuron ve apeksin pozisyonu, dişin uzun
aksının eğimi, dişi çevreleyen kemiğin miktarı, lokal anatomik yapılar, dental
gelişimin tüm safhaları uzayın tüm 3 düzleminde doğru olarak değerlendirilir. Bu
yöntem ile kök rezorpsiyonunun, özellikle de palatinal ve bukkal kök yüzeylerinde
erken bir dönemde teşhisi yapılabilir. (1,11,12,13).
Bilgisayarlı tomografi ünitelerinin sayılarının az ve pahalı olmalarına rağmen
kullanımları
gittikçe
artmakta
ve
bugün
ortodonti
alanında
serbestçe
kullanılmaktadır. Özellikle CT yöntemi ile, cleidocranial dysplasia gibi vakalarda
birçok gömük dişin pozisyonunun belirlenmesi tedavi planlanması sürecinde ve bir
sonraki cerrahi safhada oldukça önemlidir (2,1).
Maverna ve Gracco çalışmalarında, gömük dişler ve lokalizasyonları
hakkında daha detaylı bilgilere CT ile ulaşıldığını, bu nedenle de kafa-yüz
bölgesindeki yapıların incelenmesinde bu metodun kullanılması gerektiğini
belirtmişlerdir (14). Schüller ve Freisfeld de komşu dişteki rezorbsiyon
büyüklüklerini CT ile ölçmüşlerdir (15).
8. GÖMÜK KANİN DİŞLER
8.1. Kanin Dişlerde Gömüklüğün Etiyolojisi
8.1.1. Lokal Sebepler
 Gömülü kaninlerin etiyolojisi çok açık değildir ancak multifaktöriyel
olduğu düşünülmektedir.
 Kaninlerin en uzun sürme yoluna sahip olması
17
 Ark boyu yetersizliği
 Diş germinin anormal pozisyonu
 Travma
 Patolojik lezyonlar
 Odontomlar
 Süpernümerer dişler
 Alveoler yarık varlığı
 Kök ucu dilaserasyonu
 Ankiloz
8.1.2. Genel ve Sistemik Sebepler
 Bazı endokrin yetersizlikler
 Ateşli hastalıklar
 Radyasyon tedavisi
 İrsiyet
8.2 Gömük Kanin Dişlerin Kliniği
Gömük kanin dişler nedensiz baş ve yüz ağrıları ve orbita çevresinde
yansıyan ağrıların nedeni olabilmektedirler. Sürmek için bu dişlerin uyguladığı
basınç lateral dişte kök rezorpsiyonuna neden olmasının yanında folikülde patalojik
değişmelerin ortaya çıkmasına da neden olabilir. Bundan dolayı gömük bir kaninle
beraber kronunun çevresinde adenomatoid odontojenik tümör gibi olaylarla
karşılaşılabilir. Çekim endikasyonlarının yanında, gömük kanin çekimi için bazı
18
özel koşullar bulunmaktadir(16) :
 Komşu dişlerde yer değişikliği
 Üst çenede gömük kaninlerin sınıflandırılması
 Radyografik inceleme
8.2.1 Komşu Dişlerde Yer Değişikliği
Gömük kanin dişin oluşturduğu basınç lateral dişte yer değişikliği veya dişin
vertikal ekseninde yer değişikliğine ve nadiren de santral dişte yer değişmesine
neden olabilmektedir. Dişteki yer değişikliği daha çok labiale doğru olup palatal
yer değişikliği azdır. Bundan dolayı anterior dişlerde özellikle de lateral dişte yer
değişikliğine, eksen değişikliklerine, nedensiz ve zamanla meydana gelen labiale
doğru hareketler göründüğünde gömük bir kanin dişin varlığından şüphelenerek
hastadan radyografi çekmek gereklidir.(17)
Operasyon geçirmiş olan ancak alveol yarıkları tedavisiz kalmış ya da cerrahi
operasyona rağmen bölgede kemik birleşmesi meydana gelmemiş olan damak
yarıklı hastalarda kanin dişler 3 nedenle gömük kalmaktadır. Sürme olanağı
bulamazlar ve bundan dolayı daha sonra meydana gelecek komplikasyonların
önlenmesi için bu gömük dişlerin operasyon ile çıkartılmaları gerekmektedir. (17)
 Cerrahi skar nedeniyle bölgede oluşmuş olan fibröz yumuşak doku dişin
sürmesini önler.
 Sürmek için bölgede yeterli kemiğin olmaması dişin hareketine olanak
sağlamamakta ve ayrıca gelecekte diş için yeterli destek ve konum da
sağlamamaktadır.
 Yer darlığı ve arkın dar olması dişin sürmesi için alan bırakmamakta ve
19
dişin gömük kalmasına neden olmaktadır.
8.2.2 Üst Çenede Gömük Kaninlerin Sınıflandırılması
Klass 1: Gömülü kanin dişleri tamamiyle palatinal tarafta lokalizedirler.
a)Horizantal: Gömülü olan kanin dişi lokalize olduğu bölgede bulunan
normal diş arkındaki dişlerin ekseniyle dik açı yapacak şekilde veya dik açıya
yakın yatay pozisyonda bulunurlar.
b)Vertikal: Gömülü olan kanin dişi lokalize olduğu bölgede bulunan normal
diş arkındaki dişlerin eksenine paralel olarak palatinal tarafta lokalizedir.
c)Semivertikal: Gömülü olan kanin diş ne horizontal ne de vertikal
pozisyondadır. Her iki pozisyonun arasında hafif yatay veya hafif vertikal bir
pozisyon gösterir.
Klass 2: Gömülü kanin dişleri üst çenenin bukkal yani vestibüler tarafında
lokalize olmuşlardır.
a) Horizontal
b) Vertikal
c) Semivertikal
Bu dişlerinde lokalizasyonları aynen Klass 1 tarifinde yaptığımız gibi açı ve
pozisyonlarına göre 3 alt grupta değerlendirilir.
Klass 3: Gömülü kanin dişleri üst çenenin vestibüler ve palatinal kısmında
aynı anda lokalizedir. Kron palatinaldedir ve kök alveoldaki bitişik dişler arasından
geçerek üst çenenin vestibüler yüzeyi üzerinde sonlanacağı gibi bunun tamamen
aksi şekilde de lokalize olabilir.
Klass 4: Alveoler uzantı içerisinde yer alan gömülü kanin dişleri genellikle
20
yan keser ve birinci küçük azı arasında lokalize olup çoğunlukla vertikal
pozisyondadırlar.
Klass 5: Dişsiz çenelerde lokalize görülen gömülü kanin dişleri.
8.2.3 Radyografik İnceleme
Burada daha önce bahsettiğimiz radyografik yöntemler kullanılarak gerekli
tanı konulur.
8.3 Gömük Kaninlerde Tedavi Alternatifi
Maksiller kaninler bütün dişler içinde en uzun gelişim periyoduna, en derin
gelişim bölgesine ve en zor sürme yoluna sahip dişlerdir ve üçüncü molarlardan
sonra en sık gömük kalan dişler olup sürmeleri sırasında cerrahi ekspozisyon ve
ortodontik yönlendirmeye sıklıkla ihtiyaç duymaktadır(18) . Maksiler kaninlerin
gömülü kalma oranı kızlarda (%1,17) erkeklerden (%0,51) daha fazladır(19) .
Maksiller kaninlerin gömülü kalma sıklığı mandibuler kaninlerden önemli
derecede daha yüksektir(20) . Gömülü maksiler kaninler labialden (%15) daha çok
palatinal (%85) yerleşimlidir(21) ve hastaların %7 ‘inde çift taraflı gömüklük
mevcuttur(20).
Labial pozisyondaki gömülü maksiler kaninler sıklıkla çeşitli derecelerde
çapraşıklıkla kombine maloklüzyonla birlikte gözlenirken, palatal pozisyondaki
gömülü maksiller kaninler genellikle çapraşıklıkla beraber gözlenmezler . Eğer
21
arkta yeterli yer mevcutsa labial pozisyonda gömülü maksiler kaninler cerrahi
ekspozisyon ve ortodontik tedaviye ihtiyaç duymadan kendiliğinden sürebilir.
Ancak palatal pozisyondaki gömülü kaninler nadiren ortodontik
müdahale
olmadan sürebilir. Palatal pozisyondaki kaninlerin sürmesi hem kalın palatinal
kortikal kemik hem de sıkı ve dirençli palatinal mukoza tarafından
engellenrnekte ve gömük kalmaktadır.(22).
Literatürde
gömülü
kaninler
için
birçok
tedavi
alternatifi
sunulmaktadır.
8.3.1. Tedavi Seçenekleri
1.
Süt kaninin çekilmesi ve gümük kaninin takip edilmesi.
2.
Tedavi etmeksizin periyodik olarak patolojik değişikliklerin
takip edilmesi
3.
Kaninin cerrahi olarak alınması ve protetik tedavi yapılması
4.
Kaninin cerrahi olarak ekspoze edilip ortodontik olarak düzeltilmesi
5.
Kaninin ototransplantasyonu
6.
Gömülü
dişin
çekimi
ve
eş
zamanlı
dental
implant
yerleştirilmesi(19,23,24)
8.3.2. Tedavi Planlamasına Karar Vermeden Önce Teşhise Yönelik Olarak
Bakılması Gereken Faktörler

Hastanın yaşı

Genel sağlık durumu

Kanin için ark üzerinde yer olup olmadığı
22

Birinci premoların kaninin yerine uygun olup olmadığı

Radyografik pozisyonu

Hastanın ortodontik tedaviye olan motivasyonu

Cerrahiyi kontrendike kılan medikal bir problemin olup olmadığı(25)
8.3.3. Gömülü Maksiller Kaninlerin Sürdürülmesinde Önemli Faktörler

Radyolojik inceleme

Kaninin açılanması

Kaninin yüksekliği

Kaninin labiopalatal pozisyonu
9.OLGU SUNUMU
OLGU SUNUMU 1
Kliniğimize çapraşıklık şikâyeti ile başvuran 13,5 yaşındaki bayan hastanın
yapılan klinik muayenesi sonucunda sağ ve sol Sınıf II molar ilişkiye sahip olduğu
ve üst orta hattının sağa doğru 2 mm saptığı görüldü. Hastanın daimi maksiler sağ
kanin dişi ağızda gözlenmiyordu (Şekil 1). Radyografik muayene ve palpasyon
muayenesi sonucunda daimi kanin dişinin palatinal pozisyonda gömülü olduğu,
model analizi sonucunda ise üst çenede 13 mm alt çenede ise 2 mm yer ihtiyacı, 5
mm. overjet ve 1 mm overbite’a sahip olduğu tespit edildi (Şekil 2,3). Lateral
sefalometrik filmler üzerinde yapılan ölçümlerde ise hastanın iskeletsel sınıf I
ilişkiye, saat yönünde gelişim paternine ve azalmış nazolabial açıya sahip olduğu
23
tespit edildi.
Şekil 1. Hastanın tedavi öncesi
alınan ağız içi fotoğrafları
Şekil 2.Hastanın tedavi öncesi
alınan üst çene alçı modelinin
oklüzalden görünümü
Şekil 3.Hastanın tedavi öncesi .
alınan periapikal ve oklüzal filmleri
24
Gömülü kanin dişin ark üzerinde ideal pozisyonuna getirilebilmesi amacıyla
üst 1.küçük azı dişlerin çekimini takiben sabit ortodontik tedavi uygulanması
planlandı. Ankrajı arttırmak amacıyla üst 1. büyük azı dişlere yerleştirilen bantlara
lehimlenen 1 mm. kalınlığında paslanmaz çelik telden bükülerek hazırlanan
transpalatinal arkın hasta ağzına yerleştirilmesini takiben 1. küçük azı dişleri
çekildi. 1. küçük azı dişlerinin çekiminden yaklaşık 10 gün sonra .018 inch slot
genişliğine sahip Omni–Roth braketler yapıştırıldı. .014 inch’lik nikel titanyum ark
telleri ile alt ve üst arkların seviyelenmesine başlandı.
Üst dişlerin seviyelenmesini takiben cerrahi olarak gömülü kanin dişin üzeri
mukoperiostal flep ile kaldırıldı ve diş kronu üzerindeki kortikal kemik düşük hızlı
frez yardımıyla uzaklaştırıldı. Kan ve tükrükten izole edilen kron üzerine
ortodontik kuvvet uygulamak amacıyla buton yapıştırıldı (Şekil 4). Daha sonra flep
önceki pozisyonuna uygun olarak kapatılıp suture edildi.
Şekil 4.Butonun
yapıştırılması sırasında
alınan fotoğraf ve
kuvvetin uygulanmaya
25
başladığı seans alınan oklüzal film
Cerrahi müdahaleden yaklaşık bir hafta sonra süturlar alındı ve ortodontik
traksiyona başlandı. Başlangıç aşamasında .016 inch ve .016 x .016 inch nikel
titanyum ark telleri kullanıldı. Üç haftalık periyotlarda yapılan kontrollerde gömülü
kanin dişine yapıştırılan butona bağlı çelik tel, üst ark telini palatinale doğru
gerdirecek şekilde aktive edildi. Toplam 8 ay süren traksiyon dönemi sonunda
gömülü dişin ark üzerinde ideal yerine gelmesi sağlandı. Takiben sırasıyla .016 x
.022 inch nikel titanium ve .016 x .022 inch çelik ark teller kullanılarak tedavi
bitirildi. Toplam 23 ay süren tedavi sonrasında Sınıf II molar ve Sınıf I kanin ilişki
ve ideal bir oklüzyon elde edilmiştir(Şekil 5,6).
Şekil 5.Hastanın tedavi
sonrası alınan ağız içi
fotoğrafları
Şekil 6. Hastanın tedavi
sonrası alınan üst çene alçı
modelinin oklüzalden
görünümü.
26
Şekil 7.Hastanın gömülü sağ üst kanin dişinin sürdürülmesi sonrası dişeti
seviyesinin daha koronalde yer aldığı görülmektedir.
Gömülü kanin sürdürülmesi sonrası dişeti seviyelerinin daha koronalde
olduğu durumlarla sıklıkla karşılaşılmaktadır. Bu durumun apikale
pozisyonlandırılmış flep tekniği kullanılarak düzeltilmesi gerekebilir. Hastamız
estetik olarak dişlerinin görünümünden memnun olduğunu söylediği ve başka bir
cerrahi müdahaleyi kabul etmediği için periodontal cerrahi işlem yapılamamıştır
(Şekil 7).
OLGU SUNUMU 2
Kliniğimize dişlerinin gömük olması ve çapraşıklık şikâyeti ile başvuran 12
yaşındaki bayan hastanın yapılan klinik muayenesi sonucunda sağ ve sol Sınıf II
27
molar ilişkiye sahip olduğu ve üst orta hattının sola doğru saptığı görüldü. Hastanın
sağ üst süt kanin dişi ağızda gözlenirken daimi maksiller sağ ve sol kanin dişleri
ağızda gözlenmiyordu (Şekil 8). Radyografik muayene sonucunda daimi kanin
dişlerinin palatinal pozisyonda gömülü olduğu (Şekil 9), model analizi sonucunda
ise üst çenede 6 mm alt çenede ise 3 mm yer ihtiyacı, 2 mm overjet ve 3,5 mm
overbite’a sahip olduğu tespit edildi. Lateral sefalometrik filmler üzerinde yapılan
ölçümler sonucunda ise hastanın iskeletsel sınıf I ilişkiye, azalmış dik yön
boyutlarına ve retrüze üst dudağa sahip olduğu tespit edildi.
Şekil 8. Hastanın
tedavi öncesi alınan
ağız içi fotoğrafları
Şekil 9. Hastanın
tedavi öncesi alınan
panoramik,
periapikal ve
oklüzal filmleri
28
Üst sağ süt kanin dişin çekimini takiben gömülü kanin dişlerine butonlar
yapıştırıldı ve cerrahi müdahaleden yaklaşık iki hafta sonra üst 1. Molar dişlerin
distalizasyonu ve gömülü kanin dişlerin sürdürülebilmesi amacıyla distalizasyon
vidaları ve kanin dişler bölgesinde heliksleri olan üst müteharrik aparey yapıldı
(Şekil 10).
Distalizasyon ve ortodontik traksiyon işlemi beraber uygulandı. Hastanın
distalizasyon vidalarını 5 günde 1 tur aktive etmesi istendi. Yaklaşık 70–80 g
kuvvet uygulayan elastikler ise yemekler hariç tüm gün kullandırıldı. Toplam 5 ay
süreyle distalizasyona devam edildi, sonrasında müteharrik aparey üzerindeki
vidalar çıkarıldı ve 1. küçük azı dişlerindeki Adams kroşeler distalizasyon amaçlı
finger springler ile değiştirildi (Şekil 11). Kanin dişlerin istenilen seviyeye kadar
sürmesi için traksiyona işlemine 3 ay daha devam edildi (Şekil12). Gömülü dişlerin
sürmesi sırasında hasta tarafından heliks kaynaklı herhangi bir doku tahrişi veya
ağrı bildirilmemiştir. Gömülü kanin dişlerinin sürmesini takiben, .018 inch Omni–
Roth braketler yapıştırıldı. Sırasıyla .012, .014, .016, .016 x .016 inch nikel
titanyum teller ile seviyeleme işlemini yapıldı ve .016*.022 inch nikel titanyum ve
paslanmaz çelik teller kulllanılarak tedavi bitirildi. Toplam 17 ay süren tedavi
sonrası Sınıf I molar ve kanin ilişki ve ideal bir oklüzyon elde edilmiştir (Şekil 13).
29
Şekil 10. Hastanın tedavinin başlangıcında alınan ağız içi fotoğrafları
30
Şekil 11. Distalizasyon sonrası gömülü dişlerin doğru eğimde
sürdürülebilmesi amacıyla helikslerin yönü değiştirilmiştir.
Şekil 12. Hastanın kanin dişlerinin sürmesi sonrası alınan ağız içi fotoğrafları
31
Şekil 13. Hastanın tedavi bitiminde alınan ağız içi fotoğrafları.
OLGU SUNUMU 3
Hastamız 28 yaşındaki M.A. sol üst kanin bölgesinde bir şişkinlik şikayetiyle
Cumhuriyet Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ADÇ. Hastalıkları ve Cerrahisi
AD.’na başvurmuş, yapılan klinik ve radyolojik muayeneler sonucu o bölgede
daimi sol üst kanin dişin gömülü olduğu tespit edilmiştir. Alınan anamnez
sonucunda hastanın o bölgedeki dişi sallandığı için 3 sene evvel özel bir kliniğe
gidip muayene olduğu, sallanan dişinin diş hekimince çekildiği ve herhangi bir
radyolojik muayene yapılmadan o boşluğun daha sonra bir köprü ile kapatıldığı
öğrenildi.
Yapılan ağız içi ve radyolojik muayene sonucu 14, 22, 25 no.lu dişlerde kanal
tedavisi; 22-24 arası protetik restorasyon; 15,17 amalgam restorasyon; 18, 24, 28,
38, 46 no.lu dişlerin eksik olduğu ve 23 no.lu dişin de gömülü olduğu görüldü
(Şekil 1).
32
Şekil 1. Preoperatif panoramik film.
Hastaya gömülü dişinin düzgün bir şekilde sürdürülebilmesi ve diğer
problemlerin de çözülebilmesi için ortodontik tedavi görmesi gerektiği anlatıldı.
Hasta bir takım kişisel nedenlerden dolayı tedavi göremeyeceğini, eğer mümkünse
sadece gömülü dişinin sürdürülmesini değilse çekilmesini istediğini söyledi. Arkta
var olan yer ölçüldükten sonra gömülü dişin sığacağı fakat detaylı bir ortodontik
tedavi yapılmayacağından, kanin ilişkinin sınıf I olamayacağı öngörüldü. Bunun
üzerine Protetik Diş Tedavisi AD. ile yapılan konsültasyon sonucu diş düzgün bir
şekilde arkta yerini aldığı taktirde 2 ayak, 3 üyeli mevcut köprüye kanin dişi de
ilave etmeye karar verildi
33
Ağızda bulunan 2-4 köprü sökülüp 2 ve 4 no.lu dişler geçici olarak kronlandı.
Gömülü kaninin üstü cerrahi olarak açılıp hook bondlandı. Gömülü dişin pozisyonu
mezioanguler olduğundan daha çok vertikal ve bir miktar da distal yönde kuvvet
uygulanabilecek bir ankraj noktası olan 35 ve 36 no.lu dişlerin kökleri arasına bir
mini plak vidası yerleştirildi (Şekil 2).
Şekil 2. Gömülü dişe hook bondlanması ve alt çeneye yerleştirilen mini plak
vidası.
Dişle vida arasına yaklaşık 30 g kuvvet uygulayacak şekilde elastik verilerek;
hastaya yemekler harici devamlı takması ve her gün yenisiyle değiştirmesi
söylendi. Yaklaşık 2 ay sonra dişin kronu ağız boşluğunda tamamen gözüktü ve 7.
ayın sonunda ise diş arkta yerini aldı (Şekil 3). Alınan panoramik radyografide
34
dişin angulasyonunun iyi olduğu görüldü (Şekil 4). Hasta daha sonra protez
bölümüne gönderildi ve 3 üyeli sabit porselen restorasyon yapıldı (Şekil 5).
Şekil 3. Gömülü dişin 7.ay sonundaki görünümü
35
Şekil 4. Hastanın 7.ay sonundaki panoramik filmi
36
KAYNAKLAR
1. Becker A. The Orthodontic Treatment of Impacted Teeth, London, Martin Dunitz
Publishers, 1998.
2. Sağlam A. Tam Gömük Dişlerin İnsidansı, Meydana Getirdikleri Komplikasyonlar
ve Çekim Zamanları Üzerine Klinik Ve Radyolojik Bir Araştırma. DoktoraTezi,
Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü,Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim
Dalı, 1995.
3. Mitchell L. An Introduction to Ortodontics, New York, Oxford University Press,
1996.
4. Nanda R. Biomechanics in Clinical Orthodontics,Philadelphia, WB Saunders,
1996.
5. Türker M, Yücetaş Ş. Ağız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahisi, Ankara, Özyurt
Matbaacılık, 1999.
6. Ricketts RM, Bench RW, Gugino CF, Hilgers JJ Schulhof RJ. Part:5 Orthopedics.
“Bioprogressive Therapy Book” içinde. Rocky Mountain/Orthodontics, 1979, S:4869.
7. Van der Linden FPGM. Problems and Procedures in Dentofacial Orthopedics,
Chicago, Quintessence Publishing Company Incorporated, 1990.
8. Nagpal A, Pai KM, Setty S, Sharma G. Localization of Impacted Maxillary
Canines Using Panoramic Radiography. Journal of Oral Science 2009, 51(1), S:3745.
9. Sağlam A. Tam Gömük Dişlerin İnsidansı, Meydana Getirdikleri
Komplikasyonlar ve Çekim Zamanları Üzerine Klinik Ve Radyolojik Bir Araştırma.
37
Doktora Tezi, Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ağız Diş ve Çene
Cerrahisi Anabilim Dalı, 1995.
10. Tantanapornkul W, Okouchi K, Fujiwara Y. A Comparative Study of ConeBeam Computed Tomography and Conventional Panoramic Radiography in
Assessing the Topographic Relationship Between The Mandibular Canal and
Impacted Third Molars. Oral Surgery, Oral Medicine, Oral Pathology, Oral
Radiology & Endodontics 2007, 103(2), S:253-259.
11. Bayrak S, Dalci K, Sari S. Case report: Evaluation of Supernumerary Teeth with
Computerized Tomography. Oral Surgery, Oral Medicine, Oral Pathology, Oral
Radiology & Endodontics 2005, 100(4), S:65-69.
12. Walker L, Enciso R, Mah J. Three-Dimensional Localization of Maxillary
Canines with Cone-Beam Computed Tomography. American Journal of
Orthodontics and Dentofacial Orthopedics 2005, 128(4), S:418-423.
13. Zhang X, Zhang JM, Chen SL, Chen JL. Clinical Application of Computer
Assisted Technology Based Spiral CT Scan for Locating Impacted Tooth. Hua Xi
Kou Qiang Yi Xue Za Zhi 2009, 27(5), S:525-527.
14. Maverno R, Gracco A. Different Diagnostic Tools for the Localization of
Impacted Maxillary Canines: Clinical Considerations. Progress in Orthodontics
2007, 8(1), S:28-44.
15. Schüller H, Freisfeld M. Damage to the Remaining Teeth From Displaced Upper
Canines. Fortschr Röntgenstr 1992, 157(2), S:107-110
16.Atlas of minor oral surgery ,David A.Mc,GOWAN,Glasgow,İngiltere,1999, S:1552.
17.Gömük ve sürmüş dişlerin çıkartılmaları.Prof.Dr.S.Mehdi
38
JAFARI,TAHRAN,2004, S:61-86.
Ağız,diş ve çene cerrahisi/Prof.Dr. Mustafa TÜRKER ve Prof.Dr. Şule YÜCETAŞ
18.Jacoby H.The etiology of maxillary canine impactions. Am J Orthod 1983, 84,
S:125-32
19.Bishara SE. Impacted maxillary canines: a rewiev.Am J Orthod Dentofacial
Orthop 1992, 101, S:159-171
20.Shroff B. Canine impaction:diagnosis,treatment planning and clinical
management.In: Nanda R, editor. Biomechanics in clinical ortodontics.Philadelphia:
WB Saunders,pp.1996, S:99-108
21.Fournier A, Turcotte J, Bernard C. Orthodontic considerations in the treatment of
maxillary impacted canines. Am J Orthod 1982, 81, S:236-9
22.Tin P,Fine JB.Closed flap technique for surgical management of impacted
canines.Columbia Dental review 2000, 5, S:17-20
23.Ericson S, Kurol J.Radiographic assessment of maxillary canine eruption in
children Clinical sings of eruption disturbances.Eur J Orthod 1986, 8, S:133-40
24.Sagne S,Lennartsson B, Thilander B. Transalveolar transplantation of maxiilary
canines Am J Orthod Dentofacial Orthop 1986, 90, S:149-157
25.Stivaros N, Mandal NA. Radiographic factors affecting the management of
impacted upper permanent canines.J Orthod 2000, 27, S:169-73
26. Bishara SE, Kommer DD, Mc Neil MH, et al. Management of impacted canines.
Am J Orthod 1976, 80, S:173-90
27.Moyers RE. Handbook of orthodontics, Second Ed, Chicago:Year Book Medical
1963, S:83-8
28.Peck S, Peck L, Kataja M.The palatally displaced canine as a dental anomaly of
genetic origin.Angle Orthod 1994, 64, S:249-56
39
29.Pirinen S, Arte S, Apajalahti S. Palatal displacement of canine is genetic and
related to congenital absence of teeth. J Dent Res 1996, 75, S:1742-6
30. Rayne J. The unerupted maxillary canine. Dent Pract Dent Rec 1969, 19, S:194204.
31. Becker A. The orthodontic treatment of impacted teeth. Martın Dunitz Ltd
1998,London, S:85-151.
32. Ngan P, Hornbrook R, Weaver B. Early timely management of ectopically
erupting maxillary canines. Semin Orthod 2005, 11, S:152-163.
33. Schmidt AD, Kokich VG. Periodontal response to early uncovering, autonomous
eruption, and orthodontic alignment of palatally impacted maxillary canines. Am J
Orthod Dentofacial Orthop 2007, 131, S:449-455.
34. Vermette ME, Kokich VG, Kennedy DB. Uncovering labially impacted teeth:
apically positioned flap and closed-eruption techniques. Angle Orthod 1995, 65,
S:23-32.
35.Crescini A, Nieri M, Rotundo R, Baccetti T, Cortellini P, Prato GP.
Combined surgical and orthodontic approach to reproduce the physiologic eruption
pattern in impacted canines: report of 25 patients. Int J Periodontics Restorative Dent
2007, 27, S:529-537.
36. Ling KK, Ho CT, Kravchuk O, Olive RJ. Comparison of surgical and
nonsurgical methods of treating palatally impacted canines, I: periodontal and pulpal
outcomes. Aust Orthod J 2007, 23, S:1-7.
37. Aksu M, Taner T. Palatinalde gömülü maksiller kanin dişin tünel traksiyon
yöntemiyle tedavisi. Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi 2006,
30, S:48-58.
40
38. Jacoby H. The ‘ballista spring” system for impacted teeth. Am J Orthod 1979, 75,
S:143-151.
39. Kalra V. The K-9 spring for alignment of impacted canines. J Clin
Orthod 2000, 34, S:606-610.
40. Kim SH, Choo H, Hwang YS, KR. C. Double-archwire mechanics using
temporary anchorage devices to relocate ectopically impacted maxillary canines.
World J Orthod 2008, 9, S:255-266.
41. Becker A, Zilberman Y. Acombined fixed-removable approach
to the treatment of impacted maxillary canines. J Clin Orthod 1975, 9, S:162- 169.
42. Fischer TJ, Ziegler F, Lundberg C. Cantilever mechanics for treatment of
impacted canines. J Clin Orthod 2000, 34, S:647-650.
43. Park H, Kwon O, Sung J. Microimplant Anchorage for Forced Eruption of
Impacted Canines. J Clin Orthod 2004, 38, S:297-302.
44. Fournier A, Turcotte JY, Bernard C. Orthodontic considerations in the treatment
of maxillary impacted canines. Am J Orthod 1982, 81, S:236- 239
45. Bass T. Observations on the misplaced upper canine tooth. Dent Pract Dent Rec
1967, 18, S:25.33.
46. Rayne J. The unerupted maxillary canine. Dent Pract Dent Rec 1969, 19,
S:194.204.
47. Vastardis H. The genetics of human tooth agenesis; new discoveries for
understanding dental anomalies. Am J Orthod Dentofacial Orthop 2000, 117, S:650656.
48. Jacobs SG. The impacted maxillary canine. Further observations on aetiology,
radiographic localization, prevention/interception of impaction, and when to suspect
impaction. Aust Dent J 1996, 41, S:310-316.
41
49. The resolution of palatally impacted canines using palatalocclusal force from a
buccal auxiliary. Am J Orthod Dentofacial Orthop 1996, 110, S:528-534.
50. Ross LL. Nickel Titanium Closed-Coil Spring for Extrusion of Impacted
Canines. J Clin Orthod 1999, 33, S:698-698.
51. Patel S, Cacciafesta V, Bosch C. Alignment Of Impacted Canines With
Cantilevers And Box Loops. J Clin Orthod 1999, 33, S:698-699.
52. Fournier A, Turcotte J, Bernard C. Orthodontic considerations in the treatment of
maxillary impacted canines. Am J Orthod 1982, 81, S:236-239.
53. McDonald F, Yap WL. The surgical exposure and application of direct traction
of unerupted teeth. Am J Orthod 1982, 89, S:331-340.
54. Darendeliler MA, Friedli JM. Treatment of an Impacted Canine with Magnets. J
Clin Orthod 1994, 28, S:639-641.
55.Park HS. The use of micro-implants as orthodontic anchorage. Nare Publishing
Co., Seoul, Korea, 2001.
42
ÖZGEÇMİŞ
1992 yılında Uşak’ta doğdum.İlköğrenimimi Nihat Dülgeroğlu İlköğretim
Okulu’nda tamamladım.2006 senesinde Uşak Şehit Abdülkadir Kılavuz Anadolu
Öğretmen Lisesine başladım.2010 senesinde mezun olduktan sonra Selçuk
Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesini kazandım.2011 senesinde Ege Üniversitesi
Diş Hekimliği Fakültesine yatay geçiş yaptım.Ve öğrenimime burada devam ettim.
43

Benzer belgeler

Gömük dişlerin etiyolojisi, teşhisi ve tedavisi

Gömük dişlerin etiyolojisi, teşhisi ve tedavisi Gömük dişin horizontal yönde yerleşimi, diğer komşu dişlerle ilişkili olarak kuronun ve apeksinin pozisyonu değerlendirilebilir. Bu radyografilerde sık karşılaşılan bir problem gömük dişin komşu di...

Detaylı