tuam 2006 yılı faaliyet raporu - U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma

Transkript

tuam 2006 yılı faaliyet raporu - U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma
T.C.
ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ
TARIMSAL UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
(T.U.A.M.)
2006 YILI
FAALİYET RAPORU
BURSA - 2006
1
İÇİNDEKİLER
Sayfa No:
1. VETERİNER FAKÜLTESİ
1.1. YENİ TEKLİF ARAŞTIRMA PROJELERİ
1.1.1. VETERİNER HEKİMLİĞİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ
1
1
2
1.1.1.1. Anatomi Anabilim Dalı
2
1.1.1.2. Biyokimya Anabilim Dalı
2
1.1.1.3. Fizyoloji Anabilim Dalı
2
1.1.1.4. Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı
2
1.1.2. HASTALIKLAR ve KLİNİK BİLİMLERİ BÖLÜMÜ
3
1.1.2.1. Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı
3
1.1.2.2. Cerrahi Anabilim Dalı
4
1.1.2.3. Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı
4
1.1.2.4. Dölerme ve Sun’i Tohumlama Anabilim Dalı
4
1.1.2.5. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı
4
1.1.2.6. İç Hastalıkları Anabilim Dalı
4
1.1.2.7. Mikrobiyoloji Anabilim Dalı
4
1.1.2.8. Parazitoloji Anabilim Dalı
4
1.1.2.9. Patoloji Anabilim Dalı
4
1.1.3. ZOOTEKNİ ve HAYVAN BESLEME BÖLÜMÜ
5
1.1.3.1. Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı
5
1.1.3.2. Zootekni Anabilim Dalı
7
1.2. YÜRÜRLÜKTEKİ ARAŞTIRMA PROJELERİ
1.2.1. VETERİNER HEKİMLİĞİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ
8
9
1.2.1.1. Anatomi Anabilim Dalı
9
1.2.1.2. Biyokimya Anabilim Dalı
10
1.2.1.3. Fizyoloji Anabilim Dalı
13
1.2.1.4. Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı
14
1.2.2. HASTALIKLAR ve KLİNİK BİLİMLERİ BÖLÜMÜ
17
1.2.2.1. Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı
17
1.2.2.2. Cerrahi Anabilim Dalı
19
1.2.2.3. Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı
19
1.2.2.4. Dölerme ve Sun’i Tohumlama Anabilim Dalı
19
2
1.2.2.5. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı
20
1.2.2.6. İç Hastalıkları Anabilim Dalı
22
1.2.2.7. Mikrobiyoloji Anabilim Dalı
23
1.2.2.8. Parazitoloji Anabilim Dalı
26
1.2.2.9. Patoloji Anabilim Dalı
28
1.2.3. ZOOTEKNİ ve HAYVAN BESLEME BÖLÜMÜ
29
1.2.3.1. Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı
29
1.2.3.2. Zootekni Anabilim Dalı
33
1.3. SONUÇLANDIRILMIŞ ARAŞTIRMALAR
1.3.1. VETERİNER HEKİMLİĞİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ
35
36
1.3.1.1. Anatomi Anabilim Dalı
36
1.3.1.2. Biyokimya Anabilim Dalı
37
1.3.1.3. Fizyoloji Anabilim Dalı
38
1.3.1.4. Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı
40
1.3.2. HASTALIKLAR ve KLİNİK BİLİMLERİ BÖLÜMÜ
45
1.3.2.1. Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı
45
1.3.2.2. Cerrahi Anabilim Dalı
45
1.3.2.3. Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı
45
1.3.2.4. Dölerme ve Sun’i Tohumlama Anabilim Dalı
45
1.3.2.5. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı
46
1.3.2.6. İç Hastalıkları Anabilim Dalı
48
1.3.2.7. Mikrobiyoloji Anabilim Dalı
49
1.3.2.8. Parazitoloji Anabilim Dalı
51
1.3.2.9. Patoloji Anabilim Dalı
53
1.3.3. ZOOTEKNİ ve HAYVAN BESLEME BÖLÜMÜ
54
1.3.3.1. Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı
54
1.3.3.2. Zootekni Anabilim Dalı
69
71
2. ZİRAAT FAKÜLTESİ
2.1. YENİ TEKLİF ARAŞTIRMA PROJELERİ
2.1.1. BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ
2.1.1.1. Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı
3
71
72
72
2.1.2. BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ
74
2.1.2.1. Fitopatoloji Ana Bilim Dalı
74
2.1.3. GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
74
2.1.3.1. Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı
2.1.4. TARIM EKONOMİSİ BÖLÜMÜ
74
74
2.1.4.1. Tarım İşletmeciliği Ana Bilim Dalı
74
2.1.4.2. Tarım Politikası Ana Bilim Dalı
74
2.1.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ
74
2.1.5.1. Tarım Makineleri Ana Bilim Dalı
74
2.1.6. TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA BÖLÜMÜ
74
2.1.6.1. Tarımsal Yapılar ve Sulama Ana Bilim Dalı
74
2.1.7. TARLA BİTKİLERİ BÖLÜMÜ
2.1.7.1. Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı
2.1.8. TOPRAK BÖLÜMÜ
75
75
82
2.1.8.1. Toprak Ana Bilim Dalı
82
2.1.9. ZOOTEKNİ BÖLÜMÜ
83
2.1.9.1. Hayvan Yetiştirme ve Islahı Ana Bilim Dalı
83
2.1.9.2. Yemler ve Hayvan Besleme Ana Bilim Dalı
83
2.1.9.3. Biyometri ve Genetik
86
2.2. YÜRÜRLÜKTEKİ ARAŞTIRMA PROJELERİ
2.2.1. BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ
2.2.1.1. Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı
2.2.2. BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ
87
88
88
100
2.2.2.1. Fitopatoloji Ana Bilim Dalı
100
2.2.3. GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
102
2.2.3.1. Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı
2.2.4. TARIM EKONOMİSİ BÖLÜMÜ
2.2.4.1. Tarım İşletmeciliği Ana Bilim Dalı
2.2.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ
2.2.5.1. Tarım Makineleri Ana Bilim Dalı
102
104
104
106
106
2.2.6. TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA BÖLÜMÜ
111
2.2.6.1. Tarımsal Yapılar ve Sulama Ana Bilim Dalı
111
4
2.2.7. TARLA BİTKİLERİ BÖLÜMÜ
2.2.7.1. Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı
2.2.8. TOPRAK BÖLÜMÜ
119
119
133
2.2.8.1. Toprak Ana Bilim Dalı
133
2.2.9. ZOOTEKNİ BÖLÜMÜ
138
2.2.9.1. Hayvan Yetiştirme ve Islahı Ana Bilim Dalı
138
2.2.9.2. Yemler ve Hayvan Besleme Ana Bilim Dalı
145
2.2.9.3. Biyometri ve Genetik
147
2.3. SONUÇLANDIRILMIŞ ARAŞTIRMALAR
2.3.1. BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ
2.3.1.1. Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı
2.3.2. BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ
148
149
149
164
2.3.2.1. Fitopatoloji Ana Bilim Dalı
164
2.3.3. GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
166
2.3.3.1. Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı
2.3.4. TARIM EKONOMİSİ BÖLÜMÜ
166
169
2.3.4.1. Tarım İşletmeciliği Ana Bilim Dalı
169
2.3.4.2. Tarım Politikası Ana Bilim Dalı
169
2.3.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ
170
2.3.5.1. Tarım Makineleri Ana Bilim Dalı
170
2.3.6. TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA BÖLÜMÜ
172
2.3.6.1. Tarımsal Yapılar ve Sulama Ana Bilim Dalı
172
2.3.7. TARLA BİTKİLERİ BÖLÜMÜ
2.3.7.1. Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı
2.3.8. TOPRAK BÖLÜMÜ
173
173
177
2.3.8.1. Toprak Ana Bilim Dalı
177
2.3.9. ZOOTEKNİ BÖLÜMÜ
180
2.3.9.1. Hayvan Yetiştirme ve Islahı Ana Bilim Dalı
180
2.3.9.2. Yemler ve Hayvan Besleme Ana Bilim Dalı
189
2.3.9.3. Biyometri ve Genetik
192
5
3. FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ BİYOLOJİ BÖLÜMÜ
194
3.1. YENİ TEKLİF ARAŞTIRMA PROJELERİ
194
3.2. YÜRÜRLÜKTEKİ ARAŞTIRMA PROJELERİ
195
3.3. SONUÇLANAN ARAŞTIRMA PROJELERİ
198
6
1- VETERİNER FAKÜLTESİ
1.1.
YENİ TEKLİF ARAŞTIRMA PROJELERİ
Veteriner Fakültesi bölümlerinde 2006 yılında toplam olarak 3 adet araştırma projesi teklif edilmiştir.
Bölümlere göre araştırma sayıları aşağıdaki tabloda özet olarak verilmiştir.
BÖLÜM ADI
ARAŞTIRMA SAYISI
VETERİNER HEKİMLİĞİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ
Anatomi Anabilim Dalı
-
Biyokimya Anabilim Dalı
-
Fizyoloji Anabilim Dalı
-
Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı
-
HASTALIKLAR ve KLİNİK BİLİMLERİ BÖLÜMÜ
Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı
1
Cerrahi Anabilim Dalı
-
Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı
-
Dölerme ve Sun’i Tohumlama Anabilim Dalı
-
Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı
-
İç Hastalıkları Anabilim Dalı
-
Mikrobiyoloji Anabilim Dalı
-
Parazitoloji Anabilim Dalı
-
Patoloji Anabilim Dalı
-
ZOOTEKNİ ve HAYVAN BESLEME BÖLÜMÜ
-
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı
2
Zootekni Anabilim Dalı
TOPLAM
7
3
1.1.1. VETERİNER HEKİMLİĞİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ
1.1.1.1. Anatomi Anabilim Dalı
1.1.1.2. Biyokimya Anabilim Dalı
1.1.1.3. Fizyoloji Anabilim Dalı
1.1.1.3. Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı
8
1.1.2. HASTALIKLAR ve KLİNİK BİLİMLERİ BÖLÜMÜ
1.1.2.1. Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı
Projenin Adı: Kanatlı Eti ve Kırmızı Ette Salmonella spp.’nin LightCycler PCR ve İki Farklı Standart
Bakteriyolojik Metodla Aranması
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Ayşegül EYİGÖR*, K.Tayfun
ÇARLI, Seran TEMELLİ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Mart, 2007’den itibaren 36 ay
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: TÜBİTAK, maddi destek,
203.389,17 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Projenin Amacı: Projede kanatlı eti ve kırmızı etlerde Salmonella spp. varlığının belirlenmesinde
LightCycler PCR sisteminin kullanımının optimize edilmesi ile: 1. LightCycler PCR metodu ve her iki
bakteriyolojik tanı metodunun (FDA-BAM Salm. ve ISO) etkinlikleri karşılaştırılacaktır. 2.
Kullanılacak olan bakteriyolojik tanı metotlarından hangisinin kanatlı eti ve kırmızı etlerde Salmonella
varlığının belirlemesinde LightCycler PCR’a destek metot olarak kullanılabileceği saptanacaktır.
Materyal ve Yöntem: Bu çalışmada, materyal olarak Bursa bölgesindeki perakende et satış
yerlerinden rastgele örnekleme ile bir yıla yayılarak 100 kanatlı eti ve 100 kırmızı et örneği alınacak
ve Salmonella spp. varlığı yönünden incelemeye alınacaktır. Tüm izolasyon ve identifikasyon
işlemleri Biyogüvenlik Kabineti Tip II’de yapılacaktır. Ayrıca PCR’da ve bakteriyolojik analizlerde
pozitif ve negatif kontrol olarak sırasıyla standart bakteri suş (Salmonella Enteritidis 64K- Popoff,
Institute Pasteur) /DNA’ları ve deiyonize su kullanılacaktır. Örnekler aşağıda belirtilen şekilde iki
farklı bakteriyolojik tanı yöntemi ve LightCycler PCR sistemi kullanılarak Salmonella varlığı
açısından analiz edilecektir: I. Modifiye FDA-BAM Yöntemi (FDA-BAM Salm.); II. ISO 6579-2002
Metodu (ISO); III. Gerçek zamanlı PCR Sistemi (LightCycler PCR- LCPCR).
Projeden Beklenen Yararlar: Erişilecek Çıktılar. 1. Kanatlı etlerinde hızlı, güvenilir, ekonomik
olarak Salmonella spp. varlığını belirleyecek bir sistem oturtulacaktır. 2. Kırmızı etlerde hızlı,
güvenilir, ekonomik olarak Salmonella spp. varlığını belirleyecek bir sistem oturtulacaktır.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı,
16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail : [email protected]
9
1.1.2.2. Cerrahi Anabilim Dalı
1.1.2.3. Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı
1.1.2.4. Dölerme ve Sun’i Tohumlama Anabilim Dalı
1.1.2.5. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı
1.1.2.6. İç Hastalıkları Anabilim Dalı
1.1.2.7. Mikrobiyoloji Anabilim Dalı
1.1.2.8. Parazitoloji Anabilim Dalı
1.1.2.9. Patoloji Anabilim Dalı
10
1.1.3. ZOOTEKNİ ve HAYVAN BESLEME BÖLÜMÜ
1.1.3.1. Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı
Projenin Adı: Organik ve İnorganik Krom’un Yumurtacı Bıldırcın Rasyonlarına İlavesinin Verim
Parametreleri ile Yumurta Kalitesi Üzerine Etkisi
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Derya YEŞİLBAĞ*
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri:
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve
Hayvansal Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin amacı: Bu araştırma stres koşullarına karşı oldukça duyarlı olan bıldırcınların rasyonlarına
ilave edilen organik ve inorganik kromun performans kriterleri ile yumurta kalite parametreleri üzerine
olan etkilerini incelemek amacı ile planlanmıştır.
Materyal ve Yöntem: Araştırma, Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezi Bıldırcın
Ünitesinde bulunan toplam 200 adet yumurtacı bıldırcın kullanılarak yürütülecektir. Deneme her
birinde 40 adet bıldırcın bulunan 5 gruptan (1 kontrol ve 4 deneme grubu) oluşacaktır. Gruplardaki
hayvanlar 2800 kcal/kg metabolik enerji (ME) ve %18 ham protein (HP) içeren karma yemle
beslenecektir. Kontrol grubuna ilave yapılmaksızın temel rasyon, deneme gruplarına ise iki düzeyde
(800–1000 ppb) sırasıyla organik ve inorganik krom ilavesi yapılacaktır. Hayvanlara yem ve su ad
libitum olarak verilecektir. Araştırma 45 gün sürdürülecektir. Araştırmadaki karma yemlerin besin
madde miktarları AOAC’de bildirilen analiz metodlarıyla belirlenecek, metabolize olabilir enerji
düzeylerinin hesaplanmasında ise TSE’nin önerdiği formül kullanılacaktır. Hayvanlar grup
yemlemesine tabi tutulacak ve 15 günde bir yapılan tartımlar ile yem tüketimi grup ortalaması olarak
tespit edilecektir. Yemden yararlanma oranı 1kg yumurta üretimi için tüketilen toplam yem miktarının
hesaplanmasıyla bulunacaktır. Araştırmada gruplarda her gün yumurta verimi kayıtları tutulacaktır.
Yumurta ağırlıkları haftada bir yapılan ölçümlerle belirlenecek ve yumurtalar 24 saat oda sıcaklığında
bekletildikten sonra tartılacaktır. Gruplardan elde edilen ve her alt gruptan 3’er adet olmak üzere
toplam 12 adet yumurtadan, onbeş günde bir kez yumurtada kalite tayini (ak indeksi, sarı indeksi,
haugh birimi ve kabuk kalınlığı) yapılacaktır. İstatistiksel analizler SPSS paket programı ile
yapılacaktır
Projeden Beklenen Yararlar: Hayvanlarda stresin olumsuz etkisini azaltmak amacıyla, rasyonun
enerji, protein, vitamin mineral yoğunluğunda değişiklikler yapılmaktadır. Mineraller arasında krom
ve krom-stres ile ilgili çalışmalara sıkça rastlanılmaktadır. Yapılan çalışmalarda çevresel strese maruz
kalan hayvanlarda krom ihtiyacının arttığı ve rasyona krom ilavesiyle verimin arttığı gözlemlenmiştir.
Ayrıca Krom (Cr +3) yumurtacı tavuklarda albumen kalitesi (Haugh Unit Score)’ni iyileştirerek farklı
bir stimulasyona sahiptir. Bu element albumenin fiziksel yapısını korumada ve kalitesinin
oluşturulmasında önemli bir etkiye sahiptir. Krom ile yapılmış mevcut çalışmalar daha çok broyler ve
yumurtacı tavuklar üzerinde yoğunlaşılmıştır. Bu konu üzerine yapılan diğer çalışmalarda araştırma
materyali olarak yumurtacı bıldırcınların kullanılmamış olması sonuçların karşılaştırılmasında farklılık
oluşturacaktır. Ayrıca organik ve inorganik kromun karşılaştırılmasına yer verilmemiş olunması
planlanan bu araştırmaya farklı bir özellik katmaktadır.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı,
16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
11
Projenin Adı: Yumurtacı Tavuk Yemlerine Sitrik Asit ve Fitaz Enzimi Katılmasının Performans,
Yumurta Kabuk Kalitesi İle Serum Kalsiyum, Fosfor ve Alkalin Fosfataz Aktivitesi Üzerine Etkileri
Projenin Niteliği: Tez Projesi
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Gülay DENİZ*, Haşim Uluç OKTAY
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 15.01.2007-31.12.2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve
Hayvansal Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin amacı: Bu araştırmada düşük düzeyde fosfor içeren yumurta tavuğu rasyonlarına fitaz
enzimi ve sitrik asit katılmasının; performans, yumurta kabuk kalitesi, serum ve tibianın kalsiyum ve
fosfor düzeyleri ile serum alkalin fosfataz aktivitesi üzerine hem ayrı ayrı hem de birlikte etkilerinin
incelenmesi amaçlanmaktadır.
Materyal ve Yöntem: Denemede toplam 500 adet yumurtacı tavuk kullanılacak ve her biri 100 adet
hayvan içeren 5 ana grup oluşturulacaktır (Grup 1 % 0.45 YP, Grup 2 % 0.20 YP, Grup 3 % 0,20
YP + 300 U/kg Fitaz, Grup 4 % 0.20 YP + % 4 Sitrik Asit ve Grup 5 % 0.20 YP + 300 U/kg Fitaz
+ % 4 Sitrik Asit). Araştırmanın hayvan denemesi bölümünün 8 hafta sürdürülmesi planlanmaktadır.
Yumurta verimleri haftalık olarak yumurta ağırlık kontrolleri ise araştırmanın başlangıcında ve daha
sonra 15 gün aralıklarla haftanın birbirini izleyen 2 günü yapılacaktır. Araştırmanın başında, ortasında
ve sonunda her tekrar grubundan tesadüfî olarak 3 yumurta alınarak kabuk kalitesini belirlemeye
yönelik kabuk kalınlığı, kabuk kırılma direnci, kabuk kül oranı ve özgül ağırlık ölçümleri yapılacaktır.
Araştırmanın sonunda her tekrar grubundan rasgele seçilen iki hayvandan kan numunesi alınarak;
serum kalsiyum, fosfor ve alkalin fosfataz aktivitesi belirlenecektir. Daha sonra aynı hayvanların tibia
kemiklerinde ham kül, kalsiyum ve fosfor analizleri yapılacaktır.
Projeden Beklenen yararlar: Yumurta kabuk kalitesine bağlı olarak her yıl % 5-10 oranında kayıplar
şekillenmektir. Bu kayıplar sadece Türkiye’de değil tüm dünyada büyük ekonomik zarara yol
açmaktadır. Bu araştırmanın sonunda; fitaz enzimi katılan grupların yumurta kabuk kalitesinde
iyileşme beklenmektedir. Fitaz enzimi; dışarıdan önemli düzeyde döviz ödenerek getirilen ve yemlere
ilave edilen inorganik fosfor kaynaklarının azaltılmasına, buna bağlı olarak da dışkı ile atılan fosfor
miktarının düşmesine dolayısıyla çevre kirliliğinin azalmasına yardımcı olacaktır.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı,
16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
12
1.1.3.2. Zootekni Anabilim Dalı
13
1.2. YÜRÜRLÜKTEKİ ARAŞTIRMA PROJELERİ
Veteriner Fakültesi bölümlerinde 2006 yılında toplam olarak 23 adet araştırma projesi
yürütülmektedir. Bölümlere göre araştırma sayıları aşağıdaki tabloda özet olarak verilmiştir.
BÖLÜM ADI
ARAŞTIRMA SAYISI
VETERİNER HEKİMLİĞİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ
Anatomi Anabilim Dalı
1
Biyokimya Anabilim Dalı
3
Fizyoloji Anabilim Dalı
1
Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı
3
HASTALIKLAR ve KLİNİK BİLİMLERİ BÖLÜMÜ
Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı
2
Cerrahi Anabilim Dalı
-
Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı
-
Dölerme ve Sun’i Tohumlama Anabilim Dalı
-
Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı
2
İç Hastalıkları Anabilim Dalı
-
Mikrobiyoloji Anabilim Dalı
3
Parazitoloji Anabilim Dalı
2
Patoloji Anabilim Dalı
-
ZOOTEKNİ ve HAYVAN BESLEME BÖLÜMÜ
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı
4
Zootekni Anabilim Dalı
2
TOPLAM
14
23
1.2.1. VETERİNER HEKİMLİĞİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ
1.2.1.1. Anatomi Anabilim Dalı
Projenin Adı: Broyler Piliçlerde Askorbik Asit İlavesi ve Kesintili Işıklandırmanın Tibiotarsus’un
Kemik Özellikleri ve Dayanıklılığına Etkisi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırmalar: Hüseyin YILDIZ*, Metin
PETEK, Reşat ÖZCAN, Gürsel SÖNMEZ, Nazmiye GÜNEŞ, S. Şule GEZEN, İlker ARICAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 01. 05.2005 – 01.11.2006
Projeyi Destekleyen Kurum yada Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: TÜBİTAK tarafından
desteklenen projenin bütçesi 7.800 YTL’dir.
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):
Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Uludağ Üniversitesi Mühendislik - Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü
Projenin Amacı: Bu çalışmanın amacı, içme suyuna farklı düzeylerde ilave edilen askorbik asit ile
kesintili ışığın broyler tibiotarsus’unda meydana getirdiği gelişimi incelemek ve ayaklarında
oluşabilecek anatomik ve patolojik değişimleri belirleyerek bunların azaltılmasını sağlamak ve
tibiotarsus’un farklı bir kemik direnci ölçme metodu ile dayanıklılığını saptamaktır.
Materyal ve Yöntem: Çalışmada sürekli ve kesintili (sürekli; 24 saat aydınlık:0 saat karanlık veya
kesintili; gün ışığına ilave olarak 1 saat aydınlık:3 saat karanlık olacak şekilde günde 3 siklus gece
ışıklandırması) olmak üzere 2 farklı aydınlatma programı uygulanacaktır. Sürekli yemlemeye tabi
tutulacak civcivlerin içme sularına farklı düzeylerde (0, 200, 400 mg/l) askorbik asit ilave edilecektir.
Denemede ticari bir işletmeden temin edilecek 600 adet, günlük yaşta erkek broyler civciv
kullanılacak ve 4’er tekrarlı toplam 6 grup (2x3) yer alacaktır. Her tekrarlı grupta 25 adet olmak üzere
deneme gruplarında homojen olarak dağıtılan 100’er adet civciv yer alacaktır. Grupta yer alan
hayvanlar askorbik asit ilavesi dışında eşdeğer çevre şartlarında büyütüleceklerdir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Proje tamamlanmış olup kesin raporun kabulü için
TÜBİTAK’ın ilgili birimine sunulmuştur.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Anatomi Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
15
1.2.1.2. Biyokimya Anabilim Dalı
Projenin Adı: Esmer ve Holstein Irkı Erkek Danalarda Leptin Düzeyleri İle Besi Performansı ve Bazı
Karkas Özellikleri Arasındaki İlişkiler
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama) Araştırma
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırmacılar: Meltem ÇETİN*, Metin
PETEK, Recep ÇIBIK, Deniz DOĞRUTEKİN, Duygu UDUM.
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Aralık 2003-Şubat 2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Bilimsel Araştırma
Projeleri Komisyonu (2003/80) 12 500 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Veteriner Fakültesi Biyokimya, Zootekni ve Besin Hijyeni
ve Teknolojisi Anabilim Dalları
Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Çalışmada besi danalarında leptin
düzeylerinin, glukoz, besi performansı ve karkas kalitesi ile ilişkilerinin araştırılması, ırklar arasında
farklılık olup olmadığının incelenmesi amaçlanmıştır. Leptin düzeylerinin belirlenmesi leptinin yağ
depolamadaki ve belki de netice olarak et kalitesindeki rolünü anlamaya yardımcı olacak ve et
kalitesini geliştirmeye yönelik yetiştirme programlarında seleksiyona yardımcı bir faktör olarak rol
oynayabilecektir.
Materyal ve Yöntem: 7 adet Esmer ve 7 adet Holstein ırkı erkek besi danasının deneme
başlangıcında ve kesime kadar ki sürede tartımları yapılacak, yem tüketimleri kaydedilerek yemden
yararlanma hesaplanacaktır. Hayvanlar 500 kg canlı ağırlıkta kesileceklerdir. Hayvanlardan her ay
heparinli tüplere kan alınacak, plazmaları ayrılarak glukoz ve lipid profili spektrofotometrik olarak,
leptin ve testosteron düzeyleri RIA’da ölçülecektir. Kesim ağırlıkları, sıcak ve soğuk karkas ağırlıkları
belirlenecek, karkas üzerinde M. longissimus dorsi kas alanı ve subcutan sırt yağı kalınlığı 12 ile 13.
kostaların arasındaki kesit yüzeyinin ölçümü yapılacaktır. Böbrek, kalp ve pelvis bölgesi yağ miktarı
tartılarak, M. longissimus dorsi kası kas içi toplam yağ miktarı soxhelet metodu ile saptanacak,
mermerleşme derecesi incelenecektir. Elde edilen veriler istatistik olarak değerlendirilecektir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Proje kapsamında 14 hayvan kesilmiştir. Materyal metotta
bahsedilen biyokimyasal analizler ve hormon ölçümleri gerçekleştirilmiştir. Kesim sonrası yağ
analizleri ve karkas kalitesi ile ilgili ölçümler yapılmıştır. Mermerleşme derecesi belirlenmiş ve canlı
ağırlık kazancı, yemden yararlanma hesaplanmıştır. İstatistiki analizler yapılmış, yazım ve yayım
aşaması devam etmektedir.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Biyokimya Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
16
Projenin Adı: Kuzularda Farklı Besleme Uygulamalarının Ghrelin Düzeyleri ile Büyüme Hormonu
Salgılanması Üzerine Etkileri ve Bu Hormonlarla Besi Performansı ve Bazı Karkas Özellikleri
Arasındaki İlişkiler
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırmacılar: Meltem ÇETİN*, Hasan
BAŞPINAR, Doktora Öğrencisi Duygu UDUM, Cem ŞEN, Deniz DOĞRUTEKİN, Hakan
ÜSTÜNER
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Ekim 2004-Ekim 2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
U.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu (2004/34), 40.000 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim)U.Ü. Veteriner Fakültesi Biyokimya A.B.D.
Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek) En önemli etkilerinden biri hipofizin
somatotrop hücrelerinden büyüme hormonu salınımını uyarmak olan ghrelinin farklı besleme
uygulamaları ile sekresyonunun uyarılması ve ghrelinin büyüme hormonu salgılanması üzerine etkileri
incelenecek, bu hormonlar ile besi performansı ve bazı karkas özellikleri arasındaki ilişki ortaya
konulacaktır.
Materyal ve Yöntem: 2 aylık yaşta 16 adet İvesi ırkı kuzu 4 gruba ayrılacak, 43 kg ağırlığa ulaşana
kadar beslenecektir. 1.gruptaki kuzular ad libitum, 2. gruptaki kuzular günde 1 kez, 3. gruptaki kuzular
günde 2 kez besleneceklerdir. 4.gruptaki kuzulara ilave olarak intravenöz ghrelin uygulanacak ve bu
grup da ad libitum beslenecektir. Kuzular çalışma başlangıcında ve kesime kadar iki haftada bir
tartılarak canlı ağırlıkları kaydedilecek, bu dönem içerisinde tükettikleri yem miktarları, yemden
yararlanmaları hesaplanacaktır. Besi başladıktan 15 gün sonra ve besi sonuna kadar her ay
hayvanlardan kan alınacak, plazma ve serum ayrılarak plazmada ghrelin ve büyüme hormonu
düzeyleri RIA’da, serumda çeşitli biyokimyasal parametreler (glukoz konsantrasyonları, lipit profili,
protein düzeyleri vb.) spektrofotometrede ölçülecektir. Çalışma sonunda kesime gönderilen
hayvanların kesim ağırlıkları ile birlikte sıcak ve soğuk karkas ağırlıkları belirlenecek, karkas üzerinde
M. longissimus dorsi kas alanı ve subkutan sırt yağı kalınlığı belirlenecektir. Böbrek, kalp ve pelvis
bölgesi yağ miktarı ise kesimden sonra karkas üzerinden bu yağların alınıp tartılması ile
belirlenecektir, M. longissimus dorsi kası kas içi toplam yağ miktarı sokselet metodu ile saptanacaktır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: 2005 Mayıs ayında denemeye alınacak kuzular homojenite
testleri yapılarak belirlenmiş ve besiye başlanmıştır. Besi hayvanlar 43 kg ağırlığa ulaşana kadar
sürdürülmüş ve belirtilen aralarla kan numuneleri alınmış, hayvanların ve tükettikleri yemlerin
tartımları yapılmıştır. 43 kg’a gelen hayvanlar kesilerek kesim ve karkas özellikleri belirlenmiş, MLD
alanları ölçülmüş ve alınan numunelerde yağ miktarı ölçümü yapılmıştır. Serumda glukoz, lipit ve
protein ölçümleri ile hormon analizleri yapılmıştır. Besi performansı değerlendirmeleri devam
etmektedir.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Biyokimya Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
17
Projenin Adı: Yumurtacı Tavuklarda Amylin’in Kalsiyum Metabolizması ve Kemik Gelişimi Üzerine
Etkileri
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma + Tez
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırmacılar Nazmiye GÜNEŞ*, Hatice
ERDOST, Hüseyin YILDIZ, Metin PETEK, Deniz DOĞRUTEKİN, Saime GÜZEL, Cansel
ÖZGÜDEN,
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri Ekim 2004- Ekim 2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve
Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu, (2004/35)30 000 YTL.
TUBİTAK Hızlı Destek Programı (6900 YTL)
Miktarı:
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Biyokimya Anabilim
Dalı
Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek) Bu çalışmada amylinin, özellikle
gelecekteki verimleri yönünden kalsiyum metabolizması ve iyi bir kemik oluşumunun önemli yer
tuttuğu yumurtacı tavuklarda, plazma değerleri ile kemik gelişimi, kalsiyum metabolizması ve bununla
ilgili bazı verim özellikleri üzerine etkilerinin incelenmesi amaçlandı.
Materyal ve Yöntem: Kahverengi yumurtacı tipi 40 civciv biri kontrol ve diğeri deneme grubu
olmak üzere iki gruba ayrılacaktır. Deneme grubuna Amylin peptidi subkutan yöntemle haftada 4 kez
enjekte edilecektir. Deneme ve kontrol gruplarından 12., 14. ve 16. haftalarda 5’er hayvan kesilerek
EDTA’lı tüplere kan alınacaktır. Hayvanların kemik ölçümleri ve histomorfometrik çalışmalar için
numuneler alınacaktır. Alınan kanlarda serum biyokimyasal parametreleri, plazmada parathormon,
kalsitonin, osteokalsin, amylin, 1,25 (OH)2 vitamin D ve kemik kalsiyum miktarı ölçülecektir,
yumurta verimi, yumurta kabuğu kalınlığı ve yumurta ağırlıkları ölçülecektir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Kemik ölçümleri, serum Ca ve P analizlerine ek olarak plazma
parathormon, kalsitonin, osteokalsin, amylin, 1,25 (OH)2 vitamin D düzeyleri ELISA ile
değerlendirildi. Yumurta kabuğu kalınlığı, yumurta ağırlığı ölçüldü ve yumurta verimleri kayıt edildi.
Histomorfometrik ölçümler için hazırlıklara başlandı.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
BiyokimyaAnabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
18
1.2.1.3. Fizyoloji Anabilim Dalı
Projenin Adı: Fosfolipaz A2 ve Araşidonik Asitin Sıçanlarda Merkezi Kardiyovasküler Düzenlemede
Rolünün İncelenmesi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Murat YALÇIN*, Füsun AK
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 01 Nisan 2005 – 01 Nisan 2009
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: TÜBİTAK Miktarı
109200 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı
Projenin Amacı: Projenin amacı; merkezi sinir sisteminde, medullar ve subra medullar merkezlerdeki
endojen ve dışardan verilen Fosfolipaz A2 ve araşidonik asit analoglarının ve/veya aktivatörlerinin
kardiyovasküler düzenlemede, özellikle normatansif ve hipotansif koşullarda rolü olup olmadığı
ayrıntılı olarak incelenmektir. Bu amaçla; Sıçanlarda hemorajik hipotansiyon sonrası ve normatansif
koşullarda, merkezi endojen Fosfolipaz A2 ve araşidonik asit ‘nin rolü; Benzer koşullarda, dışardan
verilen Fosfolipaz A2 ve araşidonik asit analoglarının ve/veya aktivatörlerinin kardiyovasküler etkileri;
Bu etkilerin periferik mekanizmaları incelenecektir.
Materyal ve Yöntem: Projede 300 adet Sprague Dawley ırkı sıçan kullanılması öngörülmüştür.
Kardiyovasküler parametrelerin kaydı ve hemoraji yapılabilmesi için sıçanların sol arteria karotislerine
heparinli tuzlu su (100 IU/ml) ile doldurulmuş PE50 katater yerleştirildi. Ayrıca merkezi olarak
ilaçların enjeksiyonu için serebral yan ventriküle kılavuz kanül yerleştirildi.
Projede Elde Edilen Ara Sonuçlar: Şimdiye kadar elde ettiğimiz sonuçlara göre hem fosfolipaz A2
aktivatörü melittin hem de araşidonik asit serebral yan ventrikül yol ile enjekte edildiklerinde kan
basıncını artırdığı ve hatta hipotansif hayvanlarda hipotansiyonu geri döndürdüğünü gözlemledik.
Ayrıca yine bu ilaçların enjeksiyonundan sonra periferde plazma adrenalin, noradrenalin vazopressin
seviyesinin ve renin aktivitesinin artması bu hormonların periferde melittin ve araşidonik asitin
etkisine aracılık ettiğini göstermektedir.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Fizyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
19
1.2.1.4. Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı
Projenin Adı: Gelişme Süreci İçinde Capsaicin Uygulanan Fare Testislerinde Vanilloid Reseptör(VR
1) ve Substans-P (SP)
Projenin Niteliği( Tez, Araştırma, Uygulama ): Araştırma
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar Hatice ERDOST*, Aytekin ÖZER,
Nesrin ÖZFİLİZ, Cansel ÖZGÜDEN, Şerife TÜTÜNCÜ, Tuncay İLHAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2005
Projeyi Destekleyen Kurum ve Kuruluşlar:U.Ü. Veteriner Fakültesi, Deney Hayvanları Araştırma
Merkezi
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Veteriner Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Ana Bilim
Dalı
Projenin Amacı ( 10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek ) Acı kırmızıbiberin ya da onun etken
maddesinin uygun dozlarda verildiği takdirde gelişme süreci içinde tavuk ve horozlarda üreme
organlarında gelişmeyi kamçılayıcı, laboratuar hayvanlarında ise metabolizan bir etki oluşturduğu
ortaya konulmuştur. Önerilen bu çalışma ile; acı kırmızı biberin etken maddesi olan capsaicinin
gelişme süreci içinde fare testislerinde oluşturacağı olası etkiler, capsaicin reseptörü olarak bilinen
VR1’in ve metabolik aktivitelerin kamçılanmasında etkin rol oynayan Substance-P’nin gözlenmesi ve
aralarındaki ilişkinin incelenmesi ile ortaya konulacaktır.
Materyal ve Yöntem Planlanan araştırmada 1 günlük yaşta (yeni doğmuş) 30’u kontrol, 30’u deney
grubunu oluşturmak üzere 60 fare kullanılacaktır. Deney grubuna 21 günlük yaştan itibaren 7 gün 1
mg/kg subcutan capsaicin uygulaması yapılacaktır. Bu uygulama 35 ve 50 günlerde de tekrarlanarak
35,50,75 günlerde materyal alınacaktır. Deney ve kontrol grubunu oluşturan farelerden 10’ar hayvan
rasgele seçilecek, kan örnekleri alınarak testosteron düzeyleri belirlenecek ve bu dönemlerde anestezi
altında perfüzyon uygulaması ile testisleri çıkartılacaktır. Normal histolojik yapının incelenmesi için
Crossmonn’ın üçlü boyama, Leydig hücrelerinin lipid içeriği yönünden değerlendirilmesi için Sudan
Black boyama tekniği kullanılacaktır. Capsaicin için reseptör görevi yapan Vanilloid reseptör 1(VR 1)
ve primer senzorik nöronlarda bulunan substance-P’nin(SP) varlığı immunositokimyasal yöntemlerden
avidin-biotin-kompleks(ABC) yöntemi kullanılarak gösterilecektir.
Projeden elde edilen ara Sonuçlar Henüz yazım aşamasındadır.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Histoloji-EmbriyolojiAnabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü,
Bursa
e-mail: [email protected]
20
Projenin Adı: Sıçanların Ovaryum Follikül Gelişimi Üzerine Capsaicinin Etkisi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama ): Araştırma
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Berrin ZIK*, Engin ULUKAR,
Arzu YILMAZTEPE, Cansel AKKOÇ, Şerife TÜTÜNCÜ, Tuncay İLHAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 1.06.2005/ 1.06.2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, destek Şekli ve Miktarı: TÜBİTAK 104 O 372
nolu araştırma projesi, 68.400 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer ( Birim ): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek ):Proje, insanların ortalama bir günde
tüketebileceği kırmızıbiberin içerisindeki capsaicin miktarı dikkate alınarak, bu dozdaki capsaicinin
rat ovaryum foliküllerinin gelişimi üzerine etkisini belirlemek amacıyla planlanmıştır.
Materyal ve Yöntem: Ratlara uygun dozda uygulanan capsaicinin, ovaryumlarda folliküllerin hücre
proliferasyonu ve apoptozisine etkileri immunohistokimyasal ve western blot yöntemleriyle ortaya
konulacaktır. İmmunohistokimyasal olarak, apoptozis inhibitör (IAP) ailesinin en önemlilerinden
XIAP (anti-apoptotik), transkripsiyon faktör NFkappa B (NF-kB) ve hücre proliferasyonunu
belirlemek için Ki 67, apoptozisin göstergesi olarak caspase3 ve DNA kırıklarını belirlemek amacıyla
TUNEL yöntemi uygulanacaktır. İmmunohistokimyasal olarak elde edilen sonuçlar western blot
protein analizine uygun antikorlar ile protein analizi yapılarak desteklenecektir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Dokulardan alınan kesitlere, yukarıda bahsedilen proteinlerin
ekspresyonlarını belirlemek amacıyla immunohistokimyasal yöntem uygulandı. Elde edilen
immunohistokimyasal sonuçların değerlendirilmesi yapılmaktadır. Ayrıca bu proteinlerin
ekspresyonlarının dokuda belirlenmesi amacıyla western blot yöntemi uygulama aşamasındadır.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü,
Bursa
e-mail: [email protected]
21
Projenin Adı: Postnatal Gelişme Dönemlerinde Capsaicin Uygulanan Fare Testislerinde
Transforming Growth Factor β’nın İmmunohistokimyasal Ekspresyonu
Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama): Tez
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yarımcı Araştırıcılar: Aytekin ÖZER*,
ÖZGÜDEN AKKOÇ
Cansel G.
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri Projenin başlama tarihi: 15 Kasım 2005, Projenin bitiş tarihi: 15
Kasım 2006
Projeyi destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: TÜBİTAK, Hızlı Destek
Programı, 6.100YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek) TGF-β üreme sistemindeki
organların gelişiminde rol oynayan bir büyüme faktörüdür. Acı kırmızıbiberin etken maddesi olan
Capsaicin’in üreme sistemindeki organlara etkisi konusunda çok az sayıda çalışma mevcuttur.
Önerilen bu çalışma ile Capsaicin uygulanan gelişme sürecindeki fare testislerinde Capsaicin’in,
testislerde gelişme dönemlerinde etkin bir büyüme faktörü olan TGF-β’nın varlığına dolayısıyla üreme
organlarının gelişmesine olan etkisi incelenecektir.
Materyal ve Yöntem Çalışmanın materyalini 21 günlük, puberte dönemindeki 60 adet Swiss albino
soyu erkek fare oluşturacaktır. Fareler puberte, puberte sonrası ve erişkin dönem olmak üzere 3 ana
gruba ayrılacaktır. Bu gruplar da kendi içlerinde deney ve kontrol grubu olmak üzere iki alt gruba
ayrılacaktır ve deney 7 hafta sürecektir. Üç gruptaki deney hayvanlarına 1 hafta boyunca her gün 1
mg/kg dozda subkutan capsaicin uygulaması yapılacaktır. Daha sonra enjeksiyona 1 hafta ara
verilecektir. Kontrol grubundaki hayvanlara Capsaicin yerine %0,9 serum fizyolojik (tuzlu su)
verilecektir. 3. hafta puberte dönemindeki (35. günde), 5. hafta puberte sonrası dönemindeki (50.
günde) ve 7. hafta erişkin dönemdeki (75. günde) deney ve kontrol grubu fareleri servikal dislokasyon
ile öldürülecektir. Sonrasında testisleri alınacak ve tartımları yapılacaktır. Testislerde TGFβ’nın varlığı
immunohistokimyasal yöntemlerden avidin-biotin-kompleks (ABC) yöntemi kullanılarak
gösterilecektir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar Henüz yazım aşamasındadır.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü,
Bursa
e-mail: [email protected]
22
1.2.2. HASTALIKLAR ve KLİNİK BİLİMLERİ BÖLÜMÜ
1.2.2.1. Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı
Projenin Adı: İnegöl köfte üretiminde mikrobiyal kontaminasyon kaynaklarının belirlenmesi ve
modifiye atmosfer paketlemenin raf ömrü üzerine etkisi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: M.K. Cem ŞEN,
TEMELLİ, Şahsene ANAR*, Barış SÖNMEZ
Seran
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Ocak 2005- Ocak 2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı
Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu Başkanlığı, 61.145 YTL.
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve
Teknolojisi Anabilim Dalı
Projenin Amacı: Ülkemizde ve dünyada patojen mikroorganizmalar ve/veya toksinleri ile kontamine
olmuş et ve et ürünlerinin tüketimine bağlı oluşan infeksiyon ve intoksikasyonlar üretimden tüketime
kadar mikrobiyolojik kontrollerin önemini ortaya koymaktadır. Günümüzde, et ürünlerinde raf ömrünü
artırmak amacıyla MAP teknolojisi yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu nedenlerle, İnegöl köfte (acılı,
sade, kaşarlı) üretimi sırasındaki mikrobiyal kontaminasyon kaynaklarının belirlenmesi ve önleme
yollarının araştırılması ile 2 değişik gaz kombinasyonu kullanılarak MAP’nin İnegöl köftelerin
mikrobiyolojik ve kimyasal kalitesi ile raf ömrü üzerine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Materyal ve Yöntem: İnegöl köfte üretim hattında belirlenen 24 adet kontrol noktasından alınan
toplam 720 örnek, aerob mezofil genel canlı, koliform bakteriler, Escherichia coli, stafilokokmikrokoklar, koagülaz pozitif stafilokoklar, enterobakteriler, enterokoklar, sülfit indirgeyen
anaeroblar, maya ve küf sayıları ile Salmonella spp. Varlığı yönünden incelenecektir. Ayrıca MAP ile
paketlenen köfteler, depolamanın belirli günlerinde kimyasal (pH, rutubet, tuz, aw, yağ, protein) ve
mikrobiyolojik (aerob mezofil genel canlı, koliform bakteriler, Escherichia coli, stafilokokmikrokoklar, koagülaz pozitif stafilokoklar, enterobakteriler, enterokoklar, sülfit indirgeyen
anaeroblar, Brochothrix thermosphacta, Pseudomonas spp., laktik asit bakterileri, maya/küf sayıları ile
Salmonella spp.varlığı) analizlere tabi tutulacaktır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar Deneysel kısım devam ettiğinden ara sonuçlar henüz
değerlendirilme aşamasındadır.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı, 16059 Görükle
Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
23
Projenin Adı: İleri işlem görmüş kanatlı eti ürünlerinde mikrobiyal kontaminasyon kaynaklarının
belirlenmesi ve HACCP planının oluşturulması
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama) Araştırma
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar M.K.Cem ŞEN, Seran TEMELLİ,
Şahsene ANAR*, Pelin AKYUVA
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri Ocak 2005- Ocak 2008
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı
Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu Başkanlığı, 46.800 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim
Dalı
Projenin Amacı Son yıllarda ülkemizde hem tavuk eti hem de fast food olarak tanımlanan, tavuk
etinden hazırlanan jambon, salam, sosis, kadınbudu köfte, nugget, döner gibi ileri işlenmiş ürünlerinin
üretim ve tüketiminde büyük artışlar görülmektedir. Bu ürünler, üretimlerinin değişik aşamalarında
gıda kaynaklı patojenler ile sekonder ve/veya çapraz kontaminasyona maruz kalabilmekte dolayısı ile
halk sağlığı ve ekonomik açıdan kayıplara neden olmaktadır. Bu nedenle, ileri işlem ürünlerinin
üretiminde, mikrobiyal kontaminasyon kaynaklarının belirlenmesi, önleyici tedbirlerin alınması ve
buna bağlı olarak da HACCP planının oluşturulması amaçlanmıştır.
Materyal ve Yöntem Özel sektöre ait kanatlı eti ve et ürünleri üretim tesisine 10 kez gidilerek ileri
işlem ürünlerinde, üretimden ambalajlanıp marketlere sunulmaya hazır hale gelene kadar her aşamada
kontrol noktası olarak belirlenen noktalardan alınan örnekler, aerob mezofil genel canlı, koliform
bakteriler, Escherichia coli, stafilokok-mikrokoklar, koagülaz pozitif stafilokoklar, enterobakteriler,
enterokoklar, sülfit indirgeyen anaeroblar, maya ve küf sayıları ile Salmonella spp. varlığı yönünden,
ayrıca son ürünler de Pseudomonas spp., ve Brochothrix thermosphacta yönünden incelenecektir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Deneysel kısım devam ettiğinden ara sonuçlar henüz
değerlendirilme aşamasındadır.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı, 16059 Görükle
Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
24
1.2.2.2. Cerrahi Anabilim Dalı
1.2.2.3. Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı
1.2.2.4. Dölerme ve Sun’i Tohumlama Anabilim Dalı
25
1.2.2.5. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı
Projenin Adı: Veteriner Hekimliğinde Kullanılan Bazı Antibakteriyel İlaçların Çevredeki Düzeyinin
ve Döngüsünün İzlenmesi.
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: H.Hüseyin ORUÇ*, Songül SONAL,
Murat CENGİZ, İlknur UZUNOĞLU.
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 06.12.2006-06.12.2009
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
U.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri:75.000,00 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji A.D.
Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Bu çalışmayla, tetrasiklin
(oksitetrasiklin, klortetrasiklin), sulfonamid (sulfametoksazol, sulfadiazin) ve fluorokinolon
(enrofloksasin, siprofloksasin) grubu antibiyotiklerin düzeylerinin mezbaha atık suları ve hayvan
gübresi toplama alanlarında izlenmesi amaçlanmış ve çevresel döngüleri hakkında veri toplanması
hedeflenmiştir. Bu amaçla çevre şartları taklit edilerek oluşturulacak kolonda (mikrokozm) ve araziye
yerleştirilecek mikrokozmlarda antibiyotiklerin parçalanma süreçleri ve hareketleri izlenip,
mikrokozmlar içindeki toprak ve sızıntı sularındaki düzeyleri belirlenecektir.
Materyal ve Yöntem: Antibakteriyel ilaçların kimyasal analizi için HPLC-PDA/Floresans sistemi
kullanılacaktır.
Projeden elde edilen ara sonuçlar: Proje yeni kabul edildiği için şu an için elde edilen bir sonuç
bulunmamaktadır.
Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle
Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
26
Projenin Adı: Hayvan Gübresinde Antibiyotik Kirliliğinin Kontrolü.
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Işıl BALCIOĞLU, Hüseyin ORUÇ*,
Murat CENGİZ, Merih ÖKTER
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Ağustos 2006- Ağustos 2009
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
TÜBİTAK: 110.700,00 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü
Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Bu çalışmada, tetrasiklinler ve
sufonamidler gibi bazı antibakteriyel ilaçların hayvan gübrelerinde uygulanan bazı artıma prosesürleri
sonucundaki durumu ve bu ortamdaki bakterilerdeki direnç determinantlarının zamana bağlı olarak
arıtma prosesleriyle olan ilişkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Materyal ve Yöntem: Antibakteriyel ilaçların kimyasal analizi için HPLC/PDA sistemi, direnç
genleri ve değişimlerin izlenmesi için PCR ve Elektroforez sistemleri kullanılacaktır.
Projeden elde edilen ara sonuçlar: Proje yeni kabul edildiği için şu anda malzeme alımları
yapılmaktadır ve elde edilen bir sonuç bulunmamaktadır.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle
Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
27
1.2.2.6. İç Hastalıkları Anabilim Dalı
28
1.2.2.7. Mikrobiyoloji Anabilim Dalı
Projenin Adı: Bal Arılarında Görülen Önemli Bakteriyel ve Mikotik İnfeksiyonların Klinik
İncelemesi ve Laboratuvar Teşhisi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Mihriban ÜLGEN*, Levent AYDIN,
A.Ebru ÖZEL
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri Ocak 2004-Ocak 2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi
Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Mikrobiyoloji A.B.D
Projenin Amacı: Bu proje ile arılar için büyük öneme sahip hem bakteriyel hem de mikotik etkenler
birlikte incelenerek klinik ve mikrobiyolojik olarak değerlendirilecektir. Böylece arı yetiştiriciliği ve
arı sağlığını tehdit eden, kovanların sönmesine dolayısıyla da arı yetiştiriciliği ekonomisine önemli
derecede zarar veren bakteriyel ve mikotik etkenler araştırılacak, insan sağlığı açısından zararlı
olabilecek zoonotik öneme sahip etkenler ortaya konacaktır.
Materyal ve Yöntem: Bursa ve çevresindeki çeşitli arıcılık işletmelerinden hastalıktan şüpheli petek,
larva ve işçi arılardan olmak üzere üç çeşit materyal alınacaktır. Bunlar uygun bir şekilde hazırlanarak
mikolojik ve bakteriyolojik olarak incelenecektir. Klinik inceleme ve laboratuvar incelemesi birlikte
yapılacaktır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Ağustos 2003-2005 dönemi boyunca Bursa ve çevresindeki
1850 kovanın taraması yapıldı. 25 kovandan Chalkbrood hastalığının etkeni A. apis izole edildi.
Bakteriyel etkenler arasında Amerikan ve Avrupa Yavru Çürüklüğü etkenlerine rastlanmadı. İzole
edilen bakteriyel etkenler insan ve çevre kaynaklıydı.
*Haberleşme Adresi
: * Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
29
Projenin Adı: Koyun ve Sığır Atıklarında Brucella spp.’nin Bakteriyolojik ve Moleküler Tanısı
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Ayşin ŞEN*, K.Tayfun ÇARLI, Esra
BÜYÜKCANGAZ, Elçin GÜNAYDIN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Haziran-2005, Haziran-2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi
Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi, 25.480
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Mikrobiyoloji A.B.D
Projenin Amacı: Bu çalışmada Bursa ili ve çevresindeki sığır ve koyunculuk işletmelerinde sorun
olan atık olguları, Brucella spp. yönünden bakteriyolojik ve moleküler tanı yöntemleri ile
incelenecektir. Atık olgularında fötal ve maternal dokulardan alınan örneklerden bakteriyolojik kültür
hazırlanarak Brucella spp.’nin izolasyonu ile biyokimyasal ve serolojik teknikler kullanılarak tür ve
biyotip düzeyinde identifikasyonu yapılacaktır. Aynı örneklerde genus spesifik PCR uygulanarak
Brucella spesifik 460 bp’lik DNA tespit edilecektir. Böylece saha örneklerine direkt uygulanan PCR
ile Brucella infeksiyonlarının daha kısa sürede tanısı konulacak ve hem insan sağlığı hem de ülke
ekonomisi açısından büyük önem taşıyan brucellosis’e karşı daha etkin korunma önlemleri
alınabilecektir.
Materyal ve Yöntem Projede Bursa ve çevresinde büyük ve küçükbaş hayvancılık yapan işletmelerde
atık yapan sığır ve koyunların atık materyalleri; plasental kotiledonları ve vaginal akıntıları, fötal
akciğer ve karaciğer ile abomasum içeriği Brucella spp. İzolasyonu amacı ile kullanılacaktır.
Organlardan hazırlanan homojenat ile abomasum içeriği, Brucella selektif besiyeri ile kanlı agara
ekilecek ve oluşan koloniler Brucella sp. Yönünden değerlendirilecektir. Şüpheli kolonilere
konvansiyonel yöntemler uygulanarak Brucella sp açısından pozitivite saptanacaktır. -25°C’de
saklanan organ homojenatı ile abomasum içeriği ve konvansiyonel testlerde pozitif olarak saptanan
izolatlar, Brucella PCR kiti ile moleküler açıdan değerlendirilecektir. Teknik, örneklerden DNA
ekstraksiyonu, spesifik Brucella spp. primerları ile DNA’nın nükleik asit amplifikasyonu ve agaroz
jelde amplifiye ürünlerin görüntülenmesi olmak üzere üç temel basamaktan oluşmaktadır. Teknik
Brucella PCR kiti protokolüne göre uygulanacaktır. Kit DNA ekstraksiyonu ve amplifikasyonu olmak
üzere iki temel basamağı içermektedir. PCR ürünlerinin görüntülenmesi ise agaroz jelde
uygulanacaktır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Bu projede, başta Bursa ile ve çevresi olmak üzere
bölgemizdeki koyun ve sığır atıklarında Brucella spp. cinsi bakterilerin izolasyonu ve identifikasyonu
amaçlandı. Bölgemizdeki toplam 102 atık olgusundan Brucella spp’in prevalansı, konvansiyonel
yöntemlerle saptandı. Buna göre Brucella spp’nin toplam atık olgularındaki payı %29,4 olarak
hesaplandı. İzolatların biyotipik karekterlerinin belirlenmesi amacıyla monospesifik Brucella
antiserumları ile aglütinasyon testi yapıldı ve ilgili biyotiplerin sığır ve koyun atık vakalarındaki payı
saptandı.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
30
Projenin Adı: Tavuklarda Mycoplasma gallisepticum (MG) aranması için Air Thermal Cycler PCR
sisteminin optimizasyonu
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama) Araştırma
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: K.Tayfun ÇARLI*, Ayşegül
EYİGÖR, Gülşen GONCAGÜL
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Aralık 2006, Aralık 2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı Uludağ Üniversitesi
Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi, 49.996 YTL.
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Uludağ Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Mikrobiyoloji A.B.D
Projenin Amacı Mycoplasma gallisepticum (MG) damızlık tavukların en önemli iki bakteriyel
infeksiyonundan (diğeri Salmonella infeksiyonlarıdır.) birinin etkenidir. Damızlık sürülerin bu
bakteriden ari olmaları Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından zorunlu tutulur. Sürülerin taranması
amacıyla birincil tarama testi olarak yönetmeliklerde tanımlandığı şekilde serolojik testler (Çabuk
Lam Aglutinasyon testi, Hemaglutinaasyon İnhibisyon testi) uygulanır. Çalışmamızda da infekte
sürüler bu yöntemle saptanacaktır. Ancak bu tarama testlerinin güvenilirliği son derece azdır.
Sonuçların bir konförmasyon testi ile doğrulanması gerekir. Teyit işlemi ya bakteriyoloji ya da
PCR’dur. Bu çalışmada bir PCR modifikasyonu olan hızlı, güvenilir, çevre kontaminasyonunu azaltan,
ekonomik ve diğer başka avantajlara da sahip air thermal cycler PCR sistemi MG aranması için
optimize edilecek ve bu optimize PCR sahada damızlıklarda kullanılacaktır.
Materyal ve Yöntem: Deiyonize su sistemi:. Bu sistem ile tüm denemeler boyunca aynı kalitede ve
standartta deiyonize su elde edilebilecektir.
NanoDrop ND-1000 Spektrofotometre: İzole edilen DNA konsantrasyon ve saflığının
belirlenmesinde kullanılacaktır. Pipet Uçları Otomatik pipetlere tam uygun pipet uçlarının kullanımı
doğru miktarda sıvıların pipetlenmesi açısından çok kritiktir. Bu nedenle farklı volumler için farklı
uçlar kullanılacaktır. dNTP Karışımı: PCR reaksiyonu içinde primer uzamasının saplanması
amacıyla bir reagent olarak kullanılacaktır. Taq DNA polimeraz: PCR reaksiyonu içinde primer
uzamasının sağlanması amacıyla bir reagent olarak kullanılacaktır. Marker: PCR ürününün
LightCycler haricinde büyüklüğünün saptanması amacıyla jel elektroforesisinde kullanılacaktır.
Primerler: PCR reagenti olarak kullanılacaktır. Air Thermal Cycler PCR’ın optimizasyonu. Bu
amaçla değişik primer çiftleri, değişik konsantrasyonlarda magnezyum ve farklı bağlanma sıcaklıkları
uygulanarak, optimal PCR ürününün oluşumu sağlanacaktır. Optimizasyon işlemi standart bir
M.gallisepticum suşu ile yapılacaktır. Bu işlemden sonra diğer patojenik ve non patojenik Mycoplasma
standart suşları ile reaksiyonunu özgünlüğü belirlenecektir.
Klinik örnek hazırlanmasının optimizasyonu ve DNA izolasyonu: Klinik örnek olarak seropozitif
ve seronegatif tavuk ve hindilerden tracheal swab örnekleri alınacak ve bu swablardan değişik
yöntemlerle ve ticari kitlerle DNA izole edilecektir. Bu DNA templeytleri ile Air Thermal Cycler PCR
denenerek, en iyi sonuç veren yöntem saptanacaktır.
Klinik örneklerle Air Thermal Cycler PCR’ın kullanımı. Özgünlüğü belirlenerek optimize edilen
PCR daha sonra optimize yöntemle klinik örneklerden izole edilen DNA kullanılarak sahada
denenecektir. Bu amaçla yine seropozitif ve negatif sürüler saptanacak bu sürülerden alınan tracheal
swablarda M.gallisepticum optimize edilmiş DNA izolasyonu ve Air Thermal Cycler PCR kullanımı
ile aranacaktır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: *Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Mikrobiyoloji Anabilim Dalı,16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
31
1.2.2.8. Parazitoloji Anabilim Dalı
Projenin Adı: Varroa destructor ile Doğal Enfeste Bal Arısı Kolonilerinde Organik Asitlerin
Kullanımı ve Etkinliği
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Tez
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Levent AYDIN*, A. Onur
GİRİŞGİN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Ocak 2005 – Haziran 2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi
Veteriner Fakültesi, Arıcılık Geliştirme ve Araştırma Merkezi, Olanakların kullanımı ve kovanların
kullanıma sunulması. 4.264,00 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Parazitoloji A.B.D.
Projenin Amacı ( 10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Ülkemiz balarılarının en büyük
sorunu olan Varroa parazitine karşı veteriner hekimlere ve arıcılara, yan etkileri ve arı ürünlerindeki
kalıntısı daha az, doğal olan bu ilaçları daha uygun ve güvenli bir şekilde kullanabilme olanağı
amaçlanmıştır. Türkiye’de kapsamlı olarak ilk defa yapılacak bu çalışmanın araştırıcılar için bir
kaynak olması düşünülmektedir.
Materyal ve Yöntem: Formik asit, Okzalik asit, Laktik asit ve Coumaphos, sekizerli 40 kovan
üzerinde denenecek, 8 kovan ise kontrol tutulacaktır. Tedavinin başlangıcından itibaren 0, 1, 3, 7, 14,
21, 28, 35. günlerde polen çekmecesine düşen Varroalar sayılacak ve kaydedilecektir. Her ilaç
grubundaki düşen Varroaların ortalamaları alınarak kontrol grubuyla karşılaştırılıp asitlerin etki
yüzdeleri ortaya çıkarılacaktır. Ayrıca deneme öncesi ve sonrası arıların üzerindeki akar yoğunluğu
örnekleme yöntemiyle sayılacaktır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Denenen asitler V.destructor’a karşı yüksek etki
göstermişlerdir. Asitlerin ana arının yumurtlama performansına etkisinin olup olmadığı belirlenecektir.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Parazitoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
32
Projenin Adı: Varroa destructor ile Doğal Enfeste Bal Arısı Kolonilerinde Esansiyel Yağların
Kullanımı ve Etkinliği
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Tez
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar Levent AYDIN*, Figen SÖNMEZ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri Ocak 2006 – Haziran 2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı Uludağ Üniversitesi
Veteriner Fakültesi, Arıcılık Geliştirme ve Araştırma Merkezi, Olanakların kullanımı ve kovanların
kullanıma sunulması. 5.025,50 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Parazitoloji A.B.D.
Projenin Amacı ( 10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek ) Bitkisel esansiyel yağlar
kullanılarak direnç ve balda kalıntı sorununu ortadan kaldırmak amaçlanmıştır. Türkiye’de kapsamlı
olarak ilk defa yapılacak bu çalışmanın, konuyla ilgili araştırıcılar ve arıcılar için faydalı olması
düşünülmektedir.
Materyal ve Yöntem Defne, rezene, lavanta esansiyel yağları ve timol esansiyel yağı içeren
Thymovar ile 44 kovan üzerinde denenecek, 8 kovan ise kontrol tutulacaktır. Tedavinin
başlangıcından itibaren 0, 1, 3, 7, 14, 21, 28, 35, 42. günlerde polen çekmecesine düşen Varroalar
sayılacak ve kaydedilecektir. Her ilaç grubundaki düşen Varroaların ortalamaları alınarak kontrol
grubuyla karşılaştırılıp esansiyel yağların etki yüzdeleri ortaya çıkarılacaktır. Ayrıca deneme öncesi ve
sonrası arıların üzerindeki akar yoğunluğu örnekleme yöntemiyle sayılacaktır.
Projeden Beklenen Yararlar: Dünyada yapılan çalışmalarda esansiyel yağların balarılarında parazit
mücadelelerinde önemli rol oynadığı tespit edilmiştir. Bizim çalışmamızda da benzer yöntemler
deneneceğinden ülkemiz bal arılarının en büyük sorunu olan Varroa parazitine karşı yüksek etki
beklenmektedir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: 12.09.06 – 26.10.06 tarihleri arasında Varroa ile enfeste 44
balarısı kolonisinde rezene, defne, lavanta esansiyel yağları ve thymovar ile denemeler yapılmıştır.
Çekmeceye düşen Varroalar sayılmıştır. İlaçlama öncesi ve sonrası kovanlardan arı alınarak
örnekleme yapılmış, sonuçlar istatistiki olarak henüz değerlendirilmemiştir.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Parazitoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
33
1.2.2.9. Patoloji Anabilim Dalı
34
1.2.3. ZOOTEKNİ ve HAYVAN BESLEME BÖLÜMÜ
1.2.3.1. Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı
Projenin Adı: Yumurta Tavuklarının İçme Sularına
Verimi ve Yumurta Kabuğu Kalitesi Üzerine Etkileri
Katılan
Farmagülatör’ün
Yumurta
Projenin Niteliği Araştırma
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar Mustafa EREN*, Ş.Şule GEZEN,
Gülay DENİZ, Fatih ORHAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri 17.06.2002 – 06.10.2005
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı Farmavet A.Ş.’den katkı
maddesi ve bazı deneme materyali sağlandı.
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve
Hayvansal Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin Amacı: Yumurta tavukçuluğu veya damızlık tavukçuluk yapan işletmelerde meydana gelen
yumurta kabuğu kalitesindeki bozukluklara bağlı ekonomik kayıpların azaltılması ve tavukların içme
suyuna katılacak Farmagülatör isimli maddenin yumurta verimi üzerine etkisinin incelenmesidir.
Materyal ve Yöntem: Çalışma Veteriner Fakültesi araştırma ve uygulama merkezi, tavukçuluk
ünitesinde toplam 420 adet Lohmann yumurtacı kahverengi melez tavuk içeren 2 ana grup ile
gerçekleştirildi. Denemede yumurta tavuğu kafeslerinden bir katta bulunan bir sıra kafesteki yaklaşık
210 adet tavuğun içme suyuna 0.25/l su dozunda farmagülatör solüsyonu (likit humat) katıldı. Yem ve
yumurtalar 15 günde bir tartılarak yemden yararlanma oranları hesaplandı. Yumurta kabuğu kalitesine
ilişkin değerlendirmeler 30 gün aralıklarla haftanın birbirini izleyen 2 gününde yapıldı. Bu amaçla her
temel gruptan rasgele seçilen 20 adet yumurta kullanıldı. Yumurtalar toplandıktan sonra bir gece oda
sıcaklığında depolandı ve kabuk kalitesi özelliklerine ait ölçümler (kabuk kalınlığı, kabuk kırılma
mukavemeti, kabuk külü) yumurtalar toplandıktan bir gün sonra yapıldı. Yumurta kabuğu kalınlığı
mikrometre, kırılma mukavemeti kuvvet ölçme test cihazı ile belirlendi. Kırık, çatlak yumurta oranı
yumurtanın toplandığı günlerde saptandı.
Projeden elde edilen sonuçlar: Yumurta verimi, likit humat grubunda orta ve geç yumurtlama
periyodunda iyileşti. Likit humat katkısıyla, yem tüketimi erken dönemde azalırken, yemden
yararlanma oranı orta ve geç yumurtlama periyodunda iyileşti. Hasarlı yumurta oranı likit humat
grubunda tüm yumurtlama dönemlerinde önemli düzeyde azaldı. Likit humat grubunda, kabuk külü
orta, geç ve total dönemlerde yükselirken kabuk kalınlığı sadece geç yumurtlama periyodunda
artmıştır. Araştırmada belirlenen diğer parametreler arasındaki farkların önem taşımadığı belirlendi.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular Yumurta tavuğu içme suyuna 0.25/l dozunda likit humat
katkısı yumurta kalitesini olumlu yönde etkilemiştir. Ayrıca likit humat katkısı yaşlı tavuklarda
gençlere göre daha etkili olmuştur. Likit humatın bu yararı, henüz tam olarak bilinmeyen iyon
değişimi ve besin maddesi kullanımındaki etkisiyle ilişkili olabilir.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı,
16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
35
Projenin Adı: Farklı Besleme Yöntemlerinin Süt Sığırlarında Rumen Parametreleri İle Süt Verimi ve
Bileşimi Üzerine Etkisi
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: İsmet TÜRKMEN*, H. Melih
YAVUZ, Hakan BİRİCİK, B. Haluk GÜLMEZ, Hıdır GENÇOĞLU, Birgül BOZAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 18.06.2004 – 18.06.2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi
Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi, Finansal destek, 58.000.000.000 TL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve
Hayvansal Üretim Uygulama ve araştırma Merkezi
Projenin amacı: Bu projenin amacı, süt sığırlarının beslenmesinde değişik kalite ve oranlarda kaba
yem kullanılması ile rasyonlarda meydana gelebilecek enerji eksikliğinin giderilmesi amacıyla
rasyonlara yağ ilave edilme olanaklarının incelenmesi ve ayrıca rasyonların en uygun kaba yem ile en
uygun konsantre yem kompozisyonlarının oluşturulmasını sağlamak üzere kolay eriyebilir
karbonhidrat kaynakları ile kaba yemler arasında sindirilebilirliğe yönelik etkileşimlerin
belirlenmesidir.
Materyal ve Yöntem: Bu çalışma birbirini izleyen 3 bağımsız dönemde, 3 ayrı deneme halinde
gerçekleştirilecektir. Denemelerde 4’ ü rumen kanüllü, toplam 12 baş süt sığırı kullanılacaktır. Her
birinde birer baş kanüllü hayvan bulunacak şekilde 3’ er başlık 4 grup oluşturulacaktır. Bütün
denemeler 14 günü alıştırma ve 7 günü deneme olmak üzere 21’ er günlük periyotlar şeklinde 4x4
latin kare yöntemi ile yürütülecektir. Deneme 1’ de mısır silajı ve samandan oluşan kaba yemler ile
beslenen laktasyondaki süt sığırlarında çeşitli yağ kaynaklarının kullanılmasının, Deneme 2’ de kaba
yem olarak mısır silajı ve buğday samanının kullanıldığı laktasyondaki süt sığırlarına farklı rumen
karbonhidrat yıkılabilirliğine sahip konsantre yem karmaları verilmesinin, Deneme 3’ te ise kolay
sindirilebilir karbonhidratlarca zengin yem maddeleri kullanılarak hazırlanmış konsantre yem
karmalarının farklı lif oranına sahip yonca kuru otu, mısır silajı ve buğday samanı gibi kaba yemlerle
verilmesinin besin maddesi sindirilebilirliği, rumen fermantasyon parametreleri ile süt verimi ve
bileşimi üzerine etkileri araştırılacaktır. Denemelerde rumen fermantasyon parametreleri olarak pH,
laktik asit, uçucu yağ asidi, amonyak azotu değerleri belirlenecektir. Eksternal lignin indikatör
yöntemi ile toplam sindirim yolu besin maddesi sindirilebilirlikleri, çiğneme aktiviteleri, günlük süt
verimi, süt yağ, protein ve yağsız kuru madde değerleri ölçülecektir. Elde edilen veriler minitab
bilgisayar programında istatistik analize tabi tutulacaklardır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Projenin hayvan deneme ve laboratuar kısmı tamamlanmış olup
istatistik ve yazım aşaması devam etmektedir.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı,
16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
36
Projenin Adı: Broyler Yemlerine Organik Asit Katılmasının Besi Performansı ve İnce Bağırsak
Mikrobiyolojisi Üzerine Etkileri
Projenin Niteliği: Tez Projesi
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Gülay DENİZ*, Arzu ÇELİKBİLEK
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri:15.09.2006-30.06.2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: LUNA KİMYA SAN. ve
TİC. A.Ş., Finansal destek, 1000 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim). Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve
Hayvansal Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin amacı: Bu çalışma ile broyler rasyonlarına organik asit katılmasının; canlı ağırlık, canlı
ağırlık artışı, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı, karkas ağırlığı ve karkas randımanı gibi
performans parametreleri ile ince bağırsak ağırlığı, bağırsak pH’sı ve bağırsak mikrobiyolojisi üzerine
etkilerinin araştırılması amaçlanmaktadır.
Materyal ve Yöntem: Denemede toplam 300 adet broyler erkek civciv kullanılmış ve her biri 100
adet hayvan içeren 3 ana grup oluşturulmuştur (Grup 1: Kontrol, Grup 2: Kontrol +
LUNACOMPACID® HERBEX DRY, Grup 3: Kontrol + AVİLAMİSİN). Denemede kullanılacak
yemler özel sektöre ait bir yem fabrikasında hazırlatılmıştır. Araştırma 42 gün sürdürülmüştür.
Araştırmanın başlangıcında ve araştırma süresince her hafta hayvanlar tek tek tartılarak grupların
ortalama canlı ağırlık ve canlı ağırlık artışı değerleri saptanmış ve aynı periyotlarda gruplara ait yem
tüketimleri ve yemden yararlanma oranları hesaplanmıştır. Grupların karkas randımanı; besi sonu canlı
ağırlığının, karkas ağırlığına oranlanması ile hesaplanmıştır. Araştırmanın sonunda, her tekrar
grubundan 4 hayvan servikal dislokasyon yöntemi ile öldürülerek sindirim kanalları alınmıştır. Alınan
sindirim kanallarının 2’si ince bağırsak ağırlıkları ve ince bağırsak pH’sının belirlenmesinde, diğer
2’si ise mikrobiyolojik analizler için kullanılmıştır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Araştırmanın hayvan denemesi yeni bitirilmiş olup, elde edilen
veriler değerlendirme aşamasındadır.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı,
16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
37
Projenin Adı: Süt Sığırı Rasyonlarında Kaba Yemlerin Bir Kısmının Yerine Kaba Yem Olmayan
Selüloz Kaynaklarının Kullanım Olanakları
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Hakan BİRİCİK*, H. Melih YAVUZ,
İ. İsmet TÜRKMEN, B. Haluk GÜLMEZ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 30.03.2001 – 30.09.2005
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi
Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi, Finansal destek, 22.200.000.000 TL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve
Hayvansal Üretim Uygulama ve araştırma Merkezi
Projenin amacı: Bu çalışmanın amacı süt sığırı rasyonlarında kaba yemlerin bir kısmının yerine farklı
oranlarda kaba yem olmayan, mısır gluten yemi(MGY) kullanarak sığırların NDF( Nötral Deterjan
Fibre) gereksinimlerinin karşılanmasıdır.
Materyal ve Yöntem: Projede hayvan materyali olarak 2-4 yaşlı, 4 baş rumen kanülü takılmış süt
sığırı ile 4 baş aynı yaş ve laktasyon dönemlerinde süt sığırı kullanılmıştır. Sığırlar kontrol (%50 kaba
yem+%50 konsantre yem) grubunun dışında kaba yem yerine sırasıyla %10, 18 ve 25 oranlarında kuru
MGY ile yer değiştirilmiş rasyonlar ile beslenmiştir. Rasyonların fiziksel efektif dereceleri
belirlenmiştir. Ayrıca sığırlarda çiğneme aktivitesi ve rumen sıvısında bir gün boyunca saat başı alınan
örneklerde; pH, amonyak azotu ve uçucu yağ asitleri ölçümleri yapılmıştır. Deneme sonunda elde
edilen verileri uygun istatistik programlarla değerlendirilmişlerdir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Kontrol grubunda yer alan ineklerin, çiğneme aktiviteleri ve rumen
pH değeri %18 ve 25 oranında kuru MGY katılan rasyonlardan yüksek bulunmuştur(P<0.05). Toplam
uçucu yağ asitleri bakımından en yüksek grup %25 kuru MGY olan grup olarak tespit edilmiştir.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Araştırma sonunda toplam karma rasyonlarda kaba yemin
bir kısmının yerine (%18 oranın altında) güvenli bir şekilde kuru MGY kullanılabileceği kanısına
varılmıştır.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059
Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
38
1.2.3.2. Zootekni Anabilim Dalı
Projenin Adı: Holstein Besi Danalarının, Ultrasonografi ile Kesim Olgunluğunun Tespit
Edilebilirliği.
Projenin Niteliği: Bağımsız Araştırma
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Abdülkadir ORMAN*, Nureddin
ÇELİMLİ, Serdal DİKMEN, Hakan ÜSTÜNER, Mustafa OĞAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri : 19.06.2006-31.12.2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama
Merkezi Sığırcılık Ünitesi
Projenin Amacı: Holstein ırkı erkek danaların kesim öncesi ultrasound bulguları ile kesim sonrası
karkas bulguları karşılaştırılarak, aralarındaki korelasyon ve optimum kesim zamanının ultrasound
bulgularına dayanılarak tespit edilmesi.
Materyal ve Yöntem: 40 baş Holstein ırkı besi danası üzerinde kesimden 24 saat önce, Columna
Vertebralis’in lateralinde yer alan 12. ve 13. costalar arası bölgeden ultrasound ile Musculus
Longissimus Dorsi (MLD) alanı, MLD derinliği, MLD genişliği ve Deri Altı Yağ Doku (Kabuk Yağı)
kalınlığı ölçülecektir. Kesilen hayvanların 24 saat soğutulup dinlendirilen karkasları üzerinde, daha
önce ultrasound ile ölçümlerin alındığı bölgeden (Columna Vertebralis’in lateralinde yer alan 12. ve
13. costalar arası bölgeden) MLD alanı, MLD derinliği, MLD genişliği ve Kabuk Yağı kalınlığı el ile
ölçülecektir. Bu iki ölçüm arasındaki korelasyon katsayısı hesaplanarak, besi süresinin
sonlandırılmasında ultrasound bulgularının kullanılabilirliği tespit edilecektir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Non-invazif bu metod sayesinde, hızlı ve güvenilir bir şekilde
herhangi bir doku hasarına sebep olmadan, hayvanlar henüz canlı iken vücutlarındaki yağ miktarı, kas
gelişimi ve vücut kompozisyonu hakkında bilgi edinebilmenin mümkün olabilecektir.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Zootekni Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
39
Projenin Adı: İvesi Irkı Erkek Kuzularda Ultrasonografi ile Kesim Olgunluğunun Tespit
Edilebilirliği.
Projenin Niteliği: Bağımsız Araştırma
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Abdülkadir ORMAN*, Nureddin
ÇELİMLİ, Serdal DİKMEN, Hakan ÜSTÜNER, Mustafa OĞAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 19.06.2006-31.12.2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim)
Merkezi Koyunculuk Ünitesi
:U.Ü. Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama
Projenin Amacı: Kesim öncesi hayvanlar üzerinde yapılacak ultrasonografik ölçümlerden elde
edilecek değerler ile kesim sonrası karkas üzerinde yapılacak ölçümler sonucu elde edilecek değerlerin
karşılaştırılarak aralarındaki korelasyonun tespit edilmesi.
Materyal ve Yöntem: 30 baş İvesi ırkı erkek kuzu üzerinde kesimden 24 saat önce, Columna
Vertebralis’in lateralinde yer alan 12. ve 13. costalar arası bölgeden ultrasound ile Musculus
Longissimus Dorsi (MLD) alanı, MLD derinliği, MLD genişliği ve Deri Altı Yağ Doku (Kabuk Yağı)
kalınlığı ölçülecektir. Kesilen hayvanların 24 saat soğutulup dinlendirilen karkasları üzerinde, daha
önce ultrasound ile ölçümlerin alındığı bölgeden (Columna Vertebralis’in lateralinde yer alan 12. ve
13. costalar arası bölgeden) MLD alanı, MLD derinliği, MLD genişliği ve Kabuk Yağı kalınlığı el ile
ölçülerek söz konusu iki ölçüm arasındaki korelasyon katsayısı tespit edilecektir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Ultrasonografinin ucuz ve kolay uygulanabilir bir metot
olması sayesinde kuzu eti kalitesini belirleyen ana faktör olan karkastaki yağ miktarının tespit
edilebilmesi mümkün olabilecektir.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Zootekni Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
40
1.3. YENİ TEKLİF ARAŞTIRMA PROJELERİ
Veteriner Fakültesi bölümlerinde 2006 yılında toplam olarak 27 adet araştırma projesi
sonuçlandırılmıştır. Bölümlere göre araştırma sayıları aşağıdaki tabloda özet olarak verilmiştir.
BÖLÜM ADI
ARAŞTIRMA SAYISI
VETERİNER HEKİMLİĞİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ
Anatomi Anabilim Dalı
1
Biyokimya Anabilim Dalı
-
Fizyoloji Anabilim Dalı
2
Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı
6
HASTALIKLAR ve KLİNİK BİLİMLERİ BÖLÜMÜ
Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı
-
Cerrahi Anabilim Dalı
-
Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı
-
Dölerme ve Sun’i Tohumlama Anabilim Dalı
-
Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı
1
İç Hastalıkları Anabilim Dalı
-
Mikrobiyoloji Anabilim Dalı
2
Parazitoloji Anabilim Dalı
2
Patoloji Anabilim Dalı
-
ZOOTEKNİ ve HAYVAN BESLEME BÖLÜMÜ
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı
11
Zootekni Anabilim Dalı
2
TOPLAM
41
27
1.3.1. VETERİNER HEKİMLİĞİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ
1.3.1.1. Anatomi Anabilim Dalı
Projenin Adı: İnsan ve Köpek Bağırsaklarının Matematiksel Modellenmesi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırmalar: Hüseyin YILDIZ*, Bahri
YILDIZ, Kadri ARSLAN, İhsaniye (İKİZ) ÇOŞKUN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Ekim 2002 – Ekim 2005
Projeyi Destekleyen Kurum yada Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
Proje, Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Başkanlığı tarafından desteklenmektedir.
Destek miktarı: 13.000.000.000. TL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):
Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Uludağ
Üniversitesi Tıp Fakültesi
Projenin Amacı: Sindirim sisteminin önemli bir kısmını oluşturan bağırsakların matematiksel
formülüne dayanarak modellenmesi amaçlanmıştır. Özellikle günümüzde lüks olmaktan uzaklaşmaya
başlayan yapay organ yapımı çalışmaları ve nakilleri güncellik kazanmıştır. Bu önemleri nedeni ile
bazı organ modelleme çalışmaları yapılmaktadır Ayrıca Eğitim amaçlı çalışmalarda özellikle beşeri
sahada kadavra sıkıntısı nedeni ile anatomik maket modelleri ticari önem kazanmış ve çalışma ile
bunun alt yapısı hazırlanmış olacaktır. Açıklanan gerekçelerle modellemenin güncellik kazandığı
gerçeği ile çalışma projelendirilmiştir.
Materyal ve Yöntem: İnsan ve köpek, sindirim sistemlerinin benzerliği ve köpeklerin deneysel
amaçlı sıkça kullanılan bir canlı olması nedeni ile materyal olarak seçilmiştir. İnsan ve köpek
kadavralarından hazırlanacak bağırsak piyeslerinin fotoğrafları çekilecek. Dijital fotoğraf makinesi ile
çekilen yüksek çözünürlüklü bu fotoğraflar ve kadavra üzerinde yapılacak olan morfolojik gözlemleri
takiben bulgular değerlendirilerek bilgisayar ortamına aktarılacak ve Mapple programında bu yapıların
matematiksel formülasyonları geliştirilecek. Bu formüllere göre çizdirilecek olan bağırsakların üç
boyutlu görüntüleri elde edilecektir. Organ modellemesi için temel olan bu görüntüler vasıtası ile
aslına uygun kopyalarının gerçekleştirilmesi sağlanacaktır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar:
Yapay organların geliştirilmesinde matematiksel
formülasyonların kullanılabilirliliği ve bu sayede modellenen organın değiştirilecek organ ile
morfolojik yapısı ve ölçülerinin birebir uyumlu hale getirilmesi sağlanmıştır.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Özellikle günümüzde lüks olmaktan uzaklaşmaya başlayan
yapay organ yapımı çalışmaları ve nakilleri güncellik kazanmıştır. Bu önemleri nedeni ile aslına uygun
organ modelleme çalışmalarına ışık tutacak nitelikte bir çalışmadır. Ayrıca eğitim amaçlı çalışmalarda
özellikle beşeri sahada kadavra sıkıntısı nedeni ile anatomik maket modelleri ticari önem kazanmış ve
çalışma ile bunun alt yapısı hazırlanmıştır.
Yayınlandığı Yer: Turkish Journal Veterinary Animal Science, 30, 483-486, 2006.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Anatomi Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
42
1.3.1.2. Biyokimya Anabilim Dalı
43
1.3.1.3. Fizyoloji Anabilim Dalı
Projenin Adı: Sacchoromyces Cerevisiae ve Sodyum Bikarbonatın Kıvırcık Koyunlarda Bazı Rumen
ve Kan Parametreleri İle Besi Performansı Üzerine Etkileri
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırmacı: Nurten GALİP*, Cenk AYDIN, İ.
İsmet TÜRKMEN, Hakan BİRİCİK
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2001-2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi
Bilimsel Araştırma Projeleri Komüsyonu, 12.655.000.000 TL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim)Uludağ Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Araştırma ve Uygulama
Merkezi'ndeki Koyunculuk Ünitesi
Projenin Amacı: Kısa sürede fazla canlı ağırlık artışı sağlamak amacıyla yapılan yoğun yemle
besleme şartlarında, asidozis problemlerinin ortaya çıkma olasılığı oldukça yüksektir. Bu nedenle
projede rasyona asidozisi azaltıcı yönde etki edecek tampon madde olarak sodyum bikarbonat,
probiyotik olarak da Saccharomyces cerevisiae ilave edilmesi düşünüldü. Amacımız entansif şartlarda
yapılan yetiştirmelerde besi performansını arttırarak ekonomik fayda sağlayacak sonuçları araştırıcı ve
üreticilerin yararına sunmaktır.
Materyal ve Yöntem: Araştırmanın birinci aşamasında dört hayvan üzerinde latin kare yöntemine
göre 4x4) dört deneme uygulanırken 2. aşaması 8’erli toplam 32 kuzu üzerinde 4 deneme şeklinde
gerçekleştirildi. 1.deneme kontrol grubu olup konsantre ağırlıklı yemle beslendi, 2.denemede
konsantre ağırlıklı yeme ilaveten maya (YS) katıldı. 3.denemede konsantre ağırlıklı yeme ilaveten
sodyum bikarbonat (BC) katıldı. 4. denemede konsantre ağırlıklı yeme ilave olarak maya ve sodyum
bikarbonat (BC+YS) katıldı.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırmanın birinci aşamasında, BC ve BC+YS ile beslenen
koçlarda 6. saatte rumen pH’sı kontrol grubu ve YS ile beslenenlere göre yüksekti. Plasma sodyum
değeri YS ve BC+YS ile azaldı. BC, YS ya da BC+YS’nin diğer rumen ve kan parametreleri üzerinde
önemli bir etkisi olmadı. Araştırmanın ikinci aşamasında, YS, BC ya da BC+YS’nin yem alımı canlı
ağırlık kazancı ve yemden yararlanma üzerine önemli bir etkisi olmadı. Bununla birlikte YS ve BC
kan parametreleri üzerinde önemli değişikliklere neden oldu.
Uygulamaya Aktarılacak Bilgiler: Probiyotik olarak yeme katılan maya kültü ve sodyum
bikarbonatın yem alımı, canlı ağırlık kazancı ve yemden yararlanma üzerine önemli bir etkisi olmadı.
Yayınlandığı yer: Araştırmanın birinci aşaması, Animal Physiology and Animal Nutrition dergisinde
yayımlanacaktır (Baskıda). Araştırmanın ikinci aşaması henüz yayımlanmadı.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Fizyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
44
Projenin Adı: Uzun Süreli Kalori Kısıtlaması Uygulanılan Ratlarda Farklı Şiddetlerde Yaptırılan
Yüzme Egzersizlerinin Bazı Dokulardaki Oksidatif Hasar, Antioksidan Enzim Aktiviteleri ve
Elektrolit Dengesi Üzerine Etkileri
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi.
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırmacı: Cenk AYDIN*, Şenay
KOPARAN, Erdal İNCE
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi 06-2003 / 02-2006.
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı
Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu, 10.000 YTL. U.Ü. Tıp Fakültesi, Deney
Hayvanları Yetiştirme ve Araştırma Merkezi, Deney hayvanlarının temini, bakımı. U.Ü. Veteriner
Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı, Örneklerin çalışılması. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi Tıbbi Biyolojik Bilimler Laboratuarı, Örneklerin çalışılması.
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Fizyoloji Anabilim
Dalı.
Projenin Amacı: Fiziksel egzersiz serbest radikal üretimine yol açarak oksidatif strese neden
olmaktadır. Serbest radikal üretimindeki artış özellikle eksik/bozulmuş antioksidan durumlarında lipid
peroksidasyonu ve doku hasarına yol açmaktadır. Bu çalışmada, farklı şiddetlerde yüzme egzersizi
yaptırılan erişkin erkek sıçanlarda farklı dokularda oksidatif stres ve antioksidan enzim sistemleri ile
elektrolit dengesini ne şekilde etkileyebileceğinin ortaya konulması amaçlanmaktadır.
Materyal ve Yöntem: Altmış adet, erkek Sprague-Dawley sıçan diyet kısıtlaması (DK) ve ad libitum
(AL) olarak iki ana gruba ayrıldı. Her grup kendi arasında sedanter, submaksimal egzersiz ve
maksimal yüzme egzersizi olarak gruplandırıldı. Submaksimal egzersiz grubundaki hayvanlar 5
gün/hafta/8 hafta yüzdürülürken, maksimal egzersiz grubuna bir defada yüzebildiği kadar yüzme
esasına dayanan bir egzersiz uygulandı. Egzersizler sonucu ortaya çıkabilecek oksidatif stres ve
antioksidan enzim etkinlikleri ile elektrolit dengesini ne şekilde etkileyebileceği farklı parametreler
ölçülerek değerlendirildi.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Sonuç olarak, altı ay süresince uygulanan uzun süreli diyet
kısıtlamasının, erkek Sprague-Dawley sıçanlarda, farklı şiddetlerde yüzme egzersizi ile oluşturulan
oksidatif strese karşı koruyucu olabileceği gösterildi.
Uygulamaya Aktarılacak Bilgiler: Uzun süreli diyet kısıtlamasının, sıçanlarda, farklı şiddetlerde
yüzme egzersizi ile oluşturulan oksidatif strese karşı koruyucu etkisi oldu.
Yayınlandığı Yer: Araştırmanın ilk kısmı ‘Cell Biochemistry and Function’ dergisinde (2005) baskı
aşamasındadır. İkinci kısmının da yayın hazırlığı tamamlanmıştır.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Fizyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
45
1.3.1.4. Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı
Projenin Adı: Acı Kırmızı Biberli Rasyonla Beslenen Kanatlı hayvanlarda Gonodotrop Hücreler
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar : ERDOST*, H., ÇAVUŞOĞLU, I.,
YAKIŞIK, M., ÖZFILIZ, ZIK,B
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2000-2005
Projeyi Destekleyen Kurum ve Kuruluşlar: Uludag Üniversitesi Araştırma Fonu
Projenin Yürütüldüğü yer ( Birim ) : Histoloji-Embriyoloji ABD.
Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek) : Yumurtadan çıkış döneminden
itibaren acı kırmızıbiberli rasyonla beslenen tavuk ve horozların hipofizinde gonodotrop hücreler
elektron mikroskobik düzeyde incelenmiştir.
Materyal ve Yöntem: 50’şer adet erkek ve dişi günlük civciv kullanılmıştır. Kontrol gruplarını
oluşturan dişi ve erkek 25’er adet civciv normal rasyonla, diğerleri yemlerine %1 oranında acı kırmızı
pul biber(1kg yeme 10gr) katılarak beslenmiştir. Bakım ve besleme 20 hafta devam ederek, her ay
sonunda her gruptan 10’ar hayvan total perfüzyonla tespit işlemleri yapıldıktan sonra hipofiz bezleri
çıkartılmıştır. Elektron mikroskopi için alınan parçalar Kornovsky yöntemine uygun olarak üçlü tespit
işleminden geçirilmiştir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Elektron mikroskobik incelemeler sonucunda acı kırmızıbiberli
rasyonla besleme hem horozların hem de tavukların gonodotrop hücrelerinde aktivite artışına
sebep olmuştur.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bir günlük yaştan itibaren acı kırmızıbiberli rasyonla
beslenmenin genital sistemin aktivite kontrolünü elinde tutan hipofiz bezine olumlu etkileri
saptanmıştır. Kanatlı hayvan yetiştiriciliğinde, diyetlerde yumurta sarısına istenen koyuluğu sağlamak
amacıyla kullanılan kırmızı acı biberin, erken gonadal gelişimi sağlayacak aktiviteyi uyarması kanatlı
hayvan sektörüne katkı sağlayacaktır.
Yayınlandığı Yer: Indian Vet. J. 83, 419-423, 2006.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Histoloji- Embriyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü,
Bursa
e-mail: [email protected]
46
Projenin Adı: Acı Kırmızı Biberli Rasyonla Beslenen Tavuk ve Horozlarda FSH ve LH Hücreleri
Projenin Niteliği( Tez, Araştırma, Uygulama ): Araştırma
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: ERDOST*, H ., ÖZER, A.
YAKIŞIK, M., ÖZFILIZ, ZIK, B
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2000-2005
Projeyi Destekleyen Kurum ve Kuruluşlar: Uludag Üniversitesi Araştırma Fonu
Projenin Yürütüldüğü yer (Birim): Histoloji-Embriyoloji ABD.
Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Yumurtadan çıkış döneminden
itibaren acı kırmızıbiberli rasyonla beslenen tavuk ve horozların hipofizinde FSH ve Lh hücreleri
immunohistokimyasal olarak incelenmiştir.
Materyal ve Yöntem: 50’şer adet erkek ve dişi günlük civciv kullanılmıştır. Kontrol gruplarını
oluşturan dişi ve erkek 25’er adet civciv normal rasyonla, diğerleri yemlerine %1 oranında acı kırmızı
pul biber(1kg yeme 10gr) katılarak beslenmiştir. Bakım ve besleme 20 hafta devam ederek, her ay
sonunda her gruptan 10’ar hayvan total perfüzyonla tespit işlemleri yapıldıktan sonra hipofiz bezleri
çıkartılmıştır. Hipofizde FSH ve LH lokalizasyonunun değerlendirilmesi immunohistokimyasal
işaretleme tekniği olan işaretli avidin-biotin (LAB) tekniği (28) ile yapılmıştır.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: İmmun boyamalar sonucu elde edilen FSH ve LH pozitif
reaksiyonlar değerlendirildiğinde deney gruplarındaki olumlu gelişme elektron mikroskobik
bulgular ile de desteklenmektedir. FSH ve LH hormonlarının sentez aktivitesindeki artış, bu
hormonların etkin olduğu gonadal gelişimi olumlu yönde etkileyecektir.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bir günlük yaştan itibaren acı kırmızıbiberli rasyonla
beslenmenin genital sistemin aktivite kontrolünü elinde tutan hipofiz bezine olumlu etkileri
saptanmıştır. Kanatlı hayvan yetiştiriciliğinde, diyetlerde yumurta sarısına istenen koyuluğu sağlamak
amacıyla kullanılan kırmızı acı biberin, erken gonadal gelişimi sağlayacak aktiviteyi uyarması kanatlı
hayvan sektörüne katkı sağlayacaktır.
11.Yayınlandığı Yer: Journal of Food, Agriculture&Environment Vol 4 (1): 119-23, 2006.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Histoloji- Embriyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü,
Bursa
e-mail: [email protected]
47
Projenin Adı: Beyaz Yeni Zelanda Tavşan Derisinin Histolojik ve Morfometrik İncelenmesi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Artay YAĞCI, Berrin ZIK*,
Cevdet OGUZ, Korhan ALTUNBAŞ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2005
Projeyi Destekleyen Kurum ve Kuruluşlar: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) : Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı
Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Çalışma deri endüstrisinde
kullanılan beyaz Yeni Zelanda Tavşan Derisinin yapısını, histolojik olarak incelemek amacıyla
planlanmıştır.
Materyal ve Yöntem: 10 dişi ve 10 erkek beyaz Yeni Zelanda Tavşanı Uludağ Üniversitesi Deney
hayvanları araştırma merkezinden temin edildi. Hayvanların dorsal bölgesinden 1 cm. büyüklüğünde
alınan deri örnekleri formol alkol ve formol saline tesbitine konuldu. Formol- Saline tespitindeki deri
örnekleri krostat ile 15 µm kalınlığında kesilerek, deride lipidi belirlemek için Oil red O (0R) ile
boyandı. Formol- Alkol tespitindeki deri örnekleri yüzeye paralel ve dikey olmak üzere parafinde
bloklandı ve 5 mikron kalınlığında kesildi. Alınan kesitlerde, genel yapının gözlenmesi için
Crossmanın modifikasyonu ile triple boyama, retiküler fibrilleri ve bazal membranı gözlemek için
Gümüş- Orsein- Anilin(SOA), kollajen ve elastik fibrilleri incelemek için Orsein- Anilin (OA), keratin
ve prekeratinin varlığını belirlemek için Ayoup Shklar’ın asit fuksin ve anilin blue- orange G
(AFABO) boyama yöntemi uygulandı.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Total deri ve dermis kalınlıkları bakımından dişi ve erkek tavşanlar
arasında istatistiki önem belirlendi (p< 0.5). Stratum papillare total derinin %58-60 ını
oluşturmaktadır. Bağdokunun kollajen fibrilleri, derinin 5 katmanında da horizantal olarak yerleştiği
ve elastik ipliklerin ise derinin 2. katmanında daha yoğun olduğu belirlendi. Sunulan çalışmada tüm
primer ve sekonder kıl folliküllerin medullalı ve vesikül içerdiği gözlendi. Kıl follikül sayıları
bakımından dişi ve erkek deriler arasında istatistiki bir fark gözlenmedi. Tavşan derlerinde ter bezleri
bulunmazken, yağ bezleri dişilerde erkeklere göre daha yoğundu.
Uygulamaya aktarılabilecek Bulgular: Sonuçta, dermisin kalın olması ve kollajen fibrillerin gevşek
olmasından dolayı Beyaz Yeni Zelanda Tavşan derisinin deri endüstrisinde kullanılmak için uygun
olmadığı sonucuna varıldı.
Yayınlandığı Yer: Indian Veterinary Journal. Vol. 83 (12) 876-81, 2006.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Histoloji- Embriyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle
Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
48
Projenin Adı: Gelişen ve Erişkin Rat Testislerinde Insülin Like Growth faktör-1 reseptörünün (IGFIR) immunohistokimyasal Yerleşimi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Artay YAĞCI, Berrin ZIK*.
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2005-2006
Projeyi Destekleyen Kurum ve Kuruluşlar: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) : Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı
Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Çalışma, farklı yaşlardaki rat
testislerinde IGF-IR dağılımını belirlemek amacıyla planlanmıştır.
Materyal ve Yöntem: Hayvanlar standart diet ve su ile serbest olarak beslenerek 12 saat karanlık, 12
saat aydınlık ortamda tutuldu ve doğum sonrası 19, 50, 70 gün ve erişkin 10 aylık olacak şekilde
gruplandırıldı. Sıçanlar Na pentobarbital ile öldürülerek testis dokuları alındı ve Bouin tespit
solusyonuna konuldu. Tespit sonrası dokular dereceli alkollerden geçirilerek parafinde bloklandı.
Parafin bloklardan alınan 5µm. kalınlığındaki kesitlere indirekt streptavidin Biotin
immunohistokimyasal yöntem uygulandı.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Postnatal 19. günde spermatogonialarda orta şiddette, hem leptoten
hemde zigoten primer spermatositlerde zayıf immun reaksiyon gözlendi. Postnatal 35. günde pakiten
primer spermatosit ve leydig hücrelerinde zayıf immün reaksiyon gözlendi. 50. ve 70. günlerde Leydig
hücrelerinde ve elongate spermatidlerde yoğun immunreaksiyon gözlenirken, reaksiyon şiddeti 10.
ayda elongate spermatitlerde azaldı.
Uygulamaya aktarılabilecek Bulgular: Sonuçlara göre IGF-IR testisin fonksiyonunda ve germ
hücrelerin gelişmesinde önemli rol oynar.
Yayınlandığı Yer: Anatomia, Histologia, Embriyologia, Vol. 35 (5), 305-309, 2006.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Histoloji- Embriyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü,
Bursa
e-mail: [email protected]
49
Projenin Adı: Rat barsaklarında
immunohistokimyasal Yerleşimi
Insülin
Like
Growth
faktör-1
reseptörünün
(IGF-IR)
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Berrin ZIK*, Artay YAĞCI,
Korhan ALTUNBAŞ, Mine Yakışık.
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2005-2006
Projeyi Destekleyen Kurum ve Kuruluşlar: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) : Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı
Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Çalışma, erişkin rat barsaklarının
tüm katmanlarında IGF-IR dağılımını belirlemek ve barsak bölgeleri arasındaki farklılıkları incelemek
amacıyla planlanmıştır.
Materyal ve Yöntem: İmmunohistokimya için poliklonal anti IGF-IR primer antikor ve LASAB kit
kullanılarak doku kesitlerine standart Streptavidin Biotin Peroksidaz kompleks tekniği uygulandı.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: IGF-IR ince barsakların villilerinde ve kript epitellerinde belirlendi
ve bu reseptörün hücrelerin gelişimi ve farklılaşmasında önemli rol oynadığı belirlendi.
Uygulamaya aktarılabilecek Bulgular: Sonuç olarak, IGF-IR kolonun bölünmeyen farklılaşmış
hücrelerinde mitojenik uyarımdan ziyade kısa süreli metabolik etkiye sebep olduğu belirlendi.
Yayınlandığı Yer: Bulletein of the Veterinary Institute in Pulawy, Vol. 50, 225-229, 2006.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Histoloji- Embriyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle
Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
50
Projenin Adı: Diyabetli Fare Testislerinde Epidermal Growth Faktör Reseptörünün (EGFR)
İmmunohistokimyasal Yerleşimi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Korhan ALTUNBAŞ, Nesrin
ÖZFİLİZ, Artay YAĞCI, Berrin ZIK*.
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2005-2006
Projeyi Destekleyen Kurum ve Kuruluşlar: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) : Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Çalışma, deneysel olarak diyabet
oluşturulan Swis Albino erkek farelerin testislerinde EGFR varlığını belirlemek için planlanmıştır.
Materyal ve Yöntem: Hayvanlar kontrol ve deney olmak üzere 2 gruba, bunlarda 1,2,3 haftalık
olmak üzere 3 alt gruba ayrıldı. Deney grubuna, taze hazırlanmış (soğuk 0,1 % sitrat buffer içinde STZ
çözdürüldü) STZ intraperitonel olarak 200mg /kg canlı ağırlığa tek doz halinde enjekte edildi. Kontrol
grubuna sadece buffer enjekte edildi. 3 gün sonra kan glukoz seviyeleri striple ölçüldü ve glisemi
seviyesi 300mg/dl yukarısında olan hayvanlar deney grubuna alındı. Bu hayvanlar servikal
dislokasyonla öldürülerek testisleri çıkartıldı ve Bouin solusyonunda tespit edilerek parafinde
bloklandı. EGFR için Avidin-Biotin immunohistokimyasal yöntem uygulandı. Prosedür ABC boyama
kiti kullanılarak gerçekleştirildi.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: EGFR fare testislerinin Leydig hücrelerinde gözlendi ve
reaksiyonun şiddeti diyabetli grupta farklıydı.
Uygulamaya aktarılabilecek Bulgular:
Sonuç olarak,
immunreaksiyonundaki azalması infertilitenin sebebi olabilir.
Diyabetli
farelerde
Yayınlandığı Yer: Bulletein of the Veterinary Institute in Pulawy, Vol. 50, 405-408, 2006.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Histoloji- Embriyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle
Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
51
EGFR
1.3.2. HASTALIKLAR ve KLİNİK BİLİMLERİ BÖLÜMÜ
1.3.2.1. Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı
1.3.2.2. Cerrahi Anabilim Dalı
1.3.2.3. Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı
1.3.2.4. Dölerme ve Sun’i Tohumlama Anabilim Dalı
52
1.3.2.5. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı
Projenin Adı: Kaşar ve Beyaz Peynirin Yapım ve Olgunlaşma Sürecinde Aflatoksin M1'in (AFM1)
Stabilitesi ve Etki Eden Faktörler.
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: H.Hüseyin ORUÇ*, Recep ÇIBIK,
Engin YILMAZ, Ömer KALKANLI
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 12.11.2002-12.06. 2004 (2005 Aralık ayı sonuna kadar uzatma
verilmiştir)
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
U.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri:12.000.000.000TL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji A.D.
Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Bu çalışmayla, farklı miktarlarda
protein içeriği ve yapılış tekniğine sahip olan ve ülkemizde yoğun olarak tüketilmekte olan, kaşar ve
beyaz peynirde AFM1'in dağılımı ve buna etki eden faktörler belirlenmesi.
Materyal ve Yöntem: AFM1 analizleri, imunoaffinite kolon (IAK) ile AFM1'in numuneden
ayrıştırılmasını takiben (temizleme) HPLC ile floresan dedektörü kullanılarak yapılmıştır.
Projeden elde edilen ara sonuçlar: Projenin deneysel aşaması bitirilmiş, beyaz peynir ve kaşar
peynirlerinde AFM1’in peynir altı suyu, salamuraya geçiş oranları ve zamana göre değişimleri
belirlenmiştir.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Sonuçlar sütlerde bulunabilecek AFM1’in beyaz peynirde
%46-54 arasında kalıp, kalanı peynir altı suyuna geçerken ve kaşar peynirlerinde bu oran %40-46
arasında değiştiği gözlenmiştir. Beyaz peynir ve kaşar peyniri Türkiye’de yaygın olarak tüketildiği
için sütteki AFM1 ne kadarının bu peynirlerde kaldığının bilinmesi önemlidir. Ayrıca peynir altı suları
da hayvan beslenmesinde kullanılabildiği için içerdikleri AFM1 hayvan sağlığı açısından önemlidir.
Yayınlandığı Yer: Oruc, H.H., Cibik, R., Yilmaz, E. and Kalkanli, O., “Distribution and Stability of
Aflatoxin M1 During Processing and Ripening of Traditional White Pickled Cheese”, Food Addit.
Contam.,23(2), 190-195 (2006).
Oruc, H.H., Cibik, R., Yilmaz, E. and Gunes, E.: “Fate of aflatoxin M1 in Kashar cheese”, J. Food
Safety (yayına kabul edildi, 2007 yılı başında yayın
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle
Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
53
1.3.2.6. İç Hastalıkları Anabilim Dalı
54
1.3.2.7. Mikrobiyoloji Anabilim Dalı
Projenin Adı: Türkiye’de Bovine Viral Diarrhea Virus Tip-2 (BVDV-2) Enfeksiyonu Varlığının
Serolojik, Virolojik ve Moleküler Genetik Yöntemlerle Araştırılması
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama) Araştırma
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Kadir YEŞİLBAĞ*,, Mathias
KÖNİG, Zeki YILMAZ, Heinz-Juergen THİEL
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri 05.Ekim.2004 – Ekim 2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı Uludağ Üniversitesi,
Veteriner Fakültesi, Justus-Liebig ÜniversitesiGiessen Veteriner Fakültesi, Almanya; 37.534 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Uludağ Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Mikrobiyoloji A.B.D;
Justus-Liebig ÜniversitesiGiessen Veteriner Fakültesi Viroloji Enstitüsü, Almanya
Projenin Amacı: Türkiye’de sığırlarda Bovine Viral Diarrhea Virus Tip-2 (BVDV-2) enfeksiyonu
varlığının araştırılması amacıyla BVDV-1 ve BVDV-2 ‘ye karşı immun yanıt düzeylerini ve
seroprevalans değerlerinin belirlenmesi, saha izolatlarının genetik karakterizasyonunun
gerçekleştirilmesi.
Materyal ve Yöntem Serolojik çalışmalar BVDV-1 ve BVDV-2 suşlarına karşı Virus Nötralizasyon
testi kullanılarak; BVDV saha suşlarının elde edilmesi virus izolasyon-peroksidaz bağlı antikor tekniği
kullanılarak; genetik karakterizasyon ise baz dizini analizi ile gerçekleştirilecektir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Türkiye’de BVDV enfeksiyonun epidemiyolojisine ilişkin verileri
genişletmek, BVDV-2 enfeksiyonu varlığını ve oranı belirlemek, saha izolatlarının genetik
özelliklerini ve yakınlıklarını belirlemek
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Türkiye’de BVDV’nin sirkule olan suşlarının genetik
olarak tespit edilmesi, uygulanacak kontrol programlarında ve aşı geliştirme çalışmalarında ışık
tutacaktır.
Yayınlandığı Yer: *Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
55
Projenin Adı: Kanatlı Etlerinden Salmonella Aranması için Kapiller Polimeraz Zincir Reaksiyonu
(UÜ BPB 2002/39)
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Tez
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: K. Tayfun ÇARLI*, Ayşegül
EYİGÖR, Elçin GÜNAYDIN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2002-2005
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi
Bilimsel Projeleri Birimi, 50.000 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Kanatlı Hastalıkları
Teşhis Laboratuarı
Projenin Amacı: Tavuk etlerinde Salmonella varlığını ortaya koyan PCR-tabanlı hızlı güvenilir bir
yöntem geliştirmektir.
Materyal ve Yöntem: Bu amaçla, Bursa’daki hipermarketlerden, but, kanat ve boyun parça etlerinden
toplam 100 adet tüketim süreleri göz önünde bulundurularak ambalajlarında alındı ve Salmonella
izolasyonu için standart bakteriyolojiye tabi tutuldu.Bu amaçla, “United States Food and Drug
Administration, Center for Food Safety and Applied Nutrition”ın yayınladığı “Bacteriological
Analytical Manual”da tanımlanan Salmonella izolasyon işlemi uygulandı. Ayrıca örneklerin tümünde
Salmonella varlığı kapillar PCR ile araştırıldı. Testlerin öncesinde kapiller PCR’ın optimizasyonu
yapıldı ve deteksiyon limiti saptandı.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Optimize edilen PCR’ın Salmonella enterica ssp. enterica serovar
Enteritidis 64K stok kültürü (6 x 108 CFU ml-1) ile yapay kontamine örneklerinin deteksiyon limitleri
tetrathionate broth (TTB), Rappaport Vassiliadis broth (RVB) ve selenite cystine broth (SCB) için
sırasıyla 6.6 x 101, 6.6 x 101 ve 6.6 x 104 CFU ml-1 olarak bulundu. Ayrıca bakteriyolojinin deteksiyon
limiti ise TTB ve SCB için 6 CFU ml-1 ve RVB için 6 x 101 CFU ml-1 bulundu. Toplam 200 örnek
(100 tavuk, 100 hindi eti) optimize cPCR ve bakterioloji ile test edildi. Tavuk etlerinin %8 ve
%6’sında sırasıyla cPCR ve standard bakteriyoloji ile Salmonella bulundu. Altı Salmonella izolatından
4’ü serogrup D, 2’si de serogrup B olarak gruplandırıldı. Sonuç olarak TTB’un hem yapay hem de
doğal örneklerde RVB ve SCB kültürlerine göre cPCR’da daha doğru sonuç verdiği belirlendi.
Salmonella cPCR, 18 saatlik TTB birincil zenginleştirmesinden yaklaşık 40 dakika içinde kanatlı
etinde Salmonella varlığını belirleyebilmektedir.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu çalışmada, kanatlı etlerinin TTB’da 18 saatlik ön
zenginleştirmesinden Salmonella hızlı tanısını koyabilen ve düşük örnek akışlı/ sınırlı bütçeli
laboratuarlarda kullanılabilecek bir cPCR geliştirilmiştir.
Yayınlandığı Yer E. Gunaydin, A. Eyigor and K.T. Carli, A capillary polymerase chain reaction for
Salmonella detection from poultry meat, Letters in Applied Microbiology ISSN 0266-8254, basım
aşamasında.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
56
1.3.2.8. Parazitoloji Anabilim Dalı
Projenin Adı: Ev Tozu Akar Alergenlerinin Alum ile Denatürasyonu
Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama ) Araştırma
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Şevki Z.COŞKUN*, Levent
AYDIN, Ender GÜLEĞEN, Firdevs MOR
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Eylül 2003 – Mart 2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı
Uludağ Üniversitesi Araştırma Fonu, 6.500,00 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Parazitoloji A.B.D.
Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Ev tozu akar alergenleri denatüre
edilecek ve bu alergenler nedeniyle astım atakları yaşayan hastalara daha uygun yaşam alanları
sunulacaktır.
Materyal ve Yöntem Doğal ve etkili bir protein denatüre edici olarak Alum’un, %15’lik solüsyonu
9g/m² halı dozunda kullanılmıştır. Çalışmada kullanılan 40 adet halının yarısına alum uygulanmış,
diğer yarısı ise kontrol tutulmuştur. İlaçlanan halılardan 24 saat sonra alınan toz örnekleri Der p 1
yönünden ELISA ile incelenmiştir. İlaçlanan ve kontrol tutulan halılardan alınan değerler
karşılaştırılmış, istatistiki analizler, Mann–Whitney U ve Student (t) testleri ile yapılmıştır.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Akar alergenleri %97.92 oranında denatüre edilmiştir.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu alergenler nedeniyle astım atakları yaşayan hastaların
akut ataklarının azaltılması ve daha rahat yaşam koşullarında yaşamaları sağlanabilecektir.
Yayınlandığı Yer: Coşkun, Ş, Aydın, L, Güleğen E ve Mor F. 2006: Reduction of house-dust mite
allergen concentrations in carpets by aluminium potassium sulfate dodecahydrate (alum) Allergy and
Asthma Proceedings. Vol.27, No.5 350-353
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Parazitoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
57
Projenin Adı:
Değişik nem oranları ve sıcaklık derecelerinde Echinococcus granulosus
protoskolekslerinin viabilite-enfektivitelerinin incelenmesi ve köpeklerde koproantijenlerinin aranması
Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Recep TINAR*, Bayram ŞENLİK, A.
İhsan DİKER
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri 01.01. 2003 – 09.01. 2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi
Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu, 34.020,00 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji A.B.D.
Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek):
Materyal ve Yöntem: Projenin ilk aşamasında değişik nem oranları ve sıcaklık derecelerine tabi
tutulan koyun hidatik kistleri içindeki protoskolekslerin canlılık süreleri eosin boyama yöntemi ile
belirlenip canlı kalma süreleri belirlenmiş, sonrasında köpekler enfekte edilerek otopsileri yapılmış ve
sonuçlar karşılaştırılmıştır. İkinci aşamada yapılması planlanan enfekte edilen köpeklerin dışkılarında
ELISA yöntemiyle koproantijen aranması Kopro-antijen ELISA kitinin temininde yaşanan sıkıntılar
nedeni ile gerçekleştirilememiştir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Viabilite denemelerinde her ısı derecesi için protoskolekslerin en
uzun canlı kalma süreleri yüzde oranları ile birlikte; -100C ve % 50 nem düzeyinde % 6,4 canlılık
oranıyla 53 saat, 00C ve % 60 nem düzeyinde % 1 canlılık oranıyla 42 gün, 100C ve % 65 nem
düzeyinde % 8 canlılık oranıyla 24 gün, 200C ve % 70 nem düzeyinde % 15,3 canlılık oranıyla 10 gün,
300C ve % 75 nem düzeyinde % 8,6 canlılık oranıyla 3 gün, 40 0C ve % 80 nem düzeyinde % 0,6
canlılık oranıyla 2 gün olarak bulunmuştur. Enfektivite denemelerinde ise enfeksiyondan sonraki 2949. günlerde nekropsileri yapılan birinci, dördüncü ve altıncı grup köpeklerde olgun E.granulosus’a
rastlanmamış, ikinci gruptakilerden 200, 250, 320; üçüncü gruptakilerden 25, 34, 39; beşinci
gruptakilerden 25, 40, 56; kontrol grubundakilerden 1100, 1400, 2100 adet E.granulosus toplanmıştır.
Bu çalışmadan elde edilen verilere göre iklim koşulları göz önüne alındığında ölen veya çevreye atılan
hayvan karkaslarında ya da karaciğerlerde E.granulosus kistleri içinde bulunan protoskolekslerin, kış
aylarında 53 saat ile 42 gün, bahar aylarında 10-24 gün, yaz aylarında da 2-3 gün kadar canlı
kalabilecekleri ve köpekler için enfeksiyon kaynağı oluşturabileceği düşünülmektedir.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bölgemizde ortalama sıcaklığın 00C ve 100C dolaylarında
olduğu kış ayları ve ilkbaharın ilk dönemlerini kapsayan 5 aylık dönem, hem protoskolekslerin
viabilitelerinin daha uzun süre devam etmesi, hem de kokuşmanın diğer ısı derecelerine nazaran daha
az gerçekleşmesi, sonkonak köpeklerin ve diğer kanidelerin enfeksiyonu açısından en riskli dönem
olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dönemde özellikle mezbahalarda gerekli hijyen, sanitasyon ve
korunma önlemlerini artırmak, enfeksiyon tehlikesini büyük bir oranda azaltacaktır.
Yayınlandığı Yer: Yayınlanmak üzere Veterinary Parasitology dergisine sunulmuştur.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Parazitoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
58
1.3.2.9. Patoloji Anabilim Dalı
59
1.3.3. ZOOTEKNİ ve HAYVAN BESLEME BÖLÜMÜ
1.3.3.1. Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı
Projenin Adı: Broyler Rasyonlarına Probiyotik Katkısının Tibia Kemik Özellikleri ve dayanıklılığı
Üzerine Etkisi
Projenin Niteliği Araştırma Projesi:
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar R. MUTUŞ*, KOCABAĞLI N., ALP
M., ACAR N., EREN M., GEZEN Ş.Ş.
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2001 – 2002
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve
Hayvansal Üretim Uygulama ve araştırma Merkezi
Projenin amacı: Broyler yemlerine probiyotik katkısının tibia kemik karakteristikleri ve direncine
etkisini incelemektir.
Materyal ve Yöntem: Çalışma Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezi, Tavukçuluk
Ünitesinde toplam 50 adet Avian etlik piliç içeren 2 ana grup ile gerçekleştirildi. Deneme grubu
yemine Bacillus licheniformis ve Bacillus subtilis’ den oluşan probiyotik katkısı yapılırken, kontrol
grubuna herhangi bir katkı yapılmadı. Her bir grup 5 hayvan içeren 5 replikasyon grubuna ayrıldı.
Deneme ve kontrol gruplarındaki hayvanlara yem ve su ad libitum olarak sağlandı. Deneme 6 hafta
sürdürüldü. Deneme sonunda hayvanlar kesilerek sağ ve sol tibialar ayrıldı. Kemik ağırlıkları ve
tibiotarsus uzunlukları belirlendi. Morfolojik ölçümlerden sonra, kemik dayanıklılığı ve elastikiyeti
Kocabağlı tarafından bildirilen yönteme göre ölçüldü. Kemikler 105 0C’de 24 saat kurutuldu ve kül
fırınında 6000C’de 6 saat yakılarak ham kül değerleri bulundu. Ayrıca tibiaların Ca ve P düzeyleri
belirlendi. Yemin ham besin maddesi analizleri A.O.A.C.’de bildirilen yöntemle yapıldı. Araştırma
sonuçlarının değerlendirilmesinde 1-way ANOVA testi kullanıldı.
Projeden elde edilen sonuçlar: Deneme sonunda yapılan ölçümler sonucunda tibianın medial ve
lateral duvar kalınlıkları, tibiotarsal indeks, kemik külü ve fosfor içeriği probiyotik katkısıyla iyileşti.
Kontrol grubundaki hayvanların tibialarının meduller kanal çapı probiyotik grubundakilerden daha
yüksek bulundu. Araştırmada belirlenen diğer parametreler arasındaki farkların önem taşımadığı
belirlendi.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu çalışmada, tibia morfolojik özellikleri probiyotik içeren
rasyonla beslenen broylerlerde önemli düzeyde etkilenmiştir. Bununla birlikte, probiyotik katkısının
broylerlerdeki kemik gelişimi ve kemik mineralizasyonu üzerindeki etkilerini ortaya koymak için daha
kapsamlı çalışmalar yapılmalıdır.
Yayınlandığı yer: Poultry Science, 85:1621-1625, 2006
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059
Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
60
Projenin Adı: Mısır Silajının Aerobik Stabilitesi Üzerine Bakteriyel İnokulantların Etkileri
Projenin Niteliği Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: İ. İsmet TÜRKMEN*, Hakan
BİRİCİK, Gülay DENİZ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 1.06.2004-1.04.2005
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Herhangi bir kurum veya
kuruluştan destek alınmamıştır.
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve
Hayvansal Üretim Uygulama ve araştırma Merkezi
Projenin amacı: Bu araştırma, mısır silajının fermantasyonu ve aerobik stabilitesi üzerine bakteriyel
inokulantların etkilerini araştırmak amacıyla yapılmıştır.
Materyal ve Yöntem: Silajlık materyal aşağıda belirtilen inokulant uygulamaları yapıldıktan sonra 55
litrelik silolara yerleştirildi ve 120 gün süreyle silolandı. İnokulant uygulamaları; 1) Kontrol (inokulant
içermeyen grup), 2) Silaj materyaline 1x105 cfu/g seviyesinde Lactobacillus plantarum and
Enterococcus faecium uygulanmış grup, 3) Silaj materyaline 1x105 cfu/g seviyesinde Lactobacillus
buchneri uygulanmış grup şeklindeydi. Silajlar 120 gün süreyle silolandıktan sonra açıldı ve her bir
silodan silaj örnekleri alındıktan hemen sonra aerobik stabilite testi için 1.5 litrelik polyethylene
terephthalate şişelere dolduruldu. Denemede gruplar arasındaki farklılıklar SPSS (SPSS for windows,
Release 10.01 Standart Version, SPSS Inc., Chiago IL, USA) paket programında General Linear
Model prosedürü uygulanarak varyans analizi ile tespit edildi. Gruplar arası farkın önemlilik kontrolü
için de Tukey (Gerçek Önemli Fark Testi) uygulandı.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Silolama periyodunun sonunda (120 gün) pH, suda eriyebilir
karbonhidratlar, propiyonik asit ve butirik asit konsantrasyonları uygulamalar arasında birbirlerine
benzer bulundu. Lactobacillus buchneri ile inokule edilen silajlar kontrol ve Lactobacillus plantarum
ile inokule edilen silajlardan daha yüksek asetik asit seviyelerine sahipti. Mikrobiyal inokulasyon kuru
madde geri kazanımını etkilemedi. Lactobacillus buchneri kapsayan inokulant mısır silajının aerobik
stabilitesini iyileştirdi. Lactobacillus plantarum ile muamele edilmiş silajlar ise aerobik şartlar altında
stabil değildi.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Lactobacillus buchneri kapsayan inokulant mısır silajının
aerobik stabilitesini iyileştirebileceği kanısına varılmıştır.
Yayınlandığı yer: Indian Journal of Animal Science (Basımda).
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059
Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
61
Projenin Adı: Tüm Tane Buğday İçeren Yumurta Tavuğu Rasyonlarında Organik Asidin Kullanımı.
Projenin Niteliği: Doktora Projesi
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: İrfan ÇOLPAN, Derya YEŞİLBAĞ*
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri 15.04.2002 – 15.09. 2003
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Ankara Üniversitesi
Araştırma Fonu, Finansal destek, 6.430.000.000 TL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve
Beslenme Hastalıkları ABD Deneme Ünitesi.
Projenin amacı: Bu çalışma tüm tane buğday içeren yumurta tavuğu rasyonuna % 0.5, 1 ve 1.5
düzeylerinde ilave edilen organik asit karmasının yumurta verimi, kalitesi, yem tüketimi ve yemden
yararlanma oranı üzerine etkilerini incelemek amacıyla yapılmıştır.
Materyal ve Yöntem: Araştırmada toplam 180 adet 16 haftalık Lohmann LSL yumurta tipi beyaz
yumurtacı tavuk kullanılmıştır. Araştırma, her birinde 45’er tavuk olacak şekilde 1 kontrol ve 3
deneme grubu ile yürütülmüştür. Kontrol ve deneme grupları rasyonları % 17,2 ham protein ve 2800
kcal/kg metabolize olabilir enerji içerecek şekilde düzenlenmiştir. Deneme gruplarına sırasıyla % 0.5,
1, 1.5 düzeylerinde organik asit ilavesi yapılmıştır. Araştırma 120 gün sürdürülmüştür. Araştırmada
hayvanlar günlük tüketebilecekleri miktarda yem sürekli olarak yemliklerde bulundurulmak suretiyle
ad libitum olarak beslenilmiştir. Araştırmada canlı ağırlık, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı ve
yumurta verimi değerleri ile yumurta kalite parametre değerleri hesaplanmıştır. Denemenin başında ve
sonunda tüm hayvanlar tek tek tartılarak canlı ağırlıklarında araştırma süresince meydana gelen
değişimler tespit edildi. Hayvanlar grup yemlemesine tabii tutulup on beş günde yapılan tartımlarla
yem tüketimi grup ortalaması olarak tespit edildi. Her bir alt gruba ait yemden yararlanma oranı, bir
düzine yumurta için tüketilen toplam yem miktarının hesaplanmasıyla bulunmuştur. Araştırma
sonunda tavuklardan alınan kan örneklerinden elde edilen serumlarda total protein, albumin, AST,
ALT, HDL, trigliserid, VLDL ve total lipid gibi serum parametrelerine bakılmıştır. Verilerin
istatistiksel analizi ve grupların ortalama değerleri arasındaki farklılığın önemliliği variyans analiz
metodu ile gruplar arası farklılığın önemlilik derecesi ise Duncan testi ile belirlenmiştir. İstatistiki
analizler SPSS 10.0 (İnc., Chicago, II, USA) programı ile yapılmıştır.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırma sonunda elde edilen veriler dikkate alındığında yumurta
tavuğu rasyonlarına ilave edilen organik asit karmasının performans parametreleri (canlı ağırlık, yem
tüketimi) ile yumurta kalite parametreleri üzerinde önemli etkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Fakat
araştırmada rasyona organik asit ilavesi yemden yararlanma oranı ve yumurta verimi parametrelerinde
iyileşmeye neden olmuştur. Yumurta verimi değerleri, kontrol ve deneme gruplarında sırasıyla %
85.76, % 91.03, % 90.94 ve % 91.30 olarak belirlenmiştir. Serum total protein (p<0.01) ve albumin
konsantrasyonu (p<0.05) ile AST aktivitesi (p<0.05) önemli düzeyde artmıştır. Fakat diğer serum
parametreleri organik asit ilavesinden etkilenmemiştir.
Uygulamaya Aktarabilecek Bulgular: Bu sonuçlar rasyona organik asit karması ilavesinin yumurta
tavuklarında yumurta verimi ile protein metabolizması üzerinde olumlu etkiye sahip olduğunu ve
yumurta tavuklarında etkin bir şekilde kullanılabileceğini ortaya koymuştur.
Yayınlandığı Yer: Revue de Medecine Veterinaire. 2006. 157 (5): 280-284.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059
Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
62
Projenin Adı: Humik Asitin Yumurta Verimi ve Yumurta Kalitesi Üzerine Etkisi.
Projenin Niteliği Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Seher KÜÇÜKERSAN,
KÜÇÜKERSAN, İrfan ÇOLPAN, Ebru GÖNCÜOĞLU, Zehra REİSLİ, Derya YEŞİLBAĞ*
Kemal
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2002
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve
Beslenme Hastalıkları ABD Deneme Ünitesi.
Projenin amacı Araştırma yumurta tavuğu rasyonuna ilave edilen humik asitin yumurta verimi, yem
tüketimi, yemden yararlanma oranı, kırık yumurta ve yumurta kalite parametreleri üzerine olan
etkilerini incelemek amacıyla yapılmıştır.
Materyal ve Yöntem Araştırma Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve
Beslenme Hastalıkları ABD deneme ünitesinde bulunan 36 haftalık yaşta 180 adet Hysex Brown ticari
yumurtacı tavuk ile yürütülmüştür. Deneme, 1 kontrol ve 2 deneme grubundan oluşmuş olup, her bir
deneme grubuda 15 tavuktan oluşan 4 alt gruba ayrılmıştır. Kontrol ve deneme grupları rasyonları %
17 ham protein ve 2800 kcal/kg metabolize olabilir enerji içerecek şekilde düzenlenmiştir. Gün ışığına
ilaveten 17 saat aydınlatma programı uygulanmıştır. Kontrol grubuna humik asit (G-Leon-85 Granül)
ilavesi yapılmamış, I. deneme grubuna 30 g/ton, II. deneme grubuna ise 60 g/ton humik asit ilave
edilmiştir. Humik asit % 85 oranında polimerik polihidroksik asit içermektedir. Araştırma 4 ay devam
etmiştir. Denemenin başında ve sonunda tüm hayvanlar tek tek tartılarak canlı ağırlıklarında
araştırma süresince meydana gelen değişimler tespit edildi. Hayvanlar grup yemlemesine tabii tutulup
on beş gün arayla yapılan tartımlarla yem tüketimi grup ortalaması olarak tespit edildi. Her bir alt
gruba ait yemden yararlanma oranı, bir kg yumurta için tüketilen toplam yem miktarının
hesaplanmasıyla bulunmuştur. Gruplarda yumurta verimi kayıtları her gün aynı saatte tutuldu.
Denemede gruplara ait yumurtalar on beş günde bir oda sıcaklığında 24 saat bekletildikten sonra
tartılıp ağırlıkları saptandı. Gruplardan elde edilen ve her alt gruptan 3’er adet olmak üzere toplam 12
adet, yumurtadan ayda bir kez kalite tayini yapıldı. Kalite tayini amacıyla yumurtalarda şekil indeksi,
kırılma mukavemeti, ak indeksi, sarı indeksi, haugh birimi ve kabuk kalınlığı belirlendi. Yumurtaların
kırılma mukavemetleri, kırılma mukavemeti ölçme aleti ile kg/cm2 olarak ölçülmüştür. Daha sonra
yumurtalar cam bir masaya kırılarak 10 dakika beklenmiştir. Yumurta akı ve sarısı yüksekliği
mikrometre (1/100 mm duyarlı) ile sarı çapı, ak uzunluğu ve ak genişliği ise kompas ile ölçülmüştür.
Bu değerlerden yararlanılarak sarı indeksi, ak indeksi ve Haugh birimi hesaplanmıştır. Yumurta kabuk
kalınlığının saptanması için kırılan yumurta kabuğunun sivri, küt ve orta kısımlarından alınan
örneklerde kabuk zarları çıkarılarak mikrometre ile ölçümü yapılmıştır. Bu üç değerin ortalaması
alınmıştır. Verilerin istatistiksel analizi ve grupların ortalama değerleri arasındaki farklılığın
önemliliği variyans analiz metodu ile gruplar arası farklılığın önemlilik derecesi ise Duncan testi ile
belirlenmiştir. İstatistiki analizler SPSS 10.0 (İnc., Chicago, II, USA) programı ile yapılmıştır
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırma sonunda ortalama yem tüketimi gruplarda istatistiki
açıdan farklılık (p< 0.05) oluşturmuş olup 132.74, 131.95 ve 130.61 g olarak tespit edilmiştir.
Yemden yararlanma değerleri ise kontrol ve deneme gruplarında sırasıyla 2.33, 2.23 ve 2.18 olarak
bulunmuştur (p<0.05). Ortalama yumurta verimi değerleri ise sırasıyla % 89.17, % 91.70 ve % 91.32
olarak hesaplanmıştır. Yumurta tavuğu rasyonuna humik asit ilavesi yumurta veriminde istatistiki
açıdan önemli olmayan (p> 0.05) artışa neden olmuştur. Yumurta ağırlıkları ise gruplarda sırasıyla
62.85, 64.30 ve 64.82 g olarak belirlenmiştir. Fakat humik asit ilavesi yumurta verim parametreleri (
63
yumurta kabuk kalınlığı, kabuk mukavemeti, sarı indeksi, ak indeksi ve haugh ünit) üzerinde önemli
bir etkiye neden olmamıştır.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu sonuçlar doğrultusunda yumurta tavuğu rasyonuna ilave
edilen humik asitin yumurta veriminde, yumurta ağırlığında ve yemden yararlanma oranında
iyileşmeye neden olduğu belirlenmiştir.
Yayınlandığı Yer: Veterinary Medicine Czech. 2005. 50 (9): 406-410.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059
Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
64
Projenin Adı: Borik Asit İlavesinin Yumurtacı Bıldırcınlarda Gelişim Performansına ve Yumurta
Kabuğu Kalitesine Etkisi
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Derya YEŞİLBAĞ*
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 15.12.2004- 30.02.2005
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve
Hayvansal Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin amacı: Yumurta kabuğu kalitesi, Yumurtacı işletmelerde özellikle de yumurtlama
periyodunun son dönemlerinde kabuk kalitesinde meydana gelen azalmalar nedeniyle önemli bir
problemler yaşanmaktadır olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle Yumurta kabuk kalitesinin
iyileştirilmesi amacıyla birçok çalışma yapılmakta olup bu çalışmaların çoğu önemli bir bölümü Ca ve
P gibi makro mineraller üzerinde yoğunlaşmaktadır. Yapılan Bu araştırmada bir iz mineral olan Bor
(B)’un yumurtacı bıldırcın rasyonlarına ilavesinin gelişim performansı ve özellikle de yumurta kabuğu
kalitesi üzerine olan etkileri incelenmiştir
Materyal ve Yöntem: Çalışma Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama
Merkezi, Bıldırcın Ünitesinde toplam 180 adet 12 haftalık yaştaki yumurtacı Pharaoh bıldırcın
(Coturnix coturnix coturnix) üzerinde ve 3 ana grup ( 1 kontrol, 2 deneme grubu) ile yürütülmüştür.
Deneme hayvanları %18 ham protein ve 2800 kcal/kg ME içeren rasyonlarla beslenmişlerdir. Deneme
gruplarına sırasıyla 0.25 mg/kg (I deneme grubu) ve 0.50 mg/kg (II. deneme grubu) borik asit ilavesi
(H3BO3-Merck) yapılmıştır. Araştırma 60 gün süründürülmüştür. Araştırmadaki hayvanlar günlük
tüketebilecekleri miktarda yem sürekli olarak yemliklerde bulundurulmak suretiyle ad libitum olarak
beslenmişlerdir. Araştırmada canlı ağırlık, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı ve yumurta verimi
değerleri ile yumurta kalite parametreleri (yumurta kabuk kalınlığı) belirlenmiştir. Verilerin
istatistiksel analizi ve grupların ortalama değerleri arasındaki farklılığın önemliliği variyans analiz
metodu ile gruplar arası farklılığın önemlilik derecesi ise Duncan testi ile belirlenmiştir. İstatistiki
analizler SPSS 10.0 (İnc., Chicago, II, USA) programı ile yapılmıştır.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırma sonunda bıldırcın rasyonuna borik asit ilavesi (0.25-0.50
mg/kg) performans kriterleri (yem tüketimi, yumurta verimi ve yemden yararlanma oranı) üzerine
önemli bir etkiye neden olmamıştır. Yumurta ağırlığı kontrol ve deneme gruplarında sırasıyla 11.91,
12.12 ve 11.92 g olarak tespit edilmiş olup istatistiki açıdan önemli olmayan hafif bir artışa neden
olmuştur. Araştırmanın önemli parametrelerinden olan yumurta kabuk kalınlığında ise deneme
gruplarında istatistiki açıdan önemli (p< 0.01) artışlar meydana gelmiştir. Yumurta kabuk kalınlığı
kontrol ve deneme gruplarında 18.42, 18.88 ve 19.17 mmx102 olarak ölçülmüştür.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Sonuç olarak bıldırcın rasyonuna ilave edilen borik asit
performans parametrelerinde herhangi bir etki oluşturmazken yumurta kabuk kalınlığında iyileşmeye
neden olduğu belirlenmiştir.
Yayınlandığı yer: Indian Veterinary Journal. (Basımda) Manuscript No: 594/06
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı,
16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
65
Projenin Adı: Organik Asit İlavesinin Yumurta Tavuklarının İnce Bağırsak pH’sı ve Mikroflorası
Üzerine Etkisi
Projenin Niteliği Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar Derya YEŞİLBAĞ*, Mehmet AKAN,
Alper ÇİFTÇİ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri 15.04.2002– 15.09. 2003
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı Ankara Üniversitesi
Araştırma Fonu, Finansal destek, 6.430.000.000 TL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve
Beslenme Hastalıkları ABD Deneme Ünitesi.
Projenin amacı: Bu araştırma, yumurta tavuğu rasyonuna ilave edilen farklı düzeylerdeki (% 0.5, 1,
1.5) organik asit karmasının ince bağırsak pH’sı ve mikroflorası üzerine etkinliğini belirlemek
amacıyla yapılmıştır.
Materyal ve Yöntem: Araştırmada toplam 180 adet 16 haftalık Lohmann LSL yumurta tipi beyaz
yumurtacı tavuk kullanılmıştır. Araştırma, her birinde 45’er tavuk olacak şekilde 1 kontrol ve 3
deneme grubu ile yürütülmüştür. Kontrol ve deneme grupları rasyonları % 17,2 ham protein ve 2800
kcal/kg metabolize olabilir enerji içerecek şekilde düzenlenmiştir. Deneme gruplarına sırasıyla % 0.5,
1, 1.5 düzeylerinde organik asit ilavesi yapılmıştır. Araştırma 120 gün sürdürülmüştür. Araştırmada
hayvanların günlük tüketebilecekleri miktarda yem sürekli olarak yemliklerde bulundurulmak
suretiyle ad libitum olarak beslenmiştir. Denemenin sonunda hayvanlar kesilerek herbir deneme
grubundan seçilen 9 hayvandan alınan ince bağırsak içeriklerinde pH, toplam aerobik bakteri, toplam
mantar ve E.Coli sayısı belirlenmiştir. Ayrıca ince bağırsak uzunluğu ve ağırlıkları ölçülmüştür.
Verilerin istatistiksel analizi ve grupların ortalama değerleri arasındaki farklılığın önemliliği variyans
analizi ve Krustal-Wallis analizi metodu ile gruplar arası farklılığın önemlilik derecesi ise Duncan testi
ile belirlenmiştir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Rasyonlara organik asit ilavesinin yem pH’sında, ince bağırsak pH
ve mikroflorası üzerinde önemli etkilere neden olduğu gözlendi. Araştırmada rasyon ve ince bağırsak
pH’sının deneme gruplarında, kontrol grubuna kıyasla önemli derecede düştüğü belirlendi (p<0.001).
İnce bağırsak mikroflorasında da istatistiki bakımdan önemli değişimler tespit edildi. Rasyonda artan
organik asit miktarıyla paralel olarak aerob bakteri sayısı doodenumda düşüş, ileum ve jejenumda artış
gösterdi. Mantar sayısının tüm deneme gruplarında varyasyon gösterdiği belirlendi. E.coli sayısında
ise organik asit içeren deneme gruplarında önemli bir düşüş belirlendi (p<0.001).
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu sonuçlar göz önüne alındığında organik asitlerin
antimikrobiyel aktivitelerinden yararlanılmak üzere yumurta tavuğu rasyonlarında başarıyla
kullanılabileceği değerlendirildi.
Yayınlanacağı yer: Acta Veterinaria (Beograd). (yayına sunuldu)
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059
Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
66
Projenin Adı: Farklı Enerji ve Protein İçeren Yemlerin Rumen Protozoaları Üzerine Etkisi
Projenin Niteliği Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Gültekin YILDIZ*, İlksin PİŞKİN,
Derya YEŞİLBAĞ, Şakir D TUNCER, Nesrin SULU
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri 2002-2003
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı AÜ Araştırma Fonu ( Proje
no: 98.10.00.03)
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve
Beslenme Hastalıkları ABD Deneme Ünitesi.
Projenin amacı: Bu çalışmada farklı enerji ve protein içeren 6 değişik koyun rasyonunun rumen sıvısı
parametreleri ile rumen protozoaları üzerine etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır.
Materyal ve Yöntem: Deneme AÜ Veteriner Fakültesi Deneme Ünitesinde bireysel bölmelerde
bulunan 60 kg canlı ağırlığındaki 2.5 yaşındaki 6 adet Merinos ırkı koyunla yürütülmüştür. Koyunlara
düşük, normal ve yüksek düzeyde enerji ve protein içeren rasyonlar hazırlanmıştır. I. deneme grubu;
enerji ve protein düzeyi normal, II. deneme grubu; normal protein- düşük enerji düzeyi, III. deneme
grubu; düşük protein- normal enerji düzeyi, IV. deneme grubu; yüsek protein- normal enerji düzeyi,
V. deneme grubu; normal protein- yüksek enerji düzeyi ve VI. deneme grubu; V. deneme grubuna
0.01 g/gün bikarbonat ilavesi yapılmıştır. Hayvanlar günde iki öğün (900-1630) olacak şekilde yeterli
miktarlarda beslenmişlerdir. Su ad libitum olarak verilmiştir.6x6 latin kare tekniği kullanılmıştır.
Denemede 10 günlük yemleme periyodunun son ikinci gününde, yemlemeden sonraki 0, 2. ve 4.
saatlerde alınan rumen sıvısında pH, amonyak, buffer kapasitesi ve üre bakılmıştır. Ayrıca Ogimoto ve
Imai tarafından belirlenen method kullanılarak Fuch Rosenthal ışık mikroskobu ile rumen sıvısında
bulunan rumen protozoaların miktar ve identifikasyonu yapılmıştır. Verilerin istatistiksel analizi ve
grupların ortalama değerleri arasındaki farklılığın önemliliği variyans analiz metodu ile gruplar arası
farklılığın önemlilik derecesi ise LSD testi ile belirlenmiştir. Zamana bağlı farklılığın kontrolünde ise
no-parametrik K-testi kullanılmıştır.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırma sonunda rumen sıvısı pH’sının yemleme öncesinde
yüksek olduğu yemleme sonrası 2. ve 4. saatlerde ise pH’nın yavaşça düştüğü tespit edilmiştir. Bu
düşüş ilk beş grupta istatistiksel farklılık oluştururken altıncı grupta (bikarbonatlı) bir farklılık
oluşturmamıştır. En düşük pH II. deneme grubunda (karbonhidratça zengin) en yüksek pH değeri ise
IV. deneme grubunda (yüksek protein içerikli) belirlenmiştir. Beşinci ve altıncı deneme grubu aynı
yemi içermelerine rağmen yemlemeden sonraki 4 saatte rumen sıvısı pH değeri altıncı deneme
grubunda daha yüksek bulunmuştur. Bu sonuç bikarbonat ilavesinden kaynaklanabilir. Amonyak
düzeyi (ppm) en yüksek III. deneme grubunda yemlemeden sonraki 2 ve 4 saatlerde ortaya çıkmıştır.
Rumen üre değeri yemlemeden sonraki ikinci saatte 6. ve 4. deneme gruplarında sayısal bir artışa
neden olmuştur. Rumen sıvısında toplam buffer kapasitesi değeri yemlemeden önce 4.7 deneme
grubunda diğer deneme gruplarından önemli düzeyde (p<0.05) düşük bulunmuştur. Fakat buffer
kapasitesi yemlemeden sonraki ikinci saatte 2. ve 6. deneme gruplarında diğer deneme gruplarından
önemli düzeyde (p<0.05) yüksek ve yemlemeden sonraki dördüncü saatte ise 1. ve 4. deneme
gruplarında diğer deneme gruplarından daha düşük düzeyde tespit edilmiştir. Rumen sıvısındaki
protozoa sayısında deneme grupları arasında önemli bir farklılık gözlenmemiştir. Protozoan sayısı
yemin içeriği, tükrük sekresyonu ve tüketilen su miktarı ile değişiklik gösterebilmektedir. Rumen
sıvısındaki toplam protozoanların içinde Holotrich türleri Oligotrich türlerinden daha düşük
miktarlarda bulunmuştur. Oligotrich türlerinden Entodinium grubuna ait E. minimum en başta olmak
üzere E. caudatum rumuen sıvısında en fazla miktarda bulunan prozoanlar olmuştur.
67
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Araştırma sonunda rumen sıvısındaki protozoanların rasyon
içeriğine, örnekleme zamanına, iklim şartlarına, ortam koşullarına ve uygulanan metoda göre
değişiklik gösterdiği belirlenmiştir. Özellikle rasyonun protein ve enerji düzeyi rumen protozoanların
tür ve sayısı üzerinde önemli etkiler oluşturmuştur
Yayınlandığı yer: Proceedings ESVCN 2004. 8 th International Conference of ESVCN. September
23-25, 2004. Budapest-HUNGARY (Poster-Tam Basım)
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı,
16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
68
Projenin Adı: Yaşlı Yumurta Tavuğu Rasyonlarına İlave Edilen Borik Asitin Yumurta Verimi,
Yumurta Kabuğu Kalitesi ve Bazı Serum Parametreleri Üzerine Etkisi
Projenin Niteliği Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Mustafa EREN*, Derya YEŞİLBAĞ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri 13.12.2004-1.03.2005
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve
Hayvansal Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin amacı: Yumurta kabuğu kalitesi, yumurtacı işletmelerde özellikle de yumurtlama
periyodunun son dönemlerinde kabuk kalitesinde meydana gelen azalmalar nedeniyle önemli bir
problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle yumurta kabuk kalitesinin iyileştirilmesi amacıyla
birçok çalışma yapılmakta olup bu çalışmaların çoğu Ca, P gibi makro mineraller üzerinde
yoğunlaşmaktadır. Yapılan araştırmayla iz minerallerden olan Bor (B)’un yaşlı yumurta tavuğu
rasyonlarına ilavesiyle yumurta verimi ve yumurta kabuğu kalitesi parametreleri (yumurta kabuk
kalınlığı ve yumurta kırılma mukavemeti) üzerine olan etkileri incelenmiştir
Materyal ve Yöntem: Çalışma Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama
Merkezinde yumurta tavuğu kümesinde bulunan toplam 100 adet 60 haftalık yaştaki yumurtacı
tavuklar (Hyline Brown) ile yürütülmüştür. Deneme 1 kontrol ve 3 deneme grubundan oluşmuştur.
Deneme gruplarına sırasıyla 25 mg/kg (I deneme grubu), 50 mg/kg (II. deneme grubu) ve 100 mg/kg
(III. deneme grubu) borik asit ilavesi yapılmıştır. Deneme hayvanları % 16.75 ham protein ve 2750
kcal/kg ME içeren rasyonlarla beslenmişlerdir. Araştırma 75 gün sürdürülmüştür. Araştırmadaki
hayvanlar günlük tüketebilecekleri miktarda yem sürekli olarak yemliklerde bulundurulmak suretiyle
ad libitum olarak beslenmişlerdir. Araştırmada canlı ağırlık, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı
ve yumurta verimi değerleri ile yumurta kalite parametre değerleri (yumurta kabuk kalınlığı ve
yumurta kırılma mukavemeti) belirlenmiştir. Araştırma sonunda her bir deneme grubundan seçilen 5
tavuktan alınan kan örneklerinden elde edilen serumlarda kalsiyum, fosfor ve magnezyum düzeyleri
belirlenmiştir. Verilerin istatistiksel analizi ve grupların ortalama değerleri arasındaki farklılığın
önemliliği variyans analiz metodu ile gruplar arası farklılığın önemlilik derecesi ise Duncan testi ile
belirlenmiştir. İstatistiki analizler SPSS 10.0 (İnc., Chicago, II, USA) programı ile yapılmıştır.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırma sonunda rasyona 25, 50 ve 100 mg/kg düzeylerinde borik
asit ilavesi yem tüketiminde önemli (p< 0.01) artışlara neden olurken yemden yararlanma oranı ve
yumurta veriminde önemli bir etkiye neden olmamıştır. Ortalama yumurta ağırlığı deneme
gruplarında, artan borik asit miktarıyla paralel olarak önemli (p<0.01) artışlar göstermiştir. Kırık
yumurta oranında deneme gruplarında kontrole kıyasla önemli (p<0.05) düşüşler tespit edilmiştir.
Yumurta kabuğu kalite kriterlerinden olan yumurta kabuk kalınlığı ile yumurta kırılma mukavemeti
deneme gruplarında istatistiki açıdan (p<0.001) önemli artışlar göstermiştir. Elde edilen serum
örneklerinden yapılan biyokimyasal analizlerde serum Mg düzeyi deneme gruplarında önemli
(p<0.01) artışlar gösterirken diğer serum parametrelerinde (Ca ve P) herhangi bir etkiye neden
olmamıştır.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Yaşlı yumurta tavuğu rasyonlarına 25, 50 ve 100 ppm
düzeylerine ilave edilen borik asit yumurta kabuğu kalitesinde belirgin iyileşmelere neden olmuştur.
Böylece pratikte de özellikle stres koşullarında ve yaşı ilerleyen tavuklarda kabuk kalitesini
iyileştirmek amacıyla yumurta tavuğu rasyonlarına borik asit ilavesi yapılabilir.
69
Yayınlanacağı yer: J of Animal Physiology and Animal Nutrition. (yayına sunuldu)
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059
Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
70
Projenin Adı: Bıldırcın Besisinde Organik Asit Karışımının Kullanımı
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Derya YEŞİLBAĞ*
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve
Hayvansal Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin amacı: Bu araştırma bıldrcın (Pharaoh) rasyonlarına % 0.2, 0.4 ve 0.6 düzeylerinde ilave
edilen organik asit ve tuzunun canlı ağırlık, canlı ağırlık artışı, yem tüketimi, yemden yararlanma
oranı, karkas randımanı ve iç organ ağırlıklarına olan etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır
Materyal ve Yöntem: Çalışma Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama
Merkezinde bulunan toplam 480 adet günlük yaşta Pharaoh (Coturnix Coturnix Coturnix) bıldırcın
civciv kullanılarak yürütülmüştür. Araştırma her biri 120 bıldırcından oluşan 1 kontrol ve 3 deneme
grubu olmak üzere toplam 4 grup halinde yürütülmüştür. Üç haftalık yaşta cinsiyet ayrımı yapılarak
226 adet dişi bıldırcınla çalışmaya devam edilmiştir. Araştırmada ortalama 3020 kcal /kg metabolize
olabilir enerji (ME) ve % 22 ham protein içeren rasyon kullanılmıştır. Denemede kontrol grubundaki
hayvanlar temel rasyonla, deneme grubundaki hayvanlar ise temel rasyona sırasıyla % 0.2 (grupI), %
0.4 (grupII) ve % 0.6 (grupIII) organik asit karması ilave edilmiş rasyonla beslenmişlerdir. Organik
asit karması ticari bir firmadan temin edilmiş olup formik asit, propiyonik asit ve bu iki asitin
amonyum tuzunun karışımından oluşmuştur. Hayvanlara yem ad libitum verilmiştir. Gün ışığı ile
birlikte toplam 24 saat aydınlatma uygulanmıştır. Kafeslerin ısıtıcıları, civcivler 14 günlük yaşa
gelinceye kadar çalıştırılmıştır. Araştırma 35 gün sürdürülmüştür. Bıldırcınlar 0, 7, 14, 21, 28 ve 35.
günlük yaşlarda tek tek tartılarak canlı ağırlık ve canlı ağırlık artış değerleri bulunmuştur. Her alt
grubun yem tüketim değerleri aynı günlerde yapılan tartımlarla tespit edilmiştir. Yemden yararlanma
oranları, bir kilogram canlı ağırlık artışı için tüketilen yem miktarları olarak hesaplanmıştır. Her alt
gruptan on beşer dişi hayvan rastgele seçilerek tartılmıştır. Hayvanlar aç bırakılmadan kesime alınmış
ve ıslak yolmaya tabi tutulmuştur. Ayaklar kesilip iç organlar çıkartılarak karkaslar temizlenmiştir.
Karkaslar + 4 C0 ’de 18 saat bekletildikten sonra tartılarak soğuk karkas ağırlıkları belirlenmiştir.
Soğuk karkas ağırlıkları kesim öncesi ağırlığa bölünerek soğuk karkas randımanı belirlenmiştir.
Verilerin istatistiksel analizi ve grupların ortalama değerleri arasındaki farklılığın önemliliği variyans
analiz metodu ile gruplar arası farklılığın önemlilik derecesi ise Duncan testi ile belirlenmiştir.
İstatistiki analizler SPSS 10.0 (İnc., Chicago, II, USA) programı ile yapılmıştır.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Bıldırcın rasyonlarına % 0.2, 0.4 ve 0.6 düzeyinde organik asit
ilavesi, 35 günlük araştırma sonunda canlı ağırlık ve canlı ağırlık artışında istatistiki açıdan önemli
(p>0.05) farklılık oluşturmamıştır. Araştırmanın 14. gününde yapılan tartımda bileşiminde % 0.6
organik asit karması içeren III. deneme grubunun canlı ağırlığı en yüksek olarak tespit edilmiş olup
istatistik açıdan da önemli bulunmuştur. Denemenin 21. gününde de en yüksek canlı ağırlık kontrol
grubunda görülmüştür. Araştırma süresince en fazla canlı ağırlık artışı kontrol grubunda oluşmuştur.
Bununla birlikte bıldırcın rasyonlarına organik asit karması ilavesi bu parametrelerde olumsuz bir etki
oluşturmamıştır. Araştırmada toplam yem tüketiminin rasyonlarda organik asit karması miktarı
arttıkça azaldığı ve bu azalmanın istatistiksel bir önem taşıdığı (p<0.01) görülmektedir Bıldırcınlarla
yapılan 35 günlük araştırma sonunda bir kg canlı ağırlık artışı için tüketilen yem miktarı, kontrol
grubu, I, II ve II deneme gruplarında sırasıyla 3.15, 2.92, 2.90 ve 3.10 olarak bulunup, gruplar
arasındaki farkın istatistiki açıdan önem taşımadığı görülmüştür. Bu değerlere göre deneme grupları
kontrol grubuna göre bir kg canlı ağırlık artışı için daha az yem tüketmişlerdir. Rasyonlara % 0.2, 0.4
71
ve 0.6 düzeyinde organik asit karması ilavesi, otuz beş günlük yaşta kesilen dişi bıldırcınların karkas
ağırlıkları (p<0.01) ve karkas randımanları (p<0.05) yönünden istatistiksel bir farklılık oluşturmuştur.
Karkas ağırlıkları ve karkas randımanı verileri deneme gruplarında kontrol grubuna kıyasla düşüşler
göstermiştir. Bu çalışmada belirtilen parametrelerdeki önemli düşüşler yem tüketimindeki azalmayla
bağlantılı olabilir. Araştırma sonunda bıldırcınların iç organ ağırlıkları ( kalp ve karaciğer) yönünden
kontrol ve deneme grupları arasında istatistiksel açıdan önemli (p>0.05) bir farklılığın oluşmadığı
belirlenmiştir.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu çalışmada bıldırcın rasyonlarına %0.2, 0.4 ve 0.6
düzeylerinde ilave edilen organik asit karmasının performans parametrelerinde etkili olmadığı
belirtilmiştir. Fakat organik asit ilavesinin olumsuz etkisi de görülmemiştir. Organik asit gibi katkı
maddelerinin olumlu etkileri özellikle olumsuz çevre şartlarında daha çok ortaya çıkmaktadır.
Yayınlanacağı yer: The Journal of The Faculty of Veterinary Medicine University of Ankara (yayına
sunuldu)
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı,
16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
72
Projenin Adı: Sıkışıklık Stresi Altındaki Etlik Piliçlerin İçme Suyuna Katılan L-Karnitin, Kolin,
Sorbitol ve Enginar Ekstraktı Kombinasyonunun (Hepabial Carnitine®) Besi Performansı Üzerine
Etkisi
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Gülay DENİZ*, İsmet TÜRKMEN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 15.03.2003-15.09.2003
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: CEVA DİF İLAÇ A.Ş.,
Finansal destek, 3000 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve
Hayvansal Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin amacı: Bu çalışma; etlik piliçlerde strese yol açan sıkışıklık durumlarında; içme suyuna Lkarnitin, kolin, sorbitol ve enginar ekstraktı kombinasyonu içeren Hepabial Carnitine® katılmasının,
etlik piliçlerin besi performansı üzerine etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır.
Materyal ve Yöntem: Araştırmada toplam 270 adet günlük yaşta erkek Avian Farm etlik civciv
kullanılmış ve civcivler metrekarede 18 civciv olacak şekilde kontrol ve sıkışıklık grubu olmak üzere
2 temel gruba rasgele dağıtılmıştır. Ayrıca temel grupların her biri eşit sayıda hayvan içeren beşer
tekrar grubuna ayrılmıştır. Araştırmada bütün gruplara standart broyler yemleri ad libitum olarak
verilmiştir. Kontrol grubunun içme suyuna her hangi bir katkı yapılmazken sıkışıklık grubunun içme
suyuna, sıkışıklığın oluştuğu 35. günden (toplam canlı ağırlık m2’de 30 kg’ın üzerine çıktığında)
kesime kadar 1ml/lt düzeyinde Hepabial Carnitine® katılmıştır. Araştırma 42 gün sürdürülmüştür.
Araştırmanın başlangıcında, 35 ve 42. günlerinde hayvanlar tek tek tartılarak grupların ortalama canlı
ağırlık değerleri bulunmuştur. Gruplara ait yem tüketimleri ve canlı ağırlık artışı değerleri araştırmanın
son haftası (içme suyuna Hepabial Carnitine®’in katıldığı 35-42. günler arasında) belirlenmiş olup,
yemden yararlanma ise tüketilen yemin kazanılan canlı ağırlığa bölünmesiyle hesaplanmıştır.
Karkasların tartımı; kesim, tüy yolma ve iç temizleme işleminden sonra gerçekleştirilmiştir. Sıcak
karkas randımanı; grubun besi sonu canlı ağırlığının, sıcak karkas ağırlığına oranlanmasıyla
hesaplanmıştır. Araştırma verilerinin istatistik değerlendirmesi SPSS isimli bilgisayar programında Ttest’i ile yapılmıştır.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırmanın sonunda; sıkışıklık grubunun canlı ağırlık, canlı
ağırlık artışı ve yem tüketiminde kontrol grubuna göre istatistik öneme sahip bir fark oluşmamıştır.
Hepabial Carnitine® katkısi ile sıkışıklık grubunun yemden yararlanma oranı ve sıcak karkas
ağırlığında önemli düzeyde (p<0.05) iyileşme saptanmıştır. Sıcak karkas randımanı ve mortalite
bakımından gruplar arasında istatistik öneme sahip bir fark oluşmamıştır.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Sahada her birim kümes alanından daha fazla ekonomik
kazanç sağlamak için m2’ye standartların üzerinde hayvan konulması oldukça yaygın bir uygulamadır.
Ancak sıkışıklık stresi hayvanların performansını olumsuz yönde etkilemektir. Bu araştırmadan elde
edilen sonuçlar; sıkışıklığın oluştuğu dönemlerde içme suyuna L-karnitin, kolin, sorbitol ve enginar
ekstraktı kombinasyonu katılmasının broylerlerde besi performansını iyileştireceğini ayrıca bu
kombinasyonu alan broylerlerin çeşitli stres faktörleri ile daha iyi başa çıkabileceklerini ortaya
koymuştur.
Yayınlandığı Yer: Revue Méd. Vét. Dergisinde yayına kabul edilmiştir.
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı,
16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
73
Projenin Adı: Koyunlarda rumende nişasta ve protein yıkılabilirliklerinin senkronize edilmesinin;
rumen fermantasyonuna, besinlerin kullanımına ve toplam besin maddesi sindirilebilirliğine etkisi
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: İ.İsmet TÜRKMEN*, Hakan
BİRİCİK, Gulay DENİZ, Bulent Haluk GÜLMEZ, Hıdır GENÇOĞLU, Birgul BOZAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 1.06.2003 – 5.07.2005
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve
Hayvansal Üretim Uygulama ve araştırma Merkezi
Projenin amacı: Farklı rumen nişasta ve ham protein yıkılabilirliklerine sahip rasyonların rumen
fermantasyonu, besin maddelerinin kullanımı ve toplam sindirilebilirlik üzerine olan etkisi
incelenmiştir.
Materyal ve Yöntem: Çalışma Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezi, Koyunculuk
ünitesinde rumen kanülü açılmış 4 erkek kıvırcık koyun üzerinde gerçekleştirilmiştir. Denemede
rasyonlar; yavaş yıkılabilir nişasta, yavaş yıkılabilir protein; yavaş yıkılabilir nişasta, hızlı yıkılabilir
protein; hızlı yıkılabilir nişasta, hızlı yıkılabilir protein ve hızlı yıkılabilir nişasta, yavaş yıkılabilir
protein özellikte oluşturulmuştur. Ayrıca rasyonlar rumende farklı yıkılabilirlik özelliklerinin yanısıra
isonitrojenik ve isokalorik olarak hazırlanmıştır. Hazırlanan rasyonlar kanüllü koyunlara 4x4 latin kare
düzeninde, iki öğünde, ad-libutum olarak verilmiştir. Koyunlardan alınan rumen sıvısı örneklerinden
rumen pH, amonyak azotu ve uçucu yağ asitleri bakımından ölçümler yapılmıştır. Hazırlanan
rasyonların insitu rumen ve total sindirilebilirlikleri belirlenmiştir. Araştırma sonunda elde edilen
veriler uygun istatistik programları kullanılarak değerlendirilmiştir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırma sonunda, kuru madde tüketimi ile kuru madde, ornagik
madde, nişasta, ham protein, NDF ve ADF’nin rumen ve toplam sindirilebilirlikleri nişasta ve protein
yıkılabilirliklerinden etkilenmemiştir. Ancak rumen pH’sı, propiyonik asit miktarı ile asetik asit
propiyonik asit oranı hızlı sindirilebilir nişasta içeren rasyonları yiyen koyunlarda diğer rasyonlara
göre daha düşük bulunmuştur.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Rumen fermantasyonuna nişasta yıkılabilirliğinin protein
yıkılabilirliğinden daha çok etkileyebileceği kanısına varılmıştır.
Yayınlandığı yer: Italian Journal of Animal Science, vol.5, 215-227, 2006.Yayınlandı
*Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı,
16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
74
1.3.3.2. Zootekni Anabilim Dalı
Projenin Adı: Sıcak Stresinin Farklı Ağırlıktaki Besi Danalarının Davranışları Üzerine Etkisi.
Projenin Niteliği: Bağımsız Araştırma
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Serdal DİKMEN*, Abdülkadir
ORMAN, Hakan ÜSTÜNER, Mustafa OĞAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 15.06.2006-31.07.2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezi
Sığırcılık Ünitesi
Projenin Amacı: Farklı yaş ve ağırlıktaki besi danalarının yüksek düzeyde sıcak stresine maruz
kaldıkları durumlarda besi performansı ve ısı düzenleme davranışlarının tespiti amacıyla yapılmıştır.
Materyal ve Yöntem: Holstein ırkı 40 baş besi danası mevcut besi padoklarında 45 gün süreyle
haftada iki kez, sabah 06:00 ile 24:00 arasında gözlemlenmiştir. Gözlem saatleri; 06:00, 10:00, 13:00,
16:00, 20:00 ve 23:00 boyunca besi danalarının davranışları 10 dakikada bir anlık gözlem şeklinde ve
bir saat boyunca 7 gözlem yapılmıştır. Gözlem saatlerinde yem yeme, su içme, ruminasyon, ayakta
durma, dinlenme, yürüme ve diğer (ürinasyon, defekasyon) hareketleri kaydedilmiştir. Çalışma
süresince çevre sıcaklığı dijital termometre ile kontrol edilecek ve elde edilen değerlerden günlük
sıcaklık-nem indeksi (THI) hesaplanmıştır. Elde edilen davranış verileri, düşük ve yüksek canlı
ağırlıktaki danaların sıcak stresine karşı davranış değişikliklerini belirlemede kullanılmıştır. Yedi
gözlemden elde edilen veriler sayı ve frekans değerleri göz önüne alınarak Ki-kare testi ile (JMP 5.1)
analiz edilmiştir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar Çalışma verileri değerlendirme aşamasındadır.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Yayınlandığı Yer: *Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Zootekni Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
75
Projenin Adı: Sıcak Koşullarda Yetiştirilen İvesi Erkek Kuzularda Kırkımın Hayvan Davranışları ve
Besi Performansına Etkisi.
Projenin Niteliği: Bağımsız Araştırma
Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Serdal DİKMEN*, Abdülkadir
ORMAN, Hakan ÜSTÜNER, Mustafa OĞAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 01.06.2006-31.07.2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):U.Ü. Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezi
Koyunculuk Ünitesi
Projenin Amacı: Koyunlarda vücudu örten yapağı ve yapağının ırklar arası farklılığıyla sıcak stresine
maruz kalma süreleri ile verdikleri tepkiler ve davranışlar çeşitlidir. Bu çalışmada sıcak yaz aylarında
besiye alınan İvesi ırkı erkek kuzularda kırkımın davranış değişiklikleri ile besi performansına
etkisinin incelenmesi amacıyla yürütülmüştür.
Materyal ve Yöntem: 26 baş İvesi erkek kuzu benzer canlı ağırlıkta, rastgele 2 gruba ayrılarak
gruplardan birisi kırkılmış, diğer gruptaki kuzular ise kırkılmadan 2 ay süreyle besiye alınmıştır.
Gruplardaki hayvanların günlük yem tüketimleri kaydedilerek ağıl içinde besiye alınan erkek kuzular
haftada iki gün; 06:00, 10:00, 13:00, 16:00, 20:00 ve 23:00 saatlerinde davranışlar yönünden
gözlenmiştir. Davranış gözlemleri 1, 10, 20, 30, 40, 50 ve 60 dakikalarda anlık gözlem olarak 7 kez
yapılmıştır. Gözlem saatlerinde yem yeme, su içme, ruminasyon, ayakta durma, dinlenme, yürüme ve
diğer (ürinasyon, defekasyon) hareketler kaydedilmiştir. Kuzular 15 günde bir tartılarak günlük canlı
ağırlık artışları ve yemden yararlanma oranları hesaplanmıştır. Sıcak koşullarda besiye alınan İvesi
erkek kuzuların kırkım yapılan ve yapılmayan gruplardaki davranışları karşılaştırılmıştır. Parametrik
olmayan ve yedi gözlem zamanında alınan davranış verileri Ki-Kare (JMP 5.1) ile analiz edilmiştir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Çalışma verileri değerlendirme aşamasındadır.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Yayınlandığı Yer: *Haberleşme Adresi
: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Zootekni Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa
e-mail: [email protected]
76
2- ZİRAAT FAKÜLTESİ
2.1. YENİ TEKLİF ARAŞTIRMA PROJELERİ
Fakültemiz bölümlerinde 2006 yılında toplam olarak 13 adet araştırma projesi teklif edilmiştir.
Bölümlere göre araştırma sayıları aşağıdaki tabloda özet olarak verilmiştir.
BÖLÜM ADI
ARAŞTIRMA SAYISI
Bahçe Bitkileri Bölümü
2
Bitki Koruma Bölümü
-
Gıda Mühendisliği Bölümü
-
Tarım Ekonomisi Bölümü
-
Tarım Makinaları Bölümü
-
Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü
-
Tarla Bitkileri Bölümü
7
Toprak Bölümü
-
Zootekni Bölümü
4
TOPLAM
77
13
2.1.1. BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ
2.2.1.1. Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı
Projenin Adı: Yerli ve yabancı bazı kiraz çeşitlerinin AFLP ve SSR moleküler markırları kullanılarak
tanımlanması
Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama ): Araştırma
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Hatice GÜLEN*, Atilla ERİŞ, Ahmet İPEK,
Masum BURAK
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2006-2008
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu, 30 000 YTL.
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):
U. Ü., Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü, Moleküler Biyoloji Laboratuvarı
Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Bu çalışma, ülkemizde özellikle dış
satıma yönelik olarak yapılan kiraz yetiştiriciliğinde kullanılan çeşitlerin moleküler markırlarla
tanımlanması amacıyla planlanmıştır. İsmine doğru çeşitlerle bahçelerin kurularak ülkemizde yaşanan
kiraz çeşit karmaşasının çözümlenmesinin yanısıra, üretimde standartlaşmayı sağlayacaktır. Bu
çalışmadan elde edilecek sonuçlar bir taraftan yerli kiraz çeşitlerimizin uluslararası boyutta tescil
edilmesine; diğer taraftan da yeni çeşitlerin ıslahına büyük katkılar sağlayacaktır.
Materyal ve Yöntem: Kiraz bitkisinin DNA’ları genç kiraz yapraklarından izole edilecektir. DNA
öğütülmüş yaprak örneklerinden Fütherer ve ark (1995)’nın tanımladığı CTAB metoduna göre
çıkarılacaktır. DNA’ların konsantrasyonu spektrofotometre kullanılarak belirlenecektir. AFLP analizi
Vos ve ark (1995)’na göre AFLP analiz kiti I kullanılarak yapılacaktır. Veriler AFLP markörünün bir
bitkide varlığına ya da yokluğuna göre “1” ya da “0” değerleri verilerek toplanacak ve buna göre
dendrogram çıkarılacaktır. SSR analizi polimorfik primerler ile tavsiye edilen reaksiyon şartları
kullanılarak yapılacaktır. Veriler, eğer markır homozigot ise allele bağlı olarak “a” ya da “d” değeri
verilecek eğer markör heterozigot ise “h” değeri verilerek toplanacaktır.
Projeden Beklenen Yararlar: Bu çalışmadan elde edilecek sonuçlar bir taraftan yerli kiraz
çeşitlerimizin uluslararası boyutta tescil edilmesine; diğer taraftan da yeni çeşitlerin ıslahına büyük
katkılar sağlayacaktır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
78
Projenin Adı: Marmara Bölgesinde Yetiştirilen Zeytin Çeşitlerinin DNA Parmak İzlerinin Moleküler
Markırlar Kullanılarak Belirlenmesi
Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama ): Araştırma
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Erdoğan BARUT, Hatice GÜLEN, Ahmet İPEK
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2006, 18 ay
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli: Marmara Birlik
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü
Projenin Amacı ( 10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Bu çalışmada, Bursa’da en yoğun
bir şekilde zeytin yetiştiriciliğinin yapıldığı 4 ayrı bölgede yetiştirilen değişik zeytin çeşitlerinin
moleküler markırlar kullanılarak genetik olarak tanımlanması, tescili ve ilerde ıslah çalışmalarında
bitki materyali olarak kullanılabilirliğinin gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir.
Materyal ve Yöntem: Araştırma 2006-2007 yıllarında Bursa’da en fazla zeytin yetiştiriciliğinin
yapıldığı 4 ayrı bölgede (Mudanya, Gemlik, İznik, Orhangazi) yetiştirilen değişik zeytin çeşitlerinin
(Gemlik, samanlı, Çelebi, Karamürselsu, Edinciksu) kullanılarak gerçekleştirilecektir. DNA parmak
izlerinin çıkarılması SSR moleküler markırları kullanılarak yapilacaktir.
Projeden Beklenen Yararlar: Bursa’da yetiştirilen zeytin çeşitlerinin genetik haritası net bir şekilde
ortaya konulacaktır. Bursa’da yetiştirilen zeytinlerin DNA parmak izlerinin çıkarılması bu çeşitlerin
ülkemiz tarafından tescil edilmesinde kullanılabilecektir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
79
2.1.2. BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ
2.1.2.1. Fitopatoloji Ana Bilim Dalı
2.1.3. GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
2.1.3.1. Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı
2.1.4. TARIM EKONOMİSİ BÖLÜMÜ
2.1.4.1. Tarım İşletmeciliği Ana Bilim Dalı
2.1.4.2. Taıım Politikası Ana Bilim Dalı
2.1.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ
2.1.5.1. Tarım Makinaları Ana Bilim Dalı
2.1.6. TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA BÖLÜMÜ
2.1.6.1. Tarımsal Yapılar ve Sulama Ana Bilim Dalı
80
2.1.7. TARLA BİTKİLERİ BÖLÜMÜ
2.1.7.1. Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı
Projenin Adı: Çim Alanlarda Değişik Tarımsal Uygulamaların Bitki Gelişimi ve Çim Kalitesine
Etkileri
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Bağımsız Araştırma
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Esvet AÇIKGÖZ*, Uğur BİLGİLİ, Senih
YAZGAN, BURAK Nazmi CANDOĞAN, Nabi Alper KUMRAL
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2006-2009
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: TÜBİTAK
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin Amacı: Sunulan bu projede, başarılı bir çim alan tesisi ve bakımı için gerekli agronomik
uygulamaların tespit edilmesi ile birlikte bölge için yeni bazı türlerin incelenmesi amacı ile
hazırlanmıştır. Proje kapsamında altı farklı araştırma konusu birlikte yürütülecektir. Bu proje alt
başlıkları sırası ile:
a) Çabuk yarayışlı ve yavaş yarayışlı azot kaynaklarının, çim karışımlarında bitki gelişimi ve çim
kalitesi üzerine olan etkileri, b) Sulama seviyelerinin ve azot dozlarının çim kalitesi üzerine etkileri, c)
Organik ve kimyasal gübrelerin çim bitkilerinde bitki gelişimi ve çim kalitesi üzerine etkileri, d)
Kuzey Amerika’nın yerli bitkisi olan ve daha az bakım gerektiren alanlarda kullanılan Mandaotu’nun
[Buchloe dactyloides (Nutt) Engelm] çim bitkisi olarak kullanılma olanakları, e) Serin, gölge ve nemli
alanları seven, ancak yavaş gelişen ve oldukça koyu yeşil renge sahip olan karaçimin (Ophiopogon
japonicus) güneşli alanlarda ve kısıtlı sulama koşullarında bir çim alan bitkisi olarak kullanılma
olanakları, f) Çim bitkilerinde büyük tahribat yapan teke böceğine (Dorcadion pseudopreissi) çim
türlerinin dayanıklılıklarının belirlenmesi. Denemeler Uludağ Üniversitesi Araştırma ve Uygulama
Merkezinde yürütülecektir. Gerekli altyapının kurulmasının ardından, denemelerin 2005 sonbaharı
veya 2006 ilkbaharında kurulması ve 3 yıl içerisinde tamamlanması planlanmaktadır.
Projeden Beklenen Yararlar:-
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
81
Projenin Adı: Çeşitli Sarı Kantaron (Hypericum perforatum L.) Klonlarının Farklı Ekolojilerde
(İzmir, Bursa) Tarımsal Karakterlerinin ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Nedime AZKAN*, Oya KAÇAR, Erdinç GÖKSU,
Emine BAYRAM, Çiğdem SÖNMEZ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2007Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Z.F. Araştırma ve Uygulama Merkezi, Ege Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezi
Projenin Amacı: Farklı ekolojilerde sarı kantaron klonlarının tarımsal karakterlerinin ve kalite
özelliklerinin belirlenerek performanslarının ortaya çıkarılması bu çalışmanın amacını
oluşturmaktadır.
Materyal ve Yöntem: Bu çalışmada Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü’nde
daha önce yürütülen çalışmalarda hiperisin oranı ve verim bakımından ümitvar olarak belirlenen 1, 2,
5, 6, 7, 8, 10, 12, 16 nolu klonlar ile tescilli Topas çeşidi bitki materyalini oluşturmaktadır. Bu
klonlardan köklendirmek üzere çelikler alınmıştır. Elde edilen bitkiler sıra arası 40 cm, sıra üzeri 20
cm olacak şekilde Nisan ayı içerisinde tarlaya şaşırtılacaktır. Dikim ile birlikte 3 kg saf N olacak
şekilde 20-20-0 gübresi verilecektir. Diğer yıllarda her biçimden sonra dekara 3 kg saf N hesabı ile 2020-0 gübresi uygulanacaktır. Denemede bitki boyu (cm), yeşil herba verimi (kg/da), üst yeşil ve alt
yeşil herba verimleri (kg/da), drog herba verimi (kg/da), üst ve alt drog herba verimleri (kg/da), kuru
madde oranı (%) ile hiperisin oranları (%) belirlenecektir.
Projeden Beklenen Yararlar: Daha önce ümitvar olarak belirlenmiş ve seçilmiş bitkilerin farklı
ekolojilerde performanslarının ortaya çıkarılması sağlanacak ve ıslahı için adım atılmış olunacaktır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
82
Projenin Adı: Kolza ve Yağ Şalgamında Çeşitler Arası Melezlemeler
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Esvet AÇIKGÖZ*, A.Tanju GÖKSOY, Mehmet
SİNCİK, Elif SÖZEN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2006-2009
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer: U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin Amacı: Kolza ve yağ şalgamında çeşitler arası melezleme yoluyla yeni hatlar elde etmek ve
bu hatlardan ümitvar olanları seçerek seleksiyon ıslahı, sentetik çeşit ıslahı gibi yöntemleri kullanarak
yeni yağlık ve yemlik kolza ve yağ şalgamı çeşitleri geliştirmektir.
Materyal ve Yöntem: Proje kapsamında 10 adet kolza ve 10 adet yağ şalgamı çeşidi hem tarla hem
de sera koşullarına ekilmiştir. İlkbahar aylarında bitkilerin çiçeklenmesi ile birlikte her iki türde de 10
x 10 yarı diallel melezleme yöntemine uygun olarak melezleme işlemlerine hem tarlada hem de serada
başlanacaktır.
Projeden Beklenen Yararlar: Ülkemizde henüz tescil edilmiş yerli bir kolza ve yağ şalgamı çeşidi
bulunmamaktadır. Tescilli yabancı orjinli çeşitlerin sayısı da son derece sınırlıdır. Son yıllarda gerek
bitkisel yağ ve biyodizel üretimi amacıyla, gerekse de yem bitkisi olarak bu bitkilere olan talep
giderek artmaktadır. Bu çalışma, ülkemiz koşullarına uygun yeni kolza ve yağ şalgamı çeşitlerinin
geliştirilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
83
Projenin Adı: Kolzada Sulama Miktarının Verim ve Kalite Özellikleri ile Su Kullanım Etkinliği
Üzerine Etkileri
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: A. Tanju GÖKSOY*, Senih YAZGAN, Hakan
BÜYÜKCANGAZ, Mehmet SİNCİK, Çiğdem DEMİRTAŞ, Burak Nazmi CANDOĞAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2006-2008
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer: U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin Amacı: Kolzada farklı su stresi ve sulama suyu seviyelerinin tane verimi ve verim
komponentleri üzerine etkisinin belirlenmesi.
Materyal ve Yöntem: Denemede materyal olarak Jetneuf kolza çeşidi kullanılmıştır. Deneme
parselleri 2.4 x 6 = 14.4 m2 boyutlarında, 30 cm sıra arası mesafesinde 8 sıradan oluşmaktadır.
Denemenin ilk yılı ekimleri 20.10.2006 tarihinde mibzerle yapılmıştır. Kolza bitkisinin farklı
gelişme döneminde 5 farklı su stresi uygulanacak ve buna ilave olarak 5 farklı sulama suyu seviyesi
kullanılacaktır.
Projeden Beklenen Yararlar: Bu çalışma ile kolzada farklı su stresi ve sulama suyu seviyelerinin
tane verimi ve verim komponentleri üzerine etkileri belirlenecektir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
84
Projenin Adı: Bursa Koşullarında Çok Yıllık Buğdaygil+Baklagil Karışımlarının Saptanması
Üzerinde Bir Araştırma
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Necmettin ÇELİK*, Gamze BAYRAM, Emine
BUDAKLI
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2006-2008
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:Projenin Yürütüleceği Yer (Birim): U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin Amacı: Bu araştırmada, Bursa koşullarında yapay meraların kurulmasında kullanılabilecek
çok yıllık buğdaygil+baklagil yem bitkileri tür ve karışımlarının belirlenmesi amaçlanmıştır.
Materyal ve Yöntem: Deneme, U.Ü.Ziraat Fakültesi Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi
deneme alanında Tesadüf Blokları Deneme Desenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulacaktır.
Araştırmada; kılçıksız brom, otlak ayrığı, domuz ayrığı gibi çok yıllık buğdaygil yem bitkileri ile çayır
üçgülü, ak üçgül ve gazal boynuzu gibi çok yıllık baklagil yem bitkilerinin saf, ikili, üçlü, dörtlü, beşli
ve altılı karışımları incelenecektir. Karışımlarda baklagil oranı %40, buğdaygil oranı ise %60 olarak
yer alacaktır. Parsel büyüklüğü 5 m2 olarak belirlenmiştir. Saf ekimlerde bitkilerin çiçeklenme
döneminde, karışım ekimlerinde ise baklagillerin çiçeklenme döneminde biçim işlemi yapılacaktır.
Bitki boyu, yeşil ot verimi, kuru ot verimi, botanik kompozisyon, ham protein oranı ve verimi gibi
özellikler belirlenecektir.
Projeden Beklenen Yararlar: Bursa koşullarında bugüne kadar yürütülen araştırmalarda kış
döneminde yetiştirilebilecek bir yıllık baklagil+buğdaygil karışımlarının saptanmasına yönelik
araştırmalar sürdürülmüş olmasına karşılık, yapay mera oluşturmada kullanılabilecek çok yıllık yem
bitkileri karışımları üzerinde yapılmış çok fazla araştırma bulunmamaktadır. Bu araştırma sonucunda
ot verimi ve kalitesi yönünden çok yıllık baklagil yem bitkileri ile buğdaygil yem bitkilerinden elde
edilen en uygun karışım belirlenebilecektir. Böylece bu karışımın kaliteli kaba yem açığının
kapatılmasında bir alternatif olup olamayacağı konusunda da bilgi edinilebilecektir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
85
Projenin Adı: Farklı Tohum Miktarlarına Sahip İran Üçgülünün Değişik Sıra Aralıklarındaki Işık
Tutum Etkinliği, Yaprak Alanı İndeksi, Ot Verimi, Tohum Verimi ve Yem Kalitesinin Belirlenmesi
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Necmettin ÇELİK*, Gamze BAYRAM, Emine
BUDAKLI
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2006-2008
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin Amacı: Bu araştırmada, İran üçgülünde farklı sıra aralıkları ve tohum miktarlarının ot
verimi, tohum verimi ve kalitesi üzerine etkilerinin incelenmesi hedeflenmiştir.
Materyal ve Yöntem: Araştırma Bölünen bölünmüş parseller deneme desenine göre, 3 tekrarlamalı
olarak kurulacaktır. Sıra aralıkları ana parsel, tohum miktarları ise alt parselleri oluşturacaktır.
Denemede materyal olarak Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsünden temin edilen Demet-82 İran üçgülü
çeşidi kullanılacaktır. Denemede 20, 30, 40 ve 50 cm sıra aralığı ve 1.5, 2, 2.5, 3 kg/da tohum
miktarları uygulanacaktır. Her parsel 5 m uzunluğunda 4 sıradan oluşacaktır. Araştırmada, ışık tutum
etkinliği, yaprak alan indeksi, bitki boyu, sap çapı, yaprakçık eni, boyu, yeşil ot verimi, kuru ot verimi,
ham protein oranı ve ham protein verimi incelenecektir.
Projeden Beklenen Yararlar: Bu araştırma sonunda, ülkemizde kaliteli kaba yem açığının
kapatılmasında önemli bir kaynak olan yem bitkilerinden İran üçgülünde ot verimi ve kalitesi
açısından uygun sıra aralığı belirlenebilecektir. Aynı zamanda tohum miktarının ot verimi, tohum
verimi ve kalitesindeki etkileri incelenerek bunların yetiştiricilikte kullanımının mümkün olup
olmadığı saptanabilecektir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
86
Projenin Adı: Silajlık Mısır (Zea mays L.)’da Bitki Yoğunluğu ve Farklı Miktarda Azot
Uygulamalarının Stres Fizyolojisi, Verim ve Kalite Yönünden Değerlendirilmesi
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar. Necmettin ÇELİK*, Gamze BAYRAM, Emine
BUDAKLI
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2006-2009
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
TOVAG 106O148, 54.000,00 YTL
Projenin Yürütüleceği Yer (Birim): U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin Amacı: Sunulan bu projede; farklı azotlu gübre uygulamaları ile bitki yoğunluklarının
Marmara Bölgesi’nde silajlık mısır üretiminde bitkinin fizyolojik özelliklerine etkilerinin belirlenmesi,
bu uygulamaların fizyolojik özellikler üzerinden verim ve kalite üzerine etkilerinin araştırılması ve
sonuçta pratiğe aktarılabilecek en uygun bitki yoğunluğu ve azotlu gübre dozunun belirlenmesi
amaçlanmıştır.
Materyal ve Yöntem: Deneme, U.Ü.Ziraat Fakültesi Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi
deneme alanında Tesadüf Blokları Bölünmüş Parseller Deneme Desenine göre 3 tekerrürlü olarak
kurulacaktır. Araştırmada bitki materyali olarak Sakarya Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün ıslah ettiği
ADA-523 tek melez çeşidi kullanılacaktır. Araştırmada sıra aralığı 65 cm sabit olmak üzere beş farklı
sıra üzeri mesafe ele alınarak 6.000, 10.000, 14.000, 18.000 ve 22.000 bitki/da ekim yoğunlukları
kullanılacaktır. Denemede azotlu gübre olarak üre (% 46 N) kullanılacak olup 0, 10, 20, 30, ve 40 kg
N/da dozları ele alınacaktır.
Projeden Beklenen Yararlar: Bu projenin gerçekleştirilmesi ile birlikte artan bitki yoğunluğu ve
azotun bitkinin fizyolojisi üzerindeki etkisinin ortaya konması ve yaşanan stresin bu özelliklerdeki
değişime olumlu ve olumsuz tepkilerinin belirlenmesi mümkün olacaktır. Araştırma sonunda
belirlenecek olan optimum bitki yoğunluğu ve azot dozunun pratik alana aktarılması ve yaygın bir
şekilde kullanılması ile özellikle sulanabilir koşullarda silajlık mısır ekiminin yaygınlaştırılması,
işletmelerin kaliteli kaba yem sorunlarının ekonomik bir şekilde çözümlenerek daha karlı ve verimli
bir üretime olanak sağlanmış olacaktır. Ayrıca, optimum azot dozunun kullanılması, zaman zaman
bilinçsizce kullanılan azotun neden olduğu çevre kirliliğinin önlenmesi açısından da önem
taşımaktadır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
87
A.8. TOPRAK BÖLÜMÜ
Toprak Ana Bilim Dalı
88
2.1.9. ZOOTEKNİ BÖLÜMÜ
2.1.9.1. Hayvan Yetiştirme ve Islahı Ana Bilim Dalı
2.1.9.2. Yemler ve Hayvan Besleme Ana Bilim Dalı
Projenin Adı: Sıkıştırma Yoğunluğunun Mısır ve Sorgum Silajlarının Fermantasyon, Aerobik
Stabilite ve Yem Değeri Özellikleri Üzerine Etkisi
Projenin Niteliği: Bağımsız Araştırma
Proje Yürütücüsü: İsmail FİLYA*
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2006-2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü
Projenin Amacı: Bu araştırma ile, sıkıştırma yoğunluğunun mısır ve sorgum silajlarının
fermantasyon, aerobik stabilite ve yem değeri üzerindeki etkileri belirlenecektir.
Materyal ve Yöntem: Araştırmanın silaj materyalini Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma
ve Uygulama Merkezi' nde yetiştirilen mısır (Zea mays L.) ve sorgum (Sorghum bicolor L.) bitkileri
oluşturacaktır. Mısır hamur olum, sorgum ise süt olum döneminde hasat edilecektir. Materyaller
hasattan hemen sonra yaklaşık 2.0 cm boyutunda parçalanarak, 1.5 lt’ lik ve yalnızca gaz çıkışına
olanak tanıyan özel anaerobik kavanozlara (Weck, Wehr-Oflingen, Germany) silolanacaklardır. Her
bitki için 4 farklı sıkıştırma yoğunluğu uygulanacaktır. Her uygulama 3 paralelden oluşacak ve silajlar
5 farklı dönemde (2., 4., 8., 15. ve 60. gün) açılacaklardır. Araştırmada 60’ ı mısır, 60’ ı sorgum olmak
üzere toplam 120 kavanoz silaj yapılacak ve silajlar laboratuar koşullarında tutulacaklardır.
Silolamanın 2., 4., 8., 15., ve 60. günlerinde açılacak silajların kimyasal ve mikrobiyolojik analizleri
ile birlikte aerobik stabilite testleri ve in vitro organik madde sindirilebilirlikleri saptanacaktır.
Projeden Beklenen Yararlar: Sıkıştırma yoğunluğu, silaj fermantasyonu üzerinde oldukça etkilidir.
Nitekim sıkıştırma yoğunluğu hem siloya hava girişinin derinliğini belirlemekte hem de fermantasyon
ve yemleme dönemlerinde silo içerisindeki hava hareketlerinin kontrol altına alınmasında etkili
olmaktadır. Sıkıştırma yoğunluğunun silaj fermantasyonu üzerindeki etkileri konusunda dünyada
yapılan araştırma sayısı oldukça sınırlıdır. Bu çalışma, ülkemizde bu konuda yapılacak olan ilk
çalışmadır. Araştırmada, ülkemizde yapılan silajların % 80’ inin mısır silajı olması nedeniyle mısır ve
özellikle son yıllarda yapımında büyük artış görülen sorgum bitkileri ile çalışılacaktır. Araştırma
sonucunda hem sıkıştırma yoğunluğunun mısır ve sorgum silajlarının fermantasyon, aerobik stabilite
ve yem değeri üzerindeki etkileri belirlenecek hem de ülkemizde yapılacak olan mısır ve sorgum
silajları için optimum sıkıştırma yoğunluğu belirlenecektir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059,
e-mail: [email protected]
89
Projenin Adı: Sıcaklığın Mısır ve Sorgum Silajlarının Fermantasyon ve Aerobik Stabilite Özellikleri
Üzerine Etkisi
Projenin Niteliği: Bağımsız Araştırma
Proje Yürütücüsü: İsmail FİLYA*
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2006-2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü
Projenin Amacı: Bu çalışma ile, sıcaklığın mısır ve sorgum silajlarının fermantasyon ve aerobik
stabilite özellikleri üzerindeki etkileri belirlenecektir.
Materyal ve Yöntem: Araştırmanın silaj materyalini Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma
ve Uygulama Merkezi' nde yetiştirilen mısır (Zea mays L.) ve sorgum (Sorghum bicolor L.) bitkileri
oluşturacaktır. Mısır hamur olum, sorgum ise süt olum döneminde hasat edilecektir. Araştırmada silaj
katkı maddesi olarak, homofermantatif ve heterofermantatif laktik asit bakteri (LAB) ve bunların
farklı dozları kullanılacaktır. Materyaller hasattan hemen sonra yaklaşık 2.0 cm boyutunda
parçalanacaklardır. Parçalanan materyaller katkı maddelerinin uygulamasını takiben 1.5 lt’ lik ve
yalnızca gaz çıkışına olanak tanıyan özel anaerobik kavanozlara (Weck, Wehr-Oflingen, Germany)
silolanacaklardır. Araştırma, 6 uygulama (1 kontrol + 5 uygulama (2 homofermantatif LAB dozu, 3
heterofermantatif LAB dozu)), her uygulama için 3 paralel, 2 bitki (mısır ve sorgum) ve 2 farklı
sıcaklık (oda sıcaklığı (yaklaşık 25 °C) ve 40°C) olarak düzenlenecek ve yürütülecektir. Tüm silajlar
(36 mısır + 36 sorgum = 72 kavanoz) 60 gün süre ile fermantasyona bırakılacaktır. Silolama dönemi
sonunda (60. gün) açılan silajların kimyasal ve mikrobiyolojik analizleri ile aerobik stabilite testleri
yapılacaktır.
Projeden Beklenen Yararlar: Silajların hayvan beslemede kullanılmak üzere açılmalarından sonra
yemleme döneminde kullanılmaları sırasında silajların hızla bozulması çok sık rastlanılan ve çok
önemli bir sorundur. Bu durum tüm silajlarda görülürken özellikle sıcak iklimlerde yapılan silajlarda
çok daha sık görülür. Bunun sonucunda silaj kalitesi düşer, kayıp oranları çok artar ve dolayısıyla
silajın yemlemede kullanıldığı süre kısalır. Ayrıca yüksek sıcaklık, silajlarda maya ve küf oluşumunu
teşvik ederek, silajlarda mikotoksin oluşum riskini de artırır. Bu tip silajları tüketen hayvanlarda da sık
sık sağlık sorunları, çeşitli beslenme aksaklıkları ve verim düşüklükleri görülür. Sıcaklığın silaj
fermantasyonu ve silajların aerobik stabiliteleri üzerindeki etkileri konusunda dünyada yapılan
araştırma sayısı oldukça sınırlıdır. Özellikle homofermantatif ve heterofermantatif LAB
inokulantlarının ve bunların dozlarının, farklı sıcaklıklardaki etkinlikleri ile ilgili yapılmış herhangi bir
çalışma bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu çalışma, gerek sıcaklığın mısır ve sorgum silajlarının
fermantasyon ve aerobik stabilite özellikleri üzerindeki etkilerini ortaya koyması gerekse LAB
inokulantlarının farklı sıcaklıklardaki etkinliklerinin saptanması açısından oldukça büyük önem
taşımaktadır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059,
e-mail: [email protected]
90
Projenin Adı: Devekuşu (Struthio camelus) Kör Bağırsak İçeriği Kullanılarak Bazı Yem
Hammaddelerinin İn Vitro Yöntemlerle Sindirilebilirliklerinin Belirlenmesi
Projenin Niteliği: Doktora Tezi
Proje Yürütücüsü: İbrahim AK*, Şadıman KARAMAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2006–2008
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü
Projenin Amacı: Bu proje ile devekuşlarında yaygın olarak kullanılan bazı yemlerin in vitro organik
madde sindirilebilirliğini iki in vitro yöntem kullanarak belirlemek ve bu yemlerin devekuşları
tarafından ne düzeyde değerlendirildiği hakkında bilgi sahibi olmaktır.
Materyal ve Yöntem: Araştırmada yem materyali olarak dört adet dane yem; mısır, arpa, yulaf ve
buğday, dört adet küspe; soya, pamuk tohumu, ayçiçeği tohumu ve kolza küspesi ve dört adette kaba
yem; yonca, fiğ, korunga ve mısır silajı kullanılacaktır. Kör bağırsak içerikleri U. Ü. Ziraat Fakültesi
Araştırma ve Uygulama Çiftliğinde kesilen 3 adet ergin yaştaki devekuşundan alınacaktır. Devekuşu
yemlerinin in vitro organik madde sindirilebilirliği Tilley ve Terry’nin (1963) iki aşamalı sindirim
yöntemi iki farklı şekilde uygulanarak belirlenecektir. Yem örneklerinin devekuşu kör bağırsak
parçalanabilirlikleri in vitro bir yöntem olan Gaz Üretim Tekniği ile mide ve ince bağırsaktaki
sindirimi taklit etmek amacıyla bir ön sindirim uygulanmış ve uygulanmamış olarak iki farklı şekilde
kullanılarak saptanacaktır. Alınan bu örneklerin TUYA bileşimi Gaz Kromatografi cihazı ile
belirlenecektir. Araştırmada kullanılan yemlerin besin maddeleri içerikleri U.Ü. Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama Laboratuarında AOAC (1990) tarafından bildirilen
yöntemlere göre, hücre duvarı bileşenleri ise Robertson ve Van Soest (1982) tarafından bildirilen
yönteme göre saptanacaktır.
Projeden Beklenen Yararlar: Bu çalışma sonucunda, ruminantların yemlerinin değerlendirilmesinde
değerli bilgiler sağlayan in vitro yöntemlerin, kör bağırsaklarında önemli bir miktar mikrobiyal
fermentasyona sahip devekuşları için de sindirim fizyolojilerine uygun şekillerde kullanılarak farklı
yem hammaddelerini ne düzeyde değerlendirdikleri konusunda önemli bilgiler sağlanmış olacaktır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059,
e-mail: [email protected]
91
2.1.9.3. Biyometri ve Genetik
Projenin Adı: Yerli Koyun Irklarında RAPD-PCR Yöntemi Kullanılarak DNA- Parmak İzlerinin
Saptanması
Projenin Niteliği: Bağımsız Araştırma
Proje Yürütücüsü: Cengiz ELMACI*, Yasemin ÖNER, Mehmet KOYUNCU,
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2006-2008
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi
Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu Başkanlığı, 20 000 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Biyometri ve Genetik
Laboratuarı
Projenin Amacı: Bu araştırmanın amacı; yerli keçi ırkımız olan Kıl keçileri ile uzun yıllardır
ülkemizde yetiştirilmekte olan Saanen keçilerinde, PCR-RFLP yöntemi kullanılarak önemli bir süt
proteini olan β-lactoglobulin geni bakımından polimorfizmim varlığının DNA düzeyinde araştırılması
amaçlanmıştır. Söz konusu genin polimorfik olması halinde gen ve genotip frekansları hesaplanarak
sonuçlar diğer keçi ırkları ile karşılaştırılacaktır.
Materyal ve Yöntem: Bu çalışmada, U.Ü TUAM Ziraat Fakültesi Birimi işletmelerinde bulunan
Saanen keçileri ile Bursa bölgesinde yetiştirici elinde bulunan Kıl keçilerinden elde edilen kan
örnekleri materyal olarak kullanılacaklardır. DNA amacıyla kullanılacak kan örnekleri, koyunların
boyun bölgesindeki vena jugularis’den doğrudan antikoagulantlı (EDTA’lı) tüplere alınacak ve
laboratuara getirilecektir. DNA izolasyonunda ticari olarak satılan hazır DNA izolasyon kitlerinden
yararlanılacaktır. Elde edilen DNA’ların çoğaltılması amacıyla uygulanan PCR aşamasına geçmeden
önce, elde edilen genomik DNA’ların yeterli olup olamadığı spektrofotometrik yöntemler ile
belirlenecek daha sonra PCR uygulamalarıyla genomik DNA’ların çoğaltılması sağlanacaktır.
Çoğaltılan örnekler 10 U Sac II enzimi ile çoğaltılacak ve çoğaltılan örnekler %3’lük agoroze jel
elektroforezi kullanılacaktır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059,
e-mail: [email protected]
92
2.2. YÜRÜRLÜKTEKİ ARAŞTIRMA PROJELERİ
Fakültemiz bölümlerinde 2006 yılında toplam olarak 60 adet araştırma projesi yürütülmektedir.
Bölümlere göre araştırma sayıları aşağıdaki tabloda özet olarak verilmiştir.
BÖLÜM ADI
ARAŞTIRMA SAYISI
Bahçe Bitkileri Bölümü
12
Bitki Koruma Bölümü
2
Gıda Mühendisliği Bölümü
2
Tarım Ekonomisi Bölümü
2
Tarım Makinaları Bölümü
5
Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü
8
Tarla Bitkileri Bölümü
14
Toprak Bölümü
5
Zootekni Bölümü
8
TOPLAM
93
58
2.2.1. BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ
2.2.1.1. Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı
Projenin Başlığı: Gemlik Zeytin Çeşidinin Düşük Sıcaklık Koşullarında Fizyolojik ve Moleküler
Açıdan Karakterizasyonu
Projeyi Yürüten Ögretim Elemanları: Atilla ERİŞ*, Asuman CANSEV
Projenin Niteliği (Tez Projesi, Araştırma Projesi, Üretim Projesi vb.): Tez Projesi
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Mayıs 2003 – Mayıs 2006
İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar:
Projenin Herhangi Bir Kurumdan Destek Alıp Almadığı:
Çalışmada, DPT 2002/1 no’lu projeden sağlanan olanaklardan yararlanılacaktır.
Projenin Yürütüleceği Yer: U.Ü. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü
Projenin Amacı: Zeytinde dona dayanıklılık konusunda bu güne kadar çeşitli ülkelerde bazı
çalışmalar yapılmışsa da, dona dayanım mekanizmasının fizyolojik ve moleküler açıdan tam olarak
açıklanması henüz gerçekleşmemiştir. Bu nedenle, son yıllarda, pek çok fizyolojik olayda olduğu gibi
dona dayanımda da jel elektroforez tekniklerinden yararlanılarak olayın moleküler düzeyde
araştırılması önem kazanmıştır. Planlanan bu çalışmada zeytinde düşük sıcaklık ve dona dayanımda
rol oynayan şeker, nişasta ve protein değişimleri ile proteinler içinde özellik gösterenlerin
belirlenmesi, ayrıca oksidoredüktaz grubu enzimlerin değişimlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Böylece zeytinde düşük sıcaklıklara dayanımda rol oynayan mekanizmanın açıklanmasında önemli bir
adım atılmış olacaktır.
Materyal ve Yöntem: Denemede Gemlik zeytin çeşidinin 13 yaşlı ağaçları kullanılacaktır. Yıl
boyunca aylık periyodlar halinde ağaçların yıllık sürgünlerinden çelikler alınacaktır. Çelikler 12 saat
süreyle, kademeli olarak 4, -5, -10 ve -20 oC sıcaklıklarda tutulacaktır. Düşük sıcaklık testlerini
tamamlayan çeliklerden alınan yaprak ve kambiyum örneklerinin bir kısmı gerekli iyon sızıntısı ve
canlılık testleri için alınacaktır. Geri kalan kısmı ise diğer analizlerde kullanılmak üzere -80 oC’de
muhafaza edilecektir. Daha sonra bu örneklerde toplam protein, Western Blott, enzim, şeker ve nişasta
analizleri yapılacaktır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Proje kapsamında yer alan laboratuvar analizlerine devam
edilmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
94
Projenin Adı: Moleküler Biyolojik Açıdan Zeytin Bitkisinde (Olea europae L.) Soğuğa Dayanıklılık
Özellikleri
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Atilla ERİŞ*, Erdoğan BARUT, Hatice GÜLEN,
Asuman USLU
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2002-2005
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: DPT
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü. Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü
Projenin Amacı: Planlanan bu çalışmada, herdemyeşil bir bitki olan zeytinde düşük sıcaklık ve dona
dayanım mekanizmasının moleküler biyolojik yöntemler kullanılarak araştırılması hedeflenmektedir.
İlk defa yapılacak, tamamen orijinal nitelikteki böyle bir çalışma ile, zeytinde düşük sıcaklıklara
dayanımda rol oynayan bir polipeptid ile bunun dehydrin grubu enzimlerle ilişkisi ortaya konulup, bu
polipeptidin tanımlanması (genetic sequencing) sonucunda mekanizmanın anlaşılması yolunda önemli
bir adım atılacaktır. Keza, araştırma sonucunda elde edilecek bulguların ışığında zeytin bitkisindeki
soğuğa dayanıklılık mekanizması açıklığa kavuşturulurken, yeni genotiplerin dona dayanımlarının da
daha verimli bir şekilde belirlenebilmesine olanak sağlanacaktır.
Materyal ve Yöntem: Denemede Gemlik ve Samanlı zeytin çeşitlerinin ağaçları kullanılacaktır. Yıl
boyunca aylık aralıklarla ağaçların yıllık sürgünlerinden (her çeşidin 5 ağacından ve tesadüfi olacak
şekilde) toplanacaktır. Toplam protein ile DNA ve RNA analizlerinde kullanılacak sürgünlerin kabuk
dokusu (floem) keskin bir bistüri yardımıyla sıyrılıp sıvı azot içinde öğütüldükten sonra toplam protein
ve heat-stable protein ekstraksiyonlarına kadar –80oC’de muhafaza edilecektir. Ayrıca yapraktan
yapılacak ekstraksiyonlar için de yine sürgün üzerindeki yapraklar alınarak sıvı azot içerisinde
öğütülerek ekstraksiyona kadar –80oC’de muhafaza edilecektir. Toplanan yıllık sürgünlerin bir kısmı
ise diğer biyokimyasal analizlerde (şeker ve nişasta) kullanılacaktır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Projede belirtilen analizler tamamlanarak elde edilen orjinal
sonuçlar değerlendirilmiş ve bir araştırma makalesi hazırlanıp, SCI kapsamındaki “Journal of
Horticultural Science & Biotechnology” dergisine yayınlanmak üzere gönderilmiştir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
95
Projenin Adı: Çilekte Tuz Stresinde Protein ve İzoenzim Değişimleri
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Atilla ERİŞ*, Hatice GÜLEN, Ece TURHAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2001-2003
Projeyi Destekleyen Kurum
ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü., Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü
Projenin Amacı: Tuz stresi koşullarında yetiştirilen çilek bitkisinde tuza dayanımda içsel
mekanizmanın moleküler düzeyde, izoenzim ve protein çalışmalarıyla daha iyi anlaşılması
amaçlanmıştır.
Materyal ve Yöntem: Camarosa, Chandler ve Tioga çilek çeşitleri perlit ortamında 30 gün süreyle 0
(kontrol)-500-1000-2000 mg/L NaCl uygulamalarına tabi tutulacaktır. Protein ve izoenzim analizleri
için 5'er günlük periyodlar halinde 6 kez yaprak örneği alınarak bu örneklerde tuz stresinden sorumlu
izoenzimler ve toplam protein analizleri yapılacaktır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Projede belirtilen analizler tamamlanarak elde edilen orjinal
sonuçlar değerlendirilmiş ve bir araştırma makalesi hazırlanıp, SCI kapsamındaki “International
Journal of Plant Science” dergisine yayınlanmak üzere gönderilmiştir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
96
Projenin Adı: Modern Kiraz ve Elma Yetiştiriciliği Entegre Projesi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Ali KÜDEN, Aytaç TÜMER, Hatice GÜLEN*,
Ömer SIRIŞ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2002-2004
Projeyi Destekleyen Kurum yada Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
Tübitak, 65 milyar TL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Ç.Ü., Pozantı Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi ve
U.Ü., Ziraat Fakültesi, Tarımsal Araştırma ve Uygulama Bahçesi
Projenin Amacı: Bu çalışmanın en önemli amaçlarından biri Ülkemiz elma ve kiraz yetiştiriciliğini
özellikle dış satım yönünden etkileyecek ve mevcut çeşitleri tamamen devre dışı bırakacak yeni
çeşitlerin süratle üretime aktarılmasıdır. Denemelerde yer alan kiraz ve elma çeşitleri son 4-5 yıldır
duyulmaya başlamıştır. Oysa bu araştırmada yeni çeşitler 5-6 yıldan beri yurtdışından getirilmiş ve
fidanları dikilmiştir. Araştırma bu bakımdan gerek öteki kamu ve özel sektörden bir adım ileride olup
yeni çeşitler konusunda öncülük niteliğindedir. Mevcut elma üretiminin hemen hemen tamamı güncel
çeşitlerle yapılmaktadır. Bu araştırmada yeni kiraz ve elma çeşitleri, uygulamalarla da bunların uygun
dikim ve budama sistemleri tanıtılacaktır. Böylece hem yeni kiraz ve elma çeşitlerinin Ülkemize
uygun olanları saptanacak hem de bunların üretime girmeleri sağlanacaktır.
Materyal ve Yöntem: Denemede bir yandan Pozantı ve Bursa'daki elma ve kiraz denemelerinde
gözlem, ölçüm ve değerlendirmeleri yapılacaktır. Öte yandan yeni çeşitlerden ümitvar olanları ile
üreticilere yönelik birer dekarlık uygulama bahçelerinin kurulması gerçekleştirilecektir. Bu amaçla
2002 yazında seçilecek 3-4 kiraz ve 3-4 elma çeşidi ile bu yılın sonunda Pozantı, Bursa ve uygun
seçilecek bir üretici bahçesinde uygulama bahçeleri kurulacaktır. Bu bahçeler için elmada Galaxy, Fuji
Kiku, Scarlet spur, kirazda ise Lapins ve Sweet Heart planlanmaktadır. Bu demostrasyon amaçlı
bahçelerde elmalarda bodur anaç M9 kullanılarak ağaçlar 3.5mx0.9m mesafelerle dikilecek ve
ağaçlara Fransız Solaks ve Spindel budama sistemi şekli verilecektir. Kirazlar ise 4mx3m mesafelerle
dikilerek Ülkemizde tamamen yeni olan Spanish Bush ve Fransız Solaks sistemine göre
büyütülecektir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Elma ve kiraz bahçesindeki yıllık bakım işlemlerine devam
edilmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
97
Projenin Adı: Biberlerde Kurak ve Yüksek Sıcaklık Uygulamalarının Moleküler Karakterizasyonu
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Atilla ERİŞ*, Ahmet İPEK, Hatice GÜLEN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2003-2005
Projeyi Destekleyen Kurum yada Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: 6. Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü
Projenin Amacı: Projede, biber bitkisinde kurak ve yüksek sıcaklık stresinde ortaya çıkan bazı
moleküler değişimlerin araştırılması hedeflenmektedir. Bu amaçla kurak ve yüksek sıcaklık stresine
maruz bırakılan bitkilerden alınan örneklerde fiziksel test ve analizler yanında; protein ve enzim
analizleri yapılarak moleküler stres mekanizması açıklanmaya çalışılacaktır.
Materyal ve Yöntem: Çalışmada Amazon Demre Sivri ve Kekova Derme Sivri olmak üzere iki biber
çeşidi kullanılacaktır. Tohumlar çimlendirildikten sonra elde edilen fideler 14'lük saksılara harç
karışımına dikilerek serada bir hafta büyümeye bırakılacaktır. Daha sonra bitkiler yüksek sıcaklık
stresi uygulamaları için büyütme kabinine alınacak ve kabinin sıcaklığı 30oC'den başlayarak 35-40 ve
45 oC’ye yükseltilecektir. Bitkiler her bir sıcaklık kademesinde 24 saat tutulacaktır. Ayrıca yüksek
sıcaklığın çilek bitkisindeki şok etkisini belirlemek amacıyla her sıcaklık kademesinde büyütme
kabinine yeni bitki örnekleri alınacak ve 24 saatin sonunda bu bitkilerden analizler için örnekler
alınacaktır. Kuraklık stresi için ise bitkilere sera koşullarında 1/2, 1/3 ve 1/4 oranında sulamaya tabii
tutulacaktır. Deneme sonunda yapraklarda yaprak oransal su kapsamı, turgor kaybı ve elektriksel
iletkenlik ölçümleri yapılacaktır. Ayrıca yüksek sıcaklık ve kuraklık stresinden sorumlu izoenzim
aktivitesi ile toplam çözünebilir proteinler ve amino asitlerden prolin analizleri yapılacaktır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Projede belirtilen analizler tamamlanarak elde edilen orjinal
sonuçlar değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonuçlarının SCI kapsamındaki bir dergide yayınlanması için
bir araştırma makalesinin hazırlığı devam etmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
98
Projenin Başlığı: Kiraz (Prunus avium L.) ve Zeytin (Olea europaea L.) Gen Kaynaklarının
Moleküler Markörler Kullanılarak İncelenmesi ve Gen Haritasının Çıkarılması
Projeyi Yürüten Öğretim Elemanları: Atilla ERİŞ*, Hatice GÜLEN, Ahmet İPEK, Masum
BURAK
Projenin Zeytin Bölümünü Yürüten Öğretim Elemanları:
Projenin Niteliği (Tez Projesi, Araştırma Projesi, Üretim Projesi vb.): Araştırma
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Haziran 2004 – Haziran 2007
İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar: Yalova Atatürk Bahçe Kültür. Mer. Araş. Ens.
Projenin Yürütüleceği Yer: U.Ü. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü
Projenin Amacı: Projenin ilk aşamasında, Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma
Enstitüsü’nde bulanan zeytin ve kiraz koleksiyonundaki çeşitler ile bazı zeytin melezleri
incelenecektir. İkinci aşamasında ise, Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü
tarafından geliştirilen melez zeytin popülasyonları incelenerek, zeytinin gen haritası ülkemizde ilk kez
DNA markörleri kullanılarak çıkarılacaktır. Daha sonra bu melezlerde açılım gösteren fenotipik
karakterleri ve yağ asitlerinin üretimini etkileyen gen bölgelerinin zeytinin gen haritasında
belirlenmesi amaçlanmaktadır.
Materyal ve Yöntem: Kiraz ve zeytin çeşitlerinin DNA profilleri RAPD, AFLP ve SSR gibi PCR
tekniğine dayalı markör sistemleri kullanılarak yapılacaktır. Zeytin çeşitlerine özgü DNA
markorlerinin elde edilmesi ve elde edilen çeşide özgü DNA markörlerinin PCR tekniğine dayalı basit
markörlere dönüştürülmesi amaçlanmaktadır. Yağ asidinin bileşenleri HPLC metodu kullanılarak
belirlenecektir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Zeytin ve kiraza ait yaprak örneklerinde DNA ekstraksiyonunu
takiben AFLP ve SSR markırları ile analizlere devam edilmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
99
Projenin Adı: Botrytis cinerea ile inokule edilen Biberlerde Harpin Uygulamalarının Raf Ömrü
Üzerine Etkisi
Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama ): Araştırma
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Nuray AKBUDAK*, Bülent AKBUDAK, Vedat
ŞENİZ, Atilla ERİŞ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Eylül 2005-Şubat 2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Uygulama ve Araştırma
Seraları ile Uygulama ve Araştırma Deposu ve Laboratuarı
Projenin Amacı: Bitkiye yapılan harpin protein uygulamalarının meyvenin hasattan sonraki raf ömrü
üzerine etkileri araştırılmıştır. Raf ömrü süresince biber meyvesinde önemli zararlar yapan Botrytis
cinerea’ya ya karı harpinin etkinliğinin belirlenebilmesi için ise bitkilerin bir bölümü Botrytis cinerea
ile inokule edilmiştir.
Materyal ve Yöntem: Bitki materyali olarak ‘Demre’, ‘Sarı Sivri’ ve ‘Yalova Çarliston’ çeşitleri
kullanılmıştır. Bitkileri dört gruba ayrılmış, 1. grupta kontrol, 2. grupta harpin, 3. grupta harpin+
Botrytis cinerea ve 4. grupta Botrytis cinerea uygulamaları yapılmıştır. Serada yetiştirilen bitkiler
üzerinden hasat edilen meyveler 22±2°C sıcaklıkta ve %60±5 nemde bekletilmiş ve 5’er günlük
aralıklarla ağırlık kaybı (%), bozuk meyve yüzdesi (%), genel görünüm, meyve rengi ve kızarmış
meyve oranı belirlenmiştir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Yapılan ilk yıl deneme sonuçlarında harpin protein
uygulamalarının meyve sağlığı ve dolayısıyla kalitesini olumlu yönde etkilediği belirlenmiştir. Bu
etkinin özellikle Botrytis cinerea uygulaması yapılan meyvelerde daha da ön plana çıktığı tespit
edilmiştir. Ayrıca biber meyvelerinin optimum raf ömrü 25 gün olarak tespit edilmiştir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
100
Projenin Adı: Değişik Anaçlar Üzerine Aşılanmış Elma Çeşitlerinin Görükle Koşullarındaki Verim
ve Kalite Özelliklerinin Araştırılması
Projenin Niteliği: Uygulamalı Araştırma Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Cevriye MERT*; Ümran ERTÜRK
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004–2015
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:---Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):
U. Ü. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Araştırma ve Uygulama Bahçesi
Projenin Amacı: Görükle toprağı, ağır ve killi bir bünyeye sahip olup, taban kısmında da yer yer
kireç oranı yüksek bir özellik göstermektedir. Elma klonal anaçları hem gelişme kuvvetleri ve hem de
değişik toprak koşullarına uyum sağlamaları açısından farklılık gösterirler. Bu araştırmanın amacı,
gelişme ve verimlilik açısından Araştırma ve Uygulama çiftliğinin toprak yapısına en iyi uyum
sağlayabilen anaçları saptamaktır.
Materyal ve Yöntem: Araştırmanın anaç materyalini, M9 (çok bodur ), MM 106 (yarı bodur), MM
111 (kuvvetli) klonal anaçları üzerine Vista Bella, Mondial Gala, Fuji ve Granny Smith çeşidi fidanları
aşılanmıştır. Her anaç çeşit kombinasyonu için 12 adet fidan dikilmiştir. Dikim aralıkları anaçlara göre
aşağıdaki şekilde ayarlanmıştır. M9 için: 2X4 m, MM 106 için 4x4 m, MM111 için 5x4 m. Fidanlar
Free Spindle Bush terbiye sistemine göre terbiye edileceklerdir. M9 anacı üzerine aşılanmış ağaçlar
hereklenmişlerdir. Verimlilik, tüm ağaçların verimliliklerinin tek tek tartımlarla, meyve kalite
özellikleri ise her anaç çeşit kombinasyonundan tesadüfî olarak seçilecek 4’er ağacın meyve
örneklerinde belirlenecektir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Verim ve kalite özellikleri, 2007 yılından itibaren, ve ağaçların
gelişmeleri ile ilgili ölçümler yaprakların dökülmesinden sonra yapılacaktır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
101
Projenin Adı: M 9 Anacı Üzerine Aşılanmış Elma Çeşitlerinin Görükle Koşullarındaki Verim ve
Kalite Özelliklerinin Araştırılması
Projenin Niteliği: Araştırma-Üretim Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Ümran ERTÜRK*, Cevriye MERT,
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Şubat 2000-Sürekli
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:---U. Ü. Ziraat Fakültesi Döner Sermaye İşletmesi
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):
U. Ü. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Araştırma ve Uygulama Bahçesi
Projenin Amacı: Proje, M9 anacı üzerine aşılı Bölgemiz için yeni olan 12 elma çeşidinin Görükle
koşullarındaki verim ve kalite özelliklerini kıyaslamak amacıyla yapılmıştır. Araştırmada ayrıca çift
sıra (double row) dikim şekli de kullanılarak bu sistemin çevrede tanınması sağlanacaktır
Materyal ve Yöntem: Araştırmada, M9 (çok bodur) klonal anacı üzerine aşılı 1998-1999 yılı ilkbahar
döneminde dikilen; Granny Smith, Lutz Golden, Ozark Gold, Melrose, Cooper, Prima, Summer Red,
Skyline Supreme, Gloster, Top Red, Vista Bella, Jerseymac ve 2003 ilkbahar döneminde dikilen, W.
Pride, G. Smothee, M. Gala, Braeburn, Fuji, Galaxy, R. Chief, Prima, J. Mac, Vistabella çeşitlerinin
fidanları kullanılmaktadır. Dikim aralığı çift sıra dikimde 2x2, tek sıra dikimde 2x3.5 m olarak
belirlenmiştir. Ağaçların verimlilikleri yıllara göre tartımlarla meyvelerin kalite özellikleri ise her
çeşitten tesadüfî seçilerek 5’ er ağaçtan alınacak meyve örneklerinde belirlenecektir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Elma çeşitlerinin verim değerleri (kg)
Vista Bella 315
Skyline Supreme 400
Jerseymac 600
Melrose 400
William Pride 30
Gloster 580
Summurred 552
Cooper 500
Prima 80
Ozark Gold 200
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: ü[email protected]
102
Projenin Adı: Boğma ve Paclobutrazol Uygulamalarının Bazı Ceviz Çeşitlerinde Erken Verime
Yatma ve Büyüme Üzerine Etkileri
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Ümran ERTÜRK*, Cevriye MERT
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2000-2011
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:---Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Araştırma ve
Uygulama Bahçesi
Projenin Amacı: Ceviz, diğer meyve türlerine göre geç meyveye yatan ve yüksek taç oluşturan bir
türdür. Aşılı ceviz fidanları, tohumdan yetişenlere göre verimlilik çağına daha kısa zamanda ulaşmakta
ise de ekolojik koşullarında etkisiyle bu süre uzayabilmekte ve ağaçlar yüksek ve geniş bir taç
oluşturmaktadırlar. Bu projenin amacı, diğer birçok meyve türünde denenerek erken verime yatırmada
ve ağacın büyümesini sınırlandırmada etkili olan paclobutrazol uygulamaları ile birlikte gövdelerde
boğma yaparak verim ve büyümeyi kontrol etmektir.
Materyal ve Yöntem: Araştırmanın bitkisel materyalini verime yatmamış ceviz çeşitleri
oluşturmaktadır. Kimyasal madde olarak paclobutrazol kullanılacaktır. Ağaçlar, baharda su
yürümeden önce, gövdelerine bağlanacak olan şerit ile bağlanacaklardır. Bu uygulamaya 2 yıl devam
edilecektir. pp 333’ün 1000 ppm’lik dozu, sürgünler 10-15 cm uzunluğa ulaşınca bir kez (1000ppm)
ve (2x1000ppm) uygulanacaktır. Uygulama yapılan ağaçlarda erkek ve dişi çiçek oluşumu, meyve
tutma oranı, meyvenin ağırlığı ve kalite özellikleri, ağacın taç büyümesi, ağacın çap büyümesi ölçülüp
değerlendirilecektir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Proje kapsamında denemeye alınacak çeşitlerden bir kısmı
daha önce, bir kısmı da 2000-2001 yılı baharında dikilmiştir ve çalışmalara 2004 yılı baharında
başlanmış ve ağaçlara uygulamalar yapılmıştır. Uygulamalar 2005 yılında da tekrarlanmıştır. Kış
periyodunda ağaçlarda vejetatif gelişme parametreleri için ölçümler yapılmış, bahar döneminde de
erkek ve dişi çiçek oluşumları incelenecektir. Araştırmaya, paclobutrozol dozlarındaki değişikliklerle
birlikte gelecek yıllarda da devam edilecektir. 2007 yılında çiçeklenme zamanında erkek ve dişi çiçek
sayıları ve hasat zamanında verim miktarları saptanacaktır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: ü[email protected]
103
Projenin Adı: Bazı Klonal Elma Anaçlarının Mikroçoğaltımı
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Arif SOYLU*, Cevriye MERT
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2002-2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
U.Ü.Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyon Başkanlığı
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):
U. Ü. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Doku Kültürü Laboratuvarı
Projenin Amacı: Klonal elma anaçlarının virüssüz üretiminde etkin olabilecek mikroçoğaltım
yöntemlerinin belirlenmesidir.
Materyal ve Yöntem: Çalışmada M9, MM106 ve M111 klonal elma anaçlarından bahar döneminde
üç farklı zamanda eksplantlar alınmıştır. Alınan eksplantlar laboratuvarda ön işlemlere tabi tutulduktan
sonra steril koşullarda stereo mikroskop yardımıyla meristemler çıkarılarak sürdürme ortamına
aktarılmıştır. Eksplantlar 24 ± 1 °C sıcaklık ve 16 saat ışık, 8 saat karanlık bir ortamda gelişmeye
bırakılmıştır. Süren meristemler çoğaltma ortamına alınmıştır. Çoğaltma ortamından elde edilen
sürgünler köklendirme ortamına aktarılarak köklenme oranları tespit edilmiştir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: 2002-2003 yıllarında yapılan çalışmadan 2004 yılında “Bazı Klonal
Elma Anaçlarının Mikro Çoğaltımı” adlı bir yüksek lisans tezi tamamlanmıştır.
2004-2005 yıllarında yapılan çalışmadan elde edilen sonuçlar değerlendirilmiştir. Çalışma, SCI
kapsamında bir dergide yayınlanmak üzere hazırlanmaktadır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
104
Projenin Adı: Bazı Meyve Türlerinde Çiçek Organlarının Yapısı Üzerinde Araştırmalar
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Cevriye MERT*
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Haziran 2002- Mayıs 2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
U.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu 12.5 milyar TL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):
U. Ü. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Laboratuarı
U. Ü. Histoloji Bölümü Geçirimli Elektron Mikroskop (TEM) Laboratuarı
Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Bölümü Taramalı
Elektron Mikroskop (SEM) Laboratuarı
7. Projenin Amacı: Bazı önemli kestane ve ceviz çeşitlerimizin anter ve polenlerinin yüzey özellikleri
ve polen duvarlarının ultrastrüktürel (ince-yapı) yapıları; ışık mikroskobu (LM), taramalı (scanning)
(SEM) ve geçirimli (transmission) elektron mikroskop (TEM) da incelenerek aralarındaki yapısal
farklılıklar saptanmaya çalışılacaktır. Polen ve anterlerin yüzeysel morfolojisinin ve ultrastruktürünün
incelenmesi sonucu çeşitler arasında belirgin farklılıklar tanımlanırsa; bu farklılıklar ileride yapılacak
ıslah çalışmalarına ışık tutacaktır.
8. Materyal ve Yöntem: Araştırmada, 3 uzun stamenli [Sarıaşlama (51111), Firdola (62309),
Karamehmet (62304)], 1 orta boyda stamenli [Hacıömer (52214 )] ve 2 steril [Osmanoğlu (51101) (♂
steril), Vakit kestanesi (52112) (♂ steril)] tipteki kestane çeşitleri ve bazı önemli ceviz çeşitlerinde
çalışılmıştır. Polenin ve anterlerin yüzeysel yapısını incelemede; scanning elekron mikroskop (SEM),
polen duvarlarının ince-yapısının (ultra strüktür) incelenmesinde, transsmission elektron mikroskop
(TEM) kullanılmıştır.
9. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Denemede yer alan fertil ve steril kestane çeşitlerinde, anter
ve polenlerin yüzeysel morfolojileri ve ince yapıları incelenerek aralarındaki farklılıklar belirlenmiştir.
Kaman I, Bilecik, Yalova 3, Franquetta, Pedro, Gültekin 3, Hartly, Kaplan 86, Şebin ceviz çeşitlerinin
polenlerinin yüzeysel morfolojileri incelenmiştir. Önümüzdeki günlerde polen duvarlarının inceyapısının (ultra strüktür) incelenecektir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
105
2.2.2. BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ
2.2.2.1. Fitopatoloji Ana Bilim Dalı
Projenin Adı: Kültür Mantarında (Agaricus bisporus (Lange) Sing.) Islak Kabarcık Hastalığına
(Mycogene perniciosa (Magnus) Delacr.) Karşı Sodyum Bikarbonatın Etkisi
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Yürütücü: Özgür Akgün KARABULUT*, Ümit
ARSLAN, Gül KURUOĞLU, Kadir İLHAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 16.12.2003-16.08.2005
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü.Bilimsel Araştırma
Projeleri Birimi, 8.301.000.000 TL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü
Projenin Amacı: Kültür mantarında önemli verim kayıplarına neden olan ıslak kabarcık hastalığına
karşı kimyasal savaşıma alternatif olabilecek, insan sağlığı açısından son derece güvenli bir gıda katkı
maddesi olan sodyum bikarbonatın kullanılma olanağı araştırılacaktır.
Materyal ve Yöntem: In vitro denemelerde, sodyum bikarbonatın (SBC, NaHCO3, Merck) %0.0,
0.25, 0.50, 1 ve 2’lik konsantrasyonlarının Mycogene perniciosa’nın gelişimi üzerine olan etkisi
araştırılmaktadır. Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü mantar üretim odasında
yürütülen in vivo denemelerde sodyum bikarbonat (133 g, 200 g ve 266 g / 100 m2) ve prochloraz
manganaz’ın tek başlarına (120 g ve 12 g / 100 m2) ve kombinasyonlarının (sodyum bikarbonat 266
g/100 m2 + prochloraz manganaz 120 g/100 m2 ve sodyum bikarbonat 266 g/100 m2 + prochloraz
manganaz 12 g/100 m2 ) M. perniciosa ve verim artışı üzerine etkisi araştırılmaktadır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: In vitro denemelerde sodyum bikarbonatın %2’lik dozu M.
perniciosa’nın miseliyal gelişimini %63.3, spor çimlenmesini %38.6, çim tüpü uzunluğunu %89.3
engellemiştir. In vivo denemelerde, sodyum bikarbonat uygulamalarının tek başına hastalığı
engellemede yetersiz düzeyde olduğu %10’luk Prochloraz ile beraber kullanıldığında başarılı sonuçlar
verdiği bulunmuştur.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bitki Koruma Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
106
Projenin Adı: Çilekte Kurşuni Küf (Botrytis cinerea Pers.ex.Fr.) Hastalığına Karşı Bakteriyel
Antagonistlerin Saptanması, Etkinliklerinin Belirlenmesi ve Populasyon Dinamiklerinin İzlenmesi
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Yürütücü: Özgür Akgün KARABULUT, Himmet
TEZCAN, Hatice ÖZAKTAN, Kadir İLHAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 05.10.2004-05.04.2008
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü.Bilimsel Araştırma
Projeleri Birimi, 30.000.00 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü
Projenin Amacı: Çileğin önemli hastalıklarından olan kurşuni küfe karşı bazı antagonist bakterilerin
etkisinin belirlenmesi ve populasyon dinamiklerinin RAPD-PCR yöntemi ile izlenmesi.
Materyal ve Yöntem: Arazi denemesine alınacak bakteriyel izolatlar çilek meyvesi üzerinde toplam
11 adet in vivo deneme yapılarak seçilmiştir. Bu seçilen izolatlar oluşturulan çilek deneme parselinde
çiçeklenme döneminden başlayarak bitkilere püskürtülmüş ve hasat öncesi ve sonrası hastalıklara karşı
etkisi belirlenmiştir. Arazide çileklere pulverize edilen orijinal bakterilerle, pulverizasyon sonrası
araziden toplanan bakteriyel izolatlar moleküler yöntemlerle karşılaştırılacaktır. Ayrıca arazide
uygulanan orijinal bakteriyel izolatların populasyon düzeyleri antibiyotik etiketlemesi ile
saptanacaktır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: 2005 yılında arazide etkinliği denenen bakterilerin 2006 yılında
da arazide tekrar uygulamaları yapılmış, bir önceki yıldakine benzer olarak hasat öncesi ve sonrasında
ortaya çıkan hastalıkları engelleyebildiği bulunmuştur. Antibiotik etiketleme ile populasyon düzeyleri
de takip edilmiştir. Elde edilen veriler değerlendirme aşamasındadır. RAPD-PCR yöntemi ile orijinal
antagonist bakterilerin özgün bantları tespit edilmiş, araziden toplanan izolatların verdiği bantlar ile
karşılaştırılmaktadır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bitki Koruma Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
107
2.2.3. GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
2.2.3.1. Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı
Projenin Adı: Peyniraltı Suyundan Küflerle Mikrobiyel Yağ Üretimi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü ( ve Yardımcı Araştırıcılar): Arzu AKPINAR BEYIZIT*, Tülay ÖZCAN
YILSAY, Fikri BAŞOĞLU, Lütfiye YILMAZ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri:
Kasım 2002 – Şubat 2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
U.Ü.Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu – 25.000.000.000 TL.Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):
U.Ü.Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü
Projenin Amacı: Araştırmada çoğu işletmelerde değerlendirilmeyen, peyniraltı suyu mikrobiyel
teknikler uygulanarak yüksek değerli biyolojik materyale dönüştürülecektir.
Materyal ve Yöntem: Çalışmada Hull Üniversitesi Biyolojik Birimler Bölümü’nden küf kültür
koleksiyonu temin edilecek ve karbon kaynağı olarak peyniraltı suyunun kullanıldığı besiyerinde
geliştirilecektir. Bu arada elde edilen yağ ekstraktlarından % yağ miktarı saptanarak yağ asidi profilleri
TMSH ile transesterifikasyon sonrası gaz-likit kromatografisi ile belirlenecektir.
9. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Proje çalışması devam etmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Gıda Mühendisliği Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
108
Projenin Adı: Boza Fermentasyonu Ve Depolanması Sırasında Organik Asitlerin Belirlenmesi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü ( ve Yardımcı Araştırıcılar): Arzu AKPINAR BEYIZIT*, Metin GÜLDAŞ,
Tülay ÖZCAN YILSAY, Lütfiye YILMAZ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri:
Ocak 2006- Ocak 2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
TÜBİTAK- 12.176,00 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):
U.Ü.Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Merkez Laboratuvarı
Projenin Amacı: Ülkemiz fermente gıdalar endüstrisinde üretim ve tüketim yönünden önemli bir
konumda bulunan boza teknolojisinde gerek tat ve aroma oluşumu, gerekse besin değeri ve ürün
kalitesini etkileyen organik asitlerin tespit edilmesi amacıyla bu proje planlanmıştır.
Materyal ve Yöntem: Boza mayşesinin hazırlanmasında TS 9778’de hammadde olarak belirtilen
mısır, darı, pirinç ve buğday unları kullanılacaktır. Her bir hammadde bire bir su ilavesi ile blendırda
karıştırıldıktan sonra 5 katı sıcak su içine ilave edilip 45 dakika sürekli karıştırmak suretiyle
kaynatılacaktır. Elde edilen bu karışım bir gece oda sıcaklığında bekletilip 2.5 katı su ilavesi ile
seyreltilecektir. Karışımın tel süzgeçten geçirilmesiyle şekersiz ham boza mayşesi elde edilecektir.
Şekersiz ham boza mayşesine 1/5 oranında şeker ilave edilerek şekerli ham boza mayşesi hazırlanacak
ve bu şekerli ham boza mayşesine % 2 oranında piyasadan alınan boza inoküle edilecektir.
İnokulasyonu yapılan şekerli ham boza mayşesi 28-30°C'de 24 saat fermantasyon işlemine tabi
tutulacaktır. Fermantasyon sırasında 0. ve 24. saatler ile depolama süresinin 1., 3., 5. ve 7. günlerinde
örnek alınarak duyusal analizler ve pH, titrasyon asitliği, alkol tayinleri ve HPLC ile organik asitlerin
belirlenmesi gerçekleştirilecektir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Proje çalışması devam etmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Gıda Mühendisliği Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
109
2.2.4. TARIM EKONOMİSİ BÖLÜMÜ
2.2.4.1. Tarım İşletmeciliği Ana Bilim Dalı
Projenin Adı: Türkiye’ de Buğday Çeşit ve Kalite Sorunlarının Unlu Mamüller Sanayi İle
Pazarlamaya Yansımaları
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Bahattin ÇETİN*, Köksal YAĞDI, Tolga TİPİ,
Esra ÇİFTÇİ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2002-2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: DPT, 12.400 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi, Ziraat Fakültesi
Projenin Amacı: Türkiye’de buğday üretiminin ve unlu mamüller sanayinin yapısı ve işleyiş;
üreticiler, işleyiciler ve pazarlama yönünden incelenecektir. Un ve unlu mamüller sanayi tesisleri
hakkındaki bilgiler araştırma alanında aktif halde bulunan ve belirli bir kapasite büyüklüğüne ulaşmış
olan firmalardan, kuruluş yerleri, kapasiteleri, istihdam ekonomik yapıları ile maliyet-kalite özellikleri
ve pazarlama fonksiyonları gibi nitelikleri yönünden belirlenecektir.
Materyal ve Yöntem: Üreticilerden elde edilecek bilgiler araştırma alanında yer alan 16 ilden
tesadüfi olarak seçilecek çiftçilerden anketler yoluyla sağlanacaktır. Araştırma alanındaki illerde,
buğday üretimi Türkiye toplam buğday üretiminin yaklaşık %50’sine, unlu mamuller işleme
tesislerinin kapasiteleri ise %60’a karşılık gelmektedir. Araştırma alanında aktif halde bulunan ve
belirli bir kapasite büyüklüğüne ulaşmış olan 32 adet firmadan, kuruluş yerleri, kapasiteleri, istihdam,
ekonomik yapıları ile mamul maliyet-kalite özellikleri ve pazarlama fonksiyonları gibi nitelikleri
yönünden tesislerin yöneticileri ile yapılan görüşmeler yoluyla elde edilecektir. Ayrıca bu alandan
sağlanacak hammaddesel ve mamul örneklerinde fiziksel ve kalite analizleri laboratuar koşullarında
yapılacak ve yorumlara gidilecektir.
Elde Edilen Sonuçlar (Üretilen ürün miktarı ve elde edilen gelirler belirtilecek) Yapılan görüşmeler
ve alan çalışmaları sonucunda hammadde üretiminde karşılaşılan güçlükler yanı sıra, un ve unlu
mamuller üreten (makarna, bisküvi, irmik v.b) işletmelerin kaliteli hammadde temini ile birlikte
mamul üretim ve ürün pazarlaması ile ilgili sorunları belirlenmiştir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarım Ekonomisi Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
110
Projenin Adı: Türk Gıda Sanayii İşletmelerinde Bir Pazarlama İşlevi Olarak E-Ticaretin Kullanımı ve
Ekonomik Analizi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Bahattin ÇETİN*, Arzu AKPINAR BAYIZIT,
Şule TURHAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Temmuz 2005-Temmuz 2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: TÜBİTAK, 18.500
milyon TL.
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi, Ziraat Fakültesi
Projenin Amacı: Bu projede elektronik ticaretin küçük ve orta boy gıda sanayii işletmelerinde
kullanımına yardımcı olacak temel yaklaşımları ortaya koymak ve ulusal boyutta konuyla ilgili olarak
gerçekleştirilen çalışmaları incelemek amaçlanmıştır.
Materyal ve Yöntem: Araştırma, gıda sanayiinde faaliyette bulunan firmaların bilgi teknolojilerinden
(işletme faaliyetleri, iç ve dış piyasalar da mamül tanıtımı ve promosyonu, pazarlama, markalaşma
v.b.) yararlanma, özellikle üretmiş oldukları mamülleri iç ve dış pazarlara aktif bir şekilde taşıyabilme
bakımından oluşturulacak web sayfalarının etkin kullanımının sağlanmasının gerçekleştirilmesi
bakımından neler yapılabileceğini irdelemeyi ve analiz etmeyi amaçlamaktadır. Bunun
gerçekleştirilmesi için öncelikle araştırma alanındaki illerde mevcut gıda sanayii firmalarının bilgi
teknolojileri (e-ticaret) ile ilgili altyapılarının ortaya konulması ve mevcut bilgi teknolojisi alt
yapısının kullanımına ilişkin olarak değerlendirilmesi gerekir. Böylece araştırmanın ilk bölümü
çalışma alanı olarak belirlenen Marmara Bölgesindeki gıda sanayii firmalarında konu ile ilgili olarak
durum saptamasının tamamlanması ile gerçekleşecek, bu amaçla düzenlenecek çerçeve tespit formları
yardımıyla gıda sanayii işyeri sınıflamalarında kullanılan belirli bir istihdam büyüklüğü baz alınarak
(işyerlerinde 25 ve yukarı kişi çalıştıranlar) gıda firmalarının araştırma konusu bakımından yapısal
profili ortaya konulmaya çalışılacaktır. Sözkonusu çalışma, araştırma yapılacak populasyonun
belirlenmesine hizmet edecektir. Gerçekleştirilen bu yapısal değerlendirme sonrasında belirli istihdam
büyüklüğüne sahip gıda firmalarından istatistiksel yöntemler sonucunda örnek olarak belirlenen
firmalarda uygulanacak daha geniş kapsamlı bir anket ile firmaların özellikle şirket performansının
arttırılmasında her zaman önemli bir yeri olan pazarlama faaliyetlerinde bilgi teknolojilerinden
yararlanma istekleri ve şekilleri ortaya konularak, gıda sanayii için bilgi teknolojilerinden pazarlama
işlevinde yararlanma bakımından ne gibi yapısal düzenlemelerin yapılması gerektiği konuları
irdelenmeye çalışılacaktır. Bu analizlerin gerçekleştirilmesi bakımından bu tür araştırmalarda sıklıkla
kullanılan çoklu likert ölçeği ve swot analizi yöntemlerinden yararlanılacaktır. Böylelikle ortaya
konulan bulgulardan hareketle gıda firmaları için geliştirilebilecek e-ticaret alt yapısının nasıl
olabileceği konusu ele alınarak irdelenmeye ve analiz edilmeye çalışılacaktır
9.Elde Edilen Sonuçlar:
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarım Ekonomisi Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
111
2.2.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ
2.2.5.1. Tarım Makinaları Ana Bilim Dalı
Projenin Adı: Bahçe Ürünlerinin Farklı Ön Soğutma Yöntemleriyle Soğutulmasında İşletim ve
Tasarım Parametrelerinin Belirlenmesi (DPT)
Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama ): Araştırma
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Eşref IŞIK*, Bülent AKBUDAK, İlknur
ALİBAŞ, Nazmi İZLİ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 05.10.2004-Devam ediyor
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Araştırma Projeleri
Fonu, D.P.T.
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Z.F.Tarım Makinaları Böl.
Projenin Amacı: Bahçe ürünlerinin ön soğutulmasına en uygun soğutma yöntemini seçmek
Materyal ve Yöntem:
Materyal: -Hava ile ön soğutma düzeneği (evaparatör, kondansatör, ekspansiyon valfi, fan, soğutucu
kabin, elektrik motoru, kompresör, soğutma elemanları ve soğutucu kabini taşıyan şasi), Su ile ön
soğutma sistemi(evaparatör, kondansatör, ekspansiyon valfi, devir daim su pompası, su deposu,
basınçlı duşlama sistemi, su pülverizasyon sistemi, soğutucu kabin, elektrik motoru, kompresör,
soğutma elemanları soğutucu kabini ve soğutucu depoyu taşıyan şasi), Vakum ile ön soğutma sistemi
(evaparatör, kondansatör, ekspansiyon valfi, vakum tankı, elektrik motoru, kompresör, vakum
pompası, vakummetre, soğutma elemanları ve soğutucu kabini taşıyan şasi), Veri toplama cihazı (5
kanaldan sıcaklık ölçümü probları ile sıcaklık ölçümü kaydedildi), Tri-faze ve mone- faze elektrik
sayaçları, Kontrollü atmosfer odası, Çeşitli bahçe ürünleri
Yöntem: 5000 ± 5 g ağırlığında ölçülerek kasalara yerleştirilen çeşitli bahçe ürünleri havayla, suyla ve
vakumla ön soğutma sistemleri ile ön soğutulmuştur. Ön soğutma işlemleri sırasında zamana bağlı
sıcaklık düşümü verileri kasanın içersine 5 ayrı kanaldan yerleştirilen sıcaklık probları aracılığıyla veri
toplama cihazı üzerinden bilgisayara kaydedilmiştir. Ön soğutma işlemleri sırasında enerji tüketim
değerleri sayaçlar yardımı ile alınmıştır. Soğutma sırsında oluşan ağırlık kaybı/kazanımı değerleri bir
tartı yardımıyla ölçülerek saptanmıştır. Soğutulan ürünler kontrollü atmosfer odasında bekletilmiş ve
bu bekletilme sırasındaki değerlendirmeleri yapılmıştır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Proje çalışmaları devam etmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarım Makinaları Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
112
Projenin Adı: Mısırın Sıcak Havayla Kurutulmasında Kurutma Parametrelerinin Belirlenmesi
Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama ): Yüksek Lisans Tezi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Nazmi İZLİ, Eşref IŞIK*
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 13.09.2004- …
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Ziraat Fakültesi
Araştırma ve Uygulama Çiftliği, materyal desteği
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği
Projenin Amacı: Bu çalışmanın amacı mısırın sıcak havayla kurutularak kurutma parametrelerinin
belirlenmesidir. Bu parametreler;
a) Enerji Tüketim Değeri
b) Ürün Sıcaklığı
c) Çalışma Ortam Sıcaklığı
d) Ürünün Kurutulduğu Sıcaklık
e) Ürün ve Ortam Nemi
f) Karıştırıcı Devri
g) Kurutucu Hazneye Hava Giriş ve Çıkış Hızları
h) Depo İçersindeki Ürün Yüksekliği
i) Kurutulacak Ürün Ağırlığı
j) Kurutulmuş Ürün Ağırlığı’dır.
Materyal ve Yöntem: Bu çalışmanın materyali olarak kullanılan mısırın cinsi Ada-523 (Zea mays
indentata)’dir. Bu çalışmada Denemeler karıştırıcılı ve karıştırıcısız olmak üzere üç tekerrürlü olarak
gerçekleştirilmektedir. Çalışmalarda her bir dememe için 250 kg mısır kullanılarak 14,1 m/s hava
hızı, 37 d/d karıştırıcı devri ile çalışılmaktadır. Hava sıcaklığı olarak 45˚C, 55˚C, 65˚C, 75˚C ve
ısıtmasız hava seçilerek denemeler yapılarak her 15 dakikada bir gerekli değerler alınmaktadır.
Kurutulan mısır tanelerinin çimlenme oranları, çıkış güçleri ve çıkış hızları da incelenmektedir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Aşağıda şekli gösterilen kurutucu imal edilmiştir. Çalışmalar
devam etmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarım Makinaları Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
113
Projenin Adı: Tarım İşletmeleri İçin En Uygun Tarım Makinaları Seçimi Yapan Bir Bilgisayar
Programının Geliştirilmesi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama):Yüksek Lisans Tezi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Ahmet DARGA*, Ferhat KURTULMUŞ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 01.11.2005 – Devam ediyor
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): TUAM U.Ü. Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü
Projenin Amacı: Bir tarım işletmesi için işletme koşullarına en uygun tarım makinalarının seçimini
yapacak bir bilgisayar programı geliştirmek.
Materyal ve Yöntem: Konu ile ilgili mevcut yerli ve yabancı literatür gözden eçirilmiştir. Literatür
ışığında ülkemiz koşullarına uygun hesaplama yöntemleri belirlenerek matematiksel model
oluşturulmuştur. Algoritma ve akış diyagramı hazırlanarak programın tasarımı yapılmış ve yazılım
gerçekleştirilmiştir. Geliştirilen program ülkemize özgü verilerle çalıştırılarak test edilmektedir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Çalışmalar devam etmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarım Makinaları Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
114
Projenin Adı: Mısır Üretiminde Korumalı Toprak İşleme Yöntemlerinin Geleneksel Toprak İşleme
Yöntemiyle Makina Maliyetleri ve Ürün Verimi Açısından Karşılaştırılması.
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Tez
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Sebahattin BODUR, Rasim OKURSOY*
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 07.02.2002-Devam ediyor
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Z.F.Tarım Makinaları Böl.
Projenin Amacı: Üreticilerin toprağı minimum işleyerek yada hiç işlemeyerek üretimde en verimli
sonuçları almasıdır.
Materyal ve Yöntem: Bu çalışmada ürün olarak mısır ve buğday kullanılmıştır. Minimum toprak
işleme uygulaması ile 4 tekerrürlü tesadüf blokları deneme deseni uygulanmıştır. Çalışmalarda Çizel
ile sürüm, sırta ekim ve toprak işlemesiz tarım uygulaması yapılmıştır. Konvansiyonel tarım, kontrol
amaçlı yürütülmektedir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Proje çalışmaları devam etmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarım Makinaları Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
115
Projenin Adı: Pulluk Uç Demirlerindeki Aşınmaların Görüntü İşleme Tekniği Kullanılarak
Belirlenmesi Olanakları
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Yüksek Lisans Tezi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Ahu URAS, Rasim OKURSOY*
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 08.07.2003 - 21.02.2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği
Projenin Amacı: Bu çalışmanın amacı toprak işleme sırasında meydana gelen aşınmaların
boyutlarının klasik yöntemlerin yanında görüntü işleme tekniğiyle belirlenmesi ve aşınmanın
öneminin ortaya konmasıdır. Bütün toprak işleme alet ve makinalarının özelliklede pulluk uç
demirlerinin maruz kaldığı aşınma olayını hızlandıran faktörler ve bunlara karşı alınabilecek önlemler
bu çalışmada ortaya konmuştur.
Materyal ve Yöntem: Bu çalışmada iki gövdeli, yarı bükük kulaklı pulluk kullanılmıştır. Aşınma
faktörünün hesaplanabilmesi için 60 da alanda sürüm yapılmıştır. Toprak sıkışıklığını belirlemek için
traktöre asılır tip hidrolik penetrometre kullanılmıştır. Ağırlık yöntemine göre aşınmanın
belirlenebilmesi için hassas tartı, alan yöntemine göre aşınma faktörünün belirlenebilmesi için
planimetre ve yine alan yöntemine göre aşınma faktörünü hesaplayan Global Lab İmage 2 Streamline
görüntü işleme programı kullanılmıştır. Uç demirlerinin fotoğraflarını çekmek için dijital fotoğraf
makinası kullanılmıştır.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Hassas tartı ölçümlerinde 2.tarlanın sürülmesiyle birlikte ortalama
aşınma miktarı 33,65 g/da bulunmuştur. Görüntü işleme tekniği ile belirlenen ortalama aşınma miktarı
61,62 cm²’dir. Planimetre ile belirlenen ortalama aşınma miktarı 61,8 cm²’dir. Kenar açı ölçümleri
arasındaki farklar 2.tarlanın sürülmesiyle birlikte 4 ile 14,5º arasında artış göstermiştir. Keskin kenar
açı ölçümleri arasındaki farklar 2.tarlanın sürülmesiyle birlikte 7 ile 13º arasında artış göstermiştir.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: - Kesme genişlikleri aşınmadan dolayı 15 cm olan ilk
ölçüsünü giderek yitirmiş ve 0 değerine inmiştir. Keskin kenar kalınlıkları sürümden önce 5 cm iken,
2.tarlanın sürülmesiyle birlikte malzemede yığılma olduğundan 8 ile 10 cm değerine ulaşmıştır.
Yayınlandığı Yer: U.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarım Makinaları Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
116
2.2.6. TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA BÖLÜMÜ
2.2.6.1. Tarımsal Yapılar ve Sulama Ana Bilim Dalı
Projenin Adı: Sulama Proje Alanlarında Kırsal Alan Geliştirilmesi için Arazi Toplulaştırması
Rolünün GIS Destekli Analizi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Doktora Tezi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: İsmet ARICI*, Müge Kirmikil
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2002-…
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Tarımsal Yapılar ve
Sulama Bölümü
Projenin Amacı: Bu çalışmanın amacı; sulama proje alanlarındaki, büyüyen bir nüfus, tarım dışı
sektörlere dayanan bir istihdam, bunun yanında toprağın kullanılmasında tarımın hala kilit role sahip
olması, çevresel-sosyal ve kültürel miras yönünden tehditlerle karşı karşıya kalan ve büyük şehirlere
yakınlık gibi özelliklere sahip; kısaca entegre kırsal alan olarak adlandırılan alanlarda karşılaşılan
sorunların belirlenmesi ve bu sorunların etkileri, sorunların giderilmesinde etkili olan esasların coğrafi
bilgi sistemleri yardımıyla analiz edilerek bir model oluşturulmasıdır.
Materyal ve Yöntem: Çalışmaya materyal olarak Bursa Karacabey Ovası ile Mustafakemalpaşa
Ovası sol sahil sulamasında yer alan köyler ile Manyas Ovası’ nda toplulaştırma planlanan köyler
seçilmiştir. Elde edilen veriler doğrultusunda, çalışma için en uygun anket yöntemi tespit edilecektir.
Çalışma alanı kapsamında ayrıntılı bir şekilde anket uygulamaları yapılacaktır. Belirlenmiş olan
gelişim elemanı bilgileri, sadece çiftçilerden elde edilemeyeceği için bu anketler, çiftçi, kamu ve
yönetici düzeyinde yapılacaktır. Anketler sonucu elde edilen bilgiler ile eldeki veriler kendi arasında
ilişkilendirilecektir. İlişkilendirilmiş veriler analiz edilerek sonuçlar tartışılacaktır.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Mustafakemalpaşa Ovası ve Karacabey Ovası Köylerinde
uygulanacak ve çalışmaya örnek teşkil edecek olan işletmelerin belirlenmesinde tabakalı örnekleme
yöntemi kullanılmıştır. Araştırma, ağırlıklı olarak arazi toplulaştırması çalışmalarını kapsadığı için,
ana kitleyi oluşturacak olan işletmeler, arazi büyüklüklerine göre tabakalara ayrılmıştır. Köy
Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Karacabey Ova Köyleri Sulama Birliği ve Mustafakemalpaşa Ova
Köyleri Sulama Birliği’nden temin edilen tapu kayıtlarına göre, proje alanındaki işletmelerin ana
kitlesinin, Mustafakemalpaşa Ova Köyleri ve Karacabey Ova Köyleri için toplam 2666 işletmeden
oluştuğu saptanmıştır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
117
Projenin Adı: Soya Fasulyesinin Su-Verim İlişkileri
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Doktora Tezi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Abdurrahim KORUKÇU*, BURAK Nazmi
CANDOĞAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 27.01.2005 –…
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Tarımsal Yapılar ve
Sulama Bölümü ve Tarla Bitkileri Bölümü laboratuar olanakları
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü. Ziraat Fakültesi Uygulama ve Araştırma Merkezi Deneme
Arazisi, Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü ve Tarla Bitkileri Bölümü
Projenin Amacı: Bu çalışmanın amacı, yarı yağışlı (sub-humid) iklim bölgesinde, kısıtlı sulamanın
diğer tarımsal uygulamalarla birlikte damla sulama yöntemi ile sulanan soya fasulyesi verim ve
kalitesini arttırıcı etkisinin ortaya konulması ve sulama zamanının planlanmasıdır.
Materyal ve Yöntem: Araştırma, Nova çeşidi soya fasulyesi (Glycine max.) üzerinde, tesadüf blokları
deneme deseni tertibinde, üç tekerrürlü olarak yürütülmektedir. Bitkilerin gereksinim duyduğu sulama
suyu ise damla sulama sistemi ile sağlanmaktadır. Vejetatif gelişme, çiçeklenme, tam bakla tutumu ve
olgunlaşma dönemlerinde kısıtlı su uygulamalarının yapıldığı (0.75, 0.50 ve 0.25), gelişme dönemi
boyunca tam sulama yapılan ve susuz konular olmak üzere on dört deneme konusu planlanmıştır.
Sulama suyu gereksiniminin tamamının karşılanacağı konuda, gelişme dönemi süresince, 7-10 günde
bir defa 0-90 cm derinlikte mevcut nemi tarla kapasitesine tamamlayacak miktarda sulama suyu
uygulanmaktadır. Araştırmada, bitki su tüketiminin belirlenmesinde toprak-su dengesi eşitliği
kullanılmaktadır. Toprak neminin izlenmesinde ise nötron saçınımı yöntemine dayalı nötronmetre
kullanılmaktadır. Deneme konularının bazı verim ve kalite özellikleri üzerine etkilerinin belirlenmesi
amacıylada bazı agronomik gözlem ve ölçümler yapılmaktadır.
Elde Edilen Ara Sonuçlar: Araştırmanın ilk yılında, deneme konularına göre bitki su tüketiminin
belirlenmesi için gerekli olan ölçümler yapılmıştır. Agronomik gözlem ve ölçümler için her bir
deneme parselinden tesadüfen 10 adet bitki alınmıştır ve soya fasulyesi hasadı yapılmıştır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
118
Projenin Adı: Bursa Koşullarında Mısır Bitkisi Su-Verim İlişkisinin CERES-Maize Bitki Gelişme
Modeliyle Belirlenmesi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Doktora Tezi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Senih YAZGAN*, Dilruba Okay (Tatar)
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri:
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Tarımsal Yapılar ve
Sulama Bölümü ve Tarla Bitkileri Bölümü laboratuar olanakları
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü. Ziraat Fakültesi Uygulama ve Araştırma Merkezi Deneme
Arazisi, Tarımsal Yapılar
Projenin Amacı: Bu araştırmada amaçlanan, diğer ülkelerde geliştirilmiş olan bitki-iklim
modellerinin ülkemizde kullanılma olanaklarının analiz edilmesidir. Modellerin analizi aşamasında,
model sonuçları ile karşılaştırmak için arazi çalışmalarıyla araştırmanın desteklenmesi gerekmektedir,
bu çalışma sonucunda elde edilen verilerle daha sonra arazide yapılacak birçok çalışmaya ışık
tutulabilir.
Materyal ve Yöntem: Bursa Koşullarında Mısır Bitkisinin Su-Verim İlişkisinin CERES-Maize Bitki
Gelişme Modeliyle Belirlenmesi” konulu tez çalışmasıyla ilgili deneme parselleri, Bursa ili, Yenişehir
ilçesi Koyunhisar köyüne yaklaşık 4-5 km uzaklıktaki deneme alanında kurulmuştur. Söz konusu
parsellerden alınan toprak örnekleri Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Eskişehir Araştırma
Enstitüsüne gönderilmiştir. Böylelikle CERES-Maize bitki gelişme modelinin veri tabanında yer alan
toprak parametreleri belirlenecektir. İklim parametreleri ekim dönemini kapsayacak şekilde Yenişehir
Meteoroloji Müdürlüğünden temin edilecektir.
Elde Edilen Ara Sonuçlar: Deneme alanında 5 cm derinliğe, sıra arası 70 cm ve sıra üstü 18 cm
olacak şekilde 04 Mayıs 2004 tarihinde TECTOR mısır çeşidinin ekimi yapılmıştır. Deneme alanında
oluşturulacak sulama konularına bağlı olarak, 10 m genişliğinde 5.6 m uzunluğunda 48 adet parsel
oluşturulmuştur. Parselasyonun tamamlanmasının ardından damla sulama sistemi kurulmuştur.
Haziran ayından itibaren aşağıda belirlenen sulama konularına göre sulama yapılacaktır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
119
Projenin Adı: Kısıntılı Sulanan Patatesin Su – Verim İlişkisi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Doktora Tezi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Serhat AYAŞ, Abdurrahim KORUKÇU*
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 03.04.2004 / ...........
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Koyunhisar Köyü – Yenişehir / Bursa
Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Kızartmalık bir patates çeşidi olan
Hermesin farklı gelişme dönemlerinde tam ve kısıntılı sulama uygulamasının verim üzerine etkisini
belirlemektir.
Materyal ve Yöntem: Çalışma alanı olarak Koyunhisar köyündeki YILMAZlar çiftliği seçilmiştir.
Patates tohumu Frito – lay firmasından satın alınmıştır. Sulama yöntemi olarak damla sulama yöntemi
uygulanmıştır. Yetiştirilen yumrular tesadüf blokları deneme desenine göre değerlendirilmiştir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar.: Sonuçlar değerlendirme aşamasındadır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
120
Projenin Adı: Bursa-Yenişehir ovası Marmaracık Gölü Kurutma Alanında DRAINMOD Simülasyon
Modeli Kullanılarak Drenaj Sistem Parametrelerinin Belirlenmesi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Yüksek Lisans Tezi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Ali Osman DEMİR*, Hüseyin İLHAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 23.12.2004 / ...........
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü
Projenin Amacı: Bursa-Yenişehir ovası Marmaracık Gölü kurutma alanında DRAINMOD
simülasyon modeli kullanılarak yüzeyaltı drenaj sistem parametrelerinin belirlenmesi
Materyal ve Yöntem: Materyal olarak Marmaracık gölü kurutma alanına ilişkin toprak
verileri(hidrolik iletkenlik, infiltrasyon hızı, tarla kapasitesi, solma noktası), iklim verileri(sıcaklık,
yağış) ve bitki karakteristikleri kullanılmaktadır. Bu veriler DRAINMOD modelinde girdi olarak
kullanılacak ve optimum bitki verimini sağlayacak biçimde optimum drenaj parametreleri(dren aralığı,
dren derinliği) belirlenmeye çalışılacaktır.
Elde Edilen Ara Sonuçlar: DRAINMOD simülasyon modeli çalıştırılmış olup girdilerin teminine
devam edilmektedir. Arazide hidrolik iletkenlik testleri devam etmektedir. İklim verileri elde
edilmiştir. Arazi üzerinde yaygın olarak yetiştirilen kültür bitkileri belirlenmiştir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
121
Projenin Adı: Mini Yağmurlama Sulama Yöntemiyle Sulanan Kiraz Ağaçlarında Farklı Sulama
Programlarının Vejetatif-Generatif Gelişme Parametreleri Üzerine Etkileri
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Senih YAZGAN*, Arif SOYLU, Ümran
ERTÜRK, Hakan BÜYÜKCANGAZ, Çiğdem DEMİRTAŞ, BURAK N. CANDOĞAN, G. Cihangir
Korkmaz, Tuncay Alkan
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2003 –…
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U. Ü. Bilimsel Araştırma
Projeleri Komisyon Başkanlığı – 25 000 YTL., Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü ve Bahçe
Bitkileri Bölümü laboratuar olanakları, Alara Tarım Ürünleri San. Tic. A.Ş. – 14 000 $.
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü. Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü ve
Bahçe Bitkileri Bölümü, Alara Tarım Ürünleri San. Tic. A.Ş. Meyve Bahçesi.
Projenin Amacı: Bu çalışmada amaçlanan, sulamanın diğer tarımsal uygulamalarla birlikte kiraz
verim ve kalitesini arttırıcı etkisinin ortaya konulması ve yörede kurulan ya da kurulması planlanan
kiraz bahçelerinin yararlanabileceği sulama programlarının oluşturulmasıdır.
Materyal ve Yöntem: Araştırma, Mazzard kiraz anacı üzerine aşılı Ziraat-900 kiraz çeşidi üzerinde,
tesadüf blokları deneme deseni tertibinde, üç tekerrürlü olarak yürütülmektedir. Sulama aralığı 7 gün
olarak belirlenmiştir. Deneme konuları ise; A sınıfı buharlaşma kabından (Class A Pan) ölçülen
buharlaşma miktarının % 50, 75, 100, 125’ i kadar sulama suyu uygulamalarıdır (K1, K2, K3 ve K4
konuları). Her blokta, bir parselde 5 ağaç olmak üzere 25 ağaç, üç blokta toplam 75 ağaç üzerinde
vejetatif ve generatif gelişmeyi gözlemek için ölçümler yapılmaktadır. Aylık ve toplam bitki su
tüketiminin belirlenmesinde ise, su dengesi yöntemi kullanılmaktadır.
Elde Edilen Ara Sonuçlar: Araştırmanın ilk iki yılı için, deneme konularına göre bitki su tüketimi
değerleri sırasıyla 365-839 mm ve 418-840 mm olarak belirlenmiştir. Deneme konularının, vejetatif
gelişme göstergeleri olan bitki boyu, aşı noktasının 30 cm üzerinde gövde kesit alanı, taç alanı ve taç
hacmi üzerine etkileri istatistiki olarak P<0.01 düzeyinde önemli bulunmuştur.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
122
Projenin Adı: Soya Fasulyesinde Sulama Zamanının Planlanması ve Kuraklık Stresinin Bitki
Gelişimine Etkisinin Belirlenmesi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Senih YAZGAN*, Abdurrahim Korukçu, A.
Tanju GÖKSOY, Hakan BÜYÜKCANGAZ, Mehmet SİNCİK, Çiğdem DEMİRTAŞ, BURAK Nazmi
CANDOĞAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2005 –…
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U. Ü. Bilimsel Araştırma
Projeleri Komisyon Başkanlığı – 72 000 YTL., Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü ve Tarla Bitkileri
Bölümü laboratuar olanakları
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü. Ziraat Fakültesi Uygulama ve Araştırma Merkezi Deneme
Arazisi, Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü ve Tarla Bitkileri Bölümü
Projenin Amacı: Bu çalışmada amaçlanan, sulamanın diğer tarımsal uygulamalarla birlikte soya
fasulyesi verim ve kalitesini arttırıcı etkisinin ortaya konulması ve sulama programının
oluşturulmasıdır.
Materyal ve Yöntem: Araştırma, Nova çeşidi soya fasulyesi (Glycine max.) üzerinde, tesadüf blokları
deneme deseni tertibinde, üç tekerrürlü olarak yürütülmektedir. Bitkilerin gereksinim duyduğu sulama
suyu ise damla sulama sistemi ile sağlanmaktadır. Sulama suyu gereksiniminin tamamının
karşılanacağı konularda, gelişme dönemi süresince, 7-10 günde bir defa 0-90 cm derinlikte mevcut
nemi tarla kapasitesine tamamlayacak miktarda sulama suyu uygulanmaktadır. Araştırmada, bitki su
tüketiminin belirlenmesinde toprak-su dengesi eşitliği kullanılmaktadır. Sulama zamanının
planlanmasında ise bitkinin izlenmesi esasına dayalı yöntemler kullanılmaktadır.
Elde Edilen Ara Sonuçlar: Araştırmanın ilk yılında, bitki su tüketimi, bitki su stres indeksi
değerlerinin hesaplanması için gerekli olan ölçümler yapılmıştır ve yaprak su potansiyeli değerleri
ölçülmüştür. Agronomik gözlem ve ölçümler için her bir deneme parselinden tesadüfen 10 adet bitki
alınmıştır ve soya fasulyesi hasadı yapılmıştır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
123
Projenin Adı: Sulama Proje Alanlarında Kırsal Alanın Fiziksel Durumunun İyileştirilmesinde Arazi
Toplulaştırmasının Rolü
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: İsmet ARICI*, Abdurrahim Korukçu, Kemal S.
Gündoğdu, Müge Kirmikil, Ş.Tülin Akkaya Aslan, Erkan YASLIOĞLU, Hayrettin Kuşçu
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 1 Ocak 2005 – 1 Ocak 2008
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi
Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi, 31.769.489.741 TL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Tarımsal Yapılar ve
Sulama Bölümü
Projenin Amacı: Bu çalışma ile üretimde verimliliğin arttırılmasında ve kırsal alan yapısal
durumunun iyileştirilmesi ve korunmasında önemli bir yer tutan arazi toplulaştırması rolünün, Bursa
Bölgesinde yer alan sulama proje alanlarındaki farklı uygulamalar gözetilerek, karşılaştırmalı biçimde
ortaya konması amaçlanmıştır.
Materyal ve Yöntem: Sulama Proje alanlarında, kırsal alana ilişkin yapısal durumun
iyileştirilmesinde arazi toplulaştırmasının rolünün araştırılması ve GIS destekli analiz edilebilmesi için
Bursa ve Balıkesir illeri sınırları içerisinde yer alan 3 sulama proje alanı seçilecektir.
Projeden Elde Ara Sonuçlar: Proje çalışmalarının yürütüleceği Karacabey Ovası’na gidilerek ön
araştırma yapılmıştır. Ön etüt çalışmaları kapsamında ova köylerindeki çiftçi, muhtar ve ova köyleri
sulama birliği başkan ve elemanlarıyla görüşülmüştür. Görüşmeler sonucunda çalışma için en uygun
köyler seçilmiştir. Seçilen köylerin sınırlarına ilişkin koordinat sistemleri doğrultusunda gerekli
verileri elde edilmiştir. Aynı şekilde Mustafakemalpaşa Ova Köyleri Sulama Birliği ile Köy
Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile temasa geçilerek Mustafakemalpaşa ve Manyas Ovaları için proje
amacına uygun köyler belirlenmiş, koordinat verileri elde edilmiştir. Elde edilen veriler bilgisayar
ortamına aktarılmaya başlanmıştır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
124
2.2.7. TARLA BİTKİLERİ BÖLÜMÜ
2.2.7.1. Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı
Projenin Adı: Bursa Ekolojik Koşullarında Farklı Sarı Kantaron (Hypericum perforatum L.)
Populasyonlarının Agronomik ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi ve Islahı
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Nedime AZKAN*, Oya KAÇAR, Erdinç GÖKSU
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Fonu
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):
U.Ü.Ziraat Fakültesi Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin Amacı: Farklı lokasyonlardan doğal floradan toplanan sarı kantaron populasyonlarında
agronomik ve kalite özellikleri (Hiperisin ve uçucu yağ oranı) üzerine farklı gelişme dönemlerinin
(çiçeklenme başlangıcı, çiçeklenme, olgunluk)etkisinin belirlenenek ontogenetik varyabilitenin ortaya
çıkarılması, böylece uygun hasat zamanının belirlenmesi amaçlanmaktadır.
Materyal ve Yöntem: Farklı lokasyonlardan toplanan (Edirne, İzmir, Bursa-Görükle) tohumlardan
elde edilen fideler, farklı gelişme dönemleri (çiçeklenme başlangıcı, çiçeklenme ve olgunluk) faktör
olarak ele alınarak tesadüf blokları faktöryel deneme desenine göre 2.06.2004 tarihinde sıra arası 60
cm, sıra üzeri 40 cm olacak şekilde tarlaya şaşırtılmıştır. Dikim ile birlikte 3 kg saf N olacak şekilde
20-20-0 gübresi uygulanmıştır. Diğer yıllarda her biçimden sonra dekara 3 kg saf N hesabı ile 20-20-0
gübresi verilecektir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Denemede gerekli bakım işlemleri gerçekleştirilmiş ve ilk yıl
bitkiler çiçeklenmediği için biçim alınmamıştır. İkinci yıl populasyonları temsil eden parsellerde
gelişme dönemlerine göre tek bitki hasatları gerçekleştirilmiştir. Çiçeklenme başlangıcı dönemi için
16.05-26.05.2005; tam çiçeklenme dönemi için 21.05-31.05.2005; olgunluk dönemi için tüm
populasyonların 10.06-13.06.2005 tarihleri arasında tek bitki hasadı işlemleri gerçekleştirilmiştir.
Üçüncü yıl ise populasyonları temsil eden parsellerde gelişme dönemlerine göre (çiçeklenme
başlangıcı dönemi için 23.05-29.05.2006, tam çiçeklenme dönemi için 29.05-02.06.2006, olgunluk
dönemi için 12.06.2006) tek bitki hasadı işlemleri yapılmıştır. Her bir gelişme dönemi ve her bir
populasyon parseldeki canlı bitkiler üzerinde üzerinde ölçümler gerçekleştirilmiştir. Biçim
işlemlerinden önce her bitki üzerinde Bitki Boyu (cm) ve Bitki Çapı (cm), biçim işlemlerinden sonra
Üst Yeşil Herba (g/bitki), Alt Yeşil Herba (g/bitki),Üst Drog Herba (g/bitki), Alt Drog Herba (g/bitki)
verimleri belirlenmiştir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
125
Projenin Adı: Bursa Ekolojik Koşullarında İstanbul Kekiğinde ( Origanum vulgare subsp. hirtum)
Agronomik ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Nedime AZKAN*, Oya KAÇAR, Erdinç GÖKSU
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):
U.Ü.Ziraat Fakültesi Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin Amacı: İstanbul kekiği diye adlandırılan Origanum vulgare subsp. hirtum’ a ait teksel
bitkiler agronomik özellikleri ve uçucu yağ oranları bakımından değerlendirilecektir. Yöremiz
ekolojisine uygun kekik tiplerinin belirlenmesi projenin amacını oluşturmaktadır.
Materyal ve Yöntem: Bu araştırmada Erdek-Kapıdağ Yarımadası doğal florasından 2003 yılında
tohumları toplanan İstanbul kekiği (Origanum vulgare subsp. hirtum)’nin yetiştirilen bitkileri çalışma
materyalini oluşturmaktadır. Bu amaçla elde edilen tohumlar Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü cam serasında, içerisine % 100 torf doldurulmuş kasalara çimlendirilmek
amacıyla 2004 Ocak ayı içerisinde ekilmişlerdir. Elde edilen fideler kasalarda belli bir boya geldikten
sonra 45’lik viyollere alınmıştır. Viyollerde belli bir süre gelişmesini sürdüren kekik fideleri daha
sağlıklı ve pişkin fide elde etmek amacıyla daha büyük saksılara alınmıştır. Elde edilen 312 adet
İstanbul Kekiği fidesi 2004 Nisan ayı içerisinde 50x50 cm mesafeleri ile tarlaya şaşırtılmıştır. Ekim
öncesi alan dekara 30 kg hesabı ile 15-15-15 gübresi verilmiştir. İlk yıl bakım işlemlerine (sulama,
yabancı otlarla mücadele ve kaymak tabakasının kırılması için çapalama) devam edilmiş ve bir biçim
alınmıştır. Kenar tesirleri alındıktan sonra kalan toplam 156 adet tek bitki çiçeklenme döneminde hasat
edilmiştir. Her iki yılda da tarla aşamasında yapılan biçimler sonucunda elde edilen ürün üzerinde
aşağıdaki özellikler belirlenmiştir. Denemede her teksel bitkiye ait bitki boyu (cm), toplam yeşil herba
verimi (g), taze yaprak verimi (g), taze çiçek verimi (g), taze sap verimi (g), toplam drog herba verimi
(g), drog yaprak verimi (g), drog çiçek verimi (g), drog sap verimi(g) ile yaprak+ çiçekteki uçucu yağ
oranları (%) belirlenecektir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Denemede gerekli bakım işlemleri gerçekleştirilmiş ve her
populasyonu oluşturan teksel bitkilerden çiçeklenme döneminde bir biçim alınmıştır. Denemenin 2.
yılında teksel bitkilerden elde edilen drog yaprak+çiçek karışımı üzerinde “Sudan Hafif Esans Tayin
Cihazı” yardımı ile uçucu yağ analizi yapılmış. Elde edilen sonuçlara göre bitkilerin uçucu yağ
oranları %1.88-7.63, uçucu yağ verimleri 0.35-14.98 ml/bitki arasında değişim göstermiştir.
Denemenin 3. yılında elde edilen ürün üzerinde uçucu yağ analizlerine devam edilmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa,
e-mail: [email protected]
126
Projenin Adı: Farklı Ekolojilerde (Bursa, Eskişehir) Sarı Kantaron (Hypericum perforatum L.) Çeşit
ve Populasyonlarının Tarımsal Karakterlerinin ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Nedime AZKAN*, Oya KAÇAR, Erdinç GÖKSU,
Arzu BALCI
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2005-2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Z.F. Araştırma ve Uygulama Merkezi, Anadolu Tarımsal
Araştırma Enstitüsü (Eskişehir)
Projenin Amacı: Farklı ekolojilerde sarı kantaron çeşit ve populasyonlarının tarımsal karakterlerinin
ve kalite özelliklerinin belirlenerek performanslarının ortaya çıkarılması bu çalışmanın amacını
oluşturmaktadır.
Materyal ve Yöntem: Bu çalışmada Taubertal, Stamm NLC, Topas ve Helos isimli 4 ticari çeşit ile
farklı lokasyonlardan toplanan (Edirne, İzmir, Bursa-Görükle, İznik, Alaçam, Yunanistan)
populasyonlar bitki materyalini oluşturmaktadır. Tohumlardan elde edilen fideler, tesadüf blokları
deneme desenine göre Bursa’da 25.05.2005, Eskişehir’de 06.06.2005 tarihlerinde sıra arası 60 cm, sıra
üzeri 40 cm olacak şekilde tarlaya şaşırtılmıştır. Dikim ile birlikte 3 kg saf N olacak şekilde 20-20-0
gübresi uygulanmıştır. Diğer yıllarda her biçimden sonra dekara 3 kg saf N hesabı ile 20-20-0 gübresi
uygulanacaktır. Denemede bitki boyu (cm), bitki çapı (cm), yeşil herba verimi (kg/da), üst yeşil ve alt
yeşil herba verimleri (kg/da), drog herba verimi (kg/da), üst ve alt drog herba verimleri (kg/da) ile
hiperisin oranları (%) belirlenecektir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: İlk yıl bitkiler çiçeklenmediği için biçim alınmamıştır. İkinci
yıl bitkilerin çiçeklenme zamanlarına göre Bursa’da 30.05-05.06.2006, Eskişehir’de 20.06-30.06.2006
tarihleri arasında hasat işlemi yapılmıştır. Bursa’da yapılan biçimler sonucunda tescilli çeşitlerin bitki
boyu 40-65 cm, bitki çapı 32-42 cm, yeşil herba verimi 549.16-1014.40 kg/da, üst yeşil herba verimi
272.46-405.88 kg/da, üst drog herba verimi 91.64-132.83 kg/da, hiperisin oranı %0.197-0.226;
populasyonların bitki boyu 53-76 cm, bitki çapı 30-44 cm, yeşil herba verimi 688.81-1349.98 kg/da,
üst yeşil herba verimi 411.78-778.48 kg/da, üst drog herba verimi 133.29-258.85 kg/da, hiperisin oranı
%0.143-0.308 arasında değişim göstermiştir. Eskişehir’de yapılan biçimler sonucunda tescilli
çeşitlerin bitki boyu 40-57 cm, bitki çapı 31-40 cm, yeşil herba verimi 417.09-673.89 kg/da, üst yeşil
herba verimi 172.95-303.25 kg/da, üst drog herba verimi 77.30-131.18 kg/da, hiperisin oranı %0.1530.172; populasyonların bitki boyu 41-63 cm, bitki çapı 30-45 cm, yeşil herba verimi 891.62-1259.48
kg/da, üst yeşil herba verimi 415.54-689.09 kg/da, üst drog herba verimi 163.93-241.82 kg/da,
hiperisin oranı %0.134-0.284 arasında değişim göstermiştir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
127
Projenin Adı: Triticale Yarım Diallel Melez Döllerinin Değerlendirilmesi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Nedime AZKAN*, Oya KAÇAR, Erdinç GÖKSU
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 1997Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Z.F. Araştırma ve Uygulama Merkezi
Projenin Amacı: F9 kademesinde olan triticale yarım diallel melez döllerinin verim ve kalite
özelliklerinin değerlendirilmesi bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır.
Materyal ve Yöntem: Her yıl seleksiyon yapılarak belirli sayıda hattın ekimi gerçekleştirilmektedir.
Seleksiyon kriteri olarak hastalık ve zararlılara dayanıklılık, yatmaya dayanıklılık ve çeşitli agronomik
özellikler ele alınmaktadır. 2002-2003 vejetasyon döneminde elimizde bulunan 100 hattan 30 tanesi,
2003-2004 vejetasyon döneminde 30 hattan 22 tanesi seçilmiştir. 2004-2005 vejetasyon döneminde 22
triticale hattı ile 3 buğday çeşidi ile çalışılmıştır. 2005-2006 vejetasyon döneminde de 22 triticale hattı
ile 3 buğday çeşidi ile çalışılmıştır. Sonuçta 22 triticale hattı içerisinden 13 hat seçilmiştir. 2006-2007
vejetasyon döneminde 13 hat, 2 buğday ve 1 tritikale çeşidinin ekimi Kasım ayı içerisinde deneme
mibzeri ile gerçekleştirilecektir. Deneme alanı 456 m2’dir. Dekara 20 kg N gelecek şekilde 20-20-0
gübresi ekim öncesi ve sapa kalkma dönemlerinde olmak üzere iki ayrı dönemde verilecektir..
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: 2002 yılı sonuçlarına göre elimizdeki 100 hattın tane verimleri
202.6-815.3 kg/da, 1000 tane ağırlıkları 32.5-72.2 g, hektolitre ağırlıkları 67-81 kg arasında
değişmiştir. Seçilen triticale hatlarının 2003 yılında tane verimleri 114.0-479.3 kg/da, 1000 tane
ağırlıkları 25.6-51.1 g, hektolitre ağırlıkları 69-76 kg arasında, 2004 yılında tane verimleri 368.61645.83 kg/da, 1000 tane ağırlıkları 44.26-53.67 g, hektolitre ağırlıkları 73.40-78.53 kg arasında, 2005
yılında tane verimleri 687.11-848.22 kg/da, 1000 tane ağırlıkları 40.28-49.87 g, hektolitre ağırlıkları
67.00-72.00 kg arasında değişmiştir. 2006 yılında tane verimleri 354.33-585.6 kg/da arasında
değişmiştir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
128
Projenin Adı: Farklı Ekolojilerde (Bursa, Eskişehir, Sakarya) Yetiştirilebilecek Triticale Hatlarının
Belirlenmesi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Nedime AZKAN*,
KAÇAR, Erdinç GÖKSU
Ramazan DOĞAN, Oya
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Z.F. Araştırma ve Uygulama Merkezi, Anadolu Tarımsal
Araştırma Enstitüsü, Sakarya
Projenin Amacı: Daha önceki denemelerden ümitvar olarak seçilmiş tricale hatlarının farklı
ekolojilerde tarımının yapılarak agronomik ve kalite özelliklerinin belirlenmesi bu çalışmanın amacını
oluşturmaktadır.
Materyal ve Yöntem: F8 kademesinde olan triticale yarım diallel melez döllerinden ve CIMMTY
kökenli triticale hatlarından öncelikle tane verimi, 1000 tane ağırlığı, hektolitre ağırlığı, hastalıklara,
zararlılara ve yatmaya dayanıklılık özellikleri değerlendirilerek seçilen hatlar ve iki buğday çeşidi bitki
materyali olarak kullanılmıştır. Araştırma tesadüf blokları deneme desenine uygun olarak üç
tekerrürlü planlanmıştır. Ekimler Kasım ayı içerisinde sıra arası 17.5 cm olacak şekilde mibzer ile
gerçekleştirilmiştir. Dekara 8 kg N gelecek şekilde 20-20-0 gübresi verilmiştir. Farklı illerin her
birinde deneme alanı 360 m²’dir. Elde edilen ürün üzerinde bitki boyu, başak boyu, başakçık sayısı,
başakta tane sayısı, 1000 tane ağırlığı ve tane verimi gibi agronomik özellikler ile kalite
özelliklerinden protein oranı belirlenecektir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: 2005 yılında Bursa ekolojik koşullarında seçilmiş tritikale
hatlarının tane verimleri 736-831 kg/da, buğday çeşitlerinin tane verimleri; 2006 yılında tritikale
hatlarının tane verimleri 736-831 kg/da, buğday çeşitlerinin tane verimleri; arasında değişim
göstermiştir. Eskişehir ve Sakarya’da kurulan denemelerdeki sonuçlar değerlendirilmektedir. Farklı
lokasyonlarda elde edilen ürünler üzerinde kalite analizleri ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Bu
çalışma ile farklı ekolojilerde tarımı yapılabilecek triticale hatları belirlenecektir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
129
Projenin Adı: Bazı Kışlık Kolza Çeşitlerinin Bursa Koşullarında Verim ve Verim Öğelerinin
Belirlenmesi
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Abdurrahim T. GÖKSOY*, Z.Metin TURAN,
Mehmet SİNCİK
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2003-2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):U. Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin Amacı: Bu çalışmada bazı kışlık kolza çeşitlerinin Bursa koşullarında adaptasyon
yeteneklerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır.
Materyal ve Yöntem: Çalışmada 12 adet kolza çeşidi kullanılacaktır. Deneme tesadüf blokları
deneme desenine göre 3 tekrarlamalı olarak planlanmıştır. Her bir parsel alanı 7.5 m2 olup toplam
deneme alanı 528.2 m2’ dir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Denemenin üçüncü yılında elde edilen sonuçlara göre; en
yüksek tane verimleri Olsen (166.2 kg/da), İris (153.1 kg/da) ve Bristol (145.6 kg/da) çeşitlerinden
elde edilmiştir. Araştırmanın 4. yıl ekimleri 26.10.2006 tarihinde yapılmıştır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
130
Projenin Adı: Farklı Sıra Arası ve Ekim Normlarının Kolzada Verim ve Verim Komponentleri
Üzerine Etkisi
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Abdurrahim T. GÖKSOY*, Z.Metin TURAN,
Mehmet SİNCİK
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer: U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin Amacı: Bu projenin amacı, farklı sıra arası mesafelerinin ve ekim normlarının kolzada
tohum verimi ile bazı verim komponentleri üzerine etkisini araştırmaktır.
Materyal ve Yöntem: Tarla denemesinin 3. yılı, 27.10.2006 tarihinde tesadüf blokları deneme
desenine göre, 3 tekrarlamalı olarak kurulmuştur. Denemede materyal olarak kolza çeşidi
kullanılmıştır. Araştırmada 3 farklı sıra arası mesafesi (17.5, 35.0 ve 52.5 cm) ve 4 farklı ekim normu
(0.5, 1.0, 1.5 ve 2.0 kg/da) denenecektir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Denemenin ikinci yılında elde edilen sonuçların değerlendirme
çalışmaları devam etmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
131
Projenin Adı: Kolzada Çeşitler Arası Melezlemeler
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: A.Tanju GÖKSOY*, Z.Metin TURAN, Mehmet
SİNCİK
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer: U.Ü. Ziraat Fakültesi Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin Amacı: Farklı kolza çeşitleri arasında yapılan melezlemeler sonucunda elde edilecek hatlar
arasından, seleksiyon yoluyla bölgemiz koşullarına uygun kolza çeşitleri geliştirmektir.
Materyal ve Yöntem: Araştırma kapsamında Bristol, Samurai, Quinta ve Chang kolza çeşitleri kendi
aralarında tam dialllel olarak melezlenecektir. Melezleme çalışmaları hem sera hem de tarla
koşullarında ayrı ayrı yürütülecektir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Denemenin ikinci yılında elde edilen 12 adet tam diallel melez
F1 hattı ana ve babaları ile birlikte 3 tekrarlamalı olarak 30.10.2006 tarihinde tarlaya ekilmiştir.
Denemenin 1. yılında denenen F1 hatlarına ait verilerin değerlendirilmesine devam edilmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
132
Projenin Adı: Farklı Gelişme Özelliklerine Sahip Ekmeklik Buğday Çeşitlerinin Değişik Gelişme
Dönemlerindeki Yaprak Alan İndeksi ve Işık Kullanım Etkinliğinin Belirlenmesi
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Ramazan DOĞAN*, Abdurrahim T. GÖKSOY,
Mehmet SİNCİK
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2005-2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer: U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin Amacı: Farklı gelişme özelliklerine sahip ekmeklik buğday çeşitlerinin (Flamura ve Golia)
değişik gelişme dönemlerindeki yaprak alan indeksi ve ışık kullanım etkinliğinin tohum verimi ile
ilişkisini belirlemektir.
Materyal ve Yöntem: Tarla denemeleri, tesadüf blokları deneme desenine göre, 3 tekrarlamalı olarak
kurulacaktır. Denemede materyal olarak Flamura ve Golia ekmeklik buğday çeşitleri kullanılacaktır.
Her parsel 1.4 x 5 = 7 m2 genişliğinde 8 sıradan oluşacaktır. Araştırmada Golia ve Flamura ekmeklik
buğday çeşitlerinde 5 farklı ekim oranı (200, 400, 600, 800 ve 1000 adet/m2) ve 3 farklı gelişme
dönemindeki (sapa kalkma, başaklanma ve süt olum) yaprak alan indeksi ve ışık kullanım etkinliği
değerlerinin tane verimi ve bazı verim komponentleri üzerine etkisi araştırılacaktır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Denemenin ilk yılına ait verilerin değerlendirme işlemleri
devam etmektedir. Denemenin 2. yılına ait ekimler 27.10.2006 tarihinde yapılmıştır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
133
Projenin Adı: Bursa Koşullarına Uygun Soya Hatlarının Belirlenmesi
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Z. Metin TURAN*, Abdurrahim T. GÖKSOY,
Mehmet SİNCİK
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2006-2008
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer: U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin Amacı: Yurt içi ve yurt dışındaki ıslah kuruluşlarından temin edilen toplam 140 adet soya
hattı arasından Bursa ekolojik koşullarına uygun, yüksek tane ve ot verimine sahip olanlarını
belirlemektir.
Materyal ve Yöntem: Yurt içi ve yurt dışındaki ıslah kuruluşlarından temin edilen toplam 140 adet
soya hattı 5 m uzunluğundaki sıralara 1 m aralıklarla 28.04.2006 tarihinde elle ekilmiştir. Bitkilerin
çıkış, çiçeklenme, tane bağlama, olgunlaşma gibi özellikleri takip edilecek ve tam olgunlaşma
döneminde her sıradan alınan 5 adet bitki üzerinde morfolojik ölçümler yapılacaktır.
Elde Edilen Ara Sonuçlar: Denemenin ilk yılında bitkilerin hasadı 15 Ekim-15 Kasım 2006 tarihleri
arasında yapılmıştır. Hasat edilen bitkilerin harman ve ölçüm işlemleri devam etmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
134
Projenin Adı: Farklı Karışım Oranları ve Biçim Zamanlarında Macar Fiğ+Arpa ve Tüylü Fiğ+Arpa
Karışımlarında Işık Kullanım Etkinliğinin, Ot Veriminin ve Yem Kalitesinin Belirlenmesi Üzerine
Araştırmalar
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Necmettin ÇELİK*, Gamze BAYRAM, Emine
BUDAKLI
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri:2005-2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:Projenin Yürütüleceği Yer (Birim): U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin Amacı: Bu çalışmada, ot verimi, kalitesi ve ışık tutumu bakımından macar fiğ+arpa ve tüylü
fiğ+arpa karışımında en uygun karışım oranı ile en uygun biçim zamanının belirlenmesi
amaçlanmıştır.
Materyal ve Yöntem: Bu araştırma, U.Ü.Ziraat Fakültesi Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi
deneme alanında Bölünen Bölünmüş Parseller Deneme Desenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulacaktır.
Macar fiğ ve tüylü fiğin arpayla karışım olarak yetiştirildiği durumda ot veriminin ve yem kalitesinin
saf ekimlere göre nasıl bir değişim göstereceğini belirleyeceğimiz bu araştırmada, 5 farklı karışım
oranı (%100, %75, %50, %25) ile dört farklı biçim zamanı (Arpa kında, tam başakta, süt olum
devresinde ve sarı olumda) ele alınacaktır. Denemede bitki materyali olarak Ege Tarımsal Araştırma
Enstitüsünden temin edilen Akhisar-98 isimli 6 sıralı arpa çeşidi, Efes-79 tüylü fiğ çeşidi ile macar fiğ
populasyonu kullanılmıştır. Ekim, ‘Ojord’ tipi ekim mibzeri ile sıra arası 17,5 cm olacak şekilde
yapılacaktır. Parsel alanları 1,4x10=14m2 olacaktır. Bitki boyu, ışık tutum etkinliği, yeşil ot ve kuru ot
verimi, botanik kompozisyon, protein oranı ve verimi gibi özellikler belirlenecektir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Planlanan biçim zamanlarında biçimler yapılmış, denemenin
birinci yılına ait gözlem ve ölçümler tamamlanmıştır. Denemenin birinci yılında elde edilen verilerin
varyans analizleri ile ot örneklerinin laboratuar analizleri devam etmektedir. Araştırma denemenin
ikinci yılının tekrarı, verilerin alınması ve istatistiki analizlerin yapılması aşamasındadır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
135
Projenin Adı: Güney Marmara Bölgesi için Tritikale çeşitlerinin geliştirilmesi
Projenin Niteliği: Araştırma
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırmacılar: Köksal YAĞDI*, Esra AYDOĞAN ÇİFTÇİ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2000 Projeyi Destekleyen kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi Ziraat
Fakültesi
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Ziraat Fakültesi Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin Amacı: Güney Marmara bölgesi başta olmak üzere, Trakya koşullarında da üretimi
yapılabilecek, verim ve kalite özellileri üstün tritikale çeşitlerinin elde edilmesidir.
Materyal ve Yöntem: Bölge için verimli ve kaliteli en uygun çeşitlerin geliştirilmesi amacıyla U.Ü.
Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde 2000 yılında kapsamlı bir araştırma başlatılmıştır. CIMMIYT
kökenli hatlar ve çeşitlerin birbirleriyle melezlenmesi sonucu elde edilen hatlar verim kriterleri
yönünden ele alınmıştır. Elde edilen tohum miktarının artması ile birlikte kalite analizlerine de
geçilecektir. Çalışma Tesadüf Blokları Deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak 6 m2 (1.2 x 5m)
parsellere ekilmektedir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: 2005/2006 yılı deneme sonuçlarına göre 1000 tane ağırlığı,
hektolitre ağırlığı ve dekara tane verimi açısından anaçlarda ve melezlerde saptanan değerler sırasıyla:
40,85 -53,80 g ve 40,20-58,32 g, 71,4–76,0 kg ve 68,0- 76,6 kg, 476.7-712,4 kg ve 421,2-738,4kg
arasında değiştiği saptanmıştır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: kyagdı@uludag.edu.tr
136
Projenin Adı: Bazı Triticale Çeşit ve Hatlarının Başaklanma Sonrası KurağaDayanıklılıkları Üzerinde
Araştırmalar
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Ramazan DOĞAN*, Oya KAÇAR, Emine
BUDAKLI, Erdinç GÖKSU
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:Projenin Yürütüleceği Yer (Birim): U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Çevrenin en önemli stres
faktörlerinden biri olan kuraklık dünya tarımında, özellikle gelişmekte olan ülkelerde gittikçe artan bir
etkiyle 20 x 108 ha kuru tarım alanında tarımsal üretimi tehdit etmekte ve gıda üretim dengelerini
bozmaktadır. Bu nedenle kurağa dayanıklı bitkilerin belirlenmesi kuraklığın olumsuz etkilerini
minimuma indirmek açısından üzerinde durulması gereken konulardan biridir. Bu amaçla çalışmada,
bazı triticale çeşit ve hatlarının başaklanma sonrası dönemde kuraklık stresine tepkilerinin incelenmesi
ve böylece dayanıklı hat veya hatların belirlenmesi hedeflenmiştir.
Materyal ve Yöntem: Bu araştırma, 2004-2005 ve 2005-2006 yıllarında U.Ü.Ziraat Fakültesi
Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi deneme alanında yürütülmüştür. Araştırmada CIMTY
kökenli 3, bölümümüzde daha önce yapılan ıslah çalışmalarında bölgemiz ekolojik koşullarına uyum
gösteren yüksek verimli 4 hat ve Nörtingen adlı çeşit bitki materyalini oluşturmuştur. Başaklanma
sonrası kuraklık stresinin yaratılması amacıyla % 4’lük potasyum klorat kullanılmıştır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Araştırmanın 2 yıllık verileri elde edilmiş olup,
değerlendirmeler devam etmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
137
Projenin Adı: Bursa Ekolojik Koşullarında Bazı Makarnalık Buğday Hatlarının Azot Etkinlik
İndekslerinin Belirlenmesi Üzerinde Bir Araştırma
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi
Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Ramazan DOĞAN*, Emine BUDAKLI
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri:2004-2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:Projenin Yürütüleceği Yer (Birim): U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Tahıllarda tane verimi ve tane
protein oranının artırılmasında en önemli uygulamalardan biri azotlu gübrelemedir. Ancak gerek gübre
fiyatlarındaki artışı gerekse çevre kirliliğinin önlenmesi açısından en düşük girdi ile en yüksek
verimlere ulaşılmasını sağlayacak N kullanım etkinliği yüksek genotiplerin belirlenmesi gereklidir. Bu
nedenle bu çalışmada, bazı makarnalık buğday hatlarında azot etkinlik indekslerinin tespit edilmesi ve
bunlar ile tane verimi arasındaki ilişkilerin belirlenmesi hedeflenmiştir.
Materyal ve Yöntem: Bu araştırma, 2004-2005 ve 2005-2006 yıllarında U.Ü.Ziraat Fakültesi
Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi deneme alanında yürütülmüştür. Araştırmada
bölümümüzde melezleme çalışmaları sonucunda geliştirilen F14 kademesinde olan 10 farklı
makarnalık buğday hattı kullanılmıştır. Deneme Tesadüf Blokları Deneme Desenine göre 3
tekrarlamalı olarak kurulmuştur.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: 2004-2005 ve 2005-2006 üretim dönemlerinde yürütülen bu
çalışmada iki yıllık veriler elde edilmiş olup, alınan bitki örneklerinde azot analizleri devam
etmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
138
2.2.8. TOPRAK BÖLÜMÜ
2.2.8.1. Toprak Ana Bilim Dalı
Projenin Adı: Uzaktan Algılama ve Coğrafik Bilgi Sistem Teknikleri Kullanarak Mustafakemalpaşa
Çayı Havzasında Güncel Arazi Kullanım/Örtüsü ve Potansiyel Erozyon Riskinin Belirlenmesi.
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Ertuğrul AKSOY*, Zeynal TÜMSAVAŞ, M.Sabri
DİRİM, Gökhan ÖZSOY, Elif SEZGİN, İsmail ALACALI, Rüstem ATA
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 16.12.2003 – devam ediyor
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi
Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu, Araştırma Projesi Ana Destekleyici - 118.153,00YTL, Köy
Hizmetleri İl Müdürlüğü, Ulaşım ve Malzeme Desteği - 12.096,00YTL, Bursa İl Çevre ve Orman
Müdürlüğü, Malzeme Desteği - 8.919,00YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü
Projenin Amacı: Uzaktan Algılama (UA) ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) teknikleri kullanarak
Bursa-Mustafakemalpaşa Havzasının potansiyel erozyon riskinin RUSLE yöntemi ile belirlenmesi ve
haritalanması, Mustafakemalpaşa havzasının arazi örtü haritasının Avrupa ülkelerini kapsayan
CORINE projesi içerisinde belirtilen kriterlerden oluşturulan bir lejanta göre yapılması, 1985 yılından
günümüze kadar havzadaki arazi örtüsü/kullanım türlerinde meydana gelen olumsuz değişimlerin
sayısal uydu verileri kullanılarak belirlenmesi, havzaya ait bir Toprak ve Su kaynakları veri tabanı
oluşturulması ve toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımına ve korunmasına yönelik
önerileri de içerecek biçimde havza yönetim planı geliştirmek şeklinde kısaca verilebilir.
Materyal ve Yöntem: Çalışma alanı olarak Bursa-Mustafakemalpaşa Çayı Havzası seçilmiştir. Söz
konusu havzanın Toprak karakteristikleri (toprak haritaları), topoğrafik özellikleri (topoğrafik haritalar
ve DEM), jeolojik özellikleri (jeoloji haritaları), güncel ve geçmişteki arazi kullanım ve örtü durumu,
iklimsel özellikleri ile ilgili veriler ile havzanın sayısal uydu görüntüleri (LANDSAT), hava
fotoğrafları ve UA ve CBS yazılım ve donanımları ile GPS’ler araştırmanın temel materyallerini
oluşturmaktadır. Uzaktan algılama ve CBS teknikleri desteğiyle, meteorolojik veriler, sayısal
yükseklik modeli, toprak haritaları, jeolojik haritalar, arazi çalışmaları ve büro çalışmaları sonucu
sayısal uydu verileri ve hava fotoğraflarının birlikte analiz edilmesiyle elde edilecek arazi
kullanım/arazi örtüsü haritaları ve diğer veriler kullanılarak Uluslararası Toprak Kaybı Eşitliği, USLE;
A=RxKxLxSxCxP veya Düzeltilmiş Uluslararası Toprak Kaybı Eşitliği, RUSLE; A=RxKxLSxCxP
modelleri yardımıyla Mustafakemalpaşa havzasının erozyon riski belirlenerek haritalanacaktır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Sayısal uydu verileri, topoğrafik, jeolojik ve toprak haritaları
ile hava fotoğraflarının temini ve bilgisayar ortamına alınması gerçekleştirilmiştir. Arazi kullanım/örtü
türlerine ve yoğunluklularına ait örnek noktalarının uydu verisi ve hava fotoğrafları yardımıyla
belirlenmesi ve görüntülerin analizi ve arazide kontrolü, çalışma havzasına ait veri tabanının
oluşturulması ve CBS teknikleri kullanılarak potansiyel erozyon riskinin analizi ve modellenmesi
işlemleri sürmektedir. Araştırma sonuçları değerlendirme ve rapor yazım aşamasındadır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Toprak Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
139
Projenin Adı: Farklı Kireç Dozları ve Tuz Konsantrasyonlarında Artan Miktarlarda Topraktan ve
Yapraktan Uygulanan Hümik Maddelerin Mısır ve Buğday Bitkilerinin Gelişimi ve Kimi Besin
Elementleri İçeriği Üzerine Etkisi
Projenin niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: A. Vahap KATKAT*, Barış Bülent AŞIK, Murat
Ali TURAN, Hakan ÇELİK
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 16.12.2003-Devam ediyor
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
U.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu Başkanlığı, 21.907.0000.000 TL +5.000.000.000 TL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Toprak Bölümü
Projenin Amacı: Bu çalışmanın amacı farklı kireç dozları ve tuz konsantrasyonlarında artan
miktarlarda uygulanan hümik asitin buğday ve mısır bitkisinin gelişimi ve kimi besin elementleri
içeriği üzerine etkisini araştırmaktır.
Materyal ve Yöntem:
Toprak materyali: Araştırma, Uludağ Üniversitesi Kampüs arazisinden alınacak toprak materyali ile
sera koşullarında yürütülmektedir.
Bitki materyali: Bitkisel materyal olarak Buğday ve Mısır bitkisi kullanılacaktır. Denemede mısır
çeşidi olarak RX 947 hibrit mısır (Zea mays L.), Buğday çeşidi olarak Salihli (makarnalık) (Triticum
spp.) tohumu kullanılmıştır..
Hümik Asit ve Gübre Materyali: Denemede, ticari olarak Delta Humate adı ile satılan % 12 hümik
asit içeren sıvı materyal kullanılmıştır. Ayrıca tohum ekiminden önce temel gübreleme olarak azot,
fosfor, potasyum ve mikro element gübrelemesi yapılmış, uygulama konularına göre toprak tuzluluğu
NaCl ile kireç düzeyleri ise CaCO3 ile sağlanmıştır.
Yöntem: Topraktan ve yapraktan hümik asit uygulama konularını içeren toplam 675 saksıdan oluşan
denemede, uygulama konularını oluşturan toprak tuzluluğu 0, 15, 30, 45 ve 60 mM Na olacak şekilde
NaCl’den, kireç düzeyleri kontrol, % 5, 10, 20 ve 40 olacak şekilde CaCO3’tan sağlanmıştır. Hümik
asit konsantrasyonları 0, 2.5, 5.0, 7.5, 10.0 ve 12.5 ton ha-1 olacak şekilde saksılara uygulanmıştır.
Saksılar tarla kapasitesi düzeyinde saf su ile sulanarak 30 gün süre ile inkübasyona bırakılmıştır.
İnkübasyon süresi sonunda her bir saksıya 7 buğday bitkisi kalacak şekilde ekim ve seyreltme
işlemleri yapılmıştır. Normal gelişimlerini sürdüren bitkiler yaklaşık 8 hafta sonunda hasat edilerek
gerekli analizler yapılacaktır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Araştırma sonuçları değerlendirme ve yazım aşamasındadır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Toprak Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
140
Projenin Adı: Tavuk Gübresi Kompostu ve Zeolit ( Klinoptilolit)’in Toprak Özellikleri ve Oğulotu
(Melissa officinalis L.)’nun Gelişmesi Üzerine Etkileri
Projenin Niteliği: Doktora Tezi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Funda MOL*, Haluk BAŞAR
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 21.11.2002 – devam ediyor
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Ziraat Fakültesi
Projenin Yürütüldüğü yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin Amacı:Yoğun tarımsal üretimin yapıldığı bölgelerde organik materyallerin kullanılması,
toprak verimliliğinin korunması ve geliştirilmesi açısından kaçınılmazdır.Geleneksel tarımsal
uygulamaların bir sonucu olarak toprak özelliklerinde meydana gelen olumsuzlukların
giderilmesinde,iyi bir toprak düzenleyici materyal olan zeolitin kullanılması ile toprak özellikleri
üzerindeki etkileri saptanırken,tavuk gübresi kompostu ile zeolitin birlikte uygulanmasının oğulotunun
verimi ve uçucu yağ oranı üzerine olan etkisi de belirlenmiş olacaktır.
Materyal ve Yöntem: U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi arazisindeki serada
yürütülecek denemede topraklara, Bandırma-Edincik yöresindeki bir kompost işletmesinden temin
edilen tavuk gübresi kompostu 4 farklı doz ve Manisa –Gördes yöresinden temin edilen klinoptilolit
türü zeolit materyeli de 2 doz olarak uygulanacaktır. Çeşitli fiziksel ve kimyasal özelliklerinin
belirlenmse amacıyla tavuk gübresi kompostu (TGK) ve zeolit materyalinin analizleri yapılmıştır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Araştırma sonuçları değerlendirme ve yazım aşamasındadır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Toprak Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
141
Projenin Adı: Uzaktan Algılama (UA) ve Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) Teknikleri Kullanılarak
Erozyon Riskinin Belirlenmesi.
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Doktora Tezi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Gökhan ÖZSOY*, Ertuğrul AKSOY
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 31.01.2003
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi
Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonunun Z-2003/96 No’lu araştırma projesine sağladığı destekle
temin edilen materyallerle yürütülmektedir.
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü
Projenin Amacı: Uzaktan Algılama (UA) ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) teknikleri kullanarak
potansiyel erozyon riskinin belirlenmesinde RUSLE yönteminin uygunluğunu test etmek ve
yöntemdeki bitki örtüsü faktörü (C faktör) verilerinin Landsat 7-ETM uydu görüntüleri kullanılarak
haritalanması.
Materyal ve Yöntem: Çalışma alanı olarak Bursa-Mustafakemalpaşa Çayı Havzası seçilmiştir. Söz
konusu havzaya ait toprak haritaları, topoğrafik haritalar, sayısal yükseklik paftaları, jeoloji haritaları,
meteoroloji verileri ve diğer öznitelik bilgileri ile havzanın sayısal uydu görüntüleri (LANDSAT 7ETM), hava fotoğrafları ve UA ve CBS yazılım ve donanımları ile GPS’ler araştırmanın temel
materyallerini oluşturmaktadır. Uzaktan algılama ve CBS teknikleri desteğiyle, meteorolojik veriler,
sayısal yükseklik modeli, toprak haritaları, jeolojik haritalar, arazi çalışmaları ve büro çalışmaları
sonucu sayısal uydu verileri ve hava fotoğraflarının birlikte analiz edilmesiyle elde edilecek arazi
kullanım/arazi örtüsü haritaları ve diğer veriler kullanılarak Düzeltilmiş Uluslararası Toprak Kaybı
Eşitliği, RUSLE; A=RxKxLSxCxP modeli yardımıyla Mustafakemalpaşa havzasının erozyon riski
belirlenerek haritalanacaktır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Sayısal uydu verileri, topoğrafik, jeolojik ve toprak haritaları
ile hava fotoğraflarının bilgisayar ortamına alınması gerçekleştirilmiştir. Tüm verilerin bilgisayar
ortamında analizleri ve CBS teknikleri kullanılarak potansiyel erozyon riskinin modellenmesi işlemleri
sürmektedir. Araştırma sonuçları değerlendirme ve yazım aşamasındadır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Toprak Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
142
Projenin Adı : Bursa İli Tarım Topraklarının Kükürt Durumu
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Doktora Tezi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: A. Vahap KATKAT*, Murat Ali TURAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri : 18. 09. 2003
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) : Uludağ Üni. Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü
Projenin Amacı: Burasa İlinde Tarım yapılan büyük toprak gruplarının mevcut kükürt içeriklerini
saptamak ve noksanlık tesbit edilen alanlardan alınacak olan toprak örnekleri ile sera denemesi
kurularak uygun kükürt miktarını ve kaynağını belirlemek.
Materyal ve Yöntem : 0-20cm den alınacak olan toprak örneklerinde bünye, pH, EC, kireç, organik
madde, toplam azot, bitkiye yarayışlı fosfor, kükürt, demir, bakır, çinko, mangan değişebilir sodyum,
potasyum, kalsiyum, magnezyum analizleri yapılacak. Sera denemesinde ise test bitkisi olarak mısır
kullanılacak. Kükürt kaynakları olarak amonyum sülfat, jips ve elementel kükürt kullanılarak saksılara
0, 5, 10, 20 ve 40 mg kg-1 dozlarında kükürt uygulanarak bitkilerin gelişmeleri izlenecek. Bitkilerde
azot, fosfor, kükürt, demir, bakır, çinko ve mangan analizleri yapılacak.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Survey çalışması sonucunda Bursa İli tarım topraklarının başta
Mn olmak üzere Zn ve S noksanlıklarının bulunduğu tespit edilmiştir. Ön inkübasyon denemesi
sonuçları da incelendiğinde Bursa İlinde yürütülen tarımsal faaliyetin sürdürülebilmesi için kükürt’lü
gübrelemenin önemi (özellikle elementel S) ortaya çıkmıştır. Araştırma sonuçları değerlendirme ve
yazım aşamasındadır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Toprak Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
143
2.2.9. ZOOTEKNİ BÖLÜMÜ
2.2.9.1. Hayvan Yetiştirme ve Islahı Ana Bilim Dalı
Projenin Adı: Türkiye Yerli Koyun Irkları ile Bazı Melez Koyun Yapağı Özellikleri ve Yapağılarının
Sanayide Kullanılabilirliği Üzerine Bir Araştırma
Projenin Niteliği: Doktora Tez Projesi
Proje Yürütücüsü: Erdoğan TUNCEL*, Şebnem KARA UZUN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2003–2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
U.Ü. Araştırma Fonu, Araştırma Analiz Maliyeti ve Ekipman Alımı, 3.400.000 TL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):
Projenin Amacı: Türkiye yerli koyun ırkları ile kimi sentetik koyun tiplerinin yapağı özelliklerinin
belirlenerek bunların halı ve kumaş sanayinde kullanılabilme olanaklarının araştırılması.
Materyal ve Yöntem: Çeşitli üniversite ve araştırma kurumlarından elde edilecek, Menemen,
Tahirova, Karacabey Merinosu, Norduz, Karakaş, Sakız, İmroz, Kıvırcık, Çine Çaparı, Karayaka ve
İvesi koyunlarının 3 farklı vücut bölgesinden (omuz, kaburga, but) alınacak yapağı örnekleri
araştırmanın materyalini oluşturacaktır. Araştırmada her bir ırk ve tipten işletme koşullarına bağlı
olarak farklı yaş grubu ve eşeyde 50 baş koyun kullanılacaktır. Kırkılan hayvanların yapağı verimleri
10 g’a kadar duyarlı hassas terazide belirlenecektir. Yapağıda incelik, lüle uzunluğu, gerçek uzunluk,
elastikiyet, mukavemet, randıman analizleri yapılacaktır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Çeşitli üniversite ve araştırma kurumlarından elde edilen,
Menemen, Tahirova, Karacabey Merinosu, Norduz, Karakaş, Sakız, İmroz, Kıvırcık, Çine Çaparı,
İvesi ve Karayaka koyunlarının 3 farklı vücut bölgesinden (omuz, kaburga, but) yapağı örnekleri
alınmıştır. Alınan örnekler ikiye ayrılmış bir kısmı Lalahan Hayvancılık Merkez Araştırma
Enstitüsünde incelik, elastikiyet+mukavemet analizleri yapılmak üzere, diğer kısmı ise randıman, lüle
uzunlukları ve gerçek uzunluklarının ölçümlerinin yapılabilmesi için bölümde uygun şekilde
saklanmıştır. Lalahan Hayvancılık Merkez Araştırma Enstitüsüne gönderilen örneklerin elastikiyet,
mukavemet, incelik, bölümde bulundurulan örneklerin randıman, lüle uzunluğu ve gerçek lif uzunluk
ölçümleri tamamlanmış olup verilerin istatistiki olarak hesaplanmasına devam edilmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
144
Projenin Adı: Siyah Alaca Irkı Sığırlarda Damızlıkta Kalma Süresi ve Sürüden Çıkarma Nedenleri
Projenin Niteliği: Yüksek Lisans Tez Projesi
Proje Yürütücüsü: Erdoğan TUNCEL*, Nurcan KARSLIOĞLU
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: Ocak 2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
Ulaşım ve Materyalin sağlanması konusunda; Bursa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):
Bursa Birliğe bağlı İşletmeler
Projenin Amacı: Bu araştırmanın amacı, Bursa İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’nin Akçalar
bölgesindeki üye işletmelerde yetiştirilen Siyah Alaca (Holstein) ırkı ineklerin damızlıkta kalma
süresini ve bunu etkileyen faktörleri saptamaktır. Sonuçta, bir yandan yetiştiricilere sürü yönetiminde
başarılarını ve kârlılık düzeylerini yükseltecek, diğer yandan ulusal düzeyde uygulanan ıslah
programının etkinlik derecesini arttıracak bilgiler sunulacak ve alınabilecek önlemler hakkında
öneriler geliştirilecektir.
Materyal ve Yöntem:
Bu çalışmada, Bursa İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’nin (kısaca Bursa Birliği) Akçalar
bölgesindeki üye işletmelerde yetiştirilen Siyah Alaca (Holstein) ırkı ineklere ait soy kütüğü, döl
verimi, süt verimi ve tip (sınıflandırma) değerleri ile işletmelere ait bilgiler materyal olarak
kullanılmıştır. Kasım 2004 itibarıyla Bursa İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’nin Akçalar
bölgesinde üye işletme sayısı 70, bu işletmelerde yetiştirilen inek sayısı ise 857 baştır. Ocak 2005 Mart 2006 tarihleri arasında 66 işletme ziyaret edilmiş ve bu işletmelere dahil 827 ineğin bilgileri
toplanmıştır. İncelenen işletmelerde soy kütüğü, süt verimi ve döl verimi kayıtları Bursa Birliği
elemanlarınca düzenli olarak tutulduğu için bu konuda ayrıca bir çalışma yapılmamış, gerekli bilgiler
Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği’nde mevcut veri tabanından alınmıştır. Toplanan verilerin
değerlendirilebilmesi için bölgede ki işletmeler mevcut hayvan sayılarına göre küçük, orta ve büyük
olarak sınıflandırılmış, hayvan sayısı 5-6 olan işletmeler küçük, 6-10 olan işletmeler orta 10 ve üzeri
olanlar ise büyük olarak tanımlanmıştır. Sürüden çıkarılan inekleri saptamak ve işletmeleri tanımlayıcı
bilgiler toplamak veya güncelleştirmek amacıyla araştırma kapsamındaki 66 işletmeye 2’şer aylık
aralıklarla toplam 3’er kez gidilmiştir. Araştırma başında gerçekleştirilen ilk işletme ziyaretlerinde
amaç, yetiştiricilerin eğilimi ve motivasyon kaynakları ile barınak özellikleri, yem kaynakları, yem
kullanımı, ürün-girdi fiyatlarına ilişkin işletmeleri tanımlayıcı bilgiler elde etmektir. Daha sonra
gerçekleştirilen ziyaretlerde ise barınak, yem üretimi, temini ve kullanımı ile ürün-girdi fiyatları
konusundaki bilgilerin güncelleştirilmesi ve sürüden çıkarılan hayvanların çıkarılma nedenleriyle
birlikte saptanması hedeflenmiştir. İşletme ziyaretleri öncesinde her bir işletmede bulunan ineklerin
soy kütüğü, döl verimi bilgileri Bursa Birliği veri tabanından alınarak her bir ineğin kulak
numaralarına bakılmış ve sürüde olmayan ineklerin sürüden çıkarma ana nedeninin yanı sıra ikincil ve
üçüncül nedenleri de sorulmuş ve sürüden çıkma tarihiyle birlikte kayıt edilmiştir. Ayrıca, mevcut
ineklerin sütçülük özelliği, ayak-tırnak ve meme kısımları incelenmiş, olası kusur ve sağlık sorunları
kaydedilmiş, barınak, yem üretimi, temini ve kullanımı ile ürün-girdi fiyatları konusundaki bilgiler
güncelleştirilmiştir. Damızlıkta kalma süresi, araştırmanın yürütüldüğü Ocak 2005 - Mart 2006
döneminde çeşitli nedenlerle işletmelerden çıkarılan 102 baş ineğe ait kayıtlar kullanılarak
hesaplanmıştır. Bunun için Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği veri tabanından alınan soy ve
145
verim kayıtları kullanılmıştır. Yapılan kontroller sonunda 102 ineğe ait son buzağılama yaşı kaydı ile
buzağılama sırasının birbiriyle uyumlu olduğu belirlenmiştir. Damızlıkta kalma süresinin
hesaplanması için ilk buzağılama tarihi ve sürüden çıkma tarihinin biliniyor olması şarttır. Damızlık
Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği veri tabanından alınan laktasyon süt verim kaydı taranmış ve
araştırma materyali olarak kullanılan 102 baş ineğin hepsinin ilk buzağılama ve sürüden çıkış
tarihlerinin mevcut olduğu saptanmıştır. Sürüden çıkarılan ineklerin damızlıkta kalma süresi
hesaplandıktan sonra farklılığa yol açabilecek her bir faktör bakımından ayrı variyans analizleri
yapılmış, ele alınan faktörün önemli variyasyon kaynağı olarak saptandığı hallerde farklı grup veya
grupları saptamak için Duncan Testi yapılmıştır. Verilerin hazırlanmasında MS Excel ve MS Access
paket programları, basit variyans analizlerinde ise MİNİTAB istatistik programı kullanılmıştır
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Genelde 40-49 yaş arası olan ve ortalama 20 yıllık deneyime
sahip olan işletme sahiplerinin her 10 tanesinden 7’sinin ilkokul mezunu olduğu saptanmıştır. Hepsi
Bursa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği üyesi olan ve uzman sığır yetiştiricisi olarak kabul edilmesi
gereken yetiştiricilerin %58’inin sığır yetiştiriciliğini, %15’inin ise tarla bitkileri yetiştiriciliğini ana iş
olarak gördükleri ortaya çıkmıştır. Çalışma kapsamında incelenen işletmelerde ortalama inek sayısı
10,2 ± 5,99 baştır. 10 ve daha fazla ineği olan işletmeler ise toplamda ⅓ kadardır. Sığırcılıkla ilgili
kullanılan işgücüne bakıldığın da işletmelerin 6 tanesinde aile dışı işgücü kullanıldığı görülmüştür.
Her 10 yetiştiriciden 7’si gereksinimini karşılayacak düzeyde kaba yem üretimi yapmaktadır. Ocak
2005-Mart 2006 arasında incelenen 66 işletmenin 49’undan damızlık dışı tutulmuş 102 baş ineğin
kaydı tutulmuş ve bu ineklere ait damızlıkta kalma süreleri Bursa Nilüfer ilçesi Akçalar Beldesin de
ortalama 36,8 ± 2,60 ay olarak tespit edilmiştir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
146
Projenin Adı: Etçi Damızlıklarda Farklı Dönemlerde Bazı Fiziksel ve Kimyasal Yumurta Kalite
Özelliklerinin Çıkış Gücü Üzerine Etkisi
Projenin Niteliği: Doktora Tez Projesi
Proje Yürütücüsü: Ümran ŞAHAN*, Bilgehan YILMAZ DİKMEN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: Mart 2003 – Eylül 2005
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Araştırma Fonu,
Araştırma Analiz Maliyeti ve Ekipman Alımı, 7.832.000.000 TL, Has Tavuk A.Ş. damızlık yumurta
materyali
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Has Tavuk Broiler Damızlık Kümesi
Projenin Amacı: Bu çalışmada etçi damızlıklarda çıkış gücü üzerine bazı fiziksel ve kimyasal
yumurta kalite özelliklerinin etkisi araştırılacaktır. Hafif ve ağır yumurtalarda fiziksel özellikler
olarak; kabuk ağırlığı, yumurta şekil indeksi, kabuk kalınlığı, kabuk kırılma direnci, ak ve sarı indeksi
özelliklerinin çıkış gücü üzerine etkileri, kimyasal özellikler olarak yumurta sarısı kolesterol içeriği ve
yağ asitlerinin çıkış gücü üzerine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada ayrıca kan serumu
kolesterol içeriği ile yumurta kolesterol içeriği arasında yakın ilişki bulunması nedeniyle anaçlardan
farklı yaşlarda kan örnekleri alınacak ve yumurta kolesterol içeriği ile ilişkisi araştırılacaktır.
Materyal ve Yöntem: Çalışmada Ross 308 genotipten etçi damızlık sürü kullanılmıştır. Bu damızlık
sürüden üç farklı yaş döneminde alınan örnek yumurtalar hafif ve ağır yumurtalar olarak 2 gruba
ayrılmış yumurta fiziksel özellikleri (yumurta ağırlığı, kabuk ağırlığı, yumurta şekil indeksi, kabuk
kalınlığı, kabuk kırılma direnci, kabuk oranı, ak oranı, sarı oranı, ak ve sarı indeksi) incelenmiştir.
Yumurta kimyasal özelliklerinin analizi için; yumurtalar haşlanıp yumurta sarıları ayrılmış kimyasal
analiz işlemleri uygulanmış, kolesterol ve yağ asidi değerleri gaz kromotografisi cihazı ile
okutulmuştur. Aynı dönemlerde damızlıklardan kanat altından kan örnekleri alınmıştır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Çalışmada üç yaş dönemine ait örnekler alınmıştır. Bu
örneklerde yumurta fiziksel özelliklerine ait ölçümler yapılmış ve kimyasal analizler yapılmıştır.
Verilerin istatistiksel değerlendirilmesi yapılmıştır. Araştırma yazım aşamasındadır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
147
Projenin Adı: Japon Bıldırcın Yumurtalarının Kuluçka Sonuçları Üzerine Fumigasyon ve Ultraviole
Işık Uygulamalarının Etkisi
Projenin Niteliği: Yüksek Lisans Tez Projesi
Proje Yürütücüsü: Aydın İPEK*, Hüseyin KARA
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2005
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama
Birimi
Projenin Amacı: Kuluçka işletmelerinde verimliliğin başlıca ölçütü olarak ele alınan kuluçka
randımanında sağlanacak bir birim artış, sonuçta büyük parasal değere dönüşmektedir. Bu nedenle
kuluçka verimliliğinin, buna bağlı olarak da karlılığının arttırılabilmesi için etkili faktörlerin
incelenmesine ve etki miktarlarının saptanmasına yönelik araştırmalara gereksinim duyulmaktadır.
Kütikül özelliklerinin incelenmesinde kullanılan mikroskopla tarama yumurtanın kuluçka özelliklerini
yitirmesine sebep olmaktadır. Ultraviole ışığı yüksek sayıda yumurtanın kütikül özelliklerinin
değerlendirilmesinde embriyoya zarar vermeden kullanılan hızlı ve kolay bir yöntemdir. Çalışmada
Japon bıldırcın yumurtalarının kuluçka sonuçları üzerine fumigasyon ve ultraviole ışık
uygulamalarının etkisi incelenecektir.
Materyal ve Yöntem: Araştırma materyali yumurtalar damızlıkların 15-18 haftalık yaşlarında
toplanacak ve 2 deneme yürütülecektir. Deneme 1: toplanan yumurtalar kuluçkahane içinde bulunan
yumurta deposunda 4, 7 ve 10 gün süre ile 15-18ºC’de depolanacak ve bu yumurtalar depolama süresi
sonunda 0, 15, 30 ve 45 dakika süre ile fumigasyon işlemine tabi tutulacaktır. Deneme 2: yumurtalar
kuluçkahane içinde bulunan yumurta deposunda 4, 7 ve 10 gün süre ile 15-18ºC’de depolanacaktır.
Yumurta üzerinde görülen fekal madde ve kan yumurtanın kirli kabul edilmesine neden olur. Temiz
kabul edilen yumurtaların gerçekte temiz olup olmadığının anlaşılması için yumurtalar ultraviole ışığı
altında (365 nm dalga boyu) incelenecektir. Kontrol grubu yumurtalar ise ultraviole uygulaması ile
seçilmeyen yumurtalar oluşturacaktır. Yumurtalar kuluçka makinesinde ticari koşullarda
kuluçkalandırılacaktır. Kuluçka dönemi sonunda çıkım yapmayan tüm yumurtalar kırılarak
embriyonik gelişmelerinin makroskobik incelemesi yapılacaktır. Kuluçka randımanı, döllülük, çıkış
gücü, embriyonik ölümlere ait değerler belirlenecektir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Çalışmanın deneme 1 ve deneme 2 aşamaları tamamlanmış
olup, elde edilen verilerin istatistiksel değerlendirilmesi ve yorumlanması yapılmaktadır. Beklenildiği
gibi, bu çalışmada kuluçkaya basmadan önce kütikülün yumurtaların çıkış gücüne olumlu etki ettiği
görülmüştür. Bu çalışma sonuçları; UV ışığı yüksek sayıda yumurtaların değerlendirilmesini sağlarken
zımpara veya yıkama gibi el ile olan uygulamalar sürü sağlık dokuları gibi yumurta kütikül kalitesini
de etkileyebilmektedir. UV ışığı beyaz ışık altında görülmeyen kabuk yüzeyindekilerin
tanımlanmasını sağlamakta kullanılabilir. UV ışığı yumurta kabuk yüzeyindeki mikrobiyal
kontaminasyon seviyesinin ölçülmesinde iyi bir yol olduğu görülmemektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
148
Projenin Adı: Serbest (Free Range) ve Entansif Olarak Yetiştirilen Etlik Piliçlerin Verim ve
Davranış Özelliklerinin Karşılaştırılması
Projenin Niteliği: Proje
Proje Yürütücüsü: Aydın İPEK*, Ümran ŞAHAN, Önder CANBOLAT, Bilgehan YILMAZ
DİKMEN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 01.05.2005 - 01.11. 2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
U.Ü. Araştırma Fonu, Araştırma Alet/Donatı -Ekipman Alımı, 42.003,00 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama
Birimi
Projenin Amacı: Araştırmanın amacı dünyada ve ülkemizde yeni bir yetiştirme sistemi olan serbest
(Free range) yetiştirme sistemi ve entansif olarak yetiştirilen etlik piliçlerin verim ve davranış
özelliklerinin avantaj ve dezavantajlarını ortaya koymaktır.
Materyal ve Yöntem: Araştırmanın hayvan materyalini 450 adet günlük ticari Cobb etlik civciv
genotipi oluşturmuştur. 1.Gurup: Entansif yetiştirme; 2. Gurup: Serbest yetiştirme (Free range)
sisteminde sınırsız kesif yem uygulaması ve 3. Gurup: Serbest yetiştirme (Free range) sisteminde
sınırlı kesif yem uygulaması şeklinde planlanmıştır. Civcivler önceden hazırlanmış bölmelere tesadüfi
olarak erkek, dişi karışık yerleştirilecektir. Büyütme döneminde yetiştirmeye alınan gruplardaki
civcivler her hafta bireysel olarak tartılarak canlı ağırlık artışları kaydedilmiştir. Ayrıca kamera ile
etlik piliçlerin çeşitli dönemlerdeki davranış özellikleri incelenmiştir. Deneme süresince sürekli
aydınlatma ve adlibitum yemleme uygulanmıştır. Deneme sonunda kesilen hayvanlarda kesim
randımanı, karkas özellikleri, et kemik oranı ve yağlanma gibi karkas özelikleri saptanmıştır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Araştırmanın deneme kısmı planlandığı şekilde tamamlanmış
olup, araştırmadan elde edilen verilerin istatistiki ve kimyasal analizleri devam etmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
149
Projenin Adı: Bıldırcınlarda Farklı Yaş Dönemlerinde Kan Kolesterol, Kalsiyum ve Fosfor
Düzeylerinin Yumurta Verimi ve Kabuk Kalitesi Üzerine Etkileri
Projenin Niteliği: Yüksek Lisans Tez Projesi
Proje Yürütücüsü: Ümran ŞAHAN*, Süleyman Can BAYCAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: Aralık 2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama
Birimi
Projenin Amacı: Bu denemede bir bıldırcın sürüsünün farklı yaş dönemlerinde kan kolesterol,
kalsiyum ve fosfor düzeylerinin değişimi ve bu değişimin yumurta verimi ve kabuk kalite özelliklerine
etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Materyal ve Yöntem: Çalışma bıldırcınların yumurta verimine henüz başlamadan, 4 haftalık yaşta
erkek dişi karışık olarak yetiştirildikleri bölmelerden alınan ve ağırlıkları belirlenen 60 adet dişi
bıldırcınla sürdürülmüştür. Denemede her bir kafes gözüne 6 hayvan yerleştirilmiş ve toplam 10 adet
kafes gözü kullanılmıştır. %5 yumurta verimi döneminde hayvanlardan kan örnekleri alınarak kanda
kalsiyum, fosfor ve kolesterol analizi yapılmıştır. Yine bu dönemde bıldırcınlardan alınan
yumurtalarda yumurta ağırlığı ve kabuk kalitesi ölçümleri yapılmıştır. Yumurta kabuk kalite
özelliklerinden yumurta kabuk ağırlığı ve kabuk kalınlığı belirlenmiştir. Günlük yumurta sayısı ve
hayvan sayısı kayıt edilerek %50 ve pik yumurta verim dönemleri saptanmıştır. %5 yumurta verim
döneminde yapılan işlemler %50 yumurta verim dönemi ve yumurta verim döneminin sonuna doğru
tekrarlanmıştır. Deneme süresince hayvanlara ad libitum yem ve su verilmiştir. Yumurtlama
başladıktan sonra günde 16 saatlik ışıklandırma uygulanmıştır. Deneme tesadüf parselleri deneme
desenine göre yürütülecektir. İncelenen özelliklere ait değerleri varyans analizi yapılarak ortalamalara
ait değerlerin karşılaştırılmasında Duncan çoklu karşılaştırma testi uygulanacaktır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Çalışmadan alınması planlanan tüm veriler tamamlanmıştır.
Elde edilen veriler istatistiki değerlendirilme aşamasındadır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
150
2.2.9.2. Yemler ve Hayvan Besleme
Projenin Adı: Fibrolitik Enzimlerin Buğday Samanının Besleme Değeri Üzerine Etkileri
Projenin Niteliği: Doktora Tezi
Proje Yürütücüsü: İsmail FİLYA*, Hatice KALKAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 05.10.2004 - 05.10.2007
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Bilimsel Araştırma
Projeleri Komisyonu, Teçhizat ve Sabit Yatırım, Sarf Malzemesi, 30.000.-YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü
Projenin Amacı: Bu proje ile ülkemizde ruminantların beslenmesinde yaygın bir şekilde kullanılan ve
ucuz bir yem hammaddesi olan buğday samanı, farklı enzim preparatları ile farklı dozlarda, farklı
inkübasyon sıcaklıklarında işlenecek ve buğday samanına enzim uygulamasının sindirim etkinliği
üzerine etkileri saptanacaktır. İn vitro sindirilebilirlik değerlendirmeleri ile en uygun işleme koşulları
belirlenerek, araştırma sonuçları kullanıma aktarılacaktır.
Materyal ve Yöntem: Projenin yem materyalini oluşturan buğday (Triticum aestivum L.) samanı
U.Ü. Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi’nden temin edilerek 2.5 mm çapında öğütülüp
kullanıma hazır hale getirilmiş ve buğday samanının besin maddeleri bileşiminin saptanmasına
yönelik kimyasal analizleri yapılmıştır. Buğday samanını U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü
Yemler ve Hayvan Besleme Araştırma ve Uygulama Laboratuarı’nda fibrolitik enzimlerle işlemek için
kullanılacak uygun enzim düzeylerini saptayabilmek için bir ön deneme çalışması yapılmıştır. Bu
çalışma sonucunda saptanan enzim düzeyleri asıl denemenin temelini oluşturmuştur. Enzimle işleme
Nakashima ve ark. (1993) tarafından bildirilen yöntem ile yapılmıştır. Buna göre % 92.87 KM
içeriğine sahip buğday samanını enzimle işlemek için ilave edilecek su miktarı, samana yaklaşık % 40
KM sağlanacak şekilde hesaplanmış, enzimlerin yem materyaline etkili bir şekilde dağılımını
sağlamak için, saman ile su karıştırılmadan hemen önce enzimler suda çözündürülmüş ve sonra
samana sprey edilerek emdirilmiştir. Karıştırma işleminden sonra buğday samanları uygun hacimde
110 ml hacimli kavanozlara 3 paralelli olarak silolanmış ve bir kısmı inkübatörde 40ºC’de diğer kısmı
ise oda sıcaklığında (21.8 ± 0,22 - 22.3 ± 0,18 ºC) karanlık bir ortamda tutularak, açılmadan 30 gün
süre ile muhafaza edilmiştir. Bu süre sonunda kavanozlar açılarak, pH ölçümleri yapılmış ve enzimle
işlenmiş saman örneklerinin bir kısmı derin dondurucuda –30ºC’de saklanmıştır. Diğer bir kısmı ise
enzim aktivitesinin durdurulması amacıyla hemen etüve alınmış ve 100ºC’de kurutularak daha sonra
yapılacak kimyasal analizler için ayrılmıştır. Kurutulan örnekler 1mm çapında öğütülerek kimyasal
analizlere hazır hale getirilmiştir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Projenin yem materyalini oluşturan işlenmemiş ve farklı
koşullarda işlenmiş buğday samanı örneklerinin kimyasal analizleri AOAC (1990) tarafından bildirilen
analiz yöntemlerine göre, hücre duvarı bileşenleri ise Robertson ve Van Soest (1981) tarafından
bildirilen yönteme göre yapılmaya devam edilmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
151
Projenin Adı: Laktik Asit Bakteri İnokulantlarının Mısır Silajının Fermantasyon ve Aerobik Stabilite
Özellikleri ile Rumen Ekolojisi Üzerine Etkileri
Projenin Niteliği: Doktora Tezi
Proje Yürütücüsü: İsmail FİLYA *, Ekin SUCU
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2004-2008
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü
Projenin Amacı: Bu araştırma, laktik asit bakteri (LAB) inokulantlarının mısır silajlarının
fermantasyon, aerobik stabilite ve rumen ekolojisi üzerindeki etkilerinin belirlenmesi amacıyla
düzenlenmiştir.
Materyal ve Yöntem: Araştırmanın silaj materyalini Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma
ve Uygulama Merkezi' nde yetiştirilen mısır (Zea mays L.) bitkisi oluşturmuştur. Mısır hamur olum
döneminde hasat edilmiştir. Araştırmada silaj katkı maddesi olarak, 6 homofermantatif, 2
heterofermantatif LAB inokulantı kullanılmıştır. Mısır hasattan hemen sonra yaklaşık 2.0 cm
boyutunda parçalanmıştır. Parçalanan materyaller katkı maddelerinin uygulamasını takiben 1.5 lt’ lik
ve yalnızca gaz çıkışına olanak tanıyan özel anaerobik kavanozlara (Weck, Wehr-Oflingen, Germany)
silolanmışlardır. İnokulantlar silajlara 106 CFU g-1 düzeyinde katılmıştır. Her uygulama 3 paralelden
oluşmuştur. Sonuçta 10 uygulama (1 kontrol + 9 inokulant) uygulama, 3 paralel ve 4 farklı açım
dönemi (2., 4., 8. ve 60. gün) olmak üzere toplam 120 kavanoz mısır silolanmıştır. Her açım
döneminde her uygulamadan 3’ er kavanoz açılarak silajların kimyasal ve mikrobiyolojik analizleri
yapılmak üzere derin dondurucuya (-20 °C) konmuştur. Silolama döneminin sonunda (60. gün)
silajların aerobik stabiliteleri ve in vitro besin maddeleri sindirilebilirlikleri belirlenmiştir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Çalışmaya ait kimyasal ve mikrobiyolojik analizler halen
devam etmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
152
2.2.9.3. Biyometri ve Genetik
153
2.3. SONUÇLANMIŞ ARAŞTIRMA PROJELERİ
Fakültemiz bölümlerinde 2006 yılında toplam olarak 34 adet araştırma projesi sonuçlandırılmıştır.
Bölümlere göre araştırma sayıları aşağıdaki tabloda özet olarak verilmiştir.
BÖLÜM ADI
ARAŞTIRMA SAYISI
Bahçe Bitkileri Bölümü
10
Bitki Koruma Bölümü
2
Gıda Mühendisliği Bölümü
3
Tarım Ekonomisi Bölümü
-
Tarım Makinaları Bölümü
2
Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü
-
Tarla Bitkileri Bölümü
4
Toprak Bölümü
3
Zootekni Bölümü
12
TOPLAM
154
36
2.3.1. BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ
2.3.1.1. Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı
Projenin Adı: Farklı Zamanlarda Hasat Edilen Kivilerde (Actinidia deliciosa cv. Hayward) Normal
Atmosfer ve Kontrollü Atmosfer Koşullarında Soğuk Muhafaza Süresi, Etilen Biyosentezi ve ACC
Sentez Aktivitesinin Belirlenmesi
Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama ): Tez Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Atilla ERİŞ*, Ayşe Tülin ÖZ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2003-2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü ve Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe
Bitkileri Bölümü
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü Hasat
Sonrası Fizyolojisi Bölümü
Projenin Amacı: Bu çalışma ile halen en fazla kivi üretimi yapılan illerimizden olan Yalova
yöresinde yetiştirilen Hayward kivi çeşidinde yöre ekolojisinde meyve gelişimi, yapılan çalışmalara
belirlenmiş olan toplam suda çözünebilir kuru madde miktarı derim kriteri baz alınarak 4 farklı
gelişme aşamasında derim yapılacaktır. Kivi meyvesinin seçilen bu farklı 4 derim aşamasında
göstereceği fizyolojik, kimyasal ve moleküler değişimlere Normal ve Kontrollü Atmosfer koşullarında
muhafaza süresi ve ortaya koyacağı etkileri kivi muhafazasında önemli yere ve öneme sahip olan
etilen mekanizması belirlenerek etilen biyosentez aktivitesi, sorunlu proteinler ve enzimlerin
mekanizması yapılacak bu proje ile ortaya konulacaktır.
Materyal ve Yöntem: 4 farklı gelişim zamanında derilen kivi meyvesi gelişimini izlemek amacıyla
meyve tutumundan hemen sonra bitkilerde meyve büyüme eğrisi çıkartılacaktır. Derimden hemen
sonra meyvelerin solunum hızı ölçülecektir. Meyvelerin değişimini incelemek amacıyla belirli
aralıklarla normal ve kontrollü atmosferden alınan meyvelerde toplam suda çözünebilir kuru madde
miktarı, ağırlık kaybı, meyve eti sertliği, pH ve titre edilebilir asitlik, renk değişimi, içsel ve dışsal
etilen üretim miktarı, karbonhidrat analiz, tat ve görünüş, ACC sentez enzim aktivitesi, protein analizi,
SDS-PAGE ve ACC konsantrasyonu, westhern blot analizi yapılacaktır.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Farklı olgunluk aşamalarında hasat edilen”Hayward” kivi meyveleri
NA ve KA koşullarında muhafazaları sırasındaki fizyolojik, biyokimyasal ve bazı moleküler
değişimler; özellikle etilen biyosentezi ilişkileri açısından araştırılmıştır. Bu amaçla, hasat kriteri
olarak TSÇKM oranı dikkate alınmıştır. Buna göre birinci deneme yılında (2003-2004) TSÇKM
oranları “%4.5-5.5, %5.6-6.5, %6.6-7.5 ve 8.5-9.5” olacak şekilde; ikinci deneme yılında (2004-2005)
ise, bir önceki sene elde edilen verilere göre %8.5-9.5 oranı çıkarılmış ve geriye kalan üç farklı
aşamada TSÇKM oranları “%4.5-5.5, %5.6-6.5 ve %6.6-7.5” olacak şekilde meyveler hasat edilmiştir.
Bulgularımıza göre, meyve büyüme artışı sigmoid bir eğri göstermiştir. Derim sonrası izlenen
solunum hızı sonuçlarına göre “Hayward” kivi meyvesinin yavaş bir solunum hızına sahip olduğu
belirlenmiştir. NA muhafazasının 2. ayı sonunda meyve eti sertliği hizlı bir düşüş göstermiş, KA
muhafazası bu düşüş hızını yavaşlatmıştır. Erken zamanda derilen I. Ve II. Derim meyvelerinde etilen
155
üretim hızı geç zamanlarda derilen III. Ve IV. Derim meyvelerine göre muhafaza süresince daha
düşük miktarda olmuş; meyve sertliği ise I. Ve II. Derim meyvelerinde daha yüksek bulunmuştur. KA
ve NA muhafazasının 1. ayı sonunda TSÇKM oranı hızlı bir artış göstermiş sonraki aylarda bu artış
yavaşlamıştır. İncelenen kalite parametrelerine göre, KA muhafazası “Hayward” kivi çeşidinin etilenin
üretim hızını azaltarak meyve olgunlaşmasını geçektirdiği belirlenmiştir. Özellikle 1. deneme yılında
muhafazanın 1. ayı sonunda ACC miktarında önemli bir artış saptanmıştır. Gerek muhafaza süresi
açısından en ideal derim olumunun belirlenmesi; gerek NA ve KA’nın farklı zamanlarda derilen
meyvelerin etilen mekanizmasına etkisini belirlemek; gerekse etilen üretimine dönük sorumlu protein
bantlarını belirlemek için SDS-PAGE yöntemi kullanılarak protein jel elektroforezi yapılmıştır. Analiz
sonucunda özellikle etilen üretiminden sorumlu olabilecek bantların varlığı tespit edilmiştir. Protein jel
fotoğraflarından elde edilen görüntüler incelendiğinde farklı molekül ağırlığına sahip bir çok bandın
varlığı tespit edilmiştir. Özellikle, KA meyvelerinde hemen hemen hiç görüntülenemeyen ancak NA
meyvelerinde görüntülenen 38 kDA ağırlığındaki protein bandının etilen üretiminde rol alan ACC
enziminden sorumlu olabileceği sonucuna varılmıştır.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu çalışmada gerek etilen biyosentezi ve gerekse diğer
kalite kriterleri dikkate alındığında“TSÇKM miktarının %5.6-6.5“ olduğu ikinci derim zamanının
uzun süreli muhafaza için en ideal derim olumunu verdiği ve KA’nın da en ideal muhafaza koşulu
olduğu görülmüştür.
Yayınlandığı Yer: Yayına gönderilmek üzere makale hazırlığı devam etmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
156
Projenin Adı: “Hasat Öncesi ve Hasat Sonrası Bazı Uygulamaların Normal (NA) ve Kontrollü
Atmosferde (KA) Muhafaza Edilen Kirazlarda Meyve Kalitesi ve Fungal Hastalıklar Üzerine Etkisi”
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Bülent AKBUDAK*, Mine KÜÇÜKOĞLU,
Himmet TEZCAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
Tübitak – 28,500 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):
U.Ü.Z.F.Bahçe Bit.Böl. Soğuk Muhafaza Araştırma ve Uygulama Ünitesi
Projenin Amacı: Kiraz meyvesinin hasattan sonra en az kayıp ve en yüksek kalite ile tüketicilere
sunulması için, bu meyvelerin hasat sonrası fizyolojilerinin iyi bilinmesi gerekmektedir. Bu gereğin
bilincinde olan özellikle üretimin fazla olduğu ülkelerdeki araştırıcılar, hasat sonrası fizyolojisi ile
ilgili değişik araştırmalar yapmışlar ve pratiğe aktarılabilecek yöntemler geliştirmeye çalışmışlardır.
Kirazların muhafaza sürelerini uzatmak ve bu süre içerisinde meyve kalitelerini hasattaki seviyelerine
en yakın düzeylerde tutmak amacıyla KA’de muhafaza yöntemi ve bu yöntemle birlikte bazı
uygulamaların kullanılabileceği tavsiye edilmiştir.
Materyal ve Yöntem: Çalışmada ana materyal olarak; Marmara Bölgesi için uygun, ihracat şansı
yüksek olan geçci çeşitler arasından seçilen “0900 Ziraat” kiraz çeşidi, %3 harpin protein içeren
Messenger isimli preparat (EDEN Bioscience Corporation, USA) ile Co60 (Kobalt 60) kaynağından
çıkan gamma ışını kullanılmıştır. Çalışmada kullanılan ambalaj materyali ise ihracatta kullanılan
ambalajlar arasından seçilmiştir. Farklı atmosfer bileşimlerini (0:21, 5:5, 5:10, 5:15, 5:20, 5:25;
%O2:%CO2) oluşturmak üzere KA’e alınan ürünler soğutma kabini içerisinde bulunan 120 L
hacmindeki toplam 10 adet ürün hazneleri ve ürün haznelerindeki atmosfer bileşimlerinin
ayarlanmasında “Servomex 1420” O2 analizatörü ile “Servomex 1410” CO2 analizatörü kullanılmıştır.
Daha sonra depolama süresi itibariyle 10 gün aralıklarla alınan meyve örneklerinde fiziksel ve
kimyasal değişimler ile çalışma süresince kiraz meyvelerinin bahçeden hasat edildiği tarihten
muhafaza süresinin sonuna kadar geçen süre içerinde karşılaşılan funguslar düzenli aralıklarla yapılan
kontrollerle belirlenmiştir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Çalışmada, hasat öncesi ve sonrası harpin protein uygulaması
yapılan ve 0°C sıcaklık ve %90±5 nisbi nem ile birlikte 20:5 atmosfer bileşiminde muhafaza edilen
‘0900 Ziraat’ kiraz çeşidinin 60 gün muhafaza ve 2 gün raf ömrü koşulları sonrasında, kalite
kriterlerinde çok fazla değişim meydana gelmeden, başarılı bir şekilde muhafaza edilebileceği ve bu
muhafaza süresinin meyvelerde yapılan analiz ve genel değerlendirmeler sonucunda daha da
uzatılabileceği ümitvar görülmüştür.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Özellikle kiraz gibi hassas meyve türlerinde pazarda daha
uzun süre meyve bulundurmaya yönelik olarak farklı muhafaza ve hasat sonrası uygulama yöntemleri
üzerinde değişik çalışmalar yapılmıştır. Araştırmamızda da hasat öncesi ve hasat sonrası harpin, hasat
sonrası ışın uygulamalarının yüksek CO2 ve düşük O2 atmosfer bileşimleri ile muhafaza edilmelerinin
157
meyvelerin dayanım fizyolojisini arttırdığı ve pratikte çok fazla muhafaza edilemeyen kirazların
kalitelerinin korunarak 60 günden fazla muhafaza edilebileceği tespit edilmiştir.
Yayınlandığı Yer: AKBUDAK, B., TEZCAN, H. and Eris, A. 2005. Determination of controlled
atmosphere storage conditions of sweet cherry cultivar ‘0900 Ziraat’. 5th International Cherry
Symposium (5-10 June 2005), Bursa, 215 p.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bölümü Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
158
Projenin Adı: “Kontrollü Atmosferde Depolama ve Depolama Öncesi Işınlama Uygulamalarının
Patateslerde Akrilamid Oluşum Riski Üzerine Etkileri ”
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Vural GÖKMEN, Jale ACAR, Z.Metin TURAN,
Bülent AKBUDAK*
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Tübitak – 37,500 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):
U.Ü.Z.F.Bahçe Bit.Böl. Soğuk Muhafaza Araştırma ve Uygulama Ünitesi
Projenin Amacı: Bu çalışma sonucunda elde edilen bulgular, kontrollü atmosfer depolama ve
depolama öncesi ışınlama gibi alternatif depolama tekniklerinin patateslerde kızartma sırasında oluşan
akrilamid seviyesinin sınırlandırılabilmesinin mümkün olup olamayacağını ortaya koymuştur.
Literatürde mevcut çalışmalar sadece patatesin depolama sıcaklığı ile akrilamid oluşum riski
arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktadır. Patatesin akrilamid riskini yükseltmeyecek şekilde muhafaza
edilebilmesi için >8-10°C’de depolanması gerektiği ifade edilirken, filizlenme nedeniyle yüksek
sıcaklıkta uzun dönem depolamanın mümkün olmadığının altı çizilmektedir. Bu çalışma ile (i)
kontrollü atmosferde depolama ile metabolizma faaliyetlerinin sınırlandırılması ve (ii) ışınlama ile
filizlenmenin engellenmesi ile patateslerin akrilamid oluşumu riskini yükseltmeden depolama
olanakları araştırılmıştır.
Materyal ve Yöntem: Proje kapsamında denemeye alınan patates çeşitleri, ülkemizde en çok üretimi
yapılan Russet Burbank (beyaz etli) ve Agria (sarı etli) olarak belirlenmiştir. Patates tohumlarının
ekim zamanı Nisan, hasat zamanı ise Eylül-Ekim olarak öngörülmektedir. Farklı atmosfer
bileşimlerinin (0:21, 3:18, 6:15, 9:12, 12:9; %O2:%CO2) etkileri ile iki farklı ışınlama dozunun etkisi
(minimum 50 Gray, maksimum 200 Gray) iki patates çeşidi için ayrı ayrı değerlendirilmiştir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Normal atmosfer koşullarında 6 aylık muhafaza süresince 2
patates çeşidinde de şeker konsantrasyonlarında sınırlı bir artış tespit edilmiştir. Düşük doz ışın
uygulaması yumruların tatlılaşma yüzdesini az bir oranda etkilemiştir. Bununla birlikte akrilamid
oluşum potansiyeli neredeyse aynı seviyelerde belirlenirken sertlik kaybı normal koşullarda muhafaza
edilen patateslerde daha belirgin bulundu. Glukoz ve fruktoz konsantrasyonları her iki çeşitte de
akrilamid oluşum potansiyeli ile iyi bir korelasyon göstermiştir.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Patateslerin akrilamid oluşum riski artmadan
depolanabilmesi için alternatif depolama tekniklerine ihtiyaç olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada
ülkemizde en çok üretimi yapılan iki patates çeşidi (beyaz etli çeşitlerden Russet Burbank ve sarı etli
çeşitlerden Agria) için kontrollü atmosfer ve depolama öncesi ışınlama uygulamalarının depolama
boyunca asparajin ve şeker içerikleri ve akrilamid oluşum riski üzerine etkileri araştırılmıştır. Projenin
gerçekleştirilmesi sonucunda, kontrollü ve normal atmosferde depolama öncesi ışınlama
uygulamalarının patatesin akrilamid oluşum riskini yükseltmeden uzun dönem depolama olasılıkları
belirlendi. Kontrollü ve normal atmosferde depolama öncesi filizlenmeyi önlemek için uygulanan
düşük doz ışınlamanın depolama boyunca patateslerin akrilamid oluşumundan sorumlu bileşenleri
olan serbest asparajin ve indirgen şeker içeriklerindeki değişim üzerine etkileri ile ilgili bulguların,
159
bugüne kadar akrilamid konusunda yapılan çalışmalar sonucunda kazanılan bilimsel birikime önemli
katkı yaptığı da düşünülmektedir.
Yayınlandığı Yer: Gokmen, V., AKBUDAK, B., Serpen, A., ACAR, J., TURAN Z.M. and Eris, A.
2005. Effects of controlled atmosphere storage and low-dose irradiation on potato tuber components
affecting acrylamide formation upon frying. Euro Food Chem XIII, Macromolecules and their
Degradation Products in Food-Physiological, Analytical and Technological Aspects. September 21-23,
2005, Hamburg, Germany, Proceedings Volume 2, 595-598.
Gokmen, V., AKBUDAK, B., Serpen, A., ACAR, J., TURAN Z.M. and Eris, A. 2006. Effects of
controlled atmosphere storage and low-dose irradiation on potato tuber components affecting
acrylamide and color formations upon frying. European Food Research and Technology (in press).
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bölümü Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
160
Projenin Adı: “Taze-siyah Gemlik zeytin çeşidinin işleme öncesi kontrollü atmosferde muhafaza
olanaklarının belirlenmesi”
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: M. Hakan ÖZER*, Bülent AKBUDAK, Bahattin
ÇETİN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):
U.Ü.Z.F.Bahçe Bit.Böl. Soğuk Muhafaza Araştırma ve Uygulama Ünitesi
Projenin Amacı: Yalnızca bölgemiz için değil, ülkemiz ve Dünya’nın da nadir çeşitlerinden biri olan
“Gemlik” zeytinlerinde yapılan bu çalışma, yoğun üretim sebebiyle işleme tesislerinde meydana gelen
yığılamalara alternatif bir çözüm getirebilmek, yığın şeklinde bekletme sonunda son ürün kalitesinde
oluşacak kayıpları azaltabilmek ve taze zeytinlerin çeşitli atmosfer bileşimlerinde depolanabilme
potansiyelini belirlemek amacıyla yapılmıştır.
Materyal ve Yöntem: Çalışmada, Bursa ilinde özel bir üretici bahçesinden temin edilen “Gemlik”
çeşidine ait meyveler kullanılmıştır. Zeytinler literatürde belirtilen salamuralık siyah zeytin
olgunluğuna yakın, ticari hasat döneminin sonuna doğru elle hasat edilmiştir. Hasat edilen zeytinler,
25 kg.lık plastik kasalarda, iki saat içerisinde soğuk hava deposuna getirilerek, defects ve color a göre
sınıflandırılmış, uygun olanlarda 500 g lık plastik kaplara konulmuş ve kaplar da atmosfer bileşiminin
kontrol edilebildiği, 120 L hacimli hücrelere tesadüfi olarak yerleştirilmiştir. Çalışmada her bir
tekerrürde 400±10 g dan 20 adet olacak şekilde 8 kg, toplamda da 80 kg civarında zeytin
kullanılmıştır. Zeytinler literatürde tavsiye edilen 5±0.5°C sıcaklık ve %90-95 nispi nem koşullarında
ve farklı atmosfer bileşimlerinde (%0 CO2: %21 O2 - kontrol, 2: 2, 2: 3, 2: 4, 2: 5) muhafaza
edilmiştir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Çalışma sonucunda; zeytinlerin 5±0.5°C ve %90±5 oransal
nem koşullarındaki %2:2 atmosfer bileşiminde 6 hafta süre ve kabul edilebilir kalite kaybı ile başarılı
bir şekilde muhafaza edilebileceği tespit edilmiştir.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular:
Taze-siyah “Gemlik” çeşidi zeytinlerin 5°C’de
%2CO2:%2O2 KA’de, üşüme zararı ve olabilecek fizyolojik zararlanmalarda düşünülerek, kabul
edilebilir kalite kayıpları dahilinde, 6 haftaya kadar depolanması mümkündür. Bu durum, kısa bir süre
içerisinde işletmelerdeki yığılmalara, atık su problemi de bertaraf edilerek, faydalı olabilir.
Yayınlandığı Yer: Ozer, M.H., AKBUDAK, B. and Cetin, B. 2006. Controlled atmosphere storage of
fresh black ‘Gemlik’ olives. Journal of the Japanese Society for Horticultural Science 75 (1): 85-90.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bölümü Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
161
Projenin Adı: “Troy çeşidi turşuluk hıyarlardan turşu üretimi üzerine kontrollü atmosferde
muhafazanın etkisi”
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: M. Hakan ÖZER*, Bülent AKBUDAK, Vildan
UYLAŞER, Ece TAMER
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Penguen A.Ş.
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):
U.Ü.Z.F.Bahçe Bit.Böl. Soğuk Muhafaza Araştırma ve Uygulama Ünitesi
Projenin Amacı: Ticari değeri ve tüketimi açısından önemli ürünlerimizin başında gelen hıyar turşusu
üretiminde, kalitenin sağlanabilmesi öncelikli olarak özelliğini kaybetmemiş hammaddeye bağlıdır.
Bu çalışmada amaç, hasad edilen hıyarların hemen turşuya işlenmelerinin mümkün olmadığı, ya da
üretim kapasitesinden daha çok ürünün işletmeye geldiği durumlarda, hasat sonrası oluşan kalite
kaybını azaltmak amacıyla hıyarların kontrollü atmosfer koşullarında muhafaza edilmelerinin, son
ürünün kalitesine olan etkisi araştırılmıştır. Ayrıca sonuçta turşu üretimine uygun hammadde için
optimum muhafaza süre ve koşullarının belirlenerek, elde edilen bilgilerin sanayiye aktarılacak olması
çalışmanın önemini arttırmaktadır.
Materyal ve Yöntem: Çalışma, Uludağ Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü,
Kontrollü Atmosferde Soğuk Muhafaza Araştırma ve Uygulama Tesisi ile Gıda Mühendisliği Bölümü
Meyve-Sebze İşleme Teknolojisi Laboratuarı’ nda gerçekleştirilmiştir. Çalışmada kullanılan “Troy”
çeşidi hıyarlar, Ege Bölgesi, Manisa ili, Ödemiş ilçesindeki, ülkemizdeki ihracat yapan büyük
firmalardan biri adına sözleşmeli ekim yapan, bir üretici bahçesinden temin edilmiştir. 2004 yılı
Haziran döneminde 2 inch uzunluğa ulaştıklarında elle hasat edilen turşuluk hıyarlar 5 kg. lık plastik
kasalara yerleştirilerek, soğutmalı bir araç ile soğuk muhafaza tesisine getirilmiştir. Turşuluk hıyarlar
7°C sıcaklık ve % 90-95 nispi nem koşulları ile farklı atmosfer bileşimlerinde (%0 CO2+ %21 O2kontrol; 10+3; 20+3; 10+5; 5+10) depolanmıştır. Muhafaza başlangıcında (0.gün) ve kontrollü
atmosfer koşullarında (%0 CO2 + %21 O2 = kontrol; 10+3; 20+3; 10+5; 5+10) muhafaza edilen “Troy”
çeşidi hıyarlardan 10’ ar günlük 3 periyotta (10., 20., 30. gün) alınan örnekler, 3 tekerrür ve her
tekerrürde 2 paralel olacak şekilde turşuya işlenmiştir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: “Troy” çeşidi ile yürütülen bu çalışma sonucunda; 7ºC sıcaklık
ve % 90-95 nispi nemde normal atmosfer bileşiminde, turşuya işlenecek hıyarların muhafaza
sürelerinin en çok 10 gün olabileceği, aynı muhafaza koşulunda uygun atmosfer bileşiminin
oluşturulması durumunda, bu sürenin 30 güne kadar uzatılabileceği tespit edilmiştir. Bununla birlikte
turşu örneklerinde yapılan fiziksel, kimyasal ve duyusal analizlere göre, hammaddeyi oluşturan
hıyarların muhafaza sürelerinin 20 gün ile sınırlı tutulmasının, turşuya işleme sonrasında daha uygun
sonuçlar verebileceği sonucuna da varılmıştır.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Taze “Troy” çeşidi turşuluk hıyarların 7ºC sıcaklık ve % 9095 nispi nemde NA koşullarında 10 günden daha az süreyle depolanmaları mümkündür. Ancak aynı
muhafaza koşullarında uygun atmosfer bileşimlerinde (özellikle %10 CO2+%3 O2 veya %20 CO2+%3
O2) kabul edilebilir kalite kayıpları ile muhafaza süreleri 30 güne kadar uzatılabilir. Bununla birlikte
162
hammaddenin son ürün kalitesine etkisi de düşünüldüğünde, hıyarların işleme öncesinde muhafaza
sürelerinin uygun KA koşullarında dahi, 20 gün ile sınırlandırılması fiziksel, kimyasal ve duyusal
açıdan tüketiciyi de memnun eden daha uygun sonuçlar verebilir.
Yayınlandığı Yer: Ozer, M.H., AKBUDAK, B., UYLAŞER, V. and TAMER, E. 2006. The effect of
controlled atmosphere storage on pickle production from pickling cucumbers cv. ‘Troy’. European
Food Research and Technology 222 (1-2): 118-129.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bölümü Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
163
Projenin Adı: Frenk Üzümü, Ahududu ve Böğürtlen Çeşit Islahı
Projenin Niteliği: Araştırma
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Erdoğan BARUT*
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 1998-2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):
U.Ü. Zir.Fak. Bahçe Bitkileri Bölümü Araştırma ve Uygulama Merkezi
Projenin Amacı Değişik frenküzümü, ahududu ve böğürtlen çeşitlerinin adaptasyon yeteneklerinin
tespiti amaçlanmaktadır.
Materyal ve Yöntem: Türkiye’nin değişik yörelerinde 1998 yılında farklı çeşitler ile ahududu,
böğürtlen ve frenk üzümü bahçeleri kurularak, çeşitlerin yörelere göre adaptasyon performansları
tespit edilmektedir. Bu amaçla da Bahçe Bitkileri Araştırma ve Uygulama merkezinde de bir üzümsü
meyveler adaptasyon parseli kurulmuştur. Araştırma 2006 yılında tamamlanmıştır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Ahududu türü genel olarak Bursa’daki denemenin kurulduğu
arazi koşullarına çok iyi adapte olmamış ve bitkilerin gelişimleri zayıf kalmıştır. Bu konuda özellikle
denemenin kurulduğu bahçe toprağının killi yapıda olması etkili olmuştur. Böğürtlen türü genel olarak
Bursa’daki denemenin kurulduğu arazi koşullarına daha iyi adapte olmuştur. Denemeye alınan
böğürtlen çeşitleri içerisinde Jumbo ve Black Satin çeşitleri gerek sürgün sayısı ve gerekse de meyve
iriliği açısından daha iyi sonuçlar vermiştir. Frenküzümü türü ahududulara göre Bursa’daki denemenin
yürütüldüğü arazi şartlarında daha iyi gelişme göstermiştir. Ancak gerek fidanların geç gelmesi
gerekse de gelen fidanların çok fazla sağlıklı olmaması nedeniyle adaptasyonları diğer türlere göre çok
geç olmuştur.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bölümü Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
164
Projenin Adı: Bazı Süs Bitkileri Soğanlarında Dinlenmenin Fizyolojik ve Moleküler Biyolojik
Açıdan Karakterizasyonu
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Tez Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Atilla ERİŞ*, Nezihe KÖKSAL
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2003-2006
Projeyi Destekleyen Kurum yada Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü., Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü
Projenin Amacı: Bu çalışmada Lale (Tulipa gesneriana) ve Fresia (Freesia refracta) bitkilerinin
soğanlarında dinlenme olayının fizyolojik ve moleküler biyolojik özelliklerinin belirlenmesi
amaçlanmıştır.
Materyal ve Yöntem: Bu çalışmada bitkisel materyal olarak Negrita (Pembe renkli) ve Cassini
(Kırmızı renkli) Lale (Tulipa gesneriana L.) çeşitleri ile Alaaddin (Sarı renkli) ve Polaris (Beyaz
renkli) Frezya (Freesia refracta klatt.) çeşitleri kullanılmıştır. Deneme Soğuk depoda (5ºC ±1) ve Adi
(Normal) depo koşullarında muhafaza ve muhafaza etmeden doğrudan arazideki yerlerine dikim
olmak üzere üç farklı prensipte yürütülmüştür. Muhafaza uygulamalarının her ikisinde de soğanlar
20’şer günlük aralıklarla depodan çıkarılarak, altı farklı dönemde seraya dikilmiştir. Denemelerin
başlangıcında, her dikim döneminde ve bunlara ek olarak doğrudan dikim uygulamasında topraktan
sökülerek fizyolojik ve moleküler biyolojik analizler için soğan örnekleri alınmıştır. Çalışma
kapsamında, dinlenme olayı ile yakından ilişkili olduğu düşünülen morfolojik (Soğan ağırlık kayıpları,
İlk çıkış süresi, %50 Çıkış süresi, Bitki oluşum oranı, İlk çiçek açma süresi, %50 Çiçek açma süresi,
Çiçek oluşum oranı) ile fizyolojik ve moleküler biyolojik (Toplam çözünebilir protein içeriği, Protein
profilleri, Askorbat peroksidaz enzim aktivitesi, Toplam çözünebilir şeker içeriği) paremetreleri
incelenmiştir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Çalışmadan elde edilen sonuçlar değerlendirildiğinde; soğanlı süs
bitkilerinde dinlenmenin seyri ve farklı depolama uygulamalarının etkisi ortaya konulmuştur.
Dolayısıyla, bu çalışmayla uygulanabilirliği olan bazı sonuçlara varılırken, bundan sonra yapılması
hedeflenen moleküler çalışmalar için de zemin oluşturulmuştur. Lale’de adi depo uygulamasında
çiçeklenme oranı daha yüksek bulunmuş olsa da, soğuk depo uygulamasının erken çiçeklenme üzerine
belirgin bir etkisi olmuştur. Soğuk depoda 60-80 gün bekletilen soğanlarda daha erken çiçek elde
edilmiştir. Ancak 80 gün bekletilen soğanlarda çiçeklenme oranının belirgin olarak düşmesi sebebiyle
60 günlük soğuk depo uygulaması daha uygun bulunmuştur. Frezya türü için ise, adi depo koşullarının
bütün dönemleri olumlu sonuç vermiş olsa da 40-60 gün adi depoda muhafaza edilen soğanlarda daha
erken çiçek elde edilmiştir.
Moleküler açıdan toplam çözünebilir protein ve askorbat peroksidaz enzim aktivitesi sonuçları
uygulamalara göre soğanların dinlenmeden çıkışı hakkında fikir vermektedir. Toplam çözünebilir
şeker içeriği genel olarak soğuk depo uygulamasında daha yüksek bulunurken, adi depo koşullarında
da dinlenmenin kırıldığı dönemlerde artış göstermiştir. Dönemler boyunca artan askorbat peroksidaz
aktivitesi, dinlenmenin kırıldığının göstergesi olarak Lale ve Frezya’ya özgün sonuçları ortaya
koymuştur. Her iki Lale çeşidi ile Polaris Frezya çeşidinde doğrudan dikim denemesinin 60 günlük
uygulamasında yani dinlenmenin en erken kırıldığı dönemde protein birikiminin artmıştır. SDS-PAGE
165
profilleri bakımından Lale’de 102, 58, 43 ve 40 kDa; Frezyada ise, 102 ve 29 kDa ağırlığında olduğu
tahmin edilen polipeptidler, dinlenme ile ilişkilendirilmiştir.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Lale türü için soğanların 60 gün soğuk depo (5ºC ±1) Frezya
türü için ise, adi depo koşullarında 40-60 gün muhafaza edilmesi, daha erken çiçek elde edilmesi
bakımından uygun bulunmuştur.
Yayınlandığı Yer: Makale hazırlığı devam etmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bölümü Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
166
Projenin Adı: Modifiye Atmosferde Depolamanın Biberlerde Muhafaza Süresine ve Kalite
Kriterlerine Etkileri
Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama ):Araştırma
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Bülent AKBUDAK, Nuray AKBUDAK, Vedat
ŞENİZ, Atilla ERİŞ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Ocak- Ağustos 2005
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Uygulama ve Araştırma
Seraları ile Uygulama ve Araştırma Deposu ve Laboratuarı
Projenin Amacı: Türkiye’de yetiştiriciliği yoğun olarak yapılan ‘Sarı Sivri’ ve ‘Demre’ biber çeşitleri
Modifiye Atmosferde muhafaza performanslarını belirleyerek depolama sürelerini uzatmak.
Materyal ve Yöntem: Biberler 500 g olacak şekilde plastic kutulara dolduruldu ve O2 ve CO2
geçirgenlikleri önceden belirlenen 35µm PP (polypropylene) ve 35µm PVC (polyvinyl chloride) ile
kapatıldı. Kontrol grubu olarak ise normal atmosferde muhafaza edilen meyveler kullanıldı. Kontrol
ve uygulama grupları 7°C sıcaklıkta ve %90±5 nemde muhafaza edildi. Üründe meydana gelen
değişimleri belirleyebilmek amacıyla 10’ar günlük aralıklarla ağırlık kaybı (%), suda çözünebilir
madde miktarı (%), titreedilebilir asit (%), askorbik asit (mg 100-1g-1), toplam klorofil (mg 100-1g-1),
genel görünüm, modifiye atmosferdeki ürünlerin O2 ve CO2 (%) oranları ile etilen miktarları (C2H4)
(ppm) tespit edilmiştir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Modifiye atmosfer uygulamaları genel görünüm ve diğer kalite
kriterleri yönünden normal atmosferde depolananlara göre çok daha iyi sonuçlar vermiştir. Deneme
sonunda, muhafaza süresinin uzamasının kullanılan çeşide, muhafaza sıcaklığına, O2 ve CO2
miktarlarına bağlı olduğu ortaya konmuştur. Ayrıca ‘Demre’ çeşidinin depolamaya daha uygun olduğu
da belirlenmiştir. Örtü materyalleri arasında ise 35µm PP materyalinin daha iyi sonuçlar verdiği tespit
edilmiştir. Her iki çeşit de 35µm PP örtü materyalinde 7°C sıcaklıkta ve %90±5 nemde 30 gün
boyunca başarılı bir şekilde depolanmıştır.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: ‘Demre’ çeşidinin depolamaya daha dayanıklı olduğu, 35µm
PP (polypropylene) örtü materyalinin 35µm PVC (polyvinyl chloride) örtü materyalinden ve normal
atmosferde depolamadan daha iyi sonuçlar verdiği en önemli sonuçlardır.
Yayınlandığı Yer: Yayınlanmak için gönderildi.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bölümü Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
167
Projenin Adı: Kiraz domatesinde sıcak su uygulamaları ve modifiye atmosferde depolama
uygulamaları
Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama ): Araştırma
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Bülent AKBUDAK*, Nuray AKBUDAK, Vedat
ŞENİZ, Atilla ERİŞ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Ocak- Ağustos 2004
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Uygulama ve Araştırma
Seraları ile Uygulama ve Araştırma Deposu ve Laboratuarı
Projenin Amacı: Son yıllarda önem kazanan bir ürün olan kiraz domatesinde, muhafaza ömrünü
uzatmada yeni bir teknik olarak geliştirilen sıcak su uygulamalarının modifiye atmosferde muhafaza
tekniği ile kombineli olarak araştırılması amaçlanmıştır.
Materyal ve Yöntem: Meyve materyali olarak iki farklı çeşit (‘Alona’ ve ‘Naomi’) kullanılmıştır. Her
çeşit de kontrol olarak uygulama yapılmamış gruplar ayrılmış, kalan meyveler 54°C sıcaklıktaki su
içerisinde 5 dakika kadar bekletilmişlerdir. Hava ile doğal olarak kurumaları beklenen meyveler daha
sonra geçirgenlikleri daha önceden belirlenen 50µPE (polyethylene) ve 100µPE torbalara konularak,
kontrol grubu ile beraber 5-7°C sıcaklıkta ve %90±5 nemde muhafaza edilmişlerdir. Üründe meydana
gelen değişimleri belirleyebilmek amacıyla 7 günlük aralıklarla ağırlık kaybı (%), suda çözünebilir
madde miktarı (%), sertlik (N), titreedilebilir asit (%), askorbik asit (mg 100-1g-1), likopen (µg g-1),
beta karoten (µg g-1), modifiye atmosfer ortamında O2 ve CO2 oranları (%)tespit edilmiştir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Modifiye atmosfer uygulamaları genel görünüm ve diğer kalite
kriterleri yönünden normal atmosferde depolananlara göre çok daha iyi sonuçlar vermiştir. Normal
atmosferde 1-2 hafta kadar depolanabilen kiraz domatesleri modifiye atmosfer ile 28 gün başarılı bir
şekilde muhafaza edilebilmiştir. Deneme sonunda, muhafaza süresinin uzamasının; kullanılan çeşide,
muhafaza sıcaklığına, sıcak su uygulamasına O2 ve CO2 miktarlarına bağlı olduğu ortaya konmuştur.
Ayrıca sıcak su uygulamaları depolama süresince meydana gelen fungus zararını da oldukça
düşürmüştür. Örtü materyalleri arasında ise 50µPE materyalinin daha iyi sonuçlar verdiği tespit
edilmiştir. Her iki çeşit de sıcak su uygulaması ile beraber 50µPE örtü materyalinde 5-7°C sıcaklıkta
ve %90±5 nemde 28 gün boyunca başarılı bir şekilde depolanmıştır.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: 50µPE örtü materyalinin, 100 µPE örtü materyalinden ve
normal atmosferde depolamadan daha iyi sonuçlar verdiği, sıcak su uygulamalarının da depo içi
zararlanmaları azaltarak depolama süresini uzattığı en önemli sonuçlardır.
Yayınlandığı Yer: Yayınlanmak için gönderildi.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bölümü Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
168
Projenin Adı: Bazı Yeni Japon Grubu Erik Çeşitlerinin Görükle Koşullarındaki Performanslarının
Belirlenmesi
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Projenin Yürütücüsü Ve Yardımcı Araştırıcılar: Arif SOYLU, Ümran ERTÜRK*, Cevriye MERT
Projenin Başlama Ve Bitiş Tarihleri: 2000-2011
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:---Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Araştırma ve
Uygulama Bahçesi
Projenin Amacı: Son yıllarda yapılan ıslah çalışmaları sonucu geliştirilen Japon gurubu erikler üstün
özelliklere sahiptir. Görükle koşullarında denenecek olan bu çeşitlerle sofralık erik üretiminde dünya
pazarlarında değeri olan çeşitlerin bölgeye adaptasyonları araştırılacak ve uygun çeşitler belirlenerek
yöre çiftçisine bu konuda ışık tutulacaktır.
Materyal ve Yöntem: Proje kapsamında 2001 yılında 4 çeşit (Globe Sun, October Sun, Firenze 90,
Autum Giant), 2002 yılında ise 3 çeşit (Angelland, Black Amber, Queen Rose) daha dikilmiştir.
Deneme süresince çeşitlerde fenolojik ve pomolojik gözlemler yapılarak sonuçlar değerlendirilecektir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: 2006 yılında bütün çeşitlerden ürün alınamamıştır. Ayrıca bazı
çeşitlerde ağaçlarda kurumalar görüldüğü için araştırmaya son verilmiştir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bölümü Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
169
2.3.2. BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ
2.3.2.1. Fitopatoloji Ana Bilim Dalı
Projenin Adı: Fasulye Pası ve Buğday Kahverengi Pasına Karşı Güvenli Olarak Kabul Edilen Gıda
Katkı Maddelerinin Etkisi
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Yürütücü: Ümit ARSLAN*, Özgür Akgün
KARABULUT, Kadir İLHAN, Gül KURUOĞLU
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Proje Sonuçlanmıştır.
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü.Bilimsel Araştırma
Projeleri Birimi, 28.400.00 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü
Projenin Amacı: Fasulye Pası ve Buğday Kahverengi Pası’na karşı kimyasal savaşıma alternatif
olabilecek, insan sağlığı açısından güvenli bazı gıda katkı maddelerinin kullanılma olanağını
araştırmaktır.
Materyal ve Yöntem: Fasulye Pası (Uromyces appendiculatus) ve Buğday Kahverengi Pası
(Puccinia triticina)’na karşı Asetik asit, Amonyum bikarbonat, Amonyum molibdat, Potasyum asetat,
Potasyum benzoat, Potasyum bikarbonat, Potasyum karbonat, Potasyum sorbat, sodyum asetat,
sodyum benzoat, sodyum bikarbonat, sodyum karbonat, sodyum sitrat ve sodyum molibdat’ın 0.002,
0.004, 0.006, 0.012, 0.03, 0.06, 0.09 ve 0.12 M konsantrasyonlardaki etkisi in vitro ve in vivo
koşullarda araştırılmıştır.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: In vitro denemeler sonucunda Asetik asit, potasyum karbonat,
sodyum karbonat ve sodyum molibdatın P. triticina’nın urediosporlarına daha toksik olduğu
saptanmıştır. Kontrollü koşullarda saksı denemeleri ile yürütülen çalışmalarda Asetik asit, amonyum
bikarbonat, potasyum asetat, potasyum benzoat, potasyum bikarbonat, potasyum karbonat, sodyum
asetat ve sodyum sitrat sırasıyla 0.03, 0.09, 0.03, 0.006, 0.012, 0.012, 0.03 ve 0.03 M dozlarda fasulye
yapraklarında fitotoksisiteye neden olmadan U. appendiculatus’un hastalık şiddetini önemli derecede
azaltmıştır. Amonyum bikarbonat, potasyum bikarbonat, sodyum bikarbonat ve sodyum sitrat sırasıyla
0.12, 0.03, 0.12 ve 0.03 M dozlarda buğday yapraklarında fitotoksisiteye neden olmadan P.
triticina’nın hastalık şiddetini önemli derecede azaltmıştır.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: U. appendiculatus ve P. triticina’nın kontrolünde başarılı
olan gıda katkı maddeleri sentetik fungisitlere alternatif olarak kullanılabilir. U. appendiculatus’un
kontrolünde potasyum asetat, potasyum benzoat, sodyum asetat, ve sodyum sitrat kullanılabilir.
Benzer şekilde P. triticina’nın kontrolünde amonyum bikarbonat, potasyum bikarbonat, sodyum
bikarbonat ve sodyum sitrat önerilmektedir.
Yayınlandığı Yer: Journal of Phytopathology, 2006, 154 (9): 534-541.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bitki Koruma Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
170
Projenin Adı: Buğday Kahverengi Pası’na Karşı Kimyasal Savaşıma Alternatif Uygulamaların Etkisi
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Yürütücü: Özgür Akgün KARABULUT*, Ümit
ARSLAN, Kadir İLHAN, Köksal YAĞDI, Esra AYDOĞAN ÇİFCİ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Proje Sonuçlanmıştır.
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü.Bilimsel Araştırma
Projeleri Birimi, 10.713.00 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü
Projenin Amacı: Buğday Kahverengi Pası’na karşı sodyum bikarbonat ve Mancozeb’in azaltılmış
dozlarının etkisinin belirlenmesi.
Materyal ve Yöntem: Araştırmada Buğday Kahverengi Pası’na karşı duyarlı olduğu bilinen
ekmeklik buğday çeşidi Golia kullanılmıştır. In vitro ve tarla denemelerinde etkisi araştırılan
uygulamalar aşağıda özetlenmiştir. In vitro denemelerde sodyum bikarbonat (sbc), 3 farlı
konsantrasyonda (0.006, 0.012 ve 0.018 mol/L) denenmiştir. Tarla denemelerindeki uygulamalar ve
dozları aşağıda verilmiştir:
1) Kontrol (su), 2) sbc 0.12 mol/L (8333 g aktif madde (a.i.)/ha 3) sbc 0.24 mol/L (16667 g a.i./ha 4)
tebuconazole 187,5 g a.i./ha (Folicur 25 WP) 5) mancozeb 2800 g a.i./ha (Dithane M-45, 80 WP) 6)
mancozeb 700 g a.i./ha (etiket dozunun %25’i) 7) sbc (0.12 mol/L) ve mancozeb (700 g a.i./ha)
kombinasyonu 8) sbc (0.24 mol/L) ve mancozeb (700 g a.i./ha) kombinasyonu.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: In vitro deneme sonuçlarına göre 0.006 ve 0.012 mol/L sbc buğday
kahverengi pası (Puccinia triticina)’nın urediniospor çimlenmesini sırasıyla %64.1 ve %100
oranlarında engellemiştir. İki yıl, 2 hafta ara ile 2 kez 0.12 mol/L ve 0.24 mol/L sbc uygulanan tarla
denemelerinde hastalık şiddeti önemli derecede azalmıştır. İlk tarla denemesinde 0.12 mol/L sbc
uygulaması kontrol ile karşılaştırıldığında hastalık şiddetini %11.4’den %2.2’ye düşürmüştür. İlk tarla
denemesinde sbc ile mancozeb’in azaltılmış dozu (etiket dozunun %25’i)’nun kombinasyonu, sbc’nin
tek başına uygulanması ile aynı etkiyi göstermiştir. Kontrollü koşullarda yürütülen saksı
denemelerinde 0.12 mol/L ve 0.24 mol/L sbc hastalık şiddetini önemli derecede azaltmıştır. Sbc’nin
0.24 mol/L dozu 0.12 mol/L dozuna oranla daha etkili olduğu ve bu uygulamanın buğdayın kalite ve
kantitesinde herhangi olumsuz bir etkiye neden olmadığı belirlenmiştir.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Sbc uygulaması buğday kahverengi pası’nın hastalık
şiddetini azaltmada geçerli bir uygulamadır. Buğday kahverengi pası’na karşı sbc uygulamaları,
organik tarım açısından düşünüldüğünde tek başına veya fungisitlerle birlikte kullanılabilmesi
açısından büyük önem taşımaktadır.
Yayınlandığı Yer: Canadian Journal of Plant Pathology-Revue Canadienne de Phytopathologie 2006,
28 (3): 484-488.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bitki Koruma Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
171
2.3.3. GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
2.3.3.1. Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı
Projenin Adı: Ekmek Üretiminde Laktik Starter Uygulamasının Proteinlerin Elektroforetik
Özellikleri Üzerine Etkisi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü ( ve Yardımcı Araştırıcılar): Duygu GÖÇMEN*, Ozan GÜRBÜZ, Ayşegül
YILDIRIM, Fatih DAĞDELEN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Ocak 2003-Ocak 2005
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
U.Ü.Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):
U.Ü.Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü
Projenin Amacı: Laktik starter uygulamasının hamurun reolojik özelliklerine olumlu etkide
bulunmasından yola çıkılarak, un proteinlerinin elektroforetik özelliklerindeki değişimler tespit
edilecektir.
Materyal ve Yöntem: Ticari Tip 550, Tip 650 ve Tip 850 ekmeklik unlar ile homo ve
heterofermentatif olmak üzere farklı laktik asit bakterisi suşları kullanılacaktır. Un örneklerinde
kurumadde, kül, protein, düşme sayısı, sedimentasyon ve gluten tayinleri sırasıyla; ICC Standart No:
110, 104, 105, 107, 116, 106’ya göre yapılacaktır. Ekmek hamurlarının hazırlanmasında AACC
standart no: 54-10’da belirtilen hızlı yoğurma yöntemi uygulanacaktır. Hamur örneklerindeki
proteinlerin elektroforetik özellikleri ise Bushuk ve Zilman (1978), Ng ve Bushuk (1987), Fu ve
Sapirstein (1996) yöntemleri esas alınarak yapılacaktır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Denemede kullanılan ekşi hamurlar her bir kültürden 109
kob/mL hücre içeren süspansiyonlar kullanılarak, 28 oC’de 24 saat ve 37 oC’de 4 saat fermentasyona
tabi tutularak hazırlanmıştır. Ekmek hamuru hazırlamada iki farklı ekşi hamur oranı (%20 ve %40)
denenmiştir. Elde edilen ekmek hamurları 30oC sıcaklık ve % 85 bağıl nemde 60, 120 ve 180 dakika
süre ile son fermentasyona tabi tutulmuştur. Özellikle 28 oC’de 24 saat inkübe edilen ekşi hamurdan
%40 oranında ilave edilerek hazırlanan örnekte oldukça düşük bir stabilite ve direnç gözlenmiştir. 28
o
C’de 24 saat inkübasyon sonucu elde edilen ekşi hamurdan %40 oranında ilave edilerek hazırlanan ve
60, 120 ve 180 dakika son fermentasyona tabi tutulan ekmeklerde en düşük hacim(sırasıyla 1180,
1096 ve 1123) ve duyusal değerlendirme verileri elde edilmiştir. Bu örneklere ait glutenin
fraksiyonlarının bant yoğunluklarında da kontrole göre belirgin azalma belirlenmiştir. Ayrıca yine
kontrollerde görülmeyen fakat bu örneklerde görülen çok silik protein bantlarının oluştuğuda
saptanmıştır. Bu silik bantlar 25kDa molekül ağırlığına sahip yüksek molekül ağırlıklı glutenin alt
birimleri ile 66 kDa molekül ağırlığına sahip düşük molekül ağırlıklı glutenin alt birimlerini temsil
etmektedir. 28oC 24 saat veya 37oC’de 4 saat inkübe edilmiş ekşi hamurlardan % 20 oranında
kullanılarak hazırlanan 180 dakika son fermentasyona tabi tululan örneklerde bandların hala
görülebilir olduğu ve band yoğunluklarının azalmadığı tespit edilmiştir. Bu durum, glutenin
fraksiyonunun hidrolize olmamasında, pH düşüşündeki gecikmenin etkili olduğunu göstermektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Gıda Mühendisliği Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
172
Projenin Adı: Bazı Baharat ve Tıbbi Bitkilerin Mikotoksijenik İnhibitör Etkilerinin Araştırılması
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü ( ve Yardımcı Araştırıcılar): Mihriban KORUKLUOĞLU, Fikri BAŞOĞLU,
Ozan GÜRBÜZ, Yasemin ŞAHAN, Aycan YİĞİT, Reyhan İRKİN, Nedime AZKAN, Oya KAÇAR
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Kasım 2002-Ocak 2005
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
U.Ü.Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu – 8.000.000.000 TL.Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):
U.Ü.Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü
Projenin Amacı: İnsan sağlığını ve gıdayı bozan mikroorganizmaların engellenmesi, özellikle
küflerin ikincil metabolitleri olan mikotoksinlerin doğal bileşenlerle durdurulması son derece
önemlidir. Bu amaçla bazı aflatoksinojenik küflerin gelişimini engellemede bazı tıbbi bitkiler ve
baharatlar ile dondurulmuş, kurutulmuş ve taze bazı sebzelerin yanısıra pH değişiminin etkileri de
incelenecektir.
Materyal ve Yöntem: Bu araştırmada sertifikalı Aspergillus flavus ve Aspergillus parasiticus türleri
kullanılacaktır. Besiyeri olarak Sabouraud Dekstroz ve Malt Ekstrakt sıvı ve katı besiyeri
kullanılacaktır. Taze ve kurutulmuş baharat ve bitkilerden biberiye, civan perçemi, kantaron, oğulotu,
adaçayı, rezene, şerbetçiotu, kırlangıç otu, reyhan, sinirli otu, karabaş otu, sarımsak, soğan, pırasa,
kekik ve sudaki özütleri kullanılacaktır. Ayrıca etanoldeki etkileri de incelenecektir. Denemede disk
düfizyon yöntemi kullanılacaktır (Houtsma ve ark. 1961). Küf sporları Yin ve Tsao, (1999) tarafından
verilen yöntem ile hazırlanacaktır. 30°C’de inkübasyona bırakılan petrilerin 7 gün boyunca zon çapları
(mm) ölçülecektir. Disk yönteminde karşılaşılan olumsuzlukların giderilmesi için sıvı besiyerinde de
deneme yapılacaktır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Bu çalışmada, taze ve kurutulmuş Origanum onites L. ‘in
uçucu yağı ve ekstraktlarının (metanol, aseton ve dietil eter); Alternaria alternata, Aspergillus flavus
(2 suş), Aspergillus niger (2 suş), Aspergillus parasiticus, Fusarium semitectum, Fusarium oxysporum,
Mucor racemosus ve Penicillium roqueforti üzerindeki antifungal aktiviteleri disk difüzyon metodu ile
saptanmıştır. En yüksek aktivitenin taze Origanum onites L. kullanıldığında Alternaria alternata
(24mm) ve Penicillium roqueforti (20mm) üzerinde olduğu, ayrıca toplam antifungal etkinin en iyi
metanol ekstraktı ile gerçekleştiği tespit edilmiştir. Çalışmada kullanılan tüm ekstraktlar ve uçucu
yağların Minumum İnhibisyom Konsantarsyonu (MIC) ve Minumum Fungisidal Konsantrasyonu
(MFC) belirlenmiştir. Antifungal etkileri kıyaslandığında, taze bitkinin kurutulmuş olana göre daha
etkili olduğu gözlenmiştir. Taze ve kurutulmuş bitkiden elde edilmiş metanol ekstraktı MIC değerleri
sırasıyla 150-950 µg/mL ve 750-950 µg/mL olarak kaydedilmiştir. Bunun yanı sıra metanol
ekstraktının MFC değerleri, taze bitki için 300–1200 µg/mL iken kuru bitki için 750–1100 µg/mL
olarak belirlenmiştir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Gıda Mühendisliği Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
173
Projenin Adı: Zeytindeki Acılık Maddesi Oleuropeinin Küf Gelişimi ve Mikotoksin Üretimi Üzerine
Etkilerinin Araştırılması
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Projenin Yürütücüsü ( ve Yardımcı Araştırıcılar): Mihriban KORUKLUOĞLU, Yasemin
ŞAHAN, Aycan YİĞİT
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Aralık 2002- Aralık 2005
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
U.Ü.Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu- 6.895.000.000 TL.Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):
U.Ü.Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü
Projenin Amacı: Bu çalışma, Oleuropeinin mikotoksin oluşturan küflerin (Aspergillus türleri başta
olmak üzere) gelişimini durdurabileceği düşünülerek, minimum inhibitör konsantrasyonunun
belirlenmesinin yanısıra, patent bilgi olan ekstraksiyon yöntemlerinin de belirlenmesi amacıyla
planlanmıştır.
Materyal ve Yöntem: Bu araştırmada Aspergillus niger ATTC 16404, Mucor racemosus ATTC
42647 ve P.commune ATCC 10428 ve bazı aflatoksijenik küf suşları kullanılacaktır. Besiyeri olarak
Sabouraud Dekstroz, Malt Ekstrakt ile PDA’dan hazırlanacak sıvı ve katı ortamlar kullanılacaktır. Küf
gelişimi ile aflatoksin oluşumunu engellemek amacıyla saf oleuropein ve zeytin yapraklarından
oleuropeinin özütlenmesiyle elde edilen örnekler kullanılacaktır. Denemede disk difüzyon yöntemi
kullanılacaktır (Houtsma ve ark, 1996). Küf sporları Yin ve Tsao, (1999) tarafından verilen yöntem ile
hazırlanacaktır. 30°C’de inkübasyona bırakılan petrilerin zon çapları (mm) ölçülecektir (Venturini ve
ark. 2002). Disk yönteminde karşılaşılan olumsuzlukların giderilebilmesi için sıvı besiyerinde de
deneme yapılacaktır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Bu çalışmada, farklı çözüler (su, aseton, metanol, dietil eter)
kullanılarak elde edilen zeytin yaprağı ekstraktları ve bazı saf fenolik bileşiklerin antifungal etkileri
belirlenmiştir. Disk uygulandığı araştırmada test küfleri olarak; Alternaria alternate, Aspergillus
chevoileri, A. chrysogenum, A. elegans, A. flavus (strain 4), A. fumigatus, A. nidulans, A. niger (strain
2), A. oryzae, A. paraciticus (3 strains), A. tamari, A. verrucosum, A. versicolor, A. wentii, Fusarium
oxysporum, F. semitectum, Mucor racemosus, Neurospora crassa, Penicillium citrinum, P.
echinulatum, P. griseofulvum, P. italicum, P. roqueforti ve Rhizopus oxysporus kullanılmıştır.
Gelişmeyi tamamen durdurma etkisi dikkate alındığında, zeytin yaprağı ekstraktları arasında en iyi
etkiyi su ekstraktı (10 küf üzerine) gösterirken, bunu aseton ve metanol ekstraktları (8 küf üzerine)
takip etmiştir. Bu çalışmada inhibisyon zon çapları 7-21 mm aralığında değişim göstermiştir. Tüm
ekstraktlar ve saf fenolik maddelere karşı en duyarlı küf A. wentii olarak belirlenmişken, en dirençli
küfün A. paraciticus (4) olduğu saptanmıştır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Gıda Mühendisliği Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
174
2.3.4. TARIM EKONOMİSİ BÖLÜMÜ
2.3.4.1. Tarım İşletmeciliği Ana Bilim Dalı
2.3.4.2. Taıım Politikası Ana Bilim Dalı
175
2.3.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ
2.3.5.1. Tarım Makinaları Ana Bilim Dalı
Projenin Adı: Bazı tarımsal ürünlerin farklı ön soğutma yöntemleri ile soğutulmasında işletim ve
tasarım parametrelerinin belirlenmesi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama):Tez
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: İlknur ALİBAŞ*
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 04.12.2003
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Z.F.Tarım Makinaları Böl.
7.Projenin Amacı: Bazı tarımsal ürünlerin ön soğutulmasına en uygun soğutma yöntemini seçmek
Materyal ve Yöntem Materyal: -Hava ile ön soğutma düzeneği (evaparatör, kondansatör,
ekspansiyon valfi, fan, soğutucu kabin, elektrik motoru, kompresör, soğutma elemanları ve soğutucu
kabini taşıyan şasi) -Su ile ön soğutma sistemi(evaparatör, kondansatör, ekspansiyon valfi, devir daim
su pompası, su deposu, basınçlı duşlama sistemi, su pülverizasyon sistemi, soğutucu kabin, elektrik
motoru, kompresör, soğutma elemanları soğutucu kabini ve soğutucu depoyu taşıyan şasi) -Vakum ile
ön soğutma sistemi (evaparatör, kondansatör, ekspansiyon valfi, vakum tankı, elektrik motoru,
kompresör, vakum pompası, vakummetre, soğutma elemanları ve soğutucu kabini taşıyan şasi), -Veri
toplama cihazı (5 kanaldan sıcaklık ölçümü probları ile sıcaklık ölçümü kaydedildi), -Tri-faze ve
mone- faze elektrik sayaçları, -Kontrollü atmosfer odası, -Çeşitli bahçe ürünleri
Yöntem: 5000 ± 5 g ağırlığında ölçülerek kasalara yerleştirilen çeşitli bahçe ürünleri havayla, suyla ve
vakumla ön soğutma sistemleri ile ön soğutulmuştur. Ön soğutma işlemleri sırasında zamana bağlı
sıcaklık düşümü verileri kasanın içersine 5 ayrı kanaldan yerleştirilen sıcaklık probları aracılığıyla veri
toplama cihazı üzerinden bilgisayara kaydedilmiştir. Ön soğutma işlemleri sırasında enerji tüketim
değerleri sayaçlar yardımı ile alınmıştır. Soğutma sırsında oluşan ağırlık kaybı/kazanımı değerleri bir
tartı yardımıyla ölçülerek saptanmıştır. Soğutulan ürünler kontrollü atmosfer odasında bekletilmiş ve
bu bekletilme sırasındaki değerlendirmeleri yapılmıştır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Proje çalışmaları devam etmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarım Makineları Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: ialibaş@uludag.edu.tr
176
Projenin Adı: Tarım Makinalarının Kullanım Maliyetlerinin Hesaplanmasına İlişkin Bilgisayar
Programının Geliştirilmesi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Yüksek Lisans Tezi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar:. Ahmet DARGA, İrfan ÖZDEMİR
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri:08.07.2003-13.10.2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): TUAM U.Ü. Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü
Projenin Amacı: Bir tarım işletmesinde bulunan tarım alet ve makinalarının sabit, değişken ve toplam
giderlerini oluşturan tüm öğeleri YTL/h ve YTL/ha olarak hesaplayacak ve kullanıcının alet ve
makinalara sahip olması ve kullanmasından dolayı ortaya çıkan bu giderlerin analizini yapmasını
sağlayacak bir bilgisayar programının geliştirilmesi.
Materyal ve Yöntem: Çalışmanın materyalini tarımda kullanılan traktörler ile traktörle çekilen ve
kendi yürür iş makinalarına ilişkin teknik ve ekonomik veriler oluşturmaktadır. Çalışmada ASAE
Agricultural Machinery Management D497.4 ve EP496.2 standartlarında önerilen yöntemler
kullanılarak bir matematiksel model geliştirilmiştir. Model, her makina için, makinanın büyüklüğü,
yaşı, satın alma bedeli ve yıllık kullanım süresine bağlı olarak makina maliyetlerini oluşturan her bir
öğeyi TL/h ve TL/ha olarak ayrı ayrı hesaplamaktadır. Geliştirilen model Microsoft Visual Basic 6.0
programlama dili kullanılarak bilgisayar programına dönüştürülmüş ve örnek verilerle çalıştırılarak
test edilmiştir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Bir tarım işletmesindeki makinaların maliyetlerinin ayrıntılı olarak
hesaplanması uzmanlık isteyen, oldukça karmaşık, zor ve zaman alan bir süreçtir. Geliştirilen
bilgisayar programı ile bu süreç basitleştirilerek kısaltılmış ve herkesin kolaylıkla kullanabileceği
şekle dönüştürülmüştür. Programın interaktif yapısı model parametrelerine ilişkin değerlerin her
işletmeye göre güncellenebilmesine olanak verdiğinden program her işletme için kullanılabilir
yapıdadır. Ayrıca model parametrelerine ilişkin değerler değiştirilerek alternatif çözümler elde
edilebilmekte ve böylece makine maliyetlerinin analizi de yapılabilmektedir.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Geliştirilen program tarım işletmelerinde kullanılabilir
durumdadır.
Yayınlandığı Yer: Yayınlanmadı
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarım Makineları Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
177
2.3.6. TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA BÖLÜMÜ
2.3.6.1. Tarımsal Yapılar ve Sulama Ana Bilim Dalı
178
2.3.7. TARLA BİTKİLERİ BÖLÜMÜ
2.3.7.1. Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı
Projenin Adı: Bezelye (Pisum sativum L.) ve Arpa (Hordeum vulgare L.) Karışımlarında
Karışımların Oranları ve Biçim Zamanlarının Otun Verimi İle Kalitesi Üzerine Etkileri
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Yüksek Lisans Tezi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Ayşen UZUN*, Ferrin Ferda AKSARI
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2003-2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin Amacı: İki bezelye hattının (bir normal yapraklı, bir yarı-yapraklı) arpayla karışım olarak
yetiştirildiği durumda dik büyüyüp büyüyemediği ile elde edilen ot verimi ve kalitesinin saf ekimlere
göre nasıl olacağını belirlemektir. Bir normal yapraklı ve bir yarı-yapraklı bezelye hatları (P57 K ve
P104) ile arpa (Bornova-92) karışımına beş farklı karışım oranı (%100, %75, %50, %25)
uygulanmıştır. Bu karışımlar, bezelyenin gelişim durumuna göre üç farklı zamanda (tomurcuklanma,
tam çiçeklenme ve bakla bağlama) biçilecektir. Böylece farklı karışım oranlarında, ot için en ideal
biçim zamanının ve karışımın hangisi olduğu tespit edilecektir.
Materyal ve Yöntem: Denemede bitki materyali olarak Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsünden temin
edilen Bornova-92 isimli arpa çeşiti ile U.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü’nden elde edilen
P57 K ve P104 isimli yem bezelyesi hatları kullanılmıştır. Değişik karışım oranları ve biçim
zamanlarının seviyelerinin bezelye+arpa karışımında kuru ot verimi ve otun kalitesi üzerine olan
etkilerinin araştırılacağı bu denemenin 3 yıl sürdürülmesine karar verilmiştir. Deneme, Tesadüf
Blokları Deneme Desenine göre kurulacak olup parsel alanları 1,4x10=14m2 olacaktır. Denemede
bezelye+arpa karışımı kullanılmaktadır. Ekim, ‘Oyjord’ tipi ekim mibzeri ile sıra arası 17,5 cm olacak
şekilde yapılacaktır. Planlanan biçim zamanlarında biçimler yapılarak bitki boyu, yeşil ot ve kuru
madde verimi, botanik kompozisyon, protein verimi gibi özellikler belirlenmiştir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Bu araştırma ile arpa ile karışık olarak yetiştirilen bezelye hatlarının
dik büyüyüp büyümediği, en uygun karışım oranı ve en yüksek yeşil ot verimini sağlayacak biçim
zamanı tespit edilmiştir. Deneme sonuçlarına göre; Bursa kıraç koşullarında bezelyenin yarı yapraklı
P57(K) hattı, arpa ile en az 50:50 oranında karıştırılması gerektiği ve arpanın süt olum zamanında
hasat edilmesinin doğru olacağı belirlenmiştir.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu çalışma ile farklı karışım oranlarında, ot için en ideal
biçim zamanının ve karışımın hangisi olduğu tespit edilecektir.
Yayınlandığı Yer: Araştırmanın sonuçları yayına hazırlanmaktadır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
179
Projenin Adı: Farklı Yeşil Gübre Bitkilerinin Patatesin Verim ve Kalitesi Üzerine Etkisi
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Z.Metin TURAN*, A. Tanju GÖKSOY, Mehmet
SİNCİK
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri:2003 - 2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü.Bilimsel Araştırma
Projeleri Başkanlığı-5.000 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):U. Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin Amacı: Bu çalışmanın amacı, kışlık yeşil gübre bitkisi olarak ekilen adi fiğ ve baklanın
kendisinden sonra dikilecek patates bitkisinin azot ihtiyacını hangi ölçülerde karşıladığı, en yüksek
verime hangi yeşil gübre bitkisinde ve azot dozunda ulaşıldığını belirlemektir.
Materyal ve Yöntem: Denemede üç faktör incelenmiştir.
A) Ana Faktör; Ön bitki= Fiğ.Bakla ve Buğday(Şahit)
B) Alt Faktör; Çeşit= Marfona, Hermes ve Agria
C) Altın Altı Faktör;Azot Dozu= 0, 7.5, 15, 0 ve 22.5 kg N/da
Araştırmanın tarla denemesi bölünen bölünmüş parseller deneme desenine göre yürütülmüştür.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırmadan elde edilen 2 yıllık ortalama sonuçlara göre en
yüksek yumru verimleri ön bitkinin fiğ ve bakla olduğu parsellerden elde edilmiştir. Marfona ve Agria
çeşitleri en yüksek yumru verimlerini sağlamıştır. Patatese uygulanan azot dozları arttıkça, yumru
verimi de önemli derecede artmıştır. 15.0 ve 22.5 kg/da N dozları genellikle daha yüksek yumru
verimi sağlamış; azotlu gübrelemenin etkisi buğdayın ön bitki olduğu alanda daha belirgin olmuştur.
Baklagilerin ön bitki olduğu parsellerde 15.0 kg/da N dozu, buğdayın ön bitki olduğu parsellerdeki
22.5 kg/da N dozuna yakın yumru verimi sağlamıştır.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu çalışma ile tek yıllık baklagillerin patateste ön bitki
olarak kullanılması sayesinde, patatesin azotlu gübre ihtiyacının yaklaşık 1/3 oranında azaltılabileceği
ortaya konmuştur.
Yayınlandığı Yer: Araştırmanın sonuçları yayına hazırlanmaktadır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
180
Projenin Adı: Soya Fasulyesinde (Glycina max. L.) Farklı Ekim Zamanı, Bitki sıklığı ve Gelişme
Dönemlerinde Işık Tutum Etkinliği ve Yaprak Alanı İndeksinin Verim ve Diğer Bazı Agronomik
Özelliklerle İlişkisi Üzerine Araştırmalar
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Abdurrahim T. GÖKSOY*, Z.Metin TURAN,
Mehmet SİNCİK
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Bilimsel Araştırma
Projeleri Başkanlığı ( 24.000 YTL)
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):U. Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi
Projenin Amacı: Bu çalışmanın amacı, Bursa ekolojik koşullarında farklı ekim zamanlarında dar ve
geniş sıra arası mesafelerle ekilen soya fasulyesinde verimdeki varyasyon üzerine ışık tutumu (IT),Işık
tutum etkinliği(ITE), yaprak alanı indeksi(YAİ) ve kuru madde birikimi(KMB) nin etkilerini
fizyolojik yönden araştırmaktır.
Materyal ve Yöntem: Araştırmada, biri kısa olgunluk grubundan diğeri ise uzun olgunluk 2 soya
çeşidi materyal olarak kullanılmıştır. Çalışmada, 2 farklı ekim zamanı (15 Nisan ve 15 Mayıs), 2 farklı
sıra arası mesafesi (50 cm ve 100 cm) ve 4 farklı gelişme dönemi (çıkıştan 20 gün sonra, çiçeklenme,
bakla olum dönemi ve tohum teşekkülü dönemi) incelenmiştir. Denemeler split-split plot deneme
desenine göre 4 tekerrürlü olarak kurulmuştur.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Projenin 2. yıl ekimleri 19 Nisan 2006 ve 18 Mayıs 2006
tarihlerinde yapılmıştır. Her bir ekim zamanında, V5, R2, R4 ve R6 dönemlerinde ışık şiddeti ve
yaprak alan indeksi ölçümü işlemleri yapılmıştır. Ayrıca kuru madde oranları belirlenmiştir.
Denemelerin tohum hasatları Ekim ve Kasım ayları içerisinde yapılmış olup, elde edilen verilerin
değerlendirme işlemi devam etmektedir.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Farklı ekim zamanlarında dar ve geniş sıra arası mesafelerle
ekilen soya fasulyesinde verimdeki varyasyon üzerine ışık tutumu (IT), ışık tutum etkinliği (ITE),
yaprak alanı indeksi (YAİ) ve kuru madde birikimi (KMB)’nin etkileri fizyolojik olarak ortaya
konacaktır.
Yayınlandığı Yer: Araştırmanın sonuçları yayına hazırlanmaktadır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
181
Projenin Adı: Soya Fasulyesinde Sulama Zamanının Planlanması ve Kuraklık Stresinin Bitki
Gelişimine Etkisinin Belirlenmesi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Senih YAZGAN*, Abdurrahim KORUKÇU, A.
Tanju GÖKSOY, Hakan BÜYÜKCANGAZ, Mehmet SİNCİK, Çiğdem DEMİRTAŞ, BURAK
Nazmi CANDOĞAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
U. Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyon Başkanlığı – 72 000 YTL., Tarımsal Yapılar ve Sulama
Bölümü ve Tarla Bitkileri Bölümü laboratuar ve tarla olanakları
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü. Ziraat Fakültesi Uygulama ve Araştırma Merkezi Deneme
Arazisi, Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü ve Tarla Bitkileri Bölümü
Projenin Amacı: Bu çalışmada amaçlanan, sulamanın diğer tarımsal uygulamalarla birlikte soya
fasulyesi verim ve kalitesini arttırıcı etkisinin ortaya konulması ve sulama programının
oluşturulmasıdır.
Materyal ve Yöntem: Araştırma, Nova çeşidi soya fasulyesi (Glycine max.) üzerinde, tesadüf blokları
deneme deseni tertibinde, üç tekerrürlü olarak yürütülmektedir. Bitkilerin gereksinim duyduğu sulama
suyu ise damla sulama sistemi ile sağlanmaktadır. Sulama suyu gereksiniminin tamamının
karşılanacağı konularda, gelişme dönemi süresince, 7-10 günde bir defa 0-90 cm derinlikte mevcut
nemi tarla kapasitesine tamamlayacak miktarda sulama suyu uygulanmaktadır. Araştırmada, bitki su
tüketiminin belirlenmesinde toprak-su dengesi eşitliği kullanılmaktadır. Sulama zamanının
planlanmasında ise bitkinin izlenmesi esasına dayalı yöntemler kullanılmaktadır.
Elde Edilen Sonuçlar: Araştırma yıllarına ait, bitki su tüketimi, bitki su stres indeksi değerlerinin
hesaplanması işlemlerine ve agronomik gözlem ve ölçümlerden elde edilen sonuçların
değerlendirilmesine devam edilmektedir.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu çalışma ile sulamanın soya fasulyesinin verim ve
kalitesini arttırıcı etkisi ortaya konacak ve maksimum verim için gerekli sulama programı
oluşturulacaktır.
Yayınlandığı Yer: Araştırmanın sonuçları yayına hazırlanmaktadır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, 16059, Görükle-Bursa
e-mail: [email protected]
182
2.3.8. TOPRAK BÖLÜMÜ
2.3.8.1. Toprak Ana Bilim Dalı
Projenin Adı: Tarım Topraklarında Farklı Derinliklerde Eğim Yönüne Dik Sürüm Karıklarının
Laboratuvar Koşullarında Yüzey Akış ve Toprak Kayıplarına Etkisi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Tez
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Vahit Faik ERDEM, Zeynal TÜMSAVAŞ*
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2002-2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: ---Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi
Projenin Amacı: Ülkemizde erozyon tehlikesinden topraklarımızı korumak için birçok önlem
alınması gerekmektedir. Bu önlemlerin başında da doğru toprak işleme ve eğim yönüne dik sürüm
gelmektedir. Bu araştırma, tarım topraklarında farklı derinliklerde eğim yönüne dik olarak oluşturulan
sürüm karıklarının laboratuvar koşullarında yüzey akış ve toprak kayıplarına olan etkisinin
belirlenmesi amaçlanmıştır.
Materyal ve Yontem: Araştırmada materyal olarak, Bursa ili ve civarındaki farklı büyük toprak
grubuna ait eğimli tarım topraklarından alınan toprak örnekleri kullanılmıştır. 6 farklı noktadan toprak
işleme derinliğinden yaklaşık 700-800 kg toprak örneği alınarak yağış uygulamasında ve toprakların bazı
fiziksel ve kimyasal özelliklerinin belirlenmesinde kullanılmıştır. Toprak örnekleri 50x100x15 cm
boyutlarındaki erozyon parsellerine yerleştirilmiştir. Toprak örneği doldurulmuş olan erozyon parselleri,
yapay yaðmurlayıcı altında %9 eğim verilmiş sehpa üzerine yerleştirilmiş ve erozyon parsellerindeki
topraklara bir çapa yardımıyla 0, 3, 6 ve 9 cm derinlikte olmak üzere 4 farklı sürüm karığı oluşturulmuş
ve topraklar üzerine yapay yağmurlayıcı yardımıyla ortalama 60-65 mm/saat yoğunlukta bir saat süre
ile yapay yağış yağdırılmıştır. Bu sure boyunca meydana gelen yüzey akış ve toprak kayıpları toplama
kapları erozyon parsellerinin altından alınarak değerlendirmeye alınmıştır.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırma topraklarında, farklı derinliklerde oluşturulan sürüm
karıklarında toprakların özelliklerine bağlı olarak meydana gelen toprak kaybının ve yüzey akış
miktarlarının farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Genel olarak incelenen bütün toprak örneklerinde
oluşturulan karık derinliğinin artmasıyla orantılı olarak gerek toprak kaybında gerekse yüzey akıþ
miktarlarında önemli düzeylerde azalmaların olduğu saptanmıştır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Toprak Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
183
Projenin Adı : Yapay Yağış Altında ve Laboratuvar Koşullarında Tarım Arazilerine Ait Topraklara
Polivenil Alkol (PVA) Uygulamalarının Erozyon Üzerine Etkileri
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Tez
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Fatma TÜMSAVAŞ*, Zeynal TÜMSAVAŞ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2003-2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: -----Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi
Projenin Amacı: Bu araştırma, Bursa ili tarım arazilerine ait topraklara yapay yağış altında ve
laboratuvar koşullarında Polivinilalkol (PVA) uygulamasının erozyon üzerine etkilerini belirlemek
amacıyla yürütülmüştür.
Materyal ve Yöntem : Araştırmada materyal olarak, Bursa ili ve civarındaki farklı büyük toprak
gruplarına ait eğimli tarım topraklarından alınan toprak örnekleri oluşturmaktadır. Alınan bu örneklerin
bir bölümünde toprağın bazı fiziksel ve kimyasal analizlerinin belirlenmesinde kullanılmıştır. Diğer
bir bölümünde ise Polivenil alkol (PVA) spreylenerek yağış uygulamasında kullanılmıştır. Araziden
alınarak laboratuvara getirilen toprak örneklerinin toprak hazırlığı yapıldıktan sonra PVA ve yağış
uygulaması için 30 x 45 x 15 cm’lik boyutlarındaki parsellere yerleştirilmiştir. Parseller içerisindeki
toprak örneği üzerine 0 (tanık), 250, 500 ve 750 mg/L konsantrasyonlarında hazırlanan polivinilalkol
(PVA) polimeri püskürtülerek uygulanmıştır. Polimer uygulandıktan 24 saat sonra erozyon parseli, % 9
eğim verilmiş olan sehpa üzerine yerleştirildikten sonra yağış uygulanması yapılmıştır. Erozyon
parsellerinin yüzey akış çıkış ağzının alt kısmına yüzey akış ve taşınan toprağın biriktiği erozyon kapları
konulmuştur. Parsellerin üzerine ortalama 61.4 mm/saat yağış yoğunluğunda yağış yağdıracak şekilde
çalıştırılmış ve kronometreye basılarak zaman takip edilmiştir. Yüzey akış ve taşınan toprağın biriktiği
erozyon kapları 10’ar dakikalık zaman dilimleri sonunda erozyon parsellerinin altından alınarak
sedimentin çökmesi için dinlendirilmeye bırakılmıştır. Dinlendirme süreci sonrasında erozyon
kaplarındaki toprak kaybı ve yüzey akışı ayırarak ölçümleri yapılmış ve bunlar değerlendirilmiştir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: laboratuvar koşullarında tarım topraklarına farklı dozlarda verilen
PVA uygulamalarının konsantrasyonlarının artışıyla orantılı olarak topraklar üzerine yapay yağış
yağdırılması sonucunda meydana gelen toprak kaybı ve yüzey akış miktarlarını önemli düzeylerde
azalttığı, buna karşın drenaj suyu miktarını artırdığı belirlenmiştir. Yapılan PVA polimer uygulamaları
arasında 500 ve 750 mg/L dozlarının daha etkili olduğu, ekonomik kriterler de göz önüne alındığında
500 mg/L dozun uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Toprak Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
184
Projenin Adı: Bursa ili topraklarının alınabilir demir durumu ve bu topraklarda alınabilir demir
miktarının belirlenmesinde kullanılabilecek yöntemler.
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Doktora Tezi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Hakan ÇELİK*, A.Vahap KATKAT
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2002-2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) : U.Ü. Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü
Projenin Amacı: Bursa ili topraklarının alınabilir demir durumunun belirlenmesi, yöre topraklarının
alınabilir demir içeriklerinin belirlenmesinde kullanılacak en uygun yöntem ya da yöntemlerin
seçilmesi, sera koşullarında yürütülecek olan çalışma ile; yöntemlerin korelasyonlarının yapılması
amaçlanmaktadır.
Materyal ve Yöntem: Bursa ilinde yaygın olan 8 büyük toprak grubundan üzerinde yoğun olarak
yetiştiricilik yapılan alanlardan 40 adet toprak örneği 0-20 cm derinlikten Jackson (1962) tarafından
bildirilen esaslara uygun olarak alınmıştır. 2 mm’lik elekten geçirilen toprak örneklerinin kimi fiziksel
ve kimyasal özellikleri saptandıktan sonra farklı kimyasal yöntemler kullanılarak alınabilir demir
içeriklerinin belirlenmesine çalışılmıştır. 4 mm’lik elekten elenen toprak örnekleri ile serada bir saksı
denemesi kurulmuş ve bu denemede test bitkisi olarak mısır bitkisi yetiştirilmiştir. Saksılara artan
dozlarda demir gübrelemesi yapılarak vejetasyon sonunda hasat edilen bitkilerin demir içerikleri
belirlenmiştir.
Kimyasal yöntemlerle bulunan sonuçlar sera denemesi sonuçları ile birlikte istatistiki analize tabi
tutularak yöre toprakları için yarayışlı demir miktarının belirlenmesinde kullanılacak en uygun yöntem
saptanacaktır.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırma sonuçlandırılmıştır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Toprak Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
185
2.3.9. ZOOTEKNİ BÖLÜMÜ
2.3.9.1. Hayvan Yetiştirme ve Islahı Ana Bilim Dalı
Projenin Adı: Kıl Keçi Oğlaklarında Besi ve Karkas Özellikleri
Projenin Niteliği: Araştırma
Proje Yürütücüsü: Mehmet KOYUNCU*, Erdoğan TUNCEL, Serdar Duru, Şebnem KARA UZUN,
Şeniz ÖZİŞ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 01.2003- 07.2005
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Araştırma Fonu
2002/45, 10.000.000.000 TL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi (T.U.A.M.) Ziraat
Fakültesi Birimi,
Projenin Amacı: Projenin amacı Kıl Keçi Oğlaklarında Besi ve Karkas Özelliklerinin belirlenmesidir.
Materyal ve Yöntem: Araştırmada 40 baş erkek Kıl keçi oğlağı kullanılacaktır. Piyasadan alınacak bu
hayvanlar ile çalışma U.Ü.Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezinde yürütülecektir.
Araştırmada; oğlak besisi, kesim ve karkas özellikleri ve kesim öncesi canlı puantaj yapılacaktır.
İşletmeye getirilecek oğlaklar alıştırma dönemini takiben 70 gün devam edecek bir entansif besiye tabi
tutulacaktır. Besi süresince 14 günlük periyotlarda yapılacak kontrol tartımları ile yem tüketimleri ve
canlı ağırlık artışları kaydedilecektir. Besi sonunda oğlaklardan ortalamaya yakın 10 başı kesime
alınacaktır. Karkas çalışmalarında Colomer-Rocher ve ark. (1987) tarafından geliştirilen “Akdeniz
ülkeleri için keçilerde standart parçalama yöntemi” uygulanacaktır
Projeden Beklenen Yararlar: Beslenme, giyim, istihdam ve iç-dış ticaretteki payları nedeniyle keçi
yetiştiriciliğinin Türkiye tarımında önemli ve vazgeçilmeyecek bir yeri vardır. Keçi yetiştiriciliğinin
kısa, orta ve uzun dönemler dikkate alınarak desteklenmesi zorunluluktur. Türkiye’de kişi başına
kırmızı et tüketimi oldukça düşüktür. Bu açık ucuz bir kaynak olan Kıl keçisi ile kapatılabilir. Bunun
içinde ilk önce keçi etini diğer etler ile aynı koşullarda satma ve ikinci sınıf et görüntüsünden
çıkarmak gerekir. Oğlak besisi et üretimini arttırmada çok rahatlıkla başvurulacak bir yoldur.
Oğlakların yok pahasına satılması yerine değişik yem kaynakları ile çeşitli besi sistemleri
uygulayarak aynı entansif kuzu besisinde olduğu gibi oğlak eti üretimindeki potansiyelden daha akılcı
olarak yararlanılabilecektir. Diğer yandan keçi eti tek başına ya da diğer etler ile karıştırılarak değişik
et ürünlerine işlenmesi yaygınlaştırılmalıdır
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Besi sütten kesimden sonra (160 gün) başlamış ve 56 gün
sürmüştür. Ortalama canlı ağırlık artışı erkekler ve kastre edilenlerde sırasıyla 102.3 g ve 76.6 g
olarak bulunmuştur. Dolu vücut ağırlığı ve boş vücut ağırlığı prensibine göre hesaplanan karkas
randımanı kastre edilmeyen grupta daha düşük bulunmuştur. Kullanılan parçalama yöntemine göre
elde edilen parçalardan but ve kaburga bölgesi dışındaki parçaların tüm karkasa oranları bakımından
iki grup arasında bir fark bulunmamıştır. Kastrasyonun kas içi yağ ve kas dokusu dışında dokuların
karkastaki dağılıma bir etkisinin bulunmadığı saptanmıştır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
186
Projenin Adı: Siyah Alaca Sığırlarda Laktasyonun Devamlılık Düzeyi ve Buna Etki Eden Faktörler
Üzerine Bir Araştırma
Projenin Niteliği: Yüksek Lisans Tez Projesi
Proje Yürütücüsü: Erdoğan TUNCE*, Senem Arkıl ÇETİNKAYA
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2000 – 2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Bursa Birliğe bağlı İşletmeler
Projenin Amacı: Siyah Alaca süt sığırlarında laktasyonun devamlılık düzeyinin ölçülmesi ve buna
etki eden faktörlerin belirlenmesidir.
Materyal ve Yöntem: Araştırmada, işletmede bulunan süt sığırlarından 1996–2001 yılları arasında 61
başına ait toplam 134 laktasyon kaydı toplanmıştır. Bu kayıtlardan 2001 yılına ait 3, 2000 yılına ait 2
laktasyona ait değerler, tamamlanmamış laktasyon olduğu için değerlendirme dışı bırakılmış, 129 adet
laktasyon kaydı değerlendirilmiştir. Laktasyonun 1. 2. ve 3. 100 günlük (S1, S2, S3 ) süt verimi, 305
günlük süt verimi S305 ve P2:1, P3:1, P3:2 yöntemleriyle hesaplanan laktasyonun devamlılık düzeyine
ilişkin tanımlayıcı değerler matematiksel model kullanılarak hesaplanmıştır. Yijkl = µ + ai + bj + ck +
eijkl
Projeden Beklenen Yararlar: İşletmede bulunan hayvanlardan elde edilen süt miktarı, işletmenin
gelirini direk etkilediği için çok önemlidir. Laktasyonda elde edilen sütün miktar ve bileşimi, hayvanın
ırkı, laktasyon sırası, kuruda kalma süresi, gebelik ve doğum mevsimi, yaş, hastalık, bakım, yönetim,
sağım sayısı ve şekli, besleme gibi birçok genetik ve çevresel faktöre bağlı olarak değişebilmektedir.
Hayvanların süt miktarına olumsuz etki eden faktörlerden uzak tutulmalarının yanı sıra olumsuz
faktörlere en iyi direnç gösterenlerin seçilmeleri de elde edilecek süt miktarını artıracaktır. Bir
işletmede laktasyonun devamlılık düzeyinin ölçülmesi ve laktasyonun devamlılık düzeyi yüksek olan
hayvanların seçilmesi, ayrıca, laktasyonun devamlık düzeyinin düşük olmasına neden olan çevre
faktörlerinin ortadan kaldırılması sürünün süt verimine olumlu katkı sağlayacaktır. Bu nedenle,
laktasyon eğrisinin ve laktasyon eğrisine genetik ve çevresel faktörlerin etkisinin incelenmesi büyük
önem taşımaktadır.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Bu araştırmada laktasyonun devamlılık düzeyini hesaplamak için
kullanılan üç yöntemde de yüksek değerler yüksek devamlılık düzeyini göstermektedir. Araştırmadan
elde edilen sonuçlardan laktasyonun devamlılık düzeyinin genetik varyasyona sahip bir özellik olduğu
anlaşılmaktadır. laktasyonun devamlılık düzeyinin seleksiyonla iyileştirilebileceği bulunsa da,
laktasyonun devamlılık düzeyinin çevre faktörlerine karşı çok duyarlı olduğu göz önüne mutlaka
alınmalı ve çevre faktörlerinin iyileştirilmesi üzerinde önemle durulmalıdır. Laktasayonun devamlılık
düzeyinin yüksek olması yalnızca süt verimini değil, döl verimi ve hayvanların sağlıklarını da olumlu
etkilediğinden dolayı, bu özellik üzerinde mutlaka durulmalı ve iyileştirmek için her türlü çevre
koşullarının ve genetik yapının iyileştirilmesi sağlanmalıdır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
187
Projenin Adı: Sülün Yumurtalarında (P.colchicus) Kabuk Kalınlığının Yumurtadan Su Kaybına ve
Çıkış Gücü Üzerine Etkisi
Projenin Niteliği: Araştırma
Proje Yürütücüsü: Ümran ŞAHAN*, Aydın İPEK, Bilgehan YILMAZ DİKMEN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: Mayıs 2005 – Temmuz 2005
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü
Araştırma ve Uygulama Birimi
Projenin Amacı: Bu çalışma sülün yumurtalarında kabuk kalınlığının, yumurtadan su kaybına ve
çıkış gücüne olan etkisini belirlemek için yürütülmüştür.
Materyal ve Yöntem: Materyal olarak toplam 91 sülün yumurtası kullanılmıştır. Yumurtalar kuluçka
makinesinde diğer yumurtalardan ayrı bir bölmede tutulmuştur. İnkubasyon periyodunun sonunda
yumurtadan çıkan civcivler ayrılmıştır. Çıkım yapan ve yapmayan yumurtaların kabukları ayrı ayrı
plastik poşetlerle konularak saklanmıştır. Sonrasında bu kabukların kalınlıkları dijital kumpas ile
ölçülerek kalınlığına göre iki guruba ayrılmıştır (ilk yumurta kabuğu gurubu ≤0.24 mm ve ikinci
yumurta kabuğu gurubu ≤0.24 mm) olarak sınıflandırılmıştır.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Yüksek kabuk kalınlığına sahip yumurtaların çıkım gücü (%68.4),
düşük kabuk kalınlığına sahip yumurtaların çıkım gücünden (%75.0) biraz düşük olup, aradaki
farklılık istatistiksel olarak önemlidir. İnkubasyonun 1. ve 24. günleri arasında ortalama nem kaybı
%13.02 ± 0.27 olarak saptanmıştır. Düşük kabuk kalınlığına sahip olan yumurtalar (%14.79), yüksek
kabuk kalınlığına sahip yumurtalardan (%11.26) daha fazla ağırlık kaybına uğramıştır. Ortalama
yumurta ağırlığı 28.76 g olarak belirlenmiştir. Kabuk alanı ve kabuk hacmi sırasıyla 44.68 cm2 ve 1.09
cm3 olarak saptanmıştır.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu çalışma ile sülün yumurtalarında kabuk kalınlığının
yumurtadan nem kaybı ve çıkış gücüne etkisi olduğu saptanmıştır.
Yayınlandığı Yer: Şahan, Ü., İpek, A., Yılmaz Dikmen, B. 2006. Effects of eggshell thickness on
water loss and hatchability of Pheasant (P.colchicus) eggs.World’s Poult. Sci., 62 (suppl.): 531.
(Abstr).
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
188
Projenin Adı: Yumurta Yumurtlama Periyodunun Sülünlerde (P.colchicus) Yapay Kuluçka Üzerine
Etkisi
Projenin Niteliği: Araştırma
Proje Yürütücüsü: Aydın İPEK*, Bilgehan YILMAZ DİKMEN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2002 – 2003
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama
Birimi
Projenin Amacı: Bu araştırma yumurta yumurtlama periyodunun sülünlerde yapay kuluçka üzerine
etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür.
Materyal ve Yöntem: Bu çalışmada yumurtalar 2002 ve 2003 yıllarının mart ve ekim ayları
arasındaki sülünlerden elde edilmiştir. Yumurtalar kapalı yetiştirilen sülünlerden (P. colchicus) 2002
de (n =75) ve 2003 te (n=102) elde edilmiş ve düşük çıkış gücüne neden olan faktörler kuluçkada
dikkatle incelenmiştir. Sülün yumurtaları sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez bölmelerden
toplanmış ve kaydedilmiştir. Sülünlerden elde edilen yumurtalar, yumurta deposunda %70 nem ve 15–
17 °C sıcaklıkta 5 gün boyunca depolanmıştır. Yumurtalar 36.5°C’de ve 90% nemde,
kuluçkalandırılmıştır. Tüm yumurtalarda döllülük oranı, çıkış gücü ve kuluçka randımanı
belirlenmiştir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Yumurtlama periyodunun kuluçka randımanına, çıkım ağırlığına,
döllülük oranına ve ıskarta civciv sayısına etkisi istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (P<0.01). İlk
yumurtlama periyodunda çıkış gücü %74.5 olup artarak ikinci yumurtlama periyodunda 81.2%’ye
ulaşmıştır. Çıkış gücü, çıkım ağırlığı, kuluçka randımanı ve döllülük oranı ilk periyotla
karşılaştırıldığında ikinci periyotta daha yüksek bulunmuştur. Yumurtaların ağırlık kaybı ve kuluçka
süresi yumurtlama periyodundan etkilenmemiştir.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Sülünlerde kullanılan suni kuluçka yumurtlama
periyodundan etkilenmiştir. Bu nedenle sülün yumurtası kuluçkasında en iyi sonuçlar sürü yaşına,
optimum kuluçka koşullarına ve uygun bir yönetimine bağlıdır. Araştırma sonuçlarının sülün
yetiştiricilerine ve aynı zamanda bilimsel eserlere katkıda bulunacağı düşünülmektedir.
Yayınlandığı Yer: İpek, A., Yılmaz Dikmen, B. 2006. The Effect Of Egg Laying Period On
Artificial Incubation Of Phesants (P.colchicus). World’s Poult. Sci., 62 (suppl.): 529-530. (Abstr).
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
189
Projenin Adı: Sülünlerde (P.colchicus) Büyüme Özellikleri ile Yumurta Ağırlığı Arasındaki İlişki
Projenin Niteliği: Araştırma
Proje Yürütücüsü: Aydın İPEK*, Bilgehan YILMAZ DİKMEN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2003- 2004
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama
Birimi
Projenin Amacı: Bu araştırma sülünlerde (Phasianus colchicus) büyüme karakteristikleri ile yumurta
ağırlığı arasındaki ilişkiyi belirlemek amacı ile yürütülmüştür.
Materyal ve Yöntem: 35 ve 38 haftalık yaştaki sülünlerden alınan toplamda 270 yumurta
kullanılmıştır. Yumurtalar hafif (27.8-29.7g), orta (27.8-29.7g) ve ağır (31.8- 33.7g) olmak üzere üç
farklı gurupta sınıflandırılmıştır. Aynı günde yumurtadan çıkan civcivler 0.01g hassaslığındaki bir
dijital tartım makinesinde tartılmıştır. Çıkan civcivler dişi erkek karışık olarak her yumurta ağırlığı
gurubuna göre ayrılmışlardır. Her ağırlık gurubu tesadüfî şekilde 4 guruba ayrılarak bölmelere
konmuştur. Her bölmeye 15 sülün yerleştirilmiştir. Guruplardaki civcivlerin ağırlık artışları bireysel
olarak her hafta 0.01 hassasiyetle ölçülerek canlı ağırlıkları kaydedilmiştir. Yem tüketimi ve ölüm
oranı değerleri saptanıştır.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Yumurta ağırlığının çıkış ağırlığına, ortalama canlı ağırlığa, ağırlık
artışına, yem tüketimi ve yemden yararlanma oranına etkisi istatistiki olarak önemli bulunmuştur
(P<0.01). Çıkım yapan hafif, orta ve ağır civcivlerin ağırlıkları sırasıyla 19.5, 21.8 ve 22.6 g olarak
belirlenmiştir. Guruplarda ortalama canlı ağırlığı sırasıyla 16. haftalık yaşta erkeklerde 940.2, 1020.5,
1091.2 g ve dişilerde 705.6, 739. 4, 778.6 g olarak bulunmuştur. 16. haftalık yaşta karışık olarak erkek
ve dişi sülünlerde ortalama yem tüketimi ve yemden yararlanma oranı sırasıyla 4200.6, 4600.8, 5080.1
g ve 5.1, 5.2, 5.4 kg olarak bulunmuştur.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Yumurta ağırlığının sülün performansında önemli bir faktör
olduğu sonucuna varılmıştır. Bundan dolayı yumurta ağırlığını ve çıkım ağırlığını iyileştirmek için
yapılacak daha detaylı yetiştirme çalışmaları sülünlerde verimliliği arttıracaktır.
Yayınlandığı Yer: İpek, A., Yılmaz-Dikmen, B. 2006. Relationship Between Growth Traits and Egg
Weight in Pheasant (P.colchicus).World’s Poult. Sci.,62(suppl):446. (Abstr.).
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
190
Projenin Adı: Sülün (P.colchicus)
Karakteristikleri Üzerine Etkisi
Yumurtalarında
Depolama
Süresinin
Kuluçka
Çıkış
Projenin Niteliği: Araştırma
Proje Yürütücüsü: Aydın İPEK*, Ali KARABULUT, Bilgehan YILMAZ DİKMEN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2003-2004
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama
Birimi
Projenin Amacı: Bu araştırma sülün yumurtalarında depolama süresinin kuluçka çıkış
karakteristikleri üzerine etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür.
Materyal ve Yöntem: Denemede toplam 258 sülün yumurtası kullanılmıştır. Sülün yumurtaları üç
guruba ayrılmış ve her gurup 18°C’de sırasıyla 4-7 gün, 8-11 gün ve 12-15 gün süreyle depolanmıştır.
Yumurtalar kuluçkaya konulmadan önce 0,01g hassasiyetindeki elektronik terazide tartılmıştır.
Yumurtalar kuluçka makinesinde 36.5°C’de ve %90 bağıl nemde, her saat 45° açı ile çevrilerek 21
gün boyunca tutulmuştur. Sonrasında yumurtalar son 3 gün süresince bekletilmek üzere çıkım
makinesine alınmıştır. Çıkım periyodu esnasında yumurtalara 36.0°C ısı ve %95 bağıl nem
uygulanmıştır. Döllülük oranı, çıkış gücü ve kuluçka randımanı erken orta ve geç dönem embriyo
ölümleri belirlenmiştir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Çıkış gücü yumurta depolama süresi ile düşmekte olup, en yüksek
çıkış gücü için 7 günden az olan depolamanın en iyisi olduğu saptanmıştır. Depolama süresinin
embriyonik ölümler, çıkış gücü, kuluçka randımanı ve çıkış ağırlığına etkisi istatistiki olarak önemli
bulunmuştur (P<0.01). Depolama süresinin artmasıyla yumurta ağırlık kaybı da artmaktadır (P<0.01).
7 güne kadar depolama periyodu ile ilgili olarak civciv ağırlığı düşme eğilimindedir.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Yumurtalar en yüksek çıkış gücü için 7 güne kadar
depolanmalıdır. Buna ilaveten depolama süresi arttıkça çıkış gücü ve kuluçka randımanı düşmektedir.
Ayrıca uzun süre devam eden depolama periyodu embriyonik ölümlerin artmasına da neden
olmaktadır.
Yayınlandığı Yer: İpek, A., Karabulut, A., Yılmaz Dikmen, B. 2006. The Effects of Storage Period
on Hatching Characteristics of Pheasant (P.colchicus) Eggs. World’s Poult. Sci., 62 (suppl.): 529.
(Abstr).
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
191
Projenin Adı: Büyüme ve Yumurta Üretimi Periyodu Sırasında Sıcak Stresi Koşullarında Yetiştirilen
Japon Bıldırcınlarının Performansları Üzerine Vitamin E ve Vitamin C’nin Etkisi
Projenin Niteliği: Araştırma
Proje Yürütücüsü: Aydın IPEK*, Önder CANBOLAT, Ali KARABULUT
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: Ocak 2004 – Eylül 2004
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama
Birimi
Projenin Amacı: Bu çalışma büyüme ve yumurta üretim periyodu sırasında sıcak stresi koşullarında
yetiştirilen Japon bıldırcınlarının performanslarına vitamin E ve vitamin C’nin etkisini belirlemek
amacıyla yürütülmüştür.
Materyal ve Yöntem: Denemede toplam 810 Japon bıldırcını kullanılmıştır. Bıldırcınlar 3×3
faktöriyel deneme deseninde, her üç seviyede Vitamin E (DL-α Tocoferol asetat) (60,120 ve 240
mg/kg KM) ve vitamin C (Rovimix Stay-C 35; özel üretilmiş yemde dengeli Vitamin C kaynağı)
(rasyonun 60,120 ve 240 mg/kg’ı) içeren rasyon almışlardır. Büyüme periyodu süresince guruplardaki
civcivler bireysel olarak her hafta tartılmış ve canlı ağırlık artışları kaydedilmiştir. Gurup bazında
haftalık yem tüketimini belirleniştir. Guruplardaki ölümler kaydedilmiştir. Cinsel olgunluk yaşı ve
cinsel olgunluk ağırlığı belirlenmiştir. Deneme guruplarının yumurtlama oranı ve ortalama yumurta
ağırlığı, 8. haftadan başlayarak 24. haftaya kadar 4 haftalık aralıklarla hen-day’e göre belirlenmiştir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: 35. gündeki canlı ağırlık ve ağırlık artışı en düşük olan gurup 60mg
vitamin C alan gurup olurken, 240mg vitamin E ve 240mg vitamin C kombinasyonu alan gurup en
yüksek canlı ağırlığa sahip olan gurup olmuştur (P<0.01). uygulamaların kümülatif yem tüketimi, yem
dönüşüm oranı, 5%’lik yumurta verim yaşı, cinsel olgunluk yaşı, yumurta oranı ve ortalama yumurta
ağırlığı değerleri üzerine etkileri önemli bulunmuştur (P<0.01). En yüksek yem tüketimi, yem
dönüşüm oranı, 5%’lik yumurta verim yaşı, cinsel olgunluk yaşı, yumurta oranı ve ortalama yumurta
ağırlığı değerleri 240mg vitamin E ve 240mg vitamin C kombinasyonu alan gurupta bulunmuştur.
Muamelelerin ölüm oranına etkisi önemsiz bulunmuştur (P>0.01).
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Sonuçlar 240mg vitamin E ve 240mg vitamin C
kombinasyonunun sıcaklık stresinin olumsuz etkilerini elimine etmede kullanılabileceğini
göstermiştir.
Yayınlandığı Yer: Ipek, A., Canbolat, Ö., Karabulut, A. 2006. The Effect Of Vitamin E And Vitamin
C On The Performance Of Japanese Quails (Coturnix Coturnix Japonica) Reared Under Heat Stress
During Growth And Egg Production Period. J. Asian-Autralian Anim. Sci. (Basımda)
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
192
Projenin Adı: Japon Bıldırcınlarında (Coturnix coturnix japonica) Bacak UZUNluğunun Yumurta
Verimi ve Yumurta Kalite Özellikleri Üzerine Etkisi
Projenin Niteliği: Araştırma
Proje Yürütücüsü: Bilgehan YILMAZ DİKMEN*, Aydın İPEK
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: Mayıs 2005 – Ekim 2005
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama
Birimi
Projenin Amacı: Bu çalışma Japon bıldırcınlarında bacak uzunluğunun yumurta verim ve kalite
özellikleri üzerine etkisini incelemek amacıyla yürütülmüştür.
Materyal ve Yöntem: Çalışmada toplam 120 adet dişi bıldırcın kullanılmıştır. 6 haftalık yaşta sol
bacak uzunluklarına göre 2 gruba göre ayrılmıştır. Sol bacak uzunluğu 32.00–35.90 mm arası olanlar
kısa bacaklı, 36.50 mm’den uzun olanlar ise uzun bacaklı olarak sınıflandırılmıştır. Her bir bacak
grubu için 60 adet dişi bıldırcın, 10 ayrı kafes bölmesine yerleştirilmiştir. Her bacak uzunluğu
grubundan toplam 40 adet yumurta 9., 14 ve 20 haftalık yaşlarda alınarak bu yumurtalarda kalite
özellikleri incelenmiştir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: İlk yumurtlama yaşı uzun bacaklı grupta 49. gün iken, kısa bacaklı
grupta 51. günde olmuştur (P<0.01); %50 verime ulaşma yaşı aynı sıra ile 53. ve 56. gün (P<0.05); pik
verime ulaşma yaşı aynı sıra ile 60. ve 67. gün olarak saptanmıştır (P<0.05). 8-9 haftalık yaşta
ortalama yumurta verimi uzun bacaklı grupta %35.72 ve kısa bacaklı grupta % 20.95 olarak
saptanmıştır (P<0.05). 19-20 haftalık yaşta yumurta verimi aynı sıra ile % 90.48 ve % 76.19 olarak
saptanmıştır (P<0.01). Bacak uzunluğunun yumurta kalite özellikleri üzerine önemli bir etkisi
bulunmamıştır.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bıldırcınlarda bacak uzunluğunun yumurta verim
özelliklerini etkilediği saptanmıştır. Elde edilen sonuçların bu alanda sınırlı sayıda olan araştırmalara
katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Yayınlandığı Yer: Yılmaz Dikmen, B., İpek, A., 2006. The Effects of Shank Length on egg
production and egg quality traits of Japanese Quails (Coturnix coturnix japonica).
World’s Poult. Sci., 62 (suppl.): 447 (Abstract).
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
193
Projenin Adı: Japon Bıldırcınlarında (Coturnix coturnix japonica) Bacak UZUNluğunun Kuluçka
Sonuçları ve Çıkan Civciv Bacak UZUNluğu Üzerine Etkisi
Projenin Niteliği: Araştırma
Proje Yürütücüsü: Bilgehan YILMAZ DİKMEN*, Aydın İPEK
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: Mayıs 2005 – Ekim 2005
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama
Birimi
Projenin Amacı: Bu çalışma Japon bıldırcınlarında bacak uzunluğunun kuluçka sonuçları ve çıkan
civciv bacak uzunluğu üzerine etkisini incelemek amacıyla yürütülmüştür.
Materyal ve Yöntem: Çalışmada toplam 160 adet bıldırcın kullanılmıştır. 6 haftalık yaşta sol bacak
uzunluklarına göre 2 gruba göre ayrılmıştır. Erkek bıldırcınlar sol bacak uzunluğu 33.00–35.90 mm
arası olanlar kısa bacaklı, 36.91 mm’den uzun olanlar ise uzun bacaklı olarak sınıflandırılmıştır. Dişi
bıldırcınlar sol bacak uzunluğu 32.00–35.90 mm arası olanlar kısa bacaklı, 36.50 mm’den uzun olanlar
ise uzun bacaklı olarak sınıflandırılmıştır. Her bir bacak grubu için 2 erkek 6 dişi bıldırcından oluşan
10 ayrı kafes bölmesi ayrılmıştır. Bacak uzunlukları 6. ve 20. haftalık yaşlarda ölçülmüştür.
Bıldırcınlar canlı ağırlıklarının belirlenmesi için 6., 8., 16. ve 20. haftalık yaşlarda tartılmışlardır. Her
bacak grubu için 50 yumurta 8., 16. ve 20 haftalık yaşlarda kuluçka sonuçları için kuluçka makinesine
yüklenmiştir. Çıkım sonunda kuluçka randımanı, çıkış gücü hesaplanmıştır.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Hem erkek hem de dişi bıldırcınlarda ortalama canlı ağırlık önemli
düzeyde kısa bacaklı grupta düşük olmuştur. Bacak uzunluğunun döllülük oranı ve çıkış gücü üzerine
etkisi bulunmuştur. Döllülük oranı, kuluçka randımanı ve toplam embryonik ölüm uzun bacaklı grupta
8. haftada daha yüksek olmuştur (P>0.01). 8. haftalık yaşta elde edilen yumurtalardan çıkan civciv
ağırlığı uzun bacaklı grupta 7.67 g ve kısa bacaklı grupta 7.31 g bulunmuştur (P<0.05). 20 haftalık yaş
döneminde elde edilen yumurtlardan çıkan civcivlerin bacak uzunluğu uzun bacaklı grupta 16.93 mm
ve kısa bacaklı grupta 16.33 mm olarak saptanmıştır (P<0.01).
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular:
Kuluçka sonuçları ve çıkan civciv bacak uzunluğu üzerine genç yaştaki ebeveynlerin bacak
uzunluğunun etkisi olduğu saptanmıştır. Elde edilen sonuçların bu alanda sınırlı sayıda olan
araştırmalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Yayınlandığı Yer: Yılmaz Dikmen, B., İpek, A., 2006. The Effects of Shank Length on Incubation
Results of Japanese Quails (Coturnix Coturnix Japonica) eggs and hatched Chick Shank Length.
World’s Poult. Sci., 62 (suppl.): 448 (Abstract).
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
194
2.3.9.2. Yemler ve Hayvan Besleme
Projenin Adı: Seçmeli Yemlemenin Kuzularda Besi Performansı, Karkas Özellikleri, Bazı Rumen
Sıvısı ve Kan Parametreleri Üzerine Etkileri
Projenin Niteliği: Araştırma (Doktora Tez Projesi)
Proje Yürütücüsü: Ali KARABULUT*, Önder CANBOLAT
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 1 Ocak2004 – Haziran 2005 (1 yıl ek süre)
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü Bilimsel Araştırma
Projeleri Komisyonu, 18.894.000.000 TL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve
Uygulama Birimi ve Marmara Hayvancılık Araştırma Enstitüsü
Projenin Amacı: Bu çalışma; kuzu besi rasyonlarına ilave edilen kekik yağı ve ürenin, hayvanların
yem seçimi üzerine olan etkisi ile toplam ve günlük ortalama canlı ağırlık artışları, günlük ortalama
yem tüketimleri, yemden yararlanma düzeyleri, rumen sıvısı ve kan parametrelerine etkileri yanı sıra
deneme sonunda kesilen hayvanların karkas özelliklerini incelemeyi amaçlanmıştır. Denemenin ikinci
aşamada ise kuzu besi denemesinde kullanılan rasyonların Gaz Üretim Tekniğinden (in vitro)
yararlanılarak besleme değerleri ile mikrobiyal protein üretim düzeyine olan katkıları da saptanmıştır.
Materyal ve Yöntem: Araştırmanın kuzu besisi bölümünde; Marmara Hayvancılık Araştırma
Enstitüsünde sağlanan sütten kesilmiş 12-14 haftalık yaşta 48 baş Karacabey Merinosu erkek kuzu
kullanılmıştır. Araştırmada kuzuların rasyonlarının hazırlanmasında yem materyali olarak buğday,
arpa, ayçiçeği tohumu küspesi (ATK), buğday kepeği, buğday samanı, kekik yağı, üre, dikalsiyum
fosfat (DCP), tuz ve iz mineral-vitamin karmalarından yararlanılmıştır. Besi denemesi 24 gün yem
seçim, 56 gün ise besi denemesi olmak üzere 80 gün olarak düzenlenmiştir. Deneme süresince
hayvanların canlı ağırlık artışı, toplam canlı ağırlık artışı, günlük canlı ağırlık artışı, yemden
yararlanma, kuzuların günlük ve 1 kg canlı ağırlık artışı için kuru madde, ham protein ve enerji
tüketimleri saptanmıştır. Ayrıca denemenin farklı dönemlerinde alınan rumen sıvısı ve kan
örneklerinde analizler yapılmıştır. Rasyonların in vitro gaz üretim tekniği ile besleme değerleri ve
mikrobiyal protein üretimi düzeyleri ile ilgili çalışmalar devam etmektedir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Besi denemesinde kuzular düşük enerji-düşük protein (DE-DP:
2350 kcal/kg KM/%10.80 HP/KM) ve normal enerji-normal proteinli (NE-NP: 2600 kcal/kg
KM/%14.97 HP/KM) içeren rasyonlara, kekik yağı (KY: 0, 5 g/kg KM) ilavesi ile hazırlanan (DEDPxKY’sız, DE-DPxKY’lı, NE-NPxKY’sız ve NE-NPxKY’lı) 4 farklı deneme rasyonu ile
yemlenmişlerdir. Bu rasyonlara ek olarak deneme hayvanlarına 0, 6, 12 ve 18 g/baş/gün üre
verilmesinin besi performansı, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı, karkas özellikleri, rumen
sıvısı ve kan parametreleri üzerine önemli etkilerinin olduğu saptanmıştır. Deneme rasyonlarının besin
maddeleri içeriğinin artması (NE-NP) günlük ortalama canlı ağırlık artışı, günlük ortalama yem
tüketimi, yemden yararlanma oranında iyileşmenin yanı sıra karkas özellikleri, rumen sıvısı ve kan
parametreleri düzeylerini de artırmıştır (P<0.05; P<0.01). Rasyonlara kekik yağı ilavesinin ise besi
performansına ait özellikler ile rumen sıvısı ve kan parametrelerine önemli bir katkısı olmadığı
saptanmıştır (P>0.05; P>0.01). Rasyonların yanı sıra hayvanlara üre verilmesi canlı ağırlık artışı, yem
tüketimi, yemden yararlanma oranı, karkas özellikleri, rumen sıvısı ve kan parametrelerini önemli
195
düzeyde etkilemiştir (P<0.05; P<0.01). Üre, rumen sıvısı amonyak azotu, kan amonyak ve üre azotu
ile toplam protein düzeyini önemli ölçüde artırmıştır (P<0.01). Üre ilavesinin yem tüketiminde bir
miktar düşüşe neden olmasına karşın, yemden yararlanma oranı, besi ve karkas özelliklerini olumlu
etkilediği saptanmıştır (P<0.05; P<0.01). Kuzu besi performansına ait tüm unsurlar
değerlendirildiğinde, her iki rasyon grubuna ilave olarak verilen 12 g/baş/gün ürenin en etkili üre dozu
olduğu saptanmıştır. Kuzu besisinde kullanılan rasyonların in vitro gaz üretimi (ml), organik madde
sindirilebilirlikleri (%) ve mikrobiyal protein (biyokitle) üretimine (g) etki düzeyleri incelenmiştir. Bu
özellikleri rasyonların besin maddeleri içeriğinin artması (NE-NP) önemli düzeyde artırmıştır
(P<0.01). Rasyonlara kekik yağı ilavesi ise bu özelliklerin tümünü olumsuz etkilemiştir (P<0.05;
P<0.01). Rasyonlara üre ilavesi DE-DP ve NE-NP’li rasyonlarda gaz üretimi, organik madde
sindirilebilirliği ve mikrobiyal protein (biyokitle) üretimini olumlu etkilemiştir (P<0.05; P<0.01). Tüm
özellikler incelendiğinde NE-NP’li rasyon grubuna 12 g/baş/gün üre ilavesinin en etkili doz olduğu
saptanmıştır.
Uygulamaya Aktarılabilecek Yararlar: Çalışmadan elde edilen sonuçlar kuzu besinde rasyon enerji
ve protein içeriğinin artırılması besi performansını olumlu etkilemesine rağmen rasyonlara kekik yağı
ilavesinin önemli bir etkisinin olmadığı saptanmıştır. Buna karşın rasyonlara ilave olarak verilen 12
g/baş/gün ürenin besi performansına olumlu etkisinin olduğu saptanmıştır.
Yayınlandığı Yer: Canbolat, Ö (2006). Seçmeli Yemlemenin Kuzularda Besi Performansı, Karkas
Özellikleri, Bazı Rumen Sıvısı ve Kan Parametreleri Üzerine Etkileri. Doktora Tezi, U.Ü. Fen
Bilimleri Enstitüsü, Bursa
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
196
Projenin Adı: Organik Asit-Bakteriyal İnokulant Kombinasyonunun Çiftlik Koşullarında Yapılan
Mısır Silajının Fermantasyon, Aerobik Stabilite ve Yem Değeri Özellikleri Üzerine Etkileri.
Projenin Niteliği: Yüksek Lisans Tezi
Proje Yürütücüsü: Erdinç ALTINÇEKİÇ, İsmail FİLYA*
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2003- 2005
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama
Birimi
Projenin Amacı: Bu araştırma, organik asit-bakteriyal inokulant kombinasyonunun çiftlik
koşullarında yapılan mısır silajının fermantasyon, aerobik stabilite ve yem değeri özelliklerini
belirlemek amacıyla düzenlenmiştir.
Materyal ve Yöntem: Araştırmanın silaj materyalini Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma
ve Uygulama Merkezi' nde yetiştirilen mısır (Zea mays L.) bitkisi oluşturmuştur. Mısır süt olum
döneminde hasat edilmiş ve % 0.30, 0.40, 0.50 düzeyinde organik asit (Kemisile 2000, Kemira,
Finland), 06 CFU g-1 düzeyinde homofermantatif laktik asit bakteri (LAB) inokulantı ( Pioneer® 1174,
Hi Bred International, Inc., Des Moines, USA) ve her ikisinin kombinasyonu ile silolanmıştır. Mısır
hasattan hemen sonra yaklaşık 2.0 cm boyutunda parçalanmıştır. Parçalanan materyaller katkı
maddelerinin uygulamasını takiben 30 kg kapasiteli polietilen torbalara sıkıştırılarak doldurulmuş ve
60 boyunca silolanmışlardır.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırmada silaj katkı maddesi olarak kullanılan formik asit
temeline dayalı koruyucu (FAT), silo içerisinde asit bir ortam yaratarak fermantasyonu ve
fermantasyon ürünlerinin miktarını sınırlandırarak mısır silajlarının aerobik stabilitelerini
geliştirmiştir. Ancak mısır silajlarının lactobacilli sayılarını kontrol silajına göre bir miktar
düşürürken, maya ve küf sayılarının artışını önlemede yetersiz kalmıştır. Hücre duvarı bileşenlerini
kontrol grubuna göre artırmış, in vitro gaz üretim miktarlarını ve organik maddelerin
sindirilebilirliklerini ise düşürmüştür. Araştırmada kullanılan LAB inokulantı mısır silajlarının
fermantasyon özelliklerini olumlu yönde etkileyerek artırırken, silajların aerobik stabilitelerini
düşürmüştür. Ayrıca silajlarda hem lactobacilli hem de maya ve küf sayılarının artmasına neden
olmuştur. Hücre duvarı bileşenlerini kontrol grubuna göre artırırken, in vitro gaz üretim değerlerini ve
OM sindirilebilirliklerini düşürmüştür. FAT+LAB kombinasyonu ise mısır silajlarının fermantasyon
özellikleri ve aerobik stabilitelerini etkilemezken, lactobacilli, maya ve küf sayılarını artırmıştır. Diğer
yandan FAT+LAB kombinasyonu mısır silajlarının hücre duvarı bileşenlerini artırırken, in vitro gaz
üretim değerlerini ve OM sindirilebilirliklerini düşürmüştür.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu araştırmadan elde edilen sonuçların tamamı silo yemi
üreten hayvan yetiştiricilerine aktarılabilecek niteliktedir. Söz konusu katkı maddelerinin mısır
silajlarında kullanılması halinde, bu silajların fermantasyon özelliklerinin olumlu yönde etkileneceği,
aerobik stabilite özelliklerinin gelişeceği ve bunun da hayvanların performansına yansıyacağı açıktır.
Yayınlandığı Yer:*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
197
2.3.9.3. Biyometri ve Genetik
Projenin Adı: Yerli Koyun Irklarında RAPD- PCR Yöntemi Kullanılarak DNA- Parmak İzlerinin
Saptanması
Projenin Niteliği: Projesi
Proje Yürütücüsü: Cengiz ELMACI*, Erdoğan TUNCEL, Yasemin ÖNER, Şeniz ÖZİŞ,
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2003-2006
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi (T.U.A.M.) Ziraat
Fakültesi Birimi, Bursa Birliğe bağlı İşletmeler
Projenin Amacı: Bu araştırmanın amacı; yerli koyun ırklarından DNA izole edilerek RAPD-PCR
yöntemi ile bireylerin DNA-parmak izlerini çıkartmak ve DNA düzeyinde genetik polimorfizmi ortaya
koymaktır.
Materyal ve Yöntem:
Materyal: Bu çalışmada, Marmara Hayvancılık Araştırma Enstitüsünde yetiştirilen ve bir kısmı da
“Yerli Koyun gen kaynaklarının muhafazası” projesi kapsamında ve U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni
Bölümü işletmesinde bulunan koyun ırklarımızdan elde edilen DNA’lar materyal olarak kullanılmıştır.
Bu amaçla Gökçeada (49 adet), Sakız (41 adet), Kıvırcık (29 adet) ve Merinos (43 adet) ırkı
koyunlardan kan örnekleri alınmıştır.
Yöntem: Tam kan örneklerinden DNA izolasyonunda genomic DNA purification kiti (MBI
Fermantas K0512) kitlerinden yararlanılmıştır. Elde edilen DNA miktarlarının yeterliliği kalitesi
spektrofotometrik olarak ve elektroforetik olarak kontrol edilmiştir. Kullanılan kit 200 ul DNA’dan 210 ng DNA elde edileceğini öngörmektedir. Daha sonra her ırk için ırkı temsil eden DNA havuzları
hazırlanarak PCR ile amplifikasyonlar gerçekleştirilmiştir. RAPD- PCR yönteminin esasına bağlı
olarak 10 bazlık farklı primer kullanılmıştır. PCR işlemi ile çoğaltılan ve elde edilen ürünlerin
ayrımında %1.5luk agoroze jel elektroforezi kullanılmış ve DNA’ların UV-ışığı altında
gözlemlenebilmesi için Ethidium Bromide çözeltisi kullanılmıştır.
Projeden Beklenen Yararlar: RAPD-PCR yöntemi kullanılarak elde edilen bulgular doğrultusunda,
yerli koyun ırklarımızın DNA parmak izleri belirlenerek genetik yapılarının ortaya çıkarılması ve bu
ırklara özgü band modellerinin elde edilmesi temelinde ırklar arasındaki genetik benzerlikler ya da
uzaklıklar saptanabilecektir. Yerli ırklarımızın genotiplerini tanıma olanağı sağlanması ulusal
kaynaklarımızın tanımlanması ve korunması açısından da önemli yararlar sağlayacaktır.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: DNA havuzunda ön RAPD analizi yapılan 15 primerinden 8’i ileri
analizler için seçilmiştir. İncelen koyun populasyonlarında bu 8 primerin RAPD analizinden
uzunlukları 250 bp ile 2500 bp ve sayıları 3 ile 14 arasında değişen toplam 82 fragment elde edildi ve
bu fragmentin tamamının polimorfik olduğu belirlendi. Elde edilen tüm RAPD polimorfik
olduğundan populasyonlar genelinde polimorfizmin oranı %100 olarak belirlendi ancak
populasyonlar arasındaki polimorfizm oranı farklılık gösterdiği gözlendi: Polimorfik lokusların oranı
Kıvırcık, Gökçeada ve Sakız ırklarında sırasıyla % 80.49, % 78.05 ve % 73.17 olarak hesaplandı.
198
Gözlenen en yüksek heterozigotluk Gökçeçada ırkında 0.2360 ve en düşük heterozigotluk Kıvırcık
ırkında 0.1569 olarak hesaplanmıştır. Toplam genetik çeşitlilik (HT) 0.2265 ve ortalama genetik
farklılık (GST) 0.1181 olarak bulunmuştur. Toplam genetik varyasyonun %89 populasyonlar içinde ve
%11 populasyonlar arasında olduğu belirlenmiştir. Bu çalışmada kullanılan 8 primer, üç yerli koyun
ırkında da benzer bant modelleri vermiştir. Bu durum ırkların belli bir bölgede özeli bir genin
kaybolmasına veya kazanılmasına olanak verecek şekilde izole olmadıkları göstermiştir. Aynı
zamanda bu üç ırk arasında genetik farklılığın bulunduğu belirlenmiştir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
199
3. FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ BİYOLOJİ BÖLÜMÜ
3.1. YENİ TEKLİF ARAŞTIRMA PROJELERİ
Projenin Adı: Marmara Bölgesinde Yayılış Gösteren Fagaceae (Kayıngiller) Familyası Üyeleri
Üzerindeki Epifitik Liken Florasının Belirlenmesi
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama) : Araştırma
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırmacılar: Şule ÖZTÜRK*, Seyhan ORAN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Proje için planlanan süre 36 aydır.
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonuna sunulmuş olup 9974 Euro’ luk
harcama hesaplanmıştır.
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü,
Görükle- BURSA
Projenin Amacı: Marmara Bölgesinde Üç cins ile temsil edilen Fagaceae familyasına ait 15 takson
üzerinde gelişen epifitik likenlerin taksonomik olarak incelenmesi amaçlanmaktadır.
Materyal ve Yöntem: İlgili kaynaklar yardımı ile liken taksonları sistematik olarak incelenerek
substrat indikasyonunun belirlenmesine yönelik değerlendirme yapılacaktır.
Projeden Beklenen Yararlar: Bu çalışma sonunda 67.000 km2’lik yüzölçümüne sahip Marmara
Bölgesi’nde yayılış gösteren Fagaceae familyasına ait ağaç türleri üzerinde gelişen epifitik liken
florasının belirlenmesi ve substrat indikasyonu hakkında veriler elde edilebilecektir.
Not: Bu proje (No: 2006/63 ) Aralık 2006’da kabul edilmiştir. Malzeme alımına Ocak 2007’de
başlanacaktır.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Biyoloji Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail:
200
3.2. YÜRÜRLÜKTEKİ ARAŞTIRMA PROJELERİ
Projenin Adı: Uludağ florası
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama) : Doktora tezi
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırmacılar: Gönül KAYNAK, Ruziye
DAŞKIN, Özer YILMAZ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2003 - 2006 + 1 yıl ek süre
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:
U. Ü. Bilimsel Araştırmaları Destekleme Komisyonu Başkanlığı, 15 000 YTL + 8 000 YTL
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü. Fen-Edebiyat Fak., Biyoloji Bölümü
Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Bu projede, Türkiye’de bitki
çeşitliliği bakımından ender alanlarımızdan olan ve çok sayıda endemik, nadir, tehlike altında bitki
türüne sahip olan Uludağ’da yayılışı olan bitkilerin tespit edilmesi, tehlike altında olanların
populasyonlarının durumunun ve yayılış alanlarının belirlenmesi amaçlanmaktadır.
Materyal ve Yöntem: Proje kapsamında çeşitli vejetasyon periyodlarında Uludağ’a arazi çalışmaları
yapılarak bitki örnekleri toplanmıştır. Bu örnekler U. Ü. Biyoloji Bölümü Herbaryumunda (BULU)
saklanmaktadır.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Projede kapsamında toplanan verilerin bazıları dergilere
makale olarak hazırlanmış veya çeşitli kongre ve sempozyumlarda bildiri olarak sunulmuştur. “The
presence of Cirsium eriophorum in Turkey” başlıklı makale 2006 yılında Turkish J. of Botany adlı
derginin 30. cildi, 6. sayısında yayınlanmıştır. Çalışma sırasında toplanan ve yeni tür ya da alt tür
oldukları düşünülen bitkilerin yayınları hazırlanma aşamasındadır. 2004 yılında Bolu/Abant’ta yapılan
Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresinde ve 2005 yılında Bursa/Almira Otelde yapılan I. Bursa Turizm
Sempozyumunda “Uludağ endemikleri ve Tehlike kategorileri”, “Uludağ endemikleri ve
populasyonlarının durumu”, Uludağ’ın Bitki Çeşitliliği ve Tehdit Eden Etmenler” başlıklı bildiriler
sunulmuştur.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Biyoloji Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
201
Projenin Adı: Türkiye’ nin Mentha L. Cinsinin Revizyonu (I. Kısım Marmara Bölgesi)
Projenin Niteliği: Araştırma
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırmacılar: Gönül KAYNAK*, Gül
TARIMCILAR, Hulusi MALYER, Adem BIÇAKÇI
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Mart 2003-Mart 2006
Projeyi Desekleyen Kurum ve Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Bilimsel Araştırma
Merkezi, 7.000.000.000 TL.
Projenin Yürütüldüğü Birim: Fen-Edebiyat Fakültesi
Projenin Amacı: Mentha türleri uçucu ve aromatik yağ içeriğinden tıp, parfümeri ve gıda sanayinde
yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu bitki dünyada ve ülkemizde, ekonomik öneme sahip olan bir
bitkidir. Bu cinsin sahip olduğu morfolojik varyasyon ve türlerin çoğunun bir diğeriyle melez
oluşturmalarından dolayı problemli bir cins olduğu bilinmektedir. Mentha türlerinin gösterdikleri
varyasyondan dolayı teşhislerinde çeşitli problemlerle karşılaşılmış, bu problemlerin morfolojik,
palinolojik, anatomik çalışmalarla çözülebileceği sonucuna varılmıştır. Amacımız, Mentha cinsinin
problemlerini aydınlatmak ve Türkiye’ deki yayılışını ayrıntılı olarak belirliyerek cinsin revizyonunu
yapmaktır.
Materyal ve Yöntem: Mentha taksonları Marmara bölgesinden Temmuz-Ekim ayları arasında
toplanmıştır. Toplanan örnekler herbaryum materyali olarak preslenip kurutulmuştur. Adlandırma
Türkiye Florası ve diğer eserlerden yararlanılarak yapılmıştır. Morfolojik incelemeler türe ait takson
değeri taşıyan morfolojik karekterler üzerinden yapılmıştır. Anatomik incelemeler %70’ lik alkol
içinde saklanan kök, gövde, yaprakların enine kesitleri alınarak ışık miroskobu yardımı ile
yapılacaktır. Polen morfolojileri Işık (LM) ve Skenning mikroskoplarında (SEM) incelenmiştir.
Projede Elde Edilen Sonuçlar: Bitki örnekleri 2003-2005 yılları arasında Temmuz-Ekim aylarında
Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale, Balıkesir, Bandırma, Bursa İstanbul, Adapazarı illeri ve
çevresinden toplanmıştır. Toplanan örnekler herbaryum materyali olarak preslenerek kurutulmuştur.
Bitki örneklerinin teşhisleri Türkiye Florası 7. cildi ve diğer kaynak kitaplardan yararlanarak
yapılmıştır. Marmara bölgesinden şu ana kadar 11 Mentha taksonunun yayılışı saptanmıştır. Bu
taksonlar; Mentha pulegium, M.aquatica, M.x dumetorum, M. suaveolens, M. x rotundifolia, M.
longifolia subsp. longifolia, M. longifolia subsp. typhoides var. typhoides, M. spicata subsp. spicata,
M. spicata subsp. tomentosa, M. x villosa-nervata’ dır. Mentha taksonlarının polen morfolojileri Işık
(LM) ve Skenning mikroskoplarında (SEM) incelenmiştir. Eylül 2006’ da İstanbul, Bursa, Bilecik,
İzmit, Adapazarı illeri ve çevresinden yeni bitki örnekleri toplanmıştır. Toplanan bitki örneklerinin
teşhisleri yapılmaktadır.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular:
Yayınlandığı Yer:
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Biyoloji Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
202
Projenin Adı: Uludağ’ın Bitki Zonlarındaki Epifitik Liken Vejetasyonunun Yapı ve tür
Kompozisyonunun Yükseklik Gradientine Bağlı Olarak İncelenmesi
Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma
Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Şule ÖZTÜRK*, Şaban GÜVENÇ, Seyhan AYDIN
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Kasım- 2002 / Kasım- 2005
Projeyi Destekleyen Kurum ve Kuruluşlar, Destek şekli ve miktarı: U.Ü. Rektörlüğü
Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyon Başkanlığı, 5.000 YTL+3.500 YTL+365
YTL=8.865 YTL (Ek bütçelerle toplam ödenek)
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü. Fen – Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü
Projenin Amacı: Uludağ’ın bitki zonlarındaki epifitik liken vejetasyonunu oluşturan birliklerin
yüksekliğe bağlı olarak değişimi ve Uludağ liken vejetasyon mozaiğinin belirlenmesi
amaçlanmaktadır.
Materyal ve Yöntem: Belirlenen istasyonlardan toplanan liken türlerine ait tür listeleri oluşturularak
bir FORTRAN programı olan TWINSPAN analiz programı yardımı ile mikrohabitatın homojenitesi
belirlenecektir.
Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Proje kapsamındaki örneklerin değerlendirilmesi ve istatistik
sonuçların değerlendirilmesine devam edilmektedir.
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Biyoloji Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail:
203
3.3. SONUÇLANAN ARAŞTIRMA PROJELERİ
Projenin Adı: Uluabat Gölü kıyı ve adalar Florası
Projenin Niteliği: Araştırma Projesi
Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırmacılar: Gül TARIMCILAR*, Hulusi MALYER, Gönül
KAYNAK
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Mart 2003-Mart 2005
Projeyi Desekleyen Kurum ve Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Bilimsel Araştırma
Merkezi, 5.000.000.000 TL.
Projenin Yürütüldüğü Birim: Fen-Edebiyat Fakültesi
Projenin Amacı: Uluabat gölü çevresinde yapılan tarım ve çevrenin sanayi artıkları ile kirlenmesi
bitki türlerinin zaman içinde yok olmasına sebep olmaktadır. Göl çevresinin sahip olduğu doğal
güzellikleri, sakinliği ile şehir yaşantısının karmaşasından bıkanların dinlenme ve rahatlama ortamıdır.
Bir zamanlar bu yörede kurulmuş olan antik kentler, Türkiye’ nin sahip olduğu önemli ve paha
biçilmez tarihi zenginliklerinden biridir. Göçmen kuşların barınma ve besin kaynağı olarak önemli bir
ortamdır. Bu zenginlikleri ile Uluabat gölü korunması gerekli olan alanlar içerisine alınmıştır.
Amacımız göl çevresinin ve adalarının florasını türler tamamen yok olmadan belirlemektir. Bu şekilde
ülkemizin biyolojik çeşitliliğinin belirlenmesine katkıda bulunmaktır.
Materyal ve Yöntem: Yıl içinde her mevsim belirli aralıklarla göl çevresine gidilerek bitki örnekleri
toplanacak, habitatları hakkında gözlemler yapılacak ve bitkilerin fotoğrafları çekilecektir. Toplanan
bitkiler Türkiye Florası ve diğer ilgili taksonomik eserlerden yararlanarak teşhis edilecektir.
Projede Elde Edilen Sonuçlar: Araştırma alanından 2003-2005 tarihleri arasında 1750 bitki örneği
toplanmış, toplanan bitki örneğine dayanılarak hazırlanan bu çalışma, Uluabat Gölü’ nün Kıyı ve
Adalar Florasını kapsamaktadır. Bu çalışma sonunda 96 familya ya ait 360 cins, 478 tür, 128 alttür
ve 69 varyete saptanmıştır. Toplanan takson sayısı 675’ dir. 6 takson Pteridophyta bölümüne, 669
takson Spermataphyta bölümüne aittir. Gymnosperm alt bölümü 4 takson, Angiosperm alt bölümü 665
taksona sahiptir. Angiospermlerde 571 takson dikotiledon, 94 takson monokotiledon sınıfına aittir.
Taksonların fitocoğrafik bölgelere dağılımları ve oranları şöyledir; Akdeniz elementi %21.3, AvrupaSibirya elementi % 12.74, İran- Turan elementi % 1.48, Öksin % 1.33 ve çok bölgeli ya da bölgesi
bilinmeyenler % 63,3 şeklindedir. Endemik takson sayısı 24 olup endemizim oranı % 3.55’dir. En
fazla takson içeren familyalar sırasıyla Asteraceae 74, Fabaceae 67, Lamiaceae 47, Poaceae 41,
Brassicaceae 28, Apiaceae 27 dir. En fazla takson içeren cinsler Trifolium sp. 19, Ranunculus sp. 12,
Medicago sp. 11 ve Vicia sp.10, Rumex sp. 9 tanedir. Ayrıca bu çalışma sonunda A2 (A) karesi için
yeni kayıt olan 22 takson tespit edilmiştir. Proje yayın aşamasındadır.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular:
Yayınlandığı Yer:
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Biyoloji Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail:
204
Projenin Adı: Bursa Bitkileri
Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama) : Kitap
Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırmacılar:
Proje Yürütücüsü: Gönül KAYNAK*, Ruziye DAŞKIN, Özer YILMAZ
Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2002-2005
Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi
Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu
Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi
Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Bu çalışma da Bursa ve Çevresinde
yayılış gösteren bitki türlerinin, doğal ortamlarında çekilmiş fotoğrafları, taksonomik ve ekolojik
özellikleri ile tanıtımı amaçlanmıştır.
Materyal ve Yöntem: Bursa ve çevresinde yapılan arazi çalışmalarında yayılışı olan bitki türleri
toplanmış ve Türkiye Flora’sı başta olmak üzere diğer Flora ve kitaplardan da yararlanılarak tayinleri
yapılmıştır. Tayinleri yapılan bitki türlerinin deskripsiyonları, ekolojik ve taksonomik özellikleri
belirlenmiştir. Arazi çalışmaları sırasında türlerin doğal ortamlarda fotoğrafları çekilmiştir.
Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Proje sonucu oluşturulan kitap 595 bitki türü ve onlara ait 1100
fotoğraf içermektedir.
Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Sistematik Botanik konusunda çalışan akademisyenler için
kaynak kitap niteliğindedir. Ayrıca bu kitapta tanıtılan ve Bursa’da yayılışı olan bazı bitki türleri
peyzaj da kullanılmak üzere kültüre alınıp üretilebilir. Bölgede oldukça yaygın olarak yapılmakta olan
seracılık ve bu işi yapan kişiler tarafından kaynak kitap olarak kullanılabilir.
Yayınlandığı Yer: T.C. Uludağ Üniversitesi, Kent Tarihi ve Araştırmalar Merkezi Yayın No: 2,
BURSA
*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Biyoloji Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA.
e-mail: [email protected]
205

Benzer belgeler