sardunya`dan

Transkript

sardunya`dan
bülten
2010
>nisan>mayıs>haziran
Sektör liderliğimize
bir başarı daha ekledik;
ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti
Yönetim Sistemimizi belgelendirdik
sardunya’dan
eğitim
sosyal sorumluluk müşteri röportajı
Orta Avrupa’dan
bakınca
Diversey işbirliği ile
“Ekipman Temizliği
Eğitimi”
Sardunya, tuz tüketimini
azaltmaya davet ediyor
Garanti Leasing İnsan
Kaynakları Müdürü
Mehmet Ali Daryal
editör
Sardunya sektöründe
bir ilke imza atarak
5. Belgesini almaya
hak kazandı
S
ardunya, 1997 yılında ISO 9000 Kalite
Yönetim Sistemi’nin belgelendirilmesiyle
başladığı kalite yolculuğunda 4 yönetim
sistemini tüm üretim ve servis mutfaklarında başarıyla uygulayarak 5. Belgesi olan İSO
10002 Müşteri Memnuniyeti - Müşteri Şikayetleri Ele Alma Yönetim Sistemi belgesini almaya
hak kazandı.
Müşteri memnuniyetini her zaman birinci sırada tutan Sardunya, müşteri şikayetlerinin ele
alınması, onlara ulaşma kanallarını genişletme
yolunda yaptığı çalışmalarla bu belgeye layık
görüldü.
Yaz sıcaklarının bastırdığı şu günlerde beslenme şeklimiz sağlığımızı koruyabilme açısından
önem kazanıyor. Sıcaklarda kimi gıdanın bol
bol tüketilmesi kiminin ise hemen hemen hiç
tüketilmemesi gerekiyor. Yaz aylarında özellikle ishal ve kusma vakaları artış gösteriyor.
Sardunya bu konuda müşterilerini düşünerek
bir takım önlemler aldı. Sardunya’nın yaza özel
tedbirlerini bültenimizde okuyabilirsiniz.
Sardunya’nın eğitime verdiği önem artık herkesçe bilinen bir konu… Çalışanlarını adeta bir
okul niteliğinde eğiten Sardunya’da, Yönetici
Becerilerini Geliştirme eğitimlerinden biri daha
tamamlandı. 9 Mart-10 Mayıs 2010 tarihleri
arasında gerçekleşen eğitimler, 3 Temmuz’da
sertifikaların dağıtılması ile son buldu.
Ayrıca İSG (İş sağlığı ve güvenliği) konusunu
da atlamayan Sardunya, personeline yangın
konusunda da eğitim verdi. Verilen uygulamalı
eğitimlerle personel alevle karşılaştığında neler yapması gerektiği ve soğukkanlılığını nasıl
koruyacağını uzman eğiticiler gözetiminde
tatbik etmiş oldu.
Gıda güvenliği konusunda en önemli halka-
2
yı oluşturan hijyen konusu ise Sardunya ve
Diversey iş birliği ile hazırlanan bulaşık yıkama
eğitimleri ile personele bir kez daha uygulamalı ve teorik bilgilerle benimsetilmiş oldu.
Müşteri röportajımızı bu sayımızda Garanti
Leasing İnsan Kaynakları Müdürü Mehmet
Ali Daryal ile gerçekleştirdik. Daryal bizimle
çocukluk dönemine kadar uzanan, babasıyla
birlikte geçirdiği eski bankacılık dönemleri
ve yeme alışkanlıkları hakkında hatıralarını
paylaştı. Gerçekleştirdiğimiz bu hoş sohbeti
ilerleyen sayfalarımızda bulabilirsiniz.
Ar-Ge mutfağımızda bu sayıda yaz aylarına
uygun bir ana yemek ve tatlı tarifine yer veriyoruz. Bültenimizin vazgeçilmezi Keyif-kültür
köşemizde ise muhteşem manzarasıyla ve
lezzetli yemekleriyle Marmaris’te konumlanan
Devedaşı Restoran’ı okuyacaksınız.
Diyetisyenimiz bizi tuz tüketimi konusunda
uyarmaya devam ediyor. Sardunya da sosyal
sorumluluk çalışmaları ile bu konuya destek
vererek üzerine düşen misyonu gerçekleştiriyor
tuz tüketimi hakkında bir bilinç oluşturmaya
çalışıyor. Ayrıca Diyetisyenimiz sıcak ve uzun
yaz günlerine denk gelen Ramazan Ayı’n da
oruç tutarken dikkat edilmesi gerekenleri ufak
notlar şeklinde sizlere sunuyor.
Ayrıca Genel Müdürümüz Atilla Topuzdağ gerçekleştirdiği Orta Avrupa gezisinden notları ve
keyifli izlenimlerini bültenimizde okuyacağız.
Hepinize hayırlı Ramazanlar… Yeni sayımızı
keyifle okumanızı diliyoruz.
Ayşegül Çelik
Sardunya Bülten Editörü
E-posta: [email protected]
içindekiler
Adım adım kalite yolculuğumuzda yine başardık!
ISO 10002 Müşteri
Memnuniyeti Yönetim
Sistemimizi belgelendirdik.
6
Sardunya, sektörün kalite
liderliği misyonunu yerine
getirmede önemli ve başarılı
bir adım daha attı.
4 Sardunya’dan
•
Adım adım kalite yolculuğumuzda
yine başardık! ISO 10002 Müşteri
Memnuniyeti Yönetim
Sistemimizi belgelendirdik.
•
Orta Avrupa’dan Bakınca
•
Sardunya’dan yaza özel
tedbirler…
•
Genç Sardunyalı Ali Zincirkıran
kayakta 3. oldu
•
13 bin kişilik Kurufasulye Şenliği
•
“Sardunya’da yönetici geliştirme
eğitimlerinden biri daha tamamlandı”
14 Müşteri Röportajı
Garanti Leasing İnsan Kaynakları
Müdürü Mehmet Ali Daryal
16 Tedarikçi Tanıtımı
•
18 Sardunya
Çalışanlarından
Önce can güvenliği!
•
Diversey işbirliği ile “Ekipman
26 Keyif - Kültür
Devedaşı Restaurant
27 Sizin İçin Seçtiklerimiz
Okuduk: Saklı Lezzetler
“Mutfağa Felsefi Bir Yaklaşım”
gözünden Sardunya
Yedik: Beyoğlu-Zencefil Cafe
•
Sardunya Bölge Müdürü Pervin Sezer
İzledik: Julie - Julia
•
Sardunya Satın Alma Müdürü
Ayhan Tatlı
19 Sosyal Sorumluluk
Sardunya, tuz tüketimini azaltmaya
davet ediyor
Temizliği Eğitimi”
10
“Erkekler, kadınlardan daha fazla
tuzlu yiyor”
Sardunya çalışanları ve onların
12 Eğitim
•
Çevre Laboratuvarı
25 Diyetisyeniniz Diyor ki
20 Hijyen Kalite
•
28 Aramıza Katılanlar
Nisan – Mayıs - Haziran ayları içerisin
de Sardunya Gıda Mutfak İşletmeleri
Tic. A.Ş’yi tercih eden firmalar
22
Mutfak Denetim Sonuçları
21 İş Yaşamı
Koçluk ve ilişki yönetimi
22 Sardunya’dan
Sardunya’dan HSBC Join Up Cafe
23 Sektörel Gündem
•
İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası
•
Dünya Çevre Günü çeşitli
etkinliklerle kutlandı
24 Arge Mutfağından
Arge Mutfağından Tarifler
3
sardunya’dan
Sektör liderliğimize bir başarı daha
ekledik.
ISO 10002
Müşteri
Memnuniyeti
Yönetim
Sistemimizi
belgelendirdik.
S
- Şikayetleri Ele Alma Yönetim
Sistemi”ni de 5. yönetim sistemi
olarak uygulamaya koydu.
1997 Yılında ISO 9000 Kalite Yönetim Sistemi’nin belgelendirilmesiyle
başladığımız kalite yolculuğumuzda sürekli gelişerek, ama ilk günkü
heyecanımızı hiç kaybetmeden
ilerlemeye devam ediyoruz.
22 Mart 2010 tarihinde TSE tarafından yapılan ön tetkiki başarıyla
tamamladığımız 10002 Müşteri
Memnuniyeti - Müşteri Şikayetleri Ele Alma Yönetim Sistemi’ne
yönelik uygulamalarımız ve saha
denetimlerimiz 31 Mart - 01 Nisan
2010 tarihlerinde gerçekleşti.
ardunya, sektörün kalite
liderliği misyonunu yerine
getirmede önemli ve başarılı
bir adım daha attı.
4 yönetim sistemini tüm üretim
ve servis mutfaklarında başarıyla
ve samimiyetle uygulayan Sardunya ailesi “Müşteri Memnuniyeti
4
Bu denetimlerle Sardunya 5. Belgesini almaya hak kazandı ve sektörde bir ilke daha imza attı.
ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Müşteri Şikayetleri Ele Alma
(MMYS) Yönetim Sistemi nedir?
Uluslararası Standartlar Teşkilatı (ISO) tarafından oluşturulmuş,
“müşteri memnuniyeti”ni sağlamaya yönelik bir standarttır.
Bilindiği gibi ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemlerinde müşteri memnuniyetinin izlenmesi, müşteri şartlarının
karşılanmasına yönelik bir sistem
kurulumu beklenmektedir.
ISO 10002 MMYS ise daha çok
müşteri şikayetlerinin ele alınmasına yönelik bir sistemdir. Yani tüm
müşteri yetkililerinin, tüketicilerin
şikayetlerini iletecekleri kanalların
belirlenmesi, bunların bildirilmesi
şikayetin alındığına dair geri bildirim yapılması ve alınan aksiyonları
şikayetçiyle paylaşılması esasına
dayanır.
Bu sistemle, şikayetlerin alınması ve
çözümlenmesi ile sürekli iyileşmenin
sağlanması amaçlanmaktadır.
Sardunya ISO 10002 MMYS için
neler yaptı? Uygulamalarımız
nelerdir?
Aslında hizmet sektörünün ve
Sardunya kurum kültürünün en olmazlarından birisi müşteri memnuniyetinin sağlanmasıdır.
Dolayısıyla bizler yaptığımız işin
bir miktar sistematiğini arttırdık,
müşteri şikayet algımızı genişlettik,
müşterilerimizin / tüketicilerimizin bizlere ulaşacakları kaynakları
çoğalttık.
Ocak ayında Ümraniye Merkez
Mutfak ve uçlarında başlattığımız
uygulamalarımızı geliştirerek Mayıs
ayında tüm Sardunya geneline
yaygınlaştırdık. Projelerimizde gerçekleştirdiğimiz eğitimler sonrasında tüm merkez mutfaklarımız ve
uç noktalarda yönetim sistemimiz
başarıyla uygulanmaktadır.
Sardunya, “Sardunya farkı” ile
çalışarak sektör de kalite liderliğine
devam edecektir…
Nice güzel başarılarımızı sizlerle
paylaşmak dileğiyle…
5
sardunya’dan
Orta
Avrupa’dan
Bakınca
Atilla Topuzdağ
Genel Müdürümüz
Atilla Topuzdağ geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği Orta Avrupa
gezisinde edindiği izlenimleri bizlere aktardı.
B
irkaç yıldır Orta Avrupa’yı
ziyaret etmemiştim.
Unilever’in “Heillbron”
davetinin bunun için iyi bir fırsat
olduğunu düşünerek, sözleşmeli
yemek temsilcilerinin oluşturduğu
bir grupla Düsseldorf bölgesine
gittim. Bölgenin en önemli tarım
ürünü kuşkonmaz (asparagus)
olduğu ve biz de tam “Asparagus
Fest”e rast geldiğimiz için restoran
ve otel restoranlarının menüsünde
envai çeşit kuşkonmaz denemesi
ile karşılaştık. Bizim hamsi misali
neredeyse turşusundan tatlısına,
çeşit çeşit…
Yine de bu sevimli sebzeyi çorba,
garnitür, hadi bilemediniz omlet ile
sınırlı tutmayı tercih ettim. Izgara
etin yanında ızgara kuşkonmazı
sizlere de tavsiye ediyorum.
Bu bölge sebze meyve kalitesi ile
Akdeniz ülkesi memleketimizin
hiç de gerisinde değil. Tarım ilacı
(pesticide) kalıntısı konusunda
çok ciddi kontrollerin olduğunu
öğrendik. Çeşitlilikte ise şaşırtıcı
bir zenginliğe ulaşmışlar. Örneğin,
bizim Amasya elmasını aşılayıp
geliştirmişler. Bildiğimiz sulu, sert,
tatlı, mayhoş Amasya elması, tek
fark elmalar standart büyüklükte
ve ezik, vuruk yok. Bunun toplama
ve sınıflandırma ile ilgili bir yaklaşım olduğu belli.
Bu bölgede Karkas dana eti 4 Euro/
kg, markette ise işlenmiş eti 5
Euro’ya bulabiliyorsunuz. Kaba bir
hesapla milli geliri bizim iki katımızdan fazla olan bir toplum dana
etini neredeyse bizden üçte bir
ucuza tüketebiliyor. Domuz, tavuk
ve balık fiyatlarının makullüğü ise
kıskandıran seviyelerde…
Size bu satırları yazdığım saatlerde bir gemi dolusu Angus Danası
eti Süveyş Kanalı’nı geçiyordu.
İstanbul limanına varması gümrük
antrepo işlemleri derken herhalde
temmuz ayının ilk haftasında 15
yıl aradan sonra tekrar ithal etle
karşılaşmış olacağız. Bunun fiyatlara etkisi ne olacak ve ne kadar
sürecek bir bilgimiz yok.
Zira ilgili Bakanlık bu konudaki
politikasını “spekülasyonu terbiye”
şeklinde tanımladı. Yani yapısal bir
6
lük tuz tüketimini kişi başı 6 gr’dan 5
gr’a indirdi. Bunu müteakip, Türkiye
Hipertansiyon Derneği’nin yaptığı
araştırmanın sonuçları açıklandı.
Erkeklerde 19 gr/gün, kadınlarda ise
18 gr/gün. Tavsiye edilen miktarın 4
katı! Problemin birkaç nedeni var.
Öncelikle ekmek tüketimimizin fazlalığı… Bir dilim ekmekte ortalama
1 gr tuz var. Sabah kahvaltımız tuzlu
ürünlerle başlıyor, peynir, zeytin, hatta sucuk ve tuzlu yumurta. Öğle ve
akşam yemeklerinde tadına bakmadan yemeklerimize ve salataya tuzu
boca ediyoruz. Hele akşam yemeklerinden sonra elimizi kuruyemişe
atarsak, aman aman…
Sardunya bir öğün yemek ve 1 dilim
ekmeğinizi kesinlikle 4,5gr/kişiyi
geçmeyecek şekilde ayarladı. Diğer
öğünler ve tuzluklar ise sizin elinizde
lütfen dikkat…
tedbir söz konusu değil, “bekle ve
gör” deniliyor.
Yine bugün itibariyle et ürünü
işleyen firmalar hammadde bulamaz
haldeler, zira politika belirsizliği
yüzünden pazarda denge fiyatı
oluşamıyor. İthalat devam edecek
mi? Yeni ihalenin zamanı ve kotası
nedir? En azından bizler bilemiyoruz.
Sözleşmeli yemek sektörü çalışanı
olarak merak ettiğim bir diğer konu
da müşterilerimizin ithal et konusunda takınacağı tavır. 15 yıl önce
şartname ve sözleşmelere “ithal et
kullanılmayacaktır” koşulu eklenmişti. Fakat bu kez durum farklı… Gelen
et Angus! İster misiniz sözleşmeler
“Angus’tan başka et yemeyiz” e
dönsün. Bekle gör. Şimdilik yöntem
bu!
Gastronomi dünyasındaki yeni trend
daha az tuz, daha az yağ ve daha
az şeker. Bu bölgede bu akım hayli
taraftar bulmuş idi. İnsan düşünmeden edemiyor. Fransız mutfağının
3 büyük sırrını “tereyağı-tereyağıtereyağı” diye tanımlarlar. Bu yeni
trend de Fransız aşçılar ne yapacak
veya bizim Döner ustalarımız et
terbiyesinde nasıl bir tutum takınacaklar?
Sardunya olarak bir aydır pişirdiğimiz yemeklerdeki tuz oranını yüzde
“Sardunya bir öğün yemek ve
1 dilim ekmeğinizi kesinlikle
4.5gr/kişiyi geçmeyecek şekilde ayarladı. Diğer öğünler
ve tuzluklar ise sizin elinizde
lütfen dikkat...”
20, yağ oranını yüzde 10 ve şeker
oranını ise yüzde 15 olarak azalttık.
Öte yanda yemek salonlarındaki
tuzluk ve karabiberliklerin kullanımını değiştirip tek delikli olanını tuzluk
olarak tanımladık. Tekrar pahasına
nedenini paylaşmalıyım. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tavsiye edilen gün-
Düsseldorf bölgesindeki tüm fastfood işletmeleri işletmelerinde
aydınlatmanın önemini kavramışlar.
Tezgahlar pırıl pırıl gün ışığı aydınlatmalı. (Bu vesile ile bizdeki işletmeci ve mimarlardan rica ediyorum,
lütfen Beyoğlu balık pazarındaki
manav, balık ve hatta kokoreç
tezgahlarına bir göz atınız) Bu
bölgedeki şatolarda eskiden pek çok
fine-dining restoran varmış. Turizm
hareketleri sonucu bunların kalitesi
artmış ama sayısı da azalmış. Daha
çok turist otobüslerine fix menü çıkaran işletmelere dönmüşler.
Bunun da nedeni, bütün Batı da
olduğu gibi iş gücü teminindeki
güçlük ve maliyetler. Kafelerde sohbetinize dikkat, garson ve komiler
arasında pek çok Türk var. Caddelerde restoran ile fast-food arası bir
menü ve fiyatta buluşmuş kafelerin
sayısı artmış. İstanbul ile bu bölgenin
kirasını karşılaştırmak anlamsız olacağı için size bir rakam vermiyorum.
Yalnızca şunu söyleyebilirim bizdeki
gıda işyeri açma yağmuru o kiralarla
sağanağa dönerdi.
Gezimin sonunda ülkemizdeki gıda
maddelerinin bol , ucuz ve kaliteli
Orta Alman mutfağının ise iddiasız
olduğu yolundaki kişisel yargılarımı
gözden geçirmem gerektiğini öğrenerek döndüm.
Esenlikle kalınız.
7
sardunya’dan
Sardunya’dan
yaza özel
tedbirler…
Bilindiği gibi sıcaklık
artışlarıyla birlikte ishal,
kusma gibi çeşitli sağlık
problemleri daha sık
yaşanmaktadır.
Bu bilgiden hareketle
Sardunya bünyesinde
alacağımız yaza özel
tedbirleri, işletmelerinizde risk yaratabilecek
noktaları ve bu noktalarda alınması gereken
tedbirleri yararlı olacağını düşünerek sizlerle
paylaşmak istedik.
Sardunya olarak aldığımız
tedbirler:
• Menülerle risk yönetimi: Bilindiği
gibi her yaz risk düzeyi yüksek olan
bazı besin gruplarını alt yapı ve
sevkiyat süreci nedeniyle menülerimizde yaz ayları boyunca yer
vermemekteyiz.
• Personel bilinç geliştirme eğitimleri: Tüm işletmelerde sorumlu
personelimizi kapsayacak şekilde
bilinç geliştirme ve bilgi tekrarlama
kapsamında eğitimler planlanmıştır. Hijyen-Kalite Yönetim departmanımızda görevli gıda mühendislerimizce Mayıs ayı içerisinde “Yaz
aylarında gıda güvenliği” konulu
eğitimler verilmiştir.
• Kritik ekipmanlarda bakım: Buzdolabı, benmari gibi gıda güvenliği
için kritik olabilecek ekipmanlarımızda kontroller yapılmıştır.
• Su depolarının ve sebillerin kontrolü: Sardunya üretim noktalarında
8
depoların temizlik ve bakımları
periyodik olarak yaptırılmaktadır.
• El yıkama periyodunun arttırılması: Daha önce her yarım saat
arayla uyguladığımız el yıkama
işlemini yaz ayları boyunca 15-20
dakikada bir olacak şekilde uygulamaya başladık.
• Kontrol önlemlerinin arttırılması:
Gerek operasyon yöneticilerimiz
gerekse hijyen-kalite yöneticilerimiz tarafından işletmelerimize periyodik olarak denetim yapılacaktır.
Bu ziyaretlerde işbaşı eğitimleri ile
hızla tedbir alınacaktır.
Yaz dönemlerinde risk oluşturan kişisel ve kurumsal tedbirler
gerektiren bazı noktalara işaret
etmek isteriz.
Beslenme
Yaz aylarında sıcaklıkların yükselmesine bağlı olarak mikrobiyal
üreme diğer dönemlere göre daha
hızlı olmaktadır. Buna bağlı olarak
uygun olmayan koşullarda muhafaza
ve servis edilen gıdaların tüketilmesi
ciddi gıda zehirlenmelerine neden
olabilmektedir.
Beslenmeye bağlı sağlık sorunları yaşamamak için;
• Hijyen koşullarından emin olunmayan yerlerden gıda satın alınmamalı,
tüketilmemelidir.
• Özellikle riskli gıdaların (tavuk, et,
balık vb.) oda koşullarında beklememiş olmasına dikkat edilmelidir.
• Soğuk dolaptan alınan ürünlerde
dolapların çalışır durumda olduğundan emin olunmalıdır.
Sular
Günlük yaşamımızın en önemli
ihtiyaçlarından biri olan suyun kalitesi sağlığımız açısından son derece
önemlidir.
Bilindiği gibi kirli sular Tifo, Hepatit,
Noravirüs gibi bulaşıcı hastalıkların
yanı sıra gastroenterit hastalıklara
da sebep olmaktadır.
Su kalitesine yönelik tedbirlerimiz neler olmalıdır?
konusunda bilinçlendirilmesi ve takip
altında tutulması son derece önemlidir.
• Çay ocaklarında kullanılan bardak
vb. malzemelerin bulaşık makinesinde yıkanması sağlanmalıdır. Eğer bu
sağlanamıyor ise malzemeler, belirli
aralıklarla çamaşır suyu kullanılarak
hazırlanmış suda bekletilmelidir.
Umumi kullanım alanlarının temizliği
Toplu olarak kullanılan alanlardaki
musluk başı, kapı kolu ve tuvaletler
özellikle viral rahatsızlıkların bulaşmasında önemli rol oynayabilmektedir. Bu nedenle;
• Tuvaletler, musluk başı kapı kolu
gibi umumi kullanım alanlarının
temizlik ve dezenfeksiyonu bulaşıcı
hastalıkların kontrolü bakımından
önemli olmaktadır.
• Temizlik personelinin çamaşır suyu
kullanarak her gün bu alanları temizlemesi sağlanmalı ve iş programı
kontrol edilmelidir.
larda oluşan kirlilik, nem oranı ve
sıcaklığın artması ile birlikte bakteri,
küf, mantar üremesine neden olur.
Havalandırma yoluyla bunların ortama üflenmesi binada oturan ya da
çalışan kişilerde hasta bina sendromu
(SBS) olarak adlandırılan rahatsızlıklara yol açmaktadır.
Ayrıca uzmanlar tarafından da, bakımı iyi yapılmayan klimaların filtre
sistemlerinde yoğunlaşan buharın
oluşturduğu nemli ortamın birtakım
bakteriler, mantarlar ve küfler ürettiği ve bu yolla bakteri salgınlarının
ortaya çıkabileceği önemle vurgulanmaktadır.
Havalandırma kanallarının uzman
kurumların önerdiği yöntemlerle
temizlenip dezenfekte edilmesi
sağlanmalıdır. Klimaların periyodik
bakımlarının yapılması ve filtrelerinin belirli periyotlarda temizlenmesi
ortam havasının mikrobiyal kalitesi
bakımından önemlidir.
Sağlıklı günler dileriz.
Havalandırmaların temizliği
Havalandırma kanalları ve klima-
SARDUNYA Gıda Mutfak İşletmeleri
ve Ticaret A.Ş.
Hijyen- Kalite Yönetim Departmanı
• Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı
ve sertifikalı kurumlardan su temin
ediniz.
• İşletmenizde tüketilen suyun mikrobiyal kalitesini analizlerle izleyiniz
• Depo ve sebillerin temizlikdezenfeksiyonunun uzman kurumlarca yapılmasını sağlayınız.
• Resmi, özel kurum yetkilileri ve
değişik kaynaklardan edindiğimiz
bilgiye göre depo ve sebillerin herhangi bir riske neden olmaması için
minimum 6 ay arayla temizlenerek
dezenfekte edilmesi sağlanmalıdır.
Ekipman - kişisel temizlik
Bireysel el temizliği tüm hastalıklardan korunmada en önemli noktalardan birini oluşturmaktadır.
• El yıkama işleminde sıvı sabun ve
kağıt havlu kullanılmalıdır.
• Özellikle çay servisi, damacanaların
sebillerle yerleştirilmesi gibi gıda ile
temas eden çalışanların el yıkama
9
sardunya’dan
Genç Sardunyalı
Ali Zincirkıran
kayakta 3. oldu
Genç Sardunyalı Ali Zincirkıran Ocak, Şubat ve Mart aylarında gerçekleştirilen ISS Gençler Kayak Ligi’nde kayakta
Türkiye 3.’sü oldu. Sardunya ailesi olarak Ali Zincirkıran’ı
kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz…
13 bin kişilik Kurufasulye Şenliği
“Sardunya, Cevahir AVM önünde gerçekleştirilen Fairy deterjan lansmanında
sunduğu dev yemek hizmetiyle göz doldurdu.” Bir gün süren hazırlıkların
ardından yaklaşık 13 bin kişiye 11:30 -17:00 saatleri arasında kurufasulye dağıtan Sardunya bu zor görevin altından başarıyla kalktı. Daha sonra kurufasulye yenen tabakları Fairy deterjan ile yıkayan Sardunya personeli 65 kişilik
bir ekiple lansmanda yer aldı.
10
sardunya’dan
“Sardunya’da
yönetici
geliştirme
eğitimlerinden biri daha
tamamlandı”
Sardunya adeta bir yemek ve hizmet şirketi
değil de okul gibi çalışıyor. Eğitimler ile bilgi
ve becerilerini geliştiren çağdaş personel ve
yöneticiler yaratıyor.
S
ardunya bir okul gibi çalışıyor
dedik, çünkü durmak bilmeyen
eğitim faaliyetleri o kadar yoğun ki; bazen burada çalışanlar bile
“ Biz yemek ve hizmet mi vereceğiz,
yoksa eğitim mi alacağız şaşırıyoruz”
diyebiliyorlar.
Her hafta projelerde tüm personelin
katıldığı MPBG (Mutfak personeli
beceri geliştirme) eğitimleri, hafta
sonları merkez ofislerdeki eğitim salonlarında teknik ve beceri geliştirme
eğitimleri, toplantılar, seminerler…
Sardunya’da.
İşte size 30 Mayıs 2010’da biten YBG
(Yönetici Becerileri Geliştirme ) eğitiminden birkaç konu başlığı:
• Yemek Sektörü ve Sardunya
• Mönü Planlama ve Sağlıklı
Beslenme
• Uygulamalı Yemek Pişirme ve
Sunuş Teknikleri
• Değişim Yönetimi ve Etkin Takım Çalışması
• Kalite Yönetim Sistemleri ve
Uygulamaları
• Problem Çözme ve Müzakere
Teknikleri
• Hizmet Kalitesinde Mükemmellik
Daha neler neler, tamamı 32 konu ve
güncel bilgi katkıları. Hepsi de uygulamalı ve eğitimcileri de konusunda
yetkin ve deneyimli yöneticiler.
ve ölçümlemek için 13 Haziran’da
da sınavları yapıldı. Başarılı olanlar
Sardunya’nın 3 Temmuz’da yapılan
geleneksel yaz dönemi Performans
Toplantısı’nda sertifikalarını ve
ödüllerini aldılar, mutluluklarını tüm
arkadaşlarıyla paylaştılar.
Şimdi bu bilgili, bilinçli ve deneyimli
yöneticiler şevk ve heyecanla sizlere
daha iyi ürün ve hizmet vermek için
çalışıyorlar.
Bilgi ve becerilerini müşteri memnuniyetini arttırmak için ortaya koyuyorlar.
Bizler de onları kutluyor ve başarılar
diliyoruz.
Sözünü ettiğimiz 09 Mart 2010’da
başlayan eğitimler 30 Mayıs 2010’da
sona erdi. Başarıyı değerlendirmek
Hepsi eğitim eksenli çalışmalar.
Bir de tüm bunların dışında orta kademe yöneticilerin yetiştirilmesi için
yapılan eğitimler mevcut. Bu eğitimler için tam bir akademik çalışma da
denebilir.
Yaklaşık üç ay sürüyor ve oldukça
geniş kapsamlı. Bunu duyan Gıda
teknikerleri ve Gıda mühendisleri
Sardunya’da çalışmak için can atıyor.
Nasıl istemesinler ki; okulda öğrenemedikleri ya da öğrenip uygulama
yapamadıkları eğitimlerin her biri
11
eğitim
Önce can güvenliği!
Sardunya Gıda Mutfak
olarak 2010 yılı içerisinde
yapılan eğitim planları çerçevesinde İSG ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor.
2
010 yılı çerçevesinde I. Dönem
planlamış olduğumuz yangın
eğitimleri Merkez mutfaklarımız ve taşıma mutfaklarımız için
7-15 Mayıs 2010 tarihlerinde gerçekleştirildi.
Risk değerlendirme sonuçları dikkate
alındığında yangın tehlikesinin
sektör açısından risk boyutu oldukça
yüksek. Dolayısıyla hem önleyici tedbirler hem de olası kaza durumunda
yapılması gerekenler önem kazanmaktadır.
Sektörel risk nedeniyle personele
yangın anında yapılacaklar bilgisini
davranışa dönüştürecek tedbirler
almak zorunluluk halindedir. İş
güvenliği çalışmalarımız kapsamında sıklıkla teorik yangın eğitimleri
ve bunun yanı sıra periyodik olarak
uygulamaya dayalı eğitimler gerçekleştirmekteyiz.
Eğitimlerimizde dış kaynaklı uzman
eğitimci nezaretinde çalışanlarımız,
yangının sıcak yüzüyle karşılaşılıyor
ve bizzat kendileri söndürüyorlar...
12
Personelimiz, yangın eğitimleri ile
alınan bilgi yanında bir nevi yangınla
ve alevle tanışıyor. Bu eğitimlerle
personelimize alevle karşılaştığında
soğukkanlılığını nasıl koruyacağını
öğretmeyi amaçlıyoruz.
Teorik bilginin pekişmesi, bilginin
davranışa dönüşmesi için yaptığımız
bu eğitimleri süreklilik halinde tekrarlamaya devam edeceğiz.
Kazasız günler geçirmeniz dileğiyle…
Diversey işbirliği ile
“Ekipman Temizliği Eğitimi”
2010 Yılı Ekipman Temizliği Konulu eğitimlerimizi Diversey işbirliği ile gerçekleştirdik.
esnasında ne tür konularda dikkatli olması gerektiğini öğrenirken;
yöneticilerimizde kontrollerin hangi
noktalarda yoğunlaşmasının doğru
olduğunu, etkinlik açısından bir kez
daha değerlendirme fırsatı buldu.
Diversey yetkilerince uygulama ve
teorik bilgiler içeren eğitimlerin 5
farklı grupla ortalama 250 kişiye
verilmesi sağlandı.
B
ulaşık yıkama işlemi, hijyen
(gıda güvenliği) zincirimizde
çok önemli bir halkayı oluşturmaktadır.
Her alanda personel bilinci yaratmayı
amaçlayan Sardunya, Bulaşık Yıkama
eğitimlerini bu yıl Diversey firmasıyla
birlikte gerçekleştirdi.
“Bulaşık yıkamadan sorumlu çalışanlar ve proje yöneticiler” seviyesinde
iki farklı formatta hazırlanan eğitim,
elde ve makinede bulaşık yıkamanın
inceliklerini içermektedir.
Böylece çalışanlarımız yıkama
13
müşteri röportajı
Garanti Leasing
İnsan Kaynakları
Müdürü Mehmet
Ali Daryal:
“Yaşam standartlarımız değişti.
‘Sevdiğimi yerim’
anlayışı artık yerini
sağlıklı beslenme
alışkanlığına
bıraktı.”
“Bu sayımızda sizlerle,
Garanti Leasing İnsan
Kaynakları Müdürü
Mehmet Ali Daryal ile
finans sektörü ve beslenme alışkanlıkları
üzerine gerçekleştirdiğimiz samimi sohbeti
paylaşıyoruz.”
Öncelikle kendinizden ve firmanızdan bahsedebilir misiniz?
Doğma büyüme Garantili sayılırım.
1994 yılından bu yana Garanti’de
çalışmaktayım. Garanti Leasing’e
geçtiğim dönemde çeşitli zamanlarda firma bünyesine Garanti
Factoring ve Garanti Filo eklendi
ve dolayısıyla çoğunlukla iki ayrı
şirketin İnsan Kaynakları yöneticiliğini üstlendim.
Stresin yoğun olduğu bir sektörde çalıştığınızı söyleyebilir
miyiz?
Finans sektöründeki her firmada
olduğu gibi belli düzeyde stres burada da mevcut... Bunlar yönetilebilir stresler muhakkak ama netice
de biz mamul bir mal üretmiyoruz.
Mamul bir mal üretmediğiniz
zaman stres kaynağı olan şeyler genelde iddia temelinde ortaya atılan
şeyler oluyor. Nasıl mı? “Biz daha
fazla sattık, biz daha karlı sattık”
tarzında söylemler gibi. Eğer bir
yemek üreticisiyseniz ve onu satıyorsanız iddialarınızın ifadesi daha
14
somut olacaktır; tonaj ya da kap
sayısıyla ifade edilebilen değerler.
Bizim sektörümüzde bu işin bir
mutfağı olmadığı için hem tartışmalar soyut düzeyde kalıyor hem
de bir takım tanımları kavramlaştırarak bir mutfak oluşturuyorsunuz.
Finans sektörünün mutfağı “operasyondur” diyoruz. Bu anlamda
stresi iki şekilde ifade edebiliriz;
işletme içi stres, işletme dışı stres.
Herk ikisi de bizde oldukça fazladır
çünkü en hassas ekonomik durumlardan önce sektörümüz etkilenir.
Bulunduğunuz sektörde doğru
beslenme alışkanlıklarının iş
gücüne etkisi var mı sizce?
“Düzenli beslenme” her şeyden
önce çok önemli. Öğünleri doğru
periyotlarla alabilmelisiniz. Bunu
sağladıktan sonra öğünlerinizin
içerisinde neler yer aldığı önem
kazanıyor. Tüm bunlara titizlikte
yaklaştığınızda dışarıdan uzman
bir elden yemek hizmeti almak
kaçınılmaz oluyor. Birçok avantajı da
var bunun. Neticede bu bir uzmanlık
işi…
Babamın dönemindeki finans sektöründe, her banka şubesinin kendi
içinde kadrolu aşçısı olurdu. Babamın
çalıştığı bankanın Karaköy şubesindeki aşçıları oldukça güzel zeytinyağlı enginar yapardı ve çocukken gidip
yerdim. Çocuklar bankaya götürülürdü babaları tarafından. Böyle bir
dünya tabi…
Öyle bir dünyadan son derece efektif
çalışan banka şubelerine, son derece
efektif çalışan şirketlere geldik.
Gelişen teknoloji şirketlerde çalışan
insan yoğunluğunu bir taraftan
azalttı, öteki taraftan uzmanlaştırdı.
İnsanların kendilerine daha az vakit
ayırabildikleri bir noktaya geldi olay.
Benim babam sadece vapura binerek
işine giderken şimdi bizler birbirinden uzak yerlerde oturup personel
servisleriyle işlerimize gidip geliyoruz. Bu anlamda yaşam standartlarımız değişti. Bu hayatı sürdürebilmek
için daha düzenli beslenip insanın
kendisine daha iyi bakması lazım.
Sevdiğimi yerim anlayışı artık yerini
sağlıklı beslenme alışkanlığına bıraktı. Bu bilinci muhakkak tıp dünyası
da geliştirdi. Tıbbın gelişmesi ile birlikte de insanlar kendi sağlıklarının
daha çok farkına vardılar diyebiliriz.
Burada bir kahvaltı hizmeti, öğlen
yemeği ve akşam sandviç hizmeti alıyoruz. Bu anlamda doğru beslenme
alışkanlığını edinmek çok mühim. Bu
iş bu kadar önemli hale geldikten
sonra da konu artık sevdiğinizi yemekten çıkıyor. Birilerinin bizim için
kalori hesaplaması, bir takım mineral
Bu sayı bazen azalıp çoğalabiliyor.
Bazı mevsim değişikliklerinde değişiklikler görülüyor. Bu kişiler biraz
önce de bahsettiğimiz farklı demografik yapıdaki insanlar. Damak zevki
birbirinden farklı 120,130 kişi.
Personeliniz alınan yemek hizmetinden memnun mu?
Yemek hizmeti komple bir şey, her
damak zevkine hitap edemeyebiliyorsunuz bazen. Ancak kurduğunuz
ilişkiler çok önemli. Sardunya bunu
başarmış durumda. Personelinden
çok memnunuz.
Bunun yanı sıra belirttiğim gibi
hijyen bizim için çok önemli, bu
konuda da Sardunya ile herhangi
bir sıkıntı yaşamıyoruz. Tüm bunlar
bir arada sağlanamazsa yemeğin ne
kadar lezzetli olduğu önem teşkil
etmiyor.
değerlerini, bir takım vitamin oranlarını hesaplaması lazım. Dolayısıyla
catering sektörünü sadece şöyle görmemek lazım; firmalar iyi bir alan
buldu ve buradan kar sağlıyorlar…
Evet, muhakkak ekonominin kuralı
bu, ama bir taraftan da toplum
içerisinde böyle bir ihtiyaç oluştu.
Bu ihtiyaca cevap vermesi beklenen
yapılar, örgütlenmeler de oluşacak.
Sardunya’da bunlardan bir tanesi…
Sardunya’dan kaç kişi için yemek
hizmeti alıyorsunuz?
Genel Müdürlük’te yemek hizmeti
alıyoruz. Aşağı yukarı 120, 130 kişi…
Son olarak sizin eklemek istediğiniz konular var mı?
Ufak bir önerim olacak benim. Bizim
gibi şirketler catering hizmetinde
yeniliklerin denenebileceği uygun
yerler. Feed-back anlamında olsun,
yaş skalası bakımından olsun bu tür
denemeler için doğru yerler. Büyük
bir şirket gibi maliyet ödeyip; renklilik, çeşitlilik isteyen bir çoğunluk…
Bazen özel günler yapılıyor ve değişik yemekler sunuluyor. Bu tür faaliyetler oldukça keyifli ve arttırılabilir.
Bir takım farklı reçeteler demografik
durum nedeniyle bizim tarzımızda
şirketlerde denenebilir.
15
tedarikçi tanıtımı
Çevre Laboratuvarı
2000 yılında Kocaeli Üniversitesi FenEdebiyat Fakültesi
Kimya Bölümü mezunu
olan Aslı Onat Dulkadiroğlu, 2001 yılından itibaren Çevre
Laboratuvarı’nda teknik ve operasyonel
bölümlerde olmak
üzere çeşitli görevlerde yer almış. 2007
yılından bu yana ise
Operasyon Müdürlüğü
görevini üstlenmiş durumda. Aslı Onat Dulkadiroğlu bizlere Çevre
Laboratuvarı’nı tanıttı.
Ç
evre Laboratuvarları; 1983
yılından beri sağlık sektöründe hizmet sunan ve
Türkiye’de ilk ISO 9001
Kalite Belgesine sahip tıbbi tahlil
laboratuvarı olan Biruni Laboratuvarı tarafından 1989 yılında
kurulmuştur. Laboratuvarlarımızın
Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ömer
Güzel, aynı zamanda TURKLAB
Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı da
yürütmektedir.
1989 yılında kurulmuş olan Çevre
Laboratuvarları, Türkiye’deki ilk
gıda ve endüstriyel analiz laboratuvarı ve uluslararası DIN EN ISO/
IEC 17025:2005 Akreditasyonu’na
sahip ilk özel laboratuvardır. 2010
yılı itibariyle de Alman akreditasyon kurumu DAR/DAP ile başladığı
akreditasyon sürecine Türk Akreditasyon Kurumu TÜRKAK ile devam
etmektedir. Ayrıca Laboratuvarımız
Tarım Bakanlığı’ndan onay alan ilk
özel laboratuvar ünvanına sahip
olup, yetki ruhsat numarası 001’dir.
Endüstriyel Analiz Laboratuvarımız
ise Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiştir.
Ayrıca laboratuvarımız Turklab Kalibrasyon ve Deney Laboratuvarları
Derneği üyesidir.
16
60 kişilik deneyimli uzman kadromuz ve geniş cihaz altyapısına
sahip enstrümantal analiz, mikrobiyoloji ve analitik kimya laboratuvarlarımız her çeşit gıda ve
endüstriyel analiz ihtiyacına cevap
verebilecek kapasitededir. Laboratuvarlarımızda 152 adedi akreditasyon kapsamında olmak üzere
1000’den fazla analiz parametresi
çalışılmaktadır. Bu analizlerde
kullanılan başlıca cihazlarımız
arasında ICP-MS, LC-MS, HPLC,
GC-MS, GC-ECD/NPD, GC-FID, TOC
ve RT-PCR bulunmaktadır. Teknoloji
takibinde öncü olan laboratuvarımız, bu cihazlara ilave olarak 2010
yılı içerisinde Dionex IC 3000 iyon
kromatograf, Agilent 7700x model
ikinci ICP/MS ve tüm insanlığın hayatındaki anlamı çok yüksek olan
genetik modifikasyona uğramış
ürün (GDO) tespitinde kullanılan
Roche Light Cycler 48011 marka
cihazları da bünyesine kazandırmıştır.
Gıda ve endüstriyel analiz hizmetlerimiz yanında profesyonel
denetim kadromuz ile hijyen ve
sistem denetimleri de gerçekleştirmekteyiz. Gıda hijyeni konusunda
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca
yayınlanan yönetmelik ve tebliğler
durumu hakkında bilgi alabilmekte,
geçmişe ait raporlarını sorgulayabilmekte ve veri analizi yaptırabilmektedir. Sistemin kolaylıkları yanında
en önemli üstünlüğü, analiz sonuçlarının gizliliğini en üst düzeyde
sağlayabilmesidir.
ile GMP kurallarına uygun şekilde
hazırlanan soru listeleri kullanılarak
işletmenin faaliyet alanına uygun,
periyodik durum tespit denetimleri
yapılmaktadır. Toplu yemek üretim
tesisleri, otel ve restaurantlar, fastfood sektörü, zincir marketler gibi
gıda üretim, depolama ve pazarlama
hizmetleri veren kuruluşlarda ve bu
kuruluşlara hammadde ve ürün temin eden tedarikçi firmalarda hijyensanitasyon ve HACCP uygunluk denetimleri gerçekleştirilmektedir.
Hijyen denetimleri sırasında veya
özel istek üzerine işletmelerden
hammadde, yarı mamul, tüketime
hazır gıdalar, üretim, kullanma ve
içme suyu, havuz suyu, deniz suyu,
atık su örnekleri, çalışan personelin
ellerinden ve kullanılan ekipmanlardan, riskli görülen diğer noktalardan
mikrobiyal uygunluk kontrolü için
swab örnekleri, eğitimli, uzman
kadromuz tarafından ilgili numune
alma tebliğine uygun şekilde alınır
ve uygun taşıma koşullarında laboratuvarımıza iletilir. Ayrıca, üretim
alanlarında, çalışma ortamlarında
vb. mekanlarda ortam havasının
kimyasal ve mikrobiyolojik kontrolleri yapılır.
Bunların yanında uzman eğitmenlerimiz tarafından aşağıdaki konularda
eğitimler verilmekte, sektör gereksinimlerine göre düzenlenmiş özel eği-
tim programları hazırlanmaktadır:
1. ISO 22000 eğitimi (sektöre özgü
uygulamalı)
2. BRC- Gıda eğitimi
3. ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi
Bilgilendirme eğitimi
4. TSE ISO/IEC 17025 eğitimi
5. HACCP, GMP, Hijyen Sanitasyon
eğitimleri (teorik ve uygulamalı)
6. Ön Gereksinim Programları –
Etik kurallara ve iş ahlakına uygun
olarak çalışmak en öncelikli prensibimizdir.
Bunun yanında, bilimsel ve standartlara uygun şekilde, optimum maliyet
ve sürede hizmet sunarak müşteri
memnuniyeti sağlamayı amaçlamaktayız. Kurumsal yapının sürekli gelişimini sağlamak üzere çalışanların
gelişimini sağlayıp, başarısını teşvik
etmekteyiz.
Ulusal ve uluslararası sektörel
gelişmeleri güncel olarak izleyip,
kazanılan birikimleri hizmet alanına
yansıtarak, hizmet verilen kuruluşlara ve kamuoyuna bilimsel doğruları
aktarmaya çalışmaktayız.
GMP-GHP eğitimi
Laboratuvarlarımızda müşterilerimize hızlı sonuç verebilmek, analiz
edilebilir veriler elde etmek, bunları
müşterilerimizin kullanımına sunmak
ve analizlerde izlenebilirliği sağlamak amacıyla Laboratuvar Bilgi
Sistemi (LIS – Laboratory Information System) kullanılmaktadır. Bu
sistemde analiz sonuçlarına kurumsal müşterilerimiz güvenli şekilde
sistemimize giriş yaparak kolayca
ulaşabilmekte, analizlerinin mevcut
Sisteme dayalı, dinamik ve yenilikçi
yönetim felsefesini sürekli kılarak,
hizmet kalitesini geliştirmeyi ve uluslararası standartta hizmet sunmayı
amaçlamaktayız.
5 yıldır Sardunya Catering ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Sardunya Catering ile 2005 yılı itibariyle başlayan işbirliğimiz çerçevesinde yaklaşık 5 yıldır sağlıklı gıda
ürünlerinin üretilmesini sağlamak ve
tüketim sırasında yaşanabilecek sorunları gidermek amacıyla, üretim ve
mutfak alanlarının hijyen denetimleri, hammadde ve mamul analizleri
rutin kontroller kapsamında yapılmaktadır.
Yapmakta olduğumuz gıda analizleri, hijyen denetimleri ve eğitimler
sayesinde yetişecek sağlıklı nesillerin,
sağlıklı bir çevrede yaşamasına çevre
ve gıda analizleri ile katkıda bulunmak en önemli hedefimiz ve motivasyon kaynağımızdır.
17
sardunya çalışanlarından
Çalışanların gözünden Sardunya...
Bu sayımızda da çalışanlarının gözünden Sardunya’yı aktarmaya devam ediyoruz. Sardunya’nın iki değerli Müdürü bize
kendilerini ve Sardunya’yı anlattı.
Sardunya Bölge Müdürü Pervin Sezer
Pervin Sezer 2 Haziran 1979 İstanbul doğumlu. Hem kariyer yaparım hem çocuk bakarım” diyen
bayan yöneticilerimizden. Bunun kanıtı da birkaç ay sonra aileye katılacak yeni bir birey. Ama
Pervin hanımın işine titizliği yine devam ediyor ve yine koşturuyor. Sakin ama azimli bir yapısı
var. Uludağ Üniversitesi Gıda Teknolojisi Bölümünü bitirmesine rağmen; Açıköğretim İşletme
Fakültesi’ne devam etmiş. Arada fırsat bulup evlenmiş. Ama “Aş-Eş-İş” i hiçbir zaman karıştırmamış. Sezer’in yaşam felsefesi “Nasıl düşünürsen öyle yaşarsın”.
1999 yılında Sardunya ailesine katıldığımda artık hiç bitmeyen okulum başlamıştı. Hiç bitmeyen diyorum çünkü
her gün öğrendiklerime yenilerini ekliyorum.
Yapı Kredi Bankası Gebze Operasyon Merkezinde Yönetici Asistanı olarak göreve başladım. Farklı projelerde
deneyimler kazanarak; Bölge Müdürü Yardımcısı ve daha
sonra Bölge Müdürü oldum. Şu an farklı büyüklüklerde
20’ye yakın projeye bakıyorum. Sabah evden çıktıktan
sonra günüm nasıl geçiyor anlayamıyorum. Benim gibi
her Bölge Müdürü arkadaşımın da amacı yaklaşık 50 bin
kişiye hizmet veren Sardunya mutfaklarında aynı standart ve güzelliği sağlamak. Hijyenden kaliteden ödün
vermeden misafirlerimize sağlıklı, lezzetli yemekler sunmak. Yemek yemek güzeldir fakat ne kadar güvenilir, ne
kadar hijyenik olduğu bizim için oldukça önemlidir.
Üretimi yapan işçinin sağlıklı olması, çevreye karşı duyarlılık, eleştirilere açık olmak önem verdiğimiz özelliklerdir. Tüm bunlar bir zincir ve bizim görevimiz bu zincirin
kopmamasını sağlamak.
Aynı zamanda 11 yıl önce duyduğum heyecanı paylaşan
yönetici arkadaşlarıma birçok konuda eğitim veriyorum.
Sardunya’nın en beğendiğim, takdir ettiğim özelliği
sürekli eğitimin sağlanması. En alt kademede çalışan bir
personel bu sistemle alanında istediği en yüksek noktalara gelebiliyor, tabi ki çok çalışarak…
Sardunya’da işe ilk başladığımda beni en çok etkileyen
şey bir porsiyon yemek için harcanan emek, zaman ve
hassasiyet oldu. Dışarıdan bakıldığında kolay gibi görünmesine rağmen oldukça zor bir iş… Gıdanı güvenli tut,
çevreni koru, işçiyi koru, misafirleri memnun et, yemek
yap, kaliteden ödün verme… Tüm bunlar güçlü bir ekip
işi. Eğer iyi bir ekiple çalışıyorsanız şanslısınızdır, daima
ilerlersiniz. Tam tersi durumda emek verir yeniden kurarsınız ya da siz de onlarla birlikte çökersiniz.
Ben çok şanslı olduğuma inanıyorum. İş hayatıma çok iyi
bir yerde başladım çok uyumlu ve başarılı bir ekibe sahibim. Bu ekiple sizlere kaliteli, lezzetli ve hijyenik yemekleri en iyi hizmetle sunmak en önemli amacım.
Sevgi ve saygılarımla…
Sardunya Satın Alma Müdürü Ayhan Tatlı
Ayhan Tatlı, 20 Nisan 1960 İstanbul doğumlu. Ancak, aktif iş yaşamı onu hiç mi hiç yıpratmadığından olacak en az 10-15 yaş daha genç görünüyor. Bir de büyük gurur duyduğu genç bir kızı
var. Nasıl gurur duymasın ki; Koç İşletme İktisat ve Uluslararası İlişkileri burslu okumuş, şimdide
master yapmak için Fransa/Paris’e gidiyor, babası da çalışmaya devam. Ayhan Tatlı’ nın çalışma
yaşamı Sardunya’nın başlangıcı olan Etiler’deki Restaurant ile yaşıt, 1 Aralık 1977. Kurucumuz
Sn. Sedat Zincirkıran’dan sonra en kıdemli personelimiz. Hala en aktif ve yoğun çalışan yöneticilerimizden biri…
Sardunya’da maliyeti, kaliteyi en çok düşünen yöneticilerden biriyim. Görevim, “Satın Alma”. Ancak
Sardunya’daki geçmiş yıllarıma baktığımda yapmadığım
iş kalmamış. Fedakarlık örneği olarak şirketin deposundaki kolilerin içinde uyuyakaldığım gençlik günlerimin fotoğrafını gösterirler hep. Hoş! Şimdide saat
04.00 - 05.00’lerde Hal’e gidip sebze, meyve peşinde
koşturuyorum. Araştırmayı, en uygun ürünleri, güvenilir
firmalardan, en uygun fiyata almayı temel ilke edindim.
Bana sorarsanız; Satın Alma Sardunya’nın en önemli
departmanlarından biri. Çünkü biz şirketimizi ve müşterilerimizi daha ürün – malzeme alımı yaparken düşünmeye
başlıyoruz.
Yiyecek sektöründe rakiplerinizden yüksek fiyatlara ürün
alıyorsanız; alabileceğinizin en iyisini, eğer altında alabiliyorsanız da en iyiyi en uygun fiyata almak zorundasınız.
Güvenilir ve kaliteli ürün veren tedarikçilerle ilişkilerimiz
18
süreklidir. Benim teknolojik ajandamda 20-25 yıldır çalıştığımız firmaların bilgi kütükleri çoktur. İsterse o firmanın yöneticileri emekli olsun.
“Güvenli gıda için güvenli hammadde temini şarttır”
ilkesini benimseyerek; ülkemizde kendi alanında kaliteli
üretim yapan tanınmış firmalar bizim tedarikçilerimizdir.
Ayrıca, hammadde ürün analizleri, sertifikaların ve belgelerin de denetimlerini yapmaktayız.
İşimi ve insan ilişkilerini seviyorum. İşimdeki titizliğimi ve
araştırma becerilerimi yardımcım Nazlı Uzunaksu’ ya da
aşıladım. O da benim gibi kılı kırk yarıyor ve iyi yetişiyor,
ama beni emekli yapması çok zor. Sağlığım ve enerjim
yerinde, siz Sardunya’nın değerli müşterileri için bilgi ve
deneyimlerimi paylaşmaya devam edeceğim.
Sevgi ve saygılarımla…
sosyal sorumluluk
Sardunya, tuz tüketimini azaltmaya
davet ediyor
Yapılan araştırmalara göre ihtiyacımız olanın iki katından fazla tuz tüketiyoruz. Fazla tuz tüketimi; hipertansiyon, kemik erimesi, kalp ve böbrek
hastalıklarına neden oluyor. Sardunya gerçekleştirdiği proje ile sağlık için
tüketicileri, hayatı değil tuzu azaltmaya davet ediyor.
T
uz tüketimi oldukça fazla olan
ve kalp-damar hastalıklarına
yakalanma oranının yüksek
olduğu bir ülkeyiz. Yetişkin bir insan
için günlük 3-6 gram tuz tüketimi uygun olmasına rağmen araştırmalar
ortalama olarak ihtiyacımızın 3 katı,
yani 7-15 gram tuz tükettiğimizi gösteriyor.
Günlük beslenmedeki tuz tüketimini
önemli miktarda düşüren insanların, gelecek 10-15 yıl içerisinde kalpdamar hastalıklarına yakalanma riskinin yüzde 25 oranında azaldığı ve bu
kişilerin kalp-damar rahatsızlıklarından ötürü ölme riskinin de yüzde 20
oranında düştüğü görülüyor. Yemek
üreticisi bir firma olarak bu konuya
seyirci kalmak istemiyor ve böyle bir
projeye imza atıyoruz.
Başlatmış olduğumuz bu kampanya
ile siz tüketicilerimizin dikkatini masum gibi görünen ancak uzun vadede sağlığımızı ciddi anlamda tehdit
eden tuz tüketimine çekmeyi hedefliyoruz.
Bu amaçla da bazı değişiklikler ve
bilgilendirme notları yardımıyla siz
tüketicilerimizin ilgilerini bu noktaya
yoğunlaştırmaya gayret ediyoruz.
Çalışmalarımızla ilgili ufak bir örnek
verecek olursak; daha az tuz tüketimi
için tuzluk ve biberliklerin yerlerini
değiştirerek tüketicilerimizin kendi
yemeklerine döktükleri tuz oranını
azaltmayı deniyoruz.
Projemizde, tuz tüketimini azaltırken
lezzetli beslenmeye nasıl devam edileceği konusuna da çözümler üretiyoruz. Eğer hem tükettiğiniz tuz miktarını azaltmak, hem de herhangi bir
lezzet sorunu yaşamak istemiyorsanız
tuz yerine alternatif olarak sebzeleri
ve baharatları tercih edebilirsiniz.
Özellikle limon ve limon suyu, kaliteli sirkeler, bazı kurutulmuş baharatlı
bitkiler, kırmızıbiber lezzet unsurunu
arttırarak tuz isteğini azaltmada yardımcı olabilir.
Çiğ sebzeler ve salamuralara tuz katmak doğru değildir. Tüm bitkiler suni
gübre ile yetiştirildiği için sebzeler,
tahıllar, meyveler tuz içerir.
Birlikte inanarak daha sağlıklı bir
toplum için; sadece tuz tüketimimizi
azaltacağız.
Yap›lan araflt›rmalara göre
ihtiyac›m›z olan›n iki kat›ndan
fazla tuz tüketmekteyiz.
Fazla tuz tüketiminin;
Hipertansiyona, kemik erimesine
ve kalp ve böbrek hastal›klar›na
neden oldu¤unu
biliyor muydunuz?
Sa¤l›¤›n›z için sizi, hayat›
de¤il tuzu azaltmaya
davet ediyoruz!
www.sard unya .com
19
hijyen - kalite yönetim
Kalite yolculuğumuz devam ediyor...
Kalite yolculuğumuzda iyileştirme ölçütü olarak kullandığımız denetim sonuçlarımızda ana hedefimiz “ istikrarlı bir başarı “ grafiği yakalamaktır.
İşletmelerimizin sistem ( ÇYS - İSG ve Kalite) uygulamalarına yönelik
denetimlerdeki başarı ortalamaları ( Ocak- Mayıs 2010 )
*Çevre yönetim sistemleri
*İş Güvenliği ve İşçi sağlığı konularında entegre olarak
denetlemektedirler. Denetim sonuçlarımız “hijyen” (gıda
güvenliği) ve sistem ( ÇYS_ İSG ve kalite ) olarak iki farklı
şekilde yayınlanmaktadır. Mutfaklarımızın performans
değerlendirilmesinde ise her iki sonuçtaki başarısı göz
önüne alınmaktadır.
6 aylık dönemlerde bu denetim sonuçları baz alınarak
işletmelerimize ödüller verilmektedir.
Hijyen-Kalite Yönetim departmanımızda görevli gıda
muhendislerimiz periyodik olark işletmelerimizi;
*Gıda güvenliği
*Kalite yönetim sistemi
Kalite yolculuğumuzda iyileştirme ölçütü olarak kullandığımız denetim sonuçlarımızda ana hedefimiz “ istikrarlı bir başarı “ grafığı yakalamaktır.
Gıda güvenliği ve diğer yönetim sistemlerimize yönelik eğitimlerimiz
Hijyen- kalite yönetim departmanımızda görevli gıda
mühendislerimiz projelerimizde çalışanlarımıza yönelik
eğitimler vermeye yeni dönemde de yoğun bir şekilde
devam etmektedir.
Bu eğitimler Hijyen- İSG - Çevre ve kalite yönetim sistemleri içeriklidir.
HİJYEN - HACCP - İSG- ÇYS- KYS Denetim Sayılarımız (Ocak- Mayıs 2010 )
130
20
137
139
139
130
iş yaşamı
Koçluk ve ilişki yönetimi
Sevtap G. Yasin
Bir bireyin kendisi için gerekli olan tüm bilgi ve tecrübeyi yaşamı boyunca
kazanması zordur. Çoğu zaman yıllar geçtikçe “Şimdiki aklım olsaydı…’’ denebilir. Koçunuz, sizin şimdiki aklınızı yerinde kullanmanız için katkı sağlar.
K
oçluk, bireylerin hayatlarını
daha ilerilere taşımalarına
yardım eder ve bu amaçla
yapılandırılmış bir tarz olarak ortaya
çıkmıştır.
Burada amaç;
• İlişkileriniz ve iletişim şekliniz üzerinde farkındalık yaratmak,
• Verimli ve motive olmuş ekipler
oluşturmak,
• İç çatışmalarınızın farkına varıp,
yönetmek,
• Organizasyondaki kişiler ile konuşamayacağınız endişe ve sorularınızı
paylaşıp, tartışabilmek,
• Ne ile yüz yüze olduğunuzu
anlayabileyecek, güvenebileceğiniz
birine sahip olmak,
• Bir birey, bir lider olarak gelişiminizi hızlandırmak ve şirketinizi bir üst
düzeye taşımak,
• Şirketinizde ve içinde bulunduğunuz endüstri alanında saygınlığınızı
artırmak,
• Şirketiniz ve / veya departmanınıza
farklı bir bakış açısı ile bakabilmektir.
Koçluk;
Özeldir (Kişisel) : Koçluk, siz ve
koçunuz arasında sizin ihtiyaçlarınız
ve hedeflerinizi karşılayabilecek bir
ilişki gerektirir. Koçunuzun işine olan
saygısı ve bağlılığı ile birikimlerini,
deneyimlerinin ışığında paylaşmak
ve bu sayede yaşamınızın bilinçli
adımlarınızla kontrolünüz altında
olmasını sağlamak temel amaçtır.
Bir bireyin kendisi için gerekli
olan tüm bilgi ve tecrübeyi yaşamı
boyunca kazanması zordur. Çoğu
zaman yıllar geçtikçe “Şimdiki aklım
olsaydı…’’ denebilir. Koçunuz, sizin
şimdiki aklınızı yerinde kullanmanız
için katkı sağlar.
Hedef odaklıdır: Koçun rolü her
durumda gerçekleştirilebilecek
hedeflerin düzenlenmesi ve bu hedefleri gerçekleştirmek için çalışmaya odaklanmaya yardım etmektir.
Koçun rolü destekleyici biri olmaktır.
Hedeflerinizi gerçekleştirirken size
yardım eden biri demektir. Bugün
danışmanlık firmalarına ihtiyaç
duyan şirketler ve organizasyonlara,
hedeflerine ulaşmaları için verilen
danışmanlık hizmetinin, kişisel yaşam
hedeflerine ulaşmak için verilmesi
yaşam koçluğudur. Koçluk geçmişinizdeki olayları, problemleri araştırmayı ve ortaya çıkarmayı amaçlayan
bir şey değildir. Koç, konuları ortaya
koyan ve yorumlayan, terapistlerin
yaptığı gibi transa geçirerek ilişkileri
geliştiren birisi de değildir. Koç, size
bazı özel yetenekleri öğretmeyecektir. Size dosyalarca bilgi vermeyecektir. Koç, sizin gelişiminizi bilgi
ve tecrübesiyle destekleyerek kişisel
gelişiminize katkıda bulunacaktır.
İlişkilerinizi, kariyerinizi, sağlığınızı
ve yaşamınızdaki diğer konuları iyileştirmek için temel bilimsel teknikleri nasıl kullanacağınızla ilgili koçluk,
diğer bir değişle rehberlik yapacaktır.
• Aranızdaki ilişki; karşılıklı işbirliği
içinde, yaşam hedeflerinizi gerçekleştirmeniz için size yardım etmeyi
hedefleyen bir iş anlaşmasıdır.
• Bu; kendinizi, amaçlarınızı, deneyiminizi ve bilinçaltı kaynağınızı ciddiye almanız demektir. Bunun anlamı
bazıları için biraz vakit ayırmak, bazılarınız içinse nitelikli vakit ayırmak
anlamına gelir. Burada dikkatinizi
kendinize vererek amaçlarınızın, süreçlerin ve yararlı gördüğünüz stratejilerin ne olduğunu düşünmeniz ve
sıralayarak gözden geçirmenizdir.
• Koçluk kendinizi keşfetmenize,
olayları ele alış tarzını ortaya çıkarmanıza ve sahip olduğunuz artıları,
sınırlarınızın nasıl işlediğini öğrenmenize yardım eder.
“Sardunya Üst Yönetimi, yöneticileri
ve çalışanlarıyla İlişki Yönetimi ve
Koçluk çalışmalarına Nisan ayında
başlamış ve halen devam etmektedir.”
İş dünyasının çeşitli kademelerinde
yöneticiler olarak bizler; asıl anlamıyla çalışanlarımızın performanslarını,
yani ‘’iş güçlerini’’, diğer bir deyişle
çalışma isteklerini yönetmekteyiz.
Başarıda isteklilik yani olumlu motivasyon, başarısızlık dendiğinde ise
motivasyon eksikliği yani isteksizlik
vardır.
İstek ve İsteksizlik her ikisi de duygudur. O halde bizler aslında duygu
yönetiyoruz. Peki bu duygular nelerden etkileniyor?
Olumlu olarak; ilgiden, takdir edilmekten, onaylanmaktan, bilgilenmekten, kendini gerçekleştirme
fırsatlarının verilerek güvenebilmekten, adaletten etkileniyor ve
önemsenmek istiyor. Olumsuz anlamda bakarsak; takdir edilmediğini
düşündüğünde, önemsenmediğinde,
bilgilenme anlamında kurum içinde
gelişemediğinde, standartlar ve
kriterler konusunda kurum içinde
dengeyi hissedemediğinde, kendini
gerçekleştirme fırsatı bulamadığında, uyum sağlamakta zorluk çekmekte olduğunda performansı düşüyor.
Hemen hemen tüm bu olanakların
sağlandığı bir kurum düşünelim.
Burada kişisel olarak iş ve özel yaşam
dengesi tam olamadığında çalışan
olarak performansımız yine düşüyor.
Bu da bizlerin zincirleme olarak tüm
yaptıklarımızı olumsuz etkiliyor.
Bir Koç olarak görevimiz öncelikle
kişilerin kendileri hakkında farkındalıklarını arttırmak, gelişim istekleriyle
kaynakları arasındaki dengenin anlaşılmasını sağlamak. İş yükü ve işin
hızlı yapısı altında kalarak yorgun
düştüğümüz kuşkusuz bir gerçek. Bu
gerçek duygularımızı yıpratıyor, stres
altında bizleri zorluyor.
Bu çalışma ile bir nefes durup düşünebilmek, anlaşılmak ve daha kolay
anlayabilmek için birlikte düşünmek,
tecrübe paylaşmak, zihnimizin rahatlamasını sağlıyor. Bir dinleyen olarak
Koç sizi siz olarak kabul ediyor ve
kendi özelliklerinizle gelişiminize
yön verebiliyor. Çoğu kez önermiyor ama kendinizin fark ederek yol
almanıza eşlik ediyor. Danışanla
Danışmanın birlikte yürüdüğü bu
yolda biz tüm Sardunya ekibi olarak
bu programda ayrıca İletişim ve İlişki
Yönetiminde ustalık ve Yönetimin
temel becerilerinde bilgi paylaşarak
tecrübe paylaşarak ustalaşıyoruz.
İhtiyaç duyduğunuz tüm kaynaklara
sahipsiniz ve iç kaynaklarınız; sizin
hedeflerinizi gerçekleştirmeniz için
ihtiyaç duyduğunuz kaynaklardır.
21
sardunya’dan
Sardunya’dan
HSBC Join Up Cafe
Dört mevsim kullanılabilen bahçe alanı ile
atmosferi benzersiz
olan Join Up Café olarak müşterilerimizi ve
misafirlerimizi ağırlamaktan büyük onur
duyuyoruz.
J
oin Up Café Restaurant 2009
Nisan ayında HSBC Esentepe
Genel Müdürlük binasının
giriş katında yeni dekorasyonu ve
sakin atmosferi ile müşterileriyle
buluştu. Çevreye duyarlı bir bina
olarak ön plana çıkan Esentepe
Genel Müdürlük binası üst düzey
yöneticiler ile birlikte bünyesinde
2 bin çalışanı barındırıyor.
Join Up Café sabahları kahvaltı tabağı, omlet ve tost çeşitleri, öğlen
yemeklerinde dünya mutfağından
11 çeşit ana yemek, 12 çeşit makarna, 9 çeşit salata, 5 çeşit pizza
veya farklı soslarla lezzetlendirilmiş sandviçler ile seçkin tatlar
sunuyor.
Misafirlerimiz mönüye ilave
olarak her güne özel hazırlanan
günün mönüsünü veya zeytinyağlı
22
tabağını seçebiliyorlar. Her sabah
mutfak ekibimiz tarafından hiçbir
katkı maddesi kullanılmadan
hazırlanan ekmeklerimiz lezzetli
yemeklerimize eşlik ediyor.
Misafirlerimiz günün her saatinde
özel pastalarımız ile çay, Türk kahvesi, espresso ve buzlu içeceklerin
keyfini çıkarırken uzun bir güne
başlamadan önce paket yaptırarak yanlarında götürebilecekleri
Latte, Cappuccino veya Café
Mocha`yı sipariş edebiliyorlar.
Hafta içi saat 07:00 ile 19:00
arası hizmet veren ekibimiz gün
içerisinde katlara servis ile müşterilerimize daha etkin bir hizmet sunuyor. Genç ve dinamik
ekibimiz bütün yiyecek ve içecek
seçeneklerini aynı özenle müşterilerimizin masasına taşıyor.
sektörel gündem
İş Sağlığı ve
Güvenliği
Haftası
24. İş Sağlığı ve Güvenliği
Haftası, 04–05 Mayıs 2010
tarihleri arasında, başta özel
sektör olmak üzere, Kamu
Kurum ve Kuruluşları, Üniversiteler ve Sivil Toplum
Kuruluşları’ndan 1200 katılımcı ile Konya’da gerçekleştirildi.
İ
ş Sağlığı ve İş Güvenliği Genel
Müdürü Kasım Özer açılış konuşmasında, iş sağlığı ve güvenliğinin
günümüz dünyasının yükselen değeri olduğunu, iş sağlığı ve güvenliği
konusunda yeni şeyler yapılması
gerektiğini ifade etti.
İş sağlığı ve güvenliğinin bir takım
oyunu olduğunu, tüm oyuncuların
üstün performansla hakkını vererek
oynaması durumunda başarıya ulaşmanın mümkün olabileceğini anlatan Özer, ‘’Amacımız iş kazalarını en
aza indirmek, meslek hastalıklarını
sıfırlamak. Çünkü iş kazaları yüzde
98 önlenebilir, meslek hastalıklarının tamamı ise yok edilebilinir. Bu
konuda işçi, işveren, devlet, topyekün arzu ettiğimiz hedefe ulaşmak
mecburiyetindeyiz’’ diye konuştu.
‘’Türkiye’de iş kazalarından yılda 4
milyar lira kaybediyoruz. İş kazasında hep görünür maliyet düşünülüyor
ancak kapatılan maden ocakları,
kaybedilen zaman gibi görünmez
maliyetler, görünen maliyetlerin 2
katıdır. Ülkemiz Avrupa’nın en büyük
6. ekonomisidir. Bu övünülecek bir
durum ancak iş sağlığı ve güvenliği
konusunda diğer ülkelerle kendimizi
karşılaştırdığımızda inanın onların
çok gerisindeyiz.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Müsteşarı Birol Aydemir ise iş sağlığı
ve iş güvenliğinin temelde insanın
refah ve mutluluğunu amaçladığını,
ILO’nun kayıtlarına göre dünyada
2.8 milyar iş gücü bulunduğunu, bu
iş gücü içinde her yıl dünyada 2.2
milyon kişinin iş kazası nedeniyle
yaşamını yitirdiğini kaydetti.
İş kazalarının dünyada en az yaşandığı ülkenin İngiltere olduğunu, Türkiye’deki iş kazalarının
İngiltere’nin 20 katı seviyesinde
bulunduğunu vurgulayan Aydemir,
şunları ekledi:
Bizde 100 bin işçiden, 10 kişi her
yıl iş kazalarında ölüyor. Bu durum
gelişmiş ülkelerde 100 binde 2 civarı,
İngiltere’de ise 100 binde birinin
altındadır. Bu çok çarpıcı bir gösterge; peki bu tespitleri yapan Bakanlık
olarak biz ne yapıyoruz. Çalışma
anlayışımızı değiştirmeye çalışıyoruz,
bu bir anda olmuyor ancak kararlıyız. Bunun için zihniyet değişikliği
gerekiyor. Ancak temel olarak merkezde görülen iş sağlığı ve güvenliği
hizmetlerinin taşrada görülmesi
ilkesini benimsiyoruz.’’
Dünya Çevre Günü çeşitli etkinliklerle kutlandı
Her yıl Dünya Çevre Günü’nde birçok etkinlik düzenleniyor. Bunlardan biri de Arnavutköy
Belediyesi’nin düzenlediği çevre yürüyüşü…
1
972 yılında İsveç’in Stokholm
kentinde yapılan Birleşmiş
Milletler Çevre Konferansı’nda
alınan bir kararla, 5 Haziran günü
Dünya Çevre Günü olarak kabul
edildi. Her yıl 5 Haziran Dünya Çevre
Günü ve içinde bulunduğu haftada
Çevre ile ilgili etkinlikler yapılıyor.
Türkiye’nin her yerinde çeşitli etkinliklerle Dünya Çevre Günü kutlamaları yapılıyor. Bunlara bir örnekte
Arnavutköy Belediyesi … Arnavutköy
Belediyesi “Çevre Haftası” etkinlikleri kapsamında yüzlerce vatandaşın
katıldığı bir yürüyüş düzenledi.
Arnavutköy girişindeki devlet hastanesi önünden başlatılan yürüyüşe
Belediye Başkanı Haşim Baltacı’nın
yanı sıra, belediye başkan yardımcıları, Temizlik İşleri ve Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğüne bağlı
çalışanlar, İlçe Milli Eğitim Müdürü
Arif Dede ve şube müdürleri, emniyet mensupları, Arnavutköy Sosyal
Sorumluluk Grubu üyeleri, öğrenciler
ve çok sayıda vatandaş katıldı. Belediye Temizlik İşleri Müdürlüğü’ne
bağlı araçlarla eşlik edilen yürüyüşte
Başkan Baltacı vatandaşlara gül,
şapka ve tişört dağıttı. Yaklaşık 1
kilometrelik yürüyüş Belediye Kültür
Merkezi’nde sona erdi.
Kültür Merkezi’nde de bir program
düzenleyen belediye, Tiyatro Alkış
grubunca oynanan “Ben Çöp Değilim” adlı oyunu sergiledi. Kültür
Merkezi’ndeki programda konuşma yapan Belediye Başkanı Haşim
Baltacı, geleceğe daha güzel yaşanabilir bir çevre bırakmak istediklerini,
bu amaçla yetişen neslinde çevreye
duyarlı olması gerektiğini söyledi.
Program Arnavutköy Belediyesi tarafından ilçe genelinde düzenlenen
“Okullar Arası Atık Pil Yarışması”nda
ilk dörde girenlere sertifika töreniyle
devam etti. Belediyece düzenlenen
yarışmada ilk dörde giren okullara
ayrıca birde “Akıllı Sınıf” hediye
edileceği de açıklandı. Program sonunda çevre bilincine yönelik sinevizyon gösteriminin ardından programa
katılanlara çevre ile ilgili kitaplar ve
DVD’ler hediye edildi.
23
ar-ge mutfağından
Ar-Ge çalışmalarımızdan tarifler
A
r-Ge çalışmalarımız devam ediyor. Aşçılarımız yine
siz müşterilerimiz için çok güzel yemekler, tatlılar,
çorbalar geliştirdiler. Bu sayımızda Ar-Ge çalış-
malarımızdan bir yardımcı yemek ve bir tatlının tarifini
sizlerle paylaşıyoruz. Şimdiden afiyet olsun!
Sebzeli Arpa Şehriye Pilavı
Malzemeler
360 gr Arpa şehriye
70 gr Sıvıyağ
30 gr Çarliston biber
40 gr Çuşka biber
60 gr Domates
50 gr Kuru soğan
30 gr Salça
5 gr Tozşeker
5 gr
Bulyon
10 gr Tuz
5 gr
Pul biber
(Miktarlar 6 kişi içindir)
Yapılışı
Bir tencerede yağ kızdırılır. Arpa şehriye ilave edilerek altın sarısı
olana kadar kavrulur. İnce kıyılmış çarliston ve çuşka biberler ilave
edilerek karıştırılır. Bir süre sonra küçük küçük doğranmış domates
ve salça ilave edilir.
Ayrı bir tencerede ince ince doğranmış kuru soğan kavrularak ilk
karışıma eklenir. Tuz, bulyon, pulbiber, şeker ve kaynar su da tencereye konulur. Kaynamaya bırakılır. Kaynama esnasında kıvamı
kontrol edilir. Şehriyeler piştikten sonra, pilav biraz dinlendirilir ve
servise sunulur.
Rulo mozaik pasta
Malzemeler
Kek için;
1 Su bardağı un
½ Su bardağı toz şeker
1 Paket kabartma tozu
3 Adet yumurta
1 Çay bardağı su
1 Tatlı kaşığı kakao
İç malzemesi için;
50 gr Pilarin
20 gr Petibör bisküvi
30 gr File fıstık
(Miktarlar 10 kişi
içindir)
Yapılışı
Kekin tüm malzemesi uygun bir kaba konulup çırpma teli
ya da mikser yardımıyla çırpılır. Tepsiye dökülerek 160°C’lik
fırında ortalama 1 saat pişirilir. Kek soğumaya bırakılır.
Kek soğuduktan sonra uygun bir kabın içine ufalanarak
konulur. İçine pilarin (pilarin yerine sarelle kullanılabilir),
bisküvi ve fıstık eklenir. Hamur haline gelinceye kadar yoğrulur.
Rulo haline getirilip 2 cm kalınlığında kesilerek soğuk olarak servis edilir. İsteğe göre üzerine çikolata sos dökülerek
de servis edilebilir.
24
diyetisyeniniz diyor ki
“Erkekler, kadınlardan daha fazla
tuzlu yiyor”
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneğince
2008 yılında yapılan çalışmada, bir kişinin günlük tuz tüketiminin normalde olması gerekenin üç katı üzerinde (ortalama 18 gram) olduğu tespit edilmiştir.
T
ürk Hipertansiyon ve Böbrek
Hastalıkları Derneğince 2008
yılında yapılan çalışmada,
erkeklerin kadınlardan daha fazla
tuzlu yediği saptanmıştır. Zeytin,
peynir, turşu, salamura ve konserve
gıdalar tuz oranı yüksek ve toplumumuz tarafından yoğun tüketilen
gıdalardır. Ekmeğimizdeki (ortalama
300 gramlık ekmek) tuz miktarı yaklaşık yedi gram kadar olup günde bir
ekmek tüketen birey zaten alması
gerekeni fazlasıyla almaktadır.
İnsan vücudunun çok düşük oranda
sodyum mineraline ihtiyacı vardır.
Yüksek miktarda sodyum tüketiminin ciddi sağlık problemlerine neden
olduğu bilinmesine rağmen dünyanın birçok yerinde kişiler alması
gereken miktardan çok daha yüksek
miktarda sodyum tüketmektedirler.
Alınan sodyumun bir kısmı besinlerin
doğal olarak yapılarından, büyük
bir kısmı hazır gıdalardan(% 70), bir
kısmı da evde hazırlanan gıdalardan
gelmektedir.
Türk Hipertansiyon İnsidans
Çalışması’na göre, Türkiye’deki
hipertansiflerin miktarı dört yılda üç
milyon artmış olup, toplumumuzun
aşırı tuz tüketimi bu artışın önemli
bir sebebi olarak görülmektedir.
Yüksek miktardaki tuz tüketiminin ana nedenleri neler?
Sağlığımızı gerçek anlamda koruyabilmemiz için doğru beslenme alışkanlıklarını kazanmak çok önemlidir.
Bunun içerisinde tuz tüketiminin
sınırlandırılması önemli yer tutmaktadır. Ülkemizde insanlar yemeğin
tadına bakmadan hemen tuza
yönelmektedirler. Normalde tüketilmesi gereken tuz miktarının 3,5 katı
kadar fazla tuz tüketilmektedir.
Bunun nedeni sık tüketilen besinlerde (ekmek, zeytin, peynir, turşu,
konserveler, ketçap vb.) tuz miktarının fazla oluşudur.
2004 yılında 15 milyon olan yüksek
tansiyonlu hasta sayısı 2008 yılında
18 milyona çıktı. 4 yılda hasta sayısındaki 3 milyonluk artışta, tuz tüketimin önemli rol oynadığı belirlendi.
Besinlerin pek çoğunun içinde bulunan sodyum, vücutta sıvı dengesinin
sağlanması ve kan basıncının düzenlenmesinde rol oynayan önemli bir
mineraldir. Ancak fazla tuz tüketimi
bazı hastalıklar için risk oluşturur.
Sedef İkikat
“Fazla tuz tüketimi, idrarda kalsiyum atılımını da artırarak kemiklerden kalsiyum kaybına neden olur.
Kemiklerden kalsiyum kaybının artışı
ise kemik erimesini (osteoporoz) ve
kemiklerin kırılma riskini artırır.”
Yüksek kan basıncı da fazla tuz tüketimiyle ilişkilidir. Yapılan çalışmalarda her 6 gramlık tuz alımında kan
basıncının 8.2 milimetre civarında
arttığı gözlemlenmiştir.
Ramazanda doğru beslenme için küçük öneriler
Ramazanda sağlıklı beslenmek için;
•Gece yemek yiyip yatmayın,
mutlaka sahura kalkın.
•Bol su için
•Tatlı olarak sütlü tatlıyı tercih
edin. Haftada 2 kez sütlü tatlı
diğer günler meyve veya kuru
meyveleri tatlı olarak kullanın.
•Tüm gün yemeniz gerekenleri
tek bir öğüne sığdırmaya çalışmayın.
•Meyve ve sebze tüketin.
25
keyif - kültür
Marmaris’te
Bir Yerel Lezzet
Noktası...
Devedaşı
Restaurant…
Adres: Barbaros Cad. No:43 Yatlimanı
Marmaris / Muğla
Telefon: 0252 412 00 33
Tuna Atalay
Y
az geldi. Sezonu Marmaris’te
açtık. Bir dostumuzun yat
limanında açtığı restorana
davetliyiz. İlk bakışta yat limanında
sıra sıra dizilen restoranlardan biri
gibi görünüyor. Tek farkı ismi ‘’Devedaşı’’. Bunu merak edip soruyoruz;
devedaşının yerel bir ifade olduğunu
ve yıllar önce tam da bu restoranın
olduğu burunda bulunan dev gibi
kayaların silüetlerinin deveye benzediği için buraya ‘’devedaşı’’ dendiğini ve restoranın da adını buradan
aldığını öğreniyoruz. “Devam ediyor
dostumuz; “ Eski Marmarisliler iyi
bilirler. Devedaşı ile ilgili hepimizin
bir anısı vardır. Ancak bugün tam
olarak nerdeydi onu bile kestiremiyoruz. Devedaşı Marmaris silüetinin
en önemli parçasıydı. Deniz boyunca
uzanan ilçenin adeta burnuydu.
Marmaris’in burnunu kırdılar. Bir
yerin silüeti değiştiriliyorsa bu oranın
ruhunun da değişmesi demektir.
Keşke imkanımız olsa da denizin
dibinden çıkarabilsek ama biliyoruz
ki bu imkansız.’’
Devedaşı’nın menüsünü
oluştururken de, alışılagelen deniz
ürünleri ve mezelere ek olarak,
yerel balık lezzetlerine de özellikle
yer verildiğini öğreniyoruz. Bunlar,
yedibaharlı balık, pirinçli balık, eşkili
(ekşili değil) balık gibi lezzetler.
Başlangıç olarak gelen ahtapot
ızgara ve kalamar tavanın lezzeti
26
ama şefimiz önce kaşıkla suyundan
tatmamızı öneriyor, sonrasını ancak
‘’Devedaşı’nda yaşayabilirsiniz…
Bizim gibi balığı daha çok ızgara
veya tava olarak tüketmeye alışanlar
için müthiş yeni bir lezzet kapılarını
açıyor…
Tatlı olarak ikram edilen dondurmalı
parfeyi yerken, ‘’Devedaşı’’’nın , yat
limanında sıralanan restoranlardan
tek farkının ismi olmadığını
anlıyoruz..
Marmaris’e yolunuz düşer ve yat
limanında bildiklerinizin ötesinde,
nefis bir akşam yemeği yemek
isterseniz ‘’Devedaşı’’nın yerel
lezzetleri sizi bekliyor…
üzerine sohbet derken, ana yemek
olarak şefimizin ‘’yedi baharlı balık’’
önerisine çaresiz boyun eğiyoruz(!)
Taptaze Marmaris otlarının,
erken hasat sızma zeytinyağı ve
bilemediğimiz başka lezzetlerin
harmanından oluşan salata
neredeyse bitmek üzere ve ikincisini
sipariş ediyoruz. Büyük bir fırın
tepsisinde servis edilen ‘’yedi baharlı
balık’’ masaya gelmeden önce
burnumuza çalınan nefis baharat
kokuları iştahımızı iyice tazeliyor.
Yedi adet baharatla ve çeşitli yerel
otlarla lezzetlendirilmiş iri bir şaçaklı
mercan masamıza geldiğinde bu
görsel şöleni bozmak istemiyoruz
sizin için
Sizin İçin İzledik
Julie - Julia
Metin Birsen
Birbirine benzeyen iki kadının yemek
tutkusunu konu alan film, iki gerçek
hikayeden yola çıkılarak hazırlanmış.
Julie-Julia, farklı zaman dilimlerinde
yaşayan ve kendi zaman dilimlerinde
benzer mücadeleler vermiş olan iki kadının hikayesini anlatıyor. Bu filmde,
zaman ve mekan olarak ayrı olsalar da
hayatları iç içe geçmiş iki kadın, tutku
ve cesaretle her şeyin başarılabileceğini gösteriyor.
Meryl Streep ve Amy Adams’ın başrollerinde yer aldığı film; biyografi,
dram, komedi ve romantizm türlerinin
bir karşımı niteliğinde.
Yönetmen: Nora Ephron
Oyuncular: Meryl Streep, Amy Adams,
Stanley Tucci, Jane Lynch, Vanessa Ferlito
Sizin İçin Yedik
Sizin İçin Okuduk
Beyoğlu-Zencefil Cafe
Saklı Lezzetler “Mutfağa
Felsefi Bir Yaklaşım”
Ayşegül Çelik
Zencefil kendi yemeklerini yaratıyor;
hem gelenekten hem modernlikten,
hem doğudan hem batıdan besleniyor. Mevsimleri izliyor, hayatı izliyor;
müşterileri de onun yemeklerini.
Farklı bir beslenme biçimi ve damak
tadının yolunu açıyor. Şehrin dört bir
yanında açılan baharat ve otlardan
ilham alan isimli yerlere öncü oluyor.
Şehir, insanları ve dünya değişiyor;
sağlıklı beslenme furyaları isim değiştirerek gelip geçiyor. Zencefil ve müşterisi çoğalarak ama bir yandan da
hep aynı kalarak birbirlerini kolluyor,
gözetiyor, besliyor.
Zencefil şehrin ilk sadece sebze
yemekleri yapan; ilk ve belki de tek
sadece sızma zeytinyağı kullanan;
ve yine ilk kendi ekmeğini yapan
lokantası. Yemeklerinde baharatlara
ve şifalı otlara başrol veren yine ilk
lokanta… Zencefil Beyoğlu Kurabiye
Sokak’ta…
Adres: Kurabiye Sok. No:3 Beyoğlu - İstanbul
Telefon: 0212 244 40 82
Yelda Kesova
Saklı Lezzetler, bir mutfak kültürü
kitabı. Yazarı, bu kültürü felsefi olarak
değerlendirmeye çalışıyor. Yemek
tarifleri sunmaktan ziyade, pazardaki sebze ve meyvelerin kokularının
peşine düşülmesini tercih ediyor ve
öneriyor. Geçmişin yemeklerini hatırlayarak en özgün tariflerini de bir tarif
olarak değil, bir kültür olarak ortaya
koyuyor: “Hayatımın ilk yıllarını annemin ve büyükannemin mutfağında, bu
bilge kadınların girer girmez evrenin
esasını oluşturan dört elementi; suyu,
havayı, ateşi ve toprağı ustalıkla işleyen büyük simyacılara ve rahibelere
dönüştüğünü gördüğüm mutfağın
kutsal bölümünde, ateşin yanı başında
geçirdim.”
Laura Esquivel, mutfağın hayatı okumada neredeyse asal bir yer olduğunu
anlatmaya çalışıyor bize. Yazara göre,
ateşin başında o olağanüstü pagan
kökenli yemekler hazırlanırken, aynı
zamanda derin ve lezzetli sohbetlerin
yapıldığı, diğer insanlarla buluşulduğu, kadınların hikâyelerinin anlatıldığı
bir kültürel ocak başıdır mutfak.
Saklı Lezzetler’de yer alan bazı bölümlerin başlıkları bile bu kitabın felsefi
yaklaşımına işaret ediyor: Ateşin yanı
başında, Yaşasın Tanrı! Kahrolsun Şeytan! İki ateş arasında, Saklı lezzetler,
Kutsal ekmek, Tanrı’nın dediği olsun,
biz de yolumuza devam edelim! Cadı
anne.
Saklı Lezzetler, mutfağa felsefi bir
yaklaşım getiren, üzerinde düşünmeye değer bir kitap.
Yazar: Laura Esquivel Sayfa Sayısı: 160
Yayınevi: Can yayınları
27
aramıza katılanlar
Nisan – Mayıs - Haziran 2010 dönemi içinde aramıza katılan
tüketicilerimiz...
2010 Yılı Nisan – Mayıs - Haziran ayları içerisinde Sardunya Gıda Mutfak İşletmeleri Tic. A.Ş’yi
tercih eden firmalar:
• Satra Trafik San. Ve İnş. ve Tic. Ltd. • Örkum Tekstil San. ve Tic. A.Ş./ • Sinpaş Gayrimenkul Yatırım
Şti. / Ankara
Kıraç / İstanbul
Ortaklığı A.Ş./ İstanbul
• Süperplast Estetik & Plastik
• Capıtal Events Turizm ve Tanıtım • Emsan Mutfak Gereçleri San. ve Rekonstrüktif Cerrahi / Nişantaşı / Hizm. A.Ş./ 4.Levent / İstanbul
Tic. A.Ş./ Halkalı / İstanbul
İstanbul
• Lecce Pen Kalemcilik Tic. A.Ş./
• Mavi Çelik Makine Metal San. Tic. • İdol İlaç Dolum San. Ve Tic. A.Ş. Esenler / İstanbul
Ltd. Şti./Ankara
/ Topkapı / İstanbul
• Emek Mimari Cam Yapı Sist. İnş. • Doğa Şehircilik İç ve Dış Tic. A.Ş./
• Paşabahçe Cam San. Tic. A.Ş./ San. Tic. Ltd. Şti./Ankara
Bakırköy / İstanbul
Ankara
• Efor Makine San. ve Dış Tic. Ltd. • Kale Kilit ve Kalıp San. A.Ş./
• ETB Elaktronik Tek. Ve Bil. Hiz. Şti./ Ankara
Güngören / İstanbul
San. Tic. Lt. Şti. / Maslak / İstanbul
• Yesan Elektrik San. ve Tic. Ltd. Şti./ • Ulak Amb. Malz. Üretim Paz. İth. • 2T Estetik Merkezi Ltd. Şti./
Okmeydanı / İstanbul
İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti./ İstanbul
Üsküdar / İstanbul
• Grup Ajans Medya İletişim Hizm. • Alarko Carrıer San. Tic. A.Ş./Ankara
• KG Mimarlık Ltd. Şti./ Bebek / San. Tic. Ltd. Şti./ İstanbul
• Borusan Lojistik Dağıtım Depolama İstanbul
• Huwaei Telekominikasyon Dış Tic. Taşımacılık ve Tic. A.Ş./ İstanbul
• Ecta Özel Tıp Hizmetleri Ltd. Şti./ Ltd. Şti./ Ümraniye / İstanbul
• Özel Baysallar Selimiye Sağlık Ku
Şişli / İstanbul
• Safa Kabin Mak. İnş. San. Tic. Ltd. rumları Tic. A.Ş./Üsküdar / İstanbul
• Moonligh Aydınlatma San. Ve Şti./ Ankara
• DL Tekstil Mümessillik San. Dış Tic. Tic. Ltd. Şti./ Ankara
• Meka Beton Santralleri Tic. A.Ş./ Ltd. Şti./ Avcılar/ İstanbul
• Ülke Çelik Örgü Elek. İnş. Mak. Tek. Ankara
• İbrahim Uran Badur İnşaat ve
San. İç Ve Dış Tic. Ltd. Şti./ Ankara
• Gençcell İletişim Hizm. San. ve Tic. • Yurt İçi Kargo Servisi A.Ş./ A.Ş./ Halkalı / İstanbul
• Proje A İnşaat Müh. Müt. Mim. • Ankara Dedeman Holding A.Ş./ • Kırgözler Tekstil Tic. Ve San. Ltd. Proje Dan. Tic. Ltd. Şti./Ankara
Esentepe / İstanbul
Şti./ Şişli / İstanbul
• Age İnşaat ve Tic. A.Ş./ Ankara
• Arzum Elektrikli Ev Aletleri San. Ve • Zeynep Mutlu Eğitim Vakfı/ Eyüp / Promak Proses Makine İmalat ve Tic. A.Ş./ Bayrampaşa / İstanbul
İstanbul
Tic. Ltd. Şti./ Ankara
• Yurt İçi Kargo Servisi A.Ş./
• Merih Asansör San. Tic. A.Ş./
• Electrıcfıl Unıfıl Otomotıv San. Tic Bayrampaşa / İstanbul
Ankara
A.Ş./Dudullu / İstanbul
• Muratsal Boru Ve Genişletilmiş • Lichtgitter Izgara San. ve Tic. A.Ş./ • Markom Leo Burnett Reklam Metal San. Tic. A.Ş./ Ankara
Ankara
Hizm. A.Ş./ Şişli / İstanbul
• Aşiyan Otomotiv Isıtma ve
• Competence Call Center İstanbul
• Mudo Satış Tesisleri Mağazaları Soğutma Sis. San. Tic. Ltd. Şti./ • Çağrı Merkezi A.Ş./ Kağıthane / A.Ş./ Avcılar / İstanbul
İkitelli / İstanbul
İstanbul
Planlama Ltd. Şti./ Taksim / İstanbul
Sardunya Gıda Mutfak İşletmeleri’ne Nisan, Mayıs ve Haziran ayları içerisinde toplam 49 firma katıldı ve 3606 kişi
daha Sardunya lezzetleri ile tanıştı.
afiyet olsun
Sardunya Bülten
Sardunya Şirketler Grubu Adına Sahibi: Sedat ZİNCİRKIRAN
Yapım: TEM Tanıtım Etkinlikleri Merkezi Tel: (0212) 293 22 75 www.temtanitim.com
Yönetim Yeri ve Yazışma Adresi: İnkilap Mah. Alemdağ Cad. Site Yolu
Ünter Sk. No: 9/7 Müge Ergenç İş Mrk. Ümraniye Tel: (0216) 634 14 60
Fax: (0216) 634 12 60 [email protected] • www.sardunya.com

Benzer belgeler

müşteri röportajı

müşteri röportajı Diversey iş birliği ile hazırlanan bulaşık yıkama eğitimleri ile personele bir kez daha uygulamalı ve teorik bilgilerle benimsetilmiş oldu. Müşteri röportajımızı bu sayımızda Garanti Leasing İnsan ...

Detaylı

müşteri röportajı

müşteri röportajı • Hijyen koşullarından emin olunmayan yerlerden gıda satın alınmamalı, tüketilmemelidir. • Özellikle riskli gıdaların (tavuk, et, balık vb.) oda koşullarında beklememiş olmasına dikkat edilmelidi...

Detaylı

Tarladan Çatala Gıda Güvenliği

Tarladan Çatala Gıda Güvenliği ardından yaklaşık 13 bin kişiye 11:30 -17:00 saatleri arasında kurufasulye dağıtan Sardunya bu zor görevin altından başarıyla kalktı. Daha sonra kurufasulye yenen tabakları Fairy deterjan ile yıkay...

Detaylı

gündem röportajı

gündem röportajı dakikada bir olacak şekilde uygulamaya başladık. • Kontrol önlemlerinin arttırılması: Gerek operasyon yöneticilerimiz gerekse hijyen-kalite yöneticilerimiz tarafından işletmelerimize periyodik ola...

Detaylı