YED‹TEPE ÜN‹VERS‹TES‹ - Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği
Transkript
YED‹TEPE ÜN‹VERS‹TES‹ - Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği
YED‹TEPE ÜN‹VERS‹TES‹ D ‹ fi H E K ‹ M L ‹ ⁄ ‹ FAKÜLTES‹ DERG‹S‹ 7 3 C‹LT 2 SAYI 3 2009 ISSN 1307-8593 YED‹TEPE ÜN‹VERS‹TES‹ D ‹ fi H E K ‹ M L ‹ ⁄ ‹ F A K Ü L T E S ‹ 7 Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Dergisi Sahibi Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi ad›na Prof. Dr. Türker Sandall› Editör Prof. Dr. Tülin Arun Yay›n Kurulu Prof. Dr. Gündüz Bay›rl› (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Senih Çal›kkocao¤lu (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Kenan Eratalay (Hacettepe Üniversitesi) Prof. Dr. Erdal Iflıksal (Ege Üniversitesi) Prof. Dr. Ender Kazazo¤lu (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Cengizhan Keskin (‹stanbul Üniversitesi) Prof. Dr. Koray Oral (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Recep Orbak (Atatürk Üniversitesi) Prof. Dr. Yasemin Özkan (Marmara Üniversitesi) Prof. Dr. Hesna Sazak Öveço¤lu (Marmara Üniversitesi) Prof. Dr. Hilmi Sabuncu (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Nüket Sandall› (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Peker Sandall› (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Kemal fiençift (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Mübin Soyman (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Selçuk Y›lmaz (Yeditepe Üniversitesi) Prof. Dr. Özen Do¤an Onur (‹stanbul Üniversitesi) Doç. Dr. Leyla Kuru (Marmara Üniversitesi) Doç. Dr. Nurhan Güler (Yeditepe Üniversitesi) Yard›mc› Editörler Doç. Dr. Fulya Ifl›k Özdemir Doç. Dr. P›nar Kurso¤lu Yrd. Doç. Dr. Senem Selvi Kuvvetli Halkla ‹liflkiler Belgin Aras Görsel Yönetmen Ömer Ülkenciler ISSN 1307-8593 Bask› Portakal Bas›m ‹çindekiler Editörün Mesaj› ....................................................................................................................................................................................................5 Günlemez A. Dudak Damak Yar›kl› Bebeklerin Do¤um Sonras› ‹zlemleri................................7 Erkan T. Dudak Damak Yar›kl› Bebeklerde Beslenme .....................................................11 Noyan A. Dudak Damak Yar›kl› Bebeklerin Güvenli fiartlarda Bak›lmas› ‹çin Gerekli Koflullar ...........................................................................16 Çakan D.G., Nur B., Say›nsu K., Arun T. Dudak Damak Yar›kl› Bebeklerin Ortodonti Kliniklerine Yönlendirilmesi.....................................................................................................21 Nur R. B., Çakan D. G., Çelebilir Ö., A¤›r H. Unilateral Dudak Damak Yar›klar›nda Nazoalveolar fiekillendirme Tedavisi (Olgu Sunumu)......................................................................................................28 Ça¤lar E., Kuflçu Ö.Ö., Sandall› N. Emme Al›flkanl›klar› Sonucu Geliflen Malokluzyonlar ......................................35 Kuvvetli S. S., Say›nsu K., Sandall› N. ‹ntrüziv Lüksasyon Görülen Sürekli Kesici Difllerin Ortodontik Olarak Sürdürülmesi (Olgu Raporu) ......................................................................................................42 Uyanlar A., Öztoprak M.O. S›n›f I Anterior Çaprafl›kl›k Tedavisinde Kanin Retraksiyonu ‹çin Mini Vida Kullan›m› (Olgu Raporu) .......................................................................................................48 Börekçi T., Kuru L., Pekiner F. Sistemik Lupus Eritematozusta Peridontal Yaklafl›m: (Literatür Derlemesi ve Olgu Sunumu) ...............................................................51 Çöteli K., Say E. C. Komplike Kuron K›r›¤›n›n Diflin Orjinal Parças›n›n Yap›flt›r›lmas› ile Restorasyonu (1 Y›ll›k Olgu Takibi) ............................................................................................56 4 Merhaba sevgili meslekdafllar›m, Bol ya¤murlu bir ‹stanbul ö¤leden sonras›ndan sizlere sesleniyorum. Havalar aniden so¤udu, bu sene k›fl erken geldi sanki... Ya¤murlar›n bu sene bizi susuz kalmaktan koruyaca¤› kesin olsa da birçok yerde sellerin yol açt›¤› y›k›mlar› düflünmek bile istemiyorum. ‹çinde bulundu¤umuz bu karamsar tabloyu tamamlamak için birde son günlerin gündemini epeyce meflgul eden H1N1 virüsü ve afl› konusundaki onca polemik ve yan etkiler konusundaki çekinceleri de eklemeliyim. Asl›nda pesimist bir bak›fl aç›s› sergilemek istemiyorsam da, görünen o ki bu "domuz gribi" meselesi havalar ›s›nana dek epeyce meflgul edecek bizleri. Dergi ekibine gelince yaklafl›k üç ayd›r son düzenlemelerini yapmakta oldu¤umuz dergimizin 2. Cilt 3. Say›s›n›n sizlerle buluflmas›na çok k›sa bir süre kald›. Dergimizde yine her zaman oldu¤u gibi ilginizi çekecek farkl› konulara yer vermeye çal›flt›k. Güncel klinik prati¤ine yönelik bol resimli olgu raporlar› ile yine renkli bir say› haz›rlad›k. Dergimizde yer alan farkl› disiplinlerdeki konular›n bir k›sm› kendi içinde bir bütünlük de tafl›yor bu defa. Bu say›da yer alan dudak-damak yar›¤› ile do¤an bebeklere nas›l yaklaflaca¤›m›z›, ne tip beslenme yöntemleri kullanaca¤›m›z› ve nas›l bir çözüm önerece¤imizi dile getiren makaleler Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Ortodonti Anabilim Dal› taraf›ndan 9 Mart 2009 tarihinde düzenlenen "Dudak damak yar›kl› yenido¤anlarda disiplinleraras› yaklafl›m" panelinde sunulmufl olan konferanslardan haz›rland›. Bu panele yenido¤an DDY olgular›na ilk muayeneyi üstlenen, ilk ortodontik yaklafl›m› ve ilk cerrahi uygulamalar› yapan pek çok farkl› üniversite ve hastanelerden anestezistler, ortodontistler, pediatristler, çocuk gastroenterologlar› ve plastik cerrahlar kat›lm›flt›r. Oldukça yararl› geçen bu panel özellikle yeni do¤anlar›n takibindeki eksikliklerin giderilmesi konusunda hepimize yol gösterici olmufltur. Fakültemize ait haberlerde, daha önceki say›larda detaylar›n› paylaflt›¤›m›z fakültemizin e¤itim ve kurumsal alandaki akreditasyon çal›flmalar›n›n sonucunda baflar›yla elde etti¤imiz sertifikalar› ve bu konuyla ilgili olarak dekan›m›z Prof. Dr. Türker Sandall› ile gerçeklefltirdi¤imiz röportaj› sizlerle paylaflt›k. 2008-2009 e¤itim y›l›n› baflar›yla bitiren ö¤rencilerimizin mezuniyet törenleri ve balolar›, yeni akademik y›la girerken aram›za yeni kat›lanlarla gerçeklefltirdi¤imiz "geleneksel önlük giydirme törenimiz" ve Yeditepe Üniversitesi Periodontoloji Anabilim Dal›'n›n evsahipli¤inde gerçekleflen Avrupa Periodontoloji Federasyonu'nun Sempozyumu ilgili konular yer ald›. Sa¤l›kl› ve keyifli günler dilerim... Prof. Dr. Tülin ARUN [email protected] 5 Dudak Damak Yar›kl› Bebeklerin Do¤um Sonras› ‹zlemleri* ÖZET Dudak damak yar›¤› ile do¤an bebeklerin izlemi dinamik bir süreçtir. Her hastane kendi iç yap›s›, olanaklar› ve bölgesel koflullar›n› dikkate alarak ideal bir izleme protokolü oluflturmal›d›r. Anahtar kelimeler: Dudak damak yar›¤›, yenido¤an G‹R‹fi Dudak damak yar›¤› (DDY), dünyada en s›k görülen do¤umsal anomalilerden biridir (Resim 1,2). Dudak-damak yar›klar›n›n etiyolojisi net olarak bilinmemekle birlikte genetik, çevresel faktörler ve baz› sendromlar ile iliflkili olduklar› düflünülmektedir. Genel olarak insidans› 1-2/1000 oran›ndad›r.1 Yrd. Doç. Dr. Ayla Günlemez Da¤›l›m› anomalinin türüne, co¤rafya, ›rk ve cinsiyet gibi çeflitli Kocaeli Üniversitesi, T›p Fakültesi faktörlere ba¤l› olarak de¤iflmektedir. Asya ülkelerinde s›kl›k Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Anabilim Dal›, Neonatoloji B.D. 1/500 olarak bildirilmektedir.2 1980 y›l›nda Borçbakan ve arkadafllar›n›n yapt›¤› bir çal›flmada Türkiye'de DDY s›kl›¤› 1/800 olarak bulunmufltur.3 1996 y›l›nda Tunçbilek E. ve arkadafllar›4 da Türkiye'de DDY görülme insidans›n› binde 0.95, izole yar›k damak görülme insidans›n› ise binde 0.77 * Bu makale Yeditepe Üniversitesi Ortodonti Anabilim Dal›’n›n Resim 1: Tek tarafl› dudak - damak yar›¤› olgusu 9 Mart 2009 tarihindeki “Dudak Damak Yar›kl› Yenido¤anlarda Disiplinleraras› Yaklafl›m” panelinde sunulmufltur. Yaz›flma Adresi Yrd. Doç. Dr. Ayla Günlemez Cumhuriyet Mahallesi Plaj Yolu Sahil Caddesi Deniz Sokak Do¤ar Sitesi B Blok Daire: 6 61100 ‹zmit - Kocaeli Tel: 0262 303 85 80 - 60 Faks: 0262 303 70 03 Resim 2: Çift tarafl› dudak - damak yar›¤› olgusu Gsm: 0505 383 68 15 7 7tepe klinik 2009-2 olarak bildirmifltir. Ülkemizde son verilere göre y›lda 1.400.000 Do¤um öncesi: Günümüzde fetal ultrasonografideki canl› do¤um oldu¤u düflünülürse, her y›l yaklafl›k 1.750 yeni geliflmelerle, gebeli¤in 13-16. haftalar›ndan itibaren DDY DDY'li bebe¤in tan› alaca¤› öngörülebilir. tan›s› konulabilmektedir. Do¤um öncesi dönemde tan›n›n Tüm olgular›n %50'si dudak damak yar›¤› birlikte konmas›, efllik edebilecek anomalilerin aranmas›, genetik görülürken, %30'u tek bafl›na damak yar›¤› ve %20'si de incelemeye imkan vermesi, do¤um salonunda olas› solunum izole dudak yar›¤› fleklindedir. DDY s›kl›kla izole olarak problemlerinin öngörülmesi ve aile bilgilendirilmesi aç›s›ndan görülmekle birlikte %25 oran›nda di¤er genetik anor- yarar sa¤layabilir. malliklerle birliktelik gösterir. Tek bafl›na damak yar›¤› Do¤um sonras› ve yenido¤an dönemi: DDY tan›s› Hastalar›n ço¤u zaman do¤umda konulmaktad›r. Dudak yar›klar› genetik ve dismorfolojik de¤erlendirmelerinin artmas›na do¤umda tan› almakla birlikte, damak yar›klar› nadiren paralel olarak DDY'li hastalar›n efllik eden malfor- atlanabilmektedir. Do¤umdan sonra yenido¤an bebe¤in masyonlarla birliktelik oranlar› da giderek artm›flt›r. muayenesinde a¤›z içinin özellikle submukozal yar›klar Günümüzde DDY'nin yaklafl›k 300-400 sendroma efllik aç›s›ndan dikkatli muayene edilmesi gerekir. DDY saptanan edebilece¤i bilinmektedir. Ancak bu sendromlar nadir bebekler ayr›nt›l› öykü, aile soya¤ac›n›n ç›kar›lmas› ve efllik olanlarda genetik anomali riski daha s›kl›ktad›r. Tunçbilek G.ve fazlad›r.1 arkadafllar›n›n5 çal›flmas›nda edebilecek anomaliler aç›s›ndan de¤erlendirilmeli ve 1229 DDY'li hastan›n 151'inde (%12.2) ek malformasyon gerekiyorsa genetik dan›fl›m yap›lmal›d›r. Genetik saptanm›fl, bunlar›n bafl›nda kranium d›fl› iskelet sistemi de¤erlendirme prognozun belirlenmesi, gelecekteki sorunlar›n anomalileri bulunmufltur. Efllik eden sendromlar içinde önceden belirlenmesi, sonraki do¤umlarda tekrarlama riskinin Pierre Robin sekans› ilk s›ray› alm›flt›r. do¤ru tahmini, neden olufltu sorusunun cevapland›r›lmas› ve DDY'nin tedavisinde amaç anomaliyi anatomik, uygun destek gruplar›na ulaflma aç›s›ndan son derece fonksiyonel ve estetik olarak düzelterek, normal konuflma, önemlidir. Plastik Cerrahi ile birlikte izlem ekibinin oluflturulmas› iflitme, yüz-difl gelifliminin sa¤lanmas›na yard›mc› olmak ve tedavinin planlanmas›, ailenin bilgilendirilmesi, ve psikososyal geliflimi desteklemektir. DDY'li hastalar›n yönlendirilmesi ve e¤itimi gerekir. Aile bu dönemde suçluluk do¤umdan bafllayarak onlar› ameliyata haz›rlayacak ve hissedebilir ve özellikle anne lohusal›k depresyonu gibi ilerdeki olas› sorunlar›na yard›mc› olacak bir sa¤l›k sorunlar yaflayabilir. Uygun deste¤in verilmesi bu dönemin program›na ihtiyaçlar› vard›r. Dudak ve damak yar›klar› daha iyi geçirilmesini ve bebe¤in daha iyi beslenmesini sa¤lar. bir çok branfl› ilgilendirdi¤inden ekip çal›flmas› ile al›nacak Do¤um salonunda dudak damak yar›¤› tan›s› sonuç çok daha etkin olacakt›r. Günümüzde DDY'nin kondu¤unda bebek Pierre Robin sekans› birlikteli¤i tedavisi displinler aras› iflbirli¤i ve izlemle daha baflar›l› ve aç›s›ndan mutlaka de¤erlendirilmelidir. Pierre Robin Sekans› yüz güldürücü olmaktad›r. Plastik cerrah, çocuk hastal›klar› (PRS), mandibula hipoplazisi, glossopitozis ve damak uzman›, genetik doktoru, kulak burun bo¤az uzman›, yar›¤› ile karakterize 1/8500 oran›nda görülen do¤umsal anestezi doktoru, difl hekimi, ortodontist ve konusunda bir anomalidir (Resim 3,4). Çenenin küçük olmas› dilin uzmanlaflm›fl hemflireden oluflan bir ekip disiplinler aras› izlem için iflbirli¤i içinde olmal›d›r. Tedavinin baflar›s› için hasta ailesinin e¤itimi ve ekibin bir parças› olmas› da flartt›r. Tan›dan itibaren hasta ve ailesi en k›sa zamanda tüm ekiple tan›flmal› ve izlemle ilgili bilgi edinmelidir.6-7 DDY'li bebeklerin izlemi dinamik bir süreçtir. Belirli dönemlerde belirli branfllar›n olas› sorunlar aç›s›ndan hastay› de¤erlendirmesi ve sorunlar›n çözülmesi gerekir. Yaz›l› bas›n incelendi¤inde DDY'li bebeklerin dudak damak yar›¤› kliniklerinde birçok izlem protokollerinin oluflturuldu¤u görülmektedir.1, 6-7 Her hastane kendi iç yap›s› ve olanaklar› yan› s›ra bölgesel olanaklar› da birlikte de¤erlendirerek ideal yaklafl›m için iflbirli¤ini Resim 3: Pierre Robin Sekans› tan›s› alan bebe¤in yüz görünümü. Çene küçüklü¤ü ve mandibülo maksiler farkl›l›k dikkat çekmektedir. planlamal› ve izlem protokollerini oluflturmal›d›r. 8 Dudak Damak Yarıklı Bebeklerin Do¤um Sonrası ‹zlenimleri ise a¤›z içi negatif bas›nç oluflturmada sorun olur ve süt burundan gelebilir, emmede güçlük yaratabilir. Bunun için bafl› dik tutacak flekilde emzirme ve baflar›l› olmazsa sa¤›lm›fl anne sütünün özel uzun uçlu biberonlarla verilmesi yeterli olur. Nadiren de dama¤a ortodontik ayg›t kullanmak gerekebilir. Damak yar›¤› Pierre Robin sekans› ile birlikte ise, hava yolu t›kan›kl›¤› nedeniyle bebek beslenmede güçlük yaflayabilir. Bu durumda hastan›n oksijen satürasyonu kontrolüne göre yaklafl›m uygun olur. fiekil 1' de Pierre Robin sekansl› bebeklerin oksijen satürasyonu ölçümüne göre hava yolu aç›kl›¤› ve beslenmesinin sa¤lanmas› için ak›fl flemas› verilmifltir.9,10 DDY'li bebeklerin Resim 4: Pierre Robin Sekans› tan›s› alan bebe¤in yüz görünümü. Çene küçüklü¤ü ve mandibülo maksiler farkl›l›k dikkat çekmektedir. emerken hava yutmas› nedeniyle s›kl›kla gaz sorunu olabilir. Beslenme esnas›nda s›k s›k ara verilerek yutulan havan›n ç›kar›lmas› gerekir. hipofarenkse do¤ru geriye kaçmas›na yol açarak, hava yolu t›kan›kl›¤›na neden olabilmekte ve yenido¤an döneminde Damak yar›¤› olan bebeklerde yeni tedavi yaklafl›mlar›, ç›kabilmektedir8- cerrahi öncesi nazoalveolar flekillendirmeler günümüzde acil tedavi gerektiren önemli sorunlar ortaya 11. Bu bebeklerde tedavinin ilk basama¤› olarak, bebe¤in giderek önem kazanmaktad›r.1, 6-7, 12 normalde yüzüstü durumda, beslenme s›ras›nda ise dik oturur DDY'li bebeklerde akut otitis media s›kl›¤› artm›flt›r ve ya da yan yat›r›larak tutulmas› önerilmektedir. iflitme kayb› görülebilir. Bu nedenle do¤umdan sonra ve Yenido¤an döneminde DDY'li bebe¤in beslenmesi ve daha sonraki y›llarda aral›kl› olarak (1-3 y›l) iflitme testi kilo al›m›n›n yak›n takibi çok önemlidir. Tek bafl›na dudak tekrarlanmal› ve gerekiyorsa timpanogram yapt›r›lmal›d›r. yar›¤› olan bebekler genellikle emmede sorun yaflamazlar Bu bebekler otit yan› s›ra aspirasyon pnomonisi aç›s›ndan ve annelerini emebilirler. Dudak ve damak yar›¤› birlikte da risklidir. Beslenme esnas›nda dik tutulmas› gibi öneriler Pierre Robin Sekans› Puls oksimetre izlemi Desatürasyon (+) Satürasyon normal Nazoendoskopi bronkoskopi Uyku çal›flmas› Normal Glottik, subglottik obstrüksiyon SSS ve akci¤er sorunu araflt›r›r Trakeostomi Dile ba¤l› sorun Sorunlu Normal Pozisyon Desatürasyon flemas› Beslenme ile desatürasyon Desatürasyon (+) Evet Hay›r Desatürasyon flemas› Beslenme güçlü¤ü Nazofarengeal tüp + Desatürasyon (+) Glossopeksi Evet Hay›r Desatürasyon (+) Nazogastrik tüple beslenme Gözlem ve aile e¤itimi Mandibula germe Desatürasyon (+) Glossopeksi fiekil 1: Pierre Robin Sekansl› hastalarda havayolu aç›kl›¤› ve beslenmenin sa¤lanmas› için ak›fl flemas›. 9 7tepe klinik 2009-2 bu aç›dan da önemlidir. 1, 6-7 Bebe¤in anne sütü ile beslenmesinin teflviki ve afl›lar›n›n da düzenli yap›lmas› enfeksiyon riskini azaltmada yard›mc›d›r. DDY'li bebeklerde velokardiofarengeal kapanmada sorunlar olabilir. Özellikle velokardiafasial sendrom efllik ediyorsa s›kl›¤› artar. Bu çocuklarda telaffuz güçlükleri, burundan konuflma görülebilir ve konuflma terapisi yararl› olur. Ortodontik sorunlar aç›s›ndan da yak›n takibi gerekir. DDY'li çocuklar›n uzun süreli izlemleri genellikle sa¤l›kl› çocuklara benzer. Baz› çal›flmalarda psikiyatrik ve davran›fl sorunlar›nda ve mortalitede art›fl olabilece¤i bildirilmektedir. 13-14 Bebe¤in erken dönemden bafllayarak, uygun dönem- lerde uygun yaklafl›mlarla izlenmesi ve olas› sorunlar›n erken tedavisi baflar›y› art›racakt›r. KAYNAKLAR: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. Robin NH, Baty H, Franklin J, Guyton FC, Mann J, Woolley AL, Waite PD, Grant J. The multidisciplinary evaluation and management of cleft lip and palate. South Med J. 2006;99(10):1111-20. Gopinath VK, Muda WA. Assessment of growth and feeding practices in children with cleft lip and palate. Southeast Asian J Trop Med Public Health. 2005;36(1):254-8. Borçbakan C (ed). Dudak Damak Yar›klar›. Hacettepe Tafl Kitapç›l›k, Ankara 1980. Tunçbilek E (ed). Türkiye'de konjenital malformasyon s›kl›¤›, da¤›l›m›, risk faktörleri ve yenido¤anlar›n antropometrik de¤erlendirilmesi. Ankara TÜB‹TAK Matbaas›, 1996:94. Tunçbilek G. Özgür F, Balc› S. 1229 yar›k dudak ve damak hastas›nda görülen ek malformasyon ve sendromlar. Çocuk sa¤l›¤› ve hastal›klar› dergisi 2004;7:172-176: Kasten EF, Schmidt SP, Zickler CF, Berner E, Damian LA, Christian GM, Workman H, Freeman M, Farley MD, Hicks TL. Team care of the patient with cleft lip and palate.Curr Probl Pediatr Adolesc Health Care. 2008;38(5):138-58. Schnitt DE, Agir H, David DJ. From birth to maturity: a group of patients who have completed their protocol management. Part I. Unilateral cleft lip and palate. Plast Reconstr Surg. 2004;113(3):805-17. Airway interventions in children with Pierre Robin Sequence. Meyer AC, Lidsky ME, Sampson DE, Lander TA, Liu M, Sidman JD. Otolaryngol Head Neck Surg. 2008 ;138(6):782-7. Schaefer RB, Stadler JA 3rd, Gosain AK. To distract or not to distract: an algorithm for airway management in isolated Pierre Robin sequence. Plast Reconstr Surg 2004; 113:1113-25. Günlemez, A., T. ‹flken, "Pierre-Robin sekans›; yenido¤an döneminde hava yolu aç›kl›¤›n›n ve beslenmenin sa¤lanmas›", Çocuk Dergisi, 8(4): 235-242 (2008). Atasay, B., A. Günlemez, S. Ünal, S. Arsan, "Pierre- Robin sendromu, üç olgu sunumu", Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi Mecmuas›, 54 (3): 273276 (2001). Ya¤c› A, Uysal T. Tek tarafl› dudak-damak yar›¤›na sahip bebeklerde Nazoalveoler flekillendirme yönteminin yar›k segmentler ve alveol genifllikleri üzerine etkilerinin de¤erlendirilmesi. Sa¤l›k Bilimleri Dergisi 2007;16(1):110. Ramstad T, Ottem E, Shaw WC. Psychosocial adjustment in Norwegian adults who had undergone standardised treatment of complete cleft lip and palate. Scand J Plast Reconstr Surg Hand Surg 1995;29:329-336. Christensen K. Long term follow up study of survival associated with the left lip and the palate at birth. Br Med J 2004; 238:1405. 10 Dudak Damak Yarıklı Bebeklerde Beslenme* ÖZET Dudak damak yar›kl› bir çocu¤un beslenmesini düzenlerken, çocu¤un beslenebilmesi yan›nda, uygun büyüme ve geliflmeyi sa¤layabilmesi ve ailenin memnunuyeti de göz önüne al›nmal›d›r. Bu çocuklarda yetersiz emme, a¤›z içi negatif bas›nc›n oluflturulamamas›, burun bofllu¤una sütün kaçmas› ve çabuk yorulma sonucu beslenme yeterli düzeyde yap›lamamaktad›r. Bu hastalarda orta kulak enfeksiyonlar›, iflitme kayb›, konuflma bozukluklar›, difl sorunlar› ve psikososyal sorunlar s›k görülen komplikasyonlard›r. Dudak damak yar›¤› olan bebeklerde beslenmeyi cerrahi öncesi dönem, per-operatuar dönem ve cerrahi sonras› dönem olmak üzere üç bölümde ele almak gerekmektedir. Beslenme için önerilen yöntemlerden hangisi Prof. Dr. Tülay Erkan kullan›l›rsa kullan›ls›n, amaç bir flekilde anne sütünü verebilmek ‹stanbul Üniversitesi, Cerrahpafla Tıp Fakültesi olmal›d›r. Sonuç olarak dudak-damak yar›¤› görülen bebeklerde Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalı beslenme e¤itimi hastaya göre bireysellefltirilmelidir. Ancak bu e¤itimin bir ekip ifli oldu¤u da unutulmamal›d›r. Anahtar kelimeler: Dudak damak yar›klar›nda beslenme, biberon G‹R‹fi Dudak damak yar›klar› 700 canl› do¤umda bir olmak üzere s›k görülen yenido¤an do¤umsal anomalileri aras›ndad›r.1,2 Böyle bir bebek do¤du¤unda ilk olarak, aileye çocu¤un uygun beslenmesinin mümkün olabilece¤i konusunda güvence vermek gerekmektedir.2,3 Bu bebeklerin beslenme içeri¤inin normal sa¤l›kl› bebeklerinkinden farkl› olmad›¤›, böyle bir bebe¤in daha fazla beslenmesi gerekmedi¤i konusunda aile ayd›nlat›lmal›; sadece beslenme yönteminin seçiminin önemli oldu¤u, bunun da zaman geçirilmeden, bebe¤in geliflme gerili¤i oluflmadan belirlenmesi gerekti¤i anlat›lmal›d›r. * Bu makale Yeditepe Üniversitesi Ortodonti Anabilim Dal›’n›n 9 Mart 2009 tarihindeki “Dudak Damak Yar›kl› Dudak damak yar›kl› bir çocu¤un beslenmesini Yenido¤anlarda Disiplinleraras› Yaklafl›m” panelinde düzenlerken, çocu¤un beslenebilmesi yan›nda, uygun sunulmufltur. büyüme ve geliflmeyi sa¤layabilmesi ve ailenin memnuniyeti de göz önüne al›nmal›d›r. Beslenme fleklinin çenelerin geliflimi ve konuflma üzerine olumsuz etkisi olmamas›na dikkat edilmelidir. Bu hastalarda beslenmenin önemini Yaz›flma Adresi göstermesi bak›m›ndan Pandya ve ark.'n›n4 çal›flmas› Prof. Dr. Tülay Erkan anlaml›d›r. Önce 1993-1996 y›llar› aras›nda beslenme Viflnezade Mahallesi Kireçhane Sokak deste¤i verilmeyen, 186 operasyon geçirmifl 147 bebekte Türker Apartman› No: 9/4 büyüme geliflme gerili¤i de¤erlendirilmifl ve tek tarafl› 80690 Befliktafl - ‹stanbul yar›klarda bu oran›n %32, çift tarafl› olgularda %38, sadece Tel: 0212 586 15 36 Faks: 0216 588 49 18 damak yar›¤› oldu¤unda özellikle de bebek sendromlu ise e-mail: [email protected] bu oran›n %49'a ç›kt›¤›n› göstermifllerdir. Daha sonra 11 7tepe klinik 2009-2 beslenme deste¤inin verildi¤i 1997-1999 y›llar› aras›nda, emzirmeyi düflünen annelerin, do¤um sonras› biberonla 84 operasyon geçiren 68 bebe¤i incelediklerinde bu beslemek durumunda kalabildikleri, yar›¤› olan bebe¤in oranlar›n belirgin bir azalma gösterdi¤ini bildirmifllerdir ailenin ilk bebe¤i olmas› durumunda beslenmenin daha (s›ras›yla %9, %20 ve%29). Pierre Robin sendromu'nda az sorun oldu¤u, ancak ikinci veya daha sonraki bir bebek ise bu oranlar %100'den %40'a gerilemifltir. olmas› durumunda, di¤er çocuklar›n da bak›m› ile Dudak damak yar›¤› olan çocuklarda yetersiz emme, ilgilenilmesi gerekti¤inden, hasta bebe¤in beslenmesinin a¤›z içi negatif bas›nc›n oluflturulamamas›, burun bofllu¤una daha sorunlu oldu¤u saptanm›flt›r. Amstalden-Mendes ve sütün kaçmas› ve çabuk yorulma sonucu beslenme yeterli ark.'lar›13 izledikleri 26 bebe¤in (11 dudak yar›¤›, 11 dudak- düzeyde yap›lamamaktad›r.2 Yetersiz beslenme sonucunda damak yar›¤›, 13 damak yar›¤›) hiçbirinde anne memesi kilo al›m›n›n da gere¤inden düflük oldu¤u görülmektedir. yeterli olmad›¤›ndan %92'sinde biberon, %72'sinde tüp ile Bu hastalarda orta kulak enfeksiyonlar›, iflitme kayb›, beslemek zorunda kald›klar›n›, ancak bu bebeklerde kötü konuflma bozukluklar›, difl sorunlar› ve psikososyal sorunlar kilo al›m› nedeniyle cerrahi süresinin uzad›¤›n› (%67'sinde) s›k görülen komplikasyonlard›r.5-8 bildirmifllerdir. Dolay›s›yla uygun kilo al›m› olmuyorsa, di¤er Dudak damak yar›¤› olan bebeklerde beslenmeyi yöntemlere geçmekte geç kal›nmamas›nda yarar cerrahi öncesi dönem, per-operatuar dönem ve cerrahi görülmektedir. sonras› dönem olmak üzere üç bölümde ele almak Biberonlar›n emzi¤i yumuflak, duvar› ince olmal›d›r. gerekmektedir. Cerrahi öncesi dönemdeki beslenme Emzik ucu, çok h›zl› veya çok yavafl akmamal›, sadece emzirme ile, biberonla, çanak veya kafl›k ile olabilece¤i çocuk emdi¤inde ucundan akmal›d›r. Ayr›ca emzik oluflumu, gibi gerekti¤inde ortopedik cihazlar, obturatorlar ya da son normal emme mekanizmas›n› veya a¤›z-yüz kaslar›n›n bir seçenek olarak tüp ile besleme fleklinde uygulanabilir. kas›lmas›n› bozmamal›d›r. Bu amaçla kullan›lan de¤iflik Beslenme yönteminin seçilmesinde annenin tercihi, yar›¤›n biberonlar bulunmaktad›r (Habermann, Mead-Johnson... tipi ve fliddeti, kullan›lacak cihaz›n fiyat› ve bebekte efllik gibi).14 Habermann biberonunda (Resim 1) meme ucunda eden di¤er t›bbi sorunlar önemli rol 881 bebek emdi¤inde aç›lan bir yar›k vard›r. Meme ucunun çocu¤u içeren bir çal›flmada sadece dudak yar›¤› var ise kenar›nda ayr›ca yavafl, orta veya h›zl› emme için "guide"lar annenin emzirmesinin beslenme flekli olarak ön planda bulunmaktad›r. Anne meme ucunu s›karak da bebe¤in yer ald›¤› ve bunlardaki büyüme gerili¤inin de di¤er emmesine yard›mc› olabilir. Normal biberona Habermann gruptakilere göre daha az oldu¤u oynamaktad›r.2,9 Yap›lan ucunu takarak yap›lan biberonlar (Resim 2) ile bebek tek çal›flmalarda özellikle damak yar›¤› olanlar›n ilk alt› ayda beslenmede daha fazla miktarda süt alabilir. Mead Johnson önemli beslenme sorunlar› yaflad›¤›, daha sonra düzelmeye Biberonu + Nuk meme ucu kulan›larak haz›rlanan biberonun bafllad›¤› bildirilmifltir.10 Yine ilk üç ayda solunum yolu (Resim 3) meme ucu ortodontik olup, valv veya fazladan enfeksiyonu geçiren bebeklerin a¤›rl›¤›n›n di¤erlerine göre odac›klar yoktur. fiifle yumuflak oldu¤u için fliflenin s›k›lmas› daha geri kald›¤› gösterilmifltir.9 belirtilmifltir.11 ile bebe¤e yard›mc› olunabilir. Hatta baz› bebekler yard›ms›z Emzirme s›ras›nda bebek oturur biçimde tutulmal›, az ve s›k beslenmeli, beslenme 30 dakikadan uzun sürmemelidir. Bebe¤in yanak veya çenesine destek verilerek duda¤›n kapanmas› sa¤lanabilir. Beslenmeden sonra bir kafl›k su ile yar›k bölgesi temizlenmelidir. Emzirme s›ras›nda daha fazla hava yutabilecekleri öngörülmelidir. Emzirme daha uzun zaman almakta ve daha fazla sab›r gerektirmektedir. Ancak a¤›z kaslar›n›n geliflimi ve daha do¤al bir beslenme için yine de a¤›zdan beslenme tercih edilmelidir. Uygun kilo al›m› olmuyorsa, anne sütü sa¤›larak di¤er yöntemlerle verilebilir, uygun emzik bafllar› veya biberon flifleleri kullan›labilir. Olivier ve ark.'lar›n›n12 100 aile ile yapt›klar› anket çal›flmas›na göre do¤um öncesinde Resim 1: Habermann biberonu 12 Resim 2: Normal biberon + Habermann ucu Dudak Damak Yarıklı Bebeklerde Beslenme da alabilir. Mead Johnson Biberonu + Ross meme ucu birlikte Nuk meme ucu kullan›ld›¤›nda (Resim 5), emebilen kullan›ld›¤›nda (Resim 4) meme ucu o kadar incedir ki, bebekler az bir u¤rafl ile bunu kullanabilirler. Baz› aileler bebek ememez, birinin flifleyi s›karak bebe¤e yard›mc› damak onar›m›ndan sonra bunu tercih etmektedirler. Normal olmas› gerekir. Bu biberonlar özellikle cerrahi sonras› biberona "Pigeon" meme ucu uyarlanm›fl biberonlarda beslenmede tercih edilmektedir. A¤z›nda meme uçlar›n› (Resim 6) meme ucundaki delik "Y" fleklindedir. Plastik bir istemeyen bebekler için de kullan›labilir. Normal biberon ile kullan›ml›k valv negatif bas›nç oluflmas›n› engeller. Meme ucunun bir yan› daha yumuflakt›r, dolay›s›yla bebe¤in dilini itmesiyle çal›flabilir. Normal bir biberona benzemesi nedeniyle fazlaca tercih edilmektedir. "Soft-sipp feeder" biberonu (Resim 7) daha çok operasyon sonras› beslemelerde kullan›lmaktad›r. fiifle s›k›lmadan içindeki s›v›n›n akmas›n› önleyen bir valvi vard›r ve gerekti¤inde valv kald›r›labilmektedir. A¤z›nda emzik istemeyen bebekler için uygundur. Pigeon meme uçlu "Playtex Ventair" biberon ile (Resim 8) biberonun son k›sm› gevfletilerek meme ucunun "kollabe" olmas› önlenebilir. ‹ki aflamal› meme uçlu "Playtex Ventair" biberonun (Resim 9) meme ucunda Y fleklinde delik bulunmaktad›r. Resim 3: Mead Johnson biberonu + Nuk meme ucu Çanak veya kafl›k ile besleme ço¤unlukla erken Resim 4: Mead Johnson biberonu + Ross meme ucu do¤mufl bebeklerde, erken dudak onar›m› planlanan hastalarda, operasyona kadar olan süreç içinde kullan›l›r. Ancak kesinlikle do¤rudan bebe¤in a¤z›na süt veya maman›n dökülmesi fleklinde de¤ildir. Çanak hafif e¤ilerek besinin bebe¤in dudaklar›na de¤mesi sa¤lan›r. ‹lk uyar› dudak ile bafllad›ktan sonra dil hareketleri bafllar ve yalayarak süt veya mamay› bir flekilde al›r. Bebek alaca¤› besin miktar›n› kendisi ayarlad›¤› için enerji tüketimi oldukça azd›r. Özellikle emmesi iyi geliflmemifl bebeklerde bu yöntemin kullan›lmas› yararl›d›r. Bu beslenme flekli operasyon sonras›nda da kullan›lan bir yöntemdir. Ortopedik cihazlar/obturatorlar (Resim 10) a¤›z içinde Resim 5: Normal biberon + Nuk meme ucu Resim 7: “Soft-sipp feeder” biberonu genifl yer kaplarlar. Operasyon öncesi beslenme pla¤›, Resim 6: Normal biberon + “Pigeon” meme ucu damak yar›¤›n›n özellikle geliflimi etkileyece¤i durumlarda Resim 9: ‹ki aflamalı meme uçlu “Playtex Ventair” biberon Resim 8: “Playtex Ventair” biberon 13 Resim 10: Obturatorlar 7tepe klinik 2009-2 düflünülür.15-17 Belli aralarla ayg›t›n de¤ifltirilmesi gerekir. Anne sütünün yeterli olup olmad›¤›n› anlamak için bir S›k› oturan ayg›tlar›n tak›lmas› s›k›nt› yaratabilir. Beslenme tak›m ölçütler bulunmaktad›r. ‹ki haftal›k bebe¤in a¤›rl›¤› pla¤› travmas›na ba¤l› ülserler görülebilir. Bak›m›n›n, normal s›n›rlar içinde ise, günde 4-8 kere alt›n› ›slat›yorsa, temizli¤inin düzgün yap›lmas› önemlidir. Tek tarafl› dudak günde dörtten fazla sar›-yumuflak d›flk›lamas› varsa, ve damak yar›¤› olanlarda bu tür ortopedik giriflimlerin beslenme sonras› memnunsa anne sütünün yeterli oldu¤u b›rak›labilece¤ini ileri süren yay›nlarda mevcuttur.18 düflünülebilir. Anne sütünü daha fazla sa¤lamak için uygun Dudak damak yar›kl› bir bebekte di¤er seçenekler pompa kullan›lmas› önemlidir. Anne bebekten ayr› ise 3- hiçbir flekilde kullan›lamayacaksa, ancak o zaman tüple 4 saatte bir meme boflalt›m› uygundur. Normalde bebek beslenme düflünülmelidir. Genelde çocuklarda beslenme 50-220 mm Hg bas›nçla, dakikada 40-126 frekansla emer. deste¤i için seçilecek yol mümkün oldu¤unca basit ve k›sa Bu rakamlarla pompalayan aletler idealdir. ‹ki memenin süreli olmal›d›r. Bebe¤in normal kilosunu korumas› yeterli birlikte boflalt›lmas› prolaktin düzeyini dolay›s›yla da süt de¤ildir. Amaç bebe¤in metabolik ve fizyolojik durumunu miktar›n› art›r›r. Tek pompa varsa befl dakikada bir koruyabilmek, büyüme ve geliflimini, yafla göre kilo al›m›n› de¤ifltirilip boflalt›m yap›lmal›d›r. Anne sütü sa¤›l›p bebe¤e ve nöromüsküler geliflimini en iyi flekilde sa¤lamakt›r. verildi¤inde oda ›s›s›nda 4 saat, buzdolab›nda 3 gün, Enteral beslenme sabit h›zla sürekli olarak veya aral›kl› buzlukta 2 hafta, dondurucuda 6 ay-1 y›l saklanabilir. bolus fleklinde verilebildi¤i gibi, tam gün veya sadece gece Donduruldu¤unda içindeki besinler korunmaktad›r. Ancak uygulanabilir. En s›k uygulanan yol gastriktir. çözüldükten sonra iki günde tüketilmelidir. Gastroözofageal reflü, özofagus atrezisi gibi baz› Per-operatuar dönemdeki bebe¤in beslenmesinde durumlarda duodenal veya jejunal yol seçilebilir. Gastrik operasyondan üç saat önce anne sütü kesilir, operasyondan yol da, nazogastrik sonda veya gastrostomi arac›l›¤›yla 4-6 saat sonra tekrar bafllan›r, biberon önerilmez. kullan›l›r. Radyoopak olan nazogastrik sondalar Cerrahi sonras› dönemde ise operasyondan 1 hafta- polivinilklorür ya da daha esnek olan poliüretan veya 10 gün sonras›nda s›v› g›da önerilmektedir. Yara temizli¤i silikondan yap›lm›fllard›r. Sondan›n çap› (4-10 mm) hastan›n önemlidir, a¤›za al›nan oyuncaklar kullan›lmamal›d›r. yafl›na göre de¤iflir. Polivinilklorürden yap›lm›fl olan sondalar Dudak damak yar›¤› olan bebekler, beslenme izlemi daha sert olup, mideye konmas› daha kolayd›r, ancak 2- için düzenli olarak tart›lmal›d›r. Büyüme geliflmeleri ilk y›l 4 günde bir de¤ifltirilmelidir. Daha esnek olan di¤erleri ise 3 ayda bir, daha sonra 6 ayda bir de¤erlendirilmelidir. 10-15 gün midede kalabilir. Tak›lan sondan›n midede olup Gopinath ve ark.' n›n22 çal›flmas›na göre boy ölçümünün olmad›¤› mutlaka kontrol edilmelidir. Normal koflullarda bu hasta grubunda büyüme izleminde kullan›lmas› verilmesi gereken dozun yar›s› ile bafllan›r, doz kademeli anlaml›d›r. Çal›flmada 60'› dudak-damak yar›kl›, 161'i olarak giderek art›r›l›r, 1-2 gün içinde tam doza ç›k›l›r. E¤er normal olan çocuklar do¤umdan 6 yafl›na kadar izlendi¤inde enteral beslemenin iki aydan fazla sürece¤i öngörülüyorsa dudak-damak yar›¤› grubunda enfeksiyonlar›n ve boyda gastrostomi yolu tercih edilmelidir. gerili¤in daha s›k görüldü¤ü saptanm›flt›r. Bu yöntemlerden hangisi kullan›l›rsa kullan›ls›n, amaç Gerekti¤inde yeterli kaloriyi verebilmek amac›yla anne bir flekilde anne sütünü verebilmek olmal›d›r. Dudak damak sütü veya kullan›lan mamaya eklemeler yap›labilir. Besleme yar›kl› bebeklerde görülen komplikasyonlardan olan akut s›ras›nda mümkün oldu¤unca tenine de¤erek göz temas› otitis media'ya karfl› anne sütünün koruyucu oldu¤u kurulmal›, e¤er biberon ile beslendiyse, daha sonras›nda gösterilmifltir.19 Zeka geliflimi ve konuflman›n daha iyi besleyici özelli¤i olmasa da bebe¤e anne memesi olmas› da anne sütü ile yak›n iliflkili bulunmufltur.20 Erkkilä verilmelidir. ve ark.21 yar›k öyküsü olan 53 çocukta serum lipitleri, ya¤ Sonuç olarak dudak-damak yar›¤› görülen bebeklerde asitleri, anne sütü al›m süresi ve biliflsel davran›fllar beslenme e¤itimi hastaya göre bireysellefltirilmelidir. Ancak aras›ndaki iliflkiyi incelemifllerdir. Sonuçta üç aydan daha bu e¤itimin bir ekip ifli oldu¤u da unutulmamal›d›r. uzun süre anne sütü alm›fl olanlarda dokozahekzaenoik asit düzeyi belirgin düzeyde yüksek bulunurken, bu süreden KAYNAKLAR: daha az süre anne sütü alm›fl olanlarda okul baflar›s› 1) Wehby GL, Castilla EE, Goco N, et al. Description of the methodology used in an ongoing pediatric care interventional study of children born with cleft lip and palate in South America. BMC Pediatrics 2006; 6: 9. düflük saptanm›flt›r. 14 Dudak Damak Yarıklı Bebeklerde Beslenme 2) Christensen N, Saal H. Cleft lip and/or cleft palate and other craniofacial anomalies. In: Ekvall SW, Ekvall VK (eds). Pediatric Nutrition in Chronic Diseases and Developmental Disorders. Second ed. New York: Oxford University Pres, 2005: 183-7. 3) Brine EA, Rickard KA, Brady MS, et al. Effectiveness of two feding methods in improving energy intake and growth of infants with cleft palate: a randomised study. J Am Diet Assoc 1994; 94: 732-8. 4) Pandya AN, Boorman JG. Failure to thrive in babies with cleft lip and palate. Br J Plast Surg 2001; 54: 471-5. 5) Murray L, Hentges F, Hill J, et al. The effect of cleft lip and palate, and the timing of lip repair on mother-infant interactions and infant development. J Child Psychol Psychiatry 2008; 49: 115-23. 6) D'Mello J, Kumar S. Audiological findings in cleft palate patients attending speech camp. Indian J Med Res 2007 ; 125: 777-82. 7) Holland S, Gabbay JS, Heller JB, et al. Delayed closure of the hard palate leads to speech problems and deleterious maxillary growth. Plast Reconstr Surg 2007; 119: 1302-10. 8) Cassolato SF, Ross B, Daskalogiannakis J, Noble J, Tompson B, Paedo D. Treatment of dental anomalies in children with complete unilateral cleft lip and palate at SickKids hospital, Toronto. Cleft Palate Craniofac J 2009; 46:166-72. 9) Montagnoli LC, Barbieri MA, Bettiol H, Marques IL, de Souza L. Growth impairment of children with different types of lip and palate clefts in the first 2 years of life: a cross-sectional study. J Pediatr (Rio J) 2005; 81: 4615. 10) Jones WB. Weight gain and feding in the neonate with cleft: a three-center study. Cleft Palate Craniofac J 1998; 35: 379-84. 11) Felix-Schollaart B, Hoeksma JB, Prahl-Andersen B. Growth comparison between children with cleft lip and/or palate and controls. Cleft Palate Craniofac J 1992; 29: 475-80. 12) Olivier RG, Jones G. Neonatal feeding of infants born with cleft lip and/or palate: parental perceptions of their experience in south Wales. Cleft Palate Craniofac J 1997; 34: 526-32. 13) Amstalden-Mendes LG, Magna LA, Gil-da-Silva-Lopes VL. Neonatal care of infants with cleft lip and/or palate: feeding orientation and evolution of weight gain in a nonspecialized Brazilian hospital. Cleft Palate Craniofac J 2007; 44: 329-34. 14) htpp://www.cleftadvocate.org/feeders.html. 15) Özdemir K, Coflkun A. Damak yar›klar›nda cerrahi operasyon öncesi beslenme pla¤›. Cumhuriyet Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Dergisi 1999; 2: 21-4. 16) Oktay H, Baydafl B, Ersöz M. Using a modified nutrition plate for early intervention in a newborn infant with Pierre Robin sequence: a case report. Cleft Palate Craniofac J 2006; 43: 370-3. 17) Turner L, Jacobsen C, Humenczuk M, Singhal VK, Moore D, Bell H. The effects of lactation education and a prosthetic obturator appliance on feeding efficiency in infants with cleft lip and palate. Cleft Palate Craniofac J 2001; 38: 519-24. 18) Prahl C, Kuijpers-Jagtman AM, Van't Hof MA, Prahl-Andersen B. Infant orthopedics in UCLP: effect on feeding, weight, and length: a randomised clinical trial. Cleft Palate Craniofac J 2005; 42: 171-7. 19) Paradise JL, Elster BA, Tan L. Evidence in infants with cleft palate that breast milk protects against otitis media. Pediatrics 1994; 94: 853-60. 20) Taylor B, Wadsworth J. Breast feeding and child development at five years. Dev Med Child Neurol 1984; 26: 73-80. 21) Erkkilä AT, Isotalo E, Pulkkinen J, Haapanen ML. Association between school performance, breast milk intake and fatty acid profile of serum lipids inten-year-old cleft children. J Craniofac Surg 2005; 16: 1151. 22) Gopinath VK, Muda WA. Assessment of growth and feeding practices in children with cleft lip and palate. Southeast Asian J Trop Med Public Health 2005; 36: 254-8. 15 Dudak Damak Yar›kl› Bebeklerin Güvenli fiartlarda Bak›lmas› ‹çin Gereken Koflullar ÖZET Dudak damak yar›kl› bebeklerde yap›lmas› planlanan dental ifllemler öncesinde, bu ifllemler s›ras›nda bebeklerde ne gibi tehlikeler geliflebilece¤ini bilmeli ve bu durumlarla karfl›laflmamak için gerekli önlemleri almal›y›z. Yenido¤an bebeklerin genel durumlar› kolayl›kla bozulabilece¤inden, bunun önlenmesi ad›na ekip bilgi ve deneyim aç›s›ndan ve ekipman da donan›m aç›s›ndan tam olmal›d›r. Bebeklerin gerek transferi gerek ifllemler s›ras›nda, apgar skorlar›n›n en az 7 oluflu ve ekiplerin iflbirli¤i bu bebeklerin uzun dönem sa¤l›klar› aç›s›ndan önemli olmaktad›r. Son olarak da ailelerin bu bebeklerin beslenmesi ve tafl›nmas› ile ilgili bilinçlendirilmesi büyük önem tafl›maktad›r. Dr. Adnan Noyan Anahtar kelimeler: Dudak damak yar›¤›, yeni do¤an, apgar Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi skoru G‹R‹fi Dudak damak yar›kl› bebeklerin bak›m› normal yenido¤anlara göre daha zordur. Gerek beslenmelerinde ortaya ç›kan problemler gerekse sorunlar›na hemen çözüm bulma çabalar› onlar› do¤ar do¤maz bir tak›m s›k›nt›larla karfl› karfl›ya b›rak›r. Bu sebeple bu çocuklar›n do¤um sonras›nda yap›lacak beslenme pla¤› ifllemleri s›ras›nda geliflebilecek tehlikeler karfl›s›nda uyan›k olmal› ve önüne geçmeliyiz. Bunun için önce anne karn›ndan ayr›lan bir bebe¤i ne gibi tehlikelerin bekledi¤inin fark›na varmam›z gerekmektedir. Normalde akci¤erler fetal yaflam s›ras›nda O2 ve CO2 metabolizmas›nda görev almazlar. Bu görevi plasenta üstlenmifltir. Fetal dolafl›m›n amac› plasentadan oksijen fleker ve di¤er besleyici yap›lar› alarak vital organlara ve * Bu makale Yeditepe Üniversitesi Ortodonti Anabilim Dal›’n›n beyine tafl›makt›r. Fetal kan ayn› zamanda oksijeni 9 Mart 2009 tarihindeki “Dudak Damak Yar›kl› plasentada toplar ve karbondioksidi serbestlefltirir. Yenido¤anlarda Disiplinleraras› Yaklafl›m” panelinde Oksijenlenen kan umbilikal ven yoluyla fetusa geçer. Bu sunulmufltur. kan›n yar›s› umbilikal ven yoluyla karaci¤erden geçerken, yar›s› da duktus venosusa yönlenir. Bunun %10'u yüksek pulmoner vasküler dirence sahip olan akci¤erlere geçerken, geri kalan› duktus arterious yoluyla aortaya yönlenir ve Yaz›flma Adresi umbilikal arter arac›l›¤›yla plasentaya döner. Dr. Adnan Noyan Do¤um s›ras›nda akci¤erler solunum, kalp ise dolafl›m Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi organ›na dönüflür. ‹lk solunumda hava akci¤erlere girer, Ba¤dat Caddesi No: 238 akci¤er s›v›s› absorbe olur. ‹ntratorasik geniflleme bas›nc› 34728 Göztepe - ‹stanbul -60 cm H2O'ya düfler. S›v› dolu alveoller aç›l›r. Umbilikal Tel: 0216 363 60 44 - 363 62 99 Faks: 0216 363 62 11 ven klamp edildi¤i zaman SVR dramatik olarak artar, PVR e-mail: [email protected] azal›r, Pa O2 artar, PCO2 azal›r ve asidoz düzelir. Foramen 16 Dudak Damak Yar›kl› Bebeklerin Güvenli fiartlarda Bak›lmas› ‹çin Gereken K oflullar ovale kapan›r. Hayat›n ilk birkaç saati içerisinde duktus Burun kanad› solunumu yaparlarsa mutlaka solunum arteriosus arteriyel duvardaki kontraktile edici dokular s›k›nt›s› vard›r. Mide havas›n›n diaframa yapt›¤› bask› yard›m›yla kapan›r. sonucu solunum bask› alt›na al›n›r. Havayolu direncinin Bütün bu de¤ifliklikler yeni do¤an›n yaflamsal faaliyetleri %50'si nasal pasajdad›r. Bu da bebe¤i solunum sorunlar›yla aç›s›ndan çok kritiktir. Bu aflamada bebekte fetal dolafl›m› karfl› karfl›ya b›rakabilir. Solunum yetersizli¤i ve durmas›na geri getirecek flartlar›n oluflmas›ndan kaç›n›lmal›d›r. Fetal e¤ilime bradikardi de efllik eder. Bütün bu olumsuzluklar›n dolafl›m› geri getiren sebepler olarak hipoksi, asidoz, sonucunda geliflebilecek hipoksi tehlikesi unutulmamal›d›r. akci¤erlerin afl›r› ventilasyonu, endojen mediatörler Bebekte beslenememeye ba¤l› s›v› kayb›na cevap (tromboksan, PAF, lökotiren, endotelin) ve alfa-adrenerjik olarak taflikardi ve hipotansiyon geliflmesi sonucunda uyar›y› vasokonstriksiyon ortaya ç›kar. sayabiliriz.1 Bu sebeble H‹POKS‹-AS‹DOZ-OVERVENT‹LASYON Klinikte kapiller dolma zaman›n›n uzamas›, beneklenme ÖNLENMEL‹D‹R! ve hava açl›¤› ile geçici dolafl›m bozuklu¤u oluflur. Hipotermi Bebekte, yetiflkinin vokal kordlar›na uyan yerde krikoid de efllik ederse hipoksi ve asidoz kal›c› hale gelir. halkas› yer al›r.Tam bir yüzük fleklindedir ve dar bir bölge Bu sebeple müdahale öncesi beslenme ve tafl›maya yarat›r. Büyük tonsiller vard›r. dikkat etmek gerekir. Epiglot genifl ve büyük bir omega fleklindedir. Lareks yukar›dad›r. Kafa büyüktür. Trakea küçük, karina büyük Çocukta asidozun h›zla düzeltilmesi amac›yla dikkat aç›l› ve sol ana bronfl horizontaldir. Nasal pasaj çocukta edilmesi gerekenler afla¤›daki gibidir: krikoid halkas› gibi dard›r (Resim 1). 1-Doku perfüzyonu bozulunca tampon sistemleri Kostalar horizontaldir.Solunum diafragmatiktir. Gö¤üs geliflmedi¤inden asidoz olur duvar› elastikiyeti artm›flt›r, diafram ve interkostal kaslar 2-H›zla ‹V volum ve dikkatli NaHCO3 verilir (osmolariteyi tip 1 kas fibrillerine sahiptir. Erken yorulur. Özellikle artt›r›r) prematürelerde düzensiz solunum mevcuttur. Küçük tidal Kan ve kafaiçi bas›nc›nda dalgalanmalar ortaya volum, yüksek oksijen tüketimi ve yüksek kapanma ç›kaca¤›ndan ventrikül içine kanamalar olabilir. volümüne sahiptirler. Asidoz sebeblerini, volüm kayb› ile çeflitli organlar›n Küçük olan FRC ile yüksek kapanma volümü aras›nda perfüzyonunun bozulmas›, kardiak output azalmas›, anemi, hassas bir denge vard›r. Kapanma volumu FRC'yi geçerse enfeksiyon, böbrek dolafl›m›n›n bozulmas› olarak atelektaziler ortaya ç›kar. gösterebiliriz. Solunum h›z› artm›flt›r, interkostal çekilmeler vard›r. Neonatalde vücut kitlesinin %5'inden fazlas›n› mitokondriden zengin kahverengi ya¤lar yapar. Kahverengi ya¤lar enerji sa¤layarak ›s› oluflumuna alternatif bir yol olarak etki ederler. Ancak yine de hipotermi, prematüre infant için en büyük ölüm riskidir. Vücut yüzeyinin, vücut volumune oran› yüksektir. Sinir sistemi geliflmemifltir. So¤uk karfl›s›nda ani yan›t veremez. Hipotermiye dikkat etmek gerekir. Yapay solunum gerekiyorsa, afl›r› peak ventilatör bas›nç AC de lokositlerin ve eritrositlerin toplanmas›na, solunum yetersizli¤i ve epitelyal hasara yol açar. Bu yüzden yapay solunum flekli önemlidir. Afl›r› ventilasyondan kaç›n›lmal›d›r. Hipoksi, iskemi, hipoglisemi dendrit olgunlaflmas›n› etkileyerek dendrit yap›s›nda s›k›nt›lara yol açar. Dendritlerde dikenimsi oluflumlar meydana gelir. Her bir dikenimsi oluflum tek eksitatör ak›mlar› yayar. Bu patoloji Resim 1: Bebekte nasal pasaj anatomisi 17 7tepe klinik 2009-2 Alzheimer hastal›¤›, travmatik beyin hasar›, iskemi, mental Eksitotoksinler, serbest oksijen radikalleri, aktifleflen olur.2,3 endotel lökositler, sitokinler, plateletler, PAF, eikasonoidler, retardasyon, Down sendromu gibi patolojilere sebep Dolay›s› ile hipoglisemi mutlaka önlenmelidir. endotelin, ödem, nitrik oksit, polimeraz, büyüme faktörü, Hipoksi, iskemi ve travma glutamat isimli eksitatör apoptoz ve matriks metalloproteinazlar›n serbestleflmesi arac›n›n sal›nmas›na sebep olarak NMDA reseptörlerinin ile mitokondrial geçirgenli¤in bozulmas›, beyin hasar› ve afl›r› uyar›lmas›na ve yan›tlar›na sebep olur. hücre ölümü aras›nda iliflki saptanm›flt›r.8,10 Vücudun stres yan›t›, otonom sinir sistemi, hipotalamus- Yukar›da söz etti¤imiz tehlikeler sonucu dudak damak hipofiz-adrenal etkileflimi sonucunda SSS'de baz› yar›kl› yenido¤an›n her organ›nda mitokondrilerin yetersiz merkezlerin aktivasyonu sonucu do¤ar. ATP üretmesi sonucu s›k›nt›lar ç›kabilir. Sonuç olarak, enflamatuvar ve endokrin sistemler uyar›l›r (IL1,IL6,TNF). Bu sebeple bu yap›lara doku Tablo-1: ABD'de 100.000 Pediatrik Hastada Ölüm Sebebleri kortikotropin-releasing faktörler denir. <1 1-4 5-9 10-14 15-19 Enfeksiyon 25,6 3,3 1 0 0,9 ‹lk önce kortizol kontrolu ACTH serbestleflmesi kont- Neoplazm 6 7,3 6,5 6 8,4 rolündedir. Bunun sonucunda sitokin serbestleflmesi ve Kardiovask. 64 6 2,2 3 6,1 sempatik sistem aktif hale gelir. ‹kinci dönemde ACTH Solunum 36,3 3,1 1,2 2 1,7 seviyesi düflük olmas›na ra¤men endotelin, atrial natriüretrik Konjenital 209 6 1,6 1 1,3 hormon, splanknik sinir uyar›s› ile kortizol yüksek kal›r. Perinatal 443 0,9 0,1 Kortizol ilk etapta koruyucu iken devam›nda immün sistemi Do¤um trv. 98,8 0,2 bask›lay›c› rol oynar; sonuç olarak hiperglisemi ve myopatiye Kazalar 47,1 34,7 22 84,6 HPA çizgisi stres karfl›s›nda iki yönlü bir do¤ruyu izler. 20 sebep olur.4,5 SSS'de sitokinlerin aktivasyonu, nöral fonksiyonda Amerika Birleflik Devletlerinde 100.000 pediatrik derin de¤iflikliklere sebep olur. Bu hafif davran›fl hastada ölüm sebeplerinin de¤erlendirildi¤i tabloya de¤iflikliklerinden a¤›r dejeneratif bozukluklara kadar bak›ld›¤›nda (Tablo 1) en çok ölüm bir yafl alt›nda meydana de¤iflen bir tablo ortaya koyar. gelmekte ve ço¤unda hipoksi, hipotansiyon, hipoglisemi, IL-1, 2, 6, 8 ve TNF CRH serbestleflmesine, IL-1, 2, hipotermi neden olarak gözükmektedir. Dudak damak 6, ve interferon AVP serbestleflmesine, IL-1ve TNF yar›kl› çocuklarda söz etti¤imiz tehlikeler ölüm riskini daha somatostatin serbestleflmesine, IL-1ve TNF TRH da artt›rmaktad›r. Ülkemizde 1/800 oran›nda görülen bu sal›n›m›na, IL-1, 2, 6, TNF ve interferon serbestleflmesi bebeklerde H‹POKS‹-‹SKEM‹-ANEM‹-GLUKOPEN‹'yi erken ACTH serbestleflmesine, IL-1ve TNF sal›n›m› glukagon tan›mak gerekir. Bu bebeklerde do¤ru tedavi ile ATP art›fl›na, IL-1ve TNF tiroid hormon azalmas›na, IL-1, 2, 6, yetersizli¤i geliflmeden müdahale edilmelidir. TNF ve interferon serbestleflmesi kortikosteroidlerin art›fl›na Bu yaz› kendimizde bu eksikli¤i görerek att›¤›m›z sebep olur. düzeltici ad›mlar›n damak dudak yar›¤› ile u¤raflan bütün Bu hormon de¤ifliklikleri, santral sinir sisteminde üniteler taraf›ndan ayn› anda at›lmaya bafllanmas›n› gerekli konfüzyon, depresyon ve psikozlara, akci¤er gelifliminde gördü¤ümüzden düzenlenmifltir. Son aylar içinde birisi ve üst hava yolunda s›k›nt›lara, kalp yetersizli¤ine, hastaneden, di¤eri evinden getirilen iki çocu¤u resüste hipertansiyon ve kas zay›fl›¤›na sebep olabilir 6,7 ederek hayata döndürmemiz ve getirilen di¤er çocuklar›n Mutlaka hipoksi, hipotansiyon, hipotermi ve durumlar›, bu disiplin içinde hareket eden ekiplerin ortak hipogliseminin önüne geçilmelidir. Bu dört olumsuzluk bize bilimsel dilde iflbirli¤i içinde çal›flmalar› gerekti¤ini ortaya flok tan›mlamas›n› hat›rlatmaktad›r. koymufltur. fiok, akut yayg›n ilerleyici doku perfüzyon bozuklu¤udur. ‹lk CPR uygulad›¤›m›z çocuk ambulans ile getirilmiflti. Burada da hipoksi, hipoglisemi, iskemi ve hipotansiyon Küvöz içindeki çocu¤un bafl› fleksiyonda ve renk mor sonucunda mitokondriler yeterli ATP üretemezler; görünümlüydü. Basit bir müdahale ile hava yolu aç›kl›¤› sonucunda da hücreler parçalanarak asidoz meydana sa¤land›, 5 kez küçük volüm ile %100 O2 ambu sonras› gelir. kalp sesleri al›nd›. Renk düzeldi. Solunum ve dolafl›m 18 Dudak Damak Yar›kl› Bebeklerin Güvenli fiartlarda Bak›lmas› ‹çin Gereken K oflullar CO etkiler. Hasta venöz dönüflte artmay› daha iyi tolore stabil bir flekilde tekrar hastaneye gönderildi. Bu olguda yap›lan yanl›fllar; edebilir. Hipovolemi söz konusuysa transfer öncesi 1- Ambulans ile tafl›ma hatal›: Çocu¤un hava yolu düzeltilmelidir (3-5 ml/kg bolus). Pulmoner kan ak›m› da s›k›nt›ya girmifl olmas›na ra¤men kimsenin haberi yok. etkilenerek bozulabilir. Kar›n içi organlar ve kafa içi bas›nç 2- Getiren ekipteki doktorun TYD ilk ad›m› olarak 5 s›k›nt›ya girer. Özellikle neonatal ve s›k›nt›l› çocuklarda kez yapay solunum yerine kalp masaj›n› tercih etmesi sorun olur. 70 desibel kadar olan bir gürültü infantta periferal 3- Kas tonusunu bile sa¤layamayan bebe¤in vazokonstriksiyon ve kalp at›m h›z› de¤iflikliklerine yol hastaneden gönderilmesi açar. Yüksek vibrasyon intrakranial kanamalara yol açabilir. TYD ve ‹YD uygulanan 2. çocuk; Gebze'den annesinin Konveksiyon, kondüksiyon, radyasyon, evaporasyon ile kuca¤›nda geliyor ve poliklinikte tesadüfen bir asistan ›s› kayb› artt›kça CO artar, oksijen tüketimi artar. Bebek taraf›ndan fark edilip ameliyathaneye getirildi. Kendisine bilinçsiz tafl›ma sonucu s›k›nt› ile karfl›lafl›r. temel yaflam deste¤i ve ileri yaflam deste¤i uyguland›. O halde ekipman›m›z tamam olmal›d›r. Ambulansda (5 kez solunum 15 kez kalp masaj› 2 kez solunum LM- olmas› gereken ekipman› gözden geçirirsek, trolley,çocuklar damar yolu(VJ‹)-inotropik destek- %5 dekstroz-bikarbonat) için inkübator, damla say›c›lar, güvenlik sa¤lay›c› kemerler, Bu olguda yap›lan yanl›fllar; ilaçlar, ilaç kutular›, kese-valf sistemleri, endotrakeal tüpler, 1- Bir haftal›k bir bebe¤in klini¤e gelifl flartlar›n›n larengoskop, ventilatörler (küçük, ekonomik gaz uygunsuzlu¤u kullanabilen, SIMV yapabilen), IV ve arteriyel damar yolu 2- Gelen ambulans›n O2 tüpünün olmamas› açma flartlar›, pompalar, monitörler, kay›t malzemelerini 3-Yapt›¤›m›z müdahaleyi ayr›nt›l› bir flekilde sayabiliriz. belirtmemize ra¤men bize bebe¤in durumu hakk›nda geri Kay›t malzemeleri mutlaka yeterli bilgiyi verecek bilgi verilmemesiydi. düzeyde olmal›d›r. Bebe¤in kaç günlük oldu¤u, a¤›rl›¤›, Peki Fakültemize getirilen di¤er dudak damak yar›kl› hekiminin telefonu, ayr›l›fl hikayesi, vital bulgular›, lab. çocuklar›n durumu nedir? Yo¤un bak›mdan ç›kar›l›p sonuçlar›, tedavisi, transferde durumu, ifllem s›ras›ndaki annesinin kuca¤›nda burnunda besleme tüpü ile gönderilen vital bulgular› (kan bas›nc›, kalp at›m h›z›, kapiller dolma, bebekler, besleme e¤itiminin yanl›fl verildi¤i anneler, yo¤un ›s›, fleker, elektrolitler, solunum say›s›-flekli, FiO2, kan bak›mdan ç›kar›l›p do¤ru bebek tafl›mas›n›n ö¤retilmedi¤i gazlar›, sat, idrar, IR), ailenin bilgilendirme izin belgesi anneler, 10 cc flekerli su için ameliyathaneye koflan bilinçli (tafl›ma, besleme, gözleme) gibi bilgileri elimizdeki doktor, 10 cc flekerli suya gereksinim duymayan kanaatkar dökümanlara kaydetmeliyiz. doktor vb. Asl›nda örnekleri ço¤altmak yerine ne yapmam›z Toparlayacak olursak bu bebeklerin transferi, gerekti¤ini düflünmeliyiz! 1- Ekipler aras›nda iletiflim sa¤lanabilen, Yapaca¤›m›z, dudak damak yar›kl› bebeklerin 2- Zaman› dikkate alarak planlamas› yap›lan, tedavisinde yer alan ekiplerin organizasyonudur. Bu 3-Teorik ve pratik aç›dan yeterli oldu¤u kadar dikkatli organizasyon transfer ve ölçü alma s›ras›nda oluflan ve do¤ru de¤erlendirme yapabilen do¤ru ekip oluflumu s›k›nt›lar› önlemeye yönelik olmal›d›r. Transfer s›ras›nda sa¤lanm›fl, geliflebilecek s›k›nt›lar konusunda bilgili ve tecrübeli doktor- 4-Monitorizasyonu ve kay›tlar› tutulabilen, hemflire-paramedikden oluflan ekip, ekipman 5-Hekim ve aile düflünceleri al›nan bir operasyon (ventilatör,monitörler,ilaçlar) transfer öncesi haz›r olmal›d›r. olmal›d›r. Bu ekibin e¤itimi düzenli teorik ve pratik çal›flmalarla kontrol Ölçü al›nma safhas›na gelindi¤inde ise, edilmelidir. Hastaneler aras›nda iletiflim kolayl›¤› Bu ifle gönülden ba¤lanm›fl ve angarya gibi bakmayan sa¤lanmal›d›r. K›saca ekip, ekipman, e¤itim, iletiflim haz›r ekip taraf›ndan denetlenen ameliyathane koflullar›nda ölçü tutulmal›d›r. al›nmal›d›r. Transfer çok önemlidir. Fiziksel stres, h›zlanma ve 1- Oksijen ve aspirasyon sistemi, yavafllama gibi dinamik bir olay veya ›s›, sallanma, gürültü 2- Monitorizasyon (›s›,KAH,SAT,fleker), ile alakal› olan statik bir olay ile tetiklenebilir. Ani h›zlanma 3- Entübasyon ve yapay solunum flartlar›, ve yavafllama sonucu kalbe venöz dönüfl bozdu¤u gibi 4- Kay›t önemlidir. 19 7tepe klinik 2009-2 Kay›tlar (Resim 2-4) bir bebe¤in ölçü al›m› s›ras›nda Isı de¤erleri ortalaması izlenen yaflamsal de¤erlerini göstermektedir. Dikkati çeken, bebeklerin geldi¤i zaman izlenen hipoksik tablolar›n›n oksijen 33,1 33 32,9 32,8 32,7 32,6 32,5 32,4 32,3 uygulanmas›yla artmas›d›r. E¤er bu uygulama ameliyathane koflullar›nda yap›lmasa zaten hipoksik ortamda gelen çocu¤un büyük bir s›k›nt›ya girece¤i ortadad›r. Bebe¤in ölçü al›m› için hastanemize geliflini takiben, O2/hava FiO2 %50 verilifli sonras›nda, 1.ve 2. ölçüler sonras› ve hastanemizden ç›k›fl öncesinde hastalardan al›nan veriler do¤rultusunda vücut ›s› Seri 1 1 2 de¤iflikli¤i, oksijen saturasyonu ve kalp at›m h›z› de¤ifliklikleri 3 4 5 dönemler grafiklerle belirtilmifltir. Resim 2. Dönemler: 1. Bebe¤in gelifli, 2.O2/hava FiO2 %50, 3. 1.ölçü alma, 4. 2. ölçü alma 5. Eve gidifl SONUÇ Bu bebeklerin daha güvenle bak›labilmesi için yapt›klar›m›z; 1- Güvenli flartlarda ifllem Oksijen saturasyonu 2- Mavi kod (acil müdahale ekibi) 3- Kay›t 100 99 98 97 96 95 94 93 92 91 Yapmay› planlad›klar›m›z ise; 1-Bu u¤rafl› içindeki ekiplerin iflbirli¤i 2-Yola ç›kan bebeklerin standardizasyonu (apgar skoru 7 üzeri) 3-Annelerin e¤itimidir (besleme,tafl›ma,vb) Seri 1 1 KAYNAKLAR: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 2 3 4 5 dönemler Ronald S. Litman. Pediatric Anestezi.2004;3-19. Blanpied TA, Ehlers MD. Microanatomy of dendritic spines: Emerging principles of synaptic pathology in psychiatric and neurological disease. Biol Psychiatry. 2004;55(12):1121-1127. Fiala JC, Spacek J, Harris KM, et al. Dendritic spine pathology: Cause or consequence of neurological disorders. Brain Res Brain Res Rev. 2002;39(1):29-54. Cassorla F, Linder BL, Esteban NV, et al. The cortisol production rate in children: Implications for therapy. Endocrinologist. 1991;1:98-101. Menon K, Clarson C. Adrenal function in pediatric critical illness. Pediatr Crit Care Med. 2002;3:111-116. Chrousos GP. The hypothalamic-pituitary-adrenal axis and immunemediated inflammation. N Engl J Med. 1995;332: 1351-1363. Resim 3. Dönemler: 1. Bebe¤in gelifli, 2.O2/hava FiO2 %50, 3. 1.ölçü alma, 4. 2. ölçü alma 5. Eve gidifl Kalp at›m h›z› 145 7. Shroeder S, Wichers M, Dlingmuller D, et al. The hypothalamic-pituitaryadrenal axis of patients with severe sepsis: Altered response to corticotropinreleasing hormone. Crit Care Med. 2001;29:310-316. 8. Lin JC, Karapinar B, Finegold DN, et al. Increased glucose/glucose infusion rate ratio predicts anion gap acidosis in pediatric shock. Crit Care Med. 2004;32(12):A5. 9. Rivers E, Nguyen B, Havstad S, et al. Early goal directed therapy in the treatment of severe sepsis and septic shock. N Engl J Med. 2001;346(19):1368-1377. 10. Jacobson M, Weil M, Raff M, et al. Programmed cell death in animal development. Cell. 1997;88:347-354. 140 135 130 Seri 1 125 120 115 110 1 2 3 4 5 dönemler Resim 4. Dönemler: 1. Bebe¤in gelifli, 2.O2/hava FiO2 %50, 3. 1.ölçü alma, 4. 2. ölçü alma 5. Eve gidifl 20 Dudak Damak Yar›kl› Bebeklerin Ortodonti Kliniklerine Yönlendirilmesi* ÖZET Preoperatif ortopedik tedavi için üniversite hastanelerinin ortodonti kliniklerine yönlendirilen dudak damak yar›kl› (DDY) olgu say›s› her geçen gün artmaktad›r. Bu makalede DDY'li yenido¤anlar›n ortodonti kliniklerine yönlendirilmesi, preoperatif ortopedik tedavi hizmeti veren ortodonti kliniklerinde olmas› gereken optimum flartlar, karfl›lafl›lan sorunlar ve çözüm önerilerine yer verilmifltir. Anahtar kelimeler: Dudak damak yar›¤›, preoperatif ortopedik tedavi, disiplinleraras› yaklafl›m G‹R‹fi En s›k rastlanan kraniyofasiyal anomalilerden olan Yrd. Doç. Dr. Derya Germeç Çakan dudak ve damak yar›klar›n›n (DDY) tedavisinde baflar›n›n Yeditepe Üniversitesi, Difl Hekimli¤i Fakültesi s›rr› anormal anatomi hakk›nda yeterli bilgi, teknik beceri Ortodonti Anabilim Dal› ve ekip çal›flmas›ndad›r. DDY'li bireylerde anatomik, Dt. Burcu Nur fonksiyonel, estetik ve psikolojik sorunlar›n olabilece¤i göz Yeditepe Üniversitesi, Difl Hekimli¤i Fakültesi önünde bulunduruldu¤unda bir ekibin varl›¤›n›n önemi de Ortodonti Anabilim Dal› ortaya ç›kmaktad›r. U¤rafl›lan deformitenin karmafl›kl›¤› nedeniyle DDY ekibi birçok uzmanl›k dal›n› (plastik cerrah, Doç. Dr. Korkmaz Say›nsu ortodontist, anestezi uzman›, beslenme uzman›, difl hekimi Serbest Ortodontist [pedodontist, oral cerrah, protez uzman›], genetik uzman›, konuflma terapisti, kulak burun bo¤az uzman›, psikolog, Prof. Dr. Tülin Arun yeni do¤an doktorlar› - pediatrist, yenido¤an hemfliresi) Yeditepe Üniversitesi, Difl Hekimli¤i Fakültesi içermelidir. Asl›nda ideal olan, bu bireylerin bebeklikten Ortodonti Anabilim Dal› eriflkinli¤e kadar tüm tedavilerinin bu ekibin gözetiminde ve DDY tedavisine odaklanm›fl bir merkezde yap›lmas›d›r. Ancak ne yaz›k ki ülkemizde henüz böyle bir merkez bulunmamaktad›r ve uzmanlar kendi olanaklar›yla biraraya gelerek bu eksikli¤i gidermeye çal›flmaktad›rlar. Normal flartlarda, DDY'li yenido¤an do¤umun ard›ndan * Bu makale Yeditepe Üniversitesi Ortodonti Anabilim Dal›’n›n ilk haftalarda DDY ekibi taraf›ndan de¤erlendirilir. 9 Mart 2009 tarihindeki “Dudak Damak Yar›kl› Ortodontistler, yenido¤an kliniklerinin doktorlar› ve plastik Yenido¤anlarda Disiplinleraras› Yaklafl›m” panelinde cerrahlar ile birlikte bu bebekleri ilk takibe bafllayan sunulmufltur. uzmanlard›r. Tüm tedavi sürecinde belirli aral›klarla preoperatif ortopedik tedavide, çocukluk döneminde ortodontik ve ortopedik tedavide ve eriflkinli¤e yaklafl›ld›¤›nda ortognatik cerrahi öncesi ortodontik haz›rl›kta Yaz›flma Adresi yer al›rlar (Tablo 1). Yrd. Doç. Dr. Derya Germeç Çakan Yeditepe Difl Hekimli¤i Ortodonti Anabilim Dal› DDY Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi klini¤i, 2001 y›l›ndan beri yenido¤andan eriflkinli¤e uzanan Ba¤dat Caddesi No: 238 genifl bir aral›kta DDY'li bireylere hizmet vermektedir. Klinik, 34728 Göztepe - ‹stanbul her ay düzenli olarak Cerrahpafla Üniversitesi T›p Fakültesi, Tel: 0216 363 60 44 Faks: 0216 363 62 11 Marmara Üniversitesi T›p Fakültesi ve Ac›badem e-mail: [email protected] Üniversitesi T›p Fakültesi ile ortak düzenlenen DDY 21 7tepe klinik 2009-2 konseylerine kat›lmaktad›r. Klini¤imize 2001-2009 tarihleri Preoperatif Ortopedik Tedavi Yaklafl›mlar› aras›nda yaklafl›k 200 bebek baflvurmufltur. DDY'li Ülkemizde Difl Hekimli¤i Fakülteleri'nde uzun y›llardan yenido¤anlara yap›lan preoperatif ortopedik uygulamalar beri yenido¤an DDY'li bebeklere çeflitli preoperatif ortopedik hakk›ndaki bilginin yenido¤an kliniklerinde yay›lmas›yla tedaviler uygulanmaktad›r. Yeditepe Üniversitesi Difl her geçen y›l baflvuru say›s›nda art›fl meydana Hekimli¤i Fakültesi Ortodonti Anabilim Dal› DDY klini¤inde gelmektedir. 2007-2009 y›llar› aras›nda plastik cerrahlar izole damak yar›kl› veya DDY'li yenido¤anlara beslenme veya yenido¤an doktorlar› taraf›ndan klini¤imize 84 bebek pla¤› uygulamas› ve nazoalveolar flekillendirme olmak yönlendirilmifltir. Genellikle bebekler do¤umun hemen üzere 2 tür preoperatif uygulama yap›lmaktad›r. ard›ndan ilk 2 hafta içinde gelmektedirler; ancak genel Beslenme pla¤›, yar›k alveol ve/veya dama¤a normal sa¤l›k durumlar›, flehir d›fl›ndan ulafl›m, yetersiz bir kontur sa¤lamak ve oral ve nazal kaviteleri ay›rarak bilgilendirme gibi nedenlerle bazen bu süre uzaya- beslenmeyi kolaylaflt›rmak için tasarlanm›fl, akrilikten bilmektedir. Klini¤imize ilk baflvuru zaman›n›n ortalama yap›lan pasif bir ayg›tt›r (Resim 1). Sadece beslenme 12. gün oldu¤u belirlenmifltir, yaln›z 5 bebek 1 yafl üzerinde s›ras›nda tak›lmas› önerilir. Damak onar›m›na kadar her getirilmifltir. Yar›k tipine göre de¤er-lendirildi¤inde bu 3 ayda bir ayg›t›n yenilenmesi gerekmektedir. Klini¤imizde bebeklerin % 30'unun tek tarafl› DDY'na, % 23'ünün çift beslenme pla¤›, beslenmeyi zorlaflt›ran genifl izole damak tarafl› DDY'na ve %47'sinin de izole damak yar›¤›na sahip yar›kl› bebeklerde plastik cerrah ve beslenme uzmanlar› oldu¤u saptanm›flt›r. gerekli gördü¤ü taktirde uygulanmaktad›r (Resim 2). Tablo-1: DDY’li olgulara interdisipliner yaklaflım Yafl Tedavi DDY ekibi üyeleri Prenatal Görüntüleme, Teflhis ve Konsültasyon Kadın-Do¤um uzmanları, Plastik cerrah Genetik uzmanı, Psikolog Yenido¤an Beslenme de¤erlendirmesi ve e¤itimi, Beslenme uzmanı, Yenido¤an doktoru ve tıbbi de¤erlendirme ve konsültasyon, hemfliresi, Kulak-burun-bo¤az uzmanı, genetik konsültasyon, tedavi süreci Genetik uzmanı, Plastik cerrah hakkında bilgilendirme 0-4 ay Preoperatif ortopedi Ortodontist, Plastik cerrah 4-5 ay (veya preoperatif Primer dudak operasyonu ± Plastik cerrah ortopedik tedavi sonrası gingivoperiosteoplasti Süt difllenme dönemi A¤ız bakımı hakkında bilgilendirme ve Pedodontist, Ortodontist 1 yıllık kontroller 12 ay Damak operasyonu ± tüp yerleflimi Plastik cerrah, Kulak-burun-bo¤az uzmanı 3-4 yafl Konuflmanın de¤erlendirilmesi Kulak - burun - bo¤az uzmanı, Konuflma terapisti 7-9 yafl Sekonder alveolar kemik greftlemesi Ortodontist, Plastik Cerrah, Oral Cerrah Ortodontik - Ortopedik tedavi Pubertal dönem Ortodontik - Ortopedik tedavi ve/veya Ortodontist Ortognatik cerrahiye hazırlık Eriflkin dönem Ortodontik tedavi ve ortognatik cerrahi hazırlı¤ı, Ortognatik cerrahi 22 Ortodontist, Plastik cerrah, Protez uzmanı Dudak Damak Yar›kl› Bebeklerin Ortodonti Kliniklerine Yönlendirilmesi Gözlemlerimize dayanarak söyleyebiliriz ki, beslenme pla¤› uygulanan baz› bebeklerin aileleri bebeklerin plak olmaks›z›n daha rahat beslendiklerini belirtmifllerdir, di¤er yandan beslenme pla¤›n› 24 saat kulland›klar›n› ve ç›kartt›klar›nda bebe¤in huzursuzland›¤›n› belirten aileler de vard›r. Di¤er bir önemli nokta ise; bu pla¤a bebeklerin al›flabilmesi için erken dönemde pla¤›n uygulanmas›n›n gereklili¤idir. Uzun süre plaks›z beslenmifl olan bebekler genelde pla¤a al›flamayarak kabul etmemektedirler. Zaten bu bebekler için beslenme pla¤› uygulamas› kontrendikedir. Yine hafif izole damak yar›¤› olanlarda (Resim 3) veya genifl yar›¤a ra¤men biberonla rahat beslenebilen, normal kilo ve boy Resim 1: Beslenme pla¤ı art›fl› olan bebeklerde beslenme pla¤› uygulamas›na gerek yoktur. Beslenme pla¤› yap›lmayan bebeklerin klini¤imizdeki takipleri devam eder ve k›sa dönemde beslenme güçlü¤üne ba¤l› kilo kayb› bildirilirse beslenme pla¤› yap›l›r. Klini¤imize yönlendirilen izole damak yar›kl› bebeklerin sadece % 25'ine beslenme pla¤› uygulanm›flt›r. Bu bebeklerin ço¤unlu¤u genifl izole damak yar›¤›na mandibular mikrognati ve glossopitozisin efllik etti¤i Pierre Robin sekansl› yenido¤anlard›r (Resim 4a,b). Bu olgularda Resim 2: Genifl izole damak yarı¤ı olgusu Resim 4 a: Pierre Robin Sekansl› bir olgu Resim 3: Beslenme pla¤ı uygulaması gerektirmeyen ufak izole damak yarı¤ı olgusu Genelde bebekler normal beslenebiliyorlarsa ve kilo ve boy art›fllar› da normalse beslenme pla¤› yap›lmas›na gerek duyulmamaktad›r. Beslenmeyi iyilefltirmek için plak uygulanm›fl ünilateral DDY'li bebekler üzerinde yürütülmüfl bir araflt›rman›n sonuçlar›na göre de beslenme ayg›tlar›n›n beslenmeye önemli bir katk›s› bulunmamaktad›r. 1 Resim 4 b: Pierre Robin Sekansl› bir olgu 23 7tepe klinik 2009-2 beslenme sorunlar›na ciddi solunum s›k›nt›lar› ve üst hava yolu obstrüksiyonu efllik ederek hayati tehlike oluflturabilir. Damak yar›¤› bölgesini geriye kayan dilin t›kamas›yla oluflacak obstrüksiyonu engellemek için beslenme plaklar›n›n uygulanmas› önerilebilir.2 DDY klini¤imizde ünilateral ve bilateral DDY'li olgularda, preoperatif ortopedik yaklafl›m olarak plastik cerrahlar›n da talepleri do¤rultusunda, Grayson taraf›ndan tarif edilen nazoalveoler flekillendirme (NAfi) tekni¤i kullan›lmaktad›r.3,4,6 NAfi ile temel olarak alveoler proseslerin ve nazal k›k›rda¤›n Resim 5 a: Tek taraflı DDY olgusu aktif flekillendirmesi ve yetersiz kolumellan›n uzat›lmas› hedeflenmektedir (Resim 5-9). Ancak özel durumlarda aktif ekspansiyon ayg›tlar›n›n kullan›m› gibi di¤er yaklafl›mlar da uygulanmaktad›r (Resim 10 a,b). Resim 5 b: Tek taraflı DDY olgusu Resim 6 a: NAfi pla¤› ve uygulanmas› Resim 5 c: Tek taraflı DDY olgusu Resim 5 d: Tek taraflı DDY olgusu Resim 6 b: NAfi pla¤› ve uygulanmas› 24 Dudak Damak Yar›kl› Bebeklerin Ortodonti Kliniklerine Yönlendirilmesi Resim 7: Burun uzant›s› ile nazal k›k›rda¤›n flekillendirilmesi Resim 9a: Primer cerrahi sonras› olgunun ve a¤›zd›fl› görüntüsü Resim 8a: NAfi uygulamas› sonras› olgunun a¤›ziçi görüntüsü Resim 9b: Primer cerrahi sonras› olgunun a¤›zd›fl› görüntüsü Resim 8b: NAfi uygulamas› sonras› olgunun a¤›zd›fl› görüntüsü Resim 9c: Primer cerrahi sonras› olgunun a¤›zd›fl› görüntüsü 25 7tepe klinik 2009-2 durumunun (solunum ve dolafl›m problemleri) olmad›¤›n› belgeleyen raporun anestezi uzman›yla beraber incelenmesidir. Endikasyon konuldu¤unda anamnez al›n›r ve foto¤raflar, a¤›z ve burun ölçüleri olmak üzere kay›tlar toplan›r. A¤›z ve burun ölçüsünün al›nmas›, yabanc› cisim aspirasyonu ve solunum obstrüksiyonu riski yaratabilece¤inden deneyimli bir ekip taraf›ndan, reanimasyon flartlar›n›n sa¤land›¤› bir ortamda yap›lmas› gereken ifllemlerdir. Klini¤imize baflvuran bebeklerin ölçüleri mutlaka ameliyathane flartlar›nda ve anestezi uzman›n›n gözetimi alt›nda al›nmaktad›r. ‹fllem öncesinde monitorize edilen bebeklerin kalp at›m h›zlar›, O2 satürasyonlar› ve Resim 10a: Posterior segmentlere sabitlenmifl aktif geniflletme aygıtı (bafllang›ç) vücut s›cakl›klar› ifllem süresince izlenerek kaydedilmektedir (Resim 11). Ölçü al›m› s›ras›nda O 2 satürasyonu düflebilece¤inden O2 deste¤i sa¤lanmaktad›r. Ölçü ifllemi tamamland›¤›nda yar›k bölgesi herhangibir aspirasyon riskine karfl› ölçü art›¤› aç›s›ndan mutlaka kontrol edilmeli ve varsa artm›fl sekresyon aspire edilmelidir. Resim 10b: Posterior segmentlere sabitlenmifl aktif geniflletme aygıtı (geniflletme sonu) DDY'li yenido¤an klini¤inde ilk randevu Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Ortodonti Anabilim Dal› DDY klini¤inde, preoperatif ortopedik tedaviye yönlendirilen bebeklerin tedavisine bafllanabilmesi için, Resim 11: Ölçü ifllemleri sırasında monitorizasyon yenido¤anlar›n sa¤l›¤›, güvenli¤i ve DDY ekibinin güvenli ve uygun flartlarda hizmet verebilmesi aç›s›ndan belli Ölçü al›m› sonras›nda ayg›t›n laboratuvarda yap›m prosedürlerin yerine getirilmesi gerekmektedir. Öncelikle preoperatif ortopedik tedavi veya beslenme aflamas› için belirli bir süreye ihtiyaç duyuldu¤undan ailelerin pla¤› uygulamas› ihtiyac›n›n plastik cerrah ve beslenme bebeklerinin mama, biberon gibi ihtiyaçlar›n› yanlar›nda uzman› taraf›ndan de¤erlendirimifl olmas› ve bu durumun bulundurmalar› istenmektedir. Ayg›t uygulamas›n›n ard›ndan klini¤imize yaz›l› olarak bildirilmifl olmas› gerekmektedir. aileye ayg›t›n kullan›m›, a¤›z ve ayg›t temizli¤i ve beslenme DDY klini¤inde, bebe¤in genel sa¤l›k durumu ile ilgili bilgi konusunda sözlü ve yaz›l› bilgi verilmektedir. Randevu doktorundan al›nd›ktan sonra ve tedaviye kontrendike bir tarihleri belirlenerek bebekler gönderilmektedir. durumun söz konusu olmad›¤› bildirildi¤inde aileye randevu DDY klini¤inde karfl›lafl›lan sorunlar ve öneriler verilmektedir. Klinikteki ilk uygulama, yönlendiren doktor taraf›ndan gönderilen ve bebe¤in güncel sa¤l›k durumunu DDY klini¤inde karfl›lafl›lan en önemli sorunlardan biri bildiren epikriz ile ölçü al›nmas›na engel olacak bir sa¤l›k bebek güvenli¤inin sa¤lanmas›d›r. Bebeklerde oluflabilecek 26 Dudak Damak Yar›kl› Bebeklerin Ortodonti Kliniklerine Yönlendirilmesi riskleri en aza indirmek için al›nmas› gereken birincil önlem KAYNAKLAR: hangi DDY'li yenido¤an için preoperatif ortopedik tedavinin 1. endike oldu¤unun belirlenmesidir. Bu karar, yenido¤an doktoru ve plastik cerrah›n konsültasyonu ile verilmelidir. 2. Bebek güvenli¤ini sa¤lamak için al›nan ve yukar›da belirtilen tüm önlemlere karfl›n, bazen ciddi solunum ve kalp sorunlar› 3. nedeniyle hastanede takip edilmesi gereken bebekler gerekli konsültasyonlar yap›lmaks›z›n yenido¤an DDY 4. kliniklerine yönlendirilebilmektedirler. Bu koflullardaki bebeklerde birincil ihtiyaç genel sa¤l›k durumunun kontrol 5. alt›nda tutulmas› oldu¤undan preoperatif ortopedik tedavinin kontrendike oldu¤unu ve ertelenebilece¤ini düflünmekteyiz. 6. Bunun gibi istenmeyen durumlar›n önüne geçilmesinde DDY ekibinin bir parças› olan yenido¤an kliniklerindeki sa¤l›k personelinin DDY'li bebeklerin ortodonti kliniklerine yönlendirilme flartlar› ve endikasyon-kontrendikasyonlar› hakk›nda bilgilendirilmeleri gerekmektedir. Bu amaçla Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Ortodonti Anabilim Dal› 9 Mart 2009 tarihinde yenido¤an doktorlar›, beslenme uzmanlar›, anestezi uzmanlar›, plastik cerrahlar ve ortodontistlerin kat›l›m›yla "Dudak damak yar›kl› yenido¤anlarda disiplinleraras› yaklafl›m" adl› bir bilgilendirme paneli düzenlemifltir. Karfl›lafl›lan di¤er bir sorun ise NAfi için ortodonti kliniklerine yönlendirmede geç kal›nmas›d›r. Optimum sonuçlar›n al›nabilmesi için NAfi, k›k›rdak dokusunun plastisitesinin yüksek maternal östrojen ve hyalüronik asit seviyelerine ba¤l› olarak artm›fl oldu¤u do¤umu izleyen ilk aylarda uygulanmal›d›r.5 Gecikmeler tedavi baflar›s›n› olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle mümkünse prenatal dönemde teflhis kondu¤unda veya bebekler do¤ar do¤maz aileler tedavi süreciyle ilgili olarak bilgilendirilmelidir. Sonuç olarak; DDY'li olgular›n tedavisine odaklanm›fl ve bu konuda deneyimli ekiplerin yer ald›¤› merkezlerin kurulmas›n›n, e¤itim seminerlerinin yayg›nlaflt›r›lmas›n›n, toplumun ve ailelerin bilinçlendirilmesinin ve DDY klinikleri aras›nda iletiflimin sa¤lanmas›n›n DDY'li bireylere verilen hizmetin kalitesini artt›raca¤›n› düflünmekteyiz. 27 Prahl C, Kuijpers-Jagtman AM, Van't Hof MA, Prahl-Andersen B. Infant orthopedics in UCLP: Effect on feeding, weight and length: A randomized clinical trial (Dutchcleft). Cleft Palate Craniofac J 2005, 42: 171-7. Oktay H, Baydafl B, Ersöz M. Using a modified nutrition plate for early intervention in a newborn infant with Pierre Robin sequence: A case report. Cleft Palate Craniofac J 2006, 43: 370-3. Grayson BH, Cutting CB. Presurgical nasoalveolar molding in primary correction of the nose, lip and alveolus in infants born with unilateral and bilateral clefts. Cleft Palate Craniofac J 2001 38: 193-198. Hopper R, Cutting CB, Grayson BH. Cleft lip and palate. in: Grabb and Smith's Plastic Surgery. 6th Edition. Lippincott Williams & Wilkins 2007. s.206. Matsuo K, Hirose T, Tonomo T. Nonsurgical correction of congenital auricular deformities in the early neonate: a preliminary report. Plastic Reconstructive Surgery 1984, 73: 38-50. Arun T, Say›nsu K, Ayd›n R, Germeç D, Erdem S. Management of unilateral and bilateral clepts by presurgical nasoalveofar molding. j of oral and Maxillopac Surg 2008, 7 (1): 174 - 176. Unilateral Dudak Damak Yar›klar›nda Nazoalveolar fiekillendirme Tedavisi ÖZET Dudak damak yar›¤› en s›k rastlan›lan do¤umsal bozukluktur. Multifaktöriyel bir etyolojiye sahip olan bu malformasyona sahip bireyler hayatlar› boyunca de¤iflik branfllardan doktorlar taraf›ndan tedavi edilmektedir. Ortodontist ile tan›flmalar› do¤umdan sonraki ilk haftada olmaktad›r. Ayr›k alveolar segmentleri s›ralamak, cerrahi ifllemin daha gerilimsiz bir ortamda gerçekleflebilmesi için dudaklar› yaklaflt›rmak, nazal Olgu Sunumu k›k›rdaklar›n malposizyonlar›n› düzeltmek ve burun projeksiyonu sa¤lamak amac›yla bebe¤e nazoalveolar flekillendirme plaklar› uygulanmaktad›r. Bu olgu raporunda, biri sa¤ di¤eri sol unilateral dudak damak yar›kl› iki bebe¤in erken preoperatif ortopedik tedavisi sunulmaktad›r. Dt. R. Burcu Nur Anahtar Kelimeler: Nazoalveolar flekillendirme, yar›k Yeditepe Üniversitesi Ortodonti Anabilim Dal› G‹R‹fi Ülkemizde 1/700 görülme s›kl›¤› ile dudak damak Yrd. Doç. Dr. Derya Germeç Çakan Yeditepe Üniversitesi yar›¤›, en s›k rastlan›lan do¤umsal bozukluktur.1 Etyolojisi Ortodonti Anabilim Dal› günümüzde tam olarak ayd›nlanmam›fl olsa da; akraba evlili¤i, annenin hamilelik esnas›nda sigara ve alkol Prof. Dr. Özhan Çelebiler tüketmesi, annenin diyabet hastas› olmas›, folik asit eksikli¤i, Marmara Üniversitesi hamilelik esnas›nda kullan›lan baz› ilaçlar›n ve geçirilen Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dal› hastal›klar›n dudak damak yar›¤›na neden olabilece¤i düflünülmektedir.2,3,4 Dudak damak yar›¤› erkeklerde daha Doç. Dr. Hakan A¤›r s›k görülürken, izole damak yar›¤›na k›zlarda daha s›kl›kla Kocaeli Üniversitesi rastlanmaktad›r. Tek tarafl› yar›klar, çift tarafl›lardan 9 kat Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dal› daha s›k rapor edilmifltir. Tek tarafl› olgular›n sol tarafta görülme olas›l›¤›, sa¤ taraftan 2 kat daha fazlad›r. Dudak damak yar›kl› bireyler hayatlar› boyunca de¤iflik branfllardan oluflan bir doktor ekibi taraf›ndan tedavi edilmektedir. Ortodontist ile tan›flmalar› do¤umu izleyen birkaç gün içinde olmaktad›r. Ortodontist, cerrahi ifllemin daha gerilimsiz bir ortamda gerçekleflebilmesi için Grayson ve ark.lar› taraf›ndan gelifltirilmifl nazoalveoler flekillendirme pla¤›n› uygulamaktad›rlar. 5 Tek tarafl› yar›¤a sahip bireylerde nazoalveoler flekillendirme pla¤›n›n amac›; alveolar segmentleri düzgün bir flekilde s›ralamak, cerrahi operasyonun daha gerilimsiz bir ortamda gerçekleflmesi Yaz›flma Adresi için dudaklar› yaklaflt›rmak, nazal k›k›rda¤›n›n Dt. Burcu Nur malposiyonlar›n› düzeltmek ve burun projeksiyonu Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi sa¤lamakt›r. Bu düzeltmeler sert akrilikten yap›lan bir plak Ba¤dat Cad. N:238 ve segmentler aras› mesafe 6 mm' nin alt›na indi¤inde 34728 Göztepe-‹stanbul eklenen bir burun uzant›s› ile sa¤lanmaktad›r. Bebekler e-mail: [email protected] haftal›k kontrollere gelmekte ve her hafta plaklar›na yumuflak akrilik eklenerek ve sert akrilikten möllemeler 28 Unilateral Dudak Damak Yar›klar›nda Nazoalveolar fiekillendirme Tedavisi: Vaka S unumu yap›larak, alveol segmentleri birbirine yaklaflt›r›lmaya Bebekten, genel aneztesist eflli¤inde ameliyathane Alveolerin flekillendirilmesi 3-4 hafta koflullar›nda silikon esasl› ölçü malzemesi ile ölçü al›nm›flt›r. sürmektedir. Burun uzant›lar›na da haftal›k kontroller ile Sert alç›dan model elde edildikten sonra sert akrilik ile de¤ifliklikler yap›lmakta ve burun ameliyat öncesi pla¤› haz›rlanm›flt›r (Resim 3). Retansiyon butonunun yar›k flekillendirilmektedir. hatt›n›n tam ortas›na gelmesine, oklüzal düzlemle 40' aç› çal›fl›lmaktad›r.6 OLGU SUNUMU-1 Do¤umdan bir gün sonra hastanemize baflvuran erkek bebe¤in anamnezi al›nm›fl ve yar›k haricinde sistemik bir problemi olmad›¤› çocuk doktoru ile konsültasyon sonucunda tesbit edilmifltir. Klinik muayane sonucunda sol komple dudak ve damak yar›¤› tan›s› konulan bebe¤e nazoalveoler flekillendirme pla¤› yap›lmas›na karar verilmifltir. Bebe¤in a¤›ziçi muayenesinde büyük olan alveol segmentinin premaksilla bölgesinin protrüzif oldu¤u, küçük segmentin daha posteriorda yer ald›¤› ve büyük segmente yaklaflm›fl oldu¤u kaydedilmifltir. Bebe¤in a¤›zd›fl› muayenesi yap›lm›fl ve foto¤raf kay›tlar› al›nm›flt›r(Resim 1 ve 2). Bebe¤in yar›k tarafta yer alan nazal alt lateral k›k›rda¤›n›n deprese ve d›flbükey oldu¤u, nostril taban›n›n genifllemifl, nazal septum ve kolumellan›n yar›k olmayan tarafa do¤ru yer de¤ifltirdi¤i kay›t formuna ifllenmifltir. Resim 2 b: Bebe¤in ilk kay›tta al›nan a¤›zd›fl› foto¤raflar› Resim 1: Bebe¤in ilk kay›tta al›nan a¤›ziçi foto¤raf› Resim 2 c: Bebe¤in ilk kay›tta al›nan a¤›z d›fl› foto¤raflar› Resim 2 a: Bebe¤in ilk kay›tta al›nan a¤›zd›fl› foto¤raflar› Resim 3: Alveoler flekillendirme pla¤›n›n a¤›ziçi foto¤raf› 29 7tepe klinik 2009-2 yapmas›na ve duda¤› rahats›z etmemesine özen gösterilmifltir.7 Ayg›ta retansiyon bantlar› uygulanm›fl, a¤›z içi kontrolü yap›ld›ktan sonra bebek taburcu edilmifltir. Aileye pla¤›n sadece temizlemek için a¤›zdan ç›kar›lmas› gerekti¤i tembihlenmifltir. Haftal›k kontroller ile nazoalveoler plak üzerinde de¤ifliklikler yap›larak alveoller segmentler birbirine yaklaflt›r›lmaya çal›fl›lm›flt›r. Her randevuda plaktan 1 mm'den fazla de¤ifliklik yap›lmamas›na dikkat edilmifltir. Alt›nc› haftada, alveol segmentleri birbirine yaklaflt›ktan sonra pla¤a burun uzant›s› da eklenerek burun flekillendirilmesine geçilmifltir (Resim 4 ve 5). Burun uzant›s›, 0.8 mm'lik paslanmaz çelik telden ve Resim 5: Pla¤a burun uzant›s› eklendikten sonra al›nan foto¤raf› üst bölümü böbrek biçiminde haz›rlanmakta ve kademeli sert ve yumuflak akrilikle kaplanmaktad›r. Tel parças›n›n plaktan ç›k›fl yeri yumuflak doku iritasyonunu engellemek amac›yla yar›¤›n tam ortas›nda yer almaktad›r. Yar›k segmentler aras›ndaki mesafe 6mm den fazla olursa lateral alar duvar çevresinde art›fl izlenecek ve cerrahi sonras› büyük burun deliklerin oluflmas›na neden olunacakt›r.8 Haftal›k kontrollerde, burun parças› aktive edilimifltir (Resim 6). Dudak bantlar› kullan›larak, ayr›k dudaklar birbirine yaklaflt›r›lm›fl ve dudak dokular›n›n gerilimi azalt›lm›flt›r. Nazoalveoler flekillendirme sonras›nda alveoler segmentler simetrik olarak dizilmifl ve aralar›nda 1mm kalacak flekilde yar›k hatt› daralt›lm›flt›r. Burun ucu dikleflmifl, kolumella uzat›lm›fl ve diklefltirilmifltir(Resim 7). Alt› ayl›kken primer dudak ve gingivoperioplasti operasyonu gerçekleflmifltir (Resim 8). Resim 6: Burun uzant›s›n›n aktivasyonu ile sa¤lanan burun flekillendirmesi Resim 4: Alveol segmentler birbirine yaklaflt›ktan sonra al›nan foto¤raf kayd› Resim 7 a: Nazoalveolar flekillendirme sonras›nda al›nan foto¤raf kay›tlar› 30 Unilateral Dudak Damak Yar›klar›nda Nazoalveolar fiekillendirme Tedavisi: Vaka S unumu OLGU SUNUMU-2 Do¤umdan sonraki ikinci günde plastik cerrah taraf›ndan hastanemize yönlendirilen erkek bebekte sa¤ komple dudak damak yar›¤› tan›s› konulmufltur (Resim 9 ve 10). Bebe¤e nazoalveoler flekillendirme pla¤› ayn› gün içinde uygulanm›flt›r(Resim 11). Alveolar segmentlerin birbirinden çok ayr›k olmas› alveoler flekillendirme süresini uzatm›flt›r. Sekiz haftal›k alveoler flekillendirmenin Resim 8 b: Primer dudak ve gingivoperioplast sonras›nda al›nan foto¤raf kay›tlar› Resim 7 b: Nazoalveoler flekillendirme sonras›nda al›nan foto¤raf kay›tlar› Resim 8 c: Primer dudak ve gingivoperioplast sonras›nda al›nan foto¤raf Resim 7 c: Nazoalveoler flekillendirme sonras›nda al›nan foto¤raf kay›tlar› Resim 9: 2. vakan›n ilk kay›tta al›nan a¤›ziçi foto¤raf› Resim 8 a: Primer dudak ve gingivoperioplasti sonras›nda al›nan foto¤raf kay›tlar› Resim 10 a: 2.vakan›n ilk kay›tta al›nan a¤›zd›fl› foto¤raflar› 31 7tepe klinik 2009-2 ard›ndan(Resim 12), pla¤a burun uzant›s› da eklenerek nazal flekillendirilmeye geçilmifltir(Resim 13). Hastam›z haftal›k kontroller ile izlenmifl ve plak ve burun uzant›s›ndaki gerekli de¤iflimler yap›lm›flt›r(Resim 14). Ortalama befl ayl›k bir nazoalveoler flekillendirme sonras›nda preoperatif ortopedik tedavisinin yeterli oldu¤una karar verilmifl ve primer dudak ve gingivoperioplasti operasyonu için yönlendirilmifltir (Resim 15 ve 16). TARTIfiMA Dudak damak yar›kl› bebeklere cerrahi öncesinde uygulanan nazoalveoler flekillendirme pla¤›n›n sa¤lad›¤› faydalar hakk›nda birçok araflt›rma yap›lm›flt›r. 9 Nazoalveoler flekillendirme tedavisi ile yar›k hatt› ve Resim 10 b: 2.vakan›n ilk kay›tta al›nan a¤›zd›fl› foto¤raflar› etkilenen burun deli¤inin çevresel ölçümünde anlaml› azalmalar tesbit edilmifltir.10 Ayr›k ve kollabe alveolar segmentlerin düzgün bir flekilde s›ralanmas› ve Resim 10 c: 2.vakan›n ilk kay›tta al›nan a¤›zd›fl› foto¤raflar› Resim 13: Burun uzant›s› eklendikten sonra al›nan foto¤raf kayd› Resim 11: ‹kinci vakan›n alveoler flekillendirme pla¤›n›n a¤›ziçi foto¤raf› Resim 14: Burun uzant›s›n›n aktivasyonu ile sa¤lanan flekillendirme Resim 12: Alveol segmentler birbirine yaklaflt›ktan sonra al›nan foto¤raf kayd› 32 Unilateral Dudak Damak Yar›klar›nda Nazoalveolar fiekillendirme Tedavisi: Vaka S unumu yaklaflt›r›lmas› ile duda¤›n primer onar›m› esnas›nda do¤umdan yetiflkin olana dek süren tedavi masraflar›n› gingivoperioplastide yap›labilinmekte ve ileriki yafllarda azatl›¤› düflünülmektedir. 12 Erken maksiler ortopedi alveol greft ihtiyac› %60 oran›nda azalt›lmaktad›r. 11 sayesinde daha uzun süreli burun esteti¤i sa¤lanmakta Nazolveoler flekillendirme ve gingivoperioplastinin ve bireyin burun ameliyat say›s› azalt›lmaktad›r.13 Maull ve ark.lar› nazoalveolar flekillendirme tedavisi görmüfl bebekler ile sadece alveol flekillendirilme tedavisi görmüfl bebekleri karfl›laflt›rd›klar› araflt›rmalar›nda, nazoalveoler flekillendirme grubunun burun esteti¤inin belirgin olarak daha simetrik oldu¤unu ifade etmifllerdir.14 Barillas ve ark.lar› 2009'da yay›nlanan makalelerinde nazoalveoler flekillendirme ve primer onar›m sonras›nda elde edilen burun simetrisinin 9 yafl›nda hala korundu¤unu bildirmifllerdir.15 Liou ve ark. nazoalveoler flekillendirme ve dudak onar›m› sonras›nda elde edilen kolumella uzunlu¤unun uzun dönem kal›c›l›¤›n› araflt›rm›fllard›r. Resim 15 a: Nazoalveolar flekillendirme sonras›nda al›nan foto¤raf kay›tlar› Resim 15 b: Nazoalveolar flekillendirme sonras›nda al›nan foto¤raf kay›tlar› Resim 16 b: Primer dudak ve gingivoperioplasti sonras›nda al›nan foto¤raf kay›tlar› Resim 16 a: Primer dudak ve gingivoperioplasti sonras›nda al›nan foto¤raf kay›tlar› Resim 16 c: Primer dudak ve gingivoperioplasti sonras›nda al›nan foto¤raf kay›tlar› 33 7tepe klinik 2009-2 Kolumella ve burnun di¤er bölümlerinin birbirinden 13. Grayson BH, Cutting CB. Presurgical nasoalveolar orthopedic molding in primary correction of the nose, lip, and alveolus of infants born with unilateral and bilateral clefts. Cleft Palate Craniofac. J 2001,38:193-198 14. Maull DJ, Grayson BH, Cutting CB, Brecht LL, Bookstein FL, Khorrambad›D, Webb JA,Hurwitz DJ. Longterm effects of nasoalveolar molding on threedimensional nasal shape in unilateral clefts. Cleft Palate Craniofac J 1999,36:391-397 15. Nasoalveolar molding improves long-term nasal symmetry in complete unilateral cleft lip-cleft palate patients. Barillas I, Dec W, Warren SM, Cutting CB, Grayson BH. Plast Reconstr Surg. 2009 Mar;123(3):1002-6 16. Progressive changes of columella length and nasal growth after nasoalveolar molding in bilateral cleft patients: a 3-year follow-up study. Liou EJ, Subramanian M, Chen PK. Plast Reconstr Surg. 2007 Feb;119(2):642-8. 17. Prahl C,Prahl-Andersen B,Hof MA, Kujipers-Jagtman AM Infant orthopedics and facial appearance:A randomized clinical trial(Dutchcleft) Cleft Palate Craniofac J 2006,43:659-664 18. Göyenç Y,Karadede ‹. Unilateral dudak damak yar›kl› bebeklerde 'Hotz' tipi pasif preoperatif apareyin etkileri. Türk Ortodonti dergisi 1993,6:82-89 19. Bajram› AK, Ifl›ksal E, Do¤an S. Unilateral komple dudak damak yar›klar›nda erken tedavi yaklafl›mlar›n›n üst çene geliflimi üzerine etkisinin incelenmesi. Türk ortodonti dergisi 2004,17:27-46 20. Ya¤c› A,Uysal T. Tek tarafl› dudak damak yar›¤›na sahip bebeklerde nazoalveoller flekillendirme yönteminin yar›k segmentler ve alveol genifllikleri üzerine etkilerinin de¤erlendirilmesi. Sa¤l›k Bilimleri Dergisi 2007,16:1-10 21. Lee CT, Grayson BH, Cutting CB, Brecht LE, Lin WY. Prepubertal midface growth in unilateral cleft lip and palate following alveolar moulding and gingivoperiosteoplasty. Cleft Palate-Craniofac J 2004;41:375-80. farkl› büyümesi sonucunda kolumella uzat›lmas›n›n ameliyattan bir-iki sene sonra kaybedildi¤ini bildirmifllerdir.16 Prahl ve ark.lar›n›n 2006'da yay›nlanan araflt›rmalar›nda ise pasif maksiller plak kullanan ve kullanmayan iki grup aras›nda yüz görünümü aç›s›ndan anlaml› farklar tesbit edilmemifltir.17 Yap›lan baz› araflt›rmalarda, bebekte plak kullan›m›n›n maksillan›n transvers geliflimine engel oldu¤u, baz›lar›nda ise plak kullanan bebeklerin maksiller posterior bölgesinde bir geniflleme izlendi¤i belirtilmektedir.18,19,20 Lee ve ark. nazoalveoler flekillendirme tedavisinin ve gingivoperioplastinin orta yüzün vertikal ve sajital yöndeki büyümesini etkilemedi¤ini bildirmifllerdir.21 Literatürde nazoalveoler flekillendirme ile ilgili birçok karfl›t görüfl bulunmaktad›r. Bu konun ayd›nlanmas› için nazoalveoler flekillendirmenin yararlar› hakk›nda uzun dönem çal›flmalara ihtiyaç duyulmaktad›r. Ancak bu tedavinin cerraha çok daha gerilimsiz bir ortamda çal›flma imkan› vererek skar oluflumunu azaltt›¤›, her hafta hekim kontrolünde olman›n aileye verdi¤i psikolojik destek ve çocuklar› için bir fleyler yapabilme tatmini tart›fl›lmazd›r. KAYNAKLAR: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. Borçbakan C. Dudak damak Yar›klar›,Hacettepe Tafl Kitapç›l›k,Ankara 1980 Jones MC. Etiology of facial clefts: prospective evaluation of 428 patients. Cleft Palate J 1988,25:16-20 Environment and genetics in the etiology of cleft lip and cleft palate with reference to the role of folic acid] Bianchi F, Calzolari E, Ciulli L, Cordier S, Gualandi F, Pierini A, Mossey P. Epidemiol Prev. 2000 Jan-Feb;24(1):21-7. Review of the role of potential teratogens in the origin of human nonsyndromic oral clefts. Wyszynski DF, Beaty TH. Teratology. 1996 May;53(5):309-17. Grayson BH,Cutting C,Wood R. Preoperative columella lengthening in bilateral cleft lip and palate. Plast Reconstr Surg 1993,92:1422-1423 Altu¤ AT,Grayson B., Cutting C. Tek tarafl› dudak,alveol ve damak yar›klar›nda cerrahi öncesi nazoalveolar flekillendirme-Bölüm1- Türk Ortodonti Dergisi 2004,17:339-346 Presurgical nasoalveolar moulding treatment in cleft lip and palate patients. Grayson BH, Shetye PR. Indian J Plast Surg. 2009 Oct;42 Suppl:S56-61 8. Grayson BH, Santiago PE, Brecht LE, Cutting CB. Presurgical nasoalveolar molding in infants with cleft lip and palate. Cleft Palate Craniofac J 1999,36;486-497 9. Arun T, Say›nsu K, Ayd›n R, Germeç D, Erdem S. Managment of unilateral and bilateral clefts by presurgical nasoalveolar molding. J Oral Maxillofac Surg.2008,7:174-176 10. Effects of Nasoalveolar Molding Therapy on Nasal and Alveolar Morphology in Unilateral Cleft Lip and Palate. Keçik D, Enacar A. J Craniofac Surg. 2009 Oct 29. 11. Santiago PE, Grayson Bh, Gianoustsos MP. Reduced need for alveolar bone grafting by pre-surgical orthopadics and primary gingivoperioplasty. Cleft Palate Craniofac. J 1998,35;77-80 12. Nasoalveolar molding and gingivoperiosteoplasty versus alveolar bone graft: an outcome analysis of costs in the treatment of unilateral cleft alveolus. Pfeifer TM, Grayson BH, Cutting CB. Cleft Palate Craniofac J. 2002 Jan;39(1):26-9 34 Emme Al›flkanl›klar› Sonucu Geliflen Maloklüzyonlar ÖZET Emme fonksiyonu ile iliflkili hatal› al›flkanl›klar parmak emme, emzik emme, t›rnak yeme, herhangi bir cismin devaml› emilmesi ya da ›s›r›lmas› olarak belirtilebilir. Sert dokulara gelen bilinçli ya da bilinçsizce uygulanan kuvvetler de zaman içinde flekillerinde de¤iflikli¤e yol açar. Bunun sonucu olarak a¤›z içinde görülebilecek malokluzyonlar, difllere ve çevre dokulara uygun kuvvetlerin iletilmesi ile normal pozisyonlar›na dönebilmektedir. Bu makale bu al›flkanl›klar›n etiyolojisi, sonuçlar›n› ve tedavi yöntemlerini anlatmaktad›r. Anahtar kelimeler: Emzik, emme al›flkanl›klar›, maloklüzyon EMZ‹RME ALIfiKANLIKLARINA GENEL BAKIfi Yrd. Doç. Dr. Eflber Ça¤lar Çocuklarda geliflebilecek kötü oral al›flkanl›klar ve Yeditepe Üniversitesi, Difl Hekimli¤i Fakültesi sonuçlar›n› incelenmeden önce insano¤lunun evrimini Pedodonti Anabilim Dal› incelemek yararl› olacakt›r. Memeliler s›n›flamas›na dahil Yrd. Doç. Dr. Özgür Önder Kuflçu olan insan› da düflünürsek; memeli hayvanlar› do¤umdan Yeditepe Üniversitesi, Difl Hekimli¤i Fakültesi sonra iki k›s›mda incelemekte büyük yarar vard›r: Devaml› Pedodonti Anabilim Dal› emzirenler ve ara verenler. Devaml› emzirenler primat, kanguru ve yarasalar gibi yavrusu ile tensel temas› hiç Prof. Dr. Nüket Sandall› kesmezler. Ara verenler ise yuvas›nda yavrusunu b›rak›p Yeditepe Üniversitesi, Difl Hekimli¤i Fakültesi avlanan tavflanlar, fareler ve di¤erleridir. ‹lkel insan da Pedodonti Anabilim Dal› do¤ada primatlar gibi devaml› emzirenlere dahildi.1 Bu durum günümüzde geleneksel topluluklarda daha s›k görülmektedir. Bu topluluklarda bebek bazen gün boyu yada bir saat içinde bir çok kez emmekte ve bu al›flkanl›k 3-4 yafl›ndan önce kesilmemektedir. Primitiv insanlar (33.6 milyon y›l önce, Orta Afrika) y›lan ve vahfli hayvanlardan sak›nma amac› ile yavrular›ndan hiç ayr›lmam›flt›r. Bu durumda bebekler anne ya da di¤er kad›nlar taraf›ndan korunmufl ve devaml› emme pozisyonunda tutulmufltur. Bu devirde yaflayan Australopitekuslar günümüz 1700 cm3 lük beyin hacmine sahip Homo Sapienslere göre sadece 700 cm3 lük beyin hacmine sahiptir. Ayr›ca tropikal flartlarda yaflamalar› beslenme konusunda s›k›nt›ya düflmemeleri aç›s›ndan emzirme al›flkanl›¤›n› güçlendirmifltir ve bu her mevsim için geçerli olmufltur. Antropolojik olarak insan tropik bir tür olsa da, dünyan›n de¤iflik bölgelerine da¤›l›nca Yaz›flma Adresi zekas› ve üstün iletiflim gücü ile avc› atalar›m›z›n yapt›¤› Yrd. Doç. Dr. Eflber Ça¤lar gibi mevsim flartlar›na göre bar›nma, beslenme, üreme ve Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi emzirme al›flkanl›klar› de¤iflmifltir.1 Ba¤dat Caddesi No: 238 30,000-100,000 y›l önce K›z›ldeniz havzas›ndan Asya 34728 Göztepe - ‹stanbul ve Avrupa'ya göçen insano¤lu Neandertal olarak Tel: 0216 363 60 44 Faks: 0216 363 62 11 isimlendirilmifltir. 6000-8000 y›l önce tafl devrinin bafllamas› e-mail: [email protected] ile avc› ve çiftçi atalar›m›z 15-40 kiflilik gruplar halinde 35 7tepe klinik 2009-2 göçler yaflam›fllar ve 3-4 yafla kadar emzirmeyi devam kadar sürebilen bir al›flkanl›k süreci tan›mlanmaktad›r. Bu ettirmifllerdir. Bu noktada çiftçili¤i ö¤renseler de ayn› araziyi emme al›flkanl›klar› aras›nda cinsiyet fark› görülmemesine verimsiz sürdükleri için iki y›lda bir uzun yolculuklarla göç karfl›n, kazan›lm›fl al›flkanl›¤›n b›rak›lmas›nda k›zlar daha etmek zorunda kalm›fllard›r. Bu nedenle ço¤unlukla tek fazla zorlanmaktad›r. Bu durumun karakterle iliflkilendirilmesi çocuk do¤urabilmifl ve birlikte tafl›m›fllard›r. Anneler bu ise zor gözükmektedir. Parmak emme bir içgüdüdür ve bu nedenle emzirme potansiyellerini de tek çocu¤a içgüdü ilk kez intrauterin yaflam›n 5. ay›nda ortaya ç›kar. ‹nsano¤lu genelde yüzy›llar boyunca Etiyolojisi tam olarak belirlenmifl olmasa da öncelikli olarak emzirme al›flkanl›¤›n› böyle devam ettirmifl olsa da; 12.yy'da bebe¤in emme içgüdüsünün tatminine yönelik oldu¤u Fransa'da süt anneler moda olmaya bafllam›fl, anne sütü düflünülmektedir. K›saca etiyoloji hipotezlerini afla¤›daki odaklayabilmifltir.2 bu kifliler taraf›ndan 2 y›l boyunca devam ettirilmifltir.3 flekilde aç›klayabiliriz: 16.ve 18.yy lar aras›nda Orta Avrupa'da anne sütü ile a. Psikoanalitik teori: Freud taraf›ndan tan›mlanan beslemenin hijyen aç›s›ndan uygun olmad›¤› düflüncesi bu teori; bebe¤in daha önceden denedi¤i keyifli bir ifllevi toplumda yayg›nlaflm›flt›r.4 Bu dönemde bebeklerin emmesi tekrarlad›¤› ve dudaklar› ile zevk ald›¤› yönündedir. Bu için de¤iflik objeler üretilmifltir. Bunlar aras›nda içine ekmek, noktada çocuk herhangi bir baflka obje emmemekte; bakliyat, tatl›, brendi yada bal konmufl bez parçalar›n›n, sadece anne memesine ye¤ledi¤i kendi derisi ile organ›n› gelmifltir.5 emmektedir ve d›fl dünyaya tamamen kapal›d›r. Freud oral Günümüzdekine benzer plastik emzikler ilk kez 19.yy’›n bölgeyi keyif al›nan ilk erojen bölge olarak belirlemifltir. ilk yar›s›nda piyasaya sürülmüfltür. 19. yy ile birlikte sosyal Güven, tatmin ve beslenme ihtiyaçlar›n›n giderilmesine geliflim ve endüstriyel devrim sonucunda parmak yada yönelik anne sütü emzirilmesi k›s›tlan›r ise parmak emme keçeden objelerin bebe¤e emdirilmesi gündeme emzik emme gibi kötü oral al›flkanl›klar geliflmifltir.2 al›flkanl›¤› devreye girecektir. Bazen bu durum direkt olarak Sert dokulara gelen bilinçli ya da bilinçsizce uygulanan devreye girmese de bir sonraki safhada baflka stresli bir kuvvetler zaman içinde flekillerinde de¤iflikli¤e yol açacakt›r. durumla tekrar alevlenebilir (ebeveynlerin boflanmas›, Bilinçli uygulanan kuvvetlere, çeflitli kültürlerdeki boyun kaza, kardefl do¤mas› ve k›skançl›k gibi).2 uzatma ya da ayaklar›n küçültülmesi örnek verilebilirken; b. Davran›fl ö¤renme teorisi: Bu teoriye göre emme bilinçsizce uygulanan kuvvetlere oral dokulara uygulanan içgüdüsü gerginli¤i azaltmakta, bebekte gevflemeye yola hafif kuvvetler olan oral kötü al›flkanl›klar örnek olarak açmakta ve sonuç olarak hareketi tekrarlamas›n› ö¤renen verilebilir. Bunun sonucu olarak a¤›z içinde görülebilecek bebek, bu süreci çeflitli yollarla uzatmaya çal›flmaktad›r. malokluzyonlar yine ayn› flekilde uygun ortodontik kuvvetlerin c. Anne sütünün fizyolojik olmayan yollarla iletilmesi ile normal pozisyonlar›na dönebilmektedir.6 kesilmesi: Larson ve Dahlin'in bu teorisinde anne sütü kesilmesi sonucu açl›k nedeni ile emme içgüdüsünü tatmin Parmak emme al›flkanl›klar› etmeye çal›flan bebek bir süre sonra bunu keyfi tatmin için Genel olarak geliflmifl ülkelerde yaflam›n ilk y›llar›nda gerçeklefltirecektir.11 parmak emme al›flkanl›klar› daha yayg›nken (%10-40)7-10, geleneksel kültürlerin daha egemen oldu¤u, kad›nlar›n Parmak emme al›flkanl›klar› ve maloklüzyon: üretime daha az kat›ld›¤›, geliflmekte olan ülkelerde bu oran Geçmifl araflt›rmalar›n büyük k›sm›nda parmak emme daha düflüktür. Yap›lan araflt›rmalarda anne sütü ile emzirilen al›flkanl›¤› gelifltiren çocuklar›n bu al›flkanl›¤a sahip olmayan ve k›s›tlamaya tabi tutulmayan çocuklar›n parmak emme çocuklarla k›yasland›¤›nda daha fazla maloklüzyona sahip al›flkanl›¤›n› daha seyrek edindi¤i gözlenmifltir.11-12 olduklar› gösterilmifltir.12-18 Yaflam›n ilk y›l›nda bebekler ellerini a¤›z çevresine Genel olarak bu al›flkanl›¤›n 6 yafl ya da daimi birinci götürmekten ve parmak eklemlerini emmekten büyük keyif büyük az›lar›n sürmesinden önce kesildi¤i durumlarda duyarlar. Bu keyif ilk 3 ayda artar, 3-6 ay aras› sabit kal›r, maloklüzyonun h›zla geri döndü¤ü bildirilmektedir.2,6 daha sonra düflen ve 10-12 ay aras› tekrar t›rmanan bir seyir izler.2 Parmak emme al›flkanl›klar›n›n süresinin uzamas› ile Bir çok araflt›rma 2 ve üstü yafllar için de¤iflik S›n›f II maloklüzyonlar›n geliflmesi aras›nda do¤rudan bir yüzdelerde parmak emme al›flkanl›klar› belirtse de ortalama iliflki vard›r. 6 yafla kadar al›flkanl›¤›n b›rak›lmas› ile do¤umdan sonraki ilk birkaç ay içinde bafllayan ve 7 yafl›na maloklüzyonun geri döndü¤ü, 12 yafla kadar hiç önlem 36 Emme Alıflkanlıkları Sonucu Geliflen Malokluzyonlar al›namaz ise normal oklüzyonun ileri derecede bozuldu¤u c. Di¤er de¤ifliklikler: Uzun süre parmak emme Bu noktada al›flkanl›¤›n süresi, s›kl›¤›, kuvveti sonucu proksimal ve orta falankslarda ciddi deformitelere ve genetik e¤ilim dokular üzerindeki etkisini belirlemektedir. rastlanabilir. Ayr›ca parmaklarda dermatolojik problemler bilinmektedir.2 Parmak emme al›flkanl›¤›n›n çevre dokulara etkilerini gözlenebilir. (Resim 3) birkaç bafll›k alt›nda toplayabiliriz. a. Difller üzerine olan etkiler: Ön aç›k kapan›fl, artan overjet ve üst kesici difllerin labiale e¤imlenmesi ilk belirtilerdir. Teorik olarak bilinen alt kesici difllerin linguale e¤imlenmesi klinik olarak her zaman gözlemlenmeyebilir. (Resim 1) Resim 3: 9 yafl k›z çocu¤u, bafl parma¤›nda deformite ve keratoz. 5 y›ld›r geceleri parmak emiyor. Parmak emme al›flkanl›klar›n›n difl dizileri üzerine olan etkilerini artt›ran faktörler: 1. Al›flkanl›¤›n boyutu: Graber taraf›ndan triad faktörler olarak nitelendirilen süre, s›kl›k ve yo¤unluk maloklüzyonun Resim 1: 10 yafl kız çocu¤u, 6 yıldır parmak emiyor. Orta hatta sapma, ön açık kapanıfl tablosu. da boyutunu belirleyecektir.2,6 2. Parmak seçimi: Parma¤›n hep ayn› parmak olup b. Oral kaslar üzerine olan etkiler: Parmak emen olmamas›, kuvvet yönünün dikey yada öne-arkaya do¤ru çocuklar›n tamam›nda negatif dil bas›nc›n›n oluflmad›¤› olmas› önem tafl›maktad›r. Bu noktada 2 tip parmak emme bilinmektedir. Ancak negatif intraoral bas›nc›n geliflti¤i vard›r: olgularda, yanak kaslar›n›n difller üzerine afl›r› bask› a. Tipik bafl parma¤›n emilmesi: parma¤›n ventral oluflturdu¤u belirtilmifltir. Ön aç›k kapan›fl oluflan vakalarda yüzünün sert damak ve üst kesici difller aras›na al›nmas›. dil kaslar› geliflerek tongue thrust tablosunu oluflturmakta (Resim 4) ve yutkunma s›ras›nda dil difller aras›ndan d›flar› b. Daha az görülen parmaklar›n emzik benzeri taflmaktad›r. (Resim 2) Perioral kaslar ve özellikle mentalis dorsal yüzden emilmesi: Baflparma¤›n ya da kas› anormal hareket etmekte ve maloklüzyonun parmaklar›n ventral yüzden emilmesi sonucu dirsek ve kendili¤inden geri dönmesine engel olmaktad›rlar. omuzdan kuvvet alan bir destek kol oluflmaktad›r. Bu destek kolun komponentleri dikey ve yatay yönde incelenirse, dikey kuvvetler üst çenenin dikey yöndeki geliflimini etkilemekte ve ön aç›k kapan›fla neden olmaktad›r. Yatay kuvvetler incelenirse üst keser difllerin e¤imlenmeleri de¤iflmektedir. Dudaklar›n kapanmas› da engellenmekte ve difllerin e¤iminin de artmas› sonucu travma riski artmaktad›r. 3. Genetik etkiler: Al›flkanl›¤a ek olarak mandibüler retrüzyonu ya da adenoid vejetasyonu olan çocuklarda uzun süreli parmak emme al›flkanl›klar› normal çocuklara Resim 2: 8 yafl, k›z hasta. 5 y›ld›r parmak emiyor. Üst çene çift tarafl› arka çapraz kapan›fl ve ön aç›k kapan›fl›n efllik etti¤i ileri aflamada bir tongue thrust olgusu. göre daha fazla etki yaratacakt›r.2 37 7tepe klinik 2009-2 6-12 yafl aras›: Çocuk genellikle ailenin güvenini kazanmak için ya da sosyal bask›dan dolay› al›flkanl›¤› b›rakacakt›r. Bu dönemde al›flkanl›k k›r›c› apareylerle malokluzyon düzeltilebilir. 12 yafl sonras›: Nadiren görülse de durumun psikolojik boyutu da düflünülerek çocuk hastan›n dental tedavisi yan›s›ra psikolojik konsültasyonu da gerçeklefltirilmelidir. Parmak emme al›flkanl›¤›n›n k›r›lmas›nda etkili olan yöntemler Genel olarak 3 yöntem öne ç›kmaktad›r: 1. Al›flkanl›ktan koruma ve durdurma: Genelde çocu¤un istemi d›fl›nda gerçekleflen tedavilere yönelik yöntemleri içeren bu yöntemde; dirsek kolluklar›, ac› tad› olan likidlerin parma¤a sürülmesi, ele çeflitli objelerin geçirilmesi ve parma¤› kaplayan plastik ya da metal önleyiciler al›flkanl›¤› kesmeye yönelik ajanlard›r. Baz› durumlarda ifle yarasalar da, invaziv bir metoddur. 2. Pozitif destekleme: Genelde 6-7 yafla kadar süren, malokluzyonun geliflti¤i durumlarda çocu¤un da tedavinin parças› olmas›na yönelik bir yöntemdir. Çocu¤a bir takvim Resim 4: Parma¤›n ventral yüzünün emilmesi ya da deftere günde kaç kez bu al›flkanl›¤› yapt›¤›na dair not tutturulur ve belirli aral›klarla aile ve hekim durumu Parmak emmenin tedavisi kontrol eder. Al›flkanl›¤›n azalmas›na yönelik tablolarda 2 yafl ve öncesi: 2 yafla kadar tüm emme çocuk sözle ya da küçük hediyelerle ödüllendirilir. Uzun al›flkanl›klar›n›n nitelendirildi¤i gibi parmak emme de normal kooperasyon gerektirmektedir (Resim 5). karfl›lanmal›d›r ve ço¤unlukla kendili¤inden b›rak›l›r. Genelde anne sütünün kesilmesi ile s›kl›¤› artar ve günde 2 saate kadar uzayabilir. Çocuklar h›zl› bir flekilde emzik emme al›flkanl›¤› gelifltirdikleri için parmak emme al›flkanl›¤› dikkat çekmemektedir. Unutulmamas› gereken bir nokta ise genel olarak parmak emme al›flkanl›¤›n› b›rakman›n emzik emme al›flkanl›¤›n› b›rakmaktan daha zor olaca¤›d›r. Bu nedenle çok fazla parmak emen çocuklarda bu al›flkanl›¤› emzik kullan›m›na yönlendirmek mümkündür ama bu noktada aileye emzi¤i s›n›rl› süreler içinde vermeleri ö¤ütlenmelidir.19 Ayr›ca infeksiyon aç›s›ndan incelendi¤inde Resim 5: Çocuk oluflturulan takvime hergün kaç kez parmak emdi¤ini iflaretliyor ve bu say›y› azaltmay› hedefliyor. parmak emzi¤e oranla 10 kat daha septiktir.20 4 yafl öncesi: Bu yafla kadar devam eden parmak emme vakalar›nda geçici maloklüzyon görülmekte ve genelde 3. Apareyli yöntem: Çeflitli oral apareylerin kullan›m› ile ön bölge diflleri etkilenmektedir. Aile ve hekim bu durumda çocu¤un ald›¤› keyfin engellenmesi ve parmak emmenin al›flkanl›¤›n b›rak›lmas› için çocuk üzerinde bask› kurmamal›d›r. anlams›zl›¤›n› fark etmesi üzerine kurulu bir yöntemdir. Bu 4-6 yafl aras›: Ön aç›k kapan›fl›n boyutunun artt›¤›, noktada hekimin seçece¤i apareyin boyutu, uyumu ve sert bukkal çapraz kapan›fl›n geliflti¤i bu yaflta tedavi gereksinimi hatlar› (tellerin flekli vb) önem tafl›maktad›r. Günümüzde do¤maktad›r. al›flkanl›k k›r›c› ve sabit ortodontik apareylerin yan›s›ra kullan›m› 38 Emme Alıflkanlıkları Sonucu Geliflen Malokluzyonlar kolay hareketli haz›r fonksiyonel apareylerde (Infant trainer, T4K, vb) kullan›lmaktad›r. Ayr›ca çocu¤un yafl› ve uyumu bu tedavi yönteminde esast›r. Aparey kullanamayacak kadar küçük (<4 yafl) ve uyumsuz çocuklarda düflünülmemeli ve tedavi gere¤inde bir süre ertelenmelidir. Emzik emme al›flkanl›klar›: A Günümüzün modern dünyas›nda emzikler renkleri ve flekilleri ile çocuklar›n k›yafetlerinin bir aksesuar› olarak B C Resim 6: Emzikler: A- Klasik emzik (anatomik formu taklit etmedi¤i için günümüzde önerilmiyor), B- Ortopedik yada ortodondik olarak belirtilen emzik, C- Prematüre emzik (emmeye gücü olmayan zay›f ve erken do¤an bebeklerde; egzersiz yapt›ran ve anne sütünü emmeyi artt›ran emzik) kabul görmektedir. 0-24 ay aras›nda, bat› dünyas›nda %3080'lere varan emzik kullanma yayg›nl›¤› görülmektedir.7-8 Cinsiyet fark› bu al›flkanl›kta da ön plana ç›kmamaktad›r, ancak bafllam›fl bu al›flkanl›¤›n b›rak›lmas›nda k›zlar daha kullan›m› kesildi¤i için kesici difllerin iliflkisi tekrar sa¤- çok problem yaflamaktad›r. Do¤um itibari ile anne sütü lanmakta ve ön aç›k kapan›fl kapanmaktad›r. Ayr›ca emzi¤in alamayan bebeklerde geliflen emzik al›flkanl›klar› yaflam›n de¤iflik flekillerde (pofl k›sm›n›n de¤il taban k›sm›n›n ilk haftalar›nda bebek yoruldu¤u için oldukça k›s›tl›d›r. kullan›m› gibi) kullan›lmas› sonucu orta hat diestamalar› Yaflam›n 2. ve 3. y›llar›nda ise genelde bu al›flkanl›k terk ve periodontal dokularda y›k›mlar gerçekleflebilmektedir.23 edilmektedir. Nadir olsa da 6 yafla kadar bu al›flkanl›¤› Az›lar: Emzik emen çocuklarda süt kanin diflleri sürdüren çocuklar bulunmaktad›r. Tarihsel olarak bilinmeyen bölgesinde kas aktivitesi, emmeyen çocuklara oranla 3 kat emzik geçti¤imiz 20.yy bafllang›c›ndan sonuna kadar çok daha fazla olmaktad›r. Emzik emme sonucu üst ark genifl- h›zl› bir kullan›m yayg›nl›¤› göstermifltir. 20.yy bafl›nda emzik li¤inde daralma, üst inter-kanin mesafesinde daralma, alt kullan›m›, bebe¤in anne memesi yerine emzi¤e yönelece¤i inter-kanin ark geniflli¤inde artma ve bunun sonucu olarak düflünüldü¤ü için yasaklanm›fl ancak daha sonralar› emzi¤in da arka çapraz kapan›fllar daha s›k görülmektedir.7,24-25 erken anne sütünün b›rak›lmas› ile iliflkilendirilemeyece¤i, Ço¤u zaman çocuk emzi¤i emmese de a¤›z içinde sadece emzik emenlerin anne sütü emmekten ald›klar› tutar, onu a¤z›n bir parças› olarak görür ve onunla keyfin ya da beslenme içgüdüsünün k›sa sürdü¤üne dair konuflmay› tercih eder. Bu durumun süresi artt›kça çevre bir iflaret olabilece¤i kan›s› yayg›nlaflm›flt›r.21 Özellikle son dokularla olan etkileflimlerde artacakt›r. Dil a¤›z taban›nda 20 y›lda bat›l› toplumlarda al›flkanl›k yo¤un kabul görmekte, daha afla¤›da ve önde yer almaya bafllayacakt›r. Böylece çocu¤un d›fl mekanlarda da emzikle yayg›n olarak dolaflmas›; üst süt az› ve süt kanin difllerine gelen yanak kuvvetini emzik emme süresinin uzamas›na ve maloklüzyon s›kl›¤›nda karfl›layacak palatinal kas kuvvetini sa¤layamayacakt›r. art›fla neden olmaktad›r. Etiyolojisi aç›s›ndan bak›ld›¤›nda Bu da üst çenede daralma, alt çenede dil bas›nc› nedeni emzik ile parmak emme aras›nda bir fark bulunmamaktad›r.22 ile genifllemeye neden olacakt›r (fiekil 1).6,24 Günümüzde prematüre, yenido¤an, 2-6, 6-12 aylara özel dönemler için gelifltirilmifl emzikler bulunmaktad›r (Resim 6). Genel olarak diflsiz a¤›zlarda (0-6 ay) kauçuk; diflli a¤›zlarda ise silikon emzikler önerilmektedir. Emzik emmenin süt difllenmesi üzerine etkileri: Kesici difller: Emzikler nerede ise süt kesici difllerin sürmesinden önce kullan›lmaya baflland›¤› için sürmeyi geciktirebilmekte ve alveol kemi¤ine yapt›klar› bask› nedeni ile ön aç›k kapan›fla neden olabilmektedirler. Ayr›ca bu al›flkanl›¤›n daimi kesici difllerin sürdü¤ü aflamada gerçekleflmesi sonucu ön aç›k kapan›fl daha da artacakt›r. Çocuklar›n büyük k›sm›nda 3-4 yafl›na kadar emzik fiekil 1: Emzik emmenin süt difllenmesi üzerine etkileri 39 7tepe klinik 2009-2 Dikkat edilmesi gereken bir di¤er nokta da malokluz- devaml› emilebilir. Bazen bu durum aile taraf›ndan fark yonlar›n gelifliminde çocu¤un nefes alma paterninin ve üst edilmeden uzun süre devam edebilir. Ancak okul döneminde hava yolunun adenoid nedeni ile t›kanmas›n›n da emzik bu al›flkanl›k bir kalemin ›s›r›lmas›na dönüfltü¤ünde; Bu durumda klinik difletlerinde lokalize difl eti çekilmelerine, tek diflte majör muayenenin yan› s›ra iyi bir anamnez ve pediatrist ile hareketlere yol açmaktad›r. Ayr›ca devaml› müzik aleti konsültasyon flartt›r. çalan (m›z›ka, armonika, orf) gruplarda kontrol alt›nda emme kadar önem teflkil etti¤idir.26 tutulmal›d›r. Emzik emmenin önlenmesi Herhangi bir objenin emilmesi ya da ›s›r›lmas›; Emzikler yaflam›n bir parças›d›r. Bu nedenle yasaklar devaml›l›¤› sonucu ciddi vakalarda difl mobilitelerine ve yerine iyi bir aile e¤itimi ön plana ç›kar›lmal›d›r. Anne- kay›plar›na yol açabilir. bebek (çocuk) tensel temas›n›n önemi s›kça vurgulanmal›d›r. Ayr›ca emzi¤in kullan›lacak ise daha k›sa T›rnak yeme (Onikofaji) sürelerle; do¤ru ve temiz kullan›m› ö¤ütlenmelidir. Bu T›rnak yeme çocuklarda 3-4 yafl›ndan önce noktada otitis media geliflimi ve emzik kullan›m› aras›nda gözlenmeyen, 4-6 yafl aras› s›k rastlanan, 7-10 yafl aras› belirgin bir iliflki varl›¤› vurgulanm›flt›r.20,27 Yap›lan klinik stabilize olup, daha sonraki y›llarda artan bir insidansa araflt›rmalarda yaflamlar›n›n ilk y›l›nda emzik kullanan sahiptir. Etiyolojisi psikolojik kayg›ya dayanan bu davran›flta, bebeklerde otitis media geliflme s›kl›¤› Bu difllerde malokluzyonlar görülebilmektedir. Daha çok okul geliflimin 2 tip mekanizmas› bilinmektedir. Birincil olarak döneminde geliflen bu al›flkanl›k difletlerinde lokalize difl emzikler orta kulaktaki nazofarengeal sekresyonlar›n eti çekilmelerine, tek diflte minör hareketlere yol açmakta; art›fl›na neden olmaktad›rlar ve genel bir so¤uk alg›nl›¤›nda devaml›l›¤› sonucu difl mobilitelerine ve kay›plar›na yol patojenler bu sekresyonlar yolu ile orta kula¤a açabilmektedir. Psikolojik etkenleri ortadan kald›rmaya ulaflabilmektedir. 20,29-31 ‹kincil olarak emzikler dental yönelik arkadafl gruplar› ve spor aktiviteleri önerilmektedir. dokularda oluflturacaklar› malokluzyonlar sonucunda östaki Tedavide çocu¤un uyumu büyük önem tafl›maktad›r. tübünde disfonksiyona neden artmaktad›r.28 olacakt›r.30 Öncelikle kendisi bu durumdan s›k›lan çocu¤un t›rnaklar› Emzi¤in görünen avantajlar›; emzik emenlerin genelde kesildikten sonra bir t›rna¤›n› ›s›rmamas› ve di¤erlerini parmak emme al›flkanl›klar› gelifltirmemeleri ve ortodontik ›s›rmakta serbest olaca¤› belirtilmelidir. Böylece süreç ve aç›dan incelendi¤inde, parmak emenlerin kuvveti dengeli ne kadar ›s›r›ld›¤› belirgin olarak görülecektir. Bu noktada da¤›tamad›klar› için tedavi gereksinimlerinin artmas›d›r. al›flkanl›k b›rak›lana kadar sak›z ya da bir lastik parças› Ayr›ca emzikler, son y›llarda daha s›k görülen Ani Bebek ›s›r›lmaya devam edilebilir.35 Ölümleri Sendromu (Sudden Infant Death Syndrome) Özet olarak kötü al›flkanl›klar›n önlenmesinde anne ajanlard›r.32 sütü ile beslenme süresi ve ilk 24 ay belirleyici olmaktad›r. SIDS yaflam›n ilk y›l›nda bebek ölümlerinin birincil Oral kötü al›flkanl›klar›n 24-48 ay aras›na uzamas› sebebidir.33 Emzikler özellikle erken do¤an bebeklerde malokluzyonlara neden olmakta, 5-8 yafl aras› ise direkt özellikle mandibula ve dilin öne pozisyonlanmas›n› tedavi ihtiyac›n› iflaret etmektedir. Pedodontist olarak bize sa¤layarak üst solunum yolunun aç›k kalmas›n› düflen en önemli görev, al›flkanl›¤› olan küçük çocuklarda sa¤lamaktad›r34 (SIDS)'nun önlenmesinde önemli yard›mc› ve bu nedenle yeni do¤an servislerinde arkadaflça bir yaklafl›m sergileyerek ve aile deste¤ini SIDS'unu önlemek için özellikle tercih edilmektedirler. SIDS alarak, durum üzerine bask›c› ve yasaklay›c› bir flekilde önlenmesinde yüz üstü yat›fl›n engellenmesi, bilinçli düflmeden; süreci k›saltmaya odaklanan ad›m ad›m bir emzirmenin ailelere kazand›r›lmas› yan›s›ra “American tedavi yürütmektir. Academy of Pediatrics” de yaflam›n ilk y›l›nda emzik kullan›m›n› desteklemektedir. KAYNAKLAR: 1. Herhangi bir objenin emilmesi ya da ›s›r›lmas› 2. Okul öncesi ve okul döneminde geliflen bu al›flkanl›kta; genelde erken dönemde battaniye ya da bir oyuncak 40 Konnor M. Behaviour development. In: Leiderman PH. Tulkin SR. Rosenfeld A. Editors. Culture and infancy. New York. Academic press inc. 1977, 90-109. Larsson E, Bishara S. The influence of oral habits on the developing dentition and their treatment. Skaraborg Institute 2nd ed. Skaraborg, Sweden, 2003.p 40. Emme Alıflkanlıkları Sonucu Geliflen Malokluzyonlar 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. Fildes VA. Breast, Bottle and Babies. A history of infant feeding. Edinburgh University Press; 1986. Seip M. Spedbarnsernaeringen i historisk perspektiv. Tidsskr Nor Laegeforen 1993;113:3718-3722. Levin S. Dummies. S Afr Med J 1971;45:237-240. Graber TM. Orthodontics, Principles and Practice.W.B.Saunders Co. Philadelphia 1972. Çaglar E, Larsson E, Andersson EM, Hauge M, Ogaard B, Bishara S, Warren J, Noda T, Dolci GS. Feeding, artificial sucking habits and malocclusions in 3 years old girls in different regions of the world. J Dent Child 2005; 72:25-30. Duncan K, McNamara C, Ireland AJ, Sandy JR. Sucking habits in childhood and the effects on the primary dentition: findings of the Avon Longitudinal Study of Pregnancy and Childhood. International Journal of Paediatric Dentistry 2008; 18: 178-188 Kargul B, Caglar E, Tanboga I. Feeding practices and sucking habits in Istanbul children: a clinical study of prevalance and effects on dentition. Journal of OHDMBSC 2003; 1:20-25 Scavone-Jr H, Guimarães-Jr CH, Ferreira RI, Nahás AC, Vellini-Ferreira F. Association between breastfeeding duration and non-nutritive sucking habits.Community Dent Health. 2008 ;25:161-165. Larsson FE, Dahlin GK. The prevalence and the etiology of the intial dummy-and finger sucking habit. Am J Orthod. 1985; 87:432-435. Larsson E. Sucking, chewing, and feeding habits and the development of crossbite: A longitudinal study from birth to 3 years of age. Angle Orthod 2001;71:116-119. Larsson E. Dummy- and finger-sucking in 4-year-olds. Swed Dent J 1978;68:219-224. Larsson E. Dummy- and finger-sucking habits with special attention to their significance for facial growth and occlusion. 4. Effect on facial growth and occlusion. Swed Dent J 1972;65:605-634. Modeer T, Odenrick L, Lindner A. Sucking habits and their relation to posterior crossbite in 4-year-old children. Scand J Dent Res 1982;90:323328. Köhler L, Holst K. Malocclusion and sucking habits of four-year-old children. Acta Pead Cand 1973;62:1-7. Traisman AS, Traisman HST. Thumb and finger-sucking: a study of 2,659 infants and children. J Pediatr 1958; 52: 566-572. Bowden BD. A longitudinal study of the effects of digit-and dummy-sucking. Am J Orthod 1966; 52: 887-901. Bishara SE, Warren JJ, Broffitt B, Levy SM. Changes in the prevalence of nonnutritive sucking patterns in the first 8 years of life. Am J Orthod Dentofacial Orthop 2006;130:31-36 Adair SM. Pacifier Use in Children: A Review of recent literature. Ped Dent 2003; 25: 449-458. Kramer MS, Barr RG, Dgenais S, Yang H. Pacifier use, early weaning and cry/fuss behaviour. A randomized controlled trial. JAMA 2001, 286:322-326. Zadik D, Stern N, Litner M. Thumb and pacifier sucking habits. Am J Orthod 1977, 71:197-201. Koch G, Poulsen S. Pediatric Dentistry. Ed. Munksgaard, Copenhagen, p 325, 2001. Oggard B, Larsson E, Lindstein R. The effect of sucking habits, cohort, sex, intercanine arch widths and breast or bottle feeding on posterior crossbite in Norwegian and Swedish 3 years old children. Am J Orthod Dentofacial Orthop 1994; 106:161-166. Aznar T, Galán AF, Marín I, Domínguez A. Dental arch diameters and relationships to oral habits. Angle Orthod 2006; 76:441-445. Góis EG, Ribeiro-Júnior HC, Vale MP, Paiva SM, Serra-Negra JM, RamosJorge ML, Pordeus IA. Influence of nonnutritive sucking habits, breathing pattern and adenoid size on the development of malocclusion.Angle Orthod 2008; 78:647-654. Post JC Goessier MC. Is pacifier use a risk factor for otitis media? Lancet 2001; 17:823-824. Warren JJ, Levy SM, Kirchner HL, Nowak AJ, Bergus GR. Pacifier use and the occurrence of otitis media in the first year of life. Pediatr Dent. 2001; 23:103-107. 29. Niemela¨ M, Uhari M, Mottonen M. A pacifier increases the risk of recurrent acute otitis media in children in day care centers.Pediatrics 1995; 96: 884888. 30. Niemela¨ M, Uhari M, Hannuksela A. Pacifiers and dental structure as risk factors for otitis media. Int J Pediatr Otorhinolaryngol 1994; 29: 121-127. 31. Jackson JM, Mourino AP. Pacifier use and otitis media in infants twelve months of age or younger. Pediatr Dent 1999; 21:255-260. 32. Mitchell EA. Dummies and sudden infant death syndrome. Arch Dis Chid. 1993; 68:501-504. 33. Mitchell EA. Recommendations for sudden infant death syndrome prevention: a discussion document. Arch Dis Child 2007; 92;155-159. 34. Tonkin SL, Lui D, McIntosh CG, Rowley S, Knight DB, Gunn AJ. Effect of pacifier use on mandibular position in preterm infants. Acta Pædiatrica 2007; 96: 1433-1436. 35. Tanaka OM, Vitral RWF, Tanaka GY, Guerrero AP, Camargo ES. Nailbiting, or onychophagia: A special habit. Am J Orthod Dentofacial Orthop 2008;134:305-308. 41 ‹ntrüziv Lüksasyon Görülen Sürekli Kesici Difllerin Ortodontik Olarak Sürdürülmesi ÖZET ‹ntrüziv lüksasyon, travma sonucu bir diflin alveol kemi¤i içerisinde apikal yönde kendi ekseninde yer de¤ifltirmesi olarak tan›mlanmaktad›r. ‹ntrüziv lüksasyonlar›n tedavi seçenekleri spontan sürmeye b›rakma, cerrahi olarak yeniden yerlefltirme ve fiksasyon, ortodontik kuvvet yard›m› ile sürdürme, cerrahi ve ortodontik tedavi kombinasyonu olarak s›ralanmaktad›r. Geçirdi¤i trafik kazas› sonras› üç sürekli kesici diflinde fliddetli intrüzyon görülen bu olguda, difllerin cerrahi olarak a盤a ç›kar›lmas›ndan sonra, hareketli bir aparey kullan›larak, ortodontik kuvvetler Olgu Raporu yard›m› ile sürdürülmesi gerçeklefltirilmifltir. Yaklafl›k bir y›l süren tedavinin sonunda difller üst çene ark› üzerinde normal pozisyonlar›na getirilmifl ve radyolojik kontrollerde sa¤l›kl› olduklar› Yrd. Doç. Dr. Senem Selvi Kuvvetli görülmüfltür. Sonuç olarak, travma sonucu fliddetli intrüzyona Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi u¤ram›fl genç sürekli difllerin tedavisinde, hareketli apareyler Pedodonti Anabilim Dal› yard›m› ile uygulanan hafif ortodontik kuvvetler yard›m› ile sürdürme baflar›l› bir tedavi seçene¤i olarak düflünülebilir. Doç. Dr. Korkmaz Say›nsu Anahtar kelimeler: Travma, intrüziv lüksasyon, ortodontik Serbest Ortodontist kuvvet, sürdürme. Prof. Dr. Nüket Sandall› Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi G‹R‹fi Pedodonti Anabilim Dal› ‹ntrüziv lüksasyon, travma sonucu bir diflin alveol kemi¤i içerisinde apikal yönde kendi ekseninde yer de¤ifltirmesi olarak tan›mlanmaktad›r.1 Bu tip yaralanmalar hem süt hem de sürekli difllenmede genellikle üst kesici diflleri ilgilendirmektedir.2,3 Süt difllenmesinde s›kl›kla görülmekle birlikte, sürekli difllenmede tüm dentoalveolar yaralanmalar›n %3'ünü oluflturdu¤u bildirilmektedir. 4 ‹ntrüzyon yaralanmalar›na genellikle ilgili alveol kemi¤inde k›r›k, periodontal ve pulpal doku hasar› ile yumuflak dokularda laserasyonlar efllik etmektedir. 2,4 A¤›ziçi muayenede diflin hareketsiz oldu¤u görülür ve dikey perküsyonda yüksek, metalik bir ses al›n›r. Radyografik de¤erlendirmede ise difli çevreleyen periodontal ligamentin kökün tamam› ya da bir bölümünde izlenemeyece¤i bildirilmektedir.1 Bu yaralanmay› pulpada nekroz ve/veya kalsifikasyon, ankiloz, iltihapsal rezorpsiyon ya da d›fl Yaz›flma Adresi rezorbsiyon gibi komplikasyonlar izlemektedir.2,4,5 ‹ntrüziv lüksasyonlar›n tedavi seçenekleri spontan Yrd. Doç. Dr. Senem Selvi Kuvvetli Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi sürmeye b›rakma, cerrahi olarak yeniden yerlefltirme ve Ba¤dat Caddesi No: 238 fiksasyon, ortodontik kuvvet yard›m› ile sürdürme, cerrahi ve 34728 Göztepe - ‹stanbul ortodontik tedavi kombinasyonu olarak s›ralanmaktad›r.6-9 Tel: 0216 363 60 44 IADT (The International Association of Dental Trauma- Faks: 0216 363 59 52 Gsm: 0532 377 40 99 tology)'nin 2007 y›l›nda yay›nlanan k›lavuzunda intrüziv e-mail: [email protected] lüksasyonun tedavisi yaralanan diflin kök geliflim düzeyine 42 ‹ntruziv Lüksasyon Görülen Sürekli Kesici Difllerin Ortodontik Olarak Sürdürülmesi: Olgu Raporu göre s›n›flanmaktad›r. Kök geliflimi tamamlanmam›fl sürekli difllerin spontan sürmeye b›rak›lmas›, 3 hafta içinde diflte hareket görülmezse ortodontik olarak sürdürülmesi önerilmektedir. Kök geliflimini tamamlam›fl difllerin ise en k›sa sürede ortodontik veya cerrahi olarak yeniden yerlefltirilmesi ve pulpan›n canl›l›¤›n› yitirme olas›l›¤› yüksek oldu¤undan mutlaka kanal tedavisi yap›lmas› önerilmektedir. 1 Süt difllerinde ise diflin spontan sürmeye b›rak›lmas›, e¤er labiale do¤ru fliddetli bir yer de¤ifltirme var ise çekimi önerilmektedir.10 OLGU RAPORU Resim 2: Travmadan sonra hastan›n a¤›ziçi görüntüsünde üst sa¤ sürekli yan kesici diflinin fliddetli intrüzyona ba¤l› olarak izlenemedi¤i, üst orta sürekli kesici difllerinin ise intrüze oldu¤u görülmektedir. Yafl› 8 y›l 11 ay olan bir erkek çocuk, Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Pedodonti Anabilim Dal› Klini¤i'ne geçirdi¤i trafik kazas›ndan 4 saat sonra baflvurdu. Hikayesinde yaya olarak yolun karfl›s›na geçerken kendisine bir araban›n çarpt›¤› ve yüzüstü yere düfltü¤ü ö¤renildi. Önce özel bir hastanede muayene edildi¤i, yüzünde ve a¤z›nda meydana gelen yaralanmalar›n d›fl›nda genel durumunun iyi oldu¤u anlafl›ld›. T›bbi hikayesine göre sa¤l›kl› oldu¤u ö¤renilen hastan›n a¤›z-d›fl› muayenesinde, alt dudakta daha önce baflvurdu¤u hastanede sutur at›lm›fl olan bir laserasyon ve çene ucunda ezik oldu¤u belirlendi (Resim 1). A¤›z-içi muayenesinde ise, üst sa¤ ve sol orta kesici ve üst sa¤ yan kesici difllerinde fliddetli intruziv lüksasyon ve difllerdeki bu yaralanmaya Resim 3: Hastan›n tedaviden önce al›nan panoramik radyografisinde intrüze olan kesici difller görülmektedir. ba¤l› olarak difletinde ve mukozada laserasyon meydana geldi¤i görüldü (Resim 2). Üst çene difl ark›nda gözle görülemeyen üst sa¤ yan kesici diflinin, sondla muayene ile soketinde oldu¤u belirlendi. Ayr›ca üst orta kesici difllerinde komplike olmayan kuron k›r›¤› oldu¤u görüldü. Panoramik ve periapikal radyografileri incelendi¤inde herhangi bir diflte kök k›r›¤› meydana gelmedi¤i ve difllerin kök gelifliminin tamamlanmad›¤› saptand› (Resim 3,4). Resim 1: Trafik kazas› geçiren hastan›n alt duda¤›nda ve çene ucunda meydana gelen yaralanma Resim 4: Periapikal radyografide difllerde kök k›r›¤› bulunmad›¤› ve kök geliflimini tamamlamad›klar› görülmektedir. 43 7tepe klinik 2009-2 ‹ntrüzyonun fliddeti gözönüne al›nd›¤›nda, difllerin de¤ifltirilmesi konusunda bilgi verildi ve iki haftada bir spontan sürmeye b›rak›lmas›n›n yeterli olmayaca¤› kontrole ça¤›r›ld›. ‹ki hafta sonra üst sa¤ orta kesici ve dört düflünüldü ve difllerin kuronlar›n›n cerrahi olarak a盤a hafta sonra da üst sol orta kesici diflinin sürmeye bafllad›¤› ç›kar›lmas›na ve ortodontik olarak sürdürülmelerine karar görüldü (Resim 8). Travmadan yaklafl›k alt› ay sonra orta verildi. Hastaya o seansta antibiyotik, analjezik ve kesici difllerinin üst çene ark› üzerindeki pozisyonuna antimikrobiyal gargara reçete edildi ve üst çeneden ölçü geldi¤i belirlendi, kuron k›r›klar› kompozit rezin ile restore al›nd›. Cerrahi ifllem öncesinde vestibul ark üzerinde edildi ve difller izlemeye al›nd› (Resim 9,10). Radyografik sürdürülecek difllerin hizas›nda üç adet helixi bulunan de¤erlendirmede difllerin kök gelifliminin devam etti¤i ve hareketli bir aparey haz›rland› (Resim 5). Hastan›n klini¤imize baflvurmas›ndan iki gün sonra, lokal anestezi alt›nda mukoperiostal flep kald›r›ld› ve üç kesici diflin kuronlar› a盤a ç›kar›ld›. Difllere paslanmaz çelik braketler yap›flt›r›ld› ve braketlerin çevresine ba¤lanan ligatür telleri birer kanca biçimine getirildi. Ayr›ca flebi serbestleyebilmek amac› ile ayn› seansta frenektomi yap›ld› (Resim 6). Cerrahi ifllemden bir hafta sonra, oral mukozada iyileflme sa¤land›, suturlar uzaklaflt›r›ld› ve haz›rlanan hareketli aparey a¤›za yerlefltirildi (Resim 7). Ligatür telinden oluflturulan kancalar apareydeki helixlere elastikler yard›m› ile ba¤land› ve hastaya bu elastiklerin haftada bir kez Resim 7: Hareketli apareyin uygulanmas› ve apareydeki helixlere elastiklerin ba¤lanmas›. Resim 5: ‹ntrüze olan difllerin sürdürülmesi için haz›rlanan hareketli aparey. Resim 8: Apareyin uygulanmas›ndan sonra üst sürekli orta kesici difllerinin sürmeye bafllad›¤› görülmektedir. Resim 6: Ortodontik kuvvet yard›m› ile sürdürme için, difllerin kuronlar›n›n cerrahi olarak a盤a ç›kar›lmas›, braketlerin ve ligatür tellerinin yerlefltirilmesi ve frenektomi iflleminden sonra hastan›n a¤›ziçi görünümü. Resim 9: Travmadan alt› ay sonra üst sürekli orta kesici difllerinin ark üzerinde normal pozisyonuna geldi¤i görülmektedir. 44 ‹ntruziv Lüksasyon Görülen Sürekli Kesici Difllerin Ortodontik Olarak Sürdürülmesi: Olgu Raporu periapikal bölgenin sa¤l›kl› oldu¤u görüldü (Resim 11). TARTIfiMA Vitalometrik muayene de difllerin canl› oldu¤unu gösterdi. Bu olgu raporunda travma sonucu intrüzyona u¤rayan Üst sa¤ kesici diflinin istenen pozisyonuna gelmesi üç sürekli kesici diflin hareketli bir aparey yard›m› ile travmadan yaklafl›k bir y›l sonra gerçekleflti (Resim 12), ortodontik olarak sürdürülmesi anlat›lm›flt›r. ‹ntrüzyona ancak hastan›n dil itimine ba¤l› olarak alt kesici ve üst sa¤ u¤rayan difllerin ortodontik olarak sürdürülmesinde sabit orta kesici difllerinin protrüze oldu¤u ve önde bir miktar ortodontik ayg›tlar kullan›labildi¤i gibi7, komflu difllerin aç›k kapan›fl meydana geldi¤i görüldü (Resim 13). ankraj için yeterli olmad›¤› durumlarda hareketli Radyografik de¤erlendirmede üç kesici diflin de sa¤l›kl› apareylerden de yararlan›labilmektedir.6,11,12 Bu tür bir oldu¤u belirlendi (Resim 14). Hareketli aparey ile yap›lan aparey kullan›ld›¤›nda, hafif kuvvetler (12-15 g) uygulanarak tedavinin sonunda 10 yafl›nda olan hastaya ve ailesine istenen difl hareketleri sa¤lanabilmektedir.11 Hareketli süt difllerinin de¤iflimi tamamland›ktan sonra sabit ortodontik tedavi görmesi gerekti¤i, bu dönemde düzenli olarak kontrol edilece¤i anlat›ld›. Resim 12: Üst sa¤ sürekli yan kesici diflinin sürmesinin tamamlanmas› için hareketli apareyin uygulanmas›. Resim 10: Üst sürekli orta kesici difllerinin kompozit rezin ile restore edildikten sonraki görünümü. Resim 13: Travmadan yaklafl›k bir y›l sonra hastan›n a¤›ziçi görünümü. Hastan›n dil itimine ba¤l› olarak alt kesici ve üst sa¤ orta kesici difllerinin protrüze oldu¤u ve önde bir miktar aç›k kapan›fl meydana geldi¤i görülmektedir. Resim 11: Travmadan 6 ay sonra al›nan periapikal radyografide difllerin kök geliflimlerinin devam etti¤i ve periapikal bölgenin sa¤l›kl› oldu¤u görülmektedir. Resim 14: Travmadan bir y›l sonra al›nan periapikal radyografilerde üç kesici diflin de sa¤l›kl› oldu¤u ve kök geliflimlerinin devam etti¤i görülmektedir. 45 7tepe klinik 2009-2 aparey kullan›m›n›n önemli bir dezavantaj› hasta uyumu yetenekleri nedeni ile, birkaç ay içinde spontan olarak gerektirmesidir. Hastan›n uyumu iyi olmad›¤›nda difllerin olarak sürebildikleri ve kök geliflimlerinin devam etti¤i kabul Bu olguda da kullan›lan edilmektedir.4,16,17 Faria ve ark.18 olgun sürekli difllerde hareketli aparey difllerin kontrollü olarak sürdürülmesini bile endodontik tedavi ve gingivektomi ile birlikte spontan sa¤lam›fl, hastan›n tedaviye uyum göstermesi de difllerin olarak yeniden sürmesinin beklenmesinin alternatif bir sürmesinin gecikmesini ya da ankiloz görülmesini önlemifltir. tedavi seçene¤i oldu¤unu ileri sürmüfllerdir. sürmesi gecikebilmektedir.11,12 Kök geliflimini henüz tamamlamam›fl genç sürekli difller Humphrey ve ark.15 çocuk hastalarda intrüzyona intrüzyona u¤rad›¤›nda, kök gelifliminin radyolojik olarak u¤rayan sürekli kesici difllerin tedavisinin sonuçlar›n› analiz izlenmesi önem kazanmaktad›r. Pulpan›n, periodontal ettikleri bir çal›flmada, e¤er difller ortodontik kuvvetler ligamentin ve alveol kemi¤inin sa¤l›¤› ve diflin kök gelifliminin yard›m› ile aktif olarak konumland›r›lacaksa, travmadan düzenli olarak kontrol edilmesi gerekmektedir.11 Lüksasyon sonra 2 haftadan fazla beklenmesinin baflar›s›zl›k flans›n› yaralanmalar›nda genellikle diflin damar-sinir paketi apikal artt›rd›¤›n›, hemen sürdürmeye bafllaman›n daha baflar›l› foramen bölgesinde zarar görmekte ve bu zarar pulpan›n sonuçlar verdi¤ini bildirmifllerdir. Ayn› çal›flmada intrüzyonun nekroze olmas› veya kökte rezorbsiyon ile fliddetinin diflin hayatta kalma flans›n› etkiledi¤i de sonuçlanmaktad›r.12,14,15 Bu olguda difllerin sürdürüldü¤ü gösterilmifltir. Bu olguda fliddetli intrüzyon (>6mm) görülen bir y›ll›k tedavi sürecinde 3 ayda bir yap›lan radyolojik üç kesici diflin spontan olarak sürmeye bafllamas› izlemede difllerin kök gelifliminin devam etti¤i görülmüfltür. beklenmemifl, ankiloz riski gözönüne al›narak travmadan Üç kesici difl de elektrikli pulpa testine pozitif yan›t vermifl 10 gün kadar sonra difller sürdürülmeye bafllanm›flt›r. ve pulpa nekrozunun herhangi baflka bir belirtisine de Travman›n üzerinden geçen süre uzun oldu¤unda, rastlanmad›¤›ndan endodontik tedavi yap›lmas›na gerek özellikle a¤r› veya pulpa nekrozu nedeni ile kanal tedavisi görülmemifltir. Bununla birlikte olgunun uzun dönem yap›lmas› gereken olgularda ve intrüzyon sonucu burun takibinde kök gelifliminin devam› ve pulpan›n durumunun taban›na do¤ru yer de¤ifltiren difllerde cerrahi olarak de¤erlendirilmesi gerekmektedir. yeniden yerlefltirme tercih edilmektedir.19-21 Baz› fliddetli ‹ntrüzyon görülen sürekli kesici difllerin tedavisinde günümüzde geçerli olan üç yol s›ralanmaktad›r.15 intrüzyon olgular›nda cerrahi ve ortodontik tedavi (1) Diflin yöntemlerinin kombine edilmesi gerekmektedir. Difl yaralanmadan önceki pozisyonuna dönmesinin beklenmesi soketinde tamamen gömüldü¤ünde ve klinik olarak (pasif olarak yeniden konumland›rma), (2) Cerrahi olarak izlenemedi¤inde, diflin önce cerrahi olarak aveol kemi¤i hemen yeniden konumland›rma ve (3) Kuvvet yard›m› ile üzerinde sa¤l›kl› bir seviyeye getirilmesinin ard›ndan yeniden konumland›rma (aktif olarak konumland›rma). ortodontik kuvvetler uygulanarak diflin yeniden ‹ntrüzyona u¤rayan sürekli kesici difller için uygun konumland›r›lmas› sa¤lanabilmektedir.6 Baz› olgularda tedavinin belirlenmesinde dikkate al›nmas› gereken baz› cerrahi olarak yeniden yerlefltirilen difllerin bir süre sonra faktörler bulunmaktad›r. Bunlar: spontan olarak sürmeye devam etti¤i de görülmüfltür.20 1. intrüzyonun derinli¤i, Cerrahi olarak yerlefltirme ile tedavi edilen sürekli kesici 2. kök gelifliminin durumu, difllerine stabilizasyon sa¤land›ktan sonra kanal tedavisi 3. kuron k›r›¤›n›n varl›¤› ve derinli¤i, yap›lmas› gerekmektedir.19-21 4. diflte mobilite olup olmamas›, Sonuç olarak, travma sonucu fliddetli intrüzyona 5. alveol kemi¤inde k›r›k olup olmamas›, u¤ram›fl genç sürekli difllerin tedavisinde, hareketli apareyler 6. travmadan sonra geçen zaman, yard›m› ile uygulanan hafif ortodontik kuvvetler yard›m› ile 7. çocu¤un ve ailesinin uyumu ve motivasyonu olarak sürdürme baflar›l› bir tedavi seçene¤i olarak düflünülebilir. s›ralanmaktad›r.13 Bununla birlikte, bu tedavi yönteminin hasta uyumu Travmatik olarak intrüze olan sürekli difllerin tedavisinde gerektirdi¤i ve düzenli radyolojik kontrollerin önemli oldu¤u seçilecek en uygun yöntem ile ilgili difl hekimli¤i literatüründe unutulmamal›d›r. genel bir anlaflma bulunmamakla birlikte, genç sürekli difllerin intrüzyona u¤rad›ktan sonra, devam eden sürme potansiyelleri, bununla birlikte pulpa ve periodontal tamir 46 ‹ntruziv Lüksasyon Görülen Sürekli Kesici Difllerin Ortodontik Olarak Sürdürülmesi: Olgu Raporu KAYNAKLAR: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. International Association of Dental Traumatology. Guidelines for the management of traumatic dental injuries. 2007; p 1-20. Oulis C, Vadiakas G, Siskos G. Management of intrusive luxation injuries. Endod Dental Traumatol 1996; 12: 113-9. Sandalli N, Cildir S, Guler N. Clinical Investigation of traumatic injuries in Yeditepe University, turkey during the last 3 years. Dental Traumatol 2005; 21: 188-94. Andreasen JO, Andreasen FM. Textbook and colour atlas of traumatic injuries to the teeth. 3rd ed. Copenhagen: Munksgaard, Mosby; 1994. Turley PK, Crawford LB, Carrington KW. Traumatically intruded teeth. The Angle Orthodontist 1987; 57: 234-44. Jang KT, Kim JW, Lee SH, Kim CC, Hahn SH, García-Godoy F.Reposition of intruded permanent incisor by a combination of surgical and orthodontic approach: a case report. J Clin Pediatr Dent. 2002 Summer;26(4):341-5. Calasans-Maia JA, Calsans-Maia MD, Matta ENR, Ruellas ACO. Orthodontic movement in traumatically intruded teeth: a case report. Dental Traumatol 2003; 19: 292-5. Alves LD, Donnelly JC, Lugo A, Carter DR. Reeruption and extrusion of a traumatically intruded immature permanent incisor: case report. J Endod. 1997 Apr;23(4):246-8. Chan AWK, Cheung GSP, Ho MWM. Different treatment outcomes of two intruded permanent incisors-a case report. Dental Traumatol 2001; 17: 275-80. International Association of Dental Traumatology. Guidelines for the management of traumatic dental injuries in the primary dentition. 2007; p 1-9. Mamber EK.Treatment of intruded permanent incisors: a multidisciplinary approach. Endod Dent Traumatol. 1994;10(2):98-104. Sapir S, Mamber E, Slutzky-Goldberg I, Fuks AB. A novel multidisciplinary approach for the treatment of an intruded immature permanent incisor. Pediatr Dent. 2004 Sep-Oct;26(5):421-5. Perez B, Becker A, Chosack A. The repositioning of a traumatically intruded mature, rooted permanent incisor with a removable orthodontic appliance. J Pedod 1982; 6: 343-54. Andreasen FM. Pulpal healing after luxation injuries and root fracture in the permanent dentition. Endod Dental Traumatol 1989; 5: 111-31. Humphrey JM, Kenny DJ, Barrett EJ. Clinical outcomes for permanent incisor luxations in a pediatric population. I. Intrusions. Dent Traumatol. 2003 Oct;19(5):266-73. Shapira J, Regev L, Liebfeld H. Re-eruption of completely intruded immature permanent incisors. Endod Dent Traumatol 1986; 2: 113-6. fiaro¤lu I, Tunç Efi, Sönmez H. Spontaneous re-eruption of intruded permanent incisors: five case reports. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod 2006; 102: 60-65. Faria G, Silva RAB, Fiori- Junior M, Nelson-Filho P. Re-eruption of traumatically intruded mature permanent incisor: case report. Dent Traumatol 2004; 20: 229-32. Nelson-Filho P, Faria G, Assed S, Pardini LC. Surgical repositioning of traumatically intruded permanent incisor: case report with a 10-year follow up. Dent Traumatol. 2006 Aug;22(4):221-5. Califlkan MK. Surgical extrusion of a completely intruded permanent incisor. J Endod. 1998 May;24(5):381-4. Califlkan MK, Gomel M, Türkün M. Surgical extrusion of intruded immature permanent incisors: case report and review of the literature. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod. 1998 Oct;86(4):461-4. 47 S›n›f I Anterior Çarpafl›kl›k Tedavisinde Kanin Retraksiyonu ‹çin Mini Vida Kullan›m› ÖZET S›n›f I maloklüzyona sahip eriflkin hasta, difl desteksiz kemik ankraj› (mini vida -MV) ile üst kanin difllerin retraksiyonu ile tedavi edilmifltir. Bu vaka raporunda tedavi boyunca takip edilen prosedürler aç›klanm›flt›r. Anterior bölge fliddetli çaprafl›kl›k tedavisinde MV kullan›larak yap›lan kanin retraksiyonunun etkili bir yöntem oldu¤u tespit edilmifltir. Anahtar kelimeler: Difl desteksiz kemik ankraj›; Mini vida; Kanin retraksiyonu; Mutlak ankraj. Olgu Raporu G‹R‹fi Ankraj kontrolü, ortodontik tedavinin en önemli özelliklerinden biridir. Maksimum ankraj gerektiren Dt. Ayhan Uyanlar vakalarda, ankraj› kuvvetlendirmek amac›yla ekstraoral Yeditepe Üniversitesi, Difl Hekimli¤i Fakültesi destek gerekmektedir. Ancak özellikle yetiflkin hastalarda Ortodonti Anabilim Dal› ekstraoral kuvvet uygulamas› gibi geleneksel yöntemler Yrd. Doç. Dr. Mehmet O¤uz Öztoprak yard›m›yla mutlak ankraj elde etmek zor olmaktad›r.1 Bu Yeditepe Üniversitesi, Difl Hekimli¤i Fakültesi nedenle, klinisyenler ekstraoral ayg›t içermeyen ve hasta Ortodonti Anabilim Dal› kooperasyonu gerektirmeyen alternatif ankraj protokolleri araflt›rmaktad›rlar. 1 Ekstraoral ayg›tlar stabil ankraj sa¤layabilmelerine karfl›l›k tamamen hasta kooperasyonu gerektirmektedirler.2,3 Mini vidalar›n immediat yükleme, çok say›da uygulanabilecek bölge, kolay uygulama ve sökme prosedürleri ve düflük maliyet gibi avantajlar› bulunmaktad›r.4 Mini vidalar özellikle uyumsuz hastalarda kolayl›k sa¤lamakta ve estetik olarak ekstraoral ayg›tlardan daha kabul edilebilir olmaktad›rlar. Retraksiyon süresince gövdesel hareket, braket seviyesinde kuvvet çifti uygulayarak ya da kuvvet noktas›n› üst kanin difllerinin direnç merkezine tafl›yarak elde edilebilmektedir.5 Üst kanin difllerinin direnç merkezi alveol kemi¤i içerisinde bulunan difl kökünün orta noktas›d›r.6 Bu olguda üst kanin difllerinin retraksiyonu mini vidalar kullan›larak gerçeklefltirilmifl ve kanin difllerde gövdesel hareket elde etmek amac›yla bukkalde close coil spring ve palatinalde elastik thread kullan›larak retraksiyon Yaz›flma Adresi kuvvetleri uygulanm›flt›r. Yrd. Doç. Dr. O¤uz Öztoprak Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi OLGU SUNUMU Ba¤dat Caddesi No: 238 Teflhis: 33 yafl›nda erkek hasta estetik problem 34728 Göztepe - ‹stanbul sebebiyle klini¤imize baflvurmufltur. Hastam›z sagittal Tel: 0216 363 60 44 yönde iskeletsel S›n›f I iliflkiye, düz yumuflak doku profiline, Faks: 0216 363 62 11 Gsm: 0532 768 81 00 vertikal yönde normal büyüme paternine sahiptir (Resim e-mail: [email protected] 1,2). Klinik muayene sonucunda sa¤ ve sol S›n›f II molar 48 S›n›f I Anterior Çaprafl›kl›k Tedavisinde Kanin Retraksiyonu ‹çin Mini Vida Kullan›m›: Olgu Raporu difllerin konsolidasyonu, molarlar›n S›n›f II iliflkide, kaninlerin S›n›f I iliflkide bitirilmesi fleklinde planlanm›flt›r. Tedavi Alternatifleri: Bir di¤er tedavi alternatifi ise ankraj› desteklemek amac›yla servikal headgear kullan›m› fleklindedir. Ancak hasta ekstraoral headgear kullan›m› konusunda isteksizdir. Bu nedenle, ön difllerin retraksiyonu süresince ankraj kayb›ndan kaç›nmak amac›yla mini vidalar sabit ankraj olarak kullan›lm›flt›r. Böylece mini vidalar Resim 1: Tedavi öncesi a¤ız dıflı foto¤raflar kullan›larak molar iliflkisi de¤ifltirilmeden etkili bir distalizasyon elde edilmifltir. ve kanin iliflkisi ve 2 mm overbite ve overjet tespit edilmifltir. Üst çenede 15 mm, alt çenede ise 4.5 mm yer darl›¤› bulun- Cerrahi Metod: Mini vidalar ortodontistler taraf›ndan maktad›r. Sefolometrik ölçümler Tablo 1'de gösterilmektedir kolayca yerlefltirilebilmektedir. Öncelikle topikal anestezik Tedavi Plan›: Tedavi üst birinci premolarlar›n çekimi; ile yüzeyel anestezi sa¤lan›r. Mini vidalar›n yerlefltirilme mini vida kullan›larak kaninlerin retraksiyonu ve üst keser pozisyonlar› sond yard›m›yla iflaretlendikten sonra lokal anestezi uygulan›r ve implant uygulanacak alan %0.02 klorheksidin ile y›kan›r. Mukoza kal›nl›¤› ölçüldükten sonra uygun boyuttaki mini vida yerlefltirilir. Tedavi Süreci: Tedavi, 2 mini vidan›n (1.4 mm çap›nda, 6 mm uzunlu¤unda, Neo Anchor Plus, Myungsung, Seoul, Korea) bukkal alveoler proses üzerinde, üst ikinci premolar ile birinci molar difllerin kökleri aras›na yerlefltirilmesiyle bafllam›flt›r. Ortodontik tedavi plan›n›n bir parças› olarak üst birinci premolar difller çekilmifltir. Roth braketleri (0.018 inch) üst ikinci premolar ve kaninlere yerlefltirilmifltir. Üst molar difllere transpalatal ark ve seviyeleme amac›yla 0.016 NiTi ark teli daha sonra üst kaninlerin retraksiyonu amac›yla köfleli paslanmaz çelik tel uygulanm›flt›r (Resim 3) . 150 gram kuvvet uygulayan NiTi close coil springler üst Resim 2: Tedavi öncesi a¤ız içi foto¤raflar kanin difllerdeki braketlerdeki hooklar üzerine bilateral olarak Tablo-1: Tedavi öncesi ve sonrası sefalometrik de¤erleri Tedavi Tedavi Normal Öncesi Sonrası SNA 82-2 75 71 SNB 80-2 73 71 ANB 2 2 0 32-7 32 31 FMA 25 24 28 SN-Palatal düzlem 8-2 6 6 1-SN 103 100 101 IMPA 90 93.5 105 Ölçümler SN-Mandibular düzlem Resim 3: Kanin retraksiyonu 49 7tepe klinik 2009-2 yerlefltirilmifl, elastik threadler (RMO Inc., Colorado, USA) üst kaninlerin palatinaline yap›flt›r›lm›fl olan buttonlar ile üst molarlara uygulanm›fl olan transpalatal ark aras›na ba¤lanm›flt›r. Elastikler de¤ifltirilerek aktivasyon tamamlanm›fl ve coil springlerde aktivasyona gerek duyulmam›flt›r. Molar bantlar›n distalindeki tel uzant›lar› kontrollerde kesilmifltir. Üst kanin difllerin retraksiyonundan sonra üst keser difllerin braketleri yerlefltirilmifl ve seviyeleme amac›yla Resim 5: Tedavi sonras› a¤ız dıflı foto¤raflar yuvarlak 0.016-inch NiTi ark teli, daha sonra konsolidasyon ve bitirme amac›yla köfleli paslanmaz çelik tel uygulanm›flt›r. beklenmesi gerekmektedir. Mini vidalar difl köklerine yak›n Alt molar bantlar ve braketler yerlefltirilmifl ve seviyeleme olmas› nedeniyle yerlefltirilme s›ras›nda ve komflu difller amac›yla yuvarlak 0.016-inch NiTi ark teli, daha sonra bitirme hareket ettirilirken problemlere neden olabilmektedir. Ancak amac›yla köfleli paslanmaz çelik tel uygulanm›flt›r. Retansiyon mini vidalar›n palatal implantlara göre kolay uygulanabilirli¤i, amac›yla üst arkta premolar difller aras›na, alt arkta kanin implantasyon sonras› daha az rahats›zl›k yapmalar›, difller aras›na lingual sabit retainer yerlefltirilmifltir. yerlefltirildikten hemen sonra kuvvet uygulanabilir olmalar›, Tedavi Sonuçlar›: Tedaviden 24 ay sonra S›n›f I kanin düflük maliyetleri gibi avantajlar› bulunmaktad›r.15 iliflkisi, uygun bir oklüzyon ve s›ralama elde edilmifltir (Resim 4) . ‹deal bir overjet, overbite ve fasiyal denge de sa¤lanm›fl KAYNAKLAR: ve tedavi öncesi S›n›f II molar iliflki korunmufltur (Resim 5). 1. Erverdi N, Acar A. Zygomatic Anchorage for En Masse Retraction in the Treatment of Severe Class II Division 1. Angle Orthod. 2005;75:483-490. 2. Chung K, Nelson G, Kim S, and Kook Y. Severe bidentoalveolar protrusion treated with orthodontic microimplant-dependent en-masse retraction. Am J Orthod Dentofacial Orthop. 2007, 132: 105-15. Klontz H. Tweed-Merrifield sequential directional force treatment. Semin Orthod. 1996;2:254-67. Carrillo R, Buschang P, Opperman L, Franco P, ve Rossouw P. Segmental intrusion with mini-screw implant anchorage: A radiographic evalution. Am J Orthod Dentofacial Orthop. 2007, 132: 576.e1-576.e6. Nanda R, Kuhlberg A. Principles of biomechanics. In: Nanda R, ed. Biomechanics in Clinical Orthodontics. Philadelphia, Pa: WB Saunders Company; 1997:1-22 Proffit W. Mechanical Principles in Orthodontic Force Control. Contemporary Orthodontics. 2007; 359-395. Wehrbein H, Glatzmaier J, Mundwiller U, Diedrich P. The orthosystem: a new implant system for orthodontic anchorage in the palate. J Orofac Orthop. 1996;57:142-153. Bernhart T, Vollgruber A, Gahleitner A, Do¨rtbudak O, Haas R. Alternative to median region of the palate for placement of an orthodontic implant. Clin Oral Implants Res. 2000;11:595-601. Triaca A, Antonini M, Wintermantel E. Ein neues TitanFlachschraubenimplantat zur Verankerung am anterioren Gaumen. Inf Orthod Kieferorthop. 1992;24:251-257. Tosun T, Keles A, Erverdi N. Method for the placement of palatal implants. Int J Oral Maxillofac Implants 2002;17:95-100. Keles A, Erverdi N, Sezen S. Bodily distalization of molars with mutlak anchorage. Angle Orthod. 2003;73:471-478 Kanomi R. Mini-implant for orthodontic anchorage. J Clin Orthod. 1997;31:763-767. Park HS, Bae SM, Kyung HM, Sung JH. Micro-implant anchorage for treatment of skeletal Class I bialveolar protrusion. J Clin Orthod. 2001;35:417-422. Park HS, Kwon TG. Sliding mechanics with microscrew implant anchorage. Angle Orthod. 2004;74:703-710. Miyawaki S, Koyama I, Inoue M, Mishima K, Sugahara T, Yamamato TT. Factors associated with the stability of titanium screws placed in the posterior region for orthodontic anchorage. Am J Orthod Dentofacial Orthop. 2003; 124: 373-378. Molar bölgesinde herhangi bir hareket oluflmam›flt›r. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. Resim 4: Tedavi sonras› a¤ız içi foto¤raflar 10. Tart›flma: Bu vakada iskeletsel ankraj kullan›larak s›k› ankraj kontrolü gerektiren ortodontik prosedürler herhangi 11. bir ekstraoral kuvvete gerek kalmadan gerçeklefltiri- 12. lebilmifltir. Hastada ankraj kayb› olmam›flt›r, tedavi 13. amaçlar›na eriflilebilmifltir. ‹skeletsel ankraj, alveolar kemi¤e yerlefltirilen palatal 14. implantlar7-11 ve mini vidalarla,12-14 zygomatik kemik ankraj› 15. ile sa¤lanabilmektedir. Palatal implantlar sa¤lam mutlak ankraj apareyi olmalar›na karfl›n ortodontik kuvvet uygulanmadan önce osseointegrasyon için en az üç ay 50 Sistemik Lupus Eritematozusta Peridontal Yaklaflım ÖZET Sistemik Lupus Eritematozus (SLE), kronik enflamatuvar bir otoimmun bozukluktur. SLE deri, eklemler, böbrekler, akci¤erler, sinir sistemi, plevra ve perikardiyum gibi seröz membranlar ile mukoz membranlar› ve vücudun di¤er organlar›n› etkileyebilir. Vücutta bu kadar genifl tutulum gösterebilen SLE'de marjinal gingivitis, deskuamatif gingivitis ve eroziv mukozal Literatür Derlemesi ve lezyonlar ile a¤›z kurulu¤u ve dolay›s›yla çürük insidas›nda art›fl Olgu Sunumu görülebilir. SLE hastalar›n›n tedavisinde s›kl›kla kullan›lan gibi a¤›z içi belirtiler ve temporomandibular eklem rahats›zl›klar› kortikosteroidlerin konak cevab›n› zay›flatarak enfeksiyon riskini ve dolay›s›yla baflka bir kronik enflamatuvar hastal›k olan periodontitis geliflme olas›l›¤›n› da artt›rd›¤› bilinmektedir. Bu derlemede bir SLE olgusu nedeniyle hastal›¤›n klinik özellikleri, patogenezi, periodontal dokular ile etkileflimi, tedavi protokolleri ve tedavi seanslar›nda dikkat edilmesi gereken hususlar Dt. Tu¤çe Börekçi anlat›lmaktad›r. Marmara Üniversitesi, Difl Hekimli¤i Fakültesi Anahtar kelimeler: Sistemik lupus eritematozus, kronik Periodontoloji Anabilim Dal› periodontitis Doç. Dr. Leyla Kuru G‹R‹fi Marmara Üniversitesi, Difl Hekimli¤i Fakültesi Lupus eritematozus (LE), ba¤ dokusunu ve deri, Periodontoloji Anabilim Dal› eklemler, böbrekler, akci¤erler, sinir sistemi gibi birçok organ› tutan, etiyolojisi tam olarak bilinmeyen, kronik Yrd. Doç. Dr. Filiz Pekiner Marmara Üniversitesi, Difl Hekimli¤i Fakültesi otoimmun enflamatuvar bir hastal›kt›r. 1 Dünyada bir Oral Diagnoz ve Radyoloji Anabilim Dal› milyondan fazla insan› etkileyen LE, yaklafl›k olarak 30 yafl civar›nda bafllar ve kad›nlarda erkeklerden 9-10 kat daha fazla görülür. 2 Etkilenen kad›nlar›n %90'›n›n do¤urganl›k yafl›nda olmas› dikkat çekicidir.2 Hastal›¤›n fliddetine ve yay›l›m›na göre 3 farkl› klinik formda görülen LE'nin en hafif formu olan diskoid LE yüz, kulaklar ve oral mukozay›; orta fliddetteki formu olan subakut kutanöz LE bafl, boyun, gövdenin üst k›sm› ve kollar›n d›fl yüzeyini etkiler.3 Sistemik LE (SLE) ise hastal›¤›n en fliddetli formudur ve organlar› özellikle böbrekleri tutar. Bu hastal›¤›n majör semptomlar› artrit, artralji, kalp ve akci¤er tutulumu, anemi ve kemik ili¤i depresyonu, vaskülit, yanak ve burun derisinde görülen tipik kelebek fleklinde k›rm›z› alanlard›r. Yorgunluk, Yaz›flma Adresi atefl ve psikoz görülebilen di¤er belirtilerdir.3 Daha fliddetli Doç. Dr. Leyla Kuru vakalarda ise renal, nöropsikiyatrik, kardiyak, hematolojik, Marmara Üniversitesi mukokütanöz, kas-iskelet sistemi hastal›klar›ndan bir ya Difl Hekimli¤i Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dal› da birkaç› bu hastal›¤a efllik edebilir.4-6 SLE'de görülen bu Güzelbahçe Büyükçiftlik Sokak sistemik hastal›klar›n prevalanslar› Tablo 1'de No: 6 Niflantafl› / ‹STANBUL Tel: 0212 231 91 20 / 503 görülmektedir. 4-6 Birçok SLE'li hastan›n difletinde e-mail: [email protected] desquamative gingivitis ve marjinal gingivitis, oral 51 7tepe klinik 2009-2 gibi belirtileri olan Sjögren Sendromu da SLE'ye efllik Tablo-1: SLE’de görülen hastal›k veya durumlar (4-6). edebilmektedir.12 Gerek a¤r›l› a¤›z lezyonlar› ve a¤›z Hastal›k ya da durum kurulu¤u gerekse eklem problemleri nedeniyle bu hastalarda Prevalans (%) Renal hastal›k 5-22 Nöropsikiyatrik hastal›k 5-10 Kardiyak hastal›k 18-74 zay›f a¤›z hijyeni görülebilmekte, bu durum çürük insidans›nda art›fl› da tetiklemektedir. SLE'deki oral ve dental durumlar Tablo 2'de özetlenmektedir.7 LE'nin patogenezi tam olarak anlafl›lmam›flt›r, ancak genetik, hormonal ve viral enfeksiyon, ultraviyole ›fl›¤› ve (ateroskleroz, valvüler problemler) Hematolojik hastal›k ilaçlar gibi çevresel faktörler ile iliflkili oldu¤u 25-70 düflünülmektedir.13 LE'de ba¤›fl›kl›k sistemi de¤iflir, B (anemi, lökopeni, trombositopeni) Mukokütanöz hastal›k lenfositlerinin hiperaktivitesi antikor sentezinin artmas›na 20-100 ve dermis epidermis s›n›r›nda bu otoantikorlar›n birikmesine (oral-mukozal lezyonlar, a¤›z kurulu¤u, yol açar.14 Bu de¤iflim bazal hücreler, bazal membran, periodontal hastal›k, alopecia) kollajen ve vasküler dokularda zararl› etkilere yol açarak, Kas-iskelet sistemi hastal›¤› fibroz, doku nekrozu ve vaskülite neden olur. Kanda nüklear 30-90 DNA, sitoplazmik ve yüzey antijenlerine karfl› da (miyalji, artrit, TME bozukluklar›) otoantikorlar tespit edilmifltir.15 mukozas›nda ise eroziv mukozal lezyonlar görülebilir.4,5,710 Bu oral lezyonlar s›kl›kla dudak kenarlar›, yanak OLGU SUNUMU mukozas› ve damakta görülür. Oral mukoza epitelinin Bu vaka raporunda, Marmara Üniversitesi Diflhekimli¤i incelmesi nedeniyle bu a¤›z içi lezyonlar, tipik olarak k›rm›z›, Fakültesi kliniklerine difleti kanamas› flikayetiyle baflvuran, atrofik alanlar›n çevresinde etraftan hafifçe yükselmifl, ince, SLE teflhisi ile 9 y›ld›r sistemik kortikosteroid tedavisi gören küçük beyaz çizgiler halinde görülen keratotik s›n›rlar 33 yafl›ndaki bayan hastan›n muayene bulgular› ile kar›flt›r›labilir.11 periodontal tedavi ve takibi sunuldu. Hastam›z geçen Bu hastalarda azalan immun cevaba ba¤l› olarak y›llarda sistemik kortikosteroid tedavisini de¤iflken dozlarda odontojenik ve di¤er bafl ve boyun enfeksiyonlar› da (5-30 mg) kulland›¤›n› ifade etmekle beraber, son 6 ayl›k görülebilir.7 SLE'daki eklem tutulumlar› temporomandibular süre içinde Deltacortril (prednisolon, Pfizer, 5 mg, 1x1) eklemi de etkileyerek bu eklemde artralji ve artrite sebep kullanmaktayd›. A¤›z d›fl› muayenede normal yüz oranlar› olabilmektedir. Ayn› zamanda keratokonjunktivit, generalize ile hastan›n yüzünde yanaklar›n› ve burnunu içine alan, hipohidroz, a¤›z kurulu¤u ve buna ba¤l› olarak a¤›z yanmas› yer yer üzeri döküntülü, kelebek fleklinde k›rm›z› bir alan›n fleklinde görülür 1,4,8,9 ve liken planus ile varl›¤› (Resim 1), ellerinde ise artrit nedeniyle deformiteler Tablo-2: SLE’da görülen oral ve dental durumlar (7). (Resim 2 a,b) tespit edildi. A¤›z içi muayenede lokalize birikintiler, supragingival ve subgingival difltafllar› ve bu • Mukokutanöz lezyonlar eklentilerle orant›l› difleti enflamasyonu ile spontan kanama (desquamative gingivitis, marjinal gingivitis, eroziv odaklar› görüldü (Resim 3). Difleti ve a¤›z mukozas›nda mukozal lezyonlar) SLE ile iliflkilendirilen herhangi bir lezyon tespit edilmedi. • Azalm›fl immun yan›ta ba¤l› odontojenik, bafl ve boyun Radyografik incelemede yayg›n horizontal ve lokal vertikal bölgesi enfeksiyonlar› kemik kayb› izlendi (Resim 4) ve bu bulgular eflli¤inde • TME bozukluklar› hastaya kronik periodontitis (KP) teflhisi kondu. Hastan›n (Artralji, artritis) sistemik durumu nedeniyle doktoru ile yap›lan konsultasyon sonucu herhangi bir profilaktik antibiyotik uygulamas›na • Sjögren Sendromu ve kortikosteroid doz ayarlamas›na gerek görülmedi. (keratokonjunktivit sicca, a¤›z kurulu¤u, generalize Bafllang›ç periodontal tedavi kapsam›nda difl f›rças› ve hipohidroz) ara yüz f›rças› kullan›m›n› içeren a¤›z hijyeni e¤itimi verilerek • A¤r›l› oral lezyonlar nedeniyle yetersiz a¤›z hijyeni difl ve kök yüzeyi temizli¤iyle kök yüzeyi düzlefltirmesi 52 Sistemik Lupus Eritematozusta Peridontal Yaklaflım: Literatür Derlemesi ve Olgu Sunumu Resim 3: Bafllang›ç tedavisinden önce plak birikimi, subgingival difl tafllar›, spontan kanama odaklar› ve difleti enflamasyonu Resim 4: Genel horizontal ve lokal vertikal kemik kayb›n› gösteren panoramik radyografi Resim 1: SLE’li hastan›n yüzünün görüntüsü Resim 5: Bafllang›ç tedavisinden sonra plak birikiminin azald›¤›, spontan kanama odaklar› ile difleti enflamasyonunun ortadan kalkt›¤› görülmektedir. ifllemlerini içeren mekanik tedavi uyguland›. Hastan›n Resim 2a: SLE’li hastan›n ellerinin görüntüsü sabah saatlerindeki fliddetli eklem a¤r›lar› nedeniyle tedavi seanslar›n›n ö¤le saatlerinde olmas›na dikkat edildi ve SLE'nin alevlenme dönemlerinde ellerini kullanamamas› sebebiyle elektrikli difl f›rças› önerildi. Bafllang›ç periodontal tedavi sonras›nda plak skoru %70'ten %12'ye, sondalamada kanama %70.6'dan %23.3'e ve sondalanabilir cep derinli¤i 4.45 mm'den 3.12 mm'ye azald› (Tablo 3). Klinik parametrelerdeki olumlu geliflmeye paralel olarak plak birikiminin azald›¤›, spontan kanama odaklar› ile difleti enflamasyonunun ortadan kalkt›¤› görüldü (Resim 5) ve hasta idame tedaviye al›nd›. Resim 2b: SLE’li hastan›n ellerinin görüntüsü 53 7tepe klinik 2009-2 herhangi bir oral mukoza lezyonuna rastlanmad›. Tablo-3: Periodontal klinik ölçümler SLE ile periodontal dokular aras›ndaki iliflki henüz netlik kazanmam›flt›r. SLE'li hastalar›n difletinde marjinal Bafllang›ç Bafllang›ç tedavisi tedavisi öncesi sonras› Plak skoru %70.0 %12.0 %58.0 Sondalamada %70.6 %23.3 %47.3 Parametre gingivitis, deskuamatif gingivitis ve ANUG varl›¤› rapor Azalma edilmifltir.16 Yap›lan baz› çal›flmalarda SLE'li hastalar›n %50-70'inde periodontitis saptand›¤›,22-24 periodontal hastal›k riskinin immunglobulin G için gelifltirilmifl olan lökosit Fc reseptörü genotipi23 ve polimorf nüveli lökosit kanama enzimlerine karfl› otoantikor24 ile iliflkili oldu¤u bildirilmifltir. Sondalanabilir 4.5 (±1.2) 3.1 (±1.1) Ancak SLE ile periodontal hastal›k aras›nda herhangi bir 1.3 (±0.9) iliflki olmad›¤›n› belirten çal›flmalar da mevcuttur.17,25,26 Cep derinli¤i (mm) Hastam›zda zay›f oral hijyen nedeniyle mikrobiyal dental pla¤a ba¤l› olarak geliflen bir klinik tablo gözlendi ve bu TARTIfiMA durum do¤rudan SLE ile iliflkilendirilmedi. Ancak kullan›lan SLE, iyi huylu bir hastal›k ile ani organ tutulumu gösterip kortikosteroidin konak cevab›n› zay›flatarak enfeksiyon h›zl› ilerleyen ve ölümle sonuçlanabilen bir hastal›k aras›nda riskini artt›rmas› ve ellerde SLE'ye ba¤l› a¤r› ve deformasyon de¤iflken bir klinik tablo olarak karfl›m›za ç›kabilmektedir. dolay›s›yla oral hijyen sa¤lamadaki güçlük nedeniyle Birçok hastada belirli aral›klarla hastal›¤›n yat›flma ve periodontal durum üzerine dolayl› etkisi oldu¤u düflünüldü. ancak yüksek doz steroid kullan›m› ile kontrol alt›na Periodontal tedavi kapsam›nda detayl› a¤›z hijyeni e¤itimi Çoklu verilerek ilk önce manuel difl f›rças› önerildi. Ancak hastan›n organ tutulumunun yan›nda SLE ile iliflkili birçok oral lezyon ellerindeki a¤r› ve deformasyon manuel difl f›rças› ile yeterli bildirilmifltir.10,16-18 a¤›z hijyenini sa¤lamas›na engel oldu. Dolay›s›yla hastaya al›nabilen alevlenme dönemleri bulunmaktad›r.10 SLE'li hastalarda oral lezyonlar›n görülme s›kl›¤› %945 aras›nda de¤iflmektedir.17,19,20 kullan›m rahatl›¤› sa¤lamas› için elektrikli difl f›rças› önerildi Klinik aç›dan en fazla ve hastan›n bu f›rçay› rahatl›kla kulland›¤› görüldü. tutulum görülen bölgelerin s›ras›yla yanak mukozas›, damak, alt dudak ve dil oldu¤u SLE'nin alevlenme dönemlerinde hastan›n tedaviye Oral devam›nda ve motivasyonunda zorluklar yafland›. Bunlara lezyonlar keratotik plaklardan büllöz lezyonlara kadar farkl› ba¤l› olarak tedavi seans say›s› artt›r›ld›. Yap›lan mekanik klinik görünümlerde veya klasik olarak tarif edildi¤i gibi tedavi sonucu plak skorunda %58, sondalamada kanamada merkezinde eritemli atrofik bir alan ve bunu çevreleyen %47.3 ve sondalanabilir cep derinli¤inde 1.23 mm azalma ›fl›nsal tarzda ince beyaz çizgiler fleklinde olabilmektedir.1,17 tespit edildi. Klinik parametrelerdeki bu olumlu geliflmeye Bunlarla beraber tükürük bezleri bozukluklar›, a¤›z kurulu¤u, paralel olarak spontan kanama odaklar› ile difleti a¤›z yanmas›, temporomandibular eklemde problemler, enflamasyonunun ortadan kalkt›¤› görüldü ve hasta idame hatta k›ll› lökoplaki rapor belirtilmifltir.11,17 edilmifltir.18 Oral mukozadaki tedaviye al›nd›. lezyonlar bir yandan tükürük bezlerinin disfonksiyonu ile iliflkilendirilirken,4 SLE'nin sebep oldu¤u oral mukoza de¤ifliklikleri bu di¤er yandan bu lezyonlar›n vaskülitis hastal›¤›n bafllang›ç belirtileri olarak karfl›m›za sürülmüfltür.1 ç›kabildi¤inden diflhekimleri SLE'ye ba¤l› oral lezyonlar›n SLE nedeniyle geliflen a¤›z kurulu¤u, difl çürükleri miktar› ve bunlara ba¤l› geliflen flikayetlerin bilincinde olmal› ve ve immunosupresif ilaçlar›n uzun süreli kullan›m›yla beraber teflhis için hastalar›n› hekime yönlendirebilmelidirler. SLE olmaktad›r.1 tan›s› konmufl hastalar›n tedavisinde, oral ülserasyonlar Temporomandibular eklem problemleri ise ba¤ dokusunun için topikal ve/veya lezyon içerisine kortikosteroidler kollajen yap›s›ndaki de¤iflikli¤e ba¤l› olarak intra-artiküler uygulanabilir.27 Tükürük azl›¤›na ba¤l› a¤›z kurulu¤u, çürük vaskülit nedeniyle görülmektedir. Bu de¤ifliklik riski ve oral hijyen sa¤lamadaki güçlükler dental tedavi temporomandibular eklemi etkileyecek olan sinovit, eklem plan›n›n oluflturulmas›nda göz önünde bulundurulmal›d›r. adezyonu ve eklem mekani¤inde de¤iflikli¤e sebep SLE'li hastalara uygulanacak dental ve periodontal ifllemlere olmaktad›r.21 Hastam›zda SLE nedeniyle geliflmifl olan ba¤l› oluflabilecek bakteriyemi nedeniyle endokardit ve ve incelmifl epitel nedeniyle olufltu¤u ileri mantar enfeksiyonlar›nda art›fla da neden 54 Sistemik Lupus Eritematozusta Peridontal Yaklaflım: Literatür Derlemesi ve Olgu Sunumu endartirit riski söz konusudur. Bu nedenle SLE'li hastalara 21. Esdaile JM, Danoff D, Rosenthal L ve ark. Deforming arthritis in systemic lupus erythematosus. Ann Rheumatol Dis 1981, 40:124-6. 22. Fernandes EG, Savioli C, Siqueira JT ve ark. Oral health and masticatory system in juvenile systemic lupus erythematosus. Lupus 2007, 16:713-9. 23. Kobayashi T, Ito S, Yamamoto K ve ark. Risk of periodontitis in systemic lupus erythematosus is associated with Fc_ receptor polymorphisms. J Periodontol 2003, 74:378-84. 24. Novo E, Garcia-MacGregor E, Viera N ve ark. Periodontitis and antineutrophil cytoplasmic antibodies in systemic lupus erythematosus and rheumatoid arthritis: A comparative study. J Periodontol 1999, 70:185-8. 25. Meyer U, Kleinheinz J, Handschel J ve ark. Oral findings in three different groups of immunocompromised patients. J Oral Pathol Med 2000, 29:153-8. 26. Mutlu S, Richards A, Maddison P ve ark. Gingival and periodontal health in systemic lupus erythematosus. Community Dent Oral Epidemiol 1993, 21:158-61. 27. Brown RS, Flaitz CM, Hays Cl ve ark. The diagnosis and treatment of discoid lupus erythematosus with oral oral manifestations only: a case report. Compend Contin Educ Dent 1995, 15:724-34. tedavi uygulamadan önce diflhekimi hastan›n doktoruyla konsultasyon yapmal› ve gerekli önlemler alarak tedaviye bafllamal›d›r. Tedavi plan› kapsam›nda oral hijyenin önemi vurgulanmal›, temporomandibular eklemde a¤r› ve/veya disfonksiyon mevcut ise standart panoramik radyografiler istenmeli ve fliddetli vakalarda ekleme gelen yükü azaltmak amac›yla profilaktik olarak okluzal splint kullan›mlar› sa¤lanmal›d›r. Tedavi seanslar› k›sa tutulmal› ve hasta oral mukoza lezyonlar› aç›s›ndan s›k aral›klarla takip edilmelidir. KAYNAKLAR: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. Rossi SS, Glick M. Lupus erythematosus: considerations for dentistry. J Am Dent Assoc 1998, 129:330-9. Schur PH. Systemic lupus erythematosus: 20th ed., Textbook of Medicine, CECIL, 1996, pp. 1475-82. Von Feldt JM. Systemic lupus erythematosus. Recognizing its various presentations. Postgrad Med 1995,97:79,83,86. Rhodus NL, Johnson DK. The prevalance of oral manifestations of systemic lupus erythematosus. Quintessence Int 1990, 21:461-5. Petri M. Clinical features of systemic lupus erythematosus. Curr Opin Rheumatol 1995, 7:395-401. Boumpas DT, Austin HA. Systemic lupus erythematosus: emerging conceptsPart 1: renal, neuropsychiatric, cardiovascular, pulmonary, and hematologic disease. Ann Intern Med 1995, 122:940-50. Albilia JB, Clokie CML, Sandor GKB. Systemic lupus erythematosus: a review for dentists. J Can Dent Assoc 2007, 73:823-8. Muñoz-Corcuera M, Esparza-Gómez G. Oral ulcers: clinical aspects. A tool for dermatologists. Part II. Chronic ulcers. Clin Exp Dermatol 2009;34:456-61. Ramakrishna Y, Reddy JS. Systemic lupus erythematosus presenting with oral mucosal lesions- a case report. J Clin Pediatr Dent 2009, 33:255-8. Estes D, Christian CL. The natural history of systemic lupus erythematosus by prospective analysis. Medicine (Baltimore) 1971, 50:85-95. Karjalainen TK, Tomich CE. A histopathologic study of oral mucosal lupus erythematosus. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1989, 67:547-54. Minozzi F, Galli M. Stomatological approach Sjögren's syndrome: diagnosis, managemernt, and therapeutical timing. Eur Rev Med Pharmacol Sci 2009, 13:201-16. Peacock DJ, Cooper C. Epidemiology of the rheumatic diseases. Curr Opin Rheumatol 1995, 7:82-6. Golbus J, Salata M, Greenwood J ve ark. Increased immunoglobulin response to _-interferon by lymphocytes from patients with systemic lupus erythematosus. Clin Immunol Immunopathol 1988, 46:129-40. Naparstek Y, Plotz PH. The role of autoantibodies in autoimmune disease. Ann Rev Immunol 1993, 11:79-104. Jaworski CP, Koudelka BM, Roth NA ve ark. Acute necrotizing ulcerative gingivitis in a case of systemic lupus erythematosus. J Oral Maxillofac Surg 1985, 43:43-6. Lourenço SV, Sotto MN, Viela MAC ve ark. Lupus erythematosus: clinical and histopathological study of oral manifestations and immuno-histochemical profile of epithelial maturation. J Cutan Pathol 2006, 33:657-62. Miranda C, Lozada-Nur F. Oral hairy leukoplakia in an HIV-negative patient with systemic lupus erythematosus. Compend Educ Dent 1996, 17:408-12. Burge SM, Frith PA, Juniper RP ve ark. Mucosal involvement in systemic and chronic cutaneous lupus erythematosus. Br J Dermatol 1989, 121: 727-41. Schiodt M. Oral discoid lupus erythematosus III. A histopathologic study of sixty-six patients. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1984, 57: 281-93. 55 Komplike Kuron K›r›¤›n›n Diflin Orjinal Parças›n›n Yap›flt›r›lmas› ile Restorasyonu ÖZET Anterior difllerde travma sonucu meydana gelen komplike kuron k›r›klar›n›n restorasyonunda amaç diflin a¤›z içerisindeki devaml›l›¤›n› sa¤layarak hastan›n kaybolan fonksiyon, fonasyon ve esteti¤inin h›zl› bir flekilde geri kazand›r›lmas›d›r. Son y›llarda yap›lan çal›flmalar, diflin orjinal parças›n›n yap›flt›r›lmas› ile gerçeklefltirilen tedavi yaklafl›m›n›n, h›zl›, estetik ve periodontal sa¤l›k aç›s›ndan da ideal sonuçlar sa¤lad›¤›n› göstermifltir. Bu olgu sunumunda, travma sonucu maksiller sa¤ santral diflte meydana gelen ve bütün kuronu içine alan komplike kuron k›r›¤›n›n, adeziv sistem, kompozit ve diflin kendi orjinal parças› kullan›larak restore edilmesi ve 1 y›ll›k klinik takibi anlat›lmak- 1 Y›ll›k Olgu Takibi tad›r. Anahtar Kelimeler: Travma, kuron k›r›¤›, diflin orjinal parças›n›n yap›flt›r›lmas›, adeziv sistem. Msc Dt. Kumru Çöteli G‹R‹fi Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Difl hekimleri günlük çal›flmalar›nda s›kl›kla anterior Difl Hastal›klar› ve Tedavisi Anabilim Dal› difllerde travma sonucu oluflan kuron k›r›klar› ile Doktora Ö¤rencisi karfl›laflmaktad›r. Çocuklarda meydana gelen travmalar›n nedenleri; paten ve kayak gibi sportif aktiviteler ve bisikletten Doç. Dr. Esra Can Say düflme iken, yetiflkinlerde genellikle otomobil kazalar›, Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi sportif aktiviteler, kavgalar, oklüzal fonksiyon ve fonksiyon Difl Hastal›klar› ve Tedavisi Anabilim sonras› oluflan streslerdir1. Sürekli difllerde meydana gelen Dal› Ö¤retim Üyesi travmatik yaralanmalar›n % 92'si kuron k›r›¤› ile sonuçlanmaktad›r2. Maksiller santraller travmadan en s›k etkilenen difllerdir ve özellikle overjet miktar›n›n 4 mm'yi geçti¤i durumlarda travma riski artmaktad›r3. Travma sonucu meydana gelen kuron k›r›klar›; mine, mine-dentin (komplike olmayan) ve mine-dentin-pulpay› içeren k›r›klar (komplike) olarak s›n›fland›r›l›r. Sürekli difllerde mine ve dentini kapsayan kuron k›r›klar›, pulpay› da içeren kuron k›r›klar›na oranla daha fazla meydana gelmektedir3. Travmatik yaralanmalarda uygulanacak olan tedavinin flekli, travma sonras› geçen süreye, difllerde meydana gelen mobilitenin derecesine, k›r›k bölgesine, kök gelifliminin durumuna ve hastan›n yafl›na göre de¤iflmektedir 4 . Komplike olmayan kuron k›r›klar›n›n prognozu öncelikle periodontal ligamentin yaralanma durumuna ve dentinin Yaz›flma Adresi d›fl ortama maruz kalan yüzey miktar›na ba¤l›d›r5. Komplike Doç. Dr. Esra Can Say kuron k›r›klar›nda ise; direkt kuafaj, amputasyon (parsiyel Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi veya servikal) ve kanal tedavisi endikasyona göre Difl Hastal›klar› ve Tedavisi Anabilim Dal› uygulanabilecek tedavi flekilleridir6,7. Hangi tedavinin Ba¤dat Cad. No: 238 uygulanaca¤›na karar verilirken pulpa ekspozunun Göztepe ‹stanbul. Tel: 0216 363 60 44 büyüklü¤ü, travma sonras› geçen süre, diflin geliflim evresi Fax: 216 363 62 11 ve restore edilebilirli¤i ile yap›lan klinik ve radyografik 56 Komplike Kuron K›r›¤›n›n Diflin Orjinal Parças›n›n Yap›flt›r›lmas› ile Restorasyonu: 1 Y›ll›k Vaka Takibi muayene sonucu elde edilen bulgular önemlidir8,9,10,11. komplike kuron k›r›¤›n›n, adeziv sistem, kompozit ve diflin Travmatik yaralanmalarda, özellikle genç daimi difllerde kendi orjinal parças› kullan›larak restore edilmesi ve 1 y›ll›k klinik takibi anlat›lmaktad›r. tedavi seçene¤i belirlenirken diflin vitalitesinin korunmas› öncelikli olarak amaçlanmaktad›r6,12. Kök matürasyonu tamamlanmam›fl difllerde vitalitenin korunmas›yla, kök OLGU SUNUMU ucunun fizyolojik olarak kapanmas›, kök dentininin yeterli 50 yafl›nda, sistemik flikayeti olmayan erkek hasta kal›nl›¤a ulaflmas› ve diflin ideal kuron/kök oran›na sahip düflme sonucu maksiller sa¤ santral diflinin k›r›ld›¤› flikayeti olmas› sa¤lan›r6,7. Ancak kök ucunun kapanmas›n›n, diflin ile Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Difl matürasyonunun tamamland›¤›n›n göstergesi olmad›¤› Hastal›klar› ve Tedavisi Anabilim Dal›'na baflvurdu. Hastan›n unutulmamal›d›r. Özellikle genç yafllarda kök ucunun yap›lan a¤›z içi ve radyografik muayenelerinde maksiller kapanmas›ndan sonra da devam eden sekonder dentin sa¤ santral diflin bütün kuronunu içine alan komplike kuron yap›m›yla difller fiziksel olarak daha sonra oluflabilecek k›r›¤› saptand› (Resim 1,2,3). Alveol kemi¤inde ve kökte travmalara karfl› dirençli hale gelir. Bu nedenle kök ucu herhangi bir k›r›k, yumuflak dokuda ezilme, s›yr›lma tespit kapanm›fl olsa da genç sürekli difllerde pulpan›n vitalitesinin edilmedi ve ilgili diflte önceden yap›lm›fl kanal tedavisi korunmas› önemlidir6. belirlendi. Hastan›n kuru peçete içerisinde getirdi¤i k›r›k Genç sürekli difllerin küçük pulpa ekspozlar›nda, travmadan sonra geçen süre bir iki saat ile s›n›rl› ise önerilen tedavi direkt kuafajd›r6,13. Ancak ekspoz alan› büyükse ya da travmadan sonra geçen süre 24 saatten fazla ise tedavi olarak amputasyon tercih edilmelidir6,7,14. Komplike kuron k›r›klar›nda servikal amputasyona alternatif olarak parsiyel amputasyonun (Cvek Amputasyonu) tercih edilmesi gerekti¤i bildirilmifltir10,11,13,15. Bu tedavi yönteminde, hücreden zengin kuronal pulpa dokusu korundu¤undan kuronal dentin ile pulpa aras›ndaki fiziksel ba¤ da korunur. Servikal amputasyon yönteminde ise kuronal pulpan›n uzaklaflt›r›lmas›na ba¤l› olarak kuronal pulpa ile dentin Resim 1: Komplike kuron k›r›¤› gösteren maksiller sa¤ santralin a¤›z içi görüntüsü. aras›ndaki fiziksel ba¤ kaybedilir ve bunun sonucunda da servikal k›r›k riski artabilir16. Eriflkin bireylerdeki pulpa ekspozlar›nda genellikle kanal tedavisi endikedir. Bununla beraber, hekime hemen ulaflan vakalarda pulpa kuafaj› veya parsiyel amputasyon da tercih edilebilir17. Mine-dentin ve mine-dentin-pulpay› kapsayan kuron k›r›klar›n›n nihai restorasyonu için genellikle kompozit veya protetik restorasyonlar aras›nda karar verilir, ancak bu vakalarda ilk tercih daima diflin orijinal k›r›k parças›n›n Resim 2: K›r›k parçan›n vestibül görüntüsü. yap›flt›r›lmas›ndan yana kullan›lmal›d›r18,19. Son y›llarda, adeziv diflhekimli¤inde meydana gelen geliflmeler ile, kuron k›r›klar›n›n difllerin orjinal parçalar›n›n yap›flt›r›lmas› ile tedavi edilmesi yönteminin güncelli¤i artm›flt›r. Bu amaçla yap›lan son çal›flmalarda, sadece adeziv sistemlerin kullan›lmas›20,21 ve adeziv sistemlerle beraber kompozit rezinlerin kullan›lmas›n›n22,23,24,25,26 diflin bütünlü¤ünün korunmas›, fonksiyon ve esteti¤in sa¤lanmas› aç›s›ndan ideal sonuçlar verebilece¤i bildirilmifltir21,27,28,29. Bu olgu sunumunda, travma sonucu maksiller sa¤ santral diflte meydana gelen ve bütün kuronu içine alan Resim 3: K›r›k parçan›n palatinal görüntüsü. 57 7tepe klinik 2009-2 parçan›n diflin a¤›zda kalan k›sm›na tam olarak uydu¤u parça ve k›r›k diflin a¤›zda kalan k›sm› düflük devirli ve her iki parça aras›nda da herhangi bir difl sert dokusu mikromotor, detertraj pat› ve cila f›rças› kullan›larak kayb› olmad›¤› saptand› (Resim 4,5). Bu nedenle k›r›k temizlendi. Daha sonra, k›r›k difl parças›n›n ve diflin a¤›zda diflin kendi orjinal parças›n›n kullan›larak restore edilmesine kalan k›sm›n›n mine kenarlar›na bizotaj yap›ld› ve 30 saniye karar verildi. %38'lik fosforik asit (Etch-Rite; Pulpdent) uyguland› ve 30 Restorasyondan önce izolasyon amac›yla hastan›n saniye hava-su spreyi ile y›kand›. Hem k›r›k difl parças›, a¤z›na dudak yanak ekartörü tak›ld› (Optragate; Ivoclar hem de diflin a¤›zda kalan k›sm›n›n dentin yüzeylerine 30 Vivadent). Kanal tedavisi tekrarlanmad›, diflin a¤›zda kalan saniye self-etching primer (Adhese, Ivoclar Vivadent) parças›ndaki kanal dolgu maddesi difleti seviyesinin alt›na (Resim 7,9) uyguland› ve belirtilen sürenin sonunda hava kadar indirildi (Resim 6) ve k›r›k difl parças›n›n pulpa spreyi ile kurutuldu. Daha sonra, her iki difl parças›n›n odas›ndaki eski restorasyonu söküldü (Resim 7). K›r›k mine ve dentin yüzeylerine adeziv (Adhese, Ivoclar Vivadent) sürüldü (Resim 8,10) ve 20 saniye polimerize Resim 7: K›r›k parçaya self-etching primer uygulanmas›. Resim 8: K›r›k parçaya adeziv uygulanmas›. Resim 4: K›r›k parçan›n a¤›zda kalan difl parças›na uyumunun kontrolü (vestibülden). Resim 5: K›r›k parçan›n a¤›zda kalan difl parças›na uyumunun kontrolü (palatinalden). Resim 9: K›r›k diflin a¤›zda kalan parças›na self-etching primer uygulanmas›. Resim 6: K›r›k diflin a¤›zda kalan parças›ndaki kanal dolgu maddesinin difleti seviyesinin alt›na kadar indirilmesi. Resim 10: K›r›k diflin a¤›zda kalan parças›na adeziv uygulanmas›. 58 Komplike Kuron K›r›¤›n›n Diflin Orjinal Parças›n›n Yap›flt›r›lmas› ile Restorasyonu: 1 Y›ll›k Vaka Takibi edildi (PolyLUX II, KaVo). K›r›k parça (Resim 11) ve k›r›k edilmeden k›r›k parçan›n difle uyumu sa¤land› (Resim 13). diflin a¤›zda kalan k›sm›n›n içerisine (Resim 12) kompozit Fazla kompozit temizlendikten sonra, diflin vestibül ve rezin (Filtek Z250, 3M ESPE) uyguland› ve polimerize palatinal yüzlerinden 30'ar saniye ›fl›k uygulanarak yap›flt›rmada kullan›lan kompozitin polimerizasyonu gerçeklefltirildi. Artikülasyon ka¤›d› ile yükseklik kontrolü yap›ld›ktan sonra, bitirme ve polisaj ifllemleri alev uçlu elmas frez ve elmas partiküllü lastik uçlarla (PoGo, Dentsply/Caulk) yap›ld› (Resim 14,15). Hasta, yap›flt›r›lan parçan›n yeniden k›r›lma olas›l›¤›na ve afl›r› ›s›rma kuvvetlerine karfl› dikkatli olmas› konusunda uyar›ld›. Hastan›n 1. y›l klinik (Resim 16,17) ve radyografik (Resim 18) takibinde diflin semptomsuz oldu¤u, restorasyonun gerek retansiyon gerekse mikros›z›nt› aç›s›ndan baflar›l› oldu¤u saptand›. Resim 11: K›r›k parçan›n içine kompozit uygulanmas›. Resim 12: K›r›k diflin a¤›zda kalan parças›na kompozit uygulanmas›. Resim 15: Komplike kuron k›r›¤› gösteren maksiller sa¤ santral diflin orjinal k›r›k parças›n›n yap›flt›r›lmas› ile restorasyonunun a¤›z içi görüntüsü (palatinalden) Resim 13: K›r›k parçan›n yap›flt›r›lmas›. Resim 16: Restorasyonun 1. y›l a¤›z içi görüntüsü (vestibülden). Resim 14: Komplike kuron k›r›¤› gösteren maksiller sa¤ santral diflin orjinal k›r›k parças›n›n yap›flt›r›lmas› ile restorasyonunun a¤›z içi görüntüsü (vestibülden). Resim 17: Restorasyonun 1. y›l a¤›z içi görüntüsü (palatinalden). 59 7tepe klinik 2009-2 TARTIfiMA çepeçevre bizotaj uygulanmas› bu yöntemlerden bir Restoratif diflhekimli¤inin temel hedefi, anatomik yap›n›n tanesidir32,33. Yap›lan bu bizotaj›n, k›r›k mine prizmalar›n›n korunarak fonksiyonel ve estetik aç›dan difl bütünlü¤ünün uzaklaflt›r›lmas›n› sa¤lad›¤› ve yüzeyel minenin kald›r›lmas› uzun süreli sa¤lanmas›d›r. Güncel adeziv sistemler ve sonucunda, kompozit-mine birleflim hatt›n›n s›f›rlanmas› kompozit rezinlerdeki geliflmeler, kuron k›r›klar›n›n diflin ile ideal bir bitirme hatt›n›n oluflturulmas› gibi avantajlar› orjinal parças›yla restore edilmesinin baflar›s›n› artt›rm›flt›r. oldu¤u bildirilmifltir32,33. Ancak bizotaj›n restorasyonun Günümüzde bu tedavi yaklafl›m› geçmifl y›llardaki gibi retansiyonunu artt›rmada herhangi bir avantaj sa¤lamad›¤› geçici veya k›sa süreli bir restorasyon olarak de¤il, prognozu da belirtilmektedir34. Sunulan bu olguda, hem diflin a¤›zda iyi ve sürekli bir restorasyon tekni¤i olarak kalan parças›n›n, hem de k›r›k difl parças›n›n mine düflünülmektedir29. kenarlar›na bizotaj yap›lm›fl, bu flekilde iki parçan›n birbirine Hatta bu yöntemle tedavi edilen baz› vakalar›n ortodontik tedavilerde bile baflar› ile kullan›labilece¤ini ifade eden çal›flmalar entegrasyonu artt›r›lmaya çal›fl›lm›flt›r. bulunmaktad›r30. Güncel adeziv sistemler, difl sert dokular›na kuvvetli Kuron k›r›klar›n›n diflin orjinal parças›yla restore bir flekilde ba¤lan›r ve a¤›z içerisinde uzun dönem baflar› edilmesinin kompozit ve protetik restorasyonlar ile gösterir. Bu nedenle, kuronal restorasyonun retansiyonunu k›yasland›¤›nda renk, morfoloji, insizal kenar›n artt›rmak için kök kanal›na post yerlefltirilmesi her zaman transparanl›¤›, komflu difllerle ayn› afl›nma derecesi, hasta gerekli de¤ildir35. Endodontik tedavi görmüfl difllerin adeziv memnuniyetinin daha fazla olmas› ve maliyetinin daha restorasyonlarla güçlendirilebilece¤i iddia edilmifl, post düflük olmas› gibi avantajlar› vard›r21,22. Bu avantajlar›n preparasyonunun diflte belirgin bir direnç azalmas› meydana gerek komplike olmayan, gerekse komplike kuron k›r›klar›n›n getirdi¤i belirtilmifltir36. Bununla beraber, k›r›k hatt›n›n restorasyonu için geçerli oldu¤u bildirilmifltir22,23. Ancak kuronun 2/3 veya daha fazlas›n› kapsad›¤› durumlarda subgingival bölgeye ulaflan ve biolojik derinli¤i aflan diflin orjinal parças› ile birlikte post sistemlerinin kullan›lmas› k›r›klarda prognozun iyi olamayabilece¤i de belirtil- da önerilen tekniklerdendir1. Son y›llarda, kuronun büyük mektedir31. k›sm›n› içine alan k›r›klarda orjinal parçan›n K›r›k difl parçalar›n›n yap›flt›r›lmas›nda pek çok farkl› yap›flt›r›lmas›nda fiber a¤lar›n kullan›lmas› ve bu flekilde teknik uygulanm›flt›r. K›r›k difl parças›n›n mine kenarlar›na restorasyonun direncinin artt›r›lmas› da önerilmektedir37. Bu olguda, önceden uygulanan kanal tedavisi baflar›l› oldu¤u için, kanal tedavisi tekrarlanmam›fl, diflin a¤›zda kalan parças›nda kanal dolgu maddesi difleti seviyesinin alt›na kadar indirilmifl ve k›r›k parçan›n pulpa odas›ndaki eski restorasyonu sökülmüfltür. Bu flekilde elde edilen mekanik retansiyon alan›na uygulanan kompozit rezinin k›r›k parçan›n retansiyonu için yeterli oldu¤u düflünüldü¤ünden ve k›r›k parçan›n a¤›zda kalan difle uyumu çok iyi oldu¤undan herhangi bir post veya fiber uygulamas› tercih edilmemifltir. Ancak k›r›k parçan›n yap›flt›r›lmas›ndan ve difllerin tekrar rehidrate olmas›ndan sonra, k›r›k diflin renginin kanal tedavisinden dolay› di¤er difllerden daha koyu oldu¤u saptanm›flt›r (Resim 14). Hastan›n k›r›k parçay› kuru flekilde getirmesi, mine ve dentinde dehidratasyona neden olarak k›r›k parçan›n daha aç›k renk görünmesine neden olabilmektedir. Genellikle yap›flt›r›lan parçalar buradaki vakan›n aksine di¤er difllerden daha opak ve aç›k renkli görülebilmektedir 1,21,22 . Bu durumda di¤er difllere veya ilgili difle eksternal beyazlatma tekniklerinden biri uygulanarak esteti¤in artt›r›lmas› mümkündür. Sonuç olarak, komplike kuron k›r›klar›n›n diflin orjinal parças›n›n kullan›larak restore edilmesi, restorasyon için Resim 18: Restorasyonun 1. y›l radyografik görüntüsü. 60 Komplike Kuron K›r›¤›n›n Diflin Orjinal Parças›n›n Yap›flt›r›lmas› ile Restorasyonu: 1 Y›ll›k Vaka Takibi difl sert dokular›ndan daha fazla kayba neden olmamas› 20. Kanca J. Replacement of a fractured incisor fragment over pulpal exposure: A long-term case report. Quintessence Int 1996, 27: 829-832. 21. Baratieri LN, Monteiro S Jr, Andrada MA, de Melo Filho JC. Reattachment of a tooth fragment with a 'new' adhesive system: A case report. Quintessence Int 1994, 25: 91-96. 22. Baratieri LN, Monteiro S Jr, Andrada MAC. Tooth fracture reattachment. Case reports. Quintessence Int 1990, 21: 261-270. 23. Baratieri LN, Monteiro S Jr, Cardoso AC, de Melo Filho JC. Coronal fracture with invasion of the biological width: A case report. Quintessence Int1993, 24: 85-91. 24. Yan›ko¤lu FC, Noyan U. Three-year follow-up of a reattached incisor. H U Dis Hek Fak Der 2000, 24(3): 85-89. 25. Filho NRG, Machion L, Teixeira BF, Pimenta LAF, Sallum EA. Reattachment of an autogenous tooth fragment in a fracture with biologic width violation: A case report. Quintessence Int 2002, 33: 181-184. 26. Can Say E, Altundal H, Kaptan F. Reattachment of a fractured maxillary tooth: A case report. Quintessence Int 2004, 35: 601-604. 27. Hürmüzlü F. Travma sonucu k›r›lan üst santral difllerde orijinal difl parças›n›n yeni adesiv sistem ile yap›flt›r›lmas›. Cumhuriyet Üni Diflhek Fak Derg 2002, 5(2): 89-91. 28. Baratieri LN, Monteiro SJr, Andrada MAC. The sandwich technique as a base for reattachment of dental fragments. Quint Int 1991, 22: 81-85. 29. Elaine A. Vilela Maia, Luiz Narciso Baratieri, Msura Amaral Caldeira de Andrada, et al. Tooth fragment rea lachment: Fundamentals of the technique and two case raports Quint Int 2003, 34: 99-107. 30. Simonsen RJ. Restoration of a fractured centrai ne sor using original tooth fragment. J Am Dent Assoc 1992, 105: 646-648. 31. Ramjford SP. Periodontal considerations of operative dentistry. Oper Dent 1988, 13: 144-159. 32. Jordon RE, Suzuki M, Gwinnetth AJ, Hunter JK. Restoration of fractured and hypoplastic incisors by the acid-etch resin technique. A three-year report. JADA 1997, 95: 795-803. 33. Simonsen RJ. Traumatic fracture restoration an alternative use of acidetch technique. Quintessence Int 1979, 10: 15-21. 34. Dean JA, Avery DR, Swartz ML. Attachment of anterior tooth fragments. Pediatr Dent 1986, 8: 139-142. 35. Sorensen JA, Engelman MJ. Ferrule design and fracture resistance of endodontically treated teeth. J Prosthet Dent, 1990, 63(5):529-536. 36. Nandini VV, Venkatesh V, Current concepts in the restoration of endodontically treated teeth, J Indian Prosthodont Soc, 2006, 6: 63-37. 37. Karna JC. A fiber composite laminate endodontic post and core. Am J Dent. 1996, 9:230-232. aç›s›ndan konservatif, estetik, ekonomik ve zamandan tasarruf sa¤layan bir tedavi tekni¤i olarak görülmektedir. Ancak bu tip tedavilerin baflar›l› say›lmas› için uzun süreli klinik takiplerinin yap›lmas› ve mümkünse parafonksiyona karfl› önlem al›nmas› gerekmektedir. KAYNAKLAR: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. Baratieri LN, Luiz N. Esthetics: Direct adhesive restoration on fractured anterior teeth. Santiogo: Quintessence, 1998, 138-141. Cohen S, Burns R. Pathways of the Pulp, ed 6. St. Louis: Mosby, 1994, 444. Andreasen FM, Andreasen JO. Crown Fractures. In: Textbook and color atlas of traumatic injuries to the teeth. Andreasen FM, Andreasen JO. Mosby Co. 1994, 151-79. Ar› H. Kök ucu geliflimi tamamlanmam›fl maksiller santral difllerin travmatik yaralanmalar›n›n tedavileri ve takibi: Olgu raporu. Hacettepe Diflhek Fak Derg 2004, 28: 34-7. Alaçam A. Travma nedeniyle oluflan difl yaralanmalar› ve tedavileri. Endodonti. Alaçam T. Bar›fl Yay›nlar›. Ankara, 2000, 607-37. McTigue DJ. Managing traumatic injuries in the young permanent dentition: Pinkham JR, Casamassimo PS, Fields HW, McTigue DJ, Nowak AJ, eds. Pediatric Dentistry: Infancy Through Adolescence. 4th ed. St. Louis: Elsevier Saunders; 2005, 593-608. Welbury RR,Whitworth JM. Traumatic injuries to the teeth: Welbury RR, Duggal MS, Hosey MT, eds. Paediatric Dentistry. 3rd ed. New York: Oxford University Press Inc; 2005, 257-295. Sonmez IS, Sonmez H. Long-term follow-up of a complicated crown fracture treated by partial pulpotomy. Int Endod J. 2007, 40: 398-403. McTigue DJ. Managing traumatic injuries in the young permanent dentition: Pinkham JR, Casamassimo PS, Fields HW, McTigue DJ, Nowak AJ, eds. Pediatric Dentistry: Infancy Through Adolescence. 4th ed. St. Louis: Elsevier Saunders; 2005, 593-608. Svizero Nda R, Bresciani E, Francischone CE, Franco EB, Pereira JC. Partial pulpotomy and tooth reconstruction of a crown-fractured permanent incisor: a case report Quintessence Int. 2003,34: 740-7. Cvek M. A clinical report on partial pulpotomy and capping with calcium hydroxide in permanent incisors with complicated crown fracture. J Endod. 1978,4: 232-7. Robertson A, Andreasen FM, Andreasen JO, Norén JG Long-term prognosis of crown-fractured permanent incisors. The effect of stage of root development and associated luxation injury Int J Paediatr Dent. 2000, 10: 191-9. Fuks AB, Gavra S, Chosack A. Long-term followup of traumatized incisors treated by partial pulpotomy. Pediatr Dent. 1993, 15: 334-6. Fuks AB, Cosack A, Klein H, Eidelman E. Partial pulpotomy as a treatment alternative for exposed pulps in crown-fractured permanent incisors. Endod Dent Traumatol. 1987,3: 100-2. Mumford JM, Jedynakiewicz. Pulpotomy. In: Mumford JM, Jedynakiewicz, eds. Principles of Endodontics. Chicago: Quintessence Publishing Co Ltd; 1988, 57-61. Bakland LK. Endodontic considerations in dental trauma. In: Ingle JI, Bakland LK, eds. Endodontics. 5st ed. London: BC Decker Inc; 2002, 795844. Flores MT, Andersson L, Andreasen JO ve ark. Guideliness for the management of traumatic dental injuries. I. Fractures and luxations of permanent teeth. Dental Traumatology 2007, 23: 66-71. Demarco FF, de Moura FR, Tarquinio SB, Lima FG. Reattachment using a fragment from an extracted tooth to treat complicated coronal fracture. Dent Traumatol. 2008, 24: 257-61. Reis A, Loguercio AD, Kraul A, Matson E. Reattachment of fractured teeth: a review of literature regarding techniques and materials. Oper Dent. 2004, 29: 226-33. 61 YED‹TEPE ÜN‹VERS‹TES‹ D ‹ fi H E K ‹ M L ‹ ⁄ ‹ F A K Ü L T E S ‹ V E D ‹ fi H A S T A N E S ‹ h a b e r l e r ... Fakültemizin E¤itim ve Kurumsal Akreditasyon Belgelerini almas›n›n ard›ndan Dekan›m›z Prof. Dr.Türker Sandall› ile yap›lan röportaj... Say›n Hocam, Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi 2008-2009 E¤itim y›l› içerisinde JCI (Joint Commission International) taraf›ndan, kurumsal akreditasyon almak üzere bir denetim süreci geçirdi. Bu denetimin kapsam›n› ve içerdi¤i aflamalar› anlatabilir misiniz? Bu süreci nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Öncelikle, JCI akreditasyonu ve yap›lan ön çal›flmalarla ilgili baz› bilgiler vermek isterim. JCI (Joint Commission International) uluslararas› bir kurulufl olup, sa¤l›k alan›nda hizmet veren kurumlar›n çal›flmalar›n›, kendi oluflturdu¤u standartlar çerçevesinde de¤erlendirir ve denetler. JCI standartlar›n›n bir temel özelli¤i de hasta bak›m›nda oluflabilecek t›bbi riskleri belirleyip, önceden önlem alarak, hasta güvenli¤ini en yüksek düzeye ç›karmakt›r. Ayr›ca ayn› durum kurumun bilgi yönetimi, hasta bak›m›nda kullan›lan tüm araç ve gereçler, finansman gibi bir çok konuda da geçerlidir. Bildi¤iniz gibi, kurumlar›n, sürekli geliflim anlay›fl›n›, günlük çal›flmalara yans›tmas› neredeyse kaç›n›lmazd›r. JCI akreditasyonunun kurumumuza kazand›rd›¤› en önemli konulardan biri de, kurumumuzu tüm alanlarda saptad›¤›m›z indikatörlerle izlememizdir. Hangi alanlarda geliflti¤imizi görmek ve yavafllad›¤›m›z alanlar› da de¤erlendirme flans›na sahibiz. Denetim öncesinde, 14 ayl›k yo¤un bir dönem geçirdik. Bu dönemde, 11 standart alan›n›n uygulamaya nas›l geçirilece¤i ile ilgili dökümanlar ve standart alanlar›n›n de¤erlendirilmesinde kullan›lan 2000 civar›ndaki ölçülebilir maddenin izlenmesinde kullan›lacak indikatörler haz›rland›. Denetim, tahmin edebilece¤iniz gibi, oldukça yo¤un geçti. Denetçiler, hasta bak›m› aç›s›ndan beklenmedik olaylardan, yang›n tabelalar›na kadar kurumumuzu detaylar›yla incelediler ve haz›rlad›¤›m›z tüm dökümanlar ile 2000 ölçülebilir eleman›n pek ço¤unu nas›l ölçtü¤ümüzü incelediler. Ancak ondan sonra akreditasyon süreci tamamland› ve JCI akreditasyonunu alabildik. Kurumsal akreditasyona baflvuran dünyadaki ilk difl hekimli¤i fakültesi dekan› olarak, bu belgeyi alman›n fakültemize kazand›rd›¤› ayr›cal›klar, avantajlar ve bunun yan›s›ra beraberinde getirdi¤i sorumluluklardan da bahsedebilir misiniz? Akreditasyon sürecinde, yaflad›¤›m›z sorunlardan biri de bu akreditasyonu k›sa süre öncesine kadar sadece genel sa¤l›k hizmetleri veren hastane ve polikliniklerin alm›fl olmas›yd›. Bu nedenle de standartlar›n gerektirdi¤i her döküman›n difl hekimli¤i çal›flmalar›na uyumland›r›lmas› gerekti. Böylece, bir difl hastanesi için özel ve genifl kapsaml› haz›rlanm›fl ilk dökümantasyon oldu. JCI için de bu durum yeni bir deneyimdi. fiu anda da JCI baz› konulardaki ifl birli¤inin devam etmesini talep ediyor. JCI akreditasyonunu alm›fl olmak; flu anda kurumuzda verilen hizmetlerde hasta güvenli¤inin maksimum düzeyde sa¤land›¤›, yap›lan tedavilerin kalitesinin yüksek oldu¤u, gerek hasta aç›s›ndan gerekse kurum aç›s›ndan en az riskle çal›fl›ld›¤›, hasta haklar›n›n dikkate al›nd›¤› ve ö¤rencilerin de ayn› anlay›flla yetifltirildi¤i anlam›na gelmektedir. Ayr›ca, JCI tüm ülkelerde bilinen bir akreditasyon oldu¤u için de, yurt d›fl›ndan gelen hastalar›m›z taraf›ndan da tercih edilir olmay› sa¤lamaktad›r. çal›flmalar›m›z›n yavafllayaca¤› anlam›na gelmemektedir. Akreditasyon çal›flmalar›, sürekli devam etmesi gereken bir süreçtir. Asl›nda akreditasyonun getirdi¤i tüm iyilefltirmelerin gelifltirilmesi gereklili¤i önce kendimize verdi¤imiz bir sözdür. Bu nedenle çal›flmalar›m›za ara vermeden devam etmekteyiz. Bundan önceki e¤itim y›l›nda da fakültemiz ADEE (Association for Dental Education in Europe) taraf›ndan bir denetim süreci geçirmiflti ve bununla ilgili sertifika belgesi de fakültemize ulaflt›. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Fakültemiz, e¤itim alan›nda ilk çal›flmalara bafllad›¤›nda, misyon ve vizyonumuzu haz›rlarken, flunu ›srarla düflündük. '5 y›l, 10 y›l, sonra nerede olmak istiyoruz? Cevab›m›z ise; 'Fakültemiz uluslararas› rekabete haz›r olmal› ve uluslararas› düzeyde en iyi fakülteler aras›nda yer almal›' oldu. fiüphesiz bir çok kurumun hedefi de budur. Ancak bu hedefi gerçeklefltirme kararl›l›¤› önem tafl›r. Aksi halde sadece bir yaz› olarak kal›r. Bu nedenle de 3 y›l gibi bir süreyi e¤itim bilimlerindeki geliflmeler, küçük grup çal›flmalar›, ö¤renme öncelikli modeller gibi konularda kendimizi gelifltirmeye yönelik çal›flmalarla geçirdik ve bu arada tüm e¤itim program›m›z›, yatay ve dikey entegre modele göre, konu esasl› olmak üzere yeniden yap›land›rd›k. Uluslararas› düzeyde kabul görmenin yolunun, ayn› standartlar› kullanmakla aç›labilece¤ini dikkate ald›k. Do¤ald›r ki çal›flmalar›m›z›n hiçbir aflamas›nda kendi ülkemizin tedavi ihtiyaçlar›n› göz ard› etmedik. Bu çal›flmalardan sonra, fakültemizi, ADEE'nin görüfllerine açt›k ve baflar›l› bir rapor ald›k. Ancak baflar›n›n devam› ve süreklili¤i son derece önemli. Biz de çal›flmalar›m›za aral›ks›z devam ediyoruz. Helsinki'de düzenlenen 35. ADEE Toplant›s› Dekan›m›z Prof. Dr. Türker SANDALLI, Faültemiz E¤itim Komisyonu'nu yürüten ö¤retim üyeleri Prof. Dr. ‹nci OKTAY ve Prof. Dr. Nüket SANDALLI, 26-29 A¤ustos 2009 tarihleri aras›nda Helsinki, Finlandiya'da düzenlenen 35. ADEE Toplant›s›na kat›ld›lar. "Lifelong Learning and Continuing Dental Education" konulu geleneksel toplant›da edinilen izlenimler, fakültemizin e¤itiminde bugüne kadar yürüttü¤ü geliflmelerin ilerleyebilmesi ve Avrupa'daki difl hekimli¤i e¤itiminde izlenmekte olan güncel yaklafl›mlar›n e¤itim sistemimize adapte edilebilmesi konusunda oldukça yararl› oldu. 2009 Mezunlar› Les Ottomans Otel'de düzenlenen balo ile mezuniyetlerini kutlad›lar Fakültemiz 9. Dönem Mezunlar›, 2 Temmuz 2009 akflam› Les Ottomans Otel'de düzenlenen mezuniyet balosu ile e¤itimlerinin sona ermesi ve difl hekimli¤i mesle¤ine ad›m atmalar›n› kutlad›lar. Fakültemiz Dekan Yard›mc›s› Prof. Dr. Kemal fiençift'in aç›l›fl konuflmas› ile bafllayan ve geleneksel mezuniyet pastas›n›n kesilmesi ile tamamlanan bu güzel yaz gecesinde, ö¤renciler ve ö¤retim üyeleri unutulmaz anlar› paylaflt›lar. Difl Hekimli¤i Fakültesi Mezuniyet ve Kep Giyme Töreni 2009 mezunlar›n›n geleneksel kep giyme töreni 07 Temmuz 2009 tarihinde gerçeklefltirildi. Difl Hekimli¤i Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Türker SANDALLI, Yeditepe Üniversitesi Rektör Yard›mc›s› Prof. Dr. Sedefhan O⁄UZ ve ‹DO Baflkan› Dt. Mustafa DÜVENC‹O⁄LU'nun konuflmalar› ile bafllayan törene, mezun olan ö¤renciler ile birlikte Difl Hekimli¤i Fakültesi Ö¤retim Üyeleri ve ö¤rencilerin aileleri kat›ld›. Ö¤renciler mezuniyet belgelerini ö¤retim üyelerinin ve art›k meslektafl olduklar› velilerinin ellerinden ald›lar. Bu y›l da gelenek de¤iflmedi ve derece ile mezun olan üç k›z ö¤rencimiz plaketlerini dekan›m›z Prof. Dr. Türker SANDALLI'dan ald›lar ve dönem birincisi Dt. Sabiha Ece Yücel yapt›¤› konuflma ile duygular›n› izleyenlerle paylaflt›. Mezunlar›n beyaz önlükleri ile meslek yemini etmelerinin ard›ndan, keplerin havaya f›rlat›lmas› ile coflkulu bir flekilde sona eren tören, kutlama için verilen kokteyl ile noktaland›. Avrupal› Genç Difl Hekimi Bilim ‹nsanlar› Araflt›rmalar›n› ‹stanbul'da Sundu Avrupa Periodontoloji Federasyonu'nun iki y›lda bir düzenledi¤i Periodontoloji Sempozyumu, Yeditepe Üniversitesi Periodontoloji Anabilim Dal›'n›n evsahipli¤inde 3-6 Eylül 2009 tarihlerinde Yeditepe Üniversitesi sosyal tesislerinden fiile Do¤a Kulüp'te yap›ld›. Avrupa Periodontoloji Federasyonu E¤itim Komisyonu taraf›ndan akredite edilen 11 Periodontoloji Anabilim Dal›'ndan biri olan Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dal›, Belçika, ‹ngiltere, ‹rlanda, Hollanda, ‹sveç, ‹spanya, ‹srail, ‹sviçre'den alanlar›nda ileri gelen 100 yabanc› ve 14 yerli bilim insan›n› bir araya getirdi. Sempozyum dolay›s›yla 3 Eylül Perflembe günü Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi'nde bir tören yap›ld›. Aç›l›fl konuflmalar›nda ilk söz alan Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Türker Sandall›, böyle önemli bir toplant›n›n Türkiye'de yap›l›yor olmas›n›n hakl› gururunu yaflad›klar›n› belirtti. Sempozyum Organizasyon Komitesi Baflkan› Prof. Dr. Selçuk Y›lmaz da organizasyonla ilgili k›sa bilgiler verdi. Törene konuk konuflmac› olarak kat›lan ünlü besteci, yazar ve yönetmen Zülfü Livaneli kültürlerin birleflmesi konusunda bir konuflma gerçeklefltirdi. P&G Oral Care'den Guy Coffin ise konuflmas›nda sektörel çal›flmalar hakk›nda bilgi verdi. Tören akflam yeme¤ini takiben fiile'ye hareketle sona erdi. Türkiye'de ilk olarak gerçeklefltirilen bilimsel toplant›n›n finansal deste¤i Avrupa Periodontoloji Federasyonu taraf›ndan karfl›land›. Periodontoloji alan›nda doktora e¤itimi alan ve doktora e¤itimini tamamlam›fl olan bilim insanlar›n›n, yapm›fl olduklar› araflt›rma ve vakalar›n› sunduklar› ve tart›flt›klar› sempozyum hem bilimsel hem de üniversiteler aras›nda s›cak iliflkilerin ve dostluklar›n pekiflmesi anlam›nda baflar›yla sonuçland›. Sempozyumda 10 adet araflt›rma, 10 adet vaka sunumu yap›ld›. Sempozyum Organizasyon Komitesi Baflkan› Prof. Dr. Selçuk Y›lmaz, böyle bir toplant›n›n Avrupa Birli¤i'ndeki e¤itime entegrasyonda büyük katk› sa¤lad›¤›n› ve Avrupa'n›n seçkin üniversitelerindeki E¤itim-Ö¤retim faaliyetlerine Yeditepe Üniversitesi Diflhekimli¤i Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dal›'n›n da dahil edildi¤ini ifade etti. Prof.Dr.Y›lmaz sözlerine flöyle devam etti: "Bu sistemin bir baflka önemli taraf› da kendinizi do¤ru flekilde tan›tabilmenizdir. Örne¤in önceleri bize karfl› olumsuz düflüncelere sahip baz› üniversitelerin temsilcileri bu süreçle birlikte fikirlerini de¤ifltirdiler. Bu toplant›y› tamamiyle amatör bir ruhla hiçbir maddi beklenti içinde olmadan organize ettik. Ayr›ca ZülfüLivaneli gibi hem ülkemizde hem de uluslararas› alanda çok sevilen ve sayg› gösterilen bir sanatç›y› sempozyumun aç›l›fl töreninde a¤›rlad›k. Kendisi de büyük bir incelik göstererek Bodrum'daki tatilini yar›m b›rakarak toplant›m›za teflrif etti ve kültürlerin birleflmesi konusunda güzel bir konuflma yapt›. Bu sempozyuma Prof. Dr. Mariano Sanz, Prof. Dr. Marc Quirynen, Prof. Dr. Moshe Goldstein, Prof. Dr. Ubele van der Velden, Prof. Dr. Lars Heijl, Prof. Dr. Christer Slotte, Prof. Dr. Lior Shapira, Prof. Dr. Bruno Loos, Prof. Dr. David Herrera ve Prof. Dr. Nikos Donos gibi dünya ve Avrupa periodontolojisine yön veren isimlerin kat›lmas› ve katk›lar› bilimsel olarak üst düzey bir toplant› yap›lmas›n› sa¤lad›. Kat›l›mc›lar, toplant›n›n, bu sene Haziran ay›nda Stockholm'de yap›lan Avrupa Periodontoloji Federasyonu kongresinden daha ö¤retici bir sempozyum oldu¤u fikrinde birlefltiler. Son olarak, flunu da ifade etmeliyim ki, Türkiye'nin de tan›t›m›na katk›da bulunmufl olmaktan büyük gurur duyuyorum." Fakültemiz Endodonti Anabilim Dal› ö¤retim üyesi Yrd. Doç. Dr. Hakk› Sunay Avrupa Endodonti Derne¤i genel kurulunda, dernek saymanl›¤›na seçildi. Doktora e¤itiminin ilk y›llar›ndan itibaren Türk Endodonti Derne¤i Yönetim Kurulu Üyeli¤i yapm›fl olan; fakültemiz Endodonti Anabilim Dal› ö¤retim üyesi Yrd.Doç.Dr.Hakk› Sunay, 23-26 Eylül tarihleri Edinburgh'de yap›lan Avrupa Endodonti Derne¤i genel kurulunda, Avrupa Endodonti Derne¤i saymanl›¤›na seçilmifltir. Üye olan ülke temsilcilerinin ortak karar› ile bu göreve aday gösterilen Yrd. Doç. Dr. Hakk› Sunay oybirli¤i ile bu göreve seçilmifltir. 01.01.2010 tarihi itibariyle Prof. Dag Orstravik'ten (NORVEÇ) görevi alacak olan Hakk› Sunay bu görevinin yan›nda, 2 y›lda bir organize edilen Avrupa Endodonti Derne¤i Bilimsel Kongrelerinde yerel organizasyon komitesine yönetim kurulu ad›na dan›flmanl›k ve denetim görevlerini de sürdürecektir. 2009 - 2010 E¤itim Y›l› Geleneksel Önlük Giydirme Töreni ile Aç›ld› Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi 2009 - 2010 E¤itim Y›l› 19 Ekim'de gerçeklefltirilen 14. geleneksel önlük giydirme töreni ile aç›ld›. Foto¤raf sanatç›s› ‹zzet Keribar'›n "Türkiye'nin Ifl›¤› ve Renkleri" bafll›kl› unutulmaz gösterisi ile bafllayan törende, Dekan›m›z Prof. Dr. Türker SANDALLI, Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet SERP‹L ve Rektör Yard›mc›s› Prof. Dr. Sedefhan O⁄UZ konuflmalar› ile e¤itime yeni bafllayan ö¤rencilere ve velilere fakültemiz ve e¤itimdeki önceliklerimiz ile ilgili bilgiler verdiler. Bir önceki ö¤retim y›l›nda derece ile mezun olan ö¤renciler baflar› plaketlerini ald›lar ve okul birincisi Sabiha Ece Yücel, dekan›m›z Prof. Dr. Türker SANDALLI ile birlikte mezuniyet kütü¤üne plaketinin yerlefltirilmesinin ard›ndan, tüm izleyenleri duyguland›ran bir konuflma yapt›. Dentsply DeTrey firmas›n›n düzenledi¤i, dünyan›n 9 ayr› bölgesindeki difl hekimli¤i fakültelerinde okuyan ö¤rencilerin kat›ld›¤› Ceram • X Case Contest 2008/09 yar›flmas›nda, Doç.Dr. Arzu Aykor'un dan›flmanl›¤›nda fakültemizi temsil ederek Ortado¤u-Afrika bölgesinden yar›flmaya kat›lan ve 3.lük ödülünü kazanan ö¤rencimiz Dt. Eray Bal, Dentsply DeTrey Ortado¤u Bölge Müdürü Dt. Harika Gökçesu'dan ödülünü ald›. Daha sonra, bu y›l fakültemizde e¤itime bafllayan birinci s›n›f ö¤rencilerinin önlük giydirme törenine geçildi. Ö¤retim üyelerinin ve hekim olan velilerinin beyaz önlük giydirdi¤i ö¤rencilerin heyecan› tüm izleyenleri etkiledi. 7 tepe klinik Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi Bilimsel Dergisi Yay›n Kurallar› Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi 7 tepe 4. B‹REY (GERÇEK) VE YÖNTEM. Bu bölümde klinik dergisi, Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi'nin çal›flman›n birey/bireyleri veya gerçekleri tan›mlanmal›, bilimsel yay›n organ›d›r. Bu dergide diflhekimli¤i alan›ndaki uygulanan tedavi yaklafl›m› anlat›lmal›d›r. klini¤e yönelik araflt›rmalar, olgu sunumlar›, derlemeler, 5. BULGULAR. Bu bölümde, elde edilen bulgular aç›k editöre mektuplar, yeni dental malzemelerin uygulamas›n› ve k›sa bir flekilde sunulmal›d›r. Bu amaçla tablo, grafik içeren pilot çal›flmalar, haber ve yorumlar Türkçe olarak ve foto¤raflar kullan›labilir. yay›nlan›r. 7 tepe klinik y›lda iki say› olarak yay›nlan›r ve 6. TARTIfiMA. Bu bölümde, girifl bölümünün tekrar› dört say›da bir cilt tamamlan›r. yap›lmadan, bulgular›n önemi belirtilmelidir. Makaleler 7. SONUÇ(LAR). Bu bölümde çal›flman›n sonuçlan Bu dergide yay›nlanmak için gönderilen araflt›rma ve verilmelidir. olgu sunumlar› daha önce yay›nlanmam›fl olmas› flart› ile 8. TEfiEKKÜR YAZISI. Gerekli görüldü¤ü durumlarda kabul edilir. Araflt›rma ve derlemeler 15, olgu sunumlar› çal›flmaya katk›da bulunanlara yaz›l›r. 5 sayfay› (özet, referanslar, tablo ve flekiller hariç) 9. KAYNAKLAR. Kaynaklar makalede geçifl s›ras›na geçmemelidir. Gerekti¤inde hakem de¤erlendirmesi öncesi göre numaraland›r›lmal› ve metin içerisinde ald›¤› numaraya yazar(lar)dan metinde k›saltma ve düzeltmeler istenebilir. göre kaynak listesinde gösterilmelidir. Kaynak listesi ayr› Bir orijinal ve iki kopya halinde haz›rlanan makale A4 bir sayfada olmal›d›r. Metin içerisinde kaynak numaras› boyutunda ka¤›da, sayfan›n bir yüzüne iki sat›r aral›kla üst simge olarak verilmelidir. Cümle sonuna geldi¤inde ise yaz›lmal›d›r. Sayfan›n tüm kenarlar›nda 2,5 cm boflluk kaynaklar noktadan sonra üst simge olarak yaz›lmal›d›r. b›rak›lmal›d›r. Yaz› karakteri 12 punto Arial veya Tahoma Yazar ad say›s› iki veya daha az ise metinde tüm adlar olmal›d›r. Sayfa numaralar› sayfan›n sa¤ alt köflesinde yer yaz›lmal›, fakat iki taneden fazla ise ilk üç yazar ad› yaz›lmal› almal› ve kapak sayfas›na numara yaz›lmamal›d›r. Makale ve "ve ark." k›saltmas› kullan›lmal›d›r. format› afla¤›daki bölümlerden oluflturulmal›d›r. Makale ve Kaynaklar›n yaz›m›nda flu kurallara dikkat edilmelidir: ekleri CD’ye de kayıt edilmelidir. Dergiler: Yazar ad(lar)›, makale ad›, dergi ad› 1. BAfiLIK SAYFASI. Bu sayfada içeri¤e uygun k›sa ("lndexMedicus" ta verilen listeye göre k›salt›lmal›d›r), y›l›, ve aç›k ifadeli bafll›k, yazar(lar)›n akademik unvan(lar)› ve cilt numaras›, ilk ve son sayfa numaras›. ad(lar)›, görev(ler)i ve kurum(lar)› belirtilmelidir. Yaz›flmalar›n Shannon KR, Nanda RS. Changes in the curve of yap›laca¤› yazar›n adres, telefon ve faks numaras› ve e- Spee with treatment and at 2 years posttreatment. Am J mail adresi de bu sayfada yer almal›d›r. Bafll›k sayfas›na Orthod Dentofacial Orthop 2004, 125: 589-96. befl sözcü¤ü geçmeyecek flekilde k›sa bir bafll›k da Kitaplar: Yazar ad(lar)›, kitab›n ad›, kaç›nc› bask› yaz›lmal›d›r. Gönderilecek olan iki kopyada bafll›k oldu¤u, yay›nland›¤› yer, yay›nevi, y›l. sayfas›nda sadece makalenin ad› olmal› ve metin içerisinde Graber TM, Rakosi T, Petrovic AG. Dentofacial orthopedics with functional appliances. 2nd ed., St. Louis, Mosby; 1997. yer alan yazar ve kurum adları silinmelidir. 2. ÖZET. Ayr› sayfada olmak üzere haz›rlanmal›, 150 Kitap bölümü: ‹lgili bölüm yazar ad(lar)›, ilgili bölüm sözcükten az 250 sözcükten fazla olmamal›d›r. Özetin ad›, editör(ler), kitab›n ad›, yay›nland›¤› yer, yay›nevi, y›l, alt›na en fazla üç anahtar sözcük yaz›lmal›d›r. ilk ve son sayfa numaras›. 3. G‹R‹fi. Bu bölümde araflt›rma veya olgu sunumunun Davidovitch Z, Gögen MH, Okamoto Y, Shanfeld JL. neden veya ne için yap›ld›¤› sorular›na yan›t verilmelidir. Neurotransmitters and cytokines as regulators of bone 74 remodeling. in: Carlson DS and Goldstein SA (eds). Bone Yay›n Hakk› biodynamics in orthodontic and orthopedic treat-ment. Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesi bilimsel Volume 27, Craniofacial Growth Series, Center for Human yay›n organ› 7 tepe Klinik dergisinde yay›nlanan yaz›lar›n Growth and Development, University of Michigan, Ann telif hakk› Yeditepe Üniversitesi Difl Hekimli¤i Fakültesine Arbor, 1991 pp. 141-162. aittir, baflka yerde yay›nlanamaz. Dergi editörden yaz›l› 10. TABLOLAR. Makale içindeki geçifl s›ralar›na göre izin al›nmadan ve kaynak gösterilmeden k›smen veya Romen rakam› ile numaraland›r›lmal›d›r. Metin içerisinde tamamen kopya edilemez, fotokopi, teksir, bask› ve di¤er de yerleri belirtilmelidir. Her tablo ayr› bir sayfaya yaz›lmal›, yollarla ço¤alt›lamaz. Yay›nlanan makale ve reklamlardaki her biri ayr› bir basl›k tafl›mal›d›r. Tablolar tek bafllar›na fikir, görüfl ve sonuçlar yazar(lar)a veya firmaya ait olup, anlaml› olmal› ve metni tekrarlamamal›d›r. Daha önce Yay›n Kurulunun düflüncelerini yans›tmaz. yay›nlanm›fl olan bilgi veya tablolar›n kayna¤›, ilgili tablonun CD alt›na ilifltirilen bir dip not ile belirtilmelidir. Tablolar, makale Makalenin yay›na kabul edilmesini takiben makalenin ile birlikte CD içerisinde yer almal›d›r. son halinin CD ye (Microsoft Word) kaydedilmifl olarak, bir 11. RES‹M VE fiEK‹L ALT YAZILARI. Resim ve flekiller bas›l› kopya ile birlikte editöre yollanmas› gereklidir. CD metinde geçifl s›ras›na göre numaraland›r›lmal›d›r. Metin nin üzerine yazarlar›n adlar›, makale bafll›¤› ve yaz›m içerisinde de yerleri belirtilmelidir. Her resim ve/veya flekil program› belirtilmelidir. ayr› bir sayfada olmal›d›r. Resim ve flekil alt yaz›lar› Yazarlar için son kontrol listesi: makalenin sonunda ayr› bir sayfada verilmelidir. Resim ve Makalenizi 7 tepe klinik dergisine göndermeden önce flekil altyaz›lar› k›sa olmal›, metni tekrar etmemeli ve lütfen bu bölümdeki maddelerle karfl›laflt›rarak eksik aç›klay›c› olmal›d›r. Resim veya flekillerde kullan›lan say›, olmad›¤›ndan emin olunuz. sembol ve harflerin anlam› aç›k bir flekilde belirtilmelidir. 1. Editöre baflvuru mektubu Resim ve flekiller: Resimler net ve parlak foto¤raf 2. Makalenin üç adet örne¤i ka¤›d›na üçer adet bas›lm›fl olmal›d›r. Resimler en az • Makalenin tamam› çift aral›kl› yaz›lmal›d›r. 7.5x10 cm., en fazla 12.5x17.5 cm. boyutlar›nda olmal›d›r. • Her bir kenarda 2.5 cm boflluk b›rak›lmal›d›r. fiekiller beyaz ka¤›da siyah çizim fleklinde olmal›d›r, iyi • Yaz› karakteri 12 punto Arial veya Tahoma olmal›d›r. bas›lm›fl olmak kayd› ile bilgisayar ç›kt›lar› tercih edilir. • Bafll›k sayfas› Histolojik kesit foto¤raflar›nda büyütme ve boyama tekni¤i • Makalenin bafll›¤› belirtilmelidir. Resim veya flekil üzerindeki yaz›lar uygun • Yazarlar›n isimleri, akademik unvanlar›, çal›flt›klar› boyutta ve flablon, letraset veya bilgisayar ile yaz›lmal›d›r. kurumlar (Sadece orijinal makalede). Birinci yazarın bir Resim ve flekillerin arkas›na numaras›, makalenin bafllı¤ı adet vesikalık resmi yaz›lmal› ve üst k›s›m ok iflareti ile belirtilmelidir. Renkli • Yaz›flma adresi, telefon, faks numaralar› ve varsa e- bas›mlar mümkündür. mail adresi (Sadece orijinal makalede). Olgu sunumlar› girifl, olgu veya olgular›n sunumu • K›sa bafll›k (teflhis, etioloji, tedavi plan›, tedavi seyri ve sonuç) ve 3. Özet tart›flma bölümlerini içermelidir. Olgu sunumlar›nda; olgunun 4. Yararlan›lan kaynaklar (Ayr› sayfada). az rastlanan, al›fl›lm›fl›n d›fl›nda olmas› ya da mevcut Difl • Kaynaklar metin içindeki geçifl s›ras›n› izleyerek, Hekimli¤i bilgilerine katk› sa¤layacak veya yeni bir görüfl yaz›m kurallar›na uygun olarak s›ralanmal›d›r getirecek nitelikte olmas› flart› aran›r. 5. Tablo, flekil ve resimler. Etik • Üç adet olarak haz›rlanmal› ve bafll›klar› ayr› bir sayfa Etik kurallara uyulmamas›ndan do¤acak her türlü üzerine yaz›lmal›d›r. sorumluluk yazar(lar)a aittir. Özellikle hastan›n ad›, ad›n›n • Tablolar›n her biri ayr› sayfada yer almal›d›r. k›salt›lmas›, hasta ve kay›t numaras› kullan›lmamal›d›r. • fiekil ve resimlerin arka yüzlerine numaralar› ve makalenin Hasta onay› olmad›kça foto¤raflarda gözler bantlanmal›d›r. bafll›¤› yaz›lmal›d›r ve üst kısım ok iflareti ile belirtilmelidir. 75 Günlemez A. Dudak Damak Yar›kl› Bebeklerin Do¤um Sonras› ‹zlemleri Erkan T. Dudak Damak Yar›kl› Bebeklerde Beslenme Noyan A. Dudak Damak Yar›kl› Bebeklerin Güvenli fiartlarda Bak›lmas› ‹çin Gerekli Koflullar Çakan D.G., Nur B., Say›nsu K., Arun T. Dudak Damak Yar›kl› Bebeklerin Ortodonti Kliniklerine Yönlendirilmesi Nur R. B., Çakan D. G., Çelebilir Ö., A¤›r H. Unilateral Dudak Damak Yar›klar›nda Nazoalveolar fiekillendirme Tedavisi (Olgu Sunumu) Ça¤lar E., Kuflçu Ö.Ö., Sandall› N. Emme Al›flkanl›klar› Sonucu Geliflen Maloklüzyonlar Kuvvetli S. S., Say›nsu K., Sandall› N. ‹ntrüziv Lüksasyon Görülen Sürekli Kesici Difllerin Ortodontik Olarak Sürdürülmesi (Olgu Raporu) Uyanlar A., Öztoprak M.O. S›n›f I Anterior Çaprafl›kl›k Tedavisinde Kanin Retraksiyonu ‹çin Mini Vida Kullan›m› (Olgu Raporu) Börekçi T., Kuru L., Pekiner F. Sistemik Lupus Eritematozusta Peridontal Yaklafl›m: (Literatür Derlemesi ve Olgu Sunumu) Çöteli K., Say E. C. Komplike Kuron K›r›¤›n›n Diflin Orjinal Parças›n›n Yap›flt›r›lmas› ile Restorasyonu (1 Y›ll›k Olgu Takibi) YED‹TEPE ÜN‹VERS‹TES‹ D‹fi HEK‹ML‹⁄‹ FAKÜLTES‹ VE D‹fi HASTANES‹ Ba¤dat Caddesi No: 238 Göztepe 34728 ‹STANBUL Tel: 0216 363 6044 pbx Faks: 0216 363 6211 www.dishekimligi.yeditepe.edu.tr