İngilizce metni ve Türkçe çevirisini buradan indirebilirsiniz.

Transkript

İngilizce metni ve Türkçe çevirisini buradan indirebilirsiniz.
İş Hayatı İçin İngilizce dersi 2. Hafta Çevirileri
SCHOOL FOR CHANGE
Change: Değişim
Değişim İçin Okul/Eğitim
"It demands your total concentration, energy and capabilities.
Demand: İstek, talep
Konsantrasyon, yoğunlaşmak
Total: Tamamen, bütün
Concentration:
Capability: Yapabilirlik, yetenek, beceri, kapasite
"Sizden tam bir konsantrasyon, enerji ve yetenek/beceri beklemektedir.
In return it gives you the best friends you could ever wish for.
In return: Karşılığında
Give : Vermek
Ever: Tüm hayatınız boyunca
Wish: Dilemek, sistemek
Bunun karşılığında size hayatınız boyunca isteyeceğiniz en iyi arkadaşları verir.
More important than this, you get the opportunity to discover yourself."
More important: ..daha önemlisi
Oppornutiy: Fırsat
Get: Sahip olmak, elde etmek
Discover: Keşfetmek
Bundan daha önemlisi, size kendinizi keşfetme fırsatı verir."
According to Heidi Meyer, a former student of Atlantic College, that makes the
college such a good place for education.
According to: -e göre
Such: Gibi
Former: Eski, önceki
Place: Yer
Make: Yapmak
For: İçin
Atlantik Koleji'nin eski öğrencilerinden Heidi Meyer'e göre, bu(nlar) koleji eğitim
için iyi bir yer yapmaktadır.
1
Atlantic College is the world's first residential form college and this week it is 25
years old.
World: Dünya
Residential: Yatılı
Week: Hafta
Atlantik Koleji dünyanın ilk yatılı formdaki kolejidir ve bu hafta 25 yaşında
olmuştur.
The college was founded at St. Donats Castle, in South Wales, by Kurt Hahn to
promote peace and international understanding through education.
to be founded: Kurulmak
Castle: Kale
Promote: Geliştirmek, yükseltmek, yaymak
Understanding: Anlayış
South Wales: Güney Galler
Peace: Barış
Through: Yoluyla, aracığıyla
Kolej Güney Galler'de St. Donats Kalesi'nde Kurt Hahn tarafından eğitim aracılığıyla
barışı ve uluslararası anlayışı geliştirmek için kurulmuştur.
Atlantic College students are from 70 countries. They study for the International
Baccalaureate diploma.
Country: Ülke
Study: Eğitim almak, öğrenim görmek
Baccalaureate: Lisans
Atlantik Koleji öğrencileri 70 (farklı) ülkedendir. Onlar Uluslararası lisans diploması
için eğitim almaktadırlar.
This course was pioneered at the college during the early 1970's and now, it is offered
at more than 350 colleges across the world.
Course: Kurs, eğitim
During: Sırasında
Pioneer: Liderlik etmek, açılmak
Early: Erken
Offer: Teklif etmek, Sunmak
Now: Şimdi, günümüzde
Accross the world: Dünya çapında
More: Daha fazla
Bu eğitim kolejde 1970'lerin başlarında başlamıştır ve günümüzde dünya çapında
350'den fazla kolejde verilmektedir.
2
Six subjects are studied and some British experts are considering it as a replacement
for A-levels.
Subject: Konu, başlık, alan
göz önünde bulundurmak
ikame etmek
Expert: Uzman
Consider: Düşünmek,
Replacement: Yerini almak, yerine geçmek, muadil,
A-level: Birinci/temel düzey
Altı konuda eğitim verilmektedir ve bazı Britanyalı uzmanlar bunun birinci düzey
eğitimin yerine geçeceğini düşünüyorlar.
"It is rather like the proposed national curriculum," said Jeff Neuss, the college's head
of chemistry.
Rather: Yerine, daha ziyade
Curriculum: Müfredat
bölümü
Like: Gibi
Propose: Sunmak, teklif etmek, önermek
Head: Baş(kan)
Chemistry: Kimya
National: Millî, ulusal
Kolejin Kimya bölümü başkanı Jeff Neuss, "bu daha ziyade sunulmuş bir ulusal
müfredattır."
"Everyone has to study his or her native language, a modern foreign language, a
humanities subject, a science and maths.
Everyone: Herkes
Native language: Anadil Foreign language: Yabancı dil
Humanities subject: Uygarlık tarihi/sosyal bilimler
Science: Bilim
Math: Matematik
Subject: Konu
Has/have to: -meli, malı
"Herkes kendi anadiline dair, modern bir yabancı dil, uygarlık tarihi alanından bir
konu, bir bilim ve matematik eğitimi almalıdır."
As a result of this broad curriculum, all our students become intellectual adults while
studying their own subjects.
As a result: Sonuç olarak
Broad: Geniş, kapsamlı
Intellectual: Entelektüel
Adult: Yetişkin
Become: Olmak
Bu kapsamlı müfredatın sonucu olarak, tüm öğrencilerimiz kendi konularını
öğrenirken entelektüel yetişkinler olmaktadırlar.
3
Thus, we have scientists who can write essays, and art specialists who are numerate
and competent in science."
Thus: Böylece
Scientist: Bilim insanı
Essay: Makale
Art: Sanat
Sayılı
Competent: Yetenekli
Write: Yazmak
Specialist: Uzman
Numerate:
Böylece, makaleler yazabilen bilim insanları ve bilim alanında sayılı ve yetenekli
sanat uzmanlarımız olur."
Academic work is only one part of the college. It also wants to be part of the
community.
Work: İş, çalışma
Also: de/da
Only: Sadece
Part: Kısım, bölüm, parça
Want: İstemek
Community: Topluluk
Akademik çalışma kolejin/eğitimin sadece bir yönüdür. O, toplumun bir parçası
olmayı da ister.
Therefore, it expects students to undertake community services that include sea
rescue and running its 50-acre farm.
Therefore: Bundan dolayı
Expect: Beklemek, ummak
Undertake: Yerine
getirmek
Community services: Kamu hizmetleri
Include: İçermek,
kapsamak Sea rescue: Deniz can kurtarma
Run: İşletmek, çalıştırmak
acre: Dönüm Farm: Çiftlik
Bundan dolayı, o öğrencilerden deniz can kurtarma ve 50 dönümlük çiftliği işletmeyi
içeren kamu hizmetlerini yerine getirmelerini bekler.
"We were the first co-ordinated beach and inshore rescue service in Britain
First: İlk
Co-ordinate: Koordineli, işbirliğine dayalı
Beach:
Sahil, kıyı, kumsal
Inshore rescue service: Kıyı can kurtarma hizmeti
Britanya'daki ilk koordineli sahil ve kıyı can kurtarma hizmetini biz verdik
4
and we developed the Atlantic class of inshore lifeboats now used as standard by the
RNLI," said Neuss.
Develop: Geliştirmek
botları
Use: Kullanmak
Class: Sınıf
Inshore lifeboats: Kıyı can kurtarma
By: Tarafından
ve şu anda RNLI tarafından standart olarak kulanılan kıyı can kurtarma botlarında
Atlantik sınıfını biz geliştirdik." dedi Neuss.
'We are officially responsible for safety along a 15-mile stretch of coastline. Our
lifeboats have saved 150 lives."
Officially: Resmi olarak
Along: Boyunca
Responsible: Sorumlu
Stretch of coastline: Kıyı şeridi
Safety: Güvenlik
Save: Kurtarmak
Life: Hayat
"Biz resmi olarak 15 millik kıyı şeridinin güvenliğinden sorumluyuz. Can kurtarma
botlarımız 150 hayat kurtarmıştır."
Every summer, the students run courses for physically and mentally handicapped
young people.
Every: Her, tüm
Fiziksel (olarak)
Summer: Yaz
Course: Ders, eğitim
Physcially:
Mentally: Zihinsel (olarak)
Handicapped: Engelli
Her yaz, öğrenciler fiziksel ve zihinsel engelli genç insanlara dersler vermektedirler.
They visit London to teach English to Bangladeshi youngsters and run a Youth
Training course for local teenagers.
Visit: Ziyaret etmek
Teach: Öğretmek
Training: Eğitim
Local: Yerli
Youngster: Genç, ergen
Teenager: Çocuk, genç
Onlar Bangladeşli gençlere İngilizce öğretmek için Londra'yı ziyaret ederler ve
yerel/yerli çocuklara Gençlik Eğitim kursu verirler.
And the students maintain their own college buildings and classrooms.
5
Maintain: Devam etmek, sürdürmek
Building: Bina
Own: Kendi, kendisi
Classroom: Sınıf
Ve öğrenciler kendi binalarına ve sınıflarına (eğitimlerine) devam etmektedirler.
Atlantic College offers an unusually diverse educational experience, but how are
students selected?
Unusually: Sıradışı olarak Diverse: Zıt, çeşitli, farklı Experience: Deneyim
Select: Seçmek
Atlantik Koleji sıradışı ve farklı bir eğitim deneyimi sunmaktadır, fakat öğrenciler
nasıl seçilmektedirler?
"Academic ability and school recommendation are of course taken into consideration
as in all colleges.
Ability: Yetenek, yatkınlık
Reccommendation: Öneri, referans
Of course:
Elbette, tabi ki
to take into consideration: Dikkate al(ın)mak As: Gibi
"Akademik yetenekler ve okul önerileri elbette tüm kolejlerde olduğu gibi dikkate
alınmaktadır.
However, applicants without the personal qualities of tolerance and a willingness to
mix with others can't possibly get into our college," said Neuss.
However: Buna karşın, buna rağmen
Applicant: Başvuran, aday Without: sız, siz
Personel: Kişisel
Quality: Nitelik, vasıf
Tolerance:
Hoşgörü
Willingness: İstek, arzu
Mix: Karış(tır)mak
With: İle
Other: Diğer, öteki
Possibly: Muhtemelen
Get into: İçine girmek, dalmak
Buna karşın, başvuranlardan hoşgörü ve diğerleriyle karışma/kaynaşma arzusu gibi
kişisel vasıflardan yoksun olanlar muhtemelen kolejimize giremezler" dedi Neuss.
The fees are £6,400 a year, but scholarships ensure there is no discrimination on
financial grounds.
6
Fee: Katkı payı, okul ücreti
Scholarship: Burs, yardım
Ensure:
Garanti etmek
Discrimination: Ayrımcılık
Financial: Finanasal
Grounds: Neden, Sebep, zemin
Okul ücretleri yılda £6,400'dur, fakat burslar finansal gerekçelerle ayrımcılık
yapılmamasını garanti ederler.
Some countries, such as Norway, allocate funds to allow Ethiopian refugees to
attend.
Some: Bazı
Such as: ... gibi
Fund: Fon, bütçe, pay
Allocate: Ayırmak, paylaştırmak
Allow: İzin vermek
Refugee: Göçmen
Attend: Katılmak, dahil olmak, alınmak
Norveç gibi bazı ülkeler, Etiyopyalı göçmenlerin (bu eğitime) katılmalarını sağlamak
için fonlar ayırmaktadırlar.
The college gives its students a wide perspective on world affairs, said Monica
Moreno, a Brazilian:
Give: Vermek
Wide: Geniş
World affairs: Dünya işleri, ilişkileri
Bir Brezilyalı olan Monica Moreno, kolejin öğrencilerine dünya/uluslararası
ilişkilere/işlere dair geniş bir perspektif sunduğunu söylemektedir:
"Immediately after you arrive, a learning process starts which makes you realise your
own roots and carries an irresistible force for change and understanding of others."
Immediately: Hemen
After: Sonra
Learning proccess: Öğrenme süreci
Arrive: Varmak, ulaşmak
Start: Başlamak
Make: Yapmak
Realise: Gerçekleşmek, fark etmek
Root: Kök(en)
Irresistible: Dayanılmaz, karşı çıkılmaz
Force: Güç
Carry: Taşımak
Change: Değişim
"(Oraya) vardıktan hemen sonra, kendi köklerini fark etmeni sağlayan ve değişim ve
diğerlerini anlamaya yönelik karşı konulmaz bir güç taşıyan bir öğrenme süreci
başlar."
7

Benzer belgeler

It demands your total concentration, energy and capabilities. In

It demands your total concentration, energy and capabilities. In consideration as in all colleges. However, applicants without the personal qualities of tolerance and a willingness to mix with others can't possibly get into our college," said

Detaylı

3. Çeviri metnini indirmek için tıklayınız.

3. Çeviri metnini indirmek için tıklayınız. Atlantic College students are from 70 countries. They study for the International Baccalaureate diploma. This course was pioneered at the college during the early 1970's and now, it is offered at m...

Detaylı

Dökümanı indirmek için tıklayın.

Dökümanı indirmek için tıklayın. lle blrlikte verilmelidir' UsB destegi olmaltdlr. Gerekli tilm aparatlarr Verilen tekliflere ait marka ve modeller belrrtilecektir. a[nmaYacaktrr' 15 gilnii geeen teslimat teklifleri dikkate firma ...

Detaylı