BAfiKAN`dan - Türkiye Sigorta Birliği

Transkript

BAfiKAN`dan - Türkiye Sigorta Birliği
BAfiKAN’dan
Sevgili Meslektafllar›m,
Birlik’ten dergimizin bir önceki say›s›ndan
bugüne sektörümüzde neler oldu diye
bakt›¤›mda, en önemli de¤iflimin sektördeki
yabanc› sermaye varl›¤›nda yafland›¤›
görülmekte. ‹ster flirket say›s› üzerinden,
ister sermaye üzerinden bak›ls›n,
sektörümüze yabanc› ilgisinin çok büyük bir
h›zla realize olmaya bafllad›¤›n› görüyoruz.
Birkaç ay evvel Baflak Sigorta grubunun
özellefltirilmesini konuflurken, geçen
say›m›zdan bugüne geçen üç ayl›k sürede,
üç sigorta flirketimizin yabanc› sigorta
gruplar› taraf›ndan sat›n al›nmas›n› yaflad›k.
Sektörümüze yeni kat›lan yabanc›
sermayenin, kendi ülkelerinin ciddi ve
büyük sigorta flirketleri oldu¤unu görmek
sektörümüzün gelece¤i aç›s›ndan mutluluk
ve umut verici.
Sektörün sermaye yap›s›nda yaflanan bu
h›zl› de¤iflimin, milli sigorta sektörüne
getirecekleri hakk›nda herkesin de¤iflik
fikirleri olmas› çok do¤al. Ancak, bu
de¤iflimle ilgili kan›mca en merak edilen ve
en önemli soru, bu de¤iflimin yaflanan
piyasa rekabetine yeni ve olumlu boyutlar
getirip, getiremeyece¤i. Bu sorunun,
sektörümüz ad›na olumlu geliflmeler
do¤uracak bir yan›tla cevaplanaca¤›n›
gönülden umuyorum.
Bu arada, sektörümüze uzun y›llar her
alanda hizmet etmifl iki duayen genel
müdürümüz görev yapt›klar› flirketlerinden
istifa ederek, sorumluluklar›n› yeni genel
müdürlere devrettiler.
Bugüne kadar, Birli¤imiz çal›flmalar›na da
büyük hizmetlerde bulunan Sn. Mehmet
Aydo¤du ve Sn. Çetin Alanya’ya sektörümüze katk›lar›ndan dolay› teflekkür eder,
bu kararlar›n›n kendileri için hay›rl›
olmas›n› dilerim.
Sevgilerimle,
Hulusi TAfiKIRAN
B‹RL‹K’TEN HABERLER
2. Ulusal Sigorta
Sempozyumu düzenlendi
irlik, ilkini 24 May›s 2005
tarihinde düzenledi¤i
ve büyük ilgi gören "I.Ulusal Sigorta Sempozyumu"nun ikincisini, 16 May›s 2006 tarihinde,
Lütfi K›rdar Kongre ve Sergi Saray›’nda yaklafl›k 350 kiflilik bir
kat›l›mla gerçeklefltirdi. Sigortac›l›kla ilgili tüm çevrelerin ve
bas›n mensuplar›n›n da bulundu¤u sempozyuma, sektör çal›flanlar› ve çok say›da davetli
kat›ld›.
Küresel Sigorta Piyasalar› ve
Türk Sigorta Sektörünün Rekabet Gücü konulu "II. Ulusal Sigorta Sempozyumu"nda;
● "Türk Sigorta Sektörünün
Rekabet Gücü ve Küresel Sigorta Piyasalar›nda Rekabet Sorunlar›"
● "Rekabet Gücünü Art›r›c› Önlemler: Sorumluluk Sigortalar›",
● "Sigorta Sektörünün Rekabet Gücünün Art›r›lmas›nda Hayat ve Sa¤l›k Sigortalar›n›n Rolü"
(Genel Sa¤l›k Sigortas› Kanunu’nun De¤erlendirilmesi)
B
2
"Sigorta Sektörünün Rekabet Gücünün Art›r›lmas›nda Piyasa Aktörlerinin Rolü"
adl› oturumlar yer ald›.
Sempozyumun aç›l›fl konuflmalar›, TSRfiB Baflkan› Hulusi
Taflk›ran ve Hazine Müsteflar
Yard›mc›s› Burhanettin Aktafl
taraf›ndan yap›ld›. Konuflmas›nda, Birli¤in Türk sigorta sektörünün rekabet gücünü artt›ran çal›flmalar›ndan söz eden
Hulusi Taflk›ran ayr›ca, sempozyumun önemine de¤inerek, Birlik olarak böyle bir organizasyonu gerçeklefltirmifl olmaktan duyduklar› memnuniyeti dile getirdi. Sempozyumun di¤er aç›l›fl konuflmas›n› yapan Hazine
Müsteflar Yard›mc›s› Burhanettin Aktafl ise, AB
sigorta sektörü ile rekabet çerçevesinde sigortac›l›k sektörünün temel sorunlar›na ve
Hazine Müsteflarl›¤›’n›n bu konulardaki çal›flmalar›na de¤inerek, Müsteflarl›k ile Birlik aras›nda sa¤lanan yak›n çal›flma ortam›ndan
duyduklar› memnuniyeti ifade etti.
●
OTURUMLARDAN...
OTURUMLARDAN...
■ "Sektörün Rekabet Gücü ve Küresel
Sigorta Piyasalar›nda Rekabet Sorunlar›"
Baflkanl›¤›n› Ziraat Bankas› Yönetim Kurulu Baflkan› Prof. Dr. ‹lhan Uluda¤’›n yapt›¤› birinci oturumda, Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa
Su, sigorta bilinci eksikli¤inin giderilerek sigortalanabilir potansiyelin de¤erlendirilmesi gerekti¤ini
söyledi. Birlik Genel Sekreter Yard›mc›s› Doç.Dr.Suna Oksay, rekabet gücünün, çeflitli makro göstergelerle de¤erlendirildi¤i konuflmas›nda, geliflmifl ülkelerle karfl›laflt›r›ld›¤›nda Türkiye’nin rekabet gücü endeksinde alt s›ralarda bulundu¤unu
belirtti. Rekabet Kurumu Baflkan Yard›mc›s› ‹smail
Hakk› Karakelle, sektörde yasal düzenlemelerin
sa¤l›kl› bir rekabet ortam› yarat›lmas›n›n temel
flart› oldu¤unu vurgulad›. Oturumda, uzun y›llar
Avrupa Birli¤i’nin çeflitli kurumlar›nda yöneticilik
yapm›fl olan Avrupa Komisyonu Rekabet eski
Genel Müdürü ve Arnold & Portner Hukuk Bürosu
orta¤› rekabet hukukçusu Luc Gyselen taraf›ndan, "AB Rekabet Hukukunda Sigorta Blok Muafiyetleri" bafll›kl› bir sunum gerçeklefltirilerek, AB’de
anti tekel düzenlemelerinin sigorta sektörüne uygulanmas› hakk›nda bilgiler verildi. Son olarak konuflan Van Bael&Bellis Hukuk Bürosu orta¤› rekabet hukukçusu Andrzej Kmiecik ise "AB Rekabet
Hukuku ve Sigorta Sektörü" bafll›kl› konuflmas›nda, AB’de sigorta sektörüne, özelli¤i dolay›s›yla
baz› muafiyetler tan›nabildi¤ini, ancak rekabet
kural› ihlallerinde cezalar›n son derece a¤›r oldu¤unu vurgulad›.
■ Ürün ve ‹flveren Mali Sorumluluk Sigortalar›
‹stanbul Barosu Baflkan› Kaz›m Kolcuo¤lu’nun
baflkanl›¤›nda gerçeklefltirilen Ürün ve ‹flveren
Mali Sorumluluk Sigortalar›na iliflkin oturumda
konuflan Hazine Müsteflarl›¤› Sigortac›l›k Genel
Müdürü Ahmet Genç, sorumluluk sigortalar›n›n
geliflmeme nedeni olarak denetimle ilgili aksakl›klar› göstererek yak›nda yeni sorumluluk sigortalar› getireceklerini söyledi. Oturumda, Avrupa
Sigorta Birlikleri Federasyonu (CEA) Sorumluluk
Komitesi Baflkan› Phil Bell, AB’de uygulanan ürün
ve iflveren sorumluluk sigortalar›na ve bunlar›n
geliflmesine de¤inirken, TSRfiB sorumluluk sigortalar› komitesi Baflkan› Mahmut Saraço¤lu Türki-
ye’de sorumluluk sigortalar›n›n geliflememe nedenlerini geç sanayileflme, kadercilik ve sorumluluk bilincinin oturmamas› olarak s›ralad›.
3
B‹RL‹K’TEN HABERLER
■ Mesleki Sorumluluk Sigortalar›
Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Selçuk Öztek’in baflkanl›¤›nda gerçeklefltirilen oturumda
konuflan Garanti Sigorta Genel Müdür Yard›mc›s› Ferhan Özay, mesleki
sorumluluk sigortalar›nda ortaya ç›kabilecek sorunlara de¤indi. Ankara
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ö¤retim
Üyesi Doç. Dr. Kemal fienocak, Alman
ve ‹sviçre hukukundaki mesleki sorumluluk sigortalar›na iliflkiler bilgiler verirken, Bilgi
Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Yrd. Doç. Dr.
Kerim Atamer, mesleki sorumluluk sigortas› ge-
nel flartlar›n› de¤erlendirdi. Milli Re Teknik Müdürü Feridun Özünal ise, sorumluluk sigortalar›nda
reasürans uygulamalar›n› anlatt›.
■ Hayat Sigortalar›n›n Rolü
Yeditepe Üniversitesi Ticari Bilimler Fakültesi
Dekan› Prof. Dr. Ömer Gökay’›n baflkanl›k etti¤i
oturumda, Birlik Hayat Sigortas› Komitesi Baflkan›
Haz›m Tümtürk hayat sigortalar›yla Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) aras›ndaki farkl› uygulamalar›
elefltirdi. Ayn› yönde konuflan Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ö¤retim Üyesi Prof. Dr.
Samim Ünan, hayat sigortalar›n›n geliflimi için yap›lmas› gerekenler üzerinde durdu. Sigortac›l›k
Genel Müdürlü¤ü Hayat Dairesi Baflkan› Necmi
Özer mortgage sisteminin hayat sigortalar›na
doping etkisi yarataca¤›n› söyledi. AB’de hayat
sigortalar›n›n geliflimi ve hayat sigortas› direktifi
hakk›nda sunum yapan TSRfiB Mali ve Finansal
Düzenlemeler Uzman› Onur Acar ise, toplam
prim üretiminin yüzde 60’›n› oluflturan hayat sigortalar›n›n AB için önemine iflaret etti.
■ Sa¤l›k Sigortalar›n›n Rolü (Genel Sa¤l›k
Sigortas› Kanunu’nun De¤erlendirmesi)
Hazine Müsteflar Yard›mc›s› Burhanettin Aktafl baflkanl›¤›nda gerçekleflen oturumda, Marmara Üniversitesi Ö¤retim
Üyesi Prof. Dr. Haydar Sur, Sosyal Sigortalar ve Genel Sa¤l›k Sigortas› Kanunu’nun
kamuya ait sa¤l›k güvence sistemlerinin
birlefltirilece¤ini vurgulad›. Oturumda konuflan Sosyal Güvenlik Bakanl›¤› Dan›flman› Hüseyin Çelik ve TSRfiB Dan›flman› Haluk Özsar›, sistemin baflar›s› için sürdürülebilir finansman›n çok
önemli oldu¤unu belirterek altyap›n›n çok iyi
4
oluflturulmas› gerekti¤ini belirtti. Yap› Kredi Sigorta Genel Müdür Yard›mc›s› Tamer Baflkan ise, sigorta flirketlerinin art›k tamamlay›c› özel sa¤l›k sigortalar›na e¤ilece¤ini belirtti.
■ Arac›lar›n Rolü
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Merih Kemal Oma¤
baflkanl›¤›nda gerçeklefltirilen oturumda, AB ülkelerinde sigorta arac›lar›n›n
de¤erlendirilmesi konusunda bir sunum yapan TSRfiB AB ve Uluslararas›
‹liflkiler Uzman› Berna Özflar, Sigorta
Arac›lar› Direktifi sayesinde sigortac›lar›n AB ülkelerinde serbestçe faaliyet gösterece¤ini söyledi. Sigorta Acenteleri Derne¤i Baflkan›
Levent Korkut, serbest tarifeler sonucu ortaya ç›kan fiyat rekabetinin olumsuz etkileri olabilece¤i
konusunda uyar›da bulunurken, Türkiye Sigorta
Acenteleri Federasyonu Baflkan› Levent Ergun,
sektörün pazar pay› odakl› rekabet anlay›fl›n›
elefltirdi. Son olarak konuflan Brokerler Derne¤i
Baflkan› Levent Nart, geliflmifl ülkelerde ve
AB’de brokerlar›n önemine de¤indi.
■ Di¤er Aktörlerin Rolü
Baflkanl›¤›n› Anadolu Üniversitesi ‹‹BF Ö¤retim üyesi
Prof.Dr.R›dvan Karluk’un üstlendi¤i oturumda, Aktüerler
Derne¤i Baflkan› Ömür fiengün
sigorta sektöründe aktüerlerin
önemine de¤indi. Eksperler
Derne¤i Baflkan› Hüseyin Akyol
ise, sigorta sahtekârl›klar›n›n
önlenmesinde eksperlerin rolünün büyük oldu¤unu ifade etti. Tüketiciler Derne¤i Baflkan› Engin Baflaran, sigortal› ve sigortac› aras›nda güven sa¤lanmas›
için yasal altyap›ya ihtiyaç duyuldu¤unu belirtir-
ken, Genç Sigortac›lar Derne¤i Baflkan› Hüsamettin Do¤ramac›, sigorta bilincinin art›r›lmas›nda STK’lara büyük görev düfltü¤ünü söyledi.
Birlik’ten 3 yeni yay›n
Birli¤in, Dünya Bankas› ile
iflbirli¤inde, 8-9 Aral›k
2005 tarihinde düzenledi¤i
1’nci Uluslararas› Sigorta
Sempozyumu’nun kitab›
yay›nland›. Türkçe ve
‹ngilizce olarak yay›nlanan
kitapta, “Do¤al Afet
Riskleri için Sigorta ve
Reasürans” konulu
sempozyumda sunulan
tebli¤ler yer al›yor.
Birlik taraf›ndan düzenlenen,
Türkiye’nin Avrupa Birli¤i’ne Tam
Üyeli¤ine Do¤ru Türk Sigorta
Sektörünün Öncelikli Sorunlar›
Toplant›lar›’n›n dört ve beflincisinde
sunulan tebli¤lerin yer ald›¤› kitap
yay›nland›. Kitap, 8 fiubat 2006’da
düzenlenen “Mortgage Sigorta
Ürünleri” ile 31 Mart 2006’da
düzenlenen “Konut Finansman›
Tasar›s›n›n De¤erlendirilmesi”
toplant›lar›n›n tebli¤lerini içeriyor.
5
B‹RL‹K’TEN HABERLER
CEA, Genel Kurul
Toplant›lar›na
ev sahipli¤i yapt›k
ürkiye Sigorta ve Reasürans fiirketleri Birli¤i, 15–17 Haziran 2006 tarihlerinde Avrupa Sigorta Birlikleri Federasyonu’nun (CEAComité Européen des Assurances) ‹stanbul’da düzenlenen 2006 y›l› Genel Kurul Toplant›lar›na ev sahipli¤i yapt›.
1953 y›l›nda kurulan Avrupa Sigorta Birlikleri Federasyonu (CEA), Avrupa Birli¤i sigorta politikalar›n›n
belirlenmesinde önemli rol oynayan, Avrupal› sigortac›lar›n ortak ç›karlar›n› temsil eden ve Avrupa sigorta sektörünün karfl›laflt›¤› sorunlara çözüm önerileri getiren bir flemsiye kurulufl niteli¤i tafl›yor. Avrupa Birli¤i genelinde toplam 33 ülkenin
ulusal birlikleri CEA’n›n üyesi.
Avrupa sigorta flirketleri ve birliklerinin üst düzey
yöneticilerinin kat›l›m›yla ‹stanbul’da 53.’sü düzenlenen CEA Genel Kurul Toplant›lar›’n›n ilk gününde CEA Baflkanlar Konseyi Toplant›s›, CEA
Genel Direktörler Toplant›s› ve Delegasyon Baflkanlar› Toplant›s› gerçeklefltirildi. Bu toplant›larda
CEA’n›n 2007 y›l› stratejileri, Avrupa sigorta sektörünün gündemini belirleyen temel konulara iliflkin
politikalar›, komitelerin gerçeklefltirdi¤i çal›flmalar
kapsaml› olarak ele al›nd›.
15 Haziran 2006 tarihinde gerçeklefltirilen toplant›lar›n ard›ndan yabanc› konuklar için akflam
Bo¤az’da bir tekne turu düzenlendi.
Toplant›lar›n ikinci günü,
CEA Genel Kurul Toplant›s›yla bafllad› ve CEA Baflkan›
Gérard de La Martinière’in
CEA’n›n son bir y›ll›k faali-
T
6
yetlerine iliflkin de¤erlendirmelerini aktarmas›n›n ard›ndan, Swiss Re Düzenleyici ‹fller Bölümü Baflkan› Michael
Koller, Solvency II projesinin
son durumunu gösteren bir
sunum gerçeklefltirdi. Gündemdeki
konular
ile
CEA’n›n 2006–2007 Stratejik
Plan› ve Bütçesinin üyelerin
onay›na sunuldu¤u ve kabul edildi¤i Genel Kurul’a, CEA Genel Sekreterli¤i görevine yeni getirilen Eric Fischer de kat›ld›.
Ö¤leden sonra, Birlik ve CEA iflbirli¤i ile "Sigorta Sektörü: Avrupa Toplumu ve Ekonomisini
Bekleyen Sorunlara Çözümler" konulu konferans düzenlendi. CEA Baflkan› Gérard de La
Martinière’in oturum baflkanl›¤›n› yapt›¤› konferans, Birlik Baflkan› Hulusi Taflk›ran’›n aç›l›fl konuflmas›yla bafllad›. Konferansta Hazine Müsteflar›
‹brahim Çanakç›, Avrupa Parlamentosu Üyesi
Philip Bushill-Matthews, Swiss Re Düzenleyici ‹fller Bölümü Baflkan› Michael Koller, Uluslararas›
Sigorta Denetçileri Birli¤i (IAIS) Genel Sekreteri
Yoshihiro Kawai ve Avrupa Komisyonu Sigorta
Birimi Müdürü Karel van Hulle sigorta sektörünün karfl›laflt›¤› sorunlar, bu sorunlar›n nas›l bir
düzenleyici çerçeve içerisinde çözülebilece¤i
ve sektörün öncelikleri gibi konularda sunum
yapt›. Bu çerçevede karfl› karfl›ya bulunulan
demografik zorluklar ve sigorta sektörünün gelifltirdi¤i
politikalar, gerçeklefltirilen
yasal düzenlemeler, risk yönetiminde izlenecek uluslararas› denetim usulleri, Avrupa Birli¤i’nin önceliklerinin
E¤itim seminerlerine
devam ediyoruz…
düzenleyici bak›fl aç›s›yla incelenmesi gibi konular kapsaml› olarak ele al›nd›.
16 Haziran akflam›, Avrupa Birli¤i ve Türk sigorta
sektörünün üst düzey yöneticileri için Dolmabahçe Saray› Hasbahçe’de düzenlenen gala yeme¤ine, Türk hükümetini temsilen Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakan› Ali Babacan ile Tar›m ve Köyiflleri Bakan› Mehdi Eker kat›ld›. Atilla Aldemir ve
Aleksandra Jablonska’n›n klasik müzik konserinin
ard›ndan, Devlet Bakan› ve Baflmüzakereci Ali
Babacan taraf›ndan Avrupa Birli¤i’ne uyum sürecinde gerçeklefltirilen çal›flmalara iliflkin olarak yap›lan konuflmayla bafllayan gala yeme¤i, Fatih
Erkoç taraf›ndan verilen konserle sona erdi.
17 Haziran 2006 Cumartesi günü ise konuklar
için Ayasofya Müzesi, Hipodrom, Sultanahmet
Camii, Topkap› Saray›, Yerebatan Sarn›c› ve Kapal›çarfl›’y› kapsayan bir ‹stanbul turu düzenlendi.
Türkiye Sigorta ve Reasürans fiirketleri Birli¤i ve
CEA taraf›ndan ortaklafla düzenlenen konferans
d›fl›ndaki tüm toplant›lar
yaln›zca CEA üyelerinin
kat›l›m›na aç›k olarak
gerçeklefltirildi. Toplant›larda Birli¤imiz yerli ve yabanc› yaklafl›k 250 konu¤a ev sahipli¤i yapt›. ■
Birlik, Türk sigorta
sektörünün Avrupa Birli¤i’ne
uyumu ve sigorta mesle¤inin
gelifltirilmesi amac›yla
gerçeklefltirdi¤i e¤itim
faaliyetleri kapsam›nda, 2005
y›l›n›n ikinci çeyre¤inde de
sigortac›l›k e¤itimi veren
fakülte ve yüksekokullar ile
sigortac›l›k meslek
yüksekokullar›nda bafllatt›¤› e¤itim seminerlerini
düzenlemeye devam etti. 2005 y›l›n›n ikinci
çeyre¤inde gerçeklefltirilen seminerler flunlar:
● Sigorta E¤itim Seminerleri–6: ‹stanbul
Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu
● Sigorta E¤itim Seminerleri–7: Kocaeli
Üniversitesi Kand›ra Meslek Yüksekokulu
● Sigorta E¤itim Seminerleri–8: Celal Bayar
Üniversitesi Demirci Meslek Yüksekokulu
● Sigorta E¤itim Seminerleri–9: Uluda¤
Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu
● Sigorta E¤itim Seminerleri–10: Gaziantep
Üniversitesi Gaziantep Meslek Yüksekokulu
Communicaid
iflbirli¤iyle "Mesleki
Sigorta ‹ngilizcesi E¤itim
Program›" düzenlendi
Türk sigorta sektörü çal›flanlar›na yönelik olarak Birlik
taraf›ndan organize edilen ve Communicaid Global
Communication e¤itim kurumu taraf›ndan, Chartered
Insurance Institute ile iflbirli¤i halinde haz›rlanan
"Mesleki Sigorta ‹ngilizcesi E¤itim Program›" 29
May›s–2 Haziran 2006 tarihlerinde ‹stanbul Dedeman
Otel’de gerçeklefltirildi. Befl gün süren kurs boyunca
kat›l›mc›lara iki ayr› e¤itmen taraf›ndan ‹ngilizce sigorta
terminolojisi, müzakere, sunum ve yaz›m teknikleri
konular›nda seminerler verildi.
7
B‹ZE GÖRE
Neler yapt›k
gündemde neler var..
Bildi¤iniz gibi TBMM çal›flmalar›n› 21 Haziran 2006 tarihinde bitirerek tatile girdi. Birlik
olarak takibimizde olan ve sektörümüzü yak›ndan ilgilendiren Sigortac›l›k Kanun Tasar›s›,
Konut Finansman› Kanun Tasar›s› ve Karayollar› Trafik Kanun Tasar›s› yeni yasama döneminde görüflülecek. Beklentimiz özellikle Sigortac›l›k Kanun Tasar›s›’n›n yeni yasama döneminde TBMM’de görüflülerek kabul edilmesi.
Bilindi¤i üzere; Maliye Bakanl›¤› Gelirler Genel Müdürlü¤ü ile son 2 senedir yap›lan görüflmeler ve temaslar›n sonucunda sigorta sektörünün s›k›nt›lar›n› ve çözüm yollar›n› ilgili
kurum ile çok daha net konuflmaya bafllad›k. Bunun sonucu yeniden düzenlenen Kurumlar Vergisi Kanunu’nda, "‹ndirilecek Giderler" bafll›kl› 8.madde sigorta teknik karfl›l›klar›n›n kurum kazanc›n›n tespitinde has›lattan indirimine, "Yurt içinde kesilen vergilerin mahsuben" bafll›kl› 34.madde ise hayat sigorta flirketlerinde matematik karfl›l›klar›n yat›r›ma
yönlendirilmesinden elde edilen kazanç ve rantlar üzerinden yap›lan kesintilerin kurumlar vergisinden mahsubuna iliflkin düzenlemeler getirmektedir. Bu düzenlemeler sektörümüzün beklentilerini karfl›layacak flekilde yasalaflm›flt›r.
Bunun yan› s›ra Türk Ticaret Kanunu Yasa tasar›s›nda TBMM Adalet Komisyonuna kat›larak sektörümüz için kritik oldu¤una inand›¤›m›z konularda de¤ifliklik yapt›rmada baflar›l› olduk. Bu yasa tasar›s›n›n kanunlaflmas›n›n 2007 y›l› içinde gerçekleflece¤i düflünülmektedir.
Konut Finansman› "Mortgage" Yasa tasar›s› çal›flmalar›nda yer alarak sigorta ifllemlerinin BSMV’den muaf tutulmas› yönünde gerekli de¤iflikli¤in yap›lmas› sa¤lanm›flt›r.
Birli¤imizin 2.sini düzenledi¤i Ulusal Sigorta Sempozyumu 16 May›s 2006 tarihinde Lütfi
K›rdar Kongre ve Sergi Saray›’nda baflar›yla yap›lm›flt›r. Ana temas› "Küresel Sigorta Piyasalar› ve Türk Sigorta Sektörü’nün Rekabet Gücü" olan sempozyuma konusunda deneAl›nan Prim (YTL)
Branfllar
Yang›n
Nakliyat
Kaza
Karayolu Mali Sorum.
Mühendislik
Tar›m
Sa¤l›k
Hukuksal Koruma
Ferdi Kaza
Kredi
Hayat D›fl› Toplam
Hayat
Genel Toplam
8
2005/6 Ayl›k
561.596.204,57
137.475.191,96
1.147.222.533,07
630.248.692,38
161.765.499,39
29.966.070,32
426.493.559,95
10.221.505,95
110.267.704,58
1.487.963,03
3.216.744.925,20
632.631.412,73
3.849.376.337,93
2006/6 Ayl›k
674.939.044,98
162.508.313,59
1.466.201.822,58
728.176.161,50
196.196.476,29
32.627.500,76
515.914.751,31
12.169.383,23
142.125.561,93
4.333.080,55
3.935.192.096,72
792.205.961,81
4.727.398.058,53
2006 / 6 Ayl›k
De¤iflim
(%)
Poliçe
Say›s›
Sigortal›
Say›s›
20,18
18,21
27,80
15,54
21,28
8,88
20,97
19,06
28,89
191,21
22,33
25,22
22,81
1.078.128
676.940
1.853.759
5.451.255
267.235
210.773
264.945
409.102
1.579.955
69
11.792.161
1.895.960
13.688.121
804.232
804.232
7.553.613
8.357.845
yimli ve söz sahibi Türk ve yabanc› konuflmac›lar kat›lm›flt›r.
Birli¤imizin ev sahipli¤i yapt›¤› bir di¤er önemli toplant› ise CEA (Avrupa Sigortac›lar
Birli¤i) 52. Genel Kurul toplant›s› idi. 29 ülkeden 200’e yak›n kat›l›mc›n›n kat›ld›¤› 3 gün süren bu etkinlik 15-17 Haziran 2006 tarihlerinde Ceylan Intercontinental Oteli’nde gerçeklefltirildi.
Baflar›l› bir flekilde Dolmabahçe Saray›’nda düzenledi¤imiz gala yeme¤ine sektörümüzün temsilcileri ile Devlet Bakan› Say›n Ali Babacan ,Tar›m ve Köy ‹flleri Bakan› Say›n Mehdi Eker ile birlikte Hazine Müsteflarl›¤› ve Tar›m Bakanl›¤›’n›n üst düzey bürokratlar› kat›ld›.
Say›n Ali Babacan kat›l›mc›lara Türkiye ekonomisi ve Türk Sigorta Sektörü ile ilgili ayd›nlat›c› ve önemli mesajlar içeren bir konuflma yapt›.
Say›n Babacan ve Say›n Eker’e bu önemli gecede sektörümüzle birlikte olmalar›ndan
dolay› tekrar flükranlar›m›z› sunuyoruz.
Birli¤imizin çeflitli konulardaki yay›nlar› devam etmektedir. Temmuz ay›nda Sigorta Araflt›rmalar Dergisi 2. say›s› ve Aral›k 2005’de Dünya Bankas› ile yap›lan konferans›n kitaplar›
yay›nland› ve da¤›t›ld›.
Önümüzdeki haftalarda Mortgage ve Arac›lar ile ilgili 2 kitap daha yay›nlanacakt›r.
Önümüzdeki aylarda bekleyen yasa tasar›lar› ve mevzuat düzenlemeleri ile ilgili takibimiz ve çal›flmalar›m›z devam edecektir.
Di¤er taraftan, sektörün alt› ayl›k prim üretimi rakamlar›n›n da belli oldu¤unu ve bu dönemde prim üretiminde geçen y›l›n ayn› dönemine göre %22.8’lik
bir art›fl yafland›¤›n› ve toplam prim üretiminin 4.7 milyar YTL
oldu¤unu belirtmek isterim. 4.7 milyar YTL’lik prim üretiminin
3.9 milyar YTL’lik k›sm› hayat d›fl› branfllarda, 0,8 milyar
YTL’lik k›sm› da hayat branfl›nda gerçekleflmifltir.
2006 y›l›n›n ilk yar›s›nda tüm branfllarda cari fiyatlarla
prim üretimi artm›flt›r. En yüksek art›fl % 191.21 ile Kredi
branfl›nda gerçekleflmifl olup, bunu % 28.89 ile Ferdi Kaza, % 27.80 ile Kaza, %25.22 ile Hayat, % 21.28 ile Mühendislik, %20.97 ile Sa¤l›k, % 20.18 ile Yang›n, % 19.06
ile Hukuksal Koruma, % 18.21 ile Nakliyat, %
15.54 ile Karayollar› Mali Sorumluluk ve %
8.88 ile Tar›m branfl› izlemifltir.
Poliçe say›lar›na bakt›¤›m›zda ise y›l›n ilk yar›s›nda 13 milyon poliçe üretiminin yüzde 40’l›k k›sm›n›n prim üretiminde yüzde 15’lik paya sahip olan
Karayollar› Motorlu Araçlar Mali
Sorumluluk Branfl› taraf›ndan gerçeklefltirildi¤i göze çarpmaktad›r.
Sektörümüzün sa¤l›kl› ve karl›
büyümesi umudu ile sayg›lar›m›
sunar›m. ■
Erhan TUNÇAY
Genel Sekreter
9
AVRUPA B‹RL‹⁄‹ VE S‹GORTA
Sigorta e¤itimi ve
bilincinin art›r›lmas› için
yap›lan uluslararas›
çal›flmalar:
OECD Raporu
Doç. Dr. Suna OKSAY
TSRfiB Genel Sekreter Yard›mc›s›
ilindi¤i gibi sigorta, toplumdaki risklerin koruma alt›na al›nmas› amac›yla
kullan›lan en önemli ve tek finansal araçt›r.
Bu nedenle de, ekonomilerin istikrarl› bir flekilde büyüyebilmeleri aç›s›ndan büyük önem
tafl›maktad›r. Ancak, sigortan›n ekonomilerdeki bu önemli rolüne ra¤men, halen gerek
ülkemizde, gerekse geliflmifl ülkelerde, sigorta ürünleri, maalesef yayg›n olarak kullan›lmamaktad›r. Bu sorunu çözmek için al›nacak önlemlerin bafl›nda, tüketicilerin sigorta
bilincinin art›r›lmas›, yani sigorta e¤itimi gelmektedir.
Sigorta e¤itimi, tüketicilerin sigorta bilincinin art›r›lmas› konusundaki önemli rolünün
yan›s›ra, tüketicilerin bütçelerini ve gelirlerini
planlamalar›, verimli flekilde tasarruf etmeleri ve yat›r›m yapmalar› ve en önemlisi de ihtiyaçlar›na uygun do¤ru sigorta ürünlerini
seçmeleri aç›s›ndan da büyük önem tafl›maktad›r. Finansal konularda e¤itimli tüketiciler, farkl› arac›lar taraf›ndan sunulan, farkl›
finansal ürünlerin, farkl› risk-getiri karakteristiklerini karfl›laflt›rabilmekte ve böylece rekabetin iyilefltirilmesini sa¤lamaktad›rlar. Ayr›-
B
10
ca, kendi ihtiyaçlar›n› daha iyi karfl›layan
ürünlere talep yaratarak; tedarikçilerin yeni
ürünler ve hizmetler gelifltirmesini ve böylece
de finansal piyasalarda rekabetin gelifltirilmesini teflvik etmektedirler. Araflt›rmalar, finansal e¤itimin hem tasarruf sahibi kifli say›s›n›, hem de ortalama tasarruf miktar›n› yükseltti¤ini göstermifltir.
Di¤er taraftan, tüketiciler ve yat›r›mc›lar,
küreselleflmeyle birlikte, gittikçe daha karmafl›k bir yap›ya bürünen finansal piyasalarda, ald›klar› finansal kararlar ile daha fazla
sorumluluk ve risk yüklenmektedirler. Bu nedenle, yat›r›mc›lar›n ve tüketicilerin minimum
risk yüklenmeleri do¤ru kararlar verebilmeleri ve sadece finans piyasalar›n›n de¤il tüm
ekonominin istikrarl› bir flekilde iflleyebilmesi
için, finansal e¤itim düzeylerinin art›r›lmas›
gerekmektedir.
Son y›llarda, geliflmifl ülkelerde finansal
e¤itim düzeyi yüksek kifliler aras›nda yap›lan
araflt›rmalarda dahi, tüketicilerin finansal
bilgi seviyelerinin çok düflük oldu¤u görülmüfltür. Araflt›rmalardan ç›kan bu sonuçlar,
hükümetlerin ve uluslararas› finansal kurulufllar›n dikkatlerinin, finansal e¤itim konusu üzerinde toplanmas›na yol açm›flt›r. OECD Sigorta ve Emeklilik Komitesi de, konuyu gündeminin üst s›ralar›na alm›fl ve "Finansal E¤itim
ve Bilinç ile ‹lgili ‹lkelere ve ‹yi Uygulamalara
Yönelik Tavsiyeler" isimli bir rapor haz›rlam›flt›r.
OECD’nin henüz taslak olan ve daha da
gelifltirilmesi beklenen Raporu, Avrupa Konseyi taraf›ndan da kabul edilmifltir. Konsey, Finansal Piyasalar Komitesinin önerisi üzerine,
AB üyesi ülkelere, finansal bilincin art›r›lmas›
ve e¤itimin gelifltirilmesi amac›yla, devletlerinin ve ilgili kamu ve özel sektör kurulufllar›n›n,
OECD Raporunda yer alan ilke ve uygulamalar› dikkate almalar›n› ve uygulamaya
koymalar›n› tavsiye etmifltir. Komisyon, ayr›ca, üye olan ve olmayan ülkeleri de, raporda yer alan ilke ve uygulamalar› yay›nlamaya davet etmifltir. Bununla birlikte, üye ülkeleri; Finansal Piyasalar Komitesi’nde, Sigortac›l›k Komitesi’nde ve Bireysel Emeklilik Çal›flma
Grubu’nda yapacaklar› çal›flmalarla, finansal e¤itim, sigorta ve emeklilik e¤itimi alanlar›nda, baflka yeni iyi uygulamalar belirlemeye de davet etmifltir. Finansal Piyasalar Komitesi ise, bu tavsiyelerin hayata geçirilmesi ile
ilgili geliflme ve deneyimler hakk›nda bilgi
al›flveriflinde bulunmakla, bu bilgileri gözden
geçirmekle ve bunlar›n kabulünü izleyen üç
y›l içinde veya daha erken ya da uygun bulunursa daha sonra, Konsey’e bildirmekle
görevlendirmifltir.
Finansal e¤itimin ve bilincin gelifltirilmesi
amac›yla haz›rlanan OECD Taslak Raporu’nda, kamu ve özel sektör kurulufllar› için,
uluslararas› düzeyde yol gösterici nitelikte,
esnek ve zorunlu olmayan "‹lkeler ve ‹yi Uygulamalar" afla¤›da yer almaktad›r.
‹LKELER
1. Finansal e¤itim; "finansal tüketicilerin/yat›r›mc›lar›n finansal ürünler, kavramlar
ve riskler hakk›nda bilgilerini art›rd›klar› ve finansal riskler ve f›rsatlar hakk›nda daha bilinçli bir hale gelmeye, daha bilinçli seçimler
yapmaya, nereden yard›m talep edeceklerini ö¤renmeye ve finansal refahlar›n› yükseltmek için gerekli baflka etkin önlemleri almaya yönelik olarak beceri ve kendine güvenlerini gelifltirdikleri süreç" olarak tan›mlanabilir.
2. Bu finansal yeteneklerin inflas›, do¤ru finansal bilgi ve talimatlara dayanarak desteklenmelidir. Finansal e¤itim adil ve önyarg›lardan ar›nm›fl flekilde verilmelidir. Programlar
etkin olarak koordine edilmeli ve gelifltirilmelidir.
3. Finansal e¤itim programlar›, yerel ülke
koflullar›na ba¤l› olarak, hem temel tasarruf-
11
AVRUPA B‹RL‹⁄‹ VE S‹GORTA
lar, özel borç yönetimi veya sigortac›l›k gibi
finansal yaflam planlamas›, hem de temel finansal matematik ve ekonomi gibi finansal
bilinçlenmeden önce bilinmesi flart olan ö¤retiler gibi önemli noktalar› içerebilen yüksek
öncelikli konular üzerinde odaklanmal›d›rlar.
4. Finansal e¤itim, yasal ve idari çerçevede ele al›nmal› ve finansal kurumlara ve tüketicilerin korunmas›na yönelik yasal düzenlemeler (finansal bilgilendirme ve dan›flmanl›k ile ilgili olan düzenlemeler de dahil olmak
üzere) ile birlikte ekonomik büyümeye, güvene ve istikrara katk›da bulunacak bir araç
olarak görülmelidir. Finansal e¤itimin teflvik
edilmesi, tüketicilerin korunmas› (örne¤in doland›r›c›l›¤a karfl›) için temel gereklilik olan finansal düzenlemelerin yerini almamal›, aksine tamamlay›c› bir araç olarak kabul edilmelidir.
5. Finansal yeterlili¤in önemli oldu¤u ancak eksikliklerin görüldü¤ü durumlarda uygun önlemler al›nmal›d›r. Üzerinde durulacak
di¤er politika araçlar›, tüketicinin korunmas›
ve finansal kurumlara yönelik yasal düzenlemelerdir. Sözleflme yapma özgürlü¤ünü k›s›tlamadan, yetersiz finansal e¤itim veya pasif/at›l davran›fl flekillerini dikkate alan ve temerrüt halinde iflletilecek mekanizmalar üzerinde çal›fl›lmal›d›r.
6. Finansal kurumlar›n finansal e¤itimdeki
rolü desteklenmeli, bu rol müflterileri ile ilgili
iyi yönetiflim süreçlerinin bir parças› haline
getirilmelidir. Finansal kurumlar›n, sadece finansal konularda bilgilendirme ve dan›flmanl›¤›n de¤il; müflterilerin özellikle de uzun
vadeli taahhütlere, mevcut ve gelecekteki
gelirlerinin önemli bir bölümünü oluflturan taahhütlere dair finansal bilincinin gelifltirilmesi
sorumlulu¤unu ve yükümlü¤ünü üstlenmeleri
de teflvik edilmelidir.
7. Finansal e¤itim programlar›; gerek ihtiyaçlar› ve hedef kitlenin bilgi düzeyini karfl›layacak flekilde, gerekse hedef kitlenin finansal bilgileri nas›l alaca¤›na yönelik tercihlerini yans›tacak flekilde tasarlanmal›d›r. Finansal e¤itim; özellikle piyasalar›n gittikçe
artan karmafl›kl›¤›n›, yaflam›n farkl› aflamalar›nda ortaya ç›kabilecek farkl› ihtiyaçlar›n ve
12
gün geçtikçe daha da karmafl›klaflan bilgileri hesaba katabilmek amac›yla, hayat boyu devam eden, sürekli ve kesintisiz bir süreç
olarak görülmelidir.
‹Y‹ UYGULAMALAR
Finansal E¤itime Yönelik Kamuoyu Faaliyetleri
1. Toplumda finansal riskler, tasarruflar›n
yönlendirilmesi, sigortalar ve finansal risklere
karfl› korunma yollar›na iliflkin bilincin art›r›lmas› amac›yla, ulusal çapta kampanyalar
düzenlenmeli ve teflvik edilmelidir.
2. Finansal e¤itim, okul ö¤renimi s›ras›nda
bafllamal›d›r. ‹nsanlar finansal konular hakk›nda, hayatlar›n›n mümkün oldu¤unca erken dönemlerinde e¤itilmelidirler.
3. Finansal e¤itim, devletin refah art›rma
programlar›n›n bir parças› haline getirilmelidir.
4. Finansal e¤itimin gelifltirilmesi ve koordinasyonu ile görevli olacak, uygun flekilde uzmanlaflm›fl kurumlar›n oluflturulmas› (mümkün oldu¤unca mevcut resmi otoritelerin
bünyesinde yer alacak flekilde) ulusal düzeyde teflvik edilmeli ve mümkün oldu¤unca
topluma yak›n olan bölgesel ve yerel kamu
ve özel giriflimler desteklenmelidir.
5. Uygun, kullan›m› kolay finansal bilgileri
sa¤lamaya tahsis edilmifl özel internet siteleri, ücretsiz bilgilendirme hizmetleri gelifltirilmelidir. Tüketicileri, profesyonelleri veya di¤er kurulufllar›, finansal tüketicilerin menfaatlerine zarar verebilecek olan yüksek risk tafl›yan durumlarda (doland›r›c›l›k dahil) uyaracak sistemler gelifltirilmelidir.
6. OECD’den, finansal e¤itim hakk›nda ülke baz›nda edinilen son deneyimler üzerinde bilgi al›flveriflinin yap›laca¤› uluslararas›
bir forum olarak yararlan›lmas› da dahil olmak üzere; finansal e¤itim konusunda uluslararas› iflbirli¤i gelifltirilmelidir.
Finansal E¤itimde
Finansal Kurumlar›n Rolü
1. Finansal kurumlar›n müflterilerine finansal ürünleri ve hizmetleri tedarik edebilmek
amac›yla ihtiyaç duyduklar› bilgi türlerini (bil-
halinde olabilecek, ba¤›ms›z ve kâr amac›
gütmeyen finansal dan›flmanl›k kurulufllar› ile
yap›lacak ortakl›klar yoluyla sa¤lanabilecektir.
5. Finansal kurumlar, personellerini finansal
e¤itim hakk›nda e¤itmeleri ve belirli bir ürünün tedariki ile ba¤lant›l› olmaks›z›n yat›r›mlar
ve borçlanma hakk›nda genel tavsiyelerde
bulunurken uymalar› gereken davran›fl kurallar› oluflturmalar› yönünde teflvik etmelidir.
gilerin nerelerden sa¤lanabilece¤i ve farkl›
tür ürünlerin risk ve getirileri hakk›nda bilgiler
de dahil olmak üzere) belirleme zorunluluklar›n›n oluflturulmas› teflvik edilmelidir.
2. Finansal kurumlar, finansal e¤itimin, finansal bilgilendirmenin ve "ticari" finansal
dan›flmanl›¤›n aras›nda aç›kça ayr›m yapmalar› yönünde teflvik edilmelidirler. Ticari
amaçlarla verilen finansal dan›flmanl›k fleffaf
olmal› ve ayn› zamanda bir finansal e¤itim
giriflimi olarak gelifltirildikleri hallerde, bu dan›flmanl›¤›n ticari yap›s› aç›kça ortaya konulmal›d›r.
Finansal kurumlar, uzun vadeli taahhütler
içeren veya önemli finansal sonuçlar do¤urma potansiyeli tafl›yan finansal hizmetler için,
müflterilerinin verilen bilgileri okumufl ve anlam›fl olup olmad›klar›n› kontrol etmelidir.
3. Finansal kurumlar›n, tüketici ihtiyaçlar›n›
en iyi flekilde karfl›layabilmek amac›yla farkl›
seviyelerde bilgi vermeleri teflvik edilmelidir.
Küçük puntolu, anlafl›lmas› güç yaz›lar›n kullan›lmamas› sa¤lanmal›d›r.
4. Finansal kurumlar taraf›ndan sa¤lanan
finansal e¤itim, tüketici ihtiyaçlar›n›n karfl›lan›p karfl›lanmad›¤›n› anlayabilmek amac›yla
düzenli olarak de¤erlendirmeye tabii tutulmal›d›r. Bu; tüketiciler ve özellikle finansal piyasalara kat›l›mlar› s›ras›nda zararla karfl›laflm›fl olanlar tüketiciler ile daha yak›n temas
Finansal E¤itim Programlar›
6. Tüketicilere yönelik; finansal ürünler hakk›nda gerçe¤e dayanan bilgilere ulaflmalar›na ve hem bunlar›n avantaj ve dezavantajlar›n›, hem de farkl› türde finansal ürünlerin
ve hizmetlerin tafl›d›klar› riskleri anlamalar›na
yard›m edecek finansal e¤itim programlar›
gelifltirilmelidir.
7. Mevcut finansal e¤itim programlar›na
eriflimi sa¤layacak yöntemlerin gelifltirilmesi
desteklenmelidir. Belirli kriterleri yerine getirmek flart›yla finansal e¤itim programlar›n›n
resmen tan›nmas› üzerinde düflünülmelidir.
8. Her bir finansal e¤itim program› için yönlendirici rehberler gelifltiren finansal e¤itim
programlar› desteklenmelidir.
9. Daha genifl bir kapsam ve nüfuz sa¤lamak amac›yla, mevcut tüm medya mecralar›ndan faydalan›lmas› desteklenmelidir.
10. Yat›r›mc›lara/tüketicilere ait farkl› özgeçmifl profillerini dikkate alarak, belirli yat›r›mc›/tüketici alt gruplar› (örne¤in, gençler,
e¤itim seviyesi düflük olanlar, dezavantajl›
gruplar) için farkl› finansal e¤itim programlar› oluflturan finansal e¤itimler desteklenmelidir. Finansal e¤itim, kiflilerin içinde bulunduklar› koflullara uygun olarak finansal e¤itim seminerleri ve kifliye özgü finansal dan›flmanl›k
programlar› kullan›larak düzenlenmelidir.
11. Dersliklerin kullan›lmas›n›n, tercih edildi¤i programlarda, e¤itimcilere gerekli yetkinlik ve e¤itimin verilmesi desteklenmelidir. Bunun için, "e¤itimcilerin e¤itilmesine" yönelik
programlar›n gelifltirilmesi ve bu e¤itimciler
için belirli bilgilendirme materyallerinin ve
araçlar›n›n tedariki teflvik edilmelidir. ■
13
AVRUPA B‹RL‹⁄‹ VE S‹GORTA
Avrupa Birli¤i
Solvency II Projesi
Onur ACAR
TSRfiB Mali ve Finansal
Düzenlemeler Uzman›
NEDEN SOLVENCY II?
Avrupa Birli¤i’nde yürürlükte olan yükümlülük karfl›lama yeterlili¤i (Solvency) düzenlemeleri, sigorta flirketlerinin sermaye ihtiyaçlar›n›
hesaplamak için basit bir model kullanmaktad›r. Düflük maliyetle uygulanabilen ve flirketler
aras›nda son derece benzer sonuçlar sa¤layan bu düzenlemeler, çok yal›n ve flirketlerin
ileride karfl›laflacaklar› riskleri dikkate almayan,
dolay›s›yla sermaye yeterlili¤ini tam olarak hesaplamaktan uzak bir sistem olarak karfl›m›za
ç›kmaktad›r. Nitekim, getirilen bu düzenlemelere ra¤men, AB’de sigorta flirketlerinin iflas etmeye devam etmesi ve mali piyasalar›n ani
düflüfller gösterdi¤i 2002-2003 döneminde flirketlerin karfl›laflt›¤› mali zorluklar gerek sektörün
gerekse düzenleyici ve denetleyici otoritelerin,
en iyi risk yönetiminin nas›l olmas› gerekti¤i ve
sigorta ve reasürans flirketlerinin sigortal›lar›n
hak ve menfaatlerini tehlikeye düflürmeden
sa¤l›kl› bir mali bünyeye sahip olarak faaliyet
gösterebilmesi için ne kadar sermayeye ihtiyaç duydu¤u konusundaki araflt›rmalar›n›n
artmas›na neden oldu.
Sermaye yeterlili¤i hesaplamas›n›n, sigorta
flirketlerinin mali yap›s›n› en do¤ru ve en gerçekçi flekilde yans›tmas› için, flirketlerin karfl›
karfl›ya kald›¤› tüm riskleri dikkate almas› gere¤inden hareketle, bu riskleri daha iyi ölçebilmek amac›yla Solvency II düzenlemeleri üzerinde çal›fl›lmaktad›r. Solvency II, mevcut sistemi genifl bir perspektiften gözden geçirirken,
flirketlerin karfl› karfl›ya kald›¤› çok çeflitli riskleri,
14
risk yönetimini, finans tekniklerini ve finansal raporlama gibi uygulamalar› dikkate almay›
amaçlamaktad›r. Örne¤in, primlerini yükümlülüklerinde hiçbir de¤ifliklik yapmadan art›ran
bir flirketin mali zafiyete düflme (insolvency) riskinin azald›¤› varsay›lmakla beraber, daha fazla prim yazd›¤› için sermaye gereksiniminin artt›¤› da unutulmamal›d›r. ‹flte, Solvency II tüm
bu bileflenleri dikkate alan tutarl› bir çerçeve
oluflturmay› amaçlamaktad›r. Risk yönetimi kalitesinin ve fleffafl›¤›n art›r›lmas› da yeni sistemin
hedefleri aras›nda yer almaktad›r.
Solvency II: 3 Sütunlu Bir Sistem
3 sütunlu bir sistem olan Solvency II düzenlemelerinde, Sütun 1’de bir flirketin yükümlülüklerini karfl›lamas› için ihtiyaç duydu¤u sermaye
yeterlili¤i tan›mlanacakt›r. Özellikle kendi modellerini belirleyecek teknik ve mali olanaklara
sahip olmayan küçük ve orta ölçekli flirketler
için standart bir formül getirilecektir. Her flirket
için uygun olmas› gereken bu formül, hayat ve
hayat-d›fl› branfllarla reasürans›n kendine has
ve her alt branfla göre de de¤ifliklik gösterebilen özelliklerini dikkate almal›d›r.
Böyle bir sistemin gelifltirilmesinin güçlü¤ünden hareketle, Avrupa Sigorta Federasyonlar›
Birli¤i (CEA), Mart 2006 tarihinde, Türkiye Sigorta ve Reasürans fiirketleri Birli¤i (TSRfiB) de dahil olmak üzere, üye Birliklerin katk›lar›yla tüm
Avrupa için geçerli olacak, toplam bilanço
yaklafl›m›na dayanan ve risk bazl› sermaye hesaplamas› getiren "Avrupa Standart Modeli"ni
(European Standard Approach) hayat branfl›
ve hayat-d›fl› branfllar için ayr› ayr› gelifltirmifltir.
Di¤er taraftan, Standart Modelle uyumlu olmak flart›yla, dileyen flirketler daha sofistike
olan kendi içsel modellerini (internal models)
de diledikleri her bir risk hesaplamas›nda kulla-
nabilecektir. Di¤er bir ifadeyle, Standart Modelle içsel modellerin ayn› anda kullan›lmas›na
imkan tan›nmas› beklenmektedir.
Avrupa Birli¤i’ne uyum süreci çerçevesinde
ve üyeli¤in gerçekleflmesiyle birlikte Solvency II
düzenlemelerinin Türk sigorta flirketleri için de
zorunlu olarak uygulanaca¤› gerçe¤inden hareketle, Solvency II Projesine Türk sigorta flirketlerinin de proaktif olarak kat›lmas› son derece
önemli görüldü¤ünden, Solvency II Projesini takip etmek üzere Birlik nezdinde kurulan Solvency II Komitesi, sektör ad›na söz konusu
Standart Modele iliflkin görüfllerini Avrupa Komisyonu’na iletilmek üzere Temmuz 2006 tarihinde CEA’ya göndermifltir. Bundan sonraki
ad›m, söz konusu modelde her bir risk için ilgili
katsay›lar›n ayarlanmas› (calibration) olacakt›r.
CEA, bu konudaki çal›flmalar› 2007 y›l›na kadar
tamamlamay› hedeflemektedir.
Mevcut Solvency sistemi, flirketlerin karfl› karfl›ya bulundu¤u nicel riskleri yeterince yans›tmamakta, nitel riskleri ise hiç dikkate almamakta, örne¤in yat›r›m riski, faaliyet riski gibi
riskler sermaye yeterlili¤i hesaplamalar›na dahil edilmemektedir. Oysa, Solvency II düzenlemelerinde, sigorta flirketlerinin karfl› karfl›ya kal-
d›¤› her çeflit risk hesaba kat›larak daha do¤ru
bir yükümlülük karfl›lama yeterlili¤i belirlenmeye çal›fl›lmaktad›r. Ancak, çok say›da riski üstlenen bir sigorta flirketinden tüm risklerin ayn› anda talep edilmesinin imkans›zl›¤›ndan hareketle, Standart Modelde çeflitlendirme (diversification) etkisi dikkate al›nacakt›r. Böylece bir sigorta flirketinin sermaye gereksinimi, her risk
için ayr› ayr› hesapland›¤›nda ortaya ç›kan bireysel sermaye ihtiyaçlar›n›n toplam›ndan daha düflük olacakt›r. Standart Model belirlenirken ve riskler için katsay›lar›n ayarlamas› yap›l›rken bu unsur da özellikle dikkate al›nacakt›r.
Sütun 2, Sütun 1’de hesaplanamayan nitel
riskleri (rakamsal olarak ifade edilemeyen riskler), etkin risk yönetimini ve denetim konular›n›
içermekte olup, bunlar›n belirlenmesiyle ilgili
çal›flmalar da bafllam›flt›r. Sütun 3 ise, fleffafl›k
ve sigorta flirketlerinin denetim otoritelerine sunacaklar› finansal raporlar›n uyumlaflt›r›lmas› ile
ilgilidir. Di¤er bir ifadeyle, Solvency II düzenlemeleri ve Uluslararas› Finansal Raporlama
Standartlar› asl›nda birbiriyle do¤rudan ba¤lant›l› olup, CEA bu konuda CFO Forum ile iflbirli¤i halinde çal›flmaya devam etmektedir.
Her üç sütunun birbiri ile çak›flmamas› ve bir-
15
AVRUPA B‹RL‹⁄‹ VE S‹GORTA
birini tamamlay›c› olmas› beklenmektedir. Gerçekten de, bir sütun olmadan di¤eri bir anlam
ifade etmeyecektir. Sütun 1 sermaye ihtiyaçlar›n› belirlerken, Sütun 2 Sütun 1’i destekleyecek ve hedefe ulaflmada kurumsal risk yönetimini teflvik edecektir. fiirketlerin karfl› karfl›ya
oldu¤u riskleri daha iyi belirleyecek olan bu
sistem onlara ayr›ca genifl bir hareket alan› b›rakaca¤› için, fleffafl›k gereksinimi artacak ve
flirketlerce kamuya ve denetçilere daha fazla
aç›klama yap›lmas› gerekecektir. ‹flte bu ihtiyaçlar do¤rultusunda, fleffafl›k yaratarak piyasa disiplinini sa¤lamak amac›yla finansal
bilgilerin aç›klanmas› ile ilgili gereklilikler Sütun
3’te belirlenecektir. Böylece, Sütun 3’te ele
al›nacak aç›klama gereklilikleri, Sütun 1’de
yer alan minimum sermaye gereklili¤i ile Sütun 2’de yer alan denetim incelemesini tamamlar nitelikte olacakt›r. CEA, ilgili Avrupa
kurumlar›na bildirdi¤i tüm önerilerinde, sütun-
16
lar›n birbirini tamamlar niteli¤ine zarar vermemeye özellikle dikkat etmektedir.
SOLVENCY II PROJES‹N‹
YÜRÜTEN KURUMLAR
"Avrupa Sigorta ve Mesleki Emeklilik Komitesi" (European Insurance and Occupational
Pensions Committee-EIOPC), eski ad›yla Sigorta Komisyonu, kendi alan›nda, Avrupa Komisyonu’nun denetim ve yasama politikalar› organ› olup, Solvency II Direktifi de dahil olmak
üzere yeni direktiflerin tasla¤›n› haz›rlamaktan
sorumludur. EIOPC üyeleri, Üye Devletlerin sigorta düzenleme ve denetleme kurumlar› taraf›ndan atan›r. Üye Devletlerdeki Sigorta ve
Mesleki Emeklilik Denetçileri Birliklerinin üst düzey temsilcilerinden oluflan ve Avrupa Komisyonu çat›s› alt›nda tavsiye veren bir kurulufl
olan "Avrupa Sigorta ve Mesleki Emeklilik Denetçileri Komitesi" (Committee on European
Insurance and Occupational Pensions Supervisors-CEIOPS) ise EIOPC’ye, Solvency II de dahil olmak üzere sigortac›l›k ile ilgili teknik konularda ve bunlar›n uygulanmas›yla ilgili tavsiyelerde bulunmaktad›r. CEIOPS, Solvency II ile ilgili tüm taraflar›n görüfllerini toplayarak EIOPC’ye, dolay›s›yla Avrupa Komisyonu’na iletmektedir. Bu aflamada, Avrupa Sigorta Federasyonlar› Birli¤i (CEA) de, sektörün görüfl ve
önerilerini CEIOPS’a aktarmaktad›r. CEIOPS bugüne kadar her üç sütunla ilgili sektörden toplad›¤› görüflleri, birinci, ikinci ve üçüncü dalga
görüfller olmak üzere s›ras›yla Haziran 2005,
Ekim 2005 ve May›s 2006 tarihlerinde Avrupa
Komisyonu’na iletmifltir.
CEIOPS ayr›ca, Nicel Etki Çal›flmas› (Quantitative Impact Study-QIS) ile, genifl bir yelpazede seçilen sigorta flirketlerinden Sütun I ve Sütun II için çeflitli önerilerin kendi iflletmeleri üzerindeki etkilerini hesaplamalar›n› istemektedir.
Bunun iki amac› vard›r. Birincisi, yeni sistemin
yap›s›n› oluflturmak ve risklerle ilgili katsay›lar›
ayarlamak için ihtiyaç duyulan verileri sa¤lamakt›r. ‹kincisi ve belki de daha önemlisi, sigorta ve reasürans flirketlerinin, Solvency II’nin olas› yap›s› hakk›nda bilgi sahibi olmalar›na ve flirketlerin kendi bünyelerinde flimdiden haz›rl›klara bafllamalar›na yard›mc› olmakt›r. Kredi derecelendirme flirketlerinin raporlar› da, Solvency II
düzenlemelerine haz›rl›ks›z yakalanan flirketlerin zararl› ç›kaca¤›n› ortaya koymaktad›r. fiu
ana kadar QIS 1 tamamlanm›fl olup, QIS 2 süreci devam etmektedir. Özellikle katsay›lar›n
ayarlanmas›na iliflkin sorular içerecek olan QIS
3 sürecinin de 2007 y›llar›n›n ilk aylar›nda bafllamas› beklenmektedir.
Ayr›ca, Avrupa Komisyonu Direktifle efl zamanl› olarak bir Etki De¤erlendirmesi (Impact
Assessment) yay›nlayacak olup, bununla ilgili
çal›flmalar da bafllam›flt›r. Burada amaç, Solvency II düzenlemelerinin mali istikrar, sigorta iflletmeleri, denetim otoriteleri, sigorta ürünleri, sigorta piyasalar› ve tüketiciler üzerindeki etkilerinin araflt›r›lmas›d›r. Bu araflt›rma hem Solvency
II Direktifinin oluflturulmas›na yard›mc› olacak,
hem de ilgili çevrelerin yeni düzenlemelerden
ne flekilde etkilenece¤ini ortaya ç›karacakt›r.
CEIOPS, CEA ve AISAM/ACME gibi kurumlar,
Etki De¤erlendirmesine katk› yapmak üzere
davet edilmifllerdir. CEA, bu süreci özellikle QIS
çal›flmalar›na kat›lamayan orta ve küçük ölçekli flirketler için önemli bir f›rsat olarak görmektedir. Bu çerçevede, CEA taraf›ndan olas›
yeni düzenlemelerin flirketlere etkilerinin araflt›r›ld›¤› bir online anket haz›rlanm›flt›r. Etki De¤erlendirmesinde Türk sigorta sektörünün de dikkate al›nmas›n› teminen, Birlik’in ça¤r›lar› sonucu, söz konusu online ankete ülkemizden de 10
flirket kat›lm›flt›r.
SOLVENCY II ZAMAN Ç‹ZELGES‹
Solvency II projesine iliflkin 2004 y›l›nda bafllayan çal›flmalar devam etmekte olup, Avrupa Komisyonu taraf›ndan ilk taslak Direktif
Ekim 2006 tarihinde haz›rlanacakt›r. Bunu takiben, 2 ayl›k aral›klarla ikinci ve üçüncü taslaklar da haz›rlanarak görüfller toplanacakt›r.
Temmuz 2007 tarihinde ise, Solvency II’nin
kapsad›¤› tüm konulara iliflkin eski Direktifleri
yürürlükten kald›rarak yeni düzenlemeleri tek
bir çat› alt›nda toplayacak olan Çerçeve Direktif ve Etki De¤erlendirme Raporunun son
hali yay›nlanacakt›r. Avrupa Komisyonu’nca
haz›rlanan Direktifin 2008 y›l› sonuna kadar Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi taraf›ndan ortak karar usulü sonucunda kabul edilmesi beklenmektedir. fiirketlerin bu köklü de¤iflikliklere uyum sa¤lamas› için Direktifin en erken 2010 y›l›nda uygulamaya konulmas› düflünülmektedir. ■
Solvency II Zaman
Çizelgesi
Ekim 2006:
1. Taslak Direktif.
Aral›k 2006:
2. Taslak Direktif.
fiubat 2007:
Son Taslak Direktif.
Temmuz 2007:
Avrupa Komisyonu’nca
Direktifin ve Etki
De¤erlendirmesinin Yay›nlanmas›.
2008:
Direktifin Avrupa Parlamentosu
ve Avrupa Konseyince Kabulü.
2010:
Direktifin Uygulamaya Konmas›.
17
AVRUPA B‹RL‹⁄‹ VE S‹GORTA
Avrupa Birli¤i
çevre politikas›
Berna ÖZfiAR
TSRfiB AB ve Uluslararas› ‹liflkiler Uzman›
vrupa Birli¤i’nde çevre ve do¤al kaynaklar›n korunmas› hakk›ndaki politikalar›n önemi 1980’lerden bu yana önemli bir art›fl göstermifl ve çevrenin korunmas› siyasi gündeme damgas›n› vurmufltur. Avrupa Birli¤i’nin
çevre konular›ndaki bu hassasiyetinin temel
nedeni çevreye yönelik tehditlerin gün geçtikçe artmas›d›r.
Rakamsal olarak örneklendirmek gerekirse
Avrupa Birli¤i’nde 1987–1992 y›llar› aras›nda
kentsel kat› at›klardaki art›fl % 35 oran›nda olmufltur. 2000 y›l›nda, 1990 y›l›na oranla özel
araç sahipli¤inin % 25, katedilen mesafenin %
17 artmas›; 1970–1988 y›llar› aras›nda gübre
kullan›m›ndaki art›fl›n % 63 olmas› ve 2010 y›l›na
gelindi¤inde tüketimin % 25, karbon emisyonlar›n›n ise 1990 y›l›na oranla % 20 artacak olmas› çevreye yönelik tehditler olarak Avrupa
Birli¤i gündemine damgas›n› vurmufltur.
AB Çevre Politikas›n›n Tarihsel
Geliflim Süreci ve Hukuki Dayana¤›
Tarihsel olarak bak›ld›¤›nda Avrupa Topluluklar›n› kuran Antlaflmalarda çevre konular›na
at›fta bulunulmamaktad›r. Çevre konusundaki
ilk hukuki düzenleme zararl› maddelerin s›n›flanmas›, ambalajlanmas› ve etiketlenmesine
dair 1967 y›l›na ait 67/548/AET say›l› direktiftir.
Ortak bir çevre politikas›n›n zaruri hale geldi¤i, Ekim 1972’de gerçeklefltirilen Devlet ve Hükümet Baflkanlar› Zirvesi’nde kabul edilmifl ve
günümüzde Avrupa Birli¤i çevre politikas›n›n
temelini oluflturacak ilkeler bu toplant›da kabul edilmifltir. Bu ilkeler, kirlili¤in kayna¤›nda önlenmesi, çevre politikas›n›n ekonomik ve sosyal
A
18
geliflmeye uygun olmas›, tüm planlama süreçlerinde çevre politikas›n›n dikkate al›nmas› ve
kirleten öder ilkesidir.
1986 y›l›nda Tek Senet’in kabulüyle o dönemki ad›yla Avrupa Toplulu¤u ilk kez çevre
alan›nda yetki kazanm›fl ve çevre konusunda
bir Topluluk politikas› gelifltirilmesi ve uygulanmas› temin edilmifltir. Bu çerçevede çevrenin
korunmas›, insan sa¤l›¤›, do¤al kaynaklar›n
basiretli ve ak›lc› kullan›m› hedefleri çerçevesinde büyümekte olan çevre mevzuat›na resmi bir hukuksal temel sa¤lanm›flt›r.
Çevre konusunun ticaret, endüstri, enerji, tar›m, ulafl›m ve turizm dahil di¤er tüm ekonomik
ve sosyal politikalarla bütünlefltirilmesi gere¤i
Amsterdam Antlaflmas›’yla gündeme al›nm›flt›r. Antlaflman›n 2. Maddesi çerçevesinde Tek
Pazar ve Parasal Birli¤e iliflkin tedbirler al›n›rken,
"yüksek düzeyli çevre koruma ve çevre kalitesinin iyilefltirilmesi" hususunun dikkate al›nmas›
gerekti¤i vurgulanm›flt›r. Madde 6 ise çevre koruma gereksinimlerinin teflviki amac›yla Topluluk politika ve tedbirlerinin tan›mlanmas› gere¤ini ortaya koymufltur.
Madde 174’te ise Avrupa çevre politikas›n›n
temel hedefleri çevrenin korunmas›, kollanmas›, çevre kalitesinin yükseltilmesi, insan sa¤l›¤›n›n korunmas›, do¤al kaynaklar›n ak›lc› ve dikkatli biçimde kullan›lmas›, bölgesel ve küresel
çaptaki çevre problemleriyle ilgili uluslararas›
düzeyde tedbirler al›nmas› olarak s›ralanm›flt›r.
Alt›nc› Avrupa Birli¤i Çevre Eylem Program›:
"Çevre 2010: Gelece¤imiz, Tercihimiz"
Avrupa Birli¤i taraf›ndan 2000 y›l›nda kabul
edilen Alt›nc› Avrupa Birli¤i Çevre Eylem
Program›: "Çevre 2010: Gelece¤imiz, Tercihimiz", Avrupa Birli¤i’nin çevre alan›ndaki önceliklerini, eylem alanlar›n› ve bu öncelikleri
gerçeklefltirebilmek için izleyece¤i yaklafl›m-
lar› ortaya koymaktad›r.
Bu çerçevede Avrupa Birli¤i 4 öncelikli eylem alan› belirlemifltir:
1. ‹klim de¤iflikli¤iyle mücadele: Son 100 y›lda Avrupa’da ortalama hava s›cakl›klar›nda
0,8°C’lik bir art›fl meydana gelmifltir. Bu art›fl›n
2100 y›l›na kadar 1-6°C kadar olmas› beklenmektedir.
Dünya nüfusunun % 5’i Avrupa Birli¤i’nde
yaflamakta ve dünya genelinde oluflan sera
gazlar›n›n % 15’i AB’de oluflmaktad›r. Bilindi¤i
gibi sera gazlar›n›n oluflumuna karayolu tafl›mac›l›¤› ve enerji üretimi sebep olmaktad›r.
Sera gazlar› ise s›cakl›k art›fl›na ve çevrenin
karbondioksit ve metan gaz› ile kirlenmesine
yol açmaktad›r.
‹klim de¤iflikli¤iyle mücadele önceli¤i çerçevesinde Avrupa Birli¤i 2008–2012 y›llar›na kadar
sera gaz› emisyonlar›n›n 1990 y›l›na oranla % 8
azalt›lmas›n› hedeflemektedir. 2020 y›l›na kadar bu oran›n % 20-40, uzun vadede ise % 70
oran›nda azalt›lmas› hedeflenmektedir.
Avrupa Birli¤i, rüzgâr ve günefl enerjisi gibi
yenilenebilir enerji kaynaklar›n›n kullan›m›n›n
teflvik edilmesi için çal›flmalar yapmaktad›r.
2. Do¤an›n ve vahfli yaflam›n korunmas›:
Avrupa Birli¤i’nde kufl çeflitlerinin % 38’i, kelebeklerin % 45’i tehdit alt›nda; a¤açlar›n 2/3’ü
ise hava kirlili¤iyle karfl› karfl›yad›r. Güney Avrupa’da erozyonun yol açt›¤› toprak kayb›
çölleflmeyi beraberinde getirmekte; afl›r› avlanma deniz yata¤›na zarar vermekte, kimyasal kirlilik nedeniyle denizler tehdit alt›nda
bulunmaktad›r.
Avrupa Birli¤i, do¤an›n ve vahfli yaflam›n korunmas› önceli¤i çerçevesinde topra¤›n erozyon ve kirlenmeye karfl› korunmas›, AB’de ve
dünya genelinde bio-çeflitlili¤in kayb›n›n önüne geçilmesi, do¤al sistemlerin yap›s›n›n ve iflleyiflinin korunmas›, denizlerin korunmas› için stratejiler gelifltirilmesi ve ormanlar›n korunmas› için
ulusal ve bölgesel programlar›n oluflturulmas›
konular›nda çal›flmalar yapmaktad›r.
3. Çevre ve sa¤l›k konular›n›n önemle ele
al›nmas›: Çevre kirlili¤i alerjiden kansere, k›s›rl›ktan pre-matüre do¤umlara kadar pek çok
sa¤l›k problemini beraberinde getirmektedir.
AB’de hava kalitesinin artt›r›lmas›na iliflkin ted-
19
AVRUPA B‹RL‹⁄‹ VE S‹GORTA
birlere karfl›n hala pek çok çocuk ast›m hastal›¤›na yakalanmaktad›r.
Tar›mda kullan›lan tar›m ilaçlar›n›n, içme suyunun % 65’ini karfl›layan yeralt› sular›na kar›flmas›n›n önlenmesi de Avrupa Birli¤i gündemini
meflgul eden önemli konulardan biridir.
Gürültü kirlili¤i ise AB nüfusunun en az
1/4’ünü etkilemekte ve stres art›fl›, uykunun bölünmesi, kalp rahats›zl›klar› riski gibi sa¤l›¤› tehdit edici unsurlar› beraberinde getirmektedir.
Çevre ve sa¤l›k konular›nda Avrupa Birli¤i,
öncelikli hedefleri do¤rultusunda çevre kirlili¤i
ve insan sa¤l›¤› aras›ndaki ba¤a iliflkin daha
kapsaml› çal›flmalar yapmakta, tar›m ilaçlar›n›n kullan›m›ndan kaynaklanan riskin azalt›lmas›, hava kirlili¤ine iliflkin yeni bir strateji gelifltirilmesi ve kimyasallardan kaynaklanan riskin
kontrol edilmesi için AB’deki mevcut sistemi
yenilemektedir.
4. Do¤al kaynaklar›n korunmas› ve at›k yönetimi: Nüfus art›fl› ve ekonomik geliflme sonucu dünyan›n yenilenebilir kaynaklar› (su, hava,
bal›klar vb.) tüketilirken metal ve mineraller gibi yenilenemeyen kaynaklar›n kullan›m› çevre-
20
yi olumsuz etkilemekte; Avrupa toplumu zenginleflirken daha çok at›k üreterek havay› ve
topra¤› kirletmektedir.
Do¤al kaynaklar›n korunmas› ve at›k yönetimi alan›nda Avrupa Birli¤i, tehlikeli maddelerin
belirlenmesi, üreticilerin at›k ürünlerin toplanmas›, ifllenmesi ve geri kazan›m› konusunda sorumlu hale getirilmesi; daha az at›k yaratan
ürün ve hizmetlerin tercihi konusunda tüketicilerin teflvik edilmesi; at›k yönetimi konusunda
AB genelinde bir strateji gelifltirilmesi ve geri
dönüfltürülmüfl materyaller için pazarlar oluflturulmas›n›n teflviki konular›nda çal›flmalar yapmaktad›r.
Avrupa Birli¤i, bu dört temel öncelikli eylem
alan›n›n hayata geçirilebilmesi için mevzuat›
pratikte uygulan›r hale getirmeye çal›flmakta
ve üye devletlerin yükümlülüklerini yerine getirmelerini sa¤lamak amac›yla yapt›r›m› olan
tedbirler almaktad›r. Bunun yan› s›ra çevre konular›n› politika belirlemede merkeze almakta,
piyasayla iflbirli¤i halinde çal›flmalar gerçeklefltirmekte, tüketicilerin çevreyle dost tercihler
yapmas›n› sa¤lamaktad›r.
Avrupa Birli¤i Çevre Politikas›n›n
Temel ‹lkeleri
Avrupa Birli¤i, yukar›da ele al›nan öncelikleri, belirlemifl oldu¤u temel ilkeler çerçevesinde hayata geçirmektedir. Bu ilkeleri 6 temel
bafll›k alt›nda özetlemek mümkündür:
"Kirleten öder" ilkesi
AB çevre politikas›n›n en önemli ilkelerinden olan "kirleten öder" ilkesi, AB’nin ilk Çevre
Eylem Program›’nda (1973) belirtilen bir ilkedir. Kirletenlere, neden olduklar› kirlilikle mücadelenin bedelinin ödettirilmesi, böylelikle bu
kiflilerin kirlili¤i azaltmaya ve daha az kirleten
ürün ve teknolojiler bulmaya teflvik edilmelerinin sa¤lanmas› hedeflenmektedir. At›k çerçeve direktifi, ambalajlama ve ambalaj at›klar›
direktifi gibi mevzuatlarda bu ilkeye at›fta bulunulmaktad›r.
Önleme ilkesi: "Önlemek tedavi
etmekten daha etkilidir"
Antlaflmalara Tek Senet’le eklenmifl olan bu
ilke zarar›n tam olarak ortaya ç›kmas›ndan
önce gerekli önlemlerin al›nmas›n›n daha etkili bir çözüm olaca¤› gerçe¤inden hareket
etmektedir.
‹htiyat ilkesi
‹lk kez Maastricht Antlaflmas›’na dahil edilmifl olan bu ilke çerçevesinde, bir faaliyet insan sa¤l›¤›n› veya çevreyi tehdit edici unsurlar
tafl›yorsa, neden-sonuç iliflkisi bilimsel aç›dan
tam olarak ispatlanam›yor bile olsa gerekli ihtiyati tedbirlerin al›nmas› gerekti¤ini ortaya
koymaktad›r.
2 fiubat 2000 tarihinde konuya iliflkin olarak
yay›nlanan Komisyon Tebli¤i, ilkenin nas›l uygulanmas› gerekti¤ine iliflkin prensipleri içermektedir. Buna göre, Komisyon’un çevre, insan, hayvan ve bitki sa¤l›¤›n›n korunma seviyesini belirleme yetkisi vard›r. Mevzuat›n haz›rlanmas›nda Komisyon, mevcut bilimsel ve
teknik bilgileri dikkate almak zorundad›r.
Yüksek düzeyde koruma ilkesi
Avrupa Birli¤i çevre politikas›n›n en önemli
ilkelerinden olan yüksek düzeyde koruma ilkesi, AB Kurumlar›n›n (Komisyon, AP ve Konsey), AB’nin farkl› bölgelerinde koflullar› göz
önünde bulundurarak yüksek düzeyde çevre
korumay› amaç edinmelerine iliflkindir. ‹lke AT
Antlaflmas›’n›n 2. Maddesi’nde de yer almaktad›r.
Bütünleyicilik ilkesi
Çevre koruman›n koflullar›n›n AB politikalar›n›n içine entegre edilmesi gerekti¤ine iliflkin
olan bu ilke AT Antlaflmas›’n›n 6. Maddesinde
"Çevre koflullar›, sürdürülebilir geliflmenin teflviki için di¤er Topluluk politika ve aktivitelerine
eklenmeli" ifadesiyle yer almaktad›r.
Kaynakta önleme ilkesi
Kaynakta önleme ilkesi, çevresel zarar›n
öncelikle kayna¤›nda önlenmesine iliflkin
olup özellikle su ve at›k sektöründe uygulanmaktad›r.
Günümüz Avrupa Birli¤i siyasi gündeminde
kilit bir öneme sahip olan ve ulusal, bölgesel
ve uluslararas› seviyede müzakerelere konu
olan çevre, AB’yle müzakere sürecinde sektörümüzü de yak›ndan ilgilendiren müzakere
bafll›klar›ndand›r. ■
21
KAPAK KONUSU
Avrupa Birli¤i Çevresel Sorumluluk Direktifi;
"Kirleten Öder"
Prensibi
22
AB Çevresel Sorumluluk Direktifi’nde, üye devletlerin çevre
sorumlulu¤unun teminat alt›na al›nmas›na yönelik olarak
oluflturulacak finansal güvenlik önlemlerinin gelifltirilmesi, sadece
teflvik edilmekte, ancak bu konuda bir zorunluluk bulunmamaktad›r.
Konu 2010 y›l›nda de¤erlendirmeye al›nacakt›r.
Ancak, Ülkemizdeki “Deniz Çevresinin Petrol ve Di¤er Zararl›
Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararlar›n
Tazmini Esaslar›na Dair Kanun”da; çevresel zararlara karfl› mali
sorumluluk sigortas› yapt›rma zorunlulu¤u bulunmaktad›r.
23
KAPAK KONUSU
K›y› Tesisleri Deniz Kirlili¤i Zorunlu
Mali Sorumluluk Sigortas›n›n AB
direktifi çerçevesinde de¤erlendirilmesi...
Doç. Dr. Suna OKSAY
TSRfiB Genel Sekreter Yard›mc›s›
vrupa Birli¤i’nde, Çevresel Zararlar›n
Önlenmesi ve Düzeltilmesine ‹lflkin
Çevresel Sorumluluk Direktifi, 21 Nisan 2004 tarih ve 2004/35/CE say›yla yay›nlanm›fl ve söz
konusu Direktif' ile birlikte, Topluluk Müktesebat›’nda (Acquis Communautaire) "Kirleten
Öder Prensibine (polluter pays)" yer verilmifltir.
"Kirleten Öder Prensibi", iflletenin (operator)
gerçeklefltirdi¤i faaliyetleri sonucunda çevreye zarar vermesi veya çevre zarar› için yak›n
tehlike oluflturmas› durumunda finansal olarak sorumlu olmas› anlam›na gelmektedir. Direktif, hem çevreye verilecek zararlar›n önlenmesi, hem de meydana gelen zararlar›n düzeltilmesi konusunda tedbirlere iliflkin hükümler ihtiva etmektedir.
Direktif’e gore, çevre zarar›n›n meydana
gelmesi veya yak›n tehlike durumunda, iflleten yetkili mercileri hemen bilgilendirmek ve
mümkün olan tüm pratik tedbirleri almakla
yükümlüdür. Yetkililerin durumdan haberdar
olduktan sonra, iki farkl› eylemde bulunma
haklar› vard›r: Birincisi, iflletenin de görüflünü
almak kayd›yla, gerekli tedbirleri belirlemek;
ikincisi ise, iflverene görüflünü sormadan, gerekli tedbirleri do¤rudan kendisinin almay› tercih etmesi. Ancak, yetkili mercilerin zarar› önlemeye veya zarar› ortadan kald›rmaya yönelik ald›¤› önlemlere iliflkin masraflar, her iki
durumda da, zarara iliflkin faaliyeti gerçeklefltiren iflleten taraf›ndan karfl›lanacakt›r.
Direktif kapsam›nda söz konusu olan zararlar, ölçümlenebilir olmak kayd›yla, do¤al kaynaklardaki olumsuz de¤iflimler veya do¤al
A
24
Malî sorumluluk
garantileri bafll›kl›
8.Madde’de, K›y›
tesislerinin, bu Kanun
kapsam›ndaki zararlara
karfl› malî sorumluluk
sigortas› yapt›rmak
zorunda oldu¤u, aksi halde
bu tesislerin faaliyetine
izin verilmeyece¤i
belirtilmektedir.
kaynak hizmetlerindeki kötüye gidifl (impairment of natural resource service) olarak tan›mlanmaktad›r. Ölçümlenebilirlik ölçütünün
yan›nda, bir veya birden fazla kirletenin belirlenebiliyor olmas› ve zarar›n somutlaflm›fl olmas› gerekmektedir.
Direktif kapsam›nda yer alan zararlar genel
olarak, do¤al kaynaklardaki olumsuz de¤iflimler veya do¤al kaynak hizmetlerindeki kötüye gidifl (impairment of natural resource
service) olarak tan›mlanmaktad›r. Ancak bu
zararlar›n Direktif kapsam›nda yer almas› için
ölçümlenebilir olmas› da flartt›r. Ölçümlenebilirlik ölçütünün yan›nda, ayr›ca, bir veya birden fazla kirletenin belirlenebiliyor olmas› ve
zarar›n somutlaflm›fl olmas› da önemlidir.
Direktif kapsam›nda yer alan çevre zararlar›n› üç ana bafll›k alt›nda toplayabiliriz:
1. Biyolojik çeflitlili¤e iliflkin zararlar
(biodiversity).
Bu bafll›k alt›nda, korunan türler ile bu türlerin do¤al yaflama alanlar›na verilen zararlar ve
bu türler ile yaflam alanlar› üzerinde ciddi
olumsuz etkileri olabilecek zararlar ele al›nmaktad›r. Yaflam alanlar›na iliflkin 92/43/EC say›l› direktif ve evcil olmayan kufllara(wild birds) iliflkin
olan 79/409/EC say›l› Direktif çerçevesinde izin
alarak faaliyete bafllam›fl bulunan iflletmelerin,
daha önceden bilinen olumsuz etkileri olan bir
fiilinden ortaya ç›kan zararlar bu madde kapsam›nda de¤erlendirilmemektedir.
2. Suya verilen zararlar(water damage):
Suya verilen zararlardan, ekolojik, kimyasal
ve/veya hacmi ve/veya ekolojik potansiyel
üzerinde ciddi olumsuz etkileri olan zararlar
anlafl›lmaktad›r. Buradaki ilgili kavramlar mer’i
mevzuat (Su politikas›na iliflkin 2000/60/EC say›l› Direktif) çerçevesinde belirlenmektedir.
3. Topra¤a verilen zararlar (land damage):
Topra¤a verilen zararlarla ise, topra¤a do¤rudan veya dolayl› olarak iletilen maddeler,
organizmalar ve mikro organizmalar nedeniyle, insan sa¤l›¤› için önemli bir risk unsuru oluflturan faktörler anlafl›lmaktad›r.
Yukar›daki zararlar›n yan› s›ra, Direktifin kapsam›na, Direktifin 3.ekinde yer alan mesleki faaliyetler dolay›s›yla meydana gelen çevre zararlar› ve Direktifin 3.ekinin kapsam› d›fl›nda
kalan her nevi mesleki faaliyet dolay›s›yla, koruma alt›na al›nan türlere ve do¤al yaflama
alanlar›na verilen zararlar da girmektedir.
Di¤er taraftan, Direktifin 4. maddesinde yer
alan; milli savunma faaliyetleri, uluslararas› güvenli¤e iliflkin hususlar, do¤al afetler veya savafl gibi çeflitli faaliyetler de, Direktifin kapsam›ndaki zararlar içerisinde yer almamaktad›r.
Bununla birlikte, Direktifin 4.ekinde bulunan ve
uluslararas› konvansiyonlar›n kapsam›na giren
haller ile Avrupa Atom Enerjisi Toplulu¤u ve Direktifin 5.ekinde belirtilen uluslararas› dokümanlar çerçevesindeki nükleer riskler de Direktif kapsam›n›n d›fl›nda tutulmaktad›r.
Buna ek olarak, direktif yürürlü¤e girmeden
önceki faaliyetler sebebiyle ortaya ç›kan zararlar da, direktifin kapsam› d›fl›nda b›rak›lmaktad›r. Bu durumda sadece hata ve ihma-
25
KAPAK KONUSU
lin söz konusu oldu¤u durumlarda iflletenin sorumlu¤una gidilebilmektedir.
Direktif, ayr›ca bedeni zarar (personal injury), özel mülke gelen zararlar ve ekonomik
zararlara iliflkin olarak da uygulanmamaktad›r. Bu nedenle, bu tip zararlara iliflkin haklar
da Direktiften etkilenmemektedir. Bu nedenle, Direktifin 3 üncü maddesi çerçevesinde
özel flah›slara çevre zarar› veya zarar tehlikesine iliflkin bir tazminat hakk› da verilmedi¤i
belirtilmektedir.
Direktifin yürürlülükle ilgili 19. maddesi çerçevesinde, üye ülkelerin bu direktif kapsam›nda uyumlaflt›rmalar› gereken kanun ve ikincil
düzenlemelere iliflkin çal›flmalar›n›, 30 Nisan
2007 ye kadar yürürlü¤e geçirmek zorunda
olduklar› hükmü yer almaktad›r. Dolay›s›yla,
Direktif’de üye ülkelere 3 y›ll›k bir geçifl dönemi tan›nm›fl bulunmaktad›r.
Direktifde ayr›ca, üye ülkelerin, milli hukuklar›nda bu direktif kapsam›ndaki alanlarda ne
gibi düzenlemeler yapt›klar›n› Komisyona bildirmeleri ve milli hukukta bu direktif hükümlerine karfl›l›k gelen hükümleri nas›l düzenlediklerini, bir tablo yard›m›yla göstermeleri yükümlülü¤ü de bulunmaktad›r.
Direktifin yay›mlanmas›ndan sonra çeflitli
sektörlerden uygulamaya iliflkin olarak tepkiler al›nmaya bafllanm›fl ve bu sektörler taraf›ndan üye ülkelerin Direktifi uygulamada esneklik sa¤lamas› talep edilmifltir. Ancak, Komisyon bu elefltirilere ra¤men, çevre konusundaki mevzuat çal›flmalar›na devam etmifl
ve örne¤in AB içerisinde madencilik at›klar›
konusunun daha iyi yönetilmesini hedefleyen
ve 2004/35/CE say›l› mevcut direktifin koflullar›n› kuvvetlendiren yeni bir Direktifi daha kabul etmifltir. Bu direktif ile de, madencilik sektörü için bir tak›m yeni düzenlemeler yap›larak, madencilik at›klar›n›n çevreye ve insan
sa¤l›¤›na olan tehlikeli etkilerinin azalt›lmas›
ve daha güvenli maden ç›kartma alanlar›n›n
yap›land›r›lmas› hedeflenmifl ve iflletmecilerin,
kirlenmifl alanlar›n ve maden ç›kartma alanlar›n›n ›slah› için gerekli olan mali kayna¤› sa¤lamalar› konusunda özel yükümlülük getirilmifltir. (Bu yeni düzenleme için de üye ülkelere iki y›ll›k geçifl dönemi verilmifltir.)
26
AVRUPA B‹RL‹⁄‹ ÇEVRE
D‹REKT‹F‹NDE S‹GORTA
Direktifte, sigorta ile ilgili olarak birkaç
maddede hüküm bulunmaktad›r. Direktifin’in Finansal Güvenlik isimli 14.maddesi’nde; üye devletlerin, ilgili kurulufllar›n›n, Direktif çerçevesinde sorumluluklar›n› üstelenmeleri yönünde, finansal garantilerin kullan›lmas›n› teflvik etmesi önerilmektedir. Bunu
sa¤layabilmek için ise, üye devletlerce, eko-
nomik ve finansal kurulufllar kanal›yla, uygun
finansal güvenlik araçlar›n›n ve piyasalar›n›n
gelifltirilmesinin teflvik edilmesi ve içerisinde
mali yetersizlik durumunda kullan›lacak finansal mekanizmalar›n da bulunaca¤› önlemler al›nmas› gerekti¤i ifade edilmektedir.
Direktifte ayr›ca, Avrupa Komisyonu’nun
30 Nisan 2010 tarihinden önce Direktifin etkinli¤ine iliflkin bir rapor sunmas› gerekti¤i belirtilmektedir. Söz konusu etkinlik de¤erlendir-
mesinin ise, Ek 3 kapsam›nda yer alan faaliyetler için getirilen di¤er finansal güvenlik
(security) çeflitlerinin göz önünde bulundurulmas› kayd›yla ve çevreye verilen hasarlar›n
tazmini, bunun uygun maliyetlerle karfl›lan›p
karfl›lanamayaca¤› ve sigortan›n koflullar›n›
içerecek flekilde yap›lmas› gerekmektedir.
Raporda ayn› zamanda finansal güvenli¤e
iliflkin flu hususlar›n da dikkate al›naca¤› belirtilmektedir: aflamal› bir yaklafl›m, finansal ga-
27
KAPAK KONUSU
28
ranti için bir tavan ve düflük riskli faaliyetlerin
kapsam d›fl›nda tutulmas›.
Direktifte, Avrupa Komisyonu’nun, bu rapor ve gerçeklefltirilecek genifl bir etki de¤erlendirmesi ›fl›¤›nda, (maliyet-yarar analizi de
dahil olmak üzere), uygun buldu¤u takdirde,
uyumlaflt›r›lm›fl bir zorunlu finansal güvenlik
sistemi oluflturulmas› için teklifler sunmas› ifadesi de yer almaktad›r.
Direktifin incelenmesinden, üye devletlerin
çevre sorumlulu¤unun teminat alt›na al›nmas›na yönelik olarak oluflturulacak finansal güvenlik önlemlerini gelifltirmelerinin sadece
teflvik edildi¤i, bu konuda bir uygulama zorunlulu¤u bulunmad›¤›, bununla birlikte, Komisyonun, direktifin etkinli¤ini belirlemek
amac›yla, sigorta ve di¤er finansal güvenlik
ürünleri için, kabul edilebilir maliyet ve flartlar› içeren bir raporu 30 Nisan 2010 y›l›ndan önce sunaca¤› ve bu raporun sonuçlar›na göre
de, uygun görüldü¤ü takdirde, sigorta vb.
araçlar›n zorunlu olabilece¤i anlafl›lmaktad›r.
Dolay›s›yla Zorunlu Sigorta konusu, Avrupa
Birli¤i’nde, ancak 2010 y›l›nda de¤erlendirilecektir.
"Deniz Çevresinin Petrol ve Di¤er
Zararl› Maddelerle Kirlenmesinde Acil
Durumlarda Müdahale ve Zararlar›n
Tazmini Esaslar›na Dair Kanun"
Ülkemizde, deniz ve çevre kirlenmesine iliflkin olarak, ç›kart›lan "Deniz Çevresinin Petrol
ve Di¤er Zararl› Maddelerle Kirlenmesinde
Acil Durumlarda Müdahale ve Zararlar›n Tazmini Esaslar›na Dair Kanun", 03.03.2005 tarih
ve 5312 say›l› Resmi Gazete’de yay›mlanarak
yürürlü¤e girmifltir.
Kanunun amac›, acil durumlarda gemilerden ve k›y› tesislerindeki faaliyetlerden kaynaklanan kirlenme tehlikesini ortadan kald›rmak veya kirlenmeyi azaltmak, s›n›rlamak ve
gidermek üzere uygulanacak müdahale ve
haz›rl›kl› olma esaslar›n› belirlemektir. Kanun’da, ayr›ca, olay sonucu ortaya ç›kan zararlar›n tespit ve tazmin esaslar›, uluslararas›
yükümlülüklerin yerine getirilmesi esaslar› ve
Kanun kapsam›na giren kiflilerle kurum, kurulufl, gemi ve tesislerin Kanunda belirtilen ilgililerinin yetki, görev ve sorumluluklar› da yer al-
AB direktifi ve sigortaya
iliflkin maddeleriyle
mukayese edildi¤inde,
"Deniz Çevresinin Petrol
ve Di¤er Zararl›
Maddelerle Kirlenmesinde
Acil Durumlarda Müdahale
ve Zararlar›n Tazmini
Esaslar›na Dair Kanun"da
yer alan zorunlu
sigortalar›n kapsam›n›n,
son derece geliflmifl bir
sigorta sektörüne sahip
olan Avrupa Birli¤i için
dahi, çok ileri bir ad›m
oldu¤u anlafl›lmaktad›r.
maktad›r.
Kanun’da "kirlenme" kavram›ndan, olay
sonucunda, petrol ve di¤er zararl› maddelerin;
- Canl› kaynaklara ve deniz yaflam›na zarar verecek,
- ‹nsan sa¤l›¤› için tehlike oluflturacak,
- Bal›kç›l›k ve denizlerin di¤er yasal amaçlarla kullan›m› da dahil olmak üzere, denizcilik faaliyetlerini engelleyecek,
- Deniz suyunun niteli¤ini de¤ifltirecek,
- Ekolojik dengeyi bozacak
- vb zararl› etkiler yaratacak,
flekilde deniz çevresine kar›flmas› anlafl›lmaktad›r.
Taraflar›n sorumlulu¤u ise, Kanun’un
6.Maddesinde belirlenmifltir. Kanun’a göre,
kapsama giren gemi ve k›y› tesislerinin sorumlu taraflar›, uygulama alanlar›nda gemi
ve k›y› tesislerinden kaynaklanan olay sonucu ortaya ç›kan kirlenmenin veya kirlenme
tehlikesinin neden oldu¤u;
- temizleme masraflar›n›,
- koruyucu önlemlere iliflkin masraflar›,
29
KAPAK KONUSU
- canl› kaynaklar ve deniz yaflam›na verilen zararlar›,
- bozulan çevrenin yeniden oluflturulmas›,
- toplanan at›klar›n tafl›nmas› ve bertaraf›
için yap›lacak masraflar›,
- geçim için kullan›lan do¤al ve canl› kaynaklarda meydana gelen zararlar›,
- özel mallardaki zararlar›,
- flah›slar›n yaralanmas› ve ölümünden
kaynaklanan zararlar›,
- gelir kay›plar›n›, gelir ve kazanç kapasitelerine verilen zararlar›
- ve di¤er kamu zararlar›n›
tazmin etmekle müteselsilen sorumludurlar.
Olaya, iki veya daha fazla geminin kar›flmas›yla meydana gelen bir olayda ortaya
ç›kan zarardan ise, tüm gemilerin sorumlu
taraflar› müfltereken ve müteselsilen sorumlu
olacaklard›r. Ayr›ca, Kanun’un 7.Maddesiyle, sorumluluklar›n s›n›rlar›n›n belirlenmesinde,
Türkiye'nin taraf oldu¤u uluslararas› sözleflme
hükümlerine de at›f yap›lm›flt›r.
KANUN’DA S‹GORTA
Malî sorumluluk garantileri bafll›kl› 8.Madde’de, K›y› tesislerinin, bu Kanun kapsam›ndaki zararlara karfl› malî sorumluluk sigortas›
yapt›rmak zorunda oldu¤u, aksi halde bu tesislerin faaliyetine izin verilmeyece¤i belirtilmektedir. Bu zorunlu malî sorumluluk sigortas›n›n ise, Hazine Müsteflarl›¤›nca belirlenen sigorta flirketleri taraf›ndan ya da bu flirketlerin
kendi aralar›nda kuracaklar› bir havuz taraf›ndan yap›lmas›n›n zorunlu oldu¤u da ifade
edilmektedir.
Kanun’da zorunlu sigortalar›n uygulamaya bafllama süresi ile ilgili olarak ise, 8.Madde’de ve Geçici Madde 1’de baz› hükümler
bulunmaktad›r. Madde 8’de; Bakanl›¤›n, k›y›
tesislerinin malî sorumluluk sigortas› yapt›rma
zorunlulu¤unu, Hazine Müsteflarl›¤›n›n uygun
görüflünü almak kayd›yla, bu sigortaya iliflkin
genel flartlar ile tarife ve talimatlar›n yürürlü¤e girmesinden itibaren en çok bir y›l süre ile
ertelemeye yetkili oldu¤u belirtilmektedir.
Geçici Madde1’de ise, malî sorumluluk si-
30
gortas›na iliflkin genel flartlar ile tarife ve talimatlar›n bu Kanunun yürürlü¤e girdi¤i tarihten itibaren en geç alt› ay içinde haz›rlanarak, Resmi Gazetede yay›mlanaca¤› ifadesi
yer almaktad›r.
SONUÇ
AB direktifi ve sigortaya iliflkin maddeleriy-
le mukayese edildi¤inde, "Deniz Çevresinin
Petrol ve Di¤er Zararl› Maddelerle Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararlar›n Tazmini Esaslar›na Dair Kanun"da yer alan
zorunlu sigortalar›n kapsam›n›n, son derece
geliflmifl bir sigorta sektörüne sahip olan Avrupa Birli¤i için dahi, çok ileri bir ad›m oldu¤u
anlafl›lmaktad›r. Yukar›da da ifade edildi¤i
gibi, AB Direktifinde, çevre sorumlulu¤unun
teminat alt›na al›nmas›na yönelik olarak oluflturulacak finansal güvenlik önlemleri sadece
teflvik edilmekte ve bu konuda zorlay›c› bir
hüküm bulunmamaktad›r.
Zorunlu sigorta konusunun ise, Komisyonun, yapt›¤› incelemeler sonucunda haz›rlayaca¤› bir raporu takiben, ancak 2010 y›l›nda gündeme gelece¤i belirtilmektedir. Halbuki, bizim mevzuat›m›zda, zorunlu sigortan›n, 2006 y›l›nda uygulanmaya bafllamas› öngörülmüfltür.
Bilindi¤i gibi, sigortac›l›¤›n temeli, risk ve
maliyeti belirleyen aktüeryal hesaplamalara
dayanmaktad›r. Bu nedenle, öncelikle, koruma alt›na al›nacak risklerin, belirli sürelerde izlenerek, risklere iliflkin istatistikî verilerin toplanmas› gerekmektedir. Riski koruma maliyetlerine iliflkin aktüeryal hesaplar ise, ancak verilerin toplanabilmesini teminen, mevcut verilerden faydalan›larak yap›labilecektir.
Bu itibarla, çok yeni olarak dünya sigorta
sektörünün gündemine gelen bu risklerdeki
belirsizlik ve bilinmezlik nedeniyle, ilgili risklerin
aktüeryal hesaplar›, ülkemizde ve AB’nde
henüz yap›lamamakta ve söz konusu risklerin, flirketlerin mali bünyelerini ne yönde etkileyece¤i öngörülememektedir.
Ayr›ca, bu tür çevresel risklerin, AB ülkelerinde de sigorta kapsam›na al›nmamas› ve
aktüeryal hesaplar›n›n yap›lamamas› nedeniyle, bu konuda ülkemizde sunulmas› planlanan ürünler için uluslararas› reasürans korumas›n›n bulunmas› da mümkün olamayacakt›r.
Sonuç olarak, Kanun’da, zorunlu olarak
yapt›r›lmas› planlanan mali sorumluluk sigortalar›na iliflkin maddenin, ulusal ve uluslararas› faktörlerin de dikkate al›nmas› kayd›yla,
de¤ifltirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde,
verilere dayan›lmadan yap›lacak aktüeryal
hesaplamalarla tespit edilecek sigorta poliçe fiyatlar›yla, ortaya ç›kan ve boyutlar› henüz bilinmeyen riskler karfl›lanamayacak ve
böylece aktif büyüklükleri ve mali yap›lar› rekabetçi olmayan sigorta sektörümüz olumsuz
yönde etkilenebilecektir. ■
31
HAZ‹NE MÜSTEfiARLI⁄I S‹GORTACILIK GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü
Sivil Toplum Kurulufllar›na
Avrupa Birli¤i Bilgilendirme Toplant›s›…
Mali Hizmetler
Sigortac›l›k
vrupa Birli¤i (AB) ile ülkemiz aras›nda
yürütülen tam üyelik müzakereleri, ulusal mevzuat›m›z›n AB kurallar› ile uyumunu de¤erlendirmek üzere belli konu bafll›klar› (fas›llar) alt›nda yürütülen bir dizi toplant› kapsam›nda gerçeklefltirilmektedir.
An›lan toplant› serisinde, belirlenen her bir
konu bafll›¤› için, öncelikle Avrupa Birli¤i uzmanlar› taraf›ndan AB mevzuat› tan›t›lmaktad›r. "Tan›t›c› Tarama Toplant›s›" olarak an›lan bu
sürecin tamamlanmas›n› müteakip ülkemizce
ele al›nan konuya iliflkin ulusal mevzuat›m›z›n
mevcut durumu hakk›nda bir sunum yap›lmaktad›r. Bahse konu ikinci toplant›, "Ayr›nt›l›
Tarama Toplant›s›" olarak an›lmaktad›r.
Müzakere sürecinin 35 fas›la ayr›ld›¤› görülmektedir. Fas›llar›n 8 adedi do¤rudan ya da
dolayl› bir flekilde sigortac›l›k sektörü ile ilgili
konular› içermektedir. Bunlar; ‹flçilerin Serbest
Dolafl›m›, Sermayenin Serbest Dolafl›m›, fiirketler Hukuku, Mali Hizmetler, Ekonomik ve Parasal Politika, ‹statistik, Sosyal Politika ve ‹stihdam, Tüketicinin ve Sa¤l›¤›n›n Korunmas› fas›llar›d›r. Bu fas›llardan ‹flcilerin Serbest Dolafl›m›
d›fl›ndakilerin tamam› ayr›nt›l› tarama sürecini
tamamlam›flt›r.
A
MAL‹ H‹ZMETLER FASLI
Özellikle bankac›l›k, sigortac›l›k ve sermaye
piyasas›na iliflkin mevzuat›n AB ile karfl›laflt›rmas›n›n yap›ld›¤› Mali Hizmetler Fasl›nda a¤›rl›kl› olarak sigortac›l›k sektörü ile ilgili konular
görüflülmüfltür.
Bu kapsamda 2-3 May›s 2006 tarihinde Ay-
32
r›nt›l› Tarama Toplant›s› tamamlanan Mali Hizmetler Fasl›na iliflkin olarak kamuoyunun bilgilendirilmesini teminen 18 Temmuz 2006 tarihinde, önce Devlet Bakan› ve Baflmüzakereci Say›n Ali Babacan taraf›ndan konu ile ilgili bir
aç›klama yap›lm›fl daha sonra Sivil Toplum Kurulufllar›na bilgilendirme sunumu gerçeklefltirilmifltir. Söz konusu toplant›da, Ulusal Sigortac›l›k
Mevzuat›m›z›n AB düzenlemeleri ile temel farklar› özetlenmifltir. Söz konusu sunumda ele al›nan konular özetle afla¤›da yer almaktad›r:
TEK FAAL‹YET ‹ZN‹ VE
MENfiE ÜLKE DENET‹M‹
AB düzenlemelerine göre bir ülkede faaliyet izni alan flirket di¤er üye ülkede herhangi
bir faaliyet izni almaks›z›n ve ilave sermaye ihtiyac› olmaks›z›n faaliyette bulunabilmektedir.
fiirketlerin mali bünye ve sermaye yeterlili¤i gibi hususlardaki denetimi menfle ülke taraf›ndan yap›lmaktad›r. Ülkemizde faaliyette bulunacak yabanc› flirketlerin anonim flirket, mütüel flirket ya da flube fleklinde teflkilatlanmalar›
gerekmektedir. fiube olarak teflkilatlanmada
da kuruluflta aranan sermaye tutar› aranmaktad›r. Tek faaliyet izni ve menfle ülke denetimine iliflkin mevzuat uyumu ancak tam üyelikle
birlikte mümkün olabilecektir.
KURULUfi ve RUHSAT
Ülkemizde sigorta flirketlerinin pazara girifli
ön izin ve ruhsat süreci olmak üzere iki aflamal› gerçeklefltirilmektedir. AB düzenlemesinde kurulufl ön izni bulunmamaktad›r. Ayr›ca,
AB düzenlemesinde belli eflikleri aflan hisse
devirlerinde sadece bilgilendirme yükümlülü¤ü varken, mevzuat›m›zda bu eflikleri aflan hisse devirleri izne tabidir. Di¤er bir farkl›l›k ise,
AB’de branfl baz›nda sermaye sistemi varken,
Ulusal Mevzuat›m›zda kurulufl sermayesi esas›n›n bulunmas›d›r. Sigorta branfllar›n›n ayr›m›nda ve baz› özellikli sigortalarda da AB ile farkl›l›klar mevcuttur.
TAR‹FE SERBEST‹S‹
AB’de sigorta tarifeleri tasdike tabi k›l›nmamaktad›r. Zorunlu sigortalarda asgari teminat
tutar› kamu taraf›ndan belirlenmektedir. Oysa
ülkemizde hayat sigortas› tarifeleri kamu otoritesinin tasdikine tabidir ve zorunlu sigortalarda
teminat ve primler kamu otoritesi taraf›ndan
belirlenmektedir.
SERMAYE YETERL‹L‹⁄‹
AB’de yükümlülük karfl›lama yeterlili¤i (solvency margin) uygulanmaktad›r.Buna göre;
hayat d›fl› branfllarda prim ve hasar esas›na
göre, hayat branfl›nda ise yükümlülü¤e iliflkin
sonuç ile riske iliflkin sonuçlara göre hesaplama yap›lmaktad›r. Ülkemizde sermaye yeterlili¤inin hesaplanmas›nda iki yöntem kullan›lmaktad›r. Birinci yöntem, AB düzenlemeleri ile
uyumlu yükümlülük karfl›lama yeterlili¤idir. ‹kinci yöntem, riske dayal› sermaye hesaplamas›d›r. Ancak, AB düzenlemelerinde yer alan asgari özkaynak (minimum guarantee fund) tutar›na iliflkin hususlar henüz ulusal mevzuat›m›zda bulunmamaktad›r.
TRAF‹K S‹GORTASI
AB’de zorunlu trafik sigortas› için serbest tarife sistemi uygulan›rken ülkemizde kamu otoritesi taraf›ndan tarife haz›rlanmaktad›r. AB’de
uygulanan asgari teminat tutarlar›n›n ülkemizdekine oranla çok yüksek oldu¤u görülmektedir. AB’de maddi zararlarda 1 milyon Avro,
bedeni zararlarda ise kifli bafl› 1 milyon Avro ve
kaza bafl› 5 milyon Avro teminat söz konusudur. Ayr›ca, tazminat kurumu ve hasar temsilcisi gibi müesseseler ülkemizde yoktur. AB’de
garanti hesaplar›n›n kimli¤i belirlenemeyen
araçlar için hem maddi hem de bedeni za-
rarlar› karfl›lad›¤› görülmektedir.
MUHASEBE
AB düzenlemeleri, flirketlerin bilanço ve
kar/zarar tablolar› için bir çerçeve öngörmekte, de¤erleme kurallar›, konsolide hesaplar›n
sunumu, hesaplar›n ve y›ll›k raporlar›n yay›mlanmas›, teknik karfl›l›klar ve teknik karfl›l›klar›n
yat›r›laca¤› varl›klara iliflkin hususlar› kapsamaktad›r. 2005 y›l› bafl›nda yürürlü¤e giren Sigortac›l›k Hesap Plan› ve ‹zahnamesi ile AB’nin
hesaplara ve finansal tablolara iliflkin düzenlemelerine uyum sa¤lanm›flt›r. Ayr›ca, konsolide
mali tablolar konusunda uyum çal›flmalar›na
bafllanm›flt›r. Teknik karfl›l›klar ve teknik karfl›l›klar›n yat›r›laca¤› varl›klara iliflkin hususlarda da
k›smi uyum bulunmaktad›r. Konsolide denetim
konusunda da ülkemizde düzenleme bulunmamaktad›r.
S‹GORTA ARACILARI
AB ile olan temel farkl›l›klar acenteler aç›s›ndan; tescilin sicile kay›t fleklinde olmas›, mesleki yeterlilik kriterlerinin bulunmamas›, sorumluluk sigortas› yapt›rma ve benzeri zorunluluklar›n olmamas›, sigorta yapt›racaklar›n talep ve
ihtiyaçlar›n›n önceden belirlenmesi zorunlulu¤unun olmamas›; acente ve brokerler aç›s›ndan; sigorta yapt›racaklara kendi faaliyet
alanlar› vs. gibi konularda bilgi verme yükümlülü¤ünün olmamas›, sigorta yapt›racaklara
yap›lacak bilgilendirmenin usulü hakk›nda düzenlemenin olmamas› fleklinde özetlenebilir.
ÖZEL EMEKL‹L‹K
AB’de tüm çal›flanlar›n kat›l›m›na imkan veren iflyeri bazl› özel emeklilik sistemleri bulunmaktad›r ve bunlar aktüeryal ve mali aç›dan
denetime tabidir. Özel emeklilik fonlar›n›n yat›r›ma yönlendirilmesinde "basiretli tacir" (prudent person) prensibi geçerlidir ve portföy s›n›rlamalar› istisnai uygulamad›r. Oysa ülkemizde Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), iflyeri bazl›
emeklilik sistemi hüviyeti tafl›mamakta olup, bu
niteli¤i tafl›yan az say›daki yap›lanman›n ise
aktüeryal aç›dan kamusal denetimi yap›lmamaktad›r. BES yat›r›mlar›nda portföy s›n›rlamalar› esast›r. ■
33
MEVZUAT - SORUNLAR - YARGI KARARLARI
Yeni zorunlu
sorumluluk sigortalar›
Çevre Kirlili¤i...
Zihni METEZADE
TSRfiB Yönetim Kurulu Müflaviri
elecek kuflaklar›n ihtiyaç duydu¤u kaynaklar›n muhafazas›, tüm çevresel de¤erlerin islah›, korunmas› ve gelifltirilmesi, di¤er ülkelerde oldu¤u gibi ülkemizde de uzun zamandan beri kamuyu ilgilendirmekte, çevresel de¤erlerin ve ekolojik dengenin tahribini, bozulmas›n› ve yok olmas›n› önlemek, mevcut bozulmalar› gidermek, çevreyi iyilefltirmek ve yetifltirmek
için önlemler al›nmas› çal›flmalar› önem kazanm›fl bulunmaktad›r.
Bu amaç çerçevesinde önümüzdeki günlerde iki yeni sorumluluk sigortas›n›n uygulamaya
konulmas› gerekmektedir. Afla¤›da bu teminatlara iliflkin durum ve sigortalar irdelenmifltir.
A. Çevre Kirlili¤i Zorunlu
Mali Sorumluluk Sigortas›
1983 tarihli, 2872 say›l› Çevre Kanunu ile bütün
canl›lar›n ortak varl›¤› olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalk›nma ilkeleri do¤rultusunda korunmas› amaçlanm›flt›r.
Kanalizasyon sular›n›n ar›t›lmadan, göllere,
denizlere ve ›rmaklara b›rak›lmas›; bal›kç›l›k ve
di¤er deniz teknelerinin ve gemilerin, b›rakt›klar›
petrol ve at›klarla kirletilen denizlerdeki ekolojik
de¤iflmeler; canl› varl›klar›n azalmas›, tehlikeli
kimyasal madde ve ürünlerin, k›y› tesislerinin neden oldu¤u zararlar; üzerinde acilen önemle durulacak nitelik tafl›maya bafllam›flt›r. Canl›lar›n
yaflamlar› boyunca iliflkilerini sürdürdükleri ve karfl›l›¤› olarak etkileflim içinde bulunduklar› biyolojik,
fiziksel, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamdan
oluflan çevrenin korunmas› kaç›n›lmaz olmufltur.
G
34
Çevre Kanununa göre,
zorunlu mali sorumluluk
sigortas› sigorta
flirketlerinin mali
yeterlilikleri dikkate
al›narak Hazine
Müsteflarl›¤›nca ç›kar›lacak
bir yönetmelikle
oluflturulacak havuz
taraf›ndan temin edilir.
Çevrenin korunmas›ndan anlafl›lmas› gereken,
çevresel de¤erlerin ve ekolojik dengenin tahribini, bozulmas›n› ve yok olmas›n› önlemeye, mevcut bozulmalar› gidermeye, çevreyi iyilefltirmeye
ve gelifltirmeye, çevre kirlili¤ini önlemeye yönelik
çal›flmalar›n bütünlü¤ünün sa¤lanmas›d›r.
Bunu teminen, 2872 say›l› Kanunun 13üncü
maddesi ile tehlikeli kimyasallar›n üretimi, sat›fl›,
depolanmas› kullan›lmas› ve tafl›nmas› faaliyeti
ve tehlikeli at›klar›n toplanmas›, tafl›nmas›, geçici
ve ara toplanmas›, geri kazan›m›, yeniden kullan›lmas› ve bertaraf› faaliyetinde bulunanlar›n;
çevrenin korunmas›na; iyilefltirilmesine ve kirlili¤in
önlenmesine iliflkin yükümlülüklere uymalar› gerekli görülmüfl ve müteselsilen sorumlu tutulacaklar› belirtilmifltir.
Fiziksel, kimyasal ve/veya biyolojik yönden
olumsuz etki yaparak ekolojik denge ile insan ve
di¤er canl›lar›n do¤al yap›lar›n›n bozulmas›na
neden olan her türlü kimyasal madde ve ürünler,
raf›ndan temin edilir. Havuzun yönetim ve iflleyifli ile ilgili usul ve esaslar ayn› yönetmelikle belirlenir. Havuz sigorta ve-veya reasürans havuzu
fleklinde oluflturulur.
Kamu ad›na havuzda belirli bir pay›n korunmas›na karar verilmesi hususunda Hazine Müsteflarl›¤›n›n ba¤l› bulundu¤u Bakan yetkilidir. Havuzun bafllang›ç giderleri için geri ödenmek
üzere Hazine Müsteflarl›¤› bütçesinden avans
kulland›r›labilir. Havuzun yükümlülükleri, prim gelirleri ve bunlar›n getirileri, piyasalardan sa¤layaca¤› reasürans ve benzeri kurumlar ve ödeme gücüyle s›n›rl›d›r.
tehlikeli kimyasallar, ayn› flekilde etki yapan at›klar ve bu at›klarla kirlenmifl maddeler de tehlikeli
at›k olarak tan›mlanmaktad›r.
Tehlikeli kimyasallar›n üretimi, sat›fl› depolanmas›, kullan›lmas› ve tafl›nmas› faaliyetleri ile tehlikeli at›klar›n toplanmas›, tafl›nmas›, geçici ve ara
toplanmas›, geri kazan›m›, yeniden kullan›lmas›
ve bertaraf› faaliyetinde bulunanlar, bu kanun ile
getirilen yükümlülükler aç›s›ndan müteselsilen sorumlu tutulmufllard›r. Sorumlular, çevre kanunlar›nda belirtilen mesleki faaliyetleri nedeniyle oluflacak bir kaza sonucu üçüncü flah›slara verebilecekleri zararlara karfl› tehlikeli kimyasal ve tehlikeli at›k mali sorumluluk sigortas› yapt›rmak zorunda olup, faaliyetlerine bafllamadan önce
Çevre ve Orman Bakanl›¤›ndan gerekli izni almak zorundad›rlar, sigorta yapt›rma zorunlulu¤una uymayan kurum, kurulufl ve iflletmelere bu faaliyetleri için izin verilmez.
Bu kurulufllar mevzuatta öngörülen ar›tma tesislerini veya sistemlerini müstakil veya ortak olarak kurmakla yükümlüdürler. Bu tesis veya sistemler kurulmad›kça ve iflletmeye haz›r hale getirilmedikçe, kurum ve kurulufllar iflletim ve kullan›ma
bafllayamayacaklard›r.
Mali sorumluluk sigortas› ise, iflleticinin yükümlülükleri aç›s›ndan do¤an zararlar› karfl›layan ayr›
bir teminat olacakt›r.
Çevre Kanununa göre, zorunlu mali sorumluluk sigortas› sigorta flirketlerinin mali yeterlilikleri
dikkate al›narak Hazine Müsteflarl›¤›nca ç›kar›lacak bir yönetmelikle oluflturulacak havuz ta-
TEHL‹KEL‹ K‹MYASALLAR
Çevre ve Orman Bakanl›¤› Hazine Müsteflarl›¤›n›n uygun görüflünü almak kayd›yla, tehlikeli
kimyasallar ve tehlikeli at›klarla ilgili faaliyetlerde
bulunanlar›n mali sorumluluk sigortas›n› yapt›rma
zorunlulu¤unu, bu sigortaya iliflkin genel flartlar ile
tarife ve talimatlar›n yürürlü¤e girmesinden itibaren en çok bir y›l ertelemeye yetkilidir.
Her bir sorumlu taraf›ndan yapt›r›lacak mali sorumluluk sigortas›na iliflkin sigorta genel flartlar›
Hazine Müsteflarl›¤›nca onaylan›r. Mali Sorumluluk Sigortas› tarife ve talimatlar› Hazine Müsteflarl›¤›n›n ba¤l› oldu¤u Bakan taraf›ndan tespit edilir.
Bakan tarifeyi serbest b›rakmaya yetkilidir.
26.4.2006 tarihinde kabul edilen 5491 say›l› kanunla 2872 say›l› Çevre Kanununda de¤ifliklikler
yap›lm›fl ve kanunun geçici madde 1 hükmüne
göre, bu kanun uyar›nca ilgili bakanl›klar›n görüflü al›nmak suretiyle bakanl›kça ç›kar›lacak yönetmeliklerin bu kanunun yürürlü¤e girmesinden
itibaren en geç bir y›l, Hazine Müsteflarl›¤› taraf›ndan tespit edilecek sigorta genel flartlar› ile Hazine Müsteflarl›¤›n›n ba¤l› bulundu¤u Bakan taraf›ndan onaylanacak tarife ve talimatlar›n Kanunun yürürlü¤e girmesinden itibaren gene en geç
bir y›l içinde yay›mlanmas› ön görülmüfltür. Kanun, 13.5.2006 tarihli; 26167 say›l› Resmi Gazetede yay›mlanm›fl oldu¤una göre henüz süre dolmam›flt›r.
B. Deniz Çevresinin Petrol ve Di¤er
Zararl› Maddelerle Kirletilmesi
Zararlar›n›n Tazmini Sigortas›
Uzun bir zamandan beri petrol ve benzeri di¤er zararl› maddelerin özellikle deniz yoluyla ta-
35
MEVZUAT - SORUNLAR - YARGI KARARLARI
fl›nmas›, bu tafl›nma nedeniyle denizin ve k›y›lar›n kirlenmesi yan›nda k›y› tesislerinin petrol ve
di¤er zorunlu maddelere iliflkin faaliyetleri ile kirlenmesi konusunda önemli tehditlere maruz kal›nmaktad›r.
Bütün önlemlere ra¤men, çarpma, k›r›lma,
yang›n, patlama veya di¤er nedenlerle, bu
maddeleri tafl›yan gemilerden veya herhangi bir
olay sonucu k›y› tesislerinden denize petrol ve di¤er zararl› maddelerin yay›lmas› riski önlenememekte, bu nedenle do¤acak zararlara karfl› baz› önlemler al›nmas› gerekmektedir.
Her ne kadar deniz çevresinin petrol ve di¤er
zararl› maddelerle kirlenmesinde acil müdahale
ve zararlar›n tazmini konusunda ülkemizin de taraf oldu¤u uluslararas› düzenlemeler var ise de,
buradaki yükümlülüklerin iç hukuka da yans›t›lmas› zaruri olmaktad›r.
Bugüne kadar ülkemiz bo¤azlar›ndan geçen
gemilerin veya deniz yetki alanlar›nda meydana
gelen olaylar›n neden oldu¤u zararlar›n tazmini
konular›nda yaflanan güçlükler bu konuda ayr›
bir kanunun haz›rlanmas›n› gerekli k›lm›flt›r.
Bu nedenle, deniz çevresinin petrol ve di¤er
zararl› maddelerle kirlenmesine acil durumlarda
müdahale etmek ve do¤an zararlar›n tazminini
sa¤lamak üzere 5312 say›l› kanun ç›kar›lm›flt›r.
3.3.2005 tarihinde kabul edilen ve 11.3.2005 tarihli Resmi Gazetede yay›mlanan kanunla, uygulama alanlar›nda bulunan veya herhangi bir nedenle uygulama alanlar›na girmek isteyen, befl
yüz gros ve daha büyük petrol ve di¤er zararl›
maddeleri tafl›yan gemiler ile petrol ve di¤er zararl› maddelerle kirlenmeye neden olabilecek
faaliyetleri icra eden k›y› tesislerinin sorumluluklar› kanunun kapsam› içine al›nm›flt›r.
Kanunla, olay sonucu ortaya ç›kan petrol ve
di¤er zararl› maddelerle kirlenmede acil durumlarda müdahale ve tazmin esaslar›n›n belirlenmesi amaçlanm›flt›r. Olay›n meydana gelmesini
önlemek üzere al›nan tedbirler kanunun konusu
ve amac› d›fl›nda tutulmufltur.
Kanun, kanun kapsam›ndaki tüm gemi ve k›y›
tesislerinin sorumlu taraflar›n› ki, bunlar gemiler ile
k›y› tesislerinin sahipleri, iflletenleri, kaptanlar›, idare edenleri, kirac›lar›, zilyetleri ve garantörleridir,
olay›n meydana gelmesinin önlenmesi, olay›n
meydana geldi¤i durumlarda ise zarar›n azalt›l-
36
mas›, giderilmesi, s›n›rland›r›lmas› amac›yla haz›rl›kl› olma ve koruyucu önlemler de dahil, uluslar
aras› hukukun öngördü¤ü seyir, can, mal ve çevre emniyetinin gerektirdi¤i yükümlülüklere iliflkin
tüm tedbirleri almakla yükümlü tutmufltur.
GEM‹LERDE SORUMLU TARAF
Gemilerde, gemi bafl›na sorumlu taraf yükümlülü¤ünün toplam› ve azami miktar› konusunda Türkiye’nin taraf oldu¤u sözleflme hükümleri sakl›d›r.
Uygulama alanlar›na girmek isteyen petrol ve
di¤er zararl› maddeleri tafl›yan gemiler, Türkiye’nin taraf oldu¤u uluslararas› sözleflmeler uyar›nca kendilerinden istenen mali sorumluluk belgelerini ilgili makamlara göstereceklerdir. Bu belgeler sigorta olabilece¤i gibi teminat mektubu
da olabilecektir.
Türkiye’nin taraf oldu¤u uluslararas› sözleflmelerde öngörülen mali sorumluluk garantilerine sahip olmad›klar› belirlenen bu Kanun kapsam›ndaki yabanc› bayrakl› gemilerin, can kurtarma
hizmetlerinden kaynaklanacak mücbir sebepler
d›fl›nda, Türk iç sular›na veya iç sular d›fl›ndaki bir
demir yeri veya liman tesislerine u¤ramak amac›yla Türk karasular›na ve iç sular›na girmesine
izin verilmez; girmifl olan gemiler derhal buralardan ç›kart›l›r veya flartlar› sa¤lamas› için en fazla
otuz gün süre verilir. Bu süre sonunda flartlar› sa¤lamad›¤› tespit edilen gemiler derhal karasular›
d›fl›na ç›kart›l›r. fiartlara uymayan bu Kanun kapsam›ndaki Türk bayrakl› gemiler ise flartlar› sa¤lay›ncaya kadar ba¤lanarak seferden yasaklan›r.
Bu durumdaki gemilerin yükü, gemi veya yük sahibince flartlara uygun baflka bir gemiye nakledilir ve mevzuat uyar›nca bertaraf edilmesi gereken yüklerin uygun bir flekilde bertaraf› sa¤lan›r.
Çevre kirlili¤inden do¤acak
sorumlulu¤a karfl› sigorta yayg›n
de¤ildir. Sigorta flirketleri teminat
verecekleri bu rizikonun getirece¤i
zararlar›n hudut ve flumulunu
tespitte zorlanmakta; sözleflme
süresi içinde oluflan olaylarla,
sözleflme süresinden sonra
belirlenen zararlar aras›nda
iliflki ve illiyetin kurulmas›
sigortan›n geçerlili¤i aç›s›ndan
tart›flmal› olmaktad›r.
K›y› tesisleri ise, bu Kanun kapsam›ndaki zararlara karfl› mali sorumluluk sigortas› yapt›rmak zorunda tutulmufllard›r. Sigorta yapt›rma zorunlulu¤una uymayan k›y› tesislerinin faaliyetine izin verilmeyecektir.
Kanunda; k›y› tesisi, aç›k deniz tesisleri ve boru
hatlar› da dahil, k›y›da ve kazaya yak›n bölgelerde, denizlerin petrol ve di¤er zararl› maddelerle
kirlenmesine yol açabilecek faaliyetleri icra
eden tesis olarak tan›mlanm›flt›r.
Kirlenme ise, petrol ve di¤er zararl› maddelerin
canl› kaynaklara ve deniz yaflam›na zarar verecek, insan sa¤l›¤› için tehlike oluflturacak, bal›kç›l›k ve denizlerin di¤er yasal amaçlarla kullan›m›
da dahil olmak üzere, denizcilik faaliyetlerini, engelleme, deniz suyunun niteli¤ini de¤ifltirme ve
ekolojik dengeyi bozma gibi zararl› etkiler do¤uracak flekilde deniz çevresinin kar›flmas›d›r. Bu kar›flman›n, çarp›flma k›r›lma, yang›n, patlama ve
di¤er nedenlerle gemilerden veya k›y› tesislerinden kaynaklanmas› ve zarar› ortaya ç›karan veya ortaya ç›kma tehlikesi olan bir durumdan
do¤mas› laz›md›r.
ZARARDAN DOLAYI SORUMLULUK
Zarardan dolay› sorumluluk, Kanun kapsam›na
giren gemi ve k›y› tesislerinin sorumlu taraflar›na
verilmifl olup, sorumlular uygulama alanlar›nda
gemi ve k›y› tesislerinden kaynaklanan olay so-
nucu ortaya ç›kan kirlenmenin veya kirlenme
tehlikesinin neden oldu¤u temizleme masraflar›n›, koruyucu önlemlere iliflkin masraflar›, canl›
kaynaklar ve deniz yaflam›na verilen zararlar›,
bozulan çevrenin yeniden oluflturulmas›, toplanan at›klar›n tafl›nmas› ve bertaraf› için yap›lacak
masraflar›, geçim için kullan›lan do¤al ve canl›
kaynaklarda meydana gelen zararlar›, gelir kay›plar›n›, gelir ve kazanç kapasitelerine verilen
zararlar› ve di¤er kamu zararlar›n› tazmin etmekle müteselsilen sorumlu tutulmufllard›r.
K›y› tesisleri bu kanun kapsam›ndaki zararlara
karfl› mali sorumluluk sigortas› yapt›rmak zorundad›r. Sigorta yapt›rma zorunlulu¤una uymayan k›y›
tesislerinin faaliyetine izin verilmeyecektir.
Söz konusu zorunlu mali sorumluluk sigortas›n›n,
Hazine Müsteflarl›¤›’nca belirlenen sigorta flirketleri taraf›ndan ya da bu flirketlerin kendi aralar›nda kuracaklar› bir havuz taraf›ndan yap›lmas› zorunludur.
Bakanl›k, Hazine Müsteflarl›¤›n›n uygun görüflünü almak kayd›yla, k›y› tesislerinin mali sorumluluk
sigortas› yapt›rma zorunlulu¤unu, bu sigortaya
iliflkin genel flartlar ile tarife ve talimatlar›n yürürlü¤e girmesinden itibaren en çok bir y›l ertelemeye yetkilidir.
K›y› tesisleri taraf›ndan yapt›r›lacak mali sorumluluk sigortas›na iliflkin sigorta genel flartlar› Hazine
Müsteflarl›¤›’nca onaylan›r. Mali sorumluluk sigortas› tarife ve talimatlar› Hazine Müsteflarl›¤›’n›n
ba¤l› oldu¤u Bakan taraf›ndan tespit edilir. Hazine Müsteflarl›¤›’n›n ba¤l› oldu¤u Bakan tarifeyi
serbest b›rakmaya yetkili k›l›nm›flt›r.
Zararlar›n belirlenmesini teminen Çevre ve Orman Bakanl›¤› temsilcisinin baflkanl›¤›nda; Müsteflarl›k, Sahil Güvenlik Komutanl›¤›, K›y› Emniyeti
ve Gemi Kurtarma ‹flletmeleri Genel Müdürlü¤ü
ile ilgili valilik ve belediyelerin temsilcilerinden zarar tespit komisyonu oluflturulur. Komisyon gerek
görürse, ilgili di¤er kurum ve kurulufllar›n temsilcilerini ve uzmanlar›n› da komisyona ça¤›rabilir. Komisyonun çal›flmalar›na iliflkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Kanunun uygulama alan› olarak; Türkiye’nin iç
sular›, karasular›, k›ta sahanl›¤› ve münhas›r ekonomik bölgesinden oluflan deniz yetki alanlar› ile
acil durumlarda, bu durumlara müdahale ve zararlar›n tazmini amaçlar›yla s›n›rl› kalmak kayd›y-
37
MEVZUAT - SORUNLAR - YARGI KARARLARI
la, Denizcilik Müsteflarl›¤›’n›n Bakanl›k, D›fliflleri Bakanl›¤› ve ilgili di¤er kamu kurum ve kurulufllar›n›n
görüfllerini alarak verece¤i karara ba¤l› olarak
karasular›n›n ötesindeki aç›k deniz alanlar› gösterilmifltir. Halen, Kanunda sözü edilen K›y› Tesisleri Deniz Kirlili¤i Zorunlu Mali Sorumluluk genel flartlar› Hazine Müsteflarl›¤›’nca haz›rlanmaktad›r.
GENEL fiARTLAR
Bu genel flartlarla, sigortac›n›n, uygulama
alanlar›nda poliçede belirtilen k›y› tesisinden
kaynaklanan olay sonucu ortaya ç›kan kirlenmenin veya kirlenme tehlikesinin neden oldu¤u
temizleme masraflar›n›, koruyucu önlemlere iliflkin masraflar›, canl› kaynaklar ve deniz yaflam›na verilen zararlar›, bozulan çevrenin yeniden
oluflturulmas›, toplanan at›klar›n tafl›nmas› ve
bertaraf› için yap›lacak masraflar›, geçim için
kullan›lan do¤al ve canl› kaynaklarda meydana
gelen zararlar›, üçüncü flah›slar›n yaralanmas› ve
ölümünden kaynaklanan zararlar›, gelir kay›plar›n›, gelir ve kazanç kapasitelerine verilen zararlar ile di¤er kamu zararlar›n› poliçede yaz›l› sigorta tutarlar› kadar tazmin etmesi amaçlanm›flt›r.
Ancak, 5312 say›l› Kanun ve dolay›s›yla genel
flartlar tasla¤›nda teminat alt›na al›nan hususlar
tan›m itibari ile yeterli aç›kl›kta de¤ildir. Zarar görenler say› itibariyle önceden görülemeyecek
flekilde büyük kitleleri içerecek niceliktedir. Canl›
kaynaklar ve deniz yaflam›na verilen zararlar›n
nas›l saptanaca¤›, "Bozulan çevrenin yeniden
oluflturulmas›n›n" nas›l olaca¤› tart›flma konusudur. Geçim için kullan›lan do¤al ve canl› kaynaklarda meydana gelen zararlarla bunlardaki
eksilme, azalmalar›n ve miktar›n zarara baz olacak flekilde nas›l saptanaca¤› belirsizdir. "Gelir
kay›plar›, gelir ve kazanç kapasitelerine verilen
zararlar ile di¤er kamu zararlar›" gibi hususlar çok
genifl kapsaml›d›r, uygulamada sorunlar do¤uracakt›r. Sigortan›n zorunlu olmas› ve istenen teminatlar, sigortac›lar›, endifle verici derecede zor
durumda b›rakacak; sigortan›n kapsam› reasürör bulunmas›n› güçlefltirecektir.
S‹GORTA YAYGIN DE⁄‹L
Aç›k deniz tesisleri ve boru hatlar› için teminat
bulmak güç görünmektedir. Bu nedenle, 5312
say›l› kanunda, zarardan dolay› sorumlulu¤a ilifl-
38
kin 6’nc› maddedeki bu genifl anlaml› ibareleri
içeren hükmün, aynen haz›rlanacak Genel fiartlara konulmas› halinde bu genel flartlar›n uygulamas›nda sorunlar yaflanaca¤›n› ve baz› hükümlerinin uygulanamayaca¤›n›, düflünüyoruz. Kan›m›zca, genel flartlar öncelikle üçüncü flah›slara
verilecek bedeni zararlar ile saptanabilecek
maddi zararlar› kapsayacak flekilde düzenlenmeli; özellikle, saptanmas› zor olan; kaza nedeni
ile üçüncü flah›slar›n kar kayb›, kira kayb›, gelir
kayb›, gelir ve kazanç kapasitelerinin azalmas›
fleklindeki dolayl› zararlar›n flimdilik sigortan›n
kapsam›n› içinde yeralmas›ndan kaç›n›lmal›d›r.
Çevre kirlili¤inin Avrupa Birli¤i’nin 21.4.2004 tarihli, 2004/35 say›l› Direktifi ile gündemde oldu¤u ve
30 Nisan 2010 tarihinde Avrupa Birli¤i Komisyonu
taraf›ndan bu konudaki çal›flmalar›n de¤erlendirilece¤i göz önüne al›narak, uygulanabilir bir genel flart düzenlenmesine gidilmelidir, görüflündeyiz. Çevre kirlili¤inden do¤acak sorumlulu¤a karfl› sigorta yayg›n de¤ildir. Sigorta flirketleri teminat
verecekleri bu rizikonun getirece¤i zararlar›n hudut ve flumulunu tespitte zorlanmakta; sözleflme
süresi içinde oluflan olaylarla, sözleflme süresinden sonra belirlenen zararlar aras›nda iliflki ve illiyetin kurulmas› sigortan›n geçerlili¤i aç›s›ndan
tart›flmal› olmaktad›r.
Sorumluluk hukuku ve uygulamas›ndaki geliflmeler çevre kirlili¤i rizikosuna karfl› sigortalar›n
yayg›nlaflmas›n› sa¤layacakt›r.
Bu konuda belirlenmesi gereken hususlardan
biri maddi ve bedeni zararlar yan›nda, manevi
zararlar›n durumudur. Ülkemizde, genelde, zorunlu sorumluluk sigortalar›nda, manevi zararlar
teminat d›fl›d›r.
ÇEVRE K‹RL‹L‹⁄‹NDE DURUM YARGITAY KARARI
Çevre kirlili¤inde durum nas›ld›r? Yarg›tay Dördüncü Hukuk Dairesinin, Yata¤an Termik Santralinin iflletilmesi nedeniyle ma¤dur olundu¤u yolundaki bir dava sonucunda verdi¤i 11.7.2002
tarihli, 2001-12708 esas, 2002/895 say›l› karar› konuya aç›kl›k getirmektedir.
Dava konusu olayda, davac›, Termik Santralin
çal›flmas›n›n, kendisine, ailesine ve hemflerilerine
üzüntü, endifle ve elem verdi¤ini ileri sürerek, manevi tazminat davas› açm›flt›r. Yerel mahkeme,
rara karfl› oy kullanma gerekçesinin bilinmesini
faydal› görüyoruz.
santral›n, idari yarg›n›n ald›¤› karara ra¤men gereken önlemler al›nmadan çevre kirlili¤ine neden
olan faaliyetine devam etti¤ini ve bunun Anayasan›n kiflinin dokunulmazl›¤›na, maddi ve manevi
varl›¤›na, sa¤l›k hizmetleri ve çevrenin korunmas›na iliflkin 50nci maddesine ayk›r›l›k oluflturdu¤unu göz önüne alarak, Medeni Kanunun 24 ve
Borçlar Kanunun 49uncu maddelerine göre manevi tazminat istenebilece¤i, ancak Borçlar Kanununun 43üncü maddesi dikkate al›narak manevi tazminat talebinin k›smen kabul edilece¤i
yolunda karar vermifltir.
Dava temyiz edilmifl ve karar› inceleyen Yarg›tay Dördüncü Hukuk Dairesi 11.7.2002 tarihli,
2004/895 say›l› karar›nda;
Somut olayda davac›, daval› taraf›ndan meydana getirildi¤ini iddia etti¤i kirli hava nedeni ile
rahats›zl›¤a u¤rad›¤›n›, vücut bütünlü¤ünde bir
eksilme meydana geldi¤ini kan›tlayamam›flt›r.
Esasen dava dilekçesindeki aç›klamalardan, davac›n›n kirli hava nedeniyle kendisi, ailesi ve
hemflerileri ad›na endifle duydu¤u ve bu nedenle manevi tazminat istedi¤i anlafl›lmaktad›r. Görüldü¤ü gibi, davac› sa¤l›¤›ndaki somut bir eksilmeye dayanmamaktad›r. Hukuk sistemimiz bu
tür bir üzüntünün karfl›lanmas›na imkan vermemektedir. Daval›n›n sebep oldu¤u ileri sürülen kirli hava, davac›n›n sa¤l›¤› yönünden bir tehlike
yani bir ihtimal oluflturmufltur. Ancak, yukar›da
de¤inildi¤i gibi "ihtimal" tazmin borcunun do¤abilmesi için yeterli olmay›p zarar›n do¤mufl olmas› gerekmektedir." görüflü ile yerel mahkemenin
karar›n› bozmufltur. Konunun de¤erlendirilmesi
aç›s›ndan, bu konuda ayn› Daire Baflkan›’n›n ka-
KARfiI GÖRÜfi
Yarg›tay Dördüncü Hukuk Dairesi Baflkan›n›n
bu konudaki karfl› görüflünde;
"Kifli sa¤l›kl› yaflamak ve do¤an›n sa¤lad›¤›
olanaklardan yararlanmak hakk›na sahiptir. Bu
halde, kiflinin mutlulu¤undan ve sa¤l›k yaflam›ndan söz edilebilir. Ancak bu halde kifli kendini gelifltirebilir, sa¤l›kl› düflünebilir ve üretici konumuna gelebilir. Kifli bu de¤erleri sa¤l›kl› olmayan bir çevrede elde edemez. Çünkü çevre, insan› etkileyen d›fl koflullar›n bütünüdür. Her canl›
varl›k hatta cans›z varl›klar çevredeki fiziksel ve
kimyasal ortama göre biçimlenirler, sa¤l›kl› ya da
sa¤l›ks›z olurlar. Bunun içindir ki, Stockholm Konferans›’nda; "‹nsan, onurlu ve iyi yaflam sürmeye
olanak veren nitelikli bir çevrede, özgürlük, eflitlik
ve yeterli yaflam koflullar› temel hakk›na sahiptir."
‹lkesini kabul etmifltir. Bu bildirinin, ba¤lay›c› olmasa da önemli bir belge olarak göz önünde tutulmas› gerekir. Çünkü bütün insanlar, özellikle do¤an›n sa¤lad›¤› olanaklardan yararlanma hakk›na sahiptir. Bu bir çevre hakk›d›r.
Bu hakk›n varl›¤› için, yasal düzenlemeye gereksinme bulunmamaktad›r. ‹nsan›n varoluflu ile
do¤ada varolan çevre hakk› da varl›k kazanmaktad›r. Çevre hakk›n›n varl›¤›, insan haklar›n›n
temelini oluflturur. ‹nsan›n, de¤erine, onuruna ve
geliflmesine engel teflkil etmeyecek bir çevrede
yaflamas›, yaflam›n vazgeçilmez bir unsurudur.
Böyle bir olumsuzlu¤un, kiflinin ruhsal fiziki ve bedensel bütünlü¤ünü bozaca¤› do¤ald›r.
Davac›n›n ayn› çevrede yaflad›¤›, oturma yerinin ve iflinin ayn› kentte oldu¤u, bu kentin de
daval›n›n eylemi nedeniyle kirletildi¤i aç›kt›r.
Böyle bir durumda davac›n›n zarar görmedi¤ini,
hatta, yaflam›nda, verimli çal›flmas›nda ruh
dengesinde bir olumsuzlu¤un bulunmad›¤› söylenemez. Bu denli aç›k bir olguyu davac›n›n kan›tlamas› da gerekmez. Bu olgu, termik santralin
çevreyi kirletti¤i ve bu kirlili¤in de ürün, kifli ve
çevre üzerindeki olumsuz etkisidir."gerekçesi ile
karar kat›lmam›flt›r.
Geliflece¤inden flüphe etmedi¤imiz sorumluluk hukuku ile anlay›fl›n da bu yolda de¤iflece¤ine inan›yoruz. ■
39
E⁄‹T‹M
Türk
Sigorta
Enstitüsü
Vakf›
Diploma Töreni
TSEV, e¤itim faaliyetlerini "sertifika" seviyesinde yürütmektedir.
Ancak e¤itimin içeri¤i incelendi¤inde, bunun "yüksek lisans
e¤itimi" veren kurumlarda uygulanan müfredat program›ndan
farkl› olmad›¤›, hatta Bankassurance, E-Sigortac›l›k gibi baz›
belirgin art›lar tafl›d›¤› görülmektedir.
Ergin GED‹Z
TSEV Müdürü
umhuriyetin kurulmas›ndan hemen sonra, ülkemizde faaliyet gösteren sigortac›lar›n kurmufl oldu¤u "Sigortac›lar Kulübü" yerini
1927 y›l›nda kurulan "Sigortac›lar Cemiyeti Dairei Merkeziyesi" ne b›rakm›fl, bu kurulufl daha sonra
1959 y›l›nda "Sigorta ve Reasürans fiirketleri Birli¤i"
ve 1975 y›l›nda da "Türkiye Sigorta ve Reasürans
fiirketleri Birli¤i" ad›n› alm›flt›r.
Özellikle son 50 y›lda dinamizm kazanan Sigortac›l›k faaliyetlerinin do¤urdu¤u ihtiyaçlar, konuyla ilgili kurumlar›n görev ve yetki alanlar›n› geniflleterek yeniden yap›lanmalar›n› beraberinde
getirmifltir.
Bu amaçla yap›lan çal›flmalar sonucu Birli¤in
misyonu belirlenirken;
- Sigortac›l›k mesle¤inin ve sigortac›l›k hizmetlerinin geliflmesi
- Sigortac›l›k mesle¤inin gelifltirilmesi amac›na
yönelik kurulufllar kurulmas›, e¤itim faaliyetlerinde bulunulmas› konular›na yer verilmifl ve sektör
C
40
insan kayna¤› kalitesinin art›r›lmas› yönünde e¤itim hizmetlerini organize etmek amac›yla "araflt›rma ve bilgi üretmek", "birli¤in temel görevlerinden" biri olarak benimsenmifltir. Esas itibariyle bütün geliflmifl ülkelerde meslek içi e¤itim bütünüyle, kamu yarar› ifllevi tafl›yan meslek birliklerinin
denetim ve gözetiminde yürütülmektedir.
Kuruldu¤u y›ldan beri sigortac›l›k sektörü yarar›na pek çok misyonu ve bu arada e¤itim faaliyetlerini temel görevleri içinde gören Milli Reasürans T.A.fi. ile Türkiye Sigorta ve Reasürans fiirketleri Birli¤i, ayn› amaca uygun olarak güçlerini birlefltirerek, 1970 y›l›nda "Türk Sigorta Enstitüsü Vakf›"n›n temelini atm›fllard›r.
VAKIF 1970’DE KURULDU
Türk Sigorta Enstitüsü Vakf› 1970 y›l›nda Milli
Reasürans T.A.fi. ile Türkiye Sigorta ve Reasürans
fiirketleri Birli¤i taraf›ndan ortak paylarla ve vak›f statüsünde kurulmufltur. Amac› k›saca Türk Sigorta Endüstrisi’nin geliflmesine katk›da bulunmak, bunun için seminerler düzenlemek, meslek içi kurslar açmak, meslek içi e¤itim faaliyetlerinde bulunmak, inceleme araflt›rma yapmak, burs vermek ve yay›nlar yapmak fleklinde
Ö¤renciler ders dinlerken.
belirlenmifl ve kuruluflu 8
sinde e¤itim veren 3 üniOcak 1972 tarih ve
versite mevcuttur. Yük11866 S.Resmi Gazesek Lisans E¤itimi veren
te’de ilan edilmifltir. EnstiEnstitü say›s› ise 1’dir.
tü’nün Genel Kurulu ortaklar›n›n temsilcilerinENST‹TÜ’NÜN
den oluflur. Yönetim KuE⁄‹T‹M FAAL‹YETLER‹
rulu; ortaklar›n ikifler, siTürk Sigorta Enstitügortac›l›k tedrisat› yapan
sü’ne gelince, Enstitü
bir üniversiteden 1, Hazie¤itim faaliyetlerini "sertine Müsteflarl›¤›’ndan ve
fika" seviyesinde yürütTSEV Genel Müdürü Ergin Gediz (ayakta)
ve Faruk Ömrüuzak.
sektör ad›na Genel Kurul
mektedir. Ancak e¤itimin
taraf›ndan gösterilecek
içeri¤i incelendi¤inde,
adaylardan 1 kifli olmak
bunun "yüksek lisans e¤ikaydiyle üçer y›l görev
timi" veren kurumlarda
yapmak üzere seçilecek
uygulanan
müfredat
toplam 7 kifliden meydaprogram›ndan farkl› olna gelir. Türk Sigorta Ensmad›¤›, hatta Bankassutitüsü Vakf›’n›n denetçirance, E-Sigortac›l›k gibi
leri de ortaklar›n adaylabaz› belirgin art›lar tafl›d›r› aras›ndan seçilmekte
¤› görülmektedir. Türk SiEnstitüyü bitirip diplomalar›n› alanlar toplu halde.
ve bu görevler fahri olagorta Enstitüsü esas olarak sürdürülmektedir.
rak dünyaca maruf Chartered Insurance InstiÜlkemizde 80’li y›llardan sonra geliflmeye tute taraf›ndan sigorta uygulay›c›lar› için haz›rbafllayan sigortac›l›k faaliyetlerine paralel ola- lanm›fl CIP (Certificate of Insurance Practicirak bu konuda e¤itim-ö¤retim veren kurumlar›n oners) program›n›n Türk Sigorta Sektörüne uyarsay›s›nda art›fl gözlenmektedir. Bunlardan çeflitli lanm›fl, befl üniversite ö¤retim görevlisinden oluillerde iki y›ll›k önlisans e¤itimi veren meslek yük- flan Dan›flma Kurulu taraf›ndan onaylanan ve
sek okullar›n›n say›s› 31’e ulaflm›flt›r. Lisans seviye- her y›l günün ihtiyaçlar› çerçevesinde Yönetim
41
E⁄‹T‹M
42
Kurulu’nun revize etti¤i k›salt›lm›fl sertifika program›n› uygulamaktad›r.
Daha önce 2 y›ll›k programlar halinde uygulanan e¤itim, günümüzde Ekim ve Haziran aylar›
aras›nda, haftada 3 yar›m gün olmak üzere 9
aya yay›lan bir y›ll›k programa dönüfltürülmüfltür.
Kat›l›mc›lara ilk yar›y›l, Sigortaya Girifl ve Sigortan›n Temel Prensipleri, genel Hukuk ve Sigorta
Hukuku, Uygulamal› Sigorta ‹flletmecili¤i, Sigorta
Pazarlamas›, Genel Muhasebe, Ekonomi ‹statistik ve Reasürans konular›ndan oluflan bir ortak
e¤itim verilmekte, ikinci yar›y›l ise, Yang›n ve Mühendislik Sigortalar›, Kaza Sigortalar›, Nakliyat Sigortalar›, Hayat ve Sa¤l›k Sigortalar›, Sigorta Muhasebesi konular›nda branfl e¤itimi verilmektedir. Ayr›ca Tar›m Sigortalar›nda geliflim göz önüne al›narak, bu konuda duyulacak ihtiyac› gidermek üzere "Tar›m Sigortalar›" ile ilgili branfl
program› da haz›rlanm›flt›r. Kat›l›mc›lara ortak ve
branfl e¤itimi olarak toplam 300 saat ders verilmektedir.
d›r. Enstitümüz, bu burslar› kazanan ö¤rencilerinin pasaport, vize, yol ücretleri ve oradaki ikamet giderlerini makul ölçüler içinde karfl›lamaktad›r.
Türk Sigorta Enstitüsü Vakf›, kâr gayesi güden
ticari bir iflletme de¤ildir. ‹lanen 3. flah›slar› davet ederek e¤itim yapmaz. Faaliyet giderlerini
sadece sektöre mensup kat›l›mc›lar›n kifli bafl›na yapm›fl olduklar› ba¤›fllar›ndan karfl›lar.
E⁄‹T‹M KADROSU
E¤itim kadrosu, üniversitelerden gelen doçent
ve profesörlerden oluflan ö¤retim üyeleri ile konular›nda uzman sektör çal›flanlar›m›zdan oluflmaktad›r.
Sigorta sektöründe çal›flanlar (flirket çal›flanlar›, acenteler, brokerler, eksperler) e¤itim programlar›na kat›labilirler. Ayr›ca, devlet kurumlar›n›n sigortac›l›k departmanlar›n›n özel ve bünyelerine uygun e¤itim talepleri ve yine sigorta flirketlerinin özel e¤itim talepleri Enstitü taraf›ndan
karfl›lanmaktad›r.
Haziran 2006 tarihi itibariyle tamamlanan 23.
E¤itim Dönemi sonunda Enstitü’den mezun
olanlar›n say›s› 2604’ e ulaflm›flt›r.
fiirket çal›flan›, acente ayr›m› yap›lmaks›z›n
Enstitü’yü dereceyle bitirenler aras›ndan Münich Re Group taraf›ndan her y›l yabanc› dil (‹ngilizce) bilen bir ö¤renciye 2 haftay› aflan k›sa
süreli bir yurtd›fl› bursu tahsis edilmektedir. Enstitümüzde yürütülen e¤itim faaliyetinin yeterli bulunmas›n›n bir sonucu olarak ve artan destek
mahiyetinde Swiss Reinsurance fiirketi yürütmekte oldu¤u SITC Kurslar›ndan birinde 2006/7
y›l›ndan itibaren baflar›l› ö¤rencilerimizden birine yer tahsis etmeye karar vermifl bulunmakta-
S‹GORTA EKSPERL‹⁄‹ E⁄‹T‹M PROGRAMI
Sertifika Program›n›n d›fl›nda Türk Sigorta Enstitüsü di¤er mesleki e¤itim faaliyetleri içinde de
yer alm›flt›r. Son olarak Hazine Müsteflarl›¤›’n›n talebine uygun olarak, ‹stanbul Üniversitesi ile iflbirli¤i içinde "Sigorta Eksperli¤i E¤itim Program›" Enstitü taraf›ndan düzenlenmifltir.
Enstitü, Wharton Üniversitesi taraf›ndan Aktüarya Enstitüsü’nün Ortado¤u Referans Merkezi
ilan edilmifl ve özel olarak gönderilen kitaplarla
donat›lm›flt›r. Türk Sigorta Enstitüsü do¤al olarak
kendisine baflvurarak referans isteyen e¤itim
kurumlar›n›n müfredat taleplerini karfl›lamaktad›r. Yard›mc› yay›nlar ad› alt›nda derlenmifl bulunan temel ve ayr›nt›l› sigortac›l›k bilgileri sigortac›l›k meslek okullar›nda, ön lisans, lisans ve lisans üstü programlar›nda ders notu olarak kullan›lmaktad›r.
Zengin kütüphanesi ile ö¤renci ve araflt›rmac›lar›n merkezi halinde bulunan Enstitü, son 10 y›lda telif ve tercüme olarak sektöre 68 temel sigortac›l›k eseri kazand›rm›flt›r.
Ayr›ca, güncel konularla ilgili ulusal ve uluslar
aras› kat›l›mc›lar›n katk›lar›yla panel ve seminerler düzenlemektedir. Örne¤in Türk sigortac›l›k
sektörü için yaflamsal yarar› olan Teknik Karl›l›kta
Doç. Dr.
Cem Dikmen ve
ö¤rencileri.
Hasar Yükünün Azalt›lmas› konusu ilk aflamada
‹kame Yerine Restorasyon bafll›¤› alt›nda bir seminer konusu yap›lm›fl, St. Gallen Üniversitesi’nin
bize gönderdi¤i, "Hasar Yönetiminin Sigorta ‹flletmelerinde Stratejik Baflar› Faktörü" olarak inceleyen ilginç araflt›rmas› çevrilmeye bafllanm›flt›r.
Türk Sigorta Enstitüsü
yard›mc› yay›nlar›ndan örnekler:
TSEV 1-Sigortaya Girifl ve Temel Bilgiler
"‹ngiltere’de Sigortan›n Genel Prensipleri ve
Uygulamalar› Hakk›nda Özet Bilgiler"
Prof. Dr. Gordon Dickson, Mlitt, PhD, FCII / John Steele,
BA, FCII
Çev: Ergin Gediz
TSEV 3-Hayat Sigortalar›nda Sigorta ‹flletmecili¤inin
Esaslar›
L.D.J. Kirianoff
Çev: Ergin Gediz
TSEV 7-Muhtelif Branfllarda Hasarla ‹lgili Uygulama
Notlar›
Derleyen: Dinçer Ünsal
TSEV 8-‹ngiltere’de Temel Reasürans Kavramlar› ve
Uygulamalar› Hakk›nda Rehber Bilgiler
The Insurance Industry Training Council
Çev: Ergin Gediz
TSEV 9-Nakliyat Tekne Klozlar› ‹le ‹lgili Yeni
De¤ifliklik Teklifleri
Mr. Eric V.C. Alexander A.C.I.I. Londra
Çev: Ergin Gediz
TSEV 10-Nakliyat Sigortalar›nda Tekne Hasarlar› ve
Yeni Enstitü Müddet Klozlar›n›n Etkisi
Mr. Joe Balls, Nicholson Leslie Grubu Londra,
Çev: Ergin Gediz
TSEV 20-Sorumluluk Sigortalar› Uygulamalar›
Colin Smyth, F.C.I.I.
The Chartered Insurance Institute 1991
Çev: Ergin Gediz
TSEV 35-Özel Hastal›k Sigortalar› II
Hans Moser
Özel Sigorta Bilgileri 42 Kitap, 1. Bas›m 1994, Gabler
Yay›nevi,
Çev: Ergin Gediz
TSEV 66-Sigorta Pazarlamas›
Derleyen: Ergin GED‹Z
Chartered Insurance Institute
K.W.Irons 1991
S‹GORTA ARACILARI E⁄‹T‹M PROGRAMI
Di¤er taraftan, sektörde duyulan ihtiyaç ve
benzeri uygulamalar çerçevesinde son olarak sigorta arac›lar›na yönelik "Sigorta Arac›lar› E¤itim
Program›" haz›rlanm›flt›r. Sektörün genel yap›s›,
Hukuk, ‹letiflim ve Müflteri ‹liflkileri, Sigorta Pazarlamas›, Risk ve Risk Yönetimi, Muhasebe, Bilgi ‹fllem konular› ile Branfl E¤itiminden oluflan toplam
90 saatlik e¤itim program›n›n ilgili kurullar›n
onay›ndan geçmesiyle uygulamaya konulmas›
planlanm›flt›r.
36 y›ldan beri de¤eri yurt içinde ve d›fl›nda
giderek artan ve kabul gören, Türk Sigortac›l›k
Sektörünün gereklerine uyarlanm›fl meslek içi sertifika e¤itimi veren ve oluflturdu¤u genifl kütüphanesi ile sigorta ile ilgili her kesime yarar sa¤layan Türk Sigorta Enstitüsü 4 kiflilik kadrosu ile üstün hizmet anlay›fl›n› sürdürmektedir. ■
Ö¤rencilerin dinlenme salonu.
TSEV kitapl›¤›.
43
S‹GORTA ‹STAT‹ST‹KLER‹
Sigorta sektöründe
faaliyet gösteren
acentelerin say›lar›na
iliflkin istatistikler
Erdinç YURTSEVEN
TSRfiB Genel Sekreter Yard›mc›s›
erek ülkemizde gerekse di¤er ülkelerde sigorta ürünlerinin tüketicilere
ulaflt›r›lmas›nda kullan›lan en yayg›n da¤›t›m
kanal› acentelerdir. Ülkemizde, özellikle hayat d›fl› branfllardaki prim üretiminin oldukça
büyük bir k›sm› sigorta acenteleri taraf›ndan
gerçeklefltirilmektedir. Afla¤›daki tabloda,
acentelerin 2001-2005 döneminde hayat d›fl› branfllar, hayat branfl› ve toplam prim üretimi içerisindeki paylar› verilmektedir.
Tablodan da görülece¤i üzere, acentele-
G
Prim Üretimi ‹çinde Acentelerin Pay›
80.00 %
Yüzde
60.00 %
40.00 %
20.00 %
0.00 %
2001
2002
2003
2004
2005
Hayat D›fl›
69.39%
69.27%
69.23%
68.36%
70.85%
Hayat
48.50%
43.94%
37.92%
35.88%
33.13%
Toplam
65.56%
64.61%
62.76%
63.64%
64.75%
Y›llar
Hayat D›fl›
Hayat
Toplam
Kaynak: Türkiye’de Sigorta ve Bireysel Emeklilik Faaliyetleri Hakk›nda Rapor, Sigorta Denetleme Kurulu
44
rin hayat d›fl› branfllara ait prim üretimi içerisindeki pay› %70 civar›nda iken, hayat branfl›nda %33 olarak gerçekleflmifltir. Toplam
prim üretimine bak›ld›¤›nda ise bu pay›n
%65’ler civar›nda oldu¤u görülmektedir.
Çal›flmam›z, sektör prim üretiminin yaklafl›k
%65’ini gerçeklefltiren acentelerin say›lar› ile
ilgili istatistiki bilgilerin verilmesi amac›n› tafl›maktad›r. Bu amaçla, ilk önce acente say›lar›n›n ne flekilde belirlendi¤i ile ilgili bir aç›klamaya yer verilmifl daha sonrada acenteler, sadece hayat d›fl› branfllarda çal›flanlar,
sadece hayat branfl›nda çal›flanlar ve hem
hayat hem de hayat d›fl› branfllarda ayn› anda faaliyet gösterenler olarak üç kategoriye
ayr›larak incelenmifltir.
1. HAYAT DIfiI BRANfiLARDA
ÇALIfiAN YETK‹L‹ ACENTELER S‹C‹L‹
7397 say›l› Sigorta Murakabe Kanunu’nun
9 uncu maddesinin 6 ›nc› f›kras›, "Sigorta flirketleri sözleflme yapma ve prim tahsil etme
yetkisi verdikleri acentelerini, yetkilerin kapsam ve s›n›r›n›n ticaret siciline tescil tarihinden itibaren on befl gün içinde Sicile kaydedilmek üzere Birli¤e bildirmek zorundad›rlar."
hükmünü amirdir. Bu hükmün gere¤inin yerine getirilmesini teminen sigorta flirketleri yetkilileri ile 05.01.1995 tarihinde bir toplant› yap›lm›fl, bu toplant›y› müteakiben de Yetkili
Acenteler Sicili tutulmaya bafllanm›flt›r.
01.01.1996 tarihinden itibaren Yetkili Acenteler Sicili Formu kullan›lmaya bafllanm›flt›r.
Tablo1
Bölgeler
Marmara
Ege
‹ç Anadolu
Akdeniz
Güneydo¤u Anadolu
Do¤u Anadolu
Karadeniz
Toplam
Sadece
Hayat
D›fl›
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
3.665
1.378
1.569
1.210
405
499
861
9.587
38.23
14.37
16.37
12.62
4.22
5.20
8.98
100.00
Sadece
Hayat
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
Hayat
D›fl› ve
Hayat
Birlikte
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
Genel
Toplam
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
498
87
137
96
13
9
34
874
56.98
9.95
15.68
10.98
1.49
1.03
3.89
100.00
1.390
295
364
237
48
58
129
2.521
55.14
11.70
14.44
9.40
1.90
2.30
5.12
100.00
5.553
1.760
2.070
1.543
466
566
1.024
12.982
42.77
13.56
15.95
11.89
3.59
4.36
7.89
100.00
Birlik’te geçmifl dönemde acente takiplerinin sadece sicil numaras› üzerinden yap›lmas› ve her acenteye çal›flt›¤› her flirket için ayr›
bir sicil numaras› verilmesi nedeniyle acente
say›lar›n›n tespitinde zorluk yaflanm›fl ve bu
say›lar›n do¤ru olarak tespit edilememesi gibi bir sonuç ortaya ç›km›flt›r. Ayr›ca, flirketler
taraf›ndan acente kay›tlar›nda daha sonra
yap›lan de¤ifliklikler (acentenin feshedilip
tekrar aç›lmas›, adres ve yetki de¤ifliklikleri gibi) ile bildirim aflamas›ndaki aksamalar, kullan›lan veritaban›n›n zaman içerisinde bozulmas›na neden olmufltur.
Yukar›da belirtilen olumsuzluklar›n giderilmesi amac›yla, "TSRSB E-Kurum Projesi" kapsam›nda Birlik nezdinde tutulan "Yetkili Acenteler Sicili"ne iliflkin verilerin flirketler taraf›ndan portal üzerinden gönderilmesi kararlaflt›r›lm›fl ve bu amaçla bir veri deseni haz›rlanm›flt›r. Sistem, acentelerin vergi kimlik numaralar› üzerine kurulmufl olup birden fazla flirketle çal›flan acenteler nedeniyle oluflabilecek mükerrer acente say›s› yerine gerçek
acente say›s›na ulafl›lmas›na olanak sa¤lam›flt›r.
Sistemin oluflturulmas› s›ras›nda, ilk aflamada kullan›lan yaz›l›mda yaflanan sorunlar›n
giderilmesini teminen flirketlerden 01.09.2005
tarihi itibariyle faal tüm acentelerinin listesinin 15.09.2005 tarihine kadar gönderilmesi istenmifltir. ‹kinci aflamada ise 01.09.2005 tarihinden itibaren, yeni acente kay›tlar›n›n, ticaret sicil gazetesi ilan›ndan en geç 15 gün,
de¤ifliklik ve fesih kay›tlar›n›n ise en geç yedi
gün içinde portalda yer alan acente sicil
flablonuna uygun flekilde veri transferi yöntemiyle Birli¤imize bildirilmesi talep edilmifltir.
‹lk defa uygulanmas› sebebiyle veri yüklemelerinde bir tak›m problemler yaflanmas›na
ra¤men flirketlerle görüflülerek sorunlar giderilmifl ve 16 Ocak 2006 tarihi itibariyle sistem
istenen flekilde çal›fl›r hale gelmifltir.
2. HAYAT fi‹RKETLER‹N‹N ACENTELER‹
Mevzuat›n sadece yetkili acentelere ait sicil tutulmas›n› zorunlu k›lmas›, hayat branfl›nda çal›flan acentelerin ise mevzuatta tan›mlanan flekilde yetkili acente olmamalar› nedeniyle bu acentelere iliflkin bilgilerin gönderimi zorunlu olmamas›na ra¤men sektördeki
veri ihtiyac›na yönelik olarak proje kapsam›nda hayat flirketlerinden de ayn› bilgiler istenerek veri taban›na yüklenmifltir.
3. ACENTE SAYILARI
a) Co¤rafi Bölgelere Göre
Yeni oluflturulan veri taban›ndaki bilgilerden faydalan›larak 14 Temmuz 2006 tarihi itibariyle haz›rlanan hayat d›fl› branfllarda çal›flan yetkili acenteler ile hayat flirketlerinin
acentelerine ait veriler Tablo1’de sunulmufltur.
En fazla nüfus yo¤unlu¤unun yafland›¤›
bölge olan Marmara Bölgesi tüm kategorilerde acente say›s›n›n en fazla oldu¤u bölgedir. Marmara Bölgesinden sonra en fazla
acente ‹ç Anadolu Bölgesinde faaliyet göstermektedir. Marmara Bölgesinde 5.553, ‹ç
Anadolu Bölgesinde ise 2.070 adet acente
bulunmaktad›r. Güneydo¤u Anadolu Bölge-
45
S‹GORTA ‹STAT‹ST‹KLER‹
1
Sadece
Hayat
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
Hayat
D›fl› ve
Hayat
Birlikte
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
Genel
Toplam
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
4
23
1
7
2
433
15
7
3
3
498
0.80
4.62
0.20
1.41
0.40
86.95
3.01
1.41
0.60
0.60
100.00
29
97
3
8
7
1.139
5
43
24
30
5
1.390
2.09
6.98
0.22
0.58
0.50
81.94
0.36
3.09
1.73
2.16
0.36
100.00
188
546
30
86
74
4.075
59
224
117
121
33
5.553
3.39
9.83
0.54
1.55
1.33
73.38
1.06
4.03
2.11
2.18
0.59
100.00
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
Sadece
Hayat
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
Hayat
D›fl› ve
Hayat
Birlikte
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
Genel
Toplam
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
79
119
121
696
60
128
133
42
1.378
5.73
8.64
8.78
50.51
4.35
9.29
9.65
3.05
100.00
3
3
1
64
3
5
5
3
87
3.45
3.45
1.15
73.56
3.45
5.75
5.75
3.45
100.00
9
14
28
175
8
16
42
3
295
3.05
4.75
9.49
59.32
2.71
5.42
14.24
1.02
100.00
91
136
150
935
71
149
180
48
1.760
5.17
7.73
8.52
53.13
4.03
8.47
10.23
2.73
100.00
Sadece
Hayat
D›fl›
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
Sadece
Hayat
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
Hayat
D›fl› ve
Hayat
Birlikte
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
Genel
Toplam
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
23
869
26
100
24
132
28
33
167
44
18
62
43
1.569
1.47
55.39
1.66
6.37
1.53
8.41
1.78
2.10
10.64
2.80
1.15
3.95
2.74
100.00
121
2
2
2
4
1
3
1
1
137
88.32
1.46
1.46
1.46
2.92
0.73
2.19
0.73
0.73
100.00
6
271
3
16
3
16
3
2
26
2
3
9
4
364
1.65
74.45
0.82
4.40
0.82
4.40
0.82
0.55
7.14
0.55
0.82
2.47
1.10
100.00
29
1.261
31
118
27
150
31
35
197
47
24
72
48
2.070
1.40
60.92
1.50
5.70
1.30
7.25
1.50
1.69
9.52
2.27
1.16
3.48
2.32
100.00
Sadece
Hayat
D›fl›
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
155
426
26
71
65
2.503
54
166
86
88
25
3.665
4.23
11.62
0.71
1.94
1.77
68.29
1.47
4.53
2.35
2.40
0.68
100.00
Ege
Bölgesi
Sadece
Hayat
D›fl›
Afyon
Ayd›n
Denizli
‹zmir
Kütahya
Manisa
Mu¤la
Uflak
Toplam
Marmara
Bölgesi
Bal›kesir
Bursa
Bilecik
Çanakkale
Edirne
‹stanbul
K›rklareli
Kocaeli
Sakarya
Tekirda¤
Yalova
Toplam
2
3
iç Anadolu
Bölgesi
Aksaray
Ankara
Çank›r›
Eskiflehir
Karaman
Kayseri
K›r›kkale
K›rflehir
Konya
Nevflehir
Ni¤de
Sivas
Yozgat
Toplam
46
‹llere göre toplam acente say›s› s›ralamas›na
bak›ld›¤›nda ‹stanbul’un 4.075 acente ile ilk s›ray› ald›¤›
Ankara’n›n 1.261 ve ‹zmir’in ise 935 acente ile
‹stanbul’u takip etti¤i
görülmektedir. Tüm
acentelerin yüzde 48’i bu
üç büyük ilimizde faaliyet
göstermektedir. Bu illerimiz
hem toplamda hem de
kategoriler baz›nda ayn›
s›ralamaya sahiptirler.
si 466 acente ile en az acenteye sahip bölgemizdir.
Sadece hayat d›fl›, sadece hayat ve hem
hayat d›fl› hem de hayat branfllar› baz›nda
kategoriler itibariyle bak›ld›¤›nda da bölge
s›ralamas› de¤iflmemektedir.
b) ‹llere Göre
1’den 7’ye kadar olan tablolarda ise co¤rafi bölgelerde yer alan iller baz›nda acente
say›lar› yer almaktad›r.
‹llere göre toplam acente say›s› s›ralamas›na bak›ld›¤›nda ‹stanbul’un 4.075 acente ile
ilk s›ray› ald›¤› Ankara’n›n 1.261 ve ‹zmir’in ise
935 acente ile ‹stanbul’u takip etti¤i görülmektedir. Tüm acentelerin yüzde 48’i bu üç
büyük ilimizde faaliyet göstermektedir. Bu illerimiz hem toplamda hem de kategoriler
4
Akdeniz
Bölgesi
Adana
Antalya
Burdur
Hatay
Isparta
‹çel
Kahramanmarafl
Osmaniye
Toplam
Sadece
Hayat
D›fl›
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
269
372
52
140
68
202
74
33
1.210
22.23
30.74
4.30
11.57
5.62
16.69
6.12
2.73
100.00
Sadece
Hayat
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
Hayat
D›fl› ve
Hayat
Birlikte
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
Genel
Toplam
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
35
31
1
4
1
21
3
96
36.46
32.29
1.04
4.17
1.04
21.88
3.13
100.00
42
106
8
24
5
40
4
8
237
17.72
44.73
3.38
10.13
2.11
16.88
1.69
3.38
100.00
346
509
61
168
74
263
78
44
1.543
22.42
32.99
3.95
10.89
4.80
17.04
5.06
2.85
100.00
47
S‹GORTA ‹STAT‹ST‹KLER‹
baz›nda ayn› s›ralamaya sahiptirler. En az
acentenin bulundu¤u illerimiz ise s›ras›yla
9’ar adet acente ile Bayburt ve Ardahan,
8’er adet acente ile Hakkari ve 6 adet
acente ile Tunceli’dir. Bu çal›flman›n ortaya
ç›kard›¤› ilginç bir sonuç da, Güneydo¤u
Anadolu Bölgesi’nde iki (Kilis ve Siirt), Do¤u
Anadolu Bölgesi’nde dört (Ardahan, Bitlis,
I¤d›r, fi›rnak), Karadeniz Bölgesi’nde de iki
(Bart›n, Bayburt) ilimizde hayat branfl›nda
çal›flan acentenin bulunmamas›d›r.
4. ACENTELER‹N ÇALIfiTIKLARI fi‹RKET SAYISI
Mevcut sistemin getirdi¤i yeniliklerden bir
tanesi de acentelerin kaç flirketle çal›flt›klar›na iliflkin verilere ulaflma imkan›n› sa¤lamas›d›r. Acentelerin çal›flt›klar› flirket say›lar› aç›s›ndan bak›ld›¤›nda afla¤›daki tablo ortaya
ç›kmaktad›r.
Toplam acente say›s›n›n büyük bir bölümünü oluflturmakta olan sadece hayat d›fl›
branfllarda çal›flan yetkili acentelerin
% 88.87’si tek flirketle, % 8.95’i iki flirketle,
5
Güney Do¤u
Anadolu
Bölgesi
Ad›yaman
Batman
Diyarbak›r
Gaziantep
Kilis
Mardin
Siirt
fianl›urfa
Toplam
Sadece
Hayat
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
Hayat
D›fl› ve
Hayat
Birlikte
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
Genel
Toplam
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
1
1
9
2
13
7.69
7.69
69.23
15.38
100.00
5
3
10
23
4
3
48
10.42
6.25
20.83
47.92
8.33
6.25
100.00
50
32
79
159
11
46
16
73
466
10.73
6.87
16.95
34.12
2.36
9.87
3.43
15.67
100.00
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
Sadece
Hayat
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
Hayat
D›fl› ve
Hayat
Birlikte
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
Genel
Toplam
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
4.61
1.80
1.60
4.01
12.22
5.81
14.83
1.40
4.21
3.01
15.63
2.61
3.61
14.43
1.00
9.22
100.00
1
2
3
2
1
9
11.11
22.22
33.33
22.22
11.11
100.00
2
3
9
3
8
1
3
13
2
7
1
6
58
3.45
5.17
15.52
5.17
13.79
1.72
5.17
22.41
3.45
12.07
1.72
10.34
100.00
25
9
12
20
72
32
85
8
21
18
91
15
18
81
6
53
566
4.42
1.59
2.12
3.53
12.72
5.65
15.02
1.41
3.71
3.18
16.08
2.65
3.18
14.31
1.06
9.36
100.00
Sadece
Hayat
D›fl›
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
45
28
68
127
11
42
16
68
405
11.11
6.91
16.79
31.36
2.72
10.37
3.95
16.79
100.00
Sadece
Hayat
D›fl›
23
9
8
20
61
29
74
7
21
15
78
13
18
72
5
46
499
6
Do¤u Anadolu
Bölgesi
A¤r›
Ardahan
Bingöl
Bitlis
Elaz›¤
Erzincan
Erzurum
Hakkari
I¤d›r
Kars
Malatya
Mufl
fi›rnak
Tokat
Tunceli
Van
Toplam
48
% 2.18’i ise 3 ve daha fazla flirketle çal›flmaktad›r. Sadece hayat branfl›nda çal›flan acentelerin ise % 98.28’i tek flirketle, % 1.49’u iki flirketle, % 0.23’ü ise üç flirketle çal›flmaktad›r.
Hem hayat d›fl› branfllarda hem de hayat
branfl›nda çal›flan acentelerin % 75.37’si iki
flirketle, % 14.68’i üç flirketle ve % 9.96’s› ise 4
ve daha fazla flirketle çal›flmaktad›r.
Bu verilerden elde edilen toplam acente
say›s›ndan yola ç›karak sektörümüzde faaliyet gösteren acentelerin % 72.25’inin tek flirketle, % 21.34’ünün iki flirketle, % 6.41’inin ise
3 ve daha fazla flirketle çal›flt›¤› anlafl›lmaktad›r.
Bu verilerden ç›kar›lan en önemli sonuç,
Türk Sigorta Sektöründe faaliyet gösteren
acentelerin büyük ço¤unlu¤unun sadece bir
flirketin acenteli¤ini yapmakta oldu¤udur. ■
7
Karadeniz
Bölgesi
Amasya
Artvin
Bart›n
Bayburt
Bolu
Çorum
Düzce
Giresun
Gümüflhane
Karabük
Kastamonu
Ordu
Rize
Samsun
Sinop
Trabzon
Zonguldak
Toplam
Sadece
Hayat
D›fl›
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
38
29
16
9
41
53
35
56
15
28
40
72
70
142
26
130
61
861
4.41
3.37
1.86
1.05
4.76
6.16
4.07
6.50
1.74
3.25
4.65
8.36
8.13
16.49
3.02
15.10
7.08
100.00
Sadece
Hayat
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
Hayat
D›fl› ve
Hayat
Birlikte
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
Genel
Toplam
Toplam
‹çindeki
Pay› (%)
1
2
8
2
6
8
1
2
4
34
2.94
5.88
23.53
5.88
17.65
23.53
2.94
5.88
11.76
100.00
5
2
3
11
6
14
2
3
6
13
5
25
3
14
17
129
3.88
1.55
2.33
8.53
4.65
10.85
1.55
2.33
4.65
10.08
3.88
19.38
2.33
10.85
13.18
100.00
44
31
16
9
46
64
41
78
17
33
46
91
75
175
30
146
82
1.024
4.30
3.03
1.56
0.88
4.49
6.25
4.00
7.62
1.66
3.22
4.49
8.89
7.32
17.09
2.93
14.26
8.01
100.00
Sadece
Hayat D›fl›
1 fiirketle Çal›flan Acente Say›s›
2 fiirketle Çal›flan Acente Say›s›
3 fiirketle Çal›flan Acente Say›s›
4 fiirketle Çal›flan Acente Say›s›
5 fiirketle Çal›flan Acente Say›s›
6 fiirketle Çal›flan Acente Say›s›
7 fiirketle Çal›flan Acente Say›s›
8 fiirketle Çal›flan Acente Say›s›
9 fiirketle Çal›flan Acente Say›s›
10 fiirketle Çal›flan Acente Say›s›
14 fiirketle Çal›flan Acente Say›s›
16 fiirketle Çal›flan Acente Say›s›
Toplam Acente Say›s›
8.520
858
148
39
12
8
2
9.587
Sadece Hayat
859
13
2
874
Hayat D›fl› ve
Hayat Birlikte
Toplam
1.900
370
131
64
27
12
8
4
2
2
1
2.521
9.379
2.771
520
170
76
35
14
8
4
2
2
1
12.982
49
‹NCELEME - ARAfiTIRMA
Global terör
sigortas› pazar›
*
Atilla OKSAY
TSRfiB Kaza D›fl› Branfllar Bölüm Yöneticisi
1. G‹R‹fi:
11 Eylüldeki terör sald›r›s›, global terör sigortas›
pazar›nda birçok de¤iflikli¤in olmas›na neden olmufltur. Ana de¤iflikliklerden bir tanesi, sigorta
sözleflmelerinde terör nedeniyle meydana gelen hasarlar›n sigorta ve reasürans flirketleri taraf›ndan kapsam d›fl›nda b›rak›lmas›d›r.
Birçok ülkede terör riski, devlet taraf›ndan üstlenilerek sigorta ve reasürans flirketlerinin maruz
kald›¤› risk hafifletilirken, baz› ülkelerde terör riskine karfl› sigorta havuzlar› oluflturulmufltur.
Bu çal›flmadaki bilgiler dünyan›n çeflitli bölgelerindeki Guy Carpenter ve Marsh & McLennan
ofislerinden elde edilmifltir. Bu bilgiler, güncellenmifl yeni bilgilerden oluflan cari pazar bilgilerini
içermektedir.
Kuzey Amerika Ülkeleri
ABD:
11 Eylül 2001 olay›ndan önce terörizm
riski, mal sigortalar›nda, teminat d›fl›nda b›rak›lan
haller d›fl›ndaki tüm risklere karfl› teminat verilen
tüm riskler poliçeleri ile teminat alt›na al›nmaktayd›. Amerikan sigorta piyasas›nda mal sigortalar›,
31 maddenin yer ald›¤› 1943 New York Standart
Yang›n Poliçesi (1943 New York Standart Fire Policy, SFP) hükümlerine göre düzenlenmektedir.
* Guy Curpenter, Global Insurance Market, June 2006 yay›n›ndan tercüme edilmifltir.
50
SFP çok az teminat d›fl› kalan hal içermekte ve terör nedeniyle meydana gelen yang›n hasarlar›
da teminat kapsam› d›fl›nda b›rak›lmamaktad›r.
Buna ek olarak, yang›na sebep olan olay teminat kapsam› d›fl›ndaki bir riskten kaynaklansa da
bu olay› izleyen yang›n tehlikesi teminat kapsam›
içinde yer almaktad›r.
11 Eylül 2001 tarihinden sonra birçok eyalet
mal sigortalar›nda terör teminat›n› poliçe kapsam› d›fl›na alm›flt›r. On iki eyalette1 terörizmin kapsam d›fl›na al›nmas› düzenlemesinin SFP’ye eklenmesi kabul edilmifltir. Befl eyalette2 ise ticari
mal sigortalar›nda terörizmin istisna edilmesi uygulamas› kabul edilmemifltir.
26 Kas›m 2002 tarihinde sigorta flirketlerinin terörizme karfl› teminat vermeleri nedeniyle olufla1
2
bilecek potansiyel ödeme güçlü¤üne düflme
lerini önleyebilmek amac›yla "Terörizm Riski Sigortas› Kanunu 2002 (Terrorism Risk Insurance Act of
2002, TRIA) uygulamaya konmufltur. Bu düzenlemeyle "ilan edilmifl terör olaylar›" (ABD topraklar›nda yabanc› teröristler taraf›ndan gerçeklefltirilen eylemler) nedeniyle mal ve kaza sigortalar›nda ortaya ç›kacak hasarlarda sigortac›lara federal yard›m yap›lmas› olana¤› sa¤lanm›flt›r. Sigorta flirketlerinin, ABD'deki risklerde terör olaylar›na karfl› teminat verebilmeleri için programa kat›lmalar› gerekmektedir. Kanunda, "verilen teminat" ilan edilmifl terör olaylar›ndan kaynaklanan
sigortal› hasarlar olarak tarif edilmifl ve verilen teminat›n vadesi, sigorta bedeli ve limitlerinin bu
poliçeyle birlikte verilen di¤er teminatlardan
Arizona, Connecticut, Indiana, Louisiana, Michigan, Minnesota, Nebraska, New Hampshire, North Dakota, North Dakota, Oklahoma, Rhode Island, Virginia.
California, Florida, Georgia, New York, Texas.
51
‹NCELEME - ARAfiTIRMA
Tablo1
farkl› olmamas› gerekti¤i belirtilmifltir. Mal ve kaza
sigortalar› ile sigortalanm›fl k›ymetlerde oluflan
hasarlar›n içinde çal›flanlar›n tazminatlar› ve kefalet sözleflmeleri de yer almaktad›r. TRIA 100 milyar ABD Dolar› olarak belirlenmifl y›ll›k limite kadar, muafiyetten sonra sigortac›lar›n pay›na düflen hasarlar›n yüzde 90’›n› karfl›lamaktad›r.
2005 y›l›n›n Aral›k ay›nda TRIA’da de¤ifliklik yapan tasar› kabul edilmifl olup uygulamas› 2007 y›l›na sarkacakt›r. ‹ki yasan›n karfl›laflt›rmas› Tablo
52
1’de yer almaktad›r.
Reasürans endüstrisi ad›na, Amerika Reasürans fiirketleri Birli¤i (The Reinsurance Association
of America, RAA) Sigorta Hükümet Yetkilileri Ulusal Birli¤i Terör Sigortas› Uygulamalar› Çal›flma
Grubu’nun (National Association of Insurance
Commissioners’ (NAIC) Terrorism Insurance Implementation Working Group) 2006 Mart ay› toplant›s›nda bu konuda bir çal›flma sunmufltur.
RAA’n›n bu çal›flmas›nda, uzun dönemde paza-
TRIA Düzenlemelerinin Karfl›laflt›rmas›
TRIA 2002
TRIA 2006
S›n›rlamalar
5 milyon $’dan düflük
hasarlar kapsam d›fl›d›r.
5 milyon $’dan düflük
hasarlar kapsam d›fl›d›r.
Program›n devreye
girmesi
Herhangi bir limit yoktur.
2006: 50 milyon $’dan büyük olaylar.
2007: 100 milyon $’dan büyük olaylar.
Muafiyeti
2005: DEP’in % 5’i.
2006: DEP’in % 17.5’i.
2007: DEP’in % 20’si.
Teminat sunulan
branfllar
Ticari sigortalar›n hemen
hemen tamam›.
Ticari araçlar, h›rs›zl›k, soygun, kefalet,
mesleki sorumluluk ve çiftlik sahiplerin
çoklu risk sigortalar› kapsam d›fl›
b›rak›l›rken, yönetici ve çal›flanlar›n mali
sorumluluk sigortas› teminata eklenmifltir.
Devletin katk›s›
2005: % 90 Federal Hükümet,
% 10 Sigorta fiirketi.
2006: % 90 Federal Hükümet,
% 10 Sigorta fiirketi.
2007: % 85 Federal Hükümet,
% 15 Sigorta fiirketi.
Sistemin kapasitesi
Y›ll›k 100 milyar $ sigortal› hasar.
(Federal Hükümet ve Sigorta
Sektörü toplam›)
Y›ll›k 100 milyar $ sigortal› hasar.
(Federal Hükümet ve Sigorta
Sektörü toplam›)
Tazminatlarda Federal
Hükümetin Katk›s› ve
Uygulanacak Ek Prim
Sigortal› hasar tutar› 15 milyar
dolardan az oldu¤unda Federal
Hükümetin kat›l›m› zorunludur.
Ek prim tutar› y›ll›k % 3
oran›n› geçmez.
2006 y›l›nda sigortal› hasar tutar›
25 milyar $’dan az oldu¤unda,
2007 y›l›nda ise sigortal› hasar tutar›
27.5 $’›n alt›nda kald›¤›nda Federal
Hükümetin kat›l›m› zorunludur. Ek prim
tutar› y›ll›k % 3 oran›n› geçmez.
Yabanc› & Yerli
Sadece yabanc› kaynakl› terör
olaylar› kapsam içindedir.
Sadece yabanc› kaynakl› terör
olaylar› kapsam içindedir.
Uzun dönemli
çözümler
TRIA geçici bir çözüm olarak
kurulmufltur.
Baflkanl›k Finansal Piyasalar Çal›flma
Grubu’nun 30 Eylül 2006 tarihinde
Kongre’ye sunaca¤› raporda grup
hayat sigortalar›n›n da kapsam
dahilinde oldu¤u terör sigortalar›nda
uzun süre kullan›labilecek ve mali
gücünü uzun süre muhafaza bir
sistem önerilecektir.
r›n paydafllar›n›n TRIA’n›n sundu¤u teminat için
gerekli olan reasürans kapasitesini sa¤lamada
yetersiz kalabilece¤ine inan›ld›¤› belirtilmifltir. Terörden kaynaklanacak hasar senaryolar›n›n, hasar s›kl›¤› ile ilgili tahminlerde ve hasar›n büyüklü¤üne iliflkin formülasyonlarda hala problemler
yaflanmaktad›r.
Terörden kaynaklanan risklerin giderek genifllemesi nedeniyle, özel sektör federal yard›mlara
ihtiyaç duymaktad›r. RAA, bu federal deste¤in
olmamas› durumunda poliçe sahiplerinin daha
k›s›tl› teminatlara sahip olaca¤›n›, terör teminat›
için ödenecek primlerin yükselece¤ini ve daha
k›s›tl› özel reasürans korumas›n›n sa¤lanabilece¤ini düflünmektedir.
Kanada:
Kanada'da, birçok sigorta flirketi "all risk" esas›na göre düzenlenen ticari mal sigortalar›nda, terör teminat›n› kapsam d›fl›nda b›rakmay› tercih etmifltir. Kanada’da tart›fl›lan konulardan bir tanesi, do¤al sonuçlar›ndan birisi
yang›n olan terörizmin bu poliçelerin teminat
kapsam›n›n d›fl›na ç›kart›lmas›d›r.
11 Eylül 2001 tarihinde yaflanan terör sald›r›s›n›n ard›ndan Kanada, ABD'de uygulanan devlet
destekli reasürans plan›na benzer bir plan için
çal›flmalara bafllam›flt›r. Bu plan, terör teminat›
veren Kanadal› sigorta flirketleri için terör riski nedeniyle flirketlerin ödeme gücünü kaybetme olas›l›¤›na karfl› koruma imkan› sa¤layacakt›r. Ancak
flu anda bu konuyla ilgili hiçbir yasal düzenleme
yap›lmam›flt›r. Kanada hükümeti, sigorta flirketlerinin önerilen herhangi bir programa flirketlerin
kendi varl›klar›ndan yeterli bir pay ay›rmaya haz›r olduklar›na iliflkin bir davran›fl olmad›¤› kan›s›na varm›flt›r. Buna ek olarak, 11 Eylül 2001'de yaflanan olaydan sonra devletin mali yard›mda
bulunmamas› durumunda ekonomik daralman›n yaflanaca¤›na dair kesin veriler bulunmamaktayd›.
Latin Amerika Ülkeleri
Arjantin:
Arjantin’de terör teminat›yla ilgili olarak herhangi bir terör havuzu ya da Devlet
deste¤i bulunmamaktad›r. Bu ülkede hem ferdi
hem de ticari sigortalarda genel olarak terör
olaylar› kapsam d›fl›nda b›rak›lmaktad›r.
53
‹NCELEME - ARAfiTIRMA
Brezilya:
11 Eylül 2001 tarihinde yaflanan
olaylar› takip eden günlerde tüm mal, mühendislik ve genel sorumluluk sigortalar›nda terör riski standart kapsam d›fl› teminatlar aras›nda yer
alm›flt›r. Bu uygulama yeni kesilen poliçeler ve 9
Kas›m 2001 tarihinden sonra yenilenen poliçeleri
kapsamaktad›r. Az say›daki terör teminat› talepleri ise vaka baz›nda de¤erlendirme yap›larak
karfl›lanmaktad›r. Yerel sigorta flirketleri verdikleri
terör teminatlar›nda genellikle Brezilya Reasürans A.fi’nin (Brasil Reseguros S.A) flartlar›n› genel
flart olarak kullanmaktad›r.
fiili:
11 Eylül 2001 olay›n›n sonras›nda fiili Sigorta fiirketleri Birli¤i, tüm sigorta branfllar›nda sigorta flirketlerinin kullanaca¤› genel terör istisna klozunu haz›rlam›flt›r. Bu andan itibaren genellikle
tüm sigorta branfllar›nda ve reasürans anlaflmalar›nda terör teminat› kapsam d›fl›nda b›rak›lm›flt›r. Ancak günümüzde terör sigortas› ihtiyari olarak yap›labilmektedir.
Meksika:
Meksika’da terör teminat›yla ilgili olarak herhangi bir terör havuzu ya da devlet deste¤i bulunmamakta ve ticari veya ferdi sigortalarda istisna uygulanmamaktad›r. Ancak,
11 Eylül olaylar›ndan sonra bankalar, havaalanlar› ve kamu binalar› gibi terör riskine daha çok
maruz kalan yap›lar için terör teminat› talep edilmeye bafllam›flt›r.
Ortado¤u Ülkeleri
Bahreyn:
Arap Savafl Riskleri Sigortas›
Sendikas›, (The Arab War Risks Insurance Syndicate, AWRIS) ‹ran-Irak savafl› s›ras›nda Ortado¤u
bölgesinde bulunan sigorta flirketlerinin olumsuz
etkilenmemesi için savafl risklerine teminat vermek amac›yla 1981 y›l›nda kurulmufltur. Merkezi
Bahreyn olan AWRIS’e 18 Arap ülkesinden yaklafl›k olarak 111 sigorta ve reasürans flirketi üyedir.
Üye flirketler saklama paylar›n› kot-par esas›na
göre paylaflmakta ve hasar fazlas› reasürans anlaflmalar›n› Londra piyasas›ndan sa¤lamaktad›rlar. AWRIS, "Savafl – Kargo", "Ticari ve Uçak Gövde", "Sabit K›ymetlere Yap›lan Terör Sald›r›lar› ve
Sabotaj", "Arabayla Nakliyat – Savafl" ve "Savafl –
54
Sorumluluk" sigortalar›nda teminat sunmaktad›r.
‹srail:
‹srail’de mal/kaza ve hayat/sa¤l›k sigortas› teminatlar›n› sunan devlet destekli iki
farkl› sigorta program› bulunmaktad›r. Sigorta
poliçeleri sadece devlet destekli fonlar taraf›ndan kapsanmayan risklerden kaynaklanan hasarlara karfl› teminat vermektedirler.
Kötü Niyetli Hareket Ma¤durlar› Kanunu, (The
Victims of Hostile Action (Pension) Law VHAP)
terör sald›r›lar› sonucunda bedeni zarara u¤rayanlar ile bu sald›r›lar sonucunda ölenlerin ailelerine yard›mda bulunmak amac›yla 1970 y›l›nda
yay›mlanm›flt›r. Kanuna göre, terör sald›r›s› ma¤durlar› ve onlar›n aile bireyleri (aile bireylerinin ‹srail vatandafl› olup olmamalar›na bak›lmaks›z›n)
‹srail Devleti’nden mali yard›m alma hakk›na sahiptirler.
Emlak Vergisi ve Tazminat Fonu Kanunu, (The
Property Tax and Compensation Fund Law –
PTCF), terör sald›r›lar› sonucunda meydana gelen maddi zararlar›n tazmini amac›yla 1961 y›l›nda yay›nlanm›flt›r. Kötü niyetli hareketler nedeniyle meydana gelen zararlar›n piyasa rayiç de¤erleri üzerinden karfl›lanabilmesi için kurulan
fon, Devlet taraf›ndan desteklenmektedir. Mallarda meydana gelecek direkt zararlar için s›n›rs›z teminat (hasar miktar› + hasar› azaltmak için
yap›lan masraflar) sunulmaktad›r. Ev içindeki eflyalar için ise 20 bin avroya kadar teminat verilmektedir. Ev içindeki eflyalar için ek teminat al›nmak istendi¤inde eflya bedelinin yüzde 0,3’ü
oran›nda katk› sa¤lanmas› durumunda teminat
limiti 140 bin avroya kadar ç›kmaktad›r.
Afrika Ülkeleri
Namibya:
Namibya’da terör sald›r›lar›ndan kaynaklanan hasarlar› tazmin etmek için sunulan ana sigorta teminat› Ulusal Özel Riskler Birli¤i (National Special Risks Association, NASRIA)
taraf›ndan sunulmaktad›r. NASRIA Ekim 1987’de
kurulmufl olup, terör olaylar› ve siyasi olaylar için
daha önceden geleneksel sigorta piyasalar›ndan temin edilebilen reasürans teminat› bulunamad›¤›ndan Ocak 1988’de faaliyetine bafllam›flt›r. Namibya hükümeti halen reasürans deste¤i
sa¤lamaktad›r, fakat hükümetin çok fazla zarara
u¤ramamas› için NASRIA'n›n üstlenece¤i risklerde çok tutucu davran›lmaktad›r. Verilen teminatta boflluklar olas›n› önleyebilmek için, daha önceki y›llarda poliçelerde yer almayan sald›r›,
ayaklanma ve iflçi ayaklanmalar› NASRIA'n›n verdi¤i teminata ilave edilmifltir.
Güney Afrika:
Güney Afrika’da 1979
y›l›ndan önce sigorta flirketleri sadece ayaklanma, sald›r› ve kötü niyetli hareketler sonucunda
oluflacak hasarlara karfl› sigorta teminat› vermekteydi. Güney Afrika'da 1970'li y›llar›n sonlar›na do¤ru siyasi içerikli fliddet olaylar›nda ve bu
olaylardan kaynaklanan hasarlarda meydana
gelen art›fllar karfl›s›nda sigorta sektörünün bu tür
olaylara karfl› verdi¤i teminatlarda yetersiz kalmas› bu alanda bir bofllu¤un oluflmas›na neden
olmufltur. 1976 y›l›nda olan Soweto isyan›n›n ard›ndan birçok sigorta flirketi siyasi olaylardan
kaynaklanacak hasarlar için teminat vermeyeceklerini aç›klam›fllard›r. Daha önceden verilen
bir teminat›n kapsam d›fl›nda b›rak›lmas› nedeniyle, Güney Afrika Sigorta fiirketleri Birli¤i, (The
South African Insurance Association, SAIA) Güney Afrika fiirketler Kanunu'nun (Companies Act
of South Africa) 21inci bölümündeki düzenlemelere dayanarak 25 Ocak 1979 tarihinde Güney
Afrika Özel Riskler Sigortas› Birli¤i'ni (The South African Special Risks Insurance Association, SASRIA) kurmufltur. Birli¤in üyeleri yang›n sigortas› teminat›n› veren tüm sigorta flirketleridir. SASRIA'ya
kat›lmak, her bir üye flirketin reasürans bulma sorununu çözmüfl olup, kapasitenin yetersiz olmas›
durumunda Güney Afrika hükümetine reasürans
deste¤i için baflvurulmaktad›r. SASRIA’n›n bafll›ca
amac›, üye sigorta flirketleri arac›l›¤›yla, özellikle
siyasi amaçl› terör hareketleri ve politik kargaflal›klar gibi Devletçe ilan edilmifl olaylar sonucu
maddi varl›klarda meydana gelecek zararlara
karfl› sigorta teminat› sa¤lamakt›r. Ocak 1987'de
SASRIA taraf›ndan sunulan sigorta teminat›n›n
kapsam›, Finans Yasas› ile herhangi bir k›flk›rtma
sonucu olup olmamas›na bak›lmaks›z›n gerçekleflecek tüm ayaklanma, sald›r› ve kamu düzenini bozan olaylardan kaynaklanan hasarlara da
teminat verecek flekilde geniflletilmifltir.
Asya-Pasifik Ülkeleri
Avustralya:
Amerika Birleflik Devletleri’nde Dünya Ticaret Merkezi’ne yap›lan sald›r›n›n ard›ndan Avustralya sigorta flirketleri, birçok
sigorta branfl›nda verilen terör teminat›n› kald›rm›flt›r. Bu geliflmenin bir sonucu olarak Avustralya
hükümeti terörden kaynaklanan hasarlara
Avustralya Reasürans Havuzu fiirketi’nin (Australian Reinsurance Pool Corporation, ARPC), çat›s›
alt›nda sigorta teminat› sa¤layabilmek için Terör
Sigortas› Kanunu (Terrorism Insurance Bill, TIB)
oluflturmufltur.
Hükümetin bu havuzu oluflturmaktaki amac›,
uygun flartlarla ticari olarak sunulamayan terör
teminat› plan›n› sunulabilecek hale getirmektir.
ARPC, hükümetin yapt›¤› düzenlemeyle oluflan
riski kendi üzerinde tutma d›fl›nda, terör teminat›
veren sigorta flirketlerine yüzde 100 oran›nda resaürans teminat› da sa¤lamaktad›r. TIB alt›nda,
sigorta flirketlerinin karfl›laflaca¤› ilan edilmifl terör
olaylar›ndan kaynaklanan hasarlar için uygun
flartlarla reasürans teminat› sunan ARPC kurulmufltur. Buna ek olarak, ilan edilmifl terör olaylaTablo2
Birçok ülkede terör riski,
devlet taraf›ndan
üstlenilerek sigorta ve
reasürans flirketlerinin
maruz kald›¤› risk
hafifletilirken, baz›
ülkelerde terör riskine
karfl› sigorta havuzlar›
oluflturulmufltur.
ARPC Plan›
10.3
AUD
Üçüncü basamak
9 milyar AUD
Devlet deste¤i
1.3
AUD
‹kinci basamak
1 milyar AUD ticari
ikrazatla
0.3
AUD
Birinci basamak
300 milyon AUD primlerle
sa¤lanmaktad›r.
55
‹NCELEME - ARAfiTIRMA
r›ndan kaynaklanan hasarlar için reasürans arayan sigorta flirketleri ARPC arac›l›¤›yla riskin bir
bölümünü üzerlerinde tutabileceklerdir. Bu yolla,
plan›n gözden geçirilmesi ve global terör riski reasürans piyasas›n›n durumu her iki veya üç y›lda
bir de¤erlendirilecek ve plan›n›n stratejilerinin
de¤ifltirilmesi mümkün olacakt›r. Plan›n bileflenleri, (fiyatland›rma, terör teminat›na ihtiyaç duyan
sigorta branfllar› ve verilebilecek teminat düzeyleri) esnektirler ve ticari pazar›n yeniden bu sektöre girmesini teflvik etmek amac›yla mevzuat
düzenlemeleriyle özelliklerine kar›fl›lmaz.
Avustralya’da ARPC (Australian Reinsurance
Pool Corporation) plan› üç basamaktan oluflmaktad›r. 10.3 milyar Avustralya dolar›n›n üzerindeki hasarlar›n bölüfltürme esas›na göre (belirli
bir orana göre) ödenip ödenmeyece¤ine Maliye Bakanl›¤› karar vermektedir. Programla ilgili
tart›flmalar Tablo 2’de yer almaktad›r.
Saklama pay›, sektörün karfl›laflt›¤› 10 milyon
Avustralya dolar› tutan olayda her bir sigorta flirketi için y›ll›k 1 milyon Avustralya dolar› olarak belirlenmifltir. Terör sigortas› teminat›, ARPC taraf›ndan teminat sunulan tüm sigorta branfllar›nda (ticari mal, ‹fl durmas› alt yap› hizmetleri, genel sorumluluk) zorunludur. Ancak, sigorta flirketlerini
mali darbo¤aza sokmayacak terör sigortas› teminatlar›n›n ARPC'ye reasüre edilmesi zorunlu de¤ildir. Terör Sigortas› Kanunu, kaptiv sigorta flirketleri de dahil olmak üzere tüm sigorta flirketlerini
kapsamaktad›r. Teminat kapsam›na, sözleflme ile
kapsama al›nan ticari mal hasarlar›, ifl durmas› riski ve kapsam daralt›larak genel sorumluluk sigortalar› dahildir. Ayn› zamanda Avustralya'da bulunan mülkler için de teminat sunulmaktad›r. Verilen teminata kimyasal ve biyolojik sald›r›lar dahilken, nükleer sald›r›lar kapsam d›fl›ndad›r.
Çin:
Çin Ana Kara’da iki tür mal sigortas›
vard›r. Bunlardan bir tanesi yabanc› yat›r›mlar
için sigorta, di¤eri ise yurt içi sigortad›r. Son y›llarda yabanc› yat›r›mlar için olan sigorta, genifl teminat kapsam› yüzünden giderek artan bir flekilde yerli poliçe sahipleri taraf›ndan kullan›lmaya
bafllanm›flt›r. Bu poliçelerde savafl ve savafl benzeri olaylar›n kapsam d›fl›nda b›rak›ld›¤› bir kloz
bulunmaktad›r. Ancak klozda aç›k bir flekilde terör kelimesinden bahsedilmemektedir. Sigorta
56
flirketleri genelde terörü bir klozla kapsam d›fl›nda b›raksalar da istendi¤inde bu teminat ek sözleflmeyle al›nabilmektedir. Hong Kong’da, Motor
Sigortas› Bürosu, (The Motor Insurance Bureau,
MIB) Hong Kong sokaklar›nda motorlu araç kullan›rken, meydana gelen terör olaylar›ndan dolay›, olaylara kat›lmayan üçüncü flah›slara gelecek bedeni zararlar› 200 milyon yuana kadar
(yaklafl›k olarak 25 milyon ABD dolar›) karfl›lamak
üzere bir sigorta havuzu kurmufltur. Bu havuzun
fonlar›, daha önce kurulmufl olan MIB Birinci
Fon’undan karfl›lanmaktad›r. Fon kaynaklar›n›n
oluflacak tazminat talepleri için yetersiz kalmas›
durumunda eksik kalan k›s›m, araç sahiplerinden
toplanacak ek vergilerle karfl›lanacakt›r. Hong
Kong’da motorlu araç ruhsat›na sahip olabilmek
için, Lloyd’s MIB için uygulanan orijinal Motor
Sözleflmesi’nden faydalanarak Ek Motor Sözleflmesini yürürlü¤e koymufltur.
Hindistan: Uluslar aras› reasürans flirketlerinin 11 Eylül 2001 sald›r›lar›ndan sonra terör ve
sabotajlar için teminat vermemeye bafllamas›
üzerine özel hayat d›fl› sigorta flirketleri bu a盤›
kapatmak için kendi kaynaklar›yla Terör Riski Sigorta Havuzunu (Terrorism Risk Insurance Pool)
kurmufllard›r. Havuz taraf›ndan sunulan terör teminat› ek prim al›nmak suretiyle verilmektedir. Terör teminat› için riskin tipine ve toplam sigorta
bedeline ba¤l› olarak farkl› ek prim oranlar› bulunmaktad›r. Bu ek prim oranlar› yaklafl›k olarak
yüzde 0,03 ile yüzde 0,05 aras›nda de¤iflmektedir. Bir bölgede toplanan ve kümül oluflturan hasarlar için tüm Hintli sigortac›lar›n sorumlu oldu¤u
tutar 2 milyar rupi olup, (yaklafl›k 45 milyon ABD
dolar›) bu limiti aflan hasarlar›n ödenmesinde
bölüfltürme metodu uygulanmaktad›r. Hasar
fazlas› reasürans teminatlar› uluslar aras› piyasalardan temin edilmektedir. Hindistan Genel Sigorta fiirketi, di¤er hayat d›fl› sigorta flirketleri ad›na bu havuzun yöneticili¤ini yapmaktad›r. 1 fiubat 2005 tarihi itibariyle her bölgede olay bafl›na
teminat limiti 5 milyar rupiye (yaklafl›k olarak 113
milyon ABD dolar›) yükselmifltir.
Japonya:
Japonya Nakliyat ve Yang›n
Sigorta fiirketleri Birli¤i, Japonya topraklar›nda
meydana gelecek terör sald›r›lar› sonucu olufla-
cak hasarlara karfl› teminat vermek için kurulan
sektör destekli fona olan deste¤ini yenilemifltir.
Savafl riski, Japon hayat d›fl› sigorta pazar›ndaki
genel uygulamada genellikle teminat kapsam›
d›fl›nda b›rak›lmaktad›r. Ancak terör konusunda
farkl› bir tav›r sergilenmekte ve hayat d›fl› branfllarda çal›flan birçok Japon flirketi terör teminat›
vermektedir. Bunun yan›nda ferdi mal sigortalar›nda da terör kapsam d›fl›nda b›rak›lmamaktad›r. Yenilenen ticari mal sigortalar›nda ise birçok
hayat d›fl› sigorta flirketi terör nedeniyle ödenecek hasarlar için limitler koymaktad›r.
Güney Kore:
Terör tüm ticari sigorta
branfllar›nda teminat kapsam› d›fl›nda olup, yerel
reasürans teminat› verilmemektedir. Ancak uluslar aras› piyasalardan reasürans teminat› bulunmas› halinde münferiden terör teminat› sat›n almak mümkündür.
Malezya: Malezya’da halen terör teminat› sa¤layan bir havuz ya da devlet deste¤i bulunmamaktad›r. Malezya hükümeti terör teminat›na iliflkin yasal düzenlemeleri henüz tamamlamam›flt›r ve bu teminat yenilenen poliçelerde teminat alt›na al›nabildi¤inden ve bu koruman›n
yeterli oldu¤u düflünüldü¤ünden düzenlemenin
yap›lma ihtimalinin düflük oldu¤u düflünülmektedir. 1 Ocak 2002 tarihinden önce terör teminat›
hem ticari hem de ferdi sigorta branfllar›nda iste¤e ba¤l› olarak al›nabilirken bu tarihten sonra
tüm ticari ve ferdi sigortalarda kapsam d›fl›na
al›nm›fl ve sadece daha önce düzenlenmifl ve
yenilenen poliçelerde teminat kapsam› içinde
kalm›flt›r.
Tayvan:
2004 y›l›nda ferdi kaza sigortas›
branfl›nda, maksimum sigorta bedeli kifli bafl›na 2
milyon NTD olan terör teminat› sunmak üzere bir
sigorta havuzu kurulmufltur. Havuzun yönetimi
Tayvan Hayat D›fl› Sigorta fiirketleri Birli¤i taraf›ndan yürütülmekte olup, ferdi kaza sigortalar›nda
verilen terör teminat› sonucu oluflan risk, özel sigorta flirketleri ve Merkez Tayvan Reasürans fiirketi (Central Reinsurance Corporation in Taiwan)
aras›nda paylafl›lmaktad›r. Havuzun ödeme kapasitesi 1 milyar NTD’dir. Bu kapasitenin üzerinde
bir hasar olmas› durumunda tazminat ödemeleri
bölüfltürme esas›na göre yap›lacakt›r.
Terör teminat› hem ev yang›n sigortalar›nda
hem de basit ticari mal sigortalar›nda ek teminat
olarak al›nabilmektedir. Tarife fiyatlar› ev yang›n
sigortalar› için yüzde 0,02, ticari sigortalar için
yüzde 0,12’dir. Resaürans bulmada yaflanan zorluklara ba¤l› olarak yerel sigorta flirketleri genel
olarak ticari sektöre bu teminat› teklif etmemektedirler. Toplumda genel olarak bu teminata
olan talep düflüktür. ■
57
GARANT‹ S‹GORTA HESABI’NDAN
Garanti Sigortas› Hesab›
Uygulamalar›nda
zaman afl›m›
Av. Yavuz BOZTAfi
arayollar› Trafik Kanunu’nun (KTK) 108.
maddesi uyar›nca kurulan Garanti Sigortas› Hesab›’na (GSH) yap›lacak baflvurularda öngörülen süreler yine ayn› Kanunu’nun 109.
maddesi ile düzenlenmifltir. Kanun’un 109. maddesinin birinci f›kras›;
"Motorlu araç kazalar›ndan do¤an maddi zararlar›n tazminine iliflkin talepler, zarar görenin,
zarar› ve tazminat yükümlüsünü ö¤rendi¤i tarihten bafllayarak iki y›l ve herhalde, kaza gününden bafllayarak on y›l içinde zamanafl›m›na u¤rar" hükmünü tafl›maktad›r.
Bu hüküm f›kras›nda önemli olan husus, zamanafl›m› süresinin, zarar›n ve tazminat yükümlüsünün ö¤renilmesi ile bafllamas›d›r. Zarar›n hemen ortaya ç›kmad›¤›, süregelen tedavilerin yap›ld›¤› durumlarda tedavinin sona erdi¤i veya
kal›c› sakatl›k var ise, sakatl›k yani malüliyet durumunun ortaya ç›kt›¤› tarih itibariyle zamanafl›m› süresi bafllamaktad›r.
Tazminat yükümlüsünün kaza an›ndan sonra
tespit edilebildi¤i durumlarda zamanafl›m› süresini bu ö¤renme tarihi itbariyle bafllatmak gerekmektedir. Bu uygulama zamanafl›m›n›n, alaca¤›n muaccel olmas› ile birlikte bafllayaca¤› hükmünü içeren Borçlar Kanunu’nun 128. maddesine de uygun düflmektedir.
Uygulamada yanl›fl olarak, baflvuru yani zamanafl›m› süresinin her durumda kaza tarihinden itibaren 10 y›l oldu¤u fleklinde de¤erlendirilmektedir. Oysa ki ö¤renme ve baflvuru tarihlerinin bu 10 y›ll›k süre içerisinde gerçekleflmesi ve
kaza tarihinden itibaren 10 y›l geçmesi duru-
K
58
munda ise talebin zamanafl›m›na u¤ramas› hükmün esas›d›r.
KANUN NE D‹YOR?
Kanun’un 109. maddesinin ikinci f›kras›nda;
"Dava, cezay› gerektiren bir fiilden do¤ar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman afl›m›
süresi öngörmüfl bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir" hükmü yer almaktad›r.
Bu f›kra Borçlar Kanunu’nun 60/2 maddesine
paralel bir hüküm getirmektedir.
Bu f›kran›n uygulanabilmesi için fiilin ceza kanunu aç›s›ndan suç teflkil etmesi yeterli olup, fail hakk›nda ceza davas›n›n aç›lm›fl olmas› veya
aleyhine hüküm verilmesi flart de¤ildir.
01.06.2005 tarihinden önce yürürlükte bulunan 765 say›l› Türk Ceza Kanunu’nun (TCK), bizim konumuz olan fiiller için öngördü¤ü cezalara (TCK.455. ve 459. md.) uygulanacak zamanafl›m› süreleri yaralanmalarda 5 y›l, ölüm olaylar›nda ise yine 5 ve 10 y›ll›k süreler öngörülmektedir. Bu durumda KTK.nda öngörülen 2 y›ll›k zamanafl›m› süresi 5 veya 10 y›la ç›kmaktad›r.
01.06.2005 tarihinde yürürlü¤e giren 5237 say›l› yeni TCK.na göre ise zamanafl›m› süreleri yaralanmalarda 8 y›l, ölümlerde ise 15 y›l olarak belirlenmifltir. Ancak burada önemli bir husus, ceza
zamanafl›m› süresinin kaza tarihinden itibaren
uygulanmas› gerekti¤idir.Bu süreler uygulan›rken
zarar ve yükümlüyü ö¤renme tarihi dikkate al›nmaz.
CEZA‹ SORUMLULUK
Bu f›kran›n, trafik kazas›nda herhangi bir cezai sorumlulu¤u bulunmayan GSH aç›s›ndan
uygulan›p uygulanmayaca¤› sorununa gelir-
sek; Yarg›tay’›n yerleflmifl içtihatlar› ceza zamanafl›m›n›n zarar
veren araç sürücüsü yan›nda iflletenine de uygulanaca¤› yönündedir. Yarg›tay 11. Hukuk Dairesi’nin 2001/4795 say›l› karar› ile ceza
zamanafl›m› süresinin iflleten yan›nda iflletenin sorumlulu¤unu
üstlenen zorunlu mali mesuliyet
(trafik) sigortas›n› düzenleyen sigorta flirketi hakk›nda da uygulanaca¤› benimsenmifltir.
Yarg›tay 11. Hukuk Dairesi’nin 2003/12 E. say›l›
karar› ile GSH aç›s›ndan 2 y›ll›k zamanafl›m› süresinin uygulanaca¤›n› kabul etmiflken daha sonraki içtihatlar›nda; ceza zamanafl›m›n›n iflleten
ve sigortac›s› yönünden uyguland›¤› ve buna
paralel olarak trafik sigortas› bulunmayan araçlar nedeniyle husumet yöneltilen GSH hakk›nda
da uygulanmas› gerekti¤i, Yönetmelikte ve Kanunda buna engel bir hüküm bulunmad›¤› belirtilmektedir. (Yarg›tay 11. Hukuk Dairesi’nin
2004/10777 E, 2004/1219 E ve 2005/343 E. say›l›
kararlar› örnek gösterilebilir)
YARGITAY’IN KARARI
Ancak Yarg›tay’›n bu kararlar›na kat›lmak
mümkün de¤ildir. Zira, trafik kazas›nda taraf olmayan, sözleflmeden kaynaklanan veya cezai
anlamda herhangi bir sorumlulu¤u bulunmayan
sosyal amaçla kurulmufl bir kurum olan GSH hakk›nda uzat›lm›fl ceza zamanafl›m› süresinin uygulanmamas› gerekti¤i kanaatindeyim.
Di¤er yandan, KTK.nun 108/c maddesi ve yönetmeli¤in 8/e maddeleri gere¤i iflas etmifl veya
mali bünye zafiyeti nedeniyle tüm branfllarda
ruhsatlar› iptal edilmifl sigorta flirketlerinin, trafik sigortas›ndan kaynaklanan tazminatlar›n›n GSH
taraf›ndan karfl›lanmas› s›ras›nda uygulanacak
zamanafl›m› süresinin ne olmas› gerekti¤i sorunu
karfl›m›za ç›kmaktad›r. Bilindi¤i gibi GSH’n›n sorumlulu¤u iflas tarihi veya ruhsat iptali ile bafllamaktad›r. Bu tarih, KTK.nun 109/1 maddesi gere-
¤i yükümlünün ö¤renme tarihi olarak
kabul edilmelidir. Dolay›s›yla, talebin
daha önce zamanafl›m›na u¤ramam›fl olmas› halinde 2 y›ll›k zamanafl›m›
süresi bu tarihten itibaren bafllamaktad›r. Fiilin cezay› gerektirmesi durumunda
ise kaza tarihinden itibaren uzam›fl ceza
zamanafl›m›n›n uygulanmas› mümkündür.
Bu nedenle, müflis flirkete baflvurmufl
veya dava açm›fl zarar görenlerin, iflastan sonra bu süreleri de dikkate alarak
GSH’na belgeleriyle baflvuru yapmalar›
gerekmektedir.
Kanun’un 109. maddesinin devam›;
"Zamanafl›m›, tazminat yükümlüsüne karfl› kesilirse, sigortac›ya karfl› da kesilmifl olur. Sigortac›
bak›m›ndan kesilen zamanafl›m›, tazminat yükümlüsü bak›m›ndan da kesilmifl say›l›r.
Motorlu araç kazalar›nda tazminat yükümlülerinin birbirlerine karfl› rücu haklar›, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu
edilecek kimseyi ö¤rendikleri günden bafllayarak iki y›lda zamanafl›m›na u¤rar.
Di¤er hususlarda, genel hükümler uygulan›r."
fleklindedir.
Üçüncü f›kran›n GSH aç›s›ndan uygulanamayaca¤› kanaatindeyim. Zira, GSH ile zarar verenler aras›nda herhangi bir sigorta akdi ile üstlenilmifl bir sorumluluk bulunmad›¤› gibi GSH sigorta
flirketi niteli¤i de tafl›mamaktad›r. Tam tersine
ödeme yapmas› durumunda sorumlulara rücu
etti¤inden, sorumluluk zarar verenlerin üzerinde
kalmaktad›r.
Dördüncü f›kran›n uygulamas›nda ise; GSH
ödedi¤i tazminatlar nedeniyle 2 y›l içinde zarar
veren tarafa rücu etmektedir.
Zamanafl›m› uygulamalar›nda, zarar›n ve tazminat yükümlüsünün, zarar görenler taraf›ndan
ö¤renilme an›, karfl›m›za temel sorun olarak ç›kmaktad›r. Bu tarihin tespit edilerek zamanafl›m›
süresinin bu tarihten itibaren bafllat›lmas› gerekmektedir. ■
59
TRAMER’DEN
Sektör
üretim verileri
Mehmet ÜST
TRAMER Müdürü
RAMER veri taban›ndaki poliçe bilgilerine
ba¤l› olarak, Sektör genelinde 2006 y›l›
Ocak-May›s döneminde 4.107.119 adet poliçenin tanzim edildi¤i ve 533.245 bin YTL prim üretimi
gerçeklefltirildi¤i görülmektedir. Geçen y›l›n ayn›
döneminde ise 3.820.723 adet poliçe tanzim edilerek 474.405 bin YTL prim üretimi gerçeklefltirilmifltir. Befl ayl›k dönemde geçen y›la göre poliçe
adedinde yüzde 7.5, prim üretiminde ise yüzde
12,4 oran›nda art›fl gerçekleflmifltir. Poliçe üretiminin tarife basamaklar›na göre da¤›l›m›n› ise afla¤›daki grafiklerden görebiliriz. Grafiklerden, tarifedeki uygulaman›n art›k oturmaya bafllad›¤›n›
görmek mümkün. TRAMER öncesi dönemde
sürprimli poliçe düzenleme oran› yüzde 0.4 iken
2004 y›l›nda yüzde 10’a 2005 y›l›nda yüzde 13’e
bu y›l›n ilk befl ayl›k döneminde ise yüzde 16’ ya
yükseldi¤i (40 kat art›fl) görülmektedir. Böylece
sektördeki haks›z rekabet önlenmifltir.
T
TAZM‹NAT ÖDEMELER‹N‹N SEYR‹
Tablo:1’deki veriler poliçe y›l› (UWY) baz›nda
haz›rlanm›fl olup birikimli hasarlar› göstermektedir. Örne¤in; 2003 y›l›nda sektör genelinde otomobil araç grubunda üretilen poliçelerin 28 Haziran 2006 tarihi itibariyle H/P oran›n›n yüzde
81.62, sektör genel ortalamas›n›n ise yüzde 87.76
oldu¤u görülmektedir. Ayn› flekilde 2003 y›l›nda
kamyon araç türünden üretilen poliçelerin H/P
oran› 107.61 iken, bu oran›n 2004 y›l›ndaki poliçelerde yüzde 92.73, 2005 y›l›ndaki poliçelerde yüzde 70.98 ve 2006 y›l›ndaki poliçelerde ise flimdi-
60
TRAMER öncesi dönemde
sürprimli poliçe düzenleme
oran› yüzde 0.4 iken 2004
y›l›nda yüzde 10’a 2005
y›l›nda yüzde 13’e bu y›l›n ilk
befl ayl›k döneminde ise
yüzde 16’ ya yükseldi¤i
(40 kat art›fl) görülmektedir.
Böylece sektördeki haks›z
rekabet önlenmifltir.
den yüzde 11.46 oldu¤u görülmektedir.
Tablo 2’den anlafl›laca¤› üzere, poliçe üretimini takip eden üçüncü y›lda tazminat ödemelerinin büyük oranda tamamland›¤›, 4. y›lda 1 veya
2 puan yükseldi¤i görülmektedir. Bunu daha iyi
anlamak için yukar›daki genel tablonun detay›n› çeyrek dönemler halinde afla¤›daki Tablo:2‘den izleyebiliriz. Bu tabloda, üçer ayl›k dönemler içinde baz› araç türleri baz›nda gerçeklefltirilen tazminat ödemelerinin seyrini daha net
olarak görebiliriz.
TRAMER’DEN GEL‹fiMELER
1. Tafl›mac›l›k Sigortas› Hasar Durum Belgesi
merkezi olarak verilmeye baflland›
Trafik Sigortas› baflta olmak üzere, kasko sigortas›n›n yan› s›ra zorunlu bir sigorta olan Yolcu Tafl›mac›l›¤› Sigortas› tanzim eden sigorta
flirketleri, bu ürünlere ait poliçe ve hasar verilerini Merkezimizin veri taban›na göndermeye
bafllad›lar ve bu ürüne iliflkin 1 Haziran 2006 ta-
Sektör Hasar Verileri
168,35
79,54
80,46
15,81
82,46
65,81
46,35
7,76
0,00
0,00
56,25
4,39
0,00
0,00
108,68
21,83
0,00
0,00
66,76
4,24
109,37
59,00
47,38
14,04
GENEL
ORTALAMA
90,61
55,78
51,77
5,52
D‹⁄ER
ARAÇLAR
106,32
82,68
47,33
10,65
ÖZEL
AMAÇLI
TAfiIT*
107,61
92,73
70,98
11,46
ÇEK‹C‹*
93,20
81,37
58,62
9,85
TANKER*
MOTOS‹KLET
RÖMORK
82,64
62,52
49,10
8,54
TRAKTÖR
83,03
68,25
58,01
13,92
‹fi MAK‹NES‹
90,33
74,74
51,93
8,22
KAMYON
85,12
74,49
59,44
9,81
KAMYONET
K. OTOBÜS
81,62
75,34
55,68
9,65
OTOBÜS
(+25)
M‹N‹BÜS
2003
2004
2005
2006
TAKS‹
Poliçe
Y›l›
(UW)
OTOMOB‹L
Tablo 1: Araç Türü Baz›nda Ödenen Birikimli Hasar/Prim Oran› (28 Haziran 2006 tarihi itibariyle)
87,76
77,71
57,98
9,95
*Tanker, Çekici, Özel Amaçl› Tafl›tlar 2003 ve 2004 y›llar› tarifelerinde ayr›m yap›lmad›¤›ndan Di¤er Araçlar kategorisine dahildirler.
2005 Y›l› Poliçe Adedinin Tarife Basamak Kodu Baz›nda Da¤›l›m›
Sürprimli Basamak
% 13
‹ndirimli
Basamak
% 45
Normal Tarife
% 42
2006 Y›l› (Ocak-May›s) Poliçe Adedinin Tarife Basamak Kodu Baz›nda Da¤›l›m›
‹ndirimli Basamak
% 53
Sürprimli Basamak
% 16
Normal Tarife
% 31
61
TRAMER’DEN
Tablo 2:Araç Türü Baz›nda Ödenen Birikimli H/P Oran› (Üçer Ayl›k Dönemler Baz›nda)
Otomobil
I. Y›l
II.Y›l
III.Y›l
IV.Y›l
Poliçe
Y›l›
I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek
(UW)
Dönem
Dönem
Dönem
Dönem Dönem Dönem
Dönem
Dönem Dönem
Dönem
Dönem
Dönem Dönem
Dönem
Dönem
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
2003
2004
2005
2006
1,79
1,80
2,56
2,20
6,02
6,43
7,72
9,56
11,77
11,95
14,79
18,84
19,70
24,26
32,84
34,29
39,12
47,26
48,37
55,68
58,65
60,11
68,46
68,96
73,67
73,18
76,91
75,34
78,61
79,90
80,88
IV. Çeyrek
Dönem
H/P
81,62
Taksi
I. Y›l
II.Y›l
III.Y›l
IV.Y›l
Poliçe
Y›l›
I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek
(UW)
Dönem
Dönem
Dönem
Dönem Dönem Dönem
Dönem
Dönem Dönem
Dönem
Dönem
Dönem Dönem
Dönem
Dönem
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
2003
2004
2005
2006
2,49
2,12
2,29
1,96
7,10
6,84
7,73
9,68
12,89
12,17
14,46
19,11
17,95
23,98
34,40
31,36
41,11
49,29
44,61
59,44
61,62
58,33
73,68
68,05
78,60
72,65
81,49
74,49
83,38
84,14
84,68
IV. Çeyrek
Dönem
H/P
85,12
Otobüs (15-25 koltuk)
I. Y›l
II.Y›l
III.Y›l
IV.Y›l
Poliçe
Y›l›
I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek
(UW)
Dönem
Dönem
Dönem
Dönem Dönem Dönem
Dönem
Dönem Dönem
Dönem
Dönem
Dönem Dönem
Dönem
Dönem
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
2003
2004
2005
2006
2,39
1,81
2,56
3,53
6,75
6,49
8,15
13,84
10,18
9,51
15,70
16,48
15,41
24,97
31,56
29,66
42,14
46,92
43,46
58,01
58,63
53,29
69,68
61,07
74,64
65,56
77,40
68,25
79,00
80,54
81,53
IV. Çeyrek
Dönem
H/P
83,03
Otobüs (25+)
I. Y›l
II.Y›l
III.Y›l
IV.Y›l
Poliçe
Y›l›
I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek
(UW)
Dönem
Dönem
Dönem
Dönem Dönem Dönem
Dönem
Dönem Dönem
Dönem
Dönem
Dönem Dönem
Dönem
Dönem
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
2003
2004
2005
2006
2,49
1,74
1,42
2,78
6,77
5,06
6,07
8,50
13,81
9,06
13,66
22,40
16,63
20,68
36,11
27,72
35,32
48,34
38,62
49,10
58,75
47,64
67,27
54,96
72,97
59,68
76,14
62,52
78,06
80,17
82,22
IV. Çeyrek
Dönem
H/P
82,64
Kamyonet
I. Y›l
II.Y›l
III.Y›l
IV.Y›l
Poliçe
Y›l›
I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek IV. Çeyrek I. Çeyrek II. Çeyrek III. Çeyrek
(UW)
Dönem
Dönem
Dönem
Dönem Dönem Dönem
Dönem
Dönem Dönem
Dönem
Dönem
Dönem Dönem
Dönem
Dönem
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
H/P
2003
2004
2005
2006
62
1,60
1,89
2,31
2,70
5,72
6,01
6,99
9,76
11,63
11,08
13,92
19,80
18,62
23,25
35,74
34,47
39,44
51,79
50,72
58,62
65,23
63,76
76,82
73,86
83,31
78,82
87,67
81,37
89,63
91,18
92,57
93,20
IV. Çeyrek
Dönem
H/P
rihinden itibaren merkezi olarak "Hasar Durum
Belgesi" verilmeye baflland›. Bugün itibariyle
TRAMER sisteminden;
- Trafik Sigortas› (2003 y›l› ve sonras›ndaki
kay›tlar),
- Kasko Sigortas› (2005 y›l› ve
sonras›ndaki kay›tlar),
- Tafl›mac›l›k Sigortas› (2004 y›l› ve
sonras›ndaki kay›tlar)
için hizmet al›nabilmektedir.
2. Emniyet Genel Müdürlü¤ü ‹le Etkileflimli
Bilgi Paylafl›m› Çal›flmalar›na bafllan›ld›
Emniyet Genel Müdürlü¤ü yetkilileri ile 16-17
May›s 2006 tarihlerinde gerçeklefltirilen görüflmeler kapsam›nda, veri taban›m›zda yer alan
araç bilgileri ile Emniyet Genel Müdürlü¤ü bünyesinde takip edilen çal›nt› araç bilgilerinin entegre edilmesi yönünde çal›flmalara bafllan›lm›flt›r. Çal›flma sonucunda, trafikte seyir eden
ve yürürlükte poliçesi olan araçlar›n tespit edilmesi amaçlanmakta olup, ayr›ca çal›nt› araç-
lar bilgilerinin Trafik ve Kasko belge al›m› ile entegre edebilme imkan› elde edilmifl durumdad›r. Bu çal›flma ile Emniyet Genel Müdürlü¤ü ile
yap›lacak etkileflimli çal›flmalar›n ilk ad›mlar›
at›lm›flt›r.
Araç tescil bilgileri ile poliçe bilgilerinin entegrasyonuna yönelik Emniyet Genel Müdürlü¤ü bünyesinde kurulmak üzere sistem al›mlar›
gerçeklefltirilmifl, kurulum ve teknik alt yap› çal›flmalar›na bafllan›lm›flt›r. A¤ustos 2006 sonu itibariyle uygulaman›n aktif hale getirilmesi
planlanmaktad›r.
- Afet (disaster) merkezi kurulmas›…
Ankara’da kurulmas› düflünülen felaket merkezi ile ilgili gerekli sistem al›mlar› tamamlanm›flt›r. Ayn› zamanda mevcut sistem alt yap›m›z›n
güçlendirilmesi yönünde gerekli sistem al›mlar›
da tamamlanm›fl ve Temmuz ay› sonundan itibaren yeni sistemler ile birlikte daha güçlü bir
alt yap› ile Türkiye genelinde hizmet verilmeye
devam edilecektir. ■
63
DASK’TAN
17 A¤ustos’u unut
mad›k…
Okan UTKUER‹
DASK Koordinatörü
armara'y› vuran deprem felaketinin üzerinden tam yedi y›l geçti. 17 A¤ustos 1999
sabah›ndan bu yana, yaralar sar›lmaya çal›fl›lsa
da, depremin insanlar›n haf›zalar›nda b›rakt›¤›
derin izler tazeli¤ini koruyor. 17 A¤ustos’un ard›ndan Türkiye yeni bir döneme girdi. fiimdiye kadar
depremi bilmeyen Türkiye, kendi gerçe¤inin fark›na vard›.
Ülkemiz, jeolojik ve topo¤rafik yap›s› nedeniyle
büyük can ve mal kay›plar›na yol açan do¤al
afetlerle s›k s›k karfl›laflan ülkelerin bafl›nda gelmektedir. fiu anda geçerli bulunan deprem bölgeleri haritas› esas al›nd›¤›nda, ülkemiz topraklar›n›n yüzde 96's›n›n farkl› oranlarda tehlikeye sahip
deprem bölgeleri içerisinde oldu¤u ve nüfusumuzun yüzde 98'inin bu bölgelerde yaflad›¤› görülmektedir.
Bu oranlar, ülkemizin bir deprem ülkesi oldu¤u
gerçe¤ini çarp›c› bir flekilde ortaya koymaktad›r.
Depremler, baflta afetin meydana geldi¤i bölgeler olmak üzere tüm ülkede etkisini hissettirmekte
ve dolay›s›yla ülkede yaflayan vatandafllar›n
hepsi depremin sonuçlar›ndan belli ölçüde etkilenmektedir. Ortaya ç›kan maddi zararlar›n telafi
edilmesi, deprem bölgesinde normal hayata dönülebilmesi, acil yard›ma ihtiyaç duyan kimselerin
bu ihtiyaçlar›n›n giderilmesi ve benzeri için yap›lan harcamalar ülke ekonomisine ve devlete büyük bir mali yük getirmektedir. Bunun en son örne¤ini oluflturan 17 A¤ustos 1999 Marmara depremi,
ekonomik ve sosyal boyutlar› ile ülkemiz için büyük bir y›k›m olmufltur.
M
PEK ÇOK ÜLKE ‹Ç‹N ÖRNEK UYGULAMA
Marmara depreminden sonra kamu otoritesince deprem zararlar›n›n en aza indirilmesi amac›y-
64
la birçok tedbir al›nm›flt›r. Bu tedbirlerin en önemlilerinden birisi de Zorunlu Deprem Sigortas›'na iliflkin düzenlemedir. 587 say›l› "Zorunlu Deprem Sigortas›'na Dair Kanun Hükmünde Kararname"
27.12.1999 tarih ve 23919 (mükerrer) say›l› Resmi
Gazete'de yay›mlanarak yürürlü¤e girmifltir.
Söz konusu KHK ile kapsamdaki meskenler için
deprem sigortas› yapmak üzere Do¤al Afet Sigortalar› Kurumu (DASK) kurulmufltur. 9 ayl›k bir kurulufl sürecinin ard›ndan DASK, 27 Eylül 2000 tarihinden itibaren teminat sunmaya bafllam›flt›r. Oluflturulan yeni sistem, k›sa zamanda baflar›l› bir performans ortaya koymufl olup, uluslararas› kurulufllar
taraf›ndan pek çok ülke için örnek uygulama olarak gösterilmektedir. Zorunlu Deprem Sigortas›,
her y›l çeflitli büyüklüklerde pek çok depremin
meydana geldi¤i ülkemiz için, depremlerden
kaynaklanan maddi zararlar›n sigorta yoluyla ve
risk paylafl›m› yap›larak karfl›lanmas›n› amaçlayan
çok önemli bir uygulamad›r.
ÜLKE ÇAPINDA R‹SK PAYLAfiIMI
Zorunlu Deprem Sigortas› uygulamas› ile, konut
sahiplerine konutlar› ile ilgili olarak, devletin bütçe
imkanlar› ile iliflkili olmaks›z›n, maddi kay›plar› derhal telafi eden somut bir sigorta güvencesi temin
edilmektedir. Ayn› zamanda, ödenen küçük miktardaki sigorta primleri yoluyla sosyal dayan›flman›n gere¤i en iyi flekilde gerçeklefltirilmifl olmakta,
ülke çap›nda risk paylafl›m› ve dayan›flma sa¤lanmakta, yeterli iç kaynaklar birikinceye kadar riskin
belli bir k›sm› reasürans yoluyla uluslararas› piyasalara plase edilmekte, deprem nedeniyle devlet
bütçesi üzerinde oluflan mali yük azalaca¤›ndan
muhtemel ek vergiler önlenmifl olmaktad›r. Depremlerle toplum bilinçlenmeye bafllam›fl ve bu
kapsamda sigorta bilinci de geliflme kaydetmifltir.
DASK’IN HASAR FONKS‹YONU
Yap›lan çal›flmalarda son 60 y›lda do¤al afetlerin yol açt›¤› yap›sal hasar istatistikleri dikkate al›n-
d›¤›nda, bu hasarlar›n üçte ikisinin (2/3) deprem
nedeniyle meydana geldi¤i görülmektedir. DASK
kurulufl amac› do¤rultusunda, çeflitli tarihlerde
meydana gelen depremler nedeniyle zarar gören
sigortal›lar›na önemli miktarlarda tazminat ödemesinde bulunmufltur. Uygulaman›n bafllad›¤› 27
Eylül 2000 tarihinden itibaren bu güne kadar meydana gelen ve büyüklü¤ü 3,6’dan 6,5’e kadar ç›kan 137 deprem olay› nedeniyle aç›lm›fl 8.420 hasar dosyas› için DASK taraf›ndan ödenen toplam
tazminat tutar› 16 milyon 427 bin 457 YTL’dir.
YILLARA GÖRE HASAR ÖDEMELER‹ (30.06.2006)
Y›l
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
TOPLAM
Deprem
Say›s›*
1
17
21
20
38
38
8
137
Dosya
Say›s›
6
338
1.558
2.503
586
3.293
136
8.420
Ödeme (YTL)
23.022
127.497
2.284.835
5.182.041
768.692
7.666.843
374.528
16.427.457
* Kandilli Rasathanesi’nden verileri ile hasar yap›c› nitelikteki deprem say›s›d›r.
Y›llara göre hasar ödeme tablosundan da anlafl›laca¤› üzere, hasar yap›c› küçük ve orta büyüklükteki depremler, ülkemizin çok farkl› bölgelerinde ve çok s›k meydana gelmektedir. Yaklafl›k 7
y›lda meydana gelen ve DASK taraf›ndan tazminat ödemesi yap›lan depremlerin say›s›, ayn› zamanda Zorunlu Deprem Sigortas› uygulamas›na
ülkemizin ne denli ihtiyaç duydu¤unun da bir göstergesi durumundad›r. Ülkemizin depremselli¤ine
iliflkin mevcut durumuna, bina sto¤unun yap›sal
sorunlar› da eklendi¤inde, orta hatta küçük depremler neticesinde bile, konutlarda maddi zararlar oluflmas› kaç›n›lmaz hale gelmektedir. Pek ço¤umuzun dikkatini çok çekmeyen, medyada fazla yer bulmayan depremler bile, konut sahipleri
için maddi zarar yaratabilmektedir.
Bir di¤er önemli husus ise, DASK taraf›ndan bu 6
y›ll›k süreçte oluflan 137 deprem neticesinde 16.4
milyon YTL tazminat öderken, bu tutarlar›n tamamen DASK limitleri dahilinde oluflmas› nedeniyle,
sigorta flirketlerimizin hiç bir deprem hasar› ile karfl›laflmam›fl olmas›d›r.
ÖDENEN HASAR TAZM‹NATLARININ
YÜZDE 97’S‹ KISMI HASAR....
Zorunlu Deprem Sigortas›nda tazminat›n ödenebilmesi için konutun tamamen y›k›lmas› flart de¤ildir. Zorunlu Deprem Sigortas› poliçesi hem tam
hasar›, hem de k›smi hasar› sigorta bedeline kadar
ödemektedir. Halk›m›z genel olarak Zorunlu Deprem Sigortas›na evinin tamamen y›k›lmas› durumunda ihtiyaç duyaca¤›n› düflünmektedir. Gerçekleflen tazminat ödemelerine bakt›¤›m›zda ise
bunun tam tersi bir görüntü ile karfl›laflmaktay›z.
Bugüne kadar yap›lan hasar ödemelerinde toplam 8.420 hasar dosyas›nda yüzde 3’lük bir oran ile
poliçe teminat› esas al›narak tam hasar ödenmifltir. Tazminat ödenmelerinde as›l a¤›rl›k yüzde 97 ile
k›smî hasarlardad›r. Yani küçük ve orta ölçekli depremler nedeni ile evde meydana gelen y›k›ma neden olmayan onar›m ve tamir masraflar›d›r. Elbette bu 6 y›ll›k süreçte ciddi ve y›k›c› büyüklükte bir
deprem meydana gelmemifl olmas› bu sonucun
ortaya ç›kmas›nda etkili olmufltur. Ancak, DASK’›n
sadece büyük depremlerde ve konutun tamamen y›k›lmas› durumunda de¤il, orta ve küçük hasarlarda konutta oluflan zararlara iliflkin onar›m
masraflar›n›n karfl›lanmas› aç›s›ndan da önemli bir
fonksiyonu oldu¤unu unutmamak gerekir.
Poliçelerin Bölge Baz›nda
‹ç Anadolu
Da¤›l›m›
Akdeniz
8,1%
17,6%
Marmara
44,9%
Karadeniz
6,7%
Güney Do¤u
Anadolu 2,1%
Ege
18,2%
Do¤u
Anadolu
2,4%
Yukar›da verilen istatisti¤e bak›ld›¤›nda ülkemiz
genelinde sadece çok riskli ve deprem bilinci yüksek bölgelerde poliçeleflme oran› yüksektir. Bunun
tüm ülke geneline yayg›nlaflt›r›lmas› gerekmektedir. Dünyada örnek sistemlerden biri olan, devletin
ve özel sektörün iflbirli¤i ile kurulan ve yönetilen Zorunlu Deprem Sigortas› sistemine sahip ç›kmak ve
ev sahiplerini poliçe yapt›rmalar› için teflvik etmek
ülkemizdeki tüm birey ve ilgili tüm kurum ve kurulufllar›n sosyal görevidir. ■
65
TARS‹M’den
Tar›m Sigortalar› Havuzu…
Temel amaç, beklentiler
sorun ve öneriler
A. Bülent BORA
Tar›m Sigortalar› Havuz ‹flletmesi Afi
Genel Müdürü
ilindi¤i üzere, 5363 say›l› Tar›m Sigortalar›
Kanunu ile kurulan Tar›m Sigortalar› Havuzu’nun yönetim kurulunun oluflmas› ile yine
Kanunun öngördü¤ü ve sigorta flirketlerimizce
kurulan ‹flletici fiirketin çal›flmalar›na h›z ve yön
verilmifl, k›sa bir süre içinde önemli mesafeler
kaydedilerek, Tarsim olarak adland›rd›¤›m›z sistem, öncelikli olarak bitkisel ürün ve büyükbafl
hayvan sigortalar›n›n yap›lmas› ile 1 Haziran
2006 tarihinde bafllam›flt›r.
Havuz taraf›ndan kapsama al›nacak ürün ve
riskler Bakanlar Kurulu Karar› ile belirlenmifl, yap›lacak sigortalarda Devlet prim deste¤i’nin yüzde elli olmas›na karar verilmifltir.
Bu karar do¤rultusunda sat›lacak sigorta türleri afla¤›daki flekilde saptanm›fl, bu sigortalar›n
tabi olaca¤› genel flartlar, tarife ve talimatlar ile
di¤er koflullar haz›rlanarak, Hazine Müsteflarl›¤›’nca onaylanm›flt›r.
B
DEVLET DESTEKL‹ TARIM S‹GORTASI TÜRLER‹
Bitkisel Ürün Sigortas›: Sigorta konusu, Çiftçi
Kay›t Sistemine kay›tl› üreticilerce, tarla, ba¤ ve
bahçelerde yetifltirilen her türlü bitkisel üründür.
Teminat kapsam›, sigorta konusu olan üründe
dolu, yang›n, f›rt›na, heyelan ve hortum nedeniyle oluflan hasarlard›r. Bu teminata 90 ilçede
don nedeniyle oluflacak hasarlar da dahil edilmifltir.
Sera Sigortas›: Sigorta konusu, Çiftçi Kay›t Sistemine kay›tl› üreticilerce seralarda yetifltirilen
66
Tar›m Sigortalar› Kanunu ile
kurulan Tar›m Sigortalar›
Havuzu’nun ve Devlet
Destekli Tar›m Sigortalar›
Sistemi’nin amac›na
ulaflmas› ve ilgili tüm
taraflar›n beklentilerinin
gerçekleflmesi er veya geç
var›lmas› gereken bir
noktad›r. Ancak bu hedefe
ulafl›lmas›n›
geciktirecek engellerin
ortadan kald›r›lmas›nda
büyük yarar görülmektedir.
her türlü bitkisel üründür. Teminat kapsam›, sigorta konusu olan üründe ve seran›n kendisinde
veya techizat›nda dolu, yang›n, f›rt›na, heyelan
ve hortum nedeniyle oluflan hasarlard›r.
Hayvan Hayat Sigortas›: Sigorta konusu, önsoy kütü¤ü ve soy kütü¤üne kay›tl› olan süt s›¤›rlar›d›r. Teminat kapsam›, sigorta konusu olan süt
s›¤›rlar›n›n genel flartlarda tan›mlanm›fl nedenlerle ölmeleridir.
Kümes Hayvanlar› Sigortas›: Sigorta konusu,
kapal› sistemde üretim yapan bio-güvenlik ve
hijyen tedbirleri alm›fl tesislerde yetifltirilen kümes
hayvanlar›d›r. Teminat kapsam›, sigorta konusu
olan kümes hayvanlar›n›n genel flartlarda tan›mlanm›fl nedenlerle ölmeleridir.
Görüldü¤ü üzere sistem daha bafllang›ç y›l›n-
da oldukça genifl bir kapsamla uygulamaya
bafllam›flt›r. Kanunda say›lan tüm risklerin kapsanabilmesi hedefine paralel olarak gelecek y›l
bitkisel ürün sigortalar›nda 90 ilçede verilen don
teminat› kapsam›n›n geniflletilmesi, su ürünlerinin
kapsama al›nmas› düflünülmektedir.
AMAÇ VE BEKLENT‹LER
Tar›m Sigortalar› Kanunu kendi amac›n› 1inci
maddesinde ‘üreticilerin u¤rayaca¤› zararlar›n
tazmin edilmesini temin etmek üzere tar›m sigortalar› uygulamas›na iliflkin usul ve esaslar›n
belirlenmesi’ olarak tarif ederken, 4üncü maddesinde ise Tar›m Sigortalar› Havuzu’nun kurulufl
amac›n›,
● Kapsamdaki risklerin teminat alt›na al›nmas›
● Standart sigorta poliçelerinin belirlenmesi
● Hasar organizasyonlar›, aktuarya çal›flmalar›, tazminat ödemelerinin yap›lmas›
● Reasürans teminat›n›n sa¤lanmas›
● Tar›m sigortalar›n›n gelifltirilmesi, yayg›nlaflt›r›l-
mas› ve izlenmesi
● Di¤er teknik hizmetlerin yürütülmesi
fleklinde tan›mlam›flt›r.
Di¤er yandan, teminat alt›na al›nacak riskler,
12inci maddede kurakl›k, dolu, don, sel, f›rt›na,
hortum, deprem, heyelan, yang›n, kaza ve zararl›lar ile hayvan hastal›klar› olarak tek tek say›lm›fl, tar›m sektörü bak›m›ndan önemli görülecek
di¤er risklere de iliflkin olmak üzere sigorta teminatlar›n›n ve sigortalanacak tar›msal varl›klar›n
Bakanlar Kurulu’nca belirlenece¤i hükme ba¤lanm›flt›r.
Bu çerçevede ve kanunda yer alan di¤er unsurlar›n da dikkate al›nmas›yla, Tar›m Sigortalar›
Havuzu ile getirilen sistemin ulaflmas› gereken
hedefler ve üstlenece¤i görevler afla¤›daki flekilde özetlenebilir:
● Yukar›da say›lan risklerin tamam›n› teminat
alt›na alarak, bu riskler nedeniyle üreticilerin u¤rayaca¤› zararlar› azami ölçüde tazmin edebilecek bir yap›ya sahip olmak,
67
TARS‹M’den
● Yap›lacak sigortalar›n koflullar›n›, tarife ve talimatlar›n›, teknik esaslar›n›, primlerinin ödenme
fleklini, hasar tespit esaslar›n› ve tazminat hesap
ve ödeme usullerini belirleyerek standart hale
getirmek,
● Sigorta tekni¤inin gerektirdi¤i altyap›y› kurarak, tar›m sigortalar› ile ilgili her türlü istatistiki ve
aktuaryal çal›flmay› yapabilir hale gelmek,
● Havuzda toplanan riskler için en do¤ru reasürans modelini tespit etmek ve en ekonomik
reasürans teminat›n› sa¤lamak,
● Tar›m sigortalar›n›n tan›t›lmas›, geliflmesi ve
yayg›nlaflmas› için çal›flmalar yapmak,
BEKLENT‹LER
Tar›m sektörü bar›nd›rd›¤› nüfus ve üretim gücü yan›nda, ülke beslenmesinde iflgal etti¤i hayati önem nedeniyle Devlet taraf›ndan desteklenmektedir. Çok zengin çeflitlilikte ve farkl› flekillerde sürdürülen bu destekler aras›na en son kat›lan sigorta prim deste¤idir.
Devlet bu destekle üreticinin tar›msal varl›klar›n› sigorta etmesini teflvik etmekte, baz› do¤al
afetler ve fiziki riskler gerçekleflmesi halinde u¤-
68
ran›lan zararlar›n bu yolla telafi edilmesini istemektedir.
Devletin sistemden beklentisi, orta vadede sigortalanma al›flkanl›¤›n›n yayg›nlaflarak yerleflmesi sonucunda sigorta sisteminin tar›msal üretimin istikrar›na katk›da bulunmas› ve Devlet bütçesi üzerindeki sürpriz yüklerin azalt›lmas›d›r.
Sigorta sektörünün sistemden beklentisi çok
uzun vadeli bir beklentidir. Uzun y›llard›r sürdürülen çabalara ra¤men bir türlü tatmin edici bir
büyüklü¤e ulaflamayan tar›m branfl› prim üretiminin bu sistem sayesinde artaca¤›, daha önce
sigorta ile tan›flmam›fl kitlelerin sigortalanma al›flkanl›¤›na kavuflaca¤› ve bu sayede yeni bir
müflteri segmenti oluflaca¤› varsay›lmaktad›r.
Sektörün di¤er bir beklentisi ise kanun kapsam›nda olsun olmas›n tüm tar›m sigortalar›n›n Tarsim taraf›ndan yap›lmas›d›r. Bu gerçekleflti¤i takdirde hem sistemin sa¤l›kl› yürütülmesi için gerekli bütünlük sa¤lanm›fl olacak, hem de kaynaklar›n rasyonel kullan›m› gerçekleflmifl olacakt›r. Çiftçilerin sistemden beklentisi ise düflük ve
rahat ödenebilir primlerle ürünlerini ve çiftlik
hayvanlar›n› mümkün olan en genifl teminatla
sigortalatabilmek, gerçekleflen bir hasar durumunda oluflan zarar bedelini zaman›nda tahsil
edebilmektir.
SORUN VE ÖNER‹LER
Tar›m Sigortalar› Kanunu ile kurulan Tar›m Sigortalar› Havuzu’nun ve Devlet Destekli Tar›m
Sigortalar› Sistemi’nin amac›na ulaflmas› ve ilgili tüm taraflar›n beklentilerinin gerçekleflmesi er
veya geç var›lmas› gereken bir noktad›r. Ancak bu hedefe ulafl›lmas›n› geciktirecek engellerin ortadan kald›r›lmas›nda büyük yarar görülmektedir.
Sistem, Bakanlar Kurulu Karar› ile belirlenen
kapsam d›fl›nda kalan tar›msal varl›klar›n sigorta
flirketlerince geleneksel flekilde sigortalanmas›na
devam edilece¤i varsay›m› üzerine kurulmufltur.
Örne¤in, küçükbafl hayvanlar ile su ürünleri kapsam d›fl›d›r. Yine çiftçi kayd› (ÇKS) olmayan üreticilerin ürünleri de sigortalanamamaktad›r.
Devlet aç›s›ndan bak›ld›¤›nda bu çok do¤ru
bir yaklafl›md›r. Yeni bir sisteme do¤al olarak bilinen ile bafllanacak, zamanla veriler toplan›p
araflt›rmalar yap›ld›kça kapsam geniflletilecek,
kay›t d›fl› üretim tabiî ki desteklenmeyecektir.
Ancak bu yap› uygulamada pek do¤ru sonuç vermeyecek gibi görünmektedir. Sigorta flirketlerinin ço¤unlu¤u geleneksel tar›m sigortas›na zaten ilgi göstermemektedir. Bu alanda faaliyet gösterenlerin paylaflt›¤› küçük pastan›n çok
büyük bölümü Devlet destekli sistemin içine al›n›nca geriye kalan k›s›m flirketler yönünden cazip olmaktan ç›kacak ve geleneksel tar›m sigortas› yapmay› ya tamamen ya da kategorik olarak b›rakacaklard›r. Bu durumda üreticiler eskiden yapt›rd›klar› sigortadan mahrum kalacakt›r.
Sistemin sürdürebilirli¤i aç›s›ndan Kanunun
amaçlar›ndan en önemlisi olarak görülmesi gereken tar›m sigortalar›n›n gelifltirilmesi ve yayg›nlaflt›r›lmas› amac›na ulafl›lamam›fl olunacakt›r.
Di¤er yandan s›n›rl› say›da sigorta flirketinin geleneksel tar›m sigortas› faaliyetini sürdürdü¤ünü
varsaysak bile bu da istenen amaca hizmet etmeyecektir. fiirketler hem kendi kriterlerine göre
istediklerini sigortalayacaklar, istemediklerini sigortalamayacaklar, hem de Tarsim ile rekabet
eder konuma girerek, bütünlü¤ü bozmak suretiyle sistemi tart›fl›l›r bir hale getireceklerdir. Kan›-
m›zca bu ortam, sistemin sa¤l›kl› yürütülmesini
son derece tehlikeye sokacak bir durumdur.
Henüz daha iflin bafl›ndayken yap›lacak bir
düzenleme ile bu sorunun afl›lmas› mümkün görülmektedir.
Bakanlar Kurulu’nun kapsam ile ilgili karar›nda
bir de¤ifliklik yap›larak, Kanunun çizdi¤i çerçeve
içinde kalmak kofluluyla Tarsim’in uygun görece¤i tar›m sigortalar›n›n da Devlet prim deste¤i olmadan kapsama al›nmas›na imkan vermek bir
yoldur. Bu çözümün tercih edilmesi sonucunda
sigortalanacak riskler bak›m›ndan kapsam yönüyle bir fark gözetilmeyecek ancak prim destekli veya prim desteksiz ayr›m› söz konusu olacakt›r. Bir di¤er yol ise, mevcut yönetmelikte yap›lacak bir de¤ifliklikle ‹flletici fiirket’in Kanunda
verilen görevler d›fl›nda baflka iflle u¤raflamamas› konusuna aç›kl›k getirilerek sistem kapsam› d›fl›nda kalan tar›m sigortalar› için ayn› yönetim alt›nda ama hesab› tamamen ayr› bir reasürans
havuzu kurulmas›na izin verilebilir.
SONUÇ
Ça¤dafl ve güzel haz›rlanm›fl bir kanun olan
Tar›m Sigortalar› Kanunu’nun amac›na ulaflmas›,
ilgili tüm taraflar›n beklentilerinin gerçekleflmesi
ve sistemin sa¤l›kl› bir flekilde sürdürülebilmesi için
mutlaka tüm tar›m kesimini kucaklayacak ve bütünlük içinde yürütülecek bir uygulamaya ihtiyaç vard›r.
Bu nedenle yukarda belirtilen düzenlemelerin
biran önce yap›lmas›nda yarar görülmektedir. ■
69
DIfi BASINDAN
Swiss Re’den, 2005 dünya
sigorta büyüklükleri raporu
wiss Re’nin dünya sigorta piyasas›na
dair haz›rlad›¤› Sigma Raporu’na göre,
Amerika Birleflik Devletleri 1.14 trilyon ABD dolarl›k prim toplam›yla s›ralamada birinci oldu. Japonya 476.5 milyar dolarla ikinci olurken, 300
milyar dolar net prim toplam›yla ‹ngiltere üçüncü oldu. Bu ülkeleri s›ras›yla Fransa (222 milyar
dolar), Almanya (197 milyar dolar) ve ‹talya (139 milyar dolar) izledi. Güney Kore sigorta piyasas› da, geçen y›la göre baflar›l› bir yükselifl göstererek 2005 y›l›nda sigorta primleri aç›s›ndan dünya s›ralamas›nda yedinci s›raya yükseldi. Raporda ayr›ca, hayat sigortalar›nda yüzde 3.9, hayat-d›fl› sigortalarda yüzde 0.6 art›flla beraber, dünya sigorta piyasas›
toplam primlerinin ortalama yüzde 2.5 artarak 3.43 trilyon ABD dolar›na
ulaflt›¤› belirtiliyor. Kifli bafl›na düflen sigorta primi s›ralamas›nda ise, ‹sviçre 5.558 ABD dolar›yla bafl› çekiyor. ‹ngiltere 4.599 ABD dolar›yla onu takip ederken, ‹rlanda da 4.144 ABD dolar›yla üçüncü s›rada yer al›yor.
Söz konusu rapora www.swissre.com adresinden ulafl›labilir. ■
S
Axa, Winterthur’u 7.9
milyar Euro’ya devral›yor
interthur’un Axa’ya devri için 7.9 milyar Euro’da anlaflma sa¤land›. AXA Grubu Genel Müdürü Henri de Castries, "Yap›lan bu
anlaflma, Avrupa pazar›ndaki lider konumumuzu sa¤lamlaflt›rmak ve
h›zl› bir büyüme içinde olan Orta ve Do¤u Avrupa ile Asya pazarlar›ndaki konumumuzu gelifltirmek için önemli bir f›rsat" dedi. Axa’n›n bütünleyici yap›s›n›n ve birimleri aras›ndaki güçlü kültürel uyumun, Winterthur
ile olan entegrasyon sürecini h›zland›raca¤›na deyinen Henri de Castries, Axa ve Winterthur’un yetenekli profesyonel kadrolar›n›n flirketlerinin
büyümesinde ve 2012 hedeflerine ulaflmas›nda büyük rol oynayaca¤›n› belirtti. Axa yetkilileri, Credit Suisse Grubuyla 7.9 milyar Euro’nun peflin ödenerek, Windethur’un tamam›n›n al›nmas›nda anlaflmaya vard›klar›n› aç›klad›lar. Bununla birlikte Axa, flirketin 1 milyar Euro’luk ödenmemifl borcunu yeniden finanse edecek. Axa
böylece, dünya genelinde 17 ülkede, yaklafl›k 13 milyon
müflterisi bulunan ve özellikle ‹sviçre, Almanya, ‹spanya, ‹ngiltere, Belçika ve Hollanda piyasalar›nda önemli pazar
pay›na sahip Avrupa’n›n önde gelen 10 sigorta flirketinden
biri olan Winterthur’u sat›n alm›fl oluyor. ■
Post Magazine, 14 Haziran 2006
W
70
Talanx, Türk
pazar›na
giriyor
ünyesinde
Gerling,
Hannover Re ve HDI
flirketlerini bar›nd›ran
Almanya’n›n Allianz
Group ve Munich Re’den
sonra en büyük sigorta
grubu olan Talanx grubu,
HDI International Holding
AG’nin ‹hlas Sigorta’y›
devralmas›yla Türk
piyasas›na girdi. HDI
International, Türk yetkililerin onay vermesiyle birlikte, 30 Haziran 2006 tarihinde ‹hlas Sigorta’n›n
yüzde 99.99’unu resmen
devrald›.
Türk sigorta piyasas›
göz önünde bulunduruldu¤unda ‹hlas Sigorta’n›n
orta çapta bir flirket
oldu¤unu belirten Talanx
Grubu yetkilileri, flirketin
Türk piyasas›na girmek
için çok iyi bir f›rsat
oldu¤unu söylediler.
HDI International yönetim kurulu üyesi, Matthias
Maak, "Türk piyasas› ile
ilgili veriler son derece
pozitif, piyasada iyi
konumlanarak bundan
yarar sa¤layaca¤›m›z›
düflünüyorum. Amac›m›z
‹hlas Sigorta’n›n pazar
pay›n› sürekli olarak
artt›rmak olacak" dedi. ■
Evandale,
8 Haziran 2006
B
2005’de Avrupa
sigortac›l›¤›n›n
prim büyüklü¤ü
978 milyar Euro
vrupa Sigorta Birlikleri Federasyonu
(CEA-Comité Européen des Assurances) Avrupa sigorta sektörüne dair son verileri
yay›nlad›. Buna göre, 2005 y›l› net prim büyüklü¤ü enflasyondan ar›nd›r›lm›fl olarak yüzde
4.5’lik bir art›flla 978 milyar Euro’ya ulaflt›. Hayat
sigortas›nda yüzde 6.2’lik net art›flla güçlü bir
büyüme olmufl, hayat d›fl› sigortalarda ise art›fl
yüzde 1.8’de kalm›flt›r.
CEA ayr›ca sektörün toplam yat›r›mlar›n›n ilk
defa 6 trilyon Euro’yu geçerek yüzde 8.3 art›flla
6,371 trilyon Euro’ya ulaflt›¤›n› aç›klad›. Hayat
yat›r›mlar› 5,161 trilyon Euro’ya ulaflm›fl, baflka
bir deyiflle toplam yat›r›mlar›n %81’ini oluflturmufltur. Toplam hayat yat›r›mlar›n›n yüzde 61’ini
‹ngiltere, Fransa ve Almanya oluflturmaktad›r.
2005 y›l›nda Avrupa piyasas›nda faaliyet gösteren flirket say›s› yüzde 0.7 azalarak 5 bin 300
flirkete düflmüfltür. Bu düflüfl birkaç y›ld›r devam
etmekte olup, AB gibi daha büyük bir piyasada rekabet edebilmek ve ölçek ekonomilerini
A
takip edebilmek amac›yla ifl hacimlerini büyütmek, birleflme ve devralmalara yönelmek isteyen sigorta flirketlerinden kaynaklanmaktad›r.
CEA Baflkan› Gérard de La Matiniére yapt›¤›
bas›n toplant›s›nda, "CEA’n›n verileri gösteriyor
ki sigorta ve reasürans flirketleri geçen y›lki borsa krizini aflm›fl, teknik karfl›l›klar›n› art›rm›flt›r" fleklinde konufltu. 25 Avrupa Birli¤i üyesinin de içinde bulundu¤u Avrupa Sigorta Federasyonlar›
Birli¤i (CEA) üyesi 33 ülkenin sigorta istatistikleri
kitab›na (European Insurance in Figures)
CEA’n›n internet sitesinden ulafl›labilmektedir.■
www. cea.assur.org
CEA Executive Update, Temmuz 2006
Liberty Mutual, fieker Sigorta’dan hisse al›yor
ürkiye pazar›na girmeyi planlayan Boston merkezli Liberty Mutual Grubu, 16
Haziran 2006 tarihinde fieker Sigorta hisselerinin
büyük bir bölümünü devralma konusunda, Sert
Holding A.fi. ile anlaflmaya vard›. Devam etmekte olan görüflmelerin 2006’n›n son çeyre¤ine kadar tamamlanmas› bekleniyor. Türkiye’nin güçlü ekonomisi büyümeye devam ettikçe, kiflilerin kendilerini risklerden koruma yollar›na daha fazla yöneldi¤ini belirten Liberty
Mutual Grubu CEO’su Edmund F. Kelly, bu sebepten dolay› h›zl› bir büyüme içinde olan Türk
T
Sigorta Piyasas›’na girmek için fieker Sigorta’y›
iyi bir f›rsat olarak gördüklerini söyledi.
Liberty Mutual Grubu’nun uluslararas› faaliyetlerinden sorumlu birimi olan Liberty International’›n 2005 y›l› cirosu yaklafl›k 3.9 milyar dolar
olup, bu birim Amerika ve Amerika d›fl›nda toplam 19 farkl› ülkede 7000 kifliye istihdam sa¤l›yor. Türkiye’de fieker Sigorta ile yap›lacak ortakl›k ile Liberty International, Avrupa’daki net
prim hacmini 1 milyar Dolar’›n üstüne ç›karm›fl
olacak. ■
Insurance Journal, 22 Haziran 2006
71
DIfi BASINDAN
Avrupa Komisyonu ortak
Kurumlar Vergisi Matrah›
oluflturmaya çal›fl›yor
vrupa Komisyonu, Ortak Konsolide
Kurumlar Vergisi Matrah› CCCTB
(Common Consolidated Corporate Tax Base) için yeni bir yasa teklifi tasarl›yor. Teklifin
kabul edilmesi halinde, sigorta flirketlerinin
Avrupa Birli¤i kapsam›ndaki iflleri dolay›s›yla
ortaya ç›kan vergilerinin hesaplanmas›nda
farkl› kurallar uygulanmayacak.
Bu giriflimle, Avrupa Birli¤i ‹ç Piyasas›’nda ifl
gören flirketlerin toplam AB kârlar›n›n hesaplanmas›nda standart kurallar›n uygulanmas›
amaçlan›yor. ‹ç piyasadaki bu mali engellerin kald›r›lmas›yla flirketlerin etkinliklerinin artt›r›lmas›, rekabet edebilirliklerinin gelifltirilmesi,
uyum maliyetlerinin ve idari maliyetlerin azalt›lmas› hedefleniyor. Avrupa Komisyonu ve
üye ülkelerdeki uzmanlardan oluflan CCCTB
A
Çal›flma Grubu’na sektörden ve akademik
dünyadan gelen uzmanlar da kat›l›yor.
CCCTB’nin kurulmas› Avrupa tek sigorta piyasas›, Avrupa Birli¤i birincil mevzuat› ve Avrupa Adalet Divan› göz önünde bulunduruldu¤unda yararl› bir geliflme olarak öne ç›k›yor. Mevcut tart›flmalar, Amerika ve Japonya gibi rakipler göz önünde bulunduruldu¤unda, Avrupa tek sigorta piyasas›ndaki vergi sisteminin geliflmesine önemli bir olanak
sa¤l›yor.
CCCTB, sadece ifl koflullar›n›n gelifltirilmesine olanak sa¤lamakla kalm›yor, Avrupa ile
yap›lacak ifllerin daha iyi koflullarda olmas›,
kurumlar vergisi, gelirler vergisi ve ücret vergisi yolu ile vergilere tâbi gelirleri de artt›r›yor. ■
CEA Executive Update, Haziran 2006
Sigorta flirketlerinin yar›s› Solvency II’ye haz›r
ünyan›n önde gelen yönetim dan›flmanl›¤›,
teknoloji hizmetleri ve d›fl kaynak kullan›m›
flirketlerinden biri olan Accenture taraf›ndan yap›lan
araflt›rma, Avrupal› sigorta flirketlerinin büyük ço¤unlu¤unun Solvency II düzenlemelerinin flirketlerin
risk yönetimi ve sermaye yönetimini iyilefltirece¤ini
düflündü¤ünü ve flirketlerin yar›s›n›n söz konusu düzenlemeler için flimdiden haz›rl›k yapmaya bafllad›¤›n› ortaya koydu.
Solvency II ile AB çap›nda sigorta flirketlerinin
sermaye yeterlili¤inin riskleri ve yükümlülükleri daha
iyi dikkate alacak flekilde ölçülmesi sa¤lanacak. Ç›kar›lacak Direktifle, Avrupa çap›nda ortak uygulanacak olan yükümlülük karfl›lama yeterlili¤i (solvency)
sistemiyle, poliçe sahipleri ve ortaklar daha iyi korunmufl olacak.
‹ngiltere, Almanya, Fransa, ‹spanya, ‹talya ve ‹skandinav ülkelerinden araflt›rmaya kat›lan orta ve
büyük ölçekli 37 Avrupal› sigorta flirketinin yar›s›
D
72
2007 y›l›nda Direktifin yay›nlanmas›n›n ard›ndan
2010 y›l›nda yürürlü¤e girmesi beklenen Solvency II
ile ilgili haz›rl›klara flimdiden bafllad›¤›n›, dörtte biri
ise haz›rl›klara bafllamay› planlad›¤›n› belirtiyor.
Di¤er taraftan, araflt›rmaya kat›lan flirketlerin
dörtte üçü Solvency II’nin fleffafl›¤› artt›raca¤›n›, yüzde 41’i Solvency II ile rekabet üstünlü¤ü kazanaca¤›n›, yüzde 25’i ise kredi notunda yükselmeler sa¤layaca¤›n› düflünüyor. Söz konusu haz›rl›klar flirketlerde en üst seviyede yürütülmekte olup, araflt›rmaya kat›lan flirketlerin üçte biri, çal›flmalar›n Yönetim
Kurulu üyelerinin öncülü¤ünde sürdürüldü¤ünü vurguluyor. Accenture, Solvency II düzenlemelerine iliflkin olarak flirketlerin ivedilikle planlar›n› yaparak haz›rl›klara bafllamas› gerekti¤ini belirterek, ancak bu
flekilde Solvency II düzenlemelerini alg›layabileceklerini ve bu düzenlemelerden fayda sa¤layabileceklerini de vurguluyor. ■
Post Magazine, 2 May›s 2006
Nisan ay›nda meydana gelen
sellerin bilançosu a¤›r olmad›
isan ay›nda Almanya, Polonya,
Macaristan ve Çek Cumhuriyeti’nde meydana gelen seller dolay›s›yla
Avrupal› sigorta ve reasürans flirketlerinin
zararlar›n›n 2002 y›l›nda Avrupa’da yaflanan sel felaketi sonras›nda u¤ran›lan zararlara göre oldukça düflük kalmas› bekleniyor. ‹lk verilere göre, Nisan ay›nda meydana gelen seller, ‹ngiltere, Avusturya, Çek
Cumhuriyeti, Slovakya, Almanya, Romanya, Rusya, ‹talya ve ‹spanya gibi genifl bir
co¤rafyay› etkileyen ve 100 kiflinin ölmesine, 15 milyar Euro’luk ekonomik kayba ve
3.2 milyar Euro sigortal› kayb›na neden
olan 2002 y›l› A¤ustos ay›ndaki sellere k›yasla daha az zarara neden oldu. 2002 y›-
N
l›nda sel sigortalar› zarara u¤rayan bölgelerde s›n›rl› kald›¤› için sigortal› kay›plar›n
ekonomik kayba oranla düflük kald›¤› ve
sigortal› kay›plar›n büyük ço¤unlu¤unun
da zaten reasürans flirketlerine devredilmifl
oldu¤u görülmekteydi.
Nisan ay›nda Orta ve Do¤u Avrupa’y›
etkileyen seller sonras›nda ise, Hannover
Re 2002 y›l› A¤ustos ay›ndaki sellerden kaynaklanan 77 milyon Euro zarara karfl›l›k bu
sefer 10 milyon Euro, Allianz ise 847 milyon
Euro zarara karfl›l›k bu sefer sadece 15 milyon Euro zarar bekledi¤ini aç›klad›. Swiss
Re ve Munich Re de çok önemli olmayan
bir zarara u¤rad›klar›n› aç›klad›lar. ■
Insurance Day, 18 Nisan 2006
73
DIfi BASINDAN
Sigortac›lar geniflleme için
büyük paralar ödemeye haz›r
PMG dan›flmanl›k ve muhasebe flirketinin bir araflt›rmas›na göre, sigorta flirketleri uygun piyasalarda birleflme ve devralmalar için büyük miktarlarda para ödemeye
haz›r. Araflt›rmaya kat›lan 200’den fazla sigorta flirketinin yüzde 40’›ndan fazlas› devralmalar için 500 milyon dolarl›k bir harcama tahmin ederken, bu rakam›n önümüzdeki üç y›lda 3 milyar dolara ç›kmas› bekleniyor. Araflt›rmaya kat›lan flirketlerin yüzde 81’i bölgede
devralmalar için aktif flekilde araflt›rma yapt›¤›n› belirtti.
Araflt›rmada, Hindistan ve Çin gibi ülkelerde yaflanan çeliflkiye de dikkat çekiliyor.
K
KPMG flirketinin ortaklar›ndan Kevin Chamberlain, Asya Pasifik bölgesinin küresel çapta
faaliyet gösteren sigortac›lar için al›fl›k olmad›klar› bir bölge oldu¤unu belirterek, sigortac›lar›n bir yandan bölgedeki büyüme potansiyelini gördü¤ünü, bir yandan da bu ülkelerdeki
s›k› düzenlemelerle karfl› karfl›ya kald›klar›n› belirtti. fiu an için Hindistan veya Çin gibi pazarlara girmenin tek yolunun anonim ortakl›klar veya yerel firmalarla birleflme oldu¤unu ifade
eden Chamberlain, bu durumun finansal hizmetlerin özellefltirilmesi ile birlikte en k›sa sürede
de¤iflece¤ini tahmin etti¤ini vurgulad›. ■
Evandale, 8 May›s 2006
Hayat sigortas› rekora kofluyor
vrupa hayat sigortas› piyasas›na iliflkin olarak CEA taraf›ndan kapsaml› bir istatistikî çal›flma gerçeklefltirildi. K›sa zaman içerisinde bas›m› tamamlanacak olan çal›flma, 2004 y›l›nda Avrupa’daki tüm piyasalarda sektörün önemli bir büyüme trendi içerisinde oldu¤unu ve toplam cironun 551 milyar Euro tutar›nda oldu¤unu ortaya koyuyor.
Avrupa ekonomisinin önemli bir lokomotifi olan hayat sigortas› sektörünün dünya genelinde hayat sigortas› primleri içindeki pay› ise yüzde 37.6. Çal›flman›n sonuçlar›na göre Avrupa içerisinde de toplam sigorta primleri içerisinde hayat sigortas›n›n pay› yükselerek yüzde 60.2’ye ulaflm›fl durumda. Üzerinde inceleme yap›lan Avrupa ülkelerinin yar›s›nda hayat primlerinin pay› yüzde 50’nin üzerinde
bulunuyor. Finlandiya ve ‹sveç, hayat sigortas› primlerinin pay›n›n en
yüksek oldu¤u ülkeler. Avrupa hayat sigortas› piyasas›n›n yüzde
70.9’unu Birleflik Krall›k, Fransa, Almanya ve ‹talya ellerinde bulunduruyor. 2004 y›l›nda Avrupa hayat sigortas› piyasas›nda yaklafl›k
1300 sigorta flirketi faaliyet gösterirken bunlar›n yüzde 70’i yaln›zca hayat ürünlerinde uzmanlaflm›fl durumda.
CEA taraf›ndan gerçeklefltirilen çal›flman›n elektronik kopyas›na flu adresten ulaflmak mümkün: "European Life Insurance Market in 2004" www.cea.assur.org ■
CEA Executive Update, Nisan 2006
A
74
Geliflmifl ülkelerde terör riskleri özel
sektör-devlet ortakl›¤›yla karfl›lan›yor
lmanya’da terör riskleri için 16 sigorta
flirketinin oluflturdu¤u hükümet destekli
bir grup olan "Extremus"tan yap›lan aç›klamada, grubun prim gelirlerinin 2005 y›l›nda yüzde
29 düflüflle 60 milyon Euro’ya geriledi¤i bildirildi.
11 Eylül 2001 sald›r›lar› sonras›nda oluflturulan
Extremus 1.5 milyar Euro’ya kadar olan terör
zararlar›n› karfl›larken, 1.5 ile 2 milyar Euro aras›ndaki zararlar› sigorta ve reasürans flirketleri, 2
ile 8 milyar Euro aras›ndaki zararlar› ise devlet
karfl›l›yor. Sigorta poliçelerinin terör riskini de
kapsama zorunlulu¤u bulunmayan Alman-
A
ya’da, Extremus’un en büyük 15 müflterisi toplam prim gelirlerinin yüzde 58’ini sa¤l›yor.
‹ngiltere’de ise, 1993 y›l›nda IRA’n›n sald›r›lar›
nedeniyle sigorta flirketlerinin bu piyasadan çekilmesi sonucunda oluflturulan devlet destekli
Pool Re’nin prim gelirleri, 2003 y›l›nda 240 milyon
sterlin, 2004 y›l›nda 290 milyon sterlin, 2005 y›l›nda
ise 310 milyon sterlin olarak gerçekleflti. ‹ngiltere’de devlet terör risklerine s›n›rs›z teminat sa¤l›yor. ABD’de ise, devlet 100 milyar dolara kadar
olan terör zararlar›n›n yüzde 90’›n› karfl›l›yor. ■
Financial Times, 20 Nisan 2006
Reasürans direktifinin etkinli¤i tehlikede
005 y›l›nda kabul edilen Avrupa Birli¤i
Reasürans Direktifi (RID), mevcut Avrupa Sigorta Direktifi gibi ihtiyatla düzenlenmifl bir
altyap›ya sahip, ortak bir Avrupa sigorta pazar› oluflturmay› hedefliyor. Üye ülkelerin direktifi
farkl› yollarla uygulamas› halinde ise (flu anda
karfl› karfl›ya bulunulan risk de bu) haz›rlanan
bu altyap›n›n etkin fonksiyonunu kaybetmesi
riski bulunuyor.
Global bir sektör olan reasürans, uzman kurumlar aras›ndaki sözleflmelerden do¤an iliflkileri içeriyor. Ne var ki, ulusal yönetmeliklerdeki
farkl›l›klar piyasay› tahrip etmekte kalm›yor, etkili sigorta ve reasürans çözümlerinin uygulanabilirli¤ini ve sermayenin da¤›l›m›n› da etkiliyor.
2
Reasürans Direktifi’nde de kabul edildi¤i gibi
müflterek ilkeler kullan›larak yönetmeli¤in
uyumlu hale getirilmesi, ilgili taraflar›n (düzenleyiciler, denetleyiciler, sigortac›lar ve poliçe sahipleri) yarar›na olacak.
Reasürans düzenlemelerinde ulusal farkl›l›klar›n ortaya ç›kmas›n› önlemek için CEA da
üzerine düfleni yerine getirerek kapsaml› bir reasürans rehberi yay›nlad›. Avrupa genelinde
faaliyet gösteren düzenleyicilere iletilen rehber,
reasürans›n amac›, uyumlaflt›r›lm›fl bir sisteme
duyulan gereklilik gibi konular› içermekle kalm›yor, Reasürans Direktifi’nin uygulanmas›na iliflkin
tavsiyelerde de bulunuyor. ■
CEA Executive Update No: 56, Haziran 2006
75
YAfiAM
Yaz› ve Foto¤raflar:
Dr. M. Serhan OKSAY
Gökyüzünde Uçuflan Çiçekler:
Kelebekler
angi gözle bakarsan›z dünyaya öyle
yaflars›n›z. Mutlu olamamaktan flikayetçiyseniz yaflama bak›fl›n›z› de¤ifltirmelisiniz. Haydi, hemen flimdi ç›k›n do¤aya bir kez
daha bak›n, dikkatlice bak›n.... görmek için..
bak›n, beyaz-sar›-turuncu çiçekler süslemifl
do¤a gelin’in duva¤›n›, tüm canl›lar bu dü¤üne kat›l›yor: a¤ustos böcekleri, kurba¤alar, çekirgeler, bülbüller hep bir a¤›zdan türküler söylüyor duydunuz mu? Görünmez bir
el çiçekler saç›yor havaya, do¤a gelin’in
duva¤›n›n üzeri onlarla doluyor, havalarda
uçufluyorlar, etrafa saç›l›yorlar, kelebekler,
kelebekler her taraftalar, onlar› gördünüz
mü? Özenli bir ressam taraf›ndan boyanm›fl
izlenimi veren muhteflem desenlerle süslü
narin kanatlar›n› ç›rparak uçuyor, rüzgarla
savruluyorlar semada. Haydi siz de hemen
H
76
kat›l›n bu flölene, siz de kat›l›n..
Türkiye’nin da¤lar›nda, yaylalar›nda, ormanlar›nda 350 türü aflk›n kelebek yaflamaktad›r. Bizim kelebek olarak gördü¤ümüz evre, asl›nda 150 bin türden oluflan Rhopalocera genel isimli bu canl›lar›n dört de¤iflik
devreden oluflan yaflam süresinin en son ve
görkemli bölümüdür. Her kelebek metamorfoz ad› verilen bir de¤iflim süreci geçirir, bu
süreç ergin difli kelebe¤in yumurtalar›n›
(ovum) b›rakmas› ile bafllar (bu süreç genellikle bir kaç gün sürer, baz› türlerde birkaç
hafta alabilir ve so¤uklar bafllam›flsa k›fl aylar› bitene de¤in sürebilir), yumurtadan t›rt›llar
(larva) ç›kar, t›rt›llar genellikle yapraklarla
beslenir ve yeterli geliflimi gösterdiklerinde
kendi çevrelerine gövdelerinden ç›kard›klar›
ipeksi bir maddeyle bir k›l›f örer ve krizalit
(pupa) aflamas›na ulafl›rlar (bu süreç türlere
göre haftalar veya aylar alabilir). Kozaya giren çirkin t›lt›l, bu sihirli k›l›f›n›n içinden muhteflem renkleriyle göz kamaflt›ran ve hemen
herkesin hayranl›k duydu¤u ergin bir kelebek
(imago) olarak ç›kacakt›r. ‹flte bu inan›lmaz
de¤iflimi geçirerek ortaya ç›kan kelebek genellikle iki-üç hafta kadar yaflar. Tabii bir tak›m türlerin bir kaç ay yaflayabildi¤ini de
unutmadan vurgulamak gerekiyor. Kelebekler k›fl aylar›n› genellikle yumurta, t›rt›l veya
krizalit biçiminde geçirirler, ergin kanatl›lar›n
so¤uk zamanlar› a¤aç kovuklar›na s›¤›nm›fl
biçimde k›fl uykusuna yatarak geçirmeleri de
mümkündür.
Kelebeklerde feromon denilen salg›lar, kar›n bölümünde bulunan baz› bezler taraf›n-
dan salg›lan›r. Bu salg›lar, çok uzak mesafelerden bile, karfl› cinsteki kelebekleri birbirlerine çeker. Feromonlar kelebeklerin birbirlerini
tan›mas›n› ve birbirleriyle buluflmalar›n› sa¤lar. Feromonlar› daha çok difli kelebekler salg›lar. Erkek kelebekler ise diflileri kendilerine
çekmek için, kar›nlar›nda bulunan f›rça gibi
pullardan özel bir feromon yayarlar. Feromonlar sayesinde diflisi ile buluflan bir erkek
kelebek diflinin çevresinde dolafl›rken diflinin
duyargas›na dokunur. Difli, bu uyar›ya olumlu
yan›t verirse çiftleflirler. Erkek kelebekler genellikle kozalar›ndan ç›k›p uçmaya haz›r olan
genç difli kelebekleri seçerler. Bu seçimin nedeni yine feromonlarla ilgilidir çünkü en güçlü feromonu genç difliler salg›lar. Kelebeklerde çiftleflme 60-90 dakika sürer. Difli kelebek
türüne göre 40-2000 aras›nda
yumurta b›rak›r. Yumurtalar yine türe göre yuvarlak, oval,
armut ya da yass›laflm›fl biçimlerde olabilir. Döllenmifl
yumurtalardan ç›kan t›rt›llar
önce ç›kt›klar› yumurtan›n kabu¤unu daha sonra yumurtan›n b›rak›ld›¤› bitkinin yapraklar›n› yerler.
77
YAfiAM
T›rt›llar genellikle belirli bitkileri kemirerek
beslenmekle birlikte, ‹ri Su Güzeli (Maculiena
arion) gibi baz› türlerin besin zinciri ve geliflim
süreci di¤er kelebeklerden çok farkl›d›r. Bu
kelebekler beyaz renkli yumurtalar›n› nemli
alanlarda yetiflen y›lanotu çiçe¤inin üzerine
b›rak›rlar. Yumurtadan ç›kan t›rt›l yaklafl›k iki
hafta kadar bu çiçekle beslenir, daha sonra
kendini yere b›rak›r. Yerdeki t›rt›l›n bedenini
saran mumsu tabaka t›pk› Myrmica sabuleti
veya M.scabrinodis kar›ncalar›n›n larvas› gibi
kokar. Bu kokuya aldanan kar›ncalar bu t›rt›llar› kendi larvalar› gibi alg›layarak onlar› yuvalar›na tafl›rlar. T›rt›l yerlefltirildi¤i kar›nca yuvas›nda bir yandan kar›ncalar›n larvalar›n›
yer, di¤er yandan da kar›ncalar›n a¤z›na
ak›tt›klar› yar› sindirilmifl s›v›larla beslenir. Koza
evresini de kar›nca yuvas›nda geçiren canl›,
bir kelebek haline dönüfltü¤ünde h›zla yuva-
78
y› terk etmelidir. Bunu yapmay› baflaramazsa
bu kez kendisi kar›ncalara yem olacakt›r.
Kelebekleri rahatl›kla görebilece¤imiz
alanlar günefl vuran aç›k çay›rlar, orman içlerindeki aç›k alanlar ve patikalard›r. Çiçekler ve nemli topraklar kelebekleri cezbeden
ögelerdir. Kelebekler so¤ukkanl› canl›lar olduklar›ndan günün serin olan ilk saatlerini
hareketsiz geçirirler, günefl yükselip ›s› 12 derecenin üzerine ç›kt›¤›nda, kelebeklerin de
uçma zaman› gelmifl demektir. Bu yüzden
kelebekleri daha yak›ndan görüp incelemek
isteyenler sabah›n ilk saatlerini tercih etmelidirler. Ancak kelebekleri incelerken kesinlikle
elinizle tutmaya kalk›flmaman›z gerekir bu
onlar›n hassas ve yaflamsal öneme sahip kanatlar›n› zedeleyebilir. fiehirlerde en s›kl›kla
rastlayabilece¤iniz türlerden biri K›nal› Gelin
Kelebe¤idir (Vanessa cardui). Bu kelebek
han›mellerine sürüldü¤ünde turuncu-k›z›l aras› k›na rengindedir ve bunun üzerinde beyaz
benekleri bulunmaktad›r.
Kelebeklerin kanatlar›ndaki renk ve desenler, kanatlar›n üzerindeki minik pullar (bu türün
genel ad› pul kanatl›lard›r) arac›l›¤›yla ortaya
ç›kar. Pullar yass›laflarak biçim de¤ifltirmifl k›llard›r. Kelebeklerin kanatlar›na dokunuldu¤unda bu pullar hemen yerlerinden koparak
elinize yap›fl›rlar. Kanad›n üzerine adeta bir
dam›n kiremitleri gibi dizilmifl olan her pulcuk
ya kimyasal pigmentlerle ("pteridin" pembe,
beyaz ve sar› renkleri, "melanin" siyah renkleri
verir) ya da bir kristal küre veya gökkufla¤›ndaki su tanesi gibi, üstüne düflen ›fl›¤› k›rarak
renk kazand›r›r. Yeflil gibi baz› renkler ise siyah
ve sar› pullar›n üst üste s›ralanmas›ndan oluflur.
Kelebeklerin kanatlar› üzerinde yap›lan son in-
celemeler, pigmentlerin pulcuklarda sentezlendi¤ini ve melanin üretimi için gerekli olan
enzimlerin pulcuklar›n üst bölümünde bulundu¤unu göstermifltir.
Kelebeklerin kanatlar›ndaki renk ve desenlerin bu canl›lar için yaflamsal fonksiyonu vard›r. Koyu renkli pullar her iki kanatta simetrik
olarak yer al›r ve kelebekler uçmak için gerekli olan vücut s›cakl›¤›na ulaflabilmek için,
›s›y› daha çabuk emen bu koyu renkli beneklerden faydalan›rlar. Pullar renklerine göre
kelebe¤in vücut ›s›s›n› ayarlamas›na yard›mc› olurlar. Gövdesini ›s›tmaya çal›flan kelebek
kanatlar›n› günefl ›fl›nlar›n›n geldi¤i yöne do¤ru çevirerek, ›fl›nlar›n kanatlar›n›n üzerindeki
bu minik panellere gelmesini ayarlayacak
flekilde yönünü ayarlar. ‹flte bu yüzden aç›k
arazide bulunan kelebeklerin rengi di¤erleri-
79
YAfiAM
ne göre daha aç›kt›r, ormanl›k arazidekilerin
rengi ise daha koyudur.
Di¤er taraftan kanatlardaki desen çeflitlili¤i kelebeklere kamuflaj sa¤lamakt›r. Baz› kelebeklerin üzerinde büyük bir canl›n›n gözlerini ça¤r›flt›ran renkli yuvarlak desenler bulunur. Kanatlar›n üzerindeki renkli pulcuklarla
oluflan bu gözler, kelebeklerin en önemli savunma mekanizmas›n› oluflturur. Kelebekler
herhangi bir tehdit alg›lad›¤›nda kanatlar›n›
açarak kanat üzerindeki göz desenlerini de
parlak renklerini ortaya ç›kar›r. Yaklaflan tehlike kelebek ar›lar› veya kufllar bu gözleri büyük bir hayvana ait sanarak sald›r›dan vaz
geçebilir, ayr›ca çarp›c› renkler genellikle
zehirli canl›larda bulundu¤undan bu da sald›rgana vazgeç sinyali veren ikinci bir etkendir.
Kelebekler tak›m›n›n baz› türleri de t›pk› di¤er hayvanlar gibi tükenme tehlikesiyle karfl›
karfl›yalar. Örne¤in; ülkemizin en güzel kelebeklerinin yer ald›¤› k›rlang›ç kelebekleri aile-
80
sinden Kelebe¤i hem ülkemizde hem de tüm
dünyada tehlike alt›nda olan hayvanlar listesinde yer al›yor. Çoban kelebe¤i ülkemizde
Uluda¤, Toroslar, Kaçkarlar gibi yüksek rak›ml› alanlarda yaflamaktad›r. Apollo kelebe¤inin en dikkat çeken özelli¤i, kanatlar› üzerindeki parlak k›rm›z› göz biçimindeki benekleridir. Bu kelebek türü, ne yaz›k ki en çok bu
özelli¤iyle koleksiyoncular›n ilgisini çekmektedir. Türkiye’de kelebekleri ile ünlü di¤er bir
alan ise Fethiye’deki Kelebekler Vadisi’dir. Bu
bölgede görülebilecek en önemli tür ise Kaplan Kelebe¤i’dir. Denizyolu ile ulaflabilen vadide kelebekleri gözlemek için en uygun tarih Temmuz ve A¤ustos aylar›d›r.
CITES (Uluslararas› Nesli Tükenmekte Olan
Türlerin Ticareti Konvansiyonu) taraf›ndan
uluslararas› koruma alt›nda olmalar›na ra¤men, tar›msal ilaç kullan›m› ile gelen zehirlenmeler ile koleksiyoncular›n ticaret amaçl›
toplama yapmalar› yüzünden kelebeklerin
nesilleri tehdit alt›ndad›r. ■

Benzer belgeler