Kendilerini tekzip ettiler

Transkript

Kendilerini tekzip ettiler
Haksız cezalara
Yargıtay ‘dur’ dedi
CHP İl Başkanı Abdullah Özyiğit, haklı olduklarının ispatlandığını söyledi.
‘Kendilerini
tekzip ettiler’
n Yargıtay 19.Ceza Dairesi; lokanta, bar, mar-
n Otogar sorununun çözümü için sunulan
öneride partilerini haksız yere suçlayanların kendi kendilerini tekzip ettiğini söyleyen CHP İl Başkanı Abdullah Özyiğit,
Abdullah
“CHP’nin haklı olduğu ortaya çıktı”
Özyiğit
dedi.
nSayfa 8’de
ket, otel gibi umuma açık işletmelerde radyo ve
televizyonlardan müşterilere yönelik dinletilen
müzik yayınlarına telif hakları kanununa dayandırılarak kesilen haksız cezalara ‘dur’ dedi.
n ESOB Başkanı Talat Dinçer, ‘Adalet yerini
buldu’ derken, önümüzdeki süreçte kanunda
revizyon yapılarak konunun netlik kazandırılmasını beklediklerini söyledi.
nSayfa 4’de
Talat
Dinçer
SATILIK
İŞYERİ
www.mersintercuman.com
HAFTALIK BAĞIMSIZ SİYASİ GAZETE
Perakende Satış Fiyatı : 1 TL
PKK sımartıldı
n Koalisyon görüşmelerinden erken seçimlere kadar değerlendirmelerde bulunan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Oktay Öztürk, Başbakan Ahmet
Davutoğlu’nun kendi iradesiyle hareket etmediğini, Erdoğan’ın ‘erken seçim’ talimatı nedeniyle
görüşmelerin neticesiz kaldığını kaydetti.
n Ak Parti ve HDP’ye “12 yıldır çözüm süreci
bahanesiyle kol kola geziyorsunuz. Neden
koalisyon kurmadınız?” diye soran
Öztürk, “Ak Parti mi HDP mi yoksa ortaklığınız mı yanlış? Yanlışlık yoksa neden
koalisyon kurmadılar, varsa 12 yıllık
ortaklığı anlatsınlar millet?” diye konuştu.
Oktay
Öztürk
nDetaylar sayfa 10’da
Ak Parti İl Başkanı İsmail
Taşpınar’dan cevap..
100.Yıl Tabiat
Parkı’na otel
yapılmayacak
n Mezitli ilçe-
İsmail
Taşpınar
sindeki Davultepe 100.Yıl
(Gümüşkum)
Halk Plajıyla
ilgili açıklamaların spekülasyon olduğunu
kaydeden Taşpınar, “Bölgeye
otel yapılarak
alanın betonlaşması söz konusu değildir.”
dedi. nSayfa 6’da
İşletmelere
markalaşma
desteği verilecek
n Mersin GİAD, Mersinliler’in mal ve hizmet alımlarında önceliği şehrin firmalarına vermesi için harekete geçiyor. Başkan Mehmet
İzol, “Kentimin Markası,
Kendimin Markası” sloganıyla Mersin markalarına
sahip çıkmayı hedeflediklerini söyledi.
nSayfa 7’de
Abdi Satıroğlu
Herkes
Umutsuz
Seyhan Erdoğdu
Aytuğ Atıcı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğdu:
Ülke yönetimi
ipotek altında
Başkan Erdem’den destek çağrısı..
Bayramda
ihtiyaç
sahiplerinin
yanında olalım
Şube Başkanı Necmi
Erdem, vatandaşlara
çağrıda bulunarak
2007 yılından bu
yana geleneksel
olarak sürdürülen Vekaletle
Kurban Kesim
Kampanyası’nı
bu yıl da ‘Kurban Vekaletinizle
Tüm Yıl Bayram’
sloganıyla başladı.
nSayfa 8’de
Mehmet İzol
5’de
n Yaşanan süreçte “Teröristle masaya oturmayın, milli kimlikten taviz vermeyin, İmralı
Canisi'nin gönlünü hoş tutarak siyaset yapmayın,
bölücülüğü azdırırsınız.” uyarılarında bulunan Devlet Bahçeli’nin haklı çıktığını kaydeden Mehmet Ücal, 13 yıllık iktidarını kaybeden Ak Parti’nin hiçbir zaman koalisyon
kurmaya yanaşmadığını, iktidar uğruna
ülkeyi ateşe attığını vurguladı. nSayfa 9’da
Mehmet Ücal
Hüseyin
Çamak:
Yetki CHP’ye
verilmeli
n Koalis-
yon görüşmelerinin
tıkanması
ve erken
seçim ihtimalinin
gündeme
gelmesi
sebebiyle Hüseyin
çalışmala- Çamak
rını sıklaştıran CHP Mersin Milletvekili Hüseyin Çamak, Turgutreis Mahallesinde vatandaşlarla biraraya geldi.
nSayfa 8’de
Kaptan
Kartal
Kaptan Kartal,
“Milletvekilleri
maaşlarını
iade etsinler”
n BBP Genel Başkan Yar-
dımcısı Kaptan Kartal, erken
seçim olası durumunda milletvekillerinin maaşlarını
iade etmesini istedi. nSayfa 7’de
Mahkeme soruşturmaya izin verdi...
‘Oynanan
oyunlar
ortaya
çıkacak’
Emlak krizi ile
karşı karşıyayız
n Suriyeliler sebebiyle evle-
re ilginin arttığını, bu yüzden de yeni rantçıların
türediğini vurgulayan Mersin Emlakçılar Odası Başkanı Yavuz Selim Madenli, “Kentte kiralık ve satıYavuz
lık
konut fiyatları aşırı yükSelim
Madenli
seldi. Ortaya çıkan dolandırıcılar da, normal fiyata kiraladıkları evleri fahiş fiyata Suriyelilere,
Türkmenlere kiralıyorlar. Mersin, bugüne kadar görmediği bir emlak krizi ile karşı karşıya” dedi.
nSayfa 7’de
Mahiye Morgül
Daha Neyi
Bekliyorsunuz?
n
e
8’d
a
f
y
Sa
MHP’li Ücal: Bahçeli’nin
uyarılarına kulak verilmeli
Mersin Emlakçılar Odası Başkanı Yavuz Selim Madenli:
n Türk Kızılayı Mersin
Şinasi Şirin
3’de
Abdullah Özyiğit
9’da
n CHP Mersin Milletvekili Aytuğ
Atıcı, Akdeniz Oyunları sırasında
Mersin’i ve sporu paravan olarak
kullanarak kimlerin ne oyunlar
oynadığını ortaya çıkaracaklarını
söyledi. Atıcı, Adana Bölge İdare
Mahkemesi’nin kararı ile Akdeniz
Oyunları hazırlıkları sırasında amatör spor kulüplerine usulsüz şekilde
yüksek miktarda para aktarıldığının
tespit edildiğini iddia etti. nSayfa 3’de
M.Emin Aydınbaş
Melike Zafer
Dershane yerine
Özel Öğretim
Kurumu mu dediniz?
Orman Bölge Müdürlüğü
yanında, Cemalpaşa
Caddesi’ne cepheli, 3.kat,
210 m2, işyerine uygun daire
İrtibat: 0.533 577 81 56
24 AĞUSTOS 2015 Sayı : 613
MHP’li Öztürk: “Çözüm süreci ülkenin başına bela oldu..”
Mersin’de
Kutu Kutu
İçinde Kırkbir
Kutuya...
6’da
Gülsen Metin
Milli İradeyi Kim
Gasp Etti?
2’de
Dert-Bela:
Allah’a yakınlık
4’de
2
CHP sözcüleri ve medyadaki
destekçileri israrla Cumhurbaşkanı’nın “Milli İradeyi gasp ettiğini” ileri sürüp, artık kaçınılmaz
olduğu görülen seçimin stratejisini
oluşturuyor. Kurgu şöyle oluşturuluyor. “Efendim, zaten baştan
beri Erdoğan seçimde halkın
verdiği kararı beğenmeyip
seçimlerin yenilenmesine yönelik stratejisini kurmuş, Davutoğlu’nu da bu şekilde yönlendirmiştir. Ak Parti ne CHP’ye ne de
MHP ya gerçek bir koalisyon teklif etmemiştir. Son noktayı da
Kılıçdaroğlu’na Hükümeti
kurma görevi vermeyerek atmış
ve milli iradeyi gasp etmiştir”
oluşturulan propaganda stratejisinin temel omurgası bu.
Aslında bu iddianın arkasında
CHP’nin gizli “Milli iradeyi çalma
projesi” vardır. Bu nasıl olacak diye
şaşırmış olabilirsiniz. Söyleyeyim.
CHP’nin projesi “Ülkeyi, CHP
azınlık hükümeti ile seçime
götürmek”tir. Bu mümkün olabilir
mi? Evet bu, bugünkü içtüzük çerçevesinde mümkündür. Öncelikle
hafızaları tazelemekte yarar var.
Azınlık Hükümeti geleneği
CHP’nin genetik kodlarına işlemiştir. İlk azınlık hükümeti 25 Aralık
1963 tarihinde İsmet İnönü başkanlığında kurulan 28.hükümettir.
25 Aralık 1963 - 20 Şubat 1965
tarihleri arasında 14 ay ülkeyi
yönetti.
1970'lerde kurulan Sadi Irmak
Hükümeti (1974) ile Bülent Ecevit
başkanlığında kurulan 40. Hükümet (1977) güvenoyu alamamış
azınlık hükümetleridir. 21 Haziran
dan, 21 Temmuz 1977 tarihine
24 AĞUSTOS 2015
Milli İradeyi Kim Gasp Etti?
kadar 1 ay yönetimini sürdürmüştür. Bu Hükümetlerin “Alamet-i
Farikası” darbe ve olağanüsti
dönemlerin ürünü olmasıdır. İnönü’nün kurduğu Hükümet 27 Mayıs
darbesinin sonunda askerin baskısı
ile emrivaki ile kurulmuş ve ülke bu
hükümetle seçime götürülmüştür.
İkincisi 12 Mart muhtırası ile Demirel’in başbakanlıktan istifaya zorlanmasının akabinde gene asker
tarafından kurdurulmuştur. Sadi
Irmak Hükümeti, 17 Kasım 1974
tarihinde kuruldu. Tamamen Meclis dışından bürokratlardan oluşan
Hükümet güvenoyu alamamasına
rağmen 31 Mart 1975 tarihine
kadar 4 ay görev yaptı.
Anayasa ve İç Tüzüğün azınlık
hükümetlerine yol açan imkanlarına gelince. Bilindiği gibi güvenoyu
oylamaları gizli oyla yapılmaktadır.
Büyük çoğunluğun sandığının aksine güvenoyu, 276 oyla değil oylamaya katılanların salt çoğunluğu
ile alınmış olmaktadır. Aksine
Güvensizlik oyu için 276 oy gerekmektedir. Yani, Anayasa ve İçtüzük
hükümetlerin kurulmasını kolaylaştırmış, yıkılmalarını zorlaştırmıştır. Bu durumda güvenoyu için
184 oy yeterlidir. Tek şart; güvenoyu sayısının Meclis üye sayısının
dörtte birinden fazla olmasıdır.
CHP’nin 132 milletvekili vardır.
HDP’nin 80 Milletvekili CHP’ye
güvenoyu vermesi halinde bu sayı
rahatlıkla aşılır. Bu güne kadar
MHP lideri Bahçeli’nin hiç kimsenin ardındaki rasyonaliteyi anlamayı başaramadığı “çarşı; alayına
karşı” siyaseti ile birden tutum
değiştirebilir. Sadece, güvenoylaması sırasında Meclise girmemesi
bu sonucu sağlayabilir. Bundan
daha kötüsü; güvenoyu almasının
imkansız olduğunu bile bile, göreve
talip olmaktır.
Güvenoyu alamayan bir hükümet, yenisi kuruluncaya kadar görevini sürdüreceğinden, Cumhurbaşkanı tarafından seçim hükümeti
kuruluncaya kadar Başbakanlık
yapma fırsatı bulmayı umuyor.
Ama bu gidişle Kılıçdaroğlu amacına sadece “23 Nisan”da erişebilecek gibi görünüyor.
Bu güne kadar CHP, MHP ve
HDP’nin ortaya koyduğı siyasetin
ana eksenini “Tayyip karşıtlığı” ve
“Ak Partiyi yıkmak” oluşturduğuna göre, Bahçeli’nin bu amaçla birden tutum değiştirmesi şaşırtıcı
olmaz. Bahçeli’nin daha önceki
siyasi sicili şaşırtıcı tutum değişiklikleri ile doludur. Nitekim daha
önce 7 Haziran akşamı, seçim için
“hodri meydan” diyen Bahçeli,
seçim ufukta görününce “seçim
gündemden kaldırılmalıdır”
demeye ve iç savaş ile korkutmaya
başlamıştır. Beri yandan, biliyorsunuz, seçim sürecinde Kılıçdaroğlu;
“En büyük hayalim başbakan
olmak” demişti. Bu uğurda, bu
güne kadar Külliye hakkında her
türlü isnadı yapan “tanımıyorum,
gitmem” diyen Kılıçdaroğlu “Beştepeye gidebileceğini” söylemeye
başlamıştır. Bu talepte bulunan
Kılıçdaroğlu’nun önce bugünkü
konjoktürde güvenoyunu nasıl sağ-
layacağını inandırıcı dayanaklarla açıklaması gerekir. 7 Haziran
seçimlerinden bu yana Ak Parti’nin hükümet kuramaması için
her türlü manevrayı yapanlar,
Görev kendisine verilince nasıl
mümkün kılacağını göstermelidir. Ama Türkiyenin bekası ve
güvenliğinden ziyade, bu macera
ile üç günlük ikbal arayışının
önündeki en büyük engel, Sayın
Cumhurbaşkanının sağduyusudur.
Bu da ancak bu emaneti Kılıçdaroğlu’nun elinde oyuncak etmemekle
mümkündür. Görevi verse bile,
güvenoyu alabileceğini somut olarak kanıtlamadıkça sunduğu Hükümeti onaylamamak sureti ile engelleyebilir. Ama bu defa başka bir
polemik başlatılacaktır.
Adım adım seçimin yenilenmesine doğru giderken bir taraftan da
acı veren çatışma ortamında her
gün artan sayıda şehitler ocaklara
ateş düşürmeye devam ediyor. En
son 20 Ağustos günü Siirtten aldığımız 8 Şehit haberidir. Silvan da
sokak sokak çatışmalar olmaktadır.
19 Temmuz’da çatışmasızlığın
PKKnin saldırılarıyla sona erdirilmesinin akabinde yaptığım değerlendirmede, yeniden başlayan
çatışmaların eskisinden daha sarsıcı ve acı verici olacağını öngörmüştüm. Sebebi, PKK’nın şehir örgütlenmesi olan KCK ve YDG-H nin
kentsel terör kapasitesini artırmış
olduğu gerçeği idi. Bunun yanısıra
PKK da suikast yöntemlerini de
daha etkili kullanmaya başlamıştır.
Çatışmaların başladığı günlerde
hamasi sözlerle adeta sevinçle
çatışmaların yüceltildiğini ibretle
izledik. Hiç şüphe etmiyorum ki
M.Emin Aydınbaş
[email protected]
çatışmaları yüceltenler şehit cenazeleri artarak gelmeye devam ettikçe, feryat figan ile çatışmalardan
dolayı Ak Parti Hükümetini suçlamaya başlayacaklardır. Nitekim
bunun ilki de Bahçelinin beyanıyla
görülmeye başlamıştır.
Türkiye, 19 Temmuz 1987 tarihinden 2002 yılına kadar OHAL
şartlarında yaşadı. Hele 90’lı yıllar
terörün en yoğun yaşandığı yıllardır. OHAL 47 defa uzatıldı. OHAL’i
de sona erdiren Ak Parti oldu. Ülkede terör şartları altında 5 genel
seçim, 3 yerel seçim yapılmıştır.
Terör nedeniyle seçimlerin iptal
edilmesi teröre yapılacak en büyük
hizmettir. Devletin teröre teslim
edilmesidir. Böyle bir konu gündeme bile gelmemelidir. Anayasada
seçimlerin ancak “savaş hali”nde
ertelenmesi sözkonusu olabilir.
Elbette devlet seçim güvenliğini
sağlamak için gereken her türlü
tedbiri alacaktır.
Ama aslolan barıştır. Hükümet
de bu konuda “Çözüm sürecinin
buzdolabında olduğunu” ifade
etmiştir. Tamamen iptal edilmemiştir. Elbette PKK ve yan örgütleri
silahı bırakıp sınır dışına çıktığı
takdirde çözüm süreci kaldığı yerden devam edecektir.
Mezitli’den Anadolu’ya Kardeşlik Köprüsü
Hacı Bektaş Veli’yi anma
törenleri öncesi Mezitli Belediyesi temizlik ekibi, bölgeyi
ziyaretçilere hazır hale getirdi.
Engelli vatandaşlara
plastik sanat kursu
27 Temmuz-27 Ağustos tarihleri
arasında düzenlenecek olan kurs,
18-45 yaş arası engelli vatandaşları kapsıyor. Plastik Sanat Kursları’nda uzman hocalar seramik,
resim ve heykel kursları verilecek.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Engelliler
Dairesi Başkanlığı ile Mersin Üniversitesi
Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliğinde, Çukurova Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle engelli vatandaşlar için
düzenlenen ‘Plastik Sanat Kursları’ devam
ediyor.
27 Temmuz - 27 Ağustos 2015 tarihleri
arasında gerçekleştirilecek uygulamada
zihinsel, işitsel ve ortopedik engelli vatandaşlar kendi becerenlerini geliştirirken hem
eğlenceli zaman geçiyor hem de yeni istihdam kapılarını aralamış oluyor.
Pazartesi, Perşembe ve Cuma günleri
saat 12.00-17.00 arası gerçekleştirilen kurslarda 18-45 yaş arası engelli vatandaşlar
uzman hocalar eşliğinde seramik, resim ve
heykel atölyelerine katılıyor.
Kurs sonrası her yerde geçerliliği olan
sertifikalarını alacak olan katılımcıların ürettikleri eserler, Muğla, Bodrum, Dibeklihan
Kültür Sanat Merkezi’nde sergilenerek satışa sunulacak.
Eylül ayı içerisinde daha kapsamlı bir hal
alacak olan kurslar, sadece plastik sanat eğitimiyle kalmayıp, müzik ve fotoğrafçılık atölyeleriyle de engelli vatandaşların kendini
geliştirmesine olanak sağlayacak.
Görme engelli vatandaşlar için de sesli
kitap uygulamasına geçilecek olan projenin
yeni dönem kayıtları Mersin Büyükşehir
Belediyesi (www.mersin.bel.tr) ve Mersin
Üniversitesi
www.mersin.edu.tr/meui/meusem) internet sayfasından duyurulacak.
Hacı Bektaş Veli’yi Anma Törenleri ve
Kültür Sanat etkinlikleri öncesinde yaşanan yoğunluk ile oluşan temizlik ihtiyacı
nedeniyle Mezitli Belediyesi, bölgeye
temizlik ekibi takviyesi gönderdi.
Mezitli Belediyesi Temizlik Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, 52. Ulusal 26. Uluslararası Hacıbektaş Veli Anma Törenlerinin düzenleneceği bölgeye giderek,
etkinlik alanını ziyaretçilere hazır hale
getirdi.
Çoğunluğu kadın temizlik personelinden oluşan 50 kişilik ekip ile birlikte 2
adet arazöz ve 1 adet çöp toplama aracı
Nevşehir’in Hacı Bektaş ilçesinde anma
etkinlikleri süresince göre kapsamlı
temizlik çalışmaları yaptı. Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan'ın talimatıyla
görevlendirilen temizlik ekipleri, Hacı
Bektaş'ta Kemal Kılıçdaroğlu Kültür
Merkezi başta olmak üzere etkinlik
boyunca yoğun ziyaretçi akınına uğrayan bölgelerde temizlik hizmetlerine
destek verdi.
Katkı sağladık
Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Belediye olarak Mezitli’de Anadolu’nun her köşesine kardeşlik köprülerini güçlendirdiklerini belirterek, şöyle
konuştu; "Yaz aylarında ikiye katlanan
nüfus oranımızla hizmetin ne kadar zorlaştığını çok iyi bilen bir belediye olarak
bu gün yurt içi ve yurt dışından anma
törenine gelen on binlerce ziyaretçiyi
ağırlayan Hacı Bektaş Belediyesi'ne bir
nebze olsun katkı sunduk. Bu kadar
ziyaretçiyi en iyi şekilde ağırlamak için
seferber olan herkese teşekkür ediyor,
ellerine ve emeklerine sağlık diyorum"
ifadelerini kullandı.
3
24 AĞUSTOS 2015
Mahkeme soruşturmaya izin verdi...
‘Oynanan oyunlar
ortaya çıkacak’
Prof.Dr.Aytuğ Atıcı
Mersin Valiliği’nin soruşturma izni vermediği usulsüzlük iddialarına, Adana
Bölge İdare Mahkemesi onay verdi. CHP Mersin Milletvekili Atıcı, “Mahkeme
itirazımızı haklı buldu ve konunun soruşturulması gerektiğine karar verdi” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi
(CHP) Mersin Milletvekili
Prof.Dr.Aytuğ Atıcı, 13’üncü
Akdeniz Oyunları’nın hazırlıkları sırasında amatör spor
kulüpleri üzerinden yapıldığı
iddia edilen usulsüzlüklerin
soruşturulması için Adana
Bölge İdare Mahkemesi’nden
karar alındığını söyledi.
Mersin Valiliği’nin konuyla
ilgili soruşturma izni vermediğini, bunun üzerine Adana
Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz ettiklerini kaydeden Atıcı,
“Mahkeme itirazımızı haklı
bulmuş ve konunun soruşturulması gerektiğine karar vermiştir” dedi.
Usulsüz para aktarılmış
yüksek miktarlarda para aktarıldığını tespit ettiklerini belirterek, şunları söyledi:
Kuruldukları an
para almışlar
ışığında da Gençlik Hizmetleri
ve Spor İl Müdürü Ahmet
Tarakçı ve diğer görevliler
hakkında 1 Aralık 2014 tarihinde Mersin Cumhuriyet
Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduk.
öncesi ve sonrası yapılan işlem
ve harcamalar şeffaf yapılmamıştır.
Takipçisi olacağız
Usulsüzlüklerle ilgili soruşturma
izni verilmeyerek Ak
“Bilgi edinme kapsamında
Parti’nin Bakanının ve Başmüedindiğim bilgiler sonucunda,
fettişinin korunmaya çalışılSoruşturma
izni
Gençlik Hizmetleri ve Spor İl
ması, nafile çabadır. Akdeniz
Müdürlüğü’nün ‘Mavi Deniz
vermediler
Oyunları sırasında Mersin’i ve
Yine konuyla ilgili
Spor Kulübü’ne dört ay içerisporu paravan yaparak kimleTBMM’ye verdiğimiz soru
sinde 800 bin TL, ayrıca
önergesini de Gençlik ve Spor rin ne oyunlar oynadığını orta‘Olimpik Mersin Spor Kulüya çıkarmak için konunun
bü’ adlı amatör kulübe ise 100 Bakanı Akif Çağatay Kılıç
takipçisi olmaya devam edecebin TL aktarıldığı anlaşılmıştır. halen cevaplandırmamıştır.
Bizim soruşturulmasını iste- ğim.”
Toplamda 900 bin TL para
diğimiz konularla ilgili Mersin
aktarılan bu iki kulüp, kuruldukları an bu paraları aldıkları Valiliği soruşturma izni verilmemesine karar vermişti.
anlaşılmaktadır.
Suç duyurusunda
Konuyla ilgili yaptığı açıkbulunduk
lamada Atıcı, Mersin 13’üncü
Aynı yıl içerisinde MerAkdeniz Oyunları hazırlıkları
sin’de
kurulu bulunan diğer 32
aşamasında, paravan olduğu
amatör
spor kulübüne de 3’er
iddia edilen amatör spor
kulüplerine usulsüz bir şekilde bin TL verildiği kayıtlardan
anlaşılmaktadır. Bu bilgiler
Harcamalar şeffaf değil
Bunun üzerine Adana Bölge
İdare Mahkemesi’ne yaptığımız itirazı mahkeme haklı bulmuş ve konunun soruşturulması gerektiğine karar vermiştir.
Zira Mersin Akdeniz Oyunları
Emniyet Müdür
Yardımcısı
ayağından
vuruldu
4.Köprünün ihalesi gerçekleşti
Silifke Belediyesi, Göksu Nehri üzerine yapılacak 4.köprünün uygulama projesi ihalesini gerçekleştirdi. 20 m. genişliğinde ve yaklaşık 70 m. uzunluğunda olacak 4.köprü, tarihi Taş Köprü’nün 180 m. batısına yapılacak.
Silifke ilçesinde Göksu
Nehri üzerine yapılacak 4.
köprünün uygulama proje ihalesi gerçekleştirildi.
Silifke Belediye Başkanı
Dr. Mustafa Turgut, 2 bin yıllık tarihi Taş Köprü’nün temelinin nehir içerisinde oluşan
ağaç köklerinden ve suyun
aşındırmasından dolayı tehlike arz ettiğini belirterek,
4.köprünün hayata geçirileceğini söyledi.
Uygulama projesi ihalesi
yapılan 4.köprünün, mevcut
tarihi Taş Köprü’nün 180 m.
batısında yapılmasının planladığını kaydeden Turgut,
“4.Köprü Camikebir, Bucaklı
ve Gazi Mahallelerini birbirine bağlayacak. 20 m.genişliğinde ve yaklaşık 70 m. uzunluğunda olacak olan 4.köprü
inşaatının proje ihalesi, Belediyemizce yapılmış olup ihaleye üç firma katılmıştır. Gerçekleşen ihale sonucunda ihaleyi Su Yapı Mühendislik ve
Müşavirlik Anonim Şirketi
üstlenmiştir.
Firma en kısa sürede projesini tamamlayacak, daha
sonra da yapım ihale aşamasına geçilecektir. İlçemize
hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum” diye konuştu.
Başkan Turgut, Göksu
Nehri üzerinde uygulanması
planlanan projelerin bununla
sınırlı kalmayacağını, Nehrin
yükseltilerek içerisinde tekneklerin dolaştığı, etrafında
sosyal alanların oluştuğu,
kafelerin ve restaurantların
bulunduğu bir Göksu hayal
ettiklerini sözlerine ekledi.
Tarsus Emniyet Müdür Yardımcısı Barış Altındal, ilçede
terör örgütü yandaşlarının eylemlerine müdahale ederken, gösterici grubun pompalı tüfekte ateş
açması sonucu ayağından yararlandı.
Olay yerine çağrılan ambulans
ile Tarsus Devlet Hastanesi’ne
kaldırılan ve tedavi altına alınan
Altındal’ın hafif yara aldığı öğrenildi.
Tarsus İlçe Kaymakamı Bekir
Atmaca ile Tarsus İlçe Emniyet
Müdürü Salim Çakan’da hastaneye gelerek olayla ilgili bilgi aldılar.
Küçük Muhammet
Berdan’da boğuldu
Şüpheli araç paniği
Akdeniz İlçesi’ne bağlı Çankaya Mahallesi Soğuksu Caddesi’nde bir işletmenin önüne bırakılan araç, paniğe neden oldu.
İddiaya göre gece 03.00 sıralarında aracın park edildiği,
ancak öğle saatleri olmasına
karşın aracı almaya kimsenin
gelmemesi üzerine çevrede
bulunanlar korku ve paniğe
kapıldı.
Esnafın durumu bildirmesi
ile olay yerine gelen polis ekipleri, 13 EB 161 plakalı aracın
etrafında emniyet şeridi oluşturdu.
Polisin araç sahibine ulaşmak için çevredeki otellerde
yaptığı aramalarda sonuç vermeyince, bomba imha ekipleri
olay yerine çağrıldı.
Bombaya duyarlı polis köpeği ile yapılan incelemede herhangi bir bulguya rastlanmaz-
ken, özel kıyafetlerini giyen
bomba imha uzmanının araca
müdahale etmeye hazırlandığı
sırada araç sahibi K.K. olay
yerine geldi.
İl dışından geldiğini ve bir
otelde kaldığını belirterek, araca
ait belgelerini polise gösterdi.
Paniğe ve korkuya neden olan
araç, çekiciyle olay yerinden
götürülürken, araç sahibi ifadesi
alınmak üzere polis merkezine
götürüldü.
Serinlemek için girdiği Berdan Barajı
Göleti’nde boğularak yaşamını yitirdi.
Berdan Barajı Göleti’ne giren 12
yaşındaki Muhammet Özkaraman,
boğularak yaşamını yitirdi.
Alınan bilgiye göre ailesi ile birlikte Tarsus Devlet Parkı içerisinde
yer alan Berdan Barajı Göleti’ne pikniğe giden Özkaraman ailesinin
küçük ferdi Muhammet Özkaraman,
bir süre sonra arkadaşı A.K. ile gölete
girdi.
Bir süre yüzen iki arkadaştan
Muhammet, akıntıya kapılarak gözden kayboldu. Arkadaşının akıntıya
kapıldığını fark eden A.K., paniğe
kapılarak boğulma tehlikesi geçirirken, durumu gören çevredeki vatandaşların müdahalesi ile A.K. sudan
çıkarıldı.
Muhammet Özkaraman ise, yaklaşık yarım saat sonra gölette bulundu.
Olay yerine çağrılan sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Özkaraman, ambulansla hastaneye götürülürken yolda hayatını kaybetti.
Tarsus Devlet Hastanesi’ne kaldırılan A.K.’nın sağlık durumunun iyi
olduğu öğrenilirken, olayla ilgili
soruşturma başlatıldığı öğrenildi.
Editör’den İki Satır
Abdi Satıroğlu
0.506. 443 37 30
[email protected]
Herkes Umutsuz
Piyasa alt-üst olmuş durumda.
Herkes başını ellerinin arasına almış,
kara kara düşünüyor.
Kime sorsan sıkıntılı, kime sorsan
üzgün, kime sorsan umutsuz...
Sebep mi arıyorsun?
Artan terör olayları mı dersin;
Bitmek bilmeyen, içimizi yakan
şehitlerimiz mi dersin;
Doların ve euro’nun her geçen gün
artan ateşi mi dersin;
Erken seçim karmaşası mı dersin;
Hükümetin belirsizliği mi dersin;
Ne dersen de !!!
Geleceğinden emin, yarınlara umutla
bakan bir Allah’ın kulu kalmadı.
Ortalık toz duman.
Artan ve önü alınamayan terör olayları yüzünden, insanlar sokakta birbirlerine potansiyel terörist gibi bakıyor.
Elinde poşet, çanta taşıyanlardan
cüzzamlı gibi kaçıyorlar.
Nerede o birbirine karşı iyimser,
içten, samimi Türk halkı?
Bizi bu hale getirenlere ne desek boş !
Her gün aldığımız ve ciğerimizi parçalayan şehit haberleri ile moraller sıfırın altında. Kimsenin yüzü gülmüyor.
Nasıl gülsün ?
Mevcut siyasi belirsizlik yüzünden
piyasalar allak bullak.
Dolar 3 TL’yi de gördü. Bu belirsizlik
devam eder, bizi yönetmeye hazır olduğunu iddia edenler inatlaşmalarını sürdürürlerse de 3,5 ve 4’ü görmemiz de
yakındır.
Sonuç; Birileri yüksek duvarlı, korunaklı villalarında oturup ahkam kesmeye devam edecek.
Ve bizler kemer sıkmaya, nereden ne
kesebileceğimizi hesaplamaya, ailemizden ve kendimizden ödün vererek hayat
mücadelesine devam edeceğiz.
Hele de ‘Benim dolarla işim yok,
isterse 5 olsun’ diyen bir zihniyet var
ki; bu kafaya ne anlatsan boş.
Ülkenin can damarını oluşturan ithalatın ne olacağını düşünmeyen, bunun
halka yansımasının ne kadar kötü
sonuçlar doğuracağından bi haber olan,
ülke olarak hep birlikte sıkıntı çekeceğimizden habersiz bu kafaya ne diyebilirsin ki!
Dolar artarsa alışveriş yaptığın, karnını doyurduğun, ulaşımda kullandığın
her şeyin fiyatı artacak demektir.
İthalat ve ihracat yapan şirketlerin
dolar borçları birden bire artacağı için,
şirketler krize sürüklenecek, işten çıkarmalar ve iflaslar birbirini kovalayacak
demektir.
Bunları anlamak için ille de birilerinin çatılardan atlamasına, kafasına sıkması mı gerekecek?
Memleket gittikçe batağa sürüklenirken, halen ekonomiden anladığını iddia
ederek ekranlara çıkanların “kriz falan
yok” demesi, artık tahammül sınırlarını
fazlasıyla aşmıştır.
Bu resmen insanlarla ‘alay’ etmektir.
Ne yazık ki Türk ekonomisinin yönetiminin herhangi bir şeyi engelleyebilecek
güçte olmadığı açıkça ortaya çıkmıştır.
Siyasi baskılar yüzünden etkisiz bırakılan Merkez Bankası; kendi parası olan
TL’nin faizi ile değil, ABD’nin parası
dolar rezervi ile kur savaşına girmiş.
Ekonomiyi yönetenler, bu şekilde bir
savaşı uygun görmüşler. Kendinin olmayan bir silahla savaş kazanıldığı nerede
görülmüş?
Ama merak etmeyin. Öylesi bir algı
yönetimi uzmanı olmuşlar ki; Yakında
ekonominin ve piyasanın bu kötü gidişatını da herhangi bir geometrik şekile
bağlayıp, sıyrılmanın bir yolunu bulurlar.
Neticede bunlar dış mihrakların, Türkiye’nin güçlenmesini istemeyenlerin,
paralelin oyunu değil mi?
Çocuklarımız, torunlarımız ileride
tarih sayfalarında bugünleri okurken
“Büyüklerimiz ne kadar da geri
zekalılarmış” diyecekler..
Saygılarımla...
4
24 AĞUSTOS 2015
tabir vardır. Kötü arkadaş insanı
kötülüklere sevk eder, iyiler de iyiliklere. Kötüler hem bizlerin başına
belayı sararlar hem de kendi kötüGülsen Metin
lüklerine bizi de ortak ederler.
dım dilersin.
Kötülere dua eden Vaaz
Ancak bu belalar karşısında isyan
Gerçekte dostların, düşmandır
Hz.Mevlâna, Mesnevî’sinin
etmez, ders alır, sabreder ve yönüsana: çünkü o tapudan uzaklaştırır4.cildinin başında, vaaza başlar
müzü tekrar iyiliğe, güzelliğe, Allah
başlamaz, zulmedenlere, taş yürek- lar, kendileriyle oyalarlar seni.
[email protected]
yoluna çevirirsek olgunlaşırız. Tabi
Hani bir hayvan vardır, adı porlilere inanmayanlara dua eden
ki bunun içinde bu belaları, imtihasuk, dayak yedikçe semirir büyür,
vaiz’den bahseder:
nımız, dolayısıyla Yüce Allah’ın verdaha iyileşir, sopa vuruldukça
Bir köyde vaaz eden biri vardı,
diğine inanıp iman etmiş olmamız
Sıkıntılı günlerinizde bazen bir
daha semirir. İnanan da gerçekte
kürsüye çıktı mı, yol kesenlere gerekir.
dost kelamı yada bir yazı yolunuza kötülere dua ederdi. Elini açar ve
porsuktur; çünkü o da dert-mihnet
Bizi Allah (cc) yolundan alıkoyaışık olur. Geçenlerde içimde bir
“Ya Rab, kötülere, bozguncu- sopasıyla büyür, semizleşir.
cak dünya nimetleri, eşler dostlar,
sıkıntı hali ile oturdum bilgisayar
lara, azgınlara sen acı” derdi.
Bu sebepledir ki Peygamberler,
çoluk çocuk, akrabalar, vs bir sürü
başına. Birden bir cümle gözüme
Hayır yapanlarla alay edenlerin
dünyadaki bütün halktan daha
etkenler sayılabilir. Allah’ı unutup
ilişip kalbime indi. “DERT–BELA: hepsine, bütün kafirlere, kiliselerde, fazla zahmetlere düştüler, meşakda bunlara uyduğumuz zaman yolAllah’a yakınlık.” manastırlarda bulunanlara sen
katler çektiler. Böylece de canları,
Sayın Mevlâna Kültür ve Sanat merhamet et, derdi.
bütün canlardan daha üstün oldu, dan çıkar onların etki alanına gireriz.
İstemeden de olsa cazip gelen
Derneği Başkanı Op.Dr.Mehmet
Temiz, günahsız kişilere dua
daha büyük bir hale geldi; çünkü
dünya heva ve hevesi, bizi Allah
Can Özkardeşler’in makalesi belki etmezdi, kötü kişilerden başkasına onların uğradıkları belalara başka
yolundan ayırır, Kovulmuş şeytanın
sizinde yolunuza ışık olup, ülke ola- hayır duada bulunmazdı. Ona,
bir topluluk uğramadı.
yoluna iter.
rak sıkıntılı olduğumuz günlerde bir böyle bir adet yok, sapıklığa sapanDeri ilaçlanır, belalar çeker de,
Kur’an-ı Kerim’de Tegabun
nebze de olsa yüreğimizi ferahlatır. lara hayır duada bulunmak,
sonunda Taif derisi gibi hoş bir hale
Suresi 14.ayette Yüce Allah şöyle
İnsan başına bir kötülük, dert,
cömertlik sayılmaz, dediler.
gelir. O acı, o keskin ilaçlar sürülmebuyurmaktadır:
bela geldiği zaman kendisini aciz
O da şöyle cevap verdi: “Ben
seydi, pis bir halde kalır, pis pis
“Ey İman edenler! Şu bir
ve Allah’a yakın hissederek yariyiliği bunlardan gördüm, bun- kokar dururdu.
gerçek ki, eşlerinizin ve evlatdım diler, dua eder, ağlar sızlanır,
Sen, insanı da tabaklanmamış
lardan öğrendim, bu yüzden
larınızın
içinden size bir düşyanar yakılır. Bu yakarış karşısınderi say; rutubetten nem kapmış,
de duamda onlara yer veriyoman vardır; onlara karşı dikda, Yüce Allah’ın acıması ve mer- rum. O kadar pis işler işlediçirkin, ağır kokulu bir hale gelmiş
katli
olun. Eğer affeder, ellerini
hameti coşar, kulunu zahmetten
ler, o kadar zulmettiler, cefada deri. Acı keskin ilaçları fazla sür de
beladan kurtarır, selamete çıkarır. bulundular ki, sonunda beni, arınsın, güzel, parlak bir hale gelsin. tutar, hatalarını görmezden
gelirseniz, kuşkusuz, Allah da
Hz.Mevlâna, “Sabır darlığın
Fakat, “A düzenbaz, buna
serden aldılar da, hayır işlere
affedici,
merhamet edici olur.”
anahtarıdır” diyor, öyleyse dert- koştular. Ne zaman dünyaya
gücün yetmiyorsa, Allah (cc)
Hep affedici olsak, bağışlasak,
ler karşısında göstereceğimiz sabır, yüz çevirsem, hemencecik
sen istemeden bir dert, bir
merhametli olsak , kimseye karşı
bize olgunlaştıracak ve lütuf kapı- onların elinden yaralara, bere- ağrı-sızı verirse sana, buna da
sını aralayacaktır.
razı ol.” Çünkü dostun belası, seni kin tutmasak, hoşgörü ve sevgiyle
lere uğrardım. Bu yara bere
baksak, bu dünyada ne savaş olur
Kimisi ise bu belalar karşısında
temizleyen bir şeydir; onun bilgisi,
yüzünden de, o yana sığınırne kavga.
isyan eder, öfkelenir, insanlara
dım, o kurtlar tekrar yola geti- sizin düzüp koştuğunuz şeylerden
Ayette de işaret buyurduğu gibi;
kötülükle muamele eder. Onlara
üstündür.
rirlerdi, beni. Değil mi ki
bakıp ders çıkaranlar o kötü insan- benim düzene girmeme sebep
Bir adam, belayı acınma görür- zaten bu dünyada bize dost görünüp yoldan çıkaranlar, öbür alemların yaptıklarını yapmamaya çalı- oldular, A akıllı, fikirli er,
se o bela, ona tatlı gelir; ilaç adamı
de düşmanımız kesileceklerdir.
şırlar ve kendilerine de zarar veriyileştirmeye başladı mı, hoş gelir
onlara dua etmek boynumun
Çünkü biz ancak ahret hayatında
mesin, kendisini iyi bir kul olmakadama. İnsan mat oldukça kazandıborcu.”
idrak edebileceğiz onların bizleri bu
tan alıkoymasınlar diye o kişilerKul, dertten- zahmetten Allah’a ğını gördü mü, “öldürün beni a
den uzak durmaya çalışırlar.
inandığım, güvendiğim kişiler” der. dünyada Allah’tan uzaklaştırıp,
(cc) sızlanır, feryat eder; uğradığı
günahkar bir kul olarak bu alemden
Öyleyse, şu geçici dünyanın
Bu kötü kişi de, başkasına fayağrıdan, sızıdan yüzlerce şikayette
heva ve hevesleriyle, hırsıyla, hase- bulunur. Allah (cc) da ona “Ağrıdalı oldu ama kendisini sürülmüş, göçtüğümüzü. O zaman da iş işten
geçmiş olacak.
tiyle, gururu, benliği ve kibriyle
kovulmuş bir adam yaptı gitti.
sızı, dert-zahmet, sonunda
Zuhruf suresi 67.ayette şöyle
kendini beğenme duygusuna ken- seni yalvaran, yakaran bir kul İmandan doğan acıyış, kesildi
buyrulmaktadır:
dini kaptırıp, Allah yolundan uzak- etti” der. Sen, asıl senin yolunu
ondan; Şeytan kini, yamandı,
“Dostlar o gün düşman kesilaşanlara bakıp iyi ki böyle olmadı- kesenden, seni bizim kapımızdan
kaldı onda. Öfkenin, kin gütmenin
lirler.
Ancak takvaya sarılanlar
ğımıza şükretmeliyiz ve de onların uzaklaştıran, bu kapıdan seni süren tezgâhı kesildi; bil ki sapıklığın da
böyle
değildir.” da düzelmesi için Yüce Allah’a yal- nimetten şikayet et. Gerçekte her
aslıdır, kâfirliğin de.(Mesnevî
Her Cuma, namaz öncesi imam,
varmalıyız. Çünkü saf ağızlardan
düşman, senin ilacındır, kimyadır, cilt4,81-112)
vaazında Nahl suresi 90.ayeti okuedilen duaların kabul edileceği
Kıssadan Hisse
faydadır sana; senin gönlünü alır.
buyurulmaktadır. İyiliği özendirme- Çünkü ondan kaçarsın, yalnızlık
Bizde “Arkadaşını söyle kim maktadır:
“Şüphesiz ki Allah, adaleti,
li, kötülükten sakındırmalıyız.
bucağında, Allah’ın lütfundan yar- olduğunu söyleyeyim” diye bir
Farklı Pencereden
Dert-Bela: Allah’a yakınlık
iyiliği ve akrabaya yardım
etmeyi emreder, çirkin işleri,
fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp, tutasınız diye
öğüt veriyor”
İnsanlar her Cuma duydukları
bu öğüde niçin uymaz hep merak
etmişimdir. Acaba, söylenen sözler
bir hikaye gibi, bir kulakta girip
diğerinden çıkmakta mıdır? yoksa
insanlar duyup uygulamamak ta
mıdır. Herhalde ikinci seçenek
doğru.
Hz.Mevlâna ise “Aynı dili
konuşanlar değil, aynı gönlü,
duyguyu paylaşanlar anlaşabilir” demiş. Biz de o zaman tercihimizi yapacağız; bizi Allah yolundan
ayıran kişilerle bir arada olmayacağız, bize hep Allah’ı hatırlatan takva
sahibi, iyi kişilerle arkadaşlık etmeye çalışacağız. Ve hep dua edeceğiz
birbirimize, saf ağızlarla ve Allah’tan
dileyeceğiz kendisini bizden uzaklaştırmaması için.
Hz. Mevlâna’nın vefat edeceği
sıralarda, Sırâceddin-i Tatarî’yi çağırıp genişlikte ve sıkıntıda okumasını
istediği duayı sunmak istiyorum:
“Allah’ım senin noksan
sıfatlardan arı olduğunu pek
çok söylemek, seni pek çok
anmak için dertlerden, belalardan kurtulmuş, arınmış olmaya özlemimi var. Allah’ım seni
anmayı bana unutturacak,
sana beslediğim özlemi gevşetecek, senin noksan sıfatlardan arı olduğunu söylemek
tadını benden kesecek bir hastalık verme bana. Ama beni
azdıracak, benliğimi, kötülüğümü arttıracak esenlik de
verme bana rahmetinle, ey
merhametlilerin en merhametlisi.” İnşallah Allah(cc) hep iyilerin
hakim olduğu, kötülerin ve kötülüklerin olmadığı günleri görmeyi nasip
eder. Sevgi ve muhabbetle kalınız.
Rehberiniz
hayalleriniz olsun…
Mutlu olmak için;
• Taşa basmamalı,
• Nemli toprağa oturmamalı,
• Sağlığının kıymetini
bilmelisin…
Esnafın telif hakkı kabusu sona erdi...
Haksız cezalara
Yargıtay ‘dur’ dedi
n Söz konusu cezaların haksız bir uygulama olduğunu defalarca haykırdıklarını hatırlatan Başkan Dinçer, “Artık bu cezaların hukuki
dayanağı kalmadı. Esnafımızın işyerinden müşterilerine müzik dinletme hakkını kullanabilecek” diye konuştu.
Mersin Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği (ESOB) Yönetim Kurulu Başkanı Talat Dinçer, Yargıtay 19.Ceza
Dairesi ‘nin lokanta, bar, market, otel
gibi umuma açık işletmelerde radyo
ve televizyonlardan müşterilerine
yönelik dinletilen müzik yayınlarına
telif hakları kanununa dayandırılacak
kesilen haksız cezalara ‘dur’ denildiğini müjdeledi.
Dinçer, söz konusu işletmelerin
müşterilerine müzik dinletmekten ibaret olan eyleminde, fonoram yapımcısı, icracı sanatçılar açısından mali hakların ihlalinden bahsedilemeyeceğine
dair karar alındığını duyurdu.
Ağır cezalar kesiliyordu
Telif Hakları Kanununa dayandırıla-
rak, işyerinde müşterilerine müzik dinleten esnafa haksız yere ceza kesildiğini her platformda dile getirdiklerini
hatırlatan Başkan Dinçer, “İşyerinde
müşterisine müzik dinleten bakkal,
market, bar, lokanta, berber gibi işletmelere, telif hakkı kanuna dayandırılarak metrekare ölçüsüne göre 4-6 bin
lira arasında ağır para cezaları kesiliyordu.
Bunun haksız bir uygulama olduğunu her yerde haykırdık, konuyu ilgili
bakanlıklara aktardık, esnafımızı mağdur eden bu uygulamadan vazgeçilmesini istedik ve bunu da hukuki yollarla çözme çalışmasına girdik.” diye
konuştu.
Adalet yerini buldu
Talat Dinçer
önleyeceğini sözlerine ekleyen Dinçer,
sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eser sahiplerinin maddi ve manevi
haklarının ihlal edildiğini savunan meslek birlikleri temsilcileri, 5846 sayılı Fikir
ve Sanat Eserleri Kanunu’na dayanarak
avukatlarla işletmeleri denetliyor, esnafa herhangi bir uyarı yapmadan, bilgi
vermeden ceza kesiyor, ayrı ayrı savcılığa şikayet ediyordu.
Ancak Yargıtay 19. Ceza Dairesi
işletmelerde radyodan veya televizyondan yayınlanan müziğin, yapımcı
ve sanatçının mali haklarının ihlali anlamına gelmeyeceği yönünde karar
verdi. Karar bu yönde süren davalar
Emsal olacak
için emsal teşkil edecektir. Esnafımız
Yargıtay tarafından verilen bir kararın artık işyerinden müşterilerine müzik
bundan sonraki süreçte adaletsizlikleri dinletme hakkını kullanabilecekler.”
Özellikle turizm bölgelerinde
esnafın canını yakan telif hakkına
karşı verdikleri mücadelenin haklı
sonucunu aldıklarını ifade eden Mersin ESOB Yönetim Kurulu Başkanı
Talat Dinçer, “İşyerinde müzik yayınından ticari kazanç sağlamadığı
halde radyo veya televizyonunda
müzik dinleyen esnafa hiçbir uyarı
yapılmadan ağır cezalar kesilmesi
yanlış bir uygulamaydı. Artık bu
cezaların hukuki dayanağı kalmadı.
Önümüzdeki süreçte kanunda revizyon yapılarak konuya netlik kazandırılmasını bekliyoruz.” dedi.
5
24 AĞUSTOS 2015
Yeni fakülte için toplandılar
Benim Düşüncem
İlgili ve yetkili kurumlar Tarsus’a yeni fakülte
kurulması amacıyla toplantı düzenlediler..
[email protected]
Tarsus ilçesinde yeni fakültelerin kurulması için yürütülen
çalışma devam ediyor. Yükseköğretimin geliştirilmesi amacıyla
düzenlenen istişare toplantısına
Kaymakam Bekir Atmaca, Mersin Büyükşehir Belediyesi Burhanettin Kocamaz, Mersin Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Ahmet
Çamsarı, Tarsus Belediye Başkanı Şevket Can, Mersin Üniversitesi Rektör Yardımcısı
Prof.Dr. Ali Kaya, Rektör Danışmanı Doç.Dr.Erol Yaşar, Tarsus
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ruhi Koçak, Tarsus Ticaret
Borsası Başkanı Murat Kaya ve
Tarsus Kent Konseyi Başkanı
Dr.Ali Cerrahoğlu katıldılar.
Önümüzdeki dönem 3
bölüm daha açılacak
Toplantıda öncelikle Tarsus’ta halen öğretim veren Tarsus Teknoloji Fakültesi, Tarsus
Meslek Yüksekokulu ile Tarsus
Uygulamalı Teknoloji ve İşletmecilik Yüksekokulu'nun son
durumu ele alındı. Öğretim
üyesi eksikliği nedeniyle aktif
olmayan bölümlerin bazılarının
eksiklerinin tamamlanarak açıldığı, bazı bölümlerin ise ikinci
öğretimlerinin faaliyete geçirile-
rek öğrenci sayısının arttırıldığı
belirtildi. Önümüzdeki dönemde üç
yeni bölüm daha açılarak
öğrenci alımına başlanacaktır.
Yeni bölümlerin kurulması ve
pasif durumda olan bölümlerin
aktif hale getirilmesiyle birlikte
Tarsus'ta öğrenim gören öğrenci
sayısı son dönemde önemli
oranda artmaktadır.
Havacılık ve Uzay Bilimleri
Fakültesi’nde hazırlıklar onay
aşamasındadır. Onay tamamlandıktan hemen sonra kurucu
dekan atamasıyla birlikte bina
yapımı aşaması başlayacaktır.
Bu fakültenin bürokratik işlemlerinin en kısa zamanda tamamlanabilmesi için konu hep birlikte takip edilmektedir.
Yeni bir İşletme
Fakültesi kurulacak
Tarsus Havacılık ve
Toplantıda Rektör Çamsarı;
Uzay Bilimleri FakülteTarsus’ta ayrıca yeni bir İşletme
si onay aşamasında
Mevcut fakülte ve yüksek
okullarımızın kullanılmayan
kapasitelerinin aktif duruma
getirilmesinin yanı sıra; Tarsus'ta
kurulması planlanan Tarsus
Fakültesi kurulacağının müjdesini vererek, en kısa zamanda
tamamlanmak üzere bu konuda da hazırlıkların sürdüğünü
belirtti. Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesinin yanı sıra İşletme
Fakültesinin de planlanmasıyla
Tarsus’ta yüksek öğrenimdeki
gelişmeler memnuniyet vericidir. Tarsus'ta yüksek öğretimin
geliştirilmesi ve yeni fakülteler
kurulması için yürütülen çalışmalar üniversite, kamu ve yerel
yönetimler ile sivil toplum kuruluşlarının samimi işbirliği ile
devam edecektir.
Çukurova’da 49 milyon TL’lik
kaynak harekete geçirilecek
ÇKA destekli projeler kapsamında yararlanıcıların sağlayacağı
eş finansmanla birlikte yaklaşık 49 milyon TL tutarındaki
kaynak Çukurova Bölgesi için harekete geçirilecek.
ÇKA 2015 Mali Destek
Programı Değerlendirme
Sonuçları Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz’ın da katıldığı
bir toplantı ile açıklandı. Toplantıya Yılmaz’ın yanı sıra
Mersin Valisi Özdemir Çakacak, milletvekilleri Muhammet Mustafa Gültak, Necdet
Ünüvar, Sadullah Kısacık,
Yılmaz Tezcan, Büyükşehir
Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Ahmet Çamsarı, Toros Üniversitesi Rektör Vekili Prof.
Dr. Yüksel Özdemir, Mersin
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut, Adana
Sanayi Odası Başkanı Zeki
Kıvanç ile çok sayıda davetli
katıldı. ÇKA Genel Sekreteri Lutfi
Altunsu açılış konuşmasında
projelerin değerlendirilmesi
süreci hakkında bilgi verdi.
Rekabet Gücünün Artırılması
ve Yenilikçilik Mali Destek
Programı, Mikro İşletmelerde
Kurumsallaşma ve Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Mali Destek Programı ile Üretim ve
Çevre Altyapısının İyileştiril-
mesi Mali
Destek
Programı
olmak
üzere
programların 3 ana
başlıkta
açıldığını
Lutfi
kaydeden
Altunsu
Altunsu şu
bilgileri verdi:
“Bu programlara 25 milyon TL bütçe tahsis edilmiş
ve toplamda 283 proje başvurusu alınmıştır. Rekabet
Gücünün Artırılması ve Yenilikçilik Mali Destek Programı
kapsamında 35, Mikro İşletmelerde Kurumsallaşma ve
Rekabetçiliğin Geliştirilmesi
Mali Destek Programı kapsamında 21 ve Üretim ile
Çevre Altyapısının İyileştirilmesi Mali Destek Programı
kapsamında ise 12 proje
olmak üzere toplamda 68
proje desteklenmeye hak
kazandı. Eş finansmanlarla
birlikte 49 milyon TL tutarında kaynağın bölgemiz için
harekete geçirilmesi hedeflenmektedir.”
“Yaklaşık 333 milyon
liralık kaynak yatırıma
dönüştü”
ÇKA Yönetim Kurulu Başkanı ve Mersin Valisi Özdemir
Çakacak ise konuşmasında
bugüne kadar yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Çukurova’nın 2. Marmara
olarak adlandırılabilecek
önemli bir potansiyele sahip
olduğunu vurgulayan Çakacak, bu potansiyelin hayata
geçirilmesinde kalkınma
ajanslarının büyük önem taşıdığını anlattı. ÇKA’nın 2008’den bugüne
kadar farklı alanlarda 22 mali
destek programı kapsamında
2 bin 850 projeden 628’ini
başarılı bularak sözleşme
imzaladığını kaydeden Çakacak, bölgeye 216 milyon TL tutarında kaynak tahsis
edildiğini ve
eş finansmanlarla
birlikte bu
rakamın
Özdemir
333 milyon
Çakacak
liraya yaklaştığını bildirdi. Hibe
destekleriyle birlikte 5 binin
üzerinde
kişiye istihdam sağlandığına
Cevdet
dikkat
Yılmaz
çeken
Çakacak,
“Bölgemizde 4 yıldır uygulanan doğrudan faaliyet desteği
ile 44 proje desteklenip 2,8
milyon lira kaynak araştırma
ve planlamaya ayrıldı. Bu desteklerle domino etkisi yaratılıp
ekonomideki diğer sektörlerin
olumlu etkilenmelerine zemin
hazırlandı” dedi.
“Hedef Akdeniz’in
lider bölgesi olmak”
Destek programlarını bölgenin kalkınması için yaptıklarını anlatan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Çukurova
Bölgesi’nin de bu bağlamda
bir stratejisi bulunduğuna
değindi ve bölgenin stratejisini, “Stratejik konumu ve zengin kaynaklarını değere dönüştürerek Doğu Akdeniz’in
lider bölgesi olma” sözleriyle
açıkladı.
Şinasi Şirin
Daha Neyi
Bekliyorsunuz?
30 küsur yıldır; verilen canlar, ödenen bedeller yetmedi
mi?. Gencecik ömürler tükenirken; vatan, bayrak, namus
uğruna canlar feda edilirken,
yetmedi mi?.
“Vatan sağ olsun” diyenlere
bakarken vicdanınız sızlamaz
mı?. Analar ağlarken, nişanlılar muradına ulaşamaz; baba,
yeni doğan evladını göremeden toprağın bağrına yatarken, siz yatağınızda huzurlu
yatabiliyorsanız, artık sözün
bittiği yer diyorum…
Daha neyi bekliyorsunuz.
Bu millet; siz bireysel
egolarınızı ön planda
tutun diye, inatlaşın, kaos
yaratın, siyasi emellerinizi
bu ortamdan besleyin diye
göndermedi meclise.
Sizi; Birlik için, bütünlük
için, vatanın bekası için, kendilerini temsil etmeniz için
ödevlendirildiniz.
Bu asil millet; didişin, tartışın, koltuk sevdanız memleketin bekasının önüne geçsin
diye göndermedi, artık kendinize gelin.
Sen-ben meselesini bir tarafa bırakın. Ortak paydamız
Vatanımız. Amacımız, hedefimiz, inancımız, geçmişimiz,
geleceğimiz. Aynı amaç ve
aynı ülkü altında, Vatanın
birlik ve beraberliğini, toprağın bütünlüğünü, Al
Bayrağın ve ezanın kutsallığının bilincinde olalım.
Yeter artık. Ele sıkışmaktan
korkmayalım. Millet sizden
bunu bekliyor.
Böyle davranmaya devam
eder isek, ucuz kahramanlar
üretiriz. Dünün kan emicileri,
bu günün Vatanseverleri haline dönüşüyor, şov yapıyor,
gündemi meşgul ediyor. Buna
fırsat vermeyelim.
Tarihi doğru okuyalım; jeopolitik coğrafyada yaşadığımızın bilincinde olalım. Fazla
değil; 200-250 yıl geriye doğru
yazılan tarihi iyi okur-anlarsak,
bu coğrafyada kimin? Ne
amaç ve çıkarla, neden kaos
yarattığını görür ve durun
dememizde o kadar kolay olur.
Bunu; bu asil vatanın bağrında yaşayan tüm insanların
kardeşlik, birlik ve beraberlik
ruhuyla, Tek Vatan, Tek
Bayrak ve Tek Millet ilkesiyle, alt kimliği, rengi, ırkı ve
inancı ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı
olmaktan övünen bireylerin
oluşturduğu büyük millet olma
bilimcimizi belleklerimizde
tazeleyelim.
Artık kimse ölmesin, kimse
öldürmesin; analar, babalar,
bacılar, gelinler, nişanlılar,
evlatlar, kardeşler ağlamasın.
Daha Neyi Bekliyorsunuz;
El uzatın, El sıkışın. Analar
için, Babalar için, Vatan için,
Barış için, Kardeşlik için, Bize
bizden başkasının dost olmadığını anlamak, şer güçlere
anlatmak için.
Daha Neyi
Bekliyorsunuz?
6
24 AĞUSTOS 2015
Aynılar için de farklı biri çıkar
bazen …Ölümü göze alsa da;
hakikati bulmaktır meramı..
Ve yapar da…
ama anlayana…
Masal bu ya;
1 yokmuş, 2 yokmuş, 3 yokmuş... Eski günlerde yeryüzünün
bir ülkesinde hiçbirşey yokmuş.
Hiçbirşeyi olmayan bir ülkenin bir
padişahı varmış. Bu padişahın da
bir hazinesi varmış. Bu hazinede
o ulusun en değerli bir emaneti
korunurmuş. Atalardan kalan bu
emanetle o ulus övünürmüş.
“Hiçbirşeyimiz yoksa da, atalarımızdan bize böyle bir emanet
kaldı” diye avunurlar, yoksunluklarını, yoksulluklarını unuturlarmış.
Atalardan kalan emanet, bir
kişinin, iki kişinin değil, bütün ulusun olduğundan. Herkes bu
değerli emanetten kendine övünme payı çıkarırmış. Onun korunmasına canla, başla çalışırlarmış.
Bütün ulusun malı olan emaneti korumak için en uygun yer
padişahın hazinesi olduğundan,
bu emanet de hazinede saklı
dururmuş. Hazineyi, gözlerini
kırpmadan silahlı nöbetçiler beklermiş. Hazinenin olduğu yerde
kuş bile uçurtmazlarmış.
Padişah, sadrazam, vezirler,
sarayın bütün ileri gelenleri, her
yılın bir günü, atalardan kalan
kutsal emaneti koruyacaklarına
namusları üzerine yemin
ederlermiş.
Gel zaman git zaman, günlerden bigün padişahın içine, ulusun
canları, kanları yoluna korudukları bu emanetin . ne olduğunu
anlamak isteği düşmüş. Padişah,
bu emanet kutusunun içindekini
görmek için yanıp tutuşurmuş.
Sonunda bu isteğini yenememiş,
bigün hazine dairesine girmiş.
Nöbetçiler padişaha da yasak
diyecek değiller ya... Sarayın
hazinesine padişah, sadrazam,
vezirler her zaman ellerini kollarını sallayarak özgürce girerler,
emanetin yerinde durup durmadığına bakarlarmış. Padişah da
böyle yapmış. Bu emanet, oda
oda içinde, oda oda içinde kırk
odadan geçtikten sonra kırkbirinci
odanın içinde dururmuş. 0 odanın içinde de kutu kutu içinde,
kutu kutu içinde, kırkbirinci kutunun içindeymiş.
Padişah kırk odanın kapısını
açmış. Kırkbirinci odaya girmiş.
Kutu Kutu İçinde Kırkbir Kutuya...
Sonra kırk kutu açmış. Kırkbirinci
kutuyu açarken heyecandan
yüreği küt küt çarpıyormuş.
"Bunca yıldır koruduğumuz emanet ne ola?" diye büyük bir merak
içindeymiş.
Bir de kırkbirinci kutuyu açıp
baksın ki, ne görsün: Yeryüzünde
o zamana kadar görülmemiş bir
mücevher. Bir alev gibi yanıp
duruyor. Altın desen altın değil,
platin desen platin değil, gümüş
hiç değil... Padişah kendini tutamamış, içinden, "Atalardan kalan
. bu kutsal emaneti ben kendime
alırım. Benim olur. Kim nereden
bilecek?” diye geçirmiş.
Güneşten koparılmış bir parça
gibi ışıl ışıl yanan kutsal emaneti
kutusundan çıkarıp, cebine atmış.
Atmış ama, “Ya benim çaldığım
anlaşılırsa...” diye de içine bir
korku düşmüş. O zaman, “Ben
bu pınl pırıl yanan şeyi alır, onun
yerine üstü yakut, sedef, zümrüt,
inci, elmasla süslü bir platin koyarım, hiç kimse bu emaneti görmediğine göre, günün birinde kutuyu açarlarsa, kutsal emanetin
çalındığını anlayamazlar...” diye
düşünmüş. Dediği gibi de yapmış. Sonra
kırkbir kutuyu içiçe, onun üstüne
de, kırkbir odanın kapısını da üst
üste kilitleyip hazineden çıkmış
arna, yaptığı düzen anlaşılacak
diye de ödü kopuyormuş. Hiç
kimsenin, kutsal emaneti çaldığını
anlamaması için, o zamana kadar
yılda bir kutsal emanet üzerine
ant içilirken, padişah bu andı
yılda ikiye çıkarmış. Her yıl iki
kez, alanlarda toplanırlar, padişah
da, başkaları da, bütün ulus, atalardan kalan kutsal emaneti kanları ile, canlan ile koruyacaklarına
ant içerlermiş.
Sadrazam kurnaz bir kişiymiş.
“Eskiden yılda bir kez emaneti
korumak için ant içilirken, şimdi
neden padişah bunu ikiye çıkardı?..” diye sadrazamın içine bir
kuşku düşmüş. “Yıllardan beri
koruduğumuz bu emanet ne
ola?” diye o da bigün hazineye
girmiş. Kırkbir odadan geçip,
Kırkbir kutuyu açıp emaneti görmüş. Ne de olsa padişah, dalaveresi çakılmasın diye, çaldığı emanetin yerine en değerli taşlarla
süslü koca bir altın koyduğundan,
bu güzel şey karşısında sadrazam
şaşkına dönmüş. MEÜSEM’den
Emniyet personeline
Arapça kursu
Mersin Üniversitesi Sürekli Eğitim
Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından Çukurova Kalkınma Ajansı desteğiyle, 17 Ağustos Pazartesi günü
Mezitli İlçe Emniyet Müdürlüğü personeline yönelik Arapça kursu başlatıldı. Suriye’deki savaşla beraber ilimize
gelen ve ağırlıklı olarak Mezitli ilçesine
yerleşen Suriyeliler ile dil engelini kaldırmak için Mezitli İlçe Emniyet müdürlüğünün talebi üzerine başlatılan Arapça kursunun 10 polis memuru kursiyeri
var. Asayiş, pasaport ve özellikle trafik
konularında Suriyelilerle yaşanan dilden kaynaklı iletişim sorununu çözmek
için talep edilen kurs 11 Eylül Cuma’ya
kadar devam edecek. Üniversitemiz Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Okt. Dr. Fidel Çakmak, kursa
yönelik talepler olduğu sürece bu kursun devam edeceğini belirtti. Ayrıca
Çakmak, ‘’İlimizdeki bireylere, kamu
ve özel sektörde faaliyet gösteren ulusal
veya uluslararası kuruluşlara, ihtiyaç
duydukları alanlarda kısa süreli eğitim
programları, kurslar, sertifika programları ve seminerler düzenlemek için teknik ve akademik yapımızla hazırız.’’
dedi.
“Ben bu emaneti alır, yerine
üstü renkli, parlak taşlarla süslü
bir altın koyarım. Nasıl olsa, hiç
kimse, emanetin ne olduğunu bilmediğinden, günün birinde kutuyu açarlarsa, kutsal emanetin bu
olduğunu sanırlar...” diye düşünmüş. Dediği gibi de yapmış. Ama
içinde, yaptığı iş anlaşılacak diye
bir korku olduğundan, padişahın
yılda ikiye çıkardığı ant içme törenini, yaz, kış ve baharlarda olmak
üzere yılda dörde çıkarmış.
Gelgelelim vezirlerden biri kurnaz bir kişiymiş. “Şimdiyedek,
yılda iki ant içilirken neden dörde
çıkarıldı?..” diye . içine bir kuşku
girmiş. O da, kimseye danışmadan hazineye girebildiğinden,
bigün, hazineye girmiş, kırkbir
odadan geçmiş, kırkbir kutuyu
açmış. Kırkbirinci kutudan çıkan
üstü parlak taşlarla süslü altını
görünce, sevinçten gözleri
parlamış. “Ben bunu alır yerine bir
gümüş koyarım. Kim nerden bilecek?..” diye düşünmüş. Düşündüğü gibi de yapmış. Yapmış ama
içinde . öyle bir korku varmış ki,
hırsızlığı belli olmasın diye, ulusa
kutsal emaneti ne kadar iyi koruduğunu anlatmak için, yılda dört
kez yapılan ant içme törenini her
ay yaptırmaya başlamış. Ulus, her
ay alanlarda toplanıp, son kişide
son damla kan kalana kadar kutsal emaneti koruyacağına ant
içermiş.
Saray nazırı kurnaz . bir kişiymiş. Ant içmenin ayda bire çıkmasından işkillenmiş. “Bunda bir
iş olacak, bir gidip şu emaneti
göreyim...” demiş. Kırkbir odadan geçip, kırkbir kutuyu açıp
emaneti görmüş. Atalardan kalan
kutsal emanet o kadar hoşuna gitmiş ki, “Ben bunu alıp yerine bir
bakır koysam, kim nereden anlayacak?..” diye düşünmüş. Düşündüğü gibi de yapmış. Yapmış
ama, içinde hırsızlığı anlaşılacak
diye bir korku olduğundan, emaneti ne kadar titizlikle koruduğunu
halka göstermek için ayda bir
yapılan ant içme törenini, haftada
bire indirmiş.
Gelgelelim, hazineyi koruyan
subaşı, kurnaz bir adammış. içinden, “Ne oluyor böyle?.. Haftada
bir ant içiyoruz! Şu kutsal emaneti
bir gidip görsem...” demiş. O da
öbürleri gibi kırkbir odadan geçip,
kırkbir kutuyu açmış. Parlak
Yaşam Gemisi
bakın görünce çok sevinmiş.
“Ben bunu alır, yerine demir
Melike Zafer
koyarım, kim nerden bilecek?..” demiş. Dediği gibi de
[email protected]
yapmış. Ama yaptığı iş, içine
sinmediğinden, emaneti korumakta ne kadar canla başla
çalıştığını herkese anlatmak
için gösterişe başlamış. Her gün, gidip görmeyelim?..” diye düşünatalardan kalan kutsal emaneti, müş. Ama kendisinden öncekinin
ölümü bile göze alarak koruyaca- başına gelenleri bildiğinden bu
düşüncesini hiç kimseye açmağına ant içermiş.
Gel zaman git zaman, ulusun mış. Gizlice hazineye girip, kutsal
emanete bakmayı kafasına koyiçinden bir kişi çıkmış.
- Bütün ulus yıllardan beri ata- muş. Ama padişah, sadrazam,
lardan kalan emaneti canımızla, vezirler, bütün emanet hırsızları,
çaldıkları belli olmasın, kimse
kanımızla koruyacağımıza her
gün ant içip duruyoruz. Doğrusu anlamasın diye, atalardan kalan
bu emaneti hazinede çok iyi saklı- kutsal emaneti, daha doğrusu
yor, koruyoruz. Peki ama bu ema- onun yerine koydukları şeyi, eskisinden daha sıkı koruyorlarmış.
net nedir? Biz . emanetçi değiliz
İşte bu yüzden de hazineye gizlice
ya... Şu odaları, kutuları açalım
girmeyi başaran kişi, kutsal emada, atalarımızdan kalan kutsal
neti alıp, bütün ulusa göstermek
emanetin ne olduğunu, neyi
için dışarı çıkarken, hazineyi korukoruduğumuzu bir öğrenelim!..
yanların eline düşmüş. Adamın
demiş.
Bu sözler bomba etkisi yarat- elinde, emaneti en son çalanın,
mış. Başta padişah olmak üzere, onun yerine koyduğu bir paslı
emanete hıyanet edenlerin hepsi teneke varmış. Subaşı, adamın
elinde tenekeyi görünce,
birden, hırsızlıkları anlaşılacak
-Kutsal emanet bu değil!.. diye
korkusuyla, bu dileği ortaya atan
kişinin üstüne çullanmışlar. Ger- bağırmış.
Saray Nazırı,
çek emaneti aşırıp onun yerine
- Bu değil!.. demiş.
sırasıyla sahtesini koyanlar, bu
Vezir de,
katakulliyi yalnız kendilerinin
-Bu değil!.. demiş.
yaptığını sandıklarından ve birbirSonra sırasıyla padişaha kadar
lerinin oyununu bilmediklerinhepsi,
den, hırsızlıkları ortaya çıkacak
-Bu değil, bu değil!.. demişler.
diye ödleri kopuyormuş. “KoruO zaman, elinde paslı tenekeyi
duğumuz emanetin ne olduğunu
tutan adam,
görelim!..” diyen kişiyi,
-Kutsal emanetin bu olmadığı- Vay hain!.. Atalarımızdan
kalan öyle kutsal, öyle değerli bir nı siz nerden biliyorsunuz? Bu
emaneti, sen kim olasın da göre- değilse, ya hangisi?.. diye sormuş.
Bu soruyu oradakilerin hiçbiri
sin... diyerek, o kişiyi, kutsal emaneti küçümsemek, aşağılamakla yanıtlayamamış. Çünkü hepsi de
suçlandırmışlar. Bütün ulusu da emanetin yerine koydukları şeyin
sonradan çalındığını anlamışlar.
kandırdıklarından, kendileriyle
birlik edip, bunu söyleyenin üstü- Yakalanan kişiyi hemen orada
boğdurup işini bitirdikten sonra
ne yürümüşler.
Zavallı az kalsın linç edilecek- paslı tenekeyi kutuya koymuşlar.
Kutu kutu içine kırkbir kutuya,
miş. Sonra padişah,
- Biz bunu öldüreceksek yasa- onu da kırkbir oda içine gizlemişler. Ama içleri bitürlü rahat olmaya uygun öldürelim!.. demiş.
dığından, kutsal emaneti koruBu kişiyi öldürmek için önce
bir yasa yazıp, sonra özel bir mah- mak için bir yasa çıkarmışlar. Bu
yasaya göre, sabah, öğle, akşam,
keme yargısı ile öldürmüşler.
günde üç öğün, bütün ulus, ataGelgelelim, öldürmekle iş bitmemiş. Çünkü, ölen . kişinin söz- lardan kalan emaneti koruyacaklarına ant içmek zorundaymış. Bu
leri ağızdan ağıza yayılmış. O
düşünce bir çığ gibi gittikçe büyü- andı içenlerin hiçbiri, korudukları
müş. Günün birinde halkın için- kutsal emanetin çalına çalına, en
sonunda bir paslı teneke olduğuden biri, “Ölümü göze alarak
koruduğumuz emanetin ne oldu- nu hiçbir zaman bilememiş.
Sevgiyle...
ğunu, neden ölümü göze alarak
Ak Parti İl Başkanı İsmail Taşpınar’dan cevap..
Erdemli’de
futbol sahaları
yenileniyor
100.Yıl Parkı’na
otel yapılmayacak
Ak Parti İl Başkanı İsmail Taşpınar, bölgedeki ağaçlık alanların yok edileceği ve bölgedeki ekolojinin zarar göreceği
yönündeki açıklamaların da doğruyu yansıtmadığını söyledi.
100. Yıl mevkiinde 23,8 hektarlık
alan, Tabiat parkının “A tipi Mesire
Yeri” olarak düzeltilmesi yapılmak
Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak
istenmesinin nedeni tamamen iyi
Parti) Mersin İl Başkanı İsmail Taşniyetli ve halkımızın daha iyi hizpınar, Davultepe 100.Yıl Halk Plamet almasına yönelik bir çalışmayjı’nın otel yapılarak inşaata açılmadı. Ancak Mersin’imizin güzel
sının söz konusu olmadığını dile
insanlarının istemediği hiçbir şeye
getirdi. Düzenlediği basın toplantıAK Parti iktidarında tamam denilsında kent gündemiyle ilgili açıklamez, onay verilmez.” diye konuşmalarda bulundu, iddialara cevap
tu.
verdi. Mezitli ilçesindeki DavulteBölgedeki ağaçlık alanların
pe 100.Yıl (Gümüşkum) Halk Playok edileceği ve bölgedeki ekolojıyla ilgili açıklamaların spekülasjinin zarar göreceği yönündeki
yon olduğunu kaydeden Taşpınar,
açıklamaların da doğruyu yansıt“Bölgeye otel yapılarak alanın
madığını söyleyen Taşpınar,
betonlaşması söz konusu değildir.
“Kaplumbağaların yuvalama
kumsallarından biri olan DavulteHalkın istemedi
pe 100. Yıl Parkı'nın üzerinde
birşeye onay verilmez yapılacak değişiklikler caretta
2011 yılından önce yine
carettaların sonu olacaktır. Bizim
Orman Genel Müdürlüğüne bağlı inancımızda ve siyaset adabımızda
olan ve 2011 yılında “Tabiat
yaradılana yaradandan ötürü
Parkı” olarak ilan edilen, Mersin
sevgi vardır. Hiç bir canlının zarar
sınırları içerisindeki Davultepe
göreceği değişiklik yapılmadı ve
Haber: Maynur Koç
Ak Parti İl Başkanı
İsmail Taşpınar
yapılmayacaktır. Orman Bakanlığımızın çevre ve ekolojik denge
hassasiyetiyle yaptığı projeler dünyanın çeşitli yerlerinde ödüllere
layık görülürken, Mersin de bazı
çevrelerin başlattığı ‘bilinçli karalama kampanyası’dan başka bir şey
değildir.
Tabiat Parkı olarak
hizmet verecek
Daha önce Tabiat Parkı olmadığı halde, 2011 yılında Tabiat
Parkı kapsamına alınan ve
14.07.2015 tarihinde Orman
Genel Müdürlüğüne devri için
karar alınan, Davultepe 100. Yıl
halk plajı Sayın Milletvekillerimizin Orman Bakanımız ile görüşmeleri neticesinde18.08.2015
tarihinde tekrar Tabiat Parkı kapsamında vatandaşlarımızın hizmetine devam edecektir.” şeklinde
konuştu.
Erdemli ilçesinde bulunan
futbol sahalarının yenileme
çalışmaları hız kazandı. Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem
Tollu, çalışmaları yerinde inceleyerek değerlendirmelerde
bulundu. İlçenin önemli eksiklerinden birini daha tamamlamak için çalıştıklarını belirten
Tollu,“Vatandaşlarımızın,
kulüplerimizin ve sporcularımızın istediği şekilde sahayı biz
yapıyoruz. Başarıyı da futbol
takımlarımız yakalayacak”
dedi. Tollu, bugüne kadar futbol
sahaları olmayan mahallelere
10 adet yeni futbol sahaları
yapılacağını, bunun haricinde
de Mersin Büyükşehir Belediyesi ile birlikte Erdemli’ye standartlara uygun büyük ve yeni
bir futbol stadı yapılacağının
müjdesini verdi. Yenileme çalışmalarının
tamamen belediyenin kendi
imkanlarının kullanılarak yapılmasının da ayrı bir gurur tablosu oluşturduğunu söyleyen
Tollu, zemin sıkıştırma ve tesviye çalışmalarının tamamlanmasının ardından çimlendirme
çalışmalarının hızlı bir şekilde
yapılacağını dile getirdi. 7
24 AĞUSTOS 2015
Mersin Emlakçılar Odası Başkanı Yavuz Selim Madenli :
Emlak krizi ile
karşı karşıyayız
Başka illerden Mersin’e gelip, Arapça bilenlerin vergi vermeden ayakta emlakçılık yaptığını
kaydeden Madenli, “Mersin’de yaşayan Araplar böylesi işlere bulaşmıyor. Pis işleri sevmiyorlar. Ama Suriye’den, Mardin’den Urfa’dan ve çevre illerden gelen bir ekip var. 300’e
yakın ayakçı tespit ettik. Özellikle de tespit ettiğimiz Haşim isimli bir dolandırıcı,
Mersin’de çok sayıda Suriyeli ve Türkmen’in canını yaktı” diye konuştu.
Yavuz Selim Madenli
‘Emlak krizi ile
karşı karşıya’
Mersin Tercüman
Mersin Emlakçılar Odası Başkanı Yavuz
Selim Madenli, Suriyeliler sebebiyle evlere olan
ilginin arttığını bu yüzden de yeni rantçıların
türediğini söyledi.
Başka illerden Mersin’e gelip, Arapça bilenlerin vergi vermeden ayakta emlakçılık yaptığını
tespit ettiklerini kaydeden Madenli, “Mersin’de
yaşayan Araplar böylesi işlere bulaşmıyor. Onlar
bu tip pis işleri sevmezler. Ama Suriye’den,
Mardin’den, Urfa’dan ve çevre illerden gelen,
Arapça bilen bir ekip var. 300’e yakın ayakçı tespit ettik. Bunlar normal fiyata kiraladıkları evleri,
fahiş fiyatlara Suriyelilere ve Türkmenlere kiralıyorlar” diye konuştu.
isimli bir dolandırıcı, Mersin’de çok sayıda Suriyeli
ve Türkmen’in canını yakmış. Hakkında çok sayıda şikayet var. Bu kişinin yakalanması için gerekli
çalışmaları başlattık.”
Bir zamanlar ‘ucuz
emlak kenti’ olarak bilinen
Mersin’de kiralık ve satılık
konut fiyatlarının aşırı derecede yükseldiğini hatırlatan Başkan
Madenli, “Mersin, bugüne kadar görmediği bir
emlak krizi ile karşı karşıya. Önümüzdeki dönem
üniversite eğitimi için kentimize gelecek öğrenciler, kiralık ev bulmakta büyük zorluk yaşayacaklar.
Odamıza kayıtlı 100 emlakçıyı aradık, toplamda kiralık 15 ev bulamadık. Bu çok ciddi bir
durumdur. Mersin, bugüne kadar görmediği bir
emlak krizi ile karşı karşıya” dedi.
‘Ev alıp kiralıyorlar’
‘Hakkında çok sayıda şikayet var’
Emlakçılar Odası olarak her gün kendilerine
şikayet yağdığını, gelen her talebi dikkatle değerlendirdiklerini vurgulayan Yavuz Selim Madenli,
sözlerini şöyle sürdürdü:
“Evlere olan yoğun ilgi, beraberinde dolandırıcılığı da getirdi. Özellikle tespit ettiğimiz Haşim
Mersin’de tuhaf bir yapılaşma şeklinin gerçekleştiğini, bu durumun ileride ciddi sorunlara yol
açacağına inandıklarını dile getiren Başkan Madenli, “Yeni konut inşaatları, daha çok Göçmen’den
Mersin’in kuzeyine doğru gerçekleşiyor. Sıfır inşaatların o bölgelere yapılması da ev fiyatlarını alabildiğine yükseltmiş durumda. İkinci el konut talep
edenler ise Güneykent, Yeni Mahalle, Pozcu ve
Göçmen semtlerine yöneliyorlar.
Kentte kiralık ev fiyatlarının çok yüksek olması
da, insanları ev alıp kiralama yöntemine itiyor.
Daha çok kår elde edeceklerine inanıyorlar. Bu
yüzden çok sayıda vatandaşın Güneykent ve Yeni
Mahalle bölgelerinden ev alarak kiralama yolunu
seçtiğini tespit ettik” diyerek, mevcut konut sorununun ilerleyen zamanda çok daha ciddi boyutlara ulaşmasından endişe duyduklarını sözlerine
ekledi.
İşletmelere markalaşma desteği verilecek
Mersin GİAD Başkanı Mehmet İzol, şehrin yıllık ticaret hacmine bakıldığında Mersin
tercihi olmadığının görüldüğünü
markalarının büyük oranda bölge halkının ilk tercihi olmadığının görüldüğünü de söyledi. de söyledi. İzol, “Bugün şehriMersin GİAD, Mersinliler’in
mal ve hizmet alımlarında önceliği şehrin firmalarına vermesi için
harekete geçiyor. Başkan Mehmet İzol, “Kentimin Markası,
Kendimin Markası” sloganıyla
Mersin markalarına sahip çıkmayı hedeflediklerini söyledi.
Mersin Girişimci İşadamları
Derneği (Mersin GİAD), kent
ekonomisinin gelişimi ve Mersinli
firmaların markalaşması yolunda
önemli bir çalışmayı yaşama
geçirmeye hazırlanıyor. Konuyla
ilgili açıklamalarda bulunan Mersin GİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet İzol, kurumsallaşmış ve markalaşmış firmaların
dahi kentte yeterince tanınmadı-
ğını, ilgi görmediğini söyledi.
“Mersinli firmalara önce biz
sahip çıkmak zorundayız” diyen
Başkan İzol, şöyle devam etti: Hedef, Mersinli
firmalara
öncelik verilmesi
“Bu çerçevede Mersin GİAD
olarak bir çalışma başlatıyoruz.
‘Kentimin Markası, Kendimin
Markası’ sloganıyla başlatacağımız çalışma dâhilinde bütün üyelerimize, sivil toplum kuruluşlarına ve tüm Mersin camiasına çağrıda bulunacağız. Hedefimiz kentimizde üretilen mal ve hizmetlere öncelik verilmesini, Mersin
halkının ve işletmelerin evlerin-
den ticarethanelerine kadar her
ihtiyaçlarını Mersinli firmalardan
karşılamaya gayret
sarf etmelerini sağlamak.”
Mersin markaları bölge
halkının ilk
tercihi değil
Mersin GİAD
Başkanı Mehmet
İzol, şehrin yıllık
ticaret hacmine
bakıldığında Mersin markalarının
büyük oranda
bölge halkının ilk
Mehmet
İzol
mizde imal edilen ve Türkiye
çapında bilinen markaların bile kentimizde
yeterince tanınmadığını
görmek son derece
üzücü. Bizim görevimiz
bu markaları Mersinliler’e daha çok tanıtmak.
Mersinli kendi şehrinde
ne üretildiğini bilecek”
diye konuştu. Başkan İzol söz
konusu çalışma çerçevesinde markalaşmak
isteyen işletmelere
marka yaratma, marka
tescili ve markanın
korunması konusunda
destek vereceklerini de
bildirdi.
Kartal, “Milletvekilleri
maaşlarını iade etsinler”
Kaptan
Kartal
BBP Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Kartal, erken seçim
olası durumunda Milletvekillerinin maaşlarını iade etmesini
istedi. Milletvekillerinin 5 ay
maaş alacağını söyleyen Kartal,
"Hiçbir toplantıya girmeden,
hiçbir kanun çıkarmadan, hiçbir
komisyon kurmadan 5 ay maaş
alacaklar. Yani her biri 100 bin
liraya yakın maaş alacaklar.
Sekreterleri, danışmanları,
şoförleri, yedikleri, içtikleri, telefon görüşmeleri, seyahatleri yollukları hariç hiçbir hizmet yapmadan 15 bin lira kuru para
alacaklar. Eğer erken seçim olursa bu
BBP Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Kartal, “Eğer erken seçim olursa
bu milletvekilleri aldıkları maaşları iade etsinler. Yoksa ben inanıyorum
ki millet bu maaşı onlara helal etmiyor. Yani bunu çocuklarına yediremezler. Ailelerine yediremezler.” dedi.
letten aldıkları yetkiyi maalesef
layıkıyla kullanmadılar, yerine
getirmediler. Bu üç siyasi partinin duruşu da tamamen kendi
çıkarları neticesinde, yani koalisyona girdiklerinde, millet ne
kazanır, devlet ne kazanır, ülke
Temennimiz koalisyon
ne kazanır değil, ‘Biz ne kazanıhükümetiydi..
rız? Partimiz ne kazanır ya da ne
Üç siyasi partinin samimi
kaybeder?’ hesabı yaptılar. Türolmadıklarını, ülke menfaati
AKP-CHP-MHP ülkeyi kiye’ye bir ümitsizlik koyarak,
değil, çıkarlarını
gözetmediklerini anlatan Kartal,
ekonomideki istikrarsızlık, koadüşündü
şunları söyledi: “Bizim temennilisyon kurulamaması, tek başına
Seçimlerin üzerinden 2
miz koalisyon hükümeti kurulhükümetin iyi olması gibi kendi
ması yönündeydi. Başından iti- aydan fazla bir süre geçmesine avantajlarını kullanmak istediğibaren şunu söyledik, ‘Meclis’te rağmen halen hükümet kurula- ni çok açık ve net bir şekilde
madığını hatırlatan Kartal, “Mil- gördük.” diye konuştu.
temsil hakkı bulunmuş olan
milletvekilleri aldıkları maaşları
iade etsinler. Yoksa ben inanıyorum ki millet bu maaşı onlara
helal etmiyor. Yani bunu çocuklarına yediremezler. Ailelerine
yediremezler.” dedi.
siyasi partiler, PKK’nın siyasi
partisi dışında, samimi bir davranış içerisine girmiş olsalardı,
yani ülke menfaatini, millet
menfaatini, devlet menfaatini
kendi şahsi çıkarları ve parti
çıkarları önüne koyabilselerdi
bugün Türkiye farklı bir tablo ile
karşı karşıya kalırdı.”
Turizmde
dengeler
değişiyor
ÇUKTOB Başkanı Murat
Demir, Mersin turizminin yapılan yeni yatırımlarla dengeleri
değiştireceğine inandıklarını
belirterek, “Kent turizmini
canlandıracak yatırımlara destek olmak zorundayız” dedi.
Çukurova Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (ÇUKTOB) Başkanı
Murat Demir,
Mersin’de yeni
hizmete giren
otellerin kent turizmine katkı sağlayacağını
söyledi. Mersin
turizminin bu tür
yatırımlar ile dengeleri değiştireceğine inandıklarını
söyleyen Demir,
Murat Demir
“Kent turizmini
canlandıracak bu
tür yatırımlara destek olmak zorundayız” dedi.
Mersin algısı değişiyor
Turizm konusunda Mersin’in atağa
kalkması için bu tür yatırımlara kentin
ihtiyacı olduğunu söyleyen Demir,
“Siyasiler yıllarca turizm konusunda
Mersin’de yatırımcı çekecekleri vaadlerinde bulundu.
Ancak bugün geldiğimiz noktada
Mersin turizm konusunda ne yazık ki
arzu ettiği noktaya gelemedi. TarsusKazanlı turizm projesi hayata geçmediği gibi, Mersin bir türlü yatırımcının
da dikkatini çekemedi. Ancak Mersin’e yapılan yeni otel, bu algıların
yavaş yavaş değiştiğinin bir göstergesidir. Özel sektördeki Mersin turizmi algısı değişmeye başladığının
bir örneğidir” dedi.
Turizmi canlandıracak
Tanınmış otelin hem nitelikli yatak
kapasitesi, hem de tecrübesi ile Mersin turizmine büyük katkı sağlayacağına inandıklarını da belirten Demir,
“Otelin kent turizmine ayrı bir hava
ve rekabet getireceğinden hiçbir şüphem yoktur. Böylesi büyük bir yatırımın, diğer yatırımcılara da örnek
olacağına inanıyorum. Bu tür yatırımlar ile Mersin turizmi hakettiği yere
gelecek ve Turizm kenti olma yolunda hedefe odaklanacağız” şeklinde
konuştu.
Ders çıkarmalıyız
Geçmişte yapılan yanlışlardan ders
alınarak doğaya ve tarihe saygılı bir
biçimde inşa edilecek ve turizmi zenginleştirecek bu tür yeni yatırımlara
Mersin’in ihtiyacı olduğuna da değinen Demir, “Bu konuda kent olarak
taşın altına elimizi koymak durumundayız. Hem doğası hem de tarihi ile
Türkiye’nin turizm konusunda önemli
bir merkezi haline gelebilecek kentlerin başında olan Mersin bir türlü bunu
başaramamış bir kenttir. Ortak paydada buluşup, bunun için mücadele
edilmesi halinde önümüzdeki yıllarda
çok daha yaşanabilir ve turizm konusunda yıldızı parlayan Mersin’i hep
beraber kurabiliriz," dedi.
Kaliteyi yakalamak şart
Turizmden geniş kitlelerin para kazanmasının önündeki temel engelin,
turizmde yüksek kaliteyi yakalayamamış olmamızdan kaynaklandığını da
belirten Demir, “Bu tip yatırımların,
kente gelmesi halinde ancak turizmdeki yüksek kaliteyi yakalayabiliriz.
Bu kaliteyi yakalamamız durumunda
da kente turist çekmek daha kolay
olacaktır” şeklinde konuştu.
Yatırımcıların önü açılacak
Mersin’e yapılan bu yatırım ile
diğer yatırımcıların da önünün açılacağını ifade eden Demir, “Kentin bu
tür büyük yatırımlara ihtiyacı var.
Mersin’in turizm konusunda en büyük
eksikliği, yıllardır yatırımcı çekememesinden kaynaklıydı. Ancak yeni
otel, kente yaptığı bu yatırım ile algıları değiştirdi. Şimdi Mersin turizm
konusunda yatırımcılarını bekliyor.
Eğer turizm kenti kimliğine kavuşmak
istiyorsak böylesi özel yatırımcılara
kucak açmalı ve destek olmalıyız.
Ancak ve ancak bu şekilde bir turizm
kenti olabiliriz” ifadelerini kullandı.
8
24 AĞUSTOS 2015
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğdu:
Ülke yönetimi ipotek altında
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşmelere
müdahale ettiğini ve ülkenin yönetimini ipotek
altına aldığını söyleyen CHP Genel Başkan
Yardımcısı Seyhan Erdoğdu, siyasette uzun
vade plan yapılamamasından şikayet etti.
Mersin Tercüman
Cumhuriyet Halk Partisi
(CHP) Genel Başkan Yardımcısı
Seyhan Erdoğdu, Ak Parti’nin
teklif ettiği geçici hükümetin halkın talebine aykırı olduğunu vurguladı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşmelere müdahale
ettiğini kaydetti. Kongre sürecindeki partisinin
mahalle delegelerinin seçim
çalışmaları için kente gelen
Erdoğdu, İl Başkanlığı’nda
düzenlediği toplantıda koalisyon
ve erken seçim konularını değerlendirdi. İl Başkanı Abdullah
Özyiğit, Mersin Milletvekilleri
Aytuğ Atıcı ve Hüseyin
Çamak’ın da eşlik ettiği toplantıda konuşan Erdoğdu, Türkiye’nin çok zor bir dönemden
geçtiğini, bu zor günlerin en acısını evlatlarını kaybeden annelerin, babaların, babasız kalan
çocukların yaşadığını vurguladı.
Halk bize geçici
hükümet kurun
demedi
CHP’nin hem Türkiye hem
dünya hem de Ak Parti tarafından kabul gören 14 ilkeyi 5 ana
başlıkta topladığını ancak Ak
Parti’nin 3 aylık geçici hükümette direttiğini kaydeden Erdoğdu,
bu durumun kabul edilemez
olduğuna dikkat çekti ve şu ifadeleri kullandı: “Halk bize onu
demedi. Gidin bir daha seçim
yapın, 3 aylık bir geçici hükümetle önüme gelin demedi.
Onun için biz eğer milli iradeyi
hepimiz kabul ediyorsak, halkın
verdiği işaret doğrultusunda
temel ilkeler çerçevesinde bir
koalisyona hazırdık. Olmadı.”
Erdoğan müdahale etti
AK Parti-CHP koalisyonunun
kurulamamasından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sorumlu
tutan Erdoğdu, “Cumhurbaşkanı anayasal sınırlar içinde kalmadı ve bu sürece müdahale
etti. Bu müdahale bugün de
devam etmektedir. Seçim öncesinde olduğu gibi bugün de anayasal sınırları aşarak müdahale
etmesidir. Kendisinin de ifade
ettiği gibi fiilen ‘de facto’ Türkiye’de rejim değişikliğine gitmiş
olması, anayasal düzeni bu
anlamda kendi anlayışına göre
bir ‘tek kişi’ yönetimiyle ikame
etmeye kalkışmasıdır. Biz bu
durumda Türkiye’nin geleceği
için gerekeni yapmış olmanın iç
ğının sorulması üzerine Erdoğdu, şöyle konuştu: “Kaygılarım
var. Meclis ya da Cumhurbaşkanı erken seçim kararı alırsa, farklı
değerlendirmelerin yapılması
Kamu gücü iktidarın gerekiyor. Şu anda ülkede şidelinde, kaygılıyız
det almış başını gidiyor. İşin en
Erken seçim olması duruacı tarafı ise 13 yıldır iktidarda
munda, ülkenin içerisinde
olan ve ülkeyi bu hale getiren
bulunduğu şiddet ortamında
partinin, erken seçimin sonuçlasağlıklı bir seçim olup olmayaca- rını hesap etmemiş olması.
Kamu gücü iktidarın elinde. Bu
sorun ve kaygı şu anda herkeste
var. Bu durumun hesabının da
AKP’den sorulması lazım. Doğu
ve Güneydoğu’da ‘taşımalı
seçim’ gibi çözüm arayışları
konuşuluyor. Bu durum yönetimin iflası anlamına gelir.”
siyasetin böyle tek kişi ipoteği
altına alındığı ortamda ne bu
Esas kader seçimi
anayasal teamüllerin ne de bu
bu olacak
doğru yolun hayata geçirileErken seçim olması duruceği konusunda emin olma
munda CHP’nin seçime hazır
durumunda değiliz. Her siyasi
olduğu söyleyen Erdoğdu,
partiden milletvekillerinin
“Kuşkusuz hazırız, bundan hiçkatılmasıyla bir seçim hükübir tereddüdümüz yok, çünkü
meti kurulması da gene bir
kendimize, doğru olduğumuza,
ipotek altına alınmış durumdoğru bir yol izlediğimize güveda. Dolayısıyla demokratik
niyoruz” dedi. Türkiye’yi bütün
teamüllerin işlemediği, anaçıkarların önüne koyduklarını
yasal rejimin değiştirildiğinin
vurgulayan Erdoğdu, seçim biliddia edildiği bir ortamda teadirgelerinin, özellikle sosyal barış
müllere ve hukuka dayalı bir
ve ekonomi bölümlerine ekletahminde bulunmak ne yazık
meler yapacaklarını açıkladı.
ki zorlaşıyor.” dedi.
huzuru içerisindeyiz. Onun için
önümüzdeki dönemde karşımıza çıkacak senaryolara hazırız.”
diye konuştu.
Siyasette uzun vadeli
planlar yapılamıyor
Türkiye’de siyasette artık
uzun vade plan yapılamadığına dikkat çeken Seyhan
Erdoğdu, önümüzdeki
dönemde yaşanacak senaryolar hakkında da değerlendirmeler yaptı. Koalisyon
hükümeti olayının Erdoğan’ın
ipoteği altında olduğunu vurgulayan Erdoğdu, “Bir azınlık
hükümetiyle erken seçime
gitme niyeti olduğu düşünülebilir ama gene teamüllere
göre aslında Sayın Kemal
Kılıçdaroğlu’na hükümeti
kurma görevini vermesi lazım.
Böyle bir talebimiz var ama
Başkan Erdem’den destek çağrısı..
Bayramda ihtiyaç
sahiplerinin
yanında olalım
Bu yıl kampanya çerçevesinde
kredi kartı ile bağış yapan
vatandaşlara taksit imkanı
sunulduğunu da hatırlatan Başkan Erdem, kurban kesimi sırasında İslami ve insani esaslara
özen gösterdiklerini söyledi.
Türk Kızılayı Mersin Şube Başkanı Necmi Erdem, Kızılay'ın vekâletle
kurban kesimi fiyatlarının yurtiçi 690
lira, yurtdışı 435 lira olarak açıklandığını belirterek, “Gelin her Kurban
Bayramında olduğu gibi, bu Kurban
Bayramında da ihtiyaç sahiplerinin
yanında olalım. Onların da bayram
yaşamasına vesile olalım” dedi.
Türk Kızılayı’nın 2007 yılından bu
yana geleneksel olarak sürdürdüğü
“Vekâletle Kurban Kesim Kampanyası” bu yıl da “Kurban Vekâletinizle
Tüm Yıl Bayram” sloganıyla başladı.
Kampanya kapsamında Türk Kızılay’ı vekâletle kurban kesim fiyatlarını
yurtiçi 690 lira, yurtdışı 435 lira olarak
belirledi.
Bu kapsamda açıklamalarda
bulunan Türk Kızılay’ı Mersin Şube
Başkanı Necmi Erdem kampanyaya
destek olmak isteyen vatandaşlara
çağrıda bulundu. Bayramların dostluk ve kardeşlik olgularını güçlendirdiği kadar kurban kesmenin de paylaşmanın en önemli unsurlarından
biri olduğunu söyleyen Erdem, “Gelin
her Kurban Bayramında olduğu gibi,
bu Kurban Bayramında da ihtiyaç
sahiplerinin yanında olalım. Kardeşlik, birliktelik ve paylaşmanın tadını
çıkaralım” dedi.
Bu yıl kampanya çerçevesinde
kredi kartı ile bağış yapan vatandaşlara taksit imkanı sunulduğunu da
hatırlatan Başkan Erdem, kurban
kesimi sırasında İslami ve insani
esaslara özen gösterdiklerini söyledi.
Erdem, ““İnsanların verdiği vekâletlerle tek tek isim isim noter huzurunda kurbanların kesimini tespit
etmiş oluyoruz. Kurbanlar kesildikten
sonra tamamı Türk Kızılay'ı adına
dinlenmeye alınıyor bir süre sonra
kuşbaşı ve kıyma haline getiriliyor ve
dayanıklılığını sağlamak üzere 18 ay
raf ömrü olan konserve haline getiriliyor. Bir yıl boyunca fakir-fukaraya ve
ihtiyaç sahiplerine aralıksız olarak
dağıtıyoruz" diye konuştu.
Hüseyin Çamak: Yetki
CHP İl Başkanı Abdullah Özyiğit, haklı olduklarının ispatlandığını söyledi.
CHP’ye verilmeli
‘Kendilerini tekzip ettiler’
Cumhuriyet Halk Partisi’nden Milletvekili seçildikten sonra dur durak demeden çalışmalarını sürdüren
Hüseyin Çamak Turgutreis
Mahallesi’ni ziyaret ederek
mahalle muhtarı ve vatandaşlarla biraraya geldi.
Burada olası koalisyon,
erken seçim ihtimalleri,
parti ve ülkemizin durumu
hakkında bilgilendirmelerde bulunan Çamak’a ilgi
yoğundu.
ikinci parti olan CHP’ye
hükümeti kurma yetkisi
vermesidir. Ancak böyle bir
durum şimdilik söz konusu
görünmüyor. Bu sebeple
erken seçim ihtimalleri ağır
basıyor” dedi.
AKP’ye gereken
dersi bir daha verin
AKP ile CHP’nin koalisyon görüşmeleri ile ilgili de
vatandaşları bilgilendiren
Çamak, “Genel başkanımız ile yapılan görüşmelerde koalisyon kurmaktan
Cumhurbaşkanı
yana samimi bir durum söz
CHP’ye yetki
konusu olmamıştır. Ancak
vermiyor
biz Cumhuriyet Halk
AKP ile koalisPartisi olarak masayon olasılığının
dan kalkmadık, bu
artık kalmadığını
koalisyonun yapılve ufukta erken
mamasında masaseçimin göründüdan kalkan taraf biz
ğünü belirten
olmadık. Bu sebeple
Çamak, “SeçimleAKP’nin derdi
rin ardından Cumkoalisyon kurhurbaşkanı
mak değil,
Ahmet Davuülkeyi erken
toğlu’na hüküseçime götürmeti kurma
Hüseyin mektir. Sizler
yetkisi vermişÇamak
de AKP’nin bu
tir. Ancak
tavrını ve antidemokratik
bugün gelinen noktada
AKP hükümeti kurmak için uygulamalarını bir tarafa
yazın. Yazın ki erken seçim
bir koalisyon ortağı bulahalinde birkez daha bunlamamıştır. Bu durumda
ra gereken dersi verin” şekyapılması gereken Cumlinde konuştu.
hurbaşkanı’nın seçimde
Özyiğit, “Tüm iyi niyetimize ve sağduyumuza rağmen maalesef MHP’li belediye ve önce
esnafın sonra da müteahhidin yanında yer alan iki esnaf tarafından haksız yere suçlanmamıza tüm kamuoyu tanık oldu. Ancak sonucu hep birlikte gördük” deiye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl
Başkanı Abdullah Özyiğit, otogar
sorununun çözümü için sunulan öneride partilerinin haklı olduğunun ortaya
çıktığını belirterek, “Partimizi haksız
yere suçlayanlar
kendi kendilerini
tekzip ettiler” dedi.
Özyiğit, yeni
otogarın kira sözleşmesinde değişiklik yapmanın,
belediye meclisinin değil idarenin
yetkisinde olduğunu söylediklerini;
Büyükşehir Belediyesi’nin bu
hukuksal gerçeği
ancak İçişleri
Bakanlığı’nın dev- Abdullah
Özyiğit
reye girmesi ile
anladığını ve bu
şekilde krizi sonlandırdığını vurguladı.
‘Defalarca söyledik’
Yaptığı yazılı açıklamada, otogar
krizinin oluşum aşamasını hatırlatan
ve yapılan yanlışlarla gelinen noktayı
özetleyen Özyiğit, “Büyükşehir Belediye Başkanı Kocamaz, kira sözleşmesinde teknik bir değişiklik yapma yetkisi kendisinde ve encümende olmasına
rağmen, konuyu belediye meclisi gündemine getirmek istemiş; CHP Grubu
olarak bizler yeni otogarın kira sözleşmesinde değişiklik yapmanın belediye
men maalesef MHP’li belediye ve
önce esnafın sonra da müteahhidin
yanında yer alan bir iki esnaf tarafınhaksız yere suçlandığımıza sizler
‘Yöntemimiz önerildi’ dan
de
tanık
oldunuz.
Neticede Büyükşehir BelediKimi
zaman
iftira ve hakaret boyuyesi bu hukuksal gerçeği, ancak
tuna
varacak
şekilde
CHP’ye saldıranİçişleri Bakanlığı devreye girince,
lar,
otogar
krizinin
sorumlusu
olarak
gecikmeli de olsa görerek krizi
partimizi
göstermeye
çalıştılar,
MHP’li
sonlandırmıştır. İçişleri Bakanlığı
belediyeyi
krizden
ayrı
tutma
çabasına
Mahalli İdareler Genel Müdürlügirdiler. Günlerce kamuoyuna yanlış
ğü’ne başvurularak ‘yol ve yöntem’ soran belediyeye, Bakanlık bilgi verdiler. Fakat sonucu hep birlikte
CHP’nin başından beri önerdeği gördük!
Biz, ‘otogar krizini çözecek olan
yol ve yöntem önerilmiştir.
Sayın
Kocamaz’ın kendisidir. Bu krizBakanlığın önerisi doğrultuden
ne
CHP ne de bir başka parti
sunda da Belediye Encümeni,
sorumlu
tutulamaz’ dedik ve haklı çıkkira sözleşmesinde gerekli tarih
tık.”
değişikliğini yapmış, otogar krizinin çözümü için sunulan öneride
CHP’nin haklı olduğu ortaya çık‘Dileriz sorun kalıcı
mış ve partimizi haksız yere suççözülmüş olsun’
layanlar kendi kendilerini tekzip
Bundan
sonraki süreçte otogar krietmişlerdir.
zinin kalıcı olarak çözümlenmiş olmasını temenni ettiklerini vurgulayan
‘Kamuoyunu yanlış
Özyiğit, “Yaşanan onca kirli siyasete
rağmen otogar esnafı, gerçekleri ve
bilgilendirdiler’
bize yapılan haksızlıkları görmüştür.
CHP İl Başkanı Abdullah Özyiğit,
kenti bir yıldır meşgul eden otogar kri- Bunu bizzat partimize gelerek, otogar
krizinin çözümünde gösterdiğimiz
zinde, siyasi bir çıkar elde etmenin
çabadan
dolayı bizlere teşekkür edepeşinde olmadıklarını vurgulayarak,
rekte
ifade
etmişlerdir.
şunları söyledi:
Ümit ediyor ve diliyorum ki, yeni
“Çünkü biz CHP olarak kentin yararına olacak şekilde politika yapıyoruz. otogarın kira sözleşmesi tarihinin
Siyaseti halk için, halkın yararına yapı- değiştirilmesi ile otogar krizi tamamen,
kalıcı olarak çözülmüş olsun” diye
yoruz. Bütün bu iyi niyetimize, sağduyumuza, çözüm arayıcı rolümüze rağ- konuştu.
meclisinin değil, idarenin yetkisinde
olduğunu defalarca ifade etmiştir.
9
24 AĞUSTOS 2015
Dershane yerine Özel Öğretim Kurumu mu dediniz?
2011’de yazmıştım. Eğitimi
ders başına piyasaya devrederken ayaklarına dolanacak olan
yine kendi yarattıkları sınav
piyasası olacak, çünkü sınavları da piyasaya devretmeye sıra
geldiğinde bu dershaneler
“Şimdi biz nerden müşteri
toplayacağız?” diye dişlerini
göstermeye başlar...
Sonunda dershane patronları için dananın kuyruğu
koptu. Yarattıkları dershaneli
eğitim piyasasında nemalanmalarını sağladıkları cemaat
engel çıkmış gibi gösterdiler,
oysa kamu hizmetlerini piyasaya devir işleri böyle işler,
sonunda kabak birinin başına
anlaşmalı patlatılır, toplumun
gazı alınır. Cemaatin üstüne
gidiyormuş gibi yaparak halkın
desteğini kendi arkasına almayı sağladı. Diğer yandan cemaatle kapıştı diye dikkatler oraya
çekildi ve bu sayede kimse bu
işte Mesleki Yeterlilik Kurumu
gibi bu iş için kurulmuş gayri
hukuki bir kurumu aklına
getirmiyor, korumaya alınan
merkez orası. Sertifikalı kursların seviyesini ve sınavlarını
orası belirler, asıl parayı orası
kazanır.
Dershaneler, solcu öğretmenleri devlet okullarından
sürerek açtıkları 24 Ocaklı
Evrenli Özallı Cuntalı dindar
insanların parayla tavlandığı
dönemin ürünüydü, merkezi
sistem fakülte giriş sınavına
endeksliydi. Son kullanma tarihi yaklaştı, sınavsız üniversiteye giriş palavrasını duyacaksınız bundan sonra, oysa yüzlerce sınav şirketi dizilecek bulvarlara.
Fakülteler pek yakında özel
sınav şirketlerinden getirilen
puanlarla öğrenci almaya başlayacak, o nedenle dershanelerin ayakaltından çekilmesi
lazım. Özel sınavların da
yabancısı itibarlı olacak,
TOEFL gibi.
Veliden para sağmaya alış-
tırdıkları dershane patronlarına yeni bir yol açıyorlar. Bu
patronlara diyorlar ki, siz iyi bir
işletmeci oldunuz, gelin şimdi
ders başına sertifika veren
kurslar verin. Size yine devlet
okullarından müşteri göndereceğiz, açık öğretime kayıt
olmak istemeyen parasını verir
sizde okur! Hiçbir yere yerleşemeyen çocukların aileleri size
gelecektir. En düşük seviyede
eğitim vereceksiniz, bu onlara
yeter. Onlara milli günler bayramlar yapmasanız da olur,
zaten yıllardan beri törensiz
bayram tatillerine alıştılar.
Hiç parası olmayanlar ise
sokakta kalır, birbiriyle kavga
eder, okumuşlardan nefret
etmeyi öğrenir, biz de onları
toplarız IŞİD gibi küresel savaş
şirketlerinde çalıştırırız...
Böyledir küresel sömürge
eğitimi, askerini sömürgelerinden böyle toplarlar.
Evet değerli okurum,
BOP’un eğitim ayağında sırada
şimdi bu var; yoksul kesimin
çocuklarını eğitim dışına iterek
onları küresel terörist devşirme şirketlerine av yapmak...
Okul dışı kalan çocuklar
milli bayramları kutlamak bile
istemez, çünkü kendisine
sahip çıkmayarak öteye iten bir
devlete saygısını yitirir.
10 Kasım 2011 tarihinde
"Sadece Bayramlar ve
Törenler mi Bitiyor" başlıklı
yazımda bakın ne demişim:
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı tatile eklendi, fiilen bitti.
Arkasından gelen Kurban
Bayramında bizim mahallede
şeker toplayan çocuk yoktu.
Neredeyse tesadüfen bu yoldan geçen çocukları çevirip
şeker verecektim.
İşte arkasından 10 Kasım
geldi, tatilciler rehavet içinde
dönüş yolunda, çocuklar anma
töreni için hazırlık yapamamış
durumda. Böyle bir 10
Kasım…
Okula giden çocuklara bu
kadar tatil doğru değildir.
Gerektiği kadar yaz tatili yaptılar, yeter. Şimdi okul zamanıdır, çocukların zihinsel faaliyeti bu kadar kesintiye
uğratılamaz!
Şimdi yeniden okula ve
derslere ısınmayla geçecek bir
süre daha. Yazıktır çocuklara
ve eğitime ayrılan kaynaklara
yazıktır.
İster milli bayram olsun
ister dini bayram olsun, bayram demek yakınlaşmak
demektir, birbirine gönül
bağını tazelemek demektir,
büyüğe saygı küçüğe sevgi
demektir, komşuluk akrabalık
kardeşlik dostluk tazelemektir. Bayram, kaynaşmak millet
olmaktır. Tatil bayramına çevrildi bütün bayramlar, bitti
bütün kavramlar.
Yeni diye getirilmekte olan
eğitim modelinde çocuklarımızı neler bekliyor, aileler
habersizdir.
Kaynaşmak, arkadaş olmak
diye bir şey artık hiç olmayacak. Yarınki nesillerimiz birbirine selam bile veremeyecek,
değil bayramlaşmak. Çünkü;
getirilen 12 yıllık Temel Eğitim
programında 1.kademe 5-9 yaş
arası Anaokulu’ndan sonra
aynı sınıfta okuyan ve bir dersi
aynı öğretmenden almış olan
hiç bir çocuk kalmayacak!
Çocuklarımız atomize parçalanıyor! Sınıf arkadaşı diye
bir şey olmayacak.
(Yazının tamamı için aşağıdaki bağlantıya giriniz.)
http://sozcuhaber.blogspot.de/2011/11/mahiyemorgul-yazdsadece-bayramlar-ve.html
. . . . .
Şimdi, kimi yazarlar “Sınavlar kalkmadı ama dershaneler
kalktı” diye başlık atıyorlar.
Aslında önce sınavların
kalkması lazımdı, doğru söylemektedirler. Anlamakta zor-
landıkları şudur; MEB eğer
önce sınavları kaldırsaydı
ateşe körükle gitmiş olurdu,
doğacak tepki daha büyük
olurdu. Şimdi ise bir kısmını
özel kurslara dönüştürmeyi
sağlayarak diploma veren
okullar yerine “sertifikalı
eğitim” piyasasına yumuşak
geçiş yapıyor. Yeni sistemin
zararlarını maddi zarar üzerinden konuşuyor, oysa bu işin
içinde en kalitesiz en pespaye
eğitime geçiş var.
Yıllardır bir belgeyi yayınlayıp duruyorum; Kasım 2004’de
MEB’nın okullara gönderdiği
Tebliğler Dergisinde, Türkçe,
Matematik, Fen Bilgisi ve Sosyal Bilgiler derslerinin dışında
tutulan Resim, Müzik, Beden
Eğitimi, Yabancı Dil, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ve Bilgisayar dersleri için “bilgi beceri
isteyen dersler” tanımı getirilmişti. Müzik öğretmeni
olduğum için bu konuda kulağım kirişteydi; İngiltere ve
Amerika’da bu derslerin öğretmenlerini devlet okullarında
çalıştırmadıklarını bildiğim
için ve bu programın da Tansu
Çiller anlaşmalarıyla Amerikan
SPAN Eğitim Şirketi tarafından 1995’de getirildiğini bildiğimden, bu derslerin okul dışına piyasa kurslarına atılacağını
bekliyordum. İşte geliyor.
Özel eğitim kurumları
hangi derslerin kurslarını
verecek, işte bu.
Özel eğitim şirketleri bunlardan para kazanacak. Ama,
aması var. Bu dersleri her
çocuk okulda aldığı gibi herkes
eşit alamayacak, parası olan
parası kadar ders seçebilecek...
Eğitimde birliği asıl bitirecek
olan budur. Üstelik de bu dersler bir bütün olarak değil,
paramparça edilecek. Örneğin
keman dersi kursuna giden
çocuk müzik dersi almış sayılacak, ama okulda arkadaşlarıyla
birlikte bir tek şarkı bir tek
marş veya okul şarkısı öğren-
Başkent Mektubu
Mahiye Morgül
[email protected]
www.mahiye.net
meyecek.
Sevgili canlarım. Benim eğitimci yazarlığım bu süreci
takip etme gereği duymamla
başladı. Yazdım, anlattım. Parçalı eğitimdir bunun adı, parçaların toplamı bir bütün etmez,
hiçbir öğrenci diğer bir öğrenciyle aynı dersleri göremez.
Sadece aynı özel okula (koleje)
gidenler bir lobi gibi arkadaş
grubu kurabilirler, o kadar.
Bu eğitimden
bir millet çıkmaz!
Gerçeği halka söylemiyorlar.
“Sizi eğitimsiz bırakıyoruz,
bu milleti bu yolla binbir
parçaya bölüyoruz” demiyorlar. Ne diyorlarsa tersini anlamalısınız. Hatırlayın, 12 Yıllık
Temel Eğitim (4+4+4) getiriyoruz demişlerdi, 4+0+0 geldi.
Dershaneleri kaldırıyoruz
dediler, binlerce çocuğumuzu
okul dışına attılar.
Daha neler gelecek, siz bekleyin daha. Meslekleri kuşa
çevirmeye devam eden kasap
heyeti orda çalışıyor. Hiç FKB
okumamış doktor, hiç laboratuara girmemiş hemşire göreceksiniz. Dün trende yanıma
oturan kulağı tıkaçlı genç kız
“Kulak hemşiresi olacağım,
orda okuyorum” dedi. Tarlada
çalışmak için de sertifika veriyorlar ya, işte öyle, kulak ameliyatında bulunmak için değil,
işitme ölçümü yapan odyometri
cihazını kullanmak için “kulak
hemşiresi” olacak kızımız.
Sertifika piyasası kuruldu,
parayı veren alıyor!
Lütfen sorun, dershane
piyasasından bir eğitim patronları sınıfı doğdu, peki Özel
Öğretim Kurumları adıyla getirilen sertifika piyasasından
kimler nemalanacak?
MHP’li Ücal: Bahçeli’nin
uyarılarına kulak verilmeli
Erdoğan’ın koalisyona sıcak bakmadığını, bu nedenle görüşmelerin geçici hükümet üzerine yapıldığını hatırlatan Ücal, “Türkiye tek kişinin iktidar hastalığına ve koltuk hırsına boyun eğmiştir.” şeklinde konuştu.
Mersin Tercüman
Milliyetçi Hareket Partisi
(MHP) Mersin Milletvekili aday
adayı Mehmet Ücal, ülkenin Ak
Parti’nin çözüm ortaklarıyla birlikte izlediği yanlış politikaların
bedelini ağır şekilde ödediğini
söyledi. Türk Milleti’nin artık
Devlet Bahçeli’nin söylediklerine kulak vermesi ve süreci
doğru okuması gerektiğini
kaydeden Ücal, “13 yıllık
iktidarını kaybeden Ak
Parti, hiçbir zaman koalisyon kurmaya yanaşmadı.
İktidar uğruna ülkeyi
ateşe attı.” dedi. Silahların
gölgesinde yapılacak seçimin demokrasiye ihanet
olduğunu söyleyen Ücal,
Türk Milletinin tercihlerine duyarsız
kalındığını
vurguladı. Mehmet
Ücal
Kol kola
geziyorlardı,
neden koalisyon
kurmadılar
Devlet Bahçeli’nin seçim
sonuçları açıklanır açıklanmaz
Ak Parti – CHP koalisyon hükümetini gündeme getirdiğini
hatırlatan Ücal, “MHP’nin şartlarıyla Ak Parti’nin şartları
tam tersi.
Dolayısıyla
partimiz aynı
eksende fikirleri olan Ak
Parti-CHP
koalisyonuna destek
vereceğini
açıkladı.
Bunun dışında
CHP, HDP ve
MHP’nin içinde bulunduğu
bir koa-
lisyon kurulması bizim için her
zaman imkansızdır. Eli kanlı
vekillerin bulunduğu bir koalisyona partimiz asla girmeyecektir. 12 yıldır sözde açılımla el ele
dolaşan, masalarda oturup
sınlar.” diye konuştu.
pazarlık edenler nedense koalisTürkiye tek kişinin
yon kurmadılar. Bunca zamanegosuna boyun eğdi
dır birlikte olanlar neden ayrı
Ak Parti-CHP koalisyon
düşer gibi göründüklerini açıklagörüşmeleri olumsuz sonuçlanır
sonuçlanmaz Başbakan Ahmet
Davutoğlu’nun ‘Tek yol erken
seçim’ açıklaması yaptığı ve
çalışmalara başladığı halde
Yaşanan süreçte “Teröristle rısına kulak verilmelidir. 12 yıl- sanki görüşmelerde MHP süreci
tıkıyormuş gibi bir izlenim oluşmasaya oturmayın, milli kim- dır PKK’nın güçlenmesine izin
turulmaya çalışıldığını kaydelikten taviz vermeyin, İmralı
verilmiştir. PKK’nın 20 ilde
den Ücal, “Ak Parti hiçbir
Canisi'nin gönlünü hoş tutarak alan hâkimiyeti kurmak için
zaman koalisyon için görüşme
siyaset yapmayın, bölücülüğü artan ölçüde yığınak yaptığı,
yapmadı. azdırırsınız.” uyarılarında
20 Temmuz’dan bu yana da
Erdoğan’ın etkisi ve tesirinde
bulunan Devlet Bahçeli’nin
kanlı saldırılarını artırdığı açıkolan Davutoğlu yalandan
haklı çıktığını kaydeden Ücal, tır. Sıkıyönetim ilanının gecik“Bahçeli’nin uyarılarını görmesi halinde terör eylemlerinin görüşmeler sürdürdü, oyaladı.
Asıl dertleri geçici hükümet kurmezden gelip onu kandan
bitmeyeceğini ve bunun sonumaktı. Halkın verdiği koalisyon
beslenmekle suçlayanlar
cunda da ‘kanlı bir iç savaşın
mesajı görmezden gelindi.
bugün yine aynı tavrı sergilikaçınılmaz bir hal alacağına’
Rezaletlerle dolu 13 yıllık iktidayorlar. Türk halkı süreci ve
dikkatleri çekmektedir. Ülkerını kaybeden Ak Parti, koltuk
niyeti doğru okunmalı. miz için daha fazla gecikilmeMilli Güvenlik Kurulu derhal den bu çağrılara kulak verilme- derdine düştü. Ülke, tek kişinin
egosuna, iktidar hastalığına
toplanmalı, ‘sıkı yönetim’ çağ- lidir.” diye konuştu.
boyun eğdi.” şeklinde konuştu.
“Sıkı yönetim”çağrısı
dikkate alınmalı
10
24 AĞUSTOS 2015
MHP’li Öztürk: “Çözüm süreci ülkenin başına bela oldu..”
PKK sımartıldı
Süreçten
PKK
güçlenerek
çıktı
MHP’nin ‘çözüm süreci
sona ersin,’ ’17-25 Aralık
yolsuzluk olayları açılsın’,
‘anayasanın ilk dört ve
66.maddesi dokunulmasın.’, ‘Cumhurbaşkanı anayasal sınırına çekilsin.’ Şartıyla masaya oturduğunu,
Ak Parti’nin ise bunların tam
tersi görüşünde olduğunu
söyleyen Öztürk, “Dövüşüp
görünüyorlar ama arkadan
müşterek hareket ediyorlar.
Çözüm sürecini bitirmiyor,
buzdolabına kaldırıyor.
PKMM ve meclisteki kravatlıların ağzına geleni söylüyor
ama öteki taraftan Kamu
Güvenliği Müsteşarı açıklıyor, ‘biz devlet olarak görüşüyoruz diyor.’ En ağır tedbirler
alınmalı
Mersin Tercüman
Milliyetçi Hareket Partisi
(MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Oktay
Öztürk, koalisyon görüşmelerinden erken seçime kadar gündemdeki konuları değerlendirdi. Mersin ziyareti kapsamında
yaylalara çıkan Yeniköy, Bekiralanı, Soğucak ve Yüksekoluk
mahallerinde halkla buluşan
Öztürk, Ak Parti’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteği doğrultusunda baştan beri koalisyon kurma fikrinde olmadığını
dile getirdi.
En çok ortak noktası
bulunan partiler
Ak Parti ve HDP
7 Haziran’da milletin verdiği
mesajın okunmadığına dikkat
çeken Öztürk, “Millet iktidara
dedi ki, ‘12 yıl sana müsaade
Çözüm süreci sayesinde PKK’nın Türkiye ile 20 yıl savaşabilecek güce ulaştığını açıkladığını hatırlatan Öztürk, “Biz şehit cenazesi kaldırırken kandan
besleniyorlar diyordun bugün şehit cenazesinin başında elinde mikrofon, ona
buna hakaret yağdırıp siyaset yapıyorsun. Utanmıyor musun? Allah seni bildiği gibi yapsın.” şeklinde konuştu.
ettim. Yanlışlarına rağmen 3 kez
ruhsat verdim ama akıllanacağın yok. Memleket yerine kendi
çıkarlarını koruyup kolladın
ülkeyi bu hale getirdin, demek
ki akıllanacağın yok.’ Yani millet, koalisyon mesajı verdi.
Koalisyonda da beklenilen
şey; birbiriyle uyumlu çalışabilecek, birbiriyle yakın düşüncelere sahip, birbiriyle ortak noktaları fazla olan partilerin bir
araya gelip hükümet kurmasıydı. Bu noktadan bakıldığında
en uygun çalışabilecek hükümet şekli Ak Parti ile HDP’nin
oluşturmasıydı. Çünkü 12 yıldır
çözüm süreci adı altında ‘gövdemizi ortaya koyarız.’ dediler.
Masalara oturup anlaşmalar
yaptılar. Abdullah Öcalan’a
methiyeler düzdüler, Kürtlerin
lideri gösterdiler. Ak Parti’ye seslendi:
Sen mi yanlışsın
HDP mi?
Fakat iktidar partisi başlangıçta HDP ile koalisyon kurmaya hiç rıza göstermedi. Ama
gelişen hadiselere baktığımız
vakit başlangıçta HDP ile bir
G20 Zirvesi’ne yerli ve yabancı yüzlerce işadamı katılacak
Armağan Öner: Girişimcilik
kültürümüzü geliştirecek
Türkiye Genç İşadamları Derİşsizlik, bölgemizin
neği (TÜGİAD)’nin ev sahipliğinkanayan yarası
de, 7-9 Eylül günleri arasında
İşsizliğin, gelişmekte olan ülkeİstanbul’da düzenlenecek olan
lerin başlıca sorunlarından biri
G20 Genç Girişimciler İttifakı Zir- olduğunun altını çizen Armağan
vesi’ne, 400’ü yabancı 650’den
Öner, “Zirveye temsilci gönderefazla konuk katılacak. TÜGİAD
cek ülkelerin önemli bölümü de
Çukurova Şubesi Başkanı Arma- işsizlik sorunuyla baş etmeye çalığan Öner, hazırlıkları genel merkez şıyor. Bizler, işsizliğin panzehirinin
ve şubelerce yürütülen zirvenin,
sadece üretim ve yatırım artışı
dünyanın dört bir yanından gele- değil, girişimcilik olduğuna inanıcek genç işadamlarıyoruz. İşsizlik, Türkiye’nin
nı aynı çatı altında
diğer bölgelerinde olduğu
buluşturacağını bilgibi Çukurova’nın da kanatirdi. Zirvenin ana
yan yarası. Bu meselenin
temasının ‘Girişimciminimum düzeye indirilmelik Kültürü’ olarak
si için mutlak surette girişimbelirlendiğini ifade
cilik kültürünün geliştirilmesi
eden Başkan Öner,
gerekiyor. G20 Zirvesi’nin,
“Çukurova Bölgegirişimcilik kültürümüzün
si’ni şubemizin temgelişmesine ciddi katkı
sil edeceği G20 Zirsunacağını, zirveden çıkaArmağan Öner
vesi’nin girişimcilik
cak sonucun bu konuda
konusunda her biribizlere yepyeni vizyon
mize vizyon kazandıracağına ina- kazandıracağını düşünüyoruz”
nıyoruz” diye konuştu. şeklinde konuştu. Bölgenin tanıtımına
katkı sağlayacak
TÜGİAD Şube Başkanı Armağan Öner, G20 Zirvesi’nin uluslararası bir organizasyon olduğunu da hatırlattı. Öner, “TÜGİAD olarak büyük
bir organizasyona ev sahipliği
yapacağız. Zirvenin katılımcıları
ve içeriğini göz önüne alırsak
Türk ekonomisine, bölgemizin
tanıtımına önemli katkı sunacağına inanıyoruz. Özellikle işsizlik ve girişimcilik
konusunda dünya neler yapıyor,
gelişmiş ülkelerin izlediği politikalar, yeni modeller bu zirvede
Türk iş dünyasına en net şekilde
aktarılacak. Diğer yandan pek
çok yabancı işadamıyla Türk işadamlarını bir araya getirecek
olan zirve, yeni ortaklıkların, yeni
yatırımların da kapısını aralayacak. Bu da istihdam artışına, ülke
ekonomisine katkı sağlayacak”
dedi. araya gelmemesi de bir numaraymış. Çünkü sonuçta hedeflediği HDP ile bir araya gelerek
hükümeti oluşturmak. Şimdi
niye bir araya gelmiyorsunuz?
Sen mi yanlışsın? HDP mi yanlış? Ortaklığınız mı yanlış? Burada bir yanlışlık yoksa buyurun
koalisyon kurun. Yanlışlık varsa
12 yıllık ortaklığı anlat millete.
Yılanla bu çuvala girdin, şimdi
çık bu yılanın ne beter bir bela
olduğunu anlat. Eline saz verip
türkü söylettiğiniz, millete şirin
gösterdiğiniz ortağınızın kimler
ve neyin peşinde olduklarını çık
anlat da bari bu millete bir iyiliğin dokunsun” diye konuştu.
PKK, çözüm sürecinden
20 yıl Türkiye ile savaşacak
güçte çıktı. Bugün şehirlerden çıkan bombaları,
mühimmatları görüyorsunuz. Eğer süreç iyi olsaydı
Başbakan, “Bu karanlık
ortamdan kurtulmak için
diye söze başlamazdı. Hiçbir
şey çözülmedi. Aksine terör
örgütü şımartıldı, terör örgütü her istediğini yapabileceği
bir haleti ruhiyeye taşındı.
Memleket kan gölüne dönmek üzere. Ateş her yanı sarmış vaziyette. Bu aşamada
acı da olsa en ağır tedbirleri
almakta kusur ederler ise
yarınlarda tedbir alabilecek
zaman bile bulamazlar.”
uyarısında bulundu.
HDP ve Demirtaş’a
ağır gönderme;
“O elde, şehidimin
kanı var”
HDP Eş Genel Başkanı Sela-
Davutoğlu’nun hangi hattin Demirtaş ve HDP ile
sıfatla geldiği meçhul neden bir araya gelmeyecekleri
Baştan beri HDP’nin bir
şekilde hükümete dahil edilme
çabası olduğunu, MHP’nin bu
nedenle AK Parti-CHP koalisyonunu gündeme getirdiğini
dile getiren, “AKP buna da rıza
göstermedi. Görüşme sonrası
Başbakan Davutoğlu, ‘Tek yol
erken seçim.’ dedi. Milletvekillerini, il başkanları topladı erken
seçim kararı aldı. Ardından gelmiş MHP ile görüşmeye. Neyi
görüşmeye geliyorsun, zaten
erken seçim dedin baştan beri. Kaldı ki bize hangi sıfatla geldiğinde meçhul. Çünkü cumhurbaşkanı fiilen başkanlığı üstlendim diyor. Peki Erdoğan fiilen başkan ise, Başkanlık sisteminin olduğu yerlerde başbakan diye bir şey yoktur. Davutoğlu’nun sıfatı ne? Ortada Başbakan iradesi
yok. Cumhurbaşkanı bir talimat
veriyor, ondan önce de Davutoğlu’nun kulağını çekiyor, tehdit ediyor. Başbakan da kendi
aklıyla hareket edemediği için
bu atılan adımlar hep neticesiz
kaldı.” dedi.
hakkında kısa bir parantez açan
Öztürk, “6-7 Ekim hadiselerini
hatırlayın. Selahattin Demirtaş
denen herif sokaklara inin alan
hakimiyetini kurun dedi. İndiler
sokaklara 55 kişinin canını aldılar. Herif çıktı televizyonda saz
tıngırdattı diye neredeyse melek
ilan edecekler. O sazı çaldığı elden, türkü
söylediği ağzından akan kanı
bu medya görmüyor. Aldıkları
talimatla aynı gün içinde Türklerin Ermeni soykırımı yaptığını
söyleyen adam, akşam elinde
sazla sahneye çıkarılıyor. Herkes saza bakıyor da az
önce bu millete yüklediği vebale kimse bakmıyor. Parlamentoya gönderdikleri milletvekili
PKK’ya silah sevkıyatı yapılırken gözcülük yapıyor. Kimse
bunu görmüyor. Ama benim
seninle hiçbir ortak yanım yok.
Değil ortak karar almak senin
içtiğin sudan içmem, elini tutmam. Çünkü şehidimin kanı
var o elde. Kimse de beni buna
mecbur edemez. Onlar olmadan da çareler var.” dedi.
11
24 AĞUSTOS 2015
Yaz tatilinde sağlığınıza dikkat !
Hem eğlenmek hem de dinlenmek amacıyla çıktığınız tatilde güneş yanıkları, deniz ve havuz engeksiyonları, yaz enfeksiyonları sizi bekliyor..
Özel Mersin Tanrıöver Doğuş
Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uzm.Dr. Yalçın Aslan,
yazın sağlıklı bir tatil yapabilmek
için dikkat edilmesi gereken
noktalar hakkında bilgi verdi. Gidilecek yerin koşullarına
dikkat çeken Aslan, “Yazlık kıyafetlerin yanı sıra; akşamları serin
olabileceği düşünülerek uzun
kollu kıyafetler ya da şal götürülebilir. Kronik hastalıkları olanların ilaçlarını yanlarından ayır-
mamaları ve
kalacakları gün
sayısı kadar
yedeklemeleri
çok önemlidir. Otelde
konaklanacaksa, gidilecek
yerin mutfağında mutlaka
diyet yemekler
bulunmasına
özen gösterilme-
Havuzlardan Hepatit A bulaşabilir
Mersin Doğuş Hastanesi
Doktorlarından Yalçın Aslan,
“Tatilde deniz yerine havuzu
tercih edenlerin bazı önemli
noktalara dikkat edilmesi
gerekir. Öncelikle havuzun
denetimine mutlaka dikkat
edilmelidir. Havuza girerken
kulak tıkacı ve yüzücü gözlüğü
takılmalıdır. Havuzlardan
Hepatit A bulaşabilir. Bunun
için özellikle çocuklara tatile
gitmeden önce Hepatit A aşısı
yaptırılabilir. Havuz başlarında mantar gibi enfeksiyonlar
karşı terliksiz asla dolaşılmamalıdır. Havuzdan çıkınca
klorlu suyun cildi kurutmasını
önlemek ve bakteriyolojik kirlilik de ciltten atmak için mutlaka duş alınmalıdır. Islak
mayo ile kalmak da vajinal
mantar enfeksiyonlarına
zemin hazırlayabileceği için
havuza girdikten sonra mayonun değiştirilmesi gerekir.”
lidir. Tatil döneminde tercih
edilmesi gereken
giysiler; güneş
ışınlarını kendine
çekmeyen, açık
renkli, pamuklu,
teri çekebilen
kumaşlardan
üretilmiş olmalıdır. Bu tür giysiler, serinletici ve
güneş ışığına
Yalçın Aslan
direkt maruz
kalınmasını önleyici özelliktedir.” dedi. Uzun süre
suda kalmayın
Güneş ışınlarından korunmanın
en önemli yolu ise, yüksek koruyucu faktörlü kremler kullanmaktır. Güneşlenmek için kola
gibi maddelerin kullanımı
oldukça zararlıdır. Ağızdan deri
mantarlarının tedavisi için ilaç
kullananların, güneşe çıkmamasında yarar vardır. Çünkü bazı
mantar ilaçları, ciltte renk değişikliklerine sebep olabilir.” diye
konuştu.
Aşırı soğuk su
ile duş almayın
Sıcaklarda yapılabilecek en
doğru hareketin duş almak
olduğunu söyleyen Yalçın
Aslan, “Duş, serinlemeyi
sağlayarak sıcak yaz günlerinde
terleme ile ilgili sıkıntıları da
zaltmaktadır. Serinlemek için
yapılan duş, şok etkisi yaratacak
kadar soğuk olan suyla
yapılmamalıdır. Özellikle kalp
hastalığı gibi kronik rahatsızlığı
olanlar, buna dikkat etmelidir.
Çok sıcak ve çok soğuk olmayan ılık bir duş, kişiyi rahatlatır.
Düzenli duş ile gözeneklerin açılması, düzenli terleme ile birlikte
vücut ısının düşmesine ve ışırı
sıcakların olumsuz etkilerinden
korunmaya yardımcı olur.”
Cildin bağışlıklık sisteminin
önemli bir parçası olduğuna ve
sürekli suda kalındığında örtü
tabakasında zedelenmeler olabileceğine dikkat çeken Aslan,
“Uzun süre suda kalınması ciltte
kurumaya neden olacağı için
enfeksiyonlara da açık hale
gelecektir. Bunun için; denizde
ya da havuzda 1 saatten fazla
kalmak önerilmemektedir.
Palm City’de “Ağustos Sinema Keyfi” başlıyor
Türkiye’nin alışveriş merkezi yönetiminde lider şirketi
Cefic tarafından yönetilen
Palm City Mersin Alışveriş
Merkezi’nde yer alan Mersin’in en büyük sinema kompleksi Cinemarine’den sinemaseverlere özel kampanya.
Palm City Mersin AVM ziyaretçileri, kazandıran alışveriş
kartı Shop&Win ile Ağustos
ayı boyunca her Pazartesi
geçerli olacak “Bir Sinema
Bileti Alana Bir Sinema Bileti
Hediye” kampanyasıyla sinema keyfini doyasıya yaşayacaklar. Ağustos ayı süresince
her Pazartesi geçerli olacak
kampanya ile sinemaseverler
12.30 ve sonraki tüm seanslarda en son teknolojiye sahip
teknik ekipmanlarla en çok
film seçeneğini sunan Cinemarine’de film seyretmenin keyfine Bir Bilet Alana Bir Bilet
Hediye kampanyası ile varacaklar. Cinemarine gişelerinde
bir bilet alırken, kazandıran
alışveriş kartı Shop&Win kartını gösteren Palm City Mersin
AVM ziyaretçileri hediye ikinci
bilet ile sinema keyfini sevdikleriyle paylaşabilecekler.
MESKİSPOR boksörleri rakip tanımadı
Osmaniye’de yapılan, Şehitleri Anma Boks Turnuvası'nda MESKİSPOR’lu boksörler
rakiplerine fark atarak takım halinde başarılı olarak 6 birincilik kazandılar.
MESKİSPOR Boks takımı
sporcuları Osmaniye’de yapılan
Şehitleri Anma Boks Turnuvası
adı verilen ve Adana, Kahramanmaraş, Kırşehir’den sporcuların katıldığı, 22-28 Ağustos'ta Muğla’da düzenlenecek
Akdeniz Bölgesi Türkiye
Şampiyonası’na hazırlık
maçlarında 10 madalya
kazandığı bildirildi. Osmaniye’de düzenlenen turnuvaya
farklı kilolarda MESKİSPOR
Boks takımı 6 birincilik, 2
ikincilik ve yıldızlar kategorisinde ise 2 birincilik elde ederek salonu dolduran seyircilere zevkli boks maçları izlettiler. MESKİSPOR Boks Okulu
Antrenörü İbrahim Gündüz,
“Elde edilen şampiyonluğu
başkanımız Sayın Burhanettin Kocamaz ve camiamıza
armağan ediyoruz.” dedi.
Bokstaki başarılarını
değerlendiren MESKİ Spor
Kulübü As Başkanı Latif Can,
'Osmaniye’deki turnuva
sporcularımıza iyi bir hazırlık
maçı oldu. Elde edilen başarı
MESKİ Boks Okulumuzun
sadece bir boks okulu olmadığını, Mersin’in en başarılı boks
takımı olduğunun bir göstergesi
olarak sporcularımız 10 madalya kazandı. Bu başarı boks okulumuz adına yeni bir rekor.
Kulüp olarak başta başkanımız
Sayın Burhanettin Kocamaz ve
MESKİSPOR Kulüp başkanı
Turgut AYBAK’a boksa büyük
yatırımlar yaptıkları için teşekkür ediyorum. Ayrıca teknik ekibimizi ve sporcularımızı başarılarından dolayı kutluyorum.
Daha büyük başarılar için tüm
sporcularımıza tam destek veriyoruz.” diye konuştu. As Başkanı Latif Can, Osmaniye’den boksörlerin katıldığı
turnuvada dereceye giren sporcuların 22-28 Ağustos’ta Muğla’da düzenlenecek olan Üst
Minikler Türkiye Ferdi Boks
Şampiyonası’nda Mersin’i temsil edeceklerini söyledi.
Sertikalı danlara büyük ilgi
Erdemli Ziraat Odası tarafından sertifikalı fidan satışlarının
başlamasıyla birlikte yetiştirilen
sertifikalı turunçgil fidanları ile
ceviz fidanlarında yoğun talep
yaşandı.
Konuyla ilgili bir açıklama
yapan Oda Başkanı Ahmet
Öger, “Tesisimizde, iklim şartlarına uygun her
çeşit meyve fidanı
yetiştirilmektedir.
Bizler de yaşadığımız bölgenin
iklim şartlarına
uygun her cins
meyve fidanını
yetiştirerek satışını
yapıyoruz. Bu yıl
fidan satışlarımıza
başladık. Elimizde limon, elma,
ceviz, şeftali, incir, kivi, zeytin
avokado, nar, kiraz ve armut
gibi birçok meyve fidanlarımız
var. Meyve fidanlarını 7 ile 15
lira arasında değişen fiyatlardan
satıyoruz. Bunlar içerisinden en
çok limon ve ceviz fidanına rağbet var” diye konuştu.
Kaçak ahırlar yıkılıyor
Mersin Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı’na bağlı ekipler,
şehir merkezinde bulunan
kaçak ahırların yıkımını
gerçekleştirdi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan
açıklamada, kent içerisinde
küçükbaş ve büyükbaş
hayvan beslemenin ve
otlatmanın kanunen yasak
olduğu, Belediye Zabıta
Tembihnamesi’nin 126.
maddesindeki, “Kent içerisinde kümes ve ahır yapmak, ticari amaçlı kümes
ve ahır hayvanı beslemek,
bu hayvanları kent içerisinde otlatmak, gezdirmek ve
satışa sunmak yasaktır”
hükmü gereğince yasağa
uymayanlara Belediye
Zabıta Tembihnamesi’nin
126. maddesine istinaden
“İdari Yaptırım Karar Tutanağı” uygulandığı ifade
edildi. Şehrin silueti ile tezat
görüntü oluşturan, görüntü
ve çevre kirliliğine neden
olan ahırlara müdahale
eden zabıta ekipleri, 775
sayılı Gecekondu Kanunu’na istinaden, Mersin
Arena Stadyumu arkası,
50. Yıl Mahallesi ve Kocavilayet Mahallesi Arpalık
Mevkii’nde toplam beş ahırın yıkımını gerçekleştirdi. Yaz mevsiminde sahipleri yaylalarda olduğu için
boş kalan bu ahırların,
yıkım esnasında tiner ve
alkol bağımlılarının da
ZAYİ İLANI
Gazi Üniveritesi,
Fen-Edebiyat Fakültesi,
İstatistik Bölümü’nden
aldığım öğrenci kimlik
kartımı kaybettim.
Hükümsüzdür.
Yusuf Karaşin
uğrak yeri olduğu tespit edildi.
Kurban Bayramı’nın yaklaşması
ile beraber, bu ahırların sağlık
yönünden de problem yaratacağını
kaydeden Mersin Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı, bundan sonra kent merkezinde ahır ve
ağıl bulundurulmasına ve ticari
amaçlı hayvan beslenmesine izin
verilmeyeceğini, denetimlerin aralıksız sürdürüleceğini bildirdi. Yerel Süreli Yayın
Kuruluş Tarihi : 25.03.2002
Sayı : 613
24 AĞUSTOS 2015
Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
Abdi Satıroğlu
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Ayşegül Satıroğlu
Haber Müdürü
Maynur Koç
Hukuk Danışmanı : Av.Erhan Karapınar
Hukuk Danışmanı : Av.Hakan Zafer
(0324) 232 60 90
(0324) 336 24 42
İdare Yeri : Kiremithane Mah.
İstiklal Cad. Atlas Apt. No:87 Kat:1
No:4 Akdeniz / MERSİN
(Özgür Çocuk Parkı - Atlıhan Oteli karşısı)
Tel/Fax : (0.324) 237 77 77
E-mail : [email protected]
Web Site : www.mersintercuman.com
Ofset Hazırlık : Mersin Tercüman Gazetesi
Baskı : Yükselişim Basın Yayın Matbaa
Gazetecilik San.Tic.Ltd.Şti Tesisleri / MERSİN
Mersin Tercüman
Basın Meslek İlkelerine Uyar. Sözleşmesi olmayan yazar ve çizerlere ücret ödenmez. Yazılar kaynak gösterilerek kullanılabilir. Köşe yazarlarının
görüşleri, gazetenin genel görüşü değildir.
İLAN FİYATLARI
Siyah beyaz tam sayfa : 1.400 TL
Siyah beyaz yarım sayfa: 700 TL
Siyah beyaz çeyrek sayfa 350 TL
Renkli tam sayfa : 2.800 TL
Renkli beyaz yarım sayfa: 1.400 TL
Renkli çeyrek sayfa 700 TL
st/cm siyah-beyaz: 3 TL
st/cm renkli: 6 TL
Ticari reklamlar pazarlığa tabidir.
Türkiye’de bir ilk ‘Akut Park’, Mezitli’de inşa ediliyor. Başkan Tarhan :
‘Öncü olmak istedik’
Yapımına başlanan Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Hizmet Parkı’nda eğitim amfisi, tırmanma duvarı, deprem eğitim evi, trafik kazaları kurtarma eğitim parkuru,
enkaz kurtarma parkuru, spor aletleri, oturma alanları ve süs havuzu bulunacak.
Mezitli Belediyesi tarafından 8 bin 460 metrekarelik
alana inşa edilecek olan ve
yapımına başlanan Arama
Kurtarma Derneği (AKUT)
Hizmet Parkı, aynı zamanda
nitelikli toplanma alanı olarak
inşa edilecek.
Parkın içerisinde eğitim
amfisi, tırmanma duvarı, deprem eğitim evi, trafik kazaları
kurtarma eğitim parkuru,
enkaz kurtarma parkuru, spor
aletleri, oturma alanları ve süs
havuzu da bulunacak.
Deprem kuşağında bulunan bir ülke olarak, deprem
konusunda yeterince bilinçli
davranılmadığını hatırlatan
Mezitli Belediye Başkanı
Neşet Tarhan, 17 Ağustos
depreminin acısının halen
taze olduğunu ancak ne merkezi hükümetlerin ne de yerel
yönetimlerin gerekli önlemleri almadığını söyledi.
Mezitli’de öncü olmak
istediklerini, bu sebeple de
toplumsal bilinci arttırmak
amacıyla AKUT Hizmet Parkı
inşaatına başladıklarını kaydeden Tarhan, “Önemli olan
ilçemizde yaşayan vatandaş-
larımızın bu parkımıza gelerek, doğal afetlere karşı ne
yapması gerektiğini öğrenmesidir. Bu çalışmamız tüm
Türkiye'ye örnek olmalı.
Bütün belediyelerin kendi
sınırları içerisinde 'Akut Park'ı
inşa ederek, ilçede yaşayan
vatandaşlarını bilinçlendirmeleri gerektiğine inanıyorum”
diye konuştu.
Kocamaz, arkeolojik kazı alanlarını inceledi...
‘Saklı tarihi dünyaya duyuracağız’
Büyükşehir Belediye Başkanı
Burhanettin Kocamaz, tarihi
mirasın gün yüzüne çıkarılması için ellerinden gelen yardımı yapacaklarını belirterek,
“Mersin’in bugüne kadar gün
yüzüne çıkarılmamış bu
önemli tarihini tüm dünyaya
duyuracağız” dedi.
Karakucak Güreşleri başladı
25 ile 85+ arası 15 ayrı kategoride, yaklaşık
200 sporcu, birincilik için mücadele edecek.
30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 93.yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde Toroslar Belediyesi, Soğucak Mahallesi’nde
düzenlenen Karakucak Güreşleri ile kutlamalara başladı.
25 ile 85+ arası olmak üzere 15 ayrı
kategoride gerçekleştirilen organizasyonda, birincilere 800 TL, ikincilere 600 TL ve
üçüncülere de 300 TL ödül verilecek.
Amaçlarının ata sporu güreşi yaşatmak ve daha da geliştirmek olduğunu
kaydeden Toroslar Belediye Başkanı
Hamit Tuna, organizasyona yaklaşık 200
sporcunun katılmasını beklediklerini söyledi.
Toroslar Belediye Spor Kulübü bünyesinde oluşturdukları spor branşları ile
gençleri spora yönlendirmeye gayret
ettiklerini vurgulayan Başkan Tuna, yaz
dönemlerinde açtıkları yaz spor okulları
ile her yıl yaklaşık 5 bin gence spor
yapma imkanı sunduklarının altını çizdi.
Soli Pompeipolis ile Yumuktepe’de
yapılan arkeolojik kazılar, Mersin
Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle
hız kazandı. Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, kazı alanlarını ziyaret ederek, çalışmalar hakkında
görevlilerden bilgi aldı.
Antik Kent Soli Pompeipolis’te,
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle yürütülen kazı çalışmalarını
yerinde inceleyen Başkan Kocamaz,
çalışmaları yürüten Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Müzecilik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Remzi Yağcı ile
çalışmalarla ilgili değerlendirme yaptı.
Yıllardan beri bilinmezliğe terkedilen
Helenistik dönemin gizemli şehri, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği
destekle tekrar gün yüzüne çıkarılıyor.
Mersin’i her alanda ön plana çıkarmaya kararlı olduklarını ifade eden Başkan Kocamaz, “Ülkemizin her karış toprağından tarih ve kültür fışkırmaktadır.
Mersin de coğrafi, tarihi ve kültürel
konum olarak çok önemli bir noktada
bulunmaktadır. İnsanlığın tarih boyunca
kurduğu tüm medeniyetlere, tarihi ve
kültürel unsurlara sahip çıkmak zorundayız. Bu tarihi mirasımızın gün yüzüne
çıkarılması için kazı çalışmalarının hız
kazanması ve kazılardaki ihtiyaçların
giderilmesi için ne gerekiyorsa yapmaya
devam edeceğiz. Mersin’in bugüne
kadar gün yüzüne çıkarılmamış bu
önemli tarihini tüm dünyaya duyuracağız” dedi.
Soli Pompeipolis ziyaretinin ardından medeniyetler açısından büyük
önem taşıyan Yumuktepe Höyüğü'ne
geçen Başkan Kocamaz, burada arkeolojik kazıları yürüten Kazı Başkanı İtalya’nın Lecce Üniversitesi’nden Prof. Dr.
İsabella Caneva’dan kazı çalışmaları ile
bilgi alarak incelemelerde bulundu.
Rotary’lerin konuğu
Mesut Bakkal oldu
Her hafta bir konuğu davet eden ve Kulüp
üyeleri ile buluşturan Mersin Rotary Kulübü’nün bu haftaki konuğu Mersin İdmanyurdu Teknik Direktörü Mesut Bakkal oldu.
Mersin İdmanyurdu Teknik Direktörü Mesut Bakkal,
Mersin Rotary Kulübü’nün konuğu oldu. Mersin Rotary
Kulübü’nün konuğu olan Bakkal, söyleşi öncesi Türkiye’de ve Dünyada futbol endüstrisi ve Mersin İdmanyurdu ile ilgili de bir sunum yaptı.
Futbolun artık çok geniş kitlelere yayıldığını ve sanayileştiği belirten tecrübeli teknik adam, “Futbolda artık çok
büyük rakamlar telafuz edilmeye başladı. Çünkü artık bir
ülkenin yüzde 90’nı futbolu yakından takip ediyor. Yayın
gelirleri ve sponsorlar bu sektörü hareketlendiren ve
canlandıran faktörlerin başında geldi” diye konuştu.
Konuşmasında Mersin İdmanyurdu ile ilgili de bilgiler
veren Bakkal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Transfer yasağı
sebebiyle takıma takviye yapamadık. Elbette ki bu bizim
için büyük bir dezavantaj oldu. Çünkü rakiplerimiz kadrosunu güçlendirirken, biz mevcut kadromuzla yola çıktık.
Ancak şuda iyi bilinmelidir ki, Mersin İdmanyurdu hazır
bir ekip. Takım ruhu tavan yapmış bir karakterli takım. Bu
sayede başarıya ulaşacağımızdan hiçbir şüphem yok.”
Konuşmaların ardından Mersin Rotary Kulübü Dönem
Başkanı Serhan Antalyalı, teknik direktör Mesut Bakkal’a
teşekkür ederek, plaket verdi.
‘Mavi bayrak sayısı
Mersin için az’
Kızkalesi Turizm Derneği Başkanı Hüseyin
Çalışkan, Mersin sahillerindeki mavi bayraklı plaj sayısının bir an önce arttırılması
gerektiğini söyledi.
Kızkalesi Turizm Derneği Başkanı Hüseyin Çalışkan,
11 mavi bayrak sayısının Mersin için çok az olduğunu
belirterek, Mersin sahillerindeki mavi bayraklı plaj sayısının bir an önce arttırılması gerektiğini söyledi.
Türkiye'de mavi bayraklı plajların toplam sayısının
436 olmasına rağmen Mersin'de bu sayının ancak 11
olduğunu söyleyen Hüseyin Çalışkan," Bu sayı Mersin’de turizmin gelişmesi adına olumsuz bir göstergedir.
300 km sahili bulunan ve son derece önemli plajlara
sahip bir kent olmasına rağmen, mavi bayraklı plaj sayımız çok az. Eğer bu sayı kısa sürede içerisinde artarsa
Mersin turizmine katkısı büyük olacaktır."dedi.
Antalya'da 200, Muğla'da 95, İzmir'de 45 mavi bayraklı plaj olduğunu hatırlatan Çalışkan" Diğer illerimize
bakarak bu sayının Mersin'de 11 olmasının düşündürücüdür. Mutlak suretle çalışmalar yaparak bu sayının arttırılması gerekiyor. Mavi bayrak alabilmek toplam 32 kriter gözetiliyor.
Bu sebeple Mersin Valiliği, Mersin Büyükşehir Belediyesi, sahil belediyeleri, Sağlık Müdürlüğü ve Mersin Kültür Turizm Müdürlüğü iş birliği ile ortak çalışmalar yaparak bir an önce bu sayıları artırmak için çalışmalar ve
başvurular yapılmalıdır" diye konuştu.

Benzer belgeler

Kuyucuoğlu, “Kafalarda cevapsız sorular var”

Kuyucuoğlu, “Kafalarda cevapsız sorular var” öneride partilerini haksız yere suçlayanların kendi kendilerini tekzip ettiğini söyleyen CHP İl Başkanı Abdullah Özyiğit, Abdullah “CHP’nin haklı olduğu ortaya çıktı” Özyiğit dedi. nSayfa 8’de

Detaylı

4 - Mersin Tercüman

4 - Mersin Tercüman müzik yayınlarına telif hakları kanununa dayandırılarak kesilen haksız cezalara ‘dur’ dedi. n ESOB Başkanı Talat Dinçer, ‘Adalet yerini buldu’ derken, önümüzdeki süreçte kanunda revizyon yapılarak ...

Detaylı