Türkiye`de ürettirmek… - Yapı Market Tedarik

Transkript

Türkiye`de ürettirmek… - Yapı Market Tedarik
RÖPORTAJ
Leroy Merlin Ürün Müdürü
Ahmet Yılmaz:
“Önceliğimiz PL ürünlerimizi
Türkiye’de ürettirmek…”
İ
nsan odaklı iş anlayışıyla, bulunduğu ülkeye özgü orijinal çözümler üreten Leroy Merlin’in Ürün
Müdürü Ahmet Yılmaz ile private
label ürünlerin Türkiye’deki ve dünyadaki gelişimi hakkında konuştuk.
Private label ürünlerin Türkiye’deki ve dünyadaki gelişiminden bahseder misiniz? Bu kategorideki ürünlerin büyüme hızı ne
yönde gelişiyor?
PL, tüm dünyada yapı marketlerin çok sık
kullandığı bir pazarlama tekniği… Yurtdışı
kaynaklı yapı marketlerin çoğu zaten
kendi PL ürünlerini Türkiye pazarına sunuyor.
Bu
ürünler,
Avrupa’daki marketlerde hemen hemen her
ürün grubunda artan
bir ivmeyle yer almaya
devam ediyor. Yapı
marketlerin büyümesiyle orantılı olarak PL
pazarı da büyüyor. Ürünün hammaddesine
göre genellikle Çin,
Hindistan, Malezya vb.
ülkelerde ürettirilen PL
ürünler, ülkemizde de
tüketicilerin beğenisine
sunuluyor. Yapı marketlerde yoğun olarak
elektrikli el aletleri grubunda PL ürünler bulunuyor. Yapı market reyonlarında %40’a
varan oranda PL ürünler yer alıyor.
Hem toplam cirodaki payı hem de
ürün çeşitliliği artan private label
ürünler, giderek büyük gelişme
gösteriyor. Tüketicideki private
label algısı nasıl sizce?
PL ürünlerin tüketiciye sağladığı en
büyük avantaj, fiyat-kalite oranı ile ilgili… Üst segmentte bir ürünün kalitesine
yakın kalitedeki bir ürünü neredeyse alt
segment fiyatına satın alma şansınız oluyor. Müşteri memnuniyeti mutlak önceliğimiz olduğu için PL ürünlerimizde
gözettiğimiz bazı kriterler var. Ürünün
arkasında olduğumuz için müşterilerimiz
bize güveniyor. Böylece tüketici sadakati de kendiliğinden gelişiyor.
Biz insan odaklı bir iş anlayışını benimsiyor ve “Kazan-Kazan” prensibiyle çözüm
ortaklığı yapıyoruz. Güler yüzlü bir hizmetle, en kaliteli ürünü en uygun fiyata
sunmak istiyoruz. Krize rağmen son 10
yılda Avrupa’da hızla büyümemizin nedeni, insanların kendilerini Leroy Merlin’de
rahat hissetmeleridir.
22
Ocak / Şubat 2011
Private label,
üreticiler için
bir avantaj
mı? Üreticilerin verimliliklerinin artması ihracat
imkanlarını
hangi yönde
etkiliyor?
Her şeyden önce uluslararası şirketlerle
çalışma kültürünü ediniyorlar ve bu pazarın şartlarına uygun üretim tekniklerine
sahip oluyorlar. Ülkemizdeki birçok tedarikçi, şu anda mevcut yapı marketlere
ürün tedarik ediyor. Türkiye şubesiyle
çalışmadığı halde Almanya, Fransa vb.
ülkeler için PL üretim yapan firmalar var.
Ayrıca seri üretimle maliyetlerini düşürmeleri, onlara diğer ihracat pazarlarında
fiyat avantajı sağlıyor. Üreticilerin bu noktada çok dikkatli olmaları gerekiyor. Biz
Leroy Merlin olarak, tedarikçimizin cirosu
içinde %25’ten daha fazla pay almak istemiyoruz. Aksi takdirde bizi uyarmasını da
sözleşmemizde şart koşuyoruz.
gelişmesi, bir disiplini de beraberinde
getirdi. Tamamıyla yasal ve faturalı çalışıyoruz, çalışanlarımız aldıkları ücret üzerinden sigortalı oluyor. Tedarikçilerimiz
de bu koşullara uygun biçimde hareket
ediyor. Keyfi zamlar ve fırsatçılığın ortadan kalkmasıyla, maliyet hesapları daha
bilinçli ve titiz yapılıyor.
Yapı market tedarik sektöründe
private label ürünlerin konumu
nedir? 2010’da hangi seviyede
olacağını öngörüyorsunuz?
PL ürünler, yapı market sektöründe paylarını arttırmaya devam ediyor. Karlılığınızı
korurken fiyat politikanızla rekabetçi olabilmeniz ve tedarik zincirini kesintiye
uğratmamanız gerekiyor. Türkiye gibi
gelişmekte olan ülkelerde yapı marketler,
gerekli hizmet kalitesine sahip tedarikçi
bulmakta zorluk çekiyor. Tedarik süreci
çok ciddi bir süreç… Bu noktada yaşanan
bir aksama birçok süreci aynı anda etkileyebiliyor. Hızlı, kaliteli ve kesintisiz bir
tedarik süreci tüm yapı marketlerin arzuladığı bir durum… PL ürünler ile bu açığı
bir miktar kapatmış oluyorsunuz.
Private label ürünler aynı zamanda enflasyon ile mücadelede çok
stratejik oldukları için rekabeti
düzenleyici bir etki yapıyor. Siz bu
konuda neler düşünüyorsunuz?
Hangi ürün gruplarında PL üretim yaptırıyorsunuz? PL üretimi
yaptırırken hangi kriterleri esas
alıyorsunuz?
Özellikle bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde kayıt dışı ekonomi sözkonusu... Bu
bağlamda, organize perakendecilerin
sayısının artması piyasalar üzerinde etki
yaratıyor. Yapı marketler için piyasanın
PL üretimi, bulunduğunuz ülkenin konumu ve şartlarına göre değişir. Biz
Türkiye’de mutfak ve stor perde grubunda
PL üretim yaptırıyoruz. Ülkemizin çok
büyük bir mobilya üretim kapasitesi var.
Leroy Merlin olarak, İspanya’da üretilen PL
mutfağımızı Türkiye’de üretme kararını
aldık. Ürünlerimizde kulbundan menteşesine kadar belli bir kalitenin bulunmasını
talep ediyoruz. Eğer istediğimiz kapasite
ve kaliteye sahipse, önceliğimiz PL ürünlerimizi Türkiye’de ürettirmek… Diğer ürün
gruplarında da arayış içindeyiz. Mağaza
sayımızın da hızla artmasıyla önümüzdeki
yıllarda çok sayıda PL ürünü ülkemize
getireceğiz. Şu anki hedefimiz, 10 yıl içinde 40 mağazaya ulaşmak…
Krizin etkin olduğu Amerika ve
Avrupa’da PL üretimi yapan pek
çok KOBİ ölçeğindeki şirket zor
durumda… Çin’de üretilen ürünlere uygulanan kriterler de sürekli artıyor. Türkiye’nin bu pazardaki avantajları nelerdir?
Amerika ve Avrupa, krizin etkilerini bizden
çok daha yoğun hissetti. Çin’de de üretim
maliyetleri ve hayat standardı hızla yükseliyor. Artık Türkiye’deki bir işletmeyle
Çin’deki bir işletme arasındaki farklar
giderek azalıyor. Leroy Merlin olarak,
Çin’de ürettirdiğimiz PL ürünlerimizi
Türkiye’de üretebilmek için ciddi arayışlar
içindeyiz. Göreve geldikten sonra
Türkiye’den tavsiye ettiğim bazı firmalarla
yapılan görüşmeler olumlu sonuçlandı.
Kapasitemiz arttıkça bu ilişkiler daha da
yaygınlaşacaktır. Yaşadığımız kriz, belki de
Türkiye için kazançlı bir duruma dönüşebilir. Çünkü ülkemiz Avrupa pazarına
yakınlığı, üretim kalitesi ve hızıyla Çin’in
alternatifi haline gelmiş durumda…