8 - Türk Metal Sendikası

Transkript

8 - Türk Metal Sendikası
TÜRK METAL SENDİKASI GENEL
MERKEZİ AYLIK YAYIN ORGANI
TÜRK
HAZİRAN 2012 | SAYI: 155
METAL
ÜRETMEK, KAZANMAK, KAZANDIRMAK İSTİYORUZ
TÜRKMETAL
PEVRUL
KAVLAK
HAZİRAN 2012 - SAYI: 155
YENiDEN
GENEL
BAŞKANIMIZ
T
E
EV
EDİTÖRDEN
GENEL
KURULUMUZDAN
ÇIKAN ÖNEMLİ
MESAJLAR
Türk Metal Sendikamız 50. Yılına hızla girerken, 14. Olağan Genel
Kurulunu da adına yakışır şekilde gerçekleştirdi. Türk Metal olarak, öncelikle
Genel kurulumuzun, başta üyelerimiz olmak üzere, herkese hayırlı uğurlu olmasını
diliyoruz.
Sendikalar güçlerini üyelerinden alırlar. Türk Metal üyeleri bundan önce olduğu
gibi, bundan sonra da güçlü ve dik durduğu takdirde, Türk Metal de güçlü ve dik
duracaktır. Çünkü, önümüzde zorlu bir süreç var. Hem Türk Metal için, hem de
bütün çalışanlar için. Türk Metal için toplu sözleşme yılı bu yıl. Çalışanların önüne
de, bazı yasa değişiklikleri konulmak isteniyor. Böylesi durumlarda çalışanlar ve
sendikaları birlik ve beraberliklerini bozmamalı, hatta her zamankinden fazla, gerekli
yerlere mesajlarını net olarak iletmelidir. Ancak, işte o zaman kararlar çalışanların
lehine dönüşecektir.
Sendikamızın son Genel Kurulu, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın etrafında
bütünleşmenin fotoğrafı oldu. Bu bütünleşme büyük bir anlam ve değer taşıyor.
Hem geçmiş icraatların onayı, hem de gelecek için güven ve destek oldu bu
bütünleşme. Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, bu genel kuruldan güçlenerek çıktı.
Önümüzdeki sürece, bu havanını verdiği enerji ile giriyoruz.
Bu Genel Kurulu olduğu gibi size aktaran bir dergi oldu Türk Metal dergisi.
Çünkü, teşkilatımız içinde internet kullanmayan veya televizyondan haberleri izleme
fırsatı bulamayan üyelerimiz, bu dergi ile genel kurulumuzun ayrıntılarını inceleme
fırsatı bulacak. Katılımcıların konuşmalarından önemli bölümler, fotoğraflar,
yorumlar bu sayımızda sizlerin huzuruna sunuldu.
Türk Metal Sendikası’nın örgütlenme çabası içinde bulunduğu iki fabrika
gündeme geldi son dönemde. Biri Samsun Bölge Temsilciliğimizdeki Eti Bakır,
diğeri ise İzmir Aliağa Bölgesindeki Micha işyeri… İşverenin katı tutumunu kırmak
için oluşturulan direniş çadırları ve süreçle ilgili her türlü bilgiyi de bu dergimizde
bulabilirsiniz.
Bu dergide yine makaleler, bulmaca eğlence sayfaları bulunuyor, Bizim
Fabrikalarımız, İşte Hayatımız, Türk Metal’den haberlerimiz, yine sayfalarımızda yer
alıyor. Her ay ünlü biri ile yaptığımız röportajımız, Genel kurulumuzun yer aldığı
haberler nedeniyle bu ay dergimizde sunulmadı.
Türk Metal dergimiz, her ay olduğu gibi, bu sayısında da dolu ve zengin bir
içerikle yine karşınızda. Siz bu derginin takipçisi olmaya devam edin, bizler de sizin
haklarınızın takipçisi olmaya devam edelim. Her şey metal işçileri için, her şey ekmek
mücadelesi için…
Genel Kurulumuz tekrar hayırlı uğurlu olsun.
çtürk
Ertan Gtuen
.tr
rkmetal.org
urk@
ertangenct
İÇİNDEKİLER
4
14
30
32
TÜRK METAL SENDİKASI
AYLIK YAYIN ORGANI
Haziran 2012 | Sayı: 155
YAYIN SAHİBİ
Türk Metal Sendikası
Adına
Pevrul KAVLAK
SORUMLU YAZI İŞLERİ
MÜDÜRÜ
Bekir EROĞLU
HABER MÜDÜRÜ
Ertan GENÇTÜRK
ARAŞTIRMA
M. KEMAL ŞEN
[email protected]
PRODÜKSİYON
METAL
Türk Metal-MESS Ortak
Eğitim Projesi, ILO
tarafından örnek gösterildi
30
TÜRK
YÖNETİM MERKEZİ
Türk Metal Sendikası Genel
Merkezi Basın Müşavirliği
Beştepe Mahallesi
Yaşam Caddesi 1. Sokak
No:7/A 06520
Söğütözü/ANKARA
Telefon: 0312 292 64 00
Faks: 0312 284 40 18
HABER
“Sendikalaşma Özgürlüğü
ve Kalkınma” adlı kitapta,
Türk-İş Genel Sekreteri
ve Sendikamız Genel
Başkanı Pevrul Kavlak’ın,
“Eğitim projesi, tüm Türk
Metal üyeleri eğitim
alana kadar sürecek”
ifadesine de yer verildi.
U
luslararası Çalışma Örgütü ILO,
“Sendikalaşma Özgürlüğü ve Kalkınma”
başlığı adıyla yayınladığı kitapta, Türk
Metal-MESS Ortak Eğitim Projesini, Türkiye
ve dünyada örnek proje olarak gösterdi.
Türk Metal Sendikası, bir yandan
örgütlenmeye, üye sayısını artırmaya ve
güçlenmeye devam ederken, diğer yandan
da, Türkiye’deki tüm metal işçileri
açısından yararlar sağlayacak uluslar
arası önemli açılımlar yapıyor. Bunun
son örneği, işçi sınıfının evrensel
platformu kabul edilen, kısa adı ILO
olan Uluslararası Çalışma Örgütü
nezdinde gerçekleşti. ILO,
Türk Metal’in MESS ile birlikte
sürdürdüğü ortak eğitim
çalışmalarının, örnek proje olarak
değerlendirildiğini açıkladı.
ILO tarafından hazırlanan,
“Sendikalaşma Özgürlüğü
ve Kalkınma” isimli kitapta,
sendikalaşma özgürlüğünün
kalkınmadaki rolüne dikkat
çekilerek, hükümet, işçi ve
işverenlerin bu alanda birlikte
çalışabilecekleri belirtiliyor ve
buna örnekler veriliyor. Kitapta,
Kitapta, sendikalaşma
özgürlüğünün
kalkınmadaki rolünü
dikkat çekilerek,
hükümet, işçi ve
işverenlerin bu alanda
birlikte çalışabilecekleri
belirtiliyor.
CTCP REPROTEK
BASKI
Ziraat Gurup
Matbaacılık A.Ş.
Ziraat Bankası
Tesisleri İstanbul
Yolu Trafo Karşısı
Varlık - ANKARA
Tel: 0 (312) 384 73 44 - 45
YAYIN TARİHİ: 30 / 06 / 2012
YAYININ TÜRÜ: Yaygın süreli
YAYIN ARALIĞI: BİR (1) AY
YAYIN DİLİ: TÜRKÇE
Dergimiz basın ahlak yasasına
uyar. Ayda bir yayımlanır ve
üyelerimize ücretsiz dağıtılır.
36
52
Bu ayın öne
çıkanları
Eti Bakır’da
kazanan emekçiler
olacak
SAYFA 34
Naci Önsal /
Başlayan rüzgar
fırtınaya dönüşür mü?
SAYFA 48
Merve Özkan /
Dengesiz Nüfuslanma
SAYFA 54
6 Türkiye işsizlikte 22. sırada
8 Dünyadan haberler
10 Konfederasyon’dan Haberler
13 Sektörden Haberler
51 Türk Metal’den
60 Püf noktası
62 Kitap-Sinema
65 Bizden Haberler
Hülya Uzuner /
Esnek Çalışma ve
Kadın İşgücü
SAYFA 57
Murphy
Yasaları
Murhpy
Yasaları
SAYFA 61
İYİ Kİ TÜRK METAL’E
GEÇMİŞİZ
SAYFA 40
VALEO OTOMOTİVDE
DEV TEDARİKÇİ
SAYFA 44
TÜRK
SENDİKACILIĞININ
YARIM ASIRLIK
ÇINARI
METAL
1963 yılında metal işçilerinin
emeğini korumak, ekmeğini
kazanmak amacıyla yola
çıkan Türk Metal, o zamanlar
küçük, ama inançlı, kararlı
bir sendikaydı. Bu sendikayı
yönetenler, sefaletin
uçurumunda sendikacılık yaptı…
TÜRK
4
Tarih, 10 Temmuz 1963… Bundan yaklaşık 50 yıl öncesi…
Pevrul KavlaK
Türk-İş Genel Sekreteri
Türk Metal Sendikası Genel Başkanı
[email protected]
twitter.com/KavlakPevrul
Kırıkkale’de, Karabük, İstanbul ve Ankara’da çalışan metal işçileri,
yüreklerini ortaya koyarak, Türk sendika tarihinde yeni bir sayfa
açtılar. Hepsi değerli bu sayfaların. Altın sayfalar bunlar. Bu sayfalar
bizim, hepimizin. Çünkü o sayfalarda Metal işçileri yazıyor; Türk
Metal yazıyor. İşte, o tarihlerde bir tohum olarak toprağa düşen
Türk Metal, aradan geçen 50 yılda, serpildi, gelişti, büyüdü ve yarım
yüzyıllık bir çınar oldu. Şimdi, yüz binlerce metal işçisi o çınarın
gölgesinde huzur buluyor.
1963 yılında metal işçilerinin emeğini korumak, ekmeğini
kazanmak amacıyla yola çıkan Türk Metal, o zamanlar küçük, ama
inançlı, kararlı bir sendikaydı. Bu sendikayı yönetenler, sefaletin
uçurumunda sendikacılık yaptı. Rahmetli Seyfi Demirsoy’un,
“Sendikacılık çileli meslektir. İdeali olanların işidir” sözü, sanki o
tarihlerde Türk Metal’i yöneten çilekeş insanlar için söylenmişti.
Büyük bir sabırla, inançla yokluk ve zorluklara karşı mücadele
ettik. Tarihimiz boyunca, bu büyük çınarın gölgesinde bir olduk,
iri olduk, diri olduk. Yokluğu ve zorluğu birlikte yendik. Biz, o
zorluklarla, yokluklarla olgunlaştık. Biz, diyerek anlatıyorum, çünkü o
şerefli tarih bizimdir; bizim onurumuz, gururumuzdur. Bugün Türk
Metal, büyük ve güçlü bir sendika olarak, dimdik ayakta duruyorsa,
bu, temelimizdeki yokluk ve zorlukların sayesindedir. Onca zorluğa,
onca yokluğa rağmen, büyük bir inançla, sabırla ve akılla, mücadeleyi
bırakmayan, geçmişimizdeki kahramanlar sayesindedir. Ben bu şanlı
tarihin sayfaları içinde yer alan kahramanlardan, hayatta olanları
saygıyla, aramızdan ayrılanları ise rahmetle anıyorum.…
dünyalarını genişleten, onlara yeni ve çağdaş ufuklar açan
faaliyetler, sosyal sendikacılığın temel amaçlarıdır.
Yeri geldiğinde, emek için, ekmek için işverenlerle kanlı
bıçaklı olduk. Ama hep, bilek gücü yerine aklın gücünü
kullanmayı tercih ettik. Biz, yakan, yıkan, kırıp, döken
bir sendika olmadık. Greve çıkarken, eyleme giderken
bile tezgâhlarımızı temizledik, bakımını yaptık. Biz, hain
olmadık. Milli serveti, kendi evladımız, kendi malımız gibi
gördük. Sendikacılık anlayışımızla, huzur ve güven veren
kimliğimizle, Türk sanayisinin sigortası olduk. Mücadele,
bizim karakterimiz, imzaladığımız sözleşmeler ise gururumuz
oldu.
Üyelerin çocuklarına, onların temel derslerde başarılı
olmalarını sağlayacak kurslar düzenlemek, onların fikri ve ruhi
yönden gelişmesini sağlayan çocuk meclisi gibi toplantılar
düzenlemek, başarılı öğrencileri ödüllendirip, onları teşvik
etmek de sosyal sendikacılığın gereklerindendir…
Biz metal işçilerine inandık. Onlar da bize inandı. Metal
işçileriyle, dost olduk, arkadaş olduk, kardeş olduk. Biz,
bir aile olduk. İşte Türk Metal, 50 yıllık asil duruşuyla, 10
binlerden 100 binlere geldi…
Bugün, Türkiye’deki 4 sendikalı emekçiden 1’i Türk
Metal üyesi. Biz, büyük ve güçlü bir aileyiz. Biz, hem
üyelerimizin, hem işyerlerimizin, hem de ülkemizin paralel
bir şekilde gelişmesinden, büyümesinden yanayız. Bizim
davamız, emek için, ekmek için, insanca bir yaşam için. Biz,
bugüne kadar bu davanın, bu mücadelenin insanları olduk.
Bundan sonra da bu dava için mücadeleye devam edeceğiz.
Bundan kimsenin kuşkusu olmasın…
Biz, sendikacılıkta bir devrimin altına imzamızı koyduk.
İmzamızı koymakla kalmadık, devrimi yaptık…
Türk Metal imzasını taşıyan Sosyal Sendikacılık, işte bu
devrimin adıdır. Sosyal sendikacılık, bir sendikanın hizmet
ve faaliyetlerinin kapsama alanına, yalnız üyelerini değil,
eş ve çocuklarını da almasıdır. Üyelerin, sosyal ve kültürel
Üyelerin eşlerine, aile içi iletişimi destekleyen, aile içinde
mutlu ve huzurlu bireyler olarak bir arada yaşamayı teşvik
eden, kadınların sosyal ve kültürel yönden gelişmesine
yardımcı olan çalışmalar, yine sosyal sendikacılığın kapsama
alanındadır.
Türk ve dünya sendikacılığını çıkmaz sokaktan kurtaracak
olan ilaç, işte budur. Sosyal sendikacılık, bu ilacın adıdır,
ustası, kalfası, emekçisi ve çırağıyla hep birlikte, Türk Metal’in
atölyelerinde imal edilmiştir.
Biz, büyük bir davanın insanlarıyız… Biz, büyük bir
hedefe doğru yürüyoruz. Biz, bütün metal işçilerini Türk
Metal çatısı altında toplayacağız. Ama bunu, ben sen, o değil,
biz başaracağız. Bizim davamız, bizim kızıl elmamız bu
olacak…
Biz, bunu kafaya koyduk. Biz başaracağız… Biz, kızıl
elmamıza ulaşacağız…
Bunu yapmadıkça da başardık demeyeceğiz…
5
TÜRK
Türk Metal, aklında, yüreğinde her zaman metal işçilerini
taşıdı, Türkiye’yi taşıdı, bu ülkenin insanlarını taşıdı. Türk
Metal, sendikal mücadelenin adeta bir savaşa dönüştüğü
yıllarda, metal işçilerinin alın terini, emeğini ve ekmeğini kim
vurduya getirmek isteyenlerle aslanlar gibi mücadele etti.
Saldırılara, iftiralara, haksızlıklara, yalanlara hep karşı olduk,
mücadele ettik. Yılmadık, yorulmadık, yıkılmadık...
METAL
Bugün, Türkiye’deki 4 sendikalı emekçiden 1’i Türk
meTal üyesi… Biz, Büyük ve güçlü Bir aileyiz…
Biz, hem üyelerimizin, hem işyerlerimizin, hem
de ülkemizin paralel Bir şekilde gelişmesinden,
Büyümesinden yanayız… Bizim davamız, emek için,
ekmek için, insanca Bir yaşam için. Biz, Bugüne
kadar Bu davanın, Bu mücadelenin insanları olduk.
Bundan sonra da Bu dava için mücadeleye devam
edeceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın…
A
S
I
K
A
KIS
METAL
Türkiye işsizlikte 22. sırada
TÜRK
6
2012 yılı Dünya Ekonomik Görünüm Veri Tabanı verilerine göre, 79
ülke içinde en yüksek işsizlik oranı % 24,2 ile İspanya’da olacak. İspanya’yı
% 23,9 ile Sırbistan, % 23.8 ile Güney Afrika, % 19.4 ile Yunanistan, % 19
ile Ermenistan izleyecek. Yapılan araştırmaya göre, 2012 yılında Türkiye,
işsizlik oranlarında, Sudan’ın arkasında, Fransa’nın önünde 22. sırada yer
alacak. İşsizlik, Türkiye dahil 22 ülkede çift haneli rakamlarda seyrediyor.
G-8 ülkeleri içinde ise en yüksek işsizlik oranı % 9.9 ile Fransa’da bulunuyor.
Fransa’yı % 9,5 ile İtalya, % 8,3 ile İngiltere, % 8.2 ile Amerika, % 7.4 ile
Kanada, % 6 ile Rusya, % 5.6 ile Almanya takip ederken, Japonya ise % 4.5
oranında işsizlik oranına sahip bulunuyor.
Kredi kartında kişi
başı harcama 491 TL
Bankalararası kart Merkezi (BkM) verilerine göre,
Türkiye’de son 10 yılda kredi
kartı sayısında büyük artış
yaşandı. 2002 yılında 15 milyon 700 bin olan olan kart
sayısı, günümüzde üç kattan fazla artış göstererek
52 milyon 180 bine yükseldi. Toplam banka kartı sayısı ise, son on yılda
35 milyon 57 binden, 85
milyon 274 bine ulaştı.
Türkiye’de 2002-2011
döneminde kredi kartı
başına düşen işlem tutarı % 258 artarak, 491
lira oldu. 2012 yılının ilk
çeyreğinde ise bu tutar
515,14 lira olarak gerçekleşti.
Dünya
gençliğinin
% 13’ü işsiz
UlUslararası Çalışma örgütü ILO, nisan ayı sonunda yayımladığı raporda, dünya genelinde gençlerin yaklaşık % 13’ünün işsiz olduğunu
duyurdu. Raporda, küresel istihdamın
endişe verici bir hal aldığı ve bu konuda yakın gelecekte bir gelişme beklenmediği belirtildi. Raporda ayrıca, gelişmiş ülkelerde iş arayanların % 40’ından fazlasının bir yılı aşkın süredir işsiz olduğu, bunun da iş bulma süresinin uzadığının göstergesi olduğu kaydediliyor. Uluslararası Çalışma Örgütü, hükümetleri istihdam konusunu
baş öncelik kılmaya, eğitim programları düzenlemeye ve gençlere iş sağlayan
özel kurumlara vergi indirimi getirmeye çağırdı.
TİS görüşmelerine
yeni yasa engeli
ocak ayı sonunda Meclis’e gönderilen ve 12 Mart tarihinde Meclis
Komisyonu’nda kabul edilen yeni ‘Toplu İş İlişkileri Yasa tasarısı’ Meclis Genel Kurulu için gün sayıyor. Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 1 Şubat itibarıyla, yeni yasa kabul edilip yürürlüğe girene kadar, toplu sözleşme yapabilmenin en önemli aşaması olan yetki
ve yetki belgesi verilmesi işlemini durdurdu. Bu nedenle, işkolumuzda yüz
binlerce metal işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin başlangıcı, yeni yasanın kabul edilmesini bekliyor. Yeni yasa, yüz binlerce metal işçisinin yanı sıra, 30 bin bankacı, 11 bin
madenci, 3 bin dokumacıyı da ilgilendiriyor.
Türkiye’deki milyoner
sayısı 20 bine ulaştı
The BosTon Consulting
Group tarafından 12’ncisi
yayımlanan, ‘2012 Küresel
Varlık Raporu’na göre, dünyada
bireylerin sahip olduğu toplam
finansal varlıklar, 2011 yılında
% 1,9 artış gösterdi. Toplamda
122,8 trilyon dolar olan finansal
varlıklar, Kuzey Amerika, Batı
Avrupa ve Japonya’da azalırken,
Brezilya, Hindistan, Çin ve Rusya
gibi gelişmekte olan ülkelerde
arttı. Türkiye’de finansal varlıkları
1 milyon doları aşan yaklaşık
20 bin hane bulunuyor. ABD
5.1 milyoner hane ile listede ilk
sıradaki yerini korurken, ABD’yi
1,6 milyon hane ile Japonya, 1,4
milyoner ile Çin izliyor.
7
TÜRK
Bankalararası Kart
Merkezi (BKM) Genel Müdürü Soner Canko, geçen yıl Türkiye’deki
sanal alış veriş cirosunun % 50 artış
kaydettiğini söyledi. Canko, “Nakitsiz hayat giderek gelişiyor. İnternetin gelişmesiyle 2015 yılında toplam tüketim harcamalarının
% 50’sinin kartlı ödemeyle gerçekleşmesini bekliyoruz” açıklamasında bulundu.
METAL
Sanal
alışver
iş
oranı
% 50 a
rttı
4
6
DÜNYADAN
HABERLER
METAL
5
TÜRK
8
İstanbul 79. sırada yer aldı
En pahalı şehir Tokyo
1
5 kıtada 214 şehri kapsayan
2012 yılı Yaşam Maliyetleri
sonuçlarına göre, dünyanın en pahalı
şehri, geçen yılın ikincisi Tokyo oldu.
Yaşam maliyetleri sıralamasında
AA’dan A+’ya indi
birinci olan Tokyo, son sıradaki
Karaçi’den 3 kat daha pahalı bir şehir
olarak göze çarptı. İstanbul ise, geçen
yıl 70’inci sırada yer alıyordu. Bu sene
ise 79’uncu sıraya geriledi.
Japonya’nın kredi notu düştü
kredi derecelendirme
kuruluşu Fitch, Japonya’nın
kredi notunu AA’dan A+ ‘ya düşürdü ve görünümü negatif olarak
belirledi. Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada, “Notun düşmesi
ve görünümün negatife çevrilmesi,
Japonya’nın profilinde artan risk ve
yükselen kamu borcunun bir yansımasıdır” denildi.
2
Son 16 yılın en büyüğü
Almanya’da
göç sıkıntısı
alman İstatistik Kurumu tarafından açıklanan veriler, ülkenin son 16 yılın en büyük göç dalgasına
hedef olduğunu gösteriyor. Genel olarak
2011 yılında Almanya’ya 958 bin kişi
göç etti. Bunun, son 16 yılın en yüksek
göç sayısı olduğu belirtiliyor. Açıklamada, yaklaşık 679 bin kişinin de ülkeden
ayrıldığı belirtildi. Almanya’ya, özellikle Avrupa Birliği üyeleri Yunanistan ve
İspanya’dan gerçekleşen göçün, bir önceki seneye göre yaklaşık 2 kat arttığı da
ifade ediliyor.
3
3
2
1
Latin Amerika’da
eğitim yardımı
laTin Amerika ülkelerinde, hükümetlerin çocuklarını okula gönderen ailelere
para yardımı uygulaması yaygınlaşıyor. Son olarak Haiti hükümeti de, çocuğunu okula gönderen anneye ayda 20 dolar yardım
yardımda bulunacağını ve bu paranın cep telefonu üzerinden hak
sahiplerine aktarılacağını açıkladı.
Benzer destek programları, Venezuela, Brezilya ve Meksika’da
da uygulanıyor.
METAL
5
TÜRK
9
OECD Genel
Sekreteri
Angel Gurria
130 milyon euro daha yardım yapılacak
OECD: Yunanistan’a şans verelim
ekonomik İşbirliği Kalkınma Örgütü
(OECD) Genel Sekreteri Angel Gurria, Yunanistan’a, 130
milyar euro tutarındaki ikinci yardım paketinin serbest bırakılması için bir fırsat daha tanınması gerektiğini söyledi. Gurria,
4
Yunanistan’ın en önemli siyasi liderlerinin euroda kalınmamasından yana olduğunu hatırlatarak,
“Yeni Yunan hükümetinin euroda kalmayı tercih etmesi halinde, sözleşmenin yeniden gözden
geçirilmesi yönünde talepte bulunma ihtimali çok yüksek” dedi.
800 bin
mülteci var
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek
Komiserliği’nin (UNHCR) 2011
yılı raporuna göre, dünya genelinde 800 bin kişi, ülkelerini terk etmek zorunda kaldı. Raporda, kriz
ve çatışmalar nedeniyle de toplam 4 milyon 300 bin kişi, evini
terk etmek zorunda kaldığı belirtildi. Rapora göre, özellikle Libya, Suriye, Sudan, Somali ve Fildişi Sahilleri’ndeki çatışmalar nedeniyle, on binlerce kişi, yerlerini
ve yurtlarını terk ederek, başka bir
ülkeye sığınmak zorunda kaldı.
6
KONFEDERASYON’DAN
TÜRK-İŞ BAŞKANLAR KURULU:
Toplu İş İlişkileri Yasası
bir önce çıkarılmalı
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, 5 Haziran 2012 tarihinde TÜRKİŞ Genel Merkezi’nde toplandı ve aşağıdaki kararları aldı:
METAL
Ç
TÜRK
10
alışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Toplu İş İlişkileri
Yasası’nın çıkarılmamasını gerekçe göstererek,
yüzlerce işyerinde binlerce işçimizi ilgilendiren toplu iş
sözleşmeleri için yetki vermemektedir. TÜRK-İŞ Başkanlar
Kurulu, bu mağduriyetin giderilmesini, TBMM gündeminde
bekleyen Toplu İş İlişkileri Yasası’nın TÜRK-İŞ’in talepleri
de dikkate alınarak bir an önce çıkarılmasını istemektedir.
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, Hükümetten, Ulusal
İstihdam Stratejisi Belgesi’nde yer alan emek karşıtı
hükümleri çıkarmasını istemektedir. TÜRK-İŞ Başkanlar
Kurulu, esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaştırılmasına,
varolan esnek çalışma biçimlerinin yasalaştırılmasına,
güvenceli esneklik aldatmacasına, özel istihdam
bürolarına işçi kiralama yetkisi verilmesine, asgari ücretin
bölgeselleştirilmesine, işsizlik sigortası fonunun
amacı dışında kullanılmasına, kıdem
tazminatının hak kaybına yol açacak
şekilde fona dönüştürülmesine
karşıdır. TÜRK-İŞ Başkanlar
Kurulu, kıdem tazminatında
hak kaybına yol açacak
bir uygulamanın TÜRKİŞ açısından GENEL
GREV sebebi sayılacağını
hatırlatmakta ve bu
konudaki kararlılığını
vurgulamaktadır.
TÜRK-İŞ Başkanlar
Kurulu, hava iş kolunun
grev yasağı kapsamına
alınmasını, hükümetin çokça
dile getirdiği “ileri demokrasi”
yaklaşımıyla taban tabana çeliştiği
görüşünü dile getirmektedir. TBMM
gündeminde bulunan Toplu İş İlişkileri
Yasa Tasarısı’nın ilgili maddesinde hava iş kolu grev
yasağı kapsamında olmamasına karşın, sosyal tarafların
mutabakatına aykırı olarak, torba yasanın bir maddesiyle
hava iş koluna grev yasağı getirilmesi demokratik rejim
işleyişi ile bağdaşmamaktadır. TÜRK-İŞ Başkanlar
Kurulu, hava iş koluna getirilen grev yasağını kınamakta,
HAVA-İŞ Sendikamızın THY işyerlerinde yaptığı eylemi
desteklemektedir. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, THY
işverenini eylem nedeniyle işten çıkardığı işçilerimizi işe
geri almaya ve işten çıkarmalara son vermeye çağırmaktadır.
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, hava iş koluna getirilen
grev yasağının ILO sözleşme ve ilkelerine aykırı olduğu
gerçeğinden hareketle konunun uluslararası platformlara
taşınması kararı almıştır.
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu ülkemizde uygulanan
ekonomik ve sosyal politikalarda özellikle geniş halk
kesimlerinin yaşam ve çalışma şartlarının iyileştirilmesini talep
etmektedir.
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu demokratik
sistemin tüm kurum ve kurallarıyla
işlerliğe kavuşmasının, evrensel hukuk
ilkelerinin uygulamalarda temel
alınmasının zorunluluğuna işaret
etmektedir.
TÜRK-İŞ Başkanlar
Kurulu kamuoyuna yansıyan
söylem ve davranışların
toplumda ayrımcılık ve
gerginlik yaratmayacak
nitelikte olmasının, toplumsal
barış açısından önemine işaret
etmekte, siyasi parti liderlerini
sorun yaratıcı yaklaşımlar yerine,
çözüm odaklı politikalar üretmeye
çağırmaktadır.
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu,
başta Deri-İş Sendikamıza üye TOGO,
Kampana, Safranoğlu işçileri olmak üzere, ülke
çapında sendikalaşma mücadelesi veren tüm emekçiler ile
Petrol-İş Sendikamıza üye Soda, Kromsan ve tuz işçilerinin
sürdürdüğü grevleri desteklemektedir.
TÜRK-İŞ GENEL SEKRETERİ VE SENDİKAMIZ
GENEL BAŞKANI PEVRUL KAVLAK:
Havacılık iş kolunda grev
yasağı, çalışma barışını bozar
METAL
T
ürk-İş Genel Sekreteri ve Sendikamız Genel
Başkanı Pevrul Kavlak, Türk- İş adına yaptığı açıklamada, havacılık işkolunda getirilmek
istenen grev yasağının çalışma barışını bozacağını,
Hava-İş Sendikamızın eylemlerinin haklı ve meşru
olduğunu söyledi. Kavlak’ın konuya ilişkin açıklaması şöyle:
“İstanbul Milletvekili Metin Külünk ve iki diğer milletvekilinin bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında kanun teklifi, 21 Mayıs 2012 günü
TBMM İçişleri Alt Komisyonunda, 24 Mayıs 2012
günü ise İçişleri Komisyonunda görüşülmüştür.
Söz konusu kanun teklifinin 1. maddesi, 2822
sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununda grev yasaklarını düzenleyen maddelerden ‘Yasağın bulunduğu işler’ başlıklı 29. maddeye 6. bent
olarak ‘Havacılık hizmetlerinde’ ibaresinin eklenmesi şeklindedir. Bilindiği gibi, 2821 sayılı Sendikalar
Kanununu ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev
ve Lokavt Kanununu ortadan kaldıran Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı TBMM gündemindedir.
Sosyal taraflarca üzerinde büyük oranda mutabakat sağlanan bu tasarının görüşülmesi sırasında,
bu öneri gündeme getirilmiş fakat Türk-İş’in tepkisi üzerine kabul edilmemiştir. Sosyal tarafların kabul
etmediği ve bu nedenle tasarıda yer almayan bir düzenlemeyi, üç milletvekilinin imzasıyla, konuyla ilgisiz bir torba kanun içinde TBMM’den geçirmeye
çalışmak abesle iştigaldir. Her fırsatta çalışma hayatında uluslararası normları gündeme getirenlerin,
çalışma hayatında demokratikleşmeyi sağlayacaklarını öne sürenlerin, ülkede yasakları ortadan kaldırdıklarını iddia edenlerin, böylesi yasakçı ve çağdışı bir düzenlemeyi gündeme getirmelerini anlamak mümkün değildir. Bu düzenlemenin yasalaşması, ülkemizde çalışma barışını bozacak, telafisi zor
gelişmelere yol açacaktır. Türk-İş, Konfederasyonumuz üyesi Hava-İş Sendikamızın, havacılık işkolunda getirilmek istenen grev yasağını protesto amacıyla bugün (29 Mayıs 2012 günü) yapacağı iş
yavaşlatma eylemini haklı ve meşru görmekte ve desteklemektedir.”
11
TÜRK
29 Mayıs 2012 tarihinde Türk-İş Genel
Merkezi’nden yapılan açıklamada,
havacılık işkolunda grev yasağının çalışma
barışını bozacağı, Türk-İş’in Hava-İş
Sendikasının yanında olduğu belirtildi.
KONFEDERASYON’DAN
TÜRK-İŞ GENEL MALİ SEKRETERİ ATALAY:
Türkiye hala grev
yasaklarıyla görüşülüyor
METAL
‘’Türkiye, 87 sayılı Sendika Özgürlüğü
ve Örgütlenme Hakkının Korunması
Sözleşmesi’nin ihlal edilmesi nedeniyle
yıllardır Aplikasyon Komitesi’nde görüşülüyor’’
TÜRK
12
T
ürk-İş Genel Mali Sekreteri Ergün Atalay, Türkiye’nin
87 sayılı Sendika Özgürlüğü
ve Örgütlenme Hakkının Korunması Sözleşmesi’nin ihlal edilmesi
nedeniyle, yıllardır ILO’nun Aplikasyon Komitesi’nde görüşüldüğüne işaret ederek, “Bu görüşmelerde verilen taahhütler çerçevesinde hazırlanan Toplu İş İlişkileri
Kanun Tasarısı’nın TBMM’de her
an görüşmeye açılması ve yasalaşması bekleniyor’’ dedi.
Atalay, 31 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, “Konferansın gündeminde sosyal koruma hakkında
tavsiye kararı çıkarılması, gençler
arasındaki işsizlik krizinin görüşülmesi, işyerinde temel hak ve ilkeler hedefi konusundaki tartışmalar ile ILO Genel Direktörü ve Yönetim Kurulu Başkanının raporlarının görüşülmesinin yer aldığına” işaret etti.
Tüm dünyada işçi hak ve özgülüklerinin geriye götürüldüğünü, insanların yoksulluk ve açlıkla sınandığını kaydeden Atalay, gelir dağılımındaki adaletsizliğin büyüdüğünü, ağır iş koşullarının arttığını dile getirdi.
Sendikacı Ziya Hepbir’i kaybettik
Türk-iş Yönetim kurulu, sendikacı Ziya Hepbir’in vefatı nedeniyle bir mesaj yayınladı. Yönetim kurulu mesajında şöyle denildi: “Türkiye İşçi sendikaları konfederasyonu kurucu Üyesi, Petrol-İş sendikası kurucu Genel
Başkanı, TÜrk-İŞ eski 1. Bölge Temsilcisi, Hollanda Eski
Çalışma ateşesi, sosyolog Ziya Hepbir’in vefatı teşkilatımızda büyük bir üzüntü yaratmıştır. Değerli ağabe-
yimiz Ziya Hepbir, teşkilatımıza verdiği büyük emek ve
sahip olduğu bilgi birikimiyle her zaman yolumuza ışık
tutmuştur ve anısı çalışma yaşamının her alanına attığı
imza ile yaşayacaktır.
Merhum Ziya Hepbir’e allah’tan rahmet, kederli ailesine, sevenlerine ve sendikal camiaya başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.”
-
-
SE
KT
ÖR
DE
N
Ford, hafif
ticari araç
pazarında lider
Türkiye, demir çelikte
krize rağmen büyüyor
UlUslararası Çelik İstatistik Bürosu tarafından
hazırlanan bir raporda, 2009
yılında yaşanan kriz ortamında, dünya ham çelik üretiminin % 8 düşüşle, 1236 milyon
ton seviyesinde gerçekleştiği belirtildi. Raporda, aynı dönemde Çin’in ham çelik üretiminde ise % 13’lük artış olduğu, Çin hariç, dünyanın ham
çelik üretiminin % 21 oranında gerilediğine vurgu yapılıyor. Rapora göre, Türkiye
16,7 milyon tonluk çelik ihracatı ile dünyada yedinci sırada
yer aldı. 10,2 milyon tonluk
ithalatı ile de Türkiye, dünyanın en büyük altıncı ithalatçı ülkesi olma özelliğini sürdürdü. Türkiye aynı zamanda
dünyanın en büyük hurda ithalatçısı.
METAL
Türkiye’de satılan 529 farklı otomobil çeşidinin sadece 15’i Türkiye’de üretiliyor ve bu araçlar pazarın ancak % 30’unu elinde tutuyor. Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, Türkiye’de üretilen otomobil modellerinin arttırılması ile ithalatın düşeceğini ve cari açığın önüne geçileceğini belirtti. İbrahim Aybar, “Teşvik
Paketi’yle Türkiye’de üretilen otomobil yelpazesinin genişlemesi, 15 olan çeşidin artması gerekiyor. Türkiye’de 800 bin adetlik pazar ‘kırmızıçizgi’ gibidir. 800 bin adedin
üzerine çıkınca, yerli model yeterli olmadığı için, ithalat artar, cari açık büyür” dedi.
13
TÜRK
Aybar: Otomobil ithalatını azaltmak
için yerli modelleri artırmalıyız
FORD, 2012 yılının ilk 5
ayında binek ve hafif ticari araç
pazarında liderliğini sürdürüyor.
Ford tarafından yapılan açıklamada,
269 bin 565 ile kapanan 2012 OcakMayıs döneminde, Ford’un binek
ve hafif ticari araç pazarında toplam
satışta 36 bin 391 ile pazar liderliğini
sürdürdüğü bildirildi
RenaultNissan,
Rus Avtovaz’ı
satın alıyor
RENAULT-Nissan grubu,
Lada’nın sahibi Avtovaz’daki
hisselerini % 50’nin üstüne
çıkartmak için anlaştı. Anlaşma
2014’te uygulamaya girecek ve
anlaşmanın bir parçası olarak,
Rusya’nın Togliatti bölgesindeki
Lada fabrikasında, Renault ve
Nissan modelleri de üretilebilecek.
400 milyon euro ekstra yatırım
yapılan Togliatti’deki fabrikaya
geçen ay yeni bir üretim bandı
eklendi Dünyanın en büyük otomontaj fabrikalarından biri haline
gelen bu merkezde, üç marka
ortaklığı, yılda 1,6 milyon araç
üretmeyi hedefliyor. Renault dört yıl
önce Avtovaz’ın hisselerinin % 25’ini
satın almıştı.
Pevrul Kavlak
yeniden Genel Başkanımız
Türk Metal Sendikası 14. Olağan Genel
Kurulu, 15 - 17 Haziran 2012 tarihlerinde
yapıldı. Genel Başkanımız Pevrul Kavlak yeniden
bu görevi üstlenirken, Muharrem Aslıyüce,
Süleyman Yıldırım, Mesut Gezer Genel Başkan
Yardımcılıklarına, Yücel Yücel Genel Sekreterliğe,
İsmail Dursun da Genel Mali Sekreterliğe seçildi
rula katılan konuklar arasında yer aldı.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da,
Genel Kurulun ikinci gününe katılarak delegelere seslendi.
14. Olağan Genel Kurulumuz
Veysel Çelikdemir’in Kum Sanatı gösteri ile başladı. Gösterinin ardından, Genel Sekreterimiz Muharrem Aslıyüce, açılış konuşmasını yapmak üzere Genel Başkanımız Pevrul
Kavlak’ı kürsüye davet etti.
Genel Başkanımızın açılış konuşmasından sonra, Genel Kurulu yönetmek için Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu başkanlığındaki divan heyeti oluşturuldu. Genel Kurulun ilk
günü, açılış konuşmaları ile tamamlanırken, ikinci gün Tüzük ve Tadil Komisyonu, Tahmini Bütçe Komisyonu
ve Hesap Tetkik Komisyonu raporları açıklanarak delegelerin oylarına sunuldu.
METAL
Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Kaçar, Türk-İş Genel Başkanı Mustafa
Kumlu, Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ergün Atalay, Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Ramazan Ağar, Türkİş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri
Nazmi Irgat, MESS Genel Sekreteri
İsmet Sipahi, Selülöz-İş Genel Başkanı Ergün Aşlan, Ağaç-İş Genel Başkanı Mürsel Taşçı, Türk Koop-İş Genel
Başkanı Eyüp Alemdar, Haber-İş Genel Başkanı Veli Solak, Sağlık-İş Genel Başkanı Hasan Öztürk, Şeker-İş
Genel Başkanı İsa Gök, Çimse-İş Genel Başkanı Zekeriya Nazlım, Genel
Maden-İş Genel Başkanı Eyüp Alabaş, çok sayıda sendikacı, akademisyen ve işveren temsilcisi katıldı. Ayrıca KKTC, Azerbaycan, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Ukrayna, Arnavutluk, Başkordistan ve
Rusya’dan sendikacılar da, Genel Ku-
15
TÜRK
S
endikamızın 14. Olağan Genel
Kurulu, 15-17 Haziran 2012
tarihleri arasında Ankara Büyük
Anadolu Termal Otel’de yapıldı. Genel Kurul sonucunda, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak yeniden bu göreve
seçilirken, Genel Sekreterimiz Muharrem Aslıyüce, İzmir 2 Nolu Şube Başkanımız Süleyman Yıldırım, Bursa 3
Nolu Şube Başkanımız Mesut Gezer,
Genel Başkan Yardımcılıkları, Gölcük
Şube Başkanımız Yücel Yücel Genel
Sekreterlik, Genel Teşkilatlandırma
Sekreterimiz İsmail Dursun da Genel
Mali Sekreterlik görevlerini üstlendi.
Genel Kurulun açılış programına,
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel
Başkan Yardımcıları Yakup Akkaya ve
İzzet Çetin, KKTC Çalışma Bakanı
Şerife Ünverdi, MHP Genel Başkan
Yardımcısı Ruhsar Demirel, Ak Parti
METAL
“Bugün
Türkiye’de her 4
sendikalı işçiden 1’i
Türk Metal’in üyesidir...
Ama Türk Metal, sadece
sayısal anlamda değil,
sendikal hareket
içindeki duruşuyla da
büyüktür. Türk Metal,
işçi hareketi için,
gerektiği zaman bir
rehber, gerektiğinde bir
nefer, gerektiğinde bir
sözcü, gerektiğinde
bir öncüdür”
TÜRK
16
METAL
17
TÜRK
Türk Metal'in
bayrağı
işyerlerimizde
şerefle
dalgalanıyor!
METAL
TÜRK
18
Genel Başkanımız
Pevrul Kavlak,
14. Olağan Genel
Kurulun açılış
konuşmasında, çalışma
hayatını ve Türk
Metal Sendikası’nın
çalışma hayatındaki
yerini değerlendirdi.
Delegelere seslenen
Kavlak, “Türk
Metal’in bayrağı sizin
ellerinizdedir. Bu
bayrak, ülkemizin
dört bir yanında,
Türk Metal saflarında
örgütlenmiş 135
bin metal işçisinin
ellerindedir. Bu
bayrak, örgütlü
olduğumuz bütün
işyerlerinde şerefle
dalgalanmaktadır”
dedi. Genel
Başkanımız Kavlak’ın
delegelerimiz
tarafından
ayakta alkışlanan
konuşmasında
şunları söyledi:
“Bu ülkede akan kardeş kanı artık durmalıdır. Bu terör
belası bitmelidir. Ülkemiz huzura, güvene kavuşmalıdır.
Anaların gözyaşları durmalıdır. Biz, üniter yapımızın
ve Misak-ı Milli sınırlarımızın korunması, bayrağımızın
bu sınırlar içinde özgürce dalgalanmaya devam etmesi
koşuluyla her türlü çözümü destekliyoruz”
yük cevabı, Metal işçileri verdi. 2009 Genel Kurulumuz,
herkesi şoke eden, tokat gibi bir cevap oldu. Aradan geçen
üç yıl içerisinde, hep çalıştık, hep çalıştık. Üç yıl içerisinde,
metal işçileri neredeyse, biz orada olduk. Bölgelere gittik.
Her bölgede bu teşkilatın can damarı metal işçileriyle buluştuk, birleştik, kaynaştık. Bu üç yıl içerisinde 86 iş yerini,
29 bin metal işçisini daha çatımız altına aldık. Ama sadece
örgütlenmeyle yetinmedik, hizmete de devam ettik. Ankara, Didim, Karadeniz Ereğli ve Girne’deki otellerimizi eğitim merkezi yaptık. Çalışma hayatını ilgilendiren konularda bilimsel toplantılar düzenledik. Aile Kurultaylarımız,
kadın kurultaylarımız, Temsilciler Meclislerimiz
ve çocuklara yönelik programlarımızın hepsi
ses getirdi... Bunların hepsi, sizin eserinizdir. Bunların hepsini birlikte yaptık. Yaptığımız her şey, verdiğimiz
her hizmet sizlere ananızın ak
sütü gibi helal olsun...”
Sendikal
duruşumuzla,
dayanışmamızla,
parmakla gösterilen
bir sendika olduk.
Bunun için, büyük
ve güçlü olduk.
PEVRUL KAVLAK
TÜRK-İŞ GENEL SEKRETERİ
TÜRK METAL SENDİKASI
GENEL BAŞKANI
19
TÜRK
“BUgün Türkiye’de her 4 sendikalı işçiden 1’i Türk
Metal’in üyesidir. Ama Türk Metal, sadece sayısal anlamda değil, sendikal hareket içindeki duruşuyla da büyüktür.
Türk Metal, işçi hareketi için, gerektiği zaman bir rehber,
gerektiğinde bir nefer, gerektiğinde bir sözcü, gerektiğinde bir öncüdür. Biz, asla ve asla, işçi hareketini yalnız bırakmadık. Çaresiz bırakmadık. Üzerimize düşen görev ne
ise, o görevi gururla yerine getirdik. İşçi hareketine güç
verdik. Sendikal duruşumuzla, dayanışmamızla, parmakla
gösterilen bir sendika olduk. Bunun için, büyük ve güçlü
olduk. Kendimizi sürekli yeniledik, güncelledik.
Bundan önceki genel kurulumuzu hatırlayın. Felaket senaryoları, felaket
tellalları ortalığı sarmıştı. Söylenenlere göre, biz bitmiştik.
Dağılmıştık. Tükenmiştik… Bize kefen giydirmek isteyenlere en bü-
METAL
Bize kefen giydirmek
isteyenlere en
iyi cevabı, Metal
işçileri verdi
METAL
TÜRKİYE’DE
AKAN KARD
EŞ
KANI ARTIK
DURMALID
IR
TÜRK
20
Biz savaş değil,
barıştan yanayız.
Yaşanası bir
dünyadan yanayız.
Biz hamburger
yemek için köle
gibi yaşamaktansa,
yufka ekmeği
yoğurda banarak
yemeye razıyız
Selam olsun Mitaş işçilerine.
Eti Bakır’da mücadele
edenlere. Selam olsun Togo
emekçilerine, direnenlere.
Selam olsun Türk Hava
Yolları’nın yiğit bacılarına!
Onlar, burada Ankara’nın göbeğinde sendikalı olmak isteyenleri işten
atanlardır. Kim bunlar? İşini geri isteyen Togo işçilerinin üzerine polis gönderenlerdir. Kimdir bunlar? Direnen işçilerin yanından umursamadan geçenlerdir. Vicdanları sızlamadan, evlerine
gidip sıcak yataklarında huzur içinde
uyuyanlardır... Onlar MİTAŞ’ta, ETİ
BAKIR’da örgütlenen metal işçilerini
işten atanlardır. Çalışanların grev haklarını ortadan kaldıranlardır. Grev haklarına onurluca sahip çıktıkları için 305 havayolu çalışanını gözlerini kırpmadan işten atanlardır. İnsanların hayatlarını iki
dudaklarının arasında görenlerdir. Onlar bizim üç kuruşumuza göz dikenlerdir. Bizi hor görenlerdir. Bunları iyi tanıyın, iyi belleyin... Günü gelince hesabını sorun. Bu yaptıklarını yanlarına bırakmayın. Selam olsun Mitaş işçilerine...
Eti Bakır’da mücadele edenlere... Selam
olsun Togo emekçilerine, direnenlere...
Selam olsun Türk Hava Yolları’nın yiğit
bacılarına... Onlar yalnız değildir… Biz
onların yanındayız. Yanında olmaya da
devam edeceğiz.”
METAL
yanayız. Yaşanası bir dünyadan yanayız. Biz hamburger yemek için köle
gibi yaşamaktansa, yufka ekmeği yoğurda banarak yemeye razıyız.”
21
TÜRK
“haTırlayınız. Geçtiğimiz yıllarda bir fotoğraf çıktı ortaya. Çanakkale Savaşı sırasında çekilmiş bir fotoğraf. İki askerin yırtık kıyafetleriyle objektife baktığı.
Hepimizin gözlerini yaşartan o fotoğraf. Bu fotoğrafa lütfen bir kez
daha dikkatle bakınız. Fazla söze
gerek yok. Bu fotoğraftaki çocuk
yaşta Mehmetçikler hangi etnik
kökenden gelmektedir? Hangisi
Türktür? Hangisi Kürttür? Hangisi Çerkezdir ya da Lazdır? Ne
önemi var? Onlar bu ülke için savaşmış, şehit olmuş, üzerlerindeki o yırtık elbiseleri kefen yapmış
Anadolu evlatlarıdır. Onlar dedemizdir, atamızdır. Köylümüzdür.
Komşumuzdur. Başta Mustafa Kemal
Atatürk olmak üzere, onlara ve tüm
şehitlerimize şükran borçluyuz. Onları rahmetle anıyoruz. Bu ülkede akan
kardeş kanı artık durmalıdır. Bu terör
belası bitmelidir. Ülkemiz huzura, güvene kavuşmalıdır. Anaların gözyaşları durmalıdır. Biz, üniter yapımızın
ve Misak-ı Milli sınırlarımızın korunması, bayrağımızın bu sınırlar içinde
özgürce dalgalanmaya devam etmesi koşuluyla, her türlü çözümü destekliyoruz. Yeter ki, bu insanlık dramı sona ersin... Değerli arkadaşlarım,
dedim ya, biz Cumhuriyet çocuğuyuz.
Biz bağımsızlıktan yanayız... Mazlum milletlerden yanayız. Komşularımızla iyi ilişkilerden yanayız. Bölgemizde huzurdan, güvenden, istikrardan yanayız. Biz savaş değil, barıştan
Genel Kurul
açılış konuşmaları
Türk Metal Sendikası 14.Olağan Genel Kuruluna katılan bazı konuklar
da, ilk günü gerçekleştirilen açılış oturumunda delegelere hitap etti
CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU
METAL
Sayın Pevrul Kavlak’ın
her cümlesinin altına imzamı atarım
TÜRK
22
CUMHURİYET Halk Partisi Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu, genel kurulda yaptığı konuşmaya, “Sizlerle
beraber olmaktan size hitap etmekten onur duyduğumu
ifade etmek isterim” diyerek başladı. Kılıçdaroğlu şöyle
dedi: “Sayın Kavlak; önce şunu söyleyeyim. Burada
konuştunuz, söylediğiniz her cümlenin altına, her
kelimenin altına CHP Genel Başkanı olarak imzamı
atıyorum. Çünkü siz emeği savunuyorsunuz,
alın terini savunuyorsunuz, biz üretmek
istiyoruz diyorsunuz, ürettikten sonra hakça
bölüşmek istiyoruz diyorsunuz, sosyal
devlet olsun istiyorsunuz, örgütlü
toplum olsun diyorsunuz, hep
beraber bu ülkede barış içinde
yaşayalım diyorsunuz, başka
ne diyeceksiniz? Bizim duymak
istediğimiz sözlerin tamamını
söylediniz, size yürekten teşekkürlerimi sunuyorum.
Sizler duymuşsunuzdur değerli işçi kardeşlerim. Türkİş’i eleştiren Genel Başkanlardan birisi benim. Ama niye
eleştiriyorum? Çünkü ben sizim arkadaşlar. Bir aileyiz
diyorsunuz, ben sizin ailenizdenim. Sizin haklarınızı
sonuna kadar savunan bir kişiyim. Bürokraside de
savundum, siyasette de savunuyorum. O nedenle bir
ailede zaman zaman tartışmalar olabilir. Ama unutmayın,
siz beni eleştirdiğinizde, beni bir kardeşim eleştiriyor diye
bakıyorum. Beni bir dostum eleştiriyor diye bakıyorum.
Onun için size bir şey söylerken, bilin ki, bizden
birisi bir şey söylüyor diye algılayın
bunu. Ben sizdenim. Siz
ne diyorsanız, bilin
ki ben sizin
yanınızdayım.”
TÜRK-İŞ GENEL BAŞKANI MUSTAFA KUMLU
Türk-Metal’in ağırlığını herkes iyi bilir
DİVAN Başkanı olarak söz alan Türk-İş Genel
Başkanı Mustafa Kumlu yaptığı konuşmada,
“Türk-İş’in büyüklüğü, sayısal çoğunluktan ziyade
60 yıllık bu zengin birikimi ile hangi
koşulda ne tür adımlar atacağını bilen
yapısından kaynaklanmaktadır. Kim
ki Türk-İş’i anlayabildiyse, Türkiye’yi
de anlayabilmiş demektir” dedi.
Kumlu konuşmasında, “TÜRK-İŞ’in
büyüklüğü sizin ve sizden önceki
nesillerin ürünüdür. Bu büyüklüğü
koruyalım, sahip çıkalım” diyerek,
birlik ve beraberlik mesajı verdi. Konuşmasında Türk
Metal’i de kutlayan Kumlu, şöyle devam etti: “Türkiye
işçi hareketi ve Türk-İş’in içinde, Türk Metal’in önemi
ve ağırlığı herkes tarafından bilinmektedir. Türkİş ve Türk Metal her zaman sizlerle birlikte var
oldu, olmaya devam edecektir. Sizlerin Türkİş’e sahip çıkmaya devam
edeceğinizi biliyorum.
Bursa’da ve Türkiye’nin
her yerinde sendikanıza
sahip çıktığınız için
sizleri kutluyorum.”
KKTC ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI ŞERİFE ÜNVERDİ
Türk Metal, çalışmalarını uluslararası
platforma taşıyan bir sendikadır
DAHA sonra kürsüye çıkan Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Şerife
Ünverdi, konuşmasına, üretmek,
kazanmak, kazandırmak anlayışıyla
49 yıldır çalışma hayatında ilklere
imza atan Türk Metal Sendikası
üyeleriyle bir arada olmaktan büyük
bir onur ve mutluluk duyduğunu
belirterek başladı. Bakan Ünverdi,
“Çalışma hayatının hem güvencesi
hem de sürükleyici gücü olan
sendikal hareketi, bu hareketin her
kademesinde görev üstlenenleri
saygı ile selamlıyorum” dedi. Ünverdi
şöyle devam etti: “Bu hareketi, önce
ülkem, vatanım, bayrağım inancıyla
birlik ve beraberlik temeliyle
taşıyanları da ayakta alkışlamayı
da kendime görev biliyorum.
Belirtmeliyim ki, Türk Metal Sendikası
KKTC sendikalarıyla her zaman
işbirliğinde olmuş, hem çalışanlarının
haklarını koruyan, hem de
çalışmalarını uluslararası platforma
taşıyan bir sendikadır.”
GENEL Kurulda söz alan MHP Genel Başkan Yardımcısı
Ruhsar Demirel, kendisini, “ben işçi bir babanın kızıyım.
Dolayısıyla sendikacılık, sendikal
hayat, örgütlü toplum, işçi,
çalışan, emek hak ne demek
bunu bilerek büyüdüm”
sözleriyle tanıttı. Demirel
şöyle devam etti: “Meclis’te
Çalışma Sosyal İşler
Komisyonu üyesiyim.
Bu sebeple, dün gece
yorgun bir süreçten
sonra, bu sabah burada
olmak çok anlamlı
geldi bana. Ama, dün
gece çok daha anlamlı ve acı bir olay yaşadık. Gece saat
23.00’dan sonra başlayan, İş Sağlığı ve
Güvenliği Yasa Tasarısı görüşülürken,
Meclisle ilgili bir inşaatta vefat den bir
işçinin haberiydi genel kurul salonuna
gelen. Dolayısıyla, emeğin karşılığını
istiyoruz. Oysa çalışanlar artık
öncelikle yaşam hakkı
istiyorlar. Türkiye’de
insanlar istatistikler
veriyor, iş cinayetlerinden
söz ediyor. Peki, iş
cinayetleri varsa iş
katilleri kim? Bunların
cevabını kim verecek?”
AK PARTİ ŞANLIURFA MİLLETVEKİLİ MAHMUT KAÇAR
İnsan onuruna yakışır çalışma koşulları,
en temel insan hakkıdır...
AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Kaçar konuşmasında, çalışma barışının
önemine değinerek, “çalışma hayatını, çalışma barışını toplumun temel sorunlarından
ve toplum barışından ayırmamız mümkün değildir” dedi. Kaçar, çalışma barışının
sağlanmasında emeğin kutsal bir değer olduğunun altını çizerken, “bizler emeğin
kutsal olduğuna inanan, insanların emeğinin karşılığını alması, insan onuruna yakışır
çalışma koşulları ve yeterli iş sağlığı güvenliği tedbirlerinin alındığı bir ortamda
çalışılmasının en temel insan hakkı olduğuna inanıyoruz” dedi.
23
TÜRK
Bizler emeğin karşılığını istiyoruz
METAL
MHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI RUHSAR DEMİREL
MESS GENEL SEKRETERİ İSMET SİPAHİ
Türk-Metal bizim sosyal partnerimizdir
birlikte yürütüyorduk. İftiharla söylüyorum, 90 bin kişiyi
geçtik. Dile kolay. İşte hocalarım da burada. Bu bizim için
bir onur vesilesidir. Türk Metal iyi ki bizi bu yolda ikna etti
ve bugünkü aldığımız sonuçlara ulaştık. Onun için ben,
Türk Metal Sendikasına sosyal partnerimiz diyorum.
Yine Türk Metal, Avrupa Birliği’ndeki gelişmeler,
Türkiye’nin imzaladığı sözleşmeler nedeniyle,
işçilerimizin meslek eğitiminden geçip, sınav ve
belgelendirme merkezleri kanalıyla, belgeli işçi
olmaları yönünde ortak iki projeyi gündeme
alalım dedi. Uzun çalışmalar
sonucunda MEMAS ve SİBEM
adı altında iki şirket kuruldu.
2012 yılının sonu itibariyle,
artık işçilerimiz Türkiye’de
ve bütün Avrupa Birliği
ülkelerinde geçerli meslek
sertifikalarına sahip olacaklar.”
METAL
Genel Kurulda söz alan, MESS Genel Sekreteri İsmet
Sipahi, “buraya Türkiye’de kayıtlı sendikalı ekonominin
temsilcisi olarak geldim” dedi. Sipahi, “biz çalışanımızla,
onların temsilcisi olan sendikalarımızla kendimizi
sosyal ortak olarak görüyoruz. Biz karşıt örgütler
değiliz. Adil olmaya gayret ediyoruz. Bizim
işletmelerimiz bugün bu hale geldiyse, Türk
Metal Sendikası 100 bin kişiyle bu kitleyi
temsil ediyorsa, sanıyorum orada
adil dengeli çözümler eksik de olsa
üretilmiştir” dedi.
Sipahi, şöyle dedi: “Türk
Metal Sendikası 2009 Genel
Kurulu’ndan sonra üç önemli
projeye imza atmıştır. Bunlardan
bir tanesi, eğitimsiz hiçbir şeyin
olmayacağına bizi ikna etti. Zaten
daha önce ortak eğitim projelerini
TÜRK
24
AZERİ SENDİKACI ALİ GUMBATOV
Merkezi sendikacılıkla
Türk-Metal sayesinde tanıştık...
GENEL Kurul açılış konuşmalarında son sözü, Azeri sendikacı Ail Gumbatov
aldı. Gumbatov, Türk Metal Sendikası ile uzun yıllardır ortak faaliyetler
gösterdiklerini dile getirirken, “bizler merkezi sendikacılık anlayışını Türk
Metal’den öğrendik. Bugünkü varlığımızın ve gücümüzün kaynağı, buradan
aldığımız eğitimler ve yakın ilişkilerdir” dedi.
Atalay: Türk Metal, Türk
sendikacılığının hem ana
gövdesi, hem de yüz akıdır
memnun ve mutluyuz. Biz de hükümet
olarak ve hükümetin üyeleri olarak, parti olarak bu memnuniyeti arttırma çabasındayız. Türk-İş Başkanımız burada,
Türk Metal Başkanımız burada, sendika
ortamlarında yöneticilik yapanlar burada.
Bugüne kadar sendikalar ile hükümet arasındaki görüşmelerde hiçbir sorunları olmamıştır. Hem sendikal kesimle, hem de
işveren kesimiyle. Hükümet olarak, yeni
bir anayasa çalışması yapıyoruz. Bu çalışmaları yaparken, sosyal kesimleri önemli bir ayak olarak görüyoruz. Çalışmaları
bir yandan Meclis yürütüyor, diğer yandan TOBB’un organize ettiği güçlü bir
platform, Türkiye’nin her tarafında anayasa ile ilgili vatandaşların teşkilatların
örgütlerin görüşlerini aldı. Türk-İş’in bu
platform içinde yer alması bizim için çok
önemlidir.”
25
TÜRK
BaşBakan Yardımcısı Atalay, genel kurul komisyon raporlarının oylamasından sonra genel kurul delegelerine hitaben bir konuşma yaptı. Atalay şunları söyledi: “Türk Metal’in her kongresi
onun biraz daha güçlenmesine vesile oluyor. Bu kongreniz de inşallah öyle olur.
Türk Metal, Türk-İş bünyesinde en büyük ayaklardan birisi olup, Türk sendikacılığının hem ana gövdesi, hem de
yüz akıdır. Bir sendika kongresinde neler söylenir çok fazla düşünmüş değilim. Ama şunu sizinle paylaşmak istiyorum. Bugün Türkiye
Cumhuriyeti’nin bir bakanı olarak,
Başbakan Yardımcısı olarak, bir bireyi olarak, Türkiyeli olmaktan çok
memnunum ve mutluyum. Bugün
Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olmaktan, eskisinden daha
METAL
14. Olağan Genel Kurulumuzun ilk günkü açılışına siyaset, sendika,
işveren ve akademik çevrelerden yoğun bir katılım gerçekleşti. İlk gün
aramızda olamayıp, genel kurulun ikinci gününe katılan konuklarımız da
oldu. Bunlardan biri de, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’dı
14. Olağan
Genel
Kurulumuz,
kum sanatı
gösterisi ile
başladı
14. Olağan Genel Kurulumuz, konuklar
ve delegelerin salonda yerini almasının
ardından, Veysel Çelikdemir’in kum
sanatı gösterisi ile başladı.
Genel Başkanımız Pevrul
Kavlak, CHP lideri
Kılıçdaroğlu’na sosyal
sendikacılığı anlattı
CHP Genel Başkanı
Kılıçdaroğlu, Türk-İş Genel
Sekreteri ve Sendikamız
Genel Başkanı Pevrul
Kavlak’ın konuşma ve
yazılarından oluşan,
Sosyal Sendikacılık adlı
kitabı inceledi.
Şehitlerimiz
unutulmadı
Genel Başkanımızın, “başta Mustafa Kemal
Atatürk olmak üzere, tüm şehitlerimize
şükran borçluyuz; onları rahmetle anıyoruz”
sözleri sırasında ekrana yansıtılan, Çanakkale
Savaşı sırasında çekilmiş fotoğraf, misafir ve
delegeler tarafından ayakta alkışlandı
Soyupek ve Gökçe
aday olmadı
Sendikamız Genel Mali Sekreteri Mehmet
Soyupek ve Genel Eğitim ve Toplu İş
Sözleşmesi Sekreterimiz Yavuz Gökçe, yeni
dönemde yer almayacaklarını açıklayarak,
mevcut görevlerinden ayrıldılar…
GENEL KURUL NOTLARI
Divan
Başkanlığı’nı
Kumlu yaptı
Hesap Tetkik Komisyonu, Tahmini
Bütçe Komisyonu, Tüzük ve Tadil
Komisyonunun açıkladığı raporlar,
delegeler tarafından dikkatle dinlendi,
ardından da oylanarak kabul edildi.
İlk oy Genel Başkanımızdan
Genel Kurulun son gününde yapılan oylamada ilk oyu, Genel Başkanımız Pevrul
Kavlak kullandı. Genel Başkanımızdan sonra tüm delegeler sandık başına gelerek
oylarını kullandılar. Genel Kurulda 258 delegenin tamamı oyunu kullandı.
Yeni yönetim tebrikleri kabul etti
258 delegenin oy kullanmasından sonra tamamlanan genel
kurul sonrasında oluşan yeni yönetim tebrikleri kabul etti.
27
TÜRK
Delegeler,
komisyon
raporlarını
dikkatle
dinlediler
METAL
Genel Başkanımız Kavlak’ın açılış konuşmasının
ardından, divan üyeleri yerlerini aldı. Türk-İş
Genel Başkanı Mustafa Kumlu Divan Başkanı
olurken, Türk-İş Genel Teşkilatlandırma
Sekreteri Nazmi Irgat, Çimse- İş Sendikası
Genel Başkanı Zekeriya Nazlım, Çerkezköy Şube
Sekreteri Melek Tarak ve Arçelik Baştemsilcisi
Mustafa Ertekin de divan kurulunda yeraldı.
METAL
14. Olağan Genel
Kurul Anı Defteri
TÜRK
28
14. Olağan Genel Kurulunu yapan
Türk Metal Sendikamız, Türkiye’mizde
sendikal harekete her zaman çok büyük
destek ve katkıları, aynı zamanda da karalı ve direnç gösteren yapısıyla işçi hareketine gelişimine yön vermiş. Türk işçi
Konfederasyonu içinde önemli bir yeri
olan, yapıcı ve beraber çalıştığımız değerli kardeşim Pevrul Kavlak’ın Türk Metal Sendikasına ve Türk-İş ve işçi hareketine büyük destek ve katkısının bundan
sonra da devam edeceğine inancım tamdır. 14. Genel Kurulun başta Türk Metal ailesine ve işçi hareketine hayırlı olmasını diliyorum. Yeni görev alan arkadaşlarımıza başarılar diliyorum.
nazmi ırgat / Teksif Genel Başkanı
Türk-İş Genel Teşkilatlandırma sekreteri
Türk Metal Sendikası’nın 14. Olağan Genel Kurulunun, Türk İşçi hareketinin son yıllarda her geçen gün kazanılmış haklara yönelik yapılan haksızlığa maruz kaldığı günlerde, tüm kamuoyuna verilebilecek mesajların verildiği,
tüm emekçilerin sesi olduğu bir genel kurul icra etmesi, emek dünyasını sevindirip, tüm sendikalara da örnek olacak özlenen tablolar icra etmiştir. Kurumsallığı ile örnek olmuştur. Buradan genç, dinamik kendine güvenen, Anadolu’nun
bağrından çıkan sevgili dostum Sn. Pevrul Kavlak Bey’e bundan sonra bu aziz
millete hizmet konusunda Allah yar ve
yardımcısı olsun. Yolu açık olsun.
Zekeriya nazlım
T. Çimse sendikası Genel Başkanı
TEŞEKKÜRLER
29
TÜRK
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcıları
Yakup Akkaya ve İzzet Çetin, KKTC Çalışma Bakanı Şerife Ünverdi, MHP Genel Başkan
Yardımcısı Ruhsar Demirel, Ak Parti Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Kaçar, Türk-İş Genel
Başkanı Mustafa Kumlu, Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ergün Atalay, Türk-İş Genel Eğitim
Sekreteri Ramazan Ağar, Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Nazmi Irgat, MESS Genel
Sekreteri İsmet Sipahi, Selülöz-İş Genel Başkanı Ergün Aşlan, Ağaç-İş Genel Başkanı Mürsel
Taşçı, Türk Koop-İş Genel Başkanı Eyüp Alemdar, Sağlık-İş Genel Başkanı Hasan Öztürk,
Şeker-İş Genel Başkanı İsa Gök, Çimse-İş Genel Başkanı Zekeriya Nazlım, Genel Maden-İş
Genel Başkanı Eyüp Alabaş, Türk Haber-İş Genel Başkanı Veli Solak, UAMİF Delegeleri adına
Azerbeycan Metal İşçileri Sendikası Başkanı Ali Gumbatov, MESS Genel Sekreteri İsmet Sipahi,
MESS Genel Sekreter Baş Yardımcısı Hakan Yıldırımoğlu, MESS Yönetim Kurulu Başkan Yard.
Bedirhan Çelik, KKTC Milletvekili Ahmet Çaluda, MHP MYK Üyesi Sami Uzun, İşkur Yönetim
Kurulu Üyesi Süleyman Köstekli, DSP Genel Sekreteri Dr.Hasan Erçelebi, Büyük Birlik Partisi
Genel Bşk. Yrd. Ahmet Gürhan, DP Genel Başkan Vekili Fuat Kara, DP Genel Başkan Yard.
Dr. Nevzat Şahan, KKTC Hür-İş Federasyonu Genel Başkanı Yakup Latifoğlu, KKTC Kamuİş Sendikası Genel Başkanı Sami Dilek, KKTC Büro-İş Genel Başkanı Hüseyin Akyön, Kamuİş Genel Sekreteri Erdoğan Özkan, KKTC Kamu-İş Genel Danışmanı Hasan Değirmencioğlu,
Kamu İş Lefkoşe Bölge Sorumlusu Mustafa Karşılı, KKTC Kamu-İş Eğitim Sekrt.Zafer İlçiktay,
BASİSEN Bölge Başkanı Yaşar Seyman, MESS Baş Hukuk Müşaviri Erten Cılga, Türk Haberİş Sendikası Genel Mali Sekreteri Kemal İzçioğlu, Şeker-İş Genel Sekreteri Fevzi Şengül,
Sağlık-İş Yön.Kur.Üyesi Halit Kayalı, Ağaç İş Sendikası Genel Mali Sekreteri Hasan Doğan,
Teksif Genel Saymanı İbrahim Öner, Belediye-İş Genel Sekreteri Nihat Ayçiçek, Şeker-İş Genel
Teşk. Sekreteri İlhan Özyurt, TÜHİS Genel Sekr.Yrd.Yaşar Özgürsoy, Yazaki Otomotiv Genel
Müdürü Metin Türk, Erkunt San. Genel Müdür Yard. Melih Kaan Ünsal, Erkunt San. Personel
Müdürü Ahmet Güleryüz, Ford Otosan İK Müdürü Ali Rıza Aksoy, Ford Otosan İK Direktörü
Nursel Ölmez Ateş, Ford Otosan İK Müdür Yrd. Onur Şengün, Bosch San. İK Direktörü Hakan
Oktar, Oyak Renault İK ve Dış İlişkiler Direktörü Ayhan Tokcan, Oyak Renault Bireysel Yönetim
Departmanı Ali Meriçboyu, Türk Traktör İK Direktörü Haluk Gümüşderelioğlu, Componenta
İK Müdürü Cem Beyaz, Kırpart Aş.Tic. Müdürü Y.Engin Cindoruk, Karsan İK Yöneticisi Ender
Kaynar, Delphi İstanbul Fab.Müdürü Çetin Yurtkoruyan, Sarten Ambalaj Aş. İdari İşler Müdürü
Yalçın Göçgüncü, Mako Aş. İK Yöneticisi Zafer Cengiz, Mako Aş. Genel Müdürü İbrahim İçöz, İş
Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Aynur Dülger Ataklı, SGK Üyesi Salih Kılıç, İşkur Yönetim Kurulu
Üyesi İsmail Aslan, Gazi Üniversitesi Prof. Dr. Nizamettin Aktay, Beykent Üniv. Rektör Yrd.
Prof. Dr. Selahattin Sarı, Kırıkkale Tic. ve San. Odası Başkanı Cemalettin Akdoğan, Türk İş 8.
Bölge Temsilcisi Sabri Özdemir, TÜHİS İktisat Müşaviri Hasan Yılmaz, CHP Özel Kalem Müdürü
O.Tuncay Ceylan, Metal-İş Federasyon Kurucusu ve İlk Genel Sekreteri - Genel Başkan Vekili
Mustafa Patırna, Türk Metal Sendikası eski Genel Başkan Yardımcısı Mecit Hazır, Türk Metal
Sendikası Kurucu ve eski Genel Başkan Vekili Ergül Özşahiner, Türk Metal Sendikası eski
Genel Sekreteri Muammer Gür, Türk Metal Sendikası eski Genel Eğitim Sekreteri Salih Dilek,
Türk Metal Sendikası eski Genel Mali Sekreteri Recep Demir, Türk İş eski Bölge Bşk. Türk
Metal Samsun eski Şube Bşk. İsmail Ekşioğlu, Türk Metal Sendikası eski Genel Teşk.Sekreteri
Ertan Çiçek, Türk Metal Sendikası eski Genel Başkan Vekili Özbek Karakuş, Türk Metal
Sendikası eski Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Abdurrahman Ünlü, Ankara eski Şube Başkanı
Ali Yücel Özkaya, Türk Metal Sendikası eski Teşkilatlandırma Sekreteri Baki Eroğlu, Türk - İş
eski Sendikacı Refik Erbaş, Türk-İş Eskişehir İl Temsilcisi Necati Kılıç, Türk Metal Sendikası
Eskişehir eski Şube Başkanı Hasan Hüseyin Bolat…
METAL
14. Olağan Genel Kurulumuza katılarak bizleri onurlandıran
bütün konuklarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz
HABER
METAL
Türk Metal-MESS Ortak
Eğitim Projesi, ILO
tarafından örnek gösterildi
TÜRK
30
“Sendikalaşma Özgürlüğü
ve Kalkınma” adlı kitapta,
Türk-İş Genel Sekreteri
ve Sendikamız Genel
Başkanı Pevrul Kavlak’ın,
“Eğitim projesi, tüm Türk
Metal üyeleri eğitim
alana kadar sürecek”
ifadesine de yer verildi.
U
luslararası Çalışma Örgütü ILO,
“Sendikalaşma Özgürlüğü ve Kalkınma”
başlığı adıyla yayınladığı kitapta, Türk
Metal-MESS Ortak Eğitim Projesini, Türkiye
ve dünyada örnek proje olarak gösterdi.
Türk Metal Sendikası, bir yandan
örgütlenmeye, üye sayısını artırmaya ve
güçlenmeye devam ederken, diğer yandan
da, Türkiye’deki tüm metal işçileri
açısından yararlar sağlayacak uluslar
arası önemli açılımlar yapıyor. Bunun
son örneği, işçi sınıfının evrensel
platformu kabul edilen, kısa adı ILO
olan Uluslararası Çalışma Örgütü
nezdinde gerçekleşti. ILO,
Türk Metal’in MESS ile birlikte
sürdürdüğü ortak eğitim
çalışmalarının, örnek proje olarak
değerlendirildiğini açıkladı.
ILO tarafından hazırlanan,
“Sendikalaşma Özgürlüğü
ve Kalkınma” isimli kitapta,
sendikalaşma özgürlüğünün
kalkınmadaki rolüne dikkat
çekilerek, hükümet, işçi ve
işverenlerin bu alanda birlikte
çalışabilecekleri belirtiliyor ve
buna örnekler veriliyor. Kitapta,
Kitapta, sendikalaşma
özgürlüğünün
kalkınmadaki rolüne
dikkat çekilerek,
hükümet, işçi ve
işverenlerin bu alanda
birlikte çalışabilecekleri
belirtiliyor.
ILO, Türk
sendikalarının
üyelerine eğitim
vermek konusunda
uzmanlaştığını ve
eğitim hizmetinin
sendikaların ana
fonksiyonlarından
birisi haline
geldiğine de
dikkat çekiyor.
ve programın sonunda Türk Metal’in
örgütlü olduğu tüm işyerlerinde
çalışan üyelerin bu programdan
faydalandırılmasının amaçlandığı
belirtiliyor. Kitapta ayrıca, Türk-İş
Genel Sekreteri ve Sendikamız Genel
Başkanı Pevrul Kavlak’ın “eğitim
projesi, tüm Türk Metal üyeleri eğitim
alana kadar sürecek” şeklindeki sözleri
de yeralıyor.
Sendikalaşma Özgürlüğü ve
Kalkınma adlı kitapta, Türk Metal
ve MESS’in mevcut programın
başarısını ve faydalarını dikkate alarak,
sektörde becerileri artıracak iki yeni
eğitim projesini hayata geçirecekleri
belirtiliyor. Bunlardan ilkinin, bir
teknik eğitim programı olacağı ve
katılımcılara hem Türkiye’de hem de
Avrupa Birliği’nde kabul gören “resmi
mesleki sertifika” verileceği, ikincisinin
ise, MESS’in eğitimci ve araç gereç
sağlayacağı, MESS işyerlerinde pratik,
iş başında eğitim programı olacağı ifade
ediliyor.
Kitapta, ILO’nun, bu ortak
programı örnek göstererek, örgütlenme
özgürlüğü ve kalkınma başlığında katkı
sağlamak amacıyla ve çeşitli ülkelerde
kullanılmak üzere, kendilerine sağlanan
kaynakla, Türkiye’de de hükümet, işçi
ve işverenin yer aldığı ortak bir proje
yürütmeyi istediği de belirtiliyor.
METAL
devam ettiği ve Türkiye’de bu alanda
gerçekleştirilen en büyük proje
olduğunun altı çiziliyor. İşçiye verilen
eğitimlerin 3 günden fazla sürdüğü
ve her eğitim programına 75 işçinin
katıldığı, eğitimlerde endüstri ilişkileri,
iş hukuku, ekonomi, küresel gelişmeler,
kalite yönetimi, tüketici hakları,
uyuşmazlıkların çözümü, takım kurma
ve bireysel motivasyon gibi konuların
işlendiği belirtilirken, sürdürülebilir
kalkınma ve liderlik gibi ayrı eğitim
programlarının da projede yer aldığı
ifade ediliyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı verilerine göre, sektörde
çalışan 671.015 işçiden %9.2’sinin
Türk Metal ve MESS’in ortak
yürüttüğü eğilim programına alındığı
31
TÜRK
Türkiye’de sektörün en büyük işçi
sendikası özelliğini taşıyan Türk Metal
Sendikası ile, metal ve elektronik
sektöründe faaliyet gösteren işverenlerin
%65’ini temsil eden MESS’in birlikte
gerçekleştirdiği eğitim projesinin,
insan kaynaklarını geliştirmek için
taraflar arasında nasıl bir ortaklık
oluşturulabileceği noktasında tüm
dünyada en iyi örneklerden birisi olarak
gösteriliyor. ILO, Türk sendikalarının
üyelerine eğitim vermek konusunda
uzmanlaştığını ve eğitim hizmetinin
sendikaların ana fonksiyonlarından
birisi haline geldiğine de dikkat çekiyor.
Kitapta, işçilere sağlanan eğitim ve
kişisel gelişim olanağının, endüstriyel
barışa ve sektörde devam eden
rekabete önemli ölçüde katkı yaptığı
da vurgulanıyor. Türk Metal-MESS
Ortak Eğitim Projesi sayesinde,
idare ve işçiler arasındaki iletişimin
geliştiği, sendikaların fabrikalardaki
rolünün arttığı, temel işçi ve insan
hakları konusunda farkındalık
yaratıldığı, eğitimlerin uyuşmazlıklara
ve çatışmalara barışçıl çözümler
bulunmasını teşvik ettiği ve böylece
işyerinde uyum yaratıldığına dikkat
çekiliyor. Kitabın, Türk Metal-MESS
Ortak Projesi için ayrılan bölümünün
sonunda, projenin 2000 yılından bu
yana 10 yılı aşkın süredir başarıyla
METAL
HABER
TÜRK
32
Micha zulmüne karşı
DİRENİŞ ÇADIRI!
Micha iş yerinde teşkilatlanma çalışmalarımız,
işverenin engeline rağmen sürüyor!
micha iş
yerindeki
örgüTlenme
mücadelemiz,
michalı
emekçilerimizin
saBrı ve
direnişi ile
BirlikTe zafere
ulaşacak...
33
TÜRK
Mustafa Kundakçı, Aliağa Organize Sanayi Bölge Başkanını ziyaret ederek, Micha işyeri ve sendikamız faaliyetleri ile ilgili son
durum hakkında bilgi verdiler.
n 16 Mayıs 2012 tarihinde, 08:00-16:00 vardiyası, 24:0008:00 vardiyasına gidecek olan arkadaşlarımızla, Bergama bölgesinde o dönemki Şube Sekreterimiz olan, İzmir 2 Nolu Şube
Başkanımız Hayrettin Çakmak, Şube Mali Sekreterimiz Hacı
Kılıç, genişletilmiş bir toplantı yaparak, sendikal ve örgütlenme faaliyetleri hakkında bilgilendirmelerde bulundu ve konunun hukuksal boyutu, işe iade davaları ile ayrıntılı bilgi verdi.
n 17 Mayıs 2012 tarihinde, avukatımız Nilgün Öztürk, işyeri önünde işten çıkarılan arkadaşlarımıza, konunun hukuksal
boyutu hakkında bilgi verdi.
n 1 Haziran 2012 tarihinde, Genel Başkan Yardımcımız
Süleyman Yıldırım, bütün üyelerimizle Aliağa bölgesinde düzenlenen toplantıya katıldı ve bilgilendirmelerde bulundu.
n 12 Haziran 2012 tarihinde, Micha işyerinden işten atılan
üyelerimize sendikamız tarafından erzak dağıtımı yapıldı.
n 19 Haziran 2012 tarihinde, Genel Başkan Yardımcımız
Süleyman Yıldırım, Micha işyeri önünde, çeşitli sivil toplum örgütlerinin de desteği ile düzenlenen genişletilmiş toplantıya katıldı ve gelişmeler hakkında bilgi verdi.
METAL
M
icha iş yerindeki örgütlenme mücadelemiz, Michalı
emekçilerimizin sabrı ve direnişi ile birlikte zafere ulaşacak.
n 1 Mayıs tarihinden itibaren, İzmir Aliağa bölgesindeki
Micha işyerinde teşkilatlanma çalışmalarımızı başlattık.
n 7 Mayıs 2012 tarihinde, 16:00-24:00 vardiyasından çıkan çalışanların Sebat Dinlenme Tesislerinde üyelik işlemleri
başlatıldı. Aynı gün Bergama Kınık bölgesinde çeşitli toplantılar yapılarak, örgütlenme çalışmaları hız kazandı. Aynı gün,
Aliağa’da Micha işçileri ile çeşitli toplantılar yapılarak, üyelik işlemlerine devam edildi.
n 9 Mayıs 2012 tarihinde, Micha’ya bağlı olan Gündüz Çelik ve Fırat Gül taşeron firmalarında devam eden üyelik çalışmaları sonucu yeterli çoğunluğa ulaşarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvurduk ve yetki tespiti talebinde bulunduk. Çalışanlarla da çeşitli toplantılar yaparak, başvurumuz hakkında bilgi verdik.
n 10 Mayıs 2012 tarihinde, Bakanlığa müracaatımızla,
Micha yönetimi, sendikamız faaliyetlerini engellemek amacıyla, Gündüz Çelik bölümünü fesh ederek, toplu çıkış yaptı. Aynı
gün, Micha bünyesinde ve Fırat Gül bünyesinde işten çıkarmalar devam etti. Toplam 125 arkadaşımızın iş akdini fesh ederek,
içerideki üyelerimize büyük baskı uygulanmaya çalışıldı. Fabrikada düzenlenen çeşitli toplantılarda, çalışanlara sendikamızdan
istifa etmeleri için baskı tehditler yöneltildi. Anayasal haklarını
kullanmaktan geri durmayan Micha emekçileri ise, mücadelelerini sürdüreceklerini ilan ettiler.
n 11 Mayıs 2012 tarihinde, Micha işyeri önünde direnişimizi sürdürdük. Çeşitli sivil toplum örgütleri, Türk-İş’e bağlı sendikalar, Aliağa Birleşenler grubu direnişimize destek vererek yanımızda oldular.
n 14 Mayıs 2012 tarihinde, Micha önündeki direnişimizde, Türk-İş Bölge Başkanı Mustafa Kundakçı, işten atılan üyelerimizi ziyaret ederek, çeşitli bilgilendirmelerde bulundu. Aynı
gün o dönemki İzmir 2 Nolu Şube Başkanımız olan Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım, Türk-İş Bölge başkanımız
HABER
Eti Bakır’da kazanan
emekçiler olacak!
Eti Bakır AŞ’de çalışan emekçiler, anayasal haklarını kullandıkları için, Türk
Metal’e üye oldukları için, sendikalı oldukları için işten çıkartılarak, işveren
yandaşı Çelik-İş’e üye olmaya zorlandı. Türk Metal’e üye olan Eti Bakır
emekçileri, bu zulme ve zorbalığa karşı sessiz kalmadı; kalmayacak...
METAL
E
TÜRK
34
ti Bakır İşletmeleri özelleştirilmelerden önce sendikamız Türk
Metal’in örgütlü olduğu işyerlerindendi. 2007 yılında aynı işletmede
yeniden örgütlenme çalışmalarını, işveren işten atmalarla durdurdu. Eti Bakır
emekçileri tüm engellemelere rağmen
2012 yılının Şubat ayından itibaren Türk
Metal çatısı altında toplanmaya, yeniden
örgütlenmeye başladı. 8 Mart 2012’de
ilk üyemizin kaydı ile başlayan süreç,
20 Nisan 2012’de çoğunluğun sağlanıp,
Bakanlığa yetki tespiti ile ivme kazandı.
Örgütlenme çalışmalarından haberdar
olan işveren, önce Türk Metal’e üye olan
işçileri istifaya, yandaş sendika Çelikİş’e üye olmaya zorladı. Sonuç alamayan ve Türk Metal’e üye olan işçileri sendikal kararlarından döndüremeyen işveren, son çare olarak işçileri korkutmak
ve baskı altına alabilmek için, 15 Haziran akşamı 17 üyemizin iş akidlerine
tazminatsız olarak son verdiğini bildirdi. İşverenin bu acımasızca tavrına karşı, Eti Bakır emekçileri 16 Haziran günü
iş akdi feshedilen arkadaşlarının yanlarında olduklarını göstermek için, fabrika önünde ilk eylemlerini gerçekleştirdi-
ler. 17 Haziran günü direniş çadırı kuruldu. Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce ile Kırıkkale Şube Başkanı Mürsel Öcal, 18 Haziran günü
Samsun’a giderek, yazılı ve görsel medyanın karşısına çıktı. Aslıyüce, burada
METAL
Eti
Bakırlı
emekçiler
kazanana kadar
mücadelemiz
sürecek.
Eti Bakır AŞ’de çalışan
emekçilerin mücadelesi
yerel basında da geniş
yer buldu... Sendikalı
oldukları için işten
çıkarılan ya da işveren
yandaşı Çelik-İş’e üye
olmaya zorlanan işçilerin
haklı savaşına, sonuna
kadar destek veriyoruz
35
TÜRK
yaptığı açıklamada, hem süreci anlattı,
hem de kanunları hatırlatarak, işverene
anlaşma çağrısı yaptı. Eti Bakır emekçilerine de seslenen Aslıyüce, “Türk Metal Sendikası’nın arkalarında olduğunu,
maddi ve manevi her türlü desteği vereceğini, bu mücadeleyi toplu sözleşme
imzalanana kadar destekleyeceklerini”
vurguladı. Aslıyüce’nin ziyareti sırasında, DSP Genel Başkanı Masum Türker
de, Eti Bakır emekçilerini çadırlarında
ziyaret etti. Türker, “Türkiye’de sendikal özgürlüklerin önüne konan engellerin kaldırılması gerektiğini” belirtirken,
parti olarak Eti Bakır emekçilerinin hep
arkalarında olacaklarını ifade etti.
Eti Bakır işyeri önünde 19 Haziran
2012 günü de, Türk-İş’e bağlı sendikalar, memur sendikaları, çeşitli sivil toplum örgütleri, CHP İl Başkanlığı, yönetmen Faik Ahmet Akıncı, işçi aileleri, atılan işçi arkadaşlar ve çalışan üyelerimizin de katılımı ile, işyeri mesai bitiminde bir miting düzenlendi. Servislerin geçişi sırasında servisler alkışlarla protesto edildi. Eti Bakır’da süren örgütlenme çalışmaları, Eti Bakırlı emekçilerimizin direnişi ve azmi ile
zafere ulaşacak. Kazanan Türk Metal
ve emekçiler olacak.
MAKALE
Çalışma
yaşamının güncel
bir sorunu:
METAL
MOBBİNG
Ç
alışma koşullarının iyi olması, çalışılan yerin atmosferi, fiziksel koşulları bireyler tarafından önemsenir. Diğer yandan,
bireyler açısından çalışılan ortamın psikolojik ortamının iyi
olması da hassas bir konudur. Bu bağlamda, bireyi etkileyen
psikolojik ortam, son dönemlerde örgüt ve çalışma psikolojisi bilim
alanlarında daha fazla öne çıkan konu haline gelmiştir. Yaygın kullanımı mobbing olan, işyerinde bireyin karşı karşıya kaldığı psikolojik
şiddet, yıldırma, psikolojik taciz gibi davranışlar, çalışma yaşamında
bireyin yaşam kalitesini azaltan faktörlerdir. Dilimizde pek çok kelime, bu kavramın yerine kullanılmasına rağmen, mobbing kavramının yerini alamadığı görülmektedir. Bu nedenle çalışmada da mobbing kavramı tercih edilmiştir.
TÜRK
36
“Çalışma”, yaşamın sürekliliğini sağlayan sosyal bir
faaliyet olarak, geçmişi insanlığın varoluşuna kadar
uzanan, insan yaşamının en merkezi alanlarından
birisidir. Bu nedenle bireyin yaşamında çalışmaya
ilişkin atıflar önem arz etmektedir.
1. MOBBING KAVRAMI
Doç. Dr.
R
Aşkın KESE
ersitesi,
Uludağ Üniv
ari Bilimler
İktisadi ve İd
Fakültesi
nomisi ve
Çalışma Eko
ü
kileri Bölüm
Endüstri İliş
Çalışma
Yönetim ve
nabilim Dalı
Psikolojisi A
si
Öğretim Üye
r
uludag.edu.t
email:askin@
Bireyin çalışma yaşamında karşılaştığı sorunlardan biri olan
mobbing(1), “işyerinde çalışana karşı, çalışma arkadaşları ya da yöneticileri tarafından veya astlar tarafından üstlere bilinçli olarak gerçekleştirilen ‘yıldırma’ faaliyetini ifade etmektedir.” Mobbing kavramı, çalışma psikolojisi alanında yapılan araştırmalarda, çalışanların birbirlerini rahatsız ve huzursuz eden davranışlarla taciz etmeleri, birbirlerine kötü davranmaları; kısaca, kişilerarası psikolojik şiddet uygulamaları anlamında kullanılmaktadır (Tınaz, 2006a:1-2).
Mobbing kavramının, İngilizcede “mob” kökünden geldiği görülmektedir. “Mob” kelimesi, İngilizcede kanun dışı şiddet uygulayan kalabalık veya “çete” anlamında olup; bir eylem biçimi olarak mobbing sözcüğü ise, psikolojik şiddet, kuşatma, topluca saldırma, rahatsız etme veya sıkıntı verme anlamına gelmektedir (Kök,
2006:435).
2. MOBBING DAVRANIŞLARI
Mobbing davranışının yaygınlığında örgütün iş çevresi etkili olduğu kadar, mağdurun ve mobbing uygulayan bireyin kişilik özellikleri de etkili olabilmektedir. Bu bağlamda
kimi zaman bireyin güçlü yönlerinin ağır basması, kimi zaman
da bireyin güçsüzlüğü mobbing uygulayan kişiyi harekete geçirebilmektedir.
Mobbing, mağdura karşı haksız suçlamalar, küçük düşürmeler, genel taciz, duygusal taciz ve/veya duygusal terör uygulayarak işyerinden dışlamak amacıyla yapılan kötü niyetli davranışları içermektedir (Yücetürk,
2005:246). Mobbing davranışlarının neler olduğu konusunda fikir birliği olmamasına karşın, birçok davranış bu kavrama örnek olarak sayılabilir.
Aşağıda yer verilen davranışlar işyerin-
METAL
de mobbingin temel örnekleri arasında yer alır (Solmuş,
2009:408-409):
n Çalışanı, yeterince çaba göstermediği için suçlamak,
n Çalışanı, yaşını temel alarak deneyimsiz olduğu gerekçesiyle aşağılamak,
n Örgütün sunduğu imkânlardan yararlanmasını engellemek,
n Çalışana aşırı iş yükü vermek,
n İşlerin gerçekleştirilmesi mümkün olmayan tarihlerde
bitirilmesini istemek,
n Çalışana, iş tanımının dışında olan, yapıldığı takdirde
hiçbir örgütsel kazanç/katkı sağlatmayacak ya da yüksek bir
olasılıkla başarılı olamayacağı işler vermek ya da başarısızlığa
götürecek bir iş ortamı sunmak,
n Çalışana sürekli olarak, yaptığı hataları hatırlatmak
n Çalışana işle ilgili konularda düşüncesini açıklamasına
izin vermemek,
n İş arkadaşlarının ya da müşterilerin önünde hakaret etmek/küçük düşürmek,
n Performans düzeyi hakkında ağır ithamlarda bulunmak,
n Çalışanı işten atmakla tehdit etmek,
n Çalışanın telefon ya da e-postalarına cevap vermemek,
n Çalışanı, onun da bulunmasını gerektiren toplantılardan
haberdar etmemek,
n Çalışanı diğer iş arkadaşlarıyla iletişim kurmasını engelleyecek, izole edecek bir fiziksel iş ortamına mecbur etmek,
n Çalışan hakkında söylenti yaymak ya da dedikodu yapmak,
37
TÜRK
Mobbing kavramı; Konrad Lorenz tarafından küçük hayvan gruplarının (örneğin kuşlar) daha güçlü ve yalnız bir hayvana (örneğin tilki) toplu şekilde hücum ederek, onu uzaklaştırması ya da aynı kuluçkadan çıkan kuşlar arasında yaşanan ve
diğer kuşların, aralarındaki en zayıf kuşu yiyecek ve sudan uzak
tutarak dışlaması, iyice güçsüz bir hale getirmesi ve en sonunda da fiziksel saldırılarla öldürerek, grubun dışına atması durumunu ifade etmek amacıyla kullanmıştır (Tınaz, 2006b:14).
Mobbing kavramı, çalışma hayatına 1980’lerin başında
Heinz Leymann aracılığıyla girmiştir. Leymann, mobbing
kavramını ilk kez işyerindeki psikolojik şiddeti tanımlamak için
kullanmıştır (Çöl, 2009:381). Çalışma yaşamında bu tarz davranışlar, Leymann’dan önce fark edilip tanımlanmadığı için,
Leymann’ın görüşleri ve araştırmaları, bütün dünyada mobbing araştırmalarına temel oluşturmuştur (Tınaz, 2006b:13).
Leymann’a göre mobbing; bir çalışanın (nadiren daha fazla) bir veya daha fazla iş arkadaşı/işvereni tarafından (nadiren
dörtten çok) neredeyse her gün ve aylar boyunca saldırıya uğramasıyla ortaya çıkan, çalışanı işten atılma riski ile karşı karşıya bırakarak, çaresizliğe iten sosyal etkileşimi ifade etmektedir (Çöl, 2009:381).
Başka bir tanıma göre mobbing, bir çalışan ya da yöneticinin, iş arkadaşları, astlar ya da yöneticiler tarafından sistematik ve sürekli bir biçimde kurbanlaştırılmasını ifade eder. Belirli bir saldırganlık ve yıkıcılık içeren davranışların, mobbing
kapsamında değerlendirilebilmesi için, bu davranışların belirli bir süreyi içermesi (haftada en az 1 kez gerçekleşmesi ve bunun da en az 6 ay boyunca süregelmesi), belirli bir hedefe yönelik olması ve mobbing kurbanının durumla baş etmekte zorlanıyor olması gerekmektedir (Solmuş, 2009:408).
METAL
MAKALE
TÜRK
38
n Çalışana son derece basit ya da az sayıda görev vermek,
n Çalışana fiziksel şiddet uygulamak ya da bu tür bir teh-
ditte bulunmak,
n Çalışanın ruh sağlığı hakkında “üstü kapalı” ifadeler kullanmak.
3.MOBBİNGİN DÜZEYLERİ
Mobbingin düzeyleri, dikey, düşey ve yatay olmak üzere
üç gruba ayrılmaktadır. Dikey mobbing, astın üste uyguladığı;
düşey, üstün asta uyguladığı, yatay ise, iş arkadaşlarının birbirine uyguladığı mobbing türüdür.
3.1. Ast/Astların Üste Uyguladıkları Mobbing (Dikey
Mobbing)
Bu düzeyde mağdur, üst düzey kişidir. Genellikle işe yeni
giren yöneticilerin karşılaştıkları bir durumdur. İçeriden terfinin başvurulmadığı durumlarda, terfi alması olası kişilerin, yeni
giren kişiye mobbing uyguladıkları bilinmektedir. Diğer yandan, örgüte yeni giren yönetici, kendi yönetim kültürünü örgütte uygulamaya çalıştığı durumlarda (yönetici, eski örgüt
kültürünün karşıtı politikalara başvuruyorsa) astlar üste karşı
tepkisel yaklaşımı mobbing vasıtası ile sergileyebilmektedirler.
3.2. Üst/Üstlerin Asta Uyguladıkları Mobbing (Düşey Mobbing)
Dikey mobbing, çeşitli nedenlerden ötürü bir amir tarafından doğrudan doğruya asta yönelik, son derece saldırgan
ve cezalandırıcı davranışların uygulanmasıdır. Bu noktada, bir
amirin veya bir yöneticinin, mesleki rolünün getirdiği konumdan yararlanarak gücünü aşırı kullanmasıyla ilişkilendirilebilecek davranışlarla, astlarına doğru uyguladığı bir mobbing
olgusu söz konusudur (Tınaz, 2006a:6).
3.3. Eşdeğer Konumdakilerin Uyguladıkları Mobbing
(Yatay Mobbing)
Mobbing mağduru ile mobbing uygulayanın aynı statüye
sahip olduğu türdür. Bu nedenle yatay mobbing şeklinde de
ifade edilmektedir. Aynı düzeyde çalışanlar arasındaki ve yöneticinin yöneticiye uyguladığı mobbing, yatay mobbinge örnektir (Mobbing, Recognising and Dealing with Bullying and
Harassment in The Workplace, 2003:6).
4.MOBBİNGİN SONUÇLARI
Mobbingin etkileri yıkıcı olmakta, gerek bireye, gerekse işletmeye oldukça önemli zararlar vermektedir.
4.1. Bireysel Sonuçları
Mobbing, bireylerin çalışma yaşamında psikolojik problemler yaşamasına yol açan önemli bir sorundur. Çalışanların doyumunu ve çalışma barışını olumsuz yönde etkilemekte;
bu durum uzun bir süre devam ettiğinde bireyin yalnızlaşması, örgüt ve çalışma yaşamının dışına itilmesi gibi sonuçlar ile
karşılaşılmaktadır (Tınaz, 2006a:2).
Birçok araştırmada, iş yerindeki mobbingin, tüm stres kaynaklarından daha yoğun ve yıkıcı bir etki yaptığına dair bulgular elde edilmiştir. Araştırmalar, mobbing kurbanlarının uyku
sorunları, öfke, apati, yoğunlaşma bozukluğu, depresyon, işe
yabancılaşma, iş arkadaşlarıyla uyumun ve üretkenliğin düşmesi, endişe, anksiyete, sürekli gerginlik, kaygı, çaresizlik duygusu, psikosomatik yakınmalar, kendini suçlama, iş arkadaşlarına ya da yöneticilerine karşı güvensizlik, sosyal olarak geri
çekilme ve alkol kullanımında artış görülmektedir (Solmuş,
2005:10).
n Çiğdem Kırel, (2007), “Örgütlerde Mobbing Yöneti-
minde Destekleyici ve Risk Azaltıcı Öneriler”, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:7, Sayı:3, 317-334
n Elif Yücetürk, (2005) “Örgütlerde Küresel Bir Yönetim Sorunu: Yıldırma (Mobbing) ve Cinsiyetle İlişkisi”,
İçinde:Aşkın Keser, (Editör) Çalışma Yaşamında Dönüşümler, Ankara, 243-266
n Fatih Karcıoğlu, Sevil Akbaş, (2010), “İşyerinde Psikolojik Şiddet ve İş Tatmini İlişkisi”, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt: 24, Sayı: 3, 139-161
n Mobbing, Recognising and Dealing with Bullying
and Harassment in The Workplace, 2003, Erişim Adresi: http://ec.europa.eu/justice_home/daphnetoolkit/files/
projects/2003_152/booklet_final_uk_2003_152.pdf
n Mustafa Yaşar Tınar, (2006), Çalışma Psikolojisi, Necdet Bükey Yayıncılık, İzmir, 1996
n Orhan Koçak, Nihal Hayran, (2011), “Çalışma Hayatında Kadına Yönelik Taciz (Mobbing): Kocaeli–Körfez İlçesi
Örneği, Uluslararası 9. Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi
Bildirileri, 23-25 Haziran 2011, Bosna-Hersek, 1109-1124
n Pınar Tınaz, (2006a). “Çalışma Yaşamında Psikolojik Bir Dram: Mobbing”, Toprak İşveren Dergisi, HYPERLINK “http://www.toprakisveren.org.tr/2006-71-pinartinaz.
pdf”www.toprakisveren.org.tr/2006-71-pinartinaz.pdf, Erişim Tarihi:20.05.2012
n Pınar Tınaz, (2006b), “İşyerinde Psikolojik Taciz”, Ça-
lışma ve Toplum, Sayı:4, 13-28.
n Sabahat Bayrak Kök; “İş Yaşamında Psiko-Şiddet Sarmalı Olarak Yıldırma Olgusu ve Nedenleri”, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2006, Sayı:13,
434-448
n Serap Özen Çöl, (2009), “Nedensel İlişkiler Bağlamında İşyerinde Psikolojik Şiddet”, İçinde: Çalışma Yaşamında Davranış: Güncel Yaklaşımlar, Ed. Aşkın Keser, Gözde Yılmaz, Senay Yürür, Umuttepe Yayınları, İzmit, 377-406
n Tarık Solmuş, (2009), “Psikolojik Boyutlarıyla İş Yerinde Fiziksel ve Duygusal Saldırganlık (Mobbing)”, İçinde: Çalışma Yaşamında Davranış: Güncel Yaklaşımlar, Ed. Aşkın
Keser, Gözde Yılmaz, Senay Yürür, Umuttepe Yayınları, İzmit, 2009, 407-424
n Tarık Solmuş, (2005), “İş Yaşamında Travmalar: Cinsel Taciz ve Duygusal Zorbalık/Taciz (Mobbing)”, İş, Güç Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi, Cilt:7, Sayı:2,
1-14
n (1) Türkçe alanyazında, “Mobbing” kavramını ifade
etmek için, yıldırma, psikolojik yıldırma, psikolojik taciz,
psikolojik terör ve duygusal saldırı kavramlarına yer verildiği görülmektedir. Türk Dil Kurumu ise, kavramın Türkçe
karşılığı olarak, “bezdiri” kelimesini öneriyor. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz: Oktay Eser, Mobbing Kavramının Türkçe Serüveni, http://turkoloji.cu.edu.tr/YENI%20TURK%20
DILI/oktay_eser_mobbing_kavrami.pdf
METAL
DİPNOT VE KAYNAKÇA
39
TÜRK
4.2. Örgütsel Sonuçları
Mobbingin bireye olan olumsuz etkileri örgüte de yansımakta ve örgütün bu süreçten zararlı çıktığı görülmektedir. Mobbing
kurbanlarının, işe bağlı sağlık sorunları yüzünden devamsızlık
bildirme oranlarının ortalamanın üzerinde (%23’e karşılık %7)
olduğu görülmüştür. Yapılan çalışmalarda artan işgücü devir ve
devamsızlık oranları, bireyin performansında ve bağlılığında düşüş ve örgütün verimliliğinde kayıplar, mobbingin örgüte yönelik olumsuz sonuçlarına işaret etmektedir (Aytaç-Bilgel-Yıldız,
2011:57).
Sonuç olarak, mobbing son yıllarda çalışma yaşamında bireylerin yaşamlarını olumsuz etkileyen bir olgu olarak yaygınlaşmaktadır. Mobbingin oluşmasına etki eden faktörlerin arasında, örgütün iş çevresi yer alabilirken, mağdurun ve mobbing uygulayanın kişilik özellikleri de etkili olabilmektedir. Her ne sebeple yapılırsa yapılsın, mobbing çalışma yaşamında kalıcı zararlar bırakan
bir davranış olup hem bireye hem de örgüte zarar vermektedir.
Birey açısından mobbing, bireyin çalışma yaşamından kopmasına kadar uzanan, fizyolojik ve psikolojik sorunları kapsar. Örgütsel açıdan ise, örgütün verimliliğinin azalması, mobbing mağduru çalışanların sağlık maliyetlerinin artması gibi olumsuzlukları
barındırır. Örgütün uygulayacağı eğitimler ve katılımcı anlayışla,
çalışanlarda mobbing konusunda farkındalığın arttırılması ve önleyici tedbirlerin alınması sağlanabilir.
UĞUR POLAT
[email protected]
METAL
Her ay düzenli olarak metal işçilerinin evlerinde ve işyerlerindeki
ziyaretlerle gerçekleştirdiğimiz söyleşilerimizi iki aydır 2. Aile
Kurultayımıza katılan metal işçileriyle yapıyoruz. Bu ayki
konuğumuz ise Gebze Dilovası şubemizin yetkisinde bulunan
Çolakoğlu işyerinden Ahmet Altuntaş ve eşi Hanife Altuntaş oldu.
TÜRK
40
İyi ki
Türk Metal’e
geçmişiz
METAL
TÜRK
41
Renkli hayatlar, renkli insanlar; demire, çeliğe şekil veren
metal işçileri… Renkli sayfalarımızın bu ayki kahramanı, kendi
deyimiyle “iki çocuk babası, Çolakoğlu işçisi, Türk Metal Üyesi,
kırk beş yaşında, aklı başında, Kandıralı Ahmet işte karşınızda…”
A
hmet Altuntaş, 18 yıldır Çolakoğlu Metalurji işyerinde aralıksız olarak çalıştığını söylüyor. “Sektördeki ilk iş deneyimim, Diler Demir Çelik işyerinde müteahit olarak başladı. Daha sonraki yıllarda, önce Çolakoğlu Metalurji’de 1 yıl sözleşmeli işçi ve Marmara Tersanelerinde kaynakçı olarak 1,5 yıl çalıştım. Çolakoğlu işyerinde ise bu
yıl 18. yılımı tamamladım. Curuf Tesislerinde başladığım çalışma hayatına halen devam etmekteyim. Şu an Curuf tesislerinin tüm sorumluluğunu üstlenmekteyim. Tesislerde hurda
ürünlerin içinden demiri ayrıştırıp tekrar mamul haline gelmesini sağlıyoruz.”
Neşeli bir karaktere sahip Ahmet Altuntaş, röportajımızın ilk anından itibaren çok heyecanlıydı. Biz de konuşmayı, kendisini, ailesini ve işyerini anlatmaya çok istekli görünen
Altuntaş’a sözü bıraktık. “Bizler Çolakoğlu’nda bugünlere kolay gelmedik. İşe başladığımız ilk dönemlerde geleceği olan
bir işyeri olarak görünse de, çalışma ortamı karışıktı. İşverenle sıkıntı vardı. İşçilerin kendi arasında sıkıntıları vardı. Küçük
bir işletmeydik… İşyerinin temizliğini kendimiz yapar, çok
toz yutardık. Bugün gelinen noktada ise çok ilerdeyiz. Temizlik ve hijyen bakımından geçmişe göre çok çok ilerdeyiz. İş
güvenliği, çalışma barışı, birlik ve beraberlik bakımından yine
çok çok ilerlere gittik.”
Kendisini “iki çocuk babası, Çolakoğlu işçisi, Türk Metal Üyesi, kırk beş yaşında, aklı başında, Kandıralı Ahmet işte
karşınızda” diye tanıtan Altuntaş, eşi Hanife Hanım ile 18 yaşında tanıştığını, 24 yaşında dünya evine girdiğini anlatıyor.
“Eşim Hanife Hanım ile 21 yıllık mutlu ve huzurlu bir beraberliğimiz var. Bu beraberlikten 20 yaşında Bilge adlı bir kızımız, 19 yaşında Erol isimli bir oğlumuz var. Eşimi ortak akrabalar sayesinde tanıdım. Ama görücü usulü evlendik. Bugün 21 yıllık bir beraberliğimiz var… Eşim hem iyi günümde,
METAL
TÜRK
42
hem kötü günümde hep yanımda oldu. Özellikle evliliğimizin ilk yıllarında işsizlik nedeniyle
sıkıntı çektim. Köye taşınmak zorunda kaldım. Eşim hiçbir şekilde şikâyet etmedi. Onun bu
desteği ve özverisi bizi bugünlere getirdi.”
21 yıllık eşinin ailesine karşı yaklaşımının ve özverisinin çok yükseklerde olduğunu söyleyen Hanife Altuntaş, “Ahmet Bey ile 21 yıldır aynı yastığa baş koyuyoruz. Onun bizlere,
yani ailesine karşı duyduğu sevgi, anlayış ve gösterdiği özveri, benim ve çocuklarının gözünde onun ayrılmaz bir parçamız olduğunu ispatlıyor. Akşam eve geldiğinde bizden beklediği
tek şey, bir bardak çay ve biraz sıcaklık… Bu kadar küçük şeylerle mutlu olmasını bilen, elindekinin değerini iyi bilen ve bırakmayan biri…”
Çolakoğlu’na işe başladığı ilk günden itibaren sendikalı olarak çalıştığını söyleyen Altuntaş, Türk Metal’in hem imkânlar hem de üye sayısı bakımından Türkiye’nin en büyük
sendikası olduğunu vurguluyor. “Çolakoğlu’nda işe ilk başladığım yıldan itibaren sendika
üyesi oldum. İlk dönemlerde, röportajımızın başında söylediğim gibi küçük bir işletmeydik. Metal iş kolunda farklı bir sendikanın üyesiydik… Sıkıntılı süreçlerden geçtik. Daha sonra Türk Metal’le tanıştık. Hem üye sayısı bakımından hem de sağladığı imkânlar bakımından
Türkiye’nin en büyük sendikalarından biriydi Türk Metal... Tüm arkadaşlar bir araya gelerek
Türk Metal’e üye olduk. Şimdi iyi ki Türk Metal’e geçmişiz diyorum. Bugün bulunduğumuz
bu tesislerde bize bu hizmeti veren Genel Başkanımız Sayın Pevrul Kavlak’a ve yönetim kuruluna teşekkürlerimi bir kez de buradan bildirmek istiyorum. Gebze’de metal işçilerine yapılacak yeni hizmetleri de sabırsızlıkla bekliyorum.”
Türk Metal 2. Aile Kurultayında bir araya geldiğimiz Altuntaş ailesine, bizlere ayırdıkları zaman ve gösterdikleri samimiyetten dolayı teşekkürlerimizi bir kez buradan iletmek istiyoruz.
“Metal iş kolunda farklı bir sendikanın üyesiydik…
Sıkıntılı süreçlerden geçtik. Daha sonra Türk
Metal’le tanıştık. Hem üye sayısı bakımından hem
de sağladığı imkânlar bakımından Türkiye’nin en
büyük sendikalarından biriydi Türk Metal... Tüm
arkadaşlar bir araya gelerek Türk Metal’e üye
olduk. Şimdi iyi ki Türk Metal’e geçmişiz diyorum.”
BİZİM FABRİKALARIMIZ
METAL
TRANSTÜRKDEBRİYAJ
ORTAKLIĞI İLE
TÜRKİYE’YE
GELDİ
TÜRK
44
Valeo grubu, bağımsız bir
endüstriyel gruptur ve sadece
otomotiv endüstrisinde
faaliyet gösterir. Otomotiv
üreticileri için ağırlıklı olarak,
CO2 emisyonunu düşürmek
amacıyla parça, entegre
sistemler ve modül dizayn
eder ve üretir. Dünyanın
en önde gelen otomotiv
tedarikçilerinden olan Valeo
grubu, dünya genelindeki
28 ülkede, 124 fabrika,
21 araştırma merkezi, 40
geliştirme merkezi, 12 dağıtım
platformuna sahiptir. Toplam
çalışan sayısı 68.000 kişidir.
V
aleo grubu, bağımsız bir endüstriyel gruptur ve sadece otomotiv endüstrisinde faaliyet gösterir. Otomotiv
üreticileri için ağırlıklı olarak, CO2 emisyonunu düşürmek amacıyla parça, entegre sistemler ve modül dizayn eder
ve üretir. Dünyanın en önde gelen otomotiv tedarikçilerinden olan Valeo grubu, dünya genelindeki 28 ülkede, 124 fabrika, 21 araştırma merkezi, 40 geliştirme merkezi, 12 dağıtım
platformuna sahiptir. Toplam çalışan sayısı 68.000 kişidir.
Valeo’nun Türkiye’deki varlığı, ilk kez 1989 yılında Bursa’da
Transtürk-Debriyaj ortaklığı ile başlamış olup, 1993 yılında debriyaj grubunun tüm hisselerini satın alması ile netlik kazanmıştır. Valeo Otomotiv Sistemleri A.Ş., 2012 yılı itibariyle Türkiye’de aşağıdaki alanlarda üretim yapmaktadır:
n Debriyaj sistemleri (manuel transmisyon baskı-diskrulman, esnek volan, tork limitör, hidrolik transmisyon sistemleri)
n Alternatör (=şarj dinamosu)
n Silecek sistemleri (silecek motor ve linkage sistemleri)
n Klima sistemleri
İstanbul’da bulunan şirket, Valeo Otomotiv Dağıtım A.Ş.
(Valeo Servis) ile de Valeo Grubu’nun dünyada ürettiği tüm
parçaların hem Türkiye, hem de Orta Doğu’daki yedek parça pazarına dağıtımını ve satışını yapmaktadır. 2010 yılında
toplam ihracatı, satışların % 65’ini oluştururken, toplam ihracat miktarı 2011 yılında %15 artış göstermiş ve toplam satışlarının %61’ini oluşturmuştur. Doğrudan yaklaşık 25 ülkeye yapılan ihracat, dağıtım kanalları vasıtasıyla, dolaylı olarak
40’tan fazla ülkeye ulaşmaktadır.
METAL
valeo avrupa ve Türkiye’de 2012 yılı Boyunca, avrupa crf
ensTiTüsü Tarafından verilen ve insan kaynakları yöneTimini
ödüllendiren “en iyi işveren serTifikası”nı aldı
TÜRK
45
Türkiye’de 40.950 metrekare
alanda 4 fabrikası bulunuyor
Valeo’nUn Türkiye’de, İstanbul’da dağıtım
merkezi ve Bursa’da 4 fabrikası bulunmaktadır.
n DOSAB debriyaj
n DOSAB alternatör
n OSB klima&silecek (ve diğer gelecek ürünler)
n Gemlik Hidrolik
n Valeo Grubu, Türkiye’de üretim olarak toplam
40.950 m2 ‘lik bir alanda faaliyet göstermektedir.
n Debriyaj fabrikası 16.000 m2
n Alternatör fabrikası 4.200 m2
n OSB fabrikası 10.000 m2
n Gemlik fabrikası 4.150 m2
BİZİM FABRİKALARIMIZ
972 kişilik istihdamı var
Valeo Türkiye Bursa’da 16 Haziran
2011’de Ar-Ge Merkezi belgesi almıştır. Toplam
65 Ar-Ge personelini bünyesinde çalıştıran ArGe merkezinde, otomobiller, ağır vasıta araçlar ve
traktörler için debriyaj sistemleri, yüksek basınçlı
hidrolik hortum, esnek ve rijid volan tasarımları
geliştirilmekte, test edilmekte ve üretime hazır
hale getirilmektedir. Bugün ulaşılan mühendislik
yetkinliği ile Valeo Grubu, geleceğe daha güvenle
bakmaktadır. 2011 yılında alt yapısı oluşturulan
Bursa Pilot Organize Sanayi Bölgesinde bulunan
10.000 m2’lik 4. fabrikasıyla, bu yıl Türkiye’de
klima, esnek volan ve araç kapı kolu üretimine
de başlandı. Ayrıca aynı tesiste, silecek sistemleri
kapasite artırımları yapılması da planlanmaktadır.
Valeo’nun mevcut çalışan sayısı 937’dir. İstanbul’da
bulunan Valeo Servis ile birlikte bu sayı toplam
972’ye ulaşmaktadır.
METAL
Valeo,
Latince
kökenli bir
sözcük olup,
“Ben iyiyim”
anlamına
gelmektedir.
TÜRK
46
CRF Enstitüsü Ödülü’nü aldı
Toplam 12 ülkede faaliyet gösteren
CRF Enstitüsü, son 20 yıldır En iyi işveren
olarak tanımlanabilecek firmaları tespit etmekte
ve belgelemektedir. 135 uluslararası proje
kapsamında toplam 2500 kuruluş CRF Enstitüsü
tarafından belgelendirilmiştir. Enstitü, 2012
yılı En İyi İşveren Ödülünü, uyguladığı İnsan
Kaynakları politikaları nedeniyle Valeo’ya verdi.
Avrupa düzeyinde, Valeo da dahil olmak üzere
sadece 7 Fransız firması, seçkin işveren olarak
tanımlanmıştır. Şirketin dünya çapında uygulanan
“5 Aks” yöntemi de, kurumsal kültürünün temel
taşı kabul edilen operasyonel mükemmelliğin
kaynağı olarak kabul edilmektedir.
VALEO 5 AKS
Toplam Kalite
5 aksın ilk maddesi olan toplam kalite, üretim zincirinin tüm halkalarını kapsar. Üretimden önce zincirin ilk halkası olan hammadde seçiminin en iyi şekilde yapılmasından başlar, Valeo’nun kaliteli üretim yapmasını da içine alır. Ardından Valeo’nun direkt müşterisi olan oto imalatçısından, son ve en
önemli müşteri olan sürücüye ulaşır.
Zincirin en önemli halkası olan Valeo çalışanının misyonu, “Kaliteyi
yaratmak için kaliteye ulaşmak ve
kaliteli işçilik yapmaktır.”
Personelin Katılımı
Katılımcı olmak, her şeyden önce, Valeo’nun 5 aksını anlamak ve uygulamak anlamına gelmektedir. Valeo çalışanlarının birbirleriyle olan
ilişkilerine bu 5 aks
uygulanırsa, aynı lisan konuşulur, daha
iyi organize olunur,
yardımlaşma
gerçekleşir ve yeni fikirler üretilir. Valeo çalışanları 5 aksı anlayıp uyguladıklarında, ne yapacaklarını bilirler, gelişimlerini kontrol edebilirler,
gelişme için önerilerde bulunabilirler ve sorumluluk alabilirler.
Valeo Üretim Sistemi
SPV diye de adlandırılan bu sistemin dayandığı prensipler, kalite ve müşteri memnuniyeti
prensipleri ile aynı prensiplerdir. Amaç, sürücünün memnun kalmasıdır. Valeo çalışanları işlerini uygun yapabilmeleri için ne gerekiyorsa, ne
zaman gerekiyorsa, sıfır hata ile yapmalıdırlar.
İmalatçılar ile Bütünleşme
Bu Valeo’nun, kaliteli malı, zamanında en
uygun fiyata verebilecek olan yan sanayiciyi seçmesi anlamına gelir. Bunun gerçekleşmesi için,
yan sanayicilerin de 5 aksı kullanmaları gerekir.
Bu da yan sanayicilerle Valeo arasındaki kalite
zincirinin, müşteri taleplerini seri şekilde karşılayabilmesini sağlamak anlamına gelir. Bu sayede,
hem Valeo’nun hem de yan sanayicilerin rekabet
gücü garanti altına alınır.
Sürekli Yenilik
Sürekli yenilik, Valeo için müşterilerine sürekli olarak yeni, dünya klasmanına uygun ve ihtiyacı karşılayabilecek, fiyatı uygun ürünler sunabilmek demektir. Bunu gerçekleştirebilmek için,
üretilmesi kolay ürünler tasarlanmalı, kullanılan
parçalar ve malzemeler standartlaştırılmalı, üretim süreçleri iyileştirilmelidir.
Dünyanın en önde gelen
otomotiv tedarikçilerinden biri
“Valeo grubu, bağımsız bir endüstriyel gruptur ve sadece otomotiv endüstrisinde faaliyet gösterir. Otomotiv
üreticileri için ağırlıklı olarak CO2 emisyonunu düşürmek
amacıyla parça, entegre sistemler ve modül dizayn eder
ve üretir. Dünyanın en önde gelen otomotiv tedarikçilerinden olan Valeo grubu, dünya genelindeki 28 ülkede;
124 fabrika, 21 araştırma merkezi, 40 geliştirme merkezi, 12 dağıtım platformuna sahiptir. Toplam çalışan sayısı
68.000 kişidir. Valeo grubunun 2010 yılı satışları 9,6 Milyar
Euro’dur. 2011 yılında grup satışları bir önceki yıla oranla
%13 artış göstererek 10,9 Milyar Euro’ya ulaşmıştır.
Valeo Türkiye satışları 2010 yılı itibariyle 277.2 Milyon
Tl iken, 2011 yılında %52,5’lik bir artışla 422.7 Milyon Tl
olarak gerçekleşmiştir. 2010 yılında 12.7 Milyon Tl olan
toplam yatırımımız 2011’de %166,5 artışla 33.8 Milyon Tl
olmuştur. 2011 yılında alt yapısını oluşturduğumuz Bursa
Pilot Organize sanayi Bölgesinde bulunan 10.000 m2’lik
4. fabrikamızla bu yıl Türkiye’de klima, esnek volan ve araç
kapı kolu üretimine de başladık. ayrıca aynı tesiste silecek
sistemleri kapasite artırımları yapılacak. 2010 yılı istihdamımız 617 kişiydi. 2011 yılını 903 kişi ile bitirdik. Şu anda
mevcut çalışan sayımız 937’dir. İstanbul’da bulunan Valeo
servis ile birlikte toplam 972 kişiyiz. Bu yıl yeni yatırımlarla bu sayıyı daha da artırmayı planlıyoruz.”
METAL
Valeo, tüm dünyada stratejisini etkili bir
biçimde sunabilmek için, 1991 yılından itibaren fabrikalarında 5 AKS yönetimini gelişmiştir.
Bu sistemi oluşturan öğeler; personelin katılımı,
üretim sistemi, imalatçılarla bütünleşme, sürekli
yenilik ve toplam kalitedir.
47
TÜRK
Valeo Otomotiv
Sistemleri Genel
Müdürü ve Ülke
Direktörü Hakan Doğu
MAKALE
METAL
Başlayan
rüzgar fırtınaya
dönüşür mü?
TÜRK
48
ayvalık, ege’nin güzel kasaBalarından
Bir Tanesidir. körfez Tarafında
rüzgâr esmeye Başladı mı, en az Bir
hafTa devam eder. gece gündüz devam
eden Bu rüzgâr, serT delişmen Bir
rüzgâr... her şeyi uçurur, devirir.
geceleri panjurların arasına girerek
masal devlerinin seslerini çıkarır.
alışık olmayanları uyuTmaz
Dr. Naci Önsal
TÜRK-İŞ Genel Sekreter Yardımcısı
METAL
A
49
TÜRK
yvalık’ın rüzgârı ve delisi meşhurdur
derler. Bu rüzgârı mı delirtir, daha
doğrusu delirtirmiş insanları bilinmez.
Ben severim bu rüzgârı. Kitabıma sahip çıkıp
terasta oturur okurum.
Rüzgâr başlayınca okumaya karar verdim.
Kütüphaneyi karıştırdım. Suç ve Ceza’yı
elime aldım.1963 yılında Bahar Matbaasında
Ak Kitapevi tarafından bastırılmış. Kitabın
sayfaları sararmış, sayfa kenarları koyulaşmış,
hafif bir korku da var. Tam kırk dokuz
yıl sonra tekrar okudum Dostoyevsky’i.
Baskıda birçok hata var. Görülse de teknoloji
düzeltmeye imkân vermemiş olabilir.
Gençlerin anlayamayacağı birçok kelime
var. Petersburg’un kenar mahallelerinde
kötü binaların odalarını paylaşarak yaşayan
fakir, sefil insanlar. Üniversiteyi bırakmış
Raskolnikov. Dostoyevsky bu insanları uzun
uzun konuşturuyor, uzun hikâyeler anlatıyorlar.
Sonuca varmak için olayları zorluyor, zorluyor.
Güzel, ancak kırk dokuz yıl önceki etki yok.
Suç ve Ceza’yı bitirince, aklıma Matmazel
Noraliya’nın Koltuğu geldi. Türk yazarlarının
eserlerinin bulunduğu bölümde buldum
kitabı.1964 yılında Sulhi Garan Matbaası’na
İnkilap ve Aka Kitapevleri tarafından
bastırılmış. Ciltsiz olan bu kitapta da eskinin ve
eskimişliğin izleri var. Acaba Peyami Safa bu
romanı yazarken Dostoyevsky’den etkilendi mi?
Sıradan, fakir insanların paylaştıkları kötü bina
odaları. Rolkolnikov gibi üniversite eğitimini
bırakmış, halüsinasyonlar gören, korkular ve
tezatlar içinde Ferit.
İlk fırsatta o yılların kritiklerini karıştırıp
merakıma cevap bulmaya çalışacağım. Peyami
Safa, Aziz’in ağzından şunları söylüyor:
“Orta çağın bozumundan sonra, şiddetli
bir ferdiyetçilik halinde ben’in hortladığını
görüyorsunuz. Zamanımızın büyük
işaretlerinden biri de ben kuduzudur. Fakat
onun karşısına bu sefer de sosyalizm ve
nasyonalizm çıkmıştır. Liberalizmin onu
azdırmasına karşı bunlar daha üst planlardaki
zaruretlerin tepkileridir. Düşününüz: Hürriyet
mesuliyeti gerektirdiği halde liberalizmin
fikir hürriyetinde de kazanç hürriyetinde
de sorum yoktur. İstediğiniz kadar yanlış
düşünebilir, fakiri sömürerek istediğiniz kadar
kazanabilirsiniz.”
Önce nasyonalizm sonra da (1992)
sosyalizm sona erdi. Yeni liberalizm,
küreselleşme sahnede. İki kutuplu dünyanın
tek kutuplu hale gelmesini Fancis Fukuyama
tarihin sonu olarak tanımlamıştı. Daha sonra,
MAKALE
METAL
günümüzde milyonlarca saaT çalışma süresi
kayBedilmiyor, verimlilik arTıyor ve ürünlerin kaliTesi
yükseliyor. ancak, işçiler enflasyon karşısında
uğradıkları kayBı Telafi eTmeye çalışıyorlar. arTan
verimlilikTen ve ülke ekonomisinin Büyümesine yapTıkları
kaTkıdan hak eTTikleri payı alamıyorlar
TÜRK
50
küreselleşmenin ulus devlet yapılarını zayıflatmasını da
bir hata olarak görecekti. Ama olan oldu. Şimdi dünyanın
umudu Asya’da gerçekleşmesi beklenilen yeni kutupda... Tek
kutuplu dünya başarısız oldu. Son ekonomik kriz bunu tescil
etti. Ülkemizde dini duyguların öne çıktığı son dönemde
şaşılacak bir şekilde bireycilik de öne çıktı. Bu bir paradoks
mu?
Aziz devam ediyor: “Hürriyeti yanlış anlayan bir
dünyadayız. İnsan hür doğmaz. Eğer kendi ben’i ile
mücadeleye başlayan bir irade destanının kahramanı
değilse, eğer kendi nefsine galebeden ve kendi ihtiraslarına
hâkimiyetten başlayan bir hürleşmeye doğru merhale merhale
yol almıyorsa, eğer hürriyeti şahsiyeti ile beraber gelişmiyorsa
insan, en hür nizam içinde de hür değildir.”
Peyami Safa sendikalara olumlu bakmıyor. Aziz devam
ediyor: “Mesele sermayenin ve çalışanların birbirlerini
yutmalarına imkân vermemektir. Sendika mücadeleleri,
milyonlarca iş saatinin kaybolmasından ve maliyet fiyatlarının
artmasından başka netice vermediği için, işçiye üretici olarak
kazandırdığı zammı tüketici olarak kaybettirir; patrona da
ücretlere zam olarak kaybettirdiğini fiyatlara zam olarak
kazandırır.”
Günümüzde milyonlarca saat çalışma süresi
kaybedilmiyor, verimlilik artıyor ve ürünlerin kalitesi
yükseliyor. Ancak, işçiler enflasyon karşısında uğradıkları
kaybı telafi etmeye çalışıyorlar. Artan verimlilikten ve ülke
ekonomisinin büyümesine yaptıkları katkıdan hak ettikleri
payı alamıyorlar. Ancak, fiyatlar yükselmeye devam ettiği
için de, kısa sürede satın alma güçleri geriliyor. Yoğun
işsizlik ve işsizlik korkusu işçilerin aleyhine işliyor. Bu
yetmiyormuş gibi, iş garantisini azaltan esnek çalışma türleri
yaygınlaştırılmak ve esnek güvencesizlik getirilmek isteniyor.
İşverenlerin kolayca istihdam ettiklerini yine kolayca işten
çıkarılmalarının yolu hazırlanmak isteniyor. Bunun için de
kıdem tazminatının küçültülmesi ve sonra da yok edilmesi
düşünülüyor.
Şimdi gözler Ankara’dan esecek rüzgârda… Bu rüzgâr,
yetmiş altı yıllık işçi kazanımlarını kaldırıp atmayı denerse,
Türkiye’nin son yıllarda görmediği kadar büyük bir fırtınaya
neden olabilir mi?
TÜRK METAL’DEN
TÜRKİYE’DE
GEnEl Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce, 27 Haziran Çarşamba günü Ankara’da faaliyet
gösteren ve sendikamızın örgütlü olduğu Man Türkiye işyerini ziyaret etti. Aslıyüce, ziyarette, çalışan
üyelerimizle tezgâhları başında bir araya geldi. Onlarla sohbet eden Aslıyüce, sorunları hakkında bilgi aldı ve yaklaşan yeni sözleşme dönemi hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Man Türkiye işçilerini oldukça mutlu eden bu ziyarette, Genel Başkan
Yardımcımız Muharrem Aslıyüce’ye, Ankara 3 nolu
Şube Başkanımız nihat Zengin ve Man Türkiye İşyeri Baştemsilcimiz Yusuf Yılmaz da eşlik etti.
51
TÜRK
MAN
METAL
ASLIYÜCE,
UAMİF
TÜRK
METAL
UAMİF Merkez Komitesi
52 toplantısı Ankara’da yapıldı
U
luslararası Avrasya Metal İşçileri Federasyonu (UAMİF) 33.
Merkez Komite Toplantısı, sendikamız Türk Metal’in ev sahipliğinde, 14 Haziran’da Ankara’da yapıldı.
UAMİF Genel Başkanı ve Sendikamız
Genel Başkanı Pevrul Kavlak’ın açılış
konuşmasını yaptığı toplantıyı, UAMİF
Genel Sekreteri Mehmet Soyupek yönetti. Toplantıya Azerbaycan, Belarus,
Başkordistan, Gürcistan, Kazakistan,
Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu, Ukrayna
ve Tacikistan’dan gelen Merkez Komite üyeleri katıldı.
nu
Uluslararası Avrasya Metal İşçileri Federasyo
rın yeni
Merkez Komite toplantısında, üye sendikala
elik
dönemdeki faaliyetleri, genç metal işçilere yön
çalışmaları değerlendirilirken, federasyonun
2012 yılı eğitim hedefleri de belirlendi
UAMİF Genel Başkanı Pevrul Kavlak:
daha yüksektir. İyi eğitilmiş kişilerin, iyi ücretli, iyi iş bulma
imkânları daha çok, işsiz kalma riskleri daha azdır. Düşük eğitimli, vasıfsız gençlerin işsiz kalma riski, düşük ücret, fakirlik
ve sosyal dışlanma riski daha yüksektir. Genç işçiler, en yoğun
sömürü altındaki kesimdir. Çoğu sigortasız, sendikasız olarak
küçük veya orta ölçekteki işletmelerde, en ağır koşullarda iliklerine kadar sömürülmektedir.
Dolayısıyla, sendikaların, özellikle genç işçileri kazanmak
yolunda politikalar geliştirmeleri gerekmektedir. Bu çerçevede
Türk Metal Sendikası, yeni çalışma döneminde bu çerçevede
etkinlikleri projelendirmeye başlamıştır… Özellikle uluslararası alanda geçerliliği olan, sertifikalı mesleki eğitim merkezleri, genç sendikalı işçilerin geleceğini kurtarıcı bir özellik taşımaktadır. Gençlerin, gerek sendikalarda, gerekse işyerlerinde
yönetime katılmaları konusunda, var
olan demokratik kanalları açmak
öncelikli görevimiz olmalıdır…”
Genç işçiler, en
yoğun sömürü
altındaki kesimdir.
Çoğu sigortasız,
sendikasız olarak
küçük veya orta
ölçekteki işletmelerde,
en ağır koşullarda
iliklerine kadar
sömürülmektedir
METAL
luslararası Avrasya Metal İşçileri Federasyonu Genel
Başkanı ve sendikamız Genel Başkanı Pevrul Kavlak 33.
Merkez Komite toplantısının açılış konuşmasını yaptı.
Kavlak konuşmasında, Birleşmiş Milletler’in hesaplamalarına
göre, bugün dünyanın yaş ortalamasının 26 olduğunu, ancak
bu orannın 40-50 yıl içinde 60’ın üzerine çıkacağına dikkat çekerek, “Bugün dünya genç bir nüfusa sahip, gençlerin, gerek
sendikalarda, gerekse işyerlerinde yönetime katılmaları konusunda, var olan demokratik kanalları açmak hepimizin öncelikli görevi olmalıdır” dedi.
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak şöyle devam etti:
“ILO verilerine göre dünya genelinde gençlerin istihdama katılım oranı % 44’tür… Genç nüfus,
dinamik ve yaratıcı yapısıyla ülke kalkınmasının motor gücüdür. Yeni fikirlere
açık, yaratıcı, enerjik, dinamik gençler, ekonomik büyümeyi pozitif etkiler. Genç nüfusa sahip ülkeler,
diğer ülkelere göre ekonomide
daha avantajlıdırlar, daha hızlı büyürler. Gençlerin işgücü
piyasasına geçişteki engellerden biri, eğitim ve mesleki eğitimdir.
Eğitim ile ekonomik büyüme arasındaki pozitif ilişkiyi
doğrulayan yüzlerce çalışma bulunmaktadır. Bir toplumda iyi eğitilmiş insanların işgücüne katılımı
53
TÜRK
U
Genç nüfusumuzun
önündeki demokratik
kanalları açmalıyız
EKONOMİ
METAL
Dengesiz nüfuslanma
TÜRK
54
T
üm canlıların ortak özelliği ürüyebilmeleridir. İnsan haricinde bütün canlılar doğal bir döngü sayesinde kontrol
altında bulunmaktadır. İnsanlar zekâları ve yaratılış biçimleri sayesinde bu doğal kontrolün dışında kalmışlardır. En
az çoğalan canlılardan olmasına rağmen, çoğalan insan sayısı
günümüzün önemli sorunlarından birisidir.
Nüfus, belirli bir zamanda belirli bir yerde yaşayan insan
sayısıdır. Nüfusun yıl içinde göstermiş olduğu artış hızına, nüfus artış hızı denmektedir. Gelişmiş ülkelerde bu oran daha
azdır. Bu ülkelerde nüfus artış oranı % 0-1 arasında bulunmaktadır ve genellikle genç nüfus oranı azdır. Nüfus artışı ile
ülkelerin gelişmişlik düzeyini karşılaştırdığımızda, aralarında
ters bir orantı olduğunu gözlemleyebiliriz. Ülkelerin gelişmişlik düzeyi arttıkça, nüfus artış hızı düşmektedir. Dünyaya baktığımız zaman, nüfus yoğunluğunun ve nüfus artış hızının yüksek olduğu
ülkelerin, genellikle gelişmemiş ve gelişmekte olan
ülkelerde olduğunu gözlemleyebiliriz. Nüfus yoğunluğunun bir ülkede sorun haline gelmesindeki
en büyük etken, nüfusun eğitim, sağlık, iş, beslenme ve barınma gibi temel gereksinimlerinin karşılanamamasıdır. Bu duruma aşırı nüfuslanma denir.
Doğurganlık ve ölüm oranları, göç hareketleri, sağlık alanında gelişmeler (aşılama, bulaşıcı hastalıklara karşı etkili ilaçların bulunması), beslenme
imkânları, eğitim seviyesinin durumu, yaşam standartları, nüfus planlaması çalışmaları yapılma düzeyi,
kadınların eğitim düzeyinin ve ekonomik bağımsızlıklarının artması, nüfus artışını etkileyen faktörlerdir.
Dünya nüfusu sürekli değişim göstermektedir.Bölgesel Çevre Merkezi (REC),Birleşmiş Milletler (BM)
verilerine göre, dünya nüfusu 2012 yılında 7 milyar kişiye ulaşacağını dünya kaynaklarının nüfus artışı için yetersiz olduğuna dikkat çekerek, “Eğer dengeli bir gelir
dağılımı hedefi ile düşük karbonlu kalkınma modeline
geçiş sağlanmaz ise, dünya kaynaklarının hızla artan dün-
Nüfus artışı ülkelerin
ekonomik ve sosyal
ihtiyaçlarını karşılayabilme
gücü ile doğru orantılı
olmalıdır. Aksi takdirde
nüfus planlaması
gerekmektedir.
Merve Özkan
n İç ve dış göçler artar.
n İnsanların temel ihtiyaçlarının karşılanması zorlaşır. Yetersiz beslenme sorunu ortaya çıkar.
n İhracat azalır.
n Demografik (nüfusa bağımlı) yatırımlar azalır.
n Çevre kirlenmesi artar.
n Çarpık kentleşme görülür, belediye hizmetleri zorlaşır.
n Kalkınma hızı düşer.
n Artan nüfusu beslemek için toprağın aşırı kullanılması
toprak erozyonunu hızlandırır. (Nüfus 2012)
Daha çok gelişmemiş, gelişmekte olan ülkelerin ve Çin,
Hindistan gibi kalabalık ülkelerin bu olumsuz sonuçlarla karşı karşıya olduğu görülmektedir. Eğer ciddi bir nüfus politikası belirlenmezse, bu tip nüfusu kalabalık ülkeler gün geçtikçe daha fazla hem ekonomik hem de çevresel problemlerle yüz
yüze kalacaklardır.
İlk tohumları sanayileşme süreci ile atılarak kurulan bugünkü ekonomik sistemler, sınırsız ekonomik büyümeyi ve
refah artışını amaçlamışlardır. Ayrıca, bu amaçları gerçekleştirme uğruna, dünyanın kaynaklarının kayıtsızca tüketilmesini ve yüksek miktarda atık üretilmesini sağlamışlardır. Bu
sistemlerin öngördüğü ekonomik büyüme hevesi, özellikle
20.Yüzyıl’ın ikinci yarısında etkisini giderek hissettirerek, pek
çok ekolojik sorunun ortaya çıkmasına neden olmuştur. Yaşanan bu süreçte nüfus artışı, küreselleşme ve bireylerin yaşam
kalitelerinin yükselmesi de etkili olan öğeler arasında yer almıştır. (R,Karalar; H,Kiracı)
55
TÜRK
ya nüfusunu kaldırabilmesi mümkün olmayacak. Bunun en
önemli sebebi özellikle Çin ve Hindistan olmak üzere, benzeri
ülkelerde yükselen orta sınıfın tüketiminin artması, doğal kaynakların beklenenden çok daha hızlı ve erken tüketilmesi demek” açıklamasında bulundu…
Nüfus politikaları ülkeler için kalkınmada en önemli faktörler arasında gelmektedir. Kimi ülkelerde nüfusun az olması,
ekonomik kalkınmayı olumsuz etkiler, kimi ülkelerde ise nüfus
yoğunluğu ekonomide kalkınamamayı sağlar.
Nüfus artışının olumlu sonuçları,
n Üretim artar.
n Vergi gelirleri artar.
n Mal ve hizmetlere talep artar.
n Yeni endüstri dalları doğar.(Piyasa genişler, yeni yatırım sahaları açılır)
n İhracatta rekabet kolaylaşır.
n Askeri savunma da önemlidir. Kısa sürede güçlü ordular
kurulabilir.(Nüfus 2012)
Özellikle gelişmiş ülkeler ve İskandinav ülkelerinde nüfus
politikaları bu yönlüdür. Ekonomilerinin güçlü olmasına rağmen, nüfus yoğunluklarının az olması nedeniyle gün geçtikçe
genç iş gücüne ihtiyaç duymaktadırlar. Nüfus politikalarını bu
yönlü düzenlemektedirler.
Nüfus artışının olumsuz sonuçları,
n İşsizlik artar.
n Kişi başına düşen milli gelir azalır.
n Tüketim artar.
n Tasarruflar azalır.
n Ekonomik bağımlılık oranı yükselir.
METAL
[email protected]
EKONOMİ
Günümüzde küreselleşmenin etkisiyle insanlar gün geçtikçe daha çok tüketmeye devam ediyor. Tüketim arttıkça
ekonomilerde daha çok üretim, daha çok üretim oldukça da
o kadar istihdam artar. Fakat bilinçsiz bir şekilde artan nüfus, doğal kaynakların tükenmesine ve de çevrenin sürdürülebilir bir yaşam için yeterli olmayacak şekilde yok olmasına
s e b e p oluyor. Gelecek nesillerin yaşamlarını devam ettirebilmeleri için, özellikle doğal kaynakları ve doğayı bilinçli bir şekilde korumamız gerekiyor. Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın
(WWF) yayımladığı ‘Yaşayan Gezegen 2012 Raporu’ bilgileri, nüfus ve tüketimin bu hızla artması halinde, 2030’da insanlığa iki dünyanın yeteceğini ortaya koydu. Görülüyor
ki, hor görerek, düşünmeden kullandığımız dünyanın yaşayacağı problemlerle yüzleşmemiz yüzyıllar almayacak. Hepimizin geleceği için bir tehlike ile karşı kar-
şıyayız. Gelecek nesiller ise en şanssızlarımız.
İngiltere’de Royal Society of London bünyesinde bir
araya getirilen uzmanlar grubu, yaklaşık iki yıl boyunca derledikleri veriler üzerinde bir rapor oluşturdu. Raporda ’Toplumların sürdürülebilir bir yolda ilerleyebilmesi için, varlıklı ülkelerdeki aşırı tüketimciliğe ve hızlı nüfus artışına çözüm bulunması gerektiği’ belirtildi. Günümüzde görüldüğü
üzere tüketim ve nüfus üzerine birçok araştırma yapılıyor.
İngiltere’de yapılan bu araştırmada, Birleşmiş Milletler’in
tahminine göre, bu yüzyılın sonunda 10 milyar olacak dünya nüfusunun altını çizerken, nüfus artışının büyük bir bölümünün en çok, az gelişmiş ülkelerde olacağı tahmin ediliyor.
Sadece Afrika’nın nüfusunun 2 milyar artacağı belirtiliyor.
(E,ZULU). Dünyadaki tüm kadınlara aile planlama yöntemlerini kullanma olanağı sağlanması, sağlıklı ekonominin göstergesi olarak gayri safi yurtiçi hâsıla verilerinin ötesine gidilmesi ve yiyecek savurganlığının önlenmesi rapordaki öneriler arasında yer alıyor.
Günümüzde sürdürülebilir bir çevre ve ekonomi için,
öncelikle tüketimin bilincinde bir toplum olmayı hedeflemeliyiz. Dünyada ise nüfuslanmanın önemini insanlara aktarıp
bilinçli toplumlar şeklinde geleceği hedefleyerek yaşamlarımızı sürdürmeliyiz. Unutmayalım ki, “Eğitilmiş bir tüketici
kitlesi geleceğimizin teminatı olacaktır.”
daha çok gelişmemiş,
gelişmekTe olan ülkelerin ve
çin, hindisTan giBi kalaBalık
ülkelerin Bu olumsuz
sonuçlarla karşı karşıya
olduğu görülmekTedir. eğer
ciddi Bir nüfus poliTikası
Belirlenmezse, Bu Tip nüfusu
kalaBalık ülkeler gün geçTikçe
daha fazla hem ekonomik hem
de çevresel proBlemlerle yüz
yüze kalacaklardır.
<< KAYNAKÇA VE DİPNOTLAR >>
n Nüfus (2012).Dünya nüfusu 7 milyar oluyor.
n R,Karalar;H,Kiracı(2011). ÇEVRESEL SORUNLARA KARŞI BİR
ÇÖZÜM ÖNERİSİ OLARAK SÜRDÜRÜLEBİLİR TÜKETİM DÜŞÜNCESİ
n Nüfus (2012).Geleceği belirleyecek iki unsur:
Nüfus ve tüketim.
http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2012/04/120426_
population_and_consumption.shtml
n B, ASLAN(2012). Tüketici yazıları III
Hülya UzUNer
Türk-İş Kadın İşçiler Bürosu
MAKALE
57
TÜRK
Kadınların “annelik” özellikleri, onların tam zamanlı çalışmasını
belirgin bir şekilde azaltmaktadır. Bazı Avrupa ülkelerinde
uygulanan kadın istihdamı politikaları, “anne” olan kadınların da
istihdamda tam zamanlı yer almasına olanak sağlamaktadır.
METAL
Esnek
Çalışma ve
Kadın İşgücü
METAL
MAKALE
TÜRK
58
D
ünyada ve Türkiye’de yaşanan ekonomik krizler ve
uluslararası finans kuruluşları tarafından dayatılan yapısal uyum programları sonucunda ortaya çıkan, işsizlik, rekabet ve kötü çalışma koşulları, enformal sektörün
ve esnek çalışma modellerinin yaygınlaşmasına neden olmuştur. Enformal sektör; ucuz emek, düşük ücret, esnek çalışma
saatleri, kötü çalışma koşulları ile örgütsüz ve savunmasız bireyleri istihdam etmektedir. Kadın emeğinin ikinci sınıf olarak görülmesi, enformal sektörde ağırlıklı olarak kadın istihdamına neden olmaktadır.
Bununla beraber, piyasa ekonomisine geçiş ve tarımda
makineleşmenin, kırdan kente göçü artırmasıyla, kente göç
eden eğitimsiz ya da düşük eğitimli ve vasıfsız kadınların geçim sıkıntısı nedeniyle ortaya çıkan çalışma zorunluluğu, onların emek yoğun ve örgütsüz çalışmayı içinde barındıran esnek çalışma koşullarında iş güvencesinden yoksun çalışmasını zorunlu kılmaktadır.
Öte yandan, üretim sürecine dahil olmak isteyen kadın,
erkek egemen yapının dayattığı rolleri aksatmaması amacıyla, ancak esnek çalışma koşulları ile ve yine ev içerisindeki sorumluluklarının devamı olan işlerde çalıştırılmak istenmektedir. Esnek üretim şekilleri, erkeğe göre daha ucuz ve kontrolü kolay olan, daha az mücadeleci, geliri aile bütçesine katkı olarak düşünülen ve bu yüzden uzun çalışma saatleri ve
kötü çalışma koşulları ile çalışabilecek kadınlar için uygun görülmekte ve ataerkil ideoloji de bu süreci desteklemektedir.
Bu nedenle, enformal sektör ve esnek çalışma modelleri, kadın emeğinin en yoğun tercih edildiği alanlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kadın ve kız çocuklarının yeterli ve nitelikli eğitim alamayışları da, işgücü piyasasında insan onuruna yakışır işlerde çalışmasını zorlaştırmakta, kadınların eğitimsiz ve nitelik-
siz emek olarak enformal sektörde ve esnek çalışma modelleri ile istihdam edilmelerine neden olmaktadır.
Esnek çalışma modellerinde kadın istihdamı, işverenin yanı sıra, bazı kadınlar tarafından da aile ve iş yaşamının uyumlaştırılması nedeniyle tercih edilmektedir. Ekonomik durumları kötü olan, düşük eğitimli ve vasıfsız kadınlar,
tam zamanlı çalışmayı tercih etseler de, toplumsal baskılar nedeniyle ya da eğitimli ve vasıflı işgücü tercih edilen alanlarda
istihdam olanakları bulamadıkları için kısmi zamanlı çalışmak
zorunda kalabilmektedir. Esnek çalışma modellerinden “kısmi süreli çalışma – yarı zamanlı çalışma” kadınların en yoğun
olarak tercih edildiği çalışma şeklidir. Kısmi süreli çalışmanın özellikle kadın istihdamı için desteklenmesinin altında yatan neden, az önce de değindiğim gibi, Türkiye gibi özellikle ataerkil ideolojinin yoğun yaşandığı toplumlarda cinsiyete
dayalı rollerin ihmal edilmemesinin ve kadının evde yeniden
üretim sürecinde de bulunabilmesinin ve “ideal eş” ve “ideal
anne” olarak sorumluluklarını yerine getirmesinin istenmesidir. Dolayısıyla, kadının esnek çalışma modelleri ile istihdamı, hem “anne” ve “eş” olarak evinin gereklerini yerine getirmesi ve hem de evine ek gelir sağlaması bakımından eşler tarafından da uygun görülmektedir.
Kadınların “annelik” özellikleri onların tam zamanlı çalışmasını belirgin bir şekilde azaltmaktadır. Bazı Avrupa ülkelerinde uygulanan kadın istihdamı politikaları, “anne” olan kadınların da istihdamda tam zamanlı yer almasına olanak sağlamaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin görece sağlanmış
olduğu ülkelerde, kadınlara tanınan haklarla, kadınlar doğum
sonrası kullanılan ücretsiz izinlerin ardından çalışma hayatına
kaldığı yerden devam edebilmektedir. Bu politikalar, özellikle ebeveyn izni ve bakım hizmetlerinin devlet tarafından sağlanmasıyla çözümlenmektedir. Türkiye gibi ataerkil zihniye-
METAL
kadının işgücü piyasasına kaTılımının
önündeki en Büyük engellerden Biri
olan Bakım hizmeTlerinin kadının
sorumluluğundan alınması ve devleT,
işçi, işveren örgüTlerinin işBirliği
yapması söz konusu olduğunda,
kadınların çalışma hayaTına kaTılımının
önündeki Temel engel aşılacakTır.
59
TÜRK
tin kendini yoğun bir şekilde hissettirdiği ve dolayısıyla
toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının kısa ve orta
vadede mümkün görülmediği ülkelerde, bu politikaların
ulusal mevzuata girmesi ya da girdiği takdirde uygulanırlığının olması, ancak belki uzun vadede özlemle beklenebilir.
Avrupa Birliği’ne (AB) uyum sürecinde mevzuatta
yapılan değişiklikler, AB norm ve direktiflerine göre şekillendirilmiş, fakat ülke koşulları dikkate alınmadan düzenlenmiştir. AB’de esnek çalışma, güvenceli esneklik
olarak karşımıza çıkarken, Türkiye’de tam zamanlı çalışmanın getirdiği kazanımların, esnek çalışma modelleriyle elde edilemeyeceği düşünülmemiş ya da ataerkil zihniyet yapısı, kadınların esnek çalışma modelleri ile istihdamını uygun görmüştür.
Bunun yanı sıra, işçi örgütleri enformal sektörde ve
esnek çalışma koşullarıyla çalışanları örgütleyememektedir. Örgütlenemeyen işçiler, yasal ve sosyal korumadan yoksun kalmakta ve ILO’nun insan onuruna yakışır iş kavramına ters düşen çalışma koşulları ile çalıştırılmaktadır.
Sonuç olarak; dünyada ve Türkiye’de yaşanan
sosyo-ekonomik gelişmeler, hizmetler sektörünün
büyümesi, uluslararası rekabetin artması ve işsizlik, çalışma ve üretim şekillerinin esnekleşmesine,
ayrıca enformal sektörün büyümesine neden olmuştur. Yeterli eğitim ve niteliğe sahip olmayan
ya da eğitimli ve nitelikli olsalar da cinsiyete dayalı işbölümü gereği evdeki sorumluluklarını yerine
getirmesi beklenen kadınların, esnek çalışma modelleri ile çalışması uygun bulunmaktadır.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması durumunda, kadın ve kız çocuklarının eğitimine önem
verilecek, hanedeki işler, eşler arasında paylaşılacak
ve bakım hizmetlerine yönelik uygun politikalar uygulanacaktır. Bu durum da, kadının ikincil konumunun ortadan kalkmasını sağlayacak ve işgücü piyasasına ve sosyal hayata erkeklerle eşit şartlarda katılımına katkıda bulunacaktır.
Kadının işgücü piyasasına katılımının önündeki
en büyük engellerden biri olan, bakım hizmetlerinin
kadının sorumluluğundan alınması ve devlet, işçi,
işveren örgütlerinin işbirliği yapması söz konusu
olduğunda, kadınların çalışma hayatına katılımının önündeki temel engel aşılacaktır.
Ebeveyn izninin yasalaşması durumunda, çocuk bakımı, erkekler ve kadınlar tarafından eşit
koşullarda üstlenilebilecek ve kadınlara tam zamanlı ve güvenceli çalışma olanağı sağlanacaktır.
Ulusal mevzuatta, enformal sektörde
sosyal güvenceden yoksun çalışanların güvence altına alınmasına imkan tanıyan yeni
düzenlemelere yer verilmesi, tüm çalışanların sosyal güvenceden ve örgütlenme
haklarından faydalanmasına olanak sağlayacaktır.
PÜF NOKTASI
Hani leke nasıl çıkar?
METAL
Modern yaşamda, binbir çeşit leke var. Elbiselerinizde veya ev
eşyalarınızda, her an beklenmedik bir leke ile karşılaşabilirsiniz. Ancak,
her lekeden kurtulmanın da bir yolu var. Hangi lekenin nasıl çıkartılacağını
bilmek gerekiyor. İşte, bu pratik ipuçlarından sizin için seçtiklerimiz.
TÜRK
60
Aynanızı temizlemenin iki basit yolu
Top haline getirdiğiniz gazete kağıdını, 2 ölçü su ve 1,5
ölçü sirke karışımına batırarak, bununla aynanızı silin. Sonra kuru bir bezle kurulayın. Yarıya kesilmiş çiğ patatesle aynayı ovalayın. Sonra içine az miktarda alkol katılmış suyla durulayın.
Blucinlerin Rengi
Renginin devamlı açılmasını istemiyorsanız, yeniyken içine bol miktarda tuz atılmış soğuk suda 12 saat kadar bırakın.
Renginin belirgin bir sabitlik kazandığını göreceksiniz.
Kumaş üzerindeki çay lekeleri
Beyaz kumaştaki çay lekesini limon suyuyla silin. Sonra
soğuk suyla durulayın. Renkli kumaşta ise, taze lekeyi yumurta sarısını suyla karıştırarak ovuşturun. Leke eskiyse, gliserinli
suyla silmeniz gerekir.
Çikolata Lekesi
Çikolata lekesini temizlemenin en iyi yolu, gliserinle ovuşturup, yağ emici iki kağıt arasında bir müddet bırakarak yağı-
nın iyice emilmesini sağlamaktır. Eğer bu yeterli olmazsa ve
lekelenen kumaş rengi bozulmayan cisten ise, lekeli kısmı suyla karıştırdığınız 90 derecelik alkolle silin.
Halı üzerindeki leke
Sabunlu suyla lekenin dış kısmından başlayarak içe doğru
silin. Üzerine talk pudrası döküp bir müddet bekleyin. Süpürdükten sonra eşit miktarlardaki su ve alkol karışımıyla silin.
Fondöten Lekesi
Elbisenize bulaşan fondöten leke bırakmışsa, bunu etere batırılmış bir bezle silin. Oluşan hare sabunlu suyla yıkanınca yok olacaktır.
Ter Lekesi
n Beyaz renkli elbiselerde: Asitoksalitle silin. Durulayın,
sonra oksijenli su ile silin.
n Nazik kumaşlarda: Hafif amonyaklı veya limonlu su yeterli olabilir.
n Yünlü kumaşta: Kumaşı birkaç saat sirkeli soğuk suda
bırakarak lekeleri temizleyebilirsiniz.
HABER
M
urphy, 1917 doğumlu Edward A.Jr. ABD Hava
Kuvvetleri’nde 1949’da roketler üzerine deney yapan mühendislerden biriydi. Hava Kuvvetlerinde insan üzerinde ivmelenmenin etkilerini inceliyordu. Sensör, bir
yapıştırıcı ile vücuda monte ediliyordu. Doğru sonuç için, bu
sensörlerin mutlaka doğru takılması gerekiyordu. Sağlık görevlilerinden birisinin, takılması gereken 16 sensörün tamamını da yanlış takmayı becermesi, Murphy’i çileden çıkarmaya
yetti ve Murphy, daha önceleri kullandığı tespitleri ardı ardına sıraladı.
Daha sonra, “Murphy Yasaları” olarak adlandırılacak olan
söylemlerini bir basın toplantısıyla açıkladı. Bir kaç ay içinde
‘’Murphy’nin Yasaları’’ üretim sahasında çalışanlar arasında iyice yayıldı ve 1958’de de Webster’in sözlüğüne girdi. Kendisine ait olmasa da, daha sonra bir çok tespit Murphy’e mal
edildi. Murphy, yasalarını karamsarlık üzerine kurmuştur ve
gerçekten de yanlış bir cümlesi yoktur. Sanırım hiçbirimiz,
en azından birkaçının başımıza gelmediğini savunamayız. İşte
Murphy Yasalarından örnekler:
n Başarı daima yalnızken gelir, başarısızlık herkesin içinde.
n Sen bir yanlış yapana kadar kimse seni dinlemiyordur.
n Yere düşürdüğünüz pazar çantası, daima içinde yumurta olan çantadır.
n Tecrübe, ihtiyacınız geçtikten sonra edinilir.
n Birşeylerin ters gitme olasılığı varsa, ters gidecektir.
n Bir şeyle fazla oynarsanız, onu bozarsınız.
n Her şey iyi gidiyorsa, mutlaka bir aksilik vardır.
n Bir şeyin olma olasılığı, isteme olasılığı ile ters orantılıdır.
n Ne zaman bir şeyden vazgeçseniz, vazgeçtiğiniz o şey
size geri gelir.
n Ne kadar beklersen bekle, istenmediği zaman gelecektir.
n Çözülen her problem yeni problemler yaratır.
n Aileniz sizin ders çalıştığınız zamanlarınızı değil, sadece
çalışmadığınız zamanlarınızı görür.
n Trafikte bulunduğun şeritten ilerleyen şerite doğru geçtiğin zaman, yeni geçtiğin şerit durur.
n Sakınılan göze çöp batar.
n İnsanlar birbirini hak eder.
n Ekmek tereyağlı yüzü ile düşer.
n Gülümseyin, ne düşündüğünüzü bilmesinler.
n Sizi izleyenlerin sayısı, yaptığınız işin saçmalığı ile doğru orantılıdır.
n Diş ağrısı gece ve tatil gününde başlar.
n Borç alabilmek için, borca ihtiyacınız olmadığını ispatlamalısınız.
n Kimse başkasının yaptığı iş ile ilgilenmez.
n Hiç bir şey göründüğü kadar iyi değildir.
n Önünüzde bulanan araç sizden yavaş gider.
n Kasislerin etkisi yavaş giden arabalaradır.
n Anlamıyorsanız çok açıktır.
n Diğer tüm seçenekler tükendikten sonra insanlar mantıklı davranırlar
n Bekleyin, hasar verdikten sonra geçer, hasar fazla ise
bekleyin, tekrar gelir.
n Şans, en şanssız zamanda kapıyı çalar.
n Tırnaklarınızı kestikten bir saat sonra tırnakla yapılacak
bir iş çıkar.
n Anlattığın birşeyin dinlenme ihtimali, anlatma isteğinle ters orantılıdır.
n Aşık olduğun kişi hep başkasına aşıktır.Zaten sen de hiçbir zaman sana aşık olan kişiye aşık olmazsın.
61
TÜRK
‘’Murphy’nin Yasaları’’ üretim
sahasında çalışanlar arasında
iyice yayıldı ve 1958’de de
Webster’in sözlüğüne girdi
METAL
Murphy
Yasaları
KİTAP
EDİTÖR: ASLI BAŞARAN
İŞÇİ ALACAK
DAVALARI VE
BELİRSİZ ALACAK
DAVALARI
Umut Topçu
Yayınevi: AdaletYayınevi / Hukuk Dizisi
Yayın Yılı: 2012 / Sayfa Sayısı: 434
METAL
kiTapTa, bireysel iş hukuku alanında mevzuat
bazında yapılan yenilikler detaylı olarak ele alınmış.
Özellikle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu
ile düzenlenen belirsiz alacak davalarının getirdiği
yenilikleri, belirsiz alacak davası açma koşulları, bu
dava türünün işçi alacaklarına etkileri, kitapta ayrıntılı
olarak irdeleniyor.
Yargıtay tarafından verilen içtihat niteliğindeki
yeni kararlar, öğreti görüşleri, bilirkişi raporları ve
uygulayıcıların günlük işlemlerinde yararlanabileceği
örnek dilekçe ve formlar ile kitap, ilk baskısına nazaran
daha zengin bir hale dönüştürülmüş.
TÜRK
62
ÖĞRETMENİM
MORİ İLE SALI
BULUŞMALARI
Mitch Alborn
Yayınevi: Boyner Yayınları / Kişisel Gelişim Dizisi
Yayın Yılı: 2006 / Sayfa Sayısı: 191
MORİ ve öğrencisi, yaşam, aile, evlilik, toplum,
merhamet, ölüm, korku, açgözlülük, yaşlanma
ve anlamlı bir yaşam felsefesi üzerine içtenlikle
konuşuyorlar. Ölmekte olan bir öğretmen, öğrencisine
bilmesi gerekenleri anlatıyor. Bu konuşmalar ikisinin
de son tezleriydi. Yaşamakta olan, birlikte hazırladıkları
ilk tezin aksine, bu son tez hiç bitmesin istiyor. Mitch
Albom’un bu kitabında, yaşlı profesör Mori’nin
hayatındaki son sınıfı, tek öğrencisi Mitch ile her
salı kahvaltıdan sonra, hayatın anlamı üzerine kişisel
deneyimlerine dayanan dersleri anlatılıyor. ABD’de
yıllarca en çok satanlar listesinden inmeyen bu kitabı
elinizden bırakamayacaksınız.
BUZ DEVRİ-4
KIRIK
MİDYELER
MARDİN’IN fakir bir köyünden İstanbul’a çalışmaya giden iki genç akraba çocuğu Hâkim ve
Faysal’ın amacı, Almanya’da yaşayan amcaoğulları Salim’in yanına gidebilmek için para biriktirmektir. Fakat İstanbul’da tutunmak ve üstüne üstlük yurt dışına çıkacak parayı biriktirmek sandıkları kadar kolay değildir. Bu kentte yaşayan hemen hemen tüm Mardinlilerin yaptığı gibi, midyecilik işine girerler.
FİLMİN KÜNYESİ
Vizyon Tarihi: 22 Haziran 2012
Yönetmen: Seyfettin Tokmak
Oyuncular: Uğur Barış Mehmetoğlu, Seydo
Çelik, Engin Benli, Selma Alispahic, İpek
Kızılörs, Enzo Ikah, Cumhur Sarı
Tür: Dram
METAL
Vizyon Tarihi:29 Haziran 2012
Yönetmen: Steve Martino
Oyuncular: Ray Romano, Denis Leary, John
Leguizamo, Jennifer Lopez, Nicki Minaj, Wanda
Sykes, Queen Latifah, Seann William Scott
Tür: Animasyon, Macera, Komedi
Süre: 94 dk
63
TÜRK
FİLMİN KÜNYESİ
BÜYÜK küçük hepimizin gönlünü fetheden Buz Devri serisi, Kıtalar Ayrılıyor filmiyle bizlere veda ediyor. Son
filmde, Manny, Diego ve Sid’in, kendilerini diğerlerinden ayıran afetten sonra sürüklendikleri bir kıtada başlarına gelenler anlatılıyor. Bir buzdağından derme çatma bir gemi yapan kahramanlarımızın, maceralarla dolu
epik deniz seferi böyle başlıyor. Manny ve arkadaşlarını bu yeni dünyada egzotik deniz canavarları ve acımasız korsanlar da bekliyor. Tarih öncesi sincap Scrat ise bildiğiniz gibi, lanetli palamudu onu nereye sürüklerse oraya gidiyor... Buz Devri serisinin bu son filmi 3D olarak 29
Haziran’da sinemalarda olacak...
E Ğ L E N C E
SAYI YERLEŞTİRME
2 RAKAMLILAR
14 - 17- 24- 26- 28- 31- 33
36- 40 - 42- 46- 51-62 - 64 66 - 68 - 81 - 89 - 91 - 94
3 RAKAMLILAR
135 - 170 - 178 - 196 - 256 - 353
- 365 - 418 - 431 - 459 - 463 480 - 485 - 511 - 544 728 - 738 - 869 - 901 - 950 - 975
METAL
4 RAKAMLILAR
1359 - 1742 - 1783 - 2397 - 2469
2692 - 2713 - 2791 - 3231 - 3849
5169 - 6021 - 7455 - 7569 - 8597
9542
TÜRK
64
5 RAKAMLILAR
28729 - 29690 - 54291 - 61825
62831 - 73910 - 76922 - 91023
92120 - 95875
6 RAKAMLILAR
159914 - 341376 416370
509153 - 812049 - 874712
968814 - 986723
7 RAKAMLILAR
1270159 - 1350184 - 1516809
1806179 - 1846628 - 2376192
8315369 - 9168425 - 9354822
2
3
6
1
8
2
8
1
5
2
3
1
6 3
5
8
4
9
3
6
8
4
2
4
1
4
9
5
8
1
7
6
5
1
8
SUDOKU BULMACA
4
ÇERKEZKÖY ŞUBESİ
Hema çalışanları piknikte buluştu
Şubemiz yetkisindeki Hema
Otomotiv Döküm fabrikası çalışanları,
geleneksel bahar pikniğinde bir
araya geldi. Canlı müzik eşliğinde
gerçekleştirilen pikniğe Şube
Başkanımız Murat Koçak, Hema
Otomotiv Genel Müdür Yardımcısı
Sinan Varol, Hema Endüstri işyeri
sendika baştemsilci ve temsilcilerle çok
sayıda çalışan katıldı.
Turnuvada başarılar diliyoruz
METAL
Çerkezköy Organize
Sanayi Bölgesinin düzenlediği
7. Futbol Turnuvası başladı.
Turnuvada, şubemiz yetkisindeki
Hema Endüstri futbol takımı da
mücadele ediyor. Hema takımı,
şu ana kadar üç firmayla yaptığı
karşılaşmaları farklı kazanarak,
şampiyonlukta iddialı olduğunu
kanıtladı.
66
TÜRK
İSTANBUL 1 NOLU ŞUBE
Mercedes Benz’de spor şenliği
Şubemiz yetkisindeki
Mercedes Benz işyerinde
düzenlenen spor şenliği sona
erdi. Futboldan satrança kadar
birçok dalda gerçekleştirilen
karşılaşmalara, 1000’i aşkın
çalışan katıldı. Karşılaşmaların
finallerinin ardından, bir de
barbekü partisi düzenlendi.
Daha sonra da başarılı olanlara
kupaları verildi.
Mercedes Benz’e ziyaret
Şube Başkanımız Murat Salar, 8
Haziran’da Mercedes Benz işyerini ziyaret
etti. Başkan Salar ziyarette, çalışan üyelerimiz
ve fabrikada, Türk Metal ailesine katılmasını
sağladığımız kısımlardaki arkadaşlarımızla
bir araya gelerek sohbet etti.
İZMİR 1 NOLU ŞUBE
Amros Makine de Türk Metal çatısı altında
Şubemizin yeni örgütlendiği Amros Makine
Ambalaj Sanayi işverenince, yetki tespitimize itiraz
edildi ve konu yargıya intikal etti. Dava, sendikamız
lehine sonuçlandı. Amros işyerinde çalışan üyelerimizi
bilgilendirmek amacıyla, 21 Haziran’da, şubemizde bir
toplantı düzenlendi. Şube Başkanımız Halil İbrahim
Tosun, üyelerimize, lehimize sonuçlanan mahkeme kararı
ve bu karar sonrası toplu iş sözleşmesi süreci hakkında
bilgi verdi. Başkan Tosun, Bakanlıktan yetki belgesi
gelir gelmez işverenle toplu sözleşme görüşmelerine
başlanacağını belirterek, “haklı, kararlı ve onurlu
mücadelemizde bir aşama daha geride kaldı” dedi.
Turnuvanın birincisi Ege Fren oldu
METAL
Şubemizin örgütlü olduğu, Bayraktar
Holding bünyesinde yer alan Ege Endüstri ile Ege
Fren işyerlerinde çalışan üyelerimizin katılımıyla,
bölümler arası Bowling Turnuvası düzenlendi. 27
Mayıs’ta yapılan turnuvada, Ege Fren işyeri Bakım
bölümü turnuvanın birincisi oldu. Turnuva birincisi
kupasını, Ege Endüstri Genel Müdürü Sinan Akın’ın
elinden aldı. Etkinliğe, Şube Başkanımız Halil İbrahim
Tosun ve Şube Sekreteri Güngör Sunar da katıldı.
İzmir Şubeleri Genişletilmiş Temsilciler Meclisi Toplantısı
izmir Şubeleri Genişletilmiş Temsilciler Meclisi toplantısı, 18
Haziran’da şube binamızda yapıldı. Toplantıya, sendikamızın 14. Olağan
Genel Kurulu’nda Genel Başkan Yardımcılığı görevine seçilen Süleyman
Yıldırım da katıldı. Yıldırım, “sendikamız 14. Olağan Genel Kurul’da
yeni bir yapılanmaya gitti. Bu yapılanmada sizleri temsilen bana önemli
sorumluluklar verildi. Bu sorumluluk ve görevleri yine hep birlikte rahatça
aşacağımıza inancım sonsuz” dedi. Bu arada, Yıldırım’dan boşalan İzmir 2
Nolu Şube Başkanlığına, Şube Sekreteri Hayrettin Çakmak’ın, Çakmak’tan
boşalan Şube Sekreterliğine ise Ali Akyüz’ün getirildiği belirtildi.
ÇANKIRI ŞUBESİ
Çankırı’da kupa töreni
Şubemizce düzenlenen 3.Halı Saha Futbol
Turnuvası, 27 Mayıs’taki final karşılaşmaları ile sona erdi.
Toplam 5 hafta devam eden turnuvada şampiyonluğu,
Isıl Yüzey İşlem Atölyesi takımını mağlup eden Freze
Atölyesi takımı kazandı. Turnuva üçüncüsü ise Montaj
Atölyesi Takımı oldu. Dereceye giren takımlara ödülleri,
Şube Başkanımız Aydın Akbaş ve Fabrika Müdür
Yardımcısı Özkan Bal tarafından verildi.
67
TÜRK
İZMİR 2 NOLU ŞUBE
AKSARAY 1 NOLU ŞUBESİ
Bilgilendirme toplantısı yapıldı
Şube Başkanımız
Muhterem Taşdemir, 4
Haziran’da Mercedes Benz
Türk işyerindeki gelişmelere
ilişkin olarak, gündüz ve gece
vardiyasında çalışan üyelerimiz
için bilgilendirme toplantısına
katıldı.
Niğde futbol turnuvası gerçekleştirildi
METAL
Şubemiz yetkisindeki NiğdeDitaş ve Niğde Bölge Temsilciliğimiz
tarafından organize edilen Halı Saha
Futbol Turnuvası, 3 Haziran’da başladı
Şube Başkanımız Muhterem Taşdemir, 4
hafta sürecek olan turnuvaya katılan 10
takıma başarılar diledi.
TÜRK
68
İsE çalışanları sağlık taramasından geçti
ise Otomotiv’de çalışan üyelerimiz 6
Haziran’da genel sağlık taramasından geçirildi.
Bu arada, İse Otomotiv Sanayi çalışanları, işyeri
baştemsilcimiz Halil Uslu’nun girişimiyle,
Aksaray Yeşilova kasabası Cumhuriyet
İlköğretim Okulu’na yardımda bulundu.
Aksaray Milli Eğitim Müdürlüğü, Uslu’ya
yardım dolayısıyla bir ‘Teşekkür Belgesi’ verdi.
BURSA OSMANGAZİ ŞUBESİ
BURSA NİLÜFER ŞUBESİ
OYAK Renault ziyareti
Şubemiz yetkisindeki Oyak Renault işyeri, 2
Haziran’da şube yöneticilerimiz tarafından ziyaret
edildi. İLN (Internatıonal Lojistik Network)
bölümünde gerçekleşen ziyarette, bölüm çalışanları
ile üretim alanında sohbet edildi.
TGK ziyaret edildi
Şube Başkanımız Y. İsmail Cirit, TKG
Otomotiv işyerini ziyaret etti. Başkan Cirit, şube icra
kurulunun da katıldığı ziyarette, çalışanlarla bir araya
geldi ve sorunlarını dinledi.
BOLU ŞUBESİ
Geçmiş olsun ziyaretleri
ArÇelik Pişirici Cihazlar İşletmesi çalışanlarından üyemiz Kenan Ünalan, 4 Haziran’da bir iş kazası geçirdi. Ünalan, tedavi gördüğü hastanede ziyaret edilerek, geçmiş olsun dileğinde bulunuldu. Bu
arada, bir karaciğer nakli ameliyatı
geçiren, yine Arçelik Pişirici Cihazlar İşletmesi çalışanlarından Ahmet
Çetin de ziyaret edildi.
BURSA 2 NOLU ŞUBE
Beltan çalışanları şubemizi ziyaret etti
Şubemiz
yetkisindeki Beltan
Vibracoustıc çalışanları,
24 Mayıs’ta şubemizi
ziyaret etti. Üyelerimiz
ziyarette, işyerindeki
sorunları ve kıdem
tazminatı ile ilgili
konuları dile getirdiler.
Coşkunöz Radyatör’de paylaşım gecesi
coŞkunöz Radyatör çalışanları,
2011 yılı başarılarını ve 20. yıllarını
coşku ile kutladı. Şube Başkanımız Şevket
Yılmaz, Şube Sekreteri Ersoy Yenizağra
ve Mail Sekreter Yalçın Civan’ın da
katıldığı ‘Paylaşım Gecesi’nde, farklı
kategorilerde ödüller verildi, 20. yıl
pastası alkışlar eşliğinde kesildi. Keyifli
geçen akşam yemeğinin ardından, Grup
Bakkal sahne aldı.
69
TÜRK
Şube Başkanımız Özgür Elçi, şube Mali Sekreteri
Vedat Ateş ve yönetim kurulu üyesi Fatih Gündüz,
Bolu İzzet Baysal Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi
Başhekimi Uzm. Dr. Hülya Ensari’yi ziyaret etti. Başkan
Elçi ziyarette, Ensari’ye, şubemize verdiği desteklerden
dolayı teşekkür etti. Başkan Elçi ayrıca, Bolu Toplum Ruh
Sağlığı Merkezi’ni de ziyaret ederek, Uzm. Dr. Gizem
Hanzade Erkuş’a, şubemizin gerçekleştirdiği eğitimlerde
desteklerinden dolayı teşekkür etti.
METAL
Başhekim Uzm. Dr. Hülya Ensari’ye ziyaret
SAKARYA ŞUBESİ
Geçmiş olsun
ziyareti
Şubemiz yetkisindeki işyerlerinden
Noksel Çelik Boru Sanayi çalışanı üyemiz
Cafer Sarıoğlu bir iş kazası geçirdi. Şube
Başkanımız Şahin Kaya, Sarıoğlu’nu
evinde ziyaret ederek geçmiş olsun
dileklerinde bulundu.
Üretim alanları ziyaret edildi
METAL
otokAr çalışanları, aileleriyle
birlikte fabrikadaki üretim sahasını
ziyaret ettiler. Çalışanların eş ve
çocuklarının katıldığı ziyarette fabrika
içini gezen aileler, daha sonra öğlen
yemeğinde bir araya geldi.
TÜRK
70
Otokar’da futbol turnuvası düzenlendi
Geleneksel Otokar Futbol Turnuvası
başladı. Bu yıl turnuvanın ismi, bir süre önce hayatını
kaybeden çalışma arkadaşımız Barış Cebeci’ye adandıı
ve ‘Otokar Barış Cebeci Futbol Turnuvası’ olarak
değiştirildi. Sakarya Şubesi olarak, arkadaşımız Barış
Cebeci’yi tekrar rahmetle anıyor ve turnuvaya katılan
takımlara başarılar diliyoruz.
Engelsiz spor Şenliği gerçekleştirildi
19 Mayıs koşusunda Üretim Birimi
- Parça Gövde Hazırlama’dan Özkan
Daş birinci, Tesis Güvenlik ve İdari
İşler Birimi’nden Abdurrahman
Çangır ikinci, Üretim Birimi -Minibüs
Otobüs’ten Faruk Kılınç da üçüncü oldu.
otokAr Sanayi’nin
ana sponsorluğunu
üstlendiği, ‘Engelsiz
Spor Şenliği’, 11
Mayıs’ta Sakarya Atatürk
Stadı’nda gerçekleştirildi.
Etkinlik kapsamında,
Sakarya’daki engelli
eğitim merkezlerinde
eğitim gören yaklaşık 850
engelli çocuk ve gencimiz,
çeşitli spor dallarında
yarışarak gönüllerince
eğlendiler Otokar’da 19
Mayıs Gençlik ve Spor
Bayramı dolayısıyla her
yıl düzenlenen Gençlik
koşusu da şirket
parkurunda 2700 metre
olarak koşuldu.
KARADENİZ EREĞLİ ŞUBESİ
Şampiyonluğu kutladılar
Öğrencilere sertifikaları verildi
METAL
erDemir’in 47. İşletme Yıldönümü
Etkinlikleri kapsamında düzenlenen
“Üniteler Arası Futbol Dostluk Turnuvası”
Şampiyonu Sıcak Haddehaneler Baş
Müdürlüğü takımı için Şampiyonluk
Gecesi düzenlendi. Büyük Anadolu
Otel’de 23 Mayıs’ta gerçekleştirilen
geceye, Şube Başkanımız Yusuf Ziya
Odabaş, Şube Sekreterimiz Metin Ercan,
Şube Mali Sekreterimiz Sedat Taşdelen,
İnsan Kaynakları ve İdari İşler Genel
Müdür Yardımcısı Kaan Böke, bazı ünite
yöneticileri, Sıcak Haddehaneler Baş
Müdürlüğü çalışan ve idarecileri katıldı.
Şube Başkanımız Yusuf Ziya Odabaş,
turnuvaya katılan tüm takımlara centilmence
mücadelelerinden dolayı teşekkür etti
ve şampiyon olan Sıcak Haddehaneler
takımının oyuncu ve idarecilerini de kutladı.
TÜRK
71
ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları’nda çalışan
üyelerimizin, Seviye Belirleme Sınavı’na hazırlanan
çocukları için düzenlenen kursu tamamlayan 52
öğrenciye sertifikaları verildi. TED Karadeniz Ereğli
Koleji Toplantı Salonu’nda düzenlenen törende
konuşan Şube Başkanımız Yusuf Ziya Odabaş, eğitime
katkı sağlamak ve öğrencilerin geleceğe daha iyi
hazırlanmalarını amaç edindiklerini söyledi.
Konuk öğrencilerden sendikamıza ziyaret
10. Türkçe Olimpiyatları
kapsamında Zonguldak’taki
etkinliklere katılmak üzere Ereğli’ye
gelen yabancı ülke öğrencilerinden
bir grup, 8 Haziran’da Şubemizi
ziyaret etti. Endenozyalı ve Kenyalı
öğrencilerden oluşan konuklar, Şube
Başkanımız Yusuf Ziya Odabaş, Şube
Sekreterimiz Metin Ercan ve Şube
Mali Sekreterimiz Sedat Taşdelen
tarafından ağırlandı.
BURSA 3 NOLU ŞUBE
Delphi çalışanları şubemizi ziyaret etti
Şubemiz yetkisindeki işyerlerinden
Delphi takım liderleri, 10 Mayıs’ta gece
vardiyasından çıkıp şubemizi ziyaret etti.
14. Olağan Genel Kurulumuz’da Genel
Başkan Yardımcılığına seçilen o dönemki
Şube Başkanımız Mesut Gezer ile şube
yöneticilerinin de katıldığı kahvaltı sonrası
toplantıda, işyerindeki sorunlar ve çözüm
önerileri görüşüldü.
METAL
Dayanışma yemeğine katılım yoğun oldu
Şube yöneticilerimiz pikniğe katıldı
14. Olağan Genel
Kurulumuzda Genel Başkan
Yardımcılığına seçilen eski
Şube Başkanımız Mesut
Gezer ve yönetim kurulu,
TOFAŞ’a bağlı Pres
Malzeme temin çalışanlarıyla
birlikte, 13 Mayıs pazar
günü, “Moral ve Kaynaşma
Pikniği”nde biraraya geldiler.
Başkan Gezer ve yönetim
kurulu, Şahince Otomotiv
çalışanlarınca aynı gün
düzenlenen pikniğe de katıldı.
TÜRK
72
Şubemiz
yetkisindeki işyerlerinden
Orda Otomotiv çalışanları,
6 Mayıs’ta düzenlenen,
“Dostluk ve Dayanışma”
yemeğinde bir araya geldi.
Yemekte yapılan çekilişlerde
kazananlara hediyeleri
şube yöneticilerimiz
tarafından verildi.
ANKARA 2 NOLU ŞUBE
Şube yönetimi Gazi Fişek’te
Şube Başkanımız Halil İbrahim
Alpoğlu, Şube Sekreterimiz Sinan Kılınç,
Şube Mali Sekreterimiz Tamer Karabey
ve Şube Yönetim Kurulu üyeleriyle, MKE
Gazi Fişek Fabrikası’nı ziyaret etti. Şube
yöneticilerimiz, üyelerimizle tezgâhları
başında bir araya gelerek sohbet etti.
MANİSA 1 NOLU ŞUBE
Bosch
çalışanları
Çanakkale’yi
ziyaret etti
mAnisA’DAki
Bosch fabrikası çalışanları,
Çanakkale’ye bir gezi
gerçekleştirdi. Tarihin akışının
değiştiği bölgeyi gezme fırsatı
bulan Bosch çalışanları, bölgede
bulunan şehitliklerle, Çanakkale
Şehitleri Anıtı’nı da ziyaret etti.
Dünya Çevre Günü etkinlikleri
Şubemiz yetkisindeki
Bosch ve Elba Basınçlı Döküm
Sanayi işyerlerinde, 5 Haziran
Dünya Çevre Günü etkinlikleri
düzenlendi. Çevre bilincinin
artırılmasına yönelik etkinlikler
kapsamında, işyeri bahçesinde
bulunan kurumuş çınar
ağacığın yerine yeni çınar fidanı
dikildi. Etkinliklere, işyeri
yöneticileri ile Şube Başkanımız
Hüseyin Özben de katıldı.
Olgun Çelik Turnuvası’nda şampiyon belli oldu
olGun Çelik işyerinde düzenlenen Futbol
Turnuvası’nda şampiyonluğu, ‘Fabrika 2 Üretim
Takımı’ elde etti. Final maçı, Olgun Çelik A.Ş
Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Karaağaç,
Fabrika Direktörü Mehmet Ali Arpacık ve Şube
Başkanımız Hüseyin Özben ve Olgun Çelik A.Ş
çalışanları tarafından ilgiyle izlendi. Kazanan
takıma kupası ise Olgun Çelik A.Ş Genel Müdür
Yardımcısı Mustafa Karaağaç tarafından verildi.
73
TÜRK
Şube Başkanımız
Hüseyin Özben, Elba Basınçlı
Döküm Sanayi işyerini 5
Haziran’da ziyaret etti.
Başkan Özben ziyarette,
çalışan üyelerimizle tezgahları
başında bir araya gelerek
sohbet etti.
METAL
Elba Basınçlı Döküm ziyaret edildi
İSTANBUL ANADOLU YAKASI ŞUBESİ
Yeni üyelerimiz şubemizi ziyaret etti
Şubemiz yetkisindeki Arçelik işyerinde yeni işbaşı yapan üyelerimiz, 17
Mayıs’ta şubemizi ziyaret
ettiler. Şube Başkanımız
Halil Erdal ile biraraya gelen yeni üyeler için, “Sendikalı Çalışma Hayatına İlk
Adım” toplantısı gerçekleştirildi.
Baymak’ta sözleşme sevinci yaşandı
METAL
senDikAmız bünyesine
yeni katılan Baymak Makina
Sanayi işyerini temsilen MESS ile
yapılan sözleşme görüşmeleri, 18
Mayıs 2012 tarihinde anlaşma ile
sonuçlandı. Şube Başkanımız Halil
Faki Erdal, üyelerimizle yaptığı
toplantıda, sözleşmenin detayları
hakkında bilgi verdi.
TÜRK
74
Arçelik Çamaşır Fabrikası ziyaret edildi
Şube Başkanımız Halil
Faki Erdal, 8 Haziran’da
Arçelik Çamaşır Makinası
işyerini ziyaret etti. Başkan
Erdal, Yonç Bandında
çalışan üyelerimiz ile bir
araya gelerek sohbet etti.
Hava-İş çalışanlarına sendikamızdan destek!
ERDAL: DESTEĞİMİZ DEVAM EDECEK
Şube Başkanımız Erdal, 305 Hava-İş sendikası üyesinin mağdur edilmesine
tepkisiz kalınamayacağını vurgulayarak, sendikal örgütlenmenin ve faaliyetlerin
engellenmeye çalışıldığı bir ülkede gerçek demokrasiden söz edilemeyeceğini,
çalışanların anayasal haklarının ellerinden alınamayacağını ifade etti.
Şube Başkanımız
Halil Faki Erdal, Türkİş Bölge Temsilcisi
Faruk Büyükkucak
ile bir grup üyemiz,
işkoluna Bakanlar Kurulu
tarafından getirilen
grev yasağını Atatürk
Havalimanı’nda protesto
eden Hava-İş Sendikası
üyelerini ziyaret etti.
Başkan Erdal,. Havaİş Genel Başkanı Atilla
Ayçin’le görüşerek,
desteklerini iletti.
GÖLCÜK ŞUBESİ
Kalite Güvence çalışanları kahvaltıda buluştu
ForD Otomotiv Sanayi Kalite
Güvence Müdürlüğü Çalışanları 16
Mayıs’ta, VKV Ford Otosan Gölcük
Kültür Merkezi’nde düzenlenen sabah
kahvaltısında bir araya geldiler. Kalite
Güvence Müdürlüğü bünyesinde farklı
lokasyonlarda çalışan arkadaşlarımızın
bir araya gelerek kaynaşması ve
birbirlerini daha yakından tanımalarını
hedefleyen organizasyona, 14.
Olağan Genel Kurulumuzda Genel
Sekreterliğe seçilen eski Şube
Başkanımız Yücel Yücel de katıldı.
Keyifli geçen kahvaltı sonrasında, Vehbi Koç Vakfı oditoryumuna geçildi ve burada yapılan toplantı ile çalışanların fikirlerini ve yaşadıkları
problemleri yöneticileriyle paylaşabildikleri bir ortam sağlandı.
sanatsal etkinlikler devam ediyor
ForD Otomotiv Sanayi bünyesinde
faaliyet gösteren VKV Ford Otosan Kültür
Merkezi’ndeki sanatsal etkinlikler devam ediyor.
Bu çerçevede, 17 Mayıs’ta, AKV Kız Teknik
ve Meslek Lisesi öğrencileri “Artiz Mektebi”,
20 Mayıs’ta, 5 Taş Çocuk Tiyatrosu “Teneke
Şövalyeler” 3 Haziran’da yine 5 Taş Çocuk
Tiyatrosu “Ah Bir Büyük Olsam” adlı oyunları
sergiledi. Merkezde ayrıca, 6 Haziran’da
Ezginin Günlüğü grubu da bir konser verdi. Bu
arada, Kocaeli Üniversitesi öğretim görevlisi,
cam ve seramik sanatçısı Cem Güçlüer’in cam
sergisi de büyük beğeni topladı.
GEBZE 1 NOLU ŞUBE
Şubeye teşekkür ziyareti
Şubemizin yetkili olduğu Rözmaş Metal ve Özuğurlu
Makina işyerinde çalışan yaklaşık 250 üyemizi ilgilendiren,
2012–2014 dönemi Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri anlaşma
ile sonuçlandı. Üyelerimiz 25 Mayıs’ta vardiya bitiminde
şubemizi ziyaret ederek, sözleşmeyi kutladılar ve getirdikleri
pasta ve çiçeklerle, şubemize teşekkür ettiler.
75
TÜRK
Şubemiz yetkisindeki işyerlerinden Ford Otomotiv Sanayi
Üretim Planlama Sayım Grubu çalışanları, 11 Mayıs’ta mangal
partisinde bir araya geldi. 14. Olağan Genel Kurulumuzda
Genel Sekreterliğe seçilen eski Şube Başkanımız Yücel Yücel’in
yanı sıra, Ekip Lideri Namık Kemal Keskin, Üretim Planlama
Müdürü Ata Kutlu’nun da katıldığı organizasyonda, Sayım
grubu son dönemin iş yoğunluğundan kurtulma fırsatı buldu.
METAL
Çalışanların sahilde mangal keyfi
BİGA 1 NOLU ŞUBE
Akkurt ve
Ayyıldız’dan geçmiş
olsun ziyareti
Şube Başkanımız Osman Akkurt ve İşyeri
Baştemsilcimiz Nail Ayyıldız, 21 Mayıs’ta
işyerinde rahatsızlanan üyemiz Mustafa Kemal
Düzgün’ü evinde ziyaret etti. Başkan Akkurt
Ayyıldız’a geçmiş olsun dileğinde bulundu.
İÇDAŞ çalışanları Çanakkale’ye gitti
Şubemizin yetkili olduğu İçdaş A.Ş.
işyerinde çalışan bütün üyelerimiz ve aileleri, 25
Mayıs’tan başlamak üzere, Çanakkale gezisine
katıldı. Çanakkale Şehitliklerini de kapsayan
gezi programı, bütün çalışanlar ve ailelerini de
kapsaması amacıyla, kafileler halinde devam etti.
METAL
Şampiyon Çelikhane-3 oldu
TÜRK
76
iÇDAŞ geleneksel 5. futbol
turnuvası, 5 Haziran’da Çelikhane
2 ile Çelikhane 3 takımları arasında
oynanan final müsabakası ile sona
erdi. Çok çekişmeli geçen ve normal
süresi 1–1 biten karşılaşmada
şampiyonu, penaltı atışları belirledi.
Penaltı atışları sonucu rakibine 5–3
üstünlük sağlayan Çelikhane 3 ekibi
şampiyonluk kupasına uzandı. 16
Nisan günü başlayan ve toplam 87
karşılaşmanın oynandığı turnuvada
şampiyon olan Çelikhane3 takımına
ödülünü, Biga Belediye Başkanı
Mehmet Özkan verdi.
Türk Metal - İÇDAŞ Aile Pikniği
Şubemiz ile İçdaş tarafından
düzenlenen Aile Pikniğinin üçüncüsü, 8
Haziran’da İçdaş’ın Sosyal Tesisleri’nde,
yaklaşık 1200 kişinin katılımı ile
gerçekleştirildi. Aileler arası diyalogun
kurulması, birlik ve beraberliğin
arttırılması, çocukların kaynaşması, moral
ve motivasyonun arttırılmasını hedefleyen
pikniğe katılanlar gönüllerince eğlendi.
Şube Başkanımız Osman Akkurt, pikniğe
destekleri nedeniyle, Tesisler Direktörü
Fuat Erkan Tekin, İdari İşler ve Personel
Müdürü Zafer Gökhan Aydoğan ve
Organizasyon Müdürü Şerif Mutlu’ya,
tüm çalışanlar adına teşekkür etti.
İSTANBUL ŞUBESİ
Supsan çalışanları
Avrasya Sirki’nde buluştu
Şubemiz yetkisindeki
Supsan Motor Supapları işyeri
temsilciliğimiz, gerçekleştirdiği
sosyal etkinliklere bir yenisini
ekleyerek, üyelerimizi aileleri
ile birlikte Avrasya Sirki’nde
buluşturdu. Üyelerimiz ve
aileleri, gösteriyi ilgiyle izledi.
Hastanede ziyaret ettiler
Şubemiz yetkisindeki Borusan Mannesmann
çalışanlarından üyemiz Özer Çuhadaroğlu, 25 Mayıs’ta
işyerinde rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Şube
Başkanımız Tufan Şimşek, Şube Sekreterimiz Ergün
Cankurt ve temsilcilerimiz, Cuhadaroğlu’nu hastanede
ziyaret ederek, geçmiş olsun dileğinde bulundular.
77
TÜRK
Şubemiz Temsilciler Meclisinin aylık toplantısı,
5 Haziran’da Kor Metal işyerinde gerçekleştirildi. Şube
Başkanımız Tufan Şimşek ve temsilcilerimiz, toplantı
sonrasında işletmeyi gezdi, çalışanlarla sohbet etti.
METAL
Temsilciler bu ay
Kor Metal’de toplandı
Şubemizin pikniğinde
aile kaynaşması
Şube Başkanımız Tufan Şimşek ve Şube
yönetiminin girişimiyle gerçekleştirilen pikniğe,
tüm temsilcilerimiz ve aileleri katıldı. Keyifli ve
eğlenceli geçen etkinlikten, özellikle çocuklar mutlu
bir şekilde ayrıldılar.
İSKENDERUN 1 NOLU ŞUBE
Genel Başkan Bozal,
şubemizi ziyaret etti
türk Harb-İş Sendikası Genel Başkanı
Bayram Bozal ve beraberindeki heyet, şubemizi
ziyaret etti. Şube Başkanımız Çakır Varan
tarafından karşılanan konuklarla, çalışma hayatı
ve ülkenin güncel sorunları görüşüldü.
GEBZE DİLOVASI ŞUBESİ
Üyelerimiz
ve aileleri
Çanakkale’de
Şubemiz yetkisindeki Hisar
Çelik ve Hamaş Ağır Makine’de çalışan
üyelerimiz, Çanakkale’ye bir gezi
gerçekleştirdi. Üyelerimiz ve aileleri,
bölgedeki şehitlikleri de ziyaret etti.
Kabel Kablo ziyaret edildi
METAL
Şube Başkanımız Uysal
Altundağ, 24 Mayıs’ta Kabel
Kablo işyerini ziyaret etti. Başkan
Altundağ ziyarette, üyelerimizle
tezgâhları başında bir araya
gelerek sohbet etti.
TÜRK
78
Yönetim Kurulu toplantısı şubemizde yapıldı
Şube yönetim
kurulu, aylık toplantısını
12 Haziran günü
şubemizde kahvaltıda
buluşarak yaptı.
Toplantıda, çalışma
hayatına ilişkin son
gelişmelerle, güncel
konular ele alındı.
GEMLİK ŞUBESİ
Komvek’te grev ödenekleri ve erzak yardımı
Şubemizin yetkili olduğu Serbest Bölgede
faaliyet gösteren Komvek Karoser işyerinde
devam eden ve 1. ayını dolduran grevdeki sendika
üyelerine, sendikamız tarafından 500’er TL grev
harçlığı ödendi. Şube Başkanımız Kemal Durmaz,
“Bu grev 1 ay değil 1 yıl da sürse üyelerimizi
mağdur etmeyeceğiz, her zaman birlikte hareket
Bu arada, grevin 46’ıncı gününde
edeceğiz. Hakkımız olanı ve emeğimizin karşılığını
de, grevdeki üyelerimize sendikamız tarafından erzak yardımı yapıldı. alana kadar mücadelemiz devam edecektir” dedi.
Kemal Durmaz, Borusan’ ziyaret etti
Şube Başkanımız Kemal Durmaz, 25 Mayıs’ta Borusan
Mannesman, 31 Mayıs’ta da Orhangazi’de bulunan Compenanta
işyerlerini ziyaret etti. Başkan Durmaz ziyaretlerde, çalışanlarla
tezgahları başında bir araya gelerek sohbet etti.
BASIN TEMSiLCiLERiNDEN
KIRIKKALE ŞUBESİ
Şubemizin 2.Olağan Genel Kurulu sonrası, yetkili olduğu tüm işyerlerinde temsilcilik seçimi yapıldı. Bu çerçevede, Ağır Silah Çelik Fabrikası’nda 291, Pirinç Fabrikası’nda 206, Hurda
Fabrikası’nda 88, Silah Fabrikası’nda
429 ve Mühimmat Fabrikası’nda
735 olmak üzere, toplam 1749 üyemiz, 18 Mayıs’ta oy kullanarak, temsilcilerini belirledi. Seçime katılım % 100’e yakın oldu ve temsilci adayları çalışmalarını birlik beraberlik içinde yürüttü. Şube
Başkanımız Mürsel Öcal yaptığı açıklamada, son derece demokratik bir ortamda yapılan seçimle, üyelerin, iş yerlerinde kendilerini temsil edecek temsilcileri belirlediğini söyledi. Yapılan seçim sonucunda, Mü-
himmat Fabrikası İmla İşletmesi’nden Ali
Doğutaş, Mermi İşletmesi’nden Mustafa Teke, Tapa İşletmesi’nden Kazım Yöndemli, Silah Fabrikası’ndan Levent Öztürk, Pirinç Fabrikası’ndan Ömür Tuncay,
Hurda İşletmesi’nden Cüneyt Porsuk, Çelik Fabrikası’ndan Seyhan Öcal, Destek Tesisler Bölge İşletmesi’nden Türker Ulutürk,
üyelerin takdirleriyle, işyeri sendika temsilcisi seçildiler.
Bülent AKGÜL
Kırıkkale Şubesi
Basın Temsilcisi
Leoni çalışanlarından Komvek grevine destek
onurlu hak mücadelesinde karalılıkla dimdik ayakta duran Komvek işçilerine hergün yüzlerce Türk Metal çalışanı ve sivil toplum örgütleri destek ziyaretinde bulunuyor. Leoni çalışanı da,
Komvek’te grevde olan işçi kardeşlerinin yanında
olmaya devam ediyor. Bu çerçevede, Leoni Kablo çalışanlarından bir grup, Komvek çalışanlarına
destek amacıyla grev çadırlarını ziyaret etti.
Akın TERZİ
Leoni Kablo
Basın Temsilcisi
İSTANBUL ANADOLU YAKASI ŞUBESİ
Çevre Günü’nde yeşil kıyafetler giydiler
Metin ÇELİK
Siemens
Basın Temsilcisi
siemens çalışanları, 5 Haziran
‘Dünya Çevre Günü’nde, duyarlılığını göstermek için yeşil kıyafetler giyerek, günün
anlam ve önemine vurgu yaptılar. Çalıştıkları şirket Siemens’in, yarınlara daha güzel
ve daha yeşil bir dünya bırakmak adına taşıdığı duyarlığın bilincini taşıyan üyelerimizin, bu konudaki özeni de sürekli olacaktır.
79
TÜRK
GEMLİK ŞUBESİ
METAL
İşte sendika içi demokrasi
BURSA 2 NOLU ŞUBE
Coşkunöz’de İş Güvenliği Vurgusu
coŞkunöz şirketler grubunda iş güvenliği adına alınabilecek tüm tedbirler, hiç bir fedakârlıktan kaçınılmadan, azami düzeyde alınmaya çalışılmakta. Bu bağlamda, çalışanlar arasında gerekli motivasyonun sağlanabilmesi için, üç ay boyunca sıfır iş kazası gerçekleşen bölümlerde ikramlarda bulunuluyor. Coşkunöz şirketler
grubunun lokomotiflerinden biri olan, Kalıp ve Makina Fabrikası bünyesindeki toplam yedi bölümde sıfır iş
kazası, kesilen pastalarla kutlandı. Kalıp Grup Müdürü
Murat Köksal da yaptığı açıklamada, gösterdikleri hassasiyet dolayısıyla çalışanlara teşekkür etti.
Şahin ŞENTÜRK
Coşkunöz A.Ş.
Basın Temsilcisi
METAL
13 yaşında çifte madalya coşkusu yaşadı
Cevdet TONÇ
Coşkunöz A.Ş.
Basın Temsilcisi
Şubemiz yetkisindeki Coşkunöz Holding
SÜG–2 fabrikasında çalışan Ali Şahin’in 13 yaşındaki
oğlu Celal Can Şahin, yağlı güreşlerde 2 altın madalya
kazanarak büyük bir başarı elde etti. Bursa’nın Mustafa Kemal Paşa ilçe belediyesinin Mayıs ayında düzenlediği yağlı güreşler, çetin mücadelelere sahne oldu. Celal Can Şahin, 42 kiloda Yağlı güreş ve Teşvik–2 dallarında altın madalya kazandı. Celal Can Şahin’e bundan
sonraki spor yaşamında da başarılar dileriz.
BURSA NİLÜFER ŞUBESİ
80
TÜRK
10. yılını dolduranlara rozetleri verildi
Naim MİNTAŞ
Oyak Renault
Basın Temsilcisi
bursA Nilüfer
Şubemiz yetkisindeki
Oyak Renault işyerinde, 10. yılını dolduran
üyelerimize, departman müdürleri tarafından rozetleri verildi.
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
Kocaeli Şubemiz yetkisindeki Enpay Endüstri Pazarlama Sanayi işyerinde çalışan Engin Nergis,
20 Mayıs’ta hayatını kaybetti.
Engin Nergis’e Allah’tan rahmet,
başta ailesi olmak üzere, yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına
başsağlığı dileriz.
Çerkezköy Şubemizin yetkisinde olan Hema Endüstri’de çalışan üyemiz Gürbüz Tezcan, 12
Mayıs’ta geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. Gürbüz Tezcan’a, Allah’tan rahmet,
ailesi, yakınları ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı dileriz.
Yine Hema Endüstri işyerinde çalışan üyemiz Hüseyin Varsak, 4
Mayıs’ta hayatını kaybetti. Hüseyin Varsak’a, Allah’tan rahmet, başta kederli ailesi olmak
üzere, çalışma arkadaşlarına
başsağlığı dileriz.
Biga 1 nolu şubemizin yetkili olduğu İçdaş’ta çalışan üyemiz Ahmet Yıldız, geçirdiği trafik kazası
sonucu 27 Mayıs’ta hayatını kaybetti. Ahmet Yıldız’a Allah’tan
rahmet, ailesine, çalışma arkadaşlarına baş sağlığı dileriz.
Türk Metal olarak, hayatını kaybeden üyelerimize
Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
Bu dergi, sendikalı işçiler tarafından basılmıştır.
TÜRKMETAL
HAZİRAN 2012 - SAYI: 155
METAL İŞÇİLERİ İÇİN HEP BİRLİKTE MÜCADELE EDECEĞİZ

Benzer belgeler