temmuz 2014 - Soroptimist

Transkript

temmuz 2014 - Soroptimist
TEMMUZ 2014
1
Başkan’ın
Mesajı
içindekiler
Sevgili Soroptimistler,
2012-2014 döneminin sonuna geldik. Bu dönemde
de her zamanki gibi çok işlerin yapıldığını, etkin
projelere imza atıldığını, Soroptimistlik amacını
dur durak bilmezcesine daha da ileriye taşımak
için yol alındığını gururla izledik, başarıları kıvançla
alkışladık.
03
04
12
18
20
23
24
52
55
56
60
Başkan’ın Mesajı
Mezopotamya Bizi Çağırıyordu
İzmir Van Arası Kültür Köprüsü
Balat Kültür Evi Etkinlikleri
Guvernörler Toplantısı
TSKF’nin Suriyeli Sığınmacılara Yönelik Çalışmaları
Projeler, Etkinlikler ve Ödüller
TSKF Kulüp Değerlendirme Toplantıları
WALD Yerel Yönetimler ve Çocuk Hakları Toplantısı
SIE Program Direktörler Eğitim Semineri
Yabancı Yayınlar
Sevgili Soroptimist Arkadaşlarım,
Soroptimist Dünyası’nın bu sayısında da ilgiyle
okuyacağınız proje ve etkinliklere yer veriyoruz.
Bu çalışmalarla üyelerimiz, desteğe muhtaç kadın
ve kız çocuklarına her konuda faydalı olmaya
çalışıyorlar, yol gösteriyorlar ve de hedeflerine
ulaşıyorlar.
Soroptimist
olmanın
ayrıcalığını
yaşıyorlar. Uluslararası Soroptimist dünyasında da
seslerini duyuruyorlar.
2012 yılında bizleri onurlandırarak verdiğiniz önemli
görevimizi tamamlayarak büyük gururla taşıdığımız
bayrağımızı yeni seçilecek arkadaşlarımıza devretme hazırlığı içindeyiz.
Dönem süresince dergimiz için her daim desteklerini
esirgemeyen başta TSKF Başkanı sevgili Mine
Kavala ve Yönetim Kurulu olmak üzere dönem
görevlilerine, başkanlara ve yazılarıyla yayınlarımıza
renk katan Soroptimistlere sonsuz teşekkürlerimi
iletmek isterim.
“Yenilenme ve Yenileme” sloganı ile başladığımız çalışma dönemimizde başlıca amacımız
kulüplerimizi güçlendirmek, üyelerimiz arasındaki
dostluk ve dayanışmayı arttırmak ve Soroptimist
olmanın onur verici ayrıcalığını yaşatmaktı. Ülkemizin farklı bölgelerinde düzenlediğimiz dostluk ve
dayanışma toplantıları ile gerek bilgilerimizi güncelledik, gerekse kulüplerimizin başarılı projelerini
paylaşarak yaratılan enerji bizim için itici bir güç
oluşturdu.
10
Soroptimist saygı ve sevgilerimle,
Yönetim Kurulumuz, Kulüplerimizi desteklemek
amacı ile hazırladıkları projeler ve yaptıkları etkinliklerine katıldı, değişik bölgelerde düzenlediğimiz
önemli kutlama günlerine kulüplerimizin de katılımını sağlayarak birlikteliğimiz güçlendirildi.
Nükhet İzmiroğlu
Editör
Verdiğimiz sözler doğrultusunda yaptığımız çalışmaları her ne kadar delege toplantılarımızda,
dergimizde ve sirkülerlerimizde sizlerle paylaşmış
olsak da geriye dönüp geçen iki yılda neler yaptığımızı bir kere daha gözden geçirmek isterim.
Federasyonumuzun 60. kuruluş yılını kutlamanın
onurunu ve mutluluğunu yaşadık. SI, SIE Başkan
ve Geçmiş Dönem Başkanları, diğer ülkelerden
gelen Soroptimist kız kardeşlerimiz bu anlamlı kutlamada yanımızda olarak mutluluğumuzu bizlerle
paylaştı.
14
Türkiye Soroptimist
Kulüpleri Federasyonu
Yönetim Kurulu adına
İmtiyaz Sahibi:
Mine KAVALA
El Mimarlık ve Dekorasyon A.Ş.
Şehit Nevres Bulvarı No:17/1-B
35220 Alsancak - İZMİR
2
İstanbul, İzmir, Gaziantep, Kocaeli ve Mersin illerinde “Değişim
senin de elinde” sloganı ile drama ve eğitim çalışmalarımıza başlayacağız.
Genel Yayın Müdürü ve
Yazı İşlerinden Sorumlu Müdür:
Türkiye Soroptimist Kulüpleri
Federasyonu
Nükhet İZMİROĞLU
1571 Sokak No: 16
35110 Çınarlı - İZMİR
Adres:
Abdi İpekçi Caddesi No:10
80640 Gültepe - İSTANBUL
Tel: 0 (212) 283 66 36
Tel & Faks: 0 (212) 268 08 08
www.soroptimistturkiye.org
Sayı: Temmuz 2014 Baskı Tarihi: 25 Ağustos 2014
Yayın Türü: Dergi Yaygın Süreli
Hazırlık ve Baskı:
Tükelmat A.Ş.
1571 Sokak No: 16
35110 Çınarlı - İZMİR
Tel: 0 (232) 461 96 42
Fax: 0 (232) 461 96 46
www.tukelmat.com.tr
Kadın ve kız çocuklarına karşı şiddetin ortadan
kaldırılması amacı ile yapılan ve AB hibe fonundan yararlandığımız “Değişim Atölyesi” projesinin
gerçekleşmesi için gerekli çalışmaları yaptık, görünürlük materyalleri ve alt yapısını hazırladık. Eylül
ayından itibaren Türkiye genelinde yapılacak görünürlük çalışmalarının yanı sıra Adana, Ankara,
SI’ın uzun vadeli teması olan “Liderlik için eğitim” çerçevesinde
üniversitelerde eğitim gören bursiyer genç kızlarımıza liderlik vasıflarının kazandırılmasının yanı sıra, geleceğe daha güvenle bakmalarını sağlamak, iş yaşamlarında ve sosyal çevrelerinde etkin
ve katılımcı bireyler olmalarını desteklemek amacıyla çok önemli
iki proje gerçekleştirdik.
Bildiğiniz gibi 2013 yılında SIE Twinning Programı çerçevesinde Makedonya Struga Soroptimist Kulübü ile ortak çalışmalara
başladık. Soroptimist dünyasında yankılar uyandıran ortak projemiz “Soroptimist Liderlik Akademisi”ni Makedonya’da gerçekleştirdik. Ardından 26 bursiyerimizin katılımı ile düzenlediğimiz
“Soroptimist Gençlik Kampı”nı İzmir- Seferihisar’da yapıyoruz.
Bu projelerle Federasyonumuz, kulüplerimiz ve üyelerimiz birlikte çalışarak dayanışmanın en güzel ve başarılı örneğini verdi.
Birlikte inandık, birlikte başardık. Hisar Anadolu Destek Derneği
ile birlikte yürüttüğümüz Van Kilimcilik Projesi’ne katkı ve desteklerimiz devam etmekte olup, genç kızlarımıza eğitimlerinin yanı
sıra ekonomik özgürlüklerini kazanmaları için gerekli olanaklar
sağlanmaktadır.
Çalışma dönemimiz boyunca bizlere destek olan ve bilgilerini
bizle paylaşan geçmiş dönem TSKF Başkanlarımız ve deneyimli
Soroptimist büyüklerimize, Federasyonumuzun çeşitli kademelerinde görev alan çalışma arkadaşlarımıza, Kulüp başkan ve
yönetim kurullarına, tüm Soroptimist arkadaşlarıma, ayrıca Federasyonumuzun tüm yayın ile ilgili işlerini büyük özveri ve titizlikle yürüten editörümüz sevgili Nükhet İzmiroğlu’na şahsım ve
yönetim kurulumuz adına çok teşekkür ederim. Birlikte yola çıktığım ve zaman içinde gerçek kardeşlerim olan Yönetim Kuruluma
huzurlu, sevgi dolu bir dönem geçirmemize katkıları ve özverili
çalışmaları için gönülden teşekkür ediyorum.
Genel Kurul’da seçilecek Başkan, Yönetim Kurulu ve çalışma
arkadaşlarına bayrağımızı daha ileriye taşıyacakları inancı ile başarılı bir dönem geçirmelerini diliyorum. Dünyada ve ülkemizde
hoşgörü ve uzlaşma kültürüne her zamandan daha çok gereksinim duyulduğu günümüzde bize düşen en büyük görev, yarınlara
sahip çıkacak, özgüveni yüksek, çağdaşlığın, ilericiliğin savunucusu genç kızları yetiştirmek ve onlara fırsat eşitliği sağlamaktır.
Geleceğe umutla bakacağımız, sevdiklerimizle paylaşacağımız
aydınlık ve güzel günler dileğiyle hepinizi sevgi ve saygı ile kucaklarım.
Mine Kavala
TSKF Başkanı
3
Mezopotamya
Bizi Çağırıyordu
Yolculuk öncesi bizi bekleyen pek çok
karar vardı. Mezopotamya’nın çağrısına
uyup butik bir GAP turu sonrasında
11-13 Nisan 2014 tarihleri arasındaki
Delege Toplantısı’nı gerçekleştireceğimiz
Hilton Garden Inn Hotel’e ulaşmak;
Mardin- Diyarbakır gezisi ile başlamak
ya da doğrudan Mardin’e gidip
Delege Toplantısı’na katılmak ve bu
alternatiflerin çeşitli türevlerinden birini
seçmek. Biz Mezopotamya’nın çağrısına
evet dedik. İyi ki de öyle yapmışız.
Kültürel ve görsel bir şölen bizi
bekliyordu.
U
4
çağımız bizi doğrudan Şanlıurfa’ya
götürdü ve hemen kendimizi Balıklı
Göl’de bulduk. İbrahim Peygamber’in
çok tanrılı dinlere inanmaması nedeniyle dönemin kralı Nemrut tarafından ateşe attırıldığı yer olduğuna inanılan Balıklı Göl’de tıpkı masallardaki gibi ateşin
suya, odunların balıklara dönüştüğü
ve İbrahim Peygamber’in korunduğu
yaygın düşüncesi hakim. Nemrut’un
kızı Zeliha’nın da İbrahim Peygamber’e
inandığından ardından atladığı, onun
düştüğü yerin de Aynzeliha Gölü olduğu söyleniyor. Kutsal olduklarına
inanıldığından gölün balıklarına kimse
dokunmuyor. Mistik müzikler ve zengin tarihi mimari eşliğinde bizler de zamana yolculuk yapıp adeta o dönemi
yaşadık. Ta ki birbirinden güzel rengarenk poşuları görene dek. Hemen alıp
yöresel şekle uygun olarak başlarımıza
bağlattık. Artık yöreye tamamen uyum
sağlamıştık. Çarşı turumuzda da poşular, şallar ve harika biberler, baharatlar
almayı ihmal etmedik.
5
Cendere Köprüsü’nde
le T biçimindeki sütunlarla çevrili tapınağı görmek zaten gezimizin başlıca
hedeflerinden biriydi. Doğrusu tapınaktaki turna kuşu, boğa vb. hayvan figürlerini bu kadar net görmeyi beklemiyorduk. Ancak kalıntılara dokunabileceğimizi, onların hemen yanında durarak tarihe yolculuk yapabileceğimizi
düşünmüştük. Ne yazık ki bu hayalimizi gerçekleştiremedik. Kalıntılar korunmaya alındığı için ziyaretçiler onları biraz daha uzaktan görebiliyorlardı.
Kendi adımıza üzülürken onların daha çok nesillere aktarılmasına olanak
sağlanmasına sevindik. Yapıldıktan yaklaşık 1000 yıl sonra tamamen gömüldüğü sanılan, ancak gömülme nedenine halen ulaşılamayan bu mistik
belde bizi tahminimizden de çok etkiledi. M.Ö. 9600 yılında insanlığın tapınak inşa etme ihtiyacını hissedecek ve binlerce ton ağırlığındaki taşları taşıyabilecek ve böylesi sanatsal bir düzeyde şekillendirebilecek medeniyette
olması inanılmazdı. Buna bu kadar yakından tanıklık etmek ise gerçek bir
fırsattı.
Urfa’da
İlk gün son durağımız ilk çağdan beri varlığı bilinen, pek çok ünlü bilim adamının yetişmesini
sağlamış Harran Üniversitesi kalıntılarıydı. Üniversitenin tarihi kadar gün batımındaki olağanüstü
manzarası da etkileyiciydi. Külah biçimindeki yörenin tipik konik kubbeli evlerini gördüğümüzde
kendimizi bir başka ülkede gibi hissettik. Bindirme tek­niğinde yapılmış, konik evlerin içlerinde birbirinden güzel yerel ürünler satılıyordu. Urfa’daki
sıra gecesinde Urfa yemekleri ve müzikleri eşliğinde çiğ köfte şovu da izlemeyi ihmal etmedik.
İkinci gün heyecanla uyandık. Öyle ya bundan
yaklaşık 12.000 yıl öncesine yolculuk yapacaktık.
Neolitik çağlarda tapınak kültürünün varlığını kanıtlayan dünyanın en ilginç kazı alanlarından birini
görmek olağanüstü bir deneyim olacaktı. Kazı
Başkanı Klaus Schimidt’in Göbeklitepe En Eski
Tapınağı Yapanlar kitabından edindiğimiz bilgiler-
6
heykelleri yerinde görme imkanını yakaladık. Bu da gezimizin eşsiz anlarından biriydi. Zirvedeki hoşgeldin bebek kutlaması ise tam bir mutluluk bombardımanıydı. Oradan Doğu Terası’na geçip aşağı inmeye başladık. Geçişte
ve inişte yer yer karşımıza çıkan buzlu alanlar bazılarımıza zor anlar yaşattı.
Üçüncü günümüzde erkenden Diyarbakır’a hareket ettik, Fırat nehri üzerinde
bir feribot yolculuğu sonrasında yeni gelen arkadaşlarımızla buluştuk. Öğle
yemeğinde bir lahmacun cennetindeydik. Ardından Diyarbakır Surları bizi büyüledi. Yaklaşık 2.000 yıllık tarihi ile etkileyici bir şekilde ayakta kalmış olan
Diyarbakır Surları 82 burç ve 4 ana kapısı ile şehri süslüyordu. Karacadağ’ın
volkanik patlaması sonrası saçılan bazalt taşlarından Bizans döneminde yapıldığı bilinen surların büyüklüğü ve yüksekliği itibariyle dünyada birinci, uzun-
luğu bakımından ise Çin Seddi’nden sonra
dünyada ikinci geldiğini öğrenmek bizi şaşırttı.
Burçlar içindeki çarşıdan yeni gelenler poşularını aldılar. On gözlü köprüye uzaktan bakıp
Hasankeyf’e doğru yola koyulduk. Üzerine yapılacak Ilısu Barajı ile sular altında kalacak Dicle
nehrinin ikiye ayırdığı tarihi belde Hasankeyf’i
belki de son kez görmenin buruk mutluluğunu
güzel bir kare ile belgeledik. Buradan dinlerin
ve dillerin buluştuğu yer olarak bilinen Midyat’a
doğru yola çıktık. Midyat’ın kendine özgü mimarisi, Midyat evlerinin Nahid adı verilen Taş
Adıyaman’a doğru yola çıktık. Yolda bizi bir başka sürpriz bekliyordu. Atatürk Barajı’nı sadece görmekle kalmayacak, kısa bir sunum ile de bilgilendirilecektik. Bu sunum ile Adıyaman ve Şanlıurfa illeri arasında, Fırat nehri
üzerinde kurulu olan Atatürk Barajı’nın Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük
barajı olduğunu, 1983 yılında başlayan inşaatın 1992 yılında tamamlandığını, üretim kapasitesinin Türkiye’de hidroelektrik santrallerde üretilen enerjinin % 20’sini tek başına karşılayacak seviyede olduğunu öğrendik. Terasta
nefis manzaraları fotoğraflarla da belgeledikten sonra yolumuza devam
ettik.
Adıyaman bizim için Nemrut dağına yapacağımız zorlu yolculuğun durağıydı. Zirve hepimizin hedefiydi ama çıkabilecek miyiz endişesini de taşıyorduk. M.Ö. ilk yüzyılda bağımsız bir krallık olan, I. Antiochos döneminde
önem kazanan ve M.S. 72 yılında Roma’ya yenilerek bağımsızlığını kaybeden Kommagene Krallığı’nın diyarına doğru yola çıktık. Nemrut Dağı Milli
Parkı’nda Karakuş Tepesini, Kommagene Kralı Antiochos’un (M.Ö. 6232) heykelini ve Cendere Köprüsü’nü ziyaret ettikten sonra Antiochos’un
Timülüsü’nün bulunduğu zirveye doğru tırmanışımıza Batı Terası yolundan
başladık. Hem güneşin batışını izleyecek hem de birbirinden güzel heykelleri görecektik. Güneşin batışını yakalayamasak da zirveye ulaşarak devasa
Mor Gabriel Manastırı’nda
7
İşleme Sanatı bizleri derinden etkiledi. Bu mimarinin güzel örneklerinden birinde Kasr-ı Nehroz
Oteli’nde konaklamak ise gerçek bir şölen oldu.
Midyat’ın telkarilerine ve dizilere plato görevi üstlenmiş çeşitli konaklarına doyamadan ayrılmak
zorunda kaldık. Yolda bizi Mor Gabriel Manastırı
bekliyordu. Dünyanın ayakta kalan en eski Süryani Ortodoks Manastırı olarak bilinen Mor Gabriel Manastırı’nı gezerken buranın Süryaniler için
bir nevi Hac ve şifa yeri olduğunu öğrendik. Şifa
verdiğine inanılan topraktan yüzlerine, ellerine sürenler oldu. Mor, Süryanice Aziz anlamına geliyordu ve manastırda Azizlerin oturarak İsa’nın yeniden doğuşunu beklemek üzere doğuya bakarak
gömüldüğü bölümü de gezme imkanımız oldu.
Mor Gabriel Manastırı’ndan Etiler ve Mardin Kulüplerimizin ortak projesi olan Okuma Evi’ne geçtik. Halaylar, davul ve zurna eşliğindeki karşılama
gözlerimizi yaşarttı. Dezavantajlı bir mahalle olan
Evren Mahallesi’nde yaşayan ilköğretim öğrencilerinin okul sonrası zamanlarını değerlendirmek
ve derslerine katkıda bulunmak amacıyla İngilizce, folklör, müzik, satranç vb. kursların olduğu,
annelere de Anne Çocuk Sağlığı Gelişimi vb.
meslek edindirmeye yönelik sertifika eğitimleri
verilen bu şirin merkezde ailelerin de ev sahipliğini üstlenmiş olması bizlere duygulu anlar yaşattı.
Oradan, geçtiğimiz yıl hem Ekonomik Gelişim
Dalı’nda SI/E En İyi Uygulama Ödülü’nü hem de
SI/E Eylem Fonu’ndan destek alan Hayata Atılan
İlmekler Projesi’nin hayata geçtiği Halı Atölyesi’ni
ziyaret ettik. Rahmi Koç’tan Ayşegül Dinçkök’e
pek çok ünlünün ziyaret ettiği Halı Atölyesi’nde
Neslihan öğretmenin rehberliğinde harika halılar
üreten kızlarımızla sohbet etik. Onların dokudukları halılar kadar başarı ile sardıkları dolmalar ve harikulade yemekleri eşliğinde atölyeyi
gezdik. Deyrulzeferan Manastırı, gezimizin son
durağıydı.
Mardin Halı Atölyesi’nde
Toplantı Açılışı
Toplantı Salonu
Mardin Okuma Evi’nde
Gala Gecesi
Delege Toplantısı
Delege Toplantısı’nı Mardin’de Hilton Garden
Inn Hotel’de 100 kişilik bir katılımla gerçekleştirdik. Sevgili Başkanımız Mine Kavala, Yönetim Kurulumuzun çeşitli illerdeki toplantıları
ve Genişletilmiş Yönetim Kurulu toplantıları ile
ilgili bilgi verdi. Bu dönemde Dostluk ve Dayanışma Toplantıları’na verilen önemi vurgulayarak 2. Dostluk ve Dayanışma Toplantısı’nın
9 Kasım 2013 tarihinde İçel’de, 3. Dostluk ve
Dayanışma Toplantısı’nın 22 Şubat 2014 tarihinde İstanbul’da, 4. Dostluk ve Dayanışma
Toplantısı’nın 22 Mart 2014 tarihinde İzmir’de
düzenlendiğini, katılımların çok yoğun olduğunu
ve büyük memnuniyet duyduklarını belirtti.
Soroptimist Günleri ve Ulusal Bayramlarla ilgili
çeşitli illerimizde gerçekleştirilen kutlamaları ve
programları anlattı. Bu dönemde kulüplerimizin
güçlendirilmesine çok önem verildiğini ve yoğun
8
bir şekilde yapılan kulüp ziyaretlerinin bu amaca yönlendirildiğini vurguladı. Uluslararası faaliyetlerimiz kapsamında 25-30 Ekim 2014 tarihlerinde Twinning Programı çerçevesinde Makedonya’daki Struga Kulübü’ne
yaptığımız ziyareti, bu ziyaret sırasında Priştine Kulübü ile yapılan toplantıyı, 15-25 Temmuz 2014 tarihlerinde Ohrid’de düzenlenecek Liderlik
Akademisi eğitimini, 23 Kasım 2013’te İstanbul’a SI Konvansiyonu adına gelen SI Başkanı, SIE Başkanı ve diğer heyet üyelerine İstanbul’da
Kulüp Başkanlarımızın da katılımı ile bir yemek düzenlendiğini, Suriyeli
Mültecilere Yardım amacıyla SIE’den ve Alman Ünyonu’ndan gönderilen
yardımlarla ilk aşamada Gaziantep Nizip Kampı’nda Yönetim Kurulumuzun Gıda Yardımı dağıtımını ele aldı. 2. Başkanımız Sevil Koca Liderlik
Akademisi Eğitimi ile ilgili bilgi verdi ve kulüplerimizden beklentileri dile
getirdi. TSKF’nin Avrupa Birliği Projesi olan Değişim Atölyesi’nin çalışmalarını Proje Koordinatörü Şebnem Üzülmez ayrıntılı olarak anlattı. Program
Ekibi adına sunum yapan Program Direktör Yardımcısı Nur Velidedeoğlu
Kavuncu PFR’lerin önemini bir kez daha vurguladı. Bu yıl artık PFR’lerin
Türkçe de yazılabildiği, PFR sayılarımızın artmasının beklendiği belirtildi.
Burs Komisyonu çalışmaları ile ilgili bilgi verildi. Kulüplerimizin bursları, SIE
burslarına yapılan başvurular, raporlar üzerinde duruldu. Editörümüz Nük-
het İzmiroğlu’nun sunumu, çalışmaları ile ilgili bilgilendirmenin yanı sıra
dergiye yazı gönderimlerinde ve özellikle fotoğraf seçimlerinde dikkate
alınması gereken noktalara yönelikti. SI 2015 Konvansiyonu Yerel Komite Başkanı ve Geçmiş Dönem Başkanlarımızdan Emine Erdem’den son
gelişmeleri ve kulüplerden beklentilerini öğrendik. Başkan Yardımcısı İlke
Erol Tüzük Komisyonu çalışmaları ile ilgili bilgi verdi. SI/E En İyi Uygulama
Ödülü’ne aday gösterilen çeşitli projelerimizin birbirinden ilginç sunumları
toplantımıza renk kattı. Pendik Kulübü’nden Çocuklar Kelebektir Solmasın; Uludağ Kulübü’nden Çocuk Gelinler, Spastik Engellilerle El Ele ve
Kelebeğin Dünyası; Göztepe Kulübü’nden Evimiz; Emek Kulübü’nden Eskinin Oyunları Geçmişin Tatları İle Obezite; Kordon Kulübü’nden Topraksız
Tarım Uygulamaları; Tarsus Şelale Kulübü’nden Kadınlarla Yüz Yüze El
Ele; Seyhan Kulübü’nden Mesleğim Umudum; Karşıyaka Kulübü’nden
Şiddet Geleceğimizi Karartmasın projeleri sunumları yapıldı. Eskişehir Kulübü Başkanı Soroptimist Tanıtım Projesi’ni anlattı. Çeşitli görüş alışverişleri sonrasında toplantımızı başarı ile bitirdik.
Gala Yemeği Mardin’in yöresel özellikli mekanlarından Cerciş Murat
Konağı’nda gerçekleşti. 200 kişiye yakın katılımcı ile en kalabalık Gala
Yemeklerimizden birine imza atmanın mutluluğunu yaşarken doğrusu bu kadar yöresel ve
eğlenceli bir yemek olacağını düşünmemiştik.
Yerel yemekler, müzikler ve gösterilerin yanında
temsili kına gecesi düzenlenmesi geceye damgasını vurdu. Bizleri kırmayarak 33 yıl sonra gelin damat rolünü son derece başarıyla oynayan
Etiler Soroptimist Kulübü üyesi Sevgili Nilüfer
İnaltong’a ve değerli eşine çok teşekkür ediyoruz.
Bu harika gecenin ardından dönme vakti gelmişti. Ertesi sabah önce Savur gezisi ve yemek
sonrasında Sevgili Geçmiş Dönem Başkanımız
Emine Erdem’lerin aile konaklarını ve evlerini
gezdik, misafirleri olduk. Erdem ailesine misafirperverlikleri için çok teşekkür ederiz.
Gezimize iki hanım eli değmişti. İlk anından son
anına kadar bizlere ev sahibeliği yapan, aralıksız çalışan iki arkadaşımız vardı. Bunlardan biri
Soroptimist arkadaşımız Etiler Kulübü Başkanı
Sevgili Aysel Tumba, diğeri ise Kaliru Turizm
yetkilisi Sevgili Rahime Yaşar. Onlar olmasa tüm
bu güzellikleri bu kadar derin ve coşkulu yaşayamazdık. Her ikisine de sonsuz teşekkürler.
Hüray Böke
TSKF Saymanı
9
TSKF Dostluk ve Dayanışma Toplantıları
S
Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu 3. Dostluk ve
Dayanışma Toplantısı 22 Şubat 2014 günü İstanbul’da
gerçekleşmiştir
oroptimist bilgilerinin güncellenmesi, Federasyon Yönetim Kurulu’nun uygulamalarla ilgili önemli konularda bilgilendirme
yapması, 2015 SI Konvansiyonu ile ilgili
bilgi ve beklentilerin anlatılması, kulüp
projelerin genel hatlarının yanı sıra, 7 farklı
ilde gerçekleşecek olan “Değişim Atölyesi” projesi gibi ana konuların gündem
maddelerini oluşturduğu bu toplantıya ilgi
ve katılım oldukça fazla olmuştur.
Toplantı TSKF Başkanı Mine Kavala tarafından iyi dilekler ile açıldıktan sonra
gündem madddelerinin uygulanmasına
geçilmiştir.
Soroptimist teşkilatının yerel ve genel ölçeklerde tanıtımı, 2. Başkan Sevil Koca
tarafından yapılmıştır. Hazırlanan sunuda
dünyadaki en önemli sivil toplum örgütlerinden biri olan Soroptimist kulüpleri ile
bağlı bulundukları Federasyonların yapıları ve işleyişleri ile ilgili bilgiler verilmiştir.
Kulüplerin işleyişi ile bilgiler ise farklı başlıklar altında yönetim kurulu üyelerince
anlatılmıştır.
“Değişim
Atölyesi” projesi
ve Soroptimistlikle
ilgili genel bilgiler
toplantıların
ana gündem
maddelerini
oluşturdu
Kulüplerin işleyişinde dikkat edilmesi gereken konular ile yine işleyiş sırasında sıklıkla karşılaşılan sorunlara yönelik çözüm
önerilerini içeren bilgiler TSKF sekreteri
Özlem Düzyatan tarafından verilmiştir.
2015 SI Konvansiyonu Lokal Komite Başkanı Emine Erdem Konvansiyon ile ilgili olarak bu
güne değin yapılan çalışmalar hakkında bilgiler
vermiştir. Konvansiyonun başarılı olabilmesi için
kulüplerin desteklerine gereksinim duyulduğunu
ve Lokal Komite olarak, kulüplerden beklentilerin
neler olduğununun bilgisinin yanı sıra bu konuda
izlenecek yol haritasını anlatmıştır.
Toplantının ikinci bölümünde Eskişehir Soroptimist Kulübü ve Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri ile yaptıkları ortak çalışma ile
Soroptimistlerin kamuoyunda tanınırlığı projesinin sonuçları kulüp üyesi Sevil Baycu tarafından
paylaşılmıştır. Sonuçların mutlaka değerlendirilip
tanınırlık konusunda daha fazla çalışma yapma
olgusu katılımcılar tarafından benimsenmiştir.
Gündemin en önemli maddelerinden biri olan
proje nasıl yapılır konusu, konusunda uzman olan
Petek Üzülmez tarafından ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır. Oldukça yararlı olan bu değerli bilgiler
ilgi ile izlenmiştir.
Toplantının son gündem maddesi “Değişim Atölyesi” olmuştur. Şiddete uğramış kadınlara çağdaş
drama yöntemi ile çatışma çözümleri ve şiddetin
olumsuz sonuçları ile başa çıkma yollarının öğretilmesi hedeflenen projenin, kısa bir süre önce
Avrupa Birliği tarafından fonladığı bilgisi verilmiştir.
TSKF Başkanı Mine Kavala projenin fonlanana
kadar geçirdiği aşamaları anlatmış ve emeği geçenlere teşekkürlerini iletmiştir.
Toplantı genel bir değerlendirme ile katılımcılara teşekkür edilerek kapatılmıştır.
İstanbul’da
İstanbul’da gerçekleşen 3. TSKF Dostluk
ve Dayanışma Toplantısı Soroptimistlik adına verimli, sıcak ve paylaşımların oldukça
fazla olduğu bir gün olarak hafızalarda yer
alacaktır.
Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu 4. Dostluk ve Dayanışma Toplantısı ise
22 Mart 2014 günü İzmir’de gerçekleşmiştir
İzmir Kulüpleri üyelerinin katılımlarıyla gerçekleşen toplantı EGETEM’de yapılmıştır. Açılışını TSKF Başkanı Mine Kavala’nın
yaptığı bu toplantıda, diğer dostluk ve dayanışma toplantılarında olduğu gibi Soroptimistlik ile ilgili genel bilgiler, kulüp
işleyişlerinde sıkça rastlanan sorunlara çözüm önerileri ve mali konularla ile ilgili dikkat edilmesi gereken konular üzerinde
durulmuştur.
TSKF Başkanı Mine Kavala, Yönetim Kurulu üyeleri İlke Erol, Hüray Böke, Sevil Koca ve Özlem Düzyatan’nın sunumlarının
yer aldığı bu toplantı, İzmir Soroptimist Kulüpleri üyeleri tarafından ilgi ile izlenmiştir.
Toplantı sonunda İzmir Soroptimist Kulüpleri üyeleri teşekkürlerini TSKF Yönetim Kurulu başkanına ve tüm üyelerine sundukları güzel çiçekler ile ifade etmişlerdir.
Sevil Koca
TSKF 2. Başkanı
Kamu yararı dernek statüsünde olan kulüplerimiz ve bu statüsü olmayan kulüplerimizde uygulanan mali yöntemler ve
finansal sorumluluklar ile ilgili bilgiler TSKF
saymanı Hüray Böke tarafından anlatılmıştır.
Yine kulüplerin olmazsa olmazları olan
projelerin raporlanması, ilgili yerlere aktarımının nasıl yapıldığı ve değerlendirildiği konulardaki bilgiler, istatistiki veriler ile
desteklenerek TSKF program direktörü
Jale Alan tarafından ayrıntılı olarak katılımcılara aktarılmıştır.
10
Proje koordinatörü Şebnem Üzülmez projenin gerçekleşeceği illerdeki proje sorumlularının tanıtımını yapmış ve daha sonra
projenin uygulanmasına yönelik çalışmaların nasıl gerçekleşeceği konusunda bilgiler
vermiştir.
İstanbul’da
İzmir’de
İzmir’de
11
İzmir Van arası Kültür Köprüsü
TSKF’nin
‘İlmek İlmek
Eğitim’ projesi
kapsamında
bir etkinlik
planladık.
Ad-Hoc İzmir Komisyonu olarak 20132014 etkinlikleri için, TSKF’nin ‘İlmek
İlmek Eğitim’ projesi kapsamında bir
etkinlik planladık. Alsancak, Göztepe,
İzmir, Karşıyaka, Kordon Soroptimist
Kulüpleri olarak Hisar Anadolu Destek
Derneği işbirliğiyle, Van Kilim Atölyesinde
kilim, halı dokuma eğitimi alan 12 öğrenci
ve 2 eğitmen kızımızı beş gün boyunca
kentimizde ağırladık, Vanlı kızlarla özel bir
hafta geçirdik.
Projenin en önemli hedeflerinden biri, kırsal kesimden kente göç etmiş genç kızlarımızın eğitim düzeylerini yükseltmek,
onlara el ve iş becerisi kazandırarak ekonomik ve sosyal durumlarını iyileştirmek,
Van’da Hisar Anadolu Destek Derneği tarafından desteklenen atölyelerde üretilen
kilimleri İzmir’de bir kez daha sergilemek
ve satışına katkı koymaktı.
Bu bağlamda Ege Bölgesi Sanayi Odası Sergi Salonu’nda 27 Ocak - 30 Ocak
2014 tarihleri arasında, afiş ve davetiyelerinin Hisar Anadolu Destek Derneği
tarafından hazırlanıp bize gönderildiği üç
günlük ‘Van-Hakkari Kilimleri Sergisi’ni
planladık.
Haftanın programını hazırlarken farklı
etnik kökenden gelen Van’lı öğrencilerimizle karşılıklı kültür alışverişi sağlamak
istedik ve doğal hayata, sosyal hayata,
sanata dair bilgilendirme amaçlı mekan
gezileri, müze gezileri gibi sanatsal faaliyetler organize ettik.
Konuk kızlarımız 26 Ocak Pazar günü havaalanından gönüllü kızkardeşlerimizce karşılandılar
ve onları evlerinde ağırlayacak üyelerimize teslim
edildiler. Konuklar İzmir’deki ilk günlerini evsahibi
aileleriyle birlikte geçirdiler.
Pazartesi sabahı, günümüzde müze olarak faaliyet gösteren ve Atatürk’ün İzmir’e geldiği zaman
konakladığı Uşakizade Köşkü’nü ziyaret ettik.
Mihmandarımız Sayın Ahmet Gürel, köşkün tarihiyle ilgili bilgiler aktararak Atatürk’ün kadınların
seçme ve seçilme haklarına verdiği öneme değindi.
Konak Belediye’sinin ikramı olan öğle yemeğinde konuklarımızı yakından tanıma fırsatı bulduk.
Daha sonra Konak Belediye’sinin kültürel faaliyetlerinin yürütüldüğü ‘Basmane Semt Evi’ni ziyaret ederek, buradaki faaliyetler hakkında idareci
Alev Hanım’dan geniş bilgi aldık. Ardından yine
Basmane’de yeni açılan Kadın Müzesi gezilerek
Türk kadınına dair pek çok konuda geniş bilgi
edindik.
Öğleden sonra İzmir’in tarihi turistik çarşılarından
‘Kızlarağası Hanı’na giderek kısa bir kahve molası
verdik.
Akşamüstü günün en önemli etkinliği, Ege Bölgesi
Sanayi Odası’ndaki ‘Kilim Sergisi’nin bir kokteyl
ile açılışıydı. Kızlarımızın el emeğiyle dokudukları
kilimlerin teşhir edildiği sergiye çok sayıda Soroptimist ve konuklar katıldı, etkinlik basında yer aldı.
Dolu dolu geçen ilk günün son etkinliği için İzmir
Devlet Opera ve Balesi Elhamra Sahnesi’nde
sergilenen “Kanlı Nigar” müzikalini izlemek üzere
Konak Meydanı’nda
Konak Meydanı’ndan geçerken Konak Saat
Kulesi önünde hatıra fotoğrafları çektirdik. Gecenin sonunda mutlu ama yorgun evlerimize
döndük.
Foça gezisi sırasında Foça Kitap Kulübü’nde kısa bir mola verdik. Kütüphanede idareciler tarafından öğrencilerimize kitap hediye edildi. Meryem ve
Zeynep’ten yöresel türküler dinleyerek güzel dakikalar yaşadık. Bu arada
kilim dokurken hep türküler söylediklerini öğrendik.
Salı günü, beş kulübün gönüllüleriyle birlikte
Vanlı kızlarımızla ‘İzmir Doğal Yaşam Parkı’nı
gezdik. Akşam Bostanlı iskelesindeki denize
sıfır konumda Deniz Park Kafe’de yemeğimizi
yedik, sohbet ettik.
31 Ocak Cuma günü, Lozan Meydanı’nda kızlarımızla buluşup vedalaştıktan sonra, gönüllü Soroptimist arkadaşlarımız konuklarımızı havaalanına
ulaştırdılar.
Çarşamba günü sabahı Ege Üniversitesi
Kampüsü içerisinde bulunan ‘Tabiat Tarihi
Müzesi’ni gezerek sempatik hocamız Volkan
Algın’dan değerli bilgiler aldık, sorular sorduk,
hep birlikte inanılmaz canlılar keşfettik.
Ardından Tekstil Fakültesi’nin değerli hocaları
tarafından üretim atölyeleri gezdirildi, makinalar ve tezgahlar hakkında bilgiler alındı.
Tekstil Fakültesi yemekhanesinde yediğimiz
öğle yemeğinden sonra Ege Üniversitesi desteğiyle kurulan ‘Kağıt ve Kitap Sanatları Müzesi’ Müze Müdürü ebru sanatçısı Nedim Sönmez tarafından detaylı olarak gezdirildi. Bu
günün son etkinliği olarak Bornova Ege Park
AVM’de bulunan sinemalarda hep birlikte film
izlendi. İlk kez sinemaya giden kızlarımız olduğunu öğrenince duygulandık.
Kadın Müzesi’nde
12
Kilim Sergisi
Perşembe günümüzü esnek bir programla
gezmeye, eğlenmeye ayırdık. İzmir’in hafif raylı
sistemi İzban ile deniz kenarındaki turistik ilçe
Foça’ya giderek balığımızı yedik. Yemek sonrası sahilden yürüyerek Foça Kalesi’ni tanıttık.
Konuk öğrencilerimizin program ve gezilen yerlerle ilgili samimi yorumlarını
bize yazmalarını istemiştik, aldığımız geri dönüşler çok olumlu oldu. Van’lı
kızlarımızın aileleriyle Soroptimist veliler arasında kurulan diyalog ve Hisar
Anadolu Destek Derneği’nden Enver Bey’e yaptıkları olumlu yorumlar da
projenin amacına ulaştığını gösterdi.
Program süresince elli kadar Soroptimist, her ortamda güzel duygular, anlar ve anılar paylaşarak unutamayacağımız günler geçirdik. Projenin hayata
geçirilmesine yardımcı olan tüm kurum ve kişilere, komisyon üyelerimize ve
destek olan tüm Soroptimistlere tekrar teşekkür ediyoruz.
Sema Topuzoğlu Özay
Yeşim Çimen Hurigil
İzmir Ad-Hoc Komisyonu adına
Eş Başkanlar
Vanlı Öğrenciler
13
Soroptimist Liderlik Akademisi
S
15-25 Temmuz 2014 – Ohrid /Makedonya
Oldukça yoğun
akademik bilginin
yanısıra interaktif
yöntemlerin
sıkça yer aldığı
programda
kişisel gelişim
ve liderlik bilgi
ve becerilerinin
kazandırılmasına
yönelik dersler akıl, kalp, beden
ve ruh olmak
üzere dört temel
tema üzerine
yapılandırılarak
verildi.
14
oroptimistler, genç kız ve kadınların
kendilerine güven duyarak neler neler
başarabileceklerine inanan, onların
bu potansiyelini görüp ortaya çıkaran
ve onlara değer veren iş ve meslek
kadınları kulübü olarak her gün farklılaşarak gelişen dünyada, tarihten
gelen kadın algısının tekerrürüne son
verme çabasını her alana taşımakta ve
bu konuda özverili çalışmalar yapmaktadırlar.
Gelişen Türkiye’de kadınların iş yaşamı, ülke yönetimi ve yakın çevrelerinde
daha etkin katılımcı bireyler olmalarını
desteklemek ve topluma önemli pozitif katkılar sağlamak ise Türk Soroptimistlerin başlıca amaçları arasındadır.
Bu bağlamda kadın ve kızlarımıza eğitim fırsatları ve liderlik becerileri vererek toplumsal hayatta aktif, sorumluluk sahibi ve üretici bireyler olmaları
yolunda, sonuç odaklı projeler yapma
düşüncesi ile Makedonya’nın Struga
Kulübü ile Avrupa Federasyonu Twinning Programı çerçevesinde üniversitede okuyan kız öğrencilerine yönelik
‘Soroptimist Liderlik Akademisi’ diye
tanımladığımız ortak projeyi gerçekleştirmek için Ekim ayında çalışmalara
başladık.
Struga Kulübü kurucu başkanı ve projenin mimarı olan Katerina Vasileska
ile birlikte önce akademinin amacını,
içeriğini ve katılımcılar ile ilgili bilgileri
de içeren posterler hazırlandı ve tüm
Soroptimist teşkilatına mail ve web
sayfaları aracılığı ile iletildi.
Yapılan değerlendirmeler sonucunda;
Türkiye’den Esra Çağlar, Berna Bridge ve Dilşen Oktay, Yeni Zelanda’dan
SI 2015-2017 Dünya Başkanı Yvonne Simpson, Portekiz’den Claudia Vaz, Danimarka’dan Pia Dahl,
Holllanda’dan Marie Antoinette Westra ile Renalda Ufkes, Almanya’dan
Gudrun Weckmann-Lautsch, Milena Grieger ve Sabine Blum, Amerika
Birleşik Devletleri’nden Rhonda L.
Bowen programda eğitmen olarak
görev aldılar. Konularında uzman ve
nı Mine Kavala ve kardeşi Fatoş Kavala
ile TSKF 2. Başkanı Sevil Koca, öğrencilerimiz ile birlikte 15 Temmuz Salı günü
İstanbul’dan Üsküp’e hareket ettiler.
Üsküp’e varışı takiben cami, hamam,
anıt, köprü gibi şehrin tarihi ve turistik
yerlerini rehber eşliğinde gezdikten sonra
Manastır’da büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim gördüğü askeri liseyi
ziyaret ederek duygu ve düşüncelerimizi anı
defterinde paylaştık.
Manastır’da yer alan cami, çeşme gibi diğer
tarihi yerleri görüp Ohrid’e doğru yola çıktık. Akademi, şehir ile aynı adla adlandırılan
gölün yanında kurulmuş ve UNESCO dünya
mirası listesinde yer alan, cami ve kiliseler
ile donatılmış, Osmanlı İmparatorluğu’nun
izlerini taşıyan şirin kent Ohrid’deki Riviera
Oteli’nde gerçekleşti. deneyimli eğitmenlerin bilgilerini paylaştığı programı, yine konusunda uzman olan
Makedonya’dan Angelina Taneve-Vesoska koordine etti. Türkiye’den onbeş, Danimarka, Almanya ve Litvanya’dan birer,
Makedonya’dan dokuz öğrencinin katıldığı
‘Soroptimist Liderlik Akademisi’ni izlemek
üzere Federasyon’u temsilen TSKF Başka-
Oldukça yoğun akademik bilginin yanısıra
interaktif yöntemlerin sıkça yer aldığı programda kişisel gelişim ve liderlik bilgi ve becerilerinin kazandırılmasına yönelik dersler akıl, kalp, beden ve ruh olmak üzere dört
temel tema üzerine yapılandırılarak verildi.
Her gün sabah sekizde yoga veya pilates
dersleri ile başlayan program, akşam saat
yedi bazen sekize kadar devam etti. Aktarılan tüm bilgiler daha sonra her ders için
özenle hazırlanmış değerlendirme formu ile
geri dönüşümler sağlandı.
Ayrıca program için özel olarak hazırlanmış
defterlere her günün sonunda öğrencilerin
deneyimlerini ve almış oldukları bilgileri yazmaları için olanak sağlandı.
Bu özel defterde öğrencilerin, eğitmenlerin ve Akademi koordinatörlerinin iletişim
bilgileri, özgeçmişleri ve bazı eğitmenlerin
gençliklerine yönelik o yaşlardaki kendilerine yazdıkları ve çok özel mesajlar içeren
mektuplar bulunmaktaydı.
Programın ilk günü, kısa bir şehir turu ardından öğrencilerin birbirleri ile tanışması
ile devam ederek SI 2015-2017 Başkanı
Yvonne Simpson’ın verdiği “The Courage
to Step up” başlıklı ders ile başladı. Yvonne Simpson daha sonraki günlerde “Goal
Setting”, “Listening Skills”, “Leadership
Journey” konu başlıklı derslerini oldukça
etkileyici sunumu ile öğrencileriyle paylaştı.
Kendisinden son olarak bütün eğiticilerin de
anlattığı, kişisel yaşam öyküsünü dinledik.
Lizbon Seven Hill Soroptimist Kulübü’nden
Claudia Vaz’ın verdiği derslerin konu başlıkları ise “Language Myself and Others”, “Me
and Others”, “Music Workshop” idi. Claudia’nın
sunularında kendi yaşadığı deneyimlerini interaktif
yöntemler ve kendi dinamizmi ile bütünleyen tarzı,
öğrencilerde farklı bir bakış açısı yarattı. Claudia’nın
anlattığı yaşam öyküsü de ilginçti.
Yoga eğitmeni Dilşen Oktay ise, önce yoga ile ilgili
güzel bir sunum yaptı. Daha sonraki günlerde ise
sabahın erken saatlerinde Ohri Gölü’nün kıyısında
öğrencilerimiz ile uygulamalı olarak yoga dersleri
verdi. Kendisini son olarak diğer eğitmenlerimiz gibi
yaşam öyküsünü anlatırken izledik. Dilşen Oktay
çoğu öğrencilerin ilk defa deneyimledikleri yoga konusunda güzel paylaşımlarda bulundu.
15
Game” idi. Müziğin farklı etkileri konusunda
uygulamaları ilgi çekiciydi. Almanya’nın Esslingen Kulübü üyelerinden Fizyoterapist Sabine Blum pilates derslerini, anatomik bilgiler
ile harmanlayarak verdi. Pilates uygulamaları
ve “Good Posture” derslerinde ise sağlıklı bir
beden için günlük olarak yapabilecekleri uygulamaları öğrencilerimiz ile paylaştı. Estetik
Cerrah Karina Klum ise “Our Bodies/Ourselves” konu başlıklı derste uygulamalı olarak
kadın bedeni ve toplumda kadın algısı ile ilgili
bilgileri paylaştı.
Avukat Gudrun Weckmann Lautsch ise
“Women’s Rights” konu başlıklı derste yine
interaktif yöntemlerle insan ve kadın hakları
konularında bilgiler paylaştı.
Sevil Koca, SI 2015- 2017 Başkanı Yvonne Simpson, Mine Kavala
Psikolog ve İnsan Kaynakları uzmanı Milena
Grieger ise “Identifying and Developing Personel Strengths” ile “Change Managment Understanding the People’s Side of Change”
konu başlıklı derslerini iş yaşamından örneklemeler ile interaktif yöntemler kullanarak verdi. İş yaşamı ile ilgili güncel bilgiler öğrencilerin dikkatini çekti.
Marmara Soroptimist Kulübü üyesi Esra Çağlar, yoğun iş temposuna
rağmen yorucu bir yolculuktan sonra
akademide “Project Managment” ve
bu konunun bir uygulaması şeklinde olan “Prisoners Dilemma” başlıklı
dersleri verdi. Güncel bilgilerle donatılmış ve kıyasıya mücadeleye sahne
olan interaktif yöntemlerle verdiği ve
çok yakın bir sürede öğrencilerimizin
bizzat deneyimleyecekleri bilgileri paylaştı. Esra, akademik bilgilerin yanısıra
bütün öğrencilerin ve bazı eğiticilerin
tüm hünerlerini göstermeye çalıştıkları
Latin dansları dersinin verilmesinde oldukça başarılıydı. Bu çok keyifli geçen
ders ise yine Ohri Gölü’nün kıyısında
yer alan güzel bir otelin bahçesinde
gerçekleşti.
Danimarka Vordingborg Soroptimist
Kulübü’nden gelen Pia Dahl verdiği
bilgiler, uyguladığı yöntemler ve yaşına rağmen hayata karşı duruşu genç
kızlarımıza rol model oldu. Paylaşımlarının konu başlıkları “Musicality does
it Concern You”, “Structure, Intuition
to Hear, to Listen to Talk and to Speak”, “The Voice, the Sound, the Breathing- Benefits for Leaders” ve “Island
16
Almanya’nın Mönchengladbah Soroptimist
Kulübü’nden Rhonda Bowes ise yine değişik
konularda ve interaktif yöntemler ile ilgi çekici
dersler verdi. Kendisi ayrıca sertifika töreninin
sunuculuğunu da üstlendi. Derslerinin konu
başlıkları “Negotiation Skills”, “20 Questions
for a Fulfilling Professional Life”, “An Introduction to the Team Managment System”,
“Khalil Gibran-Forty Maxims for Reflection on
Life” idi. Ayrıca Rhonda’nın üyesi bulunduğu
Soroptimist kulübünün katkıları ile çekilen
Vulva 3.0 isimli film izlenerek konusu ile ilgili
tartışma yapıldı. Rhonda’nın derslerdeki performansı ve öğrencilerin dikkatini çekmedeki
başarısı ilgi çekiciydi.
Akademiyi, Makedonya’da yer alan Alman
Elçiliği’nden Şansölye Cornellia Aust ziyaret
etti. Öğrenciler ile kişisel deneyimleri ve iş
yaşamı ile ilgili bilgilerini paylaştı. Uluslararası
ilişkilerde çalışma yöntemleri ve prensipleri ile
ilgili konularda öğrencileri bilgilendiren Şansölye, akademiye maddi destekte de bulundu.
Göztepe Soroptimist Kulübü’nden Berna Elal
Bridge “General Leadership”, “Absence of
Womans Voice” ve “Collegiality and Culture”
konu başlıklı sunumlar verdi. İnteraktif yöntemler ile ülkemizden de örnekler vererek bilgi ve deneyimlerini öğrencilerimiz ile paylaştı.
Anlatılan konuların güncel bilgiler içermesi
öğrencilerin dikkatini çekti. Hollanda ‘nın Rotterdam Soroptimist Kulübü’nün üyeleri olan
Marie Antoinette Westra ve Renalda Ufkes
Özet olarak, hedeflediğimiz amaçlar doğrultusunda gerçekleştirilen ‘Soroptimist Liderlik
Akademisi’ne, Adana, Beykoz, Eskişehir, İçel,
İstanbul, İzmit, Kordon, Marmara, Moda, Tarsus Şelale Soroptimist Kulüpleri birer öğrenci, İzmir Soroptimist Kulübü iki öğrenci, Etiler
Soroptimist Kulübü üç öğrenci göndererek,
Alsancak, Göztepe ve Marmara Soroptimist
Kulüpleri ise eğitmen sağlayarak, Anıttepe,
Ataköy, Denizli, Emek, Gaziosmanpaşa, Şişli, Uludağ Soroptimist Kulüpleri ile Alsancak
Soroptimist Kulübü’nden Ayla Selçuk ve Gaziosmanpaşa Soroptimist Kulübü’nden Filiz
İpek maddi yardımda bulunarak destek verdiler ve akademinin gerçekleşmesinde katkıda bulundular. Ayrıca, İstanbul Kulübü’nden
Nurçin Özsoy öğrencilerin indirimli uçak bileti
sağlamalarında yardımcı oldu.
Eğitmenlerimiz Esra Çağlar, Berna Bridge ve
Dilşen Oktay bilgi ve deneyimlerini özveri ile
akademiye katılan öğrenciler ile paylaştılar ve
onların kişisel gelişimlerine katkıda bulundular. Mine Kavala
öğrencilere etkili sunum yapma teknikleri
konusunda uygulamalı olarak bilgiler verdiler. Sunumların nasıl olması gerektiği ve
nelere dikkat edilmesi konularındaki öğretiler öğrencilerin her zaman kullanabileceği bilgiler içeriyordu.
Programın en sonunda öğrenciler, hayallerini sundular. Her öğrenci sunum teknikleri kullanarak ve tüm akademi boyunca
edindikleri bilgileri kullanarak sunumlarını
yaptılar. Sunum sırasında ise, heyecanlı
ve başarılıydılar. Bizler de öğrencilerimizin
hayallerini duymaktan mutlu olduk. Dileriz
bu hayalleri gerçek olur.
Son gün sertifika töreni yapıldı.Törende
önce TSKF Başkanı Mine Kavala ve TSKF
2. Başkanı Sevil Koca’nın da yer aldığı
mum töreninin ardından, Soroptimistliğin
Avrupa’da yayılmasına neden olan Suzan
Noel anıldı. Soroptimist senfonisi ekrana yansıltılarak tüm katılımcılar ile birlikte
söylenmesi sağlandı. Öğrencilere katılım
sertifikaları verildi ve toplu fotoğraf çekimi ile tören son buldu. Akşam için veda
partisi organize edildi. Tüm katılımcılar biraraya gelerek eğlendi. Ancak veda vakti
geldiğinde gözlerdeki yaşlar tutulamadı.
Gerek öğrenci göndererek, gerek maddi yardımda bulunarak, gerekse kişisel çabaları ve
özverileri ile eğitmen olarak öğrencilerin gelişmelerinde katkıda bulunan tüm paydaşlarımıza Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu
adına çok teşekkür ederiz. Katkılarınız şükranla anılacaktır.
Öğrencilerimize hayat boyu unutamayacakları deneyimler yaşamalarına olanak sağlayan
ve ‘Soroptimist Liderlik Akademisi’ rüyasının
gerçekleşmesinde çok büyük payları olan,
başta Struga Kulübü Kurucu Başkanı ve bu
projenin mimarı olan Katerina Vasileska olmak
üzere saymanı Jasminka Popovska’ya, 2014
Başkanı Mersiha Ismajloska’ya, Struga Soroptimist Kulübü’nün çok sevgili üyeleri Nataşa Nestoroska’ya, Valentina Todoraska’ya,
Snezhana
Zoroska
Cholakosk’a,
Ani
Gago’ya ve burada isimlerini sayamadığımız
tüm üyelerine, bu çok profesyonel ve başarılı
organizasyon için, içtenlikleri çalışkanlıkları ve
mükemmel ev sahiplikleri için çok teşekkür
ederiz.
Struga Kulübü ile birlikte proje yapmak bizim
için de güzel bir deneyim oldu. Bu çok yeni
kulübe destek verdiğimiz için kendileri de bizlere şükranlarını ilettiler. Uluslararası platformda böylesi güzel amaçlara yönelik hizmetler
vererek, kız kardeş dayanışmasını kalbimizde
hissederek hep birlikte güzel şeyler üretmekten dolayı hepimiz çok mutluyuz ve gururluyuz.
Sevil Koca
TSKF 2. Başkanı
17
BALAT KÜLTÜR EVİ
etkinlikleri
Önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da Balat Kültür Evi çok hareketliydi.
Etkinlikleri dolu dolu yaşadık.
Etkinliklerimizin başında Mutfak Atölyesi projemiz geliyor. Bu yıl bu projeye 12 öğrenci
katıldı. Anne Çocuk Eğitimi Vakfı (AÇEV) ve İstanbul Culinary Enstitüsü ile ortak olarak
düzenlediğimiz kurs iki ay sürdü. AÇEV’den Melek Köni, İstanbul Culinary Enstitüsü’nden
Levent Çekem ve TSKF’den Mine Kavala, İnci Erdem ve Hüray Böke, kurs bitiminde
öğrencilere sertifikalarını takdim ettiler.
Starlife ekibiyle Kanada’lı yönetici grubuna Türk yemekleri tanıtımı yapıldı.
İstanbul Kulüpleriyle birlikte her hafta İngilizce ile Elişi
dersleri alan kursiyer öğrencilerimize çorba ikramı
yapıldı. Bu bağlamda hem sağlıklı ve doğru beslenmek,
hem de sağlıklı yemek yapmak konularında eğitimler
verildi.
Kış ve yaz olmak üzere her yıl gelenekselleşen
kermeslerimiz bu yıl da düzenlendi.
Bunun yanısıra
günlük olarak
yaptığımız Mutfak
Atölyeleri de devam
etti. Çocuklara
Kurabiye Atölyesi
sevgili Güliz Çınar
tarafından hazırlandı.
18
8 Mart Dünya Kadınlar Günü çerçevesinde açılan ve bu
yıl beşincisini hazırladığımız Karma Sergisi çok rağbet
gördü. Mekan darlığı nedeniyle ancak 32 sanatçının
eserine yer verebildiğimiz sergi, üyelerimiz tarafından da
beğeni ile izlendi.
Yine geleneksel hale gelen “Yaza Merhaba” sergimiz de
4. Kuruluş yıldönümümüzü kutladığımız Haziran ayında
açıldı.
İnci Erdem
Balat Kültür Evi
Komisyon Başkanı
19
2014 Guvernörler Toplantısı
Kopenhag / 12-13 Temmuz 2014
Kopenhag tam bir liman şehri, ayrıca dünyanın en düz şehri olarak anılıyor,
bu yüzden bisiklet kullanımı çok yaygın...
Merhaba Değerli Soroptimistler,
Dilerim hepiniz sağlıklı, mutlu, keyifli bir yaz
geçirdiniz. Önümüzdeki dönem bizler için
oldukça koşuşturmalı, heyecanlı, ama bir
o kadar da “en büyük ortak projeye”, SI
2015 İstanbul Konvansiyonu’na emek vereceğimiz farklı bir süreç olacak. Her şeyin
beklediğimizden de iyi olması dileği ile…
Bu yıl 10 - 11 Temmuz tarihleri arasında
Kopenhag’da yapılan genişletilmiş SIE
Yönetim Kurulu Toplantısı ardından Guvernörler Toplantısı 12-13 Temmuz tarihleri
arasında gerçekleşti.
Toplantılara Etiler Kulübü üyesi SIE Asistan
Program Direktörü Emine Erdem, Kordon
Kulübü üyesi TSKF Başkanı Mine Kavala,
silent observer olarak İzmir Kulübü üyesi
TSKF Başkan Yardımcısı İlke Erol ile Etiler
Kulübü üyesi TSKF Saymanı Hüray Böke,
Guvernör olarak İstanbul Kulübü üyesi ben
Nilgün Pakkan ve Karşıyaka Kulübü üyesi
Betül Elmasoğlu Federasyonumuzu temsi-
20
len katıldık. Bu yazımda sizlerle toplantılar dışında kalan zamanımızda
‘grubumuzla’ paylaştığımız keyifli gezilerimizi, anılarımızı, tespitlerimizi
paylaşacağım. Toplantılar ile ilgili sonuçlar ise ayrıca sütunlarımızda yer
alacak.
Kopenhag tam bir liman şehri, ayrıca dünyanın en düz şehri olarak anılıyor, bu yüzden bisiklet kullanımı çok yaygın, belki de o yüzden genel
olarak fazla kilolulara rastlamadık. Oysa fırınlarda o kadar güzel şeyler
var ki... Yeme içme konusuna bilahare geleceğim. Nüfus çok az, turist
bol. Şehri yürüyerek gezmek çok kolay ve zahmetsiz. Bu arada çok
şanslıydık; seyahatimizin kuzey ülkelerinde ender rastlanan güneşli
günlere ve uzun günlere denk gelmesi kısa zamanda farklı programlar
yapmamızı, çok yerler görmemizi sağladı.
Şehrin ortasında, herkesin kolayca ulaşabileceği yerde kurulmuş çok
büyük bir eğlence ve dinlenme parkı olan Tivoli Bahçeleri var, farklı günlerde Kopenhag’a geldiğimizden, birlikte ilk akşam yemeğimizi
buradaki birbirinden farklı restoranlardan birinde yedik ve akşam vakti
gerçekleştirilen ses ve ışık gösterisini seyrettik. Parkı gezmenin sonunda, dondurma yemek hevesi ile ününü duyduğumuz dondurmacıyı
bulduğumuzda saat 11:00 olmuştu. Ancak parkın kapanış saati geldiğinden göz göre göre, ayrı ayrı rica etmemize rağmen dondurma
almayı başaramamıştık ve 24 saat yaşayan İstanbul’u hatırladık!
“Hop on-Hop off” otobüs seferleri şahane; 16 durak nerdeyse bütün
şehir hakkında bilgi sahibi olmaya yetiyor. Meşhur “Deniz Kızı” heykelini, usta mimarların elinden çıkmış önemli yapıları, limandaki renkli renkli
binaları, kanalları, sarayları, ne yazık ki içlerini gezmeye vakit bulamadığımız müzeleri görme imkanımız oldu. “Museum of Danish Resistance”
(Danimarka Direniş Müzesi); Nazi dönemindeki direnişi hatırlatan belge
ve eşyaların, araç gereçlerin sergilendiği bir müze. Geçen yıl Berlin’de
gerçekleşen Guvernörler Toplantısı’nda yakın tarihin izlerinin ve anılarının sergilendiği kapalı/açık müzelerin olduğunu hatırladım. Kendimce
bir tespit yaptım; acaba bizim yaşadığımız yerlerde de bizlere yakın
tarihimizi hatırlatacak müzeler olmalı mıydı? Hatırlamak ve hatırlatmak
önemli…
Bulunduğumuz günlerde Caz Festivali vardı, ancak pano ve ilanlardan
anladık ki, bu şehirde her an, her mevsim farklı etkinlikler var; yolculuğumuzun son günü hep birlikte ‘caz etkinliği’ de içeren keyifli bir kanal
turu yaptık. Kanallardan seyahat ederek farklı güzellikleri gördük. Çok
güzel binalar var; Danimarka’da mimarlık ve tasarıma çok değer verilmiş. Sokaklar bile açık hava müzesi gibi, klasik ve yeni tasarımlar bir
arada, şehirde bir çok mimarlık ve tasarım büroları var. “Danish Design”
önemli bir tanıtım ürünü olmuş.
Ulaşım kolay, otobüs seferlerini hemen öğrendik, metro, tren, her şey
düzen içinde; eksik olmasın Başkanımız Mine Kavala bütün rotaları,
otobüs numaraları ile birlikte bizi bilgilendirdi. Taksilerden çok memnun
kaldık; her bindiğimiz taksi şöfürü Konyalı vatandaşlarımızdı.
Yemek içmek kısmına gelince; bira sudan ucuz, herkes bira içiyor, balık
ve deniz ürünleri gayet lezzetli. Liman anlamına gelen “Havn” kelimesi
ile birlikte anılan Nyhavn Bölgesi kanal kenarında rengarenk boyanmış
evlerin, birbirinden sevimli özellikle kafe ve restoranların bulunduğu bir
yer. Burada herkes istediği yemeği buluyor, dondurmamızı da sonunda
burada yedik!
Fırınlardan bahsetmiştim; fırınlarda ve kafelerde çok leziz geleneksel
Danimarka pastane ürünleri var, çeşit çeşit, hepsi çok lezzetli, bunun
yanı sıra çeşitli ekmekler, “bagel sandviçler” muhteşem.
Her şey güzeldi, sağlıkla gezdik, hepimiz çok mutlu olduk. Mutluluğumuzun diğer nedenlerine gelince; en önemlisi olan ‘temsil görevimiz’ hepimizi onurlandırdı. Emine Erdem’i toplantılarda SIE Yönetim
Kurulu’nda görevli bir üyemiz olarak birebir görmek bizi çok mutlu etti.
Farklı ülkelerden gelmiş olan üyelerin ülkemiz ve özellikle İstanbul hakkında övgüleri ve SI 2015 İstanbul Konvansiyonu’na katılma istekleri ve
heyecanları da. İzmir Kulübü bursiyerine verilen burs, İzmir Kulübü üyesi İlknur Baltacı’nın almış olduğu fotoğraf ödülü, Karşıyaka Kulübü’nün
Action Fund’dan pay alması da.
Birbirimizi yıllardan beri tanıyor olsak da, bu tür yolculuklarda birlikte
olmak, paylaşmak çok farklı, galiba Soroptimisliğin en güzel yanı da
dostlukların daha da gelişmesi ve ileriki yaşlarımızda birbirimizle veya
bizden sonra gelecek genç üyelerle bu anıları paylaşmak, tıpkı değerli,
deneyimli üyelerimizin bizlerle paylaşmış olmaları gibi. İnsanların sakin,
keyifli, medeni, bağırmadan yaşadığı, aynı zaman dilimini paylaşıp, kısmen de olsa aynı dünyaları paylaşmadığımız birkaç gün yaşadık.
Ayrıca ilave etmek isterim ki, bu tür yurtdışı geziler, diğer ülke üyeleri,
Kulüpleri ve Union’ları ile tanışma, kaynaşma, kendimizi karşılaştırma
ve tanınma açısından çok önemli. Geçmişi 1948 yıllarına dayanan Federasyonumuzun farklı yurt dışı görevlerde çok
daha fazla temsilciye ihtiyacı var, bence
en önemli görevlerimizden biri de; geçmişi, hizmetleri, kulüp sayısı ve üye sayısı ile
bir çok Union’a kıyasla avantajlı olan kuruluşumuzun üyelerinin yurt dışında daha
fazla görev ve sorumluluk alması. 2015 SI
İstanbul Konvansiyonu’nun da bu konuda
destekleyici olacağını düşünüyorum.
Hepinizi saygı ve sevgi ile kucaklarım,
Nilgün Pakkan,
İstanbul Kulübü
2013-2015 Guvernörü
21
Kopenhag’da Bizleri Sevindiren Sonuçlar, Ödüller
TSKF’nin Suriyeli Sığınmacılara
Yönelik Çalışmaları
Avrupa Federasyonu ve Avrupa’daki bazı kulüpler, Suriyeli sığınmacılar için
kullanılmak üzere Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu’na maddi
yardımlar göndermişlerdir.
Guvernörler Toplantısı
Türkiye Ekibi
Kırtasiye malzemeleri dağıtımı
Federasyonumuz konu ile ilgili çalışmalar yapmış ve bu çalışmalar Avrupa
Federasyonu’nun web sayfasında yer almıştır. Avrupa Federasyonu Başkanı Ulla Madsen Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu’na yapılan
bu çalışmalardan dolayı teşekkürlerini iletmiştir.
Türkiye Ekibi Yabancı Katılımcılarla
BURSLAR
Seçilen bilim dalı göz önüne alınmaksızın profesyonel hayata atılmış kadınların lisans, yüksek lisans gibi derecelerle
eğitim seviyelerini yükseltmek, kariyer
değişikliği hedefleyen kadınlara ve gelişmekte olan ülkelerdeki kadınlara profesyonel veya mesleki eğitim sağlamak
kriterleri göz önüne alınarak verilen burslar için 2014-2015 döneminde SIE Burs
Komisyonu’na 34 başvuru yapılmıştır.
İzmir Soroptimist Kulübü tarafından
başvurusu yapılan 25 yaşındaki Ezgi
Karaesmen, söz konusu şartlara uygun olarak burs kazanmıştır. Burs için
verilen miktar 2500.- Euro olarak değerlendirilmiştir. Ezgi Karaesmen, 2013
yılında Hacettepe Üniversitesi Biyoloji
Bölümü’nden mezun olmuştur. Luxemburg Üniversitesi’nde ‘Biolojide Entegre
Sistemler’ konusunda iki yıllık master
programına devam etmektedir. Verilen
burs 10/2014 - 09/2015 dönemini kapsamaktadır.
22
Ödül Töreni
FOTOĞRAF YARIŞMASI ÖDÜLLERİ
Bu yıl bir fotoğraf yarışması düzenlenmiştir. “With your eyes only –
Yalnızca senin gözlerinle” diye nitelendirilerek, fotoğrafı çekenin gözü
ile algıladığını işleyen fotoğraf yarışması kadın ve genç kızların sağlıklı çevreye karşı duyarlılığın, farkındalığın artmasını ve özellikle yiyecek
konusunda savurganlığın önüne geçilmesini sağlamayı amaçlamıştır.
Söz konusu yarışma, teşkilatın daha bilinir ve tanınır olması açısından
ve üyeleri heveslendirmesi açısından da çok faydalı olmuştur. Çeşitli
kulüplerden bir çok güzel fotoğrafın yarıştığı bu etkinlikte, İzmir Soroptimist Kulübü üyesi İlknur Baltacı’nın çektiği fotoğrafın ödül alması bizleri
çok mutlu etmiştir.
Ayrıca Marmara Soroptimist Kulübü üyesi Meral Aybay’ın, İzmir Soroptimist Kulübü üyesi İsmet Arıkantürk’ün, Ankara Soroptimist Kulübü
üyesi Jale Diker’in da göndermiş olduğu birbirinden güzel fotoğrafları
ekranda görmek bizleri mutlu etmiştir.
ACTION FUND
Bizleri en çok heyecanlandıran sonuçlardan birisi de “ACTION FUND”
sonuçları olmuştur. Karşıyaka Soroptimist Kulübü’nün “Kadına Şiddet”
konulu projesi ile ilgili kadına şiddet konusunu işleyecek olan film çok
ilginç ve anlamlı bulunmuştur. Kaynakların sınırlı olması nedeni ile filmin
biraz daha kısa olabileceği ifade edilerek, talep için 4500.- Euro’luk fon
verilmiştir. 2015 yılında da tüm Kulüplerimizin farklı konularda ve kategorilerde ödüller alması dileğimizdir.
Sevil Koca öğretmenlere çantalarını veriyor
Çukurova Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi, Göç Masası koordinatörlerinden Yardımcı Doç. Dr. Fulya Memişoğlu’ndan alınan bilgi çerçevesinde Adana ili Yüreğir İlçesi’nde Suriyeli sığınmacı çocuklara yönelik, İl
Milli Eğitim Müdürlüğü’nün desteği ile iki okulun oluşturulduğu bilgisine
ulaşılmıştır. Yeni oluşturulan bu okulların ve öğrencilerin, eğitim materyalleri ve diğer gereksinimlerini tespit etmek amacıyla bu okullar ziyaret
edilmiştir. Ziyaret sırasında, okul sorumluları ve öğretmenler ile görüşülerek okulun ve öğrencilerin nelere gereksinim duydukları belirlenmiştir. Bu
gereksinimler öncelik sırasına göre listelenmiştir.
Öğrencilerin öncelikli olarak kırtasiye malzemeleri ve okul çantasına gereksinim duydukları, öğrencilerin belirli bir üniformalarının olmamasının sıkıntı yarattığı öğretmenler tarafından dile getirilmiştir. Ayrıca öğretmenlerin
sürekli bir maaşlarının olmadığı ve bu işi gönüllülük esasına göre yaptıkları
tespit edilmiştir.
Öğrencilere okulda giyebilecekleri t-shirt ile kullanabilecekleri eğitim malzemeleri ve çanta için piyasa araştırması yapılarak bunların temini gerçekleştirilmiştir. Kırtasiye malzemesi olarak küçük ve büyük boy defter,
boyalı kalem, silgi ve kalem açacak verilmiştir. Okul t-shirtleri kız çocuklarına pembe renk, erkek çocuklarına mavi renk olmak üzere her öğrenciye
iki adet verilmiştir. Öğrencilere bu malzemeler dağıtılırken, meyve suyu,
kek ve çikolatadan oluşan beslenme paketleri de dağıtılmıştır.
Öğretmenlere destek olmak amacıyla 11 çeşit gıda malzemesinden oluşan paket ile deterjan ve sabundan oluşan temizlik malzemeleri verilmiştir.
Ayrıca öğretmenlere okulda kullanmaları için çanta dağıtılmıştır.
Dağıtımlar öncelikle bu iki okul öğrencilerine ve öğretmenlerine yapılmıştır. Dağıtım sonrası kalan kırtasiye malzemeleri ve t-shirtler Gaziantep
Nizip’teki Suriyeli sığınmacıların bulunduğu konteyner kentindeki okula
gönderilmiştir.
Öğrenciler yardım paketleriyle
Yapılan yardımlar ile 850 öğrenci ve 50
öğretmene ulaşılmıştır. Okul müdürleri,
öğretmenler ve öğrenciler yapılan yardım
için teşekkürlerini iletmişler ve öğrencilerin
yaptığı bir resmi hediye etmişlerdir.
Gelen maddi yardımın arta kalan kısmı,
geçen yıl Etiler Soroptimist Kulübü’nün
projesi olan ve Avrupa Federasyonu tarafından en iyi uygulama projesi seçilen
Mardin’deki halı atölyesinin gereksinimlerinin karşılanmasında kullanılmıştır.
Sevil Koca
TSKF 2.Başkanı
23
Adana Kulübü’nün Kitap Yardımı
Batman İli’nden gelen istek üzerine, Kozluk İlçesi Kahveci Köyü İbn-i Sina
İlkokulu/Ortaokulu için 2014 yılı Nisan ayında kitap toplama kampanyası başlattık. Klasik Türk ve Dünya edebiyatından eserlerin yanısıra günümüz
yazarlarının kitapları büyük bir hızla temin edildi.
Topladığımız beş koli kitabı kargoyla Batman’a gönderdik. Sonrası
çok keyifliydi… Kolileri açıp kitapları okul kütüphanesine yerleştiren çocukların, ellerinde ilgilerini çeken kitaplar ve
yüzlerindeki muhteşem gülümsemeleri ile bize gönderdikleri fotoğrafları ile ne kadar doğru bir yere
yardım yapıldığı belli oluyordu. Okul öğretmeni de
telefon edip çocuklar adına teşekkürlerini bildirdi.
Portakal Çiçeği Karnavalı
Adana’da artık bir karnavalımız var… Bu yıl ikincisi yapılan Portakal Çiçeği Karnavalı,
Çukurova’nın mis gibi koktuğu, en güzel ayında, Nisan’da yapılıyor.
Daha çok yeni bir karnaval olmasına rağmen, bu
yıl yurtiçi ve yurtdışından sadece bu organizasyona katılmak için gelen birçok misafirimiz oldu
Adana’da.
Bojana Kulübü’nün Ziyareti
Adana Kulübü’nde uzun zamandır bu kadar kalabalık bir Soroptimist grubunu
ağırlamamıştık
Kurucu Başkanımız Nilgün Özler’in daveti
üzerine Bulgaristan’ın Bojana Kulübü’nden
misafirlerimiz Nisan ayı başında Adana’ya
geldi. İlk kez birlikte olduğumuz Soroptimist
dostlarımızla, havalimanından itibaren çok
keyifli birkaç gün geçirdik. Çok ayrıntılı hazırladığımız program kapsamında hem Soroptimistliğin gereklerini yerine getirdik, hem
de geleneksel Türk konukseverliğini konuklarımıza yaşattık.
2-7 Nisan 2014 tarihleri arasında ülkemizde
bulunan konuklarımızı otellerine yerleştirdikten sonra eski başkanlarımızdan Kamer
Kıraç’ın ev sahipliğinde kulüp üyelerimizle
tanıştırdık.
3 Nisan tarihinde, dönemin kulüp projelerinden ‘Çukurova Belediyesi 100.Yıl Toplum
Merkezi’ne ziyaret gerçekleştirdik. Konuklarımız, burada kursiyerler tarafından üretilen
seramik, keçe ve dikiş ürünlerinden satın
alarak projemize destek oldular. Resmi top-
lantı olarak düzenlenen öğle yemeğinde kulübümüzün dostluk toplantısını
birlikte yaptık. Öğleden sonra yapılan Adana turunda kentimizi ve kültürümüzü daha iyi tanıma fırsatı buldular.
4 Nisan’da, Nilgün Özler ev sahipliğinde portakal bahçeleri ve Adana’nın
doğal güzelliklerini görme şansını yakaladılar. Akşam ise Çukurova Senfoni
Orkestrası’nın konserini hep birlikte izledik.
5 Nisan’da Kapadokya’ya uğurladığımız konuklarımız, 7 Nisan’da tekrar
Adana’daydılar. Adana’dan ülkelerine yolcu ettiğimiz Soroptimist dostlarımızın, ülkemizden ve Adana’dan mutlu anılarla ayrıldıklarını geri bildirimlerinden de anlıyoruz.
Kulüp olarak, katkıda bulunan tüm üyelerimize buradan da teşekkür etmek
istiyoruz. Soroptimistliğin güzelliği burada: Amaç birliği; uzaklık-yakınlık, dildin ayrımı gözetmiyor…
Soroptimist olmaktan, bu özel topluluğun bir üyesi olmaktan, böyle durumlarda daha çok gurur duyuyoruz. Umarım bir gün, bu zevki tüm Soroptimist
dostlarımız tadar…
İdil Boyar,
Adana Kulübü Başkanı
Sergiler, konserler, söyleşiler, sokak gösterileri ve
tabii ki karnavalların olmazsa olmazı kortej yürüyüşü… Gerçekten görülmesi gereken görsel bir
şölen izlendi.
Biz de bu yıl Adana Kulübü olarak karnaval için
özel şapkalar hazırlattık. Portakal çiçeği temalı
şapkalarımız kortej öncesinde ve yürüyüş sırasında büyük ilgi gördü.
Kamer Kıraç evinde
Bojana Kulübü üyeleriyle
Karnaval Kortejinde
Ayrıca bu yıl seramik tornası ve dikiş makineleri bağışı yaptığımız ‘100.Yıl
Toplum Merkezi’ kursiyerleri tarafından karnaval için özel üretilen ürünler de
satışa çıkarıldı. Seramik, keçe ve kumaş ürünler yanında portakallı kurabiye, sabun ve lokumlar da standımızda yerini almıştı. Masamızda, geçen
yıl karnaval için hazırladığımız ve gelirini kadına yönelik şiddetle mücadele
projelerimizde kullanacağımız “Portakallı Tatlar” kitabımız da bulunuyordu.
Kitabımızla ilgili TRT tarafından bir program hazırlandı ve yayınlandı.
Karnaval, Adana’nın tanıtımı yanında Soroptimistliğin tanıtımı ve projelerimizin anlatılması bakımından da etkili bir organizasyon oldu.
Her yıl Nisan ayının ilk haftalarında yapılan bu karnavala, sevdiklerinizle birlikte tüm Soroptimist kızkardeşlerimizi davet ediyoruz.
“nisandaadanada” buluşmak üzere…
İdil Boyar
Adana Kulübü Başkanı
Yönetim Kurulu üyelerinin karnaval şapkalarını tanıtımı
24
Bojana Kulübü üyelerinin Kamer Kıraç evinde kulüp üyeleri ile tanışma toplantısından
25
ATEM Ankara’da Yeni Yerinde…
Yıl Sonu Sergisi
Atatürk Toplum Eğitim Merkezi olarak onsekiz yıl önce
Ankara’da Eskişehir yolu Mustafa Kemal Mahallesi’nde faaliyetlere başlamış, Ankara Valiliği’nin bizlere tahsisi ettiği 2670
m2 alanda, inşaasını yaptırdığımız altı derslikli binada onüç yıl
çalışmalarımıza devam etmiştik. Daha sonra o mahallenin hedef kitlemiz dışında bir yapılanmaya gitmesi sonucu, son dört
yıldır Gölbaşı Belediyesi ile işbirliği yaparak Gölbaşı’nda Zübeyde Hanım Aile Yaşam Merkezi içinde çalışmalarımızı sürdürdük.
Kapanış töreninde kursiyerlerimiz el emeklerini göz nurlarını, hazırladıkları muhteşem bir sergiyle ziyaretçilerin beğenisine
sundular. Her zaman hayranlıkla gezilen yıl sonu sergisi, katılan ziyaretçilerden bu yıl da övgüler aldı. Bazı kursiyerlerin satışa da sundukları el emekleri katılanlar tarafından satın alındı. Böylece kursiyer kadınlarımızın bütçelerine destek oldular.
Onsekiz yıl içerisinde hiçbir ücret talep etmeden 3036 kursiyere
“Halk Eğitim” sertifikalı eğitim verilmiştir. Verilen kurslar daima
kursiyer taleplerine göre düzenlenmiş olup, kadınlarımızın ihtiyaçlarına öncelik tanınmıştır. Okuma yazma kursu ile başlayıp
sonrasında lise mezunu olan kursiyerlerimizin eğitim sonrası işe
başlamalarını görmek bizleri hep yüreklendirmiştir.
2014 Haziran ayında, Ankara Çankaya Belediyesi ile yeni bir
protokol imzalayarak, bundan sonra çalışmalarımızı aynı şevkle Turan Güneş Bulvarı üzerinde bulunan Çankaya Belediyesi Prof. Dr. Nusret Fişek Merkezi’nin 1. katında sürdüreceğiz.
Çankaya Belediyesi’nin ilk kez bir sivil toplum örgütü ile yaptığı
bu işbirliği anlaşmasından dolayı gururluyuz.
Sergide
ATEM’in yeni binası
ATEM Kapanış Töreni
Her dönem sonunda olduğu gibi, bu yıl sonunda da, 27 Mayıs
2014 tarihinde merkezimizde kursiyer, öğretmen, Gölbaşı Belediyesi Başkan Yardımcısı, diğer sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, TSKF Başkan Yardımcısı Saadet Sabuncuoğlu ve Soroptimist kardeşlerimizle birlikte bir kapanış töreni düzenledik.
Atatürk TEM Başkanımız Mizyel Zorluoğlu’nun konuşması
ile başlayan kapanış töreni, TSKF Başkan Yardımcısı Saadet Sabuncuoğlu’nun konuşması ile devam etti. Halk Eğitim
Sertifikası almaya hak kazanmış, 7 farklı dalda açılan kurstan
mezun olan 203 kursiyerlerimize, sertifikaları verildi, ana sınıfı
öğrencileri de bizler için hazırladıkları gösterilerini yaptılar.
Ancak, 18 yıldır her dönem sonunda yaptığımız bu törenin
bu kez farklı bir anlamı vardı. Seçim sonrası Belediye’deki
değişiklik, bizi gönül bağı kurduğumuz, bir aile olduğumuz
Gölbaşı halkından, sevgili kursiyerlerimizden ayırıyordu. Yapılan konuşmalar duygu yüklüydü. Kursiyerler adına konuşan
Ankaralı üyeler Saadet Sabuncuoğlu ile
26
Sergi ürünlerinden
kadınlarımız, ağlayarak, bizlerden ayrılmak istemediklerini
söylüyor, kendilerindeki ve çocuklarındaki olumlu değişikliği
anlatıyor, her kursiyer ağlayarak öncelikle Başkanımız Mizyel
Zorluoğlu’na ve yönetimde bulunan üyelerimize sarılıyordu.
Bir kursiyerimizin söylediği cümle ise bizlere yeni yer arayışımızda etken oldu. Sadece mesleki kurs eğitimiyle kalmayıp
bilinçlenme düzeyi de artan kadınlarımız bizlere güç vermiş,
“Burada yaptıklarınızı unutmayacağız. Ancak bizlerden uzakta
yeni bir yerde çalışmaya devam edeceğinize inanarak, sizlere
ihtiyacı olan yeni kadınlara ulaşacağınızı, ışığınızı onlara da taşıyacağınızı biliyoruz” diyerek bizleri üzüntülü anımızda teselli
ettiler.
Bizler de, yönetim olarak kendimize o gün tekrar bir söz verdik
ve dedik ki; biz var olduğumuz sürece ‘Atatürk’ adı silinmeyecek, ‘Atatürk Toplum Eğitim Merkezi’ kapanmayacak. Bu
inançla çalıştık ve çalışmaya devam edeceğiz.
Mizyel Zorluoğlu ve bir kursiyer
Ana Okulu Çocuklarına
Sembolik Diploma Töreni
Kursiyerlerimizin, açtığımız kurslarda gönül ferahlığı içinde çalışmalarını sağlamak amacıyla çocuklarına da sahip
çıkarak onlar için değerli öğretmenimiz ile birlikte yıllardır
sürdürdüğümüz ana okulu sınıfı bulunmaktadır. Ana sınıfı
çocukları için her yıl sonunda, sembolikte olsa bir diploma
töreni yapmaktayız.
Çocuklarımızı ve kursiyer anneleri motive eden bu çalışmamızı, yıl sonunda çocuklara verdiğimiz sembolik karne
ve ufakta da olsa küçük hediyeler ile süsleyerek, onları
mutlu etmeyi hedefliyoruz.
Jale Diker
Ankara Kulübü
Hediye dağıtımı
Diploma Töreni
27
Sosyo – Ekonomik Yönden Az Gelişmiş Toplumda
Yetersiz ve Yanlış Beslenme,
Özellikle Obezite Taraması
Göztepe Soroptimist Kulübü ve Ege Üniversitesi
Endokrinoloji Bilim Dalı’nın Pilot Çalışması
S
on yıllarda Obezite ve beslenme sorunları, Türkiye’de devlet problemi olarak ele
alınmakta ve Sağlık Bakanlığı’nın üzerinde
hassasiyetle durduğu konuların başında
gelmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın son yaptığı araştırmaya göre erkeklerin % 15’i, kadınların ise % 29’u obez sınırları içindedir.
Yine Sağlık Bakanlığı’nın 216 İlköğretim
Okulu’nda 5740 öğrenci üzerinde yaptığı
araştırmada çocukların yaklaşık beşte birinin obez olduğu ortaya konmuştur. Ayrıca bu çalışmalarda araştırılan kişilerin %
16’sında prediyabet (şeker hastalığı adayı
– gizli şeker) olduğu saptanmıştır. Yukarıda belirtilen çalışmalarda toplumun tüm
bireyleri hiçbir ayırım yapılmaksızın çalışmaya alınmışlardır.
Bu saptamaların ışığında Göztepe Soroptimist Kulübü ile Ege Üniversitesi Endokrinoloji Bilim Dalı müşterek olarak bir
pilot çalışma planlamışlar ve Mart ile Mayıs
2014 tarihleri arasında bu çalışmayı gerçekleştirmişlerdir. Ancak bu çalışma eğitim
düzeyi düşük, sosyo- ekonomik yönden
az gelişmiş bir toplumu kapsamaktadır.
Çalışmayı Göztepe Soroptimist Kulübü
Sağlık Koordinatörü Dr. Emine Nalbantgil
ile Ege Üniversitesi Endokrinoloji Bilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Füsun Saygılı ve diyet
uzmanı Selda Seçkiner sorumlu olarak
yürütmüşlerdir.
Çalışma, sosyo-ekonomik yönden az gelişmiş kişilerin bulunduğu Bornova Mevlana Mahallesi’ndeki Gündoğdu Çağdaş
Toplum Gönüllüleri Derneği çatısı altında
gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya katılanlarda öncelikle antropometrik ölçümler (ağır-
Çalışmaya katılan bireylere,
dağıtılan Göztepe Soroptimist
kulübü tarafından hazırlatıp
bastırılan yemek kitabının kapağı
*temelde hayvansal ürünleri aşırı miktarda tüketmemek, bitkisel beslenme tarzının seçimi,
*tam tahıllar, sebze, baklagiller açısından zengin
beslenme tarzı,
*tarım ilaçlarına olduğunca az maruz kalınması,
*az tuz tüketimi,
*katkı maddesi ve renklendirici madde eklenmiş
gıdalardan uzak kalınması.
Çocukların beslenmesi konusunda yapılan eğitim
konu başlıkları da şöyledir:
*yaşamın ilk altı ayında yalnız anne sütü verilmesi,
*çocukluk çağında yüksek kalorili gıdalardan kaçınma,
*rafine edilmiş şekerin sıfırlanması, şekerli ve gazlı
içecekler yerine süt, ayran, su verilmesi,
*salata yeme alışkanlığının kazandırılması, hazır
yemeklerden uzak durulması,
*sağlıklı ve ucuz besin değişimi programları.
Bu çalışmalara katılanlara sporu teşvik edici önerilerde bulunulmuş, yeterli ve dengeli beslenme konusunda Göztepe Soroptimist Kulübü tarafından
hazırlanıp bastırılmış bir Yemek Kitabı verilmiştir.
Haftalık toplantılara 30 ile 50 kişi arasında bir katılım olmuştur. İki aylık bu pilot çalışmanın sonunda
katılan bireylerin antropometrik ölçümleri tekrarlanmış, ilk ölçümlerle mukayese edilmiş ve her bir
bireye ayrı ayrı bundan sonraki yaşamı için önerilerde bulunulmuştur.
Dr. Emine Nalbantgil
Göztepe Kulübü
Ankara’daki Köroğlu, Mogan ve Yüzüncüyıl Lions Kulüpleri
21 Nisan 2014 tarihinde Küçük Tiyatro’da görme engelliler yararına konser düzenlediler. Şef Selçuk Aygan yönetimindeki konsere Anıttepe Kulübü Program Koordinatörü
ve Delegesi Yıldız Güven ve Emek Kulübü üyesi, geçmiş
dönem Guvernörümüz Ayşe Topuzlu solist olarak katılarak
destek vermişlerdir. Türk Sanat Müziği’nin nağmeleri ile
başlayan konser, kültür varlıklarının zenginliğinin bir arada
sergilendiği, ortak dilimiz olan türkülerimizden oluşan “Sıra
Gecesi” ile coşkuyla devam etmiştir.
Yıldız Güven, ünlü bestecimiz Neveser Kökdeş’e ait Segah
makamındaki “Gönlümün Baharı Bir Gün Açacak mı” eserini, Ayşe Topuzlu ise, bestesi Metin Bükey’e ait ünlü şarkıcı
Berkant’ın dillerden düşmeyen “Samanyolu” şarkısını başarıyla seslendirmişlerdir. Gelirinin görme engellilere bağışlandığı konsere, Federasyon 2.Başkanımız Saadet Sabuncuoğlu kardeşi ile, Anıttepe Kulübü’nden Ayla Acara, Emek
Kulübü’nden Onur Bezirci, Zeynep Bezirci, Saliha Erpolat,
Ankara Kulübü’nden Zeren Ünal, Çankaya Kulübü’nden
Solist Ayşe Topuzlu
Sengün Gün eşi ile ve Gaziosmanpaşa Kulübü’nden Şule
Çınar katılarak keyifli vakit geçirmişlerdir. Sevgili arkadaşlarımız Yıldız Güven ve Ayşe Topuzlu’yu tebrik ediyor, başarılı
çalışmalarının devamını diliyoruz.
Ayla Acara
Anıttepe Kulübü Başkanı
Onur Bezirci
Emek Kulübü Başkanı
Başkent Toplum Eğitim Merkezi Etkinlikleri
Başkent Toplum Eğitim Merkezi’nde bu dönemde de hem Soroptimistlere hem de
Ankara Kalesi’nde yaşayan kadın ve çocuklara yönelik etkinlikler düzenlendi
Ocak ve Şubat aylarında AÇEV iş birliği ile 5-8 yaş grubu çocuklar için okumayı ilerletme ve eleştirel düşünme kursu açıldı.
TSKF ormanında adına dikilen ağacın sertifikası takdim edildi.
Mart ayında ODTÜ Vişnelik tesislerinde tüm Ankara Kulüpleri üyeleri ve eşlerine yönelik tanışma ve kaynaşma amaçlı bir
brunch düzenlendi. Brunch’a 40 kişi katıldı.
Gazi Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu’nun Kale’de yaşayan ailelere yönelik ve Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişimi
Bölümü’nün 3. sınıf öğrencilerinin 4-5 yaş çocukları için yaptıkları dönem staj çalışmaları Mayıs sonunda tamamlandı. Anıttepe Kulübü üyesi Nurcan Herischi ‘Beden Dilinin Altındaki Bakla’ adlı, iletişim konusunda çok keyifli ve yararlı bir
sunum yaptı. Gaziosmanpaşa Kulübü, Türk Kadın Konseyi
işbirliği ile Demet Kayıran’ın “Yarınım Aydınlık Olsun” konulu
belgesel dizisinden bir filmin gösterilmesini sağladı.
Haziran ayında TMO’nun yürüttüğü “Ekmeğini İsraf Etme” konulu kampanyaya destek vermek amacı ile Emek Kulübü organizasyonu ile kampanya ekibinin sunuşu ve Kale kadınlarına
bayat ekmeklerden yapılabilecek yemeklerin tariflerini içeren
yemek kitabı dağıtıldı.
Nisan ayında, Ankara Kulübü üyesi Prof. Dr. Binnur Önal,
“Kanser: çeşitleri, istatistiki bilgiler, erken teşhis” konularında
bilgilendirici bir sunum yaptı.
Haziran ayında ayrıca tüm yıl devam eden el becerileri kursunun yıl sonu sergisi Halk Eğitim Merkezi Müdürü’nün de
katılımı ile açıldı. Açılışa katılan Halk Eğitim Merkezi Müdürü
Kurslara katılan kadınların ikramları ile ağırlandı. Gelecek yıl
açılacak kurslara ilişkin görüşmeler de aynı gün tamamlandı.
Gaziosmanpaşa Kulübü’nün düzenlemiş olduğu “Çevre ve
Ben” konulu resim yarışmasının ödül töreni ve derece alan
resimlerin sergisi bir kokteyl ile açıldı. Ödül törenine TSKF Yönetim Kurulu üyeleri de katıldı. Başkan Mine Kavala öğrencilerden ikisinin ödülünü verdi.
Gaziosmanpaşa Kulübü Başkent TEM’de Güncel Sanat
Eğitimi konulu bir kurs açtı. Kursa 10 kişi katıldı. Dr. Cem
Bölükbaş’ın her hafta İstanbul’dan gelerek ders verdiği program kapsamında Ankara ve İstanbul’da müzeler gezildi, hem
teorik hem uygulamalı eğitim yapıldı. Programa katılan sanatseverlerden dördü Soroptimist idi.
Haftalık toplantılara katılanların bir kısmı
28
lık, yağ ölçülmesi, bel çevresi) yapılmış, haftada bir
yapılan toplantılarda beslenme eğitimi verilmiştir.
Bu eğitimler konularına göre şöyle olmuştur:
Soroptimistlerle Lionsların Anlamlı İşbirliği
Mayıs ayında, Başkent TEM kurucularından Türkan
Ögetürk’ün anısına düzenlenen yemekte Prof. Dr. Binnur
Önal’a, her yıl kanser haftası nedeniyle Başkent TEM’de yaptığı kanser konulu bilgilendirmeler nedeniyle İzmir’de kurulan
Emek Kulübünün organizasyonundaYeşim Erguvan, Obezite
ve Sağlıklı Su konularında iki kez bilgilendirmede bulundu.
Organik ürünler, doğru ürüne ulaşma konusunda açıklayıcı
bilgiler sundu.
Gaziosmanpaşa Kulübü tarafından, Koç Üniversitesi’nden 12
laptop bağışı sağlandı.Hem Soroptimistlere hem de Kale kadın ve çocuklarına bilgisayar eğitimi verilmek üzere AÇEV ile
işbirliği yapılıyor.
Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan ayı boyunca Ankara
Kulübümüz tarafından iftar yemeği düzenlendi. Soroptimistler
tarafından tüm günler paylaşıldı. BaşkentTEM’de Ramazan
ayı boyunca 25 kişilik iftar yemeği verildi. Kale halkı ile manevi
yönden de güzel bir kaynaşma yaşanmış oldu.
29
Çankaya Soroptimist Kulübü
40. Kuruluş Yılını Kutladı
1974 yılında kurulan Kulübümüz 40. Kuruluş Yılı’nı 13 Mayıs 2014 tarihinde Shereton
Otel’in Balo Salonu’nda bir yemek tertip ederek kutladı. Yemeğimizi, Soroptimist büyüklerimiz ile arkadaşlarımızın ve Kulübümüze
her zaman destek veren dostlarımızın oluşturduğu 100’ün üzerindeki konuklarımızla
sakin ve sıcak bir ortamda gerçekleştirdik.
Soroptimistliğin tanıtımı, 2015 Konvansionu ile ilgili açıklamamız ve geleneksel mum
yakma töreni ilgi ile izlendi. Konuklarımız Soroptimistliği tanımaktan memnun olduklarını
dile getirirken, bazıları Kulübümüze üye olma
isteklerini belirterek bizleri memnun etti.
Pasta Kesme Töreni
Konuklarımıza 40. yıl anısı olarak el yapımı seramik güller armağan ederek onları memnun etmenin
ötesinde, çiçekleri yapan bayan sanatçıya, fırınını yenileme imkanı için finansal destek vermenin mutluluğunu yaşadık.
Kulübümüzün bursiyer öğrencileri, konuklarımıza armağanları takdim ederek kendileri için Burs
Fonu’nun güçlenmesini sağladılar.
Böylece hem 40. Kuruluş Yılı’mızı görkemli bir şekilde kutladık hem de yürütmekte olduğumuz projelerimizin devamlılığını sağladık.
Bütün bu çalışmaları sevgi, coşku ve dostlarımızın destekleri ile yaptık. Emeği geçenlere teşekkür
ederiz.
Çankaya Soroptimist Kulübü 40 yıl süre ile Soroptimistliğe hizmet etmenin onurunu yaşamıştır. Bu
onuru “Soroptimist Dünyası” kanalı ile tüm Soroptimist arkadaşlarımızla paylaşmanın mutluluğunu
yaşamak istedik.
İyi ki varız, iyi ki varsınız, iyi ki birlik, beraberlik, sevgi ve coşku içinde Soroptimistliği başarı ile gelecek
nesillere taşıyoruz. Hep birlikte sağ kalalım sağlıcakla yaşayalım diyoruz.
Çankaya Kulübü
Yönetim Kurulu
Artık Bizim de bir
Evimiz var
Denizli
Soroptimist
Kulübü olarak yıllardır
hayalimiz, bir Soroptimist Evi’mizin
olmasıydı. Daha önce başka bir dernekle
beraber kullandığımız ofisi 15 Nisan 2014 tarihine
kadar boşaltmamız istendi. Tahliye için bildirilen tarih 10 Nisan
idi ve kulüp üyelerimizin çoğu Mardin gezisindeydi. Gezi dönüşü hep
beraber hem yönetim ve dostluk toplantılarımızı yapabileceğimiz hem de eğitim,
konferans, kermes etkinliklerimizde kullanabileceğimiz bir yer arayışına girdik. Ancak 15
Nisan sabahı toplandığımızda hala yer bulamamıştık. Saat 15:00’e kadar ofisi boşaltacağımıza söz
vermiştik hatta nakliyeyi bile ayarladık fakat ortada taşınılacak yer yoktu.
Umutsuzluğa kapıldığımız bir anda 2.Başkanımız Aysel Kuvvetoğlu anneannesinden kalan, yıllardır kiraya verdikleri
için bakımsız görünen eski bir Denizli evinin varlığından söz etti. Diş hekimi olan arkadaşımızın işini bitirmesini beklemeden
anahtarı alarak söylediği eve gittik. Umutsuzluk birden tarifi olmayan bir mutluluğa dönüştü. Biz bu evi çok güzel bir hale
getirebilirdik. Evin fotoğraflarını çekerek diğer üyelerimizin de fikrini aldık. Zira evi toparlamamız için maddi manevi biraz
yorulacaktık. Bütün üyeler destek vererek onayladı.
Kısa zamanda çalışmalara başladık. Evin tarihi dokusunu bozmadan iç ve dış tadilat işlerini
yaptırdık. Herkes uygun zamanlarında eve gelerek çalışmalara yardım etti. Yeni üyelerimiz ve
üye adaylarımız beklentilerimizin üzerinde çalışarak gönüllerimizi kazandı. Yorucu ama kat kat
keyifli olan süreçte evimizle beraber bahçesini de güzelleştirdik. Peyzaj mimarı arkadaşımız
Ebru Konyalıoğlu bahçe düzenlemesini yaptı. Bu süreçte bütün üyeler evin ihtiyaçlarını
gidermek için büyük bir dayanışma örneği sergiledi.
13 Haziran 2014’de Federasyon Başkanımız Sevgili Mine Kavala’yı ve Başkan Yardımcısı
Sevgili İlke Erol’u ağırladık. Aynı gün geniş katılımla dostluk toplantımızı da yaptık. Bizim
için çok keyifli bir gündü. Sevgili Soroptimist kız kardeşlerimizi Denizli Soroptimist Evimiz’de
ağırlamaktan her zaman onur duyacağız.
Denizli’den kucak dolu sevgilerimizle…
Özlem Köseoğlu
Denizli Kulübü Başkanı
Denizli Kulübü Evi
Mum Töreni
30
31
Kastamonu’da Dünya Şapka Müzesi;
Zarafete Çağrı
Emek Kulübü’nün Gazi Üniversitesi
Sanat ve Tasarım Fakültesi El Sanatları
Eğitim Bölümü ve Kastamonu Valiliği işbirliğiyle
oluşturduğu Şapka Müzesi, Kastamonu Vedat Tek
Kültür Merkezi’nde 2008 yılında hayata geçirilmiştir.
Geçmiş dönemde Başbakanın ve diğer siyasilerin,
Dışişleri Bakanlığı mensuplarının, Soroptimistlerin, ünlü
sanatçıların bağışları ve Anadolu’nun çeşitli yörelerinden temin
edilen otantik kadın-erkek-çocuk şapkalarının sergilenmesiyle
başlayan süreçte dünyaca ünlü modacılarımız Yıldırım Mayruk,
Cemil İpekçi, Erol Albayrak, Prof.Dr. Gönül Paksoy özel tasarımlarını
bağışlayarak müzeyi zenginleştirmişlerdir.
Halen Kulübümüz Ekonomik ve Sosyal Gelişme Komisyonu Başkanı Nüket
Özeken’in “Kendi Şapkanı Kendin Yap”, “Çiçek Açan Şapkalar”, “Karanfil Kokulu
Kadınlar” temalı şapka çalışmalarını ev atölyesinde, Kulübümüz Onur Üyesi Yrd.Doç.Dr.
Lale Özder’in fakültede öğrencileriyle yaptığı atölye çalışmalarında, İnebolu’da Şerife Gözen atölyesinde Çatalzeytin dantel şapka üretimleri sürmektedir. Boğaziçi Üniversitesi Turizm
Fakültesi ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Kastamonu Şubesi’yle birlikte turistik ve ekoköylerde
üretilecek şapkalar, başlıklar ve çatkılarla üretim çeşitlendirilecektir.
Farklı şapka temalarıyla her yıl Kastamonu Şapka İnkılabı yıldönümü törenlerinde, Vedat Tek Kültür
Merkezi’nde, gelenekselleşen afiş, şapka, giysi örneklerini içeren sergi basında yer almakta ve ilgiyle izlenmektedir. Kastamonu Valisi Erdoğan Bektaş’ın Şapka Müzesi’nin Dünya Şapka Müzesi’ne dönüştürüleceğini
açıklamasıyla, müzenin bu düzeye getirilip geliştirilmesi için “Müzeciliğin ABC’si, Ege Yayınları, 2012” isimli kitabın
yazarı Prof.Dr. Tomur Atagök ve diğer akademisyenler ile temasa geçilmiş ve çalışmalar başlatılmıştır.
Kulübümüz aracılığıyla müze için Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti ve Ahmet Yesevi Vakfı Başkanı Namık Kemal
Zeybek’ten Kırgız şapkalarının yanısıra İtalya, İzlanda ve Litvanya Soroptimist Kulüpleri’nden şapka bağışları temin edilmiştir.
Kastamonu Dünya Şapka Müzesi’nin daha zenginleşmesi için Soroptimist Kulüpleri’nden şapka bağışı yapılması için kardeş kulüplere
çağrıda bulunmalarını gönülden istemekteyiz.
Onur Bezirci
Emek Kulübü
Proje Direktörü
32
33
“Çevre ve Ben” Resim Yarışması
T
üm dünyada sosyal sorumluluk projelerinin odak noktalarından biri olan doğa
ve çevre bilinci, ülkemizde de büyük
duyarlılık gerektiren konuların başında
gelmektedir. Bu düşünceden hareketle,
Gaziosmanpaşa Soroptimist Kulübü ve
Bahçeşehir Ankara Koleji’nin ortak girişimiyle ilköğretim öğrencileri arasında
“Çevre ve Ben” temalı bir resim yarışması
düzenlendi.
Bu projenin amacı, öğrencilerin yaratıcı
güçlerini ortaya çıkarmaları, çevreye olan
duyarlılık ve düşüncelerini dışa vurmaları,
yaşadıkları dünyayı algılama biçimlerini
göstermeleri, gelecekteki dünyayı görsel
biçimlendirme yoluyla ifade etmeleri ve
sorumluluk almalarını sağlamak idi.
Gaziosmanpaşa Soroptimist Kulübü ve
Bahçeşehir Yönetimi ortaklaşa bir şartname hazırladı. Jüri belirlendi, takvim hazırlandı. 05- 06 yaş 1. 2. 3. 4. sınıflar ve 5. 6.
7. 8. sınıflar olmak üzere üç ayrı kategoride yarışma grubu belirlendi. Bahçeşehir
Koleji tüm Türkiye çapındaki 36 ilköğretim
okuluna yarışmayı duyurdu. Garafik-Tasarımcı Berfu Çınar’ın hazırladığı bir afiş ile
yaygın olarak tanıtım gerçekleştirildi.
Geleceğimiz,
Umudumuz
Çocuklarımızın
Yüreğinden
Gelen Mesajlar
Pozitif Psikoterapi ile Şiddete Karşı Mücadele
Bahçeşehir Ankara Koleji Müdürü Meral Hacıpaşaoğlu’nun organizasyonu ile
tüm okullara yapılan duyurular sonucu
resimler Ankara’da toplandı. Konularında yetkin kişilerden oluşan seçici kurul
ve jüri 15 Nisan’da toplanarak yarışmaya
gönderilen tüm resimleri kendi kategorileri içinde değerlendirdi ve derecelendirdi.
Atılım Üniversitesi öğretim görevlisi, tanınmış sanatçı Bünyamin Balamir, tanınmış
sanatçı Soroptimist Figen Rutkay, okul
yönetiminden eğitimci ve ressam Selçuk
Başaran, sanat eleştirmeni yazar Ümit
Yaşar Gözüm, sanat galerisi yöneticisi
Soroptimist Semra Sancak’tan oluşan jüri
titizlikle değerlendirdiği resimlerden, her
kategoriden birinci, ikinci ve üçüncülük ile
Mine Kavala ödül verirken
mansiyona uygun görülenleri belirledi. Böylece üç
kategoriden toplam on iki resim ödüle layık görüldü.
Ödül alan resimler TSKF Başkent Toplum Eğitim
Merkezi’nde düzenlenen bir sergide TSKF Başkanımızın da katıldığı bir törenle izleyenlerin beğenisine sunuldu. Sergi açılış kokteyli öncesinde yapılan tören ile derece ve mansiyon alan resimlerin
minik ressamlarına ve emeği geçenlere ödülleri
Sevgili Federasyon Başkanımız Mine Kavala tarafından sunuldu. Etkinliğimizin 23 Nisan Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramı Haftası’nda olması
ve TSKF Başkanı Mine Kavala ve TSKF yöneticilerinin katılımları bizleri ayrıca mutlu etti ve onurlandırdı.
Yarışmaya katılması uygun görülen tüm resimler
ise, Bahçeşehir Koleji’nde yapılacak büyük bir
sergiyle tüm öğrenci, veli, eğitimci, ilgili kurum ve
kuruluşlar ile sanatseverlerin ilgi ve paylaşımına
sunulacak.
Geleceğimiz, umudumuz, Cumhuriyetimizin bekçisi çocuklarımızın bu sayede yaratıcılıkları ile
çevreye olan duyarlılık ve düşüncelerini dışa vurmalarına ve bunu gösterebilmelerine, gelecekteki
dünyayı görsel biçimlendirme yoluyla ifade etmelerine ve sorumluluk almalarına aracılık ettiğimiz
için mutluluk duyduk.
Semra Sancak
Gaziosmanpaşa Kulübü
Proje çalışmasından bir grup
Gaziosmanpaşa Soroptimist Kulübü, Ankara Üniversitesi işbirliğiyle şiddete karşı mücadelede, Pozitif olmaya odaklanarak, kendini gerçekleştirmek ve mutlu olmanın yollarını öğreterek genç üniversiteli kızlarımız arasında şiddetin önlenmesini
hedefleyen bir proje yürütüyor. Ankara Üniversitesi’nin çeşitli
fakültelerinden kız öğrencilerin katılımıyla, 10’ar kişilik gruplar
halinde yürütülen ve her grup için 2 ay süren proje sonucunda, genç kızlarımızın öğrenilmiş çaresizliklerini aşarak sahip
oldukları değerleri fark etmeleri, bireysel ve sosyal farkındalıkla
mutlu olmayı öğrenmelerinin kendini gerçekleştirmiş bireyler
olma yolunda önemli bir adım olduğunun öğretilmesi amaçlanıyor.
2000’li yılların başlarında Martin E.P. Seligman ve arkadaşları tarafından ilk kez Amerika’da ortaya atılıp, uygulanmaya
başlayan “Pozitif Psikoloji Akımı” ve onun tedavi ve müdahale
yöntemi olan Pozitif Psikoterapi Teknik ve Müdahale Yöntemleri Avrupa, Pasifik ve Asya da dahil olmak üzere dünya çapında en son uygulanan psikoterapötik yaklaşımdır.
Pozitif Psikoterapi Teknikleri’nin temel amacı: Psikolojik
teori, araştırma ve müdahale yöntemlerini kullanarak, insan
davranışlarının pozitif, yaratıcı, adaptif ve duygusal düzeyde
kendini gerçekleştirme yollarını anlamak ve anlatmaktır.
Farkı: Bozuk, eksik, işlemeyen, yolunda gitmeyen ve yanlış
olanlarla uğraşmak ve bunların üzerinde modifikasyonlar yapmakla ilgilenmez.
Pozitif Psikoloji Yaklaşımı: Sadece bireye değil, ailesine ve
içinde yaşadığı toplumsal düzene etki etmek üzere işlevselleştirilmiş yöntemleri ortaya atarak yanlızca bireysel canlanmayı
değil aynı zamanda toplumsal canlanma ve gelişmeyi de teşvik etmektedir. Bu akımda bilimsel bakış açısının temellendiği
kanıta dayalı öğrenme ilkelerini ve gözlemlenebilir davranışı
temel alan bir yaklaşım uygulanır. Bu projede kullanılan grup
terapi yönteminde seanslarda çalışılan boyutlardan örnekleyebiliriz:
Bilgelik; yaratıcılık, merak, açık fikirlilik, öğrenmeyi sevme, bir
bakış açısına sahip olma, faziletli olma (namus, doğruluk, dürüstlük), yenilikler yapma isteği içinde olma, keşfetme, yüreklilik; cesur olma, sebatkar olma (sabır-direnme),
İnsan sevgisi; sevgi, nezaket, sosyal zeka,
Adaletli olma; vatandaşlık (bir ülkeye ait olma), liderlik,
Ilımlı / Ölçülü Olma; affetmek, merhametli olma, alçak gönüllülük, sağduyulu, basiretli, ihtiyatlı olma,
Olağan Sınırların Ötesine Geçebilme; güzelliklerin farkında olma, umutlu olma, şükran duyma, çevresine neşe katma
ve maneviyata saygı duyma gibi yaşamsal değerler katılımcılara grup terapi teknikleri ile doğrudan ve dolaylı yollarla hatırlatılır, öğretilir.
Seanslar: Bu projede kullanılan koruyucu ruh sağlığı versiyonun grup terapi oturumları 8 seans olarak tasarlanmış, her
bir seans 90 dakikadan oluşmaktadır. Seansta yukarıda ifade
edilen boyutlarla ilgili konular psiko-eğitim süreci içinde, grup
dinamikleri kullanılarak gerçekleştirilir.
Şiddetin temel nedenlerinden birinin ‘kendini gerçekleştirememe’ olduğu hatırlanırsa, bu proje genç üniversiteli kızlarımızın kişisel gelişimlerine anlamlı bir dönemeç konumundadır.
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof.
Dr. Abdürrezzak Altun’un desteği ve Psikolog Sevgi Güney’in
uygulaması ile yaşama geçirilen bu projeden Emek ve Gaziosmanpaşa Kulübü bursiyerleri de yararlanıyor.
Proje 2014 – 2015 akademik yılında da derslerin başlamasıyla
devam edecek. İlgilenen kulüplerimiz Ankara Üniversitesi öğrencisi olan bursiyerleri için Gaziosmanpaşa Kulübü Program
Direktörü Filiz İpek ile temasa geçebilir.
Filiz İpek
Gaziosmanpaşa Kulübü
Program Direktörü
Mine Kavala, Meral Hacıpaşaoğlu, Aylin Tekin
34
35
3 Proje…
Ankara Sincan
Kapalı Kadın Ceza
ve Tutukevi’ne Destek
Tutukevi’ne Ziyaret
Güzel Türkçemizde bir deyiş vardır, “herkesin delisi evinde
saklı” diye. Bu hem “deliliği “ herkes evinde yapar, “deli niteliklerini” saklar, hem de gerçek ve ciddi ruhsal sorunu olanı
herkes evinde, arka odasında tutar, saklar anlamında bir söz...
Göztepe Soroptimist Kulübü olarak bu yıl farklı üç proje gerçekleştirdik. Her üç proje de toplumda ruh sağlığının önemine
değiniyor. Ayrıca projeler tümü ile Soroptimistlikle ilgilenenlerin katılımını sağlayacak bir ortam yaratma işlevine de hizmet
ediyor.
Toplumda görünmez olan, ötekileştirilen ve en çok şiddet
mağduru olan ruhsal hastalığı olan kadınları görünür kılmak ve
toplumun sağlıklı kesiminin ruh sağlığı bozuk kişilere empati
yapabilmesini sağlamak için yola çıktık.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı’na bağlı
Toplum Ruh Sağlığı Merkezi ile işbirliği içinde çalışılarak “Sahne Tozu” ve “Objektifimin İçinden” projelerini gerçekleştirdik.
“Sahne Tozu” projesi, Muzaffer İzgü’nün “Lütfen Kızımla Evlenir misiniz” adlı oyunundan yararlanılarak oluşturulmuş 8 kadın
4 erkek oyuncunun rol aldığı iki perdelik bir tiyatro eseri. Ayrıca 12 kişi de oyunun sahnelenmesinde çeşitli görevler aldılar.
Oyun, bir Sosyal Hizmet Uzmanı ve bir Psikolog tarafından
sahneye konuldu.
“Objektifimin İçinden” projesinde ise, yaşadıkları çevrede ruhsal hastalığı olanların neyi göstermek istedikleri ve onların gözü
ile gören bizlerin de empatik yaklaşımını arttırmayı hedefledik.
Yarı profesyonel 15 fotoğraf makinasının neler başardığını bir
görmeliydiniz!
Yataktan çıkmayan hastaları mahalle mahalle gezdirmekten
tutun da ciddi ciddi fotoğrafımı nasıl sergilenmeye uygun kalitede çekebilirim diye uğraşmalara ve ilk fotoğrafçılık eğitimini
veren fotoğraf sanatçısını terletmelere kadar...
16 kadın ve 12 erkek hastadan elde edilen 300 fotoğraftan 60
tanesi jüri tarafından sergilenmeye uygun bulundu ve tiyatro
oyununu sahnelediğimiz yerin fuayesinde farklı zamanlarda
elişi uğraşı olarak yaptıkları işlerle birlikte sergilendi. Kokteylde
bizim çektiğimiz fotoğraflar bu serginin ve oyunun ne kadar ilgi
çektiğini bilmem anlatabiliyor mu?
Üçüncü projemiz “Düğümleri Çözmek” adını taşıyor ve psikoterapi hizmetlerine ulaşmada dezavantajlı gruplara hizmet
götürmeyi hedefliyor. Kadını toplumda davranışları, düşüncesi, bedensel tepkileri ve ruh durumu hakkında bilinçlendirerek
güçlendirmek hedeflenmiştir.
Hedef kitleye ulaşabilmek için 14 Ocak 2014 tarihinde Prof.
Dr. Benal İnceer tarafından “Aile İçi İletişim ve Öfke Kontrolu”
konusunda EgeTEM’de bir konferans verildi. Önümüzdeki yıl
EgeTEM’de çalışma planlandı. İlk uygulama olarak Mevlana
1 EV anneleri seçildi. Anneler ile önden bir tanıtım ve gereksinim toplama görüşmesi daha yapıldı. Kapalı grup ile 6 kez
çalışılma kararı alındı. Klinik psikolog, psikodramatist Psk.
Dr.Ayşe Eryavuz ve aile hekimi, psikodramatist Uzm. Dr.Berna Gökengin çalışmaları uygulayan uzmanlardı.
Prof. Dr. Benal İnceer başkanlığında Lale Ersin, Pınar Uçkun,
Ayşe Baykan ve Aysu Benlioğlu’ndan oluşan proje komisyonumuzu sevgili Başkanımız Gül Gürses hiç yalnız bırakmadı. 2013 Eylül’ünden itibaren 15 günde bir iki saat olarak
gerçekleşen toplantılarımız Şubat ayına kadar düzenli olarak
sürdü. Aralık ayından itibaren de hastalar ile ben 23 Mayıs’a
kadar çalıştık. Projenin ilk uygulaması, 7 Nisan Pazartesi saat 16.00 da annelerden geri bildirimler alınarak ve bir çay ile sonlandırıldı. Geri
bildirimlerin çok olumlu olması bizi bu projeleri önümüzdeki
yıllarda da sürdürmeye yönlendirecek gibi görünüyor.
Benal İnceer
Göztepe Kulübü
Ankara Sincan Kapalı Kadın Ceza ve Tutukevi’ne günün belli saatlerinde kadınların birlikte olup çeşitli filmleri beraber seyredip
sosyalleşmeleri için Ankara Soroptimist Kulübü tarafından bir DVD
hediye edilmiştir.
Kulüp, bu yıl farklı zamanlarda, Anadolu Lions Diabet Vakfı’nın desteği ile 120 kadına diabet araştırması yapmıştır. Gerekli görülen
diabetli kadın mahpusların, Hapishane Müdürlüğü’nün yardımı ile
Devlet Hastahanelerine nakilleri sağlanmıştır.
Kadınların sorunlarını gidermek üzere bilgilendirme yapmak için konuk konuşmacılar davet edilmiştir. Öncelikle, Gazi Üniversitesi Pediatri Bölümü öğetim üyelerinden Sayın Prof.Dr. Arzu Bakırtaş, üst
solunum yolları sorunları ile ilgili bir sunum yapmış, özellikle annelerinin yanında kapalı bir ortamda yaşayan 0-6 yaş gurubu çocukların, hiç geçmeyen “öksürük” problemleri ile ilgili sorunları çözmeye
çalışmıştır.
Ankara Zührevi Hastalıklar Hastahanesi Başhekimi, cinsel hastalıklar ve özellikle hijyen konusunda kadınları iki kez bilgilendirmiştir.
Hale Akyüz
Ankara Kulübü Başkanı
Bilgisayar Kursu
Ankara Soroptimist Kulübü’nün 15 yıldır devam eden bilgisayar kursu, 14 yeni
bilgisayar sağlanarak bu yıl yeniden Gölbaşı Atatürk Toplum Eğitim Merkez’inde
açılmıştır. Kulüp üyesi Rezzan Güniz’in
desteği sayesinde yapılan bu kurslarda
kırk kursiyer kadına bilgisayar dersi verilmektedir.
Rezzan Güniz
36
37
25. Kuruluş Yıldönümü Kutlamaları
Karşıyaka Soroptimist Kulübü’nün 4-7 Nisan 2014 tarihleri arasındaki 25. yıl kutlama
etkinlikleri nedeniyle yapmış olduğumuz kutlama programı davetine Fransa, Almanya,
Belçika ve İtalya kardeş kulüplerimizden 20 kişilik bir grup Soroptimist katılımlarını
bildirdi. Avrupalı kızkardeşlerimiz ve eşleri İzmir’e gelerek bizim için çok özel olan bu
etap süresince aramızda bulundular
3
Gümüş yılımızı
kutladığımız
bu önemli
etapta bizler
böylesine güzel
bir etkinlik ile
26. yılımıza
başlamanın
mutluluğu
içerisindeyiz
Nisan sabahından itibaren, Fransa Paris Ouest Boulogne, Belçika Brugge,Tubize, Anvers, Val Brabant Waterloo, Almanya 2000
Hannover, İtalya Merate ve Maria Franca
kulüp üyeleri etkinliklerimize katılmak üzere
gelmeye başladılar. Akşam tüm konuklarımızın gelişi tamamlandı ve kulüp, misafirlerimize
bir hoşgeldiniz akşam yemeği verdi. Bu geceye tüm yabancı misafirlerimiz ile birlikte geçmiş dönem SIE ve TSKF Başkanı Ayla Selçuk, TSKF’nin yayını ‘Soroptimist Dünyası’
Editör’ü Nükhet İzmiroğlu katılımları ile bizleri
onurlandırdılar.
4 Nisan 2014 Nisan sabahı Sayın büyüğümüz İzmir Kulübü üyesi Evin Egeli Mc Cain
rehberliğinde misafirlerimizi otellerinden alarak Eski İzmir şehir turuna başladık. Kemeraltı, Hisar önü, Kızlarağası Çarşısı, Kadifekale turu ve Kadın Müzesi ziyaretinden sonra
öğle yemeğimizi Kulüp üyelerimizden Sevgi
Müftüoğlu’nun konuğu olarak, tarihi Türk restoranında aldık.
Yemek sonrası bir iki saatlik bir dinlenme için
konuklarımızı otele bıraktık.Yine aynı gün öğleden sonra kaldıkları otelin konferans salonunda gerçekleştirdiğimiz “Akademik seans”
hazırlıklarına başladık.
Misafirlerimiz ve kulüp üyelerimiz tarafından
herkes için son derece yararlı olduğunu düşündüğümüz bu üç saatlik akademik toplantı bize
ülke bazında Soroptimist kulüplerin ne gibi projeler yaptığı ne gibi sonuçlar aldığı konusunda
çok detaylı fikir verdi. Ayrıca birbirimizi ve aktivitelerimizi daha yakından tanıma fırsatı bulduk.
Merate kardeş kulübümüz daha önce de bilgi
verdiği üzere kulübümüzün “Şiddet Geleceğimizi Karartmasın” projemizin “kamu spotu”
ayağına proje ortağı olmak istediğini bu toplantıda açıkladı.
Şu anda İtalyan televizyonlarında kamu spotumuz İtalyanca çevirisi ile seslendirmesi yapıldı
ve yayına girmek üzere. Avrupalı kardeş kulübümüz ile güzel bir projeyi genişleterek devam
ettirme onurunu ve mutluluğunu yaşamaktayız.
5 Nisan günü, kültürel turlarımıza ayrılmıştı.
Bir grup misafir Efes / Meryemana / Şirince
Kulüp üyeleri konuklarla
Köyü’nü kapsayan tura, diğer bir gurup ise
Bergama /Asklepion turunu yapmak üzere kulüp
üyelerimiz eşliğinde yola çıktılar. Misafirlerimizin
tarihsel zenginliklerimizi görmekten çok mutlu
oldukları bu tam günlük kültürel turlar ülkemizin,
bölgemizin tanıtımında çok önemli idi.
Aynı günün akşamı 25. yıl kutlama Gala gecemizi
gerçekleştirdik. Bir kokteyl ile başlayan gecemiz,
tüm ritüellerimizin yerine getirildiği mum töreni,
kulübümüzde 10. ve 20.yıl dönümlerini tamamlayan Soroptimist kızkardeşlerimize teşekkür rozetlerinin takılışı, Ege Halk Dansları gösterisi ile
yurtdışından gelen tüm konuklarımızın, Soroptimist büyüklerimizin, TSKF Başkanımızın, İzmir
kulüpleri üyeleri kızkardeşlerimizin, eşlerimizin ve
çocuklarımızın katılımı ile son derece coşkulu ve
eğlenceli geçti.
Kulüp üyeleri Mine Kavala ve Ayla Selçuk ile
6 Nisan Pazar günü büyük bir otobüs ile yola çıkılarak tüm günlük bir Çeşme /Alaçatı turu gerçekleştirildi. Beldenin güzelliğine hayran kalan
misafirlerimiz en kısa sürede yaz tatillerini geçirmek üzere bu güzel kasabalarımıza gelmeye
karar verdiler.
Bu güzel gezinin akşamüstünde, geçmiş dönem
SIE ve TSKF Başkanımız Ayla Selçuk bizleri Çeşme’deki evinde bir beş çayında ağırladı.
Aynı gecenin akşam yemeğinde Zeytinalanı’nda
Kulüp 2. Başkanımız Alev Toprak’ın evinde tüm
kulüp üyelerimiz, eşlerimiz ve çocuklarımız bir
arada toplandık. Türk örf ve adetleri ile aile yaşamını tanıyan konuklarımız, üstün bir kollektif çalışma ile gerçekleştirdiğimiz Türk mutfağının tüm
lezzetlerini tatma olanağı buldular. Geç saatlere
kadar devam eden gecede karşılıklı hediyeler
alındı ve verildi.
Çeşme Gezisi
38
Tema olarak her katılımcı kulübün ülkelerinde
kulüp olarak son 2 yılda gerçekleştirmiş olduğu
en önemli etkinlik ve projelerin tanıtımını seçmiştik. Misafirlerimiz hazırlamış oldukları power
point sunumları ile geldiler ve simultane İngilizce çevirmenimiz eşliğinde bu sunumları gerçekleştirdiler.
Tüm gece boyunca konuklarımız, organizasyonumuza, Kulüp üyelerimizin birlik ve beraberliğine
ve dünyanın birçok ülkesince bilinen geleneksel
Türk misafirperverliğine olan hayranlıklarını dile
getirdiler.
Alev Toprak’ın evinde
Gümüş yılımızı kutladığımız bu önemli etapta bizler böylesine güzel bir etkinlik ile 26. yılımıza başlamanın mutluluğu içerisindeyiz. Diliyoruz ki daha
nice yıllar, kardeş kulüplerimiz ile bu sıcak ilişkilerimiz ve kulüp içi beraberliğimiz aynı heyecan ile devam etsin.
Şafak Bahşişoğlu
Karşıyaka Kulübü
U.İ.A.Koordinatörü
39
5
İçel Kulübü Etkinlikleri
Balat Annelerini Bilgilendirme Programı
İstanbul Soroptimist Kulübü Balat Kültür Evi etkinliğidir
Haziran Dünya Çevre Günü’nde İçel Soroptimist Kulübü’nün 2007 yılında Tema Vakfı
desteği ile Mersin Üniversitesi Kampüsü’ndeki 10 dekara ekilen fıstık, harnup, servi ağaçlarından oluşan Hatıra Ormanı’nı görmeye
gittik. Fidanlarımızın ormana dönüşmeye
başladığını görerek bu ormanımızı büyütmemiz gerektiğine karar verdik.
İki yıldır Balat Kültür Evi’nde İstanbul Kulübü olarak mahalle çocuklarına hafta sonları Cumartesi günü İngilizce dersi
veriyoruz. İlk öğrenim çağındaki öğrenciler dersten sonra
İstanbul Kulüpleri ve Balat Kültür Evi tarafından ortak yürütülen “Çorba Projesi” kapsamında hazırlanan öğle yemeğine katılıyorlar. Geçtiğimiz yıl sadece İngilizce dersi olarak
gerçekleştirdiğimiz bu etkinliğimizi 2013-2014 döneminde
farklılaştırmak istedik. İngilizce dersi alan çocuklarını henüz
okul çağına gelmemiş ufak çocukları ile bekleyen anneleri
ve kardeşleri de proje kapsamına alarak geçirdikleri vaktin
daha kaliteli ve eğitici olmasını hedefledik. Kadınlara yönelik konu başlıkları belirledik ve üyelerimizin, üye yakınlarının
eğitmen olarak katıldığı, sohbet havasında yürütülen haftalık programlar hazırladık. Kardeşler ile ilgili olarak da etüd
programı hazırladık. Kadınlara yönelik konu başlıklarımız
ise annelerin isteklerine göre şekillendi.
Başlıklar: *Aile ve mutfak yönetimi *anne çocuk iletişimi
*iletişim ve hedef belirleme *yaşam koçluğu *aile değerleri
*kadın hakları *zaman yönetimi *iletişim ve beden dili *aile
bütçesi *diş sağlığı * meslek seçimi ve yönlendirme *çocuk
sağlığı *ilk yardım *jinekolojik hastalıklar *evde hijyen.
Bu projenin gerçekleşmesinde, geçmiş dönem başkanımız
Sevgi İsbir’in kızı Sera İsbir İngilizce dersleri, geçmiş dönem saymanımız Aylin Kianni’nin kızı Nesrin Kianni etüd
Onur üyemiz Şükran Emrealp’in doğum günü
nedeniyle üyemiz Zuhal Karamehmet bir parti
düzenledi. Çorba Projesi Öğle Yemeği
dersleri vererek bizlere en büyük katkıyı sağladılar. Eğitim
yılı sona erdiğinde kursları bitirip mezun olan öğrencilerimiz
ile kutlama töreni gerçekleştirdik ve bir sonraki yıl devam
etmek üzere tatile girdik. Bu arada anneleri de unutmadık,
onlara da her hafta düzenli katılımlarından ötürü “teşekkür belgesi” vererek şevklendirmek istedik. Bu proje bizleri
ve yöre kadınlarını daha yakınlaştırdı ve bir nebze de olsa
onların hayatında yeni pencereler açmak bizleri mutlu etti.
İçel Soroptimist Kulübü olarak Dünya Çevre
Günü’nde Mezitli Belediyesi’nin düzenlediği
etkinlikte de yer alarak Atatürk ile ilgili kitap,
poster ve Türk Bayrağı dağıttık. Etkinlikler
arasında yapılan resim yarışmasında ikinci ve
üçüncü olan öğrencilerin hediyelerini başkanımız Müjde Atakan ve 2. Başkanımız Sevinç
Şanlı verdi.
Nilgün Pakkan
İstanbul Kulübü
Etüd Dersi
İçel Soroptimist Kulübü’nün Adalet Bakanlığı ile imzaladığı işbirliği protokolü gereğince Şubat
2013-Şubat 2014 tarihleri arasında Tarsus C Tipi Ceza ve Tutukevi’nde gerçekleştirilen eğitim
çalışmalarına katkıda bulunan üyemiz Av. Nursen Yücesoy Temizkan, Endüstri Mühendisi İlkiz
Hancıoğlu, Öğretim Görevlisi Hülya Can Nutku, Doç. Dr. Mualla Yılmaz, Av. Ergün Aygün ve Yrd.
Doç. Dr. Ahmet Asker’e, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Teşekkür Belgesi sunuldu.
Müjde Atakan
İçel Kulübü Başkanı
40
Annelerle
Mezuniyet Töreni
41
Hayata Dokunmak Lazım
İzmit Kulübü İstanbul Kulüplerini Ağırladı
Bir Kadın Bir Umut
sloganıyla kadının eğitilmesi ve güçlendirilmesi amacını taşıyan
Konya Soroptimist Kulübü’nün sosyal sorumluluk projesi
P
rojenin uygulanabilirliğini sağlayabilmek
için öncelikle üyemiz Ayşegül’ün çalıştığı
Bürotime personelinden 85 kadını hedef
kitle olarak belirledik. Üyemiz Ayşegül
aracılığıyla fabrikada çalışan kadınlarla bir
anket çalışması yaparak eğitim almak istedikleri konuları tespit ettik. Bu çalışma
sonucunda kadınların çoğunluğunun aile
hukukuna ilişkin hakları ile kişisel gelişim
ve özgüven konularında bilgilendirilmek
istedikleri anlaşılınca bu çalışmayı projelendirerek 2013-2014 Soroptimistlik yılı
içerisinde mevcut üyelerimizin meslekleriyle ilgili olarak uygulama kararı aldık
ve ‘Hayata Dokunmak Lazım’ projesiyle,
‘Bir Kadın Bir Umut’ sloganıyla yola çıktık. Haftanın her Cuma günü öğle tatilinde
40 dakika Bürotime’da çalışan 85 kadınla
birlikte olduk.
Önce baba ve ağabey baskısı altında büyüyen, evlendikten sonra da koca baskısı altına giren kadınlarımızın erkekler gibi
aynı haklara sahip olduklarını üstelik çocuk doğurabilmeleri nedeniyle onlardan
daha üstün olduklarını bilmelerini, erkek
olmadan hayatta bir hiç oldukları algısını
kafalarından söküp atmalarını, çalıştıkları
için çok özel olduklarını ve kendi ayakları üzerinde durabileceklerini, çocuklarını
çok iyi yetiştirmeleri gerektiğini sürekli
olarak anlatarak güçlü olduklarını anlamalarını sağlayan bilinçlendirme süresince
onların talepleri doğrultusunda konularımızı düzenledik.
Hukuki haklarıyla başladık, kişisel gelişim
ve özgüven konularıyla devam ederek
sağlıklı yaşam için sporun gerekli olduğunu belirttik. Doğum koçu bir arkadaşımızın sunumuyla hamilelik ve doğum
sürecini anlattık. Tüketici haklarına ilişkin
bilgilendirme yaptık ve son olarak da
üyemiz Zuhal Arda’nın kendi yaşantısına
ilişkin yapmış olduğu konuşmasıyla kadınlarımızla birlikte son derece duygusal
anlar yaşadık. Bütün bu bilgilendirmeleri
doğum koçu arkadaşımız dışında sadece
üyelerimizin desteği ile gerçekleştirdik.
Ayrıca bizlerin okuyup da beğendiği kitapları onlara dağıttık. Kitapları birçoğu
okudu ve bizlere anlattı.
42
Leyla Bakanoğlu tarafından 1968 yılında kurulan İzmit Kulübü, 2000 yılından itibaren TSKF
projesiyle hayata geçirilen Bekirpaşa TEM binasında topluma hizmet etmeyi sürdürmüş ve 21
farklı dalda çevre halkına eğitim vermiştir.
Temmuz 2012’de İzmit Belediyesi ile yapılan
sözleşmenin bitimiyle Bekirpaşa TEM boşaltılmış ve Bağçeşme’deki şirin bir bina İzmit
Kulübü’nün yeni merkezi olmuştur. Yeni kulüp
binası 155 metre kare büyüklüğünde, geniş bir
işlik, bir mutfak ve iki adet tuvaletten oluşmaktadır.
Kulübün 45. Kuruluş Yıldönümü 3 Ekim Soroptimistlik ve Dostluk Günü’nde TSKF Başkanımız
Mine Kavala, Federasyon Yönetim Kurulu Üyeleri ve farklı kulüplerden gelen Soroptimistlerin
katılımı ile yeni merkezde kutlanmıştır.
İzmit Ziyareti
Onlarla bu çalışmayı yapmak bizleri çok mutlu etti,
onların da mutlu olduğunu gördük. Kadınların eğitimini ve kendilerini güçlendirmeyi amaçladığımız
bu projeyle çok güzel sonuçlar aldık. Projemizin
devamı sırasında kişisel gelişim ve özgüven çalışmasının sonunda grubumuzun yarısına sertifikalar
hazırlayıp verdik. Bu anı basınla paylaşarak ‘Hayata Dokunmak Lazım’ projemizin Ulusal basında
duyulmasını sağladık.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle projeye
katılan kadınlarla birlikte projemizi Konya’ya tanıtmak adına bir gece düzenledik. Sevgili Ayşegül’ün
çabalarıyla şirkette çalışan tüm kadınların geceye
katılım paraları Bürotime Yönetim Kurulu tarafından karşılandı. Muhteşem bir gece oldu. Projemizdeki kadınlarla sağlamış olduğumuz bütünlük
misafirlerimiz tarafından takdirle karşılandı. Düzenlemiş olduğumuz bu geceyi de ayrıca basında
duyurduk ve ilgi topladık.
Projeye katılan kadınlardan aldığımız değerlendirmelerde onlar için çok güzel şeyler yapmış olduğumuzu, onlara çok faydalı olduğumuzu gördük
ve mutlu olduk. Kulüp olarak amaçlarımızdan bir
tanesi olan kadının eğitimi ve güçlendirilmesi için
yapmış olduğumuz bu çalışma son derece verimli
oldu. Önümüzdeki dönemde de Konyalı kadınların
eğitimi ve güçlendirilmesi amaçlı ‘Hayata Dokunmak Lazım’ projemizi geliştirerek devam ettirmek
ve daha çok kadına ulaşabilmek için çalışmalar
yapmayı amaçlamaktayız. İşte bu nedenlerle projemizi her yıl farklı bir fabrikada kadın çalışanlarla
devam ettirmeyi hedefledik.
Elife Kazancı
Konya Kulübü Başkanı
Güliz Çınar Diploma verirken
Yeni Üye Kabul Töreni
19 Mart 2014 Çarşamba günü İstanbul Kulüpleri Soroptimistleri olarak İzmit Kulübü üyelerine destek olmak amacıyla Gültepe TEM
Komisyon Başkanı Güliz Çınar’ın organize
ettiği bir gezi yapılmıştır. Geziye TSKF 2. Başkanı Ümran Altıntaş ve TSKF Saymanı Hüray
Böke’nin yanı sıra İstanbul’dan 25’e yakın Soroptimist katılmıştır.
dının gözlerindeki pırıltı bir yandan herkesi mutlu etmiş, diğer yandan
ülkemizdeki bir kadının bu yaşa kadar eğitimsiz kalmasından dolayı da
hüzünlendirmiştir.
Program, İzmit Kulübü’ne yeni tahsis edilen
ve içinde okuma yazma kursları, konferans,
seminer ve söyleşiler gibi faaliyetlerin yapıldığı
merkezin ziyaret edilmesiyle başlamıştır.
Dostluk, dayanışma, paylaşma amacıyla gerçekleştirilen bu gezi Soroptimist kardeşliğine güzel bir örnek olarak anılarımızda yaşayacaktır.
İzmit Kulübü Başkanı ve üyelerine, Gültepe TEM Başkanı Güliz Çınar’a
sonsuz teşekkürlerimizle…
Ziyaretimiz sırasında okuma-yazma kursunu
başarıyla bitirenlere belgeleri verilmiştir. Seksen yaşında okur-yazar belgesi alan bir ka-
Meral Aybay
Marmara Kulübü
Okur-yazar Belge Töreni ardından Sapanca-Maşukiye’de yeşillikler içinde, şelaleler ve kuş cıvıltıları arasındaki Vadi Restoran’da öğle yemeği
yenmiştir. İzmit Kulübü beş genç enerjik yeni üyenin kabul törenini de bu
güzel mekanda gerçekleştirmiştir.
43
Bilimin Renkleri
Yaşama Yolculuk Film Gösterisi
Yaşamak için bilmek zorundayız ama ne yapacağımızı bilmek için de
hissetmeliyiz. Sanat ve bilim yaşamın kılavuz kitaplarıdır.
(C. Caudwell)
B
alat Kültür Evi’nde 19 Nisan 2014 Cumartesi günü Bilimin Renkleri isimli sergiyi Marmara Kulübü 2014-2016 Başkanı Prof. Dr.
Narçin Ünsal düzenledi. TSKF Başkanı
Mine Kavala ve Yönetim Kurulu üyeleri,
SI/E Program Direktör yardımcısı ve 2015
SI Konvansiyon Lokal Komite Başkanı
Emine Erdem, Soroptimist dostlarımız,
Kültür Üniversitesi’nin değerli öğretim üyeleri ve öğrencilerinin de katıldığı açılış çok
canlı ve renkli geçti, sergi büyük beğeni
topladı. Bu güzel etkinlik için üyemiz Sevgili Narçin Ünsal’a en içten teşekkürlerimizi
bildiririz.
düzenleyen Doç. Dr. Cem Kağan Uzunöz’e çok
teşekkür ediyorum.
Son yıllarda çok disiplinli çalışmalar ön plana
geçti ve gelecekte de bu durum değişmeyecek.
Zamanımızın bir gereği bu. Serginin bu gerçeğe
çok güzel bir örnek teşkil ettiği görüşündeyim. Bu
sergide birçok moleküler biyologun, bir ressamın,
fotoğraf ve sinema bilimi ile uğraşan bilim insanlarının birlikteliğini ve çalışmalarının sonucunu görmekteyiz. Bilim ve sanat, her ikisinde de amaç
yaşama hizmet ve yeniyi keşfetmektir, sadece
dilleri ayrı ama amaçları aynıdır. Sanat duygunun
bilimidir, bilimse bilginin sanatıdır.
Yaşamak için bilmek zorundayız ama ne yapacağımızı bilmek için de hissetmeliyiz. Sanat ve bilim
yaşamın kılavuz kitaplarıdır (C. Caudwell).
Sanatı olan kültürler yaşamaya devam eder. Aynı
zamanda sanat toplumun gelişme koşullarından
biridir. Sanat duygu, düşünce ve yeteneği eğitirken zekâ da gelişir. Bilimsel eğitimin yanında
sanatsal eğitimin gerçekleşmesi bireyin zihinsel
yetilerinin, düşüncenin ve zekânın gelişmesine
neden olmuştur. Bilim ve sanat bir denge unsurudur. Yaşam insan tarafından değiştirilir, bu da bilim
ve sanatla olur.
Prof. Dr. Narçin Ünsal, açılış konuşmasında şunları söyledi:
“Bu sergide İstanbul Kültür Üniversitesi,
Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü,
Kanser Moleküler Biyolojisi Gurubu’nun
yapmış olduğu bilimsel araştırmalara ait
mikroskop fotoğraflarına sanatsal açıdan
bir bakış getirilmek amaçlanmaktadır.
Yapabilmek için bilmek zorundayız ama ne yapılacağını bilmek için de hissetmeliyiz. Bilim dış
gerçeklik dünyasıyla ilgilenir, sanatsa iç gerçeklik
dünyasıyla… Amaçlarının çoğu kez buluştuğu Bilim ve Sanat alanı, zıt görünse de aslında birbirinin tamamlayıcısıdır. Yöntemlerinin farklı olmasına
karşın ikisinde de birikim, algı, deneyim, araştırma
ve sezgi önemlidir. Bu bağlamda Bilim Eğitimi’nin
yanında Sanat Eğitimi’ne de yer verilmesi yaşam
için doğru ve güzel bir karardır. Farklı disiplinlerin
bir arada olması yaratıcı, sorgulayıcı insanların yetişmesine neden olacaktır.
Birsen Özgüder
Marmara Kulübü Başkanı
Gürkan Doç. Dr. Ajda Çoker Gürkan, Prof. Dr. Narçin Ünsal, Birsen Özgüder
Üyemiz Prof. Dr. Narçin Ünsal’ın katkısıyla gerçekleşen “Yaşama Yolculuk” başlığını taşıyan film gösterisi
etkinliğimiz Balat Kültür Evi’nde 12 Mart 2014 Çarşamba günü 13:30’da yapıldı. Yaşamın ilk belirtilerinden
doğuma kadar olan süreci çok ilginç bir yaklaşımla ele alan film hepimizi çok etkiledi. Kulübümüz
üyeleri ile birlikte otuzdan fazla izleyicinin katıldığı etkinlik iki bölümden oluşuyordu. İlk bölümde Kültür
Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ajda Çoker Gürkan’ın sunumu ile dünyaya gelirken hangi maceraları
yaşadığımızı, hayata nasıl “merhaba” dediğimizi çok özenle hazırlanmış power point sunum eşliğinde
doğru bilgilerle öğrenmiş olduk. Bu bölümde verilen teknik bilgiler ikinci bölümde seyrettiğimiz filmi çok
daha iyi anlamamızı sağladı. Herkesin çok keyif aldığı ve duygu dolu anlar yaşadığı bu güzel etkinliği
bize öneren ve gerçekleşmesi için destek veren Prof. Dr. Narçin Ünsal’a, Doç. Dr. Ajda Çoker Gürkan’a,
etkinliğe katılan değerli konuklarımıza ve üyelerimize tekrar teşekkür ederiz.
Birsen Özgüder
Marmara Kulübü Başkanı
Doç.Dr. Ajda Çoker Gürkan’ın Sunumu
Embriyodan fetusa ve daha sonra bebeğe giden yolculuk ilk üç aylık dönemdeki hızlı büyüme ile başlar, bunun ikinci üç aydaki yoğun büyüme ve
üçüncü üç aydaki doğum hazırlığı izler. Gebelik oluştuktan sonra bölünerek
büyüyen bir hücreler topuna dönüşen embriyo, yaklaşık altıncı günde rahim duvarına yerleşir. Hücreler fetusun ana vücut sistemlerini doğuracak üç
katmana ayrılır.
Hamileliğin beşinci haftasında omurilik oluşmaya başlar, kol-bacak tomurcukları filizlenir ve organlar gelişmeye başlar. Onuncu hafta üzüm tanesi
boyutuna gelen embriyo artık fetüs olarak adlandırılır.
Farklı kanser hücrelerinde yaptığımız araştırmalarda moleküler verileri morfolojik bulgularla desteklerken pek çok görsel elde
etmekteyiz. Biz bu görsellere sanatsal bir
açıdan bakmak istedik ve burada görsellerden oluşan bir seçkiyi sizlere sunmaktayız. Serginin hazırlanışı sırasında büyük
desteklerini gördüğüm Yrd. Doç. Dr. Teoman Südor hocaya ve sergi fotoğraflarını
Ümit Batum, Meral Aybay, Birsel Özgüder, Mine Kavala, Narçin Ünsal,
Ümran Altıntaş, Hüray Böke
44
Gürkan Doç. Dr. Ajda Çoker Gürkan, Birsen Özgüder
Fetus bedeni ikinci üç aylık dönemde başın vücut ile orantılı halde gelişimini tamamlar. Beyin ikinci üçüncü dönemin son birkaç haftasında süratli
şekilde büyür. Fetus üçüncü üç aylık dönemde otuzuncu haftada fiziksel
gelişimini tamamlar. Doğuma yaklaşırken antikorlar anneden fetusa geçer,
fetusun gözleri açılır ve ciğerleri soluk alma alıştırmaları yapar. Doğum ile
son üç aylık dönemin de anne karnındaki gelişim yolculuğu tamamlanır ve
bebek dünyaya gelir.
YAŞAMA
YOLCULUK
Doç. Dr. Ajda Çoker Gürkan
T.C. İstanbul Kültür Üniversitesi
Moleküler Biyoloji ve Genetk Bölümü
Düzenleyen: Marmara Soroptmist Kulübü
Tarih: 12 Mart 2014
Saat: 13:30
Yer: Balat Kültür Evi
45
Yaşanabilir Bir Çevre İçin Elele
İstanbul Kulüplerinin Çevre Konusundaki Paneli
İ
stanbul’da bulunan Ataköy, Beykoz, Boğaziçi, Etiler, İstanbul, Levent, Marmara,
Moda, Pendik, Şişli Soroptimist Kulüplerinin Dünya Çevre Günü kapsamında düzenlediği “Çevre Paneli” 22 Mayıs 2014
Perşembe günü Caddebostan Kültür
Merkezi’nde gerçekleşmiştir. Etkinliğin
moderatörlüğünü Prof. Dr. Tuna Ekim
üstlenmiştir. Bu panelde Çevre ile ilgili
son yıllarda sıklıkla karşımıza çıkan önemli
problemler üzerinde durularak katılımcıların bilinçlendirilmesi amaçlanmıştır.
Prof. Dr. Narçin Palavan Ünsal “Işık Kirliliği”, Fatih Orbay, ülkemizde giderek önem
kazanmakta olan “Biyolojik Çeşitlilik” ve
Ediz Hun “Doğa Sevgisi” alanlarında katılımcıları bilgilendirmiş ve bilinçlendirmişlerdir.
Panel sonrası değerli bilim insanı
Prof. Dr. Tuna Ekim’den gelen
mektup
Değerli Dostlar,
Etkinliğe katılan Soroptimistler Mine Kavala ile
Birsen Özgüder, Fatih Orbay, Prof. Dr. Narçin Ünsal
şiyi kansere karşı dirençsiz hale getirdiğinin belirlendiğini de vurgulayan Ünsal, şu bilgileri vermiştir: “Beyindeki epifiz bezinden, özellikle
geceleri karanlık ortamda salgılanan bir hormon olan Melatonin,
Triptofan isimli bir maddeden elde edilmekte olup, hormonun temel
görevi, vücudun biyolojik saatini ve ritmini ayarlamaktır. Melatonin
üretimi, gecenin uzunluğu ile ilgilidir, gece ne kadar uzarsa, üretim
de o kadar uzar. Geceleri, melatonin düzeyinin ışıkla sürekli bir şekilde baskılanması önemli sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Geceleri sürekli ışığa maruz kalan kadınlarda meme ve kolon kanseri görülme sıklığı artmaktadır. Gerçekte tek bir melatonin molekülünün
10 serbest radikal molekül türünü tükettiği saptanmıştır.”
Prof. Dr. Narçin Ünsal, ışık kirliliği konusunda farkındalık yaratmak
amacıyla yaptığı sunumunu aşağıdaki konu başlıkları ile sonlandırmıştır:
•
Mine Kavala Panelistlerle
•
Ayrıca Fuaye alanında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı olan Kemerburgaz / Ağaçlı Koruma Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde barınan genç
kızların ürettikleri birbirinden güzel ürünler
sergilenmiş ve katılımcıların büyük beğenisini kazanmıştır. Ürünler kurum yararına
satılmıştır. Panel Kadıköy Belediyesi’nin
katkıları ile gerçekleşmiştir.
yaşamasına neden olmakta, bu sebeple de hayvanlar
zarar görmekte ve acı çekmekteler. Işık kirliliği en çok
göçmen kuşları etkilemekte, parlak ışıklar yön duygusunu etkileyerek onları yanlış yerlere yönlendirmektedir.
Aynı zamanda yarasalar ve fareler avlanmak ya da yırtıcı
hayvanlardan korunmak için karanlığa bağımlı olarak
yaşamlarını sürdürmektedirler. Sürekli dolunay durumu
bu hayvanları yırtıcı hayvanlara karşı savunmasız hale
getirmektedir.”
Işık kirliliği konusunda
Prof. Ünsal’ın önerdiği bilgiler
Işık kirliliği ile yapılan araştırmaların günümüzde giderek
arttığına işaret eden Ünsal, araştırmalarda ışık kirliliğini
başlatan önemli etkilerin ortaya çıkartıldığını, insanların
ışığı kullanma şekillerini ve yaşam tarzlarını değiştirmelerinin gerekliliğinin masaya yatırıldığını aktarmıştır.
Prof. Ünsal, ışık kirliliğinin “yanlış yönlendirilmiş, ya da engelleyici aşırı yapay ışık”
olarak tanımlandığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürmüştür:
“Günümüzde giderek artan gece ışıklandırmaları dünyamızın sürekli dolunayda
46
Ayrıca, insanların sadece öğle saatlerinde var olan mavi
ışığa, LED ve floresanlar nedeniyle geceleri de maruz
kaldığını, bunun da ışığa duyarlı, vücut ritmini belirleyen
Melatonin hormonunun salgılanmasını engelleyerek, ki-
•
•
•
•
Ne kadar çok ışık, o kadar iyi aydınlatma düşüncesi doğru değildir. Aydınlatılması gereken bölgenin ihtiyacını karşılayacak
kadar aydınlatma yapılmalıdır.
Işık kaynaklarının özenle seçilmesi önemlidir. Enerji tasarrufu
sağlamak amacıyla, görülmeyen dalga boyundaki radyasyonun, yani kızılötesi ve morötesi ışınımın filtrelendiği ışık kaynakları kullanılmalıdır.
Işık kaynaklarının yaydığı ışığın, doğru yönlendirme ve yerleştirme ile kontrol edilmesi gereklidir. Amaca uygun aydınlatma
yapılmalıdır. Aydınlatmanın aydınlatılacak bölge sınırlarının dışına taşmamasına özen gösterilmelidir.
Işık kontrolü sağlayan zaman ve varlık algılayıcıları ile loşlaştırma ünitelerinden faydalanılmalıdır. Günlük akışı olumsuz etkilemeden, gecenin belirli bir saatinden sonra aydınlatma seviyesi
düşürülmelidir.
Gök parlamasını arttırabilen hava kirliliği, zeminin yansıtma
özelliği ve benzeri etkileri göz önünde bulundurmak gereklidir.
Mümkün olduğunca monokromatik (tek renkli) ışık kaynakları
kullanılmalıdır. Özellikle yol, park alanları ve güvenlik aydınlatmasında oldukça etkin olarak kullanılan sodyum buharlı lambalar, günümüzde kullanılan monokromatik ışık kaynaklarına
örnek olarak verilebilirler.
Birsen Özgüder
Marmara Kulübü Başkanı
Çok değerli katılımlarınızla Perşembe günü
büyük bir başarı içinde gerçekleştirdiğimiz
Çevre Paneli ile ilgili olarak sizlere
teşekkürlerimi tekrar sunmak isterim.
Panel’in başarılı geçtiği fikri yalnız
benim değil, toplantı sonrası değişik
kanallardan bana ulaşan bilgilerin de
harmanlanmasından oluşan bir sonuçtur. Doğal olarak bu Panel’in bu kadar başarılı
olmasında, işlediğiniz konuların ilginçliği
ve bunların tarafınızdan çok güzel bir
şekilde ifade edilmesi yanında, bir ekip
olarak aramızdaki birlik ve uyum ile sunum
sırasında bu ahengin korunup ifade edilmesi
önemli olmakla birlikte, dinleyicilerin de
yaklaşık üç saatlik sürede bizleri dikkat
ve eksilmeyen ilgi ile dinlemelerinin,
yeri gelince olaya, konuşma ve esprilere
katılmalarının payını da gözardı edemeyiz.
Böyle eğitim düzeyi yüksek bir topluluğa
hitap etme zevki tattığım için ben kendimi
şanslı hissettim. Bu tip toplantılarda
konuşmacıları en çok motive eden husus
olarak dinleyicilerin rolünün de önemli
olduğunu şimdiye kadarki deneyimlerimden
biliyorum. Bana göre bu başarıda gene önemli bir
diğer katkının, toplantının hazırlıkları ile
uzun süredir ilgilenen, en ufak detayları
kaçırmayan ve kulüpler arasındaki
eşgüdümü de eksiksiz bir şekilde sağladığı
anlaşılan Birsen Özgüder hanımefendinin
katkısının olduğunu da unutmamak gerekir. Örnek bir Panel ekibi olarak sizlere tekrar
teşekkürlerimi sunar hepinize mutluluk ve
esenlikler dolu günler dilerim... Tuna Ekim
47
Mezra İlkokulu’na Yardım
Şiddetsiz Toplum Hakkımızdır
Ağrı’nın Patnos ilçesi’ne bağlı Bozoğlak Köyü-Çavuşbaşı Mezrası İlkokulu için Pendik Soroptimist Kulübü olarak
geçen yıl bir proje ürettik. Bu projede İLKYAR ve şahsi yardım yapan kişilerle birlikte hareket edip okuldaki 64 öğrencinin
en çok neye sahip olmak istedikleri yılbaşında öğretmenleri
tarafından soruldu. Kimisi bisiklet, kimisi gözlük, çoğu bilgisayar gibi dileklerde bulundular. Biz de bu dilekleri gerçekleştirmek adına bir kampanya başlattık. Geçen dönem Başkanı
Lale Kaplan, Türk Hava Yolları’nda çalışan arkadaşlarına da
duyuru yaparak dilekleri tek tek karşıladık. 2 bilgisayar, 10 bisiklet ve diğer öğrenci istekleri alınıp okula gönderildi. 1 Mayıs 2014 tarihinde yine sponsor bularak okulda yaptırdığımız
oyun bahçesini görmek ve bisikletleri dağıtmak üzere bölgeye gittik. Çocukların sevinçlerine ortak olduğumuz, bizim için
duygu yüklü bir gezi oldu.
Kadına yönelik şiddetle mücadelede Yerel ve Ulusal STK’ların kapasitelerinin
güçlendirilmesi hibe programı kapsamında Samsun Soroptimist Kulübü tarafından
hazırlanan “Şiddetsiz Toplum Hakkımızdır” projesi, Türkiye genelinde kabul edilen
20 projeden biridir. Sivil toplum örgütlerinin ve yerel yönetimlerin kapasitelerinin
geliştirilerek, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda farkındalık ve bilinç
oluşturmak Projemizin amaçlarından bir tanesidir.
Demet Özdamar
Pendik Kulübü Başkanı
Panel: Konu Kanser
Pendik Soroptimist Kulübü olarak, dünyada her yıl binlerce insanın ölümüne neden olan çağımızın vebası kanser hastalığı hakkında 2012 yılında Acıbadem Hastaneleri ile bir paneli gerçekleştirmiştik. Bu yıl da talep üzerine aynı konuyla ilgili paneli 19 Şubat
2014’de Gültepe TEM’de tekrarladık. Her iki kuruluştan geniş
ölçüde katılımcıyla gerçekleşen panel konuşmacısı Maslak Acıbadem Hastanesi Onkoloji Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem Er idi. Erken
Tanı ve Sistematik Tedaviler, Kanser Nasıl Gelişir, Korunma Yolları,
Beslenme ve Sporun Faydası, Sigara ve Tütün Kullanımından Kaçınmak gibi konularda bilgiler veren hocamız, soru cevap kısmında herkesin sorusunu tek tek cevaplayarak öğrenilmek istenenler
hakkında yardımcı oldu.
Demet Özdamar
Pendik Kulübü Başkanı
SANDALYEm
1 Şubat 2014 tarihinde başlayan proje 14 ay sürecektir. Projenin
açılış toplantısı 16 Nisan 2014 tarihinde Büyük Samsun Oteli’nde
Samsun Valisi Sayın Hüseyin Aksoy ve Samsun Barosu Başkanı
Sayın Avukat Necat Anıl’ın katılımıyla gerçekleşti. Proje koordinatörümüz Av. İncilay Toraman proje ile ilgili bilgileri verdi. Sayın
Aksoy yaptığı konuşmada projenin Samsun için önemine dikkat
çekerken bu faydalı proje için destekleyici olduklarını da belirtti.
Samsun merkez ilçelerinden olan Atakum Belediyesi ile ortak yürütülen proje kapsamında STK üyesi 20 kadın, Belediye meclis
üyesi 20 kişi, Atakum Belediyesi’nde çalışan 90 görevli, 9 mahalle
muhtarı ve azaları ile üç mahalleden 150 kadına eğitim verilmesi
hedefleniyor.
Proje dahilinde STK mensubu 30 kişiye Kadının Cinsel ve Doğurganlık Hakları konusunda Psikolog Neslihan Gürler tarafından,
Kadının Medeni ve Anayasal Hakları, Şiddete Karşı Stratejiler konusunda Prof. Dr. Gülriz Uygur tarafından, İletişim, İletişim Becerileri ve İletişim Kitle Araçları konusunda Yrd. Doç. Dr. Hale Torun
tarafından Eğitici Eğitimleri verilmiştir.
Proje dahilinde Atakum İlçesi’nde açılacak olan Kadın Danışma
Merkezi Temmuz ayında faaliyete geçmiştir. Bu merkezde bir
avukat, bir aile terapisti psikolog ve bir sekreter yardıma ihtiyacı
olan şiddet mağdurlarına hizmet verecektir.
Perizat Yeşildal
Samsun Kulübü Başkanı
Pendik Soroptimist Kulübü olarak, 2 senedir “Çocuklar Kelebektir Solmasın” proje ismiyle “Çocuk İhmal ve İstismarı” konusunu
işlemekte, panel, söyleşi ve çeşitli etkinliklerle annelerin bu konuda bilgilenmesine çalışmaktayız.
Uluslararası düzeyde Dünya Çocuk Hakları’nın kurumlaştırılmasının belgesi olan 1924 Cenevre Bildirgesi’nin bir maddesinde der ki;
Çocuk hayatını kazanabilecek bir hale getirilmelidir ve her türlü istismara karşı siyanet edilmelidir (korunmalıdır).
Yani bizler, yetişkinler, ebeveynler olarak, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde belirtilen tüm haklara sahip oldukları, ihmal ve istismarın
olmadığı bir ülkeyi, onlara sunmakla sorumluyuz. Göz ardı edemeyeceğimiz, boş veremeyeceğimiz ve toplumun her kesimini ilgilendiren bu sosyal hastalığın eradikasyonu disiplinler arası bir çalışma ile gerçekleştirilebileceği dikkate alınarak bizler, Pendik
Soroptimist Kulübü olarak, çocuk ihmal ve istismarı ile ilgili panel ve etkinlikler
düzenleyerek kamuoyu oluşturmaya ve çocukların karakterlerini ve ruhlarını oluşturdukları kocaman dünyaları olan toplumun en küçük birimi
kabul edilen ailenin ebeveynlerini bilgilendirmeye çalışıyoruz.
Bu kez de, SANDALYEm isimli etkinliğimizde seslenecek kimsesi olmayan çocuklarımızın sesini dinlemeye devam ediyoruz!
İç dünyalarını, beklentilerini, isteklerini resmettikleri “SANDALYEm” lerle
toplumda benim de yerim var diyen çocuklarımızla, 19 Mayıs Gençlik ve
Spor Bayramı haftasında, bir araya geliyor, Leonardo Da Vinci’nin dediği
gibi ruhun penceresi olan göze seslenen “SANAT” ile bir ışık yakıyoruz.
Hatice İmer
Pendik Kulübü
48
49
Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme
Uludağ Soroptimist Kulübü Etkinlikleri…
Eskişehir Soroptimist Kulübü BM ve Sabancı Vakfı destekli TCDB Projesi’ni
başarıyla tamamladı
E
skişehir Soroptimist Kulübü 2012-2014
Dönemi içerisinde, “Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme Eğitimi” projesi
ile Birleşmiş Milletler Kadınların İnsan
Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı
(BMOP) kapsamında yürütülen Sabancı
Vakfı Hibe Programı’ndan hibe desteği
aldı. Bu projede hedef, Eskişehir kentinde
yerel yönetimlerin bütçelerini toplumsal
cinsiyet eşitliği duyarlılığıyla takip edecek;
harcamaların yerel düzlemde kadın-erkek
eşitliği eksenli yapılıp yapılmadığını değerlendirecek, eşitliği önceleyen bir bütçe
planlanması için harcamalar konusunda
denetleme ve lobi faaliyetleri yürütecek
bir Platform oluşturuldu.
BM kuruluşları UNDP ve UN Women ile
Sabancı Üniversitesi’nin desteğiyle Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi
Ortak Programı çerçevesinde Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme (TCDB)
Uygulamalı Eğitimi Projesi kapsamında
çalışmaları yürütecek olan bağımsız bir
platform olan “Eskişehir Eşitlik Platformu
(ESEP)” kurulmuştur. ESEP üyeleri TCDB
ile ilgili olarak çeşitli eğitim programlarına
katıldılar. Ardından yerel seçim döneminde Belediye Başkan adaylarına bir protokol imzalattılar. Seçimi kazanan adaylara
tebrik ziyaretiyle birlikte imzalatılan protokol ile ilgili fikir alışverişinde bulunuldu.
Tüm bu süreçler içerisinde TCDB ile ilgili
bir kitap da hazırlandı. En sonunda BM ve
Sabancı destekli TCDB Projesinin önemli
8 Mart Kadın İdoller Sergisi
Kulüp Başkanı Vijdan Uğurlu ve 2. Başkanı Sevil Uzoğlu Bayçu
Eğitime Destek Kermesi
Başkan Vijdan Uğurlu basın açıklaması yapıyor
bir çıktısı olan ESEP’in çalışmalarını, hedeflerini, Belediye Başkanı Adayları ile ilgili görüşme sonuçlarını içeren
bir basın toplantısı düzenlenerek proje başarıyla sonuçlandırıldı. Şimdi bu projenin devamı olarak Artık ESEP’i
güçlendirmek gerekiyordu.
Bunun için Eskişehir Kulübü yine BM ve Sabancı
Vakfı’nın açtığı hibeye tekrar başvurdu. ESEP’in güçlenmesi için yeni bir proje daha başladı. Kısacası Eskişehir
Kulübü, Uluslararası Soroptimist’in ana amacı olan kadın ve genç kızlara daha iyi bir dünya kurmak için çaba
göstermeye devam ediyor.
Çok Özel Dostlarla
Bahar Partisi
Kulüp üyeleri ve üniversite öğrencileri zihinsel engelli kadınlarla barbekü partisinde
50
8 Mart 2014 Cumartesi Dünya Kadınlar Günü
programımız çerçevesinde, Pucca Sanat Galerisi’nde
Uludağ Kulübü 2. Başkanı Sevgili Aysun Diniz’in Kadın
İdoller Sergisi’nin açılış töreni gerçekleştirilmiştir. İdoller,
ilk Tunç çağından itibaren çeşitli amaçlarla yapılagelmiş
kadın heykelciklerdir. Katılımın oldukça yüksek olduğu
açılışa basının da ilgisi büyük olmuştur. Sevgili Aysun’a
kulübümüze katkısından ve emeklerinden dolayı
teşekkür ediyoruz.
Uluslararası Soroptimist Kulübü kadın ve genç kızlar
için daha iyi bir dünya kurmaya çaba gösteriyor. Eskişehir Soroptimist Kulübü, bu genel amaca uygun
olarak Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi
öğrencileri Topluma Hizmet Uygulamaları dersi kapsamında Zihinsel Engelli Kadınlara yönelik bir barbekü
partisi düzenledi. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık ile Sinema ve Televizyon Bölümü öğrencileriyle birlikte gerçekleştirilen bu etkinlik çok keyifli bir bahar partisine
dönüştü. Bahar partisinde öğrenciler sponsor desteği
ile aldıkları yiyecekleri, içecekleri zihinsel engelli kadınlara kendi elleri ile ikram ettiler. Öğrencilerin yaptığı
canlı müzik eşliğinde hep birlikte eğlenildi. Öğrenciler,
kulübümüzün de desteği ile kadınlara çeşitli hediyeler
sundular. Zihinsel engelli kadınların çok eğlendiği, mutlu olduğu bu barbekü partisi, öğrencilere de hayatları
boyunca unutamayacakları çok anlamlı bir gün yaşattı.
19 Nisan 2014 Cumartesi günü Bademli Agora İş
Merkezi’nde projemiz kapsamında ‘Eğitime Destek
Kermesi’ni gerçekleştirdik. Satış yapan katılımcıların ve
ziyaretçilerin sayısının oldukça yoğun olduğu gözlemlenen kermesin geliri ile Dobruca İlkokulu’na güvenlik
sistemi kurulması sağlandı. Geriye kalan miktar bursiyer öğrencilerimizin burs fonuna aktarıldı. Emeği geçen
tüm Soroptimist kızkardeşlerimizi gönülden kutluyor ve
teşekkür ediyoruz.
Üniversite Öğrencilerine İngilizce
Eğitim
Kulüp üyeleri Psikolog Sezgin Şentürk ve Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi Rüyam Küçüksüleymanoğlu’nun
birlikte yürüttüğü projede 6 ay boyunca her hafta, 15
Uludağ Üniversitesi öğrencisine gönüllü eğitmen Sayın
Gülgün Denizli tarafından pratik ingilizce konuşma dersleri verilmiştir. Öğrenciler özellikle Erasmus gibi programlarla yurtdışına gitmeyi planlayan kişiler arasından
seçilmiştir. Başarı ile tamamlanan projede emeği geçen
üyelerimize ve Okutman Gülgün Denizli’ye teşekkür
ederiz.
Harran’a Yardım
Kulüp üyesi, Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi
Rüyam Küçüksüleymanoğlu’nun organize etttiği
yardım kampanyasında, üyelerimizden temin edilen
kıyafet, kuru gıda gibi yardımlar, Uludağ Üniversitesi
öğrencilerinin değerli katkılarıyla kolilenmiş ve Harran
Kaymakamlığı’na ulaştırılmıştır. Harran köylerindeki
yardıma muhtaç ailelere ve okullara Kaymakamlık
vasıtasıyla dağıtılması sağlanmıştır.
seçilme hakkı, aile ve sağlık olmak üzere bir çok konuda, Yeşim Tekstil çalışanı
kadın ve genç kızlarımızı bilinçlendirmeyi
hedefliyoruz.
Uludağ Kulübü Başkanımız Uzman Diyetisyen Merih Eskicioğlu, bu proje kapsamında “Sağlıklı yiyecek hazırlama ve
hijyen kuralları” konulu bir eğitim vermiş
ve akabinde bir zayıflama programı başlatılmıştır. Obezite ile mücadele amacımız
doğrultusunda ve bu program çerçevesinde zayıflamak için başvuranların ailevi bilgiler, kişisel bilgiler, öğün düzeni,
beslenme alışkanlıkları gibi anamnezleri
alınmış ve kas, yağ, su ölçümleri yapılmıştır. Ocak ayı itibariyle başlayan, iki haftalık periyotlarla yaklaşık beş aydır devam
eden zayıflama programı ile 20 kadın katılımcı, toplam 121 kilo vermiş ve bu miktarın 107,4 kilosu yağdır.
“Kadın ve Hukuk” başlığı altında, kulüp
üyesi Avukat Özce Öztürk Boğa, yine aynı
proje kapsamında, hedef kadın ve genç
kızlarımızı, insan hakları, kadın hakları ile
seçme ve seçilme hakları konularında bilgilendirmiştir. Ayrıca farklı bir tarihte, hukuki olarak danışmak istedikleri konularla ilgili
Sevgili Özce Öztürk Boğa, bir grup kadına
hukuki sorunlarıyla ilgili birebir danışmanlık
yapmıştır.
“Kadın ve Sağlık” başlığı altında, kulüp
üyesi Cildiye Uzmanı Dr. Mukaddes Özcan ise hedef kadın ve genç kızlarımızın
gelişimlerini desteklemeye yönelik “Cilt
Sağlığı ve Güzelliğini Koruma Yolları” konulu söyleşisini gerçekleştirmiş, cilt sorunları, cildimize nasıl bakmalıyız, yaşlılığı
nasıl geciktirebiliriz gibi konularda da ilgili
soruları cevaplamış ve kişilere yararlı bilgiler vermiştir. Ardından, özel randevusu
olan 30 kadına cilt sağlığı konusunda özel
danışmanlık yapmıştır.
Kelebeğin Dünyası Etkinlikleri
“Kadın ve Sağlık” başlığı altında bir başka
bilgilendirme yapan kulüp üyesi, geçmiş
dönem başkanlarımızdan Dr.Muammer
Durak, hedef kadınlarımızla “Gebelikte
Sık Karşılaşılan Durumlar” konulu söyleşi
gerçekleştirmiş ve interaktif geçen söyleşide ilgili soruları cevaplamıştır.
“Kadın değişirse toplum değişir” sloganı ile başladığımız bu gönüllülük projesinde ki “Kelebeğin Dünyası”
ismi ile adlandırılmıştır, başta kadın hakları, seçme ve
Filiz Yayla
Uludağ Kulübü
51
TSKF Kulüp Değerlendirme Toplantıları
TSKF Kulüp Değerlendirme Toplantıları Yönetim Kurulumuzun Kulüplerimizle
yaptığı değerlendirme toplantıları sırasında birbirinden güzel ve başarılı çalışmaları
görmekten umutlandık ve gurur duyduk. Kulüp ziyaretlerimiz, değişik bölgelerde
yaptığımız kutlama ve etkinlikler üyelerimiz arasındaki bağları güçlendirdi.
Birlikte başarılarılı çalışmaların heyecanını paylaştık ve Soroptimist olmanın gururunu
yaşadık. Bu güzel sinerjinin artarak devam etmesi yolunda herkesin çaba göstermesini
diliyor ve ziyaretlerimiz sırasında bize gösterilen ilgi, destek ve dostluklar için
çok teşekkür ediyoruz.
8 Şubat 2014 Şişli, Moda ve Etiler Kulüpleri ile yapılan değerlendirme toplantısına TSKF Başkanı Mine Kavala, 2.Başkanı Ümran Altıntaş ve Saymanı Hüray Böke katıldı.
Atatürk TEM Ziyareti
TSKF Yönetim Kurulu
29 Mart 2014 tarihinde TSKF Başkanı Mine Kavala,
Başkan Yardımcısı İlke Erol, 2. Başkanı Ümran Altıntaş
ve Saymanı Hüray Böke, Yalova, Uludağ ve Bursa Kulüplerini ziyaret ederek değerlendirme toplantısı yaptılar.
Uludağ Kulübü’nün dostluk toplantısına da katılarak
üyelerle birlikte oldular, “Kelebeğin Dünyası” projesi ve
diğer projeler ile ilgili bilgilendirilme yapıldı. Değerli sanatçımız Aysun Diniz’in Yönetim Kurulumuza özel olarak
tasarladığı kadın idollerinin takdimi günün sürprizi oldu.
Emek Kulübü Ziyareti
Başkent TEM Ziyareti
21-22 Mart 2014 tarihleri arasında TSKF Yönetim Kurulu
İzmir Kulüplerini ziyaret ederek değerlendirme toplantıları yaptı. Ege TEM ziyareti ve mekanda yapılan Dostluk ve
Dayanışma Toplantısı’ndan sonra dostluk ortamında akşam
yemeğimizi yerken, sevgi ve dayanışmadan kaynaklanan
birlikteliğin başarıyı ve motivasyonu nasıl arttırdığına bir kez
daha tanık olduk.
23 Mart 2014 tarihinde TSKF Yönetim Kurulu ve İzmir Kulüplerinin üyeleri ile birlikte Çeşme - Ildırı’da Federasyonumuzun 60.yıl korusunun ağaç dikme ve plaket törenine katıldık. Kulüplerimizin de bu anlamlı girişime sahip çıkmalarını,
kendi korularını oluşturmalarını ve bu koruların Soroptimist
Ormanı’na dönüşmesini dileriz.
Gaziosmanpaşa Kulübü Ziyareti
26 - 27 Nisan 2014 tarihleri arasında
Yönetim Kurulumuz Ankara Kulüpleri,
Atatürk TEM ve Başkent TEM yürütme
kurullarını ziyaret ederek, değerlendirme toplantıları yaptı. Gaziosmanpaşa
Kulübü’nün Türkiye genelindeki Bahçeşehir Koleji’ne ait 34 okulundaki öğrencilerin katılımı ile düzenledikleri “Çevre
ve Ben” konulu resim yarışmasının ödül
törenine katılarak öğrenci ve velilerle
birlikte olduk. Ankara Kulüpleri’nin düzenlediği akşam yemeğinde Soroptimist kız kardeşlerimizle birlikte olmanın
mutluluğunu yaşadık.
Çankaya Kulübü Ziyareti
18 Nisan 2014 tarihinde İstanbul Kulübü ile değerlendirme toplantısı Gültepe TEM’de TSKF Başkanı Mine
Kavala, 2. Başkanı Ümran Altıntaş ve Saymanı Hüray
Böke katılımı ile yapıldı.
19 Nisan 2014 tarihinde Ataköy Kulübü ile Balat Kültür
Evi’nde yapılan değerlendirme toplantısına TSKF Başkanı Mine Kavala, 2. Başkanı Ümran Altıntaş ve Saymanı Hüray Böke katıldı. Daha sonra üyelerle birlikte
yemekli toplantı yapıldı.
Oran Kulübü Ziyareti
52
Ankara Kulübü Ziyareti
Ankara Kulübü ile yemek
53
30 Mayıs 2014 tarihinde Konya Kulübü ile değerlendirme
toplantısı yapıldı. Konya Kulübü’nün Bürotime’da başarı
ile sürdürdüğü projelerinin sertifika törenine TSKF Başkanı
Mine Kavala, 2.Başkanı Saadet Sabuncuoğlu katıldı. 84 kadının sertifika aldığı törende duygulu anlar yaşandı.
DÜNYA YEREL YÖNETİM VE DEMOKRASİ AKADEMİSİ VAKFI
WORLD ACADEMY FOR LOCAL GOVERNMENT AND DEMOCRACY
31 Mayıs 2014 tarihinde TSKF Başkanı Mine Kavala ve
2.Başkanı Saadet Sabuncuoğlu Samsun Kulübü’nü ziyaret
ederek değerlendirme toplantısı yaptı. Proje Koordinatörü
İncilay Toraman, AB hibe fonundan yararlanarak gerçekleştirdikleri “Şiddetsiz Toplum Hakkımızdır” projesi ile ilgili
bilgilendirme yaptı.
6 Haziran 2014 tarihinde TSKF Başkanı Mine Kavala ve
Saymanı Hüray Böke İzmit Kulübü ile değerlendirme toplantısı yaptı. Daha sonra Değişim Atölyesi Proje Koordinatörü
Şebnem Dal Üzülmez, İl Koordinatörü Demet Özdamar, Nur
Özdil ve Çiğdem Demircan’la birlikte Kocaeli Baro Başkanı
ziyaret edilerek proje ile ilgili görüşme yapıldı.
13 Haziran 2014 tarihinde TSKF Başkanı Mine Kavala ve Başkan Yardımcısı İlke Erol Denizli Kulübü’nü
Kulüp evlerinde ziyaret etti. Yönetim Kurulu ile yapılan değerlendirme toplantısından sonra üyelerle
birlikte dostluk toplantısı gerçekleştirildi.
Yerel Yönetimler ve
Çocuk Hakları Toplantısı
WALD, Dünya Yerel Yönetim ve Demokrasi Akademisi Vakfı, 1992 yılından
beri yerel yönetim ve demokrasi kavramlarını ortak bir platformda
buluşturarak insan haklarının yaşama geçirilmesinde yerel yönetimlerin
rolünü ve görevlerini vurgulayan bir sivil toplum kuruluşudur.
Vakıf’ın 23 Mayıs 2014 günü İstanbul’da düzenlediği toplantıda, Türk Hukuk sisteminde yer alan, çocukların yaşama, gelişme, korunma ve katılım haklarının yaşama geçirilmesinde görevli resmi makamlar ve
yerel yönetimleri bir araya getirerek uygulamayı tanıtmak, kolaylaştırmak ve özellikle de yerel yönetimlerin
neler yapabileceklerini vurgulamak amacı güdülmüştür.
7 Haziran 2014 tarihinde Balat Kültür
Evi’nin 4.Kuruluş Yıl Dönümü kutlaması nedeniyle Yönetim Kurulumuz Geçmiş Dönem
Federasyon Başkanları ve Genişletilmiş Yönetim Kurulu Toplantısı’nı Balat’ta yaptı.
Federasyonumuz için anlamlı olan bugüne
toplantımıza katılarak bizi onurlandıran ve
bilgilerini bizlerle paylaşan Geçmiş Dönem
TSKF Başkanlarımız Güzin Tamaç Poffet,
Nimet Sanlıman, Sanay Sokullu, Meliha Tokar, Remide Arkun ve Emine Erdem’e değerli katılımları için ve mazeretleri nedeniyle
aramızda olamayan Başkanlarımıza güzel
dilekleri için teşekkür ederiz.
Bu yetkili merciler Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü Çocuk Büroları, Barolar,
Milli Eğitim Bakanlığı ve Belediyelerdir.
Toplantıda bu kurumların yetkilileri, çocukları korumak amaçlı kanunların, özellikle de Çocuk Koruma
Kanunu’nun uygulanması için kurulan birimleri ve bunlara nasıl başvurulacağını anlattılar. Çocuk Polisi
okullarda ve toplumda organize ettikleri koruma çalışmalarını, Aile Bakanlığı mağdur ve korunmaya muhtaç çocuklara verilen hizmetleri, İstanbul Barosu temsilcisi Baro’ların mağdur ve suça itilmiş çocuklara
verdikleri ücretsiz hizmetleri, Milli Eğitim Bakanlığı kendi sisteminde yaptığı yenilikleri ve Bağcılar Belediyesi temsilcisi de kendilerinin çocuklar için gerçekleştirdiklerini anlattılar.
Belediye’nin hizmetlerinin burada vurgulanmasında yarar görüyorum, çünkü yerel yönetim hizmetleri
çocuklara en yakın ve doğrudan ulaşan hizmetler. Bağcılar Belediyesi, Çocuk Meclisi kurduğunu, okulların yapımına ve yenilenmesine katkılarını, açtıkları kültürel ve sportif kurumları, yaz okullarını, aileler
için oluşturdukları danışma merkezlerini, gençler için evlilik okullarını, üstün yetenekli çocuklar için özel
merkezlerini, aile içi şiddetin takibi, kız-erkek çocukların ailede eşit muamele görmeleri için yapılan çalışmaları anlattı.
Bu toplantının verilerini Soroptimist Kulüpleri ve Soroptimistlerin bu konuda neler yapabilecekleri açısından incelersek bizlerin öncelikle:
•
•
•
•
•
11 Haziran 2014 tarihinde TSKF Başkanı
Mine Kavala ve Başkan Yardımcısı İlke Erol
Kuşadası Kulübü’nü ziyaret ederek değerlendirme toplantısı yaptı.
54
Çocuk hakları konusunu ve bu konuda kendi ilimizde neler yapıldığını araştırabileceğimizi,
Belediyelerin çalışmaları ile ilgilenebileceğimizi, katılabileceğimizi, önerici olabileceğimizi,
İlk ve ortaöğretim okulları ve diğer MEB çalışmaları ile ilgilenebileceğimizi,
Çocuk Polisi’nin kendi ilimizdeki çalışmalarını araştırabileceğimizi,
Ve de en önemlisi, bu kuruluşlardan gerekli çalışmaları talep etmekte, birbirleri ile işbirliği yapmalarını
sağlamakta öncülük edebileceğimizi düşünüyorum.
Betül Onursal
Marmara Kulübü 2.Başkan
55
SIE Program Direktörler Eğitim Semineri
Uluslararası Soroptimist Avrupa Federasyonu (SIE) Program ve Savunma Ekibi
öncülüğünde Tek Kulüp ve Ünyon Program Direktörleri için 23-24 Mayıs 2014
tarihlerinde İsviçre’nin Cenevre kentinde ”PD Eğitim Semineri” düzenledi.
Çeşitli ülkelerden 25 PD, 10 APD ve 7 SIE temsilcisinin katılımı ile gerçekleştirilen
Seminere, SIE APD Emine Perviz Erdem, TSKF PD Jale Alan ve TSKF APD
Nur Velidedeoğlu Kavuncu Türk Ünyonu’nun temsilcisi olarak katıldık.
SIE Dinamik Organizasyon Modeli
Strateji - Yapılanma – İletişim
Dört üçgen tarafından temsil edilen, beş Stratejik Hedefli bu modelde; SIE Yönetim Kurulu Üyeleri amaçların her biri için sorumlu olup, halen 6 -7 Ünyonda uygulanan bu modeli Ünyonlar
uygulayıp uygulamamakta serbest bırakılmıştır.
Program & Savunma Amaç-1 ve 2 üçgeni, organizasyonumuzun varoluş nedenini temsil etmektedir. İşbirliği
ve dostluk içinde, kadınların ve kızların yaşamlarını ve
durumunu iyileştirmek için üyelerimizin kararlılığını
yansıtır. Bu misyonumuz yeni üyeleri bize çeken
en önemli nedendir. Geçmişte, tüm faaliyetler
Program kapsamında gruplandırılırdı. Her amacın derinlemesine incelenmesi ardından, toplumsal değişim ve ortaya çıkan yeni ihtiyaçlara daha fazla önem veren Yapılanma ve
Strateji Görev Ekibi, faaliyetleri Program
ve Savunma olarak ayırma ihtiyacı olduğunu tespit etti. Bu çift odak Kadın
Hakları alanında önemli bir uluslaraAMAÇ -1
rası oyuncu olan kuruluşumuzun
PROGRAM
ilerlemesi için de hayati önem
AMAÇ -2
taşımaktadır.
AMAÇ -5
STRATEJİ LİDERLİK
SIE BAŞKANI
AMAÇ -3
İLETİŞİM
2. BAŞKAN
SAVUNMA
2. BAŞKAN - AFRİKA
2. BAŞKAN - D. AVRUPA
SEÇİLMİŞ BAŞKAN
Katılımcılar
Seminer, gerek bilgi
paylaşımı, gerekse
diğer ülke temsilcileri
ile tanışıp kaynaşmak
adına çok verimli ve
başarılı geçmiştir.
Jale Alan, Emine Erdem, Nur Velidedeoğlu Kavuncu
Bu Seminerde genel hatlarıyla değinilen en önemli konular şunlardı;
• SIE’nin yeni dinamik, organizasyon yapılanmasında Program ve Savunma’nın önemi,
• Program Ekibine ilave edilen “Savunma” hakkında Uluslararası düzeyde lobicilik
Uluslararası kuruluşlar ile ilişikilerimiz,
• Program Direktörlerinin deneyimleri, PD olmanın olumlu ve olumsuz yanları,
• Yeni SIE PFR veritabanı,
• İletişim için farklı dillerde hazırlanmış Soroptimist amaçlarını içeren “İletişim Kartları”,
• BM ve SIE Merkez Ofisi ziyaretleri.
Program ve Savunma Üçgeni Görev Dağılımı
Seçilmiş Başkan
Program ve
Savunma
Maria Elizabetta de
FRANCISCIS
Seminerin 1. günü, hoşgeldiniz konuşması ardından SIE Program ve Savunma Ekibi ile
seminere katılanlar tanıtıldı. Misyonumuz ve Uygulama Stratejimiz ile ilgili sunumlar yapıldı.
Organizasyonumuz ve Amaçlarımız - Amaç 1 & 2 Program ve Savunma Sorumlusu
2013-2015 SIE Seçilmiş Başkanı Maria Elisabetta de Franciscis idi. SIE Program Direktör
Yardımcısı Emine Erdem, Amaç 1: Niçin Program? konulu, SIE Yönetici Müdür Anne Simon, Amaç 3: İletişim – Niçin önemli? konulu, Elisabetta de Franciscis ve Emine Erdem,
Projesiz Kulüp – Çatısız Ev midir? konusunda sunumlar gerçekleştirdiler.
SIE’nin mevcut durumunu değerlendiren, sürdürülebilir ve kararlılıkla büyümeye odaklı stratejik yapısal önlemler geliştiren Başkan Finans Kontrolör Hafdis Karlsdottir, Seçilmiş Başkan Ulla Madsen, Başkan Yardımcısı Gerda Huisman ve İcra Direktörü Anne
Simon’dan oluşan SIE Yapılanma ve Strateji Ekibi 2011- SI Montreal Konvansiyonu sonrası Ocak 2012 yılında kurulmuştur.
56
AMAÇ -4
KURUMSAL
GELİŞME YAYMA
KOMİTESİ
2. Başkan
CoE-EWL-OSCE
Temsilci
Elena SAVU
Program Direktör
Christine PEER
Program Direktör Yrd.
Emine Perviz
ERDEM
AMAÇ -1
PROGRAM
BURS KOMİTESİ
AMAÇ -2
SAVUNMA
57
Amaç-1 Program:
SIE kadın ve kızların yaşamlarını ve konumlarını eğitim, güçlendirme ve yetkinleştirme
fırsatları ile geliştirecek.
Program Hedefleri:
•
•
•
•
•
Örgün ve yaygın öğrenim fırsatlarına erişimi artırmak.
Kadınların istihdamı için, ekonomik açıdan güçlendirme ve sürdürülebilir olanaklara erişimi geliştirmek.
Kadın ve kızlara yönelik şiddeti ortadan
kaldırmak ve çatışma çözümü süreçlerine kadınların katılımını sağlamak.
Kadın ve kız çocuklarının gıda güvenliğini
ve mümkün olan en yüksek sağlık standardına erişimlerini sağlamak.
Doğal afetlerin ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltarak ve çevresel sürdürülebilirliği geliştirerek kadın ve kız çocuklarının
özel ihtiyaçlarını karşılamak.
Amaç-2 Savunma/Lobicilik
SIE kadın ve kızların eğitim ve liderlik pozisyonlarına erişimlerini artırmak için tüm düzeylerde savunucusu ve küresel sesi olacak.
Savunma Hedefleri:
•
•
•
Aktif bir savunucusu olarak BM Milenyum Kalkınma Hedeflerine ve Avrupa
Konseyi gibi diğer kuruluşlara katkıda
bulunmak.
Kendi toplumlarında kadınların sesi olarak üyelerin anlamlı temsilini sağlamak,
onları yerel, ulusal veya uluslararası düzeyde yetkililer ve politikacılar ile birlikte
etki ajanları olarak hareket etmeye teşvik
etmek.
Birleşmiş Milletler, BM Ekonomik ve Sosyal Konseyi (ECOSOC), Avrupa Konseyi
(CoE), BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)
ve diğer Avrupa Birliği Organizasyonlarına katılım ve katkıyı artırmak.
Son yüzyılda, Uluslararası Soroptimist de
dahil olmak üzere çeşitli organizasyonlar kadınların koşullarında büyük ilerlemeler sağlamasına rağmen, kadına karşı şiddet yine de
artmıştır. Şiddetle mücadele önceliklerimizden biri olmaya devam etmektedir.
SIE, Avrupa düzeyinde BM Kadının Statüsü
Komisyonu (CSW) bünyesinde aktif bir örgüt
olarak, Avrupa ülkeleri, Afrika ve Ortadoğu’da
58
kültürlerin çeşitliliğini de dikkate alarak beyannameler sunar. Kadın sorunları için kampanyalar
yapan SIE’nin “Kadınlar İçin Küresel Ses” olma
rolünü geliştirmek için BM Ekonomik ve Sosyal
Konseyi’nde Şubat 2011’de verilen danışman
statüsü ve Avrupa Konseyi ve Avrupa Güvenlik
ve İşbirliği Teşkilatı’nda (OSCE) katılımcı statüsü
önemli pozisyonlardır.
Bununla birlikte, Lobicilik, yerel, ulusal ve uluslar
arası mümkün olan her düzeyde önemlidir. SIE
Başkan Yardımcılarından biri Savunuculuk çalışmalarımızı koordine etmek için atanır ve “Savunma ve Lobicilik” çalışmalarında SIE Temsilcilerimizi destekler.
Program Direktör olmanın keyifli
yanları ve zorlukları
Seminerde “Program Direktör olmanın keyifli yanları ve zorlukları” temalı interaktif grup çalışması
yapılarak, ortak sonuçlara ulaşılmıştır:
Aynı amaçlar doğrultusunda çalışan takımın parçası olarak yapılan Takım Çalışması,
üyelerin özverilerini görmek, Kulüplerle iletişim,
Kulüplere yardımcı olmak, Uluslararası seviyede
savunuculuğu teşvik etmek, sorumlulukların farkına varmak, büyük resmi görmek, projeler ve kulüpler hakkında genel bir görüşe sahip olma, bilgi
aktarma, proje takibi, fikir ve tecrübe paylaşımı,
Uluslararası kurumlarla iyi ilişkiler kurma, arkadaşlık – dostluk keyifli yanları olarak tespit edilmiştir.
Zor yanları ise, Kulüplerden vaktinde ve/veya yeterince rapor alamamak, çok komplike PFR’ler,
küçük projeler için PFR yapılmaması, Kulüp ve
Ünyonlar için görev tanımlarının yeterince açık
olmaması, duyarsız Kulüpler, çok uzun veya çok
yorucu olan PFR formatında yaşanan sıkıntılar,
iletişim eksikliği, proje ve bağış toplama hakkında
yeterli bilgi olmaması, Ünyon seviyesinde bir kişi
için çok fazla çalışma yükü olmasıdır.
Seminerde ayrıca “Projesi olmayan bir kulüp için
gelecek var mıdır?” başlığı altında, kulüplerin proje
yapmalarının önemi vurgulandı. Katılımcılar “başarılı Proje - başarılı Kulüp” deneyimlerini paylaştılar. Projesiz başarılı Kulüp olamayacağı gerçeği
vurgulandı, proje başarı kriterleri ve riskleri olarak
aşağıdaki sonuçlara ulaşıldı:
Bir proje için temel başarı faktörleri
nelerdir?
•
•
•
Ortak hedefi olması
Kulüplerin yararına projenin merkezden organize edilmesi
Finansman için başkalarıyla işbirliği
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Uzun vadeli planlama
Projelerin mali anlamda sürdürülebilirliğinin
sağlanması
Sorumluluk bilinci - Sorumlulukların paylaşılması
Projenin sosyal değeri
Tüm üyelerin katılımı
Üyelere sorumluluk verilmesi
Kulüp dışında etkin iletişim
Bağış değil, uzun vadeli proje olması
Kulüpler arasında iletişim kurmak
İyi tanımlanmış hedefler koymak
Kulüp özerk yapısı ve amaçları arasında
uyum sağlamak
Ortak slogan
Projenin kalitesi
Proje hakkında duyurular yapmak
Güçlü planlama
Koordinasyon + zamanlama + bütçe
Güvenirlik / Sponsorluk / Farkındalık / Tanıtım için güçlü iletişimler kurmak
Proje boyunca güçlü takip
Kulüp üyelerini yetenekleri doğrultusunda
projeye katmak
Diğer kulüpleri bilgilendirmek/davet etmek
Üyelere memnuniyeti ifade etmek
Bir proje için temel risk faktörleri
nelerdir?
•
•
•
•
•
•
•
Devamlılığı olan finansman bulma zorluğu
Gerçek dışı planlamalar
Ünyonda ortak projeler olmaması
Üyelerin hepsinin eşit şekilde özverili olmaması
Yaşlanan üyeler
Ünyon projeleri için Proje Koordinatörü’nün
olmaması
Ünyondan soyutlanmış şekilde çalışan Kulüpler
Seminerin 2. Günü, BM ve SIE Merkez Ofisi ziyaretini de kapsamak üzere çok yoğun bir gün
yaşadık. Aynı gün, Savunmadan Sorumlu SIE 2.
Başkanı Elena Savu’nun “Savunma Nedir – Lobicilik” konulu, Elena Savu ve Ana Barfield’in ise
“Uluslararası Kuruluşlar; UN, CoE, CEDAW - ve
bu kuruluşların önemi” konusunda çok verimli
hazırlanmış sunumlarını izledik.
Seminerde Soroptimistlerin destek verdiği, yoksulluk içinde yaşayan ergen kızların gezegenimizde değişim için en güçlü kuvvet olduğuna
inanan “girls effect” hareketinden bahsedilerek,
kız çocuklarının karşı karşıya kaldığı tehlikelerden
korunması amacıyla hazırlatılan video izletildi.
(The girl effect: The clock is ticking - YouTube İzlemenizi tavsiye ediyoruz!)
SIE Yeni PFR Sistemi
SIE Yönetici Müdürü Anne Simon ile SIE Program Direktör Asistanı Emine Perviz Erdem tarafından yeni “SIE PFR Sistemi” tanıtıldı ve örnek uygulama yapıldı. Türk Ünyonu olarak 01
Ekim 2012 - 30 Eylül 2013 dönemi için İtalya ve
Fransa’nın ardından 158 PFR ile üçüncü olduğumuzu öğrendik.
Geçtiğimiz yıl SI PFR veritabanında yaşanan
sıkıntılar sebebiyle, Avrupa Federasyonu olarak yeni PFR veritabanı oluşturma gereksinimi
doğmuş ve PFR yazmayı teşvik etmek amacıyla, Fransızca-İngilizce-İspanyolca-İtalyancaTürkçe-Protekizce-Rusça-Sırp/Hırvatça olarak
8 dilde PFR girişi yapılabilen yeni “SIE-PFR Sistemi” kurulmuştur. SIE web sayfası üzerinden
(http://www.soroptimisteurope.org/) SI veritabanında olduğu gibi “Login: sie Password: geneva” ile Türkçe PFR girişi yapılabilecek.
Ancak sistemin yapılanması ve SI veritabanındaki PFR’leri SIE veritabanına alma çalışmaları
devam ediyor. Aşırı yüklenmeye sebep olmamak için PFR girişlerini SI veritabanı üzerinden
İngilizce olarak devam etmenizi, “Yeni SIE PFR
Sistemi”ni de inceleyerek görüş ve önerilerinizi
bildirmenizi rica ediyoruz. Uygulama yapıldıkça
karşılaşılabilecek sorular için bizim öneri ve yorumlarımızı bekliyorlar.
Yazışmalarda kullanılmak üzere farklı dillerde
hazırlanmış, üzerinde beş Stratejik Amaç Hedeflerini içeren “İletişim Kartları” bu seminerin
ilginç değerlerinden oldu. Kartlarla ilgili dosya
kulüp başkanlarına ayrıca gönderilecektir.
Seminer, SI 2015 İstanbul Konvansiyonu tanıtım filmi izlenerek ve tanıtım broşürleri dağıtılarak son buldu. Ardından SIE Merkez Ofisi
ziyaret edildi, kokteyl ortamında Merkez Ofis
çalışanları ve Soroptimistler arasında kaynaşma
sağlandı. Şehrin tarihi kısmında yenilen akşam
yemeği sonrası vedalaşılarak, organizasyon tamamlandı.
SIE nezdinde temsilcimizin de bulunduğu bu
toplantıya katılmak bizim için gurur kaynağı
olurken Seminer, gerek bilgi paylaşımı, gerekse diğer ülke temsilcileri ile tanışıp kaynaşmak
adına çok verimli ve başarılı geçmiştir. Türkiye
Soroptimist Kulüpleri Federasyonu olarak başarılarımızın artarak devam etmesini diliyor, sevgi
ve saygılarımı sunuyorum.
Jale Alan
2012-2014
TSKF Program Direktör
59
The Link # 232
The Link # 233
Yabancı Yayınlar
Önceki sayılarda yayınlanan Avrupa Federasyonu’nun
organizasyon modeli “Stratejik Plan” serisinden
3. Hedef İletişim, son konu olarak inceleniyor
İletişim ve halkla ilişkilerin, özellikle medya ve sosyal medyanın herkesin hayatını
istila etmiş olduğu bu zamanda gelişme, yer edinme ve sürdürülebilirlik sağlaması
açısından her organizasyon için gerekli olduğu göz önünde tutulduğunda, kısıtlı kaynaklı Soroptimist teşkilatının da “en iyi kadın” organizasyonu adına eşdeğerleriyle
yarışması söz konusu olduğunda sağlam adımlar atması gerekmektedir.
3.Hedef İletişim, SIE’nin, kadın ve kız çocuklarının sosyal ve ekonomik güce ulaşmalarını sağlayan gayretleriyle tanınmasını öngörmektedir. Bu bağlamda kim olduğumuz, ne yaptığımız, nasıl etkili olduğumuz ve neden Soroptimist olduğumuz kısa
mesajlarla anlatılmalıdır. Bu konuda en etkili birim kulüp üyeleri olup bu görev doğal
olarak onlardan beklenmektedir.
Her yıl Mart ayında NewYork Birleşmiş Milletler’de organize edilen
Kadının Statüsü Komisyonu (CSW), bu yıl 58. kez toplanarak BM
bünyesindeki birçok kuruluşun yanı sıra Soroptimistlerin de dâhil olduğu aktredite edilmiş STK’ları bir araya getirdi. Birleşmiş Milletler Milenyum Kalkınma Hedefleri’nin ana tema olarak belirlendiği iki haftalık
etkinlikte SIE delegasyonu arasında yer alan APD Emine Erdem’in
Milenyum Kalkınma Hedefleri konusundaki yazısıyla fotoğrafları bu
sayıda yer alıyor.
SIE Başkanı Ulla
Madsen’in 2013-2015
dönemi görüşünü
bildiren yazısında
Program ve Savunma
alanında Marmara
Kulübü’nün kadına karşı
şiddet konusundaki
etkinliğinden bir fotoğraf
yer almaktadır.
60
9-12 Temmuz
2015 tarihleri
arasında İstanbul’da
gerçekleşecek
20.Uluslararası
Konvansiyon
Soroptimistanbul
duyurusu, bu sayının
konularından bir
tanesi.
SIE ve SI Almanya’nın Suriyeli sığınmacılar için kullanılmak üzere
TSKF’ye gönderdikleri maddi yardımlar, TSKF yönetimi tarafından
bizzat yöreye gidilerek dağıtılmıştır. TSKF Başkanı Mine Kavala’nın
yardım paketlerini mültecilere verirken çekilen fotoğrafı derginin sayfalarında yer alıyor.
61
SIE YEDİ YILLIK AMAÇ VE HEDEFLERİ (Aralık 2012)
Hedef 1 – Çalışma Programı
SIE, eğitim, güçlendirme veya fırsatlar sağlama yollarıyla kadınların ve kızların hayatlarını ve durumlarını
iyileştirecektir.
Amaçlar;
• Örgün ve yaygın öğrenim fırsatlarına erişimi arttırmak,
• Kadınların istihdamı için; ekonomik açıdan güçlendirme ve sürdürülebilir olanaklara erişimi geliştirmek,
• Kadın ve kızlara yönelik şiddeti ortadan kaldırmak ve çatışma çözümü süreçlerine kadınların katılımını sağlamak,
• Kadın ve kızların gıda güvenliğini ve mümkün olan en yüksek sağlık standardına erişimlerini sağlamak,
• Doğal afetlerin ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltarak ve çevresel sürdürülebilirliği geliştirerek kadın ve kızların özel
ihtiyaçlarını karşılamak.
Hedef 2 – Savunma
SIE, kadınların ve kızların eğitim imkanlarına kavuşmaları ve liderlik pozisyonlarına ulaşmaları amacı
doğrultusunda dünya çapında ses getiren savunucu olacaktır.
Amaçlar;
• Etkin bir savunucu olarak Birleşmiş Milletler’in ve CoE gibi diğer uluslararası kuruluşların 21. yy.
Kalkınma Hedefleri’ne katkı sağlayacak,
• SIE üyelerinin dünya kadınlarının sesi olarak kendi toplumlarında SIE ‘yi en iyi şekilde temsil etmeleri sağlanacak;
üyeler gerek yerel, gerek ulusal ve uluslar arası olsun yetki sahibi otoriteler ve politika üretenlere etki yapma becerisi
için teşvik edilecek,
• Birleşmiş Milletler, CoE, ECOSOC, FAO ve diğer Avrupa Kuruluşlarının çalışmalarına katılım ve katkı arttırılacak.
Hedef 3 - İletişim
SIE, kadınların ve kızların sosyal ve ekonomik kalkınması için çabaları ve katkıları ile tanınacaktır.
Amaçlar;
• Uluslar arası Soroptimist Teşkilatının uluslar arası profili ve görünürlüğünü arttırıcı etkinlikler ve işbirlikleri geliştirmek,
• Soroptimistlerin rolleri ve çalışmalarını etkin kılacak yeni iletişim yöntemleri geliştirmek,
• Ulusal Birlikler ve kulüplerde markalaşmış Soroptimist itibarının devamlılığını ve bütünlüğünü sağlamak,
• Ortak çalışma alanlarını genişletmek için diğer toplumlar ve kuruluşlarla yakınlaşmak,
• Kitleler önünde konuşma becerisini geliştirerek medyanın dikkatini çekmek ve basında yer almak için üyeleri bu
yönde teşvik etmek.
Hedef 4 - Kurumsal Gelişim ve Yayma
SIE, vizyon ve misyonunu benimsemiş üyeleriyle, Birlikleri ve Tek Kulüpleriyle büyüyen bir kuruluş
olacaktır.
Amaçlar;
• Üye sayısını arttırarak totalde Birlik ve Kulüp sayısını yukarı çekmek,
• Üyelerin Soroptimist Teşkilatına bağlılıklarını arttırmak için onlara ayrıcalıklar ve faydalar sunmak,
• Üyelere Soroptimist olmanın ayrıcalıklı konumunu hissettirmek,
• Soroptimistlikle ilgilenen kadınların SIE’ye katılımlarını sağlamak için ortam yaratmak.
SOROPTIMIST INTERNATIONAL
2011-2015 HEDEFLERİ
Hedef 1
Eğitim, güçlendirme veya fırsatlar sağlama yollarıyla kadınların ve kız çocuklarının hayatlarını ve
durumlarını iyileştirerek;
• Örgün ve yaygın öğrenim fırsatlarına erişimi arttırmak,
• Kadınların istihdamı için; ekonomik açıdan güçlendirme ve sürdürülebilir olanaklara erişimi geliştirmek,
• Kadın ve kızlara yönelik şiddeti ortadan kaldırmak ve çatışma çözümü süreçlerine kadınların katılımını
sağlamak,
• Kadın ve kız çocuklarının gıda güvenliğini ve mümkün olan en yüksek sağlık standardına erişimlerini
sağlamak,
• Doğal afetlerin ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltarak ve çevresel sürdürülebilirliği geliştirerek kadın ve kız
çocuklarının özel ihtiyaçlarını karşılamak.
Hedef 2
Kadınların ve kız çocuklarının eğitim ve liderlik olanaklarına erişimlerinin artması için küresel bir
ses olarak;
• Uluslararası Soroptimist’in tüm düzeylerde bir savunucu olarak konumunu güçlendirmek ve iyileştirmek,
• Uluslararası Soroptimist’in uluslararası profilini ve görünürlüğünü arttıracak ortaklıklar ve faaliyetleri
yoğunlaştırmak,
• Uluslararası Soroptimist’in küresel savunma yapısının yerel ve küresel projelerle şekillenmesini sağlamak.
Hedef 5 - Stratejik Liderlik
SIE, Teşkilatın her kademesinde vizyonuna ulaşmada netice alacak dinamik ve proaktif liderlik vasıflarını
geliştirecektir.
Amaçlar;
• İş yapma ve karar verme becerisini arttırma,
• Teşkilatın her kademesinde liderlik kapasitesini arttırma,
• Yönetim kadrosu ve Merkez Büro ile etkili bir iletişim ve işbirliği sağlamak ve Federasyonlar, Birlikler, Kulüpler ve
Uluslar arası Soroptimist arasında iyi bir diyalog geliştirmek,
• Çalışma Programını, Üyelik ve Savunma Stratejilerini etkileyebilecek küresel gelişmeleri ve eğilimleri yakından takip
etmek,
• Stratejik bir finansal planlama geliştirerek bunun devamlılığını sağlamak.
62
63
TÜRKİYE SOROPTİMİST KULÜPLERİ FEDERASYONU
İstanbul Ankara Boğaziçi (İstanbul) Bursa İzmir Eskişehir Marmara (İstanbul) İzmit İçel Levent (İstanbul) Çankaya (Ankara)
Şişli (İstanbul) Emek (Ankara) Alsancak (İzmir) Göztepe (İzmir) Moda (İstanbul Pendik (İstanbul) Adana Antalya Denizli 64
1948
1951
1955
1957
1961
1965
1967
1969
1970
1974
1974
1975
1976
1976
1976
1976
1978
1982
1983
1985
Samsun 1985
Kordon (İzmir) 1986
Karadeniz Ereğli 1987
Etiler (İstanbul)
1988
Anıttepe (Ankara) 1988
Gaziosmanpaşa (Ankara) 1988
Karşıyaka (İzmir) 1989
Uludağ (Bursa) 1990
Gaziantep 1992
Ataköy (İstanbul) 1995
Beykoz (İstanbul) 1998
Yalova 1998
Oran (Ankara) 1998
Mardin 2005
Kuşadası (Aydın)
2007
Trabzon2010
Antakya2010
Seyhan2011
Tarsus Şelale
2012
Konya
2013

Benzer belgeler

OCAK 2011 - Soroptimist

OCAK 2011 - Soroptimist Biz, TSKF 2010 – 2012 Yönetim Kurulu olarak yeniden yapılanma ve kurumsallaşma adına alan daraltacağımızı ve “İnsan Hakları/Kadının Statüsünün Yükseltilmesi” ana alanında çalışmaları destekleyeceği...

Detaylı