2012-1

Transkript

2012-1
Editörden
De¤erli Okuyucular›m›z,
Diyabet Obezite ve Hipertansiyon’da Hemflirelik dergimizin dördüncü y›l›n›n ilk say›s›yla
sizlere yeniden merhaba diyoruz.
Bu say›m›zda da meslektafllar›m›z›n geliflmelerine katk› sa¤layacak araflt›rma makaleleri ve diyabet, obezite ve hipertansiyon bak›m›na güncel yaklafl›m sunan derleme makaleleri yer almaktad›r. Bu konuda bize birbirinden de¤erli meslektafllar›m›z yard›mc› oldu.
Ö¤r. Gör. Dr. Özlem Ovayolu, Doç. Dr. Nimet Ovayolu ve Hemflire Sezer ‹¤de “Diabetes Mellitusda Metabolik Kontrol ‹le Yaflam Kalitesi Aras›ndaki ‹liflki” isimli derlemede diyabetli birey /ailesi ve diyabet bak›m profesyonellerine bu konuda ›fl›k tutmaya çal›flt›. Arafl.
Gör. Yeter Durgun Ozan, Yard. Doç. Dr. Merlinda Alufl Tokat ve Arafl. Gör. Elif Uluda¤ “Gestasyonel Diabetes Mellitus: ‹zlem, De¤erlendirme ve Yönetim” konulu makalelerinde hem
anne hem de bebek sa¤l›¤› aç›s›ndan gestasyonel diyabet yönetimini vurgulad›lar. Arfl.
Gör. Dr. Özlem Tekir ve Prof. Dr. Aynur Esen “Güçlendirme Kavram› ve Diyabetli Bireyin
Güçlendirilmesi” konulu makalelerinde diyabetli bireylerin kendi kendilerini yönetmek için
nas›l güçlendirileceklerini aktarm›fllard›r ve ayn› zamanda ayn› yazarlar “Diyabetlide Yaflam Biçiminin Güçlendirilmesi ‹çin Yetki Sürecinin ‹ncelenmesi” konulu araflt›rmalar› ile güçlendirilmifl diyabetlilerle ilgili araflt›rma sonuçlar›n› paylaflt›lar. Prof. Dr. Feray Gökdo¤an
“Hemflirelerin Toplumda Diyabetli ve Diyabetli Olmayanlarda Periferik Arteryal Hastal›k Sorunlar›n› Saptamas› konulu araflt›rma makalesinde diyabetin önemli bir komplikasyonu
olan periferik arter hastal›klar› ile ilgili riskler de¤erlendirilmifltir. Yüks. Lisans Ö¤r. Zöhre K›yançiçek ve Yard. Doç. Dr. Özden Dedeli “Yafll› Bireylerde Diyabet ve Hemflirelik Yönetimi” konulu makalelerinde yafll›l›k döneminde diyabet yönetiminin önemine dikkat çekmeye çal›flt›. Arafl. Gör. Nurten Terkefl ve Doç. Dr. Hicran Bektafl “Diyabetes Mellitus Hastalar›nda
Komplikasyonlar› Önlemeye Yönelik Tedavi ve Hemflirelik Bak›m›” konulu makalelerinde Diyabet komplikasyonlar›n›n bak›m›na ›fl›k tutmufltur. Ö¤r. Gör. Derya Atik ve Hemflire Meral
Çak›r’›n “ICN 2012 Temas›: Kan›ttan Eyleme Örnek: Akut Myokard ‹nfarktüsünde Oksijen Tedavisi Uygulamas›n›n De¤erlendirilmesi” konulu makalesi siz de¤erli okuyucular için yararl›
bir kaynak olacakt›r. Arafl. Gör. Dr. Gülhan Coflansu, Hemflire Nurdan Y›ld›r›m, Prof. Dr.
Semra Erdo¤an, Yard. Doç. Dr. fieyda Özcan, Dr. Selda Çelik ve DHD Cezaevi Çal›flma
Grubu “Ceza ve Tutukevlerinde Bulunan Hükümlü, Tutuklu ve Çal›flanlar›n Diyabet Yönünden De¤erlendirilmesi” konulu araflt›rma makalelerinde Türkiye de bir ilki gerçeklefltirmifller
ve hükümlü, tutuklu ve çal›flanlar›n› diyabet yönünden de¤erlendirmifllerdir. Yard. Doç. Dr.
fieyda Özcan “Hemflirelikte Reçete Yazma Yetkisi” konulu makalesiyle meslektafllar› için
önemli bir konuyu gündeme getirmifltir.
Tüm yazarlar›m›za ve bu say›n›n haz›rlanmas›nda eme¤i geçen dan›flma kurulu üyelerine teflekkürü bir borç biliyoruz. Gelecek say›lar›m›zda da sizlerden gelecek farkl› de¤erlendirmeler ve araflt›rmalarla yeniden birlikte olmak üzere sa¤l›cakla kal›n...
Prof. Dr. Nermin OLGUN
Ac›badem Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi
Hemflirelik Bölümü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›
‹STANBUL
Dergi Ad›
Hemflirelik Forumu
Diyabet, Obezite ve
‹çindekiler
1
Diabetes Mellitusda Metabolik Kontrol ‹le
Yaflfla
am Kalitesi Aras›ndaki ‹liflflkki
Ö¤r. Gör. Dr. Özlem OVAYOLU
Doç. Dr. Nimet OVAYOLU, Hemflire Sezer ‹⁄DE
7
Gestasyonel Diabetes Mellitus: ‹zlem, De¤erlendirme ve Yönetim
Arafl. Gör. Msc. Yeter Durgun OZAN
Yrd. Doç. Dr. Merlinda Alufl TOKAT, Arafl. Gör. Elif ULUDA⁄
15
Güçlendirme Kavram› ve Diyabetli Bireyin Güçlendirilmesi
Arfl. Gör. Dr. Özlem TEK‹R, Prof. Dr. Aynur ESEN
22
Diyabetlide Yaflfla
am Biçiminin Güçlendirilmesi için
YETK‹ Sürecinin ‹ncelenmesi
Arfl. Gör. Dr. Özlem TEK‹R, Prof. Dr. Aynur ESEN
32
Hemflfliirelerin Toplumda Diyabetli ve Diyabetli Olmayanlarda
Periferik Arteryal Hastal›k Sorunlar›n› Saptamas›
Prof. Dr. Feray GÖKDO⁄AN
43
Yaflflll› Bireylerde Diyabet ve Hemflfliirelik Yönetimi
Yüks. Lisans Ö¤r. Zöhre KIYANÇ‹ÇEK, Yrd. Doç. Dr. Özden DEDEL‹
50
Diyabetes Mellitus Hastalar›nda Komplikasyonlar›
Önlemeye Yönelik Tedavi ve Hemflfliirelik Bak›m›
Arfl. Gör. Nurten TERKEfi, Doç. Dr. Hicran BEKTAfi
65
ICN 2012 Temas›: Kan›ttan Eyleme Örnek: Akut Myokard
‹nfarktüsünde Oksijen Tedavisi Uygulamas›n›n De¤erlendirilmesi
Derya AT‹K, Meral ÇAKIR
71
Ceza ve Tutukevlerinde Bulunan Hükümlü, Tutuklu ve
Çal›flfla
anlar›n Diyabet Yönünden De¤erlendirilmesi
Cosansu G, Y›ld›r›m N, Erdo¤an S,Olgun N, Özcan fi, Çelik S
Bilgili H, Demirgöz S, Göro¤lu F, Ayd›n M, ‹lhan A,Genç B, Tok A,
Temiz N, Bulut Y, Tarakç› Z, Akyüz S, Özkesemen Say›n B, Tarhan N,
Yurdakul S ve Çakmak S
79
Hemflfliirelikte Reçete Yazma Yetkisi
Uluslar aras› Uygulamalardan Örnekler ile
Yard. Doç. Dr. fieyda ÖZCAN
Hipertansiyon
(Özel say›)
‹mtiyaz Sahibi ve
Genel Yay›n Yönetmeni
Bahattin Ç‹B‹R
Yay›n Türü
Yerel - Süreli - ‹ki ayda bir
Yönetim Yeri
Ataköy 9 - 10. K›s›m
Yunus Emre Sitesi S-3 A Blok
Kat: 1/6 Bak›rköy - ‹STANBUL
Tel: (0212) 661 61 46
www.bilmedya.com
e-mail: [email protected]
e-mail: [email protected]
Yay›na Haz›rl›k
Merajans Ltd. fiti.
Bas›m Yeri
Özlem Grafik Matbaac›l›k
Litrosyolu 2. Matbaac›lar Sitesi
A Blok Kat: 5 No: 8-10
Topkap› - ‹STANBUL
Dergimizde yay›nlanan yaz›,
foto¤raf ve çizimlerin sorumlulu¤u
yazar›na aittir, kaynak gösterilerek kullan›labilir.
Dergimiz bas›n meslek
ilkelerine uymaktad›r.
Hemflirelik Forumu
Bilmedya Grup yay›n›d›r
ISSN 1301-9880
Cilt 4 - Say› 1
Ocak - Haziran 2012
Editör
Prof. Dr. Nermin OLGUN
Ac›badem Üniversitesi
Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi
Hemflirelik Bölümü
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal› / ‹STANBUL
Yay›n Kurulu
Prof. Dr. Sevgi OKTAY
Diyabet Hemflireli¤i Derne¤i
Onursal Baflkan›, ‹.Ü. Florence
Nightingale Hemflirelik Fakültesi
Hemflirelikte Yönetim Anabilim
Dal› Emekli Ö¤retim Üyesi /
‹STANBUL
Prof. Dr. Semra ERDO⁄AN
‹.Ü. Florence Nightingale
Hemflirelik Fakültesi
Halk Sa¤l›¤› Hemflireli¤i
Anabilim Dal› / ‹STANBUL
Y. Doç. Dr. fieyda ÖZCAN
‹.Ü. Florence Nightingale
Hemflirelik Fakültesi
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal› / ‹STANBUL
Arfl. Gör. Dr. Gülhan ÇOfiANSU
‹.Ü. Florence Nightingale
Hemflirelik Fakültesi
Halk Sa¤l›¤› Hemflireli¤i
Anabilim Dal› / ‹STANBUL
Uz. Hemflire Selda ÇEL‹K
‹stanbul Üniversitesi ‹stanbul
T›p Fakültesi ‹ç Hastal›klar›
Anabilim Dal› Diyabet E¤itim
Hemfliresi / ‹STANBUL
Uz. Hemflire Belgin BEKTAfi
Dokuz Eylül Üniversitesi
Hastanesi Diyabet E¤itim
Hemfliresi / ‹ZM‹R
Hemflire Yeter ERB‹L
Diyarbak›r Devlet Hastanesi
Diyabet E¤itim
Hemfliresi / ‹STANBUL
Hemflire fiengül IfiIK
Dr. Lütfi K›rdar Kartal E¤itim ve
Araflt›rma Hastanesi Diyabet
E¤itim Hemfliresi / ‹STANBUL
Hemflire Nurdan YILDIRIM
Dr. Sami Ulus Çocuk
Hastanesi Diyabet E¤itim
Hemfliresi / ANKARA
Dan›flma Kurulu
Prof. Dr. Nuran AKDEM‹R
Hacettepe Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi
Hemflirelik Bölümü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/ANKARA
Prof. Dr. Nalan AKBAYRAK
GATA Hemflirelik Yüksekokulu ‹ç Hastal›klar›
Hemflireli¤i Anabilim Dal›/ANKARA
Prof. Dr. Hediye ARSLAN
Do¤um ve Kad›n Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal› Emekli Ö¤retim Üyesi/‹STANBUL
Prof. Dr. Hatice BOSTANO⁄LU FESC‹
Gazi Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Hemflirelik Bölümü ‹çi Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/ANKARA
Prof. Dr. Sevim BUZLU
‹stanbul Üniversitesi Florence Nightingale
Hemflirelik Fakültesi Psikiyatri Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/‹STANBUL
Prof. Dr. Zehra DURNA
Bilim Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹STANBUL
Prof. Dr. Aynur ESEN
Ege Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal› ‹ZM‹R
Prof. Dr. Fatma ET‹ ASLAN
Ac›badem Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi
Hemflirelik Bölümü Cerrahi Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal› ‹STANBUL
Prof. Dr. Feray GÖKDO⁄AN
Ege Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹ZM‹R
Prof. Dr. Çiçek FADILO⁄LU
Ege Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹ZM‹R
Prof. Dr. Ayfer KARADAKOVAN
Ege Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹ZM‹R
Prof. Dr. Sema KU⁄UO⁄LU
Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal› Emekli Ö¤retim Üyesi/New York
Prof. Dr. Hülya OKUMUfi
Dokuz Eylül Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi
Do¤um ve Kad›n Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/‹ZM‹R
Prof. Dr. Ayfle YÜKSEL
Yüzüncü Y›l Üniversitesi T›p Fakültesi
Halk Sa¤l›¤› Anabilim Dal›/VAN
Prof. Dr. Birsen YÜRÜGEN
Okan Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹STANBUL
Doç. Dr. Aysel BADIR
Koç Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹STANBUL
Yay›n ve Bilim Kurulundaki bütün isimler akademik ünvan ve soyad› alfabetik s›ras›yla dizilmifltir.
Doç. Dr. Sezgi ÇINAR
Marmara Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi
Hemflirelik Bölümü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/‹STANBUL
Doç. Dr. Asiye DURMAZ AKYOL
Ege Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹ZM‹R
Doç. Dr. Nevin HOTUN fiAH‹N
‹stanbul Üniversitesi Florence Nightingale
Hemflirelik Fakültesi Do¤um ve Kad›n Hastal›klar›
Hemflireli¤i Anabilim Dal›/‹STANBUL
Doç. Dr. Gülten KAPTAN
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›
Emekli Ö¤retim Üyesi/‹STANBUL
Doç. Dr. Sakine MEM‹fi
Adnan Menderes Üniversitesi
Ayd›n Sa¤l›k Yüksekokulu ‹ç Hastal›klar›
Hemflireli¤i Anabilim Dal›/AYDIN
Doç. Dr. Mukadder MOLLAO⁄LU
Cumhuriyet Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/S‹VAS
Doç. Dr. Nesrin NURAL
Karadeniz Teknik Üniversitesi Sa¤l›k Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal›/TRABZON
Doç. Dr. Nimet OVAYOLU
Gaziantep Üniversitesi Sa¤l›k Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/GAZ‹ANTEP
Doç. Dr. Mehtap TAN
Cumhuriyet Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/S‹VAS
Doç. Dr. Sultan TAfiCI
Erciyes Üniversitesi Atatürk Sa¤l›k Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/KAYSER‹
Doç. Dr. Serap ÜNSAR
Trakya Üniversitesi Edirne Sa¤l›k Yüksekokulu
‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›/ED‹RNE
Y. Doç. Dr. Sevgi KIZILCI
Dokuz Eylül Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi
‹ç Hastal›klar› Anabilim Dal›/‹ZM‹R
Y. Doç. Dr. S›d›ka O⁄UZ
Marmara Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi
Hemflirelik Bölümü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i
Anabilim Dal›/‹STANBUL
Y. Doç. Dr. Zeliha TÜLEK
‹stanbul Üniversitesi Florence Nightingale
Hemflirelik Fakültesi ‹ç Hastal›klar›
Anabilim Dal›/‹STANBUL
Y. Doç. Dr. Sevim ULUPINAR
Marmara Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi
Hemflirelik Bölümü Hemflirelikte Ö¤retim
Anabilim Dal›/‹STANBUL
Yazarlara Bilgi
GENEL B‹LG‹LER
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu, konu bafll›klar› ile ilgili
araflt›rma makaleleri, derleme makaleleri, olgu sunumlar›, editöryel tart›flmalar, editöre
mektuplar, e¤itsel çal›flmalar, soru-cevaplar ve gündemi belirleyen güncel konular›
yay›nlayan bilimsel bir dergidir.
Derginin yay›n dili Türkçedir ve makaleler Türk Dil Kurumu’nun dilbilgisi ve imla
kurallar›na göre yaz›lmal›d›r. Kongre ya da sempozyumda sunulmufl ise kongrenin ad›,
tarihi ve düzenlendi¤i flehir ilk sayfada dipnot olarak belirtilmelidir.
Yay›n hakk›n›n Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu’na devri için
gelifltirilen form yazar(lar) taraf›ndan imzalanmal›d›r. Dergiye yay›nlanmak üzere
gönderilecek yaz› çeflitleri flu flekilde özetlenebilir.
a. Araflt›rma Makaleleri
Bilimsel araflt›rma sürecini tamamlam›fl ve raporland›r›lm›fl makale türüdür. Tez, bilimsel
toplant›da sunulan sözel/poster bildiri vb. bu kategori içinde yer almaktad›r.
b. Derleme Makaleleri
Uluslararas› ve ulusal kaynaklardan yararlanarak, konu ile ilgili temel tart›flmalar›n
ortaya koyuldu¤u ve yazarlar›n tart›flmalar ile ilgili görüfllerini belirtti¤i makale türüdür.
Do¤rudan ya da davet edilen yazarlar taraf›ndan haz›rlan›r.
c. Olgu Sunumlar›
Ender görülen, tan›, tedavi ve bak›m›nda farkl›l›k gösteren, bak›m kalitesini art›rmaya
yönelik yeni ve farkl› yaklafl›mlar› tart›flan makalelerdir. Yeterli say›da foto¤raflarla ve
flemalarla desteklenmifl olmal›d›r.
d. Editöryel Yorum
Yay›nlanan orijinal araflt›rma makaleleri ile ilgili, araflt›rman›n yazarlar› d›fl›ndaki o
konunun uzman› taraf›ndan de¤erlendirilmesidir. Konu ile ilgili makalenin sonunda
yay›nlan›r.
e. Editöre Mektup
Dergide daha önceden yay›mlanm›fl makaleye katk›da bulunmak amac›yla Editöre
yaz›lan mektuptur.
Yay›nlanmak Üzere Dergiye Gönderilen Yaz›larda Dikkat Edilecek Noktalar
• Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Dergisi’nin yaz›m kurallar› Amerikan
Psikoloji Derne¤i (APA) yaz›m kurallar› temel al›narak belirlenmifltir.
• Dergide yay›mlanmas› istenen metin Microsoft Word program›nda, Times New
Roman yaz› karakterinde, sayfan›n tek taraf›n›n kullan›ld›¤›, (A4) boyutlar›nda (21x29,5
cm.) beyaz ka¤›da her yan›ndan 2,5 cm. boflluk kalacak flekilde 12 punto ve 2 sat›r
aral›¤› ile yaz›lmal›d›r. 3 kopya (tablo, flekil, grafik ve foto¤raflar› ile birlikte) Yaz›lar›n 3
nüsha (2’sinde yazar isim(leri), unvan(lar) ve kurum(lar) olmayacak) lazerli ç›kt›s›na
metnin aynen yer ald›¤› bir CD ile (kritik gruplarla yürütülen çal›flmalarda) etik kurul
veya kurum izin belgelerinin fotokopileri eklenmelidir.
• Araflt›rma ve derleme makaleleri 5000 kelimeyi, editöre mektup 700 kelimeyi
geçmemelidir. Bu s›n›rlamada özet, kaynaklar, tablo, flekil, grafik ve teflekkür bölümleri
yer almaz. ‹lk sayfa hariç di¤er sayfalar numaraland›r›lmal›d›r.
• Her metnin bir bafll›k sayfas› bulunmal›; yaz›n›n Türkçe ve ‹ngilizce bafll›klar›n›,
yazarlar›n aç›k adlar›n›, unvanlar›n›, kurumlar›n›, yaz›flma yap›lacak yazar›n ad›, adresi,
telefon ve faks numaralar› ile elektronik posta adresini içermelidir.
• K›saltmalar metinde k›saltma yap›lm›fl ise ilk kullan›mda uzun flekli yaz›lmal› ve
k›salt›lm›fl flekli parantez içinde gösterilmelidir.
Makalenin Yap›s›
Makale, makalenin ad›, Türkçe ve ‹ngilizce özet, ana metin, kaynaklar, tablolar, flekil
ve grafik bölümlerinden oluflmaktad›r. Gerekli oldu¤u durumlarda (örne¤in, ölçek
gelifltirme ya da geçerlik güvenirlik çal›flmalar›nda) ekler de yer alabilmektedir. Ana
metin: a) girifl ve amaç b) gereç ve yöntem c) bulgular d) tart›flma e) sonuç ve
öneriler bölümlerinden oluflmaktad›r. Bu bölümler büyük harf ve koyu renk ile ayr› bir
sayfadan bafllanarak yaz›lmal›d›r.
Makalenin Ad›: Metnin geneli ile iliflkili olmal› ve ele al›nan konuyu yans›tmal›d›r.
Makalenin ad›n›n alt›na yazar isimleri eklenmemelidir.
Özet: Türkçe ve ‹ngilizce (Abstract) olarak yaz›lmal› ve 200 kelimeyi aflmamal›d›r.
Amaç, gereç-yöntem, bulgular ve tart›flma sonuç ve öneriler bölümlerinden
oluflmal›d›r. K›saltma kullan›lmamal› ve kaynak gösterilmemelidir.
Anahtar kelimeler: Türkçe ve ‹ngilizce özetlerin alt›nda (en az 3, en fazla 5 adet)
belirtilmelidir. Kelimeler küçük harf ile alfabetik dizine göre s›ralanmal›d›r.
Girifl: Konu ile ilgili uluslararas› ve ulusal literatüre dayal› problemin tan›m› yap›l›r. Konu
ile ilgili önceki çal›flmalar k›saca özetlenerek bu çal›flmaya neden gerek duyuldu¤u
aç›klan›r. Çal›flman›n temel hipotezi ya da ana sorunsallar› aç›k olarak belirtilir. Bir
cümle ile makalenin genel amac› belirtilmelidir.
Gereç-Yöntem: Araflt›rma tasar›m tipi, araflt›rman›n yap›ld›¤› yer ve özellikleri,
araflt›rman›n evreni ve örneklem seçimi, verilerin toplanmas›, verilerin de¤erlendirilmesi
ve araflt›rman›n s›n›rl›l›klar› bölümlerinden oluflur. Araflt›rman›n etik boyutu
aç›klanmal›d›r. Makalelerde araflt›rma ve yay›n eti¤ine uyulmal›d›r.
Bulgular: Çal›flman›n temel sonuçlar›, istatistiksel sonuçlar› ve bunlar›n anlaml› olup
olmad›¤› ile birlikte verilir. Çal›flmada kullan›lan önemlilik testleri aç›k olarak
yaz›lmal›d›r. Tablo, flekil, grafiklerin yerlerinin belirtilmesi gerekir.
Tart›flma: Sonuçlar›n anlam›, bu sonuçlar›n hangi bilgileri destekledi¤i, hangi bilgileri
çürüttü¤ü, kaynaklar ile desteklenerek gösterilir. Karmafl›k istatistikler ve bulgular
sadelefltirilerek, bulgular›n flu andaki hemflirelik bak›m›na etkileri tart›fl›l›r. Bulgular ve
tart›flma ayr› bölümler halinde yaz›lmal›d›r.
Sonuç ve Öneriler: Sonuç ve öneriler ayr› bafll›klar alt›nda, araflt›rma bulgular›na dayal›
olarak yap›lmal›d›r. Öneriler, konu ile ilgili araflt›rma yürütecek araflt›rmac›lara yol
gösterici nitelikte olmal›d›r.
Teflekkür: Bu bölüm gerekli oldu¤u durumda kullan›lmal›d›r. Araflt›rma finansal olarak
bir kurum taraf›ndan desteklendi ise, araflt›rmada anketör kullan›lmas› gibi benzeri
yard›mlar al›nd› ise bu ve benzeri durumlarda teflekkür makalenin sonunda yer
almal›d›r.
Kaynaklar
Metiin içiinde kaynak gösterrme::
• Cümle sonunda kaynak gösteriminde, yazar soyad› ve yay›n y›l› aras›nda virgül
kullan›lmal›d›r. Örne¤in, (Olgun, 2006). E¤er al›nt› belirli bir sayfadan yap›ld›ysa,
(Özcan, 2007, s. 11).
• Birden fazla farkl› kaynak kullan›ld› ise kaynaklar alfabetik dizine göre s›ralanmal›,
kaynaklar aras›na noktal› virgül konulmal›d›r. Örne¤in, (Erdo¤an, 2005; Oktay ve
Özcan, 2002).
• Al›nt› yap›lan kaynaklardan ayn› soyadl› yazarlar mevcutsa ve al›nt›n›n yay›n y›l› farkl›
ise, cümle sonunda ya da cümle içinde yazar isimlerinin bafl harfi belirtilmelidir.
Örne¤in cümle sonunda (E. Aslan 1988 s.22; H. Aslan 1987, s.421) fleklinde
belirtilmelidir.
• Befl yazara kadar bir kaynaktan al›nt› yap›ld›¤›nda, ilk kaynak gösteriminde üç yazar
belirtilip, daha sonraki cümlelerde sadece tek yazar›n soyad› “ve ark./et al”
biçiminde belirtilmelidir.
• Kaynak iki yazarl› ise cümle sonunda (Choi ve Shi, 2001) olarak, cümle içinde ise
Choi ve Shi (2001) fleklinde kullan›lmal›d›r.
• Yazar› olmayan bir kaynakta cümlenin sonuna parantez içerisinde makalenin bafll›¤›
ya da kayna¤›n girifl cümlesi ve yay›n y›l›, gerekli oldu¤u durumlarda sayfa numaras›
da belirtilmektedir. Örne¤in, (Diabetes Management, ADA, 2005).
• Kayna¤›n yazar ad› ve soyad› belirli de¤ilse, elektronik adres cümle sonunda
belirtilmelidir. Örne¤in, (www.staff.ncl.ac.uk/philip.home/t1dgch2b.htm#Empower)
Metiin sonnunnda
a kaynak gösterrme::
• Kaynaklar bölümünde kaynaklar›n s›ralanmas› yazar soyadlar›na göre alfabetik
olarak yap›lmal› ve tüm yazarlar yaz›lmal›d›r.
• Ayn› yazar›n, ayn› tarihte yay›nlanm›fl iki yay›n›ndan yararlan›ld› ise, yay›n tarihinden
sonra (a) ve (b) ibareleri ile belirtilmesi gerekmektedir. Örne¤in,
Ferrans, C.E;Povvers, M.S.(1985a) Quality of life lndex: Development and
psychometric properties, Advances in Nursing Science 8(1);15-24.
Ferrans, C.E.; Povvers, M.S. (1985 b) Psyhometric assesment of the quality of life index.
Research in Nursing and Health 15; 26-36.
• Kaynak bir dergiden al›nm›fl ise, yazar soyad› ve ad›n›n ilk harfi, bas›m tarihi,
makalenin bafll›¤›, derginin tam ad›, cilt ve say›s›, ilk ve son sayfa numaralar›
yaz›lmal›d›r. Örne¤in,
Gotzsche, P. (2000)Why we need a broad perspective on meta- analysis, BMJ 321,
585-586.
• Kurum ad› veya yazar› belli olan kitab›n kaynak gösterilmesi: Kurum ad›, ya da
yazar›n soyad›, ad›n›n bafl harfi, bas›m y›l›, makale bafll›¤›, varsa makalenin alt bafll›¤›,
kitab›n birden fazla bask›s› varsa bask› say›s›, yay›mland›¤› yer, yay›nevi mutlaka yer
almal›d›r. Örne¤in;
Whitehead, A.(1998). Science and the modern world. Free Pres, New York.
• Editörlü bir kitab›n bir bölümünden al›nt› yap›lm›fl ise, editör ve yazar›n ayr›nt›l› bilgisi
bas›m yeri verilmeli ve kaç›nc› bas›m oldu¤u belirtilmelidir. Türkçe kaynaklarda ayn›
flekilde editörü (Ed) ile k›saltarak belirtmeniz gerekmektedir. Örne¤in,
Olgun, N. (2002) Hipoglisemi ve hiperglisemi. S.Erdo¤an (Ed.), Diyabet hemflireli¤i
temel bilgiler. ‹stanbul: Yüce reklam/yay›m/da¤›t›m a.fl.
• Çeviri kitap ise:
Freud, S. (1970) An outline of psychoanalysis (J. Strachey, Trans.). New York: Norton.
(Original work published 1940).
• Internet ortam›ndan bir kitap ise,
Beers, M. H., Berkow, R. (1999). Mood disorders. In The Merck manual of diagnosis
and therapy (17th ed., sec. 15, chap. 189). Retrieve January17,2003,from
http://www.merck.com/pubs/mmanual/section15/chapter189/189a.htm
• Tezler:
Çil Ak›nc›, A. (2008). KOAH’l› hastalara uygulanan pulmoner rehabilitasyonun fiziksel
ve psikolojik parametrelere etkisi. Yay›mlanmam›fl doktora tezi, Marmara Üniversitesi
Sa¤l›k Bilimleri Enstitüsü, ‹stanbul.
• Elektronik ortamda elde edilen bir tez özeti ise,
Embar-Seddon, A. R. (2000). Perceptions of violence in the emergency department.
[Abstract]. Dissertation Abstracts International, 61 (02), 776A. Retrieved August 23,
2001, from http://wwwlib.umi.com/dissertations/fullcit
• Bildiri sunumu:
Olgun, N., Koçak Kaymaz, D. (A¤ustos 2006) To be acquired of foot caring skill to the
type 2 diabetic patients. FEND 11th Annual Conference, Kopenhag.
• Kongre kitab›nda yay›mlanan bildiri:
Olgun, N.( 2007) Diyabette vaka yönetimi. 9. Ulusal ‹ç Hastal›klar› Kongresi Kongre
Kitab›. 5-9 Eylül 2007, Antalya, 328-29.
• Elektronik ortamda kullan›lan kaynak bir üniversite ya da web sayfas›ndan al›nd› ise,
Chou, L., McClintock, R., Moretti, F., Nix, D. H. (1993). Technology and education:
New wine in new bottles: Choosing pasts and imagining educational futures.
Retrieved August 24, 2000, from Columbia University, Institute for Learning
TechnologiesWebsite:
http://www.ilt.columbia.edu/publications/papers/newwine1.html.
Tablolar, Grafikler, fiekiller
Kaynaklar bölümünden sonra, her bir tablo, grafik, flekil ayr› bir sayfada yer almal›d›r.
Her bir tablo, grafik, flekil bir sayfaya s›¤d›r›lmal›, gerekirse yaz› aral›¤› ve karakteri
küçültülmelidir. Tablo bafll›klar› koyu ve küçük harfler ile üste, grafik ve flekillerin
bafll›klar› ise alta yaz›lmal›d›r.
Önemli Not
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Formuna makale gönderilirken ekte
yer alan “Editöre Sunum Sayfas› Son Kontrol Listesi”nin doldurulmas› ve “Yay›n Haklar›
Devir Formu”nun tüm yazarlar taraf›ndan imzalanmas› gerekmektedir.
ED‹TÖRE SUNUM SAYFASI SON KONTROL L‹STES‹
Ma
akalennin Türrü
( ) Araflt›rma ( ) Derleme ( ) Olgu Sunumu ( ) Di¤er…………
1. Baflka bir dergiye gönderilmedi ( )
2. Sponsor veya ticari bir firma ile iliflkisi ( ) Yok ( ) Var …………..
3. ‹statistiksel kontrol yap›ld›
( )
4. Yay›n haklar› devir formu imzaland›
( )
5. Daha önce bas›lm›fl materyal için izin al›nd›
( )
6. Etik kurallara uygunlu¤u gereç ve yöntemde belirtildi
( )
Ka
apa
ak Sa
ayfa
as›
7. Makalenin Türkçe ve ‹ngilizce bafll›¤› yaz›ld›
( )
8. Yazarlar ve kurumlar› belirtildi
( )
9. Tüm yazarlar›n yaz›flma adresleri, ifl tel, cep tel, e-posta belirtildi
( )
Özetllerr
10. Türkçe ve ‹ngilizce özet (en fazla 200 kelime) yaz›ld›
( )
11. 3-5 aras› anahtar kelime (Türkçe-‹ngilizce) belirtildi
( )
Ya
az›m
m Diili
12. Türkçe ve ‹ngilizce dil bilgisi kurallar›na uygunlu¤u kontrol edildi
( )
Teflekkkürr
13. Makalede teflekkür edilecek kifli/kifliler varsa belirtildi
( )
(Araflt›rmaya katk› sa¤layan ve/veya *‹statistiksel yönden de¤erlendiren kiflinin ismi)
Ka
aynaklar
14. Kaynak gösterimi metin içinde ve metin sonunda belirtilen kurallara
uygun olarak yap›ld›
( )
Ta
ablo ve Resiimlerr
15. Belirtilen kurallara uygun olarak haz›rland› (en fazla 5 tablo)
( )
16. Baflka kaynaklardan al›nan flekil, resim, tablolar için yazar›ndan
Yaz›l› izin al›nd›
( )
* ‹statistik de¤erlendirmeyi yapan uzman›n onay› (makalede yer alan yazarlardan biri
de¤ilse belirtilmelidir.)
Unvan›, ad›-soyad›-çal›flt›¤› kurum:
‹mzas›
Yazarlar›n unvan›, ad›-soyad›, çal›flt›¤› kurum
‹mzas›
1) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
2) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
3) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
4) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
5) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
6) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
7) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
8) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
9) ………………………………………………………………………………………….....……………
………………………………………………………………………………………….....……………
10) ……………………………………………………………………………………….....….…………
……………………………………………………………………………………..........……………
YAYIN HAKLARI DEV‹R FORMU
Yay›nlanmas› dile¤iyle gönderdi¤imiz:
………………………………………………………………………………….................………………
…………………………………………………………………………….................……………………
bafll›kl› makalenin yazar(lar)› olarak, yaz›n›n; her türlü yay›n haklar›n›n “Diyabet,
Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik” Dergisine ait oldu¤unu, derginin belirtti¤i
yaz›m ve yay›n kurallar›na uygun oldu¤unu, makalenin daha önce yurtiçinde veya
yurtd›fl›nda Türkçe veya yabanc› bir dilde yay›nlanmad›¤›n› veya yay›nlanmak üzere
de¤erlendirme aflamas›nda olmad›¤›n›, bilimsel ve etik sorumlulu¤unun taraf›m›za ait
oldu¤unu, di¤er yazarlara ulafl›lamamas› halinde, tüm yazarlar›n çal›flmadan
haberdar olduklar›n› ve di¤er yazarlar›n sorumluluklar›n›, makalenin birinci yazar›
olarak üzerime ald›¤›m› kabul ve beyan ederim. ….../…../……..
Yazarlar›n unvan›, ad›-soyad›, çal›flt›¤› kurum
‹mzas›
1) …………………………………………………………......................……………………………….
2) …………………………………………………………......................……………………………….
3) …………………………………………………………......................……………………………….
4) …………………………………………………………......................……………………………….
5) …………………………………………………………......................……………………………….
6) …………………………………………………………......................……………………………….
7) …………………………………………………………......................……………………………….
8) …………………………………………………………......................……………………………….
9) …………………………………………………………......................……………………………….
10) ………………………………………………………......................………………………………...
Tüm yazarlar makalede belirtilen s›raya uygun olarak bu formu imzalamal›d›r.
Diabetes Mellitusda Metabolik
Kontrol ‹le Yaflflaam Kalitesi Aras›ndaki ‹liflflkki
Ö¤r. Gör. Dr. Özlem OVAYOLU1, Doç. Dr. Nimet OVAYOLU1, Hemflire Sezer ‹⁄DE2
Gaziantep Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Hemflirelik Bölümü, GAZ‹ANTEP
1
Gaziantep Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Enstitüsü ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Yüksek Lisans Program› Ö¤rencisi, GAZ‹ANTEP
2
Özet
Diabetes mellitus sürekli bak›m gerektirmesi, tedavi maliyetinin çok yüksek olmas› ve önemli komplikasyonlara yol açmas› nedeniyle hastalar›n yaflam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Ancak glisemik kontrolün sa¤lanmas› ve sürdürülmesi komplikasyonlar›n geliflimini engelleyerek, yaflam
kalitesini artt›rmaktad›r. Bu nedenle diyabetli hastalarda etkin glisemik ve
metabolik kontrolün sa¤lanmas› ve sürdürülmesi, tedavinin her aflamas›na
hastalar›n aktif olarak kat›lmalar›n›n sa¤lanmas› ve yaflam kalitesinin yükseltilmesinde diyabet hemflirelerine büyük sorumluluklar düflmektedir. Bu makalede diyabetli bireylerde metabolik kontrol ile yaflam kalitesi aras›ndaki
iliflki vurgulanarak, gerekli önerilerde bulunulmufltur.
Anahtar kelimeler: Diabetes mellitus, metabolik kontrol, yaflam kalitesi,
diyabet hemfliresi
Abstract
The Relat›onship Between The Metabolic
Control and Quality Of Life In Diabetes Mellitus
Diabetes mellitus has negative effects on patients quality of life because of long term care, high cost of treatment and significant complications. However achieving and maintaining glycemic control can prevent
the occurence of complications and improve the quality of life. So that
nurses have great responsibility in effective maintaning of glysemic and
metabolic control, active participation of patients in each stage of treatment and increase of quality of life in diabetes patients. It was emphased
in this article the relationship between metabolic control and quality of life
among patients with diabetes and necessary suggestions were specified.
Key words: Diabetes mellitus, metabolic control, quality of life, diabetes
nurse
[email protected]
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 1 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Girifl
kenlerin dikkate al›nmas› gerekti¤i belirtilmifltir
Diabetes Mellitus (DM) görülme s›kl›¤› gittikçe
(Özer 2007). Ayr›ca glisemik kontrolün sa¤lanmas›
artan, insülin üretiminin yetersizli¤i, insülin eksikli¤i
da yaflam kalitesi aç›s›ndan son derece önemlidir.
veya her ikisinin sonucunda ortaya ç›kan hipergli-
Çünkü diyabetik hastalarda iyi sa¤lanan bir meta-
semi ile karakterize, her yaflta görülebilen metabo-
bolik kontrolün, yaflam kalitesini olumlu yönde etki-
lik bir hastal›kt›r (Ç›t›l ve ark. 2010b; Kartal ve ark.
ledi¤i gösterilmifltir (Ç›t›l ve ark. 2010a; Ovayolu ve
2008). Uluslararas› Diyabet Federasyonununa göre
ark. 2008). ‹yi bir metabolik kontrol ise hastan›n ya-
2011 y›l›nda 366 milyon olan diyabetli say›s› 2030 y›-
fl›na, komplikasyon ve baflka hastal›klar›n varl›¤›na,
l›nda 552 milyona ulaflacakt›r (http://www.idf.org/
gebelik durumuna, düzenli kan glukoz ölçümüne
diabetesatlas/5e/the-global-burden). Ülkemizde
ve takibine göre de¤ifliklik göstermektedir (Ç›t›l ve
de diyabetin prevelans› oldukça yayg›nd›r ve Tür-
ark. 2010b). Bilindi¤i gibi glisemik durumun takibin-
kiye Diyabet Epidemiyolojisi Ciddi bir halk sa¤l›¤›
de en yayg›n kullan›lan testler kan glukozu ve gli-
sorunu olan diyabetin tedavisinde hedef, glisemik
kozile hemoglobin (HbA1c) ölçümüdür (Ayalp
kontrolü sa¤lamak, akut ve kronik komplikasyonla-
2008). Kan glukozu ölçümü, günlük glisemik duru-
r› önlemek, ortaya ç›kt›¤› takdirde tedavi etmek ve
mun göstergesi iken; HbA1c, son 8–12 haftal›k dö-
diyabetli bireyin yaflam kalitesini yükseltmektir
nemdeki glisemik kontrolü gösterir. Bu nedenle
(Özer 2007). Yaflam kalitesi çok genifl alan› kapsa-
HbA1c uzun dönemde glisemik kontrolü en iyi gös-
yan bir kavramd›r ve bireyin fiziksel sa¤l›¤›, psikolo-
teren parametre olarak kabul edilmektedir (Ç›t›l ve
jik durumu, flahsi inançlar›, sosyal iliflkileri ve çevre-
ark. 2010b). Ayr›ca HbA1c kan flekerinin gün için-
sindeki olaylardan etkilenmektedir (Güven 2007).
deki dalgalanmas›ndan da etkilenmemektedir
Diyabetli hastalarda da yaflam kalitesinin tedavi
(Eren ve ark. 2003). Ayn› zamanda HbA1c’deki her
sonucunun göstergesi oldu¤u genel olarak kabul
%1’lik de¤iflim ortalama plazma glukoz de¤eri ola-
edilmektedir. Bu nedenle DM tan›s› alan hastalar›n
rak 28-29 mg/dl’ye karfl›l›k gelmektedir (Olgun ve
yaflam kalitesi araflt›rmac›lar taraf›ndan ele al›na-
ark. 2011b; ADA 2012). Bu yüzden tüm diyabet
rak, bu hastalar›n yaflam kalitesinin genel popülas-
hastalar›nda düzenli HbA1c takibi yap›lmas› gere-
yondan daha kötü oldu¤u belirlenmifl ve (Eren ve
kir (Ayalp 2008). HbA1c testinin yap›lma s›kl›¤› ko-
ark. 2004; Ovayolu ve ark. 2008) bu sonuç hastala-
nusunda fikir birli¤i yoktur. Ancak Amerikan Diya-
r›n s›kl›kla sa¤l›k ve hastal›k sorunlar›yla çeliflen ya-
bet Birli¤inin 2012 verilerine göre; stabil glisemik
flam tarz› ile iliflkilendirilmifltir (Çetinkalp 2011). Diya-
kontrol sa¤lanan hastalarda y›lda en az iki kez (ka-
bet, sürekli bak›m gerektirmesi, tedavi maliyetinin
n›t düzeyi E), diyabet tedavisi de¤ifltirilen yada te-
çok yüksek olmas› ve önemli komplikasyonlara yol
davi hedefi tutturulamayan hastalar için, y›lda en
açmas› nedeniyle hastalar›n yaflam kalitesini olum-
az dört kez (kan›t düzeyi E) test yap›lmas›n› öner-
suz etkilemektedir (Ç›t›l ve ark. 2010a). Bu hastalar-
mekte ve HbA1c ve kan flekeri aras›ndaki iliflki tab-
da yaflam kalitesini olumsuz etkileyen di¤er faktör-
lo 1’de görülmektedir (Olgun ve ark. 2011b; ADA
ler aras›nda; diyabet tipi, diyabet süresi, tedavi
2012).
flekli, cinsiyet, yafl, e¤itim düzeyi ve ekonomik du-
Diyabetik hastalarda glisemik kontrol hedefleri
rum yer almaktad›r. Ayd›n ve arkadafllar›n›n yapt›k-
için HbA1c <%6,5, açl›k kan flekeri 70–120 mg/dl,
lar› çal›flmada diyabeti olan hastalar›n, hastal›k yö-
postprandial (2. saat) kan flekeri <140 mg/dl olarak
netimi planlan›rken yaflam kalitesini etkileyen sos-
kabul edilmektedir (Ç›t›l ve ark. 2010b). HbA1c de-
yodemografik özelliklerin ve hastal›kla ilgili de¤ifl-
¤eri normale ne kadar yak›n ise komplikasyon riski
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 2 • Ocak - Haziran 2012
Diabetes Mellitusda Metabolik Kontrol ‹le Yaflam Kalitesi...
o derece düflüktür (TEMD 2011). Bu de¤er ayn› za-
tin kontrol ve yönetiminde temel olmal›d›r
(Pek
manda evde kan glukozu ölçümü do¤rulu¤unu
2002). Beslenme tedavisi hastan›n g›da al›m›n› de-
kan›tlamak için kullan›labilir. Evde baflar›l› kan glu-
¤erlendirmek için beslenmenin belirlenmesini; me-
koz izlemi ile HbA1c aras›ndaki uyumsuzluklar, ev-
tabolik durumu, yaflam tarz› ve de¤iflikli¤e haz›r
de baflar›l› kan glukoz izlem sonuçlar›n›n do¤ru ol-
olabilmeyi, hedef belirlemeyi, beslenme hakk›nda
mad›¤›n› ya da ölçüm zamanlar›n›n de¤ifltirilmesi
bilgilendirmeyi ve de¤erlendirmeyi içermelidir. Bu
gerekti¤ini düflündürmelidir (Aktafl 2008).
tedaviye uyumun sa¤lanmas›n› kolaylaflt›rmak için
Diyabetli hastalarda metabolik kontrolün en
yap›lan beslenme plan› kiflisellefltirilmeli, özellikle
güvenilir yöntemi say›lan HbA1c de¤eri, do¤al ola-
kültürel al›flkanl›klar, yaflam tarz› ve maddi konular
rak yaflam kalitesini de etkilemekte ve HbA1c ile
göz önünde bulundurulmal›d›r (Tehmiscio¤lu 2008).
yaflam kalitesi aras›ndaki iliflkinin karfl›laflt›r›ld›¤› ça-
Diyabetli bireylerin beslenme tedavileri; diyabetli-
l›flmalarda, HbA1c de¤eri yükseldikçe, yaflam kali-
lerin yafl›na, bo-yuna, vücut a¤›rl›¤›na, fiziksel akti-
tesinin düfltü¤ü (Güven 2007) HbA1c de¤eri
vite durumuna, sosyo--ekonomik durumuna ve
%7’den düflük olanlarda yaflam kalitesinin anlaml›
beslenme al›flkanl›klar›na göre tüm besin ö¤elerini
flekilde daha iyi oldu¤u bildirilmektedir (Ak›nc› ve
içerecek flekilde sa¤l›k ekibi iflbirli¤i ile diyetisyen
ark. 2008).
taraf›ndan düzenlenmelidir (Y›ld›z 2008). Bu düzen-
Diyabetli hastalarda metabolik kontrolü sa¤la-
lemeyle besin al›m›n›n kan glikoz düzeyi ve meta-
mak için bireylerin istek ve motivasyona sahip ol-
bolik kontrol üzerindeki etkileri tan›mlanarak (Pek
mas› gerekir. Çünkü kan glukoz düzeyini istenen se-
2002), arzu edilen metabolik kontrol (açl›k kan fle-
viyeye getirmek ve sürdürmek için, hastalar›n me-
kerinin 70-120 mg/dl aras›nda, tokluk kan flekerinin
dikal uygulamalara, diyet ve egzersizi içeren teda-
140mg/dl’in, HbA1c’nin %6,5, total kolesterolün
vi program›na uyum göstermeleri çok önemlidir
200 mg/dl’nin, LDL kolesterolün 100 mg/dl’nin, trig-
(Kartal ve ark. 2008). Hemflirenin en önemli sorum-
liserit düzeyinin ise 150 mg/dl’nin alt›nda olmas›)
lulu¤u, hastalar›n tüm bu basamaklara aktif kat›l›-
sa¤lanabilir (Y›ld›z 2008). Ayr›ca uzun dönemde
m›n›n sa¤lanmas› için e¤itim vermektir.
geliflebilecek komplikasyonlar›n önlenebilmesi veya geciktirilmesine (Pek 2002), yaflam süresinin uza-
Beslenme ve metabolik kontrol
t›lmas›na ve yaflam kalitesinin yükseltmesine katk›-
Diyabetli bireylerde beslenme tedavisi diyabe-
da bulunulabilir.
Tablo 1: Hemoglobin A1C Kan fiekeri ‹liflkisi
A1C
%
5
6
7
8
9
10
11
12
Ortalama
Mg/dL
97 (76-120)
126 (100-152)
154 (123-185)
183 (147-217)
212 (170-249)
240 (193-282)
269 (217-314)
298 (240-347)
Kan fifie
ekeri De¤erleri
Mmol/L
5.4 (4.2-6.7)
7.0 (5.5-8.5)
8.6 (6.8-10.3)
10.2 (8.1-12.1)
11.8 (9.4-13.9)
13.4 (10.7-15.7)
14.9 (12.0-17.5)
16.5 (13.3-19.3)
Egzersiz ve metabolik kontrol
Metabolik kontrolün sa¤lanmas›nda di¤er
önemli bir giriflim ise düzenli yap›lan egzersizdir. Egzersiz ile glisemi de¤iflimini görmek için postprandiyal takibi yap›l›r. Postprandiyal takibi insülin veya
insülin salg›lat›c› ilaç kullanan diyabetlilerde, hipoglisemiden kaç›nmak için gerekli önlemlerin
al›nmas›n› sa¤lar (Tehmiscio¤lu 2008). Vücut aktivitesi ve ›s›s›n›n artmas› insülin etkisini artt›r›r. Bu yüzden hastan›n yan›nda postprandiyal düzeyini h›zla
yükseltebilecek karbonhidrat kaynaklar› (glukoz
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 3 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
tabletleri, glukoz jelleri, kesme fleker, meyve suyu)
ulafl›labilmesinde, hipogliseminin erken tan›lanarak
bulunmad›kça, özellikle insülinin pik etkisinin oldu-
önlenmesinde (Ç›t›l ve ark. 2010b), insülin ve oral
¤u zamanlarda egzersizden kaç›nmak gerekir
antidiyabetiklerin doz ayar›n›n kolaylaflt›r›lmas›nda,
(TEMD 2011; Tehmiscio¤lu 2008). Ayr›ca egzersiz
ketoasidoz geliflme s›kl›¤›n›n azalt›lmas›nda büyük
öncesi insülin dozunun azalt›lmas› gerekebilir. Çün-
bir role sahiptir. Tedavinin yeni bafllad›¤› veya de-
kü egzersiz postprandiyal düzeylerini 24 saate ka-
¤ifltirildi¤i dönemlerde, glisemik kontrolün sa¤lana-
dar düflürebilir (Tehmiscio¤lu 2008). Düzenli fiziksel
mad›¤› zamanlarda, gebe diyabetlilerde, ek has-
egzersizin, diyabet hastalar›n›n sa¤l›¤›n› olumlu et-
tal›k varl›¤›nda, kan flekeri ölçümleri s›k yap›lmal›d›r
kiledi¤i, metabolik kontrol, vücut a¤›rl›¤›, kan bas›n-
(Ayalp 2008). Literatürde, insülin kullanan tip 2 di-
c› gibi de¤erlerin normal düzeylerde olmas›na kat-
yabetlilerde evde kan flekeri ölçümü ile iyi meta-
k› sa¤lad›¤›, bunlar›n da kiflinin kendini daha iyi his-
bolik kontrol aras›nda iliflki oldu¤u belirtilmektedir
settirdi¤i ve yaflam kalitesini daha iyi düzeylere ge-
(Ç›t›l ve ark. 2010b). Kempf ve arkadafllar›n›n tip 2
tirdi¤i belirtilmektedir (Aktafl 2008). Mollao¤lu’nun
diyabetli hastalarda kendi kendine kan glukozu öl-
hastalar›n egzersiz yapma durumlar›n› de¤erlendir-
çümünün kilo, HbA1C ve yaflam kalitesine etkisini
di¤i bir çal›flmada; bireylerin yaln›zca %15’inin dü-
inceledikleri çal›flmada, izlem sonunda hastalar›n
zenli egzersiz yapt›¤› belirlenmifltir (Mollao¤lu ve
kilo verdikleri, HbA1C düzeylerinin azald›¤›, fiziksel
ark. 2010). Kartal ve arkadafllar›n›n yapm›fl oldu¤u
ve mental yaflam kalitesi alt boyutlar›n›n iyileflti¤i
benzer bir çal›flmada ise bu oran %5,5 olarak bu-
bulunmufltur (Kempf et al. 2012). Larsson ve arka-
lunmufltur (Kartal ve ark. 2008). Bu sonuçlar diya-
dafllar› da metabolik kontrolün yetersiz oldu¤u has-
betin kontrolünde egzersizin öneminin hastalar ta-
talarda yaflam kalitesinin daha kötü oldu¤unu bil-
raf›ndan yeterince anlafl›lmad›¤›n› ve hastalar›n
dirmifltir (Larsson et al. 1999).
özellikle ilaç tedavisi ve diyet kadar önemli bir yön-
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derne¤i;
tem olan egzersiz konusunda e¤itim programlar› ile
tip 1 diyabetliler, gebe diyabetliler ve bazal-bolus
desteklenmesi gerekti¤ini göstermektedir (Molla-
insülin tedavisi kullanan tip 2 diyabetli hastalar,
o¤lu ve ark. 2010). Baghianimoghadam ve arka-
günde üç-dört kez ö¤ün öncesi ve kifliye göre ge-
dafllar›n›n yapt›¤› bir çal›flmada ise diyabetli hasta-
rekti¤inde ö¤ün sonras›nda, ayr›ca haftada bir
lara e¤itim verildikten sonra egzersiz yapan hasta-
gün gece yatarken ve ayda bir gün sabaha karfl›
lar›n 67.61 oran›nda artt›¤› bildirilmifl ve egzersiz ya-
(02-04 saatleri aras›nda), yaln›zca bazal insülin ile
pan hastalar›n da yaflam kalitesinin anlaml› bir fle-
birlikte oral antidiyabetik kullanan tip 2 diyabetli
kilde artt›¤› gözlenmifltir (Baghianimoghadam
hastalarda ise en az›ndan günde bir kez ve de¤iflik
2009).
zamanlarda evde kan glukoz ölçümü yap›lmas›n›
önermektedir (TEMD 2011). Ancak ülkemizde yap›-
Kendi kendine kan glukozu
lan bir araflt›rmada fleker ölçüm s›kl›¤› sorgulanm›fl
ölçümü ve metabolik kontrol
ve hastalar›n %59,8’inin ölçümünü düzensiz yapt›r-
Diyabette tedaviye uyumu kolaylaflt›r›p meta-
d›¤› belirlenmifltir (Kartal ve ark. 2008). Bu nedenle
bolik kontrolü sa¤lamak için evde kendi kendine
hastaya evde kan flekeri takibi e¤itimi verilmeli,
kan flekeri takibi yap›lmal›d›r. Amerikan Diyabet
kan flekeri takibi tekni¤ini ve ölçüm sonuçlar›n› te-
Toplulu¤u, kendi kendine kan flekeri ölçümünü tüm
daviye yans›tabilme becerisi rutin olarak gözden
diyabetik hastalara önermektedir (Ayalp 2008). Bu
geçirilmelidir (Ayalp 2008). Kara ve Ç›nar’›n yapt›k-
ölçüm; diyabet tedavisinde istenilen hedeflere
lar› bir çal›flmada diyabetlilerin kendi kendine kan
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 4 • Ocak - Haziran 2012
Diabetes Mellitusda Metabolik Kontrol ‹le Yaflam Kalitesi...
flekerini izleyerek kan flekerini hedef düzeylerde tu-
zorundad›r. Bu nedenle diyabet hemfliresi; meta-
tabilece¤ini, kronik komplikasyonlar›n oluflmas›n›
bolik kontrolü etkileyecek faktörleri de¤erlendir-
önleyerek yaflam kalitesini art›rabilecekleri bildiril-
mek, yaflam kalitesini iyilefltirmek, diyabetlinin diya-
mifltir (Kara ve Ǜnar 2011).
bet bak›m›n› ve e¤itim gereksinimlerini de¤erlendirmek, hemflirelik bak›m ve e¤itimini uygulamak
Hasta e¤itimi ve metabolik kontrol
ve de¤erlendirmek için diyabetli bireyler, bireylerin
Diyabetik hastada metabolik kontrol aç›s›ndan
aileleri, gruplar ve toplum ile koordineli çal›flmal›d›r.
bir di¤er önemli parametre hasta e¤itimidir. Çünkü
Çünkü diyabetle yaflamay› ö¤renmenin ve yaflam
hastalara verilen bilgi, metabolik kontrolün sa¤lan-
kalitesini iyilefltirmenin temelinde e¤itim yatmakta-
mas›, akut ve kronik komplikasyonlar›n önlenmesi
d›r.
ve yaflam kalitesinin artmas›nda anahtar rol oyna-
Bu nedenle diyabet hemfliresi grup e¤itimi ve
maktad›r. Bu e¤itim, tedavinin vazgeçilmez temel-
bireysel e¤itim için programlar organize etmeli, uy-
lerindendir ve Dünya Sa¤l›k Örgütü’ne göre e¤iti-
gulamal› ve de¤erlendirmeli, hastalar› evlerinde zi-
min diyabetli bireyin toplum ile bütünleflmesinde
yaret ederek e¤itim ve bak›m programlar›n› top-
yaflamsal bir önemi vard›r (Mollao¤lu ve ve ark.
lum sa¤l›¤› hizmetlerine entegre etmeli, diyabetli-
2010). Verilen e¤itim hastalardan beslenme ve eg-
lerle iliflkisi olan bireylere e¤itim vermeli, ö¤renim
zersiz al›flkanl›klar›nda de¤ifliklik yapmalar›na, ilaç-
sürecine, varsa, diyabetlinin yak›nlar›n› katmal› ve
lar›n› ve gerekiyorsa insülinlerini zaman›nda ve
özel gereksinimi olan diyabetli gruplar (adölesan,
do¤ru dozda uygulamalar›na, düzenli aral›klarla
anne adaylar›, etnik gruplar vb.) için e¤itim hizme-
t›bbi kontrol ve bak›mdan geçmelerine yard›mc›
ti sa¤lamal›d›r. Diyabetik hasta e¤itiminin sürekli
olabilir (Gökdo¤an ve Ak›nc› 2001). Uçan ve arka-
olabilmesi için diyabetlinin bilgi ve becerilerinin
dafllar›n›n diyabetik hastalarla yapt›¤› çal›flman›n
mutlaka diyabetli bireyin özelli¤ine göre alt› ay ile
sonucunda; diyabet e¤itimi öncesi, hastalar›n bilgi
bir y›l aras›nda yenilenmesini ve kontrol edilmesini
düzeylerinin belirlenerek, ihtiyaç duyduklar› konu-
sa¤lamak da hemflirenin temel sorumlulu¤u olma-
lara göre e¤itim içeri¤inin düzenlenmesi, diyabet
l›d›r.
tedavisi ve izleminde esas rolün hastaya verilerek,
hastan›n hastal›kla ilgili izlemesi gereken paramet-
Kaynaklar
reler konusunda e¤itilmesi ve diyabetli hastalar›n
1.
bak›mlar›n› engelleyen faktörlerin belirli aral›klarla
de¤erlendirilerek e¤itim gereksinimlerinin yeniden
medical care in diabetes-2012. 35 (1): 11-63.
2.
sonucu aç›s›ndan önemli bir göstergedir ve meta-
patients with type 2 diabetes in Turkey. Diabetes Res Clin
Pract. 79: 117-123.
3.
sa¤lanmas›na etkileri. Uzmanl›k Tezi. Sa¤l›k Bakanl›¤›
Haydarpafla Numune E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Aile
dan etkilenmektedir. Bu aç›dan hastalar›n yaflam
e¤itim çal›flmalar›n›n yap›lmas› ve yaflam kalitesini
Aktafl A. (2008). Tip 2 diyabetik hastalarda kapsaml› diyabet
tedavisi e¤itimi ve uygulamalar›n glisemik kontrolün
bolik kontrolü sa¤layan parametrelerden do¤rukalitelerinin artt›r›lmas› amac›yla gerekli tedavi ve
Akinci F, Yildirim A, Gözü H, Sargin H, Orbay E, Sargin M.
(2008). Assesment of health-related quality of life (HRQoL) of
belirlenmesi önerilmifltir (Uçan ve ark. 2007).
Sonuç olarak; yaflam kalitesi diyabet tedavisinin
American Diabetes Association (ADA, 2012): Standards of
Hekimli¤i Koordinatörlü¤ü. ‹stanbul. 15-20.
4.
Ayalp P. (2008). Tip 2 diabetes mellitus’lu hastalarda kendi
kendine kan glukozu ölçüm s›kl›¤› ile HbA1c aras›ndaki iliflki.
iyilefltirecek giriflimlerin ortaya konabilmesi önem
Uzmanl›k Tezi. Sa¤l›k Bakanl›¤› Taksim E¤itim ve Araflt›rma
kazanmaktad›r (Eren ve ark. 2004). Diyabetli birey,
Hastanesi. ‹stanbul. 6-53.
yaflam› boyunca planlanm›fl bir bak›m› sürdürmek
5.
Baghianimoghadam M.H, Afkhami, Ardekani M.B,
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 5 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Baghianimoghadam B. (2009). Acta Med Indones-Indones J
Weight, Hemoglobin A1c, and Quality of Life in Patients with
Intern Med. Effect of Education on Improvement of Quality
Type 2 Diabetes Mellitus. Diabetes Technology &
of Life by SF-20 in Type 2 Diabetic Patients. 4(41): 175-180.
6.
Çetinkalp fi. (2011). Diyabette yol haritas›: Tedavi öncesi
Therapeutics 2 14(1): 1-6.
18.
planlamam gerekenler. 8. Metabolik Sendrom Konuflma
characteristics and quality of life in diabetes mellitus relation
Özetleri. 28 Nisan-1 May›s 2011, Antalya, 33-34.
(www.metsend2011.org/ozet_kitabi_2011.pdf.)
7.
to metabolic control. Scand J Public Health. 27: 101–105.
19.
Ç›t›l R, Günay O, Elmal› F, Öztürk Y. (2010a). Diyabetik
8.
etkisi. F›rat Sa¤l›k Hizmetleri Dergisi 5(13): 95-105.
20.
Ç›t›l R, Öztürk Y, Günay O. (2010b). Kayseri il merkezinde bir
Family Physician 2(2): 36-44.
21.
2(32): 111-122.
9.
10.
22.
(2008). Subtypes of diabetic polyneuropathy and its impact
iliflkisi. Türk Psikiyatri Dergisi 14(3): 184-191.
on quality of life. International Journal of Clinical Practice
Eren ‹, Erdi Ö,Çivi ‹. (2004). Tip 2 Diabetes Mellitus
62(7):1019–1025.
23.
Nisan 2007, ‹zmir, 25-30.
24.
Hemflireli¤i Temel Bilgiler, ‹stanbul: Yüce Reklam, Yay›m,
Dergisi. 32(2): 43-47.
Da¤›t›m A.fi., 2002. (www.tdhd.orgdhd_kitap03blm. 20-30.
Gökdo¤an F, Ak›nc› F. (2001). Bolu’da yaflayan diyabetlilerin
Eriflim tarihi: 02.11.2011).
25.
takip edilen tip 2 diabetes mellituslu hastalar›n glisemik
Güven T. (2007). Diabetes Mellitus’lu hastalarda yaflam
kontrollerinin, lipid profillerinin ve yaflam kalitelerinin
kalitesi ve depresyona etkisinin araflt›r›lmas›. Uzmanl›k Tezi.
de¤erlendirilmesi. Çukurova üniversitesi t›p fakültesi
aile hekimli¤i anabilim dal›. Uzmanl›k tezi. 30-32.
26.
‹stanbul. 16.
Diabetes Mellitus Çal›flma ve E¤itim Gruplar›. Diabetes
Edition, http://www.idf.org/diabetesatlas/5e/the-
Mellitus ve Komplikasyonlar›n›n Tan› Tedavi ve ‹zlem Klavuzu.
global-burden ( Eriflim tarihi: 07.03.2012).
Yenilenmifl 5. Bask›. ‹stanbul, 2011. http://www.
Kara K, Ç›nar S. (2011). Diyabet bak›m profili ile metabolik
turkendokrin.org/files/pdf /diabetes_klvz2011_web.pdf.
(Eriflim tarihi: 07.03.2012).
27.
Dergisi1(2): 57-63.
Uçan Ö, Ovayolu N, Torun S. (2007). Diabetes Mellitus’lu
Kartal A, Ça¤›rgan M.G, T›¤l› H, Güngör Y, Karakufl N, Gelen
hastalar›n kan flekeri kontrolü ve insülin kullan›m›na yönelik
M. (2008). Type 2 Diabetic patients attitudes about care
bilgilerin belirlenmesi. Atatürk Üniversitesi Hemflirelik
and treatment and factors affecting the attitudes. TAF
Preventive Medicine Bulletin 7(3): 223-230.
17.
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derne¤i (TEMD):
IDF (International Diabetes Federation) Diabetes Atlas Fifth
kontrol de¤iflkenleri aras›ndaki iliflki. Kafkas T›p Bilimleri
16.
Tehmiscio¤lu G. (2008). Birinci basamak sa¤l›k kuruluflunda
Çukurova Üniversitesi Yüksekokulu Dergisi 5(1): 10-17.
Sa¤l›k Bakanl›¤› fiiflli Etfal E¤itim ve araflt›rma Hastanesi.
15.
Pek H. Diyabet ve Beslenme, Ed: S. Erdo¤an, Diyabet
e¤itimi ve metabolik kontrol. Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi
sa¤l›k ve hastal›klar›n› alg›lamalar› ile uygulamalar›.
14.
Özer E (2007). Klinik uygulamada diyabette sa¤l›kla ilgili
yaflam kalitesi. 2. Sa¤l›kta Yaflam Kalitesi Kongresi Kitab›. 5-7
Ersoy C, Tuncel E, Özdemir B, Ertürk B, ‹mamo¤lu fi. (2006).
‹nsülin kullanan Tip 2 diabetes mellituslu hastalarda diyabet
13.
Ovayolu N, Akarsu E, Madenci E, Torun S, Uçan Ö, Y›lmaz M.
hastalarda kan flekeri kontrolü ile psikiyatrik bozukluklar›n
hastalar›nda yaflam kalitesi ve komplikasyonlar›n yaflam
12.
Olgun N, Yal›n H, Gülyüz Demir H (2011 b). Diyabetli Birey
Nas›l ‹zlenmelidir?. Family Physician 2(3): 6-18.
Eren ‹, Erdi Ö, Özcankaya R. (2003). Tip 2 diyabetik
kalitesine etkisi. Klinik Psikiyatri Dergisi.7:85-94.
11.
Olgun N, Yal›n H, Gülyüz Demir H (2011 a). Diyabetle
mücadelede diyabet risklerinin belirlenmesi ve tan›lama.
sa¤l›k oca¤›na baflvuran diyabetik hastalarda metabolik
kontrol durumu ve efllik eden faktörler. Erciyes T›p Dergisi
Mollao¤lu M, Tuncay F.Ö, Fertelli T.K, Çelik Z. (2010). Diyabet
E¤itim program›n›n, diyabetik hastalar›n tutumlar› üzerine
hastalarda t›bbi ve sosyal faktörlerin yaflam kalitesine etkisi.
Erciyes T›p Dergisi 4(32): 253-264.
Larsson D, Lager I, Nilsson PM. (1999). Socio–economic
Yüksekokulu Dergisi 10(1):89-96.
28.
Y›ld›z E. (2008). Diyabet ve Beslenme. Hacettepe Üniversitesi
Kempf K, Kruse J, Martin S. (2012). ROSSO-in-Praxi Follow-Up:
Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü.
Long-Term Effects of Self-Monitoring of Blood Glucose on
Ankara. 9-10.
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 6 • Ocak - Haziran 2012
Gestasyonel Diabetes Mellitus:
‹zlem, De¤erlendirme ve Yönetim
Arafl. Gör. Msc. Yeter Durgun OZAN, Yrd. Doç. Dr. Merlinda Alufl TOKAT, Arafl. Gör. Elif ULUDA⁄
Dokuz Eylül Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi Do¤um ve Kad›n Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›, ‹ZM‹R
Özet
Gestasyonel diabetes mellitus (GDM) gebelikte ilk kez ortaya ç›kan, her
derecedeki “glukoz tolerans bozuklu¤u’’ veya gebelikte bafllayan ya da ilk
kez gebelikte ortaya ç›kan karbonhidrat intolerans› olarak tan›mlanmaktad›r. GDM’nin prevalans› topluma, etnik gruba ve kullan›lan tan› kriterlerine
göre %1 ile %14 aras›nda de¤iflmektedir. Türkiye’de GDM ile ilgili yap›lan çal›flmalarda prevalans %1.2 ile %4.5 aras›nda de¤iflti¤i belirtilmektedir.
GDM’nin anne, fetüs ve yenido¤an üzerine birçok olumsuz etkisi mevcuttur.
Gebelikte ve postpartum dönemde GDM’nin etkilerini önlemek için kan›ta
dayal› takip ve bak›m, hemflirelerin konuya iliflkin duyarl›l›¤›n› art›rmak için
hizmet içi e¤itimlerin yap›lmas› önerilmektedir.
Anahtar kelimeler: Antepartum yönetim, Gestasyonel Diyabetes Mellitus, Hemflirelik, ‹ntrapartum yönetim, Postpartum yönetim
Summary
Gestational Diabetes Mellitus: Screening, Assesment And Management
[email protected]
Gestational diabetes mellitus (GDM), defined as carbohydrate intolerance that begins or is first recognized during pregnancy or any degree of
glucose intolerance with onset or first recognition during pregnancy. The
prevalence may range from 1% to 14% of pregnancies depending on the
society, ethnic groups and diagnostic criteria. The prevalence of GDM in
Turkey may range from 1.2% to 4.5%. There are fetal, neonatal and maternal complications associated with GDM. To avoid the effects of GDM during pregnancy and the postpartum period is follow evidence-based care
and in service education of nurses are advised to increase the sensitivity of
the subject.
Key words: Antepartum management, Gestational Diabetes Mellitus,
Intrapartum management, Nursing, Postpartum management
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 7 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Girifl
tabolik de¤ifliklerin amac›, büyüyen fetusa yeterli
Gestasyonel Diabetes Mellitus (GDM) literatür-
enerji sa¤layabilmektir. Östrojen, progesteron ve
de, gebelikte ilk kez ortaya ç›kan, her derecedeki
di¤er hormonlar insulin salg›s›n› art›rmaktad›r. Peri-
“glukoz tolerans bozuklu¤u” (Amer›can D›abetes
ferial glikoz kullan›m›n artmas›yla hipoglisemi görü-
Assoc›at›on [ADA], 2011), ya da gebelikte baflla-
lebilmektedir. Gebeli¤in ikinci üç ay›nda; HPL (hu-
yan veya ilk kez gebelikte ortaya ç›kan karbonhid-
man plasental laktojen), plasenta kütlesi ile do¤ru
rat intolerans› olarak iki farkl› flekilde tan›mlanmak-
orant›l› olarak artmaktad›r. ‹nsülin rezistans›ndan
tad›r (American College of Obstetricians and
sorumlu olan HPL, progesteron, kortizol ve prolak-
Gynecologists [ACOG], 2011; World Health Orga-
tin, insüline duyars›zl›¤› art›rmaktad›r. Bu hormonlar
nization [WHO], 1999).
insüline duyarl›l›¤› %80 azaltmaktad›r. Plasental ma-
GDM’nin prevalans› topluma, etnik gruba ve
kullan›lan tan› kriterlerine göre de¤ifliklik göster-
turasyonun h›zlanmas› sonucunda insulin antagonisti olan HPL’nin de salg›lanmas› artmaktad›r.
mektedir (ACOG, 2011). Amerika’daki gebelerin
Böylece insulin gereksinimi de giderek artmak-
%7’sine GDM tan›s› kondu¤u belirtilmektedir
tad›r (Koliopoulos, Guadagno ve Walker, 2006;
(ACOG, 2011). Ancak bu oran farkl› toplumlarda
Setji, Brown ve Feinglos, 2005; Tieu, Middleton,
%1 ile %14 aras›nda de¤iflmektedir (The Expert
McPhee ve Crowther, 2011a ).
Comm›ttee on The D›agnos›s And Class›f›cat›on of
D›abetes Mell›tus, 2003). Türkiye’de GDM ile ilgili
Gestasyonel diabetes mellitus’da risk faktörleri
yap›lan çal›flmalarda prevalans %1.2 ile %4.5 ara-
Gebelikte GDM oluflmas›na neden olan risk fak-
s›nda de¤iflti¤i belirtilmektedir (Erem, Cihanyurt, ve
törlerinin say›s› oldukça fazlad›r (Tablo 1). Risk grup-
De¤er 2003; Tanir, Sener, Gürer ve Kaya 2005).
lar›n›n erken tan›lanmas› GDM’de komplikasyon
oluflumunu önlemeyi veya erken müdahale etme-
Gebelik metabolizmas› ve insülin direnci
yi sa¤lamaktad›r.
GDM’nin nedeni tam olarak bilinmese de, plasentadan üretilen hormonlar›n büyük bir rol oyna-
Gestasyonel diabetes mellitus’un
d›¤› düflünülmektedir. Gebeli¤in ilk üç ay›nda, me-
anne-fetus-yenido¤an üzerine etkileri
Tablo 1: Gestasyonel Diabetes Mellitus’ da Risk Faktörleri
Risk faktörleri
• Yafl >25
• Daha önce GDM öyküsü olma
• BKI>30
• Önceki do¤umlarda ölü do¤um, makrozomik
bebek (>4000 gr), anomalili bebek, polihidramnios
öyküsünün olmas›
• Polikistikover sendromu öyküsünün olmas›
• Tip 2 diyabet oran› yüksek olan etnik gruplarda,
‹spanyol ›rk›, Amerikal› hintliler, Afrika kökenli
Amerikal› siyahlar, Asyal› Amerikal›lar.
(Abourawi, 2006; ADA, 2008; Gilmartin, Ural ve Repke, 2008; Setji, Brown ve
Feinglos, 2005; Tieu, Middleton, McPhee ve Crowther, 2011a).
GDM’nin anne, fetüs ve yenido¤an üzerine birçok olumsuz etkisi mevcuttur (ACOG, 2004; Setji, Brown ve Feinglos, 2005; Turok, Ratcl›ffe ve
Baxley, 2003) (Tablo 2) Gestayonel diyabette
tarama ve tan› testlerinin amac› erken dönemde tan› konmas›n› sa¤lamak, kan flekerlerindeki
olabilecek de¤ifliklerin anne ya da bebekte yol
açabilece¤i komplikasyonlar› önlemektir.
Fetus- Yenido¤an Üzerine Etkileri, annedeki kronik hipergliseminin DNA ve RNA sentezinde
azalmaya neden oldu¤u ve konjenital anomali insidans›nda art›fl› h›zland›rd›¤› düflünülmektedir.
Fetüste en s›k görülen konjenital anomaliler, nö-
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 8 • Ocak - Haziran 2012
Gestasyonel Diabetes Mellitus: ‹zlem, De¤erlendirme ve Yönetim
raltüp defekti, kardiyak, renal ve gastrointestinal
Brown ve Feinglos, 2005; Turok, Ratcl›ffe ve Baxley,
anomalilerdir (Alwan, Tuffnell ve West, 2009; Kara-
2003).
kurt, Çarl›o¤lu, Kasapo¤lu ve Gümüfl, 2009; Setji,
Fetüs fazla miktarda insülin üretmeye program-
Brown ve Feinglos, 2005; Turok, Ratcl›ffe ve Baxley,
l›d›r ve yeni do¤anda bu üretim do¤umdan sonra
2003).
hemen normale dönememektedir. Do¤umdan
Annede kan glikozunun yükselmesi, fetal gliko-
sonra artan glikoz deste¤i durur, ancak artan insü-
zuda yükseltmektedir. Bu durum fetal hiperinsüline-
lin sal›n›m› devam eder ve neonatal hipoglisemi
miye neden olan fetal pankreastan insülin üretimi-
görülmektedir (Alwan, Tuffnell ve West, 2009; Kara-
ni stimüle etmektedir. Hiperinsülinemi karbonhid-
kurt, Çarl›o¤lu, Kasapo¤lu ve Gümüfl, 2009; Setji,
ratlar›n daha çok kullan›lmas›n›, mokrozomiye yol
Brown ve Feinglos, 2005; Turok, Ratcl›ffe ve Baxley,
açan ya¤ depolar›n› sa¤lamakta ve büyümeyi art-
2003).
t›rmaktad›r. Bu nedenle de makrozomiye ba¤l›, se-
Do¤umdan sonra artm›fl eritrosit hücreleri hepa-
zeryan oranlar›nda artma, do¤um travmalar›,
tik sistemin afl›r› çal›flmas›na ba¤l› olarak parçalan›r
omuz distosisi, brakiyal pleksus yaralanmas›, faysal
ve sonuçta hiperbilirubinemi görülmektedir.
sinir yaralanmalar› ve asfiksi riski daha fazla görül-
Yenido¤an da total vücut ya¤lar›n›n art›fl› ile
mektedir (Alwan, Tuffnell ve West, 2009; Karakurt,
beraber vücut yüzeyi artar, ›s› kontrolü güçleflir ve
Çarl›o¤lu, Kasapo¤lu ve Gümüfl, 2009; Setji, Brown
dehitratasyon riski artmaktad›r (Alwan, Tuffnell ve
ve Feinglos, 2005; Turok, Ratcl›ffe ve Baxley, 2003).
West, 2009; Karakurt, Çarl›o¤lu, Kasapo¤lu ve Gü-
Annede diyabete ba¤l› geliflen damarsal yap›-
müfl, 2009; Setji, Brown ve Feinglos, 2005; Turok,
lar›n bozulmas› sonucunda palsental yetmezlik ile
Ratcl›ffe ve Baxley, 2003). Anne Üzerine Etkileri: hi-
ba¤lant›l› olarak Intra-Uterin Geliflme Gerili¤i
perglisemi sonucu oluflan konjenital anomalilere
(IUGG) ortaya ç›kmaktad›r. Fetal hiperinsülinemi-
ba¤l› spontan abortus riskinde art›fl görülmektedir.
nin kortizol sal›n›m› engelledi¤i, böylece fetüsün ak-
En s›k candida vulvovajinitleri, üriner sistem enfeksi-
ci¤erlerinden sürfaktan sentezini etkileyerek Respi-
yonlar›, solunum yolu enfeksiyonlar› ve puerperal
ratuar Distres Sendromu (RDS)’na neden oldu¤u
enfeksiyonlar görülmektedir. Gebelikte renal kan
belirtilmektedir(Alwan, Tuffnell ve West, 2009; Kara-
ak›m› ve glomerüler filtrasyon h›z› (GFR) artmakta-
kurt, Çarl›o¤lu, Kasapo¤lu ve Gümüfl, 2009; Setji,
d›r. Normalde gebelerde günde 300 mg’a kadar
Tablo 2: Gestasyonel diabetes mellitus’un anne- fetus- yenido¤an üzerine etkileri
GDM
Fetüs’e Etkisi
• Konjenital anomaliler
• RDS
• Makrozomi
• IUGG
Yeni Do¤an’a Etkisi
• Travmatik do¤um
• Hipoglisemi
• Hiperbilirubinemi
• Polisitemi
Anneye Etkisi
• Dehidratasyon
• Diaybetik ketoasidoz
• Hipoglisemi
• Görme alan› de¤ifliklikleri/retinopaty
• Abortus
• Preeklampsi
• Polihidroamnios
• Prematür do¤um
• Enfeksiyon
• Glikozüri
(ACOG, 2004; Setji, Brown ve Feinglos, 2005; Turok, Ratcl›ffe ve Baxley, 2003 ).
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 9 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
glikozüri olur, kan flekeri (Kfi) yüksek olan gebeler-
n›n kullan›m› önerilmektedir (Türk Perinatoloji Der-
de bu miktar daha da artmaktad›r.
ne¤i, 2005; Türkiye Maternal Fetal T›p ve Perinato-
Polihidroamnios, diyabetin kötü kontrolü, artm›fl
loji Derne¤i [TMFTP], 2005).
amnios s›v›s›yla iliflkili oldu¤u belirtilmektedir. Fetal
ADA ve WHO GDM tan›s› koymada farkl› kan gli-
hipergliseminin poliüri yapmas› ve amniotik s›v›da
koz düzeyleri önerse de (WHO, 1999), gebelerin
glikoz konsantrasyonun artmas› ile iliflkili oldu¤u dü-
24–28. gebelik haftas›nda 75gr iki saatlik OGTT’nin
flünülmektedir. Hiperglisemi sonucu damarsal yap›-
yap›lmas› gerekti¤ini önermektedir (ADA, 2011).
lar›n etkilenmesine ba¤l› olarak hipertansiyon ve
ACOG, ADA ve WHO’nun GDM tan›lama ölçütleri
beraberinde preeklampsiye neden olmaktad›r (Al-
tablo 3’te verilmifltir. ACOG, 100 gr üç saatlik
wan, Tuffnell ve West, 2009; Karakurt, Çarl›o¤lu, Ka-
OGTT’nin de¤erlendirilmesinin Carpenter ve Cous-
sapo¤lu ve Gümüfl, 2009; Setji, Brown ve Feinglos,
tan
2005; Turok, Ratcl›ffe ve Baxley, 2003).
(NDDG)’un kan glikoz ölçütlerine göre yap›labile-
veya
National
Diabetes
Data
Group
ce¤ini önermektedir (ACOG 2011a). Geçmifl y›llarGestasyonel diabetes mellitus’un
da ADA 100 gr üç saatlik OGTT’yi Carpenter ve
tan›lanmas› ve izlemi
Coustan ölçütlerine göre de¤erlendirmeyi önerir-
Literatürü inceledi¤imizde GDM’nin tan›lanmas›
ken (ADA, 2008), günümüzde 75 gr iki saatlik
ve izleminde görüfl birli¤inin olmad›¤›, farkl› tan›la-
OGTT’yi önermektedir (ADA, 2011). WHO 75 gr
ma ölçütlerinin ve izlem s›kl›klar›n›n oldu¤u karfl›m›-
OGTT’yi önermektedir (WHO, 1999). ‹ki saatlik 75gr
za ç›kmaktad›r. ACOG bütün gebelerin hastal›k
OGTT’i sabah en az 8 saatlik açl›ktan sonra yap›l-
öyküsü, klinik risk faktörlerine bak›lmaks›z›n 24–28.
mal›d›r. Kan de¤erlerinden herhangi birinin yüksek
gebelik haftalar›nda GDM yönünden izlenmesi ge-
olmas› durumunda GDM tan›s› konmaktad›r (ADA,
rekti¤ini önermektedir. ACOG DGM izleminde “iki
2011).
ad›m” yaklafl›m› önermektedir. Birinci ad›mda ge-
Bir saatlik 50 gr GCT günün herhangi bir zama-
belerin 24–28. gebelik haftalar›nda 50gr Glikoz
n›nda (aç›kl›k olmadan) yap›labilmektedir. Kfi
Challenge (GCT) testi ile GDM yönünden izlenme-
≥130mg/dl (baz› kaynaklarda ≥140mg/dl, ADA,
si gerekti¤ini, ikinci ad›mda ise GDM’e tan›s› koy-
2008; Setji, Brown ve Feinglos, 2005) oldu¤unda
mak için 100gr üç saatlik Oral Glikoz Toleras (OGTT)
test pozitif kabul edilir. Açl›k Kfi>126 veya günün
testinin yap›lmas› gerekti¤ini önermektedir (ACOG,
herhangi bir zaman›nda yap›lan ölçümde Kfi> 200
2011). Ülkemizde de ACOG’un iki ad›m yaklafl›m›-
oldu¤unda diyabet tan›s› için eflik de¤eri oluflturmaktad›r (ADA, 2008).
Tablo 3: ACOG, ADA ve WHO’nun Gestasyonel Diabetes Mellitus’u Tan›lama Ölçütleri
Ölçüm
Zamanlar›
Açl›k (mg/dl)
1. saat (mg/dl)
2. saat (mg/dl)
3. saat (mg/dl)
ACOG
Carpenter
ve
Coustan (C&C)
100 gr OGTT
≥95
≥180
≥155
≥140
NDDG
100 gr OGTT
ADA
75 gr OGTT
WHO
75 gr OGTT
OGTT “alt›n standart”
olarak kabul edilmektedir (Tieu, Middleton,
McPhee ve Crowther,
2011a). E¤er GCT test
≥105
≥190
≥165
≥145
≥92
≥180
≥153
-
126
140
-
pozitif ise üç saatlik
100g oral glikoz tolerans testi (OGTT) uygulan›r (ADA, 2008; International Diabetes Fe-
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 10 • Ocak - Haziran 2012
Gestasyonel Diabetes Mellitus: ‹zlem, De¤erlendirme ve Yönetim
deration [IDF], 2009; Tieu, Middleton, McPhee ve
den kitle indeksi (BK‹) 22-25 aras›nda olan hastalar
Crowther, 2011a). Testin yap›lmas›ndan önceki 3
için 30 kkal/kg, BK‹ 26-29 aras›nda olanlar için 24
gün boyunca gebenin günde en az 150 gram kar-
kcal/kg ve BK‹ 30’un üzerinde olanlar için ise 12-15
bonhidrat almas› ve test öncesi 8–14 saat aç kal-
kkal/kg olacak flekilde ayarlanmal›d›r. Kalori al›m›-
mas› gerekmektedir. Teste bafllamadan önce ge-
n›n çok k›s›tlanmas› ise annede ketoz ve bebekte
benin 30 dakika dinlenmesi gerekmektedir. Yüz
psikomotor gerili¤e neden olabilece¤i için öneril-
gram glukoz solüsyonunu 5 dakika içinde içmesi
memektedir. Al›nan kalorinin %33-40’› kompleks
gerekmektedir. Üç saat boyunca saatlik Kfi bak›l›r.
karbonhidratlardan, %35-40’› ya¤lardan ve %20’si
Test bittikten hemen sonra hipoglisemiyi önlemek
proteinlerden olacak flekilde ayarlanmal›d›r. Diyet-
için gebeye bir fleyler yemesi önerilir (Karakurt,
le hastalar›n %75-80’inde kan flekerleri düzene gir-
Çarl›o¤lu, Kasapo¤lu ve Gümüfl, 2009).
mektedir ( Karakurt, Çarl›o¤lu, Kasapo¤lu ve Gü-
‹ki ve daha fazla olan yüksek de¤erde GDM ta-
müfl, 2009).
n›s› konmaktad›r. E¤er bir de¤er yüksek ise, egrezersiz ve diyet program› önerilir ve OGTT testini bir
Kan flekeri izlemi
ay sonra tekrar edilmesi veya düzenli Kfi ölçümü
Evde kendi kendine Kfi izlemi GDM’de öneril-
önerilmektedir. Bir Kfi ölçüm de¤eri yüksek olan ka-
mektedir (Setji, Brown ve Feinglos, 2005; Turok,
d›nlar›n %30’unun bir ay sonraki tekarar ölçümlerin-
Ratcl›fe ve Baxley, 2003).
de GDM tan›s› konmaktad›r (IDF, 2009; South Dakota Gestational Diabetes Care Guideline, 2011).
Kfi izleminde açl›k Kfi <95mg/dl, 1. saat postprandial <140mg/dl, 2. saat postprandial <120mg/dl
olmas› önerilmektedir (Setji, Brown ve Feinglos
Gestasyonel diabetes mellitus’un
2005). Parmaktan Kfi ölçümü bir hafta boyunca
antepartum-intrapartum ve
günde 4 kez yap›lmas› önerilmektedir. Bir hafta
postpartum hemflirelik yönetimi
sonra bütün de¤erler normal ise hafta iki gün testi
Antepartum yönetim
azalt›lmas› önerilmektedir. Optimal aral›¤›n üstün-
Fetüsün durumunun erken ve periyodik olarak
de herhangi bir de¤er varsa günde 4 kez izleme
de¤erlendirilmesine ve do¤umun do¤ru zamanda
devam edilmesi gerekti¤i, Kfi de¤iflikliklerinde da-
iyi bir flekilde sonuçlanmas›na yard›m etmesi aç›-
ha s›k ölçülmesi gerekti¤i önerilmektedir
s›ndan oldukça önemlidir.
Dakota Gestational Diabetes Care Guideline,
(South
2011).
Diyet
GDM’nin tedavisinde birinci aflama gebenin di-
Egzersiz
yetinin düzenlenmesidir. En az bir Kfi de¤eri yüksek
Her hangi bir medikal ve obstetrik sorunu olma-
olan gebelere diyet e¤itimi verilmelidir. Diyetisyen
yan gebelere orta düzeyde egzersiz yap›lmas›
taraf›ndan hastan›n kültürüne, beslenme tercihine,
önerilmektedir (ADA, 2004). Egzersiz dokularda in-
yaflam tarz›na ve Kfi düzeyine göre hastaya özgü
sülin duyarl›l›¤›n› artt›rarak Kfi’nin düzenlenmesine
bir diyet planlanmas› önerilmektedir (South Dakota
katk›da bulunmaktad›r. Genellikle, haftada 3 kez,
Gestational Diabetes Care Guideline, 2011).
15–30 dakika egzersiz yap›lmas› önerilmektedir (
Bu amaçla günlük karbonhidrat al›m› tüm kalori
Karakurt, Çarl›o¤lu, Kasapo¤lu ve Gümüfl, 2009).
al›m›n›n %35-40’› olacak flekilde düzenlenir (Turok,
Özellikle üst vücut kaslar›n› çal›flt›ran egzersizler ve
Ratcl›fe ve Baxley, 2003 ). Günlük kalori al›m›, be-
yüzme önerilmektedir. Egzersizin hangi s›kl›klarda,
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 11 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
ne kadar sürede ve GDM üzerinde etkinli¤i ile ilgili
hafta biyofizik profil yap›lmas› önerilmektedir (So-
daha fazla araflt›rmaya gereksinim duyulmaktad›r
uth Dakota Gestational Diabetes Care Guideline,
(Han, Crowther ve Middleton 2011).
2011).
‹laç tedavisi
‹ntrapartum yönetim
‹nsülin Tedavisi: Diyet ve egzersizin Kfi’nin düzen-
Tüm gebelerin tahmini do¤um tarihinden iki
lenmesinde yetersiz kald›¤› gebelerde insülin teda-
hafta önce ultrasonda fetal a¤›rl›k belirlenmelidir
visine geçililmektdir (ADA, 2004). Açl›k Kfi de¤eri
(South Dakota Gestational Diabetes Care Guideli-
105mg/dl, 1. saat postparandial Kfi de¤eri 155
ne, 2011). Bu izlem ile do¤um flekline kara veril-
mg/dl ve 2. saat postparandial Kfi de¤eri 130
mektedir. E¤er fetal a¤›rl›k > 4500 g ise do¤um se-
mg/dl’nin üzerinde oldu¤u durumlarda insülin bafl-
zeryan ile yap›lmal›d›r. E¤er fetal a¤›rl›k 4000–4500
lanmas› gerekti¤i belirtmektedir (ADA, 2004). ‹nsü-
g obstetrik öyküsü ve fetüsün büyümesine göre
lin tedavisinde hedeflenen Kfi de¤erlerinin, açl›kta
normal do¤um denenebilir. E¤er fetal a¤›rl›k < 4000
≤95 mg/dl, yemek sonras› 1. saat postparandial Kfi
g hasta standart obstetrik uygulamalara göre izle-
de¤eri ≤140 mg/dl ve 2. saat postparandial Kfi de-
nir (ACOG, 2001) .
¤eri ≤120mg/dl olmas› önerilmektedir (Karakurt,
Çarl›o¤lu, Kasapo¤lu ve Gümüfl, 2009).
Gebenin Kfi de¤erlerinde ve di¤er izlemlerinde
bir problem olmad›¤› sürece 40. gebelik haftas›ndan önce do¤um önerilmemektedir (ACOG, 2001;
Oral antidiyabetikler
Setji, Brown ve Feinglos 2005; Turok, Ratcl›fe ve
Oral antidiyabetiklerin, pek ço¤u plasentadan
Baxley, 2003). Sezeryan do¤um oranlar›n›n GDM’li
geçti¤i için, gebelikte kullan›m› önerilmemektedir.
gebelerde di¤er gebelere oranla daha yüksek ol-
ADA ve ACOG taraf›ndan oral antidiyabetikle-
du¤u belirtilmektedir (Setji, Brown ve Feinglos,
rin GDM’nin tedavisinde kullan›m› yeterli say›da
2005). ADA, GDM’nin 38. gebelik haftas›ndan ön-
randomize kontrollü çal›flmalar olmad›¤› için öneril-
ce sezeryan do¤um endikasyonu oluflturma¤›n›
memektedir (ADA, 2004). Metformin ve “gliburid”in
belirtmektedir (ADA, 2004).
gebelik s›ras›nda kullan›m› ile ilgili yeterli kan›t bulunmamaktad›r (Turok, Ratcl›fe ve Baxley, 2003).
‹ntrapartum yönetimim amac› annenin Kfi normal düzeylerde tutmak ve neonatal hipoglisemiyi
önlemektir. Kfi diyetle düzenlenen gebeler intra-
Fetal izlem
partum dönemde insüline ihtiyaç duymazlar, Kfi iz-
Gebeli¤in 28. haftas›nda GDM’li tüm gebelere
lemleri yeterli olmaktad›r. ‹nsülin kullanan gebeler-
günlük fetüs hareketlerinin izlemi önerilmektedir.
de saatlik Kfi izlemi yap›lmal› ve Kfi de¤erleri 80–100
Fetüsün sa¤l›¤›n› ve uteroplasental dolafl›m› de¤er-
mg/dl aras›nda tutulmal›d›r (Turok, Ratcl›fe ve Bax-
lendirmek amac›yla haftada iki kez NST veya her
ley, 2003).
Tablo 4: Postpartum diyabetes mellitus, bozulmufl açl›k kan flekeri ve bozulmufl glikoz tolerans› tan› ölçütleri
Test
Açl›k Kfi
75gr 2 saatlik
OGTT
Diyabetes Mellitus
Açl›k Kfi 126 ≥
Açl›k Kfi 126 ≥ ise veya
2. saat Kfi ≥ 200
Bozulmufl Açl›k Kfi
Açl›k Kfi 100–125Açl›k Kfi 100–125
Bozulmufl Glikoz Tolerans›
2. saat Kfi 140–199
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 12 • Ocak - Haziran 2012
Gestasyonel Diabetes Mellitus: ‹zlem, De¤erlendirme ve Yönetim
Do¤umun 6 saatten uzun sürece¤i durumlarda
uygulamalar›n yap›lmas› konusunda hemflirelerin
IV %5 dextroz bafllanmal›d›r. Her kurumun intrapar-
bilinçlendirilmesi
gerekmektedir.
Hemflirelerin
tum Kfi izlemi ve insülin kullan›m› ile ilgili protokolü-
GDM’nin anne, fetüs, yenido¤an sa¤l›¤›na nas›l et-
nün olmas› gerekti¤i belirtilmektedir (CDC, 2011).
ki etti¤ini bilmeleri ve kan›ta dayal› bak›m anlay›fl›
ile gebelerin izlemlerini yapmalar› gerekmektedir.
Postpartum yönetimi
Antepartum, intrapartum ve postpartum dönem-
GDM’den sonra postpartum dönemde ilk befl
de GDM’nin etkilerini önlemek, hemflirelerin konu-
y›l içinde tip 2 diyabete dönüflme olas›l›¤›n›n olduk-
ya iliflkin duyarl›l›¤›n› art›rmak için hizmet içi e¤itim-
ça yüksek oldu¤u ve bu oran %2,6- %70 aras›nda
lerin yap›lmas›, kan›ta dayal› rehberlerin kullan›l-
de¤iflmektedir (K›m, Newton ve Knopp, 2002; Smir-
mas›, postpartum dönemde gebelerin izlenmesi ve
nakis ve ark. 2005). ADA (2011), postpartum 6 -12.
bunun için kay›t sistemlerinin oluflturulmas› öneril-
haftada gebelerin tekrar izlenmesi gerekti¤ini, öl-
mektedir (Kapustin 2008).
çüm de¤erleri normal s›n›rlarda ise üç y›l ara ile testi tekrar etmeleri gerekti¤ini, e¤er ölçüm de¤erle-
Kaynaklar
rinden biri yüksek ç›karsa y›lda bir testi tekrar etme-
1.
leri gerekti¤ini belirtmektedir (ADA 2011, ACOG,
2009). ACOG porstpartum GDM’nin yönetiminde
Libyan Journal of Medicine 1(1); 28–41.
2.
and diagnosis of gestational diabetes mellitus, Obstetr›cs &
nin açl›k Kfi ölçümü ile veya 75gr OGTT ile yap›labipostpartum dönemde diyet, egzersiz gibi yaflam
stili de¤iflikleri önerilmektedir (ADA, 2011). Postpar-
American College of Obstetricians and Gynecologists
[ACOG] Women’s Health Care Physicians (2011) Screening
ADA’n›n kriterlerini önermektedir. Gebelerin izlemilece¤i belirtilmektedir (Tablo 4). Bütün gebelerin
Abourawi, F.I. (2006) Diabetes mellitus and pregnancy,
Gynecology 118(3); 751–753.
3.
Amer›can D›abetes Assoc›at›on [ADA] (2011) Standards of
medical care in diabetes, D›abetes Care 34(1); 11–61.
4.
American College of Obstetricians and Gynecologists
[ACOG] Comm›ttee Op›n›on (2009) Postpartum screening
tum dönemde haftan›n befl günü en az 30-60dk
for abnormal glucose tolerance in women who had
egzersiz ve diyet program› önerilmektedir (K›tzm›l-
gestational diabetes mellitus, Obstetr›cs & Gynecology
ler, K›lduff ve Tasl›m›, 2007).
Porstpartum dönemde annelerin emzirmeye
113(6);1419–1421.
5.
classi_cation of diabetes mellitus, D›abetes Care 31(1);
teflvik edilmesi gerekti¤ini önermektedir (Gunderson, 2007). Düflük dozda östrojen ve progesteron
55–60.
6.
American College of Obstetricians and Gynecologists
[ACOG] Practice Bulleting, Cl›n›cal Management
içeren oral kontraseptiflerin kullan›m›n›n uygun ola-
Gu›del›nes for Obstetr›c›an-Gynecolog›sts (2001)
ca¤› belirtilmektedir (K›tzm›ller, K›lduff ve Tasl›m›,
2007).
Amer›can D›abetes Assoc›at›on [ADA] (2008) Diagnosis and
Gestational Diabetes, ACOG practice Bulletin No.30; 1–14.
7.
Amer›can D›abetes Assoc›at›on [ADA] (2004) Gestational
diabetes mellitus, D›abetes Care 27 (1); 88–90.
8.
Sonuç ve öneriler
Diabetes and pregnancy, Gestational Diabetes. Eriflim:
GDM, gebelikte ortaya ç›kan ve gebelikten
18.09.2011. http://www.cdc.gov/NCBDDD/pregnancy_
sonrada kad›n ve bebek sa¤l›¤›n› etkileyen önemli, dikkatle izlenmesi gereken bir hastal›kt›r. GDM
gateway/documents/Diabetes_and_Pregnancy508.pdf.
9.
mellitus in Northeastern Turkey, European journal of
s›nda hemflirelik mesle¤i de yer almaktad›r.
da, geleneksel uygulamalar›n yerine kan›t temelli
Erem, C; Cihanyurdu, N; Deger, O; Karahan, C; Can,G;
Telatar, M. (2003) Screening for gestational diabetes
bak›m ekibini oluflturan temel meslek üyeleri araGDM’de gebeye verilecek bak›m ve uygulamalar-
Centers for Disease Control and Prevention [CDC] (2011)
epidemiology 18(1); 39–43.
10.
Gilmartin, A.B.H; Ural, S.H; Repke, J.T. ( 2008) Gestational
diabetes mellitus, Rev›ews In Obstetr›cs & Gynecology
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 13 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
22.
1(3);129–134.
11.
Diseases [NIDDK] (2006). What I need to know about
Gunderson, E.P. (2007) Breastfeeding after gestational
Gestational Diabetes No. 06–5129.
diabetes pregnancy, D›abetes Care 30(2); 161–168.
12.
13.
Han, S; Crowther, C.A; Middleton, P. (2011) Exercise for
23.
Screening and subsequent management for gestational
mellitus, Cochrane Database of Systematic Reviews Issue 3.
diabetes for improving maternal and infant health.
Art. No: CD009021. DOI: 10.1002/14651858.CD009021.
Cochrane Database of Systematic Reviews, Issue 7. Art. No:
International Diabetes Federation [IDF] (2009) Pregnancy
CD007222. DOI: 10.1002/14651858.CD007222.pub2.
24.
in pregnancy for preventing gestational diabetes
Kapustin, J.F. (2008) Postpartum management for
mellitus, Cochrane Database of Systematic Reviews, Issue 2.
implications, Journal of the American Academy of Nurse
Art. No: CD006674.DOI: 10.1002/14651858.CD006674.pub2.
25.
Practitioners 20; 547–554.
Family Physicians, 68(9);1767–1772.
26.
Dergisi 26; 134–138.
K›m, C; Newton, K.M; Knopp, R.H. (2002). Gestational
Eriflim:19.09.2011.http://www.perinatology.org.tr/static
Files/gebenin_el_kitabi.pdf.
28.
Setji, T.L; Brown, A.J; Feinglos, M.N. (2005) Gestational
29.
Smirnakis, K.V; Chasan-Taber, L; Wolf, M; Markenson, G;
Koliopoulos, M.S; Guadagno, S; Walker, A.E. (2006)
diabetes mellitus, Cl›n›cal D›abetes 23 (1); 17–24.
pregnancy, The Nurse Practitioner 31(6); 14–23.
Ecker, J.L; Thadhani, R. (2005) Postpartum diabetes
Ak›fl, N; Pala, K; Seçkin, R.Ç (2008) Gestasyonel diyabetes
screening in women with a history of gestational diabetes,
mellitus prevalans› ve iliflkili risk etmenleri, Uluda¤ Üniversitesi
Obstetr›cs & Gynecology 106 (6); 1297–1303.
30.
T›p Fakültesi Dergisi 34 (3); 93–96.
20.
Tanir, H.M; fiener, T; Gürer, H; Kaya, M. (2005) A ten- year
The mid- Ana tolian Region of Turkey, Clinical &
South Dakota Gestational Diabetes Care Guideline (2011)
Eriflim:18.09.2011.http://www.cdc.gov/diabetes/
gestational diabetes mellitus cohort at a University Clinic of
21.
Türk Perinatoloji Derne¤i (2005) Gebenin El Kitab›.
K›tzm›ller, J.L; K›lduff, L.D; Tasl›m›, M.M. (2007) Gestational
Gestational diabetes management: guidelines to a healthy
19.
hipertansiyon/preeklampsi yönetimi, Günefl T›p Kitapevi.
27.
Care 25(10); 1862–1868.
diabetes after delivery, D›abetes care 30(2); 225–235.
18.
Türkiye Maternal Fetal T›p ve Perinatoloji Derne¤i [TMFTP]
(2005) Tan› ve tedavi k›lavuzu, Gebelik ve
diabetes and the ›ncidence of type 2 Diabetes, D›abetes
17.
Turok, D.K; Ratcl›ffe, S.D; Baxley, E.G. (2003) Management
of gestational diabetes mellitus, American Academy of
Karakurt, F; Çarl›o¤lu, A; Kasapo¤lu, B; Gümüfl, ‹. ‹. (2009)
Gestasyonel diabetes mellitus tan› ve tedavisi, Yeni T›p
16.
Tieu, J; Crowther, C.A; Middleton, P. (2011b) Dietary advice
data/docs/Pregnancy_EN_RTP.pdf.
gestational diabetes mellitus: Policy and practice
15.
Tieu, J; Middleton, P; McPhee. A.J; Crowther, C.A. (2011a)
pregnant women for preventing gestational diabetes
and diabetes, Eriflim:18.09.2011. http://www.idf.org/web
14.
The National Institute of Diabetes and Digestive and Kidney
pubs/pdf/gest.pdf.
31.
World Health Organization [WHO] (1999) Definition,
Experimental Obstetrics & Gynecology 32(4); 241–244.
diagnosis and classification of diabetes mellitus and its
The Expert Comm›ttee on The D›agnos›s And Class›f›cat›on
complications, Part 1: Diagnosis and classification of
of D›abetes Mell›tus (2003). Report of the Expert Committee
diabetes mellitus Geneva: (WHO/NCD/NCS/99,2) Eriflim:
on the Diagnosis and Classi_cation of Diabetes Mellitus,
18.09.2011.http://whqlibdoc.who.int/hq/1999/
D›abetes Care 26 (1); 5–20.
who_ncd_ncs_99.2.pdf.
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 14 • Ocak - Haziran 2012
Güçlendirme Kavram› ve
Diyabetli Bireyin Güçlendirilmesi
Arfl. Gör. Dr. Özlem TEK‹R, Prof. Dr. Aynur ESEN
Ege Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›, ‹ZM‹R
Özet
Güçlendirme/Yetki Devri (Empowerment), Latincede güç (yetki) anlam›ndaki potere sözcü¤ünden gelmektedir. Güçlendirme-Yetki Devri-Yetkilendirme ve Güç kavramlar› birçok alanda oldu¤u gibi sa¤l›k alan›nda da
giderek daha fazla kullan›lan kavramlar haline gelmifltir. Özellikle, hastan›n
öz bak›m›n›n ve tedavi sürecine uygun istendik davran›fl kazan›m›n›n önemli oldu¤u kronik hastal›klarda; tedavi ve öz bak›m ile ilgili hastan›n güçlendirilmesi yani tedavi ve bak›m için hastaya bilgi verilmesi ve dolay›s› ile yetkilendirilmesi/güçlendirilmesi önem tafl›r. Bu ba¤lamda, hasta güçlendirilmesinin önemli oldu¤u hastal›klar aras›nda, DM ilk s›ralarda yer al›r; çünkü diyabetin iyi yönetilmesi, diyabetli bireyin özbak›m›n› ve öz yeterlili¤ini artt›r›r. Diyabette güçlendirilme süreci; bireye hastal›k hakk›nda bilgi verme, diyabetle yaflamaya ve tedaviye uyum göstermesini sa¤lama, kendi tedavi ve bak›m›n› planlamas›na ve durum de¤erlendirmesine yönelik önemli bak›m aktivitelerini bireyle birlikte yapma ve tüm bu konularda cesaretlendirme gibi
e¤itim ve dan›flmanl›k etkinliklerinin tümünü içerir. Diyabetli bireyin güçlendirilmesi, bireyin sa¤l›k davran›fllar›n› diyabet yönetimine uygun olarak de¤ifltirmesi için yap›land›r›lm›fl kapsaml› bir süreçtir.
Anahtar kelimeler: Diyabet, Güçlendirme, Davran›fl de¤iflikli¤i
Summary
The Concept of Empowerment and
Empowerment of Ind›v›vuals With Diabetes
Enhancement/Empowerment is originated from the Latin word “potere”
which means power (authority). The concepts of enhancement/empowerment and power have become concepts being increasingly used in health
arena, as in a number of areas. Especially, in chronic diseases where gaining desirable behavior consistent with patient’s self-care and therapy process is important, enforcing the patients related to treatment and self-care;
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 15 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
in other words, informing the patients about the
therapy and care and thereby enforcing/empowering them is vital. In this context, DM is the leading disease among the diseases where enforcement of the patients is important, because well
managed diabetes mellitus improves the self-care
and self-efficacy of individual with diabetes. Diabetes-enhancement process includes all the training and counseling activities such as providing individual with information about the disease, enabling them to live with diabetes and comply with the
therapy, practicing important care activities directed toward planning of self-care and therapy and
assessing the situation along with individual and
encouraging them about these issues. Enhancement of individual with diabetes is a constructed
comprehensive process so that individual can
change his/her health behaviors consistent with diabetes management.
Key words: Diabetes, Empowerment, Behavioral change
Girifl
Diyabet tüm yafl gruplar›n› ilgilendirmekle birlikte, dünyada ve ülkemizde önemli bir sa¤l›k sorunu
haline gelmektedir. Diyabetin yaflam süresini k›saltmas›, birey ve toplum aç›s›ndan ciddi ekonomik
kay›plara yol açmas›, kiflilerin mesleki ve sosyal yaflam kalitesini olumsuz yönde etkilemesi önemini
artt›rmaktad›r. (Besler, 2006; Olgun ve ark., 2010;
Taflk›n Duman ve ark., 2009).
Sa¤l›k sorunu oldu¤u kadar ekonomik olarak da
diyabet giderek artan bir yük oluflturmaktad›r. Bunun sebepleri aras›nda; diyabet prevalans›ndaki
art›fl›n yan› s›ra diyabetli bireylerin yaflam süresinin
uzamas›yla eklenen komplikasyonlar›n maliyetleri
bulunmaktad›r. Artan diyabet insidans› ile komplikasyonlar›n insidans› da artmaktad›r. Diyabetli bireylerin sa¤l›k masraflar›n›n, diyabetli olmayan bireylere göre 2,4 ile 2,6 kat daha fazla oldu¤u sap-
tanm›flt›r. Diyabet, uzun dönemde makrovasküler
ve mikrovasküler birçok hastal›¤a sebep olmaktad›r. Bunlar kalp ve damar hastal›klar›, hipertansiyon, inme, nöropati, nefropati, retinopati, ayak ülserleri gibi ciddi hastal›klard›r (Besler, 2006).
Diyabet dünyan›n en önemli sa¤l›k sorunlar›ndan biri haline gelmifltir. Halen dünyada 150 milyon
diyabetik oldu¤u, bu rakam›n 2025 y›l›nda 300 milyon olaca¤› tahmin edilmektedir. Türkiye Diyabet
Epidemiyolojisi I (TURDEP-I) çal›flmas›nda, ülkemizde
DM prevalans› %7.2 ve bozulmufl glukoz tolerans›
prevalans› ise %6.7 oran›nda bulunmuflken TURDEPII’ye göre ise bu oran›n Türk eriflkin toplumunda diyabet s›kl›¤›n›n %13.7’ye ulaflt›¤› görülmektedir
(Bayraktar, 2003; Satman ve ark., 2002; www.itf.istanbul.edu.tr; www.who.int; Wild et al, 2004).
Güçlendirme/yetki devri (Empowerment), Latincede güç (yetki) anlam›na gelen potere sözcü¤ünden gelmektedir. Potere sözcü¤ünün tam anlam› “yapabilmek”tir. Öntak› olarak eklenen “em”
ise “sebep olmak ya da sa¤lamak” anlamlar›na
gelmektedir. Güçlendirme, hastalar›n haklar›n› koruyan bir süreçtir, bak›m›n kalitesinin gelifltirilmesidir.
Güçlendirme kelimesinin sözlük anlam›, “güç verme ya da otorite kazand›rma, bir fleyi yapabilme
yetene¤i, yeterlili¤i ve izin verme”dir. E¤er kifli iflinde
ya da yaflant›s›nda güç hakk›nda bilgi edinirse, bu
durum ona daha çok seçim yapma hakk› verir.
Güçlendirme, yetki devri, yetkilendirme ve güç
kavramlar› birçok alanda giderek daha fazla birlikte an›lan kavramlar haline gelmifltir. Güçlendirme/yetki devri pozitif ve dinamik bir süreç olup, bireylerin güçlü yönleri, haklar› ve yetenekleri üzerine
odaklanmaktad›r. Sa¤l›k literatüründe de güçlendirme ile ilgili çal›flmalar yak›n zamanda yo¤unluk
kazanm›fl olup, güçlendirme ile ilgili literatürün büyük bir k›sm›, sa¤l›k alan›na odaklanmaktad›r. Özellikle hemflirelik literatüründe hastalar› güçlendirme/yetki devretme ile ilgili çal›flmalar› y›llar içinde
s›k tart›fl›lan konulardan biri haline gelmifltir (Abdoli
et al, 2008; Olgun, N., Ulup›nar, S., www.tdhd.org/
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 16 • Ocak - Haziran 2012
Güçlendirme Kavram› ve Diyabetli Bireyin Güçlendirilmesi
web_arsivi/diyabetli_bireyin_guclendirilmesi.pdf -).
Güçlendirme/Yetkilendirme, bir görüfl ve felsefedir. Güçlendirme/Yetkilendirme, “bir kimsenin özünde bulunan kendi yaflam›ndan sorumlu olma kapasitesini keflfetmesi ve gelifltirmesi” fleklinde tan›mlan›r (Funnell and Weiss, 2008). Bunun yan› s›ra, bireylerin gerçekçi kararlar almada yeterli bilgiye, bu kararlar› uygulayacak yeterli kontrole ve kaynaklara
ve bu seçeneklerin etkinli¤ini de¤erlendirecek yeterli deneyime sahip olduklar›nda yetkilendirildikleri
belirtilmektedir. Bireyler yaflam kalitelerini yükseltmek için kendi davran›fllar›n› de¤ifltirmede gerekli
olan bilgi, beceri ve tutuma sahip olduklar›nda yetkilenirler. (Funnell and Anderson, 2003).
Güçlendirme terimi, 1990’lar›n bafl›nda, Paulo
Freire taraf›ndan tan›t›lm›flt›r. Güçlendirme, hastalar›n yaflam kalitelerini yükseltmek, kendi davran›fllar›n› de¤ifltirmek için gerekecek bilgiye, becerilere,
bak›fl aç›s›na ve fark›ndal›¤a sahip olduklar› bir süreç olarak tan›mlanm›flt›r. (Anderson and Funnell,
2009; Funnell and Weiss, 2008). Paulo Freire, güçlendirmeyi hem bir süreç hem de bir sonuç olarak görmüfltür. Güçlendirme, bir e¤itim girifliminin amac›n›n, kiflinin elefltirel düflünme ve otonom davranma
yetisini artt›rmak için bir süreçtir. Sürecin sonucu olarak özyeterlik olufltu¤unda ise, güçlendirme bir sonuçtur ve kifli güçlüdür. Güçlendirme devaml› bir
de¤iflkendir, bir nokta, bir odak yerine, bir süreç yani bir yoldur (Anderson and Funnell, 2009).
Güçlendirmede e¤itim süreci; “bilgi transferi”
olarak de¤il, bilginin bir “iletiflim ve diyalog” kapsam›nda gerçekleflmesi olarak aç›klanmaktad›r. Freire’in aç›klad›¤› gibi “anlam verme”; güçlendirme/yetkilendirme hasta e¤itiminin tam kalbidir.
Çünkü bu koflullar alt›nda tedavi “doktorun d›flar›dan getirdi¤i bir öneri” yerine “hastan›n hastal›k
öyküsünün çerçevesi dahilinde bir süreklilik” olarak
anlafl›l›r ve böylelikle, hastalar›n öz bak›m motivasyonlar› güçlendirilebilir (Aujoulat et al, 2008).
Güçlendirme kavram›n›n; kuram olarak incelendi¤inde Albert Bandura: Sosyal Ö¤renme Kuram›
ile hemflirelik literatüründe önemli bak›m modellerinden olan Dorothea E. Orem: Özbak›m Kuram›,
Imogene King: Hedefe Ulaflma Teorisi ile benzerlik
gösterdi¤i görülmektedir (Akbaba ve ark, 2008;
Ayd›n ve ark., 2002; Fawcett, 2005; Maloni and
Donley, 2007; Mert, 2004; Mert, 2003; Özkan ve
Durna, 2006, Senemo¤lu, 2009; Usta Yeflilbalkan,
2004; Usta Yeflilbalkan, 2004; Velio¤lu 1989).
Çal›flmalar, güçlendirme tabanl› stratejilerin kullan›lmas›n›n, diyabetli bireylerdeki metabolik ve
psikososyal sonuçlar› etkileyebilece¤ini göstermektedir. Hasta bak›m›nda bu stratejileri kullanmak için
olan bir yöntem de LIFE yaklafl›m›d›r. Sa¤l›k alan›nda güçlendirilme sürecinde; Funnell ve Weiss’in
“Diyabetli Hastalar› Güçlendirme” isimli makalesinde LIFE yaklafl›m› kullan›lm›flt›r. LIFE kolay anlafl›l›r bir
kavram olup, hasta merkezli güçlendirmenin ana
basamaklar›n› gösteren bir çerçevedir.
Funnell ve Weiss’in makalesinde, güçlendirilme
sürecinde LIFE basamaklar› afla¤›daki gibi aç›klanmaktad›r:
• L= Learn: Hastal›k ve bunun hastay› bireysel
olarak nas›l etkiledi¤ini ö¤ren.
• I= Identify: Üç yönlendirici prensibi tan›mla: rol,
esneklik ve hedefler
• F= Formulate: Bireysel bir özyönetim plan› formüle et.
• E= Experiment with and evaluate: Plan› de¤erlendir ve dene. (Funnell and Weiss, 2009; Funnell and Weiss, 2008; Funnell and Anderson, 2003).
LIFE yaklafl›m›nda hastalara davran›flsal hedefler belirlemelerine yard›mc› olacak sorular sorulur:
• Sorunu inceleyin: “Diyabet bak›m›nda size en
çok s›k›nt› yaratan fley nedir? Neden öyle düflünüyorsunuz? Bu sorunu çözmeyi denediniz mi?”
• Duygular› netlefltirin: “Bu konu hakk›ndaki fikirleriniz nelerdir?”
• Bir plan gelifltirin: “Bu sorun ba¤lam›nda 6 ay
sonra nerede olmak istersiniz? Ya 3 ay sonra? Uzun
dönem hedefinize ulaflmak için hangi ad›m› atacaks›n›z?”
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 17 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
• Harekete ba¤l› olun: “Bu hedefe ulaflmak sizin
için ne kadar önemli? Buna ulaflaca¤›n›za ne kadar güveniyorsunuz?”
• Plan› deneyin ve sonuçlar› de¤erlendirin: “Nas›l gitti? Sonuçta ne ö¤rendin?”
Hastalar›n hedef belirlemenin amac›n› anlamas› sa¤lanmal›d›r. E¤er olumsuz giden bir durum olursa, diyabetli birey bundan ders ç›karacakt›r, bu
durumda plan›n neden ilerlemedi¤ini anlamas›
sa¤lanmal›d›r ve bir sonraki ad›mda neleri de¤ifltirece¤i sorulmal›d›r. (Funnell and Weiss, 2009).
Olgun ve Ulup›nar’›n “Hasta Güçlendirme ve Diyabetli Bireyin Güçlendirilmesi” isimli makalesinde
ise, Güçlendirme Aflamalar›; “Güçlendirmeyi ‹steme, Sorunu Bilme, Ne Yapaca¤›n› Bilme, Giriflimde
Bulunma, Hatalardan Ö¤renme” olarak 5 basamakl› belirtilmifltir (Olgun ve Ulup›nar, www.tdhd.
org/web_arsivi/diyabetli_bireyin_guclendirilmesi.pdf -,).
Çöl “Alg›lanan Güçlendirmenin ‹flgören Performans› Üzerine Etkileri” adl› makalesinde güçlendirmenin boyutlar›n›, Spreitzer, Thomas ve Velthouse’un yapt›¤› tan›mlamaya benzer flekilde; Anlam, Yetkinlik, Özerklik ve Etki olmak üzere dört alg›sal boyuttan oluflan motivasyonel bir yap› olarak
tan›mlamaktad›r (Çöl, 2008).
Conger ve Kanungo yürüttükleri çal›flma ile psikolojik güçlendirme kavram›na öncülük etmifller ve
güçlendirmenin iliflkisel (yönetsel uygulamalar) ve
motivasyonel anlam› aras›ndaki farkl›l›¤a dikkat
çekmifllerdir. ‹liflkisel boyut, güçlendirme öncesi ve
sonras› yönetici ve çal›flan aras›ndaki iliflkileri tan›mlamaktad›r. Motivasyonel boyut ise çal›flanlar›n
motive olmalar›n› sa¤lamak için inisiyatifin çal›flanlara geçirilmesini sa¤layan bir süreci ifade etmektedir. Conger ve Kanungo, güçlendirmenin merkez noktas› olarak kabul ettikleri güç kavram›na
odaklanm›fllard›r. Gücün kontrollü bir biçimde çal›flanlara verilmesiyle çal›flanlar›n kendi kararlar›n›
verme ve yürütme hakk›na sahip olaca¤›n› belirtmifllerdir. Conger ve Kanungo, güçlendirmeyi öz
yeterlilikle ilgili motivasyona yönelik bir kavram olarak nitelendirmektedir. K›saca Güçlendirme, öz yeterlilik alg›lamalar›n›n sa¤lanmas› ile iliflkilidir Güçlendirme sürecinde, bireylerin motivasyonunu sa¤lamak ve bu do¤rultuda bireyler ile motivasyonel
görüflme yapmak önemlidir. (Anderson and Funnell, 2009; Anderson ve ark, 2000; Arslantafl, 2007;
Welch et al, 2006).
Güçlendirme, hastalar›n yaflam kalitelerini yükseltmek, kendi davran›fllar›n› de¤ifltirmek için gerekecek bilgiye, becerilere, bak›fl aç›s›na ve fark›ndal›¤a sahip olduklar› bir süreç olarak tan›mlanm›flt›r. (Anderson and Funnell, 2009). Funnell and Weiss, 2008). Yap›lan çal›flmalarda, Güçlendirme sürecine kat›lan, Yetkilendirilmifl/Güçlendirilmifl diyabetli bireylerin, hastal›klar›n› nas›l yönetecekleri ile
ilgili ak›lc› kararlar alma, kararlar›n› yerine getirme
ve gerekli kontrolleri yapma konular›nda yeterli bilgiye sahip olduklar› ifade edilmekte, hastalar›n ve
ailelerinin kendilerine yapma gücü/yetkisi kazand›r›ld›¤›nda, yaflamlar›n› olumlu yönde yap›land›rabildikleri belirtilmektedir (Abdoli et al, 2008; Arslantafl 2007,; Funnell and Weiss, 2009; Funnell and
Weiss, 2008; Funnell and Anderson, 2003).
Güçlendirme modelinin gelifltirilmesinin amac›,
insanlar›n baflarma deneyimlerini artt›rarak kendilerini daha iyi hissetmelerini sa¤lamak; amaç oluflturma ve problem çözmeye kat›lmalar›n› gerçeklefltirmektir. Bu hedefin baflar›lmas› için kiflinin güçlendirilmeyi istemesi gerekir, e¤er kifli gerçek bir de¤ifliklik yapmak istemezse güçlendirme kolay olmayacakt›r (Olgun ve Ulup›nar, www.tdhd.org/web_
arsivi/diyabetli_bireyin_guclendirilmesi.pdf -,).
Güçlendirme bireyin etkili karar verme yetene¤ini artt›r›r, kendisini di¤erleriyle entellektüel ve duygusal olarak eflit düzeyde görmesini sa¤lar, do¤ru bildiklerini, haklar›n› savunma gücü verir. Güçlendirme
çal›flmalar›n›n felsefesinde, “eflitlik”, “iflbirli¤i”, “kat›l›m”, “sorun çözme”, “karar verme”, “terapötik iliflki”,
kavramlar› yer al›r. Güçlendirme; karar verme sürecinin etkinli¤ini artt›rmakta, böylece de sürekli de¤i-
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 18 • Ocak - Haziran 2012
Güçlendirme Kavram› ve Diyabetli Bireyin Güçlendirilmesi
flen d›fl çevre koflullar›na bireyin h›zla uyumu sa¤lanabilmektedir Güçlendirme, tüm insan iliflkilerinin kaç›n›lmaz bir ö¤esi ve sa¤l›k alan›nda ise hemflire ile
bak›m verdi¤i kifliler aras›ndaki iliflkinin temel özelli¤idir. Gücün sistematik ve anlaml› flekilde paylafl›m›
“terapötik iliflki”nin geliflimi için de esast›r. Güç paylafl›m›n›n sonucunda ise, yaflam kalitesinin yükselir
ve kontrol duygusunun geliflir. (Çöl, 2008; Olgun ve
Ulup›nar, www.tdhd. org/web_arsivi/diyabetli_bireyin_guclendirilmesi.pdf -).
flam tarz›nda de¤ifliklik yapmay› gerektirmektedir
ve önerilen davran›fl de¤ifliklikleri, hastalar›n günlük
yaflam› üzerinde büyük etkiler yarat›r. Tip 2 diyabette, güçlendirme yaklafl›m› hastalar›n özellikle kilo kayb›, beslenme ve fiziksel aktivite konular›nda
kendilerine anlaml› gelen, gerçekçi hedefler belirlemeleridir. Baflar› oran›n› maksimuma ç›kartmak
için, hastalar›n d›flsal de¤il (örn. “Doktorum kilo vermemi istiyor”) de¤il, içsel olarak (örn. “Kilo vermek
benim için gerekli) motive olmalar› gerekir. Diyabetli bireyin güçlendirilmesi/yetkilendirilmesi ise biDiyabetli bireyin güçlendirilmesi/yetkilendirilmesi
reyin diyabetini do¤ru yönetebilmesi konusunda
Diyabette güçlendirilme süreci; bireye hastal›k
içlerindeki kuvveti keflfedip kullanmalar› anlam›na
hakk›nda bilgi verme, diyabetle yaflamaya ve tegelir. Hastalar “Bana ö¤retebilirsiniz, ama yapmadaviye uyum göstermesini sa¤lama, kendi tedavi
m› sa¤layamazs›n›z” gibi düflünceye sahip olabilive bak›m›n› planlamas›na ve durum de¤erlendiryorlar. Diyabetli bireylerin ço¤u bak›mlar›n›n
mesine yönelik önemli bak›m aktivitelerini bireyle
%99’unu kendileri yapar ve bu durumlar›n› kontrol
birlikte yapma ve tüm bu konularda cesaretlendiretmeleri için gerekli gündelik kararlardan sorumlume gibi e¤itim ve dan›flmanl›k etkinliklerinin tümüdurlar. Yani yetki/güç hastan›n elindedir. Diyabetli
nü içerir. Diyabetli bireyin güçlendirilmesi, bireyin
bireyler, diyabet yönetiminde baflar›l› olabilmeleri
sa¤l›k davran›fllar›n› diyabet yönetimine uygun olaiçin, yaflam biçimleri ile ilgili olarak baz› önemli karak de¤ifltirmesi için yap›land›r›lm›fl kapsaml› bir sürarlar› almalar› gerekti¤ini bilmelidirler. Bu önemli
hedeflere ulaflabilmek için, insanlar›n kendi durumreçtir. Güçlendirme yaklafl›m› özellikle Tip 2 diyabet
lar› üzerinde daha fazla sorumluluk almalar›n› ve
için uygundur, çünkü Tip 2 diyabet genellikle yakendilerini kontrol etmelerini sa¤layacak bir
dizi yetkinli¤e sahip olmas› gereklidir; bu safifie
ekil 1: Güçlendirme Modeli (Anderson and Funnell, 2005).
yede kendi durumlar› üzerinde hakimiyet
sa¤lamalar› mümkün olabilecektir (Abdoli et
Güçlendirme Modeli
al, 2008; Anderson and Funnell, 2009; Funnell,
2004; Olgun, N., Ulup›nar, S., www.tdhd.
Bilgi
E¤itim
org/web_arsivi/diyabetli_bireyin_guclendirilBeceriler
mesi.pdf -, Salman, 2005).
Anderson ve arkadafllar› da, diyabet bak›m›n›n ve hasta e¤itiminin yeni bir yaklafl›m geDENEY‹M
rektirdi¤ini öne sürmüfllerdir. Bu yaklafl›m hasAlg› (5 duyu)
tan›n günlük diyabet yönetimindeki rolünü
Düflünme
Fark›nda olma
ve sorumlulu¤unu kabul etmektedir. Bu yakDE⁄‹fi‹M
YANSIMA
lafl›ma “hasta yetkilendirme modeli” ad› veYeni Bilgi
Bu nedir?
rilmifltir ve “geleneksel model” ile karfl›laflt›r›lTutumlar ve
Bu nas›l ifller?
m›flt›r. ‹ki model aras›ndaki ana fark hastalaDavran›ylar
Bunun anlam›
r›n diyabet bak›m›nda kimin sorumlu olaca¤›-
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 19 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
d›r. Geleneksel model, diyabet ekibini hastal›¤›n
tedavisinde en yetkili olarak görmesine karfl›n, güçlendirme/yetkilendirme modeli hastalar›n kendi
günlük bak›mlar›ndan sorumlu olmalar› gerekti¤ini
vurgulamaktad›r. Diyabet bak›m plan›, hasta ile
sa¤l›k profesyonellerinin aras›ndaki diyolo¤un ve
e¤itim sürecinin bir sonucu olmal›d›r. Güçlendirme/Yetkilendirme modelinde e¤itim süreci; hastalar›n kendi diyabet bak›mlar›ndan sorumlu olmalar›n› sa¤lamak için öz bak›m bilgisini, becerilerini,
kendini tan›may› ve hastalar›n bireysel özerklik duygular›n› artt›rmal›d›r. (Funnell and Weiss, 2009; Funnell and Weiss, 2008; Funnell and Anderson, 2003;
Salman, 2005).
Hasta güçlendirme/yetkilendirme yayg›n olarak
öz yönetim e¤itiminde ve diyabet bak›m›nda davran›fl de¤iflikli¤inde önemli bir paradigma olarak
anlafl›lmaktad›r. Anderson ve Funnell’in kavramsallaflt›rd›¤› gibi, yetkilendirme yaklafl›m› üç önemli
prensibi içine al›r; birincisi; diyabet, hastan›n yönetti¤i bir hastal›kt›r. Diyabet bak›mlar›yla ilgili günlük
kararlar›n ço¤unu (yani, diyet, egzersiz, kan glukozu denetimi) hastalar al›r. ‹kincisi; diyabet bak›m›;
sa¤l›k profesyonelinin bir e¤itmen ve dan›flman
olarak görev yapt›¤› ve en sonunda hastan›n bilinçli öz bak›m kararlar› ald›¤› bir iflbirlikçi hasta-sa¤l›k profesyoneli iliflkisine dayanmal›d›r. Üçüncüsü;
hastalar diyabet ile yaflamlar› üzerinde büyük etkiye sahip öz yönetim etkinliklerini belirlemede önceliklidirler. Anlaml› davran›fl de¤iflikliklerini kendileri
seçtikleri zaman hastalar davran›fl de¤iflikli¤ini bafllatmaya ve sürdürmeye daha çok motive olurlar
(Tang et al, 2010).
National Service Framework for Diabetes
(2002)’te yer alan diyabetin önlenmesi, diyabetli
bireylerin belirlenmesi, diyabetli yetiflkinlerin, çocuklar›n, gençlerin klinik bak›m›, diyabete ba¤l›
acil durumlar›n yönetimi, hastaneye kabul s›ras›nda diyabetli bireylerin bak›m›, diyabet ve hamilelik,
uzun dönem komplikasyonlar›n yönetimi ve belirlemesi v.b. konular›nda standartlar› içerir. 12 standar-
t›n üçüncüsü ise, diyabetli bireyleri güçlendirmenin
önemini vurgular.
Standart 3: Diyabetli kiflileri güçlendirmek
Diyabeti olan bütün yetiflkinler, gençler ve çocuklar›n karar vermede ortakl›¤› teflvik eden, diyabetle bir yaflam sürmek için onlar› destekleyen ve
sa¤l›kl› bir yaflam biçimini benimsemeleri ve sürdürmeleri için bir hizmet alacak. (www.rcn.org.
uk/__data/.../002011.pdf-).
Sonuç olarak; Diyabetli birey için güçlendirme/yetkilendirme e¤itiminde temel hedef; diyabetin komplikasyonlar›n› önlemek ve diyabetli bireyin yaflam kalitesini artt›rmakt›r. Diyabet yönetimi
multidisipliner-interdisipliner uzman bir diyabet ekibi gerektirir fakat ekibin yan› s›ra diyabetin baflar›
ile yönetilmesinde, bireyin öz bak›m›n›n ve öz yeterli¤inin gelifltirilmesi, di¤er deyiflle güçlendirilmesi
de çok büyük önem tafl›r. Diyabette güçlendirme/yetkilendirme e¤itimi; bireyin gereksinimlerine
göre özelleflmifl, bireyin diyabet ekibinin merkezinde olmas›n› sa¤layacak, karar verme sürecinde etkin oldu¤u, bireye diyabetini yönetmesi konusunda bilgi, beceri ve davran›fl de¤iflikli¤i kazand›r›c›,
cesaret ve motivasyon verici nitelikte olmal›d›r. Diyabet ekibi, diyabetli bireyin güçlendirilme sürecini
ad›m ad›m inceleyerek her ad›m›nda yaflad›¤› zorluklar›/engelleri bilirse sorunlar birikmeden ve bir di¤er ad›mdaki sorunlara yol açmadan o ad›mda
çözüm üretilmesine olanak sa¤lar. Böylelikle diyabetli bireyin diyabet yönetiminde daha baflar›l› olmas› sa¤lanabilir. K›saca diyabet yönetiminde, diyabetli bireyin kendisine tam ve do¤ru öz bak›m
yapabilmesi, öz yeterli¤inin gelifltirilmesi, güçlendirilme sürecinin baflar›s›na ba¤l›d›r. Di¤er deyiflle diyabetli bireyin güçlendirilmesi bireyin hastal›¤›n›
yönetmesi için çok gereklidir.
Kaynaklar
1.
Abdoli, S., Ashktorab, T., Ahmadi, F., Parvizi, S., Dunning, T.
(2008). The Empowerment Process in People with diabetes:
an Iranian Perspective, International Nursing Reviw, 55 (4),
447-453.
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 20 • Ocak - Haziran 2012
Güçlendirme Kavram› ve Diyabetli Bireyin Güçlendirilmesi
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
Akbaba, S., Ceyhan A.A., Ceyhan E. (2008). Ed: Özbay, Y.,
Erkan, S., E¤itim Psikolojisi, Pegem Akademi, Ankara, 289-314.
Anderson, R.M., Funnell, M.M. (2009). Patient
Empowerment: Myths and misconceptions, Patient
Education and Counseling, 79(3), 277-82.
Anderson R.M., Funnell M.M., Fitzgerald J.T., Marrero D.G.
(2000). The Diabetes Empowerment Scale: A measure of
psychosocial self-efficacy. Diabetes Care, 23(6), 739-743.
Anderson, RM., Funnell, MM. (2005). The Art of
Empowerment: Stories and Strategies for Diabetes
Educators. 2nd ed. Alexandria, VA: American Diabetes
Association.
An RCN guide to the National Service Framework for
Diabetes, www.rcn.org.uk/__data/.../002011.pdf-, Eriflim
Tarihi: 20 A¤ustos 2011.
Arslantafl, C.C. (2007) Güçlendirici Lider Davran›fl›n›n
Psikolojik Güçlendirme Üzerindeki Etkisini Belirlemeye Yönelik
Görgül Bir Araflt›rma. Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler
Dergisi, 7(2), 227-240.
Aujoulat, I., Marcolongo, R., Bonadiman, L., Deccache, A.
(2008). Reconsidering patient empowerment in chronic
illness: A critique of models of self-efficacy and bodily
control. Social Science & Medicine 66, 1228-1239.
Ayd›n, B., Can, G., Ersanl›, K. ve ark. (2002). Ed: Yeflilyaprak
B., Geliflim ve Ö¤renme Psikolojisi, Pegem A Yay›nc›l›k Tic.
Ltd. fiti., 196-220.
Bayraktar, F. (2003). Diabetes Mellitus’un Önemi ve Tan›
Kriterleri, 1. Ege Diyabaet Günleri Kurs Özet Kitab›, ‹zmir, 9-12.
Besler, D. (2006). Prediyabetik bireylerde Tip 2 Diyabet
Gelifliminin Engellenmesi ‹çin Verilen Yaflam Tarz›
De¤iflikliklerine Hasta Uyumunu Etkileyen Faktörlerin
Saptanmas›, ‹zmir.
Çöl, G. (2008). Alg›lanan Güçlendirmenin ‹flgören
Performans› Üzerine Etkileri. Do¤ufl Üniversitesi Dergisi, 9 (1),
35-46.
Fawcett J. (2005). King’s Conceptual System,
Contemporary Nursing Knowledge: Analysis and Evaluation
of Nursing Models and Theories, Second Edition, F.A. Davis
Company, United States of America, 102-319.
Funnell, M.M, Weiss, M.A. (2009). Empowering Patients with
Diabetes, Find out about a different approach to helping
patients take charge of this chronic disease, Nursing 2009,
35-37.
Funnell, M.M., Weiss, MA. (2008). Patient Empowerment: The
L‹FE approach, Eur Diabetes Nursing, 5(2), 74-77.
Funnell, M.M. (2004). Patient Empowerment, Critical Care
Nursing Quarterly, 27 (2), 201-204.
Funnell, M.M., Anderson, RM. (2003), Patient empowerment:
a look back, a look ahead. Diabetes Educ. 29(3), 454-462.
Maloni H.W., Donley S.R. (2007). An Intervention to Effect
Hypertension, Glycemic Control, Diabetes SelfManagement, Self-Efficacy, and Satisfaction With Care in
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
31.
32.
33.
34.
Type 2 Diabetic VA Health Care Users with Inadequate
Functional Health Literacy Skills, Catholic University of
America, Washington.
Mert, H. (2004). Diyabetik Hastalarda Özbak›m, 2.Ege
Diyabet Günleri Kurs Özet Kitab›, ‹zmir, 252.
Mert, H. (2003). Diyabetik Hastalarda Özbak›m, 1. Ege
Diyabet Günleri Kurs Özet Kitab›, ‹zmir, 65.
Olgun, N., Eti Aslan F., Çoflansu, G., Çelik, S. (2010).
Diyabetes Mellitus, Ed: Karadakovan A., Eti Aslan F., Dahili
ve Cerrahi Hastal›klarda Bak›m, Adana, 829-853.
Olgun, N., Ulup›nar, S., www.tdhd.org/web_arsivi/
diyabetli_bireyin_guclendirilmesi.pdf -, Eriflim Tarihi:
15 Kas›m 2009.
Taflk›n Duman, H., Erdem, N., Edis, D. (2009). Sa¤l›k Oca¤›na
Baflvuran Bireylerde Diyabet Risk Profilinin Belirlenmesi, Ed:
Olgun N., Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik
Forumu, 1(1), ‹stanbul, 6-13.
Özkan, S., Durna, Z. (2006). ‹nsüline Ba¤›ml› Diyabetli
Hastalarda Öz-Bak›m Gücünün Belirlenmesi, Ege Üniversitesi
Hemflirelik Yüksek Okulu Dergisi 22(2) : 121-135.
Salman, R., (2005). Empowerment: An Approach For
Diabetes Education. Bahrain Medical Bulletin, 27 (2), 1-4.
Satman, ‹., Y›lmaz, T., fiengül, A., Salman, S., Salman, F.,
Uygur, S., Bastar, ‹., Tütüncü, Y., Sarg›n, M., Dinçça¤, N.,
Karfl›da¤, K., Kalaça, S., Özcan, C., King, H. and The Turdep
Group (2002). Population-Based Study of Diabetes and Risk
Characteristics in Turkey: Results of The Turkish Diabetes
Epidemiology Study (TURDEP). Diabetes Care, 25 (9): 15511556.
Senemo¤lu, N. (2009). Sosyal Biliflsel Kuram: Albert Bandura
(1925-…), Geliflim Ö¤renme ve Ö¤retim, Kuramdan
Uygulamaya, Pegem Akademi, Ankara, 215-237.
Tang, T.S., Funnell M.M., Brown M.B., Kurlander J.E. (2010).
Self-management support in “real-world” settings: An
empowerment-based intervention. Patient Education and
Counseling 79, 178-184.
Usta Yeflilbalkan, Ö. (2004). Tip 2 Diabetli Hastalar›n Kendi
Kendine Bak›mlar›ndaki Öz Yeterlilikleri, Öz Bak›m Güçleri ve
Bunlar› Etkileyen Faktörlerin ‹ncelenmesi, Ege Üniversitesi
Hemflirelik Yüksekokulu Dergisi, 20(2): ‹zmir, 11-29.
Usta Yeflilbalkan, Ö. (2004). Bireysel ‹zlem ve Öz Bak›m, Ed:
Fad›lo¤lu Ç., III. Ege Dahili T›p Günleri, ‹zmir.
Velio¤lu, P. (1989). Öz-bak›m Kuram› Dorothea E. Orem,
Hemflirelikte Kavram ve Kuramlar, ‹stanbul, 323-350,
Welch, G., Gary Rose, G., Ernst, D. (2006). Motivational
Interviewing and Diabetes: What Is It, How Is It Used, and
Does It Work?. Diabetes Spectrum, 19 (1), 5-11.
Wild, S., Roglic, G., Green, A., Sicree, R., King, H. (2004).
Global Prevalence of Diabetes: Estimates for the Year 2000
and Projections for 2030. Diabetes Care, 27(5), 1047-53.
TURDEP-II sonuçlar›n›n özeti, www.itf.istanbul.edu.tr
/.../021_turdep.2.sonuclarinin.aciklamasi.pdf, Eriflim Tarihi: 26
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 21 • Ocak - Haziran 2012
Diyabetlide Yaflflaam Biçiminin
Güçlendirilmesi için YETK‹ Sürecinin ‹ncelenmesi
Arfl. Gör. Dr. Özlem TEK‹R, Prof. Dr. Aynur ESEN
Ege Üniversitesi Hemflirelik Fakültesi ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›, ‹ZM‹R
Özet
Diyabetli bireyin güçlendirilmesini hedefleyen bu araflt›rma, fenomenolojik bir yaklafl›mla karma araflt›rma deseninde yap›lm›flt›r. Araflt›rmada, diyabetlinin öz bak›m›n› istendik biçimde yürütebilmesi ve diyabetini yönetebilmesi konusunda, kendisini güçlü ve yetkili hissetmesi için Yeni yaflama
al›flma, E¤itim alma, Tan›mlama, Karar verme, ‹nceleme basamaklar›ndan
ve her basama¤›n bafl harflerinden oluflan YETK‹ ad› verilen ve 5 basamakl› Güçlendirilme/YETK‹ süreci planlanm›flt›r ve standart diyabet e¤itimine göre YETK‹ sürecinin etkinli¤inin incelenmesi amaçlanm›flt›r.
Araflt›rma, Ege Üniversitesi T›p Fakültesi Hastanesi ‹ç Hastal›klar› Anabilim
Dal› Endokrinoloji Bilim Dal› Diyabet Poliklini¤i’nde, Eylül 2010-Mart 2011 tarihleri aras›nda gerçeklefltirilmifltir. Araflt›rman›n örneklemini 16 birey oluflturmufl ancak çal›flma grubundan 1 birey güçlendirme sürecini tamamlamadan araflt›rmadan çekilmifltir (n=15).
Araflt›rma verilerinden elde edilen bulgular sonucunda, nitel verilerin
analizi ile, Tip 2 diyabetli bireylerin güçlendirilme sürecine göre; YETK‹ sürecinin her basama¤›n›n ana temalar›, alt temalar› ve belirlenmifl kod analizleri
irdelenmifl ve sonunda; çal›flma grubundaki diyabetli bireylerin güçlendirme program›n›n kendilerine sa¤lad›¤› güç ve yetki ile, diyet, egzersiz yapma, ilaç kullanma ve metabolik kontrol hedeflerine ulaflma konusunda daha kararl› olduklar›n›, diyabeti yönetmede “kendilerini yetkili ve güçlü hissettiklerini” aç›kça ifade ettikleri saptanm›flt›r. Araflt›rman›n nicel verilerinin analizi ile de, çal›flma grubundaki bireylerde güçlendirme/YETK‹ program›n›n sonunda özellikle HbA1c ve BK‹ de¤erlerinde bafllang›ç de¤erlerine göre istatistiksel olarak anlaml› düflme oldu¤u, yani çal›flma ve kontrol grubu aras›nda HbA1c ve BK‹ de¤erleri bak›m›ndan YETK‹ sürecinin sonunda istatistiksel
olarak anlaml› farkl›l›k bulundu¤u saptanm›flt›r (p<0.05). Araflt›rmadan elde
edilen nitel ve nicel verilerin birbirleri ile uyumlu oldu¤u ve nicel verilerin nitel verileri destekledi¤i belirlenmifltir.
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 22 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Sonuç olarak, fenomenolojik bir yaklafl›mla
karma araflt›rma deseninde yap›lan bu araflt›rman›n nicel ve nitel verilerinin genel de¤erlendirilmesinde, çal›flma grubu ile kontrol grubu karfl›laflt›r›ld›¤›nda, çal›flma grubuna uygulanan 5 basamakl›
Güçlendirilme/YETK‹ Sürecini tamamlanmas› ile;
programa kat›lan diyabetli bireylerin tümünün özbak›m becerilerinin artt›¤› ve bireylerin diyabetlerini yönetme konusunda güçlü ve yetki sahibi olduklar› ve diyabetli bireyde yaflam biçiminin güçlendirilmesi için 5 basamakl› YETK‹ e¤itim/güçlendirilme
sürecinin standart diyabet e¤itimine göre daha etkili, yararl› oldu¤u görülmüfltür.
Anahtar kelimeler: Diyabet, Güçlendirme, Davran›fl De¤iflikli¤i, YETK‹
Summary
The Investigation of “ALICE” Process In Order
To Empower The Life Style Of Diabetic Patient
This research has been carried out in a mixed
investigation design with phenomenological approach. In the research, in order for individual with
diabetes to feel empowered in terms of performing and managing his/her self-care in a desirable manner, a 5-staged Empowerment process called ALICE was planned and to scrutinize the effectiveness of the empowerment process was aimed.
Research was carried out in Diabetes Polyclinic
of Endocrinology Department, Ege University Medical Faculty Hospital Internal Diseases Department, between September 2010 and March 2011.
The sampling of the research consisted of 16 individuals. 1 individual in study group has receded
before completing enhancement process, n=15
As a result of the findings obtained from research, through analysis of quantitative data it was
detected that, according to enhancement process of the individuals with type 2 diabetes; as a
result of identified code analyses and the main
and sub-themes of to get accustomed to Adapta-
tion (new life), Learning (to receive training), Identification (to identify), Coordination with decision
(to make decisions) and Evaulation (to examine);
with the strength and empowerment provided by
enhancement program to diabetic individuals within study group, they were more determined in
achieving their aims concerning going on a diet,
exercising, taking medications and metabolic
control and they have clearly stated that they felt
themselves “stronger and more empowered” in
diabetes management.
Through the analysis of quantitative data, as a
result of enhancement/ empowerment program,
(compared to threshold values) a statistically significant decrease was established in individuals within study group in terms of HbA1c and BKI values;
in other words, at the end of empowerment process there was a statistically significant difference
between study and control groups in terms of
HbA1c and BKI values (p<0.05).
Consequently, in the overall evaluation of qualitative and quantitative data, when the study and
control groups were compared it was observed
that after five-staged enhancement/empowerment process (applied to study group) has completed, the self-care skills have improved in all diabetic
individuals participated in study and they become
stronger and more empowered in managing their
diabetes. In addition, the five-staged empowerment training/enhancement process was more effective and useful than standard diabetes training.
Key words: Diabet, Empowerment, Behavioral
Change, ALICE
Girifl
Diyabet tüm yafl gruplar›n› ilgilendirmekle birlikte, dünyada ve ülkemizde önemli bir sa¤l›k sorunu
haline gelmektedir. Diyabetin yaflam süresini k›saltmas›, birey ve toplum aç›s›ndan ciddi ekonomik
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 23 • Ocak - Haziran 2012
Diyabetlide Yaflam Biçiminin Güçlendirilmesi için YETK‹ Sürecinin...
kay›plara yol açmas›, kiflilerin mesleki ve sosyal ya-
olan bir yöntem de LIFE yaklafl›m›d›r. Sa¤l›k alan›n-
flam kalitesini olumsuz yönde etkilemesi önemini
da güçlendirilme sürecinde; Funnell ve Weiss’in
artt›rmaktad›r. (Besler, 2006; Esen, 2004; Fad›lo¤lu,
“Diyabetli Hastalar› Güçlendirme” isimli makalesin-
2004; Fad›lo¤lu, 2002; Olgun ve ark., 2010; Taflk›n
de LIFE yaklafl›m› kullan›lm›flt›r. LIFE kolay anlafl›l›r bir
Duman ve ark., 2009).
kavram olup, hasta merkezli güçlendirmenin ana
Diyabet dünyan›n en önemli sa¤l›k sorunlar›n-
basamaklar›n› gösteren bir çerçevedir.
dan biri haline gelmifltir. Halen dünyada 150 milyon
Funnell ve Weiss’in makalesinde, güçlendirilme
diyabetik oldu¤u, bu rakam›n 2025 y›l›nda 300 mil-
sürecinde LIFE basamaklar› afla¤›daki gibi aç›klan-
yon olaca¤› tahmin edilmektedir. Türkiye Diyabet
maktad›r:
Epidemiyolojisi I (TURDEP-I) çal›flmas›nda, ülkemizde
DM prevalans› %7.2 ve bozulmufl glukoz tolerans›
prevalans› ise %6.7 oran›nda bulunmuflken TURDEPII’ye göre ise bu oran›n Türk eriflkin toplumunda diyabet s›kl›¤›n›n %13.7’ye ulaflt›¤› görülmektedir
(Bayraktar, 2003; Satman ve ark., 2002; www.itf.istanbul.edu.tr; www.who.int; Wild et al, 2004).
Güçlendirme/yetki devri (Empowerment), Latincede güç (yetki) anlam›na gelen potere sözcü-
• L= Learn: Hastal›k ve bunun hastay› bireysel
olarak nas›l etkiledi¤ini ö¤ren.
• I= Identify: Üç yönlendirici prensibi tan›mla: rol,
esneklik ve hedefler
• F= Formulate: Bireysel bir özyönetim plan› formüle et.
• E= Experiment with and Evaluate: Plan› de¤erlendir ve dene. (Funnell and Weiss, 2009; Funnell
and Weiss, 2008; Funnell and Anderson, 2003).
¤ünden gelmektedir. Potere sözcü¤ünün tam an-
Olgun ve Ulup›nar’›n “Hasta Güçlendirme ve Di-
lam› “yapabilmek”tir. Öntak› olarak eklenen “em”
yabetli Bireyin Güçlendirilmesi” isimli makalesinde
ise “sebep olmak ya da sa¤lamak” anlamlar›na
ise, Güçlendirme Aflamalar›; “Güçlendirmeyi ‹ste-
gelmektedir. Güçlendirme, yetki devri, yetkilendir-
me, Sorunu Bilme, Ne Yapaca¤›n› Bilme, Giriflimde
me ve güç kavramlar› birçok alanda giderek da-
Bulunma, Hatalardan Ö¤renme” olarak 5 basa-
ha fazla birlikte an›lan kavramlar haline gelmifltir.
makl› belirtilmifltir (Olgun ve Ulup›nar, www.tdhd.
Güçlendirme/yetki devri pozitif ve dinamik bir sü-
org/web_arsivi/diyabetli_bireyin_guclendirilme-
reç olup, bireylerin güçlü yönleri, haklar› ve yete-
si.pdf -,).
nekleri üzerine odaklanmaktad›r. Sa¤l›k literatürün-
Çöl “Alg›lanan Güçlendirmenin ‹flgören Perfor-
de de güçlendirme ile ilgili çal›flmalar yak›n za-
mans› Üzerine Etkileri” adl› makalesinde güçlendir-
manda yo¤unluk kazanm›fl olup, güçlendirme ile il-
menin boyutlar›n›, Spreitzer, Thomas ve Veltho-
gili literatürün büyük bir k›sm›, sa¤l›k alan›na odak-
use’un yapt›¤› tan›mlamaya benzer flekilde; An-
lanmaktad›r. Özellikle hemflirelik literatüründe has-
lam, Yetkinlik, Özerklik ve Etki olmak üzere dört al-
talar› güçlendirme/yetki devretme ile ilgili çal›flma-
g›sal boyuttan oluflan motivasyonel bir yap› olarak
lar› y›llar içinde s›k tart›fl›lan konulardan biri haline
tan›mlamaktad›r (Çöl, 2008).
gelmifltir (Abdoli et al, 2008; Olgun, N., Ulup›nar, S.,
www.tdhd.org/web_arsivi/diyabetli_bireyin_guc-
Amaç
lendirilmesi.pdf -).
Araflt›rmada, diyabetlinin öz bak›m›n› istendik
Çal›flmalar, güçlendirme tabanl› stratejilerin kul-
biçimde yürütebilmesi ve diyabetini yönetebilmesi
lan›lmas›n›n, diyabetli bireylerdeki metabolik ve
konusunda kendisini yetkili hissetmesi için YETK‹ ad›
psikososyal sonuçlar› etkileyebilece¤ini göstermek-
verilen ve 5 basamak içeren Güçlendirilme/YETK‹
tedir. Hasta bak›m›nda bu stratejileri kullanmak için
süreci planlanm›fl ve standart diyabet e¤itimine
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 24 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
göre YETK‹ sürecinin etkinli¤inin incelenmesi amaç-
tamamlayan Tip 2 diyabetli bireyler oluflturmufltur.
lanm›flt›r. Bu amaç do¤rultusunda tasarlanan arafl-
Araflt›rman›n örneklemini, nitel araflt›rma gelene-
t›rmada diyabetli birey için planlanan Güçlendiril-
¤i içinde yer alan amaçl› örnekleme yöntemlerin-
me/YETK‹ Süreci; Y= Yeni Yaflama Al›flmak; E=E¤itim
den maksimum çeflitlilik örnekleme yöntemi kullan›-
Almak; T=Tan›mlamak; K=Karar Vermek; ‹=‹ncele-
larak Tip 2 diyabetli 16 birey oluflturmufltur. Ancak
mek olarak 5 basamakta gerçeklefltirilmifltir.
çal›flma grubundan 1 birey güçlendirme e¤itimini
Araflt›rmada YETK‹ basamakl› güçlendirilme sü-
tamamlamadan araflt›rmadan çekilmifltir (n=15).
reci tamamland›¤›nda süreçten hedeflendi¤i gibi
Araflt›rma öncesinde ilgili kurumlardan izinler
diyabetli bireyin öz bak›m› ve diyabet yönetimi ko-
al›nm›flt›r ve çal›flmaya kat›lmak isteyen diyabetli
nusunda güçlendirilmifl ve YETK‹ sahibi olmufl olma-
bireylere çal›flma hakk›nda bilgi verilerek sözel ve
s› hedeflenmifltir.
yaz›l› onamlar› al›nm›flt›r.
Gereç - yöntem
Araflt›rman›n örneklemi
Araflt›rma, fenomenolojik bir yaklafl›mla karma
afla¤›daki çizelgede belirtilmifltir
araflt›rma deseninde yap›lm›flt›r (Bafl ve Akturan,
2008; Y›ld›r›m ve fiimflek, 2008; Yurdakul, 2008).
Araflt›rma verilerinin toplanmas›nda dört grup
araç-gereç kullan›lm›flt›r;
Araflt›rma, Ege Üniversitesi T›p Fakültesi Hastanesi ‹ç
Hastal›klar› Anabilim Dal›, Endokrinoloji Bilim Dal›,
- Bireylerin Sosyo-Demografik ve Diyabet ‹le ‹lgili Bilgilerini ‹çeren Birey Tan›lama Formu
Diyabet Poliklini¤i’nde, Eylül 2010-Mart 2011 tarihle-
- Metabolik Kontrol Formu
ri aras›nda yap›lm›flt›r.
- YETK‹ sürecinin her ad›m› için oluflturulmufl Yar›
Araflt›rman›n evreni, kalitatif araflt›rma yöntemle-
Yap›land›r›lm›fl Görüflme Formu
rinden fenomenolojik yöntemde kullan›lan, bireysel
-“YETK‹”lendirme/Güçlendirme Materyali
gerçeklik evreni ile belirlenmifltir. (Bafl ve Akturan,
Yar› yap›land›r›lm›fl görüflme formundaki sorular
2008). Araflt›rman›n bireysel gerçeklik evrenini, Ege
haz›rlanmadan önce, araflt›rma konusu ile ilgili ulu-
Üniversitesi T›p Fakültesi Hastanesi ‹ç Hastal›klar› Ana-
sal ve uluslar aras› alanyaz›n taramas› yap›lm›fl, ko-
bilim Dal›, Endokrinoloji Bilim Dal›, Diyabet Poliklini-
nu ile ilgili nitel ve nicel çal›flmalardan yararlan›lm›fl-
¤i’nde tedavi gören ve Diyabet Okulunda e¤itimini
t›r. Alanyaz›n taramas› ile çal›flman›n kuramsal temelleri oluflturulup konu hakk›nda
Araflfltt›rman›n örneklemi aflfla
a¤›daki çizelgede belirtilmiflflttir
kapsaml› bilgilere ulafl›ld›ktan sonra,
formda yer almas› düflünülen mad-
(n= 16)
Tümü diyabet okulunda e¤itim gören
T‹P 2 DM’lu bireyler
Çal›flma grubu (n=8)
5 kad›n
deler belirlenmifltir (Abdoli et al,
2008; Ek and Ternestedt, 2008; Gib-
Kontrol grubu (n=8)
3 erkek
5 kad›n
3 erkek
son, 1984; Tezer ve Esen, 2007). ‹lgili literatür ›fl›¤›nda haz›rlanan yar› yap›land›r›lm›fl soru formundaki soru maddeleri:
‹nsülin
‹nsülin
‹nsülin
‹nsülin
‹nsülin
‹nsülin
• Amaç
tedavisi
tedavisi
tedavisi
tedavisi
tedavisi
tedavisi
• Anlam
gören
1 kad›n
görmeyen
4 kad›n
gören
2 erkek
görmeyen
1 erkek
görmeyen
6 kad›n
gören
3 erkek
• Kurgulama
aç›s›ndan de¤erlendirilmek amac›
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 25 • Ocak - Haziran 2012
Diyabetlide Yaflam Biçiminin Güçlendirilmesi için YETK‹ Sürecinin...
ile alan›nda uzman kiflilerden görüfl al›nm›flt›r.
5. Çal›flma grubunu oluflturan 8 diyabetli birey
Uzman görüflleri do¤rultusunda form üzerinde
için, fenomenolojik görüflmelerden elde edilen ve-
gerekli düzeltmeler yap›ld›ktan sonra araflt›rma için
riler ›fl›¤›nda, ald›klar› standart diyabet e¤itimine ek
dört ön görüflme uygulamas› yap›lm›flt›r. Bu aflama-
olarak, araflt›rmada hedeflenen Güçlendirme,
lardan sonra elde edilen bilgilerden yararlan›larak
Yetkilendirme sürecinin YETK‹ ad›mlar›n› içerecek
form son halini alm›fl olup oluflturulan yar› yap›lan-
flekilde, 5 basamaktan oluflan güçlendirme e¤itim
d›r›lm›fl görüflme sorular› araflt›rma kapsam›ndaki
ve dan›flmanl›¤› yap›lm›flt›r. (Çal›flma grubundan 1
bireylere uygulanmaya haz›r hale gelmifltir.
birey güçlendirme sürecini tamamlamadan arafl-
Araflt›rma nicel ve nitel olarak yürütülmüfl olup
t›rmadan çekilmifltir. n=7).
afla¤›daki süreçlerde tamamlanm›flt›r.
Çal›flma grubuna uygulanan
Araflt›rman›n nitel ve nicel
Güçlendirilme/YETK‹ program›n›n stratejileri;
verilerinin toplanmas›nda;
a) Bireylerle yüzyüze görüflmeler yap›lm›flt›r ve
1. Örneklem, Çal›flma ve Kontrol grubuna ayr›fl-
gerekti¤inde telefon ile iletiflim kurulmufltur. Görüflme süreleri bireylerin öncelikle biliflsel ve alg›sal ye-
t›r›lm›flt›r.
2. Her iki gruptaki bireylere, bireyin sosyo-demografik ve diyabet ile ilgili özelliklerinin yer ald›¤›
birey tan›lama formundaki sorular sorulmufltur.
3. Her iki gruptaki tüm diyabetli bireylerin bafllang›ç metabolik kontrol sonuçlar› (HbA1c, BK‹, total kolesterol, HDL, LDL, trigliserid, kan bas›nc›) ince-
terliliklerine göre çal›flma ve ev yaflam düzenlerine
göre planlanm›flt›r.
b) Çal›flan bireylerle mesai saatleri d›fl›nda
(17.00’den sonra) ve tatillerde görüflmeler yap›lm›flt›r.
c) Özellikle yüzyüze görüflmelerde iyi iletiflim kurulabilmesi için gürültünün olmad›¤› sakin bir ortam
lenmifltir.
4. Örneklemi oluflturan Çal›flma ve Kontrol gru-
seçilmifltir.
bundaki tüm diyabetli bireylerle birebir derinleme-
d) Görüflmelerde bireyin bildiklerini, hissettiklerini
sine fenomenolojik görüflmeler yap›lm›flt›r. Bu feno-
ve uygulamalar›n›, uygulad›klar›n› ve uygulama-
menolojik süreçte her diyabetli bireyin 5 basamak-
d›klar›n› anlatmas› sa¤lanm›fl, cesaretlendirilmifl,
l› YETK‹ süreci ad›mlar›na iliflkin her döneme ait ola-
güven verici sözler ve davran›fllar seçilmifltir.
rak yaflad›¤› veya hissetti¤i duygu, düflünce, öz ya-
e) Görüflmelerde bireye gereksinimleri sorularak
flam deneyimleri, yar› yap›land›r›lm›fl sorular yoluyla
ya da konuflma esnas›nda gereksinimleri belirlene-
incelenmifltir. Çal›flma grubundaki her bir kat›l›mc›
rek e¤itime bafllanm›flt›r.
ile toplam 10-12 kez görüflülürken; kontrol grubundaki her bir kat›l›mc› ile bafllang›ç ve sonuç olmak
f) Her görüflmede bireyle birlikte ortak amaç
belirlenmifltir.
üzere toplam 2 kez görüflülmüfltür. Her görüflmede,
g) Güçlendirilme/YETK‹ sürecinin 5 basama¤› da
yaklafl›k 60-150 dakika süren bireysel-derinlemesine
kendi içinde ad›mlara ayr›larak e¤itimler yap›lm›flt›r.
görüflmeler yap›lm›fl ve veriler sonradan yaz›lmak
Böylelikle hem diyabetlinin güçlendirilme sürecinin
üzere ses kay›t cihaz›na kaydedilmifltir. Kaydedilen
her ad›m›n› daha özel ve daha dikkatli gerçeklefltir-
kay›tlar, görüflmelerden sonra bilgisayar ortam›nda
mesi hem de sürecin her ad›m›nda diyabetli bireyin
yaz›l› doküman haline getirilmifltir. Yaz›l› doküman-
yaflad›¤› zorluklar›/engelleri, sorunlar birikmeden ve
lar›n incelenmesinde, kodlar›n ve kategorilerin
bir di¤er ad›mdaki sorunlara yol açmadan hemen
oluflturulmas› için içerik analizi yap›lm›flt›r.
o ad›mda çözüm üretmesine olanak sa¤lanm›flt›r.
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 26 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
h) Her görüflme aras›nda bir sonraki görüflmeye
kadar geçen süre için günlük tutmalar› ve bir son-
kadar ö¤rendi¤inin ve benimsedi¤inin daha iyi anlafl›lmas› sa¤lanm›flt›r.
raki görüflmede yan›nda getirmeleri söylenmifl olup
q) Her görüflme sonunda konuflulanlar özetlen-
getirilen günlükler birey ile birlikte incelenmifl ve
mifl, k›sa, net ifadelerle madde madde görüflme
gerekti¤i yerde sorular sorularak, o günkü yaflam›-
özeti ç›kar›lm›flt›r.
na ait daha aç›k ifadelere ulafl›lmas› sa¤lanm›flt›r.
r) Son görüflme oturumunda, bafllang›ç, bitifl
i) Her görüflmede bireyin kendisini aç›k, net ifa-
de¤erleri tek tek her bireyle tart›fl›lm›fl ve sonuçlar
de etmesi, kendi deneyimlerini çekinmeden anlat-
ve nedenleri üzerinde fikir al›flverifli yap›lm›fl ve gru-
mas› sa¤lanm›flt›r.
ba uygulanan YETK‹ süreci birlikte incelenmifltir.
j) Birey soru sormas› için cesaretlendirilmifltir.
(Akdeniz ve ark., 2010).
k) Soruna çözüm üretmek için birey ile birlikte fi-
6. Her iki gruptaki tüm diyabetli bireylerin bitifl me-
kir al›flverifli yap›lm›flt›r ve alternatif öneriler gelifltiril-
tabolik kontrol sonuçlar› (HbA1c, BK‹, total koleste-
mifl olup kifliye ve yaflam›na en uygun olan çözüm-
rol, HDL, LDL, trigliserid, kan bas›nc›) incelenmifltir.
Araflt›rmadan elde edilen nicel veriler, Statistical
ler birlikte seçilmifltir.
l) Görüflmelerde bireye aç›k uçlu sorular sorulmufl
Package for Social Science 16,0 (SPSS) paket
ve yan›tlamas› için yeterince zaman ayr›lm›fl ve ken-
program›nda analiz edilmifltir. Verilerin de¤erlendi-
dini rahat ifade etmesi için cesaretlendirilmifltir.
rilmesinde yüzdelik de¤erler, ki-kare, Fisher kesin ki-
m) Birey ilgi ile aktif dinleme kriterlerine uyularak
kare, tekrarlayan ölçümler için varyans analizi, kovaryans analizi, ba¤›ml› efllefltirilmifl iki grup için t-
dinlenmifltir.
n) Görüflmelerde birey ile, istendik davran›fl de-
testi kullan›lm›flt›r.
¤iflikliklerini yapmas›n›n ya da yapmamas›n›n yafla-
Nitel araflt›rma verileri dört aflamada analiz edil-
m›na etkileri tart›fl›lm›flt›r. Her görüflmede, bireyler
mifltir: (1) verilerin kodlanmas›, (2) temalar›n bulun-
de¤ifliklik yapma veya yapmama konusundaki en-
mas›, (3) kodlar›n ve temalar›n düzenlenmesi, (4)
diflelerini ve de¤ifliklik yapmalar›na engel olan du-
bulgular›n tan›mlanmas› ve yorumlanmas›d›r. Bu-
rumlar› paylaflm›fllard›r. Birey de¤iflim için kendisi
nun için ilgili alanyaz›nda belirtilen analiz süreçle-
karar al›ncaya kadar, çözüm üzerinde durulma-
rinden yararlan›lm›flt›r (Bafl ve Akturan, 2008; Y›ld›-
m›flt›r. Bireyin de¤ifliklik yapmak için motivasyon dü-
r›m ve fiimflek, 2008; Yurdakul, 2004).
zeyi gözlenmifl ve kendisine motivasyonun nas›l artt›r›labilece¤i üzerinde aç›kça konuflulmufltur.
Bulgular
o) Bireye pratik olarak uygulanabilecek mater-
Çal›flma grubundaki bireylerin güçlendirme
yaller (örn. Glukometre, insülin enjektörleri ya da
program›n›n sonundaki HbA1c ve BK‹ de¤erlerinde
kalemleri, yemek örnekleri v.b.) haz›rlanarak bire-
bafllang›ç de¤erlerine göre istatistiksel olarak an-
yin bunlarla uygulama yapmas› sa¤lanm›flt›r.
laml› düflme oldu¤u, çal›flma ve kontrol grubu ara-
p) Yaflam tarz› de¤ifliklikleri ve tedavi ve bak›m
s›nda HbA1c ve BK‹ de¤erleri bak›m›ndan sürecin
uygulamalar› (ayak bak›m›, insülin uygulamalar›)
sonunda istatistiksel olarak anlaml› farkl›l›k bulundu-
konulu görüflmelerde bireyle birlikte rol-play çal›fl-
¤u saptanm›flt›r (p<0.05).
malar› yap›lm›flt›r. Bu oturumlarda e¤itimcinin diyabetli birey, diyabetli bireyin de e¤itimci oldu¤u se-
Nitel verilerin analizi ile ana temalar,
naryolar düzenlenmifl ve bireyin ö¤rendi¤i/edindi¤i
alt temalar ve kodlar belirlenmifltir:
bilgileri e¤itimci gibi anlatmas› bu sayede neyi ne
Y- YEN‹ YAfiAMA ALIfiMA ana temas› alt›nda, Di-
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 27 • Ocak - Haziran 2012
Diyabetlide Yaflam Biçiminin Güçlendirilmesi için YETK‹ Sürecinin...
yabetten Önceki Yaflam (Bireysel Yaflam, Fiziksel
Nedeni alt temalar› belirlenmifltir.
Yaflam), Diyabetten Sonraki Yaflama Al›flma (Birey-
E- E⁄‹T‹M ALMA ana temas› alt›nda,
sel Yaflam, Ailesel Yaflam, Cinsel Yaflam, Sosyal Ya-
Diyabet E¤itimi Alma Nedeni, Diyabet E¤itimi
flam, Çal›flma Yaflam›, Fiziksel Yaflam›), Diyabet Ta-
Sürecindeki Beklentiler, Diyabet E¤itimi Sürecindeki
n›s› ‹lk Ö¤renildi¤inde Hissedilen Duygu, Diyabet ile
Karfl›lafl›lan Engeller, Diyabet E¤itimi ‹le ‹lgili Duygu
Yaflaman›n Hissettirdi¤i Duygu, Diyabetli Olman›n
ve Düflünceler alt temalar› belirlenmifltir.
Tablo 1: Kat›l›mc›lar›n sosyo-demografik özelliklerinin da¤›l›m›
Özellikler
Cinsiyet
Kad›n
Erkek
Yafl Grubu
30-39
40-49
50-59
60-69
Medeni Durum
Evli
Bekar
E¤itim
‹lkö¤retim
Lise
Üniversite
Yüksek lisans
Meslek
Ev han›m›
Memur
‹flçi
Serbest meslek
Emekli
Sosyal Güvence
Emekli Sand›¤›
SSK
Ba¤-Kur
Yeflil kart
Gelir Durumu
Gelir giderden az
Gelir gidere eflit
Gelir giderden
fazla
Yaflfla
ad›¤› bireyler
Yaln›z
Di¤er aile
bireyleriyle
Çal›flflm
ma Grubu
n
%
Kontrol Grubu
n
%
p
4
3
57,1
42,9
5
3
62,5
37,5
1,000
1
1
3
2
14,3
14,3
42,9
28,6
1
5
2
12,5
62,5
25,0
0,696
6
1
85,7
14,3
8
-
100,0
-
0,467
4
1
1
1
57,1
14,3
14,3
14,3
2
1
5
-
25,0
12,5
62,5
-
0,232
3
2
1
1
42,9
28,6
14,3
14,3
1
1
6
12,5
12,5
75,0
0,074
4
2
1
-
57,1
28,6
14,3
-
4
2
1
1
50,0
25,0
12,5
12,5
0,816
1
4
2
14,3
57,1
28,6
6
2
75,0
25,0
0,512
T- TANIMLAMA ana temas› alt›nda,
Kendini Tan›mlama, Diyabeti Tan›mlama, Tedaviye ‹nanma ile ‹lgili Duygular› Tan›mlama, Tedavi ‹le ‹lgili Endifleleri Tan›mlama, Teflhisten Önce Diyabete Engel Olma ile ‹lgili Düflünceleri
Tan›mlama, Diyabeti ‹yilefltirme ile ‹lgili Düflünceleri Tan›mlama, Diyabetli
Olman›n Zor Yönlerini Tan›mlama, Diyabetli Olman›n Kolay Yönlerini Tan›mlama, Diyabet ‹le ‹lgili Korkular› Tan›mlama, Diyabet ile ‹lgili Ça¤r›fl›mlar›
ve Benzetmeleri Tan›mlama alt temalar› incelenmifltir.
K- KARAR VERME ana temas› alt›nda,
Diyabeti Yönetme ile ‹lgili Karar Verme, Diyet Yapmaya Karar Verme, Egzersiz Yapmaya Karar Verme, ‹laç Kullanmaya Karar Verme, Metabolik Hedeflere Ulaflmaya Karar Verme alt temalar› incelenmifltir.
‹- ‹NCELEME ana temas› alt›nda, Diyet
‹le ‹lgili Baflar›l›/Baflar›s›z Olma Durumunu ‹nceleme, Egzersiz ‹le ‹lgili Baflar›l›/Baflar›s›z Olma Durumunu ‹nceleme,
‹laç ‹le ‹lgili Baflar›l›/Baflar›s›z Olma Durumunu ‹nceleme, Metabolik Hedefler
‹le ‹lgili Baflar›l›/Baflar›s›z Olma Durumunu ‹nceleme, Diyet Yaparken Yaflan›-
1
6
Nicel verilerin analizi ile;
14,3
85,7
8
100,0
0,467
lan Zorluklar› ‹nceleme, Egzersiz Yaparken Yaflan›lan Zorluklar› ‹nceleme,
‹laç Kullan›rken Yaflan›lan Zorluklar› ‹nceleme, Metabolik Hedeflere Ulaflmada Yaflan›lan Zorluklar› ‹nceleme,
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 28 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Yeni Diyabetlilere Diyabet ile ‹lgili Tavsiyeler, Diya-
bir kiflinin ismini vermifllerdir, ço¤u zaman efller ve
bet ‹le Yaflamak Konusundaki Duygu ve Düflünce-
k›z çocuklar› bu destek sorumlulu¤unu üstlenmifl
ler alt temalar› belirlenmifltir.
durumdad›r, özellikle kat›l›mc›lar k›zlar›ndan destek
Çal›flma Grubunun Güçlendirme Program› ‹le ‹l-
almaktad›r (Abdoli et al, 2008). Castillo ve ark.n›n
gili Duygu ve Düflünceleri temas› alt›nda; çal›flma
(2010) çal›flmas›nda kad›n diyabetli bireyler efllerin
grubundaki bireyler güçlendirme/yetkilendirme
iyi destek sistemi olduklar›n› ve kendilerini daha iyi
program›n›n sonunda “faydal› bir program”, “iyi bir
bakmaya teflvik ettiklerini ifade etmifllerdir (Castillo
program”, “kendini güçlü ve yetkili hissetmek” ola-
et al, 2010). Stone ve ark.n›n (2005) çal›flmas›nda,
rak vurgulam›fllard›r.
güney Asya yaflant›s›n›n baz› özelliklerinin, örne¤in
güçlü aile ba¤lar› ve ailede s›kça diyabet öyküsü
Tart›flma
olmas›, duygusal destek sa¤lama bak›m›ndan
Diyabetten önce kat›l›mc›lar bireysel yaflamlar›-
olumlu olabilece¤i belirtilmifltir (Stone et al, 2005).
n› genelde normal olarak tan›mlam›fllar ve kendile-
Peek ve ark.n›n (2009) çal›flmas›nda, aile deste¤i-
rini özellikle yeme konusunda özgür hissettiklerini
nin diyabet öz yeterlili¤ini artt›rabilece¤ini dair ka-
belirtmifllerdir. Diyabetten sonra ise kat›l›mc›lar›n
n›tlar›n oldu¤u vurgulanm›flt›r (Peek et al, 2009).
baz›lar› diyabetten sonra özellikle yemek saatlerinin daha düzenli oldu¤unu, kendisine daha özen
Sonuç
gösterdi¤ini, her fleyi kendisi için yapma gere¤i
Araflt›rma verilerinden elde edilen bulgular sonu-
duydu¤undan ön planda oldu¤unu belirtirken ba-
cunda, nitel verilerin analizi ile, Tip 2 diyabetli birey-
z›lar› ise diyabetten sonra hamur ifli gibi sevdi¤i yi-
lerin güçlendirilme sürecine göre; Yeni yaflama al›fl-
yeceklerden vazgeçmek zorunda oldu¤unu, diya-
ma, E¤itim alma, Tan›mlama, Karar verme, ‹ncele-
bet tan›s› ald›¤› ilk zamanlar tedaviye daha uyum-
me ana temalar›, alt temalar› ve belirlenmifl kod
lu olurken, zamanla uyumda azalma oldu¤unu be-
analizleri sonunda; çal›flma grubundaki diyabetli bi-
lirtmifllerdir. Aujoulat ve ark.n›n (2008) çal›flmas›n-
reylerin tümü (n=7) güçlendirme program›n›n ken-
da, kat›l›mc›lar›n ço¤u yaln›zca hastal›klar› ve te-
dilerine sa¤lad›¤› güç ve yetki ile, diyet, egzersiz
davisi hakk›nda bilgi sahibi olmay› de¤il, ayn› za-
yapma, ilaç kullanma ve metabolik kontrol hedef-
manda hastal›k yaflant›lar›na bir anlam vermek
lerine ulaflma konusunda daha kararl› olduklar›n›,
gerekti¤ini bu yüzden yaflamlar›n› anlaml›, uyumlu
diyabeti yönetmede “kendilerini yetkili ve güçlü his-
ve yaflamaya de¤er olarak alg›lamalar› gerekti¤ini
settiklerini” aç›kça ifade ettikleri saptanm›flt›r. Bu so-
belirtmifllerdir (Aujoulat et al, 2008).
nucu pekifltiren, nicel verilerin analizi ile de, çal›flma
Diyabet ço¤u zaman bir aile hastal›¤› olarak
grubundaki bireylerin tümünde (n=7) güçlendir-
aç›klan›r. Hastalar kendi diyabet bak›mlar›na kat›-
me/YETK‹ program›n›n sonunda özellikle HbA1c ve
lamad›klar›nda aile bireyleri bu durumun fark›nda-
BK‹ de¤erlerinde bafllang›ç de¤erlerine göre istatis-
d›rlar ve karar verme sürecine kat›lmak isterler
tiksel olarak anlaml› düflme oldu¤u, yani çal›flma ve
(Funnell, 2004). Bu çal›flmada da, diyabetli bireyle-
kontrol grubu aras›nda HbA1c ve BK‹ de¤erleri ba-
rin ailelerinden destek gördükleri görülmüfltür. Ab-
k›m›ndan YETK‹ sürecinin sonunda istatistiksel olarak
doli’nin (2008) çal›flmas›nda, kat›l›mc›lar diyabetli
anlaml› farkl›l›k bulundu¤u saptanm›flt›r (p<0,05).
bireylerin di¤er insanlar›n deste¤ine ihtiyaç duydu-
Sonuç olarak, araflt›rman›n nicel ve nitel verileri-
¤unu belirtmifltir, tüm kat›l›mc›lar kendileri için yet-
nin genel olarak de¤erlendirilmesinde, çal›flma
kin olmalar›nda önem tafl›d›¤›n› düflündükleri en az
grubu ile kontrol grubu karfl›laflt›r›ld›¤›nda, çal›flma
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 29 • Ocak - Haziran 2012
Diyabetlide Yaflam Biçiminin Güçlendirilmesi için YETK‹ Sürecinin...
grubuna uygulanan 5 basamakl› Güçlendiril-
mesi
me/YETK‹ Sürecini tamamlanmas› ile; programa
4. Birey YETK‹ sürecinin bir basama¤›nda zorluk
kat›lan diyabetli bireylerin tümünün özbak›m be-
yaflarsa önceki basamaklara geri dönüp bireyle
cerilerinin artt›¤› ve bireylerin diyabetlerini yönet-
birlikte nerede sorun oldu¤u bulunup çözümlen-
me konusunda güçlü ve yetki sahibi olduklar› ve di-
dikten sonra sürece devam edilmesi
yabetli bireyde yaflam biçiminin güçlendirilmesi
5. Diyabetli birey ile yap›lan görüflmelerde diya-
için 5 basamakl› YETK‹ e¤itim/güçlendirilme süreci-
bet ile yaflam› konusunda kendisini tam ve aç›k ifa-
nin standart diyabet e¤itimine göre daha etkili, ya-
de etmesinin sa¤lanmas›, yaflad›¤› zorluklar›n, en-
rarl› oldu¤u görülmüfltür.
gellerin sorulmas›, ö¤renilmesi, birlikte çözümlenmesi için bireyle cesaretlendirici derinlemesine gö-
Öneriler
rüflmeler yap›lmas›
Diyabetli bireyin yaflam biçiminin güçlendirilme-
6. Diyabetli bireylere verilen e¤itimin; diyabetli
si ‹çin 5 basamakta planlanan ve sürdürülen YETK‹
bireylerin öz-bak›m aktiviteleri ve metabolik kontrol
Sürecinin ‹ncelendi¤i ve Güçlendirme/Yetkilendir-
de¤iflkenleri üzerinde olumlu de¤ifliklikler yapacak
me Uygulamas›n›n yararl› oldu¤u saptanan bu
ve bireyi diyabet yönetme konusunda güçlen-
araflt›rman›n sonuçlar›na göre;
direcek/yetkilendirecek flekilde planlanmas›
Diyabetli bireylerde bireyin yaflam biçimini güç-
7. Diyabetli bireylere verilen e¤itimin bireye öz-
lendirmek, diyabetini yönetmek, öz bak›m becerile-
gü olmas›, bireyin ihtiyaçlar›n› temel alarak haz›r-
rini gelifltirmek için bireyin diyabet teflhisi almas› ya-
lanmas› ve diyabet e¤itiminin güçlendirmeye/yet-
ni diyabet ile tan›flmas›ndan itibaren bafllayan sü-
kilendirmeye dayal› olarak bireyin gereksinimlerine
reçte diyabete al›flmas›, hastal›k ve tedavisi hakk›n-
göre ve ad›m ad›m sürdürülmesi, bir ad›mdaki
da e¤itim almas›, kendisini, durumunu ve yaflam
sorunlar çözülmeden ikinci ad›ma geçilmemesi
tarz› de¤iflikliklerini do¤ru tan›mlamas›, egzersiz, ilaç,
8. Diyabetli bireylere verilen e¤itimin, bireyin
t›bbi beslenme tedavisi, t›bbi ve ev kontrollerini içe-
yaflam biçiminde olumlu de¤iflikli¤e yol açmas›
ren yeni yaflam›n› planlamas› ve durumunu, tedavi
için, bilgi ve beceri gelifltirmeye yönelik oldu¤u
sürecini ve sonuçlar› de¤erlendirebilmesi için bilgili,
kadar coflku ve motivasyonu artt›r›c› nitelikte de ol-
güçlü ve yetkili olmas› aç›s›ndan standart diyabet
mas›
e¤itimi yerine YETK‹ sürecinin uygulanmas›n›n daha
yararl› olaca¤› düflünülmekte ve önerilmektedir.
9. Birey için al›nacak kararlar›n ve çözüm önerilerinin birey ile birlikte al›nmas› ve bireyin yaflam›na,
Araflt›rma sonuçlar›ndan elde edilen bu temel
e¤itim düzeyine ve kiflilik özelliklerine uygun olmas›
öneri do¤rultusunda afla¤›daki alt öneriler gelifltiril-
10. Diyabetli birey ile e¤itimci aras›nda rol
mifltir:
play/drama
e¤itim
seanslar›
düzenlenerek,
1. Diyabetli bireyin yaflam›na, alg›s›na ve YETK‹
diyabetli bireyin kendisini e¤itimci gibi güçlü, yetkili
sürecinin basamaklar›na uygun e¤itim ve dan›fl-
hissetmesinin sa¤lanmas› ve böylece ö¤rendiklerini
manl›k verilmesi
sorumluluk bilinci gelifltirerek davran›fla dönüfltür-
2. Diyabetli bireyin tan›y› ald›¤› ilk andan itibaren YETK‹ sürecinin her bir basama¤›nda yaklafl›k 34 hafta e¤itim ve dan›flmanl›k verilmesi
3. YETK‹ sürecinin bir basama¤›ndaki e¤itim ve
dan›flmanl›k bitmeden di¤er basama¤a geçilme-
mesinin kolaylaflt›r›lmas›
11. E¤itim program›na kat›lan diyabetli bireyin
içedönük çekingen olmas› ve duygular›n› ve sorunlar›n› anlatamamas› halinde, bireyin e¤itimden önce giriflkenlik becerilerinin gelifltirilmesi
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 30 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
12. Diyabet e¤itiminde ve diyabetli bireyle
görüflmelerde cevab› k›sa, az, dar kapsaml› olacak
kapal› uçlu sorular (örn: evde kan flekeri kontrolü
yap›yor musunuz?, düzgün ayak bak›m› yap›yor
C., Fad›lo¤lu Ç., Çetinkalp fi., Diyabet Hemfliresi El Kitab›, Ed:
Cande¤er Y., ‹zmir, 73-120.
12.
Nursing Quarterly, 27 (2), 201-204.
13.
musunuz, düzenli egzersiz yap›yor musunuz? v.b.)
sormaktan
kaç›n›lmas›
ve
bireyin
kendisini,
yaflam›n›, durumunu ve varsa sorununu rahatça
ifade
edebilecek
(neden?,
nas›l?,
Gibson, C.H. (1984). The process of empowerment in
mothers of chronically ill children. Journal of Advanced
Nursing 21,1201-1210.
14.
Olgun, N., Eti Aslan F., Çoflansu, G., Çelik, S. (2010).
Diyabetes Mellitus, Ed: Karadakovan A., Eti Aslan F., Dahili
çözümü
konusunda ne düflünüyorsun?, sana göre niçin ol-
Funnell, M.M. (2004). Patient Empowerment, Critical Care
ve Cerrahi Hastal›klarda Bak›m, Adana, 829-853.
15.
Peek, M.E., Wilson, S.C., Gorawara-Bhat, R., Odoms, A.,
Quinn, M.T., Chin, M.H. (2009). Barriers and facilitators to
du? v.b.) aç›k uçlu, bireyi konuflturacak sorular
shared decision-making among African-Americans with
sorulmas›na özellikle dikkat edilmesi önerilebilir.
diabetes. J Gen Intern Med, 24 (10), 1135-9.
16.
Satman, ‹., Y›lmaz, T., fiengül, A., Salman, S., Salman, F.,
Kaynaklar
Uygur, S., Bastar, ‹., Tütüncü, Y., Sarg›n, M., Dinçça¤, N.,
1.
Abdoli, S., Ashktorab, T., Ahmadi, F., Parvizi, S., Dunning, T.
Karfl›da¤, K., Kalaça, S., Özcan, C., King, H. and The Turdep
(2008). The Empowerment Process in People with diabetes:
Group (2002). Population-Based Study of Diabetes and Risk
an Iranian Perspective, International Nursing Reviw, 55 (4),
Characteristics in Turkey: Results of The Turkish Diabetes
447-453.
Epidemiology Study (TURDEP). Diabetes Care, 25 (9): 1551-
Akdeniz, M., Yaman, H., Kat›rc›, E., Birinci Basamakta
1556.
2.
Diyabet E¤itimi ve 5 Dakikal›k Yaflamsal Set, Nobel Med
3.
5.
6.
(2005). Empowering patients with diabetes: a qualitative
primary care study focusing on South Asians in Leicester.
(2008). Reconsidering patient empowerment in chronic
Family Practice 22, 647-652.
18.
Baflvuran Bireylerde Diyabet Risk Profilinin Belirlenmesi, Ed:
Bafl, T., Akturan U. (2008). Nitel Araflt›rma Yöntemleri, Nvivo
Olgun N., Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik
7.0 ile Nitel Veri Analizi, Seçkin Yay›nc›l›k, Ankara.
Forumu, 1(1), ‹stanbul, 6-13.
Bayraktar, F. (2003). Diabetes Mellitus’un Önemi ve Tan›
19.
Bireysel Dan›flmanl›k Modeli: Fenomenolojik Yaklafl›m ve
Besler, D. (2006). Prediyabetik bireylerde Tip 2 Diyabet
Mentorluk, Doktora Tezi, Ege Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri
Gelifliminin Engellenmesi ‹çin Verilen Yaflam Tarz›
Enstitüsü, ‹zmir.
20.
Eylül 2011.
21.
Diabets Education for Latinos The Diabetes Empowerment
Ek, K., Ternestedt, B.M. (2008). Living with chronic obstructive
and Projections for 2030. Diabetes Care, 27(5), 1047-53.
22.
pulmonary disease at the end of life: a phenomenological
study. Journal of Advanced Nursing, 62(4), 469–477.
11.
World Health Organization, www.who.int/, Eriflim Tarihi: 11
fiubat 2010.
23.
Esen, A. (2004). Diyabetin Tan›m›, S›n›fland›r›lmas› ve Risk
Faktörleri, III. Ege Dahili T›p Günleri, ‹zmir, 21-34.
Wild, S., Roglic, G., Green, A., Sicree, R., King, H. (2004).
Global Prevalence of Diabetes: Estimates for the Year 2000
Education Program. The Diabetes Educator, 36 (4), 586-593.
10.
TURDEP-II sonuçlar›n›n özeti, www.itf.istanbul.edu.tr/ .../021_
turdep.2.sonuclarinin.aciklamasi.pdf, Eriflim Tarihi: 26
Castillo, A., Giachello, A., Bates, R., Concha, J., Ramirez, V.,
Sanchez C., Pinsker, E., Arrom, J. (2010). Community-based
9.
Tezer, E., Esen, A. (2007). Diyabet Hemflireli¤i Yönetiminde
Kriterleri, 1. Ege Diyabaet Günleri Kurs Özet Kitab›, ‹zmir, 9-12.
Saptanmas›, ‹zmir.
8.
Taflk›n Duman, H., Erdem, N., Edis, D. (2009). Sa¤l›k Oca¤›na
control. Social Science & Medicine 66, 1228-1239.
De¤iflikliklerine Hasta Uyumunu Etkileyen Faktörlerin
7.
Stone, M., Pound, E., Pancholi, A., Farooqi, A., Khunti, K.
Aujoulat, I., Marcolongo, R., Bonadiman, L., Deccache, A.
illness: A critique of models of self-efficacy and bodily
4.
17.
2010; 6(1): 5-9.
Y›ld›r›m, A., fiimflek H. (2008). Sosyal Bilimlerde Nitel Araflt›rma
Yöntemleri, Seçkin Yay›nc›l›k, 7. Bask›, Ankara.
24.
Yurdakul, B. (2004). Yap›land›rmac› Ö¤renme Yaklafl›m›n›n
Fad›lo¤lu, Ç. (2004). Diyabetin Maliyeti ve Ekip Yaklafl›m›, Ed:
Ö¤renenlerin Problem Çözme Becerilerine, Bilifl Ötesi
Fad›lo¤lu Ç., Diyabet Hemflireli¤i, III. Dahili T›p Günleri
Fark›ndal›k ve Derse Yönelik Tutum Düzeylerine Etkisi ile
Diyabet Hemflireli¤i, ‹zmir, 1-20.
Ö¤renme Sürecine Katk›lar›, Doktora Tezi, Hacettepe
Fad›lo¤lu, Ç. (2002). Diyabetin Yönetimi ve Hemflirelik, Y›lmaz
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 31 • Ocak - Haziran 2012
Hemflfliirelerin Toplumda Diyabetli ve
Diyabetli Olmayanlarda Periferik Arteryal
Hastal›k Sorunlar›n› Saptamas›
Prof. Dr. Feray GÖKDO⁄AN
Abant ‹zzet Baysal Üniversitesi Bolu Sa¤l›k Yüksekokulu Hemflirelik Bölümü, BOLU
Özet
Araflt›rma, toplumda risk faktörü olarak periferik arteryal hastal›k sorunlar›n›n hemflireler taraf›ndan saptanmas›, diyabetli ve diyabetli olmayan kiflilerde karfl›laflt›r›lmas› amac›yla planlanm›flt›r.
Kesitsel tipte ve topluma dayal› bu araflt›rman›n evrenini, Bolu il Merkezindeki 40 yafl ve üstü kifliler, örneklemini ise sistematik basit rastgele yöntemle toplam 300 haneden seçilen 343 kifli oluflturmufltur. Veriler, hemflireler
taraf›ndan diyabetli ve diyabetli olmayan kiflileri evlerinde ziyaret edilerek
yüz yüze görüflme ve ard›ndan ayak muayenesi yap›larak Mart 2005 ile Nisan 2007 tarihleri aras›nda toplanm›flt›r. Veri toplamada baz› sosyo-demografik özelliklerinin yan› s›ra, periferik arteryal hastal›¤a iliflkin öykü ile (risk faktörleri, intermittent klaudikasyon, ayakta ülser) subjektif veriler, ayak muayenesi ve Ankle-Brakiyal ‹ndeks ile objektif veriler kaydedilmifltir.
Toplumdaki 40 yafl ve üstünde diyabet prevalans› %15.5 (n:53) olup ve tamam› tip 2 diyabetlidir. Diyabetlilerde hipertansiyonun (%79.2) 6.93 kat› ve
kalp-damar hastal›¤›n›n (%28.3) 3.18 kat› risk oluflturmufltur. Ayak muayenesinde her iki bacaktan birinde ABI ≤0.90 ise periferik arter hastal›¤› oldu¤u
varsay›m›na göre diyabetlilerde (%47.2) daha yüksek oranda bulunmas› nedeniyle 2.38 kat› risk oluflturdu¤u belirlenmifltir (P:0.004). Periferik arteryal hastal›¤› olanlarda ayakta yara öyküsü (%21.2) 8.89 kat› ve intermitent klaudikasyon (%28.8) ile 1.12 kat› risk oluflturmas› nedeniyle önemli belirleyicilerdir.
Hemflirelerin diyabetik ayak sorunlar›n› önleme çabalar›nda ayak muayenelerine öncelik vermeleri, beceri gelifltirmeleri ve sonuçlar›n› kaydetmelerinin
bak›m ve izlem aç›s›ndan önemli temel veri sa¤layaca¤› düflünülmektedir.
Anahtar kelimeler: Diyabetes mellitus, Diyabetik ayak, Periferik arteryal
hastal›k, Ankle brakiyal indeks, Hemflire
[email protected]
Summary
Assessment of Peripheral Arterial Disease Problems in Persons with
Non-diabetic and Diabetic in the Community by Nurses
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 32 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
This study, as well as to determine assessment of
peripheral arterial disease problems in persons
with non-diabetic and diabetic in the community
by nurses and to compare was planned.
Population of the research that community-based cross-sectional is people that over age 40 in Bolu, and sample selected from as simple randomly
from 300 households is 343 person. Data were collected between March 2005- April 2007 by visiting
to people with non-diabetic and diabetic living at
home with face-to-face interview and then foot
examination by nurses. Data collection, as well as
some socio-demographic characteristics of the data collection, subjective data with history about peripheral arterial disease (risk factors, intermittent claudication, foot ulcers), objective data with foot,
and Ankle-Brachial Index was the recorded.
The prevalence of diabetes in the community
that over 40 years of age is 15.5% (n = 53), and the
whole is type 2 diabetes. Hypertension in diabetics
(79.2%) 6.93 times and cardiovascular disease
(28.3%) 3.18 times the risk created. ABI ≤ 0.90 in both
legs on one foot examination is based on the assumption that peripheral arterial disease in diabetics (47.2%) showed that the higher risk due to the
presence of 2:38 times (P:0.004). Peripheral arterial
disease in patients with a history of sore feet (21.2%)
8.89 times and intermittent claudication (28.8%)
with a 1:12 times are important determinants of risk,
because it can. Prevention of diabetic foot problems, foot examinations in their efforts to give priority by the nurses, skill enhancements and maintenance, monitoring and recording of the results is intended to provide important basic data.
Key words: Diabetes mellitus, Diabetic foot, Peripheral arterial disease, Ankle brachial index, Nurse
Girifl ve amaç
Diyabetes mellitus dünyada ve Türkiye’de s›k
görülen kronik hastal›klardan biridir. Geliflmifl ülkelerde diyabet 65 yafl ve yukar›s›nda s›k görülmesine
karfl›n, geliflmekte olan ülkelerde diyabetlilerin ço¤unu 45 ile 65 yafl aras›ndaki kiflilerin oluflturmas›,
bu nedenle geliflmekte olan ülkelerin ekonomik
yap›s›n›, üretimi ve geliflimini olumsuz yönde etkileyebilece¤i ve sa¤l›k hizmetleri maliyetini çok fazla
yükseltebilece¤i bildirilmektedir (Winer N, et al.
2004). Diyabetlilerde morbidite, sakatl›k ve yaflam
kalitesinin bozulmas›nda en önemli nedenlerden
biri olarak gösterilen ayak komplikasyonlar›, ekonomik aç›dan da yük oluflturmaktad›r.
Çeflitli sa¤l›k sorunlar› aç›s›ndan yüksek risk tafl›malar›na karfl›n, diyabetlilerde en s›k hastaneye
yatma nedenini ayak ülserleri ve amputasyonlar›
oluflturmaktad›r (Frykberg 1998; Boulton AJ. 2000).
ABD’de diyabetlilerin yaklafl›k %15-20’si hastal›klar›n seyri s›ras›nda belli bir zamanda ayak komplikasyonlar› nedeniyle hastaneye baflvurmaktad›r
(Gibbons et al 1984, Pecoraro et al 1990, Reiber et
al 1995, Frykberg 1997). Diyabetlilerde alt ekstremite amputasyonlar› aç›s›ndan periferik nöropati
(PN), periferik arteryal hastal›k (PAH) ve enfeksiyon
s›k görülen risk faktörleridir (Pecoraro et al 1990,
Levin 2001). St.Vincent Deklarasyonunda (1989)
ayaktaki ülserlerin erken tan› ve uygun tedavisiyle
birlikte amputasyonlar›n yaklafl›k yar›s›n›n önlenebilece¤i bildirildi¤inden, ayak ülserleri oluflumunun
önlenmesi aç›s›ndan yüksek risk tafl›yan kiflilerin tan›mlanmas›, tedavisi ve bak›m› oldukça önemlidir.
Periferik arteryal hastal›k (PAH), alt ekstremitelerin daralt›c› atherosklerotik hastal›¤›n›n bir bulgusudur. Bu hastal›k ABD’de yaklafl›k 12 milyon kifliyi etkilemesine karfl›n, bu say›n›n ne kadar›n› diyabetlilerin
oluflturdu¤u kesin olarak bilinmemektedir. Framingham Kalp Çal›flmas›’nda periferik arteryal hastal›¤›
olan semptomatik hastalar›n %20’sinin diyabetliler
oluflturdu¤u bildirilmekte, ancak bu kiflilerin ço¤unun asemptomatik olmas› nedeniyle PAH prevalans›n›n daha büyük olaca¤› hesaplanmaktad›r
(Murabito et al 1997). Diyabetli ve PAH olan kiflilerin,
diyabetli olmayan kiflilere göre iskemik ülser ya da
gangren geliflimine daha e¤ilimli olduklar› bildirilmektedir (American Diabetes Association, 2003).
PAH prevalans›n›n tan› için kullan›lan yöntemlerden etkilenmesi nedeniyle do¤ru olarak hesaplanmas› için Ankle-Brakiyal Indeks (ABI) gibi geçerli ve
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 33 • Ocak - Haziran 2012
Hemflirelerin Toplumda Diyabetli ve Diyabetli Olmayanlarda...
güvenilir testlere dayal› olmas› gerekti¤i üzerinde
durulmaktad›r. Bu test, hastal›¤›n anjiyografi ile
desteklenmesi sonucu %95 duyarl› ve %100 spesifik
bulunmufltur (Bernstein et al 1982).
Amerikan Diyabet Derne¤i Bak›m Standartlar›,
sa¤l›k bak›m vericilerinin y›lda en az bir kez ve klini¤i
her ziyaretinde ülser aç›s›ndan risk faktörleri olan diyabetli kiflilerin ayaklar›n› muayene etmesi gerekti¤ini aç›kça belirtmesine karfl›n, sa¤l›k bak›m vericileri
bu standartlar› karfl›lamada genellikle yetersiz kalmaktad›r (Foot care for diabetes, 1999). Türkiye’de
diyabetik ayak bak›m› durumunun saptanmas›na
yönelik Sa¤l›k Bakanl›¤›’na ba¤l› 41 merkezden gelen verilerden, diyabetlinin ilk de¤erlendirilmesinde
genellikle ayak muayenesinin yap›ld›¤›, ancak düzenli izlenmedi¤i, ço¤unlukla ayaklar›n ülser aç›s›ndan de¤erlendirildi¤i, ayak de¤erlendirme formu
(%19.5) ve bak›m protokolü (%7.3) kullan›m›n›n çok
düflük oldu¤u, kay›tlar›n yetersiz oldu¤u, hemflirelerin
a¤›rl›kl› rolünün e¤itim oldu¤u ve en önemlisi ayak
muayenesinde etkin olamad›klar› saptanm›flt›r (Altun ve ark 2000). Yurt d›fl›nda ise, hemflirelerin ayak
bak›m uygulamalar›na iliflkin bir çal›flmada yaln›zca
%23’ünde ayr›nt›l› ayak bak›m muayenesinin kaydedildi¤i görülmüfltür (Fain et al 1994).
Diyabetli kiflilerde yüksek risk tafl›yan ayak sorunlar›n saptanmas› ve düzenli ayak muayenesi esast›r. Amputasyon, mortalite riski, ekonomik yük ve
bedensel güçsüzlük gibi terimlerle aç›klanmaya
çal›fl›lan alt ekstremite sorunlar› oldukça maliyetli
olmas›na karfl›n, yurt d›fl›nda ve Ülkemizde diyabetli ya da diyabetli olmayan gruplarda prevalans
çal›flmalar›na rastlan›lmam›flt›r (Criqui et al 1992,
Newman et al 1993, Vogt et al 1997, Mayfield et al
1998, Harrington et al 2000, Sumpio 2000, McDermott et al 2001, ADA 2003, Mohler 2003). Bu ba¤lamda çal›flmam›z, diyabetli ve diyabetli olmayan
gruplarda alt ekstremite sorunlar› ile birlikte ve de¤ifltirebilir risk faktörlerinin ortaya konmas›, gelecekte bu sorunlar›n önlenmesi aç›s›ndan önemli ve temel bir veri sa¤layacakt›r.
Bu araflt›rma, toplumdaki diyabetli kiflilerin ayak
sorunlar›n› saptayan diyabetli olmayanlar›n da dahil
edildi¤i ilk kontrollü çal›flma örne¤i olup, Ülkemizde
hemflirelerin ayak muayenesi ile birlikte ayak sorunlar›n önlenmesi, ayak bak›m› ve e¤itiminde etkin bir rol
oynayabilece¤ine iliflkin önemli bilgi sa¤layaca¤›
düflünülmektedir. Bu çal›flmada toplumda risk faktörü olarak periferik arteryal hastal›k sorunlar›n›n hemflireler taraf›ndan saptanmas›, diyabetli ve diyabetli
olmayan kiflilerde karfl›laflt›r›lmas› amaçlanm›flt›r.
Gereç ve yöntem
Kesitsel tipte yürütülen bu araflt›rman›n evrenini,
Bolu il merkezindeki 40 yafl ve üstü kifliler oluflturmufltur. Bu araflt›rmada k›rk yafl›n bafllang›ç noktas› olarak belirlenmesinin nedeni, diyabetli kiflilerde
ayak komplikasyonlar›n tan› konulduktan ve ortalama dokuz y›l sonra ortaya ç›kmas›, 40 yafl›n üzerinde ve yaflla birlikte s›kl›¤›nda art›fl göstermesidir.
Bunun yan› s›ra, geliflmekte olan ülkelerde diyabetlilerin ço¤unu 45-65 yafllar› aras›nda çal›flan ve
üretken dönemdeki kiflilerin oluflturmas›d›r.
Örneklem seçiminde sistematik basit rastgele
yöntemle toplam 300 örnek hane, büyüklüklerine
orant›l› olarak mahallere da¤›t›lm›flt›r. ETF kartlar›
her haziran ay›nda güncellenip ebeler taraf›ndan
düzenli aral›klarla ev ziyaretleri yap›ld›¤›ndan, Bolu
il merkezine ait hane say›s› ve nüfusu hakk›nda ETF
kartlar›n›n en güncel verilere sahip oldu¤u düflünülmüfltür. Bu çal›flma s›ras›nda Haziran 2004 ETF kartlar›na göre Bolu il merkezindeki hane say›s› 22811
ve nüfus 85329 olarak belirlenmifltir. Buna göre Bolu il merkezindeki hane halk› ortalamas› 3.74 olarak
hesapland›¤›ndan, yaklafl›k 1120 kifliye ve 40 yafl
ve üzeri hane halk› ortalamas› 0,31 oldu¤undan
yaklafl›k 343 kifliye ulafl›larak ayak muayenesi yap›lmas› planlanm›flt›r.
Topluma dayal› bir çal›flma olmas› nedeniyle kurumlardan gerekli yasal izinler al›nm›flt›r. Helsinki
Deklarasyonu etik standartlar›na göre araflt›rman›n
amac›, yöntemi ve beklenen yararlar› konusunda
kifliler bilgilendirilmifl ve gönüllü kat›l›mlar› konusunda onay al›nm›flt›r. Veriler, hemflireler taraf›ndan diyabetli ve diyabetli olmayan kiflilerin yaflad›klar› evlerinde ziyaret edilerek yüz yüze görüflme tekni¤i ve
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 34 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
ard›ndan ayak muayenesi yap›larak Mart 2005 ile
Nisan 2007 tarihleri aras›nda toplanm›flt›r. Araflt›rma
kapsam›nda yer alan kifliler gerekli görüldü¤ü durumlarda daha ayr›nt›l› inceleme ve muayene için
sa¤l›k kurulufluna/ bak›m elemanlar›na yönlendirilmifltir.
Verilerin toplanmas›. Bu araflt›rmada diyabetli
ve diyabetli olmayan kiflilerden baz› sosyo-demografik özellikler (cinsiyet, yafl ve çal›flma durumu) olmak üzere periferik arteryal hastal›¤a iliflkin öykü ile
subjektif veriler, ard›ndan ayak muayenesi ile objektif veriler toplanm›flt›r.
a. Öykü
Diyabetes mellitus: Diyabetes mellitus tan›s› konup konmad›¤› ve baflka herhangi bir hastal›¤› olup
olmad›¤› sa¤l›k karnesine bak›larak belirlenmifltir. Kifliye “daha önce hekim ya da hemflire taraf›ndan
diyabet/fleker hastal›¤› oldu¤u söylendi mi? “Kan
flekerinizi düflürmek için diyet tedavisi ya da a¤›zdan
ilaç al›yor musunuz?” ya da “insulin kullan›yor musunuz?” (evet/hay›r) sorular›na “evet” yan›t› al›nd›¤›nda diyabetin fark›nda oldu¤u varsay›lm›flt›r.
Baflka hastal›¤›n varl›¤›: Kiflilerde diyabetes mellitusun yan› s›ra daha önce hekim ya da hemflire taraf›ndan bu hipertansiyon, kardiyovasküler hastal›k
ve periferik vasküler hastal›k gibi tedavi gördü¤ü ve
PAH ile do¤rudan iliflkili olabilecek baflka hastal›¤›n›n olup olmad›¤› sorgulanarak fark›ndal›klar› belirlenmifl ve sa¤l›k karnesine göre kaydedilmifltir.
PAH öyküsü: Diyabetli kiflilerde PAH tan›s› aç›s›ndan PAH risk faktörleri (sigara içme, hipertansiyon,
hiperlipidemi, diyabetin süresi), intermitent klaudikasyon yan› s›ra periferik anjioplasti ya da periferik
bypass ameliyat›, risk faktörlerinin tedavisi amac›yla antiplatelet ilaç (aspirin, clopidogrel, ticlopidine, and dipyridamole) al›p almad›¤›na iliflkin öyküsü al›nm›fl ve sa¤l›k karnesi ile do¤rulanm›flt›r.
‹ntermitent klaudikasyon: PAH olanlarda semptomlar, hiç semptom olmamas›ndan intermitent
klaudikasyon, istirahatte a¤r›, iyileflmeyen yaralar
ve gangrene kadar uzanan bir da¤›l›m gösterir. ‹ntermitent klaudikasyon, klinikte hesaba kat›lmas›
gereken semptomatik periferik arteryal hastal›¤›n
bir iflaretidir. Bu semptomlar genellikle hastalar taraf›ndan bildirilmedi¤inden, bunlar›n hastalara
özellikle sorulmas› gerekir. ‹ntermitent klaudikasyon
ya da zorlay›c› di¤er bacak a¤r›lar›n› ay›rt etmek
için Criqui ve arkadafllar› taraf›ndan gelifltirilen The
San Diego Claudication Questionnaire (Rose anketinin de¤iflik flekli) kullan›lm›flt›r (Criqui MH, et al
1996; Criqui MH, et al 1985). A¤r›, sa¤ ve sol bacakta ayr› ayr› olarak ve dört grupta tan›mlanm›flt›r: 1=
a¤r› yok, 2= Rose klaudikasyon, 3= non-Rose klaudikasyon ve 4=istirahatte a¤r›. Rose klaudikasyon,
acele edildi¤inde ya da yokufl ç›k›ld›¤›nda egzersize ba¤l› olarak (otururken, ayakta ya da istirahat
s›ras›nda de¤il) sa¤, sol ya da her iki bacakta/bald›rda ortaya ç›kan a¤r›, yürürken a¤r› devam etti¤i için kifliyi yavafllamaya ya da durmaya zorlar;
yürüme durduruldu¤unda (ayakta dikilirken ya da
oturdu¤unda) a¤r› 10 dakika içinde ya da daha k›sa sürede kaybolur. ‹ntermitent klaudikasyon tan›mlanan bu durumun hiçbirine uymuyorsa, nonRose klaudikasyon olarak iflaretlenmektedir. Bu çal›flmada intermitent klaudikasyonun varl›¤› diyabetli ve diyabetli olmayan kiflilerin yan› s›ra, PAH
olan ve olmayanlarda fleklinde de karfl›laflt›r›lm›flt›r.
Visual analogue scale (VAS): Verbal ve say›sal
oranlama skalas› ile ölçülen a¤r› ile yüksek derecede iliflkili bulunmufltur (Melzack et. al 1994). Kiflilere
klaudikasyonun yaflamlar›n› ne kadar etkiledi¤ini
belirlemek için 10 santimlik bir cetvel (VAS) üzerinde bir yer iflaretlemesi istenmifltir. Sol tarafta bir yeri iflaretlerse klaudikasyonun yürümesini etkilemedi¤i, sa¤ taraf ise yürümenin tamam›n› engelleyen
bir yetersizlik oldu¤unu gösterir. ‹flaret noktas› horizontal hat üzerinde skalan›n sol köflesinden uzakl›¤›
mm olarak okunmufltur. Böylece tüm yürümesini
engelleyen klaudikasyon 10 puan üzerinden tan›mlanm›flt›r (Peräkylä et al 1999).
b. Fizik muayene
Araflt›rmac› hemflireler taraf›ndan gerçeklefltirilen fizik muayenede vasküler yetmezlik bulgular›
için inspeksiyon (deri ve t›rnak de¤ifliklikleri) yap›l-
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 35 • Ocak - Haziran 2012
Hemflirelerin Toplumda Diyabetli ve Diyabetli Olmayanlarda...
m›fl ve ayakta ülser öyküsü ile birlikte Ankle Brakiyal
Indeks (ABI) yer alm›flt›r.
Ayakta ülser öyküsü: Ayakta ülser öyküsü ya da
flu anda ülser varl›¤› belirlenmifltir. Ayakta ülser,
malleolus’un distalinde oluflan en az Wagner 1 safhas›nda derinin aç›lmas› ve kal›nlaflma ile birlikte
görülen, iyileflmesi 14 günden fazla süren ülser olarak tan›mlanm›flt›r (Wagner FW, 1981).
Ankle-brakiyal indeks (ABI): PAH belirlenmesinde ve hastal›¤›n ciddiyetinin belirlenmesi için objektif test gerekir. Çok s›k kullan›lan do¤ru ve noninvasiv bir ölçüm olan ABI, bu çal›flmada objektif test
olarak kullan›lm›flt›r (Strandness et al 1965, McPhail
et al 2001). Majör bir bacak arterinde %50 ya da
daha fazla stenoz varl›¤› anjiografik olarak tan›mlanm›fl olanlarda ABI duyarl›l›¤› %90 ve spesifitesi
%98 olarak saptanm›flt›r (Ouriel et al 1982, Criqui et
al 1996). ABI, ayaktaki sistolik kan bas›nc›n›n koldaki kan bas›nc›na oran›d›r. ABI ölçümü için 5-10 MHz
el Doppleri (hand-held 5–10 MHz Doppler probe)
ve kan bas›nc› manfleti gerekir. Araflt›rma öncesi,
Doppler tekni¤inin kullan›m› ve ABI hesaplanmas›
konusunda hemflire araflt›rmac›lar yaklafl›k bir y›l süreyle hastanede diyabetli hastalarda ayak muayenesi yapm›fllard›r. Her bir alanda ABI ölçümü
için 5 mHz Doppler aleti (Elite-100R, Nicolet Vascular Inc, Golden, Colo) kullan›lm›flt›r. Bu çal›flmada
ABI testi üç e¤itimli hemflire araflt›rmac› taraf›ndan
gerçeklefltirilmifltir. ABI ölçümü ile PAH belirlenmesinde hemflire araflt›rmac›lar aras›nda gözlemler
aras› güvenirlik testi %88 bulunmufltur.
Ankle-Brakiyal ölçümü öncesinde kiflinin 5 dakika süreyle s›rt üstü yatarak dinlenmesi istenmifltir.
Kan bas›nc› manfleti kollara ve ayaklara yerlefltirilmifl, ultrasound Doppler ile nab›zlar belirlenmifltir.
Kan bas›nc› s›ras›yla üst ekstremitelerde sa¤ ve sol
brakiyal arterlerde, alt ekstremitelerde ise sa¤ ve
sol dorsalis pedis ve sa¤ ve sol posterior tibial arterlerde sistolik kan bas›nçlar› kaydedilmifltir. Her bir
bacakta ABI hesaplamas› ayr› ayr› yap›lm›flt›r: Sa¤
ya da sol kendi taraf›ndaki ayaktaki dorsalis pedis
ve posterior tibialis sistolik kan bas›nc›ndan hangisi
daha yüksek ise, ayn› taraftaki brakiyal sistolik kan
bas›nc›na bölünerek ABI hesaplanm›flt›r. Her iki bacaktan birinde ABI ≤0.90 ise PAH sahip oldu¤u varsay›lm›flt›r. (Fowkes 1988, Walters et al 1992, Vogt
et al 1993, Hooi et al 1998, , McPhail et al 2001).
Düflük ABI olan bacak, PAH olan bacak olarak iflaretlenmifltir. Daha öncede herhangi bir PAH kayd›
olmayan hastalarda e¤er tarama s›ras›nda ABI
≤0.90 bulunmuflsa, yeni PAH olarak kaydedilmifltir.
Verilerin de¤erlendirilmesi: Araflt›rman›n verileri
bilgisayar ortam›na aktar›larak bir istatistik program›nda de¤erlendirilmifltir. Verilerin istatistiksel de¤erlendirilmesinde yüzdelik gibi tan›mlay›c› istatistiklerin
yan› s›ra, diyabetli ve diyabetli olmayan ba¤›ms›z
gruplar aras›nda niteliksel da¤›l›mlar›n karfl›laflt›r›lmas›nda Ki-kare testi, iki ba¤›ms›z grup ortalamalar› aras›ndaki fark› belirlemek üzere t testi kullan›lm›flt›r. Diyabetli ve diyabetli olmayanlar ile PAH olan ve olmayanlar aras›nda her grupta etkene maruz kalanlar ile kalmayanlar›n, bir baflka deyiflle olay›n gözlenme olas›l›¤›n›n gözlenmeme olas›l›¤›na bölünmesiyle
Odds ratio elde edilmifltir. Odds ratio <1 olmas› odds
azal›fl›n›, >1 olmas› odds art›fl›n› ifade etmektedir.
Güven aral›¤› (CI: Confidence Interval), atfedilen
risk ölçütünün %95 güven aral›¤›n› gösterir. ‹statistik
önem düzeyi p<0.05 olarak kabul edilmifltir.
Bulgular
Araflt›rmada yer alan toplumdaki 40 yafl ve üstündeki 343 kiflinin sa¤l›k karneleri incelendi¤inde
%15.5’inde (n:53) diyabetes mellitus ve tamam›nda
(%100.0) tip 2 diyabetes mellitus oldu¤u saptanm›flt›r. Diyabetli ve diyabetli olmayan 40 yafl ve üstü kiflilerin cinsiyetlerine göre da¤›l›mlar› incelendi¤inde
yaklafl›k 3/4’ünü (%77.3) kad›nlar oluflturmas›na karfl›n, iki grup aras›nda fark yoktur (P>0.05). Yafl gruplar› olarak diyabetli olan kiflilerin 55-69 yafl grubunda
(%49.1) diyabetli olmayanlar›n ise 40-54 yafl grubunda (%58.3) y›¤›lma ile birlikte fark oluflturdu¤u görülmektedir (P<0.000). Diyabetli olmayanlara (%85.2)
göre, diyabetli grupta çal›flmayanlar›n yüzdesi
(%92.5) daha yüksek bulunmufltur (P>0.05).
K›rk yafl ve üstü diyabetli ve diyabetli olmayan
kiflilerde hastal›k fark›ndal›¤›na iliflkin da¤›l›m› ince-
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 36 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
lenmek üzere Tablo 2 incelendi¤inde; diyabetli olmayan kiflilere göre diyabetlilerde baflka bir hastal›¤›n (%67.9) 0.47 kat›, hipertansiyonun (%79.2) 6.93
kat› ve kalp-damar hastal›¤›n›n (%28.3) 3.18 kat› risk
oluflturdu¤u ve bunlar›n anlaml› bir istatistiksel fark
yaratt›¤›; periferik arter hastal›¤›n da yüksek oranda görülmesine karfl›n diyabetli ile diyabetli olmayanlar aras›nda bu fark›n istatistiksel yönden anlaml› olmad›¤› saptanm›flt›r.
Diyabetli ve diyabetli olmayanlarda vasküler
yetmezlik bulgular›n›n da¤›l›m› için Tablo 3 incelen-
di¤inde; ayak muayenesinde vasküler yetmezlik
bulgular› olarak diyabetlilerde deride çatlak/yar›k
(%66), mantar enfeksiyonu (%54.7), kallus (%30.2),
nas›r (%22.6), t›rnak de¤ifliklikleri (%22.6) ile intermitent klaudikasyon öyküsünün (%41.5) daha yüksek
oranda görüldü¤ü ve risk oluflturdu¤u belirlenmifltir.
‹ntermitent klaudikasyonun kiflilerin yaflamlar›n›
ne kadar etkiledi¤ini belirlemek için 10 santimlik bir
cetvel (VAS) üzerinde iflaretledikleri say›lar›n ortalamas› al›nd›¤›nda, aralar›ndaki fark istatistiksel olarak anlaml› bulunmasa da, diyabetli olmayanlara
göre (3.92±2.18) diyabetlilerin
Tablo 1: 40 Yafl ve üstü kiflilerde diyabetli ve diyabetli olmayan
daha
fazla
etkilendi¤i
kiflilerde baz› sosyo-demografik özelliklerin da¤›l›m› (n:343)
(4.30±2.56)
saptanm›flt›r
(t:0.659; P:0.512).
DM Var
DM Yok
Toplam
X2
Diyabetli ve diyabetli olmaSay› %
Say› %
Say› %
P De¤eri
yanlar kiflilerde ABI (<0.90) göCinsiyet
Kad›n
41 77.4
224 77.2
265 77.3
0.000
re PAH da¤›l›m› aç›s›ndan TabErkek
12
22.6
66 22.8
78 22.7
0.985
lo 4’e bak›ld›¤›nda; her iki baYafl Grubu
caktan birinde ABI ≤0.90 ise
40-54 yafl
15 28.3
169 58.3
184 53.6
16.558
periferik arter hastal›¤› oldu¤u
55-69 yafl
26 49.1
88 30.3
114 33.2
0.000
varsay›m›na göre, diyabetliler70-84 yafl
12 22.6
33 11.4
45 13.1
de PAH (%47.2) daha yüksek
Çal›flflm
ma Durumu
oranda bulunmas› nedeniyle
Çal›fl›yor
4
7.5
43 14.8
47 13.7
2.009
Çal›flm›yor
49 92.5
247 85.2
296 86.3
0.156
diyabetli olmayanlara göre
Toplam
53 15.5
290 84.5
343 100.0
2.38 kat› risk oluflturdu¤u belirlenmifltir (P:0.004).
Tablo 2: Diyabetli ve diyabetli olmayan kiflilerde hastal›k fark›ndal›¤›na ‹iiflkin da¤›l›m› (n:343)
Baflflkka Hastal›k
Var
Yok
Hipertansiyon
Var
Yok
Kalp Damar H.
Var
Yok
Periferik Arter H.
Var
Yok
Toplam
DM Var
Say›
%
DM Yok
Say›
%
Toplam
Say›
%
X2
P De¤eri
Odds ratio
(%95 CI)
36
17
67.9
32.1
146
144
50.3
49.7
182
161
53.1
46.9
X2:5.560
P: 0.018
0.47
(0.25-0.89)
42
11
79.2
20.8
103
187
35.5
64.5
145
198
42.3
57.7
X2: 35.112
P: 0.000
6.93
(3.42-14.04)
15
38
28.3
71.7
32
258
11.0
89.0
47
296
13.7
86.3
X2: 11.299
P: 0.001
3.18
(1.57-6.41)
7
46
53
13.2
86.8
15.5
22
268
290
7.6
92.4
84.5
29
314
343
8.5
91.5
100.0
X2: 1.829
P: 0.176
1.85
(0.74-4.58)
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 37 • Ocak - Haziran 2012
Hemflirelerin Toplumda Diyabetli ve Diyabetli Olmayanlarda...
PAH olan ve olmayan kifliler risk faktörleri aç›s›ndan da¤›l›m›n› incelemek üzere Tablo 5’e bak›ld›¤›nda, PAH olan kiflilerde sigara içme (%39.4) 1.67
kat›, hipertansiyon (%56.7) 2.09 kat›, hiperlipidemi
(%28.8) 1.90 kat›, antiplatelet ilaç kullan›m› (%29.8)
1.45 kat›, anjioplasti/bypass geçirmifl olman›n
(%5.8) ile 0.60 kat›, ayakta yara öyküsünün varl›¤›
(%21.2) 8.89 kat› ve intermitent klaudikasyonun
(%28.8) ile 1.12 kat› risk oluflturmas› nedeniyle PAH
önemli belirleyicileri olarak kaydedilmifltir. PAH olan
ve olmayanlarda diyabetin süresi karfl›laflt›r›ld›¤›nda; istatistiksel olarak anlaml› ç›kmasa da PAH
olanlarda diyabet daha k›sa süreli iken (7.84±7.04
y›l), PAH olmayanlarda diyabetin daha uzun süreli
(9.62±7.62 y›l) oldu¤u saptanm›flt›r (t:0.884; P:0.381).
Tart›flma
Diyabetes mellitus, dünyada epidemi fleklinde
art›fl gösteren önemli bir sa¤l›k sorunudur. Türkiye’de bölgelere göre de¤iflkenlik göstermekle birlikte diyabet prevalans› %7.2’dir (Satman 2002).
Bolu il merkezindeki 40 yafl ve üstü kiflilerde diyabet
prevalans› %15.5 ile Türkiye geneline göre yaklafl›k
iki kat› yüksek bulunmufltur. Satman ve ark. (2002)
çal›flmas› Türkiye’de 18 yafl ve üzerindeki prevalans› gösterirken, bizim çal›flmam›z 40 yafl ve üstü prevalans› yans›tmaktad›r. Bolu il merkezindeki eriflkinlerde kronik hastal›k prevalans›n› belirlemeye yönelik çal›flmada (2002) 20 yafl üstü kiflilerde kronik
hastal›k prevalans› %14.1 ve diyabetes mellitus prevalans› ise %12 olarak saptanm›flt›r (Y›ld›r›m ve ark.
2002). ABD’de ulusal düzeyde yap›lan çal›flmalarda (1997-1999 National Health Interview Survey ve
1988-1994 National Health and Nutrition Examination Survey-NHANES) yafl gruplar›na göre 2000 y›l›nda diyabet prevalans›, 20-44 yafl grubunda %3 ve
45-64 yafl grubunda %12 olarak belirlenmifltir (CDC
National Diabetes Fact Sheet 2002).
Diyabetli kiflilerde demografik geçifl süreci yaflanmaktad›r. Kentleflme ve endüstrileflme ile iliflkili
yaflam süresi de artmaktad›r (WHO 1997). Di¤er taraftan tüm toplumlarda, diyabet prevalans› da
yaflla birlikte art›fl göstermektedir. Ülkelerin ço¤unda diyabet prevalans› altm›fll› yafllarda tepe de¤e-
Tablo 3: Diyabetli ve diyabetli olmayanlarda vasküler yetmezlik bulgular›n›n da¤›l›m› (n:343)
Deri Çatlak/Yar›k
Var
Yok
Mantar Enfeksiyon
Var
Yok
Kallus
Var
Yok
Nas›r
Var
Yok
T›rnak De¤iflfliiklikler
Var
Yok
‹ntermitent Klaud.
Var
Yok
Toplam
%
X2
P De¤eri
Odds ratio
(%95 CI)
208
135
60.6
39.4
X2:0.765
P: 0.382
1.31
(0.71-2.43)
32.1
67.9
122
221
35.6
64.4
X2: 10.029
P: 0.002
2.56
(1.41-4.63)
51
239
17.6
82.4
67
276
19.5
80.5
X2: 4.528
P: 0.033
2.20
(1.04-3.92)
22.6
77.4
34
256
11.7
88.3
46
297
13.4
88.6
X2: 4.599
P: 0.032
1.85
(0.74-4.58)
12
41
22.6
77.4
37
253
12.8
87.2
49
297
14.3
85.7
X2: 3.574
P: 0.059
2.00
(0.96-4.15)
22
31
53
41.5
58.5
15.5
61
229
290
27.2
79.0
84.5
83
260
343
24.2
75.8
100.0
X2: 10.241
P: 0.001
1.19
(1.04-1.37)
DM Var
Say›
%
DM Yok
Say›
%
Toplam
Say›
35
18
66.0
34.0
173
117
59.6
40.4
29
24
54.7
45.3
93
197
16
37
30.2
77.4
12
41
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 38 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
rine ulaflmakta, en büyük mortalitenin görüldü¤ü
yetmiflli yafllarda ise azalmaktad›r (King and Rewers 1993). Bizim çal›flmam›zda da diyabet prevalans› 40-54 yafl grubunda %28.3, 55-69 yafl grubunda %49.1 ve 70-84 yafl grubunda ise %22.6 ile altm›fll› yafllarda tepe de¤erine ulaflt›¤›, yetmifl yafl ve
sonras›nda azald›¤› belirlenmifltir.
Çal›flmam›zda diyabetlilerin tamam›n› (%100)
tip 2 diyabetli kifliler oluflturmufltur. Benzer flekilde,
Hastal›k Kontrol ve Önleme Merkezi (2002) de diyabetlilerin %97’sini tip 2 diyabetlilerin oluflturdu¤unu
bildirmektedir (CDC National Diabetes Fact Sheet
2002). Diyabetteki pandeminin özellikle tip 2 diyabetlileri kapsad›¤›, 1997’de tüm diyabet vakalar›n›n yaklafl›k %85’ini tip 2 diyabetliler olufltururken
(Zimmet et al 1997), günümüzde bu yüzdenin giderek art›fl gösterdi¤i söylenebilir.
Tip 2 diyabet, insulin sekresyonu ya/yada etkisindeki bozukluk nedeniyle hiperglisemiye yol
açan kronik ve metabolik bir hastal›kt›r. Karbonhidrat metabolizmas›ndaki defekte ba¤l› glikoz tolerans› ve açl›k glikozunda bozulmalar ile hiperinsuli-
Tablo 4: Diyabetli ve diyabetli olmayan kiflilerde ABI (<0.90) göre PAH da¤›l›m› (n:343)
Ankle Brakiyal
Indeks (ABI)
PAH Tan›s›
Var
Yok
Toplam
DM Var
Say›
25
28
53
%
DM Yok
Say›
47.2
52.8
15.5
79
211
290
%
Toplam
Say›
%
27.2
72.8
84.5
104
239
343
30.3
69.7
00.0
1
X2
P De¤eri
Odds ratio
(%95 CI)
X2: 8.423
P: 0.004
2.38
(1.31-4.33)
Tablo 5: PAH olan ve olmayan kiflilerde risk faktörleri aç›s›ndan da¤›l›m› (n:343)
PAH Risk
PAH Var
Faktörleri
Say›
Sigara ‹çme
Evet
41
Hay›r
63
Hipertansiyon
Var
59
Yok
45
Hiperlipidemi
Var
30
Yok
74
Antiplatelet ilaç
Al›yor
31
Alm›yor
73
Anjioplasti/Bypass
Evet
6
Hay›r
98
Ayakta yara öyküsü
Var
22
Yok
82
‹ntermitent Klaudi.
Var
30
Yok
74
Toplam
104
%
X2
P De¤eri
Odds ratio
(%95 CI)
108
235
31.5
68.5
X2: 4.358
P: 0.037
1.67
(1.03- 2.71)
38.5
61.5
151
192
44.0
56.0
X2: 9.780
P: 0.002
2.09
(1.31- 3.34)
42
197
17.6
82.4
72
271
21.0
79.0
X2: 5.553
P: 0.018
1.90
(1.10- 3.26)
29.8
70.2
54
185
22.6
77.4
85
258
24.8
75.2
X2: 2.023
P: 0.155
1.45
(0.86- 2.44)
5.8
94.2
22
217
9.2
90.8
28
315
8.2
91.8
X2: 1.141
P: 0.285
0.60
(0.23- 1.53)
21.2
78.8
7
232
2.9
97.1
29
314
8.5
91.5
X2: 31.098
P: 0.000
8.89
(3.66-21.58)
28.8
71.2
30.3
53
186
239
22.2
77.8
69.7
83
271
343
24.2
75.8
100.0
X2: 1.758
P: 0.185
1.12
(0.93- 1.34)
%
PAH Yok
Say›
%
Toplam
Say›
39.4
44.2
67
172
28.0
72.0
56.7
43.3
92
147
28.8
71.2
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 39 • Ocak - Haziran 2012
Hemflirelerin Toplumda Diyabetli ve Diyabetli Olmayanlarda...
nemi, hipertansiyon ve dislipidemi öyküsü, atheroskleroz ve kardiyovasküler hastal›klar aç›s›ndan
risktir (Zimmet et al 1995, Alberti et al 1998).
Tip 2 diyabetli hastalarda kardiyovasküler hastal›klar, ölümlerin yaklafl›k %65’inden sorumlu tutulmaktad›r (CDC,2005); ancak hastalar aras›nda
kardiyovasküler risk faktörlerinin fark›ndal›¤› oldukça düflük olmas› nedeniyle risk azaltma f›rsatlar› kaç›r›labilmektedir (Merz et al 2002). Tip 2 diyabetli
hastalar›n ço¤unda hipertansiyon bulunmaktad›r
(Scherste´n 1997). Çal›flmam›zda diyabetli hastalar›n %67.9’unda (n:36) diyabetin yan› s›ra baflka bir
hastal›¤›n (X2: 5.560; P: 0.018) ve yaklafl›k _’ünde
(%79.2) hipertansiyon (X2: 35.112; P:0.000) oldu¤u;
%28.3’ünde hekim ya da hemflire taraf›ndan bildirilen kalp-damar hastal›¤› oldu¤u (diyabetli olmayanlarda %11) (X2: 11.299; P: 0.001) ve 3.18 kat› fazla görüldü¤ü; diyabetlilerin %13.2’sinde hekim ya
da hemflire taraf›ndan bildirilen periferik arteryal
hastal›¤› oldu¤u (diyabetli olmayanlarda %7.6) ve
1.85 kat› fazla görüldü¤ü (P>0.05) belirlenmifltir.
Bu araflt›rmada diyabetlilerin tümünü tip 2 diyabetliler oluflturdu¤undan, tip 2 diyabetlilerde diyabete ba¤l› geliflen ayak komplikasyonlar›na iliflkin
sonuçlar tart›fl›lm›flt›r. Diyabetli hastalarda ayak sorunlar›n›n geliflmesini ve alt ekstremite kayb› riskini
en aza indirmek amac›yla düzenli aral›klarla tarama yap›lmas› ve izlenmesi gerekti¤i vurgulanmaktad›r (American Diabetes Association 2003).
Diyabetli kiflilerin %15’inde yaflamlar›n›n bir bölümünde periferik nöropati (sinir hasar›) ya/ ya da iskemi ile iliflkili ayak ülserleri geliflebilmektedir. Reiber
ve arkadafllar›, diyabetik ayak ülserlerine iliflkin yapt›klar› çal›flmada, prevalans› %4.4 ile %10.5 aras›nda
bulmufllard›r (Reiber 2001). Geliflmekte olan ülkelerde diyabetli kiflilerde ayak ülserleri %5 kadar olup,
diyabetli her alt› kifliden birinde yaflamlar› boyunca
en az bir ayak ülseri geliflebilmektedir (International
Diabetes Association, 2005). Bizim çal›flmam›zda
ayakta ülser, malleolus’un distalinde oluflan en az
Wagner 1 safhas›nda derinin aç›lmas› ve kal›nlaflma
ile birlikte görülen, iyileflmesi 14 günden fazla süren
yara olarak tan›mlanm›flt›r (Wagner 1981). Bu tan›-
ma göre PAH olmayanlara göre (%2.9) PAH olanlarda ayakta ülser (%21.2) 8.89 kat› risk oluflturmufltur
(X2: 31.098; P: 0.000). Bir çal›flmada 1077 diyabetlinin %7.4’ünde en az bir kez ayak ülseri olufltu¤u; bu
ayak ülserlerinin 24.2’sinin iskemiden kaynakland›¤›
saptanm›flt›r (Walters et al 1992).
Periferik arteryal hastal›k (PAH), alt ekstremitelerin
daralt›c› atherosklerotik hastal›¤›n›n bir bulgusudur.
PAH, alt ekstremite amputasyonlar› aç›s›ndan bafll›ca risk faktörüdür. Genel toplumda PAH hakk›nda
çok fley bilinmesine karfl›n, diyabetli kiflilerde PAH tan›lanmas› ve tedavisi konusu henüz netleflmemifltir.
Halen diyabetli ve PAH olan hastalar›n bak›m›nda
rehberler de gelifltirilememifltir (American Diabetes
Association 2003). Klinikte hesaba kat›lmas› gereken “semptomatik” periferik arteryal hastal›¤›n iflareti, intermitent klaudikasyondur. ‹ntermitent klaudikasyon, yürüme, egzersiz ile birlikte bald›r, bacak ve
kalçalarda a¤r›, kramp ve s›zlaman›n ortaya ç›kmas› ve istirahatte geçmesi olarak tan›mlan›r.
Bizim çal›flmam›zda bu tan›ma uyan intermitent
klaudikasyon diyabetlilerin %41.5’inde ve diyabetli
olmayanlar›n ise %21.0’inde saptanm›flt›r (X2:10.
241; P:0.001). Buna göre diyabetlilerde intermitent
klaudikasyon 1.19 kat› fazla görülmektedir. Di¤er
yönüyle PAH olmayanlara (%22.2) göre, PAH olanlarda (%28.8) intermitent klaudikasyon 1.12 kat› risk
oluflturmufltur (X2: 1.758; P: 0.185).
Diyabetli kiflilerde gerçek PAH prevalans›n› belirlemek oldukça güçtür. Çünkü hastalar›n ço¤u
asemptomatik olup, semptom bildirmemekte, tek
bir tarama modeline de dayand›r›lmamakta ve
periferik nöropati nedeniyle a¤r› alg›lamalar› küntleflmifl olabilmektedir (American Diabetes Association 2003). PAH iliflkin prevalans›n ayn› zamanda
tan› için kullan›lan yöntemlerden de etkilendi¤i düflünülmektedir. intermitent klaudikasyon varl›¤›,
PAH aç›s›ndan duyarl›l›¤›n›n az olmas› nedeniyle
gerçek düzeyinden düflük bulundu¤u için diyabetli kiflilerde PAH prevalans›n›n daha do¤ru olarak
hesaplanmas› Ankle-Brakiyal Indeks (ABI) gibi geçerli ve güvenilir teste dayal› olmas› gerekti¤i bildirilmektedir. Bizim çal›flmam›zda her iki bacaktan bi-
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 40 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
rinde ABI ≤0.90 ise PAH sahip oldu¤u düflünülmüfltür. Buna göre diyabetlilerde PAH %47.2 olarak
saptanm›fl ve diyabetli olmayanlara göre (%27.2)
2.38 kat› risk oluflturmufltur (X2: 8.423; P: 0.004).
ABI kullan›larak yap›lan bir çal›flmada (Elhadd
et al 1999) k›rk yafl üstü diyabetlilerde PAH prevalans› %20 olarak bulunmufl, 50 yafl›n üzerindeki diyabetlilerle yap›lan baflka bir çal›flmada PAH prevalans› %29 olarak gösterilmifltir (Hirsch et al 2001).
Framingham Kalp Çal›flmas›’nda periferik arteryal
hastal›¤› olan semptomatik hastalar›n %20’sinin diyabetliler oluflturdu¤u bildirilmekte, ancak bu kiflilerin ço¤unun asemptomatik olmas› nedeniyle PAH
prevalans›n›n daha büyük olaca¤› hesaplanmaktad›r (Murabito et al 1997).
Sonuç ve öneriler
Bu çal›flma ile Bolu il merkezinde toplumda ikamet eden diyabetli olmayanlara göre diyabetlilerde
periferik arteryal hastal›¤›n ayak sorunlar› aç›s›ndan
yüksek risk oluflturdu¤u, hemflirelerin diyabetik ayak
sorunlar›n› önleme çabalar›nda ayak muayenelerine öncelik vermeleri, beceri gelifltirmeleri ve sonuçlar›n› kaydetmelerinin bak›m ve izlem aç›s›ndan
önemli temel veri sa¤layaca¤› düflünülmektedir.
Teflekkür: Bu Araflt›rma, Abant ‹zzet Baysal Üniversitesi Bilimsel Araflt›rma Projeleri (BAP) taraf›ndan 2005.21.01.228 no’lu proje olarak desteklenen
“Diyabetlilerde Ayak Sorunlar› ve Bak›m Gereksinimlerinin Saptanmas›: Diyabetik Ayak Bak›m ve
E¤itim Biriminin Kurulmas› Amac›yla Topluma Dayal› Bir Çal›flma” bir bölümünü oluflturmaktad›r.
Kaynaklar
1.
2.
3.
American Diabetes Association(2003). Peripheral Arterial
Disease in People With Diabetes. Diabetes Care, 26:33333341.
Alberti K.G.M.M., Zimmet P. (1998). Definition, diagnosis
and classification of diabetes mellitus and its complications.
Part 1: Diagnosis and classification of diabetes mellitus.
Provisional report of a WHO consultation. Diabetic Medicine
15, 539–553.
Altun A, Yüksel A, Oktay S, Özcan fi, Erdo¤an S, Olgun N, Pek
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
H (2000). Türkiye’de Diyabetik ayak bak›m› durumunun
saptanmas›. XXXVI.Ulusal Diabet Kongresi V.Uluslararas›
Kat›l›ml› Obezite Sempozyumu. 14-19 May›s 2000,
Gaziantep, Kongre Bildiri Özet Kitab›, D/P-85:165.
Bernstein EF, Fronek A (1982). Current status of non-invasive
tests in the diagnosis of peripheral arterial disease. Surg Clin
North Am; 62:473–487.
Boulton AJ. (2000).The diabetic foot: a global view.
Diabetes Metab Res Rev; 16(suppl 1):S2-5.
Centers for Disease Control and Prevention, National
Center for Chronic Disease Prevention and Health
Promotion. Diabetes: Disabling, Deadly, and on the Rise. At
a Glance 2002. Available at: http://www.cdc.gov/nccphp/
aag/aag_ddt.htm.
Centers for Disease Control and Prevention (2005). National
diabetes fact sheet: General information and national
estimates on diabetes in the United States, 2005. Atlanta,
GA: U.S. Department of Health and Human Services,
Centers for Disease Control and Prevention.
Criqui MH, Fronek A, Barrett-Connor E, Klauber MR, Gabriel
S, Goodman D (1985). The prevalence of peripheral arterial
disease in a defined population. Circulation; 71: 510–5.
Criqui MH, Langer RD, Fronek A, Feigelson HS, Klauber MR,
McCann TJ, Browner D (1992). Mortality over a period of 10
years in patients with peripheral arterial disease. N Engl J
Med; 326:381–386.
Criqui M. H., Denenberg J. O., Cameron E. B., Fronek A.,
Klauber M. R., Langer R. D. (1996). The correlation between
symptoms and non-invasive test results in patients referred
for peripheral arterial disease testing. Vasc Med; 1, 65-71.
Criqui MH, Denenberg JO, Bird CE, Fronek A, Klauber MR,
Langer RD. (1996). The correlation between symptoms and
non-invasive test results in patients referred for peripheral
arterial disease testing. Vasc Med;1:65-71.
Fain JA, D'Eramo MG. (1994)Nurse practitioners practice
patterns based on standards of medical care for patients
with diabetes. Diabetes Care;17(8):879-881.
Foot care for diabetes. Available at: www.niddk.nih.gov/
health/diab/feet/feet2/prevent.htm. Accessed November
1999.
Fowkes FG. (1988). The measurement of atherosclerotic
peripheral arterial disease in epidemiological surveys. Int J
Epidemiol; 17: 248–54.
Frykberg RG. (1997). Team approach toward lower
extremity amputation prevention in diabetes. J Amer Ped
Assoc; 87:305-312.
Frykberg RG. (1998). Diabetic foot ulcers: current concepts.
J Foot Ankle Surg; 37:440-6.
Gibbons G, Eliopoulos GM. (1984). Infection of the diabetic
foot. In: Kozak GP, et al., eds. Management of diabetic
foot problems. Philadelphia: Saunders, 97-102.
Harrington C, Zagari MJ, Corea J, et al (2000). A cost
analysis of diabetic lower extremity ulcers. Diabetes Care;
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 41 • Ocak - Haziran 2012
Hemflirelerin Toplumda Diyabetli ve Diyabetli Olmayanlarda...
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
31.
32.
23:1333-1338.
Hirsch AT, Criqui MH, Treat-Jacobson D, Regensteiner JG,
Creager MA, Olin JW, Krook SH, Hunninghake DB,
Comerota AJ, Walsh ME, McDermott MM, Hiatt WR (2001).
Peripheral arterial disease detection, awareness, and
treatment in primary care. JAMA 286:1317–1324.
Hooi JD, Stoffers HE, Kester AD, et al. (1998). Risk factors and
cardiovascular diseases associated with asymptomatic
peripheral arterial disease. The Limburg PAOD study.
Peripheral Arterial Occlusive Disease. Scand J Prim Health
Care; 16: 177–82.
International Diabetes Federation (2005). The diabetic foot:
amputations are preventable. May 2005 Position Statement.
King H., Rewers M. (1993) Global estimates for prevalence of
diabetes mellitus and impaired glucose tolerance in adults.
Diabetes Care; 16, 157–177.
Levin ME. (2001). Pathogenesis and general management
of foot lesions in the diabetic patient. Levin and O'Neal's The
Diabetic Foot. Bowker JH, Pfeifer MA (eds). St. Louis, Mosby,
6th Ed, pp 219-260.
Mayfield JA, Reiber GE, Sanders LJ, et al (1998). Preventive
foot care in people with diabetes. Diabetes Care;
21:2161217.
McDermott MM, Liu K, Greenland P, et al (2004). Functional
decline in peripheral arterial disease: associations with the
ankle brachial index and leg symptoms. JAMA;292:453-461.
McPhail IR, Spittell PC, Weston,SA. and Bailey KR (2001).
Intermittent claudication: an objective office-based
assessment Journal of the American College of Cardiology;
37 (5): 1381-138.
Merz, C. N., Buse, J. B., Tuncer, D., & Twillman, G. B. (2002).
Physician attitudes and practices and patient awareness of
the cardiovascular complications of diabetes. Journal of
the American College of Cardiology; 40(10), 1877–1881.
Mohler ER III (2003). Peripheral arterial disease: identification
and implications. Arch Intern Med; 163:2306–2314.
Murabito JM, D’Agostino RB, Silbershatz H, Wilson WF (1997).
Intermittent claudication: a risk profile from the Framingham
Heart Study. Circulation; 96:44-49.
Newman AB, Siscovick DS, Manolio TA, et al. (1993).
Ankle-arm index as a marker of atherosclerosis in the
Cardiovascular Health Study. Circulation; 88: 837-45.
Ouriel K, McDonnell AE, Metz CE, Zarins CK. (1982). Critical
evaluation of stress testing in the diagnosis of peripheral
vascular disease. Surgery; 91:686-693.
Pecoraro R, Reiber G, Burgess E. (1990). Pathways to
diabetic limb amputation: basis for prevention.
Diabetes Care;13:513.
33.
34.
35.
36.
37.
38.
39.
40.
41.
42.
43.
44.
45.
46.
47.
48.
Peräkylä T, et al. (1999). Distal pulse palpation: Is it reliable?
World J Surg;23(3):252-255.
Reiber GE, Boyko EJ, Smith DG (1995).Lower extremity foot
ulcers and amputations in diabetes. Diabetes in America.
Bethesda, Md, National Diabetes Data Group, National
Institutes of Health, 2nd Ed, , NIH Publication 409-429.
Reiber GE, Smith DG, CarterJ et al. (2001). A comparison of
diabetic foot ulcer patients managed in VHA and non-VHA
settings. JRehabil Res Dev; 22(9):734-8.
Satman ‹, Y›lmaz T, Sengül A, et al. (2002). Population-Based
Study of Diabetes and Risk Characteristics in Turkey.Results
of the Turkish Diabetes Epidemiology Study (TURDEP)
Diabetes Care 25:1551-1556.
Scherste´n B. (1997). Att förebygga typ 2 diabetes – realitet
eller utopi? (To prevent Type 2 diabetes – reality or utopia?).
Diabetolognytt 4/5, 17–23.
Strandness DE Jr, Bell JW (1965). Peripheral vascular disease:
diagnosis and evaluation using a mercury strain gauge. Ann
Surg 161 (Suppl. 4):1–35.
Sumpio BE ( 2000). Foot ulcers. N Engl J Med; 343:787–793.
Vogt MT, Cauley JA, Newman AB, Kuller LH, Hulley SB (1993).
Decreased ankle/arm blood pressure index and mortality in
elderly women. JAMA; 270: 465–9.
Vogt MT, Cauley JA, Kuller LH, Nevitt MC (1997). Bone
mineral density and blood flow to the lower extremities: the
study of osteoporotic fractures. J Bone Miner Res;
12:283–289.
Wagner FW (1981). The dysvascular foot: a system for
diagnosis and treatment. Foot Ankle 2:64–122.
Walters DA, Gatling W, Mullee MA, Hill RD (1992). The
distribution and severity of diabetic foot disease:a
community based study with comparison to a non-diabetic
group . Diabetic Med; 9:354 -58.
World Health Organization (WHO) (1997) The World Health
Report 1997: Conquering, Suffering, Enriching Humanity.
WHO, Geneva.
Winer N, Sowers JR (2004). Epidemiology of Diabetes. J of
Clinical Pharmacology; 44:397-405.
Y›ld›r›m Y, Gökdo¤an F (2003). Bolu ‹l Merkezindeki
Eriflkinlerde Kronik Hastal›k Prevalans› ve Kronik Hastal›kla
Yaflama Durumlar›n›n Belirlenmesi. 2.Uluslararas›- 9.Ulusal
Hemflirelik Kongresi. 07-11 Eylül 2003 Kemer/Antalya. Bildiri
Özet Kitab›, 114.
Zimmet P. (1995) The pathogenesis and prevention of
diabetes in adults. Diabetes Care; 18, 1050-1064.
Zimmet P.Z., McCarty D.J, de-Courten M.P (1997). The
global epidemiology of non-insulin-dependent diabetes
mellitus and the metabolic syndrome. J of Diabetes
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 42 • Ocak - Haziran 2012
Yaflflll› Bireylerde Diyabet ve Hemflfliirelik Yönetimi
Yüks. Lisans Ö¤r. Zöhre KIYANÇ‹ÇEK, Yrd. Doç. Dr. Özden DEDEL‹
Celal Bayar Üniversitesi Manisa Sa¤l›k Yüksekokulu, MAN‹SA
Özet
Diyabetes mellitus (DM) yafll›larda bireysel ve ekonomik nedenlerle
önemli bir sa¤l›k sorunudur. Tip 2 DM, yafll› bireylerde en s›k görülen diyabet
tipidir. Yafll› bireylerde genel sa¤l›k durumunu etkileyen birçok hastal›k ve
t›bbi durum diyabet yönetimini de bozmaktad›r. Bu derlemede amaç, güncel literatür do¤rultusunda, hemflirelere, diyabetli yafll›lar›n hemflirelik yönetimi hakk›nda bilimsel bilgi ve uygulamalar›n sunulmas›d›r.
Anahtar kelimeler: Diyabetes mellitus, Yafll›, Hemflirelik yönetimi
Summary
Diabetes Mellitus in Elderly and Nursing Management
Diabetes mellitus (DM) is a major health problem in the elderly that is individual and economic reasons. Type 2 diabetes, is most common diabetes form in the elderly. Many disease and medical condition can be affected overall health status of older individuals that are also complicated to
diabetes management. The purpose of this review is to acquaint the nurses with current literature on nursing management of elderly with DM and
to describe implications for this population.
Key words: Diabetes mellitus, Elderly, Nursing management
Girifl
Yafllanman›n, biyolojik tan›m›n›n “de¤iflen çevresel koflullara adaptasyon
yetersizli¤i” oldu¤u bilinmektedir. Homeostazisin temel bileflenlerinden biri
olan endokrin sistem de yafllanma sürecinden etkilenmektedir. Yafllanmayla birlikte östrojen, progesteron, testosteron, büyüme hormonu düzeylerindeki belirgin düflme, enerji gereksiniminde azalma, metabolizman›n yavafllamas›, vücut ya¤ oran›n›n artmas›, kas ve kemik kitlesinde azalma, glikoz intolerans›, pankreas›n glikoz yan›t›n›n azalmas› gibi metabolik ve endokrin de¤ifliklikler meydana gelmektedir (Esen, 2006; Da¤delen ve Erbafl, 2004).
Glikoz intolerans›nda azalma 22-44 yafl aras›nda %6.4 iken 65-74 yafl [email protected]
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 43 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
s›nda %22.8 oldu¤u, yine seksen yafl üzeri erkeklerde %57.8, kad›nlarda ise %80 oldu¤u bildirilmektedir. Otuz yafl›ndan itibaren her on y›lda açl›k plazma
glukozunda 1mg/dl, standart oral glukoz tolerans›
testinin 1. saatinde ortalama 5mg/dl art›fl gözlenmektedir. Farkl› mekanizmalarla periferik insülin direncini etkileyen yafllanma süreci ve bireysel yatk›nl›k yafll›larda Tip 2 Diyabet geliflmesine neden olmaktad›r (Da¤delen ve Erbafl, 2004). Bozulmufl glikoz tolerans› olan bireylerin her y›l %2’sinde diyabet
geliflti¤i bilinmektedir. Yafll›da diyabet fizyopatolojisi
karmafl›k olmakla birlikte birincil olarak insülin direnci, ikincil olarak göreceli insülin yetersizli¤i sonucu
geliflti¤i bilinmektedir. Buna ilave olarak, β hücre
fonksiyonunda azalma yafllanma süreci ile iliflkilidir.
Yine diyabetik yafll›lar›n yaklafl›k %10-15’inde otoimmünite kan›t› oldu¤u ve Tip 1 Diyabet özelli¤i gösterdi¤i bildirilmektedir (Sakharova ve Inzucchi, 2005).
Yaflam süresinin uzamas›, yafll› diyabetli nüfusu
da giderek artt›rmaktad›r. Diyabetli bireylerin
%40’›n› yafll› diyabetlilerin oluflturdu¤u, büyük ço¤unlu¤unun da Tip 2 Diyabet oldu¤u bildirilmektedir. Amerika’da 65 yafl ve üzeri bireylerde diyabet
s›kl›¤› %12.8 iken bu oran›n 2030 y›l›nda %20’ye ulaflaca¤›, toplam nüfus içerisinde 70 milyon diyabetli
birey olaca¤› tahmin edilmektedir. Yine Amerika’da 65 yafl ve üzeri bireylerde hastaneye yatmaya neden olan en önemli sa¤l›k sorunlar› içersinde
diyabet prevalans›n›n %5.8 oldu¤u belirtilmektedir
(Karadakovan, 2005). Dolay›s›yla, yafll› diyabetlilerin
bak›m, tedavi ve takibinde sa¤l›k bak›m hizmetlerinin her basama¤›nda görev alan hemflirelerin, yafll› sa¤l›¤›n›n korunmas› ve gelifltirilmesi için, yafll› diyabetlilerin bak›m, risk yönetimi, takibi ve komplikasyonlar›n önlenmesinde büyük sorumluluklar› vard›r.
Hemflirelerin yan› s›ra, sa¤l›k bak›m ekibinde yer
alan tüm sa¤l›k profesyonellerinin yafll› da diyabetin
önlenmesi, erken tan› ve tedavisi ile sorumluluklar›
bulunmaktad›r (Coflansu, 2009). Bu derlemede,
güncel literatür do¤rultusunda, hemflirelere, diyabetik yafll›lar›n hemflirelik yönetimi hakk›nda bilimsel
bilgi ve uygulamalar›n sunulmas› amaçlanm›flt›r.
Yafll›da diyabet fizyopatolojisi
Yafll›da diyabet gelifliminin oldukça kompleks
bir süreç oldu¤u bilinmektedir. Ancak yafll›da Tip 2
diyabet patogenezinin eriflkinlerden farkl› oldu¤unu gösteren her hangi bir kan›t bulunmamaktad›r.
Yafllanmayla ortaya ç›kan insülin sekresyonu ve etkilerindeki defektlerin mekanizmalar› yap›lan çal›flmalarda tart›fl›lmaktad›r.
Yafll›da glikoz intolerans› mekanizmalar›, azalm›fl
ya¤s›z vücut kitlesi, artm›fl ya¤ oran›, sedanter yaflam, diyabetojenik ilaçlar (steroidler, β blokerler,
diüretikler), fizik aktivitenin azalmas›, stres, di¤er
kronik hastal›klar, ya¤dan ve flekerden yüksek,
kompleks karbonhidratlardan fakir beslenme gibi
faktörlerle aç›klanmaktad›r. Tip 2 diyabetteki metabolik anormallikler hepatik glikoz üretiminde, periferik dokular›n (iskelet kas› ve ya¤ dokusu) glikoz
kullan›m›nda ve erken-geç faz insülin sekresyonunda ortaya ç›kan defekler oldu¤u belirtilmektedir.
Zay›f ve obez yafll› diyabetiklerle yap›lan bir çal›flmada hepatik glikoz üretiminde anlaml› bir bozukluk olmad›¤› gösterilmifltir. Yafllanman›n β hücre
fonksiyonuna etkisi birçok çal›flmada irdelenmifltir.
Bu çal›flmalar farkl› sonuçlar bildirmifltir. Çal›flmalardaki bu farkl›l›klar, insülin sekresyonunu de¤erlendirirken farkl› yöntemlerin kullan›lm›fl olmas›, yafllanma ile farkl›laflan obezite, fiziksel inaktivite ve insülin direncinin derecesi gibi nedenlere ba¤lanmaktad›r. Baz› çal›flmalar erken faz insülin sekresyonunun hem zay›f hem de obez yafll›larda bozulmufl
oldu¤unu geç faz insülin sekresyonunun yaln›z zay›f
diyabetik yafll›larda azald›¤› belirlenmifltir. Buna ilave olarak obez yafll› diyabetiklerde a¤›r insülin direnci, zay›f yafll› diyabetiklerde daha hafif oldu¤u
gösterilmifltir. Sonuç olarak, zay›f yafll› diyabetiklerde metabolik bozuklu¤un pankreas β hücrelerinin
insülin salg›lanmas›yla ilgili oldu¤u, obez yafll› diyabetiklerdeki metabolik bozuklu¤un ise insülin direnci oldu¤u belirtilmektedir (Mooradian ve ark, 1999;
Meneilly, 2009).
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 44 • Ocak - Haziran 2012
Yafll› Bireylerde Diyabet ve Hemflirelik Yönetimi
görülmektedir. Baz› özel sendromlar›n yafll› diyabeYafll›da diyabet belirti ve bulgular›
tiklerde s›k görüldü¤ü belirtilmektedir (Subramaniam ve Gold, 2005; Meneilly ve Tessier, 2001). Bunlar,
Yafll› bireylerde diyabet atipik seyredebilmektediyabetik nöropatik kafleksi, kilo kayb›, depresyon,
dir. Birço¤unda asemptomatik oldu¤u bilinmektemalignant otitis eksterna ve a¤r›l› nöropatidir. Diyadir (Gedik, 2006; Da¤delen ve Erbafl, 2004). Yafll›da
betik amiyotrofinin yafll› erkek diyabetlilerde s›k gödiyabetin atipik prezentasyonlar› Tablo 1’de verilrüldü¤ü bilinmektedir. Yine pyelonefrit, renal papilmifltir (Be¤er ve ark, 2009).
ler nekroz yafll› diyabetlilerde s›k görülmektedir
Yaflla glomerüler filtrasyon h›z›ndaki ve susama
(Chau ve Edelman, 2001; Gedik, 2006; Da¤delen
efli¤inde azalma buna ilave olarak renal glikozüri
ve Erbafl, 2004; Subramaiam ve Gold, 2005). Yafll›
efli¤indeki art›fl, hiperglisemiye ra¤men poliüri ve
hastalarda diyabet, baz› geriatrik sendromlar›n gepolidipsi belirti ve bulgular›n›n görülmemesine neliflme riskini artt›rd›¤› ya da kötülefltirdi¤i bildirilmekden olmaktad›r. Yafll›lardaki üriner inkontinans, kilo
kayb›, halsizlik, konfüzyon, ani ortaya ç›kan seksüel
tedir. Amerikan Geriatri Derne¤i (American Geriatdisfonksiyon, monoküler nöropati gibi non spesifik
ric Society-AGS-) ve Kaliforniya Sa¤l›k Kuruluflu (Cabelirti ve bulgular di¤er komorbid durumlara ba¤lalifornia Healthcare Foundation -CHF-) geriatrik
nabilmektedir. Tek bafl›na halsizlik veya depresyon
sendromlardan alt› tanesine odaklanm›flt›r. Bunlar,
diyabet belirtisi olabilmektedir. ‹nme, non ketotik hikronik a¤r›, düflmeye ba¤l› yaralanma, polifarmasi,
perosmolar koman›n hem nedeni hem de komplibiliflsel bozukluk, üriner inkontinans ve depresyonkasyonu olabilmektedir. Diyabetin yafll›larda s›k gödur. AGS ve CHF, bu sendromlar›n, diyabetli yafll›rülen akut komplikasyonu hiperglisemik hiperosmolarda s›k görüldü¤ü, diyabet fizyopatojisini kötülefllar non ketotik komad›r. Yafll› hastalarda, asemptotirdi¤i ve diyabetli yafll›larda da bu sendromlar›n
matik hipokalemi, aritmi, kas güçsüzlü¤ü, hipokloregörülme riskinin yüksek oldu¤unu belirtilmifltir. AGS
mik asidoz ve böbrek fonksiyon testlerinde bozulma
ve CHF kronik a¤r›s› olan yafll› diyabetiklerin izlenmesi ve a¤r› protokolüne göre tedavi
Tablo 1: Yafll›larda diyabetle birlikte görülen atipik belirtiler
edilmesini önermektedir. Yafll›larda düflme ile ilgili birçok risk bulunmaktad›r.
Genel
Halsizlik
Kilo kayb›
Yafll› diyabetiklerde düflmeye neden
Göz
Katarakt
olan faktörler; hipoglisemi, periferal nöProliferatif retinopati
ropati, duyu (özellikle görme) yetilerinSinir sistemi
A¤r›, parastezi, otonom nöropati (diyare,
de azalma, polifarmasi, azalm›fl fonksiimpotans, postural hipotansiyon, taflma
yonel kapasite olarak tan›mlanm›flt›r.
inkontinans›), kranial sinir felçleri, kas
güçsüzlü¤ü, diyabetik nöropatik kafleksi,
AGS ve CHF düflme risk faktörlerinin deamiyotrofi, koma, biliflsel bozukluk
¤erlendirilerek, önleme yöntemlerinin
Kardiyovasküler
Anjina, sessiz iskemi, geçici iskemik atak,
uygulanmas›n› önermektedir. Polifarmiyokard infarktüsü, inme, diyabetik ayak ülseri
masinin önlenmesinde yafll› ve ailesine
Genitoüriner
Kronik böbrek yetmezli¤i, proteinüri, üriner
ilaç e¤itimi verilmesinin önemli oldu¤u
inkontinans
Metabolik
Obezite, hiperlipidemi
bilinmektedir. Yafll› diyabetlide ilaç teCilt
‹ntertrigo, pruritis vulva, bakteriyel infeksiyon,
davisi planlan›rken beklenen yarar ve
yara iyileflmesinde gecikme
risk de¤erlendirilmesinin yap›lmas›, yafll›
Enfeksiyonlar
‹drar yolu enfeksiyonu, vulvovajinit, balanit,
ve ailesine ilaçlar›n kullan›m›, etkileri,
reaktivasyon tüberkülozu
yan etkileri, riskleri ve al›nmas› gereken
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 45 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
önlemler hakk›nda e¤itim verilmesi önerilmektedir.
Yafllanma sürecinde biliflsel fonksiyonlardaki yetersizli¤in yönetiminde aile bireylerine bilgi verilmesini
oldukça önemlidir. Yafll› diyabetlilerde biliflsel fonksiyonlardaki azalma s›k görülen bir geriartik sendrom oldu¤u için diyabet takip ve tedavi plan› içerisinde bir hastal›k süreci olarak dikkatle ele al›nmas›
önerilmektedir. Diyabet ile üriner inkontinans, multifaktöriyel olarak iliflkilidir. Üriner inkontinans›n altta
yatan nedenlerinin de¤erlendirilmesi önerilmektedir. Yafll›larda s›k görülen depresyonun Geriatrik
Depresyon Ölçe¤i ile her diyabet takibinde de¤erlendirilmesi, nedenlerine yönelik tedavinin planlanmas› önerilmektedir (Mckoy, 2003).
Edelman, 2001; Subramaiam ve Gold, 2005). Özellikle Tip 2 diyabet ve bozulmufl glikoz tolerans›n›n
yafll› bireylerde s›k görüldü¤ü bildirilmektedir. Tip 2
diyabet ve bozulmufl glikoz tolerans›n›n yafll› bireylerde, kardiyovasküler hastal›k ve mortalite riskini artt›rd›¤›na dikkat çekilmektedir (Guidelines for the
Management and Care of Diabetes in the Elderly,
2003). Geriatrik tan›laman›n önemli bölümleri olan
öykü, fizik muayene, beslenmenin de¤erlendirilmesi,
fonksiyonel de¤erlendirme, psikososyal de¤erlendirme, postür ve dengenin yan›nda laboratuar testlerinin de geriatrik bak›m ekibi taraf›ndan tan›lanmas›
önerilmektedir (Mooradian ve ark, 1999).
Yafll›da diyabet komplikasyonlar› ve önlenmesi
Yafll›da diyabet tan›lamas›
Yafll› nüfustaki diyabetiklerin yaklafl›k yar›s›n›n tan› almad›klar› bilinmektedir. Bu durum bafll›ca iki
nedenle aç›klanmaktad›r. Birincisi, yafll›l›¤›n diyabetojenik bir süreç oluflu gerekçesi ile tan› ve izlemlerinin düzenlenmemesi, ikincisi, yafllanma ile meydana gelen fizyolojik de¤iflikliklerin diyabetin yafll›larda atipik veya asemptomatik seyretmesine neden olmas›d›r.
Yafll› bireylerde özel farklar nedeniyle, yafll› nüfusta hiçbir diyabet risk faktörü yoksa her üç y›lda
bir, en az bir diyabet risk faktörü (ailede diyabet
öyküsü, obezite, hipertansiyon, dislipidemi) varsa
y›lda bir kez diyabet taramas› yap›lmas› önerilmektedir (Da¤delen ve Erbafl, 2007).
Yafll› bireylerde, açl›k plazma glikozunun >126
mg/dl, her hangi zamanda ölçülen plazma glikozunun >200 mg/dl ve 75 gr glikoz solüsyonu ile yap›lan
oral glikoz tolerans› testinin 2. saatinde plazma glikozunun >200mg/dl olmas› diyabet varl›¤›n› göstermektedir. Bununla birlikte, yafll› diyabetlilerde s›k görüldü¤ü bildirilen ciddi özel sendromlar›n da (diyabetik amiyotrofi, a¤r›l› diyabetik nöropati, diyabetik
nöropatik kafleksi, malignant otitis eksterna, renal
papiller nekroz, osteoporoz, diyabetik dermopati)
dikkate al›nmas› gerekti¤i belirtilmektedir (Chau ve
Yafll› diyabetlilerde, diyabetin akut komplikasyonlar› hiperglisemik hiperosmolar non ketotik koma (HHNKK) ve hipoglisemi olarak tan›mlanm›flt›r.
HHNKK geliflmesinde baz› predispozan faktörler
akut infeksiyonlar, inme, akut miyokard infarktüsü,
böbrek yetmezli¤i, kullan›lan ilaçlar (diüretikler, steroid ilaçlar vb) olarak tan›mlanmaktad›r. Hipoglisemi, kullan›lan baz› oral antidiyabetik ilaçlar›n (sülfonilüre ve meglitinidin) bir komplikasyonu olarak ortaya ç›kabilmektedir. Yetersiz g›da al›m›, beslenme
ve ilaç uyumunun olmamas›, fonksiyonel yetersizlikler, azalm›fl karaci¤er ve böbrek metabolizmas› da
hipoglisemiyi prespite eden faktörlerdendir. Yafll›
bireylerde otonom nöropati ve baz› komorbid durumlar (deliryum, depresyon, demans, nöbetler,
miyokard infarktüsü, serebrovasküler olay, uyku
anormallikleri) nedeniyle hipogliseminin fizyolojik
belirti ve bulgular›n›n (terleme, titreme, terleme,
çarp›nt› gibi) alg›lanmas› azalm›flt›r. Yafll› diyabetliler bu nedenlerden dolay› hipoglisemiyi alg›layamamakta ve daha a¤›r süreçlere girebilmektedirler (Wallace, 1999). Yafll› diyabetlilerde görülen
kronik komplikasyonlar içerisinde, göz komplikasyonlar› (katarakt, glokom, retinopati), nöropati
(ayak ülserleri, amputasyon, düflmeler, a¤r›l› nöropati, kas güçsüzlü¤ü, ortostatik hipotansiyon, me-
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 46 • Ocak - Haziran 2012
Yafll› Bireylerde Diyabet ve Hemflirelik Yönetimi
sane disfonksiyonu), nefropati, kalp damar hastal›klar› (hipertansiyon, ateroskleroz, a¤r›s›z miyokard
infarktüsü, akut kalp yetmezli¤i), infeksiyöz komplikasyonlar (tüberküloz, ürinet sistem infeksiyonlar›,
pyelonefrit, pnömoni, menenjit), biliflsel bozukluklar
yer almaktad›r. Yafll› bireylerde diyebetin özgün
komplikasyonlar› Tablo 2’de verilmifltir (Morley,
1998; Dornan, 1994). Diyabete ba¤l› geliflen komplikasyonlar yafll› bireylerde morbidite ve mortaliteyi
de artt›rmaktad›r (Gedik, 2005).
Yafll› diyabetlilerde t›bbi tedavi
ve hemflirelik bak›m›
Yafll› diyabetlilerde akut ve kronik komplikasyonlar›n önlenmesinde iyi glisemik kontrolün sa¤lanmas›n›n önemli oldu¤u belirtilmektedir (Guidelines for the Management and Care of Diabetes in
the Elderly, 2003; Türkiye Endokrinoloji ve Metabo-
lizma Derne¤i, 2011). Yafll›da diyabet tedavisinin
amaçlar› afla¤›da belirtilmifltir. Bunlar:
- Hiperglisemi semptom ve belirtilerinin ortadan
kald›r›lmas›,
- Akut hiperglisemik komplikasyonlar›n önlenmesi,
- Hipogliseminin önlenmesi,
- Kardiyovasküler risk faktörlerinin tedavisi,
- Kardiyovasküler komplikasyonlar›n önlenmesi,
- Genel durumu ve biliflsel düzeyi iyi olan yafll›larda
normal yaflam beklentisinin sa¤lanmas›,
- K›r›lgan yafll›da akut metabolik
komplikasyonlar›n önlenmesi,
- Nefropati ve nöropati gibi kronik
komplikasyonlar›n önlenmesi veya
geciktirilmesidir (Be¤er ve ark, 2009).
Avrupa Geriatri Derne¤i ve Uluslararas› Diyabet
Federasyonu yafll› bireylerde diyabet ve diyabetle
iliflkili risk faktörlerinin kontrolü için k›lavuz ilkeler ge-
Tablo 2: Yafll› bireylerde diyabetin özgün komplikasyonlar›
Sendromlar
Metabolik
Duyusal
Ayak ülserleri
Renal
Kardiyovasküler
‹nkontinans
Dehidratasyon
Tüberküloz
Hipogonadizm
Biliflsel fonksiyon
Genel iyilik
Öneriler
Sülfonilürelere ba¤l› hipoglisemide olgular›n %20’sinde fatalite, hiperglisemik koma olgular›n›n
%50’sinde mortalite görülmektedir. Hipotermiye e¤ilim vard›r.
Diyabetli yafll›lar›n %20’sinde retinopati görülmektedir. Katarakt, glokom ve maküler
dejenerasyon retinopatiden daha fazla yeti yitimine neden olmaktad›r.
Diyabetik ayak geliflimi potansiyel olarak önlenebilir bir risk faktörüdür. Geliflti¤inde 50 ile 100
kat amputasyon riskine neden olmaktad›r. Geliflimi ve önlenmesinde iyi glisemik kontrol,
hipergliseminin önlenmesi ve ayak bak›m› önemlidir.
Böbrek yetmezli¤inin en s›k nedenlerinden biri renovasküler hastal›klard›r. Dirençli s›v›
retansiyonu ile komplike olabilir (diyabetik kardiyorenal sendrom). Hipergliseminin kontrolü,
s›v›-elektrolit dengesinin takibi önerilmektedir.
Diyabet kardiyovasküler hastal›klar için ba¤›ms›z bir risk faktörüdür. Diyabetli yafll›larda erken
ölüm nedenidir. Ayr›ca diyabete s›k efllik eden hipertansiyon ve hiperlipidemi de önemli risk
faktörlerindendir.
Hipergliseminin kontrolü önerilmektedir.
Hipergliseminin kontrolü, s›v›-elektrolit dengesinin takibi önerilmektedir.
Hipergliseminin kontrolü önerilmektedir.
Hipergliseminin kontrolü önerilmektedir.
Hiperglisemi düzeyi ile iliflkili olarak azal›r. Depresyon ve suisid riskini artt›r›r. Hiepergliseminin
iyi kontrolü ve klinik olarak yaz›l› önleme protokolleri haz›rlanmal›d›r. Geriatrik Depresyon
Ölçe¤i ile izlenmelidir. Psikiyatrik olarak depresyonun tan›lanmas› ve tedavisi önerilmektedir.
Non-spesifik olarak engellili¤i artt›rmaktad›r. Düflmeler, fonksiyonel yetersizlik ve a¤r› alg›s›nda
azalma hipergliseminin kontrolü, kan bas›nc›n›n izlenmesi, postür ve denge egzersizleri
önerilmektedir.
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 47 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
tisyen), yafll› ve yafll›ya bak›m veren aile bireyeleri
aras›nda iflbirli¤i sa¤lanmal›d›r (Be¤er ve ark, 2009).
Huzur evlerinde veya bak›m evlerinde kalan yafll›
diyabetli hastalar›n gerekti¤inde farkl› disiplinler taraf›ndan de¤erlendirilmeleri önerilmektedir (Türkiye
Endokrinoloji ve Metabolizma Derne¤i, 2011). Diyabetli yafll›larda, tüm yafl gruplar›nda oldu¤u gibi tedavinin ilk basama¤› yaflam tarz› de¤iflikli¤idir. T›bbi beslenme tedavisi ve egzersiz yafll› diyabetlilerde kilo kayb›n› sa¤layarak hedeflenen glisemik de¤erlere ulaflmak için her hangi bir farmakolojik tedavi gereksinimini de azaltmaktad›r (Sakharova,
Inzucchi, 2005; Gedik, 2006). Herhangi bir kontrendikasyon yoksa Tip 2 diyabetli yafll› hastalara hafif
aerobik (ve gerekiyorsa rezistans) egzersizleri yapmalar› önerilmektedir (Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derne¤i, 2011). Ancak yafll›lar›n ekonomik sorunlar›, mobilite sorunlar›, al›flkanl›klar›, di¤er
kronik hastal›klar (artrit, kardiyovasküler hastal›klar,
periferik nöropati gibi) yafll›lar›n diyet ve egzersize
uyumu zorlaflt›rmaktad›r. Birçok yafll› hastada oral
antidiyabetik ilaçlar ve insülin tedavisine bafllanmas› gerekmektedir (Gedik, 2006; Sakharova, Inzucchi, 2005). Oral antidiyabetik ilaçlardan en s›k
kullan›lan Sulfonilürelerle ilgili öneri ve önlemler
afla¤›da verilmifltir. Bunlar:
- Sulfonilüreye ba¤l› hipoglisemi riski yafl ile
Tablo 3: Yafll› diyabetlilerde hedef de¤erler
katlanarak artt›¤›ndan, tip 2 diyabetli yafll›
hastalara sulfonilure verilmesinden kaç›n›lYafll› diyabetlilerde glisemik hedefler
mas›,
Sa¤l›kl›
K›r›lgan
- Yafll› diyabetiklere mutlaka sulfonilüre veAçl›k plazma glikozu
<7.0 mmol/L
<10 mmol/L
Ö¤ün sonras› 2. Saatte <10 mmol/L
<14 mmol/L
rilmesi gerekiyorsa, gençlere verilen dozun
plazma glikozu
yar›s› ile bafllanmal› ve doz art›r›m› daha yaHbA1c
<7.0%
<8.5%
vafl yap›lmal› veya alternatif olarak glinid
Yafll› diyabetlilerde kan bas›nc› ve lipid hedefleri
grubu bir ilaç verilmesi,
Sa¤l›kl›
K›r›lgan
- Hipoglisemi riskinin daha düflük oldu¤u biKan bas›nc›
<140-80 mmHg
<150-90 mmHg
*LDL-K
<3.0 mM linen gliklazid ve glimepiridin yafll› hastalar**TG
<2.3 mM da tercih edilebilecek sulfonilüreler oldu¤u,
- Düzensiz yemek al›flkanl›klar› olan yafll›
*LDL-K: Düflük dansiteli lipoprotein kolesterol
hastalarda glinid (repaglinid ve nateglinid)
**TG:Trigliserit
kullan›labilece¤i önerilmektedir (Türkiye En-
lifltirmifltir (Tablo 3). Bu ilkelerin yafll›n›n komorbidite
ve fonksiyonel durumuna göre bireysellefltirilmesi
de önerilmektedir (Meneilly, 2011).
Diyabetli bireylerde proteinüri/mikroalbüminüri
ve serum kreatinin düzeylerinin y›ll›k olarak izlenmesi, proteinüri/mikroalbüminürisi olan bireylerde 3-6
ayda bir de¤erlendirilmesi önerilmektedir. Göz muayenesi, diyabet tan›s› al›r almaz yap›lmas›, e¤er
retinopati yoksa iki y›lda bir tekrarlanmas›, minimal
non proliferatif retinopati tespit edildi¤inde y›lda
bir kere tekrar edilmesi, orta düzeyde non proliferatif retinopati veya proliferatif retinopati tespit
edildiyse göz hekimine yönlendirilmesi önerilmektedir. Ayak muayenesi, diyabet tan›s› al›r almaz yap›lmas›, e¤er diyabetik ayak komplikasyonlar› yok
ise y›lda bir kere muayene edilmesi, risk faktörleri
mevcutsa 3-6 ayda muayene edilmesi, ayak sorunlar› tespit edildi¤inde podiatriste yönlendirilmesi
önerilmektedir. Biliflsel durumun her diyabet takibinde de¤erlendirilmesi önerilmektedir (Guidelines
for the Management and Care of Diabetes in the
Elderly, 2003).
Yafll› bireylerde diyabet tan›s› kesinlefltirildikten
sonra tedavi ve bak›m plan› yap›lmal›d›r. Yafll› hastan›n izlenmesinde diyabet konusunda uzman
sa¤l›k ekibi (hekim, diyabet e¤itim hemfliresi, diye-
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 48 • Ocak - Haziran 2012
Yafll› Bireylerde Diyabet ve Hemflirelik Yönetimi
dokrinoloji ve Metabolizma Derne¤i, 2011).
Yafll› diyabetlilerde plazma glikoz kontrolü oral
antidiyabetik ilaçlarla yeterince kontrol alt›na al›nmad›¤›nda, yan etkiler, efllik eden hastal›klar›n kötüleflmesi, polifarmasi gibi nedenlerle oral antidiyabetik ilaçlar›n kesilmesi gerekti¤inde insülin tedavisi bafllanmaktad›r. ‹nsülin tedavisinin bafllanmas›
gece yatarken orta (NPH) veya uzun etkili insülin
analogu olan glarjinin kullan›lmas› önerilmektedir.
‹nsülin tedavisinde günlük toplam 0.2U/kg veya
basitçe 10 ünite dozla bafllanmas›, zay›f ve beslenmesi bozuk yafll›larda daha küçük dozlarla bafllanmas›, hedef glisemik de¤erlere ulaflmak için evde
kendi kendine kan glikoz takibi yap›lmas› önerilmektedir. Evde kendi kendine kan glikoz tedavisi
biliflsel ve fonksiyonel düzeyine göre yafll› hasta ve
bak›m veren aile üyelerine ö¤retilmesi, kan glikoz
ölçümlerine göre de insülin dozunun ayarlanmas›
gerekti¤i belirtilmektedir (Sakharova ve Inzucchi,
2005). ‹nsülin doz hatalar›n› önlemek ve optimal glisemik kontrolu sa¤lamak için yafll› hastalarda haz›r
kar›fl›m insülin preparatlar› ve disposable insülin kalemleri tercih edilmesi önerilmektedir (Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derne¤i, 2011).
3.
Coflansu, G. (2009). Küresel tehdit:Diyabet. Diyabet,
Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Formu, 1: 1-5.
4.
Da¤delen, S., Erbafl, T. (2004). Endokrinolojik aç›dan geriatrik
hasta. Y. Gökçe-Kutsal (Ed.), Geriatri, Modern T›p
Seminerleri Yay›n No:30. Ankara:Günefl T›p Kitabevi Ltd fiti.
5.
Da¤delen, S., Erbafl,T. (2007). Diyabetes mellitus. Y. GökçeKutsal (Ed.), D. Aslan (Ed Yrd.), Temel geriatri. Ankara:Günefl
T›p Kitabevleri Ltd fiti.
6.
Diabetes Mellitus ve Komplikasyonlar›n›n Tan›, Tedavi ve
‹zlem K›lavuzu.(2011). 5. Bask›. Türkiye Endokrinoloji ve
Metabolizma Derne¤i. Ankara: Miki Matbaac›l›k San ve
Tic. Ltd. fiti.
7.
Dornan, T.(1994). Diabetes in the elderly: epidemiology.
8.
Esen, A. (2006). Yafll›l›k ve beslenme. Ç. Fad›lo¤lu (Ed.), ‹leri
Journal of the Royal Society of Medicine, 87:609-12.
geriatri hemflireli¤i. ‹zmir:Meta Bas›m Matbaac›l›k Hizmetleri.
9.
Gedik, O. (2006). Diyabetes mellitus ve yafll›. S Ar›o¤lu (Ed.),
Geriatri ve gerontoloji.Ankara:MN Medikal & Nobel Ltd fiti.
10.
Guidelines for the Management and Care of Diabetes in
the Elderly,: Tecnical Document. (2003). Australian Diabetes
Educators Association. Retrieved 22 Ocak, 2012 Webisite:
http://www.adea.com.au/asset/view_document
/979316042
11.
Karadakovan, A. (2005). Yafll›larda sa¤l›k sorunlar›. Ege
Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu, 21:169-79.
12.
Mckoy, JM. (2003). Diabetes Mellitus and the Elderly: A
Review of the 2003 California Healthcare Foundation
(CHF)/American Geriatrics Society (AGS) Guidelines.
Retrieved 22 Ocak, 2012 Webisite: http://www.meds
cape.com/viewarticle/459093
13.
Meneilly, GS., Tessier, D.(2001). Diabetes in elderly adults. J
Gerontol A Biol Sci Med Sci, 56:5-13.
Sonuç ve öneriler
Sonuç olarak, yafll› hastalarda diyabet tedavisi;
diyabetin tipi, genel sa¤l›k durumu, yaflam beklentisi, yaflam tarz›, yeme al›flkanl›klar›, hedef glisemik
düzey belirlenerek konusunda uzman hekim, hemflire ve diyetisyen eflli¤inde yafll› ve bak›m veren bireylerin ifl birli¤inde yap›lmas› önerilmektedir. Yafll›
hasta ve bak›m verenler tedavinin uygulanmas›,
takibi, diyabet tedavisi ve olas› komplikasyonlar
aç›s›ndan sürekli e¤itilmelidir (Be¤er ve ark, 2009).
14.
Meneilly, GS.(2009). Pathophysiology of diabetes in the
elderly. AJ Sinclair (Ed.), Diabetes in Old Age. West Sussex,
UK: Wiley-Blackwell.
15.
Meneilly, GS.(2011). Diabetes in the elderly. Canadian
Journal of Diabetes,35:13-7.
16.
Mooradian, AD., McLaughlin, S., Boyer, CC. Winter, J.
(1999). Diabetes care for older adults. Diabetes Spectrum,
12:77-9.
17.
Morley, JE.(1998). The elderly type 2 diabetic
patient:Special considerations. Diabet. Med, 15 (Suppl.
4):41-6.
18.
Sakharova, O., Inzucchi, S.(2005). Treatment of diabetes in
the elderly: Addressing its complexities in this high-risk
Kaynaklar
1.
2.
group. Postgraduate Medicine, 119:19-29.
Be¤er, T. Erdinçler, DS. Çungurlu, A. (2009).Yafll›da diabet
19.
Subramaniam, I., Gold, JLD. (2005). Diabetes mellitus in
mellitus. Akad Geriatri, 1: 20-30.
elderly - An overview. Journal of The Indian Academy of
Chau, D., Edelman SV.(2001). Clinical management of
Geriatrics, 2: 77-81.
diabetes in the elderly.Clinical Diabetes, 19:172-5.
20.
Wallace, JI.(1999). Management of diabetes in the
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 49 • Ocak - Haziran 2012
Diyabetes Mellitus Hastalar›nda Komplikasyonlar›
Önlemeye Yönelik Tedavi ve Hemflfliirelik Bak›m›
Arfl. Gör. Nurten TERKEfi, Doç. Dr. Hicran BEKTAfi
Akdeniz Üniversitesi Antalya Sa¤l›k Yüksekokulu ‹ç Hastal›klar› Hemflireli¤i Anabilim Dal›, ANTALYA
Özet
Diyabet, insülin eksikli¤i ya da insülin etkisindeki defektler nedeniyle organizman›n karbonhidrat, ya¤ ve proteinlerden yeterince yararlanamad›¤›, sürekli t›bbi bak›m gerektiren kronik bir metabolizma hastal›¤›d›r. Kontrolsüz diyabetten kaynaklanan komplikasyonlar bireylerin yaflam kalitesini
azaltmakta, bireylere, ailelere ve bütün topluma büyük bir sa¤l›k yükü ve
ekonomik yük getirmektedir. Toplumlar›n modern yaflam biçimini benimsemesi, insanlar› daha az hareket etmeye ve beslenme al›flkanl›klar›n› h›zla
de¤ifltirmeye yöneltmifltir. Bu durum diyabetik komplikasyonlar›n daha s›k
görülmesine neden olmakta ve yaflam tarz› de¤iflikliklerinin önemini vurgulamaktad›r. Bu derleme makalenin amac›, diyabetes mellituslu hastalar›n
tedavi ve bak›m›nda güncel konular do¤rultusunda, diyabetli hastalar›n
sa¤l›k sorunlar›na ›fl›k tutabilmektedir.
Anahtar kelimeler: Diyabet, Komplikasyon, Hemflirelik bak›m›
Summary
Treatment And Nursing Care For Prevention
of Compl›cat›ons In Diabetes Mellitus Pat›ents
[email protected]
Diabetes which requires continuous medical care is a chronic metabolism disease that the organism cannot benefit from carbohydrates, fats
and proteins due to insulin deficiency or defects under the influence of insulin. Complications resulting from uncontrolled diabetes reduces the quality of life of individuals and constitutes a major health burden and an
economic burden for individuals, families and the whole society. Since
communities adopt modern life style, individuals tend to exercise less and
change their nutritional habits quickly. This situation results in an increase in
frequent incidence of diabetic complications and emphasizes the importance of lifestyle changes. The purpose of this review article is to light the
way for the problems of patients with diabetes in the direction of current issues about treatment and care of diabetes mellitus patients.
Key words: Diabetes, Complications, Nursing care
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 50 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Girifl
m›flt›r (Olgun ve ark., 2011a). Bununla birlikte yanl›fl
Diyabetes mellitus (DM), pankreastan salg›la-
ve/veya afl›r› beslenme, gündelik hayatta hareket-
nan insülin hormonunun eksikli¤i ya da etkisizli¤i ne-
sizlik gibi kolaylaflt›r›c› etkenlerden dolay› sürekli art-
deniyle ortaya ç›kan, karbonhidrat, protein ve ya¤
makta olan “obezite” nedeniyle bu rakam›n ciddi
metabolizmas›ndaki de¤iflikliklerle karakterize bir
oranlara ulaflabilece¤i tahmin edilmektedir. Bu
metabolizma hastal›¤›d›r. Dünya nüfusunun %4’ün-
oranlar diyabete ba¤l› ölüm ve sakatl›klar›n sürekli
de görülen DM, Tip 1 ve Tip 2 olmak üzere iki gruba
artaca¤›n› göstermektedir (Wild et al. 2004). Ülke-
ayr›lmaktad›r (Paron and Lambert, 2000). Tip 1 DM,
miz için de durum pek farkl›l›k göstermemektedir
genellikle erken yaflta ve aniden ortaya ç›kar, insü-
(Gündo¤du, 2006). Türkiye’de 2009 y›l›nda gerçek-
lin eksikli¤i ve ketoasidoza yatk›nl›k ile karakterize-
lefltirilen “Tip 2 Diyabet Komplikasyonlar›n›n Maliye-
dir. ‹leri yafl popülasyonda görülen ve uzun süre
ti” bafll›kl› 7095 hastan›n gerçek hayat verileri kulla-
asemptomatik seyredebilen Tip 2 DM ise insülin du-
n›larak yap›lan çal›flmada, diyabet hastalar›n›n
yars›zl›¤› ve obezite ile iliflkilidir (Draznin, 2008).
hastal›klar›na efllik eden kardiyovasküler, böbrek,
Uluslararas› Diyabet Federasyonuna göre 2011
göz ve nörolojik komplikasyonlar›n do¤rudan mali-
y›l›nda 366 milyon olan diyabetli say›s› 2030 y›l›nda
yeti araflt›r›lm›flt›r. Diyabet ve komplikasyonlar›n›n
552 milyona ulaflacakt›r (http://www.idf.org/ diabe-
Sosyal Güvenlik Kurumu’na maliyetinin 13 milyar
tesatlas/5e/the-global-burden). Bu say›n›n %90-
TL’ye yak›n olabilece¤i tahmin edilmifltir. Diyabete
95’inin Tip 2, yani insüline ba¤›ml› olmayan diyabet
efllik eden komplikasyonlar›n maliyetinin diyabetin
oldu¤u belirtilmektedir. Diyabet dünya genelinde 4.
do¤rudan tedavisinden daha yüksek oldu¤u ve
ölüm nedenidir. Her y›l diyabete ba¤l› olarak 3 mil-
kardiyovasküler komplikasyonlar›n, toplam mali-
yon kifli ölmektedir. Geliflmifl toplumlarda körlük, son
yetler içindeki oran›n›n %32.6 oldu¤u belirlenmifl ve
dönem böbrek yetmezli¤i ve travma d›fl› amputas-
araflt›rma sonucunda diyabet maliyetlerinin yöne-
yonlar›n en önemli nedeni diyabettir (Unvin ve Mar-
timinde, komplikasyonlar›n azalt›lmas›n›n önemi
lin, 2004). Ayn› zamanda diyabet, prediyabet dö-
vurgulanm›flt›r (Karfl›da¤ ve Malhan, 2011)
nemleri (bozulmufl açl›k glukozu ve bozulmufl glukoz
tolerans›) dünyadaki bir numaral› ölüm nedeni olan
Tip 2 diyabetli bireylerde görülen semptomlar
koroner kalp hastal›klar›n›n, hipertansiyonun ve obe-
Diyabet izleminin iyi yap›lamamas› durumunda
zitenin baflta gelen nedeni olarak kabul edilmekte-
diyabetli bireylerde diyabete ba¤l› diyabetik nöro-
dir. Avrupa’da 20 yafl üstü körlük nedenleri aras›nda
pati, diyabetik ayak, diyabetik retinopati, koroner
birincil nedendir. Hemodiyalize giren her iki hasta-
arter hastal›¤›, iskemik kalp hastal›¤›, diyabetik nef-
dan birisi diyabetlidir. Diyabete ba¤l› bacak ampu-
ropati, cinsel ifllev bozuklu¤u, anksiyete, depres-
tasyonlar› Amerika’da trafik kazalar›n›n önündedir.
yon, hipoglisemi ve hiperglisemi gibi akut ve kronik
Bu nedenle diyabet günümüzde insan sa¤l›¤› için
komplikasyonlar geliflebilmektedir (Olgun ve ark.
en global tehlikelerden birisidir (http://www.idf.org/
2011b).
diabetesatlas/5e/ the-global-burden).
Ülkemizde de diyabetin prevelans› oldukça
1- Nörolojik semptomlar
yayg›nd›r ve Türkiye Diyabet Epidemiyolojisi I çal›fl-
Nöropati, diyabetli hastalarda %60’a varan
mas›ndan bu yana son on iki y›l içinde diyabet s›k-
oranlarda görülmesi nedeniyle, DM’un uzun vade-
l›¤› %90, obezite s›kl›¤› ise %44 oran›nda artm›fl ve
li komplikasyonlar› aras›nda yer al›r (McKeage,
Türk eriflkin toplumunda diyabet s›kl›¤› %13,7’ye ç›k-
2008). Nöropati, vücudumuzun çeflitli yerlerine da-
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 51 • Ocak - Haziran 2012
Diyabetes Mellitus Hastalar›nda Komplikasyonlar› Önlemeye...
¤›lan sinirlerin hastal›klar›n› ifade eder. Diyabetik
pati semptomlar›n›n Tip 1 diyabetli kiflilerde yaklafl›k
nöropati, baflka bir periferik nöpati nedeni olmak-
%30 ve Tip 2 diyabetli kiflilerde ise yaklafl›k %40 s›k-
s›z›n, diyabet hastalar›nda periferik sinir sistemi dis-
l›kta bulundu¤u ifade edilmifltir (Gregg et al. 2004).
fonksiyonun semptom ve/veya bulgular›n›n varl›¤›
olarak tan›mlan›r (Hekimsoy, 2011). Nöropatinin
Diyabetik ayak
tam nedeni bilinmemekle beraber kan flekerinin
Diyabetin komplikasyonlar› olarak ortaya ç›kan
yüksekli¤i veya insülin yetersizli¤inin en önemli et-
sinir tahribat› ve t›kay›c› damar hastal›¤›n›n en çok
kenler oldu¤u belirtilmektedir. Ayr›ca damarlarda
etkiledi¤i organ, hastan›n alt ekstremitesidir. Nöro-
oluflan de¤ifliklikler nedeniyle organlara yeterince
pati diyabetik ayak lezyonunun bafllamas›nda ön-
oksijen sa¤lanamamas› nöropatiyi art›ran bir etken
de gelen neden olup, her 5 diyabetik hastadan bi-
olarak gösterilmektedir. Genel olarak HbA1C de-
rini etkilemektedir (Alt›ndafl, 2002; Hekimsoy, 2011).
¤erinin yüksek seyretmesi ve sinirlerde bir fleker
Diyabetik ayak gelifliminin risk faktörleri olarak vas-
olan sorbitol birikmesinin nöropati geliflmesinde bir
küler ve nöropatik nedenler belirtilse de, cildin ko-
etken olabilece¤i belirtilmektedir (TEMD, 2011).
ruyucu his kayb› as›l neden olarak kabul edilmek-
Yeni diyabet tan›s› alan hastalarda diyabetik
tedir. Bu duruma ba¤l› hastalarda fark edemedik-
nöropati s›kl›¤› %10-18 olarak bildirilmektedir. Diya-
leri yabanc› cisimlere ba¤l› enfeksiyon ya da gra-
betin süresi ilerledikçe bu oran artmaktad›r (Hekim-
nülasyon dokusu geliflimi, enfekte t›rnak batmalar›
soy, 2011). Diyabetik nöropati hastaneye yat›fllar›n
ya da de¤iflik cilt enfeksiyonlar›, afl›r› s›cak ya da
önemli nedenlerinden birisidir. fiiddetli a¤r› ve ha-
so¤u¤a ba¤l› yan›klar, ayakkab›ya ba¤l› iritasyon-
reket kayb›na neden olmas›n›n yan›nda ayak ül-
lardan oluflan bül ve enfeksiyonlar, ayr›ca fark edi-
serleri ile amputasyon riskini art›rmas› önemini orta-
lemeyen her türlü travma, enfeksiyon ve ülser ge-
ya ç›karmaktad›r. Diyabetin tan›s›ndan 25 y›l sonra
liflmeleri diyabetik ayak geliflimine neden olan bafl-
alt ekstremite amputasyon riski %22’dir ve genel
l›ca faktörlerdir (Erdo¤an, 2011). Hastalar genellik-
popülasyonda tüm alt ekstremite amputasyonlar›-
le duyu kayb› nedeniyle yaralanmay› erken dö-
n›n %60’› diyabetik nöropatiye sekonderdir (Azal
nemde fark edemeyip ayakta kalmaya, yürüme-
ve Taflp›nar, 2011). Erken safhalarda hastal›¤› ta-
ye devam ederler ve bu da ilerleyici doku hasar›-
n›mlamak etkili tedavi yap›labilmesi için en uygun
na yol açar (Alt›ndafl, 2002).
f›rsat› sunabilir (Kulaks›zo¤lu, 2011).
Diyabetli bireylerin yaklafl›k %50’si tüm yaflamla-
Diyabetle ilgili 1984’ten 1986 y›l›na kadar sürdü-
r› boyunca diyabetik ayak geliflme riski alt›ndad›r
rülen San Luis Valley Çal›flmas›na kat›lan kohortta,
ve diyabetik ayak, diyabetin kronik komplikasyon-
diyabetli kiflilerin %27.8’inde, bilateral nöropati
lar› aras›nda yaflam kalitesini en yüksek oranda et-
semptomlar›n›n bulunmas›, bilateral asil refleksinin
kileyen bir durumdur. Diyabetli bireylerin yaklafl›k
olmamas› ya da azalm›fl olmas› ve bilateral so¤uk
%15’inde diyabetik ayak komplikasyonlar› görülür
alg›lama hissinin olmamas› ya da azalm›fl olmas› ile
ve bunlar›n yaklafl›k %6’s› amputasyona kadar gi-
tan›mlanan “aflikar nöropati” bulundu¤u tespit
der. Non-travmatik ayak amputasyonlar›n›n %85’i
edilmifltir (Candrillia et al. 2007). 1989 y›l›nda ger-
diyabetik aya¤a ba¤l› olarak yap›l›r. Bir ayak am-
çeklefltirilen Ulusal Sa¤l›k Anketleri Araflt›rmas›’na
pute edildi¤inde di¤er aya¤›n 5 y›l içinde ampute
(National Health Interview Survey) (NHIS) kat›lan di-
olma olas›l›¤› %50’dir (Y›lmaz ve ark. 2003).
yabetli eriflkinlerden oluflan ulusal anlamda temsil
Hastanede kal›fl süresini art›ran bu lezyonlar ay-
niteli¤ine sahip örneklem grubunda duyusal nöro-
n› zamanda büyük bir ekonomik yükü de berabe-
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 52 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
rinde getirmektedir (Y›lmaz ve ark. 2003). Ayr›ca
ve bir a¤r› merkezine yönlendirilmesi gerekti¤i aç›k-
amputasyon ile sonuçlanan olgularda yaflam kali-
lanmaktad›r (Powers, 2009).
tesi belirgin flekilde azalmakta ve ifl gücü kay›plar›
Tüm önleyici tedbirlere ra¤men, ayak ülserasyo-
ile birlikte ciddi sorunlar ortaya ç›kmaktad›r (Nefle
nu ve enfeksiyonu yayg›nd›r ve potansiyel olarak
ve Ovayolu, 2006). Diyabetik amputasyonlara ma-
ciddi bir problemi gösterir. Diyabetik ayak ülseri te-
ruz kalan hastalar›n %0.9’dan fazlas› hastanede
davi yöntemleri giderek artmaktad›r, ancak kesin
iken ölmektedir. Bu sebeple diyabetik aya¤›n te-
etkinlikleri prospektif, kontrollü çal›flmalarla henüz
davisi yaran›n oluflumundan önce risk guruplar›n›n
gösterilmemifltir. Amerikan Diyabet Derne¤i (Ameri-
belirlenmesi ve buna göre önlemlerin al›nmas› ile
can Diabetes Assocition:ADA)’nin yeni uzlafl› bildiri-
bafllar. Diyabetik ayak lezyonlar›n›n oluflumundan
sinde diyabetik ayak yaralar›nda etkinli¤i gösterilmifl
sonra amaç, hastan›n yaras›n› bir an önce iyilefltir-
alt› madde tan›mlanm›flt›r. Bunlar; (1) bas›n›n azalt›l-
mek ve mümkün oldu¤unca hastay› amputasyon-
mas›, (2) debridman, (3) yara pansuman›, (4) do¤ru
dan korumakt›r (Y›lmaz ve ark. 2003).
antibiyotik kullan›m›, (5) re-vaskülarizasyon ve (6) s›n›rl› amputasyondur. Bas›n›n azalt›lmas›, ülser üzerin-
Nörolojik semptomlarda tedavi
de bas› oluflturan a¤›rl›ktan tamamen kaç›n›lmas›d›r.
yaklafl›mlar› ve hemflirelik bak›m›
Böylece yara iyileflmesini geciktiren mekanik trav-
Nöropatik a¤r› tedavisinde yeterli klinik kan›ta
madan kaç›n›lm›fl olur. Nöropatik yaralar›n cerrahi
sahip birçok farmakolojik ajan bulunmakla birlikte,
debridman› önemlidir ve etkilidir, ancak yara temiz-
hiçbiri %100 baflar›l› de¤ildir7. A¤r›l› diyabetik nöro-
li¤i için di¤er yöntemlerin etkinli¤i (enzimler ve ›slat-
patinin tedavisinde monoterapinin etkinli¤inin k›s›t-
ma ya da su ile mekanik yöntemler) net olarak bilin-
l› oldu¤u belirtilmektedir9. Bu nedenle diyabetik
memektedir. Pansuman, nemli bir ortam oluflturarak
nöropatiyi önlemenin en kolay yolu, diyabet tan›s›
ve yaray› koruyarak yara iyileflmesini h›zland›r›r. Anti-
al›nd›¤› andan itibaren uyulmas› gereken kurallara
septik ajanlar ve topikal antibiyotiklerden kaç›n›lma-
göre yaflamakt›r (Ak›nc›, 2005).
s› önerilmektedir (Ak›nc›, 2005).
Hiperglisemi, diyabetin mikrovasküler kompli-
Polat ve Bayrak (2011) taraf›ndan DM hastalar›-
kasyonlar›n›n gelifliminde en önemli etkenlerden
n›n ayak bak›m›na yönelik uygulamalar› ve ayak
birisi olarak kabul edildi¤i için, diyabetik nöropati
problemleri için risk alg›lamalar›n›n de¤erlendiril-
tedavisinin de hiperglisemi tedavisi ile bafllanmas›
mesi ile ilgili yapt›klar› çal›flma sonuçlar›na göre,
önerilmektedir. Tedavinin amac› normoglisemiyi
hastalar›n %37.8’i t›rnaklar›n› gelifligüzel kesti¤ini,
sa¤lamak ve glikoz düzeyindeki dalgalanmalar›
%25.8’i orta ya da yüksek topuklu ayakkab› giydi-
önlemektir (Hekimsoy, 2011). Nörotoksinlerden ka-
¤ini, %48.6’s› her türlü çorap tipini giydi¤ini, %35.1’i
ç›nma (alkol), muhtemel vitamin eksikli¤ini yerine
düzenli ayak bak›m› yapmad›¤›n›, %6.8’i ayaklar›n›
koyma (B12, B6, folat) ve semptomatik tedavi te-
y›kad›ktan sonra kurulamad›¤›n› ifade etmifltir. Ayn›
davinin ana hatlar›d›r. Ayaktaki duyu kayb›n›n has-
çal›flma sonuçlar›nda, hastalar›n %39.2’si ayak
tada ülser riskini art›raca¤› ve bu nedenle böyle
travmalar› konusunda bilgi sahibi olmad›¤›n›,
problemlerin önlenmesinin önemli oldu¤u belirtil-
%33.8’i ise k›smen bilgisi oldu¤unu ifade etmifltir
mektedir. Akut diyabetik nöropati a¤r›s› ilk y›l içinde
(Polat ve Bayrak, 2011). Bu nedenle etkili bir ayak
geçece¤inden, diyabet nedeniyle ilerleyici nöron
bak›m› organizasyonu e¤itim, tarama, risk azalt›l-
hasar› olufltu¤unda analjezikler kesilmelidir. Kronik,
mas›, tedavi ve denetleme üzerine yönerge ve
a¤r›l› diyabetik nöropatinin tedavisinin zor oldu¤u
protokoller gerektirir. Türkiye Endokrinoloji ve Meta-
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 53 • Ocak - Haziran 2012
Diyabetes Mellitus Hastalar›nda Komplikasyonlar› Önlemeye...
bolizma Derne¤i (TEMD) Diabetes Mellitus ve
ken e¤itim içeri¤inde bulunmas› gereken konular
komplikasyonlar›n›n tan›, tedavi ve izlem klavuzuna
titizlikle seçilmelidir. E¤itim konular› tablo 1’de aç›k-
göre, diyabetli hastalarda diyabetik ayak geliflimi-
lanmaktad›r.
ni önlemek için, ayaklar›n detayl› muayenesinin ve
vasküler de¤erlendirmenin yap›lmas›, hastalar›n
2- Oftalmolojik semptomlar
ayak bak›m› ve diyabetik ayaktan korunma konu-
Göz lezyonlar› retinopati, katarakt oluflumu ya da
sunda e¤itilmesi önerilmektedir (TEMD, 2011). Diya-
glokom fleklindedir. En s›k rastlanan lezyon olan reti-
betli birey e¤er diyabetik ayak risk grubunda ise Di-
nopati, bir çok oftalmolojist taraf›ndan diyabet için
yabet E¤itim Hemfliresi düzenli izlem program›na
diagnostik kabul edilen bir kriterdir. Diyabetik retino-
hastas›n› almal› ve izlemelidir (Buyuran, 2007).
pati, hiperglisemi ve insülin yetersizli¤i sonucu ortaya
Diyabet E¤itim Hemfliresi’nin günlük koruyucu
ç›kan, retinada kapillerin, venüllerin ve arteriollerin
ayak bak›m› konusunda hastas›na vermesi gere-
tutuldu¤u spesifik bir anjiopati ve buna efllik bir nöro-
Tablo 1: Diyabet e¤itim hemfliresi’nin ayak bak›m›na yönelik e¤itim içeri¤inde bulunmas› gereken konular
Í Ayaklar› her gün ayna ile alt›n› ve üstünü inceleyerek, k›zar›kl›k, kesik ya da s›yr›k, nas›r, içi su dolu kabarc›klar
yönünden izlenmelidir.
Í Hasta aya¤›n› muayene edemeyecek durumda ise yak›n› bunu her gün yapmal›d›r.
Í Ayaklar›n her gün s›cak ya da so¤uk olmayan ›l›k su ile bir kere y›kanmal›, ›s› dirsek ile kontrol edilmeli ve
birde fazla y›kama önerilmemelidir.
Í Ayaklar› y›kad›ktan hemen sonra, çabuk emilen, yüzeyde kalmayan nemlendiriciler kullan›lmas›
önerilmektedir. Ancak parmak aralar›na nemlendirici uygulamas› yap›lmamal›d›r.
Í Tüm çorap ve çamafl›rlar›n pamuklu olmas› cildin hava alabilmesini sa¤lamak amac›yla önerilmektedir.
Yün ve sentetik ciltte tahrifl riskini art›rmaktad›r. Çoraplar›n dolafl›m› engellememesi için üstten s›kmayacak
flekilde olmas›na dikkat edilmelidir.
Í T›rnaklar düz ve cilt hizas›ndan kesilmeli, derin ve köfleli kesme al›flkanl›¤› de¤ifltirilmelidir.
Í Retinopatisi geliflmifl diyabetli bireylerin t›rnaklar› yak›nlar› taraf›ndan kesilmelidir.
Í T›rnak mantar› tedavi edilmeli, nas›r kesilmemeli uzman taraf›ndan kesilmelidir.
Í Ayaklar sobaya kalorifere yaklaflt›r›lmamal›, üflüdü¤ünde çorap ve patikle ›s›t›lmal›d›r.
Í Sokakta ve evde ayakkab›s›z, terliksiz dolafl›lmamal›d›r.
Í Ayakkab›lar giyilmeden önce ters çevrilip silkelenmelidir.
Í Çoraps›z ayakkab› giyilmemelidir.
Í Yaz›n günefllenirken ayaklar korunmal›, kumda ve denizde özel deniz ayakkab›s› kullan›lmal›d›r.
Í Ayakkab›lar›n haftada bir kez sabunlu bezle içi temizlenmeli, tabanl›k kullan›lacaksa derinli¤i 1 cm art›r›lm›fl
özel ayakkab› kullan›lmal›d›r.
Í Motor nöropatiye ba¤l› geliflen deformiteler mutlaka özel ayakkab› gerektirdi¤inden, deformasyona uygun
teröpatik ayakkab› yapt›r›lmal›, travmay› önlemek için uygun aral›klarla ayakkab› düzeltilmelidir.
Í Ayakkab›lar yeni al›nd›¤›nda k›sa aral›klarla evde giyilmeli, uygunlu¤undan emin olundu¤unda uzun
mesafede kullan›lmal›d›r.
Í Uzun mesafe yolculuklarda daha genifl ve büyük ayakkab› yede¤e al›nmal›, ayakkab›n›n ödem nedeniyle
travmaya neden olmas› engellenmelidir.
Í Uzun yolculuklarda uyurken araçtaki kalorifer ayaklar›n yanmas›na neden olabilmektedir.
Bundan kaç›n›lmal›d›r.
Í Cilt bütünlü¤ü bozuldu¤unda hiç zaman kaybetmeden diyabet hemfliresine ya da hekime baflvurulmal›d›r
(Çetir, 2008; Erdo¤an, 2011; Powers, 2009).
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 54 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
pati olarak tan›mlanabilir (Çelik, 2005). Retina taba-
TEMD klavuzuna göre, diyabetli hastalarda diya-
kas› görme hücrelerini içeren katmand›r. Bu neden-
betik retinopati geliflimini önlemek için; optimal gli-
le buradaki bir hasar, görme kayb› ile sonuçlanabi-
semi ve kan bas›nc› kontrolü sa¤lanmas›, tarama
lir. Retinopati, eriflkin yafltaki diyabetli hastalarda en
amaçl› Tip 1 diyabette tan›dan 5 y›l sonra veya pu-
önemli körlük nedenidir (TEMD, 2011). Bu ABD’de
berteden itibaren, Tip 2 diyabette tan›dan itibaren
edinilmifl körlü¤ün bafll›ca nedenleri aras›nda 4. s›ra-
y›lda bir göz dibi muayenesi yap›lmas›, takip olarak
da yer al›r (Aykut ve ark. 1999).
tan›dan sonra her y›l göz dibi muayenesi yap›lmas›,
Diyabetik retinopati, ABD’de çal›flan popülas-
gebelik planlayan diyabetli kad›nda gebelikten
yondaki (20-74 yafl) bir y›ll›k yeni körlüklerin yaklafl›k
önce göz dibi ve gerekirse di¤er muayeneler, ilk tri-
%12’sinden sorumludur (Chew ve Ferris, 2001). Tafl
mesterde ve sonra gerekti¤i s›kl›kta kontroller yap›l-
ve arkadafllar›n›n (2005) diyabetik hastalarda reti-
mas›, maküla ödemi, ileri non-proliferatif retinopati
nopati s›kl›¤› ve risk faktörleri ile ilgili yapt›klar› çal›fl-
veya proliferatif retinopatili hastan›n oftalmolo¤a
mada, diyabetik retinopati prevelans› %30.5 olarak
sevk edilmesi önerilmektedir (TEMD, 2011).
bulunmufltur (Tafl ve ark. 2005). Diyabet süresinin
Bilinen retinopatisi olan hastalar yo¤un tedavi
artmas›yla diyabetik retinopati geliflme riski de ar-
bafllanaca¤› zaman profilaktik fotokoagülasyon
tar. Tan›dan 20 y›l sonraTip 1 diyabetlilerin tümün-
adaylar› olarak de¤erlendirilmesi gerekti¤i ifade
de Tip diyabetlilerin ise yaklafl›k %60’›nda retinopa-
edilmektedir. ‹leri retinopati oldu¤unda, glisemik
ti ortaya ç›kar (TEMD, 2011). Tüm diyabetli bireyle-
kontrolde iyileflme daha az fayda sa¤lar. Bu ne-
rin %90’›ndan fazlas›nda, yaflamlar›n›n herhangi bir
denle yeterli oftalmolojik kontrol körlüklerin ço¤unu
döneminde retinopati geliflebilece¤i belirtilmekte-
önleyebildi¤i belirtilmektedir (Powers, 2009). Hiper-
dir. Diyabetli bireylerin diyabeti olmayan bireylere
tansiyonlu bireylerde antihipertansif ilaçlar›n retino-
oranla, 25 kat daha fazla körlük riskine sahip olduk-
patiyi önleyece¤ini gösteren bir kan›t olmamas›na
lar› belirtilmektedir (Tafl ve ark. 2005).
ra¤men, hipertansiyonun kardiyovasküler ve renal
hastal›klarla iliflkisi nedeniyle, tedavisi önemlidir24.
Oftalmolojik semptomlarda
Anemi diyabetik retinopatiyi h›zland›rd›¤›ndan te-
tedavi yaklafl›mlar› ve hemflirelik bak›m›
davi edilmesi gerekti¤i, aksi takdirde hematokrit
Diyabetik retinopatinin en etkili tedavisi önleme-
seviyesinin çok düflmesi halinde, retinopati geliflimi
dir. Hem Tip 1 hem de Tip 2 DM’da yo¤un glisemik
için risk faktörü oluflturaca¤› belirtilmektedir (Bay-
kontrol retinopati geliflimini belirgin olarak geciktirir
raktar, 2004).
ya da retinopatinin ilerlemesini yavafllat›r. Hayvan
deneyleri ve insanlardaki epidemiyolojik çal›flmalar,
3- Kardiovasküler semptomlar
yüksek kan flekeri konsantrasyonu olan diyabetli bi-
Diyabetili hastalarda kardiyovasküler sorunlar
reylerde retinopati insidans›n›n, retinopatinin ilerle-
genel olarak Koroner Arter Hastal›¤› (KAH), inme ve
me ihtimalinin ve görme kayb›n›n daha fazla oldu-
periferik arter hastal›klar›n› içermektedir. Diyabetli
¤unu göstermektedir (Aykut ve ark. 1999). ABD’de
hastalarda kardiyovasküler hastal›k (KVH) en
yap›lan Diyabet Kontrolü ve Komplikasyonlar› Arafl-
önemli morbidite ve mortalite nedenidir. Tip 2 diya-
t›rmas›’n›n 1441 hasta üzerinde yapm›fl oldu¤u ça-
betlilerde özellikle KVH riski non-diyabetiklere göre,
l›flmada, kan flekeri regülasyonu ile 3 y›lda diyabe-
erkeklerde 2-3 kat, kad›nlarda 3-5 kat daha yüksek-
tik retinopati geliflimini %75 oran›nda azaltt›¤› belir-
tir (ESC ve EASD, 2008). Tüm diyabetik hasta ölüm-
tilmifltir (Aykut ve ark. 1999; Powers, 2009).
lerinin %70-80’inden KVH sorumludur ve bu ölümle-
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 55 • Ocak - Haziran 2012
Diyabetes Mellitus Hastalar›nda Komplikasyonlar› Önlemeye...
rin _’ü KAH’na ba¤l›d›r (Ifl›k ve ark. 2009). Yafl› 45 ve
Hipertansiyon
üzeri olan erkekler ve yafl› 50 ve üzeri olan kad›n di-
Hipertansiyon dünyada yaklafl›k 1 milyar insan›
yabetliler KAH aç›s›ndan yüksek risklidir. Ayr›ca 45
etkileyen önemli bir hastal›kt›r. Uygun tedavi edil-
yafl alt› erkek ve 50 yafl alt› kad›n diyabetlilerde
medi¤inde koroner kalp hastal›klar›, kalp yetmezli-
makrovasküler hastal›k, mikrovasküler komplikas-
¤i, böbrek hastal›¤› ve felç gibi ciddi sonuçlara ne-
yonlar, KAH için çok say›da ilave risk faktörünün ol-
den olmaktad›r. Diyabetli bireylerde hipertansiyon
mas› veya diyabet süresinin uzun olmas› durumun-
s›k görülmektedir ve diyabete ba¤l› riskleri daha da
da yüksek riskli kabul edilmelidir (TEMD, 2011).
art›rmaktad›r. Hipertansiyon genel olarak istirahat
Morbidite ve mortalitede art›fl hiperglisemi ve
halinde iken ölçülen kan bas›nc›n›n 140/90 mmHg
kardiyovasküler risk faktörlerinin bir araya gelmesi
de¤erinden yüksek olmas›d›r5. Bu s›n›r diyabetli bi-
ile iliflkili görünmektedir (Powers, 2009). Hiperglisemi
reyler için 130/80 mmHg kabul edilmektedir. Hiper-
ile KVH aras›ndaki iliflki kesintisiz bir süreç olarak gö-
tansiyonun iyi bir flekilde tedavi edilmesi koroner
rülmelidir. HbA1c’de her %1’lik art›fl için, KVH riskin-
kalp hastal›¤›, kalp yetersizli¤i, böbrek hastal›¤› ve
de tan›mlanm›fl belli bir art›fl olmaktad›r (ESC ve
felçlere ba¤l› ölümlerde %30 azalma sa¤lar (ESC
EASD, 2008). DM’da makrovasküler hastal›k için risk
ve EASD, 2008).
faktörleri dislipidemi, hipertansiyon, obezite, fiziksel
Ülkemizde son y›llarda yap›lan TURDEP-II çal›fl-
aktivitede azalma ve sigarad›r. Diyabetik popülas-
mas›nda 20 yafl ve üzeri toplumda HT pervalans›
yona özgü ilave risk faktörleri mikroalbüminüri, aç›k
%28.9 (dünya nüfüsuna standardize edilmifl oran›
proteinüri, serum kreatinin yüksekli¤i ve trombosit
%31.6) bulunmufltur. Bu genifl kapsaml› araflt›rma,
fonksiyonunda bozukluktur (Powers, 2009).
ülkemizde HT’nun normal popülasyona göre diyabette 2.5 kat daha yüksek oldu¤unu, yine kan ba-
Kardiyovasküler risk faktörleri
s›nc› normal kiflilere göre, hipertansiyonlu bireyler-
Dislipidemi
de diyabetin 3.2 kat daha yüksek oldu¤unu ortaya
DM’da birçok kardiyovasküler risk faktörleri ara-
koymufltur. Buradan anlafl›laca¤› üzere hipertansi-
s›nda lipid ve lipoprotein metabolizmas›ndaki
yonun etkin tedavisi, geliflebilecek diyabeti de ön-
anormallikler önde gelmektedir (Kartal ve Karfl›-
leyebilme özelli¤ine sahiptir (TURDEP II Çal›flma
da¤, 2007). Tip 2 diyabette, serbest ya¤ asitlerinin
Grubu, 2011).
insülin direnci nedeni ile periferik dokularca al›namamas› ve artm›fl ya¤ dokusundan fazla miktarda
Kardiyovasküler semptomlarda
serbest ya¤ asidinin karaci¤ere dönüflü, diyabetik
tedavi yaklafl›mlar› ve hemflirelik bak›m›
dislipideminin temelini oluflturur (Ifl›k ve ark. 2009).
Diyabet ve efllik eden di¤er kardiyovasküler risk
Düflük HDL kolesterol düzeyleri, orta derecede yük-
faktörlerinin kardiyovasküler risk art›fl›na katk›s› göz
sek trigliseridemi ve anormal tokluk hiperlipidemisi
önüne al›nd›¤›nda, diyabet tedavisinin ne kadar
diyabetik dislipidemide saptanan anormal lipid
önemli oldu¤u anlafl›lmaktad›r. Bu konuda gün
metebolizma sonuçlar›d›r (TEMD, 2011). Diyabetli-
geçtikçe tedavi seçenekleri artmakta ve tedavi
lerde total ve LDL düzeylerinde bir farkl›l›k saptan-
hedefleri noktas›nda ç›ta yükseltilmektedir. Diya-
mam›fl olsa da daha kolay glikolizlenip, oksidasyo-
bet tedavisinde temel hedef, baflta kardiyovaskü-
na daha hassas olduklar›ndan, DM’daki küçük yo-
ler komplikasyonlar olmak üzere kronik komplikas-
¤unluklu LDL partükülleri daha aterojeniktir (Po-
yonlar›n önlenmesidir. Art›k diyabetik hastalarda
wers, 2009).
sadece kan flekeri regülasyonu ile yetinmemek ay-
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 56 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
n› zamanda efllik eden sorunlara da odaklanmak
sigaran›n mikrovasküler komplikasyonlar›n daha
gerekmektedir (Ifl›k ve ark. 2009).
erken dönemde geliflmesi ve ilerlemesi ile iliflkili ol-
Dislipidemide birincil hedef LDL kolesterolü, ikin-
du¤u, diyabet ekibinin tüm üyelerinin diyabetli
cil hedef ise total kolesterol oran›n› (<4 olacak fle-
hastalardan sigara ile ilgili detayl› veri toplamalar›,
kilde) düflürmektir (TEMD, 2011). ADA’n›n diyabetik
sigaray› b›rakma konusunda destek vermeleri bek-
hastalar›n hiperlipidemi tedavisinde belirledi¤i he-
lenmektedir. TEMD tarama amaçl›, KVH riski yüksek
def LDL kolesterol için <100 mg/dl, HDL kolesterol
olan hastalarda egzersiz stres test yap›lmas›n› ve
için >50 mg/dl, trigliserid için <150 mg/dl düzeyleri-
gerekti¤inde hastalar›n kardiyolo¤a sevk edilmesi-
nin sa¤lanmas›d›r (ADA, 2012). Tedavi sürecinde
ni önermektedir (TEMD, 2011).
öncelikle yaflam tarz› de¤ifliklikleri planlanmal› ve
uygulanmal›d›r. Kilo verme insülin direncini azalt›r,
4. Renal semptomlar
glisemik kontrolü iyilefltirir ve lipoprotein da¤›l›m›n›
Diyabetik nefropati, son dönem böbrek yet-
olumlu yönde etkiler. Kilo kayb› ile birlikte trigliserid
mezli¤inin (SDBY) tek hastal›k olarak en s›k nedeni-
düzeylerinde düflme ve HDL kolesterolde artma ol-
dir (Altun, 2011). ABD’de yeni geliflen SDBY’nin
du¤u birçok çal›flmada gösterilmifltir (Kartal ve Kar-
%40’›n› diyabetik nefropati oluflturmaktad›r. Tan›m
fl›da¤, 2007). Kilo kayb› sa¤lamaya yönelik beslen-
olarak diyabetik nefropati, di¤er böbrek hastal›kla-
me tedavisine ek olarak tuz, sigara ve alkol tüketi-
r› olmadan, diyabetli bir hastada sürekli idrar albü-
minin k›s›tlanmas› ile birlikte egzersiz programlar›n›
min çubu¤unun pozitif olmas› ya da günde 300
içeren yaflam tarz› de¤ifliklikleri de önerilmektedir
mg’dan fazla albümin sekresyonudur (Kurt ve ark.
(TEMD, 2011). Her 15 dakikal›k koflunun veya 30 da-
2004). Diyalize bafllama indikasyonu olan SDBY et-
kikal›k tempolu yürüyüflün ya da haftada 3-5 kez,
yolojisinde %40 ile diyabet birinci s›rada, %25 ile hi-
hafif-orta egzersizin yararl› oldu¤u belirtilmektedir.
pertansiyon 2. s›rada yer almaktad›r (Altun, 2011).
Egzersizin insülin duyarl›l›¤›n› art›rd›¤›, zay›flamaya
Diyabetle ilgili ölümlerin yaklafl›k %10’u böbrekten
yard›mc› oldu¤u ve karaci¤er hücrelerine glikoz
kaynaklan›r. Tip 1 diyabette böbrek kaynakl› ölüm
ulafl›m›n› art›rd›¤› bilinmektedir (Tu¤rul, 2002).
%50 oran›ndayken, Tip 2 diyabette %5 (Avrupa’da
TEMD klavuzuna göre, Tip 2 diyabetli hastalarda
%10-30) olarak bildirilmifltir. Nefropati s›kl›¤›, diyabet
koroner arter hastal›¤›n› önlemek için; anti-trombo-
süresi uzad›kça artar. Diyabet süresi 20-40 y›l olan
sit (anti-agregan) tedavi uygulanabilece¤i, diya-
Tip 1 olgularda %30-40, 20 y›ll›k Tip 2 diyabetlilerde
bet ve makrovasküler hastal›¤› bulunan tüm erifl-
%50 oran›nda diyabetik nefropati geliflir. SDBY ise,
kinlerde sekonder koruyucu olarak aspirin (80-150
proteinüri bafllad›ktan sonraki 8-10 y›l içinde geliflti-
mg/gün) kullan›lmas›, kardiyovasküler (KVH) riski
¤i belirtilmektedir (Tu¤rul, 2002).
yüksek olan diyabetli bireylerde primer koruma
Di¤er mikrovasküler komplikasyonlar gibi, diya-
olarak aspirin (80-150 mg/dl) kullan›lmas›, 21 yafl›n
betik nefropati patogenezide kronik hiperglisemi
alt›ndaki diyabetlilere Reye sendromu riski nedeni
ile iliflkilidir (Powers, 2009). Bu literatürde bir çok ça-
ile aspirin verilmemesi, 30 yafl›n alt›ndaki kiflilerde
l›flma ile desteklenmifltir. Hipergliseminin tek bafl›na
aspirinin koruyucu rolünün araflt›r›lmad›¤› belirtil-
önemi ispatlanm›fl olmakla beraber hasta yafl›, di-
mektedir. Ayr›ca TEMD taraf›ndan sigaray› b›rak-
yabet süresi, hiperlipidemi ve obezite di¤er önem-
man›n önemi vurgulanmakta, diyabetli hastalarda
li risk faktörleri içerisinde yer almaktad›r (Kurt ve ark.
sigaran›n KVH morbidite ve mortalite riskini genel
2004). Ayr›ca sigara içme renal fonksiyonlardaki
topluma oranla çok daha belirgin olarak art›rd›¤›,
azalmay› h›zland›r›r (Powers, 2009).
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 57 • Ocak - Haziran 2012
Diyabetes Mellitus Hastalar›nda Komplikasyonlar› Önlemeye...
Renal semptomlarda tedavi
yabetli bireylerde orta dereceli protein k›s›tlamas›,
yaklafl›mlar› ve hemflirelik bak›m›
eriflkin için günde 0.8 g/kg ve günlük kalori al›m›n›n
Diyabetik nefropati tedavisi, öncelikle glisemi
yaklafl›k %10’unu önermektedir (Kurt ve ark. 2004).
kontrolü, mikroalbüminüri ve hipertansiyon tedavi-
TEMD klavuzuna göre, diyabetli hastalarda di-
si, fizyopatoloji de yer alan faktörlerin tedavisi ve
yabetik nefropati geliflimini önlemek için; glisemi
SDBY tedavisi aflamalar›ndan oluflur (Tu¤rul, 2002).
ve kan bas›nc› kontrolü sa¤lanmas›, tarama
Tip 1 ve Tip 2 diyabetli hastalarda kronik böbrek
amaçl› diyabet süresi ≥5 y›l olan Tip 1 diyabetliler-
hastal›¤›n› önlemek ya da geciktirmek için glisemik
de ve tüm Tip 2 diyabetlilerde y›lda bir mikroalbu-
kontrolün en iyi flekilde sa¤lanmas›n›n gereklili¤i
minüri (UAE) ölçümü, y›lda bir serum kreatinin ölçü-
belirtilmektedir (TEMD, 2011). Hastal›¤›n bafllang›-
mü ile eGFR hesaplanmas› önerilmektedir (TEMD,
c›nda, henüz albüminüri yokken, glisemik kontrolün
2011). Nefropati ortaya ç›kt›¤›nda SDBY ihtimali
sa¤lanmas› ve e¤er varsa hipertansiyonun agresif
çok yüksektir. Hemodiyaliz diyabetli bireylerde, di-
bir flekilde tedavisi gereklidir. Ayr›ca asemptomatik
yabeti olmayanlara göre daha komplikedir; hipo-
olabilecek üriner sistem infeksiyonlar›n›n ve mesa-
tansiyon daha s›kt›r (otonom nöropati, refleks tafli-
ne disfonksiyonunun tedavi edilmesi aç›klanmak-
kardi olmamas›), vasküler girifl daha zordur ve he-
tad›r (‹lhan, 2007).
modiyalizle retinopati progresyonu h›zlan›r. SDBY
Glisemik kontrolde iyileflme Tip 1 ve Tip 2 DM’un
gelifltikten sonra diyabetli bireylerde sa¤ kal›m
her ikisinde de mikroalbüminüri h›z›n› ve ilerlemesini
benzer klinik bulgulara sahip olan diyabetli olma-
yavafllat›r. Ancak aç›k nefropati gelifltikten sonra
yanlara göre daha k›sad›r. Ateroskleroz önde ge-
glisemik kontroldeki iyileflmenin renal hastal›¤›n iler-
len ölüm nedenidir, bu nedenle hiperlipidemi ag-
lemesini yavafllat›p yavafllatmayaca¤› bilinme-
resif olarak tedavi edilmelidir. Canl› akraba verici-
mektedir. Böbrekler insülin y›k›m›n›n bir parças› ol-
den yap›lan renal transplantasyon tercih edilen te-
du¤undan, böbrek fonksiyonlar›ndaki azalma fa-
davidir, ancak kronik immunsupresyon yap›lmas›
z›nda, insülin ihtiyac› azal›r. Bu durumda ayr›ca gli-
gerekir. Kombine pankreas-böbrek transplantas-
koz-düflürücü ajanlar da birikime u¤rayabilir ve
yonunun normoglisemi sa¤layabilece¤i belirtil-
böbrek yetmezli¤inde kontrendikedirler (Kurt ve
mektedir (Powers, 2009).
ark. 2004).
Nefropatinin ilerlemesinde rol oynayan hiper-
5. Psikososyal semptomlar
tansiyon tedavisinin, ister esansiyel hipertansiyona
Orta yafllarda DM tan›s› konulan flah›slar›n ya-
ba¤l› olsun, ister nefropati geliflimi ile ortaya ç›ks›n,
flam beklentisinin 10 y›l azald›¤› belirtilmektedir. DM,
SDBY’nin oluflumunu yavafllatmada çok önemli bir
kiflinin sürekli bedenine dikkatini vermesini ve disip-
yeri vard›r (Tu¤rul, 2002). Hem Tip 1 hem de Tip 2
linli olmay› gerektirir. Hastal›¤›n seyri, diyet, egzersiz,
DM’da birçok çal›flmada albumin sekresyonunu
kilo verme, günlük kan flekeri ölçümü, ayak bak›m›,
azaltmada ve renal fonksiyondaki düflüflü yavafl-
düzenli ilaç kullan›m› ya da düzenli insülin i¤nesi
latmada s›k› kan bas›nc› kontrolünün etkinli¤i gös-
yapmak gibi hastan›n sorumluluk almas›n› gerekti-
terilmifltir. Proteinürisi olmayan diyabetli bireylerde
ren kiflisel bak›ma ba¤l›d›r (Akbay, 2003). Diyabetle-
kan bas›nc› 130/80 mmHg’n›n alt›nda tutulmal›d›r
rinin yönetiminde daha çok sorumluluk alan insan-
(Powers, 2009). Mikroalbüminürisi ya da aç›k prote-
lar›n kan fleker düzeyinde, ciddi hipoglisemi atakla-
inürisi olan hastalarda biraz daha düflük kan bas›n-
r›nda azalma oldu¤u, yaflam kalitesinde belirgin bir
c› hedeflenmelidir. ADA mikroalbüminürisi olan di-
düzelme oldu¤u ve tedaviden memnun olduklar›
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 58 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
görülmektedir (Olgun ve Ulup›nar, 2011). Bunlar ya-
luk tablosu ortaya ç›kar. Bu durum, cinsel istekte
p›ld›¤› sürece hastal›k ço¤unlukla iyi huyludur. An-
azalmaya da neden olabilir (Williams ve Pickup,
cak, bunlar ayn› zamanda hayat›n k›s›tlanmas› de-
2004). Yap›lan çal›flmalarda, Tip 2 diyabetli erkek-
mektir ve bu durum ömür boyu sürecektir (Satman,
lerin üçte birinde belirli bir düzeyde erektil disfonk-
2006). Bu nedenle diyabet tan›s› bireylerde “utan-
siyon oldu¤u ve sosyokültürel düzeyi yetersiz olan
ma”, “reddetme”yi içeren baz› psikolojik de¤ifliklik-
erkeklerde erektil disfonksiyonun ciddi düzeyde
lere yol açabilir; bu durum da bireyin hastal›¤› etkili
psikolojik sorunlara neden oldu¤u bulunmufltur
flekilde yönetimine engel olur (Olgun ve Ulup›nar,
(Akkufl ve ark. 2002). Genelde sorun kendini gös-
2011). Kifli hastal›k teflhisini ö¤rendi¤i andan itibaren
terdi¤inde sa¤l›k kurumuna baflvurulmamakta ve-
bir uyum sürecine girmek durumundad›r. ‹flte bu
ya hastal›k ilerledi¤i zaman baflvurulmaktad›r. He-
uyum süreci psikiyatrik sorunlar›n ilk ortaya ç›k›fl›n›
kime erektil disfonksiyon flikayetini aç›klayabilmek-
tetikleyecektir (Satman, 2006).
te zorluk çekmektedirler. Ayr›ca DM’un ereksiyon
Diyabetli birey fiziksel, duygusal, sosyal ve cin-
bozuklu¤u yapt›¤›n› duyan kendisinde objektif bir
sellikle ilgili bir dizi sorun ve çat›flmayla karfl› karfl›ya-
ereksiyon yetersizli¤i olmayan baz› diyabetli erkek-
d›r (Bahar ve ark. 2006). Kan flekeri ve düzensizlikle-
ler, cinsel hayatlar›n› s›n›rlamakta hatta cinsel ha-
ri do¤rudan beyni ve ruhsal ifllevleri etkilemektedir.
yattan tamamen çekilmektedirler (Görpe, 2008).
Tersine kan flekeri de ruhsal ve duygusal de¤iflim-
Diyabet hastalar›nda psikiyatrik bozukluklar›n
lerden etkilenir (Akbay, 2003). T›bbi tedaviye karfl›n
görülme oran›yla ilgili çeflitli çal›flmalar yap›lm›flt›r.
kan flekeri düzenlenemeyen olgularda stres, anksi-
Psikiyatrik bozukluklardan en çok çal›fl›lan depres-
yete ve kayg› önemli bir etkendir. Böyle durumlar-
yondur; bunun nedeni ise depresyonun hem diya-
da ilac›n dozunu de¤ifltirmeden önce, psikolojik ve
bet tedavisinde sorunlara yol açmas›, hem de gli-
psikososyal de¤erlendirme yap›lmal›d›r (ADA,
semik kontrolde bozulmaya yol açt›¤›n›n düflünül-
2012). Eriflkin diyabetli hastalar›n %18’inde psikiyat-
mesidir. Bu konuda yap›lan gözden geçirme ve
rik yard›m gerektirecek düzeyde bozukluklar geliflti-
meta-analiz çal›flmalar›nda diyabet hastalar›nda
¤i bildirilmektedir. Ancak bu psikopatolojik durum-
depresyonun normal popülasyona göre daha faz-
lar›n %10’unun tan›nmad›¤› bilinmektedir. Bu ne-
la görüldü¤ü sonucuna var›ld›¤› belirtilmektedir (K›-
denle hastan›n muayenesinde bedensel yak›nma-
l›ço¤lu ve Gülcan, 2007). Diyabete efllik eden dep-
lar›n yan› s›ra ruhsal, duygusal ve davran›flsal duru-
resyon, hastan›n uyumunu, yaflam kalitesini, tedavi-
mun da dikkate al›nmas› önemlidir. Diyabete,
ye yan›t›, prognozu, diyabetin gidiflini, mortalite ve
komplikasyonlar›na, giriflimsel tetkik ve tedavi yön-
morbiditeyi olumsuz etkilemekte; diyabetin kontrol
temlerine karfl› ruhsal belirtiler, özellikle depresyon
alt›na al›nmas›n› güçlefltirmektedir. Depresyon belir-
ve anksiyete belirtilerini içeren uyum bozuklu¤u
tileri ile diyabet belirtileri birbirini art›r›c› yönde etki
geliflebilir (Akbay, 2003).
etmektedir (Buzlu, 2002). Anderson ve arkadafllar›-
Psikolojik etkenlere ba¤l› sorunlar, genel olarak
n›n (2001) meta analizinde depresyonun diyabetli
hastan›n diyabet tan›s› ald›¤› ve diyabetin yol aça-
hastalarda genel popülasyona göre iki kat fazla
ca¤› sonuçlar› ö¤renmesinin ard›ndan ortaya ç›-
görüldü¤ü bildirilmifltir (Anderson et al. 2001). Diya-
kar. Hastal›¤›n tan›s› ile birlikte “Bir hastal›¤›m var,
betin komplikasyonlar› gelifltikçe hastan›n yaflam
ömür boyu sürecek. Vücudumda hasarlar yarata-
kalitesi düflmekte, yaflam›ndaki engellenmeler art-
cak” pani¤i içerisinde hastalar›n büyük ço¤unlu-
makta; bu durum depresyon fliddetinin ve yinele-
¤unda depresyon, dolay›s›yla isteksizlik ve mutsuz-
me riskinin artmas›na neden olmaktad›r (Akbay,
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 59 • Ocak - Haziran 2012
Diyabetes Mellitus Hastalar›nda Komplikasyonlar› Önlemeye...
2003). Hasta yeterli olmas›na karfl›n tedavide iflbirli-
ortadan kald›rmak için bireyle birlikte plan yapar
¤i yapm›yorsa, t›bbi durumu dengeli olmas›na kar-
ve uygular (Avdal ve K›z›lc›, 2010).
fl›n kendini iyi hissetmiyorsa, t›bbi durumun elverdi¤inden daha alt düzeyde ifllevsellik gösteriyorsa, il-
Diyabette psikososyal sorunlara
gi alan›nda yayg›n azalma varsa, depresyon yö-
yönelik hemflirelik bak›m› ilkeleri;
nünden de¤erlendirilmelidir (Buzlu, 2002).
• Hastal›¤›n› kendisinin yönetmesini sa¤lamak.
Diyabetli hastalarda anksiyete bozukluklar› da
s›k görülür. Anksiyete, benli¤in kendini tehdit alt›nda hissetti¤i gerginlik durumudur. Diyabetli hastalarda anksiyete belirtilerinin %40 gibi yüksek oran-
• Kendine bak›m davran›fllar›na uyumu için
yard›m etmek.
• Benlik sayg›s›n› yükseltmek için ba¤›ms›zl›¤›n›
artt›rmas›na yard›m etmek.
larda görüldü¤ü bildirilmifltir. Grigsby ve arkadaflla-
• Sorun çözme yöntemlerini ö¤retmek.
r› (2002), diyabet hastalar›n›n %14’ünde yayg›n
• Kan flekeri düzeyini etkileyebilen stresörlerle
anksiyete bozuklu¤u saptam›fllard›r (Grigsby et al.
bafletmesi için yard›m etmek (Buzlu, 2002).
2002).
6. Hipoglisemi
Psikososyal semptomlarda
Diyabet tedavisinde s›k› glisemik kontrol sa¤la-
tedavi yaklafl›mlar› ve hemflirelik bak›m›
man›n önündeki en önemli engel, hipoglisemi riski-
Diyabetin kontrolünde temel amaç, hastal›¤›n
dir (TEMD, 2011). Son y›llarda yap›lan büyük ölçekli
acil ve uzun süreli komplikasyonlar›ndan kaç›nmak
randomize çal›flmalarda Tip 1 ve Tip 2 diyabetli
ve iyi bir yaflam sürdürebilmektir. Bu amac›n gerçek-
hastalarda yo¤un tedavi s›ras›nda a¤›r hipoglise-
lefltirilmesinde, bafllangݍtan itibaren diyabetin psiki-
milerin san›ld›¤›ndan daha s›k geliflti¤i gösterilmifltir
yatrik yönlerinin de¤erlendirilmesi, tedavi sürecinde
(Tanr›verdi, 2011). ‹nsülin kullanan bir hastan›n te-
pek çok sorunun daha kolay afl›lmas›n› sa¤layacak-
davi sürecinde, y›lda birkaç kez ciddi hipoglisemi
t›r (Buzlu, 2002). Diyabetli hastalarda depresyon ta-
yaflamas›n›n kaç›n›lmaz oldu¤u belirtilmektedir. Bu
kibinin ilkeleri, nondiyabetiklerden farkl› de¤ildir. Ha-
nedenle insülin ile tedavi edilen her hastaya; hi-
fifi vakalarda hastal›k ilaç tedavisi gerektirecek ka-
pogliseminin belirtileri, korunma yollar› ve tedavinin
dar a¤›r olmayabilir, iyi organize edilmifl sa¤l›k perso-
nas›l yap›lmas› gerekti¤i konusunda mutlaka e¤i-
neli-hasta iliflkisi, sosyal deste¤in ifllevsellik kazanm›fl
tim verilmelidir (TEMD, 2011). Genel olarak hipogli-
olmas› ve psikoterapötik destek ile tedavi edilebilir.
semi tan›s› için ‘Whipple triad›’ olarak adland›r›lan;
Spontan iyileflme seyrek de¤ildir. Böyle durumlarda
glisemi <50 mg/dl bulunmas›, düflük glisemi ile
hastaya neyin daha fazla faydal› olaca¤›, sosyal
uyumlu semptomlar ve bu semptomlar›n, glisemi
problemler ya da yetersiz a¤r› tedavisi gibi ilave du-
düflüklü¤ünü ortadan kald›ran bir tedavi ile geç-
rumlara ba¤l›d›r (Masterton, 1996).
mesi durumunun bulunmas› yeterlidir. (Olgun,
Diyabet kontrolü için psikolojik ve psikososyal so-
2002). Amerikan Diyabet ve Endokrin Cemiyetle-
runlar›n tan›nmas› ve önlenmesi için giriflimlerde
ri’nin (ADA/Endocrine Society) 2009 y›l› rehberinde
bulunulmas› gerekmektedir (Buzlu, 2002). Hemflire
diyabetli bireyler için hipoglisemi s›n›r› PG <70
ve diyabetli aras›ndaki iletiflim özellikle hastay› din-
mg/dl olarak kabul edilmifltir. Özellikle yafll› ve ço-
leme iyi bir diyabet kontrolünde esast›r. Diyabetli
cuk diyabetlilerde tekrarlayan ciddi hipoglisemik
bireyin iletiflim sorunu yaflad›¤›n› tan›mlayan hemfli-
ataklar beyin, kalp gibi hayati organlarda ciddi
re, kiflileraras› iletiflimi engelleyen faktörleri araflt›r›r,
hasarlara neden olabilir (TEMD, 2011).
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 60 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Hipogliseminin ana nedeni mutlak ve göreceli
mal›d›r. Hastalar, orta yo¤unlukta bir egzersizin gli-
insülin fazlal›¤›d›r. Ayr›ca; afl›r› doz al›m› (yanl›fll›kla
kojen depolar›n› azaltabilece¤ini bilmelidirler (Po-
ya da kas›tl› olarak yüksek doz ilaç al›m›, yemek-
wers, 2009). Bunun sonucunda egzersizden belli bir
egzersiz zamanlamas›nda uyuflmazl›k), insülin biyo-
süre sonra hipoglisemi görülebilir (örne¤in yürüyüfl-
yararl›¤›nda art›fl (enjeksiyonun ard›ndan egzersize
ten 12 saat sonra). Bu nedenle akflam saatlerinde
ba¤l› absorbsiyon art›fl›, anti-insülin antikorlar›, kro-
yo¤un fiziksel aktivite düflünüldü¤ünde dikkatli
nik renal yetersizlik), insülin duyarl›l›¤›n›n artmas›
olunmal›d›r. ‹nsülin kullanan hastalar›n ve özellikle
(kontr-regülatuvar hormon yetersizli¤i, kilo kayb›, fi-
hipoglisemi riski olanlar›n evlerinde (mümkünse
zik aktivite art›fl›, postpartum dönem, menstrüas-
okullarda, gündüz bak›m merkezlerinde ya da ifl-
yon), yetersiz beslenme (geç/az ö¤ün, anoreksiya
yerlerinde) glukagon bulunmal›d›r (Aykut ve ark.
nevroza, laktasyon veya egzersiz s›ras›nda eksik
1999). Hipoglisemi riski yüksek hastalar›n yak›nlar›-
beslenme), alkol ve ilaç kullan›mlar› (sulfonilüre et-
na, glukagon enjeksiyonunun nas›l yap›laca¤› ö¤-
kisini art›ran, kontrregülasyona neden olan, insülin
retilmelidir (ADA, 2012).
sal›n›m›n› art›ran ilaçlar) gibi birçok faktör hipoglise-
Hipoglisemiden flüphelenilen hastalarda genellikle acil tedavi gereklidir. Hastaya glikoz verilme-
miye neden olabilir (TEMD, 2011).
den önce mümkünse kan al›narak plazma glikoz
Hipoglisemide tedavi
düzeyi kontrol edilmelidir. Hastan›n bilinci aç›k ve
yaklafl›mlar› ve hemflirelik bak›m›
yutabiliyorsa 15-20 gr glikoz (3-4 glikoz tablet/jel, 4-
Hipoglisemiden sak›nmak için hipoglisemi risk
5 kesme fleker veya 150-200 ml meyve suyu ya da
faktörlerinin bilinmesi (kullan›lan ilaçlar, yafl, g›da
limonata) oral yolla verilir. Çi¤neme-yutma fonksi-
al›m›, egzersiz vb); hastalara her muayenede hi-
yonlar› bozulmufl, fluuru kapal› hastaya, paranteral
pogliseminin mutlaka sorulmas›, hipoglisemi semp-
tedavi uygulanmal›d›r. Özellikle a¤›r hipoglisemi ge-
tom ve bulgular›n›n tan›nmas›, nas›l bafl edebile-
çirmekte olan 5 yafl›n üzerinde ve bilinci kapal› has-
ceklerinin bilinmesi; ilaç seçerken hipoglisemi için
talara ev flartlar›nda SC ya da IM glukagon injeksi-
riskli hastalarda hipoglisemi riski olmayan/düflük
yonu yap›lmal› ve acil medikal yard›m istenmelidir.
ilaçlar›n seçilmesi; glisemik hedeflerin bireysellefltiril-
Hastane koflullar›nda ise hastaya IV 75-100ml %20
mesi, gece hipoglisemisinin önlenmesi için yatma-
(veya 150-200 ml %10) dekstroz uygulan›r (TEMD,
dan önce g›da al›m›n›n önerilmesi, gece kan fleke-
2011). Bu ifllem genel olarak hastay› bir ya da bir-
rini yüksek tutacak baz› ilaçlar›n kullan›lmas›; egzer-
kaç dakika içinde floktan ç›kar›r. Glukagon ya da
siz ile ilgili hipogliseminin önlenmesi için g›da takvi-
daha az etkili olarak epinefrin uygulamas› da kara-
yesi, tedavi rejiminin ayarlanmas› yararl› olacakt›r
ci¤erde glikojenolize neden olup, bu yolla kan gli-
(Altunbafl, 2011).
koz düzeyini çok büyük bir h›zla art›rabilir. Tedavinin
Hipoglisemiyi önlemek için hastan›n günlük rutin
derhal yap›lmamas› halinde, ço¤unlukla merkezi si-
aktivitelerinin d›fl›nda fiziksel aktiviteye ihtiyac› var-
nir sistemindeki nöronlarda kal›c› hasar geliflir (Po-
d›r. Bu aktivite fazladan karbonhidrat al›nmas›n›
wers, 2009). Glukagondan sonra hasta kendine ge-
gerektirebilir. Bir baflka yaklafl›mda karbonhidrat
lince, nedenleri gözden geçirilmeli, gerekiyorsa
verilmesiyle birlikte ya da onun yerine insülin dozu-
e¤itim tekrarlanmal›d›r. Ayr›ca tekrarlayan hipogli-
nu azaltmakt›r. Egzersiz s›ras›nda hipoglisemi orta-
semileri önlemek için, hipoglisemi düzeltildikten son-
ya ç›kma ihtimaline karfl›, hastalar›n yan›nda ça-
ra ana ve ara ö¤ünler planlanan zamanlarda veril-
buk etkili, h›zl› emilen türden karbonhidrat bulun-
melidir. E¤er ö¤üne 12 saatten fazla bir süre varsa,
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 61 • Ocak - Haziran 2012
Diyabetes Mellitus Hastalar›nda Komplikasyonlar› Önlemeye...
15 gr karbonhidrat ve protein kapsayan bir ara
sülin infüzyonu tercih edilmelidir. ‹nsülin tedavisine
ö¤ün verilmelidir (TEMD, 2011).
bafllanan kritik bak›m hastalar›nda plazma glikoz
düzeyleri 140-180 mg/dl aral›¤›nda tutulmal›d›r
7. Hiperglisemi
(TEMD, 2011).
Hiperglisemi, kan glikoz seviyesinin normal oran-
Diyabet tedavisi programland›¤› flekliyle, belirle-
lar›n üzerine ç›kmas›d›r. Akut bir komplikasyondur.
nen dozda ve do¤ru zamanda uygulanmal›d›r.
Kan glikoz seviyesi s›kl›kla açl›kta 140 mg/dl, tokluk-
Hastan›n fazladan kalori almad›¤›ndan emin ol-
ta 180mg/dl’nin üzerinde, idrarda fleker (+) ve
mak için ald›klar› kaydedilmeli ve kontrol edilmeli-
HbA1c %8 ya da daha yüksek ise kan glikozu yük-
dir. Özellikle hastal›k ve enfeksiyon zaman›nda kan
sektir ve tedavi edilmelidir. Hiperglisemi tedavi edil-
glikoz seviyeleri düzenli olarak (4-8 kez/günde)
mezse diyabetik ketoasidoz (DKA) ya da hiperoz-
kontrol edilmelidir. Diyabetlinin bak›m›na kat›lanla-
molar nonketotik sendroma (HNKS) yol açabilir. Bu
ra, aile bireylerine ve ziyaretçilere hastan›n diyetin-
durumlar yaflam› tehdit edebilir (Olgun, 2002).
de olmayan besinleri vermeden önce mutlaka
Tip 2 DM'da hiperglisemi iki bozuklu¤a ba¤l› ola-
hemflire ile kontrol etmelerinin önemi ö¤retilmelidir
rak geliflir. Bunlar; 1- karaci¤er ve kas dokusunda
(Olgun, 2002). Hastan›n hastaneye yat›fl an›ndan
oluflan insülin direnci, 2- pankreasta insülin üretimi-
itibaren taburculuk planlamas›na yönelik hasta ve
nin gittikçe azalmas›d›r. ‹nsülin direnci, halen bilin-
yak›nlar›n›n sürekli e¤itilmesi hastan›n baflar›l› ve
meyen genetik defektlerle birlikte, çevresel etmen-
emniyetli bir flekilde taburcu edilmesi için gereklidir
lerin etkisi ile geliflir. Çevresel etmenlerden en
(TEMD, 2011). Sonuç olarak diyabette bak›m kali-
önemlileri obezite ve fiziksel aktivite eksikli¤idir. Tip
tesini gelifltiren, diyabetli bireyin kendi kendine ba-
2 DM'un do¤al seyri s›ras›nda, erken dönemde in-
flarmas›n› sa¤layan temel yaklafl›m diyabetli bire-
sülin direnci ve normal glikoz tolerans› olan kifli, afl›-
yin do¤ru izlenmesi ve e¤itimidir. Diyabetli bireyin
r› miktarda insülin salg›layarak uyum sa¤lamaya
ne söyledi¤ini dinleyerek, amac› belirli, problem
çal›fl›r. Pankreastan, kas ve karaci¤er dokusunun
çözücü tav›r içinde, dinamik ö¤renme ve beceri
insülin direncini yenecek düzeyde insülin salg›lana-
gelifltirmeye yönelik bir izlem program› ve e¤itim
mad›¤› zaman ise hiperglisemi geliflir (Powers,
tavsiye edilmektedir (Olgun ve ark. 2011b).
2009). Ayr›c› çok az insülin ve oral antidiyabetik
ilaçlar›n al›nmas›, çok fazla ya da yanl›fl besin çe-
Sonuç
flitlerinin al›nmas›, aktivite azl›¤›, hastal›k ya da en-
Diyabet yaflam boyu süren ve oluflturdu¤u
feksiyon, fiziksel veya emosyonel stres hiperglisemi
komplikasyonlar nedeniyle yaflam süresini ve
geliflmesine neden olan faktörler aras›nda yer al-
kalitesini olumsuz etkileyen, ifl gücü kay›plar›yla sos-
maktad›rlar (Olgun, 2002).
yal ve ekonomik yükü a¤›r olan bir hastal›k olmas›
nedeniyle önemlidir. Geçti¤imiz yirmi y›l içerisinde
Hipoglisemide tedavi
diyabet hastal›¤›na iliflkin geliflmifl tedavi program-
yaklafl›mlar› ve hemflirelik bak›m›
lar›na ra¤men, diyabeti olan birçok kifli diyabetik
Beslenme durumu ve glisemik kontrolü yeterli
komplikasyonlar›n geliflmesi aç›s›ndan yüksek risk
ise, medikal durumu el verdi¤i ölçüde hastanede
tafl›maya devam etmektedir. Aflikar diyabet gelifl-
yatan diyabet hastalar›n›n tedavisi de¤ifltirilmeme-
meden önce hastalar, pre-diyabet evresi denilen
lidir. Hastanede kritik bak›m gerektiren hastalarda
bozulmufl açl›k glikozu ve bozulmufl glikoz tolerans›
glisemik kontrolü sa¤lamak ve sürdürmek için IV in-
dönemlerinde belirlenirlerse, bu komplikasyonlar›n
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 62 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
geliflme süresi uzayacak hatta baz› semptomlar›n
iyileflmesi sa¤lanarak, komplikasyonlar›n gelifliminin
bile engellenmesi sa¤lanabilecektir. Diyabetli has-
Diabetes mellitusun önlenmesi. Dünya Sa¤l›k Örgütü Teknik
Rapor Serileri 866: 47-80.
12.
Azal Ö, Taflp›nar A. (2011) Hiperlipidemi ve diyabetik
nöropati. Türk Diyabet Y›ll›¤› 2010-2011. Türk Diyabet
talarda komplikasyonlara yönelik tedavi ve hem-
Cemiyeti ve Türkiye Diyabet Vakf› taraf›ndan haz›rlanm›flt›r:
flirelik bak›m›nda kan›ta dayal› uygulamalar›n dik-
59-69.
kate al›nmas›n›n, komplikasyonlar›n görülme oran-
13.
hastalar›n depresyon ve anksiyete düzeylerinin belirlenmesi.
lar›n› azaltmada, komlikasyonlara erken dönemde
giriflimler yap›larak, diyabetli bireylerin yaflam
Anatolian Journal of Psychiatry 7:18-26.
14.
Bayraktar ZM. (2004) Diyabetik retinopatide t›bbi tedavi.
http://www.gata.edu.tr/dahilibilimler/ichastaliklari/
süreleri ve yaflam kalitelerini art›rmada katk› sa¤layaca¤› düflünülmektedir. Hastalar›n ve ailelerinin,
Bahar A, Sertbafl G, Sönmez A. (2006) Diyabetes mellituslu
files/kitaplar/131.pdf; Eriflim tarihi: 01:05:2010.
15.
Buyuran A. (2007) Tip 2 Diyabetes Mellitus’lu hastalarda
diyabete ba¤l› geliflen semptomlar›n önlenmesi,
diyabet bafllang›ç yafl›n›n komplikasyon geliflme süresine
anlafl›lmas› ve tedavisi hakk›nda e¤itilmesi has-
etkisi. Ok Meydan› E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi; Uzmanl›k
talar›n yaflam kalitesi aç›s›ndan çok önemlidir ve
bu nedenle en önemli yaklafl›md›r.
Tezi: 2-34.
16.
Buzlu S. (2002) Diyabetin psikososyal yönü. S. Erdo¤an (Ed.),
Diyabet hemflireli¤i temel bilgiler. ‹stanbul, Yüce Yay›m
Da¤›t›m a.fl; 195-203.
17.
Kaynaklar
1.
MD. (2007) Diyabetik periferik nöropati ve diyabetik
Akbay Pfi. (2003) Dahiliye ve psikiyatri V. Diyabette
retinopati prevalans› ve hastal›kla iliflkili semptomlar›n›n
Depresyon ve Anksiyete Bozukluklar›. Birinci bask›, ‹stanbul,
hasta üzerindeki yükü. Journal of Diabetes and Its
Okuyan Us Yay›nlar›.
2.
Ak›n›c› E. (2005) Diyabetik ayak infeksiyonu. Klimik Dergisi 18
(1); 6-7.
3.
Complications 3: 219-229.
18.
dysfunction in Turkey: A population-based study. European
(eds). Retina; 3(2): 1295- 1308.
19.
5.
Haydarpafla Numune E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi I. Göz
Alt›ndafl M. (2002) Diyabetik Ayak. Nobel T›p Kitapevleri;
‹stanbul; 8-12.
Altun BU. (2011) Obezite, diyabet ve böbrek. Türk Diyabet
Poliklini¤i. Uzmanl›k Tezi. ‹stanbul. 12-18.
20.
6.
Altunbafl H. (2011) Diyabetik hipoglisemi ve tedavisi. 47.
Ulusal Diyabet Kongresi Program ve Özet Kitab›. Antalya; 77.
7.
American Diabetes Association: Standards of medical care
E¤itim Merkezi. 1-2.
21.
Anderson RJ, Freedland KE, Clouse RE, Lustman PJ. (2001)
The prevalance of comorbid depression in adults with
Avdal EÜ, K›z›lc› S. (2010) Diyabet ve öz bak›m eksikli¤i
hemflirelik teorisinin kavram analizi. Dokuz Eylül Üniversitesi
yönü. Türk Diyabet Y›ll›¤› 2010-2011. Türk Diyabet Cemiyeti
23.
Sürekli T›p E¤itimi Etkinlikleri. 62: 259-262.
24.
Prevalence of lowerextremity disease in the U.S. adult
population 40 years of age with and without diabetes.
Araflt›rmalar› Birli¤i (EASD) (2008) Diyabet ve Kardiyovasküler
kardiyovasküler hastal›klara iliflkifln klavuz- özet. Türk
Kardiyoloji Derne¤i (1): 1-30.
11.
Aykut M, Çetinkaya F, Günay O, Öztürk Y, Öztürk A. (1999)
Gregg EW, Sorlie P, Paulose-Ram R, Gu Q, Eberhardt MS,
Wolz M, Burt V, Curtin L, Engelgau M, Geiss L. (2004)
Avrupa Kardiyoloji Derne¤i (ESC) ve Avrupa Diyabet
Hastal›klar Görev Grubu. Diyabet, prediyabet ve
Görpe U. (2008) Diabetes mellitus hastal›¤›nda psikososyal
sorunlar. ‹stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T›p Fakültesi
Hemflirelik Yüksekokulu Elektronik Dergisi. 3(3): 164-168
10.
Erdo¤an FG. (2011) Diyabetik ayak bak›m› ve dermatolojik
ve Türkiye Diyabet Vakf› taraf›ndan haz›rlanm›flt›r. 71-85.
diabetes: a metaanalysis. Diabetes Care 24:1069-1078.
9.
Draznin MB. (2008) Type 2 diabetes. Adolescent medicine:
state of the art reviews. 19(3): 498-506.
22.
in diabetes-2012. 35 (1): 11-63.
8.
Çetir B. (2008) Diyabetik Hastalarda ayak bak›m›. Doku Eylül
Üniversitesi T›p Fakültesi Endokrinoloji Poliklini¤i Diyabet
Y›ll›¤› 2010-2011. Türk Diyabet Cemiyeti ve Türkiye Diyabet
Vakf› taraf›ndan haz›rlanm›flt›r: 31-35.
Çelik E. (2005) Diyabetik retinopatili hastalarda klinik
anlaml› moküla ödemi üzerine etkili risk faktörleri.
Urology 41; 298-304.
4.
Chew EY, Ferris FL. (2001) Nonproliferative diabeticn
retinopathy. Ryan SJ, Ogden TE, Hinton DR, Schachat AP
Akkufl E, Kad›o¤lu A, Esen A, Doran S, Ergen A, Anafarta K,
Hattat H. (2002) Prevalance and correlates of erectile
Candrillia SD, Davisa KL, Kanb JH, Luceroc MA, Roulscup
Diabetes Care. 27 (7): 1591– 1597.
25.
Grigsby AB, Anderson RJ, Freedland KE, Clouse RE, Lustman
PJ. (2002) Prevalance of anxiety in adults with diabetes: a
systematic review. Journal of Psychosomatic Research. 53:
1053-1060.
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 63 • Ocak - Haziran 2012
Diyabetes Mellitus Hastalar›nda Komplikasyonlar› Önlemeye...
26.
Gündo¤du AS. (2006) Metabolik sendrom, insülin direnci ve
Tip 2 diabetten korunma. Diabet Esaslar›. 1: 12-21.
27.
reklam/ yay›m/ da¤›t›m a.fl.
42.
bireyin güçlendirilmesi. Türk Hemflireler Derne¤i. Eriflim Tarihi:
Y›ll›¤› 2010-2011. Türk Diyabet Cemiyeti ve Türkiye Diyabet
27.10.2011. Eriflim Adresi; http://www.tdhd.org/web_arsivi/
Vakf› taraf›ndan haz›rlanm›flt›r. 59-69.
28.
diyabetli_bireyin_guclendirilmesi.pdf.
IDF Diabetes Atlas Fifth Edition, http://www.idf.org/
43.
diabetesatlas/5e/the-global-burden (Eriflim tarihi:
bak›m›na yönelik uygulamalar› ve ayak problemleri için risk
hastalar›nda diyabet yönetimi. Anadolu Kardiyoloji Derne¤i.
alg›lamalar›n›n de¤erlendirilmesi. 13. ‹ç Hastal›klar› Kongresi.
Kongre Kitab›. Antalya. 398-399.
‹lhan GK. (2007) Yeni tan› konmufl Tip 2 dayabet hastalar› ile
45.
kontrollü ve kontrolsüz diyabet hastalar›n›n hemosistein ve
iliflkisi. fiiflli Etfal e¤itim ve Araflt›rma Hastanesi. Biyokimya ve
Kitabevleri; 283-333.
46.
‹mamo¤lu (Ed.), Diabetes Mellitus, ‹stanbul: Deomed
Karfl›da¤ K, Malhan S. (2011) Türkiye’de diyabetin toplumsal
Medikal Yay›nc›l›k, ss.27-52.
47.
de¤erlendirme”, 47. Ulusal Diyabet Kongresi, Antalya, PS01,
Antalya. 76.
Kartal ‹, Karfl›da¤ K. (2007) Diyabetik dislipidemi.
48.
Endokrinoloji Diyabet Y›ll›¤›. ‹stanbul T›p Fakültesi
Notlar›. Editörler: Satman ‹, Boztepe H, Alagül F. ‹stanbul T›p
s›kl›¤› ve risk faktörleri. Gülhane T›p Dergisi. 47: 164-174.
49.
Kitapevi: 171-175.
36.
37.
K›l›ço¤lu A, Gülcan E. (2007) Diyabet-depresyon
50.
‹stanbul Üniversitesi T›p Fakültesi. Eriflim Tarihi:25.10.2011.
297-301.
Eriflim adresi: http://www.itf.istanbul.edu.tr/attachments/
Kulaks›zo¤lu M. (2011) Diyabetik nöropati. 47. Ulusal Diyabet
021_turdep.2.sonuclarinin.aciklamasi.pdf
51.
Diabetes Mellitus Çal›flma ve E¤itim Gruplar› 2009. Diabetes
Hacattepe T›p Dergisi. 35:12-17.
Mellitus ve Komplikasyonlar›n›n Tan› Tedavi ve ‹zlem Klavuzu.
Masterton G. (1996) Diabetes and depressive disorders.
Yenilenmifl 5. Bask›. ‹stanbul, 2011. http://www.turkendokrin.
Diabetes Reviews ‹nternational. 5: 2-5.
org/files/pdf /diabetes_klvz2011_web.pdf. (Eriflim tarihi:
McKeage K. (2008) Diyabetik a¤r›l› nöropatinin tedavi
07.03.2012).
52.
Diabetes Voice, 49(2) 27–31.
53.
Olgun N, Yal›n H, Gülyüz Demir H. (2011a) Diyabetle
Mücadelede Diyabet Risklerinin Belirlenmesi ve Tan›lama,
Wild S, Roglic G, Green A, Scree R, K›ng H. (2004) Global
Prevalence of Diabetes. Diabetes Care. 27(5): 1047-1053.
54.
Family Physician 2(2): 36-44.
Williams G, Pickup JC. (2004) Diyabette cinsel sorunlar K.
Karfl›da¤ (Çev.) Diyabet El Kitab›. Blackwell Publishing Ltd,
Olgun N, Yal›n H, Gülyüz Demir H. (2011b) Diyabetli Birey
Nas›l ‹zlenmelidir? Family Physician 2(3): 6-18.
41.
Unvin, N, Marlin, A. (2004) Diabetes action now: WHO and
IDF working together to raise awareness worldwide.
Nefle ÇA, Ovayolu N. (2006) Diyabetik ayak ve bak›m›.
Atatürk Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu Dergisi. 9(2): 89-92.
40.
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derne¤i (TEMD):
Kurt M, Atmaca A, Gürlek A. (2004) Diyaetik nefropati.
Neurology Türkçe Bask›. 2 (1): 31-36.
39.
TURDEP-II Çal›flma Grubu. (2011) TURDEP-II sonuçlar›n›n özeti.
etkilefliminde kortizolün etkisi. Anadolu Psikiyatri Dergisi. 8:
seçenekleri: en iyi güncel kan›tlar. Current Opinion in
38.
Tu¤rul A. (2002) Diyabetik nefropati. Trakya Üniversitesi T›p
Fakültesi Dergisi. 19(2): 113-121.
Kongresi Program ve Özet Kitab›. Antalya. 45.
35.
Tafl A, Bayraktar ZM, Erdem Ü, Sobac› G, Durukan AH,
Karagül S, Uçar M. (2005) Diyabetik hastalarda retinopati
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastal›klar› Bilim Dal› Seminer
34.
Tanr›verdi F. (2011) Diyabetik hipoglisemi ve santral sinir
sistemi. 47. Ulusal Diyabet Kongresi Program ve Özet Kitab›.
S.106.
33.
Satman I. (2006) Diabetes Mellitus Epidemiyolojisi. fi.
Klinik Biyokimya Bölümü. Biyokimya Uzmanl›k Tezi. ‹stanbul.
yükü: Hastal›k yönetimi ve maliyet aç›s›ndan bir
32.
Powers AC. (2009) Harrison endokrinoloji, LJ. Jamenson
(Ed.), Diyabetes mellitus, Çeviri: Bereket A, Nobel T›p
HbA1c düzeylerinin diyabetin kronik komplikasyonlar› ile
31.
Polat Ü, Bayrak B. (2011) Diyabetes mellitus hastalar›n›n ayak
Ifl›k S, Delibafl T, Berker D, Ayd›n Y, Güler S. (2009) Kalp
9: 238-247.
30.
Paron NG, Lambert PW. (2000) Cutaneous manifestations of
diabetes mellitus. Primary Care. 27(2): 371- 83.
44.
07.03.2012)
29.
Olgun N. Ulup›nar S. (2011) Hasta güçlendirme ve diyabetli
Hekimsoy Z. (2011) A¤r›l› diyabetik nöropati. Türk Diyabet
Massachusetts; 203-210.
55.
Y›lmaz C, Çetinalp fi, De¤irmenci C. (2003) Klinik
Olgun N. (2002) Hipoglisemi ve hiperglisemi. S. Erdo¤an
Endokronoloji. I. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma
(Ed.), Diyabet hemflireli¤i temel bilgiler. ‹stanbul: Yüce
Derne¤i Yay›nlar›. ‹zmir; 1-7.
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 64 • Ocak - Haziran 2012
ICN 2012 Temas›: Kan›ttan Eyleme
Örnek: Akut Myokard ‹nfarktüsünde Oksijen
Tedavisi Uygulamas›n›n De¤erlendirilmesi
Derya AT‹K1, Meral ÇAKIR2
1Kahramanmarafl Sütçü ‹mam Üniversitesi Sa¤l›k Yüksekokulu, KAHRAMANMARAfi
2Gaziantep Üniversitesi Araflt›rma ve Uygulama Hastanesi Kardiyoloji Servisi, GAZ‹ANTEP
Özet
Uluslararas› Hemflireler Birli¤i (ICN) 2012 temas›nda Kan›ttan Eyleme ça¤r›s› yapm›fl ve hemflirelerin uygulamalar›nda kan›ta dayal› uygulamalar› anlamas› ve kan›t kaynaklar›n› kullanmas›n› önermifltir. Bu makalede en önemli akut sa¤l›k krizlerinden biri olan akut myokard infarktüsünde oksijen tedavisi ile ilgili kan›tlar›n gözden geçirilmesi hedeflenmifltir. Oksijen uygulamas›,
akut myokard infarktüsü geçiren hastalarda yayg›n olarak kullan›lan bir tedavi yöntemidir. Ancak oksijen kullan›m› hakk›nda tam olarak kesinli¤in olmad›¤› görülmektedir, bununla birlikte akut myokard infarktüsünde oksijen
tedavisinin mevcut kullan›m›n› de¤ifltirmek içinde yeterli kan›tta yoktur. Kan›ta dayal› t›pta, bir t›bbi yaklafl›m için fizyopatolojik temeli olmayan bir uygulama yeterli de¤ildir. Makalenin amac›, akut myokart infarktüsü olan hastalar›n tedavi, takip ve bak›m sürecine her aflamada kat›lmakta olan hemflirelerin ve di¤er sa¤l›k çal›flanlar›n›n, oksijen uygulamas›n›n etkisini de¤erlendirmek amac›yla yap›lan çal›flmalar› ve sonuçlar› takip etmelerinin ve klinik uygulamalara yans›tmalar›n›n, bu konuda yap›lacak araflt›rmalar› desteklemelerinin ya da yürütmelerinin gereklili¤ini vurgulamakt›r.
Anahtar kelimeler: Akut myokard infarktüsü, Oksijen tedavisi
Summary
ICN 2012 Theme: Evidence to Action
Example: The Evaluation of Oxygen Therapy Application in
Acute Myocardial Infarction
International Council of Nurses (ICN) at 2012 have made a call about
the action based on evidence and advised that understanding of practices which based on evidences and also the usage of the evidence resources. In this article we aimed to review the evidences related to oxygen
therapy in myocardial infarction which is one of the most important acute
health crises. Oxygen therapy is widely used treatment in patients whose
[email protected]
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 65 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
having myocardial infarction. There is no any certainty about the use of oxygen therapy in myocardial infarction. However, there is no sufficent evidence to change the existing use of oxygen therapy in acute
myocardial infarction. ‹n evidence-based medicine , the any medical aproach is not enough
without the pathophysiological basis. The purpose
of this article is to emphasize the necessity of research about the effectivity of oxgen therapy and
the usage in clinical
practice and also the brave the nurses and other health professionals who participating the
every stage of treatment, follow-up and care of
patients with acute myocardial infarction, for follow up, evaluate and support the studies and the
results of oxygen therapy in myocardial infarction.
Key words: Acute myocardial infarction, Oxygen therapy.
Girifl
Koroner arter hastal›klar› (KAH), yol açt›¤› hospitalizasyon, iflgücü kayb›, morbidite ve mortalite nedeniyle günümüz toplumunun en önemli sa¤l›k sorunlar›ndan birini oluflturmaktad›r (Kan›t düzeyi 4)
(Committee on the Management of Patients with
Unstable Angina, 2000). Geliflmekte olan bir ülke
konumundaki Türkiye’de Türk Eriflkinlerinde Kalp
Sa¤l›¤› ve Risk Faktörleri (TEKHARF) çal›flmas› verileri; Türk eriflkinlerinde hem koroner arter hastal›¤›
mortalitesi, hem de yeni koroner olay prevalanslar›n›n gere¤inden ve çevre ülkedekilerden her iki
cinsiyette, ama özellikle kad›nlarda, daha yüksek
oldu¤una dair kan›tlar› teyid etmifl, ülkemizde koroner hastal›ktan koruyucu önlemleri çok daha etkinlefltirmenin gerekti¤ini vurgulam›flt›r (Kan›t düzeyi
2a) (http://tekharf.org/images/2009).
Koroner arter hastal›klar› gurubunda anjina pektoris ve myokart infarktüsü (M‹) yer almaktad›r.
Akut myokard infarktüsü (AM‹), aterosklerotik koroner arterin trombüs taraf›ndan t›kanmas› ile meydana gelen ve genellikle ciddi ve sürekli gö¤üs a¤-
r›s› ile karakterize klinik tablonun tan›m›d›r. Tan› ve
tedavisinde son 20 y›lda kaydedilen önemli geliflmeler, morbidite ve mortalite yönünden önemli bir
iyileflme sa¤lam›fl olmakla birlikte, AM‹ günümüzde
halen önemini korumaktad›r (Kan›t düzeyi 1a) (Dauerman, Lessard, Yarzebski, et al 2000). TEKHARF
çal›flmas› verilerine göre ülkemizde yaklafl›k 3.1 milyon koroner kalp hastas›n›n bulundu¤u ve bu say›n›n y›lda %6.4 oran›nda artt›¤›, y›lda 190 bin kiflinin
KAH’dan öldü¤ü bildirilmektedir. Türkiye’de KAH’a
ba¤l› y›ll›k mortalite erkeklerde %0.76, kad›nlarda
%0.38’dir (Kan›t düzeyi 2a) (http://tekharf.org/images/2009). Kardiyovasküler hastal›k ve KAH’›n kad›n ve erkekler için ölüm oranlar› geliflmifl ülkelerin
ço¤unda düflmüfltür. Örne¤in, ABD'de 1971-1982
kohortu, 1982-1992 kohortuna göre; KAH insidans›
%21, kardiyovasküler hastal›klardan ölüm %31 daha düflüktür (Kan›t düzeyi 2a) (Ergin, Muntner, Sherwin, et al 2004). Son y›llarda giderek artan çal›flmalarda M‹ geçiren hastalarda yaflam tarz› de¤iflikli¤i
ve ilaç tedavisinin birlikte kullan›lmas› sonucu risk
faktörlerinin azald›¤› aterosklerozun geriledi¤i, yeni
infarktüs ve ölüm oran›n azald›¤› gösterilmektedir
(Kan›t düzeyi 2B, 2a) (Allison, Squ›res, Johnson, et al
1999; Mukamal, Maclure, Muller, et al 2001).
Akut myokard infarktüsü’nün en ciddi komplikasyonlar›; kardiyojenik flok, kalp yetersizli¤i, ventriküler fibrilasyon ve tekrarlayan iskemidir. ST segment yükselmesi ile baflvuran AM‹ hastalar›n›n tedavi yönetimi, belirtileri 12 saatten az süredir görülüyorsa ya primer perkütan koroner giriflim ile reperfüzyon tedavisi veya trombolitik tedavi yap›lmas›
fleklindedir. Uluslararas› k›lavuzlarda önerilen di¤er
tedaviler oksijen, aspirin, nitratlar ve morfini içerir
(Kan›t düzeyi 4) (Anderson, Adams, Antman, et al
2007; O’Driscoll, Howard, Davison, 2008; Van de
Werf, Bax, Betriu, et al 2008).
Myokard infarktüsünde bir süre kalbin bir bölümüne oksijenli kan ak›fl›nda kesinti oluflur. AM‹ olan
bir hastaya oksijen sa¤lamak için gerekçe bu iskemik myokard doku oksijenasyonunu art›rabilmek,
böylece infarkt büyüklü¤ü ve iskemik semptomlar›
azaltarak buna ba¤l› morbidite ve mortaliteyi
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 66 • Ocak - Haziran 2012
ICN 2012 Temas›: Kan›ttan Eyleme Örnek: Akut Myokard...
azaltmakt›r (Kan›t düzeyi 1a) (Cabello, Burls, Emparanza, et al 2010). M‹ geçirenler ya da geçirme ihtimali olanlarda yüz y›ldan uzun bir süredir oksijen
tedavisi kullan›lmaktad›r (Kan›t düzeyi 1a) (Beasley,
Aldington, Weatherall, et al 2007). Ancak, yay›nlanan k›lavuzlar ve yap›lan çal›flmalara bak›ld›¤›nda
oksijen kullan›m› hakk›nda tam olarak kesinli¤in olmad›¤› görülmektedir, bununla birlikte AM‹’de oksijen tedavisinin mevcut kullan›m›n› de¤ifltirmek
içinde yeterli kan›t yoktur. Bu durum tedavinin yeniden de¤erlendirilmesini gerektirebilir.
Sa¤l›k bak›m›nda kan›ta dayal› uygulama, konu
ile ilgili araflt›rmalar›n seçilmesi, incelenmesi, güvenilir sonuçlar›n sentez edilmesini ve bu sonuçlar›n
uygulamaya yans›t›lmas›n› içermektedir (Kan›t düzeyi 4) (Penz and Bassendowski, 2006). Hemflirelikte
kan›ta dayal› uygulamalar›n hayata geçirilmesi,
hemflirelik araflt›rmalar›n›n özellikleri ve hemflirelik
uygulamalar›n›n gelene¤e dayal› olmas› nedeniyle istenilen düzeyde de¤ildir. Fakat hemflirelik uygulamalar›n›n kan›ta dayal› olmas›, bak›m kalitesini
ve bak›m sonuçlar›n› iyilefltirmek, klinik uygulamalarda ve hasta bak›m sonuçlar›nda fark yaratmak,
bak›m› standardize etmek ve hemflire memnuniyetini artt›rmak gibi sonuçlar aç›s›ndan önem tafl›maktad›r (Kan›t düzeyi 4) (Kocaman, 2003).
Bu yaz›da AM‹ hastalar›nda oksijen kullan›m›na
aç›kl›k getirmek amac›yla ilgili literatür ve çal›flmalar irdelenmifltir. Hemflireler, AM‹ olan hastalar›n tedavi, takip ve bak›m sürecine her aflamada kat›lmaktad›r, dolay›s›yla di¤er bütün konularda oldu¤u gibi oksijen uygulamas›n›n da etkisini de¤erlendirmek amac›yla yap›lan çal›flmalar› ve sonuçlar›
takip etmeli ve klinik uygulamalar›na yans›tmal›, bu
konuda yap›lacak araflt›rmalar› desteklemeli ya
da yürütmelidir.
Akut myokart infarktüsünde oksijen tedavisi
Komplikasyonsuz AM‹’lerde bile, akci¤er s›v› miktar›n›n artmas›na ba¤l› ventilasyon-perfüzyon dengesizli¤i sebebi ile hastalarda hafif de olsa hipoksemi vard›r. Oksijen tedavisi, hipoksemi tedavisi veya
önlenmesi için çevre atmosferinde bulunan oksijen
konsantrasyonundan daha fazla yo¤unlukta oksijen
uygulanmas›d›r. Vücut daima oksijen al›p karbondioksit salmaktad›r, bu proses yetersiz oldu¤u durumda, kanda oksijen seviyesi azal›r ve hastaya ek oksijen gerekebilir. Oksijen tedavisinin amac›, hastal›k
veya yaralanma nedeniyle doygunluk seviyeleri
çok düflük dokular›n oksijen doygunlu¤unu art›rmakt›r. Oksijen tedavisi uygulanan koflullardan baz›lar›
flunlard›r; hipoksemi, ileri derecede solunum s›k›nt›s›
(akut ast›m veya pnömoni vb.), a¤›r travma, anestezi sonras› k›sa süreli tedavi ve akut miyokard infarktüsü (Kan›t düzeyi 4) (http://www.tkd.org.tr/kilavuz,
http://www.enotes.com).
Türk Kardiyoloji Derne¤i, akut myokard infarktüsü tedavi k›lavuzuna göre; komplikasyonsuz AM‹’li
tüm hastalara ilk 2-3 saat boyunca oksijen vermek
yararl› olabilir, mutlak gerekli de¤ildir. Komplikasyonsuz hastalarda 3-6 saatten daha fazla rutin olarak vermek yarars›zd›r. Ciddi kalp yetersizli¤i, flok,
mekanik komplikasyonla seyreden durumlarda,
nazal ve maske yolu ile verilen oksijen hipoksemiyi
düzeltemez. Bu durumlarda endotrakeal intübasyon ve mekanik ventilasyon gereklidir ve gecikmeden uygulanmal›d›r. Burada arter kan gaz› takibine
göre tedavinin planlanmas› esast›r. Bununla birlikte, komplikasyonsuz seyirlerde, fazla miktarda yüksek volümde oksijen verilmesinin, sistemik vazokonstrüksiyon yapt›¤› ve kronik obstrüktif akci¤er
hastal›¤› olan hastalarda oksijenin zararl› olabilece¤i hat›rlanmal›, dakikada 2 litrenin üzerinde verilmemelidir. Nitrogliserin (NTG) verilen hastalarda,
NTG’ye ba¤l› pulmoner vazodilatasyon, ventilasyon-perfüzyon dengesini bozdu¤u için, d›flar›dan
oksijen vermek, hiç olmazsa ilk saatlerde vermek
uygun olur. Bu grup hastalarda 2-3 saati geçen sürelerde oksijene devam etmenin yarar› aç›k de¤ildir (Kan›t düzeyi 4) (http://www.tkd.org.tr/kilavuz).
Akut iskemik sendromlarda rutin oksijen verilmesi al›flkanl›¤› geliflmifl olmakla birlikte, bunun her
hastaya yararl› olup olmad›¤› çok aç›k de¤ildir.
Oksijenin biyolojik olarak yararl› olmas›na ra¤men,
ayn› zamanda zararl›da olabilmektedir. Oksijenin
potansiyel zararl› mekanizmalar›; intrakoroner
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 67 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
doppler ultrasonografi ile ölçülen koroner arter kan
ak›m›n› azaltmas› ve koroner damar direncini art›rmas›, strok volüm ve kardiyak outputu azaltmas›,
oksijen serbest radikallerindeki art›fl›n reperfüzyon
yaralanmalar›na neden olmas› ve hiperoksiden
dolay› vasküler rezistans art›fl› olarak s›ralanabilir,
bu durum oksijenin etkisini çeliflkili hale getirmektedir (Kan›t düzeyi 1a) (McNulty, King, Scott, et al
2005; McNulty, Robertson, Tulli, et al 2007; Rousseau, Bak, Janerot-Sjoberg, 2005).
Myokart infarktüsünde oksiyen tedavisinin tarihsel perspektifinin de¤erlendirildi¤i bir incelemede;
Russek ve arkadafllar›n›n 1950 y›l›nda, myokard infarktüsü ya da anjina pektoris geçiren, arteriyel oksijen satürasyonu normal olan hastalara %100 oksijen uygulaman›n kontrendike olabilece¤i uyar›s›nda bulunduklar› belirlenmifltir. Bu tarihten beri, miyokard infarktüsü tedavisinde yüksek ak›ml› oksijenin çok say›da potansiyel zararl› etkileri bildirilmifltir,
ancak hemen hemen tüm hastalara oksijen verilmesi rutin klinik uygulama olarak devam etmektedir. Bourassa ve arkadafllar›n›n 1969 y›l›nda yapt›¤›
çal›flmada ise ciddi üç damar hastal›¤› olan hastalarda, %100 oksijen uygulamas›n›n anormal laktat
de¤iflikliklerine neden oldu¤u bildirilerek, yüksek
ak›ml› oksijenin ciddi koroner arter hastal›¤› olanlarda koroner kan ak›m›n› azaltarak miyokard iskemisine neden olabilece¤i sonucuna var›lm›flt›r. Madias ve arkadafllar›n›n 1976 y›l›nda yapt›klar› çal›flma
incelendi¤inde, M‹ geçiren hastalarda oksijen tedavisinin iskemik hasar› azaltabilece¤i gösterilmifltir. Ne yaz›k ki, randomize kontrollü çal›flmada tasar›m eksikli¤i, oksijen tedavi süresi veya ST ölçümlerinin standardizasyonu bulgular›n önemini s›n›rlamaktad›r, ayr›ca ST de¤ifliklikleri ve infarkt yafl›, oksijen inhalasyonu, PaO2 düzeyleri, ya da ilk ST ölçümlerine maruz kalma süresi aras›nda bir iliflki bulunamam›flt›r. Bu durumlara göre oksijen tedavisinin yarar›n› Q dalgas›z miyokard infarktüsü için orta
düzeyde bir kan›t olarak düflünülmelidir. Yinede,
miyokard infarktüsünde oksijen tedavisinin yarar›
için önemli bir klinik kan›tt›r bu nedenle çal›flman›n
ayr›nt›l› olarak dikkate al›nmas› gerekmektedir (Ka-
n›t düzeyi 1a) (Beasley, et al 2007).
Myokard infarktüsü ve unstabil anginan›n tedavisinde 1980'li ve 1990’l› y›llara; tromboliz, aspirin, heparin, beta blokaj, kalsiyum antagonistleri, anjiyotensin dönüfltürücü enzim inhibitörleri, nitrat ve magnezyum dahil, farmakolojik ajanlar›n denemeleri hakimdi. Yine bu dönemde, yüksek ak›m oksijen kullan›m› hakk›nda daha fazla endiflelere yol alan çok
say›da çal›flma vard›. Örne¤in, kritik hastalarda, yüksek ak›ml› oksijenin fizyolojik olmayan etkilerinden
dokuyu korumak için kan ak›m› ve fonksiyonel oksijen flant›nda bozulmaya neden olarak, tüm vücutta
oksijen al›m›n› azaltt›¤› görüldü (Kan›t düzeyi 1a) (Beasley, et al 2007; Reinhart, Bloos, Konig, et al 1991).
McNulty ve ark. (2005) yüksek ak›ml› oksijen uygulamas›n›n iskemik kalp hastal›¤› olan stabil hastalarda koroner arter kan ak›m›n› azaltt›¤›n› göstermifllerdir (Kan›t düzeyi 1a). Nicholson taraf›ndan
yap›lan randomize ve non-randomize çal›flmalar›n
incelemesinde, oksijen uygulamas›n›n akut myokard iskemisini azaltmad›¤› belirlenmifltir, hatta baz› bulgular oksijenin myokard iskemisini art›rabilece¤ini göstermifltir (Kan›t düzeyi 1b) (Nicholson, 2004).
Wijesinghe ve ark. taraf›ndan yap›lan, AM‹’li hastalarda infarkt boyutuna oksijenin etkisinin araflt›r›ld›¤›
sistematik incelemede, yüksek ak›ml› oksijen tedavisinin etkinli¤i ve güvenilirli¤i aç›s›ndan çok az kan›ta rastlanm›flt›r (Kan›t düzeyi 1a) (Wijesinghe, Perrin, Ranchord, et al 2009). Cabello ve ark. (2010)
M‹ olan hastalarda oksijen tedavisi ile ilgili çal›flmalar› incelediklerinde, mevcut bulgular›n ço¤unlukla, M‹ tedavisinde yüksek ak›ml› oksijenin rutin kullan›m›n›n daha büyük bir infarkta neden olabilece¤i
ve mortalite riskinde art›fl olabilece¤i gösterdi¤i belirtilmifltir (Kan›t düzeyi 1a).
Buna ra¤men, uluslararas› k›lavuzlarda AM‹’de
oksijen tedavisine yayg›n olarak de¤inilmektedir
(Kan›t düzeyi 4) (Anderson, et al 2007, Van de Werf,
et al 2008, American Heart Association guidelinesi,
2005). Amerikan Kardiyoloji Üniversitesi (American
College of Cardiology), doksandan daha az arteriel oksijen satürasyonlu tüm ST segment elevasyonlu
myokart infarktüsü olan hastalar için ilk alt› saatte
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 68 • Ocak - Haziran 2012
ICN 2012 Temas›: Kan›ttan Eyleme Örnek: Akut Myokard...
rutin oksijen ölçümünü önermektedir (Kan›t düzeyi
4) (Antman, Anbe, Armstrong, et al 2004). Amerikan Kardiyoloji Üniversitesi ve Amerikan Kardiyoloji
Derne¤i (American Heart association) güncel k›lavuzunda, STEM‹ ve non-STEM‹ olan, oksijen saturasyonu doksan olan ve di¤er tüm hastalar için ilk alt›
saat boyunca oksijen kullan›lmas› önerilmektedir
(Kan›t düzeyi 4) (Anderson, et al 2007).
ILCOR (The International Liaison Committee on
Resuscitation), acil durumlarda STEM‹’li hastalara
hipoksi aç›s›ndan potansiyel yararlar› olaca¤›ndan
ilk alt› saatte oksijen deste¤ini tavsiye etmektedir
(Kan›t düzeyi 4) (International Liaison Committee
on Resuscitation, 2005). Öte yandan, Bassand ve
ark. 2007 y›l›nda yapt›klar› incelemede Avrupa k›lavuzlar›nda, akut koroner sendromlarda rutin oksijen
kullan›m›n›n önerilmedi¤i belirtilmifltir, en son SIGN
(Scottish Intercollegiate Guidelines Network) rehberinde sadece hipoksemide oksijen kullan›m›n›
önerilmekle birlikte bunun etkinli¤i hakk›nda hiç klinik kan›t gösterilmemifl ancak hayvanlarda infarkt
boyutunda azalma gösterilmifltir (Kan›t düzeyi 4)
(http://www.sign.ac.uk/pdf/sign93.pdf, Bassand,
Hamm, Ardissino, 2007).
The British Heart Foundation (BHF), Guardian
gazetesinde bir makalede oksijen kullan›m› hakk›nda flüphelere yan›t olarak yüksek ak›ml› oksijen uygulamas›n›n kalp krizi tedavisinin önemli bir parças› oldu¤unu belirtmifltir (Kan›t düzeyi 1a) (Beasley,
et al 2007).
Cabello ve ark. yapt›¤› çal›flmada AM‹’de a¤r›
ve mortaliteyi azaltmak için oksijen tedavisinin hekimler taraf›ndan yayg›n olarak kullan›ld›¤› belirlenmifltir (Kan›t düzeyi 2a) (Cabello, Emparanza, García 2009). Yine Cabello ve ark. AM‹’li hastalarda,
oksijen tedavisinin kullan›m› ile ilgili 2010 y›l›nda
yapt›klar› sistematik incelemede, t›bbi literatürde
ayr›nt›l› bir tarama yap›lm›fl ve toplam 387 hastay›
içeren sadece üç çal›flmaya rastlanm›flt›r. Randomize kontrollü çal›flmalarda AM‹’li hastalarda inhale oksijenin rutin kullan›m›n› destekleyen kesin bir
kan›t bulunamam›flt›r. Ölüm ya da a¤r› aç›s›ndan
rutin inhale oksijen tedavisinin hiçbir yarar›n›n ol-
mad›¤›, oksijen alan grupta daha fazla ölüm oldu¤u, ancak bunun bir tesadüfi bulgu olabilece¤i
belirtilmifltir (Kan›t düzeyi 1a) (Cabello, et al 2010).
Kilgannon ve ark. 2010 y›l›nda kardiyak arrest
nedeniyle yo¤un bak›mda takip edilen 6326 hasta
ile yapt›klar› çal›flmada; yüksek kan oksijen seviyesi
olanlarda, oksijen düzeyleri normal veya düflük
olanlara k›yasla daha yüksek hastane içi ölüm oran›n›n oldu¤u belirlenmifltir (Kan›t düzeyi 1a) (Kilgannon, Jones, Shapiro, 2010).
Sonuç
Baz› t›bbi uygulamalar hala al›flkanl›klar, geleneksel uygulamalar ve deneyimlere dayanabilmektedir. Genel olarak, uygulama geleneklere
de¤il, kan›tlanm›fl bir yarar ve güvenli¤e dayal› olmal›d›r. Kan›ta dayal› t›pta, bir t›bbi yaklafl›m için
fizyopatolojik temeli olmayan bir uygulama yeterli
de¤ildir. Bilimsel uygulamalar›n etkinli¤i ve etkilili¤i
kan›tlanm›fl olmal›d›r. Bu da klinik çal›flmalar ile
mümkündür. Oksijen kullan›m›n›n olas› zararlar›n› ve
kullan›m önerilerini do¤ru bir flekilde belirlemek için
de yeni ayr›nt›l› klinik çal›flmalara ihtiyaç vard›r.
Kaynaklar
1.
Akut Miyokard ‹nfarktüsü Tedavi K›lavuzu. http://www.tkd.
org.tr/kilavuz/k07.html. 18.04.2011.
2.
Allison, T.G., Squ›res, R.W., Johnson, B.D., Gau, G.T. (1999).
Achieving national cholesterol education program goals
for low-density lipoprotein cholesterol in cardiac patients:
importance of diet, exercise, weight control, and drug
therapy, Mayo Clin. Proc. 74(5), 466-473.
3.
American Heart Association. (2005). American Heart
Association guidelines for cardiopulmonary resuscitation
and emergency cardiovascular care: Part 8: Stabilization of
the Patient With Acute Coronary Syndromes, Circulation
112 Suppl IV, 89-110.
Anderson, J.L.E, Adams, C.D., Antman, E.M., Bridges, C.R.,
Califf, R.M., Casey, D.E., Chavey, W.E., Fesmire, F.M.,
Hochman, J.S., Levin, T.N., Lincoff, A.M., Peterson, E.D.,
Theroux, P., Wenger, N.K, Wright R.S. (2007). ACC/AHA 2007
Guidelines for the Management of Patients With Unstable
Angina/Non–ST-Elevation Myocardial Infarction: Executive
Summary A Report of the American College of
Cardiology/American Heart Association Task Force on
Practice Guidelines (Writing Committee to Revise the 2002
Guidelines for the Management of Patients With Unstable
4.
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 69 • Ocak - Haziran 2012
ICN 2012 Temas›: Kan›ttan Eyleme Örnek: Akut Myokard...
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
Angina/Non–ST-Elevation Myocardial Infarction),
Circulation 116, 803-877.
Antman, E.M., Anbe, D.T., Armstrong, P.W., Bates, E.R., Gren,
L.A., Hand, M., Hochman, J.S., Krumholz, H.M., Kushner, F.G.,
Lamas, G.A., Mullany, C.J., Ornato, J.P., Pearle, D.L., Sloan,
M.A., Smith, S.C., Alpert, J.S., Anderson, J.L., Faxon, D.P.,
Fuster, V., Gibbons, R.J., Gregoratos, G., Halperin, J.L.,
Hiratzka, L.F., Hunt, S.A., Jacobs, A.K., Ornato, J.P. (2004).
American College of Cardiology; American Heart
Association; Canadian Cardiovascular Society. ACC/AHA
guidelines for the management of patients with
ST-elevation myocardial infarction: executive summary: a
report of the American College of Cardiology/American
Heart Association Task Force on Practice Guidelines (Writing
Committee to Revise the 1999 Guidelines for the
Management of Patients With Acute Myocardial
Infarction), Circulation 110, 588-636.
Bassand, J.P., Hamm, C.W., Ardissino, D., Boersma, E., Budaj,
A., Fernandez-Aviles, F., Fox, K.A.A., Hasdai, D., Ohman,
E.M., Wallentin, L., Wijns, W. (2007). Guidelines for the
diagnosis and treatment of non-ST-segment elevation
acute coronary syndromes. The Task Force for the Diagnosis
and Treatment of Non-ST-Segment Elevation Acute
Coronary Syndromes of the European Society of
Cardiology, Eur Heart J 28(13), 1598-1660.
Beasley, R., Aldington, S., Weatherall, M., Robinson, G.,
McHaffie, D. (2007). Oxygen therapy in myocardial
infarction: An historical perspective, J R Soc Med. 100(3),
130-133.
Boleyn, M. Oxygen Therapy. http://www.enotes.com/
oxygen-therapy-reference/oxygen-therapy-172253.
14.03.2012.
Cabello, J.B., Burls, A., Emparanza, J.I., Bayliss, S., Quinn,
T. (2010). Oxygen therapy for acute myocardial infarction,
Cochrane Database Syst Rev. 16(6), CD007160.
Cabello, J.B., Emparanza, J.I., García, V.R., Burls, A. (2009).
Oxygen therapy for acute myocardial infarction: a
web-based survey of physicians' practices and beliefs,
Emergencias 21, 422-428.
Committee on the Management of Patients with Unstable
Angina. (2000). ACC/AHA guidelines for the management
of patients with unstable angina and non-ST-Segment
elevation myocardial infarction: A report of the American
College of Cardiology/ American Heart Association task
force on practice guidelines, J Am Coll Cardiol 36(3), 970-1062.
Dauerman, H.L., Lessard, D., Yarzebski, J., Furman, M.I.,
Gore, J.M., Goldberg, R.J. (2000). Ten-year trends in the
incidence, treatment and outcome of Q-wave myocardial
infarction, Am J Cardiol 86(7), 730-735.
Ergin, A., Muntner, P., Sherwin, R., He, J. (2004). Secular
trends in cardiovascular disease mortality, incidence, and
case fatality rates in adults in the United States, American
Journal of Medicine 117(4), 219–227.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
27.
International Liaison Committee on Resuscitation. (2005).
International Liaison Committee on Resuscitation Part 5:
acute coronary syndromes, Resuscitation 67(2-3), 249-269.
Kilgannon, J.H., Jones, A.E., Shapiro, N.I., Angelos, M.G.,
Milcarek, B., Hunter, K., Parrillo, J.E., Trzeciak, S. (2010).
Association between arterial hyperoxia following
resuscitation from cardiac arrest and in-hospital mortality,
JAMA 303(21), 2165-2171.
Kocaman, G. (2003). Hemflirelikte Kan›ta Dayal› Uygulama,
Hemflirelikte Araflt›rma Gelifltirme Dergisi 5(2), 61-69.
McNulty, P.H., King, N., Scott, S., Hartman, G., McCann, J.,
Kozak, M., Chambers, C.E., Demers, L.M., Sinoway, L.I.
(2005). Effects of supplemental oxygen administration on
coronary blood flow in patients undergoing cardiac
catheterization, American Journal of Physiology. Heart and
Circulation Physiology 288(3), H1057-H1062.
McNulty, P.H., Robertson, B.J., Tulli, M.A., Hess, J., Harach,
L.A., Scott, S., Sinoway, L.I. (2007). Effect of hyperoxia and
vitamin C on coronary blood flow in patients with ischaemic
heart disease, Journal of Applied Physiology 102(5), 2040-2045.
Mukamal, K.J., Maclure, M., Muller, J.E., Sherwood, J.B.,
Mittleman, M.A. (2001). Prior alcohol consumption and
mortality following acute myocardial infarction, JAMA
285(15), 1965-1970.
Nicholson, C.A. (2004). Systematic review of the
effectiveness of oxygen in reducing acute myocardial
ischaemia, Journal of Clinical Nursing 13(8), 996-1007.
O’Driscoll, B.R., Howard, L.S., Davison, A.G. (2008). BTS
guideline for emergency oxygen use in adult patients,
Thorax 63 Suppl 6, 1-68.
Onat, A. TEKHARF 2009 Türk Halk›n›n Kusurlu Kalp Sa¤l›¤›
S›rr›na Ifl›k, T›bba Önemli Katk›. http://tekharf.org/
images/2009/icin.pdf. 29.03.2012.
Penz, L.K., Bassendowski, S.L. (2006). Evidence-based
nursing in clinical practice: ›mplications for nurse educators,
The Journal of Continuing Education in Nursing 37(6), 250-254.
Reinhart, K., Bloos, F., Konig, F., Bredle, D., Hannemann, L.
(1991). Reversible decrease of oxygen consumption by
hyperoxia, Chest 99, 690-694.
Rousseau, A., Bak, Z., Janerot-Sjoberg, B., Sjoberg, F. (2005).
Acute hyperoxaemia-induced effects on regional blood
flow, oxygen consumption and central circulation in man,
Acta Physiologica Scandinavica 183(3), 231-240.
Van de Werf, F., Bax, J., Betriu, A., Blomstrom-Lundqvist, C.,
Crea, F., Falk, V., Filippatos, G., Fox, K., Huber, K., Kastrati, A.,
Rosengren, A., Steg, P.G., Tubaro, M., Verheugt, F.,
Weidinger, F., Weis, M. (2008). Management of acute
myocardial infarction in patients presenting with persistent
ST-segment elevation: the Task Force on the Management
of ST-Segment Elevation Acute Myocardial Infarction of the
European Society of Cardiology, European Heart Journal
29, 2909-2945.
Wijesinghe, M., Perin, K., Ranchord, A., Simmonds, M.,
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 70 • Ocak - Haziran 2012
Ceza ve Tutukevlerinde Bulunan Hükümlü,
Tutuklu ve Çal›flflaanlar›n Diyabet Yönünden
De¤erlendirilmesi
Cosansu G1, Y›ld›r›m N2, Erdo¤an S1,Olgun N3, Özcan fi1, Çelik S4, DHD Cezaevi Çal›flma Grubu5
‹stanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemflirelik Fakültesi, ‹STANBUL
1
Dr. Sami Ulus Kad›n Do¤um, Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi, ‹STANBUL
2
Ac›badem Üniversitesi Sa¤l›k Bilimleri Fakültesi, ‹STANBUL
3
‹stanbul Üniversitesi ‹stanbul T›p Fakültesi Hastanesi, ‹STANBUL
4
(Bilgili H, Demirgöz S, Göro¤lu F, Ayd›n M, ‹lhan A,Genç B, Tok A, Temiz N,
5
Bulut Y, Tarakç› Z, Akyüz S, Özkesemen Say›n B,Tarhan N, Yurdakul S ve Çakmak S)
Özet
Bu tan›mlay›c› çal›flma, ceza ve tutukevlerinde bulunan hükümlü/tutuklu
ve çal›flanlar› diyabet risk faktörleri yönünden de¤erlendirmek ve diyabeti
olanlar›n diyabet bak›m düzeylerini ve gereksinimlerini saptamak amac› ile
planland›. Ankara Sincan ve Karabük Cezaevlerinde Mart-Nisan 2007 tarihlerinde bulunan hükümlü/tutuklu ve cezaevi çal›flan› olmak üzere toplam
1747 kifli üzerinde yürütüldü.
Verilerin toplanmas›nda Amerikan Diyabet Birli¤i (ADA)’nin belirledi¤i diyabet risk faktörleri do¤rultusunda haz›rlanan “Diyabet Risk Belirleme Formu” kullan›ld›. Diyabet tan›s› olan bireyler “Diyabetli Birey Tan›lama Formu”
ile de¤erlendirildi. Tüm bireylerde kan flekeri, kan bas›nc›, boy ve kilo ölçümleri ile ADA tan› kriterleri do¤rultusunda gerekli olan bireylere oral glikoz tolerans testi (OGTT) yap›ld›.
Yafl ortalamas› 32,8±11,3 y›l olan grubun %83,5’i hükümlü/tutuklu, %16,5’i
kurum çal›flan›, %90,4’ü erkekti. Elliüç (%3) kiflide tan›lanm›fl diyabet oldu¤u
saptand›. Kat›l›mc›lar›n 776’s›nda (%44,5) diyabet risk faktörü saptanmad›
ve açl›k kan flekeri normal bulundu. 918 kiflinin (%52,5) ise en az bir risk faktörü tafl›d›¤› belirlendi. Yüksek risk tafl›yan 145 kifliye OGTT yap›ld› ve 18 kifliye
diyabet, 12 kifliye bozulmufl glikoz tolerans› tan›s› kondu. Eski ve yeni diyabet
tan›l›lar bir arada de¤erlendirildi¤inde grupta diyabet prevalans› %4 (n=71)
olarak saptand›. Önceden diyabet tan›s› olan 53 bireyin yafl ortalamas› 52,7
±12,0, tan› süresi 7,41±8,1 y›ld›. Diyabetlilerin %80,5’inin diyabet kontrolü yapt›rmad›¤›, %6,5’inin revirde kontrollerini yapt›rd›¤›, %89’unun diyetine uymad›¤›, %81’inin ise aktif egzersiz yapmad›¤› belirlendi. Elde edilen sonuçlara
göre, ceza ve tutukevlerinde bulunan bireylerde diyabet risk faktörleri yüksek orandad›r ve mevcut diyabetlilerin tedavi ve izlemleri ile ilgili ciddi s›k›nt›lar vard›r.
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 71 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Summary
Diabetes Screening and Assessment in
Prisoners and Persons Working in Prisons
This descriptive study was conducted to screen the diabetes and its risk factors in prisoners
and persons working in prisons; and to evaluate
the diabetes management of those who had already diagnosed with diabetes. The study was
carried out with 1747 individuals in Ankara Sincan and Karabük Prisons between March-April
2007. Diabetes Risk Assessment Form based on
the diabetes risk screening recommendation
and diabetes diagnosis criteria of American Diabetes Association (ADA) was used. Blood glucose, blood pressure and height and weight were measured. Oral glucose tolerance test (OGTT)
was done according to ADA diabetes diagnosis
criteria.
Mean age was 32,8 (SD=11,3). Of sample,
83,5% was prisoner, 16,5% staff working in the prisons, 90,4% male. Fifity three (3%) participants had
had diabetes diagnosis. Seven hundred seventysix
participants (44,5%) had normal blood glucose
and no any diabetes risk factor while 918 participants (52,5%) had at least one or more risk factors.
According to ADA diabetes diagnosis criteria, 145
people had OGTT and 18 individuals were diagnosed with diabetes and 12 individuals with impaired
glucose tolerance. Finally, diabetes prevelance
was found as 4% (n=71) including previously and
newly diagnosed individuals.
In the individuals who had diabetes diagnosis
formerly (n=53), mean age was 52,7 (SD=12,0) years, duration of diabetes was 7,41 (SD=8,1) years.
It was found that 80,5% of them did not have clinic visits for diabetes control, 6,5% did have diabetes check in the sickroom of prisons, 89% did
not adhere to diet, 81% did not do regular exercise.
In conclusion, individuals in prisons had increased diabetes risks and people with diabetes had
serious problems in their diabetes management
and control.
Girifl
Diyabet yaflad›¤›m›z yüzy›l›n en ciddi sa¤l›k sorunlar›ndan biridir ve görülme s›kl›¤› tahminlerin çok üstünde bir art›fl göstermektedir. Dünyada her 100 eriflkinden yaklafl›k sekiz’inin diyabetli, yedi’sinin de diyabete aday oldu¤u, 2011 y›l›nda 366 milyon olan diyabetli say›s›n›n 2030’da 552 milyona ulaflaca¤› tahmin
edilmektedir. Diyabetlilerin büyük ço¤unlu¤unu eriflkin bireylerin oluflturdu¤u ve dünyada, 2011 y›l›nda
4,6 milyon kiflinin diyabete ba¤l› nedenlerle hayat›n›
kaybetti¤i bildirilmektedir. (http://www.idf.org/diabetesatlas/5e/the-global-burden). Benzer olarak
Türkiye’de eriflkin grupta diyabet görülme oran› h›zla
artmaktad›r. Son 12 y›lda, bu oran %7,2’den %13,7’ye
yükselmifltir (Satman ve ark. 2011).
Tüm toplumu özellikle de eriflkin yafltaki bireyleri
etkileyen diyabet, ceza ve tutukevlerinde bulunan
hükümlüleri de etkiler. Türkiye’de Mart 2012 y›l› verilerine göre 132369 kifli ceza ve tutukevlerinde bulunmaktad›r ve bu kiflilerin büyük ço¤unlu¤u 20 yafl
üstündeki bireylerdir (http://www.cte.adalet.gov.
tr/). Hükümlü/tutuklu olman›n özünde özgürlü¤ün k›s›tlanmas› oldu¤undan bu durum bireylerin beden
ve ruh sa¤l›¤›n› do¤rudan etkiler. Bu durumda olan
bireyler sa¤l›klar› ile ilgili seçimlerinde de özgür de¤ildir ve genellikle kesintisiz sa¤l›k hizmeti almalar› zordur (Fraser, 2007). Bununla birlikte ceza ve tutukevlerinde bulunan kimselerin beden ve ruh sa¤l›¤› içinde yaflamaya iliflkin temel hakk› devam eder. Dolay›s›yla, cezaevi yönetimleri yaln›z mahkumlara ve tutuklululara sa¤l›k hizmeti sunmaktan de¤il, hem
mahkumlar›n, hem de personelin sa¤l›¤›n› koruyacak, gelifltirecek koflullar› sa¤lamaktan da sorumludur (Coyle, 2002; Marshall ve ark. 2000).
Cezaevlerinde bulunan bireylerde bulafl›c› hastal›klar›n, psikolojik ve psikiyatrik sorunlar›n fazla oldu¤u (Coyle, 2007; Hayton, 2007; Watson ve ark.
2004 ) ancak diyabetin s›k görülen bir hastal›k olmas›na ra¤men genellikle unutulan bir hastal›k oldu¤u rapor edilmektedir (Bayle ve ark. 2011). Nitekim, Türkiye’de cezaevi popülasyonunda diyabet
görülme s›kl›¤› ve cezaevlerindeki diyabetli say›s› ile
ilgili veriye ulafl›lamam›flt›r.
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 72 • Ocak - Haziran 2012
Ceza ve Tutukevlerinde Bulunan Hükümlü, Tutuklu ve...
Ceza ve tutukevleri hem diyabet riski tafl›yanlar
hem de diyabetli bireyler için ola¤an yaflam süreciyle k›yasland›¤›nda ilave zorluklar› olan bir ortamd›r. Bu grupta diyabete ba¤l› geliflen komplikasyonlar›n (kalp hastal›klar›, yüksek tansiyon, körlük,
ayak yaralar› vb.) ve di¤er hastal›klar›n daha fazla
oldu¤u bilinmektedir. Bu durumun, tedavi sürecinde olanaklar›n yetersiz olmas›, özellikle diyet, fiziksel
aktivite ve kendi kendine kan flekeri ölçümü imkânlar›n›n s›n›rl› olmas› ve tedavi uyumsuzluklar›ndan kaynakland›¤› rapor edilmektedir (D’Souza ve
ark.. 2005; Edwards, 2005; McFarlane, 1996; McFarlane ve ark.1992).
Oysa, ›slah kurumlar› diyabet bak›m›nda düflünülen standartlar›n baflar›ya ulaflmas› için iyi bir ortam
sa¤layabilir. Cezaevinde, özelikle tedavi ile uyumlu
olan bir diyet ve fiziksel aktivite için uygun koflullar
sa¤lanabilirse ve t›bbi bak›mda hastalar desteklenerek yak›n takibe al›n›rsa diyabetin kontrolü mümkündür. Bu koflullar›n iyi planlanm›fl bir bak›mla diyabet yönetimini iyilefltirmek için f›rsat oldu¤unu belirten yazarlar vard›r (ADA, 2011; Bayle ve ark. 2011;
Booles, 2011; Edward, 2005; Robson, 2009). Ancak,
diyabetlilerin tedavisinde baflar›ya ulafl›lmas› için
cezaevlerinde, diyabet yönetimi ve t›bbi bak›m için
yaz›lm›fl protokollerin ve uygulamalar›n olmas›, diyabet bak›m›nda yetiflmifl elamanlar›n olmas› gereklidir (ADA 2011; Bayle ve ark. 2011; Condon ve ark.
2007a; McFarlane, 1996; McFarlane ve ark.1992)
Ceza ve tutukevleri ayn› zamanda toplumsal
güvenli¤i de ilgilendiren kurumlar olmas› nedeniyle
diyabet yönetimi kurum aç›s›ndan s›k›nt› yaratabilmektedir. Diyabetlinin kullanmas› gereken ilaçlar,
insülinler ve t›bbi malzemeler hükümlü/tutuklular taraf›ndan kötüye kullan›labilmektedir. Bu anlamda,
diyabetli hükümlü/tutuklular›n, kuruma ilk gelifllerinde ayr›nt›l› olarak tan›lanmas›, bireysel özelliklerinin
belirlenmesi, diyabetli bireyin yaflamsal sürecine oldu¤u kadar kurumun güvenlik sürecine de olumlu
etki sa¤layacakt›r. Ayr›ca erken teflhis ve durum tan›lama, kurum d›fl› transferi gerektiren acil durumlar›n azalt›lmas›n› sa¤layarak güvenlik sürecini olumlu
etkileyecektir (ADA,2011, Edwards, 2005).
Ba¤›ml› ve s›n›rl› bir yaflam süreci yaflanmas› nedeniyle ceza ve tutukevlerinde diyabeti olmayan
ancak diyabet aç›s›ndan risk tafl›yan bireylerin de
de¤erlendirilmesi önem kazanmaktad›r. Özellikle,
mevcut diyabetlilerin bak›m›n›n yan› s›ra diyabetin
erken teflhisinin sa¤lanmas› amac›yla, cezaevine
gelen tüm bireylerin kabulde ve belli aralarla diyabet risk faktörleri aç›s›ndan de¤erlendirilmesinde yarar oldu¤u bildirilmektedir (ADA,2011, Edward, 2005)
Çal›flman›n amac›
Bu çal›flman›n amac›, ceza ve tutukevlerinde
bulunan hükümlü/tutuklu ve çal›flanlar› diyabet risk
faktörleri yönünden de¤erlendirmek ve diyabeti
olanlar›n mevcut durumlar›n› belirlemektir.
Gereç - yöntem
Bu çal›flma Adalet Bakanl›¤› Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlü¤ünden gerekli izinler al›nd›ktan
sonra 22 Mart - 28 Nisan 2007 tarihleri aras›nda Ankara Sincan ve Karabük Cezaevlerinde bulunan
toplam 1747 birey üzerinde yürütülen, tan›mlay›c›
tipte bir araflt›rmad›r.
Veri toplama araçlar›
Veri toplama arac› olarak Diyabet Birli¤i
(ADA)’nin belirledi¤i diyabet risk faktörleri do¤rultusunda haz›rlanan “Diyabet Risk Belirleme Formu”
ve “Diyabetli Birey Tan›lama Formu”, kan flekeri ölçüm cihaz›, tansiyon aleti, baskül ve standart mezür kullan›lm›flt›r.
Diyabet riskleri kapsam›nda fiziksel aktivite düzeyi bireylerin günlük aktivite süresi ve s›kl›¤›na göre
de¤erlendirilmifl, haftada en az 3 gün, 30-45 dakika düzenli yürüyüfl, egzersiz yapan bireyler “aktif”
olarak kabul edilmifltir.
Veri toplama süreci
Çal›flma süreci afla¤›da belirtilen
flekilde yürütülmüfltür.
1) Malzeme temin edildikten sonra, çal›flma için
tahsis edilen salonlarda tarama ve
dan›flmanl›k hizmeti için gerekli düzen
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 73 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
kurulmufl,
2) Tüm kat›l›mc›lar›n boy, tart›, kan bas›nc›, kan
flekeri ölçümleri yap›lm›fl ve bulgular daha
önce kendilerine verilen bireysel kay›t
formlar›na yaz›lm›fl,
3) Ölçümleri tamamlanan kat›l›mc›lar
ellerindeki form ile dan›flmanl›k masas›na
al›nm›fl ve formunda kay›tl› olan bilgiler
uzman diyabet hemflireleri taraf›ndan
de¤erlendirilmifltir. Buna göre;
• Diyabet yönünden risk tafl›mayan bireylere
genel sa¤l›k önerileri yap›lm›fl,
• Diyabet riski tafl›yan ancak kan flekeri
normal düzeyde olanlara risk dan›flmanl›¤›
yap›lm›fl,
• Kan flekeri yüksek bulunan bireylere bir
sonraki gün OGTT (Oral Glikoz Tolerans
Testi) için randevu verilmifl,
• Mevcut diyabetli bireylerin genel durumlar›
(kan flekeri düzeyi, tedavi düzeni vb)
de¤erlendirilmifl ve gerekli e¤itimler verilmifl,
• OGTT sonucu yeni diyabet tan›s› alan
bireylere e¤itim verilmifl ve ilaç tedavilerinin
kurum hekimleri taraf›ndan düzenlenmesi
sa¤lanm›flt›r.
Diyabet risklerinin de¤erlendirilmesinde Amerikan Diyabet Birli¤i (ADA) kriterleri esas al›nm›flt›r
(ADA, 2007)
Verilerin de¤erlendirilmesi
Verilerin de¤erlendirilmesinde SPSS kullan›larak
say›, yüzdelik, ortalama ve standart sapma, korelasyon analizleri yap›lm›flt›r
Bulgular
Kat›l›mc›lar›n özellikleri
Çal›flma Ankara Sincan ve Karabük Cezaevlerinde bulunan ve yafl ortalamas› 32,8±11,3 olan
1459’u hükümlü/tutuklu, 288’i görevli olmak üzere
toplam 1747 birey üzerinde yürütülmüfltür. Çal›flma
grubunun temel özellikleri Tablo 1’de gösterilmifltir.
Bu çal›flmaya dahil edilen bireylerin %83,5’i hükümlü/tutuklu, %16,5’i cezaevi görevlisidir. Büyük ço-
¤unlu¤u erkek ve ilkokul mezunu olan grubun
%73,3’ü sigara içmektedir. Grubun yar›dan fazlas›n›n (n:888) Beden Kitle indeksi 25 kg/m2’nin üstündedir ve yaflla birlikte BK‹ artmaktad›r (r:0.40,
p<0.00)
Diyabet risk de¤erlendirmesi sonuçlar›
Çal›flmaya kat›lan tüm bireylerde diyabet risk
faktörleri sorgulanm›flt›r. Yap›lan diyabet risk taramas›nda 776 bireyde (%44,5) diyabet risk faktörü
ve kan flekeri yüksekli¤i belirlenmemifl, 53 kiflinin daha önceden diyabet tan›s› ald›¤› (%3), 918 kiflinin
(%52,5) ise en az bir risk faktörü tafl›d›¤› belirlenmifltir. Diyabet risk faktörlerinin da¤›l›m› Tablo 2’de
gösterilmifltir. Buna göre grubun %49,7’sinin (n:842)
BK‹ 25 kg/m2 ve üstünde, %66,1’i (n:1120) sedanter/hafif aktiftir. Bireylerin %32,4’ünde ailede diyabet, %3,6’s›nda herhangi bir zamanda kan flekeri
yüksekli¤i, kad›nlar›n %13’ünde gestasyonel diyaTablo 1: Sosyo-demografik özellikleri ve
al›flkanl›klar› (n:1747)
Ceza/ Tutukevi
Ankara Sincan
Karabük
Cezaevinde Bulunma Nedeni
Hükümlü/tutuklu
Çal›flan
Cinsiyet
Erkek
Kad›n
Medeni Durum
Evli
Bekar
E¤itim düzeyi
Okur-yazar de¤il
‹lkokul
Ortaokul
Lise
Üniversite
Sigara
Evet
Hay›r
Ortalama sigara tüketimi:
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 74 • Ocak - Haziran 2012
N
1496
251
(%)
85,6
14,4
1459
288
83,5
16,5
1579
168
90,4
9,6
942
805
53,9
46.1
95
647
364
452
189
5,4
37,0
20,8
25,9
10,8
1280
73,3
467
26,7
21,4±11 adet
Ceza ve Tutukevlerinde Bulunan Hükümlü, Tutuklu ve...
bet öyküsü tan›lanm›flt›r. Ayr›ca risk de¤erlendirmesi yap›lan kat›l›mc›lar›n %14,5’inin kan bas›nc› yüksek bulunmufl ya da antihipertansif kulland›klar›n›
ifade etmifllerdir. Risk faktörü tan›lanan bireylerden
kan flekeri yüksek olanlara (n:145) yap›lan OGTT sonucunda 18 bireye diyabet, 12 kifliye bozulmufl glikoz tolerans› tan›s› konmufltur. Bu çal›flmada eski ve
yeni tan›l› toplam 71 diyabetli birey belirlenmifltir.
Bu bulgulara göre, çal›flma grubunda diyabet görülme oran› %4 olarak hesaplanm›flt›r. Tarama ve
tan› sürecinin ayr›nt›lar› flekil 1’de gösterilmifltir.
Daha önce tan› alm›fl diyabetlilerin durumu
Çal›flma sürecinde diyabetli oldu¤unu ifade
eden 53 bireyin 3’ü (%5,7) tip 1 diyabet, 50’si (%94,3)
tip 2 diyabetli idi. Diyabetlilerin yafl ortalamas› 52,7
±12 y›l, tan› süresi 2 ay ile 30 y›l aras›nda (ortalama:7,41±8,1 y›l) bulunmufltur. Diyabetlilerin %77,4’ü
(n:41) günde ortalama 1 paket sigara içmekte,
%51’inin (n:27) BK‹ fazla tart› s›n›r›n›n üstündedir. Diyabetlilerin %80,5’i diyabeti için kontrole gitmedi¤ini, %6,5’i ise revirde kontrollerini yapt›rd›¤›n› belirtmifltir. Diyabetlilerin %65,9’u yüksek tansiyonu oldu¤unu, %26’s› daha önce kalp krizi geçirdi¤ini belirtirken,
%40’› retinopati, %10’u nöropati belirtileri tarif etmiflTablo 2: Diyabet Risk Faktörleri (N: 1694)
BKI
≥25 kg/m
<25 kg/m2
BK‹ ortalamas›:
25.4 ± 3.9
Ailede Diyabet Öyküsü
Var
Yok
Geçmiflte Kan
Var
fiekeri Yüksekli¤i
Yok
Fiziksel aktivite düzeyi
Sedanter / hafif aktif
Egzersiz yapan
Kan bas›nc› yüksekli¤i (≥140/90) Var
veya antihipertansif kullan›m› Yok
Sigara ‹çme durumu
Evet
Hay›r
Ortalama sigara tüketimi:
16 ± 13 adet
Gestasyonel Diyabet (n:168) Var
Yok
2
N
842
852
549
1145
61
1633
1120
574
245
1449
1264
430
21
141
tir. Ayr›ca, hastalar›n %24’ünün hiçbir tedavi almad›¤› %28,3’ünün tedavisinde insülin bulundu¤u belirlenmifltir. Diyabetlilerin %89’u diyabet tedavisinin en
önemli bileflenlerinden biri olan t›bbi beslenme tedavisine uymad›¤›n›, özellikle ara ö¤ün almad›¤›n›,
%81’i ise aktif egzersiz yapmad›¤›n› belirtmifltir.
Diyabetlilerin metabolik durumlar›n›n belirlenmesi için yap›lmas› gereken laboratuar testleri
(HbA1c, lipid profili, böbrek ve karaci¤er fonksiyon
testleri) bu çal›flma kapsam›nda yap›lamad›¤›ndan diyabetlilerin metabolik durumlar› ile ilgili bilgi
edinilememifltir.
Tart›flma
Hem diyabetli nüfusu hem de cezaevi nüfusu
tüm dünyada her geçen gün h›zla artmaktad›r. Bu
art›fla paralel olarak cezaevi nüfusunun sa¤l›k gereksinimleri de artmaktad›r. Cezaevi yönetimleri hükümlü/ tutuklular ve kurum çal›flanlar›n›n sa¤l›¤›n›
korumak ve gelifltirmek için uygun ortamlar› sa¤lamaktan sorumludur (Coyle, 2002). Ancak dünyan›n
pek çok ülkesinde oldu¤u gibi ülkemizde de yasal
mevzuat bulunmas›na karfl›n hükümlü/ tutuklular›n
sa¤l›¤›n› koruyan ve gelifltiren aktiviteler son derece
s›n›rl›d›r (Coyle, 2002; Coyle, 2007; Fraser, 2007; Hayton, 2007). Bayle ve ark.’n›n. (2011) belirtti¤i gibi, diyabetin unutulan ve göz
ard› edilen bir hastal›k de¤il, bu sorum%
luluk kapsam›nda düflünülmesi gere49,7
ken bir hastal›k oldu¤u giderek önem
50,3
kazanm›flt›r. Nitekim, uluslar aras› litera32,4
türde hükümlü ve tutuklularda diyabe67,6
tin durumunu, ve uygulanan program3,6
lar› konu alan pek çok çal›flma yap›lm›fl
96,4
ve öneriler getirilmifltir (Booles, 2011;
66,1
Condon ve ark. 2007a; Condon ve
33.9
ark. 2007b; D’Souza ve ark. 2005; Mars14,5
hall ve ark. 2000; Robson, 2009). An85,5
74,6
cak, Türkçe literatürde hükümlü/ tutuk25,4
lular ile ilgili baz› çal›flmalar olmas›na
karfl›n (Özkan ve Kulakaç, 2011; Kaya
13
ve ark. 2004; Saatçio¤lu ve ark.,1995;
87
Yaman ve ark., 2009) diyabetle ilgili bir
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 75 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
ken aksine, Fransa’da yap›lan bir baflka çal›flmada
%6,7 oran› ile genel topluma göre neredeyse 2 kat
fazla bulunmufltur (Bayle ve ark 2011).
Bu çal›flmada dikkat çeken di¤er önemli bulgulardan biri grubun yar›dan fazlas›n›n (%52,5) en az
bir diyabet risk faktörü tafl›mas›d›r. Grubun üçte ikisi sedanter ya da hafif aktif düzeydedir. Ceza ‹nfaz
Kurumlar›n›n Yönetimi ‹le Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin ‹nfaz› Hakk›nda Tüzü¤ün (http://www.cte.
adalet.gov.tr/mevzuat/tuzuk/tuzuk.doc)
131.
Maddesinde hükümlülere günde 1 saat fiziksel aktivite için izin verilece¤i ibaresi bulunmas›na karfl›n,
bu bulgu hükümlü ve tutuklular›n bu haklar›n› fiziksel aktivite aç›s›ndan yeterince kullanmad›klar›n›
düflündürmüfltür. Benzer olarak Lester ve ark.
(2003) çal›flmalar›nda hükümlü/tutuklular›n f›rsatlar›
olmas›na karfl›n %68’inin fizikfifie
ekil 1: Tarama, tan› ve öneri algoritmas›
sel aktivitesinin yetersiz oldu¤unu rapor etmifltir.
Diyabet Taramas›
Diyabet risk faktörlerinden biri
Risk belirleme formu
olan fazla tart› /obezite bu
n: 1747
çal›flma grubunda da göze
çarpmaktad›r. Tan›lanm›fl diyabeti olmad›¤›n› ifade eden
hükümlü/tutuklular›n yar›dan
fazlas› D’Sousa ve arkadafllar›n›n (2005) çal›flmas›nda oldu¤u gibi fazla tart›l› s›n›r›n›n üstündedir.
Bu bulgu Türkiye’deki di¤er toplum çal›flmalar› ile benzerdir. Dünya Sa¤l›k
Örgütü verilerine göre (http://
apps.who.int/bmi/ index.jsp)
Türkiye’de eriflkinlerin %56,4’ü,
Turdep II çal›flmas› (Satman ve
ark. 2011) sonuçlar›na göre
ise toplumun 2/3’ü fazla tart›
s›n›r›n›n üstündedir.
Cezaevinde bulunan bireylerde genel topluma oranla sigara kullan›m›n›n çok yüksek
oldu¤u bilinmektedir (Condon ve ark,2007a; D’Sousa ve
çal›flmaya ve resmi veriye ulafl›lamam›flt›r.
Bu çal›flmada, cezaevi grubunda diyabet prevalans› “bilinen diyabetliler” ve “yeni tan› konan
diyabetliler” ile birlikte %4 olarak hesaplanm›flt›r. Bu
oran çal›flman›n yürütüldü¤ü dönemde Türkiye’de
%7,9 olarak rapor edilen (Satman ve ark. 2002) genel diyabet prevalans›na göre düflük bulunmufltur.
Bu durum çal›flma örnekleminin toplumu temsil
edecek nitelikte olmamas› ve çal›fl›lan grubun yar›ya yak›n›n 30 yafl alt› bireylerden oluflmas› ile aç›klanabilir (Marshall ve ark. 2000). Nitekim, tutuklu/hükümlü bireylerde diyabet prevalans›n› farkl›
bulan çal›flmalar bulunmaktad›r. Örne¤in, Avustralya’da yap›lan bir çal›flmada (D’Souza ve ark.
2005), bu çal›flman›n verilerine benzer olarak, cezaevi grubunda diyabet prevalans› %3,2 bulunur-
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 76 • Ocak - Haziran 2012
Ceza ve Tutukevlerinde Bulunan Hükümlü, Tutuklu ve...
ark. 2005; Kaya ve ark, 2004; Lester ve ark. 2003).
Hem sa¤l›¤›n korunmas› ve hem de kronik hastal›klar›n yönetiminde son derece sak›ncal› olan sigara
içme davran›fl› bu çal›flma grubunda da (%74,6)
oldukça yüksek bulunmufltur. Buna karfl›n, çal›flma
grubundaki Hipertansiyon oran› (%16) Satman ve
ark. (2011)’n›n Türk toplumunda belirledi¤i oran›n
(%30) yaklafl›k yar›s› kadar bulunmufltur. Bu sonuç
çal›fl›lan örneklemin yar›s›n›n genç yafl grubunda
olmas› ile iliflkilendirilmifltir.
Diyabetin yönetiminde özbak›m davran›fllar› çok
önemlidir. Diyabetlilerin diyetlerine uymas›, ilaç ve
insülini zaman›nda ve dozunda almas›, kendi kendine kan flekerini izlemesi, uygun süre ve türde egzersiz yapmas› diyabet yönetiminin temelini oluflturur.
Ancak yap›lan çal›flmalar (Aljasem ve ark 2001;
Norris ve ark 2002; Sousa ve ark, 2005; Tan ve Magarey, 2008) diyabetlilerde özbak›m davran›fllar›n›n
yeterli olmad›¤›n›, bu aktiviteleri yerine getirmek için
yaflam tarz› de¤iflikli¤i yapman›n ve bunu sürdürmenin gereklili¤ine karfl›n, bunu baflarman›n oldukça
güç oldu¤unu ortaya koymaktad›r (Rapley ve Fruin
1999). Cezaevi koflullar›nda, ola¤an yaflam süreci
ile k›yasland›¤›nda ilave zorluklar›n oldu¤u ve bu koflullarda diyabet yönetimini sa¤laman›n zor oldu¤u
rapor edilmektedir (Bayle ve ark. 2011; Edwards,
2005; Marshall ve ark. 2000; McFarlane, 1996;
McFarlane ve ark.1992). Bu bilgiler ›fl›¤›nda, cezaevinde diyabetli ya da diyabete aday olan hükümlü/tutuklular›n büyük ço¤unlu¤unun diyabetin önlenmesi, tedavisi ve yönetimi için risk alt›nda oldu¤u
söylenebilir. Nitekim diyabetli hükümlü/tutuklular
için en önemli sorunlar›n bafl›nda diyetlerine uygun
beslenme program› uygula(ya)mamak, uzman bir
ekipten hizmet alamamak, ilaç ve insülinleri zaman›nda ve dozunda kullan(a)mamak, kendi kendine
kan flekeri ölçümü yap(a)mamak, gibi sorunlar yer
alm›flt›r. Bu sorunlardan uluslar aras› literatürde de
(Erwards, 2005; McFarlane, 1996; McFarlane ve
ark.1992; Robson, 2009) söz edilmektedir. Bununla
birlikte sorunlar›n çözümü noktas›nda dünyada farkl› uygulamalar da dikkati çekmektedir. Özellikle, uzman bak›m vericilerden destek almak, cezaevi per-
sonelini e¤itmek, diyabetlilerin hastal›klar›na özel
beslenme programlar› gibi uygulamalar›n yaflama
geçirilmesi ile hastal›¤›n yönetiminde baflar› sa¤lanaca¤› vurgulanm›flt›r (ADA, 2011; Bayle ve ark.
2011; Condon ve ark. 2007a; Edward, 2005)
Sonuç Ve Öneriler
Bu çal›flma, ceza ve tutukevlerinde bulunan hükümlü/tutuklu ve çal›flanlar›n diyabet baflta olmak
üzere birçok sa¤l›k sorunu için risk alt›nda olduklar›n› göstermifltir. Diyabet risk faktörlerine yönelik fark›ndal›k programlar›n›n yap›lmas›, sa¤l›kl› yaflam biçimi davran›fllar›n› gelifltirecek uygulamalar›n/yapt›r›mlar›n yayg›nlaflt›r›lmas› ve erken tan› için tarama programlar› yap›lmas›, bu grubun sa¤l›¤›n› korumak – gelifltirmek ve bunun uzun vadeli olumlu
sonuçlar› için çok önemlidir.
Diyabet tan›s› alm›fl bireylerin, ilgili uzmanlar taraf›ndan rutin kontrollerinin yap›lmas› ve tedavi
planlar›n›n gözden geçirilmesi, hastal›klar› konusunda e¤itilmeleri diyabeti baflar› ile yönetmeleri konusunda destek olacakt›r.
Teflekkür
Bu çal›flmaya için gerekli izni veren Adalet Bakanl›¤› Ceza ve Tevkif Evleri Genel
Müdürlü¤ü’ne, çal›flma ekibine uygun koflullar›
sa¤layarak destek olan Sincan ve Karabük Cezeevleri Müdürlükleri ile çal›flanlar› ve hükümlü/tutuklular›na, Diyabet Hemflireli¤i Derne¤i kurucu baflkan›
Prof.Dr. Sevgi Oktay’a, Dr. Cengiz Kara ve Dr. Semra Çetinkaya’ya, Ankara Soroptomist Kulubü ve Ankara Lions Kulübü’ne, Johnson&Johnson Lifescan ve
Roche Diagnostik firmalar›na teflekkür ederiz.
Kaynaklar
1.
Aljasem, L.I., Peyrot, M., Wissow, L. Rubin, R.R. (2001).
The impact of barriers and self-efficacy on self-care
behaviors in type 2 diabetes. The Diabetes Educator, 27(3),
393-404.
2.
American Diabetes Association (ADA 2007) . Standards of
medical care in diabetes-2007, Diabetes Care ,30
(supplement I), S 4-41.
3.
American Diabetes Association (ADA 2011) . Diabetes
Management in Correctional Institutions. Diabetes Care, 34
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 77 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
(supplement I), S 75-81.
Bayle, A., Lagarrigue,A., Telmon,N.(2011). Diabetes in prison:
double the sentence or an opportunity for treatment?.
Diabetes Voice ,58(2),44-46.
Booles, K.(2011). Survey on the quality of diabetes care in
prison settings across the UK. Journal of Diabetes Nursing,
15(5), 168-176.
Ceza ‹nfaz Kurumlar›n›n Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik
Tedbirlerinin ‹nfaz› Hakk›nda Tüzük URL: http://www.cte.
adalet.gov.tr/mevzuat/tuzuk/tuzuk.doc (eriflim: 10.04.2012)
Condon,L.,Hek,G., Haris,F. (2007a). A review of prison
health and its implications for primary care nursing in
England and Wales: the research evidence, Journal of
Clinical Nursing, 1, 1201– 1209.
Condon,L.,Hek,G., Harris,F., Powel,J.,Kempe,T.,Price,S.
(2007b) Users’ views of prison health services: a qualitative
study, Journal of Advanced Nursing ,58(3), 216–226.
Coyle,A. (2002) Cezaevi Yönetimine ‹nsan Haklar›n› Göz
Önüne Alan Bir Yaklafl›m, Cezaevi görevlileri için elkitab›.
Uluslararas› Cezaevi Araflt›rmalar› Merkezi. URL www.
prisonstudies.org/info/downloads/turkish_handbook.pdf
(eriflim: 12.03.2012)
Coyle,A. (2007) Standards in prison health: the prisoner as a
patient. L. Møller, H.Stöver, R. Jürgens, et al (eds). Health in
prisons A WHO guide to the essentials in prison health.
Publications WHO Regional Office for Europe.
D’Sousa, R.M.,Butler,T.,Petrovsky,N. (2005). Assessment of
cardiovascular disease risk factors and diabetes mellitus in
Australian prisons: is the prisoner population unhealthier
than the rest of the Australian population?. Australian and
New Zealand Journal of Public Health, 29 (4), 318-323.
Edwards, L.L.( 2005) Managing Diabetes in Correctional
Facilities, Diabetes Spectrum, 18 ( 3),146-151.
Fraser ,A. (2007). Primary health care in prisons. L. Møller,
H.Stöver, R. Jürgens, et al (eds). Health in prisons A WHO
guide to the essentials in prison health. Publications WHO
Regional Office for Europe.
Global Database on Body Mass Index. URL:
http://apps.who.int/bmi/index.jsp (eriflim: 10.01.2012)
Hayton,P. (2007) Protecting and promoting health in prisons:
a settings approach . L. Møller, H.Stöver, R. Jürgens, et al
(eds). Health in prisons A WHO guide to the essentials in
prison health. Publications WHO Regional Office for Europe.
Hükümlü ve tutuklu say›s› URL: http://www.cte.adalet.gov.tr/
(eriflim: 18.04.2012)
Kaya,N.,Güler,Ö.,Çilli,A.S. (2004). Konya Kapal›
Cezaevi’ndeki mahkumlarda psikiyatrik bozukluklar›n
yayg›nl›¤›, Anadolu Psikiyatri Dergisi, 5,85-91.
Lester, C., Hamilton-Kirkwood, L., Jones, N. (2003. Health
Indicators in a prison population: asking prisoners, Health
Education Journal, 62, 341–349.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
31.
32.
33.
Marshall,T., Simpson,S.,Stevens,A. (2000). Health Care in
Prisons: A Health Care Needs Aassessment. Department of
Public Health & Epidemiology Public Health Building
University of Birmingham. URL http://www.bulger.co.uk/
prison/needsassementbirmingac.pdf (eriflim 10.01.2012)
McFarlane, I.A. (1996). The development of health care
services for diabetic prisoners, Postgrade Med J. 72, 214-217.
McFarlane, I.A., Gill, G.V., Masson, E., Tucker, N.H. (1992).
Diabetes in prison:can good diabetic care be achieved?
BMJ, 304(6820), 152-155.
Norris, S.L., Nichols, P.J., Caspersen, C.J., Glasgow, R.E., Et Al.
(2002). Increasing diabetes self-management education in
community setting. a systematic review. American Journal
of Preventive Medicine, 22 (4S), 39-66.
Özkan,A.‹., Kulakaç,Ö. (2011). Kad›n mahkumlarda genital
hijyen davran›fllar› Anadolu Hemflirelik ve Sa¤l›k Bilimleri
Dergisi, 14(2),31-38.
Rapley, P., Fruin, D.J. (1999). Self-efficacy in chronic ›llness:
the juxtaposition of general and regimen-specific efficacy.
International Journal of Nursing Practice, 5, 209-215.
Robson,S.(2009). Providing diabetes care in prisons:
experiences of joint working with prison health care, Journal
of Diabetes Nursing ,13(10), 396-399.
Saatcio¤lu,Ö., Türkcan,S., Ifl›kl›,M., Uygur,N. (1995).
Tutuklularda Depresyon, Düflünen Adam , 8 (3),18-23.
Satman, I., Alagöl, F., Omer, F., Kalaca, S.,Tutuncu,Y.,
Colak,N ve ark. Turdep-II Sonuçlar›n›n Özeti URL:
http://www.itf.istanbul.edu.tr/attachments/021_
turdep.2.sonuclarinin.aciklamasi.pdf (eriflim:30.04.2011)
Satman, I., Y›lmaz, T., Sengül, A.,Salman,F., Salman,S.,
Uygur,S., et al (2002). Risk characteristics in Turkey results of
the Turkish Diabetes Epidemiology Study (TURDEP). Diabetes
Care, 25,1551–1556.
Sousa, V.D., Zausznievski, J.A., Musil, C.M., Price Lea, P.J.,
Davis, S.A. (2005). Relationships among self-care agency,
self efficacy, self-care and glycemic control. Research and
Theory ror Nursing Practice: An International Journal, 19 (3),
217-230.
Tan, M.Y., Magarey, J. (2008).Self-care practices of
Malaysian adults with diabetes and sub-optimal glycaemic
control. Patient Education and Counseling, 72 , 252–267.
The Global Burden. URL: http://www.idf.org/diabetesatlas/
5e/the-global-burden (eriflim: 30.03.2012)
Watson,R., Stimpson,A., Hostick,T. (2004). Prison health care:
a review of the literature. International Journal of Nursing
Studies, 41,119–128
Yaman,O.,Yazar,S., Çetinkaya,Ü.,Özcan Temel,H.,Balc›,E.,
ve ark. (2009) Kayseri kapal› cezaevi mahkumlar›nda
toxoplasma gondii seroprevalans›, Türkiye Parazitoloji
Dergisi, 33 (1), 15 – 19.
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 78 • Ocak - Haziran 2012
Hemflfliirelikte Reçete Yazma Yetkisi
Uluslar aras› Uygulamalardan Örnekler ile
Yard. Doç. Dr. fieyda ÖZCAN
‹stanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemflirelik Fakültesi, ‹STANBUL
Özet
Reçete yazma hemflirelikte son y›llarda h›zla geliflim gösteren bir profesyonel aland›r. Hastaya en iyi düzeyde, etkili, h›zl›ve düflük maliyetli hizmet verme anlay›fl›n›n bir gere¤i olarak reçete yazma da hemflirelerin
uzmanl›k alan›na girmifltir. Dünyan›n pek çok ülkesinde hemflireler farkl›
düzeylerde reçete düzenleme yetkisine sahiptir. Bu fonksiyonun gerçeklefltirilmesinin özellikle hasta, hemflire ve hekim perspektifi olmak üzere
sa¤l›k bak›m hizmeti üzerine farkl› etkileri araflt›r›lm›fl ve kan›ta dayal› ilerlemeler sa¤lanm›flt›r. Elli y›la varan bu hemflirelik deneyimi zaman içinde
geniflleyen yetki ve kapsam ile yayg›nlaflmaktad›r. Özellikle son on y›l
içinde hemflirelik reçetelerinin uygulamaya baflland›¤› ülke say›s› h›zla
artm›flt›r. Bu makale, ülkemizde henüz uygulanmayan ve yeterince bilinmeyen bu konuyu bilimsel temelleri ve farkl› uygulama örnekleri ile aç›klamaktad›r.
Anahtar kelimeler: Hemflirelik reçetesi, Hemflirelikte reçete yazma, Reçete yazma
Abstract
Nurseprescribing is anewareaimprovingquickly in thenursingprofession.Prescribing of medicinesbynursesentered in theprofessionalarea of
nursing as a result of thecomprehension of service deliverywhich is efficient, fastandcost-effective. Inmanycountries, nurseshaveprescriptionauthorityandthisauthorityvaries in thecountriesorstates. Theeffectsof nurseprescriptionson theaspects of patients, nursesandphysicianshas beeninvestigated in differentstudiesanditspositiveeffects has beenestablished.Prescriptionauthority has extendedbased on newresearchevidencesforalmost 50 years. Thenumber of countriesacceptingnurseprescription has increasedtremendously in therecent 10 years. Thisarticleexploresthecurrentstatusandimplementations of nurseprescribing in theothercountriestoincreasetheawareness of nurses, physicians, policymakers, individualsandpublic in Turkey.
Keywords: Nurseprescriber, Nurseprescription, Nurseprescriptionauthority
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 79 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
Girifl
Hemflirelerin reçete yazma yetkisi Amerika’da
Colorado Üniversitesi’nde 1965 y›l›nda, hekimin
ulaflmada yetersiz kald›¤› k›rsal alanlardaki ihtiyac›
karfl›lamak üzere, ilk olarak pediatrik pratisyen
hemflire (paediatricnursepractitioner) program›n›n
aç›lmas› ile bafllad›. Bu tarihten sonra hemflirelerin
reçete yazma yetki ve yetkinlikleri de h›zla ilerledi
(Chen-Scarabelli,2002).
fiu anda Amerika, ‹ngiltere, Kanada, ‹sveç,
Avustralya ve Yeni Zelanda baflta olmak üzere pek
çok ülkede uzun süredir hemflireler reçete yazabilmektedir (Bhanbhro ve ark,2011). Örne¤in ‹sveç’te
de 1990 y›llar›n›n ortalar›ndan beri hemflireler reçete
yazmaktad›r (Courtenay ve ark, 2011b). Elli y›la varan bu hemflirelik deneyimi zaman içinde geniflleyen yetki ve kapsam ile yayg›nlaflmaktad›r. Özellikle
son on y›l içinde hemflirelik reçetelerinin uygulamaya baflland›¤› ülke say›s› h›zla artm›flt›r (Özcan, 2004;
Stewart ve ark,2012). Yani hemflirelikte reçete yazma uzun süre önce bafllam›fl, pek çok bilimsel kan›t
ile faydalar› ve gereklili¤i ortaya konarak geliflmifl ve
yayg›nlaflm›flt›r(Bhanbhro ve ark,2011).
Özellikle ‹ngiltere ve Amerika’da hemflirelerin reçete yazma uygulamalar› çok iyi de¤erlendirilmifl
ve hemflire reçetelerinin klinisyenler, hemflireler ve
hastalar yönünden pozitif sonuçlar› kan›tlanm›flt›r
(Bhanbhro ve ark,2011). Dolay›s›yla bu konu art›k
gerekli olup olmad›¤› tart›flmalar›n› çoktan geride
b›rakm›fl, hemflirelerin bu yetkisini daha etkili ve
do¤ru kullanmas› için e¤itimler baflta olmak üzere
destekleyici çabalar üzerinde durulmaktad›r.
E¤itimsel ve yasal yönü
Reçete yazma yetkisine sahip olan hemflireler
mesleklerinde ileri bilgi ve beceriye sahip olmas› gerekmektedir. Araflt›rmalar reçete yazan hemflirelerin
büyük bölümünün bu e¤itimlere bafllamadan önce
ortalama 10 y›ll›k bir deneyime sahip olduklar›n› göstermektedir. Reçete yazma ile ilgili e¤itimlere bafllamadan önce hemflire hasta de¤erlendirme ve tan›lama konusunda yeterli beceriye sahip olmak zorundad›r. Bu nedenle temel hemflirelik e¤itimini ta-
mamlad›ktan sonra reçete yazacaklar› alanda uygulama becerisine de sahip olmalar› gerekmektedir. Ayn› zamanda reçete yazma konusundaki e¤itimler mezuniyet sonras› e¤itim program› veya yüksek lisans program› kapsam›nda ve yo¤un e¤itimlerdir, aday›n program› tamamlayabilmesi için yap›lan
s›navlarda da baflar›l› olma koflulu bulunur (Courtenay, 2008; Stewart ve ark,2012).
Hemflirelikte reçete yazma
uygulamalar› ile ilgili kan›tlar
Hemflirelerin reçete yazmas›n›n pek çok olumlu
sonucu araflt›rmalar ile gösterilmifltir. Hemflirelik reçetelerinin uyguland›¤› hizmet alanlar›nda;
• ‹laçlar daha h›zl› temin edilmekte,
• Hastan›n ihtiyaçlar›n daha fazla
odaklanabilen, esnek tedavi planlanmakta,
• Zaman tasarrufu sa¤lanmakta,
• Sa¤l›k hizmetinin etkinli¤i artmaktad›r.
Ayn› zamanda hemflirelerin reçete yazmas›n›n;
• güvenli oldu¤u ve t›bbi hatalara yol açmad›¤›,
• hastalar taraf›ndan kabul edildi¤i ve hasta
memnuniyetinin artt›¤›,
• di¤erklinisyenler taraf›ndan da kabul edildi¤i,
• sa¤l›k harcamalar›n› azaltt›¤› saptanm›flt›r
(Creedon ve ark,2009; Bhanbhro ve ark,2011).
Hemflirelerin reçete yazmas›n›n en önemli etkilerinden biri sa¤l›k bak›m›n›n devaml›l›¤› ve hastan›n
sa¤l›k hizmetine daha kolay ulaflmas›d›r. Hemflirelik
reçetelerinin ortaya ç›k›fl›ndaki temel ihtiyaç da asl›nda bu noktada olmufltur. Hekimden reçete temininde yaflanan zaman kay›plar› ve bu süreçte hasta bak›m›n›n ve tedavisinin kesintiye u¤ramas›
hemflirelerin de bu alanda devreye girmesini gerektirmifltir (Courtenay 2008; Chen-Scarabelli,2002;
Stewart ve ark,2012; While ve Biggs,2004).
Hastalar›n hemflire reçeteleri sayesinde ilaçlara
daha kolay ve h›zl› ulaflt›¤› saptanm›flt›r (Berry ve
ark, 2006; Courtenay ve ark,2011a; Stewart ve
ark,2012)
Sa¤l›k profesyonelleri reçete yazma yetkileri ile
birlikte hemflirelik becerilerini ve kapasitelerini daha iyi kullanabildiklerini ve bütüncü bak›m› daha
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 80 • Ocak - Haziran 2012
Hemflirelikte Reçete Yazma Yetkisi
baflar›l› biçimde sa¤layabildiklerini rapor etmifllerdir
(Bhanbhro ve ark,2011; Bradley ve Nolan, 2007;
Latter ve ark, 2005). Ayn› zamanda hemflirelerin
geleneksel rollerinde yer alan hastay› daha fazla
dinleme ve duygusal destek verme becerileri reçete verme yetkisi ile birleflti¤inde hastalar›n tedaviye daha iyi uyum sa¤lad›klar› da bildirilmektedir
(Latter ve Courtenay, 2004; Courtenay,2008, While
ve Biggs,2004).
Hemflirelerin reçete yazmas› ile ilgili baz› araflt›rma bulgular› da bu rolün sa¤l›k profesyonelleri ve
hekimler taraf›ndan alg›lan›fl› ve kabulü konusundad›r. Hekimler hemflirelerin bu yetkiyi hangi koflullarda ve nas›l kullanacaklar› hakk›nda yeterli bilgiye sahip olmad›¤›nda rol karmaflas›n›n ve hekimlerde yetki kaybetme korkusunun yafland›¤› görülmüfltür. Halbuki do¤ru uygulamalar ve güçlü iflbirli¤i ile bu sorunlar engellenebilmekte ve hemflirelikte reçete yazma uygulamas›n›n sa¤l›k sitemine
olumlu katk›lar› ortaya ç›kmaktad›r (Courtenay,
2008;Stewart ve ark,2012; While ve Biggs,2004).
‹yi bir ekip çal›flmas› ve iflbirli¤i, meslektafllar aras›ndaki profesyonel destek ve iletiflim a¤›, özellikle ilaç
kodeksleri ve yasal konularda bilginin sürekli güncellenmesi ve hastalar›n hemflire reçeteleri konusunda
bilgilendirilerek güvenlerinin artt›r›lmas› hemflire reçetelerinin olumlu etkilerini artt›racak önemli faktörlerdir
(Chen-Scarabelli,2002; Courtenay ve ark,2011a ve
2011c; Latter ve Courtenay, 2004;).
Uygulama örnekleri
Bu bölümde hemflirelikte reçete yazma uygulamalar›n›n en ileri düzeyde oldu¤u ‹ngiltere ve
Amerika’dan örnekler yer almaktad›r.
‹ngiltere
‹ngiltere’de hemflire reçeteleri uygulamas›
1990’l› y›llar›n ortalar›nda denenmeye baflland›. Bu
ilk uygulamalar, “districtnurse” ve “healthvisitors”
olarak isimlendirilen ve toplum sa¤l›¤› alan›nda çal›flan bir grup hemflire taraf›ndan gerçeklefltirildi ve
hasta - hemflire –hekim perspektifinde çok olumlu
sonuçlar verdi. 1999 y›l›nda Sa¤l›k Departman› be-
lirli hemflirelerin kat›labilece¤i, ba¤›ms›z ve tamamlay›c› reçetelendirme ile ilgili ulusal e¤itim program›n› bafllatt› ve‹lk “Hemflire Reçeteleri Kodeksi”
kapsam›nda hemflireleri e¤itti. ‹lk Hemflire Reçeteleri Kodeksi baz› ilaçlar›, pansuman malzemelerini
ve t›bbi araçlar› kaps›yordu. Daha sonra, 2006 y›l›nda bu kapsam yasal olarak geniflletildi ve flu anda
gerekli koflullar› sa¤layan ve e¤itimleri tamamlayan hemflireler kendi alanlar›nda çok genifl bir ilaç
grubunu ba¤›ms›z olarak reçetelendirebilmektedir
(Courtenay,2008; Courtenay ve ark, 2011b; Fittock,2010; NMC,2010).
Bu konunun ‹ngiltere’de yaklafl›k 20 y›ll›k bir geçmifli vard›r ve flu ana kadar 55.000 reçete yazabilen hemflire e¤itilmifltir. Reçete yazan hemflireler iki
gruba ayr›lm›flt›r; Ba¤›ms›z olarak reçete yazanlar
(independentprescriber) ve devam reçeteleri yazanlar (supplementaryprescriber, daha önce bafllanm›fl olan tedavinin devam› için ayn› ilaçlar›/maddeleri reçete ederler, yeni ilaç bafllamazlar)
(Fittock,2010;NMC,2010; Stewart ve ark,2012).
Ba¤›ms›z olarak reçete yazabilen 13.000 hemflire vard›r. Bu hemflireler uzmanl›k alanlar›nda mezuniyet sonras› ileri e¤itim, yüksek lisans ya da doktora (PhD) derecesine sahiptir ve ileri farmakoloji ve
tan›lama bilgisini içeren e¤itimleri de tamamlam›fllard›r. Ba¤›ms›z reçete yazabilen hemflireler yaklafl›k 80 farkl› klinik durum için 180’in üzerinde maddeyi reçetelendirebilmektedirler. Ba¤›ms›z olarak reçete yazma yetkisi alacak hemflirenin reçetenin
gerekli olup olmad›¤›n› belirlemenin paralelinde
çal›flt›klar› konu ile ilgili durumlarda tan› koyma ve
hastal›¤›n yönetimi konusunda da sorumluluk almaktad›rlar (Fittock,2010; NMC,2007).
Ba¤›ms›z reçete yazma yetkisini veren e¤itim
program› 3-6 ayl›k zaman dilimine yay›labilen 39
günlük bir e¤itimi kapsar. Kursun 27 günü tam zamanl›, kendi kendine ö¤renme yöntemlerini de
kapsayan bir programla gerçeklefltirilir. 12 günü ise
bir t›bbi dan›flman›n süpervizyonunda yap›lanuygulamal› e¤itimdir.Bu e¤itimlere kat›labilmesi için
aday›n hemflirelik e¤itimini tamamlad›ktan sonra
reçete yazma yetkisini alaca¤› alanla ilgili en az 3
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 81 • Ocak - Haziran 2012
Diyabet, Obezite ve Hipertansiyonda Hemflirelik Forumu Dergisi
y›l klinik deneyime sahip olmas› koflulu da aranmaktad›r (Fittock,2010; NMC,2007)
E¤itimi baflar› ile tamamlayabilmesi ve reçete
yazma yetkisini alabilmesi için hemflirenin;
• Reçete yazma konusunda teorik bilgisini
do¤ru biçimde uygulamaya yans›tma
becerisi göstermesi,
• Hastada do¤ru klinik muayene yapabilme
becerisine sahip olmas›,
• Yasal olarak yetkilerini do¤ru bilmesi,
• S›navdan belirlenmifl olan geçer puan› almas›
flartlar› aran›r (Courtenay,2008; NMC,2007;
Stewart ve ark,2012)
Amerika
Amerika Birleflik Devletleri’nde reçete yazma
yetkisine sahip hemflireler pratisyen hemflirelerdir
(nursepractitioner). ‹leri uygulama yetkisine sahip
hemflireler (Advanced practiceregisterednurse APRN) olarak da tan›mlanan bu grup hemflireler
hastal›k tan›s› koyabilir, bak›m› yönetir ve ilaç reçetesi yazabilir. Bu hemflireler lisans düzeyinde hemflirelik e¤itimini tamamlay›p RN (registerednurse) derecesini ald›ktan sonra yüksek lisans veya doktora
e¤itimini tamamlar(ACNP,2012; NCSBN, 2012a,
NCSBN, 2012b).
Amerika’da APRN hemflireler üç gruptur ve tümü tan› koyma ve reçete yazma yetkisine sahiptir:
• Uzman klinisyen hemflire
(clinicalnursespecialist =CNS),
• Sertifikal› pratisyen hemflire
(certifiednursepractitioner =CNP)
• Sertifikal› anestezi hemfliresi
(certifiedregisterednurseanesthetist=
CRNA)(ACNP,2012; NCSBN, 2012b).
2008 y›l›nda yap›lan sa¤l›k araflt›rmas› Amerika’da 158.000’in üzerinde pratisyen hemflire oldu¤unu göstermifltir.
APRN olabilmek için öncelikle lisans düzeyinde
hemflirelik diplomas›na sahip olmak gerekmektedir.APRN e¤itimlerinde yer alan bafll›ca dersler ileri
patofizyoloji, ileri farmakolojik tedavi, ileri de¤erlendirme ve tan›lama ve sa¤l›k bak›m›n›n yönetimi
konular›ndad›r. Yüksek lisans düzeyinde diploma
almak için gerekli kredilere ilave olarak bir süpervizör gözetiminde 500 saatlik klinik deneyimi tamamlamak gerekir. E¤itimde görev alacak ö¤retim
üyeleri ve klinik süpervizörlerin e¤itim ve dereceleri
aç›k olarak tan›mlanm›flt›r. Onlar›n da APRN e¤itimlerinde görev alabilecek düzeyde e¤itime ve klinik
deneyime sahip olmas› gerekmektedir (ACNP,
2012; NCSBN, 2012b).
Reçete yazma yetkisinin kapsam› eyaletlere göre farkl›l›k göstermektedir(NCSBN, 2012a).
Ayr›ca Amerika’da klinik uygulamalarda görev
alabilmek için diplomalar›n çal›fl›lacak eyalette
onaylanmas› gerekmektedir. Ancak bu onay sürecini tamamlad›ktan sonra hemflireler reçete yazma ve di¤er ileri uygulama yetkilerini kullanabilirler.
Ayr›ca 2 y›lda bir APRN yetki belgesinin yenilenmesi gerekmektedir. Belgenin yenilenmesi için önerilen süre kadar e¤itim program›na kat›lma ve süpervizör gözetiminde klinik çal›flmay› tamamlama
koflulu aran›r (NCSBN, 2012b).
Ülkemiz için öneriler
Ülkemizde hemflirelik reçetelerini do¤ru ve güvenilir flekilde bafllatmak için hangi yollar izlenmelidir?
• Adaylar›n e¤itim yeterlili¤i ve çal›flma deneyimi tan›mlanmal›d›r;
o Hemflirelikte lisans e¤itimini tamamlad›ktan
sonra reçete yazacaklar› alanda da
uzmanl›k e¤itimlerini (yüksek lisans veya
doktora) baflar› ile bitirmifl olmalar›; örne¤in
kronik hastal›klarla çal›flacak olan hemflireler
iç hastal›klar› hemflireli¤i lisansüstü e¤itimini,
çocuk hastal›klar› ile çal›flacak olanlar
çocuk sa¤l›¤› ve hastal›klar› hemflireli¤i
lisansüstü e¤itimini, halk sa¤l›¤›/aile sa¤l›¤›
hizmetlerinde çal›flacak olanlar›n halk
sa¤l›¤› hemflireli¤i lisans üstü program›n›
tamamlam›fl olmalar› vb.
o En az 3 y›l ilgili klinik alanda hasta ile
çal›flm›fl olmalar›
• Sa¤l›k Bakanl›¤› bünyesinde hemflire akademisyenlerin de yer alaca¤› bir komisyon kurulmal›
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 82 • Ocak - Haziran 2012
Hemflirelikte Reçete Yazma Yetkisi
ve bu komisyon taraf›ndan e¤itim program›, sertifikalar›n yenilenme kurallar›, yasal düzenlemeler,
denetim, kalite de¤erlendirme ve iyilefltirme gibi
konularda temel ilkeler belirlenmelidir.
• Belirlenen ilkeler do¤rultusunda, hemflirelik fakülteleri veya yüksekokullar› koordinatörlü¤ünde,
multidisipliner ö¤retim eleman› kadrosu taraf›ndan
yürütülecek e¤itim programlar› planlanmal›d›r.
• Gerekli yasal düzenlemeler ve denetimler ilgili kurumlar›n (Sa¤l›k Bakanl›¤›, Çal›flma Bakanl›¤›
vb) iflbirli¤i ve yukar›da belirtilen komisyonun belirledi¤i ilkeler do¤rultusunda yap›lmal›d›r.
• Hekimlerin ve di¤er sa¤l›k ekibi üyelerinin konu
ilgili kabulü ve deste¤i sa¤lanmal›, reçete yazma
yetkisi alacak hemflirelerin çal›flacaklar› alanlarda
rol ve sorumluluklar›n› gerçeklefltirebilecekleri ekip
koflullar› oluflturulmal›d›r.
• Toplum ve hastalar konuyla ilgili bilgilendirilmeli ve reçete yazan hemflirelerden hangi hizmeti,
nas›l alabilecekleri konusunda bilinçlendirilmelidir.
• Sürekli e¤itim olanaklar› sa¤lanmal›, bunun
için yaz›l› ve elektronik kaynaklar haz›rlanmal›, k›sa
kurslar, e¤itim programlar› düzenlenmeli,hemflirelerin bu programlara erifliminin kolaylaflt›r›lmas› için
kurumsal izin ve destek sa¤lanmal›d›r.
Kaynaklar
1.
AmericanCollege of NursePractitioners (ACNP,2012), What
is a nursepractitioner? http://www.acnpweb.org/i4a/
pages/index.cfm?pageid=3479, (eriflim tarihi:30.4.2012)
2.
Berry D, Courtenay M, Bersellini E (2006) Attitudestowards,
andinformationneeds in relationtosupplementarynursep
rescribing in the UK: an empiricalstudy. J ClinNurs15(1): 22–8.
3.
Bhanbhro S, Drennan VM, Grant R, Harris R (2011),
Assessingthecontribution of prescribing in
primarycarebynursesandprofessionalsalliedtomedicine:
a systematicreview of literature, BMC Health Services
Research,11:330.
4.
Bradley E, Nolan P (2007) Impact of nurseprescribing: a
qualitativestudy. J AdvNurs59(2): 120–8.
5.
Chen-Scarabelli C (2002), Nurseprescribing in the UK,
TheLancet, 360, 1607-1608. Courtenay M (2008),
Nurseprescribing, policy,practiceandevidencebase, British
Journal of CommunityNursing, 13(12), 563-565.
6.
Courtenay M, Carey N, Stenner K, Lawton S, Peters J
(2011a), Patients’ views of nurseprescribing: effects on care,
concordanceandmedicinetaking, British Journal of
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
Dermatology, 164, 396–401.
Courtenay M, Carey N, Stenner K (2011b),
Nonmedicalprescribingleadsviews on their role
andtheimplementation of nonmedicalprescribingfrom
a multi-organisationalperspective,BMCHealth Services
Research,11:142
Courtenay M, Gerada C, Haywood J (2011c),
Workingwithnon-medicalprescribers, British Journal of
General Practice, 2,85-86.
Creedon R, O’Connell E, McCarthy G, Lehane B (2009), An
evaluation of nurseprescribing.
Part 1: a literaturereview, British Journal of Nursing, 18(21),
1322-1327.
Fittock A (2010), Non-medicalprescribingbynurses,
optometrists, pharmacists, physiotherapists,
podiatristsandradiographers:Aquickguideforcommissioners,
NationalPrescribing Center of NationalHealthService,UK,
www.npci.org.uk (eriflim tarihi:13.4.2012)
Latter S, Maben J, Myall M, Courtenay M, Young A, Dunn N
(2005) Anevaluation of extendedformularyindependentnur
seprescribing. Final Report, PolicyResearchProgramme.
Department of HealthandUniversity of Southampton, UK.
Latter S ve Courtenay M (2004), Effectiveness of
nurseprescribing: a review of theliterature, Journal of
ClinicalNursing13, 26–32.
NationalCouncil of State Board of Nursing (NCSBN, 2012a),
Consensus Model ImplementationStatus, https://www.
ncsbn.org/2567.htm, (eriflim tarihi: 30.4.2012)
NationalCouncil of State Board of Nursing (NCSBN, 2012b),
NCSBN Model NursingPracticeActand Model
NursingAdministrative Rules, IntroductiontoRevisedModels,
https://www.ncsbn.org/Model_Nursing_Practice_
Act_March2011.pdf (eriflim tarihi: 30.4.2012)
Özcan fi (2004), NursePrescribingSurvey in Europe
(Unpublished Report SupportedbyFederation of
EuropeanNurses in Diabetes).
Stewart D, MacLure K, George J (2012), Educatingnonmedicalprescribers, British Journal of ClinicalPharmacology,
doi: 10.1111/1365-2125.2012.04204.x1
TheNursingandMidwiferyCouncil (NMC,2010),
Standardsformedicinesmanagement, UK, www.nmc-uk.org
(eriflim tarihi: 13.4.2012)
TheNursingandMidwiferyCouncil (NMC,2007), Standards of
educationalpreparationforPrescribingfromtheCommunity
NursePrescribersFormularyfornurseswithout a
SpecialistPractitionerQualification – V150, http://www.
nmc-uk.org/Documents/Circulars/2007
circulars/NMC%20circular%2038_2007.pdf
(eriflim tarihi:13.4.2012)
While A andBiggs KSM. (2004), Benefitsandchallenges of
nurseprescribing, Journal of Advanced Nursing45(6),
559–567.
Cilt 4 • Say› 1 • Sayfa 83 • Ocak - Haziran 2012

Benzer belgeler