Dişhekimi 37. Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası

Transkript

Dişhekimi 37. Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası
dişhekimi
haber
1
haber
2
dişhekimi
dişhekimi
haber
3
haber
4
dişhekimi
dişhekimi
haber
5
haber
6
dişhekimi
dişhekimi
haber
7
editör
dişhekimi
Merhaba,
Özlem KEKEÇ
[email protected]
İzmir Dişhekimleri Odası(İzDO) ve Türk
Dişhekimleri Birliği (TDB) Sosyal Güvenlik
Kurumu’nun(SGK) özel sağlık kurum ve
kuruluşlarına sevkleri düzenleyen genelgesine ayrı ayrı dava açtı. Sevk yetkisinin
sadece yurt genelindeki 123 ADSM’ye verilmesinin iptali amacıyla açılan davalarda
ayrıca yüzde 40 ve üzeri özürlü kişilerle
5-15 yaş arası çocukların doğrudan serbest dişhekimine gitmelerinin engellenmesine ilişkin düzenlemelerin iptali istemi
de yer aldı.
Antalya’dan mesleğimiz ve halkımız adına
sevindirici bir haber geldi. Antalya Sosyal
Güvenlik Kurumu İl Müdürü Selim Erol hastaların tedavisini gerçekleştirmediği halde
özele sevk etmeyen Antalya ADSM başhekimi Dr. Namık Bekbölet hakkında kamu
görevini ihmal ettiği gerekçesiyle Cumhuriyet Savcılığı ve İl Sağlık Müdürlüğü’ne suç
duyurusunda bulundu.
Bir sevindirici haber de diş teknisyenleri
cephesinden geldi. Sağlık Bakanlığı’nın hizmet alım sözleşmelerini “süresinden önce
iptal etmesi ve hizmet alımlarının ihale
edileceğini duyurması üzerine Türkiye Diş
Protez Teknisyenleri Odaları ve Dernekleri tepki gösterdi.13 ilin diş teknisyenleri
odaları Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik
Kurumu’na ayrı ayrı dava açarak ihalelere
girmeme kararı aldı.Bunun üzerine Sağlık
Bakanlığı geri adım atarak yayınladığı duyuru ile sözleşmelerin 01.01.2011 tarihine
kadar uzatıldığını ilan etti.
Sağlık Bakanlığı 2010 yılı TDB Asgari Ücret
Tarifesini, 2007 tarifesindeki rakamlardan
neredeyse yüzde 50 indirip onaylayarak
garip bir uygulamaya daha imza atmış
oldu. TDB onaylanan yeni tarifeyi Resmi
Gazete’ye göndermediği için dergimizin
yayına girdiği tarih itibariyle 2007 listesi
geçerliliğini koruyor.
CHP, Üniversite ve Sağlık Personelinin
Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 11
maddesinin bazı hükümlerinin iptali için
Anayasa Mahkemesi’ne açtığı davada oybirliği ile yürürlüğün durdurulması isteminin esas inceleme aşamasında ele alınma-
8
sını karar verildi. Konuyla ilgili olarak İzmir
Tabip Odası Hukuk Müşaviri avukat Mithat
Kara’nın “Tam Gün Yasası”yla ilgili sorulabilecek her türlü soruya yanıt verdiği yazısını, 9 Eylül Üniversitesi İş Hukuku ve Sosyal
Güvenlik Hukuku Ana Bilim Dalı öğretim
üyesi Doç. Dr. Hakan Keser’in değerlendirmelerini ve kamu-özel yol ayrımındaki bazı
meslektaşlarımızın görüşlerini ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz.
İki yılda bir gerçekleştirilen oda genel kurul ve seçimleri tüm yurtta tamamlandı.
33 dişhekimi odasında gerçekleştirilen
seçimlerde 20 odanın başkanı değişmezken 13 odada başkanlık el değiştirdi. Çanakkale Dişhekimleri Odası’nda başkanlık
kura ile belirlenirken, dişhekimleri odalarının en uzun süreli başkanı Asım Savaş,
Adana’da 24 yıldır taşıdığı bayrağı devretti. Göreve gelen tüm meslektaşlarımıza
başarılar dileriz.
Antalya’da yapılan ve mesleğimizin farklı
disiplinlerini buluşturarak katılımcılara karşılaştırmalı bilgiler sunan 13. EBDO Kongresi geniş bir katılımla gerçekleştirildi. 1-3
Ekim 2010 tarihleri arasında İzmir’de düzenlenecek olan 5.Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi ve 14.EBDO Uluslararası
Kongre ve Bilimsel Sergisi’nin hazırlıkları
ise tüm hızıyla sürüyor.
Bu sayımızda ayrıca yıllarca serbest çalıştıktan sonra kamuya geçerek 4b sözleşmeli
olarak işe başlayan ve maruz kaldığı haksız
uygulamalarla mesleki onurunun zedelendiği gerekçesiyle istifa eden meslektaşımız
Turan Çağrı Doğan ile yaptığımız söyleşiyi,
Mardek adlı teknesiyle 3 yıl boyunca dünya
denizlerini dolaşan meslektaşımız Hakan
Öge ile yaptığımız röportajı, Bergama düşlerimin şehri İzmir sevdam adlı ikinci kitabını
yayınlayan meslektaşımız Selahattin Tural
ve Tüyap İzmir 15. Kitap Fuarı’nda okurlarıyla buluşan dergimiz yazarı meslektaşımız
Mavisel Yener’le yaptığımız söyleşileri ve
ülkemizin çeşitli yerlerinden bize ulaşarak
düşüncelerini paylaşmak isteyen meslektaşlarımızdan gelen yazıları bulabilirsiniz.
Bir sonraki sayımızda buluşana dek sevgiyle kalın…
dişhekimi
haber
9
içindekiler
dişhekimi
Sağlık Bakanlığı, dişhekimleri ile
ALAY mı ediyor? 10
12 TDB de, İZDO da dava açtı
Sevklerin sadece ADSM’lerden
yapılacağına ilişkin SGK genelgesine
Antalya SGK İl Müdürü
Selim Erol’dan
ADSM Başhekimi
hakkında savcılığa
suç duyurusu
20
Turan Çağrı Doğan:
Meslek onurumun
aşağılanmasını
kaldıramadığım için
KAMUDAN
iSTiFA ETTiM
16
14.
Tam Gün Yasası’nda
nefesler tutuldu
26
Dişhekimi odaları
seçimlerinden
izlenimler
Reklam İndeksi
Colgate................................. 14-15
CTG...........................................69
Dental Labor.......... Ön kapak içi - 1
EDAD.................................... 48-49
EMS...........................................43
Ergene.......................................39
GC................................... 29-33-71
GSK - Corega...............................7
GSK - Sensodyn.........................21
Hamle................................... 44-45
Hybenx......................................63
İdeal Dent..................................73
İpana ..................................... 9-11
Kuraray.................... Arka kapak içi
Oral B........................................13
Haber Sorumlusu
Nurgül ÇELEBİOĞLU
Sahibi
İzmir Dişhekimleri Odas› ad›na
Yönetim Kurulu Başkan›
Turgan Ülker
Sorumlu Yaz› İşleri Müdürü
Özlem Kekeç
10
Yay›n Kurulu
Bal›kesir•Isparta•İzmir•Manisa•Uşak
Dişhekimleri Odalar›
Bahattin Dağlıoğlu, Hüdayi Kartöz,
Turgan Ülker, Sevgül Bora, Cenk Celep
Görsel Yönetmen
Birsen BAĞARDI KÖSEOĞLU
Baskı
Şan Ofset Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti.
Candere Yolu No: 23
Ayazağa - İSTANBUL
Tel: 0.212 289 24 24
Faks: 0.212 289 07 87
34
5.
SİTESİ
EGE ÜNİVER ÜLTESİ
K
DİŞHEKİMLİĞİ FA
İMLERI ODALARI
HEK
EGE BÖLGESİ DİŞ
sel
Uluslararası Brilgim
i
Kongre ve Se is
58
74
Hakan Öge
“Bu benim
çocukluk
hayalimdi”
Ortotek..................................... 3-5
Sarp Dental...............................47
Selis Dental.................. Arka kapak
Signal.........................................53
Sunray.................................. 56-57
Tidal..........................................19
Turkuaz Dental............................2
Yeni Oral....................................77
Bas›m Tarihi:
Haziran 2010
Yay›n Türü:
Yayg›n Süreli Yay›n
İletişim Adresi
Anadolu Caddesi 40,
Tepekule İş Merkezi D: 209 /210 /211 Bayrakl› ‹zmir
Telefon 0.232 461 2152 - 461 3615 - 461 1571
Faks 0.232 461 3759
[email protected]
Dergide yer alan yaz›lar›n hukuki sorumluluğu yazar›na aittir.
Dişhekimlerine ve dişhekimliği fakültesi son s›n›f öğrencilerine ücretsiz dağ›t›l›r.
dişhekimi
haber
11
haber
?
?
dişhekimi
Sağlık Bakanlığı, dişhekimleri ile
ALAY mı ediyor?
?
??
2010 yılı Asgari Ücret Tarifesi
2007 rakamları üzerinden neredeyse
yüzde 50’ye varan indirimle onaylandı.
07 yılı
Türk Dişhekimleri Birliği, 2009 yılı
TDB, 2010 Asgari Ücret TariBuna göre 20
L
T
4
.6
Asgari Muayene ve Tedavi Ücret
fesi’nin 2007 yılı rakamları ile ne3
4
e
il
rı
rakamla
,
L
T
Tarifesi’nin onaylanmaması üzeriredeyse yarı yarıya onaylanması
6
.5
2
2
i
olan diş çekim
ne Ankara 4.İdare Mahkemesi’ne
üzerine 18.05.2010 tarihinde
şı
a
T
Diş
50.53TL olan
Asgari Ücret Tarifesi’nin Sağlık BaAnkara’da Oda başkanlarının
L
T
1
3TL, 42.0
kanlığı tarafından onaylanmamakatılımı ile bir değerlendirme
Temizliği 28.1
dolgu
sına ilişkin işlemin iptali istemiyle
toplantısı yaptı.Toplantı neticeolan Amalgam
L olan
T
5
.0
9
dava açmış, Mahkeme 2009/1887
sinde Oda Başkanları TDB’nin
4
,
L
T
4
20.1
7TL,
.6
2
2
Nolu kararı ile “...her türlü makul
konuya ilişkin mücadelesini
u
lg
o
d
t
Komposi
n
le
süreyi aşacak şekilde, anılan Taridestekleme kararı aldı.
e
rs
o
P
n
184.52 TL ola
fenin aynen ya da gerekli görülen
.
u
ld
o
L
7T
Kuron ise 87.6
bölümler değiştirilerek onaylanmaİZDO dava açtı
mış olmasının idarenin güvenilirliği
Sağlık Bakanlığının açılan dave istikrar ilkesine aykırı olduğu” sovalara inat ve dişhekimleri ile
nucuna vararak Sağlık Bakanlığı’nın
alay edercesine 5 Mayıs tarihinde onayladığı 2010 yılı
Tarifeyi onaylamama işleminin iptaline karar vermişti.
Asgari Ücret Tarifesi’nin iptali için İzdo, 21 Mayıs 2010
TDB bunun üzerine 2010 yılı Asgari Muayene ve Tedavi tarihinde Danıştay’da dava açtı.
Ücret Tarifesi’ni Sağlık Bakanlığı’na gönderdi. Ancak,
Sağlık Bakanlığı TDB’ye Asgari Ücret Tarifesi’ni “aynen
ya da gerekli değişiklikler yaparak” onaylandığına ilişkin
herhangi bir bildirim yapmadı. Bunun üzerine Türk Dişhekimleri Birliği, Asgari Ücret Tarifesi’nin onaylanması
istemine 60 gün içinde yanıt verilmeyerek zımnen reddedilmesiyle ilgili olarak 2010 yılı Asgari Ücret Tarifesi ile
ilgili olarak “işlemin yürütmesinin durdurulması ve iptali”
için Ankara İdare Mahkemesi’nde bir dava daha açtı.
Bunun üzerine Türk Dişhekimleri Birliği Asgari Ücret
Sağlık Bakanlığı’nın akla, mantığa ve kamu cidTarifesi’ni 2007 yılından bu yana onaylamayan Sağdiyetine yakışmayacak bir sorumsuzlukla yüzde
lık Bakanlığı 2010 yılı Asgari Ücret Tarifesini 2007 yılı
50’ye varan indirimle onayladığı ve Türk Dişhekimrakamları üzerinden neredeyse yüzde 50’ye varan inleri Birliği’ne gönderdiği yeni fiyat tarifesini TDB
dirimle onayladı. Ancak onaylanan Asgari Ücret Tariyönetimi yürürlüğe girmemesi için yayınlanmak
fesinin yürürlüğe girebilmesi için Resmi Gazetede yaüzere resmi gazeteye göndermeyerek elinde tuyınlanması gerekiyor.
tuyor. Bu nedenle dergimizin yayına girdiği tarih
itibarıyle eski fiyatlar halen geçerliliğini koruyor.
TDB, Sağlık Bakanlığı’nın
onayladığı 2010 yılı Asgari
Ücret Tarifesi’ni Resmi
Gazete’ye göndermedi
12
dişhekimi
haber
13
haber
dişhekimi
Sevklerin sadece ADSM’lerden
yapılacağına ilişkin SGK genelgesine
TDB ve İZDO ayrı ayrı dava açtı
SGK yayınladığı 2010/41 Sayılı genelge ile hastaların özel sağlık kurum ve kuruluşlarına sevki için sağlık bakanlığına bağlı ağız ve diş sağlığı merkezlerinde
tedavinin sağlanamaması, yüzde 40 ve üzerinde özürlü hastaların serbest dişhekimlerine tedavilerini yaptırabilmeleri için SGK ile sözleşmeli sağlık kurum
ve kuruluşlarında tedavilerinin sağlanamaması koşullarını getirmiştir.
TDB önce yazı gönderdi sonra dava açtı
Türk Dişhekimleri Birliği yayınlanan genelge üzerine, SGK’ya,
genelge içeriğinin yaratacağı sıkıntılara dikkat çeken ve bu
sıkıntıların giderilmesini isteyen bir yazı gönderdi. Ancak yazıdan bir sonuç alınamayacağının anlaşılması üzerine genelgenin iptali için Danıştay’a dava açtı. TDB’nin açtığı davada
yüzde 40 ve üzeri özürlülerin ve 5-15 yaş arası çocuklarn
tedavileri için doğrudan serbest dişhekimlerine gitmelerinin
önlenmesi ve diğer hastaların sadece ADSM’lerden sevk
edilebilmelerine ilişkin düzenlemeler içeren SGK genelgesinin iptali istenmiştir.
İZDO da dava açtı
İzmir Dişhekimleri Odası, 29.03.2010 tarihinde Danıştay’a
açtığı dava dilekçesinde şu konulara yer verdi.
3 ADSM’den sevk hizmete ulaşımı imkansızlaştırır
“Kurum mensuplarının herhangi bir resmi kurum ve kuruluşundaki değil, Ağız ve Diş Sağlığı Merkezindeki diş hekimi
tarafından sevki öngörülmektedir. Ülkemizde bu merkezler
sadece il merkezlerinde bulunmaktadır, çok nadiren ilçelerde bulunmaktadır. Bu durumun sağlık hizmetine ulaşımı
ne kadar zorlaştıracağı ve muhtemelen imkansızlaştıracağı
açıktır. Sadece ADSM’de görevli dişhekimlerine sevk yetkisinin verilmesi amaç yönünden usul ve yasaya ve halk sağlığına dolayısıyla kamu yararına aykırıdır.
3 Engellilere sevk zorunluluğu getirilmesi eziyettir
”Davalı kurum tarafından yayınlanan 2009/110 sayılı genelgede %40 ve üzeri özürlülerin serbest dişhekimlerine
yaptırdıkları diş tedavilerinin ödenebilmesi için herhangi bir
sevk zorunluluğu yokken bu genelge ile sevk zorunluluğu-
nun getirilmesi kamu sağlığına ve amaç yönünden usul ve
yasaya aykırıdır. Ülkemizin her ilçesinde kamu tarafından
ağız ve diş sağlığı hizmeti verilmemektedir. Bu durumda
özürlü kişiler hizmetin verildiği il ve ilçelere gitmek zorunda
kalacaklardır. Bu da bu kişilerin sağlık hizmetine ulaşmalarında zorluklara ve hatta imkansızlıklara sebeb olacaktır.
Bu durum Anayasa ya uluslararası sözleşmelere, amaç yönünden usul ve yasaya ve halk sağlığına dolayısıyla kamu
yararına aykırıdır.
3 Serbest Dişhekimleri her türlü
tedaviyi yapmaya yetkilidir
“SUT eki ek-7 listesinde (*) işaretli olan tedavilere ait giderlerin ödenebilmesi için, tedavilerin konumlarında uzman
veya doktoralı dişhekimleri tarafından yapılması zorunluluğu getirilmektedir. Oysa 1219 sayılı kanunun 29. ve 30.
maddelerine göre bütün dişhekimleri ağız ve diş sağlığına
yönelik bütün tedavileri yapmaya yetkilidir.”
İZDO ayrıca SGK’nın yayınladığı
SUT’a da dava açtı
Bilindiği gibi 25.03.2010 tarihli Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama
tebliği yayınlandı. Yayınlanan tebliğde özel sağlık kurum
ve kuruluşlarına sevk ile ilgili bir düzenleme yer almadı.
Ancak, tebliğin bazı maddelerinde özel sağlık kurum ve
kuruluşlarında gerçekleştirilecek diş tedavilerinin TDB Asgari Ücret Tarifesi üzerinden değil Sağlık Uygulama Tebliğinin ek listesinden ödeneceğine ilişkin düzenlemeler
yer alıyordu. İzdo bu nedenle bu hükümlerin iptali için
yürütmenin durdurulması talepli dava açtı.
SGK memurlara ödeme yapmıyor
14
SGK bilgisayar yazılımında “diştedavi” ibaresi olmadığı gerekçesiyle
özele sevk edilen devlet memurlarına ağız ve diş sağlığına ilişkin
ödeme yapmıyor. 15-Ocak-2010
tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu
çatısı altına dahil edilen devlet memurları ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin, ağız ve diş sağlığı
ile ilgili ödemeleri SGK tarafından
kullanılan yazılımın programında
“diştedavi” ibaresi unutulduğu için
yapılamıyor.
Trabzon Dişhekimi Odası Genel
Sekreteri Önder Taşan, dergimize yaptığı açıklamada; ”15.
Ocak.2010 tarihinde SGK kapsamına alınan devlet memurları
ve bakmakla yükümlü oldukları
kişilerin, özele sevk edilmeleri sonucunda oluşan faturalarının 4
aydır ödemeleri yapılmıyor.Yetkililerle görüşmelerimizde SGK yazılımında diştedavi ibaresi ile ilgili
seçeneğin olmadığını bu nedenle
fatura ödemesi yapamadıklarını
belirtiyorlar.Konuyla ilgili gerekli
dilekçeleri vermiş olmamıza rağmen henüz bir çözüm sağlanmadı” dedi.
Taşan ayrıca ödemelerle ilgili sıkıntının sadece Trabzon’da değil
Türkiye’nin 81 ilinde yaşandığını,
yazılımın düzenlenmesi için 4 aydır
beklediklerini devlet memurlarının
ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin diştedavisi dışında yasal her
türlü sağlık harcamalarının ödendiğini belirtti.
dişhekimi
haber
15
haber
16
dişhekimi
dişhekimi
haber
17
haber
!
dişhekimi
Antalya SGK İl Müdürü Selim Erol’dan
ADSM Başhekimi hakkında
savcılığa suç duyurusu
Selim Erol
SGK Antalya İl Müdürü
Antalya Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürü Selim Erol,
ADSM’ye başvuran hastaların tedavisini gerçekleştiremediği halde özele sevk etmeyen Antalya Ağız ve Diş
Sağlığı Merkezi Başhekimi Dr. Namık Bekbölet hakkında kamu görevini ihmal ettiği ve genelgelere aykırı davrandığı gerekçesiyle Cumhuriyet Savcığı’na ve İl Sağlık
Müdürlüğü’ne suç duyurusunda bulundu.
Antalya Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürü Selim
Erol, ADSM’ye başvuran hastaların tedavisini gerçekleştiremediği halde özele sevk etmeyen Antalya
Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Başhekimi Dr. Namık
Bekbölet hakkında kamu görevini ihmal ettiği ve
genelgelere aykırı davrandığı gerekçesiyle Cumhuriyet Savcığı’na ve İl Sağlık Müdürlüğü’ne suç duyurusunda bulundu.
ların tedavi masraflarını tıkır tıkır ödemeye hazırız.
Ama bu yapılmadığı gibi 18 yaşın altındaki hastalar
bile söz konusu merkezden geri çevriliyor. Her gün
yüzlerce hastadan şikayet alıyoruz” dedi.
Erol, genelgelerin aksine hareket ettiğini belirttiği ADSM
Başhekimi hakkında İl Sağlık Müdürlüğü ve Cumhuriyet
Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
Sağlık Müdürlüğü ve Cumhuriyet
Savcılığı’na suç duyurusu
Devletin iki kurumunu karşı karşıya getiren olayla ilgili
Hürriyet Gazetesi’nin Akdeniz ekinde yer alan habere
göre hastaların sevk ve muayene taleplerinin geri çevrilmesiyle ilgili kurum olarak hiçbir sorumlulukları olmadığını belirten SGK İl Müdürü Selim Erol, ADSM yetkililerinin genelgelere aykırı davrandığını öne sürdü. Tedavisi
çeşitli gerekçelerle yapılamayan hastaların özel sağlık
kuruluşlarına sevki konusunda hiçbir sıkıntı olmadığını
dile getiren Erol,
“Devlet vatandaşın mağdur edilmemesi için her türlü önlemi almış. Fakat bu önlemler bazı kurumlar
tarafından doğru değerlendirilmiyor” diye konuştu.
Sevki yapılan hastaların tedavi giderlerini hiç bir şekilde geri çevirmediklerini vurgulayan Erol, “Herkes
işini doğru yapacak ki vatandaş sıkıntı yaşamasın.
Madem diş tedavilerinde sıkıntı yaşanıyor, o zaman
hastaların sevki yapılacak. Biz sevk yapılan hastaOdman Ertekin
Antalya Dişhekimleri Odası Eski Başkanı
18
haber
dişhekimi
ADSM Başhekimi
Bekbölet “Bilgim yoktu”
Hürriyet Akdeniz’in haberine göre, suç duyurusu hakkında bilgisi olmadığını söyleyen
Başhekim Dr. Namık Bekbölet, muayeneye
sevk konusunda Sağlık Bakanlığı ile yeni yazışmalar yapıldığını, süreçle ilgili ayrıntılı açıklama yapamayacağını belirterek sözlerine
şöyle devam etti: “Biz bakanlığımızın talimatları üzerinden hareket etmeye devam edeceğiz. Zaten konu sanıldığı gibi başhekimlerinin etkilediği bir şey değil. Buna rağmen
hakkımızda suç duyurusunda bulunulduysa
söz konusu kurum demek ki bir şeylerden
rahatsız oldu” dedi.
“Tüm Türkiye açısından
emsal değer taşıyor”
Dönemin Antalya Dişhekimleri Odası Başkanı
Odman Ertekin, bu açıklamanın sadece Antalya için değil tüm Türkiye açısından emsal
değer taşıdığını belirterek dergimize yaptığı
açıklamada şunları söyledi.
“Sağlık Bakanlığı’nın son genelgesinin ardından hastalara randevu veremeyen, tedavilerini zamanında gerçekleştiremeyen
ADSM’lerden özele sevk yapılması gerekiyor. Ancak Antalya ADSM tarafından
sevkler gerçekleşmedi. Yapılan baskılar
sonrasında Isparta’ya üniversiteye bazı
vakalar sevk edildi. Genelgede açıkça bir
şekilde özele sevk etmesi gerektiği halde
sevkleri gerçekleştirmeyen ADSM Başhekimi Dr. Namık Bekbölet basında yer alan
açıklamalarında 67 hekimle Antalya’da
bu işi yürütemediklerini yeni bir hastaneye ihtiyaç olduğunu belirtti. Konuyla ilgili
Antalya Dişhekimleri Odası olarak şikayette bulunduk. SGK İl Müdürü Selim Erol
şikayetimizi haklı buldu. Erol, sevklerin
yapılmaması, genelgeye uyulmaması ile ilgili
ADSM Başhekimi hakkında kamu görevini ihmal edip görevini yapmadığı gerekçesiyle 27
Nisan 2010 tarihinde İl Sağlık Müdürlüğü’ne
ve Cumhuriyet Savcığı’na suç duyurusunda
bulundu.”
Diş Protez Teknisyenleri, odaları ve derneklerinden Sosyal Güvenlik
Kurumu’nun kendilerini yok edecek yönergesine yönelik
Haklı, onurlu ve
Örnek bir EYLEM
Sağlık Bakanlığı’nın, 25.03.2010
tarihli Sağlık Uygulama Tebliğinde
yer alan hizmet alım sözleşmelerini
“yönerge iptali” konulu duyuru ile
süresinden önce iptal etmesi ve hizmet alımlarının ihale edileceğini duyurması üzerine Türkiye Diş Protez
Teknisyenleri Odaları ve Dernekleri
ayağa kalktı.
Bakanlık, sağlık kuruluşlarının protez ve iskelet döküm konusundaki hizmet alımlarının 01.06.2010
tarihinden itibaren ihale edileceğini bildirdiği yönergede ayrıca
31.12.2010 tarihine kadar geçerli
olması gereken sözleşmelerin de iptal edildiği duyurdu. Sözleşmelerin
iptal edilmesi ve hizmet alımıyla ilgili
belirlenen fiyatların çok düşük olması nedeniyle konuyu mahkemeye taşıyan ve açılan ihalelere girmeyerek
tepkilerin dile getiren Türkiye Diş
Protez Teknisyenleri Odaları Ve Dernekleri Birliği’nin haklı mücadelesi
ilk zaferini kazandı. Sağlık Bakanlığı
yayınladığı duyuru ile sözleşmelerin
01.01.2011 tarihine kadar uzatıldığını duyurdu.
Sorunların çözümü adına birlik,
beraberlik ve kararlılığın önemi konusunda örnek teşkil eden Türkiye
Diş Protez Teknisyenleri Odaları Ve
Dernekleri Platformu Başkanı İhsan
Tomruk şunları söyledi:
“Sağlık Bakanlığı 18.04.2005 tarihinde diş protez laboratuarları ile
sağlık kurumları arasında yapılan
sözleşme gereği porselen için 3335, iskelet dökümler için 65-70 TL
arasında ücret ödüyordu. 25 Mart
2010 tarihinde yayınlanan SUT tebliğinde bu ücretler en fazla 18 lira
porselen, 25 lira iskelet döküm olmak üzere belirlendi. 14.04.2010
tarihinde bakanlık yeni bir genelge yayınlayarak 01 Ocak 2010
-31.12.2010 tarihleri arasında geçerli olan sağlık kurumları ile Sağ-
İhsan Tomruk
Ankara Diş Teknisyenleri Odası Başkanı ve Türkiye Diş Protez
Teknisyenleri Odaları ve Dernekleri Birliği Platformu Başkanı
19
haber
lık Bakanlığı’na bağlı diş laboratuarları arasında yapılan
sözleşmelerin iptal edildiğini duyurdu.
Sağlık kurumları porselen için 14.5-15 TL ve iskelet dökümü için 20-22 TL’dan alımı yapacakları bildirdiler. Bakanlık duyurusunda, porselen ve iskelet dökümü işlerle
ilgili olarak 01.06.2010 tarihinde ihale açılacağını, yeni
uygulama nedeniyle 31-12-2010 tarihine kadar geçerli
olan sözleşmelerin iptal edildiğini belirtti.
İhalelere girmeme kararı aldık
Bakanlık yetkililerine bu fiyatlar üzerinden hizmet verilemeyeceği defalarca anlatılmasına rağmen bir sonuç alamadık. Bunun üzerine Türkiye Diş Protez Teknisyenleri
Odaları Ve Dernekleri Birliği Platformu olarak tüm oda
ve derneklerimizle bir toplantı yaparak açılacak ihalelere girmeme kararı aldık. Şu ana kadar İstanbul, Bursa,
Ankara, Eskişehir ve Ağrı gibi pek çok ilde açılan ihaleler
katılımcı firma olmaması nedeniyle iptal edildi
Yönergenin iptali için dava açtık
31-12-2010 tarihine kadar geçerli olan sağlık kurumları
ile diş laboratuarları arasında yapılan sözleşmelerin iptal
edilmesi ve SUT tebliğinde belirtilen rakamlara yapılacak
işlerin ağız ve diş sağlığını tehdit edici unsurları taşıdığı
gerekçesiyle 13 ilin odaları ve dernekleri Sağlık Bakanlığı
ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na ayrı ayrı dava açtık.
15 TL nin altında yapılan protez ve
iskelet dökümler sağlığı tehdit eder
Ucuz iş yaptırarak halkın gözüne girmeye çalışan hükümet halk sağlığı ile oynuyor. Bu fiyatlarda yaptırılan işlerde kötü malzemeler kullanılacağı ve bu durumunda
insan sağlığını tehdit edeceği ortada.”
Bakanlık geri adım attı
Yapılan itirazlar sonrasında sözleşmelerin geçerlilik tarihleri konusunda bakanlık geri adım atarak geçerlilik süresini 01.01.2011 tarihine kadar uzattı.
dişhekimi
Sağlık Kuruluşları Yetkilileri
Nasıl Değerlendiriyor?
Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yeni
düzenlemeleri sağlık kuruluşu yetkililerince de olumlu
karşılanmadı. Sağlık Uygulama Tebliği’nde yer alan ve
yetkililerce düzeltilmesi gereken hatalar şöyle:
**İhalelerle hizmet satın alınması durumunda iş en
ucuz fiyatı veren laboratuarda kalacak. Bu durum kaliteyi ister istemez olumsuz etkileyecek.
** Devam eden uygulamada kuruluşlar üçten fazla
laboratuar ile çalışabiliyorlar. Bu durum laboratuarların birbirleriyle rekabet ederek iyi hizmet vermesini
sağlıyor. Yeni durum da ihalelerin yapılmasının ardından çalışılacak laboratuar sayısı bire indirilmiş olacağı
için yaptırılan işlerle ilgili olarak rekabet ortadan kalkacağından kalite de olumsuz etkilenecektir.
** Mevcut uygulamada yeşil kart sahipleri sadece diş
çekimi ve protez hizmetlerinden yararlanabiliyor. Ağız
sağlığı bilinci genellikle düşük olan bu kesime koruyucu uygulamalar içerisinde yer olan dolgu ve dişeti tedavileri ücretsiz verilerek, koruma bilincinin yükseltileceği yerde çekim ve protezin ücretsiz yapılması çok
çelişkilidir. Bu hizmetlerin özellikle birinci basamakta
hizmet veren birimlere aktarılması ve buralarda hizmet verecek yeterli sayıda dişhekiminin istihdam edilmesi uygun olacaktır
** Eskiden 30-35 TL olan porselen kuron laboratuar
ücreti hastalar tarafından ödeniyordu. Yeni uygulamada hastanın cebinden hiç para çıkmıyor. Aslında
porselen kuron uygulamalarında halktan alınacak
katkı payının artırılması gerekir. Özel muayenehanelerde 200 TL civarında yapılan bu uygulamaların şu
haliyle neredeyse bedava yapılması mesleğin moral
yapısı açısından çok olumsuzdur. Yapılan işlemi adeta
küçülten bir uygulama söz konusudur.
İzmir Diş Teknisyenleri
Odası Başkanlığını 1
oy farkla kazanan
Zafer Erçetin ve
yönetim kurulu üyeleri
İzmir Dişhekimleri
Odasını ziyaret etti.
İzdo Başkanı Turgan
Ülker ile görüşen
Erçetin ve yönetim
kurulu üyeleri mesleki
sorunları ve çözüm
yolları üzerine fikir alış
verişinde bulundular.
20
dişhekimi
haber
21
Tam Gün Yasası
dişhekimi
Tam Gün Yasası’nda nefesler tutuldu
CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne taşıdığı Tam Gün Yasası
davasında mahkeme “esastan inceleme kararı” verdi
CHP’nin, 5947 sayılı Üniversite ve Sağlık Personelinin
Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 11. maddesinin bazı hükümlerinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne açtığı dava
13.05.2010 tarihinde 2. kez görüşüldü. Mahkeme oybirliği ile yürürlüğün durdurulması isteminin esas inceleme aşamasında ele alınmasına karar verdi.
Anayasa Mahkemesi dosyayı ilk olarak, 9 Nisan 2010
günkü toplantısında görüşmüş ve dava dilekçesindeki
bazı eksikliklerin giderilmesi için CHP’ye iadesine ve
bunun için 15 günlük süre verilmesine karar vermişti.
9 Nisan 2010’da toplanan mahkemenin kararının aynı
gün duyurulmasına rağmen, 15 günlük süre dava dilekçesinde saptanan ve giderilmesi istenen eksikliklere
ilişkin gerekçeli kararın yazılıp, imzalanıp CHP’ye tebliğ
edilmesi ile başlamıştı. CHP yetkilileri verilen süre içinde
gerekli eksiklikleri gidererek Anayasa Mahkemesi’ ne
başvuru yaptı.
???
Özel - Kamu yol ayrımındaki
meslektaşlarımız ne dedi?
Tam Gün yasası gereği devlet ve üniversite hastanelerinde görev yapan hekimler özel hastanelerde çalışamayacak ve muayenehane açamayacak. Şu anki uygulamada
hekimler hem kamu hastanelerinde, hem özel hastanelerde, hem de muayenehanelerinde çalışabiliyorlar. Tam
Birol Özcan
(Selçuk Devlet
Hastanesi)
Kamu ile Serbest Muayenehane arasında bir
seçim yapmamız gerekiyor ancak kararımı henüz veremedim. Devlet
hastanesinin döner sermayesinden dişhekimlerinin aldığı ücretler çok düşük. Anayasa
Mahkemesinin kararı tek ümidimiz.Bu yasanın uygulanmasının ardından geçim derdine
düşeceğiz.
Prof. Dr. Serpil Hazar
(E.Ü Dişhekimliği
Fakültesi)
Kamu ve serbest muayeneler arasında seçim yapma konusunda
süremiz var.Tam gün
yasasını özünde doğru
bir yasa ancak uygulamada yanlışlıklar var.
Bir takım yönetmeliklerin çıkmasını bekliyorum.Seçim için son ana kadar bekleyeceğiz. Uygulamalarda bir değişiklik olmazsa
22 kamudan yana kullanacağım.
kararımı
gün yasası sonrasında bakanlık hekimlerin bir tercih yapmalarını isteyecek ve sadece bir kurumda çalışmalarına
izin verecek. Dişhekimi dergisi olarak kamuda görevli ve
aynı zamanda muayenehanelerinde çalışan meslektaşlarımıza tercihlerini hangi yönde kullanacaklarını sorduk.
Dr. Mustafa Özgür
(İzmir Eğitim
Diş Hastanesi)
Serbest muayenehaneler öldü. Bu aşamada
bir seçim yapmam gerekirse kamuyu tercih
edeceğim. Ancak devletin bu konuda bir şeyler
yapması gerekiyor.
Prof. Dr. Bilge Hakan Şen
(E.Ü Diş Hekimliği Fakültesi)
Fakültede akademisyen olarak çalışmasaydım muayenehaneyi tercih ederdim. Ancak
şu durumda bir tercih zorunluluğum olduğu için fakülteyi tercih edeceğim.
Prof. Dr. Ali Rıza Alpöz
(E.Ü Dişhekimliği
Fakültesi)
Yasa iptal olmazsa bir seçim yapmamız gerekecek.
Emekliliğime 2.5 yılım
var bu nedenle tercihimi
üniversiteden yana kullanacağım. Ancak emekli
olduktan sonra kendi muayenehanemde devam etmek istiyorum.
Arzu Yıldız
(Eşrefpaşa
Belediye Hastanesi)
Serbest piyasa şu günlerde çok durgun.
Özele sevkler kaldırıldı.
Emekliliğime çok az bir
süre kaldı. Belirttiğim
nedenlerden dolayı kamuyu tercih edeceğim.
Ertan Uysalcı
(Yeşilyurt Devlet
Hastanesi)
Kararsızım, diğer taraftan da serbest dişhekimi
olarak geleceği iyi görmüyorum. Uzun yıllar
çalışmanın verdiği yorgunluk da var. Bu anlamda tercihimi kamudan yana kullanacağım
gibi görünüyor.
Prof. Dr. Turgay Seçkin
(E.Ü Dişhekimliği Fakültesi)
Üniversiteyi tercih edeceğim. Muayenehane ve üniversite ikisi bir arada beni çok
yordu.
dişhekimi
haber
23
Tam Gün Yasası
dişhekimi
“Tam Gün yasası ile
sigorta primlerinin tamamını
çalışanın ödediği emeklilik
sistemi getirildi”
İzmir Tabip Odası’nın hukuk danışmanı Avukat Mithat
Kara Tam Gün Yasası ile ilgili sorularımızı yanıtlayarak
değerlendirmelerini dergimizle paylaştı.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2002
yılında mezun oldum. Bir süre serbest avukatlık yaptım. 2006 yılından bu yana, İzmir Tabip Odası’nın tam
zamanlı hukuk müşaviri olarak görev yapıyorum.
Kamuoyunda Tam Gün Yasası olarak bilinen düzenleme hakkında kısa bir bilgi verebilir misiniz?
Kamuoyunda Tam Gün Yasası olarak bilinen 5947
sayılı “Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun” 30.01.2010 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Yasa maddelerinin yürürlük tarihi açısından farklı tarihler belirlenmiştir. Yasanın bazı hükümleri, yayınlandığı tarih olan 30.01.2010 tarihinde, bazı
hükümleri yayımlandığı tarihten 6 ay sonra, bazı hükümleri ise yayımlandığı tarihten 1 yıl sonra yürürlüğe
girmektedir.
24
Mithat Kara
İzmir Tabip Odası Avukatı
Tam Gün Yasası ile getirilen düzenlemeler ve yürürlük tarihleri nedir?
Bu soruya, yukarıda yer verdiğimiz farklı yürürlük tarihleri çerçevesinde sınıflandırma yaparak cevap vermek
daha faydalı olacaktır. Yukarıda ifade ettiğim üzere,
yasa üç farklı yürürlük tarihi getirmiştir. Bu düzenlemeleri şu şekilde sınıflandırabiliriz.
ve kuruluşlarının birlikte kullanılması düzenlenmiştir.
• Hudut ve Sahiller Genel Müdürlüğü taşra teşkilatında
görevli hekimlere ek ödeme yapılması ile Kızılay’a ait
sağlık kurumlarının ve personelinin Sağlık Bakanlığı’na
devri düzenlenmiştir.
Yasanın Yayınlandığı 30.01.2010 Tarihinde
Yürürlüğe Giren Düzenlemeler;
• Radyasyonla çalışan sağlık personelinin günlük çalışma süresi 5 saatten 7 saate çıkarılmıştır.
• Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan hekimlerin nöbet ücretlerinde artış öngören düzenleme yapılmıştır.
• 26 Mayıs 1995 -1 Ocak 2010 tarihleri arasında
memur statüsünde çalışmakta iken istifa eden ya da
çekilmiş sayılan hekimler ile emekli hekimlerin tekrar
atanmak için 6 ay içinde Sağlık Bakanlığı’na başvurabilmesini sağlayan düzenleme yapılmıştır.
• Üniversiteler ile Sağlık Bakanlığı’na ait sağlık kurum
Yasanın yayınlandığı tarihten 6 ay sonra
yürürlüğe girecek hükümler;
• Sağlık Bakanlığı, TSK, Adli Tıp Kurumu, mahalli idareler ve kurum tabipliklerinde görev yapan hekimlerin
serbest çalışma hakkı ortadan kaldırılmıştır.
• Ülkemizdeki bütün hekimlerin çalışmaları 3 başlık
altında sınıflandırılmış ve sınırlandırılmıştır. Hekimler,
ya kamu kurum ve kuruluşlarında ya SGK ile anlaşmalı
özel sağlık kurum ve kuruluşlarında ya da SGK ile anlaşmalı olmayan sağlık kurum ve kuruluşlarında, muayenehanede ve işyeri hekimliğinde çalışabilecektir.
• Serbest meslek icra eden hekimler, hastalarının teşhis ve tedavisini SGK ile anlaşmalı özel sağlık kurum ve
dişhekimi
kuruluşlarında yapabilecek ancak hizmet bedeli SGK’
dan talep edilemeyecektir.
• Mahalli idareler ve kurum tabipliklerinde görev yapan hekimler işyeri hekimliği yapabilecektir.
• Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan hekimlere, mesai dışında fazla çalışma
yapması halinde performansa dayalı ek ödeme yapılacaktır.
• Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli hekimlere, sabit döner sermaye ek ödemesi yapılacaktır. Bu ödeme, aylıklara ilişkin hükümlere tabi olup her ay sabit olarak ödenecektir. Ancak, o
ay içinde yapılacak toplam ek ödemeden, sabit yapılan
ek ödeme mahsup edilecek ve kalan miktar ek ödeme
olarak hekimlere ödenecektir.
• Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan hekimlerin gelirlerinden yüzde yirmi
oranında emeklilik için prim kesilmeye başlanacak.
• Türkiye’de kamuda ve özelde mesleğini icra eden
bütün tabip ve diş tabipleri mesleki sorumluluk sigortası yaptıracak. Yaptırmayanlar 5.000,00 TL para cezası ile cezalandırılacak.
• TSK’ ya bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan
hekimlere sağlık tazminatı ödenecek.
• GATA’ ya ait sağlık kurumlarında hekim ihtiyacı ortaya çıktığı takdirde, YÖK ve Sağlık Bakanlığı, bu ihtiyacı
karşılamak için hekim görevlendirecek.
Yasanın Yayınlandığı Tarihten 1 Yıl Ay Sonra
Yürürlüğe Girecek Hükümler;
Bu düzenlemeler esas itibarıyla üniversitelerde görev
yapan öğretim üyelerini ilgilendirmektedir.
• Öğretim üyelerinin kısmi süreli çalışma hakkı kaldırılmıştır.
• Öğretim üyelerinin üniversite hastanesi içinde özel
muayene yapma uygulaması kaldırılmıştır.
• Öğretim üyelerine yapılacak ek ödemelere ilişkin
katsayılarda değişiklik yapılmış, nöbet ve mesai dışı çalışma halinde performansa bağlı ek ödeme uygulaması
getirilmiştir.
Tam Gün Yasası ile nasıl bir ücretlendirme sistemi
getiriliyor?
Tam Gün Yasası ile kurumlara göre değişen çok çeşitli bir ücretlendirme sistemi getirilmektedir. Üniversite
ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurum ve kuruluşlardaki
ücretlendirme sisteminin temelini, performansa dayalı
çalışma oluşturmaktadır. Yasa ile performansa dayalı
çalışma temel alınmış, fazla mesai ve nöbet ücretleri
de artırılarak hekimlerin mesai dışında çalışarak veya
nöbet tutarak emeğinin karşılığını alması temel felsefe
olarak benimsenmiştir. Güvenceli olmayan bu ücretlendirme sistemi ile, var olan sistem devam ettirilmekte,
kurumdan kuruma, branştan branşa, bir aydan diğer
aya, aynı branştaki hekimden hekime değişebilen ücretlendirme sistemi daha da yerleşik hale getirilmiştir.
Tam Gün Yasası
Tam Gün Yasası ile hekimlerin ücretlerinde yüksek artışlar olacak mı?
Aslında söylenene değil yazılı metinlere bakmak gerekiyor. Hükümet ve Sağlık Bakanlığı yetkilileri, yasanın
hazırlanma ve yasalaşma sürecinde, hem hekimleri
hem de halkı ikna etmek için ilginç bir propaganda
yöntemi izledi. Geçmişte yaşanan sağlık sistemi kaynaklı sorunların sorumlusu hekimler gibi gösterilerek
hekimler hedef tahtasına konulmuş ve halk nezdinde kolayca kamuoyu oluşturulmuştur. Tam Gün yasası
sonrasında hekimlerin 14.000 -17.000 TL civarında ücret alacağı ve bu ücretlerin emekli maaşına yansıyacağı sürekli dillendirilmiştir.
İfade ettiğim gibi, kimin ne söylediğine değil söyleyenlerin iradesini yansıtan yazılı hukuksal metinlere bakmak gerekiyor.
Öncelikle ifade etmek gerekir ki, bahsi geçen 14.000
-17.000 TL civarındaki ücretlerin ne üniversite hastaneleri koşullarında ne de Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık
kurum ve kuruluşları koşullarında ödenmesi mümkün
değildir. Yasadaki ücretlendirme sistemine göre, bir
hekimin 7 gün 24 saat çalışması halinde dahi bu ücretleri alması mümkün değildir.
Yasanın temelinde performans, fazla çalışma ve nöbete dayalı ücretlendirme sistemi bulunduğunu söylemiştim.
Yasadaki veriler esas alınarak TTB tarafından yapılan
çalışma sonucuna göre, Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir
hastanede görev yapan uzman hekimin ayda 22 gün
günde 14,5 saat çalışması halinde alabileceği ücret
8.350,00-TL civarındadır.
Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde çalışan 1. Derecede uzman hekimler, 1.600-TL civarındaki maaşının
yanında 1.000-4.000-TL arasında ek ödeme almaktadır. Birinci basamakta çalışan hekimler ise, 1.500-TL
civarındaki maaşlarının yanında 500-1000-TL arasında
değişen ek ödeme alabilmektedir. Yasada, bu ücretlerin artışını sağlayan ek bir düzenleme yer almamaktadır.
Kurum hekimi olarak görev yapan hekimler ise, bu
kurumlarda döner sermaye sistemi olmadığı için sabit
maaşı dışında hiçbir ödeme almamaktadır. Yasanın yarattığı mağdur hekim gruplarından en önemlilerinden
birisi de, kurum hekimleri olmuştur.
Hekimlerin emekli maaşlarında artış olacak mı?
Daha önce, Üniversite veya Sağlık Bakanlığı’nda görev
yapan hekimlere yapılan döner sermaye ek ödemesi,
hekimlerin emekli maaşlarına yansımamaktaydı. Tam
Gün yasası ile bu konuda bir değişiklik yapılmış ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurum ve kuruluşlarda çalışan
hekimler için farklı bir uygulama getirilmiştir.
Aşağıda açıkladığım düzenleme, sadece Sağlık
Bakanlığı’na bağlı kurum ve kuruluşlarda çalışmakta olan hekimleri ilgilendirmekte olup üniversitede,
kurum hekimliklerinde ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan hekimler ile emekli hekimleri kap-
25
Tam Gün Yasası
26
dişhekimi
samamaktadır. Bu hekimlerin emekli maaşlarında da
herhangi bir artış öngörmemektedir.
Tam Gün Yasası ile getirilen düzenlemeye göre, bireysel emeklilik sistemine benzer bir sistem ile hekimler,
kendilerine ödenen döner sermaye ek ödemesi üzerinden prim ödeyecektir. Hekimler, sigorta priminin işveren payı dahil tamamını kendileri ödemek kaydıyla,
209 sayılı Kanunun ek 3 üncü maddesine göre kendilerine ödenen tutar üzerinden malullük, yaşlılık ve
ölüm sigortasıyla sınırlı olacak şekilde ilave olarak sigorta primine tabi tutulacaktır. Bu düzenlemeye göre,
hekimler çalıştıkları sürece, aldıkları ek ödeme üzerinden her yıl belli bir miktarda prim ödeyecek ve bu
primler hekimlerin emekli maaşının hesabında dikkate
alınacaktır.
Yasadaki kriterler esas alınarak TTB tarafından yapılan
çalışmadaki verilere göre; ¼ ünde bir pratisyen hekim,
yılda 2.196-TL prim ödeyecek, ödenen bu prim emekli
maaşında 19-TL artış sağlayacaktır. ¼ ünde bir uzman
hekim, yılda 4.248-TL prim ödeyecek, ödenen bu prim,
emekli maaşında 36-TL artış sağlayacaktır. Bu verilere
göre bir hesaplama yaptığımız takdirde, emekliliğine
5 yıl kalan bir uzman hekim, 5 yıl boyunca 21.000-TL
civarında prim ödeyecek, ödenen bu prim karşılığında
hekimin emekli maaşında ortaya çıkacak artış sadece
180-TL olacaktır.
Hekimlerin aldıkları ücretin emekli maaşına yansıyacağı şeklinde yapılan açıklamaların karşılığı budur. Hiçbir
sosyal güvenlik sisteminde olmayan bir sistemle, sigorta primlerinin tamamını çalışanın ödediği bir emeklilik
sistemi getirilmiştir.
Yasal düzenlemedeki mantığı şu şekilde açıklamak
mümkündür.” Sağ cebe koyup sol cepten almak”
ruluşlarında çalışan hekimler ise sigorta primlerinin yarısını kendisi ödeyecek.
Tam Gün Yasası, özel sağlık kurum ve kuruluşları
ile serbest çalışan hekimleri ilgilendiren düzenlemeler içeriyor mu?
Yasanın büyük bir bölümü üniversite, Sağlık Bakanlığı
ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan hekimleri ilgilendirmekle birlikte özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan hekimler ile serbest çalışan hekimleri
de ilgilendiren hükümleri bulunmaktadır.
Yasanın, hekimlerin çalışma alanlarını kısıtlayan ve 3
başlık altında toplayan 7. Maddesinde, SGK ile anlaşmalı özel sağlık kuruluşunda çalışan bir hekimin, SGK
ile anlaşmalı olmayan özel sağlık kuruluşunda veya
muayenehanesinde çalışması mümkün değildir. Muayenehanesinde çalışan bir hekim, SGK ile anlaşmalı bir
özel sağlık kurum ve kuruluşunda çalışabilecek ancak
SGK kapsamında olan hastalara hizmet sunamayacak. Bu hastalara hizmet verse bile bu hizmetin bedeli
SGK’dan talep edilemeyecek.
Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan hekimler
ile muayenehanesinde çalışan hekimler de mesleki
sorumluluk sigortası yaptırmak zorunda olacak, muayenehanesinde çalışan hekimler sigorta primlerinin
tamamını kendisi ödeyecek, özel sağlık kurum ve ku-
Yasa gereği serbest muayenehanelerini seçen hekimlerimizin emeklilik, tazminat hakkı yasal olarak ortadan kalkıyor mu?
Yürürlükteki mevzuatımız uyarınca, kamu görevinden
istifa eden memurların kamu görevinde geçen süreleri
karşılığında herhangi bir tazminata hak kazanma şansı
bulunmamaktadır. Ancak, bu konuda Anayasa Mahkemesi tarafından verilmiş kamu görevlileri lehine 2009
tarihli bir karar bulunmaktadır. Anayasa Mahkemesi,
emekliliğe hak kazanmadan kamu görevinden ayrılan
memurların, kamu görevinde çalıştığı sürelere karşılık
gelen emekli ikramiyelerini almaları gerektiği yönünde
bir karar vermiş ve bu yönde bir düzenleme yapılması
konusunda yasama organına 5 Haziran 2010 tarihine
kadar süre vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda yasal düzenleme yapıldığı takdirde, emekliliğe hak kazanmadan
kamu görevinden ayrılan hekimlerin kamu görevinde
geçen süreleri karşılığında hak kazandıkları emekli ikramiyelerine kavuşması mümkün olabilecektir. Ancak
bu konuda sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek,
yasama organınca yapılacak düzenleme ile mümkün
olabilecektir.
Tam Gün Yasası’na karşı bir hukuksal girişim yapıldı mı?
Ana Muhalefet Partisi CHP, yasanın bazı hükümlerinin
anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne
bir başvuru yapmıştır. Anayasa Mahkemesi, 13.05.2010
tarihli toplantısında, davanın esasının incelenmesine ve yürütmenin durdurulması talebinin de esasla
birlikte değerlendirilmesine karar vermiştir. Anayasa
Mahkemesi’nin yürütmenin durdurulması ve davanın
esası hakkında hangi tarihte karar vereceği konusunda bir netlik bulunmamaktadır.
Ayrıca, TTB ve Tabip Odaları da, yasa hakkında hukuksal girişimlerde bulunmak üzere hazırlıklarını yapmıştır. Meslek örgütleri ve bireysel olarak hekimlerin Anayasa Mahkemesi’ne doğrudan bireysel başvuru yapma
hakkı bulunmadığı için, yasanın uygulamasına ilişkin
düzenlemeler ve bireysel işlemler ortaya çıktıkça yasa
hakkında hukuksal girişimler yapılacaktır.
Tam Gün Yasası gereği kamu ve serbest muayenehane seçimi yapmak zorunda kalan hekimlerimiz nasıl bir yol izlemeli?
Yasanın yürürlüğe gireceği tarihe kadar aksine bir
yargı kararı olmadığı veya yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde, üniversite dışındaki kamu kurum ve
kuruluşlarında görev yapan hekimler 30.07.2010 tarihine kadar, üniversitelerde görev yapan öğretim üyeleri 30.01.2011 tarihine kadar tercihlerini yapmak, kamudaki görevini veya serbest meslek faaliyetini tercih
etmek zorundadır.
Tam Gün Yasası
dişhekimi
Tam Gün Yasası hakkındaki değerlendirmelerinize nasıl ulaşabiliriz ?
TTB ve Tabip Odaları Hukuk Büroları tarafından ortaklaşa yapılan çalışma sonucunda oluşturan hukuksal
değerlendirmeler kamuoyuyla paylaşılmıştır. Bu çalışmalara ilişkin raporlara ve değerlendirmelere İzmir Tabip Odası WEB sitesinden ulaşmak mümkündür.
Son değerlendirmelerinizi kısaca alabilir miyiz?
Öncelikle belirtmek gerekir ki; hekimlerin çok uzun
yıllardır sahip olduğu serbest çalışma hakkı ortadan
kaldırılırken bu haklarına karşılık gelecek güvenceli,
emekliliğe yansıyan bir ücretlendirme sistemi bu yasada bulunmamaktadır.
Yasa ile, ücret, emeklilik ve çalışma sistemleri açısından
tam bir karmaşa yaratılmış, birçok konuda yüzeysel
çözümlere gidilmiş, bazı kurumlardaki hekimlere tazminat verilirken tazminatın gerekçesi olarak gösterilen
aynı koşullar diğer kurumlar için de geçerli olmasına
rağmen bu kurumlardaki hekimler için tazminat öngörülmemiş; aynı nitelik, statü, görev ve sorumluluklara
sahip hekimler için tamamen farklı ücretlendirme ve
emeklilik sistemleri yaratılmıştır.
Performans, fazla çalışma ve nöbet usulü çalışma karşılığı yapılan ödemeler, asli ücretlendirme sistemi olarak benimsenmiştir. Sağlık sisteminin geldiği bu noktada, Tam Gün Yasası ile oluşturulan pembe tablonun
gerçekleri yansıtmadığını, hekimler için olumlu olarak
değerlendirilecek bir gelişmenin varlığından söz etmenin mümkün olmadığını düşünüyorum.
Tam Gün Yasası’nda emeklilik ikramiyesi durumunu Doç. Dr. Hakan Keser değerlendirdi:
“Hekimlerin Kamudan ayrılmamaları için
emeklilik ikramiyesi hakkı saklı tutulmamış”
Tam Gün Yasasının uygulamaya girmesi ile birlikte kamu ve serbest muayenehane tercihlerini yapacak olan
meslektaşlarımızın emeklilik haklarının durumu tartışılmaya başlandı. 9
Eylül Üniversitesi İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Ana Bilim Dalı
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Keser
“meslektaşlarımızın emeklilik haklarının durumu” konusunda sorularımızı
yanıtladı.
Doç. Dr.
Hakan Keser
Tam Gün yasası gereği tercihler
kullanılırken emeklilik haklarının durumu nasıl etkilenecek?
Tam Gün Yasası gereği kamudan istifa edip özeli
tercih edecek hekimler için “Emekli İkramiyesi” sorunu gündeme geliyor. Kamuda çalışanlar işçi ve
serbest çalışanlardan farklı olarak emeklilik hakkını
elde ettiklerinde bir de “emekli ikramiyesi” hakkı
kazanırlar. Ancak tam gün yasası sonrasında kamudan ayrılıp yani memur olmaktan vazgeçip özeli
ya da işçi olarak bir yerde çalışmayı tercih edenler
emekli ikramiyesi alamazlar.
Sizce bu tercihler yapılırken nelere dikkat
edilmeli?
Uzun yıllar kamuda görev almış, emekliliğine 2-3
yıl kalmış olan memurların tercihlerini yaparken
emekli ikramiyesini göz önünde bulundurmaları
mantıklı. Kamudan emeklilik hakkını kazanmalarının ardından serbest olarak çalışmaya devam
edebilirler. Bu durumda emeklilik sürelerini beklemeleri ve kamuyu tercih
etmeleri daha mantıklı.
Özelde kamuda kazandığımın daha
fazlasını kazanırım diyenler elbette
serbest çalışmayı tercih edecek. Sonuç itibariyle hangi taraf tercih edilirse edilsin emeklilik hakkınız mevcut.
Burada önemli olan kamuda çalışanların emeklilik ikramiyeleri konusunu iyi
değerlendirmesi.
Tam Gün Yasası Kapsamında
Emeklilik hakkının saklı tutulmamasını nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Yasada özel bir düzenleme yapılması gerekir ancak
bu yasada öyle bir şey yok. Kanun yaparken siyasetçilerin bir tercih yapmaları gerekiyor hak kaybı
olsun istemiyorlarsa ‘şu kadar yıl devlette çalışanların emeklilik hakkı kaybolmayacaktır’ şeklinde bir
madde eklemeleri gerekir ancak böyle bir madde
eklenmemiş.Bu geçişlerde kanun belirli haklarınızı
korumazsa siz bu haklarınızdan yararlanamazsınız.
“Seçiminizi yapın emekli hakkını saklı tutuyorum’ demediği sürece bu hakkınızdan yararlanamazsınız.
Bir anlamda kamudan vazgeçilmesini istemedikleri
için böyle bir şey yapmış olabilirler.
Özele gitmeyi çekici hale getirmemek gerekiyor
şeklinde düşünmüş olabilirler. Özeli tercih edeceksen bu hakkından vazgeçeceksin şeklinde bir tercih nedeniyle memurları kamuda tutmak istemiş
olabilirler.
27
oda seçimleri
dişhekimi
Dişhekimi odaları
seçimlerinden izlenimler
Oda genel kurul ve seçimleri tamamlandı.Türkiye genelinde 2 yılda bir yapılan 33 Dişhekimi
Odasında gerçekleştirilen seçimler sonucunda
20 odanın başkanları değişmezken, 13 odada
başkanlık el değiştirdi.Seçimler sonucunda tüm
odaların kurulları ve TDB delegelerinde değişimler gerçekleşti.
10 Nisan’da Adana ile başlayan seçim süreci 09
Mayıs’ta Uşak Dişhekimi Odası seçimleri ile tamamlandı. 10 Nisan 09 Mayıs tarihleri arasında
yapılan seçimlerde Adana, Gaziantep, Kayseri,
Sivas, Hatay, Kocaeli, Mersin, Antalya, İstanbul,
Tekirdağ, Manisa, Uşak ve Balıkesir Odalarının
başkanları değişti.
Türkiye genelinde demokratik havanın hakim
olduğu seçimlerde Ankara, İstanbul, Trabzon,
Sivas, Antalya, Gaziantep, Kayseri ve Adana
odalarının seçimleri çekişmeli geçti.Çanakkale
Dişhekimleri Odası’nda ise başkanlık kura ile belirlendi.
Dişhekimi dergisi olarak ulaşma imkanı bulduğumuz oda başkanlarımızla görüşüp seçim değerlendirmelerini aldık. Değerlendirmelerde yapılan
açıklamalarda ortak konular “Özelden Hizmet
Alımı , TDB’nin sorunların ve sıkıntıların çözümü
konusunda pasif kaldığı, dişhekimlerine yönelik çok
sayıda sıkıntının yaşandığı şu günderde birlik beraberlik içinde olunması gerekliliği ve bilimsel toplantıların
önemi“ şeklindeydi.
İstanbul’da 3 grup yarıştı
İstanbul Dişhekimleri Odası seçimlerinde 3 ayrı grubun adayları için 3 bine yakın meslektaşımız oy kullandı. Birlik Grubu
Kadir Gökmen Öğüt, İdealist
Grup Ömer Faruk Şarkbay ve
Demokratik Katılım Grubu adına Mümtaz Muzaffer Demirci İstanbul Dişhekimleri Odası
yönetimi için yarıştı. İstanbul
Dişhekimleri Odası Başkanlığını kazanan Kadir Gökmen
Öğüt seçimleri dergimiz için
değerlendirdi: “Mesleğimizin
değersizleştirildiği, emeğin yok
sayıldığı, dişhekimlerinin işsiz-
28
leştirilmeye çalışıldığı bir süreçte seçimler yaptık. Bu seçimlere
arkadaşlarımız olağanüstü bir
ilgi gösterdi. Katılım yüzde 45 i
geçti. Dişhekimleri mesleklerine
sahip çıkacaklarını pratik olarak
gösterdiler. Bize düşen bu görevi boşa çıkarmamak. Tek tek
muayenehanelere ulaşıldı. Meslektaşlarımızın görüşleri alındı.
Seçimler son derece demokratik koşullarda yapıldı, olumsuz
hiçbir şey yaşanmadı. Zorlu bir
seçim olmadı ancak daha çok
çalıştığımız bir seçim oldu. Hükümetin dişhekimlerine karşı
almış olduğu tavra tavır alacak
bir genel kurul istiyoruz. Bu niyetle TDB genel kurulunda çalışacağız.”
dişhekimi
oda seçimleri
Dişhekimleri odalarının en uzun süreli başkanı bayrağı devretti
Asım Savaş’tan, Hasan Yaman’a görev teslimi
24 yıl boyunca Adana Dişhekimleri Odası’nın
Başkanlık görevini yürüten Asım Savaş son seçimle görevini Hasan Yaman’a teslim etti. Kesintisiz 12 dönem başkan seçilen Savaş, dişhekimleri
odalarının en uzun süre başkanlık görevini üstlenen ismiydi. Asım Savaş ve görevi devralan Hasan
Yaman dergimizin sorularını yanıtladı.
12 dönem yani 24 yıl kesintisiz Adana Dişhekimleri
Odası’nın Başkanlığını yaptınız, bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Mesleğin ve meslektaşların için ne yaptın” sorusuna
gönül rahatlığı ile cevap verebilecek nadir isimlerden
biriyim.24 yıllık başkanlık sürecimin öncesinde başlayan
hizmetlerimden dolayı, 30 yıl boyunca, pek çok konuda mesleğimin ve meslektaşlarımın haklarını savunmak,
sorunlarına çözüm bulmak için büyük bir mücadele verdim. Bu anlamda içim çok rahat. Bana göre başarmak
için çok çalışmak ve dua etmek gerekiyor. Dua, benim
başarılarımda en büyük enerji kaynağımdı.
Seçimlerden önce son kez başkanlığa aday olacağınızı açıklamıştınız. Bu anlamda yarım kalan bir
projeniz mi vardı?
Başkanlık sürecim boyunca maddi olarak odamıza bir
şeyler kazandırmak için çok idareli gittim. Bu konuda
her anlamda tasarruf yaptım ve odamız adına bir yer satın aldık. Meslektaşlarımızın rahatlıkla konferanslarını yapabilecekleri, çalışabilecekleri bir ortamları oldu. Ancak
sosyal hizmetler anlamında da Odamız için bir mekan
almayı düşünüyorduk. Sosyal tesis anlamında kullanılabilecek bir yerimiz daha olsun istiyorduk. Bu projeyi gerçekleştirmek için son kez başkanlığa aday olmuştum.
bir isim olarak yüzümde oluşan çizgiler olgunlaşmış bir
beynin göstergesi, bu anlamda mesleğime ve meslektaşlarıma hizmet vermeye devam edeceğim.
Sayın Yaman, 12 dönem başarı ile görev yapan bir
isimden başkanlığı devraldınız. Neler söylemek istiyorsunuz?
Asım bey uzun yıllar mesleğimiz ve meslektaşlarımız
için en iyi hizmeti verdi. Oda başkanlığı gönüle dayalı
bir iş ve hizmet vermeyi istemek gerekiyor. Asım bey de
başarılı çalışmalar yaptı. Hepimizin abisidir, bu anlamda
kendisine saygımız sonsuzdur. Ancak daha farklı bir bakış açısı, aktivasyon ve çalışma temposu her mevki için
gerekli olduğu gibi Adana Dişhekimleri Odası için de gerekliydi. Kan değişimi gerekiyordu. Bayrağı devraldık, en
iyi şekilde en iyi hizmeti vererek taşımak istiyoruz.
Her konuda öncü dişhekimi odası rolünü üstleneceğinizi belirtiyorsunuz, bu konuda hedef ve projeleriniz neler?
En ciddi sıkıntımız SGK ile ilgili problemler. SGK Özelden
hizmet almıyor.Her şey SGK dan bekleniyor. Bu konuda
farklı öneri sunulan bir proje yok. İlk olarak bu konuda
proje ve önerileri sunmak istiyoruz. Ayrıca performans
konusu da çok ciddi sıkıntılar getiriyor. Bu konuda dişhekimleri olarak kendi kendimiz baltaladık. Muayenehaneleri ve birkaç meslektaşımızın bir araya gelerek açtıkları
poliklinikleri öne çıkarmak istiyoruz. Çünkü dişhekimliğinde en iyi ve en verimli bu şekilde hizmet verilebiliyor. Odamızı yaşayan bir oda haline getirmek, kamuda
çalışan arkadaşlarımızın sorunlarını çözmek, bilimsel
anlamda eksiklikleri gidermek ve sorunlarımızın çözüme
kavuşması için gerekirse etiğe uygun eylemler yapmak
istiyoruz.
Son seçimde görevi Hasan Yaman’a devrettiniz, bu
konuda neler söyleyeceksiniz?
Benim bu konuda her zaman kullandığım bir cümlem
vardır. “ Her meslektaşım benden iyidir.” Hasan Bey’le
daha önce de birlikte çalıştık, başkan vekili olarak görev
yaptı. Gönül arzu eder ki devralınan bayrak daha iyi yerlere taşınsın.
Yönetim kurulu üyesi olarak göreve devam edecekmisiniz?
Tabii, seçimlerde bana oy veren meslektaşlarımın bu
konuda talepleri var.”Sana oy verdik bu oyların hakkını
ver” şeklinde yorumları var. Bu nedenle odada yönetim
kurulu üyesi olarak göreve devam edeceğim. Her gün 1
gün daha yaşlanıyorum ama 1 gün daha olgunlaşıyorum
farkındayım. Bu da farkında olarak yaşadığımın göstergesidir. 60 yaşını geçmiş 30 yılını meslektaşlarına adamış
29
oda seçimleri
dişhekimi
Çanakkale’de yönetimi kura belirledi
Aşkın Şimşek
Çanakkale Dişhekimleri Odası seçimlerinde
4 isim aynı oyu alınca yönetime girecek isimler kura ile belirlendi. Çanakkale Dişhekimleri Odası Başkanı Aşkın Şimşek seçimle ilgili
değerlendirmelerini şöyle özetledi: “Demokratik bir seçim oldu seçimlere 2 liste halinde
girdik. Cuma Karadağ listesi ve bizim listemiz. Oylar sayıldıktan sonra 4 arkadaşımızın
aynı oyu aldığı ortaya çıktı. 2 kişi yönetime
kura ile seçildi. Yönetim kurulu meslektaşlarımızın oyları ile oluşuyor hepimiz aynı yolda
aynı amaçla yürüyoruz, mesleğimiz için mücadele veriyoruz. Tüm meslektaşlarımızın
elini taşın altına koyması gerekiyor. Meslektaşlarımızın ne kadar yanımızda olduğu,
odaya verdikleri destekler çok önemli.”
Manisa’da 2 ayrı listede aynı isimler yer aldı
Manisa Dişhekimleri Odası seçimlerinde ilginç
bir olay yaşandı. Son anda ortaya çıkan ADSM
Başhekimleri’nin de yer aldı liste Sevgül Bora’nın
listesindeki isimlerden oluştu. Seçim sonrasında oda başkanlığı görevine getirilen Sevgül Bora
dergimize seçimleri değerlendirdi: Bu yıl gerçekleşen seçimlerimiz geçen yıllara göre biraz daha
farklıydı. Son anda 2. bir liste oluşturuldu. Akhisar ADSM Başhekimi, Manisa Adsm Başhekimi
ve Başhekim yardımcısı, Manisa Devlet Hastanesi Başhekim yardımcısı ve ADSM’den emekli
serbest dişhekimliği yapan meslektaşımızın bulunduğu bir liste ortaya kondu ancak bu listeye
bizim listemizden isimler de yazılmıştı. Karşı listemizde arkadaşlarımız kendi isimlerini görünce
çok şaşırdılar haber verilmeden böyle bir durum
oluşması huzursuzluk yarattı. Karşı tarafın bu
konudaki açıklaması “Seçimlerde 2. bir liste yok
uygun gördüğümüz arkadaşları alternatif listeye
yazdık” şeklindeydi. Seçimleri bizim listemiz kazandı diğer listeden yönetime giren olmadı.
Önümüzdeki günlerde TDB seçimleri yapılacak,
meslektaşlarımızın sorunları ile mücadele edebilecek daha sağlıklı, daha aktif, meslektaşlarımızın sorunlarına çözüm üretebilen bir yönetimin
işbaşında olmasını istiyoruz.
Sevgül Bora
Ankara Dişhekimleri Odası kurullarını
iki ayrı listeden isimler oluşturdu
Ankara Dişhekimleri Odası’nda seçime giren iki listenin
isimleri kurulları paylaştı. 27 kişilik oda kurullarına 11 meslektaşımız Doç. Dr. Merih Baykara’nın listesinden girerken
16 meslektaşımız da Prof. Dr. Hişam Demirköprülü’nün
listesinden kurullara girdi.
Seçimi dergimiz için değerlendiren Ankara Çalışma
Grubu’nun öncü ismi Prof. Dr. Hişam Demirköprülü, klasik oda anlayışının günümüz sorunlarına cevap vermediğine dikkat çekerek değerlendirmelerini şöyle özetledi:
“2010 seçimlerinde Ankara Çalışma Grubu olarak seçimlere talip olduk Doç.Dr.Merih Baykara’nın grubu ile
yarıştık. İlk kez oda yönetiminde 2 ayrı gruptan seçilenler
yer aldı. Merih Baykara’nın listesinden 5, bizim listemizden 4 kişi yönetime girdi. TDB delegelerinde ise toplam
10 delegeden 8’i bizim listemizde yer alan
isimlerdi. Ayrıca disiplin kurulunda 3, Denetleme kurulunda 1 olmak üzere 27 üyeli
oda kuruluna toplam 16 kişi Ankara Çalışma Grubu’ndan girdi. Karma bir grup oluştu. Ancak başkanlık seçimlerinde en yüksek oyu ben almış olmama rağmen Merih
Bey’in listesinden 5 kişi bizim listeden 4 kişi
olduğu için başkanlığa Merih Bey getirildi.
Seçim atmosferi güzeldi seçime gelen üyeler medeni bir ortamda özgürce tercihlerini
30
yaptılar ister genel kurul olsun ister seçim günü olsun
sıcak ve samimi bir ortam vardı. Yukarıda bahsettiğimiz seçim sonuçlarına göre oda yönetimi koalisyon ya
da karma bir yürütme kurulu şeklinde değildir. Sayısal
üstünlüğü olan grup yürütme kurulunu oluşturmuştur.
Oda içerisinde muhalif gibi görünsek de ve hizmet yarışında oda yönetme tarzında anlayışımız farklı olsa da diş
hekimliği camiasına yararlı olabilecek her türlü etkinliğin
gerçekleşmesi için işbirliği yapacağımız kesindir. Biz Ankara Çalışma Grubu olarak diyoruz ki; günümüzde mesleğimizin sorunları bundan 20 sene öncesindekilere göre
çok daha farklı boyutlardadır. O tarihlerden bu yana sürekli kan kaybetmektedir. Klasik oda anlayışı günümüzde
mesleğimizin sorunlarına cevap vermiyor. Bunun başında
dayandığımız yasalarda değişiklik yapılması
geliyor. Oda yönetimi olarak mesleki sorunlarımızı çözüme kavuşturacak farklı yöntemler uygulamamız gerekiyor. Mademki bilinen
yöntemlerle sıkıntılarımız çözülemiyor, o zaman yönetim ve sorun çözme anlayışımızı
değiştirmemiz kaçınılmazdır.
Biz çözüme giden yolları değiştirmek istiyoruz. Aleyhimize gelişecek bir eylem ortaya
çıkmadan önce lehimize çevirerek çözmek
istiyoruz. Sorun ortaya çıkmadan çözülmeli.
Prof. Dr. Hişam
Demirköprülü
dişhekimi
haber
31
oda seçimleri
dişhekimi
Oda Başkanları Seçim Değerlendirmeleri
GAZİANTEP
Celil İyikesici
“Demokratik bir seçim oldu.Odamıza yeni bir heyecan geldi. Diş hekimleri odasının, demokratik bir seçimle
göreve gelen, meslektaşlarının sorunlarını yine meslektaşlarından öğrenen, karşılıklı diyalog ve birliktelik ile sorunlara çözüm arayan yönetim kurulları ile idare edilmesi
gerektiğine inanıyoruz. Hedeflerimizin başında, Meslektaşlarımız arasındaki kopukluğu gidererek her ortamda
birlik olmayı sağlamak, Özelden hizmet alımı konusunda
vatandaşlarımızı bilgilendirerek, kamuoyu oluşturmak, )
Kamuda çalışan meslektaşlarımızın daha rahat ve stressiz ortamlarda, gelir korkusu ve özlük hakkı kaybı korkusu olmadan gerçek endikasyonlarla vicdan huzuru
içerisinde hizmet vermeleri için Sağlık bakanlığı ile gerekli görüşmeleri yapmak ve TDB’ye gerekli yaptırımlarda bulunmak, Gazi şehrimizde dişhekimliği fakültemiz
ve üniversitemizin olanaklarını kullanarak onlarla birlikte
mesleğimiz ile ilgili ulusal ve uluslar arası bilimsel sempozyum, kurs, konferans ve kongreler düzenlenmesini
sağlamak, İster oy kullansın ister kullanmasın, kamuda
ve serbest çalışan meslektaşlarımız sorunlarına eğilerek
gerekli mercilerle sıcak ilişkilerle sorunların çözümüne
akılcı katkılarda bulunmak, Meslektaşlarımızın aileleri
ve arkadaşlarıyla birlikte nezih bir ortamda dinlenerek,
yemek yiyebilecekleri bir dişhekimleri lokali için fizibilite
hazırlayarak bir an önce bu hayali gerçekleştirmek.”
KAYSERİ
İlhan Karacalar
“Umut bey ilk toplantıda istifa etti ve bu yönetimde
görev almak istemediğini belirtti.Umut bey yerine yedek
arkadaşlarımızdan Kadriye Hanım yönetime girdi.Yeni
yönetimle yolumuza devam ederek en iyi hizmeti vermeye çalışacağız.Hedeflerimiz arasında ilk sırada Özelden
hizmet alımının hayata geçirilmesi,boş duran atıl olan
muayenehanelerin devreye girmesini sağlamak geliyor.
Ağız diş sağlığı konusunda devlette çok ciddi yığılmalar
var.TDB,SGK ve Sağlık Bakanlığı arasında sıkışan sorunların çözülmesi şart.Başbakanın bu olaylara dahil olması
gerekiyor.İnatlaşarak,iddialaşarak bir noktaya varamayacağız.
SİVAS
Murat Öztürk
“Güzel bir seçim oldu çok sıkıntı yaşamadık.Remzi Bey
kendi isteğiyle bu dönem aday olmadı.Seçimlerde 2 liste
halinde yarıştık.Bizim listemiz ve Kerem Engin Akpınar’ın
listesi.5-6 oy gibi bir farkla seçimleri aldık.
İlk hedefimiz bilimsel ve sosyal faaliyetler etrafında
32
meslektaşlarımızı bir araya toplayabilmek tüm dişhekimlerimizi birleştirebilmek.Hekimlerimiz arasındaki kopukluğu ortadan kaldırmak istiyoruz. Sivas’ta yıllardır tek
liste çıkardı bu seçimlerde ilk kez birden fazla liste yarıştı aynı durumun demokrasi adına TDB seçimlerindede
yaşanmasını istiyoruz.TDB üyelerinin tüm dişhekimlerini
temsil etmesi gerektiğine inanıyoruz.Siyaset yapılmıyor
gruplaşma yok deniliyor ancak basındanda takip ettiğimiz kadar birlik yönetiminde olan kişilerin siyasetin içindede yer aldıklarını görüyoruz.TDB yönetimin tüm meslektaşlarını kucaklayan üyelerden oluşmasını istiyoruz.”
HATAY
Orhan Günal
“Demokratik bir seçim oldu.Eski yönetim seçime
girmedi.Başka adaylarımızda vardı ancak seçimlere girmediler.Tek liste halinde girdik.En iyi şekilde üstümüze
düşen görevleri yerine getirmeye çalışacağız.”
KOCAELİ
Murat Özyıldırım
“ Ekimizde çok bir değişiklik olmadı oda başkanımız
Ayşe Hanım yeni dönemde denetleme kurulunda görev
aldı.Diğer arkadaşlarımızın durumunda bir değişiklik
yok. Bu dönem de öncelikli olaraka özelden hizmet alımının sağlanması konusuna yoğunlaşacağız.”
MERSİN
Fatih Sakar
“Odamızın geleneği olması nedeniyle bir başkan 4
yıldan fazla görev yapamıyor. Aday olmak isteyen arkadaşlarımızın olup olmadığını belirlemek için Genel kurul
öncesi odada toplantı yaptık aday olmak isteyen çıkmadı.
Seçimler sonucunda da başkanlık görevine getirildim. Çalışmalarımız aralıksız olarak devam ediyor.Mayıs Haziran
döneminde diğer kurumlarla çok yoğun görüşmelerimiz
ve çalışmalarımız devam ediyor.Mersin sağlık Platformunun çalışmaları sürüyor.
TDB genel kurul öncesinde bölge odaları ile görüşme,
tanışma ve değerlendirme toplantısı yapacağız.Yine Ekim
ayı etkilikleri ile ilgili çalışmalarımız devam etmekte bilimsel etkinliklerimiizn planlamasını yapıyoruz.
ANTALYA
Caner Güleç
“Antalya Dişhekimleri Odası yönetimi olarak 2004
yılında bir vizyon ve misyon üstlendik.Bu süreç içersinde yönetime başladığımız ekiple yolumuza devam ettik.
Odamızı Sosyal,toplumsal bazda en iyi noktalara taşımak
oda seçimleri
dişhekimi
için çalıştık. TDB içindede aktif görevler aldık.Türkiye’nin
4. büyük odasıyız üyelerimizden yeterli desteği aldık ki
misyonumuzu yönetimimizle birlikte devam ettirebiliyoruz.Aynı şekilde hiçbir değişikliğe uğramadan kendimizi
geliştirerek yolumuza devam edeceğiz.
Seçimlerde muhalif olarak adlandırmak istemiyorum
2 liste yarıştık Ufuk İşman ve Caner Güleç listeleri şeklinde. Seçimlerde şark zihniyeti olmamalı çamur at izi kalsın
zihniyeti yarar getirmez.Daha çok yapılanlar yapılmayanlar
görüşler önemli olmalı.Aktif ve agresif olmasına rağmen
seviyeli bir seçim yaşadık.Ancak seçim günü üyelerimizin
cep telefonlarına gönderilen sms mesajları konusunda
takiplerimizi yapacağız.”
BALIKESİR
Bahattin Dağlıoğlu
6 yıl önce 3 dönem oda başkanlığı görevini yürüttüm.
Daha sonra 3 dönem arkadaşlarımıza devrettim.2010
seçimlerimde meslektaşlarımızın talebi üzerine yeniden
aday oldum. Seçimlere iki liste halinde girdik demokratik
bir seçim atmosferi yaşandı. Dostluk çerçevesinde oylar
kullanıldı ve yeniden başkanlığa getirildim. İlk hedefimiz
odalar ve TDB arasında iletişimi sağlamak. Üyelerin oda
çatısı altında birlik beraberlik içinde bir araya gelmesi gerekiyor. TDB’nin de bu iletişimi sağlaması gerekiyor. Arkasına kendi topluluğunu alarak adımlar atılmalı aksi takdirde sorunların çözümü sağlanamaz. Bir erozyon yaşıyoruz
yeniden kol kola girerek, inanarak mesleğimiz adına en
iyisini yapmak için iletişim kurmak zorundayız. TDB,odalar
ve üyelerin bir araya gelmesi gerekiyor.Meslektaşlarımızın biçare ruh halinden çıkıp vatandaşa daha iyi hizmet
verebilmek adına bir araya gelmesi gerekli. Devletin de
arkamızda olması şart. Özelden hizmet alımı devlet ve
vatandaş açısından daha büyük faydalar sağlayacaktır.
Bunun öne çıkartılması gerekir. Türkiye için yararlı bir şeyler yapılacaksa özelden hizmet alımı öncelikli olarak ele
alınmalı.
UŞAK
Cenk Celep
Seçimler tek liste yapıldı seçimlere eski başkanımızla
anlaşarak girdik.Afyon’dan katılım az oldu ancak Uşak’tan
meslektaşlarımızın seçime katılım oranı yüksekti.İlk hedefimiz sahte dişhekimleri ile mücadele etmek.TDB seçimlerinde adaylara göre karar vereceğiz.
DENİZLİ
İrfan Karababa
“18 Nisan tarihinde seçimlerimizi yaptık.Katılım
iyiydi,bazı arkadaşlarımızda aday oldu.Kanunların öngördüğü şekilde seçimleri tamamladık. Sorunların çözümünde üyelerimizn daha katılımcı olmasını istiyoruz.Üyelerimiz
için gerekli sosyal ve bilimsel programları gerçekleştirmek
bu dönem hedeflerimizin başında yer alıyor.Tüm seçilen
arkadaşlarıma başarılar diliyorum.Tüm sorunlarımızın
çözülmesi için meslektaşlarımı el birliği içinde çalışmaya
davet ediyorum”
EDİRNE
Tümay Akgün
“Seçimlere katılım oldukça azdı.Türkiye genelinde işlerdeki düşüş seçimlerede yansıdı.Üyelerimizin % 10’unun
katılımı ile olağan genel kurul,%25’nin katılımıyla yönetim
kurulu seçimini gerçekleştirdik.Hekimler mutsuz,kamu da
görev alan dişhekimleri performans nedeniye mutsuz.
Genel kurula katılmak istemediklerini düşünüyorum.TDB
ve odaların dişhekimlerinin yanında olması gerekiyor.”
ERZURUM
Alper Eminoğlu
“Normal olağan genel kurul toplantımızı gerçekleştirdik.Eski seçimlerden biraz farklı oldu,üye sayımız çok
azaldı.6 vilayetteki toplam üye sayımız 118.Sonuçta demokratik bir seçim oldu,aynı yönetim yine görevdeyiz karşı grup çıkmadı.”
ELAZIĞ
Samet Ata
“Dişhekimi arkadaşılarımız bize güveniyor.3. dönem
başkanlık görevini yürütüyoruz.Seçime tek liste halinde
girdik.Hizmet alımı noktasında bir faydamız olabilirse ne
mutlu bize.Hedeflerimiz arasında bölgemizde koruyucu
tedavi hizmetlerini ve ağız ve diş sağlığı taramalarını ücretsiz olarak vermebilmek var.”
ISPARTA
Hüdayi Kartöz
“10 yılımı tamamladım 12. yıl için meslektaşlarımdan
onay almış oldum.Isparta ve Burdur tek liste olarak seçime girdik.Yeni dönemde serbest muayenehaneler iyileştirilmesi konusunda hukuki mücadeleye önem vereceğiz.
Bundan sonra hukuk yolunu kullanarak hakkımızı en iyi
şekilde savunmaya çaba göstereceğiz.”
KAHRAMANMARAŞ
Mahir Şişman
“Seçimlerimiz rahat geçti.Tek liste halinde girdik huzur içinde bir seçim oldu.Küçük oda olduğumuz için bir
takım maddi sıkıntılarımız var yeni dönemde bu sıkıntılarımıza çözüm yolları bulmaya çalışacağız.Hedeflerimizin
başında ise bilimsel toplantıları öne çıkarmak var.”
KONYA
Turan Ekinalan
“ Seçimlerde iki liste yarıştı.555 üyemiz var,441 kişi se-
33
oda seçimleri
çimlre katıldı.Seçimler çekişmeli geçtiği için yüksek
katılım sayısına ulaştık.Muhalif grup Osman Eltay’ın
listesi 212 oy aldı,benim listem ise 234 oy sayısına
ulaştı. Seçimden çok hizmet etme yarışı vardı. 2.
dönemimizde hizmet verebilmek adına meslektaşlarımızın onayını almış olduk hedeflerimiz arasında
bilisel toplantılar düzenlemek ilk sırada yer alıyor.
Daha çok bilimsel etkinliklere ağırlık vererek iletişim
araçlarını kullanarak internet katılımlı paylaşımlar
sağlamak istiyoruz.”
MALATYA
Gökmen Kenan Özdal
“Oda seçimlerine 1 hafta öncesine kadar 3 liste
vardı.Son hafta 2 liste kaldı. Abdulkadir Haskaloğlu
ve bizim listemiz 90-41 gibi bir sonuçla seçimler tamamlandı. Türk Dişhekimleri Birliği Odaları Genel Kurulları bu sene geçmiş yıllara nazaran çok zorlu geçti.
Alışılmışın aksine pek çok liste çıktı. Bunun nedeni de
son 3-4 yılda dişhekimlerinin çektiği sıkıntılar, hasta
sevklerinin durması ve kaotik ortamdan dolayı TDB
nin pasifize olduğunu her yerde dişhekimleri beyan
ediyor olması. Bu durum karşında kendi aktif seslerini duyurabilmek için alternatif listelerle seçimlere
girdiler. Türkiye nin bir çok yerinde TDB’ye muhalif
olan odalar var, muhalif odaların karşısına da muhalif listeler çıktı bu çok düşündürücü. Oda seçimlerinin bir çok yerden manipule olduğu kanatı bir çok
oda başkanı arkadaşımın ortak görüşü. Odamızla
ilgili demokratik bir seçim olduğu kanatindeyim sonuçta sağduyu kazandı.
SAMSUN
Suat Semiz
“Daha önceki seçimlerde alternatif liste çıkmamıştı.Bu seçimlerde karşımızda Veysel Balkaya listesi çıktı.
Türkiye’nin şartları meydan da biraz da hükümet yanlısı listeydi.Çoğunluğunu kamuda çalışan arkadaşlarımız oluşturdu.Veysel Balkaya iyi bir arkadaşımız fakat
zannediyorum yanlış bir seçim yaptı.Sağlık Bakanı ve
SGK sivil toplum örgütlerini ele geçirmek için bir takım
sinyaller verdi bu sinyal üzerinede bu listeler çıkarıldı.
Seçimlerden galip olarak çıktık.
Arkadaşlarımızla iletişimlerimizi daha sıkı tutmak
lazım, tüm meslektaşlarımız oy kullanmaya gelmedi
gelebilselerdi bunlar yaşanmayacaktı.samsun Dişhekimleri Odası olarak TDB’yi destekleyen bir odayız sonuçta bizim birliğimizdir.Ancak bu seçimlerde Ankara
delegelerinde çok büyük değişiklikler olacağı kanısındayım.Şu anda yapmış oldukları şey SGK ve Bakanlık
için başarısızlıktır.Dişhekimleri bilinçli hareket ederek
bu girişimlere prim vermediler.Bakan Akdağ’ın birliklerle ilgili talihsiz açıklamalarda bulundu.Sağlık örgütlerini bölmeye yönelik bu açıklamaları yaptığını düşünüyorum.
34
dişhekimi
SAKARYA
Ufuk Aralp
“Seçimlere tek liste girdik güven tazeledik,muhalif
kanadımız çıkmadı.Hizmet alımının olmaması üyelerimiz
etkiliyor.Seçimlerde yüzde 25 üyemiz oy kullandı.En hızlı
şekilde serbest hekimlerin kaynaşmasını ve hekim dayanışmasını aktifleştirmek istiyoruz.”
TRABZON
Mustafa Yıldız
“Seçimlere 2 liste halinde girdik Bülent Renda ve bizim
listemiz. Seçim yarışları, hizmet yarışı şeklinde düşünülmeli sonuçta siyaset yapmıyoruz ancak bu seçimlerde
gördük ki seçimlere daha iyi hazırlanmak gerekiyor. Mesleğimizi en iyi şekilde gerçekleştirmek, meslektaşlarımızın
sıkıntılarını çözüme kavuşturmak için çalışıyoruz.Bu doğrultuda çalışmaya da devam edeceğiz.
BURSA
Emel Coşkun
“Seçimleri aynı ekip aldı muhalefetimiz yoktu.Bu nedenle söylenecek fazla bir şey yok.”
DİYARBAKIR
Sıddık Patnos
“Tek liste girdik 2 dönem yapıp bırakacağız 2 dönemden fazla başkanlık yapılmasını uygun bulmuyoruz.
Bizim 334 üyemiz var 100 civarında üyemiz oy kullanabildi.Hakkari’den Van’dan gelmek 7 saat sürüyor bu nedenle gelip oylarını kullanamadılar.Van merkezli bir oda
kurmaya çalışacağız. Türkiye de çok ciddi değişiklikler
oluyor.Dişhekimlerininde kendi odalarına sahip çıkmaları
gerekiyor birlik beraberlik içinde çok daha güçlü sesimizi
duyurabilir.Biz meslek örgütüyüz siyasi parti değiliz sorunlarımızın çözümü için birlik içinde olmalıyız.Hükümetin bir
anlamda duyarlı olması gerekiyor “Halkın ağzı kokuyor”.
TDB’nin durumuda pek farklı değil işleri kalmamış,dikkate
alınmıyorlar.A partisi gider B partisi gelir ancak bizim meslek örgütü olarak daha güçlü bir duruş sergilememiz gerekiyor.Elle tutulur projeler geliştirmek gerekiyor.Bazı gruplar
kendilerini hükümete yakın buldukları için aday oluyorlar
oysa dişhekimlerinin sorunları ön planda olmalı.
İZMİR
Turgan Ülker
Yerel düzeyde seçimlerimizi bitirdik, kurullarımızı belirledik. Önümüzdeki Kasım ayında Türk Dişhekimleri Birliği
Genel Kurulu var. Mesleğimiz ve meslektaşlarımız giderek
prestij ve gelir kaybına uğramakta. Kritik bir eşikteyiz. Ya
bütün oda yönetimleri olarak yerel hassasiyetlerimizi aşıp
yeni ve geleceği kuracak bir TDB yönetimi belirleyeceğiz,
ya da var olan durumu kader kabul edeceğiz.
dişhekimi
haber
35
Yıllarca serbest dişhekimliği yaptıktan sonra kamuya geçen meslektaşımız
haber
Turan Çağrı Doğan:
dişhekimi
Meslek onurumun
bu denli aşağılanmasını
kaldıramadığım için
KAMUDAN iSTiFA ETTiM
Turan Çağrı Doğan Ege Üniversitesi
mezunu, 17 yıllık dişhekimi. 41 yaşında. 31 Aralık 2009 tarihinde sözleşmeyi
imzalamayarak kamudaki görevinden
ayrıldı. Çok severek çalıştığı hastaneyi
bırakıp kamu hizmetinden istifa etmesinin sebeplerini dergimize anlattı.
Kamudaki görevinizden neden istifa ettiniz?
Mesleki olarak aşağılandığımı hissettiğim ve onurum kırıldığı için istifa
ettim.11 Mart 2009 tarihinde Kiraz
Devlet Hastanesi’nde, 4-B’li sözleşmeli
personel olarak göreve başladım, 9 ay
çalıştım. Tek odalı bir poliklinikten kısa
sürede 3 odalı hizmet veren diş polikliniğine ulaştık. Bu konuda hastane yönetimi de gereken her şeyi yaptı.
7100 nüfuslu bir ilçede 5500 muayene
gerçekleştirdim. Ancak tüm bu çabaların sonucunda yasaların biz dişhekimlerini yardımcı personel statüsünde
değerlendirmesi, performans puanlarının oranlarının çok düşük olması,
uygulamaya alınan yasalarla dişhekimlerinin statülerine saygı duyulmaması,
emeklerinin karşılığında dişhekimlerine
yapılan puan değerlendirmelerindeki
haksızlıklar onuruma dokundu ve istifa
ettim. Meslek onurumun bu denli aşağılanmasını kaldıramadım.
Yasalar karşısında
bırakın puan düzenlemelerini, hekim bile
sayılmıyoruz. Tüm bu
uygulamalar devreye
girerken, bu yasalar
kabul edilirken
Türk Diş Hekimleri
Birliği neredeydi?
Kamuda verilen hizmeti değerlendirmenizi istersek
neler söylersiniz?
Öncelikle aşırı bir yoğunluk olduğunu söylemeliyim. Ağız
ve diş sağlığı konusunda inanılmaz bir talep söz konusu ve devlet bu konuda tüm kazancı kendi bünyesinde
tutmaya çalışıyor. Bu durum beraberinde aşırı hasta yığılmalarını getiriyor. Günde ortalama 50 hastaya bakmak
zorunda kalıyorsunuz ve doğal olarak tedavinin kalitesi,
hasta ile ilgilenme süresi düşüyor. Çalıştığım dönemde
günde ortalama 50 hastaya bakmaya çalıştığımızı rahatlıkla söyleyebilirim hasta başına ortalama 5 dakika gibi
bir süre düşüyor ve bu sürelerle çalışırken kanal tedavisi
yaptığımız hastalar da oldu. Çok hızlı ve basit tedaviler
36
yapmak zorunda kalıyorsunuz. Bir
süre sonra aşırı yorgunluk hissetmeye başlıyorsunuz iş veriminiz düşüyor,
dikkatiniz dağılıyor. Ama tüm bunların yanında özlük haklarınız açısından
aşağılanıyor olmanız yorgunluğunuzu
ikiye katlıyor. Ben istifa edeli 4 ay oluyor ama hala yorgunluğu üzerimden
atamadım. Bunun sebebi kamuda çalışan arkadaşlarımın halen aynı şartlar
altında çalışıyor olmalarıdır.
Önceleri bu durumu hoşgörüyle karşılamaya çalıştım. Diğer uzman hekim
arkadaşlarımızın bizden daha fazla
okuduklarını o nedenle dişhekimlerinden biraz daha fazla puan almalarını
önceleri normal karşıladım daha sonra puanlamalarla oluşan farklar arada
uçurumlar yaratmaya başladı, kabullenemedim.
Meslektaşlarımızın performans puanlarının bu kadar düşük olmasını
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu konuda kabul edilemeyecek kadar
haksız bir değerlendirme var. Acil serviste çalışan bir hekim arkadaşım dikiş
attığı hasta başına 150 puan alırken
biz dişhekimleri çene cerrahisinde attığımız dikiş sonrası 16 puan alıyoruz,
kanama müdahalesi diye. Dişhekimlerinin röntgen çekebilen, cerrahisini kendisi gerçekleştirebilen, anestezisi yapabilen, protez takabilen tam donanımlı bir hekim konumundayken bu denli aşağılanmasını
anlayamıyorum.
Bu yasalar bu şekilde düzenlenirken Türk Dişhekimleri
Birliği neredeydi? Yasalar karşısında bırakın puan düzenlemelerini, hekim bile sayılmıyoruz. Tüm bu uygulamalar
devreye girerken yasalar kabul edilirken Türk Diş Hekimleri Birliği neredeydi? Bunu camiamıza nasıl yapmışlar
anlamak mümkün değil.
Kamuda yaşanan yığılmalar ve tedavilerde kalitenin düşmesine rağmen özele sevk uygulamasında
bir takım sıkıntılar yaşanıyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
röportaj
dişhekimi
Devlet ağız ve diş sağlığı konusunda tüm geliri kendi bünyesinde toplamaya çalışıyor diyebiliriz. Özele sevk uygulaması
başlamış olmasına rağmen kamunun özele sevk konusunda uygulama yapmayacağını düşünüyorum. Randevu tarihlerini uzatarak, tedavileri erteleyerek hastayı ve geliri kendi
bünyesinde tutmaya çalışacak. Bir başka konu ise hastanın
hekim seçme hakkı. Devlet bu konuda bir yasa yapıyor kendi vatandaşına hekim seçme hakkı veriyor ancak uygulamaya gelindiğinde hasta bırakın ülke genelinde seçim yapmayı
yaşadığı il ilçe düzeyinde dahi seçim yapamıyor sadece gittiğiniz hastane içinde hekimi seçebiliyorsunuz. Devlet bu
uygulamasıyla, kendi içinde ters düşüyor.
Tam Gün Yasası gündemde, kamu ve özel tercihleri
üzerine düşünceniz nedir?
Kamudan istifa etmiş bir dişhekimi olarak kesinlikle özeli
tercih etmek gerekliliğine inanıyorum. Ve uygulanan bu
yasalar karşında TDB’ nin kamuda çalışan tüm arkadaşlarımı istifaya çağırması gerekliliğini düşünüyorum. Bu
isyana davet değildir, isyan düzeyine gelmiş bir sıkıntıdır.
Bu sorunları çözüme kavuşturacak her adım uygulanmalı
bence. Şu an halen kamuda çalışan arkadaşlarımın çok
ağır bir yükün altında olduğunu çok iyi biliyorum.
Uygulanan yasalara birlik olarak dur demek gerekiyor.
Bu konuda TDB yetersiz kalıyor. Tabipler Birliği, Eczacılar Birliği gibi hakkını arayamıyor. Ama gerekirse, tüm
arkadaşlarımın kamudan istifaya çağrılmaları da düşünülmeli. Bu durumda Bakanlık geri adım atıp, özelden
hizmet alımı yapacaktır. Çünkü kamuda çalışan dişhekimi kalmayınca ya özelden hizmet alımı yapacak ya da
yurtdışından dişhekimi getirecektir. Bir şekilde, tepkilerin
ciddiyetinin gösterilmesi gerekir. Devletin ekmeğini yiyip
onu kötülemek amacında değilim ama sorunların çözüme ulaşması gerekiyor.
ceklerini düşünmüyorum.
Türk Dişhekimleri Birliği’nin uygulamalar karşındaki tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?
TDB’nin bugüne kadar bu sorunları çözüm önerileri ile
çözmüş olması gerekiyordu. Ancak TDB’nin sorunları
çözmeye yönelik projeleri olduğuna inanmıyorum. Olsaydı bu güne kadar çözümlenmiş olurdu. Yaklaşımları
sorunları çözüme kavuşturmaktan çok anlaşma zeminin
dışında kalmak şeklinde.
Türk Dişhekimleri Birliği’nin yaşananlar karşısındaki tavrı
beni şaşırtıyor. Ancak ehli olmayan kişilerin evet diyebilecekleri uygulamalara evet diyorlar. Tabipler Birliği,
Eczacılar Birliği gibi haklarımızı savunamıyorlar, bu anlamda çok pasif kalıyoruz. Dişhekimleri olarak Tabipler
Birliği’nden ayrılmış olmamız çok büyük bir hata olmuş,
durum onu gösteriyor. TDB olarak ayrılmamızın ardından, bölgesel odalara bölünmenin de dişhekimlerinin
yaptırım gücünü azalttığına inanıyorum. Ama artık yaşananlara dur deme zamanı geldi. En azından ben kendi
adıma bir adım attım. Bizden sonra gelecek nesillere saygın bir meslek bırakabilmek adına tecrübeli, haklarımızı
savunabilecek, işin ehli tüm meslektaşlarımızı göreve
davet ediyorum.
SGK’nın bu konudaki tavrını nasıl buluyorsunuz?
Tüm bu sıkıntıların altında parasal kaynakların eksikliği
yatıyor ama öncelikle şunu da belirtmek isterim ki Avrupa Birliği’ne girme konusundaki çalışmaları samimi
bulmuyorum. Eğer böyle bir durum olsaydı yaşanan sıkıntılar bu noktaya gelmezdi. Çözüm olarak, yurtdışında
özellikle Fransa’da sağlık sigortasının parasal kaynak sorunu KDV oranlarının içinde çözülmüş. Alışveriş sonrası
fiş alan her vatandaş sosyal güvenlik konusunda prim
yatırmış oluyor, elinde fişi olan sigortalı olmuş oluyor. Bizim ülkemizde uygulanan, Yeşil Kart gibi bir uygulamaya
da gerek kalmıyor. Özetle, gerçek anlamda sorunun çözümü istenseydi, yol bulunurdu. Problem varsa, çözümü
de vardır.
TDB’nin bu konuda da çok fazla eksiği var, gerekli projeleri yetkililere sunmuyor, yaşanan sıkıntıları çözüme kavuşturacak projeler üretmiyorlar.
Mesai Dışı Poliklinik uygulamaları hakkındaki düşünceleriniz neler?
Çok ciddi sıkıntıları beraberinde getirecek bir adım olduğuna inanıyorum. Aşırı yoğunluğun altında ezilen
hekim arkadaşlarımız ve hastalar için son derece kötü
sonuçlar doğuracak. Kamuda hasta tedavilerinde şu
anda en çok puan getirecek en kısa sürede yapılacak
tedaviler, hekimler için öne çıkmış durumda. Getirilen yasalarla hekimlere
de seçenek bırakılmadı. Bu durumda
Kamudan istifa etmiş
hızla tedavi kalitesi düştü. Çok zaman
alan tedaviler ileri tarihlere atılıyor ya
bir dişhekimi olarak
da meslektaşlarımız alamıyor çünkü
kesinlikle özeli tercih
puanlama sistemi var. En çok puan,
etmek gerekliliğine
en hızlı tedavi, en fazla ödenek öne
inanıyorum. Ve uyçıkmış hatta çıkarılmış durumda.
Bu denli hız, aşırı yüklenme varken
gulanan bu yasalar
mesai dışı poliklinik uygulamalarından
karşında TDB’nin
verim alınabileceğini, kaliteli hizmet
kamuda çalışan tüm
verilebileceğini, hatta hekim arkadaşlarımızın bu tempoya ayak uydurabilearkadaşlarımı istifaya
Son olarak eklemek istediğiniz
bir şey var mı?
Önümüzdeki günler bu uygulamalar devam ederse tedavilerde kalitesizlik, hasta memnuniyetsizliği,
yetersiz hizmeti getirecek. Hatta
operasyon sonrası hizmetlerde de
aksamalar olacak. Hekimler aşırı
yüklenmeden yorgun düşecek,
verim azalacak, gelişim duracak.
Hasta hakları öne çıkacak. Aynı
benim gibi herkes hakkını arayacak. Maalesef her iki kesim adına
olumlu beklentilerim yok.
çağırması gerekliliğini düşünüyorum
37
13. Kongre
dişhekimi
13. EBDO Kongre için
Antalya’da buluştuk
Ege Bölge Odalarının 13. Uluslararası Bilimsel Kongre
ve Sergisi 30 Nisan - 2 Mayıs tarihleri arasında Antalya
Maritime Pine Beach Resort Otel’de gerçekleştirildi. Alanında değerli pek çok akademisyen ve meslektaşlarımızı
buluşturan kongre, açılış konuşmalarının ardından Doç.
Dr. Ata Anıl’ın moderatörlüğünü yaptığı modern muayenehane yönetimi konulu panelle başladı. Daha sonra A
v e B salonlarında farklı disiplinleri bir araya getiren iki
sunumun ardından Prof. Dr. Orhan Terzioğlu’nun genetik biliminde son gelişmeleri aktardığı konuşmasıyla ilk
günün bilimsel etkinliği sona erdi.
13. EBDO kongredeki sunumlarda en dikkati çeken
nokta dişhekimliğinin farklı disiplinlerini buluşturarak
38
katılımcılara karşılaştırmalı bilgiler sağlamasıydı. İkinci
günün son bilimsel etkinliği olan ve Galip Gürel ile Birgül Yeruşalmi tarafından verilen Estetik Dişhekimliğinde
İnterdisipliner Yaklaşımlar konulu sunum en çok ilgi çeken sunumlar arasında yer aldı.
Kongrenin ikinci gününün akşamında yapılan plaj partisinde meslektaşlarımız günün yorgunluğunu çıkarma ve
eğlenme fırsatı buldular. Partide ayrıca poster yarışmasında dereceye giren meslektaşlarımıza ödülleri Prof. Dr
Sevtap Günbay tarafından verildi.
Kongrenin son gününde yine iki ayrı salonda dört ilgi çekici sunum yapılırken diğer salonlarda muayenehanede
hastanın çürük riskini tespiti konulu pedodonti kursu,
döner aletlerin anlatıldığı endodonti kursu, ev ve ofis
tipi beyazlatmanın anlatıldığı beyazlatma kursu, temel
implantoloji kursu, piezo cerrahi kursu ve implant üstü
protezler kursu gerçekleştirildi.
13. Kongre
dişhekimi
Posterler ilgiyle izlendi
13. EBDO kongrede sunum ve
kurslar kadar birbirinden değerli
posterler de meslektaşlarımız tarafından ilgiyle izlendi. Birincilik
ödülü Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Protetik Diş Tedavisi ana bilim
dalında görevli Dt. Bahar Esin Küçük, Doç. Dr. Nergiz Yılmaz, Doç.
Dr.Gözlem Ceylan ve Dr. Göknil Ergün Kunt’ tan oluşan ekibe verildi.
“İmplantüstü Kron Tutuculuğunda Yapıştırıcı Ajanın Etkinliği” adlı
çalışmasıyla ödüle değer bulunan
akademisyenlerimizden kongreyi
değerlendirmelerini istedik.
Kongreyi nasıl buldunuz?
Hem bilimsel hem de sosyal açıdan
çok faydalı bir kongreydi. Bu kongreye katılmamızda önceki kongrelerde
göstermiş olduğunuz başarının etki-
si bir hayli fazlaydı.
Poster çalışmalarınızda bu tür
kongrelerinin önemini değerlendirir misiniz?
Kongre ortamında poster sunumu
vasıtasıyla farklı şehirlerden ve üniversitelerden hem hekimlere hem
de öğretim üyelerine ulaşılmaktadır.
Böylece çalışma üzerinde farklı kişilerle tartışılabilmekte, çalışmanın geçerli veya geçersiz yönleri hakkında
fikir alışverişi yapılabilmektedir.
Poster çalışmanızla neyi hedeflemiştiniz?
Bu çalışmada farklı klinik durumlarda implant üstü sabit protezlerin
simantasyonu işleminde hangi yapıştırıcı ajanın o anki tedavi işlemi için
uygun olacağına karar vermek konusunda yardımcı olmayı hedefledik.
konumda bulunmakta. Alanlarında öncü araştırmacı ve
klinisyenleri, şehir ortamının kirliliğinden uzakta böyle
doğal bir ortamda izlemenin de daha verimli olduğunu
düşünüyoruz.
Poster çalışmalarında bu tür kongrelerin önemini
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Uzun sürelerde, emek verilerek hazırlanan çalışmaların
bu gibi yüksek katılımlı bilimsel kongrelerde sunulması
hem çalışmaların daha geniş bir kitlelerce irdelenmesini
hem de bilimselliği kanıtlanmış bir jüri tarafından bütün
poster çalışmalarının kendi aralarında da değerlendirilip
ilk 3 dereceye girenlere ödül verilmesini ileriki çalışmalar
için teşvik edici buluyoruz.
Poster dalında ikincilik ödülü Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim
Dalı’nda görevli Prof. Dr. Gökhan Yılmaz, Dt. Pınar
Bingöl, Dr. Erhan Çömlekoğlu ve Dr. Akın Aladağ’dan
oluşan çalışma gurubuna verildi. “Diş Rengi İle Ten
Rengi Arasındaki İlişkinin Değerlendirilmesi” konulu
poster çalışmasını hazırlayan grup üyeleri ile kongrenin ardından konuştuk.
Kongreyi genel olarak değerlendirir misiniz?
Kongre gerek yüksek katılımı gerekse bilimsel ve çağdaş içeriği ile Türkiye’deki kongreler arasında önemli bir
Poster çalışmanızın hedefi neydi?
Koyu ten renkli insanların dişlerinin açık renk olduğunu, açık ten renkli insanların da koyu renk dişlere sahip
olduğu konusunda yaygın bir inanış vardır. Poster çalışmamızda, ten rengi ile diş rengi arasında bu tip bir ilişkinin bulunup bulunmadığını, yaş parametresini de dahil
ederek, değerlendirdik. Yaşa bağlı olarak diş renginin
koyulaştığı, ancak diş ile ten rengi arasında olumlu veya
olumsuz herhangi bir ilişkinin olmadığı sonucuna vardık.
Buradan, koyu ten renkli insanların daha açık renk dişleri olduğu düşüncesinin genel olarak ten rengi ile diş
rengi arasındaki kontrast farkının yarattığı illüzyondan
kaynakladığını anlattık.
39
13. Kongre
dişhekimi
“Bu kadar çok dişhekimliği fakültesi
açılmasını hiç doğru bulmuyorum”
13. EBDO kongrenin ilk gününde protez
ve endodonti gibi iki farklı disiplini buluşturan bir sunumla bizlerle beraber olan
Prof. Dr Gürcan Eskitaşçıoğlu ile kurucu
dekanlığına atandığı 100.Yıl Üniversitesi
Dişhekimliği Fakültesi’ni, yeni fakültelerin
açılmasını ve semt poliklinikleri açan fakülteleri konuştuk.
Kongreyi genel anlamda nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ege Bölge Odalarının hemen hemen bütün kongrelerine katıldım. Her zamanki
gibi bu kongre de çok başarılıydı. Bütünlük
beraberlik içerisinde, çok güncel konuların
özellikle interdisipliner çalışmaların yer aldığı bir kongre oluşu sebebiyle sanıyorum
hem akademisyen hem de klinisyen meslektaşlarımıza faydalı oldu. Serginiz de
oldukça zengindi. İlginç apareyler, ilginç
malzemeler, materyaller vardı. Özellikle
lazer konusundaki yeniliklerin sergilenmesi ayrı bir güzellik
taşıyordu.
100.Yıl Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nin kurucu
dekanısınız. Eğitim kadronuz tamamlandı mı? Fakültede tedavi hizmetlerine başlandı mı?
100. Yıl Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nin kuruluşu 2008
yılı Kasım ayında Resmi Gazete’de yayınlandı. Ben 2009 yılı
Mart ayında Gazi Üniversitesi’nden 3 yıllığına kurucu dekan
olarak atandım. 2010’un Şubat ayında tedavi hizmetlerine
başladık. 20 ünit, bir üç boyutlu tomografi, radyovizyografiler, panoramik sefalometrikle tüm ana bilim dallarını kurduk. Eğitim için bu yıl 20 öğrenci istedik. Fakültelerin biliyorsunuz eğitim, öğretim ve tedavi hizmetlerinden oluşan
üç temel hizmeti var. 17 tane öğretim üyemiz 23 tane de
araştırma görevlimiz var. Bir yıl içerisinde geçmişte başlamış
projeler de dahil olmak üzere araştırma sayısında 10 u aştık.
Eksik hiçbir zaman bitmez. Çünkü teknoloji dişhekimliğine
hizmet ediyor. Donanım açısından bugün Ege, Hacettepe,
Ankara, İstanbul Üniversitelerinin bile bir takım eksiklikleri
var. Ben orayı genç öğretim üyelerini çekebilmek adına çok
üst teknolojiye sahip donanımlarla kurdum. Mesela üç boyutlu tomografi şu anda ne Hacettepe’de ne Ankara’da ne
de Ege’de var. Araştırma laboratuarları kurduk Bunlar tabii
dişhekimliğinde doktora yapmış genç arkadaşlarımıza çekici
geldi.
Bölgede yaşayan halkın ilgisi nasıl?
O bölgenin bir özelliği var. Ortodonti, endodonti, implantoloji, periyodontoloji tedavileri yapılmıyordu. En yakın fakülteler Erzurum ve Diyarbakır’da idi. Batıya doğru geldiğimizde
ise Kayseri ve daha yukarıda kalan Sivas’ı saymazsak hiçbir
fakülte yoktu. Bu anlamda hastalar İran’a gidip tedavi olu-
40
yorlardı. Bu da ülkemiz için ekonomik bir
kayıp. Şimdi ünit sayımızı 40’a çıkaracağız.
Halkın ilgisi, desteği çok olumlu.
Van ve çevresinde çalışan serbest meslektaşlarımızla iletişiminiz nasıl?
Her şey gayet olumlu. Gömülü yirmi yaş
dişleri, implant ya da sistemik hastalığı
olan hastalara müdahale ederken çok
daha rahat olmalarını sağladığımızı dile
getiriyorlar. Zaten bizim de amacımız orada poliklinik hizmetlerine ağırlık vermek
değil. Diğer serbest çalışan meslektaşlarımızın zorlandığı konularda devreye girmek, yani tam bir fakülte gibi davranmak
Kendi fakülteniz de dahil olmak üzere yeni dişhekimliği fakültelerinin açılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben bu kadar çok fakültenin açılmasını
doğru bulmuyorum. Çünkü çok iyi fizibilite edilmeli. Bu ülkenin dişhekimine gerçekten ne kadar ihtiyacı var? 70 milyonluk bir ülke diye düşünülüp adam başına
düşen hekim sayısına bakıp “evet ihtiyacımız var” deniyorsa
da işte Van gibi gerçekten o bölgeye hizmet verecek bir fakültenin açılması büyük isabet olmuş. Ancak 45 dakika uzağında köklü ve büyük bir dişhekimliği fakültesi varken diğer
bir şehre dişhekimliği fakültesi kurulması bence ekonomik
kayıptır Ayrıca zaten öğretim üyesi sıkıntısı yaşayan periferdeki dişhekimliği fakültelerinin çoğunun daha uzun sürede
kendine gelmesi demektir.
Son dönemde fakültelere bağlı ADSM merkezlerinin
(FADSM) kurulumu gündemde. Bu gelişmeleri nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Elbette olumlu bulmuyorum. Benim bu fakültedeki amacım
son dönemlerde semt polikliniklerini açıp fakültelere bağlayan dekanlar gibi davranmak değil. Eğitime araştırmaya
ve tedavi hizmetlerine üst düzeyde yardımcı olabilecek bir
fakülte kurmayı amaçlıyorum. Serbest meslektaşlarımızı da
biz yetiştiriyoruz. Onların da piyasada kazanmaları, halkı
tedavi etmeleri gerekiyor. O yüzden tedavi hizmetleri birimimizi fakülteye yakışır şekilde bırakmayı düşünüyoruz. O
fakültenin çizgisini ben orada dekan olduğum sürece koruyacağım. Umarım bu hatayı yapan meslektaşlarımız serbest
meslek icra eden dişhekimlerini düşünerek bu hatalarından
dönerler. Ankara gibi 5 fakültenin bulunduğu bir yerde 5
tane de fakülte adına poliklinik kurmayı hiç doğru bulmuyorum. Fakültelerimiz bence donanımlarını en üst seviyeye
çıkarsınlar, tedavi kalitesini üst seviyeye çıkartsınlar. Serbest
meslek sahibi meslektaşlarımızla mesleki eğitimlerde, kongrelerde, seminerlerde bir araya gelerek bu mesleğin onurunu yükseltelim. Onlara engel olacak, kazançlarını sınırlayacak uygulamalara girişmeyelim.
dişhekimi
haber
41
13. Kongre
dişhekimi
“Zevkle hazırladığım konuşmamı
son derece zevkli bir ortamda
sunma olanağı buldum”
13 EBDO kongrenin Hollanda’dan da bir konuğu vardı.
Meslek yaşamına Türkiye’de akademisyen olarak başlayan, 12 yıldır Amsterdam’da serbest endodontist dişhekimi olarak çalışan Dr. Şeyma Davidson, kanal tedavisindeki
başarısızlık nedenleri ve kanal yenileme konusundaki kriterler üzerine ilgi çekici bir sunumla bizlerle beraber oldu.
Davidson, sunumunun ardından sorularımızı yanıtladı
Bu kongreye katılmak için Hollanda’dan geldiniz, sunumunuzun içeriğini oluştururken neleri göz önünde bulundurdunuz?
Ben meslek hayatıma akademisyen olarak başlamama
rağmen birçok kongreye katılıp bilimsel yayınları takip
etsem de son 12 yıldır sadece klinikte çalışıyorum. Bu nedenle de teorikte öğrenilen ya da anlatılan her şeyin maalesef pratikte aynı kolaylıkla uygulanamadığına defalarca
tanık oldum. Bu kongrenin dişhekimleri odası tarafından
serbest meslektaşlarıma yönelik düzenlendiğini göz önüne alarak konumun kapsamı içinde klinikte karşılaştığımız
problemlere pratikte nasıl bir çözüm getirebileceğimizi
kendi olgularımdan örneklerle mümkün olduğunca direk
ve açık bir şekilde göstermeye çalıştı m.
Dr. Şeyma Davidson
42
Daha önceki EBDO kongrelerine de katıldınız fakat
ilk kez bu kongrede bir sunum yaptınız. Genel olarak kongreyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben EBDO kongrelerini çok başarılı buluyorum. Hem seçilen konular, konuşmacılar hem de içerik ve organizasyon olarak son derece başarılı. Zaten EBDO kongrelerine
katılmadan önce Türkiye deki meslektaşlarımdan da bu
kongreler hakkında çok olumlu çok güzel şeyler duymuştum. Demek ki genel olarak katılımcılar da son derece
memnun. Bu vesileyle EBDO kongresi yöneticilerine ve
organizasyonda emeği geçen herkese beni bu kongreye
davetlerinden dolayı çok teşekkür ederim. Son derece
zevkle hazırladığım konuşmamı yine son derece zevkli bir
ortamda sunma olanağı buldum ve bir kez daha kendi
ülkemde meslektaşlarımla fikir alışverişinde bulunma fırsatı edindim.
Bir endodontist olarak kanal tedavisine toplumun
ve sağlık sisteminin yaklaşımını Türkiye’de ve Hollanda’ da karşılaştırmalı olarak değerlendirir misiniz?
Bu soruyu cevaplamak hiç de kolay değil. Sanırım ben bu
soruya doğru cevap verebilecek doğru kişi değilim. Zira
ben Türkiye’de hiçbir zaman endodontist olarak serbest
hekimlik yapmadım. Diş hekimliği fakültesinde araştırma
görevlisi olarak çalıştım ve bize gelen hastalar o zamanki
sağlık sistemine göre Emekli Sandığı’na bağlı olan hastalardı ve tüm tedavi masrafları zaten devlet tarafından
karşılanıyordu. Bu nedenle hasta hekimi ne öneriyorsa
zaten ücreti de kendi ödemeyeceği için kayıtsız şartsız
kabul ediyordu. Bu sağlık sistemi Türkiye de şu an nasıl
işliyor onu bilemiyorum. Hollanda’da yürürlükte olan özel
sağlık sigortası sistemidir ki buna dişle ilgili tedavileriniz
dahil değildir. Bunun için ayrı bir sigorta yaptırmanız gerekir. Bu sigortanın kapsama bedeli de sizin seçtiğiniz aylık
prim miktarıyla orantılıdır. Hollanda’daki sağlık sigortası
sizin için seçilen tedavi şekline karışmaz ancak yapılan
tedavinin tutarının hastanın ödemeyi seçtiği prime göre
ya hepsini ya da bir kısmını karşılar. Benim muayenehanemde gördüğüm Türk kökenli hastalarımızın en düşük
aylık prim ödemeyi seçmeleri. Bu da tabii yıllık kontrol,
diş temizliği ve 1-2 küçük dolgu gibi minimum tedavileri
karşılamaya yetiyor. Kanal tedavisi ya da yenilenen kanal
tedavisi gibi masraflı tedavilerde karar vermede finansal
anlamda sorun yaşansa da hastaya ağızda tutulabilen her
dişin ne kadar önemli olduğu anlatıldığında Türk olsun
Hollandalı olsun veya başka bir ülkeden olsun hemen her
hasta kanal tedavisine olumlu bakıyor.
dişhekimi
13. Kongre
“Dişhekimi işyerinde kendini
huzurlu hissetsin ki bu huzuru
hastalarına yansıtsın”
13. EBDO Kongrenin ilk oturumunda Modern Muayenehane Yönetimi isimli bir panel yer aldı. Panele konuşmacı
olarak katılan ve bir süredir dişhekimi muayenehanelerine
tasarım ve üretim hizmeti veren Mimar Figen Şahinoğlu ile
sunumunun hemen ardından meslektaşlarımızın muayenehanelerini tasarlarken dikkat ettiği noktaları ve kendi küçük
yararı büyük ayrıntıları konuştuk.
Dişhekimi muayenehanelerinin tasarımlarını üstlenmeye nasıl başladınız?
Eşim dişhekimi olduğu için onun yakın arkadaşlarından talepler geldi. Sonra yaptıklarım beğenilince bu alanla işlerim
arttı. İzmir ve Aydın’da 12 muayenehanenin mimari tasarımını gerçekleştirdim.
Bir meslektaşımız size muayenehanesinin tasarımı
için başvurduğunda öncelikle hangi konuya özen gösteriyorsunuz?
Bana ulaşan dişhekiminin istek ve önerileri benim için ilk
etapta önemsenecek konu. Çünkü dişhekimi işyerinde kendini huzurlu hissedecek ki bu huzuru hastalarına yansıtsın.
Dişhekimlerinden aldığım doneleri kendi bilgi ve tecrübemle
harmanlayıp vardığımız ortak doğruları mekanlara yansıtmaya çalışıyorum.
Muayenehanelerin mimari tasarımında en çok önem
verdiğiniz noktalar nelerdir?
İşlevsellik. Gelen hastanın içeri girince sekreter bölümüyle
karşılaşması, bekleme salonuna kolay ulaşması, hekimin
bekleme salonundan geçmeden odayla klinik arasında rahatça dolaşabilmesi, sterilizasyon-laboratuar trafiğinin iyi
işlemesi bu bağlamda önem verilmesi gereken noktalar. Ayrıca ünitle bankolar arasındaki ulaşım rahatlığını ve bankoların kullanım kolaylığını da göz ardı etmemek gerek. Tedavi
sırasında cihazları yaklaştırabilmek için üst sıra çekmecelerin
masa çekmeceler olarak yapılmasında yarar vardır. Bir de
banko üzerine bol bol priz koydurmaya çalışırım.
Aydınlatma konusunda nelere dikkat ediyorsunuz?
Planda yapılan bazı değişiklikler ya da bölünmelerden dolayı
karanlıkta kalan alanlar olabiliyor. Buralarda cam ya da cam
tuğla gibi malzemelerle ışık transferi sağlamak ve mekanın
bol ışık almasını sağlamak önceliğimiz. Genelde apartman
dairelerinde ışıklığa bakan odalar oluyor. Buradaki camı dışarıdan suni ışıkla gün ışığı geliyormuş gibi aydınlatabiliyoruz.
Genel aydınlatma için de beyaz fluoresan ışığı yerine gün
ışığı renklerini kullanmayı tercih etmek gerek. Hem daha
natürel bir aydınlatma için hem de hekimlerimizin diş rengi
seçerken yanılmalarını önlemek için.
Mimar Figen Şahinoğlu
Modern Muayenehane Yönetimi Panelisti
Meslektaşlarımıza klinikleri için uygun renk seçimi konusunda ne öneriyorsunuz?
Çok renklilikten kaçınsınlar, aradaki uyumu yakalamak
zordur. Ayrıca renklerin de kendilerine göre dilleri var. Açık
renkten korkmayın. Bizler aydınlık, gözü yormayan bir görünüm için beyaz ve kirli beyazı tercih ederiz. Beyaz ferahlık ve
sakinliğin sembolüdür. Gözü dinlendirir, mekanları olduğundan büyük gösterir. Temizliği yansıtır. Beyazla beraber kullanılan diğer renkler mekanlara neşe katar. Örneğin zeminde
kullandığınız açık renk koltuk renk seçiminizi zorlamaz. Koltuk renginizin daha pastel tonlarıyla da duvarlarınızı rahatlıkla renklendirebilirsiniz.
Klinikler için en uygun zemin malzemeleri nedir?
Çalışılan yerler için antistatik PVC veya granit seramik, bekleme ve doktor odası için laminat, lamine ya da ahşap parke
kullanımını öneririm.
Sizin eklemek istediğiniz bir konu var mı?
Muayenehanelerin genel elektrik tesisatı önemli bir konuç
ilerleyen teknolojinin elektiriğe getirdiği yük nedeniyle trifaze tesisata dönüştürülmesi kaçınılmaz. Ünitlere ve klima,
şofben gibi ağır elektrik çeken her cihaza gelen hatların ayrı
ayrı işlenmesi, voltaj dalgalanmalarına karşı regülatör takviyesi, yoğun çalışan klinikler için jeneratör gibi ilaveler yapılmalı. Ayrıca gün bitiminde su akışını kesen bir ana vananın,
telefon, alarm, buzdolabı haricindeki elektrik şalterlerinin
rahatça kapatılması güvenlik için önemli konular.
43
advertorial
dişhekimi
“Dişhekimlerinin çalıştıkları ortamlarda
çıtayı biraz yükseltmeyi hedefledik”
13.EBDO Kongre’de ürettikleri çağdaş ve hijyenik klinik dolaplarını sergileme ve yüzlerce
meslektaşlarımızla bağlantı kurma şansı bulan
MART firması, bir mimar, bir endüstri mühendisi, bir dişhekimi ve işletme ve yatırımdan sorumlu bir avukattan oluşan henüz 5 aylık genç
bir firma. Verdikleri diğer hizmetlerle beraber
bir dental kliniğin A’dan Z’ ye anahtar teslimini yapabilen MART firmasından yönetici Mine
Sarıgöl ve Endüstri Mühendisi Tuğrul Atabey
ile kongredeki stantlarında bir araya geldik.
Size ulaşan meslektaşlarımıza ne tür hizmetler veriyorsunuz?
Verdiğimiz hizmetin 3 ayağı var. Birincisi tasarım, dolap ve klinik ekipmanların üretimi ve
montajı, son olarak da kliniğin su, elektrik
tesisatları, aydınlatma gibi alt yapı hizmetleri.
Bize ulaşan bir dişhekiminin önce gidip yerini görüyoruz,
aynı gün keşif yapıp ölçü alıyoruz. Nasıl bir tasarımın
uygun olduğunu düşünüyoruz ve bir proje hazırlıyoruz.
Ondan sonra bilgisayarda üç boyutlu modelleme olarak
bir çizim hazırlıyoruz. Projenin beklentisi ve yönüne bağlı
olarak gerekirse dişhekiminin içinde gezebileceği bir sanal
tur hazırlıyoruz. Karşılıklı fikir alışverişiyle nihai halini veriyoruz ve işe koyuluyoruz.
Üretimde hijyen ve ergonomi açısından daha çok
hangi malzemelerden yararlanıyorsunuz?
İşimizin asıl önemli bölümü klinik dolapları. Klinik dolaplarında Alman Blum mekanizmalar kullanıyoruz. Dünyada
ray sistemlerinde kalitesini kanıtlamış en iyi markadır. Motorlu açılan çekmeceler, hidrolik mekanizmalar, hidrolik
frenli menteşeler kullanıyoruz. Hekimin cerrahi bir işlem
sırasında ellerinin değmemesi gereken durumlarda hiç
dokunulmadan dizle açılabilen çekmecelerimiz var. Hatta
bunları kulpsuz da yapabilirdik. 100 gr lık bir kuvvetle açılabiliyorlar. Deforme olmadan milyonlarca kez açılıp kapanabilirler. Tezgah olarak kliniklere bir standart getirmeye
çalışıyoruz. Akrilik tezgahlar üretip kendi dolaplarımıza
monte ediyoruz. Akrilik tezgahlarımız metil metakrilat
esaslı, yani dişhekimlerinin diş yaptığı malzeme. Renkleri biraz farklı. PVC dış kaplamalarımız, ithal içindeki mdf
kısmı yerli. Dış kaplamada kullandığımız PVC maddesi çok
uzun ömürlü ve temizliği çok kolay bir malzeme. Kaplamalarda ek yeri yok. Birikinti oluşma riski yok. Kullandığımız mdf de farklı. Aslında buna hdf deniyor. Yani yüksek
yoğunluklu mdf.
Neyi hedefleyerek yola çıktınız?
Bizim öncelikli amacımız Türkiye’deki dişhekimlerinin
44
çalıştıkları klinik ortamlarının daha çağdaş, fonksiyonel,
ergonomik, verimi artırıcı ve hijyenik olacak şekilde tasarlanmasına yönelik. Dişhekimlerinin çalıştıkları ortamlarda
çıtayı biraz yükseltmeyi hedefledik. Bunun için bir katkımız olursa ne mutlu bize. Hekimler de daha rahat çalışır,
hastalar da daha mutlu olur.
Yeni ve ilk kez katılan bir firma olarak 13. EBDO
kongreyi nasıl buldunuz? Beklentilerinize ne ölçüde
yanıt verdi?
Kongre anlamında bu ilk deneyimimiz. Türkiye’nin hemen hemen her yerinden gelen hekimler vardı. Onlara
ulaşmak, ürünlerimizi tanıtmak, fikirlerini almak çok yararlı oldu. Bu kongrede bir kent ya da bölge değil tüm
Türkiye’ye ulaşma şansımız oldu diyebiliriz. İlgi gayet iyiydi
ve bağlantılarımız oldu. Bizim zaten buradaki asıl amacımız satış yapmaktan çok kendimizi tanıtmaktı. Biz bu
sektörde bu çıtada bir firmanın olduğunu bu kongreye
katılarak göstermek istedik. Ticari beklentimiz yüksek
değildi. Uzun dönemde uzun vadeli işler yapıp sektörde
kendimizi kanıtlama çabasındayız.
Gelişim için geleceğe yönelik projeleriniz neler?
Türkiye’de yapılan çoğu iş gibi dışarıdaki literatürü, teknolojik gelişimi takip ediyoruz. Dışarıdan aktardığımız bilgileri kendi fikirlerimiz ve yaratıcılığımızla harmanlayıp zaman
için de bir ar-ge birimi oluşturmaya çalışıyoruz. Dişhekimlerinden aldığımız geri dönüşlerle daha yaratıcı tasarımlar
oluşturmak istiyoruz. Ama belirli bir proje derseniz, bir
engelli kliniği yapma projemiz var. Tekerlekli sandalyede
yaşayan biri için bir dişhekimi kliniği tasarlama projesi bu.
Yine çocuklar, yaşlılar ve görme özürlüler için farklı tasarımlar yapmak istiyoruz. Zaman içinde bunları da yapabilirsek mesleki tatminimiz daha yüksek olacak.
dişhekimi
haber
45
haber
46
dişhekimi
dişhekimi
haber
47
haber
dişhekimi
IDEX’10 İstanbul
CNR EXPO’da gerçekleştirildi
Diş Malzemeleri Sanayici ve İşadamları Derneği (DİŞSİAD)
tarafından organize edilen İDEX 10. İstanbul Ağız-Diş Sağlığı Cihaz ve Ekipmanları Fuarı 07-10 Nisan 2010 tarihleri
arasında İstanbul CNR EXPO’da gerçekleştirildi.
2004 yılından bu yana Türk Diş Hekimleri Birliği(TDB) ile
DİŞSİAD tarafından ortaklaşa düzenlenen fuar bu yıl ilk kez
DİŞSİAD tarafından organize edildi. DİŞSİAD ve TDB’ nin
ortak kararı doğrultusunda IDEX bundan sonra çift yıllarda
DİŞSİAD tarafından İstanbul’da, tek yıllarda ise TDB kongrelerinin yapılacağı illerde ortaklaşa düzenlenecek.
Sektörün önde gelen markalarının yerli ve yabancı profesyonellerle buluştuğu İDEX fuarına 400’ü aşkın firma stant
alarak katıldı.5000’nin üzerinde kişinin ziyaret ettiği fuarda
dünyada ağız-diş sağlığı cihaz ve ekipmanları alanında geliştirilen en son teknoloji ve yenilikler sergilendi. Fuar süresince düzenlenen çeşitli panel ve tanıtımlarla da Türkiye’de
250 milyon dolar büyüklüğe sahip Ağız-Diş Sağlığı Cihaz
ve Ekipmanları sektör katılımcıları gündem oluşturacak tek-
noloji ve yeniliklerle tanışma fırsatı buldu. Fuara diş teknisyenlerinin de ilgisi büyüktü. 07-10 Nisan tarihleri arasında
CNR Expo Fuar Merkezi’nde 10 bin m² alanda düzenlenen
IDEX ’10’a Bulgaristan,Yunanistan, Azerbaycan gibi ülkelerden gelen dişhekimleri de ziyaretçi olarak katıldı.
DİŞSİAD Başkanı Ferizan Peker
IDEX’10’u dergimiz için değerlendirdi
Ferizan Peker
DİŞSİAD Başkanı
Fuarı nasıl değerlendiriyorsunuz?
İDEX 2010 Fuarı DİŞSİAD tarafından düzenlenen 10. fuardır. 2004 yılına kadar DİŞSİAD
tarafından düzenlenen bu fuar 2004 yılından
sonra bugüne kadar Türk Diş Hekimleri Birliği ile birlikte düzenlenmekteydi fakat biz Yönetim Kurulu olarak 2010 yılından itibaren 2
yılda bir İstanbul’da DİŞSİAD olarak ticari bir
fuar düzenlemeye karar verdik. Fuar çok başarılı geçti. Şöyle ki; fuara 400’ü aşkın firma
stant alarak katıldı ve fuar alanı 10.000m2’yi
buldu.5.000’i aşkın sektör ilgilisi sergiye ziyaretçi olarak geldi. Şimdiye kadar gerçekleşen
hiçbir dental fuarda bu sayılar elde edilememişti. Şimdiye kadar en fazla 5.000m2 alanda 3.000 ziyaretçiye ulaşılmıştı.
Fuarın geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Gerçekleştirilen bu fuarın başarısı gelecek fuarlar için
bizleri cesaretlendirdi. Çünkü halen global bir krizin yaşandığı ortamda elde edilen bu sonuçlar 2 yıl sonraki fuarda çok daha iyi neticeler alabileceğimizi göstermekte.
Bizim amacımız bu fuarı her 2 yılda bir yapılan sürekli bir
dental fuar haline getirmek.
48
Diş teknisyenlerinin fuara ilgisi nasıldı?
Bu fuara sektörün tüm öğelerinin ziyaretini sağlamaya
çalıştık nitekim ziyaretçilerin önemli bir kısmını da diş
teknisyenleri teşkil etmekteydi. Çünkü bu sergide klinik
cihaz ve malzemelerin yanı sıra diş laboratuarı ekipman
ve malzemeleri de bulunmaktaydı.
Fuara yurtdışından beklediğiniz ilgiyi görebildiniz
mi? Bu konuda IDEX 2010 ile ilgili nasıl bir çalışma yapıldı bundan sonra düzenlenecek fuarlar için
yurtdışına yönelik çalışmalarınız neler olacak?
Yurtdışından beklediğimiz ilgiyi gördük. Bulgaristan, Yunanistan, Azerbaycan gibi ülkelerden guruplar halinde dişekimleri ziyaretçi olarak katıldılar. Bunun yanı sıra birçok ülkeden münferit olarak katılımcı dişhekimleri vardı. Bundan
sonraki fuarlarda yurtdışına daha çok ağırlık vereceğiz. Bu
fuarı ulusal bir fuarın ötesine götürüp uluslararası bir fuar
haline getirmek istiyoruz. Bu konu ile ilgili olarak birçok ülkenin ilgili kuruluşu ile çalışmalarımızı devam ettirmekteyiz.
Yurtdışı ile ilgili hedeflerinizi neler?
Türkiye’de yapılan İDEX fuarını Köln’de her 2 yılda bir düzenlenen IDS fuarından sonraki 2. fuar seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz.
dişhekimi
haber
49
haber
50
dişhekimi
dişhekimi
haber
51
haber
dişhekimi
Hazine, “Zorunlu Mesleki Mali
Sorumluluk Sigortası” ile ilgili
meslek odalarından görüş istedi
Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü,
Zorunlu Mesleki Mali Sorumluluk Sigortası genel
şartları ile tarife ve tebliğ taslaklarının belirlenmesine yönelik ilgili sağlık meslek birliklerinden görüş
istedi.Sigorta metninde, Sigortanın kapsamı, Zarar
ve Tazminat, Tarife, Talimatlar, Sigortalı ve Sigorta
ettirenin sorumluluklarına ilişkin Çeşitli Hükümler
ve Yürürlülük yer alan başlıklar arasındaydı.
Hazine tarafından Türk Dişhekimleri Birliği’nin, birliğinde bağlı odalardan talep ettiği, sözleşmenin
genel şartları ile, tarife ve tebliğ taslaklarının belir-
lenmesine yönelik görüş talebi çerçevesinde, İzmir
Dişhekimleri Odası 29.04.2010 tarihinde değişiklik
önerilerini TDB’ye iletti.
Tam Gün yasası gereği zorunlu hale getirilen Mesleki Mali Sorumluluk Sigortası 110 bin doktora tıbbi hatalara karşı sigorta zorunluluğu getiriyor. 30
Temmuz 2010 tarihinde uygulanmaya başlayacak
olan sigorta ile ilgili olarak Sağlık Bakanlığı ile Hazine Müşteşarlığı’nın sağlık meslek birliklerinden
görüş alarak yürüttükleri çalışmanın bir ay içinde
tamamlanması bekleniyor.
Meslek disiplinini meslektaşlarına ceza vermek olarak algılamayan sorunları karşılıklı görüşmelerle çözerek
bir anlamda koruyucu hukuk anlayışını sürdüren Isparta Dişhekimleri Odası Başkanı Hüdayi Kartöz,
“10 yıllık süreçte disiplin kuruluna
sevk edilen meselemiz olmadı”
11.Nisan tarihinde gerçekleşen seçimlerde güven tazeleyen ve 6 dönem için meslektaşlarından onay alan Isparta
Dişhekimleri Odası Başkanı Hüdayi Kartöz, 10 yıl süresince
görev yaptığı dönemde hiç disiplin kurulunu toplamadıklarını ve sorunları karşılıklı hoşgörü ve anlayış çerçevesinde
çözdüklerini belirtti.
Görev süresinde meslektaşlarının da destek ve anlayışı ile gerek oda içersinde gerekse hasta hekim ilişkileri çerçevesinde
yaşanan sorunları karşılıklı diyologlar ile çözmeye çalıştıklarını
belirten Kartöz, “Odamıza yapılan hasta şikayetlerinin karşılıklı diyalog ve ara buculuk esası ile çözüme kavuşturmaya
çalışıyoruz. Hasta hekim ilişkilerinde yaşanan tedavi kaynaklı
sorunlarda birlikte kararlar alıyoruz. Hastanın aynı hekime
tedavi olmak istememesi durumunda odamız çatısı altında
başka bir meslektaşımızın yardımları ile sorunu çözüyoruz.
Ekonomik nedenlere dayalı, alacak verecek ile ilgili sorunlarda
ise yine karşılıklı dialoglar kurulmasını sağlıyor bu görüşmelerde arabulucu rolünü üstleniyoruz. Biraz hekim tarafından
biraz hasta tarafından karşılıklı fedakarlıklar yapılarak yaşanan sıkıntıları ve sorunları çözüme kavuşturuyoruz.” dedi.
10 yıllık süreçte disiplin kurulunu toplamadık
Şikayetler karşısında oda yönetimince yapılan arabulucuk
girişimlerine karşı meslektaşlarının tamamen hoşgörü
çerçevesinde davrandığını da sözlerine ekleyen Kartöz, “
Sorunların çözümüne yönelik olarak aldığımız kararlara
meslektaşlarımız uyum gösteriyor böyle olunca çok büyük
sıkıntılar yaşanmadan sorunlar çözülüyor. 10 yıllık süreçte
disiplin kurulunu hiç toplamadık, disiplin kuruluna sevk
edilmesi gerekli, çözülemeyen bir sorun yaşamadık. İnşallah bu böyle devam eder” dedi.
52
haber
dişhekimi
Sağlık Bakanı Recep Akdağ,
anti demokratik söylemini sürdürdü
TRT Haber’de yayınlanan “Akılda Kalan” programına katılan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sağlık meslek odaları
tarafından tepki ile karşılanan “Gerekirse Birlikleri Kapatırız” yorumuyla ilgili soruları yanıtladı.
“Meslek Örgütleri Muhalefet Ajanı Gibi Çalışırsa,
Meclis Gerekirse Yasa Çıkartır Ve Birlikleri Kapatır”
Akılda Kalan’da, Tabipler Birliği’nin 31 Mart’ta açıkladığı ses kaydı ile ilgili sorulara da yanıt veren Akdağ,
Sahte
diş macunu
piyasaya
sürülmeden
kaldırıldı
bazı birliklerin Meclis tarafından kapatılabileceği uyarısında bulundu. “Milli iradeyi temsil eden meclisler
gerekirse kanun yaparlar, bir birliği kapatırlar, başka
bir birliği kurarlar. Bu milleti temsil edenlerin iradesindedir” diyen Akdağ “Meslek örgütleri kendi üyelerinin
haklarını korumayı bir tarafa bırakıp, açıkça bir muhalefet ajanı gibi çalışmaya başlarsa, kuruluş kanunlarıyla
ilgili hükümleri antidemokratikse, gerekirse bunlar değiştirilir” dedi.
Şanlıurfa’da iç ve dış piyasaya sürülmek
üzere üretilen sahte diş macunu ele geçirildi. Türkiye’nin önde gelen firmalarından
“İpana” ismini kullanarak sahte diş macunu
üreterek piyasaya sürmek isteyen şebeke
çökertildi. Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürlü-
ğü ile Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri sahte
diş macunu üretimi yapıldığı belirlenen depoda yaptıkları aramada, 120 varil içerisinde
kimyasal madde ile 18,5 ton diş macunu
yapımında kullanılan ham madde, çok sayıda boş “İpana” kutusu, tüpü ve bandrol ele
geçirdi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Manisa Dişhekimleri Odası
Afet ve Acil Müdale Kursu
Sağlık Müdürlüğü Afet ve Acil Sağlık
Hizmetleri Şube Müdürlüğü eğitim biriminin desteği ile Dr. Özdal Beşoluk, Dr.
Bedri Bilge, Dr. Nilüfer Çam, Dr. Yener
Çetinel’in eğitmenliğinde, meslektaşlarımıza yönelik hizmet içi eğitim kapsamında; temel yaşam desteği, damar
yolu açma, hastane öncesi kullanılan
acil ilaçlar, sıvı ve oksijen tedavisi, hasta
stabilizasyonu ve taşınması konularını
temel alan, kardiopulmoner resusitasyon hakkında bilgiler verilen ve anlatılanların maketler üzerinde uygulandığı
bir kurs yapıldı. 22 Mayıs 2010 tarihinde gerçekleştirilen kurs meslektaşlarımız tarafından yoğun ilgiyle karşılandı.
Afyon’da bilimsel etkinlik
Uşak Dişhekimleri Odası tarafından organize edilen bilimsel
etkinlik 27-28 Şubat tarihlerinde
gerçekleştirildi.
Afyon Karahisar İkbal Termal
Otel’de gerçekleşen seminerde
Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ağız Diş ve Çene Cerrahisi A.B.D Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Sevtap GÜNBAY “Muayenehane Pratiğinde Genel Cerrahi Uygulamaları’’ ile “ Dişhekimliğinde
Premedikasyon’’, İstanbul Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi A.B.D. Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Muzaffer ATEŞ “ Dişhekimliğinde
Hipnoz ” ve Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ağız Diş ve Çene Cerrahisi A.B.D Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Tayfun GÜNBAY “Oral İmplantoloji” konularında birer sunum gerçekleştirdiler.
Dentsplay Firması Ürün Sorumlusu Dt. Işıl KAYAHAN tarafından “Döner Aletlerle Kanal Tedavisi” konusunda verilen teorik bilgilerden sonra
model üzerinde uygulamalı döner alet kursu
gerçekleştirildi. Kurstan çevre il ve ilçelerden katılan 25 meslektaşımız yararlandı.
53
röportaj
dişhekimi
“Mesaj, gitmesi gereken
yerden de öteye ulaştı “
Geçen sayımızda kendi çektiği ve
internette yayınlanan “hizmet
alımı” adlı videosunu haber yaptığımız meslektaşımız Serdar Sıralar ile
videonun hazırlanma süreci ve geri
dönüşler üzerine konuştuk.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
1965 İstanbul doğumluyum. 1986 yılında İstanbul Üniversitesi Diş hekimliği Fakültesi’nden mezun oldum. O
zamandan beri İstanbul’da kendi muayenehanemde
serbest diş hekimi olarak çalışıyorum. 1990 – 2007 yılları arasında, İDO Dergi’de sürekli olarak köşe yazıları
yazdım. Bunları çoğu mizah öykülerinden oluşuyordu.
Sonradan bu yazıları “Oralmoral” isimli bir kitapta bir
araya getirdim. Evliyim ve 9 yaşında bir kızım var.
“Hizmet Alımı” ile ilgili traji-komik bir video hazırladınız ve internet ortamında yayınladınız. Böyle
bir video hazırlama fikri nasıl oluştu?
Uzun zamandır, yazı yazmanın dışında şeyler de yapmak
istiyordum. Özellikle kısa film çekmek gibi. Diş hekimliği
ile ilgili mizahi ve hatta duygusal kısa film senaryoları da
yazmıştım. Ancak bu “Hizmet alımı” ve ardından gelen
“Diş salonu” filmleri tamamen başka bir nedenle ortaya
çıktı. Çok yakın bir arkadaşım / meslektaşım, son zamanlarda hizmet alımı konusunun gündemi çok meşgul
ettiğini, bu konuda da bir şeyler yazıp yazamayacağımı
sordu. Bu fikir üzerine kısa bir senaryo yazıp, filmi kendi
kameramı sabitleyerek, kendi muayenehanemde çektim. Yani her şeyi tamamen bana ait. Senaryo, kamera,
kostüm, makyaj, ışık, montaj vb.
Videonun yayınlamasının ardından nasıl tepkiler
aldınız? Sizce mesaj gerekli yerlere ulaştı mı?
Elbette tanıdık birçok meslektaşımdan, çeşitli iletişim
araçları aracılığıyla tebrik mesajları aldım. Ancak en güzeli, daha önce hiç tanımadığım, hatta meslek dışından
kişilerin telefonla arayarak kutlamaları oldu. Mesaj gerekenden öteye ulaştı diyebiliriz.
TDB’nin sorunlarımızla ilgili tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben ilk başta, yani yıllar önce TDB’nin tavrını destekliyordum. Çünkü ülkede halk sağlığını ilgilendiren köklü
değişim kararları alınacaksa, sağlık meslek örgütlerinin,
mevcut hükümete “ben seninle hiçbir işe kalkışmam”
edasıyla sırtını dönmesi kabul edilemez. Aksine, sonuna
kadar sürecin içinde olmalı ve hem sağlık çalışanlarını
54
hem de halk sağlığını gözetecek şekilde ısrarcı ve belirleyici taleplerle mücadele etmeli diye düşünüyorum. Ancak TDB sürecin içinde olmaya çabalarken talep etmekten çok taviz vermiş görüntüsü çizmiştir. Asgari ücret
tarifemizin 2007’ye takılı kalması ve sürekli oyalamalar
neticesinde hizmet alımının hayal olması, gelişmeleri dışarıdan izleyen çoğu diş hekimi gibi beni de bu kanıya
yöneltmiştir.
Hizmet alımı gerçekleşmezse, serbest çalışan meslektaşlarımızın durumu videonuzdaki gibi mi olacak sizce?
Hizmet alımının gerçekleşeceğini düşünmüyorum. Özellikle de muayenehaneler için böyle bir durum olmayacağı kanaatindeyim. Giderek, serbest diş hekimlerinin
ADSM ve özel sağlık kuruluşlarında emeklerinin karşılığı
olmayan bir ücretle çalışmaya mecbur bırakılacağından
endişeliyim.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
TDB teslimiyetçi tavrından vazgeçmeli. Ne bekliyorlar?
Başbakan bir gün birliğimizin web sitesine girecek: “Yaa
700 küsur gün olmuş bizimle görüşeli, hala bu arkadaşlara dönmemişiz. Ayıp etmişiz. Hadi hemen hizmet alımına geçelim” mi diyecek? Tüm meslektaşları kapsayan
ve desteğini alan ortak bir talep etrafında toplanmalı ve
çeşitli yayın araçlarıyla gereken kamuoyu oluşturulmalı.
Ben de filmlerime devam etmeliyim elbette:))
dişhekimi
haber
55
röportaj
dişhekimi
“Bergama ve İzmir’e
vefa borcumu ödedim”
Dergimizde haberine yer verdiğimiz “Gavur imam” adlı çalışmasının ardından
“Bergama Düşlerimin Şehri İzmir Sevdam” isimli ikinci kitabını geçtiğimiz günlerde yayınlayan meslektaşımız Selahattin Tural ile kitabın Konak Belediyesi
Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde gerçekleşen imza gününde söyleştik.
Tural, çocukluk ve gençlik yıllarından notlar alarak bugüne değin biriktirdiği yazılarını derlediği kitabında,
1960’lardan 2000’li yıllara dek Bergama ve İzmir ‘deki
yaşanmışlıklardan yola çıkarak ülkemizin, eğitimden siyasete sanattan spora bir panoramasını sunuyor. Yaşanılanların paylaşıldığı bazı kişilerin portreleri de bu resmigeçide eşlik ediyor.
Yazma tutkusuyla ne zaman tanıştınız?
Ortaokul yıllarımda öyküler, denemeler yazmaya başladım. Ancak yayınlamadım.
Kitabınızı tamamlamanız ne kadar zamanınızı aldı?
Bu kitabın alt yapısını yıllar önce parça parça oluşturdum.
Çocuklukta, ilk ve ortaokul yıllarımda bende iz bırakan
olayları öykü tarzında yazdım. İzmir Atatürk Lisesi’ndeki
yatılı yıllarımı, arkadaşlarımı, hocalarımı ve ilginç anılarımızı anlattığım yazılarım yine öykü tarzındadır. Yetmişli
yıllardan itibaren dinlediğimiz müzik, izlediğimiz sportif
faaliyetler, tanıdığımız sanatçılardan, politikacılardan iz
bırakan anılarımı yazdım. Ailem de kitabımın her aşamasında destek verdi, onlara bu vesileyle tekrar teşekkür
ederim.
Kitabınızın isminde de geçen Bergama ve İzmir sizin için ne ifade ediyor?
Yaşamımın en güzel, en masum yılları ailemle birlikte
Bergama’da geçti. İlkokulu, ortaokulu Bergama’da okudum. Sonraki en güzel bölümleri, İzmir Atatürk Lisesi’nde
yatılı okuduğum yıllar ve Ege Üniversitesi Diş Hekimliği
Fakültesi’nde iki yıl kayıpla toplam yedi yıllık diş hekimliği
eğitimim. Dile kolay ilk gençliğimin ve gençliğimin on yılı.
Kitabımın formatı anılar ve portreler olduğu için, bu anılarımın geçtiği, okullarını okuduğum, dostlarımı edindiğim,
kişiliğimi kazandığım bu iki güzel yere kitabımın isminde
yer vererek vefamı gösterdiğimi düşünüyorum.
Şu konuda şu kitabı ben yazmak isterdim dediğiniz
bir eser var mı? Yazarlık konusunda kendinizi hangi aşamada görüyorsunuz?
Başkasının yazdıklarına özenmekten ziyade yayınlanan
roman ve öykü kitaplarını izlemeye, okumaya çalışıyorum. Özellikle İnci Aral’ın tarzında ve tadında roman
ve öykü, Nedim Gürsel tadında deneme ve gezi notları
yazmak isterdim. Yazarlık konusunda ise kendimi yazar
56
olarak görmüyorum. Yazan bir kişi olarak görüyorum.
Yazdıklarımın bir bölümü inceleme biyografi tarzında,
bir bölümü de anı ve portre tarzında. Böyle yazılar üretmek kolay. Ancak gerçekten yazar olabilmek için, kurgu
ile roman ve öyküler yazabilmek gerekir. Böyle bir şey
gerçekleştirebilirsem belki o zaman kendime “yazar” diyebilirim. Önümüzdeki yıllarda öykü ve roman tarzında
da yapıtlar üretmek istiyorum.
Aynı zamanda kamuda görev yapan bir diş hekimisiniz. Son günlerde gündemde sıkça yer alan Tam
Gün Yasası, Özelden Hizmet alımı ve Kamu Hastane Birlikleri ve benzer konularda neler söylemek
istersiniz?
Otuz iki yıllık diş hekimiyim. Çıkarılan yasalarla ilgili söylenecek çok şeyler var. Uzun yıllardır gündemde olan
Tamgün Yasası hekim camiasına ve kamu çıkarına belirtilmek istenen yararları getirmeyecektir. Örneğin; hekim,
diş hekimi ve sağlık çalışanlarını, özlük hakları açısından
asla iyi bir noktaya getirmemektedir. Gelirler çalışırken
de emeklilikte de alınan eğitime yapılan işin önemi göz
önüne alındığında asla yeterli değildir.
Özelden hizmet alımından ekonomik yük nedeniyle kaçınılmaktadır. Ancak gerçekten adil bir vergi düzeni ve
uygun fiyat politikaları olsa, özelden hizmet alımı kamu
yararına olabilirdi. Burada kanun koyucular sağlıktaki ve
diğer alanlardaki maddi sıkıntıları açıkça ve halkın anlayabileceği tarzda anlatmıyorlar. Konuyu özelleştirme ve
diğer türden çözümlerle geçiştirmeye çalışıyorlar. Sonuçta
otuz yıl sonra yeniden çıkarılan tamgün yasası sağlık hizmetleri çözümünde hizmeti alan açısından da, hizmeti
veren sağlık camiası açısından da tam bir fiyaskodur.
dişhekimi
röportaj
“Dişhekimliği insanı sanata yönlendiren bir meslek”
Dergimizin yazarı
Mavisel Yener,
kitap fuarında
okurlarıyla
buluştu
Dergimizin sürekli yazarı meslektaşımız Mavisel Yener
TÜYAP 15. İzmir Kitap Fuarı 23 Nisan Çocuk Şenliği
etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen “Dünyayı Verelim
Çocuklar…” konulu söyleşide şiir sevdalısı miniklerle bir
araya geldi. 50. kitabı “Komik Şiirler” geçtiğimiz günlerde yayınlanan Mavisel Yener ile kitaplarını imzaladığı
bölümde sohbet etme şansını yakaladık
50. kitabınız “Komik Şiirler” okurlarınızla buluştu.
Başarınızı neye bağlıyorsunuz?
Eğitim sistemimiz kitap okumayı ödev gibi gösteriyor. Sıkıcı, özeti istenen kitabı okumayı zorunlu kılan bir yapı
bu. Oysa çocukların eğlenmeye zevk almaya ihtiyacı var.
Dayatmacı okuma biçimini reddediyorum. Kitaplarımda
hep olması istenen uslu çocuk karakterlerinden çok, hayatın içinde var olan gerçek çocuklar yer alıyor. Yaramaz,
hareketli gerçek anlamda çocuk gibi çocuklar. Bunun
dışında yine yaşamın içinde ne varsa; hüzünler, acılar,
kahkahalar, gözyaşları ve gülümsemeler tüm bunlar kitaplarımın içinde de var. Kitaplar yaşamın aynasıdır. O
aynaya baktıklarında kişiler kendilerini görebilmelidirler.
Benim kitaplarımda o aynada kendilerini görüyorlar.
Okurlarınızın sizinle ilgili en çok hangi cümleyi kullanmasını isterdiniz?
“Sizin kitaplarınızla okumayı sevdik” cümlesini duyduğumda çok mutlu oluyorum. Bu cümleyi çocuklardan ve
ailelerinden duymak bana önemli şeyler katıyor. Çocuklar
sevebilecekleri kitapları okudukça okumayı seviyorlar.
Kitaplarınızda çocuklara en çok hangi mesajları
vermek istiyorsunuz?
Sezgileri gelişmiş, eleştirebilen, sorgulayabilen farkında
olan bir gençliğe ihtiyacımız var. Bu anlamda çocuklarımızın bu özelliklerinin gelişimine kitaplarımın yardımcı
olmasını istiyorum. Dergimizdeki köşemin amacı yetişkin
olsun çocuklarımız olsun bekleme odalarında beklerken
iyi bir şeyler okumalarını sağlamak.
20 yıl dişhekimliği yaptınız, edebiyata daha fazla
zaman ayırabilmek için mi mesleğinizi bıraktınız.
Çok ciddi bir rahatsızlık geçirdim bu nedenle dişhekimliğini bırakmak durumunda kaldım, aslında bırakmak kelimesi doğru olmadı emekli oldum. Dişhekimliği yapan
tüm meslektaşlarım gibi o süreçte çok fazla birikim elde
etmişim. İnsan tipleri biriktirmişim şimdi oradaki deneyimlerimi kitaplarıma aktarıyorum. Pek çok meslektaşımın da bu birikime sahip olduğunu biliyorum. Sanatın
farklı dalları ile ilgilenen dişhekimlerinin olmasını da
buna bağlıyorum. İnsanı sanata yönlendiren bir meslek dişhekimliği.
Meslektaşlarımızın yeterince okuduğunu düşünüyor musunuz?
Bu sorunuzu “Türkiye’de okuma oranları nasıl” şeklinde değerlendirecek olursak ne yazık ki yetişkin insanlar
yeterince okumuyorlar. “Okumaya zamanım yok” ifadesini kabul etmiyorum. Okumak bir alışkanlık değil
gereksinim olmalı. Kişi gün içinde bir kaç sayfa bir şey
okumadan kendini huzursuz hissetmeli. Ne yazık ki bu
huzursuzluğu yetişkinlerde göremiyorum.
Geleceğe ait projeleriniz neler?
Projeler planladığınız gibi gelişmiyor ama macera romanı yazma projem var. Ancak macera romanı için
oturduğunuzda bir şiir kitabı çıkabiliyor. ”Dolunay Dedektifleri” serisinin 5. kitabı çok isteniyor. Yaşam değişim ve dönüşümlerden ibaret. Ortaya ne çıkar ben de
bilemiyorum. Hali hazırda TRT için bir dizi senaryosu
yazıyorum. Çocuk dizisi olacak elbette. Sivil toplum
örgütleri için yürüttüğüm bir çalışmam var. Görme engelliler için sesli dergi çalışması yapıyoruz. Cumhuriyet
Kitapta her Perşembe yayınlanan “Okuma” isimli bir
köşemiz var. Tüm bu çalışmaların içinde bir sonraki proje ne olur kestirmek zor.
Aldığınız en anlamlı ödül hangisiydi?
Pek çok ödül aldım ancak benim için en değerli ödül
çocuklardan bana gelen e-mail ve mektuplar. Onların
geri bildirimleri benim için çok değerli.
57
haber
58
dişhekimi
dişhekimi
haber
59
14. Kongre
14.
5.
İ dişhekimi
S
E
T
İ
S
R
E
V
İ
EGE ÜN
Sİ
E
T
L
Ü
K
A
F
İ
Ğ
İ
L
M
DİŞHEKİ
RI
A
L
A
D
O
I
R
E
L
İM
K
E
E BÖLGESİ DİŞH
l
e
s
m
i
l
i
B
ı
Uluslararas rgisi
e
S
e
v
e
r
g
n
o
K
EG
Hazırlıklar sürüyor
5.Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi
ve 14.EBDO Uluslararası Kongre ve Bilimsel Sergisi 1-3 Ekim 2010 tarihinde İzmir
Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenecek. Dişhekimliği fakültesi ve Ege Bölge
Dişhekimi Odalarının ortak çalışması
olan kongreye yurtdışından ve yurtiçinden konusunda uzman kabul edilen akademisyenlerin katılımının sağlanması için
çalışmalar sürdürülüyor.
Onursal Başkanlığını Prof. Dr. Candeğer
Yılmaz’ın üstlendiği kongrenin Başkanlığını
Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Celal Artunç ve Kongre
Genel Sekreterliğini ise Dekan Yardımcısı
Prof. Dr. Nurselen Toygar yürütüyor.
Bilimsel ve Teorik bilgilerin paylaşılmasına
yurtdışındaki fakültelerle iletişimin geliştirilmesine imkan sağlayacak olan kongrede bilimsel toplantılar, konferanslar,
poster sunumları ve uygulamalar dışında
canlı sunumlarına da yer verilecek.
Kongre Başkanı Prof. Dr. Celal Artunç
ve Kongre Genel Sekreteri Prof. Dr. Nurselen Toygar dergimizin sorularını yanıtladı.
Balıkesir•Isparta•İzmir
Manisa•Uşak
60
Sayın Artunç Kongre ile ilgili genel
değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?
Fakültemizin var olma nedeni olan meslektaşlarımıza, mezunlarımıza ve tüm
meslektaşlarımıza en son bilimsel gelişmeleri hem teorik hem pratik uygulamaları dünyada otorite kabul edilmiş isimlerle sunmak istiyoruz.
Bu kongrede sağlayacağımız başarı aynı
zamanda uluslararası katılımlar nedeniyle fakültemizin ismini yurt dışında daha
saygın hale getirecektir. Kongrelerde kurulan bilimsel ve sosyal ilişkiler sayesinde
fakültemizin yurtdışındaki tanınmışlığı-
nın seviyesinin artacağını düşünüyorum.
Bilimselliğin ortaya konacağı bir kongre
olması dolayısıyla tüm öğretim üyeleri
ve yardımcıları üzerine düşen görevi yapacaklar aynı zamanda da üst seviyede
üniversitelerle iletişimler arttırılacaktır.
Kongreye katılacak hekimler bu kongrede hem bilimsel bilgilerini geliştirecekler hem de pratik uygulamalarında yeni
teknik gelişmeler konusunda bilgi sahibi
olabileceklerdir. Konularımız çok özel konuklarımız çok özel çağrısı yapılan isimler
davetleri zorlukla kabul eden kişilerden
oluşmakta bu anlamda çok verimli bir
kongre olacağı inancındayım.
Ege Bölge Dişhekimleri Odaları kongre
konusunda oldukça başarılılar. Bu sinerjiyi hem bilimsel hem sosyal alanda pekiştirerek Odalarımız ve Bölgedeki tek Diş
Hekimliği fakültesi olan Ege Üniversitesinin birlikte gerçekleştireceği geniş katılımlı uluslararası bir kongre düzenleyerek
bu birlikteliği arttırmak yönünde güzel
adımlar atılacağını düşünüyorum.
dişhekimi
14. Kongre
mıza verdiği desteğin bilimsel programlarla kalmayıp,
öğretim elemanlarımızın teknik konulardaki gereksinimleri yine fakültemiz tarafından karşılanacaktır. Sonuç
olarak fakültemizin uluslararası kongresine odalarımızın
verdiği destek kongremizin hazırlık ayrıntılarından ve bu
konularla ilgili sorunlardan bizi uzak tutacak. Dolayısıyla
akademik programın daha iyi yürümesini ve kongreye
katılacak olan öğretim üyelerimizin daha rahat hazırlanmasını sağlayacaktır.
Bu nedenle benim görüşüm bu işbirliği ve ortak çalışmaların sonucunda geniş katılımlı, bilimsel açıdan doyurucu ve uygulamalar yönünden de bilgilendirici bir
kongre olacağı ve aksamaların en aza indirilebileceği
yönündedir.
Sayın Artunç kongrenin uluslararası hedefi nedir?
Fakültemizin seviyesini uluslararası ilişkilerini daha yukarı çekebilmek, tanınırlığı arttırmak, konularında uzman
otorite kabul edilen bilim adamlarının kongre katılmasını sağlayarak kongrenin saygınlığını ve değerini arttırmak.
Bizim vereceğimiz bilimsel katkılar odaların yapacağı
sosyal faaliyetler konusundaki birliktelik ile katılımcılara
unutulmaz bir kongre yaşatmak istiyoruz.
Sayın Toygar, kongrenin amacını özetleyebilir misiniz?
Dünyada ve Türkiye’de diş hekimliği konusundaki en
son teknoloji ve bilimsel gelişmelerle ilgili uygulamaları
serbest çalışan meslektaşlarımıza ve öğretim üyelerimize ulaştırabilmek en önemli amacımız. Bunun yanı sıra
esas önemli olan, Türkiye’deki diş hekimliğinin uluslararası diş hekimliği camiasında ve fakültemizin uluslararası bilimsel arenada ne kadar ilerlediğini vurgulamayı
bu kongrenin vizyonu ve misyonu olarak görüyorum.
Amerika’dan Japonya’ya Kuveyt ten Almanya’ya kadar
geniş bir yelpazede yabancı öğretim üyelerimizle ilişkilerimiz kuruldu, teyitlerimiz alındı bu kongre ile sesimizi
Türkiye’ye değil dünyada da duyurmayı amaçladık.
Sayın Toygar, Ege Bölge Odalarıyla beraber çalışmanın kongreye katkıları değerlendirebilir misiniz?
Odaların ve fakültelerin ayrılmaz bir bütün olduğunu
düşünüyor uyum içinde ekip ruhu ile çalışması gerektiğine inanıyorum. Odaların yardımıyla kongre duyurularını geniş bir kitleye ulaştıracağız. Kongre hazırlık aşamasında yine Odanın deneyimlerinden pratik çözümler
getirme konusunda yararlandık. Birlikte çalışmamız Fakültenin bilimsel komitesi tarafından oluşturulan akademik programın gerçekleşmesinde öğretim üyelerimize
bu konuya daha fazla zaman ayırabilmeleri, daha seçici
ve daha ayrıntılı çalışmalar yapabilmeleri, yoğunlaşabilmeleri açısından da oldukça yararlı oldu.
Fakültemizin ise, odalarımıza ve serbest meslektaşları-
Sayın Artunc, kongre merkezi hakkında neler söylemek istiyorsunuz?
İzmir in dünya kongre merkezi olma yolunda çalışmalarına bir örnek oluşturmak amacıyla kongremizi Üniversitemize ait İzmir Atatürk Kültür Merkezi’nde yapmayı
uygun gördük. Merkezi bir yerde, ulaşımı kolay, salonları
kongre için uygun, canlı sunumlar için ideal, bu konuda
benzer çalışmaların yapıldığı ve tecrübe edilmiş bir merkez. Konuklarımıza İzmir’in güzelliklerini sunmak istiyoruz. Kongre katkısı olan öğretim üye ve yardımcıları ve
Ege bölge odalarına bu birliktelik için teşekkür ederiz.
Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mı?
Serbest Diş hekimlerimizin destek almak istediği vakalarda fakültemizin öğretim üyeleri gerekli desteği teorik
ve uygulamalı olarak verecektir. Fakültede yeni bilgiler
yeni uygulamalarla daha ileri teknolojilerle sorunları
çözebiliriz. Fakültemiz yeni bilgiler, yeni uygulamalarla
ve ileri teknolojilerle zor ve sorunlu vakaları çözebilme
özelliğine sahiptir. Bu nedenle Öğretim Üyelerimiz ile
Serbest Diş Hekimi işbirliği hastalarımızın sağlığı ve sorunlarının çözümü açısından çok önemlidir. Bunun dışında, serbest diş çalışan diş hekimlerimizin fakültemizden istedikleri eğitim ve uygulamaları, kongre dışında
da onlara verebilmek, gelişen teknolojik, bilimsel çalışmalar ve akademik uygulamalar konusunda da meslektaşlarımızı bilgilendirmek, bilgi paylaşımında bulunmak
Fakültemizin temel hedefleri arasındadır.
Kongre komisyonunda görev yapan bütün öğretim
üyeleri ve yardımcılarımıza gerçekten çok özverili, içten
çalıştıkları ve zamanlarının büyük kısmını bu kongrenin
bilimsel programına ayırdıkları için teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca kongremize katkısı olan Ege Bölge Odalarına ve tüm destek veren kuruluşları teşekkür ediyorum.
61
haber
dişhekimi
Perşembe Akşamı
Seminerleri, meslektaşlarımızın
beğenisini kazandı
Meslektaşlarımız arasında iletişimi arttıran, bilgi paylaşımını hızlandıran Perşembe Akşamı Seminerleri ürün tanıtımlarıyla da gelişmeleri izleme olanağı sağlıyor.
1.Nisan’da “Metal Alt Yapılı Sabit Protezlerde Geçmişten
Günümüze” konulu seminer Prof. Dr. Gökhan Aksoy, “
Cad-Cam Sistemi ile Metal alt Yapı Dizaynı” konulu seminer ise Doç. Dr. Övül Kümbüloğlu tarafından hasta üzerinde canlı uygulama ve video gösterimleri ile meslektaşlarımıza sunuldu.
15 Nisan tarihinde ürün tanıtımının ardından Doç. Dr.
Selim Erkut’un sunumuyla gerçekleştirilen “ Zirkonyum
Sistemlerde Preparasyon, Ölçü, Simantasyon “ semineri
beğeni ile izlendi. 13 Mayıs’ta Prof. Dr. Tayfun Günbay
tarafından gerçekleştirilen “Sinüs Lifting Uygulamaları”
konulu seminer beğeni kazandı.
Sunumların ardından düzenlenen kokteyllerde meslektaşlarımız seminerler ve genel konular hakkında sohbet
etme olanağı buldu.
Doç. Dr. Övül Kümbüloğlu
Prof. Dr.
Tayfun Günbay
62
Doç. Dr.
Selim Erkut
Prof. Dr.
Gökhan Aksoy
haber
dişhekimi
ilgi
n
u
ğ
o
Y
yle;
i
n
e
d
e
n
Doç. Dr. Bahar Sezer’in
“Temel İmplantoloji Kursu”
3. kez tekrarlandı
Doç. Dr. Bahar Sezer tarafından hazırlanan “Temel
İmplantoloji Kursu” 3-4 Nisan tarihleri arasında İzmir
Dişhekimleri Odasında yapıldı.
Kursun ilk gününde “Dental İmplant Nedir?”, “Vaka Değerlendirmesi”, “Dental İmplant Cerrahisi”, “Vakalarla
Dental Implant Cerrahisi”, “İmplantta Başarısızlık” konuları hakkında katılımcılara teorik bilgi verildi.
Kursun ikinci gününde ise kurs katılımcıları “çene modelleri üzerinde” implant uygulaması yaptılar. Ayrıca, Doç.
Dr. Bahar Sezer tarafından bir hasta üzerinde “tek diş
eksikliği vakasında implant” uygulaması, başka bir hasta
üzerinde “alt total vakasında implant uygulaması” yapıldı.
“Temel İmplantolji” kursunun amacının implant konu-
sunda yeterli deneyime sahip olmadığını düşünen dişhekimleri için teorik olarak temel bilgiler vermek, pratik
olarak ise basit cerrahi işlemler, tek diş eksiklikleri ve
alt total dişsizlikte implant yerleştirme konusunda pratik beceriyi kazandırmak olduğuna dikkati çeken Doç.
Dr. Bahar Sezer; “ Her kursun seviyesi çok farklı oluyor,
katılımcıların seviyesine göre ortak bir nokta bulup onlara hitap etmeye çalışıyorum. Bu kursu düzenlemekteki
amaç, İmplantı genel özellikleri ile tanıtmak, pratik uygulamalarla “İmplant Cerrahisi” sırasında dikkat edilecek noktalar üzerinde durarak dental implant cerrahisi
sırasında oluşabilecek komplikasyonları azaltmak. Hasta
planlaması üzerinde durarak, doğru ve başarılı implantasyonlar hakkında bilgi ve beceri kazandırmaktı” dedi.
Katılımcı Görüşleri
Dt. Alpay Hava (İstanbul)
Pratik bilgilerin verildiği bölüm çok
güzeldi. Hoca çok önemli bir faktör anlatımı son derece verimliydi.
Teorik ile ilgili bölümde ise elimizde
konu içerikleriyle ilgili bir doküman
olmasını isterdim.
Dt. Mehmet Güzelyurt (Antakya)
En fazla ilgili çeken bölüm cerrahi
uygulamalar oldu. Cerrahi kısımla
ilgili kaygılarım vardı. Kurs bu konuda benim için son derece verimli
geçti.
Dt. Aylin Katar (Ankara)
Gayet verimliydi, protez hakkında
kursun devamı olursa katılmak isterim. Ayrıca Bahar Hanımın anlatımları net ve açıklayıcıydı.
Dt. Tunç Akçalı (Adana)
Genel olarak faydalı oldu. Konuyla
ilgili notlar dağıtılabilse bilgileri daha
sonra gözden geçirme şansımız olurdu. Kursun 2. günü görsel ve pratik
uygulamalardan daha çok yararlandık. Son derece başarılıydı.
63
haber
dişhekimi
“İleri İmplantoloji Kursu”
başarılıyla gerçekleştirildi
Prof. Dr. Tayfun Günbay,
canlı cerrahi uygulama
sırasında...
10-11 Nisan tarihlerinde İzmir Dişhekimleri Odası Eğitim Salonunda
Prof. Dr. Tayfun Günbay tarafından
verilen “İleri İmplantoloji Kursu” başarılı geçti.
Çeşitli illerden gelen meslektaşlarımızın katılımıyla gerçekleşen kursun ilk gününde “Yetersiz Alveoler
Kretin Değerlendirilmesi”, ”Ogmentasyon”, “Otojen Kemik Greftleri”,
“Posterior Dişsiz Maksilla”, “Internal Sinus Lifting”, “Eksternal Sinus
Lifting”, “Vakalarla Sinus Lifting”
konu başlıkları üzerinde detaylı teorik bilgiler verildi.
Kursun ikinci gününde katılımcılar,
canlı cerrahi uygulamaları yardımıyla ”Komplikasyonlar” konusunda
pratik bilgiler edinme fırsatı buldular.
Prof. Dr. Tayfun Günbay kursun düzenleniş amacını şöyle özetledi.“
Kursu hazırlamaktaki amaç implantoloji yapan meslektaşlarımızın
bilimsel kanıta dayalı olarak kabul
edilmiş yöntemlerle bilinçli olarak
hastalara zarar vermeksizin implantoloji uygulamaları yapmalarına olanak sağlamaktı.”
Katılımcı Görüşleri
Hayriye Yalaz (İstanbul)
Kursun teorikte faydalarını görüyorum. Ameliyatlı canlı cerrahi ile
dikkat etmediğimiz püf noktaları
yakalama şansına sahip olabiliyoruz. Cerrahi videolara daha çok yer
verilse daha iyi olurdu.
Nihal Arı (Uşak)
Kursta hocamızı dinleme şansına
sahip olduk, çok verimli geçti. Daha
sonrasında düzenlenecek kurslara
da katılmak isterim.
64
Selami Akıncı (Denizli)
Sinus anatomisi ve fizyolojisi için
geldim. Ancak kursu izlerken greftler konusunda yeterli bilgi sahibi olmadığımı anladım. Kurs her anlamda teorik ve pratik uygulamaları ile
çok verimli oldu.
Mesut Yiğit (Nazilli)
10 üzerinden 9,5 şeklinde bir değerlendirme yapabilirim. İzmir’de
düzenlenen kurslara ilk defa katılıyorum fakat çok başarılı buldum.
Hocamızın anlatımı çok anlaşılır ve
detaylıydı.
dişhekimi
haber
65
haber
dişhekimi
Dr. Stace Lind,
“İki ülkenin birbirlerinden
öğreneceği çok şey var”
Dr. Stace Lind’in sunumunu gerçekleştirdiği “Beyazlatmada Değişen Konseptler
ve Doku Yönetimi Semineri” İzmir Dişhekimleri Odası Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Meslektaşlarımızın yoğun ilgi
gösterdiği seminer Güney Dental firması
tarafından organize edildi.
16 Mayıs Cumartesi günü gerçekleşen
seminerde meslektaşlarımız uygulamalar hakkında güncel bilgiler edindi. Halen
merkezi ABD’nin Colorado eyaletinde bulunan Rocy Mountain Dental Araştırma ve
Eğitim programı’nın başkalığını yürüten
Dr. Stace Lind, dişhekimliği konusunda her
iki ülkenin birbirinden öğrenmesi gereken
çok şey olduğunu belirterek izlenimlerini
şöyle özetledi. “ Seminer çok olumlu geçiyor herkes katılımcı görünüyor. Bazı ticari
pazarlama uygulama mantığı bizim ülkemizde daha farklı ancak klinikte karşılaştığımız sorunlar aynı. Türkiye’de daha önce
dişhekimliği fakültelerinde görev aldım.
Biri Doğu’da diğeri Batı’da iki üniversitede
çalıştım İyi bir eğitim sistemleri var, tedavi
yaklaşımları çok iyi. Dişlerin ağızda tutulması, tedavi yaklaşımları ve hasta ilişkileri
açısından her iki ülkenin de birbirlerinden
öğreneceği çok şey var. Ama asıl önemli
olan dişlerin ağızda tutulabilmesi. Yapılan
araştırılmalarda dişlerin çekilmesi insan
ömrünü 6 ila 8 yıl arasında kısaltıyor. Bu
nedenle dişlerin çekilip implanta doğru gidilmesini doğru bulmuyorum.”
66
Katılımcı Görüşleri
Dt. Alev Kumbaracı
“Seminerin çok güzel geçtiğini düşünüyorum.
Muayenehanelerde yararlı olacak pratik bilgiler veriliyor. Türk hocalarımızın anlatımını
daha başarılı buluyorum. Serbest dişhekimi
olarak verilen bilgileri yüzeysel buldum. Örneklerle daha detaylı bilgiler verilebilirdi.”
Murat Sütpideler
“Gayet güzel. Yabancı konuşmacılar ilgiyi arttırıyor. Çok güncel bilgiler değil ama ortalama
ve pratiğe yönelik bilgiler verildi. Ürünler anlamında sınırlayıcı değil, mutlaka bu uygulanmalı
şeklinde bir baskısı yok yönlendirme yapmıyor,
bu yönü çok güzel.
Prof. Dr. Murat Türkün
“Konu hakkında çok yeni bilgiler verildiğini
söyleyemem ancak farklı bir bakış açısı getirdiler.”
Cem Özboyacı
“Yararlı bir etkinlik benim açımdan olumlu geçiyor. Bilgi açısından çok yakın uygulama teknikleri açısından farklılıklar var.”
haber
dişhekimi
EDAD İzmir 2.Ulusal
Sempozyumu gerçekleştirildi
Duygu Çimli Karaosmanoğlu
Dt. Oktay Dülger
Estetik
Dişhekimliği
Akademisi
Derneği(EDAD) İzmir 2.Ulusal Sempozyumu İzmir Dişhekimleri Odası
konferans salonunda gerçekleştirildi.
Çeşitli illerden katılan çok sayıda meslektaşımızın izlediği sempozyumda
canlı sunumlarla detaylı konu anlatımı katılımcıların beğenisini kazandı.
20 Mayıs tarihinde gerçekleştirilen
sempozyumun ilk bölümünde Dr.
Oktay Dülger “Nasıl Bir Endodontik
Tedavi” başlıklı sunumuyla endodonti konusunda değerli bilgiler verdi. “Küçük Dokunuşlar Büyük Deği-
şiklikler” adlı sunum Dt. Elif Özcan
Dulundu tarafından “Protetik Tedavi
Planlamasında Estetik Yaklaşım” konulu sunum ise Duygu Çimli Karaosmanoğlu tarafından meslektaşlarımıza aktarıldı.
Sempozyumun canlı sunum bölümünde bir hasta üzerinde “Laminate Veneer Preperasyonu”, başka
bir hasta üzerinde “Veneer Kuron
Simantasyonu” uygulamalı olarak
anlatıldı.
Sempozyumun tartışma bölümünde
ise katımcıların soruları yanıtlandı.
Dt. Elif Özcan
Katılımcı Görüşleri
Yasemin Ünlü (Aydın)
Genel olarak çok iyi ancak çok hızlı
geçtiği için not alma şansımız olmuyor.
Anlatımlar güzeldi. Devamı niteliğindeki seminerlere de katılmak isterim.
Ender İlker (Samsun)
Gayet yararlı buldum. Estetik açıdan
çok şeyler öğrendiğimi düşünüyorum.
Canlı sunumlarla anlatımların daha
faydalı olduğunu düşünüyorum.
Mustafa Çetin
(Manisa)
Yeni çıkan malzemelerin slaytlarla tanıtımı çok yararlı oldu. Canlı sunumlarla
gösterilmesi konuyu pratik olarak anla-
mamıza yardımcı oluyor. Hocaların anlatımı serbest çalışan meslektaşlarımız için pratik bilgiler sağladı. Bence
çok faydalı oldu.
Hakan Özden (Muğla)
Gayet güzel seminerler, insanın ufkunu açıyor. Özellikle pratiğe yönelik çok
değerli ipuçları ve bilgiler veriliyor.
Olgu Alperat (Antalya)
Konular çok ilgi çekiciydi.Anlatımlar
detaylıydı tam merak edilenleri anlattılar.Canlı sunumlar da çok başarılıydı.
Bilgiler çok net verildi.Antalya’dan gelmeme değdi.
67
haber
dişhekimi
“İmplantolojiye Giriş 3N 1K”
kursu tamamlandı
Katılımcı Görüşleri
Erdal Kumkumoğlu (İstanbul)
Süper geçti.Hocaların anlatımı güzeldi.İstanbul’dan gelmeme değdi.
Fatih Bey’in firmaları öne çıkarmadan bilimsellik üzerinde kalması çok
olumluydu.Buket Hanımın anlatımlarıda gayet başarılıydı.
Dr. Buket Saygan
Doç. Dr. Fatih Arıkan
Doç. Dr. Fatih Arıkan ve Dr. Buket Saygan tarafından sunumu gerçekleştirilen “İmplantolojiye Giriş 3N 1K” kursu İzmir Dişhekimleri Odası Eğitim Salonunda yapıldı.
22-23 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilen kursun ilk gününde “Neden İmplant Nasıl Bir İmplant”, “Nasıl İmplant (implant Uygulaması)” konuları hakkında bilgiler
verilirken iki hasta üzerinde iki farklı uygulama ile katılımcılara canlı hasta üzerinde pratik bilgiler verildi.
Ayrıca dana kaburgası üzerinde gerçeğe en yakın alt
çene implant uygulaması ile bilgiler aktarılırken katılımcıların sorularına da cevaplar verildi.
Kursun Pazar günü gerçekleştirilen bölümünde ise
“Kime İmplant”, “İmplantta Başarı” başlıklı konular aktarıldı.Öğle yemeğinin ardından devam eden seminerde
“Implant üstü protez seçenekleri, geçici protez cerrahi,
stent yapımı” ve “Immediat protez yapımı” meslektaşlarımıza teorik olarak anlatıldı. Seminer “Implant çevresi
yumuşak doku manüplasyonları” hakkında bilgilerin verilmesi ile tamamlandı.
Mehmet Kabayuka (Denizli)
Çok yararlı buldum ilk defa uygulamaları
gerçekleştirecek olanlar için çok faydalı.Bilgiin sonu yok çok yeni bilgiler edindim.Hocalar samimi arkadaşlar ortamı güzeldi.
Yüksel Türkoğlu (İstanbul)
Çok olumlu geçtiğini söyleyebilirim.
Değerli bilgiler aldık.Sorularımıza cevap aldığımızı düşünüyorum.Implantolojiye giriş anlamında değerli bir
seminer, cesaretlendirici bir seminer.
Korkuyla bakıyorduk implanta bu seminerden sonra daha rahat bakabileceğimize inanıyorum.
Emel Ertanış (İstanbul)
Gayet memnunum anlatılanlar çok olumlu
konular içeriği bizim için çok faydalı oldu.
Canlı sunumlarda çok başarılı geçti.Daha
fazla vaka üzerinde canlı sunum yapılma
olanağı olsa daha da verimli olacağına inanıyorum.
Erman Ürer (Samsun)
Verimli bir seminer oldu.Eğer vakit
bulabilirsem İleri İmplantoloji kursunada katılmak isterim.Hocalarımıza
emeği geçen İzdo ya teşekkürler.
68
haber
dişhekimi
İleri İmplant
Kursu’na
çeşitli illerden gelen
meslektaşlarımız katıldı
İzmir Dişhekimleri Odası eğitim salonunda gerçekleştirilen “İleri İmplant Kursu” çeşitli illerden gelen meslektaşlarımızın katılımı ile tamamlandı. Doç. Dr. Cenk Cura
ve Doç. Dr. Fatih Arıkan tarafından sunumu yapılan
kursta meslektaşlarımıza pratik ve teorik bilgiler
aktarıldı.
Anlatımların canlı sunumlarla desteklendiği
kursun ilk gününde “İleri Cerrahi İçin Endikasyonlar
“, “Güncel Cerrahi Tekniklerinin Başarısının Değerlendirilmesi”, “Hangi
Ogmentasyon Materyalleri, Materyalleri Nasıl Seçmeliyiz?”, “Maksiler Sinus Cerrahisi
Komplikasyonları ve Tedavi Yolları” ve
“Bone Spliting İçin Gerekli Araçlar,
Yöntem ve Vaka Tartışması” hakkında bilgi verildi.
Kursun 06 Haziran tarihinde gerçekleştirilen ikinci gününde ise Doç.
Dr. Fatih Arıkan, “Biomekanik ve
Protetik Üst Yapı Seçenekleri “ ve
Doç. Dr.
“İmplant Çevresinde Keratinize
Cenk Cura
Yapışık Dişetinin Korunması ve
Doç. Dr. Fatih Arıkan
Yeniden Oluşturulması İçin İleri Periodontal Cerrahi “
teknikleri hakkında teorik bilgiler verdi.
Bir hasta üzerinde kemik ogmentasyon tekniğinin uygulanması Canlı Uygulama ile aktarıldı. Vaka tartışmalarının son bölümü oluşturduğu kurs programı meslektaşlarımızın beğenisini kazandı.
Katılımcı Görüşleri
Ali Haydar Güler (Tunceli)
Günümüzde ADSM’lerdeki fabrikasyon mantığıyla seri üretim beklentisi
ile yoğun çalışma ortamında mesleğimizi icra etmekteyiz ve dolayısıyla bu
sağlık politikası içersinde kendimizi
geliştirmemiz çok zor. Fırsat buldukça
İzmir ve İstanbul da kurslara katılarak bilgilerimi güncellemeye ve tazelemeye çalışıyorum. ADSM’lerde
çalışan tüm meslektaşlarımı da bu kurslara davet
ediyorum. Ayrıca odamızı da doğu bölgesinde çeşitli
illerde kongreler düzenlemeye davet ediyorum.
Erdinç Kılıç (Bursa)
Geldiğim için çok memnun oldum,
yararlı bilgiler edindim. Muayenehane
pratiğinde başarılı sonuçlar doğuracağına eminim. Daha önce düzenlenen
kurslara da katıldım çok verimli olduğunu düşünüyorum.
Fadime Zurna (Antalya)
Çok beğendik hocalarımızın anlatımı
ve konu seçimlerini başarılı buldum.
Yumuşak doku konusunda özellikle
detaylı bilgiler edinme şansımız oldu.
Muayenehane ortamında pratikte
kullanabileceğimiz bilgilerdi. Daha önceki kurslara da katıldım başarılı ve verimli geçtiğini
düşündüğüm için bu kursa da katılmak istedim.
Erman Ürer (Samsun)
2 hafta önce geldiğim kursun devamı niteliğindeki bu kurstan da
yararlandığım düşüncesindeyim. Teorik ve pratik olarak öğrendiklerimizi
kliniğimizde uygulayabiliriz. Çok detaylı ve gerçekten pek çok bilgilerin
alınabildiği bir ortam. Bundan sonra
düzenlenecek kurslara da katılmayı
düşünüyorum.
69
okur mektubu
dişhekimi
Tabanda kıpırdanma
Murat Bayramoğlu
Soma
Hükümetin özelden hizmet almayacağını açıklaması; meslektaşlarımızın
örgütlerine bakışlarında, taşların yerinden oynamasına sebep olmuştur.
Yürütülen pazarlık sürecinin ayrıntılarını bilmeyen, daha doğrusu bu
konuda Birlik yöneticileri tarafından
bilgilendirilmeyen meslektaş kitlesindeki, sürecin olumlu sonuçlanacağına dair oluşmuş olan kanı, hayal
kırıklığının dozunun fazla olmasına
neden olmuştur.
Bu konuda Birlik yöneticileri sürece
olumlu baktıklarını, iyimser olduklarını değişik vesilelerle dile getirmişlerdi.
Sonuçta TDB, hükümet ile eşdeğer
biçimde sorgulanmaya başlandı.
Daha önce bu tip yönetsel konulara pek kafa yormayan pek çok
meslektaşımız, hiçbir dönemde ilgilenmedikleri kadar oda ve birlik
yönetimleriyle, yaptıklarıyla ve oda seçimleri süreçleriyle
ilgilenmeye başladı. Bu sürecin, meslek örgütümüzün
belki de bir dönüm noktasına doğru gitmekte olduğu
dönemin başlangıcı ve itici gücü olacağını düşünüyorum.
Tabanda oluşan değişim talebi ve eleştirel tepkiler hemen her oda bölgesinde kendini olabildiğince hissettirmeye başladı. Oda seçimleri sonuçlarında da bu hareketlenme kendini açıkça göstermektedir.
İnternet ortamında, TDB yönetimini istifaya çağıran tartışma platformları oluşturulmaya başlandı. Mesleğimizin
kanunla düzenlenmiş ve üye olmanın yasal zorunluluk
olduğu bir Birlik yerine; bir sendikaya ya da bir derneğe ihtiyacı olduğunu dile getiren meslektaşlarımız seslerini yükseltmeye başladı. Tüm bunlar yakın zamanda
gerçekleşen pek çok oda seçiminde farklı sonuçların
oluşmasına neden oldu. TDB yönetimine eleştirel bakan
meslektaşlarımızın oda yönetim kurullarında ve delegasyonda eskiden olmadığı ölçüde yer almaya başladıkları
görüldü. Tabii tüm bunların TDB genel kuruluna nasıl
yansıyacağını hep birlikte göreceğiz.
Artık vakit herkes için düşünme ve özeleştiri yapma vaktidir. Meslektaşlar bugüne dek meslek örgütlerine yeterince sahip çıkıp çıkmadıklarını; Oda ve TDB yönetimleri
tabanın sesini yeterince iyi dinleyip bunlara uygun önermeleri doğru biçimde oluşturup, muhataplarına doğru
yöntemlerle iletip iletmediklerini sorgulamalıdırlar.
Tüm bunların ışığında önümüzdeki dönemde nasıl bir
70
Birlik yönetimi talep edeceğiz? Bu
sorunun yanıtını oluşturacak en
azından ana başlıkları bugünden düşünmeye başlamalıyız.
Somut birkaç noktayı sizlerle paylaşmak isterim. Şu bir gerçek ki; artık
Başkanlar Konseyi vb. toplantılar,
gerçek problemlerin tespit edilmesini ve mesleğin önünün açılmasını
sağlayamamaktadır. Takip ettiğimiz
kadarıyla bu toplantılar yapay gündemlerle yapılmakta, gerçek problemler çok kısa sürelerle konuşulup
gündemden düşürülmektedir.
Delegelik kesinlikle daha aktif bir
görev haline getirilmelidir. Her delegenin birebir fikri alınmalıdır. Mümkünse internet ortamında; önce
konuşulacak konuların belirlenmesi
sağlanmalı ve çözümlere dönük izlenecek stratejiler için tartışma ortamları oluşturulmalıdır. Yani katılımcılık
lafta kalmamalıdır.
Küçük odaların çok küçük bütçelerle çalışmak zorunda kalışları, onlar
için büyük problem. Bu konunun çözümüyle ilgili yeni
dönemde birtakım çözümler üretmek gerekir. Ve tabii
ki belki de en önemli sorunumuz… Meslek örgütümüz
tüm kurul ve birimleriyle “Ulusal Diş Hekimliği Hizmet
Sunum Modeli” üzerinde ciddi ve kalıcı bir tartışma süreci başlatmalıdır. Bu konu artık her gelen yönetimin kişisel
bakış açısına bırakılmamalıdır. Ve belirlenecek bu modelde TDB; hedefine ulaşmak için her türlü çabayı gösteren
saygın ve tutarlı bir örgüt haline gelmelidir.
DÜZELTME
Dergimizin önceki sayısında yayımlanan yazımda adı
geçen firma Colgate değil İPANA olmalıydı. Bu maddi hata için tüm ilgililerden ve yazıyı okuyan tüm
meslektaşlarımdan özür dilerim.
İlgili paragrafta konu edilen soru, öncelikle meslektaşlar arasında; Birlik ve Oda yönetimlerinin her tasarrufunda şeffaflaşma ve bilgilendirilme taleplerinin
bir yansıması olarak kabul edilmelidir. Yoksa ne Birlik
yönetimi ve ne de Bursa Kongresi dolayısıyla Bursa
Odasıyla ilgili bir imayı asla dillendirmemektedir.
Bu arada TDB’ nin; TV reklamında İpana firmasının
bir ürünü hakkında, onay vermesi karşılığı 100.000.dolar gelir elde ettiğini; bu paranın tamamının Toplum, ağız ve diş sağlığı projesinde kullanılacağını,
TDB yöneticisi sayın meslektaşım Tarık İşmen’den
sevinerek öğrenmiş bulunmaktayım. Bilgiyi sizlerle
de paylaşmak istedim. Saygılarımla…
dişhekimi
haber
71
okur mektubu
dişhekimi
TDB neyi bekliyor?
Övünç Atadil / Manisa
Değerli meslektaşlarım, hepimiz biliyoruz ki maalesef mesleğimiz son yıllarda, özel-kamu ayırdetmeden düşünelim, ciddi oranda prestij kaybetti. Bunda hükümetin uyguladığı yanlış sağlık
politikaları ve TDB’ nin ciddi strateji hataları çok
büyük etkendir. Ben her şeye rağmen, bütün
olumsuzluklara rağmen önümüzdeki yıllarda
muayenehaneciliğin biraz daha iyi günler görebileceğini düşünüyorum ama birkaç yıl daha biraz
sıkıntılı geçecek bizler için. Sonrası daha iyi olacaktır diye umuyor ve diliyorum. Önümüzdeki
dönemde nelerin yapılması, nelerin yapılmaması
gerektiğini tartışmak gerekiyor bence.
TDB’ nin önünde iki yol vardır:
1.Ya “özelden hizmet alımı”nı istemeye devam
edecek,
2.Ya da bundan vazgeçecek, bu konuyu tamamen unutacağız.
Özelden hizmet alımı konusunda, ne TDB’nin,
ne de hükümetin samimi olmadığı, sadece bunu
istiyor’’muş gibi’’ yaptıkları açıkça ortaya çıktı.
Çünkü ;
a) TDB, özelden hizmet alımı için hükümete
2008 yılında teklif sundu. Halbuki AKP iktidara
2002’de gelmişti. TDB eğer samimi olsaydı bu
konuda,6 yıl beklemezdi. O 6 yılda devlet şehir
merkezlerine ADSM’ler açtı.
b)TDB eğer özelden hizmet alımı konusunda samimi olsaydı, şu ADSM’lerin devlete kaç liraya
mal olduğunu bir zahmet bir araştırırdı. Önce
ciddi bir çalışmayla bu rakamları ortaya çıkarır,
daha sonra da bunları kamuoyuna açıklardı.
Eğer ADSM’ler yoluyla vatandaşa hizmet sunmak, devlete daha ucuza mal oluyor ise, devlet
özelden hizmet zaten almaz, almamalıdır.
Yok, eğer özelden hizmet almak devlete
ADSM’ler açmaktan daha ucuza mal olacak ise,
TDB yetkililerinin bu rakamları TV’lerde, gazetelerde halka anlatması gerekir.
Böylece bir kamuoyu oluşturulur, halkın desteğini arkasına alabilirdi TDB. O kamuoyu baskısıyla, istediğimizi er geç alabilirdik. Böylece hem
kamudaki, hem de özeldeki meslektaşlarımız
rahatlardı. Bu konuda ne odaların, ne de TDB’
nin ciddi bir çalışması olduğunu ben göremedim
şimdiye kadar.
Sadece,TDB dergisinin 115. sayısında, 33. sayfada TDB Başkanı Murat AKKAYA’ nın bir açıklaması var.Şöyle diyor Murat AKKAYA:
‘’ADSM’lerin devlet bütçesine ilk yatırım maliyeti,
orada çalışan her bir dişhekimi başına 160.000
TL.”(Tadilat, demirbaş alımı,vs.,vs....)
ADSM’lerin ilk yatırım maliyetleri,orada çalışan her bir dişhekimi başına 20.000 küsur
TL(personel maaşları,diğer giderler vs...)
Ben, bu rakamlar doğru mu, değil mi araştırmadım.Eğer doğruysa,bu ADSM’ ler devlete ucuza
değil, tam tersine çok pahalıya mal oluyor demektir. Bu rakamlar eğer gerçekten doğruysa,
Murat AKKAYA’ nın bunu sadece dergiden bizlere değil, çıkıp TV’lerde, gazetelerde kamuoyuna
açıklaması gerekir.
Eğer bu rakamlar doğruysa;
Kamuda şu anda yaklaşık 5500 meslektaşımızın
çalıştığını biliyoruz.
72
Yeni alımlarla birlikte bu sayısının yaklaşık 6000
olacağını varsayalım.
ADSM’LERİN TOPLAM İLK YATIRIM MALİYETİ:
6000 DİŞHEKİMİ x160.000 TL= 960.000.000
TL(ESKİ PARAYLA 1 KATRİLYON TL)
ADSM’LERİN TOPLAM AYLIK İŞLETME MALİYETLERİ:
6000 dişhekimi x 20.000 TL=120.000.000 TL/
ay Yıllık(*12)=1 milyar 440 milyon TL
Sağlık Bakanı Recep Akdağ da diyor ki:’’ADSM’ler
kar ediyor’’
Eğer yukarıdaki rakamlar doğruysa, ADSM’ lerin kar etmesi mümkün değildir. Sn. Bakan,’’kar
ediyorlar’’derken, bu maliyetleri de hesaba katıyor mudur? Hiç sanmıyorum.
Kaldı ki, ’’ADSM’ lerin kar etmesi’’demek,
SGK’NIN
CEBİNDEN
ÇIKAN
PARANIN
BÜYÜMESİ’’demektir.
O para da devletin parasıdır.’’Kar ediyor’’dedikleri
şey, devletin parayı bir cebinden çıkarıp öbür cebine koyması’’demektir. Bir yandan da, SGK’ nın
bütçe açığının günden güne büyüdüğünü biliyoruz. SGK’ nın bütçe açığı, son 6 yılda 5.2 kat
artış göstermiş. SGK’ nın ilaç harcamaları
son 6 yılda 4 kattan fazla artmış. SGK’ nın
tedavi harcamaları son 6 yılda 7.2 kat artmış.
SGK’ nın bütçe açığı 2008 yılında 20 milyar
doların üstüne çıkmış. SGK’ nın bu kadar açık
verdiği bir ortamda; İlk yatırım maliyeti olarak
1 milyar TL,aylık işletme maliyeti olarak da 120
milyon TL harcayan devlet, özelden hizmet
alsaydı,acaba kaç liraya mal olurdu devlete???
TDB yetkilileriyle SGK yetkililerinin arasında, bu
‘sonu hüsranla biten’’ özelden hizmet alımı görüşmelerinin devam ettiği günlerde Ankara’da
TDB oda başkanlarıyla SGK Genel Müdürü’nün
katıldığı bir toplantı yapıldı.
O toplantıda SGK Genel Müdürü, bizim oda
başkanlarımıza,’’her dişhekimi için ayık 15002500 TL civarı bir ciro kotası koymayı düşündüklerini söylemiş.
Bırakın 1500-2000 lirayı, aylık 10.000 TL ciro kotası koysaydı devlet, özelde 20.000 diş hekiminin
olduğunu varsayalım;
20.000 diş hekimi x 10.000 tl aylık kota =
200.000.000 TL’ye mal olurdu devlete!
Bunun en az %30’ unu, yani 60.000.000 TL’sini
de devlet vergi olarak (%8 KDV+%22 GELİR
VERGİSİ) bizlerden geri alacaktı.
200.000.000 TL- 60.000.000 TL=140.000.000
TL DEVLETE AYLIK MALİYETİ OLURDU .
iLK YATIRIM MALİYETİ = 0 (SIFIR) TL
ESKİ PARAYLA 1 KATRİLYON, YENİ PARAYLA 1
MİLYAR TL’LİK YÜKE DE GİRMEMİŞ OLACAKTI
DEVLET!
6000DİŞHEKİMİYLEHİZMETSUNUYORSUNUZ,1
MİLYAR TL ilk yatırım yapıyorsunuz.
Aylık 120 milyon TL harcıyorsunuz işletmek için.
Oysa, 20.000 diş hekiminden hizmet satın alsanız, aylık devlete maliyeti 140 milyon TL.
İlk yatırım maliyetiniz hiç yok.
Hangisi daha ucuz ve verimli sizce?
Eğer TDB, özelden hizmet alımı konusunda ciddi
ve samimi olsaydı, çıkar TV’lerde, gazetelerde
bu rakamları insanlara anlatır, kamuoyu oluştururdu. En azından bu çabayı gösterirdi.
Eğer TDB,’’aman hükümeti kızdırmayalım, bu
bizim aleyhimize olur, çünkü bu hükümet siyaseten çok güçlü,’’ diye bu rakamları açıklamaktan
korkuyorsa; o zaman özelden hizmet alınmasını
istemekten vazgeçmelidir.
Eğer sadece bugüne kadar yaptığı gibi web sitesinde asker gibi’’gün sayarak’’,başka hiçbir
şey yapmadan beklemeye devam ederse TDB
yönetimi,kesinlikle özelden hizmet alınmaz,tam
tersine muayenehaneler gün be gün daha zor
günler görür. TDB yönetimi ,eğer bu şekilde sadece beklemeye,başka hiçbir şey yapmamaya
devam ederse,sadece ve sadece,seçimler yaklaştığında hükümetler bu konuyu salt oy kazanmak
amacıyla,salt siyasi rant amacıyla pişirip pişirip
önümüze getirirler.Yine beklenti yaratılır,insanlar
yine tedavilerini ertelerler,bizim işlerimiz yine
durma noktasına gelir.Zara gören yine muayenehaneler olur.
Seçimden sonra da yine bu konu unutturulur,TDB
yine yıllarca boşu boşuna beklemeye devam eder.
Bizler yine sadece hasta kaybettiğimizle kalırız.
TDB’nin 6 yıl beklemesinin nedenlerini çoğumuz
tahmin edebiliyordur ama ben yine de yazayım.
Biliyoruz ki,TDB yönetiminde uzun yıllardır aynı
ekibin devamı olan meslektaşlarımız bulunmaktadır.Ve bu ekibin üzerinde,aynı zamanda İstanbul Odası’nda da uzun yıllar söz ve yetki sahibi
olan meslektaşlarımızın ciddi bir etkinliği vardır.
Bu etkisi güçlü olan meslektaşlarımızın önemli
bir bölümü,muayenehanecilikte belli bir hasta
potansiyeline sahip,butik hizmet sunan,Asgari
Ücret Tarifesinin üzerindeki fiyatlarla çalışabilen
meslektaşlarımızdır.Bu meslektaşlarımız,bugüne
kadar devletin özel mua.lerden hizmet almasına çok sıcak bakmamışlardır.Çünkü mua.lerinde
sürdürdükleri sistemden memnundular.
2007-2008 yıllarında,devlete yüksek miktarlarda 4b sözleşmeli dişhekimi alınmaya
başlayınca,büyük ADSM’leri devlet büyük şehirlerde yaygınlaştırmaya başlayınca,işler değişti.
Çünkü kamuya geçen meslektaşlarımızın büyük
çoğunluğu,kamuya geçtikten sonra oda üyeliklerini sonlandırdılar.
Kamuya alımların devam edeceğini düşünen
TDB yönetimi,hem üye sayısının ve aidat gelirlerinin düşeceğini,hem de buna paralel olarak
siyasi etkinliğinin de azalacağını öngörerek,bu
gidişi durdurabilmenin tek yolunun,’’özelden
kamunun hizmet alması için girişimde
bulunmak’’olduğuna kanaat getirdi.Ve 2008’de
teklif sundu.
Ama artık iş işten geçmişti,şehir merkezlerine
ADSM’ler açılmış,devlet bir şekilde ama iyi ama
kötü,kendi sistemini kurmuştu.Bor’un pazarı
çoktan geçmişti yani.
Yukarıda yazdıklarım sadece bir durum tespitidir.
Hizmet alımına sıcak bakmayan meslektaşlarımızı suçlama amaçlı değildir bu yazdıklarım.
Özelden hizmet alımını her meslektaşımız istemek zorunda da değildir elbet.
dişhekimi
okur mektubu
73
okur mektubu
dişhekimi
“Personel çalıştıran meslektaşlarım
Özlük Dosyası konusuna özen göstersin”
Tolga Helvacı
İzmir - Karşıyaka
Sevgili meslektaşlarım, sizlere başımdan
geçen bir olaydan bahsetmek istiyorum.
Yanımda çalışan sekreterimle bir anlaşmazlık sebebiyle iş kanunları ile karşı karşıya kaldım. SSK’lı olarak çalıştırdığım bu
kişi beni SSK bölge müdürlüğüne şikayet
etmiş. Bir gün. bir takım belgelerle beraber
ismi yazılı müfettişin yanına gitmem istenen bir mektup aldım.
İstenen kayıt ve belgeler şöyleydi:
1)Özlük dosyası, iş sözleşmeleri, personel
yönetmeliği, işyeri talimatları
2)İşyeri kuruluş bildirgeleri (Bölge Müdürlüğü- SSK- Maliye)
3)İşçi takip çizelgeleri ve yaka basma kartları gibi puantaj kayıtları
4)Ücret bordroları, ücret hesap pusulaları, ücretleri işlendiği yasal belgeler
5)Ücretlere ait vergi ve sigorta prim ödeme makbuzları
6)Sigortalı işe giriş bildirgesi, ssk aylık prim ve hizmet
belgeleri, tahakkuk belgeleri
7)Yıllık ücretli izin defteri veya izin kayıt belgesi, izin kartları, izin talep dilekçeleri
8)İşçi bildirimleri ve posta alındı belgeleri
9)Bilgi verecek yetkili işveren vekili ise vekaletnamesi
veya imza sirküleri
10)Şikayetçi işçilere ait diğer kayıt ve belgeler.(İşçinin şikayet konusu ile ilgili olarak yargıya başvurması ya da
şikayetinden vazgeçmesi halinde buna ilişkin belgeler
(Noter onaylı irade beyanı gibi))
Zaten siz işveren karşı taraf işçi olduğu için siz müfettişle olan görüşmeye 1-0 yenik başlıyorsunuz. Kendi
mücadelenizde haklı bile olsanız bu sefer eksik evraklar yüzünden idari para cezası ile karşı karşıya kalmanız
mümkün. Artık siz müfettiş karşısında işletme sahibi durumundasınız ve yapmakla zorunlu olduğunuz görevleriniz var. Çoğu zaman işlere olan konsantrasyondan veya
zamansızlıktan bazı işlemler atlanabiliyor. Yukardaki
maddelerden en önemlisi özlük dosyası. Özlük dosyası
hazırlamama 1500 tl civarında idari para cezasını gerektiriyor. Nedir özlük dosyası?
4857 Sayılı İş Kanunu’nun İşçi Özlük Dosyası İle
İlgili 75. Maddesi aşağıdaki gibidir:
Madde 75. İşveren çalıştırdığı her işçi için bir özlük dosyası düzenler. İşveren bu dosyada, işçinin kimlik bilgilerinin yanında, bu kanun ve diğer kanunlar uyarınca dü-
zenlemek zorunda olduğu her türlü belge
ve kayıtları saklamak ve bunları istendiği
zaman yetkili memur ve mercilere göstermek zorundadır. İşveren, işçi hakkında
edindiği bilgileri dürüstlük kuralları ve hukuka uygun olarak kullanmak ve gizli kalmasında işçinin haklı çıkarı bulunan bilgileri
açıklamamakla yükümlüdür.
10.06.2003 tarihinde yürürlülüğe giren
4857 sayılı İş Yasası, yukarıda belirtmeye
çalıştığımız önem doğrultusunda işçi özlük
dosyaları tutulmasını yasa kapsamı içine almıştır. Anılan yasanın 75. Maddesine göre;
işveren çalıştırdığı her işçi için bir özlük dosyası düzenler. İşveren bu dosyada, işçinin
kimlik bilgilerinin yanında, bu kanun ve diğer kanunlar
uyarınca düzenlemek zorunda olduğu her türlü belge
ve kayıtları saklamak ve bunları istendiği zaman yetkili
memur ve mercilere göstermek zorundadır.
Kırtasiyelerde özlük dosyası satılıyor. İsteyen meslektaşlarım da buradan temin edebilir. İşe aldığımız kişi ne
kadar tanıdık olursa olsun mutlaka bu belgeleri tamamlamalıyız. Yoksa birgün belgelerin yokluğunu idari para
cezası ödeyerek hissedebiliriz.
İşçi özlük dosyasında
bulunması gerekli belgeler*
3 İşe Başvuru Formu
3 Hizmet Akdi (4857 Sayılı Yasa gereği zorunludur)
3 İmza Sirküleri
3 Sigortalı İşe Giriş Bildirgesi
3 Sigorta Kartı veya Fotokopisi (Önlüarkalı)
3 İkametgah Belgesi (MuhtarlıktanAlınacak-Yılda bir kez yenilenmelidir)
3 Çalışanın kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu aile üyelerinin nüfus cüzdanları
fotokopileri, Evli personelin evlilik cüzdanı fotokopisi
3 Savcılık Belgesi (Adli sicil kaydı)
3 Sağlık Raporu (Hastane sağlık kurulu veya işyeri hekiminden alınacak)
3 Daha önceki çalıştığı yerlere ilişkin bonservis belgeleri
3 Vergi Kimlik Numarası (Her hangi bir vergi dairesinden alınabilir)
3 Tasarrufu Teşvik Numarası-İşyeri değişikliğinde düzenlenen Tasarrufu
Teşvik Bildirim Belgesi (En son çalışılan işyerinden)
3 Askerlik durumunu gösteren belgeler
3 Kan grubunu gösterir belge
3 Fazla çalışma muvafakatnamesi
3 Çalışanın çalıştığı birim ve görevlendirmeler ile ilgili düzenlenen belgeler
3 İhtarnameler ve alınan savunmalar
3 Performans Değerlendirme Formları (İş güvencesi kapsamında önemlidir)
3 Ücretsiz izinler ileyıllık ücretli izin ile ilgili dilekçe veya formlar
3 Yasal ihbar ve kıdem tazminatı bordroları, ibranameler
3 Hizmet akdinin sona ermesine ilişkin düzenlenen tutanaklar ve belgeler
74
3 2 adet vesikalık fotoğraf
dişhekimi
haber
75
hobi röportaj
> Özlem Kekeç
dişhekimi
“Bu, benim
çocukluk
hayalimdi”
Martının “mar” ı ördeğin “dek” i bir araya gelmiş Mardek denize inmiş. Atlas OkyanusuYeşil
Burun Adaları’nda deniz kızı Sofia’ya rastlamış.
Brezilya açıklarında balinalarla sarılmış etrafı,
Kızıldeniz’de yunuslarla yarışmış. Kulağınıza
masal gibi geldi değil mi? İstanbul’da yaşamını
sürdüren meslektaşımız Hakan Öge bu masalı gerçeğe dönüştürmüş. Meraklısının Atlas
dergisinde yayınlanan foto-röportajlarından
da anımsayacağı Öge ile Mardek adlı teknesiyle çıktığı dünya turunu konuştuk.
oldu. Yayın hayatına başladığı 1993 yılından beri
Atlas dergisinde foto-röportajlarım yayınlanıyor.
Yelkenli tekne ile okyanuslara açılma tutkusuyla 13
yıldır yapmakta olduğum diş hekimliğini bırakarak
Mayıs 2004’te Mardek adlı teknemle tek başına
yola çıktım.
Ama yolculuğunuzu tek başına tamamlamadınız. Eşinizle karşılaşmanızın öyküsünü basından takip ettik.
Evet yalnız olma durumum 7 ay sürdü. Atlas Okyanusu’nda, Yeşil Burun Adaları’nda
Kendinizi meslektaşlarımıza kısaca
karşıma çıkan “deniz kızı” Sophie bu yalnıztanıtır mısınız?
lığıma son verdi. Birlikte Türkiye’de daha
1964 yılında Ordu’da doğdum. İlönce kimsenin yapmadığı, dünyada
köğrenimimi burada tamamladıkise çok az denizcinin tercih ettiği bir
tan sonra İstanbul’a gelerek Sarota olan Güney Amerika’nın ucu
“Deniz kenarında doğup
int Joseph Fransız Erkek Lisesi’ne
Macellan Boğazı ve Horn Burnu’na
büyüdüğümden çocuklugirdim. İstanbul Üniversitesi Diş
yöneldik. Bu bölgeyi kazasız belasız
ğum denizde geçti deneHekimliği Fakültesi’nden 1988 yıgeçerek Temmuz 2007’de, yola çıklında mezun oldum. Sporcu olarak
tığım Kalamış Marina’ya tekrar geri
bilir. Deniz tutkusu tüm
oldukça aktif bir yaşantım oldu.
dönmeyi başardım.
çocukluğum boyunca
15 yaşımda başladığım bisiklet
gelişti. Daha ortaokuldaysporunda genç milli takıma kadar
Böyle bir seyahati ne kadar zaken elime geçen Sadun
yükseldim. Üniversite yıllarında
mandan beri düşleyip tasarlıyorBoro’nun Pupa Yelken
rüzgâr sörfü, ardından dağcılığa
dunuz?
ve yamaç paraşütüne başladım.
Benim için bir çocukluk hayaliydi bu.
kitabı üzerimde silinmez
Bu kadar değişik sporla uğraşma
Deniz kenarında doğup büyüdüğümetkiler bıraktı.”
ve gezerek yeni yerler görme tutden çocukluğum denizde geçti denekum fotoğrafa başlamama neden
bilir. Deniz tutkusu tüm çocukluğum
76
dişhekimi
boyunca gelişti. Daha ortaokuldayken elime geçen Sadun Boro’nun Pupa Yelken kitabı üzerimde silinmez etkiler bıraktı. Ama pratikte bu yolculuğa hazırlanmam 4
sene sürdü diyebilirim.
Mardek nasıl bir tekne, ne kadar zamanda yapıldı?
İsmi nerden geliyor?
Mardek 9,5 metre boyunda, fiber, tek direği olan yelkenli bir tekne. Ağır okyanus şartları için özel bir tasarım değil. Her gün denizlerde görebileceğimiz, mütevazı bir tekne. Mardek’i Türkiye’de yaptırdık. Yapımında
sağlamlığını artırsın diye epoksi kullandık. Mardek tamamen uydurma bir isim. Martının “mar”ı ve ördeğin
“dek”i; kendisini ördek sanan martı demek. Ben denize
başlamadan önce yamaç paraşütü ile uçuyordum. Martı
denize indi, ördek oldu.
hobi röportaj
Bu seyahatin en zor yanları ne oldu?
Psikolojik olarak Pasifik geçişi çok yıpratıcıydı. Okyanus
çok büyük, tekne çok küçük ve konforsuz, zamanımız
da çok kısaydı. Fiziksel olarak ise Güney Amerika’nın
batı ucuna doğru rüzgara karşı yaptığımız 2500 millik
seyir çok ağırdı. Patagonya’ya doğru indikçe havanın çok
soğuması da oldukça zorladı.
Seyahatinizin en unutulmaz anı ya da anları neydi?
En unutulmaz anı tabii ki Sophie’ye Atlantik’in ortasında rastlamam ve Sophie’nin benim tekneye geçmesiydi. Brezilya açıklarında etrafımızın balinalarla çevrilmesi,
Yemen’e girerken yolumuza çıkan ağa dolanmış kaplumbağaları teker teker kurtarmamız, Kızıldeniz’de yunuslarla saatlerce yüzmemiz de bu yolculuğun aklımda
kalan en çarpıcı anıları arasında.
Bu yolculuk dolayısıyla mesleğinize 3 yıl kadar ara
verdiniz. Dezavantajlarınızı yaşadınız mı bu durumun?
Hayır. Yola çıkarken meslekten oldukça soğumuştum.
Döndüğümde sanki yeni mezunmuş gibi hevesle tekrar
başladım. Fakat benim avantajlı bir durumum vardı. Babam diş hekimi ve ben yoldayken muayenehaneyi yürüttü. Ben döndükten sonra emekli oldu, hastalar olduğu
gibi benim üzerime kaldı. Bir de şu anda 5 sene önce
mezun olmuş genç bir meslektaşımla, Kutlu Erdoğan’la
birlikte çalışıyorum. Taze bilgi ve yeni teknoloji kesinlikle
bana çok şevk verdi.
Mardek’le yolculuğunuzu kitap halinde yayınladınız? Ne kadar sürede hazırladınız kitabı, nelerden
bahsettiniz?
Mardek’le olan yolculuğumu 2 kitap halinde yayınladım.
“Duygularla Akmak” adlı ilk kitap döndükten 9 ay sonra
yayınlandı. Bu kitabı Sophie ile birlikte hazırladık. Kitabın
iki yazarı olduğu gibi Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki
dili var. Fotoğrafların ön planda olduğu bu kitap yolculuk sırasındaki duygularımızı, sevinçlerimizi, üzüntülerimizi, heyecanlarımızı, sıkıntılarımızı anlatıyor. İkinci kitap
ise daha bir ay önce çıktı. “Macellan’ın İzinde Mardek’in
Seyir Defteri” adlı bu kitapta yolculuk sırasında tuttuğum günlüğü yayınladım.
“Psikolojik olarak Pasifik geçişi çok yıpratıcıydı.
Okyanus çok büyük, tekne çok küçük ve konforsuz,
zamanımız da çok kısaydı. Fiziksel olarak ise Güney
Amerika’nın batı ucuna doğru rüzgara karşı yaptığımız 2500 millik seyir çok ağırdı. Patagonya’ya doğru
indikçe havanın çok soğuması da oldukça zorladı.”
Bundan önce yayınladığınız başka kitaplarınız olmuş muydu?
Türkiye’de bu sözünü ettiğim iki kitap dışında başka kitabım yayınlanmadı. Ama Almanya’da Luftbilder Antiker
Landschaften und Statten der Türkei (Philip von Sabern
yayınları) ve Türkei (Komet yayınları) adlarında iki kitabım yayınlandı.
Bundan sonraki projeleriniz neler?
Daha yeni, Fransız bir tasarımcının projesini aldım. Projeyle
15 metrelik alüminyum bir tekne yapıp kutuplara gitmeyi
planlıyoruz. Fakat bu hemen, yarın olacak bir şey değil.
Daha birkaç sene buralarda, mesleğimin başındayım.
77
mavi köşe
dişhekimi
Dünya Ne Günü?
Ma­vi­sel YE­NER
[email protected]
www.maviselyener.com
78
Telefonun sesiyle uyanmaya sinir olurdu. Keyifsizce açtı, yarım yamalak çıkıyordu sesi:
“Efendim.”
“Canım, ben Alev. Konferans saatini
öğrenecektim, ayyy… uyandırdım galiba…”
“Günaydın şekerim, iyi ki uyandırdın valla. Konuşma hazırlayayım diye
bütün gece uğraştım, kaçta yattım bilmem. İkide başlayacak, Belediye Meclis
Salonu’nda…”
“İyisiniz değil mi hepiniz? Çocuklar filan… Sesin biraz durgun da…”
“Valla çocukları görmedim, iyilerdir
herhalde; sabah Semih göndermiş okula. Afyonum patlamadı daha, bir kahve
içeyim de kendime gelirim, ondandır sesim yani…”
“Tamam canım, konferansta görüşürüz. Hoşça kal!”
HHH
Melda kalktı, kahve suyunu ocağa
koydu, gece yazdıklarına göz gezdirdi.
O sırada kapı açıldı, çocukların bakıcısı
geldi. Melda saate baktı, on bire geliyordu.
“Hazeer, geç kaldın!” diye seslendi.
“Biliyorum Melda hanım, bugün kadın
bir şeysi varmış da yollar kapalıydı, otobüs başka yoldan geldi, o yüzden…”
“E, böyle özel günlerde yarım saat
erken çıkacaksın evden Hazer. Bugün
Dünya Emekçi Kadınlar günü ya, ondan
yürüyüşler, gösteriler filan var… Hazer,
bugün her yer her yerde valla, bir lokma
yemek de yok, hemen sıva kolları! ”
“Tamam, hemen şıpadanak yaparım
merak etme Melda hanım.”
Melda makyajını yaptı, giyindi, kuaföre, oradan da konferansa gitti. “Günümüz Kadınının Sorunları”nı anlatan
derinlikli ve ateşli bir konuşma yaptı.
Sömürülen kadınları anlatırken öylesine öfkelendi ki gözleri göllendi, lensleri
daha da yeşillendi. Melda coştu, coştukça coşturdu. “Kolayına kaçmayalım,
ülke gerçekleriyle gerçekten yüzleşelim,
tek yumruk olalım…” derken dinleyenler
irkildi, silkindi, titredi… İlk alkışı patlatan
Alev oldu, diğerleri de onu izledi; avuçları acıyana değin alkışladılar. Kocaman
bir buket çiçekle sahneden ayrılırken
kadın haklarını savunma adına Meclis’e
yürümeye bile hazırdı!
Arabasına bindi, radyoyu açtı, çiçeklere göz ucuyla baktı. “Koskoca belediye
en ucuz çiçeklerden koydurmuş! İşte
kadına verilen değer!” diye geçirdi içinden.
HHH
Apartmanı yemek kokuları sarmıştı.
Melda zili çalarken tabanlarının fokurdadığını hissetti, yorulmuştu ama değmişti
doğrusu. Hazer kapıyı açtı.
“Hoş geldin Melda hanım.”
“Bizden mi geliyor bu mis kokular?
Neler pişirdin?”
“Size zeytinli ekmek yaptım…”
“Aaa, fırınlar grevde mi, nereden çıktı
şimdi bu?”
“E, demediniz mi bugün dünya ekmekçi kadınlar günü diye…”
Melda şaşkınlıkla Hazer’in yüzüne
baktı, buketi ona uzattı… Hazer’in gözlerinin kuytuları ışıldar gibi oldu bir an…
Melda yanlış bir anlam çıkmasın diye
hemen açıklama yaptı:
“Bunları suya koy, içine de aspirin at,
dayansınlar birkaç gün… Salona değil,
oturma odasına…”
dişhekimi
mavi köşe
79
bulmaca
> Arife Kişioğlu
SOLDAN SAĞA
1)Bir organ veya dokunun yetersiz gelişimi - (1913-1993) yıl- 1
ları arasında yaşamış, toplum ve insan gerçeklerini yansıtan 2
yapıtlarıyla tanınmış ressamımız. 2) Alkil kökü - (1893-1930) 3
yılları arasında yaşamış çağdaş rus şiirinin simgesi sayılan ünlü
şair - Antik Yunan mimarlığının üç biçeminden biri.3) Gelenek- 4
sel opera kavramını derinden sarsarak yeni bir çığır açan, mü- 5
ziği şiir ve dansla kaynaştıran ünlü Alman besteci - Aşırı siyasal 6
çözüm yollarını ve ani devrim eylemlerini öngören fraksiyon 7
- Boğa güreşçisi.4) Kelimesi kelimesine, hiç değiştirmeden,
aynen - Eski dilde doktorlar, hekimler.5) Büyük erkek kardeş 8
- Bayındırlık - Sekiz notanın kalın sesten inceye veya inceden 9
kalına gitmek üzere sıralanmış dizisi - Bir bağlaç - ……..BES- 10
SON ünlü fransız yönetmen.6)Yemen’in plaka imi - Sözleşme 11
- Almanya’daki Danzing kentinin adından gelen en iyi anlamın12
da bir sözcük - JOAN …….. Katalan ressam ve heykeltıraş.7)
Varsayım - Açıkgöz, kurnaz - Çok katlı iş hanı.8) Felsefede baş 13
fikir, temel davranış kuralı anlamında bir kelime - Eski dilde 14
kızmak, hiddetlenmek - METİN …….Türk tiyatro tarihi üstüne 15
yazdığı incelemeleriyle tanınmış yazarımız - Kutsal Hint metin16
lerinin başında ve sonunda yinelenen büyülü ve mistik hece.9)
En kalın erkek sesi - Demirin simgesi - Zülfü Livaneli’nin son ro- 17
manı - Fransa’da bir idari bölge - Eski dilde su .10) Sırbistan’ın 18
internet kodu -Uğursuzluk - Her konuda hep kendini ileri 19
sürme, hep kendinden söz etme durumu - Üzüm kütükleri- 20
nin dikili bulunduğu toprak parçası.11) R.H.Karay tarafından
yayınlanan mizah gazetesi - Önüne geldiği kelimeye; kendi,
kendiliğinden anlamı katan ön ek - Sanma durumu veya sonucu, zan.12) El ele tutuşarak oynanan bir halk oyunu -Üzerinde
yazı yazılan tabakalanmış ceylan derisi - Soluk borusu iltihabı.13)
Bir düşünceye gönülden bağlı olma durumu - Kalayın simgesi - Eylemli, edimsel, gerçekten yapılan (iş) - Sıvının sertlik derecesi.14)
Mendelevyum elementinin simgesi – Fasıla - Yok etme, tüketme
- Bir tür İngiliz birası .15) Kırgızistan ve Kazakistan’da bir ırmak
-Dağılıp parçalanacak hale gelmek, inhilal - Maden Tetkik Arama
Enstitüsü - Aşının tutması için yinelenmesi.16) Çeşitli bozukluklar
gösteren ama iltihaplı olmayan süreğen eklem hastalığı - Asal - Taş
veya tuğladan yapılmış olan yapı.17)Bir çoğul eki - İskambilde papaz –Turgenyev’in bir romanı - Bir tahıl ölçeği - Uluslararası Fonetik
Birliği.18)Libya’nin internet kodu - Platinin simgesi - İnci Aral’ın bir
romanı - Litre - Nazi askeri birliği - Güreste bir oyun.19) Oyunun
seyirci ile buluştuğu ilk gösterimi - Hızı belirli, uzunca etkili bir opera
parçası - Bir nota.20) Carl Maria von Weber’in bir operası - Bulmaca resmi bulunan değerli karikatüristimiz.
YUKARDAN AŞAĞIYA
1)Ortodontik tedavi tamamlandıktan sonra nüksü önlemek amacıyla kullanılan ,yeni şekillerin bozulmadan bir süre daha desteklenmesine yardımcı olan, daha çok plak ve iki adams kroşeden ve bir
vestibül arktan oluşan hareketli ortodontik aperey - (1882-1960)
yılları arasında yaşayan ve Türk resminde izlenimci anlayışın ilk ve en
önemli temsilcilerinden biri olan ressamımız.2) Üstü kapalı olarak
anlatma - Para darlığı, durgunluk - Belediye .3) Boy ortalaması 150
cm altında olan afrika kökenli bir zenci topluluğun bireyi - Tekerleklerin merkezinden geçen ve taşıtın altına enlemesine yerleştirilmiş
mil - Acıklı sahne oyunu - Uluslararası plakamız -Kurşunun simgesi .4)……..TUNÇ 1996 da kaybettiğimiz hafif müzik bestecimiz
- Borç olarak alınan veya verilen şey - Romalılar’ın mozaik yollarda
kullandıkları süsleme motifi – “Önce olma “ anlamı katan bir ön
ek .5) Aristotales’in sanat hakkındaki görüşlerini bir bütün içinde ilk defa sunduğu eseri - Kül içinde pişirilen ekmek - Taşıyıcı.6)
“Herkesin Keyfi Yerinde”, “Kötü Kız”, “Tehlikeli İlişkiler” adlı çizgi
bantlarıyla tanınmış kadın karikatürcümüz - İstek, dilek - Molibde-
dişhekimi
1 2
3
4
5
6
7 8
9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20
nin simgesi.7) Eski dilde yıl, sene - Orta oyununda ve karagöz’de
çok sarhoş- Çağdaş - Amonyaktaki hidrojen yerine, tek değerli
hidrokarbonlu köklerin geçmesiyle oluşan ürünlerin genel adı.8)
Sergio Bonelli ve Gallieno Ferri tarafından yaratılmış bir çizgi roman kahramanı - Sei Şonaga’nın yazdığı, dilimizede dünyada bir ilk
niteliğinde 83 çevirmenin ortak çalışmasıyla çevrilmiş, Japon kültürünün bin yıllık klasik eseri - Rey .9) Halojenler grubunun dördüncü
ametali olan yalın cisim - Bir şarkının, bir filmin deneme kaydı ya
da çekimi - Esirlik, kölelik..10) Yemek - Galyumun simgesi - Arapça
da “ben” - Orhan Pamuk’un bir romani - Eski dilde yüz,çehre.11)
Akıllıca - Gümüşün simgesi - Bir doğal afet .12) Açık toprak rengi
- Fildişi, tahta ya da kemikten yapılmış küçük çubuklarla oynanan
bir oyun - Eski dilde Anahtar.13)Fizikte hareket eden nesnenin kısa
bir zaman içinde, hızında oluşan değişmenin bu zamana oranı Bazı ülkelerde yaş ve eğitimlerine göre seçilmiş parlamento üyelerinden oluşan meclis - Ödeşme, razı olma - Bir Mısır tanrısı .14)
Ünlü gitarist Mark Knopfler’ın bulunduğu İngiliz rock grubunun
baş harfleri - Herhangi bir kas kümesinin irade dışı hareketi -Anlaşma, uyuşma - Mezar.15) Kazanma, edinme, edinim - XX. yüzyılın
eşiğinde İspanyol yaşamına ve edebiyatına yeni bir canlılık kazandırmayı amaçlayan “98 Kuşağı”nın öncülerinden olan ünlü İspanyol
romancı - Çanakkale’nin Ayvacık ilçesindeki Behramköy bölgesinde bulunan eski bir yerleşim.16) Manisa’daki “Ağlayan Kaya”nın
o olduğuna inanılan, doğurganlığıyla ünlü Frigya kraliçesi - Aşağı
gören,ayıplayan anlamlarında eski bir sözcük - Açik deniz, engin
- Tavlada bir sayı.17)Rubidyumun simgesi - Akaju’’ da denilen bir
ağaç - Kayak- Uluslararası af örgütü - Bir şeyin ayrıldığı bölümlerden
her biri, branş .18) Bilgide temel olarak düsünceyi alan ve varligi
insan düsüncesinin kurdugunu kabul eden ögretilerin genel adi Birleşik Arap Emirlikleri’nin kısa yazılışı - Halk dilinde nisan ayı .19)
Organik kimyada bir önek - Mersin ‘ in silifke ilçesinde antik bir
kent - Bir devredeki akımı kesmekte veya yeniden vermekte kullanılan araç – Güney Amerika’da bir ülke .20) (1883-1949) yılları
arasında yaşamış, yurttaşları Diego Rivera ve Siqueiros gibi büyük
boyutlu duvar resimleriyle tanınmış Meksikalı ressam - Elif Şafak’ın
son kitabı - İlave.
BULMACAYI ÇÖZEN HER MESLEKTAŞIMIZA;
Gülsa firması tarafından “Kendinden banyolu
dental film: MEDEX” hediye edilecektir.
80
duyuru
dişhekimi
Başsağlığı
Meslektaşlarımızdan;
> Ertuğ Kurtoğlu,
> Mehmet Sarıkaya’nın eşi,
> Erol Özden’in annesi
> Levent Ali Yılmaz‘ın annesi,
> Aylin Güvenç’in babası,
> İbrahim Erdal Özdemir’in babası,
> Filiz Taşlıoğlu’nun yengesi,
> Aylin Kunter’in dedesi,
> İlhan Kahveci’nin dedesi,
vefat etmiştir. Merhumlara Allah’tan rahmet,
yakınlarına başsağlığı dileriz...
Geçmiş olsun
Meslektaşlarımızdan;
> Nuran Yarcı’ya,
> Bilgin Aytimur’a,
> Emine Duran’a,
> Metin AKTAN’ın eşine,
Rahatsızlıklarından dolayı geçmiş olsun dileklerimizi iletiriz.
İlan
“Sağlık ve yaşlılık nedeni ile acil çok iyi donanımlı, devren ya da
tüm cihazları ile satılık muayenehane. Çok uygun fiyata”
Emin Doğan Güzel
Yeni Doğan
Adres: Alanya
Tel: 0 242 514 26 91
Meslektaşlarımızdan;
> Kenan Gültoprak ve eşi Gülsün Gültoprak çiftinin
“Tuna” adında oğlu
> Funda Madenci Göncü ve eşi Hasan Ali Göncü çiftinin
“Yağmur” adında kızı
> Ecren Altınyaprak ve eşi Süleyman Altınyaprak çiftinin
“Atlas” adında oğlu
> Sanem Bayık ve Hüseyin Bayık çiftinin “Irmak” adında kızı
dünyaya geldi.
İzmir Alsancak’ta tüm malzelemeleri ile
Tebrik ediyoruz.
Tel: (0532) 205 58 08
Mutlu Günlerimiz
> Murat Tekdal ve Gözde Peker nişanlandılar.
Mutluluklar diliyoruz.
devren satılık muayenehane - Baturay Önder
Tel: (0532) 627 84 15
Devren satılık muayenehane cihazları (Ünit, Röntgen, 2 Adet
Sterilizatör, Işınlı Dolgu Cihazı, Amalgamatör ve Çeşitli El Aletleri)
Ali Özden Köylüoğlu
Bodrum’da tam teşekküllü satılık veya
isteğe göre kiralık muayenehane - Erkan Sutekin
Adres:Atatürk Caddesi Giritli İş Merkezi No:9 Bodrum-Muğla
Tel: 0 252 316 00 50 Gsm:0 532 483 95 73
TDB 17. Uluslararası Dişhekimliği Kongresi ve
EXPODENTAL’10 24 - 26 Haziran’da Bursa’da
36. sayıdaki bulmacanın çözümü
36. say› bulmacam›z› çözerek hediye
kazanan meslektaşlarımız;
> Brinduşa Sarlar / Finike
> Selim Yıldız / İstanbul
> Esra Özatay / İzmir
> Aynur Ürkmez / Tokat
> Mehmet Ürkmez / Tokat
> Oktay KILIÇ / Kayseri
> Yetiş Kayık / İstanbul
> Emel Arık / Afyonkarahisar
Duyuru sayfamızda yer alan haberler odamıza ulaşan bilgilerle sınırlı kalmaktadır. Sayfamızda yer almasını
istediğiniz kendiniz ve diğer meslektaşlarımız hakkındaki haberleri lütfen bize iletiniz.
81
karikatür > Dişhekimi Mete Ağaoğlu
82
dişhekimi
dişhekimi
haber
83
haber
84
dişhekimi

Benzer belgeler

Dişhekimi 38. Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası

Dişhekimi 38. Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası Görsel Yönetmen Birsen BAĞARDI KÖSEOĞLU Baskı Şan Ofset Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. Candere Yolu No: 23 Ayazağa - İSTANBUL Tel: 0.212 289 24 24 Faks: 0.212 289 07 87

Detaylı

Dişhekimi 63.Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası

Dişhekimi 63.Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası hayalimdi” Ortotek..................................... 3-5 Sarp Dental...............................47 Selis Dental.................. Arka kapak Signal.........................................53 ...

Detaylı

Dişhekimi 50. Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası

Dişhekimi 50. Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası Görsel Yönetmen Birsen BAĞARDI KÖSEOĞLU Baskı Şan Ofset Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. Candere Yolu No: 23 Ayazağa - İSTANBUL Tel: 0.212 289 24 24 Faks: 0.212 289 07 87

Detaylı