`iyi ki olmuş` diyor

Transkript

`iyi ki olmuş` diyor
15 - 30 EYLÜL 2014
\\ www.212haber.com //
Yıl:4
Sayı: 61
Fiyatı: 1
‘TEHLIKENIN
Cumhurbaşkanı
Tayyip Erdoğan
Başakşehir’de
&XPKXUEDüNDQ×5HFHS7D\\LS(UGRùDQ
Başakşehir’de Ak Parti Artvin Milletvekili İsrafil Kışla’nın kızı Elif Kübra ile
Muhammed Mehdi Garip’in nikâh şahitliğini yaptı. Erdoğan, Cumhurbaşkanı
sıfatıyla ilk kez bir düğüne katıldı. Î 3
FARKINDAYDIK’
Î16’DA
Başakşehir
Kaymakamı
değişti
asansörden 105’inin bittiğini belirten Yönetim
Kurulu Başkanı Zinnuri
Eroğlu, “Bu iş için yaklaşık 3,5 milyon TL’lik
yatırım yapıldı” dedi.
%$û$.û(+ú5 1.Etap Site
Yönetimi’nin yürütmüş
olduğu asansörler yenileme çalışmasında sona
doğru yaklaşıldı. Toplam
71 blokta bulunan 142
FACİA DUYARLILIĞI ARTIRDI
Dünya Living Lab’leri
(8523($1Network of Living Labs
(ENoLL) Federasyonu’na bağlı 250’ye
yakın Living Lab’in temsil edildiği Open
LivingLab Days 2015 Yaz Okulu etkinlikleri Başakşehir’de yapılacak. Î 13
ú67$1%8/’da 10 işçinin ölümüyle asansör
güvenliği yeniden gündeme geldi. Son
üç yılda yapılan kontrollerde 107 bin 170
asansörün 82 bin 725’i kırmızı etiket aldı.
Bu doğrultuda önlemini 1,5 yıl önceden
alan 1. Etap Site Yönetimi, asansörlerinin
tamamını yenileyerek TSE standartlarında
‘yeşil etiket’ almayı hedefliyor.
142 ASANSÖRDEN 105’İ BİTTİ
.$<0$.$0/$5 vee
Vali Yardımcılarıına ilişkin İçişleri
Bakanlığı Kararte
namesi ile birlikte
Başakşehir Kaymakamlığı’na İstanbul
Vali Yardımcısı Kazım Tekin gelirken
mevcut Kaymakam Fatih Kocabaş, Balıkesir Vali Yardımcılığına atandı. Î 4
Başakşehir’de buluşacak
1.Etap artık
daha güvenli..
Vatandaş şimdi
‘iyi ki olmuş’ diyor
BİLAL KELEBEK’İN HABERİ
+(5%ú1$'$ 2 asansörün
yenileme maliyetinin yaklaşık 50 bin lira olduğunu
vurgulayan Eroğlu, “Para
talep ettiğimizde vatandaş başlangıç itibariyle
Yayaların da hakları var
İşçi güvenliğinde
El Salvador’la yarışıyoruz
10 işçinin hayatını kaybetmesi, Türkiye’nin iş
kazaları ve işçi ölümleri
konusundaki ‘kötü şöhretini’ yeniden gündeme
getirdi. Uluslararası çalışma örgütü verilerine
%2ø$=údú<g1(7ú0$ûbir
sosyal sorumluluk projesine
daha imza attı. İstanbul’da
81 sitede, site sakinleri
tarafından büyük ilgi gören
“Suriyeli Çocuklar İçin Sizden de Bir Oyuncak” kampanyasında 70 bin oyuncak
toplandı. İçinde bisikletlerden akülü arabalara,
minik çalışma masalarından elektronik oyuncaklara
kadar çocukların ihtiyacı
ve eğlencesi olan bağışlar
E
tasnif edilerek paketlendi. Î18’D
685ú<(/úçocukların yüzlerine küçük de olsa bir gülücük
kondurmak için düzenlenen
kampanyada toplanan oyuncakları uğurlama töreni Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanı Ayşe-
$9&,/$5’da üst geçide kam-
yon çarpması nedeniyle olan
ölümlü kaza ‘yaya haklarının’
önemini bir kez daha ortaya
çıkardı. Uluslararası yaya hakları bildirgesine göre yayalar
zeminde olmalı. Konu üzerine
çalışan Dr. Kevser Üstündağ’a
göre Türkiye’de yaya hakkı
yeni yeni hesaba katılıyor. Î 8
göre, El Salvador ve
Cezayir’in ardından
işçi ölümlerinde
üçüncü sırada olan
Türkiye’de her yıl ölen
işçi sayısı ortalaması
binin üzerinde. Î 14
Suriyeli çocuklar
için 70 bin oyuncak
l
İİstanbul
b l Milletvekili
Mill
kili
nur İİslam,
Harun Karaca ve Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın
katılımları ile gerçekleştirildi.
Bağışlar Gaziantep Kızılay
Müdürlüğü’ne teslim edilecek.
buna karşı çıkmıştı. Ama
bu asansör facialarını duyunca bunun gerekliliği
daha fazla anlamış oldular. Şimdi ise iyi ki olmuş
diyorlar.” diye konuştu.
Yeni transferler
İDDİALI!
75$16)(5ú1 son gününde
Başakşehirspor’un kadrosuna
katılan Mossoro ve Eneramo iddialı
konuştu. Nijeryalı forvet Eneramo,
“Başakşehir’de çok iyi bir teknik
direktör var. Yeni transferlerle
burada çok iyi işler başaracağımızı
düşünüyorum.” ifadelerini kullanırken geçen sezonu Suudi Arabistan
Ligi’nden Al-Ahli takımında geçiren
Mossoro da Başakşehir’in projelerinin
kendisini
heyecanlandırdığını
söyledi.
Î 7
2
I...
Ğ
A
K
O
S
ÇOCUK ÇOCUK
ANNE EZİ...
MERK E
ANN Sİ...
RSİTE
E
V
İ
N
Ü
Ç
G Ü N DEM
15 - 30 EYLÜL 2014
İşte Türkiye’nin
ilk çocuk sokağı
2&8.62.$ø,Anne Çocuk Merkezi...
Anne Üniversitesi... Esenler’de 1 günde 3
ayrı heyecan bir arada yaşandı. Menderes
Mahallesi’nde bulunan Çocuk Sokağı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur
İslam’ın katıldığı coşkulu bir törenle açıldı. Törene; Bakan İslam’ın yanı sıra; İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, AK Parti
İstanbul Milletvekilleri Osman Aşkın Bak,
Sevim Savaşer, Tülay Kaynarca, İstanbul İl
Müftüsü Rahmi Yaran, Esenler Kaymakamı Yüksel Ünal, Esenler Belediye Başkanı
Mehmet Tevfik Göksu, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek,
AK Parti Esenler İlçe Başkanı Umut Özkan, Esma Biltaci’nin ağabeyi Ammar Biltaci ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Protokol üyeleri önce Çocuk Sokağı’nda
çocuklarla halk arasında “Yağ Satarım
Bal Satarım” olarak bilinen unutulmaya
yüz tutmuş bu oyunu oynadılar. Çocuklarla eğlence dolu dakikalar geçiren protokol üyeleri, bowling oynayan çocukla-
ra eşlik ettiler ve mendil kapmaca oynadılar. Bakan İslam ve beraberindekiler, Çocuk Sokağı’ndaki Esma Biltaci Anne Çocuk Merkezi’ni incelediler.
ŞEHRİN İMKÂNLARI
ARTTIRILMALI
Programın açılış konuşmasını yapan Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik
Göksu, “Bir şehirde anneler gülerse, çocuklar gülerse o şehir güler çünkü şehrin
geleceği çocuklarda, şehrin inşası da annelerdedir” diyerek söze başladı. “Bir çocuğun kendisini o şehrin ev sahibi olarak görmesi için ilk yapılması gereken şey,
şehrin ona sunduğu imkanları arttırmaktır” diyen Göksu, “Eğer şehir sosyal, ekonomik ve kültürel olarak o çocuğu ne kadar kuşatırsa o çocuk da şehri kendi evinin geleceği olarak görür. O şehirde suç
olmaz, o şehirde çocuklar özgüvenle büyür, geleceği ait tasarımda bulunabilir”
şeklinde konuştu.
450 - 500 ÇOCUK OYNUYOR
Çocuğa sunulacak en güzel şeylerden birinin güven içinde oynayabileceği bir sokak olduğunu söyleyen
Göksu, “Bir sokak çocuğu olmak
var, bir de bir çocuğun bir sokağın çocuğu olması var. Sokak çocuğu olursanız orada farklı bir algıyla
karşılaşırsınız ama çocuğun sokağı
olursanız daha iyi karşılanırsınız”
dedi. Göksu, Çocuk Sokağı’nda
günde ortalama 450 - 500 çocuğun
oyun oynadıklarını ifade etti.
ÇOCUK MAHALLESİ
GELİYOR
Çocuk Sokağı’nın bir başlangıç olduğunu belirten Göksu, Esenler’de
bir Çocuk Mahallesi açacaklarını açıkladı. Göksu, “Bu sokak daha mütekâmil hâle gelecek. Ekim ayından itibaren Allah nasip ederse
Çocuk Mahallesi açacağız. Bu mahalleyi trafiğe kapatıyoruz. Her eve
bir otopark yaptık. İnsanlar araçlarını otoparka bırakacaklar. Mahalle
komple çocuklarımıza ve yaşlıları-
www.212haber.com
mıza ait olacak” diye konuştu. Göksu, Esenler’i çocuk dostu bir şehir
haline getireceklerini sözlerine ekledi. Göksu, Anne Üniversitesi mezunlarını da tebrik ederek yakın zamanda Baba Üniversitesi açacaklarının müjdesini verdi.
DİRENİŞ BOŞA GİTMEDİ
Programda Mısır’da darbeciler tarafından öldürülen ve Rabia direnişinin sembolü olan 17 yaşındaki Esma Biltaci’nin ağabeyi Ammar Biltaci de bir konuşma yaptı. Esma’nın sürekli başı dik, onurlu bir yaşam sürdüğünü belirten
Ammar Biltaci, “Esma çocuklara
Kur’an, tecvid, ahlaki eğitimler verirdi” dedi. Ammar Biltaci, konuşmasının sonunda “Esenler’deki bu
ortamı gördükten sonra gösterilen direnişin boşa gitmediğini, orada verilen mesajın bu topraklara ulaştığını ve bundan sonraki nesillere de ulaşacağını buruda bizzat tanıklık ederek yaşıyorum” diye konuştu. //
Sokak sakinlerinin
yüzde 85 gibi
yüksek bir oranla
destek verdikleri
Esenler Çocuk
Sokağı Projesi
ile Esenlerli
çocuklar, güvenli,
eğlenceli ve
eğitici bir sokağa
sahip oldular.
Bu sokakta yer
alan ve Mısır’daki
direnişin sembol
ismi Esma Biltaci
adına yapılan
Anne Çocuk
Kampüsü de,
Esenlerli anneler
ve çocuklar için
yeni bir yaşam
alanı niteliği
taşıyor.
G Ü N DEM
www.212haber.com
15 - 30 EYLÜL 2014
3
Cumhurbaşkanı
Erdoğan Başakşehir’de
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başakşehir’de Ak Parti Artvin Milletvekili
İsrafil Kışla’nın kızı Elif Kübra ile Muhammed Mehdi Garip’in nikâh şahitliğini yaptı.
C
P)ZE7>Z7DD,d7W7>7E7
Esenler Aile Yaşam
Merkezi (ESAYDAM)
ile ÖNDER İHL
Mezunları Derneği,
imam hatip okullarında
‘İmam Hatip Bilinci’
konulu seminer
düzenlemeye başladı.
Abdülkerim Buğra Şimşek
‘İmam hatipli
olmak aidiyet
demektir’
<(1ú eğitim ve öğretim yılında Türkiye’de
850 bin imam hatipli ders başı yaptı.
Esenler’de de imam hatip orta okul ve liselerinde okuyacak öğrenci ve velilere yönelik seminerler düzenlenmeye başlandı. Esenler Belediyesi
Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü bünyesindeki,
Esenler Aile Yaşam Merkezi (ESAYDAM) ile
ÖNDER İHL Mezunları Derneği, ilçedeki tüm
imam hatip okullarında ‘İmam Hatip Bilinci’
konulu seminerler düzenliyor. Seminerler ile
öğrenci ve velilere imam hatip okulunun ve
imam hatipli olmanın kazandırdığı farklılıklar
anlatıldı. 125. Yıl İmam Hatip Ortaokulu ve
Oruçreis İmam Hatip Ortaokulu’nda düzenlenen seminerlere konuşmacı olarak katılan ÖNDER Yönetim Kurulu Üyesi Abdülkerim Buğra
Şimşek, önce öğrencilere sonrasında ise velilere
imam hatipli olmanın önemini anlattı.
VELİLERE 3 T KURALI
İmam hatip okullarının büyük bir aile olduğunu
belirten Şimşek, “İmam hatipli olmak aidiyet
demektir. Bu büyük aileye katılan öğrencilere
hoş geldiniz diyorum. İmam hatipli olmanın en
önemli yanı, bilerek yaşamaktır. Örneğin adalet
kavramını düz lisedeki öğrenci de bilir ancak,
imam hatipli Hz. Ömer’in ve Kur’an-ı Kerim’den
öğrendiği adaleti hayatında uygulaması daha
farklı olacaktır. Velilerimiz çocuklarının imam
hatip okuluna gittiği için kenara çekilmemeleri
gerekir. 3 T yöntemini çocuklarına uygulamaları başarıyı getirecektir. Takip, takviye ve takdir...
İmam hatipli öğrenci helali haramı öğrendi diye
velilerimiz çocuklarını boşlamamalıdır. En ufak
başarılarında yahut istemediğiniz alışkanlıklarını bıraktığında onu ödüllendirin” şeklinde
konuştu. //
80+85%$û.$1,5(&(3
7$<<ú3(5'2ø$1 Ak Parti Artvin Milletvekili İsrafil
Kışla’nın kızı Elif Kübra ile
Muhammed Mehdi Garip’in
nikâh şahitliğini yaptı. Erdoğan, Cumhurbaşkanı sıfatıyla ilk kez bir düğüne
katıldı. Konistan düğün salonunda gerçekleşen nikah
töreninin ardından çıkışta
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a vatandaşlar
sevgi gösterisinde bulundu.Kendisine ulaşabilenlerle fotoğraf çektirip sohbet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ardından Kısıklı’daki evine geçti. Nikâh törenine
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İBB Başkanı kadir Topbaş da katıldı. //
4
15 - 30 EYLÜL 2014
www.212haber.com
Başakşehir
Kaymakamı
değişti
Kaymakamlar ve Vali Yardımcılarına
ilişkin İçişleri Bakanlığı Kararnamesi
ile birlikte Başakşehir Kaymakamlığına
İstanbul Vali Yardımcısı Kazım Tekin
gelirken mevcut Kaymakam Fatih Kocabaş, Balıkesir Vali Yardımcılığına atandı.
B
$û$.û(+ú5 Kaymakamlığına İstanbul Vali Yardımcısı Kazım
Tekin geldi. Kaymakamlar ve
Vali Yardımcılarına ilişkin İçişleri Bakanlığı Kararnamesi Resmi Gazetede yayımlandı. İstanbul bazında 15 Kaymakamlık ataması gerçekleştirilirken, 9 Vali Yardımcılığı görev değişikliği
ve 1 Hukuk Müşavirliği değişimi yapıldı.
Başakşehir Kaymakamlığına İstanbul Vali Yardımcısı Kazım
Tekin gelirken mevcut Kaymakam Fatih Kocabaş, Balıkesir
Vali Yardımcılığına atandı.
KAZIM TEKİN KİMDİR?
1963 yılında Nevşehir ili Avanos ilçesinde doğdu. İlkokulu Avanos Paşalı Köyünde, ortaokul
ve liseyi Kayseri’de okudu. Anakara Üniversitesi Siyasal Bilgiler
Fakültesi Uluslar arası İlişkiler
bölümünden 1987 yılında mezun oldu. Yüksek Lisans öğrenimini Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde ve Exeter Üniversitesi (İngiltere) Public Administration (Kamu Yönetimi) bölümlerinde tamamladı.
2005 yılında Amerika’da üç haftalık Federal Hükümet ve Eyalet Hükümetleri konulu Ulusla-
rarası Liderlik Programına katıldı. Yine aynı yıl Tayvan’da bir ay
süreli “Ülke Kalkınması” konulu
eğitim programına katıldı.
1989-1992 yılları arasında Kaymakam Adaylığı stajını tamamladı. 1990-1991 de İngiltere’de
meslek stajı yaptı. Sırasıyla Adana ili Feke Kaymakamlığı, Elazığ ili Karakoçan Kaymakamlığı, Bitlis Vali Yardımcılığı, Kastamonu ili Tosya Kaymakamlığı,
Ankara ili Kazan Kaymakamlığı, Ankara ili Haymana Kaymakamlığı görevlerinde bulundu. //
6
G Ü N DEM
15 - 30 EYLÜL 2014
YETİMLER
yolunuzu gözler
C
ANSUYU Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin Gazze’de sahip çıktığı binlerce yetimden biri
olan Şehide Şerin İyad’ın geride
bıraktığı kardeşleri ve arkadaşları Türkiyeli hayırseverlerin yardımlarını bekliyor. Şerin, bombardımanın devam ettiği günlerde İsrail uçaklarının attığı bombalar sonucu evinde şehit olmuştu. Şerin İyad’ın şehit olduğu aynı saldırıda halası Nesrin İyad da
vurulmuştu.
destek vermek isteyen hayırseverlerin asgari 6 ay bu yardımı yapma zorunluluğu bulunuyor. Altı ay yardım yapmaya gücü olmayanların yaptıkları yardımlar da
bir havuzda toplanarak 6’şar aylık
yardım yapılacak şekilde yetimlere ulaştırılıyor. Projenin detaylarında ise yetimlerin bütün bilgileri hayırseverlere ulaştırılıyor.
ÖZ EVLADIMIZI
KAYBETTİK
17 Kasım 1996 doğumlu ve 18
yaşında şehit olan Nesrin İyad’ın
masraflarını karşılayan Mustafa
Nuri Zayıf ise yaptığı değerlendirmede şunları söyledi; “Şehide
Şerin İyad ile bizi Cansuyu tanıştırdı. Yetim kızımız, ailemizin bir
parçası olmuştu. Ne yazık ki katil İsrail birbirimizden ayırdı. Nasıl bir anne evladını kaybettiğinde üzüldüyse biz de onun gibi üzüldük. Biz biliyoruz ki o şehit
oldu. Haberi Cansuyu bize ulaştırdı ve biz o anda efendimizin ve
evladlığı Hazreti Zeyd’in Taif ’te
müşriklerce taşlanması hadisesini hatırladık. İnşaallah şehide
yavrumuzun şefaatine nail oluruz. İslam Birliği’nin kurulmasına vesile olur inşallah.”
90 LİRAYA BİR YETİME
SAHİP ÇIKABİLİRSİNİZ
Türkiye’deki hayırseverlerin hayata tutunmaya çalışan yetimlere uzatacakları yardım eli Cansuyu aracılığıyla gerçekleştiriliyor. Cansuyu, projenin sürekli takipçisi oluyor. Bir yetimin bir aylık bütün ihtiyaçları 90 lira karşılığında karşılanabiliyor. Projeye
İŞTE VURULAN YETİMLER
PƚĞLJĂŶĚĂŶ7ƐƌĂŝů͛ŝŶƐŽŶƐĂůĚŦƌŦůĂƌŦƐŽŶƵĐƵŶĚĂĂŶƐƵLJƵ
,ĞƵůĚƵ͘
ĞǀƵƌ
ƟŵĚ
ŦĚĂLJĞ
ŬƐĂLJ
ƨŒŦĕŽ
ĞďĂŬ
njnjĞ͛Ě
ĞƌŶĞŒŝ͛ŶŝŶ'Ă
ŶLJĂŒŦŶĚĂ
ƵĂLJĂ
ŶƺnjϭLJĂƔŦŶĚĂŽůĂŶLJĞƟŵtĞƐĂŵďĞĚZĂďŽ
ďŽŵďĂƌĂůĂŶĚŦ͕ϭϲLJĂƔŦŶĚĂŬŝdĂŶƐĞĞŵďƵĂƌĂďŝ͛ŶŝŶĞǀŝŶŝŶ
ŶďƵ
ƌĂĐĞƫ
ĂŬŝ^ŝ
ĂƔŦŶĚ
Ŧ͕ϵLJ
ŬŦƌŦůĚ
ůĂŶŵĂƐŦƐŽŶƵĐƵŶĚĂŬŽůůĂƌŦ
ĞŝLJLJĞ͕
^ĂŐĚ
ŚŵĞƚ
Ɵŵ
ĂŬŝLJĞ
ĂƔŦŶĚ
͕ϭϴLJ
ůĂŶĚŦ
ĂƌĂďŝĂŒŦƌLJĂƌĂ
ŶĂ
ĂLJĂ
ĞƟŵ
ǀŝŶŝŶǀƵƌƵůŵĂƐŦƐŽŶƵĐƵLJĂƌĂůĂŶĚŦ͕ϭϳLJĂƔŦŶĚĂŬŝLJ
ĂŬŝ^ƺŶ^ĂŐĚŝLJLJĞĚĞĂLJŶŦƐĂůĚŦƌŦĚĂLJĂƌĂůĂŶĚŦ͕ŚĞŶƺnjϳLJĂƔŦŶĚ
ŝ
ŦŶĚĂŬ
ϰLJĂƔ
ŶĚŦ͕
ĂƌĂůĂ
ĚŝƐŝLJ
Ƶ͕ŬĞŶ
Ěƺnj:ŽŶĚŝLJĂ͛ŶŦŶĞǀŝǀƵƌƵůĚ
Ŭŝ
ŦĞǀĚĞ
ĂĂLJŶ
ůĚŦƌŦĚ
LJŶŦƐĂ
ŬĞŶĂ
ŬŦƌŦůŦƌ
ŽůůĂƌŦ
͛ŶŦŶŬ
tĞĚĂů<ĂĨĂƌŶĂ
Ŭŝ
ƔŦŶĚĂ
Ŧ͘ϮLJĂ
ĂůĂŶĚ
ϭLJĂƔŦŶĚĂŬŝĞŬĞƌŝLJLJĂů<ĂĨĂƌŶĂĚĂĂŒŦƌLJĂƌ
ŝŚĂƌĞŶĞĚĞ
KůĂĂůDĂŶĂŝĂ͛ŶŦŶLJĂŶŦƐŦƌĂϭϲLJĂƔŦŶĚĂŬŝzƵƐƵĨů
ĂLJĚŦͬͬ͘
ĂƐŦŶĚ
ůĞƌĂƌ
LJĞƟŵ
ĂŶĂŶ
LJĂƌĂů
ƐŽŶ7ƐƌĂŝůƐĂůĚŦƌŦůĂƌŦŶĚĂĂŒŦƌ
www.212haber.com
G Ü N DEM
www.212haber.com
15 - 30 EYLÜL 2014
7
Yeni transferler
İDDİALI!
Transferin
son gününde
Başakşehirspor’un
kadrosuna katılan
Sezer Öztürk,
Mossoro ve
Eneramo iddialı
konuştu.
D
İstanbul Başakşehir Futbol
Kulübü’nün, birinci transfer sezonunun son gününde kadrosuna kattığı Sezer
Öztürk, Michael Eneramo
ve Jose Marcio da Costa’yı
(Mossoro) iddialı açıklamalarda bulundu.
Lacivert-turunculu kulübün transfer komitesi başkanı Mustafa Saral, futbolcuların kariyerleri hakkında bilgi vererek, şunları kaydetti: “Zaten güçlü bir
takım oluşturmuştuk. Yaptığımız bu transferlerle de
gücümüze güç kattık. Mossoro, Braga’da oynamıştı.
Tecrübeli bir futbolcu. Bu
tecrübelerini takımımıza
yansıtacağına inanıyoruz.
Sezer’i de bütün futbol camiası tanıyor. Yeteneği var
ama bugüne kadar şansı yaver gitmedi. Şansının yanında olacağına ve yeteneklerini sahaya yansıtacağına inanıyoruz. Eneramo ise Sivasspor’da çıkış yakaladı ve ardından Beşiktaş’a
transfer oldu. Golcü oyuncuyla da bir yıllığına anlaştık.”
Esenler hafız
yetiştiriyor
0(5.(=ú*(%=(’de bulunan Deva Vakfı bünyesindeki Ulu Camii Kur’an Kursu’nda kayıtlar
devam ediyor. Lise 1 öğrencilerinin başvurabileceği eğitim programına göre, Kur’an
Kursu’na kaydolan öğrenciler, hem yatılı
olarak lise eğitimlerini tamamlayacak hem de
hafızlık eğitim alacaklar.
Proje ile kursta okuyan öğrencilerin yüksek öğrenimlerini tamamlayana kadar tüm
eğitim masraflarını Deva Vakfı karşılayacak.
Sadece Esenlerli gençlere sunulan bu fırsatı
kaçırmamak için, 444 00 73 nolu telefonu
arayabilirsiniz. //
SEZER: ESKİ GÜNLERİME
DÖNECEĞİMİ
DÜŞÜNÜYORUM
ĞƔŝŬƚĂƔ͛ƚĂŶďŝƌLJŦůůŦŒŦŶĂŬŝƌĂůĂŶĂŶ^ĞnjĞƌPnjƚƺƌŬ͕njŽƌŐƺŶůĞƌŝŶĚĞ7ƐƚĂŶďƵů
ĂƔĂŬƔĞŚŝƌ͛ŝŶŬĞŶĚŝƐŝŶĞŬƵĐĂŬĂĕƨŒŦŶŦĂŶůĂƚĂƌĂŬ͕ƔƵŝĨĂĚĞůĞƌŝŬƵůůĂŶĚŦ͗͞'ĞĕĞŶƐĞnjŽŶϭϬĂLJŐŝďŝďŝƌƐƺƌĞŬĂĚƌŽĚŦƔŦŬĂůĚŦŵ͘&ĞŶĞƌďĂŚĕĞ͛ĚĞŶĞƔŝŬƚĂƔ͛Ă
ƚƌĂŶƐĨĞƌŽůĚƵŒƵŵĚĂďĞŶŝŵŝĕŝŶďĞŬůĞŵĞĚŝŬďŝƌƔĞLJĚŝ͘,ĂLJĂƩĂŚĞƌnjĂŵĂŶ͕
ŚĞƌƔĞLJLJŽůƵŶĚĂŐŝƚŵŝLJŽƌ͘ĂnjĞŶƔĂŶƐŦŶŦnjŦŶĚĂLJĂŶŦŶĚĂŽůŵĂƐŦŐĞƌĞŬŝLJŽƌ͘
ŽƌĚƵƌƵŵĚĂ7ƐƚĂŶďƵůĂƔĂŬƔĞŚŝƌďĂŶĂŬƵĐĂŒŦŶŦĂĕƨ͘ĂŶĂďŝƌķƌƐĂƚǀĞƌĚŝůĞƌ͘^ĂŚĂĚĂŬŝƉĞƌĨŽƌŵĂŶƐŦŵůĂďĂŶĂǀĞƌŝůĞŶďƵķƌƐĂƨŶŬĂƌƔŦůŦŒŦŶŦǀĞƌŵĞŬŝƐƟLJŽƌƵŵ͘ĞŶŝŵƐŦŬŦŶƨŵƐĂŚĂLJĂĕŦŬĂŶĂŬĂĚĂƌ͘KƌĂLJĂĕŦŬƨŬƚĂŶƐŽŶƌĂĞůŝŵĚĞŶŐĞůĞŶŚĞƌƔĞLJŝLJĂƉƨŒŦŵŦďŝůŝLJŽƌƐƵŶƵnj͘ƵƌĂĚĂLJĞŶŝĚĞŶĞƐŬŝŐƺŶůĞƌŝŵĞĚƂŶĞĐĞŒŝŵŝĚƺƔƺŶƺLJŽƌƵŵ͘LJƌŦĐĂďĚƵůůĂŚǀĐŦŝůĞĕĂůŦƔŵĂLJŦĕŽŬŝƐƟLJŽƌĚƵŵ͘7ůŬƚĞƌĐŝŚŝŵďĚƵůůĂŚŚŽĐĂLJĚŦ͘'ĞůĞŶϱͲϲƚĞŬůŝĨŽůŵĂƐŦŶĂƌĂŒŵĞŶ͕
ďĚƵůůĂŚŚŽĐĂŝůĞĕĂůŦƔŵĂLJŦďĞŬůĞĚŝŵ͘
ƵŶĚĂŶƐŽŶƌĂƵŵĂƌŦŵŚĞƌƔĞLJĚĂŚĂŝLJŝŽůĂĐĂŬ͘͟
MOSSORO: BURAYA
ÇOK BÜYÜK BİR
HEYECANLA GELDİM
ENERAMO: ÇOK İYİ
İŞLER BAŞARACAĞIMIZI
DÜŞÜNÜYORUM
WŽƌƚĞŬŝnj͛ŝŶƌĂŐĂƚĂŬŦŵŦŶĚĂϲƐĞnjŽŶ
ŽLJŶĂĚŦŬƚĂŶƐŽŶƌĂŐĞĕĞŶƐĞnjŽŶƵ^ƵƵĚŝƌĂďŝƐƚĂŶ>ŝŐŝ͛ŶĚĞŶůͲŚůŝƚĂŬŦŵŦŶĚĂŐĞĕŝƌĞŶDŽƐƐŽƌŽĚĂ7ƐƚĂŶďƵů
ĂƔĂŬƔĞŚŝƌ͛ŝŶƉƌŽũĞůĞƌŝŶŝŶŬĞŶĚŝƐŝŶŝ
ŚĞLJĞĐĂŶůĂŶĚŦƌĚŦŒŦŶŦƐƂLJůĞĚŝ͘
'ĞĕĞŶƐĞnjŽŶƵ<ĂƌĚĞŵŝƌ
<ĂƌĂďƺŬƐƉŽƌ͛ĚĂŬŝƌĂůŦŬŽůĂƌĂŬŐĞĕŝƌĞŶEŝũĞƌLJĂůŦĨŽƌǀĞƚŶĞƌĂŵŽŝƐĞůĂĐŝǀĞƌƚͲƚƵƌƵŶĐƵůƵŬƵůƺďĞƚƌĂŶƐĨĞƌŽůĚƵŒƵŝĕŝŶŵƵƚůƵůƵŒƵŶƵĚŝůĞŐĞƟƌĞƌĞŬ͕
͞dƺƌŬŝLJĞ͛LJĞŐĞůĚŝŒŝŵĚĞŶďĞƌŝďŝƌĕŽŬ
ƚĂŬŦŵĚĂŽLJŶĂĚŦŵ͘ŶƐŽŶĞƔŝŬƚĂƔ͛Ă
ƚƌĂŶƐĨĞƌŽůĚƵŵǀĞŽƌĂĚĂŶĚĂ<ĂƌĚĞŵŝƌ
<ĂƌĂďƺŬƐƉŽƌ͛ĂŬŝƌĂůĂŶĚŦŵ͘ƵƌĂĚĂŶĂůĚŦŒŦŵƚĞŬůŝĨďĞŶŝĕŽŬŵƵƚůƵĞƫ͘7ƐƚĂŶďƵůĂƔĂŬƔĞŚŝƌ͛ĚĞĕŽŬŝLJŝďŝƌƚĞŬŶŝŬĚŝƌĞŬƚƂƌǀĂƌ͘zĞŶŝƚƌĂŶƐĨĞƌůĞƌůĞďƵƌĂĚĂ
ĕŽŬŝLJŝŝƔůĞƌďĂƔĂƌĂĐĂŒŦŵŦnjŦĚƺƔƺŶƺLJŽƌƵŵ͘͟ŝĨĂĚĞůĞƌŝŶŝŬƵůůĂŶĚŦ͘
ϮϬϭϮͲϮϬϭϯƐĞnjŽŶƵŶĚĂh&bĂŵƉŝLJŽŶůĂƌ>ŝŐŝŐƌƵƉůĂƌŦŶĚĂƌĂŐĂ͛LJůĂ
'ĂůĂƚĂƐĂƌĂLJ͛ĂŬĂƌƔŦŵƺĐĂĚĞůĞĞĚĞŶǀĞ
ƐĂƌŦͲŬŦƌŵŦnjŦůŦƚĂŬŦŵĂŐŽůĚĞĂƚĂŶƌĞnjŝůLJĂůŦĨƵƚďŽůĐƵ͕ƚƌĂŶƐĨĞƌŚĂŬŬŦŶĚĂ͕͞zĞŶŝďŝƌŬƵůƺƉ͕LJĞŶŝďŝƌLJƂŶĞƟŵǀĞLJĞŶŝƉƌŽũĞůĞƌǀĂƌ͘ƵŬƵůƺƉƚĞŶƚĞŬůŝĨŐĞůĚŝŒŝŶĚĞĕŽŬŚĞLJĞĐĂŶůĂŶĚŦŵ͘ĂŶĂƉƌŽũĞůĞƌŝŶŝ͕ĚƺƔƺŶĐĞůĞƌŝŶŝĂŶůĂƴůĂƌ͘ƵƌĂLJĂŐĞůŝƌŬĞŶĕŽŬĨĂnjůĂƚĞƌĞĚĚƺƚĞƚŵĞĚŝŵ͘,ŽĐĂĚĂƚĂŬŦŵŦŶŚĞĚĞŇĞƌŝŶŝǀĞ
ŶĞLJĂƉŵĂŬŝƐƚĞĚŝŒŝŶŝĂŶůĂƴ͘ƵŶĚĂŶ
ĚŽůĂLJŦďƵƌĂLJĂĕŽŬďƺLJƺŬďŝƌŚĞLJĞĐĂŶůĂ
ŐĞůĚŝŵ͘ƵƌĂĚĂƚĂŬŦŵĂƌŬĂĚĂƔůĂƌŦŵůĂ
ĕŽŬďƺLJƺŬďĂƔĂƌŦůĂƌĂŝŵnjĂĂƚĂĐĂŒŦŵŦnjŦ
ĚƺƔƺŶƺLJŽƌƵŵ͘͟ĚŝLJĞŬŽŶƵƔƚƵ͘
7ƐƚĂŶďƵůůƵůĂƌĂŵƺũĚĞ
Üçüncü bir
tünel daha
geliyor
ú67$1%8/’da trafiğin yoğun olduğu Beyoğlu, Kağıthane ve Beşiktaş bölgesinde halen
faaliyette olan Kağıthane ve Dolmabahçe
Tünellerinin yanına üçüncü bir tünel daha
geliyor. Yapımı devam eden Kasımpaşa-Sütlüce tünelinde inceleme yapan Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan,
“Sütlüce-Kasımpaşa Tüneli, İstanbul için
hayati önemde bir proje. Unkapanı, Eminönü, Taksim’den çevre yoluna ulaşmak isteyen
vatandaşlarımız bu tünel sayesinde rahatlayacak” dedi.
ŶĞƌĂŵŽ͕ĞƔŝŬƚĂƔ͛ƚĂŬĞŶĚŝƐŝŶŝŐƂƐƚĞƌĞĐĞŬƔĂŶƐŦďƵůĂŵĂĚŦŒŦŶŦƐĂǀƵŶĂƌĂŬ͕͞ŽŬŝLJŝďŝƌŽLJƵŶĐƵŽůĂďŝůŝƌƐŝŶŝnjĂŵĂƐŝnjĞŬĞŶĚŝŶŝnjŝŬĂŶŦƚůĂLJĂĐĂŒŦŶŦnjƔĂŶƐ
ŐĞůŵĞnjƐĞďƵŶƵŐƂƐƚĞƌĞŵĞnjƐŝŶŝnj͘ĞŶ
ĚĞŚĞƌnjĂŵĂŶĕĂůŦƔŵĂLJĂĚĞǀĂŵĞƫŵ͘
ƵƌĂĚĂŬĂůŝƚĞŵŝŐƂƐƚĞƌĞĐĞŒŝŵĞŝŶĂŶŦLJŽƌƵŵ͟ƔĞŬůŝŶĚĞŬŽŶƵƔƚƵͬͬ͘
6,5 KM’LİK YENİ YOL
Tünelin oldukça zor ve teknolojik açıdan da
zahmetli bir proje olduğunu söyleyen Bakan
Elvan, “Bir gidiş, bir geliş olmak üzere iki
tüpümüz var. Uzunlukları 1.200 metrenin
üzerinde. Bağlantı yollarını da eklersek, tünelle birlikte 6,5 km’lik bir çalışmayı bitirmiş
olacağız” diye konuştu.
MART 2015’TE AÇILACAK
Hedef bölgesel amatör lig!
BU SEZON İstanbul Süper
Amatör Küme’de mücadele verecek olan Bağcılarspor,
İzmit’in Kartepe ilçesindeki
Green Park Oteli’ndeki kampını
başarıyla tamamladı. Kondisyon ve taktik çalışması yapan
Bağcılarspor’un hedefi ise Bölgesel Amatör Lig’e çıkmak. İstanbul
Süper Amatör Küme’nin güçlü
ekiplerinden olan Bağcılarspor,
yeni sezon hazırlıklarını İzmit
Kartepe Green Park Oteli tesislerinde yaptı. Kondisyon ağırlıklı
çalışan 22 kişilik ekip yeni sezona iddialı başlıyor. 2014-2015
sezonu Bölgesel Amatör Lig’ine
çıkmak için mücadele veren Bağcılarspor, yeni sezon hazırlıkları
sırasında her gün iki idman yaptı. Kondisyon ve taktik ağırlıklı
çalışan ekip, Kartepe’nin spor
yapmaya elverişli ikliminden de
yeterince faydalandı. Antrenör
Hakan Çimen yönetiminde 10
günlük kampı başarıyla tamamlayan ekip, yeni sezonda başarılı
sonuçlar alma sözü verdiler.
AMATÖR
Her iki tünelde de çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu belirten Bakan Elvan,
“Aralık itibariyle hazır hale gelmiş olacak.
Ancak elektro-mekanik işlerin yapılması için
3 aylık süremiz olacak” dedi. Bakan Elvan,
Kasımpaşa-Sütlüce Tüneli’ni Mart 2015
itibariyle trafiğe açmayı planladıklarını da
açıkladı. //
SPORCULARIMIZI
DESTEKLİYORUZ
^ƉŽƌƵŶŐĞůŝƔŵĞƐŝŶĞ
ďƺLJƺŬƂŶĞŵǀĞƌĚŝŬůĞƌŝŶŝŝĨĂĚĞĞĚĞŶĂŒĐŦůĂƌĞůĞĚŝLJĞĂƔŬĂŶŦ
>ŽŬŵĂŶĂŒŦƌŦĐŦ͕ƔƵŶůĂƌŦƐƂLJůĞĚŝ͗͞ŝƌĚƂŶĞŵĂŒĐŦůĂƌŵĂƚƂƌ
^ƉŽƌ<ƵůƺƉůĞƌŝŝƌůŝŒŝ
ĂƔŬĂŶůŦŒŦŐƂƌĞǀŝŶĚĞ
ĚĞďƵůƵŶĚƵŵ͘ŵĂƚƂƌ
ƐƉŽƌŐĞŶĕŶĞƐŝůůĞƌŝŶ
LJĞƟƔŵĞƐŝŶĚĞƂŶĞŵůŝďŝƌƉĂLJĂƐĂŚŝƉƟƌ͘
ŵĂƚƂƌƐƉŽƌĐƵůĂƌŦŵŦnjĂĚĞƐƚĞŬǀĞƌŝLJŽƌƵnj͘
ĂŒĐŦůĂƌƐƉŽƌĚĂďƵ
ĂŶůĂŵĚĂƂŶĞŵůŝďŝƌ
ŐƂƌĞǀŝLJĞƌŝŶĞŐĞƟƌŵĞŬƚĞĚŝƌ͘zĞŶŝƐĞnjŽŶĂ
ŝLJŝŚĂnjŦƌůĂŶĚŦůĂƌ͘
ĂƔĂƌŦůŦƐŽŶƵĕůĂƌĂůĂĐĂŬůĂƌŦŶĂŝŶĂŶŦLJŽƌƵŵ͘
zĞŶŝƐĞnjŽŶĚĂďƺƚƺŶ
ŬƵůƺƉůĞƌŝŵŝnjĞǀĞƐƉŽƌĐƵůĂƌŦŵŦnjĂďĂƔĂƌŦůĂƌ
ĚŝůŝLJŽƌƵŵͬͬ͘͟
İMTİYAZ SAHİBİ
Erne Gazetecilik
ve Matbaacılık Ltd. Şti.
GENEL MÜDÜR
Halil Gölve
GENEL KOORDİNATÖR
Erol Çakır
YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Abidin Koçoğlu
YAYIN DANIŞMANLARI
Necmettin Çakmak
Metin Öztürk
HUKUK DANIŞMANLARI
Av. Adem Yıldırım
Av. Ömer Geyik
GÖRSEL YÖNETMEN
Enis Ak
www.212haber.com
BÖLGESEL SÜRELİ YAYIN
Adres: Deposite AVM
A-1 Blok Kat: 3 No: 304
Başakşehir/İstanbul
Telefon: (0 212) 486 39 36
Web: www.212haber.com
e-mail: [email protected]
Baskı: İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez
Mah. 29 Ekim Cd. İhlas Plaza No: 11/
A41 Yenibosna-Bahçelievler/İSTANBUL
Tel: (212) 454 30 00
Gazetemiz basın ve meslek
ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yayınlanan köşe yazılarından
yazarları sorumludur. Reklamların
sorumluluğu reklam verene aittir.
GAZETEMİZ ÜCRETSİZ OLARAK DAĞITILMAKTADIR
8
G Ü N DEM
15 - 30 EYLÜL 2014
www.212haber.com
Yayaların da
hakları var
KALDIRIMLARIN EN AZ 130 SANTİM OLMASI GEREKİYOR
bĞŚŝƌƂůŐĞWůĂŶůĂŵĂĐŦƐŦmƐƚƺŶĚĂŒ͕LJĂLJĂůĂƌŦŶĂůƚǀĞƺƐƚŐĞĕŝƚůĞƌĞnjŽƌůĂŶĂŵĂLJĂĐĂŒŦŶŦ͕ŬĂůĚŦƌŦŵůĂƌŦŶĞŶĂnjϭϯϬƐĂŶƟŵ
ŽůŵĂƐŦŐĞƌĞŬƟŒŝŶŝĂŶůĂƴ͘dŦƉŬŦŝŶƐĂŶŚĂŬůĂƌŦĞǀƌĞŶƐĞůďŝůĚŝƌŐĞƐŝŐŝďŝLJĂLJĂŚĂŬůĂƌŦďŝůĚŝƌŐĞƐŝŽůĚƵŒƵŶƵĚĂǀƵƌŐƵůĂĚŦ͘
H
(3ú0ú=ú1 ‘önce yaya sonra şoför’ olduğunu anımsatan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinden Dr. Kevser Üstündağ
ile Türkiye’de yeni yeni gelişmeye başlayan ‘yaya hakkı’ kavramı üzerine konuştuk.
Şehir Bölge Planlamacısı ve ‘Sokak Bizim’
derneği kurucusu Üstündağ, yayaların alt
ve üst geçitlere zorlanamayacağını, kaldırımların en az 130 santim olması gerektiğini anlattı. Tıpkı insan hakları evrensel
bildirgesi gibi yaya hakları bildirgesi olduğunu da vurguladı.
dartlar belirleniyor, planlama yapılıyor.
Yedi tepeli İstanbul’da nasıl olacak bu?
Bir kenti yayayı merkeze alarak planlarsanız bu tip krizlerle girmezsiniz. Bir kenti çocuklar ve engelliler için planlarsanız,
yayalar için de gerçekten cennet olur. Ama, “Aaa, biz yayayı unuttuk. Araçlı yolculuklara yönlendirdik şimdi bunlara yol
yapalım. Bir de otobüs yolu yapalım ama
yayayı alt üst geçitlerden geçirelim” demekle olmaz tabii. Bizde yaya üzerine yeni yeni sayımlar yapılmaya başlandı. Yayalar yeni yeni fark ediliyor. Trafik ışıkları mesela. Kaç arabayı ne kadar bekleteceğinizi ve bunun etkilerini hesaplıyorsunuz ama kaç kişinin oradan geçeceğini
göz ardı ediyorsunuz. Mesela Beşiktaş’ta,
75 saniye yaya bekler ve 25 saniyede geçer. Planlamanın merkezinde araç var yani, yaya değil.
PLANLAMANIN MERKEZİNDE
YAYA YOK ARAÇ VAR
Dr. Kevser Üstündağ
‘İnsanı merkez alan bir planlamayla İstanbul’da bile yaya haklarına saygılı alanlar oluşturulabilir’, diye düşünen
Üstündağ’ın Al Jazeera’ya anlattıkları şöyle:
Yaya hakları nedir, somut örneklerle
anlatır mısınız?
Yaya haklarının temeli, yayanın yürüdüğü yolun güvenli ve emniyetli olmasıdır.
Hem kazalara karşı korumalı olmalı, hem
de soygun, saldırı gibi durumlara karşı da
korumalı olmalı. Bir de yayanın sürekliliği olmalı. Yürürken karşısına öyle duvar,
alt geçit üst geçit, refüj gibi erişimi engelleyici kısıtlamalarla karşılaşmamalı.
Mesela yürürken, kaldırıma park etmiş arabayla yolu kesilmemeli. Kaldırım en az
130 santim genişliğinde olmalı. Bir insanın omuz hizası 60 santim. İki insanın
birbirlerini rahatsız etmeden, birbirine
değemeden yan yana geçebileceği alan da
en az 130 santim. Araç trafiği düzenlenirken, şeritlerin belli bir genişliği var, çünkü arabaların boyutları belli ama kaldırım planlanırken bu yapılmıyor.
Ayrıca yayanın konforu da, yaya haklarının bir parçası. Bütün bunlar da aslında
kent haklarının savunulması demek. Ama biz yaya olduğumuzu, yaya olarak yürümenin zor olduğunu ancak arabadan inince fark ediyoruz. Ya da kriz anlarında, ciddi bir sis olduğunda, kar yağdığında, fırtına nedeniyle köprü trafiği kapandığında. Bu gibi durumlarda hatırladığımız bir şey yaya hakkı.
Yayanın konforu ne demek?
Mesela iklim şartlarına karşı da yayanın
korunması gerek. Sıcaksa, yayaların yürüyeceği alanların ağaçlıklı yol kenarlarına yapılması, yağmura karşı pasajlı geçitler yapılması gibi. Yürümenin de bir standartı var. Büyükada büyüklüğünde Alışveriş merkezleri var. Oralarda yayaların
konforlu bir biçimde yürümesi için stan-
3 Eylül’de İstanbul Avcılar’da damperi açık bir tanker yaya üst geçidine çarptı. Bir
kişi öldü 2 kişi yaralandı. Oysa yaya hakları yayaların alt ve üst geçitlere zorlanamayacağını söylüyor. Bu kazayı, yaya
hakları açısından değerlendirir misiniz?
Üst geçidin orada yapılma nedenini konuşmak gerek. Toplu taşım sistemini bir
parçası olarak yapılıyor. Siz toplu taşımı yaya için yapıyorsunuz, araç için değil. O yüzden de yayayı toplu taşım durağına güvenli götürmek zorundasınız. Eğer siz bir karayolunda yaya götürüyorsanız, projenin bütününde bir hata yapmışsınız demektir. Yayanın oraya çıkıp inmesinden de öte, bir toplu taşım sistemine entegre edecek biçimde güvenli aksınız olmazsa, toplu taşımı verimli çalıştırmıyorsunuz demektir. Yayanın erişemediği toplu taşım da kente hizmet vermiyor demektir.
İnsan hakları evrensel bildirgesi var,
yaya hakları için de böyle kabul gören
uluslararası belge var mı?
Var. Yaya Hakları İçin Avrupa Kentsel
Şartlar Bildirgesi. Dört temel unsuru var:
Kent sokakları yayalarındır; Kentler, sosyal arenalardır ve bu arenalar yayalar tarafından kullanılır, Araçlı yolculuklar en
aza indirgenerek toplu taşım kullanılmalardır ve yaya hakları savunulmalıdır.
Yaya hakkı kavramı nasıl gelişti?
Araçlar için bazı kurallar çıktıktan sonra
şoförler abandone oldular. Onlara denildi
ki, “Sen önüne çıkana dikkat et, senin güvenli gidebilmen için biz önünü çıkan engelleri kaldıracağız.” Onların da algıları azaldı. Makineye geçmeden önce, faytonlarla ulaşım sağlanırken yaya algısı daha
kuvvetliydi mesela. Araçlar çoğaldıktan
sonra yayalar insan olmaktan çıktı araçların önünden kaçmaya çalışan, bilgisayar oyunlarında ‘ıskaladık’ denilen şeylere dönüştü. İnsan olmaktan çıktılar. Kent
sokakta başlıyor, sokakta sosyal birliktelik var ama araçlar sokağı işgal edince bu
sosyal iletişimden de yoksun kalıyorsunuz. Bütün bunlar da yayayı dışarıda bırakıyor, ötekileştiriyor ve araçlara karşı
her zaman kendini savunur hale getiriyor.
Fakat kentler kocaman. Her şeyi nasıl
yaya merkezli yapacağız?
Tabii ki arabalı yolculuklar yapacağız. Ama yayanın dokunabileceği tarihi dokuya bile katlı kavşak koyuyorsanız o kentte yirmi yılda otuz yılda bile yayaya dönemezsiniz. Kenti hormonlamışsınız demektir. Organik ulaşım diye tanımladığım bir şey var. Birkaç ayağı var bunun. Birincisi organlarımıza dayandığımız ulaşım sistemi. İkincisi biz zaten organik dokusu olan eski dokusu olan kentlerle varız. O organik dokulardan uzaklaştıkça kentler canavarlaşıyor yani hormon alıyor. Kentlerin sağlıklı yaşaması için de insanı temel alan ulaşıma ihtiyacı
var. Hormonsuz ulaşıma. Ama bizde bütün şehirler büyüyünce İstanbul olacağım diyor. Oysa sağlıklı yaşama potansiyelini artırabilmek için yayaya önem vermek gerekiyor. Trafik ışıkları olmamalı mesela. Yüz yüze göz göze süren ilişkiler olmalı. Yaya ile sürücü göz göze gele-
Avcılar’da üst geçid
kamyon çarpması e
deniyle olan ölüm nekaza ‘yaya haklarınlü
önemini bir kez da ın’
ortaya çıkardı. Ulu ha
lararası yaya hakla sbildirgesine göre y rı
yalar zeminde olmaKonu üzerine çalış alı.
Dr. Kevser Üstünd an
göre Türkiye’de yayağ’a
hakkı yeni yeni he a
saba katılıyor.
bilecek şekilde harekete etmeli. Sinop’ta
trafik ışığı yok mesela. Sinop’ta trafik ışığı olmamasına biz özeniyoruz ama Sinop
gurur duymuyor bununla. ‘Yeterince aracımız yok,’ diyen insanlar da var ama sürücüler ve yayalar birbirine saygılı. Araçlı trafikte de insanlar birbirlerine yaya gibi davranıyor. Hız 40’ın üzerine çıkmıyor.
Dünyanın dikkate aldığı kıstaslar da bunlar zaten. Şoförle göz göze gelip trafik ışığının olmadığı yerlerde sağladığımız çözümler. Dünya bunu model olarak karşımıza çıkartıyor.
‘ARABALAR OLMADAN BİZİM
SOKAK NE GÜZELMİŞ’
İyi de İstanbul da trafik ışıklarını kaldırmak bir kâbus olabilir!
Bütün düşünmeyin. İstanbul’da araçsız adalar var. Büyükada büyüklüğünde mahalleler var. Özellikli güzel mahallerimiz
var. Bu alanları tanımlayabiliriz. “Şu alan
içine araçlı girerseniz çıkışınız 20 dakika.
Çünkü içeride trafik levhası yok. Çocuk
var, karşınıza oyun alanı çıkabilir. İsterseniz gidin. İstemezseniz işte transit yolunuz”. Bunun illa kentin özel bir yeri olmasına gerek de yok. Kentin içinde rahatlama noktaları. Bunu bazı ülkeler yapıyor.
Burada önemli olan sizin niyetiniz.
Türkiye de yaya hakkı kavramı hangi aşamada?
2001 yılında doktora tezime başladığımda naif bulunmuştu. Konusu insan öncelikli ulaşımdı. Sonra Konya’da bisiklet
yolları ile ilgili detaylı bir çalışma çıktı.
İlk bisiklet planı olan şehirdir Konya. Bisiklet geleneği olan bir kent çünkü. Ama
otuzar ellişer metrelik otobanlar yapınca
yaya ve bisiklet güvenliğinden söz etmek
zor. Fakat zamanla sempozyumlar yapıldı, farkındalık artmaya başladı. Genç arkadaşlarımla birlikte belediyelerle işbirliği içinde, sokakları bir gün olsa kapatmaya başladık. Sokağı kapatıp, bir arabanın
park etmesi için gerekli olan 2,5 metreye 5 metrelik alanda kaç çocuk oyun oynanabiliyor, kaç kişi spor yapabiliyor gi-
bi farkındalık yaratmaya çalıştık. O “Arabalar olmadan bizim sokak ne güzelmiş” demeye başladılar insanlar. Fakat tabii, yayanın lobi olma şansı yok. Ama aracın lobi olma şansı yüksek. Araçlı yolculuklar çok büyük bir ekonomi kaynağı çünkü. Trafik kültürümüzün toplumsal boyutu eksik. Oysa kapımızın önü kamusal alan oraya park edecek araç bizi ilgilendirilmeli.
Yaya bilinci nasıl gelişir?
Tüketici hakları da yoktu yakın bir zamana kadar. Benzer bir durum var burada.
Ulaşımı ben mi çözeceğim, diyecek kadar
mütevazı olmamalı insanlar. Herkes önce
yaya sonra şoför olduğunu anlamalı. Herkes üzerine düşüne yapmalı, sigortacısından avukatına kadar. Herkesin ben de bir
şey yapabilirim demesi gerek. Kapısının
önündeki kaldırımın işgal edilmemesi gerek örneğin. Buna ortak çözüm geliştirmekle başlayabilir. Ayaklarımız yokmuş
gibi davranmaktan vazgeçebiliriz. Çocuklarımızı okula servisle gönderebiliriz. Batı ülkelerinde park hakkı diye bir kavram
gelişiyor. Toplu taşıma gelince aracını bırak, park et, metroya bin git, hakkı bu.
Bunların olabilmesi içinse yan yana geleceğiz. Mahalleli olarak çözeceğiz. Eskiden
mahalleli kendi sorunlarını ortak çözebiliyordu. Çünkü mekânı sokaktı. Mekân
sokak değil ev olduktan sonra yaya hakları savunuculuğu da gelişir. Buna ‘belediye
baksın’ değil, belediyeden talep etmek gerek. Bunu da yan yana gelerek bulabiliriz,
eski geleneklerimizi unutmadan, bunu
‘buralarda dutluktu, ne güzel yürürdük
buralarda’ nostaljisine kapılmadan, gelişmenin bir ivmesi olarak görerek.
Umutlusunuz yani?
Planlamada 20 yıl hedefi vardır. Ben de
kent içinde ulaşım alternatifleri konusunu çalışmaya başlayalı yirmi yıl olmak üzere. Yirminci yılda kendimi kutlayacağım. Çünkü çok daha fazla kişi bu sorunu
konuşuyor. Çok daha fazla belediye konuya duyarlı. Biz daha ekme aşamasındayız. Biçmek için zaman gerekiyor. //
<ĂLJŶĂŬ͗ů:ĂnjĞĞƌĂ
www.212haber.com
G Ü N DEM
15 - 30 EYLÜL 2014
9
30 ülke ve 40 bölgede
kurbanlar kesilecek
ELİ
M
I
D
YAR BAN
KUR LERİ
L
BEDE LENDİ
BELİR
Yardımeli Uluslararası İnsani Yardım Derneği bu yılki Kurban organizasyonunu yurt içindeki Kurban çalışmaları
ile birlikte 30 ülke ve 40 bölgede geçekleştirecek. 8 yıldır Kurban organizasyonu gerçekleştiren Yardımeli’nin bu
bayram belirlemiş olduğu kurban bedeli ise üç farklı kategoride olacak.
Y
$5',0(/úUluslararası İnsani Yardım
Derneği bu yılki Kurban organizasyonunu yurt içindeki Kurban çalışmaları ile birlikte 30 ülke ve 40 bölgede geçekleştirecek. Dünyanın birçok bölgesinde Kurban organizasyonları ile
milyonlarca yoksul ve yetimin yanında olan Uluslararası İnsani Yardım
Derneği Yardımeli bu yıl yine farklı coğrafyalarda umut olacak. Gözleri yollarda bekleyen İslam dünyasının
mazlumları için harekete geçen Yardımeli Derneği 2014 Kurban çalışmalarını 30 ülke ve 40 bölgede gerçekleştiriyor. 8 yıldır Kurban organizasyonu
gerçekleştiren Yardımeli’nin bu bayram belirlemiş olduğu kurban bedeli
ise üç farklı kategoride olacak.
ÜLKE ÜLKE KUBAN
FİYATLARI BELİRLENDİ
Kurbanların bağışlandığı ülke ve bölgenin şartlarına göre bölge belirlenen
kurbanlık ücretleri Türki Cumhuriyetler, Asya ve Afrika ülkeleri için 350
TL, Balkanlar için 500 TL ile Türkiye,
Filistin-Gazze, Suriye, Irak ve Mısır için 650 TL olarak belirlendi. Vekâlet
yoluyla kurbanlarını Yardımeli Derneğine bağışlamak isteyen hayırseverler, kurban çalışmaları için belirlenen ülkeler arasında dilediğinde kurbanını kestirip ihtiyaç sahiplerine ulaştıracak. Yeryüzünün yoksul coğrafyalarında öksüz, yetim ve mağdur bırakılmış mazlumlarla buluşmak için
hayırseverlerin bir birleriyle yarışacağı Kurban organizasyonları ile bir pay
kurban etinden ziyade yüz binlerce
yaralı gönül şifa bulacak kardeşlik iklimleri ile umutlar yeniden yeşerecek.
SADECE
KURBAN
GİTMİYOR
30 ÜLKE VE 40
BÖLGEDE KURBANLAR
KESİLECEK
Yardımeli Uluslararası İnsani Yardım Derneği Anadolu’dan
Balkanlara, Asya’dan Afrika’ya,
Ortadoğu’dan Kafkaslara on binlerce ihtiyaç sahiplerine, öksüz ve
yetimlere ulaşacak. Yardımeli’nin
gönüllü ekipleri gittikleri bölgelerde ve ülkelerde kestikleri kurbanları birinci elden ihtiyaç sahiplerine ulaştıracak. Yardımeli, ‘Hayırlarda yarışın’ ilkesiyle;
bu kurban bayramında da öksüz,
yetim ve mazlumların gözyaşlarını tatlı bir tebessümle silmeyi, kırık gönüllerini imar etmeyi, hayır medeniyetimizin ihya ve
inşasına katkı yapmayı bir fırsat
bilerek hayır severlerin kurbanlarını birinci elden ulaştıracak.
<ƵƌďĂŶǀĞƐŝůĞƐŝLJůĞLJĂƌĂůŦŐƂŶƺ
ůůĞƌĞŵŝƐĂĮƌŽůĂƌĂŬƐĞůĂŵ͕ƐĞǀŐŝ
ǀĞƵŵƵƚůĂLJĞƌLJƺnjƺŶĞĚĂŒŦůĂĐĂŬzĂƌ
ĚŦŵĞůŝĞŬŝƉůĞƌŝŐŝƫŬůĞƌŝďƂůŐĞůĞ
ƌĚĞ
ŝŶƐĂŶůĂƌŦŶƚĞŵĞůƐŽƌƵŶůĂƌŦŶŦƚĞƐ
Ɖŝƚ
ĞĚĞƌĞŬĕĞƔŝƚůŝƉƌŽũĞůĞƌůĞĚĞƐƚĞŬ
ŽůĂĐĂŬ͘KŬƵů͕ŚĂƐƚĂŶĞ͕ĐĂŵŝ͕ŵĞƐĐ
ŝƚ͕ƐƵ
ŬƵLJƵůĂƌŦŝůĞLJĞƟŵŚĂŶĞŐŝďŝďŝƌ
ĕŽŬ
ĂůĂŶĚĂƉƌŽũĞůĞƌŚĂLJĂƚĂŐĞĕŝƌŝůĞƌĞ
Ŭ
ŵƵŚƚĂĕůĂƌŦŶĚĂŚĂƌĂŚĂƚŚĂLJĂƚůĂƌ
ŦŶŦ
ŝĚĂŵĞĞƫƌŵĞůĞƌŝƐĂŒůĂŶĂĐĂŬͬ͘
ͬ
www.212haber.com
G Ü N DEM
15 - 30 EYLÜL 2014
İNŞAATTAN
TOPRAĞA
Mecidiyeköy’de, Ali Sami Yen Stadı’nın arazisine yapılan
an gökdelen inşaatında,
inşaatında
asansörün düşmesi sonucu hayatını kaybeden 10 işçi memleketlerinde toprağa verildi.
0
(&ú'ú<(.g<’deki asansör faciasında ölen Tahir Kara, Hıdır Ali Genç, İsmail
Sarıtaş, Bilal Bal, Cengiz Tatoğlu, Murat Usta, Menderes Meşe, Vahdet Biçer,
Ferdi Kara ve Cengiz Bilgi için memleketlerinde cenaze törenleri yapıldı.
7h5.ú<(%ú/ú06(/9(7(.12/2-ú.$5$û7,50$.85808(TÜBİTAK) öncülüğünde
geliştirilen 41 milyon lira bütçeli Milli
Rüzgar Enerji Sistemleri Geliştirilmesi ve
Prototip Türbin Üretimi (MİLRES) Projesi kapsamında ilk türbin kasım ayında
İstanbul’da elektrik üretmeye başlayacak.
KİM BUNUN SORUMLUSU?
DÜĞÜN BORCU İÇİN
ÇALIŞIYORDU
10 işçiden Sivaslı 23 yaşındaki Menderes Meşe, memleketi Sivas’ta gözyaşları içinde toprağa verildi. Meşe, geçen 18 Ocak günü vefat eden, annesi Emine Meşe’nin yanına dualar eşiğinde defnedildi. Ağabeyi Rasim Meşe ise, annesinin mezar tahtasına sarılarak “Kardeşimi sana emanet ediyorum” dedi. Menderes Meşe’nin 2 hafta
önce ağabeyi Rasim Meşe’nin düğününü yaptığı ve kredi borcunu ödemek için tekrar inşaata çalışmak için döndüğü ifade edildi.
YAN YANA TOĞRAĞA
VERİLDİLER
7ƔĕŝůĞƌĚĞŶϭϵLJĂƔŦŶĚĂŬŝ&ĞƌĚŝ<ĂƌĂŝůĞĂŒĂďĞLJŝϮϱLJĂƔŦŶĚĂŬŝdĂŚŝƌ<ĂƌĂ͕ŵĞŵůĞŬĞƚůĞƌŝ'ƺŵƺƔŚĂŶĞ͛ŶŝŶbŝƌĂŶŝůĕĞƐŝzĞƔŝůďƺŬĞůĚĞƐŝ<ŽŶĂŬůŦDĂŚĂůůĞƐŝ͛ŶĚĞƚŽƉƌĂŒĂǀĞƌŝůĚŝ͘'ĂnjĞƚĞĐŝůĞƌĞLJĂƉƨŒŦĂĕŦŬůĂŵĂĚĂĕŽĐƵŬůĂƌŦŶŦŶƔĞŚŝƚŽůĚƵŒƵŶƵƐƂLJůĞLJĞŶDŝƚŚĂƚ<ĂƌĂ͕͞ŽƐƚůĂƌƐĂŒŽůƐƵŶ͘ϰŽŒůƵŵĚĂŚĂǀĂƌ͕
ůůĂŚ͛ĂĨĞĚĂŽůƐƵŶ͘^ĂLJŦŶ
ĂƔďĂŬĂŶŦŵĂĐŦůĂƌŦŵŦĚŝŶĚŝƌĚŝ͘,ĞƌŬĞƐĚĞƐƚĞŬŽůĚƵ͕
ĂĐŦůĂƌŦŵŦĂnjĂůƴůĂƌ͘ĂůŦƔŵĂLJĂĚĞǀĂŵĞĚĞĐĞŒŝŵ͘ŽĐƵŬůĂƌŦŵĂ͕ĂŝůĞŵĞďĂŬŵĂŵ
ůĂnjŦŵ͘LJĂŬƚĂ͕ĚŝŬĚƵƌŵĂŵ
ŐĞƌĞŬŝLJŽƌ͘PůĞŶůĞƌĞƂƌŶĞŬ
ŽůĚƵŵ͕ŬĂůĂŶůĂƌĂĚĂƂƌŶĞŬ
ŽůŵĂŵůĂnjŦŵ͟ĚĞĚŝͬͬ͘
DÜNYA LİVİNG LAB’LERİ
BAŞAKŞEHİR’DE BULUŞACAK
ENoLL (European Network of Living Labs) Federasyonu’na bağlı 250’ye yakın Living Lab’in temsil edildiği Open LivingLab Days 2014
Yaz Okulu etkinlikleri Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da 2-5 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirildi.
%$û$.û(+ú5/ú9ú1*/$%’in
de yürütme kurulundan
oluşan bir heyetle temsil edildiği organizasyonda, Başakşehir
Belediyesi’nin Living Lab Open
LivingLab Days 2015 Yaz Okulu
Vizyonunun yanı sıra bugüne
kadar gerçekleştirilen etkinlikler
ile İnovasyon ve Teknoloji merkezinde geliştirilmiş olan ürünler
hakkında bilgiler verdi.
de aktif rol aldı. Organizasyonun
son gününde ise ENoLL 8. Dalga
kapsamında kabul edilen 25 yeni
Living-Lab üyesi tanıtıldı. Organizasyonunda salon etkinliklerine
paralel olarak dört gün boyunca
üye Living Lab’ler, ENoLL Genel
Kurulu ile görüşmeler gerçekleştirme ve Amsterdam bölgesinde
yer alan Living Lab ve inovasyon
merkezlerini ziyaret etme fırsatı
buldu.
DÜNYA LİVİNG LAB’LARI
OPEN LİVİNGLAB
TANITILDI
DAYS 2015 YAZ OKULU
4 gün süren organizasyon, Living
BAŞAKŞEHİR’DE
Lab’ler hakkında yapılmış olan
OLACAK
akademik çalışmaların paylaşıldığı Araştırma Günü etkinlikleri ile
başladı ve aktif Living-Lab’lerin
faaliyetlerinin tanıtımı ile devam
etti.
Başakşehir Living-Lab’ın tanıtıldığı programda çalışma büyük
ilgi gördü. Etkinliğin 2. ve 3.
günlerinde ‘İnovasyon Günleri’
adı altında düzenlenen Çalıştaylarda; Akıllı Şehir Akıllı Vatandaş,
Bir Hizmet Olarak Living Lab,
Sağlıklı Yaşam, Sosyal İnovasyon
temaları ile katılımcılarla bilgi
paylaşımı gerçekleştirildi. 2.ve 3.
gün etkinliklerinde Başakşehir
Living-Lab ekibi de iki Çalıştayın
hazırlanmasında ve yönetilmesin-
Organizasyon sonunda bir
sonraki Open LivingLab Days
2015 Yaz Okulu etkinliklerinin
düzenleneceği yer olarak Başakşehir belirlendi. Tayvan ve Kanada
ülkelerinden de aday şehirlerin
bulunduğu organizasyon için
ENoLL Federasyonu Başkanı Jarmo Eskelinen, ‘Living Lab başvuru sürecinden bugüne kadar yapmış olduğu faaliyetler ve Living
Lab’ler ağına kattığı farklılıktan
ötürü Başakşehir’in bu organizasyona ev sahipliği yapmasına karar
verdiklerini’, açıkladı. Organizasyonun 2015 yılının Eylül ayında
yapılması planlanıyor. //
Y
YERLİ
RÜZGAR
TÜRBİNİ
İSTANBUL’DA
DÖNECEK
TÜBİTAK öncülüğünde
geliştirilen 41 milyon lira bütçeli
MİLRES Projesi kapsamında ilk
türbin kasım ayında İstanbul’da
elektrik üretmeye başlayacak.
Zonguldak’ta toprağa verilen Cengiz Tatoğlu’nun babası emekli madenci 56 yaşındaki Selim Tatoğlu, cenazenin ardından taziyeleri kabul etti. Selim Tatoğlu, oğlunun 1999’de kendisinin de emekli olduğu Türkiye Taşkömürü Kurumu’na girmek için başvurduğunu, ancak sınavı kazanamayınca
çalışmak için İstanbul’a gittiğini söyledi. En son 2 gün önce oğluyla telefonda konuştuklarını anlatan Selim Tatoğlu, “Kurban Bayramı’nda izine gelemeyeceğini söyledi. Ben de ‘Üzülme oğlum, arabaya atlar biz geliriz’ dedim.
Daha sonra annesiyle 40-45 dakika kadar konuştu” dedi.
Hayatını kaybeden işçilerden 28 yaşındaki Vahdet Biçer de Manisa’nın Akhisar İlçesi’nde gözyaşları arasında toprağa verildi. Annesi Ayşe Biçer “Şehittir benim oğlum inşallah, ben yandım
başka anneler yanmasın, kim bunun
sorumlusu? Bu asansörler bir ay öncesi
söylenmiş neden bakmadılar?” diyerek
sorumlulara tepki gösterdi. Cenaze namazı sonrasında fenalaşan Ayşe Biçer’e
sağlık ekipleri müdahale etti.
13
Rüzgâr enerjisi sistemlerinin yerli imkanlarla geliştirilmesi amacıyla 2011 yılında
başlatılan MİLRES Projesi’nde sona
yaklaşıldı. Projede Sabancı Üniversitesi
sistemin mekanik kısmını, TÜBİTAK
MAM Enerji Enstitüsü jeneratör ve elektrik sistemlerini, havacılık endüstrisinden
TAI kanat kısmını, İstanbul Ulaşım AŞ,
güç elektroniği kısmını, İstanbul Teknik
Üniversitesi ise rüzgar analizleri ve kule
tasarımını gerçekleştirdi. MİLRES için
ayrıca 9 üniversite ve kurumdan yaklaşık
100 araştırmacı çalıştı.
Sistem için gerekli parçaların üretilmesinde de yerli sanayi kuruluşları projeye
destek verdi. Elektronik kontrol sistemleri
ve yazılımlar dışında kanat, göbek, hub,
dişli kutusu, jeneratör, konvertor, kule ve
nasel gibi tüm parçalar Türkiye’de üretildi.
Projede, yüzde 80’den fazla yerlilik oranı
sağlandı.
Bilim, Sanayi Teknoloji Bakanlığı’na bağlı
çalışan TÜBİTAK’ın desteğiyle başlatılan
MİLRES Projesi’nde rüzgar enerjisinin
yerli sistemlerle üretilmesi için ilk prototip
türbin, kasım ayında İstanbul’da kurulacak.
DÖVİZ DIŞARI GİTMEYECEK
İlk aşaması 3 yıllık çalışma sonunda
geliştirilen türbin, İstanbul Terkos Gölü
kıyısına yerleştirilecek. Alt yapısı tamamlanan türbinin kule kısmının kasım ayında
dikilmesi planlanıyor. Sistem 500 kilovatsaat elektrik üretecek. Milli türbinin üreteceği elektriği, İstanbul Su ve Kanalizasyon
İdaresi kullanacak.
Deneme amaçlı kullanılacak rüzgar türbininin başarıyla çalışmasının ardından
projenin ikinci aşamasında 2,5 megavatlık
türbin geliştirilecek. TÜBİTAK tarafından
ilk aşaması için 11 milyon lira kaynak
ayrılan projenin, İkinci aşamasına da 30
milyon liralık destek sağlanacak.
MİLRES ile 20 yılda 15 milyar dolarlık
kaynağın yurt dışına çıkması önlenecek.
Üretilecek türbinler yurt dışına da ihraç
edilerek enerji harcamaları gelir-gider
dengesi iyileştirilecek. //
6ú0$<(øú7ú0
.8580/$5,
zĂLJ͘7ŶƔ͘^ĂŶ͘ǀĞ
dŝĐ͘>ƚĚ͘bƟ͛͘ŶĞ
ait A016764
ŶƵŵĂƌĂůŦ
ĨĂƚƵƌĂŵŦnj
ŬĂLJŦƉƨƌ͘
,m<mD^mmZ
14
G Ü N DEM
15 - 30 EYLÜL 2014
www.212haber.com
İŞÇİ GÜVENLİĞİNDE
EL SALVADOR VE CEZAYİR’LE
YARIŞIYORUZ
Mecidiyeköy’deki rezidans inşaatında
asansörün 32.
kattan zemine çakılması
sonucu 10 işçinin hayatını
kaybetmesi,
Türkiye’nin iş
kazaları ve işçi
ölümleri konusundaki ‘kötü
şöhretini’ yeniden gündeme
getirdi.
D
Mecidiyeköy’deki rezidans inşaatında asansörün 32. kattan zemine çakılması sonucu 10 işçinin hayatını kaybetmesi,
Türkiye’nin iş kazaları ve işçi ölümleri konusundaki ‘kötü şöhretini’ yeniden gündeme getirdi. Türkiye, 100 bin çalışan başına ölümlü iş kazalarında Avrupa birincisi dünyada ise üçüncü sırada. Uluslararası çalışma örgütü verilerine göre, El Salvador ve Cezayir’in ardından işçi ölümlerinde üçüncü sırada olan Türkiye’de her
yıl ölen işçi sayısı ortalaması binin üzerinde. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de her gün
172 iş kazası meydana geliyor. Bu kazalar
her gün ortalama 4 işçinin hayatına mal
olurken, 6 işçi ise sürekli iş göremez hale geliyor. Çalışma hayatındaki bu olumsuz tablo, Türkiye’nin Avrupa’da iş kazaları ve işçi ölümlerinde 1. sıradaki yerini korumasına da neden oluyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre 2014’ün ilk sekiz ayında en az 1280 işçi yaşamını yitirdi. 2013’te 1235 olan işçi ölümleri bu yıl henüz yılın ilk 9 ayında geçen yılı geçerek 1280’e ulaşmış durumda. Ayda ortalama bin işçinin hayatını kaybettiği göz önüne alınırsa bu rakamın yılsonunda 1600’e kadar çıkabileceği öngörülüyor. Son beş yılda iş kazalarına bağlı olarak hayatını kaybeden işçi sayısı 6 bin 428 oldu. 2000-2014 yılları arasında hayatını kaybeden işçi sayısı 15 binin üzerinde.
Türkiye’nin iş güvenliği ve işçi sağlığı karnesi alarm veriyor. Şişli’de meydana gelen
asansör kazasının ardından gündeme gelen işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerindeki tartışmalar, çalışma hayatındaki ‘kara tabloyu’ gözler önüne serdi. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre ölümle sonuçlanan iş kazası oranları bazı ülkelerde önemli ölçüde geriletildi. Türkiye’de “ölümle sonuçlanan iş kazası” oranları ‘100 binde 20,5’ iken bu oran Norveç, İsveç, İsviçre ve Danimarka
gibi ülkelerde ‘100 binde 2’ oranının altına geriledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verilerine göre, 2002 yılında 72 bin iş kazası yaşanırken, 2003’te
bu rakam 76 bine, 2004’te 83 bine yükseldi. Yıllar içinde iş kazaları benzer seyir izlerken, 2011 yılında iş kazası sayısı 69 bin
olarak görülüyor. İş kazalarında hayatı-
‘YILDIZLAR
ALTINDA
SİNEMA
KEYFİ’
Türkiye, 100 bin çalışan başına ölümlü iş kazalarında
Avrupa birincisi
dünyada ise üçüncü sırada. Uluslararası çalışma
örgütü verilerine
göre, El Salvador ve
Cezayir’in ardından işçi ölümlerinde üçüncü sırada
olan Türkiye’de her
yıl ölen işçi sayısı
ortalaması binin
üzerinde.
GÖKDELENLER İŞÇİLERİN
MEZARLARI ÜZERİNDE YÜKSELİYOR
Taşeron işçi sistemine karşı çıkan ve
işçi ölümleri için düzenli raporlar tutan Taşerona ve İşçi Ölümlerine Son
Platformu da Mecidiyeköy’de yaşanan
kaza sonrası bir açıklama yaptı. “Her
bir dairesi milyon dolarlara daha temel atılırken satılan rezidanslar, gökdelenler işçilerin mezarları üzerinde
yükselmeye devam ediyor.” denilen açıklamada, 10 işçinin ‘rant ekonomisi uğruna’ kaybedildiği vurgulandı.
Açıklamada, “Binaların lüks görüntüsünün en ufak detayı için çok büyük paralar harcanırken, işçilerin hayatı değersiz görülüyor, iş güvenliği için gerekli tedbirler küçük hesaplar yapılarak ihmal ediliyor.” ifadeleri kullanıldı. Soma’da
301
nı kaybeden kişi sayısına bakıldığında ise tablo daha da korkunç bir hal alıyor.
2002 yılında 872 kişi iş kazalarından hayatını kaybederken, bu rakam yıllar içinde büyük bir artış göstererek, 2011
yılına gelindiğinde 1.700’e yükseliyor.
2012’de 744 kişi iş kazalarında can verirken, 2013 yılında ise bu rakam 1.235’e
yükseldi.
madencinin hayatını kaybettiği kazanın hatırlatıldığı açıklamada şöyle
denildi: “Her gün ortalama 4 işçi işyerlerinde hayatını kaybederken, hatta Soma’da 301 kardeşimiz birden hayatını kaybetmişken hiç bir adım atılmadığında, önlemler alınmadığında,
sorumlular yargılanmadığında bugün
yine işçiler bunun bedelini canlarıyla ödemek zorunda kalıyor. Ölümlerde doğrudan veya dolaylı sorumluluğu olan hiç kimsenin peşini bırakmayacağız.”
İNŞAAT BİR ÖNCE BİTSİN
DİYE GÜVENLİKTEN
TAVİZ VERİLİYOR
Aksiyon İşçi Sendikaları
Konfederasyonu’nu (Aksiyon İş) genel Başkanı Vedat Öztürk, işverenlerin başladıkları projeleri bir
önce bitsin diye güvenlikten
taviz verdiğini belirtti. Öztürk, “Maalesef firmalar, deyim yerindeyse bir önce
pazara mal ulaştır-
8 AYDA 1270 İŞÇİ
YAŞAMINI YİTİRDİ
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre 2014 yılının ilk sekiz ayında
en az bin 270 işçi yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren işçilerin 325’i maden, 227’si
inşaat, 162’si tarım ve 92’si taşımacılık
mak için, belli şeylerden taviz veriyor.
Güvenlikten, çalışma saatlerinden,
denetimlerden. İşin doğası diyorlar
ya, maalesef ‘işin doğası’ denecekse
burada denmeli. Daha çok para, daha
kısa sürede nasıl kazanılır bunun doğasından bahsetmek gerekir.” dedi.
İş planında, inşaatların zamanından
önce bitirilmesinin risk anlamına geldiğini belirten Vedat Öztürk, “İş planında üç yılda dört yılda bitirilecek
denilen projeler bakıyorsunuz iki yılda bitiyor. Zamanından evvel bitireceğim derseniz birtakım şeylerden taviz verirsiniz. Çalışma saatlerini arttırırsınız. İnsan yorulduğu gibi malzeme ve materyaller de yorulur. Asansör, kullanılan malzemeler de zamanla çok çalışmaya bağlı olarak arızalanıyor. Bir an önce işi yetiştireceğim
diye örneğin asansöre 7 yüz kilo değil
de bin kilo yükleniyor. Bu zorlamaların neticesi de ne yazık ki kazadır.”
değerlendirmesini yaptı.
Türkiye’de en fazla işçi ölümü ve iş kazalarının üçte biri inşaat sektöründe meydana geliyor. Tüm iş kazalarının yüzde 1,6’sı ölümle
sonuçlanırken inşaat sektöründeki iş kazalarının yüzde 4,7’si ölümle sonuçlanıyor. İnşaat sektörünü taşımacılık, madencilik ve metal sektörleri takip ediyor. Gökdelen inşaatlarında yüksekten düşerek hayatını kaybeden
işçi sayısı korkunç boyutlara ulaştı. Son yıllarda birbiri ardına yükselen lüks konut projelerinde hayatını kaybeden işçi sayısı, bu yılın ilk sekiz ayında 120’nin üzerine çıkmış
durumda. //
işkolunda çalışıyordu. Hayatını kaybedenlerin 1024’ü işçi, kamu çalışanı/memur statüsünde çalışan ücretlilerden,
99’u çiftçilerden, küçük toprak sahiplerinden ve kendi hesabına çalışanlardan,
esnaflardan oluşuyor. Özellikle inşaat
iş kolunda ölen işçilerin büyük çoğunluğunun sigortasız veya taşeron olması
dikkatlerden kaçmıyor.
NOSTALJİ DOLU BİR GECE
Başakşehir Belediyesi
tarafından organize
edilen ‘Yıldızlar altında sinema keyfi’ Kayaşehir, Ticaret Meslek
Lisesi Bahçesi ve Toki
Fenertepe Ortaokulu’ndaki film gösterimleriyle başladı.
Etkinliğin ilk gününde
Başakşehir Belediyesi
Başkan Yardımcısı
Hatice Demiralay ve
Nurettin Ertemel de
katılarak filmi vatandaşlarla birlikte izledi.
EN FAZLA ÖLÜM İNŞAAT
SEKTÖRÜNDE
.$<$û(+ú5 ve Fenertepe bölgesinde
kurulan platformlarda gerçekleşen
gösterimlerin ilk gününe vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Türk ve Dünya sinemasının seçkin örneklerinin sunulacağı gösterimler boyunca katılımcılar sinemanın
büyülü dünyasını açık havada patlamış
mısır, gazoz nostaljisi ile yaşıyor.
Vatandaşların ücretsiz olarak katılabildiği gösterimlerin ilk gününde Kayaşehir
Ticaret Meslek Lisesi Bahçesi’nde ‘Zor
Hedef Fare’ isimli film gösterimi yer alırken, Toki Fenertepe Ortaokulu’nda ise
klasik bir Western olan ‘İyi, Kötü, Çirkin’
izleyicilerin beğenisine sunuldu. Etkinliğin gösterim noktaları, gösterim sayıları
ise vatandaşların ulaşım imkanları göz
önüne alınarak belirlendi. Aynı anda iki
farklı noktada devam edecek olan etkinlikte gösterimler vatandaşlardan gelen ta
lepler doğrultusunda artırılacak.
GAZOZ, PATLAMIŞ MISIR,
ÇOCUKLAR İÇİN OYUNLAR
Etkinlik, haftada 5 gün; Çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi ve
pazar günleri yapılacak. Gösterimler
öncesinde ise çocuklar içinde palyaço
gösterileri, oyunlar yer aldı.
‘ÇOCUKLUĞUMDAKİ YAZLIK
SİNEMALARIN TADINDA’
Arslan Türkyılmaz: “Çok güzel bir
etkinlik. Ben en son 25 sene önce sinemaya gitmiştim. Tekrar eski günleri
hatırladık. Belediyemize ve Başkanımıza çok teşekkür ediyorum.”
Mithat Yılmaz: “En son 3 sene önce
sinemaya gitmiştim. Çocukluğumda
6 tane yazlık sinema vardı, onlara
giderdik. Ben o zamanların özlemini
duydum geldim. Çocukluğumdaki
yazlık sinemanın tadında olmuş. Emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum.”
Ahmet Çaltınoğlu: “Sinemaya
gitmeyeli yıllar oldu. Çok güzel
bir etkinlik. Belediyemize şükranlarımızı sunuyoruz. Bu tür etkinliklerin devamını diliyorum.”
Yasemin Çaltınoğlu: “Çocukluğumuzda her akşam açık hava
sinemasına giderdik. Çok güzel bir
etkinlik.”
Halime Yeşil: “Çocukluğumuzda
açık hava sinemalarına gidiyorduk. Çocuklarımında benim
çocukluğumun güzelliğini burada
yaşasın istedim.”
Burak Göğdemir: “14 yaşındayım.
Anne babamdan duymulştum
açık hava sinemasını, şimdi bende
görmüş oldum. Çok güzelmiş.”
Mehmet Yıldırım: “Kızımla
geldim. Belediyemize çok teşekkür
ediyorum. Ben yazlık sinema dönemine yetişemedim, ama ortam
çok güzel.” //
www.212haber.com
A DV E RT O R İA L
15 - 30 EYLÜL 2014
15
YETİŞTİRECEĞİZ’
İstanbul’daki karma eğitim kurumlarında eğitim gören kız öğrencilere yeni bir tercih şansı daha sunuluyor. Eğitimci
Seher Başer’in girişimleriyle kurulan Valide Sultan Anadolu Kız Lisesi, bu sene ilk öğrencileriyle eğitim hayatına başlıyor.
ú
STANBUL’daki karma eğitim kurumlarında eğitim gören kız öğrencilere yeni bir tercih şansı daha sunuluyor. Eğitimci Seher Başer’in girişimleriyle kurulan Valide Sultan Anadolu Kız Lisesi,
bu sene ilk öğrencileriyle eğitim hayatına başlıyor. İşletmeci kökenli bulunan
Seher Başer; basım-yayın, dershanecilik hizmetlerinin peşinden eğitim camiasına öncelikle kurduğu akşam liseleri ile girdi. Önceki yıl, Bağcılar Özel Başer
Anadolu Sağlık Meslek Lisesi’ni eğitim
dünyasına kazandıran Başer, Valide Sultan Kız Koleji’nin kurum hikâyesinden
itibaren kayıt devrinde velilere cihet verecek konularla ilgili sorularımızı cevaplandırdı.
Kız koleji (lisesi) kurma düşüncesi
nasıl doğdu?
S. Başer: Dünyada ve Türkiye’de karma
eğitim kullanılan okullarda yaşanan sorunlarla ilgili yapılan bir araştırmayı inceledim, İstanbul’daki eğitimci dostlarımız bu konu için karşılaştıkları sorunları anlattılar. Bu tip kurumlarda çok sayıda kız öğrencinin eğitim öğretim faaliyetlerini sıhhatli yürütemedikleri, sıkıntılarla karşılaştıklarını gözlemledim ve
harekete geçtim. Çalışmalarımıza velilerden kocaman destek geldi. Bu da doğru bir iş yaptığımız sonucunu doğurdu.
Neden önceliğiniz kızlar?
S. Başer: Okul çağındaki kızlarımızın
daha duygulu ve korunmaya muhtaç olduklarını düşünüyorum. Bu günün genç
kızları yarının anneleri olacak. Aileye ve
topluma cihet verici ati nesiller, annelerin ellerinde büyüyüp yücelecek. Bu nedenden kızlarımızın iyi yetişmelerine
ciddiyet veriyorum. Onlar, memleketimiz ve milletimiz için kocaman ciddiyet
arz ediyor.
Valide Sultan Kız Koleji’ni diğerlerinden ayrılan bir kaç özelliğini sıralar mısınız?
S. Başer: -Anadolu Lisesi programı uygulanacak ve öğrencilerimize yaparak
yaşayarak öğrenecekleri teknoloji destekli bir öğrenme ortamlarının sunulacak olması,
-Hazırlık sınıfı olması, iyi yabancı lisan
eğitimi verilecek olması,
-Deneyimli ve özverili bir eğitim öğretim kadrosu,
-Öğrencilere ve velilere rehberlik edecek
bir emek programının uygulanması,
ve hijyen kuralları dikkate alınarak hazırlanıp verilecektir.
Kayıtların peşinden talebe kabul edecek misiniz?
S. Başer: Başka okullara kayıt yaptırmış ya da yerleştirildiği okuldan memnun kalmayan öğrenciler tasdiknameleri ile sene içinde okulumuza kayıt yaptırabilirler.
-Temel ahlaki değerlere, görgü kurallarına, insan haklarına ciddiyet vermesi
ve mezunlarına bir hanımefendi kimliği
kazandırma gayretinin mevcut olması.
Eğitim kurumunuz nerede hizmet
verecek?
S. Başer: Bakırköy Meydanı’ndan 5 dakikalık yürüme mesafesinde bulunan
okulumuz, İstanbul Caddesi Reyhan
Sokak’ta faaliyete geçti.
Kayıt devrinde aradığınız şartlar neler? S. Başer: Hazırlık ve lise 1 sınıfı öğrencilerinde kayıt için 8.sınıf mezunu olma
şartı aranıyor. Ara sınıflarda ise geldikleri okulda disiplin problemi yaşamamış
olmaları önceliklerimiz arasında.
Okuldaki belirgin başlı donatılarınız neler?
S. Başer: Tam donanımlı sınıflarımız, akıllı tahta sistemlerimiz, tablet uygulamalarıyla desteklenen içeriklerimiz, fen
laboratuvarlarımız, spor ve sanat faaliyet salonlarımız, hariç çevreden soyutlanmış bahçemiz, mescidimiz, kantinimiz mevcuttur.
Müfredat nasıl olacak? Eğitimcilerin profili hakkında kısa bilgi verir misiniz?
S. Başer: Öncelikle Milli Eğitim
Bakanlığı’nın belirlemiş bulunduğu ortaöğretim kurumlarında uygulanması gereken müfredatı uygulayacağız. Öğrencilerimize üniversiteye hazırlık sürecinde, dershaneye ve hususi derse gereksinim duymadan dersi derste öğrenebilecekleri etüt sistemimiz olacak. Burada
farkı ortaya çıkaracak bulunan hazırlık
sınıfı, ikinci yabancı dilin de kullanılabilir kurda öğretilmesini sağlayacak seçmeli derslerdir. Öğretmenlerimiz ise üniversitelerin öğretmenlik bölümlerinden mezun olup, yüksek lisans düzeyinde güncel bilgilere sahip, teknolojiyi eğitim öğretim ortamlarında kullanabilen ve sahalarında deneyimli tıpkı sürede hususi eğitim sektöründe başarıları ile tanınan plan ödüllü eğitimci ve yöneticilerden oluşuyor.
Hazırlık sınıfı vs olacak mı? S. Başer: Hazırlık sınıfımız bulunmaktadır. İyi bir yabancı lisan eğitimi için
ciddi bir destek sağlayacaktır. Ancak öğrencilerimize uygulayacağımız muafiyet
sınavı ile hazırlık sınıfını geçebilecek öğrencilerimiz 9. Sınıftan öğrenime başlayacaklardır.
Okul ve derslik mevcutları ne olacak?
S. Başer: Okulumuzun talebe kontenjanı 380 kişidir. Sınıf mevcudumuz 20-24
şahıs içinde planlandı.
Sunulacak sosyal yönlü imkânları
sıralar mısınız?
S. Başer: Öğrencilerimiz, periyodik şekilde düzenlenecek seminerlerle kamuoyunda gündemde bulunan kariyer sahibi insanlarla görüşme, düşünce alışverişinde bulunma imkânına sahip olacaklar. Gelenekselden moderne pek fazla
fazla sanat etkinlikleriyle ( tezhip, ebru,
minyatür, hat, yağlıboya) menfaatlerini geliştirebilecekler. Serbest saatlerinde
sosyal mesuliyet projeleri üretebilecekler. Ulusal ve uluslararası plan yarışma-
larına katılımlarını da teşvik edeceğiz.
Bir aile, kızını sebep sizin kurumunuza göndermeli?
S. Başer: Öncelikle menfi hariç koşullardan soyutlanmış, güvenli bir eğitim
öğretim ortamımız bulunuyor. Kızlarımıza bir lise programının beraberinde
ana ahlaki değerleri, görgü kurallarını,
nezaket ölçülerini ve muhtelif becerileri
kazandıracağız. Bunlar sözde değil öğretmenlerimizin uyguladığı programlar
ile yaşam bulacak. Öğrencilerimizin aile
ve cemiyet bünyesinde davranışlarındaki gelişimini velilerimiz de gözlemleyip
paylaşacaklar.
Velilere nasıl ulaştınız?
S. Başer: Velilere birebir ulaşmaya çalıştık. Onlara mektup yazdık. Girişimlerimizi broşür dağıtımı ve billboard reklamları ile destekledik. En tesirli reklamın görüp yaşayarak olacağını biliyoruz. İlk adımda kız öğrenciler için böyle bir eğitim kurumunun ana bir gereksinim bulunduğu düşüncesiyle devinim
ettiğimiz için gördüğümüz alaka zaman
geçtikçe referansa dönüşüyor.
Öğrencilerin barınma- yemek - ulaşım bu şeklinde gereksinimleri meselesi için destekleriniz olacak mı?
S. Başer: Pansiyonumuz şu an için yok.
Öğrencilerimizin başka eğitim kurumlarında bulunduğu bu şeklinde servislerle evlerden alınıp ve akşam gene evlerine götürülmesi planlanıyor.Ancak şehir
dışından ve yurt dışından yoğun bir talep aldığımız için bu konuyla ilgili planlama sürecindeyiz. Yemek gereksinimi ise okulumuzun yemekhanesinde sağlık
Kurumuzun İdare yapısı meselesi için da bilgi verir misiniz?
S. Başer: Kurumumuz muhafazakâr fakat herhangi bir yapıya mensup olmayan bir İdare yapısına sahiptir. Milli manevi değerlere sahip bir İdare anlayışımız var. Herhangi bir cemaat tarikat vs
bu şeklinde bağlantılarımız da yok. Hür
düşünceye açık, demokrat muhafazakâr
insanlarız. Siyaseti de eğitimin dışında
yakalamak olmazsa olmazlarımız içinde yer alıyor.
Bakırköy dışında şubeleriniz mevcut mı? S. Başer: Valide Sultan Kız Koleji sadece Bakırköy’de bulunmaktadır. Ayrıca
Yenibosna ve Güneşli’de akşam liseleri,
Güneşli’de Anadolu Sağlık Meslek Lisesi
faaliyetlerini yürütmektedir.
TOEG yerleştirmelerinden memnun
kalmayan velilere bir mesajınız var mı?
S. Başer: Öğrencilerimizin hayata atılmadan öncelikle mühim bulunan istek ettiği bir üniversitede tahsil görmesidir. İyi bir lise eğitimi onları hayallerine ulaştıracaktır. Umut ediyorum ki biz
yerleştirmelerinden memnun kalmayan öğrencilerin öncelikli tercihi olacağız. Hepsine lise yaşamlarında muvaffakiyetli çalışmalar diliyorum.
BU BURSLAR KAÇMAZ
PŒƌĞŶĐŝůĞƌŝŶďĂƔĂƌŦůĂƌŦŶŦŶƂĚƺůůĞŶP
ĚŝƌŝůŵĞƐŝŐĞƌĞŬƟŒŝŶŝŝnjĂŚĞĚĞŶĂƔĞƌ͕͚͛ĂƔĂƌŦůŦĕŽĐƵŬůĂƌŦŵŦnjŦĚĂŚĂŝLJŝ
LJĞƌůĞƌĞƚĂƔŦŵĂŬďŝnjůĞƌĞŐƵƌƵƌǀĞƌĞĐĞŬƟƌ͘dK'ƐŦŶĂǀŦŶĚĂLJƺnjĚĞϭ͛ůŝŬ
ĚŝůŝŵĚĞLJĞƌƐĂŚĂƂŒƌĞŶĐŝůĞƌŝŵŝnjĞ
LJƺnjĚĞϭϬϬďƵƌƐ͕LJƺnjĚĞϱ͛ůŝŬĚŝůŝŵĚĞLJĞƌĂůĂŶůĂƌĂLJƺnjĚĞϳϱ͕LJƺnjĚĞ
ϭϬ͛ůƵŬĚŝůŝŵĚĞLJĞƌĂůĂŶůĂƌĂŝƐĞLJƺnjĚĞϱϬƚĂŚƐŝůďƵƌƐƵǀĞƌŝLJŽƌƵnj͘ƵƌƐůĂƌŦŵŦnjŵĞnjƵŶŽůĂŶĂŬĂĚĂƌ͕ĞŒŝƟŵ
ƚĂŬǀŝŵŝŶĞďĂŒůŦƔĞŬŝůĚĞĚĞǀĂŵĞĚĞĐĞŬƟƌ͛͛ŵĞƐĂũŦǀĞƌŝLJŽƌͬͬ͘
Seher Başer
‘GELECEĞİN ANNELERİNİ
16
G Ü N DEM
15 - 30 EYLÜL 2014
www.212haber.com
Vatandaş şimdi
‘iyi ki olmuş’ diyor
1.ETAP
$57,.'$+$
*h9(1/ú
Başakşehir 1.Etap Site Yönetimi’nin yürütmüş olduğu asansörler yenileme çalışmasında sona doğru yaklaşıldı.
Toplam 71 blokta bulunan 142 asansörden 105’inin bittiğini, aralık ayına kadar ise tamamının yenileceğini belirten
Yönetim Kurulu Başkanı Zinnuri Eroğlu, “Bu iş için yaklaşık 3,5 milyon TL’lik yatırım yapıldı” dedi.
M
BİLAL KELEBEK
İSTESEYDİK 6 AYDA BU İŞİ
BİTİRİRDİK
(&ú'ú<(.g< eski Ali Sami Yen
Stadyumu’nun bulunduğu alanda yapımı
halen devam eden rezidans inşaatında, işçilerin bulunduğu asansör, 32’nci kattan
zemine düşmüş ve denetim konusunda
eksikliklerin olduğu ortaya çıkmıştı. TSE
ise son üç yılda 125 bin 860 asansörün periyodik muayenesini gerçekleştirdiği raporda yüzde 77,2’sine denk gelen 82 bin
725 asansöre kullanılamaz anlamına gelen
‘kırmızı etiket’ verdi. Bu doğrultuda önlemini 1,5 yıl önceden alan 1. Etap Site Yönetimi, aralık ayına kadar asansörlerinin
tamamını yenileyerek TSE standartlarında
‘yeşil etiket’ almayı hedefliyor.
TEHLİKENİN FARKINDAYDIK
Asansörlerin can ve mal güvenliği açısınaç
dan son derece önem
önemli olduğunu söyleyen Site
S
Yönetim Kurulu BaşkaB
nı Zinnuri Eroğlu,
Eroğlu devletin bu konuda yönetdeğişikliğine
melik değişikliğ
giderek gerekli
gerek önlemleri almaya
al
çalıştığını beçalıştığı
lirtti. E
Eroğlu
konuşmakonu
sına şöyle devam
etti; “Zaett
ten devlet bunu bildiği için
diğ
bu konuyla ilgili yönetmelik değişikliği
yaptı. Eski asansörlerin mutlaka yenilenerek TSE standartlarına getirilmesi şartını
koydu. Her belediye TSE ile anlaştı ve bunun sıkı bir kontrolü başladı. Bu kontrol
başladığı için yaklaşık 17 yıllık olan 1. Etap asansörlerini revize etmemiz gerektiğini biliyorduk. Zaten yönetime gelir gelmez çalışmalara başladık” diye konuştu.
BU İŞİN ZORLUĞUNA
RAZI OLDUK
Toplam 78 bloktan oluşan 1.Etap’ta 71
bloğun asansörlerini yenilemek için kat
sakinlerinden onay aldıklarını kaydeden
Eroğlu, “Bu sürece vatandaşın büyük katkı sağlaması gerekiyordu. Burada bulunan 3 bin 4 daireden para toplamak çok
zor. Biz tabi bu işin zorluğuna razı olduk çünkü hem kanunen hem de can güvenliğimiz açısından yapılması gerekiyordu. Uzun araştırmalar sonucunda bunun ihalesini gerçekleştirdik ve işi bugüne kadar getirdik. 78 asansörlü blokta bulunan temsilcilerden onay alıp bizi yetkilendirmeleri gerekiyordu ve 78 bloktan
71 blok bizi bu konuda yetkilendirdi. Bizde 71 bloğun asansörünü yapmaya başladık. Kalan 7 blokta ise bazı nedenlerden dolayı imza toplanılamadı” ifadelerini kullandı.
ÖDEME KONUSUNDA ÖNCEDEN
TEDBİRİMİZİ ALIYORUZ
Eroğlu, ödeme konusunda bir sıkıntı yaşanmadığını söyleyerek bunun kendilerinin sağlamış olduğu
kolaylıktan kaynaklandığının altını çizdi. Eroğlu konuşmasının devamında şunları söyledi; “Biz ödeme konusunda gerekli kolaylıkları gösterince onlarda durumlarına
göre ödemelerini yaptılar ve yapıyorlar. Ama bu işin sonunda ortaya çıkacak. Başlangıçta 3 bin 4 daire ödeme yapıyordu bunların 2 bin
tanesinin taksit süresi bitti. Biz bu
paralarla ödeme yapıyorduk geriye
kalanlardan yarısı ödemesini aksatan komşular ise sıkıntılar yaşanacak. Biz bunun yaşanacağını önce-
den düşündüğümüz için küçük asansörleri bitip büyük asansörlerde
hiç ödeme yapmayanları avukata
verdik. Böylece sona kalan ödeme
yapmayan kişilerden, mahkeme 2-3
ay sürse bile paranın tamamını peşin alma durumumuz olacak”
APARTMAN BİR GEMİ
GİBİDİR
Şehirleşme ve apartman kültürünün en büyük zaafı sahip çıkmamak olduğuna değinen Eroğlu, 1.
katta oturanla 10. katta oturan arasında hiçbir bir farkın olmadığını,
çatı nasıl herkesin ise asansörlerinde aynı şekilde herkesin olduğunun
altını çizdi. İnsanların sadece girip
çıktıkları evi kendilerinin bildiğini
bunun yanlış bir düşünce olduğunu
belirten Eroğlu, “Yaşamış oldukları
yeri komple düşünemiyorlar. Halbuki bu bir gemi gibidir. En alt kademedeki yolcu gemiyi delip su almak istese üsttekiler buna müsaade
etmez. Apartmanda aslında bunun
gibidir. Asansörle moloz indiriyorlar, içerisine vitrinler, kapılar sokulmaya çalışılıyor bunlar son derece
yanlış. Ama bu olumsuzluklar bireyseldir. Bizim beklentimiz vatandaşların duyarlı olmasıdır” dedi. //
Şuana kadar 71 bloğun küçük asansörlerini 35 bloğunda büyük asansörlerini tamamladıklarını vurgulayan Eroğlu, her ay 10 ile 12 arasında asansörün
bittiğini belirtti. 31 Aralıkta yönetim
olarak görev süresinin bittiğini kaydeden Eroğlu konuşmasına şöyle devam
etti; “31 Aralıkta görev süremiz bitiyor ve bu tarihe kadar bütün asansörleri TSE standartların üzerinde revize etmiş olup yeşil etiketlerimizi alacağız. İstenilseydi ihaleyi iki firmaya verip revize işlemini hızlı bitirilebilirdik.
Fakat komşularımızın ödeme noktasında rahat olmaları için bu işlemi zamana yaydık. Vatandaşların uzun süren yapım konusunda bize sitem etmeleri gerekir. Sonuçta biz onları düşünerek bu yolu seçtik. Çünkü herkesin şartı bir değil.”
YEŞİL ETİKET TSE
STANDARTLARINDA
TSE’nin asansör denetimlerini 3 kategoride değerlendirdiğine değinen Eroğlu, “Kırmızı asansör kullanılamaz
anlamına geliyor ve belediyeye yetkililerinin hemen gelip o asansörü kapatması lazım. Sarı etiket ise bit takım
TSE standartlarının altında fakat can
güvenliği açısından tehlikeli değil anlamına geliyor. Bu etiket verildiği za-
man size süre veriliyor ve o tarihe kadar eksikliklerin giderilmesi gerekiyor.
Yeşil etiket ise asansörün can ve mal
güvenliği açısından son derece kullanışlı, hiçbir tehlikesi yoktur anlamına
geliyor” şeklinde konuştu.
Her binada bir büyük ve bir küçük olmak üzere 2 asansörün yenileme maliyetinin yaklaşık 50 bin lira olduğuna vurgulayan Eroğlu, “Toplamda 3,5
milyonluk bir yatırım yapılmış oldu.
Para talep ettiğimizde vatandaş başlangıç itibariyle buna karşı çıkmıştı. Buda nereden çıktı, biz asansörleri kullanıyorduk, çalışıyordu, gerekli miydi? şeklinde serzenişler oldu. Ama bu asansör facialarını duyunca bunun gerekliliği daha fazla anlamış oldular. Şimdi ise iyi ki olmuş diyorlar”
diye konuştu. Asansörlerin takılması
aşamasında bir havuz hesabı oluşturduklarını vurgulayan Eroğlu, en çok
ödemeyi hangi blok yaptıysa ona göre
yenileme çalışmasında o bloğa öncelik
sağladıklarını kaydetti.
18
G Ü N DEM
15 - 30 EYLÜL 2014
www.212haber.com
‘Kendisi
küçük,
anlamı
70 BiN
OYUNCAK
BÜYÜK BİR KAMPANYA’
SURİYELİ
ÇOCUKLAR İÇİN
İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden Boğaziçi
Yönetim A.Ş. tarafından Suriyeli çocuklar için toplanan 70
bin oyuncak, Başakşehir’de düzenlenen törenle Suriye’ye
gönderildi. Kampanyayı, Türk Kızılay’ı da destekliyor.
ú
67$1%8/%h<h.û(+ú5%(/('ú<(6ú
şirketlerinden Boğaziçi Yönetim
A.Ş. tarafından Suriyeli çocuklar için toplanan 70 bin oyuncak,
Başakşehir’de düzenlenen törenle Suriye’ye gönderildi. Kampanyayı, Türk Kızılay’ı da destekliyor. Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın da katıldığı “Suriyeli Çocuklar İçin Sizden
De Bir Oyuncak” kampanyası uğurlama töreni Boğaziçi Yönetim A.Ş Genel Müdürlük Binası
Bahçesi’nde düzenlendi. Törene;
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı
Ayşenur İslam, Ak Parti 3. Bölge
Milletvekili Harun Karaca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kaynak Geliştirme ve İştirakler Daire
Başkanı Cemal Özdemir, Kızılay
Genel Müdürü Dr. Mehmet Güllüoğlu, Boğaziçi Yönetim A.Ş Genel Müdürü İlhan Aydın Kartal
ve çok sayıda davetli katıldı.
Kampanya kapsamında toplanan
70 bin oyuncağın uğurlama töreninde konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam,
“Kendisi küçük anlamı büyük bir
kampanya. Biz acınızı paylaşıyoruz diyen bir kampanya. Savaşın
getirdiği büyük travmalara merhem olmaya çalışan biricik bir ülke Türkiye. Suriye yanı başımızda
büyük acılar yaşayan bir ülke. Bu
bölgeye yardım anlamında ülke olarak kendimizi yalnız hissediyoruz.” dedi.
Suriye’deki çocuklara yönelik yaşanan acıların sayısal verilerini de
açıklayan Bakan İslam, Bakanlık
tarafından başlatılacak yeni kampanyayı anlattı: “10 binin üzerinde Suriyeli çocuk çatışmalarda hayatını kaybetti. Bu yıl çeşitli ülkelere sığınan Suriyeli çocuk sayısı
1.300 bin civarında. 10 binin üzerindeki çocuk ise refakatçisi olmayarak sınırları geçmiştir. Biz hem
çocuklara hem yetişkinlere yardım etmeye çalışıyoruz. Suriye asıllı iş adamları ile birlikte yeni bir
çalışma başlatıyoruz. İlk etapta refakatsiz 500 çocuğun barınmasını
sağlamaya çalışacağız. Türkiye’de
refakatsiz Suriyeli çocuk kalmasın
istiyoruz.”
‘SEVGİMİZİN SURİYE’YE
KÖPRÜ OLMASINI
İSTİYORUZ’
Gönderilen oyuncaklar sayesinde
sevgimizin Suriye’ye köprü olmasını istiyoruz, diyerek konuşmasına başlayan Ak Parti 3. Bölge Milletvekili Harun Karaca: “ Buradan
gönderdiğimiz oyuncaklar onların dertlerine deva olmayacak ama oradaki çocuklar Türkiye’deki
kardeşlerinin yanlarında olduğunu bilecek. Dünya’nın her yerinden göç almışız, biz burada kardeşçe dostça yaşamak zorundayız.” dedi.
Kampanya ile duyarlılığı artırmak
istedik diyen Boğaziçi Yönetim
A.Ş Genel Müdürü İlhan Aydın
Kartal, “Kampanya için sitelerimizdeki vatandaşlarımız çok duyarlı davrandı. Bizlerde bu işe insanların daha duyarlı olması için
kampanyayı düzenledik.” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kaynak Geliştirme ve İştirakler Daire Başkanı Cemal Özdemir ise yaptığı konuşmada, Boğaziçi Konut A.Ş’nin Üniversitelerde site yönetimi ile ilgili bölüm kurulması için çalışıldığı bilgisini paylaştı.
Kızılay Yetkilisi İsmail Hakkı Turunç, ‘Türk toplumu olarak dünya üzerinde ne kadar sıkıntı varsa Kızılay ve devletimizin diğer
kurumlarıyla yer alıyoruz. İslam
coğrafyasının yardım beklentisi
hep Türkiye’den’ dedi.
70 BİN OYUNCAK TOPLANDI
“Suriyeli Çocuklar İçin Sizden
De Bir Oyuncak” kampanyası uğurlama töreninde Boğaziçi Yönetim A.Ş Hizmet Binası bahçe çitlerine ‘Sadece Çocuklar Alabilir’ sloganıyla asılan 500 minik oyuncak ilçe çocukları tarafından alındı.
“Suriyeli Çocuklar İçin Sizden
De Bir Oyuncak” kampanyası için İstanbul’da 81 site sakini katkıda bulundu. İçinde bisikletlerden akülü arabalara minik çalışma masalarından okul çanta-
larına kadar oyuncakların yer
aldığı koliler Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam,
Ak Parti 3. Bölge Milletvekili Harun Karaca, Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın
katılımıyla sembolik olarak
Tır’a yüklenerek Başakşehir’den
Gaziantep’e yolcu edildi. Kampanya kapsamında toplanan
70.000 oyuncak Gaziantep Kızılay Genel Müdürlüğüne teslim
edilecek. Oradan da Türkiye’deki
Suriye Kamplarında ki çocuklara dağıtılacak. //

Benzer belgeler

`Hiçbir öğrencimiz açıkta kalmayacak` Makro-Akyapı yeni

`Hiçbir öğrencimiz açıkta kalmayacak` Makro-Akyapı yeni Programda Mısır’da darbeciler tarafından öldürülen ve Rabia direnişinin sembolü olan 17 yaşındaki Esma Biltaci’nin ağabeyi Ammar Biltaci de bir konuşma yaptı. Esma’nın sürekli başı dik, onurlu bir ...

Detaylı