ŞURA VE SLAM HUKUKUNDA NSAN HAKLARI DEMOK

Transkript

ŞURA VE SLAM HUKUKUNDA NSAN HAKLARI DEMOK
.
1
URA VE SLAM HUKUKUNDA NSAN HAKLARI DEMOKEMOKRAS N N BEL RG NL
TC
'
1@
*
(+ B1
"
(
( (
Kâmil Muhammed elel-Gindi / trc. Ah
Ahmet KILINÇ***
Giri8
3ura ( sti are) slam’da ve slam hukukunda (4eriat) devlet ve toplumun temel bir kurumudur. 3ura Devlet yönetiminde bir metot, bir yöntem
olup, Müslümanlar n politik, ekonomik, sosyal ve diGer tüm alanlar na ili kin
bir ya am biçimidir. Sava durumunda veya silahl çat malar zaman nda
bile ura, takip edilmesi gereken bir prensip olmu tur. Biz 3uran n hem pek
çok temel haklardan biri olduGunu hem de slam hukukundaki diGer bütün
insan haklar n n korunmas ve muhafazas için bir garanti olduGunu iddia
ediyoruz. Politik alanda 3ura demokrasiye tekabül etmektedir; fakat ura
hayat n tüm seyrine uzanan daha geni ve derin bir mefhumdur.
Kuran n Anlam
Arapçada, ura, en iyi olan almak ve seçmek anlam na gelir. An lan
kavram, ayr ca birinin fikrini, üzerinde dikkatlice dü ünerek alma anlam n
da ifade eder. 4ura, bir fikrin elde edilmesinde veya üzerinde dikkatlice düünerek, fikirlerden birinin tercih edilmesinde zaruri bir yöntemdir.1
Kur’an, urayla ilgili iki ayet içermektedir; bunlardan ilki üçüncü Âli mrân suresindedir: “ve yap lacak i hususunda onlara dan .”2 Bu Al-
Metnin özgün hali için bak. The Rule of Law in the Middle East and Islamic World, Human Rights and the Judicial
Process, Edited by Eugene Cotran and Mai Yamani, I.B.Tauris Publishers, Londan 2000, s. 164-169.
Yazar, Prof. Dr., Mansoura Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Mansoura M\s\r.
***
Çeviren, Ar|. Gör., Gazi Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Ankara Türkiye. [email protected]
1
Bak\n\z, Lesânu’l Arab, The Arabs’ Tongue, Sözlük. Bölüm 26, 1979 bask\, s.23356-8.
2
Kur’an- Kerim, Al-i mran Suresi (3’ncü Sure), 159’ncu ayetin meali.
Q
<
"#
"
"
" " )
" B
lah’tan Hz. Muhammed’e (s.a.), inananlara (Müslümanlara) her konuda dan mas n belirten bir emirdir. kinci ayet, k rk ikinci 4ura suresindedir:
Onlar Rablerinin çaGr s na kulak verirler ve namaz /duay yerine getirirler ve onlar n i leri kendi aralar nda isti are ile yönetilir ve kendilerine
verdiGimiz r z klardan ba kalar na daG t rlar.3
Bu ayet, uygulamada Peygamber (s.a.) ve onun takipçileri taraf ndan,
uran n mecburi olduGu eklinde yorumlanm t r. Nitekim Peygamber (s.a.),
Allah’ n vahiyleri olarak kendisine tebliG edilenler d ndaki bütün konularda
uraya ba vurmu ve uygulam t r. Peygamber (s.a.) hem sava hem de bar zaman nda, ura vas tas yla ula lan hemen hemen bütün sonuçlara,
kendi görü üne ve ura öncesi fikrine uygun olup olmad G na bakmaks z n
kabul etmi ve uygulam t r.
Burada Müslümanlara uray olu turma, takip etme ve uygulamay
emreden Kur’an ayetlerinin, herhangi bir art veya tahdid olmadan geldiGi
vurgulanmal d r. Bu nedenle, slam devletinin bütün üyeleri, uray talep
etme hakk na sahip olup; ona Allah’ n vahyiyle apaç k belirlenmi konular
d ndaki herhangi bir mevzu hakk nda ba vurulabilir ve olu turulabilir.
Sonuç olarak, ba ta devlet ba kan n n veya hükümetin seçimi, hükümetin
kurulu u ve yap s , siyasi sisteminin ekli veya ekilleri, hükümetin ve çe itli
devlet hizmetlerinin i leyi i olmak üzere bütün politik meseleler, slam devletinin hak sahibi bütün üyelerinin kat labileceGi ura taraf ndan kararla t r lmak durumundad r. Fakat çaGda hukuk ve politik dü üncede önemli ilgi
uyand rmalar nedeniyle ele al nmas gereken çok say da soru vard r: 3ura
mecburi midir? Kad nlar ura sürecine kat labilirler mi? 3ura ile seçim ve
ura ile demokrasi aras ndaki ili ki nedir? 3ura bütün insan haklar n garanti alt na al r m ?
Kura Mecburi midir?
Bu konu, farkl ama bir biriyle ilgili olan iki sorunun cevab n gerektirir. Birincisi bir slami devletin ba kan urayla veya toplumun fertleri veya
hak sahibi fertleriyle isti are etmede zorunlu bir yükümlülük alt nda m d r?
kincisi bir slam devletinin ba kan n n ura sürecinin sonucunda ortaya
ç kan fikri uygulama yükümlülüGü var m d r?
Birinci soru hakk nda, herhangi bir slam devlet ba kan n n, devlet
yönetimi ve devlet meselelerinin çözümü ile ilgili bütün konularda, uray
olu turmak ve uraya ba vurmak zorunda olduGu hususunda, slam âlimleri
3
Kur’an- Kerim, Cura Suresi (42’nci Sure), 38’nci ayetin meali.
'!
%
#
.R "# U
3
%
'898 [
aras nda geni bir fikir birliGi olduGu görülmektedir4. Peygamber (s.a.) hemen
hemen bütün dünyevi konularda hatta karma k askeri konularda bile uraya yönelmi ve ba vurmu tu.5
Fakat ikinci soru hakk nda iki temel görü ün olduGu görülmektedir:
Baz slam âlimleri devlet ba kan n n ura sürecinin sonunda ula lan fikri
benimseyip benimsememe ve uygulay p uygulamama konusunda serbest
olduGu görü ünü savunurlar.6 4ua n çoGunluGu meydana getiren diGerleri ise
devlet ba kan n n uradan ç kan fikri veya uraya kat lanlar n çoGunluGunun
fikrini kabul etmek ve uygulamak zorunda olduGu görü ünü kabul ederler.7
Bu görü ü destekleyenler Hz. Peygamber’in (s.a.) ura süreciyle ula lan fikirleri uygulad G n , Allah’ n ayetleriyle aç k olarak belirtilmemi çe itli konularda inananlar n çoGunluGunun görü ünü kabul ettiGini savunurlar8.
Yine, Hz. Peygamber (s.a.) inananlar n büyük bir çoGunluGunun desteGiyle
kararla t r lan ura ile bütün Müslüman milleti için önemli bir müessese
b rakt : mam veya milletin lideri ve onun halefi olan ki i -Birinci halife veya
devlet ba kan -. Bu önemli idi; çünkü halifeye hem dini hem de devlet meseleleri emanet edilmi ti.9 Bu görü destekçileri ayr ca urayla ilgili Kur’an
ayetlerinin ifadelerinin Müslümanlar n ura sürecinin sonucunu uygulamas
gerektiGi konusunda çok aç k olduGunu, aksi takdirde uran n anlams z olacaG n savunurlar.10
Kad nlar Kura Sürecini Kat labilirler mi?
Yukar da da an msat ld G gibi, 3ura hakk ndaki Kur’an ayetlerinde uraya kimlerin kesin olarak kat lmas n n uygun olduGuna ili kin herhangi bir
nitelik belirtilmemi tir. Kur’an ayetlerinin veya Hadis kurallar n n hiçbir
yerinde kad nlar n kat l m n engelleyen veya engellenmeli eklinde yorumlanabilen hükümler yoktur. Ayr ca kad nlar çe itli slam devletlerinde yüksek
idari görevlerinde bulunduklar gibi ura sürecine kat ld klar da olmu tur.
Kad nlar n kat l m n desteklemeyenler görü lerini, slam kurallar ve
prensipleri üzerine deGil; herhangi bir slami prensip veya kurala dayanmayan sosyal kayg ve korkular üzerine temellendirirler. Tabi ki sosyal kayg ve
4
Bak., ör., El Kurtobi’nin ünlü Kur’an-\ Kerim Tefsiri, El Famie Li Ahkâmu’l Kuran ( Kuran Hükümlerinin toplam ),
bölüm 4, s. 249; Rushdi Aziz Muhammed, Islam: A Religion and an Order, s.215(1988); Yahya †smail, Sunna’s
Model in the Relationship Between the Governor and the Governed, s. 401(1985). (Bütün bu kaynaklar Arapçad\r)
5
4’ncü dipnotlardaki kaynaklara bak, ibid.
6
Al-Qurtobi, yukar\da 4’ncü dipnot, s. 252-3.
7
Bak., ör., Rü|tü Aziz Muhammed, yukar\da 4’ncü dipnot, s. 220; Yahya †smail, yukar\da 4’ncü dipnot, s. 403;
Mahmud ©altoot, Islam: Religion ve Shari’a, ( 16’nc\ bask\, 1990), s. 443 (Arapça); Ali Gre|a, Supreme Islamic
Legitimacy, ikinci bask , 1986, s. 217 (Arapça).
8
7’nci dipnottaki kaynaklara bak\n\z, bid.
9
Hz. Muhammed (s.a.)’in sünnetleri ve ©eriat üzerine çal\|an hemen hemen bütün yazarlar ve âlimler bu görü|ü
savunurlar.
10
Bak. Ör. Yahya †smail, yukar\da 4’ncü dipnot, s. 403; Rü|tü Aziz Muhammed, yukar\da 4’ncü dipnot, s. 220; Ali
Gre|a, yukar\da 7’nci dipnot, s. 217.
Q
<
"#
"
"
" " )
" B
,
korkular, ülkeden ülkeye ve ayn ülkede zamandan zamana göre deGi ebilir.
Bu konu hakk nda üzerinde durulmas gereken bir husus da günümüz yazarlar n n çoGunun, kad nlar n 3ura sürecine kat lmaya ve kendi ülkelerindeki
meseleyi çözmeye haklar olduGu fikrini destekledikleridir. Bu sebeple, kad nlar n 4ura sürecine kat lma hakk na sahip olmalar gerçekten slami bir prensiptir.
Kura, Seçimler ve Demokrasi
slam’da devlet ve kamu meselelerinde, ura iki temel hususu içine
al r: Devlet ba kan n n seçimi ve devletin i leyi i ve i leyi in yasall G n n ve
teamüllere uygunluGunun denetimi.
Birinci konu hususunda, slam hukukunda ura esnektir; doGrudan
veya dolayl seçimler çaGda slam yazarlar taraf ndan ura sürecini tamamlayan bir metot olarak mütalaa edilmi tir. Bir slam devletinin bütün üyelerinin özgür ve adil seçimlere kat lmaya hakk vard r.11
slam hukukunun ikinci konuda da çok esnek olduGu aç kt r. DoGrudan veya dolayl seçimler vas tas yla temsili müesseselerin kurulu u – parlamento, halk meclisi veya isti are kurulu gibi – eriata uygundur ve bu durum uran n iyi bir ekilde uygulan d r. Böyle bir kurum, çe itli kamu meseleleri hakk ndaki kararlar hususunda tavsiye ve/veya izin vermek suretiyle
yetkilendirilebilir. Ayr ca bu kurum gücün suiistimal edilmemesini ve eriat
kurallar n n ve temel prensiplerinin çiGnenmemesini garantilemek için yürütme organ n n herhangi bir tasarrufunun geçerlilik ve teamüllüGünü denetleme yetkisine sahip olabilir. Bu temsili müesseseler ayn zamanda bu beklentilere baGl kalmal d rlar.12
Fakat siyasi partiler eriatla baGda makta m d r? Siyasi partilerin
herhangi bir demokratik sistemin esasl aksamlar ndan biri olduGu ileri sürülür; fakat siyasi partiler bir slam devletinde serbestçe çal abilirler mi? 4eriat, gerçekten bütün insanlar için e it haklar tan maktad r. Bu hak dü ünce
özgürlüGünü ve kendisini serbestçe ifade etme hakk n içeren siyasi hak ve
özgürlükleri de içermekte olup; tüm toplum bu haktan yararlanabilmektedir.
Binaenaleyh Kur’an unu beyan eder:
“Ey insanlar! DoGrusu biz sizi bir erkekle bir kad ndan yaratt k. Ve
birbirinizle tan man z için sizi milletlere ve kabilelere ay rd k. Muhakkak ki
Allah yan nda en deGerli ve en üstününüz en dürüst olan n zd r. 4üphesiz
Allah bilendir, her eyden haberdar oland r.”13
11
12
13
Ayn\ görü| için bk. ör. Rü|tü Aziz Muhammed, yukar\da 4’ncü dipnot, s. 222-3.
Ib d, s. 220.
Kur’an - Kerim, Hucurat Suresi, (49’ncu Sure), 13’ncü ayetin meali.
-
'!
%
#
.R "# U
3
%
'898 [
Peygamber (s.a.), dürüstlüGün muameledeki farkl l k için tek sebep
olduGunu vurgulam t r.14
slam hukukunda dü ünce, ifade ve muhalefet özgürlükleri de saGlanm ve korunmu tur. slam hukukuna göre herkesin, ba kas n n kendisini
ifade etme özgürlüGüne müdahale etmeme yükümlülüGü ve yüksek devlet
memurlar veya hükümet temsilcileri taraf ndan i lenen bir haks zl G veya
hukuka ayk r bir i lemi düzeltme veya bunlar n düzeltilmesini talep etme
hakk vard r.15
Muhalefet özgürlüGünü, ifade ve dü ünce özgürlüGünü içeren kamu
ve siyasi hak ve özgürlükler, bireylerin 3ura sürecine bizzat kat lmalar na
hukuki dayanak te kil etmektedir. Bu ekilde devletin ç kar n en iyi koruyan, geli tiren ve gerçekle tiren uygun kararlara var lacakt r. Siyasi partiler,
sivil toplum örgütleri ve genel ve uzmanla m organizasyonlar bu haklar n
ve ura sürecinin uygulanmas nda birer arac olmaktad rlar. Baz yazarlar,
eriat n siyasi partilerin kurulmas n teyit etmediGi fikrini savunurlar. Bu
yazarlara göre siyasi partiler, milletin parçalanmas na veya Müslüman toplumun birlik ve uyumunun milletin dü manlar lehine olacak ekilde zarara
uGramas na vesile olabilmektedir. Fakat birçok çaGda yazar 4eriat n, siyasi
partilerin kurulmas n engellemediGini ve parti kurmak veya partilere kat lma
hakk n n tan nm olduGunu, siyasi partilerin yasaklanmas na ili kin sarih
bir prensip veya kural n mevcut olmad G n savunurlar.16 Lakin siyasi partiler
yine de iki ko ulu saGlamak zorundad r: slam’ bir din ve hukuk olarak kabul etmeli ve buna kar hareket etmemeli ve de devletin ve milletin dü manlar menfaatlerine çal mamal , onlara yard m etmemelidir.17 Fakat her bir
parti devlet meselelerinin çözümüne dair metotlarda ve devlet yönetimine
ili kin konularda kendi anlay na sahip olabilir.
Günümüzde, siyasi partiler kamu ve siyasi haklar n etkili olarak uygulanmas n n ve ura sürecine kat l m n saGlanmas n n vazgeçilmez metodu
olarak kabul ediliyorlar. Bu husus u an son derece önemlidir; çünkü siyasi
partiler kamu ve hükümet meseleleriyle ilgilenmek üzere daha iyi haz rlanabilir ve organize olabilirler. Ayr ca bireylere nazaran yolsuz, yersiz hareket ve
durumlar n düzeltilmesinde daha etkin rol alabilirler. Daha aç k bir ifadeyle,
bireyler, birle erek kurduklar siyasi partiler kadar etkili olamayabilirler. Bu
arada u husus da unutulmamal d r ki; siyasi partiler, bireylerin ura sürecine kat l m n , bireylerin kendilerinden daha etkin bir ekilde tetiklerler.18
14
†lgili Peygamber (s.a.) hadisleri için bak. Muhammed El Gazali, nsan Haklar , üçüncü bask\, 1984, s. 16, (Arapça).
Muhammed El Gazali, ibid, s. 59 ve70; Fehmi Huvadi, Islam and Democracy, 1993, s. 86 (Arapça).
Fehmi Huvadi, ibid, s. 150.
17
Ibid.
18
Ibid, s. 151.
15
16
Q
<
"#
"
"
" " )
" B
0
Kura Bütün nsan Haklar n n Garantisi midir?
3ura hayat n bütün alan nda uygulanabilir ve Müslüman milletinin ve
insanlar n hayatlar için zaruri bir müessesedir. Üstelik ura politik, ekonomik veya sosyal nitelikli bütün kamu meseleleri hakk ndaki kararlar alman n bir usulüdür. Böylece ura slam hukukunda bütün insan haklar için
olmazsa olmaz bir garanti ekli olmaya ba lam t r. Bireylerin bizzat kat l m
olmaks z n al nacak kararlarla, devlet meseleleri çözülmeye kalk l rsa veya
devlet ba kan n n ve hükümetin hatalar n n ve yetkilerini kötüye kullan n n düzeltilmesi istenirse, insan haklar kolayl kla ihlal edilebilir. Devlet
ba kanlar ve hükümetler insanlara kar sorumlu olmayabilir ve yönetimlerinde slam hukukuna göre me ruiyetlerini yitirebilirler. Lakin ura her meselede doGru bir ekilde uygulan rsa, devlet ba kanlar n n insan haklar ndan
uzak bir ekilde yönetim sergilemesi imkâns z olacakt r. Dolay s yla bir hâkim önüne gelen bir dosyada hukuku uygularken, ura süreciyle elde edilen
bir karar n insan haklar n ihlal ettiGi eklinde hüküm tesis etmesi dü ünülemez. 3uran n her alanda uygulanmamas , insan haklar n n kötüye kullan lmas ve zulmedilmesi sonucunu doGuracakt r.
Siyasi alanda ve devlet meselelerinde, eriat içerisindeki ura bat
sistemlerindeki demokrasiye tekabül etmektedir. EGer demokrasi insanlar
için insanlar taraf ndan, insanlar n yönetimi ise eriat içerisindeki ura da
insanlar n kendi menfaatlerine en iyi gelecek ekilde, kendileri taraf ndan ve
eriat ilkelerine uygun olarak kararla t r lan bütün kararlar garantileyen bir
yöntemdir. laveten ura bütün diGer kamusal, özel, ekonomik ve sosyal konulara kadar geni lemi tir, bundan dolay demokrasiden nüfuz ettiGi alan
aç s ndan daha geni tir. Demokrasinin temelleri ile siyasi alandaki uran n
temelleri birbirine benzer – ura ve demokrasi birbirine dü man deGildir - .
Sonuç olarak devlet meselelerine ili kin kararlar almada insanlar n
kat lmak zorunda olduGu prensibinin kökeninin, 14 yüzy l önce Hz. Peygambere (s.a.) gönderilen Allah’ n ayetlerinde yer alan ura prensibinin içerisinde
bulunduGu vurgulanmal d r. Dolay s yla bu prensip bat devletlerinde gereksinim duyulduGu gibi herhangi bir siyasi hareket veya sivil mücadele olmaks z n eriat içerisinde yer alm t r.

Benzer belgeler