Elele London

Transkript

Elele London
LONDON
ELELE
YAŞAMA DAİR HERŞEY
NİSAN 2015 SAYI 3
Yaşar Kemal
“Demir olsam
çürürdüm,
toprak oldum
dayandım”
7 MAYIS 2015
Birleşik Krallık’ta Genel seçim
Paskalya
GEBELİKTE
BESLENME
Her Mevsimin Başka Bir
Detoks Sebebi Vardır
Gül Kaynak
Çocuklarımızı
koruyalım
BAYRAMI
Spermi Olmayan
ERKEKLER
BABA
OLABiLiR Mi?
söyleşi
Selçuk
Balcı
Geliyor
Güneydoğu Anadolu
kültürünün mihenk taşı
MARDiN
BU SAYIDA
2015/04
İçindekiler
“Demir olsam
çürürdüm,
toprak oldum
dayandım”…
NİSAN 2015 | SAYI 3 | ELELE LONDON
s10
Mila isimli ikinci albümünü çıkaran Selçuk Balcı’yla bir
söyleşi gerçekleştirdik.
s18
Paskalya tüm Hıristiyanlar tarafından kutlanır.
Yaşar Kemal
Güncel / Hukuk / Politika
s09
İngiltere’de 7 Mayıs’ta genel seçim yapılacak.
s22
Boşanma kararının tanınmasına dair davayı eşlerden
birisi diğerine karşı açmalıdır.
s27
Ev alırken nelere dikkat etmeliyiz?
Spermi olmayan erkekler baba olabilir mi?
s30
“Her Mevsimin Başka Bir Detoks Sebebi Vardır!”
s32
Gebelik öncesi ve gebelik döneminde beslenme
s35
Suya dayanıklı iphone’lar geliyor
s46
Güneydoğu kültürünün mihenk taşı: MARDİN
s59
ROJ DÜNYA Jimnastik yapıyor
s71
Müziğin 42 bin yıllık serüveni
Paskalya | s18
“Avrupa’nın Yüzü” adlı foto-belgeselin
yapımına 2005 yılında Riga’da başladı.
s61
Zaman aktıkça aktı… Ortaokul bitti, lise,
üniversite de bitti…
s17
Çıkılmış uzunca bir yolculuğun uzunluğundan habersiz küçük bir dairenin çok küçük
olan oturma odasında yeni doğmuş oğluma
gözaydınına gelen, sehpa üzerinde akşam
yemeğine ağırlamaya çalıştığım üç misafir…
Birisi gün aşırı alışveriş ettiğim marketin
kasiyeri.
s53
ŞARAP SEVERLER
İyi bir sarapta bilmemizi gerektiren
hangi özellikler en önde gelir?
s67
SANATIN TARİHTEKİ YERİ
Altamira’daki 40.000 sene önceki çizimler
sanat tarihimizde en önemli yerini almıştır.
s68
Genel Yayın Yönetmeni : Ayşe Tekel | Görsel Yayın Yönetmeni: Erdal Akçay
Yazı İşleri : Ali Gül Özbek, Berfin Saitoğlu, Dilek Güngör, Erem Kansoy,
Gamze Ercüman, Hasan A.Yıldırım, Kamil Küpeli, Yasemin Brett,
Zafer Ferhat | Foto Muhabir : Muhammet Önal
Grafik Tasarım : Eren Noyan
Reklam Satış ve Halkla İlişkiler : Mehmet Karabulut
Reklam ve Haber iletişim: 07718 055 572
BAHÇE PEYSAJI
Uykudan uyanan ve canlanan doğanın
tarafımızdan küçük dokunuşlarına ihtiyacı var.
4
ELELELONDON NİSAN2015
Yine gecelerden birinde
annemin çığlığı; Kapat
şu ışıkları! Fatura gelmiş
bilmem ne kadar, sen
halen daha yatmadın mı?
Belediye kütüphanesi o dönemler (90’ların
ortaları) önemli saydığı kitapların bir kısmını
ceviz yaprağı yeşili bir kısmını ağaç kavuğu
renginde kaplatırdı. Bu, ağaç kavuğu rengindeydi…
Hamilelikte Beslenme | s32
ALİ HAYDAR YEŞİLYURT
atırımda kalmayan
içeriği ama etkisini
dün gibi anımsadığım
“Hüyükteki Nar Ağacı”.
O zaman ki serçe parmağım kalınlığındaydı,
bitmesin istemiştim ya bitmişti..
Selçuk Balcı | Söyleşi s10
s28
H
Ortaokul kaçtı hatırlamıyorum, elimde
incecik bir kitap, bitmesin diye kelimeleri yineleyerek, üstünde duraksayarak okuyorum.
Soluklanıyorum, gözlerimi kapatıyorum...
Sonra burnumu dayıyorum kitabın ortasına,
şu an anımsadığım kuru toprak kokusu ve
içimi sızlatan hayalimde kalan yalnız bir
ağaç resmi.
Sağlık / Çocuk / Moda / Kadın
s44
EDİTÖRDEN
MERHABA
ZİNCİR KOLYE MODELLERİ
Farklı tasarımlarla sunulan zincir kolye modelleriyle kıyafetlerinizi hareketlendirebilirsiniz.
NE İZLESEK? ‘UMUT ÜZÜMLERİ’
Fransa’dan Tatar köyüne giderek hayat
mücadelesi veren bir gencin hikayesi...
ı[email protected]
www.elelelondon.com
Yazı ve fotoğrafların tüm hakları EleleLondon Dergisine, yayımlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.
Misafirlerimizden gazeteci olan, küçük
yaşlarda buraya gelen ve yeni üniversite
kazanan geçici süreliğine kasiyerlik yapan
misafirime;
-“okuduğun, bildiğin bir Türk yazar var mı?”
diye sordum.
Bugün ki gibi hatırlıyorum kızın heyecanını;
-“ Geçen yaşlıca bir amca geldi, Türkçe
kitapları setler halinde satıyordu, çok acayip
ucuzdu. 10 tanesi £50, market çalışanlarına
£40 yaptı bende aldım.”
-“yazarı kim?”
-“Kemal Yaşar mıydı neydi !....”
İlk sorduğum “Hüyükteki Nar Ağacı”?
Eve gider gitmez text attı
-“Evet varmış, yarın getirir posta kutusundan
atarım”…
12 yıl geçti..
Halen posta kutumdan, Kemal Yaşar’ın Hüyükteki Nar Ağacı’nı beklerim.
Ayşe Tekel
ELELELONDON NİSAN2015
5
Mahiroğlu, Markalaşmak için Avrupa’daki Türk KOBİ’lerin Türkiye’ye daha
fazla katma değer kazandırmasının zor
olmadığını belirttiği konuşmasında,
“Türk Hükümeti’nin, ihracatın artırılması
ve markalaşma için Türkiye’de yerleşik
Kobilere destek verdiğini hepimiz biliyoruz. Avrupa’daki Türker’e ait Kobiler’in
de, Avrupa’da kurulu olmasına rağmen
aslında Türk ekonomisinin bir parçası
olduğunu söylemek mümkündür ve bu
şekilde değerlendirilmelidir. Avrupa’da
bulunan Türk Kobileri önemlidir ve bizler
de aynen Türkiye’deki Kobiler gibi ilgi ve
destek görmeyi bekliyoruz…” şeklinde
konuştu.
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı
Hikmet Tanrıverdi ve Birleşmiş Markalar
Derneği Genel Sekreteri Ekrem Utku
yaptıkları konuşmalarda Avrupa’daki
Türk girişimciler ve markalaşma üzerinde
durdular.
Avrupa’daki Türk KOBİ’ler
teşviklerde eşitlik istiyor
MUSTAFA KÖKER Gazeteci
Avrupalı Türk Markalar
Birliği’nin Londra’da
düzenlediği ‘Marka
Zirvesi’ Ekonomi
Bakanlığı bürokratları
ile Avrupalı Türk
girişimcileri Londra’da
bir araya getirdi. ATMB
Başkanı Cafer Mahiroğlu,
Avrupa’daki KOBİ’lerin
önemine dikkat çekerek,
“bizler de aynen
Türkiye’deki Kobi’ler gibi
ilgi ve destek görmeyi
bekliyoruz” diyerek
teşviklerin yeniden
düzenlenmesini istedi.
E
konomi Bakan yardımcısı Adnan Yıldırım
ve bakanlık bürokratları, Avrupa’daki
Türklerin tecrübe ve birikimlerinden
yararlanmak istediklerini ve teşvik desteklerin
buna göre düzenlenmekte olduğunu ifade
ettiler.
Ekonomi Bakan yardımcısı Adnan Yıldırım
ve bakanlık bürokratları, Avrupa’daki Türklerin tecrübe ve birikimlerinden yararlanmak
istediklerini ve teşvik desteklerin buna göre
düzenlenmekte olduğunu ifade ettiler.
Ekonomi Bakanlığı himayesinde düzenlenen ve Bakan Nihat Zeybekci’nin katılımı ile
gerçekleşeceği açıklanan ‘Marka Zirvesi’ne,
hakkında verilen gensoru önergesinin TBMM’de
görüşülmesi nedeniyle Zeybekci katılamadı.
Ekonomist Nazif Akpınar’ın operatörlüğünde Marriot Hotel’de düzenlenen ‘Marka
Zirvesi’ne, Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan
Yıldırım, İhracat Genel Müdürü Veysel Parlak,
Daire Başkanı Mehmet Ali Kılıçkaya, İTHİB
başkanı Hikmet Tanrıverdi, Birleşmiş Markalar
Derneği Genel Sekreteri Ekrem Utku’nun yanısıra Avrupa’nın farklı ülkelerinden işadamları katıldı. ATMB Başkanı Cafer Mahiroğlu, Çanakkale
şehitlerini anarak başladığı konuşmasında,
Avrupa’daki küçük ve orta ölçekli Türk girişimcilerin bulundukları ülkelerdeki ekonomik gücü
ve Türkiye’ye katkılarının panoramasını ortaya
koydu.
AVRUPA’DAKİ TÜRK KOBİLER DE
DESTEK BEKLİYOR
Konuşmasında, Dünya’nın ikinci büyük ekonomisi ve ürünlerini dünyanın dört bir yanına
ulaştıran Çin, ihracattaki başarısını, Çinli
işletmelerden daha çok, yurtdışında yaşayan
vatandaşlarına borçlu olduğunu hatırlatan Mahiroğlu, “Bu gerçekten hareketle, Avrupa’daki
Türk Kobi’lerinin de, Türkiye’nin ihracatındaki
rolünün, ne denli önemli olduğunun altını
çizmek isterim. Avrupa’daki Türk Kobi’leri buraya kadar kendi imkanları ile gelmiştir. Bir de
destek alsalar, siz mucizeyi o zaman görün.
Biz buradayız. Buranın kurallarını, standartlarını, çalışma şekillerini, iş disiplinini daha iyi
biliyoruz. Türkiye’den kurulması büyük çaba
ve zaman gerektiren ilişkilere zaten sahibiz. Bu
sınırlarda karşımıza çıkabilecek sorunları daha
hızlı çözebiliyoruz. Türkiye’de kurulu bulunan
pek çok işletmenin kendi sektöründe Avrupa’ya
ve hatta dünyaya entegre olmasında önemli bir
role sahibiz.
İşte bu avantajları değerlendirmek amacıyla ortaya çıkan fikrimizi projelendirdik ve
hayata geçirdik. Avrupalı Türk Markalar Birliği
bu amaçlarla yola çıktı.
Birlik olarak, Avrupa’daki Türk firmalarının
markalaşma yolculuğuna hız kazandırmak en
büyük hedefimiz. Böylece devletimizin koyduğu
500 Milyar dolarlık hedefe ulaşmada Avrupalı
Türk firmaları da etkin rol oynayacaktır” dedi.
MARKALAŞMAYI GEREKSİZ
BİR DETAY OLARAK GÖREN
ZİHNİYET YIKILDI
Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım ise konuşmasında ‘Rekab’ ve ‘Markalaşmanın önemi’ çerçevesinde bakanlık
olarak yapılan düzenlemeler ile ihracat
hedeflerini anlattı.
Rekabetin giderek keskinleştiği
dünyada, kimlerle nasıl rekabet edeceğinin bilinmesi ve davranış kalıplarının da
buna göre belirlemesi gerektiğinin altını
çizen Yıldırım şöyle konuştu:
“Rekabetçiliğin sağlamasında en
önemli adımlardan biri sürekli yenilikçi
bir yaklaşımla hareket etmektir. Markalaşma yolunda farklı olan, yenilikçi
çalışma ve buluşları olanlar bir hatta iki
adım öne çıkar.
Soldan sağa; AVRUPALI TÜRK MARKALAR BİRLİĞİ BAŞKANI CAFER MAHİROĞLU,
EKONOMİ BAKAN YARDIMCISI ADNAN YILDIRIM VE ITHIB BAŞKANI HİKMET TANRIVERDİ
Şirketlerimiz için başarının bir
sırrı büyüme fırsatlarını yakalamaya
çalışırken bakış açılarını değiştirmektir.
Kaliteye odaklanan, tasarım ve araştırma
faaliyetlerine yatırım yapan, süreç ve
otomasyona dönük üretkenlik sağlamayı
başarabilen şirketler önemli ve kalıcı
markalar yaratabileceklerdir. Strateji
belirlemeden dünya markası olmak
mümkün değildir.
Sizler, iş dünyasının temsilcileri olarak, markalaşmanın öneminin farkında
olduğunuz için buradasınız. “Markalaşma”yı gereksiz bir detay olarak gören
zihniyetin hızla yıkıldığını görmekteyiz.
Bu zihniyet değişiminde, Bakanlık
olarak markalaşma adına ortaya koyduğumuz vizyon ve çeşitli aşamalardaki desteklerin çok büyük katkısı olmuştur; ihracatı
öğrenen ve bağlantılar kurarak ürünlerini
yurtdışı pazarlarda satmaya başlayan
firmalarımız, daha fazla gelir elde etmek
için markalaşmaya başlıyorlar.”
Almanya’dan Zirve’ye katılan İşadamı
Mustafa Baklan, Aziz Yüzer ile İlhami
Yumak yaptıkları konuşmalarda, Avrupa
ülkelerinde Türk ürünlerinin konumu ve
geleceği ekseninde düşüncelerini
dile getirdiler.
CAFER MAHİROĞLU
6
ELELELONDON NİSAN2015
YENİ DÜZENLEMELERDE
İSTİŞARE EDİLECEK
Ekonomi Bakanlığı İhracat
Genel Müdürü Veysel Parlak,
teşvik, destekleme konularında katılımcılara detaylı bilgi
verdi.
Toplantıya katılanların soru ve sorunlarını da dinleyen Parlak, iş hayatının
içinden elen Bakan Nihat Zeybekci’nin
girişimcilerin sorunlarını iyi bildiğini ve tüm
düzenlemelerin bu perspektif ile yapıldığını
kaydetti.
Parlak, Avrupa’daki Türk girişimcilerin bulundukları ülkelerde bir güç haline
geldiklerini hatırlattığı konuşmasında,
“Türkiye dışındaki Türk girişimcilere ne gibi
destekler verilebileceği konusunda bir üst
akıl çalışıyor. Bundan sonra planlamalarımızı sizlere danışarak tasarlayacağız” diye
konuştu.
Toplantıya katılan işadamları, ATMB’nin girişimi ile kıta Avrupası dışında ilk
defa gerçekleşen kapsamlı toplantıların
düzenli hale getirilmesi gerektiğini dile
getirdiler.
Mahiroğlu;
“Türkiye’de kurulu
bulunan pek çok
işletmenin kendi
sektöründe Avrupa’ya
ve hatta dünyaya
entegre olmasında
önemli bir role
sahibiz.”
ELELELONDON NİSAN2015
7
Birleşik Krallık’ta
7 Mayıs 2015
Genel seçim
İngiltere’de 7 Mayıs’ta yapılacak
genel seçime bir ay kala muhafazakar
hükümet asgari ücrete yüzde 3 oranında
zam yapılacağını açıkladı
Y
eni asgari ücret
düzenlemesine göre şu
anda £6,50 olan asgari
saat ücreti £6,70 yükselecek.
Ülkedeki 1 milyon 400 bin
dolayındaki çalışanın zamdan
faydalanacağı tahmin ediliyor.
İngiltere’de asgari ücret yedi
yıldan bu yana reel bazda
yükseltilmiyordu.
Başbakan David Cameron’nın,
geçtiğimiz günlerde ki
açıklamasında İngiltere’de
asgari ücrete yüzde 3
oranında zam yapılacağını,
ancak zamların mayıs ayında
yapılacak seçimlerden daha
sonra, ekimde yürürlüğe
gireceğini belirtti.
7 Mayıs 2015’te yapılacak
genel seçimlerde siyasi
partiler, 650 koltuklu İngiliz
Parlamentosu’nun alt kanadı
Avam Kamarası’na girmek için
yarışacak.
2010 yılında yapılan son
genel seçim sonucu, Birleşik
Krallık’ın siyasi geleneğinde
pek de görülmeyen koalisyon
hükümeti kurulmuştu. 36 yıl
aradan sonra oluşturulan ilk
koalisyon hükümetinin büyük
ortaklığını David Cameron’ın
liderliğindeki Muhafazakar
Parti, küçük ortaklığını ise Nick
Clegg liderliğindeki Liberal
Demokrat Parti yapıyor. Bir
önceki dönemde iktidar partisi
olan İşçi Partisi ise muhalefette
yer alıyor.
Muhafazakar-Liberal Demokrat
koalisyon hükümeti, göreve
gelmesinin hemen ardından
ekonomiyi iyileştirmeye yönelik
büyük kesintilere ve vergi
artışlarına gitti.
Özellikle üniversite harçlarının
artırılması ülke genelinde
büyük protestolara neden oldu.
Bununda en büyük nedeni
olarak gösterilen; kurulduktan
hemen sonra başarısız
olabileceği ve uzun ömürlü
olamayacağı yorumlarıydı.
Genel seçim eğilimlerine
ilişkin son anketler de Liberal
Demokrat Parti’ye desteğin
oldukça düşük olduğunu
gösteriyor. 2010 yılındaki
genel seçimden önce üçüncü
büyük siyasi parti konumunda
bulunan Liberal Demokrat Parti,
son kamuoyu yoklamalarında
Avrupa Birliği ve göçmen karşıtı
görüşleriyle bilinen Birleşik
Krallık Bağımsızlık Partisi’nin
(UKIP) gerisinde yer alıyor ve
dördüncü sırada bulunuyor.
Liberal Demokrat Parti’ye
destek yüzde 6 ila 10 arasında
değişiyor.
ELELELONDON NİSAN2015
9
İnsan sevgilerini ve
müzik sevgilerini
içlerinde taşısınlar.
Müzikle kalsınlar.
Dünya halklarının
kardeş olduğunu
hatırlasınlar.
Barış, sevgi
ve hoşgörü
içinde
yaşamalarını
diliyorum.
Selçuk Balcı
S
elçuk Balcı, 1988 Rize’nin
Çayeli ilçesinde dünyaya geldi.
İlkokulu doğduğu bu şehirde
tamamladı. İlkokulu bitirdikten sonra
ailesiyle birlikte Ankara’ya yerleşti.
Çocukluğundan beri bağlama çalmasına
rağmen lise yıllarında kemençeye
merak saldı. Kendini bu konuda
yetiştirdikten sonra birçok Karadenizli
şarkıcıya kemençe çalarak eşlik etti.
2011 yılında Kalan Müzik etiketiyle
Patika isimli ilk albümünü çıkardı. 2
yıllık aranın ardından, 2013 yılında Mila
isimli ikinci albümünü yine Kalan Müzik
etiketiyle piyasaya çıkardı.
10
ELELELONDON NİSAN2015
Merhaba Sevgili Selçuk Balcı;
Röportajımız sizin kendinizi doğru
ifade edişiniz ve sanatçı kimliğinize, profesyonel anlamda ulaşma
serüveninizi, okuyucularımızla paylaşmak amacıyla gerçekleşmekte.
Klasik bir soruyla start verelim, sizin
müzik kariyeriniz nasıl başladı?
Aslında çocuk yaşlarda bağlamayı
elime almıştım. O zamanlar Rize’de
yaşıyordum ve bizim evde sürekli
Türk Halk Müziği dinlenirdi. Babam
bize daha çok halk müziğini yani türküleri aşılamıştı. Yıllarca bağlamayla
haşır-neşirdim Rize’den Ankara’ya
taşındıktan sonra belki de memleket
özlemiyle kemençeye merak sardım.
Lisede kemençeyi elime aldım. Ondan sonra da hiç bırakmadım.
Müziği iş olarak mı
düşünüyorsunuz?
Tabi ki iş olarak düşünmüyorum.
Müzik her şeyden önce bir sevda,
bir tutku. Yani para kazanırsın ya da
kazanmazsın ama müzikle uğraşan
da başka hiçbir şey ile doğru dürüst
ilgilenemiyor.
Selçuk Balcı nasıl bir öğrenciydi?
Okulda çok başarılı olduğumu söyleyemem. Okuldan çok müzik ön planda
oldu her zaman. Şu anda konservatuara devam ediyorum.
Bestelerinizde en çok neye önem
verirsiniz?
Ben yaptığım bestelerde daha çok aşk
ve sevda sözlerini tercih ediyorum. Samimiyet, sıcaklık ve yalınlık ön planda.
Siz kendi türkülerinizle bizlere hayaller kurduruyor, yüreklerimizi kanatlandırıyorsunuz. Bizi sesi ve tınısıyla
aşka yaklaştıran Selçuk Balcı’nın özel
dünyası nasıl?
Özel dünyam müzikten ibaret. Ben
müziğe aşığım. Yani ben beste yaparak
mutlu oluyorum, müzikle, ruhumda
doyuma ulaşıyorum.
Peki, sözlerin hepsini siz mi yazıyorsunuz?
‘Deniz Üstünde Fener’in ‘ sözleri bana
ait. Söz yazarlığından çok beste yapmakla ilgileniyorum.
Karadeniz müziği yapmanıza rağmen
ülkemizin her tarafında dinleniyorsunuz. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Farklı etnik kökenlere sahip olsak ta
duygusal insanlarız. Yüreklere hitap
ederek ve ortak tınıyı yakalayarak
başardığımızı düşünüyorum. Açıkçası
yaptığım müziği etnik müzik sınıfına
koymuyorum.
Siz hayalinizi gerçekleştirmeye yani
sanatçı olamaya ne zaman karar
verdiniz? İlk adımı nasıl attınız?
Aşama aşama gerçekleşti diyebilirim.
Çok amatörce bir başlangıçtı aslında.
Sosyal medyada videolarımın yayınlanmasıyla başladı, insanlar kendi
evlerinde söylüyormuşum gibi dinledi
ve çok sevdi. Hiç unutmuyorum ilk albümü yaptığımda çok tepki almıştım,
amatör kayıtların daha iyiydi şeklinde.
Benimsenmesi zaman aldı.
İki albümünüz var. Yeni albüm
haberi var mı peki?
Repertuar çalışmalarımızı yapıyoruz. Eserler oluşmaya başladı. Tarih
tam belli olmamakla birlikte en kısa
zamanda dinleyicilerimize muhteşem bir albümle yeniden merhaba
diyeceğiz.
Selçuk Balcı’nın hedefi nedir?
Daha ünlü olmalıyım ya da şu
noktada olmalıyım gibi hedeflerim
yok. Daha güzel imkânlarla konser
vermek istiyorum. Bu işler dışarıdan
göründüğü kadar kolay değil ne yazık
ki. Ekonomik etkenler, ülke gündemi,
konser iptalleri ki bizim ülke gündeminden dolayı 20 konserimiz iptal
oldu, bizi oldukça zorluyor.
Çok tanımlama var tarzınızla ilgili.
Rock, Özgün, etnik. Peki, siz tarzınızı
nasıl tanımlıyorsunuz?
Aslında benim müzikte duruşum protest müzik olarak tanımlanabilir.
Dinleyici kitleniz genelde gençlerden
oluşuyor değil mi?
Konserde çoğunluğunun gençlerden
oluşmasıyla birlikte tüm yaş aralıklarına hitap ettiğimi düşünüyorum.
Başarılı olmak için ne yapmak lazım?
Yeniliğin peşinden koşmak ve alışılmışın dışına çıkmak lazım.
Sevgili Selçuk Balcı son olarak takipçilerine ve hayranlarınıza ne söylemek
istersiniz.
İnsan sevgilerini ve müzik sevgilerini
içlerinde taşısınlar. Müzikle kalsınlar.
Dünya halklarının kardeş olduğunu
hatırlasınlar. Barış, sevgi ve hoşgörü
içinde yaşamalarını diliyorum.
ELELELONDON NİSAN2015
11
ÇOK YÖNLÜ KAMPANYA İÇİN
HAREKETE GEÇİLDİ
İngiltere
Eğitim
Bakanlığı
İngiltere Eğitim Bakanlığı
Sınav Hazırlama Kurulu
OCR, halen ülke genelinde
uygulanmakta olan Türkçe
GCSE, AS Level ve A
Level sınavlarını “katılım
düşüklüğü” gerekçesiyle
durdurma kararı aldı.
MUSTAFA KÖKER Gazeteci
Türkçe
Sınavları
kaldırıyor
İ
ngiliz eğitim kurumunun
bu kararı ve bunda sonraki
uygulamaları, bu ülkede
doğup büyüyen Türk çocukları
için olumsuz sonuçlara yol açacak. Yeni düzenleme İngiltere’de
haftanın belli günlerinde part-time olarak Türk Dili ve Kültürü
eğitimi hizmeti veren okullarda
Türkçe öğrenen öğrenciler ile
okulların genel başarılarını da
olumsuz etkileyecek.
MEVCUT UYGULAMA
ÖĞRENCİ VE OKULUNA
PUAN GETİRİYORDU
Mevcut uygulama ile GCSE Türkçe sınavında başarılı olan öğrenciler, AS ve A Level düzeyindeki
üniversite öncesi sınavlara da
girebiliyorlardı.
Mevcut uygulama, öğrencilerin üniversite ve yükseköğretime girişinde puan artışı gibi
olumlu katkı sağlamasının yanı
sıra, devam ettikleri normal
İngiliz okullarının, okullar arası
lig tablosundaki başarı oranını
14
ELELELONDON NİSAN2015
da yükseltiyordu. Ayrıca bu ülkede doğmuş çocukların Türkçe
öğrenmeleri için Türk okullarına
gönderilmesi konusunda da
aileler için motivasyon oluşturuyordu.
İngiltere Türk Dili, Kültürü ve
Eğitim Konsorsiyumu Başkanı
Kelami Dedezade
nıyordu. Onun için bunları biz kendi
çocuklarımıza uyguluyorduk. OCR’ın
bu kararı sonrası bu sınavların
Ülke genelinde 30’a yakın Türk
ortadan kalkması İngiltere’de Türkçe
okulunun şemsiye kuruluşu olan
Dil ve Kültür eğitimi veren hafta sonu
‘İngiltere Türk Dili, Kültürü ve Eğitim
okulları için büyük bir tehlike. Bizim
Konsorsiyumu geçtiğimiz günlerde
Türk okullarının yöneticileri ile biraçocuklarımızın bu ülkede kolaj ve
ya gelerek strateji belirledi.
üniversite gibi yüksek eğitime gideKonsorsiyum Başkanı Kelami
bilmeleri bazında, bazı çocuklarımız
Dedezade, mevcut durum ve toplaniçin zor bir durum ortaya çıkaracak.
tının mahiyeti hakkında OCR’in kaÇünkü çocuklarımızın bir kısmı bu
rarını durdurmak için çok yönlü bir
sınavlardan aldıkları puanları da, İnkampanya başlatılacağını kaydetti.
giliz okullarındaki
Dedezade
sınavlardan aldıkkonuyla ilgili olarak,
OCR’ın bu
ları puanlarla bir“Bilindiği üzere OCR
leştirip, puanlarını
kararı sonrası
Sınav hazırlama
yükselterek belirli
bu sınavların
Kurulu, geçenlerde
yerlere girebiliyorbir karar aldı ve az
ortadan kalkması
lardı. Bu sınavların
konuşulan yabancı
İngiltere’de Türkçe
kalkması ile bu da
diller arasında TürkDil ve Kültür eğitimi tehlikeye girmiş
çe GCSE ve A Level
olacak. Bu durumu
veren hafta sonu
da olan bu sınavı
değerlendirmek
artık yapmayacaklaokulları için büyük
için biz Eğitim
rını açıkladı.
Konsorsiyumu olabir
tehlike.
Türkçe sınava
rak Okullarla kendi
girmek isteyenlerin
aramızda düzenleInternational GCSE denilen, GCSE sıdiğimiz
toplantıda,
stratejimizi belirnavına girmesini önerdiler. Bu sınavı
ledik
ve
bir
kampanya
başlatılması
da başka bir kurum hazırlıyor.
yönünde
karar
verdik.
Bu
kampanyaBizim nazarımızda GCSE sınavı
nın çok yönlü olması kararı alındı ve
bu ülkede doğup büyüyen çocuklar
bu kampanya çerçevesinde İngiltere
için çok zor bir olay. Çünkü seviyesi
Başbakanından, Eğitim Bakanı ve bu
ana dili iyi olan Türkçeyi iyi bilenler
sınavı yazan kurumlar ile bütün İngiiçin hazırlanmış bir sınavdır. Özelliz okullarının müdürlerini de hedef
likle Türkiye ve Kıbrıs’ta bu sınavları
alan imza kampanyaları, mektuplar
yapabilirler çünkü Türkçeye hâkim
ve şahsi ziyaretler çerçevesinde bir
oradaki çocuklar. Bizim çocuklarımıkampanya yürüteceğiz. Şu anda
za GCSE ve A Level Türkçe sınavları
kampanyanın ayrıntılarını önümüzuygundu. Çünkü bu sınavlar Türkçe
deki günlerde kamuoyuna açıklayaöğrenen herhangi bir yabancının
cağız” diye konuştu.
yapabileceği sınavlar olarak hazırla-
YENİ DÜZENLEME ÇİFTE
DARBE VURACAK
OCR’ın mevcut Türkçe sınavlar
yerine IGCSE diye tanımlanan
International GCSE sınavları ise öğrencinin ‘anadil’ ve
‘birinci dil’ ölçüm odaklı olması
nedeniyle, İngiltere’de doğmuş
olan çocuklar anadil eğitimi
görmedikleri için başarı ihtimalini ortadan kaldırıyor. Bunun
yanı sıra, Türkçe öğrenmek için
hizmet veren Türk dili ve Kültürü
Okulları’nın cezbediciliğini
de ortadan kaldıracağından,
eğitim çevreleri yeni düzenlemeyi, “Türkçe için yıkım” olarak
değerlendiriyor.
OCR’ın yeni düzenlemesi, İngiltere’deki Türkçe eğitim kurum
ve kuruluşlarını hareket geçirdi.
Eğitim Konsorsiyumu Türkçe Sınav Toplantısı
ELELELONDON NİSAN2015
15
gösterir. 1940’lardan
günümüze bakacak olursak bazı yıllar inanılmaz
güzel tatlar vardır.
Bunun tek nedeni iklimdir. Metrekareye düşen
yağış, üzümün aldığı
güneş şarabın kalitesini
etkileyen unsurlardandır.
İklimi güzel geçen
yılların şarapları pahalı
olur. Şarabın yapımında
kullanılan yöntemler
hep aynıdır, fark eden
tek şey üzümün ne kadar
olgunlaştığıdır.
SARAP
severler
B
öbreküstü bezlerinin çalışma
temposunu ayarlayan ve
hormon salgılamaya yardımcı
olan şarap, vücudun direncini
artırarak soğuk algınlığı ve enfeksiyon
hastalıklarına karşı koruma özelliği de
gösteriyor.
İyi şarabi anlamak için tat alma,
koklama, görme duyuları bir arada
kullanılmalıdır. Bir şarabi tatmadan
önce aşırı acı, ekşi ve tuzlu yiyeceklerden kaçınmanız gerekir.
Üzüm şarapları kırmızı, beyaz
ve pembe olarak üç gruba ayrılıyor.
Bunların yanı sıra köpüklü olan
şaraplar da bulunuyor. Şarap, renkleri
dışında şeker miktarına göre de
sınıflandırılıyor: Sek, domi-sek, yarı
tatlı ve tatlı.
İlk olarak renge bakılır. Yeni
bir kırmızı şarabın rengi mordur.
Renk, mordan kırmızıya, kırmızıdan
yakut kırmızısına daha sonra da açık
Dozunda içilen
şarabın vücuda
birçok olumlu etkisi
bulunuyor. Şarap
içerisinde bulunan
mineraller, vitaminler
ve enzimler solunum
organlarına canlılık
kazandırmaya
ayrıca beyin ve
diğer organlara
da kan iletişimini
hızlandırmaya
yardımcı oluyor.
kahverengiye doğru gider. Çok açık
kahverengi ise şarap, sirkeleşmiş,
bitmiş demektir.
Kırmızı şarabın kırmız etle
tercih edilmesindeki sebep; Kırmızı
et ağır yiyecek olduğundan kırmız
şarabın içindeki eti çözücü ağırlığını
alan taneler bulunur bu nedenle de
çoğunlukla kırmızı et kırmızı şarap yol
arkadaşlığı ederler.
Kökü önemlidir. Kokusu üzüm
cinsine göre değişir. Genel anlamda
çilek, ahududu, ıslak toprak, nem,
meşe kokularını alabilirsiniz. Örneğin
Fransız mahzenlerinde bekletilen
şaraplarda tahta kokuları alınır. Şiraz
gibi üzümlerden yapılan şaraplarda
baharat kokuları alınır. Aslında şarap
kokularını anlatmak için sözlük gerekir, çünkü her bir kökünün ayrı bir
terminolojisi vardır. Doğru şarap şöyle
kokar demek yanlış olabilir.
Her şarap yıllara göre değişiklik
ELELELONDON NİSAN2015
17
Paskalya
Eğlenceleri
PASKALYA BAYRAMI
İsa’nın dirilişini
dile getiren
Paskalya,
Hristiyanlığın en
büyük bayramı
sayılır.
18
ELELELONDON NİSAN2015
Paskalya
tüm Hıristiyanlar
tarafından kutlanır. Yaygın
olarak kiliselerde düzenlenen
ayinlerin dışında, kutlandığı ülkeye
göre değişik gelenekler vardır. Bunlar
arasında en yaygını şahısların birbirine genellikle çikolatadan yapılan Paskalya tavşanı
ve Paskalya yumurtası hediye etmesidir. İsa’nın
dirilişini dile getiren Paskalya, Hristiyanlığın en
büyük bayramı sayılır. Paskalya Günü, ilkbahar gün
dönümünün yaşandığı 21 Mart’ta dolunayın görülmesinden sonraki ilk pazar günüdür. Bu nedenle Paskalya
Günü’nün tarihi değişebilmekle birlikte genellikle, Paskalya tarihi için nisan ayının ikinci pazarı önerilir. Paskalya, perhizle geçen beş haftalık (büyük perhiz) bir hazırlık
dönemi ile son haftayı (kutsal hafta) kapsar. Paskalya
Günü’nde (paskalya pazarı) sona erer. Pentekostes (hamsın) yortusuna kadar süren 50 günlük döneme, Paskalya
dönemi (hamsin dönemi) adı verilir. Paskalya Günü
için evlerde özel çörekler (paskalya çöreği) yapılır;
yumurta (boyalı paskalya yumurtası) haşlanır;
mumlar yakılır; dualar okunur. Paskalya’yı bütün Hıristiyan mezhepleri, kendi inanç
düzenlerine göre kutlarlar.
River Lee Country Park
Geleneksel açık hava eğlenceleri, iki
günlük Paskalya hafta sonu fuarında. El
sanatları ve hediyelik eşyalarında satışa
sunulacağı, yiyecek ve içecek barlarının
da olacağı ailenizle eğlenceli bir gün
geçirebilirsiniz. İndirimli biletler için
önceden rezervasyon yaptırın.
www.leevalleypark.org.uk
River Lee Country Park
Fishers Green Car Park
Stubbins Hall Lane
Waltham Abbey
EN9 2EF
Capel Manor Gardens
İki gün boyunca düzenlenen Paskalya hafta
sonu kutlamaları için mükemmel bir yer! Capel
Manor Gardens’ın muhteşem bahçesinde ve
labirentinde çocuklar eğlenceye doyacaklar.
Capel Manor Gardens
Bullsmoor Lane,
Enfield, Middlesex
EN1 4RQ
Yetişkin: £7.50
Çocuk: £3.50
3 Yaş altı ücretsiz
Aile: £20.00 (iki yetişkin ve iki çocuk
Önceden rezervasyon yaptırılırsa.
Kapıda fiyatlar değişmektedir.)
Paskalya
yumurtaları
Paskalya’nın
en bilinen kültürel
sembollerindendir.
İletişim: 08456 122 122 ext 1200
Email: [email protected]
ELELELONDON NİSAN2015
19
EĞİTİM
Çocuğunuzun okulda başarılı olmasını sağlamak
için en iyi yol, okulun ve ev ödevlerinin sizin ve tüm
aileniz için önemli olduğunu ona göstermektir.
Elbette, çocuğunuza umursadığınızı
göstermenin birçok yolu vardır. Aşağıda bazı yardımcı
tavsiyeler verilmiştir. Siz, çocuğunuzun ilk ve en
önemli öğretmenisiniz: Çocuğunuzu herhangi bir
kimseden daha iyi tanır ve onu herhangi bir şeyden
daha fazla umursarsınız. Her aşamasında - ev
ödevlerine yardımdan veli toplantılarına kadar onların eğitimiyle yakından ilgilenin.
İngiltere’de
EĞİTİM
ŞANSEL GÜVERCİNTAŞI
Psikolog / Pedagog
İngiltere’de eğitim
üç yaşında zorunlu
olmayan ana sınıfı ile
başlamaktadır. Her
ne kadar ana sınıfına
gitmek zorunlu olmasa
da çocuğun ana sınıfına
gitmesi hem kişisel
gelişimi için hem
kendine güveni için
önem taşımaktadır.
20
ELELELONDON NİSAN2015
İn
giltere’de beş yaşında zorunlu
eğitim başlıyor. Bu zorunlu eğitim
11 yıl sürüyor. 16 yaşına kadar süren
bu süreçte ailenin desteği çok önemli. İki
farklı kültürde yaşadığımız ve iki ayrı dil
öğrendiğimiz için eğitim sürecinde zorlandığımız bir gerçek. Ebeveyn olarak bu durumu
hafifletmek elinizde. Çocuğumuza yeterince
destek olamıyor gibi hissedebilirsiniz, öncelikle eğitim sistemini tanıyarak-anlayarak
başlayabilirsiniz.
İngiltere’de ana sınıfı bittikten sonra
İlkokul serüveni başlıyor. İlk iki yıl KEY
STAGE 1 (1.sınıf, 2.sınıf) ve geri kalan 4 yıl
KEY STAGE 2 (3.Sınıf, 4.Sınıf, 5.Sınıf, 6.sınıf)
olarak ayrılıyor. Bu seviyeler bittikten
sonra KEY STAGE 3’e geçiş yani ortaokul
başlıyor.
Key stage 1 ve Key stage 2 eğitimde
önemli yer süreçtir. Key stage 2’de yani 3.sınıftan itibaren öğrenciler SATS sınavlarının
hazırlığına giriyorlar. İngiltere’ de SATS çok
önem taşıyor.
Çocuğunuz başarılı olmamasındaki
baş etkenler: Anne-babanın: İlgisizliği,
baskısı, sert tutumları ve sevgisizliği ya da
aşırı ilgisi.
Bu tutumları sergilediğiniz takdirde
çocuğunuzun ders çalışmaktan soğuması,
korku, gerginlik duymalarına neden olabilir
bu da onların eğitimlerinde başarısız olmalarına sebep olabilir.
Çocuklarınızla yakın ilişki kurmak, okulda sorun
yaşamamalarını sağlayabilir: Çocuklar okullarıyla,
ilişkileriyle, akran baskısıyla, çalışmalarıyla
ve büyümeyle ilgili yardım edici kararlarına
ihtiyaç duyarlar. Eğer çocuğunuz sizinle her şeyi
paylaşabiliyorsa bunların tümü kolaydır.
EVDE ÇOCUĞUNUZUN ÖĞRETMENI OLUN
Her gün belirli bir zamanı
çocuğunuzun ödevlerini
yapması için ayırın. Evde ses
olmamalı ve çocuğunuzla
çalışmak üzere boş
zamanınız olmalıdır. Ev
ödevi zamanına ilişkin
etiketler hazırlayın
ve bu etiketleri
buzdolabına ve
televizyona yapıştırın.
OLUMLU YAKLAŞIN
Doğru yanıtları
verdiğinde çocuğunuza
övün. Doğru yanıtlara
övgü ve cesaretlendirme
verdiğinizden emin
olun. Eğer çocuğunuz hata
yaparsa, bunları düzeltmede
ona yardım edin. Çocuğunuza
öğrenme konusunda kendini iyi
hissetmesine yardımcı olmak ve hata
yapmanın, sürecin bir parçası olduğunu
bilmesini sağlamak önemlidir.
ÇOCUĞUNUZUN ÖDEVLERINI YAPMAYIN!
Çocuğunuza, ev ödevlerini nasıl yapacağını öğrenmesi
konusunda yardım edin. İlk önce çocuğunuzun
talimatları anladığından emin olun. Eğer
yapabiliyorsanız birkaç problemi birlikte yapın. Daha
sonra çocuğunuzun problemleri kendi başına yapıp
yapamadığını gözleyin. Tamamlandığında, çalışmayı
kontrol edin.
ÇOCUĞUNUZA ÖDEVIYLE ILGILI SORU SORUN
Çocuğunuza her gece, ev ödevi ile ilgili olarak ne
yaptığını sorun. Ayrıca, ne yapması gerektiğini anlayıp
anlamadığını da sormalısınız. Eğer anlamamışsa
örnekler üzerinde birlikte çalışın. Çocuğunuz
öğretmeninin verdiği ev ödevini aldığında, ödevi
kontrol ettiğinizden emin
olun. Sorunlu ve zor olan
kısımları arayın.
OKULLA IŞ-BIRLIĞI
IÇINDE OLUN
Çocuğunuzun öğretmenleriyle düzenli
olarak görüşün. Öğretmenlere sınıflarla ve
çocuğunuzun ne çalıştığıyla ilgili sorular sorun.
Çocuğunuzu evde nasıl destekleyebileceğinizi öğrenin;
flaş kart kullanmak, heceleme testleri uygulamak ya da
diğer fikirler. Unutmayın; siz ve çocuğunuzun öğretmeni
aynı şeyi istiyorsunuz: çocuğunuzun öğrenmesine yardım
etmek. Eğer çocuğunuz ödevlerini anlamıyor ya da
yapmada güçlük çekiyorsa, öğretmeniyle konuşmaktan
çekinmeyin.
Ebeveyn olarak çocuğunuzun başarılı olmasını için
çocuğunuzla kuracağınız dürüst ve olumlu bir ilişki okulda
başarılı olmasını sağlayacaktır. Kendiniz okulda iyi bir
tecrübe yaşamamış olsanız dahi, çocuklarınıza başarılı
olabilmeleri için yardım edebilirsiniz. İyi davranışlı, güler
yüzlü olmanız ve destek vermeyi sevmeniz oldukça büyük
bir fark yaratacaktır.
İki kültürlü olmak adaptasyon sürecinde dezavantaj olarak
görülse de, Bir Dil Bir İnsan, İki Dil İki İnsan olduğunu
unutmayın.
ELELELONDON NİSAN2015
21
Tanıma Davalarında Önemli
Hususlar
İngİltere’de alınmış boşanma kararınıN
Türkİye’de geçerlİ OLABİLMESİ İçİn
TANIMA VE
TENFIZ DAVASI
HASAN A. YILDIRIM Avukat
Boşanma kararının tanınmasına dair davayı
eşlerden birisi diğerine karşı açmalıdır.
Tanıma davası 3 süreçten oluşur. Bunlar;
Tanıma Davasının Açılması
Tanıma davası açılırken, karşı taraf Türk
Vatandaşı değilse, dava dilekçesinin davalı
hangi ülke vatandaşı ise o dile çevrilerek
kendisine gönderilmesi gereklidir. Bu aşamada
tanıma davası açılır, gerekli çeviriler yaptırılır
ve karşı tarafa duruşma günü ve dava dilekçesi
gönderilir.
Tanıma Davası Yargılama Süreci
İngiltere’de bir mahkemeden alınmış
boşanma kararının Türkiye’de Türk
Mahkemeleri tarafından tanınmasında
en çok zaman alan konu, davalı tarafın
yurtdışında olması nedeniyle tebligat için
uzun bir süre geçmesidir.
22
ELELELONDON NİSAN2015
Tanıma davası açıldığında hâkim tekrar
boşanmaya ilişkin konuları ele alıp yargılama
yapmaz. Tanıma davaları genellikle tek
duruşma ile karar verilen davalardır. Burada
hâkimin dikkate alacağı konular, tanıma için
gerekli şartların oluşup oluşmadığı, kanunen
gerekli belgelerin dosya içerisinde yer alıp
almadığı, yabancı mahkeme tarafından
verilmiş olan boşanma kararının Türk Kamu
düzenine aykırılık teşkil edip etmediği
hususlarıdır.
Tanıma Davası Gerekçeli Karar Ve
Tebliğ Süreci
Tanıma davasında yukarıda belirtilen
koşullar sağlandığı takdirde, davanın
kabulüne karar verilir. Bundan sonraki
süreçte mahkeme tarafından gerekçeli
karar yazılarak taraflara tebliğ edilir.
Burada yine dikkat edilmesi gereken
husus, karşı taraf başka ülke vatandaşı ise,
gerekçeli kararın da yine o dile çevrilmesi
ve bu şekilde tebliğ için gönderilmesi
gereklidir. Gerekçeli karar taraflara tebliğ
edildikten ve boşanma kararı kesinleştikten
sonra Türkiye’deki ilgili nüfus müdürlüğüne
yazı yazılarak kişinin Türkiye’de de boşanmış
olduğu bildirilir.
Tanıma davası yalnızca eşler
tarafından açılabilir. Mirasçıların
tanıma davası açamaz.
Tanıma Davalarında en önemli
sorun karşı tarafa tebligat
sorunudur. Yurtdışında yaşayan
vatandaşlarımız genelde burada
aldıkları boşanma kararlarının,
Türkiye’de tanınması için yıllarca
bir girişimde bulunmadıkları
için, ilerleyen süreçte karşı tarafı
bulmak güçleşmekte, tebligat
yapılamaması gibi sorunlar
ortaya çıkmaktadır.
Boşanma Kararının
Türkiye’de Tanınmasının
pratikte uygulanması
İngiltere’de bir mahkemeden
alınmış boşanma kararının
Türkiye’de Türk Mahkemeleri
tarafından tanınmasında en
çok zaman alan konu, davalı
tarafın yurtdışında olması
nedeniyle tebligat için uzun
bir süre geçmesidir. Bu
durumun çözümü için
tarafların her ikisinin
de Türkiye’den birer
avukata vekâletname
vermesidir. Bu
durumda yurtdışına
tebligat yapılmasına
gerek kalmayacak,
dava kısa sürede
sonuçlanacaktır.
İngİltere Mahkeme Kararlarının
Türkİye’de Tanınması İçİn
Gereken Belgeler:
Yurtdışı mahkemesi tarafından verilen
boşanma kararının aslı
Boşanma kararın kesinleşmiş olması
ve apostille (özel tasdikname) prosedürünün uygulanmış olması. Yeminli
tercüman tarafından Türkçe’ ye tercüme
edilmiş ve resmi kurumlar (Noter, Konsolosluk) tarafından tasdik edilmiş onaylı
sureti.
Pasaport ve nüfus cüzdan fotokopisi.
Avukata vereceğiniz noter tasdikli
veya konsolosluktan resimli boşanma
vekâletnamesi. (Bu davalarda en önemli
problemlerden biri de Türk vatandaşlarından boşanmış olan İngiliz vatandaşlarının, Türk vatandaşı olmadıkları için
Türkiye’deki avukatın ihtiyacı olan vekâletnameyi konsolosluktan alamamalarıdır. Bu durumda buradaki biz avukatlar
Türkiye’de mahkemelerde geçerli olacak
vekâletnameyi hazırlayıp problemi çözebilmekteyiz. Ancak boşanma vekâletnamesinin çok özenli ve bu konuya hâkim
bir avukat tarafından hazırlanması gerekir. Türkiye’deki hâkimler bu konuda çok
titiz davranmakta ve eksik yetkilendirilmiş avukatlardan vekâletnamenin yenilenmesini talep etmektedirler. Bu durum
da ciddi gecikmelere ve gereksiz masrafa
yol açmaktadır. Hazırlanan vekâletname
de yeminli tercüman tarafından tercüme edilmeli apostille alınmalıdır (özel
tasdikname).
ELELELONDON NİSAN2015
23
EMLAK
YATIRIM YAPARKEN
NELERE DİKKAT
ETMEMİZ
GEREKİYOR?
OSMAN ÇİVİCİ Emlakçı
Ö
ncelikli olarak yatırım
yaparken bu konuda
uzman kişilerden yardım
almamız faydalı olacaktır. Satın
alacağınız yerin bölgesi, ulaşım
araçlarına yakınlığı, evlerin yapısı
ve fiyat, yatırımımızı yaparken
etkileyici unsurlardır. Satın almadan önce dikkat edilmesi gereken
en önemli konu da mortgage
konusudur. Mortgage uzmanını iyi
seçmeniz gerekmektedir. Alacağınız mortgage oranları ve şartları
sizin ödemelerinizi uzun yıllar
etkileyecektir. Bu durumda sizi en
iyi yönlendirecek kişilerde emlak
ofislerinde çalışan yatırım uzmanlarıdır. Bu konuda dikkat etmemiz
gereken ise emlak ofislerinde
çalışan satış elemanları yerine,
bu konuda eğitim almış yatırım
uzmanlarından alacağımız bilgiler
olacaktır.
Yatırım uzmanı öncelikle
sizin beklentileriniz ve yatırım
yapacağınız miktar üzerinden
size maksimum karı getirecek
yerleri bulacaktır. Bölgesel kira ve
mülkün değer artışları yapacağınız
yatırımın verimliliğini etkileyecektir.
Yapacağınız yatırımın uzun
dönemli mi yoksa kısa dönemli
oluşu önemli bir unsurdur. Uzun
vade de getirisi yüksek olan yerler
yanında kısa vadeli alım satımlar
ile de karınızı yükseltebilme şansınız vardır. Kısa vadeli yatırımları
genelde yapım aşamasında olan
yerleri al-sat yoluyla veya almış
olduğunuz yerlerde yapacağınız
ekstra yatırımlarla kar elde ederek
yapabilirsiniz. Bu konuda da yatırım danışmanınız sizi elinizdeki
kaynak ve bilgi ile en iyi şekilde
yönlendirmeye çalışacaktır.
Dünyanın birçok ülkesinden
yatırımların yapıldığı Londra’da
da, Türkçe konuşan toplum olarak
emlak sektöründe hareketlenmeler gözlenmektedir. Unutmamamız
gereken, yapacağınız planlı yatırımların hepsi uzun vade de sizlere
kazanç olarak geri dönecektir.
Kazançlı günler dileklerimle.
ELELELONDON NİSAN2015
27
SAĞLIK
TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ?
İNMEMIŞ TESTISLI ÇOCUK TEDAVI
EDILEBILIR MI?
Evet tedavi edilebilir. İki taraflı inme
sle
testi
miş
miş testisi olan veya inme
birlikte genital, üriner anomalisi olan
bebekler hariç, ilk 6 ay girişim yapılmasına gerek yoktur. Bebekler 6 aylık
olduğunda tedavi planlanmalı ve en
geç 2 yaşına kadar tamamlanmalıdır.
Tedavi 2 yaş sonrasına bırakılmamalıdır. Eğer inmemiş testis tanısı
ve tedavisi 2 yaştan sonraki döneme
istenmeyerek ertelenmek zorunda
kalınmışsa da bir an önce tedavi
Spermi Olmayan Erkekler
Baba Olabilir mi?
tamamlanmalıdır.
2 yaşından sonra anormal bir yerde
n
durmakta olan testis sıcak ortamda
eleri
hücr
e
etkilenerek ilerde ürem
geliştirme fonksiyonlarını yitirmeye
in
başlar. Bir başka deyişle hasta erişk
ile
ı
çağa geldiğinde kısırlık sorunlar
P
ek çok erkek, menilerinde
“canlı sperm” bulunmadığı
için çocuk sahibi olamıyordu.
Ama artık testislerdeki spermlerle
baba olmak mümkün…
Çocuk sahibi olamayan çiftlerin
yaklaşık ‘yarısında erkekle ilgili
sorunlar görülüyor… Hormonal bozukluklar, kanser tedavisi nedeniyle
kemoterapi ya da radyoterapi uygulanması, testis kanserleri, testislerin doğuştan torbada olmaması,
kabakulak ve genetik bozukluklar
gibi nedenlerle bazı erkekte sperm
üretimi olmayabilir. Bazen de sperm
üretimi olur ama spermi taşıyan
kanallar tıkandığı için kısırlık
sorunu ortaya çıkar… Ancak gelişen
tıp, erkek kısırlığında mucizeler
yaratıyor…
Sperm Sayısı Düşükse
Sperm Sayısı Düşükse mikroenjeksiyon yöntemi tercih edilmesi gerekir.
Tüp bebek uygulamalarında yoğun
olarak kullanılan mikroenjeksiyon işleminde canlı sperm hücresi en fazla
400 kat büyütülmektedir. Yapılan bu
büyütmede spermin genel morfolojik özellikleri (baş yapısı, boyun
yapısı ve kuyruk yapısı) incelenebilir.
IMSI adı verilen yöntemle büyük
büyütmeli objektifler ve özel optik
sistemler aracılığıyla spermler 400
kat yerine 8000 kata kadar büyütülerek sperm başı içerisindeki bozuk
yapılar ayırt edilebilmektedir. Bu
sayede normal ya da normale yakın
spermlerin seçimi sağlanmaktadır.
28
ELELELONDON NİSAN2015
karşılaşabilir.
KÜÇÜKLÜĞÜNDE INMEMIŞ TESTIS
AMELIYATI GEÇIRMIŞ ERIŞKIN NELERE
DIKKAT ETMELI?
Üreme fonksiyonlarında azalma
daha çok iki taraflı inmemiş testis
ameliyatı geçirmiş erişkinlerde önem
taşır. Bu erişkinlerin çocuk sahibi
olma oranları %62 civarındadır. Eğer
tek taraflı inmemiş testis ameliyatı
geçirmişlerse çocuk sahibi olma
lı
açısından normal erişkinlerden fark
•
DNA Hasarı Yüksek ise…
Sperm DNA yapısındaki hasarlar,
döllenme başarısızlığı, embriyo
gelişiminin durması, kötü veya yavaş
embriyo gelişimi gibi problemlere sebep olabilmekte ve dolayısıyla gebelik
şansını olumsuz etkilemektedir. Tüp
bebek dışında DNA hasarı yüksek olan
spermlerin doğal yollardan gebelik
elde etmesi de çok zordur. Eğer sperm
DNA hasarı yüzde 8’den az ise yumurtaların DNA’sı spermlerin hasarlı olan
DNA’sını tamir edebilir ve sağlıklı çocuk
doğabilir.
Hiç Sperm Bulunmaması Baba
Olmaya Engel Midir?
“Mikro TESE” isimli mikroskobik operasyon ile testislerden alınan dokulardan sperm elde etmek mümkündür.
Mikro TESE operasyonu; sperm üretim
bozukluğu olan ve ilaçla tedavi edilemeyen erkeklerin bugün için çocuk
sahibi olmalarında tek çözümdür.
Çünkü bu yolla testis dokularından,
elde edilebilen spermler mikroenjeksiyon yoluyla eşlerinin yumurtalarına
aktarılarak başardı bir şekilde embriyo
gelişimi ve gebelik sağlanabiliyor.
Hormonlara bakılmalı
Azospermi yani hiç spermi olmayan
erkeklerde hormon değerlendirmesi arttırılmalıdır. Zira hormonların
azalmasına bağlı bir durumda hormon
verilerek hiç ameliyata gerek kalmadan
sperm elde edilebilir. Sperm sayısı hafif
ve orta derecede azalmış ise aşılama
yapılır. Aşılamanın tek uygulama sonucundaki başarısı yüzde 10-15 arasında
değişir.
Erkek kısırlığının en sık görülen nedenlerinden biri de yumurtalık damarlarında varisleşme yani; varikoseldir.
Varikosel sorunu cerrahi yöntemlerle
tedavi edilebilir. Ancak bu operasyonun sperm kalitesini biraz artırsa bile
hastanın kendiliğinden çocuk sahibi
olmasına genellikle yetmez ve tüp
bebek tedavisi gerekir.
ÇOCUKLARDA İNMEMİŞ
TESTİS NEDİR?
B
ebekler anne karnında
gelişimlerini tamamlarken
ilerde testise dönüşecek dokular
böbreklerinin hemen altında
belirir. Bebek geliştikçe bir yandan
testisler gelişip büyürlerken diğer
yandan kasık kanalından testislerin
yerleşeceği torbaya (skrotum) doğru
hareket ederler. Bu hareket tüm
gebelik dönemince devam eder ve
doğumdan kısa bir süre önce her iki
testis torbaya yerleşir.
İnmemiş testis niçin önemlidir?
Üreme fonksiyonlarında azalma veya
kayıp, testis kanseri gelişmesi, testisin
kendi çevresinde dönüp eriyip yok
olması, testisin eksik olmasından
dolayı yaşanabilecek psikolojik,
kozmetik sorunlar, yanlış yerde duran
testisin yaralanma tehlikesinin olması
ve gelişebilecek kasık fıtığı olarak
sayılabilir.
Tedavi edilmemiş tek taraflı
inmemiş testisi olan bebekler
büyüdüklerinde %15 oranında kısırlık
sorunu ile karşı karşıya kalacaklardır.
Bu oran iki taraflı inmemiş testisi
olanlarda %35’tir. Bu hastaların
kısırlık sorunu yaşamalarının nedeni,
daha yüksek sıcaklık ortamında kalan
testis dokusunda gelişen yapısal
bozukluklardır. Testis dokusundaki
gelişen yapısal değişiklikler ilerde
üreme hücresi (sperm) sayısında
azalmaya neden olmaktadır.
İnmemiş testisli hastaların
karşılaşabileceği bir başka sorun
testis kanseridir. Normal testisli
erkeklere nazaran inmemiş testisli
erkeklerde kanser görülme sıklığı 2046 kez artmaktadır.
değillerdir.
ör gelişme riski inmemiş
•Testiste tümalard
a testis kanseri görül-
testisli hast
me sıklığı normal erişkinlere nazaran
daha çok olduğundan yakın takip
gerekmektedir. Ergenlik dönemine
ulaşmış hastaların testislerini muayene etme yöntemlerini öğrenmesi
gerekir. Bu şekilde sık muayenelerle
n
testiste gelişebilecek tümörlere erke
vi
teda
n
alığı
hast
tanı konulmasına ve
.
edilebilmesine olanak sağlanmış olur
ELELELONDON NİSAN2015
29
SAĞLIK
“Her Mevsimin
İlkbahar; adı üzerinde vücutta çok
güzel bir “Bahar
Temizliği” yapıldığı aydır. Hücreler
kolayca yenilenir,
kıştan sonra hızlanan metabolizma
arınmayı daha çabuk gerçekleştirir.
Baska Bir Detoks
Sebebi Vardır”
GÜL KAYNAK
Detoks ve Sağlıklı
Yaşam Danışmanı
B
u söz seneler önce Almanya’nın en ünlü “fasting”
-“oruç”- kliniğindeyken misafir bir doktorun söylediği bir sözdü.
Buradaki detoksçulara haftada 2
kere düzenlenen canlı klasik müzik
konserleri ve kışın kar yağarken
bile açık havada size yüzme imkânı
veren harika bir bahçe içindeki
havuzları da çok hoşuma gitmişti.
Hoşuma gitmeyen ilk gece koridorda duyduğum tıkırtı üzerine
odamdan çıktığımda görevlilerin
kapıları üzerimize kilitlediklerini
fark etmemdi! Aldığım cevap; “Burası bir otel değil bir klinik, buraya
madde bağımlısı da, alkolü/sigarayı
bırakmaya çalışan da, yeme bozukluğu olan da geliyor. Bu sebepten
akşamları koridorları kilitliyoruz,
çıkmak istiyorsanız başhekimden
yazılı izin almanız lazım” olmuştu.
Bunlardan hiçbiri bende olmamasına rağmen tek aklıma gelen
şey o an oradan kaçmaktı! Sabah
erkenden hepimizi bornozlarımızla
sıraya sokup kilo vb. ölçümlerimizi
yapmalarını da pek hoş bir anı
olarak hatırlamıyorum.
Unutmayın “Her Mevsimin Başka Bir Detoks
Sebebi Vardır!” Önemli olan sizin ajandanıza
uyan herhangi bir 7 günü, hayat koşuşturmasına kısa da olsa bir ara vererek, “sadece
ve sadece kendinize”, yani bu evrendeki en
önemli kişiye ayırmaya karar vermenizdir.
Tayland’da gittiğimiz değişik detoks
merkezleri ve spa’larda da değişik
tecrübeler ve farklı uygulamalarla
karşılaştık. Mesela açık hava bir
Juice Bar’da içeceğiniz meyve suları
sıkılıyor, Tayland’a ait ağır tütsü
kokuları nemli hava ile karışıp insanın içini bayıyordu. Yine de tesis
ağzına kadar doluydu, sonuçlar
inanılmazdı! Bir haftada 6-12 kilo
vermiş, kolesterolü, tansiyonu,
şekeri normallere inmiş, Avrupa’nın dört bir yanından gelmiş
turistler sizle hemen arkadaş
oluyor; heyecanlarını ve tecrübelerini paylaşıyorlardı. Ayrıca
masajlar sudan ucuzdu, herkes
neredeyse günde 2-3 masaj
yaptırıyordu.
30
ELELELONDON NİSAN2015
Amerika’daki bu tür merkezlerde
ise herkes neredeyse birer sağlık
koçu olarak eğitiliyordu, bilgilendirme muhteşemdi.
Eve gittiğinizde birden kendinizi
buğday çimi yetiştirirken, filizlendirme ve meyve suyu konusunda
uzmanlaşmış ve herkese beslenme
dersi verirken buluyordunuz! Masajlardan ise hiç bahsetmeyeyim, tam
anlamı ile korkunçtu!
Uzakdoğuluları Batılılarla hiçbir
zaman aldatmamaya karar vermiştim! Evet, eğitim merkezlerimizde
şarttı, bir shot bardağı dolusu
buğday çimi suyunun mucizesi ise
inanılmazdı.
İlkbahar; adı üzerinde vücutta çok
güzel bir “Bahar Temizliği” yapıldığı
aydır. Hücreler kolayca yenilenir, kıştan
sonra hızlanan metabolizma arınmayı
daha çabuk gerçekleştirir. Havadaki
mis gibi bahar kokusu, cıvıldayan
kuşlar, uyanmaya başlayan doğa bize
harika bir temizlenme enerjisi verir.
Kalın kışlık kıyafetlerimizi atıp, derimizi
yenilememiz ve kendimizi doğaya
daha yakın ve uyumlu hissederek, bir
detoks merkezinde yalın ayak, negatif
enerjimizi topraklayarak dolaşmaya
başlayıp hafiflememiz için en güzel
aylar gelmiştir. Bu vesile ile deniz
sezonundan önce kimsenin birkaç kilo
vermeye de şikayeti yoktur.
Unutmayın “Her Mevsimin Başka Bir
Detoks Sebebi Vardır!” Önemli olan
sizin ajandanıza uyan herhangi bir 7
günü, hayat koşuşturmasına kısa da
olsa bir ara vererek, “sadece ve sadece
kendinize”, yani bu evrendeki en önemli kişiye ayırmaya karar vermenizdir.
Gül Kaynak’tan
Mucizevi Yeşil içecek
• 5 Salatalık (kabuğu ile)
• 3 Çiçek Brokoli
• 10-15 Yaprak Ispanak
• 1 Avuç Dolusu Semizotu
• 4 Yaprak Pazı
• 1 Limon
• 2 Adet Kereviz Sapı
• ½ Elma
Katı Meyve Sıkacağı
BUĞDAY ÇiMi
SUYU’NUN
FAYDALARI
O
lduğunuzdan daha genç
görünmek istiyorsanız:
• 1 mini shot 1,5 kilo yeşil
yapraklı sebzenin içerdiği besin
değerine sahiptir.
• % 70’i klorofildir, bunu bitkilerin
kanı olarak düşünebiliriz.
• Yeşil rengini veren bu madde
demoküler yapı olarak insan
kanına çok benzer.
• A, B, C, E vitaminleri içerir,
B17 ile kanser hücrelerine karşı
savaşır.
• Topraktan bitkiye geçebilen
102 elementten 92’sine sahiptir.
• Kalsiyum, demir, fosfor,
magnezyum kaynağıdır.
• Gaz, şişkinlik gibi sorunları
rahatlatmaya destek verir.
• Enerji verir, daha az uykuya
ihtiyaç duyarsınız.
• Sindirime yardımcı olur.
• Bağışıklık sistemini güçlendirir.
• Kandan ve hücrelerden
toksinleri temizler. Alkalize eder,
kanın PH’ını dengeler.
• Kanın oksijen taşıma
kapasitesini artırır.
• Kan şekerini dengeler.
• Kırımızı kan hücrelerini artırır.
Antibakteriyel etkiye sahiptir.
• Antioksidandan zengindir, antiaging etkisi vardır.
• Kilo vermeye yardımcı olur.
Günde 2 çay bardağını
geçmeyecek şekilde sabah ve
öğleden sonra birer çay bardağı
içilebilir.
Kaliteli bir sebze/meyve suyu sıkacağında çiğ
olarak sıkılıp taze olarak içiliyor.
Ek olarak istenirse biraz taze zencefil, himlaya
tuzu, ¼ kırmızı pancar, her türlü taze kırmızı,
yeşilbiber, maydanoz, taze nane vs. eklenebilir…
Her sabah aç karnına büyük bir bardak (400cc)
içilecek. Zayıflama ve sağlıklı yaşam kürlerinin
baş tacı…
ELELELONDON NİSAN2015
31
SAĞLIK
Gebelik
öncesi ve
gebelik
döneminde
beslenme
ve alınması
önerilen
ilaçlar
BERFİN SAİTOĞLU Eczacı
Demir ve folik
asit yetersizliğini
engellemek için
demir ve folik asit
tabletleri düzenli
şekilde alınmalıdır.
Bunlar doktorlar
tarafından önerilir
ve reçetesi temin
edilir.
G
ebelik öncesi ve gebelik döneminde beslenme; hem anne hem de
doğacak bebeğin sağlığını önemli
oranda etkiler. Bu beslenme yetersiz ve
dengesiz olduğunda, anne ve özelikle
bebek birçok sağlık sorununu beraberinde
getirir çünkü bu dönemdeki beslenme
şekli ile bebeğin doğum ağırlığı, beyin
gelişimi ve sağlığı arasında yakın bir ilişki
bulunur. Beslenme bozukluklarına bağlı
olarak, hamile kadınların çoğunluğunda
demir yetersizliği anemisi (kansızlık) ile kan
hücrelerinin yapımında gerekli olan folik
asit, fiziksel ve zihinsel gelişimde etkili iyot
ve kemik gelişiminde rol oynayan kalsiyum
yetersizlikleri bulunmaktadır.
Demir ve folik asit yetersizliğini engellemek
için demir ve folik asit tabletleri düzenli
şekilde alınmalıdır. Bunlar doktorlar
tarafından önerilir ve reçetesi temin edilir.
Kalsiyum yetersizliğini önlemek için ise her
gün en az iki su bardağı kadar süt, yoğurt
veya peynir tüketilmeli.
Çiğ süt ve bundan yapılan peynirler zararlı mikropları içerdiğinden
pastörize süt ve bu sütlerden yapılan
yoğurtlar ve peynirler tercih edilmelidir.
İyot seviyesini dengede tutmak için yemeklerde mutlaka iyotlu tuz kullanılmalıdır.
32
ELELELONDON NİSAN2015
Böylelikle bebek, guatr hastalığı ve zekâ
geriliğinden korunmuş olur.
Gebelikte sıvı gereksinimi artar ve bunu
karşılamak için her gün en az 10 bardak su
içilmelidir. Ayrıca, Vitaminler açısından zengin olan taze sebze ve meyveler her öğünde
düzenli olarak tüketilmelidir.
Hamilelerde D vitamini yetersizliği, anne
karnındaki bebeklerin beyin ve kemik gelişimini olumsuz etkiler, doğumsal katarakt
hastalığı ve enfeksiyon risklerini de beraberinde getirir. Hamile bayanlar D vitamin
tabletleri almalı ve güneşli günlerde her
gün 10-15 dakika güneşe çıkmalı.
Gebelikte bayanlar azar azar ve sık aralıklarla beslenmeli, uzun süre aç kalmamalılar
çünkü gebelik döneminde enerji gereksinimi artar. Bu ihtiyaç karşılanmadığı
takdirde ise bebeğin büyüme ve gelişmesi
için gereksinim duyulan besin öğeleri, annenin kendi dokularından sağlanır. Bunun
sonucunda ise annede, çeşitli rahatsızlıklar
ortaya çıkabilir ve enfeksiyonlara karşı
direnç azalır. Öte yandan, Gebelikte aşerme
dediğimiz hormonal etki vardır, hamile
bayanlar aşerince canlarının her çektiğini
yemek değil, vücut için gerekli olanları ölçülü bir şekilde tüketmeye özen göstermeliler
ve Gebelik boyunca aldıkları kilo oranına
dikkat etmelidirler.
Güneş, sadece
18 yaşındaymış
TEKNOLOJİ
Bİlİm Kurgu Fİlmlerİndekİ Teknolojİ
Gerçeğe Dönüşüyor
Elon Musk’ın çılgın projelerden biri olan Hyperloop, yavaş yavaş gerçek olmaya başlıyor. Öncelikle dilerseniz, Hyperloop’un ne olduğuna bir göz atalım
H
Angeles ve San Fransisco arasında 1300km/s hızla seyahat imkânı
sunacak olan Hyperloop projesinin, 10 sene içerisinde hayata
geçirileceğinin sözünü veriyor. Oluşum, bunun için ilk adımı da
atmış durumda: Hyperloop için, QuayValley’de 8km’lik bir deneme yolunun inşası için anlaşmalar yapılmış.
gelecek yıl içerisinde başlanması
Hyperloop proje- İnşaata,
planlanıyor.
yperloop, Tesla, SpaceX ve PayPal‘un da kurucularından olan
Musk’ın, saatte yaklaşık 1300km/s hıza ulaşan yüksek hızlı
tüp tren projesi. İlk etapta San Fransisco ile Los Angeles arasına
kurulacağı belirtilen proje, bu iki şehir arasındaki 643km’lik yolu, 30
dakikada kat edebiliyor.
Basıncı azaltılmış vakumlu çelik tüpler
içindeki kapsüllerin, bir kompresör ve
manyetik güç yardımıyla yüksek hızlı hareket
etmesi prensibiyle çalışan Hyperloop için
çeşitli adımlar atılmış durumda.
HTT,
sinin, 10 sene içerisinde hayata geçirileceğinin sözünü veriyor.
Yaklaşık iki yıl önce ElonMusk’ın rüyası olan proje işleri, şu anda
Nasa ve Boeing gibi firmalardan 100 kadar mühendis tarafından
kurulmuş olan HyperloopTransportation Technologies (HTT)
tarafından yürütülüyor. CEO Dirk Ahlborn önderliğindeki HTT, Los
Deneme yolunun inşaası, projenin gerçek
hayatta ne kadar başarılı olacağını gösterecek. Burada denenen trenler1200km/s hızına
ulaşmayacaklar; ancak Hyperloop’un çalışma
prensibi açıkça ortaya konacak böylece. Herhangi bir sorun çıkması
durumunda da, projenin pürüzleri gerçek zamanlı olarak giderilebilecek. Bunun haricinde Musk, Teksas’ta da benzer bir yolun inşa
edileceğini belirtiyor.
Hyperloop,
643 km’lik
yolu, 30
dakikada kat
edebiliyor.
Güneş, 4,6 milyar yıldır var olan
bir yıldız. Ancak bu zaman, Dünya
zamanına göre belirleniyor. 1 yıl
dediğimiz şeyin, Dünya’nın Güneş
etrafında 1 tur atması olduğunu
düşünürsek, bu süre bizim için
epey uzun bir süre gelebilir. Ancak Güneş’in kendi yolculuğunda,
Samanyolu Galaksisi etrafındaki
dönüşü için önemsenmeyecek
kadar kısa bir süredir. Güneş, 4,6
milyar yıldır var olan bir yıldız. Ancak bu zaman, Dünya zamanına
göre belirleniyor. 1 yıl dediğimiz
şeyin, Dünya’nın Güneş etrafında
1 tur atması olduğunu düşünürsek, bu süre bizim için epey uzun
bir süre gelebilir. Ancak Güneş’in
kendi yolculuğunda, Samanyolu
Galaksisi etrafındaki dönüşü için
önemsenmeyecek kadar kısa bir
Online Bankacılık
Güvenli mi?
süredir. Güneş, var olduğundan beri, Samanyolu
Galaksisi’nin merkezinde
bulunan karadeliğin etrafında turluyor. Ancak bu
tur, çok uzun bir tur: Yaklaşık 250 milyon Dünya
yılı sürüyor! Yani Güneş,
doğduğundan beri, sadece
18,4 defa Samanyolu Galaksisi’ni turlamış. Güneş,
en son şu anda bulunduğu
noktada iken, Dünya’da dinozorlar yeni yeni baskın
grup haline gelmeye başlamıştı ve o zamanlar sadece
1 tane dev kıta vardı: Pangea! Kıyaslamak açısından
şöyle söylenebilir: Güneş,
Samanyolu Galaksisi etrafında 18 turunu tamamladığında, Dünya, Güneş’in
etrafındaki yaklaşık 4,5 milyarıncı turunu atıyordu.
Bisiklette Çığır Ultra X
Bisiklet, geçmişten günümüze köprü niteliğinde olan araçlardan biri ve sürekli yenileniyor. Otomatik vites sistemi, hidrolik ve
elektronik frenler, alüminyum kasalar derken şimdi ise bisiklet sektöründen yeni bir
gelişmeyle karşınızdayız. Ultra X, belki de
dünyanın en hafif bisikleti! Çünkü sadece
8.5kg ağırlığa sahip. Tabi ki bu hafiflikte aktif olarak rol alan madde Karbon Fiber.Çelikten 4.5 kat hafif olmasının yanında 3 kat
daha sağlam olan karbon fiber, hafif ve dayanıklı olduğu için öncelikle uçak endüstrisinde kullanılmakta. Hafif olmasından
ötürü hatırı sayılır bir verimlilik sağlayan bu
madde belki de daha çok yerde karşımıza
çıkacak.
Geçtiğimiz yıllarda insanlar
bankalara taşınması konusunda güvenlik açısından sıcak
bakmıyordu. Ancak şuan birçok banka değişik güvenlik sistemleriyle bunu kullanıcılarına
sunuyor. Şifrelenmiş wifi ya da
Mobil data kullanan banka uygulamaları hakkında aslında
çok fazla endişelenmenize hiç
gerek yok. Tabi her sistemin de
bir problemi olduğu doğru. Öte
yandan Metro Star Systemleri
yöneticileri Clay Calvert’a göre
hiç bir online bankacılık yeterince güvenli değildir. Bu cümlenin tamamen yanlış olduğunu
hiç kimse söyleyemez.
Ayrıca Google ve Apple’ın uygulamayı markete göndermeden
önce gerekli güvenlik önlemlerini kontrol etmeleri de içimizi
rahatlatan bir seçenek olarak
gösteriliyor. Bunların yanı sıra
sizin de almanız gereken bir kaç
önlem vardır. Bunlardan biri de
banka uygulamalarını kesinlikle güvenli kaynaklardan indirmektir. İndirdiğiniz uygulamanın gerekliliklerini de dikkatlice
okumanız gerekiyor. Ayrıca mesajla banka bilgilerinizi kesinlikle paylaşmamalısınız.
Ultra X aynı zamanda katlanabilmekte.
Menteşelere ve kilit mekanizmalarına sahip
olan bisiklet, 7 saniyede katlanabilmekte
ve Shimano vitesle donatılmış. Özellikle
uzun yolculuklarda bisikletini yanından
ayırmak istemeyen kullanıcılar için ideal
olan bisiklet ABD’de 4999$ fiyata piyasada
bulunmakta.
iPhone’lar artık suya
karşı dayanıklı olacak
Apple, son zamanlarda aldığı patentler serisine
bir yenisini daha ekledi. Bu patent, iPhone kullanıcılarının oldukça beğenisini kazanacak.
Apple’ın son patenti, bundan sonra üretilecek
olan iPhone ve iPad modellerinin su geçirmesini
engelleyecek. Patent, akıllı telefonun gövdesinde bulunan birleşim noktalarını koruyan özel bir
conta sistemini içeriyor. Bu sayede ürünlerin su
geçirmesi engellenecek. Apple’ın CEO’su Tim Cook’un Almanya’da yapmış olduğu Apple Store ziyaretinde, mağazada çalışanlardan birisinin sorduğu soru üzerine Apple Watch’ı duş alırken dahi
kullandığını belirtmişti. Bu haber üzerine şirketin
bu patenti alması, Apple’ın bundan sonraki odak
noktalarından bir tanesinin “Apple’ın ürünleri su
geçirmiyor” olacağı anlamına gelebilir.
34
ELELELONDON NİSAN2015
ELELELONDON NİSAN2015
35
T
ürk bilim adamlarının buluşu;
“hegzagonal bor nitrür"ün ağız içinde
bakterilerin oluşumunu önleyerek diş taşı
oluşumunu engellediğini tespit etti.
Ankara Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi
iş birliğinde yürütülen bilimsel çalışmada,
“hegzagonal bor nitrür”ün ağız içinde
bakterilerin oluşumunu önleyerek, diş taşı
oluşumunu engellediği tespit edildi.
Diş taşı
sorununa
Türk bilim
adamlarından
çözüm
Anadolu Üniversitesi Mühendislik ve
Mimarlık Fakültesi Malzeme Bilimi ve
Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve
çalışmanın yürütücüsü Prof. Dr. Nuran Ay,
1996 yılından beri borun 250 bileşenden
biri olan bor nitrürün kristal bir formu olan
“hegzagonal bor nitrür” ile çalışmalarını
yürüttüğünü açıkladı.
Hegzagonal bor nitrürün karakteristik
özelliklerinden faydalanarak çalışma
alanlarını öncelikle “enerji verimlilik” ve
“sürtünme-aşınmayı azaltan” ürünler
olarak belirlediklerini aktaran Ay, bu
konuda çeşitli ürünlerde ortaya koydu.
Prof. Dr. Nuran Ay bor nitrürün, diş
bakımı konusundaki etkisini bulmak için
çalışmalara yaklaşık 2 yıl önce başladı. Bor
nitrürün hiçbir şey ile reaksiyona girmeyen
yapay bir malzeme olduğunu belirten Ay,
şunları kaydetti:
Diş üzerinde ağız içindeki bakterilerin
oluşturduğu diş taşlarının oluşumuna
engel oluyor. Böylece insanlar daha
sağlıklı yaşama şansına sahip oluyor.
Çünkü diş taşlarının oluşumu, her ne
kadar altı ayda bir temizlense bile 50
yaşından sonra dişlerin dökülmesine
sebep olur. Çalışmamızda hegzagonal bor
nitrür kullanıldığında ağızda bakterilerin
oluşmadığını ve buna bağlı olarak da diş
taşı oluşumunun engellendiğini tespit
edildiğini belirtti.
Projenin onaylandığı, ulusal ve uluslararası
patent başvurusunun alındığı belirtildi.
36
ELELELONDON NİSAN2015
OLASI KARARLAR
Şiddete maruz kalmış çocuklarımız ve
onların İngiltere’de korunması
• Elde edilmek istenen sonuç
çocuklara en iyi geleceği sunan
bir ortamı hazırlamaktır. Burda
annenin ve çocukların bir sığınak
evine yerleştirilmesinden bütün
aileye kişisel ve birlikte terapi
servislerine yönlendirilmesine
kadar değişik servis ve yardımlar
sunulabilir.
Çocukları korumak hepimizin sorumluluğudur
Y
apılan araştırmalarla aile içi şiddet ortamı
içinde büyüyen çocuklarda bu olaylarda
fiziksel zarar görme riskleri olduğu gibi
ayrıca ruhsal bozukluklara da neden olacağı kanıtlanmıştır.
Çocuklarımız
geleceğimiz ve bize
verilen en güzel
hediyelerimizdir.
Mutlu bir aile ortamı
çocuklarımızın sağlıklı
büyümesi için en
temel gereksinimdir.
Çocuklarımızla ilgili
ideallerimiz umutlarımız
bazen aile içinde bir
mutluluk masalından
ziyade bir kâbusa
dönüşebilir. Bu sadece o
toplumda olan savaş ve
iç çatışmalar değil aile içi
şiddetin içinde büyüyen
çocuklarımızın acılı bir
gerçeği olabilir.
Çocuklar aile içinde büyürken anne ve babalarını
örnek alırlar ve onlardan öğrenirler
Uykuları kavga sesleriyle bölünen 8 yaşında bir kız
çocuğu ve 5 yaşındaki erkek kardeşini düşünün.
Önce dinleyecek ve sessizce ne olduğunu anlamak
isteyecekler. Kavga anında anne babasının yanına
gitseler ve araya girmeye çalışsalar fiziksel olarak
zarar görme riskleri var.
Çocuklar şiddet olayını direk olarak görmeseler bile olay sonunda şiddette maruz kalmış aile
ferdinin ki bu genellikle anneler oluyor, aldıkları
darbelerin izlerini görüyorlar. Şiddet sırasında
ki eylemlerin ve sarf edilen sözlerin ya da şiddet
sonrası izlerin çocukların üzerinde çok büyük
ruhsal yaralar açtığı kesin. Aile içi şiddetin olduğu
ilişkiler de kız çocuklarının gelecekte kuracağı
ilişkilerde şiddete uğrarsa durumu kabullenmeyi ve
kadın erkek ilişkilerinin bir parçası olarak görmesi,
erkek çocuğun ise kendi eşine şiddet uygulaması
olasılığını artırır. İngiltere de kanunlar ev içi şiddetin, maruz kalsa da, kalmasa da, çocuklar için bir
risk teşkil ettiğini ve bu durumun sosyal hizmetler
kuruluşuna bildirilmesi ve sosyal hizmet görevlileri
tarafından değerlendirme ve incelemeye alınmasını zorunlu yapmıştır.
Londra’da sosyal hizmetler kurumları
nasıl çalışır?
Yukarda bahsettiğimiz ailenin çocukları okula
gittikleri zaman öğretmenine olayı anlattıklarını
varsayalım ya da komşuların polisi aradığını. Bu
kuruluşların hepsi yasa gereği çocukların maruz
kaldığı şiddet olayını sosyal hizmetler kurumuna iletmek zorundadırlar. Londra il olarak 33
belediye ye bölünmüştür. Bu ailenin sınırları içinde
yaşadığı belediye ye ait sosyal hizmetler kurumu
bu bildirimi alır ve aileye en iyi desteği verebilmek
için ihtiyaç ve risk denetlemesi yaparak işe baslar.
38
ELELELONDON NİSAN2015
Kanunlar ve uygulaması gereken araştırmalar,
Children Act 1989 ve Children Act 2004 - Çocuklar
Yasası 1989 ve Çocuklar Yasası 2004 tarafından
belirlenmiştir. İlk iş sevk edilen aile içindeki
şiddetin riskini değerlendirmek, değerlendirmenin
sonucuna uygun olarak bir ihtiyaç analizi yapmaktır. Hedef çocukların korunmasıdır. Şiddetsiz
ve sağlıksız bir ortamda büyümesini sağlamaktır.
Sosyal Hizmetler Kurumu’nun amacı çocuklarınızı
sizden almak değildir, aksine önceliği çocuğunuzun
sizinle ama şiddetsiz bir ortamda yaşamasını sağlamaktır. Sosyal hizmetler görevlisi hem annenin,
hem de çocukların şiddetsiz ortamda yaşaması
için gerekenleri (barınma, yasal yaptırımlar için
mahkeme kararları, sosyal yardımların bağlanması, oturum haklarının alınması, okulların değiştirilmesi, terapi, gibi) belirledikten sonra onların doğru
hizmetlere erişimini sağlar. Bazı durumlarda sosyal
hizmetler uzmanı çocukların aileden alınmasına ve
aile dışında güvenli bir ortamda yaşamasına karar
verebilirler bu ancak aile içindeki şiddetin devam
ettiği ve çocuğun güvenliğini tehdit ettiği durumlarda olur.
Çocukları korumak hepimizin sorumluluğudur
Bütün sivil toplum kuruluşları, okullar, hastaneler
ve hepimizin eğer çocukların bakımsız, sevgisiz
bırakıldığını ve şiddete maruz bırakıldığını gördüğümüz zaman sessiz kalmamalıyız. Yine kanunların
içinde belirlenen ‘Working Together Guidelines’
- Çocukları Korumak İçin Birlikte Çalışmak’ klavuzu
2012 yılında tekrar düzenlenmiştir. Bu belgeye internet üzerinden ulaşılabilir: https://www.gov.uk/
government/publications/working-together-to-safeguard-children
Sosyal Hizmetler Uzmanının
karar verme süreci
Tek tek ve birlikte görüşmeler
Sosyal hizmet uzmanları bir değerlendirme raporu
hazırlayabilmek için önce bütün aile üyeleri ile
birlikte ve tek tek görüşme yapmak isteyeceklerdir.
Anne ve babanın rızası ile çocuklarla da konuşmak detaylıca bilgi almak sürecin bir parçasıdır.
Anne ve baba çocuklarının yalnız görüşülmesine
• Aile ortamı çocuklarımız için
en mutlu olacakları, kendi potensiyellerini gerçekleştirecekleri bir
ortam değilse ve yukarda bahsettiğimiz çocuklar artık kendi anne
ve babası ile birlikte güvende
olamayacaklarına karar verilmişse ki bu da yine kanunlar içinde
olacaktır o zaman çocuklar daha
güvende olacakları bir ortama
verileceklerdir. Bu ilk aşamada
yine akrabalar içerisinde yapılacak olan bir araştırma olacaktır
mesela hala, teyze, amca veya
büyük anneler gibi diğer aile üyeleri buna dahildir. Eğer sosyal hizmetler uzmanları değerlendirme
raporlarının mahkemeye sunacaklarsa bu da Çocuklar Yasası
1989 kanun maddesi ‘31’ kullanılarak yapılacaktır.
Bu arada bütün aile üyeleri
avukatlar aracılığı ile gerekli
hukuk desteğine ulaşabilirler.
onay vermezler ise ki bu onların
haklarıdır, çocuklar ya anne ve
babalarıyla birlikte ziyaret edilir.
Gerekli durumlarda Çocuklar
Yasası 1989 kanun maddesi ‘47’
kullanılarak çocukları koruma
polisi ile birlikte anne ve babası
olmadan görüşmeye alabilirler.
Değerlendirme raporu
Çocukların maruz kaldığı
şiddetin risk analizi, çocuğun
ihtiyaçları ve güvenli ortam
için gereken koşulları içeren
değerlendirme raporu sevki alan
sosyal hizmetler uzmanı tarafından hazırlanır. Değerlendirme
raporunu hazırlama çalışmaları,
aile sosyal hizmetler kuruluşuna
sevk edildikten sonraki 24 saat
içinde başlamalı ve 10 gün içinde
ilk taslak ve bu taslak gözden
geçirildikten sonra en fazla 45
gün içinde tamamlanıp hem
ailenin ve ailenin izni ile aile ile
çalışan kuruluşların bilgisine
sunulmalıdır.
Çocuklarımız bizim
sorumluluğumuz ve
bizim geleceğimiz.
İngiltere de 20132014 yılları arasında
687,800 çocuk sosyal
hizmetler kuruluşuna
sevk edilmiş bu da
sorunun büyüklüğünün
ve de hepimize
düşen sorumluluğun
kapsamını gözler
önüne serer.
ELELELONDON NİSAN2015
39
GÜZELLIK
GÖKHAN BIÇAKÇI
Kuaför
Doğru saç kesim modelleri için
YÜZ ŞEKİLLERİNİN ÖNEMİ
YUVARLAK YÜZLER HACİMLİ VE BOL KATLI
SAÇLARLA OVALLEŞEBİLİR
Bir saç kesimi modeli
için karar verirken saç
tipinize ve yüz şeklinize
dikkat etmeniz gerekir.
Hangi saç modelini
beğendiğinizden daha
önemli olan, hangi saç
modelinin size daha
çok yakışacağıdır. Bu
nedenle yüz şeklinize
uygun bir saç kesimine
sahip olmanız oldukça
önem taşımaktadır.
Yuvarlak yüzlü olan kişiler, yüzlerini ovalleştirecek saç kesimlerini
tercih etmelidir. Yuvarlak yüzlüler
için başın üstünde hacimlenen
saçları tavsiye ediyor. Bu anlamda asimetrik saç kesimi, yüzü oval
gösterme konusunda yardımcı
olarak daha orantılı görünmesini
sağlayacaktır.
Yuvarlak yüzlü olanların saç uzunluğu omuz hizasında olmalıdır.
Ancak saçınız kısa ise üzülmenize
gerek yok, çene hattından aşağıya
doğru katlarla kestirerek yuvarlak
yüzünüz için ideal ve orantılı bir
saç şekli elde edebilirsiniz. Böylece saçlarınız genişler ve katlar yüzünüzün daha ince görünmesini
sağlar. Ayrıca uzun akıcı bukleler
ve dalgalı saçlarda mükemmel
görünecektir.
OVAL YÜZLERE HAFİF DALGALAR
Oval bir yüze sahip iseniz, sizin
için çok şanslı demek gerçekten
çok doğru olacaktır. İster klasik
ister modern, ister spor her türlü modeli kullanabilirsiniz. Kısa
uzun, düz, dalgalı, kıvırcık bağlı
veya açık her türlü yüzünüze yakışacak ve yüzünüzle orantılı duracaktır.
KARE YÜZLER HAFİF DALGALI SAÇLAR İLE
DAHA İNCE GÖRÜNECEKTİR
Kare yüze ve kıvırcık bir saça sahipseniz, saçlarınızı şu misali aşağı doğru akıtın. Hafif dalgalarda
yüzünüzü daha ince gösterecektir. Çene hattından biraz aşağıda
duran saçlar yüzünüzü incelterek
kare görünmesinden kurtulmanızı
sağlayacaktır. Kısa saçlı kare yüzlülere tavsiyemiz ise, kıvırcık ve
dalgalı kullanmanız ve tam çene
kemiğinde kesimi bitiriniz.
KALP YÜZLÜLER SAÇLARINI
NASIL KULLANMALI?
Yüzünüzün alt kısmı dar üst kısmı
geniş ise kalp şeklinde bir yüze sahipsiniz diyebiliriz. Bu yüz şeklinde ise ideal saç kesimi, saçı çene
hattına kadar düz indirip, çene
boyunda hacimlenmesini sağlamak ve alının bir kısmını saç modeliyle kapatarak üstteki orantısız
duruşu yok etmek doğru olacaktır.
ELELELONDON NİSAN2015
43
Fotoğraf sanatçısı Ali Haydar Yeşilyurt, “Avrupa’nın Yüzü” adıyla
yaptığı ve Avrupa toplumuna “ayna tutmayı” hedefleyen foto-belgeselinin yapımı 24 ülkede sürerken, çalışmasını da yüzde 60 oranında
tamamladı. Londra’da yaşayan ünlü fotoğraf sanatçısı “Avrupa’nın Yüzü”
adlı foto-belgeselin yapımına 2005 yılında Riga’da başladı. Yeşilyurt,
çalışmanın üst başlığını “Tüketim toplumunun insanlar üzerindeki
ekonomik, sosyal ve moral deformasyonlarını ortaya koymak” olarak
özetliyor. Sanatçıya göre çalışma sayesinde Avrupa toplumunu kendi
gerçekleriyle yüzleştirmek mümkün olabilecek.
1995 yılında amatör olarak fotoğraf sanatına
başladı. 2000 yılında stüdyosunu açarak
profesyonelliğe ilk adımını attı. Moda, Reklam, kapak fotoğrafları, Portfolio ve kimi fotoğraf projeleri
Türkiye’de ve Avrupa’daki çeşitli yayın organlarında
yayınlandı.
eşilyurt
Y
r
a
d
y
a
A li H
AVRUPA’NIN YÜZÜ
2006 yılında Riga Sinema Fotoğraf Akademisi
Profesyonal Fotoğrafçılık bölümünden mezun
oldu ve 2010 yılına kadar bu akademide Glamoure
fotoğrafçılığı üzerine workshop dersler verdi.
2007 ağustosunda, her 20 yılda bir düzenlenen
Viena Diena fotoğraf projesine, Magnum, Reuters,
AFP gibi uluslararası ajansların, Fransa dan Bruno
Barbey, Amerika’dan Richard Kavlar, İngiltere den
Lan Berry gibi 54 seçkin fotoğrafçının yer aldığı
çalışmada tek Türk fotoğrafçı olarak katıldı. Ve
hazırlanan Albüme Friday isimli çalışması iki tam
sayfa olarak basıldı.
Aynı yıl Fazıl Say ile yapmış olduğu imaj çekimlerin ardından UNESCO tarafından 3 yıl üst üste
dünyanın en kaliteli müziği ödülünü alan ve TIMES
gazetesine defalarca haber olmuş 25 kişiden oluşan
ve akademik müzik yapan Latvia Radio Choir müzik
topluluğunun albüm kapaklarını çekti.
2009 Şubat ayında 11 gün süreyle Hindistan da iki
ayrı fotoğraf projesi gerçekleştirdi. 2010 yılında Gül
Ölüyor isimli ilk kısa metraj filmini yazıp yönetti.
Ulusal ve uluslararası alanda birçok ödülü olan
fotografçı geçtiğimiz aylarda Londra’da ilki düzenlenen ‘en iyi fotoğrafı ben çekerim’ başlıklı fotoğraf
yarışmasında ödüllerine bir yenisini daha eklemişti.
Ali Haydar Yeşilyurt, bir süredir Londra’da yaşıyor
ve çalışmalarını World Photo Service- UK Photo
Service adlı kendi firmasında sürdürüyor.
44
ELELELONDON NİSAN2015
Mardin
h
a
y
y
e
S
Tekel
Ayşe ndon.com
Güneydoğu Anadolu
kültürünün mihenk taşı
o
elelel
info@
Anadolu’dan geçen tüm uygarlıklardan
izler bulmanın mümkün olduğu verimli
Mezopotamya ovasının ortasında
yükselen, görkemli bir dağın yamacındaki
Mardin, neredeyse Anadolu’dan geçen
bütün kültürlerin uğrak yeri olmuş.
Ulu Camii
A
sırlar boyu bir tarihe sahip olan
Mardin, farklı kültürlerin iç içe
geçtiği sürpriz bir coğrafya. Burası
Güney Doğu’nun bizlere sunduğu değerli
bir hediyesi gibi. Atalarımızdan miras
kalan masalları yaşamak gibi, Mardin
sokaklarını arşınlamak. Her köşe bucağı
sırlarla dolu. Mardin’de göreceğiniz o kadar çok yer var ki asla birkaç gün yetmeyecektir, belki de tekrar görmeye gitmeniz
için bir sebebiniz olacaktır. Görmeden
gelmemeniz gereken başlıca birkaç yer.
Geleneksel Mardin Evleri
Mardin kenti, temel yapım malzemesi olarak kolay işlenebilen sarı kalker
taşının kullanıldığı, çeşitli motiflerle
bezenmiş geleneksel evleriyle de ünlüdür. Bölgedeki çok sayıda ocaktan
çıkarılan sarı kalker taşı, yapı üretimine
egemen olmuş; kapı, pencere, asma kat
gibi zorunlu kullanımların dışında ahşap
işçiliğine yer verilmemiştir.
Evleri, 4 m. yüksekliğe ulaşan duvarları
çevirir ve sokaktan ayırır. Bu duvarlarla
sert iklime karşı korunma sağlanır. Yazlık
denilen iç avlu veya bahçede, eskiden ahır
Dara Antik Kent
olarak kullanılan, günümüzde ise
depo işlevi gören mekânlar yer
alır. Eyvan, yazın yaşamın geçtiği
bölümdür. Mimaride önemli bir
yere sahip olan eyvan ve revak
gibi yarı açık kısımlar, özellikle
batı güneşine karşı gölgede kalacak biçimde yapılmıştır. Mardin
evlerinin en önemli özelliği taş
işçiliğidir. Kapı ve pencereleri,
sütunluklar, kemerler ve değişik
motiflerle süslenmiştir.
Ulu Camii
Mardin’deki en eski camidir.
Ulu Camii Mahallesindedir. Kıble
duvarına paralel uzanan üç nef,
Mihrap önünde iki nef boyunca
tromplu ve dıştan yivli bir kubbe
ile örtülmüştür. Altı paye üzerine oturan kubbe, bütün mekâna
hâkimdir.
Dara Antik Kent
Mardin’in güneydoğusunda,
Nusaybin’e 30 kilometre uzaklıkta,
burası, eski Mezopotamya bölgesinin en ünlü kentidir. Bu kent,
bugün orta büyüklükte bir belde
/ köy yerleşmesi haline gelmiştir.
Dara Kent Kalıntıları, kayalar içinde oyulmuş çevresi 8-10 kilometreyi bulan geniş bir alana yayılmıştır. Buralarda mağara evler vardır.
Kalıntılardan çıkan taşların kentin
diğer bölümünde kullanıldığı
görülmektedir.
Mor Gabriel Manastırı
Süryanilerin anayurdu olarak
bilinen Mardin’in Midyat ilçesindeki
Turabdin bölgesinde bulunan Mor
Gabriel ( Deyrulumur ) Manastırı
1600 yıllık tarihiyle en eski birkaç
manastırdan biridir.
Mor Gabriel Manastırı
46
ELELELONDON NİSAN2015
397 yılında Mor Şmuel ve Mor Şemun tarafından kurulan Manastır,
Roma imparatorlarının bağışları
ve katkılarıyla yüzyıllar içerisinde
gelişmiştir. Manastırın 5.ve 6.yüzyıldan kalan eşsiz yapıları, Bizans
dönemi mozaikleri, kubbeleri, kapılarıyla büyük bir tarihi öneme sahip
olan manastır Midyat kesme taşlarından yapılmıştır. Kilise tarafından
ikinci Kudüs olarak kabul edilen
Manastır, tarihi süreç içerisinde
farklı isimlerle de anılmıştır.
ELELELONDON NİSAN2015
47
Cümleleriolumla
Hayatın değişsin!
Son yıllarda çokça rastlar olduğumuz “Kişisel Gelişim”, yaşadığımız boyunca her an devam
eden bir süreçtir. Kendimizdeki özellikleri fark edip, bunları olumlu yönde değiştirme sürecini kapsayan bir yolculuktur. Bu varılacak noktayı değil bilakis bu yolda nasıl ilerlediğimizi
ve bu süreçlerden hangi duyguyla geçtiğimize işaret eder. Odak noktamız, amacımız bu
farkındalıkları arttırmak olmalıdır. Bu farkındalıklarımız arttıkça, kişisel gelişim sürecimiz
daha huzurlu bir şekle dönüşür ve bu hayattan daha çok zevk almamızı sağlar.
Değişim önce kendimizden
başlar, sonra etrafımıza yansır ve
sonra bu bize daha da büyüyerek geri gelir. Nasıl önce biz mutlu olduğumuzda etrafımızdakiler
de mutlu oluyorsa, bu daha
sonra bize aynı şekilde yine mutluluk olarak geri döner. Bu bazen
tanımadığımız birisinden gelen
bir cümle, sıcak bir gülümseme,
bazen aldığımız küçük bir hediye
dahi olabilir.
Hayatımızda mutlu
olabileceğimiz çok küçük şeyler
muhakkak vardır, önemli olan
bunları görebilmektir. Bu bir
dönüşümdür ve bu süreç kendi
içinde dönüşen bir yansımamızdır.
EZGİ KÖYLÜOĞLU
Psikolog
KİŞİSEL DÖNÜŞÜM VE
KUANTUM FİZİK
OLUMLAMALAR
Kişisel gelişim, kişisel dönüşüm
ile gerçekleşir. Peki bu değişimi
ilk olarak nasıl yapabiliriz?
Enerjiler böyle işleyince, günlük
hayatta kendimizi her sabah
yenileyerek uyandırmalı ve bunu
düşünce sistemimiz içinde alışkanlık haline getirmeliyiz.
Kuantum Fiziği deyince aklınıza
ilk olarak ‘Secret’ kitabının
geldiğini anımsar gibiyim. Okumayanlar için, kuantum fiziği
aslında evrenin nasıl çalıştığını
anlatan, basit görünen ancak
bir o kadar da derinlemesine
gelişen bu evrendeki enerjinin
bir sistemidir.
Bunlar her gün kullandığımız
cümleler, aynada kendimize
baktığımızdaki yüz ifademiz
veya aklımızdan geçen binlerce
düşünceden biri ya da birkaçı
olabilir. Farkında olmadan belki
de kullandığımız kelimeler hatta
bazen söyleyiş şeklimiz bile bizi
etkileyebilir.
Temel olarak bu sistemin nasıl
çalıştığını anlarsak enerjilerin
de nasıl işlediğini ve hayatımıza
neler çekip, nelerden uzaklaştırabileceğimizi de fark etmiş
oluruz.
Mesela sabah kalktığınızda ilk
olumlama Harika bir gün beni
bekliyor. Ben bugün çok iyi ve
zinde görünüyorum.
Olumlu düşünür ve olumlu
cümleler kurarsak olumluyu
kendimize çekeriz, ya da
olumsuz hisseder ve söze
dökersek olumsuzu
kendimize çekmiş oluruz.
Çok başarılıyım ve yolumda kararlılıkla ilerliyorum gibi benzer
cümleleri önce bunlara inanarak içinize sindirmeli ve sonra
hissederek tekrarlamalısınız. Bir
süre sonra kullandığımız olumlu
ve doğru cümlelerin gerçeğe
dönüştüğünü göreceksiniz.
Ayın
Olumlaması
Sizler için hazırlamış olduğum
bu olumlamalardan bir
kaçını kendinize göre, doğru
sözcüklerle dönüştürebilirsiniz.
Önümüzdeki yazıya
kadar mutlaka bir kaçını
deneyimleyin ve size gelen
güzel enerjileri fark edin.
Her güne yepyeni enerjilerle
başlayın.
Her düşündüğümde
hayatıma başarıyı kolaylıkla
çekiyorum.
Her güzel olay ve söz bana
doğru akıyor.
Bolluk ve bereket hayatıma
kolaylıkla akıyor.
Hayatım nasıl bundan daha
güzel olur?’’ Unutmayın
ki ‘nasıl’ sorusunu
sorduğunuzda evren size
mutlaka farkında olacağınız
bir cevap verecektir.
ELELELONDON NİSAN2015
49
Özgürlüğün Yüksek Sesi
YAŞAR
KEMAL
1
923’te Adana/ Osmaniye’nin Hemite köyünde
bir Kürt çocuğu olarak dünyaya geldi. Orta sonda okulu terk edip Çukurova sıcağında ter döke
döke, bir taraftan ekmeğini kazandı, bir taraftan
da çalakalem yazdı, yazdı, yazdı. Koşuştu, aç kaldı,
hapis yattı, çeltik tarlalarında ırgatlık, amelebaşılık, kontrolörlük, arzuhalcilik, öğretmenlik yaptı ve
yine yazdı, yazdı, yazdı.
“Ben ilk hikâyelerimi Arif Dino, Abidin
Dino ve Orhan Kemal’e okumuşumdur. 1948’di. Orhan Kemal, ‘Bebek’
hikâyesini okurken çok şaşırmıştı.
Ümit Yaşar Oğuzcan da yanımızdaydı.
Meyhaneye gidecek kadar paramız
yoktu.
Asıl adı Kemal Sadık Gökçeli’dir. Van Gölü’ne yakın
Ernis köyünden olan ailesi Birinci Dünya Savaşı’ndaki Rus işgali yüzünden uzun bir göç süreci sonunda Osmaniye’nin Kadirli ilçesine bağlı Hemite köyüne yerleşmiştir. 1940’lı yılların başlarında Pertev
Naili Boratav, Abidin Dino ve Arif Dino gibi komünist
sanatçı, solcu ve yazarlarla tanıştı.
Orhan Kemal, ‘Bebek’ hikâyesinin onuruna Ümit Yaşar’la bana meyhanede
bir şişe şarap ısmarladı. Böylece ilk
yazarlık arkadaşlığımız başladı,” diyen
Yaşar Kemal ekliyordu: “… ‘İnce Memed’
olaydır. Sadece polisiye vakalara karışmıştır
edebiyat eseri ‘İnce Memed’. Sadece devletin
yasaklarıyla uğraşmıştır bu ‘İnce Memed’, otuz
yıldır. Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilirken
savcılık takibatı; UNESCO Fransızcaya çevirtmek
isteyince bizimkilerin karşı koymaları, buna karşı
UNESCO’nun diretip çevirtmesi; televizyon yasağı.
Dünyanın hiçbir yerinde, en totaliter ülkesinde bile
bir edebiyat eseri bu kadar yoğun biçimde engellemelerle karşılaşmamıştır…”
1943’te bir folklor derlemesi olan ilk kitabı ‘Ağıtlar’ı yayımladı. Askerliğini yaptıktan sonra 1946’da
gittiği İstanbul’da havagazı şirketinde gaz kontrol
memuru olarak çalıştı. 1948’de Kadirli’ye döndü,
bir süre yine çeltik tarlalarında kontrolörlük, arzuhalcilik yaptı. 1950’de Komünizm propagandası
yaptığı iddiasıyla tutuklandı, Kozan cezaevinde
yattı. 1951’de salıverildikten sonra İstanbul’a gitti.
1951-1963 arasında Cumhuriyet gazetesinde Yaşar
Kemal imzasıyla fıkra ve röportaj yazarı olarak çalıştı. Bu arada 1952’de ilk öykü kitabı ‘Sarı Sıcak’ı,
1955’te ise bugüne dek kırktan fazla dile çevrilen
romanı ‘İnce Memed’i yayımladı.
1962’de girdiği Türkiye İşçi Partisi’nde genel yönetim kurulu üyeliği, merkez yürütme kurulu üyeliği
görevlerinde bulundu. ‘Halka kim zulmediyorsa,
etmişse, halkı kim eziyor, ezmişse, onu kim sömürmüş, sömürüyorsa, feodalite mi, burjuvazi mi…
Halkın mutluluğunun önüne kim geçiyorsa ben sanatımla ve bütün hayatımla onun karşısındayım.
Ben etle kemik nasıl birbirinden ayrılmazsa, sanatımın halktan ayrılmamasını isterim. Bu çağda
halktan kopmuş bir sanata inanmıyorum.’ diyerek ifade etmiştir. Yazar edebi çalışmalarında
halka dönük olmayı seçmiş ve yapıtlarında
insani değerlerden kopmamaya çalışmıştır.
Topraklarına dağına, taşına, ovasına, ırmağına,
kurduna kuşuna, çiçeğine, otuna, böceğine ve illa
ki insanına ses oldu, söz oldu, destan oldu. Onların
diliyle konuştu ve yazdı. Yazdıkları onlarca dile çevrildi. Onlarca ödül kazandı. Sosyalist dünya görüşü
yüzünden ilk kez 17 yaşında tutuklandı.
DEMİR OLSAM
ÇÜRÜRDÜM,
TOPRAK
OLDUM DAYANDIM
50
ELELELONDON NİSAN2015
Nobel Edebiyat
ödülüne aday
Yazar siyasi görüşüyle sanatının paralel olduğunu ve ‘halk ve doğaya
inandığını’ dile getirmiştir. Yazar pek
çok yapıtında Anadolu’nun efsane ve
masallarından yararlanmıştır. Böylesine derin bir altyapıyı oluşturmak
içinse gençlik yıllarında Çukurova’yı
ve çevre illeri karış karış gezmiş yeni
insanlarla tanışıp bilmediği şeyler
öğrenmiş ve çoğundan eserlerinde
yararlanmıştır.
PEN Yazarlar Derneği üyesi olan yazar,
aynı zamanda Nobel Edebiyat Ödülüne aday gösterilen ve gerek yurt
içinde gerek yurt dışında yapılan anketlerde Nobel Edebiyat Ödülü’nü alması gerektiği konusunda öne çıkan
birkaç isimden birisidir. Edebiyat hayatı boyunca yüzlerce ödül almış olan
yazarın en çok ödül aldığı ülkelerden
birisi kuşkusuz Fransa’dır. 2011 yılında Fransa’da Legion D’honneur ödülüyle ödüllendirilen yazarın ayrıca
ülkemizde 2008 yılında aldığı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük
Ödülü ve 2013 yılında aldığı Krikor
Naregatsi Nişanı başlıca göze çarpan
ödüllerdir. Ayrıca yazarın 2013 yılında Norveç’te aldığı ‘Bjornson Ödülü’
önemli bir yer tutmaktadır.
Eserlerinden
Bazıları;
İnce Memed, I. Cilt
Teneke
Orta Direk
Yer Demir Gök Bakır
Ölmez Otu
İnce Memed, II. Cilt
Akçasazın Ağaları /
Demirciler Çarşısı Cinayeti
Yılanı Öldürseler
Al Gözüm Seyreyle Salih
Kuşlar da Gitti
Deniz Küstü
Yağmurcuk Kuşu / Kimsecik I
Hüyükteki Nar Ağacı
İnce Memed, III. Cilt
Kale Kapısı / Kimsecik II
İnce Memed, IV. Cilt
Kanın Sesi / Kimsecik III
Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana /
Bir Ada Hikayesi I
Karıncanın Su İçtiği / Bir Ada Hikayesi II
Yaşamı boyunca emekten, isyandan, insana ait güzellikten yana mücadelesiyle onurun, onurlu
duruşun ne olduğunu hepimize öğreten O; sözcüklerin gizemine sevdalı bir sosyalistti! Bütün dillerin,
renklerin, çeşitliliklerin bir arada kardeşçe var olması gerektiğinin altını özenle çizen Yaşar Kemal,
destansı isyanların, türkülerin sesi soluğuydu… Sürgünlerin, göçlerin, ötekilerin çığlığıydı… Hâsılı
ezilenlerin, horlananların, sömürülenlerin eline silahını alıp dağa çıkan İnce Memed’iydi…
ELELELONDON NİSAN2015
51
San
atı
nT
i
r
e
y
i
k
e
t
h
i
r
a
SERVET ÖZEN
Ressam
İ
spanya’nın Altamira mağarasındaki 40.000 sene
önceki insanoğlunun ilk
yaptığı çizimler sanat tarihimizde en önemli yerini almıştır. Eğer ki
Ernts Gombrich’in düşüncesine katılırsak tarih boyunca dinsel ve kültürel gelişim için yapılan her türlü çizim,
boya ve heykel ve mimarı çalışmalarını
sanat olarak kabul edersek tarihin birçok
sayfalarını sanat gelişimi olarak kabul
edebiliriz. Eski Yunan da yapılan Tanrı ve
de Tanrıça heykeli teknikleri şimdi modern
sanat öğrencilerinin eğitim kitaplarında ve
de stüdyo çalışmalarında görebiliriz.
Tarih boyunca bütün uyarlıklarda sanat
ister inançsal ister kültürel konumda
önemli yerini almıştır. Günümüze gelen
bu sanatsal çalışmalar olmasaydı bugün
birçok uygarlıklar hakkında bilgi sahibi
olmamız mümkün olmayacaktı.
Bu sanatsal - kültürel
çalışmalar
her bir uygarlığın ne
kadar ilerlediğini hangi
zaman dilimi içinde nasıl
büyüdüğünü sonunda nasıl yok
olduğunu tahmin etmemize yardımcı
olmaktadır.
Babil İmparatorluğunun yaptığı dehasal
mimarlık çalışmaları, Mısır da duvarlarda
yapılan resimler, uzak doğuda Zen Budist
Monklarının çalışmaları halen sanat ve tarih kitaplarımızı süslüyor.
Şu bir gerçektir ki büyük uygarlıkların gelişimi sadece onların yaptığı buluşlara,
dinsel kavramlarına ve sosyal gelişmelerine bağlı değildir. Tarih boyunca gelişen
ve büyüyen bütün uygarlıklarda sanatsal
kavram çok önemli bir ihtiyaçtır.
Dünyada ki yakın tarihimize bakarsak ortaçağdan çıkıp Rönesans döneminin ilerleyen insan bilincine ve insanın evrendeki
yerini sorgulama - algılama noktasının
önemi bakımından, bu çağdaki sanatsal
çalışmaların gerekliliğini görebiliriz.
Bilim ve matematiğin sanatta birleştiği
nokta olan Rönesans dönemi o zamanda
olan dinsel takıntıların aşılması konusunda da büyük etkisi olmuştur.
Altamira Mağarası
Lakin aynı çağlarda ise doğudaki İslami sanatın ilerlemesi ve
batıya etkisi aynı yıllara denk gelmiştir. Figür çalışmalarının yasak
olduğu İslamiyet dininde daha farklı
tekniksel- matematiksel motifler kullanılıp dehasal çalışmalar yapılmıştır.
20. yüzyılın başında gelişen ateist düşünces insanları Rönesans döneminden
kalan dinsel çalışmalardan uzaklaştırıp
abstrak (soyut) ve sürreal (gerçeküstü)
kavramındaki çalışmalara yöneltmiştir.
Bu şekilde sanat artık öz güvenini kazanıp
belli bir kavramın ya da ideolojinin içinde
kalmadan kendi politik düşünce ve kavramını geliştirmiştir.
Bizler 21. Yüzyılın başlarındayken sanatın bu yüzyıldaki yerini tam kavrayamasak ta sanat için; gelişen teknoloji ve uzay bilimi sayesinde yeni
doruklara varacaktır demek doğru
olacaktır.
ELELELONDON NİSAN2015
53
Koku küsmüştür
çiçeklere, yine de
Londra’da ilkbahar
başka güzeldir
AYŞE TEKEL
B
ahar denilince akla
önce çiçekler sonra
kırlar sonra da yeşil tabiat gelir. Bu mevsimin
özelliklerinin insanların psikolojisi
üzerindeki etkisi kaçınılmazdır.
Ondandır ki “aşk” bahara benzetilir,
cıvıldayan bir kuş sesine, yüzeydeki
karı delerek baş veren bir çiçeğe.
Çünkü aşk heyecandır, çünkü aşk
bahar gibi kısacıktır.
Tabiat, baharla beraber kış
mevsiminin o çıplak halinden kendini kurtarır. Yeşilliklere bürünür,
rengârenk çiçekleriyle giyinir
üstünü takınır takısını. Görsel şölen
yaşatır bize. Londra’da ilkbahar
gerçek bir şölen edasındadır, her
parkta görebilirsiniz renkten renge
bezenmiş mevsim çiçeklerini. Yol
kıyıları, otobüs durakları, dağ bayır
en sevdiğiniz şarkıyı söyler gibidir.
Çimlerin üstüne basmakta yasak değildir, seriverirsiniz örtünüzü, alıverirsiniz elinize gazetenizi,
vazgeçemediğiniz demlenmiş kacak
çayınızı. Havalar halen istediğimiz
ölçüde ısınmamıştır, ki zaten hiç
ısınmayacaktır da.. İç geçirirsiniz
‘memleketimde Nisan böyle mi
olur’ diye ama seversiniz de koku
vermese de çiçeklerini.. Ayrılamazsınız işte ne kadar şikayetlenseniz
de çiçekleri kokusuz ikinci memleketinizden..
St. James’s Park Lake
Her mevsimin bir başka GÜZELLİĞİ vardır ama İlkbaharın yeri ayrıdır.
Baharın ilk habercisi olarak bilinir
laleler, sümbüller, nergisler...
Londra’da bahar ayının mutlak görülmesi gereken parklarından birkaçını paylaşıyorum
sizlerle.
Keyifli gezintiler.
Green Park
Hayde Park
54
ELELELONDON NİSAN2015
Greenwich Park
ELELELONDON NİSAN2015
55
Hep geriye dönüşün
düşü tekrarlanır
KAMIL KÜPELİ
Doğup büyüdüğün, gözünde
gönlünde hiç bir şeye değişmediğin
memleket, uzaklaştıkça asfalt yollar
insanın içine düşen yalnızlık bir türlü
bırakmaz peşini. Kalabalıklar ortasında kendi boşluğuna düşer durur.
Hep geriye dönüşün düşü tekrarlanır, bu belki de bütün gurbetçiler için
böyledir. Dünyanın hangi ülkesinden
gelirse gelsin, ister doğa cenneti
olsun isterse kurak topraklı bir köy,
insanın aklı hep geriyedir. Şu sıla
denen yer bir türlü kaybolmaz belleğinden, o yüzdendir ki yarım yaşar
hayatı pazılın parçaları ayrı kıtalarda, bir türlü resim birleşmez. Zaman
O’nu hem doğduğu topraklara hem
bir türlü benimseyemediği zorunlu
yaşadığı yere yabancılaştırmıştır
ama birçoğu yaşam hengâmesi
içinde farkına bile varmaz.
Yetişkinler kendine uzaklaşmanın
korkusuyla yanında getirdikleri örf
adet ve geleneklere sıkı sıkıya sarılıp
onlarla tutunmaya çalışırlarken
birde doğurup büyüttükleri çocukların kaybolma korkusu yakalarına
yapışmıştır.
Kendilerine benzemesini istedikleri
çocuklarının üstünde kurdukları
kültürel baskı zaman zaman fiziksel
baskıya döner. Üretimden kopmuş
ya da koparılmış kadınların kaygıları daha da çoğalır, artık yaptıkları
yemekler beğenilmiyor pişirdikleri
eskisi gibi ekmek bandırılarak ağız
şapırtısıyla yenmez olmuştur, hele
de kız çocuklarının yabancılaşması
iyice derinleştirir bu kaygıları. Anney-
le oturup dizi muhabbeti etmiyordur,
sıla özlemi dolu yanık türküler dinlemiyordur, annenin üzüldüğü şeyler
kız çocuğuna komik geliyordur.
Çocuklarına yabancılaşan aile çareyi
bir an önce iş güç bilir aklıselim bir
tanıdık aile genciyle ya da kızıyla çocukları baş göz etmek ister bu erkek
çocuğu içinde böyledir.
Görkemli düğün salonlarında
yapılan şatafatlı evlenme törenine
uzaktan gelen misafirler evlerine
dönmeden daha ayrılık kararı alan
genç çiftler iyice bozmuştur ailelerin
planlarını. Birçok göçer için en iyi yol
köyünde kasabasında “gözü açılmamış” genç kız ve delikanlıyla çocuklarını baş göz etmek. Sonuç hüsranlarını bilmeden gençler arasında ki
farklılaşmışlığı göremeden hesaplar
hep uyum sağlanılmayan yaşama
karşı durmaktır. Kimileri zorunlu göç
der kimileri sürgün, bazısına gurbettir bazılarına el kapısı.
Buruk sevinçlerin yaşandığı uzak
diyarlar sılada bırakılanlarında umut
ve hasret kapısıdır gözler uzaklara
yatırılmıştır beklerde bekler poyrazın
güneşin esmerleştirdiği yüzler apak
olup dönmüştür baba ocağına. Hasretse bir koklaşma zamanı kadardır.
Gurbette mülteci sılada yabancı
gelenek göreneklerini unutmamakla
böbürlenen yaşadığı yerin kültüründen çokta nasiplenmeden geriye
döndüğü yurdundan da uzaklaşmanın farkını hesaba katamadan tarifsiz bir nesil oluşmuştur. Ne diyelim
göçer aklı neylesin...
Haritada yerini bilmediği
bir memlekete pılını pırtını
toplayıp tanımadığı bir
yolda umudun peşine
düşürse insan, hayalini bile
kurmamışken gurbet ellerin,
birden bir gurbetten sılaya
türkü düşüverir diline...
GURBET ŞİİRLERİ -28
Evin sıvaları dökülürken baharda
Düşer annemin gizlilikleri, kırılmış taşlarla
Bizden sakladıklarını arar gözlerim
Sıcak bir mayalı ekmekle kızarırken yüzüm
Ben hep çocuk kalırım
Tahta merdivenlerde ayak çamurunu silen,
Ne göçmen kuşları unutabildim
Ne de beni getiren leyleklere bir kırgınlığım var.
Ama kırıldım sarılıp bıraktıklarıma
Karlar erirken, köpüklenen sularla gitti hayallerim
Bir şehrin demir köprülerine sürüp ellerimi
Başka bir kıtaya düştü yalnızlığım.
Yabancılık asıldı boynuma
Uzun geceler hasret kokuları
Karanlık gecelere tutuşan çırayla
İçimdeki yabancılık üşüdü.
Bir kerecik gitme deseydin,
Gözlerin gözlerime, ben gibi baksaydı
Birazcık ihtimal olsaydın kalmama
Ben hiç çıkar mıydım seninle başlayıp,
Sensiz bitecek yolculuklara…
Kamil Küpeli
ELELELONDON NİSAN2015
57
ÇOCUK
İNSAN DÜĞÜMÜ
ROJ DÜNYA
JİMNASTİK
YAPIYOR
Oyuna başlarken bütün oyuncular bir daire
oluşturacak şekilde dizilirler ve gözlerini
kapatırlar.
Oyuncular ellerini uzatır ve el ele tutuşurlar.
Önemli olan, her oyuncunun sağ ve sol eliyle
farklı iki oyuncunun ellerini tutmasıdır.
Böylece oyuncular oyunun başında kocaman
bir düğüm oluştururlar. Oyuncular gözlerini
açarlar ve ellerini bırakmadan bu düğümü
çözmeye çalışırlar.
Filin 2 kardeşi kimdir?
izlerin
mizde s
Bu köşe nuzda gerek
ulu
gerek ok tığınız projeleyap
e
d
iz
in
ev
çalışaca
yurmaya dinizle
n
rinizi du
e
k
lerinizi
ğız. Proje toğraflayıp ne
fo
te
k
birli
gilendir
a dair bil adınızı
n
u
ğ
u
ld
o
kte
ıyla birli
me yazıs ını yazarak;
d
soya
.com
lelondon
info@ele ine gönderin
dres
e-mail a okurlarımızla
d
r
bizle e şalım.
payla
Roj Dünya 8 Yaşında
ve sadece 12 aydır
jimnastikle uğraşıyor ve
oldukça başarılı.
Bu esnada ellerin üzerinden atlamaları ya
da bacak aralarından geçmeleri gerekebilir.
Düğüm çözüldüğünde oyuncular büyük bir
daire oluşturuyor olacaklar.
Bilmeceler
SİZ NE YAPTINIZ!
BİZE YAZIN...
Her hafta severek gittiği
jimnastiği ilk önceleri
annesinin zorlamasıyla
yapsa da daha sonra
severek devam edip
akabinde de başarıyı
kazanmıştır.
3 BOYUTLU RESİM
İki fotoğraf arasındaki 5 farkı bulun
Zencefil-Karanfil
Onaltının yarısı kaçtır?
5 altın
2 baba 2 oğul ava çıkmışlar. 3 keklik avlamışlar.
Bunları nasıl eşit şekilde
hiç bölmeden paylaşırlar?
Nasrettin Hoca fıkrası
Aslında 2 baba 2 oğul
dediğimiz dede baba ve
oğuldur
Gökte uçar kanadı yok
şekere benzer tadı yok.
Bulut
Küçük kare kutu, içi insan
dolu.
Televizyon
Zilim var, kapım yok.
Telefon
Ben giderim o gider
arkamdan tıntın eder
Gölge
58
ELELELONDON NİSAN2015
EŞEĞE Mİ İNANIYORSUN BANA MI?
3 Boyutlu resim
nasıl görülür?
3 boyutlu resimler özel bilgisayarlarla
hazırlanan ve normal kâğıt üzerinde
yoğunlaşarak beynimizin gördüğü
aslında 2 boyutlu olan ama 3 boyutlu
olarak gördüğümüz resimlerdir. 3
boyutlu resimler dünyada büyük ilgi
görüyor.
Bu 3 boyutlu resimleri görmek için
çok da çaba harcamaya gerek yok.
Sessiz bir ortamda resmin sanki
arkasına bakar gibi yoğunlaşarak 2-3
saniye içerisinde görebilirsiniz. Resmi
sabit tutmaya dikkat edin. Eğer 3
boyutlu resme ilk bakıyorsanız ve
göremiyorsanız sinirlenmeyin. Sakin
olun göremezseniz dünyanın sonu
değil. Sizin gibi insanların olduğunu
unutmayın. Resme daha dikkatli
yoğunlaşın resmin bütününe bakın.
Resmin üzerine doğru dalıp giderseniz
de resmi görebileceğinizi sanıyorum.
Eğer göremiyorsanız da çok fazla
uğraşmaya gerek yok. Sonra tekrar
denersiniz. Ama umudunuzu asla
yitirmeyin derim ben.
Sizde kendinizi deneyin
bakalım görebilecek misiniz?
Tekerlemeler
Düğünlerde,
Şıngır mıngır oynayacak.
HANIM KIZI
Çan çan çikolata,
Hani bize limonata?
Limonata bitti,
Hanım kızı gitti.
Nereye gitti?
İstanbul’a gitti.
İstanbul’da ne yapacak?
Terlik pabuç alacak.
Terliği pabucu ne
yapacak?
KOMŞU, KOMŞU
-Komşu, komşu !
-Hu, hu!
-Oğlun geldi mi?
-Geldi
-Ne getirdi?
-İnci, boncuk.
-Kime, kime?
-Sana, bana.
-Başka kime?
-Kara kediye
-Kara kedi nerede?
-Ağaca çıktı
-Ağaç nerede?
-Balta kesti
-Balta nerede?
-Suya düştü.
-Su nerede?
-İnek içti.
-İnek nerede?
-Dağa kaçtı.
-Dağ nerede?
-Yandı, bitti kül oldu.
Bir gün Nasreddin Hoca’nın
komşusuna eşek lazım olmuş.
Hocadan isteyim demiş. Hoca’nın
kapısını çalmış hoca kapıyı açmış.
-Ne oldu? Demiş
Komşusu;
-Eşeğini alabilir miyim Hocam?
Demiş
Nasrettin Hoca;
-Eşek evde değil. Demiş
Komşusu tam gideyim derken
eşek anırmış
Komşusu;
-Eşek hani evde değildi. Demiş
Nasrettin Hoca bu, durur mu?:
Eşeğini vermek istemeyen Hoca,
bana mı inanıyorsun yoksa eşeğe
mi? demiş.
ELELELONDON NİSAN2015
59
Bahçe PeySajI
Nisan ayının gelmesiyle
birlikte uykudan uyanan
ve canlanan doğanın
tarafımızdan küçük
dokunuşlarına ihtiyacı
var. Mesela küçük bir
bahçeniz mi var ve de
bütçe sınırınız o zaman
önerilerimize kaçırmayın.
B
ahçenizde peyzaj düzenlemesi yapmak istiyorsanız, kullanacağınız stil her ne kadar size özgü
olsa da bahçenizin bulunduğu atmosferinde hangi
bitkilerin yetişmesine ve yılın daha uzun zamanında
yeşil olarak kalmasına elverişli olduğunu bilmeniz
gerekmektedir.
Ayrıca bahçenize peyzaj yapmak sizin için ağır bir iş
değil haftanın stresini atıp bedenen çalışabileceğiniz
bir eğlenme zamanı olarak görmelisiniz. Bu eğlencelerinizi de yaptığınız peyzaja yansıtabilirsiniz.
Peyzaj yapılırken nelere dikkat
etmek gerekir?
Önce bahçenin krokisi çıkarılmalıdır. Kroki üzerinde
bahçenin ölçülerini yazmalısınız. Bahçenin en boy,
ağaç durumu, binaya uzaklığı gibi unsurları krokide belirtmelisiniz. Bu aşamada metrajı alınırken
çim, beton yapılacak alanların metrekarelerinin
hesaplanması çok önemlidir. Kroki üzerinde rüzgâr
koridorlarını gölgelik alanları, bina girişini saklamak
istediğiniz kötü görüntüleri, görmek istediğiniz
manzara merkezlerini kroki üzerinde belirlemelisiniz. Kroki üzerinde yapacağını karalamalar işinizi
kolaylaştıracaktır. Örneğin görmek istemediğiniz bir
ev bina ya da yola yakın olan bölümden gelen sesleri
perdelemek için ağaçları kullanabilirsiniz. Bahçe
dekorasyonunda bitki seçmek dekorasyonun en
önemli unsurlarındandır. Binaya yaklaştıkça küçük
boylu bitkilerin dikilmesi oldukça güzel durur. Bu nu
yaparsanız uzakta ki bitkiler oturum alanına yakın
diktiğiniz süs bitkilerine alt fon oluşturur.
Bahçe çitlerinin renklenmesi
size de iyi gelecektir
Çocuklarınızın da işin ucu
ndan
tutmasını sağlayın, yaratıc
ılıklarını
kullanmayı öğretin
Sebze yetiştirmek için bahçenizden küçük bir bölüm
ayırabilirsiniz. Bu bölüm eve uzak ve çalılarla perdeleyebileceğiniz bir yer olmalıdır. Sebze bahçesini
güneş gören ve az rüzgâr alan bir yere konumlandırırsanız daha verimli sebze alabilirsiniz.
Küçük dokunuşlarla bahçenize renk vermek elinizde.
Bahçeniz yok mu, o zam
an
siz de balkonunuza süt şişe
leriyle
can verin
ul vs. yemek
Taze soğan, mar iz mi yok! Alın
rin
ye
a
istiyorsunuz am
i bahçe
taşınabilir min
size masrafsız
lanılmış bir
Geri dönüşüm olarak kul
bu kadar
hiç
de
hal
her
teneke kutu
güzel görünmemişti
Eskimiş bisikletinizi
en güzel hale ancak böyle
dönüştürebilirdiniz sanırım
ELELELONDON NİSAN2015
61
Labneli Rulo
Yapılışı:
Malzemeler:
3 adet yumurta
1 çay bardağı kaynar su
2 tepeleme yemek kaşığı nişasta
3-4 tepeleme yemek kaşığı un
1 tatlı kaşığı biber salçası
1 yemek kaşığı domates salçası
60 gr tereyağı
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı kabartma tozu
Yumurtaların aklarını ve sarısını ayırın. Yumurta aklarına bir
çimdik tuz atarak kar haline
gelip, kâse ters çevrildiğinde dökülmeyecek hale
gelene kadar mikser ile
çırpın. Ayrı bir kapta
yumurta sarılarına
sıcak suyu ekleyin
ve çırpın. Un, nişasta, tuz ve kabartma
tozunu ekleyip
karıştırdıktan sonra
salçaları ve eritilip
soğutulmuş tereyağını
da ekleyip tekrar karıştırın. Son
olarak kar haline gelmiş yumurta aklarını da ekleyip aşağıdan
yukarıya doğru dikkatli şekilde
karıştırın. Yavaş hareketlerle
yapılan bu işlem yumurtaların
sönmesini engelleyecektir. Kare
bir fırın kabına yağlı kâğıt serip hamuru düzgünce yayarak önceden
ısıtılmış 175 derece Fırında 15 20
dk. kadar pişirin. Pişme süresi
fırından fırına değişiklik gösterecektir. Kürdan testi ile kontrollü
pişirin. ilk sıcaklığı geçen hamuru
Yağlı kağıt yardımı ile rulo hale
getirin ve üzerine nemli bir bez
örterek soğumasını bekleyin. Bu
arada labneli karışım için nane,
maydanoz ve soğan yapraklarını
incecik kıyın. Kapya biberi minik
küpler halinde doğrayın ve sarımsağı ezip tüm malzemeleri labne
ile birleştirin.
Soğuyan ruloyu açıp labneli
karışımı içine sürün ve tekrar rulo
yapın.(Bu sefer Yağlı kâğıt kullanmayın) Streç filme sıkıca sarın ve
bir gece buzdolabında bekletin.
Dilimleyerek servis edin.
Afiyet olsun…
Arasına;
200 gr Labne peyniri
2 adet yeşil soğan (sadece yaprakları)
1 adet kapya biber
3-4 dal dereotu
1 diş sarımsak
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı kabartma tozu
Malzemeler:
3 adet yumurta
1 su bardağı siyah haşhaş
1 su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı şeker
1 su bardağı irmik
Yarım su bardağı süt
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1 su bardağı un
Şerbeti için :
1,5 su bardağı şeker
2 su bardağı su
Üzeri için :
Krem şanti
62
ELELELONDON NİSAN2015
Haşhaşlı Tatlı
Yapılışı:
Öncelikle su ve şeker bir tencerede kaynatılarak şerbet
hazırlanır ve soğumaya bırakılır. Bu arada yumurta
ile şeker köpürene kadar çırpılır. Diğer malzemelerde teker teker eklenerek çırpmaya devam edilir. Un
en son kıvamına bakılarak eklenir. Kek hamuruna
göre daha koyu bir hamur elde edilir. Ama çok koyu
olmuş ise biraz daha süt ekleyebilirsiniz. Yağlanmış
kalıba dökülerek 180 derecede ısıtılan fırında pişmeye
bırakılır. Fırından çıkan haşhaşlı kekin üzerine soğuk
olan şerbet dökülür. Kek soğuduktan sonra krem şanti
tarifine göre hazırlanarak kekin üzerine sürülür.
Afiyet olsun…
GURME Çocuk
‘Gurme Çocuk’ yemeklerinizi
fotoğraflarıyla birlikte bizimle paylaşın.
Çocuklara dogru
nlıgı
beslenme alıska
Ç
ocuklara doğru beslenme
alışkanlığı verilmesi
bebeklikten başlar.
Çocuğun damak zevkini
kişisel deneyimleri kadar annebaba ve kardeşlerin damak zevki ve
televizyon etkiler.
Örneğin evde beyaz ekmek yiyen
bir ailenin çocuğu kepekli ekmeğe
karşı bir isteksizlik gösterir. Hâlbuki
çocukluktan beri kepekli ekmek
yemeye alışmış bir çocuk tüm
yaşamı boyunca kepekli ekmeği
tercih edecektir. Çocuğa değişik
yemek çeşitleri sunarak çeşitliliğe
alışması sağlanmalıdır.
İngiliz usulü
Crumpet
kolay pizza
Bu sebeptendir ki çocuklarınıza
sevdiği yemekleri sunarken mesela
pizza yaparken, yemediği peynirin
ölçüsünü normalden biraz daha
fazla kaçırarak dengeleyebilirsiniz.
YASEMIN BRETT
1 paket Crumpets, bunlar
tüm Sainsbury ve Tesco gibi
marketlerin ekmek bölümlerinde bulabilirsiniz. Genelde 1
pakete 6 tane var.
Gruyere, Emmental peyniri ya
da tercih ettiğiniz herhangi
100gr rendelenmiş bir peynir.
Bir çorba kaşığı domates
salçası
Bir çay kaşığı kekik
1 çorba kaşığı zeytinyağı
İsteğe bağlı; mısır, zeytin,
sucuk, renkli biberler vs..
İlk zeytinyağını ve domates
salçasını karıştıralım bir kapta ve sonra bunu Crumpetslerin üstüne sürelim.
Rendelenmiş peyniri Crumpetslerin üstüne serpiştirdikten sonra biraz kekik her
birinin üstüne ekelim.
Arzuya göre istediğiniz eklemelerde yapabilirsiniz.
Önceden ısıtılmış fırında 10
dk 200 derecede Crumpets
Pizzaniz hazır. Buna az kırmızı
biberde eklenebilir.
“
Çocuğa
değişik yemek
çeşitleri sunarak
çeşitliliğe
alışması
sağlanmalıdır.
Afiyet Olsun
ELELELONDON NİSAN2015
65
2015yılının
trendtakıları
zincir kolye
modelleri
AngelinaJolie
&BradPitt
Yakışıklılık ve
güzelliğin tavan yaptığı
birleşimleriyle şov
dünyasının şüphesiz en
beğenilen ve konuşulan
çifti Angelina Jolie-Brad
Pitt çifti. Genelde ödül
törenleri, gala geceleri
ve özel davetlerden
takip ettiğimiz çift
elegant, asil ve sade
tarzlarıyla muhteşem
bir uyum yakalıyor.
H
En stil ünlüler
ANGELINA JOLIE
& BRAD PITT
M
UHTEŞEM OYUNCULUKLARIYLA IZLEYENLERI büyüleyen Hollywood’un bu iki dev
ismi, kıyafet seçimleriyle de
büyük beğeni topluyor.
Kırmızı halıda onları her gördüğümüzde
uyumlu tarzları ve şıklıklarıyla bizleri kendilerine hayran bırakmayı başarıyorlar. Stil
söz konusunda olduğunda Pitt’in iddialı
tarzı ve Jolie’nin kıyafet seçimi konusunda
verdiği doğru kararlar, altı çocuk sahibi bu
çifti daha da devleştiriyor ve eşsiz kılıyor.
66
ELELELONDON NİSAN2015
Oyunculukları kadar sansasyonel aşkları,
yıllardır süren beraberlikleri, evlatlık ve öz
çocuklarıyla kurdukları mutlu aile yuvası, 10
yıllık ilişkilerini geçtiğimiz ağustos ayında
evlilikle taçlandıran Brad ve Angelina,
ünlüler arasında özel hayatlarından stillerine kadar en çok yakından takip edilen çiftlerden biri.
Kırmızı halıdaki göz kamaştıran şıklıklarını
günlük yaşamda biraz daha sadeleştiren
çift, oldukça salaş, rahat ve siyah düz renk
kıyafetler tercih ediyor.
er yıl olduğu gibi
yine aksesuarlar
kıyafet kombinelerimizin vazgeçilmezi.
Aslında yıllar bazında farklılıklar gösterip trendler değişse
de kombinelerimizin vazgeçilmezi olmaktan asla çıkmazlar
ki hatta olmazsa olmazları
arasında yer alırlar.
bir hava verebilirsiniz. Basit bir
kıyafetin üzerine kullanacağınız
kendini gösteren bir aksesuar ile
tarz ve dikkat çekici bir görünüm
elde edebilir, farklı bir hava yaratabilirsiniz.
Aksesuarlar ilk bakıldığında
önemsiz bir detay gibi görünse
de aslında oldukça önemli parçalardır. Taktığınız bir bileklik ya
da küpe ile görüntünüze başka
İddialı olmayı seven bayanların gözdesi olacak zincir
takılar, 2015 ilkbahar / yaz defilelerinde en önde boy gösteren
detaylar arasında.
2015 yılının trend takıları
zincir kolye modelleri sıkça
karsımıza çıkacak aksesuarların
başında geliyor.
Birbiriyle iç içe geçmiş,
farklı tasarımlarıyla
sunulan zincir
kolye modelleriyle
kıyafetlerinizi
hareketlendirebilirsiniz.
ELELELONDON NİSAN2015
67
SİNEMA
F
ransa’dan genç bir
ikinci kuşak Türk,
Romanya’nın kurak,
kara ikliminin
sürdüğü güney doğusundaki,
sert tabiat koşullarıyla boğuşan ücra ve küçük bir Kırım
Tatar azınlık köyüne öğretmen
(Yetkin Dikinciler) olarak
gönderilir.
Köyün arazileri tehdit altında
olup, köylülere ipotek karşılığı borç vermiş olan Rumen
toptancı, köyün bulunduğu
bölgeye, pay verdiği politikacıyı da kullanarak inşaat
müsaadesi alıp büyük bir
yerleşim yeri kurmak istemektedir. Köylülerin bu planı bozmak
için tek umudu, köyün toprakları
üzerinde bir bağ kurmaktır.
Deneyimsiz oldukları bu projenin
başını çeken köyün deli dolu yaşlı
muhtarına (Ahmet Mekin) öğretmen ve de onun genç gelini destek olursa da, muhtarın oğlu hem
projeye şiddetle karşı çıkmakta,
hem de karısını öğretmenden
kıskanmaktadır.
‘Otobüs’ ve ‘Fikrimin İnce
Gülü-Sarı Mercedes’ filmleriyle
unutulmazlar arasına giren Tunç
Okan’ın yirmi yıl aradan sonra
sinemaya döndüğü filminin
başrollerinde Ahmet Mekin, Yetkin
Dikinciler ve Altan Erkekli gibi
başarılı isimler bulunuyor.
Ortak Yapımcılar :
Nikaia Films / Fransa , Film Geneve / İsviçre , Artis Film / Romanya , Bayan Film /
Almanya. Zafer ALGAN
Yönetmen
Tunç Okan
Senaryo
Tunç Okan
Yapımcı
Tunç Okan
Müzik
Mehmet Andiçen / Barış Aryay
Görüntü Yön.
Vedat Özdemir
Eser
Fakir Baykurt
Süre
126 dk
Tür
Dram, Komedi
Vizyona Giriş Tarihi 17 Mayıs 2013
Ülke
Isviçre, Almanya, Fransa ve Türkiye
68
ELELELONDON NİSAN2015
ELELELONDON NİSAN2015
69
Müzigin
42 bin yıllık
Serüveni
Yaşamı gerçek kılan şey, insanın, önceki kültürlerin neler yaptığını bilmesi,
kendi yaşamına ve geleceğine dair
ışık tutacağına, aydın bir insan olarak
yarar sağlayacağını düşünüyorum.
Kalpteki erdem tohumları,
müzikle yeserir.
Martin Luther
Gitar ve tulum
çalan Hititli
müzisyenler
(Kabartma ve
gitarın replikasıODTÜ Bilim ve
Teknoloji Müzesi)
ZAFER FERHAT
bu tabletlerde lir üzerine takılan farklı
tellerin isimleri yazılıydı. Saraylarda ve törenlerde profesyonel müzisyenlerin çalıştığını gösteren kil tabletlerin de yazılar da
mevcut. Kil tabletlerde ayrıca müzikteki
Notayı ve Gamı gösteren metinler de var.
“
En eski Gitar ve Tulum Figürü
M.Ö 1300’lerden kalma Alacahöyük’te Hititlere ait kaya kabartmasında üç cambaz
ve iki müzisyen resmedilmiş. Müzisyenlerden biri gitar, ötekisi ise Tulum çalıyor.
Gitar günümüzdekilerle çok benzerlik
sağlıyor. Kaya kabartmaları ODTÜ Bilim ve
Teknoloji Müzesi’nde sergileniyor.
Mamut dişinden
42 bin yıl önce
yapılmış flüt
(Almanya-2012)
Tarihte ilk müzik ne zaman ve nerede başladı diye merak edenler vardır elbette.
Müziğin 42 bin yıllık bir geçmişi var. Yani
Mozart ve Beethoven gibi ünlü bestecilerin
bilgi kaynağı birden bire ortaya çıkmadı,
aksine 42 bin yıl boyunca toplumların icat
edip toplumdan topluma aktarıp geliştirerek günümüze kadar geldiği bir gerçek.
Müzikte ki evrim, günümüzde de hala devam ediyor. İlkel müzik ya da tarih öncesi
müzik diye adlandırdığımız Sümerlilerin
yazıyı, Hititlerin kil tabletleri, taş kabartmaları ve Mısır’daki duvar resimleriyle
bize o döneme ait müzik aletleri ve törenleri hakkında çok önemli somut belgeler
sunuyor.
En eski müzik aleti Flüt
Hititlerin flüt, gitar, davul, lir, gayda, arp,
tef gibi müzik aletlerini kullandığını gösteren taş kabartmalar var. Arkeolojik kazılardan günümüze kalan kemik veya mamut
dişinden yapılan flütlerdir. Kamış, deri ve
ahşaptan yapılan müzik aletleri çürüyüp
maalesef günümüze ulaşamadılar. Çin’de
M.Ö 6000 yıl öncesine ait kuş kanat kemiğinden yapılan flüt bulunduğunda üflenir
durumdaydı.
Almanya Tübingen Üniversitesi, 2008’de
Taş Devrine ait flütler buldu. Yaklaşık 35
bin yıllık olduğu, Karbon 14 analiziyle ortaya konuldu. Bu flüt Akbaba kemiğinden
yapılmış, 20 cm uzunluğunda ve üzerinde
5 delik bulunuyor. Yine Ulm yakınlarında
bir mağarada mamut kemiğinden yapılmış
yaklaşık 42 bin yıllık flüt bize şimdi ki kullanılan flütlerin başlangıç serüvenini gözler önüne seriyor.
Sümer ve Hititler’ de Müzik
1920’ler Sümer mezarlarında en eski arp,
ikili flüt, lir ve ziller bulundu. 2500 yıllık
Yunanlı Aristofanes M.Ö 400’lerde yazdığı tiyatro oyunundaki metinde “çalgıcılar
Teb’den geldiniz, siz kemik flütü köpeğin
arka kısmından üflersiniz” yazısı vardır.
Malta adasında son yıllara kadar flütün
köpek derisinden yapıldığı biliniyor. Roma
döneminde de tulum çok yaygın olup,
Romalıların İngiltere ve İskoçya’yı işgal
etmesiyle Tulumun bu bölgelerde tanınmasını sağladı.
Müzik serüveni, on binlerce yıl önce, insanoğlunun doğaya ayak uydurma, kültürel
ve sosyal faaliyetleri geliştikçe sanatına
yansıttığı acıyı, özlemi, sevinci ve umudu
müziklerinde dokumaya devam ettiler.
Bizde de tarihsel bilgi birikimiyle, müzik
serüveni günümüzde de tüm hızıyla devam ediyor. Evrensel bir dil olarak kabul
edilen müzik, toplumları kaynaştırmaya
ve dostluğun simgesi olmayı sürdürüyor.
Müziğin, bütün dünyaya Barış getirmesi
ümidiyle, ezgisiz kalmayın...
Tambur, ikili flüt
ve çalpara (veya
kastanyet) çalan
müzisyenler
(Karkamış- M.Ö
ELELELONDON NİSAN2015
71
ASTROLOJİ
MARt ayı
yorumları
AYIN BURCU
BOĞA
(21 Nisan – 20 Mayıs)
B
KOÇ
(21 Mart – 20 Nisan)
Geçtiğimiz ayın gecikme ve aksiliklerinden sonra enerjisi güçlü ve ay
boyunca etkili günler karşılıyor sizleri.
Özellikle 7 Nisanda Aslan burcunda
gerçekleşecek Yeni Ay enerjisi ile
yarım kalmış her şey keyifli bir şekilde
tamamlanmaya başlıyor.
BOĞA
BAŞAK
Gökyüzü ayın ilk haftası beklediğiniz
ve sizin için önem taşıyan güzel
haberleri alabileceğinizi müjdeliyor
sizlere. 7 Nisanda Aslan burcunda gerçekleşecek Yeni Ay enerjisi geçen ayın
ruh ve bedeniniz üzerinde yarattığı
yorgunluğu söküp atacak üzerinizden.
Gökyüzü Nisan ayının ilk haftasından
itibaren yaşama karşı arzu ve isteklerinizin bir hayli yükseleceğine dünya
görüşünüzün önemli yönde gelişerek
sizi daha kararlı daha güçlü bir hale
getireceğine işaret etmekte. Bu dönem
sizlere yaşamınızın birçok noktasında
önemli değişimler yaşatabilir.
(21 Nisan – 20 Mayıs)
(24 Ağustos – 22 Eylül)
oğa burcu, Nisan 2015’te çok
fazla iş programında bulunmamanız sizin yararınıza olacaktır.
Sizin için riskli olabilecek girişimlerden
uzak durmaya çalışın. Merkür para gezegeniniz ve Nisan ayının ilk günlerinden
itibaren burcunuzu etkiliyor olacak.
Daha önce başlatmaya niyet ettiğiniz veya yarım kalan proje ve parasal
ödemeleriniz, bu dönem içerisinde hızlanabilir. Kariyer yaşantınıza çok daha
fazla önem verecek ve maddi gücünüzü
artırmanın yollarını arayacaksınız.
İKİZLER
TERAZİ
OĞLAK
Gökyüzü ayın ilk 10 günü öfkenizi
kontrol altına almanız için uyarıyor sizleri. Her şeyi ben bilirim tavrı ile hareket eder yakın çevrenizi
çalışma arkadaşlarınızı ve eşinizi
haksız eleştirilerinizle üzerseniz
canınız sıkılabiliir.
(21 Mayıs – 21 Haziran)
(23 Eylül – 23 Ekim)
Gökyüzü bu ay kendinizi geliştirmeniz
yenilenmeniz ve önümüzde ki ay yapacaklarınızı planlamanız imkânlarınızı
genişletmeniz için destekliyor sizleri.
Maddi manevi güçleneceğiz bir dönem
için alt yapınızı güçlendirebileceğiniz
imkânlarla karşılaşacaksınız. Dostluklarınız pekişecek sizi tamamlayacaklar.
Ay’ın ilk haftası duygusal konularda
önemli kararlar almamaya özen
göstermelisiniz. Kendinizi ifade
ederken sözcükleri seçerek
kullanmalısınız. Bu dönemde
sakinliğinizi korumaya çalışmalı sessiz
kalmanın haklılığını yaşayacağınızın
bilinci ile hareket etmelisiniz.
YENGEÇ
AKREP
KOVA
Ay’ın ilk 10 günü işinizle ilgili önemli
gelişmeler söz konusu. Gelişmelerin
gidişatı tamamen sizin tutumunuza göre
gerçekleşecek. Diplomatik davranırsanız
kazanırsınız. Düşüncelerinizi ulu orta
paylaşmadan hareket etmeli ve herkesin
eteğinde ki taşları dökmesine izin verdikten sonra yapmanız gerekenleri hızlı bir
şekilde uygulamaya geçmelisiniz.
Ayın ilk 10 günü iş ve özel yaşamınızla
ilgili önemli kararlar vermeden önce
gerçekten ne istediğinizi iyi belirlemeli ve
kararlarınızı bu doğrultuda vermelisiniz.
Geçmişte yaşadığınız ilişkiler arkadaşlıklar borç ve alacaklar bu dönemde
yeniden karşınıza çıkabilir ve kendinizi
tam anlamı ile baskı altında hissederek
yanlış kararlar alabilirsiniz.
Gökyüzü ayın ilk 7 günü işinizle
ilgili konularda oldukça temkinli
davranmanız için uyarıyor sizleri.
Finansal konularda risk almamalı
kendinize aşırı güvenerek
yatırımlarda yeni girişim ve
planlamalarda bulunmamalısınız.
(22 Haziran – 22 Temmuz)
(24 Ekim – 22 Kasım)
(22 Aralık – 20 Ocak)
(21 Ocak – 18 Şubat)
ASLAN
YAY
BALIK
Ay’ın ilk 10 günü iş ve aşk hayatınızda
gözler sizin üzerinizde olacak.
İnsanların üzerinde çok olumlu
etkiler bırakacak ve hayranlıklarını
kazanacaksınız. Bu dönemde gerek iş
gerek özel yaşamınızda pek çok teklif
alabilirsiniz.
Bu ayın sizler için şifresi olabildiğince planlı hareket etmek olmalı.
İş hayatınızda açık ara ön plana
çıkacağınız bir dönemdesiniz.
Şansınızı akıllıca değerlendirmeli ve 1nci önceliğinizi işinize
vermelisiniz.
Gezegensel enerjiler etkilerini ayın
ilk haftası yoğun olarak hissettirmeye başlıyor. Aile ilişkileriniz de 3ncü
şahıslardan kaynaklanabilecek
problemlere karşı sakinliğinizi koruyarak her duyduğunuza inanmadan
hareket etmelisiniz.
(23 Temmuz – 23 Ağustos)
(23 Kasım – 21 Aralık)
(19 Şubat – 20 Mart)
ELELELONDON NİSAN2015
73