Lipari test

Transkript

Lipari test
BOAT TEST
Bazıları kata maran sever
K
Fotoğraflar: Richard Langdon and Alastair Hyde-Tetley/Ocean Images
Katamaranlar görünüş itibarıyla cezbedici
olmayabilir, ancak mükemmel yaşam alanları ve uzun
gezi menzili sundukları bir gerçek. Yachting World ekibi
seri üretim üç katamaran üzerinde üç gün geçirip çift
gövdelilerin artı ve eksilerini değerlendiriyor.
68 ARALIK 2011
atamaranlar hakkında çok şey
söylenir. Dengeli, hızlı, geniş,
düşük su çekimli ve plajlara
yaklaşabilmelerinin yanı sıra
konforlu bir platform
sunduklarının da altı ısrarla çizilir.
İşte katamaranlar taşıdıkları bu özelliklerle
teknesinde yaşayan ve uzun mesafe geziler yapan
denizciler arasında giderek popülerleşiyor.
Bu yılın ARC (Atlantic Rally for Cruisers)
katılımcıları arasında 12’si Lagoon, beşi Catana
olmak üzere 32 gezi tipi katamaran bulunuyor.
Lagoon ciro bazında kardeş firmaları Jeanneau ve
Beneteau’nun ardından üçüncü seri tekne üreticisi
konumunda. Bu sıralamada Bavaria ve Hanse’den
önde olduklarını vurgulamak gerek.
Bu çılgınlığa daha fazla kayıtsız kalamıyor ve seri
üretim bir katamaranı tüm detaylarıyla incelemeye
karar veriyoruz. 40-45ft aralığında uygun fiyatlı üç
popüler model seçiyor ve bu teknelerle İngiltere’nin
güney sularında üç günlük bir test
gerçekleştiriyoruz.
Sonuçlar oldukça şaşırtıcı. Katamaran rüyası
dışarıdan oldukça davetkâr görünse de, tasarımlar
belirgin avantajlar sağladığı gibi bazı konularda da
bir dizi taviz vermeyi gerektiriyor. Son tahlilde
avantajları ve tavizleri teraziye koyup
değerlendirmeyi yapmak alıcıya düşüyor.
Gezi katamaranları hakkında söylenecek ilk şey
olağanüstü bir yaşam platformu sunmaları.
Katamaranlar hakkında genelde önyargılara dayalı
bazı endişeler var. Kötü havayla nasıl baş
edecekleri, nereye bağlanabilecekleri, bağlama
maliyeti, tek gövdelilere göre yelken deneyiminin
daha az olması gibi konular başı çekiyor. Testimiz
sırasında bu konuları ele alıyoruz.
ARALIK 2011 69
BOAT TEST
Broadblue 435
Lagoon 400
Fountaine Pajot Lipari 41
Süper Katamaran Rallisi
Test ekibi seçilen katamaranlarla üç günlük bir
seyre çıkıyor; yelken ve makineyle seyir yapıyor,
teknede pişirdiklerini yiyor, alargada demirliyor
ve geceliyor. Ekip; David Glenn, Elaine Bunting,
Matthew Sheahan, Harriett Robinson ve Toby
Hodges. Çok gövdeli tekne uzmanlıklarıyla
tanınan bazı yelkenciler, tasarımcılar ve satış
temsilcileri ile üç test teknesinin sahipleri de
onlara eşlik ediyor.
Seyre Southampton’daki Hamble Nehri’nden
başlayıp batıya, Poole’a doğru yol alıyorlar.
Tekneler Avrupa’nın en büyük doğal
70 ARALIK 2011
limanlarından birinin içinde ve dışında
deneniyor ve üçüncü gün Southampton’a
dönülüyor. Bu sular katamaranların küçük su
çekimlerinin yararlarını görmek için ideal.
İkinci gün Brownsea Adası etrafını dönüş
sırasında tekneler fotoğraf çekimleri için yakın
düzene geçiyor. İki metre derinliğe sahip sularda
aralarında yalnızca birkaç metre boşluk
bırakarak 7kt süratle ilerliyorlar. Durum doğal
olarak bir yarışa dönüşüyor ve teknelerin idare
kolaylığı ile atikliği hakkında bir fikir edinmek
kolaylaşıyor.
Katamaranları tek gövdelilerden farklı kılan özellikleri neler?
İlk Adım
İnsanları çok gövdeli bir tekne satın almaya iten
etkenler nelerdir? Katamaranı bir kez deneyen bir
daha geriye dönmek istemiyor. Yelkene çok hevesli
olmayan eşler veya diğer aile bireyleri için daha
dengeli bir platform sağlaması bunun en önemli
nedeni.
Broadblue’dan Mark Jarvis katamaran sattıkları
insanların yüzde 60’ının önceden çok gövdeli
kullandığını, yüzde 15 kadarının motoryat tercih
ettiğini, yüzde 15’inin ilk kez tekne sahibi olduğunu
ve ancak yüzde 10 kadarının tek gövdeli yelkenliden
katamarana geçiş yapanlardan oluştuğunu
belirtiyor.
Test teknelerimiz muhteşem yelkenci gövdelere
sahip olma iddiasında değil. Performans istatistikleri
de bu konuda pek gösterişli sayılmaz. Bu teknelerin
satışında konfor ön plana çıkıyor. Sizin de
göreceğiniz gibi estetik, performans, hareket ve
tasarım konuları tartışmaya açık, ancak okumaya
başlamadan önce şu soruları akılda tutmakta yarar
var:
1. Teknenin güzel görünüp görünmediği ne kadar
önemli? Seyir halindeyken teknenizi görebiliyor
musunuz?
2.Katamarandaki hacim ve konfora sahip olabilmek
için ne kadar büyük bir tek gövde almalısınız?
3.Kalabalık bir aileyle birlikte çıkacağınız iki haftalık
bir tekne tatili için tek veya çok gövdeli seçme
şansınız olsa hangisini seçerdiniz?
4.Aileniz hoşlanmadığı için bir daha denize
çıkamamak ve teknenizi bir katamaranla
değiştirmek arasında seçim yapmanız gerekseydi
ne yapardınız?
5.Ara sıra yapacağınız geziler için değil de üzerinde
sürekli yaşamak için ne tür bir tekne isterdiniz?
Yanıtlarınız sizi şaşırtabilir.
Artılar
• Evinizi aratmayan mükemmel konfor
• Boyları büyük olmasa da yaşam için
sundukları kıyaslanamaz hacimler
• Düşük su çekimiyle seyir ve sığ koylara
yanaşabilme yetenekleri
• Demir yeri seçeneklerinde artış, yalpaya
düşmemeleri
• Dengeli ve yatmayan platform, yelkenci
olmayanlar için cazibe faktörü
• Bolca saklama yeri
• Neredeyse batmaz oluşları
• Sınırlı mürettebatla idare edilebilme
• Birçok güneş panelini taşıyabilen sabit bimini
tente
• Sabit mataforalar
• Geniş yan güverteler
• Çift makineyle manevra yeteneği (test
teknelerinin üçü de kendi boyları çapında bir
dairede dönüş yapabiliyor)
• Tek kotta yaşam sayesinde teknede çocuk/
aile bulunması çok daha kolay
• Dengeli gövdenin uzun seyirlerde yolcuları
daha az yorması
• İki makine ve dümen sayesinde her zaman
yedekli seyir
Eksiler
• Görünüm
• Boyut, kütle
• Yüksek denizlerde konfor kaybı yaratan
hareketler
• Geleneksel yelken hissinden uzak oluşu
• Demir yerinde rüzgâra gösterilen geniş yüzey
• Hantal tramolalar
• Abordayken giriş ve çıkışların yüksek
bordalar nedeniyle güç, hatta tehlikeli olması
ARALIK 2011 71
BOAT TEST LAGOON 400
LAGOON 400
Yorumlar
Lagoon dünyanın en büyük katamaran
üreticisi konumunda. Lagoon 400, 600’den
fazla satan popüler 380 modelinin yerini
alıyor. Tasarımcıları VPLP, performans
konusunda geniş bir tecrübeye sahip. Çok
gövdeli yarış tekneleri tasarımlarıyla bilinen
VPLP, 400’ün yüksek ve açılı tasarımının
formdan çok fonksiyon odaklı olduğuna dikkat
çekiyor.
Teknenin tüm mekanlarında hacim, ışık ve
ferahlık çok güçlü bir etki bırakıyor. Güvertede
güvenle hareket edebiliyorsunuz. Bu
özellikleriyle 400, kalabalık misafirler ve
charter müşterileri için ideal bir tasarım. Dış
mekanda zaman geçirebilmek için gerekenler
titizlikle düşünülmüş.
Bu opsiyonel tente
serdümene fırtınalı
ve soğuk havada
tam bir koruma
sağlıyor. Ancak
estetiğe olumlu
katkısı olduğu
söylenemez.
David Glenn:
“Lagoon ihtişamı tartışılmaz yaşam
yerleri sunuyor ama bunun için
belki de çok şeyden ödün veriyor.
Model, boyuna göre çok hacimli bir
tekne. Birilerini çok mutlu edeceği
kesin, ancak sert bir havada orsa
seyrinde değil..”
Elaine Bunting:
“Üçü arasında performans
bakımından yelkende en az keyif
veren katamaran olduğunu
sanıyorum. Ancak çocuklarınız ve
arkadaşlarınızın en çok bu
tekneden hoşlanacağına emin
olabilirsiniz.”
Matthew Sheahan konforlu dümen konumunda Poole’a
dönüş seyrinde. Altta: Küçük su çekimi kıyıya yakın seyre
olanak sağlıyor.
Matthew Sheahan:
“Güverte ve altında tasarımın
sadeliği çok hoşuma gitti, ancak
hacimlerin maksimuma itilmesi
teknenin şişman ve dik köşeli bir
görünüm kazanmasıyla
sonuçlanmış.”
Kaba denizlerde seyir
David Glenn ikinci gün Lagoon 400’ü oldukça
zorlu şartlarda deniyor ve şu yorumda bulunuyor:
“5 kuvvetinde rüzgâr ve kaldırdığı kaba dalgalara
karşı ilerlerken tekne çılgın hareketlerle baş kıç
yapıyor. Ancasta temsilcisi Ashley Overton bu
koşullarda rüzgârüstüne seyirde salonun ön
tarafında durumun son derece kötüleştiğini
belirtiyor.
“Denizlere doğru inişe geçtiğimizde kendimi
oldukça yüksek konumdaki dümende ilk kez bu
kadar savunmasız hissediyorum. Tutunacak bir yer
bulamadığınızda yana doğru düşmeniz kaçınılmaz
olabilir. Geniş mandar yakalı anayelkende bir
72 ARALIK 2011
camadan ve tam açık cenovayla ilerliyoruz.
(Overton 18kt üzeri rüzgârda birinci camadanın
gerekli olduğunu söylüyor. Brian Thompson’ın
75’inci sayfadaki camadan notlarına göz
atabilirsiniz). Ancak tekne açılarla baş etmekte
zorlanıyor ve özellikle dar bir kanalda bu duruma
alışmak biraz zaman alıyor. Tramolalardan sonra
ancak biraz açarak sürat kazanıp orsaya
yükselebiliyoruz.
“İlk alıştırmaları yaptığımız bölgeden çıkınca
orsa açılarını zorlamayı bırakıyoruz ve tekne 6kt
süratle ileri atılıyor. Biraz açarak 6.8kt sürate
ulaşmak mümkün oluyor. Dönüşte geniş apazda
7kt ve biraz üstü süratlere kadar yükseliyoruz.
Anayelken ve cenova ıskotalarının aynı vinçle
kontrol edilmesine alışmak zor oluyor, ancak
elektrikli vinçler çok yararlı bir seçim olduğunu
kanıtlıyor.” Elaine Bunting gövdelerin hacimleri
hakkında şu yorumu getiriyor: “Poole Limanı’nda
Lipari’nin hemen gerisinde aynı orsa açılarında
(tekne en çok 40° hissedilen rüzgâr açısına
orsalayabiliyor) ilerlerken rotamızdan çok daha
aşağı saptığımızı görüyoruz.
Süratimiz de daha düşük. Mükemmel yaşam
yerleri ve geniş banyolar bazı tavizleri de birlikte
getirmiş. Geniş yaşam alanları oluşturmak adına
Lagoon gövdeleri daha iri ve tekne eni daha geniş.
Islak yüzeyler daha büyük ve pruva kesitleri daha
dolgun.”
Matthew Sheahan da, “Baş taraf çok dolgun, bu
form kaba dalgada orsa performansını etkiliyor ve
tekne baş kıç yapmaya başladığında frenleme etkisi
yaratıyor. Tel bağlantılı dümen sistemi bir miktar
kontrol hissi veriyor. Rüzgâr açılarını ve sürati
izlemeye alıştığınızda kanalı bulmak kolaylaşıyor.
Biraz yükselir veya ara sıra dalgalara girerseniz
tekrar açtığınızda oldukça çabuk hızlandığını
görebiliyorsunuz” yorumuyla Elaine’e katılıyor.
Bimininin arka tarafında yer alan uzun rayın,
epey büyük bir alana sahip anayelkenin bükümünü
kontrol etmekte başarılı olduğunu görüyoruz.
İskele taraftaki vinç iskele ıskotayı ve cenova sarma
halatını kontrol etmek için uygun açıda. Vinçler ve
kıstırmaların çoğuna dümen konumundan erişim
mümkün. Elaine Bunting manevraların ancak
mürettebattan birinin veya otopilotun yardımıyla
yapılabildiğini belirtiyor. Halat çımalarının bir
karmaşa yaratmasını önlemek için belli bir disiplin
gerekiyor.
Gündüz tek yönlü görüş sağlayan gövde camları
ve güvertede oyuntulara yerleştirilen hatch’ler gibi
akılcı çözümler serinin tüm modellerinde
kullanılıyor. Mataforalarda asılı, gittikçe boyutları
büyüyen RIB’lerin ağırlık sorununu ortadan
kaldırmak amacıyla Lagoon kendi alüminyum RIB
modelini üretmiş.
Artılar
• Çok açık ve detaylı kullanım klavuzu
• Mutfakla havuzluğu birleştiren (440
modelinde de görülen) sürgülü cam ve
mükemmel mutfak yerleşimi
• Basit bir parça ile çift kişiliğe dönüşen
misafir kamarası yatağı
• Tüm bölmelerde saklama yeri bolluğu
• Havuzluk oturma yeri altında özel jeneratör
bölmesi (9.5kW’a kadar)
• Test tekneleri içinde en geniş misafir
banyosu
• Konfor ve oturma yerlerine gösterilen özen
ve hareket kolaylığı
Eksiler
• Gıcırdayan farş tahtaları ve gürültülü portuç
kapakları
• Diğer teknelere kıyasla işçiliğe az özen
gösterilmesi
• Sızdırmazlık noktalarında mastiklerin
düzensiz kullanımı
• Yüksek dümen konumu çok gövdeli hissini
güçlendirirken kaba dalgalı denizlerde dümen tutmak zorlaşıyor
ARALIK 2011 73
BOAT TEST LAGOON 400
Havuzluk, güneşlenme minderi ve sekiz kişilik masasıyla misafirler için
son derece konforlu bir dinlenme alanı. Yelken kontrol sistemlerinden
arınmış ve dolaşım çok kolay. Akşam yemeğinde masada dokuz kişiyiz.
Açılı bimini, havuzluğa gölgenin yanı sıra bir miktar güneş ışığı girişi de
sağlıyor. Alt yüzeyin temiz görünüşü Lipari’den daha başarılı.
Üstte: İşin sırrı teknenin eninde. Gövdelerin geniş hacimleri dikkat çekici boyutlarda yaşam
yerleri yaratıyor. Sağda: Sade ve kullanışlı salon. Mutfak çok zevkli bir planla yerleştirilmiş.
Tam boy
11.97m 39ft 3in
Su hattı boyu
11.45m 37ft 7in
Maksİmum en
7.25m 23ft 9in
Su çekİmİ
1.21m
4ft 0in
Deplasman (boş)10,348kg 22,817lb
Su kapasİtesİ
300lt
66galon
Yakıt kapasİtesİ Çift 200lt Çift 44galon
Tasarım Van Peteghem Lauriot Prévost
Başlangıç fİyatı 241 bin Euro (charter versiyonu
244 bin Euro)
www.tezmarin.com
74 ARALIK 2011
BOAT TEST LAGOON 400
Mükemmel yaşam
alanları tavizleri de
beraberinde getiriyor.
Lagoon’un gövdeleri daha
iri ve tekne eni daha geniş.
Islak yüzeyler büyürken
pruva kesitleri daha
dolgunlaşıyor.
Ne zaman camadan vurulmalı?
David Glenn’in Lagoon 400’le sert havada seyirde keşfettiği üzere ne zaman camadan
vurulması gerektiğini bilmek çok önemli. Çok gövdelilerle yeni tanışanlar teknenin çok
zorlandığını gösteren açık işaretlere alışkın olduklarından, katamaranlarda sorun
yaşayabilirler. Fazla belirgin olmayan uyarı işaretlerini tanımayı öğrenmeleri gerekiyor. Bu
konuda ipuçları için Brian Thompson’dan daha iyisini bulamayız.
Güverte altında görkem
İç mekanlar (Alpi kaplama tek seçenek) görkemli
hacimler, aydınlık ve havadar bir ortam sunuyor.
Her iki gövdede de tek kotta yaşam sağlanıyor.
Dolaşım, havuzluktaki dev oturma grubuna
rağmen çok kolay. Dikey camların yansımayı
önlediği salonda manzara çok keyifli. Farklı
yerleşim planları seçilebiliyor. Yatağa dönüşen
salon masası, tüm kamaraların eş konfor sunması,
kolayca çift kişiliğe dönüşebilen iki kişilik
kamaralarının yanı sıra dış ve iç mekanları
bağlayan mutfağıyla 400, kalabalık aileler ve charter
için kesinlikle en iyi seçenek.
Gövdeler her iki kıç kamarada merkezi konumda
geniş bir yatak kullanımına izin veriyor. Tekne
sahibine ayrılan gövdede seri üretim bir teknede
gördüğümüz en büyük ikili gardıropla
karşılaşıyoruz. “Lamine zeminler ve sadelik aceleye
getirilmiş bir görünüm yaratıyor” diyor ve ekliyor
Elaine Bunting, “Döşemelikler ve kaplamaların
bütçe kaygılarına bağlı olduğu görülüyor.” Özellikle
çok gövdelilerde ağırlığı düşük tutmakla yetersiz
donanımla kalmak arasında çok ince bir çizgi
bulunuyor. Sintinelerin çıplak reçinelerle
bırakılmasının ağırlık kaygısından mı maliyetten
mi kaynaklandığı merak konusu. Üstelik teknik
özellikleri Lagoon 400’ü üç tekne içinde en ağır
tekne olarak öne çıkarıyor.
Mutfak ve harita masasında kısıtlı yüzeyler salon
masasının kullanımını teşvik ediyor. Teknede sekiz
kişilik bir ekip olacağı düşünüldüğünde bu durum
sorun yaratabilir. Tekne sahiplerinin yaşayacağı en
büyük sorun ise şüphesiz iç mekanlara biraz
karakter katabilmenin zor oluşu.
76 ARALIK 2011
Thompson diyor ki:
Öncelikle çok gövdelilerde
teknenin aşırı yükte olduğunu
gösteren işaretlerin tek
gövdelilerdeki kadar belirgin
olmayışına dikkat etmek
gerekiyor.
Tek gövdelilerde orsa veya
apazda aşırı yatma açıları
yelken küçültme anının
geldiğinin habercisidir.
Rüzgâraltına seyirde kontrolü
elde tutmak güçleşir ve olası
broşlar yaşanır. Her iki
durumda da kamara zeminine
düşen çatal-bıçak takımları
sizin için daha belirgin
işaretlerdir.
Çok gövdeli bir teknede
rüzgâraltı gövdenin suya biraz
daha batmasıyla orsa ve apaz
seyrinde yatma açısının birkaç
derecelik artışını belki
hissedebilirsiniz. Rüzgâraltına
seyirde baş kıç vurma
açılarında baş tarafın tekne
üzerindeki yükün etkisiyle biraz
aşağı inmesiyle oluşan bir-iki
derecelik değişim zor da olsa
fark edilebilir.
Gece seyrindeyken veya
katamaran tecrübeniz
yetersizse bu küçük uyarıları
kaçırabilirsiniz, öyleyse tekne
üzerindeki aşırı yükü nasıl
belirleyeceksiniz?
Öncelikle içgüdülerinize
güvenmeli ve yeterince erken
önlem almalısınız. İçgüdüleriniz
camadan vurmanız gerektiğini
söylediğinde harekete geçin ve
neler olup bittiğine dikkat
kesilin. Aynı sürati koruyor ve
daha rahat bir seyir
yapıyorsanız doğru karar
vermişsiniz demektir. Pupa
seyrinde özellikle dikkatli ve
tetikte olun, azalan hissedilir
rüzgâr sürati yanıltıcı olabilir.
Anemometre ve diğer rüzgâr
cihazlarının da faydasını
görebilirsiniz. Her yeni teknede
farklı rüzgâr açıları ve süratleri
için yelken değişiklikleri
kılavuzu bulunmalıdır. Diğer
tecrübeli tekne sahipleri bu
konuda kendi deneyimlerini
paylaşmaktan mutlu olacaktır.
Şu da var ki rüzgâr
göstergeleri arıza yapabilir
veya doğru kalibre edilmemiş
olabilir, bu yüzden kendi
içgüdülerinize güvenmeyi
öğrenin. Emniyetli ve verimli
yelken seyri için kullanılabilecek
güvenilir bir yöntem de
parakete veya GPS sürat
verilerini kullanmaktır. Örneğin,
rüzgâraltına seyir için
maksimum bir sabit sürat
belirleyin. 40ft bir katamaran
için 10 veya 11kt seçilebilir. Bu
sürat aşıldığında yelken
küçültülür. Orsa ve apaz için de
benzer süratler belirlenebilir.
Genel olarak tekne süratinizi
güvenli sınırlar içinde
tutarsanız çok fazla sorun
yaşamazsınız. Bu yöntemi
camadan açarken de
kullanabilirsiniz. Hedef tekne
süratinin 1-2kt altındaysanız
biraz daha fazla yelken
kullanabilirsiniz.
BOAT TEST Broadblue Voyager 435
Broadblue
Voyager 435
Yorumlar
Matthew Sheahan
“İyi planlanmamış o kadar çok
noktaya rastladım ki modelin çok
gövdeli bir tasarımda kaçınılması
gereken birçok şeyi biraraya
getiren bir tekne olduğuna
inanmaya başladım.”
Bu çalışma karşılaştırmalı bir tekne testi olarak
planlanmamıştı, ancak İngiltere’de üretilmiş Broadblue
435’in Fransız katamaranlara göre daha büyükve daha
pahalı bir tekne olduğunun altını çizmek isteriz.
Tasarımı da oldukça eski (2004). Yüksek bordaları,
yükselen borda açıları, eğimli baş bodoslaması ve iç
yerleşimi katamaran tasarımının son 10 yılda gösterdiği
değişimin boyutlarını ortaya koyuyor. Matthew
Sheahan modelin farklı kotta iç mekanlarını çocuk
parklarıyla kıyaslıyor, Elaine Bunting havuzluk giriş
çıkışlarını çocuk havuzuna dalıp çıkmaya benzetiyor.
Ancak Broadblue’nun inşa kalitesi çok yüksek ve
alıcılarının gezi özlemlerine cevap verecek nitelikte.
Polyester gövdeler el yapımı. Salmaların üst tarafları
kapalı, bu nedenle hasar gördüklerinde gövdelere su
girişi olmuyor.
Deplasman 9 ton. Broadblue, müşterilerine aşırı
yükten kaçınmalarını ve toplam ağırlığı 12 tonun altında
tutmalarını öneriyor. Hafif havalarda sergilediği
performansı göz önüne aldığımızda gerekirse mutfak
evyesi dahil teknedeki her şeyi denize atabileceğimize
kanaat getiriyoruz.
Broadblue 435’in avantajı sert rüzgâr ve denizlerde
daha konforlu ve dengeli olması. Açıkdeniz seyirlerine
meraklı alıcılar bu özelliği tercih edecektir. 435, hava
daha da sertleştiğinde tüm yelkenlerini taşıyabilen bir
tekne olduğunu kanıtlıyor.Broadblue’nun yeni Rapier
serisinde performans odaklı yeni bir model planladığını
hatırlatmakta fayda var.
Performans üzerine sorular
Bir gezi katamaranında yelken yapmak tek gövdeye
alışık yelkenciler için yeterince yabancı bir duygu
değilmiş gibi, Broadblue üzerinde bir de hidrolik
dümen sistemi var ve kendimizi yelken
deneyiminden tamamen kopuk hissediyoruz.
Performans konusunda çok tembel; 3 kuvvetinde
rüzgârda apaz seyrinde 4kt’tan daha yüksek bir
sürat beklerdik. Sabit kanatlı pervaneler işleri
kolaylaştırmıyor ve daha küçük iki tekne hafif
rüzgârda bizi geride ve utanç içinde bırakıyor.
78 ARALIK 2011
Dümenden görüş kısıtlı, sancak kontra apaz
seyrinde yelken kılıfı cenovayı izlemenizi
engelliyor. Bimininin yan bölümünü sarıp dümeni
yan güverteden tutmak çok daha güven verici.
Hengistbury Burnu’ndan Poole girişine kadar 2.6m
derinliğinde suda ayıbacağı seyir çok rahat ve kolay
oluyor.
Rüzgâr 4 kuvvete ulaştığında uzun seyir
performansının ilk işaretlerini almaya başlıyoruz.
Apaz seyrinde süratimiz 6.5kt seviyesine
yükseliyor. Bu durumdan heyecan verici diye
Elaine Bunting:
“Su hattının küçük eni, farklı kotta
sıkışık yaşam yerleri gibi bir
dezavantaj yaratıyor. Estetik veya
performans kazanımları sağlasa bu
farklılık belki kabul edilebilirdi,
ancak Broadblue diğerlerine bir
üstünlük sağlamıyor.”
Üstte: Açık havada akşam yemeği.
Altta: Broadblue sizi her yere götürebilecek sağlam
bir tekne, ancak yaşını gösteriyor.
David Glenn:
“Boy kıyaslamasında daha büyük
tekne olmasına karşın diğer
ikisinden daha küçük olduğu hissini
uyandırıyor. Diğer yandan fiyatı
diğerlerinden daha fazla.”
bahsetmek pek mümkün değil, zira biz hâlâ bu
mükemmel koşullarda tek gövdeli bir teknenin
sunacağı performans ve duyguyu özlüyoruz.
Ertesi gün artan rüzgârda Matthew Sheahan,
Broadblue ile 5 kuvvetinde rüzgârda yelken açıyor:
“Narin baş kesitleri iri denizlerle daha kolay baş
ediyor, özellikle orsada fark daha belirgin. Salon
altında biraz boşluk bulunuyor, ancak kaba dalgada
hâlâ bu bölgeden çok fazla darbe alıyoruz.”
“435, sizi her yere götürebilecek sağlam bir
tekne. Öte yandan inşası, sistemleri ve
donanımının mühendisliği stil ve ağırlık çok
dikkate alınmadan yapılmış. Ağırlık olarak üst
sınırda oluşu birtakım sorunlar yaratıyor.”
Yelken kontrolü düzenlemesi de teknenin yaşını
gösteriyor. Özellikle kısıtlı mürettebatla seyirde
serdümenin tramola atmak için dümeni terk etmek
zorunda kalmasını gerektiren kontrol halatları
yerleşimi dikkat çekici.
Elaine Bunting, “Sanırım bu katamaranlarla
yelken yapmak için kaptanın yanında bulunan aile
veya arkadaşlarının yelken yapmaya epey istekli
olması gerekiyor” diyor. Uzun bir ray, kıç güverte
boyunca uzanıyor, ancak anayelkendeki yükü
azaltmak gerektiğinde bu noktaya çabuk ulaşmak
kolay olmuyor.
Merkezdeki vinç, havuzlukta tam bir halat
karmaşası yaratıyor. Yan güvertelere çıkış için
belirlenmiş bir rota yok. Dört kişiden fazlasının
kullanabileceği bir havuzluk masası tekne için iyi
bir yenilik olabilir. Diğer iki teknenin aksine 435’te
sekiz kişinin birlikte yemek yeme şansı
bulunmuyor.
Artılar
• Sert denizlerde bile erişebileceğiniz ve
ayakta durabileceğiniz yükseklikte makine
daireleri, kıç kamaralardan erişim alternatifi
• Gövde camları ve büyük hatch’ler iç
mekanları ışık ve havayla doldurduğu gibi
güverteye erişimi de kolaylaştırıyor
• Tüm mekanlarda mobilya, donanım ve
işçilikte yüksek kalite
Eksiler
• Kamaralarda kısıtlı saklama yerleri
• Eski dar gövdelerin modern tasarımlara
göre sıkışık yaşam mahalleri sunması
• Genel işçilik kalitesine ters düşen farş
gıcırtıları ve sintine yüzeylerinin çıplaklığı
• Sadece 400lt’lik su tankları (ikinci gün
suyumuz bitiyor)
ARALIK 2011 79
BOAT TEST Broadblue Voyager 435
İçkinizi havuzluk masasının üzerinde rahatça
bırakabileceğinizi sanmayın, genel inanışın
aksine katamaranlar da yalpa yapıyor.
Güverte altında kalite
Broadblue’nun yüksek kalitedeki mobilya işçiliği ve
donanımı lüks hissi uyandırmayı başarıyor. Birçok
alıcı iç mekanlarda daha fazla aydınlık için
Amerikan meşesini seçiyor. Salon/mutfak
düzenlemesi standart ve özellikle kamaralarda
bulunan birçok geniş hatch sayesinde
havalandırma çok iyi seviyede. Adidas logosunu
andıran gövde camları bol doğal ışık sağlıyor.
Ancak tekne içinde hareket etmek kolay olmuyor
ve dar su hattı eni nedeniyle (Lagoon’dan 4ft daha
kısa, 2ft daha dar) biraz sıkışıklık hissi veriyor.
Birçok farklı kot kullanılıyor. Yataklar belli bir
neden olmaksızın çok yüksek.
Üç yataklı iskele baş kamara aileler için cazip bir
seçenek olabilir, ancak yataklar çok kısa ve kamara
ancak iki kişinin rahat edebileceği boyutta. Bu
kamara teknede farklı kotlarla düzenlenmiş
yerleşimin bir parçası; mütemadiyen salonun
sürgülü kapısının eşiğine takılıyoruz. Kamaralara
girişlerde ve yatakların önünde basamaklar
bulunuyor.
Baş tarafa dönük mutfak çok kullanışlı değil.
Havuzluktan uzak kalıyor ve pratik saklama
hacimlerinden yoksun. Örneğin mutfak eşyaları
salonun karşı tarafında saklanıyor. “Bazı dolap
kapaklarında daha kullanışlı sürgüler bulunmalı”
diyor David Glenn, “Yaygın inanışın aksine
katamaranlar da yalpa yapıyor. İçkinizi havuzluk
masasının üstünde bırakabileceğiniz fikrine
kapılmayın.” Tekne genelinde saklama yerleri
çoğunluğu yatak altlarında olmakla birlikte
Yüksek salondan
manzara çok güzel,
ancak masa etrafında
yer sıkıntısı var. Mutfak
yerleşimi kullanışlı değil
ve harita masasının
yönü ters (aşağıda).
oldukça geniş.
Salon bu boy bir tekne için bir hayli küçük.
Harita masası ise kıç tarafa bakıyor. Misafir
banyosu diğer iki tekneye göre daha küçük ve kısıtlı
saklama hacimleri sunuyor.
Tam boy
13.25m 43ft 2in
Su hattı boyu
11.38m 37ft 4in
Maksİmum en
6.7m
22ft 0in
Su çekİmİ
1.25m
4ft 1in
Deplasman
9,100kg 20,061lb
Yakıt kapasİtesİ 444lt
98galon
Su kapasİtesİ
400lt
88galon
Fİyatı
339 bin 500 Pound
www.broadblue.co.uk
80 ARALIK 2011
BOAT TEST Fountaine Pajot Lipari 41
Fountaine
Pajot Lipari 41
Yorumlar
David Glenn:
“Performansa odaklandığımdan
üç tekne içinde en favori
modelim bu oldu. Model
oturmuş, düzgün ve kolay
kullanılır görünüyor.”
Fountaine Pajot, Fransa’nın Atlantik kıyısındaki
Aigrefeuille’de 34 yıldır üretim yapan ve bugüne
dek 2 bin 200 katamaran inşa etmiş bir
tersane. Sahipleri Gerry ve Wendy Addis çiftinin
izniyle kullandığımız bir yaşındaki Lipari 41 test
tekneleri içinde en zarif ve tabir uygunsa en
çekici olanı. Salonu sarmalayan camlar ve çok
daha alçak bordalar bariz bir fark yaratıyor.
Addis’ler Lipari 41’i Hythe Marina’daki 40ft
kapasiteli bağlama yerlerine hangi modelin
sığacağı konusunda sıkı bir araştırma sonunda
seçmişler. Bu yaz 10 hafta süren seyirlerinden
yeni dönmüşler.
Elaine Bunting.
“Teste dahil olanlar içinde en iyi
donatılmış model. Teknede
yaşama uygun ve konforlu
alanlara sahip. İç ve dış
mekanlarda rahatça
dolaşabiliyorsunuz. Genel
özellikleriyle özel kullanıma en
uygun tekne olduğunu
söyleyebilirim.”
Matthew Sheahan:
“Hafif ve canlı bir tekne izlenimini
veriyor. Büyük dalga ve sert
rüzgârda rüzgâraltına seyirde
üçü arasında beni tedirgin
etmeyecek tek tekne.”
Asİmetrİk donanımı
Gerry Addis; teknesine eklediği hem A hem Code
yelkenleriyle kullanılabilen, sonsuz halatlı Facnor
sarma sistemi ve hareketli bir cıvadrayla yelken
değişimini kolaylaştırmış. Yelken, orsa yakası
halatı etrafına sarılıyor. Bu halatın orta bölümünde
bulunan köpük kılıfa bağlı kısa Spectra halat,
yelkenin bu yakadan düzgün şekilde sarılmasını
sağlarken karışıklıkları önlüyor. Kavança öncesi
yelkeni saran Gerry uzun ıskotalara gerek
duymuyor ve yelkenin armaya dolaşma riskini
azaltıyor.
“Başüstünde kırbaç gibi şaklayan bir halatla
dans etmekten, çorap sıkıştığında söylenmekten
veya rüzgâr aniden yükselince yelken indirme gibi
bir dertle karşılaşmaktan çok daha iyi bir çözüm”
diyerek donanıma artı puanı veriyor Elaine
Bunting.
Üstte: Dümende iki kişilik çok konforlu koltuk, kontrol
el altında, ancak Code yelkenleriyle seyirde rüzgâraltı
yönünde görüş yetersiz kalıyor.
Etkileyici yelken performansı
Lipari’nin performansı test ekibimizi epey
şaşırtıyor. Bunun başlıca nedeni diğer teknelere
oranla daha hafif ve iyi yanıt veren, palalara
doğrudan bir kol ve esnek hareket sistemiyle
bağlanmış dümen. Lagoon’da temel hedef yaşam
yerleriyken, Lipari daha zarif ve üç ton daha hafif
bir gövdeyle görece çok daha iyi bir performans
sergiliyor.
Modelin bir diğer önemli özelliği de abordayken
en kolay giriş çıkış yapılabilen tekne oluşu: Bu
avantajını kıç aynanın alçak, eğimli ve açık çizgilere
sahip oluşuna borçlu. Üstü açık yüksek dümen
82 ARALIK 2011
konumunda görüş her yönde iyi, ancak Elaine
Bunting, “Bir Code yelken veya asimetrik balon
bastığınızda, başıstralyanın rüzgâraltında kalan
hiçbir şeyi görmeniz mümkün değil. O yönde
görüş için tek çareniz salona inip ön camlardan
bakmak” diyor.
İki kişilik dümen koltuğu çok rahat. Iskota ve
mandar vinçlerinin mantıklı yerleşimi ve kontrol
halatlarının kolay erişilir oluşu sınırlı mürettebatla
yelken seyrini ve tramolaları kolaylaştırıyor. Iskota
ve mandarların diğer bir kişi tarafından yan
güverteden kontrolü de mümkün.
Halatların toplandığı bölmeler sayesinde
havuzlukta halat karmaşası yaşanmıyor. Lipari
elektrikli vinçlere bağlı kalmasa da opsiyonlar
arasında bu vinçler de yer alıyor. Seyir
yardımcılarının bir bakışta görülebileceği bir yere
bağlanabilmesi için çözüm üretilmeli. Mevcut
konumda dümen seviyesinin altında kalıyorlar.
İkinci gün dümeni Brian Thompson’dan almak
çok heyecan verici, ıskota trimlerini onun yapması
da ayrıca keyif veriyor. Poole Kanalı’nın hızla
alçalan sularına karşı esen 5 kuvvetinde rüzgârla üç
tekneyi orsa rotasında yarıştırma şansı yakalıyoruz.
Daha büyük Broadblue’yu yakalayıp geçmek
kesinlikle tatmin edici. Üstelik onlar tam yelken ve
keskin formlu bir flokla seyrederken... Gerry
Addis teknesinden en iyi performansı almayı iyi
biliyor. Flok kesiminin daha yüksek orsaya uygun
olmamasından şikayetçi olsa da 90 derecelik
tramolalarla yüksek seyredebiliyoruz.
Anayelken ıskota rayı bimininin kıç tarafında
uygun konumda. Ancak yeterince kenarlara
uzanmadığından rüzgâraltına seyirde ıskota
gerginliğini koruyamayan alüminyum ray
üzerinde biraz daha düşünerek hareket etmek
gerekiyor. Öte yandan David Glenn teknenin
rüzgâraltına seyir yeteneğinden çok etkilendiğini
belirtiyor: “Özellikle A yelkenleri ve Code 0
kullanıldığında pupa ve geniş apazda çok
başarılı.”
Gövdelere yapıştırılan salmalar olağanüstü
durumlarda gövdeye hasar vermeden
kırılabilecek şekilde tasarlanmış. Salonun ve kıç
kamara yataklarının altında bulunan köpük
blokları tekneyi gerçek anlamda batmaz yapıyor.
Tekne sahibi, “Katamaranın önemli bir üstünlüğü
de yangın dışında cansalına ihtiyaç duymaması,
emniyet konusu bizim için çok önemli” diyor.
Salon kapısının hemen gerisinde bulunan
mükemmel genişlikte frengiler havuzluğa yüksek
miktarda su dolma riskini ortadan kaldırıyor.
Artılar
• Görece daha iyi performans ve diğer
teknelere göre çok daha iyi dümen kontrol
hissi
• Daha narin genel görünüm
• Kullanışlı yerleşim planı, iç sistemlere kolay
erişim
• Alçak bordalar, kolay giriş çıkış
• Kontrol halatları ve yelken sistemleri
düzenlemesi
Eksiler
• Yüksek dümenin kaba denizlerde aşırı
hareket yaratması
• Rüzgâraltı yönünde yetersiz görüş
• İç mekanları işgal eden plastik kaplamalar
ARALIK 2011 83
BOAT TEST Fountaine Pajot Lipari 41
David Glenn: “Gerry Addis orsa yakası camadan
halatlarında karula köşesi kilitlerine kolayca
bağlanabilecek Spectra halatlar kullanmış. Teknenin
standart örgü kayış camadan halatlarının aşağı çekilirken
sıkışan kasalarını tutturmanın güç olduğunu belirtiyor.
Cunningham donanımı ve mandar makaralarında halat kilit
kullanılması zeki ilaveler arasında sayılabilir.”
Erişilebilir iç mekanlar
Lagoon’daki kadar büyük olmasa da havuzluk masası altı
kişilik kullanıma uygun boyutta.
Geniş ve iyi planlanmış iç mekanlar Lagoon ile
benzer tasarıma sahip. Matthew Sheahan “Tekne
iyi bir tasarıma sahip. Güzel görünüm konusunda
tam boyun çok önemli olmadığı bir kez daha
kanıtlanıyor” yorumunu getiriyor. Gövdelerin iç
tarafında kıçta açılı kesitler teknenin kıç tarafının
aşırı batmasını önlüyor ve buradaki kamaralarda
hacimleri ferahlatıyor. Her yere erişimin çok kolay
oluşu Gerry Addis’in beğenisini kazanıyor: “Kıç
panellerin gerisindeki yakıt kesici valflara erişim
çok kolay. Buzdolabı kompresörü burada, puntel
bağlantıları burada, otopilot kontrolleri burada…
Tekne sahibi olarak bir yere ulaşmak için delikler
açmak zorunda kalmak istemiyorum.”
Ağırlığa çok dikkat edilmiş, bu nedenle örneğin
tekne sahibi tarafında dolap kapakları
kullanılırken misafir gövdesinde bunlar yerine
kumaş perdeler seçilmiş. Sintinelerde düzenli
kablo grupları ve temiz yüzeyler göze çarpıyor.
Zemin panelleri altında lastik contalar kullanımı
gürültünün önlenmesini sağlamış. İşçilik seri
üretim kalitesinde olsa da Lipari genel olarak
zevkli bir stil yansıtıyor.
Üstte: Geniş salon masası,
kıç tarafa ve salona servis
yapılabilen mutfak ve
başa dönük harita masası
oldukça kullanışlı. Solda:
Brian Thompson ve kızı
Genevieve.
Tam Boy
11.95m 39ft 2in
Su hattı boyu
11.82m 38ft 8in
Maksİmum en 6.75m
22ft 2in
Su çekİmİ
1.10m
3ft 6in
Deplasman (boş)7,600kg 16,755lb
Su kapasİtesİ
Çift 265lt Çift 58galon
Yakıt kapasİtesİ 300lt
Çift 66galon
Tasarım Cabinet Joubert/Nivelt
Fİyatı
236 bin 640 Euro
www.turmarin.com.tr
84 ARALIK 2011
BOAT TEST
Gezi katamaranlarının analizi
1. Güzel mi çirkin mi?
Gezi katamaranlarının temel sorunu göze çarpan
düz yüzeyli kütleleri. Ancak boyu çok fazla
artırmadan bu sorun nasıl aşılabilir?
Yaşam yerlerinin bir kısmı gövdeler içine
gizlenebilse de salon ve mutfak için geniş bir
üstbina şart oluyor. Bu yapı, dalgaların çarpmasını
önleyecek yükseklikte bir zemin üzerine kurulmalı.
Bu nedenle tek gövdelilerde olduğu gibi tavan
yüksekliğinin gizlenmesi pek mümkün değil.
Peki, gezi katamaranlarının önceliğinin hacimler
olduğunu kabul ederek estetik kaygıları göz ardı
etmeyi sürdürecek miyiz? “Yaşam yerleri uğruna
estetiğin kurban edilmesi işin kolayı” diyor Nigel
Irens, “Öte yandan tecrübelerimiz müşterinin
istediğini, ki bu da geniş yaşam alanları demek
oluyor, vermenin akılcı olduğunu gösteriyor.”
Ancasta’dan Ashley Overton bunu bir kabul
felsefesine bağlıyor: “4x4 bir araç satın almaktan
çok da farklı değil, hangi marka olursa olsun çok
estetik görünmeyecektir. İnsanlar bir fuarda
katamarana kıç taraftan giriyor, içeriyi görüyor ve
‘İşte bu!’ diyor. İşlem tamam!”
Ne kadar tuhaf bir durum olsa da 80’lerin
Lagoon modelleri -55 veya 47 gibi- çok daha güzel
görünüme sahipti. Sonrasında Lagoon konfora
yönelme kararıyla estetikten ödün vermeye başladı.
Lagoon basın bülteninden alıntılayacak olursak
“Stil, fonksiyonlara eskisinden daha çok hizmet
etmelidir.” Bunun doğru bir adım olduğundan
emin değiliz, ancak estetiğin göreceli bir kavram
olduğu da aşikâr. Lipari sahibi Gerry Addis’in
belirttiği gibi: “Bu tercih tamamen kişilere bağlı.
Kötü de görünse teknenin alıcısı çıkacaktır.”
3. Performans eğitimi
2. Çılgın hareketler
İyi tarafından bakarsak, katamaranda harcadığınız
zaman boyunca çoğunlukla dengeli bir
platformdasınız. Genç aileleri ve daha az hevesli
yelkencileri çeken faktör “İçkinizi istediğiniz yerde
bırakabilme özgürlüğü” olabilir.
Öte yandan katamaranların kaba dalgalı
denizlerde sergilediği garip tirbuşon hareketi test
86 ARALIK 2011
ekibimizi şaşırtıyor. Bu durum Lipari ve Lagoon’un
yüksek dümen konumlarında özellikle belirgin
hale geliyor ve mürettebatın yüzlerinde yeşil
gölgeler oluşturması pek hoş karşılanmıyor. Daha
önceden yarış- gezi tekneleri ve motoryatları olan
Addis’ler, “Büyük denizlerdeki hareketlere alışmak
zaman alıyor: Kendinizi tek gövdeliyle motoryat
arasında bir yerde hissediyorsunuz” diyor.
ywpix
Lagoon kullanım kılavuzundan: “Bir
katamaranın yatmaya gösterdiği direnç bir tek
gövdeliden altı kat daha fazladır. Teknenin
yatmıyor oluşu aşırı yelken alanı kullanıldığı
gerçeğini gizleyebilir.”
Gezi katamaranlarının üreticileri rüzgâr
süratleri, açılar ve camadan vurma zamanları
hakkında kapsamlı, açık ve kararlı açıklamalar
yapıyor. Fransız katamaranları birinci camadan
için rüzgâr hızının 15kt olduğunu belirtiyor.
Aşağıda bir charter katamaranında yer alan
diyagramı görebilirsiniz. Tek gövdeli
yelkencilerinin hissedilen rüzgâr ve artan
dümen yükü gibi alışık olduğu göstergeler
katamaranlarda çok belirgin değil. Bu nedenle
serdümenler yeni ve çok daha hafif uyarılara
alışarak yelkenleri nasıl kullanacaklarına ve ne
zaman camadan vuracaklarına karar vermek
zorunda.
“Temiz bir karina, iyi yelkenler, ağırlık ve
doğru yelken kullanımı performansta fark
yaratma konusunda etkili olacaktır” diyor Brian
Thompson, “Ancak sınırların ne olduğunu
bilmek özel beceri istiyor.”
BOAT TEST
4. Tasarım üstünlükleri
Performans
Bu iri gövdeli katamaranların zayıf performansları bizi şaşırtıyor. Seyir süratleri genellikle
tek gövdelileri aşmıyor, hatta açılı gurcataların sınırladığı seyir açılarıyla rüzgâraltına seyir
bile daha yavaş olabiliyor. Peki, gezi katamaranlarının performansları nasıl geliştirilebilir?
“Deplasman/boy oranları çok önemli” diyor Nigel Irens, “100’ün altındaki değerlerin iyi
olduğu söylenebilir. Özellikle daha hızlı olmasını istiyorsanız, paranızı doğru
harcayacağınız yer ekstra boy olacaktır. Ancak manevra yapacağınızda teknenin boyu
sorun yaratacaktır.”
Baş taraf kesitleri
“Deniz tekneye enerji yükler, bu
enerjiyi bir tek gövdelide
olduğu gibi tüketemezsiniz”
diyor Broadblue’dan Mark
Jarvis. “Ya hızlanır ya da eski
katamaranlar gibi baş kıç
yaparsınız. Bugünün
katamaranları narin baş
kesitleriyle dalgaların enerjisini
alırken, daha düz kıç hatlarıyla
suya oturma eğilimini ortadan
kaldırıyor.”
Artık
katamaranların
çoğunluğu su hattı
boyunu maksimuma
yükseltmek için
baltabaş formunu
kullanıyor. Muhrip
tarzı ters açılı
başbodoslamalar performans
tasarımlarında dalga yarıcı
özellikleri nedeniyle
kullanılırken (AC45’leri
inceleyin) akışkan direnci
yaratıyor, ancak bu formdaki
teknelerin güverteleri her
zaman daha ıslak oluyor.
88 ARALIK 2011
Yelken ve Donanım
Katamaranlarda güçlü ve temiz yüksek
rüzgârı yakalamak amacıyla düz
mandar yakalı anayelkenler
kullanılıyor.
Ekstra
bükümleri
sağanakların
yelkenden
kolay çıkışını
sağlıyor. Bu
yelkenler hafif
havalarda
performansı
artırıyor, ancak
daha fazla güç
üretebildiklerinden dikkatle kontrol
edilmeleri ve daha erken camadan
vurulmaları gerekiyor. Dev ilave
alanları ağırlığı artırıyor ve sert
havalarda kuyruğun köpeği
sallamasına benzer durumlara yol
açabiliyor.
“Gezi katamaranlarının armaları
epey eskimiş formlara ve karmaşık bir
yapıya sahip. Üstelik kalabalık
donanım ve gurcatalarla rüzgâra
gösterdikleri alan çok yüksek” diyor ve
ekliyor Matthew Sheahan: “Modern
malzeme ve teknoloji bunu
basitleştirebilir. Altlarında bir kurşun
kütlesi taşımamakla övünen
teknelerde güverte üzerinde ağırlığı
artıran ve bir yolcu gemisi halatı
çapında kontrol halatları ve bunlara
uygun makaralar bulunması da dikkat
çekici. Gezi katamaranları bu tasarım
sarmalını çözerek girdikleri
çıkmazdan kurtulmak zorunda.”
BOAT TEST
7. Büyük bir adım
Kıçayna formu kıçtan veya bir bottan geçişte
kolaylık sağlasa da katamaranların borda
yükseklikleri aborda olmuş bir tekneye girişte
önemli bir sorun yaratıyor. Borda üzerinde bir
basamak (fotoğraftaki gibi) olmadığında girişçıkışlar zorlu ve tehlikeli olabiliyor.
5. Ağırlık sorunu
“Yat tasarımları ödünlerle doludur. Bunu ilk olarak
20 yıl kadar önce Dick Newick söylemişti” diyor
Nigel Irens, “[Pragmatizmin devreye girdiği
noktada] tekne yavaş olsa da satışını sağlayan diğer
parametreleri yakaladığı sürece sorun yok.”
Elaine Bunting ağırlığı en azda tutmak için
kısıtlanan su kapasitesine dikkat çekiyor:
“Kalabalık bir ekiple seyre çıkılıyorsa tatlı su yapıcı
veya ilave tanklar gerekli. Bazı katamaranlar sadece
300lt su taşıyor. Beş kişilik bir ekiple beş günde
250lt suyu sadece yiyecek hazırlığı ve bulaşık
yıkamayla tükettiğimiz düşünülürse sorun daha
kolay anlaşılacaktır.”
8. Alabora olma riski
taşıyorlar mı?
90 ARALIK 2011
yapmak gibi avantajlar paramızın karşılığı oluyor”
yorumunda bulunuyorlar. Türkiye’de ise bağlama
tarifelerinde katamaranlar için herhangi bir
kolaylık söz konusu değil; katamaran sahipleri de
tek gövdeli sahipleri gibi metrekare üzerinden ücret
ödüyor. Bu durumda bir katamaranın ödeyeceği
miktar aynı boy bir tek gövdeliden yüzde 50
civarında fazla oluyor. Bir diğer problem de çekmeatma durumunda ortaya çıkıyor. Geniş enleri
yüzünden lift havuzlarına sığmayan katamaranlar
karaya çekme işlemi için uygun ebatlarda havuz ve
lifte sahip marina bulmak zorunda.
P Mumford/Beken of Cowes
6. Park yeri sorunları
İngiltere’de son 10 yılda yaklaşımların değiştiği; bir
katamarana uygun bağlama yeri bulmanın sorun
olduğu ve bu yerin size iki katı maliyet getireceği
önyargılarının artık gerçeği yansıtmadığı
görülüyor. Geçen yıl içinde Lipari 41’in sahipleri
Gerry ve Wendy Addis, İngiltere’de bağlandıkları
marinalarda nadiren fazladan ödeme yapmak
zorunda kalmış. Konuyla ilgili, “Her zaman en
güzel bağlama yerini alarak avantajlı çıkıyoruz, bu
nedenle fazladan ödeme yapsak da diğer teknelerin
üstüne bağlamaktan kurtulmak ve kolay giriş çıkış
Cevap, tasarımcı Nigel Irens’dan geliyor: “Tek
gövdelilerini bir katamaranla değiştirmeyi
düşünenler genellikle alabora hikayeleriyle
korkutulur.
“İnternetteki birçok gezi forumunu
incelediğinizde tek/çift gövdeli tartışmaları
geçmişte olduğu gibi bugün de canlılığını
koruyor. Katamaranların alabora olma riski her
gündeme geldiğinde bir katamaran bilgesinin
‘Alabora olan her katamarana karşı batmış bir
tek gövdeli bulabilirsiniz, hangisini seçerdiniz?’
dediğini duyabilirsiniz.
“Gerçekten tehlikeli şartlar, tipi ne olursa
olsun teknenizin zayıf yönünü bulacaktır. Bu
yüzden bilineni bir kez daha tekrarlayıp, en
doğru çözümün sorunlardan uzak durmak
olduğunu söyleyelim. Bunun ötesinde emniyeti
korumak tamamen bir deneyim meselesi ve
denizciliğe uygun seçimler yapmakta yatıyor.
Her tekne ancak kaptanının mümkün kıldığı
kadar güvenlidir.” MBY

Benzer belgeler