ten - Türkiye Sigorta Birliği

Transkript

ten - Türkiye Sigorta Birliği
’ten
’ten
OCAK-MART
OCAK-MART 2014
2014
SAYI:
SAYI: 35
35
Bilgi
Güvenliği
Sigortası
Gelişen teknoloji, sigorta
sigorta sektörünün
sektörünün
güvence sağlaması beklenen
beklenen risklerin
risklerin de
de
gelişmesine neden oldu.
oldu. Bilişim
Bilişim ve
ve iletişim
iletişim
çağı, elektronik ortamda
ortamda ticari
ticari sır
sır ve
ve kişisel
kişisel bilgilerin
bilgilerin
saklandığı dönem olarak
olarak değerlendirilebilir.
değerlendirilebilir. Bu
Bu bilgilerin
bilgilerin
korunması için önce ‘firewall’lar,
‘firewall’lar, sonrasında
sonrasında ise
ise Bilgi
Bilgi Güvenliği
Güvenliği
(Cyber Risk) Sigortası gelişti.
gelişti. Sigorta
Sigorta sektörünün
sektörünün bu
bu en
en yeni
yeni
ürünü için, Bilgi ve İletişim
İletişim Sigortası
Sigortası ifadesini
ifadesini de
de kullanabiliriz.
kullanabiliriz.
’ten ’ten
TürkiyeTürkiye
Sigorta,
Sigorta,
Reasürans
Reasürans
ve Emeklilik
ve Emeklilik
Şirketleri
Şirketleri
Birliği yayınıdır
Birliği yayınıdır
3 ayda bir
3 ayda
yayınlanır
bir yayınlanır
Para ilePara
satılmaz
ile satılmaz
ISSN: 13057839
ISSN: 13057839
GÖRÜS
GÖRÜS
1 Başkan’
1 Başkan’
dan dan
Müsteşarlığı
Müsteşarlığı
Sigortacılık
Sigortacılık
Genel Müdürlüğü
Genel Müdürlüğü
8 Hazine
8 Hazine
‹mtiyaz
‹mtiyaz
Sahibi
Sahibi
Türkiye
Türkiye
Sigorta,
Sigorta,
Reasürans
Reasürans
ve ve
Emeklilik
Emeklilik
Şirketleri
Şirketleri
BirliğiBirliği
Ad›naAd›na
Ramazan
Ramazan
ÜLGER
ÜLGER
BİRLİK’TEN
BİRLİK’TEN
HABERLER
HABERLER
7
7
GenelGenel
Yay›nYay›n
Yönetmeni
Yönetmeni
Mehmet
Mehmet
KALKAVAN
KALKAVAN
Sorumlu
Sorumlu
Yaz› Yaz›
‹şleri‹şleri
Müdürü
Müdürü
FüsunFüsun
DEDEHAYIR
DEDEHAYIR
Yay›nYay›n
Kurulu
Kurulu
Mehmet
Mehmet
KALKAVAN
KALKAVAN
ZihniZihni
METEZADE
METEZADE
AtillaAtilla
OKSAY
OKSAY
FüsunFüsun
DEDEHAYIR
DEDEHAYIR
MügeMüge
SOYSAL
SOYSAL
Yay›nYay›n
Dan›şman›
Dan›şman›
Noyan
Noyan
DO⁄AN
DO⁄AN
18 18
Yönetim
Yönetim
Yeri Yeri
Türkiye
Türkiye
Sigorta
Sigorta
Reasürans
Reasürans
ve ve
Emeklilik
Emeklilik
Şirketleri
Şirketleri
BirliğiBirliği
Bask› Bask›
Ömür Ömür
Matbaac›l›k
Matbaac›l›k
A.Ş. A.Ş.
BeysanBeysan
SanayiSanayi
Sitesi Sitesi
Birlik Cad.
BirlikNo:
Cad.
20 No:
34524
20 34524
- Beylikduzu
- Beylikduzu
- ‹stanbul
- ‹stanbul
Haramidere
Haramidere
[email protected]
[email protected]
Tunuslu
sektör temsilcilerini
sektör temsilcilerini
ağırladıkağırladık
3 Tunuslu
Finansın
Geleceği:
Geleceği:
Emeklilik
Emeklilik
Tasarrufları
Tasarrufları
paneli gerçekleştirildi
paneli gerçekleştirildi
4 Finansın
Bologna
Uzmanları
Uzmanları
toplantısındaydık...
toplantısındaydık...
5 Bologna
Insurance
EuropeEurope
Sorumluluk
Sorumluluk
Komitesi
Komitesi
5 Insurance
Euromoney
SigortaSigorta
ve Reasürans
ve Reasürans
Konferansı
Konferansı
5 Euromoney
“Zaman
aşımı ilanı”
aşımıyayınlandı
ilanı” yayınlandı
6 “Zaman
BES7yönetmelik
BES yönetmelik
değişikliği
değişikliği
toplantısı
toplantısı
yapıldı yapıldı
Oto
sigortaları
Oto sigortaları
projesi projesi
10
18 Konusu:
Kapak
Kapak Konusu:
Bilgi Güvenliği
Bilgi Güvenliği
Sigortası
Sigortası
Mevzuat
SorunlarSorunlar
ve YargıveKararları
Yargı Kararları
21 Mevzuat
Sigorta
‹statistikleri
‹statistikleri
26 Sigorta
33 Uzman
Uzman
GözüyleGözüyle
HABERLER
HABERLER
ÇizerÇizer
Serdar
Serdar
GÜNB‹LEN
GÜNB‹LEN
Dergide
Dergide
yeralanyeralan
k şe yaz›lar›ndan
k şe yaz›lar›ndan
doğabilecek
doğabilecek
hukuki hukuki
sorumluluk,
sorumluluk,
yazarlar›n
yazarlar›n
kendisine
kendisine
aittir. aittir.
10
18
21
26
33
35
39
43
51
54
58
39 39
61
64
Görsel
Görsel
Dan›şman
Dan›şman
Sertaç
Sertaç
BALABALA
B‹RL‹K’ten
B‹RL‹K’ten
dergisinde
dergisinde
yay›mlanan
yay›mlanan
yaz› veyaz› ve
fotoğraflar›n
fotoğraflar›n
tüm haklar›
tüm haklar›
TürkiyeTürkiye
Sigorta,Sigorta,
Reasürans
Reasürans
ve Emeklilik
ve Emeklilik
Şirketleri
Şirketleri
Birliği’ne
Birliği’ne
aittir. aittir.
KaynakKaynak
gösterilerek
gösterilerek
kullan›labilir.
kullan›labilir.
“Bakış”
programı
programı
Habertürk’te
Habertürk’te
konukları
konukları
ağırlıyorağırlıyor
3 “Bakış”
İNCELEME-ARASTIRMA
İNCELEME-ARASTIRMA
Yardımcı
Yardımcı
EditörEditör
SerapSerap
GÜNSAV
GÜNSAV
Adres:Adres:
Büyükdere
Büyükdere
Cad. Büyükdere
Cad. Büyükdere
Plaza Plaza
No: No:
195/1–2
195/1–2
34394 34394
LeventLevent
/ ‹STANBUL
/ ‹STANBUL
Tel: 0212
Tel:324
021219324
50 19 50
Faks: Faks:
0212 325
021261325
08 61 08
E-posta:
E-posta:
[email protected]
[email protected]
3
3
4
5
5
5
6
7
35 GÜVENCE
GÜVENCE
HESABIHESABI
39 S‹GORTA
S‹GORTA
TAHK‹MTAHK‹M
KOM‹SYONU
KOM‹SYONU
S‹GORTA
B‹LG‹ VE
B‹LG‹
GÖZET‹M
VE GÖZET‹M
MERKEZ‹
MERKEZ‹
43 S‹GORTA
51 AVRUPA
AVRUPA
B‹RL‹⁄‹B‹RL‹⁄‹
VE S‹GORTA
VE S‹GORTA
54 TSEV
TSEV
SEGEM
58 SEGEM
DASK
61 DASK
TARS‹M
64 TARS‹M
DIS DIS
BASIN
BASIN
70 70
daha fazla
daha
kuraklık
fazla kuraklık
bekliyorbekliyor
68 Avrupa’yı
68 Avrupa’yı
sigortasız
sigortasız
kayıp yükselişte
kayıp yükselişte
68 Afetlerde
68 Afetlerde
emlak fiyatları
emlak fiyatları
etkilendietkilendi
69 İngiltere’de
69 İngiltere’de
ABI,
havanın
kötü havanın
faturasını
faturasını
açıkladıaçıkladı
69 ABI,
69kötü
2013 dünyada
sel yılı sel yılı
69 2013
69dünyada
KüreselKüresel
Riskler Riskler
RaporuRaporu
70 WEF’den
70 WEF’den
İran petrolüne
sigorta sigorta
yasağı kalkıyor
yasağı kalkıyor
70 İran70petrolüne
zorunluzorunlu
sigortalar
sigortalar
sorunusorunu
70 İspanya’da
70 İspanya’da
finansalfinansal
suiistimal
suiistimal
artıyor artıyor
71 İngiltere’de
71 İngiltere’de
Parlamentosu,
Parlamentosu,
2030 hedeflerini
2030 hedeflerini
belirledibelirledi
71 Avrupa
71 Avrupa
afetleri afetleri
telefondan
telefondan
uyaracak
uyaracak
71 Hindistan,
71 Hindistan,
Kamboçya
Kamboçya
işbirliğiişbirliği
71 Malezya,
71 Malezya,
ABI, suiistimal
ile mücadeleye
ile mücadeleye
devam devam
dedi dedi
72 ABI,
72suiistimal
İsviçre’deki
İsviçre’deki
halk oylamasına
halk oylamasına
tepki tepki
72 AB’den
72 AB’den
Fitch Ratings,
İsviçre’yi
İsviçre’yi
mercekmercek
altına aldı
altına aldı
72 Fitch
72Ratings,
BAŞKAN’dan
Sev­gi­li Mes­lek­taş­la­r›m ve
De­ğer­li Bir­lik’ten Okur­la­r›,
Türkiye Sigorta Birliği’nin yeni yönetimi adına sizleri
dergimiz aracılığıyla bir kez daha selamlıyorum. Yeni
dönemin başta Birliğimiz olmak üzere sektörümüze
hayırlı olmasını diliyorum. Birlik yönetimi olarak,
tüm çalışma arkadaşlarımızla birlikte görev aldığımız
dönem süresince sektörümüzün ülkemizde daha yaygın ve güçlü bir konuma ulaşabilmesi yönündeki
çalışmalara devam edeceğiz.
2014 yılının ilk çeyreğini geride bıraktığımız bu dönemde de, gerek sigortalı ve gerekse de sigorta şirketleri
için faydalı olacak düzenlemeler üretme ve uygulamaya
yönelik faaliyetlerimizi devam ettirmekteyiz.
Bildiğiniz üzere bu yıl gündemimizdeki en önemli
çalışma Oto Sigortaları Projesi’dir. Bu projeyle amacımız; uluslararası sigorta piyasalarındaki en iyi uygulama örneklerini, yerel koşullarımızı dikkate alarak
ülkemize uyarlamak ve çözüm önerileri geliştirmektir.
Böylece ulaşmak istediğimiz nokta söz konusu branştaki sorunları çözüme kavuşturmak ve daha sağlıklı bir
işleyiş sağlamaktır.
Doğrudan Tazmin Sistemi, Destekten Yoksun Kalma
Tazminatı Hesaplanmasında Standardizasyon,
Sigorta Suiistimalleri ile Mücadele ve Yedek ParçaTamirhane Sertifikasyonu gibi oldukça önemli konu
başlıkları yer alan proje kapsamındaki çalışmalarda
önemli bir yol kat edilmiştir. Projenin ikinci faz çalışmaları başlamış olup Kasım 2014 tarihinde projenin
sonuçlanması hedeflenmiştir.
2014 yılında sektörümüz için önemli katkısı olacağına inandığımız Oto Sigortaları Projesi’nin yanı sıra
Sigortacılıkta Dönüşüm Projesi ve Kalkınma Planı
hedefleriyle ilgili çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Tabii
ki her zaman olduğu gibi hem yurtiçi hem de yurtdışında olmak üzere kurumlar nezdindeki çalışmalarımız ve planlı faaliyetlerimiz de devam edecek.
Geride bıraktığımız 2013 yılı sonuçlarını değerlendirdiğimizde prim üretiminde hayat dışı sigorta şirketlerinin % 22, hayat sigorta şirketlerinin ise % 25 oranında artış sağladığını görüyoruz. Bireysel emeklilikte
ise ödenen katkı payları % 48 oranında artış göstermiştir. Hayat dışı şirketler 2013 yılını 835 milyon TL
teknik kârla kapatırken, hayat ve emeklilik şirketleri
sigortacılık iş ve işlemlerinden 473 milyon TL teknik
kâr elde etmişlerdir. Buna karşın, emeklilik şirketleri,
2013 yılında bireysel emeklilik faaliyetlerinden 175
milyon TL zarar etmişlerdir.
Sektör olarak trafik sigortalarında ciddi bir zararla
karşı karşıya olduğumuz bir gerçek. Özellikle bedeni
BAŞKAN’dan
hasar maliyetlerindeki artışın devam
etmesi ve bu konuda yasal düzenlemelerin yapılamamış olması en
önemli etken. Bu yıl trafikte tam
serbest tarifeye geçildi. Serbest tarife ile birlikte sürücü bilgileri analizleri çerçevesinde bazı sürücülerin
primlerinde
düşme
oldu.
Maliyetlerin artmaya devam ettiği
bir dönemde primlerin azalması
sonuçları olumsuz etkileyecektir.
2013 yılında kasko branşındaki
karlılığın 2014 yılında da devam
ettirilmesi bugünkü konjonktürde
kolay gözükmüyor. Kaskoda ortaya
çıkan karlılıkla beraber primlerin
yeniden düşmeye başladığını, dövizde yaşanan artış ile hasar maliyetlerinin arttığını görüyoruz.
Yangın branşında, 2012 yılında
basına yansıyan 100’ün üzerinde
büyük yangın hasarı oldu. 2013
yılında sigortalı tesislerde sahip olunması gereken standartlar konusunda
daha sıkı riziko analizleri yapılmaya
başlandı. Hasar sayılarındaki azalma
ve riziko analizlerinin güçlendirilmesinin de etkisi ile yangın branşı,
2013 yılını başarılı tamamlayan
branşlardan biri olmuştur.
Bireysel emeklilik sisteminde şirketlerinin 7-8 sene gibi bir süre sonunda normal bir büyümeyle başa başnoktasını yakalayıp kâra geçmeye
yönelik öngörüsü vardı. 2013 yılın-
02
da kesintilerle ilgili önemli düzenlemeler yapıldı ve şirketlerin gelirleri
önemli ölçüde azaldı. Bu düzenleme
sonucu şirketlerin zararları önemli
ölçüde arttı. Bunun yanında sistemin hızlı büyümesini sağlayacak
Devlet Katkısı modeline geçildi.
Devlet katkısının etkisi ile 2013
yılında katılımcı sayısında ve fon
büyüklüğünde önemli artışlar sağlandı. Tasarrufların artmasının ülkemiz için taşıdığı ekonomik ve stratejik önem ile üyemiz emeklilik şirketleri için taşıdığı önem dolayısıyla
bireysel emeklilik sisteminde büyümeyi teşvik edecek modeller üzerinde çalışmalar devam ediyor. Bu
kapsamda çalışanların bir işyerinde
işe başladıklarında otomatik olarak
bir emeklilik planına dâhil edilmesi
ve ilgili kişilere belirli bir süre içinde
isterlerse plandan çıkma imkânı
verilmesi olarak tanımlayabileceğimiz “otomatik katılım” ve performans kesintisi ile ilgili çalışmaları
düzenleyici otoriteler ile birlikte
yürütülmektedir.
Sonuç olarak, 2013 yılında önceki
senelere göre daha iyi bir yıl geçiren
sektörümüzün, bu yılı da başarılı
şekilde geçireceğine inanıyorum.
Tüm sektör paydaşlarımıza çabaları
için teşekkürlerimi sunarım.
Say­g›­la­r›m­la,
Ramazan ÜLGER
Başkan
BİR­LİK’TEN HA­BER­LER
“Bakış” programı Habertürk’te
konukları ağırlıyor
Birlik sponsorluğunda yayınlanan “Bakış” programı her Pazartesi ve Salı,
saat 09.30’da HaberTürk TV’de ekrana geliyor.
Kasım 2013 tarihinde başlayan programı Noyan Doğan hazırlayıp sunuyor.
Programda pazartesi günleri hayat ve hayatdışı sigortalar, salı günleri ise Bireysel Emeklilik
Sistemi ele alınıyor. Programa bugüne kadar
TSB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal
Olgaç, TSB Genel Sekreter V. Mehmet
Kalkavan, TSB Yönetim Kurulu Başkanı Recep
Koçak, TSB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Mete Uğurlu, Anadolu Sigorta Genel Müdürü
Musa Ülken, Asya Emeklilik ve Hayat Genel
Müdürü Türker Gürsoy, Demir Hayat Sigorta
Genel Müdürü Ali Ersoy, Cigna Finans Emeklilik
ve Hayat Genel Müdür V. Ajlan Sözütek, Eureko
Sigorta Genel Müdürü Okan Utkueri, TSB Genel
Sekreter Yardımcısı Atilla Oksay, Euler Hermes
Genel Müdürü Özlem Özüner, TSB Genel
Sekreter Yardımcısı Kerem Özdağ, Liberty
11
Sigorta Genel Müdürü Ragıp Yergin, Ziraat
Hayat Emeklilik Genel Müdürü Şeref Aksaç,
Güvence Hesabı Müdürü Kadir Küçük, MetLife
Emeklilik ve Hayat Genel Müdürü Deniz
Yurtseven, Ergo Türkiye İcra Kurulu Üyesi Yıldırım
Türe, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Müdürü
Aydın Satıcı, Ak Sigorta Genel Müdürü Uğur
Gülen, BNP Paribas Cardif Emeklilik Genel
Müdürü Cemal Kişmir, Zurich Sigorta Genel
Müdürü Yılmaz Yıldız, ING Emeklilik Genel
Müdür Yardımcısı İhsan Çevik, Groupama
Emeklilik Genel Müdürü Ramazan Ülger,
TARSİM Genel Müdürü Bülent Bora, Generali
Sigorta Genel Müdürü Mine Ayhan, Vakıf
Emeklilik Genel Müdürü Mehmet Bostan, Türk
P&I Sigorta Genel Müdürü Remzi Ufuk Teker ve
Koru Sigorta Genel Müdür V. Hüsamettin
Doğramacı konuk oldu.
Tunuslu sektör temsilcilerini ağırladık
Ocak 2014 tarihinde Tunus sigorta sektöründen bir heyet Birliğe çalışma ziyareti gerçekleştirdi. Tunus Sigorta Birliği, Sigorta
Denetleme Kurulu ve bazı sigorta şirketi temsilcilerinin katıldığı toplantıda Birlik, Genel Sekreter
Yardımcısı Atilla Oksay ile Uluslararası İlişkiler
24
Uzmanı Müge Soysal tarafından temsil edildi.
Toplantıda, Birlik tarafından Birlik ve gerçekleştirdiği çalışmalar, Türk sigorta sektörü ve motorlu taşıt sigortalarına ilişkin gerçekleştirilen sunumun ardından Tunus heyeti tarafından yöneltilen sorular yanıtlandırıldı.
03
BİR­LİK’TEN HA­BER­LER
Finansın Geleceği: Emeklilik
Tasarrufları paneli gerçekleştirildi
irlik ve CFA Society of Istanbul işbirliğiyle
28 Ocak 2014 tarihinde İstanbul Sabancı
Center’da “Future of Finance: Emeklilik
Tasarrufları” konulu bir panel gerçekleştirildi.
Finansın geleceğini konuşmak ve emeklilik tasarrufları konusunda yatırımcıların davranışsal eğilimlerini daha iyi anlamak amacıyla düzenlenen
panele, yurtdışında finans danışmanlarına davranışsal finans konusunda danışmanlık yapan
Santa Clara Üniversitesi Finans Profesörü Meir
Statman ve CFA Enstitüsü Asya-Pasifik Bölgesi
Genel Müdürü Dr. Ashvin Vibhakar katıldı.
B
Panelin açılış konuşması CFA Istanbul Başkanı
Ertunç Tümen tarafından gerçekleştirildi.
Panelde ilk konuşmacı olarak yer alan Birlik
Yönetim Kurulu Üyesi Meral Eredenk, Türkiye’de
bireysel emeklilik sisteminin gösterdiği gelişimi
ve tasarruf açığı konularını ele aldı.
Panele yurtdışından konuşmacı olarak katılan
CFA Enstitüsü Asya-Pasifik Bölgesi Genel
04
Müdürü Dr. Ashvin Vibhakar ise “Finansın
Geleceği ve Emeklilik Tasarrufları” konusundaki
deneyimlerini aktardı.
Finans danışmanlarına, yatırım davranışları
konusunda danışmanlık yapan Santa Clara
Üniversitesi Finans Profesörü Meir Statman ise
panelde “Yatırımcılar gerçekte ne ister: Zorunlu
emeklilik hakkında davranışsal finans dersleri”
konulu bir sunum gerçekleştirdi.
KATILDIĞIMIZ TOPLANTILAR
Bologna Uzmanları toplantısındaydık...
2011-2013 Dönemi Bologna Uzmanları Ulusal Takımı Projesi Paydaş Toplantısına katıldık.
irlik, Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen ve Yükseköğretim Kurulu
Başkanlığı koordinasyonunda yürütülen 20112013 Dönemi Bologna Uzmanları Ulusal Takımı
Projesi kapsamında Bologna Uzmanları, YÖK
temsilcileri ve ilgili paydaş kurumların katılımıyla
13 Ocak 2014 tarihinde Dedeman Otel’de gerçekleştirilen Paydaş Toplantısı’na katıldı.
B
Toplantının ilk oturumunda Bologna Uzmanı
Prof. Dr. Mehmet Durman tarafından Bologna
süreci kapsamında Türkiye’de gerçekleştirilen
çalışmalar ve diğer ülkelerle kıyaslamalı duruma ilişkin olarak bir sunum gerçekleştirildi.
Toplantının ikinci oturumunda ise Ulusal Ajans
Erasmus Koordinatörü İlyas Ülgür tarafından
Erasmus Programı Hareketlilik Faaliyetleri ile
ilgili bilgilendirme yapıldı.
Toplantı sonunda Türkiye Yükseköğretim
Yeterlilikler Çerçevesi (TYYÇ) ile ilgili yürütülen
çalışmalar hakkında bilgi verilmesinin ardından paydaş (üniversite, meslek odaları vs.)
temsilcileri tarafından özellikle mesleki yeterlilik
kriterlerinin hangi kurumlar tarafından tayin
edilmesi gerektiği konusunda görüş alışverişinde bulunularak bu konuda Avrupa’daki örnekler paylaşıldı.
Euromoney
Sigorta ve
Reasürans
Konferansı
irlik, 4-5 Şubat 2014
tarihlerinde 2’ncisi
düzenlenen Euromoney
Sigorta ve Reasürans
Konferansı'na
katıldı.
Uluslararası reasürans piyasalarından katılımcıların
Türk sigorta sektöründen
temsilcilerle
buluştuğu
konferansta sigorta ve
reasürans piyasasındaki
güncel gelişmeler, geride
kalan yenileme dönemi ve
Türk sigorta sektörünün
kârlılık sorunu ele alındı.
B
Insurance Europe
Sorumluluk Komitesi
irlik, üyesi olduğu Avrupa Sigorta ve Reasürans
Federasyonu Insurance Europe’un 28 Ocak 2014
tarihinde Brüksel’de düzenlenen sorumluluk komitesi toplantısına katıldı. Birliğin Koordinatör Alper Tan tarafından temsil
edildiği toplantıda; tıbbi cihazlar için ürün sorumluluk sigortası, havayolu firmalarının iflas sorumluluğu, paket tur sigortası, bina kusur ve tamamlama sigortası konuları ele alındı.
B
05
BİR­LİK’TEN HA­BER­LER
“Zaman aşımı ilanı” yayınlandı
numara ve 08.10.2013 tarihli Resmi
Gazete’de yayınlanan ‘Özel Hukuk
Hükümlerine Tabi Sigortalar Kapsamında
Hak Sahiplerince Aranmayan Paralar
Hakkında Yönetmelik’ uyarınca, unvan ve
28789
06
web adreslerinin kullanılmasına izin veren şirketlerin yer aldığı ‘zaman aşımı ilanı’ Hürriyet
ve Sabah Gazetelerinde 13 Şubat 2014
Perşembe ve 14 Şubat 2014 Cuma günleri
yayınlandı.
BES yönetmelik değişikliği
toplantısı yapıldı
irliğin ev sahipliğinde 18 Mart 2014 tarihinde Kozyatağı Byotell’de gerçekleştirilen toplantıda, ‘Bireysel Emeklilik Sistemi hakkında yönetmelik değişikliği yapılmasına dair
yönetmelik taslağı’ konunun taraflarınca ele
B
alındı. Hazine Müsteşarlığı, SPK, Takasbank yetkililerinin kamu tarafını temsil ettiği toplantıya
18 emeklilik şirketi ve EGM üst düzey yöneticilerinin yanı sıra portföy yönetim şirketleri temsilcileri de katıldı.
07
HA­Zİ­NE MÜS­TE­ŞAR­LI­ĞI Sİ­GOR­TA­CI­LIK GE­NEL MÜ­DÜR­LÜĞÜ
Yeni Sigorta
Acenteleri Yönetmeliği
ilindiği üzere, Sigorta Acenteleri
Yönetmeliği 22.04.2014 tarihli ve 28980
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Bahsedilen hususlar ışığında, Yeni Yönetmelik
ile getirilen düzenlemelere aşağıda yer verilmektedir.
Yeni Yönetmelik ile 5684 sayılı Sigortacılık
Kanunu’yla getirilen yeni sistemin gerektirdiği
düzenlemelerin yanı sıra önceki yıllarda uygulamada mevzuat boşluğundan kaynaklanan
sorunların giderilebilmesine yönelik düzenlemeleri de içeren 14.08.2008 tarihli Yönetmelik
yürürlükten kaldırılmıştır.
MESLEĞE GİRİŞ KOŞULLARINA İLİŞKİN HUSUSLAR
B
Sigorta Acenteleri Yönetmeliği değişikliği çalışmalarında, düzenleme ihtiyacının tespit edildiği alanların kalıcı olarak mevzuata işlenmesi,
vatandaş şikayetleri ile çeşitli kanallardan intikal eden sorunların giderilmesi ve uluslararası
uygulamalar göz önünde bulundurularak sistemin daha iyi bir noktaya getirilmesi amaçlanmıştır.
Bu çerçevede, sigorta acenteliği faaliyetinin
sigortacılık sektörüne olan güveni artırıcı biçimde sürdürülmesini ve sözleşme taraflarının hak
ve menfaatlerinin korunmasını teminen acentelik sisteminin kurumsallaşmasının sağlanması
için acentelik faaliyetlerinin çerçevesi ile bu
faaliyetlere ilişkin temel ilkeler yeni Yönetmelik
ile belirlenmiştir.
Öte yandan, getirilen yenilikler itibarıyla acente ve şirketlerin durumlarını Yönetmeliğe uygun
hale getirmeleri hususunda da, Yönetmeliğin
yayımı tarihinden itibaren, altı aylık bir süre
tanınmıştır. Bu kapsamda, Yönetmelik hükümlerine uyum için en son tarih 22 Ekim 2014’tür.
Tek Düzen Hesap Planı ise, hesap yılının başında 01.01.2015’te uygulanmaya başlanacaktır.
08
“Gerçek kişi acenteler”, “Tüzel kişi acenteler”,
“Ortaklar ve yetkililer” ayrı maddelerde düzenlenmiş, bahsedilen başlıklar altında detaylı
düzenleme yapılmıştır.
Tüzel kişi sigorta acentelerinde kurumsallaşmasının sağlanmasını teminen müdür dışında en
az bir teknik personel istihdam edilmesi gerektiği düzenlenmiştir.
Teknik personel ve sigorta acentesi olabilmek için
aranan öğrenim düzeyleri ile mesleki deneyim
süreleri basamaklı bir yapıda düzenlenmiş, böylece sektöre girişin kolaylaştırılması amaçlanmıştır.
Bu kapsamda, gerçek kişi acentelik için aranan
diğer şartlar korunmuş, 2 yıllık sigortacılık tecrübesi süresi, dört yıllık yüksek öğrenim görenler için 1,5
yıla indirilmiş, sigortacılıkla ilgili 4 yıllık yüksek öğrenim görenler için bu süre tamamen kaldırılmıştır.
Teknik personel için aranan 2 yıllık deneyim süresi
ise, 1 yıla indirilmiştir. Bu süreler; müfredatında
sigortacılık bulunan liseler ile iki yıllık yüksekokullar
ve kamu istihdam projeleri için 6 aya indirilmiş, iki
yıllık sigortacılıkla ilgili yüksekokullar ve dört yıllık
yüksekokullar için tamamen kaldırılmıştır.
İflas etmemiş ve konkordato ilan etmemiş olma
şartı hem tüzel hem gerçek kişi acentelikte kaldırılmıştır.
Teknik personel ve sigorta acentesi olabilmek
için uluslararası uygulamalarda da aranan iti-
bar şartının uzantısı olan belirli suçlardan hüküm
giymemiş ve/veya ceza almamış olma koşulu
yeniden düzenlenmiştir.
Asgari ödenmiş sermaye ile beyan edilecek
malvarlıklarının nakde kolay dönüşebilir yatırım
araçlarından oluşması gereği düzenlenmiştir.
Acentelerin, mesleki faaliyetleri nedeniyle verebilecekleri zararlardan sorumlu olduğu düzenlenmiş, anılan sorumluluğun karşılanmasını teminen sigorta veya benzeri teminat şartı aramaya
Müsteşarlığa yetki verilmiştir.
ACENTELİK FAALİYETLERİNE İLİŞKİN HUSUSLAR
Kendi bölümleri ile personeli ayrı olmak koşuluyla, birden fazla acentenin aynı mekanda faaliyet gösterebilmesine imkan tanınmıştır.
Teşkilatlanma ve şube ile ilgili hükümler daha
açık ve net hale getirilmiş, şubenin merkezle
aynı yeterlik şartlarına sahip olması hükme bağlanmıştır. Şubelerin başka bir acente ile mekan
paylaşımı yasaklanmıştır.
Acente türleri itibarıyla eşit koşullar sağlanmaya
çalışılmış, bankalar ve özel kanunlarına istinaden acentelik yapan kurumlar için, diğer sigorta acentelerine paralel şekilde aracılılık edilen
sigorta şirketleri ve yetkilerinin kapsamına ilişkin
hususlar ile acentelik faaliyeti yürütülen birimlerle teknik personele ilişkin bilgileri belirterek
TOBB’a bildirimde bulunma şartı getirilmiştir.
Bankalar ve özel kanunlarına istinaden acentelik yapan kurumlar için TOBB tarafından kayıt
numarası verilmesi öngörülmüştür.
Tüketicinin korunmasına yönelik mevcut koruma önlemleri, acente sayısının fazlalığı ve acentelerin sermayelerinin takibindeki sorunlar da
göz önünde bulundurularak, aracılık edilen prim
tutarlarının bildirilmesi ve ilave sermaye ihtiyacının tamamlanması hükümleri çıkarılmıştır.
Teknik personelin işlemleri nedeniyle verecekleri zararlardan yalnızca acenteler değil, teknik
personel de sorumlu tutulmuştur.
Acentelik sözleşmelerinde tarafların hak ve
menfaatlerinin eşit oranda korunabilmesini
teminen, sözleşmelerde yer alması gereken
asgari unsurlar başlıklar halinde belirlenmiştir.
Üç aylık dönemler itibariyle dönemi takip eden
bir ay içerisinde hesap mutakabat zorunluluğu
getirilmiştir.
Acentelerin hesap ve mali tablolarının tek düze
ve şeffaf şekilde takip edilebilmesi için Tek
Düzen Hesap Planı getirilmiş, söz konusu planın
01.01.2015 tarihinde uygulamaya girmesi
hükme bağlanmıştır.
Bankalar ve özel kanunlarına istinaden acentelik
yapan kurumlarda çalışan personel sayısı ve sirkülasyonu göz önünde bulundurularak bu kurum
ve kuruluşlar için teknik personel kimliğinin TOBB
tarafından verileceği hüküm altına alınmıştır.
Sigortalıların hak ve menfaatlerinin halele uğratılması, sektörün itibarını zedeleyici tutum ve
davranışların sergilendiğinin tespit edilmesi hallerinde Müsteşarlığımızca gerekli tedbirlerin
alınmasına ilişkin düzenleme yapılmıştır.
Tüketicinin korunması amacıyla, acentelerin
kullanacakları bilgi işlem altyapılarını statik internet protokol adresi uygulamasına uyumlu hale
getirmeleri öngörülmüştür.
Yetkileri iptal edilen acentelerin, mevcut portföyleri ile ilgili olarak, hak sahipleri ve acentelerin menfaatlerinin korunması için sigorta şirketlerince tedbir alınması hükmü getirilmiştir. m
09
İNCELEME-ARAŞTIRMA
Oto sigortaları projesi
Atilla OKSAY
TSB Ge­nel Sek­re­ter Yar­d›m­c›­s›
GİRİŞ
1954 yılından bugüne geçen süreçte
ülkemizin ekonomik büyümesine paralel olarak otomotiv sektörü de büyümüş ve araç
sayısı her yıl artmıştır. Ancak bu gelişim hızının
altyapı faaliyetlerinde karşılığının olmamasının
bir sonucu olarak trafik kazalarında da artış
yaşanmış, trafik ülkemiz için önemli bir sorun
haline gelmiştir. Araç sayısındaki artış, buna
karşılık altyapı ve trafik kültürü ve sigorta bilincindeki yetersizlikler, fiyatlama ve hasar sürecinde yaşanan gelişmeler oto sigortalarında
birtakım sorunların ortaya çıkmasına yol
açmıştır.
1.
Özellikle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu
Mali Sorumluluk Sigortası’nda son yedi yıllık
sürece baktığımızda bu sigorta ürününde şirketlerin her dönem zarar açıkladığı görülmektedir. Birlik Yönetim Kurulu tarafından yaşanan
sorunların çözümüne yönelik bir yol haritasının
çıkartılmasını teminen konunun fiyatlama prosedürlerini, hasar süreçlerini, kamu ile ilişkileri,
tanıtım ve bilinçlendirmeyi kapsayacak şekilde bir bütün olarak ele alınması ve projelendirilmesi gereğinden hareketle Birlik bünyesinde
bir proje yürütülmesi kararı alınmıştır.
10
Oto sigortaları projesi ile uluslararası
sigorta piyasalarında uygulanan en
iyi uygulama örneklerinin ülkemiz
koşulları dikkate alınarak adapte
edilmesi amaçlanıyor.
mektedir. Nitekim otomobil kullanımının yoğunlaşması ile birlikte artan trafik kazaları nedeniyle üçüncü kişilerin uğradıkları zararları tazmin
etme sürecinde yaşanan sorunların çözülebilmesi amacıyla Motorlu Araçlar Zorunlu Mali
Sorumluluk Sigortası ihdas edilmiştir.
Oto sigortaları başlığı altında yer alan
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali
Sorumluluk Sigortası ve Kara Araçları Kasko
Sigortası hayat dışı toplam prim üretiminde
yaklaşık % 48'lik, toplam prim üretiminde ise
% 41’lik bir paya sahiptir.
Oto sigortaları projesi ile gerek uluslararası
sigorta piyasalarında uygulanan en iyi uygulama örneklerinin ülkemiz koşulları dikkate alınarak adapte edilmesi, gerekse çözüm önerileri geliştirilerek branşta yaşanan sorunların
çözülmesi suretiyle branşın daha sağlıklı bir
şekilde işlemesi amaçlanmıştır. Bu amaca ulaşabilmek için aşağıda belirtilen konu başlıkları
bazında çalışmalar yürütülmektedir.
2. PROJENIN KAPSAM VE AMACI
a) Doğrudan Tazmin Sistemi
Sigorta, sosyal ve ekonomik hayatı destekleyen önemli enstrümanlar arasındadır. Bu çerçevede toplumsal fayda görülen alanlarda
üçüncü şahısları korumak amacıyla kanun
koyucu tarafından zorunlu sigortalar ihdas edil-
b) Yedek Parça ve Özel Servis Sertifikasyonu
c) Sigorta Suiistimali ile Mücadele Modeli
d) Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
3. DOĞRUDAN TAZMIN SISTEMI
Doğrudan Tazmin Sistemi, sisteme dahil olan
sigorta şirketinin, trafik sigortası ile teminat sağladığı sigortalısının, trafik kazasında uğradığı
zararı sorumlu sigorta şirketi hesabına, anlaşma şartlarına göre tazminat limiti dahilinde
tazmin etmesini içermektedir. Diğer bir deyişle,
bu sistemde trafik kazasında zarar gören araç
sahibi kendisine zarar veren aracın sigortacısına değil, kendi sigortacısına başvuracaktır.
Sistemin amacı, trafik sigortasında gerçekleşen tazminat taleplerini ve ödemelerini kolaylaştırmak ve hızlandırmaktır.
Tablo 1. Doğrudan Tazmin Sisteminin İşleyişi
Kusursuz Sigortalı
Kusursuz Taraf
Sigorta Şirketi
Takas
Odası
Kusurlu Taraf
Sigorta Şirketi
Tamirhane
1. Kusurlu ve kusursuz sigortalılar, kaza tespit
tutanağındaki ilgili tüm alanları belirtilen
şekilde doldurmakta ve kusursuz sigortalı
kendi sigorta şirketini arayarak kaza hakkında bilgilendirme yapmaktadır.
2. Şirketler, kaza tutanağı ve varsa fotoğrafları ve kendi sorumluluk değerlendirmelerini
paylaşmaktadır.
3. Kusursuz sigortalı, aracını kendi sigorta şirketinin yönlendirdiği servise teslim etmektedir.
4. Kusursuz sigortalının sigorta şirketi, gerekli
belgeleri ve yaptığı ödemeyi Takas
Odası’na bildirmektedir.
5. Takas Odası sektör ortalama tutarını kusurlu
taraf sigorta şirketine borç; kusursuz taraf
sigorta şirketine alacak olarak kaydetmekte ve taraflara gerekli bilgilendirmeleri yapmaktadır.
6. Kusurlu sigortalının sigorta şirketi Takas
Odası’na anlaşmada belirlenen sürede
ortalama tutardan borç ödemesini yapmaktadır.
7. Takas Odası sektör ortalama tutarını, kusursuz sigortalının sigorta şirketinin hesabına
yatırmaktadır.
Sistemin uygulandığı ülkelerde gerek sigortalı
ve mağdurların gerekse sektörün yararına bir
takım sonuçların ortaya çıktığı görülmektedir.
Sistemin uygulandığı ülkeler incelendiğinde,
öncelikle uygulamanın başlangıç dönemlerinde maddi tazminat ödemesi gerektiren
hasarların kapsam dahilinde olduğu, zaman
içerisinde bedeni tazminatların da belirli kıstaslar çerçevesinde sisteme dahil edildiği
görülmektedir. Ayrıca başlangıçta sadece iki
aracın karıştığı hasarlarda sistem devreye
girerken, günümüzde bazı ülke uygulamalarında pilot uygulama olarak ikiden fazla aracın karıştığı kazalarda da sistemin uygulandığı
görülmektedir.
Bu çerçevede, proje kapsamında, dünyadaki
çeşitli uygulama örnekleri ve modelin gelişim
süreci ayrıntılı olarak irdelenmiştir. Birlik Yönetim
Kurulu tarafından ülkemizde uygulanması
kararı alınan sistemin ana hatları aşağıdaki
şekilde belirlenmiştir:
11
İNCELEME-ARAŞTIRMA
Doğrudan Tazmin Sistemi
Sigortalı
Sigorta Şirketleri
Sigorta Sektörü
Kendi sigorta şirketinden hizmet
Hasar tasfiye sürecinin hızlanması
Suistimal riskinin azalması
alması sebebiyle müşteri
İhtilaflı durumların asgariye
Hasar ödeme yetkinliği ile
memnuniyeti artması
indirgenmesi
kamuoyu ve tüketiciler önünde
Hasar hizmetinin hızlanması
Ortalama tutarı ödemesi ile hasar
sigorta sektörü imajının ve
Anlaşmalı Servis Hizmeti ile
maliyetlerinin kontrolü
değerinin yükselmesi
Hasar Tazmini
Hizmet çeşitliliği ve
Çapraz / Yukarı satış fırsatı
Hızlı muallak dönüşü ve etkin
karşılık yöntemi
• Sistemin yönetim, planlama ve aktüerya
operasyonlarının TSB, Takas Odası operasyonunun SBM bünyesinde kurulması,
• Doğrudan Tazmin Sistemi’ne konu alt ve üst
limit olması, bu limitler haricindeki hasarlar
mevcut prosedür izlenerek tasfiye edilmesi,
• Sisteme üyeliğin prensip olarak ihtiyari
olması,
Doğrudan Tazmin Sistemi incelendiğinde sistemin dört ana unsurunun olduğu görülmektedir. Ülkemizdeki uygulamanın da bu dört ana
unsur üzerinde çalışması planlanmaktadır.
• Zorunlu Trafik Sigortası poliçesi olan iki aracın karıştığı kazalarda sistemin geçerli olması, ancak kaskodan yapılan rücuların da bu
sistemde tasfiye edilmesi,
• Sadece maddi hasarlı kazalarda sistemin
geçerli olması,
• Kaza Tespit Tutanağı’ndaki kusur oranına
göre ödeme yapılması,
• Ortalama hasar tutarında çoklu rassal ortalama hasar sisteminin kullanılması,
• Ortalama hasarın başlangıçta aylık, sonrasında üçer aylık, altışar aylık ya da yıllık
dönemlerde hesaplanması,
• Tüm araç gruplarının sisteme dahil olması,
12
3.1. KAZA TESPIT TUTANAĞI
Ülkemizde de 01.04.2008 tarihinden itibaren
uygulanan ve maddi hasarla sonuçlanan
trafik kazalarında taraflarca düzenlenen kaza
tespit tutanağı, sigorta şirketlerinin kusur tespiti yapabilmeleri amacıyla doğrudan tazminat sisteminde talep edilen belgeler arasında
yer almaktadır. Proje kapsamında Kaza Tespit
Tutanağı’nda geliştirilmesi gereken alanlar
da belirlenmiş olup, konu Birlik bünyesinde
faaliyet gösteren komiteler tarafından da
incelenmiş ve öneriler Birlik Yönetim Kurulu’nda
görüşülerek son haline getirilmiştir. Bu çerçevede oluşturulan öneriler Hazine Müsteşarlığı
ile paylaşılacaktır. Kaza Tespit Tutanağı için
yapılacak öneriler aşağıda özetlenmektedir.
• İngilizce Kaza Tespit Tutanağı’nın mevcut
olmadığı, artan turist sayısı ve yabancı sürücüler dikkate alındığında tutanağın İngilizce
versiyonu hazırlanması önerilmektedir.
• Tutanağın akıllı telefonlardan doldurulabilecek şekilde mobil uygulamasının hayata
geçirilebileceği düşünülmektedir. Şu an
sadece bir şirket mobil KTT uygulamasını
hayata geçirmiş olmakla birlikte mobil KTT
uygulaması için SBM nezdinde bir çalışma
yürütülmektedir.
• Tutanağın
“Açıklamalar”
bölümüne
Doğrudan Tazmin Sistemi ile ilgili bir bilgilendirme ve yönlendirme bölümü eklenmesi önerilecektir.
• Araç dışında meydana gelen diğer maddi
hasarlar alanı eklenmesi önerilecektir.
• “Görülür Hasar” bilgisinin girileceği bir alan
eklenmesi önerilecektir.
• Kazaya karışanların e-postalarının girileceği
bir alan eklenmesi önerilecektir.
• Sürücünün işleten ile yakınlık derecesinin
girileceği bir alan eklenmesi önerilecektir.
3.2. ORTALAMA HASAR TUTARININ HESAPLANMASI
Sistemin esasını sigorta şirketinin kendi
sigortalısının hasarını ödemesi, sonrasında
hesaplanan ortalama hasar tutarını kusurlu
tarafın sigorta şirketinden tahsil etmesi teşkil
etmektedir. Bu çerçevede hasara ilişkin veriler ya kurulan merkezlere ya da Takas
Odası'na aktarılmakta ve oluşturulan bu bilgi
üzerinden, bir formülasyon ya da kurulan bir
komite vasıtasıyla ortalama hasar tutarı
hesaplanmaktadır. Ortalama hasar tutarının
hesaplanma periyodu da ülkeden ülkeye
farklılık arz etmektedir. Yukarıda da belirtildiği
üzere ülkemiz uygulaması için çoklu rassal
ortalama hasar sisteminin kullanılması yönünde karar alınmış olup gerek modelin kurgulanması gerekse sistemin uygulanacağı alt
ve üst limitlerin belirlenmesi için Aktüerya
Komitesi üyelerinden oluşan bir çalışma
grubu kurulmuş olup çalışmanın Nisan
ayı ortasında sonuçlandırılması hedeflenmektedir.
13
İNCELEME-ARAŞTIRMA
3.3. TAKAS ODASI
Şirketler arasındaki mutabakatı sağlamak üzere
Takas Odası kurulmaktadır. Bazı ülke uygulamalarında Takas Odaları mutabakatı sağlama
yanında ortalama hasar tutarının hesaplanması
işlevini de yerine getirmektedir. Ülkemizde uygulanması planlanan modelde Takas Odası operasyonunun SBM bünyesinde kurulması yönünde
karar alınmıştır. Ocak 2014 itibariyle Takas Odası
yazılımı ve kurgusunun oluşturulması amacıyla
SBM bünyesinde çalışmalar başlamıştır.
Çalışmaların Mayıs 2014’te sonuçlanması ve
Haziran 2014’te şirketlere test ortamında açılması planlanmaktadır.
3.4. ANLAŞMA VE EL KITABI
Sistemin işleyişi, uygulanacak kurallar, anlaşmazlık durumunda izlenecek prosedürler, belirlenen kurallara uymama durumunda uygulanacak yaptırımlar hazırlanan anlaşmada yer
almaktadır. Sisteme dahil olmak isteyen sigorta şirketleri anlaşmayı imzalamak suretiyle sisteme dahil olmaktadırlar. Bu kapsamda
İspanya, İtalya ve Yunanistan’da kullanılan
anlaşmalar incelenerek Birlik bünyesinde faaliyet gösteren ilgili komite üyelerinden oluşturulan çalışma grubu ile birlikte taslak metin hazırlanmıştır. Ortalama hasar ile ilgili çalışmalar
sonuçlandığında sektör ile paylaşılması planlanmaktadır.
3.5. UYGULAMAYA ALMA
Oto sigortaları projesinin ilk fazı sonrasında
karar verilen modellerin hayata geçirilmesi için
ikinci faz çalışmaları başlamıştır. Bu çerçevede
Doğrudan Tazmin Sistemi’nin ikinci faz çalışmalarının Birlik bünyesinde yürütülmesine karar
verilmiştir. Bu karar çerçevesinde yukarıda
belirtilen çalışmalar yürütülmektedir. Takas
Odası’nın bir aylık test sürecinden sonra sistemin Temmuz 2014 tarihinden itibaren sanal
olarak çalıştırılması, 6 aylık bir test sürecinden
sonra 01.01.2015 tarihinde sistemin hayata
geçirilmesi planlanmaktadır.
4. YEDEK PARÇA VE
ÖZEL SERVIS SERTIFIKASYONU
Yedek Parça ve Servis Sertifikasyonu
Modellemesi projesi ile sigorta kapsamındaki
14
hasar sonucu aracı onarılan sigortalıların tamirhane ve kullanılan eşdeğer parçadan kaynaklı şikayetlerinin önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Sertifikasyon uygulamalarının yetersiz kalması eşdeğer parçaların düşük kaliteli parça
olarak algılanmasına ve sektör paydaşlarının
olumsuz yönde etkilenmesine sebebiyet vermektedir. Diğer taraftan kurumsal olmayan
küçük ve dağınık onarım servislerinin varlığı ve
sertifikasyon sisteminin bulunmaması eleştirilere
ve müşteri memnuniyetsizliğine yol açmaktadır. Yapılan çalışmada dünyadaki çeşitli uygulama örnekleri ve modelin gelişim süreci ayrıntılı olarak irdelenmiştir. Tamirhane ve eşdeğer
parça standartlarının belirlenerek sigorta kapsamındaki hasarlardaki sertifikalı tamirhane ve
eşdeğer parça kullanımı ile maliyet kontrolü,
hizmet kalitesinde artış sağlanması ile sigorta
sektörüne duyulan güvenin artması beklenmektedir. Bu kapsamda ülkemizde uygulanması planlanan modelin ana hatları aşağıdaki
şekilde belirlenmiştir.
a) Yedek Parça Sertifikasyonu için;
• CZ, Cappa, Thatcham gibi sertifikasyon
kuruluşlarının vermiş olduğu sertifikaların
kabul edilmesi, ancak bu kuruluşların
verdiği sertifikalardan hangilerinin kabul
edileceğinin Birlik tarafından kurulacak
bağımsız yapı tarafından tespit edilmesi,
• Sertifikası olmayan parçaların belgelendirilmesi için TÜRKAK akreditasyonu olan
Türk Loydu Vakfı ile işbirliğine gidilmesi.
b) Özel Servis Sertifikasyonu için;
• TS13168 özel servis ve TS 8986 Tamirhane
standartlarına göre kurulan bağımsız
yapı tarafından sertifika verilmesi, ancak
bu standartların TSE ile iletişime geçilerek
revize edilmesi,
• Sertifikasyon faaliyetinin TÜRKAK akreditasyonu olan Türk Loydu Vakfı ile yürütülmesi.
Sistemin kurgulanmasında ve hayata geçirilmesinde parça ve belgelendirme prosedürlerinin belirlenmesi gibi teknik konular olduğundan ikinci faz çalışmaların sürdürülmesi için
danışmanlık hizmeti alınmasına karar verilmiştir.
Bu alanda yapılacak çalışmalar 26 hafta sürecek olup 14.04.2014 tarihinde ikinci faz çalışmalara başlanacaktır.
5. SIGORTA SUIISTIMALI ILE MÜCADELE MODELI
bölümünün ortaya çıkartılabildiğini ortaya koymaktadır. Bu çerçevede sigorta suiistimallerinin
en aza indirilmesi için sektörün tüm paydaşlarının ortak çözümler etrafında toplanması büyük
önem arz etmektedir.
Sigorta suiistimali; haksız kazanç elde etmek
amacıyla, sigorta şirketinin kararını değiştirecek önemli bir gerçeğin gizlenmesi ya da gerçek dışı bir beyan yoluyla sigortacının, sigortalı
tarafından bilerek, kasıtlı olarak aldatılmasıdır.
Suiistimal Yönetim Modeli ile sigorta suiistimallerinin tespiti yoluyla caydırıcılığın sağlanması
sonucu sigorta şirketlerinin teknik sonuçlarının
iyileşmesi ve sigorta primlerinin düşmesi ile
daha geniş kesimlerin sigorta ile tanışması
hedeflenmektedir. Kurulacak bilgi işlem altyapısı ile poliçe tanzimi ve hasar ihbarı esnasında
sigorta şirketlerinin suiistimal ihtimaline ilişkin
uyarılması ve organize suç örgütleri tarafından
gerçekleştirilen suiistimallerin tespit edilmesi
hedeflenmektedir. Bu çerçevede ülkemizde
kurulması öngörülen modelin ana hatları aşağıda yer almaktadır.
Sigorta suiistimalleri birçok ülkede vergi kaçakçılığından sonra en yaygın ekonomik suç olarak kabul edilmektedir. Avrupa Sigorta ve
Reasürans Federasyonu (CEA) verilerine göre
sigorta şirketleri yaşanan suiistimallerin sadece
% 5-10’luk kısmını saptayabilmektedir. Suiistimallerin gerek uluslararası sigorta endüstrilerine
gerekse ülkemiz sigorta endüstrisine gerekse
sigortalılara ağır bedeller ödettiği açıktır.
Uluslararası uygulamalar suiistimallerin tamamen ortadan kaldırılamadığını hatta çok az bir
Strateji
Operasyon
Bilgi Hattı
Hukuk ve Uyum
Denetim
Eğitim
Paydaş Yönetimi
ve
Resmi İlişkiler
Halkla İlişkiler ve
İletişim
Sigorta Suiistimal Bürosu
İnceleme ve Raporlama
Analitik
15
İNCELEME-ARAŞTIRMA
Sigorta suiistimali ile mücadele kapsamında
Sigorta Suiistimal Bürosu kurulmasına, büronun
hibrit bir yapı altında kurulup analitik skorlama
ile ilgili çalışmaların SBM, yönetişim, strateji ve
operasyon çalışmalarının da Birlik çatısı altında
kurulacak yeni birimler ve geliştirilecek yetkinliklerle yürütülmesine karar verilmiştir. Bu modelin kurgulanması ve hayata geçirilmesi kapsamında yürütülecek çalışmalar da danışmanlık
hizmeti alınmak suretiyle yürütülmekte olup
sertifikasyon modelinde olduğu gibi çalışma
26 hafta sürecektir.
6. DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMINATI
Zorunlu Trafik Sigortası’nda bedeni tazminatlar, zarar verilen kişinin vefatı halinde geride
kalanlara; tamamen veya belirli bir oranda
çalışamaz duruma gelmesi halinde ise kendisine yapılacak tazminat ödemelerini kapsamakta olup tazminat hesaplamalarının aktüeryal tekniklere uygun olarak yapılması esastır.
Geride kalanlar için destekten yoksun kalma
tazminatı hesaplaması, vefat eden ve destekten yoksun kalan kişilerin yaşları, beklenen ömrü,
gelir seviyesi ve enflasyon gibi birçok kriter dikkate alınarak gerçekleştirilmektedir. Daimi
maluliyet durumunda ise yine aynı kriterler,
maluliyet oranı ile birlikte değerlendirilmektedir.
Vefat durumunda hesaplama, vefat eden
kişi eğer yaşasaydı geride kalanlara sağlayacağı maddi desteğin süresi ve tutarı temel
alınarak gerçekleştirilmektedir. Maddi desteğin süresi, kişinin beklenen ömrüne bağlı olarak aktüer tarafından belirlenmektedir. Gelir
seviyesi ise belgelendirilen ve son kazanılan
ücret temel alınarak hesaplamaya dahil edilmektedir. Daimi maluliyet durumunda ise
yine kişinin beklenen ömrü aktüer tarafından
belirlenmekte, kişinin maluliyet oranı ve gelir
seviyesi göz önünde bulundurularak tazminat
tutarı hesaplanmaktadır.
Uygulamada sigorta şirketleri destekten yoksun kalma hesaplamaları ile ilgili olarak aktüerlerle
çalışmaktadır.
Aktüerler,
Hazine
Müsteşarlığı’nın 2010 yılında yayımladığı 2010/4
Sayılı Genelge’de belirtilen esasları dikkate
alarak hesaplama yapmaktadır. Ancak yargıya taşınan dosyalarda hesaplamaları aktüerler değil, mahkeme tarafından atanan bilirkişiler yapmaktadır. Bu kapsamda farklı hesapla-
16
ma modellerinin kullanılması farklı sonuçlara
ulaşılmasına yol açmakta, bu durum da aracı
kurumların ortaya çıkarak hesaplanan tazminatın büyük bir oranının mağdurlar yerine bu
aracı kurumlara gitmesine yol açmaktadır.
Bu durum mağdurların hak kayıpları yanında
sigorta şirketlerinin de ileride ödeyecekleri tazminatları doğru tahmin etmesi imkanını ortadan kaldırmaktadır. Geldiğimiz noktada destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin
neredeyse tamamı söz konusu aracı kurumlar
marifetiyle sigorta şirketine başvuruda bulunulmadan direkt yargıya başvurulması suretiyle yapılmaktadır.
Yurt dışı uygulamalar incelendiğinde başka
ülkelerde de benzer sorunların yaşandığı,
ancak farklı yöntemler geliştirilerek bu sorunların aşıldığı görülmektedir. Örneğin İspanya'da
destekten mahrum kalma tazminatının hesaplamasında tüm ilgili tarafların kullandığı bir
hesaplama modeli benimsenmiştir. Model,
hem sigorta şirketleri hem de mahkemeler
tarafından kullanılmakta, bu sayede hesaplamada farklı metodların kullanılması nedeniyle
ortaya çıkan sorunlarla karşılaşılmamaktadır.
Bu çerçevede Birliğimizce destekten yoksun
kalma tazminatının hesaplama modelinin
standartlaştırılmasına yönelik bir çalışma başlatılmış ve bir danışmanlık şirketinden destek
alınarak uluslararası başarılı uygulama modelleri incelenmiştir.
Yapılan çalışma ile destekten yoksun kalma
tazminatı hesaplamasında kullanılan mortalite
tablosu, teknik faiz oranı gibi ödenecek tazminat tutarına etki eden faktörlerde en uygun
varsayımların belirlenmesi suretiyle sektörel
standardın oluşturulması yönünde öneriler
geliştirilmiştir. Uluslararası uygulamalarda da
rastlanan hesaplamada standardizayonun
sağlanması ile mevcut uygulamanın sigorta
primlerinin hesaplanmasını zorlaştırıcı etkinin
giderilmesi, mağdurların aracılara hak ettikleri
tazminatın bir bölümünü aracılara vermeden,
hak ettikleri tazminatın tamamını almaları sağlanmış olacaktır.
Bu konuda Birliğimiz tarafından gerçekleştirilen
kapsamlı çalışmaya ilişkin olarak hazırlanan
rapor Hazine Müsteşarlığı’na sunulmuştur.
Ayrıca mevzuat çalışmalarında da hesaplamalarda standardizasyonun sağlanması
yönünde önerilerimiz Hazine Müsteşarlığı ile
paylaşılmış olup gerekli mevzuat düzenlemelerinin hayata geçirilmesi beklenmektedir.
7. SONUÇ
Teknolojide ve tüketici memnuniyetinin artırılmasına yönelik yıllar içerisinde yaşanan gelişme
ve değişiklikler, tüketicilerin hizmeti en kısa sürede ve en yüksek müşteri memnuniyeti sağlamak suretiyle almak istemeleri, bunun karşılığında şirketlerin geleneksel yöntemlerle bu amaçları gerçekleştirmede karşılaştıkları sorunlar,
süreçlerin gözden geçirilmesini ve iyileştirilmesini gerektirmektedir. Sigorta şirketleri de oto
sigortalarında hasar tasfiye süreçlerini iyileştirir-
ken, aynı zamanda maliyetleri etkin bir şekilde
yönetebilmek amacıyla çeşitli yöntemler geliştirmektedir. Oto sigortaları projesi ile uluslararası
sigorta piyasalarında uygulanan en iyi uygulama örneklerinin ülkemiz koşulları dikkate alınarak adapte edilmesi amaçlanmaktadır.
Oto sigortalarının sigorta sektöründeki payı,
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali
Sorumluluk Sigortası’nın toplumsal işlevi dikkate
alındığında bu alanda yaşanan sorunların ivedilikle çözümü büyük önem taşımaktadır. Proje
çıktılarına göre geliştirilen çözüm önerilerinin
oto sigortalarında yaşanan sorunların çözülmesi suretiyle branşın daha sağlıklı bir şekilde
işlemesini sağlayacağı düşünülmektedir. m
17
KA­PAK KO­NU­SU
Bilgi Güvenliği Sigortası
Alper TAN
Türkiye Sigorta Birliği / Koordinatör
rkeolojik veriler insan ırkının evrim sürecinin yaklaşık 2,5 milyon yıllık bir öyküsü olduğunu ortaya koymaktadır. Bu sürecin
ilk yapı taşı yaklaşık 10.000 yıl öncesine dayanan Cilalı Taş Devri’dir. O güne kadar mağara resimleri ve günümüze kadar kalan taş
aletler ile tanıdığımız atalarımız bu dönemde
hayvancılık ve tarıma başlamıştır. M.Ö. 5000’li
yıllarda Bakır Çağı ile taş aletlerin yanı sıra
bakırı da kullanmaya başlayan insanoğlu
M.Ö. 3500‘lü yıllarda yazının bulunmasıyla İlk
Çağ’a adımını atmıştır. 476 yılında Batı Roma
İmparatorluğu’nun yıkılması ile başlayıp 1453
yılında İstanbul’un fethi ile son bulan Orta
Çağ’ı, Rönesans ve 17. Yüzyıl’da yaşanan
Aydınlanma Dönemi takip eder.
A
1789 Fransız devrimi sonrasında sanayi toplumuna uygun siyasi yapılanmanın temellerinin
atılması ile birlikte 18 ve 19. yüzyıla buhar
gücü ile çalışan makinaların bulunması ile
Sanayi Devrimi damgasını vurur. Bilgisayarın
icadı ile yeni bir döneme girildiği 1950’lerin
sonlarında
tartışılmaya
başlansa
da
1980’lerde internet kullanımının yaygınlaşması yeni dönemin, “Bilişim Çağı”nın başlangıcı
olarak kabul edilmiştir. 2000’li yıllarda sosyal
medyanın hayatımızın bir parçası halini almaya başlaması ile birlikte Bilişim Çağı’nın yerini
“İletişim Çağı”na bıraktığı tartışılmaya başlanmıştır. Bilgisayarın Bilişim Çağı’nda iş hayatında, İletişim Çağı’nda ise sosyal yaşamda
devrim yarattığı söylenmektedir.
CYBER RISK
Gelişen teknoloji, sigorta sektörünün güvence sağlaması beklenen risklerin de evrim
18
İçinde bulunduğumuz Bilişim ve
İletişim Çağı elektronik ortamda
ticari sır ve kişisel bilgilerin
saklandığı dönem olarak
değerlendirilebilir. Bu bilgilerin
korunması için ilk önce
“firewall”lar geliştirildi, sonrasında
ise “Bilgi Güvenliği” (cyber risk)
Sigortası gelişti.
geçirerek gelişmesine neden olmuştur.
İçerisinde bulunduğumuz Bilişim ve İletişim
Çağı elektronik ortamda ticari sır ve kişisel
bilgilerin saklandığı dönem olarak değerlendirilebilir. Bu bilgilerin korunması için ilk önce
“firewall”lar geliştirildi, sonrasında ise “Bilgi
Güvenliği” (cyber risk) Sigortası gelişti. Bu açıdan bakıldığında sigorta sektörünün bu en
yeni ürünü için “Bilgi ve İletişim Sigortası” ifadesini de kullanabiliriz. İlk başlarda bu riskin
varlığı ve sigorta ihtiyacı soyut bir kavram
olarak görünüyordu.
ABD’nin Kaliforniya eyaletinde 2003 yılında
kişisel bilgilerin korunması ile ilgili yasanın onaylanması ve artan “hacker” faaliyetleri Bilgi
Güvenliği Sigortası’nın yaygınlaşmasına öncelik etti. Bu gelişmeyi dünyanın çeşitli bölgelerindeki benzer yasal düzenlemeler ve Bilgi
Güvenliği Sigortası piyasasının oluşması takip
etti. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki artan
talebi öncelikle Londra marketi karşılarken
bugün kıta Avrupası’nda pek çok sigorta şirketi bu teminatı sunmakta ve olay başı teminat
limiti için 100 milyon Euro’larla ifade edilen
reasürans kapasitesinden söz edilebilmektedir.
YASAL DÜZENLEME
Ülkemizde kişisel bilgilerin korunması ile ilgili
yasal düzenleme çalışmaları tüm dünyadaki
gelişmelerle eş zamanlı olarak 2003 yılında
başlamasına karşın henüz sonuçlanmamıştır.
Konuya ilişkin yasal düzenleme hiç kuşkusuz
Bilgi Güvenliği Sigortası’nın ülkemizde de en
çok konuşulacak ürünler arasında yer almasına neden olacaktır.
Bilgi Güvenliği Sigortası, gizliliği bulunan her
türlü bilginin istenmeyen şekilde açığa çıkması ve başkalarının eline geçmesi durumunda ortaya çıkacak masraf ve tazminat taleplerine karşı güvence sağlayan bir sigorta
poliçesidir. Bu çerçevede gerek sigortalının
uğradığı finansal kayıpları gerekse de 3. kişilerin talep ettiği tazminat taleplerine karşı
güvence sağlayan Bilgi Güvenliği Sigortası,
finansal kayıplar sigortası branşı altında (759
muhasebe kodu) diğer finansal kayıplar bendine bağlı olarak düzenlenebilir. Bu nedenle
finansal kayıplar sigortası branşında ürün
geliştirme faaliyetlerine ışık tutacak bir genel
şartın hazırlanmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
Bilgi Güvenliği Sigortası teminat içeriği ve
kapsamı bu ürüne ilişkin teminat sunan sigorta şirketi tarafından belirlenmektedir. Örneğin,
“şirket itibarı” ifadesini bir sigorta şirketi Bilgi
Güvenliği Sigortası özel şartlarında poliçe
kapsamındaki bir olay sonrasında şirket itibarının korunması için yapılacak halkla ilişkiler
masrafları olarak tanımlamışken, bir başka
sigorta şirketi aynı terimi bir olay sonrasında
bozulan şirket itibarı ile cirodaki düşüşten kaynaklanan kâr kayıpları için kullanmıştır. Bu
durum da Bilgi Güvenliği Sigortası ile ilgili
standart bir teminat içeriği bulunmadığını
ortaya koyarak bir genel şart hazırlanması
ihtiyacını ortaya koymaktadır.
19
KA­PAK KO­NU­SU
BILGI GÜVENLIĞI SIGORTASI;
•
•
•
•
•
Hata ve ihmal
Altyapı ve bilgisayar sistemindeki arızalar
Siber terör
“Hacker” saldırısı
Personelin kasıtlı veya kötü niyetli eylemleri
sonucu ticari sır ve kişisel bilgilerin güvenliğinin ihlal edilmesi durumunda ortaya çıkan ve
aşağıda maddeler halinde sıralan masraf ve
tazminat taleplerine karşı güvence sağlar.
• Kişisel bilgilerin güvenliğinde yaşanılan
sorun ile ilgili gerekli bildirimlerin yapılması
ile ilgili masraflar
• Kaybedilen elektronik verilerin yeniden
temin edilmesi, onarılması ve yüklenmesi
ile ilgili masraflar
• Veri güvenliğinin ihlali ile ilgili olarak 3.
şahıslardan ileri sürdüğü tazminat talepleri
• Yasal savunma, mahkeme ve avukat masrafları
• Bilgi işlem sistemine verilen yazılımsal ve
donanımsal hasarların onarım masrafları
• Kötü niyetli yazılımların tespit edilerek bilgi
işlem sisteminden temizlenmesi ile ilgili
masraflar
20
• Çalınan verilerin iadesi için kötü niyetli kişiler tarafından şantaj yapılması durumunda talep edilen fidye ödemeleri
• Kötü niyetli yazılımlarla hatalı/ayıplı üretim
yapılmasına neden olunursa kusurlu ürünün maliyeti ve bu üründen kaynaklanan
sorumluluklar
• Sigortalının iş durması ve kâr kayıpları
• İdari para cezaları
• İtibarın yeniden sağlanması ile ilgili harcamalar…
Bilgi Güvenliği Sigortası poliçesinin düzenlenebilmesi için basit bir soru formunun doldurulmasından daha fazlasını gerektirmektedir. İlk önce,
sigortacı ile sigortalının karşılıklı görüşmesi sonucu sigortalı adayının risk ve kriz yönetimi ile bilgisayar donanımı, korunma önlemleri, sadece
bilgi güvenliğinin sağlanmasından sorumlu personel olup olmadığı ve bu personel ve sistemin
uluslararası geçerliliği olan sertifikalarının bulunup bulunmadığı ile rutin güvenlik testleri değerlendirilmektedir. Faaliyet konusuna bağlı olarak
değişen riskler göz önünde bulundurularak,
tespit edilen risklere karşı yukarıda sayılan teminatların tamamı ya da bir bölümü için güvence
sağlanırken her biri için farklı istisna, muafiyet ve
limitler belirlenebilmektedir. m
MEV­ZU­AT - SO­RUN­LAR - YAR­GI KA­RAR­LA­RI
Oto sigortaları
ayıplı mal ve hizmet
Zih­ni ME­TE­ZA­DE
TSB Yö­ne­tim Ku­ru­lu Mü­şa­vi­ri
Kasım 2013 tarihli, 28835 sayılı Resmi
Gazete’de, 6502 sayılı Tüketicinin
Korunması Hakkında Kanun yayımlandı. Kanun ile
bir evvelki 4077 sayılı Tüketicinin Korunması
Hakkında Kanun’un yürürlükten kaldırılması öngörülürken; 6502 sayılı kanunun yayını tarihinden itibaren altı ay sonra, yürürlüğe gireceği belirtildi.
28
Yeni kanun, tüketicinin korunması hukukunun
son senelerde önemli gelişmeler arz etmesi bu
hususta Avrupa Birliği (AB) mevzuatı ile tam
uyumun sağlanmasında duyulan ihtiyaç,
AB’nin son dönemlerde çıkardığı bazı yeni
düzenlemelerin hukukumuza aktarılması gibi
nedenler göz önüne alınarak hazırlandı.
Kanun ile tüketiciyi korumaya yönelik birçok
yeni hüküm getirildi. Bunlar ilerideki yazımızlar
da zaman zaman ve gelişen olaylara göre
değerlendirilecektir.
Bu yazımızda, sigortacının en önemli edimlerinden biri olan tazminat ödemesinden doğan
hizmet yükümlülüğü nedeniyle, 6502 sayılı
kanunun ayıplı mal ve ayıplı hizmete dair
hükümlerine değinilmiştir.
TÜKETİCİ İŞLEMLER
Öncelikle şu hususu belirtelim ki, 6502 sayılı
kanun, 4077 sayılı kanun gibi tüketici işlemine
"Sigorta şirketlerinin sağlayıcı olarak
yaptığı ayıplı hizmetlerden sigorta
acentesi sorumlu değildir"
hükmündeki düzenleme, yeni
Tüketicinin Korunması Hakkındaki
Kanun’la da açık bir suretle
desteklenmiştir.
uygulanacaktır. Kanun kapsamının belirlendiği
ikinci madde de, tüketici işlemlerinin ve uygulamaların kapsam dahilinde olduğu vurgulanmıştır. Bu suretle, kamu tüzel kişileri de dahil olmak
üzere ticari veya mesleki amaçlarla veya onun
adına hareket eden gerçek veya tüzel kişilerin,
tüketicilerle sözleşme imzalanmadan önce,
sözleşmenin kurulması esnasında ve sözleşme
imzalandıktan sonra yaptıkları uygulamalar da
kanun kapsamında değerlendirilecektir.
Kanuna göre tüketici, ticari veya mesleki olmayan araçlarla hareket eden gerçek veya tüzel
kişidir. Bu tanıma göre tacir niteliğindeki tüzel
kişilerin tüketici olarak kabul edilmemesi gerekir.
Kanunun 2’nci maddesinde tüketici işlemine
değinilmiş; 3’üncü maddesinin (l) fıkrasında da
bunun tanımı yapılmıştır.
Bu fıkra hükmüne göre tüketici işlemi, “Mal ve
hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de
dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile
tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, sim-
21
MEV­ZU­AT - SO­RUN­LAR - YAR­GI KA­RAR­LA­RI
sarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri
sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır.
Madde hükmünde açıkça belirtildiği üzere
sigorta sözleşmeleri ve buna ilişkin işlemler,
4077 sayılı kanunda olmayan bir şekilde vurgulanmak suretiyle kanuna ve Tüketici Koruma
Hukuku’na tabi tutulmuştur. Bu suretle 5684
sayılı kanunun 23’üncü maddesinin 9’uncu fıkrasında yer alan “23.02.1995 tarihli 4077 sayılı
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4/A
maddesinin üçüncü fıkrası hükmü sigorta
acenteleri için sadece acentelik faaliyeti dolayısıyla sunulan hizmetlerde uygulanır. Sigorta
şirketlerinin sağlayıcı olarak yaptığı ayıplı hizmetlerden sigorta acentesi sorumlu değildir”
hükmündeki düzenleme, yeni Tüketicinin
Korunması Hakkındaki Kanun’la da açık bir
suretle desteklenmiştir.
TAZMİNAT ÖDEME BORCU
Sigortacının, sigorta sözleşmesinden doğan
karşı tarafa yönelik yükümlülüklerinden en
önemlisi tazminat ödeme borcudur. TTK’nın
1427’nci maddesine göre sigorta tazminatı
nakden ödenebileceği gibi tazmine ilişkin
aynen ödeme sözleşmesi de yapılabilir. Bir
diğer ifade ile zarar gören malın, emtianın,
aracın, makinenin ve benzeri şeylerin aynen ve
bir deyimle, aynının temini suretiyle tazmin
yükümlülüğü yerine getirilebilir. Bu durum yaygın şekli ile daha ziyade oto sigortalarında
görülür. Bu nedenle, bilhassa parça temini ve
diğer tamir işlerinde Tüketici Mevzuatı’nın ayıplı mal ve hizmete ilişkin hükümleri önem kazanmaktadır. Sigorta sektörünün bir hizmet sektörü
olduğu göz önüne alındığında durum daha da
önem taşır. Sözleşme konusu mal ve hizmete
göre Tüketici Mevzuatı’nın ayıplı mal ve hizmet
hükümleri uygulanır.
Sigortacının, sigorta sözleşmesinden
doğan karşı tarafa yönelik
yükümlülüklerinden en önemlisi
tazminat ödeme borcudur. TTK’nın
1427’nci maddesine göre sigorta
tazminatı nakden ödenebileceği
gibi tazmine ilişkin aynen ödeme
sözleşmesi de yapılabilir.
6502 sayılı kanunun 8’inci maddesi mucibince,
ayıplı mal, tüketiciye teslim anında taraflarca
kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun
olmaması ya da objektif olarak sahip olması
gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.
Aynı madde hükmüne göre tüketicinin makul
olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan
kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler
içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir.
AYIPLI HİZMET
Sözleşmeye konu olan malın sözleşmede kararlaştırılan süre içinde teslim edilmemesi veya
montajın satıcı tarafından veya onun sorumluluğu altında gereği gibi monte edilmemesi
sözleşmeye aykırı ifa olarak değerlendirilir.
Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya
çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu
kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine malın veya
ayıbın niteliği ile bağdaşmıyorsa uygulanmaz.
Ayıplı hizmetin ne olduğu 6502 sayılı kanunun
13’üncü maddesinde tanımlanmıştır. Sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya
taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak
sahip olması gereken özellikleri taşımaması
nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmettir.
Hizmet sağlayıcı tarafından bildirilen, internet
portalında veya reklam ve ilanlarında yer alan
özellikleri taşımayan ya da yararlanma amacı
22
bakımından değerini veya tüketicinin ondan
makul olarak beklediği faydaları azaltan veya
ortadan kaldıran maddi, hukuk veya ekonomik
eksiklikler içeren hizmetler ayıplıdır.
Sağlayıcının, hizmeti, sözleşmeye uygun olarak
ifa etmekle yükümlü olduğunu belirten 14’üncü
madde hükmüne göre, sağlayıcı kendisinden
kaynaklanmayan reklam yoluyla yapılan açıklamalardan haberdar olmadığını ve haberdar
olmasının da kendisinden beklenemeyeceği
veya yapılan açıklamanın içeriğinin hizmet sözleşmesinin kurulduğu tarihte düzeltilmiş olduğunu
veya sözleşmesinin kurulması kararının bu açıklama ile nedensellik bağı içermediğini ispatladığı
takdirde bu açıklamanın içeriği ile bağlı olmaz.
Sözleşmeye konu olan malın
sözleşmede kararlaştırılan süre içinde
teslim edilmemesi veya montajın
satıcı tarafından veya onun
sorumluluğu altında gereği gibi
monte edilmemesi sözleşmeye aykırı
ifa olarak değerlendirilir.
haklara başvurmanın tüketici açısından sorun
teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.
Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte
Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat
da isteyebilir.
TÜKETİCİNİN SEÇİM HAKKI
Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda
tüketicinin seçimlik hakları vardır. Bu haklar;
sözleşmeden dönmek, satış ücretinden indirim,
aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde bütün
masraflar satıcıya ait olmak üzere malın ücretsiz onarımını istemek, imkan varsa, malın ayıpsız
bir misli ile değiştirmektir. Tüketici, bu haklardan
birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği
talebi yerine getirmekle yükümlüdür.
Onarım veya malın ayıpsız misli de değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraber getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme
veya ayıp oranında fiyattan indirim haklarından
birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın
ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlilik
Ayıplı hizmetlerde, tüketici hizmetin yeniden
görülmesini, hizmet sonucu ortaya çıkan durumun ücretsiz onarımını, ayıp oranında indirimi
veya sözleşmeden dönme haklarından birini
kullanabilir. Borçlar Kanunu hükümlerine göre
tazminat isteyebilir.
Gerek ayıplı mal da gerek ayıplı hizmette
zaman aşımı süresi iki yıldır. Bu süre ayıplı malda,
malın teslim tarihinden itibaren ayıplı hizmette
ise hizmetin ifa tarihinden itibaren başlar.
AYIBIN GÖRÜNÜR OLMASI
Yalnız önemli bir husus; ayıp, ağır kusur ya da
hile ile gizlenmişse zaman aşımı hükümleri uygulanamaz.
23
MEV­ZU­AT - SO­RUN­LAR - YAR­GI KA­RAR­LA­RI
Bir başka husus da ayıbın gizli veya görünür
olmasıdır. Gizli ayıp sözleşmenin oluşmasında
veya hizmetin ifasında tüketicinin bilmediği ve
satılan mal veya hizmette alışılmış dikkat sarf
etse de bilemeyeceği noksanlıklardır. Satıcı
veya hizmet veren ayıbın gizli olması halinde
sorumluluktan kurtulamaz. Açık ayıplar ise gizli
ayıp olmayan, tüketicinin etraflı bir muayenesine ihtiyaç kalmadan, bir başka deyişle ilk bakışta yasal bir tüketici tarafından görülür nitelikteki
noksanlıklardır. Benzeri bu hükümler Borçlar
Kanunu’nun 219 ve müteakip maddelerinde
de yer almaktadır.
Satıcı satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı
tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir.
Tüketici sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan
haberdar olduğu veya haberdar olmasının
kendisinden beklendiği durumlarda ayıp söz
konusu olmaz.
Alıcı, malın durumunu, işlerin olağan akışına
göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir
ayıp görürse buna uygun bir süre içinde bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul
etmiş sayılır. Gizli ayıplarda tüketici ayıba karşı
zaman aşımı süresi içinde başvurabilir.
KASKO SİGORTASI
Yazımızın başında sigortada nakdi tazminatın
esas olduğuna, özellikle oto sigortaları gibi bazı
sigortalarda ayni tazmin gibi ödemelerin de
olduğuna değinmiştik. Nitekim Karayolları
Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk
Sigortası Genel Şartları'nın Tazminat ve
Giderlerinin Ödenmesine ilişkin B-2 maddesinde “Hasar halinde, hasar gören parça onarımı
mümkün değilse veya eşdeğer parça ile değiştirilme imkanı yok ise yenisi ile değiştirilebilir. Bu
durumda taşıtta bir kıymet artışı meydana
gelse dahi bu fark tazminat miktarından indirilmez” hükmüne yer verilmiştir.
Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartları’nın
aynı konudaki 3.3.1’inci maddesi “Hasar tazmi-
24
Kaza sonucu doğan maddi zararın
karşılanmasında ilke, farkın
karşılanması esasıdır. Bu esas zarar,
mal varlığının zarar verici olaydan
sonraki durumu ile zarar verici olay
meydana gelmeseydi bulunacağı
durum arasındaki farkı göz önüne alır.
ninin ne şekilde yapılacağı poliçede açıkça
belirtilir. Onarım yapılacak olması halinde poliçede onarımın şirketçe belirlenecek servislerde
veya sigortalı tarafından belirlenecek servislerden hangisinde yapılacağı hususu açıkça yer
alır. Ayrıca hasarın tazmininde orijinal parça
veya eşdeğer gibi parça seçeneklerinden
hangisinin kullanılacağı belirtilir. Bu yönde bir
belirleme olmazsa sigortalının tercih ettiği tazmin yöntemi, servis ve parça esas alınır.”
Görülüyor ki, kasko sigortalarında tamirin yapılacağı serviste, parçanın seçiminde sigortalının iradesi öncelik kazanmakta, trafik sigortasında ise,
parçanın onarımı; onarım mümkün değilse veya
eşdeğer parça ile değiştirilmesi; eşdeğer parça
değiştirmesi imkanı yoksa orijinal parça kullanılması sigortacının tasarrufunda kalmaktadır.
REKABET KURULU TEBLİĞİ
Rekabet Kurulu tarafından çıkarılan 2005/4
sayılı Motorlu Taşıtlar Sektöründeki Dikey
Anlaşmalar ve Uyumlu Eylemlere İlişkin Grup
Muafiyeti Tebliği'nin 3’üncü maddesinde orijinal parça ve eşdeğer parça tanımı yapılmıştır.
Buna göre:
Orijinal yedek parça, bir motorlu aracın üretiminde veya montajında kullanılan parçalarla
aynı kalitede olan ve söz konusu motorlu aracın üretiminde veya montajında kullanılan parçaların veya yedek parçaların üretiminde sağlayıcı tarafından getirilen spesifikasyonlara üretim standartlarına göre üretilmiş yedek parçalar anlamına gelmektedir. Aracın parçaları ile
aynı üretim bandında üretilen yedek parçalar
da bu kapsamdadır. Bu parçaların söz konusu
aracın montajında kullanılan parçalarla aynı
kalitede olduğunun ve araç üreticisinin spesifikasyonlarına ve üretim standartlarına göre
üretildiğinin parça üreticisi tarafından belgelendirilmesi halinde aksi kanıtlanana kadar orijinal yedek parça olduğu varsayılır.
Eşdeğer kalitede yedek parça ise bir motorlu
aracın montajında kullanılan parçalarla eşdeğer kalitede olduğu varsa mevzuat gereği mecburi standartlara uygunluğunun üreticisi tarafından belgelendirilmesi gereken parçalardır.
SORUNLAR, ŞİKAYETLER
Konuyla ilgili olarak Hazine Müsteşarlığı’na ulaşan başvurularda hasarlı araçların tamirinde,
orijinal ve eşdeğer parça uygulaması ile ilgili
sorunlar ve şikayetler dile getirilmiştir.
Zira oto sigortalarında tazminatın ödenmesinde
sigorta şirketlerin parça temin etmek suretiyle
bilhassa bu parçaları anlaşmalı tedarikçilerden
daha ucuza alarak hasar maliyetlerini düşürdükleri ve tamirlerde kullandıkları; tamirhaneler tarafından da doğrudan temin edilen ve oto tamirinde kullanılan parçalarla ilgili sorunlar yaşandığı bilinmektedir. Trafik sigortalarında, hasarlarda,
mağdurların zarar görmesine neden uygulama,
tamirlerde yan sanayi düşük kaliteli parçaların
eşdeğer parça adı altında kullanılması yolunda
şikayetlerdir. Çıkma veya sökme parçaların da
zarar görenlerin rızası dışında, kullanılması da bu
şikayetler arasındadır.
Müsteşarlık, yaptığı sektör duyurusunda da, bu
çerçevede sigortalıların ve hak sahiplerinin
mağdur edilmemesini teminen parça tedarik
uygulamasında Rekabet Kurulu tebliğine
uygun hareket edilmesi gereğine değinmiştir.
Bu konuda, yukarıda da değindiğimiz genel
şartlar hükümleri de öncelikle dikkate alınacaktır. Bu yazımızda üzerinde durduğumuz husus
oto sigortalarında ayıplı hizmet veya mal konusunda sigortacının durumudur. Zira bu sigortalarda trafik kazasından kaynaklanan maddi
tazminat istemlerinde bir zarar doğmaktadır.
Bu zarar kasko sigortalarında olduğu gibi sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında
olabileceği gibi, Trafik Kanunu’na göre işletenin sorumlu olduğu hallerde de olabilir.
Kaza sonucu doğan maddi zararın karşılanmasında ilke, farkın karşılanması esasıdır. Bu esas
zarar, mal varlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile zarar verici olay meydana gelmeseydi, bulunacağı durum arasındaki farkı göz
önüne alır. Zararın hesaplanmasında olayın
zarar görenin malvarlığı üzerindeki olumsuz
etkileri yanında olumlu etkileri de göz önünde
tutulur ve yararla zarar denkleştirilerek gerçek
zararın bulunması ve tazmini yoluna gidilir.
ÖZEL TAMİRHANELER
Oto sigortalarında, zarar görenin aracının sigorta şirketinin anlaşmalı oldukları özel tamirhane
veya servislerde, kaza sonrası yapılan tamirinde ilgili genel şart hükümlerine göre orijinal
parça veya eşdeğer parça kullanılmaması
veya bazı aksamanın tamir edilmemesi halinde, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un
yukarıda değinilen gizli ayıba ilişkin hükümlere
uygulanabilecektir.
Hele zarar görenin rızası olmadan hasarlanan
parçanın ikinci el çıkma parça ile değişimi hiç
tecviz edilemeyecektir. Süresinde dava açan
zarar görenin, ayıplı durumu kabule zorlanmayacağı açıktır. Bu yolda alınmış ibra belgesi varsa
Karayolları Trafik Kanunu’nun 111’inci maddesine göre, bu belgenin de dava sırasında iptali
istenebileceği gibi, ibra tarihinden itibaren 2 yıl
içinde, ibra hükümlerinin kabul edilmediğine dair
bir irade açıklaması da yeterlidir. Yargı kararlarının da bu yolda gelişeceğini düşünüyoruz. m
25
Sİ­GOR­TA İS­TA­TİS­TİK­LE­Rİ
Sektörün 2013 yılı sonuçları
Meh­met KAL­KA­VAN
TSB Ge­nel Sek­re­ter V.
u sayımızda geride bıraktığımız 2013 yılı
sonuçlarını bir önceki yılla mukayeseli
olarak ele alacağız. Sektörün sonuçları üzerinde genel bir değerlendirme yapacak olursak,
hayat dışı sigorta şirketleri prim üretimini % 22
oranında artırırken, hayat sigorta şirketleri prim
üretimini % 25 oranında artırmışlardır. Bireysel
emeklilik alanında ise ödenen katkı payları
% 48 oranında artış göstermiştir. Hayat dışı şirketler 2013 yılını 835 milyon TL teknik kârla kapatırken, hayat ve emeklilik şirketleri sigortacılık iş
B
Hayat dışı sigorta şirketleri prim
üretimi % 22 oranında artarken,
hayat sigorta şirketleri prim üretimi
% 25 oranında arttı. Bireysel emeklilik
alanında ise ödenen katkı payları
% 48 oranında artış gösterdi. 2013
yılında kasko branşındaki olumlu
gelişim dikkati çekti…
ve işlemlerinden 473 milyon TL teknik kâr elde
etmişlerdir. Buna karşın, emeklilik şirketleri, 2013
yılında bireysel emeklilik faaliyetlerinden 175
milyon TL zarar etmişlerdir.
I- HA­YAT DI­ŞI Ş‹R­KET­LER
A- B‹­LAN­ÇO
1- Ak­tif
Ak­tif­te­ki Ak­tif­te­ki 2013-12
Pa­y› (%)
2012-12
Pa­y› (%) De­ği­şim (%)
Cari Varlıklar
21.833.614.269 89,80 16.691.464.378 88,06 30,81
Nakit Ve Nakit Benzeri Varlıklar
9.206.154.715 37,86 7.293.873.633 38,48 26,22
Fin. Varl. İle Riski Sigort. Ait Fin.Yat.
5.819.243.659 23,93 3.429.764.089 18,09 69,67
Esas Faaliyetlerden Alacaklar
4.949.389.129 20,36 4.447.670.273 23,47 11,28
İlişkili Taraflardan Alacaklar
12.907.750 0,05 5.979.998 0,03 115,85
Diğer Alacaklar
147.526.960 0,61 58.045.302 0,31 154,16
Gelecek Aylara Ait Giderler 1.614.485.942 6,64 1.384.962.565 7,31 16,57
Diğer Cari Varlıklar
83.906.114 0,35 71.168.518 0,38 17,90
Cari Olmayan Varlıklar
2.481.285.431 10,20 2.262.849.104 11,94 9,65
Esas Faaliyetlerden Alacaklar
50.303.378 0,21 13.096.357 0,07 284,10
İlişkili Taraflardan Alacaklar
186.326 0,00 4.407 0,00 4.128,34
Diğer Alacaklar
15.203.235 0,06 2.063.100 0,01 636,91
Finansal Varlıklar
857.886.751 3,53 843.558.623 4,45 1,70
Maddi Varlıklar
600.142.685 2,47 579.293.192 3,06 3,60
Maddi Olmayan Varlıklar 612.309.247 2,52 518.811.371 2,74 18,02
Gelecek Yıllara Ait Giderler 42.746.394 0,18 19.153.203 0,10 123,18
Diğer Cari Olmayan Varlıklar
302.507.415 1,24 286.868.851 1,51 5,45
AKTİF TOPLAMI
24.314.899.700 100,00 18.954.313.481 100,00 28,28
26
Hayat dışı branşlarda faaliyet gösteren sigorta
şirketlerinin Aktif Toplamı geçen yılın aynı
dönemine göre % 28 oranında bir artış göstererek 24.315 milyon TL’ye yükselmiştir. “Cari
Varlıklar”da % 31 oranında, “Cari Olmayan
Varlıklar”da ise % 10 oranında bir artış gerçekleşmiştir. 2013 yılsonu bilançosunun aktifindeki
en büyük pay % 38 ile “Nakit ve Nakit Benzeri
Varlıklar” kalemine aittir.
“Finansal Varlıklar ile Riski Sigortalılara Ait
Finansal Yatırımlar”da ortaya çıkan 2.389 milyon TL tutarındaki artış ile “Nakit ve Nakit
Benzeri Varlıklar”da ortaya çıkan 1.912 milyon
TL tutarındaki artış aktif toplamındaki değişimin
temel belirleyicisi olmuştur. 9.206 milyon TL tutarındaki “Nakit ve Nakit Benzeri Varlıklar” kaleminin 7.109 milyon TL’si “Bankalar” hesabı altındaki “Vadeli Mevduat”ta yer alırken, vadeli
hesaplardaki bu tutarın da 6.656 milyon TL’si
Türk Lirası, bakiye 453 milyon TL ise yabancı
para mevduatında toplanmıştır.
2- Pa­sif
Pa­sif­te­ki
Pa­sif­te­ki
Pa­y› (%)
Pa­y› (%) De­ği­şim (%)
Kısa Vadeli Yükümlülükler
Finansal Borçlar
2013-12
16.718.964.896 2012-12
68,76 13.277.604.335 70,05 25,92
178.601.680 0,73 105.848.924 0,56 68,73
1.650.798.680 6,79 1.167.535.947 6,16 41,39
27.435.589 0,11 25.614.768 0,14 7,11
521.696.970 2,15 461.892.184 2,44 12,95
13.439.925.727 55,27 10.773.398.235 56,84 24,75
Ödenecek Vergi Vb. Yüküm.
251.118.224 1,03 217.268.592 1,15 15,58
Diğer Risklere İlişkin Karşılıklar
154.158.689 0,63 110.160.069 0,58 39,94
Gelecek Aylara Ait Gelirler 488.470.925 2,01 405.681.160 2,14 20,41
6.758.412 0,03 10.204.456 0,05 -33,77
665.383.960 2,74
612.711.959
3,23
8,60
10.538 0,00 205.135 0,00 -94,86
31.894.434 0,13 6.058.599 0,03 426,43
6.877.172 0,03 6.523.221 0,03 5,43
29.243.433 0,12 180.011.349 0,95 -83,75
501.091.902 2,06 341.226.872 1,80 46,85
2.921.564 0,01 2.186.314 0,01 33,63
Diğer Risklere İlişkin Karşılıklar
76.262.195 0,31 72.848.260 0,38 4,69
Gelecek Yıllara Ait Gelir ve Gider Tahakk.
10.951.802 0,05 5.778.772 0,03 89,52
Esas Faaliyetlerden Borçlar
İlişkili Taraflardan Borçlar
Diğer Borçlar
Sigortacılık Teknik Karşılıkları
Diğer Kısa Vadeli Yükümlülükler
Uzun Vadeli Yükümlülükler
Finansal Borçlar
Esas Faaliyetlerden Borçlar
İlişkili Taraflara Borçlar
Diğer Borçlar
Sigortacılık Teknik Karşılıkları
Diğer Yükümlülükler ve Karşılıklar
Diğer Uzun Vadeli Yükümlülükler
6.130.919 0,03 -2.126.563 -0,01 -388,30
Özsermaye
6.930.550.843 28,50 5.063.997.187 26,72 36,86
Ödenmiş Sermaye
5.485.097.447 22,56 4.486.471.809 23,67 22,26
Sermaye Yedekleri
560.557.899 2,31 535.748.724 2,83 4,63
1.812.016.417 7,45 1.741.914.948 9,19 4,02
59.827.966 0,25 -129.238.305 -0,68 -146,29
-1.755.278.218 -7,22 -913.131.318 -4,82 92,23
768.329.333 3,16 -657.768.672 -3,47 -216,81
24.314.899.700 100,00 18.954.313.481 100,00 28,28
Kâr Yedekleri
Geçmiş Yıllar Kârları Geçmiş Yıllar Zararları(-)
Dönem Net Kârı
PASİF TOPLAMI
27
Sİ­GOR­TA İS­TA­TİS­TİK­LE­Rİ
Hayat dışı sigorta şirketlerinin pasif toplamı son
bir yıl içerisinde % 28 oranında artarak 24.315
milyon TL’ye yükselmiştir. Bu artışın en önemli
nedeni, kısa vadeli yükümlülükler altında yer
alan “Sigortacılık Teknik Karşılıkları” hesabının
2.667 milyon TL artmış olmasıdır.
“Kısa Vadeli Yükümlülükler”in pasif toplamı içerisindeki payı bir önceki döneme göre 1 puanlık
azalışla % 69’a, toplam teknik karşılıkların pasif
toplamı içindeki payı ise 2 puanlık azalışla
% 57’ye gerilemiştir. Hayat dışı dallarda faaliyet
gösteren sigorta şirketleri, 2012 yılsonu bilanço
dip toplamında 658 milyon TL zarar görürken,
2013 yılsonunda 768 milyon TL kâr elde edebilmişlerdir.
“Kısa Vadeli Yükümlülükler” içindeki 1.651 milyon
TL tutarındaki “Esas Faaliyetlerden Borçlar” kalemi içerisindeki en büyük pay, 1.252 milyon TL
tutarındaki “Sigortacılık Faaliyetinden Borçlar”
hesabına aittir. Bu kalemin 787 milyon TL’si reasürörlere ilişkin iken, aracılara ilişkin borç tutarı 294
milyon TL, sigorta şirketlerine borçlar ise 176 milyon TL’dir. Bu bölümde yer alan 13.440 milyon TL
tutarındaki “Sigortacılık Teknik Karşılıkları”nın 7.502
milyon TL’si “Kazanılmamış Primler Karşılığı”ndan,
5.705 milyon TL’si ise “Muallak Hasar ve Tazminat
Karşılığı”ndan oluşmaktadır. “Kısa Vadeli
Yükümlülükler” içerisinde yer alan 488 milyon TL
tutarındaki “Gelecek Aylara Ait Gelir ve Gider
Tahakkukları”nın 418 milyon TL’si “Ertelenmiş
Komisyon Gelirleri”nden oluşmaktadır.
B- KÂR/ZA­RAR HE­SA­BI
1- Tek­nik So­nuç­lar
KAZA
HASTALIK/SAĞLIK
KARA ARAÇLARI
RAYLI ARAÇLAR
HAVA ARAÇLARI
SU ARAÇLARI
NAKLİYAT
YANGIN VE DOĞAL AFETLER
GENEL ZARARLAR
KARA ARAÇLARI SORUMLULUK
HAVA ARAÇLARI SORUMLULUK
SU ARAÇLARI SORUMLULUK
GENEL SORUMLULUK
KREDİ
EMNİYETİ SUİİSTİMAL
FİNANSAL KAYIPLAR
HUKUKSAL KORUMA
DESTEK
HAYAT DIŞI TOPLAM
HAYAT BRANŞINDAN GELEN
TOPLAM
TRAFİK
İHTİYARİ MALİ SORUML. SİG.
YA­ZI­LAN PR‹M­LER
2013-12
2012-12De­ği­şim (%)
703.250.431 540.388.783 2.125.193.516 1.939.745.463 5.026.029.417 4.533.999.441 5.286 256.942 41.755.850 50.337.119 139.916.316 133.166.492 415.936.501 377.880.681 3.324.958.239 2.645.854.020 2.186.745.913 1.743.774.657 5.385.176.364 3.937.870.268 69.721.107 78.766.957 1.675.496 438.040 508.127.774 420.117.860 106.601.438 74.072.355 23.969.106 18.029.656 171.420.460 135.648.995 66.718.127 57.661.814 7.482.251 3.739.251 20.304.683.591 16.691.748.795 38.160 58.607 20.304.721.751 16.691.807.402 4.965.999.144 3.600.105.988 344.330.031 295.778.632 Hayat dışı şirketlerce yazılan primlerde bir
önceki yılın aynı dönemine göre % 22 oranında
bir artış sağlanmış ve prim tutarı 20.305 milyon
TL’ye yükselmiştir. Hayat dışı sigorta şirketlerinin
28
TEK­N‹K KÂR
30,14 9,56 10,85 -97,94 -17,05 5,07 10,07 25,67 25,40 36,75 -11,48 282,50 20,95 43,92 32,94 26,37 15,71 100,10 21,65 -34,89 21,64 37,94 16,41 2013-12
208.969.999 100.342.996 702.040.720 -64.854 -21.655.656 -4.172.727 89.128.515 218.835.413 130.572.765 -479.816.052 -426.901 156.396 -143.090.187 -19.164.832 -496.892 18.565.778 33.870.293 916.578 834.511.352 30.793 834.542.145 -654.443.795 183.274.239 2012-12
143.341.924 150.187.900 -61.122.531 514.550 4.180.909 17.417.502 125.338.052 47.543.960 165.978.660 -1.100.551.143 -53.161 14.196 -139.692.295 -10.372.734 4.668.771 26.008.903 37.265.447 218.511 -589.112.578 106.239 -589.006.339 -1.285.396.510 193.597.972 De­ği­şim (%)
45,78
-33,19
-1.248,58
-112,60
-617,97
-123,96
-28,89
360,28
-21,33
-56,40
703,03
1.001,65
2,43
84,76
-110,64
-28,62
-9,11
319,46
-241,66
-71,01
-241,69
-49,09
-5,33
teknik sonuçları ise 2012 yılını 589 milyon TL
zararla kapanırken, bu yılın aynı döneminde
gerçekleştirilen faaliyetlerden 935 milyon TL kâr
elde edilmiştir.
2013 yılında ortaya çıkan en dikkat çekici
husus kasko branşındaki olumlu gelişimdir.
2012 yılında kasko branşını 61 milyon TL zararla
kapatan sektör, 2013 yılını 702 milyon TL kârla
kapatmıştır. İkinci olumlu gelişme ise 2012 yılında 1.285 milyon TL ile kapanan trafik sigortasındaki zararın 2013 yılında 654 milyon TL’ye
gerilemesidir. Esasında 2012 yılı ile 2013 yılı
arasındaki bu fark, bir sigorta şirketinin ilgili
branş sonuçlarında ortaya çıkan dalgalanmadan kaynaklanmaktadır. Bu şirketin sonuç-
larını dışarıda bıraktığımızda, sektör trafik sigortasında önemli bir gelişim gösterememiştir.
Bir diğer kayda değer husus ise “Yangın ve
Doğal Afetler” branşında elde edilen 219 milyon TL tutarındaki teknik kârdır. Bir önceki yıl
48 milyon teknik kâr ile kapatılan bu branşta
risk değerlendirme süreçlerindeki iyileştirmeler, doğru fiyatlama ve başarılı risk seleksiyonu ile teknik kârda % 360 oranında artış sağlanmıştır.
2- Ma­li So­nuç­lar
Yatırım Gelirleri
Fin. Yatırımlardan Elde Edilen Gelirler
Fin. Yat. Nakte Çevrilmesinden Elde Edilen Kârlar
Finansal Yatırımların Değerlemesi
Kambiyo Karları
İştiraklerden Gelirler
Bağlı Ort.ve Müşt.Yön.Tabi Teşeb.Gel.
Arazi, Arsa İle Bin.'dan Eld.Ed.Gel.
Türev Ürünlerden Elde Edilen Gelirler
Diğer Yatırımlar
Hayat Teknik Bölümünden Aktarılan Yatırım Gel.
Yatırım Giderleri
Yatırım Yönetim Giderleri (-)
Yatırımlar Değer Azalışları (-)
Yatırımların Nakte Çevrilmesinden Oluşan Zararlar (-)
Hayat Dışı Teknik Böl. Aktarılan Yatırım Gelirleri (-)
Türev Ürünler Son.Oluşan Zararlar (-)
Kambiyo Zararları (-) Amortisman Giderleri (-)
Diğer Yatırım Giderleri (-) Diğer Faal. Gelir & Giderler(+/-)
Karşılıklar Hesabı (+/-)
Reeskont Hesabı (+/-)
Zorunlu Deprem Sigortası Hesabı (+/-)
Enflasyon Düzeltmesi Hesabı (+/-)
Ertelenmiş Vergi Varlığı Hesabı (+/-)
Ert. Vergi Yükümlülüğü Gideri (-)
Diğer Gelir Ve Kârlar Diğer Gider Ve Zararlar (-) Önceki Yıl Gelir Ve Kârları
Önceki Yıl Gider Ve Zararları(-)
Net Dönem Kârı Veya Zararı
2013-12
1.658.136.413 677.373.689 62.151.944 159.946.109 469.687.331 55.027.683 146.245.421 83.674.745 4.178.302 251.453 -400.265 -1.417.017.361 -26.731.224 -6.703.998 -103.198.992 -886.016.277 -4.657.221 -262.313.106 -111.709.234 -15.687.309 -168.579.708 -249.293.549 -9.040.562 905.079 - -14.026.433 -12.015.953 163.314.695 -49.261.296 2.656.722 -1.818.412 72.539.343 2012-12
1.023.193.642 662.237.690 66.713.808 85.768.921 108.974.589 55.348.972 1.608.935 37.343.168 4.632.071 565.488 - -1.015.749.532 -27.379.558 -15.386.273 -8.181.826 -722.501.491 -434.751 -136.513.784 -94.644.766 -10.707.083 -13.704.942 -183.116.892 -2.490.952 758.302 - 180.823.769 -6.112.868 30.345.271 -33.409.722 634.275 -1.136.125 -6.260.832 Değişim (%)
62,05
2,29
-6,84
86,48
331,01
-0,58
8.989,58
124,07
-9,80
-55,53
39,50
-2,37
-56,43
1.161,32
22,63
971,24
92,15
18,03
46,51
1.130,07
36,14
262,94
19,36
-107,76
96,57
438,19
47,45
318,86
60,05
-1.258,62
29
Sİ­GOR­TA İS­TA­TİS­TİK­LE­Rİ
2013 yılında “Yatırım Gelirleri” % 62 oranında
artarak 1.658 milyon TL’ye ulaşırken, “Yatırım
Giderleri”nde % 40 oranında bir artış meydana
gelmiş ve yatırım gelirleri yatırım giderlerinin
241 milyon TL üzerinde gerçekleşmiştir. “Diğer
Faaliyet Gelir ve Giderleri” hesabı 2012 yılında
14 milyon TL giderle kapanmışken, 2013 yılında
169 milyon TL giderle kapanmıştır. Bu gelişmeler
çerçevesinde, 2013 yılında hayat dışı sigorta
şirketleri 73 milyon TL mali gelir elde etmişlerdir.
II- HA­YAT - EMEK­L‹­L‹K Ş‹R­KET­LE­R‹
A- B‹­LAN­ÇO
1- Ak­tif
Cari Varlıklar
2013-12
Pa­y› (%)
2012-12
Ak­ti­fe­ki Pa­y› (%)
De­ği­şim (%)
25.067.123.262 65,75 21.826.383.224 68,43 14,85
Nakit Ve Nakit Benzeri Varlıklar
3.705.509.331 9,72 3.300.481.954 10,35 12,27
Fin.Varl. İle Riski Sigort.Ait Fin.Yat.
6.044.444.471 15,86 6.352.566.748 19,92 -4,85
15.062.030.886 39,51 11.957.327.629 37,49 25,96
3.611.606 0,01 9.866.222 0,03 -63,39
14.903.016 0,04 16.743.205 0,05 -10,99
224.711.288 0,59 171.323.266 0,54 31,16
11.912.664 0,03 18.074.200 0,06 -34,09
Cari Olmayan Varlıklar
13.055.305.103 34,25 10.067.673.555 31,57 29,68
Esas Faaliyetlerden Alacaklar
11.935.267.420 31,31 9.022.522.337 28,29 32,28
0,00 0,00
Esas Faaliyetlerden Alacaklar
İlişkili Taraflardan Alacaklar
Diğer Alacaklar
Gelecek Aylara Ait Giderler Diğer Cari Varlıklar
İlişkili Taraflardan Alacaklar
Diğer Alacaklar
- 0,00 - 218.824 0,00 198.191 0,00 10,41
66.216.037 0,17 67.271.870 0,21 -1,57
Maddi Varlıklar
138.567.322 0,36 137.658.580 0,43 0,66
Maddi Olmayan Varlıklar 857.567.013 2,25 803.822.275 2,52 6,69
Gelecek Yıllara Ait Giderler 14.821.546 0,04 11.223.714 0,04 32,06
Diğer Cari Olmayan Varlıklar
42.646.942 0,11 24.976.591 0,08 70,75
38.122.428.367 100,00 31.894.056.781 100,00 19,53
Finansal Varlıklar
AKTİF TOPLAMI
Hayat ve emeklilik branşlarında faaliyet gösteren sigorta şirketlerinin aktif toplamı geçen yıla
oranla yaklaşık % 20 oranında bir artış göstererek 38.122 milyon TL’ye ulaşmıştır.
“Cari
Varlıklar”da % 15, “Cari Olmayan Varlıklar”da
ise % 29,68 oranında artış meydana gelmiştir.
“Cari Varlıklar” ile “Cari Olmayan Varlıklar”ın
aktif içindeki payları sırasıyla % 66 ve % 34 oranında gerçekleşmiştir.
30
Ak­ti­fe­ki “Cari Varlıklar” altındaki 15.062 milyon TL
tutarındaki “Esas Faaliyetlerden Alacaklar”
tutarının 14.615 milyon TL’si; “Cari Olmayan
Varlıklar” altında yer alan 11.935 milyon TL
tutarındaki “Esas Faaliyetlerden Alacaklar”
kaleminin 11.798 milyon TL’si de “Emeklilik
Faaliyetinden Alacaklar” altındaki “Saklayıcı
Şirketten Alacaklar” kaleminden oluşmaktadır.
2- Pa­sif
2013-12
Kısa Vadeli Yükümlülükler
18.801.478.387 Finansal Borçlar
38.876.034 Esas Faaliyetlerden Borçlar
15.179.511.404 İlişkili Taraflardan Borçlar
25.334.944 Diğer Borçlar
67.026.563 Sigortacılık Teknik Karşılıkları
3.261.690.660 Ödenecek Vergi Vb. Yüküm.
66.874.951 Diğer Risklere İlişkin Karşılıklar
102.031.476 Gelecek Aylara Ait Gelirler 47.605.528 Diğer Kısa Vadeli Yükümlülükler
12.526.827 Uzun Vadeli Yükümlülükler
15.557.269.157 Finansal Borçlar
- Esas Faaliyetlerden Borçlar
11.796.883.444 İlişkili Taraflara Borçlar
128.598 Diğer Borçlar
556.061 Sigortacılık Teknik Karşılıkları
3.634.180.740 Diğer Yükümlülükler ve Karşılıklar
6.466.255 Diğer Risklere İlişkin Karşılıklar
26.349.937 Gelecek Yıllara Ait Gelir ve Gider Tah.
640.451 Diğer Uzun Vadeli Yükümlülükler
92.063.670 Özsermaye
3.763.680.823 Ödenmiş Sermaye
2.335.141.571 Sermaye Yedekleri
137.600.107 Kâr Yedekleri
895.873.058 Geçmiş Yıllar Kârları 108.765.963 Geçmiş Yıllar Zararları(-)
-175.835.448 Dönem Net Kârı
462.135.572 PASİF TOPLAMI
38.122.428.367 Hayat ve emeklilik şirketlerinin özsermayeleri
2012 yılına kıyasla % 7 oranında artış göstererek
3.764 milyon TL’ye yükselmiştir. Özsermayenin
Pasif Toplamı içindeki payı bu dönem % 1 azalarak % 10’a gerilemiştir.
Sektörün kısa vadeli yükümlülükleri 2013 yılı içinde % 19 oranında artış göstererek 18.801 milyon
TL’ye yükselirken, uzun vadeli yükümlülükleri % 23
oranında artarak 15.557 milyon TL’ye yükselmiştir. Bir önceki yıl “Kısa ve Uzun Vadeli Sigortacılık
Teknik Karşılıkları”nın toplam pasif içerisindeki
payı % 22 iken, 2013 yılında % 4 gerileyerek % 18
olarak gerçekleşmiştir.
Pa­sif­te­ki Pa­y› (%)
2012-12
49,32 15.742.037.674 0,10 65.010.578 39,82 12.004.524.139 0,07 20.824.286 0,18 42.362.543 8,56 3.402.198.583 0,18 77.861.270 0,27 74.769.216 0,12 40.831.300 0,03 13.655.760 40,81 12.636.436.562 0,00 - 30,94 8.878.309.048 0,00 166.035 0,00 419.071 9,53 3.629.495.781 0,02 5.153.850 0,07 22.738.812 0,00 100.128 0,24 100.053.837 9,87 3.515.582.546 6,13 2.325.500.153 0,36 135.753.778 2,35 819.430.828 0,29 100.643.860 -0,46 -302.824.575 1,21 437.078.501 100,00 31.894.056.781 Pa­sif­te­ki Pa­y› (%)
49,36 0,20 37,64 0,07 0,13 10,67 0,24 0,23 0,13 0,04 39,62 0,00 27,84 0,00 0,00 11,38 0,02 0,07 0,00 0,31 11,02 7,29 0,43 2,57 0,32 -0,95 1,37 100,00 De­ği­şim (%)
19,43
-40,20
26,45
21,66
58,22
-4,13
-14,11
36,46
16,59
-8,27
23,11
0,00
32,87
0,00
32,69
0,13
25,46
15,88
539,63
-7,99
7,06
0,41
1,36
9,33
8,07
-41,93
5,73
19,53
2013 yılında hayat sigorta şirketleri ve emeklilik
şirketleri, 2012 yılında elde ettikleri karı % 6 oranında artırmışlardır. Pasifte yer alan kalemlere dikkat
ettiğimizde, kısa ve uzun vadeli yükümlükler arasında yer alan ve pasif tarafın büyüklük anlamında ilk iki kalemini oluşturan “Esas Faaliyetlerden
Borçlar” kalemlerinin tamamına yakını “Emeklilik
Faaliyetlerinden Borçlar” kalemi altındaki
“Katılımcılara Borçlar”dan meydana gelmektedir. 3.261 milyon TL tutarındaki kısa vadeli sigortacılık teknik karşılıklarının 2.106 milyon TL’si, 3.634
milyon TL tutarındaki uzun vadeli sigortacılık teknik
karşılıklarının ise 3.527 milyon TL’si hayat matematik karşılıklarından oluşmaktadır.
31
Sİ­GOR­TA İS­TA­TİS­TİK­LE­Rİ
B- KÂR/ZA­RAR HE­SA­BI
1- Tek­nik So­nuç­lar
YA­ZI­LAN PR‹M­LER/KAT­KI PA­YI
HAYAT
FERDİ KAZA
HASTALIK-SAĞLIK
TOPLAM BİREYSEL EMEKLİLİK
TEK­N‹K KÂR
2013-12
2012-12
Değişim (%)
2013-12
2012-12
De­ği­şim (%)
3.395.286.902 180.541.047 347.180.525 3.923.008.474 5.616.795.716 2.710.765.094 139.497.268 287.417.287 3.137.679.650 3.784.069.111 25,25 29,42 20,79 25,03 48,43 428.305.508 32.530.361 12.277.346 473.113.215 -174.796.137 246.581.396 4.549.174 17.512.520 268.643.090 12.330.132 73,70
615,08
-29,89
76,11
-1.517,63
1- Ma­li So­nuç­lar
2013-12
De­ği­şim (%)
Yatırım Gelirleri
512.149.154 461.926.737 10,87
Finansal Yatırımlardan Elde Edilen Gelirler
334.622.090 337.821.283 -0,95
Finansal Yatırımların Nakde Çevr. Elde Edilen Kârlar
40.744.418 19.055.573 113,82
Finansal Yatırımların Değerlemesi
74.105.846 66.818.680 10,91
Kambiyo Karları
37.827.170 11.151.304 239,22
608.027 776.580 -21,70
İştiraklerden Gelirler
Bağlı Ortak. Ve Müşterek Yönetime Tabi Teşeb. Gel.
Arazi, Arsa İle Binalardan Elde Edilen Gelirler
Türev Ürünlerden Elde Edilen Gelirler
Diğer Yatırımlar
Hayat Teknik Bölümünden Aktarılan Yatırım Gel.
Yatırım Giderleri
- 21.968 0 ,00
6.020.189 5.778.789 4,18
515.333 1.391.101 -62,96
2.904.300 7.631.449 -61,94
14.801.782 11.480.010 28,94
-159.825.374 -109.818.488 45,54
Yatırım Yönetim Giderleri (-)
-8.273.526 -4.308.559 92,03
Yatırımlar Değer Azalışları (-)
-33.524.063 -8.200.710 308,79
Yatırımların Nakte Çevr. Oluşan Zararlar (-)
-10.262.514 -4.271.706 140,24
-8.643.198 -9.585.060 -9,83
Hayat Dışı Teknik Böl. Aktarılan Yatırım Gelirleri (-)
Türev Ürünler Sonucunda Oluşan Zararlar (-)
-304.448 -35.305 0,00
Kambiyo Zararları (-) -21.904.827 -17.393.022 25,94
Amortisman Giderleri (-)
-73.002.880 -62.451.345 16,90
Diğer Yatırım Giderleri (-) -3.909.918 -3.572.780 9,44
Diğer Faaliyetlerden Gelir &Giderler(+/-)
-27.036.656 -28.356.539 -4,65
Karşılıklar Hesabı (+/-)
-31.938.936 -34.202.856 -6,62
Reeskont Hesabı (+/-)
-1.135.393 46.030 -2.566,64
Zorunlu Deprem Sigortası Hesabı (+/-)
- - 0,00
Enflasyon Düzeltmesi Hesabı (+/-)
- - 0,00
Ertelenmiş Vergi Varlığı Hesabı (+/-)
32
2012-12
4.957.270 14.368.857 -65,50
Ertelenmiş Vergi Yükümlülüğü Gideri (-)
-3.892.214 -174.706 2.127,86
Diğer Gelir Ve Kârlar 25.937.907 11.745.809 120,83
Diğer Gider Ve Zararlar (-) -22.148.364 -21.016.170 5,39
Önceki Yıl Gelir Ve Kârları
2.284.795 1.072.036 113,13
Önceki Yıl Gider Ve Zararları(-)
-1.101.721 -195.539 463,43
Net Dönem Kârı Veya Zararı
325.287.125 323.751.710 0,47
Hayat ve emeklilik şirketlerinin
hayat branşı prim üretiminde bir
önceki yıla göre % 25 oranında bir
artış gerçekleşmiş ve prim üretimi
3.395 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Buna karşılık hayat branşı
teknik kârı % 74 oranında artarak
428 milyon TL’ye yükselmiştir.
Emeklilik branşında ise bir önceki yıl
gerçekleşen 12 milyon TL tutarındaki kâr, bu dönem 175 milyon TL
zarara dönüşmüştür.
Hayat ve emeklilik şirketlerinin
hayat dışı branşlarda gerçekleştirdiği prim üretimi kaza branşında
% 29 oranında artarak 181 milyon
TL’ye yükselmiştir. Hastalık/sağlık
branşında ise hayat şirketlerinin
üretimi % 21 oranında artarak 347
milyon TL olarak gerçekleşmiştir.
Hayat ve emeklilik şirketleri, ferdi
kaza sigortasında 33 milyon TL,
sağlık branşında ise 12 milyon TL
teknik kâr elde etmişlerdir.
Hayat ve emeklilik şirketleri 512 milyon TL yatırım gelirlerine karşılık 160
milyon TL yatırım gideri yapmış ve
27 milyon TL tutarında diğer faaliyetlerden kaynaklanan giderlerin
de eklenmesiyle, 2013 yılını 325 milyon TL mali kâr ile kapatmışlardır.
Bu kapsamda yatırım gelirleri
% 11, yatırım giderleri % 46 artış gösterirken; diğer faaliyetlerden gelir
ve giderler % 5 oranında azalmış ve
net dönem mali kârı 325 milyon TL
tutarında gerçekleşmiştir. m
UZMAN GÖZÜYLE
Kefalet sigortası genel şartları
Merve Nur AKTAŞ
Türkiye Sigorta Birliği / Uzman
GİRİŞ
Günümüzde gelişen ticari ilişkiler ve
diğer ülkelerle imzalanan kapsamlı sözleşmeler, beraberinde borç yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde ne olacak sorusunu
akla getirmektedir. İlişkilerin artması taraflar
arasında güven temelinin kuvvetli bir biçimde inşa edilmesi ihtiyacını doğururken, özellikle yurtdışı bazlı sözleşmesel ilişkilerde finansal olarak güçlü olan; ancak gerçekleştirdiği
projelerin büyüklükleri sebebi ile bankalardan yeteri tutarda teminat mektubu bulamayan şirketlerin garanti ihtiyaçlarına çözüm
bulamama sorununu ortaya çıkarmakta;
üçüncü şahıs bir garantörün varlığına ihtiyaç
duyulmaktadır. Kefalet sigortası, anılan ihtiyaçlardan doğmuş olup borç yükümlülüğünün bulunduğu ilişkilerde, sigorta şirketleri
veya dolaylı kefalet aktörlerinin rol alması
amaçlanmıştır.
1
Kefalet sigortasının özellikle dış
ticaret kulvarında büyük öneme
sahip olduğu göze çarpmaktadır.
Kefalet sigortasının Amerika’da
yaygın uygulamasının olduğu;
Avrupa ülkelerinde de kefalet
sigortasına yönelik talebin son
yıllarda artış gösterdiği dikkat
çekmektedir.
ödememesi halinde bundan kişisel olarak
sorumlu olmayı taahhüt eder.
2-TÜRK BORÇLAR KANUNU’NDA KEFALET
Borç altına giren kimseye kefil, kefilin kendisi
lehine borç altına girdiği kimseye alacaklı
denir; asıl borçlu kefalet sözleşmesinde taraf
değildir. Bu tanım dikkate alındığında kefalet
bir ödeme, bir ifa garantisi gibi ortaya çıkmaktadır. Bu ödeme asıl sözleşmede borçlu
olmayan üçünü bir şahıs tarafından gerçekleştirilecek; kefil başkasının borcu için devreye girecektir.
En kısa haliyle başka bir kimsenin borcunun
ödenmesini sağlama olarak tanımlanan
kefalet, insanlık tarihinin en eski hukuksal
işlemlerinden birini teşkil etmektedir.
Bu
sebeple eski hukuk sistemlerinin hemen hepsinde kefalet ilişkisi karşımıza çıkmaktadır.
Kefalet sözleşmesi ile alacaklı ile asıl borçlu
arasındaki hukuksal ilişkiden kaynaklanan
borçlar güvence altına alınır. Güvence altına alınan borç haksız eylem, haksız iktisap,
kanun veya başka bir borç kaynağından
doğabilecektir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 581’inci maddesine
göre: “Kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya
karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin
sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı
üstlendiği sözleşmedir.” Bu noktada üzerinde
durulacak husus şudur ki; kefil, kefalet ilişkisinde, borçlunun borcunu ödemesini temin
etmeyi taahhüt etmez; borçlunun borcunu
3-KEFALET SİGORTASI GENEL ŞARTLARI
Türkiye’de de tüketicilerden ve şirketlerden
gelen talepler doğrultusunda 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Kefalet Sigortası Genel
Şartları yayımlanmış; kefalet sigortası ürünlerinin şirketler tarafından sunulması düzenlenmiş bulunmaktadır.
33
UZMAN GÖZÜYLE
Kefalet Sigortası Genel Şartları’nın “A.2-Teminat
Türleri ve Tanımlar” başlıklı maddesi uyarınca
sayılanlarla sınırlı olmamak üzere, kefalet sigortası kapsamında sunulan teminatlar;
da üstlenici, kefalet sağlayan kurum tarafından tecrübe ve teknik kapasite ile finansal
yeterlilik konularında bir değerlendirmeye
tutulmaktadır.
•
•
•
•
•
•
•
•
Kefalet sigortasının özellikle dış ticaret kulvarında büyük öneme sahip olduğu göze çarpmaktadır. Kefalet sigortasının Amerika’da yaygın uygulamasının olduğu; Avrupa ülkelerinde
de kefalet sigortasına yönelik talebin son yıllarda artış gösterdiği dikkat çekmektedir.
Kefalet sigortasının özellikle kreditörler, proje
sahipleri, alacaklılar, konsorsiyum ortakları ve
taşeronları gibi geniş bir kesimi güvence altına
aldığı yurtdışı örneklerinde görülmektedir.
Avans Ödeme Teminatı
İmalat/Bakım/Onarım Teminatı
Emniyeti Suiistimal Teminatı
Gümrük ve Mahkeme Teminatı
İhaleye Katılım (Geçici Teminat) Teminatı
Ödeme Teminatı
Performans Teminatı
Sözleşme Teminatı’dır.
Borçlar Kanunu’ndaki tanıma paralel bir şekilde kefalet sigortası, sözleşmenin bir tarafının
diğer tarafa karşı olan yükümlülüklerini yerine
getirmemesi ya da borçlunun alacaklı tarafa
borcunu ödeyememesi halinde kefilin sözleşmede öngörülmüş olan miktarı, alacaklı tarafa ödeyeceğini garanti eden yasal sözleşmelerdir. Kefalet sigortası ile üstlenicinin üstlendiği işi iflas, mali bünye zafiyeti, yetersiz teknik
kapasite nedeni ile yerine getirilememesi
halinde alacaklıya güvence sağlanmaktadır.
Dünya genelindeki uygulamalara bakıldığında, kefalet sigortası işlemlerinin genellikle
sigorta şirketleri veya sigorta şirketlerinin iştirakleri tarafından gerçekleştirildiği ve söz
konusu işlemlerin sigortacılıkla ilgili düzenleyici kurumlar tarafından denetlendiği görülmektedir. Kefalet sigortası işlemleri kapsamın-
34
Bu çerçevede yerli inşaat firmalarının uluslararası pazarlarda yüksek kapasite gerektiren
işler üstlenmesine olanak sağlanması; yurt
dışındaki proje sahiplerine verilen teminat
mektuplarının haksız yere çağırılmasının
önlenmesi; Türk bankalarının teminat mektuplarını kabul etmeyen yabancı ülkelerde iş
alınmasının kolaylaşması; yabancı üstlenicilerin yerel firmalarla konsorsiyum ya da taşeronluk ilişkisi kurulması aşamasında işverene
güvence sağlanması; banka teminat mektuplarına rekabetçi fiyatlama olanağı yaratılması; üstlenicinin yükümlülüklerini yerine getirme kapasitesinin arttırılmasına imkan verilmesi kefalet bonolarının sağladığı faydalar arasında yer almaktadır. m
GÜ­VEN­CE HE­SA­BI
Sigortasız araç sayısı
artıyor mu?..
A. Ka­dir KÜ­ÇÜK
Gü­ven­ce He­sa­b› Mü­dü­rü
sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun
85’inci maddesiyle bir motorlu aracın
işletilmesinden dolayı doğan zararlar için işletenin ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs
sahibinin hukuki sorumlulukları olduğu açıklanmış
ve aynı Kanunun 91’inci maddesiyle işletenlerin
bu sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak
üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik
Sigortası) yaptırılması zorunlu tutulmuştur.
2918
Trafik sigortası dahil, kapsamında bulunan
zorunlu sigortaların sağladığı güvencelerden
yoksun kalınması nedeniyle kişilerin uğrayacakları bedeni zararların giderilmesi amacıyla
kurulmuş olan Güvence Hesabı aşağıdaki hallerde teminat sağlamaktadır:
- Zarar veren aracın, dolayısıyla sigortası tespit edilemeyen aracın vermiş olduğu bedeni zararlar,
- Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli
teminat tutarları dahilinde sigortası bulunmayan araçların vermiş oldukları bedeni
zararlar,
- Çalınmış ve gasp edilmiş bir aracın karıştığı
kazalarda işletenin sorumlu tutulmadığı,
dolayısıyla sigorta teminatının geçerli olmadığı durumlarda kişiye vermiş oldukları
bedeni zararlar,
Son zamanlarda trafik sigortası
primlerinde artışlar gözlenmekle
birlikte sigortasızlık oranlarının da
arttığı gözlemlenmektedir.
Trafiğe çıkan her beş araçtan birinin
sigortası bulunmamaktadır…
Kaza anında geçerli olan teminatlar çerçevesinde Güvence Hesabı tarafından karşılanmaktadır.
Güvence Hesabı’nın kapsamında, Karayolları
Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası
(Trafik Sigortası), Zorunlu Karayolu Taşımacılık
Mali Sorumluluk Sigortası, Karayolu Yolcu
Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası,
Tehlikeli Maddeler Zorunlu Sorumluluk Sigortası
ve Tüpgaz Zorunlu Sorumluluk Sigortası gibi
branşların olmasına karşın bunların içerisinde en
etkin ve en faal olan branş Trafik Sigortası’dır.
Ülke bazında kapsamı en yaygın olan Trafik
Sigortası, Güvence Hesabı’nda da payı en
yüksek olan sigorta branşıdır. Trafik Sigortası’nın
Güvence Hesabı’ndaki payı yüzde 90’lara
varırken, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası
yüzde 10 civarında ve Zorunlu Taşımacılık
yüzde 1 oranında pay almaktadır.
31 Aralık 2013 itibariyle sigorta branşlarının
Güvence Hesabı’ndaki dağılımları şöyledir:
35
GÜ­VEN­CE HE­SA­BI
Güvence Hesabı Ödemeler
Branşlar
Trafik
Ferdi Kaza Koltuk
Taşımacılık
Tehlikeli Maddeler
Tüpgaz
Toplam
Adet
45.394
289
85
25
3
45.796
31.12.2013
Ödeme
Tutar
255.021.327 % 89,2
26.584.349
% 9,3
2.900.835
%1
1.398.974
% 0,5
90.675 % 0,03
285.996.160 % 100
Trafik Sigortası Güvence Hesabı’nın yaptığı
ödemeler içerisinde önemli bir yer tutmaktadır.
Bu nedenle Trafik Sigortası’nda yapılan her
türlü değişiklik Güvence Hesabı’nı yakından
etkilemektedir. Örneğin Trafik Sigortası primlerinde yapılan artışlar, aynı paralelde Güvence
Hesabı’na aktarılacak katkı paylarını etkilemekte ve Hesabın gelirlerinin artmasına yol
açmaktadır. Buna karşın bu sigorta branşında
sigortasızlık oranının artması da yine aynı paralelde Güvence Hesabı ödemlerinin artmasına
yol açacaktır.
Trafik Sigortası Payı
Trafik
% 89
Ferdi Kaza
Koltuk
%9
Taşımacılık
%1
Son zamanlarda trafik sigortası primlerinde
artışlar gözlenmekle birlikte sigortasızlık oranlarının da arttığı gözlemlenmektedir.
TUİK verilerine göre son 5 yıl içerisinde
Türkiye’deki araç sayısının yüzde 33,5 artmak
suretiyle 31.12.2013 tarihinde 17,9 milyona ulaştığı görülmektedir.
Bu karşılık 2008 yıllarında yüzde 24 civarında
olan sigortasızlık oranı 2010 ve 2011 yıllarında
yüzde 23, 22 ve hatta 21 oranına gerilediği,
ancak 2013 yılında tekrar yükselişe geçtiği ve
31.12.2013 itibariyle sigortasızlık oranının yüzde
22,54 olduğu gözlemlenmektedir.
36
Yıllara Göre Sigortasızlık Oranı
Tarih
30.09.2008
30.04.2010
31.12.2010
31.10.2011
30.04.2012
30.04.2013
31.12.2013
Yürürlükteki
Poliçe Sayısı Araç Sayısı
10.179.782 13.436.961
11.016.227 14.425.594
11.625.613 15.095.603
12.431.522 15.812.460
12.714.857 16.200.876
13.378.543 17.350.448
13.895.547 17.939.447
SigortasızSigortasızlık
Araç Sayısı
Oranı
3.257.179
%24,24
3.409.367
%23,63
3.469.990
%22,99
3.380.938
%21,38
3.486.019
%21,52
3.971.905
%22,89
4.043.900
%22,54
Türkiye çapında yüzde 22,5 gibi bir sigortasızlık
oranının çok yüksek bir oran olduğunun kabulü
gerekir. Bu verilere göre trafiğe çıkan her beş
araçtan birinin sigortası bulunmamaktadır.
Ancak sigortasız araçların kendi içerisindeki
dağılımına bakıldığında, sigortasızlık oranının
yüksek olmasının sebebinin daha ziyade motosiklet ve traktör gibi araçlardan kaynaklandığı
görülecektir.
Sigortasız Araçların Dağılımı (31.12.2013)
Araç Cinsi
Otomobil
Minibüs
Otobüs
Kamyonet
Kamyon
Traktör
Motosiklet
Diğer
TOPLAM
Yürürlükteki
SigortasızSigortasızlık
Poliçe Sayısı Araç Sayısı Araç Sayısı
Oranı
8.476.513
9.283.923
807.410
% 8.70
327.126
421.848
94.722
% 22.45
197.138
219.885
22.747
% 10.34
2.564.854
2.933.050
368.196
% 12.55
600.962
755.950
154.988
% 20.50
704.030
1.565.817
862.787
% 55.10
1.005.126
2.722.826
1.717.700
% 63.09
20.798
36.148
15.350
% 42.46
13.895.547 17.939.447 4.043.900
% 22.54
NIÇIN BU ARAÇLARDA SIGORTASIZLIK
ORANI YÜKSEKTIR?
Öncelikle traktörlerde oranın yüksek olması, bu
araçların kırsal kesimlerde kullanılmasından
kaynaklanmaktadır. Kırsal alanlarda kullanılan
bu tür araçlar için sigorta yaptırma bilinci
oldukça düşüktür. Kırsal alanda yaşayan kişiler
sigortanın sağladığı imkanları bilmediğinden
genellikle ve büyük bir çoğunlukla traktör veya
tarımda kullanılan diğer araçlar için sigorta
yaptırma ihtiyacı duymamaktadırlar.
Motosiklet gurubunda sigortasızlık oranının yüksek olmasının en önemli sebebi ise çıkarılmış
olan kanun ve mevzuatlardır. Uygulamayla
ilgili Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 3’üncü
maddesinde de motorlu bisiklet, silindir hacmi
50 santimetre küpü geçmeyen motorlu araç
olarak
tanımlanmış,
Karayolları
Trafik
Kanunu’nun 103’üncü maddesinde motorlu
bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluklarının
genel hükümlere tabi olacağı açıklamıştır.
Kanun ve yönetmelikte yapılan bu düzenlemelerden yola çıkılarak motor hacmi 50 santimetre küpü geçmeyen motorlu bisikletlerin hukuki
sorumluluklarının genel hükümlere tabi olacağı
ve dolayısıyla bu tür araçların kanundan kaynaklanan Trafik Sigortası yaptırma zorunluluğu
bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Sırf bu
istisnadan yararlanmak amacıyla motor hacmi
49 santimetre küp olan araçlar imal edilmektedir. Motorlu bisikletler için getirilen bu istisna
uygulaması motosiklet gurubunu yakından
etkilemiş ve bu araç gurubunun tamamında
sigortasızlık oranın artmasında önemli rol oynamıştır. Zaten sigorta yaptırma eğiliminin düşük
olduğu ülkemizde yapılan bu tür düzenlemelerin sigortasızlığı ne kadar etkilediği sonuçlardan
görülmektedir.
Sigortasız olarak trafik kazasına karışan araçların
neden olduğu bedeni zararlar bir şekilde
Güvence Hesabı tarafından karşılanmakta ve
zarar görenlerin mağduriyetleri kısmen de olsa
giderilmektedir. Ancak unutmamak lazım ki
Güvence Hesabı yaptığı ödemelerden sonra,
sigortayı yaptırmayan sorumlulara rücu etmektedir. Rücu sonrası sigorta yaptırmayanların maddi
açıdan, zarar görenlerden ve hatta onlardan
daha fazla mağdur olacakları kaçınılmazdır.
Temennimiz kanun ve mevzuatlarla yapılan bu
yanlışlığın bir an önce düzeltilmesi ve trafiğe
çıkan motorlu araçların hiçbir ayırıma tabi olmaksızın sigorta yaptırmalarının sağlanmasıdır. m
37
GÜNCEL
2014 Rekabet Mektubu
yayımlandı…
2014
Ana teması “Rekabet politikası ve sivil toplum
kuruluşları/teşebbüs birlikleri ilişkisi” olan mektup,
sivil toplum kuruluşları olan bütün oda, dernek,
birlik, sendika ve bunların üst organlarına ithafen
yazıldı.
Rekabet Kurumu’nun 6. Rekabet
mektubu, Kurum Başkanı
Prof. Dr. Nurettin Kaldırımcı’nın
imzasıyla yayımlandı.
Bir piyasada faaliyet gösteren gerçek ya da
tüzel kişi tüm ekonomik aktörlerin oluşturduğu her
türlü “vakıf, oda, dernek, birlik, federasyon ya da
konfederasyon” gibi yapıların, Rekabet Kanunu
çerçevesinde teşebbüs birliği olduğu belirtilen
Rekabet Kurumu mektubunda, kamu kurumu
niteliğindeki meslek teşekkülleri ve diğer gönüllülük esaslı sivil toplum örgütlerinin, “kamu yönetiminin demokratikleşmesi”, “katılımcı demokrasi”
ve “yönetime katılmanın kurumsallaşması” gibi
çağdaş eğilim ve değerler bakımından stratejik
bir görev ve sorumluluk ifa ettiklerini vurgulanıyor
ve bu kuruluşların “rekabetçi yaklaşımın gerektirdiği oyun kurallarına ya da rekabet hukukuna
uyum” konusuna ağırlık vermelerinin ve özen
göstermelerinin önemine değiniliyor.
ı
ın
kan
CI’n
Baş DIRIM
mu
L
Kuru ttin KA
t
e
re
ab
Rek Dr. Nu
f.
Pro
T
ABE U
REKKTUB
ME
9
de No:
7. Cad
allesi 159
A
/ANKAR
eler Mah
79 20
Çankaya
Üniversit
12) 266
Bilkent06800
Fax: (0.3
44 44 •
12) 291
Tel: (0.3
Mektupta, Rekabet Kanunu çerçevesinde, bir
“teşebbüs birliği/meslek örgütü”nün, hem kendisinin hem de üyelerinin yapması gerekenleri üç
başlık altında toplanıyor:
“Teşebbüs birlikleri, Rekabet Kurumu’nun inceleme ve yaptırımlarına maruz kalmamak için piyasalarda rekabeti bozma veya kısıtlama amacı
ya da etkisi olan karar ve uygulamalardan uzak
durmalıdır.
Yöneticiler, teşebbüslerin aralarındaki rekabeti
bozucu anlaşma yapma konusunda vakıf, oda,
dernek ve birliklerin bir platform olarak kullanılmasına müsaade etmemelidir.
Vakıf, oda, dernek ve birliklerin yönetim ve
yöneticileri, rekabet kurallarına uyum konusunda üyelerini bilgilendirmeli, gerekirse onlara
danışmanlık yapmalıdır.”
Ayrıca; Rekabet Kurumu’nun, teşebbüs birliklerini rekabetçi anlayışın yerleşmesi konusunda
paydaşı olarak görmekte olduğunun altı çiziliyor
ve yapılacak tüm çalışmalarda teşebbüs birliklerine gereken katkıların sağlanacağı ifade ediliyor. Teşebbüs birliklerinden Kurum tarafından
yapılan düzenlemelere ilişkin katkı ve görüş beklendiği de belirtiliyor.
2014 Rekabet Kurumu Mektubu’na www.guvenceliyasam.com adresinden ulaşabilirsiniz. m
38
SİGOR­TA TAH­KİM KO­MİS­YO­NU
2013’de Sigorta
Tahkim Komisyonu
İbrahim TAŞBAŞI
Sigorta Tahkim Komisyonu Müdürü
yuşmazlık başvurularını kabul etmeye
2009 yılı sonlarında başlayan Komisyon
için, 2013 yılı sigorta uyuşmazlıklarının çözümünde tamamlanan dördüncü takvim yılı olmuştur.
2013 yılında da Komisyon’a yapılan başvuru
adedi önceki yıllarda olduğu gibi artış göstermiş, ayrıca başvurular daha büyük bir çeşitlilik
arz etmiştir.
U
2013 yılında ayrıca 5684 sayılı Sigortacılık
Kanunu’nun 30’uncu maddesinin 12’nci fıkrasında yapılan değişiklik ile beş bin Türk Lirası ve
üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen
hakem kararlarına karşı kararın Komisyon’ca
ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir
defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz yolu açılmıştır. Söz konusu yasal değişiklik çerçevesinde Hazine Müsteşarlığı’nca
hazırlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin
Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair
Yönetmelik, 24 Temmuz 2013 tarih ve 28717
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olup,
Yönetmelik kapsamında itiraz usulünün işleyişine ilişkin düzenlemelerin yanında sigorta ve itiraz hakemliğine kabul şartlarına ilişkin de yeni
düzenlemeler getirilmiştir. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon
tarafından teşkil edilen hakem heyetlerince
incelendiğinden, itiraz başvurularını incelemek
üzere sürekli ve geçici itiraz hakemleri, görevlerine başlamışlardır.
Komisyona yapılan başvuru adedi
2011 yılında 1.857, 2012 yılında ise
2.353 olurken, 2013 yılında yapılan
başvurular 2011 yılına göre
yüzde 132,74, 2012 yılına göre ise
yüzde 83,68’lik bir artışla 4.322’ye
yükselmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonunun 2013 yılındaki
faaliyetlerine ilişkin bilgiler ana başlıklar halinde
aşağıda sunulmuştur.
SİGORTA HAKEMLERİ
Bilindiği üzere Komisyon’a yapılan başvuruların
esası hakkında karar verme yetkisi 5684 sayılı
Sigortacılık Kanunu’nun 30’uncu maddesi uyarınca Komisyon tarafından tutulan Sigorta
hakemleri listesine kayıtlı bulunan sigorta
hakemlerine tanınmıştır.
Sigorta hakemleri listesine kayıtlı 124 sigorta
hakeminin, 76’sı sigorta hukukçusu, 31’i sigortacı (eski sektör çalışanı), 17’si ise Hazine
Müsteşarlığı Sigorta Denetleme Kurulu’nda
görev yapan sigorta denetleme uzmanları ve
sigorta denetleme aktüerleridir. Sigorta hakem
listesi, Komisyon internet sitesinde de güncel
olarak kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır.
Hayat dışı branşlarda 110, hayat branşında 14
olmak üzere sigorta hakemliği listesine kayıtlı
toplamda 124 sigorta hakeminin branş ve il
bazında dağılımı bir sonraki sayfadaki tabloda
verilmiştir.
39
SİGOR­TA TAH­KİM KO­MİS­YO­NU
Branşlar İstanbul Ankara İzmir Adana Bursa ErzincanSakaryaSamsunAntalyaMalatya Uşak Toplam
Hayat Dışı
69
14
11
6
3
1
1
1
2
1
1
110
Hayat
10
3
-
-
-
-
1
-
-
-
-
14
Toplam
7917
106 3121211
124
Üye şirket sayısı
55’e yükseldi
Bilindiği üzere, tahkim sistemine üyelik
5684 sayılı Kanunun 30’uncu maddesi
uyarınca sigortacılık yapan kuruluşlar
bakımından ihtiyari olup, söz konusu
kuruluşlar, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin
Yönetmeliğin 15’inci maddesi çerçevesinde Hazine Müsteşarlığı’nca belirlenen
sabit katılım payını ödemek ve üyelik
sözleşmesini imzalamak suretiyle tahkim
sistemine üye olmaktadırlar. Zorunlu
sigortalar dışındaki sigortalarda ancak
üyelik tarihinden sonraki uyuşmazlıklar
için Komisyon’a başvurulabilmektedir.
Tahkim sistemine ilk üyelikler Temmuz
2009’da gerçekleşmiş olup, 2009 yılı sonu
itibariyle 40, 2010 yılı sonu itibariyle 46, 2011
yılı sonu itibariyle 48, 2012 yılı sonu itibariyle
50 olan üye sayısı, 2013 yılında 4 sigorta
şirketinin daha katılımı ile 54’e ulaşmıştır.
Öte yandan, tahkim sistemine katılım 2014
yılının ilk üç aylık diliminde de devam
etmiş, 1 sigorta kuruluşunun daha katılımıyla birlikte üye sayısı 55’e yükselmiştir.
Bu çerçevede, tahkime üye kuruluşların
sektördeki pazar payları toplamı 2012
yılında % 96,21 iken 2013 yılı sonunda
% 96,72 olmuştur.
İTİRAZ HAKEMLERİ
2013 yılında 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun
30’uncu maddesinin 12’nci fıkrasında yapılan
değişiklik ile beş bin Türk Lirası ve üzerindeki
uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı Komisyon nezdinde itiraz yolu açılmıştır. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen
itiraz hakem heyetlerince incelenmektedir.
40
Başvuruların 2011 yılında yüzde
59’unu, 2012 yılında yüzde 52’sini
5 bin TL’nin altındaki uyuşmazlıklar
oluştururken, 2013 yılında 5 bin TL’nin
altındaki uyuşmazlıkların oranı
yüzde 48 olarak gerçekleşmiştir.
İtiraz başvurularını incelemek üzere 37 itiraz
hakemi görevlerine başlamış olup, söz konusu
hakemlerden 31’i, daha önce sigorta hakemi
olarak görev yapanlar arasından 6’sı ise doğrudan itiraz hakemi olarak belirlenmiştir.
2013’DA YAPILAN BAŞVURULAR
Sigorta Tahkim Komisyonu uyuşmazlık başvurularını kabul etmeye Ağustos 2009’da başlamış
olup, tahkim sisteminin kamuoyunca daha
fazla tanınmasına bağlı olarak başvurular her
geçen yıl bir önceki yıla göre önemli oranlarda
artış göstermektedir. Bu çerçevede, Komisyona
yapılan başvuru adedi 2011 yılında 1.857, 2012
yılında ise 2.353 olurken, 2013 yılında yapılan
başvurular 2011 yılına göre % 132,74, 2012 yılına
göre ise % 83,68’lik bir artışla 4.322’ye yükselmiştir. 2013 yılındaki 4.322 başvurunun 4.045’i
(% 93,59) hayat dışı branşlardan, 277 (% 6,41)
ise hayat branşından yapılmıştır.
Poliçe türleri bazında Komisyon’a yapılan başvurulara bakıldığında, başvuruların % 78’lik kısmının, sektörün prim üretimiyle de paralel olarak kara araçları ve kara araçları sorumluluk
(Trafik % 49, Kasko % 29) sigortalarından doğan
uyuşmazlıklara ilişkin olduğu görülmektedir.
Bununla birlikte 2012 yılında trafik poliçelerinden doğan uyuşmazlıklara ilişkin başvuruların
tüm başvurular içindeki payı % 38 iken 2013
yılında 11 puanlık bir artışla % 49 olmuştur.
Kasko sigortalarına ilişkin yapılan başvuruların
payı ise 2012 yılında % 34 iken 2013 yılında 5
puanlık bir düşüş göstererek % 29 olmuştur.
Trafik ve kasko poliçelerine ilişkin başvuruları, bir
önceki yılda da olduğu gibi, yaklaşık % 7 ile
yangın branşına ilişkin başvurular takip etmiştir.
Komisyona 2013 yılında yapılan başvuruların
poliçe türü bazında dağılımı aşağıdaki grafikte
verilmiştir.
1,25
1,41
1,55
2,15
6,94
2013
48,66
28,99
yılında % 52’sini 5.000 TL’nin altındaki uyuşmazlıklar oluştururken, 2013 yılında 5.000 TL’nin altındaki uyuşmazlıkların oranı % 48 olarak gerçekleşmiştir. 5.000 TL ila 15.000 TL arasındaki uyuşmazlıkların oranı bir önceki yıla göre yaklaşık 1
puan düşerek % 22 olmuştur.
15.000 TL ila 40.000 TL aralığındaki başvuruların
oranı 2012 yılında % 15 iken bu oran 2013 yılında
% 14 olmuş, 40.000 TL ve üzerindeki uyuşmazlıkların oranı ise bir önceki yıla göre 6 puan artarak
% 16’ya ulaşmıştır. Komisyona yüksek miktarlı
uyuşmazlıklar hakkında yapılan başvurulardaki
artış, Komisyon’un bir ihtisas kurumu olarak kendini kabul ettirmeye başladığını ve sağladığı
süre ve maliyet avantajları nedeniyle yüksek
tutarlı uyuşmazlıkların çözümü bakımından da
tercih edildiğini göstermektedir.
2013 yılındaki başvuruların uyuşmazlık miktarına
göre dağılımı aşağıdaki grafikte gösterilmiştir.
TRAF‹K
KASKO
YANGIN
HIRSIZLIK
SAĞLIK
DİĞER
KREDİ
Uyuşmazlık miktarı bazında dağılıma bakıldığında, başvuruların 2011 yılında % 59’unu, 2012
16,17
13,67
2013
48,50
21,66
0-5000
5000-15000
15001-40000
40001-
Başvuruların coğrafi dağılımına bakıldığında,
2013 yılında bir önceki yıla göre % 1,48’lik bir
düşüş göstermekle birlikte Marmara Bölgesi'nden
yapılan başvuruların genel başvurular içinde
yarıya yakın paya sahip olmaya devam ettiği,
buna karşın Doğu ve Güney Doğu Anadolu
Bölgesi dışındaki diğer bölgelerin başvurular
içindeki payının arttığı görülmektedir. Başvuru
oranında 2012 yılına göre en yüksek artış gösteren bölge % 14,51'le Ege Bölgesi olmuştur.
41
SİGOR­TA TAH­KİM KO­MİS­YO­NU
4,58
3,75
2013 yılındaki başvuruların coğrafi bölgelere
5,53
göre dağılımı
aşağıdaki grafikte gösterilmiştir.
10,41
2013
45,80
14,51
15,41
MARMARA BÖLGESİ
İÇ ANADOLU BÖLGESİ
EGE BÖLGESİ
AKDENİZ BÖLGESİ
KARADENİZ BÖLGESİ
DOĞU ANADOLU BÖLGESİ
GÜNEY DOĞU ANADOLU BÖLGESİ
Komisyon’a 2013 yılında toplam 77 farklı ilden
başvuru yapılmış olup, 2012 yılında olduğu gibi
2013 yılında da başvurular içinde en büyük
payı % 33,27 ile İstanbul’dan gelen başvurular
oluşturmuştur. 3 büyük ilden (İstanbul, Ankara,
İzmir) gelen başvurular 2012 yılında toplam
başvuruların % 47,94’ünü oluştururken, 2013
yılında bu oran % 49,14’e yükselmiştir.
2013 yılındaki başvuruların illere göre dağılımı
aşağıdaki grafikte verilmiştir. m
Hakem kararlarının
dağılımı
2013 yılında, sigorta hakemlerince karara bağlanan dosya sayısı, bir önceki
yılda karara bağlanan 1.530 dosyaya
göre % 80 oranında artarak 2.762’ye
ulaşmıştır. Sigorta hakemlerince karara
bağlanan 743 adet dosyada (% 27)
başvuruda belirtilen tazminat talebinin
tamamı kabul edilmişken, 1.051 adet
dosyada (% 38) başvuru sahiplerinin
taleplerinin kısmen kabul edildiği, 968
dosyada (% 35) ise talep edilen tazminat tutarının reddedildiği görülmektedir.
Hakemlerce karara bağlanan dosyalarda yaşanan artışa karşın, dosyaların
karara bağlanma sürelerinde önemli bir
artış meydana gelmemiş olup, uyuşmazlıkların hakemlerce karara bağlanma süresi 2012 yılında ortalama 62 gün
iken 2013 yılında 63 gün olarak gerçekleşmiştir.
2013 yılında verilen 2.762 hakem kararının, kararlarda verilen hüküm bazında
dağılımına ilişkin grafik aşağıda sunulmuştur.
35,05
26,90
33,27
40,56
2013
2013
9,90
2,82
İSTANBUL
BURSA
3,61 3,86
ANKARA
KOCAELİ
38,05
5,97
İZMİR
DİĞER
İÇEL
BAŞVURUDA BELİRTİLEN TALEBİN KABULÜ
BAŞVURUDA BELİRTİLEN TALEBİN KISMEN KABULÜ
BAŞVURUDA BELİRTİLEN TALEBİN REDDİ
42
SİGORTA BİLGİ VE GÖZETİM MERKEZİ
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi genel
değerlendirme toplantısı başarıyla gerçekleştirildi
SBM ile Başarı...
Ay­d›n SA­TI­CI
Si­gor­ta Bil­gi ve Gö­ze­tim Mer­ke­zi Mü­dü­rü
igorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM),
2013 yılı çalışmalarının değerlendirildiği, 2014 projelerinin paylaşıldığı genel bir
değerlendirme toplantısı düzenledi. 19 Mart
tarihinde gerçekleşen toplantıya, T.C. Hazine
Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü’nden
Genel Müdür Ahmet Genç ve Genel Müdür
Yardımcısı Gökhan Karasu katılırken, SBM
Yönetim Komitesi Başkanı Ragıp Yergin ve
sigorta sektörünün üst düzey yöneticileri salonda hazır bulundu.
S
Toplantı Ahmet Genç’in SBM’nin sektördeki
yeri ve önemine vurgu yapan konuşması ile
açıldı. Ahmet Genç’in ardından sözü alan SBM
Yönetim Komitesi Başkanı Ragıp Yergin “Vizyon”
konuşması ile SBM ve sektör üzerine değerlendirmelerde bulundu.
“SBM ile Başarı” konseptinde bir araya gelinen
toplantıda SBM Merkez Müdürü Aydın Satıcı’nın
Aydın SATICI
SBM Merkez Müdürü
SBM’de yürütülen çalışmalar ve yenilikleri paylaştığı sunumu ilgiyle izlendi. Sunumunda,
2013’te tamamlanan ve her biri ayrı bir başarı
hikayesi olan SBM projelerini ayrıntılı bir şekilde
aktaran Aydın Satıcı, 2014 yılı için belirlenen
strateji ve hedefleri de katılımcılarla paylaştı.
43
SİGORTA BİLGİ VE GÖZETİM MERKEZİ
SBM’DEN 2014’ÜN YILDIZ PROJELERI
SBM KOKPİT
BM ile Başarı” toplantısında SBM’nin
sektöre sunduğu üç önemli proje de
tanıtıldı. Fuaye alanına kurulan stantlarda toplantı esnasında ve molalarda tanıtılan projelerden biri; sektör yöneticilerine tüm sektörü analiz edebilecekleri ekranları sunan “dashboard”
"S
SBM Portal
ektöre yeni bir pencere açacak olan başka bir proje de
yeni “SBM Web Portal” uygulaması.
SBM web portalde dikkatleri en çok
çeken özellik ise sektörün karşılıklı işbirliği
ve iletişimini artıracak olan forum ve
blog uygulamaları www.sbm.org.tr
adresinden ulaşılan portalde tüm yetkili kullanıcılar kullanıcı adı ve şifreleri ile
forum ve blog sayfalarına ulaşarak
etkin iletişim ve bilgilendirme platformunda sektörün nabzını tutabilecekler.
S
uygulaması “KOKPİT” oldu. KOKPİT anlık, hızlı ve
kolay sektör analizi yapılabilmeye olanak sağlayan, sektörle ilgili çeşitli verilerin özet istatistikler şeklinde ekrana yansıtıldığı bir uygulama.
Tüm web browser’lar, mobil tablet ve telefonlar üzerinden kolaylıkla kullanılabilen KOKPİT ile
sigorta şirketlerinin sektör istatistiklerini yorumlamalarına olanak sağlanarak doğru ürün ve
uygulamaları hayata geçirmeleri hedefleniyor.
SBMobil KTT
iğer bir önemli proje Kaza Tespit
Tutanağı (KTT) Mobil uygulaması. KTT
Mobil uygulama, Kaza Tespit Tutanağı formunu kağıt kalem kullanmadan akıllı telefonlar
aracılığı ile doldurmayı sağlayan, hem sektöre
hem de kamuya büyük kolaylıklar getirecek
yıldız bir proje. “SBMobil KTT” ismi ile kullanıma
açılacak uygulama; tutanağın daha hızlı ve
etkin tutulması, ekrandan yapılan yönlendirmelerle yaşanan trafik sıkışıklığının önlenmesi,
kaza istatistiklerinin tutulabilmesi gibi birçok
avantajı da beraberinde getirecek.
D
Özel forum ve blog uygulamaları ile iletişim güçleniyor
Sektörü bir araya getirecek
proje: Web PortIL
BM, son yıllarda yaptığı atılımlar çerçevesinde yeni projeler üretmeye ve yenilikçi teknolojilere geçiş yapmaya devam ediyor.
Bu kapsamda yenilenen projelerden biri de
sigorta sektörünün birleşme noktası sayılabilecek
“sbm.org.tr” web sitesi.
sağlıyor. Trafik poliçesi sorgulama, hayat poliçesi sorgulama, kaza tespit tutanağı sorgulama gibi sıklıkla kullanılan ve herkese açık
uygulamaları içerisinde barındıran sitede
sigorta sektörü için önemli sayılabilecek birçok yeni uygulama da bizleri bekliyor.
SBM’nin dışa açılan penceresi olacak site
TRAMER, HAYMER, SAGMER, HATMER gibi
daha önceden farklı noktalardan ulaşılan
önemli sistemlere tek bir merkezden erişimi
SAYFALARIN İÇERİKLERİ
S
44
Projenin sunduğu en dikkat çekici özellik ise
tüm sektörün faydalanabileceği forum ve
blog uygulamaları. “sbm.org.tr” adresinden
ulaşılacak forum ve bloglarda sektör bir araya
gelme fırsatı yakalarken etkileşimin daha da
güçlenmesi sağlanıyor. Forum ve blog sayfalarının içerik ve kullanımı ise şu şekilde olacak:
Hem blog hem de forum uygulamalarında
tamamen sektör odaklı bilgiler paylaşılacak.
Tüm şirketer, acenteler kendilerine özel olarak
tanımlanmış kullanıcıları ve şifreleri ile bu alanlara giriş yaparak hem bilgi paylaşımı yapabilecek
hem de mevcut bilgilerden faydalabilecekler.
Blog uygulamaları kayıtlı tüm kullanıcılara açık
şekilde gelecek, tüm paylaşımlar herkes tarafından görülecek ve yoruma açık olacak.
ÖZELLEŞMİŞ YAPI
Forum uygulamalarında ise daha özelleşmiş
bir yapı sunuluyor. Her kullanıcının şirket tipine
özel olarak forumlar erişelebilir olacak.
Kullanıcı kendine uygun forum varsa oraya
giriş yaparak sadece kendi grubu ile ilgili bilgilere ulaşabilecek. Böylelikle bir kullanıcı kendisini ilgilendirmeyen bilgi kümeleri arasında
boğulmayacak. Kullanıcılar bilgi almak istedikleri konularda forumlarda arama yaparak
istediği bilgiye kolaylıkla ulaşabilecek. Eğer
konusu ile bağlantılı daha önce açılmış bir
forum yoksa kendisi açarak bilgi edinme şansını bulacak.
Bu uygulamalarımız sayesinde sektör hakkındaki haber, bilgi, etkinlik gibi içeriklere kolayca erişilebilecek. Bilgiye ihtiyaç sürekli olduğundan buradaki bilgiler her ihtiyaç duyulduğunda ulaşılabilir olacak. Sektör doğru ve
güncel bilgiye en yetkili portal üzerinden erişim imkanı bulacak.
“Hekim Poliçesi Sorgulama”
uygulaması
igorta Bilgi ve Gözetim Merkezi tarafından, Hekim Sorumluluk Sigortası kapsamında, sağlık mağdurlarının, ilgili sağlık çalışanının poliçesinin mevcudiyetini öğrenmeleri amacıyla “Hekim Poliçe Sorgulama Uygulaması”
geliştirilmiştir. Bu uygulamayla;
S
- Hasar İhbar Tarihi,
- Hekim Tescil Numarası,
ile sorgulama yapılarak hekimin poliçesinin var
olup olmadığı ve poliçe mevcut ise sigorta şirketi bilgisi görüntülenebilecek.
Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali
Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 1219 sayılı
Kanunun Ek 12’nci maddesi çerçevesinde, rizikonun gerçekleşmesi “Sigorta sözleşmesinin
konusuna ilişkin olarak sigortalının kendisine tazminat talebinde bulunulduğunu öğrendiği ya
da zarar görenin doğrudan doğruya sigortacıya
başvurduğu anda” şeklinde tanımlanmaktadır.
Bu açıklama doğrultusunda, sağlık mağduriyeti
olan vatandaşlar SBM tarafından geliştirilen
Hekim Poliçesi Sorgulama uygulamasında,
“hasar ihbar tarihi” alanına zararın gerçekleştiği
tarihi değil, zararı öğrendikten sonra zarar görenin doğrudan doğruya sigortacıya başvurduğu
tarih bilgisini girerek sorgulama yapmalıdır.
SBM tarafından hayata geçirilen bu uygulama
ile ilgili hekimin söz konusu poliçe bilgilerine erişme imkanı sağlanarak tazminat taleplerinde
“doğru” sigorta şirketine kolaylıkla ulaşabilmesi
sağlanmıştır.
45
SİGORTA BİLGİ VE GÖZETİM MERKEZİ
Otokontrol 5664
uygulamasında itiraz dönemi
BM müşteri memnuniyetini artırmak ve
daha hızlı hizmet verebilmek adına
geliştirdiği “SBM Destek Uygulaması”na, “SMS
Hasar İtiraz (Otokontrol 5664)” uygulamasını
entegre etti. 1 Ocak 2014 itibariyle kullanıma
açılan uygulama sayesinde sorgulamasını
yaptığınız hasar kayıtlarına, gerek duyduğunuzda itiraz edebileceksiniz.
S
Hedef en hızlı çözümü en kolay şekilde sunabilmek. Uygulama sorunun kaynağına hızlı bir
şekilde ulaşılacak şekilde yapılandırılarak
“Talepte bulunan -> SBM -> Sigorta Şirketleri”
arasında ilerlemektedir. Bu sayede iş yükü azaltılmış ve sorunun çözümü kolaylaştırılmıştır.
Uygulamayı kullanacak kişi öncelikle sorun
yaşadığı araç ve sorguladığı cep telefonu gibi
bilgiler ile sisteme giriş yapar. Sistem, giriş yapılmasının ardından otomatik olarak sorunun
46
Otokontrol 5664 uygulaması ile
sorgulama yaptığınız hasar
kayıtlarınıza itiraz edebilme
dönemi başlıyor.
kaynağını bulmaya çalışır. Örneğin, sorun
yaşanan Hasar Tarih Bilgisi sisteme girildiğinde
ilgili sigorta şirket ya da şirketleri bulunur ve
sorunun direkt ilgili sigorta şirketi ya da şirketlerinin uygulama ekranına düşmesi sağlanır. Aynı
zamanda sigorta şirketlerine e-posta yoluyla
da bildirim yapılır. Sigorta şirketleri sorunun kaynağını tespit ederek hatalı bir durum söz konusu ise çözüm sağlar ve kişiye bu durum e-posta
ile bildirilir.
Bu uygulama ile hedeflenen, kullanıcılara
yaşadıkları sorunlarda mümkün olan en hızlı
çözümü sunabilmektir.
Günde 55 bin trafik poliçesi
14 milyon araç trafik sigortalı. Trafik sigortası, trafiğe çıkan
her aracın yaptırmak zorunda olduğu bir sigortadır.
er araç sahibi, trafik sigortasını sigorta
süresi sona ermeden uzatmakla yükümlüdür. Sigortasının yaptırılmadığı tespit edilen
araçlar trafiğe çıkamazlar. Trafik sigortası,
sigortalının karşı tarafa verdiği zararı aracın
kusuru oranında ve sigorta limitleri kadar karşılamaktadır.
H
yer almaktadır. Motosikleti % 55 ile traktör ve
% 42 ile özel amaçlı kullanılan taşıtlar takip
ediyor. Sigortalılık sıralamasında ise ilk sırada
% 91’le otomobil yer alıyor.
Trafik kazasına sebep olan sürücü, üçüncü kişiye verdiği zarardan ötürü otomobil araç türünde 2 milyon 733 bin 600 TL'ye kadar tazminat
ödemek zorunda kalabilmektedir. Bu ağır
maddi külfete ve trafik sigortasının zorunlu
olmasına rağmen bu konuya yeterli önem gösterilmemektedir.
Trafik kazalarında karşı tarafa verilen zararlardan dolayı mağduriyet yaşamamak için her
araç sahibinin trafik sigortasını yaptırması
gerekmektedir.
TÜİK verilerine göre trafikte Aralık 2013 itibariyle
17 milyon 939 bin 447 araç bulunmaktadır.
2013 yılı kayıtlarımıza göre, trafiğe çıkan 17 milyon 939 bin 447 araçtan, 4 milyon 43 bin 786'sı
(% 22,54) trafik sigortası yaptırmamaktadır.
En düşük sigortalı araca sahip olan Afyon’daki
178 bin motorlu taşıtın % 39’u sigortasız trafiğe
çıkmaktadır. Araç sigortası konusunda en
başarılı il ise % 9 gibi düşük bir sigortasızlık oranına sahip olan İstanbul.
En fazla sigortasız araç türünde ise motosikletler göze çarpmaktadır. Trafikte sayı olarak en
yüksek oranda bulunan otomobiller % 91 sigortalılık oranıyla türünün bu alanda en başarılısı
durumunda.
TÜİK verilerine göre trafikte, 9 milyon 283 bin
923 otomobil bulunmaktadır. Sigortasızlık bakımından ilk sırada % 63’le motosiklet ilk sırada
47
SİGORTA BİLGİ VE GÖZETİM MERKEZİ
Kaza sayısı azalıyor
Nisan 2008 tarihinden itibaren yalnızca
maddi hasar ile sonuçlanan kaza bilgileri, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi bünyesinde tutulmaktadır.
1
Merkezimiz bünyesindeki verilere göre ülkemizde 2012 yılında 962 bin kaza gerçekleşmiş iken,
2013 yılında bu sayı 854 bine düştü. 2013 yılı kaza
sayıları 2012 verilerine göre değerlendirildiğinde
% 11,3’ lük bir düşüş olduğu gözlemleniyor.
2013 yılında en çok kazanın gerçekleştiği il,
önceki yıllarda olduğu gibi yine İstanbul oldu.
2013 yılında gerçekleşen 854 bin kazanın
% 34’ü İstanbul il sınırları içerisinde gerçekleşir-
Merkezimiz bünyesindeki verilere
göre ülkemizde 2012 yılında 962 bin
kaza gerçekleşmiş iken, 2013 yılında
bu sayı 854 bine düştü. 2013 yılı kaza
sayıları 2012 verilerine göre
değerlendirildiğinde % 11,3’ lük bir
düşüş olduğu gözlemleniyor.
ken, İstanbul’u sırasıyla Ankara, İzmir, Bursa,
Antalya ve Kocaeli izledi. 2013 yılında en az
kaza ise Ardahan’da gerçekleşti. Ardahan’da
geçen sene yalnızca 221 kaza gerçekleşirken,
en az kazanın gerçekleştiği diğer iller sırasıyla
Tunceli, Hakkari, Kilis ve Bayburt oldu.
Türkiye Kaza Yoğunluk Haritası 2013
ÜMRANIYE 1. SIRADA
2013 yılında en çok kazanın gerçekleştiği
İstanbul’da ilçe detayına inildiğinde en çok
kazanın % 6’lık oran ile Ümraniye ilçesinde gerçekleştiğini görmekteyiz. Bağcılar, Kadıköy,
Küçükçekmece, Bahçelievler ve Ataşehir de
kazaların sık yaşandığı diğer ilçeler olarak göze
çarpıyor.
48
KTT %
% 35
% 28
% 21
% 14
%7
%0
Trafikteki araç sayıları dikkate alındığında ise
kaza yoğunluğu en yüksek il % 9,15’lik oranıyla
İstanbul’u geçen Kocaeli oldu. Kocaeli’ni
% 9,14 oranla İstanbul, % 6,43’lük oranla Bursa,
% 6,22’lik oranla Ankara izledi. Hasar yoğunluğu en düşük il ise yalnızca % 0,73’lük hasar sıklığına sahip Kilis oldu. Kilis’in ardından hasar
yoğunluğu en düşük iller ise sırasıyla Burdur,
Şanlıurfa, Ardahan ve Niğde oldu.
Kaza sayısı ve araç adedine göre Türkiye Kaza Yoğunluk Haritası aşağıda yer almaktadır.
Türkiye Kaza Yoğunluk Haritası 2013
Hasar Yoğunluğu
%7
%6
%4
%3
%2
%1
Not: Yoğunluk = KTT Adedi / TÜİK Araç Adedi (En Son)
PAZARTESI 12:00-12:59 SAATLERINDE
PARK EDEMIYORUZ
SBM verilerine göre en çok maddi hasarlı kaza,
Pazartesi günleri gerçekleşiyor. Pazartesi
gününden sonra en çok kazanın gerçekleştiği
gün ise Cuma olarak görülüyor.
Kaza Tespit Tutanağı verilerine göre en çok
karşılaşılan kaza senaryosu park halindeki araçlarla yapılıyor. İstatistikler her 100 kazadan
21’inin park halinde gerçekleştiğini gösteriyor.
Önündeki araca arkadan çarpma ise % 15’lik
bir oran ile en sık karşılaşan ikinci kaza senaryosu. Tali yoldan ana yola çıkan araçların neden
olduğu kazalar da % 9’luk oran ile en çok yapılan kaza senaryosu olarak dikkat çekiyor.
En çok kazanın gerçekleştiği saat dilimi ise
12:00 – 12:59 olarak göze çarpıyor. Yine 14:00–
14:59 saat aralığı da yoğun kazaların yaşandığı
saat dilimi olarak dikkat çekiyor.
2013 verilerine göre İstanbul’da en çok
kaza 12:00 – 12:59 saatleri arasında gerçekleşiyor. Bu saat dilimi dışında en çok kaza sırasıyla 14:00 – 14:59 ve 15:00 – 15:59 arasında
yaşanıyor. İstanbul’da en az kaza ise
gece yarısı gerçekleşiyor. Her bin kazanın
yalnızca 7’si 03:00 – 05:59 saat aralığında
yaşanıyor.
31-35 YAŞ DAHA ÇOK KAZA YAPIYOR
2013 yılı KTT istatistiklerine göre 31-35 yaş arasındaki sürücülerin, diğer yaş gruplarına göre
daha çok kazaya karıştığı görülüyor. 26-30 ve
36-40 yaş aralığındaki sürücüler ise kaza sayısında 31-35 yaş aralığındaki sürücüleri takip
ediyor. En az kazayı ise 56 ve üstü sürücüler
yapıyor.
ŞIRKETLER KUSUR ORANINDA MUTABIK
Bilindiği üzere kazaya karışan kusur oranları taraf
sigorta şirketleri tarafından belirlenmekte; anlaşmazlık durumunda ise komisyon tarafından
sonuçlanmaktadır. 2013 kaza yılı istatistiklerine
göre tutanakların komisyon tarafından sonuçlanma oranı % 11,89 olarak gerçekleşirken, kazaların
% 88,11’inde sigorta şirketleri mutabık kalmıştır.
2012’de bu oran % 88,85 olarak gerçekleşmiştir.
İŞ GÜNLERINDE DAHA ÇOK KAZA
İş günlerinde tatil günlerine oranla daha fazla
kaza gerçekleşiyor. 2013 verilerine göre iş günlerinde günlük ortalama 2.468 kaza meydana
gelirken, tatil günlerinde ortalamada 2.039
kaza gerçekleşti.
49
SİGORTA BİLGİ VE GÖZETİM MERKEZİ
Bireysel Kredi Bağlantılı Sigortaların
2013 değeri 20 milyon TL
ireysel Kredi Bağlantılı Sigortalarda,
bankaların müşterilerine sigorta yaptırarak hem tüzel kişiliklerini hem de müşterilerini
güvence altına aldıklarını biliyor muydunuz?
türü bazında BKBS poliçe adedi dağılım oranlarına bakıldığında poliçelerden beşte dördünün hayat sigortaları olduğu görülmektedir. m
B
2013 Yılı Sigorta Türü Bazında
BKBS Poliçe Adedi Dağılımı
Bireysel Kredi Bağlantılı Sigortaların (BKBS) istatistikleri 2013 yılı son değerlendirmelerine göre
poliçelerde bir önceki seneye göre %10'luk bir
artış gözlenmiştir. 2012 yılında 18 milyon olan
poliçe adedi, 2013 yılında yaklaşık 20 milyon
adettir. BKBS poliçelerinde 2013 yılında; Hayat
% 82, Konut % 8, Ferdi Kaza % 6 ve Kasko % 4
lük paya sahiptir. Bireysel kredilerle bağlantılı
olarak yapılan hayat sigortaları, krediyi kullanan kişinin vefatı halinde mirasçılarını, maluliyeti halinde ise kendisini kredi borcu yükünden
kurtarmaktadır. Bu bağlamda 2013 yılı sigorta
FKS
%6
KONUT
%8
KASKO
%4
HAYAT
% 82
HAYAT
KONUT
FKS
KASKO
*BKBS: Bireysel Kredi Bağlantılı Sigortalar
0
1. DÖNEM
20.432.949
18.159.413
16.257.076
14.561.027
13.808.611
10.989.679
5.000.000
9.966.596
6.584.812
10.000.000
7.527.960
15.000.000
10.178.766
20.000.000
12.858.255
25.000.000
17.226.385
2011 - 2012 - 2013 Yılı Dönemlere Göre BKBS Poliçe Adedi Dağılımı
2013
2012
2011
2. DÖNEM
3. DÖNEM
4. DÖNEM
% 33
2013
2012
% 10
2011
%0
FKS
50
% 32
% 34
% 35
% 29
% 20
% 22
% 30
% 29
% 40
% 32
% 34
% 50
% 37
% 39
% 44
2011 - 2012 - 2013 Yılı Sigorta Türü Bazında BKBS Poliçe Adedi Dağılımı
HAYAT
KONUT
KASKO
AVRUPA BİRLİĞİ VE SİGORTA
AB’de sigortanın
ekonomideki konumu
Mü­ge SOY­SAL
TSB Av­ru­pa Bir­li­ği ve Ulus­la­ra­ra­s› ‹lişk
­ i­ler Uz­man›
IGORTA YATIRIM PORTFÖYÜ
Sigortacıların varlık portföylerinin gelişimi, sektöre prim akışını ve sonuçta yatırımlara
dönüşen fonların akışını sağlayan ekonomik
gelişmelerle yakından bağlantılıdır. Buna ek
olarak, finansal piyasalardaki gelişmelerde de
sigortacıların halihazırdaki varlık portföylerinin
performansını etkilemektedir.
S
Sigortacılar sağladıkları uzun
dönemli finansman taahhüdü ile
birlikte piyasaların stresli olduğu
dönemlerde konjonktür karşıtı bir rol
üstlenmektedir. Bu durum sürekli
prim akışı ile mümkün kılınmaktadır.
2012 yılında Avrupalı sigortacıların toplam varlıkları finansal piyasaların olumlu performans
göstermesi ile birlikte % 8,6 oranında artarak
7,6 trilyon Euro’dan 8,4 trilyon Euro’ya ulaşmıştır.
Avrupa’da Sigortacıların Yatırım Portföyü
2003–2012 (Milyon Euro)
€m
9 000
8 000
7 000
6 000
5 000
4 000
3 000
2 000
1 000
0
2003
2004
2005
2006
2007
Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya toplam varlıkların % 60’ından (5,2 trilyon Euro) fazlasını oluşturmaktadır.
2012 yılı sonunda bu üç ülkedeki (Birleşik Krallık
% 7,7, Fransa % 11,6 ve Almanya % 10,8) varlıklar oldukça önemli artış göstermiştir. Bu piyasalardaki gelişme Avrupa’daki olumlu trendin bir
2008
2009
2010
2011
2012
yansıması olmakla beraber yerel sermaye
piyasalarının iyi performansı ile desteklenmiştir.
Avrupa’daki toplam varlıklar içinde % 6,3 paya
sahip İtalya’daki varlık portföyü ise 2012 yılında
% 3 artış göstermiştir. Bu artış, prim gelirlerindeki
% 4,6’lık azalmaya karşın tahvil portföyünün
güçlü performansı ve sermaye piyasalarındaki
olumlu gelişmeler ile desteklenmiştir.
51
AVRUPA BİRLİĞİ VE SİGORTA
Sigortacılara Ait Tahvil ve Hisseler
2002-2011 (Milyar Euro)
Milyar Euro
6 000
5 000
4 000
3 000
2 000
1 000
0
2002
2003
2004
2005
2006
2007
Borçlanma senetleri /
Sabit getirili varlıklar
2008
2009
2010
2011
Hisse / değişken getirili varlıklar
YATIRIM PORTFÖYÜNÜN YAPISI
Avrupa’da sigortacılar portföylerinin büyük bir kısmını sabit getirili varlıklara yatırmaktadır.
Yatırım Portföyünün Yapısı 2002–2011
%
100
Diğer
90
Mevduat
80
‹krazlar
70
60
Borçlanma senetleri /
Diğer sabit getirili varl›klar
50
Hisse ve değişken getirili varlıklar
40
30
Bağl› şirketlerdeki yat›r›mlar
20
10
0
Bina ve arazi
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
Borçlanma senetlerinin ağırlığı ise geçtiğimiz
yıllarda sabit kalmıştır. Zorlu ekonomik koşullar
ve sabit getirili varlık ortamı Avrupalı sigortacıların yatırımlarını sabit getirili varlıklara yönlendirmeye devam etmelerine teşvik etmiştir.
52
2009
2010
2011
SIGORTA VE EKONOMI
Sigortacılar prim gelirleri ve gelişen yatırım
gelirlerinden kaynaklanan ve yatırıma hazır
nakit akışına sahip bulunmaktadır. Bu sürekli
yatırım kabiliyeti ve ihtiyacı sigortacıları devlet
ve iş alanları için düzenli bir fon sağlayıcı konumuna taşımaktadır.
Sigortacılar genellikle sermaye piyasaları aracılığıyla uzun dönemli finansman sağlamaktadır.
Sigortacıların varlıklarının % 50’inden fazlasını
devlet ve şirket tahvilleri oluşturmaktadır. Buna
ek olarak sigortacılar varlıklarının % 18’ini kamu
sermayesinde tutmaktadır. Bu yatırımlar aracılığıyla sigortacılar devlet ve iş çevrelerinin finansman ihtiyacında önemli rol oynamaktadır.
Sigortacılar ayrıca altyapıya yatırım yaparak
büyük kamu projelerine finansman sağlamaktadır. Uzun dönemli finansman taahhütleri,
devlet ve iş çevrelerinin tamamlanması yıllar
süren büyük projeleri genişletmesi ve projelerin
kârlı hale gelmesine olanak sağlaması ile birlikte ekonomi açısından önem taşımaktadır. Zira
kısa dönemli finansman, projelerin hayata
geçirilebilirliğini engellemektedir.
Sigortacılar sağladıkları uzun dönemli finansman taahhüdü ile birlikte piyasaların stresli
olduğu dönemlerde konjonktür karşıtı bir rol
üstlenmektedir. Bu durum sürekli prim akışı ile
mümkün kılınmaktadır.
2012 yılında birçok Avrupa ülkesinde sigortacıların yatırım portföyleri GSYİH’deki büyümeye
kıyasla daha üstün performans göstermiştir.
2011 yılında yatırım portföyünün GSYİH’ye olan
ortalama oranı % 55 iken 2012’de bu oran
küçük bir artışla % 58’e yükselmiştir. Yatırım portföylerindeki olumlu performansın GSYİH’deki
olumsuz performansa denk gelmesi ile birçok
ülkede yatırım portföyünün GSYİH’ ye oranı
Fransa (% 8) ve Belçika (% 6,9) başta olmak
üzere artış göstermiştir. m
Yatırım Portföyünün GSYİH’ye Oranı 2011–2012
% 538
533
120
238
263
110
100
90
80
70
60
50
40
30
20
2010
TR
IS
BG
LV
HU
EE
GR
PL
CZ
HR
AT
SI
CY
IT
PT
IE
NO
FI
DE
M
Av T
era
ge
NL
SE
CH
BE
UK
FR
LI
LU
DK
0
ES
10
2011
Kaynak: Insurance Europe, “European Insurance in Figures- Statistics no.48”
53
TSEV
"Temel Sigortacılık
Eğitim Programı"
ikinci yarıyılı başladı
Prof Dr. Suna
SEL
­ ÖZYÜK
­
­
Türk Sigor
ta
Ens
ti
tü
sü
Va
k›f
Mü
dü
­ ­
­­ ­
­
­ rü
­
ir akademik yıl süren ve iki dönemden
oluşan Temel Sigortacılık Eğitim
Programı’nın sigortacılık mesleğine ilişkin genel
konularda eğitim verildiği birinci dönemi 15
Ocak'ta tamamlandı. Programın 24 Şubat'ta
başlayan ikinci yarıyılında, şirketlerden gelen
talepler üzerine ara dönem branş kayıtları da
alındı ve öğrenciler uzmanlık alanlarına göre
seçtikleri branşlarda eğitim almaya başladı.
B
Programa ikinci dönem itibarıyla dahil olan ve
sınavlarda başarı gösteren öğrenciler, Temel
Sigortacılık Eğitim Programı’nın sadece ilgili
branşından mezun olduklarını gösteren bir sertifika almaya hak kazanacaklar.
YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI
BAHAR YARIYILI BAŞLADI
Türk Sigorta Enstitüsü Vakfı ve İstanbul Ticaret
Üniversitesi arasında sigortacılık alanında imzalanan protokol çerçevesinde "Sigorta ve Risk
Yönetimi" ve "Sigortacılık" Yüksek Lisans
Programları 2013-2014 akademik yılına ait bahar
yarıyılı eğitimleri İstanbul Ticaret Üniversitesi
Eminönü Kampüsü’nde 24 Şubat'ta başladı.
TSEV tarafından 43 yıldır devam eden “Temel
Sigortacılık Eğitim Programı”ndan faydalanılarak oluşturulmuş içeriğiyle sigorta sektörünün
eğitim ihtiyaçlarını yansıtan "Sigortacılık" yüksek
lisans programının yanı sıra, Solvency II direktifinde yer alan piyasa riskleri, operasyonel riskler
ve teknik riskler dikkate alınarak hazırlanan
"Sigorta ve Risk Yönetimi" yüksek lisans programı da üniversitenin akademik kadrosunun ve
sigorta sektörünün üst düzey yöneticilerinin
katılımıyla devam ediyor.
İKİNCİ ÜÇ AYLIK KISA SÜRELI EĞİTİM PROGRAMLARI
Kısa Süreli Eğitim Programları ile sektörün gündemindeki konuların yanı sıra branşlar bazında
teknik eğitimlere yer veren TSEV, 3’er aylık
dönemlerde sektöre duyurduğu eğitim programlarının ocak-şubat-mart dönemini sektörden 190 kişinin katılımı ile tamamladı.
TSEV tarafından ikinci 3 aylık dönemi duyurulan
Kısa Süreli Eğitim Programları birbirinden farklı 60
konu başlığını içeriyor. Nisan-mayıs-haziran aylarını kapsayan ikinci üç aylık eğitim programları
kapsamında, Sigortacılık Denetleme Kurulu
Başkan Yardımcısı Dr. Metin Sarıaslan’ın “Sigorta
Şirketlerinde İç Denetim” ve “Teknik Karşılıklar ve
Temel Sigorta Muhasebesi (Hayat-Dışı)” konulu
eğitim programları yer alıyor. Teknik Branşlara
yönelik olarak “Mal Sigortaları”,“P&I Sorumluluk
Sigortaları”, “Deniz Nakliyat Sigortaları” konu
başlıklı eğitimlerinin yanı sıra pazarlama alınana
yönelik olarak "Segmentasyon ve CRM
Uygulamaları" ve "Müşteri Yaşam Döngüsü
Odaklı Pazarlama” konularını içeren eğitim programları da yer alıyor.
Tüm eğitim programları ile ilgili bilgi için www.tsev.org.tr sayfasını ziyaret edilebilirsiniz.
54
Sudan’da sigortacılık eğitimleri...
ürk Sigorta Enstitüsü Vakfı tarafından,
2-5 Mart 2014 tarihleri arasında Sudan'ın
başkenti Hartum'da; sigortacılık, bankacılık,
devlet birimleri ve diğer sanayi, tarım ve ticaret
sektörlerinden toplam 80 üst düzey yöneticinin
katılımıyla, “Property All Risk” ve “Underwriting
& Risk Assestment” konulu 4 günlük eğitim
programı gerçekleştirildi. Programda, Vakfın
öğretim elemanlarından Risk Yönetimi
Danışmanı, Dr. Süheyl Akil Becan görev aldı.
T
Etiyopya Finansal Araştırmalar
Enstitüsü'ne danışmanlık hizmeti...
SEV, yurt içi ve yurt dışındaki çok sayıda
kuruma sunduğu danışmanlık hizmeti
kapsamında, Etiyopya Ulusal Merkez Bankası
ve Sigorta Birliği yöneticileriyle, Vakıf merkezinde iki günlük bir toplantı gerçekleştirdi.
T
Ulusal Etiyopya Merkez Bankası Finansal
Araştırmalar Direktörü, Kurumsal Hizmetler Vali
Yardımcısı, Sigorta Denetleme Direktörü ve
Etiyopya Sigorta Birliği CEO’sunun katıldığı
toplantıda TSEV, Etiyopya’da verilen sigorta
eğitimlerinin kalitesinin ve kapsamının arttırılmasıve gelişen dünya dinamiklerine ayak
uydurmasının sağlanması konusunda danışmanlık hizmeti verdi.
55
TSEV
TSEV Eğitim ve
İK Patformu
gerçekleşti
SEV, her yıl Vakfın güncel faaliyetleri
hakkında bilgi vermek, sektörün ihtiyaç ve beklentilerini tespit edebilmek ve
Vakfın çalışmaları hakkında görüş ve öneriler
almak amacı ile düzenli olarak gerçekleştirdiği Eğitim ve İK Platformu’nun 2014 yılına ait
ilk toplantısını Mart ayında gerçekleştirdi.
T
Sigorta ve Emeklilik şirketlerinin eğitim ve İK
Yöneticilerinin katıldığı toplantıda
Vakıf
Müdürü Prof. Dr. Suna Özyüksel, TSEV ve
İstanbul Ticaret Üniversitesi işbirliği ile yürüttükleri “Sigortacılık” ve “Sigorta ve Risk
Yönetimi” yüksek lisans programları ile Vakfın
diğer eğitim programları ve faaliyetleri ile
ilgili bilgi verdi. Toplantıda aynı zamanda
sektörün eğitimden ve insan kaynaklarından
sorumlu yöneticileri de, Vakfın mevcut ve
beklenen eğitimleri ve faaliyetleri hakkındaki
görüşlerini paylaştılar.
Aktüer adaylarına yönelik
eğitim programları…
zmanlık Eğitim Programları" çerçevesinde verilen Aktüer Adaylarına Yönelik
Eğitim Programlarından “Matematik" ve "Finansal
Matematik" eğitim programlarının tamamlanmasının ardından 24 Mart'ta başlayan ve halen
"U
devam eden “İstatistik ve Olasılık” eğitim programı, "Olasılık Aksiyomları, Koşullu Olasılık, Bağımsızlık
ve Bayes Teoremi, Tahmin Yöntemleri, Hipotez
Testleri, Varyans Analizi, Regresyon, Korelasyon"
konu başlıkları ile 26 Mayıs'ta tamamlanacak.
. . . TSEV’DEN KISA KISA . . .
TSEV - F.A.I.R. işbirliği
ürk Sigorta Enstitüsü Vakfı, Afrika ve
Asya kıtalarında yer alan sigortacı ve
reasürörler arasında bilgi ve uzmanlık paylaşımını ve iş ilişkilerini geliştirmek amacıyla
kurulan Federation of Afro-Asian Insurers and
Reinsurers’ın (F.A.I.R.) Eğitim Komitesi’nde
yer almaktadır.
T
Bu çerçevede, TSEV ve F.A.I.R.'in işbirliği ile
İstanbul’da 3-4 Nisan tarihlerinde “Insurance
56
Marketing and Selling Dynamics in Emerging
Markets" konulu bir uluslararası eğitim semineri gerçekleştirilecek.
Sektörün üst düzey yöneticileri ve profesyonellerinin bilgi ve deneyimlerini paylaşacağı
seminerde Türk ve Avrupa sigorta piyasasının
geleneksel, dijital ve sosyal boyutlarına
dayanarak gelişmekte olan piyasalardaki
sigorta sektörü üzerinde durulacak.
Sigorta sektörü 6. bowling ligi
ürk Sigorta Enstitüsü Vakfı’nın sigorta
sektörünün gelişimini destekleyen
çalışmalarının yanı sıra kültür-sanat ve diğer
sosyal faaliyetlerle de sektör çalışanlarını bir
araya getirmek, iş ortamının dışında da birlikteliği sağlamak ve sporun tatlı rekabetini
farklı şirketlerin çalışanları arasında iletişim
aracı olarak kullanmak amacıyla 2009 yılında başlattığı TSEV Türk Sigorta Sektörü
Bowling Ligi 2014 yılı oyunları sektörden 14
şirketin katılımı ile 5 Mart tarihinde başladı.
T
Profesyonel lig örneklenerek hazırlanan
kurallar çerçevesinde, bu yıl altıncısı düzenlenen TSEV Türk Sigorta Sektörü Bowling Ligi,
düzenli olarak 2 hafta aralıklarla oynanan
oyunlar ve Sigortacılık Haftası’ndaki final
gecesi ile son bulacak.
Her yıl sektördeki şirketlerin ve kurumların
büyük bir kısmının takımlarıyla temsil edildiği
ve büyük bir coşku içinde geçen Bowling
Ligi’nin sonunda dereceye giren katılımcılara sürpriz ödüller verilecek.
Zorunlu acente eğitimleri TSEV'de...
igorta Acenteleri Yönetmeliği ile zorunlu hale getirilen ve Hazine Müsteşarlığı
tarafından desteklenen “Acente Teknik
Personel Zorunlu Eğitimi” TSEV’in organizasyonu ile İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır,
Trabzon ve Antalya illerinde olmak üzere 7
eğitim merkezinde toplam 4.309 acente temsilcisinin katılımı ile Şubat ayında başladı.
S
Samsun acente ve eksperlerine eğitim
ürk Sigorta Enstitüsü Vakfı, Samsun
Ticaret ve Sanayi Odası işbirliği ile
sigorta acentelerine ve eksperlerine yönelik
olarak “Sigorta Poliçe Bilgilerinin Hasara Etkisi
- Doğru Poliçe Düzenleme” başlıklı eğitim
programı düzenlendi. Eğitim programında
Türk Ticaret Kanunu kapsamında bir sigorta
poliçesinde bulunması gereken zorunlu bilgiler, poliçe düzenlenmesi esnasında dikkat
edilmesi gereken hususlar ele alındı.
T
57
SE­GEM
SEGEM’den
2014 yenilikleri
Turan
ÖZ
­
SEGEM
/
Mü
dür
­
­
Sigortacılık alanındaki eğitim ve sınav
faaliyetlerinin standartlarını oluşturarak
sektörde nitelikli eleman istihdamını
artırmak, sektörün hizmet kalitesini
yükseltmek ve gelişimine katkıda
bulunarak uluslararası düzeye getirmek
amacıyla 2008 yılından bu yana faaliyet
gösteren SEGEM, Türk sigorta sektörüne
daha iyi hizmet verebilmek için
çalışmalarını sürdürüyor. Bu çerçevede
SEGEM, 2014 yılını bir dizi yenilikle
karşıladı. SEGEM Akademi üzerinden
sunulan eğitimler mobil platforma
taşınırken on binlerce okura ulaşan
SEGEM e-bülteni de teknolojik gelişmeler
paralelinde yenilendi. SEGEM tarafından
hazırlanan 2014 yılı eğitim ve sınav
takvimi de işlemeye başladı.
A
KADEMI EĞITIMLERI
MOBIL PLATFORMDA
SEGEM’in e-öğrenme platformu olan ve kullanıcılara daha iyi hizmet verebilmek için sürekli yenilenen SEGEM Akademi bilgi, eğitim ve gelişim portalı, sektörel eğitimde bir ilke
daha imza attı. SEGEM Akademi
portalı, kullanıcıların gelişimine
daha fazla katkı sağlamak
amacıyla mobil eğitimlerle zenginleştirildi.
58
Bilindiği gibi SEGEM, 2012
yılından bu yana eğitimlerinin bir bölümünü
SEGEM Akademi üzerinden e-öğrenme yöntemiyle vermeye başlamış ve bugüne kadar acente,
eksper, sigorta şirketi, banka ve özel kurum çalışanı olmak üzere 60 binin üzerinde kişiye e-öğrenme
yöntemiyle eğitim hizmeti sağlamıştı.
Teknolojik gelişmeleri ve çağdaş eğitim yöntemlerini takip eden ve çalışmalarını bu yönde her
geçen gün geliştiren SEGEM, e-öğrenme eğitimlerini mobil platforma taşıyarak Türkiye’nin dört bir
yanında faaliyet gösteren sigorta sektörü çalışanlarına verdiği eğitimleri Mart 2014 itibarıyla iOS ve
Android mobil cihazları üzerinden de erişime açtı.
AppStore veya Google PlayStore’dan tablet veya
akıllı telefonlara indirebilecek olan SEGEM Akademi
uygulaması çalıştırıldığında var olan kullanıcı, adı
ve şifresiyle sisteme giriş yaptıktan sonra kendisine
atanmış mobil eğitimlerin listesini görebiliyor.
Kolayca erişebilecek bu eğitimler özellikle kullanıcılar için mobil eğitime özel bir şekilde hazırlandı.
Alınmak istenen eğitim seçildiğinde eğitimlerle
ilgili konu listesi görüntülenebiliyor ve bu eğitim
tıklandığında izlenmeye hazır hale geliyor. İzlenen
eğitim tamamlandı olarak işaretleniyor ve bu
sayede eksik derslerin daha sonra kolayca
tamamlanması
sağlanıyor.
Eğitimler,
SEGEM Akademi
üzerinde webden ve mobil
uygulamadan izlenebiliyor.
Tüm izleme kayıtları ortak ola-
rak depolanıyor ve kullanıcılar her iki tarafta da
eğitime kaldıkları yerden devam edilebiliyor.
Tüm eğitim atama işlemleri SEGEM Akademi tarafından yönetiliyor ve yine izleme bilgileri SEGEM
Akademi'ye kaydediliyor. Eğitim videoları arasında
otomatik geçiş özelliği yöntemi tercih edildiğinden
kullanıcılar eğitime her iki şekilde de kaldıkları yerden kolayca devam edebiliyorlar. Mobil eğitim
uygulamalarının, çok yakında eklenecek yeni
modüllerle çok daha zenginleşmesi planlanıyor.
Yeni uygulamaların da eklenmesiyle SEGEM, sigorta sektöründeki en geniş kapsamlı eğitim hizmetlerini sunmayı sürdürecek.
“e-SEGEM” yenilendi
urulduğu günden bu yana faaliyet ve
duyurularını gerek kendi internet sitesi
gerekse bağlı bulunduğu kurumların internet
siteleri üzerinden sektörle paylaşan SEGEM, Eylül
2011'den itibaren SEGEM e-bülteni aracılığıyla
da Türkçe ve İngilizce olarak eğitim ve sınav
hizmetleri ile etkinliklerini sektör temsilcileriyle
paylaşmaya başlamıştı. SEGEM e-bülteni
"e-SEGEM", Mart 2014 tarihi itibarıyla yenilendi.
Daha farklı ve kolay kullanılabilen bülten formatı ile sektör temsilcilerinin karşısına çıkan
K
"e-SEGEM" zenginleşen görsel yapısı ve yeni
eklenen video izlenebilme özelliği ile daha kapsamlı ve özellikli bir yapıya sahip oldu.
2014 eğitimleri başladı
SEGEM'in 2014 yılı eğitim takvimi de
işlemeye başladı. Bu çerçevede
acente teknik personeli, banka
teknik personeli ve eksperlere
yönelik eğitimler sürüyor.
EGEM tarafından Türkiye genelinde
farklı illerde her yıl iki dönemde gerçekleştirilen Acente Teknik Personel Eğitimleri'nin ilk
dönemi başladı. Ankara, Antalya, Diyarbakır,
İstanbul Avrupa, İstanbul Anadolu, İzmir ve
Trabzon il merkezlerinde gerçekleştirilen ve
4.300’ün üzerinde adayın katılacağı eğitimler,
8 Şubat 2014 tarihinde başladı ve 28 Nisan 2014
tarihinde sona erecek. 2 gün sürecek ve yüz
yüze gerçekleştirilecek olan eğitimi tamamlayan adaylar 24 Mayıs 2014 Cumartesi günü
yapılacak olan merkezi sınava katılacaklar.
Sınavda başarılı olan adaylar, Acente Teknik
Personel Sertifikası almaya hak kazanacak ve
sigorta acentelerinde teknik personel olarak
görev alabilecek.
S
Bunun yanı sıra, 2011 yılında düzenlenen
Acente Teknik Personel Eğitimlerine katılan kişiler ile 2009 yılında düzenlenen Acente Teknik
Personel Eğitimlerine katılan ancak 2012 yılında
katılması gereken yenileme eğitimine çeşitli
nedenlerle başvuru yapamayan, yenileme
eğitiminde başarısız olan veya eğitimi süresi
içinde tamamlamayan kişiler için e-öğrenme
yöntemiyle yenileme eğitimi düzenleniyor. 3
Mart 2014 tarihinde başlayan yenileme eğitimi
başvuruları 28 Nisan 2014 tarihinde sona erdi.
Adayların, SEGEM Akademi üzerinden,
e-öğrenme formatındaki eğitimi 10 Mart – 30
Haziran 2014 tarihleri arasında tamamlamaları
gerekiyor. SEGEM Akademi üzerinden yenileme eğitimine katılan acentelere, mesleki bilgi-
59
SE­GEM
lerini arttırmak ve kişisel gelişimlerine katkı sağlamak üzere ayrıca isteğe bağlı (seçmeli) 10
farklı eğitim sunuluyor. Bu eğitimler için ayrıca
bir ücret ödemek gerekmiyor.
Dileyen acenteler, AppStore ya da Google
PlayStore’dan “SEGEM Akademi” uygulamasını
indirerek, eğitimlerini mobil platformda da alabilecekler. Mobil ortamdaki eğitimler, bilgisayarlar
üzerinden alınan e-öğrenme eğitimleri ile
senkronize olarak çalıştığından, acenteler eğitimlerini gerek bilgisayardan gerek mobil cihazlardan aynı paralelde sürdürebilme olanağına
sahip olacaklar.
Diğer yandan, SEGEM tarafından banka ve özel
kurumlara yönelik olarak hazırlanan “Eğiticinin
Eğitimi Programı”nın 6-7-8 Şubat 2014 tarihlerinde
gerçekleştirilmesinin ardından sertifika almaya
hak kazanan eğitimciler, 10 Şubat- 31 Mart 2014
tarihleri arasında kendi kurumlarında sigortacılık
işlemi yapan 3.200'ün üzerinde çalışana teknik
personel eğitimi verdiler. Eğitimi tamamlayan
adaylar, 26 Nisan 2014 tarihinde Antalya, Ankara,
Diyarbakır, İstanbul, İzmir ve Trabzon illerinde
düzenlenecek olan merkezi sınava katılacaklar.
Sınavda başarılı olan adaylar, Teknik Personel
Sertifikası almaya hak kazanacak ve kurumlarında teknik personel olarak görev alabilecek.
Acente ve banka teknik personel eğitimlerinin
yanı sıra sigorta eksperlerine yönelik yenileme
eğitimleri de devam ediyor. Bilindiği gibi, 5684
sayılı Sigortacılık Kanunu’na dayanılarak hazırlanan Sigorta Eksperleri Yönetmeliği’nin 12. maddesinin birinci fıkrası uyarınca sigorta eksperlerinin SEGEM tarafından beş yılda bir düzenlenecek eğitimlere katılması gerekiyor. Bu kapsamda
SEGEM, 1 Ocak 2009 öncesinde ruhsat almış
sigorta eksperlerinden levhaya kayıtlı olarak faaliyette bulunanlar için eğitim düzenliyor. Bu
amaçla, e-öğrenme yöntemiyle hazırlanıp Eylül
ayı itibariyle başlayan ve eksperlerden gelen
yoğun talep üzerine uzatılan “Temel Eğitim” ve
“Yangın, Doğal Afet, Kaza ve Hırsızlık” branşı ile
"Mühendislik" branşı eğitimleri 28 Şubat 2014 tarihinde sona erdi. Diğer branşlar için gerçekleştirilecek eğitimlerin duyurusu önümüzdeki dönemde yapılacak.
60
Bununla birlikte, 2013 yılı içerisinde SEGEM tarafından sigorta eksperlerine yönelik olarak
düzenlenen “Risk Mühendisliği ve Riziko Teftiş
Eğitimi" de gelen yoğun talep üzerine, mazereti
nedeniyle daha önce eğitime katılamayan
ve eğitime yeni katılacak sigorta eksperleri
için 8 Mart 2014 Cumartesi günü İstanbul’da
tekrarlandı.
Bu eğitimlerin yanı sıra SEGEM, Türk Hava Yolları
Sigorta Müdürlüğü personeline yönelik olarak
ilki 31 Ekim - 1 Kasım 2013 tarihlerinde düzenlenen Temel Sigortacılık Eğitimi'nin ikincisini 16-17
Ocak 2014 tarihlerinde gerçekleştirdi. Eğitimi
başarıyla tamamlayan personel sınava tabi
tutuldu ve sınavda başarılı olan personel
SEGEM'den sertifika almaya hak kazandı.
Yurt içi eğitimlerin yanı sıra, yurt dışı eğitimlerin
geliştirilmesi amacıyla gerçekleştirilen çalışmalar kapsamında Kosova Merkez Bankası Finansal
Denetim Başkan Yardımcısı Fehmi Mehmeti,
Finansal Sektör Lisanslama ve Standardizasyon
Direktörü Suzan Dervari ve Sigorta Denetimi
Direktörü Nexhat Miftari, 7 Mart 2014 tarihinde
SEGEM’e bir çalışma ziyaretinde bulundular.
Hatırlanacağı gibi, T.C. Başbakanlık Hazine
Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürü ve
SEGEM Yönetim Komitesi Başkanı Dr. Ahmet
Genç, SEGEM Müdürü Turan Öz ve Müdür
Yardımcısı Dr. Berna Özşar Kumcu’nun 9-11
Mayıs 2013 tarihleri arasında Priştine'de gerçekleştirdikleri ziyarette her iki ülke kurumları arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi hususu kararlaştırılmış
ve SEGEM’in 30 Eylül - 1 Ekim 2013 tarihlerinde
Kosova'nın başkenti Priştine'de Kosova sigorta
sektörü temsilcilerine yönelik olarak düzenlediği
iki günlük "Hasar ve Hasar Yönetimi Eğitimi" ile
bu işbirliği devam etmişti.
Kosova Merkez Bankası yetkilileri, Türkiye’deki
temasları çerçevesinde ilk olarak 6 Mart 2014
tarihinde Ankara’da T.C. Başbakanlık Hazine
Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü’ne bir
çalışma ziyaretinde bulundular. Yetkililer, 7 Mart
2014 tarihinde de İstanbul’da SEGEM yetkilileri
ile bir araya gelerek eğitimde işbirliği olanaklarını görüştüler.
DASK
“Zorunlu Misafirlik” uygulaması
serisinin sonuncusu yayına girdi
DASK Koordinatörü İsmet Güngör, kamuoyu araştırmaları sonuçlarından
yola çıkarak iletişim stratejisini zorunlu misafirlik konsepti etrafında
oluşturulduğunu belirterek, “Depremin olası olumsuz etkilerini senaryo
ederek misafirlik kavramı ile güvenli yaşam, sağlam binalar ve depreme
hazır aileler olgusunu hatırlatmayı hedefliyoruz” dedi.
oğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK),
deprem risk algısı ve zorunlu deprem
sigortası bilincini artırmak için “Zorunlu Misafirlik”
konseptiyle düzenlediği sosyal medya kampanyalarına bir yenisini daha ekledi. DASK’ın
Facebook sayfasında (www.facebook.com/
dask) yayına giren “Zorunlu Misafir” uygulaması
ile olası bir depremden sonra başka bir evde
uzun süreli misafir olmanın yaratabileceği sıkıntılı durumlara dikkat çekiliyor.
D
“Zorunlu Misafir” uygulamasının, “Depremde
eviniz hasar görürse kime misafir olacaksınız?”
sloganlı iletişim kampanyasının bir parçası olduğunu belirten DASK Koordinatörü İsmet Güngör
şunları ifade etti:
“Depremde evleri hasar gören vatandaşlarımız, zorunlu deprem sigortaları
yoksa akrabalarının ya da arkadaşlarının yanında uzun süre
misafir olmak zorunda kalıyor. Bu
sebeple “Zorunlu Misafirlik” döneminde
yaşanabileceklere
Facebook uygulamamızla dikkat
çekmeyi amaçlıyoruz. Takipçilerimize “Zorunlu Misafirlik” deneyimleri yaşatarak depremden
sonra misafirliğin sürdürülebilir ve
uzun vadeli bir çözüm olmayacağını aktarıyoruz.”
İLETİŞİM STRATEJİSİ
Kamuoyu
araştırmalarımızın
sonuçlarından yola çıkarak iletişim
stratejisinin zorunlu misafirlik konsepti etrafında
oluşturulduğunu belirten Güngör “Konseptimiz
doğrultusunda depremin olası olumsuz etkilerini senaryo ederek misafirlik kavramı ile güvenli
yaşam, sağlam binalar ve depreme hazır aileler olgusunu hatırlatmayı hedefliyoruz. Son
uygulamamızla Facebook takipçilerimize
zorunlu misafirliği dijital ortamda deneyimleme
imkanı sunuyoruz. Böylece, depreme karşı
hazırlıklı olmazlarsa neler yaşayabileceklerini
anlatıyoruz. Bütün sigorta sektörü mensuplarını
ve acenteleri uygulamamızı kullanmaya davet
ediyoruz” dedi.
Güngör, Zorunlu Deprem Sigortası ile depremin konutlara verebileceği hasara karşı hazırlıklı olunması gerektiğini de vurguladı ve sözlerini şöyle tamamladı:
“Zorunlu Deprem Sigortası’yla
konut sahipleri depremden
sonra maddi hasarlarını tazmin
edip yeniden bir düzen kurabilir
ve uzun süreli zorunlu misafirlikten kurtulabilirler ”
DASK, “Zorunlu Misafirlik” serisi
kapsamında daha önce “Bir
Oda da Benden”, “Misafirliğe
Geldim” uygulamalarını hayata
geçirmişti. Serinin son uygulaması “Zorunlu Misafir” ise 30
Nisan’a kadar devam etti.
Uygulamayı kullananlar DASK
Deprem Çantası kazanma fırsatı yakaladı. m
61
DASK
Zorunlu Deprem Sigortası
dünyada ilgi odağı
The Economist dergisinin Londra’da düzenlediği Sigorta Zirvesi’ne davet
edilen DASK, geniş kitlelere düşük fiyatla deprem sigortası sağlamadaki
deneyimlerini paylaştı. DASK Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı,
“Bugüne kadar İtalya’dan Çin’e, İran’dan Meksika’ya kadar 20’ye yakın
ülkeyle afet sigortası konusundaki deneyimlerimizi paylaştık” dedi.
epremlerin konutlarda neden olabileceği maddi zararları sigortacılık ilkeleri
çerçevesinde teminat altına almak için 1999
Marmara depreminden sonra kurulan Doğal
Afet Sigortaları Kurumu (DASK), Zorunlu Deprem
Sigortası’yla ilgili yenilikçi uygulamaları ve sağladığı başarılarıyla tüm dünyada örnek alınıyor.
DASK, bugüne kadar aralarında Yunanistan,
İtalya, Filipinler, Çin, İran, Güney Kore, Meksika,
D
62
Makedonya, Arnavutluk, Endonezya, Romanya,
Pakistan, Kuveyt, Yemen, Azerbaycan,
Özbekistan ve Kazakistan’ın bulunduğu ülkelere Zorunlu Deprem Sigortası’nı anlattı. Dünya
Bankası gibi uluslararası kuruluşlar da afet sigortalarının geliştirilmesinde Türkiye’yi en iyi uygulama örnekleri arasında gösteriyor ve özellikle
gelişmekte olan ülkelere bu deneyimden yararlanmalarını öneriyor.
DASK Yönetim Kurulu
Başkan› Selamet Yaz›c›
YAZICI: GURUR VERİCİ
Kurumun uluslararası bilinirliğini ve itibarını
değerlendiren DASK Yönetim Kurulu Başkanı
Selamet Yazıcı, şunları ifade etti:
“DASK, afet sigortaları konusunda uluslararası
alanda oldukça bilinen ve ilgi ile takip edilen
bir kurum. Afet hasarlarının son 30 yılda tüm
dünyada önemli bir artış gösterdiği düşünüldüğünde, başarılı bir uygulamaya ilgi duyulmasını
olağan karşılamak gerekir. Doğal afetlerin yıkıcı
etkilerine maruz kalan bazı ülkeler, kendi sistem-
lerini geliştirmek için Zorunlu Deprem
Sigortası’ndaki deneyimlerimizden yararlanmak istiyor. Biz de tecrübelerimizi severek paylaşıyoruz. DASK özellikle, afet zararlarının finansmanındaki rolü, sigortacılığın göreceli olarak
çok gelişmemiş olduğu bir piyasada sigortalılık
oranlarındaki başarısı, düşük fiyatlarla sigorta
teminatı sunabilmesi, reasüransı ve afet bonosunu da içeren yüksek hasar ödeme kapasitesi
ve kamu-özel sektör işbirliğini içeren başarılı iş
modeli ile dikkat çekiyor. Bu ilgi hem ülkemiz
hem de kurumumuz açısından son derece
gurur verici.”
Londra’dan sonra sıra Pakistan’da
DASK, son olarak The Economist dergisinin
düzenlediği Sigorta Zirvesi 2014’e davet edildi. Dünyanın en önemli sigorta merkezlerinden biri olan Londra’da yapılan ve sigortacılık sektöründen 200’e yakın yönetici ve
profesyonelin katıldığı toplantıda, DASK
Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı,
Zorunlu Deprem Sigortası uygulamasını
örnek vaka olarak anlattı.
Yazıcı konuşmasında, Zorunlu Deprem
Sigortası örneği üzerinden, geniş kitlelere
uygun fiyatlı afet sigortası sunmanın zorluklarına ve başarı için gerekli koşullara değindi,
Türkiye’deki sigortalılık bilinci ve risk algısının
artırılmasının önündeki bariyerleri ve bu bariyerlerin nasıl aşıldığına ilişkin tecrübelerini
aktardı.
Afet zararlarının dışında, küresel değişimlere
uyum sağlama, sigortacılığı gelecek için
hazırlama, dijital tüketici ile iş yapma, yeni
teknolojilerden yararlanarak sigorta tüketicisine ulaşma ve mikro sigorta gibi konuların
da konuşulduğu zirvede, DASK’ın Zorunlu
Deprem Sigortası’nın yaygınlaştırılmasına ve
sürdürülmesine ilişkin deneyimleri ilgi çekti.
Güney Asya Bölgesel İşbirliği Birliği’nin sekiz
ülkeden yaklaşık 500 delegenin katılımı ile
Nisan ayında Pakistan’da düzenleyeceği
sigorta konferansına da davet edilen DASK,
bu toplantıda da tecrübelerini geniş bir katılımcı grubu ile paylaşma imkanı bulacak.
Birliğin üyeleri arasında Pakistan, Hindistan,
Bangladeş, Sri Lanka, Nepal, Bhutan,
Afganistan ve Maldivler bulunuyor. m
63
TARSİM
Devlet destekli arıcılık sigortası
RICILIĞIN TARİHİ
Arıcılığın tarihçesi insanların mağara
hayatı yaşadığı on binlerce yıl öncesine kadar
gitmektedir. M.Ö. 7000 yıllarına ait mağaralara
çizilen resimler, çok eski tarihlere ait arı fosilleri
ve benzeri tarihi buluntular bu görüşü doğrulamaktadır.
A
Arıların gen merkezlerinin Ortadoğu ülkeleri
olduğundan arıcılığın ortaya çıkması bu ülkelerde olmuştur. Bununla birlikte M.Ö. 1300 yıllarına
ait olduğu sanılan ve Hititler devrinden kalma
Boğazköy'deki taş yazıtlarda arılardan bahsedilmesi arıcılığın Anadolu'da da çok eski tarihlere dayandığını göstermektedir.
ARICILIĞIN GELİŞMESİ
Son birkaç yüzyıl öncesine kadar çok uzun süre
ilkel olarak yapılan arıcılık, birçok bilimsel buluş
ve gelişmelerin ışığında günümüz arıcılığına
kadar gelişme süreci yaşamıştır.
Günümüz arıcılığına gelinmesinde; 1787 yılında
ana arının havada çiftleştiğinin tespiti, 1845 yılın-
64
Türkiye sahip olduğu 5,5 milyon
dolayındaki kovan varlığı ve 83 bin
ton dolayındaki bal üretimi ile
dünyada 2. sırada yer alarak; hem
kovan varlığı hem de bal üretimi
bakımından dünyanın en önemli
ülkeleri arasındadır.
da arı üreme biyolojisinin izahı, 1851 yılında çerçeveli fenni kovanın keşfi, 1857 yılında temel
petek kalıplarının bulunuşu, 1865 yılında bal
süzme makinesinin icadı, 1882 yılında larva transfer yöntemiyle ana arı yetiştirme tekniğinin keşfi
ve 1926 yılında ana arılarda yapay döllenmenin
bulunuşu gibi icatlar katkıda bulunmuştur.
DÜNYADA ARICILIK SİGORTALARI
Günümüzde arıcılık, tüm dünyada yapılan en
yaygın tarımsal faaliyetlerden birisidir. Bugün
dünyada 56 milyon dolayında arı kovanı bulunmakta ve bunlardan 1,2 milyon ton dolayında
bal üretilmektedir. Üretilen balın yaklaşık 1/4'ü
2014 yılı itibarıyla teminat kapsamına
alınan Arıcılık (Arılı Kovan) Sigortası,
arı üreticileri tarafından büyük ilgi ile
karşılanmıştır. Yılın ilk üç ayında, yurt
genelinde 275 bin adedin üzerinde
arı kovanı sigortalanmıştır.
ticarete konu olmakta ve dış satımın % 90'ı 20
dolayındaki bal üreticisi ülkeden yapılmaktadır.
Dünyanın en çok kovan varlığına (65 milyon)
sahip ve bal üreten (368 bin ton) ülkesi Çin'dir.
Kovan başına ortalama dünya bal üretimi 20
kg dolayında olup bu rakam Çin'de 33,
Arjantin'de 40, Meksika'da 27, Kanada'da 64,
Avustralya'da 55, Macaristan'da 40 ve
Türkiye'de 16 kg dolayındadır. Bu ülkeler aynı
zamanda dünyanın en çok bal ihraç eden
ülkeleridir. Dünyada en çok bal ithal eden ülkeler ise; Almanya, ABD, Japonya, İngiltere, İtalya,
İsviçre, Fransa, Avusturya ve diğer Avrupa ülkeleridir. Bu ülkelerden Almanya yalnız başına
Türkiye'nin bal üretiminden daha fazla bal ithal
etmektedir.
Diğer yandan bal, propolis, arı zehiri, arı sütü
gibi arı ürünleri pek çok ülkede "Arı Ürünleri ile
Tedavi" anlamına gelen "Apiterapi "de kullanılmaktadır.
Dünyada uygulanan kapsamlı bir arı hayat
sigortası yoktur ancak arıcılık ile ilgili aşağıda
sayılan ülkelerde dolaylı sigorta örnekleri bulunmaktadır;
- İngiltere
- Kanada / Arı Kışlatma Sigortası
- Avusturalya / Sorumluluk Sigortası
- Amerika / Sorumluluk Sigortası
- Kanada / Sorumluluk Sigortası
- İspanya
TÜRKİYE’DE ARICILIK VE SİGORTASI
Türkiye sahip olduğu 5,5 milyon dolayındaki
kovan varlığı ve 83 bin ton dolayındaki bal üretimi ile dünyada 2. sırada yer alarak; hem kovan
varlığı hem de bal üretimi bakımından dünyanın
en önemli ülkeleri arasındadır. Ancak bu önemli
gelişmeye karşın, ülkemizde kovan başına ortalama bal üretimi 16 kg dolayında olup dünya
ortalaması olan 20 kilogramın altındadır.
2008 Yılı FAO Verilerine Göre
Dünya Koloni Varlığı Ülke Sıralaması (adet)
Sıra 1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
Ülke Çin
Türkiye
Etiyopya
İran
Rusya
Arjantin
Tanzanya
Kenya
İspanya
ABD
Güney Kore
Meksika
Polonya
Orta Afrika C.
Yunanistan
Dünya Toplam
Koloni Sayısı
8.771.200
4.888.960
4.800.000
3.500.000
3.131.468
2.970.000
2.700.000
2.500.000
2.500.000
2.400.000
1.889.514
1.800.000
1.450.000
1.400.000
1.315.000
64.463.016
2008 Yılı FAO Verilerine Göre
Dünya Bal Üretimi Ülke Sıralaması (ton)
Sıra 1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
Ülke Çin
Türkiye
Arjantin
Ukrayna
ABD
Rusya
Meksika
Hindistan
Etiyopya
İran
Brezilya
İspanya
Kanada
Tanzanya
Güney Kore
Dünya Toplam
Koloni Sayısı
367.219
81.364
81.000
74.900
72.965
57.440
55.271
52.000
44.000
36.000
34.747
31.250
28.112
27.000
26.488
1.496.416
Kaynak; TÜİK, FAO
65
TARSİM
Türkiye Geneli Bal Üretimi
2002-2010
25.000
21.560
21.093
21.469
20.845
Bin Ton
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
20.000
60
15.000
40
10.000
20
0
22.305
81.1
22.550
82
81.3
73.9
22.133
69.5
83.8
73.9
22.110
82.3
74.5
22.423
80
Türkiye Geneli Arıcılık ile Uğraşan Köy Sayısı
2002-2010
5.0000
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
0
2010
Kaynak: TÜİK
Kaynak: TÜİK
Ülkemizin her yerinde arıcılık yapılabilirken sırasıyla Ege, Karadeniz ve Akdeniz Bölgeleri gerek
kovan varlığı gerekse üretim payı bakımından
arıcılık için en önemli bölgelerimizdir. Ayrıca,
ülkemiz hiçbir ülkede olmayan arı genetik
çeşitliliğine sahiptir.
TÜRKİYE’DE ARICILIK SİGORTALARI
Türkiye’de, bir sigorta şirketi tarafından uygulanan Arı Nakliyat Sigortası’nda - Arıcılık Kayıt
Sistemi’ne (AKS) kayıtlı arıcıların aktif (arılı) ve
plakalı kovanlarına, poliçe vadesi içerisinde yangın, yıldırım, infilak, fırtına ve sel/su baskını risklerine karşı poliçede belirtilen şartlarla teminat veril-
mektedir. Yılda ortalama 4 seferi kapsayacak
şekilde arı kovanlarının bir yerden başka bir
yere sevkiyatı esnasında aracın kaza yapması
(çarpma, çarpışma, devrilme, yanma) veya
doğal afetler (ateş, yıldırım, seylâp, dere taşması, çığ, toprak ve dağ heyelanı, köprü yıkılması, yolların çökmesi) sonucu oluşabilecek
hasarlar teminat altına alınmaktadır.
DEVLET DESTEKLİ ARICILIK SİGORTASI
Bu sigorta ile 5363 Sayılı Tarım Sigortaları
Kanunu’nun 12’nci maddesine istinaden,
Bakanlar Kurulu kararı ile kapsama alınan aktif
(içinde arı olan), plakalı, modern kovan niteli-
Türkiye Geneli Eski Kovan Sayısı
2002-2010
200
180.2
6
190.5
5.21
162.6
157
146.9
135.3 137.9
128.7
137
4
4.09
4.23
4.43
3.98
2002
2003
2004
2005
4.70
4.69
4.75
2006
2007
2008
5.45
Milyon
150
Bin
Türkiye Geneli Yeni Kovan Sayısı
2002-2010
100
2
50
0
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
Kaynak: TÜİK
ğindeki kovanlarda aşağıda belirtilen haller
nedeniyle, meydana gelen zararlar, belirli esas
ve şartlara göre karşılanır.
TEMİNAT VE KAYIPLAR
Bu sigorta, aktif (içinde arı olan) kovanların;
- Fırtına 66
0
2009
2010
Kaynak: TÜİK
- Hortum
- Yangın
- Heyelan
- Deprem
- Taşıt Çarpması
- Sel ve Su Baskını
- Kovanların nakliyesi esnasında; çarpma,
çarpışma, devrilme, yanma vb.
nedenler sonucu doğrudan doğruya uğradığı
zararı temin eder.
Sigorta kapsamında üreticinin ödemesi gereken
primin yarısı, diğer tüm tarım sigortası branşlarında olduğu gibi devlet tarafından karşılanmaktadır. Üreticiler, Veteriner Bilgi Sistemi’ne (TÜRKVET)
ve Arıcılık Kayıt Sistemi’ne (AKS) başvurarak,
işletmelerini kayıt ettirebilmekte ya da işletme
kayıtlarını güncelleyebilmektedir. Sonrasında ise,
yetkili sigorta şirketlerinin acenteleri aracılığıyla
kolaylıkla sigorta yaptırılabilmektedir.
2014 yılı itibarıyla teminat kapsamına alınan
Arıcılık (Arılı Kovan) Sigortası, arı üreticileri tarafından büyük ilgi ile karşılanmıştır. Yılın ilk üç
ayında, yurt genelinde 275 bin adedin üzerinde
arı kovanı sigortalanmıştır. m
Devlet Destekli Arıcılık (Arılı Kovan) Sigortası Prim Fiyatları
Arıcılık Türü
Teminat Konusu
Teminat Kapsamındaki Riskler
Prim Fiyatı
Sabit Arıcılık
Kovan ve Kovanın içindeki Fırtına, Hortum, Yangın, Heyelan, Deprem,
0,9
Arı Kolonisi
Taşıt Çarpması, Sel ve Su Baskını
Gezginci Arıcılık Kovan ve Kovanın içindeki
Arı Kolonisi
Fırtına, Hortum, Yangın, Heyelan, Deprem, Taşıt Çarpması, Sel ve Su Baskını, Kovanların Nakliyesi
esnasında meydana gelebilecek hasarlar
1,4
Muafiyet Oranı
(Her Bir Hasar Olayında
Toplam Sigorta Bedelinin) (%)
10
10
Sabit Arıcılıkta, kovanların nakliyesi sırasında meydana gelebilecek her türlü zararlar teminat dışıdır.
67
DIŞ BASIN
Avrupa’yı daha fazla kuraklık bekliyor
vrupa Birliği Ortak Araştırma Merkezi ile
Almanya’daki Kassel Üniversitesi tarafından hazırlanan çalışmaya göre, Avrupa 21.
yüzyılda daha fazla kuraklıkla karşı karşıya kalacak. Çalışma; İspanya, Portekiz ile Güney
Fransa ve İtalya’daki nehirlerin akışlarının % 40
oranında azalacağını ortaya koyuyor.
A
Ortak Araştırma Merkezi, geçtiğimiz 30 yıl içerisinde Avrupa’da meydana gelen kuraklığın 100
milyon Euro’dan fazla maliyete neden olduğu-
nu belirtiyor. Merkez, iklim değişikliği nedeniyle
Avrupa’da aşırı kuraklık sıklığının artmasından
dolayı endişe duyulduğunu ifade ediyor.
Çalışmada 2100 yılı itibariyle ortalama sıcaklığın 3,4 derece artması bekleniyor. İklim değişikliği nedeniyle birçok nehir yatağının aşırı su
baskınlarına maruz kalacağı da ifade ediliyor.
Çalışmaya göre 21. yüzyılda aşırı kuraklıktan en
fazla etkilenen bölge Güney Avrupa olacak.
(Kaynak: Insurance Journal, 15 Ocak 2014)
Afetlerde sigortasız kayıp yükselişte
wiss Re, doğal afetler nedeniyle oluşan
maliyet ve sigortasız kayıp miktarının
giderek arttığını belirtiyor. Dünyanın ikinci büyük
reasürans şirketi Swiss Re, meydana gelen
doğal afetlerin eskiye kıyasla şehirleşme ve
bağlantısızlık nedeniyle daha ciddi sonuçlara
neden olduğuna da dikkat çekiyor.
doğal afetler nedeniyle ortaya çıkan kayıp
miktarı 130 milyar dolara ulaştı. Ancak bu
kayıp miktarı içerisinde sadece 44 milyar
dolarlık miktar sigorta kapsamında bulunuyor.
Swiss Re’nin tahminlerine göre, geçtiğimiz yıl
(Kaynak: Insurance Journal, 15 Ocak 2014)
S
68
Swiss Re, 1980-2012 yılları arasında doğal afetlerin boyutunun ekonomiden daha fazla
büyüme oranı kaydettiğine de dikkat çekiyor.
İngiltere’de emlak
fiyatları etkilendi
eçtiğimiz günlerde İngiltere tarihinin en yağışlı günlerini yaşadı.
Yağışlar nedeniyle ülkenin birçok şehrinde yaklaşık 5.800 evi sel bastı. Ağır seller
nedeniyle zengin bölgelerdeki emlak
fiyatları da büyük düşüş gösterdi.
G
2000 yılında sigorta şirketleri ve hükümet
arasında varılan anlaşma ile yüksek sel
riski olan bölgelerdeki ev sahipleri herhangi bir üst sınır olmadan sigorta yaptırma imkanına sahip olmuştu. Son seller
nedeniyle ise sigorta şirketleri tarafından
sigortalanamayacak evler için bir fon
oluşturulması gündeme geldi. İngiliz hükümeti ise selden etkilenen faaliyet alanlarına yardımcı olmak üzere 10 milyon sterlin
değerinde bir destek programı açıkladı.
(Kaynak: Insurance Journal, 19 Şubat 2014)
ABI, kötü havanın
faturasını açıkladı
İngiliz Sigorta Birliği (ABI) geçtiğimiz aylarda kötü hava koşulları
nedeniyle Birleşik Krallık’ta meydana
gelen tahmini sigortalı kayıp miktarının
1,1 milyar sterlin olduğunu açıkladı. ABI,
geçtiğimiz Aralık-Şubat döneminde yalnız seller nedeniyle oluşan kayıp miktarının 446 milyon sterlin olduğunu belirterek
bu miktarın fırtına hasarları ile 1 milyar
sterline ulaştığını ifade ediyor. ABI verilerine göre, söz konusu doğal afetler sonucunda sigorta şirketlerine 9.000'i ev
sahipleri, 5.400’ü araç sahipleri ve
3.100’ü işyeri sahipleri tarafından olmak
üzere toplam 17.500 sel hasarı talebinde
bulunuldu.
G
(Kaynak: Commercialriskeurope.com, 20 Mart 2014)
2013 dünyada
sel yılı
isk ve reasürans uzmanı Guy Carpenter
& Company şirketi tarafından hazırlanan “2013 Doğal Afetler” raporu, geçtiğimiz yıl
meydana gelen doğal olayların faturasını mercek altına alıyor. Rapora göre 2013 yılında meydana gelen doğal afetler yaklaşık 40 Milyar
dolar değerinde sigortalı hasara neden oldu.
Buna karşın 2013 yılının faturası geçtiğimiz iki yılın
ortalamasına göre düşük kaldı.
R
Guy Carpenter raporu, 2013 yılını Orta Avrupa,
Kanada, Avustralya ve Amerika’da meydana
gelen seller nedeniyle sel yılı olarak ilan etti.
Raporda ayrıca Amerika ve Filipinler’de meydana gelen tayfun felaketlerinin de büyük
kayıplara neden olduğuna yer veriliyor.
(Kaynak: Insurance Journal, 13 Şubat 2014)
69
DIŞ BASIN
WEF’den Küresel
Riskler Raporu
İspanya’da zorunlu
sigortalar sorunu
ünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından hazırlanan “Küresel Riskler Raporu
2014” dünya ekonomisini olumsuz etkilemesi
muhtemel görülen riskleri inceliyor. Küresel
Riskler Raporuna göre önümüzdeki on yıllık
dönemde küresel ekonomik sistemi olumsuz
şekilde etkileyecek riskler arasında zengin ve
fakir ülkeler arasındaki gelir farklılıkları ile mali
krizler yer alıyor. Sanayi, hükümet ve akademi
çevrelerinden 700 uzmanın görüşlerinin yer
aldığı çalışmada gelecek on yıllık dönemde 31
riskin küresel ekonomiye etkileri değerlendiriliyor. Söz konusu riskler ekonomik, çevresel, teknolojik ve toplumsal riskler gibi başlıklar altında
sınıflandırılıyor.
spanya’da bir sigorta şirketi tarafından gerçekleştirilen araştırmanın sonucuna göre, zorunlu sigortaların
fazlalığı sektör için sorun yaratıyor.
Araştırmada, İspanya’da merkezi hükümet
tarafından toplam 324, yerel yönetimler
tarafından ise 385 zorunlu teminat öngörüldüğü yer alıyor. Araştırmaya göre farklı
otoriteler tarafından talep edilen teminatlar birbiri ile benzerlik gösterse de kanunen
farklı poliçelerin düzenlenmesi gerekiyor.
Bu durum ise ek sigorta maliyetlerine yol
açıyor.
D
İ
Son raporda geçen raporda olduğu gibi gelir
farklılığı küresel düzeyde en fazla endişe teşkil
eden risk olarak öne çıkıyor. Gelir farklılığını; aşırı
hava olayları, işsizlik, iklim değişikliği ve siber
saldırılar gibi riskler takip ediyor. Uzmanlar, mali
krizlerin de ekonomi ve ülkeler üzerinde büyük
etki yaratma potansiyeline sahip olduğuna
dikkat çekiyor.
İspanyol Sigorta Birliği (UNESPA) Başkanı
Pilar González de Frutos, zorunlu sigortaların sektörün talebi karşılayacak ürünler
çıkarma kabiliyetinin dikkate alınmadan
piyasaya sürüldüğünü belirtiyor. İspanyol
Sigorta Denetleme Kurumu’nun Başkanı
Flavia Rodríguez-Ponga ise yeni ekonomik
faaliyetlerin gelişmesi ile daha fazla zorunlu sigortanın piyasada yer alabileceğini
ifade ediyor.
(Kaynak: Commercialriskeurope.com, 16 Ocak 2014)
(Kaynak: Commercialriskeurope.com, 13 Mart 2014)
İran petrolüne sigorta yasağı kalkıyor
vrupa Birliği, İran’a
yönelik yaptırımları
yumuşatmaya hazırlanıyor.
20 Ocak tarihinde yürürlüğe
giren anlaşma ile Avrupa
Birliği, İran petrolünün sigortalanması yasağını kaldıracak.
24 Kasım tarihinde sağlanan
anlaşma doğrultusunda AB,
İran petrolünün sigortalanması ve nakliyesi ile
ülkenin petrokimya, altın ve diğer değerli
metal ticaretini etkileyen yasağı 6 ay süreyle
askıya alacak. Anlaşma, Uluslararası Atom
Enerji Ajansı (IAEA) ile Birleşmiş Milletler Nükleer
A
70
Gözlemcisinin İran’ın nükleer
programını sınırladığını teyit
etmesi halinde yürürlüğe
girecek.
Petrol piyasaları ise süreci
dikkatle takip ediyor zira
petrol
tankerlerine
Avrupa’daki P&I Kulüpleri
tarafından teminat sağlanıyor. Anlaşma ayrıca, üçüncü ülkelerin İran petrolü alımını mevcut seviyelerde tutmasına olanak sağlarken
daha fazla İran petrolü satışını öngörmüyor.
(Kaynak: Insurance Journal, 13 Ocak 2014)
İngiltere’de finansal
suiistimal artıyor
irleşik Krallık’ta yapılan bir araştırmaya göre, 2012 yılında İngiliz
finans sektöründe 473 milyon sterlin olarak bildirilen suiistimal değeri geçtiğimiz
yıl 532 milyon sterline yükseldi. Araştırmaya
göre sektörler genelinde suiistimal suçları
arasında para aklama suçunun maliyeti
2013 yılında % 309 artarak 288 milyon
sterline ulaştı.
B
Finansal hizmet sunan şirketlerdeki suiistimal sayısındaki artışla birlikte sektördeki
suiistimal vakası ise 2013 yılında 132’ye
yükseldi. Uzmanlar, Birleşik Krallık’taki
finans sektöründe artış gösteren suiistimal
vakalarının nedeni olarak artan düzenleme ve uyum sürecini gösteriyor.
(Kaynak: Commercialriskeurope.com, 23 Ocak 2014)
Hindistan, afetleri
telefondan uyaracak
int hükümeti beklenen doğal afetler hakkında vatandaşları uyarmak
üzere yeni bir teknoloji hazırlığı içerisine girdi.
Buna göre hükümetin mobil telefon mesajı
ile afet uyarı sistemini önümüzdeki Nisan
ayında uygulamaya koyması bekleniyor.
H
Sağlık hizmeti sunan bir şirket tarafından
geliştirilen teknoloji yaklaşan tayfun ve tsunami gibi afetler öncesinde şehirlerdeki
nüfusun alarma geçirilmesini sağlayacak.
Yeni teknoloji sayesinde milyonlarca kişinin
hayatının kurtarılması hedefleniyor. Hint
hükümeti tarafından desteklenen erken
uyarı girişiminin bölgedeki diğer ülkeler tarafından da uygulanması çağrısı yapılıyor.
(Kaynak: Commercialriskeurope.com, 27 Şubat 2014)
Avrupa Parlamentosu,
2030 hedeflerini
belirledi
vrupa Parlamentosu, 2030 yılı için
iklim ve enerji alanlarında üç yeni
hedef için olumlu yönde oy kullandı.
Avrupa Parlamentosu’ndaki oylama Mart
ayında AB liderleri arasında enerji ve çevre
politikası konusunda gerçekleştirilecek
görüşmeler öncesinde tartışmalara son
verdi. Oylama, iklim emisyonlarının azaltılması, enerji etkinliğinin arttırılması ve yenilenebilir enerji kullanımının arttırılması
konularında tamamen bağlayıcı hedefleri
destekliyor. Avrupa Komisyonu ise 2030 yılı
politikasına ilişkin Ocak ayında sunduğu
görüşünde 2030 yılı itibariyle emisyonların
% 40 oranında azaltılması ve yeşil enerji
konusunda AB genelinde bir hedef belirlenmesi çağrısında bulunmuştu.Çevreciler
de AB Parlamentosu’ndaki oylamaya
yönelik memnuniyetini ifade etti.
A
(Kaynak: Insurance Journal, 6 Şubat 2014)
Malezya, Kamboçya
işbirliği
alezya Sigorta Enstitüsü (MII) ile
Kamboçya Sigorta Birliği (IAC),
Kamboçya’daki sigorta sektörünün geliştirilmesi çalışmaları kapsamında bilgi ve işgücü
alanlarında ikili işbirliğinin arttırılması için bir
mutabakat zaptı imzaladı.
M
Mutabakat zaptı çerçevesinde Malezya
Sigorta Enstitüsü’nün Kamboçya sigorta sektöründeki işgücüne eğitim programları ve
profesyonel nitelikler kazandırılması konusunda katkıda bulunması hedefleniyor. İki kurum
arasındaki işbirliği 2005 yılından beri devam
ediyor.
(Kaynak: Insurance Journal, 3 Mart 2014)
71
DIŞ BASIN
ABI, suiistimal ile mücadeleye devam dedi
ngiliz Sigorta Birliği (ABI) sigorta suiistimalleri ile mücadelede anahtar rol
üstlenen Sigorta Suiistimalleri Uygulama
Departmanına (IFED) önümüzdeki üç yıl boyunca 11,7 milyon sterlin (19 milyon dolar) tutarında yatırım gerçekleştirecek. ABI, yatırımla birlikte IFED’in faaliyetlerinin genişletilmesinin hedeflendiğini açıkladı. IFED, geçtiğimiz üç yılda
sigorta suiistimallerinde 430 tutuklama gerçek-
İ
leştirerek 223 vakanın da adalet önüne çıkarılmasını sağladı. ABI, sigorta suiistimali suçu ile
mücadele ve dürüst sigortalıların korunmasına
yönelik olarak sektörün kararlılıkla işbirliği yürütmeye devam edeceğini belirtiyor. Bu bağlamda ABI üyeleri tarafından IFED’e yapılacak
yatırım sektörün sigorta suiistimalleri konusundaki hassasiyetini temsil ediyor.
(Kaynak: Insurance Journal, 18 Mart 2014)
AB’den İsviçre’deki halk oylamasına tepki
eçtiğimiz günlerde İsviçre Avrupa
Birliği’nden ülkeye giren göçü kısıtlamak üzere halk oylamasına gitti. Ülke nüfusunun çoğunluğunun ülkenin kültürel değerlerinin gelen göçle erozyona uğradığı
yönünde oy kullanması Avrupa Birliği’nde
tepkilere neden oldu.
G
İsviçre’nin AB üyesi olmamasına karşın AB ile
arasındaki anlaşma uyarınca İsviçre ve AB
vatandaşları 2002 yılından beri serbestçe
sınırın iki tarafında dolaşım ve çalışma hakkına sahip bulunuyor. AB yetkilileri ise kişilerin
serbest dolaşımının AB’nin temel politikalarından biri olduğunu belirterek İsviçre’nin
AB’den gelen göçe ilişkin olumsuz tavrının
kabul edilemeyeceğine ve bu tavrın AB ile
İsviçre arasındaki diğer anlaşmalar üzerinde
etkili olacağına dikkat çekiyor. Zira iki taraf
arasındaki anlaşmalar teknolojik işbirliği,
tarım ticareti, havacılık, hava ve demiryolu
trafiği ile diplomaların karşılıklı kabulü gibi
alanları da kapsıyor. Bu kapsamda AB yetkilileri İsviçre’nin referandum sonrası AB Tek
Piyasası’na ayrıcalıklı erişiminin kaybedebileceği yönünde uyarıda bulunuyor.
(Kaynak: Insurance Journal, 11 Şubat 2014)
Fitch Ratings, İsviçre’yi mercek altına aldı
luslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings tarafından hazırlanan
rapora göre, İsviçre sigorta piyasasında rekabet
oldukça yüksek olmakla birlikte piyasadaki katılımcılar sigortalama disiplinini muhafaza ediyor.
Fitch raporu, şirketlerin sigortalama performansına odaklandıklarını ve başka ülkelerde olduğu
gibi fiyat kırma yoluna gitmediklerini belirtiyor.
Raporda bu durumun İsviçre ekonomisindeki
istikrar ile mali ve ekonomik gelişmelerin tahmin
edilebilirliği ile desteklendiği ifade ediliyor.
U
72
Fitch, İsviçre sigorta sektörünün diğer Euro bölgesindeki piyasalara kıyasla daha düşük faiz
oranları ile karşı karşıya olduğuna da dikkat
çekiyor.
(Kaynak: Commercialriskeurope.com, 20 Mart 2014)

Benzer belgeler