Editörler Prof. Dr. Kenan KAYNAŞ Dr. Mustafa SAKALDAŞ

Transkript

Editörler Prof. Dr. Kenan KAYNAŞ Dr. Mustafa SAKALDAŞ
Editörler
Prof. Dr. Kenan KAYNAŞ
Dr. Mustafa SAKALDAŞ
Editörler
Prof. Dr. Kenan KAYNAŞ
Dr. Mustafa SAKALDAŞ
Birinci Baskı: Mart 2013
Editörlerin İletişim Adresi:
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü
Terzioğlu Yerleşkesi
17020 ÇANAKKALE
Tel
: 0 286 218 00 18 /1269
Faks
: 0 286 218 0545
E-mail: [email protected]
[email protected]
Kapak Tasarımı:
Prof. Dr. Kenan KAYNAŞ
ISBN:
Basım Yeri:
“BAYRAMİÇ ELMASININ COĞRAFİ İŞARET TESCİLİ VE PAZARLAMA
BAŞARISI” PROJESİ KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN EĞİTİM
PROGRAMINDA SUNULAN KONULARI İÇERMEKTEDİR.
Bayramiç Ziraat Odası Başkanlığı
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığı
Güney Marmara Kalkınma Ajansı
T.C. Kalkınma Bakanlığı
Bu kitap Bayramiç Ziraat Odası Başkanlığı ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanlığı işbirliği ile hazırlanan ve Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA)
tarafından desteklenen TR22/12/DFD – 0016 nolu Bayramiç Elmasının Coğrafi İşaret Tescili Ve
Pazarlama Başarısı Projesi kapsamında hazırlanmıştır. Bu kitabın yayın hakkı Bayramiç Ziraat Odası
Başkanlığı ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığına aittir ve tüm yayın
hakları saklıdır. Kaynak göstermek suretiyle alıntı yapılabilir, kopya edilmesi ve çoğaltılması yayın
hakkı olan kuruluşlardan alınacak izine bağlıdır.
ÖNSÖZ
Elma, ülkemiz için en büyük potansiyele sahip meyve türlerinden bir
tanesidir. Türkiye dünya üzerinde de önemli bir elma üreticisi konumundadır.
FAO verilerine göre dünya elma üretimi yaklaşık 41 milyon tondur. Ülkemizde
yaklaşık 2.5 milyon ton elma üretilmekte ve bu miktarla Türkiye Dünya’da
üçüncü sırada yer almaktadı. İlk iki sırayı ise 17.2 milyon ton ile Çin ve 4.7
milyon ton ile ABD almaktadır. Ülkemizde yetiştiriciliğin en yoğun yapıldığı
iller; Isparta, Karaman, Denizli, Niğde, Antalya, Çanakkale ve Bursa’dır.
Çanakkale, bahçe bitkileri tarımının son derecede önemli olduğu bir il olup çok
eski tarihlere kadar giden bir meyvecilik kültürü bulunmaktadır.
Elma yetiştiriciliği kapsamında Çanakkale, Marmara bölgesinin en önemli
üretim merkezidir. Üretim değerleri yönünden Çanakkale ili yıllık ortalama
105.000 ton üretimi ile Türkiye’nin en fazla elma üreten illeri sıralamasında
4.sırada yer almaktadır. Çanakkale ilinde elma yetiştiriciliği başta Bayramiç
ilçesi olmak üzere, Lâpseki, Merkez, Biga ve Yenice ilçelerinde
yoğunlaşmaktadır. Bölgede yıllık elma üretim miktarı 105.000 tonun üzerinde
olup ‘Starking Delicious’, ‘Golden Delicious’, ‘Jonagold’, ‘Red Chief’,
‘Starkrimson Delicious’ ve ‘Granny Smith’ çeşitleri en çok yetiştirilen
çeşitlerdir. Diğer yandan yörede özellikle Bayramiç ilçesinde eski elma
bahçelerinde çöğür anaçları ile tesis edilmiş bahçeler yer almaktadır. Son
yıllarda bodur ve yarı bodur anaçlarla tesis edilen bahçe sayısı gittikçe
artmaktadır. Yeni tesis edilen bahçelerde bodur ve yarı bodur anaç kullanımı
yanında pazarda talebi gittikçe artan yeni elma çeşitlerinden ‘Gala’, ‘Fuji’,
‘Summer Red’, Golden Reinders, Pink Lady, Jeromino ve ‘Jersey Mac’ gibi
çeşitlere ağırlık verilmektedir. Uzun yıllardır devam eden elma yetiştiriciliği ve
özellikle Kaz Dağı ekolojisi nedeniyle yörede hakim olan yüksek nem nedeniyle
hastalık ve zararlılarla mücadele, beslenme, muhafaza ve pazarlama
konularında sorunlar yaşanmaktadır.
Bayramiç ilçesinin içinde bulunduğu Kaz Dağı ekolojisi nedeniyle
üretimi yapılan elmalar kabuk ve meyve kalitesi yüksek olduğu için bugüne
kadar özellikle İstanbul, İzmir ve Bursa gibi büyük pazarlarda tüketiciler
tarafından tercih edilmektedir. Bölgede yetiştirilen elma meyvelerinde ekoloji
özelliklerin yarattığı bu kazanımı Bayramiç Elması adı altında coğrafi işaret
tescili yaptırılarak marka oluşumu gerçekleştirmek ve bunun sonucunda ürün
değerlendirmesinde ek katma değer yaratılması amacıyla hazırlanan proje
kapsamında üretici eğitimi programında yer alan bazı yetiştiricilik konularını
içeren bu kitapçığın tüm üreticilerimiz için yararlı olması dileğiyle saygılar
sunarım.
Prof. Dr. Kenan KAYNAŞ
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ
ELMA BAHÇESİ KURULUMU VE ÇEŞİT SEÇİMİ
1
ELMA AĞAÇLARINDA BUDAMA, MEYVE SEYRELTME,
TOPRAK İŞLEME VE TOZLAYICI ÇEŞİTLER
13
ELMADA GÜBRELEME
20
ELMADA SULAMA VE DAMLA SULAMA YÖNTEMİ
27
ELMADA HASTALIK VE ZARARLILAR
34
ELMA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE İYİ TARIM UYGULAMALARI –
GLOBALGAP
65
ELMADA HASAT, MUHAFAZA VE KALİBRASYON
79
ELMADA PAZARLAMA VE SATIŞ
91
ELMA BAHÇESİ KURULUMU VE ÇEŞİT SEÇİMİ
Prof. Dr. Kenan Kaynaş
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü, Çanakkale
[email protected]
1. ELMA BAHÇESİ KURULUMUNDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR
Son yıllarda ekonomik koşullar ve pazar isteklerinin değişmesi nedeniyle
modern meyveciliğin yapılması gerekmektedir. Bu ise ancak bodur elma
bahçesi tesisi veya yarı bodur elma bahçesi tesisi ile olmaktadır. Modern
meyvecilikte birim alandan daha çok ve yüksek kalitede ürün elde etmek
esastır. Elma yetiştiriciliğinde ülkemizde dekara ortalama 1500 -2000 ton ürün
alınırken; gelişmiş ülkelerde dekara ortalama 6000 - 7000 ton ürün
alınmaktadır. Bunun nedeni ise bu ülkelerde klasik meyvecilik yerine modern
meyveciliğin yapılıyor olmasıdır. Elma bahçesi kurulumunda dikkat edilmesi
gereken noktalar şu şekildedir.
a. Yer ve Yöney: Elma bahçesi tesis edilecek arazinin ilkbahar veya sonbaharda
soğuk hava akışını sağlayacak şekilde hafif eğimli (%4-8) olması avantaj sağlar.
Güneş ışığından iyi düzeyde faydalanmak için sıraların kuzey-güney
doğrultusunda düzenlenmesi gerekir. Bahçe tesis edilecek arazinin toprak
yapısı amaca uygun ve drenajı iyi olmalıdır. Özellikle MM 106 gibi kök
çürüklüğüne çok hassas anaçlı elma bahçelerinde büyük zararlar meydana
gelir.
b. Anaç-Çeşit Seçimi: Gelişme kuvveti ve ağaç büyüklüğü bakımından elma
çeşitleri arasında önemli farklılıklar vardır. Bazı çeşitler, doğal olarak zayıf
gelişirken (Spur çeşitler); bazı çeşitler kuvvetli gelişim gösterirler. Bir çeşidin
doğal gelişme kuvveti ve karakterinin belirlenmesi en uygun anaç seçiminin
yanında uygulanacak dikim mesafelerinin belirlenmesi bakımından da
faydalıdır. Gelişme kuvvetine göre bazı önemli çeşitler şunlardır;
Zayıf gelişen çeşitler: Starkrimson Delicous, Scarlett Spur, Red Chief.
Kuvvetli gelişen çeşitler: Fuji, Granny Smith, Gala, Golden Delicious, Red
Delicious, Starking Delicious, Pink Lady.
c. Fidan kalitesi: Elma yetiştiriciliğinde dallı ve kamçı olmak üzere 2 tip fidan
kullanılır. Kamçı fidan kullanımında, yan dallanma sağlayabilmek için tepe
kesimi yapılır. Bu işlem kuvvetli büyümeye neden olduğu için verime yatma
süresi gecikir. Dallı fidanlarda ise ağaçlar daha erken meyveye yatar ve alınan
1
ürün miktarı daha fazladır (Mika ve ark., 2003). Yan dal sayısı ile 2. ve 3.
yıllarda alınan verim miktarı arasında pozitif bir ilişki bulunmaktadır (Ferree ve
Rhodus, 1987; Sadowski ve ark., 2007). Günümüzde erken ve yüksek verim için
dallı fidan kullanımı yaygınlaşmıştır (Hoying ve Robinson, 2005).
d. Dikim sıklığı: Dikim mesafesi, meyve bahçesi tesisinde dikkat edilmesi
gereken en önemli hususlardan birisidir, verimi ve meyve kalitesini doğrudan
etkileyen bir etmendir (Weber, 2000). Dikim sıklığının, fidan kalitesi ile birlikte
meyve bahçesinin özellikle ilk 5 yılında verimi belirleyen tek faktör (Csiagi ve
Hrotko, 2007), toplam verim bakımından ise en etkili faktördür (Robinson,
2005).
2. ELMADA ANAÇ VE ÇEŞİT SEÇİMİ
a. Klonal Elma Anaçları
M9 Anacı
- İngiltere’de East Malling Enstitüsünde geliştirilen tam bodur elma klon
anacıdır. Üzerideki meyveyi erken verime yatırması ve meyve iriliğini arttırması
yönünden mükemmelolması nedeniyle en yaygın kullanılan klon anacıdır.
- Kış soğuklarına ve ağır bünyeli toprak şartlarına dayanıklı olmakla birlikte
taban suyu yüksek, durgun su bulunan topraklara hassastır.
- Standart çöğür anacının oluşturduğu ağacın %25-30’u kadar ağaç hacmi
oluşturur.
- Çöğür anacına göre çeşitleri 1 hafta erken olgunlaştırır.
- Fransa’da geliştirilen M 9 anacıyla benzer özellikleri gösteren Pajam 1 anacı
M9’dan daha zayıf, Pajam 2 ise M9 göre % 10 daha kuvvetli gelişir, Mark 9,
NAK-B 337, EMLA- 9, Budavgosky 9, M9 T 339 gibi anaçlar M9 anacı ile benzer
özellikleri taşır.
- Tam verime yattığında bu anaç üzerinde bir elma ağacı 2.5m-3.0m
yüksekliğinde taç oluşturur.
- Kök sisteminin çok hassas ve kırılgan olması nedeniyle mutlaka destek
sistemine ihtiyaç duyar.
Destek sistemi, 10-15m aralıklarla beton yada, emprenye edilmiş ağaç, toprak
altında 50-60 cm, toprak üzerinde ise 2.5- 3.0 m yükseklikte olmalıdır. Yerden
50 cm yükseklikte ilk tel ve her 50 cm de bir tel olmak üzere 4 yada 5 tel
geçirilerek ağaçlara destek sistemi oluşturulur.
2
- Bu anaç üzerinde dikim mesafeleri; 4x 1m yada 4x 1.2 m olarak dikilebileceği
gibi sıra üzeri mesafe 60cm’ye, toprak çok kuvvetli değilse sıralar arası mesafe
3.5m’ye düşürülebilir.
- M9 anaçlı bahçe tesisinde dekara 120 ile 400 arasında fidan gerekli olup
damla sulama sistemi mutlaka kurulmalıdır.
- Bu anaç üzerinde 2-3 yaşlarda dekara 500-1500 kg, 5-6 yaşlarda 5-6 ton, tam
verim çağı olan 7-8 yaşlarda ise 10-12 ton ürün almak mümkündür.
- Phtoptphora‘ya dayanıklı, ateş yanıklığı bakteriyel hastalığına ise hassastır.
- M9 anacına aşılı Granny Smith ve Golden Delicious gibi çeşitlerde güneş
yanıklığı görüldüğü için özellikle güneşlenmenin yoğun olduğu bölgelerde
gölgeleme materyali kullanılmasında yarar vardır.
- Scarlet Spur. Redchief, Spur Golden gibi zayıf gelişen elma çeşitleri M9 anacı
üzerinde çok zayıf gelişeceği için bu anaç üzerine aşılanmamalıdır.
MM 106 Anacı
-Ülkemizde en çok kullanılan yarı bodur elma klon anacıdır. M7 anacı ile
benzer gelişme kuvvetinde olup elma standart çöğür anacının %50-60’ı kadar
gelişme gösterir.
- Phtophora’ya (kök çöküklüğüne) hassas, pamuklu bite ve ateş yanıklığına
dayanıklıdır.
- Ağır bünyeli iyi drene edilmeyen topraklarda kesinlikle kullanılmamalıdır.
-Üzerimdeki çeşidi erken verime yatırır.
- Spur özelliği gösteren (zayıf gelişen çeşitler) için iyi bir anaçtır.
- M9 anacına göre üzerindeki çeşit birkaç gün geç olgunlaşır.
-Kök sistemi M9 anacına göre daha iyi geliştiği için destek sistemlerine gerek
duymaz.
- Bu anaçla kurulan bahçelerde sıra üzeri mesafeler 2.0-2.5m, sıralar arası ise
3.5-4.0m olup, dekara gerekli fidan sayısı 85-120 arasında değişir.
- Bu anaç üzerinde spur (yarı bodur) çeşitlerle daha sık bahçelerde kurulabilir.
- Fazla dip sürgünü oluşturmaz.
3
MM 111Anacı
- Kuvvetli gelişen anaçlardan olup standart çöğür anacının % 75‘i kadar taç
hacmi oluşturur.
- Pamuklu bite dayanıklı olup, kısıtlı sulama şartlarında ve kumlu tınlı
özellikteki topraklar için ideal bir anaçtır.
- Yeni çeşitlerden Fuji, Gala, Pink Lady gibi çeşitlerle uyuşması mükemmeldir.
- Güçlü kök sistemi geliştirdiği için destek sistemine gerek duymaz.
- Bu anaç üzerinde spur çeşitler sıra üzeri 2.5-3.0m, sıralar arası 4m standart
çeşitler ise sıra üzeri 3.0-3.5m sıralar arası 5m olarak dikilebilir.
- Son yıllarda bazı ülkelerde MM 111 anacı üzerine M9 anacı ara aşı olarak
aşılanmakta, böylelikle MM111 den daha bodur, güçlü kök sistemine sahip
ağaçlar elde edilirken her iki anacında üstün özellikleri kombine edilmektedir.
M 26 Anacı
- Üzerindeki çeşidi erken meyveye yatırır.
- Standart çöğür anacını % 35’i kadar ağaç tacı oluşturur.
- Yarı bodur spur çeşitler bu anaca aşılanabilir.
- İyi drene edilen topraklara önerilmekte olup soğuklarına dayanıklıdır.
- Destek sistemi gereklidir.
Çizelge 1. Farklı klonal anaçların bazı koşullara tolarans seviyeleri
ANAÇLAR
AĞAÇ
GELİŞME
KUVVETİ
KİRECE
DAYANIM
TABAN
SUYUNA
DAYANIM
KURAĞA
FİDAN DİKİM MESAFELERİ
MUKAVEMET
M9
X
XX
XXX
X
EM 26
XX
XX
XX
XX
MM106
XXX
XXX
XXX
XXX
M7
XXX
XXX
XXXX
XXXX
MM111
XXxX
XXX
XXX
XXXxx
3,5 m x 1,0 m Spur Çeşitler
3,5 m x 2,0 m Standart Çeşitler
3,5 m x 1,2 m Spur Çeşitler
3,5 m x 2,0 m Standart Çeşitler
3,5 m x 1,5 m Spur Çeşitler
3,8 m x 2,2 m Standart Çeşitler
4,0 m x 2,0 m Spur Çeşitler
4,0 m x 3,5 m Standart Çeşitler
4,0 m x 2,0 m Spur Çeşitler
4,0 m x 3,5 m Standart Çeşitler
4
b. Bayramiç Bölgesi İçin Önerilebilecek Yeni Çeşitler
Pink Lady: Avustralya’da Lady Williams X Golden Delicious melezi olarak Cripps
Pink ismi ile tescil ettirilmiştir (Cripps ve ark., 1993). Ağacı kuvvetli ve yarı dik
gelişir. Tozlayısı olarak Granny Smith, Gala ve Fuji çeşitleri önerilebilir (Akgül ve
ark., 2005). Meyvesi orta iri ve konik şekillidir. Meyve kabuğu pembe
renktedir, meyve eti ise krem renkte olup tatlı, sulu ve aroması yüksektir
(Cripps ve ark., 1993; Akgül ve ark., 2005; Corrigan ve ark., 1997). Tam
çiçeklenme ile hasat arasındaki süre 195-205 gün olup (Hepaksoy ve Eroğul,
2008) geçci bir çeşittir (Şekil 1). Günümüzde en çok kullanılan klonları Cripps
Pink ve Rosy Glow olmaktadır.
Şekil 1. Pink Lady elma çeşidine ait meyvelerin görünümü.
Fuji: Japonya’da Ralls Janet X Delicious melezinden elde edilmiştir (Hampson
ve Kemp, 2003). Ağacı kuvvetli ve yarı dik gelişir ve verimlidir. Periyodisite
eğilimi gösterir. Tozlayıcı olarak Golden Delicious, Gala ve Granny Smith
çeşitleri çeşitleri önerilebilir. Meyvesi orta iri, yuvarlak ve kutuplardan basıktır
(Şekil 2). Tam çiçeklenme ile hasat arasında geçen süre 155-165 gündür
(Özongun ve ark., 2004; Akgül ve ark., 2005; Kaplan ve ark., 2002; Özkan,
1995). Günümüzde kullanılan en popüler klonları; Fuji Zhen Aztec, Fuji Kiku-8
ve Fuji Kiku Fubrax olmaktadır.
5
Şekil 2. Fuji Kiku Fubrax (solda) ve Fuji Zhen Aztec (sağda) elma çeşidine ait
meyvelerin görünümü.
Golden Reinders: Golden Delicious klonudur, orta- geç mevsim elmasıdır,
paslanmaya karşı dayanıklı ve lentisel sayısı azdır. Parlak bir zemin rengine
sahiptir (Şekil 3). Starking Delicious, Gala, Granny Smith ve Fuji tarafından
rahatlıkla tozlanabilir. Özellikle Fuji, Red Delicious ve Starking Delicious için iyi
bir tozlayıcıdır. Dağlık bölgelerde çok iyi bir aroma ve tat oluşumu meydana
gelir. Karalekeye hassastır. Meyve büyüklüğü ortalama 70-85 mm civarındadır.
Güneş yanıklığına hassastır(Anonymous, 2013 a).
http://www.pepival.com/IMG/pdf/Golden_reinders_GB.pdf
Şekil 3. Golden Reinders elma çeşidine ait meyvenin görünümü.
6
Granny Smith Challenger: Günümüzdeki en popüler Granny Smith klonudur.
Orta geçci bir çeşittir. Kuvvetli büyüme yapısına sahiptir. Idared, Braeburn,
Fuji, Gala ve Golden Delicious tarafından tozlanır. Braeburn ve Idared çeşitleri
için ise iyi bir tozlayıcıdır. Özellikle büyük beyaz lentisel benekleri ile pazarlama
başarısı yüksek bir çeşittir (Şekil 4). Karalekeye karşı hassastır (Anonymous,
2013 b) http://www.pepival.com/IMG/pdf/Challenger_GB.pdf
Şekil 4. Granny Smith Challenger çeşidine ait meyvenin görünümü.
Jeromine: Çok popüler bir Red Delicious klonudur. Golden Delicious
çeşidinden birkaç gün önce hasat edilir. Verimli bir çeşittir. Koyu kırmızı zemin
renkli (Şekil 5), beyaz et renkli, sert, gevrek, sulu ve asitli bir tadı vardır.
Karalekeye karşı hassas bir çeşittir (Anonymous, 2013 c)
http://www.pepival.com/IMG/pdf/jeromine_GB.pdf
7
Şekil 5. Jeromine çeşidine ait meyvelerin görünümü.
Cooper: ABD’de yürütülen çalışmalarla karalekeye karşı dayanıklı bir çeşit
olarak geliştirilmiştir (Crosby ve ark., 1992). Ağacı zayıf- orta kuvvetlidir.
Verimli bir çeşittir. Tozlayıcı olarak Fuji, Granny Smith, Golden Delicious ve
Gala çeşitleri önerilebilir. Meyveleri orta irilikte, basık küre şeklindedir. Meyve
eti krem renktedir, tatlı, sık dokulu ve sert bir et yapısı vardır (Şekil 6). Tam
çiçeklenme ile hasat tarihi arasındaki süre 155-160 gündür (Özongun ve ark.,
2006). Günümüzde en çok kullanılan klonları; Juliet ve Crimson Crisp
olmaktadır.
Şekil 6. Cooper elma çeşidine ait meyvelerin görünümü.
8
3. BODUR ELMA BAHÇE TESİSİ-YARI BODUR ELMA BAHÇE TESİSİ
Fidan dikimi yapılmadan önce dikim noktaları kazıklarla işaretlenir. Bu amaçla
uzun bir ipin arazinin üst başına gerilmesi ile dikim sıraları; sağ yada sol başına
gerilmesi ile de ilk sıranın fidan yerleri belirlenir. Bu aşamadan sonra her sıraya
gerilen ip doğrultusu boyunca şerit metre yardımı ile sıra üzeri fidan yerleri tek
tek ve kontrollü olarak belirlenir ve kazıklarla işaretlenir. Güneş ışığından iyi
yararlanmak için dikim sıraları Kuzey-Güney istikametinde olmalıdır. Tozlayıcı
çeşit sırası 30 m’yi geçmemelidir. Bu amaçla her 5-6 sırada bir tozlayıcı sırası
dikilmelidir. Fidan yerlerini belirlemede ve fidan dikimi esnasında dikim tahtası
kullanılmalıdır.
Modern meyve yetiştiriciliğinde bodur anaçlar (M9, M26) kullanıldığında;
ağaçların yıkılmasını önlemek, dalları eğmek ve meyve yükünü taşımak
amacıyla her ağaca bir direk veya telli terbiye sistemi gereklidir. Bu amaç için
sanayi borusu, ağaç direk veya beton direkler kullanılmaktadır. Direk dikim
işleminin fidan dikiminden önce yapılması tavsiye edilir. Telli terbiye
sisteminde her 10-14 metreye bir direk dikilmesi, 3 metre boyundaki direklerin
60 cm’sinin toprağa gömülüp betonlanması, 3 veya 4 sıra tel çekilmesi
gereklidir. 3 mm’lik galvenizli tel kullanılması tavsiye edilir.
4.KLASİK YETİŞTİRİCİLİK İLE MODERN YETİŞTİRİCİLİĞİN KARŞILAŞTIRILMASI
Bodur Meyve Yetiştiriciliğinin Avantajları
Birim alanda daha çok ağaç kullanılarak daha fazla ürün alınır.
Bodur meyve ağaçları erken yaşta meyveye yatar.
Budama, seyreltme, gübreleme gibi bahçe işleri daha kolay ve ekonomik olarak
yapılabilir.
Hastalık ve zararlılarla mücadele daha az ve etkili biçimde kontrol edilir.
Hasat ve elden geçirmenin kolaylığı nedeniyle insan işgücü ve üretim giderleri
azaltılır.
Meyve iriliği ve renk yönünden daha kaliteli ve bir örnek ürünün elde edilmesi
sonucu pazarlanabilen meyve oranının artırılması söz konusudur.
Tohum anacı üzerine aşılanan çeşitlerde bahçeye dönüme 20-28 adet elma
fidanı dikilirken; M9 anacı üzerine aşılı çeşitlerle dönüme 170-190 adet fidan
dikilebilmektedir. Klasik elma bahçelerinden dönüme ortalama 1-2 ton ürün
alınırken; modern sistemde 6-8 ton ürün alınabilmektedir. M9 anacı üzerine
9
aşılı çeşitler tam ve ekonomik anlamdaki verime 3. ve 4. yaşında geçerken;
çöğür üzerine aşılı aynı çeşitler 12-15. yılda geçebilmektedir. Bu nedenle bodur
anaç kullanılarak yapılan yetiştiricilikte yaptığımız yatırım masrafları erken
yıllarda bize geri dönmektedir.
5. BAYRAMİÇ YÖRESİNDE ÇEŞİT SEÇİMİ, SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Yöredeki en büyük sorunların başında ağaç yaşı gelmektedir. Yöre kapsamında
özellikle Evciler, Çırpılar, Yeşilköy gibi önemli üretim alanlarını kapsayan
“Derekolu” mevkiinde kapama elma bahçelerinde ortalama ağaç yaşı 40-45
civarındadır. Bu durum özellikle meyve kalitesini direkt olarak etkilemektedir.
Yörede mevcut bir diğer sorun, modern meyve yetiştiriciliğinde günümüzde
yeri kalmamış olan çöğür anaç kullanımıdır. Özellikle bazı bölgelerdeki su
sorunu nedeniyle bu tür anaç kullanımı yaygın haldedir. Bu nedenle kaliteli ve
standard ürün elde etmede sorunlar olmaktadır. Buna karşın; mevcut çeşitleri
koruyarak tam bodur anaç kullanımı olmasa da su kısıtına dayanıklı M111 gibi
yarı bodur klonal anaçlar kullanılmalıdır. Bu şekilde birim alandan daha çok
ürün alınabilecek, daha homojen meyve üretimi sağlanacak ve meyve
kalitesinde artış sağlanacaktır.
Bölgede Starking Delicious ve Golden Delicious gibi büyük önem arz eden
çeşitlerin yeni klonlarının kullanımına da yer verilmesi gerekmektedir. Özellikle
Starking Delicious çeşitlerinin zemin renginin, Golden Delicious çeşidinde ise
pas probleminin olduğu bölgelerde Jeromine ve Scarlett Spur gibi koyu zemin
renkli kırmızı çeşitler ile Golden Reinders ve Golden Smoothee gibi pasa
toleranslı sarı zemin rengi olan çeşitlerin kullanımı, ürün kalitesi ve
pazarlanabilirlik açısından önem taşımaktadır. Bunun yanında Cooper gibi
karalekeye toleranslı çeşitlerin aşırı nemli bazı bölgelerde yetiştiriciliği daha
uygun olacaktır.
KAYNAKLAR
Akgül, H., Dolunay, E.M., Özongun, Ş., Özyiğit, S., Atasay, A., Demirtaş, İ.,
Pektaş, M., Öztürk, G., Karamürsel, Ö.F., Sesli, Y., Göktaş, A., Gür, İ.,
Sansu, H.C. ve Karaaslan, Z., 2005. Meyve Çeşit Kataloğu, Eğirdir Bahçe
Kültürleri Araştırma Enstitüsü, Yayın No: 12, ISBN: 975 407 182 9.
Corrigan, V.K., Hurst, P.L., Boulton, G., 1997. Sensory characterics and
consumer acceptability of ‘Pink Lady’ and other late-season apple
10
cultivars. New Zealand Journal of Crop and Horticulture Science, 25: 375383.
Cripps, J.E.L., Rishards, L.A., Mairata, A.M., 1993. ‘Pink Lady’ apple.
Hortscience. 28: 1057.
Crosby, J.A., Janick, J., Pecknold, P.C., Korban, S.S., O’Conner, P.A., Ries, S.M.,
Goffreda, J., Voordeckers, A.,1945-1990. Fruit Var. J. 46: 145-166.
Csigai, K. and Hrotko, K., 2007. Effect of rootstock and spacing on growth and
yield in early bearing Jonia and Gala Must apple trees. Actahort 732: 475479.
Ferree, D.C. and Rhodus, W.T., 1987. Early performance and economic value
of feathered apple trees onsemi Standard rootstocks. J. Amer. Soc. Hort.
Sci., 112: 906-909.
Hampson, R.C., Kemp, H., 2003. Characteristics of Importnant Commercial
Apple Cultivars. In Apples, p: 61-89. CABI Publishing, Cambridge, USA,
ISBN 0 85199 592 6.
Hepaksoy, S., Eroğul, D., 2008. Önemli Meyve Çeşitleri, Genel Meyvecilik,
Nobel Yayın Dağıtım Ltd. Şti., 303-371 s.
Hoying, S.A. and Robinson T.L., 2005. Tree quality- An importnant part of
succesfull plantings, in Apple Orchard System Book, The compact fruit
tree. Specila issue, 36: 21-24.
Kaplan, N., Özcan, M., Çelik, M., 2002. Amasya Elmasında Klon Seleksiyonu,
OMÜ Ziraat Fakültesi Dergisi, 17 (1): 49-56.
Mika, A., Buler, Z. And Krawiec, A., 2003. Effects of various methods of pruning
apple trees after planting. Journal of Fruit and Ornamental Plant
Research, 11: 33-43.
Özkan, Y. 1995. Ilıman İklim Meyveleri, Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Ziraat
Fakültesi, Ders Notu, Tokat.
Özongun, Ş., Dolunay, E.M., Öztürk, G., Karakuş, A., Kankaya, A., Pektaş, M.,
2006. Elma Çeşit Adaptasyon Denemesi II (Sonuç raporu). Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı, Tarımsal Üretimi Geliştirme Genel Müdürlüğü, Eğirdir
Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü, Eğirdir.
Özongun, Ş., Dolunay, E.M., Öztürk, G., Karakuş, A., Kankaya, A., Küden, A.,
2004. Elma Çeşit Adaptasyon Denemesi I (Sonuç raporu). Tarım ve
11
Köyişleri Bakanlığı, Tarımsal Üretimi Geliştirme Genel Müdürlüğü, Eğirdir
Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü, Eğirdir.
Öztürk, G., Karamürsel, Ö.F., Sesli, Y., Göktaş, A., Gür, İ., Sansu, H.C. ve
Karaaslan, Z., 2005. Meyve Çeşit Kataloğu. Eğirdir Bahçe Kültürleri
Araştırma Enstitüsü. Yayın No: 12. ISBN: 975 407 182 9.
Robinson, T.L., 2005. Achieving a Balance Between Vegetative Growth and
Cropping in Apple Orchards Systems Book. The Compact Fruit Tree.
Special Issue, 36: 33-36.
Sadowski, A., Mackiewicz, M and Dziuban, R. 2007. Growth and Early Bearing
of Apple Tress as Affected by the Type of Nursery Trees Used for
Planting. ActaHort., 732: 481-489.
Weber, M.S., 2000. Optimizing Tree Density in Apple Orchards. The Compact
Fruit Tree, 33 (4): 119-122.
12
ELMA AĞAÇLARINDA BUDAMA, MEYVE SEYRELTME, TOPRAK İŞLEME VE
TOZLAYICI ÇEŞİTLER
Doç. Dr. Hakan ENGİN
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 17020 Çanakkale,
[email protected]
1. BUDAMA
Günümüz modern ve klasik elma yetiştiriciliğinde kalite ve yüksek verim için
budama gereklidir. Budama, bitki organlarına uygulanan kesme, bükme,
tomurcuk, sürgün ve yaprak alma gibi işlemlerdir. Elma bahçelerinde
uygulanan budama, geniş kapsamlı bir iştir. Ağaçların yaşına, verim
dönemlerine ve gelişme durumlarına göre farklı şekillerde uygulanır. Elma
ağaçlarında yapılan budamayla, ağaçları en kısa sürede ürüne yatırmak ve uzun
süre ürün alınmasını sağlamak; ağaçların kök ve dalları arasında dengeli bir
gelişme sağlamak; meyvelerin hasadında, ağaçların hastalık ve zararlılarıyla
mücadele işlemlerinde, toprak işlemede kolaylık sağlayarak verimin ve
kalitenin artırılması amaçlanmaktadır.
Elma yetiştiriciliğinde şekil budaması, verim budaması ve gençleştirme
budaması olmak üzere ağaçların farklı gelişim dönemlerinde uygulanan
budamalar farklı adlarla isimlendirilir. Şekil budaması, elma bahçesi
kurulduktan sonra fidan dikiminden başlayarak 3-4 yıl süreyle devam eden
budamadır. Verim budaması, şekil budaması yapılan ağaçlarda oluşan fizyolojik
dengenin uzun süreli olması için yapılan budamadır. Gençleştirme budaması
ise yaşlanan ağaçlarda yeniden kuvvetli sürgünler oluşturmak amacıyla yapılır
(Engin,2005).
Elma yetiştiriciliğinde ağaçlarda bilinen şekillerin (goble, piramit vs.) dışında,
farklı şekiller geliştirilmiştir. Elma ağaçlarına verilecek şekil, iklim koşullarına ve
yetiştirme sistemlerine göre değişir. Yağışlı bölgelerde ağaçlara ortası açık
şekiller, kurak bölgelerde ise ortası kapalı şekiller tercih edilmelidir. Serbest
Merkezi Lider Sistemi (Free standing central leader) her iki bölgede
kullanılabilecek sık dikim yöntemlerinden birisidir. Ağaçlara bu yetiştirme
tipine uygun budama şekilleri verilir. Bu yöntemde, dalların daha çok sıra
üzerine doğru gelişmesi sağlanır ve ağaçların fazla yükselmesine izin verilmez.
Serbest Merkezi Lider Sistemi (Free standing central leader) tip bir budama
şeklini anacı, MM111, MM106, gibi kuvvetli veya yarı bodur gelişen anaçlar
13
üzerinde aşılı olan elma çeşitlerinde uygulamak mümkündür. Bunlar değişik
sıklıkta dikilmiş olabilir. 5x5, 6x6, 4x3, 4x2 m aralıklarında dikilebilir. Genç elma
ağaçları için en kolay terbiye sistemi merkezi lider sistemidir. Yarı bodur
anaçlar üzerindeki ağaçlar veya Red Delicious’un spur tiplerinin kuvvetli
anaçlar üzerindeki ağaçları için geliştirilmiştir. Kuzey Amerika’nın Pasifik
bölgesi ile Yeni Zelanda’da yaygın olarak kullanılmaktadır. Sistemin en büyük
özelliği, tacın bütün kısımlarına eşit düzeyde ışık dağılımının sağlanması,
yüksek verim ve iyi renklenmiş meyve elde edilmesidir.
Verim çağında bulunan yetişkin ağaçlara uygulanan budama, genç
ağaçlardakinden farklıdır. Ağaçlar budanırken, verim ve gelişme miktarı dikkate
alınmalıdır. Çok kuvvetli büyüyenlerde hafif bir budama, zayıf büyüyenlerde ise
şiddetli bir budama yapılarak, sürgün oluşumu teşvik edilir. Verim budaması ile
hastalıklı ve kırılmış dallar, eğer ağacın taç şeklini bozmayacaksa dipten kesilir.
Aksi durumda ise sorunlu kısmın hemen altından, fakat sağlam dokunun
bulunduğu yerden kesilir. Birbiri üzerine binen veya birbirine rakip olarak
gelişen dallardan birisi mutlaka çıkartılmalıdır. Ağaç fazla yükselmişse, uzun
dallar ana dalla birleştiği yerden kesilir. Elmalarda, sert bir budama yapılmaz.
Daha çok tacın iç kısmının iyi havalanmasını ve ışık almasını sağlayacak şekilde
bir aralama budaması yapılır. Ağaçlarda az sayıda dal kesimi yapmak ve büyük
yaralar oluşturmamak için, her yıl düzenli olarak budama yapmak gerekir.
Budama, ağaçların yapraklarını döküşünden, ilkbaharda dinlenmenin sona
erdiği tarihe kadar geçen dönem içerisinde yapılır.
Ülkemizde de M9, M26, M7 ve MM106 gibi bodur ve yarı bodur anaçlara aşılı
elma fidanları ile sık dikim (sıra arası 3–4 m, sıra üzeri 1–2–3 m) bahçe tesisi
yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu gibi bahçe tesislerinde, ağaçlara ilk yıllardan
itibaren şekil verme ve sonraki yıllarda da verim budaması çok daha önem
taşımaktadır. Düşey eksenli terbiye sistemi olarak adlandırılan Vertical-axis,
orta yoğunluktaki ağaçların budama ve terbiyesi için gerekli olan işgücü
gereksinimini en az düzeye indirmek, eşit bir ışık dağılımını gerçekleştirmek ve
yüksek kalitede meyve elde etmek amacıyla geliştirilmiştir.Bu sistemde güçlü
tepesi vurulmamış lider yerden 3-3.5 m büyüyünceye kadar uzamasına izin
verilir. Bu merkezi eksen etrafına meyve yüklü dalın dar bir silindir formunu
alması şeklidir. Merkezden dışa açılarak oluşan dalların çapı ağacın üst kısmına
doğru azalmalıdır. Yan dallar kalınlığı daima gövde kalınlığından az olmalı,
aşağıdaki dallar uzun, üstteki biraz kısa, daha üstteki daha kısa şeklinde silindir-
14
konik bir şekil oluşmalıdır. Bu sistemde çok az bağlama, eğme vardır. İlk 3 yıl
boyunca budama işlemi yapılır. Budamada iki yaşlı ve daha yaşlı dallar
kesilerek yan dallar yenilenir. M 9 anacı tavsiye edilmektedir. Genelde M9,
M26 anaçları ve spur tipler için M7, MM 106 anaçları bu terbiye metoduna
uygundur.M 9 anacıyla 1.2-2 m sıra üzeri ve 3.5-4.5 m sıra arası mesafede
dikilebilir. Bu şekillerin oluşturulmasında ve daha sonraki yıllarda da verim
budamasına dikkat edilmelidir. Aksi takdirde, sık dikimden beklenen verim
düşecek ve karlılık azalacaktır.
Şekil 1. Elma ağaçlarında budama uygulamalarına ait bazı örnekler.
15
2. MEYVE SEYRELTME
İklim ve toprak özelliklerinin uygun olduğu bölgelerde iyi döllenme koşulları
altında, elma ağaçlarındaki meyve tutumu istenilenden fazladır. Bu durum
meyve kalitesinin düşmesine neden olur. Elma ağaçlarında, açan çiçeklerin
%9’unun meyve bağlaması, normal bir ürün için yeterli olmaktadır.
Seyreltme ile çeşide özgü nitelikte, büyüklük açısından birbirine benzer, daha
iyi renklenen ve kaliteli meyveler elde edilir. Elma ağaçlarında meyve
seyreltmesi, budama ve çiçeklerin bir kısmının uzaklaştırılması şeklinde de
yapılabilir. Elma ağaçlarına uygulanan budama, bir kısım çiçek tomurcuklarının
uzaklaştırılmasını sağlar. Ancak bu, pratikte seyreltme için yeterli
olmamaktadır. Ayrıca çiçek veya genç meyve seyreltmesi ile takviye edilmesi
gerekir. Seyreltme genellikle elle ve kimyasal maddelerle yapılabilir.
El ile seyreltme, meyvelerin elle koparılıp atılmasıdır. Bu seyretme
yönteminde, her çiçek hüzmesinde genellikle bir meyve bırakılır. Daha çok
hüzmedeki doruk çiçekten meydana gelen meyve bırakılır. Dallar üzerinde her
15-20 cm’de bir meyve bulunacak şekilde meyveler seyreltilir. Genellikle daha
iyi gelişmiş, duruş pozisyonu ve yeri iyi olan meyveler bırakılır. Elle seyreltme,
haziran dökümünden sonra yapılır. Bu zamana kadar dökülecek meyveler
kendiliğinden dökülür. Eğer ağaçta kalan meyve fazla ise, seyreltmeye gerek
duyulur. Elle meyve seyreltmesi masraflı bir iştir.
İşçiliğin pahalı olduğu ülkelerde elmalar, bu yönteme göre daha ucuz olan
kimyasal maddelerle de seyreltilebilmektedir. Bu amaçla dinitro bileşikleri
(DNOC), naftalen asetik asit (NAA), naftalen asetamid (NAd) ve Carbaryl gibi
kimyasal maddeler kullanılır. Dinitro bileşikleri, %75-90 çiçeklenme döneminde
ağaçlara uygulanır. Kullanılacak kimyasal maddenin miktarı, ağacın meyve
tutum oranına göre değişir. Meyve tutumu yüksek olan çeşitlerde, daha yüksek
dozlarda çözelti uygulanır. Kimyasal meyve seyreltmesi, az masraflı ve az
zaman alan bir uygulamadır. Ancak bu yöntemle her yıl istenen sonucu almak
mümkün değildir. Bazı yıllar, gereğinden fazla meyve dökümüne neden olur.
Bazen de istenilenden fazla meyve ağaçta kalabilir. Ağaçta kalan meyvelerin
dağılımı homojen olmaz. Bu nedenle elle seyreltme ile tamamlanması
gerekebilir (Özçağıran ve ark., 2004).
16
3. ELMADA TOPRAK İŞLEME
Elma bahçelerinde uygulanan toprak işleme açık toprak işleme ve örtülü
toprak işleme yöntemleri olarak iki şekildedir. Açık toprak işleme yöntemi,
yıllık yağış toplamının elmanın doğal olarak yetişmesine yeterli olmadığı
bölgelerde uygulanır. Toprağı kabartmak, havalandırmak ve yabancı otları yok
etmek için, çeşitli toprak işleme aletleriyle toprağı işleyerek temiz tutmaktır.
Açık toprak işlemesi, su veya rüzgârın etkisiyle erozyonun meydana geldiği
yerlerde uygulanamaz. Elma bahçelerinde bir yıl içerisinde; sonbahar başında,
ilkbahar başında, ilkbahar sonunda ve yaz aylarında olmak üzere 4 farklı
dönemde, toprak sürülür. İlkbahar ve yaz mevsimlerinde yapılan sürümlerden
sonra, ağaçların dipleri bel veya çapa ile işlenir. Böylece, bahçelerde yabancı
otların gelişmesine izin verilmez. İlkbahar ve yaz dönemi sürümleri, sadece
yabancı otların öldürülmesine yönelik olup, derin yapılmamalıdır. Örtülü
toprak işleme yönteminde, toprağın yüzeyi örtü bitkileriyle örtülü tutulur. Örtü
bitkilerinin devamlılık durumuna göre “Daimi” ve “Geçici” örtülü şekilde
uygulanır.
Geçici örtülüde, örtü bitkileri sonbahar başında ekilir. Toprağın yüzeyi
sonbahar ve kış ayları boyunca örtülü kalır. İlkbahar başında toprak tava geldiği
zaman, diskaro geçirilerek ve toprak sürülerek örtü bitkisi toprağa gömülür.
Bundan sonraki dönemde, açık toprak işlemede olduğu gibi, toprak işlenerek,
toprağın yüzeyi temiz tutulur. Elma ağaçlarının kökleri, toprak içerisinde
yüzeysel geliştiği için, sürme derinliği 12-15 cm’yi geçmemelidir. Daimi
örtülüde, toprak yüzeyi bir örtü bitkisi ile devamlı olarak örtülü bulundurulur.
En fazla uygulanan, çayır bitkilerinin bahçelerde örtü bitkisi olarak
kullanılmasıdır. Ancak, su durumunun uygun olması gerekir. Bu yöntem
oransal nemi yüksek ve yağışlı bölgelerde uygulanabilir. Gerek geçici örtülü ve
gerekse açık toprak işleme yönteminde, bahçeler sulandıkları için, yaz
aylarında otlanır. Böyle bahçelerin sürülmesi halinde, sulama kanalları veya
sistemi bozulur. Bu kanalların yeniden açılması veya sulama borularının
döşenmesi bakım masrafını arttırır. Bu nedenle yazın toprağı sürme yerine,
yabancı otların biçilmesi daha uygun olabilir. Özellikle sıralar arasındaki
yabancı otların yok edilmesinde, seçici özellikli yabancı ot öldürücü ilaçlar
(herbisitler) da kullanılabilir (Özçağıran ve ark., 2004).
17
4.TOZLAYICI ÇEŞİTLER
Farklı nedenlerden dolayı elma çeşitleri genel olarak kendine verimli değildir.
Birçok çeşit kendi çiçektozu ile tozlandığı zaman, çok az meyve
bağlamaktadır.Elma çiçeklerinde tozlanmada arılar ve özellikle de bal arıları
önemli rol oynar. Tozlanmanın yeterli olabilmesi için, çiçeklenme zamanında
her 5 dekar bahçede, bir arı kovanının bulundurulması gerekir. Çiçeklenme
o
zamanında hava sıcaklığının 14 C’nin üzerinde olmasının arı faaliyeti, tozlanma
ve döllenme üzerinde olumludur.
Elma bahçelerinde biri ana çeşit, diğeri tozlayıcı olmak üzere iki çeşit
dikilecekse ve tozlayıcı çeşit ana çeşit kadar üstün kaliteli değilse, bahçedeki
her üçüncü sıranın üçüncü ağacı tozlayıcı olmalıdır. Bu durumda tozlayıcı
çeşidin, toplam ağaç sayısına oranı 1/9 olur. Bu sayı, tozlayıcı çeşidin
bulunması gereken en az sayısıdır. Bu oran daha da yükseltilebilir. Bahçeye
eğer aynı ekonomik değerde iki çeşit dikilecekse, çeşitler bahçe içerisinde 4, 3
veya 2 sıralı bloklar halinde dönüşümlü olarak yer almalıdır. Bahçeye birbirine
yakın ekonomik değerde, ikiden fazla çeşit dikilecekse, birbirinin tozlayıcısı
olanlar, yan yana bulunacak şekilde, 4, 3veya 2 sıralı bloklar halinde
dönüşümlü olarak dikilmelidir (Özçağıran ve ark., 2004).
Çizelge 1. Bazı elma çeşitleri ve tozlayıcıları.
Çeşitler
Tozlayıcılar
Çeşitler
Tozlayıcılar
Kaba Misket
Red Delicious
Starking Delicious
Golden Delicious
Golden Delicious
Granny Smith
Golden Delicious
Red Delicious
Topred Delicious
Granny Smith
McIntosh
Red Delicious
Jonathan
Granny Smith
Red Delicious
Golden Delicious
Melrose
Jersey Mac
Red Delicious
Golden Delicious
Granny Smith
Gala
Red Delicious
Granny Smith
Jonagold
Red delicious
Granny Smith
Amasya
Red Delicious
18
Elma bahçelerinde çeşitlerin yerleşme düzeni, tozlanmanın etkinliği
bakımından önem taşımaktadır. Bu nedenle, tozlayıcı çeşidin, esas çeşit ile aynı
sıra üzerinde yer alması daha uygun görünmektedir. Elma bahçelerine konacak
arı kovanlarının ağızlarının, sıraların başlangıç kısımlarına dik olarak
yerleştirilmesi ve bunların ağaçlardaki çiçeklerin yaklaşık % 20’si açtıktan sonra
bahçeye getirilmesi önerilmektedir.
KAYNAKLAR
Engin, H., Meyve Ağaçlarında Aşı ve Budama, Bahçıvanlık El Kitabı, 110-119
Çanakkale 2005.
Özçağıran, R., Ünal, A., Özeker, E. ve M. İsfendiyaroğlu, 2004. Ilıman İklim
Meyve Türleri (Yumuşak Çekirdekli Meyveler Cilt-II. Ege Üniversitesi, Ziraat
Fakültesi Yayınları No: 556.
19
ELMADA GÜBRELEME
Doç. Dr. M. Kemal GÜL
K+S Gübre ve Endüstri Ürünleri San. ve Tic. LTD Şti., İstanbul
1. GİRİŞ
İklim, toprak, sulama, budama, bitki koruma ve bitki besleme gibi
faktörler meyve ağaçlarının gelişimini ve verimini etkiler. Bu faktörlerin bazıları
yetiştiriciler tarafın kontrol edilebilirken bazıları kontrol edilemez. Bitki
besleme, başarılı bir meyvecilik için gerekli uygulamalardan biridir ve kontrol
edilen faktörler arasında yer alır.
Elma ağaçları topraktan önemli miktarlarda besin elementi kaldırırlar
(Çizelge 1). Bu besin elementleri ikame edilemez ise ağaçlarda bir takım
beslenme bozuklukları ve verim düşüşleri görülür. Bu durumun önlenebilmesi
için gerekli besin elementlerinden yeteri kadar takviye yapılmalıdır.
Çizelge 1. Elma ağaçlarının genel anlamda topraktan kaldırdıkları ve toplam
kullandıkları besin elementi miktarı (kg/da).
Kaldırılan
elementi
Topraktan
alınan
elementi
besin
toplam
besin
N
3,5-6
P2O5
3,5-7
K2 O
9-14
Ca
0,9-1,5
Mg
0,6-0,9
S
1,5-2
10-13,5
5-9
17-27
6-9
2,5-3,5
2,5-3,5
2. Azot
N gübrelemesinde ilkbahar uygulamaları sonbahar uygulamalarına göre daha
etkilidir. Çiçek tomurcuğu oluşumu, meyve tutumu ve hızlı yaprak gelişimi gibi
fizyolojik olayları teşvik etmek için vejetasyonun ilk dönemlerinde verilecek N
miktarı yüksek tutulmalı; sonraki zamanlarda ise ağaçların kış soğuklarından
zarar görmemesi ve renk oluşumunun engellenmemesi için verilecek miktar
kademeli olarak azaltılmalıdır.
20
Elma bahçelerinde verilecek N miktarı, birçok faktöre bağlı olduğundan her bir
parsel için toprak analizlerinin yapılıp verilecek gübre miktarının konu
uzmanlarınca belirlenmesi uygun olacaktır. Genel bir yaklaşım olarak yaşlarına
göre çöğür anaçlı elma bahçelerine verilecek N miktarları için Çizelge 2’den
yararlanılabilir. M9 veya MM106 gibi bodur ve yarı bodur gelişen anaçlar için
ise tam verim çağında 8-14 kg/da N verilmesi tavsiye edilebilir.
N eğer topraktan uygulanacaksa, toplam miktar en az 3 eşit parçaya bölünerek
verilmeli ve uygulamalar erken ilkbaharda başlamalıdır. En son uygulama ise
Temmuz ayı ortasını geçmemelidir. Şiddetli ilkbahar yağmurlarından önce N
verilmemelidir. Ancak uygulamanın sulamadan veya normal şiddette bir
yağıştan önce yapılması, gübrelemenin etkinliği açısından önemlidir. Azotlu
gübreler, ağaç gövdesine yaklaşmayacak şekilde, ağacın taç izdüşümüne veya
banda verilmelidir. Gübre verildikten sonra sulama yapılmayacaksa, gübrenin
toprakla karıştırılması tavsiye edilir. Zira özellikle üre, kısmen de amonyum
nitrat toprak yüzeyine uygulandıklarında amonyak formunda önemli azot
kayıpları meydana gelir.
Çizelge 2. Çöğür anaçlı elma bahçeleri için N önerileri.
Yaş (Yıl)
1
2
3-5
6-7
7 yaş üzeri
g / Ağaç
40
100
100-150
200-250
300-500
Kg / dekar
1
2,5
3-4
6
8-12
3. Fosfor
Fosfor gübrelemesinde dikkat edilmesi gereken en önemli husus, toprak
çözeltisindeki elverişli fosfor konsantrasyonunun artırılmasıdır. Bunun için
kullanılacak gübre çeşit ve miktarı kadar, uygulama yöntem ve zamanı da
önemlidir. Gübrenin toprakla temas yüzeyinin artması ve süresinin uzaması,
toprakta fosfor fiksasyonunun artmasına yol açacağından, fosforlu gübreler
mümkün olduğunca bitkinin alacağı zamana yakın dönemde verilmelidir.
Pratikte gübrelemenin fertigasyon ile yapılmadığı bahçelerde fosforlu gübreler,
tomurcuk patlamasından 20-30 gün önce verilmelidir. Fosfor, toprakta oldukça
21
hareketsiz olduğundan fosforlu gübrelerin bitki kök bölgesine yakın verilmesi,
gübreleme etkinliğini artırır. Ayrıca gübre kesinlikle serpilerek dağıtılmamalı,
taç izdüşümüne veya bant şeklinde açılan çukurlara toplu olarak verilmelidir.
Elma bahçelerinde toprağın organik madde miktarını yükseltmek ve kök
bölgesi pH’sını 6-7 aralığında tutacak kültürel uygulamalar yapmak fosforlu
gübrelerin etkinliğini artırır.Elma bahçelerine verilecek fosfor miktarının
belirlenmesinde mutlaka toprak analizlerinden faydalanılmalıdır. Eğer bahçe
yeni tesis ediliyorsa fidanların güçlü bir kök sistemi oluşturmaları için birim
alana daha fazla P uygulanmalıdır. Çizelge 3’de toprakta mevcut P miktarına
göre yaklaşık olarak verilmesi gereken P2O5 miktarları verilmiştir.
Çizelge 3. Genel olarak elma bahçelerinde uygulanması gereken P2O5 miktarı.
Toprak analizlerine göre
P seviyesi
Yeni dikilen
bahçelerde
önerilen
gübre miktarı
Tam
verimdeki
bahçelerde
önerilen
gübre miktarı
Uygulanacak P2O5 miktarı (g/ağaç)
Düşük
Orta
Yüksek
Çok yüksek
(0-10 ppm)
(10-20 ppm)
(20-30 ppm)
30 ppm<
M9
26-35
17-25
8-16
<8
Çöğür
26-35
17-25
8-16
<8
M9
26-45
10-25
0-9
0
Çöğür
300-500
100-299
0-99
0
4. Potasyum (K)
Elma ağaçlarının K gübrelemesine tepkisi yüksektir. Diğer gübrelerde
olduğu gibi potasyumda da verilecek gübre miktarı çok sayıda faktöre bağlıdır
ve mutlaka toprak analizi sonucuna göre belirlenmelidir. Toprak analizi
sonuçlarına göre tam verimdeki elma ağaçlarına yaklaşık olarak verilmesi
gereken K2O miktarları Çizelge 4’te verilmiştir.
22
Çizelge 4. Elma ağaçlarında uygulanması gereken potasyum miktarı
Uygulanacak K2O miktarı (g/ağaç)
Toprak
analizlerine
göre P
seviyesi
Düşük
Orta
Yüksek
Çok yüksek
(0-75 ppm)
(75-150
ppm)
(150-225 ppm)
225 ppm<
M9
120-180
60-120
0-60
0
Çöğür
1500-2250
750-1500
0-750
0
5. Kalsiyum (Ca)
Kalsiyum toprakta ve bitki bünyesinde hareketsiz bir besin
elementidir. Bu yüzden yapraktan gübreleme yapılır. Özellikle elma da acı
benek olarak bilinen ve önemli ekonomik kayıplara neden olan bozukluğun
nedeni Ca eksikliğidir. Ca’nın hareketsizliği yapraktan yapılan gübrelemenin
etkinliğini de azaltır. Bu yüzden özellikle elma ağaçlarında yapraktan
gübrelemenin mümkün olduğunca homojen yapılması, büyüme sezonu
boyunca eksiklik derecesine göre 3-8 kez tekrarlanması veya hasattan sonra
meyveye doğrudan verilmesi yararlı olur. Kalsiyum gübrelemesi için Çizelge
5’ten yaralanılabilir.
6. Magnezyum (Mg)
Bitkiler normal şartlarda Mg gübrelemesine nadiren ihtiyaç duyarlar.
Ancak günümüzde azotlu ve potasyumlu gübrelerin fazla kullanılması sebebiyle
magnezyum gübrelemesi bir ihtiyaç halini almıştır. Özellikle yıkanmanın fazla
olduğu topraklarda Mg gübrelemesi daha da önemlidir. Mg’lu gübreler
yapraktan uygulanabildiği gibi topraktan da uygulanabilir. Mg eksikliğini kalıcı
olarak gidermek için topraktan uygulama gerekir. Toprak uygulamaları için
erken ilkbahar tercih edilmelidir. Diğer birçok gübrelerde olduğu Mg
gübrelerinin de birkaç defada verilmesi etkinliğini artırır. Mg gübrelemesinde
topraktaki K/Mg oranının 1,5’dan fazla olmamasına dikkat edilmelidir. Fazla
23
Mg uygulanması özellikle tamponlama kapasitesi düşük olan kumlu
topraklarda acı benek oluşturabilir.
Çizelge 5. Elma ağaçlarında Kalsiyum gübrelemesi.
Uygulama dönemi
Uygulama
formu
Uyg.dozu(1
ton)
Notlar
Haziran-Ağustos
Kalsiyum
Klorür,
Kuru
(%34-36 Ca)
Kalsiyum
Klorür,
Sıvı
(%12 Ca)
Kalsiyum
Nitrat,
Sıvı
(%6-11Ca)
1,8-2,4 kg
Bütün ürünler haziran
başı ile ağustos sonu
arasında 5-8 kez
uygulanmalıdır.
Kırmızı çeşitlerde
renklenme
döneminde kalsiyum
nitrat kullanılması
önerilmez.
Kalsiyum
Klorür,
Sıvı
(%12 Ca)
Kalsiyum
Klorür,
Kuru
(%34-36 Ca)
Kalsiyum
Klorür,
Sıvı
(%12 Ca)
5-7 l
Hasattan 15 gün
önce
Hasattan sonra
2,5 l
2,5 l
Yapraklarda kısmi
deformasyon
oluşturabilir.
3-5 kg
5-7 l
Oluşturulan solüsyon
havuzuna meyveler
batırılarak veya
duşlama sistemiyle
meyveler yıkanarak
uygulanır.
7. Demir (Fe)
Fe gübrelemesi, yapraktan veya topraktan yapılabilir. İnorganik demir
tuzlarının (örneğin demir sülfat) yapraktan % 0,05 ve % 1 arasındaki
konsantrasyonlarda verilmesi faydalı olabilir. Ancak tuz içerikli gübreler,
yapraklarda yanmalara neden olabileceğinden uygulama zamanı ve
konsantrasyon iyi ayarlanmalıdır.
24
Fe gübrelemesinde şelatlı gübrelerin kullanılması daha iyi sonuç verir. Piyasada
farklı şelatların kullanıldığı (EDDHA, EDTA, DTPA gibi) Fe gübreleri bulunur ve
bunlar yapraktan veya topraktan başarı ile uygulanabilir. Toprak
uygulamalarında, özellikle pH’ sı yüksek topraklarda Fe-EDDHA iyi sonuç verir.
Demir şelatlarının toprağa verilmesi, yaprağa verilmelerinden daha etkilidir.
Ancak bu durumda kullanılacak miktar çok fazla olduğundan maliyet artar.
Şiddetli noksanlık durumunda ise topraktan uygulama zorunludur. Toprağa
uygulandıklarında, elma bahçelerinde ağaç başına 70-150 gr gübre yeterlidir.
Bununla beraber şiddetli noksanlık durumunda bu miktar 500 gr’ a kadar
çıkarılabilir.
8. Çinko (Zn)
Zn, bitki fizyolojisi açısından son derece önemli bir elementtir.
Bitkilerde; bazı enzimlerin yapı elementi olarak ve diğer bazı enzimlerin aktive
edilmesinde, protein sentezinde, karbonhidrat metabolizmasında ve IAA (indol
asetik asit) sentezinde görev alır. Zn, bitkilerin gelişimini teşvik eden IAA
sentezinde gerekli olması nedeniyle “gelişimi teşvik eden” element olarak
değerlendirilir. Ayrıca Zn, Ca’un ağaç içerisindeki hareketinde etkili olmasının
yanında K ile birlikte odun dokularının ve çiçeklerin soğuktan zarar görmelerini
de azaltır.Elma bahçelerinde optimum verim ve kalitenin elde edilebilmesi için
rutin olarak yapraktan Zn uygulaması yapılmalıdır. Uygulamalar; dormant
dönemde (çinko sülfat uygulaması), gelişme dönemi içinde ve hasat sonrasında
(şelatlı Zn, Çinko sülfat veya diğer Zn içeren yaprak gübreleri) olmak üzere 3
dönemde yapılabilir. Bu konu “Yaprak Gübrelemesi” bölümünde daha ayrıntılı
anlatılmıştır. Şiddetli Zn eksiliği varsa yaprak uygulamalarına ilave olarak
topraktan da Zn verilmesi gerekir. Bu amaçla eksiklik şiddetine göre dekara
0,4-2,5 kg Zn uygulanabilir.
9. Bor (B)
B, lignin sentezini ve hücre duvarlarının lignifikasyonunu olumlu
etkiler. Sürgün uçları, çiçek, meyve ve köklerde yeni dokuların normal olarak
gelişmesi ile çiçek tozu kalitesi, çiçek tozu çim borusu gelişimi, tozlanma ve
meyve tutumu için gerekli bir elementtir. Meyvede B eksikliğinin oluşmasını
önlemek için yaprak B seviyelerinin yeterli düzeyde tutulması gerekir. Bu
25
amaçla, taç yapraklar döküldükten 7-10 gün ve 30 gün sonra yapraktan B
uygulaması yapılabilir, çiçeklenmeden sonra yapılan uygulamaların meyvelerin;
ağırlığını, depo dayanımını ve fizyolojik bozukluklara dirençlerini azalttığını
belirtmişlerdir. B’un floemde taşınımı az olduğundan köklerin ihtiyacı olan B’un
sağlanmasında yaprak gübrelemesi etkili değildir. Eğer toprakta yeterli B
bulunmuyorsa köklerin B ihtiyacının karşılanması için her yıl topraktan B
uygulanması gerekir. Topraktan uygulanacak B miktarı toprak tekstürüne göre
değişir. İnce tekstürlü topraklar kaba tekstürlü topraklara göre daha yüksek
tamponlama kapasitesine sahip olduklarından böyle topraklarda daha fazla B
uygulamasına ihtiyaç vardır. Analiz sonuçlarına göre 0-350 g/da arasında hatta
killi topraklarda 500 g/da B gübrelemesi gerekebilir. B suda çözünebildiğinden
fertigasyonla etkili bir şekilde uygulanabilir. B gübrelemesi yapılırken B’un
oldukça toksik bir element olduğu unutulmamalıdır.
26
ELMADA SULAMA VE DAMLA SULAMA YÖNTEMİ
Yrd. Doç. Dr. Murat TEKİNER
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü,
Çanakkale, [email protected]
1. GİRİŞ
Yağışın yetersiz ve/veya ihtiyaç duyulan zamanda olmadığı durumlarda
gereksinim duyulan su, sulamayoluyla sağlanır. Sulama, bitki gelişimi için
gerekli olan, ancak doğal yollarla karşılanamayan suyun, çevre sorunu
oluşturmadan çeşitli biçimlerde bitki kök bölgesine verilmesi işlemidir. Sulama,
bitki gelişimi için gerekli nemi sağlamanın yanında kısa süreli kuraklıklara karşı
ürünü sigorta etmek, taban taşını yumuşatmak, toprakta bulunan tuzu kök
bölgesinden uzaklaştırmak gibi yararları da vardır.
Başarılı bir sulamanın yapılabilmesi için, amaca ve koşullara uygun bir sulama
programının (Sulama Zaman Planlaması) hazırlanması ve yorumlanması
gerekir. Sulama zamanının planlanma çalışmaları, suyun doğru zamanda ve
doğru miktarda uygulanmasını kapsar. Yani kaç gün arayla kaç saat sulama
yapacağımızı belirleyen bir mühendislik uygulamasıdır. Doğru bir sulama
zaman planlaması ile sağlanabilecek yararları kısaca şöyle özetleyebiliriz:
 Aşırı veya yetersiz su uygulamasının ortaya çıkaracağı verim ve kalite
düşmesi önlenir,
 Topraktaki bitki besin maddelerinin yıkanması önlenir veya azaltılır ve
buna bağlı olarak da gübreleme giderleri azalır,
 Suyun göllenmesi ve oluşması muhtemel tuzluluk problemleri doğru
işletme tekniğiyle azaltılır veya ortadan kaldırılır,
 Hastalık ve yabancı ot problemleri azalır,
 Yüzey akış veya derine sızma ile oluşan su kayıpları en aza indirilir,
 Yağıştan daha fazla yararlanılarak yağış etkinliği artırılır,
 Suyun paydaşlar arasında adil dağıtımına büyük katkılar sağlar,
 Yeterli su koşullarında bitkinin ihtiyacı olan suyun karşılanmasından
dolayı verim ve kalite beklenilen düzeyde gerçekleşir,
 Kısıtlı sulama suyu koşullarında bitkilerin su-verim ilişkileri göz önüne
alınarak mevcut suyla daha fazla alan sulanabilir ve daha yüksek
oranda gelir sağlanabilir,
 Sulamanın etkinliği artar,
 Ekonomik yönden üreticilere önemli katkılar sağlanabilir.
27
Meyve bahçeleri için oluşturulacak sulama programları, yetiştirildiği bölgeye,
kullanılan anaca, ağaçların yaşına, verim durumuna ve toprak bünyesine bağlı
olarak değişiklik gösterir. Sulama programı hazırlamak için, öncelikle meyve
yetiştiriciliğinde kullanılan anaçların kuraklığa dayanıklılık derecelerinin
bilinmesi gerekir. Aynı zamanda farklı taç genişliklerine sahip anaçların kök
sistemlerinin ve gelişimlerinin de (etkili kök derinliği vb.) farklı olduğu
bilinmelidir.
Bilinçsiz sulamanın yapılması, sulamadan beklenen faydalar yanında bir takım
zararlara da yol açacaktır. Fazla su, yüksek verim anlamına gelmemektedir.
Bitkinin istediği miktardan daha fazla verilen su, ya drenaj problemi olmayan
bir arazide derine sızıp gereksiz harcanmış olacak ya da drenaj problemi olan
arazide taban suyunu yükselterek hem bitkinin yaşamsal faaliyetlerini
etkileyerek verim ve kalitede düşüşe neden olacak hem de su kalitesine bağlı
olarak olumsuz çevre koşullarının oluşmasına (bataklık, tuzluluk, alkalilik vb.)
sebep olacaktır.
Meyve ağaçlarında, toprakta yeter miktarda nem olduğunda sürgün gelişmesi
düzenli ve kuvvetli olurken, yetersiz nem koşullarında ise sürgün gelişmesi
zayıf olur, ağaçlar tepe tomurcuklarını daha erken oluşturarak gelişimlerini
durdururlar. Yetersiz ve eksik miktarda sulama suyu uygulamaları ağaçlarda
yaprak alanının küçülmesine, meyve dökümüne, sürgünlerin kurumasına,
güneş yanıklıklarının artmasına yol açar. Tomurcukların oluşum sürecinde
herhangi bir şekilde su stresi meydana gelirse, tomurcuklar zayıf kalırlar ve
takip eden ilkbaharda iyi gelişim gösteremezler. Aşırı su uygulanması halinde,
tek yıllık sürgünler yeterince pişkinleşmez, ağaçlar donlardan daha fazla zarar
görür ve yüksek neme bağlı olarak mantari hastalıklar daha çok görülür. Fazla
su ayrıca, ağaçların daha fazla dal ve yaprak oluşturmasına neden olur ve bu
durum aşırı gölgelenme meydana getirdiğinden meyvelerin yeterince
renklenmemesine yol açabilir.
2. DAMLA SULAMA YÖNTEMİ
Günümüzde küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi senaryoların temel
konularından biri su kaynaklarının optimum kullanımı ile ilgilidir. Su
kaynaklarını kullanan sektörlerin hepsinde talep her geçen gün giderek
28
artmaktadır. Bu da dünyamızda kıt kaynak olarak bulunan sudan optimum
faydayı sağlama yöntemlerini kullanmayı zorunlu hale getirmektedir.
Kullanılabilir su potansiyelinin yaklaşık %70 gibi büyük bir kısmını kullanan
tarım, bu zorunluluğu hisseden en önemli sektördür. Bu nedenle suyu
yönetenlerin, sulamada kullanılan sudan tasarruf edip bir yandan daha fazla
alanın sulanmasını sağlayarak artan nüfusu doyurabilmeleri bir yandan da suyu
kullanan diğer sektörlerin artan talebinin bir kısmını karşılayabilmeleri
gerekmektedir. Tarımda su tasarrufunu gerçekleştirebileceğimiz en etkili
sulama yönteminin damla sulama yöntemi olacağı rahatlıkla söylenebilir.
Damla sulama yönteminde temel ilke, bitkide nem eksikliğinden kaynaklanan
bir gerilim yaratmadan, her defasında az miktarda sulama suyunu sık
aralıklarla yalnızca bitki köklerinin geliştiği ortama vermektir. Damla sulama
sisteminde sulama suyu kuyudan veya yerüstü su kaynağından alınıp
motopompla düşük basınçla kontrol ünitesindeki filtrelere ve ana boru hattına
ulaştırılır. Sulama suyu, lateral boru hattı üzerindeki damlatıcılardan çok düşük
basınçla dışarıya çıkar ve damlalar halinde toprak yüzeyine ulaşır. Su damlası
toprak yüzeyine düştükten sonra sadece aşağı doğru değil yanlara doğru da
hareket ettiğinden, toprak altında gözle görünmeyen kısımda toprak yüzeyinde
ıslanan alandan daha geniş bir alan ıslanmakta ve bitki kökleri yeterli nemi
alabilmektedir. Damla sulama yönteminin amacı, toprakta ıslak bir şerit
oluşturmaktır (Şekil 1). Bu şerit yalnızca bitki kök bölgesinin izdüşüm alanıdır.
Şekil 1. Damla sulama yönteminde ıslatma alanı ve nem dağılımı
Damla sulamanın en önemli özelliği yukarıda da bahsedildiği gibi, toprak
yüzeyinin tamamının değil sadece damlatıcının etrafındaki küçük bir alanın
29
ıslatılması buna karşın toprak altında ıslanan alanların birbirini örtmesidir.
Ancak bu durum bazı çiftçilerde bitkinin yeterli su alamayacağı, suya
doyamayacağı gibi yanlış bir anlamaya neden olmakta ve çiftçilerin damla
sulama ile toprak üstünde ıslatılan küçük alanların birbirini örtene kadar uzun
süre su vermelerine neden olmakta ve damla sulamadan beklenen fayda
sağlanamamaktadır.
3. DAMLA SULAMA YÖNTEMİNİN GÜÇLÜ VE ZAYIF YÖNLERİ
Damla sulama yönteminin diğer sulama yöntemlerine göre üstünlüklerini şu
şekilde sıralayabiliriz:
• Birim alan sulama suyu ihtiyacı azdır,
• Derine sızma veya yüzey akışı ile su kaybı olmaz,
• Bitki su tüketimi düşüktür,
• Verim ve kalite yüksektir,
• Etkin bir gübreleme sağlanır,
• Tuzlu toprak ve tuzlu su koşullarında bitki yetiştiriciliği yapılabilir,
• Su uygulama randımanı yüksektir,
• Sulama işçiliği düşüktür,
• Tarımsal savaş daha kolaydır,
• Sulama sırasında bazı tarımsal işlemler yapılabilir,
• Yöntemin uygulanmasını toprak ve topografya koşulları sınırlamaz,
• Enerji giderleri yağmurlama sulama yönteminden düşüktür.
Birçok üstünlüklerine karşın yüksek sistem maliyeti, damlatıcıların tıkanması ve
tuz birikimi gibi yöntemin uygulanmasını kısıtlayan etmenler de mevcuttur.
Ancak damlatıcıların tıkanması, uygun filtre sisteminin kullanılmasıyla, tuz
birikimi ise uygun bir yıkama programı ile önlenebilmektedir. Tüm bunların
yanında damla sulama yöntemini zorunlu kılan durumlarda vardır:








Arazinin eğimi yüksek olduğunda,
Arazi dalgalı bir topografyaya sahip olduğunda,
Arazi toprak erozyonuna uygun ise,
Toprak hafif bünyeli olduğunda,
Toprak derinliği az olduğunda,
Taban suyu yüzeye yakın olduğunda,
Toprak tuzlu veya taşlı olduğunda,
Bitki yüzlek köklü olduğunda,
30







Örtüaltı yetiştiriciliği yapıldığında veya ürünün piyasa değeri yüksek
olduğunda,
Organik tarım veya EUREPGAP gibi standartlara uygun üretim
yapıldığında,
Sulama suyu kuyudan pompajla alındığında,
Su kaynağının debisi düşük olduğunda,
Su miktarı arazi için yeterli miktarda değilse,
Sulama suyu tuzlu ise ve
Su pahalıya mal oluyor ise.
4. DAMLA SULAMA SİSTEMİNDE PLANLANMA, PROJELEME, İŞLETME, BAKIM
VE ONARIM
Damla sulamadan beklenen faydanın sağlanabilmesi için planlama
aşamasından bakım-onarıma kadar dikkat edilmesi gereken hususları genel
olarak aşağıdaki gibi sıralayabiliriz;







Öncelikle damla sulama yönteminin mevcut koşullara uygun olup
olmadığı araştırılmalı,
Sonra bir kaynak araştırması yapılarak planlama için gerekli veriler
toplanmalı (Su kaynağı özellikleri, topoğrafya, iklim, bitki ve toprak
özellikleri vb.)
Damla sulama sistemi koşullara ve bilimsel esaslara uygun olarak
planlanmalı,
Sistemin tüm unsurları boyutlandırılmalı (damlatıcı debisi, damlatıcı
aralığı, lateral aralığı, lateral debisi, ana boru hattı debisi ve çapı gibi),
Sonra damla sulama sistemi planlandığı şekilde araziye kurulmalı,
Sistemin nasıl işletileceği (kullanım esasları) belirlenerek çiftçiye bu
konuyla birlikte sistemin bakım ve onarımı hakkında arazide eğitim
verilmeli,
Daha sonra varsa çiftçinin karşılaştığı sorunlar belirlenmeli ve bu
sorunların nasıl çözüleceği çiftçiye açıklanmalıdır.
Damla sulama sistemlerinin planlama ve projelendirilmesi kesinlikle deneyimli
sulama mühendisleri tarafından yapılmalı. Meyve bahçelerinin sulanmasında,
özellikle yetiştirilecek bitki özellikleri (meyve çeşidi, anaç tipi, yaşı, gelişme
dönemlerinin özellikleri gibi) mutlaka göz önüne alınmalıdır. Ehliyetsiz kişilerin
yaptığı planlama ve projelemelerde bitki özellikleri dikkate alınmadığından her
bir ağaç sırasına iki lateral yeterli iken ikiden çok lateral planlanarak sistem
maliyeti gereğinden daha yüksek çıkmakta, daha fazla su toprağa verilerek aşırı
31
sulamanın yarattığı olumsuz etkiler sonucu damla sulamadan beklenen fayda
sağlanamamaktadır.
Aynı zamanda planlanan ve boyutlandırılan sistem, deneyimli bir teknik
eleman tarafından kurulmadığında, bağlantı noktalarında sızma kayıpları
oluşabilmekte ve çiftçiler bu durumu genellikle önemsememektedirler. Bu
kayıplar sulama randımanının düşmesine, arazide eş su dağılımının
bozulmasına neden olmaktadır.
Sistemin işletme, bakım ve onarım aşamasında ise en çok karşılaşılan problem
sulama suyunun kalitesine uygun filtre sistemi planlanmadığı için hem çok kısa
sürede damlatıcılar tıkanmakta hem de filtre sistemine harcanan para boşa
gitmektedir. Tıkanmaların önlenmesi için doğru filtre sistemi seçmenin yanında
filtre sistemleri ve diğer elemanlar (ana ve yan borular, lateraller vb.) periyodik
olarak temizlenmelidir. Sistemde biriken ve tıkanmaya neden olan maddelerin
temizlenmesi için fosforik asit, nitrik asit veya benzeri kimyasal çözeltiler
kullanılır. Temizlik amaçlı ilk uygulamanın, sulama başladıktan 2 ay sonra,
ikincisinin ise son sulamada yapılması tavsiye edilir. Genellikle yılda iki kez
yeterli olsa da suyun kirlilik derecesine göre daha sık temizlemeye ihtiyaç
duyulabilir.
Damla sulama sisteminin unsurları:
Su kaynağı, pompa birimi, kontrol birimi, ana boru hattı, manifold (yan) boru
hattı, lateral boru hattı ve damlatıcıdan oluşmaktadır (Şekil 2).
Pompa Birimi: Suyu kaynaktan alıp kontrol birimine istenilen basınçta ileten
kısımdır. Kanal, akarsu ve yüzlek kuyulardan yararlanıldığında, yatay milli
santrifüj tipi pompalar, derin kuyulardan yararlanıldığında, derin kuyu
pompaları ya da dalgıç tipi pompalar tercih edilmelidir. Su kaynağının
yeterince yüksekte olması durumunda pompa birimine ihtiyaç duyulmaz.
Kontrol birimi: Sudaki tüm organik ve inorganik materyalin tutulduğu, bitki
besin elementlerinin (gübreler) suya karıştırıldığı ve sistem debisi ile sistem
giriş basıncının denetlendiği kısımdır.
Hidrosiklon filtre (kum ayıracı): Kum gibi iri parçaları tutar.
Kum-çakıl filtre tankı: Mil, kil, pas, yosun, ot, çöp, yaprak, tohum, böcek vb.
tutar.
Gübre tankı: Gübre ve bazı tarım ilaçlarını sisteme sıvı halde gönderir.
Elek filtre: Çok küçük parçalar ve gübrenin erimeyen kısımlarını tutar.
Basınç regülatörü: Sulama suyunun sisteme sabit basınçla verilmesini sağlar.
32
Ana boru hattı: 6 atm işletme basınçlı sert PVC (gömülü) ya da PE (yüzeyde)
borulardır.
Manifold (yan) boru hattı: 4-6 atm işletme basınçlı, 32-110 mm çaplı, sert PVC
(gömülü) ya da PE (yüzeyde) borulardır.
Lateral boru hattı: 4 atm işletme basınçlı, 16-32 mm çaplı, esnek PE yuvarlak
veya yassı damla sulama borularıdır.
Damlatıcılar:Suyun enerjisini kırıp damla haline getiren akış yolu boru
içerisinde (in-line) ya da boru dışında (on-line) olan ve debileri saatte 2-8 litre
arasında değişen parçalardır.
Vanalar : Açma-kapama vanaları, basınç düzenleme vanaları, akış düzenleme
vanaları, hava çıkış vanaları, vakum ve basınç önleme vanalarıdır.
Diğer parçalar : Manometre, debi ölçer yani su sayacı, suyun geri akışını
önleyen araçlar, hava boşaltma araçları ve benzeri parçalardır.
5. KAYNAKLAR
Tekiner , M., Taş, İ. 2012. Sulama Suyu Miktarının Belirlenmesi.Tarım Türk
Dergisi, Sayı: 34, Mart-Nisan 2012. Gübreleme ve Sulama Eki. S. 80-83.
Küçükyumuk, C. 2011. Meyve Bahçelerinde Sulama. Meyvecilik Araştırma
İstasyonu Müdürlüğü Yayınları. Yayın No: 44.
Kodal, S. 2008. Sulama Ders Notu. Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi,
Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü. (Basılmamış Ders Notu). Ankara.
33
ELMADA HASTALIK VE ZARARLILAR
Zir. Müh.Ömer YILDIZ
Çanakkale Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Çanakkale,
YUMUŞAK ÇEKİRDEKLİ MEYVE AĞAÇLARINDA ATEŞ YANIKLIĞI HASTALIĞI
(Erwinia amylovora)
Hastalık Belirtisi
Ateş yanıklığı hastalığını oluşturan etmen bakteridir. Dallarda ve gövdede bir
önceki yıldan kalan kanserlerin kenarlarındaki kabuk dokusunda kışı geçirir.
Hastalık etmeni bakteri yağmur, rüzgar, böcekler, kuşlar ve budama aletleriyle
ağaçtan ağaca yayılır.
İlk belirtiler çiçek ve çiçek demetlerinde görülür. Hastalıklı çiçekler solar,
kahverengi veya siyah bir renk alır. Nemli havalarda ve sabahın ilk saatlerinde
hastalıklı kısımlardan krem rengi sütümsü bir akıntı çıkar. Bu akıntı havanın
ısınmasıyla birlikte kurur ve kahverengi bir renk alır. Taze sürgünler
hastalandığında kahverengi siyah bir renge döner. Uç kısmı geriye doğru
kıvrılarak çoban değneği şeklini alır. Dallar ve ana gövdede kanserler meydana
gelir. Bu kısımlarda kabuk içeri doğru çöker ve kırmızımsı kahverengi bir renk
alır. İlkbahar başlangıcında kanserli doku yüzeyi yumuşak, ıslak bir görünüm
alır. Bıçakla kabuk kaldırıldığında altında kahverengi renk değişikliği görülür.
Elma çiçeğinde krem rengi sütümsü
Elma sürgününde renk değişimi
akıntı ve renk değişikliği
Mücadele Yöntemleri
34
Kültürel Önlemler
Fidan üretiminde sağlıklı çöğür ve gözler kullanılmalıdır. Ağır hasta ağaçlar
sökülüp yakılmalıdır.Bu hastalıkla mücadelede her üretici bahçesini özellikle
çiçeklenme döneminde sürekli takip etmelidir. Ağaç üzerinde bulunan
hastalıklı çiçek demetleri, sürgün ve dallar enfeksiyon noktasının en az 30-40
cm altından kesilip çıkarılmalıdır. Budamada kullanılan aletler her seferinde %
10’luk çamaşır suyuna daldırılarak dezenfekte edilmelidir. Büyük dallar
kesildiğinde budama yerlerine % 10’luk çamaşır suyu sürülmeli ve aşı macunu
ile kapatılmalıdır. Hastalıklı bahçelerde arı kovanları varsa kaldırılmalıdır.
Yaprak biti, psillia gibi zararlılarda hastalığın yayılmasında etkili olduğundan
bunlarla da mücadele mutlaka yapılmalıdır.
Hastalığa karşı dayanıklı çeşit ve anaçlar seçilmelidir. Elmalarda en duyarlı klon
anaçları M9, M26, M27 ve Mark isimli anaçlardır. M7, Novole ve Robusta 5
isimli elma anaçları ise en dayanıklı elma anaçlarıdır.
Kimyasal Mücadele :
Ağaçların durgun olduğu dönemde budamadan sonra % 1,5’lik Bordo Bulamacı
uygulanmalıdır. Tahmin-uyarı modellerinin uygulandığı alanlarda çiçek dönemi
uygulamalarında; kullanılan modele göre enfeksiyon riski uyarısı yapıldığında
en geç 24 saat içinde ruhsatlı preparatlardan biri ile ilaçlama yapılmalıdır.
Çiçeklenme dönemi içinde ikinci bir uyarı yapıldığı takdirde ilaçlama
tekrarlanmalıdır. Tahmin uyarı modellerinin kullanılmadığı alanlarda;
çiçeklenme başlangıcından itibaren 7-8 gün aralıklarla en az 3 ilaçlama ruhsatlı
ilaçlardan biri kullanılarak yapılmalıdır.
Sürgün gelişiminin hızlı olduğu dönemde ağaçlarda yaralanmaya neden
olabilecek fırtına ve doludan sonra 24 saat içinde ilaçlama yapılmalıdır.
Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları
Etkili madde adı ve
Formülasyonu
Doz
oranı
Son ilaçlama ile
hasat arasındaki
süre (Gün)
100 l suya
Bakır sülfat %25
Suda
% 2 lik Bordo
çözünen
Bulamacı
kristal
21
(2000g Göztaşı +
1000 g sönmemiş
kireç)
Bakır oksiklorür %
WP
400 g
21
37,5+ Maneb % 20
Fosetyl Al %80
WP/WG
400 g
14
Oxolinic acide % 20
WP
150 g (Armut
90
35
KÖK KANSERİ HASTALIĞI (Agrobacterium tumefaciens)
Hastalık Etmeni ve Yaşayışı:
Kök kanseri hastalığını oluşturan etmen bakteridir ve bir yara parazitidir.
Bitkiye köklerdeki yaralardan kolaylıkla girer ve ur (tümör) oluşturur. Bu
yaralar böcekler, nematodlar tarafından ya da don zararı, mekanik işlemler
sonucu açılmış olabilir. Bakteri toprakta uzun süre canlılığını sürdürebilir ve
bulaşık fidan ve toprakla yayılmaktadır.
Hastalık Belirtileri:
Hastalık etmeni meyve ağaçları ile bazı orman ve park ağaçlarının kök
boğazlarında ur oluşturur. Hastalık belirtilerinin esas görüldüğü yer ağaçların
kök boğazı olmasına karşın ender olarak kök ve ağacın toprak üstü bölümünde
de görülür. İnce ve derinde yeralan köklerde görülmez. Kök boğazında bulunan
parankima hücrelerinin aşırı çoğalmasıyla öncelikle küçük, krem rengi urlar
oluşur. Bu urların yüzeyi düzgün ve yumuşaktır. Urlar büyüdükçe dış yüzeyleri
kurur, esmerleşir ve pürüzlü bir görünüm alır. Hastalığa şiddetli yakalanan
fidanlar iyi gelişemezler. Genç ağaçlar kısa sürede kurur ve yaşlı ağaçlarda az
ve kalitesiz meyve verirler.
Kök boğazında ur
Mücadele Yöntemleri
Kültürel Önlemler:
Ağır ve nemli topraklara fidanlık veya meyve bahçesi kurulmamalıdır.
Fidanlık veya meyve bahçesi kurarken toprağın bu bakteriyle bulaşık olup
olmadığı kontrol edilmelidir. Toprak altı zararlılarıyla mücadele edilmelidir.
Bakteri yara yerlerinden bitkiye giriş yaptığından aşı kalem uyumuna dikkat
edilmeli ve aşı yerleri macunla kapatılmalıdır. Kanserli ağaçlar sökülerek yok
edilmeli ve çukur çevresine 40 cm. derinlik ve 20 cm. genişliğinde tecrit çukuru
açılmalı ve içi sönmemiş kireçle doldurulmalıdır.
36
Kimyasal Mücadele :
Meyve ağaçlarında kök kanserine karşı yazın birer hafta ile yapılacak olan iki
uygulamayla urların yayılması bir ölçüde engellenebilecektir. Bunun için urlar
bıçakla iyice temizlendikten sonra yara yerine % 5 oranında göztaşı eriyiği ve
kuruduktan sonra da nebati katranın fırça ile sürülmesi gerekmektedir. Bu
işlem tamamlandıktan sonra kök ve kök boğazı toprakla kapatılmalıdır.
Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları
Etkili madde adı ve
oranı
Formülasyonu
Bakır sülfat % 25
Doz
100 l suya
Suda çözünen
kristal
Son ilaçlama ile
hasat arasındaki
süre (Gün)
5 kg
ELMA MOZAİK VİRUS HASTALIĞI (apple mosaıc ılarvırus)
Etmen Elma mozaik virüsü dür. Etmen mekanik olarak ve aşı ile taşınır, polen
ve tohum ile taşınmaz. Hastalıkta yapraklarda açık sarı kenarları belirgin
lekeler ve mozaikleşme görülür. Yaprak damarlarında renk açılması görülür. Bu
lekeler hassas çeşitlerde bütün yapraklarda, tolerant çeşitlerde ise birkaç yaprakta görülür. İlerleyen zamanlarda bu lekeler kahverengine döner. Hassas
çeşitlerde olgun yapraklar dökülür.
Virusun yapraktaki belirtileri
Mücadelesi:
Kültürel Önlemler:
Yeni kurulacak bahçeler sağlıklı üretim materyalleri ile kurulmalıdır. Fidanlıklar
ve bahçe her yıl kontrol edilmelidir. Hastalıklı ağaçlardan üretim materyali
alınmamalıdır.
37
ELMADA ALTERNARYA MEYVE ÇÜRÜKLÜĞÜ (Alternaria alternata )
Hastalık Belirtisi
Hasat öncesi ve sonrası meyve çürümelerine neden olurlar. Elmanın çiçek
çukuru etrafında veya orta kısımlarında önceleri renk açılmasına neden olur.
Bu lezyonlar kuru olup, kahverenginden siyah renge dönüşür. Elmadaki belirtisi
meyve etinden çekirdek evine doğru (40–50 mm.) derinlemesine ilerleyen ve
kısmen de yüzeysel olarak çürüyen bölgeler, siyah veya kahverengimsi renkte,
yassı ve kenarları belirgin çökük lekeler şeklinde görülür. Meyvelerdeki
yumuşama, güneş ve soğuk zararları ile hasat öncesinde oluşan mekanik veya
diğer yaralanmaların dokuda oluşturacağı zayıflıklar, etmeninin giriş kapısını
oluşturmaktadır. Meyve sapında zayıflamaya da neden olmaktadır. Alternarya
meyve çürüklüğü hastalığı, elma kabuğundaki koyu renkli lekeler ile acı benek
hastalığına benzemektedir. Elma yapraklarında, önce açık, daha sonra
koyulaşan portakal renkte dairesel halka şeklinde yaprak lekelerine neden olur
Alternarya meyve çürüklüğünün
elma meyveleri ve yapraklardaki
belirtileri.
38
Bu etmen, hasattan önce veya sonra meyveyi enfekte edebilir. Meyvelerin
olgunlaşma döneminde hastalığa karşı hassasiyeti artmakta, olgunlaşma
başlangıcında fungus meyveyi enfekte edebilir. Hasada yakın ileri derecedeki
çürüklüklerde meyve eti siyaha dönüşür ve süngerimsi bir yapı alır.
Mücadelesi:
Kültürel Önlemler
Meyvelerin elle toplanmasında dikkatli olunmalı, toplama ve paketleme
esnasında ezilmemelidir. Hasattan sonra bekletilmeden bir an önce depoya
alınmalıdır. Hasat esnasında gerekli titizliğin gösterilmesi depolama ömrünü de
uzatacaktır. Depolama atmosferi ve sıcaklığı uygun olmalı, meyvenin
muhafazası optimum şartlarda olmalıdır. Toplama yapılacak olan kasa veya
sepetin yüzeyi klorin’le dezenfekte edilmeli veya meyve kasalara konmadan
önce buhardan geçirilmelidir.
Kimyasal Mücadele
1. İlaçlama: Meyve tatlanma başlangıcında (yaklaşık ¾ meyve büyüklüğü)
2. İlaçlama: Kullanılan ilacın etki süresi bitiminde, ikinci ilaçlama yapılmalıdır.
MEYVE MONİLYASI (MUMYA) (Monilinia fructigena)
Hastalık Belirtisi
Özellikle meyve zarar yapmakta, ancak çiçek ve yaprak zarara neden
olabilmektedir. Meyvedeki zararı genellikle meyvenin olgunlaşmasına yakın
dönemde meydana gelir. İlk belirtiler, meyve kabuğunda oluşan kahverengi bir
veya birkaç lekedir. Lekelerin etrafında açık kahverenginde bir halka bulunur.
Çürüme 1-2 gün içinde genişleyerek meyve yüzeyinin yarıdan fazlasını kaplar.
Olgun meyvelerde çürüme daha hızlı olur. Meyvenin çürüyen bu kısmında 1-3
gün sonra sarı-devetüyü renkli konsantrik püstüller meydana gelir . Hastalıklı
meyve dokusu hızla su kaybederek buruşur ve mumyalaşarak dalda asılı kalır.
Mücadele Yöntemleri
Kültürel Önlemler
Mumyalaşarak
ağaç
üzerinde
kalmış meyve ve çiçekler ile yere
dökülmüş meyveler toplanarak
imha edilmelidir.
39
MEYVE AĞAÇLARINDA ARMİLLARİA KÖK ÇÜRÜKLÜĞÜ HASTALIĞI (Armillaria
mellea)
Hastalık Belirtisi
Hastalık etmeni şapkalı mantardır. Meyve ağaçlarının köklerinde çürüklük
yaparak ağaçların ölümüne neden olur. Hastalığa yakalanan ağaçlarda sürgün
oluşumu azalır, yapraklar sararır ve dökülür. Sürgün ve dallar kurumaya ve
ölmeye başlar, sonunda ağaçlar tamamen kurur. Bu belirtilerin oluşumu ve
ağaçların ölümü 4 yıllık süreyi gerektirir ancak şiddetli hastalıklarda bu süre 1–
2 yıldır. Hastalığa yakalanmış ağaçların kökleri incelendiğinde ikinci köklerden
başlayarak kök boğazına kadar kabuk dokusu ile odun dokusu arasında beyaz
bir tabakanın oluştuğu görülür. Hastalığın başlangıcında odun dokusu açık
kahverengidir, daha sonra sarımtırak veya beyaz süngerimsi dokuya dönüşür.
Mücadele Yöntemleri
Kültürel Önlemler
Kuruyan ağaçlar bahçeden sökülerek
imha edilmeli ve yerlerinde kireç
söndürülmelidir. Hastalık bahçenin
belli kesimlerinde ise hastalığın
sağlam ağaçlara bulaşmaması için
hasta olan ağaçların etrafına 60 cm derinlik ve 30 cm genişlikte hendekler
açılmalıdır. Çevre bahçelerde hastalığın bulunduğu durumlarda sel sularının
getireceği hastalıklı parçaların girişini önlemek için bahçenin çevresine 60–70
cm derinlikte hendekler açılmalıdır. Ağaçlar sağlam ve sağlıklı yetiştirilmeli,
bunun için tekniğin gerektirdiği önlemler alınmalıdır. Orman alanlarının
kesimiyle elde edilen boş araziye hemen meyve bahçesi kurulmamalı, toprak
2–3 yıl boş bırakılmalıdır. Sonbaharın ilk yağmurlarından sonra oluşan etmenin
şapkaları ve oluştukları yerdeki kök parçaları imha edilmelidir. Ağaçlar derin
dikilmemeli, aşırı sulanmamalı ve köklerin yaralanmamasına dikkat edilmelidir.
Kimyasal Mücadele
İlaçlama Zamanı ve İlaçlama Tekniği
İlaçlamalara hastalık görüldüğünde başlanır. Hastalık yeni başlamış ise,hasta
kökleri kesilip hasta kısımlar kazındıktan sonra bu yerlere %5’lik Bordo
bulamacı veya %2’lik Göztaşı ilaçlarından biri fırça ile sürülür, ilaç kuruduktan
sonra üzeri aşı macunu veya 750 gram Ardıç katranı+250 gram Göztaşı karışımı
ile kapatılmalıdır. Kökler tamamen hasta ise, ince köklere kadar sökülerek
kendi çukurunda yakılır, yerine sönmemiş kireç dökülerek kapatılır. Hasta
bahçedeki sağlamları korumak için sonbaharda veya ilkbahara girerken
40
ağaçların taç izdüşümleri%5’lik Karaboya,%2’likGöztaşı m2’ye 10 litre ilaçlı su
ile ilaçlanmalıdır.
Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları
Etkili Madde
Adı ve Oranı
Formülasyonu
Bakır Sülfat
%25’lik
Suda Çözünen
Kristal
Doz
m2’ye 10 l ilaçlı su %2 lik bordo
bulamacı
Bordo bulamacı(2000 g göztaşı+1000
g sönmemiş kireç)
ELMA KARA LEKE HASTALIĞI (Venturia inaequalis)
Hastalık Belirtisi
Hastalığın belirtileri yaprak, meyve ve sürgünlerde görülür. Yaprağın alt ve üst
yüzünde oluşan lekeler başlangıçta yağımsı görünüştedir. Lekeler giderek
zeytin rengini alır sonra da kahverengileşir. Kadifemsi yapıdadır ve zamanla
lekeli kısımdaki doku ölür, üzerinde çatlaklar ve delikler oluşur. Ağır hastalıklı
yapraklar sararır ve erkenden dökülürler. Meyvedeki lekeler yeşilimtırak olup
zamanla kahverengine dönüşür. Küçük lekeler zamanla birleşerek bu kısımda
meyvenin gelişmesini durdurur ve şekli bozuk meyveler oluşur. Sürgünde
lekeler oval veya yuvarlak kabarcıklar şeklindedir. Püstül denilen bu kabarcıklar
ilkbaharda çatlar. Püstüller zamanla birleşerek “uyuz” veya “sıraca” denilen
yaraları oluşturur.
Elma yaprak ve meyvelerinde karar leke
41
Mücadele Yöntemleri
Kültürel Önlemler
Yere dökülen yapraklar sonbaharda toplanıp yakılmalı veya derince
gömülmelidir. Sıracalı dallar budanarak bahçeden uzaklaştırılmalıdır. Ağaçlar
yapraklardaki zemin daha hızlı kuruyabilmesi için hava akımına izin verecek
şekilde taçlanmalı ve uygun aralıklarla dikilmelidir.
Kimyasal Mücadele:
İlaçlama Zamanları:
1. İlaçlama: Çiçek gözleri kabardığında (dal sıracası bulunan yerlerde 3–5 gün
önce)
2. İlaçlama: Pembe rozet tomurcuğu döneminde (çiçekler ayrı ayrı
görüldüğünde)
3. İlaçlama: Çiçektaç yaprakları %70–80 dökülünce
4. ve diğer ilaçlamalar ise iklim koşullarının hastalığın ilerlemesi için uygun
olduğu durumlarda kullanılan ilaçların etki süreleri dikkate alınarak
uygulanmalıdır. Bu konuda tahmin ve Erken Uyarı Programı mevcut olup,
kimyasal mücadele yapılmadan önce uyarı sisteminin bulunduğu İl ve İlçe
Müdürlüklerinin uyarıları dikkate alınmalıdır.
İlaçlamalarda;
a) Dal sıracası bulunan yerlerde:
1. İlaçlamada, %2’lik Bordo Bulamacı veya hazır bakırlı preparatlardan birisi
%0,8 dozunda
2. İlaçlamada hazır bakırlı preparatlardan birisi %0,4 dozunda veya diğer
ilaçlardan birisi önerilen dozlarda kullanılmalıdır.
3. ve diğer ilaçlamalarda bakırlı ilaçlar dışındaki ilaçlardan birisi önerilen dozda
kullanılmalıdır.
b) Dal sıracası bulunmayan yerlerde:
1. İlaçlama %1’lik Bordo Bulamacı veya hazır bakırlı preparatlardan birisi %0,4
dozunda kullanılmalıdır. Diğer ilaçlamalar dal sıracası bulunan yerlerde olduğu
gibidir.
42
Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları
Etkili madde adı ve oranı
Formülasyonu
Doz
Son ilaçlama
ile hasat
arasındaki
süre (Gün)
100 l suya
Bakır kalsiyum oksiklorid
WP
3000 g
14
%16
Bakır kalsiyum sülfat %20
WP
1500 g
14
Bakır oksiklorid %50
WP
Dal sıracası varsa 800g
21
Dal sıracası yoksa 400
g
Bakır oksiklorid 357.5 g/l
SC
400 ml
14
Metalik bakıra eşdeğer
SC
125 ml
-
Bakırsülfat penta hidrat
65,82g/l
%30 metalik bakıra
DF
175 g
-
eşdeğer Bakır hidroksit
361,1g/l Metalik bakıra
SC
250 ml
14
SC
500 ml
21
Bakır kalsiyum sülfat % 10
SC
1000 ml
14
Bitertanol %25
WP
50 g
14
Bakır sülfat%25
Suda
%2’lik Bordo Bulamacı
21
çözünen
1.İlaçlama
kristal
(2000 g. Göztaşı +1000
eşdeğer Bakırhidroksit
193 g/l Metalik bakıra
eşdeğer Bakırsülfat
g. Sönmemiş kireç)
%1’lik Bordo Bulamacı
2.İlaçlama
(1000 g.Göztaşı+500 g
.Sönmemiş kireç)
Bromuconazole 100 g/l
SC
30 ml
14
Captan %50
WP
150 g
3
Captan 500 g/l
SC
150 ml
3
Carbendazim %50
WP
30 g
14
Chlorothalonil %75
WP
150 g
3
Chlorothalonil 500 g/l
SC
200 ml
3
Chlorothalonil+Carbendazi
EC
240 ml
14
m 450+100 g/l
43
Cyprodinil %50
WG
40 g
28
Difenoconazole 250 g/l
EC
10 ml
14
Dithianon 740 g/l
SC
50 ml
14
Dithianon %70
WG
40 g
14
Dodine %65
WP
100 g
21
Dodine 500 g/l
FW
80 g
14
Fenbuconazole 50 g/l
EC
40 ml
14
Flusilazol 400 g/l
EC
5 ml
28
Folpet %50
WP
300 g
7
Iminoctadine trialbesilate
WP
75 g
14
%40
Kresoxim-Methyl %50
WG
15 g
35
Mancozeb %72
WP
250 g
21
Mancozeb %75
WG
200 g
21
Mancozeb %80
WP
250 g
21
Maneb %80
WP
300 g
21
Metiram %80
WG
150-200 g
21
Myclobutanil 125 g/l
EC
40 ml
14
Myclobutanil 245 g/l
EC
15 ml
14
Myclobutanil+Mancozeb
WP
200 g
28
Propineb %70
WP
250 g.
7
Pyrimethanil 300 g/l
SC
50 ml
14
%1.7+%60
Tebuconazole %25
WP
25 g
14
WP/WG
150 g
14
Thiophanate Methyl 70 %
WP
60 g
14
Tolyfluanid %50
WG
200 g
14
Pyraclostrobin%12.8 +
WG
30g
3
Captan %80
WG
100g
7
Trifloxystrobin %50
WG
15
14
%1.34Basillus subtilisQST
SC
1500 ml
0
Thiram %80
Boscalid%25.2
713 ırkı
Triadimenol +Folpet
WP
200 g
-
%1.5+%70
44
ELMA KÜLLEMESİ HASTALIĞI (Podosphaera leucotricha)
Hastalık Belirtisi
Hastalık, elma ağaçlarının yaprak, çiçek, sürgün ve meyvelerinde belirti
oluşturmaktadır. Sürgünler üzerinde beyaz unsu görünüşte bir tabaka oluşur.
Bu beyaz renkteki kitle koklandığında balık kokusu alınır. Hastalıklı sürgünlerin
boyları daha kısa ve cılızdır. Hastalıklı sürgünler üzerinde oluşan tomurcukların
bir kısmı hastalık nedeniyle ölürler, ölmeyenler ise üzerinde taşıdığı hastalığı
gelecek yıla taşırlar. Hasta tomurcuklar daha gevşek ve yassıdır, dıştaki
tomurcuk pulları geriye doğru açılır. Şiddetli hastalıklarda sürgünler kurur.
Külleme hastalığı, yaprakların genelde alt yüzünde bazen de üst yüzünde
küçük, zamanla gelişen unsu görünüşte, beyaz yüzeysel lekeler yapar.
Hastalığa daha çok genç yapraklar yakalanır, hasta yapraklar normal gelişemez,
dar ve mızrak gibi uzun ve içe doğru hafifçe kıvrılırlar. Renkleri zamanla
kahverengine döner ve erkenden dökülürler. Hastalıklı çiçekler normal
gelişemezler, taç yaprakları daha kalındır. Yapraklar ve sapları unlu örtü ile
kaplanır. Hastalıklı çiçeklerden nadiren meyve oluşur, çoğu zaman kurur ve
dökülürler. Meyvelerin hastalığa yakalanması çok rastlanan bir durum değildir.
Hastalıklı meyvelerin üzerinde de yine beyaz unlu tabaka vardır. Meyveler
küçük ve şekilsiz oluşur. Külleme hastalığı sürgünlerin zayıf oluşumuna ve
kurumasına, yaprakların erken dökülmesine, meyve oluşumunun
engellenmesine ve oluşan meyvelerin ise küçük, şekilsiz ve lekeli olmasına,
odun ve meyve gözlerinin hastalanmasına neden olmaktadır.
Elmada meyvede ve yaprakta külleme hastalığı
Mücadele Yöntemleri
Kültürel Önlemler
Hastalıktan zarar görmüş sürgünler kış budamasıyla hastalıklı kısmın 15 cm
altından kesilip bahçeden uzaklaştırılmalıdır. Bu sürgünler gümüşi beyaz renkte
45
olmaları nedeniyle kolaylıkla belirlenirler. Kış budaması sırasında gözden kaçan
ve ilkbaharda tepe tomurcukları hastalıklı olarak gelişen sürgünler ile yaprak ve
çiçek demetleri toplanmalı ve bahçeden uzaklaştırılmalıdır.
Kimyasal Mücadele
İlaçlama Zamanları
1. İlaçlama: Pembe çiçek tomurcuğu döneminde
2. İlaçlama: Çiçek taç yapraklarının %60-70’i döküldüğü dönemde
3. ve diğer ilaçlamalar ise Mayıs ayı sonuna kadar birer hafta, Haziran ayının
üçüncü haftası sonuna kadar 10’ar gün ara ile yapılmalıdır.
Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları
Etkili madde adı
Formülasyonu
Doz
Son ilaçlama ile
ve oranı
hasat arasındaki
süre (gün)
100 l suya
Bromuconazole
SC
30 ml
14
Dinocap 475 g/l
EC
60 ml
21
Flusilazol 400 g/l
EC
6 ml
28
Kükürt %73
WP
500 g
7
Kükürt %80
WP
400 g
7
Tebuconazole
WP
25 g
14
WP
60 g
14
WP
200 gr
7
100 g/l
%25
Thiophanate
Methyl %70
Triadimenol %70+
Folpet +%1,5
ELMALARDA MEMELİ PAS HASTALIĞI (Gymnosporangium spp.)
Hastalık Belirtisi
Hastalık, elma
oluşturmaktadır.
ağacının
yaprak,
sürgün
ve
meyvelerinde
belirti
Yaprak ve meyvelerdeki lekeler portakal kırmızı renginde, yuvarlak veya
uzuncadır. Bu lekeler üzerinde siyah noktacıklar bulunur. Yaprağın alt
yüzeyinde ise meme şeklinde çıkıntılar görülür. Bazen yaprakların yarısından
çoğu dökülür. Hastalıklı meyveler ise küçük ve şekilsiz olur.
46
Daldaki belirtisi Yapraktaki görüntüsü
Mücadele Yöntemleri
Kültürel Önlemler
Elma bahçeleri ardıç ağaçlarına yakın yerlere kurulmamalı, bahçe içinde ardıç
ağaçları varsa kesilerek imha edilmelidir.
Kimyasal Mücadele:
İlaçlama Zamanları
1. İlaçlama: Çiçek tomurcukları patladıktan sonra (kırmızı rozet dönemi
başlangıcında),
2. İlaçlama: Çiçek taç yaprakları tamamen dökülünce,
3. İlaçlama: 2. ilaçlamadan 15 gün sonra yapılmalıdır.
Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları
Etkili madde
adı ve oranı
Mancozeb % 80
Formülasyonu
Doz
WP
100 l suya
250 g
Son ilaçlama ile
hasat arasındaki
süre (gün)
21
ELMA AĞKURDU (Yponomeuta malinellus)
Tanımı ve Yaşayışı:
Erginlerin ön kanatları beyaz zemin üzerine siyah noktalıdır. Yumurta paketi
balık pulu şeklinde dizilmiş ve kestane rengindedir. Kışı larva döneminde,
yumurta paketi altında geçirir. Larvalar Mart sonu Nisan başında çıkarlar. Yeni
çıkan larvalar, yaprağın iki epidermisi arasına girer ve burada toplu olarak
beslenir. Daha sonra yaprakları ağları ile birbirine sararak, içinde toplu halde
damarları hariç yaprağın diğer kısımlarını yerler.
47
Zarar Şekli:
Ağaçların yapraklarını yemek suretiyle zarar yaparlar. Ayrıca çiçek tomurcukları
ve meyvelerde de zarar yapabilirler. Bazen ağaçları daha yaz başlarında
tamamen yapraksız, çıplak bırakırlar. Elma ağaçları mayıs sonlarına doğru kızıl
kahverengi bir renk alır. Ağaçların o yıl normal ürün verememesine neden
oldukları gibi gelecek yılın meyve gözlerinin oluşmasına da engel olurlar.
Mücadele Yöntemleri
Mekanik mücadele
Zamanında ve usulüne uygun budamanın yapılması ve budama artıklarının
bahçeden uzaklaştırılması ile larvaların önemli bir kısmı yok edilmiş olur.
İlkbaharda toplu halde beslenen larvalar toplanıp bahçeden uzak bir yere
götürülür ve parazitoit çıkışı için uygun kafeslere konulur. Bu şekilde
parazitoidlere çıkış şansı verilir.
Biyolojik Mücadele: Zararlının mücadelesinde biyopreparatlarÖrneğin B.
Thuringiensis) başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.
Kimyasal Mücadele:
İlkbaharda yapraklarda larvaların ilk zararlarının görülmesinden son larva
dönemine kadar ilaçlı mücadele yapılabilir. Larvalara karşı ilaçlamaların
çiçeklerin açılmasından önce veya çiçek taç yapraklarının %70-80’inin
dökülmesinden sonra yapılması tavsiye edilir. Bahçeyi temsil edecek 100
yaprak buketinde, epidermis içine girmiş veya ağ örmüş 4 larva kümesi varsa
ilaçlama yapılır.
Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları
48
Etkili madde adı
ve oranı
Formülasyonu
Doz
Son ilaçlama ile
hasat arasındaki
süre (gün)
Alphacypermet
hrin 100 g/l
Deltamethrin 25
g/l
Diflubenzuron
480 g/l
Lamda
Cyhalothrin 50
g/l
Malathion % 25
Malathion 190
g/l-650 g/l
Omethoate 565
g/l
Phosmet 50 %
EC
100 l suya
15 ml
14
EC
5 ml
3
SC
20 ml
14
EC
10 ml
3
WP
EC
400 g
500-200 ml
7
7
SL
100 ml
21
WP
60 g
14
YAPRAK GALERİGÜVELERİ Elma yaprak oval galerigüvesi (Phyllonorycter
gerasimowi) Elma yaprak galerigüvesi (Stigmella malella)
Tanımı ve Yaşayışı
Erginlerin uzunluğu 2-5 mm arasında değişen, ön kanatları her türde değişik
desenli, arka kanatları dar ve uzun, bol saçaklı küçük kelebeklerdir. Kanat
açıklıkları 6–9 mm arasında değişir. İlkbaharda çıkan dişi kelebekler
yumurtalarını yaprakların alt yüzüne bırakır. Galeri güvelerinin döl sayısı 2-5
arasında değişir.
Zarar Şekli
Yaprak galerigüvelerinin larvaları yaprağın iki epidermisi arasında parankima
dokusunu yemek suretiyle zararlı olurlar. Galeri şekilleri her tür için değişik
olup tür ayırımına olanak sağlar. Her bir tür yaprakta farklı zararlar
yapmaktadır. Bu türler özellikle fidanlarda ve genç meyve ağaçlarının
yapraklarında galeri açarlar. Yapraklar zamanından önce dökülür, meyve
verimi azalır ve kalitesi düşer.
49
Mücadele Yöntemleri
Kültürel Önlemler:
Yaprak galeri güveleri, kışı ağaç
altlarında
dökülmüş
yapraklar
arasında, toprakta, ağaç kabukları
altında geçirdiklerinden, bahçelerdeki
kurumuş yaprakların toplanarak yok
edilmesi, toprağın sürülmesi, kuru
ağaç kabuklarının soyulması zararlı
popülasyonunun düşmesini sağlar.
Kimyasal Mücadele
Meyve bahçesi ve fidanlıklarda; kontrollerde her ağaçtan 20 adet olmak üzere
en az 5 ağaçtan, belirlenen yerlerden yaprak alınıp canlı larva sayılmalıdır.
Nisan ayı ortalarından itibaren ilk çıkan yapraklar kontrol edilir. Yaprak başına
ortalama 4 veya daha fazla zararlı canlı larva düşüyorsa ve parazitlenme çok
düşük ise nisan-mayıs ortaları arasında 1. ilaçlama yapılır. Daha sonra
Temmuz-Ağustos ayları ortalarında ve Eylül başlarından itibaren yapılan
sayımlarda bulunan larva sayısına göre 2. ve 3. ilaçlamalar yapılır. Meyveli
ağaçlarda elma iç kurduna karşı özellikle bu zararlıları da kontrol eden ilaçlar
kullanıldığında bir ilaçlama yeterlidir. Darbe yöntemine göre, 100 darbede 10–
12 ergin yakalandığı takdirde ilaçlama yapılmalıdır
Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları
Etkili madde adı ve
oranı
Formülasyon
u
Doz
Son ilaçlama ile hasat
arasındaki süre (gün)
Alphacypermethrin
100 g/l
Deltamethrin 25 g/l
Diflubenzuron 480 g/l
Lamda Cyhalothrin 50
g/l
Malathion % 25
Malathion 190 g/l650 g/l
Omethoate 565 g/l
Phosmet 50 %
EC
100 l suya
15 ml
14
EC
SC
EC
5 ml
20 ml
10 ml
3
14
3
WP
EC
400 g
500-200 ml
7
7
SL
WP
100 ml
60 g
21
14
50
YAPRAKBÜKENLER Elma yaprakbükeni (Archips rosanus)
Tanımı ve Yaşayışı
Yaprakbüken ergininin kanat açıklığı 18– 22 mm olup, rengi açık zeytin ile
kahverengi arasında değişmektedir. Yumurtalar önce cam veya su yeşili renkte
olup daha sonra ağaç kabuğu rengini alır ve paket halinde bırakılır. Bir pakette
ortalama 60 adet yumurta bulunur. Larvanın vücudu sarı-yeşil,koyu yeşil
renkte başı ise kahverengi siyah renklidir. Larvalara dokunulduğu zaman
salgıladıkları iplikçik ile aşağı doğru sarkarlar.
Zarar Şekli
Yumurtadan çıkan larvalar yeni sürgünlerin ucunu, gözleri ve çiçeklerin erkek
ve dişi organlarını yiyerek zarar yaparlar. Yaprakları ipeksi ağlarla birbirine
bağlayıp buket haline getirirler ve tek yaprağı orta damar boyunca puro gibi
sararlar.
Yaprakbüken zararı
Mücadele Yöntemleri
Mekanik Mücadele
Erken ilkbahar, sonbahar ve kış aylarında, gövde ve kalın dallardaki yumurta
paketleri ezilerek yok edilmeli, parazitlenmiş (siyah) yumurtaların
ezilmemesine dikkat edilmelidir.
51
Biyoteknik Mücadele
Ağaç başına 5-6 adet yumurta paketi bulunan bahçelerde kelebek çıkışından 1
hafta sonra her ağaca 1 adet besi tuzağı asılarak kitlesel tuzaklama
yapılmalıdır.
Kimyasal Mücadele:
Ağaç başına ortalama 5 adetten fazla yumurta paketi bulunan ve erken
ilkbaharda çiçek ve yaprak buketlerinin %5’den fazlası larva ile bulaşıksa
kimyasal mücadele yapılır. İlaçlama elmada pembe tomurcuk yapılır.
Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları
Etkili madde adı
ve oranı
Formülasyonu
Doz
Son ilaçlama ile
hasat
arasındaki
süre (gün)
Cypermethrin
200 g/l
Chloropyrifosethyl 480 g/l
Malathion % 25
Malathion 650
g/l
EC
100 l suya
25 ml
7
EC
100 ml
14
WP
EC
250 g
100 ml
7
7
YAPRAKBİTLERİ Elma yeşil yaprakbiti (Aphis pomi), Elma gri yaprakbiti
(Dysaphis plantaginea), Kırmızı gal yaprak bitleri (Dysaphis spp.)
Tanımı ve Yaşayışı:
Yaprakbitleri genel olarak 1,5–3 mm boyunda, armut biçiminde küçük
böceklerdir. Yumurtaları parlak siyah renkte, uzunca oval biçimde 0,5 mm
uzunluğundadır. Yaprakbitleri gruplar (koloni) halinde yaşarlar. Kışı meyve
ağaçlarının dal ve sürgünleri üzerine bırakmış oldukları yumurta döneminde
geçirirler.
Zarar Şekli:
Yaprakbitlerinin meyve ağaçlarının taze sürgünlerinde, genç yapraklar ve
yaprak sapları üzerinde gruplar halinde beslenmeleri sonucunda, sürgünlerde
kısalma ve yapraklarda kıvrılma görülür. Yoğunluğunun yüksek olması halinde,
meyvelerin küçük kalmasına ve şeklinin bozulmasına neden olmaktadır. Bazı
52
türler beslendikleri yaprakların kuvvetlice kıvrılmasına, kırmızı lekelerin
oluşmasına, meyvelerin şeklinin bozulmasına ve küçük kalmasına neden
olurlar.
Yaprak biti zararları
Mücadele Yöntemleri
Kültürel Önlemler:
Kış ve erken ilkbaharda ağaçlar kontrol edilmeli, yumurta görüldüğü taktirde
yapılacak budama ile popülasyon düşürülmelidir.
Kimyasal Mücadele :
Elma yeşil yaprakbitine karşı en uygun ilaçlama zamanı, ağaçların yapraklı
olduğu devrede, 100 sürgünde 15 bulaşık sürgün görüldüğü zamandır. Elma gri
yaprakbiti ve Elma kırmızı gal yaprakbitine karşı en uygun ilaçlama zamanı,
pembe tomurcuk veya çiçek taç yapraklarının döküldüğü dönemde; Elma gri
53
yaprakbiti için 100 sürgünde 1 koloni, Elma kırmızı gal yaprakbiti için 100
sürgünde 5 koloni görüldüğü zamandır.
Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları
Etkili madde adı
ve oranı
Formülasyonu
Doz
Azadirachtin 10
g/l
Acetamiprid % 20
Beta cyfluthrin,
25g/l
Chlorpyrifosethyl 480g/l
Dimethoate 400
g/l
Imidacloprid, 350
g/l
Malathion, 190
g/l
Malathion 650 g/l
Malathion % 25
Omethoate 565
g/l
Pirimicarb 50%
EC
100 l suya
300 ml
3
SP
EC
20 g
30 ml (A.pomi)
14
14
EC
150 ml
14
EC
100 ml
7
SC
20 ml
14
EC
400 ml
7
EC
WP
SL
125 ml
300 g
125 ml
7
7
21
WG
21
SC
50 g- 30 g
(A.pomi için
50 ml
SC
10 ml
14
SC
15 ml
14
OD
40 ml
14
Spirotetramat
100 g/l
Tau-fluvalinate
240 g/l
Thıamethoxam
240 g/l
Thiacloprid 240
g/l
Son ilaçlama ile
hasat arasındaki
süre(gün)
21
SAN JOSE KABUKLUBİTİ (Quadraspidiotus perniciosus)
54
Tanımı ve Yaşayışı:
San Jose kabuklu bitinin dişileri, kanatsız olup, oval yapılı ve limon sarısı
renktedir. Üzeri esmer bir kabukla örtülüdür. Ergin erkek kanatlıdır. Dişilerin
kabuğu yuvarlak, ergin öncesi dönemdeki erkeklerin kabukları ise uzunca oval
ve siyah gri renktedir.
Zarar Şekli:
San Jose kabuklu biti, ağaçların gövde, dal, dalcık, sürgün, meyve, yaprak ve
tomurcuklarında özsuyu emmek suretiyle zarar yapar. Emgi sırasında bitkiye
toksik maddeler salgılar. Yaşlı ağaçlarda önce yaprakların dökülmesine neden
olur. Daha sonra dalcık ve dallar kurumaya başlar. Zararlının bulunduğu dalın
kabuğundan, boylamasına bir kesit alındığında kan kırmızısı renginde emgi
lekeleri görülür. Bu zarar şekli, San Jose kabuklu bitinin tanınması için önemli
bir özelliktir. Meyvelerde, zararlının beslendiği yerlerde, kırmızı lekeler oluşur.
Bu lekeler, meyvelerin pazar değerini düşürür.
San Jose kabuklubiti zararı
Mücadele Yöntemleri
Kültürel Önlemler:
San Jose kabuklu biti ile bulaşık olan bahçelerde toprak işlemesi, sulama,
gübreleme, budama ve diğer kültürel tedbirler zamanında ve uygun olarak
yapılmalıdır. Kış ilaçlamasından önce budama yapılmalı, budama artıkları
bahçeden uzak ve çıkan larvaların ağaçlara ulaşamayacağı bir yere imha
edilmeden bırakılmalıdır. Böylece zararlının içinde veya kabuğu altında kışı
geçiren parazitoitler korunmuş olur. Bahçe tesis edilirken, temiz fidan
kullanılmalıdır. Bulaşık ağaçlardan alınan destek sırıkları, temiz ağaçlara
55
kullanılmamalıdır. Bahçe kenarında, zararlının konukçusu olan bitkiler varsa,
onlar da ilaçlanmalıdır.
Kimyasal Mücadele
Kış mücadelesi
San Jose kabuklu bitinin çok yoğun(sıvama) olduğu bahçelerde, kışlık yağlar
kullanılarak yapılmalıdır. İlaçlama, ağaçların kış uykusunda olduğu dönemde ve
en geç gözler uyanmadan iki hafta öncesine kadar yapılmalıdır. İlaçlama
sırasında, hava sıcaklığı 5ºC’in üzerinde olmalı ve yağış olmamalıdır.
Erken İlkbahar mücadelesi
Ağaçlarda gözler uyandıktan sonra, pembe tomurcuk dönemine kadar
zararlının Larva döneminde uygulanır.
Yaz mücadelesi
Ağaçların çiçeklenme döneminden sonra kontroller yapılarak, San Jose kabuklu
bitinin hareketli larvalarının çıkışı izlenir. Hareketli larvalar çıkmaya
başladığında birinci, ilacın etki süresi dikkate alınarak ikinci ilaçlama
yapılmalıdır. Yoğunluğun bulunduğu bahçelerde gerekiyorsa üçüncü döllere
karşı da ilaçlama yapılmalıdır. Bu zararlıya karşı, ağustos ayından itibaren
ilaçlama yapılmamalıdır.
Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları
Etkili madde adı
ve oranı
Chlorpyrifos
Ethyl 480 g/l
Omethoate 565
g/l
Petrol yağı 650
g/ l+DNOC15 g/l
Phosmet 50 %
İmidacloprıd
4g/l+mineral
yağ 704g/l
Formü
lasyonu
EC
EC
Sıvı
WP
SC
Doz
100 l suya/
preparat
150 ml (yaz
mücadelesi)
150 ml (yaz
mücadelesi)
5 lt (95 lt suya)
(kış mücadelesi)
200 g (yaz
mücadelesi)
2500 ml
Son ilaçlama ile
hasat arasındaki
süre(gün)
14
21
21
14
90
MEYVE TESTERELİ ARILARI (Hoplocampa spp.)
56
Tanımı ve Yaşayışı:
Genel olarak erginler 4–7 mm boyunda, kızıl kahverenkli ve siyah bacaklı
arıcıklar olup ön kanadın üst ortasında siyah bir lekeye sahiptir. Larvaları krem
renginde, geliştiklerinde boyları 10–15 mm. dir. Larvanın meyveden ayrıldığı
delik üzerinde ve meyve içindeki siyahımsı renkli artıkları, tahtakurusu
kokusundadır. Dişiler yumurtalarını henüz açılmamış ya da yarı açılmış
çiçeklerin dip kısmına, yapraklarının dış yüzüne bırakır. Yumurta bırakılan yer,
yumurta açılmasıyla birlikte epidermisin kahverengileşmesiyle anlaşılır.
Zarar Şekli:
Larvaları ilk çıkışlarında, meyveler fındık büyüklüğünde iken meyve kabuğunda
yüzeysel galeriler açar. Daha sonra aynı ya da başka bir meyvenin çekirdek
evine girer. Bir larva birden çok meyveye saldırarak meyve dökülmelerine
neden olur. Elma testereliarısı % 100’e yakın meyve dökümüne yol açabilir.
Testereliarı ergini
Testereliarı larvası ve zararı
Mücadele Yöntemleri
Kültürel Önlemler:
Testereliarı zararı görülen bahçelerde kışın toprak işlemesi yapmak suretiyle
popülasyon azaltılabilir.
Kimyasal Mücadele:
En uygun ilaçlama zamanı, yumurtaların açılmaya başladığı zamandır. Bu,
birçok çeşitte tam çiçeklenme dönemine rastlar. Bununla birlikte, bu dönemde
faaliyette bulunan bal arılarının korunması yönünden ilaçlama çiçek taç
yaprakları dökülürken uygulanmalıdır. Bu zamanı tespit için, bahçede erken
çiçek açan çeşitler üzerinde çiçek taç yaprakları dökülmeye başladığında bir
sayım yapılır. Sayımda en az 5 ağaçtan rasgele 20’şer bukette sağlam ve zarar
57
görmüş çiçekler sayılmalı; bulaşma oranı % 10’un üzerinde ise ilaçlama
yapılmalıdır.
Kimyasal mücadelede kullanılacak ilaçlar ve dozları
Etkili madde adı
ve oranı
Formülasyonu
Doz
Son ilaçlama ile
hasat arasındaki
süre (gün)
Deltamethrin,
25 g/l
Malathion, 190
g/l
Malathion, 650
g/l
Beyaz
renkli
tangle trap
EC
100 l suya
30 ml
3
EC
400 ml
7
EC
125 ml
7
Tuzak
-
-
ELMA PAMUKLUBİTİ (Eriosoma lanigerum)
Tanımı ve Yaşayışı:
Zararlı üzerinde bulunan beyaz pamuklar
(vax), kendi salgıları olup, onları koruyan bir
çeşit maskedir. Vücut uzunluğu 2–2,5 mm.dir.
Kanatlı formlarda vücudun genel rengi açık
kahverengidir. Zararlı kışı ağaçların kabukları
arasında, kök boğazı ve kalın köklerde tam
olgunlaşmış dişi ya da çeşitli larva dönemlerinde
geçirir. Bitkinin özsuyunu emerek beslenirler.
Beslenirken bitkiye naklettikleri toksik maddeler
birçok urların meydana gelmesine, ağaçlarda
şekil bozukluklarına, verimin düşmesine ve
zayıflamaya neden olurlar.
Mücadele Yöntemleri
58
Kültürel Önlemler
Bu zararlıya karşı dayanıklı elma çeşitleri yetiştirmek gerekir. Örneğin Transparente, Blance, Starking gibi çeşitler zararlıya karşı hassas olduğu halde, Golden
Delicious, Jonathan, Amasya ve özellikle Amasya misketi gibi çeşitler daha
dayanıklıdır. Bahçede budama, toprak işleme gibi bakım işlemleri yapılırken
ağaçların yaralanmamasına özen gösterilmelidir. Oluşan yaralara ardıç katranı
sürülmelidir.
Kimyasal Mücadele:
• Elma pamuklu bitinin bulunduğu alanlarda etkin bir parazitlenme yoksa
ilaçlama yapılmalıdır. Mayıs ayından itibaren yapılan kontrollerle Elma
pamuklu biti kolonileri oluşunca ve bu koloniler %10 oranında sürgünde
saptanınca ilaçlama yapılır. Yeni bulaşmalar olduğu takdirde 15 gün sonra
ilaçlama tekrar edilir.
Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları
Etkili madde
adı ve oranı
Dimethoate 400
g/l
Omethoate 565
g/l
Malathion,190
g/l
Malathion, 650
g/l
Formülasyonu
Doz
Son ilaçlama ile
hasat arasındaki
süre (gün)
EC
100 l suya
100 ml
7
EC
125 ml
21
EC
300 ml
7
EC
100 ml
7
ELMA İÇKURDU (Cydia pomonella)
Tanımı ve Yaşayışı:
Ergin gri renkli yaklaşık 10mm uzunluğunda, her iki kanat ucunda üçgen
şeklinde çikolata renginde leke bulunur. Yumurta 1–1,2 mm çapında oval
şekilde, başlangıçta süt beyazı renginde ve mumumsu görünümdedir. Yumurta
geliştikçe orta kısmında kırmızımsı bir halka görülür, açılmadan hemen önce
ise gelişmiş larva açıklıkla izlenebilir. Gelişimini tamamlayıp elmayı terk eden
olgun larva 15–20mm uzunluğunda beyazımsı pembe görünümündedir.
Erginin yumurta bırakması için akşam alacakaranlık sıcaklığının üst üste iki gün
15°C’nin üzerinde olması gerekmektedir. Doğrudan meyvede zarar yapan
59
larvalar, meyveleri delerek içlerinde galeriler açmakta, etli kısmını ve çekirdek
evini yiyerek pislikler bırakmaktadır.
Mücadele Yöntemleri
Kültürel Önlemler:
Elma bahçelerinin, elma iç kurdunun diğer konukçusu olan armut, ayva ve
ceviz gibi meyve ağaçları ile karışık olarak kurulmamasına özen gösterilmelidir.
Elma ağaçlarının altına dökülen meyveler toplanıp uzaklaştırılmalı, ambalaj ve
depolama yerleri elma bahçelerinin kenarına kurulmamalıdır. Bahçenin
sürümüne özen gösterilmeli ve ağaç gövdelerine haziran ayı başlarında oluklu
mukavvadan tuzak bantlar sarılmalı, bunlara gelen larvalar haftalık kontrollerle
imha edilmelidir.
Biyoteknik Mücadele:
Kitle yakalama yöntemi, düzenli ve izole edilen bahçeler ile populasyonun
düşük olduğu (2–3 diyapoz larva / ağaç) bahçelerde etkilidir. Ergin uçuş
periyodu boyunca her ağaca 1 adet cinsel çekici tuzak rüzgâr yönünde ve
yerden 1,5–2 m yüksekliğe asılır ve kapsüller 4–6 haftada bir değiştirilir.
Kimyasal Mücadele:
Elma içkurdu mücadelesinde hedef, her döle ait larva çıkışı süresince ağaçları
ilaçlı bulundurarak yumurtadan çıkan larvaları meyve içine girmeden önce
öldürmektir. Bunun için kışlayan ve yazlık döllerin ergin çıkış ve uçuş süresi ile
yumurtaların bırakılması ve açılışlarının izlenmesi gerekir. Bunların kesin olarak
60
saptanması için cinsel çekici tuzaklar, etkili sıcaklıklar toplamı, 500 (25x20)
meyve kontrolü ve tuzak bant yöntemlerinden yararlanılır. Bu yöntemlerden
elde edilen veriler esas alınarak, Elma içkurduna karşı birinci döle 20 gün
aralıkla 2, ikinci döle karşı ise 1 olmak üzere toplam 3 ilaçlama yapılmakta ve
genellikle bu uygulama yeterli olmaktadır. Bu konuda tahmin ve Erken Uyarı
Programı mevcut olup, kimyasal mücadele yapılmadan önce uyarı sisteminin
bulunduğu İl ve İlçe Müdürlüklerinin uyarıları dikkate alınmalıdır.
Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları
Etkili madde adı ve
oranı
Alphacypermethrin
100 g/l
Chlorantraniliprole +
Abamectin
45g/l+18g/l
Chlorantraniliprole
200 g/l
32.000ıu/mg Bacillus
thuringiensis
Bifenthrin 100 g/l
Chlorpyrifos Ethyl
250 g/l
Chlorpyrifos
Ethyl
480 g/l
%1 Cydia pomonella
granül virus (En az
3x1013 GV/l)
Cypermethrin 200 g/l
Cypermethrin 250 g/l
Deltamethrin 25 g/l
Diflubenzuron, % 25
Diflubenzuron 480 g/l
Esfenvalerate 50 g/l
Esfenvalerate 200 g/l
Flufenoxuron, 50 g/l
Gamma- Cyalothrin
60 g/l
Formülasyonu
Doz
EC
100 l suya
20 ml
14
SC
60 ml
14
SC
12,5 ml
14
WG
100 g
-
EC
SC
20 ml
275 ml
21
35
EC
150 ml
14
SC
10 ml (+ 500g şeker
+ 250 G
köpüklü süt tozu)
25 ml
20 ml
15 ml
40 g
20 ml
10 ml
5 ml
100 ml
10 ml
-
EC
EC
EC
WP
SC
EC
EC
DC
CS
Son ilaçlama
ile hasat
arasındaki
süre (gün)
7
7
3
14
14
7
7
28
14
61
Lambda Cyalothrin
50 g/l
Methoxyfenozide
240 g/l
Novaluron 100 g/l
Omethoate 565 g/l
Phosmet %50
Tau-fluvalinate, 240
g/l
Teflubenzuron, 50 g/l
Thiachloprid 240 g/l
Triflumuron %25
Zetacypermethrin
100 g/l
E-8, E-10
dodecadienol
1
mg/kapsül + Absolute
ethanol or methanol
1 mg/ kapsül
EC
20 ml
3
SC
60 ml
14
EC
SL
WP
FL
60 ml
100 ml
150 g
30 ml
21
21
14
14
SC
SC
WP
EW
100 ml
40 ml
40 g
15 ml
14
14
42
7
Feromon
Bahçeye: 2 ad.tuz.
2-8 da. arası 2ad. tuz./2 ha. 8-16ha.
Arası 1 ad.tuz./ 4 ha.
KIRMIZIÖRÜMCEKLER (Akarlar) Akdiken akarı (Tetranychus viennensis) , İki
noktalı kırmızı örümcek (Tetranychus urticae) , Avrupa kırmızı örümceği
(Panonychus ulmi), Kahverengi örümcek (Bryobia rubrioculus), Yassıakar
(Cenopalpus pulcher)
Tanımı ve Yaşayışı:
Akarlar, çıplak gözle zor görülecek kadar küçük zararlılardır. Vücutlarında
değişik şekil ve büyüklükte kıllar, dikenler ve tüyler bulunur.
Zarar Şekli:
Kırmızı örümcekler ağaçların yapraklarında, bitki özsuyunu emerek ve zehirli
madde salgılayarak zarar yaparlar. Şiddetli zarar gören yapraklar kurşun veya
gümüş rengini alırlar.
Avrupa kırmızı örümceği ve Kahverengi örümcek, çiçeklerin çanak yaprak ve
çiçek buketindeki taze yaprakları emerek sararmasına sebep olur. Böyle
ağaçlar, yanmış gibi bir görünüm alırlar. Yassı akarlar ise tomurcuklara
saldırarak zayıflatır ve meyve tutmayı önler.
62
Mücadele Yöntemleri
Kültürel Önlemler:
Kışın veya erken ilkbaharda, ağaçların kök boğazı ve gövdelerindeki kavlamış
olan kabuklar kaldırılarak, altında kışlayan akarların ölmesi sağlanmalıdır. Yere
dökülen yapraklar toplanarak, bahçeden uzaklaştırılmalıdır. Bahçenin bakım
işlemleri uygun olarak yapılmalıdır.
Kimyasal Mücadele:
Kırmızı örümceklere karşı kış mücadelesi önerilmemektedir. Ancak diğer
zararlılara karşı yapılan kış mücadelesi, kışı yumurta halinde geçiren Avrupa
kırmızı örümceği ve Kahverengi örümceğe de etkili olmaktadır. Akarların
kimyasal mücadelede ilaçlama zamanını doğru bir şekilde belirleyebilmek için,
bahçedeki kırmızı örümcek yoğunluğu ve doğal düşman popülasyonunun
saptanması gerekir. Bu amaçla, bahçeyi temsil edecek şekilde seçilen 10
ağaçtan koparılan 100 yaprakta periyodik olarak sayım yapılmalıdır. Yapılan
sayımlarda, yaprak başına ortalama 8–10 adetin üzerinde kırmızı örümcek
bulunması ve doğal düşmanların etkinliğinin çok düşük olması durumunda
ilaçlama yapılabilir.
63
Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları
Etkili madde adı
ve oranı
Formülasyonu
Doz
Son ilaçlama ile
hasat arasındaki
süre (gün)
Bifenthrin 100 g/l
Clofentezine 500 g/l
Chlorantraniliprole +
Abamectin 45g/
l+18g/l
Etoxazole 110 g/l
Fenazaquin 200 g/l
Fenbutation
oxide
550 g/l
Fenpyroximate 50 g/l
Hexythiazox; 50 g/l
Kükürt, %80
Omethoate 565 g/l
Propargite 570 g/l
Propargite 588g/l
Propargite 790 g/l
Phosmet 50 %
Pyridaben 20 %
Tebufenpyrad 20 %
Spirodiclofen 240 g/l
Milbemectin 9,3g/l
EC
SC
SC
100 l suya
50 ml
20 ml
75 ml
21
28
14
SC
SC
SC
35 ml)
50 ml
30 ml
14
28
10
SC
EC
WP
SL
EW
EC
EC
WP
WP
WP
SC
EC
50 ml
50 ml
400 g
125 ml
75 ml
100 ml
75 ml
120 g
50–75 g
30 g,- 37,5 g
25-30 ml
100 ml
14
3
7
21
7
14
14
14
21
7
14
14
64
ELMA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE İYİ TARIM UYGULAMALARI – GLOBALGAP
Zir. Yük. Müh. BAŞAK EGESEL
Ezine İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, Çanakkale, [email protected]
1. GİRİŞ
Uluslararası Tarım Anlaşması ile Sağlık ve Bitki Sağlığı Anlaşması’nda “İnsan
Yaşamı ve Sağlığının Korunması” amacı ile belirlenen şartlar, gıda güvenliği
kavramını belirleyici ilkeler olarak insanlığın önüne çıkarmaktadır. Bu
anlaşmayla, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu Dünya Ticaret Örgütü
(DTÖ)’ye üye ülkeler, gıda güvenliği hakkındaki yerel önlemlerini uluslararası
standartlara ve ilkelere göre almak zorundadırlar. Bu zorunluluk, İyi Tarım
Uygulamaları (İTU) gibi tarımda kalite ve güvenilirlik uygulamalarının
gerekçesini teşkil etmektedir (Egesel ve ark., 2006).
İTU, tarımsal üretimin çevre, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyecek
şekilde kontrollü olarak yapıldığı, bu üretimin sonucunda elde edilen ürünün
sertifikalandırılarak tüketiciye ulaştırıldığı işlemler zinciridir. İTU’nun temel
prensipleri; yüksek gıda kalitesi sağlamak, üretim verimini yükseltmek, çevreyi
korumak, doğal kaynakların kullanımını optimize etmek, geleneksel tarım
yöntemleri ile mevcut en iyi teknolojiyi kombine etmek ve üreticilerin, yerel
halkın ve toplumun yaşam kalitesini yükseltmektir.
İyi Tarım Uygulamaları ve Globalgap, Zararlılarla Entegre Mücadele
(IntegratedPest Management, IPM) ve Entegre Ürün Yetiştiriciliği
(IntegratedCrop Management-ICM)
tekniklerinin üretimde
birlikte
uygulanmasını gerektirmektedir, Özellikle yaş meyve ve sebzede pazarlama
şansımızın artırılabilmesi için ithalatçı ülke ve firmaların kabul ettikleri
minimum standartlara üretimde mutlaka uyulması gereklidir (Egesel ve Gider,
2011). Standartlara uygun olarak yapılacak olan üretim ve sonrası işlemlerde
sağlıklı, hijyenik, gıda güvenliği olan izlenebilir yetiştiricilik sağlanabilecektir
(Köksal ve Güneş, 2007).
İyi Tarım Uygulamalarının amacı, insan sağlığına ve çevreye zarar vermeyecek
üretimin yapılmasıdır. Bunun için, üretim sonrası hasat ve depolamada hijyenik
koşulların sağlanması amacıyla Tehlike Analizi Kritik Kontrol Noktaları (Hazard
Analysis Critical Control Point-HACCP) ilkelerinden yararlanılmaktadır. Aynı
zamanda tarımsal üretimin yapıldığı çevre ve üretimde çalışanların refahı da
amaçlandığından; ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim
Sistemi, OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi standartları da
kullanılmaktadır.
65
İYİ TARIM UYGULAMALARI – GLOBALGAP NEDİR?
İyi Tarım Uygulamaları - Globalgap:Çevreye ve doğaya en az zarar verecek
şekilde üretimi yapılan, asgari hijyen ve hayvan refahı standartlarını karşılayan
ve yaygın kabul gören bir tarım biçimidir. Çevre, hijyen, hayvan refahı, hayvan
kimlik ve kayıt sistemi, ve hayvan sağlığı konularını kapsar.
* İyi Tarım Uygulaması - Globalgap sertifikası olan bir ürünün;
* İnsan sağlığına zararlı kimyasal, mikrobiyolojik, fiziksel kalıntılar içermediği,
* Çevreyi kirletmeden veya doğal dengeye zarar vermeden üretildiği,
* Üretimi sırasında üretimle ilgili insanların veya diğer canlıların refahının
olumsuz olarak etkilenmediği,
* Üretimi sırasında tüketicinin bulunduğu ülkenin tarımsal mevzuatı ve ürünün
yetiştirildiği ülkenin tarımsal mevzuatına uygun işlemler yapıldığı, anlaşılır.
İyi Tarım Uygulamaları (İTU); üretici, üretici grubu veya müteşebbislere
bireysel ve/veya grup sertifikasyonu şeklinde uygulanmaktadır. Bireysel
üreticiler (Seçenek 1) ve üretici grubu (Seçenek 2) Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı tarafından yetki verilen Kontrol ve Sertifikasyon Kuruluşları ile
yapılacak olan yıllık sözleşme gereği kontrol ve sertifikasyon sürecinden
geçmektedirler. Üreticiler tek başlarına bireysel sertifika alabildikleri gibi
üretici grubu oluşturarak da (Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Sebze-Meyve
Üreticileri Birliği, Ziraat Odası İktisadi İşletmesi, Şirketler, vb.) grup sertifikası
alabilmektedirler.Üretici grubu Kalite Yönetim Sistemine göre üretimi
gerçekleştirmelidir. Grup, kalite yönetim sistemine göre dokümanlarını
oluşturmalı, üretim, üretim alanı ve hasat sonrası işlemlere ilişkin talimat ve
prosedür oluşturmalı, iç kontrol sisteminden geçmelidir.
İYİ TARIM UYGULAMALARI (İTU) ÇERÇEVESİNDE TANIMLANAN KONULAR:

Üreticiler ürünlerin üretim yerinden son tüketiciye kadar olan zinciri
incelemeye olanak verecek şekilde yaptıkları tüm faaliyetlerini kayıt
tutmak zorundadırlar. Ürünler, araziden ya da araziye geriye doğru
izlenebilir olmak zorundadır.

İç kontrol: Kontrol öncesinde İTU faaliyetlerinin ilgili mevzuata
uygunluğunu kontrol edilmesi üzerine gerçekleştirilen faaliyettir.

Tür, çeşit, anaç seçiminde üreticiler ve potansiyel müşteriler arasında tat,
albeni, raf ömrü, tarımsal performans, çevre etkisi ve kimyasallarına en az
bağımlılık gibi kalite standartları sağlanmalıdır. Tohum ve fide
66
uygulamaları kaydedilmelidir ve içeride üretilen ya da dışarıdan satın
alınan çoğaltım materyallerine, kalite kontrol sistemleri uygulanmalıdır.

Üretimde kullanılacak tohum ve fidanlar hastalık ve zararlılardan ari
olmalıdır. Satın alınan fidanın akrediteye sahip kuruluşlar tarafından
tanınan resmi bitki sağlığı kalite sertifikasına sahip olması gerekmektedir.
Tohum, fide ve fidanlara uygulanan pestisitlerin kayıtları tutulmalıdır.

Yeni üretim yerlerinin uygunluğu doğrulanmalı ve her arazi ya da sera için
bir tanımlama sistemi uygulamaya konmalıdır.

Genetik olarak değiştirilmiş organizmalarım üretiminde üretici ülkedeki ve
son tüketicinin olduğu ülkelerde var olan tüzüklere mutlaka uyulmalıdır.

Yetiştiricilik yapılan alanlar ile ilgili olarak; buralarda yetiştirilen ürünler ve
tarımsal faaliyetlerle ilgili bilgileri içeren kalıcı bir kayıt sistemi
tutulmalıdır. Her arazi, her bahçe veya her serayla ilgili görsel bir kimlik
veya referans sistemi geliştirilmelidir.

Toprak sağlığının korunması, tarım ilaçlarına bağımlılığın azaltılması ve
bitki sağlığının maksimum düzeyde sağlanabilmesi için üreticiler ekim
nöbetinin gerekliliğini kavramalı ve uygulamalıdır.

Protokol ayrıca toprak haritalarının hazırlanmasını gerekli kılar. Bu
haritalar ekim nöbetinin planlanmasında kullanılabilir.
67

Toprak ve ortam fumigasyonları yapılıyorsa gerekliliği açıklanmalı ve kaydı
yapılmalıdır. Toprak yapısının korunması amacıyla ürün rotasyonu,
hastalıklara dayanıklı çeşitlerin kullanılması, solarizasyon sisteminin
yaygınlaştırılması ile topraksız yetiştiriciliğe dönüşüm ile ilgili alternatifler
mutlaka
kimyasal
fümigantların
kullanılmasından
önce
değerlendirilmelidir.

Gübre kullanımında toprak ve yaprak analizleriyle uygun dozda uygun
gübre kullanılmalı, bu şekilde gübre kaybı en aza indirilmeli, toprak bakım
ve koruma planları geliştirilmelidir. Toprak ve yapraktan yapılan bütün
gübre uygulamaları ürün kayıtlarında yer almalıdır. Gübre kullanımı
sonucunda taban suyundaki nitrat ve fosfat düzeylerinin ulusal ve
uluslararası limitleri aşmasının önlenmesi gerekmektedir.

Gübreler ve pestisitler, su kaynaklarına ulaşma tehlikesi olmayan, fidan
materyali, meyve ve sebze olmayantemiz ve kuru bir alanda
depolanmalıdır. Gübre uygulaması kaydedilmek zorundadır. Gübre depo
ve makinaları iyi durumda tutulmalı ve insan kanalizasyon silajı
kullanılmamalıdır.

Ahır gübresi kullanılmadan önce, içinde bulunabilecek ağır metallar gibi
kirletici maddelerin tespiti için analizler yapılmalıdır.

Kullanılabilir duruma getirilmemiş kanalizasyon suyu, sulama için
kullanılamaz. Sulama metotları, su kaynaklarının sürdürülebilirliği ve su
kalitesini dikkate almalıdır.

Su kaynaklarını en iyi şekilde değerlendirebilmek için en kullanışlı ve en
etkili sulama sistemi kullanılmalıdır. Aşırı ve eksik sulama yapmamak için
sistematik olarak ürünün su gereksinimini belirleyecek yöntemler tercih
edilmelidir. Sulama suyu kaynağı yılda en az bir kez mikrobiyal, kimyasal
ve mineral kirleticiler bakımından analiz edilmelidir.

Bitki koruma yönünden ürünlerin zararlı, hastalık ve yabancı otlardan
korunmasında kimyasal olmayan yöntemler (biyolojik, kültürel ve
mekanik) tercih edilmeli, pestisit uygulamaları çevreye en az zarar verecek
şekilde yapılmalıdır. Yetiştiriciler bitkisel üretimi koruyan ve kontrol eden,
pestisitlerin çevre üzerine olan potansiyel etkilerini en aza indirebilecek
entegre mücadele tekniklerini kullanmalıdır. Ülke mevzuatına uygun,
ürüne ruhsatlı kimyasal maddeler kullanılmalıdır.

Kimyasallar eğitimli personel tarafından seçilmeli ve üretim yapılan
ülkenin yanı sıra, ürünün satılacağı ülkelerin de yasal gerekliliklerini
karşılamalıdır. Uygulama kayıtları, yer, tarih, ürün adı ve aktif içerik, hasat
öncesi aralı, v.b. gibi pek çok detayı kapsamalıdır. Uygulama ekipmanı ve
68
pestisit deposu, iyi durumda tutulmalıdır. Hedef ülkelerdeki Maksimum
Kalıntı Limitleri hakkında bilgi ispatlanmalı ve kalıntı testi yapılmalıdır.
Pestisit kaplarının ve kullanılmayan pestisitlerin güvenli şekilde atılması
temin edilmelidir.

Hastalık, zararlı ve yabancı ot kontrolünde, faydalı organizmalara, su
hayatına, işçilere, tüketicilere ve ozon tabakasına zarar vermeyen seçici
kimyasal ürünlere yer verilmelidir.

Yetiştiriciler, kullanacakları kimyasalları kalibrasyonu doğru yapılmış
ilaçlama aletleri ile doğru şekilde yapmalıdır.

Hasat öncesi bekleme aralığına uyulmalı ve ilaç uygulaması yapıldıktan
sonra önerilen bekleme zamanından önce ürün hasadı kesinlikle
yapılmamalıdır.

Bütün pestisitler orijinal ambalajında, öteki materyallerden uzak, sağlam,
güvenli, dona ve yangına dayanıklı, iyi havalandırılan ve yeterli
ışıklandırılmış bir depoda saklanmalıdır.

Hasat sırasında fiziksel, mikrobiyolojik ve kimyasal bulaşmaları engellemek
için risk analizlerine dayanan bir personel hijyen protokolü
oluşturulmalıdır. Ambalaj malzemeleri zararlı ve hastalıkların bulaşmasını
engellemek için depolarda saklanmalıdır.

Hasat sonrası kullanılacak kimyasallar resmi ruhsatlı, amaca ve ürün
etiketlerine uygun olmalıdır. Hasat sonrası yıkamada kullanılan su kaynağı
temiz olmalıdır. Hasat sonrası uygulamalar hedef ülkenin yasal gereklerini
karşılamalıdır. Uygulama kayıtları tutulmalıdır. İşleme tesisleri ve depolar,
temiz ve güvenli şartlarda tutulmalıdır.

Hijyen riskleri değerlendirilmeli ve temel hijyen tedbirleri uygulamaya
konmalıdır. İşçiler, hijyen yönetimi hakkında temel talimatları almış
olmalıdır. Yıkama suyu uygun olmalıdır.

Atık ürünler ve kirlilik kaynakları tanımlandıktan sonra kirliliği ve atıkları en
aza indirecek atık yakmayı veya araziye gömmeyi mümkün olduğunca
önleyecek bir geriye dönüşüm planı yapılmalıdır. Organik ürünlerin
kalıntıları çiftliklerde kompost yapılabilir veya hastalık olma riski olamayan
durumlarda toprağın iyileştirilmesi için kullanılabilir. Kirlilik kaynakları
belirlenmeli ve gerektiğinde uygun tedbirler alınmalıdır.

Tehlikeli ekipman ya da kimyasalları kullanan işçiler, bu amaca uygun
olarak eğitilmek zorundadır. İlk yardım ekipmanı ve uygun koruyucu
giysiler sağlanmalıdır. Arazide barınma uygun olmalı ve temel hizmetler
sağlanmalıdır.
69

Gübreleme, sulama, zirai ilaç kullanımını önerecek danışmanların ulusal
olarak kabul edilen sertifikalara sahip olması gerekmektedir.

Böyle danışmanların bulunmaması durumunda gübre kullanımı ve
uygulaması konusunda bir eğitim programı uygulanmalıdır. İşçiler eğitime
tabi tutulmalı, güvenli ve sağlıklı çalışma koşulları temin edilmelidir.

Her üreticinin kendi mülkü içinde yerel ve doğal hayatı koruma planı
olmalıdır. Tarım faaliyetlerinin çevresel etkisi değerlendirilmeli ve
gerektiğinde uygun tedbirler alınmalıdır.

Verimsiz alanların doğal bitki ve hayvan dokusunu geliştirecek doğal hayatı
koruma yerlerine dönüştürülmesi sağlanmalıdır.

İTU ile ilgili şikayetlerin yeterince kaydedilmesi, çalışılması ve takip
edilmesini sağlamak için, bir şikayet formu ve prosedürü uygulamaya
konmalıdır.
İYİ TARIM UYGULAMALARINA HAZIRLIK AŞAMALARI:
Üreticinin sertifikasyona hazırlanmasında en önemli adım kayıtların
oluşturulmasıdır.
1. Öncelikle iyi tarım uygulamalarının başlatıldığı alanın girişine “İyi Tarım
Uygulamaları Parseli” levhası konmalıdır (Şekil 1).
İyi Tarım Uygulamaları
Üretim Alanı
İli: Çanakkale/Bayramiç
Köyü: Evciler
Ada/Parsel No: 4551/96746
Adı-Soyadı: Hasan Can
Ürün/Çeşit: Elma/Granny Smith
Alan:7800 m²
İlaçlama Nedeni:
Kullanılan İlaç:
Son İlaçlama Tarihi: …/…/20…
Olası Hasat Zamanı: …/…/……..
70
Şekil 1. İTU Parsel Levhaları.
2.
3.
İyi tarım uygulamaları ile üretim yapılacak arazilerinin tümünün içindeki
tesisleri ve detayları içerecek şekilde krokisi çizilir.
Ekilen ürüne ait bilgiler (tohum sertifikaları, fidan sertifikaları) saklanır
(Şekil 2).
Şekil
2.
İTU
Sertifikalandırılmış
Çeşitleri.
Kapsamında
Farklı Elma
4. Toprak, kimyasal ve su analizi
yaptırılır.
5.Ekim veya dikimin başından
itibaren yapılan tüm uygulamalar
kayıt altına alınır.
6.İlaçlama
ve
gübreleme
programını
hazırlayan
ve
onaylayan ziraat mühendisinin
eğitim belgesi olmalıdır (diploma
örneği)
7.İlaçlama
ve
gübreleme
ekipmanlarının
düzenli
bakımlarının yapıldığı kayıt altına
alınmalıdır (Şekil 3).
Şekil 3. İlaç Uyarı Levhaları ve
71
İlaçlama Üniteleri.
8.
9.
Depoda belli aralıklarla sayım yapıldığını, giriş ve çıkışların kayıtlı
olduğunu gösteren kayıt formu bulunmalıdır (stok envanteri)
Depoda bazı düzenlemeler yapılmalı, bitki koruma materyalleri kilitli bir
dolapta saklanmalı. Gübreler, toz olanlar üstte olacak şekilde
düzenlenmeli, bir depolama talimatı olmalıdır (Şekil 4).
Şekil 4. İlaç Depoları.
10. Deponun yangın riskine dayanıklı, su almayan, nemden uzak,
havalanması iyi ve korunaklı bir yapıda olması sağlanmalıdır. Yerler, akıntı
72
durumunda yıkanabilmeli ve atık suyun gideri olmalı. Depo içerisinde
gerekli uyarı ve ikazlar asılmış olmalıdır.
11. Entegre mücadele yöntemleri (IPM) kullanılıyorsa bununla ilgili bir eğitim
alınmış olmalıdır.
12. Kullanılan bitki koruma ilaçları ruhsatlı olmalıdır (ürünler ihraç edilecekse,
ihracat yapılan ülkede de ruhsatlı olmalı). Eğer ürünler ihraç edilecekse o
ülkelerdeki maksimum kalıntı limitleri bilinmelidir
13. Bitki koruma maddelerini kullanan kişinin bu konuda eğitimli ve yeterli
olduğunu belgelendirmesi gerekir.
14. Gübreler ve ilaç faturaları, bitki koruma maddeleri ve gübrelerin
uygulama kayıtları olmalı.
15. İlaçların hasat öncesi kullanım araları (yarılanma ömrü) dikkate
alınmalıdır.
16. Ürünlerin insan sağlığına zararlı bir kalıntı içermediğini ispatlamak
amacıyla bu konuda akredite bir laboratuvar tarafından yapılmış ürün
analiz sonuçları bulunmalıdır.
17. Boş bitki koruma maddesi kutuları önce yıkanmalı, ardından hemen imha
edilmeyecekse canlılarla teması engellenecek şekilde ayrı bir yerde kilitli
olarak bekletilmelidir. İmha yöntemi atık yönetimi talimatı oluşturularak
kayıt altına alınmalıdır (Şekil 5.).
73
Şekil 5. Atık Yönetimi.
18. Üretim yerine özel bir hijyen talimatı oluşturulmalı, bu talimat hasat ve
taşıma işlemlerini de kapsamalıdır (Şekil 6.).
Şekil 6. İTU Talimatlar.
19. Üretim yerinde çalışan işçilerin tuvalet ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri
(en fazla 500 metre uzaklıkta) bir tuvalet ve lavabo bulunmalıdır (Bu
üreticinin kendine ait olması gerekmez, komşusu veya yakınına ait bir
yerde kullanılabilir) (Şekil 7.).
74
Şekil 7. Arazi Tuvaletleri.
20. Her üreticinin kendi mülkü içinde tarım işçilerinin dinlenmesi için uygun
ortam sağlanmalıdır (Şekil 8.).
Şekil 8. Dinlenme Ünitesi.
Şekil 9. İlkyardım Eğitimi.
21. Kaza ve acil durumlar için çalışanlara eğitim verilmeli ve bir ilk yardım
kutusu bulunmalı. Çalışanlara böyle durumlarda ne yapmaları gerektiği
öğretilmeli, acil telefonlar görülebilecek yerlere asılmalı, ilkyardım
eğitimini aldırılmalıdır (Şekil 9.).
22. Bitki koruma maddelerini kullanan kişiler koruyucu elbise, eldiven ve
maske kullanmalıdır.
23. Yapılan hasadın kayıtları ve teslimat kayıtları tutulmalıdır.
ARAZİYE ASILACAK TALİMATLAR
1234-
Hijyen talimatı asılı olmalıdır.
Ziyaretçilerin görebileceği şekilde bir kişisel sağlık, emniyet ve hijyen
talimatı asılmalıdır.
Kaza ve acil durum prosedürü asılmalıdır.
Atık çukurları, yakıt tankları, gübre - ilaç depoları, ilaç atıklarının olduğu
potansiyel tehlikelerin olduğu birimler levhalarla tanımlanmalıdır.
75
5-
Tuvaletlere hijyen ve el yıkamayla ilgili talimatlar asılmalıdır.
EĞİTİMLER
1- İlaç hazırlama ve ilaçlama eğitimi verilmelidir.
2- Üretici, hasat işçileri veya tüm diğer personel hijyen, sağlık ve kaza-acil
durum eğitimi almalıdır.
3-
Entegre mücadele eğitimi-bitki koruma malzemelerini kullanma eğitimi
almalıdır.
4-
Eğitim kayıtları eğitim tarihi, eğitimi veren, eğitim konusu, katılımcı adısoyadı ve imzalarını içermelidir.
TABELALAR
1. Ziyaretçi güvenliği, hijyen, emniyet, kazalar, ilaçlama noktaları,
tanımlama levhaları, ilaç hijyen uyarıları ile ilgili tabelalar,
2. Kaza ve acil durum prosedürünün yazıldığı tabela,
3. Tehlike, ateşle yaklaşma tabelaları yaptırılmalıdır.
EKİPMAN
1.
2.
Arazide ilk yardım çantaları,
Koruyucu ekipman (tek, çok kullanımlık tulum, çizme, eldiven, maske, gaz
maskesi ve bunların filtreleri, göz koruyucu materyal),
3.
Atık ilaçların konacağı varil,
4. Kürek, süpürge ve plastik poşet (ilaç ve gübre odası için) bulunmalıdır.
İYİ TARIM UYGULAMALARI KAYIT VE DOSYA OLUŞTURMA, İZLENEBİLİRLİK:
Dosyada yer alacak bilgiler ve doldurulacak standart formlar aşağıda
verilmiştir.
YETİŞTİRİCİYE AİT KİŞİSEL BİLGİLER
Adı Soyadı
Baba Adı
Doğum Yeri Ve Tarihi
T.C. Kimlik No
Ev Adresi
Telefon
Cep Telefonu
Kan Grubu
Yetiştirici Kodu
Bahçe Referans No
Proje No
Düzenleyen
Sözleşme No
Sözleşme Yaptığı İlgili Ksk
Grup / Bireysel Başvuru (Grup İse İlgili Tüzel Kişiliğin Kimliği)
76
Ürün
Alan (Da)
ARAZİ BİLGİLERİ
Bölge
İl / İlçe/Köy
Parsel No
Alan (da)
Ürün
DİKİM BİLGİLERİ
Çiftçi
Kodu
Ekim/Dikim
Tarihi
Parsel
No
Sıra Arası Sıra Üzeri
Mesafe
Mesafe
(Cm)
(Cm)
Adet-Kilo/
Alan(Da)
Çeşitleri
ÜRETİM ALANININ TARİHÇESİ
Önceki Ürün
Toprak tipi
Erozyon riski?
Su
Kaynağı
Yer altı suyu
derinliği
Yer altı
suyu kalitesi
UYGULAMA EKİPMANLARI
Ekipman Adı
Bakım Tarihi
Kullanılan Yedek Parça
Bakım Yapan Kişi
TOPRAK İŞLEME
Uygulama Tarihi
Yapılan İş
Uygulamayı Yapan Kişi
Uygulayıcı
Adı
Hastalık/
Zararlı /
Yabancı Ot
Adı
Kullanılan
Alet Adı
Uygulama
Metodu
Hasat Öncesi
Bekleme
Süresi (Gün)
Doz
( G/ 100 L)
İlaç
Çeşidi
Ticari
Adı
Etkili
Madde
Uygulama
Tarihi
Parsel No
ÜRÜN:………………. İLAÇLAMA KAYIT FORMU
Not: İlaçlamaya ait teknik izin ilave edilmelidir.
ÜRÜN:……………. GÜBRELEME KAYIT FORMU
77
Uygulayıcı Adı
Uygulama Aleti
Uygulama
Metodu
Miktar
g/ 100 Lt veya
kg /da
Gübre
Çeşidi
Bileşimi
Ticari
Adı
Uygulama
Tarihi
Parsel No
Not: Topraktan ve yapraktan yapılan tüm gübre uygulamaları bu forma yazılmalıdır.
ÜRÜN………..
Tarih
SULAMA TAKİP (1)
Parsel No
Sulama Tipi
Sulamayı Yapan Kişi
ARAZİ PLANI (Dosyaya Konacak)
TOPRAK VE YAPRAK ANALİZ SONUÇLARI: (Dosyaya konulacak)
SULAMA SUYU ANALİZ SONUÇLARI: (Fiziksel, Kimyasal ve Mikrobiyolojik Analiz Raporları Dosyaya
konulacak)
KALINTI ANALİZ SONUÇLARI: (MRL Raporları Dosyaya konulacak)
ÜRÜN HASAT VE TESLİMAT FORMU
Parsel
No
BölgeMevkii
Hasat
Tarihi
Tür / Çeşit
Araç
Adedi
Miktar (kg)
Hasat Metodu
Teslimat
Hasat
No
İLAÇ – GÜBRE DEPO STOK DURUMU
Tarih
İlaç/ Gübre Adı
Miktarı
ALMIŞ OLDUKLARI EĞİTİMLER:
1.
2.
KAYNAKLAR:
78
Egesel, B., Tan, S. ve Ekinci, N., 2006. Lapseki Sempozyumu’08. ISBN:978-9758100-61-3. www.lapsekisempozyumu.org, Çanakkale.
Anonim 2007a. Tarım ve Köyİşleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme
Genel Müdürlüğü İyi Tarım Uygulamaları, Ankara.
Köksal, A.İ. ve Güneş, N.T., 2007.Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ulusal
Tarım Kurultayı. 15-17 Kasım 2006, Adana. s. 84-91.
Egesel, B. ve Gider, A., 2011. Çanakkale Tarımı Sempozyumu, Dünü, Bugünü,
Geleceği, s. 502. Çanakkale.
ELMADA HASAT, MUHAFAZA VE KALİBRASYON
Dr. Mustafa SAKALDAŞ
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü, Çanakkale
[email protected]
1. GİRİŞ
Çanakkale ili içerisinde en önemli elma üretim merkezi Bayramiç’tir. Ve bu
ilçemizde de ülkemiz açısından yıllardan beri üretilen “Starking Delicious”,
“Golden Delicious” ve “Gala” gibi standart çeşitlerin yanı sıra “Granny Smith”,
“Pink Lady”, “Fuji” ve “Jeromine” gibi çeşitlerin yetiştiriciliği de son yıllarda
hızla yayılmıştır. Söz konusu çeşitlerin çoğu kışlık ve uzun süre depolanan
çeşitler olduğu için uzun süre muhafaza büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle
elma muhafazası kapsamında sürekli yenilenen bir süreç yaşanmaktadır. Bu
bağlamda yeni kontrollü atmosfer metotları ve etilen bloke edici uygulamalar,
bir endüstri ürünü olarak tanımlanan elmada, pazarlanabilirlik periyodunun
tüm yıla yayılabilmesi için kullanılan yeni yöntemleri oluşturmaktadır. Ultra
düşük Oksijen yöntemi (ULO), dinamik kontrollü atmosfer yöntemi (DCA) ve 1Methylcyclopropane (SmartfreshTM) günümüz itibariyle pratikte kullanılan
uygulamalar olmaktadır. Diğer taraftan kalıntı sorununun önem taşıdığı
pazarlarda ve organik üretimde, önemli bir uygulama haline gelen sıcak su
uygulamaları elmada da kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle Bayramiç
79
yöresinde görülen hasat sonrası kayıpları önlemenin ilk adımı olarak doğru ve
zamanında hasat büyük önem taşımaktadır.
2. ELMADA HASAT
Elmada hasat; depolama süresinin belirlenmesi ve depolama süresince
kalitenin korunuşu açısından en önemli faktörlerin başında gelmektedir.
Optimum hasat zamanı elmada çeşitlere göre farklılık gösterirken; farklı
olgunluk dönemlerinde hasat işlemi pazarlama periyoduna göre farklılık
gösterir. Elmada kullanılan hasat parametreleri (Özelkök ve ark., 1993; Kader,
2002; Watkins, 2003; Karaçalı, 2006).
•
Meyvenin büyüme eğrisi ve hızı
•
Kabuk rengindeki değişimler
•
Meyvenin daldan ayrılabilme direnci
•
Nişasta dağılımındaki değişimler
•
Meyve eti sertliği
•
Toplam suda eriyebilir maddeler (TSEM)
•
Meyve çekirdek kabuğu renginin değişmesi
•
Tok ses verme durumu
•
Meyve suyunun viskositesinin (yoğunluğunun) değişmesi
•
Şıra randımanı
•
Tam çiçeklenme sonrası gün sayısı
•
Tam çiçeklenme sonrası sıcaklık toplamı
•
Solunum eğrisinin izlenmesi
•
İçsel etilen miktarının gaz kromatogrofisi ile saptanması
Elmalarda olgunluğun saptanmasında kullanılan söz konusu ölçütlerin büyük
bir kısmı, nesnel olmalarına karşın tamamen laboratuar koşullarına uygun ve
pahalı araç ve gereç isteyen yöntemleri içerirler. “Meyvenin daldan ayrılabilme
durumu”, “tok ses verme durumu”, “çekirdek kabuk rengi”, “renk değişimi”,
vb. gibi ölçütler ise birçok üreticinin başvurduğu fakat tamamen öznel olan
grubu oluşturmaktadır. “Tam çiçeklenmeden sonraki gün sayısı” ve “ ısı
toplamı” ise bugün ABD başta olmak üzere bazı ülkelerde başarı ile
kullanılabiliyorsa da, + / - 10 gün gibi kısa tolerans limitleri içinde verilen ve o
yöre için geçerli olan değerler çok uzun yılları kapsayan araştırmalar sonucu
80
belirlenmiş bulunmaktadır. Bugün ülkemiz koşulları açısından uygulamada
başarı ile kullanılabilecek en önemli nesnel ölçütler ise “Meyve Eti Sertliği”,
“Toplam Suda Eriyebilir Maddeler (TSEM)”, değerleri ile “Nişastanın
Kaybolması (İyot Testi)” dir. Bayramiç yöresinde yoğunlukla yetiştirilen bazı
elma çeşitlerine ait söz konusu hasat kriter değerleri Şekil 1, Şekil 2 ve Şekil
3’de ifade edilmiştir.
3. ELMADA DEPOLAMA
Genel anlamda Bayramiç yöresinde en yoğun yetiştirilen çeşitler için optimum
depolama koşulları şu şekildedir;
Golden Delicious; -0,5°C ile 0°C arası sıcaklık ve %90 civarı oransal nem
Starking Delicious: -1°C ile 0°C arası sıcaklık ve %90 - %95 civarı oransal nem
Granny Smith: 0,5°C ile 1,5°C arası sıcaklık ve %90 - %95 civarı oransal nem
Şekil 1. Bayramiç yöresinde yetiştirilen “Golden Delicious” elma çeşidinde meyve eti sertliği,
toplam suda erir madde ve nişasta dağılımı özellikleri açısından farklı hasat olgunluğu evreleri.
81
Şekil 2. Bayramiç yöresinde yetiştirilen “Starking Delicious” elma çeşidinde meyve eti sertliği,
toplam suda erir madde ve nişasta dağılımı özellikleri açısından farklı hasat olgunluğu evreleri.
82
Şekil 3. Bayramiç yöresinde yetiştirilen “Granny Smith” elma çeşidinde meyve eti sertliği, toplam
suda erir madde ve nişasta dağılımı özellikleri açısından farklı hasat olgunluğu evreleri.
4. ELMADA HASAT SONRASI UYGULAMALAR
4.1. Etilen Bloke Ediciler
Bu tip uygulamaların başında 1- Methylcyclopropane (1-MCP) ticari
TM
adıyla Smartfresh gelmektedir. 1-MCP, genel anlamda etileni inhibe eden ve
yaşlanmayı geciktiren bir madde olarak literatürlere geçmiştir. 1-MCP maddesi
üzerine çok sayıda çalışma yapılmıştır ve bu çalışmaların sonucunda maddenin
etkili olma durumunun çeşitli uygulama koşullarına bağlı olduğu tespit
edilmiştir. Uygulama esnasında ortam sıcaklığı, uygulamada kullanılan
konsantrasyon, uygulama süresi, ürünün olgunluk durumu ve uygulama için
hasattan sonra geçen süre gibi faktörler maddenin ürün üzerine etkili olması
için belirleyici olmuşlardır.
Genel anlamda; elmada hasat sonrası 1-MCP uygulamaları, kalite
parametreleri üzerine olumlu etkiler göstermiştir. Bu kapsamda söz konusu
etkiler örneğin meyve eti sertliği üzerinde “Empire”, “Delicious” ve “Law
Rome” elma çeşitlerinde tespit edilmiştir (Watkins ve ark., 2000). Benzer
şekilde 1-MCP uygulaması “Pink Lady” elma çeşidinde meyve eti sertliğinin
korunuşuna önemli etkilerde bulunmuştur (Castro ve ark.,2005). Suda Çözünür
Kuru Madde Oranı (SÇKM) açısından örneğin “Pink Lady” çeşidinde 1-MCP
uygulamalarıyla depolama süresince olgunluğa bağlı artışların oranı düşmüştür
(Sakaldaş ve Kaynaş., 2011). Diğer taraftan depolama süresince zemin
rengindeki değişimlerin seviyesi söz konusu uygulamayla azalmaktadır. “Red
Chief” elma çeşidinde bu etkiler görülebilmiştir (Mir ve ark., 2001). Malik asit
miktarında depolama süresince olgunlaşma nedeniyle görülen düşüşlerin
şiddetinin azalması 1-MCP uygulamasının başka bir etkisidir ve “Red
Delicious”, “Granny Smith”, “Fuji”, “Jonagold”, “Ginger Gold” ile “Gala” elma
çeşitlerinde bu etki saptanmıştır (Fan ve ark., 1999). Hasat sonrası 1-MCP
uygulamaları elmada depolama sürecinde görülen fizyolojik bozulmaları da
önemli düzeyde etkilemiştir. Özellikle “Granny Smith” çeşidinde sıkça görülen
ve pazarlanabilirliği tamamen yok eden depo yanıklığı (Superficial scald) 1MCP uygulamasıyla çok düşük düzeylerde seyretmektedir. Bunun yanında; söz
konusu bozukluğun görüldüğü “McIntosh” çeşidinde %30, “Red Delicious”
çeşidinde ise %90 oranında azalmasını sağlamıştır (Rupasinghe ve ark., 2000).
Benzer şekilde “Cortland” çeşidinde de %30 azalma görülmüştür (DeEll ve ark.,
2002).
4.2. Sıcak Su ve Hava Uygulamaları
83
Yukarıda belirtildiği gibi kalıntı sorunu nedeniyle tercih edilen bir diğer
uygulama sıcak uygulamalarıdır. Bununla birlikte yaş meyve ve sebzelerde
dolayısıyla elmada yoğunlukla kullanılan biçimi sıcak su uygulaması olmaktadır.
Daha önce biber, domates, kavun, nektarin gibi meyve ve sebze türlerinde
kullanılan bu uygulama günümüzde elma da kullanılabilmektedir. Bazı çeşitler
için uygun sıcak su değerleri ve süreleri yapılan çalışmalarla tespit edilmiştir.
Örneğin, 55°C sıcaklıkta 15 sn süreyle sıcak su fırçalama uygulamasına tabi
tutulan “Golden Delicious” çeşidi elmalarda 4 ay depolama ve 10 gün raf ömrü
süresince kalite özellikleri büyük ölçüde korunmuştur. Bunun yanında; fungal
etmenli çürümelerin önüne geçilmiştir (Fallik ve ark., 2001). “Granny Smith”
çeşidinde de 53°C’de 1 dakika süreyle yapılan uygulamada benzer etkiler
saptanmıştır (Uslu, 2003).
Bu uygulamanın avantajlı yönleri; kalıntı içermemesi, basit bir sistemle ucuza
yapılabilmesi ve özellikle fungal etmenlere karşı son derece etkili oluşudur.
Buna karşın; ürünün olgunluk durumunun çok iyi bilinmesi, çeşide göre sıcaklık
derecesi ve süresinin tam olarak tespit edilmesi gerekliliği önemli risk
faktörleridir. Aksi takdirde ürün yüzeyinde yanmalar ve üründe bozulmalar
oluşabilecektir. Diğer taraftan özellikle Avrupa ülkelerinde, öncelikle eugenol
gibi antifungal etkili bitki özütleriyle kombine edilerek kullanımı (Thermal
therapy) yaygınlaşmaya başlamıştır.
4.3. Mumlama
Elmalar, paketleme evlerinde meyvelere parlak bir görünüm verme ve su
kaybının yanı sıra pazar tercihlerinin doğrultusunda mumlama işlemine tabi
tutulur (Alleyne ve Hagenmaier, 2000). Mumlama; ürünün asitlik, renk, şeker
gibi maddelerinin değişimini azaltır ve tüketici beğenisinin artmasını sağlar
(Nisperos- Carriedo ve ark., 1991). Meyvelerin mumlanması, sıvı mumların
60°C sıcak hava ile püskürtülüp veya çözelti içerisine daldırılıp fırçalanması
şeklinde yapılır. Mumlamadan hemen sonra meyvelerin kurutulması gerekir
aksi takdirde mumlamanın etkisi azalır ve görünüş bozulur (Karaçalı, 2006).
Mumlamanın önemli faydaları ile birlikte ürüne uygun mum seçilmezse tat ve
aromada bozulmalar meydana gelebilir (Banks ve ark., 1997). Kullanılan
mumun toksik etkisinin çok düşük düzeylerde olması, gaz geçirgenlik, meyve
yüzeyine tutunma ve parlaklığının iyi olması, tatsız, kokusuz ve çabuk kuruyan
özellikte olması gerekmektedir (Lowings ve Cutts, 1992).
5. ELMADA HASAT SONRASI GÖRÜLEN BAZI ÖNEMLİ FİZYOLOJİK VE
PATOLOJİK BOZUKLUKLAR
5.1. Fizyolojik Bozukluklar
84
Depolanan hemen tüm ürünlerde iki tür bozukluk söz konusudur; Bunlar bir
mantar veya bakterinin arazide veya depolama sürecinde bulaşmasından ileri
gelen bozulmalar; diğeri ise ürünün fizyolojisi, yetiştirme- iklim koşulları ve
depolamada yapılan hatalardan ileri gelen bozulmalardır. Ülkemiz genelinde
ve Bayramiç yöresi özelinde elmalarda hasat sonrası görülen en önemli
fizyolojik bozukluklar; acı benek, kuru benek, lentisel beneği, depo yanıklığı,
güneş yanıklığı, buruşma, yaşlanma, paslanma ve çatlamadır. Söz konusu
bozulmaların nedenleri, çok görüldüğü çeşitler ve önleme yolları Çizelge 1 ve
Çizelge 2’de ifade edilmiştir.
Çizelge 1. Bayramiç yöresinde yetiştirilen elmada yoğunlukla görülen yetişme döneminden iler
gelen fizyolojik bozukluklar, nedenleri ve önleme yolları.
Fizyolojik bozukluk
Hassas çeşitler
Nedenleri
Önleme yolları
Acı benek
Starking
Del.,
Granny Smith, Fuji,
Scarlett Spur, Red
Chief
Kalsiyum eksikliği,
erken hasat, ağaç
yaşı,
meyve
büyüklüğü, sert
budama
Yapraktan veya hasat
sonrası
daldırma
şeklinde
Kalsiyum
klorür uygulamaları,
optimum hasat, uygun
budama ve seyreltme
Kuru benek
Starking Delicious,
Golden
Delicious,
Scarlett Spur, Red
Chief
Bor noksanlığı
Yapraktan
uygulaması
Çatlama
Gala, Fuji
Dengesiz sulama,
hasada
yakın
yoğun yağışlar
Optimum
hasat,
dengeli sulama
bor
85
Güneş yanıklığı
Granny Smith,
Golden Delicious
Yetişme dönemi
ve hasada yakın
dönemde ani veya
uzun süreli yüksek
sıcaklıklar
Örtü uygulaması, bitki
özütü uygulaması
Paslanma
Golden
Delicious,
Granny
Smith,
Starking Delicious
Seyrelme eksikliği,
döllenmede
yaşanan sorunlar
Çiçeklenme
döneminde hormon
uygulamaları, doğru
zamanda seyreltme
Lentisel beneği
Golden
Delicious,
Jonathan, Fuji
Aşırı
azotlu
gübreleme
Dengeli gübreleme
Çizelge 2. Bayramiç yöresinde yetiştirilen elmada yoğunlukla görülen depolamadan ileri
gelen fizyolojik bozukluklar, nedenleri ve önleme yolları.
Fizyolojik bozukluk
Yaşlanma (Kepekleşme)
Hassas
çeşitler
Golden
Delicious,
Starking
Delicious,
Fuji
Buruşma
Golden
Delicious,
Granny
Smtih, Fuji
Üşüme zararı
Golden
Delicious,
Nedenleri
Önleme yolları
Geç
hasat,
bahçede
bekletme, yüksek
sıcaklıkta
depolama,
ürünün
geç
soğutulması
Erken
hasat,
depoda oransal
nem eksikliği
Zamanında hasat,
ürünün
hemen
soğutulması,
optimum sıcaklıkta
depolama
Erken hasat, çok
hızlı
soğutma,
Zamanında hasat,
ürünün
kademeli
Zamanında hasat,
oransal
nemin
çeşide
uygun
şekilde tutulması
86
Granny
Smtih, Fuji
düşük sıcaklıkta
depolama
soğutulması,
optimum sıcaklıkta
depolama
Donma zararı
Golden
Delicious,
Granny
Smtih, Fuji
Donma sıcaklığı
civarında
depolama
(< -1,4 °C)
Zamanında hasat,
optimum sıcaklıkta
depolama, uygun
sıcaklıkta bir süre
bekletme
Kabuk yanıklığı
Golden
Delicious,
Granny
Smtih, Fuji
Erken hasat, çok
hızlı
soğutma,
düşük sıcaklıkta
depolama
Zamanında hasat,
ürünün
kademeli
soğutulması,
optimum sıcaklıkta
depolama
5.2. Patolojik Bozukluklar
Acı Çürüklük (Gloeosporium spp):Golden Delicious ve Starking Delicious
çeşitleri duyarlıdır. Dal kanseri yapan etmen, kuru dallarda saprotif yaşar,
yağmurla meyveye taşınır ve genellikle lentisellerden girer. Nemli ortamda
çimlenir ve bir süre latent kalır. Meyve olgunlaşınca ve depolama mevsimi
sonlarında hızla gelişir ve zarar yapar. Lentisel çevresinde ortası açık, etrafı
koyu kahve rengi 10-25 mm. çapında bir çürüklük oluşur. Üzerinde beyaz,
pembe, krem rengi konidi taşıyıcı kümecikler oluşur. Çürüklük meyve etini
acılaştırır. G. perennans ve özellikle G. album düşük sıcaklıkta bile iyi gelişir,
soğuk depolarda zararlı olur ve sert çürüklük yaparlar. Korunma için, bahçede
iyi bir bitki koruma, hasat öncesi ilaçlama, erken soğutma ve uygun düşüklük
sıcaklıkta depolama gereklidir.
Mavi Küf - Yeşil Küf Çürüklüğü (Penicillium spp): Etmen öncelikle
yaralardan, depoda meyve olgunlaşınca lentisellerden de girer, hızla gelişir ve
zarar yapar. Meyve üzerindeki açık kahverengi, yumuşak ve sulu bir çürüklük
olur (2-5 cm.) Sıcakta çok hızlı gelişir, nemli ortamda önce beyaz miseller,
sonra ortası mavi yeşil konidi taşıyıcılar oluşur. Misel örtüsü mavi küfte dar,
yeşil küfte geniş halka yapar. Kuru havalarda konidiler toz halinde havada
87
uçuşur ve tipik bir küf kokusu yayılır. Etmen düşük sıcaklıkta da gelişir ve
depolama mevsimi başlarında zararı ortaya çıkar. Bunlarda P. italicum mavi; P.
digitatum yeşil küf yapar. Mavi küf temasla hızla yayılır, yeşil küf bireysel kalır.
Kurşuni (=Gri) Küf (Botrytis cinerae): Etmen toprakta ölü organik maddeler
üzerinde saprofit yaşar. Yağmur, rüzgar ve böceklerle yere yakın meyvelere
bulaşır, sap ve çiçek çukurunda tutunur. Yaralardan ve nemli koşullarda sağlam
kabuktan girer. Meyvede kenarı açık, ortası koyu kahverengi sertçe benekler
yapar. Nemli ortamda kül rengi sporları taşıyan gri bir misel örtüsü oluşur.
Düşük sıcaklıkta miseller beyazdır. Düşük sıcaklıkta da hızla gelişir, meyveden
meyveye geçer ve ambalaj içinde çürümüş meyve kümeleri oluşur.
Siyah Çürüklük (Alternaria tenuis) : Hasat öncesi yağışlar ve yüksek nem
hastalığı arttırır. Kurumuş dallar üzerinde saprofit olan etmen meyveye
lentisellerden ve çeşitli yaralardan girer. Önceki gri miseller, sonradan koyu
kahve (yeşil) renge döner, doku ise koyu kahve ve siyah renkli olur, çürüme
genellikle yüzeysel kalır. Latent patojendir, zararı depolamanın sonlarına doğru
görülür. Kaliksi açık elmalarda çekirdek evinde gelişir.
Kahverengi Çürüklük (Monilla spp.): İklimi kurak ve sıcak bölgelerde
botrytisle birlikte önemli bir zararlı olur. Yağmur, rüzgar vb. ile yayılır. Bulaşma
ağaçta, bulaşık kasa ve aletlerden ve paketleme evinde olabilir. Etmen
meyveye genellikle yaralardan girer, ancak sağlam dokudan da girebilir. Yeterli
serbest su ve nemi bulunca çimlenir ve hemen kahverengi bir benek oluşur.
Zamanla kabuk sertleşir ve siyahlaşır (siyah çürüklük), çürüklük içeri doğru
ilerler. Ağaçtaki meyvelerde gri krem renkli misel kümeleri ve sporları
konsantrik halka şeklinde görülür. Kuvvetli patojendir. Hasattan sonra yüksek
sıcaklıkta hızla gelişir. 00C derecede bile 25 günde zarar yapar. Sağlam meyveyi
bulaştırır ve çürümüş meyveler kümesi görülür. Zararı, depolama mevsimi
başlarında görülür.
6. ELMADA HASAT SONRASI KALİBRASYON (Boylama)
Elmada depolama sonrası sağlıklı pazarlama işleminin gerçekleşebilmesi için en
önemli etmenlerin başında kalibrasyon (boylama) gelmektedir. Kalibrasyon
elmada farklı ebatlardaki meyvelerin farklı alanlarda pazarlanmasını
sağlamakta ve pazar kaybını en düşük düzeylere indirmektedir. Elmada
kalibrasyon işlemi üç farklı şekilde gerçekleştirilmektedir.
88
Manuel kalibrasyon: Konu hakkında tecrübe sahibi çalışanların elle yaptıkları
boylama işlemidir. Bayramiç yöresinde genel olarak kullanılan yöntem budur.
En önemli dezavantajı ürünün homojen şekilde farklı boyutlarda kalibre
edilememesidir. Hata payı çok yüksektir. Avantajı ise herhangi bir yatırım
maliyeti gerektirmemesidir.
Mekanik boylama ünitesiyle kalibrasyon: Tabak veya tekerlek hazneler
yardımıyla herhangi bir elektronik sistem olmadan ürünün ağırlığına göre
kalibre edilmesini sağlayan mekanik kapsamlı boylama makineleriyle yapılan
kalibrasyon işlemidir (Şekil 4). Avantajı, yüksek yatırım maliyetine gereksinim
duymaması ve önemli arızalarla karşılaşılmamasıdır. Buna karşın boyutuna
göre veya rengine göre ayırım söz konusu olmadığı için pazar payı sınırlı
tesisler için geçerlidir.
Elektronik boylama ünitesiyle kalibrasyon: Tabak veya tekerlek hazneler
yardımıyla elektronik kamera yardımıyla yapılan kalibrasyon işlemidir (Şekil 5).
Kamera sistemindeki farklılığa göre elmalar; ağırlığına, boyutuna, rengine hatta
dışsal leke durumuna göre farklı sınıflara ayrılırlar. Avantajları; ürünün
pazarlama ağını büyük ölçüde genişletmesi, hata payının çok az olması ve
homojen kalibrasyon sağlamasıdır. Buna karşın; yatırım maliyetinin yüksekliği,
oluşacak arızaların daha büyük çaplı olabilmesi ihtimali dezavantajlar olarak
göze çarpmaktadır.
Şekil 4. Mekanik boylama ünitesinin şematik görünümü.
89
Kame
ra
Şekil 5. Elektronik boylama ünitesinin şematik görünümü.
KAYNAKLAR
Alleyne, V. And Hagenmaier, R.D., 2000. Candelill Shellac: On alternative
formulation for coating apples. Hortscience, 35 (4): 691-693.
Banks, N. H., Johnson, J.W., Watson, R.A., Kingsley, A.M. and Mackay, B.R.,
1997. Coating to enchance fruit life. Proceedings from conference’97:
Searching for Quality. Editor by Cutting, J.G., Joint Meeting of the
Australian Avocado Grower’s Federation, Inc. And NZ Zealand Avocado
Growers Association, Inc., p:46-54.
Castro Hernandez, E., Biasi, B., Mitcham, E., 2005. Quality of Pink Lady Brand
Apple. Washington Ashington Tree Fruit Postharvest Conference,
December 7th, 2005 Wenatchee, WA, Proceeding.
DeEll, J.R., Murr, D.P., Porteous, M.D., Rupasinghe, H.P.V., 2002. Influence of
temperature and duration of 1-metyhlcyclopropene (1-MCP) treatment
on apple quality. Postharvest Biol. Technol. 24, 349- 353.
Fallik, E., Tuvia-Alkalai, S., Feng, X., Luire, S., 2001. Ripening characterisation
and decay development of stored apples after a short pre-storage hot
water rinsing and brushing. Innovative Food Science & Emerging
Technologies, 2 : 127-132.
Fan, X., Blankenship, S.M. and Mattheis, J.P., 1999. 1-Methylcyclopropene
Inhibits Apple Ripening. J. Amer. Soc. Hort. Sci. 124, 690- 695.
Kader, A.A., 2002. Fruits in Global Market. In: Fruit Quality and its Biological
Basis. Edited by Knee, M., Sheffield Academic Press Ltd. pp: 1-14.
Karaçalı İ., 2006. Bahçe Ürünlerinin Muhafazası ve Pazarlanması. Ege
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları, No: 494. 120 s.
90
Lowings, P.H. ve Cutts, D.F., 1982. The preservation of fresh fruits and
vegetables. Proc. Ins. Food Sci. Tech. Ann. Symp. Nottingham, UK, 15: 5254.
Mir, N.A., Curell, E., Khan, N., Whitaker, M., Beaudry, R.M., 2001. Harvest
maturity, storage temperature, and 1-MCP application frequency alter
firmness etention and chlorophyll fluorescence of “Redchief Delicious”
apples. J. Am. Soc. Hort. Sci. 126, 618- 624.
Nisperos- Carriedo, M.O., Baldwin, E.A. and Shaw, P.E., 1991. Development of
an edible coating for extending postharvest life of selected fruits and
vegetables. In: Proc. Annul Meeting Florida State Hort. Soc., 104:122-125.
Özelkök, S., Kaynaş, K. ve Burak, M., 1993. Üretimi öngörülen bazı elma
çeşitlerinde önemli çeşitlerinde önemli olan olgunluk parametrelerinin
saptanması. 1. Starking Delicious, Starkrimson Delicious, Golden
Delicious, Starkspur Golden Delicious, Granny Smith. Atatürk Bahçe
Kültürleri Araştırma Enstitüsü, Yalova, s:53.
Rupasinghe, H.P.V., Murr, D.P., Palyath, G., DeEll, J.R., 2000. Supression of a αfarnesene synthesis in “Delicious” apples by AVG and 1-MCP. Physiol.
Mol. Biol. Plants 6,195-198.
Sakaldaş, M. ve Kaynaş, K., 2011. Pink Lady Elma Çeşidinde Kontrollü Atmosfer
Depolama ve Hasat Sonrası 1-Methylcyclopropane Uygulamasının Bazı
Kalite Özelliklerine Etkileri. Türkiye VI. Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi 04-08 Ekim 2011- Şanlıurfa (Basımda).
Uslu H. ve Erkan M., 2003. Derim Sonrası Sıcaklık Uygulamalarının „Granny
Smith‟ Elmalarının Muhafazası Üzerine Etkileri. Türkiye IV. Ulusal Bahçe
Bitkileri Kongresi, 8- 12 Eylül 2003, Antalya. 316- 319.
Watkins, C.B., Nock, J.F., Whitaker, B.D., 2000. Responses of early, mid, and
late season apple cultivars to postharvest application of 1-MCP under air
and controlled atmosphere conditions. Postharvest Biol. Technol. 19, 1732.
ELMADA PAZARLAMA VE SATIŞ
Dr. Mustafa SAKALDAŞ
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü, Çanakkale
[email protected]
91
1. BAYRAMİÇ ELMASI VE ELMANIN PAZARLANMASINDA ÖNEM TAŞIYAN
FAKTÖRLER
Elma, Çanakkale ve özellikle Bayramiç yöresi açısından çok büyük öneme sahip
olan bir meyve türüdür. Çanakkale ili Türkiye içerisinde elma üretiminde 5.
sırada yer almaktadır, bununla birlikte Bayramiç ilçesi Çanakkale ili içerisinde
en büyük elma üreticisi konumundadır. Dolayısıyla Bayramiç, Türkiye’nin en
önemli elma üretim merkezlerinden bir tanesi durumundadır. Kazdağları
eteklerinde olması nedeniyle kendine has aroması ve sululuğuyla yeme kalitesi
yüksektir bunun yanında renk özelliklerinin fazla oluşu bu yörenin elmasını
cazip kılmaktadır.
Üretim ve tüketim yönünden elmada aranan özellikler kapsamında (Çizelge 1)
Bayramiç elması pazarda kendine yer bulabilmektedir. Buna karşın kronik
durumda olan bazı sorunlar mevcudiyetini korumaktadır. Elmanın
pazarlanmasında önem taşıyan faktörler kapsamında ürün ile ilgili en önemli
hususlar; kalite, homojenite, renk ve aroma olurken; pazarlama açısından en
önemli noktalar ise yine kalite ve homojenite olurken, satış yapan firmanın
hacmi, ürün tedarik edebilme süreci ve miktarı yani süreklilik, istenen ambalaj
tipinin sağlanabilmesi (Şekil 1) ve sertifikasyondur.
Çizelge 1. Elma için üretici, tedarikçi ve tüketici açısından önem verilen özellikler.
Üretici
Tedarikçi
Tüketici
Dış görünüş
Dış görünüş
Dış görünüş
Yüksek verim
Raf ömrü
Sertlik
Hastalıklara karşı direnç
Sertlik
Aroma
Homojenite
Homojenite
Besleyici değer
Fiziksel dayanıklılık
Fizyolojik
ve
patolojik bozulmalar
Fizyolojik
ve
bozulmalar
patolojik
92
Şekil 1. Elmada farklı ambalaj şekilleri.
2. BAYRAMİÇ YÖRESİNDE ELMANIN PAZARLANMASINDA MEVCUT
SORUNLAR, ÜRETİCİ KOOPERATİFLERİNİN DURUMU, ÜRETİCİ BİRLİĞİ
KURULMASININ OLASI AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI
Bayramiç yöresinde elma üç şekilde pazarlanmaktadır.
a. Üreticinin kendi ürününü pazarlaması
b. Ürünün tüccar kanalıyla pazarlanması
c. Ürünün kooperatifler yoluyla pazarlanması
Söz konusu metotlar kendi çerisinde avantajlar ve dezavantajlar
barındırmaktadır. Üretici kendi ürününü direkt bahçeden pazarlamakta ya da
kasa, nakliye vs. gibi altyapıya sahipse soğuk hava deposunda depolamakta ve
daha uzun dönem içerisinde ürününü pazarlamaktadır. Bu metot üretici
açısından avantajlı gibi görünse de bölgede yıllardır büyük sorunlar meydana
gelmektedir. Üreticiler, özellikle kooperatiflerden bağımsız olarak bu
pazarlama yoluna başvurduklarında ürün satış bedelini tahsil
edememektedirler. Bunun yanında ürün satışında kalibrasyon olmaması
elmanın değerinin altında pazarlanmasına neden olmaktadır.
Bölgede yoğunlukla görülen bir diğer metot, ürünün tüccar tarafından bahçede
ya da soğuk hava deposunda satın alınarak soğuk hava deposunda uzun bir
dönemde pazarlanmasıdır. Bu tür pazarlama sezon boyunca soğuk hava
depolarında canlılık ve hareketi sağlamaktadır. Özellikle yıllardır yörede
faaliyet gösteren tüccarlar bölgedeki elmanın pazarlanabilirlik ivmesini
arttırmaktadır. Buna karşın; üründe homojenite olmaması, yetiştiricilikten
kaynaklı meyvede görülen sorunlar (boyut, renk, fizyolojik bozukluklar vs.)
93
tüccarların ticaret hacmini daraltmalarına neden olmuş, kalibrasyon problemi
olması nedeniyle de üretici ürününü değerinin altında tüccara teslim
etmektedir.
Bir diğer ve asıl olması gereken pazarlama biçimi kooperatifler yoluyla yapılan
pazarlama olmaktadır. Yörede mevcut soğuk hava tesisi faal olan ve satış
yetkisi olan 3 üretici kooperatifi bulunmaktadır. Bu kooperatiflerin pazarlama
ürün pazarlama yetkisi olmasına karşın bu durum şuanda çok düşük
oranlardadır. Bunun nedeni ise kooperatiflerin mali sıkıntı içerisinde olması ve
pazarlama ağı oluşturamamasıdır. Bunun yanında kooperatiflerin özellikle
yetiştiricilik konularında eğitim faaliyetlerine yeterli önemi vermemesi ve
kalibrasyon üniteleri, boylama makineleri bulundurmamaları nedeniyle
pazarlama merkezi haline gelememektedirler.
Yörede giderek üretimi artan elmanın söz konusu sorunları aşarak iç ve dış
pazarda önemli bir yer bulabilmesi için mutlaka İtalya örneğinde olduğu gibi
elma üreticileri üst birliği benzeri bir birlik kurulması gerekmektedir. Bu şekilde
ürünün büyük kısmı tek elden pazarlanabilecek, kalibre ve homojen, kaliteli
ürün bu şekilde daha rahatça pazarlanabilecektir. Söz konusu birlik mutlaka
geniş katılımlı olmalı ve profesyonel bir yönetim tarzıyla hareket ederek tüm
modern yetiştiricilik uygulamaları konularında üreticilerini güncel bilgilerle
eğitmelidir. Bunun yanında yöredeki soğuk hava tesislerinde kalitenin ve
modernizasyonun sağlanması için öncülük etmelidir. Yöredeki tüm
kooperatifler tarafından desteklenecek ve profesyonel çalışma koşullarını
yerine getirebilecek bir üretici birliği yörenin elmasını bir Dünya markası haline
getirebilecektir.
3. İHRACAT POTANSİYELİ, SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Türkiye elma ihracatı açısından özellikle Ortadoğu ülkeleri, Kuzey Afrika
ülkeleri, ve Rusya açısından önemli bir ihracatçı olabilme potansiyeline
sahiptir. Bu kapsamda; Bayramiç yöresine ait elma, kendine has aroması ile
önemli bir yere sahip olabilecektir. Buna karşın; özellikle yörede mevcut
bahçelerin gençleştirilmesi, belirli oranda yeni ve Dünya pazarında önemli bazı
çeşitlerin bölgede yer alması gerekmektedir. Yöredeki bahçelerin çoğu klasik
anaç üzerine aşılı çeşitlerdir ve ortalama ağaç yaşı 40 civarındadır. Dolayısıyla
yaşlı ağaçlarda verim ve kalite kaybı söz konusu olmaktadır.
94
Bunun yanında, yöredeki soğuk hava depolarının modernize edilerek ürünün
uzun süre ve kaliteli biçimde depolanabilir hale gelmesi önem taşımaktadır.
Diğer taraftan yöredeki ürünün kalibre edilerek ve ambalajlanarak pazara arz
edilebilmesi için kombine tesislerin sayısının artması gerekmektedir. fiyatlar
arasında dengesizlikler meydana gelmektedir. Bu anlamda; bölgede pazarlama
stratejisi açısından öncelikle soğuk hava tesislerinde kalibrasyon (boylama)
ünitelerinin bulunması gerekmektedir. Bu şekilde ürün 1. Sınıf, 2. Sınıf, 3. Sınıf
ve kalibre dışı olarak ayrılacak dolayısıyla her üreticinin ürünü için ihracat,
market, toptancı hali ve açık pazar olmak üzere dört farklı şekilde
pazarlanabilme şansı doğacaktır.
Yörede her yıl artan üretim potansiyeli göz önüne alındığında mevcut soğuk
hava deposu kapasitesi oldukça yetersiz kalmaktadır. Bölgede 100.000 ton
civarındaki üretime karşın depolama kapasitesi 30.000 ton civarındadır.
Depolanarak pazara sürülen bir meyve türü olan elmada bu durum bölgeden
uzun süre pazara arzın önüne geçmekte ve pazarlamadaki hareketliliğin kısa
bir periyot içerisinde kalmasına neden olmaktadır.
Özellikle bölge ürününün üreticiler birliği kanalıyla satışının gerçekleşmesi
durumunda ürün izlenebilirliği ve kalite kontrol işlemleri gerçekleşebilecek,
farklı alım firmalarının speklerine göre çoklu satış işlemleri yapılabilecektir.
Bölgede mevcut kooperatiflerin yapısal anlamda rehabilite edilmesi ve üretici
üst birliğinin kurularak bu birliğin; yöredeki ürünün yetiştiricilik, hasat,
muhafaza, kalibrasyon ve pazarlama alanlarında uzman personel desteği
alması pazarlama alanında büyük bir ivme kazanılmasını sağlayacaktır.
Yörenin ülkemizin en önemli elma üretim merkezlerinden bir tanesi olarak
mevcut konumunun yerel, ulusal ve uluslararası alanda reklam ve tanıtım
faaliyetleriyle vurgulanması gerekmektedir. Bu kapsamda basın, fuar katılımı
vs. gibi faaliyetlerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
95
Çizelge 2. Önemli elma üreticisi ülkelerde masraf unsurlarının dağılımı
Ülke
İşgücü
Materyal
Toplam
değişken
masraflar
Toplam sabit
masraflar
Toplam
üretim
maliyeti
€/ha
%
€/ha
%
€/ha
%
€/ha
%
€/ha
%
İtalya
5336
35,36
1426
9,45
6,762
44,81
8,33
55,19
15,092
100
Fransa
4435
42,42
953
9,11
5,388
51,53
5,068
48,47
10,456
100
ABD
3978
41,02
871
8,98
4,849
50
4,849
50
9,698
100
Şili
2024
39,72
786
15,42
2,811
55,16
2,285
44,84
5,096
100
Polonya
629
17,62
674
18,88
1,303
36,51
2,266
63,49
3,569
100
Çin
725
24,20
1138
38
1,863
62,2
1,132
37,8
2,995
100
Türkiye
911
23,75
963
25,08
1,874
48,83
1,963
51,17
3,837
100
BAYRAMİÇ VE ELMA (Swot Analizi)
Güçlü yönler
Türkiye’nin en büyük 5 elma üretim merkezinden bir tanesi olması
Yöreye farklı elma çeşitlerinin adaptasyon kabiliyetinin yüksek oluşu
Yoğun yetiştiricilik metotlarının kullanılmaya başlanması
Bölgede depolanan ve işlenen meyve türlerinin büyük kısmını oluşturması
Diğer meyve türlerine oranla verimliliğin yüksek oluşu
Yöredeki Golden Delicious ve Starking Delicious elma çeşitlerinde kendine has
aroma ve tat oluşumu
Zayıf Yönler
İşletmelerin küçük ölçekli, verimlilik ve teknoloji kullanımının düşük oluşu
Üreticilerin yetiştiricilik ve pazarlama konusunda bilgi eksikliği
96
Hasat, depolama ve ambalajlamada standartlara uygun olmayan tekniklerin
kullanımı
Dünya pazarlarında talep gören çeşitlere de yer verilmiyor oluşu
Girdi maliyetlerinin yüksek oluşu
İsmine doğru, sağlıklı ve sertifikalı fidan eksiği
Pazarlama zincirinin uzun oluşu nedeniyle üretici fiyatlarının düşük, tüketici
fiyatlarının ise yüksek oluşu
Tarımsal sigortacılığın yaygın olmaması
Kooperatifleşmenin yetersiz oluşu ve yeterince etkin olmaması
Fırsatlar
Dünya nüfusunun ve gelirinin artması, işlenmiş gıda maddelerine yönelinmesi
Modern yetiştiricilik metotları ile verimlilik ve ürün kalitesinin arttırılabilmesi
Yeni plantasyonların ihracata yönelik çeşitlerle kurulması
Hasat öncesi ve sonrası kayıpların bilinçli tedbirlerle aşılabiliyor olması
e-pazarlamanın yaş meyve ve sebzede de kullanılabiliyor olması
Yörenin bağlı olduğu ilde Ziraat Fakültesi oluşu
Tehditler
Dünyadaki ve ülkemizdeki üretim alanlarının fazlalığının rekabet şansını
azaltması
Elma endüstrisi kapsamında rekabet gücü yüksek ülkelerde ve ülkemiz bazında
Karaman, Trakya, Niğde gibi bölgelerde işletmelerin büyük oluşu ve modern
teknikler kullanılması
Tarımsal desteklemelerin yetersizliği
Yörede üretici birliklerinin yeterli güce sahip olmamaları
Yöredeki plantasyonlarda ağaçların yaşının yüksek oluşu
Küresel iklim değişiklikleri nedeniyle sulama suyu kaynaklarının azalması
ihtimali
Kazdağı ve yörede altın madenciliği ve termik santral kurulması düşünceleri
97
BAYRAMİÇ ZİRAAT ODASI BAŞKANLIĞI
Camikebir Mahallesi, Baliğ Sokak No.8 Bayramiç / ÇANAKKALE
Tel.
Faks
E-Posta
: 0 286 773 21 05
: 0 286 773 23 17
: [email protected]
98

Benzer belgeler