ahmed cevdet paşa - Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Transkript

ahmed cevdet paşa - Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Erciyes Üniversitesi & Erzincan Üniversitesi
Gaziantep Üniversitesi & İnönü Üniversitesi
AHMED CEVDET PAŞA
FARAZİ DAVA VE DURUŞMA YARIŞMASI- I
2015 YILI OLAYI
İncesu İlçe’sinde (Kayseri) ikamet eden ve Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde bir
mobilya fabrikasında işçi olarak çalışan 32 yaşındaki Tayfun, eşi Gülriz ile aynı mahallede
ikamet eden ve kızını okula götürüp getiren servis aracının şoförlüğünü yapan Namık arasında
gayri ahlaki ilişki bulunduğu yönünde dedikoduları işitmiş ve olayı araştırmaya başlamıştır.
Tayfun, önce İncesu İlçesi’nde polis memurluğu yapan ve uzaktan tanıdığı Pusat’tan
bilgi almaya çalışmış; Pusat ise, doğrudan bu yönde bir bilgisi olmadığını ancak bu türden bir
söylentiyi kendisinin de duyduğunu ifade etmiştir.
01.01.2014 tarihinde Tayfun, eşi ile bir akşam evde oturduğu sırada, telefonu çalan
eşinin (Gülriz’in) yatak odasına giderek gizlice konuşmasından şüphelenmiş ve eşine
hissettirmeden eşini arayan numarayı almıştır.
Numaranın sabit bir telefona ait olduğunu gören Tayfun, PTT şubesinde çalışan
arkadaşı Fehmi ile görüşmüş ve numaranın ilçede bulunan ankesörlü telefonlardan birisine ait
olabileceğini öğrenmiştir. Bunun üzerine, bir telefon kartı alarak ilçe merkezinde bulunan 12
ankesörlü telefondan kendi telefonunu arayıp, eşini arayan numaranın ait olduğu ankesörlü
telefon kulübesini bulmuş ve telefon kulübesinin Namık’ın servis şoförlüğü yaptığı firmanın
bürosunun karşısında olduğunu görmüştür.
Bunun üzerine Tayfun, eşini arayan kişinin Namık olup olmadığından emin olmak için
ertesi gün telefon kulübesini gören bir kamera olup olmadığını araştırmış ve bir özel banka
şubesinin kameralarının telefon kulübesini gördüğünü fark etmiştir. 10 yaşındaki kızının bir
sapık tarafından arandığını, kızını korumak için arayan kişinin kim olduğunu öğrenmek
istediğini söyleyerek Banka müdürü Battal ile görüşen Tayfun, kamera kayıtlarını izlemesine
müsaade edilmesi için Battal’ı inandırmıştır. Battal da, 10 gün öncesine ait olan ve sokağı
gören dış kamera kayıtlarını bir CD içerisinde Tayfun’a teslim etmiştir.
Kamera görüntülerini inceleyen Tayfun, iki gün önce akşam saatlerinde eşini arayan
kişinin Namık olduğunu görmüştür. Aynı gün, Tayfun’u gizli numaradan arayan bir kadın
Tayfun’a, “Gülriz’in kendisini aldattığını, bunu kendisine yediremediğini, bir hafta takip
ederse mutlaka Gülriz’i suçüstü yakalayabileceğini” söyleyerek telefonu kapatmıştır.
Olayı açıklığa kavuşturmak isteyen Tayfun 4 Ocak 2015 tarihinde, Namık’ın çalıştığı
büroya giderek onunla biraz konuşmak istediğini söylemiş ve ısrarla Namık’ı kendi aracına
bindirerek ilçe merkezi dışına çıkarmıştır. Tayfun, Namık’a, eşi Gülriz ile bir ilişkisi olup
olmadığını sormuş; Namık’ın inkâr etmesi ve iftiradır demesine kızarak belindeki silahı
çıkarıp, havaya iki el ateş ederek -İnşallah öyledir- diyerek ilçe merkezine geri dönmüştür.
Şüphesini yenemeyen Tayfun, 4 Ocak 2015 tarihinden sonra, eşinin her hareketini
gizlice takip etmeye başlamış ve Namık’ın kızını almaya geldiği her seferde, birden fazla kez
ve aralıklı kornaya basmasından ve akabinde Namık’ın servis ücretini 5 TL eksik vermesi
üzerine eşinin çok aşırı tepki vermesi üzerine şüphesi artmıştır.
10 Ocak 2015 tarihinde, oğlu Burhan’ın doğum günü olması nedeniyle Tayfun; kendi
babasını, annesini ve aile dostları Cemil Bey ve eşi Sevim hanımı davet etmiş ve saat 22.30’a
kadar birlikte oturmuşlardır. Misafirlerin ayrılmasından sonra Tayfun eşi ile aldatma
konusunda tartışmaya başlamış ve eşinden, kendisine gerçekleri anlatmasını istemiştir.
1
Gülriz önce inkâr etse de, Tayfun’un telefon numarasını ve telefon kulübesine ait
kamera kayıtlarını söylemesi üzerine olayı kabul etmek zorunda kalmıştır. Tayfun ise,
boşanma davasında kullanabilmek amacıyla cebindeki telefonun görüntü ve ses özelliğini
açarak Gülriz’e hissettirmeden Gülriz’in arkasındaki sehpaya yerleştirerek onunla konuşmaya
devam etmiştir.
Konuşma sırasında Gülriz, servis şoförü Namık ile gayri ahlaki ilişkisini kabul etmiş
fakat ilişkisini sona erdirdiğini beyan etmiştir. Tayfun ise, bütün komşuların dilinde olduğunu
ve şeref ve haysiyetinin iki paralık olduğunu öne sürerek “Nasıl temizleyeceğiz Gülriz bu işi,
senin aklın çalışır böyle şeylere” demiştir. Gülriz’in af dilemesi üzerine Tayfun tekrar “Nasıl
olacak bu iş, kalk Namık ile görüşeceğiz anlatın herşeyi” demiştir. Gülriz ise, anlatacak bir
şey olmadığını söyleyerek ağlamaya devam etmiştir.
Tayfun ve Gülriz bu şekilde 11 Ocak 2015 saat 03.00’e kadar tartışmıştır. Tayfun
03.00 sıralarında evden ayrılmış ve ilçe merkezine 5 km mesafede bulunan ve babasına ait
olan üzüm bağına gitmiştir. Eşi ile olan konuşmaların bulunduğu kamera (cep telefonu)
görüntülerini tekrar tekrar izleyen Tayfun, saat 05.30 sıralarında Namık’ın ve kendi evlerinin
bulunduğu sokağa gitmiştir.
Tayfun, saat 05.45 sıralarında sokakta, pijamalı bir şekilde yürümekte olan Namık’a
yönelerek küfretmiş ve belinden çıkardığı tabanca ile iki el ateş etmiş ancak kurşunlar
Namık’a isabet etmemiştir. Silahın tutukluk yapması üzerine Namık, merdivenlerden kendi
evininin bulunduğu üç katlı binanın çatısına doğru koşmaya başlamış ve Tayfun da peşinden
koşmuştur.
Çatı katına çıkan Namık, tahta kapıyı kapatıp arkasına dayanmıştır. Tayfun ise, tahta
kapıya doğru iki el daha ateş etmiş ve kapının arkasında bulunan Namık göğsünden
yaralanmıştır. Silah sesine uyanan ve Tayfun’un komşusu olan polis memuru Berkan’ın
silahıyla olay yerine gelmesi üzerine Tayfun, merdivenlerden koşarak uzaklaşmıştır. Olaydan
sonra, yapılan incelemede Namık’ın servis aracının lastiklerini bıçakla kesildiği ortaya
çıkmıştır.
Olaydan sonra doğruca aynı sokakta bulunan evine giden Tayfun yataktan henüz
kalkmış bulunan eşini yatak ile ebeveyn banyosu kenarına sıkıştırıp, iki el ateş ederek
yaralamıştır. Gülriz ise, kaçmak için yatak odasının kapısına yöneldiği sırada kapının önüne
yığılmış, Tayfun bu durumdaki Gülriz’e 50-60 cm mesafeden 4 el daha ateş etmiştir. Namık
iki gün sonra kaldırıldığı hastanede; Gülriz ise olay yerinde hayatını kaybetmiştir.
Tayfun, suç aletini silah sesine uyanan ve kendi kapısına gelen komşusu Emine’ye
vererek aracına binmiş ve polis merkezine giderek saat 07.50’de teslim olmuştur.
Tayfun’un rızası üzerine, cep telefonunun sim kartında bulunan görüntüler ve
Tayfun’un evinde ele geçirilen Gülriz’in telefonundaki arama kayıtları polis memurları Hasan
ve Ahmet tarafından çözümlenmiş ve tutanağa bağlanmıştır.
İncesu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında,
02.03.2015 tarihinde maktul Namık ve Gülriz’in cep telefonlarına ilişkin olarak Cumhuriyet
Savcısı Akif tarafından iletişimin tespitine karar verilmiş ve TİB’den her iki numaraya ilişkin
iletişim tespit bilgileri istenmiştir.
Ayrıca aynı gün, Namık’ın komşusu Akif’in, Tayfun’un, Namık’ın evinin dışında
beklediği sırada yanında bir kişinin daha bulunduğunu ve bu kişinin Tayfun’un kardeşi
Serhat’a benzediği yönünde beyanda bulunması üzerine Serhat için gözaltı kararı verilmiş ve
gecikmesinde sakınca bulunduğundan bahisle de, Cumhuriyet Savcısı Akif tarafından
Serhat’ın kullandığı ve fakat babası Altan’a ait olan mobil telefon numarası hakkında
iletişiminin denetlenmesine karar verilmiştir.
Serhat’ın üç gün boyunca yakalanamaması üzerine Serhat’ın babası Altan’a ait olan
ikinci telefon numarası için, Cumhuriyet Savcısı Akif tarafından 05.03.2015 tarihinde mobil
telefonun yerinin tespitine karar verilmiş ve Altan’ın Nevşehir’in Avanos İlçesi’nde bir bağ
2
evinde olduğu bilgisi üzerine, 06.03.0215 tarihinde saat 02.30’da Altan ve Serhat Avanos
İlçesi’nde yakalanmıştır.
Tayfun’un ifadesi re’sen görevlendirilen müdafii Av. Mahmut’un refakatinde
alındıktan sonra, 12 Ocak 2015 tarihinde İncesu Sulh Ceza Hâkimliği’ne çıkarılmış ve
tutuklanmıştır.
Tayfun sorgusunda, “Bağ evinden doğruca kendi evine geldiğini, evinin kapısında ise
Namık ile karşılaştığını ve Namık’ın kendi evinden çıktığını görmesi üzerine peşinden
koştuğunu ve Namık’ın evine kadar takip ettiğini, sonrasında da tahta kapıyı açmak ve
Namık’ı yakalamak için ateş ettiğini, olaydan sonra hemen evine gittiğini ve eşine hem
kendisini aldatmasından hem de Namık’ı eve almasından dolayı duyduğu kızgınlıkla silahla
ateş ederek öldürdüğünü” beyan etmiştir.
Serhat ve Altan, 07.03.2015 tarihinde İncesu Sulh Ceza Hâkimliği’ne çıkarılmış ve
müdafii Av. Halit’in refakatinde yapılan sorgular sonrasında, Serhat’ın tutuklanmasına;
Altan’ın da yurt dışına çıkış yasağı ve her gün en yakın polis merkezine giderek imza atma
yükümlülüğü getirilerek adli kontrol altına alınmasına karar verilmiştir.
Tanıklar Cemil Bey ve Sevim Hanım soruşturma aşamasındaki beyanlarında, “Doğum
günü kutlaması sırasında Tayfun ve Gülriz’in gayet mutlu olduklarını, aralarında hiçbir
soğukluk hissetmediklerini, sadece bir ara Gülriz’in cep telefonu ile balkona çıkıp
konuştuğunu, döndüğünde ise yüzünün asıldığını fark ettiklerini” beyan etmişlerdir.
Namık ile aynı işyerinde çalışan Kutbettin, “Namık’ın pijamayla işe gelme âdetinin
bulunmadığını, daima günlük normal giyimle servise çıktığını” beyan etmiştir.
Gülriz’in cep telefonu görüşmelerinin tespitinde ise (TİB kayıtlarına göre), olay
gecesinde Tayfun evden çıktıktan sonra; Gülriz’in Namık’ın telefonuna bir kez çağrı yaptığı
tespit edilmiştir.
Namık’ın eşi Sevtap ise, “Eşinin gece boyunca evde olduğunu, sabah servise gitmesi
için eşini kendisinin uyandırdığını, eşinin elini yüzünü yıkadıktan sonra üzerine giyinerek
servis aracını çalıştırmaya gittiğini” beyan etmiştir.
Tayfun ve Gülriz’in çocukları Selin (5 yaş) ve Burhan (10 yaş), “…Olay sabahı
evlerinin kapısının hızlıca açılması üzerine uyandıklarını, babaları Tayfun’un doğrudan yatak
odasına geçip, anneleri Gülriz’e -Senin yüzünden katil oldum, yaşamayı hak etmiyorsundiyerek bağırdığını ve sonrasında silah sesleri duyduklarını” beyan etmiştir.
Tanık olarak dinlenen Berkan soruşturma evresinde, “Silah sesleri gelmeden önce
binanın bahçe kapısının şiddetli bir biçimde çarpıldığını ve iki kişinin koşarak ve küfürleşerek
binanın içerisine girdiğini, silah sesinin bu andan hemen sonra geldiğini” beyan etmiştir.
Olay yerinde bulunan namlusu 13 cm uzunluğunda olan bıçak üzerinde yapılan
incelemede, bu bıçağın Namık’a ait aracın tekerleklerinin kesilmesinde kullanıldığı ortaya
çıkmış fakat bıçak üzerinde parmak izine rastlanmamıştır.
Yukarıda yer verilen olay ve olaya ilişkin delilleri nazar alarak, olay ve olayda adı
geçen failler (ve faillerin işlediği bütün suçlar) yönünden iddia ve savunma dosyalarını
hazırlayınız.
3

Benzer belgeler