Tam Metin-PDF - kuramsal eğitimbilim dergisi

Transkript

Tam Metin-PDF - kuramsal eğitimbilim dergisi
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (1), 95-107, 2011
www.keg.aku.edu.tr
Nitel Bir Görüşme Yöntemi: Odak Grup Görüşmesi
Ömay Çokluk
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi
[email protected]
Kürşad Yılmaz
Dumlupınar Üniversitesi Eğitim Fakültesi
[email protected]
Ebru Oğuz
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi
[email protected]
Özet
Son yıllarda sosyal, kültürel, ekonomik, politik kısaca toplumun her alanında meydana gelen değişme ve
dönüşümlerin bilimde de kaçınılmaz değişimler meydana getirdiği ifade edilebilir. Bu değişim gelenekselden
gelenek ötesine, modernden postmoderne, pozitivizmden pozitivizm sonrasına geçiş olarak nitelendirilebilir.
Pozitivist paradigmaya yapılan eleştiriler, bilim dünyasında bu geleneksel yaklaşıma dayalı olarak yürütülen
araştırmaların hâkimiyetini sarsıcı nitelikte sonuçlara yol açmıştır. Bu etkiler sonucunda nitel araştırmalara yapılan
vurgunun da arttığı görülmektedir. Nitel araştırmalarda kullanılabilecek olan veri toplama yöntemlerinden biri de
odak grup görüşmesidir. Bu çalışmanın amacı odak grup görüşmesi ile ilgili kavramsal bir çözümleme yapmaktır.
Bunun için ilk önce odak grup görüşmesinin ne olduğu açıklanmıştır. Daha sonra odak grup görüşmelerinin nasıl
yapılacağı, olumlu yönleri, olumsuz yönleri, kullanılabilecek analizler gibi konular tartışılmıştır.
Anahtar kelimeler: Nitel Araştırmalar, Odak Grup Görüşmesi
A Qualitative Interview Method: Focus Group Interview
Abstract
It may be suggested that over the recent years, social, cultural, economic, and political changes and
transformations which have occurred in every field of society have also led to inevitable changes in science. Such
changes might be considered as transitions from what is traditional to what is beyond tradition, from modern to
postmodern and from positivist to postpositivist. The criticism made on positivist paradigm has also led to
quantitative researches becoming questionable. As a result of these effects, it has been observed that the emphasis
placed on qualitative research has increased. One of the data-gathering methods which could be employed within the
framework of qualitative research is focus group interview. The aim of this study is to present a conceptual analysis
on focus group interview. To this end, firstly what is meant by the term “focus group interview” has been explained.
Following this, discussed has been presented on such issues as how focus group interviews could be conducted, the
positive and negative aspects of focus group interview and possible analysis that could be employed within the
method.
Key words: Qualitative Researches, Focus Group Interview
95
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (1), 95-107, 2011
www.keg.aku.edu.tr
1. Giriş
Son yıllarda sosyal, kültürel, ekonomik, politik kısaca toplumun her alanında meydana
gelen değişme ve dönüşümlerin bilimde de kaçınılmaz değişimler meydana getirdiği ifade
edilebilir. Bu değişim gelenekselden geleneksel ötesine, modernden postmoderne, pozitivizmden
pozitivizm sonrasına geçiş olarak nitelendirilebilir. Bu bağlamda pozitivist paradigmaya yapılan
eleştirilerin de arttığı görülmektedir. Teorik temellerini doğa bilimlerinden alan pozitivizm, bilim
dünyasında çok uzun yıllar neredeyse tek hakim paradigma olarak varlığını sürdürmüştür. 300
yıldan daha fazla süredir dünyayı anlamaya ve bununla tutarlı davranışlar geliştirmeye yol açmış
olan pozitivist paradigmanın kökleri Modern Çağın başlangıcı olarak nitelendirilebilecek 1500’lü
yıllara dayanmaktadır (Şimşek, 1994). Pozitivizm genel anlamda gerçeğin ve doğrunun tek
olduğunu, teori ve uygulamalarda tarafsız olunması, araştırmacıların gerçeği değerden, teoriyi
uygulamadan, rasyonelliği sağduyudan ayrı tutması gerektiği gibi temel sayıltılara sahiptir.
Pozitivist paradigmanın bu bakış açısı araştırma metodolojisini de etkilemiştir ve pozitivist
paradigmanın uzantısı olan nicel araştırmalar, genelleme yapma kaygısı ön planda olan, tarafsız
araştırmacılar tarafından yapılan, nesnelliği ve indirgemeyi ön plana çıkartan araştırmalar olarak
bilimsel bilgi birikimine katkıda bulunmuştur. Bu araştırmalarda doğru ölçümler ve nicelleştirme,
gerçeğin ortaya çıkartılması için yeterli görülmektedir. Ancak son yıllarda pozitivist paradigma
ve pozitivist metodolojiye yönelik eleştirilerin arttığı görülmektedir. Özellikle sosyal bilimlerde,
pozitivist paradigmanın aşırı indirgemeci tavrından dolayı sosyal gerçekliğin açıklanmasında
yetersiz kaldığı görüşü artarak taraftar bulmakta ve alternatif olarak nitel araştırmalar
önerilmektedir. Bir diğer deyişle yükselen paradigma ve bunun uzantısı olan nitel araştırmalar,
bilimin nesnel bilgi üretme süreci olmadığını, bilimsel sürecin dünyanın göreliliğini temel alan
bir süreç olduğunu vurgulamaktadır. Sosyal olgular, sosyal davranışı belirleyen genellenebilir
yasalar üretmek yoluyla değil, bir durumun kendine özgü boyutlarının araştırılması ile
anlaşılabilir (Putnam, 1983 Akt. Şimşek, 1994). Ancak burada önemli olan nicel araştırmaları
dışlamak değil, bu iki alanın birbirini dışlamadığını hatta tamamladığını hatırlamaktır. Önemli
olan hangi yöntemin uygulandığından daha çok, araştırılmak istenen konuya uygun yöntemin
seçilmesidir.
Nitel araştırma, tümevarımcı bir yaklaşımla, olayları ve olguları doğal ortamları içinde
betimleme, katılımcıların bakış açılarını anlama ve yansıtma üzerine odaklanan araştırma
yaklaşımıdır. Nitel araştırma yöntemlerinin doğal ortama duyarlı olması, araştırmacının katılımcı
rolü olması, bütüncül bir yaklaşıma sahip olması, algıların ortaya konmasını sağlaması, araştırma
deseninde esnekliği olması diğer önemli özellikleridir (Yıldırım ve Şimşek, 2006). Nitel
araştırmalarda verilerin toplanmasında kullanılabilecek dört temel yöntem vardır. Bunlar, odak
grup görüşmesi, gözlem, görüşme ve doküman incelemedir.
Bu çalışmanın amacı, son yıllarda eğitim araştırmalarında da sıklıkla kullanılmaya
başlayan odak grup görüşmesi ile ilgili kavramsal bir çözümleme yapmaktır. Odak grup
görüşmeleri; pazar araştırmalarında (Nancarrow, Vir ve Barker, 2005); sağlık yönetimi
araştırmalarında (Kitzinger, 1995); sosyoloji ve iletişim araştırmalarında; uygulamalı alanlarda
yapılan değerlendirmelerde, eğitimsel malzemelerin geliştirilmesinde (McBrien, Felizardo, Orr
ve Raymond, 2008) ve eğitim araştırmalarında sıklıkla kullanılmaktadır (Byers ve Wilcox, 1988;
Gibbs, 1997; Barbour ve Kitzinger, 2001; Gizir, 2007). Nitel araştırmalarda gözlem, görüşme,
96
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (1), 95-107, 2011
www.keg.aku.edu.tr
odak grup görüşmesi ve doküman inceleme gibi veri toplama yöntemleri kullanılabilmektedir. Bu
çözümlemede öncelikle odak grup görüşmesinin ne olduğu, ardından da odak grup görüşmesinin
uygulanma süreci açıklanmıştır. Odak gruplar için alanyazında odak grup görüşmesi, odak grup
tartışması, odak grup çalışması gibi farklı ifadeler kullanılmaktadır. Bu çalışmada odak grup
görüşmesi kavramı tercih edilmiştir.
2. Odak Grup Görüşmesi
Odak grup görüşmeleri aslında çok yeni değildir; 1930’lu yıllarda, görüşmelere alternatif
olarak ortaya çıkmıştır (Gizir, 2007). Örneğin sosyal araştırmacı olan Robert Merton radyo
programlarında (1941); Metron ve Kendal (1946) ve Merton, Fiske ve Kendall (1956) ise spesifik
konulardaki birçok araştırmada odak grup görüşmesini kullanmıştır (Akt: Lewis, 1995; Morgan,
1997; Denzin ve Lincoln, 2000; Hollander, 2004; Yıldırım ve Şimşek, 2006; Culley ve Hudson,
2007). Günümüzde odak grup görüşmesi akademik çalışmalarda yaygın bir şekilde
kullanılmaktadır (Morgan, 1997; Krueger ve Casey, 2000; Bloor, Frankland, Thomas ve Robson,
2001).
Odak grup görüşmeleri, son yıllarda eylem araştırmalarında sıklıkla kullanılan nitel bir veri
toplama tekniğidir. Odak grup görüşmelerinin temel çıkış noktası, sosyal psikoloji ve iletişim
teorileridir. Pazar araştırmalarında da sıklıkla kullanılan bu yöntem, sosyal bilimlerde başlangıç
araştırması niteliğindeki çalışmalarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Sosyal bilimlerde birebir
görüşmeler ve anketler ile birlikte kullanılsa da bu yöntem, aslında en sistematik veri toplama
yöntemlerinden biridir. Odak grup görüşmelerinden elde edilen detaylı veriler, birebir görüşmeler
ve anketler için sağlam bir temel oluşturmaktadır (Kitzinger, 1995).
Bowling’e (2002) göre odak grup görüşmesi küçük bir grupla lider arasında
yapılandırılmamış görüşme ve tartışmada grup dinamiğinin etkisini kullanma, derinlemesine bilgi
edinme ve düşünce üretmedir. Krueger ise (1994) odak grup görüşmesini, bireylerin
düşüncelerini serbestçe söyleyebileceği bir ortamda dikkatlice planlanmış bir tartışma olarak
tanımlamaktadır. Odak grup görüşmeleri, önceden belirlenmiş yönergeler çerçevesinde
gerçekleştirilen, bu yöntemin mantığına uygun olarak, görüşülen kişilerin öznelliklerini ön planda
tutan, katılımcıların söylemine ve bu söylemin toplumsal bağlamına dikkat edilmesi gereken nitel
bir veri toplama tekniği olarak tanımlanabilir. Bu anlamda odak grup görüşmeleri, grupların, alt
grupların, bilinçli, yarı bilinçli veya bilinçsiz olarak yaptıkları davranışlar ve psikolojik ve sosyo
97
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (1), 95-107, 2011
www.keg.aku.edu.tr
kültürel özellikleri hakkında bilgi almayı, davranışlarının ardındaki nedenleri öğrenmeyi
amaçlayan nitel bir yöntemdir (Akşit, 1992; Kroll, Barbour ve Haris, 2007).
Odak grup görüşmelerinin amacı, belirlenen bir konu hakkında katılımcıların bakış
açılarına, yaşantılarına, ilgilerine, deneyimlerine, eğilimlerine, düşüncelerine, algılarına,
duygularına, tutum ve alışkanlıklarına dair derinlemesine, detaylı ve çok boyutlu nitel bilgi
edinmektir (Stewart ve Shamdasani, 1990; Kitzinger, 1994, 1995; Krueger, 1994; Gibbs, 1997;
Bowling, 2002). Odak grup görüşmelerinde önemli olan katılımcıların kendi görüşlerini özgürce
ortaya koymalarını sağlayacak ortam oluşturmaktır. Bu anlamda odak grup görüşmelerinin en
önemli avantajı, grup içi etkileşimin ve grup dinamiğinin bir sonucu olarak yeni ve farklı
fikirlerin ortaya çıkmasıdır (Kitzinger, 1994, 1995). Karşılıklı etkileşim ve çağrışımlar sonucu,
katılımcılar birbirlerinin zihinlerindeki duygu ve düşünceleri tetiklerler; böylelikle de zengin bir
bilgi akışı sağlanır. Bu yöntemde grup baskısı, sosyal onaylanma ve sosyal beğenilirlik gibi
engellerin aşılması ve katılımcıların gerçek algı, duygu ve düşüncelerine ulaşılması
amaçlanmaktadır.
Kreuger’e göre (1994) odak grup görüşmelerinin amacı, anlam çıkarmak değil anlama;
genelleme değil, çeşitliliği tanımlama; katılımcılar hakkında açıklama değil, katılımcıların
durumu nasıl algıladığını ortaya çıkarmaktır. Odak grup görüşmesinde, nitel araştırmaların doğası
gereği, katılımcılar kavramları ve çerçeveyi çizmeleri konusunda cesaretlendirilmektedir. Ayrıca
bu sayede katılımcılar birbirlerinden öğrenme olanağına da sahip olmaktadır. Katılımcılar kendi
bilgi ve tecrübelerine göre bilgi havuzu oluşturabilmektedir. Ayrıca bu görüşmelerde istekli
katılımcılar yer aldığından, araştırmalara gönülsüz katılımlar da engellenmiş olmaktadır (Morgan,
1997).
Görüldüğü gibi odak grup görüşmeleri daha çok yüzeydeki bilgilerin ortaya çıkarılması
amacı ile kullanılmaktadır. Bu anlamda nitel araştırmaların genel özelliğine uygun olarak odak
grup görüşmelerinde de katılımcıların sahip oldukları bilgi, deneyim, duygu, algı, düşünce ve
tutumlar önemlidir. Önemli olan genellemelere gidecek bilgilere ulaşmak değil, katılımcıların
görüşlerinin ve bakış açılarının betimlenmesidir.
2. 1. Odak Grup Görüşmesinin Olumlu ve Olumsuz Yönleri
Odak grup görüşmeleri, homojen bir grupta gelişen sosyal etkileşimi kapsamaktadır
(Krueger, 1994). Odak grup görüşmelerinin sahip olduğu bazı olumlu yönleri aşağıdaki gibi
özetlemek mümkündür (Akşit, 1992; Krueger, 1994; Lewis, 1995; Suler, 1995; Gibbs, 1997):
1. Odak grup görüşmesi, insanı işin içine katmaktadır.
2. Odak grup görüşmesi, nitel verileri kullanılır hale getirmektedir.
3. Odak grup görüşmesinde grup üyeleri görüşme sırasında etkileşim içinde olmakta,
birbirlerinden etkilenmektedir.
4. Bir kişinin dile getirdiği bir fikir, bir diğeri tarafından geliştirilebilmekte ve böylelikle
detaylı bilgilere ulaşılabilmektedir.
5. Odak grup görüşmeleri, birçok konuda zengin bir bakış açısı ya da geniş bir perspektif
sağlayabilmekte ve büyük resmi görmeyi kolaylaştırmaktadır.
6. Odak grup görüşmeleri sayesinde araştırma sorularına yanıt oluşturacak zengin bilgiler
toplanabilmektedir.
98
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (1), 95-107, 2011
www.keg.aku.edu.tr
7. Odak grup görüşmeleri, bireysel eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesine olanak
tanımaktadır.
Yukarıda da görüldüğü gibi odak grup görüşmeleri katılımcıların birbirleri ile etkileşimine
olanak tanımakta ve konu ile ilgili derinlemesine bilgi elde edilmesini sağlamaktadır. Odak grup
görüşmeleri olumlu yönlerinin yanı sıra bir takım olumsuz yönlere de sahiptir. Bunları ise şöyle
özetlemek mümkündür (Gibbs, 1997; Kuş, 2003; Mansell, Bennet, Northwar, Mead ve Moseley,
2004):
1. Odak grup görüşmelerinde katılımcılardan birinin kullandığı bir kelime / ifade, grubun
diğer üyeleri ile çatışma yaşamasına neden olabilmektedir.
2. Odak grup görüşmelerinde yaşanabilecek olumsuzluklardan biri de baskın bir grubun
oluşabilmesidir. Çünkü baskın grup diğer katılımcıların görüşlerini etkileyebilmektedir. Bu
duruma genellikle aynı performans sorunu yaşayan ya da aynı seviyedeki katılımcılar bir araya
getirilerek engel olunabilir.
3. Odak grup görüşmeleri hassas konuların tartışılması için uygun ortamlar değildir.
4. Odak grup görüşmeleri ile verilerin toplanması ve çözümlenmesi uzun zaman
almaktadır.
5. Araştırmacılar, odak grup görüşmeleri ile üretilen veriler üzerinde, nicel araştırmalara
ya da birebir görüşmelere göre daha az kontrole sahiptir.
6. Odak grup görüşmeleri doğası gereği açık uçludur ve olacakları önceden kestirebilmek
çoğu zaman çok zordur.
Odak grup görüşmelerinin olumlu yönlerinin ön plana çıkartılması ve olumsuz yönlerinin
azaltılması ya da engellenmesi için dikkat edilmesi gereken noktaları da şöyle özetlemek
mümkündür (Suler, 1995; Edmunds, 2000):
1. Odak grup görüşmesi sınırlı sayıda kavram ya da konunun tartışılmasını
gerektirmektedir. Buna özellikle dikkat edilmelidir.
2. Küçük, homojen gruplar oluşturulmalı ve katılımcıların özellikleri konu ile doğrudan
ilişkili olmalıdır.
3. Grup dinamiklerine dikkat edilmelidir.
4. Moderatör ve raportör odak grup görüşmeleri hakkında bilgi sahibi olmalıdır.
5. Moderatör, konuda uzman gibi görünmemeli, sadece tartışmaları desteklemeli ve grup
üyelerini tartışmaya katılmaları için cesaretlendirmelidir. Görüşme konusu ile ilgili yorum
yapmaktan kaçınmalıdır. Moderatör, görüşme her kesintiye uğradığında bir şeyler söylemek
zorunda değildir. Sessizce bekleyerek ortamı gözleyebilir.
6. Görüşme sırasında moderatöre, konuya ilişkin kişisel fikri sorulursa, fikir belirtmemeli
ve burada olma amacının “onları eğitmek ya da bilgilendirmek olmadığını” vurgulamalıdır.
Kişisel görüşünü görüşme bittikten sonra belirtebileceğini ifade edebilir. Görüşmenin merkezinde
yer alan kavram ya da konuların genel olarak tartışılmasına yönelik rehberlik yapılmalıdır.
7. Katılımcılardan kendilerini tanıtmaları istendiğinde, araştırma açısından önemli
görülen özelliklerini belirtmeleri istenmelidir. Örneğin doğum yerini öğrenmek yerine eğitim
durumunu öğrenmek çok daha önemli olabilir.
8. Görüşme sürecinin soru-cevap şeklinde ilerlememesine dikkat edilmelidir. Bu durumu
engellemek için aşağıdaki sorular kullanılabilir:
a. Bu konu ile ilgili olarak daha fazla bilgi verebilir misiniz?
b. Bu konu ile ilgili daha ne söyleyebiliriz?
99
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (1), 95-107, 2011
www.keg.aku.edu.tr
c. Bunu biraz açabilir misiniz?
d. Konumuz ile ilişkisi ne?
e. Bu ilginç bir nokta ama konumuz ile nasıl bağlantı kurabiliriz?
9. Baskın (dominant) katılımcılar, görüşmenin akışını kontrol etmeye başladıklarında,
konu dışına çıktıklarında, konuyu normal akışına çekmek için bu katılımcılarla göz temasından
kaçınmak, dikkati diğer katılımcılara yöneltmek, teşekkür ederek konuyu değiştirmek yararlı
olabilir.
10. Eğer, görüşmede çok pasif kalan katılımcılar varsa, bu katılımcılarla göz teması
kurmak ve isimleri ile hitap etmek yoluyla katılımları cesaretlendirilebilir. Gerekirse doğrudan
görüşleri sorulabilir.
11. Katılımcıların konudan konuya atlamaları durumunda, moderatör buna kısa bir süre
izin vermeli, daha sonra konuyu istenen yöne çekmek için bir toparlama ile yumuşak bir geçiş
yapmalıdır.
12. Görüşme sırasındaki tartışmalarda katılımcıların gerçekleri söylemeleri değil,
görüşlerini belirtmeleri önemlidir.
13. Odak grup görüşmelerinde grubun oturma düzeni önemlidir. Bu görüşmelerde
yuvarlak masa toplantısı ya da U düzeni tercih edilmelidir. Bu oturma düzenlerinde moderatör ile
raportörün karşılıklı oturması tavsiye edilmektedir.
14. Odak grup görüşmelerindeki kayıtların amacı, daha sonra yapılacak analizler için veri
oluşturmaktır.
15. Odak grup görüşmelerinde 10–15 soru sorulmalıdır.
16. Odak grup görüşmelerinde zaman yönetimi önemlidir.
17. Odak grup görüşmelerinde katılımcıların özgeçmişlerine fazla zaman ayrılmamalıdır.
18. Odak grup görüşmelerinde kendisini yeterince ifade edemeyen katılımcılarla ayrıca
birebir derinlemesine görüşme yapılması düşünülebilir.
19. Odak grup görüşmelerinde moderatör objektif olmaya çalışmalı ve görüşülen kişilerin
düşüncelerini etkilememeli ve kendi görüşlerini beyan etmemelidir.
Odak grup görüşmelerinde incelenen konuya ilişkin sorular ve beklentiler, görüşülen
kişilerin deneyimleri ve olaylara yükledikleri anlamlar değerlendirilerek soruna ilişkin temel
örüntüler ortaya çıkartılmaya çalışılmaktadır. Bu tartışmalar yoluyla katılımcılarının belirli
konulardaki algıları, zihinsel şemaları, duyguları ve düşünceleri ile ilgili bilgiler toplanmaktadır.
Bu anlamda odak grup görüşmeleri, nicel çalışmaların yansıtamadığı çeşitlilikte ve zenginlikte
bilgiler sağlamakta, verilere derinlik kazandırmakta, yanlış anlamaları ve genellemeleri
önlemektedir.
2. 2. Odak Grup Görüşmesinin Planlanması
Odak grup görüşmelerinde genellikle bir moderatör ve bir raportör bulunmaktadır. Odak
grup görüşmeleri genel olarak dört aşamada gerçekleştirilmektedir:
1. Aşama: Bu aşamada, araştırmacı araştıracağı konuyu belirlemekte ve konuyu ayrıntılı bir
biçimde inceleyerek sınırlarını çizmektedir. Bu incelemede, konular önem sırasına
konulmaktadır.
2. Aşama: İkinci aşamada, araştırmaya katılacak kişiler, bu kişilerin özellikleri, kişilerin
ortak özellikleri, görüşmede kullanılacak ana başlıklar ve sorulacak sorular belirlenmektedir.
100
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (1), 95-107, 2011
www.keg.aku.edu.tr
3. Aşama: Bu aşamada, odak grup görüşmesinin yeri, zamanı, moderatör, raportör, varsa
diğer görevliler belirlenmekte ve görüşme yapılmaktadır.
4. Aşama: Görüşme özetlenmekte, raporlar ve kısa notlar incelenmekte, veriler gözden
geçirilmekte, görüşmeler analiz edilmekte ve raporlaştırılmaktadır.
Bu dört aşamayı aşağıda sunulan sistematikle daha ayrıntılı olarak incelemek de
mümkündür. Buna göre ilk yapılması gereken araştırmanın amacının belirlenmesidir.
Soruların Belirlenmesi: Odak grup görüşmelerinde kullanılan görüşme yöntemi
yapılandırılmış ya da yapılandırılmamış olabilir. Yapılandırılmış görüşmelerde soru listesinin
dışına çıkılmamalıdır. Yapılandırılmamış görüşmeler daha esnektir ve görüşmenin akışına göre
şekillenebilmektedir. Sorular; bir amacı olan, katılımcılar tarafından kolayca anlaşılacak açıklıkta
ve yalınlıkta, günlük konuşma dilinde, kolayca cevap verilebilecek türden olmalıdır. Açık uçlu,
yönlendirme içermeyen, neden ve niçin gibi sorgulamalardan kaçınarak sorulan, eğer gerekliyse
nedeni nedir gibi ifadelerle derinleştirilmeye çalışılan nedenin ortaya çıkartılmasına olanak
sağlayıcı nitelikte olmalıdır (Krueger, 1998; Krueger ve Casey, 2000). Krueger’e göre (1998)
soruların sırası şöyle olabilir:
1. Açılış: Her katılımcı bir dakika gibi kısa bir sürede kendini tanıtır.
2. Tanıtma soruları: Bir, iki soru örneği verilir. Her soru için en fazla beş dakika verilir.
Bu soruların amacı katılımcıları tartışılacak konuya ısındırmaktır.
3. Geçiş soruları: Bir, iki soru tartışılabilir; ancak verilen süre 7–8 dakikayı geçmemelidir.
Bu sorular, tanıtma soruları ve anahtar sorular arasında köprü olabilir; fakat daha derinlemesine
sorulardır. Bu sorulardan itibaren katılımcılar artık diğer katılımcılarla düşüncelerini paylaşırlar.
4. Anahtar sorular: İki, üç soru olabilir ve konuyu tartışacak kadar zaman tanınabilir. Bu
süre 10–15 dakika olabilir. Bu sorular odak grubun temel sorularıdır. Araştırma sorularına
odaklanılır, buraya kadar geçen süre toplam sürenin yarısı kadardır.
5. Araştırma soruları: Bir, iki adet olabilir; bu sorular için de 10–15 dakika verilebilir. Bu
süre odak grup görüşmesinin uzunluğuna bağlıdır.
6. Kapanış sorusu: Genellikle son bir sorudur ve bu soru için 3–5 dakika verilebilir.
Katılımcıların son cümlelerini sunmaları sağlanır.
7. Final sorusu: Katılımcılara kısaca değinilmeyen bir konu olup olmadığı sorulur.
Zaman Planlaması: Kısa zamanda derinlemesine bilgi elde edilmesi gerekmektedir. Açık
uçlu soruların kullanımı, moderatörün soruların cevaplanma süresini kullanabilme yeteneği ile
bağlantılıdır. Odak grup görüşmeleri insanları dinleme ve onların görüşlerini öğrenme temellidir.
Odak grup görüşmelerinde kontrolün çok fazla olmaması gerekir; çünkü her grubun kendine ait
bir dinamiği vardır. İdeal bir odak grup görüşmesi 1–2 saat kadar sürmektedir (Kitzinger, 1995).
Her katılımcının en az 10–15 dakikası vardır. İki ya da üç anahtar konunun verilmesi yeterlidir.
Katılımcıların Belirlenmesi: Odak grup görüşmelerinde genellikle aynı demografik
özelliklere (yaş, sosyo-ekonomik düzey, meslek vb.) sahip 6–8 kişi, bir moderatör eşliğinde bir
araya gelmekte ve araştırma konusu grup ortamında tartışılmaktadır. Ancak odak grup
görüşmelerinde grup büyüklüğünün kaç kişi olması gerektiğine ilişkin farklı görüşler vardır.
Küçük grupların verimliliği genellikle daha az olmaktadır, ancak grubun kaç kişiden oluşması ve
kaç kez yapılması konusunda kesin bir kural yoktur. Neyi ne kadar duymak istedikleriyle ilişkili
101
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (1), 95-107, 2011
www.keg.aku.edu.tr
olarak, bu kararı verecek olan araştırmacılardır. Yine de bazı noktalar göz önüne alınmalıdır.
Odak grup görüşmelerinde grup büyüklüğü önemli ölçüde, araştırma soruları, odak grubun türü
ve görüşmenin yapısı ile ilgilidir. Bu anlamda katılımcı sayısı, araştırmacının görüşmeyi ne kadar
kontrol altında tutabileceği ile de ilgilidir (Ekiz, 2003).
Odak grup görüşmeleri için uygun katılımcı sayısı Byers ve Wilcox’a göre (1988) 8–12
kişi, MacIntosh’a göre (1981) 6–10 kişi, Kitzinger’e göre (1995) 4–9 kişi, Goss ve Leinbach’a
göre (1996) 15 kişi, Morgan (1997) ve Gibbs’e göre (1997) 6–12 kişi, Edmunds’a göre (2000) 8–
10 kişidir. Katılımcı sayısı ile ilgili farklı görüşler olsa da, genellikle bu çalışmaların az sayıda
katılımcı ile gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu sayı da genellikle 4 ile 10 kişi arasında
değişmektedir. Edmunds’a göre (2000) grubun 10 kişiden fazla olması grubun dinamiğini
düşürebilmekte, katılımcılar arasındaki etkileşim etkisini yitirebilmekte ve grubun kontrolü daha
da zorlaşabilmektedir.
Odak grup görüşmelerinde yer alacak katılımcıların birbirlerini tanımaları ya da
tanımamaları konusunda da temel bir ilke yoktur. Nelson ve Frontczak (1998) katılımcıların
birbirlerini tanıyıp tanımadığının bir önemi olmadığını belirtmiştir. Morgan (1998) ise,
katılımcıların belirlenmesinde yine araştırmanın amacının önemli olduğunu vurgulamaktadır.
Eğer konu katılımcıların aynı kurumdan ya da örgütten olmalarını gerektiriyorsa, bu durumda
birbirlerini tanıyacaklardır. Grubun çeşitliliği de bir avantaj olarak görülebilir; ancak grup üyeleri
arasında hiyerarşik ilişkilerin olmasından kaçınılmalıdır (Kitzinger, 1995).
Moderatörün Belirlenmesi ve Görevleri: Moderatör, önceden belirlenmiş bir tartışma akışı
çerçevesinde grubu yönlendirerek belirlenen zaman diliminde hedeflenen bilgileri derleyen
kişidir. Moderatörün sorumluluğu, gruba net ve açık sorular sormak, insanların düşüncelerini
ortaya çıkarmaya ve grup üyelerinin etkileşimine yardımcı olmak (Gibbs, 1997) ve herkese
konuşma şansı tanımaktır. Kısa zamanda zengin bilgilerin toplanması için moderatörün konuyla
ilgili iyi hazırlanmış açık uçlu sorular sorması oldukça önemlidir. Bu anlamda moderatörlerin de
sahip olması gereken bazı özellikler vardır (Kitzinger, 1995; Kroll, Barbour ve Haris, 2007):
1. Moderatör görüntüsüne (kıyafet vb) özen göstermelidir.
2. Moderatör, araştırılan kavram ya da konuya hâkim olmalıdır.
3. Moderatörün sıcakkanlı ve samimi bir duruşu olmalı, ancak resmiyeti de korumalıdır.
4. Moderatör, katılımcılara iyi davranmalı, onların ihtiyaçlarına ya da özelliklerine duyarlı
olmalıdır.
5. Moderatör, beklenmeyen durumlara karşı hazırlıklı olmalıdır.
6. Moderatör, sözel ya da sözel olmayan davranışlarından dolayı katılımcıları
yargılamamalıdır.
7. Moderatör, katılımcılarla aynı dili konuşabilmelidir. Örneğin, tercüman kullanarak
grubu yönetmek uygun değildir.
8. Moderatör açık uçlu sorular sorarak tartışmayı teşvik etmelidir. Katılımcıların
söylediklerinin arka planını ortaya çıkarmak için irdeleyici sorular sormalıdır.
9. Kişisel görüş bildirmemelidir.
Odak grubun moderatörü, zamanının büyük bir kısmını katılımcıların deneyimleri, bu
deneyimlerini paylaşmaları ve diğerleriyle hem fikir olup olmamaları üzerine ayırmalıdır. Grubun
ısınması oldukça önemlidir. Kolaylaştırcı katılımcılara, mevcut durumla ilgili görüşlerini
102
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (1), 95-107, 2011
www.keg.aku.edu.tr
belirtmeleri konusunda sorularıyla yön göstermelidir. Krueger (1998) soruların değişik
kategorilerde olmasının önemli olduğunu belirtmektedir.
2. 3. Odak Grup Görüşmesinin Uygulanması
Odak grup görüşmesinin uygulanmasına geçmeden önce yapılması gerekenler şöyle
özetlenebilir (Kitzinger, 1995; Gibbs, 1997):
1. Katılımcılar, moderatör ve raportör için isimlik ya da yaka kartları hazırlanmalıdır.
2. Moderatör ve raportör odak grup görüşmesinden önce görüşmenin yapılacağı ortama
gelmeli, hazırlıkları (masa, sandalye, kâğıt, kalem, oturma düzeni, içecek, yiyecek gibi)
tamamlamalı ve katılımcıları karşılamalıdır.
3. En az iki tane kayıt cihazı olmalı ve cihazların kontrolü yapılmış olmalıdır.
4. Görüşme başlamadan önce görüşmeyi yönetecek kişi, görüşmenin yapılacağı tarihi,
yeri, saati, kimin yöneteceğini ve raportörün adını kayıt cihazına kaydetmelidir. Böylece
cihazların kontrolü de yapılmış olur.
5. Görüşmenin akışına ilişkin bir yönerge ya da rehber dağıtılacaksa, bunlar önceden
çoğaltılmalı, kalem, kâğıt, pil, kaset gibi malzemeler önceden temin edilmelidir.
6. Davetsiz katılımcıları önlemek için toplantı mekânının kapısına toplantı ile ilgili bir not
yazılmalıdır.
7. Grubun tamamlanması beklenirken, gelen katılımcılar ile konuya dair hiçbir şey
konuşulmamalıdır.
8. Grup tamamlandığında, moderatör görüşmelerin video kamera ya da ses kayıt cihazı ile
kaydedileceğini belirtmelidir.
9. Yapılan bu kayıtların projede görevli araştırmacılar tarafından raporlaştırılacağı ve bu
raporlarda kesinlikle katılımcıların adlarının yer almayacağı ya da atıfta bulunulmayacağı
belirtilmelidir.
10. Görüşme başlamadan önce cep telefonlarının kapatılması gerektiği vurgulanmalıdır.
Yukarıda sıralanan maddeler sağlıklı bir odak grup görüşmesinin gerçekleştirilmesinde çok
önemlidir. Çünkü sözü edilen bu noktalar odak grup görüşmesinin çeşitli nedenlerle kesintiye
uğramasını engelleyici niteliktedir. Görüşmenin kesintiye uğraması durumunda katılımcılar
sıkılabilmekte,
görüşlerini
söylemekten
vazgeçebilmekte
ya
da
söyledikleri
kaydedilmeyebilmektedir. Odak grup görüşmesi sırasında yapılması gerekenler ise şunlardır
(Kitzinger, 1995; Gibbs, 1997):
1. Görüşme başlamadan önce moderatör ve raportör kendilerini gruba tanıtmalıdır.
2. Tüm katılımcıların gelişi tamamlandığında moderatör odak grup görüşmesinin amacını
açıklamalıdır.
3. Moderatör, görüşmenin yaklaşık olarak ne kadar süreceği ile ilgili bilgi vermelidir.
4. Moderatör, görüşmede kullanılacak format ya da izlenecek yol hakkında bilgi
vermelidir.
5. Görüşmenin ana konusuna geçilmeden önce, konuya ısınmayı sağlayacak herhangi bir
soru ya da açıklama ile başlanmalıdır. Ancak bu soru ya da açıklama, doğrudan görüşmenin
konusunu ile ilgili olmamalı, sadece konuya hazırlayıcı nitelikte olmalıdır. Bu soru ya da
açıklama daha önceden hazırlanmalıdır.
103
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (1), 95-107, 2011
www.keg.aku.edu.tr
6. Raportör, mümkün olduğunca kısa notlar alabilmek için kendine göre bir sistematik
geliştirmelidir. Örneğin, her sorunun ilk bir ya da iki kelimesini yazmalıdır. Not alırken sürecin
kolay olması için katılımcılara kod vermek, söylenenlerin ana fikrini verecek anahtar kelimeleri
kullanmak bu süreci kolaylaştırabilir. Eğer video kaydı yapılmıyorsa, raportör katılımcıların
görüşme sırasındaki duygu ifadelerine ilişkin gözlemlerini de (örneğin, kızgın, neşeli, gergin
gibi) not etmelidir.
7. Görüşme sürecinde eksik kalan bir yer olursa raportör moderatörü uyarmalı ve dikkatini
çekmelidir.
Odak grup görüşmesi sırasında bu kurallar uygulansa bile, yine de bir takım sorunlar ortaya
çıkabilmektedir. Bir odak grup görüşmesinde ortaya çıkabilecek olası sorunlar ve bunlarla baş
etme yolları Tablo 1’de sunulmaktadır.
Tablo 1: Odak Grup Görüşmesinde Ortaya Çıkabilecek Olası Sorunlar ve Baş Etme Yolları
Sorun
1.Bazı katılımcıların görüşmeye katkısı çok az
olabilir ya da katılımcılar kendilerine söz
verilmesini bekleyebilirler.
2.Baskın (dominant) katılımcılar olabilir.
3.Çekingen (pasif) katılımcılar olabilir.
4.Katılımcılar, tartışmaların kaydedilmesinden
rahatsızlık duyulabilirler.
5.Katılımcılar, görüşme sırasında ayrılmak
durumunda kalabilirler.
6.Oturuma davet edilen katılımcılar dışında
seyirci olarak girmek isteyenler olabilir.
7.Bir soru ile ilgili olarak sadece birkaç kişi görüş
bildirebilir.
8.Sıkılan ya da uykusu gelen katılımcılar olabilir.
Çözüm
1. Tartışmanın ve herkesin katılımının ne denli önemli
olduğu vurgulanmalıdır.
2. Baskın katılımcıya fikirlerini belirttiği için teşekkür
edilmeli ve diğer katılımcıların da dinlenmesi
gerektiği belirtilmelidir.
3. Herkesin, temsil ettiği grubun fikirlerini ortaya
koyması için katılımının önemli olduğu
vurgulanmalıdır. Fikrini açıklama konusunda ürkek
davrananlara karşı duyarlı olunmalıdır.
4. Katılımcılara, raporlarda isimlerin kesinlikle yer
almayacağı, sadece görüşlerinin belirtileceği
söylenmelidir.
5. Görüşmeyi kesintiye uğratmadan katılımcının
çıkmasına izin verilmelidir.
6. Seyirci olarak girmek isteyenlere süreç açıklanmalı
ve bir yer gösterilmelidir. (Bu yer, görüşme masası
dışında bir yer olmalıdır).
7. Görüş bildirmeyenlere, bu sessizliklerinin anlamı
sorulmalıdır. (Sessizliğin katılma mı yoksa
katılmama mı anlamına geldiği sorulmalıdır)
8. Kısa bir ara verilebilir. Çok uzadı ise
sonlandırılabilir. Bir şeyler ikram edilebilir. Şaka,
espri yapılabilir, fıkra anlatılabilir.
Odak grup görüşmesi tamamlandıktan sonra da yapılması gerekenler vardır. Moderatör,
görüşmeyi stratejik noktaları özetleyerek bitirmeli ve katılımcılara teşekkür ederek oturumu
kapatmalıdır. Görüşme bitip grup dağıldıktan sonra moderatör ve raportör, notları analiz etmeli
ve bir rapor hazırlamalıdır.
2. 4. Görüşmelerin Kaydedilmesi, Çözümlenmesi, Analizi ve Raporlaştırılması
Odak grup görüşmelerinde kayıtlar genellikle ses ve görüntü kayıt cihazlarıyla (video)
yapılmaktadır. Ancak genellikle video kameralar tercih edilmektedir. Çünkü video kameralar ile
104
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (1), 95-107, 2011
www.keg.aku.edu.tr
yapılan kayıtlar kimin ne söylediğinin belirlemesini kolaylaştırdığı gibi, katılımcıların yüz
ifadeleri hakkında da bilgi sahibi olunmasını sağlamaktadır.
Odak grup görüşmelerinin çözümlenmesi, nitel araştırmalarda kullanılan diğer veri toplama
yöntemlerinde olduğu gibidir (Britten, 1995; Mays ve Pope, 1995). Bir başka deyişle
çözümlemeler nicel çalışmalara göre daha az yapılandırılmış, daha çok açımlayıcıdır (Edmunds,
2000). Sayısallaştırma tercih edilen ve uygun bir yöntem değildir. Nitel bir veri toplama yöntemi
olan odak grup görüşmelerinde genelleme kaygısı olmadığından, sayısallaştırmaya da gerek
yoktur (Fern, 2001). Bundan dolayı sonuçları verirken yüzde, frekans ya da istatistiksel testlere
ya da tablolara gerek yoktur. Dahası sonuçlar nicelleştirilmemelidir (Suler, 1995). Sayısal veriden
çok, bireysel düşüncelerin farklılıklarının nasıl verildiği önemlidir. Ayrıca, araştırmacının öne
sürdüğünün aksine, ortaya çıkan farklılıkları sunmak bütün nitel araştırmalarda olduğu gibi,
burada da çok önemlidir (Kitzinger, 1995). Verilerin analizinde içerik analizi en uygun yöntemdir
(Kitzinger ve Farquhar, 1999). Veri analizinde en iyi yol, kayıt sırasında ya da sonrasında
çözümleme yapılırken, belli başlıklar altında anahtar temaları belirlemektir. Kayıt sırasında
alınan kısa notlar bile daha sonra yapılacak anlizler için oldukça yararlıdır. Odak grup
görüşmesinin raporlaştırılmasında önemli olan sayılar değil katılımcıların ne söylediğidir
(Creswell, 1998). Raporda genel olarak temalara göre belirlenen algılar yer almalıdır.
Araştırmacılar, analiz yaparken ve raporlaştırırken konuşma dilinin olduğu gibi kalmasına dikkat
etmelidir.
3. Sonuç
Son yıllarda nitel araştırmalara verilen önemin artması, nitel araştırmalarda
kullanılabilecek veri toplama yöntemlerini de önemli hale getirmiştir. Nitel bir veri toplama
yöntemi olan odak grup görüşmeleri, derinlemesine ve detaylı bilgi elde edilmesinde
kullanılabilecek bir görüşme yöntemidir. Odak grup görüşmeleri katılımcıların duygu, düşünce,
tecrübe, eğilim gibi kişisel özelliklerini yansıtabilecek bir görüşme yöntemidir. Odak grup
görüşmelerinde elde edilen bilgilerin genellenmesi gibi bir amaç söz konusu olmadığından,
katılımcıların kendi değerlendirmeleri önemlidir. Amaç genellemelere ulaşmak değil, görüşleri
ortaya çıkarmaktır. Odak grup görüşmelerinin katılımcılar arasındaki etkileşimi artıracak bir
özelliğe sahip olması, elde edilecek bilgileri daha da önemli hale getirmektedir. Çünkü
birbirlerinden etkilenen katılımcılar farklı görüşlerin ortaya çıkmasını sağlayabilmektedir. Ancak
bu noktada, baskın katılımcılara dikkat edilmesi gerekmektedir. Çünkü baskın katılımcılar, diğer
katılımcıların görüşlerini etkilyebilmekte ve diğer katılımcılar kendi görüşlerinin dışına
çıkabilmektedir. Bunu sağlayacak olan kişi ise odak grup görüşmesinin moderatörüdür.
Moderatörün en önemli görevi odak grup görüşmesinin sağlıklı bir şekilde yapılmasını
sağlamaktır. Bundan dolayı moderatör olacak kişiler mutlaka odak grup görüşmesi konusunda
bilgi sahibi olmalıdır.
Kaynakça
Akşit, B.T. (1992). “Medikal araştırmalarda etik sorunlar”, Türk Tabipler Birliği Sağlık
Kongresi. 8–11 Mart 1992. Shareton Oteli. Ankara.
105
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (1), 95-107, 2011
www.keg.aku.edu.tr
Barbour, R.S. & Kitzinger, J. (Eds.). (2001). Developing Focus Group Research: Politics.
Theory, and Practice. London: SAGE.
Bloor, M., Frankland, J., Thomas, M. & Robson, K. (2001). Focus Groups in Social Research.
London: SAGE.
Bowling, A. (2002). Research Methods in Health: Investigating Health and Health Services.
Philadelphia, PA: McGraw-Hill House.
Britten, N. (1995). “Qualitative interviews in medical research”, British Medical Journal, 311,
251–253.
Byers, P.Y. & Wilcox, J.R. (1988). “Focus groups: an alternative method of gathering qualitative
data in communication research”, Annual Meeting of the Speech Communication Association,
74th, New Orleans, LA, November 3–6, 1988.
Creswell, J.W. (1998). Qualitative Inquiry and Research Design: Choosing Among Five
Traditions. Thousand Oaks, California: SAGE.
Culley, L. & Hudson, N. (2007). “Using focus groups with minority ethnic communities:
researching ınfertility in british south asian communities”, Qualitative Health Research, 17 (1),
102–112.
Denzin, N.K. & Lincoln, Y.S. (2000). Handbook of Qualitative Research. London: Sage
Publications, Inc.
Edmunds, H. (2000). The Focus Group Research Handbook. New York: McGraw-Hill
Ekiz, D. (2003). Eğitimde Araştırma Yöntem ve Metotlarına Giriş. Ankara: Anı Yayıncılık.
Fern, E.F. (2001). Advanced Focus Group Research. Thousand Oaks, California: SAGE.
Gibbs,
A.
(1997).
“Focus
groups”,
Social
Research
http://sru.soc.surrey.ac.uk/SRU19.html. İndirme Tarihi: 10.08.2007.
Update,
19.
Gizir, S. (2007). “Focus groups in educational studies”. Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Dergisi, 3 (1), 1–20.
Goss, J.D. & Leinbach, T.R. (1996). “Focus groups as alternative research practice”, Area, 28
(2), 115–123.
Hollander, J.A. (2004). “The social contexts of focus groups”, Journal of Contemporary
Ethnography, 33 (5), 602–637.
Kitzinger, J. (1994). “The methodology of focus groups: the importance of interaction between
research participants”, Sociology of Health and Illness, 16 (1), 103–121.
Kitzinger, J. (1995). “Qualitative research: introducing focus groups”, British Medical Journal,
311, 299–302.
Kitzinger, J. & Farquhar, C. (1999). “The analytical potential of ‘sensitive moments’ in focus
group discussions”. In R. Barbour & J. Kitzinger (Eds), Developing Focus Group Research:
Politics, Theory and Practice. (pp. 156–172). London: SAGE.
106
Kuramsal Eğitimbilim, 4 (1), 95-107, 2011
www.keg.aku.edu.tr
Kroll, T., Barbour, R & Haris, J. (2007). “Using focus groups in disability research”, Qualitative
Health Research, 17 (5), 690–698.
Krueger, R.A. (1994). Focus Groups: A Practical Guide For Applied Research. London:
SAGE.
Krueger, R.A. (1998). Moderating Focus Groups. California: SAGE.
Krueger, R.A. & Casey, M.A. (2000). Focus Groups: A Practical Guide For Applied
Research. California: SAGE.
Kuş, E. (2003). Nicel-Nitel Araştırma Teknikleri. Ankara: Anı Yayıncılık.
Lewis, M. (1995). “Focus group interviews in qualitative research: A review of the literature”,
http://www.scu.edu.au/schools/gcm/ar/arr/arow/rlewis.html. İndirme Tarihi: 20.02.2009.
MacIntosh, J. (1981). “Focus groups in distance nursing education”, Journal of Advanced
Nursing, 18 (12), 1981–1985.
Mansell, I., Bennet, G., Northwar, R., Mead, D. & Moseley, L. (2004). “The learning curve: the
advantages and disadvantages in the use of focus groups as a method of data collection”, Nurse
Researcher, 11 (4), 80–88.
Mays, N. & Pope, C. (1995). “Rigour and qualitative research”, British Medical Journal, 311,
109–112.
McBrien, S., Felizardo, G.R., Orr, D.G. & Raymond, M.J. (2008). “Using focus groups to revise
an educational booklet for people living with methicillin-resistant”, Health Promotion Practice,
9 (1), 19–28.
Morgan, D.L. (1997). Focus Groups As Qualitative Research. California: SAGE.
Morgan, D.L. (1998). The Focus Group Guidebook. California: SAGE.
Nancarrow, C., Vir, J. & Barker, A. (2005). “Ritzer´s McDonaldisation and applied qualitative
marketing research”, Qualitative Market Research: An International Journal, 8 (3), 296–311.
Nelson, J.E. & Frontczak, N.T. (1998). “How acquaintanceship and analyst can influence focus
group results”, Journal of Advertising, 17 (1), 41–48.
Stewart, D.W. & Shamdasani, P.N. (1990). Focus Groups: Theory and Practice. Newbury
Park, CA: SAGE.
Suler, J. (1995). “Using interviews in research”, http://www.rider.edu/~suler/interviews.html.
İndirme Tarihi: 04.03.05.
Şimşek, H. (1994). “Pozitivizm ötesi paradigmik dönüşüm ve eğitim yönteminde kuram ve
uygulamada yeni yaklaşımlar”, II. Eğitim Bilimleri Kongresi’nde sunulmuş bildiri. Ankara:
Hacettepe Üniversitesi. http://www.hasansimsek.net/files/Pozitivizm20Otesi%20Paradigmatic
%20Donusum%20 ve%20Egitim%20Yonetimi.DOC. İndirme Tarihi: 20.02.2009.
Yıldırım, A. & Şimşek, H. (2006). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri. 6. Baskı.
Ankara: Seçkin Yayıncılık.
107