tuam 2006 yılı faaliyet raporu - U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma
Transkript
tuam 2006 yılı faaliyet raporu - U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma
T.C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TARIMSAL UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (T.U.A.M.) 2006 YILI FAALİYET RAPORU BURSA - 2006 1 İÇİNDEKİLER Sayfa No: 1. VETERİNER FAKÜLTESİ 1.1. YENİ TEKLİF ARAŞTIRMA PROJELERİ 1.1.1. VETERİNER HEKİMLİĞİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ 1 1 2 1.1.1.1. Anatomi Anabilim Dalı 2 1.1.1.2. Biyokimya Anabilim Dalı 2 1.1.1.3. Fizyoloji Anabilim Dalı 2 1.1.1.4. Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı 2 1.1.2. HASTALIKLAR ve KLİNİK BİLİMLERİ BÖLÜMÜ 3 1.1.2.1. Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı 3 1.1.2.2. Cerrahi Anabilim Dalı 4 1.1.2.3. Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı 4 1.1.2.4. Dölerme ve Sun’i Tohumlama Anabilim Dalı 4 1.1.2.5. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı 4 1.1.2.6. İç Hastalıkları Anabilim Dalı 4 1.1.2.7. Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 4 1.1.2.8. Parazitoloji Anabilim Dalı 4 1.1.2.9. Patoloji Anabilim Dalı 4 1.1.3. ZOOTEKNİ ve HAYVAN BESLEME BÖLÜMÜ 5 1.1.3.1. Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı 5 1.1.3.2. Zootekni Anabilim Dalı 7 1.2. YÜRÜRLÜKTEKİ ARAŞTIRMA PROJELERİ 1.2.1. VETERİNER HEKİMLİĞİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ 8 9 1.2.1.1. Anatomi Anabilim Dalı 9 1.2.1.2. Biyokimya Anabilim Dalı 10 1.2.1.3. Fizyoloji Anabilim Dalı 13 1.2.1.4. Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı 14 1.2.2. HASTALIKLAR ve KLİNİK BİLİMLERİ BÖLÜMÜ 17 1.2.2.1. Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı 17 1.2.2.2. Cerrahi Anabilim Dalı 19 1.2.2.3. Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı 19 1.2.2.4. Dölerme ve Sun’i Tohumlama Anabilim Dalı 19 2 1.2.2.5. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı 20 1.2.2.6. İç Hastalıkları Anabilim Dalı 22 1.2.2.7. Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 23 1.2.2.8. Parazitoloji Anabilim Dalı 26 1.2.2.9. Patoloji Anabilim Dalı 28 1.2.3. ZOOTEKNİ ve HAYVAN BESLEME BÖLÜMÜ 29 1.2.3.1. Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı 29 1.2.3.2. Zootekni Anabilim Dalı 33 1.3. SONUÇLANDIRILMIŞ ARAŞTIRMALAR 1.3.1. VETERİNER HEKİMLİĞİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ 35 36 1.3.1.1. Anatomi Anabilim Dalı 36 1.3.1.2. Biyokimya Anabilim Dalı 37 1.3.1.3. Fizyoloji Anabilim Dalı 38 1.3.1.4. Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı 40 1.3.2. HASTALIKLAR ve KLİNİK BİLİMLERİ BÖLÜMÜ 45 1.3.2.1. Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı 45 1.3.2.2. Cerrahi Anabilim Dalı 45 1.3.2.3. Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı 45 1.3.2.4. Dölerme ve Sun’i Tohumlama Anabilim Dalı 45 1.3.2.5. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı 46 1.3.2.6. İç Hastalıkları Anabilim Dalı 48 1.3.2.7. Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 49 1.3.2.8. Parazitoloji Anabilim Dalı 51 1.3.2.9. Patoloji Anabilim Dalı 53 1.3.3. ZOOTEKNİ ve HAYVAN BESLEME BÖLÜMÜ 54 1.3.3.1. Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı 54 1.3.3.2. Zootekni Anabilim Dalı 69 71 2. ZİRAAT FAKÜLTESİ 2.1. YENİ TEKLİF ARAŞTIRMA PROJELERİ 2.1.1. BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ 2.1.1.1. Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı 3 71 72 72 2.1.2. BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ 74 2.1.2.1. Fitopatoloji Ana Bilim Dalı 74 2.1.3. GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 74 2.1.3.1. Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı 2.1.4. TARIM EKONOMİSİ BÖLÜMÜ 74 74 2.1.4.1. Tarım İşletmeciliği Ana Bilim Dalı 74 2.1.4.2. Tarım Politikası Ana Bilim Dalı 74 2.1.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ 74 2.1.5.1. Tarım Makineleri Ana Bilim Dalı 74 2.1.6. TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA BÖLÜMÜ 74 2.1.6.1. Tarımsal Yapılar ve Sulama Ana Bilim Dalı 74 2.1.7. TARLA BİTKİLERİ BÖLÜMÜ 2.1.7.1. Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı 2.1.8. TOPRAK BÖLÜMÜ 75 75 82 2.1.8.1. Toprak Ana Bilim Dalı 82 2.1.9. ZOOTEKNİ BÖLÜMÜ 83 2.1.9.1. Hayvan Yetiştirme ve Islahı Ana Bilim Dalı 83 2.1.9.2. Yemler ve Hayvan Besleme Ana Bilim Dalı 83 2.1.9.3. Biyometri ve Genetik 86 2.2. YÜRÜRLÜKTEKİ ARAŞTIRMA PROJELERİ 2.2.1. BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ 2.2.1.1. Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı 2.2.2. BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ 87 88 88 100 2.2.2.1. Fitopatoloji Ana Bilim Dalı 100 2.2.3. GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 102 2.2.3.1. Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı 2.2.4. TARIM EKONOMİSİ BÖLÜMÜ 2.2.4.1. Tarım İşletmeciliği Ana Bilim Dalı 2.2.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ 2.2.5.1. Tarım Makineleri Ana Bilim Dalı 102 104 104 106 106 2.2.6. TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA BÖLÜMÜ 111 2.2.6.1. Tarımsal Yapılar ve Sulama Ana Bilim Dalı 111 4 2.2.7. TARLA BİTKİLERİ BÖLÜMÜ 2.2.7.1. Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı 2.2.8. TOPRAK BÖLÜMÜ 119 119 133 2.2.8.1. Toprak Ana Bilim Dalı 133 2.2.9. ZOOTEKNİ BÖLÜMÜ 138 2.2.9.1. Hayvan Yetiştirme ve Islahı Ana Bilim Dalı 138 2.2.9.2. Yemler ve Hayvan Besleme Ana Bilim Dalı 145 2.2.9.3. Biyometri ve Genetik 147 2.3. SONUÇLANDIRILMIŞ ARAŞTIRMALAR 2.3.1. BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ 2.3.1.1. Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı 2.3.2. BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ 148 149 149 164 2.3.2.1. Fitopatoloji Ana Bilim Dalı 164 2.3.3. GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 166 2.3.3.1. Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı 2.3.4. TARIM EKONOMİSİ BÖLÜMÜ 166 169 2.3.4.1. Tarım İşletmeciliği Ana Bilim Dalı 169 2.3.4.2. Tarım Politikası Ana Bilim Dalı 169 2.3.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ 170 2.3.5.1. Tarım Makineleri Ana Bilim Dalı 170 2.3.6. TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA BÖLÜMÜ 172 2.3.6.1. Tarımsal Yapılar ve Sulama Ana Bilim Dalı 172 2.3.7. TARLA BİTKİLERİ BÖLÜMÜ 2.3.7.1. Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı 2.3.8. TOPRAK BÖLÜMÜ 173 173 177 2.3.8.1. Toprak Ana Bilim Dalı 177 2.3.9. ZOOTEKNİ BÖLÜMÜ 180 2.3.9.1. Hayvan Yetiştirme ve Islahı Ana Bilim Dalı 180 2.3.9.2. Yemler ve Hayvan Besleme Ana Bilim Dalı 189 2.3.9.3. Biyometri ve Genetik 192 5 3. FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ BİYOLOJİ BÖLÜMÜ 194 3.1. YENİ TEKLİF ARAŞTIRMA PROJELERİ 194 3.2. YÜRÜRLÜKTEKİ ARAŞTIRMA PROJELERİ 195 3.3. SONUÇLANAN ARAŞTIRMA PROJELERİ 198 6 1- VETERİNER FAKÜLTESİ 1.1. YENİ TEKLİF ARAŞTIRMA PROJELERİ Veteriner Fakültesi bölümlerinde 2006 yılında toplam olarak 3 adet araştırma projesi teklif edilmiştir. Bölümlere göre araştırma sayıları aşağıdaki tabloda özet olarak verilmiştir. BÖLÜM ADI ARAŞTIRMA SAYISI VETERİNER HEKİMLİĞİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ Anatomi Anabilim Dalı - Biyokimya Anabilim Dalı - Fizyoloji Anabilim Dalı - Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı - HASTALIKLAR ve KLİNİK BİLİMLERİ BÖLÜMÜ Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı 1 Cerrahi Anabilim Dalı - Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı - Dölerme ve Sun’i Tohumlama Anabilim Dalı - Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı - İç Hastalıkları Anabilim Dalı - Mikrobiyoloji Anabilim Dalı - Parazitoloji Anabilim Dalı - Patoloji Anabilim Dalı - ZOOTEKNİ ve HAYVAN BESLEME BÖLÜMÜ - Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı 2 Zootekni Anabilim Dalı TOPLAM 7 3 1.1.1. VETERİNER HEKİMLİĞİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ 1.1.1.1. Anatomi Anabilim Dalı 1.1.1.2. Biyokimya Anabilim Dalı 1.1.1.3. Fizyoloji Anabilim Dalı 1.1.1.3. Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı 8 1.1.2. HASTALIKLAR ve KLİNİK BİLİMLERİ BÖLÜMÜ 1.1.2.1. Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Projenin Adı: Kanatlı Eti ve Kırmızı Ette Salmonella spp.’nin LightCycler PCR ve İki Farklı Standart Bakteriyolojik Metodla Aranması Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Ayşegül EYİGÖR*, K.Tayfun ÇARLI, Seran TEMELLİ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Mart, 2007’den itibaren 36 ay Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: TÜBİTAK, maddi destek, 203.389,17 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Projenin Amacı: Projede kanatlı eti ve kırmızı etlerde Salmonella spp. varlığının belirlenmesinde LightCycler PCR sisteminin kullanımının optimize edilmesi ile: 1. LightCycler PCR metodu ve her iki bakteriyolojik tanı metodunun (FDA-BAM Salm. ve ISO) etkinlikleri karşılaştırılacaktır. 2. Kullanılacak olan bakteriyolojik tanı metotlarından hangisinin kanatlı eti ve kırmızı etlerde Salmonella varlığının belirlemesinde LightCycler PCR’a destek metot olarak kullanılabileceği saptanacaktır. Materyal ve Yöntem: Bu çalışmada, materyal olarak Bursa bölgesindeki perakende et satış yerlerinden rastgele örnekleme ile bir yıla yayılarak 100 kanatlı eti ve 100 kırmızı et örneği alınacak ve Salmonella spp. varlığı yönünden incelemeye alınacaktır. Tüm izolasyon ve identifikasyon işlemleri Biyogüvenlik Kabineti Tip II’de yapılacaktır. Ayrıca PCR’da ve bakteriyolojik analizlerde pozitif ve negatif kontrol olarak sırasıyla standart bakteri suş (Salmonella Enteritidis 64K- Popoff, Institute Pasteur) /DNA’ları ve deiyonize su kullanılacaktır. Örnekler aşağıda belirtilen şekilde iki farklı bakteriyolojik tanı yöntemi ve LightCycler PCR sistemi kullanılarak Salmonella varlığı açısından analiz edilecektir: I. Modifiye FDA-BAM Yöntemi (FDA-BAM Salm.); II. ISO 6579-2002 Metodu (ISO); III. Gerçek zamanlı PCR Sistemi (LightCycler PCR- LCPCR). Projeden Beklenen Yararlar: Erişilecek Çıktılar. 1. Kanatlı etlerinde hızlı, güvenilir, ekonomik olarak Salmonella spp. varlığını belirleyecek bir sistem oturtulacaktır. 2. Kırmızı etlerde hızlı, güvenilir, ekonomik olarak Salmonella spp. varlığını belirleyecek bir sistem oturtulacaktır. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail : [email protected] 9 1.1.2.2. Cerrahi Anabilim Dalı 1.1.2.3. Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı 1.1.2.4. Dölerme ve Sun’i Tohumlama Anabilim Dalı 1.1.2.5. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı 1.1.2.6. İç Hastalıkları Anabilim Dalı 1.1.2.7. Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 1.1.2.8. Parazitoloji Anabilim Dalı 1.1.2.9. Patoloji Anabilim Dalı 10 1.1.3. ZOOTEKNİ ve HAYVAN BESLEME BÖLÜMÜ 1.1.3.1. Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı Projenin Adı: Organik ve İnorganik Krom’un Yumurtacı Bıldırcın Rasyonlarına İlavesinin Verim Parametreleri ile Yumurta Kalitesi Üzerine Etkisi Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Derya YEŞİLBAĞ* Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve Hayvansal Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin amacı: Bu araştırma stres koşullarına karşı oldukça duyarlı olan bıldırcınların rasyonlarına ilave edilen organik ve inorganik kromun performans kriterleri ile yumurta kalite parametreleri üzerine olan etkilerini incelemek amacı ile planlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Araştırma, Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezi Bıldırcın Ünitesinde bulunan toplam 200 adet yumurtacı bıldırcın kullanılarak yürütülecektir. Deneme her birinde 40 adet bıldırcın bulunan 5 gruptan (1 kontrol ve 4 deneme grubu) oluşacaktır. Gruplardaki hayvanlar 2800 kcal/kg metabolik enerji (ME) ve %18 ham protein (HP) içeren karma yemle beslenecektir. Kontrol grubuna ilave yapılmaksızın temel rasyon, deneme gruplarına ise iki düzeyde (800–1000 ppb) sırasıyla organik ve inorganik krom ilavesi yapılacaktır. Hayvanlara yem ve su ad libitum olarak verilecektir. Araştırma 45 gün sürdürülecektir. Araştırmadaki karma yemlerin besin madde miktarları AOAC’de bildirilen analiz metodlarıyla belirlenecek, metabolize olabilir enerji düzeylerinin hesaplanmasında ise TSE’nin önerdiği formül kullanılacaktır. Hayvanlar grup yemlemesine tabi tutulacak ve 15 günde bir yapılan tartımlar ile yem tüketimi grup ortalaması olarak tespit edilecektir. Yemden yararlanma oranı 1kg yumurta üretimi için tüketilen toplam yem miktarının hesaplanmasıyla bulunacaktır. Araştırmada gruplarda her gün yumurta verimi kayıtları tutulacaktır. Yumurta ağırlıkları haftada bir yapılan ölçümlerle belirlenecek ve yumurtalar 24 saat oda sıcaklığında bekletildikten sonra tartılacaktır. Gruplardan elde edilen ve her alt gruptan 3’er adet olmak üzere toplam 12 adet yumurtadan, onbeş günde bir kez yumurtada kalite tayini (ak indeksi, sarı indeksi, haugh birimi ve kabuk kalınlığı) yapılacaktır. İstatistiksel analizler SPSS paket programı ile yapılacaktır Projeden Beklenen Yararlar: Hayvanlarda stresin olumsuz etkisini azaltmak amacıyla, rasyonun enerji, protein, vitamin mineral yoğunluğunda değişiklikler yapılmaktadır. Mineraller arasında krom ve krom-stres ile ilgili çalışmalara sıkça rastlanılmaktadır. Yapılan çalışmalarda çevresel strese maruz kalan hayvanlarda krom ihtiyacının arttığı ve rasyona krom ilavesiyle verimin arttığı gözlemlenmiştir. Ayrıca Krom (Cr +3) yumurtacı tavuklarda albumen kalitesi (Haugh Unit Score)’ni iyileştirerek farklı bir stimulasyona sahiptir. Bu element albumenin fiziksel yapısını korumada ve kalitesinin oluşturulmasında önemli bir etkiye sahiptir. Krom ile yapılmış mevcut çalışmalar daha çok broyler ve yumurtacı tavuklar üzerinde yoğunlaşılmıştır. Bu konu üzerine yapılan diğer çalışmalarda araştırma materyali olarak yumurtacı bıldırcınların kullanılmamış olması sonuçların karşılaştırılmasında farklılık oluşturacaktır. Ayrıca organik ve inorganik kromun karşılaştırılmasına yer verilmemiş olunması planlanan bu araştırmaya farklı bir özellik katmaktadır. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 11 Projenin Adı: Yumurtacı Tavuk Yemlerine Sitrik Asit ve Fitaz Enzimi Katılmasının Performans, Yumurta Kabuk Kalitesi İle Serum Kalsiyum, Fosfor ve Alkalin Fosfataz Aktivitesi Üzerine Etkileri Projenin Niteliği: Tez Projesi Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Gülay DENİZ*, Haşim Uluç OKTAY Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 15.01.2007-31.12.2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve Hayvansal Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin amacı: Bu araştırmada düşük düzeyde fosfor içeren yumurta tavuğu rasyonlarına fitaz enzimi ve sitrik asit katılmasının; performans, yumurta kabuk kalitesi, serum ve tibianın kalsiyum ve fosfor düzeyleri ile serum alkalin fosfataz aktivitesi üzerine hem ayrı ayrı hem de birlikte etkilerinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Materyal ve Yöntem: Denemede toplam 500 adet yumurtacı tavuk kullanılacak ve her biri 100 adet hayvan içeren 5 ana grup oluşturulacaktır (Grup 1 % 0.45 YP, Grup 2 % 0.20 YP, Grup 3 % 0,20 YP + 300 U/kg Fitaz, Grup 4 % 0.20 YP + % 4 Sitrik Asit ve Grup 5 % 0.20 YP + 300 U/kg Fitaz + % 4 Sitrik Asit). Araştırmanın hayvan denemesi bölümünün 8 hafta sürdürülmesi planlanmaktadır. Yumurta verimleri haftalık olarak yumurta ağırlık kontrolleri ise araştırmanın başlangıcında ve daha sonra 15 gün aralıklarla haftanın birbirini izleyen 2 günü yapılacaktır. Araştırmanın başında, ortasında ve sonunda her tekrar grubundan tesadüfî olarak 3 yumurta alınarak kabuk kalitesini belirlemeye yönelik kabuk kalınlığı, kabuk kırılma direnci, kabuk kül oranı ve özgül ağırlık ölçümleri yapılacaktır. Araştırmanın sonunda her tekrar grubundan rasgele seçilen iki hayvandan kan numunesi alınarak; serum kalsiyum, fosfor ve alkalin fosfataz aktivitesi belirlenecektir. Daha sonra aynı hayvanların tibia kemiklerinde ham kül, kalsiyum ve fosfor analizleri yapılacaktır. Projeden Beklenen yararlar: Yumurta kabuk kalitesine bağlı olarak her yıl % 5-10 oranında kayıplar şekillenmektir. Bu kayıplar sadece Türkiye’de değil tüm dünyada büyük ekonomik zarara yol açmaktadır. Bu araştırmanın sonunda; fitaz enzimi katılan grupların yumurta kabuk kalitesinde iyileşme beklenmektedir. Fitaz enzimi; dışarıdan önemli düzeyde döviz ödenerek getirilen ve yemlere ilave edilen inorganik fosfor kaynaklarının azaltılmasına, buna bağlı olarak da dışkı ile atılan fosfor miktarının düşmesine dolayısıyla çevre kirliliğinin azalmasına yardımcı olacaktır. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 12 1.1.3.2. Zootekni Anabilim Dalı 13 1.2. YÜRÜRLÜKTEKİ ARAŞTIRMA PROJELERİ Veteriner Fakültesi bölümlerinde 2006 yılında toplam olarak 23 adet araştırma projesi yürütülmektedir. Bölümlere göre araştırma sayıları aşağıdaki tabloda özet olarak verilmiştir. BÖLÜM ADI ARAŞTIRMA SAYISI VETERİNER HEKİMLİĞİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ Anatomi Anabilim Dalı 1 Biyokimya Anabilim Dalı 3 Fizyoloji Anabilim Dalı 1 Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı 3 HASTALIKLAR ve KLİNİK BİLİMLERİ BÖLÜMÜ Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı 2 Cerrahi Anabilim Dalı - Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı - Dölerme ve Sun’i Tohumlama Anabilim Dalı - Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı 2 İç Hastalıkları Anabilim Dalı - Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 3 Parazitoloji Anabilim Dalı 2 Patoloji Anabilim Dalı - ZOOTEKNİ ve HAYVAN BESLEME BÖLÜMÜ Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı 4 Zootekni Anabilim Dalı 2 TOPLAM 14 23 1.2.1. VETERİNER HEKİMLİĞİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ 1.2.1.1. Anatomi Anabilim Dalı Projenin Adı: Broyler Piliçlerde Askorbik Asit İlavesi ve Kesintili Işıklandırmanın Tibiotarsus’un Kemik Özellikleri ve Dayanıklılığına Etkisi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırmalar: Hüseyin YILDIZ*, Metin PETEK, Reşat ÖZCAN, Gürsel SÖNMEZ, Nazmiye GÜNEŞ, S. Şule GEZEN, İlker ARICAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 01. 05.2005 – 01.11.2006 Projeyi Destekleyen Kurum yada Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: TÜBİTAK tarafından desteklenen projenin bütçesi 7.800 YTL’dir. Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Uludağ Üniversitesi Mühendislik - Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Projenin Amacı: Bu çalışmanın amacı, içme suyuna farklı düzeylerde ilave edilen askorbik asit ile kesintili ışığın broyler tibiotarsus’unda meydana getirdiği gelişimi incelemek ve ayaklarında oluşabilecek anatomik ve patolojik değişimleri belirleyerek bunların azaltılmasını sağlamak ve tibiotarsus’un farklı bir kemik direnci ölçme metodu ile dayanıklılığını saptamaktır. Materyal ve Yöntem: Çalışmada sürekli ve kesintili (sürekli; 24 saat aydınlık:0 saat karanlık veya kesintili; gün ışığına ilave olarak 1 saat aydınlık:3 saat karanlık olacak şekilde günde 3 siklus gece ışıklandırması) olmak üzere 2 farklı aydınlatma programı uygulanacaktır. Sürekli yemlemeye tabi tutulacak civcivlerin içme sularına farklı düzeylerde (0, 200, 400 mg/l) askorbik asit ilave edilecektir. Denemede ticari bir işletmeden temin edilecek 600 adet, günlük yaşta erkek broyler civciv kullanılacak ve 4’er tekrarlı toplam 6 grup (2x3) yer alacaktır. Her tekrarlı grupta 25 adet olmak üzere deneme gruplarında homojen olarak dağıtılan 100’er adet civciv yer alacaktır. Grupta yer alan hayvanlar askorbik asit ilavesi dışında eşdeğer çevre şartlarında büyütüleceklerdir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Proje tamamlanmış olup kesin raporun kabulü için TÜBİTAK’ın ilgili birimine sunulmuştur. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 15 1.2.1.2. Biyokimya Anabilim Dalı Projenin Adı: Esmer ve Holstein Irkı Erkek Danalarda Leptin Düzeyleri İle Besi Performansı ve Bazı Karkas Özellikleri Arasındaki İlişkiler Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama) Araştırma Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırmacılar: Meltem ÇETİN*, Metin PETEK, Recep ÇIBIK, Deniz DOĞRUTEKİN, Duygu UDUM. Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Aralık 2003-Şubat 2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu (2003/80) 12 500 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Veteriner Fakültesi Biyokimya, Zootekni ve Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalları Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Çalışmada besi danalarında leptin düzeylerinin, glukoz, besi performansı ve karkas kalitesi ile ilişkilerinin araştırılması, ırklar arasında farklılık olup olmadığının incelenmesi amaçlanmıştır. Leptin düzeylerinin belirlenmesi leptinin yağ depolamadaki ve belki de netice olarak et kalitesindeki rolünü anlamaya yardımcı olacak ve et kalitesini geliştirmeye yönelik yetiştirme programlarında seleksiyona yardımcı bir faktör olarak rol oynayabilecektir. Materyal ve Yöntem: 7 adet Esmer ve 7 adet Holstein ırkı erkek besi danasının deneme başlangıcında ve kesime kadar ki sürede tartımları yapılacak, yem tüketimleri kaydedilerek yemden yararlanma hesaplanacaktır. Hayvanlar 500 kg canlı ağırlıkta kesileceklerdir. Hayvanlardan her ay heparinli tüplere kan alınacak, plazmaları ayrılarak glukoz ve lipid profili spektrofotometrik olarak, leptin ve testosteron düzeyleri RIA’da ölçülecektir. Kesim ağırlıkları, sıcak ve soğuk karkas ağırlıkları belirlenecek, karkas üzerinde M. longissimus dorsi kas alanı ve subcutan sırt yağı kalınlığı 12 ile 13. kostaların arasındaki kesit yüzeyinin ölçümü yapılacaktır. Böbrek, kalp ve pelvis bölgesi yağ miktarı tartılarak, M. longissimus dorsi kası kas içi toplam yağ miktarı soxhelet metodu ile saptanacak, mermerleşme derecesi incelenecektir. Elde edilen veriler istatistik olarak değerlendirilecektir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Proje kapsamında 14 hayvan kesilmiştir. Materyal metotta bahsedilen biyokimyasal analizler ve hormon ölçümleri gerçekleştirilmiştir. Kesim sonrası yağ analizleri ve karkas kalitesi ile ilgili ölçümler yapılmıştır. Mermerleşme derecesi belirlenmiş ve canlı ağırlık kazancı, yemden yararlanma hesaplanmıştır. İstatistiki analizler yapılmış, yazım ve yayım aşaması devam etmektedir. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 16 Projenin Adı: Kuzularda Farklı Besleme Uygulamalarının Ghrelin Düzeyleri ile Büyüme Hormonu Salgılanması Üzerine Etkileri ve Bu Hormonlarla Besi Performansı ve Bazı Karkas Özellikleri Arasındaki İlişkiler Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırmacılar: Meltem ÇETİN*, Hasan BAŞPINAR, Doktora Öğrencisi Duygu UDUM, Cem ŞEN, Deniz DOĞRUTEKİN, Hakan ÜSTÜNER Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Ekim 2004-Ekim 2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu (2004/34), 40.000 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim)U.Ü. Veteriner Fakültesi Biyokimya A.B.D. Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek) En önemli etkilerinden biri hipofizin somatotrop hücrelerinden büyüme hormonu salınımını uyarmak olan ghrelinin farklı besleme uygulamaları ile sekresyonunun uyarılması ve ghrelinin büyüme hormonu salgılanması üzerine etkileri incelenecek, bu hormonlar ile besi performansı ve bazı karkas özellikleri arasındaki ilişki ortaya konulacaktır. Materyal ve Yöntem: 2 aylık yaşta 16 adet İvesi ırkı kuzu 4 gruba ayrılacak, 43 kg ağırlığa ulaşana kadar beslenecektir. 1.gruptaki kuzular ad libitum, 2. gruptaki kuzular günde 1 kez, 3. gruptaki kuzular günde 2 kez besleneceklerdir. 4.gruptaki kuzulara ilave olarak intravenöz ghrelin uygulanacak ve bu grup da ad libitum beslenecektir. Kuzular çalışma başlangıcında ve kesime kadar iki haftada bir tartılarak canlı ağırlıkları kaydedilecek, bu dönem içerisinde tükettikleri yem miktarları, yemden yararlanmaları hesaplanacaktır. Besi başladıktan 15 gün sonra ve besi sonuna kadar her ay hayvanlardan kan alınacak, plazma ve serum ayrılarak plazmada ghrelin ve büyüme hormonu düzeyleri RIA’da, serumda çeşitli biyokimyasal parametreler (glukoz konsantrasyonları, lipit profili, protein düzeyleri vb.) spektrofotometrede ölçülecektir. Çalışma sonunda kesime gönderilen hayvanların kesim ağırlıkları ile birlikte sıcak ve soğuk karkas ağırlıkları belirlenecek, karkas üzerinde M. longissimus dorsi kas alanı ve subkutan sırt yağı kalınlığı belirlenecektir. Böbrek, kalp ve pelvis bölgesi yağ miktarı ise kesimden sonra karkas üzerinden bu yağların alınıp tartılması ile belirlenecektir, M. longissimus dorsi kası kas içi toplam yağ miktarı sokselet metodu ile saptanacaktır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: 2005 Mayıs ayında denemeye alınacak kuzular homojenite testleri yapılarak belirlenmiş ve besiye başlanmıştır. Besi hayvanlar 43 kg ağırlığa ulaşana kadar sürdürülmüş ve belirtilen aralarla kan numuneleri alınmış, hayvanların ve tükettikleri yemlerin tartımları yapılmıştır. 43 kg’a gelen hayvanlar kesilerek kesim ve karkas özellikleri belirlenmiş, MLD alanları ölçülmüş ve alınan numunelerde yağ miktarı ölçümü yapılmıştır. Serumda glukoz, lipit ve protein ölçümleri ile hormon analizleri yapılmıştır. Besi performansı değerlendirmeleri devam etmektedir. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 17 Projenin Adı: Yumurtacı Tavuklarda Amylin’in Kalsiyum Metabolizması ve Kemik Gelişimi Üzerine Etkileri Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma + Tez Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırmacılar Nazmiye GÜNEŞ*, Hatice ERDOST, Hüseyin YILDIZ, Metin PETEK, Deniz DOĞRUTEKİN, Saime GÜZEL, Cansel ÖZGÜDEN, Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri Ekim 2004- Ekim 2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu, (2004/35)30 000 YTL. TUBİTAK Hızlı Destek Programı (6900 YTL) Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek) Bu çalışmada amylinin, özellikle gelecekteki verimleri yönünden kalsiyum metabolizması ve iyi bir kemik oluşumunun önemli yer tuttuğu yumurtacı tavuklarda, plazma değerleri ile kemik gelişimi, kalsiyum metabolizması ve bununla ilgili bazı verim özellikleri üzerine etkilerinin incelenmesi amaçlandı. Materyal ve Yöntem: Kahverengi yumurtacı tipi 40 civciv biri kontrol ve diğeri deneme grubu olmak üzere iki gruba ayrılacaktır. Deneme grubuna Amylin peptidi subkutan yöntemle haftada 4 kez enjekte edilecektir. Deneme ve kontrol gruplarından 12., 14. ve 16. haftalarda 5’er hayvan kesilerek EDTA’lı tüplere kan alınacaktır. Hayvanların kemik ölçümleri ve histomorfometrik çalışmalar için numuneler alınacaktır. Alınan kanlarda serum biyokimyasal parametreleri, plazmada parathormon, kalsitonin, osteokalsin, amylin, 1,25 (OH)2 vitamin D ve kemik kalsiyum miktarı ölçülecektir, yumurta verimi, yumurta kabuğu kalınlığı ve yumurta ağırlıkları ölçülecektir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Kemik ölçümleri, serum Ca ve P analizlerine ek olarak plazma parathormon, kalsitonin, osteokalsin, amylin, 1,25 (OH)2 vitamin D düzeyleri ELISA ile değerlendirildi. Yumurta kabuğu kalınlığı, yumurta ağırlığı ölçüldü ve yumurta verimleri kayıt edildi. Histomorfometrik ölçümler için hazırlıklara başlandı. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi BiyokimyaAnabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 18 1.2.1.3. Fizyoloji Anabilim Dalı Projenin Adı: Fosfolipaz A2 ve Araşidonik Asitin Sıçanlarda Merkezi Kardiyovasküler Düzenlemede Rolünün İncelenmesi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Murat YALÇIN*, Füsun AK Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 01 Nisan 2005 – 01 Nisan 2009 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: TÜBİTAK Miktarı 109200 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Projenin Amacı: Projenin amacı; merkezi sinir sisteminde, medullar ve subra medullar merkezlerdeki endojen ve dışardan verilen Fosfolipaz A2 ve araşidonik asit analoglarının ve/veya aktivatörlerinin kardiyovasküler düzenlemede, özellikle normatansif ve hipotansif koşullarda rolü olup olmadığı ayrıntılı olarak incelenmektir. Bu amaçla; Sıçanlarda hemorajik hipotansiyon sonrası ve normatansif koşullarda, merkezi endojen Fosfolipaz A2 ve araşidonik asit ‘nin rolü; Benzer koşullarda, dışardan verilen Fosfolipaz A2 ve araşidonik asit analoglarının ve/veya aktivatörlerinin kardiyovasküler etkileri; Bu etkilerin periferik mekanizmaları incelenecektir. Materyal ve Yöntem: Projede 300 adet Sprague Dawley ırkı sıçan kullanılması öngörülmüştür. Kardiyovasküler parametrelerin kaydı ve hemoraji yapılabilmesi için sıçanların sol arteria karotislerine heparinli tuzlu su (100 IU/ml) ile doldurulmuş PE50 katater yerleştirildi. Ayrıca merkezi olarak ilaçların enjeksiyonu için serebral yan ventriküle kılavuz kanül yerleştirildi. Projede Elde Edilen Ara Sonuçlar: Şimdiye kadar elde ettiğimiz sonuçlara göre hem fosfolipaz A2 aktivatörü melittin hem de araşidonik asit serebral yan ventrikül yol ile enjekte edildiklerinde kan basıncını artırdığı ve hatta hipotansif hayvanlarda hipotansiyonu geri döndürdüğünü gözlemledik. Ayrıca yine bu ilaçların enjeksiyonundan sonra periferde plazma adrenalin, noradrenalin vazopressin seviyesinin ve renin aktivitesinin artması bu hormonların periferde melittin ve araşidonik asitin etkisine aracılık ettiğini göstermektedir. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 19 1.2.1.4. Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı Projenin Adı: Gelişme Süreci İçinde Capsaicin Uygulanan Fare Testislerinde Vanilloid Reseptör(VR 1) ve Substans-P (SP) Projenin Niteliği( Tez, Araştırma, Uygulama ): Araştırma Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar Hatice ERDOST*, Aytekin ÖZER, Nesrin ÖZFİLİZ, Cansel ÖZGÜDEN, Şerife TÜTÜNCÜ, Tuncay İLHAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2005 Projeyi Destekleyen Kurum ve Kuruluşlar:U.Ü. Veteriner Fakültesi, Deney Hayvanları Araştırma Merkezi Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Veteriner Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Ana Bilim Dalı Projenin Amacı ( 10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek ) Acı kırmızıbiberin ya da onun etken maddesinin uygun dozlarda verildiği takdirde gelişme süreci içinde tavuk ve horozlarda üreme organlarında gelişmeyi kamçılayıcı, laboratuar hayvanlarında ise metabolizan bir etki oluşturduğu ortaya konulmuştur. Önerilen bu çalışma ile; acı kırmızı biberin etken maddesi olan capsaicinin gelişme süreci içinde fare testislerinde oluşturacağı olası etkiler, capsaicin reseptörü olarak bilinen VR1’in ve metabolik aktivitelerin kamçılanmasında etkin rol oynayan Substance-P’nin gözlenmesi ve aralarındaki ilişkinin incelenmesi ile ortaya konulacaktır. Materyal ve Yöntem Planlanan araştırmada 1 günlük yaşta (yeni doğmuş) 30’u kontrol, 30’u deney grubunu oluşturmak üzere 60 fare kullanılacaktır. Deney grubuna 21 günlük yaştan itibaren 7 gün 1 mg/kg subcutan capsaicin uygulaması yapılacaktır. Bu uygulama 35 ve 50 günlerde de tekrarlanarak 35,50,75 günlerde materyal alınacaktır. Deney ve kontrol grubunu oluşturan farelerden 10’ar hayvan rasgele seçilecek, kan örnekleri alınarak testosteron düzeyleri belirlenecek ve bu dönemlerde anestezi altında perfüzyon uygulaması ile testisleri çıkartılacaktır. Normal histolojik yapının incelenmesi için Crossmonn’ın üçlü boyama, Leydig hücrelerinin lipid içeriği yönünden değerlendirilmesi için Sudan Black boyama tekniği kullanılacaktır. Capsaicin için reseptör görevi yapan Vanilloid reseptör 1(VR 1) ve primer senzorik nöronlarda bulunan substance-P’nin(SP) varlığı immunositokimyasal yöntemlerden avidin-biotin-kompleks(ABC) yöntemi kullanılarak gösterilecektir. Projeden elde edilen ara Sonuçlar Henüz yazım aşamasındadır. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Histoloji-EmbriyolojiAnabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 20 Projenin Adı: Sıçanların Ovaryum Follikül Gelişimi Üzerine Capsaicinin Etkisi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama ): Araştırma Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Berrin ZIK*, Engin ULUKAR, Arzu YILMAZTEPE, Cansel AKKOÇ, Şerife TÜTÜNCÜ, Tuncay İLHAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 1.06.2005/ 1.06.2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, destek Şekli ve Miktarı: TÜBİTAK 104 O 372 nolu araştırma projesi, 68.400 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer ( Birim ): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek ):Proje, insanların ortalama bir günde tüketebileceği kırmızıbiberin içerisindeki capsaicin miktarı dikkate alınarak, bu dozdaki capsaicinin rat ovaryum foliküllerinin gelişimi üzerine etkisini belirlemek amacıyla planlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Ratlara uygun dozda uygulanan capsaicinin, ovaryumlarda folliküllerin hücre proliferasyonu ve apoptozisine etkileri immunohistokimyasal ve western blot yöntemleriyle ortaya konulacaktır. İmmunohistokimyasal olarak, apoptozis inhibitör (IAP) ailesinin en önemlilerinden XIAP (anti-apoptotik), transkripsiyon faktör NFkappa B (NF-kB) ve hücre proliferasyonunu belirlemek için Ki 67, apoptozisin göstergesi olarak caspase3 ve DNA kırıklarını belirlemek amacıyla TUNEL yöntemi uygulanacaktır. İmmunohistokimyasal olarak elde edilen sonuçlar western blot protein analizine uygun antikorlar ile protein analizi yapılarak desteklenecektir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Dokulardan alınan kesitlere, yukarıda bahsedilen proteinlerin ekspresyonlarını belirlemek amacıyla immunohistokimyasal yöntem uygulandı. Elde edilen immunohistokimyasal sonuçların değerlendirilmesi yapılmaktadır. Ayrıca bu proteinlerin ekspresyonlarının dokuda belirlenmesi amacıyla western blot yöntemi uygulama aşamasındadır. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 21 Projenin Adı: Postnatal Gelişme Dönemlerinde Capsaicin Uygulanan Fare Testislerinde Transforming Growth Factor β’nın İmmunohistokimyasal Ekspresyonu Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama): Tez Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yarımcı Araştırıcılar: Aytekin ÖZER*, ÖZGÜDEN AKKOÇ Cansel G. Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri Projenin başlama tarihi: 15 Kasım 2005, Projenin bitiş tarihi: 15 Kasım 2006 Projeyi destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: TÜBİTAK, Hızlı Destek Programı, 6.100YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek) TGF-β üreme sistemindeki organların gelişiminde rol oynayan bir büyüme faktörüdür. Acı kırmızıbiberin etken maddesi olan Capsaicin’in üreme sistemindeki organlara etkisi konusunda çok az sayıda çalışma mevcuttur. Önerilen bu çalışma ile Capsaicin uygulanan gelişme sürecindeki fare testislerinde Capsaicin’in, testislerde gelişme dönemlerinde etkin bir büyüme faktörü olan TGF-β’nın varlığına dolayısıyla üreme organlarının gelişmesine olan etkisi incelenecektir. Materyal ve Yöntem Çalışmanın materyalini 21 günlük, puberte dönemindeki 60 adet Swiss albino soyu erkek fare oluşturacaktır. Fareler puberte, puberte sonrası ve erişkin dönem olmak üzere 3 ana gruba ayrılacaktır. Bu gruplar da kendi içlerinde deney ve kontrol grubu olmak üzere iki alt gruba ayrılacaktır ve deney 7 hafta sürecektir. Üç gruptaki deney hayvanlarına 1 hafta boyunca her gün 1 mg/kg dozda subkutan capsaicin uygulaması yapılacaktır. Daha sonra enjeksiyona 1 hafta ara verilecektir. Kontrol grubundaki hayvanlara Capsaicin yerine %0,9 serum fizyolojik (tuzlu su) verilecektir. 3. hafta puberte dönemindeki (35. günde), 5. hafta puberte sonrası dönemindeki (50. günde) ve 7. hafta erişkin dönemdeki (75. günde) deney ve kontrol grubu fareleri servikal dislokasyon ile öldürülecektir. Sonrasında testisleri alınacak ve tartımları yapılacaktır. Testislerde TGFβ’nın varlığı immunohistokimyasal yöntemlerden avidin-biotin-kompleks (ABC) yöntemi kullanılarak gösterilecektir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar Henüz yazım aşamasındadır. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 22 1.2.2. HASTALIKLAR ve KLİNİK BİLİMLERİ BÖLÜMÜ 1.2.2.1. Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Projenin Adı: İnegöl köfte üretiminde mikrobiyal kontaminasyon kaynaklarının belirlenmesi ve modifiye atmosfer paketlemenin raf ömrü üzerine etkisi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: M.K. Cem ŞEN, TEMELLİ, Şahsene ANAR*, Barış SÖNMEZ Seran Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Ocak 2005- Ocak 2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu Başkanlığı, 61.145 YTL. Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Projenin Amacı: Ülkemizde ve dünyada patojen mikroorganizmalar ve/veya toksinleri ile kontamine olmuş et ve et ürünlerinin tüketimine bağlı oluşan infeksiyon ve intoksikasyonlar üretimden tüketime kadar mikrobiyolojik kontrollerin önemini ortaya koymaktadır. Günümüzde, et ürünlerinde raf ömrünü artırmak amacıyla MAP teknolojisi yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu nedenlerle, İnegöl köfte (acılı, sade, kaşarlı) üretimi sırasındaki mikrobiyal kontaminasyon kaynaklarının belirlenmesi ve önleme yollarının araştırılması ile 2 değişik gaz kombinasyonu kullanılarak MAP’nin İnegöl köftelerin mikrobiyolojik ve kimyasal kalitesi ile raf ömrü üzerine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: İnegöl köfte üretim hattında belirlenen 24 adet kontrol noktasından alınan toplam 720 örnek, aerob mezofil genel canlı, koliform bakteriler, Escherichia coli, stafilokokmikrokoklar, koagülaz pozitif stafilokoklar, enterobakteriler, enterokoklar, sülfit indirgeyen anaeroblar, maya ve küf sayıları ile Salmonella spp. Varlığı yönünden incelenecektir. Ayrıca MAP ile paketlenen köfteler, depolamanın belirli günlerinde kimyasal (pH, rutubet, tuz, aw, yağ, protein) ve mikrobiyolojik (aerob mezofil genel canlı, koliform bakteriler, Escherichia coli, stafilokokmikrokoklar, koagülaz pozitif stafilokoklar, enterobakteriler, enterokoklar, sülfit indirgeyen anaeroblar, Brochothrix thermosphacta, Pseudomonas spp., laktik asit bakterileri, maya/küf sayıları ile Salmonella spp.varlığı) analizlere tabi tutulacaktır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar Deneysel kısım devam ettiğinden ara sonuçlar henüz değerlendirilme aşamasındadır. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 23 Projenin Adı: İleri işlem görmüş kanatlı eti ürünlerinde mikrobiyal kontaminasyon kaynaklarının belirlenmesi ve HACCP planının oluşturulması Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama) Araştırma Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar M.K.Cem ŞEN, Seran TEMELLİ, Şahsene ANAR*, Pelin AKYUVA Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri Ocak 2005- Ocak 2008 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu Başkanlığı, 46.800 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Projenin Amacı Son yıllarda ülkemizde hem tavuk eti hem de fast food olarak tanımlanan, tavuk etinden hazırlanan jambon, salam, sosis, kadınbudu köfte, nugget, döner gibi ileri işlenmiş ürünlerinin üretim ve tüketiminde büyük artışlar görülmektedir. Bu ürünler, üretimlerinin değişik aşamalarında gıda kaynaklı patojenler ile sekonder ve/veya çapraz kontaminasyona maruz kalabilmekte dolayısı ile halk sağlığı ve ekonomik açıdan kayıplara neden olmaktadır. Bu nedenle, ileri işlem ürünlerinin üretiminde, mikrobiyal kontaminasyon kaynaklarının belirlenmesi, önleyici tedbirlerin alınması ve buna bağlı olarak da HACCP planının oluşturulması amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem Özel sektöre ait kanatlı eti ve et ürünleri üretim tesisine 10 kez gidilerek ileri işlem ürünlerinde, üretimden ambalajlanıp marketlere sunulmaya hazır hale gelene kadar her aşamada kontrol noktası olarak belirlenen noktalardan alınan örnekler, aerob mezofil genel canlı, koliform bakteriler, Escherichia coli, stafilokok-mikrokoklar, koagülaz pozitif stafilokoklar, enterobakteriler, enterokoklar, sülfit indirgeyen anaeroblar, maya ve küf sayıları ile Salmonella spp. varlığı yönünden, ayrıca son ürünler de Pseudomonas spp., ve Brochothrix thermosphacta yönünden incelenecektir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Deneysel kısım devam ettiğinden ara sonuçlar henüz değerlendirilme aşamasındadır. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 24 1.2.2.2. Cerrahi Anabilim Dalı 1.2.2.3. Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı 1.2.2.4. Dölerme ve Sun’i Tohumlama Anabilim Dalı 25 1.2.2.5. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Projenin Adı: Veteriner Hekimliğinde Kullanılan Bazı Antibakteriyel İlaçların Çevredeki Düzeyinin ve Döngüsünün İzlenmesi. Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: H.Hüseyin ORUÇ*, Songül SONAL, Murat CENGİZ, İlknur UZUNOĞLU. Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 06.12.2006-06.12.2009 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri:75.000,00 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji A.D. Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Bu çalışmayla, tetrasiklin (oksitetrasiklin, klortetrasiklin), sulfonamid (sulfametoksazol, sulfadiazin) ve fluorokinolon (enrofloksasin, siprofloksasin) grubu antibiyotiklerin düzeylerinin mezbaha atık suları ve hayvan gübresi toplama alanlarında izlenmesi amaçlanmış ve çevresel döngüleri hakkında veri toplanması hedeflenmiştir. Bu amaçla çevre şartları taklit edilerek oluşturulacak kolonda (mikrokozm) ve araziye yerleştirilecek mikrokozmlarda antibiyotiklerin parçalanma süreçleri ve hareketleri izlenip, mikrokozmlar içindeki toprak ve sızıntı sularındaki düzeyleri belirlenecektir. Materyal ve Yöntem: Antibakteriyel ilaçların kimyasal analizi için HPLC-PDA/Floresans sistemi kullanılacaktır. Projeden elde edilen ara sonuçlar: Proje yeni kabul edildiği için şu an için elde edilen bir sonuç bulunmamaktadır. Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 26 Projenin Adı: Hayvan Gübresinde Antibiyotik Kirliliğinin Kontrolü. Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Işıl BALCIOĞLU, Hüseyin ORUÇ*, Murat CENGİZ, Merih ÖKTER Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Ağustos 2006- Ağustos 2009 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: TÜBİTAK: 110.700,00 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Bu çalışmada, tetrasiklinler ve sufonamidler gibi bazı antibakteriyel ilaçların hayvan gübrelerinde uygulanan bazı artıma prosesürleri sonucundaki durumu ve bu ortamdaki bakterilerdeki direnç determinantlarının zamana bağlı olarak arıtma prosesleriyle olan ilişkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Antibakteriyel ilaçların kimyasal analizi için HPLC/PDA sistemi, direnç genleri ve değişimlerin izlenmesi için PCR ve Elektroforez sistemleri kullanılacaktır. Projeden elde edilen ara sonuçlar: Proje yeni kabul edildiği için şu anda malzeme alımları yapılmaktadır ve elde edilen bir sonuç bulunmamaktadır. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 27 1.2.2.6. İç Hastalıkları Anabilim Dalı 28 1.2.2.7. Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Projenin Adı: Bal Arılarında Görülen Önemli Bakteriyel ve Mikotik İnfeksiyonların Klinik İncelemesi ve Laboratuvar Teşhisi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Mihriban ÜLGEN*, Levent AYDIN, A.Ebru ÖZEL Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri Ocak 2004-Ocak 2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Mikrobiyoloji A.B.D Projenin Amacı: Bu proje ile arılar için büyük öneme sahip hem bakteriyel hem de mikotik etkenler birlikte incelenerek klinik ve mikrobiyolojik olarak değerlendirilecektir. Böylece arı yetiştiriciliği ve arı sağlığını tehdit eden, kovanların sönmesine dolayısıyla da arı yetiştiriciliği ekonomisine önemli derecede zarar veren bakteriyel ve mikotik etkenler araştırılacak, insan sağlığı açısından zararlı olabilecek zoonotik öneme sahip etkenler ortaya konacaktır. Materyal ve Yöntem: Bursa ve çevresindeki çeşitli arıcılık işletmelerinden hastalıktan şüpheli petek, larva ve işçi arılardan olmak üzere üç çeşit materyal alınacaktır. Bunlar uygun bir şekilde hazırlanarak mikolojik ve bakteriyolojik olarak incelenecektir. Klinik inceleme ve laboratuvar incelemesi birlikte yapılacaktır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Ağustos 2003-2005 dönemi boyunca Bursa ve çevresindeki 1850 kovanın taraması yapıldı. 25 kovandan Chalkbrood hastalığının etkeni A. apis izole edildi. Bakteriyel etkenler arasında Amerikan ve Avrupa Yavru Çürüklüğü etkenlerine rastlanmadı. İzole edilen bakteriyel etkenler insan ve çevre kaynaklıydı. *Haberleşme Adresi : * Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 29 Projenin Adı: Koyun ve Sığır Atıklarında Brucella spp.’nin Bakteriyolojik ve Moleküler Tanısı Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Ayşin ŞEN*, K.Tayfun ÇARLI, Esra BÜYÜKCANGAZ, Elçin GÜNAYDIN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Haziran-2005, Haziran-2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi, 25.480 Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Mikrobiyoloji A.B.D Projenin Amacı: Bu çalışmada Bursa ili ve çevresindeki sığır ve koyunculuk işletmelerinde sorun olan atık olguları, Brucella spp. yönünden bakteriyolojik ve moleküler tanı yöntemleri ile incelenecektir. Atık olgularında fötal ve maternal dokulardan alınan örneklerden bakteriyolojik kültür hazırlanarak Brucella spp.’nin izolasyonu ile biyokimyasal ve serolojik teknikler kullanılarak tür ve biyotip düzeyinde identifikasyonu yapılacaktır. Aynı örneklerde genus spesifik PCR uygulanarak Brucella spesifik 460 bp’lik DNA tespit edilecektir. Böylece saha örneklerine direkt uygulanan PCR ile Brucella infeksiyonlarının daha kısa sürede tanısı konulacak ve hem insan sağlığı hem de ülke ekonomisi açısından büyük önem taşıyan brucellosis’e karşı daha etkin korunma önlemleri alınabilecektir. Materyal ve Yöntem Projede Bursa ve çevresinde büyük ve küçükbaş hayvancılık yapan işletmelerde atık yapan sığır ve koyunların atık materyalleri; plasental kotiledonları ve vaginal akıntıları, fötal akciğer ve karaciğer ile abomasum içeriği Brucella spp. İzolasyonu amacı ile kullanılacaktır. Organlardan hazırlanan homojenat ile abomasum içeriği, Brucella selektif besiyeri ile kanlı agara ekilecek ve oluşan koloniler Brucella sp. Yönünden değerlendirilecektir. Şüpheli kolonilere konvansiyonel yöntemler uygulanarak Brucella sp açısından pozitivite saptanacaktır. -25°C’de saklanan organ homojenatı ile abomasum içeriği ve konvansiyonel testlerde pozitif olarak saptanan izolatlar, Brucella PCR kiti ile moleküler açıdan değerlendirilecektir. Teknik, örneklerden DNA ekstraksiyonu, spesifik Brucella spp. primerları ile DNA’nın nükleik asit amplifikasyonu ve agaroz jelde amplifiye ürünlerin görüntülenmesi olmak üzere üç temel basamaktan oluşmaktadır. Teknik Brucella PCR kiti protokolüne göre uygulanacaktır. Kit DNA ekstraksiyonu ve amplifikasyonu olmak üzere iki temel basamağı içermektedir. PCR ürünlerinin görüntülenmesi ise agaroz jelde uygulanacaktır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Bu projede, başta Bursa ile ve çevresi olmak üzere bölgemizdeki koyun ve sığır atıklarında Brucella spp. cinsi bakterilerin izolasyonu ve identifikasyonu amaçlandı. Bölgemizdeki toplam 102 atık olgusundan Brucella spp’in prevalansı, konvansiyonel yöntemlerle saptandı. Buna göre Brucella spp’nin toplam atık olgularındaki payı %29,4 olarak hesaplandı. İzolatların biyotipik karekterlerinin belirlenmesi amacıyla monospesifik Brucella antiserumları ile aglütinasyon testi yapıldı ve ilgili biyotiplerin sığır ve koyun atık vakalarındaki payı saptandı. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 30 Projenin Adı: Tavuklarda Mycoplasma gallisepticum (MG) aranması için Air Thermal Cycler PCR sisteminin optimizasyonu Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama) Araştırma Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: K.Tayfun ÇARLI*, Ayşegül EYİGÖR, Gülşen GONCAGÜL Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Aralık 2006, Aralık 2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi, 49.996 YTL. Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Uludağ Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Mikrobiyoloji A.B.D Projenin Amacı Mycoplasma gallisepticum (MG) damızlık tavukların en önemli iki bakteriyel infeksiyonundan (diğeri Salmonella infeksiyonlarıdır.) birinin etkenidir. Damızlık sürülerin bu bakteriden ari olmaları Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından zorunlu tutulur. Sürülerin taranması amacıyla birincil tarama testi olarak yönetmeliklerde tanımlandığı şekilde serolojik testler (Çabuk Lam Aglutinasyon testi, Hemaglutinaasyon İnhibisyon testi) uygulanır. Çalışmamızda da infekte sürüler bu yöntemle saptanacaktır. Ancak bu tarama testlerinin güvenilirliği son derece azdır. Sonuçların bir konförmasyon testi ile doğrulanması gerekir. Teyit işlemi ya bakteriyoloji ya da PCR’dur. Bu çalışmada bir PCR modifikasyonu olan hızlı, güvenilir, çevre kontaminasyonunu azaltan, ekonomik ve diğer başka avantajlara da sahip air thermal cycler PCR sistemi MG aranması için optimize edilecek ve bu optimize PCR sahada damızlıklarda kullanılacaktır. Materyal ve Yöntem: Deiyonize su sistemi:. Bu sistem ile tüm denemeler boyunca aynı kalitede ve standartta deiyonize su elde edilebilecektir. NanoDrop ND-1000 Spektrofotometre: İzole edilen DNA konsantrasyon ve saflığının belirlenmesinde kullanılacaktır. Pipet Uçları Otomatik pipetlere tam uygun pipet uçlarının kullanımı doğru miktarda sıvıların pipetlenmesi açısından çok kritiktir. Bu nedenle farklı volumler için farklı uçlar kullanılacaktır. dNTP Karışımı: PCR reaksiyonu içinde primer uzamasının saplanması amacıyla bir reagent olarak kullanılacaktır. Taq DNA polimeraz: PCR reaksiyonu içinde primer uzamasının sağlanması amacıyla bir reagent olarak kullanılacaktır. Marker: PCR ürününün LightCycler haricinde büyüklüğünün saptanması amacıyla jel elektroforesisinde kullanılacaktır. Primerler: PCR reagenti olarak kullanılacaktır. Air Thermal Cycler PCR’ın optimizasyonu. Bu amaçla değişik primer çiftleri, değişik konsantrasyonlarda magnezyum ve farklı bağlanma sıcaklıkları uygulanarak, optimal PCR ürününün oluşumu sağlanacaktır. Optimizasyon işlemi standart bir M.gallisepticum suşu ile yapılacaktır. Bu işlemden sonra diğer patojenik ve non patojenik Mycoplasma standart suşları ile reaksiyonunu özgünlüğü belirlenecektir. Klinik örnek hazırlanmasının optimizasyonu ve DNA izolasyonu: Klinik örnek olarak seropozitif ve seronegatif tavuk ve hindilerden tracheal swab örnekleri alınacak ve bu swablardan değişik yöntemlerle ve ticari kitlerle DNA izole edilecektir. Bu DNA templeytleri ile Air Thermal Cycler PCR denenerek, en iyi sonuç veren yöntem saptanacaktır. Klinik örneklerle Air Thermal Cycler PCR’ın kullanımı. Özgünlüğü belirlenerek optimize edilen PCR daha sonra optimize yöntemle klinik örneklerden izole edilen DNA kullanılarak sahada denenecektir. Bu amaçla yine seropozitif ve negatif sürüler saptanacak bu sürülerden alınan tracheal swablarda M.gallisepticum optimize edilmiş DNA izolasyonu ve Air Thermal Cycler PCR kullanımı ile aranacaktır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı,16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 31 1.2.2.8. Parazitoloji Anabilim Dalı Projenin Adı: Varroa destructor ile Doğal Enfeste Bal Arısı Kolonilerinde Organik Asitlerin Kullanımı ve Etkinliği Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Tez Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Levent AYDIN*, A. Onur GİRİŞGİN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Ocak 2005 – Haziran 2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Arıcılık Geliştirme ve Araştırma Merkezi, Olanakların kullanımı ve kovanların kullanıma sunulması. 4.264,00 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Parazitoloji A.B.D. Projenin Amacı ( 10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Ülkemiz balarılarının en büyük sorunu olan Varroa parazitine karşı veteriner hekimlere ve arıcılara, yan etkileri ve arı ürünlerindeki kalıntısı daha az, doğal olan bu ilaçları daha uygun ve güvenli bir şekilde kullanabilme olanağı amaçlanmıştır. Türkiye’de kapsamlı olarak ilk defa yapılacak bu çalışmanın araştırıcılar için bir kaynak olması düşünülmektedir. Materyal ve Yöntem: Formik asit, Okzalik asit, Laktik asit ve Coumaphos, sekizerli 40 kovan üzerinde denenecek, 8 kovan ise kontrol tutulacaktır. Tedavinin başlangıcından itibaren 0, 1, 3, 7, 14, 21, 28, 35. günlerde polen çekmecesine düşen Varroalar sayılacak ve kaydedilecektir. Her ilaç grubundaki düşen Varroaların ortalamaları alınarak kontrol grubuyla karşılaştırılıp asitlerin etki yüzdeleri ortaya çıkarılacaktır. Ayrıca deneme öncesi ve sonrası arıların üzerindeki akar yoğunluğu örnekleme yöntemiyle sayılacaktır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Denenen asitler V.destructor’a karşı yüksek etki göstermişlerdir. Asitlerin ana arının yumurtlama performansına etkisinin olup olmadığı belirlenecektir. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 32 Projenin Adı: Varroa destructor ile Doğal Enfeste Bal Arısı Kolonilerinde Esansiyel Yağların Kullanımı ve Etkinliği Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Tez Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar Levent AYDIN*, Figen SÖNMEZ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri Ocak 2006 – Haziran 2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Arıcılık Geliştirme ve Araştırma Merkezi, Olanakların kullanımı ve kovanların kullanıma sunulması. 5.025,50 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Parazitoloji A.B.D. Projenin Amacı ( 10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek ) Bitkisel esansiyel yağlar kullanılarak direnç ve balda kalıntı sorununu ortadan kaldırmak amaçlanmıştır. Türkiye’de kapsamlı olarak ilk defa yapılacak bu çalışmanın, konuyla ilgili araştırıcılar ve arıcılar için faydalı olması düşünülmektedir. Materyal ve Yöntem Defne, rezene, lavanta esansiyel yağları ve timol esansiyel yağı içeren Thymovar ile 44 kovan üzerinde denenecek, 8 kovan ise kontrol tutulacaktır. Tedavinin başlangıcından itibaren 0, 1, 3, 7, 14, 21, 28, 35, 42. günlerde polen çekmecesine düşen Varroalar sayılacak ve kaydedilecektir. Her ilaç grubundaki düşen Varroaların ortalamaları alınarak kontrol grubuyla karşılaştırılıp esansiyel yağların etki yüzdeleri ortaya çıkarılacaktır. Ayrıca deneme öncesi ve sonrası arıların üzerindeki akar yoğunluğu örnekleme yöntemiyle sayılacaktır. Projeden Beklenen Yararlar: Dünyada yapılan çalışmalarda esansiyel yağların balarılarında parazit mücadelelerinde önemli rol oynadığı tespit edilmiştir. Bizim çalışmamızda da benzer yöntemler deneneceğinden ülkemiz bal arılarının en büyük sorunu olan Varroa parazitine karşı yüksek etki beklenmektedir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: 12.09.06 – 26.10.06 tarihleri arasında Varroa ile enfeste 44 balarısı kolonisinde rezene, defne, lavanta esansiyel yağları ve thymovar ile denemeler yapılmıştır. Çekmeceye düşen Varroalar sayılmıştır. İlaçlama öncesi ve sonrası kovanlardan arı alınarak örnekleme yapılmış, sonuçlar istatistiki olarak henüz değerlendirilmemiştir. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 33 1.2.2.9. Patoloji Anabilim Dalı 34 1.2.3. ZOOTEKNİ ve HAYVAN BESLEME BÖLÜMÜ 1.2.3.1. Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı Projenin Adı: Yumurta Tavuklarının İçme Sularına Verimi ve Yumurta Kabuğu Kalitesi Üzerine Etkileri Katılan Farmagülatör’ün Yumurta Projenin Niteliği Araştırma Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar Mustafa EREN*, Ş.Şule GEZEN, Gülay DENİZ, Fatih ORHAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri 17.06.2002 – 06.10.2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı Farmavet A.Ş.’den katkı maddesi ve bazı deneme materyali sağlandı. Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve Hayvansal Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin Amacı: Yumurta tavukçuluğu veya damızlık tavukçuluk yapan işletmelerde meydana gelen yumurta kabuğu kalitesindeki bozukluklara bağlı ekonomik kayıpların azaltılması ve tavukların içme suyuna katılacak Farmagülatör isimli maddenin yumurta verimi üzerine etkisinin incelenmesidir. Materyal ve Yöntem: Çalışma Veteriner Fakültesi araştırma ve uygulama merkezi, tavukçuluk ünitesinde toplam 420 adet Lohmann yumurtacı kahverengi melez tavuk içeren 2 ana grup ile gerçekleştirildi. Denemede yumurta tavuğu kafeslerinden bir katta bulunan bir sıra kafesteki yaklaşık 210 adet tavuğun içme suyuna 0.25/l su dozunda farmagülatör solüsyonu (likit humat) katıldı. Yem ve yumurtalar 15 günde bir tartılarak yemden yararlanma oranları hesaplandı. Yumurta kabuğu kalitesine ilişkin değerlendirmeler 30 gün aralıklarla haftanın birbirini izleyen 2 gününde yapıldı. Bu amaçla her temel gruptan rasgele seçilen 20 adet yumurta kullanıldı. Yumurtalar toplandıktan sonra bir gece oda sıcaklığında depolandı ve kabuk kalitesi özelliklerine ait ölçümler (kabuk kalınlığı, kabuk kırılma mukavemeti, kabuk külü) yumurtalar toplandıktan bir gün sonra yapıldı. Yumurta kabuğu kalınlığı mikrometre, kırılma mukavemeti kuvvet ölçme test cihazı ile belirlendi. Kırık, çatlak yumurta oranı yumurtanın toplandığı günlerde saptandı. Projeden elde edilen sonuçlar: Yumurta verimi, likit humat grubunda orta ve geç yumurtlama periyodunda iyileşti. Likit humat katkısıyla, yem tüketimi erken dönemde azalırken, yemden yararlanma oranı orta ve geç yumurtlama periyodunda iyileşti. Hasarlı yumurta oranı likit humat grubunda tüm yumurtlama dönemlerinde önemli düzeyde azaldı. Likit humat grubunda, kabuk külü orta, geç ve total dönemlerde yükselirken kabuk kalınlığı sadece geç yumurtlama periyodunda artmıştır. Araştırmada belirlenen diğer parametreler arasındaki farkların önem taşımadığı belirlendi. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular Yumurta tavuğu içme suyuna 0.25/l dozunda likit humat katkısı yumurta kalitesini olumlu yönde etkilemiştir. Ayrıca likit humat katkısı yaşlı tavuklarda gençlere göre daha etkili olmuştur. Likit humatın bu yararı, henüz tam olarak bilinmeyen iyon değişimi ve besin maddesi kullanımındaki etkisiyle ilişkili olabilir. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 35 Projenin Adı: Farklı Besleme Yöntemlerinin Süt Sığırlarında Rumen Parametreleri İle Süt Verimi ve Bileşimi Üzerine Etkisi Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: İsmet TÜRKMEN*, H. Melih YAVUZ, Hakan BİRİCİK, B. Haluk GÜLMEZ, Hıdır GENÇOĞLU, Birgül BOZAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 18.06.2004 – 18.06.2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi, Finansal destek, 58.000.000.000 TL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve Hayvansal Üretim Uygulama ve araştırma Merkezi Projenin amacı: Bu projenin amacı, süt sığırlarının beslenmesinde değişik kalite ve oranlarda kaba yem kullanılması ile rasyonlarda meydana gelebilecek enerji eksikliğinin giderilmesi amacıyla rasyonlara yağ ilave edilme olanaklarının incelenmesi ve ayrıca rasyonların en uygun kaba yem ile en uygun konsantre yem kompozisyonlarının oluşturulmasını sağlamak üzere kolay eriyebilir karbonhidrat kaynakları ile kaba yemler arasında sindirilebilirliğe yönelik etkileşimlerin belirlenmesidir. Materyal ve Yöntem: Bu çalışma birbirini izleyen 3 bağımsız dönemde, 3 ayrı deneme halinde gerçekleştirilecektir. Denemelerde 4’ ü rumen kanüllü, toplam 12 baş süt sığırı kullanılacaktır. Her birinde birer baş kanüllü hayvan bulunacak şekilde 3’ er başlık 4 grup oluşturulacaktır. Bütün denemeler 14 günü alıştırma ve 7 günü deneme olmak üzere 21’ er günlük periyotlar şeklinde 4x4 latin kare yöntemi ile yürütülecektir. Deneme 1’ de mısır silajı ve samandan oluşan kaba yemler ile beslenen laktasyondaki süt sığırlarında çeşitli yağ kaynaklarının kullanılmasının, Deneme 2’ de kaba yem olarak mısır silajı ve buğday samanının kullanıldığı laktasyondaki süt sığırlarına farklı rumen karbonhidrat yıkılabilirliğine sahip konsantre yem karmaları verilmesinin, Deneme 3’ te ise kolay sindirilebilir karbonhidratlarca zengin yem maddeleri kullanılarak hazırlanmış konsantre yem karmalarının farklı lif oranına sahip yonca kuru otu, mısır silajı ve buğday samanı gibi kaba yemlerle verilmesinin besin maddesi sindirilebilirliği, rumen fermantasyon parametreleri ile süt verimi ve bileşimi üzerine etkileri araştırılacaktır. Denemelerde rumen fermantasyon parametreleri olarak pH, laktik asit, uçucu yağ asidi, amonyak azotu değerleri belirlenecektir. Eksternal lignin indikatör yöntemi ile toplam sindirim yolu besin maddesi sindirilebilirlikleri, çiğneme aktiviteleri, günlük süt verimi, süt yağ, protein ve yağsız kuru madde değerleri ölçülecektir. Elde edilen veriler minitab bilgisayar programında istatistik analize tabi tutulacaklardır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Projenin hayvan deneme ve laboratuar kısmı tamamlanmış olup istatistik ve yazım aşaması devam etmektedir. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 36 Projenin Adı: Broyler Yemlerine Organik Asit Katılmasının Besi Performansı ve İnce Bağırsak Mikrobiyolojisi Üzerine Etkileri Projenin Niteliği: Tez Projesi Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Gülay DENİZ*, Arzu ÇELİKBİLEK Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri:15.09.2006-30.06.2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: LUNA KİMYA SAN. ve TİC. A.Ş., Finansal destek, 1000 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim). Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve Hayvansal Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin amacı: Bu çalışma ile broyler rasyonlarına organik asit katılmasının; canlı ağırlık, canlı ağırlık artışı, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı, karkas ağırlığı ve karkas randımanı gibi performans parametreleri ile ince bağırsak ağırlığı, bağırsak pH’sı ve bağırsak mikrobiyolojisi üzerine etkilerinin araştırılması amaçlanmaktadır. Materyal ve Yöntem: Denemede toplam 300 adet broyler erkek civciv kullanılmış ve her biri 100 adet hayvan içeren 3 ana grup oluşturulmuştur (Grup 1: Kontrol, Grup 2: Kontrol + LUNACOMPACID® HERBEX DRY, Grup 3: Kontrol + AVİLAMİSİN). Denemede kullanılacak yemler özel sektöre ait bir yem fabrikasında hazırlatılmıştır. Araştırma 42 gün sürdürülmüştür. Araştırmanın başlangıcında ve araştırma süresince her hafta hayvanlar tek tek tartılarak grupların ortalama canlı ağırlık ve canlı ağırlık artışı değerleri saptanmış ve aynı periyotlarda gruplara ait yem tüketimleri ve yemden yararlanma oranları hesaplanmıştır. Grupların karkas randımanı; besi sonu canlı ağırlığının, karkas ağırlığına oranlanması ile hesaplanmıştır. Araştırmanın sonunda, her tekrar grubundan 4 hayvan servikal dislokasyon yöntemi ile öldürülerek sindirim kanalları alınmıştır. Alınan sindirim kanallarının 2’si ince bağırsak ağırlıkları ve ince bağırsak pH’sının belirlenmesinde, diğer 2’si ise mikrobiyolojik analizler için kullanılmıştır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Araştırmanın hayvan denemesi yeni bitirilmiş olup, elde edilen veriler değerlendirme aşamasındadır. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 37 Projenin Adı: Süt Sığırı Rasyonlarında Kaba Yemlerin Bir Kısmının Yerine Kaba Yem Olmayan Selüloz Kaynaklarının Kullanım Olanakları Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Hakan BİRİCİK*, H. Melih YAVUZ, İ. İsmet TÜRKMEN, B. Haluk GÜLMEZ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 30.03.2001 – 30.09.2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi, Finansal destek, 22.200.000.000 TL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve Hayvansal Üretim Uygulama ve araştırma Merkezi Projenin amacı: Bu çalışmanın amacı süt sığırı rasyonlarında kaba yemlerin bir kısmının yerine farklı oranlarda kaba yem olmayan, mısır gluten yemi(MGY) kullanarak sığırların NDF( Nötral Deterjan Fibre) gereksinimlerinin karşılanmasıdır. Materyal ve Yöntem: Projede hayvan materyali olarak 2-4 yaşlı, 4 baş rumen kanülü takılmış süt sığırı ile 4 baş aynı yaş ve laktasyon dönemlerinde süt sığırı kullanılmıştır. Sığırlar kontrol (%50 kaba yem+%50 konsantre yem) grubunun dışında kaba yem yerine sırasıyla %10, 18 ve 25 oranlarında kuru MGY ile yer değiştirilmiş rasyonlar ile beslenmiştir. Rasyonların fiziksel efektif dereceleri belirlenmiştir. Ayrıca sığırlarda çiğneme aktivitesi ve rumen sıvısında bir gün boyunca saat başı alınan örneklerde; pH, amonyak azotu ve uçucu yağ asitleri ölçümleri yapılmıştır. Deneme sonunda elde edilen verileri uygun istatistik programlarla değerlendirilmişlerdir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Kontrol grubunda yer alan ineklerin, çiğneme aktiviteleri ve rumen pH değeri %18 ve 25 oranında kuru MGY katılan rasyonlardan yüksek bulunmuştur(P<0.05). Toplam uçucu yağ asitleri bakımından en yüksek grup %25 kuru MGY olan grup olarak tespit edilmiştir. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Araştırma sonunda toplam karma rasyonlarda kaba yemin bir kısmının yerine (%18 oranın altında) güvenli bir şekilde kuru MGY kullanılabileceği kanısına varılmıştır. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 38 1.2.3.2. Zootekni Anabilim Dalı Projenin Adı: Holstein Besi Danalarının, Ultrasonografi ile Kesim Olgunluğunun Tespit Edilebilirliği. Projenin Niteliği: Bağımsız Araştırma Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Abdülkadir ORMAN*, Nureddin ÇELİMLİ, Serdal DİKMEN, Hakan ÜSTÜNER, Mustafa OĞAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri : 19.06.2006-31.12.2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezi Sığırcılık Ünitesi Projenin Amacı: Holstein ırkı erkek danaların kesim öncesi ultrasound bulguları ile kesim sonrası karkas bulguları karşılaştırılarak, aralarındaki korelasyon ve optimum kesim zamanının ultrasound bulgularına dayanılarak tespit edilmesi. Materyal ve Yöntem: 40 baş Holstein ırkı besi danası üzerinde kesimden 24 saat önce, Columna Vertebralis’in lateralinde yer alan 12. ve 13. costalar arası bölgeden ultrasound ile Musculus Longissimus Dorsi (MLD) alanı, MLD derinliği, MLD genişliği ve Deri Altı Yağ Doku (Kabuk Yağı) kalınlığı ölçülecektir. Kesilen hayvanların 24 saat soğutulup dinlendirilen karkasları üzerinde, daha önce ultrasound ile ölçümlerin alındığı bölgeden (Columna Vertebralis’in lateralinde yer alan 12. ve 13. costalar arası bölgeden) MLD alanı, MLD derinliği, MLD genişliği ve Kabuk Yağı kalınlığı el ile ölçülecektir. Bu iki ölçüm arasındaki korelasyon katsayısı hesaplanarak, besi süresinin sonlandırılmasında ultrasound bulgularının kullanılabilirliği tespit edilecektir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Non-invazif bu metod sayesinde, hızlı ve güvenilir bir şekilde herhangi bir doku hasarına sebep olmadan, hayvanlar henüz canlı iken vücutlarındaki yağ miktarı, kas gelişimi ve vücut kompozisyonu hakkında bilgi edinebilmenin mümkün olabilecektir. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 39 Projenin Adı: İvesi Irkı Erkek Kuzularda Ultrasonografi ile Kesim Olgunluğunun Tespit Edilebilirliği. Projenin Niteliği: Bağımsız Araştırma Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Abdülkadir ORMAN*, Nureddin ÇELİMLİ, Serdal DİKMEN, Hakan ÜSTÜNER, Mustafa OĞAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 19.06.2006-31.12.2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Merkezi Koyunculuk Ünitesi :U.Ü. Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Projenin Amacı: Kesim öncesi hayvanlar üzerinde yapılacak ultrasonografik ölçümlerden elde edilecek değerler ile kesim sonrası karkas üzerinde yapılacak ölçümler sonucu elde edilecek değerlerin karşılaştırılarak aralarındaki korelasyonun tespit edilmesi. Materyal ve Yöntem: 30 baş İvesi ırkı erkek kuzu üzerinde kesimden 24 saat önce, Columna Vertebralis’in lateralinde yer alan 12. ve 13. costalar arası bölgeden ultrasound ile Musculus Longissimus Dorsi (MLD) alanı, MLD derinliği, MLD genişliği ve Deri Altı Yağ Doku (Kabuk Yağı) kalınlığı ölçülecektir. Kesilen hayvanların 24 saat soğutulup dinlendirilen karkasları üzerinde, daha önce ultrasound ile ölçümlerin alındığı bölgeden (Columna Vertebralis’in lateralinde yer alan 12. ve 13. costalar arası bölgeden) MLD alanı, MLD derinliği, MLD genişliği ve Kabuk Yağı kalınlığı el ile ölçülerek söz konusu iki ölçüm arasındaki korelasyon katsayısı tespit edilecektir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Ultrasonografinin ucuz ve kolay uygulanabilir bir metot olması sayesinde kuzu eti kalitesini belirleyen ana faktör olan karkastaki yağ miktarının tespit edilebilmesi mümkün olabilecektir. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 40 1.3. YENİ TEKLİF ARAŞTIRMA PROJELERİ Veteriner Fakültesi bölümlerinde 2006 yılında toplam olarak 27 adet araştırma projesi sonuçlandırılmıştır. Bölümlere göre araştırma sayıları aşağıdaki tabloda özet olarak verilmiştir. BÖLÜM ADI ARAŞTIRMA SAYISI VETERİNER HEKİMLİĞİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ Anatomi Anabilim Dalı 1 Biyokimya Anabilim Dalı - Fizyoloji Anabilim Dalı 2 Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı 6 HASTALIKLAR ve KLİNİK BİLİMLERİ BÖLÜMÜ Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı - Cerrahi Anabilim Dalı - Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı - Dölerme ve Sun’i Tohumlama Anabilim Dalı - Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı 1 İç Hastalıkları Anabilim Dalı - Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 2 Parazitoloji Anabilim Dalı 2 Patoloji Anabilim Dalı - ZOOTEKNİ ve HAYVAN BESLEME BÖLÜMÜ Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı 11 Zootekni Anabilim Dalı 2 TOPLAM 41 27 1.3.1. VETERİNER HEKİMLİĞİ TEMEL BİLİMLER BÖLÜMÜ 1.3.1.1. Anatomi Anabilim Dalı Projenin Adı: İnsan ve Köpek Bağırsaklarının Matematiksel Modellenmesi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırmalar: Hüseyin YILDIZ*, Bahri YILDIZ, Kadri ARSLAN, İhsaniye (İKİZ) ÇOŞKUN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Ekim 2002 – Ekim 2005 Projeyi Destekleyen Kurum yada Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Proje, Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Başkanlığı tarafından desteklenmektedir. Destek miktarı: 13.000.000.000. TL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Projenin Amacı: Sindirim sisteminin önemli bir kısmını oluşturan bağırsakların matematiksel formülüne dayanarak modellenmesi amaçlanmıştır. Özellikle günümüzde lüks olmaktan uzaklaşmaya başlayan yapay organ yapımı çalışmaları ve nakilleri güncellik kazanmıştır. Bu önemleri nedeni ile bazı organ modelleme çalışmaları yapılmaktadır Ayrıca Eğitim amaçlı çalışmalarda özellikle beşeri sahada kadavra sıkıntısı nedeni ile anatomik maket modelleri ticari önem kazanmış ve çalışma ile bunun alt yapısı hazırlanmış olacaktır. Açıklanan gerekçelerle modellemenin güncellik kazandığı gerçeği ile çalışma projelendirilmiştir. Materyal ve Yöntem: İnsan ve köpek, sindirim sistemlerinin benzerliği ve köpeklerin deneysel amaçlı sıkça kullanılan bir canlı olması nedeni ile materyal olarak seçilmiştir. İnsan ve köpek kadavralarından hazırlanacak bağırsak piyeslerinin fotoğrafları çekilecek. Dijital fotoğraf makinesi ile çekilen yüksek çözünürlüklü bu fotoğraflar ve kadavra üzerinde yapılacak olan morfolojik gözlemleri takiben bulgular değerlendirilerek bilgisayar ortamına aktarılacak ve Mapple programında bu yapıların matematiksel formülasyonları geliştirilecek. Bu formüllere göre çizdirilecek olan bağırsakların üç boyutlu görüntüleri elde edilecektir. Organ modellemesi için temel olan bu görüntüler vasıtası ile aslına uygun kopyalarının gerçekleştirilmesi sağlanacaktır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Yapay organların geliştirilmesinde matematiksel formülasyonların kullanılabilirliliği ve bu sayede modellenen organın değiştirilecek organ ile morfolojik yapısı ve ölçülerinin birebir uyumlu hale getirilmesi sağlanmıştır. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Özellikle günümüzde lüks olmaktan uzaklaşmaya başlayan yapay organ yapımı çalışmaları ve nakilleri güncellik kazanmıştır. Bu önemleri nedeni ile aslına uygun organ modelleme çalışmalarına ışık tutacak nitelikte bir çalışmadır. Ayrıca eğitim amaçlı çalışmalarda özellikle beşeri sahada kadavra sıkıntısı nedeni ile anatomik maket modelleri ticari önem kazanmış ve çalışma ile bunun alt yapısı hazırlanmıştır. Yayınlandığı Yer: Turkish Journal Veterinary Animal Science, 30, 483-486, 2006. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 42 1.3.1.2. Biyokimya Anabilim Dalı 43 1.3.1.3. Fizyoloji Anabilim Dalı Projenin Adı: Sacchoromyces Cerevisiae ve Sodyum Bikarbonatın Kıvırcık Koyunlarda Bazı Rumen ve Kan Parametreleri İle Besi Performansı Üzerine Etkileri Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırmacı: Nurten GALİP*, Cenk AYDIN, İ. İsmet TÜRKMEN, Hakan BİRİCİK Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2001-2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komüsyonu, 12.655.000.000 TL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim)Uludağ Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Araştırma ve Uygulama Merkezi'ndeki Koyunculuk Ünitesi Projenin Amacı: Kısa sürede fazla canlı ağırlık artışı sağlamak amacıyla yapılan yoğun yemle besleme şartlarında, asidozis problemlerinin ortaya çıkma olasılığı oldukça yüksektir. Bu nedenle projede rasyona asidozisi azaltıcı yönde etki edecek tampon madde olarak sodyum bikarbonat, probiyotik olarak da Saccharomyces cerevisiae ilave edilmesi düşünüldü. Amacımız entansif şartlarda yapılan yetiştirmelerde besi performansını arttırarak ekonomik fayda sağlayacak sonuçları araştırıcı ve üreticilerin yararına sunmaktır. Materyal ve Yöntem: Araştırmanın birinci aşamasında dört hayvan üzerinde latin kare yöntemine göre 4x4) dört deneme uygulanırken 2. aşaması 8’erli toplam 32 kuzu üzerinde 4 deneme şeklinde gerçekleştirildi. 1.deneme kontrol grubu olup konsantre ağırlıklı yemle beslendi, 2.denemede konsantre ağırlıklı yeme ilaveten maya (YS) katıldı. 3.denemede konsantre ağırlıklı yeme ilaveten sodyum bikarbonat (BC) katıldı. 4. denemede konsantre ağırlıklı yeme ilave olarak maya ve sodyum bikarbonat (BC+YS) katıldı. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırmanın birinci aşamasında, BC ve BC+YS ile beslenen koçlarda 6. saatte rumen pH’sı kontrol grubu ve YS ile beslenenlere göre yüksekti. Plasma sodyum değeri YS ve BC+YS ile azaldı. BC, YS ya da BC+YS’nin diğer rumen ve kan parametreleri üzerinde önemli bir etkisi olmadı. Araştırmanın ikinci aşamasında, YS, BC ya da BC+YS’nin yem alımı canlı ağırlık kazancı ve yemden yararlanma üzerine önemli bir etkisi olmadı. Bununla birlikte YS ve BC kan parametreleri üzerinde önemli değişikliklere neden oldu. Uygulamaya Aktarılacak Bilgiler: Probiyotik olarak yeme katılan maya kültü ve sodyum bikarbonatın yem alımı, canlı ağırlık kazancı ve yemden yararlanma üzerine önemli bir etkisi olmadı. Yayınlandığı yer: Araştırmanın birinci aşaması, Animal Physiology and Animal Nutrition dergisinde yayımlanacaktır (Baskıda). Araştırmanın ikinci aşaması henüz yayımlanmadı. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 44 Projenin Adı: Uzun Süreli Kalori Kısıtlaması Uygulanılan Ratlarda Farklı Şiddetlerde Yaptırılan Yüzme Egzersizlerinin Bazı Dokulardaki Oksidatif Hasar, Antioksidan Enzim Aktiviteleri ve Elektrolit Dengesi Üzerine Etkileri Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi. Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırmacı: Cenk AYDIN*, Şenay KOPARAN, Erdal İNCE Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi 06-2003 / 02-2006. Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu, 10.000 YTL. U.Ü. Tıp Fakültesi, Deney Hayvanları Yetiştirme ve Araştırma Merkezi, Deney hayvanlarının temini, bakımı. U.Ü. Veteriner Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı, Örneklerin çalışılması. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Biyolojik Bilimler Laboratuarı, Örneklerin çalışılması. Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Fizyoloji Anabilim Dalı. Projenin Amacı: Fiziksel egzersiz serbest radikal üretimine yol açarak oksidatif strese neden olmaktadır. Serbest radikal üretimindeki artış özellikle eksik/bozulmuş antioksidan durumlarında lipid peroksidasyonu ve doku hasarına yol açmaktadır. Bu çalışmada, farklı şiddetlerde yüzme egzersizi yaptırılan erişkin erkek sıçanlarda farklı dokularda oksidatif stres ve antioksidan enzim sistemleri ile elektrolit dengesini ne şekilde etkileyebileceğinin ortaya konulması amaçlanmaktadır. Materyal ve Yöntem: Altmış adet, erkek Sprague-Dawley sıçan diyet kısıtlaması (DK) ve ad libitum (AL) olarak iki ana gruba ayrıldı. Her grup kendi arasında sedanter, submaksimal egzersiz ve maksimal yüzme egzersizi olarak gruplandırıldı. Submaksimal egzersiz grubundaki hayvanlar 5 gün/hafta/8 hafta yüzdürülürken, maksimal egzersiz grubuna bir defada yüzebildiği kadar yüzme esasına dayanan bir egzersiz uygulandı. Egzersizler sonucu ortaya çıkabilecek oksidatif stres ve antioksidan enzim etkinlikleri ile elektrolit dengesini ne şekilde etkileyebileceği farklı parametreler ölçülerek değerlendirildi. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Sonuç olarak, altı ay süresince uygulanan uzun süreli diyet kısıtlamasının, erkek Sprague-Dawley sıçanlarda, farklı şiddetlerde yüzme egzersizi ile oluşturulan oksidatif strese karşı koruyucu olabileceği gösterildi. Uygulamaya Aktarılacak Bilgiler: Uzun süreli diyet kısıtlamasının, sıçanlarda, farklı şiddetlerde yüzme egzersizi ile oluşturulan oksidatif strese karşı koruyucu etkisi oldu. Yayınlandığı Yer: Araştırmanın ilk kısmı ‘Cell Biochemistry and Function’ dergisinde (2005) baskı aşamasındadır. İkinci kısmının da yayın hazırlığı tamamlanmıştır. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 45 1.3.1.4. Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalı Projenin Adı: Acı Kırmızı Biberli Rasyonla Beslenen Kanatlı hayvanlarda Gonodotrop Hücreler Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar : ERDOST*, H., ÇAVUŞOĞLU, I., YAKIŞIK, M., ÖZFILIZ, ZIK,B Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2000-2005 Projeyi Destekleyen Kurum ve Kuruluşlar: Uludag Üniversitesi Araştırma Fonu Projenin Yürütüldüğü yer ( Birim ) : Histoloji-Embriyoloji ABD. Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek) : Yumurtadan çıkış döneminden itibaren acı kırmızıbiberli rasyonla beslenen tavuk ve horozların hipofizinde gonodotrop hücreler elektron mikroskobik düzeyde incelenmiştir. Materyal ve Yöntem: 50’şer adet erkek ve dişi günlük civciv kullanılmıştır. Kontrol gruplarını oluşturan dişi ve erkek 25’er adet civciv normal rasyonla, diğerleri yemlerine %1 oranında acı kırmızı pul biber(1kg yeme 10gr) katılarak beslenmiştir. Bakım ve besleme 20 hafta devam ederek, her ay sonunda her gruptan 10’ar hayvan total perfüzyonla tespit işlemleri yapıldıktan sonra hipofiz bezleri çıkartılmıştır. Elektron mikroskopi için alınan parçalar Kornovsky yöntemine uygun olarak üçlü tespit işleminden geçirilmiştir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Elektron mikroskobik incelemeler sonucunda acı kırmızıbiberli rasyonla besleme hem horozların hem de tavukların gonodotrop hücrelerinde aktivite artışına sebep olmuştur. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bir günlük yaştan itibaren acı kırmızıbiberli rasyonla beslenmenin genital sistemin aktivite kontrolünü elinde tutan hipofiz bezine olumlu etkileri saptanmıştır. Kanatlı hayvan yetiştiriciliğinde, diyetlerde yumurta sarısına istenen koyuluğu sağlamak amacıyla kullanılan kırmızı acı biberin, erken gonadal gelişimi sağlayacak aktiviteyi uyarması kanatlı hayvan sektörüne katkı sağlayacaktır. Yayınlandığı Yer: Indian Vet. J. 83, 419-423, 2006. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Histoloji- Embriyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 46 Projenin Adı: Acı Kırmızı Biberli Rasyonla Beslenen Tavuk ve Horozlarda FSH ve LH Hücreleri Projenin Niteliği( Tez, Araştırma, Uygulama ): Araştırma Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: ERDOST*, H ., ÖZER, A. YAKIŞIK, M., ÖZFILIZ, ZIK, B Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2000-2005 Projeyi Destekleyen Kurum ve Kuruluşlar: Uludag Üniversitesi Araştırma Fonu Projenin Yürütüldüğü yer (Birim): Histoloji-Embriyoloji ABD. Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Yumurtadan çıkış döneminden itibaren acı kırmızıbiberli rasyonla beslenen tavuk ve horozların hipofizinde FSH ve Lh hücreleri immunohistokimyasal olarak incelenmiştir. Materyal ve Yöntem: 50’şer adet erkek ve dişi günlük civciv kullanılmıştır. Kontrol gruplarını oluşturan dişi ve erkek 25’er adet civciv normal rasyonla, diğerleri yemlerine %1 oranında acı kırmızı pul biber(1kg yeme 10gr) katılarak beslenmiştir. Bakım ve besleme 20 hafta devam ederek, her ay sonunda her gruptan 10’ar hayvan total perfüzyonla tespit işlemleri yapıldıktan sonra hipofiz bezleri çıkartılmıştır. Hipofizde FSH ve LH lokalizasyonunun değerlendirilmesi immunohistokimyasal işaretleme tekniği olan işaretli avidin-biotin (LAB) tekniği (28) ile yapılmıştır. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: İmmun boyamalar sonucu elde edilen FSH ve LH pozitif reaksiyonlar değerlendirildiğinde deney gruplarındaki olumlu gelişme elektron mikroskobik bulgular ile de desteklenmektedir. FSH ve LH hormonlarının sentez aktivitesindeki artış, bu hormonların etkin olduğu gonadal gelişimi olumlu yönde etkileyecektir. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bir günlük yaştan itibaren acı kırmızıbiberli rasyonla beslenmenin genital sistemin aktivite kontrolünü elinde tutan hipofiz bezine olumlu etkileri saptanmıştır. Kanatlı hayvan yetiştiriciliğinde, diyetlerde yumurta sarısına istenen koyuluğu sağlamak amacıyla kullanılan kırmızı acı biberin, erken gonadal gelişimi sağlayacak aktiviteyi uyarması kanatlı hayvan sektörüne katkı sağlayacaktır. 11.Yayınlandığı Yer: Journal of Food, Agriculture&Environment Vol 4 (1): 119-23, 2006. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Histoloji- Embriyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 47 Projenin Adı: Beyaz Yeni Zelanda Tavşan Derisinin Histolojik ve Morfometrik İncelenmesi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Artay YAĞCI, Berrin ZIK*, Cevdet OGUZ, Korhan ALTUNBAŞ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2005 Projeyi Destekleyen Kurum ve Kuruluşlar: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) : Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Çalışma deri endüstrisinde kullanılan beyaz Yeni Zelanda Tavşan Derisinin yapısını, histolojik olarak incelemek amacıyla planlanmıştır. Materyal ve Yöntem: 10 dişi ve 10 erkek beyaz Yeni Zelanda Tavşanı Uludağ Üniversitesi Deney hayvanları araştırma merkezinden temin edildi. Hayvanların dorsal bölgesinden 1 cm. büyüklüğünde alınan deri örnekleri formol alkol ve formol saline tesbitine konuldu. Formol- Saline tespitindeki deri örnekleri krostat ile 15 µm kalınlığında kesilerek, deride lipidi belirlemek için Oil red O (0R) ile boyandı. Formol- Alkol tespitindeki deri örnekleri yüzeye paralel ve dikey olmak üzere parafinde bloklandı ve 5 mikron kalınlığında kesildi. Alınan kesitlerde, genel yapının gözlenmesi için Crossmanın modifikasyonu ile triple boyama, retiküler fibrilleri ve bazal membranı gözlemek için Gümüş- Orsein- Anilin(SOA), kollajen ve elastik fibrilleri incelemek için Orsein- Anilin (OA), keratin ve prekeratinin varlığını belirlemek için Ayoup Shklar’ın asit fuksin ve anilin blue- orange G (AFABO) boyama yöntemi uygulandı. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Total deri ve dermis kalınlıkları bakımından dişi ve erkek tavşanlar arasında istatistiki önem belirlendi (p< 0.5). Stratum papillare total derinin %58-60 ını oluşturmaktadır. Bağdokunun kollajen fibrilleri, derinin 5 katmanında da horizantal olarak yerleştiği ve elastik ipliklerin ise derinin 2. katmanında daha yoğun olduğu belirlendi. Sunulan çalışmada tüm primer ve sekonder kıl folliküllerin medullalı ve vesikül içerdiği gözlendi. Kıl follikül sayıları bakımından dişi ve erkek deriler arasında istatistiki bir fark gözlenmedi. Tavşan derlerinde ter bezleri bulunmazken, yağ bezleri dişilerde erkeklere göre daha yoğundu. Uygulamaya aktarılabilecek Bulgular: Sonuçta, dermisin kalın olması ve kollajen fibrillerin gevşek olmasından dolayı Beyaz Yeni Zelanda Tavşan derisinin deri endüstrisinde kullanılmak için uygun olmadığı sonucuna varıldı. Yayınlandığı Yer: Indian Veterinary Journal. Vol. 83 (12) 876-81, 2006. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Histoloji- Embriyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 48 Projenin Adı: Gelişen ve Erişkin Rat Testislerinde Insülin Like Growth faktör-1 reseptörünün (IGFIR) immunohistokimyasal Yerleşimi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Artay YAĞCI, Berrin ZIK*. Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2005-2006 Projeyi Destekleyen Kurum ve Kuruluşlar: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) : Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Çalışma, farklı yaşlardaki rat testislerinde IGF-IR dağılımını belirlemek amacıyla planlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Hayvanlar standart diet ve su ile serbest olarak beslenerek 12 saat karanlık, 12 saat aydınlık ortamda tutuldu ve doğum sonrası 19, 50, 70 gün ve erişkin 10 aylık olacak şekilde gruplandırıldı. Sıçanlar Na pentobarbital ile öldürülerek testis dokuları alındı ve Bouin tespit solusyonuna konuldu. Tespit sonrası dokular dereceli alkollerden geçirilerek parafinde bloklandı. Parafin bloklardan alınan 5µm. kalınlığındaki kesitlere indirekt streptavidin Biotin immunohistokimyasal yöntem uygulandı. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Postnatal 19. günde spermatogonialarda orta şiddette, hem leptoten hemde zigoten primer spermatositlerde zayıf immun reaksiyon gözlendi. Postnatal 35. günde pakiten primer spermatosit ve leydig hücrelerinde zayıf immün reaksiyon gözlendi. 50. ve 70. günlerde Leydig hücrelerinde ve elongate spermatidlerde yoğun immunreaksiyon gözlenirken, reaksiyon şiddeti 10. ayda elongate spermatitlerde azaldı. Uygulamaya aktarılabilecek Bulgular: Sonuçlara göre IGF-IR testisin fonksiyonunda ve germ hücrelerin gelişmesinde önemli rol oynar. Yayınlandığı Yer: Anatomia, Histologia, Embriyologia, Vol. 35 (5), 305-309, 2006. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Histoloji- Embriyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 49 Projenin Adı: Rat barsaklarında immunohistokimyasal Yerleşimi Insülin Like Growth faktör-1 reseptörünün (IGF-IR) Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Berrin ZIK*, Artay YAĞCI, Korhan ALTUNBAŞ, Mine Yakışık. Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2005-2006 Projeyi Destekleyen Kurum ve Kuruluşlar: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) : Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Çalışma, erişkin rat barsaklarının tüm katmanlarında IGF-IR dağılımını belirlemek ve barsak bölgeleri arasındaki farklılıkları incelemek amacıyla planlanmıştır. Materyal ve Yöntem: İmmunohistokimya için poliklonal anti IGF-IR primer antikor ve LASAB kit kullanılarak doku kesitlerine standart Streptavidin Biotin Peroksidaz kompleks tekniği uygulandı. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: IGF-IR ince barsakların villilerinde ve kript epitellerinde belirlendi ve bu reseptörün hücrelerin gelişimi ve farklılaşmasında önemli rol oynadığı belirlendi. Uygulamaya aktarılabilecek Bulgular: Sonuç olarak, IGF-IR kolonun bölünmeyen farklılaşmış hücrelerinde mitojenik uyarımdan ziyade kısa süreli metabolik etkiye sebep olduğu belirlendi. Yayınlandığı Yer: Bulletein of the Veterinary Institute in Pulawy, Vol. 50, 225-229, 2006. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Histoloji- Embriyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 50 Projenin Adı: Diyabetli Fare Testislerinde Epidermal Growth Faktör Reseptörünün (EGFR) İmmunohistokimyasal Yerleşimi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Korhan ALTUNBAŞ, Nesrin ÖZFİLİZ, Artay YAĞCI, Berrin ZIK*. Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2005-2006 Projeyi Destekleyen Kurum ve Kuruluşlar: Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) : Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Çalışma, deneysel olarak diyabet oluşturulan Swis Albino erkek farelerin testislerinde EGFR varlığını belirlemek için planlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Hayvanlar kontrol ve deney olmak üzere 2 gruba, bunlarda 1,2,3 haftalık olmak üzere 3 alt gruba ayrıldı. Deney grubuna, taze hazırlanmış (soğuk 0,1 % sitrat buffer içinde STZ çözdürüldü) STZ intraperitonel olarak 200mg /kg canlı ağırlığa tek doz halinde enjekte edildi. Kontrol grubuna sadece buffer enjekte edildi. 3 gün sonra kan glukoz seviyeleri striple ölçüldü ve glisemi seviyesi 300mg/dl yukarısında olan hayvanlar deney grubuna alındı. Bu hayvanlar servikal dislokasyonla öldürülerek testisleri çıkartıldı ve Bouin solusyonunda tespit edilerek parafinde bloklandı. EGFR için Avidin-Biotin immunohistokimyasal yöntem uygulandı. Prosedür ABC boyama kiti kullanılarak gerçekleştirildi. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: EGFR fare testislerinin Leydig hücrelerinde gözlendi ve reaksiyonun şiddeti diyabetli grupta farklıydı. Uygulamaya aktarılabilecek Bulgular: Sonuç olarak, immunreaksiyonundaki azalması infertilitenin sebebi olabilir. Diyabetli farelerde Yayınlandığı Yer: Bulletein of the Veterinary Institute in Pulawy, Vol. 50, 405-408, 2006. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Histoloji- Embriyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 51 EGFR 1.3.2. HASTALIKLAR ve KLİNİK BİLİMLERİ BÖLÜMÜ 1.3.2.1. Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı 1.3.2.2. Cerrahi Anabilim Dalı 1.3.2.3. Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı 1.3.2.4. Dölerme ve Sun’i Tohumlama Anabilim Dalı 52 1.3.2.5. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Projenin Adı: Kaşar ve Beyaz Peynirin Yapım ve Olgunlaşma Sürecinde Aflatoksin M1'in (AFM1) Stabilitesi ve Etki Eden Faktörler. Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: H.Hüseyin ORUÇ*, Recep ÇIBIK, Engin YILMAZ, Ömer KALKANLI Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 12.11.2002-12.06. 2004 (2005 Aralık ayı sonuna kadar uzatma verilmiştir) Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri:12.000.000.000TL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji A.D. Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Bu çalışmayla, farklı miktarlarda protein içeriği ve yapılış tekniğine sahip olan ve ülkemizde yoğun olarak tüketilmekte olan, kaşar ve beyaz peynirde AFM1'in dağılımı ve buna etki eden faktörler belirlenmesi. Materyal ve Yöntem: AFM1 analizleri, imunoaffinite kolon (IAK) ile AFM1'in numuneden ayrıştırılmasını takiben (temizleme) HPLC ile floresan dedektörü kullanılarak yapılmıştır. Projeden elde edilen ara sonuçlar: Projenin deneysel aşaması bitirilmiş, beyaz peynir ve kaşar peynirlerinde AFM1’in peynir altı suyu, salamuraya geçiş oranları ve zamana göre değişimleri belirlenmiştir. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Sonuçlar sütlerde bulunabilecek AFM1’in beyaz peynirde %46-54 arasında kalıp, kalanı peynir altı suyuna geçerken ve kaşar peynirlerinde bu oran %40-46 arasında değiştiği gözlenmiştir. Beyaz peynir ve kaşar peyniri Türkiye’de yaygın olarak tüketildiği için sütteki AFM1 ne kadarının bu peynirlerde kaldığının bilinmesi önemlidir. Ayrıca peynir altı suları da hayvan beslenmesinde kullanılabildiği için içerdikleri AFM1 hayvan sağlığı açısından önemlidir. Yayınlandığı Yer: Oruc, H.H., Cibik, R., Yilmaz, E. and Kalkanli, O., “Distribution and Stability of Aflatoxin M1 During Processing and Ripening of Traditional White Pickled Cheese”, Food Addit. Contam.,23(2), 190-195 (2006). Oruc, H.H., Cibik, R., Yilmaz, E. and Gunes, E.: “Fate of aflatoxin M1 in Kashar cheese”, J. Food Safety (yayına kabul edildi, 2007 yılı başında yayın *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 53 1.3.2.6. İç Hastalıkları Anabilim Dalı 54 1.3.2.7. Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Projenin Adı: Türkiye’de Bovine Viral Diarrhea Virus Tip-2 (BVDV-2) Enfeksiyonu Varlığının Serolojik, Virolojik ve Moleküler Genetik Yöntemlerle Araştırılması Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama) Araştırma Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Kadir YEŞİLBAĞ*,, Mathias KÖNİG, Zeki YILMAZ, Heinz-Juergen THİEL Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri 05.Ekim.2004 – Ekim 2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı Uludağ Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Justus-Liebig ÜniversitesiGiessen Veteriner Fakültesi, Almanya; 37.534 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Uludağ Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Mikrobiyoloji A.B.D; Justus-Liebig ÜniversitesiGiessen Veteriner Fakültesi Viroloji Enstitüsü, Almanya Projenin Amacı: Türkiye’de sığırlarda Bovine Viral Diarrhea Virus Tip-2 (BVDV-2) enfeksiyonu varlığının araştırılması amacıyla BVDV-1 ve BVDV-2 ‘ye karşı immun yanıt düzeylerini ve seroprevalans değerlerinin belirlenmesi, saha izolatlarının genetik karakterizasyonunun gerçekleştirilmesi. Materyal ve Yöntem Serolojik çalışmalar BVDV-1 ve BVDV-2 suşlarına karşı Virus Nötralizasyon testi kullanılarak; BVDV saha suşlarının elde edilmesi virus izolasyon-peroksidaz bağlı antikor tekniği kullanılarak; genetik karakterizasyon ise baz dizini analizi ile gerçekleştirilecektir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Türkiye’de BVDV enfeksiyonun epidemiyolojisine ilişkin verileri genişletmek, BVDV-2 enfeksiyonu varlığını ve oranı belirlemek, saha izolatlarının genetik özelliklerini ve yakınlıklarını belirlemek Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Türkiye’de BVDV’nin sirkule olan suşlarının genetik olarak tespit edilmesi, uygulanacak kontrol programlarında ve aşı geliştirme çalışmalarında ışık tutacaktır. Yayınlandığı Yer: *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 55 Projenin Adı: Kanatlı Etlerinden Salmonella Aranması için Kapiller Polimeraz Zincir Reaksiyonu (UÜ BPB 2002/39) Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Tez Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: K. Tayfun ÇARLI*, Ayşegül EYİGÖR, Elçin GÜNAYDIN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2002-2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi Bilimsel Projeleri Birimi, 50.000 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Kanatlı Hastalıkları Teşhis Laboratuarı Projenin Amacı: Tavuk etlerinde Salmonella varlığını ortaya koyan PCR-tabanlı hızlı güvenilir bir yöntem geliştirmektir. Materyal ve Yöntem: Bu amaçla, Bursa’daki hipermarketlerden, but, kanat ve boyun parça etlerinden toplam 100 adet tüketim süreleri göz önünde bulundurularak ambalajlarında alındı ve Salmonella izolasyonu için standart bakteriyolojiye tabi tutuldu.Bu amaçla, “United States Food and Drug Administration, Center for Food Safety and Applied Nutrition”ın yayınladığı “Bacteriological Analytical Manual”da tanımlanan Salmonella izolasyon işlemi uygulandı. Ayrıca örneklerin tümünde Salmonella varlığı kapillar PCR ile araştırıldı. Testlerin öncesinde kapiller PCR’ın optimizasyonu yapıldı ve deteksiyon limiti saptandı. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Optimize edilen PCR’ın Salmonella enterica ssp. enterica serovar Enteritidis 64K stok kültürü (6 x 108 CFU ml-1) ile yapay kontamine örneklerinin deteksiyon limitleri tetrathionate broth (TTB), Rappaport Vassiliadis broth (RVB) ve selenite cystine broth (SCB) için sırasıyla 6.6 x 101, 6.6 x 101 ve 6.6 x 104 CFU ml-1 olarak bulundu. Ayrıca bakteriyolojinin deteksiyon limiti ise TTB ve SCB için 6 CFU ml-1 ve RVB için 6 x 101 CFU ml-1 bulundu. Toplam 200 örnek (100 tavuk, 100 hindi eti) optimize cPCR ve bakterioloji ile test edildi. Tavuk etlerinin %8 ve %6’sında sırasıyla cPCR ve standard bakteriyoloji ile Salmonella bulundu. Altı Salmonella izolatından 4’ü serogrup D, 2’si de serogrup B olarak gruplandırıldı. Sonuç olarak TTB’un hem yapay hem de doğal örneklerde RVB ve SCB kültürlerine göre cPCR’da daha doğru sonuç verdiği belirlendi. Salmonella cPCR, 18 saatlik TTB birincil zenginleştirmesinden yaklaşık 40 dakika içinde kanatlı etinde Salmonella varlığını belirleyebilmektedir. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu çalışmada, kanatlı etlerinin TTB’da 18 saatlik ön zenginleştirmesinden Salmonella hızlı tanısını koyabilen ve düşük örnek akışlı/ sınırlı bütçeli laboratuarlarda kullanılabilecek bir cPCR geliştirilmiştir. Yayınlandığı Yer E. Gunaydin, A. Eyigor and K.T. Carli, A capillary polymerase chain reaction for Salmonella detection from poultry meat, Letters in Applied Microbiology ISSN 0266-8254, basım aşamasında. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 56 1.3.2.8. Parazitoloji Anabilim Dalı Projenin Adı: Ev Tozu Akar Alergenlerinin Alum ile Denatürasyonu Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama ) Araştırma Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Şevki Z.COŞKUN*, Levent AYDIN, Ender GÜLEĞEN, Firdevs MOR Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Eylül 2003 – Mart 2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı Uludağ Üniversitesi Araştırma Fonu, 6.500,00 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Parazitoloji A.B.D. Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Ev tozu akar alergenleri denatüre edilecek ve bu alergenler nedeniyle astım atakları yaşayan hastalara daha uygun yaşam alanları sunulacaktır. Materyal ve Yöntem Doğal ve etkili bir protein denatüre edici olarak Alum’un, %15’lik solüsyonu 9g/m² halı dozunda kullanılmıştır. Çalışmada kullanılan 40 adet halının yarısına alum uygulanmış, diğer yarısı ise kontrol tutulmuştur. İlaçlanan halılardan 24 saat sonra alınan toz örnekleri Der p 1 yönünden ELISA ile incelenmiştir. İlaçlanan ve kontrol tutulan halılardan alınan değerler karşılaştırılmış, istatistiki analizler, Mann–Whitney U ve Student (t) testleri ile yapılmıştır. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Akar alergenleri %97.92 oranında denatüre edilmiştir. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu alergenler nedeniyle astım atakları yaşayan hastaların akut ataklarının azaltılması ve daha rahat yaşam koşullarında yaşamaları sağlanabilecektir. Yayınlandığı Yer: Coşkun, Ş, Aydın, L, Güleğen E ve Mor F. 2006: Reduction of house-dust mite allergen concentrations in carpets by aluminium potassium sulfate dodecahydrate (alum) Allergy and Asthma Proceedings. Vol.27, No.5 350-353 *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 57 Projenin Adı: Değişik nem oranları ve sıcaklık derecelerinde Echinococcus granulosus protoskolekslerinin viabilite-enfektivitelerinin incelenmesi ve köpeklerde koproantijenlerinin aranması Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Recep TINAR*, Bayram ŞENLİK, A. İhsan DİKER Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri 01.01. 2003 – 09.01. 2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu, 34.020,00 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji A.B.D. Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Materyal ve Yöntem: Projenin ilk aşamasında değişik nem oranları ve sıcaklık derecelerine tabi tutulan koyun hidatik kistleri içindeki protoskolekslerin canlılık süreleri eosin boyama yöntemi ile belirlenip canlı kalma süreleri belirlenmiş, sonrasında köpekler enfekte edilerek otopsileri yapılmış ve sonuçlar karşılaştırılmıştır. İkinci aşamada yapılması planlanan enfekte edilen köpeklerin dışkılarında ELISA yöntemiyle koproantijen aranması Kopro-antijen ELISA kitinin temininde yaşanan sıkıntılar nedeni ile gerçekleştirilememiştir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Viabilite denemelerinde her ısı derecesi için protoskolekslerin en uzun canlı kalma süreleri yüzde oranları ile birlikte; -100C ve % 50 nem düzeyinde % 6,4 canlılık oranıyla 53 saat, 00C ve % 60 nem düzeyinde % 1 canlılık oranıyla 42 gün, 100C ve % 65 nem düzeyinde % 8 canlılık oranıyla 24 gün, 200C ve % 70 nem düzeyinde % 15,3 canlılık oranıyla 10 gün, 300C ve % 75 nem düzeyinde % 8,6 canlılık oranıyla 3 gün, 40 0C ve % 80 nem düzeyinde % 0,6 canlılık oranıyla 2 gün olarak bulunmuştur. Enfektivite denemelerinde ise enfeksiyondan sonraki 2949. günlerde nekropsileri yapılan birinci, dördüncü ve altıncı grup köpeklerde olgun E.granulosus’a rastlanmamış, ikinci gruptakilerden 200, 250, 320; üçüncü gruptakilerden 25, 34, 39; beşinci gruptakilerden 25, 40, 56; kontrol grubundakilerden 1100, 1400, 2100 adet E.granulosus toplanmıştır. Bu çalışmadan elde edilen verilere göre iklim koşulları göz önüne alındığında ölen veya çevreye atılan hayvan karkaslarında ya da karaciğerlerde E.granulosus kistleri içinde bulunan protoskolekslerin, kış aylarında 53 saat ile 42 gün, bahar aylarında 10-24 gün, yaz aylarında da 2-3 gün kadar canlı kalabilecekleri ve köpekler için enfeksiyon kaynağı oluşturabileceği düşünülmektedir. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bölgemizde ortalama sıcaklığın 00C ve 100C dolaylarında olduğu kış ayları ve ilkbaharın ilk dönemlerini kapsayan 5 aylık dönem, hem protoskolekslerin viabilitelerinin daha uzun süre devam etmesi, hem de kokuşmanın diğer ısı derecelerine nazaran daha az gerçekleşmesi, sonkonak köpeklerin ve diğer kanidelerin enfeksiyonu açısından en riskli dönem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dönemde özellikle mezbahalarda gerekli hijyen, sanitasyon ve korunma önlemlerini artırmak, enfeksiyon tehlikesini büyük bir oranda azaltacaktır. Yayınlandığı Yer: Yayınlanmak üzere Veterinary Parasitology dergisine sunulmuştur. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 58 1.3.2.9. Patoloji Anabilim Dalı 59 1.3.3. ZOOTEKNİ ve HAYVAN BESLEME BÖLÜMÜ 1.3.3.1. Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı Projenin Adı: Broyler Rasyonlarına Probiyotik Katkısının Tibia Kemik Özellikleri ve dayanıklılığı Üzerine Etkisi Projenin Niteliği Araştırma Projesi: Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar R. MUTUŞ*, KOCABAĞLI N., ALP M., ACAR N., EREN M., GEZEN Ş.Ş. Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2001 – 2002 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve Hayvansal Üretim Uygulama ve araştırma Merkezi Projenin amacı: Broyler yemlerine probiyotik katkısının tibia kemik karakteristikleri ve direncine etkisini incelemektir. Materyal ve Yöntem: Çalışma Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezi, Tavukçuluk Ünitesinde toplam 50 adet Avian etlik piliç içeren 2 ana grup ile gerçekleştirildi. Deneme grubu yemine Bacillus licheniformis ve Bacillus subtilis’ den oluşan probiyotik katkısı yapılırken, kontrol grubuna herhangi bir katkı yapılmadı. Her bir grup 5 hayvan içeren 5 replikasyon grubuna ayrıldı. Deneme ve kontrol gruplarındaki hayvanlara yem ve su ad libitum olarak sağlandı. Deneme 6 hafta sürdürüldü. Deneme sonunda hayvanlar kesilerek sağ ve sol tibialar ayrıldı. Kemik ağırlıkları ve tibiotarsus uzunlukları belirlendi. Morfolojik ölçümlerden sonra, kemik dayanıklılığı ve elastikiyeti Kocabağlı tarafından bildirilen yönteme göre ölçüldü. Kemikler 105 0C’de 24 saat kurutuldu ve kül fırınında 6000C’de 6 saat yakılarak ham kül değerleri bulundu. Ayrıca tibiaların Ca ve P düzeyleri belirlendi. Yemin ham besin maddesi analizleri A.O.A.C.’de bildirilen yöntemle yapıldı. Araştırma sonuçlarının değerlendirilmesinde 1-way ANOVA testi kullanıldı. Projeden elde edilen sonuçlar: Deneme sonunda yapılan ölçümler sonucunda tibianın medial ve lateral duvar kalınlıkları, tibiotarsal indeks, kemik külü ve fosfor içeriği probiyotik katkısıyla iyileşti. Kontrol grubundaki hayvanların tibialarının meduller kanal çapı probiyotik grubundakilerden daha yüksek bulundu. Araştırmada belirlenen diğer parametreler arasındaki farkların önem taşımadığı belirlendi. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu çalışmada, tibia morfolojik özellikleri probiyotik içeren rasyonla beslenen broylerlerde önemli düzeyde etkilenmiştir. Bununla birlikte, probiyotik katkısının broylerlerdeki kemik gelişimi ve kemik mineralizasyonu üzerindeki etkilerini ortaya koymak için daha kapsamlı çalışmalar yapılmalıdır. Yayınlandığı yer: Poultry Science, 85:1621-1625, 2006 *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 60 Projenin Adı: Mısır Silajının Aerobik Stabilitesi Üzerine Bakteriyel İnokulantların Etkileri Projenin Niteliği Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: İ. İsmet TÜRKMEN*, Hakan BİRİCİK, Gülay DENİZ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 1.06.2004-1.04.2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Herhangi bir kurum veya kuruluştan destek alınmamıştır. Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve Hayvansal Üretim Uygulama ve araştırma Merkezi Projenin amacı: Bu araştırma, mısır silajının fermantasyonu ve aerobik stabilitesi üzerine bakteriyel inokulantların etkilerini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Materyal ve Yöntem: Silajlık materyal aşağıda belirtilen inokulant uygulamaları yapıldıktan sonra 55 litrelik silolara yerleştirildi ve 120 gün süreyle silolandı. İnokulant uygulamaları; 1) Kontrol (inokulant içermeyen grup), 2) Silaj materyaline 1x105 cfu/g seviyesinde Lactobacillus plantarum and Enterococcus faecium uygulanmış grup, 3) Silaj materyaline 1x105 cfu/g seviyesinde Lactobacillus buchneri uygulanmış grup şeklindeydi. Silajlar 120 gün süreyle silolandıktan sonra açıldı ve her bir silodan silaj örnekleri alındıktan hemen sonra aerobik stabilite testi için 1.5 litrelik polyethylene terephthalate şişelere dolduruldu. Denemede gruplar arasındaki farklılıklar SPSS (SPSS for windows, Release 10.01 Standart Version, SPSS Inc., Chiago IL, USA) paket programında General Linear Model prosedürü uygulanarak varyans analizi ile tespit edildi. Gruplar arası farkın önemlilik kontrolü için de Tukey (Gerçek Önemli Fark Testi) uygulandı. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Silolama periyodunun sonunda (120 gün) pH, suda eriyebilir karbonhidratlar, propiyonik asit ve butirik asit konsantrasyonları uygulamalar arasında birbirlerine benzer bulundu. Lactobacillus buchneri ile inokule edilen silajlar kontrol ve Lactobacillus plantarum ile inokule edilen silajlardan daha yüksek asetik asit seviyelerine sahipti. Mikrobiyal inokulasyon kuru madde geri kazanımını etkilemedi. Lactobacillus buchneri kapsayan inokulant mısır silajının aerobik stabilitesini iyileştirdi. Lactobacillus plantarum ile muamele edilmiş silajlar ise aerobik şartlar altında stabil değildi. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Lactobacillus buchneri kapsayan inokulant mısır silajının aerobik stabilitesini iyileştirebileceği kanısına varılmıştır. Yayınlandığı yer: Indian Journal of Animal Science (Basımda). *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 61 Projenin Adı: Tüm Tane Buğday İçeren Yumurta Tavuğu Rasyonlarında Organik Asidin Kullanımı. Projenin Niteliği: Doktora Projesi Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: İrfan ÇOLPAN, Derya YEŞİLBAĞ* Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri 15.04.2002 – 15.09. 2003 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Ankara Üniversitesi Araştırma Fonu, Finansal destek, 6.430.000.000 TL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları ABD Deneme Ünitesi. Projenin amacı: Bu çalışma tüm tane buğday içeren yumurta tavuğu rasyonuna % 0.5, 1 ve 1.5 düzeylerinde ilave edilen organik asit karmasının yumurta verimi, kalitesi, yem tüketimi ve yemden yararlanma oranı üzerine etkilerini incelemek amacıyla yapılmıştır. Materyal ve Yöntem: Araştırmada toplam 180 adet 16 haftalık Lohmann LSL yumurta tipi beyaz yumurtacı tavuk kullanılmıştır. Araştırma, her birinde 45’er tavuk olacak şekilde 1 kontrol ve 3 deneme grubu ile yürütülmüştür. Kontrol ve deneme grupları rasyonları % 17,2 ham protein ve 2800 kcal/kg metabolize olabilir enerji içerecek şekilde düzenlenmiştir. Deneme gruplarına sırasıyla % 0.5, 1, 1.5 düzeylerinde organik asit ilavesi yapılmıştır. Araştırma 120 gün sürdürülmüştür. Araştırmada hayvanlar günlük tüketebilecekleri miktarda yem sürekli olarak yemliklerde bulundurulmak suretiyle ad libitum olarak beslenilmiştir. Araştırmada canlı ağırlık, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı ve yumurta verimi değerleri ile yumurta kalite parametre değerleri hesaplanmıştır. Denemenin başında ve sonunda tüm hayvanlar tek tek tartılarak canlı ağırlıklarında araştırma süresince meydana gelen değişimler tespit edildi. Hayvanlar grup yemlemesine tabii tutulup on beş günde yapılan tartımlarla yem tüketimi grup ortalaması olarak tespit edildi. Her bir alt gruba ait yemden yararlanma oranı, bir düzine yumurta için tüketilen toplam yem miktarının hesaplanmasıyla bulunmuştur. Araştırma sonunda tavuklardan alınan kan örneklerinden elde edilen serumlarda total protein, albumin, AST, ALT, HDL, trigliserid, VLDL ve total lipid gibi serum parametrelerine bakılmıştır. Verilerin istatistiksel analizi ve grupların ortalama değerleri arasındaki farklılığın önemliliği variyans analiz metodu ile gruplar arası farklılığın önemlilik derecesi ise Duncan testi ile belirlenmiştir. İstatistiki analizler SPSS 10.0 (İnc., Chicago, II, USA) programı ile yapılmıştır. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırma sonunda elde edilen veriler dikkate alındığında yumurta tavuğu rasyonlarına ilave edilen organik asit karmasının performans parametreleri (canlı ağırlık, yem tüketimi) ile yumurta kalite parametreleri üzerinde önemli etkisinin olmadığı tespit edilmiştir. Fakat araştırmada rasyona organik asit ilavesi yemden yararlanma oranı ve yumurta verimi parametrelerinde iyileşmeye neden olmuştur. Yumurta verimi değerleri, kontrol ve deneme gruplarında sırasıyla % 85.76, % 91.03, % 90.94 ve % 91.30 olarak belirlenmiştir. Serum total protein (p<0.01) ve albumin konsantrasyonu (p<0.05) ile AST aktivitesi (p<0.05) önemli düzeyde artmıştır. Fakat diğer serum parametreleri organik asit ilavesinden etkilenmemiştir. Uygulamaya Aktarabilecek Bulgular: Bu sonuçlar rasyona organik asit karması ilavesinin yumurta tavuklarında yumurta verimi ile protein metabolizması üzerinde olumlu etkiye sahip olduğunu ve yumurta tavuklarında etkin bir şekilde kullanılabileceğini ortaya koymuştur. Yayınlandığı Yer: Revue de Medecine Veterinaire. 2006. 157 (5): 280-284. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 62 Projenin Adı: Humik Asitin Yumurta Verimi ve Yumurta Kalitesi Üzerine Etkisi. Projenin Niteliği Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Seher KÜÇÜKERSAN, KÜÇÜKERSAN, İrfan ÇOLPAN, Ebru GÖNCÜOĞLU, Zehra REİSLİ, Derya YEŞİLBAĞ* Kemal Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2002 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları ABD Deneme Ünitesi. Projenin amacı Araştırma yumurta tavuğu rasyonuna ilave edilen humik asitin yumurta verimi, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı, kırık yumurta ve yumurta kalite parametreleri üzerine olan etkilerini incelemek amacıyla yapılmıştır. Materyal ve Yöntem Araştırma Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları ABD deneme ünitesinde bulunan 36 haftalık yaşta 180 adet Hysex Brown ticari yumurtacı tavuk ile yürütülmüştür. Deneme, 1 kontrol ve 2 deneme grubundan oluşmuş olup, her bir deneme grubuda 15 tavuktan oluşan 4 alt gruba ayrılmıştır. Kontrol ve deneme grupları rasyonları % 17 ham protein ve 2800 kcal/kg metabolize olabilir enerji içerecek şekilde düzenlenmiştir. Gün ışığına ilaveten 17 saat aydınlatma programı uygulanmıştır. Kontrol grubuna humik asit (G-Leon-85 Granül) ilavesi yapılmamış, I. deneme grubuna 30 g/ton, II. deneme grubuna ise 60 g/ton humik asit ilave edilmiştir. Humik asit % 85 oranında polimerik polihidroksik asit içermektedir. Araştırma 4 ay devam etmiştir. Denemenin başında ve sonunda tüm hayvanlar tek tek tartılarak canlı ağırlıklarında araştırma süresince meydana gelen değişimler tespit edildi. Hayvanlar grup yemlemesine tabii tutulup on beş gün arayla yapılan tartımlarla yem tüketimi grup ortalaması olarak tespit edildi. Her bir alt gruba ait yemden yararlanma oranı, bir kg yumurta için tüketilen toplam yem miktarının hesaplanmasıyla bulunmuştur. Gruplarda yumurta verimi kayıtları her gün aynı saatte tutuldu. Denemede gruplara ait yumurtalar on beş günde bir oda sıcaklığında 24 saat bekletildikten sonra tartılıp ağırlıkları saptandı. Gruplardan elde edilen ve her alt gruptan 3’er adet olmak üzere toplam 12 adet, yumurtadan ayda bir kez kalite tayini yapıldı. Kalite tayini amacıyla yumurtalarda şekil indeksi, kırılma mukavemeti, ak indeksi, sarı indeksi, haugh birimi ve kabuk kalınlığı belirlendi. Yumurtaların kırılma mukavemetleri, kırılma mukavemeti ölçme aleti ile kg/cm2 olarak ölçülmüştür. Daha sonra yumurtalar cam bir masaya kırılarak 10 dakika beklenmiştir. Yumurta akı ve sarısı yüksekliği mikrometre (1/100 mm duyarlı) ile sarı çapı, ak uzunluğu ve ak genişliği ise kompas ile ölçülmüştür. Bu değerlerden yararlanılarak sarı indeksi, ak indeksi ve Haugh birimi hesaplanmıştır. Yumurta kabuk kalınlığının saptanması için kırılan yumurta kabuğunun sivri, küt ve orta kısımlarından alınan örneklerde kabuk zarları çıkarılarak mikrometre ile ölçümü yapılmıştır. Bu üç değerin ortalaması alınmıştır. Verilerin istatistiksel analizi ve grupların ortalama değerleri arasındaki farklılığın önemliliği variyans analiz metodu ile gruplar arası farklılığın önemlilik derecesi ise Duncan testi ile belirlenmiştir. İstatistiki analizler SPSS 10.0 (İnc., Chicago, II, USA) programı ile yapılmıştır Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırma sonunda ortalama yem tüketimi gruplarda istatistiki açıdan farklılık (p< 0.05) oluşturmuş olup 132.74, 131.95 ve 130.61 g olarak tespit edilmiştir. Yemden yararlanma değerleri ise kontrol ve deneme gruplarında sırasıyla 2.33, 2.23 ve 2.18 olarak bulunmuştur (p<0.05). Ortalama yumurta verimi değerleri ise sırasıyla % 89.17, % 91.70 ve % 91.32 olarak hesaplanmıştır. Yumurta tavuğu rasyonuna humik asit ilavesi yumurta veriminde istatistiki açıdan önemli olmayan (p> 0.05) artışa neden olmuştur. Yumurta ağırlıkları ise gruplarda sırasıyla 62.85, 64.30 ve 64.82 g olarak belirlenmiştir. Fakat humik asit ilavesi yumurta verim parametreleri ( 63 yumurta kabuk kalınlığı, kabuk mukavemeti, sarı indeksi, ak indeksi ve haugh ünit) üzerinde önemli bir etkiye neden olmamıştır. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu sonuçlar doğrultusunda yumurta tavuğu rasyonuna ilave edilen humik asitin yumurta veriminde, yumurta ağırlığında ve yemden yararlanma oranında iyileşmeye neden olduğu belirlenmiştir. Yayınlandığı Yer: Veterinary Medicine Czech. 2005. 50 (9): 406-410. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 64 Projenin Adı: Borik Asit İlavesinin Yumurtacı Bıldırcınlarda Gelişim Performansına ve Yumurta Kabuğu Kalitesine Etkisi Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Derya YEŞİLBAĞ* Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 15.12.2004- 30.02.2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve Hayvansal Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin amacı: Yumurta kabuğu kalitesi, Yumurtacı işletmelerde özellikle de yumurtlama periyodunun son dönemlerinde kabuk kalitesinde meydana gelen azalmalar nedeniyle önemli bir problemler yaşanmaktadır olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle Yumurta kabuk kalitesinin iyileştirilmesi amacıyla birçok çalışma yapılmakta olup bu çalışmaların çoğu önemli bir bölümü Ca ve P gibi makro mineraller üzerinde yoğunlaşmaktadır. Yapılan Bu araştırmada bir iz mineral olan Bor (B)’un yumurtacı bıldırcın rasyonlarına ilavesinin gelişim performansı ve özellikle de yumurta kabuğu kalitesi üzerine olan etkileri incelenmiştir Materyal ve Yöntem: Çalışma Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezi, Bıldırcın Ünitesinde toplam 180 adet 12 haftalık yaştaki yumurtacı Pharaoh bıldırcın (Coturnix coturnix coturnix) üzerinde ve 3 ana grup ( 1 kontrol, 2 deneme grubu) ile yürütülmüştür. Deneme hayvanları %18 ham protein ve 2800 kcal/kg ME içeren rasyonlarla beslenmişlerdir. Deneme gruplarına sırasıyla 0.25 mg/kg (I deneme grubu) ve 0.50 mg/kg (II. deneme grubu) borik asit ilavesi (H3BO3-Merck) yapılmıştır. Araştırma 60 gün süründürülmüştür. Araştırmadaki hayvanlar günlük tüketebilecekleri miktarda yem sürekli olarak yemliklerde bulundurulmak suretiyle ad libitum olarak beslenmişlerdir. Araştırmada canlı ağırlık, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı ve yumurta verimi değerleri ile yumurta kalite parametreleri (yumurta kabuk kalınlığı) belirlenmiştir. Verilerin istatistiksel analizi ve grupların ortalama değerleri arasındaki farklılığın önemliliği variyans analiz metodu ile gruplar arası farklılığın önemlilik derecesi ise Duncan testi ile belirlenmiştir. İstatistiki analizler SPSS 10.0 (İnc., Chicago, II, USA) programı ile yapılmıştır. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırma sonunda bıldırcın rasyonuna borik asit ilavesi (0.25-0.50 mg/kg) performans kriterleri (yem tüketimi, yumurta verimi ve yemden yararlanma oranı) üzerine önemli bir etkiye neden olmamıştır. Yumurta ağırlığı kontrol ve deneme gruplarında sırasıyla 11.91, 12.12 ve 11.92 g olarak tespit edilmiş olup istatistiki açıdan önemli olmayan hafif bir artışa neden olmuştur. Araştırmanın önemli parametrelerinden olan yumurta kabuk kalınlığında ise deneme gruplarında istatistiki açıdan önemli (p< 0.01) artışlar meydana gelmiştir. Yumurta kabuk kalınlığı kontrol ve deneme gruplarında 18.42, 18.88 ve 19.17 mmx102 olarak ölçülmüştür. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Sonuç olarak bıldırcın rasyonuna ilave edilen borik asit performans parametrelerinde herhangi bir etki oluşturmazken yumurta kabuk kalınlığında iyileşmeye neden olduğu belirlenmiştir. Yayınlandığı yer: Indian Veterinary Journal. (Basımda) Manuscript No: 594/06 *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 65 Projenin Adı: Organik Asit İlavesinin Yumurta Tavuklarının İnce Bağırsak pH’sı ve Mikroflorası Üzerine Etkisi Projenin Niteliği Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar Derya YEŞİLBAĞ*, Mehmet AKAN, Alper ÇİFTÇİ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri 15.04.2002– 15.09. 2003 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı Ankara Üniversitesi Araştırma Fonu, Finansal destek, 6.430.000.000 TL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları ABD Deneme Ünitesi. Projenin amacı: Bu araştırma, yumurta tavuğu rasyonuna ilave edilen farklı düzeylerdeki (% 0.5, 1, 1.5) organik asit karmasının ince bağırsak pH’sı ve mikroflorası üzerine etkinliğini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Materyal ve Yöntem: Araştırmada toplam 180 adet 16 haftalık Lohmann LSL yumurta tipi beyaz yumurtacı tavuk kullanılmıştır. Araştırma, her birinde 45’er tavuk olacak şekilde 1 kontrol ve 3 deneme grubu ile yürütülmüştür. Kontrol ve deneme grupları rasyonları % 17,2 ham protein ve 2800 kcal/kg metabolize olabilir enerji içerecek şekilde düzenlenmiştir. Deneme gruplarına sırasıyla % 0.5, 1, 1.5 düzeylerinde organik asit ilavesi yapılmıştır. Araştırma 120 gün sürdürülmüştür. Araştırmada hayvanların günlük tüketebilecekleri miktarda yem sürekli olarak yemliklerde bulundurulmak suretiyle ad libitum olarak beslenmiştir. Denemenin sonunda hayvanlar kesilerek herbir deneme grubundan seçilen 9 hayvandan alınan ince bağırsak içeriklerinde pH, toplam aerobik bakteri, toplam mantar ve E.Coli sayısı belirlenmiştir. Ayrıca ince bağırsak uzunluğu ve ağırlıkları ölçülmüştür. Verilerin istatistiksel analizi ve grupların ortalama değerleri arasındaki farklılığın önemliliği variyans analizi ve Krustal-Wallis analizi metodu ile gruplar arası farklılığın önemlilik derecesi ise Duncan testi ile belirlenmiştir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Rasyonlara organik asit ilavesinin yem pH’sında, ince bağırsak pH ve mikroflorası üzerinde önemli etkilere neden olduğu gözlendi. Araştırmada rasyon ve ince bağırsak pH’sının deneme gruplarında, kontrol grubuna kıyasla önemli derecede düştüğü belirlendi (p<0.001). İnce bağırsak mikroflorasında da istatistiki bakımdan önemli değişimler tespit edildi. Rasyonda artan organik asit miktarıyla paralel olarak aerob bakteri sayısı doodenumda düşüş, ileum ve jejenumda artış gösterdi. Mantar sayısının tüm deneme gruplarında varyasyon gösterdiği belirlendi. E.coli sayısında ise organik asit içeren deneme gruplarında önemli bir düşüş belirlendi (p<0.001). Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu sonuçlar göz önüne alındığında organik asitlerin antimikrobiyel aktivitelerinden yararlanılmak üzere yumurta tavuğu rasyonlarında başarıyla kullanılabileceği değerlendirildi. Yayınlanacağı yer: Acta Veterinaria (Beograd). (yayına sunuldu) *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 66 Projenin Adı: Farklı Enerji ve Protein İçeren Yemlerin Rumen Protozoaları Üzerine Etkisi Projenin Niteliği Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Gültekin YILDIZ*, İlksin PİŞKİN, Derya YEŞİLBAĞ, Şakir D TUNCER, Nesrin SULU Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri 2002-2003 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı AÜ Araştırma Fonu ( Proje no: 98.10.00.03) Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları ABD Deneme Ünitesi. Projenin amacı: Bu çalışmada farklı enerji ve protein içeren 6 değişik koyun rasyonunun rumen sıvısı parametreleri ile rumen protozoaları üzerine etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Deneme AÜ Veteriner Fakültesi Deneme Ünitesinde bireysel bölmelerde bulunan 60 kg canlı ağırlığındaki 2.5 yaşındaki 6 adet Merinos ırkı koyunla yürütülmüştür. Koyunlara düşük, normal ve yüksek düzeyde enerji ve protein içeren rasyonlar hazırlanmıştır. I. deneme grubu; enerji ve protein düzeyi normal, II. deneme grubu; normal protein- düşük enerji düzeyi, III. deneme grubu; düşük protein- normal enerji düzeyi, IV. deneme grubu; yüsek protein- normal enerji düzeyi, V. deneme grubu; normal protein- yüksek enerji düzeyi ve VI. deneme grubu; V. deneme grubuna 0.01 g/gün bikarbonat ilavesi yapılmıştır. Hayvanlar günde iki öğün (900-1630) olacak şekilde yeterli miktarlarda beslenmişlerdir. Su ad libitum olarak verilmiştir.6x6 latin kare tekniği kullanılmıştır. Denemede 10 günlük yemleme periyodunun son ikinci gününde, yemlemeden sonraki 0, 2. ve 4. saatlerde alınan rumen sıvısında pH, amonyak, buffer kapasitesi ve üre bakılmıştır. Ayrıca Ogimoto ve Imai tarafından belirlenen method kullanılarak Fuch Rosenthal ışık mikroskobu ile rumen sıvısında bulunan rumen protozoaların miktar ve identifikasyonu yapılmıştır. Verilerin istatistiksel analizi ve grupların ortalama değerleri arasındaki farklılığın önemliliği variyans analiz metodu ile gruplar arası farklılığın önemlilik derecesi ise LSD testi ile belirlenmiştir. Zamana bağlı farklılığın kontrolünde ise no-parametrik K-testi kullanılmıştır. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırma sonunda rumen sıvısı pH’sının yemleme öncesinde yüksek olduğu yemleme sonrası 2. ve 4. saatlerde ise pH’nın yavaşça düştüğü tespit edilmiştir. Bu düşüş ilk beş grupta istatistiksel farklılık oluştururken altıncı grupta (bikarbonatlı) bir farklılık oluşturmamıştır. En düşük pH II. deneme grubunda (karbonhidratça zengin) en yüksek pH değeri ise IV. deneme grubunda (yüksek protein içerikli) belirlenmiştir. Beşinci ve altıncı deneme grubu aynı yemi içermelerine rağmen yemlemeden sonraki 4 saatte rumen sıvısı pH değeri altıncı deneme grubunda daha yüksek bulunmuştur. Bu sonuç bikarbonat ilavesinden kaynaklanabilir. Amonyak düzeyi (ppm) en yüksek III. deneme grubunda yemlemeden sonraki 2 ve 4 saatlerde ortaya çıkmıştır. Rumen üre değeri yemlemeden sonraki ikinci saatte 6. ve 4. deneme gruplarında sayısal bir artışa neden olmuştur. Rumen sıvısında toplam buffer kapasitesi değeri yemlemeden önce 4.7 deneme grubunda diğer deneme gruplarından önemli düzeyde (p<0.05) düşük bulunmuştur. Fakat buffer kapasitesi yemlemeden sonraki ikinci saatte 2. ve 6. deneme gruplarında diğer deneme gruplarından önemli düzeyde (p<0.05) yüksek ve yemlemeden sonraki dördüncü saatte ise 1. ve 4. deneme gruplarında diğer deneme gruplarından daha düşük düzeyde tespit edilmiştir. Rumen sıvısındaki protozoa sayısında deneme grupları arasında önemli bir farklılık gözlenmemiştir. Protozoan sayısı yemin içeriği, tükrük sekresyonu ve tüketilen su miktarı ile değişiklik gösterebilmektedir. Rumen sıvısındaki toplam protozoanların içinde Holotrich türleri Oligotrich türlerinden daha düşük miktarlarda bulunmuştur. Oligotrich türlerinden Entodinium grubuna ait E. minimum en başta olmak üzere E. caudatum rumuen sıvısında en fazla miktarda bulunan prozoanlar olmuştur. 67 Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Araştırma sonunda rumen sıvısındaki protozoanların rasyon içeriğine, örnekleme zamanına, iklim şartlarına, ortam koşullarına ve uygulanan metoda göre değişiklik gösterdiği belirlenmiştir. Özellikle rasyonun protein ve enerji düzeyi rumen protozoanların tür ve sayısı üzerinde önemli etkiler oluşturmuştur Yayınlandığı yer: Proceedings ESVCN 2004. 8 th International Conference of ESVCN. September 23-25, 2004. Budapest-HUNGARY (Poster-Tam Basım) *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 68 Projenin Adı: Yaşlı Yumurta Tavuğu Rasyonlarına İlave Edilen Borik Asitin Yumurta Verimi, Yumurta Kabuğu Kalitesi ve Bazı Serum Parametreleri Üzerine Etkisi Projenin Niteliği Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Mustafa EREN*, Derya YEŞİLBAĞ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri 13.12.2004-1.03.2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve Hayvansal Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin amacı: Yumurta kabuğu kalitesi, yumurtacı işletmelerde özellikle de yumurtlama periyodunun son dönemlerinde kabuk kalitesinde meydana gelen azalmalar nedeniyle önemli bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle yumurta kabuk kalitesinin iyileştirilmesi amacıyla birçok çalışma yapılmakta olup bu çalışmaların çoğu Ca, P gibi makro mineraller üzerinde yoğunlaşmaktadır. Yapılan araştırmayla iz minerallerden olan Bor (B)’un yaşlı yumurta tavuğu rasyonlarına ilavesiyle yumurta verimi ve yumurta kabuğu kalitesi parametreleri (yumurta kabuk kalınlığı ve yumurta kırılma mukavemeti) üzerine olan etkileri incelenmiştir Materyal ve Yöntem: Çalışma Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezinde yumurta tavuğu kümesinde bulunan toplam 100 adet 60 haftalık yaştaki yumurtacı tavuklar (Hyline Brown) ile yürütülmüştür. Deneme 1 kontrol ve 3 deneme grubundan oluşmuştur. Deneme gruplarına sırasıyla 25 mg/kg (I deneme grubu), 50 mg/kg (II. deneme grubu) ve 100 mg/kg (III. deneme grubu) borik asit ilavesi yapılmıştır. Deneme hayvanları % 16.75 ham protein ve 2750 kcal/kg ME içeren rasyonlarla beslenmişlerdir. Araştırma 75 gün sürdürülmüştür. Araştırmadaki hayvanlar günlük tüketebilecekleri miktarda yem sürekli olarak yemliklerde bulundurulmak suretiyle ad libitum olarak beslenmişlerdir. Araştırmada canlı ağırlık, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı ve yumurta verimi değerleri ile yumurta kalite parametre değerleri (yumurta kabuk kalınlığı ve yumurta kırılma mukavemeti) belirlenmiştir. Araştırma sonunda her bir deneme grubundan seçilen 5 tavuktan alınan kan örneklerinden elde edilen serumlarda kalsiyum, fosfor ve magnezyum düzeyleri belirlenmiştir. Verilerin istatistiksel analizi ve grupların ortalama değerleri arasındaki farklılığın önemliliği variyans analiz metodu ile gruplar arası farklılığın önemlilik derecesi ise Duncan testi ile belirlenmiştir. İstatistiki analizler SPSS 10.0 (İnc., Chicago, II, USA) programı ile yapılmıştır. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırma sonunda rasyona 25, 50 ve 100 mg/kg düzeylerinde borik asit ilavesi yem tüketiminde önemli (p< 0.01) artışlara neden olurken yemden yararlanma oranı ve yumurta veriminde önemli bir etkiye neden olmamıştır. Ortalama yumurta ağırlığı deneme gruplarında, artan borik asit miktarıyla paralel olarak önemli (p<0.01) artışlar göstermiştir. Kırık yumurta oranında deneme gruplarında kontrole kıyasla önemli (p<0.05) düşüşler tespit edilmiştir. Yumurta kabuğu kalite kriterlerinden olan yumurta kabuk kalınlığı ile yumurta kırılma mukavemeti deneme gruplarında istatistiki açıdan (p<0.001) önemli artışlar göstermiştir. Elde edilen serum örneklerinden yapılan biyokimyasal analizlerde serum Mg düzeyi deneme gruplarında önemli (p<0.01) artışlar gösterirken diğer serum parametrelerinde (Ca ve P) herhangi bir etkiye neden olmamıştır. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Yaşlı yumurta tavuğu rasyonlarına 25, 50 ve 100 ppm düzeylerine ilave edilen borik asit yumurta kabuğu kalitesinde belirgin iyileşmelere neden olmuştur. Böylece pratikte de özellikle stres koşullarında ve yaşı ilerleyen tavuklarda kabuk kalitesini iyileştirmek amacıyla yumurta tavuğu rasyonlarına borik asit ilavesi yapılabilir. 69 Yayınlanacağı yer: J of Animal Physiology and Animal Nutrition. (yayına sunuldu) *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 70 Projenin Adı: Bıldırcın Besisinde Organik Asit Karışımının Kullanımı Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Derya YEŞİLBAĞ* Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve Hayvansal Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin amacı: Bu araştırma bıldrcın (Pharaoh) rasyonlarına % 0.2, 0.4 ve 0.6 düzeylerinde ilave edilen organik asit ve tuzunun canlı ağırlık, canlı ağırlık artışı, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı, karkas randımanı ve iç organ ağırlıklarına olan etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır Materyal ve Yöntem: Çalışma Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezinde bulunan toplam 480 adet günlük yaşta Pharaoh (Coturnix Coturnix Coturnix) bıldırcın civciv kullanılarak yürütülmüştür. Araştırma her biri 120 bıldırcından oluşan 1 kontrol ve 3 deneme grubu olmak üzere toplam 4 grup halinde yürütülmüştür. Üç haftalık yaşta cinsiyet ayrımı yapılarak 226 adet dişi bıldırcınla çalışmaya devam edilmiştir. Araştırmada ortalama 3020 kcal /kg metabolize olabilir enerji (ME) ve % 22 ham protein içeren rasyon kullanılmıştır. Denemede kontrol grubundaki hayvanlar temel rasyonla, deneme grubundaki hayvanlar ise temel rasyona sırasıyla % 0.2 (grupI), % 0.4 (grupII) ve % 0.6 (grupIII) organik asit karması ilave edilmiş rasyonla beslenmişlerdir. Organik asit karması ticari bir firmadan temin edilmiş olup formik asit, propiyonik asit ve bu iki asitin amonyum tuzunun karışımından oluşmuştur. Hayvanlara yem ad libitum verilmiştir. Gün ışığı ile birlikte toplam 24 saat aydınlatma uygulanmıştır. Kafeslerin ısıtıcıları, civcivler 14 günlük yaşa gelinceye kadar çalıştırılmıştır. Araştırma 35 gün sürdürülmüştür. Bıldırcınlar 0, 7, 14, 21, 28 ve 35. günlük yaşlarda tek tek tartılarak canlı ağırlık ve canlı ağırlık artış değerleri bulunmuştur. Her alt grubun yem tüketim değerleri aynı günlerde yapılan tartımlarla tespit edilmiştir. Yemden yararlanma oranları, bir kilogram canlı ağırlık artışı için tüketilen yem miktarları olarak hesaplanmıştır. Her alt gruptan on beşer dişi hayvan rastgele seçilerek tartılmıştır. Hayvanlar aç bırakılmadan kesime alınmış ve ıslak yolmaya tabi tutulmuştur. Ayaklar kesilip iç organlar çıkartılarak karkaslar temizlenmiştir. Karkaslar + 4 C0 ’de 18 saat bekletildikten sonra tartılarak soğuk karkas ağırlıkları belirlenmiştir. Soğuk karkas ağırlıkları kesim öncesi ağırlığa bölünerek soğuk karkas randımanı belirlenmiştir. Verilerin istatistiksel analizi ve grupların ortalama değerleri arasındaki farklılığın önemliliği variyans analiz metodu ile gruplar arası farklılığın önemlilik derecesi ise Duncan testi ile belirlenmiştir. İstatistiki analizler SPSS 10.0 (İnc., Chicago, II, USA) programı ile yapılmıştır. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Bıldırcın rasyonlarına % 0.2, 0.4 ve 0.6 düzeyinde organik asit ilavesi, 35 günlük araştırma sonunda canlı ağırlık ve canlı ağırlık artışında istatistiki açıdan önemli (p>0.05) farklılık oluşturmamıştır. Araştırmanın 14. gününde yapılan tartımda bileşiminde % 0.6 organik asit karması içeren III. deneme grubunun canlı ağırlığı en yüksek olarak tespit edilmiş olup istatistik açıdan da önemli bulunmuştur. Denemenin 21. gününde de en yüksek canlı ağırlık kontrol grubunda görülmüştür. Araştırma süresince en fazla canlı ağırlık artışı kontrol grubunda oluşmuştur. Bununla birlikte bıldırcın rasyonlarına organik asit karması ilavesi bu parametrelerde olumsuz bir etki oluşturmamıştır. Araştırmada toplam yem tüketiminin rasyonlarda organik asit karması miktarı arttıkça azaldığı ve bu azalmanın istatistiksel bir önem taşıdığı (p<0.01) görülmektedir Bıldırcınlarla yapılan 35 günlük araştırma sonunda bir kg canlı ağırlık artışı için tüketilen yem miktarı, kontrol grubu, I, II ve II deneme gruplarında sırasıyla 3.15, 2.92, 2.90 ve 3.10 olarak bulunup, gruplar arasındaki farkın istatistiki açıdan önem taşımadığı görülmüştür. Bu değerlere göre deneme grupları kontrol grubuna göre bir kg canlı ağırlık artışı için daha az yem tüketmişlerdir. Rasyonlara % 0.2, 0.4 71 ve 0.6 düzeyinde organik asit karması ilavesi, otuz beş günlük yaşta kesilen dişi bıldırcınların karkas ağırlıkları (p<0.01) ve karkas randımanları (p<0.05) yönünden istatistiksel bir farklılık oluşturmuştur. Karkas ağırlıkları ve karkas randımanı verileri deneme gruplarında kontrol grubuna kıyasla düşüşler göstermiştir. Bu çalışmada belirtilen parametrelerdeki önemli düşüşler yem tüketimindeki azalmayla bağlantılı olabilir. Araştırma sonunda bıldırcınların iç organ ağırlıkları ( kalp ve karaciğer) yönünden kontrol ve deneme grupları arasında istatistiksel açıdan önemli (p>0.05) bir farklılığın oluşmadığı belirlenmiştir. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu çalışmada bıldırcın rasyonlarına %0.2, 0.4 ve 0.6 düzeylerinde ilave edilen organik asit karmasının performans parametrelerinde etkili olmadığı belirtilmiştir. Fakat organik asit ilavesinin olumsuz etkisi de görülmemiştir. Organik asit gibi katkı maddelerinin olumlu etkileri özellikle olumsuz çevre şartlarında daha çok ortaya çıkmaktadır. Yayınlanacağı yer: The Journal of The Faculty of Veterinary Medicine University of Ankara (yayına sunuldu) *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 72 Projenin Adı: Sıkışıklık Stresi Altındaki Etlik Piliçlerin İçme Suyuna Katılan L-Karnitin, Kolin, Sorbitol ve Enginar Ekstraktı Kombinasyonunun (Hepabial Carnitine®) Besi Performansı Üzerine Etkisi Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Gülay DENİZ*, İsmet TÜRKMEN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 15.03.2003-15.09.2003 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: CEVA DİF İLAÇ A.Ş., Finansal destek, 3000 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve Hayvansal Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin amacı: Bu çalışma; etlik piliçlerde strese yol açan sıkışıklık durumlarında; içme suyuna Lkarnitin, kolin, sorbitol ve enginar ekstraktı kombinasyonu içeren Hepabial Carnitine® katılmasının, etlik piliçlerin besi performansı üzerine etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Materyal ve Yöntem: Araştırmada toplam 270 adet günlük yaşta erkek Avian Farm etlik civciv kullanılmış ve civcivler metrekarede 18 civciv olacak şekilde kontrol ve sıkışıklık grubu olmak üzere 2 temel gruba rasgele dağıtılmıştır. Ayrıca temel grupların her biri eşit sayıda hayvan içeren beşer tekrar grubuna ayrılmıştır. Araştırmada bütün gruplara standart broyler yemleri ad libitum olarak verilmiştir. Kontrol grubunun içme suyuna her hangi bir katkı yapılmazken sıkışıklık grubunun içme suyuna, sıkışıklığın oluştuğu 35. günden (toplam canlı ağırlık m2’de 30 kg’ın üzerine çıktığında) kesime kadar 1ml/lt düzeyinde Hepabial Carnitine® katılmıştır. Araştırma 42 gün sürdürülmüştür. Araştırmanın başlangıcında, 35 ve 42. günlerinde hayvanlar tek tek tartılarak grupların ortalama canlı ağırlık değerleri bulunmuştur. Gruplara ait yem tüketimleri ve canlı ağırlık artışı değerleri araştırmanın son haftası (içme suyuna Hepabial Carnitine®’in katıldığı 35-42. günler arasında) belirlenmiş olup, yemden yararlanma ise tüketilen yemin kazanılan canlı ağırlığa bölünmesiyle hesaplanmıştır. Karkasların tartımı; kesim, tüy yolma ve iç temizleme işleminden sonra gerçekleştirilmiştir. Sıcak karkas randımanı; grubun besi sonu canlı ağırlığının, sıcak karkas ağırlığına oranlanmasıyla hesaplanmıştır. Araştırma verilerinin istatistik değerlendirmesi SPSS isimli bilgisayar programında Ttest’i ile yapılmıştır. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırmanın sonunda; sıkışıklık grubunun canlı ağırlık, canlı ağırlık artışı ve yem tüketiminde kontrol grubuna göre istatistik öneme sahip bir fark oluşmamıştır. Hepabial Carnitine® katkısi ile sıkışıklık grubunun yemden yararlanma oranı ve sıcak karkas ağırlığında önemli düzeyde (p<0.05) iyileşme saptanmıştır. Sıcak karkas randımanı ve mortalite bakımından gruplar arasında istatistik öneme sahip bir fark oluşmamıştır. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Sahada her birim kümes alanından daha fazla ekonomik kazanç sağlamak için m2’ye standartların üzerinde hayvan konulması oldukça yaygın bir uygulamadır. Ancak sıkışıklık stresi hayvanların performansını olumsuz yönde etkilemektir. Bu araştırmadan elde edilen sonuçlar; sıkışıklığın oluştuğu dönemlerde içme suyuna L-karnitin, kolin, sorbitol ve enginar ekstraktı kombinasyonu katılmasının broylerlerde besi performansını iyileştireceğini ayrıca bu kombinasyonu alan broylerlerin çeşitli stres faktörleri ile daha iyi başa çıkabileceklerini ortaya koymuştur. Yayınlandığı Yer: Revue Méd. Vét. Dergisinde yayına kabul edilmiştir. *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 73 Projenin Adı: Koyunlarda rumende nişasta ve protein yıkılabilirliklerinin senkronize edilmesinin; rumen fermantasyonuna, besinlerin kullanımına ve toplam besin maddesi sindirilebilirliğine etkisi Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: İ.İsmet TÜRKMEN*, Hakan BİRİCİK, Gulay DENİZ, Bulent Haluk GÜLMEZ, Hıdır GENÇOĞLU, Birgul BOZAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 1.06.2003 – 5.07.2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı ve Hayvansal Üretim Uygulama ve araştırma Merkezi Projenin amacı: Farklı rumen nişasta ve ham protein yıkılabilirliklerine sahip rasyonların rumen fermantasyonu, besin maddelerinin kullanımı ve toplam sindirilebilirlik üzerine olan etkisi incelenmiştir. Materyal ve Yöntem: Çalışma Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezi, Koyunculuk ünitesinde rumen kanülü açılmış 4 erkek kıvırcık koyun üzerinde gerçekleştirilmiştir. Denemede rasyonlar; yavaş yıkılabilir nişasta, yavaş yıkılabilir protein; yavaş yıkılabilir nişasta, hızlı yıkılabilir protein; hızlı yıkılabilir nişasta, hızlı yıkılabilir protein ve hızlı yıkılabilir nişasta, yavaş yıkılabilir protein özellikte oluşturulmuştur. Ayrıca rasyonlar rumende farklı yıkılabilirlik özelliklerinin yanısıra isonitrojenik ve isokalorik olarak hazırlanmıştır. Hazırlanan rasyonlar kanüllü koyunlara 4x4 latin kare düzeninde, iki öğünde, ad-libutum olarak verilmiştir. Koyunlardan alınan rumen sıvısı örneklerinden rumen pH, amonyak azotu ve uçucu yağ asitleri bakımından ölçümler yapılmıştır. Hazırlanan rasyonların insitu rumen ve total sindirilebilirlikleri belirlenmiştir. Araştırma sonunda elde edilen veriler uygun istatistik programları kullanılarak değerlendirilmiştir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırma sonunda, kuru madde tüketimi ile kuru madde, ornagik madde, nişasta, ham protein, NDF ve ADF’nin rumen ve toplam sindirilebilirlikleri nişasta ve protein yıkılabilirliklerinden etkilenmemiştir. Ancak rumen pH’sı, propiyonik asit miktarı ile asetik asit propiyonik asit oranı hızlı sindirilebilir nişasta içeren rasyonları yiyen koyunlarda diğer rasyonlara göre daha düşük bulunmuştur. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Rumen fermantasyonuna nişasta yıkılabilirliğinin protein yıkılabilirliğinden daha çok etkileyebileceği kanısına varılmıştır. Yayınlandığı yer: Italian Journal of Animal Science, vol.5, 215-227, 2006.Yayınlandı *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 74 1.3.3.2. Zootekni Anabilim Dalı Projenin Adı: Sıcak Stresinin Farklı Ağırlıktaki Besi Danalarının Davranışları Üzerine Etkisi. Projenin Niteliği: Bağımsız Araştırma Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Serdal DİKMEN*, Abdülkadir ORMAN, Hakan ÜSTÜNER, Mustafa OĞAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 15.06.2006-31.07.2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezi Sığırcılık Ünitesi Projenin Amacı: Farklı yaş ve ağırlıktaki besi danalarının yüksek düzeyde sıcak stresine maruz kaldıkları durumlarda besi performansı ve ısı düzenleme davranışlarının tespiti amacıyla yapılmıştır. Materyal ve Yöntem: Holstein ırkı 40 baş besi danası mevcut besi padoklarında 45 gün süreyle haftada iki kez, sabah 06:00 ile 24:00 arasında gözlemlenmiştir. Gözlem saatleri; 06:00, 10:00, 13:00, 16:00, 20:00 ve 23:00 boyunca besi danalarının davranışları 10 dakikada bir anlık gözlem şeklinde ve bir saat boyunca 7 gözlem yapılmıştır. Gözlem saatlerinde yem yeme, su içme, ruminasyon, ayakta durma, dinlenme, yürüme ve diğer (ürinasyon, defekasyon) hareketleri kaydedilmiştir. Çalışma süresince çevre sıcaklığı dijital termometre ile kontrol edilecek ve elde edilen değerlerden günlük sıcaklık-nem indeksi (THI) hesaplanmıştır. Elde edilen davranış verileri, düşük ve yüksek canlı ağırlıktaki danaların sıcak stresine karşı davranış değişikliklerini belirlemede kullanılmıştır. Yedi gözlemden elde edilen veriler sayı ve frekans değerleri göz önüne alınarak Ki-kare testi ile (JMP 5.1) analiz edilmiştir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar Çalışma verileri değerlendirme aşamasındadır. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Yayınlandığı Yer: *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 75 Projenin Adı: Sıcak Koşullarda Yetiştirilen İvesi Erkek Kuzularda Kırkımın Hayvan Davranışları ve Besi Performansına Etkisi. Projenin Niteliği: Bağımsız Araştırma Proje Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırıcılar: Serdal DİKMEN*, Abdülkadir ORMAN, Hakan ÜSTÜNER, Mustafa OĞAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 01.06.2006-31.07.2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):U.Ü. Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezi Koyunculuk Ünitesi Projenin Amacı: Koyunlarda vücudu örten yapağı ve yapağının ırklar arası farklılığıyla sıcak stresine maruz kalma süreleri ile verdikleri tepkiler ve davranışlar çeşitlidir. Bu çalışmada sıcak yaz aylarında besiye alınan İvesi ırkı erkek kuzularda kırkımın davranış değişiklikleri ile besi performansına etkisinin incelenmesi amacıyla yürütülmüştür. Materyal ve Yöntem: 26 baş İvesi erkek kuzu benzer canlı ağırlıkta, rastgele 2 gruba ayrılarak gruplardan birisi kırkılmış, diğer gruptaki kuzular ise kırkılmadan 2 ay süreyle besiye alınmıştır. Gruplardaki hayvanların günlük yem tüketimleri kaydedilerek ağıl içinde besiye alınan erkek kuzular haftada iki gün; 06:00, 10:00, 13:00, 16:00, 20:00 ve 23:00 saatlerinde davranışlar yönünden gözlenmiştir. Davranış gözlemleri 1, 10, 20, 30, 40, 50 ve 60 dakikalarda anlık gözlem olarak 7 kez yapılmıştır. Gözlem saatlerinde yem yeme, su içme, ruminasyon, ayakta durma, dinlenme, yürüme ve diğer (ürinasyon, defekasyon) hareketler kaydedilmiştir. Kuzular 15 günde bir tartılarak günlük canlı ağırlık artışları ve yemden yararlanma oranları hesaplanmıştır. Sıcak koşullarda besiye alınan İvesi erkek kuzuların kırkım yapılan ve yapılmayan gruplardaki davranışları karşılaştırılmıştır. Parametrik olmayan ve yedi gözlem zamanında alınan davranış verileri Ki-Kare (JMP 5.1) ile analiz edilmiştir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Çalışma verileri değerlendirme aşamasındadır. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Yayınlandığı Yer: *Haberleşme Adresi : Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı, 16059 Görükle Kampüsü, Bursa e-mail: [email protected] 76 2- ZİRAAT FAKÜLTESİ 2.1. YENİ TEKLİF ARAŞTIRMA PROJELERİ Fakültemiz bölümlerinde 2006 yılında toplam olarak 13 adet araştırma projesi teklif edilmiştir. Bölümlere göre araştırma sayıları aşağıdaki tabloda özet olarak verilmiştir. BÖLÜM ADI ARAŞTIRMA SAYISI Bahçe Bitkileri Bölümü 2 Bitki Koruma Bölümü - Gıda Mühendisliği Bölümü - Tarım Ekonomisi Bölümü - Tarım Makinaları Bölümü - Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü - Tarla Bitkileri Bölümü 7 Toprak Bölümü - Zootekni Bölümü 4 TOPLAM 77 13 2.1.1. BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ 2.2.1.1. Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı Projenin Adı: Yerli ve yabancı bazı kiraz çeşitlerinin AFLP ve SSR moleküler markırları kullanılarak tanımlanması Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama ): Araştırma Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Hatice GÜLEN*, Atilla ERİŞ, Ahmet İPEK, Masum BURAK Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2006-2008 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu, 30 000 YTL. Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü., Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü, Moleküler Biyoloji Laboratuvarı Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Bu çalışma, ülkemizde özellikle dış satıma yönelik olarak yapılan kiraz yetiştiriciliğinde kullanılan çeşitlerin moleküler markırlarla tanımlanması amacıyla planlanmıştır. İsmine doğru çeşitlerle bahçelerin kurularak ülkemizde yaşanan kiraz çeşit karmaşasının çözümlenmesinin yanısıra, üretimde standartlaşmayı sağlayacaktır. Bu çalışmadan elde edilecek sonuçlar bir taraftan yerli kiraz çeşitlerimizin uluslararası boyutta tescil edilmesine; diğer taraftan da yeni çeşitlerin ıslahına büyük katkılar sağlayacaktır. Materyal ve Yöntem: Kiraz bitkisinin DNA’ları genç kiraz yapraklarından izole edilecektir. DNA öğütülmüş yaprak örneklerinden Fütherer ve ark (1995)’nın tanımladığı CTAB metoduna göre çıkarılacaktır. DNA’ların konsantrasyonu spektrofotometre kullanılarak belirlenecektir. AFLP analizi Vos ve ark (1995)’na göre AFLP analiz kiti I kullanılarak yapılacaktır. Veriler AFLP markörünün bir bitkide varlığına ya da yokluğuna göre “1” ya da “0” değerleri verilerek toplanacak ve buna göre dendrogram çıkarılacaktır. SSR analizi polimorfik primerler ile tavsiye edilen reaksiyon şartları kullanılarak yapılacaktır. Veriler, eğer markır homozigot ise allele bağlı olarak “a” ya da “d” değeri verilecek eğer markör heterozigot ise “h” değeri verilerek toplanacaktır. Projeden Beklenen Yararlar: Bu çalışmadan elde edilecek sonuçlar bir taraftan yerli kiraz çeşitlerimizin uluslararası boyutta tescil edilmesine; diğer taraftan da yeni çeşitlerin ıslahına büyük katkılar sağlayacaktır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 78 Projenin Adı: Marmara Bölgesinde Yetiştirilen Zeytin Çeşitlerinin DNA Parmak İzlerinin Moleküler Markırlar Kullanılarak Belirlenmesi Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama ): Araştırma Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Erdoğan BARUT, Hatice GÜLEN, Ahmet İPEK Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2006, 18 ay Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli: Marmara Birlik Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü Projenin Amacı ( 10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Bu çalışmada, Bursa’da en yoğun bir şekilde zeytin yetiştiriciliğinin yapıldığı 4 ayrı bölgede yetiştirilen değişik zeytin çeşitlerinin moleküler markırlar kullanılarak genetik olarak tanımlanması, tescili ve ilerde ıslah çalışmalarında bitki materyali olarak kullanılabilirliğinin gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. Materyal ve Yöntem: Araştırma 2006-2007 yıllarında Bursa’da en fazla zeytin yetiştiriciliğinin yapıldığı 4 ayrı bölgede (Mudanya, Gemlik, İznik, Orhangazi) yetiştirilen değişik zeytin çeşitlerinin (Gemlik, samanlı, Çelebi, Karamürselsu, Edinciksu) kullanılarak gerçekleştirilecektir. DNA parmak izlerinin çıkarılması SSR moleküler markırları kullanılarak yapilacaktir. Projeden Beklenen Yararlar: Bursa’da yetiştirilen zeytin çeşitlerinin genetik haritası net bir şekilde ortaya konulacaktır. Bursa’da yetiştirilen zeytinlerin DNA parmak izlerinin çıkarılması bu çeşitlerin ülkemiz tarafından tescil edilmesinde kullanılabilecektir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 79 2.1.2. BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ 2.1.2.1. Fitopatoloji Ana Bilim Dalı 2.1.3. GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2.1.3.1. Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı 2.1.4. TARIM EKONOMİSİ BÖLÜMÜ 2.1.4.1. Tarım İşletmeciliği Ana Bilim Dalı 2.1.4.2. Taıım Politikası Ana Bilim Dalı 2.1.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ 2.1.5.1. Tarım Makinaları Ana Bilim Dalı 2.1.6. TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA BÖLÜMÜ 2.1.6.1. Tarımsal Yapılar ve Sulama Ana Bilim Dalı 80 2.1.7. TARLA BİTKİLERİ BÖLÜMÜ 2.1.7.1. Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı Projenin Adı: Çim Alanlarda Değişik Tarımsal Uygulamaların Bitki Gelişimi ve Çim Kalitesine Etkileri Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Bağımsız Araştırma Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Esvet AÇIKGÖZ*, Uğur BİLGİLİ, Senih YAZGAN, BURAK Nazmi CANDOĞAN, Nabi Alper KUMRAL Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2006-2009 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: TÜBİTAK Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin Amacı: Sunulan bu projede, başarılı bir çim alan tesisi ve bakımı için gerekli agronomik uygulamaların tespit edilmesi ile birlikte bölge için yeni bazı türlerin incelenmesi amacı ile hazırlanmıştır. Proje kapsamında altı farklı araştırma konusu birlikte yürütülecektir. Bu proje alt başlıkları sırası ile: a) Çabuk yarayışlı ve yavaş yarayışlı azot kaynaklarının, çim karışımlarında bitki gelişimi ve çim kalitesi üzerine olan etkileri, b) Sulama seviyelerinin ve azot dozlarının çim kalitesi üzerine etkileri, c) Organik ve kimyasal gübrelerin çim bitkilerinde bitki gelişimi ve çim kalitesi üzerine etkileri, d) Kuzey Amerika’nın yerli bitkisi olan ve daha az bakım gerektiren alanlarda kullanılan Mandaotu’nun [Buchloe dactyloides (Nutt) Engelm] çim bitkisi olarak kullanılma olanakları, e) Serin, gölge ve nemli alanları seven, ancak yavaş gelişen ve oldukça koyu yeşil renge sahip olan karaçimin (Ophiopogon japonicus) güneşli alanlarda ve kısıtlı sulama koşullarında bir çim alan bitkisi olarak kullanılma olanakları, f) Çim bitkilerinde büyük tahribat yapan teke böceğine (Dorcadion pseudopreissi) çim türlerinin dayanıklılıklarının belirlenmesi. Denemeler Uludağ Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Merkezinde yürütülecektir. Gerekli altyapının kurulmasının ardından, denemelerin 2005 sonbaharı veya 2006 ilkbaharında kurulması ve 3 yıl içerisinde tamamlanması planlanmaktadır. Projeden Beklenen Yararlar:- *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 81 Projenin Adı: Çeşitli Sarı Kantaron (Hypericum perforatum L.) Klonlarının Farklı Ekolojilerde (İzmir, Bursa) Tarımsal Karakterlerinin ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Nedime AZKAN*, Oya KAÇAR, Erdinç GÖKSU, Emine BAYRAM, Çiğdem SÖNMEZ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2007Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Z.F. Araştırma ve Uygulama Merkezi, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezi Projenin Amacı: Farklı ekolojilerde sarı kantaron klonlarının tarımsal karakterlerinin ve kalite özelliklerinin belirlenerek performanslarının ortaya çıkarılması bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Materyal ve Yöntem: Bu çalışmada Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü’nde daha önce yürütülen çalışmalarda hiperisin oranı ve verim bakımından ümitvar olarak belirlenen 1, 2, 5, 6, 7, 8, 10, 12, 16 nolu klonlar ile tescilli Topas çeşidi bitki materyalini oluşturmaktadır. Bu klonlardan köklendirmek üzere çelikler alınmıştır. Elde edilen bitkiler sıra arası 40 cm, sıra üzeri 20 cm olacak şekilde Nisan ayı içerisinde tarlaya şaşırtılacaktır. Dikim ile birlikte 3 kg saf N olacak şekilde 20-20-0 gübresi verilecektir. Diğer yıllarda her biçimden sonra dekara 3 kg saf N hesabı ile 2020-0 gübresi uygulanacaktır. Denemede bitki boyu (cm), yeşil herba verimi (kg/da), üst yeşil ve alt yeşil herba verimleri (kg/da), drog herba verimi (kg/da), üst ve alt drog herba verimleri (kg/da), kuru madde oranı (%) ile hiperisin oranları (%) belirlenecektir. Projeden Beklenen Yararlar: Daha önce ümitvar olarak belirlenmiş ve seçilmiş bitkilerin farklı ekolojilerde performanslarının ortaya çıkarılması sağlanacak ve ıslahı için adım atılmış olunacaktır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 82 Projenin Adı: Kolza ve Yağ Şalgamında Çeşitler Arası Melezlemeler Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Esvet AÇIKGÖZ*, A.Tanju GÖKSOY, Mehmet SİNCİK, Elif SÖZEN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2006-2009 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer: U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin Amacı: Kolza ve yağ şalgamında çeşitler arası melezleme yoluyla yeni hatlar elde etmek ve bu hatlardan ümitvar olanları seçerek seleksiyon ıslahı, sentetik çeşit ıslahı gibi yöntemleri kullanarak yeni yağlık ve yemlik kolza ve yağ şalgamı çeşitleri geliştirmektir. Materyal ve Yöntem: Proje kapsamında 10 adet kolza ve 10 adet yağ şalgamı çeşidi hem tarla hem de sera koşullarına ekilmiştir. İlkbahar aylarında bitkilerin çiçeklenmesi ile birlikte her iki türde de 10 x 10 yarı diallel melezleme yöntemine uygun olarak melezleme işlemlerine hem tarlada hem de serada başlanacaktır. Projeden Beklenen Yararlar: Ülkemizde henüz tescil edilmiş yerli bir kolza ve yağ şalgamı çeşidi bulunmamaktadır. Tescilli yabancı orjinli çeşitlerin sayısı da son derece sınırlıdır. Son yıllarda gerek bitkisel yağ ve biyodizel üretimi amacıyla, gerekse de yem bitkisi olarak bu bitkilere olan talep giderek artmaktadır. Bu çalışma, ülkemiz koşullarına uygun yeni kolza ve yağ şalgamı çeşitlerinin geliştirilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 83 Projenin Adı: Kolzada Sulama Miktarının Verim ve Kalite Özellikleri ile Su Kullanım Etkinliği Üzerine Etkileri Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: A. Tanju GÖKSOY*, Senih YAZGAN, Hakan BÜYÜKCANGAZ, Mehmet SİNCİK, Çiğdem DEMİRTAŞ, Burak Nazmi CANDOĞAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2006-2008 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer: U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin Amacı: Kolzada farklı su stresi ve sulama suyu seviyelerinin tane verimi ve verim komponentleri üzerine etkisinin belirlenmesi. Materyal ve Yöntem: Denemede materyal olarak Jetneuf kolza çeşidi kullanılmıştır. Deneme parselleri 2.4 x 6 = 14.4 m2 boyutlarında, 30 cm sıra arası mesafesinde 8 sıradan oluşmaktadır. Denemenin ilk yılı ekimleri 20.10.2006 tarihinde mibzerle yapılmıştır. Kolza bitkisinin farklı gelişme döneminde 5 farklı su stresi uygulanacak ve buna ilave olarak 5 farklı sulama suyu seviyesi kullanılacaktır. Projeden Beklenen Yararlar: Bu çalışma ile kolzada farklı su stresi ve sulama suyu seviyelerinin tane verimi ve verim komponentleri üzerine etkileri belirlenecektir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 84 Projenin Adı: Bursa Koşullarında Çok Yıllık Buğdaygil+Baklagil Karışımlarının Saptanması Üzerinde Bir Araştırma Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Necmettin ÇELİK*, Gamze BAYRAM, Emine BUDAKLI Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2006-2008 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:Projenin Yürütüleceği Yer (Birim): U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin Amacı: Bu araştırmada, Bursa koşullarında yapay meraların kurulmasında kullanılabilecek çok yıllık buğdaygil+baklagil yem bitkileri tür ve karışımlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Deneme, U.Ü.Ziraat Fakültesi Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi deneme alanında Tesadüf Blokları Deneme Desenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulacaktır. Araştırmada; kılçıksız brom, otlak ayrığı, domuz ayrığı gibi çok yıllık buğdaygil yem bitkileri ile çayır üçgülü, ak üçgül ve gazal boynuzu gibi çok yıllık baklagil yem bitkilerinin saf, ikili, üçlü, dörtlü, beşli ve altılı karışımları incelenecektir. Karışımlarda baklagil oranı %40, buğdaygil oranı ise %60 olarak yer alacaktır. Parsel büyüklüğü 5 m2 olarak belirlenmiştir. Saf ekimlerde bitkilerin çiçeklenme döneminde, karışım ekimlerinde ise baklagillerin çiçeklenme döneminde biçim işlemi yapılacaktır. Bitki boyu, yeşil ot verimi, kuru ot verimi, botanik kompozisyon, ham protein oranı ve verimi gibi özellikler belirlenecektir. Projeden Beklenen Yararlar: Bursa koşullarında bugüne kadar yürütülen araştırmalarda kış döneminde yetiştirilebilecek bir yıllık baklagil+buğdaygil karışımlarının saptanmasına yönelik araştırmalar sürdürülmüş olmasına karşılık, yapay mera oluşturmada kullanılabilecek çok yıllık yem bitkileri karışımları üzerinde yapılmış çok fazla araştırma bulunmamaktadır. Bu araştırma sonucunda ot verimi ve kalitesi yönünden çok yıllık baklagil yem bitkileri ile buğdaygil yem bitkilerinden elde edilen en uygun karışım belirlenebilecektir. Böylece bu karışımın kaliteli kaba yem açığının kapatılmasında bir alternatif olup olamayacağı konusunda da bilgi edinilebilecektir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 85 Projenin Adı: Farklı Tohum Miktarlarına Sahip İran Üçgülünün Değişik Sıra Aralıklarındaki Işık Tutum Etkinliği, Yaprak Alanı İndeksi, Ot Verimi, Tohum Verimi ve Yem Kalitesinin Belirlenmesi Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Necmettin ÇELİK*, Gamze BAYRAM, Emine BUDAKLI Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2006-2008 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin Amacı: Bu araştırmada, İran üçgülünde farklı sıra aralıkları ve tohum miktarlarının ot verimi, tohum verimi ve kalitesi üzerine etkilerinin incelenmesi hedeflenmiştir. Materyal ve Yöntem: Araştırma Bölünen bölünmüş parseller deneme desenine göre, 3 tekrarlamalı olarak kurulacaktır. Sıra aralıkları ana parsel, tohum miktarları ise alt parselleri oluşturacaktır. Denemede materyal olarak Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsünden temin edilen Demet-82 İran üçgülü çeşidi kullanılacaktır. Denemede 20, 30, 40 ve 50 cm sıra aralığı ve 1.5, 2, 2.5, 3 kg/da tohum miktarları uygulanacaktır. Her parsel 5 m uzunluğunda 4 sıradan oluşacaktır. Araştırmada, ışık tutum etkinliği, yaprak alan indeksi, bitki boyu, sap çapı, yaprakçık eni, boyu, yeşil ot verimi, kuru ot verimi, ham protein oranı ve ham protein verimi incelenecektir. Projeden Beklenen Yararlar: Bu araştırma sonunda, ülkemizde kaliteli kaba yem açığının kapatılmasında önemli bir kaynak olan yem bitkilerinden İran üçgülünde ot verimi ve kalitesi açısından uygun sıra aralığı belirlenebilecektir. Aynı zamanda tohum miktarının ot verimi, tohum verimi ve kalitesindeki etkileri incelenerek bunların yetiştiricilikte kullanımının mümkün olup olmadığı saptanabilecektir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 86 Projenin Adı: Silajlık Mısır (Zea mays L.)’da Bitki Yoğunluğu ve Farklı Miktarda Azot Uygulamalarının Stres Fizyolojisi, Verim ve Kalite Yönünden Değerlendirilmesi Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar. Necmettin ÇELİK*, Gamze BAYRAM, Emine BUDAKLI Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2006-2009 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: TOVAG 106O148, 54.000,00 YTL Projenin Yürütüleceği Yer (Birim): U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin Amacı: Sunulan bu projede; farklı azotlu gübre uygulamaları ile bitki yoğunluklarının Marmara Bölgesi’nde silajlık mısır üretiminde bitkinin fizyolojik özelliklerine etkilerinin belirlenmesi, bu uygulamaların fizyolojik özellikler üzerinden verim ve kalite üzerine etkilerinin araştırılması ve sonuçta pratiğe aktarılabilecek en uygun bitki yoğunluğu ve azotlu gübre dozunun belirlenmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Deneme, U.Ü.Ziraat Fakültesi Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi deneme alanında Tesadüf Blokları Bölünmüş Parseller Deneme Desenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulacaktır. Araştırmada bitki materyali olarak Sakarya Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün ıslah ettiği ADA-523 tek melez çeşidi kullanılacaktır. Araştırmada sıra aralığı 65 cm sabit olmak üzere beş farklı sıra üzeri mesafe ele alınarak 6.000, 10.000, 14.000, 18.000 ve 22.000 bitki/da ekim yoğunlukları kullanılacaktır. Denemede azotlu gübre olarak üre (% 46 N) kullanılacak olup 0, 10, 20, 30, ve 40 kg N/da dozları ele alınacaktır. Projeden Beklenen Yararlar: Bu projenin gerçekleştirilmesi ile birlikte artan bitki yoğunluğu ve azotun bitkinin fizyolojisi üzerindeki etkisinin ortaya konması ve yaşanan stresin bu özelliklerdeki değişime olumlu ve olumsuz tepkilerinin belirlenmesi mümkün olacaktır. Araştırma sonunda belirlenecek olan optimum bitki yoğunluğu ve azot dozunun pratik alana aktarılması ve yaygın bir şekilde kullanılması ile özellikle sulanabilir koşullarda silajlık mısır ekiminin yaygınlaştırılması, işletmelerin kaliteli kaba yem sorunlarının ekonomik bir şekilde çözümlenerek daha karlı ve verimli bir üretime olanak sağlanmış olacaktır. Ayrıca, optimum azot dozunun kullanılması, zaman zaman bilinçsizce kullanılan azotun neden olduğu çevre kirliliğinin önlenmesi açısından da önem taşımaktadır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 87 A.8. TOPRAK BÖLÜMÜ Toprak Ana Bilim Dalı 88 2.1.9. ZOOTEKNİ BÖLÜMÜ 2.1.9.1. Hayvan Yetiştirme ve Islahı Ana Bilim Dalı 2.1.9.2. Yemler ve Hayvan Besleme Ana Bilim Dalı Projenin Adı: Sıkıştırma Yoğunluğunun Mısır ve Sorgum Silajlarının Fermantasyon, Aerobik Stabilite ve Yem Değeri Özellikleri Üzerine Etkisi Projenin Niteliği: Bağımsız Araştırma Proje Yürütücüsü: İsmail FİLYA* Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2006-2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Projenin Amacı: Bu araştırma ile, sıkıştırma yoğunluğunun mısır ve sorgum silajlarının fermantasyon, aerobik stabilite ve yem değeri üzerindeki etkileri belirlenecektir. Materyal ve Yöntem: Araştırmanın silaj materyalini Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezi' nde yetiştirilen mısır (Zea mays L.) ve sorgum (Sorghum bicolor L.) bitkileri oluşturacaktır. Mısır hamur olum, sorgum ise süt olum döneminde hasat edilecektir. Materyaller hasattan hemen sonra yaklaşık 2.0 cm boyutunda parçalanarak, 1.5 lt’ lik ve yalnızca gaz çıkışına olanak tanıyan özel anaerobik kavanozlara (Weck, Wehr-Oflingen, Germany) silolanacaklardır. Her bitki için 4 farklı sıkıştırma yoğunluğu uygulanacaktır. Her uygulama 3 paralelden oluşacak ve silajlar 5 farklı dönemde (2., 4., 8., 15. ve 60. gün) açılacaklardır. Araştırmada 60’ ı mısır, 60’ ı sorgum olmak üzere toplam 120 kavanoz silaj yapılacak ve silajlar laboratuar koşullarında tutulacaklardır. Silolamanın 2., 4., 8., 15., ve 60. günlerinde açılacak silajların kimyasal ve mikrobiyolojik analizleri ile birlikte aerobik stabilite testleri ve in vitro organik madde sindirilebilirlikleri saptanacaktır. Projeden Beklenen Yararlar: Sıkıştırma yoğunluğu, silaj fermantasyonu üzerinde oldukça etkilidir. Nitekim sıkıştırma yoğunluğu hem siloya hava girişinin derinliğini belirlemekte hem de fermantasyon ve yemleme dönemlerinde silo içerisindeki hava hareketlerinin kontrol altına alınmasında etkili olmaktadır. Sıkıştırma yoğunluğunun silaj fermantasyonu üzerindeki etkileri konusunda dünyada yapılan araştırma sayısı oldukça sınırlıdır. Bu çalışma, ülkemizde bu konuda yapılacak olan ilk çalışmadır. Araştırmada, ülkemizde yapılan silajların % 80’ inin mısır silajı olması nedeniyle mısır ve özellikle son yıllarda yapımında büyük artış görülen sorgum bitkileri ile çalışılacaktır. Araştırma sonucunda hem sıkıştırma yoğunluğunun mısır ve sorgum silajlarının fermantasyon, aerobik stabilite ve yem değeri üzerindeki etkileri belirlenecek hem de ülkemizde yapılacak olan mısır ve sorgum silajları için optimum sıkıştırma yoğunluğu belirlenecektir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, e-mail: [email protected] 89 Projenin Adı: Sıcaklığın Mısır ve Sorgum Silajlarının Fermantasyon ve Aerobik Stabilite Özellikleri Üzerine Etkisi Projenin Niteliği: Bağımsız Araştırma Proje Yürütücüsü: İsmail FİLYA* Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2006-2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Projenin Amacı: Bu çalışma ile, sıcaklığın mısır ve sorgum silajlarının fermantasyon ve aerobik stabilite özellikleri üzerindeki etkileri belirlenecektir. Materyal ve Yöntem: Araştırmanın silaj materyalini Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezi' nde yetiştirilen mısır (Zea mays L.) ve sorgum (Sorghum bicolor L.) bitkileri oluşturacaktır. Mısır hamur olum, sorgum ise süt olum döneminde hasat edilecektir. Araştırmada silaj katkı maddesi olarak, homofermantatif ve heterofermantatif laktik asit bakteri (LAB) ve bunların farklı dozları kullanılacaktır. Materyaller hasattan hemen sonra yaklaşık 2.0 cm boyutunda parçalanacaklardır. Parçalanan materyaller katkı maddelerinin uygulamasını takiben 1.5 lt’ lik ve yalnızca gaz çıkışına olanak tanıyan özel anaerobik kavanozlara (Weck, Wehr-Oflingen, Germany) silolanacaklardır. Araştırma, 6 uygulama (1 kontrol + 5 uygulama (2 homofermantatif LAB dozu, 3 heterofermantatif LAB dozu)), her uygulama için 3 paralel, 2 bitki (mısır ve sorgum) ve 2 farklı sıcaklık (oda sıcaklığı (yaklaşık 25 °C) ve 40°C) olarak düzenlenecek ve yürütülecektir. Tüm silajlar (36 mısır + 36 sorgum = 72 kavanoz) 60 gün süre ile fermantasyona bırakılacaktır. Silolama dönemi sonunda (60. gün) açılan silajların kimyasal ve mikrobiyolojik analizleri ile aerobik stabilite testleri yapılacaktır. Projeden Beklenen Yararlar: Silajların hayvan beslemede kullanılmak üzere açılmalarından sonra yemleme döneminde kullanılmaları sırasında silajların hızla bozulması çok sık rastlanılan ve çok önemli bir sorundur. Bu durum tüm silajlarda görülürken özellikle sıcak iklimlerde yapılan silajlarda çok daha sık görülür. Bunun sonucunda silaj kalitesi düşer, kayıp oranları çok artar ve dolayısıyla silajın yemlemede kullanıldığı süre kısalır. Ayrıca yüksek sıcaklık, silajlarda maya ve küf oluşumunu teşvik ederek, silajlarda mikotoksin oluşum riskini de artırır. Bu tip silajları tüketen hayvanlarda da sık sık sağlık sorunları, çeşitli beslenme aksaklıkları ve verim düşüklükleri görülür. Sıcaklığın silaj fermantasyonu ve silajların aerobik stabiliteleri üzerindeki etkileri konusunda dünyada yapılan araştırma sayısı oldukça sınırlıdır. Özellikle homofermantatif ve heterofermantatif LAB inokulantlarının ve bunların dozlarının, farklı sıcaklıklardaki etkinlikleri ile ilgili yapılmış herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu çalışma, gerek sıcaklığın mısır ve sorgum silajlarının fermantasyon ve aerobik stabilite özellikleri üzerindeki etkilerini ortaya koyması gerekse LAB inokulantlarının farklı sıcaklıklardaki etkinliklerinin saptanması açısından oldukça büyük önem taşımaktadır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, e-mail: [email protected] 90 Projenin Adı: Devekuşu (Struthio camelus) Kör Bağırsak İçeriği Kullanılarak Bazı Yem Hammaddelerinin İn Vitro Yöntemlerle Sindirilebilirliklerinin Belirlenmesi Projenin Niteliği: Doktora Tezi Proje Yürütücüsü: İbrahim AK*, Şadıman KARAMAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2006–2008 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Projenin Amacı: Bu proje ile devekuşlarında yaygın olarak kullanılan bazı yemlerin in vitro organik madde sindirilebilirliğini iki in vitro yöntem kullanarak belirlemek ve bu yemlerin devekuşları tarafından ne düzeyde değerlendirildiği hakkında bilgi sahibi olmaktır. Materyal ve Yöntem: Araştırmada yem materyali olarak dört adet dane yem; mısır, arpa, yulaf ve buğday, dört adet küspe; soya, pamuk tohumu, ayçiçeği tohumu ve kolza küspesi ve dört adette kaba yem; yonca, fiğ, korunga ve mısır silajı kullanılacaktır. Kör bağırsak içerikleri U. Ü. Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliğinde kesilen 3 adet ergin yaştaki devekuşundan alınacaktır. Devekuşu yemlerinin in vitro organik madde sindirilebilirliği Tilley ve Terry’nin (1963) iki aşamalı sindirim yöntemi iki farklı şekilde uygulanarak belirlenecektir. Yem örneklerinin devekuşu kör bağırsak parçalanabilirlikleri in vitro bir yöntem olan Gaz Üretim Tekniği ile mide ve ince bağırsaktaki sindirimi taklit etmek amacıyla bir ön sindirim uygulanmış ve uygulanmamış olarak iki farklı şekilde kullanılarak saptanacaktır. Alınan bu örneklerin TUYA bileşimi Gaz Kromatografi cihazı ile belirlenecektir. Araştırmada kullanılan yemlerin besin maddeleri içerikleri U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama Laboratuarında AOAC (1990) tarafından bildirilen yöntemlere göre, hücre duvarı bileşenleri ise Robertson ve Van Soest (1982) tarafından bildirilen yönteme göre saptanacaktır. Projeden Beklenen Yararlar: Bu çalışma sonucunda, ruminantların yemlerinin değerlendirilmesinde değerli bilgiler sağlayan in vitro yöntemlerin, kör bağırsaklarında önemli bir miktar mikrobiyal fermentasyona sahip devekuşları için de sindirim fizyolojilerine uygun şekillerde kullanılarak farklı yem hammaddelerini ne düzeyde değerlendirdikleri konusunda önemli bilgiler sağlanmış olacaktır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, e-mail: [email protected] 91 2.1.9.3. Biyometri ve Genetik Projenin Adı: Yerli Koyun Irklarında RAPD-PCR Yöntemi Kullanılarak DNA- Parmak İzlerinin Saptanması Projenin Niteliği: Bağımsız Araştırma Proje Yürütücüsü: Cengiz ELMACI*, Yasemin ÖNER, Mehmet KOYUNCU, Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2006-2008 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu Başkanlığı, 20 000 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Biyometri ve Genetik Laboratuarı Projenin Amacı: Bu araştırmanın amacı; yerli keçi ırkımız olan Kıl keçileri ile uzun yıllardır ülkemizde yetiştirilmekte olan Saanen keçilerinde, PCR-RFLP yöntemi kullanılarak önemli bir süt proteini olan β-lactoglobulin geni bakımından polimorfizmim varlığının DNA düzeyinde araştırılması amaçlanmıştır. Söz konusu genin polimorfik olması halinde gen ve genotip frekansları hesaplanarak sonuçlar diğer keçi ırkları ile karşılaştırılacaktır. Materyal ve Yöntem: Bu çalışmada, U.Ü TUAM Ziraat Fakültesi Birimi işletmelerinde bulunan Saanen keçileri ile Bursa bölgesinde yetiştirici elinde bulunan Kıl keçilerinden elde edilen kan örnekleri materyal olarak kullanılacaklardır. DNA amacıyla kullanılacak kan örnekleri, koyunların boyun bölgesindeki vena jugularis’den doğrudan antikoagulantlı (EDTA’lı) tüplere alınacak ve laboratuara getirilecektir. DNA izolasyonunda ticari olarak satılan hazır DNA izolasyon kitlerinden yararlanılacaktır. Elde edilen DNA’ların çoğaltılması amacıyla uygulanan PCR aşamasına geçmeden önce, elde edilen genomik DNA’ların yeterli olup olamadığı spektrofotometrik yöntemler ile belirlenecek daha sonra PCR uygulamalarıyla genomik DNA’ların çoğaltılması sağlanacaktır. Çoğaltılan örnekler 10 U Sac II enzimi ile çoğaltılacak ve çoğaltılan örnekler %3’lük agoroze jel elektroforezi kullanılacaktır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, e-mail: [email protected] 92 2.2. YÜRÜRLÜKTEKİ ARAŞTIRMA PROJELERİ Fakültemiz bölümlerinde 2006 yılında toplam olarak 60 adet araştırma projesi yürütülmektedir. Bölümlere göre araştırma sayıları aşağıdaki tabloda özet olarak verilmiştir. BÖLÜM ADI ARAŞTIRMA SAYISI Bahçe Bitkileri Bölümü 12 Bitki Koruma Bölümü 2 Gıda Mühendisliği Bölümü 2 Tarım Ekonomisi Bölümü 2 Tarım Makinaları Bölümü 5 Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü 8 Tarla Bitkileri Bölümü 14 Toprak Bölümü 5 Zootekni Bölümü 8 TOPLAM 93 58 2.2.1. BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ 2.2.1.1. Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı Projenin Başlığı: Gemlik Zeytin Çeşidinin Düşük Sıcaklık Koşullarında Fizyolojik ve Moleküler Açıdan Karakterizasyonu Projeyi Yürüten Ögretim Elemanları: Atilla ERİŞ*, Asuman CANSEV Projenin Niteliği (Tez Projesi, Araştırma Projesi, Üretim Projesi vb.): Tez Projesi Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Mayıs 2003 – Mayıs 2006 İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar: Projenin Herhangi Bir Kurumdan Destek Alıp Almadığı: Çalışmada, DPT 2002/1 no’lu projeden sağlanan olanaklardan yararlanılacaktır. Projenin Yürütüleceği Yer: U.Ü. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Projenin Amacı: Zeytinde dona dayanıklılık konusunda bu güne kadar çeşitli ülkelerde bazı çalışmalar yapılmışsa da, dona dayanım mekanizmasının fizyolojik ve moleküler açıdan tam olarak açıklanması henüz gerçekleşmemiştir. Bu nedenle, son yıllarda, pek çok fizyolojik olayda olduğu gibi dona dayanımda da jel elektroforez tekniklerinden yararlanılarak olayın moleküler düzeyde araştırılması önem kazanmıştır. Planlanan bu çalışmada zeytinde düşük sıcaklık ve dona dayanımda rol oynayan şeker, nişasta ve protein değişimleri ile proteinler içinde özellik gösterenlerin belirlenmesi, ayrıca oksidoredüktaz grubu enzimlerin değişimlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Böylece zeytinde düşük sıcaklıklara dayanımda rol oynayan mekanizmanın açıklanmasında önemli bir adım atılmış olacaktır. Materyal ve Yöntem: Denemede Gemlik zeytin çeşidinin 13 yaşlı ağaçları kullanılacaktır. Yıl boyunca aylık periyodlar halinde ağaçların yıllık sürgünlerinden çelikler alınacaktır. Çelikler 12 saat süreyle, kademeli olarak 4, -5, -10 ve -20 oC sıcaklıklarda tutulacaktır. Düşük sıcaklık testlerini tamamlayan çeliklerden alınan yaprak ve kambiyum örneklerinin bir kısmı gerekli iyon sızıntısı ve canlılık testleri için alınacaktır. Geri kalan kısmı ise diğer analizlerde kullanılmak üzere -80 oC’de muhafaza edilecektir. Daha sonra bu örneklerde toplam protein, Western Blott, enzim, şeker ve nişasta analizleri yapılacaktır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Proje kapsamında yer alan laboratuvar analizlerine devam edilmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 94 Projenin Adı: Moleküler Biyolojik Açıdan Zeytin Bitkisinde (Olea europae L.) Soğuğa Dayanıklılık Özellikleri Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Atilla ERİŞ*, Erdoğan BARUT, Hatice GÜLEN, Asuman USLU Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2002-2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: DPT Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü. Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü Projenin Amacı: Planlanan bu çalışmada, herdemyeşil bir bitki olan zeytinde düşük sıcaklık ve dona dayanım mekanizmasının moleküler biyolojik yöntemler kullanılarak araştırılması hedeflenmektedir. İlk defa yapılacak, tamamen orijinal nitelikteki böyle bir çalışma ile, zeytinde düşük sıcaklıklara dayanımda rol oynayan bir polipeptid ile bunun dehydrin grubu enzimlerle ilişkisi ortaya konulup, bu polipeptidin tanımlanması (genetic sequencing) sonucunda mekanizmanın anlaşılması yolunda önemli bir adım atılacaktır. Keza, araştırma sonucunda elde edilecek bulguların ışığında zeytin bitkisindeki soğuğa dayanıklılık mekanizması açıklığa kavuşturulurken, yeni genotiplerin dona dayanımlarının da daha verimli bir şekilde belirlenebilmesine olanak sağlanacaktır. Materyal ve Yöntem: Denemede Gemlik ve Samanlı zeytin çeşitlerinin ağaçları kullanılacaktır. Yıl boyunca aylık aralıklarla ağaçların yıllık sürgünlerinden (her çeşidin 5 ağacından ve tesadüfi olacak şekilde) toplanacaktır. Toplam protein ile DNA ve RNA analizlerinde kullanılacak sürgünlerin kabuk dokusu (floem) keskin bir bistüri yardımıyla sıyrılıp sıvı azot içinde öğütüldükten sonra toplam protein ve heat-stable protein ekstraksiyonlarına kadar –80oC’de muhafaza edilecektir. Ayrıca yapraktan yapılacak ekstraksiyonlar için de yine sürgün üzerindeki yapraklar alınarak sıvı azot içerisinde öğütülerek ekstraksiyona kadar –80oC’de muhafaza edilecektir. Toplanan yıllık sürgünlerin bir kısmı ise diğer biyokimyasal analizlerde (şeker ve nişasta) kullanılacaktır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Projede belirtilen analizler tamamlanarak elde edilen orjinal sonuçlar değerlendirilmiş ve bir araştırma makalesi hazırlanıp, SCI kapsamındaki “Journal of Horticultural Science & Biotechnology” dergisine yayınlanmak üzere gönderilmiştir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 95 Projenin Adı: Çilekte Tuz Stresinde Protein ve İzoenzim Değişimleri Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Atilla ERİŞ*, Hatice GÜLEN, Ece TURHAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2001-2003 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü., Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü Projenin Amacı: Tuz stresi koşullarında yetiştirilen çilek bitkisinde tuza dayanımda içsel mekanizmanın moleküler düzeyde, izoenzim ve protein çalışmalarıyla daha iyi anlaşılması amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Camarosa, Chandler ve Tioga çilek çeşitleri perlit ortamında 30 gün süreyle 0 (kontrol)-500-1000-2000 mg/L NaCl uygulamalarına tabi tutulacaktır. Protein ve izoenzim analizleri için 5'er günlük periyodlar halinde 6 kez yaprak örneği alınarak bu örneklerde tuz stresinden sorumlu izoenzimler ve toplam protein analizleri yapılacaktır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Projede belirtilen analizler tamamlanarak elde edilen orjinal sonuçlar değerlendirilmiş ve bir araştırma makalesi hazırlanıp, SCI kapsamındaki “International Journal of Plant Science” dergisine yayınlanmak üzere gönderilmiştir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 96 Projenin Adı: Modern Kiraz ve Elma Yetiştiriciliği Entegre Projesi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Ali KÜDEN, Aytaç TÜMER, Hatice GÜLEN*, Ömer SIRIŞ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2002-2004 Projeyi Destekleyen Kurum yada Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Tübitak, 65 milyar TL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Ç.Ü., Pozantı Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi ve U.Ü., Ziraat Fakültesi, Tarımsal Araştırma ve Uygulama Bahçesi Projenin Amacı: Bu çalışmanın en önemli amaçlarından biri Ülkemiz elma ve kiraz yetiştiriciliğini özellikle dış satım yönünden etkileyecek ve mevcut çeşitleri tamamen devre dışı bırakacak yeni çeşitlerin süratle üretime aktarılmasıdır. Denemelerde yer alan kiraz ve elma çeşitleri son 4-5 yıldır duyulmaya başlamıştır. Oysa bu araştırmada yeni çeşitler 5-6 yıldan beri yurtdışından getirilmiş ve fidanları dikilmiştir. Araştırma bu bakımdan gerek öteki kamu ve özel sektörden bir adım ileride olup yeni çeşitler konusunda öncülük niteliğindedir. Mevcut elma üretiminin hemen hemen tamamı güncel çeşitlerle yapılmaktadır. Bu araştırmada yeni kiraz ve elma çeşitleri, uygulamalarla da bunların uygun dikim ve budama sistemleri tanıtılacaktır. Böylece hem yeni kiraz ve elma çeşitlerinin Ülkemize uygun olanları saptanacak hem de bunların üretime girmeleri sağlanacaktır. Materyal ve Yöntem: Denemede bir yandan Pozantı ve Bursa'daki elma ve kiraz denemelerinde gözlem, ölçüm ve değerlendirmeleri yapılacaktır. Öte yandan yeni çeşitlerden ümitvar olanları ile üreticilere yönelik birer dekarlık uygulama bahçelerinin kurulması gerçekleştirilecektir. Bu amaçla 2002 yazında seçilecek 3-4 kiraz ve 3-4 elma çeşidi ile bu yılın sonunda Pozantı, Bursa ve uygun seçilecek bir üretici bahçesinde uygulama bahçeleri kurulacaktır. Bu bahçeler için elmada Galaxy, Fuji Kiku, Scarlet spur, kirazda ise Lapins ve Sweet Heart planlanmaktadır. Bu demostrasyon amaçlı bahçelerde elmalarda bodur anaç M9 kullanılarak ağaçlar 3.5mx0.9m mesafelerle dikilecek ve ağaçlara Fransız Solaks ve Spindel budama sistemi şekli verilecektir. Kirazlar ise 4mx3m mesafelerle dikilerek Ülkemizde tamamen yeni olan Spanish Bush ve Fransız Solaks sistemine göre büyütülecektir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Elma ve kiraz bahçesindeki yıllık bakım işlemlerine devam edilmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 97 Projenin Adı: Biberlerde Kurak ve Yüksek Sıcaklık Uygulamalarının Moleküler Karakterizasyonu Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Atilla ERİŞ*, Ahmet İPEK, Hatice GÜLEN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2003-2005 Projeyi Destekleyen Kurum yada Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: 6. Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü Projenin Amacı: Projede, biber bitkisinde kurak ve yüksek sıcaklık stresinde ortaya çıkan bazı moleküler değişimlerin araştırılması hedeflenmektedir. Bu amaçla kurak ve yüksek sıcaklık stresine maruz bırakılan bitkilerden alınan örneklerde fiziksel test ve analizler yanında; protein ve enzim analizleri yapılarak moleküler stres mekanizması açıklanmaya çalışılacaktır. Materyal ve Yöntem: Çalışmada Amazon Demre Sivri ve Kekova Derme Sivri olmak üzere iki biber çeşidi kullanılacaktır. Tohumlar çimlendirildikten sonra elde edilen fideler 14'lük saksılara harç karışımına dikilerek serada bir hafta büyümeye bırakılacaktır. Daha sonra bitkiler yüksek sıcaklık stresi uygulamaları için büyütme kabinine alınacak ve kabinin sıcaklığı 30oC'den başlayarak 35-40 ve 45 oC’ye yükseltilecektir. Bitkiler her bir sıcaklık kademesinde 24 saat tutulacaktır. Ayrıca yüksek sıcaklığın çilek bitkisindeki şok etkisini belirlemek amacıyla her sıcaklık kademesinde büyütme kabinine yeni bitki örnekleri alınacak ve 24 saatin sonunda bu bitkilerden analizler için örnekler alınacaktır. Kuraklık stresi için ise bitkilere sera koşullarında 1/2, 1/3 ve 1/4 oranında sulamaya tabii tutulacaktır. Deneme sonunda yapraklarda yaprak oransal su kapsamı, turgor kaybı ve elektriksel iletkenlik ölçümleri yapılacaktır. Ayrıca yüksek sıcaklık ve kuraklık stresinden sorumlu izoenzim aktivitesi ile toplam çözünebilir proteinler ve amino asitlerden prolin analizleri yapılacaktır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Projede belirtilen analizler tamamlanarak elde edilen orjinal sonuçlar değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonuçlarının SCI kapsamındaki bir dergide yayınlanması için bir araştırma makalesinin hazırlığı devam etmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 98 Projenin Başlığı: Kiraz (Prunus avium L.) ve Zeytin (Olea europaea L.) Gen Kaynaklarının Moleküler Markörler Kullanılarak İncelenmesi ve Gen Haritasının Çıkarılması Projeyi Yürüten Öğretim Elemanları: Atilla ERİŞ*, Hatice GÜLEN, Ahmet İPEK, Masum BURAK Projenin Zeytin Bölümünü Yürüten Öğretim Elemanları: Projenin Niteliği (Tez Projesi, Araştırma Projesi, Üretim Projesi vb.): Araştırma Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Haziran 2004 – Haziran 2007 İşbirliği Yapılacak Kuruluşlar: Yalova Atatürk Bahçe Kültür. Mer. Araş. Ens. Projenin Yürütüleceği Yer: U.Ü. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Projenin Amacı: Projenin ilk aşamasında, Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nde bulanan zeytin ve kiraz koleksiyonundaki çeşitler ile bazı zeytin melezleri incelenecektir. İkinci aşamasında ise, Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen melez zeytin popülasyonları incelenerek, zeytinin gen haritası ülkemizde ilk kez DNA markörleri kullanılarak çıkarılacaktır. Daha sonra bu melezlerde açılım gösteren fenotipik karakterleri ve yağ asitlerinin üretimini etkileyen gen bölgelerinin zeytinin gen haritasında belirlenmesi amaçlanmaktadır. Materyal ve Yöntem: Kiraz ve zeytin çeşitlerinin DNA profilleri RAPD, AFLP ve SSR gibi PCR tekniğine dayalı markör sistemleri kullanılarak yapılacaktır. Zeytin çeşitlerine özgü DNA markorlerinin elde edilmesi ve elde edilen çeşide özgü DNA markörlerinin PCR tekniğine dayalı basit markörlere dönüştürülmesi amaçlanmaktadır. Yağ asidinin bileşenleri HPLC metodu kullanılarak belirlenecektir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Zeytin ve kiraza ait yaprak örneklerinde DNA ekstraksiyonunu takiben AFLP ve SSR markırları ile analizlere devam edilmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 99 Projenin Adı: Botrytis cinerea ile inokule edilen Biberlerde Harpin Uygulamalarının Raf Ömrü Üzerine Etkisi Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama ): Araştırma Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Nuray AKBUDAK*, Bülent AKBUDAK, Vedat ŞENİZ, Atilla ERİŞ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Eylül 2005-Şubat 2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Uygulama ve Araştırma Seraları ile Uygulama ve Araştırma Deposu ve Laboratuarı Projenin Amacı: Bitkiye yapılan harpin protein uygulamalarının meyvenin hasattan sonraki raf ömrü üzerine etkileri araştırılmıştır. Raf ömrü süresince biber meyvesinde önemli zararlar yapan Botrytis cinerea’ya ya karı harpinin etkinliğinin belirlenebilmesi için ise bitkilerin bir bölümü Botrytis cinerea ile inokule edilmiştir. Materyal ve Yöntem: Bitki materyali olarak ‘Demre’, ‘Sarı Sivri’ ve ‘Yalova Çarliston’ çeşitleri kullanılmıştır. Bitkileri dört gruba ayrılmış, 1. grupta kontrol, 2. grupta harpin, 3. grupta harpin+ Botrytis cinerea ve 4. grupta Botrytis cinerea uygulamaları yapılmıştır. Serada yetiştirilen bitkiler üzerinden hasat edilen meyveler 22±2°C sıcaklıkta ve %60±5 nemde bekletilmiş ve 5’er günlük aralıklarla ağırlık kaybı (%), bozuk meyve yüzdesi (%), genel görünüm, meyve rengi ve kızarmış meyve oranı belirlenmiştir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Yapılan ilk yıl deneme sonuçlarında harpin protein uygulamalarının meyve sağlığı ve dolayısıyla kalitesini olumlu yönde etkilediği belirlenmiştir. Bu etkinin özellikle Botrytis cinerea uygulaması yapılan meyvelerde daha da ön plana çıktığı tespit edilmiştir. Ayrıca biber meyvelerinin optimum raf ömrü 25 gün olarak tespit edilmiştir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 100 Projenin Adı: Değişik Anaçlar Üzerine Aşılanmış Elma Çeşitlerinin Görükle Koşullarındaki Verim ve Kalite Özelliklerinin Araştırılması Projenin Niteliği: Uygulamalı Araştırma Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Cevriye MERT*; Ümran ERTÜRK Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004–2015 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:---Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Araştırma ve Uygulama Bahçesi Projenin Amacı: Görükle toprağı, ağır ve killi bir bünyeye sahip olup, taban kısmında da yer yer kireç oranı yüksek bir özellik göstermektedir. Elma klonal anaçları hem gelişme kuvvetleri ve hem de değişik toprak koşullarına uyum sağlamaları açısından farklılık gösterirler. Bu araştırmanın amacı, gelişme ve verimlilik açısından Araştırma ve Uygulama çiftliğinin toprak yapısına en iyi uyum sağlayabilen anaçları saptamaktır. Materyal ve Yöntem: Araştırmanın anaç materyalini, M9 (çok bodur ), MM 106 (yarı bodur), MM 111 (kuvvetli) klonal anaçları üzerine Vista Bella, Mondial Gala, Fuji ve Granny Smith çeşidi fidanları aşılanmıştır. Her anaç çeşit kombinasyonu için 12 adet fidan dikilmiştir. Dikim aralıkları anaçlara göre aşağıdaki şekilde ayarlanmıştır. M9 için: 2X4 m, MM 106 için 4x4 m, MM111 için 5x4 m. Fidanlar Free Spindle Bush terbiye sistemine göre terbiye edileceklerdir. M9 anacı üzerine aşılanmış ağaçlar hereklenmişlerdir. Verimlilik, tüm ağaçların verimliliklerinin tek tek tartımlarla, meyve kalite özellikleri ise her anaç çeşit kombinasyonundan tesadüfî olarak seçilecek 4’er ağacın meyve örneklerinde belirlenecektir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Verim ve kalite özellikleri, 2007 yılından itibaren, ve ağaçların gelişmeleri ile ilgili ölçümler yaprakların dökülmesinden sonra yapılacaktır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 101 Projenin Adı: M 9 Anacı Üzerine Aşılanmış Elma Çeşitlerinin Görükle Koşullarındaki Verim ve Kalite Özelliklerinin Araştırılması Projenin Niteliği: Araştırma-Üretim Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Ümran ERTÜRK*, Cevriye MERT, Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Şubat 2000-Sürekli Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:---U. Ü. Ziraat Fakültesi Döner Sermaye İşletmesi Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Araştırma ve Uygulama Bahçesi Projenin Amacı: Proje, M9 anacı üzerine aşılı Bölgemiz için yeni olan 12 elma çeşidinin Görükle koşullarındaki verim ve kalite özelliklerini kıyaslamak amacıyla yapılmıştır. Araştırmada ayrıca çift sıra (double row) dikim şekli de kullanılarak bu sistemin çevrede tanınması sağlanacaktır Materyal ve Yöntem: Araştırmada, M9 (çok bodur) klonal anacı üzerine aşılı 1998-1999 yılı ilkbahar döneminde dikilen; Granny Smith, Lutz Golden, Ozark Gold, Melrose, Cooper, Prima, Summer Red, Skyline Supreme, Gloster, Top Red, Vista Bella, Jerseymac ve 2003 ilkbahar döneminde dikilen, W. Pride, G. Smothee, M. Gala, Braeburn, Fuji, Galaxy, R. Chief, Prima, J. Mac, Vistabella çeşitlerinin fidanları kullanılmaktadır. Dikim aralığı çift sıra dikimde 2x2, tek sıra dikimde 2x3.5 m olarak belirlenmiştir. Ağaçların verimlilikleri yıllara göre tartımlarla meyvelerin kalite özellikleri ise her çeşitten tesadüfî seçilerek 5’ er ağaçtan alınacak meyve örneklerinde belirlenecektir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Elma çeşitlerinin verim değerleri (kg) Vista Bella 315 Skyline Supreme 400 Jerseymac 600 Melrose 400 William Pride 30 Gloster 580 Summurred 552 Cooper 500 Prima 80 Ozark Gold 200 *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: ü[email protected] 102 Projenin Adı: Boğma ve Paclobutrazol Uygulamalarının Bazı Ceviz Çeşitlerinde Erken Verime Yatma ve Büyüme Üzerine Etkileri Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Ümran ERTÜRK*, Cevriye MERT Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2000-2011 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:---Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Araştırma ve Uygulama Bahçesi Projenin Amacı: Ceviz, diğer meyve türlerine göre geç meyveye yatan ve yüksek taç oluşturan bir türdür. Aşılı ceviz fidanları, tohumdan yetişenlere göre verimlilik çağına daha kısa zamanda ulaşmakta ise de ekolojik koşullarında etkisiyle bu süre uzayabilmekte ve ağaçlar yüksek ve geniş bir taç oluşturmaktadırlar. Bu projenin amacı, diğer birçok meyve türünde denenerek erken verime yatırmada ve ağacın büyümesini sınırlandırmada etkili olan paclobutrazol uygulamaları ile birlikte gövdelerde boğma yaparak verim ve büyümeyi kontrol etmektir. Materyal ve Yöntem: Araştırmanın bitkisel materyalini verime yatmamış ceviz çeşitleri oluşturmaktadır. Kimyasal madde olarak paclobutrazol kullanılacaktır. Ağaçlar, baharda su yürümeden önce, gövdelerine bağlanacak olan şerit ile bağlanacaklardır. Bu uygulamaya 2 yıl devam edilecektir. pp 333’ün 1000 ppm’lik dozu, sürgünler 10-15 cm uzunluğa ulaşınca bir kez (1000ppm) ve (2x1000ppm) uygulanacaktır. Uygulama yapılan ağaçlarda erkek ve dişi çiçek oluşumu, meyve tutma oranı, meyvenin ağırlığı ve kalite özellikleri, ağacın taç büyümesi, ağacın çap büyümesi ölçülüp değerlendirilecektir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Proje kapsamında denemeye alınacak çeşitlerden bir kısmı daha önce, bir kısmı da 2000-2001 yılı baharında dikilmiştir ve çalışmalara 2004 yılı baharında başlanmış ve ağaçlara uygulamalar yapılmıştır. Uygulamalar 2005 yılında da tekrarlanmıştır. Kış periyodunda ağaçlarda vejetatif gelişme parametreleri için ölçümler yapılmış, bahar döneminde de erkek ve dişi çiçek oluşumları incelenecektir. Araştırmaya, paclobutrozol dozlarındaki değişikliklerle birlikte gelecek yıllarda da devam edilecektir. 2007 yılında çiçeklenme zamanında erkek ve dişi çiçek sayıları ve hasat zamanında verim miktarları saptanacaktır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: ü[email protected] 103 Projenin Adı: Bazı Klonal Elma Anaçlarının Mikroçoğaltımı Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Arif SOYLU*, Cevriye MERT Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2002-2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü.Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyon Başkanlığı Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Doku Kültürü Laboratuvarı Projenin Amacı: Klonal elma anaçlarının virüssüz üretiminde etkin olabilecek mikroçoğaltım yöntemlerinin belirlenmesidir. Materyal ve Yöntem: Çalışmada M9, MM106 ve M111 klonal elma anaçlarından bahar döneminde üç farklı zamanda eksplantlar alınmıştır. Alınan eksplantlar laboratuvarda ön işlemlere tabi tutulduktan sonra steril koşullarda stereo mikroskop yardımıyla meristemler çıkarılarak sürdürme ortamına aktarılmıştır. Eksplantlar 24 ± 1 °C sıcaklık ve 16 saat ışık, 8 saat karanlık bir ortamda gelişmeye bırakılmıştır. Süren meristemler çoğaltma ortamına alınmıştır. Çoğaltma ortamından elde edilen sürgünler köklendirme ortamına aktarılarak köklenme oranları tespit edilmiştir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: 2002-2003 yıllarında yapılan çalışmadan 2004 yılında “Bazı Klonal Elma Anaçlarının Mikro Çoğaltımı” adlı bir yüksek lisans tezi tamamlanmıştır. 2004-2005 yıllarında yapılan çalışmadan elde edilen sonuçlar değerlendirilmiştir. Çalışma, SCI kapsamında bir dergide yayınlanmak üzere hazırlanmaktadır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 104 Projenin Adı: Bazı Meyve Türlerinde Çiçek Organlarının Yapısı Üzerinde Araştırmalar Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Cevriye MERT* Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Haziran 2002- Mayıs 2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu 12.5 milyar TL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Laboratuarı U. Ü. Histoloji Bölümü Geçirimli Elektron Mikroskop (TEM) Laboratuarı Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Bölümü Taramalı Elektron Mikroskop (SEM) Laboratuarı 7. Projenin Amacı: Bazı önemli kestane ve ceviz çeşitlerimizin anter ve polenlerinin yüzey özellikleri ve polen duvarlarının ultrastrüktürel (ince-yapı) yapıları; ışık mikroskobu (LM), taramalı (scanning) (SEM) ve geçirimli (transmission) elektron mikroskop (TEM) da incelenerek aralarındaki yapısal farklılıklar saptanmaya çalışılacaktır. Polen ve anterlerin yüzeysel morfolojisinin ve ultrastruktürünün incelenmesi sonucu çeşitler arasında belirgin farklılıklar tanımlanırsa; bu farklılıklar ileride yapılacak ıslah çalışmalarına ışık tutacaktır. 8. Materyal ve Yöntem: Araştırmada, 3 uzun stamenli [Sarıaşlama (51111), Firdola (62309), Karamehmet (62304)], 1 orta boyda stamenli [Hacıömer (52214 )] ve 2 steril [Osmanoğlu (51101) (♂ steril), Vakit kestanesi (52112) (♂ steril)] tipteki kestane çeşitleri ve bazı önemli ceviz çeşitlerinde çalışılmıştır. Polenin ve anterlerin yüzeysel yapısını incelemede; scanning elekron mikroskop (SEM), polen duvarlarının ince-yapısının (ultra strüktür) incelenmesinde, transsmission elektron mikroskop (TEM) kullanılmıştır. 9. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Denemede yer alan fertil ve steril kestane çeşitlerinde, anter ve polenlerin yüzeysel morfolojileri ve ince yapıları incelenerek aralarındaki farklılıklar belirlenmiştir. Kaman I, Bilecik, Yalova 3, Franquetta, Pedro, Gültekin 3, Hartly, Kaplan 86, Şebin ceviz çeşitlerinin polenlerinin yüzeysel morfolojileri incelenmiştir. Önümüzdeki günlerde polen duvarlarının inceyapısının (ultra strüktür) incelenecektir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 105 2.2.2. BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ 2.2.2.1. Fitopatoloji Ana Bilim Dalı Projenin Adı: Kültür Mantarında (Agaricus bisporus (Lange) Sing.) Islak Kabarcık Hastalığına (Mycogene perniciosa (Magnus) Delacr.) Karşı Sodyum Bikarbonatın Etkisi Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Yürütücü: Özgür Akgün KARABULUT*, Ümit ARSLAN, Gül KURUOĞLU, Kadir İLHAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 16.12.2003-16.08.2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü.Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi, 8.301.000.000 TL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü Projenin Amacı: Kültür mantarında önemli verim kayıplarına neden olan ıslak kabarcık hastalığına karşı kimyasal savaşıma alternatif olabilecek, insan sağlığı açısından son derece güvenli bir gıda katkı maddesi olan sodyum bikarbonatın kullanılma olanağı araştırılacaktır. Materyal ve Yöntem: In vitro denemelerde, sodyum bikarbonatın (SBC, NaHCO3, Merck) %0.0, 0.25, 0.50, 1 ve 2’lik konsantrasyonlarının Mycogene perniciosa’nın gelişimi üzerine olan etkisi araştırılmaktadır. Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü mantar üretim odasında yürütülen in vivo denemelerde sodyum bikarbonat (133 g, 200 g ve 266 g / 100 m2) ve prochloraz manganaz’ın tek başlarına (120 g ve 12 g / 100 m2) ve kombinasyonlarının (sodyum bikarbonat 266 g/100 m2 + prochloraz manganaz 120 g/100 m2 ve sodyum bikarbonat 266 g/100 m2 + prochloraz manganaz 12 g/100 m2 ) M. perniciosa ve verim artışı üzerine etkisi araştırılmaktadır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: In vitro denemelerde sodyum bikarbonatın %2’lik dozu M. perniciosa’nın miseliyal gelişimini %63.3, spor çimlenmesini %38.6, çim tüpü uzunluğunu %89.3 engellemiştir. In vivo denemelerde, sodyum bikarbonat uygulamalarının tek başına hastalığı engellemede yetersiz düzeyde olduğu %10’luk Prochloraz ile beraber kullanıldığında başarılı sonuçlar verdiği bulunmuştur. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 106 Projenin Adı: Çilekte Kurşuni Küf (Botrytis cinerea Pers.ex.Fr.) Hastalığına Karşı Bakteriyel Antagonistlerin Saptanması, Etkinliklerinin Belirlenmesi ve Populasyon Dinamiklerinin İzlenmesi Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Yürütücü: Özgür Akgün KARABULUT, Himmet TEZCAN, Hatice ÖZAKTAN, Kadir İLHAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 05.10.2004-05.04.2008 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü.Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi, 30.000.00 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü Projenin Amacı: Çileğin önemli hastalıklarından olan kurşuni küfe karşı bazı antagonist bakterilerin etkisinin belirlenmesi ve populasyon dinamiklerinin RAPD-PCR yöntemi ile izlenmesi. Materyal ve Yöntem: Arazi denemesine alınacak bakteriyel izolatlar çilek meyvesi üzerinde toplam 11 adet in vivo deneme yapılarak seçilmiştir. Bu seçilen izolatlar oluşturulan çilek deneme parselinde çiçeklenme döneminden başlayarak bitkilere püskürtülmüş ve hasat öncesi ve sonrası hastalıklara karşı etkisi belirlenmiştir. Arazide çileklere pulverize edilen orijinal bakterilerle, pulverizasyon sonrası araziden toplanan bakteriyel izolatlar moleküler yöntemlerle karşılaştırılacaktır. Ayrıca arazide uygulanan orijinal bakteriyel izolatların populasyon düzeyleri antibiyotik etiketlemesi ile saptanacaktır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: 2005 yılında arazide etkinliği denenen bakterilerin 2006 yılında da arazide tekrar uygulamaları yapılmış, bir önceki yıldakine benzer olarak hasat öncesi ve sonrasında ortaya çıkan hastalıkları engelleyebildiği bulunmuştur. Antibiotik etiketleme ile populasyon düzeyleri de takip edilmiştir. Elde edilen veriler değerlendirme aşamasındadır. RAPD-PCR yöntemi ile orijinal antagonist bakterilerin özgün bantları tespit edilmiş, araziden toplanan izolatların verdiği bantlar ile karşılaştırılmaktadır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 107 2.2.3. GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2.2.3.1. Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı Projenin Adı: Peyniraltı Suyundan Küflerle Mikrobiyel Yağ Üretimi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü ( ve Yardımcı Araştırıcılar): Arzu AKPINAR BEYIZIT*, Tülay ÖZCAN YILSAY, Fikri BAŞOĞLU, Lütfiye YILMAZ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Kasım 2002 – Şubat 2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü.Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu – 25.000.000.000 TL.Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Projenin Amacı: Araştırmada çoğu işletmelerde değerlendirilmeyen, peyniraltı suyu mikrobiyel teknikler uygulanarak yüksek değerli biyolojik materyale dönüştürülecektir. Materyal ve Yöntem: Çalışmada Hull Üniversitesi Biyolojik Birimler Bölümü’nden küf kültür koleksiyonu temin edilecek ve karbon kaynağı olarak peyniraltı suyunun kullanıldığı besiyerinde geliştirilecektir. Bu arada elde edilen yağ ekstraktlarından % yağ miktarı saptanarak yağ asidi profilleri TMSH ile transesterifikasyon sonrası gaz-likit kromatografisi ile belirlenecektir. 9. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Proje çalışması devam etmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 108 Projenin Adı: Boza Fermentasyonu Ve Depolanması Sırasında Organik Asitlerin Belirlenmesi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü ( ve Yardımcı Araştırıcılar): Arzu AKPINAR BEYIZIT*, Metin GÜLDAŞ, Tülay ÖZCAN YILSAY, Lütfiye YILMAZ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Ocak 2006- Ocak 2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: TÜBİTAK- 12.176,00 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Merkez Laboratuvarı Projenin Amacı: Ülkemiz fermente gıdalar endüstrisinde üretim ve tüketim yönünden önemli bir konumda bulunan boza teknolojisinde gerek tat ve aroma oluşumu, gerekse besin değeri ve ürün kalitesini etkileyen organik asitlerin tespit edilmesi amacıyla bu proje planlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Boza mayşesinin hazırlanmasında TS 9778’de hammadde olarak belirtilen mısır, darı, pirinç ve buğday unları kullanılacaktır. Her bir hammadde bire bir su ilavesi ile blendırda karıştırıldıktan sonra 5 katı sıcak su içine ilave edilip 45 dakika sürekli karıştırmak suretiyle kaynatılacaktır. Elde edilen bu karışım bir gece oda sıcaklığında bekletilip 2.5 katı su ilavesi ile seyreltilecektir. Karışımın tel süzgeçten geçirilmesiyle şekersiz ham boza mayşesi elde edilecektir. Şekersiz ham boza mayşesine 1/5 oranında şeker ilave edilerek şekerli ham boza mayşesi hazırlanacak ve bu şekerli ham boza mayşesine % 2 oranında piyasadan alınan boza inoküle edilecektir. İnokulasyonu yapılan şekerli ham boza mayşesi 28-30°C'de 24 saat fermantasyon işlemine tabi tutulacaktır. Fermantasyon sırasında 0. ve 24. saatler ile depolama süresinin 1., 3., 5. ve 7. günlerinde örnek alınarak duyusal analizler ve pH, titrasyon asitliği, alkol tayinleri ve HPLC ile organik asitlerin belirlenmesi gerçekleştirilecektir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Proje çalışması devam etmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 109 2.2.4. TARIM EKONOMİSİ BÖLÜMÜ 2.2.4.1. Tarım İşletmeciliği Ana Bilim Dalı Projenin Adı: Türkiye’ de Buğday Çeşit ve Kalite Sorunlarının Unlu Mamüller Sanayi İle Pazarlamaya Yansımaları Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Bahattin ÇETİN*, Köksal YAĞDI, Tolga TİPİ, Esra ÇİFTÇİ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2002-2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: DPT, 12.400 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Projenin Amacı: Türkiye’de buğday üretiminin ve unlu mamüller sanayinin yapısı ve işleyiş; üreticiler, işleyiciler ve pazarlama yönünden incelenecektir. Un ve unlu mamüller sanayi tesisleri hakkındaki bilgiler araştırma alanında aktif halde bulunan ve belirli bir kapasite büyüklüğüne ulaşmış olan firmalardan, kuruluş yerleri, kapasiteleri, istihdam ekonomik yapıları ile maliyet-kalite özellikleri ve pazarlama fonksiyonları gibi nitelikleri yönünden belirlenecektir. Materyal ve Yöntem: Üreticilerden elde edilecek bilgiler araştırma alanında yer alan 16 ilden tesadüfi olarak seçilecek çiftçilerden anketler yoluyla sağlanacaktır. Araştırma alanındaki illerde, buğday üretimi Türkiye toplam buğday üretiminin yaklaşık %50’sine, unlu mamuller işleme tesislerinin kapasiteleri ise %60’a karşılık gelmektedir. Araştırma alanında aktif halde bulunan ve belirli bir kapasite büyüklüğüne ulaşmış olan 32 adet firmadan, kuruluş yerleri, kapasiteleri, istihdam, ekonomik yapıları ile mamul maliyet-kalite özellikleri ve pazarlama fonksiyonları gibi nitelikleri yönünden tesislerin yöneticileri ile yapılan görüşmeler yoluyla elde edilecektir. Ayrıca bu alandan sağlanacak hammaddesel ve mamul örneklerinde fiziksel ve kalite analizleri laboratuar koşullarında yapılacak ve yorumlara gidilecektir. Elde Edilen Sonuçlar (Üretilen ürün miktarı ve elde edilen gelirler belirtilecek) Yapılan görüşmeler ve alan çalışmaları sonucunda hammadde üretiminde karşılaşılan güçlükler yanı sıra, un ve unlu mamuller üreten (makarna, bisküvi, irmik v.b) işletmelerin kaliteli hammadde temini ile birlikte mamul üretim ve ürün pazarlaması ile ilgili sorunları belirlenmiştir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 110 Projenin Adı: Türk Gıda Sanayii İşletmelerinde Bir Pazarlama İşlevi Olarak E-Ticaretin Kullanımı ve Ekonomik Analizi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Bahattin ÇETİN*, Arzu AKPINAR BAYIZIT, Şule TURHAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Temmuz 2005-Temmuz 2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: TÜBİTAK, 18.500 milyon TL. Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Projenin Amacı: Bu projede elektronik ticaretin küçük ve orta boy gıda sanayii işletmelerinde kullanımına yardımcı olacak temel yaklaşımları ortaya koymak ve ulusal boyutta konuyla ilgili olarak gerçekleştirilen çalışmaları incelemek amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Araştırma, gıda sanayiinde faaliyette bulunan firmaların bilgi teknolojilerinden (işletme faaliyetleri, iç ve dış piyasalar da mamül tanıtımı ve promosyonu, pazarlama, markalaşma v.b.) yararlanma, özellikle üretmiş oldukları mamülleri iç ve dış pazarlara aktif bir şekilde taşıyabilme bakımından oluşturulacak web sayfalarının etkin kullanımının sağlanmasının gerçekleştirilmesi bakımından neler yapılabileceğini irdelemeyi ve analiz etmeyi amaçlamaktadır. Bunun gerçekleştirilmesi için öncelikle araştırma alanındaki illerde mevcut gıda sanayii firmalarının bilgi teknolojileri (e-ticaret) ile ilgili altyapılarının ortaya konulması ve mevcut bilgi teknolojisi alt yapısının kullanımına ilişkin olarak değerlendirilmesi gerekir. Böylece araştırmanın ilk bölümü çalışma alanı olarak belirlenen Marmara Bölgesindeki gıda sanayii firmalarında konu ile ilgili olarak durum saptamasının tamamlanması ile gerçekleşecek, bu amaçla düzenlenecek çerçeve tespit formları yardımıyla gıda sanayii işyeri sınıflamalarında kullanılan belirli bir istihdam büyüklüğü baz alınarak (işyerlerinde 25 ve yukarı kişi çalıştıranlar) gıda firmalarının araştırma konusu bakımından yapısal profili ortaya konulmaya çalışılacaktır. Sözkonusu çalışma, araştırma yapılacak populasyonun belirlenmesine hizmet edecektir. Gerçekleştirilen bu yapısal değerlendirme sonrasında belirli istihdam büyüklüğüne sahip gıda firmalarından istatistiksel yöntemler sonucunda örnek olarak belirlenen firmalarda uygulanacak daha geniş kapsamlı bir anket ile firmaların özellikle şirket performansının arttırılmasında her zaman önemli bir yeri olan pazarlama faaliyetlerinde bilgi teknolojilerinden yararlanma istekleri ve şekilleri ortaya konularak, gıda sanayii için bilgi teknolojilerinden pazarlama işlevinde yararlanma bakımından ne gibi yapısal düzenlemelerin yapılması gerektiği konuları irdelenmeye çalışılacaktır. Bu analizlerin gerçekleştirilmesi bakımından bu tür araştırmalarda sıklıkla kullanılan çoklu likert ölçeği ve swot analizi yöntemlerinden yararlanılacaktır. Böylelikle ortaya konulan bulgulardan hareketle gıda firmaları için geliştirilebilecek e-ticaret alt yapısının nasıl olabileceği konusu ele alınarak irdelenmeye ve analiz edilmeye çalışılacaktır 9.Elde Edilen Sonuçlar: *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 111 2.2.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ 2.2.5.1. Tarım Makinaları Ana Bilim Dalı Projenin Adı: Bahçe Ürünlerinin Farklı Ön Soğutma Yöntemleriyle Soğutulmasında İşletim ve Tasarım Parametrelerinin Belirlenmesi (DPT) Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama ): Araştırma Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Eşref IŞIK*, Bülent AKBUDAK, İlknur ALİBAŞ, Nazmi İZLİ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 05.10.2004-Devam ediyor Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Araştırma Projeleri Fonu, D.P.T. Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Z.F.Tarım Makinaları Böl. Projenin Amacı: Bahçe ürünlerinin ön soğutulmasına en uygun soğutma yöntemini seçmek Materyal ve Yöntem: Materyal: -Hava ile ön soğutma düzeneği (evaparatör, kondansatör, ekspansiyon valfi, fan, soğutucu kabin, elektrik motoru, kompresör, soğutma elemanları ve soğutucu kabini taşıyan şasi), Su ile ön soğutma sistemi(evaparatör, kondansatör, ekspansiyon valfi, devir daim su pompası, su deposu, basınçlı duşlama sistemi, su pülverizasyon sistemi, soğutucu kabin, elektrik motoru, kompresör, soğutma elemanları soğutucu kabini ve soğutucu depoyu taşıyan şasi), Vakum ile ön soğutma sistemi (evaparatör, kondansatör, ekspansiyon valfi, vakum tankı, elektrik motoru, kompresör, vakum pompası, vakummetre, soğutma elemanları ve soğutucu kabini taşıyan şasi), Veri toplama cihazı (5 kanaldan sıcaklık ölçümü probları ile sıcaklık ölçümü kaydedildi), Tri-faze ve mone- faze elektrik sayaçları, Kontrollü atmosfer odası, Çeşitli bahçe ürünleri Yöntem: 5000 ± 5 g ağırlığında ölçülerek kasalara yerleştirilen çeşitli bahçe ürünleri havayla, suyla ve vakumla ön soğutma sistemleri ile ön soğutulmuştur. Ön soğutma işlemleri sırasında zamana bağlı sıcaklık düşümü verileri kasanın içersine 5 ayrı kanaldan yerleştirilen sıcaklık probları aracılığıyla veri toplama cihazı üzerinden bilgisayara kaydedilmiştir. Ön soğutma işlemleri sırasında enerji tüketim değerleri sayaçlar yardımı ile alınmıştır. Soğutma sırsında oluşan ağırlık kaybı/kazanımı değerleri bir tartı yardımıyla ölçülerek saptanmıştır. Soğutulan ürünler kontrollü atmosfer odasında bekletilmiş ve bu bekletilme sırasındaki değerlendirmeleri yapılmıştır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Proje çalışmaları devam etmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 112 Projenin Adı: Mısırın Sıcak Havayla Kurutulmasında Kurutma Parametrelerinin Belirlenmesi Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama ): Yüksek Lisans Tezi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Nazmi İZLİ, Eşref IŞIK* Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 13.09.2004- … Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği, materyal desteği Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği Projenin Amacı: Bu çalışmanın amacı mısırın sıcak havayla kurutularak kurutma parametrelerinin belirlenmesidir. Bu parametreler; a) Enerji Tüketim Değeri b) Ürün Sıcaklığı c) Çalışma Ortam Sıcaklığı d) Ürünün Kurutulduğu Sıcaklık e) Ürün ve Ortam Nemi f) Karıştırıcı Devri g) Kurutucu Hazneye Hava Giriş ve Çıkış Hızları h) Depo İçersindeki Ürün Yüksekliği i) Kurutulacak Ürün Ağırlığı j) Kurutulmuş Ürün Ağırlığı’dır. Materyal ve Yöntem: Bu çalışmanın materyali olarak kullanılan mısırın cinsi Ada-523 (Zea mays indentata)’dir. Bu çalışmada Denemeler karıştırıcılı ve karıştırıcısız olmak üzere üç tekerrürlü olarak gerçekleştirilmektedir. Çalışmalarda her bir dememe için 250 kg mısır kullanılarak 14,1 m/s hava hızı, 37 d/d karıştırıcı devri ile çalışılmaktadır. Hava sıcaklığı olarak 45˚C, 55˚C, 65˚C, 75˚C ve ısıtmasız hava seçilerek denemeler yapılarak her 15 dakikada bir gerekli değerler alınmaktadır. Kurutulan mısır tanelerinin çimlenme oranları, çıkış güçleri ve çıkış hızları da incelenmektedir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Aşağıda şekli gösterilen kurutucu imal edilmiştir. Çalışmalar devam etmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 113 Projenin Adı: Tarım İşletmeleri İçin En Uygun Tarım Makinaları Seçimi Yapan Bir Bilgisayar Programının Geliştirilmesi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama):Yüksek Lisans Tezi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Ahmet DARGA*, Ferhat KURTULMUŞ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 01.11.2005 – Devam ediyor Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): TUAM U.Ü. Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü Projenin Amacı: Bir tarım işletmesi için işletme koşullarına en uygun tarım makinalarının seçimini yapacak bir bilgisayar programı geliştirmek. Materyal ve Yöntem: Konu ile ilgili mevcut yerli ve yabancı literatür gözden eçirilmiştir. Literatür ışığında ülkemiz koşullarına uygun hesaplama yöntemleri belirlenerek matematiksel model oluşturulmuştur. Algoritma ve akış diyagramı hazırlanarak programın tasarımı yapılmış ve yazılım gerçekleştirilmiştir. Geliştirilen program ülkemize özgü verilerle çalıştırılarak test edilmektedir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Çalışmalar devam etmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 114 Projenin Adı: Mısır Üretiminde Korumalı Toprak İşleme Yöntemlerinin Geleneksel Toprak İşleme Yöntemiyle Makina Maliyetleri ve Ürün Verimi Açısından Karşılaştırılması. Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Tez Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Sebahattin BODUR, Rasim OKURSOY* Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 07.02.2002-Devam ediyor Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Z.F.Tarım Makinaları Böl. Projenin Amacı: Üreticilerin toprağı minimum işleyerek yada hiç işlemeyerek üretimde en verimli sonuçları almasıdır. Materyal ve Yöntem: Bu çalışmada ürün olarak mısır ve buğday kullanılmıştır. Minimum toprak işleme uygulaması ile 4 tekerrürlü tesadüf blokları deneme deseni uygulanmıştır. Çalışmalarda Çizel ile sürüm, sırta ekim ve toprak işlemesiz tarım uygulaması yapılmıştır. Konvansiyonel tarım, kontrol amaçlı yürütülmektedir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Proje çalışmaları devam etmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 115 Projenin Adı: Pulluk Uç Demirlerindeki Aşınmaların Görüntü İşleme Tekniği Kullanılarak Belirlenmesi Olanakları Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Yüksek Lisans Tezi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Ahu URAS, Rasim OKURSOY* Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 08.07.2003 - 21.02.2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği Projenin Amacı: Bu çalışmanın amacı toprak işleme sırasında meydana gelen aşınmaların boyutlarının klasik yöntemlerin yanında görüntü işleme tekniğiyle belirlenmesi ve aşınmanın öneminin ortaya konmasıdır. Bütün toprak işleme alet ve makinalarının özelliklede pulluk uç demirlerinin maruz kaldığı aşınma olayını hızlandıran faktörler ve bunlara karşı alınabilecek önlemler bu çalışmada ortaya konmuştur. Materyal ve Yöntem: Bu çalışmada iki gövdeli, yarı bükük kulaklı pulluk kullanılmıştır. Aşınma faktörünün hesaplanabilmesi için 60 da alanda sürüm yapılmıştır. Toprak sıkışıklığını belirlemek için traktöre asılır tip hidrolik penetrometre kullanılmıştır. Ağırlık yöntemine göre aşınmanın belirlenebilmesi için hassas tartı, alan yöntemine göre aşınma faktörünün belirlenebilmesi için planimetre ve yine alan yöntemine göre aşınma faktörünü hesaplayan Global Lab İmage 2 Streamline görüntü işleme programı kullanılmıştır. Uç demirlerinin fotoğraflarını çekmek için dijital fotoğraf makinası kullanılmıştır. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Hassas tartı ölçümlerinde 2.tarlanın sürülmesiyle birlikte ortalama aşınma miktarı 33,65 g/da bulunmuştur. Görüntü işleme tekniği ile belirlenen ortalama aşınma miktarı 61,62 cm²’dir. Planimetre ile belirlenen ortalama aşınma miktarı 61,8 cm²’dir. Kenar açı ölçümleri arasındaki farklar 2.tarlanın sürülmesiyle birlikte 4 ile 14,5º arasında artış göstermiştir. Keskin kenar açı ölçümleri arasındaki farklar 2.tarlanın sürülmesiyle birlikte 7 ile 13º arasında artış göstermiştir. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: - Kesme genişlikleri aşınmadan dolayı 15 cm olan ilk ölçüsünü giderek yitirmiş ve 0 değerine inmiştir. Keskin kenar kalınlıkları sürümden önce 5 cm iken, 2.tarlanın sürülmesiyle birlikte malzemede yığılma olduğundan 8 ile 10 cm değerine ulaşmıştır. Yayınlandığı Yer: U.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 116 2.2.6. TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA BÖLÜMÜ 2.2.6.1. Tarımsal Yapılar ve Sulama Ana Bilim Dalı Projenin Adı: Sulama Proje Alanlarında Kırsal Alan Geliştirilmesi için Arazi Toplulaştırması Rolünün GIS Destekli Analizi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Doktora Tezi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: İsmet ARICI*, Müge Kirmikil Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2002-… Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Projenin Amacı: Bu çalışmanın amacı; sulama proje alanlarındaki, büyüyen bir nüfus, tarım dışı sektörlere dayanan bir istihdam, bunun yanında toprağın kullanılmasında tarımın hala kilit role sahip olması, çevresel-sosyal ve kültürel miras yönünden tehditlerle karşı karşıya kalan ve büyük şehirlere yakınlık gibi özelliklere sahip; kısaca entegre kırsal alan olarak adlandırılan alanlarda karşılaşılan sorunların belirlenmesi ve bu sorunların etkileri, sorunların giderilmesinde etkili olan esasların coğrafi bilgi sistemleri yardımıyla analiz edilerek bir model oluşturulmasıdır. Materyal ve Yöntem: Çalışmaya materyal olarak Bursa Karacabey Ovası ile Mustafakemalpaşa Ovası sol sahil sulamasında yer alan köyler ile Manyas Ovası’ nda toplulaştırma planlanan köyler seçilmiştir. Elde edilen veriler doğrultusunda, çalışma için en uygun anket yöntemi tespit edilecektir. Çalışma alanı kapsamında ayrıntılı bir şekilde anket uygulamaları yapılacaktır. Belirlenmiş olan gelişim elemanı bilgileri, sadece çiftçilerden elde edilemeyeceği için bu anketler, çiftçi, kamu ve yönetici düzeyinde yapılacaktır. Anketler sonucu elde edilen bilgiler ile eldeki veriler kendi arasında ilişkilendirilecektir. İlişkilendirilmiş veriler analiz edilerek sonuçlar tartışılacaktır. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Mustafakemalpaşa Ovası ve Karacabey Ovası Köylerinde uygulanacak ve çalışmaya örnek teşkil edecek olan işletmelerin belirlenmesinde tabakalı örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırma, ağırlıklı olarak arazi toplulaştırması çalışmalarını kapsadığı için, ana kitleyi oluşturacak olan işletmeler, arazi büyüklüklerine göre tabakalara ayrılmıştır. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Karacabey Ova Köyleri Sulama Birliği ve Mustafakemalpaşa Ova Köyleri Sulama Birliği’nden temin edilen tapu kayıtlarına göre, proje alanındaki işletmelerin ana kitlesinin, Mustafakemalpaşa Ova Köyleri ve Karacabey Ova Köyleri için toplam 2666 işletmeden oluştuğu saptanmıştır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 117 Projenin Adı: Soya Fasulyesinin Su-Verim İlişkileri Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Doktora Tezi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Abdurrahim KORUKÇU*, BURAK Nazmi CANDOĞAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 27.01.2005 –… Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü ve Tarla Bitkileri Bölümü laboratuar olanakları Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü. Ziraat Fakültesi Uygulama ve Araştırma Merkezi Deneme Arazisi, Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü ve Tarla Bitkileri Bölümü Projenin Amacı: Bu çalışmanın amacı, yarı yağışlı (sub-humid) iklim bölgesinde, kısıtlı sulamanın diğer tarımsal uygulamalarla birlikte damla sulama yöntemi ile sulanan soya fasulyesi verim ve kalitesini arttırıcı etkisinin ortaya konulması ve sulama zamanının planlanmasıdır. Materyal ve Yöntem: Araştırma, Nova çeşidi soya fasulyesi (Glycine max.) üzerinde, tesadüf blokları deneme deseni tertibinde, üç tekerrürlü olarak yürütülmektedir. Bitkilerin gereksinim duyduğu sulama suyu ise damla sulama sistemi ile sağlanmaktadır. Vejetatif gelişme, çiçeklenme, tam bakla tutumu ve olgunlaşma dönemlerinde kısıtlı su uygulamalarının yapıldığı (0.75, 0.50 ve 0.25), gelişme dönemi boyunca tam sulama yapılan ve susuz konular olmak üzere on dört deneme konusu planlanmıştır. Sulama suyu gereksiniminin tamamının karşılanacağı konuda, gelişme dönemi süresince, 7-10 günde bir defa 0-90 cm derinlikte mevcut nemi tarla kapasitesine tamamlayacak miktarda sulama suyu uygulanmaktadır. Araştırmada, bitki su tüketiminin belirlenmesinde toprak-su dengesi eşitliği kullanılmaktadır. Toprak neminin izlenmesinde ise nötron saçınımı yöntemine dayalı nötronmetre kullanılmaktadır. Deneme konularının bazı verim ve kalite özellikleri üzerine etkilerinin belirlenmesi amacıylada bazı agronomik gözlem ve ölçümler yapılmaktadır. Elde Edilen Ara Sonuçlar: Araştırmanın ilk yılında, deneme konularına göre bitki su tüketiminin belirlenmesi için gerekli olan ölçümler yapılmıştır. Agronomik gözlem ve ölçümler için her bir deneme parselinden tesadüfen 10 adet bitki alınmıştır ve soya fasulyesi hasadı yapılmıştır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 118 Projenin Adı: Bursa Koşullarında Mısır Bitkisi Su-Verim İlişkisinin CERES-Maize Bitki Gelişme Modeliyle Belirlenmesi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Doktora Tezi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Senih YAZGAN*, Dilruba Okay (Tatar) Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü ve Tarla Bitkileri Bölümü laboratuar olanakları Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü. Ziraat Fakültesi Uygulama ve Araştırma Merkezi Deneme Arazisi, Tarımsal Yapılar Projenin Amacı: Bu araştırmada amaçlanan, diğer ülkelerde geliştirilmiş olan bitki-iklim modellerinin ülkemizde kullanılma olanaklarının analiz edilmesidir. Modellerin analizi aşamasında, model sonuçları ile karşılaştırmak için arazi çalışmalarıyla araştırmanın desteklenmesi gerekmektedir, bu çalışma sonucunda elde edilen verilerle daha sonra arazide yapılacak birçok çalışmaya ışık tutulabilir. Materyal ve Yöntem: Bursa Koşullarında Mısır Bitkisinin Su-Verim İlişkisinin CERES-Maize Bitki Gelişme Modeliyle Belirlenmesi” konulu tez çalışmasıyla ilgili deneme parselleri, Bursa ili, Yenişehir ilçesi Koyunhisar köyüne yaklaşık 4-5 km uzaklıktaki deneme alanında kurulmuştur. Söz konusu parsellerden alınan toprak örnekleri Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Eskişehir Araştırma Enstitüsüne gönderilmiştir. Böylelikle CERES-Maize bitki gelişme modelinin veri tabanında yer alan toprak parametreleri belirlenecektir. İklim parametreleri ekim dönemini kapsayacak şekilde Yenişehir Meteoroloji Müdürlüğünden temin edilecektir. Elde Edilen Ara Sonuçlar: Deneme alanında 5 cm derinliğe, sıra arası 70 cm ve sıra üstü 18 cm olacak şekilde 04 Mayıs 2004 tarihinde TECTOR mısır çeşidinin ekimi yapılmıştır. Deneme alanında oluşturulacak sulama konularına bağlı olarak, 10 m genişliğinde 5.6 m uzunluğunda 48 adet parsel oluşturulmuştur. Parselasyonun tamamlanmasının ardından damla sulama sistemi kurulmuştur. Haziran ayından itibaren aşağıda belirlenen sulama konularına göre sulama yapılacaktır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 119 Projenin Adı: Kısıntılı Sulanan Patatesin Su – Verim İlişkisi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Doktora Tezi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Serhat AYAŞ, Abdurrahim KORUKÇU* Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 03.04.2004 / ........... Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Koyunhisar Köyü – Yenişehir / Bursa Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Kızartmalık bir patates çeşidi olan Hermesin farklı gelişme dönemlerinde tam ve kısıntılı sulama uygulamasının verim üzerine etkisini belirlemektir. Materyal ve Yöntem: Çalışma alanı olarak Koyunhisar köyündeki YILMAZlar çiftliği seçilmiştir. Patates tohumu Frito – lay firmasından satın alınmıştır. Sulama yöntemi olarak damla sulama yöntemi uygulanmıştır. Yetiştirilen yumrular tesadüf blokları deneme desenine göre değerlendirilmiştir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar.: Sonuçlar değerlendirme aşamasındadır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 120 Projenin Adı: Bursa-Yenişehir ovası Marmaracık Gölü Kurutma Alanında DRAINMOD Simülasyon Modeli Kullanılarak Drenaj Sistem Parametrelerinin Belirlenmesi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Yüksek Lisans Tezi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Ali Osman DEMİR*, Hüseyin İLHAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 23.12.2004 / ........... Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Projenin Amacı: Bursa-Yenişehir ovası Marmaracık Gölü kurutma alanında DRAINMOD simülasyon modeli kullanılarak yüzeyaltı drenaj sistem parametrelerinin belirlenmesi Materyal ve Yöntem: Materyal olarak Marmaracık gölü kurutma alanına ilişkin toprak verileri(hidrolik iletkenlik, infiltrasyon hızı, tarla kapasitesi, solma noktası), iklim verileri(sıcaklık, yağış) ve bitki karakteristikleri kullanılmaktadır. Bu veriler DRAINMOD modelinde girdi olarak kullanılacak ve optimum bitki verimini sağlayacak biçimde optimum drenaj parametreleri(dren aralığı, dren derinliği) belirlenmeye çalışılacaktır. Elde Edilen Ara Sonuçlar: DRAINMOD simülasyon modeli çalıştırılmış olup girdilerin teminine devam edilmektedir. Arazide hidrolik iletkenlik testleri devam etmektedir. İklim verileri elde edilmiştir. Arazi üzerinde yaygın olarak yetiştirilen kültür bitkileri belirlenmiştir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 121 Projenin Adı: Mini Yağmurlama Sulama Yöntemiyle Sulanan Kiraz Ağaçlarında Farklı Sulama Programlarının Vejetatif-Generatif Gelişme Parametreleri Üzerine Etkileri Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Senih YAZGAN*, Arif SOYLU, Ümran ERTÜRK, Hakan BÜYÜKCANGAZ, Çiğdem DEMİRTAŞ, BURAK N. CANDOĞAN, G. Cihangir Korkmaz, Tuncay Alkan Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2003 –… Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U. Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyon Başkanlığı – 25 000 YTL., Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü ve Bahçe Bitkileri Bölümü laboratuar olanakları, Alara Tarım Ürünleri San. Tic. A.Ş. – 14 000 $. Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü. Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü ve Bahçe Bitkileri Bölümü, Alara Tarım Ürünleri San. Tic. A.Ş. Meyve Bahçesi. Projenin Amacı: Bu çalışmada amaçlanan, sulamanın diğer tarımsal uygulamalarla birlikte kiraz verim ve kalitesini arttırıcı etkisinin ortaya konulması ve yörede kurulan ya da kurulması planlanan kiraz bahçelerinin yararlanabileceği sulama programlarının oluşturulmasıdır. Materyal ve Yöntem: Araştırma, Mazzard kiraz anacı üzerine aşılı Ziraat-900 kiraz çeşidi üzerinde, tesadüf blokları deneme deseni tertibinde, üç tekerrürlü olarak yürütülmektedir. Sulama aralığı 7 gün olarak belirlenmiştir. Deneme konuları ise; A sınıfı buharlaşma kabından (Class A Pan) ölçülen buharlaşma miktarının % 50, 75, 100, 125’ i kadar sulama suyu uygulamalarıdır (K1, K2, K3 ve K4 konuları). Her blokta, bir parselde 5 ağaç olmak üzere 25 ağaç, üç blokta toplam 75 ağaç üzerinde vejetatif ve generatif gelişmeyi gözlemek için ölçümler yapılmaktadır. Aylık ve toplam bitki su tüketiminin belirlenmesinde ise, su dengesi yöntemi kullanılmaktadır. Elde Edilen Ara Sonuçlar: Araştırmanın ilk iki yılı için, deneme konularına göre bitki su tüketimi değerleri sırasıyla 365-839 mm ve 418-840 mm olarak belirlenmiştir. Deneme konularının, vejetatif gelişme göstergeleri olan bitki boyu, aşı noktasının 30 cm üzerinde gövde kesit alanı, taç alanı ve taç hacmi üzerine etkileri istatistiki olarak P<0.01 düzeyinde önemli bulunmuştur. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 122 Projenin Adı: Soya Fasulyesinde Sulama Zamanının Planlanması ve Kuraklık Stresinin Bitki Gelişimine Etkisinin Belirlenmesi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Senih YAZGAN*, Abdurrahim Korukçu, A. Tanju GÖKSOY, Hakan BÜYÜKCANGAZ, Mehmet SİNCİK, Çiğdem DEMİRTAŞ, BURAK Nazmi CANDOĞAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2005 –… Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U. Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyon Başkanlığı – 72 000 YTL., Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü ve Tarla Bitkileri Bölümü laboratuar olanakları Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü. Ziraat Fakültesi Uygulama ve Araştırma Merkezi Deneme Arazisi, Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü ve Tarla Bitkileri Bölümü Projenin Amacı: Bu çalışmada amaçlanan, sulamanın diğer tarımsal uygulamalarla birlikte soya fasulyesi verim ve kalitesini arttırıcı etkisinin ortaya konulması ve sulama programının oluşturulmasıdır. Materyal ve Yöntem: Araştırma, Nova çeşidi soya fasulyesi (Glycine max.) üzerinde, tesadüf blokları deneme deseni tertibinde, üç tekerrürlü olarak yürütülmektedir. Bitkilerin gereksinim duyduğu sulama suyu ise damla sulama sistemi ile sağlanmaktadır. Sulama suyu gereksiniminin tamamının karşılanacağı konularda, gelişme dönemi süresince, 7-10 günde bir defa 0-90 cm derinlikte mevcut nemi tarla kapasitesine tamamlayacak miktarda sulama suyu uygulanmaktadır. Araştırmada, bitki su tüketiminin belirlenmesinde toprak-su dengesi eşitliği kullanılmaktadır. Sulama zamanının planlanmasında ise bitkinin izlenmesi esasına dayalı yöntemler kullanılmaktadır. Elde Edilen Ara Sonuçlar: Araştırmanın ilk yılında, bitki su tüketimi, bitki su stres indeksi değerlerinin hesaplanması için gerekli olan ölçümler yapılmıştır ve yaprak su potansiyeli değerleri ölçülmüştür. Agronomik gözlem ve ölçümler için her bir deneme parselinden tesadüfen 10 adet bitki alınmıştır ve soya fasulyesi hasadı yapılmıştır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 123 Projenin Adı: Sulama Proje Alanlarında Kırsal Alanın Fiziksel Durumunun İyileştirilmesinde Arazi Toplulaştırmasının Rolü Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: İsmet ARICI*, Abdurrahim Korukçu, Kemal S. Gündoğdu, Müge Kirmikil, Ş.Tülin Akkaya Aslan, Erkan YASLIOĞLU, Hayrettin Kuşçu Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 1 Ocak 2005 – 1 Ocak 2008 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi, 31.769.489.741 TL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Projenin Amacı: Bu çalışma ile üretimde verimliliğin arttırılmasında ve kırsal alan yapısal durumunun iyileştirilmesi ve korunmasında önemli bir yer tutan arazi toplulaştırması rolünün, Bursa Bölgesinde yer alan sulama proje alanlarındaki farklı uygulamalar gözetilerek, karşılaştırmalı biçimde ortaya konması amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Sulama Proje alanlarında, kırsal alana ilişkin yapısal durumun iyileştirilmesinde arazi toplulaştırmasının rolünün araştırılması ve GIS destekli analiz edilebilmesi için Bursa ve Balıkesir illeri sınırları içerisinde yer alan 3 sulama proje alanı seçilecektir. Projeden Elde Ara Sonuçlar: Proje çalışmalarının yürütüleceği Karacabey Ovası’na gidilerek ön araştırma yapılmıştır. Ön etüt çalışmaları kapsamında ova köylerindeki çiftçi, muhtar ve ova köyleri sulama birliği başkan ve elemanlarıyla görüşülmüştür. Görüşmeler sonucunda çalışma için en uygun köyler seçilmiştir. Seçilen köylerin sınırlarına ilişkin koordinat sistemleri doğrultusunda gerekli verileri elde edilmiştir. Aynı şekilde Mustafakemalpaşa Ova Köyleri Sulama Birliği ile Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile temasa geçilerek Mustafakemalpaşa ve Manyas Ovaları için proje amacına uygun köyler belirlenmiş, koordinat verileri elde edilmiştir. Elde edilen veriler bilgisayar ortamına aktarılmaya başlanmıştır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 124 2.2.7. TARLA BİTKİLERİ BÖLÜMÜ 2.2.7.1. Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı Projenin Adı: Bursa Ekolojik Koşullarında Farklı Sarı Kantaron (Hypericum perforatum L.) Populasyonlarının Agronomik ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi ve Islahı Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Nedime AZKAN*, Oya KAÇAR, Erdinç GÖKSU Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Fonu Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Ziraat Fakültesi Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin Amacı: Farklı lokasyonlardan doğal floradan toplanan sarı kantaron populasyonlarında agronomik ve kalite özellikleri (Hiperisin ve uçucu yağ oranı) üzerine farklı gelişme dönemlerinin (çiçeklenme başlangıcı, çiçeklenme, olgunluk)etkisinin belirlenenek ontogenetik varyabilitenin ortaya çıkarılması, böylece uygun hasat zamanının belirlenmesi amaçlanmaktadır. Materyal ve Yöntem: Farklı lokasyonlardan toplanan (Edirne, İzmir, Bursa-Görükle) tohumlardan elde edilen fideler, farklı gelişme dönemleri (çiçeklenme başlangıcı, çiçeklenme ve olgunluk) faktör olarak ele alınarak tesadüf blokları faktöryel deneme desenine göre 2.06.2004 tarihinde sıra arası 60 cm, sıra üzeri 40 cm olacak şekilde tarlaya şaşırtılmıştır. Dikim ile birlikte 3 kg saf N olacak şekilde 20-20-0 gübresi uygulanmıştır. Diğer yıllarda her biçimden sonra dekara 3 kg saf N hesabı ile 20-20-0 gübresi verilecektir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Denemede gerekli bakım işlemleri gerçekleştirilmiş ve ilk yıl bitkiler çiçeklenmediği için biçim alınmamıştır. İkinci yıl populasyonları temsil eden parsellerde gelişme dönemlerine göre tek bitki hasatları gerçekleştirilmiştir. Çiçeklenme başlangıcı dönemi için 16.05-26.05.2005; tam çiçeklenme dönemi için 21.05-31.05.2005; olgunluk dönemi için tüm populasyonların 10.06-13.06.2005 tarihleri arasında tek bitki hasadı işlemleri gerçekleştirilmiştir. Üçüncü yıl ise populasyonları temsil eden parsellerde gelişme dönemlerine göre (çiçeklenme başlangıcı dönemi için 23.05-29.05.2006, tam çiçeklenme dönemi için 29.05-02.06.2006, olgunluk dönemi için 12.06.2006) tek bitki hasadı işlemleri yapılmıştır. Her bir gelişme dönemi ve her bir populasyon parseldeki canlı bitkiler üzerinde üzerinde ölçümler gerçekleştirilmiştir. Biçim işlemlerinden önce her bitki üzerinde Bitki Boyu (cm) ve Bitki Çapı (cm), biçim işlemlerinden sonra Üst Yeşil Herba (g/bitki), Alt Yeşil Herba (g/bitki),Üst Drog Herba (g/bitki), Alt Drog Herba (g/bitki) verimleri belirlenmiştir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 125 Projenin Adı: Bursa Ekolojik Koşullarında İstanbul Kekiğinde ( Origanum vulgare subsp. hirtum) Agronomik ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Nedime AZKAN*, Oya KAÇAR, Erdinç GÖKSU Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Ziraat Fakültesi Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin Amacı: İstanbul kekiği diye adlandırılan Origanum vulgare subsp. hirtum’ a ait teksel bitkiler agronomik özellikleri ve uçucu yağ oranları bakımından değerlendirilecektir. Yöremiz ekolojisine uygun kekik tiplerinin belirlenmesi projenin amacını oluşturmaktadır. Materyal ve Yöntem: Bu araştırmada Erdek-Kapıdağ Yarımadası doğal florasından 2003 yılında tohumları toplanan İstanbul kekiği (Origanum vulgare subsp. hirtum)’nin yetiştirilen bitkileri çalışma materyalini oluşturmaktadır. Bu amaçla elde edilen tohumlar Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü cam serasında, içerisine % 100 torf doldurulmuş kasalara çimlendirilmek amacıyla 2004 Ocak ayı içerisinde ekilmişlerdir. Elde edilen fideler kasalarda belli bir boya geldikten sonra 45’lik viyollere alınmıştır. Viyollerde belli bir süre gelişmesini sürdüren kekik fideleri daha sağlıklı ve pişkin fide elde etmek amacıyla daha büyük saksılara alınmıştır. Elde edilen 312 adet İstanbul Kekiği fidesi 2004 Nisan ayı içerisinde 50x50 cm mesafeleri ile tarlaya şaşırtılmıştır. Ekim öncesi alan dekara 30 kg hesabı ile 15-15-15 gübresi verilmiştir. İlk yıl bakım işlemlerine (sulama, yabancı otlarla mücadele ve kaymak tabakasının kırılması için çapalama) devam edilmiş ve bir biçim alınmıştır. Kenar tesirleri alındıktan sonra kalan toplam 156 adet tek bitki çiçeklenme döneminde hasat edilmiştir. Her iki yılda da tarla aşamasında yapılan biçimler sonucunda elde edilen ürün üzerinde aşağıdaki özellikler belirlenmiştir. Denemede her teksel bitkiye ait bitki boyu (cm), toplam yeşil herba verimi (g), taze yaprak verimi (g), taze çiçek verimi (g), taze sap verimi (g), toplam drog herba verimi (g), drog yaprak verimi (g), drog çiçek verimi (g), drog sap verimi(g) ile yaprak+ çiçekteki uçucu yağ oranları (%) belirlenecektir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Denemede gerekli bakım işlemleri gerçekleştirilmiş ve her populasyonu oluşturan teksel bitkilerden çiçeklenme döneminde bir biçim alınmıştır. Denemenin 2. yılında teksel bitkilerden elde edilen drog yaprak+çiçek karışımı üzerinde “Sudan Hafif Esans Tayin Cihazı” yardımı ile uçucu yağ analizi yapılmış. Elde edilen sonuçlara göre bitkilerin uçucu yağ oranları %1.88-7.63, uçucu yağ verimleri 0.35-14.98 ml/bitki arasında değişim göstermiştir. Denemenin 3. yılında elde edilen ürün üzerinde uçucu yağ analizlerine devam edilmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa, e-mail: [email protected] 126 Projenin Adı: Farklı Ekolojilerde (Bursa, Eskişehir) Sarı Kantaron (Hypericum perforatum L.) Çeşit ve Populasyonlarının Tarımsal Karakterlerinin ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Nedime AZKAN*, Oya KAÇAR, Erdinç GÖKSU, Arzu BALCI Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2005-2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Z.F. Araştırma ve Uygulama Merkezi, Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü (Eskişehir) Projenin Amacı: Farklı ekolojilerde sarı kantaron çeşit ve populasyonlarının tarımsal karakterlerinin ve kalite özelliklerinin belirlenerek performanslarının ortaya çıkarılması bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Materyal ve Yöntem: Bu çalışmada Taubertal, Stamm NLC, Topas ve Helos isimli 4 ticari çeşit ile farklı lokasyonlardan toplanan (Edirne, İzmir, Bursa-Görükle, İznik, Alaçam, Yunanistan) populasyonlar bitki materyalini oluşturmaktadır. Tohumlardan elde edilen fideler, tesadüf blokları deneme desenine göre Bursa’da 25.05.2005, Eskişehir’de 06.06.2005 tarihlerinde sıra arası 60 cm, sıra üzeri 40 cm olacak şekilde tarlaya şaşırtılmıştır. Dikim ile birlikte 3 kg saf N olacak şekilde 20-20-0 gübresi uygulanmıştır. Diğer yıllarda her biçimden sonra dekara 3 kg saf N hesabı ile 20-20-0 gübresi uygulanacaktır. Denemede bitki boyu (cm), bitki çapı (cm), yeşil herba verimi (kg/da), üst yeşil ve alt yeşil herba verimleri (kg/da), drog herba verimi (kg/da), üst ve alt drog herba verimleri (kg/da) ile hiperisin oranları (%) belirlenecektir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: İlk yıl bitkiler çiçeklenmediği için biçim alınmamıştır. İkinci yıl bitkilerin çiçeklenme zamanlarına göre Bursa’da 30.05-05.06.2006, Eskişehir’de 20.06-30.06.2006 tarihleri arasında hasat işlemi yapılmıştır. Bursa’da yapılan biçimler sonucunda tescilli çeşitlerin bitki boyu 40-65 cm, bitki çapı 32-42 cm, yeşil herba verimi 549.16-1014.40 kg/da, üst yeşil herba verimi 272.46-405.88 kg/da, üst drog herba verimi 91.64-132.83 kg/da, hiperisin oranı %0.197-0.226; populasyonların bitki boyu 53-76 cm, bitki çapı 30-44 cm, yeşil herba verimi 688.81-1349.98 kg/da, üst yeşil herba verimi 411.78-778.48 kg/da, üst drog herba verimi 133.29-258.85 kg/da, hiperisin oranı %0.143-0.308 arasında değişim göstermiştir. Eskişehir’de yapılan biçimler sonucunda tescilli çeşitlerin bitki boyu 40-57 cm, bitki çapı 31-40 cm, yeşil herba verimi 417.09-673.89 kg/da, üst yeşil herba verimi 172.95-303.25 kg/da, üst drog herba verimi 77.30-131.18 kg/da, hiperisin oranı %0.1530.172; populasyonların bitki boyu 41-63 cm, bitki çapı 30-45 cm, yeşil herba verimi 891.62-1259.48 kg/da, üst yeşil herba verimi 415.54-689.09 kg/da, üst drog herba verimi 163.93-241.82 kg/da, hiperisin oranı %0.134-0.284 arasında değişim göstermiştir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 127 Projenin Adı: Triticale Yarım Diallel Melez Döllerinin Değerlendirilmesi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Nedime AZKAN*, Oya KAÇAR, Erdinç GÖKSU Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 1997Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Z.F. Araştırma ve Uygulama Merkezi Projenin Amacı: F9 kademesinde olan triticale yarım diallel melez döllerinin verim ve kalite özelliklerinin değerlendirilmesi bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Materyal ve Yöntem: Her yıl seleksiyon yapılarak belirli sayıda hattın ekimi gerçekleştirilmektedir. Seleksiyon kriteri olarak hastalık ve zararlılara dayanıklılık, yatmaya dayanıklılık ve çeşitli agronomik özellikler ele alınmaktadır. 2002-2003 vejetasyon döneminde elimizde bulunan 100 hattan 30 tanesi, 2003-2004 vejetasyon döneminde 30 hattan 22 tanesi seçilmiştir. 2004-2005 vejetasyon döneminde 22 triticale hattı ile 3 buğday çeşidi ile çalışılmıştır. 2005-2006 vejetasyon döneminde de 22 triticale hattı ile 3 buğday çeşidi ile çalışılmıştır. Sonuçta 22 triticale hattı içerisinden 13 hat seçilmiştir. 2006-2007 vejetasyon döneminde 13 hat, 2 buğday ve 1 tritikale çeşidinin ekimi Kasım ayı içerisinde deneme mibzeri ile gerçekleştirilecektir. Deneme alanı 456 m2’dir. Dekara 20 kg N gelecek şekilde 20-20-0 gübresi ekim öncesi ve sapa kalkma dönemlerinde olmak üzere iki ayrı dönemde verilecektir.. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: 2002 yılı sonuçlarına göre elimizdeki 100 hattın tane verimleri 202.6-815.3 kg/da, 1000 tane ağırlıkları 32.5-72.2 g, hektolitre ağırlıkları 67-81 kg arasında değişmiştir. Seçilen triticale hatlarının 2003 yılında tane verimleri 114.0-479.3 kg/da, 1000 tane ağırlıkları 25.6-51.1 g, hektolitre ağırlıkları 69-76 kg arasında, 2004 yılında tane verimleri 368.61645.83 kg/da, 1000 tane ağırlıkları 44.26-53.67 g, hektolitre ağırlıkları 73.40-78.53 kg arasında, 2005 yılında tane verimleri 687.11-848.22 kg/da, 1000 tane ağırlıkları 40.28-49.87 g, hektolitre ağırlıkları 67.00-72.00 kg arasında değişmiştir. 2006 yılında tane verimleri 354.33-585.6 kg/da arasında değişmiştir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 128 Projenin Adı: Farklı Ekolojilerde (Bursa, Eskişehir, Sakarya) Yetiştirilebilecek Triticale Hatlarının Belirlenmesi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Nedime AZKAN*, KAÇAR, Erdinç GÖKSU Ramazan DOĞAN, Oya Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Z.F. Araştırma ve Uygulama Merkezi, Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Sakarya Projenin Amacı: Daha önceki denemelerden ümitvar olarak seçilmiş tricale hatlarının farklı ekolojilerde tarımının yapılarak agronomik ve kalite özelliklerinin belirlenmesi bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Materyal ve Yöntem: F8 kademesinde olan triticale yarım diallel melez döllerinden ve CIMMTY kökenli triticale hatlarından öncelikle tane verimi, 1000 tane ağırlığı, hektolitre ağırlığı, hastalıklara, zararlılara ve yatmaya dayanıklılık özellikleri değerlendirilerek seçilen hatlar ve iki buğday çeşidi bitki materyali olarak kullanılmıştır. Araştırma tesadüf blokları deneme desenine uygun olarak üç tekerrürlü planlanmıştır. Ekimler Kasım ayı içerisinde sıra arası 17.5 cm olacak şekilde mibzer ile gerçekleştirilmiştir. Dekara 8 kg N gelecek şekilde 20-20-0 gübresi verilmiştir. Farklı illerin her birinde deneme alanı 360 m²’dir. Elde edilen ürün üzerinde bitki boyu, başak boyu, başakçık sayısı, başakta tane sayısı, 1000 tane ağırlığı ve tane verimi gibi agronomik özellikler ile kalite özelliklerinden protein oranı belirlenecektir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: 2005 yılında Bursa ekolojik koşullarında seçilmiş tritikale hatlarının tane verimleri 736-831 kg/da, buğday çeşitlerinin tane verimleri; 2006 yılında tritikale hatlarının tane verimleri 736-831 kg/da, buğday çeşitlerinin tane verimleri; arasında değişim göstermiştir. Eskişehir ve Sakarya’da kurulan denemelerdeki sonuçlar değerlendirilmektedir. Farklı lokasyonlarda elde edilen ürünler üzerinde kalite analizleri ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Bu çalışma ile farklı ekolojilerde tarımı yapılabilecek triticale hatları belirlenecektir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 129 Projenin Adı: Bazı Kışlık Kolza Çeşitlerinin Bursa Koşullarında Verim ve Verim Öğelerinin Belirlenmesi Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Abdurrahim T. GÖKSOY*, Z.Metin TURAN, Mehmet SİNCİK Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2003-2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):U. Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin Amacı: Bu çalışmada bazı kışlık kolza çeşitlerinin Bursa koşullarında adaptasyon yeteneklerinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Materyal ve Yöntem: Çalışmada 12 adet kolza çeşidi kullanılacaktır. Deneme tesadüf blokları deneme desenine göre 3 tekrarlamalı olarak planlanmıştır. Her bir parsel alanı 7.5 m2 olup toplam deneme alanı 528.2 m2’ dir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Denemenin üçüncü yılında elde edilen sonuçlara göre; en yüksek tane verimleri Olsen (166.2 kg/da), İris (153.1 kg/da) ve Bristol (145.6 kg/da) çeşitlerinden elde edilmiştir. Araştırmanın 4. yıl ekimleri 26.10.2006 tarihinde yapılmıştır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 130 Projenin Adı: Farklı Sıra Arası ve Ekim Normlarının Kolzada Verim ve Verim Komponentleri Üzerine Etkisi Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Abdurrahim T. GÖKSOY*, Z.Metin TURAN, Mehmet SİNCİK Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer: U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin Amacı: Bu projenin amacı, farklı sıra arası mesafelerinin ve ekim normlarının kolzada tohum verimi ile bazı verim komponentleri üzerine etkisini araştırmaktır. Materyal ve Yöntem: Tarla denemesinin 3. yılı, 27.10.2006 tarihinde tesadüf blokları deneme desenine göre, 3 tekrarlamalı olarak kurulmuştur. Denemede materyal olarak kolza çeşidi kullanılmıştır. Araştırmada 3 farklı sıra arası mesafesi (17.5, 35.0 ve 52.5 cm) ve 4 farklı ekim normu (0.5, 1.0, 1.5 ve 2.0 kg/da) denenecektir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Denemenin ikinci yılında elde edilen sonuçların değerlendirme çalışmaları devam etmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 131 Projenin Adı: Kolzada Çeşitler Arası Melezlemeler Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: A.Tanju GÖKSOY*, Z.Metin TURAN, Mehmet SİNCİK Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer: U.Ü. Ziraat Fakültesi Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin Amacı: Farklı kolza çeşitleri arasında yapılan melezlemeler sonucunda elde edilecek hatlar arasından, seleksiyon yoluyla bölgemiz koşullarına uygun kolza çeşitleri geliştirmektir. Materyal ve Yöntem: Araştırma kapsamında Bristol, Samurai, Quinta ve Chang kolza çeşitleri kendi aralarında tam dialllel olarak melezlenecektir. Melezleme çalışmaları hem sera hem de tarla koşullarında ayrı ayrı yürütülecektir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Denemenin ikinci yılında elde edilen 12 adet tam diallel melez F1 hattı ana ve babaları ile birlikte 3 tekrarlamalı olarak 30.10.2006 tarihinde tarlaya ekilmiştir. Denemenin 1. yılında denenen F1 hatlarına ait verilerin değerlendirilmesine devam edilmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 132 Projenin Adı: Farklı Gelişme Özelliklerine Sahip Ekmeklik Buğday Çeşitlerinin Değişik Gelişme Dönemlerindeki Yaprak Alan İndeksi ve Işık Kullanım Etkinliğinin Belirlenmesi Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Ramazan DOĞAN*, Abdurrahim T. GÖKSOY, Mehmet SİNCİK Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2005-2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer: U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin Amacı: Farklı gelişme özelliklerine sahip ekmeklik buğday çeşitlerinin (Flamura ve Golia) değişik gelişme dönemlerindeki yaprak alan indeksi ve ışık kullanım etkinliğinin tohum verimi ile ilişkisini belirlemektir. Materyal ve Yöntem: Tarla denemeleri, tesadüf blokları deneme desenine göre, 3 tekrarlamalı olarak kurulacaktır. Denemede materyal olarak Flamura ve Golia ekmeklik buğday çeşitleri kullanılacaktır. Her parsel 1.4 x 5 = 7 m2 genişliğinde 8 sıradan oluşacaktır. Araştırmada Golia ve Flamura ekmeklik buğday çeşitlerinde 5 farklı ekim oranı (200, 400, 600, 800 ve 1000 adet/m2) ve 3 farklı gelişme dönemindeki (sapa kalkma, başaklanma ve süt olum) yaprak alan indeksi ve ışık kullanım etkinliği değerlerinin tane verimi ve bazı verim komponentleri üzerine etkisi araştırılacaktır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Denemenin ilk yılına ait verilerin değerlendirme işlemleri devam etmektedir. Denemenin 2. yılına ait ekimler 27.10.2006 tarihinde yapılmıştır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 133 Projenin Adı: Bursa Koşullarına Uygun Soya Hatlarının Belirlenmesi Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Z. Metin TURAN*, Abdurrahim T. GÖKSOY, Mehmet SİNCİK Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2006-2008 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer: U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin Amacı: Yurt içi ve yurt dışındaki ıslah kuruluşlarından temin edilen toplam 140 adet soya hattı arasından Bursa ekolojik koşullarına uygun, yüksek tane ve ot verimine sahip olanlarını belirlemektir. Materyal ve Yöntem: Yurt içi ve yurt dışındaki ıslah kuruluşlarından temin edilen toplam 140 adet soya hattı 5 m uzunluğundaki sıralara 1 m aralıklarla 28.04.2006 tarihinde elle ekilmiştir. Bitkilerin çıkış, çiçeklenme, tane bağlama, olgunlaşma gibi özellikleri takip edilecek ve tam olgunlaşma döneminde her sıradan alınan 5 adet bitki üzerinde morfolojik ölçümler yapılacaktır. Elde Edilen Ara Sonuçlar: Denemenin ilk yılında bitkilerin hasadı 15 Ekim-15 Kasım 2006 tarihleri arasında yapılmıştır. Hasat edilen bitkilerin harman ve ölçüm işlemleri devam etmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 134 Projenin Adı: Farklı Karışım Oranları ve Biçim Zamanlarında Macar Fiğ+Arpa ve Tüylü Fiğ+Arpa Karışımlarında Işık Kullanım Etkinliğinin, Ot Veriminin ve Yem Kalitesinin Belirlenmesi Üzerine Araştırmalar Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Necmettin ÇELİK*, Gamze BAYRAM, Emine BUDAKLI Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri:2005-2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:Projenin Yürütüleceği Yer (Birim): U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin Amacı: Bu çalışmada, ot verimi, kalitesi ve ışık tutumu bakımından macar fiğ+arpa ve tüylü fiğ+arpa karışımında en uygun karışım oranı ile en uygun biçim zamanının belirlenmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Bu araştırma, U.Ü.Ziraat Fakültesi Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi deneme alanında Bölünen Bölünmüş Parseller Deneme Desenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulacaktır. Macar fiğ ve tüylü fiğin arpayla karışım olarak yetiştirildiği durumda ot veriminin ve yem kalitesinin saf ekimlere göre nasıl bir değişim göstereceğini belirleyeceğimiz bu araştırmada, 5 farklı karışım oranı (%100, %75, %50, %25) ile dört farklı biçim zamanı (Arpa kında, tam başakta, süt olum devresinde ve sarı olumda) ele alınacaktır. Denemede bitki materyali olarak Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsünden temin edilen Akhisar-98 isimli 6 sıralı arpa çeşidi, Efes-79 tüylü fiğ çeşidi ile macar fiğ populasyonu kullanılmıştır. Ekim, ‘Ojord’ tipi ekim mibzeri ile sıra arası 17,5 cm olacak şekilde yapılacaktır. Parsel alanları 1,4x10=14m2 olacaktır. Bitki boyu, ışık tutum etkinliği, yeşil ot ve kuru ot verimi, botanik kompozisyon, protein oranı ve verimi gibi özellikler belirlenecektir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Planlanan biçim zamanlarında biçimler yapılmış, denemenin birinci yılına ait gözlem ve ölçümler tamamlanmıştır. Denemenin birinci yılında elde edilen verilerin varyans analizleri ile ot örneklerinin laboratuar analizleri devam etmektedir. Araştırma denemenin ikinci yılının tekrarı, verilerin alınması ve istatistiki analizlerin yapılması aşamasındadır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 135 Projenin Adı: Güney Marmara Bölgesi için Tritikale çeşitlerinin geliştirilmesi Projenin Niteliği: Araştırma Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırmacılar: Köksal YAĞDI*, Esra AYDOĞAN ÇİFTÇİ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2000 Projeyi Destekleyen kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Ziraat Fakültesi Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin Amacı: Güney Marmara bölgesi başta olmak üzere, Trakya koşullarında da üretimi yapılabilecek, verim ve kalite özellileri üstün tritikale çeşitlerinin elde edilmesidir. Materyal ve Yöntem: Bölge için verimli ve kaliteli en uygun çeşitlerin geliştirilmesi amacıyla U.Ü. Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde 2000 yılında kapsamlı bir araştırma başlatılmıştır. CIMMIYT kökenli hatlar ve çeşitlerin birbirleriyle melezlenmesi sonucu elde edilen hatlar verim kriterleri yönünden ele alınmıştır. Elde edilen tohum miktarının artması ile birlikte kalite analizlerine de geçilecektir. Çalışma Tesadüf Blokları Deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak 6 m2 (1.2 x 5m) parsellere ekilmektedir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: 2005/2006 yılı deneme sonuçlarına göre 1000 tane ağırlığı, hektolitre ağırlığı ve dekara tane verimi açısından anaçlarda ve melezlerde saptanan değerler sırasıyla: 40,85 -53,80 g ve 40,20-58,32 g, 71,4–76,0 kg ve 68,0- 76,6 kg, 476.7-712,4 kg ve 421,2-738,4kg arasında değiştiği saptanmıştır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: kyagdı@uludag.edu.tr 136 Projenin Adı: Bazı Triticale Çeşit ve Hatlarının Başaklanma Sonrası KurağaDayanıklılıkları Üzerinde Araştırmalar Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Ramazan DOĞAN*, Oya KAÇAR, Emine BUDAKLI, Erdinç GÖKSU Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:Projenin Yürütüleceği Yer (Birim): U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Çevrenin en önemli stres faktörlerinden biri olan kuraklık dünya tarımında, özellikle gelişmekte olan ülkelerde gittikçe artan bir etkiyle 20 x 108 ha kuru tarım alanında tarımsal üretimi tehdit etmekte ve gıda üretim dengelerini bozmaktadır. Bu nedenle kurağa dayanıklı bitkilerin belirlenmesi kuraklığın olumsuz etkilerini minimuma indirmek açısından üzerinde durulması gereken konulardan biridir. Bu amaçla çalışmada, bazı triticale çeşit ve hatlarının başaklanma sonrası dönemde kuraklık stresine tepkilerinin incelenmesi ve böylece dayanıklı hat veya hatların belirlenmesi hedeflenmiştir. Materyal ve Yöntem: Bu araştırma, 2004-2005 ve 2005-2006 yıllarında U.Ü.Ziraat Fakültesi Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi deneme alanında yürütülmüştür. Araştırmada CIMTY kökenli 3, bölümümüzde daha önce yapılan ıslah çalışmalarında bölgemiz ekolojik koşullarına uyum gösteren yüksek verimli 4 hat ve Nörtingen adlı çeşit bitki materyalini oluşturmuştur. Başaklanma sonrası kuraklık stresinin yaratılması amacıyla % 4’lük potasyum klorat kullanılmıştır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Araştırmanın 2 yıllık verileri elde edilmiş olup, değerlendirmeler devam etmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 137 Projenin Adı: Bursa Ekolojik Koşullarında Bazı Makarnalık Buğday Hatlarının Azot Etkinlik İndekslerinin Belirlenmesi Üzerinde Bir Araştırma Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Ramazan DOĞAN*, Emine BUDAKLI Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri:2004-2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:Projenin Yürütüleceği Yer (Birim): U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Tahıllarda tane verimi ve tane protein oranının artırılmasında en önemli uygulamalardan biri azotlu gübrelemedir. Ancak gerek gübre fiyatlarındaki artışı gerekse çevre kirliliğinin önlenmesi açısından en düşük girdi ile en yüksek verimlere ulaşılmasını sağlayacak N kullanım etkinliği yüksek genotiplerin belirlenmesi gereklidir. Bu nedenle bu çalışmada, bazı makarnalık buğday hatlarında azot etkinlik indekslerinin tespit edilmesi ve bunlar ile tane verimi arasındaki ilişkilerin belirlenmesi hedeflenmiştir. Materyal ve Yöntem: Bu araştırma, 2004-2005 ve 2005-2006 yıllarında U.Ü.Ziraat Fakültesi Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi deneme alanında yürütülmüştür. Araştırmada bölümümüzde melezleme çalışmaları sonucunda geliştirilen F14 kademesinde olan 10 farklı makarnalık buğday hattı kullanılmıştır. Deneme Tesadüf Blokları Deneme Desenine göre 3 tekrarlamalı olarak kurulmuştur. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: 2004-2005 ve 2005-2006 üretim dönemlerinde yürütülen bu çalışmada iki yıllık veriler elde edilmiş olup, alınan bitki örneklerinde azot analizleri devam etmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 138 2.2.8. TOPRAK BÖLÜMÜ 2.2.8.1. Toprak Ana Bilim Dalı Projenin Adı: Uzaktan Algılama ve Coğrafik Bilgi Sistem Teknikleri Kullanarak Mustafakemalpaşa Çayı Havzasında Güncel Arazi Kullanım/Örtüsü ve Potansiyel Erozyon Riskinin Belirlenmesi. Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Ertuğrul AKSOY*, Zeynal TÜMSAVAŞ, M.Sabri DİRİM, Gökhan ÖZSOY, Elif SEZGİN, İsmail ALACALI, Rüstem ATA Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 16.12.2003 – devam ediyor Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu, Araştırma Projesi Ana Destekleyici - 118.153,00YTL, Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü, Ulaşım ve Malzeme Desteği - 12.096,00YTL, Bursa İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Malzeme Desteği - 8.919,00YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Projenin Amacı: Uzaktan Algılama (UA) ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) teknikleri kullanarak Bursa-Mustafakemalpaşa Havzasının potansiyel erozyon riskinin RUSLE yöntemi ile belirlenmesi ve haritalanması, Mustafakemalpaşa havzasının arazi örtü haritasının Avrupa ülkelerini kapsayan CORINE projesi içerisinde belirtilen kriterlerden oluşturulan bir lejanta göre yapılması, 1985 yılından günümüze kadar havzadaki arazi örtüsü/kullanım türlerinde meydana gelen olumsuz değişimlerin sayısal uydu verileri kullanılarak belirlenmesi, havzaya ait bir Toprak ve Su kaynakları veri tabanı oluşturulması ve toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımına ve korunmasına yönelik önerileri de içerecek biçimde havza yönetim planı geliştirmek şeklinde kısaca verilebilir. Materyal ve Yöntem: Çalışma alanı olarak Bursa-Mustafakemalpaşa Çayı Havzası seçilmiştir. Söz konusu havzanın Toprak karakteristikleri (toprak haritaları), topoğrafik özellikleri (topoğrafik haritalar ve DEM), jeolojik özellikleri (jeoloji haritaları), güncel ve geçmişteki arazi kullanım ve örtü durumu, iklimsel özellikleri ile ilgili veriler ile havzanın sayısal uydu görüntüleri (LANDSAT), hava fotoğrafları ve UA ve CBS yazılım ve donanımları ile GPS’ler araştırmanın temel materyallerini oluşturmaktadır. Uzaktan algılama ve CBS teknikleri desteğiyle, meteorolojik veriler, sayısal yükseklik modeli, toprak haritaları, jeolojik haritalar, arazi çalışmaları ve büro çalışmaları sonucu sayısal uydu verileri ve hava fotoğraflarının birlikte analiz edilmesiyle elde edilecek arazi kullanım/arazi örtüsü haritaları ve diğer veriler kullanılarak Uluslararası Toprak Kaybı Eşitliği, USLE; A=RxKxLxSxCxP veya Düzeltilmiş Uluslararası Toprak Kaybı Eşitliği, RUSLE; A=RxKxLSxCxP modelleri yardımıyla Mustafakemalpaşa havzasının erozyon riski belirlenerek haritalanacaktır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Sayısal uydu verileri, topoğrafik, jeolojik ve toprak haritaları ile hava fotoğraflarının temini ve bilgisayar ortamına alınması gerçekleştirilmiştir. Arazi kullanım/örtü türlerine ve yoğunluklularına ait örnek noktalarının uydu verisi ve hava fotoğrafları yardımıyla belirlenmesi ve görüntülerin analizi ve arazide kontrolü, çalışma havzasına ait veri tabanının oluşturulması ve CBS teknikleri kullanılarak potansiyel erozyon riskinin analizi ve modellenmesi işlemleri sürmektedir. Araştırma sonuçları değerlendirme ve rapor yazım aşamasındadır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 139 Projenin Adı: Farklı Kireç Dozları ve Tuz Konsantrasyonlarında Artan Miktarlarda Topraktan ve Yapraktan Uygulanan Hümik Maddelerin Mısır ve Buğday Bitkilerinin Gelişimi ve Kimi Besin Elementleri İçeriği Üzerine Etkisi Projenin niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: A. Vahap KATKAT*, Barış Bülent AŞIK, Murat Ali TURAN, Hakan ÇELİK Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 16.12.2003-Devam ediyor Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu Başkanlığı, 21.907.0000.000 TL +5.000.000.000 TL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Toprak Bölümü Projenin Amacı: Bu çalışmanın amacı farklı kireç dozları ve tuz konsantrasyonlarında artan miktarlarda uygulanan hümik asitin buğday ve mısır bitkisinin gelişimi ve kimi besin elementleri içeriği üzerine etkisini araştırmaktır. Materyal ve Yöntem: Toprak materyali: Araştırma, Uludağ Üniversitesi Kampüs arazisinden alınacak toprak materyali ile sera koşullarında yürütülmektedir. Bitki materyali: Bitkisel materyal olarak Buğday ve Mısır bitkisi kullanılacaktır. Denemede mısır çeşidi olarak RX 947 hibrit mısır (Zea mays L.), Buğday çeşidi olarak Salihli (makarnalık) (Triticum spp.) tohumu kullanılmıştır.. Hümik Asit ve Gübre Materyali: Denemede, ticari olarak Delta Humate adı ile satılan % 12 hümik asit içeren sıvı materyal kullanılmıştır. Ayrıca tohum ekiminden önce temel gübreleme olarak azot, fosfor, potasyum ve mikro element gübrelemesi yapılmış, uygulama konularına göre toprak tuzluluğu NaCl ile kireç düzeyleri ise CaCO3 ile sağlanmıştır. Yöntem: Topraktan ve yapraktan hümik asit uygulama konularını içeren toplam 675 saksıdan oluşan denemede, uygulama konularını oluşturan toprak tuzluluğu 0, 15, 30, 45 ve 60 mM Na olacak şekilde NaCl’den, kireç düzeyleri kontrol, % 5, 10, 20 ve 40 olacak şekilde CaCO3’tan sağlanmıştır. Hümik asit konsantrasyonları 0, 2.5, 5.0, 7.5, 10.0 ve 12.5 ton ha-1 olacak şekilde saksılara uygulanmıştır. Saksılar tarla kapasitesi düzeyinde saf su ile sulanarak 30 gün süre ile inkübasyona bırakılmıştır. İnkübasyon süresi sonunda her bir saksıya 7 buğday bitkisi kalacak şekilde ekim ve seyreltme işlemleri yapılmıştır. Normal gelişimlerini sürdüren bitkiler yaklaşık 8 hafta sonunda hasat edilerek gerekli analizler yapılacaktır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Araştırma sonuçları değerlendirme ve yazım aşamasındadır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 140 Projenin Adı: Tavuk Gübresi Kompostu ve Zeolit ( Klinoptilolit)’in Toprak Özellikleri ve Oğulotu (Melissa officinalis L.)’nun Gelişmesi Üzerine Etkileri Projenin Niteliği: Doktora Tezi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Funda MOL*, Haluk BAŞAR Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 21.11.2002 – devam ediyor Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Ziraat Fakültesi Projenin Yürütüldüğü yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin Amacı:Yoğun tarımsal üretimin yapıldığı bölgelerde organik materyallerin kullanılması, toprak verimliliğinin korunması ve geliştirilmesi açısından kaçınılmazdır.Geleneksel tarımsal uygulamaların bir sonucu olarak toprak özelliklerinde meydana gelen olumsuzlukların giderilmesinde,iyi bir toprak düzenleyici materyal olan zeolitin kullanılması ile toprak özellikleri üzerindeki etkileri saptanırken,tavuk gübresi kompostu ile zeolitin birlikte uygulanmasının oğulotunun verimi ve uçucu yağ oranı üzerine olan etkisi de belirlenmiş olacaktır. Materyal ve Yöntem: U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi arazisindeki serada yürütülecek denemede topraklara, Bandırma-Edincik yöresindeki bir kompost işletmesinden temin edilen tavuk gübresi kompostu 4 farklı doz ve Manisa –Gördes yöresinden temin edilen klinoptilolit türü zeolit materyeli de 2 doz olarak uygulanacaktır. Çeşitli fiziksel ve kimyasal özelliklerinin belirlenmse amacıyla tavuk gübresi kompostu (TGK) ve zeolit materyalinin analizleri yapılmıştır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Araştırma sonuçları değerlendirme ve yazım aşamasındadır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 141 Projenin Adı: Uzaktan Algılama (UA) ve Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) Teknikleri Kullanılarak Erozyon Riskinin Belirlenmesi. Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Doktora Tezi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Gökhan ÖZSOY*, Ertuğrul AKSOY Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 31.01.2003 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonunun Z-2003/96 No’lu araştırma projesine sağladığı destekle temin edilen materyallerle yürütülmektedir. Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Projenin Amacı: Uzaktan Algılama (UA) ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) teknikleri kullanarak potansiyel erozyon riskinin belirlenmesinde RUSLE yönteminin uygunluğunu test etmek ve yöntemdeki bitki örtüsü faktörü (C faktör) verilerinin Landsat 7-ETM uydu görüntüleri kullanılarak haritalanması. Materyal ve Yöntem: Çalışma alanı olarak Bursa-Mustafakemalpaşa Çayı Havzası seçilmiştir. Söz konusu havzaya ait toprak haritaları, topoğrafik haritalar, sayısal yükseklik paftaları, jeoloji haritaları, meteoroloji verileri ve diğer öznitelik bilgileri ile havzanın sayısal uydu görüntüleri (LANDSAT 7ETM), hava fotoğrafları ve UA ve CBS yazılım ve donanımları ile GPS’ler araştırmanın temel materyallerini oluşturmaktadır. Uzaktan algılama ve CBS teknikleri desteğiyle, meteorolojik veriler, sayısal yükseklik modeli, toprak haritaları, jeolojik haritalar, arazi çalışmaları ve büro çalışmaları sonucu sayısal uydu verileri ve hava fotoğraflarının birlikte analiz edilmesiyle elde edilecek arazi kullanım/arazi örtüsü haritaları ve diğer veriler kullanılarak Düzeltilmiş Uluslararası Toprak Kaybı Eşitliği, RUSLE; A=RxKxLSxCxP modeli yardımıyla Mustafakemalpaşa havzasının erozyon riski belirlenerek haritalanacaktır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Sayısal uydu verileri, topoğrafik, jeolojik ve toprak haritaları ile hava fotoğraflarının bilgisayar ortamına alınması gerçekleştirilmiştir. Tüm verilerin bilgisayar ortamında analizleri ve CBS teknikleri kullanılarak potansiyel erozyon riskinin modellenmesi işlemleri sürmektedir. Araştırma sonuçları değerlendirme ve yazım aşamasındadır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 142 Projenin Adı : Bursa İli Tarım Topraklarının Kükürt Durumu Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Doktora Tezi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: A. Vahap KATKAT*, Murat Ali TURAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri : 18. 09. 2003 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) : Uludağ Üni. Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Projenin Amacı: Burasa İlinde Tarım yapılan büyük toprak gruplarının mevcut kükürt içeriklerini saptamak ve noksanlık tesbit edilen alanlardan alınacak olan toprak örnekleri ile sera denemesi kurularak uygun kükürt miktarını ve kaynağını belirlemek. Materyal ve Yöntem : 0-20cm den alınacak olan toprak örneklerinde bünye, pH, EC, kireç, organik madde, toplam azot, bitkiye yarayışlı fosfor, kükürt, demir, bakır, çinko, mangan değişebilir sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum analizleri yapılacak. Sera denemesinde ise test bitkisi olarak mısır kullanılacak. Kükürt kaynakları olarak amonyum sülfat, jips ve elementel kükürt kullanılarak saksılara 0, 5, 10, 20 ve 40 mg kg-1 dozlarında kükürt uygulanarak bitkilerin gelişmeleri izlenecek. Bitkilerde azot, fosfor, kükürt, demir, bakır, çinko ve mangan analizleri yapılacak. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Survey çalışması sonucunda Bursa İli tarım topraklarının başta Mn olmak üzere Zn ve S noksanlıklarının bulunduğu tespit edilmiştir. Ön inkübasyon denemesi sonuçları da incelendiğinde Bursa İlinde yürütülen tarımsal faaliyetin sürdürülebilmesi için kükürt’lü gübrelemenin önemi (özellikle elementel S) ortaya çıkmıştır. Araştırma sonuçları değerlendirme ve yazım aşamasındadır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 143 2.2.9. ZOOTEKNİ BÖLÜMÜ 2.2.9.1. Hayvan Yetiştirme ve Islahı Ana Bilim Dalı Projenin Adı: Türkiye Yerli Koyun Irkları ile Bazı Melez Koyun Yapağı Özellikleri ve Yapağılarının Sanayide Kullanılabilirliği Üzerine Bir Araştırma Projenin Niteliği: Doktora Tez Projesi Proje Yürütücüsü: Erdoğan TUNCEL*, Şebnem KARA UZUN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2003–2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Araştırma Fonu, Araştırma Analiz Maliyeti ve Ekipman Alımı, 3.400.000 TL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Projenin Amacı: Türkiye yerli koyun ırkları ile kimi sentetik koyun tiplerinin yapağı özelliklerinin belirlenerek bunların halı ve kumaş sanayinde kullanılabilme olanaklarının araştırılması. Materyal ve Yöntem: Çeşitli üniversite ve araştırma kurumlarından elde edilecek, Menemen, Tahirova, Karacabey Merinosu, Norduz, Karakaş, Sakız, İmroz, Kıvırcık, Çine Çaparı, Karayaka ve İvesi koyunlarının 3 farklı vücut bölgesinden (omuz, kaburga, but) alınacak yapağı örnekleri araştırmanın materyalini oluşturacaktır. Araştırmada her bir ırk ve tipten işletme koşullarına bağlı olarak farklı yaş grubu ve eşeyde 50 baş koyun kullanılacaktır. Kırkılan hayvanların yapağı verimleri 10 g’a kadar duyarlı hassas terazide belirlenecektir. Yapağıda incelik, lüle uzunluğu, gerçek uzunluk, elastikiyet, mukavemet, randıman analizleri yapılacaktır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Çeşitli üniversite ve araştırma kurumlarından elde edilen, Menemen, Tahirova, Karacabey Merinosu, Norduz, Karakaş, Sakız, İmroz, Kıvırcık, Çine Çaparı, İvesi ve Karayaka koyunlarının 3 farklı vücut bölgesinden (omuz, kaburga, but) yapağı örnekleri alınmıştır. Alınan örnekler ikiye ayrılmış bir kısmı Lalahan Hayvancılık Merkez Araştırma Enstitüsünde incelik, elastikiyet+mukavemet analizleri yapılmak üzere, diğer kısmı ise randıman, lüle uzunlukları ve gerçek uzunluklarının ölçümlerinin yapılabilmesi için bölümde uygun şekilde saklanmıştır. Lalahan Hayvancılık Merkez Araştırma Enstitüsüne gönderilen örneklerin elastikiyet, mukavemet, incelik, bölümde bulundurulan örneklerin randıman, lüle uzunluğu ve gerçek lif uzunluk ölçümleri tamamlanmış olup verilerin istatistiki olarak hesaplanmasına devam edilmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 144 Projenin Adı: Siyah Alaca Irkı Sığırlarda Damızlıkta Kalma Süresi ve Sürüden Çıkarma Nedenleri Projenin Niteliği: Yüksek Lisans Tez Projesi Proje Yürütücüsü: Erdoğan TUNCEL*, Nurcan KARSLIOĞLU Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: Ocak 2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Ulaşım ve Materyalin sağlanması konusunda; Bursa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Bursa Birliğe bağlı İşletmeler Projenin Amacı: Bu araştırmanın amacı, Bursa İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’nin Akçalar bölgesindeki üye işletmelerde yetiştirilen Siyah Alaca (Holstein) ırkı ineklerin damızlıkta kalma süresini ve bunu etkileyen faktörleri saptamaktır. Sonuçta, bir yandan yetiştiricilere sürü yönetiminde başarılarını ve kârlılık düzeylerini yükseltecek, diğer yandan ulusal düzeyde uygulanan ıslah programının etkinlik derecesini arttıracak bilgiler sunulacak ve alınabilecek önlemler hakkında öneriler geliştirilecektir. Materyal ve Yöntem: Bu çalışmada, Bursa İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’nin (kısaca Bursa Birliği) Akçalar bölgesindeki üye işletmelerde yetiştirilen Siyah Alaca (Holstein) ırkı ineklere ait soy kütüğü, döl verimi, süt verimi ve tip (sınıflandırma) değerleri ile işletmelere ait bilgiler materyal olarak kullanılmıştır. Kasım 2004 itibarıyla Bursa İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’nin Akçalar bölgesinde üye işletme sayısı 70, bu işletmelerde yetiştirilen inek sayısı ise 857 baştır. Ocak 2005 Mart 2006 tarihleri arasında 66 işletme ziyaret edilmiş ve bu işletmelere dahil 827 ineğin bilgileri toplanmıştır. İncelenen işletmelerde soy kütüğü, süt verimi ve döl verimi kayıtları Bursa Birliği elemanlarınca düzenli olarak tutulduğu için bu konuda ayrıca bir çalışma yapılmamış, gerekli bilgiler Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği’nde mevcut veri tabanından alınmıştır. Toplanan verilerin değerlendirilebilmesi için bölgede ki işletmeler mevcut hayvan sayılarına göre küçük, orta ve büyük olarak sınıflandırılmış, hayvan sayısı 5-6 olan işletmeler küçük, 6-10 olan işletmeler orta 10 ve üzeri olanlar ise büyük olarak tanımlanmıştır. Sürüden çıkarılan inekleri saptamak ve işletmeleri tanımlayıcı bilgiler toplamak veya güncelleştirmek amacıyla araştırma kapsamındaki 66 işletmeye 2’şer aylık aralıklarla toplam 3’er kez gidilmiştir. Araştırma başında gerçekleştirilen ilk işletme ziyaretlerinde amaç, yetiştiricilerin eğilimi ve motivasyon kaynakları ile barınak özellikleri, yem kaynakları, yem kullanımı, ürün-girdi fiyatlarına ilişkin işletmeleri tanımlayıcı bilgiler elde etmektir. Daha sonra gerçekleştirilen ziyaretlerde ise barınak, yem üretimi, temini ve kullanımı ile ürün-girdi fiyatları konusundaki bilgilerin güncelleştirilmesi ve sürüden çıkarılan hayvanların çıkarılma nedenleriyle birlikte saptanması hedeflenmiştir. İşletme ziyaretleri öncesinde her bir işletmede bulunan ineklerin soy kütüğü, döl verimi bilgileri Bursa Birliği veri tabanından alınarak her bir ineğin kulak numaralarına bakılmış ve sürüde olmayan ineklerin sürüden çıkarma ana nedeninin yanı sıra ikincil ve üçüncül nedenleri de sorulmuş ve sürüden çıkma tarihiyle birlikte kayıt edilmiştir. Ayrıca, mevcut ineklerin sütçülük özelliği, ayak-tırnak ve meme kısımları incelenmiş, olası kusur ve sağlık sorunları kaydedilmiş, barınak, yem üretimi, temini ve kullanımı ile ürün-girdi fiyatları konusundaki bilgiler güncelleştirilmiştir. Damızlıkta kalma süresi, araştırmanın yürütüldüğü Ocak 2005 - Mart 2006 döneminde çeşitli nedenlerle işletmelerden çıkarılan 102 baş ineğe ait kayıtlar kullanılarak hesaplanmıştır. Bunun için Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği veri tabanından alınan soy ve 145 verim kayıtları kullanılmıştır. Yapılan kontroller sonunda 102 ineğe ait son buzağılama yaşı kaydı ile buzağılama sırasının birbiriyle uyumlu olduğu belirlenmiştir. Damızlıkta kalma süresinin hesaplanması için ilk buzağılama tarihi ve sürüden çıkma tarihinin biliniyor olması şarttır. Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği veri tabanından alınan laktasyon süt verim kaydı taranmış ve araştırma materyali olarak kullanılan 102 baş ineğin hepsinin ilk buzağılama ve sürüden çıkış tarihlerinin mevcut olduğu saptanmıştır. Sürüden çıkarılan ineklerin damızlıkta kalma süresi hesaplandıktan sonra farklılığa yol açabilecek her bir faktör bakımından ayrı variyans analizleri yapılmış, ele alınan faktörün önemli variyasyon kaynağı olarak saptandığı hallerde farklı grup veya grupları saptamak için Duncan Testi yapılmıştır. Verilerin hazırlanmasında MS Excel ve MS Access paket programları, basit variyans analizlerinde ise MİNİTAB istatistik programı kullanılmıştır Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Genelde 40-49 yaş arası olan ve ortalama 20 yıllık deneyime sahip olan işletme sahiplerinin her 10 tanesinden 7’sinin ilkokul mezunu olduğu saptanmıştır. Hepsi Bursa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği üyesi olan ve uzman sığır yetiştiricisi olarak kabul edilmesi gereken yetiştiricilerin %58’inin sığır yetiştiriciliğini, %15’inin ise tarla bitkileri yetiştiriciliğini ana iş olarak gördükleri ortaya çıkmıştır. Çalışma kapsamında incelenen işletmelerde ortalama inek sayısı 10,2 ± 5,99 baştır. 10 ve daha fazla ineği olan işletmeler ise toplamda ⅓ kadardır. Sığırcılıkla ilgili kullanılan işgücüne bakıldığın da işletmelerin 6 tanesinde aile dışı işgücü kullanıldığı görülmüştür. Her 10 yetiştiriciden 7’si gereksinimini karşılayacak düzeyde kaba yem üretimi yapmaktadır. Ocak 2005-Mart 2006 arasında incelenen 66 işletmenin 49’undan damızlık dışı tutulmuş 102 baş ineğin kaydı tutulmuş ve bu ineklere ait damızlıkta kalma süreleri Bursa Nilüfer ilçesi Akçalar Beldesin de ortalama 36,8 ± 2,60 ay olarak tespit edilmiştir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 146 Projenin Adı: Etçi Damızlıklarda Farklı Dönemlerde Bazı Fiziksel ve Kimyasal Yumurta Kalite Özelliklerinin Çıkış Gücü Üzerine Etkisi Projenin Niteliği: Doktora Tez Projesi Proje Yürütücüsü: Ümran ŞAHAN*, Bilgehan YILMAZ DİKMEN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: Mart 2003 – Eylül 2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Araştırma Fonu, Araştırma Analiz Maliyeti ve Ekipman Alımı, 7.832.000.000 TL, Has Tavuk A.Ş. damızlık yumurta materyali Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Has Tavuk Broiler Damızlık Kümesi Projenin Amacı: Bu çalışmada etçi damızlıklarda çıkış gücü üzerine bazı fiziksel ve kimyasal yumurta kalite özelliklerinin etkisi araştırılacaktır. Hafif ve ağır yumurtalarda fiziksel özellikler olarak; kabuk ağırlığı, yumurta şekil indeksi, kabuk kalınlığı, kabuk kırılma direnci, ak ve sarı indeksi özelliklerinin çıkış gücü üzerine etkileri, kimyasal özellikler olarak yumurta sarısı kolesterol içeriği ve yağ asitlerinin çıkış gücü üzerine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada ayrıca kan serumu kolesterol içeriği ile yumurta kolesterol içeriği arasında yakın ilişki bulunması nedeniyle anaçlardan farklı yaşlarda kan örnekleri alınacak ve yumurta kolesterol içeriği ile ilişkisi araştırılacaktır. Materyal ve Yöntem: Çalışmada Ross 308 genotipten etçi damızlık sürü kullanılmıştır. Bu damızlık sürüden üç farklı yaş döneminde alınan örnek yumurtalar hafif ve ağır yumurtalar olarak 2 gruba ayrılmış yumurta fiziksel özellikleri (yumurta ağırlığı, kabuk ağırlığı, yumurta şekil indeksi, kabuk kalınlığı, kabuk kırılma direnci, kabuk oranı, ak oranı, sarı oranı, ak ve sarı indeksi) incelenmiştir. Yumurta kimyasal özelliklerinin analizi için; yumurtalar haşlanıp yumurta sarıları ayrılmış kimyasal analiz işlemleri uygulanmış, kolesterol ve yağ asidi değerleri gaz kromotografisi cihazı ile okutulmuştur. Aynı dönemlerde damızlıklardan kanat altından kan örnekleri alınmıştır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Çalışmada üç yaş dönemine ait örnekler alınmıştır. Bu örneklerde yumurta fiziksel özelliklerine ait ölçümler yapılmış ve kimyasal analizler yapılmıştır. Verilerin istatistiksel değerlendirilmesi yapılmıştır. Araştırma yazım aşamasındadır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 147 Projenin Adı: Japon Bıldırcın Yumurtalarının Kuluçka Sonuçları Üzerine Fumigasyon ve Ultraviole Işık Uygulamalarının Etkisi Projenin Niteliği: Yüksek Lisans Tez Projesi Proje Yürütücüsü: Aydın İPEK*, Hüseyin KARA Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama Birimi Projenin Amacı: Kuluçka işletmelerinde verimliliğin başlıca ölçütü olarak ele alınan kuluçka randımanında sağlanacak bir birim artış, sonuçta büyük parasal değere dönüşmektedir. Bu nedenle kuluçka verimliliğinin, buna bağlı olarak da karlılığının arttırılabilmesi için etkili faktörlerin incelenmesine ve etki miktarlarının saptanmasına yönelik araştırmalara gereksinim duyulmaktadır. Kütikül özelliklerinin incelenmesinde kullanılan mikroskopla tarama yumurtanın kuluçka özelliklerini yitirmesine sebep olmaktadır. Ultraviole ışığı yüksek sayıda yumurtanın kütikül özelliklerinin değerlendirilmesinde embriyoya zarar vermeden kullanılan hızlı ve kolay bir yöntemdir. Çalışmada Japon bıldırcın yumurtalarının kuluçka sonuçları üzerine fumigasyon ve ultraviole ışık uygulamalarının etkisi incelenecektir. Materyal ve Yöntem: Araştırma materyali yumurtalar damızlıkların 15-18 haftalık yaşlarında toplanacak ve 2 deneme yürütülecektir. Deneme 1: toplanan yumurtalar kuluçkahane içinde bulunan yumurta deposunda 4, 7 ve 10 gün süre ile 15-18ºC’de depolanacak ve bu yumurtalar depolama süresi sonunda 0, 15, 30 ve 45 dakika süre ile fumigasyon işlemine tabi tutulacaktır. Deneme 2: yumurtalar kuluçkahane içinde bulunan yumurta deposunda 4, 7 ve 10 gün süre ile 15-18ºC’de depolanacaktır. Yumurta üzerinde görülen fekal madde ve kan yumurtanın kirli kabul edilmesine neden olur. Temiz kabul edilen yumurtaların gerçekte temiz olup olmadığının anlaşılması için yumurtalar ultraviole ışığı altında (365 nm dalga boyu) incelenecektir. Kontrol grubu yumurtalar ise ultraviole uygulaması ile seçilmeyen yumurtalar oluşturacaktır. Yumurtalar kuluçka makinesinde ticari koşullarda kuluçkalandırılacaktır. Kuluçka dönemi sonunda çıkım yapmayan tüm yumurtalar kırılarak embriyonik gelişmelerinin makroskobik incelemesi yapılacaktır. Kuluçka randımanı, döllülük, çıkış gücü, embriyonik ölümlere ait değerler belirlenecektir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Çalışmanın deneme 1 ve deneme 2 aşamaları tamamlanmış olup, elde edilen verilerin istatistiksel değerlendirilmesi ve yorumlanması yapılmaktadır. Beklenildiği gibi, bu çalışmada kuluçkaya basmadan önce kütikülün yumurtaların çıkış gücüne olumlu etki ettiği görülmüştür. Bu çalışma sonuçları; UV ışığı yüksek sayıda yumurtaların değerlendirilmesini sağlarken zımpara veya yıkama gibi el ile olan uygulamalar sürü sağlık dokuları gibi yumurta kütikül kalitesini de etkileyebilmektedir. UV ışığı beyaz ışık altında görülmeyen kabuk yüzeyindekilerin tanımlanmasını sağlamakta kullanılabilir. UV ışığı yumurta kabuk yüzeyindeki mikrobiyal kontaminasyon seviyesinin ölçülmesinde iyi bir yol olduğu görülmemektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 148 Projenin Adı: Serbest (Free Range) ve Entansif Olarak Yetiştirilen Etlik Piliçlerin Verim ve Davranış Özelliklerinin Karşılaştırılması Projenin Niteliği: Proje Proje Yürütücüsü: Aydın İPEK*, Ümran ŞAHAN, Önder CANBOLAT, Bilgehan YILMAZ DİKMEN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 01.05.2005 - 01.11. 2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Araştırma Fonu, Araştırma Alet/Donatı -Ekipman Alımı, 42.003,00 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama Birimi Projenin Amacı: Araştırmanın amacı dünyada ve ülkemizde yeni bir yetiştirme sistemi olan serbest (Free range) yetiştirme sistemi ve entansif olarak yetiştirilen etlik piliçlerin verim ve davranış özelliklerinin avantaj ve dezavantajlarını ortaya koymaktır. Materyal ve Yöntem: Araştırmanın hayvan materyalini 450 adet günlük ticari Cobb etlik civciv genotipi oluşturmuştur. 1.Gurup: Entansif yetiştirme; 2. Gurup: Serbest yetiştirme (Free range) sisteminde sınırsız kesif yem uygulaması ve 3. Gurup: Serbest yetiştirme (Free range) sisteminde sınırlı kesif yem uygulaması şeklinde planlanmıştır. Civcivler önceden hazırlanmış bölmelere tesadüfi olarak erkek, dişi karışık yerleştirilecektir. Büyütme döneminde yetiştirmeye alınan gruplardaki civcivler her hafta bireysel olarak tartılarak canlı ağırlık artışları kaydedilmiştir. Ayrıca kamera ile etlik piliçlerin çeşitli dönemlerdeki davranış özellikleri incelenmiştir. Deneme süresince sürekli aydınlatma ve adlibitum yemleme uygulanmıştır. Deneme sonunda kesilen hayvanlarda kesim randımanı, karkas özellikleri, et kemik oranı ve yağlanma gibi karkas özelikleri saptanmıştır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Araştırmanın deneme kısmı planlandığı şekilde tamamlanmış olup, araştırmadan elde edilen verilerin istatistiki ve kimyasal analizleri devam etmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 149 Projenin Adı: Bıldırcınlarda Farklı Yaş Dönemlerinde Kan Kolesterol, Kalsiyum ve Fosfor Düzeylerinin Yumurta Verimi ve Kabuk Kalitesi Üzerine Etkileri Projenin Niteliği: Yüksek Lisans Tez Projesi Proje Yürütücüsü: Ümran ŞAHAN*, Süleyman Can BAYCAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: Aralık 2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama Birimi Projenin Amacı: Bu denemede bir bıldırcın sürüsünün farklı yaş dönemlerinde kan kolesterol, kalsiyum ve fosfor düzeylerinin değişimi ve bu değişimin yumurta verimi ve kabuk kalite özelliklerine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Çalışma bıldırcınların yumurta verimine henüz başlamadan, 4 haftalık yaşta erkek dişi karışık olarak yetiştirildikleri bölmelerden alınan ve ağırlıkları belirlenen 60 adet dişi bıldırcınla sürdürülmüştür. Denemede her bir kafes gözüne 6 hayvan yerleştirilmiş ve toplam 10 adet kafes gözü kullanılmıştır. %5 yumurta verimi döneminde hayvanlardan kan örnekleri alınarak kanda kalsiyum, fosfor ve kolesterol analizi yapılmıştır. Yine bu dönemde bıldırcınlardan alınan yumurtalarda yumurta ağırlığı ve kabuk kalitesi ölçümleri yapılmıştır. Yumurta kabuk kalite özelliklerinden yumurta kabuk ağırlığı ve kabuk kalınlığı belirlenmiştir. Günlük yumurta sayısı ve hayvan sayısı kayıt edilerek %50 ve pik yumurta verim dönemleri saptanmıştır. %5 yumurta verim döneminde yapılan işlemler %50 yumurta verim dönemi ve yumurta verim döneminin sonuna doğru tekrarlanmıştır. Deneme süresince hayvanlara ad libitum yem ve su verilmiştir. Yumurtlama başladıktan sonra günde 16 saatlik ışıklandırma uygulanmıştır. Deneme tesadüf parselleri deneme desenine göre yürütülecektir. İncelenen özelliklere ait değerleri varyans analizi yapılarak ortalamalara ait değerlerin karşılaştırılmasında Duncan çoklu karşılaştırma testi uygulanacaktır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Çalışmadan alınması planlanan tüm veriler tamamlanmıştır. Elde edilen veriler istatistiki değerlendirilme aşamasındadır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 150 2.2.9.2. Yemler ve Hayvan Besleme Projenin Adı: Fibrolitik Enzimlerin Buğday Samanının Besleme Değeri Üzerine Etkileri Projenin Niteliği: Doktora Tezi Proje Yürütücüsü: İsmail FİLYA*, Hatice KALKAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 05.10.2004 - 05.10.2007 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu, Teçhizat ve Sabit Yatırım, Sarf Malzemesi, 30.000.-YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Projenin Amacı: Bu proje ile ülkemizde ruminantların beslenmesinde yaygın bir şekilde kullanılan ve ucuz bir yem hammaddesi olan buğday samanı, farklı enzim preparatları ile farklı dozlarda, farklı inkübasyon sıcaklıklarında işlenecek ve buğday samanına enzim uygulamasının sindirim etkinliği üzerine etkileri saptanacaktır. İn vitro sindirilebilirlik değerlendirmeleri ile en uygun işleme koşulları belirlenerek, araştırma sonuçları kullanıma aktarılacaktır. Materyal ve Yöntem: Projenin yem materyalini oluşturan buğday (Triticum aestivum L.) samanı U.Ü. Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi’nden temin edilerek 2.5 mm çapında öğütülüp kullanıma hazır hale getirilmiş ve buğday samanının besin maddeleri bileşiminin saptanmasına yönelik kimyasal analizleri yapılmıştır. Buğday samanını U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Araştırma ve Uygulama Laboratuarı’nda fibrolitik enzimlerle işlemek için kullanılacak uygun enzim düzeylerini saptayabilmek için bir ön deneme çalışması yapılmıştır. Bu çalışma sonucunda saptanan enzim düzeyleri asıl denemenin temelini oluşturmuştur. Enzimle işleme Nakashima ve ark. (1993) tarafından bildirilen yöntem ile yapılmıştır. Buna göre % 92.87 KM içeriğine sahip buğday samanını enzimle işlemek için ilave edilecek su miktarı, samana yaklaşık % 40 KM sağlanacak şekilde hesaplanmış, enzimlerin yem materyaline etkili bir şekilde dağılımını sağlamak için, saman ile su karıştırılmadan hemen önce enzimler suda çözündürülmüş ve sonra samana sprey edilerek emdirilmiştir. Karıştırma işleminden sonra buğday samanları uygun hacimde 110 ml hacimli kavanozlara 3 paralelli olarak silolanmış ve bir kısmı inkübatörde 40ºC’de diğer kısmı ise oda sıcaklığında (21.8 ± 0,22 - 22.3 ± 0,18 ºC) karanlık bir ortamda tutularak, açılmadan 30 gün süre ile muhafaza edilmiştir. Bu süre sonunda kavanozlar açılarak, pH ölçümleri yapılmış ve enzimle işlenmiş saman örneklerinin bir kısmı derin dondurucuda –30ºC’de saklanmıştır. Diğer bir kısmı ise enzim aktivitesinin durdurulması amacıyla hemen etüve alınmış ve 100ºC’de kurutularak daha sonra yapılacak kimyasal analizler için ayrılmıştır. Kurutulan örnekler 1mm çapında öğütülerek kimyasal analizlere hazır hale getirilmiştir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Projenin yem materyalini oluşturan işlenmemiş ve farklı koşullarda işlenmiş buğday samanı örneklerinin kimyasal analizleri AOAC (1990) tarafından bildirilen analiz yöntemlerine göre, hücre duvarı bileşenleri ise Robertson ve Van Soest (1981) tarafından bildirilen yönteme göre yapılmaya devam edilmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 151 Projenin Adı: Laktik Asit Bakteri İnokulantlarının Mısır Silajının Fermantasyon ve Aerobik Stabilite Özellikleri ile Rumen Ekolojisi Üzerine Etkileri Projenin Niteliği: Doktora Tezi Proje Yürütücüsü: İsmail FİLYA *, Ekin SUCU Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2004-2008 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Projenin Amacı: Bu araştırma, laktik asit bakteri (LAB) inokulantlarının mısır silajlarının fermantasyon, aerobik stabilite ve rumen ekolojisi üzerindeki etkilerinin belirlenmesi amacıyla düzenlenmiştir. Materyal ve Yöntem: Araştırmanın silaj materyalini Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezi' nde yetiştirilen mısır (Zea mays L.) bitkisi oluşturmuştur. Mısır hamur olum döneminde hasat edilmiştir. Araştırmada silaj katkı maddesi olarak, 6 homofermantatif, 2 heterofermantatif LAB inokulantı kullanılmıştır. Mısır hasattan hemen sonra yaklaşık 2.0 cm boyutunda parçalanmıştır. Parçalanan materyaller katkı maddelerinin uygulamasını takiben 1.5 lt’ lik ve yalnızca gaz çıkışına olanak tanıyan özel anaerobik kavanozlara (Weck, Wehr-Oflingen, Germany) silolanmışlardır. İnokulantlar silajlara 106 CFU g-1 düzeyinde katılmıştır. Her uygulama 3 paralelden oluşmuştur. Sonuçta 10 uygulama (1 kontrol + 9 inokulant) uygulama, 3 paralel ve 4 farklı açım dönemi (2., 4., 8. ve 60. gün) olmak üzere toplam 120 kavanoz mısır silolanmıştır. Her açım döneminde her uygulamadan 3’ er kavanoz açılarak silajların kimyasal ve mikrobiyolojik analizleri yapılmak üzere derin dondurucuya (-20 °C) konmuştur. Silolama döneminin sonunda (60. gün) silajların aerobik stabiliteleri ve in vitro besin maddeleri sindirilebilirlikleri belirlenmiştir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Çalışmaya ait kimyasal ve mikrobiyolojik analizler halen devam etmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 152 2.2.9.3. Biyometri ve Genetik 153 2.3. SONUÇLANMIŞ ARAŞTIRMA PROJELERİ Fakültemiz bölümlerinde 2006 yılında toplam olarak 34 adet araştırma projesi sonuçlandırılmıştır. Bölümlere göre araştırma sayıları aşağıdaki tabloda özet olarak verilmiştir. BÖLÜM ADI ARAŞTIRMA SAYISI Bahçe Bitkileri Bölümü 10 Bitki Koruma Bölümü 2 Gıda Mühendisliği Bölümü 3 Tarım Ekonomisi Bölümü - Tarım Makinaları Bölümü 2 Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü - Tarla Bitkileri Bölümü 4 Toprak Bölümü 3 Zootekni Bölümü 12 TOPLAM 154 36 2.3.1. BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ 2.3.1.1. Bahçe Bitkileri Ana Bilim Dalı Projenin Adı: Farklı Zamanlarda Hasat Edilen Kivilerde (Actinidia deliciosa cv. Hayward) Normal Atmosfer ve Kontrollü Atmosfer Koşullarında Soğuk Muhafaza Süresi, Etilen Biyosentezi ve ACC Sentez Aktivitesinin Belirlenmesi Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama ): Tez Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Atilla ERİŞ*, Ayşe Tülin ÖZ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2003-2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü ve Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü Hasat Sonrası Fizyolojisi Bölümü Projenin Amacı: Bu çalışma ile halen en fazla kivi üretimi yapılan illerimizden olan Yalova yöresinde yetiştirilen Hayward kivi çeşidinde yöre ekolojisinde meyve gelişimi, yapılan çalışmalara belirlenmiş olan toplam suda çözünebilir kuru madde miktarı derim kriteri baz alınarak 4 farklı gelişme aşamasında derim yapılacaktır. Kivi meyvesinin seçilen bu farklı 4 derim aşamasında göstereceği fizyolojik, kimyasal ve moleküler değişimlere Normal ve Kontrollü Atmosfer koşullarında muhafaza süresi ve ortaya koyacağı etkileri kivi muhafazasında önemli yere ve öneme sahip olan etilen mekanizması belirlenerek etilen biyosentez aktivitesi, sorunlu proteinler ve enzimlerin mekanizması yapılacak bu proje ile ortaya konulacaktır. Materyal ve Yöntem: 4 farklı gelişim zamanında derilen kivi meyvesi gelişimini izlemek amacıyla meyve tutumundan hemen sonra bitkilerde meyve büyüme eğrisi çıkartılacaktır. Derimden hemen sonra meyvelerin solunum hızı ölçülecektir. Meyvelerin değişimini incelemek amacıyla belirli aralıklarla normal ve kontrollü atmosferden alınan meyvelerde toplam suda çözünebilir kuru madde miktarı, ağırlık kaybı, meyve eti sertliği, pH ve titre edilebilir asitlik, renk değişimi, içsel ve dışsal etilen üretim miktarı, karbonhidrat analiz, tat ve görünüş, ACC sentez enzim aktivitesi, protein analizi, SDS-PAGE ve ACC konsantrasyonu, westhern blot analizi yapılacaktır. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Farklı olgunluk aşamalarında hasat edilen”Hayward” kivi meyveleri NA ve KA koşullarında muhafazaları sırasındaki fizyolojik, biyokimyasal ve bazı moleküler değişimler; özellikle etilen biyosentezi ilişkileri açısından araştırılmıştır. Bu amaçla, hasat kriteri olarak TSÇKM oranı dikkate alınmıştır. Buna göre birinci deneme yılında (2003-2004) TSÇKM oranları “%4.5-5.5, %5.6-6.5, %6.6-7.5 ve 8.5-9.5” olacak şekilde; ikinci deneme yılında (2004-2005) ise, bir önceki sene elde edilen verilere göre %8.5-9.5 oranı çıkarılmış ve geriye kalan üç farklı aşamada TSÇKM oranları “%4.5-5.5, %5.6-6.5 ve %6.6-7.5” olacak şekilde meyveler hasat edilmiştir. Bulgularımıza göre, meyve büyüme artışı sigmoid bir eğri göstermiştir. Derim sonrası izlenen solunum hızı sonuçlarına göre “Hayward” kivi meyvesinin yavaş bir solunum hızına sahip olduğu belirlenmiştir. NA muhafazasının 2. ayı sonunda meyve eti sertliği hizlı bir düşüş göstermiş, KA muhafazası bu düşüş hızını yavaşlatmıştır. Erken zamanda derilen I. Ve II. Derim meyvelerinde etilen 155 üretim hızı geç zamanlarda derilen III. Ve IV. Derim meyvelerine göre muhafaza süresince daha düşük miktarda olmuş; meyve sertliği ise I. Ve II. Derim meyvelerinde daha yüksek bulunmuştur. KA ve NA muhafazasının 1. ayı sonunda TSÇKM oranı hızlı bir artış göstermiş sonraki aylarda bu artış yavaşlamıştır. İncelenen kalite parametrelerine göre, KA muhafazası “Hayward” kivi çeşidinin etilenin üretim hızını azaltarak meyve olgunlaşmasını geçektirdiği belirlenmiştir. Özellikle 1. deneme yılında muhafazanın 1. ayı sonunda ACC miktarında önemli bir artış saptanmıştır. Gerek muhafaza süresi açısından en ideal derim olumunun belirlenmesi; gerek NA ve KA’nın farklı zamanlarda derilen meyvelerin etilen mekanizmasına etkisini belirlemek; gerekse etilen üretimine dönük sorumlu protein bantlarını belirlemek için SDS-PAGE yöntemi kullanılarak protein jel elektroforezi yapılmıştır. Analiz sonucunda özellikle etilen üretiminden sorumlu olabilecek bantların varlığı tespit edilmiştir. Protein jel fotoğraflarından elde edilen görüntüler incelendiğinde farklı molekül ağırlığına sahip bir çok bandın varlığı tespit edilmiştir. Özellikle, KA meyvelerinde hemen hemen hiç görüntülenemeyen ancak NA meyvelerinde görüntülenen 38 kDA ağırlığındaki protein bandının etilen üretiminde rol alan ACC enziminden sorumlu olabileceği sonucuna varılmıştır. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu çalışmada gerek etilen biyosentezi ve gerekse diğer kalite kriterleri dikkate alındığında“TSÇKM miktarının %5.6-6.5“ olduğu ikinci derim zamanının uzun süreli muhafaza için en ideal derim olumunu verdiği ve KA’nın da en ideal muhafaza koşulu olduğu görülmüştür. Yayınlandığı Yer: Yayına gönderilmek üzere makale hazırlığı devam etmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 156 Projenin Adı: “Hasat Öncesi ve Hasat Sonrası Bazı Uygulamaların Normal (NA) ve Kontrollü Atmosferde (KA) Muhafaza Edilen Kirazlarda Meyve Kalitesi ve Fungal Hastalıklar Üzerine Etkisi” Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Bülent AKBUDAK*, Mine KÜÇÜKOĞLU, Himmet TEZCAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Tübitak – 28,500 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Z.F.Bahçe Bit.Böl. Soğuk Muhafaza Araştırma ve Uygulama Ünitesi Projenin Amacı: Kiraz meyvesinin hasattan sonra en az kayıp ve en yüksek kalite ile tüketicilere sunulması için, bu meyvelerin hasat sonrası fizyolojilerinin iyi bilinmesi gerekmektedir. Bu gereğin bilincinde olan özellikle üretimin fazla olduğu ülkelerdeki araştırıcılar, hasat sonrası fizyolojisi ile ilgili değişik araştırmalar yapmışlar ve pratiğe aktarılabilecek yöntemler geliştirmeye çalışmışlardır. Kirazların muhafaza sürelerini uzatmak ve bu süre içerisinde meyve kalitelerini hasattaki seviyelerine en yakın düzeylerde tutmak amacıyla KA’de muhafaza yöntemi ve bu yöntemle birlikte bazı uygulamaların kullanılabileceği tavsiye edilmiştir. Materyal ve Yöntem: Çalışmada ana materyal olarak; Marmara Bölgesi için uygun, ihracat şansı yüksek olan geçci çeşitler arasından seçilen “0900 Ziraat” kiraz çeşidi, %3 harpin protein içeren Messenger isimli preparat (EDEN Bioscience Corporation, USA) ile Co60 (Kobalt 60) kaynağından çıkan gamma ışını kullanılmıştır. Çalışmada kullanılan ambalaj materyali ise ihracatta kullanılan ambalajlar arasından seçilmiştir. Farklı atmosfer bileşimlerini (0:21, 5:5, 5:10, 5:15, 5:20, 5:25; %O2:%CO2) oluşturmak üzere KA’e alınan ürünler soğutma kabini içerisinde bulunan 120 L hacmindeki toplam 10 adet ürün hazneleri ve ürün haznelerindeki atmosfer bileşimlerinin ayarlanmasında “Servomex 1420” O2 analizatörü ile “Servomex 1410” CO2 analizatörü kullanılmıştır. Daha sonra depolama süresi itibariyle 10 gün aralıklarla alınan meyve örneklerinde fiziksel ve kimyasal değişimler ile çalışma süresince kiraz meyvelerinin bahçeden hasat edildiği tarihten muhafaza süresinin sonuna kadar geçen süre içerinde karşılaşılan funguslar düzenli aralıklarla yapılan kontrollerle belirlenmiştir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Çalışmada, hasat öncesi ve sonrası harpin protein uygulaması yapılan ve 0°C sıcaklık ve %90±5 nisbi nem ile birlikte 20:5 atmosfer bileşiminde muhafaza edilen ‘0900 Ziraat’ kiraz çeşidinin 60 gün muhafaza ve 2 gün raf ömrü koşulları sonrasında, kalite kriterlerinde çok fazla değişim meydana gelmeden, başarılı bir şekilde muhafaza edilebileceği ve bu muhafaza süresinin meyvelerde yapılan analiz ve genel değerlendirmeler sonucunda daha da uzatılabileceği ümitvar görülmüştür. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Özellikle kiraz gibi hassas meyve türlerinde pazarda daha uzun süre meyve bulundurmaya yönelik olarak farklı muhafaza ve hasat sonrası uygulama yöntemleri üzerinde değişik çalışmalar yapılmıştır. Araştırmamızda da hasat öncesi ve hasat sonrası harpin, hasat sonrası ışın uygulamalarının yüksek CO2 ve düşük O2 atmosfer bileşimleri ile muhafaza edilmelerinin 157 meyvelerin dayanım fizyolojisini arttırdığı ve pratikte çok fazla muhafaza edilemeyen kirazların kalitelerinin korunarak 60 günden fazla muhafaza edilebileceği tespit edilmiştir. Yayınlandığı Yer: AKBUDAK, B., TEZCAN, H. and Eris, A. 2005. Determination of controlled atmosphere storage conditions of sweet cherry cultivar ‘0900 Ziraat’. 5th International Cherry Symposium (5-10 June 2005), Bursa, 215 p. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bölümü Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 158 Projenin Adı: “Kontrollü Atmosferde Depolama ve Depolama Öncesi Işınlama Uygulamalarının Patateslerde Akrilamid Oluşum Riski Üzerine Etkileri ” Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Vural GÖKMEN, Jale ACAR, Z.Metin TURAN, Bülent AKBUDAK* Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Tübitak – 37,500 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Z.F.Bahçe Bit.Böl. Soğuk Muhafaza Araştırma ve Uygulama Ünitesi Projenin Amacı: Bu çalışma sonucunda elde edilen bulgular, kontrollü atmosfer depolama ve depolama öncesi ışınlama gibi alternatif depolama tekniklerinin patateslerde kızartma sırasında oluşan akrilamid seviyesinin sınırlandırılabilmesinin mümkün olup olamayacağını ortaya koymuştur. Literatürde mevcut çalışmalar sadece patatesin depolama sıcaklığı ile akrilamid oluşum riski arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktadır. Patatesin akrilamid riskini yükseltmeyecek şekilde muhafaza edilebilmesi için >8-10°C’de depolanması gerektiği ifade edilirken, filizlenme nedeniyle yüksek sıcaklıkta uzun dönem depolamanın mümkün olmadığının altı çizilmektedir. Bu çalışma ile (i) kontrollü atmosferde depolama ile metabolizma faaliyetlerinin sınırlandırılması ve (ii) ışınlama ile filizlenmenin engellenmesi ile patateslerin akrilamid oluşumu riskini yükseltmeden depolama olanakları araştırılmıştır. Materyal ve Yöntem: Proje kapsamında denemeye alınan patates çeşitleri, ülkemizde en çok üretimi yapılan Russet Burbank (beyaz etli) ve Agria (sarı etli) olarak belirlenmiştir. Patates tohumlarının ekim zamanı Nisan, hasat zamanı ise Eylül-Ekim olarak öngörülmektedir. Farklı atmosfer bileşimlerinin (0:21, 3:18, 6:15, 9:12, 12:9; %O2:%CO2) etkileri ile iki farklı ışınlama dozunun etkisi (minimum 50 Gray, maksimum 200 Gray) iki patates çeşidi için ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Normal atmosfer koşullarında 6 aylık muhafaza süresince 2 patates çeşidinde de şeker konsantrasyonlarında sınırlı bir artış tespit edilmiştir. Düşük doz ışın uygulaması yumruların tatlılaşma yüzdesini az bir oranda etkilemiştir. Bununla birlikte akrilamid oluşum potansiyeli neredeyse aynı seviyelerde belirlenirken sertlik kaybı normal koşullarda muhafaza edilen patateslerde daha belirgin bulundu. Glukoz ve fruktoz konsantrasyonları her iki çeşitte de akrilamid oluşum potansiyeli ile iyi bir korelasyon göstermiştir. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Patateslerin akrilamid oluşum riski artmadan depolanabilmesi için alternatif depolama tekniklerine ihtiyaç olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada ülkemizde en çok üretimi yapılan iki patates çeşidi (beyaz etli çeşitlerden Russet Burbank ve sarı etli çeşitlerden Agria) için kontrollü atmosfer ve depolama öncesi ışınlama uygulamalarının depolama boyunca asparajin ve şeker içerikleri ve akrilamid oluşum riski üzerine etkileri araştırılmıştır. Projenin gerçekleştirilmesi sonucunda, kontrollü ve normal atmosferde depolama öncesi ışınlama uygulamalarının patatesin akrilamid oluşum riskini yükseltmeden uzun dönem depolama olasılıkları belirlendi. Kontrollü ve normal atmosferde depolama öncesi filizlenmeyi önlemek için uygulanan düşük doz ışınlamanın depolama boyunca patateslerin akrilamid oluşumundan sorumlu bileşenleri olan serbest asparajin ve indirgen şeker içeriklerindeki değişim üzerine etkileri ile ilgili bulguların, 159 bugüne kadar akrilamid konusunda yapılan çalışmalar sonucunda kazanılan bilimsel birikime önemli katkı yaptığı da düşünülmektedir. Yayınlandığı Yer: Gokmen, V., AKBUDAK, B., Serpen, A., ACAR, J., TURAN Z.M. and Eris, A. 2005. Effects of controlled atmosphere storage and low-dose irradiation on potato tuber components affecting acrylamide formation upon frying. Euro Food Chem XIII, Macromolecules and their Degradation Products in Food-Physiological, Analytical and Technological Aspects. September 21-23, 2005, Hamburg, Germany, Proceedings Volume 2, 595-598. Gokmen, V., AKBUDAK, B., Serpen, A., ACAR, J., TURAN Z.M. and Eris, A. 2006. Effects of controlled atmosphere storage and low-dose irradiation on potato tuber components affecting acrylamide and color formations upon frying. European Food Research and Technology (in press). *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bölümü Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 160 Projenin Adı: “Taze-siyah Gemlik zeytin çeşidinin işleme öncesi kontrollü atmosferde muhafaza olanaklarının belirlenmesi” Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: M. Hakan ÖZER*, Bülent AKBUDAK, Bahattin ÇETİN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Z.F.Bahçe Bit.Böl. Soğuk Muhafaza Araştırma ve Uygulama Ünitesi Projenin Amacı: Yalnızca bölgemiz için değil, ülkemiz ve Dünya’nın da nadir çeşitlerinden biri olan “Gemlik” zeytinlerinde yapılan bu çalışma, yoğun üretim sebebiyle işleme tesislerinde meydana gelen yığılamalara alternatif bir çözüm getirebilmek, yığın şeklinde bekletme sonunda son ürün kalitesinde oluşacak kayıpları azaltabilmek ve taze zeytinlerin çeşitli atmosfer bileşimlerinde depolanabilme potansiyelini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Materyal ve Yöntem: Çalışmada, Bursa ilinde özel bir üretici bahçesinden temin edilen “Gemlik” çeşidine ait meyveler kullanılmıştır. Zeytinler literatürde belirtilen salamuralık siyah zeytin olgunluğuna yakın, ticari hasat döneminin sonuna doğru elle hasat edilmiştir. Hasat edilen zeytinler, 25 kg.lık plastik kasalarda, iki saat içerisinde soğuk hava deposuna getirilerek, defects ve color a göre sınıflandırılmış, uygun olanlarda 500 g lık plastik kaplara konulmuş ve kaplar da atmosfer bileşiminin kontrol edilebildiği, 120 L hacimli hücrelere tesadüfi olarak yerleştirilmiştir. Çalışmada her bir tekerrürde 400±10 g dan 20 adet olacak şekilde 8 kg, toplamda da 80 kg civarında zeytin kullanılmıştır. Zeytinler literatürde tavsiye edilen 5±0.5°C sıcaklık ve %90-95 nispi nem koşullarında ve farklı atmosfer bileşimlerinde (%0 CO2: %21 O2 - kontrol, 2: 2, 2: 3, 2: 4, 2: 5) muhafaza edilmiştir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Çalışma sonucunda; zeytinlerin 5±0.5°C ve %90±5 oransal nem koşullarındaki %2:2 atmosfer bileşiminde 6 hafta süre ve kabul edilebilir kalite kaybı ile başarılı bir şekilde muhafaza edilebileceği tespit edilmiştir. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Taze-siyah “Gemlik” çeşidi zeytinlerin 5°C’de %2CO2:%2O2 KA’de, üşüme zararı ve olabilecek fizyolojik zararlanmalarda düşünülerek, kabul edilebilir kalite kayıpları dahilinde, 6 haftaya kadar depolanması mümkündür. Bu durum, kısa bir süre içerisinde işletmelerdeki yığılmalara, atık su problemi de bertaraf edilerek, faydalı olabilir. Yayınlandığı Yer: Ozer, M.H., AKBUDAK, B. and Cetin, B. 2006. Controlled atmosphere storage of fresh black ‘Gemlik’ olives. Journal of the Japanese Society for Horticultural Science 75 (1): 85-90. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bölümü Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 161 Projenin Adı: “Troy çeşidi turşuluk hıyarlardan turşu üretimi üzerine kontrollü atmosferde muhafazanın etkisi” Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: M. Hakan ÖZER*, Bülent AKBUDAK, Vildan UYLAŞER, Ece TAMER Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Penguen A.Ş. Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Z.F.Bahçe Bit.Böl. Soğuk Muhafaza Araştırma ve Uygulama Ünitesi Projenin Amacı: Ticari değeri ve tüketimi açısından önemli ürünlerimizin başında gelen hıyar turşusu üretiminde, kalitenin sağlanabilmesi öncelikli olarak özelliğini kaybetmemiş hammaddeye bağlıdır. Bu çalışmada amaç, hasad edilen hıyarların hemen turşuya işlenmelerinin mümkün olmadığı, ya da üretim kapasitesinden daha çok ürünün işletmeye geldiği durumlarda, hasat sonrası oluşan kalite kaybını azaltmak amacıyla hıyarların kontrollü atmosfer koşullarında muhafaza edilmelerinin, son ürünün kalitesine olan etkisi araştırılmıştır. Ayrıca sonuçta turşu üretimine uygun hammadde için optimum muhafaza süre ve koşullarının belirlenerek, elde edilen bilgilerin sanayiye aktarılacak olması çalışmanın önemini arttırmaktadır. Materyal ve Yöntem: Çalışma, Uludağ Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü, Kontrollü Atmosferde Soğuk Muhafaza Araştırma ve Uygulama Tesisi ile Gıda Mühendisliği Bölümü Meyve-Sebze İşleme Teknolojisi Laboratuarı’ nda gerçekleştirilmiştir. Çalışmada kullanılan “Troy” çeşidi hıyarlar, Ege Bölgesi, Manisa ili, Ödemiş ilçesindeki, ülkemizdeki ihracat yapan büyük firmalardan biri adına sözleşmeli ekim yapan, bir üretici bahçesinden temin edilmiştir. 2004 yılı Haziran döneminde 2 inch uzunluğa ulaştıklarında elle hasat edilen turşuluk hıyarlar 5 kg. lık plastik kasalara yerleştirilerek, soğutmalı bir araç ile soğuk muhafaza tesisine getirilmiştir. Turşuluk hıyarlar 7°C sıcaklık ve % 90-95 nispi nem koşulları ile farklı atmosfer bileşimlerinde (%0 CO2+ %21 O2kontrol; 10+3; 20+3; 10+5; 5+10) depolanmıştır. Muhafaza başlangıcında (0.gün) ve kontrollü atmosfer koşullarında (%0 CO2 + %21 O2 = kontrol; 10+3; 20+3; 10+5; 5+10) muhafaza edilen “Troy” çeşidi hıyarlardan 10’ ar günlük 3 periyotta (10., 20., 30. gün) alınan örnekler, 3 tekerrür ve her tekerrürde 2 paralel olacak şekilde turşuya işlenmiştir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: “Troy” çeşidi ile yürütülen bu çalışma sonucunda; 7ºC sıcaklık ve % 90-95 nispi nemde normal atmosfer bileşiminde, turşuya işlenecek hıyarların muhafaza sürelerinin en çok 10 gün olabileceği, aynı muhafaza koşulunda uygun atmosfer bileşiminin oluşturulması durumunda, bu sürenin 30 güne kadar uzatılabileceği tespit edilmiştir. Bununla birlikte turşu örneklerinde yapılan fiziksel, kimyasal ve duyusal analizlere göre, hammaddeyi oluşturan hıyarların muhafaza sürelerinin 20 gün ile sınırlı tutulmasının, turşuya işleme sonrasında daha uygun sonuçlar verebileceği sonucuna da varılmıştır. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Taze “Troy” çeşidi turşuluk hıyarların 7ºC sıcaklık ve % 9095 nispi nemde NA koşullarında 10 günden daha az süreyle depolanmaları mümkündür. Ancak aynı muhafaza koşullarında uygun atmosfer bileşimlerinde (özellikle %10 CO2+%3 O2 veya %20 CO2+%3 O2) kabul edilebilir kalite kayıpları ile muhafaza süreleri 30 güne kadar uzatılabilir. Bununla birlikte 162 hammaddenin son ürün kalitesine etkisi de düşünüldüğünde, hıyarların işleme öncesinde muhafaza sürelerinin uygun KA koşullarında dahi, 20 gün ile sınırlandırılması fiziksel, kimyasal ve duyusal açıdan tüketiciyi de memnun eden daha uygun sonuçlar verebilir. Yayınlandığı Yer: Ozer, M.H., AKBUDAK, B., UYLAŞER, V. and TAMER, E. 2006. The effect of controlled atmosphere storage on pickle production from pickling cucumbers cv. ‘Troy’. European Food Research and Technology 222 (1-2): 118-129. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bölümü Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 163 Projenin Adı: Frenk Üzümü, Ahududu ve Böğürtlen Çeşit Islahı Projenin Niteliği: Araştırma Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Erdoğan BARUT* Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 1998-2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Zir.Fak. Bahçe Bitkileri Bölümü Araştırma ve Uygulama Merkezi Projenin Amacı Değişik frenküzümü, ahududu ve böğürtlen çeşitlerinin adaptasyon yeteneklerinin tespiti amaçlanmaktadır. Materyal ve Yöntem: Türkiye’nin değişik yörelerinde 1998 yılında farklı çeşitler ile ahududu, böğürtlen ve frenk üzümü bahçeleri kurularak, çeşitlerin yörelere göre adaptasyon performansları tespit edilmektedir. Bu amaçla da Bahçe Bitkileri Araştırma ve Uygulama merkezinde de bir üzümsü meyveler adaptasyon parseli kurulmuştur. Araştırma 2006 yılında tamamlanmıştır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Ahududu türü genel olarak Bursa’daki denemenin kurulduğu arazi koşullarına çok iyi adapte olmamış ve bitkilerin gelişimleri zayıf kalmıştır. Bu konuda özellikle denemenin kurulduğu bahçe toprağının killi yapıda olması etkili olmuştur. Böğürtlen türü genel olarak Bursa’daki denemenin kurulduğu arazi koşullarına daha iyi adapte olmuştur. Denemeye alınan böğürtlen çeşitleri içerisinde Jumbo ve Black Satin çeşitleri gerek sürgün sayısı ve gerekse de meyve iriliği açısından daha iyi sonuçlar vermiştir. Frenküzümü türü ahududulara göre Bursa’daki denemenin yürütüldüğü arazi şartlarında daha iyi gelişme göstermiştir. Ancak gerek fidanların geç gelmesi gerekse de gelen fidanların çok fazla sağlıklı olmaması nedeniyle adaptasyonları diğer türlere göre çok geç olmuştur. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bölümü Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 164 Projenin Adı: Bazı Süs Bitkileri Soğanlarında Dinlenmenin Fizyolojik ve Moleküler Biyolojik Açıdan Karakterizasyonu Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Tez Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Atilla ERİŞ*, Nezihe KÖKSAL Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2003-2006 Projeyi Destekleyen Kurum yada Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü., Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü Projenin Amacı: Bu çalışmada Lale (Tulipa gesneriana) ve Fresia (Freesia refracta) bitkilerinin soğanlarında dinlenme olayının fizyolojik ve moleküler biyolojik özelliklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Bu çalışmada bitkisel materyal olarak Negrita (Pembe renkli) ve Cassini (Kırmızı renkli) Lale (Tulipa gesneriana L.) çeşitleri ile Alaaddin (Sarı renkli) ve Polaris (Beyaz renkli) Frezya (Freesia refracta klatt.) çeşitleri kullanılmıştır. Deneme Soğuk depoda (5ºC ±1) ve Adi (Normal) depo koşullarında muhafaza ve muhafaza etmeden doğrudan arazideki yerlerine dikim olmak üzere üç farklı prensipte yürütülmüştür. Muhafaza uygulamalarının her ikisinde de soğanlar 20’şer günlük aralıklarla depodan çıkarılarak, altı farklı dönemde seraya dikilmiştir. Denemelerin başlangıcında, her dikim döneminde ve bunlara ek olarak doğrudan dikim uygulamasında topraktan sökülerek fizyolojik ve moleküler biyolojik analizler için soğan örnekleri alınmıştır. Çalışma kapsamında, dinlenme olayı ile yakından ilişkili olduğu düşünülen morfolojik (Soğan ağırlık kayıpları, İlk çıkış süresi, %50 Çıkış süresi, Bitki oluşum oranı, İlk çiçek açma süresi, %50 Çiçek açma süresi, Çiçek oluşum oranı) ile fizyolojik ve moleküler biyolojik (Toplam çözünebilir protein içeriği, Protein profilleri, Askorbat peroksidaz enzim aktivitesi, Toplam çözünebilir şeker içeriği) paremetreleri incelenmiştir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Çalışmadan elde edilen sonuçlar değerlendirildiğinde; soğanlı süs bitkilerinde dinlenmenin seyri ve farklı depolama uygulamalarının etkisi ortaya konulmuştur. Dolayısıyla, bu çalışmayla uygulanabilirliği olan bazı sonuçlara varılırken, bundan sonra yapılması hedeflenen moleküler çalışmalar için de zemin oluşturulmuştur. Lale’de adi depo uygulamasında çiçeklenme oranı daha yüksek bulunmuş olsa da, soğuk depo uygulamasının erken çiçeklenme üzerine belirgin bir etkisi olmuştur. Soğuk depoda 60-80 gün bekletilen soğanlarda daha erken çiçek elde edilmiştir. Ancak 80 gün bekletilen soğanlarda çiçeklenme oranının belirgin olarak düşmesi sebebiyle 60 günlük soğuk depo uygulaması daha uygun bulunmuştur. Frezya türü için ise, adi depo koşullarının bütün dönemleri olumlu sonuç vermiş olsa da 40-60 gün adi depoda muhafaza edilen soğanlarda daha erken çiçek elde edilmiştir. Moleküler açıdan toplam çözünebilir protein ve askorbat peroksidaz enzim aktivitesi sonuçları uygulamalara göre soğanların dinlenmeden çıkışı hakkında fikir vermektedir. Toplam çözünebilir şeker içeriği genel olarak soğuk depo uygulamasında daha yüksek bulunurken, adi depo koşullarında da dinlenmenin kırıldığı dönemlerde artış göstermiştir. Dönemler boyunca artan askorbat peroksidaz aktivitesi, dinlenmenin kırıldığının göstergesi olarak Lale ve Frezya’ya özgün sonuçları ortaya koymuştur. Her iki Lale çeşidi ile Polaris Frezya çeşidinde doğrudan dikim denemesinin 60 günlük uygulamasında yani dinlenmenin en erken kırıldığı dönemde protein birikiminin artmıştır. SDS-PAGE 165 profilleri bakımından Lale’de 102, 58, 43 ve 40 kDa; Frezyada ise, 102 ve 29 kDa ağırlığında olduğu tahmin edilen polipeptidler, dinlenme ile ilişkilendirilmiştir. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Lale türü için soğanların 60 gün soğuk depo (5ºC ±1) Frezya türü için ise, adi depo koşullarında 40-60 gün muhafaza edilmesi, daha erken çiçek elde edilmesi bakımından uygun bulunmuştur. Yayınlandığı Yer: Makale hazırlığı devam etmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bölümü Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 166 Projenin Adı: Modifiye Atmosferde Depolamanın Biberlerde Muhafaza Süresine ve Kalite Kriterlerine Etkileri Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama ):Araştırma Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Bülent AKBUDAK, Nuray AKBUDAK, Vedat ŞENİZ, Atilla ERİŞ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Ocak- Ağustos 2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Uygulama ve Araştırma Seraları ile Uygulama ve Araştırma Deposu ve Laboratuarı Projenin Amacı: Türkiye’de yetiştiriciliği yoğun olarak yapılan ‘Sarı Sivri’ ve ‘Demre’ biber çeşitleri Modifiye Atmosferde muhafaza performanslarını belirleyerek depolama sürelerini uzatmak. Materyal ve Yöntem: Biberler 500 g olacak şekilde plastic kutulara dolduruldu ve O2 ve CO2 geçirgenlikleri önceden belirlenen 35µm PP (polypropylene) ve 35µm PVC (polyvinyl chloride) ile kapatıldı. Kontrol grubu olarak ise normal atmosferde muhafaza edilen meyveler kullanıldı. Kontrol ve uygulama grupları 7°C sıcaklıkta ve %90±5 nemde muhafaza edildi. Üründe meydana gelen değişimleri belirleyebilmek amacıyla 10’ar günlük aralıklarla ağırlık kaybı (%), suda çözünebilir madde miktarı (%), titreedilebilir asit (%), askorbik asit (mg 100-1g-1), toplam klorofil (mg 100-1g-1), genel görünüm, modifiye atmosferdeki ürünlerin O2 ve CO2 (%) oranları ile etilen miktarları (C2H4) (ppm) tespit edilmiştir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Modifiye atmosfer uygulamaları genel görünüm ve diğer kalite kriterleri yönünden normal atmosferde depolananlara göre çok daha iyi sonuçlar vermiştir. Deneme sonunda, muhafaza süresinin uzamasının kullanılan çeşide, muhafaza sıcaklığına, O2 ve CO2 miktarlarına bağlı olduğu ortaya konmuştur. Ayrıca ‘Demre’ çeşidinin depolamaya daha uygun olduğu da belirlenmiştir. Örtü materyalleri arasında ise 35µm PP materyalinin daha iyi sonuçlar verdiği tespit edilmiştir. Her iki çeşit de 35µm PP örtü materyalinde 7°C sıcaklıkta ve %90±5 nemde 30 gün boyunca başarılı bir şekilde depolanmıştır. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: ‘Demre’ çeşidinin depolamaya daha dayanıklı olduğu, 35µm PP (polypropylene) örtü materyalinin 35µm PVC (polyvinyl chloride) örtü materyalinden ve normal atmosferde depolamadan daha iyi sonuçlar verdiği en önemli sonuçlardır. Yayınlandığı Yer: Yayınlanmak için gönderildi. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bölümü Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 167 Projenin Adı: Kiraz domatesinde sıcak su uygulamaları ve modifiye atmosferde depolama uygulamaları Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama ): Araştırma Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Bülent AKBUDAK*, Nuray AKBUDAK, Vedat ŞENİZ, Atilla ERİŞ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Ocak- Ağustos 2004 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Uygulama ve Araştırma Seraları ile Uygulama ve Araştırma Deposu ve Laboratuarı Projenin Amacı: Son yıllarda önem kazanan bir ürün olan kiraz domatesinde, muhafaza ömrünü uzatmada yeni bir teknik olarak geliştirilen sıcak su uygulamalarının modifiye atmosferde muhafaza tekniği ile kombineli olarak araştırılması amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Meyve materyali olarak iki farklı çeşit (‘Alona’ ve ‘Naomi’) kullanılmıştır. Her çeşit de kontrol olarak uygulama yapılmamış gruplar ayrılmış, kalan meyveler 54°C sıcaklıktaki su içerisinde 5 dakika kadar bekletilmişlerdir. Hava ile doğal olarak kurumaları beklenen meyveler daha sonra geçirgenlikleri daha önceden belirlenen 50µPE (polyethylene) ve 100µPE torbalara konularak, kontrol grubu ile beraber 5-7°C sıcaklıkta ve %90±5 nemde muhafaza edilmişlerdir. Üründe meydana gelen değişimleri belirleyebilmek amacıyla 7 günlük aralıklarla ağırlık kaybı (%), suda çözünebilir madde miktarı (%), sertlik (N), titreedilebilir asit (%), askorbik asit (mg 100-1g-1), likopen (µg g-1), beta karoten (µg g-1), modifiye atmosfer ortamında O2 ve CO2 oranları (%)tespit edilmiştir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Modifiye atmosfer uygulamaları genel görünüm ve diğer kalite kriterleri yönünden normal atmosferde depolananlara göre çok daha iyi sonuçlar vermiştir. Normal atmosferde 1-2 hafta kadar depolanabilen kiraz domatesleri modifiye atmosfer ile 28 gün başarılı bir şekilde muhafaza edilebilmiştir. Deneme sonunda, muhafaza süresinin uzamasının; kullanılan çeşide, muhafaza sıcaklığına, sıcak su uygulamasına O2 ve CO2 miktarlarına bağlı olduğu ortaya konmuştur. Ayrıca sıcak su uygulamaları depolama süresince meydana gelen fungus zararını da oldukça düşürmüştür. Örtü materyalleri arasında ise 50µPE materyalinin daha iyi sonuçlar verdiği tespit edilmiştir. Her iki çeşit de sıcak su uygulaması ile beraber 50µPE örtü materyalinde 5-7°C sıcaklıkta ve %90±5 nemde 28 gün boyunca başarılı bir şekilde depolanmıştır. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: 50µPE örtü materyalinin, 100 µPE örtü materyalinden ve normal atmosferde depolamadan daha iyi sonuçlar verdiği, sıcak su uygulamalarının da depo içi zararlanmaları azaltarak depolama süresini uzattığı en önemli sonuçlardır. Yayınlandığı Yer: Yayınlanmak için gönderildi. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bölümü Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 168 Projenin Adı: Bazı Yeni Japon Grubu Erik Çeşitlerinin Görükle Koşullarındaki Performanslarının Belirlenmesi Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Projenin Yürütücüsü Ve Yardımcı Araştırıcılar: Arif SOYLU, Ümran ERTÜRK*, Cevriye MERT Projenin Başlama Ve Bitiş Tarihleri: 2000-2011 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı:---Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü. Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Araştırma ve Uygulama Bahçesi Projenin Amacı: Son yıllarda yapılan ıslah çalışmaları sonucu geliştirilen Japon gurubu erikler üstün özelliklere sahiptir. Görükle koşullarında denenecek olan bu çeşitlerle sofralık erik üretiminde dünya pazarlarında değeri olan çeşitlerin bölgeye adaptasyonları araştırılacak ve uygun çeşitler belirlenerek yöre çiftçisine bu konuda ışık tutulacaktır. Materyal ve Yöntem: Proje kapsamında 2001 yılında 4 çeşit (Globe Sun, October Sun, Firenze 90, Autum Giant), 2002 yılında ise 3 çeşit (Angelland, Black Amber, Queen Rose) daha dikilmiştir. Deneme süresince çeşitlerde fenolojik ve pomolojik gözlemler yapılarak sonuçlar değerlendirilecektir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: 2006 yılında bütün çeşitlerden ürün alınamamıştır. Ayrıca bazı çeşitlerde ağaçlarda kurumalar görüldüğü için araştırmaya son verilmiştir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bölümü Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 169 2.3.2. BİTKİ KORUMA BÖLÜMÜ 2.3.2.1. Fitopatoloji Ana Bilim Dalı Projenin Adı: Fasulye Pası ve Buğday Kahverengi Pasına Karşı Güvenli Olarak Kabul Edilen Gıda Katkı Maddelerinin Etkisi Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Yürütücü: Ümit ARSLAN*, Özgür Akgün KARABULUT, Kadir İLHAN, Gül KURUOĞLU Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Proje Sonuçlanmıştır. Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü.Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi, 28.400.00 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü Projenin Amacı: Fasulye Pası ve Buğday Kahverengi Pası’na karşı kimyasal savaşıma alternatif olabilecek, insan sağlığı açısından güvenli bazı gıda katkı maddelerinin kullanılma olanağını araştırmaktır. Materyal ve Yöntem: Fasulye Pası (Uromyces appendiculatus) ve Buğday Kahverengi Pası (Puccinia triticina)’na karşı Asetik asit, Amonyum bikarbonat, Amonyum molibdat, Potasyum asetat, Potasyum benzoat, Potasyum bikarbonat, Potasyum karbonat, Potasyum sorbat, sodyum asetat, sodyum benzoat, sodyum bikarbonat, sodyum karbonat, sodyum sitrat ve sodyum molibdat’ın 0.002, 0.004, 0.006, 0.012, 0.03, 0.06, 0.09 ve 0.12 M konsantrasyonlardaki etkisi in vitro ve in vivo koşullarda araştırılmıştır. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: In vitro denemeler sonucunda Asetik asit, potasyum karbonat, sodyum karbonat ve sodyum molibdatın P. triticina’nın urediosporlarına daha toksik olduğu saptanmıştır. Kontrollü koşullarda saksı denemeleri ile yürütülen çalışmalarda Asetik asit, amonyum bikarbonat, potasyum asetat, potasyum benzoat, potasyum bikarbonat, potasyum karbonat, sodyum asetat ve sodyum sitrat sırasıyla 0.03, 0.09, 0.03, 0.006, 0.012, 0.012, 0.03 ve 0.03 M dozlarda fasulye yapraklarında fitotoksisiteye neden olmadan U. appendiculatus’un hastalık şiddetini önemli derecede azaltmıştır. Amonyum bikarbonat, potasyum bikarbonat, sodyum bikarbonat ve sodyum sitrat sırasıyla 0.12, 0.03, 0.12 ve 0.03 M dozlarda buğday yapraklarında fitotoksisiteye neden olmadan P. triticina’nın hastalık şiddetini önemli derecede azaltmıştır. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: U. appendiculatus ve P. triticina’nın kontrolünde başarılı olan gıda katkı maddeleri sentetik fungisitlere alternatif olarak kullanılabilir. U. appendiculatus’un kontrolünde potasyum asetat, potasyum benzoat, sodyum asetat, ve sodyum sitrat kullanılabilir. Benzer şekilde P. triticina’nın kontrolünde amonyum bikarbonat, potasyum bikarbonat, sodyum bikarbonat ve sodyum sitrat önerilmektedir. Yayınlandığı Yer: Journal of Phytopathology, 2006, 154 (9): 534-541. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 170 Projenin Adı: Buğday Kahverengi Pası’na Karşı Kimyasal Savaşıma Alternatif Uygulamaların Etkisi Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Yürütücü: Özgür Akgün KARABULUT*, Ümit ARSLAN, Kadir İLHAN, Köksal YAĞDI, Esra AYDOĞAN ÇİFCİ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Proje Sonuçlanmıştır. Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü.Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi, 10.713.00 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü Projenin Amacı: Buğday Kahverengi Pası’na karşı sodyum bikarbonat ve Mancozeb’in azaltılmış dozlarının etkisinin belirlenmesi. Materyal ve Yöntem: Araştırmada Buğday Kahverengi Pası’na karşı duyarlı olduğu bilinen ekmeklik buğday çeşidi Golia kullanılmıştır. In vitro ve tarla denemelerinde etkisi araştırılan uygulamalar aşağıda özetlenmiştir. In vitro denemelerde sodyum bikarbonat (sbc), 3 farlı konsantrasyonda (0.006, 0.012 ve 0.018 mol/L) denenmiştir. Tarla denemelerindeki uygulamalar ve dozları aşağıda verilmiştir: 1) Kontrol (su), 2) sbc 0.12 mol/L (8333 g aktif madde (a.i.)/ha 3) sbc 0.24 mol/L (16667 g a.i./ha 4) tebuconazole 187,5 g a.i./ha (Folicur 25 WP) 5) mancozeb 2800 g a.i./ha (Dithane M-45, 80 WP) 6) mancozeb 700 g a.i./ha (etiket dozunun %25’i) 7) sbc (0.12 mol/L) ve mancozeb (700 g a.i./ha) kombinasyonu 8) sbc (0.24 mol/L) ve mancozeb (700 g a.i./ha) kombinasyonu. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: In vitro deneme sonuçlarına göre 0.006 ve 0.012 mol/L sbc buğday kahverengi pası (Puccinia triticina)’nın urediniospor çimlenmesini sırasıyla %64.1 ve %100 oranlarında engellemiştir. İki yıl, 2 hafta ara ile 2 kez 0.12 mol/L ve 0.24 mol/L sbc uygulanan tarla denemelerinde hastalık şiddeti önemli derecede azalmıştır. İlk tarla denemesinde 0.12 mol/L sbc uygulaması kontrol ile karşılaştırıldığında hastalık şiddetini %11.4’den %2.2’ye düşürmüştür. İlk tarla denemesinde sbc ile mancozeb’in azaltılmış dozu (etiket dozunun %25’i)’nun kombinasyonu, sbc’nin tek başına uygulanması ile aynı etkiyi göstermiştir. Kontrollü koşullarda yürütülen saksı denemelerinde 0.12 mol/L ve 0.24 mol/L sbc hastalık şiddetini önemli derecede azaltmıştır. Sbc’nin 0.24 mol/L dozu 0.12 mol/L dozuna oranla daha etkili olduğu ve bu uygulamanın buğdayın kalite ve kantitesinde herhangi olumsuz bir etkiye neden olmadığı belirlenmiştir. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Sbc uygulaması buğday kahverengi pası’nın hastalık şiddetini azaltmada geçerli bir uygulamadır. Buğday kahverengi pası’na karşı sbc uygulamaları, organik tarım açısından düşünüldüğünde tek başına veya fungisitlerle birlikte kullanılabilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Yayınlandığı Yer: Canadian Journal of Plant Pathology-Revue Canadienne de Phytopathologie 2006, 28 (3): 484-488. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 171 2.3.3. GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ 2.3.3.1. Gıda Mühendisliği Ana Bilim Dalı Projenin Adı: Ekmek Üretiminde Laktik Starter Uygulamasının Proteinlerin Elektroforetik Özellikleri Üzerine Etkisi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü ( ve Yardımcı Araştırıcılar): Duygu GÖÇMEN*, Ozan GÜRBÜZ, Ayşegül YILDIRIM, Fatih DAĞDELEN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Ocak 2003-Ocak 2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü.Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Projenin Amacı: Laktik starter uygulamasının hamurun reolojik özelliklerine olumlu etkide bulunmasından yola çıkılarak, un proteinlerinin elektroforetik özelliklerindeki değişimler tespit edilecektir. Materyal ve Yöntem: Ticari Tip 550, Tip 650 ve Tip 850 ekmeklik unlar ile homo ve heterofermentatif olmak üzere farklı laktik asit bakterisi suşları kullanılacaktır. Un örneklerinde kurumadde, kül, protein, düşme sayısı, sedimentasyon ve gluten tayinleri sırasıyla; ICC Standart No: 110, 104, 105, 107, 116, 106’ya göre yapılacaktır. Ekmek hamurlarının hazırlanmasında AACC standart no: 54-10’da belirtilen hızlı yoğurma yöntemi uygulanacaktır. Hamur örneklerindeki proteinlerin elektroforetik özellikleri ise Bushuk ve Zilman (1978), Ng ve Bushuk (1987), Fu ve Sapirstein (1996) yöntemleri esas alınarak yapılacaktır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Denemede kullanılan ekşi hamurlar her bir kültürden 109 kob/mL hücre içeren süspansiyonlar kullanılarak, 28 oC’de 24 saat ve 37 oC’de 4 saat fermentasyona tabi tutularak hazırlanmıştır. Ekmek hamuru hazırlamada iki farklı ekşi hamur oranı (%20 ve %40) denenmiştir. Elde edilen ekmek hamurları 30oC sıcaklık ve % 85 bağıl nemde 60, 120 ve 180 dakika süre ile son fermentasyona tabi tutulmuştur. Özellikle 28 oC’de 24 saat inkübe edilen ekşi hamurdan %40 oranında ilave edilerek hazırlanan örnekte oldukça düşük bir stabilite ve direnç gözlenmiştir. 28 o C’de 24 saat inkübasyon sonucu elde edilen ekşi hamurdan %40 oranında ilave edilerek hazırlanan ve 60, 120 ve 180 dakika son fermentasyona tabi tutulan ekmeklerde en düşük hacim(sırasıyla 1180, 1096 ve 1123) ve duyusal değerlendirme verileri elde edilmiştir. Bu örneklere ait glutenin fraksiyonlarının bant yoğunluklarında da kontrole göre belirgin azalma belirlenmiştir. Ayrıca yine kontrollerde görülmeyen fakat bu örneklerde görülen çok silik protein bantlarının oluştuğuda saptanmıştır. Bu silik bantlar 25kDa molekül ağırlığına sahip yüksek molekül ağırlıklı glutenin alt birimleri ile 66 kDa molekül ağırlığına sahip düşük molekül ağırlıklı glutenin alt birimlerini temsil etmektedir. 28oC 24 saat veya 37oC’de 4 saat inkübe edilmiş ekşi hamurlardan % 20 oranında kullanılarak hazırlanan 180 dakika son fermentasyona tabi tululan örneklerde bandların hala görülebilir olduğu ve band yoğunluklarının azalmadığı tespit edilmiştir. Bu durum, glutenin fraksiyonunun hidrolize olmamasında, pH düşüşündeki gecikmenin etkili olduğunu göstermektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 172 Projenin Adı: Bazı Baharat ve Tıbbi Bitkilerin Mikotoksijenik İnhibitör Etkilerinin Araştırılması Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü ( ve Yardımcı Araştırıcılar): Mihriban KORUKLUOĞLU, Fikri BAŞOĞLU, Ozan GÜRBÜZ, Yasemin ŞAHAN, Aycan YİĞİT, Reyhan İRKİN, Nedime AZKAN, Oya KAÇAR Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Kasım 2002-Ocak 2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü.Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu – 8.000.000.000 TL.Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Projenin Amacı: İnsan sağlığını ve gıdayı bozan mikroorganizmaların engellenmesi, özellikle küflerin ikincil metabolitleri olan mikotoksinlerin doğal bileşenlerle durdurulması son derece önemlidir. Bu amaçla bazı aflatoksinojenik küflerin gelişimini engellemede bazı tıbbi bitkiler ve baharatlar ile dondurulmuş, kurutulmuş ve taze bazı sebzelerin yanısıra pH değişiminin etkileri de incelenecektir. Materyal ve Yöntem: Bu araştırmada sertifikalı Aspergillus flavus ve Aspergillus parasiticus türleri kullanılacaktır. Besiyeri olarak Sabouraud Dekstroz ve Malt Ekstrakt sıvı ve katı besiyeri kullanılacaktır. Taze ve kurutulmuş baharat ve bitkilerden biberiye, civan perçemi, kantaron, oğulotu, adaçayı, rezene, şerbetçiotu, kırlangıç otu, reyhan, sinirli otu, karabaş otu, sarımsak, soğan, pırasa, kekik ve sudaki özütleri kullanılacaktır. Ayrıca etanoldeki etkileri de incelenecektir. Denemede disk düfizyon yöntemi kullanılacaktır (Houtsma ve ark. 1961). Küf sporları Yin ve Tsao, (1999) tarafından verilen yöntem ile hazırlanacaktır. 30°C’de inkübasyona bırakılan petrilerin 7 gün boyunca zon çapları (mm) ölçülecektir. Disk yönteminde karşılaşılan olumsuzlukların giderilmesi için sıvı besiyerinde de deneme yapılacaktır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Bu çalışmada, taze ve kurutulmuş Origanum onites L. ‘in uçucu yağı ve ekstraktlarının (metanol, aseton ve dietil eter); Alternaria alternata, Aspergillus flavus (2 suş), Aspergillus niger (2 suş), Aspergillus parasiticus, Fusarium semitectum, Fusarium oxysporum, Mucor racemosus ve Penicillium roqueforti üzerindeki antifungal aktiviteleri disk difüzyon metodu ile saptanmıştır. En yüksek aktivitenin taze Origanum onites L. kullanıldığında Alternaria alternata (24mm) ve Penicillium roqueforti (20mm) üzerinde olduğu, ayrıca toplam antifungal etkinin en iyi metanol ekstraktı ile gerçekleştiği tespit edilmiştir. Çalışmada kullanılan tüm ekstraktlar ve uçucu yağların Minumum İnhibisyom Konsantarsyonu (MIC) ve Minumum Fungisidal Konsantrasyonu (MFC) belirlenmiştir. Antifungal etkileri kıyaslandığında, taze bitkinin kurutulmuş olana göre daha etkili olduğu gözlenmiştir. Taze ve kurutulmuş bitkiden elde edilmiş metanol ekstraktı MIC değerleri sırasıyla 150-950 µg/mL ve 750-950 µg/mL olarak kaydedilmiştir. Bunun yanı sıra metanol ekstraktının MFC değerleri, taze bitki için 300–1200 µg/mL iken kuru bitki için 750–1100 µg/mL olarak belirlenmiştir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 173 Projenin Adı: Zeytindeki Acılık Maddesi Oleuropeinin Küf Gelişimi ve Mikotoksin Üretimi Üzerine Etkilerinin Araştırılması Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projenin Yürütücüsü ( ve Yardımcı Araştırıcılar): Mihriban KORUKLUOĞLU, Yasemin ŞAHAN, Aycan YİĞİT Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Aralık 2002- Aralık 2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü.Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu- 6.895.000.000 TL.Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Projenin Amacı: Bu çalışma, Oleuropeinin mikotoksin oluşturan küflerin (Aspergillus türleri başta olmak üzere) gelişimini durdurabileceği düşünülerek, minimum inhibitör konsantrasyonunun belirlenmesinin yanısıra, patent bilgi olan ekstraksiyon yöntemlerinin de belirlenmesi amacıyla planlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Bu araştırmada Aspergillus niger ATTC 16404, Mucor racemosus ATTC 42647 ve P.commune ATCC 10428 ve bazı aflatoksijenik küf suşları kullanılacaktır. Besiyeri olarak Sabouraud Dekstroz, Malt Ekstrakt ile PDA’dan hazırlanacak sıvı ve katı ortamlar kullanılacaktır. Küf gelişimi ile aflatoksin oluşumunu engellemek amacıyla saf oleuropein ve zeytin yapraklarından oleuropeinin özütlenmesiyle elde edilen örnekler kullanılacaktır. Denemede disk difüzyon yöntemi kullanılacaktır (Houtsma ve ark, 1996). Küf sporları Yin ve Tsao, (1999) tarafından verilen yöntem ile hazırlanacaktır. 30°C’de inkübasyona bırakılan petrilerin zon çapları (mm) ölçülecektir (Venturini ve ark. 2002). Disk yönteminde karşılaşılan olumsuzlukların giderilebilmesi için sıvı besiyerinde de deneme yapılacaktır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Bu çalışmada, farklı çözüler (su, aseton, metanol, dietil eter) kullanılarak elde edilen zeytin yaprağı ekstraktları ve bazı saf fenolik bileşiklerin antifungal etkileri belirlenmiştir. Disk uygulandığı araştırmada test küfleri olarak; Alternaria alternate, Aspergillus chevoileri, A. chrysogenum, A. elegans, A. flavus (strain 4), A. fumigatus, A. nidulans, A. niger (strain 2), A. oryzae, A. paraciticus (3 strains), A. tamari, A. verrucosum, A. versicolor, A. wentii, Fusarium oxysporum, F. semitectum, Mucor racemosus, Neurospora crassa, Penicillium citrinum, P. echinulatum, P. griseofulvum, P. italicum, P. roqueforti ve Rhizopus oxysporus kullanılmıştır. Gelişmeyi tamamen durdurma etkisi dikkate alındığında, zeytin yaprağı ekstraktları arasında en iyi etkiyi su ekstraktı (10 küf üzerine) gösterirken, bunu aseton ve metanol ekstraktları (8 küf üzerine) takip etmiştir. Bu çalışmada inhibisyon zon çapları 7-21 mm aralığında değişim göstermiştir. Tüm ekstraktlar ve saf fenolik maddelere karşı en duyarlı küf A. wentii olarak belirlenmişken, en dirençli küfün A. paraciticus (4) olduğu saptanmıştır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 174 2.3.4. TARIM EKONOMİSİ BÖLÜMÜ 2.3.4.1. Tarım İşletmeciliği Ana Bilim Dalı 2.3.4.2. Taıım Politikası Ana Bilim Dalı 175 2.3.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ 2.3.5.1. Tarım Makinaları Ana Bilim Dalı Projenin Adı: Bazı tarımsal ürünlerin farklı ön soğutma yöntemleri ile soğutulmasında işletim ve tasarım parametrelerinin belirlenmesi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama):Tez Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: İlknur ALİBAŞ* Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 04.12.2003 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü.Z.F.Tarım Makinaları Böl. 7.Projenin Amacı: Bazı tarımsal ürünlerin ön soğutulmasına en uygun soğutma yöntemini seçmek Materyal ve Yöntem Materyal: -Hava ile ön soğutma düzeneği (evaparatör, kondansatör, ekspansiyon valfi, fan, soğutucu kabin, elektrik motoru, kompresör, soğutma elemanları ve soğutucu kabini taşıyan şasi) -Su ile ön soğutma sistemi(evaparatör, kondansatör, ekspansiyon valfi, devir daim su pompası, su deposu, basınçlı duşlama sistemi, su pülverizasyon sistemi, soğutucu kabin, elektrik motoru, kompresör, soğutma elemanları soğutucu kabini ve soğutucu depoyu taşıyan şasi) -Vakum ile ön soğutma sistemi (evaparatör, kondansatör, ekspansiyon valfi, vakum tankı, elektrik motoru, kompresör, vakum pompası, vakummetre, soğutma elemanları ve soğutucu kabini taşıyan şasi), -Veri toplama cihazı (5 kanaldan sıcaklık ölçümü probları ile sıcaklık ölçümü kaydedildi), -Tri-faze ve mone- faze elektrik sayaçları, -Kontrollü atmosfer odası, -Çeşitli bahçe ürünleri Yöntem: 5000 ± 5 g ağırlığında ölçülerek kasalara yerleştirilen çeşitli bahçe ürünleri havayla, suyla ve vakumla ön soğutma sistemleri ile ön soğutulmuştur. Ön soğutma işlemleri sırasında zamana bağlı sıcaklık düşümü verileri kasanın içersine 5 ayrı kanaldan yerleştirilen sıcaklık probları aracılığıyla veri toplama cihazı üzerinden bilgisayara kaydedilmiştir. Ön soğutma işlemleri sırasında enerji tüketim değerleri sayaçlar yardımı ile alınmıştır. Soğutma sırsında oluşan ağırlık kaybı/kazanımı değerleri bir tartı yardımıyla ölçülerek saptanmıştır. Soğutulan ürünler kontrollü atmosfer odasında bekletilmiş ve bu bekletilme sırasındaki değerlendirmeleri yapılmıştır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Proje çalışmaları devam etmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makineları Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: ialibaş@uludag.edu.tr 176 Projenin Adı: Tarım Makinalarının Kullanım Maliyetlerinin Hesaplanmasına İlişkin Bilgisayar Programının Geliştirilmesi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Yüksek Lisans Tezi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar:. Ahmet DARGA, İrfan ÖZDEMİR Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri:08.07.2003-13.10.2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): TUAM U.Ü. Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları Bölümü Projenin Amacı: Bir tarım işletmesinde bulunan tarım alet ve makinalarının sabit, değişken ve toplam giderlerini oluşturan tüm öğeleri YTL/h ve YTL/ha olarak hesaplayacak ve kullanıcının alet ve makinalara sahip olması ve kullanmasından dolayı ortaya çıkan bu giderlerin analizini yapmasını sağlayacak bir bilgisayar programının geliştirilmesi. Materyal ve Yöntem: Çalışmanın materyalini tarımda kullanılan traktörler ile traktörle çekilen ve kendi yürür iş makinalarına ilişkin teknik ve ekonomik veriler oluşturmaktadır. Çalışmada ASAE Agricultural Machinery Management D497.4 ve EP496.2 standartlarında önerilen yöntemler kullanılarak bir matematiksel model geliştirilmiştir. Model, her makina için, makinanın büyüklüğü, yaşı, satın alma bedeli ve yıllık kullanım süresine bağlı olarak makina maliyetlerini oluşturan her bir öğeyi TL/h ve TL/ha olarak ayrı ayrı hesaplamaktadır. Geliştirilen model Microsoft Visual Basic 6.0 programlama dili kullanılarak bilgisayar programına dönüştürülmüş ve örnek verilerle çalıştırılarak test edilmiştir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Bir tarım işletmesindeki makinaların maliyetlerinin ayrıntılı olarak hesaplanması uzmanlık isteyen, oldukça karmaşık, zor ve zaman alan bir süreçtir. Geliştirilen bilgisayar programı ile bu süreç basitleştirilerek kısaltılmış ve herkesin kolaylıkla kullanabileceği şekle dönüştürülmüştür. Programın interaktif yapısı model parametrelerine ilişkin değerlerin her işletmeye göre güncellenebilmesine olanak verdiğinden program her işletme için kullanılabilir yapıdadır. Ayrıca model parametrelerine ilişkin değerler değiştirilerek alternatif çözümler elde edilebilmekte ve böylece makine maliyetlerinin analizi de yapılabilmektedir. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Geliştirilen program tarım işletmelerinde kullanılabilir durumdadır. Yayınlandığı Yer: Yayınlanmadı *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Makineları Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 177 2.3.6. TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA BÖLÜMÜ 2.3.6.1. Tarımsal Yapılar ve Sulama Ana Bilim Dalı 178 2.3.7. TARLA BİTKİLERİ BÖLÜMÜ 2.3.7.1. Tarla Bitkileri Ana Bilim Dalı Projenin Adı: Bezelye (Pisum sativum L.) ve Arpa (Hordeum vulgare L.) Karışımlarında Karışımların Oranları ve Biçim Zamanlarının Otun Verimi İle Kalitesi Üzerine Etkileri Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Yüksek Lisans Tezi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Ayşen UZUN*, Ferrin Ferda AKSARI Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2003-2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin Amacı: İki bezelye hattının (bir normal yapraklı, bir yarı-yapraklı) arpayla karışım olarak yetiştirildiği durumda dik büyüyüp büyüyemediği ile elde edilen ot verimi ve kalitesinin saf ekimlere göre nasıl olacağını belirlemektir. Bir normal yapraklı ve bir yarı-yapraklı bezelye hatları (P57 K ve P104) ile arpa (Bornova-92) karışımına beş farklı karışım oranı (%100, %75, %50, %25) uygulanmıştır. Bu karışımlar, bezelyenin gelişim durumuna göre üç farklı zamanda (tomurcuklanma, tam çiçeklenme ve bakla bağlama) biçilecektir. Böylece farklı karışım oranlarında, ot için en ideal biçim zamanının ve karışımın hangisi olduğu tespit edilecektir. Materyal ve Yöntem: Denemede bitki materyali olarak Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsünden temin edilen Bornova-92 isimli arpa çeşiti ile U.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü’nden elde edilen P57 K ve P104 isimli yem bezelyesi hatları kullanılmıştır. Değişik karışım oranları ve biçim zamanlarının seviyelerinin bezelye+arpa karışımında kuru ot verimi ve otun kalitesi üzerine olan etkilerinin araştırılacağı bu denemenin 3 yıl sürdürülmesine karar verilmiştir. Deneme, Tesadüf Blokları Deneme Desenine göre kurulacak olup parsel alanları 1,4x10=14m2 olacaktır. Denemede bezelye+arpa karışımı kullanılmaktadır. Ekim, ‘Oyjord’ tipi ekim mibzeri ile sıra arası 17,5 cm olacak şekilde yapılacaktır. Planlanan biçim zamanlarında biçimler yapılarak bitki boyu, yeşil ot ve kuru madde verimi, botanik kompozisyon, protein verimi gibi özellikler belirlenmiştir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Bu araştırma ile arpa ile karışık olarak yetiştirilen bezelye hatlarının dik büyüyüp büyümediği, en uygun karışım oranı ve en yüksek yeşil ot verimini sağlayacak biçim zamanı tespit edilmiştir. Deneme sonuçlarına göre; Bursa kıraç koşullarında bezelyenin yarı yapraklı P57(K) hattı, arpa ile en az 50:50 oranında karıştırılması gerektiği ve arpanın süt olum zamanında hasat edilmesinin doğru olacağı belirlenmiştir. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu çalışma ile farklı karışım oranlarında, ot için en ideal biçim zamanının ve karışımın hangisi olduğu tespit edilecektir. Yayınlandığı Yer: Araştırmanın sonuçları yayına hazırlanmaktadır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 179 Projenin Adı: Farklı Yeşil Gübre Bitkilerinin Patatesin Verim ve Kalitesi Üzerine Etkisi Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Z.Metin TURAN*, A. Tanju GÖKSOY, Mehmet SİNCİK Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri:2003 - 2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü.Bilimsel Araştırma Projeleri Başkanlığı-5.000 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):U. Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin Amacı: Bu çalışmanın amacı, kışlık yeşil gübre bitkisi olarak ekilen adi fiğ ve baklanın kendisinden sonra dikilecek patates bitkisinin azot ihtiyacını hangi ölçülerde karşıladığı, en yüksek verime hangi yeşil gübre bitkisinde ve azot dozunda ulaşıldığını belirlemektir. Materyal ve Yöntem: Denemede üç faktör incelenmiştir. A) Ana Faktör; Ön bitki= Fiğ.Bakla ve Buğday(Şahit) B) Alt Faktör; Çeşit= Marfona, Hermes ve Agria C) Altın Altı Faktör;Azot Dozu= 0, 7.5, 15, 0 ve 22.5 kg N/da Araştırmanın tarla denemesi bölünen bölünmüş parseller deneme desenine göre yürütülmüştür. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırmadan elde edilen 2 yıllık ortalama sonuçlara göre en yüksek yumru verimleri ön bitkinin fiğ ve bakla olduğu parsellerden elde edilmiştir. Marfona ve Agria çeşitleri en yüksek yumru verimlerini sağlamıştır. Patatese uygulanan azot dozları arttıkça, yumru verimi de önemli derecede artmıştır. 15.0 ve 22.5 kg/da N dozları genellikle daha yüksek yumru verimi sağlamış; azotlu gübrelemenin etkisi buğdayın ön bitki olduğu alanda daha belirgin olmuştur. Baklagilerin ön bitki olduğu parsellerde 15.0 kg/da N dozu, buğdayın ön bitki olduğu parsellerdeki 22.5 kg/da N dozuna yakın yumru verimi sağlamıştır. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu çalışma ile tek yıllık baklagillerin patateste ön bitki olarak kullanılması sayesinde, patatesin azotlu gübre ihtiyacının yaklaşık 1/3 oranında azaltılabileceği ortaya konmuştur. Yayınlandığı Yer: Araştırmanın sonuçları yayına hazırlanmaktadır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 180 Projenin Adı: Soya Fasulyesinde (Glycina max. L.) Farklı Ekim Zamanı, Bitki sıklığı ve Gelişme Dönemlerinde Işık Tutum Etkinliği ve Yaprak Alanı İndeksinin Verim ve Diğer Bazı Agronomik Özelliklerle İlişkisi Üzerine Araştırmalar Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Abdurrahim T. GÖKSOY*, Z.Metin TURAN, Mehmet SİNCİK Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Başkanlığı ( 24.000 YTL) Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim):U. Ü. Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi Projenin Amacı: Bu çalışmanın amacı, Bursa ekolojik koşullarında farklı ekim zamanlarında dar ve geniş sıra arası mesafelerle ekilen soya fasulyesinde verimdeki varyasyon üzerine ışık tutumu (IT),Işık tutum etkinliği(ITE), yaprak alanı indeksi(YAİ) ve kuru madde birikimi(KMB) nin etkilerini fizyolojik yönden araştırmaktır. Materyal ve Yöntem: Araştırmada, biri kısa olgunluk grubundan diğeri ise uzun olgunluk 2 soya çeşidi materyal olarak kullanılmıştır. Çalışmada, 2 farklı ekim zamanı (15 Nisan ve 15 Mayıs), 2 farklı sıra arası mesafesi (50 cm ve 100 cm) ve 4 farklı gelişme dönemi (çıkıştan 20 gün sonra, çiçeklenme, bakla olum dönemi ve tohum teşekkülü dönemi) incelenmiştir. Denemeler split-split plot deneme desenine göre 4 tekerrürlü olarak kurulmuştur. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Projenin 2. yıl ekimleri 19 Nisan 2006 ve 18 Mayıs 2006 tarihlerinde yapılmıştır. Her bir ekim zamanında, V5, R2, R4 ve R6 dönemlerinde ışık şiddeti ve yaprak alan indeksi ölçümü işlemleri yapılmıştır. Ayrıca kuru madde oranları belirlenmiştir. Denemelerin tohum hasatları Ekim ve Kasım ayları içerisinde yapılmış olup, elde edilen verilerin değerlendirme işlemi devam etmektedir. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Farklı ekim zamanlarında dar ve geniş sıra arası mesafelerle ekilen soya fasulyesinde verimdeki varyasyon üzerine ışık tutumu (IT), ışık tutum etkinliği (ITE), yaprak alanı indeksi (YAİ) ve kuru madde birikimi (KMB)’nin etkileri fizyolojik olarak ortaya konacaktır. Yayınlandığı Yer: Araştırmanın sonuçları yayına hazırlanmaktadır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 181 Projenin Adı: Soya Fasulyesinde Sulama Zamanının Planlanması ve Kuraklık Stresinin Bitki Gelişimine Etkisinin Belirlenmesi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Senih YAZGAN*, Abdurrahim KORUKÇU, A. Tanju GÖKSOY, Hakan BÜYÜKCANGAZ, Mehmet SİNCİK, Çiğdem DEMİRTAŞ, BURAK Nazmi CANDOĞAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2004-2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U. Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyon Başkanlığı – 72 000 YTL., Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü ve Tarla Bitkileri Bölümü laboratuar ve tarla olanakları Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü. Ziraat Fakültesi Uygulama ve Araştırma Merkezi Deneme Arazisi, Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü ve Tarla Bitkileri Bölümü Projenin Amacı: Bu çalışmada amaçlanan, sulamanın diğer tarımsal uygulamalarla birlikte soya fasulyesi verim ve kalitesini arttırıcı etkisinin ortaya konulması ve sulama programının oluşturulmasıdır. Materyal ve Yöntem: Araştırma, Nova çeşidi soya fasulyesi (Glycine max.) üzerinde, tesadüf blokları deneme deseni tertibinde, üç tekerrürlü olarak yürütülmektedir. Bitkilerin gereksinim duyduğu sulama suyu ise damla sulama sistemi ile sağlanmaktadır. Sulama suyu gereksiniminin tamamının karşılanacağı konularda, gelişme dönemi süresince, 7-10 günde bir defa 0-90 cm derinlikte mevcut nemi tarla kapasitesine tamamlayacak miktarda sulama suyu uygulanmaktadır. Araştırmada, bitki su tüketiminin belirlenmesinde toprak-su dengesi eşitliği kullanılmaktadır. Sulama zamanının planlanmasında ise bitkinin izlenmesi esasına dayalı yöntemler kullanılmaktadır. Elde Edilen Sonuçlar: Araştırma yıllarına ait, bitki su tüketimi, bitki su stres indeksi değerlerinin hesaplanması işlemlerine ve agronomik gözlem ve ölçümlerden elde edilen sonuçların değerlendirilmesine devam edilmektedir. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu çalışma ile sulamanın soya fasulyesinin verim ve kalitesini arttırıcı etkisi ortaya konacak ve maksimum verim için gerekli sulama programı oluşturulacaktır. Yayınlandığı Yer: Araştırmanın sonuçları yayına hazırlanmaktadır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, 16059, Görükle-Bursa e-mail: [email protected] 182 2.3.8. TOPRAK BÖLÜMÜ 2.3.8.1. Toprak Ana Bilim Dalı Projenin Adı: Tarım Topraklarında Farklı Derinliklerde Eğim Yönüne Dik Sürüm Karıklarının Laboratuvar Koşullarında Yüzey Akış ve Toprak Kayıplarına Etkisi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Tez Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Vahit Faik ERDEM, Zeynal TÜMSAVAŞ* Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2002-2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: ---Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Projenin Amacı: Ülkemizde erozyon tehlikesinden topraklarımızı korumak için birçok önlem alınması gerekmektedir. Bu önlemlerin başında da doğru toprak işleme ve eğim yönüne dik sürüm gelmektedir. Bu araştırma, tarım topraklarında farklı derinliklerde eğim yönüne dik olarak oluşturulan sürüm karıklarının laboratuvar koşullarında yüzey akış ve toprak kayıplarına olan etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Yontem: Araştırmada materyal olarak, Bursa ili ve civarındaki farklı büyük toprak grubuna ait eğimli tarım topraklarından alınan toprak örnekleri kullanılmıştır. 6 farklı noktadan toprak işleme derinliğinden yaklaşık 700-800 kg toprak örneği alınarak yağış uygulamasında ve toprakların bazı fiziksel ve kimyasal özelliklerinin belirlenmesinde kullanılmıştır. Toprak örnekleri 50x100x15 cm boyutlarındaki erozyon parsellerine yerleştirilmiştir. Toprak örneği doldurulmuş olan erozyon parselleri, yapay yaðmurlayıcı altında %9 eğim verilmiş sehpa üzerine yerleştirilmiş ve erozyon parsellerindeki topraklara bir çapa yardımıyla 0, 3, 6 ve 9 cm derinlikte olmak üzere 4 farklı sürüm karığı oluşturulmuş ve topraklar üzerine yapay yağmurlayıcı yardımıyla ortalama 60-65 mm/saat yoğunlukta bir saat süre ile yapay yağış yağdırılmıştır. Bu sure boyunca meydana gelen yüzey akış ve toprak kayıpları toplama kapları erozyon parsellerinin altından alınarak değerlendirmeye alınmıştır. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırma topraklarında, farklı derinliklerde oluşturulan sürüm karıklarında toprakların özelliklerine bağlı olarak meydana gelen toprak kaybının ve yüzey akış miktarlarının farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Genel olarak incelenen bütün toprak örneklerinde oluşturulan karık derinliğinin artmasıyla orantılı olarak gerek toprak kaybında gerekse yüzey akıþ miktarlarında önemli düzeylerde azalmaların olduğu saptanmıştır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 183 Projenin Adı : Yapay Yağış Altında ve Laboratuvar Koşullarında Tarım Arazilerine Ait Topraklara Polivenil Alkol (PVA) Uygulamalarının Erozyon Üzerine Etkileri Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Tez Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Fatma TÜMSAVAŞ*, Zeynal TÜMSAVAŞ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2003-2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: -----Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Projenin Amacı: Bu araştırma, Bursa ili tarım arazilerine ait topraklara yapay yağış altında ve laboratuvar koşullarında Polivinilalkol (PVA) uygulamasının erozyon üzerine etkilerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Materyal ve Yöntem : Araştırmada materyal olarak, Bursa ili ve civarındaki farklı büyük toprak gruplarına ait eğimli tarım topraklarından alınan toprak örnekleri oluşturmaktadır. Alınan bu örneklerin bir bölümünde toprağın bazı fiziksel ve kimyasal analizlerinin belirlenmesinde kullanılmıştır. Diğer bir bölümünde ise Polivenil alkol (PVA) spreylenerek yağış uygulamasında kullanılmıştır. Araziden alınarak laboratuvara getirilen toprak örneklerinin toprak hazırlığı yapıldıktan sonra PVA ve yağış uygulaması için 30 x 45 x 15 cm’lik boyutlarındaki parsellere yerleştirilmiştir. Parseller içerisindeki toprak örneği üzerine 0 (tanık), 250, 500 ve 750 mg/L konsantrasyonlarında hazırlanan polivinilalkol (PVA) polimeri püskürtülerek uygulanmıştır. Polimer uygulandıktan 24 saat sonra erozyon parseli, % 9 eğim verilmiş olan sehpa üzerine yerleştirildikten sonra yağış uygulanması yapılmıştır. Erozyon parsellerinin yüzey akış çıkış ağzının alt kısmına yüzey akış ve taşınan toprağın biriktiği erozyon kapları konulmuştur. Parsellerin üzerine ortalama 61.4 mm/saat yağış yoğunluğunda yağış yağdıracak şekilde çalıştırılmış ve kronometreye basılarak zaman takip edilmiştir. Yüzey akış ve taşınan toprağın biriktiği erozyon kapları 10’ar dakikalık zaman dilimleri sonunda erozyon parsellerinin altından alınarak sedimentin çökmesi için dinlendirilmeye bırakılmıştır. Dinlendirme süreci sonrasında erozyon kaplarındaki toprak kaybı ve yüzey akışı ayırarak ölçümleri yapılmış ve bunlar değerlendirilmiştir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: laboratuvar koşullarında tarım topraklarına farklı dozlarda verilen PVA uygulamalarının konsantrasyonlarının artışıyla orantılı olarak topraklar üzerine yapay yağış yağdırılması sonucunda meydana gelen toprak kaybı ve yüzey akış miktarlarını önemli düzeylerde azalttığı, buna karşın drenaj suyu miktarını artırdığı belirlenmiştir. Yapılan PVA polimer uygulamaları arasında 500 ve 750 mg/L dozlarının daha etkili olduğu, ekonomik kriterler de göz önüne alındığında 500 mg/L dozun uygun olduğu sonucuna varılmıştır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 184 Projenin Adı: Bursa ili topraklarının alınabilir demir durumu ve bu topraklarda alınabilir demir miktarının belirlenmesinde kullanılabilecek yöntemler. Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama): Doktora Tezi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Hakan ÇELİK*, A.Vahap KATKAT Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2002-2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim) : U.Ü. Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Projenin Amacı: Bursa ili topraklarının alınabilir demir durumunun belirlenmesi, yöre topraklarının alınabilir demir içeriklerinin belirlenmesinde kullanılacak en uygun yöntem ya da yöntemlerin seçilmesi, sera koşullarında yürütülecek olan çalışma ile; yöntemlerin korelasyonlarının yapılması amaçlanmaktadır. Materyal ve Yöntem: Bursa ilinde yaygın olan 8 büyük toprak grubundan üzerinde yoğun olarak yetiştiricilik yapılan alanlardan 40 adet toprak örneği 0-20 cm derinlikten Jackson (1962) tarafından bildirilen esaslara uygun olarak alınmıştır. 2 mm’lik elekten geçirilen toprak örneklerinin kimi fiziksel ve kimyasal özellikleri saptandıktan sonra farklı kimyasal yöntemler kullanılarak alınabilir demir içeriklerinin belirlenmesine çalışılmıştır. 4 mm’lik elekten elenen toprak örnekleri ile serada bir saksı denemesi kurulmuş ve bu denemede test bitkisi olarak mısır bitkisi yetiştirilmiştir. Saksılara artan dozlarda demir gübrelemesi yapılarak vejetasyon sonunda hasat edilen bitkilerin demir içerikleri belirlenmiştir. Kimyasal yöntemlerle bulunan sonuçlar sera denemesi sonuçları ile birlikte istatistiki analize tabi tutularak yöre toprakları için yarayışlı demir miktarının belirlenmesinde kullanılacak en uygun yöntem saptanacaktır. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırma sonuçlandırılmıştır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 185 2.3.9. ZOOTEKNİ BÖLÜMÜ 2.3.9.1. Hayvan Yetiştirme ve Islahı Ana Bilim Dalı Projenin Adı: Kıl Keçi Oğlaklarında Besi ve Karkas Özellikleri Projenin Niteliği: Araştırma Proje Yürütücüsü: Mehmet KOYUNCU*, Erdoğan TUNCEL, Serdar Duru, Şebnem KARA UZUN, Şeniz ÖZİŞ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 01.2003- 07.2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Araştırma Fonu 2002/45, 10.000.000.000 TL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi (T.U.A.M.) Ziraat Fakültesi Birimi, Projenin Amacı: Projenin amacı Kıl Keçi Oğlaklarında Besi ve Karkas Özelliklerinin belirlenmesidir. Materyal ve Yöntem: Araştırmada 40 baş erkek Kıl keçi oğlağı kullanılacaktır. Piyasadan alınacak bu hayvanlar ile çalışma U.Ü.Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezinde yürütülecektir. Araştırmada; oğlak besisi, kesim ve karkas özellikleri ve kesim öncesi canlı puantaj yapılacaktır. İşletmeye getirilecek oğlaklar alıştırma dönemini takiben 70 gün devam edecek bir entansif besiye tabi tutulacaktır. Besi süresince 14 günlük periyotlarda yapılacak kontrol tartımları ile yem tüketimleri ve canlı ağırlık artışları kaydedilecektir. Besi sonunda oğlaklardan ortalamaya yakın 10 başı kesime alınacaktır. Karkas çalışmalarında Colomer-Rocher ve ark. (1987) tarafından geliştirilen “Akdeniz ülkeleri için keçilerde standart parçalama yöntemi” uygulanacaktır Projeden Beklenen Yararlar: Beslenme, giyim, istihdam ve iç-dış ticaretteki payları nedeniyle keçi yetiştiriciliğinin Türkiye tarımında önemli ve vazgeçilmeyecek bir yeri vardır. Keçi yetiştiriciliğinin kısa, orta ve uzun dönemler dikkate alınarak desteklenmesi zorunluluktur. Türkiye’de kişi başına kırmızı et tüketimi oldukça düşüktür. Bu açık ucuz bir kaynak olan Kıl keçisi ile kapatılabilir. Bunun içinde ilk önce keçi etini diğer etler ile aynı koşullarda satma ve ikinci sınıf et görüntüsünden çıkarmak gerekir. Oğlak besisi et üretimini arttırmada çok rahatlıkla başvurulacak bir yoldur. Oğlakların yok pahasına satılması yerine değişik yem kaynakları ile çeşitli besi sistemleri uygulayarak aynı entansif kuzu besisinde olduğu gibi oğlak eti üretimindeki potansiyelden daha akılcı olarak yararlanılabilecektir. Diğer yandan keçi eti tek başına ya da diğer etler ile karıştırılarak değişik et ürünlerine işlenmesi yaygınlaştırılmalıdır Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Besi sütten kesimden sonra (160 gün) başlamış ve 56 gün sürmüştür. Ortalama canlı ağırlık artışı erkekler ve kastre edilenlerde sırasıyla 102.3 g ve 76.6 g olarak bulunmuştur. Dolu vücut ağırlığı ve boş vücut ağırlığı prensibine göre hesaplanan karkas randımanı kastre edilmeyen grupta daha düşük bulunmuştur. Kullanılan parçalama yöntemine göre elde edilen parçalardan but ve kaburga bölgesi dışındaki parçaların tüm karkasa oranları bakımından iki grup arasında bir fark bulunmamıştır. Kastrasyonun kas içi yağ ve kas dokusu dışında dokuların karkastaki dağılıma bir etkisinin bulunmadığı saptanmıştır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 186 Projenin Adı: Siyah Alaca Sığırlarda Laktasyonun Devamlılık Düzeyi ve Buna Etki Eden Faktörler Üzerine Bir Araştırma Projenin Niteliği: Yüksek Lisans Tez Projesi Proje Yürütücüsü: Erdoğan TUNCE*, Senem Arkıl ÇETİNKAYA Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2000 – 2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Bursa Birliğe bağlı İşletmeler Projenin Amacı: Siyah Alaca süt sığırlarında laktasyonun devamlılık düzeyinin ölçülmesi ve buna etki eden faktörlerin belirlenmesidir. Materyal ve Yöntem: Araştırmada, işletmede bulunan süt sığırlarından 1996–2001 yılları arasında 61 başına ait toplam 134 laktasyon kaydı toplanmıştır. Bu kayıtlardan 2001 yılına ait 3, 2000 yılına ait 2 laktasyona ait değerler, tamamlanmamış laktasyon olduğu için değerlendirme dışı bırakılmış, 129 adet laktasyon kaydı değerlendirilmiştir. Laktasyonun 1. 2. ve 3. 100 günlük (S1, S2, S3 ) süt verimi, 305 günlük süt verimi S305 ve P2:1, P3:1, P3:2 yöntemleriyle hesaplanan laktasyonun devamlılık düzeyine ilişkin tanımlayıcı değerler matematiksel model kullanılarak hesaplanmıştır. Yijkl = µ + ai + bj + ck + eijkl Projeden Beklenen Yararlar: İşletmede bulunan hayvanlardan elde edilen süt miktarı, işletmenin gelirini direk etkilediği için çok önemlidir. Laktasyonda elde edilen sütün miktar ve bileşimi, hayvanın ırkı, laktasyon sırası, kuruda kalma süresi, gebelik ve doğum mevsimi, yaş, hastalık, bakım, yönetim, sağım sayısı ve şekli, besleme gibi birçok genetik ve çevresel faktöre bağlı olarak değişebilmektedir. Hayvanların süt miktarına olumsuz etki eden faktörlerden uzak tutulmalarının yanı sıra olumsuz faktörlere en iyi direnç gösterenlerin seçilmeleri de elde edilecek süt miktarını artıracaktır. Bir işletmede laktasyonun devamlılık düzeyinin ölçülmesi ve laktasyonun devamlılık düzeyi yüksek olan hayvanların seçilmesi, ayrıca, laktasyonun devamlık düzeyinin düşük olmasına neden olan çevre faktörlerinin ortadan kaldırılması sürünün süt verimine olumlu katkı sağlayacaktır. Bu nedenle, laktasyon eğrisinin ve laktasyon eğrisine genetik ve çevresel faktörlerin etkisinin incelenmesi büyük önem taşımaktadır. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Bu araştırmada laktasyonun devamlılık düzeyini hesaplamak için kullanılan üç yöntemde de yüksek değerler yüksek devamlılık düzeyini göstermektedir. Araştırmadan elde edilen sonuçlardan laktasyonun devamlılık düzeyinin genetik varyasyona sahip bir özellik olduğu anlaşılmaktadır. laktasyonun devamlılık düzeyinin seleksiyonla iyileştirilebileceği bulunsa da, laktasyonun devamlılık düzeyinin çevre faktörlerine karşı çok duyarlı olduğu göz önüne mutlaka alınmalı ve çevre faktörlerinin iyileştirilmesi üzerinde önemle durulmalıdır. Laktasayonun devamlılık düzeyinin yüksek olması yalnızca süt verimini değil, döl verimi ve hayvanların sağlıklarını da olumlu etkilediğinden dolayı, bu özellik üzerinde mutlaka durulmalı ve iyileştirmek için her türlü çevre koşullarının ve genetik yapının iyileştirilmesi sağlanmalıdır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 187 Projenin Adı: Sülün Yumurtalarında (P.colchicus) Kabuk Kalınlığının Yumurtadan Su Kaybına ve Çıkış Gücü Üzerine Etkisi Projenin Niteliği: Araştırma Proje Yürütücüsü: Ümran ŞAHAN*, Aydın İPEK, Bilgehan YILMAZ DİKMEN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: Mayıs 2005 – Temmuz 2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama Birimi Projenin Amacı: Bu çalışma sülün yumurtalarında kabuk kalınlığının, yumurtadan su kaybına ve çıkış gücüne olan etkisini belirlemek için yürütülmüştür. Materyal ve Yöntem: Materyal olarak toplam 91 sülün yumurtası kullanılmıştır. Yumurtalar kuluçka makinesinde diğer yumurtalardan ayrı bir bölmede tutulmuştur. İnkubasyon periyodunun sonunda yumurtadan çıkan civcivler ayrılmıştır. Çıkım yapan ve yapmayan yumurtaların kabukları ayrı ayrı plastik poşetlerle konularak saklanmıştır. Sonrasında bu kabukların kalınlıkları dijital kumpas ile ölçülerek kalınlığına göre iki guruba ayrılmıştır (ilk yumurta kabuğu gurubu ≤0.24 mm ve ikinci yumurta kabuğu gurubu ≤0.24 mm) olarak sınıflandırılmıştır. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Yüksek kabuk kalınlığına sahip yumurtaların çıkım gücü (%68.4), düşük kabuk kalınlığına sahip yumurtaların çıkım gücünden (%75.0) biraz düşük olup, aradaki farklılık istatistiksel olarak önemlidir. İnkubasyonun 1. ve 24. günleri arasında ortalama nem kaybı %13.02 ± 0.27 olarak saptanmıştır. Düşük kabuk kalınlığına sahip olan yumurtalar (%14.79), yüksek kabuk kalınlığına sahip yumurtalardan (%11.26) daha fazla ağırlık kaybına uğramıştır. Ortalama yumurta ağırlığı 28.76 g olarak belirlenmiştir. Kabuk alanı ve kabuk hacmi sırasıyla 44.68 cm2 ve 1.09 cm3 olarak saptanmıştır. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu çalışma ile sülün yumurtalarında kabuk kalınlığının yumurtadan nem kaybı ve çıkış gücüne etkisi olduğu saptanmıştır. Yayınlandığı Yer: Şahan, Ü., İpek, A., Yılmaz Dikmen, B. 2006. Effects of eggshell thickness on water loss and hatchability of Pheasant (P.colchicus) eggs.World’s Poult. Sci., 62 (suppl.): 531. (Abstr). *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 188 Projenin Adı: Yumurta Yumurtlama Periyodunun Sülünlerde (P.colchicus) Yapay Kuluçka Üzerine Etkisi Projenin Niteliği: Araştırma Proje Yürütücüsü: Aydın İPEK*, Bilgehan YILMAZ DİKMEN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2002 – 2003 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama Birimi Projenin Amacı: Bu araştırma yumurta yumurtlama periyodunun sülünlerde yapay kuluçka üzerine etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Materyal ve Yöntem: Bu çalışmada yumurtalar 2002 ve 2003 yıllarının mart ve ekim ayları arasındaki sülünlerden elde edilmiştir. Yumurtalar kapalı yetiştirilen sülünlerden (P. colchicus) 2002 de (n =75) ve 2003 te (n=102) elde edilmiş ve düşük çıkış gücüne neden olan faktörler kuluçkada dikkatle incelenmiştir. Sülün yumurtaları sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez bölmelerden toplanmış ve kaydedilmiştir. Sülünlerden elde edilen yumurtalar, yumurta deposunda %70 nem ve 15– 17 °C sıcaklıkta 5 gün boyunca depolanmıştır. Yumurtalar 36.5°C’de ve 90% nemde, kuluçkalandırılmıştır. Tüm yumurtalarda döllülük oranı, çıkış gücü ve kuluçka randımanı belirlenmiştir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Yumurtlama periyodunun kuluçka randımanına, çıkım ağırlığına, döllülük oranına ve ıskarta civciv sayısına etkisi istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (P<0.01). İlk yumurtlama periyodunda çıkış gücü %74.5 olup artarak ikinci yumurtlama periyodunda 81.2%’ye ulaşmıştır. Çıkış gücü, çıkım ağırlığı, kuluçka randımanı ve döllülük oranı ilk periyotla karşılaştırıldığında ikinci periyotta daha yüksek bulunmuştur. Yumurtaların ağırlık kaybı ve kuluçka süresi yumurtlama periyodundan etkilenmemiştir. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Sülünlerde kullanılan suni kuluçka yumurtlama periyodundan etkilenmiştir. Bu nedenle sülün yumurtası kuluçkasında en iyi sonuçlar sürü yaşına, optimum kuluçka koşullarına ve uygun bir yönetimine bağlıdır. Araştırma sonuçlarının sülün yetiştiricilerine ve aynı zamanda bilimsel eserlere katkıda bulunacağı düşünülmektedir. Yayınlandığı Yer: İpek, A., Yılmaz Dikmen, B. 2006. The Effect Of Egg Laying Period On Artificial Incubation Of Phesants (P.colchicus). World’s Poult. Sci., 62 (suppl.): 529-530. (Abstr). *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 189 Projenin Adı: Sülünlerde (P.colchicus) Büyüme Özellikleri ile Yumurta Ağırlığı Arasındaki İlişki Projenin Niteliği: Araştırma Proje Yürütücüsü: Aydın İPEK*, Bilgehan YILMAZ DİKMEN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2003- 2004 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama Birimi Projenin Amacı: Bu araştırma sülünlerde (Phasianus colchicus) büyüme karakteristikleri ile yumurta ağırlığı arasındaki ilişkiyi belirlemek amacı ile yürütülmüştür. Materyal ve Yöntem: 35 ve 38 haftalık yaştaki sülünlerden alınan toplamda 270 yumurta kullanılmıştır. Yumurtalar hafif (27.8-29.7g), orta (27.8-29.7g) ve ağır (31.8- 33.7g) olmak üzere üç farklı gurupta sınıflandırılmıştır. Aynı günde yumurtadan çıkan civcivler 0.01g hassaslığındaki bir dijital tartım makinesinde tartılmıştır. Çıkan civcivler dişi erkek karışık olarak her yumurta ağırlığı gurubuna göre ayrılmışlardır. Her ağırlık gurubu tesadüfî şekilde 4 guruba ayrılarak bölmelere konmuştur. Her bölmeye 15 sülün yerleştirilmiştir. Guruplardaki civcivlerin ağırlık artışları bireysel olarak her hafta 0.01 hassasiyetle ölçülerek canlı ağırlıkları kaydedilmiştir. Yem tüketimi ve ölüm oranı değerleri saptanıştır. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Yumurta ağırlığının çıkış ağırlığına, ortalama canlı ağırlığa, ağırlık artışına, yem tüketimi ve yemden yararlanma oranına etkisi istatistiki olarak önemli bulunmuştur (P<0.01). Çıkım yapan hafif, orta ve ağır civcivlerin ağırlıkları sırasıyla 19.5, 21.8 ve 22.6 g olarak belirlenmiştir. Guruplarda ortalama canlı ağırlığı sırasıyla 16. haftalık yaşta erkeklerde 940.2, 1020.5, 1091.2 g ve dişilerde 705.6, 739. 4, 778.6 g olarak bulunmuştur. 16. haftalık yaşta karışık olarak erkek ve dişi sülünlerde ortalama yem tüketimi ve yemden yararlanma oranı sırasıyla 4200.6, 4600.8, 5080.1 g ve 5.1, 5.2, 5.4 kg olarak bulunmuştur. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Yumurta ağırlığının sülün performansında önemli bir faktör olduğu sonucuna varılmıştır. Bundan dolayı yumurta ağırlığını ve çıkım ağırlığını iyileştirmek için yapılacak daha detaylı yetiştirme çalışmaları sülünlerde verimliliği arttıracaktır. Yayınlandığı Yer: İpek, A., Yılmaz-Dikmen, B. 2006. Relationship Between Growth Traits and Egg Weight in Pheasant (P.colchicus).World’s Poult. Sci.,62(suppl):446. (Abstr.). *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 190 Projenin Adı: Sülün (P.colchicus) Karakteristikleri Üzerine Etkisi Yumurtalarında Depolama Süresinin Kuluçka Çıkış Projenin Niteliği: Araştırma Proje Yürütücüsü: Aydın İPEK*, Ali KARABULUT, Bilgehan YILMAZ DİKMEN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2003-2004 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama Birimi Projenin Amacı: Bu araştırma sülün yumurtalarında depolama süresinin kuluçka çıkış karakteristikleri üzerine etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Materyal ve Yöntem: Denemede toplam 258 sülün yumurtası kullanılmıştır. Sülün yumurtaları üç guruba ayrılmış ve her gurup 18°C’de sırasıyla 4-7 gün, 8-11 gün ve 12-15 gün süreyle depolanmıştır. Yumurtalar kuluçkaya konulmadan önce 0,01g hassasiyetindeki elektronik terazide tartılmıştır. Yumurtalar kuluçka makinesinde 36.5°C’de ve %90 bağıl nemde, her saat 45° açı ile çevrilerek 21 gün boyunca tutulmuştur. Sonrasında yumurtalar son 3 gün süresince bekletilmek üzere çıkım makinesine alınmıştır. Çıkım periyodu esnasında yumurtalara 36.0°C ısı ve %95 bağıl nem uygulanmıştır. Döllülük oranı, çıkış gücü ve kuluçka randımanı erken orta ve geç dönem embriyo ölümleri belirlenmiştir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Çıkış gücü yumurta depolama süresi ile düşmekte olup, en yüksek çıkış gücü için 7 günden az olan depolamanın en iyisi olduğu saptanmıştır. Depolama süresinin embriyonik ölümler, çıkış gücü, kuluçka randımanı ve çıkış ağırlığına etkisi istatistiki olarak önemli bulunmuştur (P<0.01). Depolama süresinin artmasıyla yumurta ağırlık kaybı da artmaktadır (P<0.01). 7 güne kadar depolama periyodu ile ilgili olarak civciv ağırlığı düşme eğilimindedir. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Yumurtalar en yüksek çıkış gücü için 7 güne kadar depolanmalıdır. Buna ilaveten depolama süresi arttıkça çıkış gücü ve kuluçka randımanı düşmektedir. Ayrıca uzun süre devam eden depolama periyodu embriyonik ölümlerin artmasına da neden olmaktadır. Yayınlandığı Yer: İpek, A., Karabulut, A., Yılmaz Dikmen, B. 2006. The Effects of Storage Period on Hatching Characteristics of Pheasant (P.colchicus) Eggs. World’s Poult. Sci., 62 (suppl.): 529. (Abstr). *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 191 Projenin Adı: Büyüme ve Yumurta Üretimi Periyodu Sırasında Sıcak Stresi Koşullarında Yetiştirilen Japon Bıldırcınlarının Performansları Üzerine Vitamin E ve Vitamin C’nin Etkisi Projenin Niteliği: Araştırma Proje Yürütücüsü: Aydın IPEK*, Önder CANBOLAT, Ali KARABULUT Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: Ocak 2004 – Eylül 2004 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama Birimi Projenin Amacı: Bu çalışma büyüme ve yumurta üretim periyodu sırasında sıcak stresi koşullarında yetiştirilen Japon bıldırcınlarının performanslarına vitamin E ve vitamin C’nin etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Materyal ve Yöntem: Denemede toplam 810 Japon bıldırcını kullanılmıştır. Bıldırcınlar 3×3 faktöriyel deneme deseninde, her üç seviyede Vitamin E (DL-α Tocoferol asetat) (60,120 ve 240 mg/kg KM) ve vitamin C (Rovimix Stay-C 35; özel üretilmiş yemde dengeli Vitamin C kaynağı) (rasyonun 60,120 ve 240 mg/kg’ı) içeren rasyon almışlardır. Büyüme periyodu süresince guruplardaki civcivler bireysel olarak her hafta tartılmış ve canlı ağırlık artışları kaydedilmiştir. Gurup bazında haftalık yem tüketimini belirleniştir. Guruplardaki ölümler kaydedilmiştir. Cinsel olgunluk yaşı ve cinsel olgunluk ağırlığı belirlenmiştir. Deneme guruplarının yumurtlama oranı ve ortalama yumurta ağırlığı, 8. haftadan başlayarak 24. haftaya kadar 4 haftalık aralıklarla hen-day’e göre belirlenmiştir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: 35. gündeki canlı ağırlık ve ağırlık artışı en düşük olan gurup 60mg vitamin C alan gurup olurken, 240mg vitamin E ve 240mg vitamin C kombinasyonu alan gurup en yüksek canlı ağırlığa sahip olan gurup olmuştur (P<0.01). uygulamaların kümülatif yem tüketimi, yem dönüşüm oranı, 5%’lik yumurta verim yaşı, cinsel olgunluk yaşı, yumurta oranı ve ortalama yumurta ağırlığı değerleri üzerine etkileri önemli bulunmuştur (P<0.01). En yüksek yem tüketimi, yem dönüşüm oranı, 5%’lik yumurta verim yaşı, cinsel olgunluk yaşı, yumurta oranı ve ortalama yumurta ağırlığı değerleri 240mg vitamin E ve 240mg vitamin C kombinasyonu alan gurupta bulunmuştur. Muamelelerin ölüm oranına etkisi önemsiz bulunmuştur (P>0.01). Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Sonuçlar 240mg vitamin E ve 240mg vitamin C kombinasyonunun sıcaklık stresinin olumsuz etkilerini elimine etmede kullanılabileceğini göstermiştir. Yayınlandığı Yer: Ipek, A., Canbolat, Ö., Karabulut, A. 2006. The Effect Of Vitamin E And Vitamin C On The Performance Of Japanese Quails (Coturnix Coturnix Japonica) Reared Under Heat Stress During Growth And Egg Production Period. J. Asian-Autralian Anim. Sci. (Basımda) *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 192 Projenin Adı: Japon Bıldırcınlarında (Coturnix coturnix japonica) Bacak UZUNluğunun Yumurta Verimi ve Yumurta Kalite Özellikleri Üzerine Etkisi Projenin Niteliği: Araştırma Proje Yürütücüsü: Bilgehan YILMAZ DİKMEN*, Aydın İPEK Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: Mayıs 2005 – Ekim 2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama Birimi Projenin Amacı: Bu çalışma Japon bıldırcınlarında bacak uzunluğunun yumurta verim ve kalite özellikleri üzerine etkisini incelemek amacıyla yürütülmüştür. Materyal ve Yöntem: Çalışmada toplam 120 adet dişi bıldırcın kullanılmıştır. 6 haftalık yaşta sol bacak uzunluklarına göre 2 gruba göre ayrılmıştır. Sol bacak uzunluğu 32.00–35.90 mm arası olanlar kısa bacaklı, 36.50 mm’den uzun olanlar ise uzun bacaklı olarak sınıflandırılmıştır. Her bir bacak grubu için 60 adet dişi bıldırcın, 10 ayrı kafes bölmesine yerleştirilmiştir. Her bacak uzunluğu grubundan toplam 40 adet yumurta 9., 14 ve 20 haftalık yaşlarda alınarak bu yumurtalarda kalite özellikleri incelenmiştir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: İlk yumurtlama yaşı uzun bacaklı grupta 49. gün iken, kısa bacaklı grupta 51. günde olmuştur (P<0.01); %50 verime ulaşma yaşı aynı sıra ile 53. ve 56. gün (P<0.05); pik verime ulaşma yaşı aynı sıra ile 60. ve 67. gün olarak saptanmıştır (P<0.05). 8-9 haftalık yaşta ortalama yumurta verimi uzun bacaklı grupta %35.72 ve kısa bacaklı grupta % 20.95 olarak saptanmıştır (P<0.05). 19-20 haftalık yaşta yumurta verimi aynı sıra ile % 90.48 ve % 76.19 olarak saptanmıştır (P<0.01). Bacak uzunluğunun yumurta kalite özellikleri üzerine önemli bir etkisi bulunmamıştır. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bıldırcınlarda bacak uzunluğunun yumurta verim özelliklerini etkilediği saptanmıştır. Elde edilen sonuçların bu alanda sınırlı sayıda olan araştırmalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Yayınlandığı Yer: Yılmaz Dikmen, B., İpek, A., 2006. The Effects of Shank Length on egg production and egg quality traits of Japanese Quails (Coturnix coturnix japonica). World’s Poult. Sci., 62 (suppl.): 447 (Abstract). *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 193 Projenin Adı: Japon Bıldırcınlarında (Coturnix coturnix japonica) Bacak UZUNluğunun Kuluçka Sonuçları ve Çıkan Civciv Bacak UZUNluğu Üzerine Etkisi Projenin Niteliği: Araştırma Proje Yürütücüsü: Bilgehan YILMAZ DİKMEN*, Aydın İPEK Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: Mayıs 2005 – Ekim 2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama Birimi Projenin Amacı: Bu çalışma Japon bıldırcınlarında bacak uzunluğunun kuluçka sonuçları ve çıkan civciv bacak uzunluğu üzerine etkisini incelemek amacıyla yürütülmüştür. Materyal ve Yöntem: Çalışmada toplam 160 adet bıldırcın kullanılmıştır. 6 haftalık yaşta sol bacak uzunluklarına göre 2 gruba göre ayrılmıştır. Erkek bıldırcınlar sol bacak uzunluğu 33.00–35.90 mm arası olanlar kısa bacaklı, 36.91 mm’den uzun olanlar ise uzun bacaklı olarak sınıflandırılmıştır. Dişi bıldırcınlar sol bacak uzunluğu 32.00–35.90 mm arası olanlar kısa bacaklı, 36.50 mm’den uzun olanlar ise uzun bacaklı olarak sınıflandırılmıştır. Her bir bacak grubu için 2 erkek 6 dişi bıldırcından oluşan 10 ayrı kafes bölmesi ayrılmıştır. Bacak uzunlukları 6. ve 20. haftalık yaşlarda ölçülmüştür. Bıldırcınlar canlı ağırlıklarının belirlenmesi için 6., 8., 16. ve 20. haftalık yaşlarda tartılmışlardır. Her bacak grubu için 50 yumurta 8., 16. ve 20 haftalık yaşlarda kuluçka sonuçları için kuluçka makinesine yüklenmiştir. Çıkım sonunda kuluçka randımanı, çıkış gücü hesaplanmıştır. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Hem erkek hem de dişi bıldırcınlarda ortalama canlı ağırlık önemli düzeyde kısa bacaklı grupta düşük olmuştur. Bacak uzunluğunun döllülük oranı ve çıkış gücü üzerine etkisi bulunmuştur. Döllülük oranı, kuluçka randımanı ve toplam embryonik ölüm uzun bacaklı grupta 8. haftada daha yüksek olmuştur (P>0.01). 8. haftalık yaşta elde edilen yumurtalardan çıkan civciv ağırlığı uzun bacaklı grupta 7.67 g ve kısa bacaklı grupta 7.31 g bulunmuştur (P<0.05). 20 haftalık yaş döneminde elde edilen yumurtlardan çıkan civcivlerin bacak uzunluğu uzun bacaklı grupta 16.93 mm ve kısa bacaklı grupta 16.33 mm olarak saptanmıştır (P<0.01). Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Kuluçka sonuçları ve çıkan civciv bacak uzunluğu üzerine genç yaştaki ebeveynlerin bacak uzunluğunun etkisi olduğu saptanmıştır. Elde edilen sonuçların bu alanda sınırlı sayıda olan araştırmalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Yayınlandığı Yer: Yılmaz Dikmen, B., İpek, A., 2006. The Effects of Shank Length on Incubation Results of Japanese Quails (Coturnix Coturnix Japonica) eggs and hatched Chick Shank Length. World’s Poult. Sci., 62 (suppl.): 448 (Abstract). *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 194 2.3.9.2. Yemler ve Hayvan Besleme Projenin Adı: Seçmeli Yemlemenin Kuzularda Besi Performansı, Karkas Özellikleri, Bazı Rumen Sıvısı ve Kan Parametreleri Üzerine Etkileri Projenin Niteliği: Araştırma (Doktora Tez Projesi) Proje Yürütücüsü: Ali KARABULUT*, Önder CANBOLAT Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 1 Ocak2004 – Haziran 2005 (1 yıl ek süre) Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu, 18.894.000.000 TL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama Birimi ve Marmara Hayvancılık Araştırma Enstitüsü Projenin Amacı: Bu çalışma; kuzu besi rasyonlarına ilave edilen kekik yağı ve ürenin, hayvanların yem seçimi üzerine olan etkisi ile toplam ve günlük ortalama canlı ağırlık artışları, günlük ortalama yem tüketimleri, yemden yararlanma düzeyleri, rumen sıvısı ve kan parametrelerine etkileri yanı sıra deneme sonunda kesilen hayvanların karkas özelliklerini incelemeyi amaçlanmıştır. Denemenin ikinci aşamada ise kuzu besi denemesinde kullanılan rasyonların Gaz Üretim Tekniğinden (in vitro) yararlanılarak besleme değerleri ile mikrobiyal protein üretim düzeyine olan katkıları da saptanmıştır. Materyal ve Yöntem: Araştırmanın kuzu besisi bölümünde; Marmara Hayvancılık Araştırma Enstitüsünde sağlanan sütten kesilmiş 12-14 haftalık yaşta 48 baş Karacabey Merinosu erkek kuzu kullanılmıştır. Araştırmada kuzuların rasyonlarının hazırlanmasında yem materyali olarak buğday, arpa, ayçiçeği tohumu küspesi (ATK), buğday kepeği, buğday samanı, kekik yağı, üre, dikalsiyum fosfat (DCP), tuz ve iz mineral-vitamin karmalarından yararlanılmıştır. Besi denemesi 24 gün yem seçim, 56 gün ise besi denemesi olmak üzere 80 gün olarak düzenlenmiştir. Deneme süresince hayvanların canlı ağırlık artışı, toplam canlı ağırlık artışı, günlük canlı ağırlık artışı, yemden yararlanma, kuzuların günlük ve 1 kg canlı ağırlık artışı için kuru madde, ham protein ve enerji tüketimleri saptanmıştır. Ayrıca denemenin farklı dönemlerinde alınan rumen sıvısı ve kan örneklerinde analizler yapılmıştır. Rasyonların in vitro gaz üretim tekniği ile besleme değerleri ve mikrobiyal protein üretimi düzeyleri ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Besi denemesinde kuzular düşük enerji-düşük protein (DE-DP: 2350 kcal/kg KM/%10.80 HP/KM) ve normal enerji-normal proteinli (NE-NP: 2600 kcal/kg KM/%14.97 HP/KM) içeren rasyonlara, kekik yağı (KY: 0, 5 g/kg KM) ilavesi ile hazırlanan (DEDPxKY’sız, DE-DPxKY’lı, NE-NPxKY’sız ve NE-NPxKY’lı) 4 farklı deneme rasyonu ile yemlenmişlerdir. Bu rasyonlara ek olarak deneme hayvanlarına 0, 6, 12 ve 18 g/baş/gün üre verilmesinin besi performansı, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı, karkas özellikleri, rumen sıvısı ve kan parametreleri üzerine önemli etkilerinin olduğu saptanmıştır. Deneme rasyonlarının besin maddeleri içeriğinin artması (NE-NP) günlük ortalama canlı ağırlık artışı, günlük ortalama yem tüketimi, yemden yararlanma oranında iyileşmenin yanı sıra karkas özellikleri, rumen sıvısı ve kan parametreleri düzeylerini de artırmıştır (P<0.05; P<0.01). Rasyonlara kekik yağı ilavesinin ise besi performansına ait özellikler ile rumen sıvısı ve kan parametrelerine önemli bir katkısı olmadığı saptanmıştır (P>0.05; P>0.01). Rasyonların yanı sıra hayvanlara üre verilmesi canlı ağırlık artışı, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı, karkas özellikleri, rumen sıvısı ve kan parametrelerini önemli 195 düzeyde etkilemiştir (P<0.05; P<0.01). Üre, rumen sıvısı amonyak azotu, kan amonyak ve üre azotu ile toplam protein düzeyini önemli ölçüde artırmıştır (P<0.01). Üre ilavesinin yem tüketiminde bir miktar düşüşe neden olmasına karşın, yemden yararlanma oranı, besi ve karkas özelliklerini olumlu etkilediği saptanmıştır (P<0.05; P<0.01). Kuzu besi performansına ait tüm unsurlar değerlendirildiğinde, her iki rasyon grubuna ilave olarak verilen 12 g/baş/gün ürenin en etkili üre dozu olduğu saptanmıştır. Kuzu besisinde kullanılan rasyonların in vitro gaz üretimi (ml), organik madde sindirilebilirlikleri (%) ve mikrobiyal protein (biyokitle) üretimine (g) etki düzeyleri incelenmiştir. Bu özellikleri rasyonların besin maddeleri içeriğinin artması (NE-NP) önemli düzeyde artırmıştır (P<0.01). Rasyonlara kekik yağı ilavesi ise bu özelliklerin tümünü olumsuz etkilemiştir (P<0.05; P<0.01). Rasyonlara üre ilavesi DE-DP ve NE-NP’li rasyonlarda gaz üretimi, organik madde sindirilebilirliği ve mikrobiyal protein (biyokitle) üretimini olumlu etkilemiştir (P<0.05; P<0.01). Tüm özellikler incelendiğinde NE-NP’li rasyon grubuna 12 g/baş/gün üre ilavesinin en etkili doz olduğu saptanmıştır. Uygulamaya Aktarılabilecek Yararlar: Çalışmadan elde edilen sonuçlar kuzu besinde rasyon enerji ve protein içeriğinin artırılması besi performansını olumlu etkilemesine rağmen rasyonlara kekik yağı ilavesinin önemli bir etkisinin olmadığı saptanmıştır. Buna karşın rasyonlara ilave olarak verilen 12 g/baş/gün ürenin besi performansına olumlu etkisinin olduğu saptanmıştır. Yayınlandığı Yer: Canbolat, Ö (2006). Seçmeli Yemlemenin Kuzularda Besi Performansı, Karkas Özellikleri, Bazı Rumen Sıvısı ve Kan Parametreleri Üzerine Etkileri. Doktora Tezi, U.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Bursa *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 196 Projenin Adı: Organik Asit-Bakteriyal İnokulant Kombinasyonunun Çiftlik Koşullarında Yapılan Mısır Silajının Fermantasyon, Aerobik Stabilite ve Yem Değeri Özellikleri Üzerine Etkileri. Projenin Niteliği: Yüksek Lisans Tezi Proje Yürütücüsü: Erdinç ALTINÇEKİÇ, İsmail FİLYA* Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2003- 2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Araştırma ve Uygulama Birimi Projenin Amacı: Bu araştırma, organik asit-bakteriyal inokulant kombinasyonunun çiftlik koşullarında yapılan mısır silajının fermantasyon, aerobik stabilite ve yem değeri özelliklerini belirlemek amacıyla düzenlenmiştir. Materyal ve Yöntem: Araştırmanın silaj materyalini Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Merkezi' nde yetiştirilen mısır (Zea mays L.) bitkisi oluşturmuştur. Mısır süt olum döneminde hasat edilmiş ve % 0.30, 0.40, 0.50 düzeyinde organik asit (Kemisile 2000, Kemira, Finland), 06 CFU g-1 düzeyinde homofermantatif laktik asit bakteri (LAB) inokulantı ( Pioneer® 1174, Hi Bred International, Inc., Des Moines, USA) ve her ikisinin kombinasyonu ile silolanmıştır. Mısır hasattan hemen sonra yaklaşık 2.0 cm boyutunda parçalanmıştır. Parçalanan materyaller katkı maddelerinin uygulamasını takiben 30 kg kapasiteli polietilen torbalara sıkıştırılarak doldurulmuş ve 60 boyunca silolanmışlardır. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Araştırmada silaj katkı maddesi olarak kullanılan formik asit temeline dayalı koruyucu (FAT), silo içerisinde asit bir ortam yaratarak fermantasyonu ve fermantasyon ürünlerinin miktarını sınırlandırarak mısır silajlarının aerobik stabilitelerini geliştirmiştir. Ancak mısır silajlarının lactobacilli sayılarını kontrol silajına göre bir miktar düşürürken, maya ve küf sayılarının artışını önlemede yetersiz kalmıştır. Hücre duvarı bileşenlerini kontrol grubuna göre artırmış, in vitro gaz üretim miktarlarını ve organik maddelerin sindirilebilirliklerini ise düşürmüştür. Araştırmada kullanılan LAB inokulantı mısır silajlarının fermantasyon özelliklerini olumlu yönde etkileyerek artırırken, silajların aerobik stabilitelerini düşürmüştür. Ayrıca silajlarda hem lactobacilli hem de maya ve küf sayılarının artmasına neden olmuştur. Hücre duvarı bileşenlerini kontrol grubuna göre artırırken, in vitro gaz üretim değerlerini ve OM sindirilebilirliklerini düşürmüştür. FAT+LAB kombinasyonu ise mısır silajlarının fermantasyon özellikleri ve aerobik stabilitelerini etkilemezken, lactobacilli, maya ve küf sayılarını artırmıştır. Diğer yandan FAT+LAB kombinasyonu mısır silajlarının hücre duvarı bileşenlerini artırırken, in vitro gaz üretim değerlerini ve OM sindirilebilirliklerini düşürmüştür. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Bu araştırmadan elde edilen sonuçların tamamı silo yemi üreten hayvan yetiştiricilerine aktarılabilecek niteliktedir. Söz konusu katkı maddelerinin mısır silajlarında kullanılması halinde, bu silajların fermantasyon özelliklerinin olumlu yönde etkileneceği, aerobik stabilite özelliklerinin gelişeceği ve bunun da hayvanların performansına yansıyacağı açıktır. Yayınlandığı Yer:*Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 197 2.3.9.3. Biyometri ve Genetik Projenin Adı: Yerli Koyun Irklarında RAPD- PCR Yöntemi Kullanılarak DNA- Parmak İzlerinin Saptanması Projenin Niteliği: Projesi Proje Yürütücüsü: Cengiz ELMACI*, Erdoğan TUNCEL, Yasemin ÖNER, Şeniz ÖZİŞ, Projenin Başlama ve Bitiş Tarihi: 2003-2006 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezi (T.U.A.M.) Ziraat Fakültesi Birimi, Bursa Birliğe bağlı İşletmeler Projenin Amacı: Bu araştırmanın amacı; yerli koyun ırklarından DNA izole edilerek RAPD-PCR yöntemi ile bireylerin DNA-parmak izlerini çıkartmak ve DNA düzeyinde genetik polimorfizmi ortaya koymaktır. Materyal ve Yöntem: Materyal: Bu çalışmada, Marmara Hayvancılık Araştırma Enstitüsünde yetiştirilen ve bir kısmı da “Yerli Koyun gen kaynaklarının muhafazası” projesi kapsamında ve U.Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü işletmesinde bulunan koyun ırklarımızdan elde edilen DNA’lar materyal olarak kullanılmıştır. Bu amaçla Gökçeada (49 adet), Sakız (41 adet), Kıvırcık (29 adet) ve Merinos (43 adet) ırkı koyunlardan kan örnekleri alınmıştır. Yöntem: Tam kan örneklerinden DNA izolasyonunda genomic DNA purification kiti (MBI Fermantas K0512) kitlerinden yararlanılmıştır. Elde edilen DNA miktarlarının yeterliliği kalitesi spektrofotometrik olarak ve elektroforetik olarak kontrol edilmiştir. Kullanılan kit 200 ul DNA’dan 210 ng DNA elde edileceğini öngörmektedir. Daha sonra her ırk için ırkı temsil eden DNA havuzları hazırlanarak PCR ile amplifikasyonlar gerçekleştirilmiştir. RAPD- PCR yönteminin esasına bağlı olarak 10 bazlık farklı primer kullanılmıştır. PCR işlemi ile çoğaltılan ve elde edilen ürünlerin ayrımında %1.5luk agoroze jel elektroforezi kullanılmış ve DNA’ların UV-ışığı altında gözlemlenebilmesi için Ethidium Bromide çözeltisi kullanılmıştır. Projeden Beklenen Yararlar: RAPD-PCR yöntemi kullanılarak elde edilen bulgular doğrultusunda, yerli koyun ırklarımızın DNA parmak izleri belirlenerek genetik yapılarının ortaya çıkarılması ve bu ırklara özgü band modellerinin elde edilmesi temelinde ırklar arasındaki genetik benzerlikler ya da uzaklıklar saptanabilecektir. Yerli ırklarımızın genotiplerini tanıma olanağı sağlanması ulusal kaynaklarımızın tanımlanması ve korunması açısından da önemli yararlar sağlayacaktır. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: DNA havuzunda ön RAPD analizi yapılan 15 primerinden 8’i ileri analizler için seçilmiştir. İncelen koyun populasyonlarında bu 8 primerin RAPD analizinden uzunlukları 250 bp ile 2500 bp ve sayıları 3 ile 14 arasında değişen toplam 82 fragment elde edildi ve bu fragmentin tamamının polimorfik olduğu belirlendi. Elde edilen tüm RAPD polimorfik olduğundan populasyonlar genelinde polimorfizmin oranı %100 olarak belirlendi ancak populasyonlar arasındaki polimorfizm oranı farklılık gösterdiği gözlendi: Polimorfik lokusların oranı Kıvırcık, Gökçeada ve Sakız ırklarında sırasıyla % 80.49, % 78.05 ve % 73.17 olarak hesaplandı. 198 Gözlenen en yüksek heterozigotluk Gökçeçada ırkında 0.2360 ve en düşük heterozigotluk Kıvırcık ırkında 0.1569 olarak hesaplanmıştır. Toplam genetik çeşitlilik (HT) 0.2265 ve ortalama genetik farklılık (GST) 0.1181 olarak bulunmuştur. Toplam genetik varyasyonun %89 populasyonlar içinde ve %11 populasyonlar arasında olduğu belirlenmiştir. Bu çalışmada kullanılan 8 primer, üç yerli koyun ırkında da benzer bant modelleri vermiştir. Bu durum ırkların belli bir bölgede özeli bir genin kaybolmasına veya kazanılmasına olanak verecek şekilde izole olmadıkları göstermiştir. Aynı zamanda bu üç ırk arasında genetik farklılığın bulunduğu belirlenmiştir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 199 3. FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ BİYOLOJİ BÖLÜMÜ 3.1. YENİ TEKLİF ARAŞTIRMA PROJELERİ Projenin Adı: Marmara Bölgesinde Yayılış Gösteren Fagaceae (Kayıngiller) Familyası Üyeleri Üzerindeki Epifitik Liken Florasının Belirlenmesi Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama) : Araştırma Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırmacılar: Şule ÖZTÜRK*, Seyhan ORAN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Proje için planlanan süre 36 aydır. Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonuna sunulmuş olup 9974 Euro’ luk harcama hesaplanmıştır. Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): Uludağ Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü, Görükle- BURSA Projenin Amacı: Marmara Bölgesinde Üç cins ile temsil edilen Fagaceae familyasına ait 15 takson üzerinde gelişen epifitik likenlerin taksonomik olarak incelenmesi amaçlanmaktadır. Materyal ve Yöntem: İlgili kaynaklar yardımı ile liken taksonları sistematik olarak incelenerek substrat indikasyonunun belirlenmesine yönelik değerlendirme yapılacaktır. Projeden Beklenen Yararlar: Bu çalışma sonunda 67.000 km2’lik yüzölçümüne sahip Marmara Bölgesi’nde yayılış gösteren Fagaceae familyasına ait ağaç türleri üzerinde gelişen epifitik liken florasının belirlenmesi ve substrat indikasyonu hakkında veriler elde edilebilecektir. Not: Bu proje (No: 2006/63 ) Aralık 2006’da kabul edilmiştir. Malzeme alımına Ocak 2007’de başlanacaktır. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: 200 3.2. YÜRÜRLÜKTEKİ ARAŞTIRMA PROJELERİ Projenin Adı: Uludağ florası Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama) : Doktora tezi Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırmacılar: Gönül KAYNAK, Ruziye DAŞKIN, Özer YILMAZ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2003 - 2006 + 1 yıl ek süre Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U. Ü. Bilimsel Araştırmaları Destekleme Komisyonu Başkanlığı, 15 000 YTL + 8 000 YTL Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü. Fen-Edebiyat Fak., Biyoloji Bölümü Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Bu projede, Türkiye’de bitki çeşitliliği bakımından ender alanlarımızdan olan ve çok sayıda endemik, nadir, tehlike altında bitki türüne sahip olan Uludağ’da yayılışı olan bitkilerin tespit edilmesi, tehlike altında olanların populasyonlarının durumunun ve yayılış alanlarının belirlenmesi amaçlanmaktadır. Materyal ve Yöntem: Proje kapsamında çeşitli vejetasyon periyodlarında Uludağ’a arazi çalışmaları yapılarak bitki örnekleri toplanmıştır. Bu örnekler U. Ü. Biyoloji Bölümü Herbaryumunda (BULU) saklanmaktadır. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Projede kapsamında toplanan verilerin bazıları dergilere makale olarak hazırlanmış veya çeşitli kongre ve sempozyumlarda bildiri olarak sunulmuştur. “The presence of Cirsium eriophorum in Turkey” başlıklı makale 2006 yılında Turkish J. of Botany adlı derginin 30. cildi, 6. sayısında yayınlanmıştır. Çalışma sırasında toplanan ve yeni tür ya da alt tür oldukları düşünülen bitkilerin yayınları hazırlanma aşamasındadır. 2004 yılında Bolu/Abant’ta yapılan Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresinde ve 2005 yılında Bursa/Almira Otelde yapılan I. Bursa Turizm Sempozyumunda “Uludağ endemikleri ve Tehlike kategorileri”, “Uludağ endemikleri ve populasyonlarının durumu”, Uludağ’ın Bitki Çeşitliliği ve Tehdit Eden Etmenler” başlıklı bildiriler sunulmuştur. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 201 Projenin Adı: Türkiye’ nin Mentha L. Cinsinin Revizyonu (I. Kısım Marmara Bölgesi) Projenin Niteliği: Araştırma Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırmacılar: Gönül KAYNAK*, Gül TARIMCILAR, Hulusi MALYER, Adem BIÇAKÇI Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Mart 2003-Mart 2006 Projeyi Desekleyen Kurum ve Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Bilimsel Araştırma Merkezi, 7.000.000.000 TL. Projenin Yürütüldüğü Birim: Fen-Edebiyat Fakültesi Projenin Amacı: Mentha türleri uçucu ve aromatik yağ içeriğinden tıp, parfümeri ve gıda sanayinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu bitki dünyada ve ülkemizde, ekonomik öneme sahip olan bir bitkidir. Bu cinsin sahip olduğu morfolojik varyasyon ve türlerin çoğunun bir diğeriyle melez oluşturmalarından dolayı problemli bir cins olduğu bilinmektedir. Mentha türlerinin gösterdikleri varyasyondan dolayı teşhislerinde çeşitli problemlerle karşılaşılmış, bu problemlerin morfolojik, palinolojik, anatomik çalışmalarla çözülebileceği sonucuna varılmıştır. Amacımız, Mentha cinsinin problemlerini aydınlatmak ve Türkiye’ deki yayılışını ayrıntılı olarak belirliyerek cinsin revizyonunu yapmaktır. Materyal ve Yöntem: Mentha taksonları Marmara bölgesinden Temmuz-Ekim ayları arasında toplanmıştır. Toplanan örnekler herbaryum materyali olarak preslenip kurutulmuştur. Adlandırma Türkiye Florası ve diğer eserlerden yararlanılarak yapılmıştır. Morfolojik incelemeler türe ait takson değeri taşıyan morfolojik karekterler üzerinden yapılmıştır. Anatomik incelemeler %70’ lik alkol içinde saklanan kök, gövde, yaprakların enine kesitleri alınarak ışık miroskobu yardımı ile yapılacaktır. Polen morfolojileri Işık (LM) ve Skenning mikroskoplarında (SEM) incelenmiştir. Projede Elde Edilen Sonuçlar: Bitki örnekleri 2003-2005 yılları arasında Temmuz-Ekim aylarında Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale, Balıkesir, Bandırma, Bursa İstanbul, Adapazarı illeri ve çevresinden toplanmıştır. Toplanan örnekler herbaryum materyali olarak preslenerek kurutulmuştur. Bitki örneklerinin teşhisleri Türkiye Florası 7. cildi ve diğer kaynak kitaplardan yararlanarak yapılmıştır. Marmara bölgesinden şu ana kadar 11 Mentha taksonunun yayılışı saptanmıştır. Bu taksonlar; Mentha pulegium, M.aquatica, M.x dumetorum, M. suaveolens, M. x rotundifolia, M. longifolia subsp. longifolia, M. longifolia subsp. typhoides var. typhoides, M. spicata subsp. spicata, M. spicata subsp. tomentosa, M. x villosa-nervata’ dır. Mentha taksonlarının polen morfolojileri Işık (LM) ve Skenning mikroskoplarında (SEM) incelenmiştir. Eylül 2006’ da İstanbul, Bursa, Bilecik, İzmit, Adapazarı illeri ve çevresinden yeni bitki örnekleri toplanmıştır. Toplanan bitki örneklerinin teşhisleri yapılmaktadır. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Yayınlandığı Yer: *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 202 Projenin Adı: Uludağ’ın Bitki Zonlarındaki Epifitik Liken Vejetasyonunun Yapı ve tür Kompozisyonunun Yükseklik Gradientine Bağlı Olarak İncelenmesi Projenin Niteliği ( Tez, Araştırma, Uygulama): Araştırma Proje Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırıcılar: Şule ÖZTÜRK*, Şaban GÜVENÇ, Seyhan AYDIN Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Kasım- 2002 / Kasım- 2005 Projeyi Destekleyen Kurum ve Kuruluşlar, Destek şekli ve miktarı: U.Ü. Rektörlüğü Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyon Başkanlığı, 5.000 YTL+3.500 YTL+365 YTL=8.865 YTL (Ek bütçelerle toplam ödenek) Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U. Ü. Fen – Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Projenin Amacı: Uludağ’ın bitki zonlarındaki epifitik liken vejetasyonunu oluşturan birliklerin yüksekliğe bağlı olarak değişimi ve Uludağ liken vejetasyon mozaiğinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Materyal ve Yöntem: Belirlenen istasyonlardan toplanan liken türlerine ait tür listeleri oluşturularak bir FORTRAN programı olan TWINSPAN analiz programı yardımı ile mikrohabitatın homojenitesi belirlenecektir. Projeden Elde Edilen Ara Sonuçlar: Proje kapsamındaki örneklerin değerlendirilmesi ve istatistik sonuçların değerlendirilmesine devam edilmektedir. *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: 203 3.3. SONUÇLANAN ARAŞTIRMA PROJELERİ Projenin Adı: Uluabat Gölü kıyı ve adalar Florası Projenin Niteliği: Araştırma Projesi Projenin Yürütücüsü ve Yardımcı Araştırmacılar: Gül TARIMCILAR*, Hulusi MALYER, Gönül KAYNAK Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: Mart 2003-Mart 2005 Projeyi Desekleyen Kurum ve Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: U.Ü. Bilimsel Araştırma Merkezi, 5.000.000.000 TL. Projenin Yürütüldüğü Birim: Fen-Edebiyat Fakültesi Projenin Amacı: Uluabat gölü çevresinde yapılan tarım ve çevrenin sanayi artıkları ile kirlenmesi bitki türlerinin zaman içinde yok olmasına sebep olmaktadır. Göl çevresinin sahip olduğu doğal güzellikleri, sakinliği ile şehir yaşantısının karmaşasından bıkanların dinlenme ve rahatlama ortamıdır. Bir zamanlar bu yörede kurulmuş olan antik kentler, Türkiye’ nin sahip olduğu önemli ve paha biçilmez tarihi zenginliklerinden biridir. Göçmen kuşların barınma ve besin kaynağı olarak önemli bir ortamdır. Bu zenginlikleri ile Uluabat gölü korunması gerekli olan alanlar içerisine alınmıştır. Amacımız göl çevresinin ve adalarının florasını türler tamamen yok olmadan belirlemektir. Bu şekilde ülkemizin biyolojik çeşitliliğinin belirlenmesine katkıda bulunmaktır. Materyal ve Yöntem: Yıl içinde her mevsim belirli aralıklarla göl çevresine gidilerek bitki örnekleri toplanacak, habitatları hakkında gözlemler yapılacak ve bitkilerin fotoğrafları çekilecektir. Toplanan bitkiler Türkiye Florası ve diğer ilgili taksonomik eserlerden yararlanarak teşhis edilecektir. Projede Elde Edilen Sonuçlar: Araştırma alanından 2003-2005 tarihleri arasında 1750 bitki örneği toplanmış, toplanan bitki örneğine dayanılarak hazırlanan bu çalışma, Uluabat Gölü’ nün Kıyı ve Adalar Florasını kapsamaktadır. Bu çalışma sonunda 96 familya ya ait 360 cins, 478 tür, 128 alttür ve 69 varyete saptanmıştır. Toplanan takson sayısı 675’ dir. 6 takson Pteridophyta bölümüne, 669 takson Spermataphyta bölümüne aittir. Gymnosperm alt bölümü 4 takson, Angiosperm alt bölümü 665 taksona sahiptir. Angiospermlerde 571 takson dikotiledon, 94 takson monokotiledon sınıfına aittir. Taksonların fitocoğrafik bölgelere dağılımları ve oranları şöyledir; Akdeniz elementi %21.3, AvrupaSibirya elementi % 12.74, İran- Turan elementi % 1.48, Öksin % 1.33 ve çok bölgeli ya da bölgesi bilinmeyenler % 63,3 şeklindedir. Endemik takson sayısı 24 olup endemizim oranı % 3.55’dir. En fazla takson içeren familyalar sırasıyla Asteraceae 74, Fabaceae 67, Lamiaceae 47, Poaceae 41, Brassicaceae 28, Apiaceae 27 dir. En fazla takson içeren cinsler Trifolium sp. 19, Ranunculus sp. 12, Medicago sp. 11 ve Vicia sp.10, Rumex sp. 9 tanedir. Ayrıca bu çalışma sonunda A2 (A) karesi için yeni kayıt olan 22 takson tespit edilmiştir. Proje yayın aşamasındadır. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Yayınlandığı Yer: *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: 204 Projenin Adı: Bursa Bitkileri Projenin Niteliği (Tez, Araştırma, Uygulama) : Kitap Projenin Yürütücüsü (Koordinatör) ve Yardımcı Araştırmacılar: Proje Yürütücüsü: Gönül KAYNAK*, Ruziye DAŞKIN, Özer YILMAZ Projenin Başlama ve Bitiş Tarihleri: 2002-2005 Projeyi Destekleyen Kurum ya da Kuruluşlar, Destek Şekli ve Miktarı: Uludağ Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu Projenin Yürütüldüğü Yer (Birim): U.Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi Projenin Amacı (10 cümleyi geçmeyecek şekilde özetlenecek): Bu çalışma da Bursa ve Çevresinde yayılış gösteren bitki türlerinin, doğal ortamlarında çekilmiş fotoğrafları, taksonomik ve ekolojik özellikleri ile tanıtımı amaçlanmıştır. Materyal ve Yöntem: Bursa ve çevresinde yapılan arazi çalışmalarında yayılışı olan bitki türleri toplanmış ve Türkiye Flora’sı başta olmak üzere diğer Flora ve kitaplardan da yararlanılarak tayinleri yapılmıştır. Tayinleri yapılan bitki türlerinin deskripsiyonları, ekolojik ve taksonomik özellikleri belirlenmiştir. Arazi çalışmaları sırasında türlerin doğal ortamlarda fotoğrafları çekilmiştir. Projeden Elde Edilen Sonuçlar: Proje sonucu oluşturulan kitap 595 bitki türü ve onlara ait 1100 fotoğraf içermektedir. Uygulamaya Aktarılabilecek Bulgular: Sistematik Botanik konusunda çalışan akademisyenler için kaynak kitap niteliğindedir. Ayrıca bu kitapta tanıtılan ve Bursa’da yayılışı olan bazı bitki türleri peyzaj da kullanılmak üzere kültüre alınıp üretilebilir. Bölgede oldukça yaygın olarak yapılmakta olan seracılık ve bu işi yapan kişiler tarafından kaynak kitap olarak kullanılabilir. Yayınlandığı Yer: T.C. Uludağ Üniversitesi, Kent Tarihi ve Araştırmalar Merkezi Yayın No: 2, BURSA *Haberleşme Adresi: Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Görükle Kampüsü,16059, BURSA. e-mail: [email protected] 205