Sayı 3 - 2014 - Ocak - Chassis Brakes International Türkiye
Transkript
Sayı 3 - 2014 - Ocak - Chassis Brakes International Türkiye
Birikimlerimizi Paylaştık Öneri Sistemi Kazandırıyor Yeni Yıla Umutlar ile Girdik Benim İçin Çin: Dev Adımlar ile Büyüyen Kozmopolit Bir Dünya EDİTÖRCE 2 Pozitif düşün, pozitif ol, pozitif yaşa! Derya ÇORUH ÖZVATAN Türkiye Kurumsal İletişim Uzmanı Son zamanlarda fizik ve metafiziğin birleşmesiyle birçok kavram değişik anlamlar kazanmaya başladı. Daha da ötesinde birey olarak sahip olduğumuz sınırsızlığı ve yaratıcı gücümüzün sınırsızlığını algılamaya başladık. İnsanlar düşünerek inandıkları, imgeledikleri ve olacağına kesin gözüyle baktıkları şeyleri mutlaka yaşarlar. Düşünce, yaşamımızı yöneten farkında olmadığımız en önemli unsurdur. Düşünce hızlı ve kolayca değişebilen bir enerji biçimidir. Bir şeyi önce düşünce şeklinde yaratırız. Fikir bir proje gibi zihnimizde programlanıp, yaratılır. Bir düşünceyi alıp onu zihinde tutmak da bir enerjidir. Örneğin her an hasta olacağınızı düşünürseniz mutlaka sonunda hasta olursunuz. Kısacası, yaşamda, en derin biçimde inandığımız,sıklıkla düşündüğümüz ve beklediğimiz, hayalimizde canlandırdığımız şeyleri tıpkı bir mıknatıs gibi çekeriz. Demek ki, kurduğumuz düşlere, bizleri yöneten düşüncelere yüklediğimiz pozitif veya negatif enerji, aynı biçimde geri dönecektir. Gelin birkaç olumlu cümle örneği kuralım: Ben değerliyim. İlişkimde çok mutluyum. Herkes tarafından seviliyorum. Çok fit ve sağlıklıyım. Bolluk ve huzur içindeyim. Yakın çevremle çok iyi anlaşıyorum. Bunlara benzer cümleleri bir kağıda yazıp görebileceğiniz yerlere asın ve gün içinde sık sık okuyun. Bizler yaşamı nasıl algılıyorsak, bunu bir radyo istasyonu gibi yayıyoruz, yaymış olduğumuz bu titreşimler ebedi ve ezeli olan bu saf enerji alanına ulaşıyor ve bize yaşam deneyimleri olarak geri dönüyor. Öyleyse arzularımızı ertelemeyelim. Pozitif düşünceler sizinle olsun. GENEL MÜDÜR’den Değerli Arkadaşlar, 3 Dergimizin üçüncü sayısında sizlerle yeniden birlikte olmaktan mutluyum. Yeni dönem hazırlıklarımız sürüyor Bu sayımız ile şirketimizin ikinci faaliyet yılını da tamamlamış oluyoruz. Dergimiz aracılığıyla ilk dikkatinizi çekmek istediğim nokta, ikinci yılımızda da ilk yılımızda olduğu gibi, faaliyet yılını 0PPM ile kapatıyor olmamızdır. Ortak başarımızda emeği geçen herkesi yürekten tebrik ederim. Diğer yandan, ikinci faaliyet yılımızı geçen yıl yakaladığımız ticari ve teknik performansımızı daha da iyileştirerek kapatıyor olduğumuzu görmek, firmamızın sürdürülebilir ve sürekli iyileştirilebilirlik performansı açısından geleceğine umutla bakmamızı sağlayan ikinci bir önemli ve olumlu durumdur. 2013 yılı, hepimiz için hem elde ettiğimiz kazanımlar ile gurur duyabileceğimiz hem de eksik veya geliştirmeye açık yönlerimizi gösteren bazı önemli deneyimleri beraberce yaşadığımız yoğun bir çalışma yılı oldu. Hatalarımızdan ders aldığımızı, aynı hataları bir daha tekrarlamamak üzere bilinç ve farkındalık süzgecinden geçirerek buna uygun davranış ve algı değişiklerini sağlıklı bir şekilde hayata geçirme becerisine de hep beraber sahip olduğumuzu görmek, umarım benim için olduğu kadar sizler için de ayrıcalıklı bir keyif ve deneyim olmuştur. 2014 yılında da temelde, geçen iki yıldaki kazanımlarımızın üstüne inşa edeceğimiz yeni bir devinim sürecini hayata geçiriyor olacağız. 2014 içinde özellikle operasyonel mükemmellik alanında kurumsal dönüşümümüzü tamamlayacak ve bunu bütün davranışsal yansımaları ile birlikte tamamıyla içselleştireceğimiz, günlük hayatımıza da fark edilir bir şekilde uygulayacağımız bir transformasyonu her yönü ile gerçekleştiriyor olacağız. Hedefimize ulaşmamızı mümkün kılacak öğrenme, düşünme/odaklanma, uygulama/ deneyimleme, gözlemleme ve nihayet içselleştirme süreçlerinde bize yardımcı olacak şekilde CBI-Akademi’yi 2013’ün son aylarında kurduk ve çalışanlarımızın neredeyse tamamını kapsayacak şekilde yaygın eğitim sistematiği ile eğitim zincirini planlayıp ilk aşamalarını hayata geçirdik. Ana hatları ile kısaca özetlemeye çalıştığım bu bütünsel dönüşümümüzün de temel nüvesini CBI-Akademi’nin içselleştireceğimiz çıktıları oluşturacaktır. Bu dönüşümde elde edilecek kazanımlar sadece firmamızın önümüzde duran zorlu hedefleri başarı ile ve kendisini aşarak yakalamasına vesile olmayacak; aynı zamanda da ortaya çıkartılacak değerden bütün paydaşlarımızı faydalandırması anlamında bütünsel paydaş mutluluğunu da sağlaması ile de çok önemli olacaktır. Biz birbirini anlayan, birbiri ile uyum içinde davranan, birbirinin beklentilerini karşılamaya ve yeteneklerini geliştirmeye önem veren güzel bir aileyiz. Bu ailenin, sadece sektöre değil sektör dışından başka firmalara da ilham verecek şekilde köklü, güçlü, yön verici ve büyük bir aile olması bizim elimizde ve ben sizlere bakınca bunun böyle olacağını şimdiden görebiliyorum. Bu yolculuğun kazanımlarının şimdiden hepimize hayırlı olmasını dilerim. Sağlık, başarı ve mutluluk dolu bir yıl geçirmeniz dileği ile… Saygılarımla, Uygar ETİ Genel Müdür 09 4 2014 SAYI: 3 OCAK İÇİNDEKİLER 11 YAYIN ve İMTİYAZ SAHİBİ CHASSIS BRAKES INTERNATIONAL OTOMOTİV SAN. ve TİC. A.Ş. adına sahibi GENEL MÜDÜR Uygar ETİ 12 EDİTÖR Derya Çoruh ÖZVATAN DERGİ HAZIRLIK EKİBİ Motivasyon Grubu 25 KATKIDA BULUNANLAR Dr. Emin MENEKŞE Tevfik DURMUŞOĞLU YÖNETİM YERİ CHASSIS BRAKES INTERNATIONAL Otomotiv San. ve Tic.A.Ş. DOSAB, Yeni Yalova Yolu Cd. No: 612 Osmangazi / BURSA T: 0 224 270 68 00 F: 0 224 261 09 82 chassisbrakes.com.tr GRAFİK TASARIM ANL CREATIVE Kükürtlü Mh. Zübeyde Han. Cd. Tayan Apt. No: 10 D/2 Osmangazi / BURSA T: 0 224 234 24 42 F: 0 224 234 02 42 anlcreative.com BASKI AK Mat Akınoğlu Matbaacılık San. Tic. A.Ş. YAYIN TÜRÜ Bülten 3 ayda bir yayınlanır. Her hakkı Chassis Brakes International Otomotiv San. ve Tic.A.Ş.’ye aittir. Para ile satılamaz. Öneri sistemi Kazandırıyor Chassis Brakes tarafından geliştirilen ‘’İyileştirme ve Öneri Sistemi’’ne fabrikamızda çalışmakta olan herkes fikirleri ile katılabilir, öneride bulunabilir. Birimkimlerimizi Paylaştık Uludağ Üniversitesi İşletme Topluluğu tarafından 9 – 13 Aralık 2013 tarihinde düzenlenen Reklamcılık ve Pazarlama Günleri... Yeni Yıla Umutlar İle Girdik CBI Bursa Fabrikası olarak düzenlediğimiz yılbaşı partisi Altın Ceylan Gazella Balo Salonu’nda tüm çalışanlarımızın katılımıyla gerçekleştirildi. Benim İçin Çin: Dev Adımlar İle Büyüyen Kozmopolit Bir Dünya Herkese hayatında en az bir kere gitmesini tavsiye ediyorum. Gözümüz Hep Yüksekte 05 22 Finansçı Olmayanlar İçin İK Gündem 06-07 Finans Eğitimi 23 Forklift Eğitimimizi Ayın En İyileri 08 Başarı ile Gerçekleştirdik 23 Ekip Ruhu Farkındayız, Farkındalık Sağlayacağız Kazandıran Öneri Sistemi 09 24 Üretim Röportaj 25 Ford Silindir Projesinin Bizlere Kattıkları 10 Tedarikçilerimiz Konuk Yazar : Tevfik Durmuşoğlu CBI Demirtaş’taydı 11 26 Yeni Yıla Teknolojik Yol Haritası : USB Yeni Umutlar İle Girdik 12-13 Bellek Satın Almanın İncelikleri 27 Birikimlerimizi Dinleyiciler Karikatür ile Paylaştık 14 28 Bay Werthmann ve Bay Schemer Doktorum Köşesi 29 CBI Bursa’yı Ziyaret Ettiler 14 Bowling Turnuvası : Spor 30 Başarılı Atışlara Ödüller Verildi 15 Avr. İns. Kayn. Direktörü HSE 31 Fabrikamızı Ziyaret Etti 16 Önce İnsan Dedik, Zirveye Yolculuk : Verçenik İnsana Saygı Ödülü’nü Kazandık 16 ve Kaçkar Tırmanışları 32-34 İş Kıyafetlerimiz Yalnızca Bizim Değil, Bulmaca Etkinliği Onların da Hayatını Güzelleştiriyor 17 35 Genel Müdürümüz Uygar Eti Kültür-Sanat 36-37 Deneyimlerini Paylaşıyor 18 Perspektif Toplantıları Bunları Biliyor musunuz? 38 tüm hızıyla devam ediyor 19 Duyurular & Kutlamalar 20-21 Sendika Köşesi SENDİKA KÖŞESİ 5 Adem MUTLU Türk Metal Sendikası İş Yeri Baştemsilcisi Yeni Yıl Bizlere Yenilikler İle Gelecek Değerli Çalışma Arkadaşlarım, Chassis Brakes International’da, acısıyla tatlısıyla 2013 yılımızı tamamladık. Bu bir yıl içersinde bir çok şey başardık, çalışanlarımıza yönelik bir çok aktivite ve organizasyonlar gerçekleştirdik. Yönetimimizin yeni projelerle ilgili bir çok atılımları oldu. Bu durum biz çalışanları, kendi öz güvenimizi pekiştirmemize neden olmuştur. Onların maddi ve manevi desteği, biz çalışanları her zaman güçlü kılmıştır. Bu vesile ile, tüm arkadaşlarım adına, kendilerine sonsuz teşekkürlerimi sunmak istiyorum . Önümüz açık, alnımız dik, el ele verip daha bir çok güzel ve başarılı işlere, birlikte yürüyeceğimizden hiç kuşkum yok. Geçen yıl olduğu gibi, bu yıl’da, “0 ppm”gibi çok üstün bir başarıya imza attık. Bu hepimizin sevincidir! Bu başarı hepimizin tek tek emek verdiği ve arzuladığı bir başarıdır. Gelecek yıllarda da bu başarılarımızı daha da ileriye götüreceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Bunun yanı sıra, geçen yıl eğitimlerimizi, eğlencelerimizi ve gezilerimizi de ihmal etmedik. Yıl içersinde bireysel veya ailelerimizinde katılımı ile bir çok aktivite düzenledik. Önümüzdeki dönemde tüm çalışanlarımızın önerileri ve katılımları ile gerçekleştireceğimiz aktivitelerde, hedefimiz çıtayı daha fazla yükseltmektir. Özellikle ailecek yaptığımız organizasyonlar bizleri çok mutlu ediyor, çünkü eşlerimiz ve çocuklarımız birbirleri ile tanışarak, yeni arkadaşlıklar ve dostluklar kuruyorlar. Bu pozitif oluşum bizlerin, işimize ve iş yerimize, daha da bağlılığımızı arttırmaktadır. Gelecek yıl içersinde de, bu tür organizasyonlara tüm hızıyla devam edeceğiz. Sendikal faaliyetler olarakta 2014 yılının başlaması ile çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz. Örneğin Sendikamızın Ankara Büyük Anadolu otelinde gerçekleştireceği eğitimlere yıl içersinde öncelikle hiç eğitimlere katılamamış arkadaşlarımızı göndermeye gayret edeceğiz. Bu vesile ile hepinize sağlık, bolkazançlı ve aydınlık bir gelecek diliyorum! İK GÜN İK GÜNDEM 6 ‘Keşke’ dememek için farklı şeyler yapmalı... Arzu ÖNEYMAN Türkiye İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Müdürü Merhaba, Yaşlı bir adam “Silgiler hata yapanlar için yapılır.” dedi, oysa bir genç onu yanıtladı ve “Silgiler kendi hatalarını düzeltmeye istekli olanlar için yapılır.” dedi. Konu sadece TUTUMLARIMIZ! (anonim) 2013’ü de geride bıraktığımız bu günlerde birçoğumuz kendimize yeni dönem için yeni hedefler belirleme telaşındayız. “Yok, ben hiç geriye dönüp bakmam.” diyenler bile geçip giden yıla bakıp, zamanın ne kadar hızlı aktığından dem vurur. Sonra tuhaf bir telaş alır içimizi ne de olsa yeni bir yıl gelmiştir. Bu aslında bir başka “Şans” gibidir. Yapamadığımız şeyleri yapmak için yeni bir şans. Yaptıklarımız, yapamadıklarımız ve pişmanlıklarımıza bakar söz veririz kendimize, bu sene kesin yabancı dil öğreneceğim, spora gideceğim, iş yaşam dengemi sağlayacağım, kendimi geliştireceğim, xyz projesini tamamlayacağım, kitap yazacağım vs. Bir de sosyal tarafı vardır bu hedeflerin; iletişim yeteneğimi geliştireceğim, daha pozitif olacağım, “Hayır” demeyi öğreneceğim gibi. 2014 bittiğinde de aynı sonuçları almamak, pişman olmamak, keşke dememek için geçen yıllardan farklı bir şey yapmak lazım. Ama nedir? Birey olarak önce kendini tanıma yolculuğuna çıkmak gerek! Kendini bütün yönleri ile anlayamayan kişi başkalarını nasıl anlasın ki? Başkalarını anlayamayan kişi nasıl ilişkilerinde başarılı olabilir? Önce davranışlarımızın temelinde yatan tutumlarımıza, tutumlarımızın temelindeki değerlerimize bakmalyız. Alfred Adler “Birlikte yaşadığımız insanlara karşı tutumumuz onları anlamamıza bağlıdır. “ diyor. Dolayısı ile sadece kendimizi anlamak değil, başkalarını da anlamamız gerekir ki tutum ve davranışlarımızı değiştirebilelim. Peki, bütün bunları neden yapacağız? İçimizde rahatlayıp hayatımızın merdivenleri ile beyaz bulutlara tırmanmak için, mutlu olmak için. Fırsatları yakalamak için, mutlu kişiler hayatlarında huzura ulaşırken mutsuz kişiler pişmanlıkların üzerine oturduklarından önlerine çıkan fırsatları kaçırırlar. Tutumlarımız her şeyimizdir, bizler tutumlarımız, tutumlarımız ise bizleriz. CBI Akademi Türkiye 2014 yılında da her yıl olduğu gibi kurumsal değerlerimiz çerçevesinde çalışmalarımıza devam ediyor olacağız. İnanıyoruz ki şirketimizin uzun vadeli stratejik hedeflerine ulaşmasının ve rekabet üstünlüğünde bir adım önde olabilmesinin en önemli kriterlerinden biri iyi eğitilmiş, şirketle bütünleşmiş bir iş gücünün eğitimi ve geliştirilmesidir. NDEM 7 Bu amaçla Chassis Brakes Türkiye CBI Akademi çatısı altında tüm eğitim ve gelişim faaliyetlerimizi topluyoruz. Temel amacımız sürekli organizasyonel gelişimi sağlamaktır. Bu sebeple her yıl şirket stratejileri, hedefleri, bununla birlikte öncelikleri, ihtiyaçları ve kaynakları doğrultusunda sürekli gelişimi sağlayacak programlar oluşturucağız. İlk programımız olan “Operasyonel Mükemmellik” eğitimine yöneticilerimiz dahil 50 kişi katılıyor olacak. Bu eğitimi temel formasyon olarak görüyor, iş yapış şekillerimizi değiştirmeyi, veriye-rakamlara-analize bakarak karar vermeyi, kısa yollardan uzaklaşmayı hedefliyoruz. Akademi kapsamında, iç eğitmenlerimiz eğitim stratejimizin temel taşını oluşturmakta. Donanımlı, dinamik ve aktif bir iç eğitmen ağının oluşturulması ve bu ağın etkin bir şekilde işlemesini sağlamak, eğitim politikamızın temelini oluşturur. Akademinin diğer başlıkları ise Strateji ve İnovasyon, Liderlik ve İş’te Yaşam Okulumuz. İş’te Yaşam Okulumuz, iş odaklı bir kişisel gelişim programıdır. Program, Özgüveni Arttırmak, İnsan İlişkilerini, İletişim ve Sunum Becerilerini Geliştirmek, Hedef Belirleme, Olumlu Tutum Sağlamak ve Stresi Yönetmek gibi modüllerden oluşuyor. En önemli sermayemiz olan çalışanlarımızın tümünün katılımı ile bu programı 2014 yılında tamamlamış olacağız. Unutmamak gerekir ki aynı davranışları tekrarladığımız sürece çıkarımlarımızdan daha farklı bir sonuç elde edemeyiz. Değişim çok dikkat, emek, zaman, sabır ve nereden başlayacağına ait bilinç gerektirir. Doğru olmayan bir başlangıç, bir ağacın kökündeki sorunla ilgilenmek yerine yaprakları ile uğraşmak gibi boş çabalar içinde olmaktır. Bu sebeple CBI Akademi’nin başarısı hepimizin çabasına bağlıdır. 2014 yılının tüm çalışanlarımıza, iş ortaklarımıza ve onların ailelerine sağlık, mutluluk ve başarı getirmesini diliyorum. Sevgilerimle... N I Y A EN EN İYİLERİ SEÇTİK 8 KASIM AYININ EN İYİ 5S BÖLÜMÜ SEÇİLDİ Fiat silindir talaşlı imalat hattı Kasım ayı içerisindeki denetimde 100 tam puan alarak en iyi bölüm olmayı hak etmiştir. Hattın çalışma grubu lideri ve 5S sorumlusu Nejdet Güler başarılarını disiplinli çalışmaya borçlu oldukları belirtmiştir. Tüm Fiat silindir talaşlı imalat hattı çalışanlarını kutluyoruz. EN İYİ BOWLİNG OYUNCUSU Fabrikamız tarafından düzenlenen turnuvada en fazla sayıyı atarak büyük bir başarıya imza Abdullah Yaşar Chassis Brakes ailesinin en iyi bowling oyuncusu olduğunu ispatlamıştır. ABDULLAH YAŞAR 1. OYUN 183 2. OYUN 131 TOPLAM 314 EKİP RUHU Sinan CANBAŞ Öneri Sistemi ve Dokümantasyon Teknikeri 9 KAZANDIRAN ÖNERİ SİSTEMİ Hem Fabrikamız Hem de Çalışanlarımız Kazanıyor Chassis Brakes tarafından geliştirilen ‘’İyileştirme ve Öneri Sistemi’’ne fabrikamızda çalışmakta olan herkes fikirleri ile katılabilir ve fabrikamıza katkı sağlayacak her şey için öneride bulunabilir. Öneri sisteminin çalışma şekli şu şekildedir: Çalışanlarımız çay içme alanında bulunan öneri formlarını alarak iyileştirme yapmak istedikleri alandaki eksiklerinin çalışma koşullarına nasıl daha uygun hale getirileceği konusundaki düşüncelerini yazarak formu öneri kutusuna atarlar. Toplanan öneriler sistemde kayıt altına alınarak ilgili bölüm müdürlerine teslim edilir ve değerlendirmeye alınır. Değerlendirilen öneriler tekrar öneri sorumlusuna teslim edilir ve uygulama sorumlulularına fotokopileri verilir. Ayın öneri seçimleri yapıldğında her ay için seçilen önerinin sahiplerine 1’er adet küçük altın ve ilave ödüller takdim edilir. Her yılın Ocak ayında yöneticilerimiz ayın önerileri seçilen fikirleri tekrar değerlendirmeye alarak oy birliği ile bu öneriler içerisinden ‘’Yılın Önerisi’’ seçilir. Kazanan öneri sahibi ve varsa ekibi toplam 10.000 Euro ile ödüllendirilir. Fabrikamızda 2013 yılı içerisinde toplam 491 adet öneri verilmiş ve bu önerilerin yalnızca 103’ü reddedilmiş, 120 öneri uygulama aşamasına alınmış ve 73 adet öneri de değerlendirme aşamasındadır. Yapılan tüm öneriler içerisinden ise 195 adet öneri tamamlanmış durumdadır. Tamamlanan ve getirisi hesaplanan öneriler arasından yöneticilerimiz oy birliği ile ayın önerisini seçmektedir. 2013 yılı içerisinde 4 adet önerimiz ilgili ayın önerisi olarak seçilmiş ve öneri sahibi arkadaşlarımıza hediyeleri ve plaketleri takdim edilmiştir. Ocak ayı içerisinde 13/022 nolu öneri sahipleri Emre Güner, Zeki GAZİOĞLU, Metin Zeybek, Bünyamin Tükenmez, Mehmet Sami Altun ve Adnan Tokatlı’nın içerisinde bulunduğu kesici ömrü ile ilgili önerinin yıllık getirisi 4,100 EURO olarak hesaplanmıştır. Öneri getiren tüm çalışma arkadaşlarımıza sağladıkları katkıdan dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz. ÜRETİM 10 Bahri CİNCİOĞLU Silindir Talaşlı İmalat SPC Operatörü Ford Silindir Projesinin Bizlere Kattıkları Merhabalar, Fabrikamızın 1996 yılından bu yana yürütmüş olduğu ve üretimini gerçekleştirdiğimiz FORD TRANSİT disk fren silindir projeleri bildiğiniz gibi sırasıyla LCY, LCX ,V184, V347’dir. Ben 1996 yılının Ocak ayından itibaren fabrikamızda talaşlı imalat CNC operatörü olarak bu projelerin devreye alma, üretim sürecinin operasyonların iyileştirilmesi ve geliştirilmesi gibi hemen hemen tüm aşamalarında ve en çok da üretiminde aktif olarak görev almaktayım. Haliyle hayatımın önemli bir bölümü, FORD silindir üretim hattında gecemizi gündüzümüze katarak, yoğun bir emek vererek, sıfır hata hedefini esas alarak çalışmakla geçti. Grup liderimiz Nejdet Güler’den Aralık ayı itibarıyla V347 projesinin son parçalarının işleneceğini öğrendiğimizde ben ve arkadaşlarım değişik bir duygu fırtınası yaşadık ve dedik ki bu anı fabrikamızın tarihine yazalım. Sonuçta 2009-2014 yılları arasında gerçekleşen bu proje kapsamında yaklaşık 1.500.000 adet silindir ürettik ve geriye dönüp baktığımızda çok iyi bir performans ile sonuçlandırdık. Bir yandan bunun gururunu yaşarken bir yandan da hüzün dolu dakikalar yaşadık. Yıllarca çalışmış olduğumuz, direkt olarak makinalara ellerimizle bağladığımız silindiri teslim ederken sanki kendimizden bir parça kopuyormuş gibi buruktuk. Yeni devreye aldığımız V362 Ford silindir projesinde de yeni çalışma arkadaşlarımızla geçmiş tecrübelerimizi paylaşarak aynı başarıyı devam etireceğimizden şüphemiz yok. TEDARİKÇİLERİMİZ Canan ÖZTEKİN ATALAY PUR-QMM / Yan Sanayi Kalite ve Giriş Kalite Şefi Teknik Gezi Niteliğinde Tedarikçi Ziyareti: CBI Demisaş’taydı 2013 yılı Kalite Bölümü aksiyonlarında alınmış bir karar olmasına rağmen, iş yoğunluğundan dolayı yılın ancak son günlerinde (21.12.2013) Demisaş ziyaretini gerçekleştirebildik. Bu ziyaret aynı zamanda teknik bir gezi niteliğinde oldu. Ziyarete, firmamızın talaşlı imalat, montaj, kalite ve lojistik bölümlerinden 45 kişi katılım gösterdi. Demisaş Döküm Fabrikası ziyareti, prosesin net anlaşılabilmesi için ham madde deposu, ocakların yüklenmesi, ergitme, aşılama, kalıplama, döküm, maça üretimi, kum tesisi, temizleme, çapak alma (trimming+taşlama) ve final kontrol bölümlerini kapsayan üretim aşaması sırasına göre gerçekleştirildi. Firmamız için çok önemli bir yan sanayi olan Demisaş’a ziyaret, fabrikamızın farklı birimlerinde çalışan arkadaşlarımızın kendi proseslerinde döküm parçalar ile sürekli etkileşim halinde olduklarından (talaşlı üretim, parçaları işleme, montaj, proses öncesi döküm parçaların %100 kontrolü vb.) döküm prosesini anlamaları ve farkındalıklarının artması için oldukça etkili oldu. Ayrıca bu ziyaretin iletişimi ve bakış açısını olumlu yönde geliştireceğine inanıyoruz. Bu imkanı bize sağladığı için Demisaş yönetimine, bizimle ilgilenen tüm ekibe ve özellikle Nihal Çetinkaya’ya çok teşekkür ederiz. 11 BİZDEN Aktivitelerimiz 12 Chassis Brakes International Bursa Fabrikası olarak düzenlediğimiz yılbaşı partisi 26 Aralık Perşembe akşamı Altın Ceylan Gazella Balo Salonu’nda tüm çalışanlarımızın katılımıyla gerçekleştirildi. Yeni yılı yeni motivasyonlar ile karşılamak, birlikte eğlenceli saatler yaşamak amacıyla düzenlenen yılbaşı partisine tüm yöneticilerimiz ve çalışanlarımız katılım gösterdi. Gece, Genel Müdürümüz Uygar Eti’nin konuşması ile başladı. Uygar Bey konuşmasında, “Dönüşüm ve değişim kendi içimizde başlar. Chassis Brakes ailesi olarak şimdiye kadar yaptığımız başarılı çalışmalar sonucu “0 PPM” ile ilerlemeye devam ediyoruz. ‘’diye belirtti. 2014’ün Operasyonel Mükemmellik yılı olmasını planladıklarını ileten Eti, bunun için “CBI Türkiye Akademi”’yi kurduklarının ve eğitimlere başladıklarının müjdesini verdi. Chassis Brakes Bursa ailesine bugüne kadar gösterdikleri sadakat ve başarıları çalışmaları için teşekkür eden Uygar Eti, herkese başarılı ve mutlu bir yıl dileyerek sözlerini tamamladı. Partinin ilerleyen dakikalarında gerçekleşen yılbaşı çekilişinde şanslı firma çalışanlarımız çeşitli altınlar kazandı. Gecede ayrıca başarılı projelere imza atarak 10’uncu yılını dolduran İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Müdürümüz Arzu Öneyman’a Genel Müdür Uygar Eti tarafından 10. yıl plaketini ve gümüş şekerlik takdim edildi. Daha sonra Genel Müdür Uygar Eti, Arzu Öneyman, işyeri sendika temsilcileri Adem Mutlu ve Mutlu Sönmez ile “Hep birlikte nice başarılı yıllara…” diyerek gece için hazırlanan özel pastayı kestiler. Geç saatlere kadar devam eden gecede, Bursa’nın sevilen sanatçısı Akın Soy canlı performansı ile büyük ilgi topladı. Firuze Organizasyon’un dans gösterileri ile sahne aldığı gecenin sonunda sahnede Chassis Brakes çalışanları ile birlikte doğum gününü kutlayan Akın Soy, kendisine yapılan sürpriz karşısında ile mutlu olduğunu dile getirdi. Yeni Yıla Yeni Umutlar ile Girdik BİZDEN Aktivitelerimiz 13 BİZDEN Aktivitelerimiz 14 Bay Christian Werthmann ve Bay Bernd Schemer, Chassis Brakes Bursa Fabrikasını Ziyaret Ettiler Kasım 2013 itibari ile Avrupa Bölge Başkanı olarak atanan Bay Bernd Schemer ve Başkan Yardımcısı Bay Christian Werthmann 03.12.13 tarihinde Bursa fabrikamızı ziyaret ettiler. Yöneticilerimiz ile tanışan Bay Schemer, Bay Werthmann ile üretim tesisini gezerek, çalışmalar hakkında bilgi aldılar. Birikimlerimizi Dinleyiciler ile Paylaştık Uludağ Üniversitesi İşletme Topluluğu tarafından 9 – 13 Aralık 2013 tarihinde düzenlenen Reklamcılık ve Pazarlama Günleri’ne İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Müdürümüz Arzu Öneyman konuşmacı olarak katıldı. Konuşmasının ardından büyük bir ilgili toplayan Arzu Öneyman, konuklar ve öğrencilerin sorularını cevaplandırdı. Etkinlikte reklam ve pazarlama sektörünün önemli isimlerinin konuşmaları ile son buldu. BİZDEN Aktivitelerimiz 15 Chassis Brakes Bowling Turnuvası: Başarılı Atışlara Ödüller Verildi Chassis Brakes’ in gelenekselleşen bowling turnuvası bu sene de tüm katılımcılara heyecan yaşatan, iş stresinden biraz da olsa uzaklaştıran, eğlenceli dakikalar geçirmemizi sağlayan kıyasıya bir mücadele ile başladı. 2 gün süren turnuvamıza birçok çalışanımız aileleri ile birlikte katıldı. Önceki senelerde olduğu gibi yine bütün katılımcılara, finale kalanlara, ilk üç sıraya giren takımlara; kupa, madalya ve birbirinden değerli onlarca hediye verilmiştir. İlk 3’e girerek madalya ve kupa kazanan arkadaşlarımızı tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz. Bir sonraki organizasyonlarda tekrar buluşmak üzere... BİZDEN Aktivitelerimiz 16 Avrupa İnsan Kaynakları Direktörü Fabrikamızı Ziyaret Etti Ekim 2013 itibari ile Avrupa İnsan Kaynakları Direktürlüğü’ne atanan Bay Didier Bille, 11 Kasım 2013 tarihinde fabrikamızı ziyaret etti. Bursa fabrikamızdaki ‘’İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Departmanı’’nın uygulamalarını çok beğenen Bay Didier, çalışmalarımızı diğer fabrikalar ile paylaşmamızı talep ederek başarılarımızın devamını diledi. Bizler de kendisine yeni görevinde başarılar diliyoruz. Önce İnsan Dedik, İnsana Saygı Ödülü’nü Kazandık Kariyer.net’in tarafından düzenlenen insan kaynakları alanında yürütülen başarılı çalışmaların ödüllendirilmesini hedefleyen 2013 İnsana Saygı Ödülleri sahipleri belli oldu. Gelen 6.306 başvurudan 6.296 adayımıza 2 gün içinde geri dönüş yaparak % 99,84 oranında başarı sağladık. Bu verilerimiz ile 2013 yılı İnsana Saygı Ödülü’nü almaya hak kazandık. Şirketimiz adına bu ödülü almakta emeği geçen Sn. Burcu Günay’a çalışmalarından dolayı teşekkür ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz. Daha nice ödülleri hep birlikte almak ümidi ile… BİZDEN Aktivitelerimiz 17 İş Kıyafetlerimiz Yalnızca Bizim Değil Onların Da Hayatını Güzelleştiriyor 2013 Aralık ayı itibari ile iş kıyafetlerimiz, İzmit’te faaliyet gösteren ve 2004 yılında hizmete açılan “Gülen Yüzler Engelliler Mesleki Rehabilitasyon ve İşyeri Merkezi” tarafından hazırlanacaktır. Üretim sırasında Sendika temsilcilerimiz ile firmayı ziyaret ettik. Yöneticiler dahil tüm çalışanlar çok iyi bir ev sahipliği ile bizleri ağırladılar. Tüm ekibin bir an önce iş kıyafetlerimizi teslim edebilmek için yoğun çaba sarf ettiklerini görmek bizleri çok mutlu etti. Özellikle de 1999 yılında yaşanan Gölcük depreminden sonra çalışmalarına hız veren ve engelli bireylerin üretken bireyler olarak topluma ve ülke ekonomisine kazandırılmasını hedefleyen firmada tüm çalışma ortamı engellilere göre düzenlenmiş. Firma iş kıyafetleri, promosyon ürünleri, elektronik ve kağıt geri dönüşüm atölyeleri, grafik-serigrafi tasarım ve sera merkezleri alanlarında faaliyet gösteriyor. Engelli kişilerin kendileri ve topluma karşı verimli olabilme çabalarına Chassis Brakes International ailesi olarak ufak da olsa bir katkımızın olmasından dolayı gurur duyuyoruz. Hazırlanan iş kıyafetlerimiz ile ilgili objektifimize takılan birkaç resim... BİZDEN Aktivitelerimiz 18 Genel Müdürümüz Uygar Eti Deneyimlerini Paylaşıyor 12. Kalite Şöleni - Otomotiv Sektöründe Çevik Yönetim Paneli Anadolu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi (AKM), 10 Ekim tarihinde Türkiye Kalite Derneği (KalDer) Eskişehir Şubesi tarafından bu yıl 12’ncisi gerçekleştirilen Eskişehir Kalite Şöleni kapsamında “Otomotiv Sektöründe Çevik Yönetim” paneline ev sahipliği yaptı. Otomotiv sektörünün içinde bulunduğu durumun değerlendirildiği ‘‘Kalite Şöleni‘‘ne Genel Müdürümüz Uygar Eti de konuşmacı olarak katıldı ve otomotiv sektöründen çevik yönetim örnekleri sundu. 3 ayrı oturum şeklinde gerçekleştirilen panelde “EFQM Mükemmellik Modeli ve ‘Yönetimde Çeviklik’ Kavramı, Otomotiv Sektöründe Çevik Yönetim, Eskişehir’den Çevik Yönetim Örnekleri” başlıklı konulara panelistler tarafından ışık tutuldu. II. Otomotivde Satınalma Uygulamaları Zirvesi Sektörün öncü firmalarındaki satınalma profesyonelleri tarafından; otomotiv disiplininin satınalmadaki uygulamalarının anlatıldığı ve Türkiye’de ikinci kez düzenlenen bu çok özel organizasyona Genel Müdürümüz Uygar Eti konuşmacı olarak davet edildi. 26 Ekim tarihinde yapılan zirveye tüm ana ve yan sanayilerdeki satınalma profesyonellerine eşsiz bir kıyaslama; mevcut ve yeni trendleri öğrenme ve satınalma profesyonelleri ile birebir tanışma fırsatı sağladı. Türkiye Tedarik Zinciri Yönetim Zirvesi Yeditepe Akademi’nin 1 Aralık 2013 tarihinde Istanbul’da gerçekleştirdiği ve sektörün önde gelen isimlerinin bir araya geldiği “Türkiye Tedarik Zinciri Yönetimi Zirvesi”ne Genel Müdürümüz Uygar Eti de konuşmacı olarak davet edildi. Güncel trendler ve başarılı uygulamalar hakkında bilgilerini paylaşan Eti’nin konuşması katılımcılar tarafından ilgi ile dinlendi. BİZDEN Aktivitelerimiz 19 Perspektif Toplantıları Tüm Hızıyla Devam Ediyor Her ayın ilk Çarşamba günü saat 14.00-15.30 arası düzenlenen Perspektif Toplantıları Chassis Brakes ‘in gelecek /ortak hedefleri ve bu hedeflere hep birlikte ulaşabilmek adına karşılıklı beklentilerin anlaşılması için çalışanlar ve üst yönetimin buluşmasıyla gerçekleştirilmeye devam ediyor. 2014 yılın ilk toplantısında Genel Müdürümüz Uygar Eti, şirketin kısa ve uzun vadeli hedeflerini çalışanlarımız ile paylaştı. Toplantının gerçekleştirilmesinden dolayı duydukları memnuniyeti belirten katılımcılar toplantının faydalı olduğunu ve sürekliliğini talep ettiler. BİZDEN Duyuru - Kutlama 20 Doğum Günleri ile bir fidana hayat verenler Adı • Hasan • Hüsnü • Hakan • Cem • Abdullah • İsmail • Mehmet • Semih • Emrah • Ertuğrul • Caner • Suna • Fehmi • Canan • Nurdoğan • Ersin • Abdullah • Yılmaz • Zeki • Ali Düzgün • Hasan • Merve • Gökhan Bir Dikili Ağacımız Olsun Soyadı TAŞAN YILMAZ YAMAN ARABACI EREN BİLBEY AYHAN KABAKÇI ÇELİK YILDIZ SARGIN ŞENSOY SAN ATALAY DÜVENCİ DURUKAN YAŞAR PARLATAN GAZİOĞLU ARI KORKMAZ ÖZER ÇAYIR DOĞDUĞU AY EKİM EKİM EKİM EKİM EKİM EKİM EKİM EKİM EKİM EKİM EKİM EKİM KASIM KASIM KASIM KASIM KASIM KASIM KASIM ARALIK ARALIK ARALIK ARALIK Değerli Chassis Brakes International Ailesi, 2013 yılı çevre projemiz kapsamında çalışanlarımızın doğum günlerinde “TEMA” vakfına yapılan fidan bağışları 172 adete ulaşarak tamamlanmıştır. Yeni bir yaşamın başlangıcını temsil eden fidanların sizlere sağlık ve mutluluk getirmesi dileğiyle... BİZDEN Duyurular & Kutlamalar 21 Yeni Evlenenler Ömür Boyu Mutluluklar Diliyoruz . . . .. . AILENIN YENI UYELERI Ailenin yeni üyesine Serkan AKMAN Kızı Eslem Uzun ve saglıklı bir ömür dileriz. BİZDEN Etkinliklerimiz 22 Gözümüz Hep Yüksekte YÜKSEKTE GÜVENLİ ÇALIŞMA EĞİTİMİ Dünyada ve ülkemizde iş yerlerinde meydana gelen iş kazaları, kaza çeşitleri arasında oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Yaşanan üzücü kazalar iş gücü ve iş günü kayıplarına, telafisi olmayan psikolojik ve sosyal kayıplara neden olmaktadır. Verilen bu eğitimin amacı; böylesine önemli bir konuda üzücü kayıpların en aza indirilmesi veya oluşmamasını sağlamaktır. Yüksekte Güvenli Çalışma Eğitimi 5-6 Ekim 2013 tarihinde Bakım bölümünden 11 çalışanımızın katılımıyla firmamızda uygulamalı olarak Eğitim Uzmanı Selçuk Demir tarafından verilmiştir. Eğitim öncesi ve sonrası yazılı olarak bilgi düzeylerinin ölçüldüğü uygulamaya sıkça yer verilen 2 günlük eğitim programında yazılı imtihan ve uygulamada başarılı olan tüm çalışanlarımıza başarı sertifikası verilmiştir. BİZDEN Etkinliklerimiz 23 Finansçı Olmayanlar İçin Finans Eğitimi 15 Kasım 2013 tarihinde Yönetim Atölyesi firmasının eğitmeni Dr.Sait Kaygusuz tarafından ADAL Çevre Tesisleri’nde gerçekleşen eğitim, firmamızdan 11 çalışanımızın katılımı ile gerçekleşmiştir. Forklift Eğitimimizi Başarı ile Gerçekleştirdik 12-13 Ekim tarihlerinde Türkan Polat Sürücü Kursları ve İş Makineleri Operatörlük Okulu‘nda gerçekleşen Forklift Eğitimi’ne firmamızdan 12 çalışanımız katılarak sertifika almaya hak kazanmıştır. BİZDEN Etkinliklerimiz 24 Farkındayız, Farkındalık Sağlayacağız Uzman Psikolog ve Profesyonel Koç Sezai Aydın, 06 Aralık 2013 tarihinde çalışma grubu liderlerimize ‘’Kişisel Farkındalık Eğitimi’’ verdi. Bu eğitim, katılımcıların kişiliğine ve kişiliğindeki yansımalarına bir bakış; iş hayatında nelere önem verdiğimize, neye ihtiyaç duyduğumuza, nelerden etkilendiğimize ve bunun diğer kişiler için ne anlama gelebileceğine dair bir keşif turunu kapsamaktadır. Kişinin önce kendisini daha sonra iletişim kuracağı kişiyi analiz ederek karşısındaki insanla nasıl iletişime geçmesi gerektiğini rahatça ortaya koyabilmeyi sağlayan bu eğitimimiz sonrasında çalışanlarımız eğitimle ilgili olumlu görüşlerini dile getirdiler. RÖPORTAJ Köksal AZİZAĞAOĞLU Disk-Kampana Fren Montaj Takım Lideri Benim İçin Çin: Dev Adımlar ile Büyüyen Kozmopolit Bir Dünya 25 Bosch Fren Sistemleri ailesine 2008 yılının Haziran ayında “Disk fren montaj üretim mühendisi” olarak katıldım. Yaklaşık 4 yıllık bir çalışmanın ardından firmamızın isim değişikliği ile birlikte benim görevimde de değişiklik oldu ve TEF1 bölümüne geçerek “Teknik Fonksiyonlar Kıdemli Mühendisi” olarak 2013 yılı sonuna kadar çalıştım. Yeni yılla birlikte tekrar MOE bünyesine dönerek “Disk-Kampana Fren Montaj Takım Liderliği” görevini sürdürmekteyim. Çin’e gidişim bir anda oldu desem yanlış olmaz sanırım. Sıradan bir çalışma gününde şöyle bir soru ile karşılaştığınızı düşünün, - Wuhan fabrikasına teknik destek vermek için 2-3 aylığına gitmek ister misin? - Wuhan? - Çin. Açık konuşmak gerekirse hayatı boyunca Artvin’den doğuya gitmemiş biri olarak kafamda cevap arayan onlarca soru oluşmuştu. Havası, suyu, kültürü, insanların davranışı ve en önemlisi yemek alışkanlığı ile neye benziyordu acaba bu Çin dedikleri yer? 16 Temmuz’da Hong Kong’a doğru yola çıktığımda bir yandan yeni yerleri keşfedecek olmanın heyecanı, diğer yandan bilinmeyene ait hafif bir çekince vardı. Beni Wuhan’a götürecek uçak Hong Kong’a inişten yaklaşık 1,5 saat sonra kalkacaktı. O gün öğrendim ki 1,5 saatlik bir zaman dilimi Çin anakarası için çok kısa bir zaman kavramıydı. Ben, Hong Kong’a giriş işlemlerimi yaptırıp, valizimi alana kadar uçak çoktan kalkmıştı. 16 Temmuz 00:55’te İstanbul’da başlayan yolculuğum, 17 Temmuz 12:00’da Wuhan’da nihayet bitmişti. Havaalanında Bay Zhou tarafından karşılanmam ve orada bulunacağım süre boyunca kalacağım yeri görmem sonrasında bir nebze de olsa rahatlamıştım. Daha sonrasında fabrikada çalışanların arkadaşça ve içten davranışları ortama alışmamı oldukça hızlandırmıştı, fakat ne yazık ki yemekler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Dünyanın sayılı mutfakları arasına girmiş olan Çin, muazzam bir mutfak kültürüne sahip. Dünyanın sayılı mutfakları arasına girmiş olan Çin, muazzam bir mutfak kültürüne sahip. Çeşit çeşit sosları barındıran bu mutfak maalesef bizim Türk damak tadımıza pek de fazla hitap etmiyor. Ancak kozmopolit bir yer olmasından ötürü, farklı ülkelere ait restoranları bulmak mümkün. Wuhan fabrikası çalışanları ile gittiğim Yellow Mountain gezisi benim için gerçekten büyük keyifti. Anhui eyaletinde bulunan bu eşsiz güzellikteki dağ, aynı zamanda UNESCO Dünya Mirasları listesindedir. Dağın çarpıcı manzarası geleneksel Çin boyama sanatı ve edebiyatına da sık sık konu olmuştur. İki gün süren gezi boyunca ben de buranın eşsiz güzelliği karşısında büyülenmiş, insanların misafirperverliği ve yakın ilgisi sayesinde hiç yabancılık çekmemiştim. Beni en çok şaşırtan şey ise; birçok kişinin benimle fotoğraf çektirmek istemesi idi. Sonradan farkediyorsunuz ki, insan kendisini meşhur biri gibi hissediyor. Çin’de kaldığım süre boyunca hafta sonlarında mümkün olduğunca farklı yerleri gezmeye çalıştım. Pekin’de yaşayan Kayra arkadaşımı ziyaretim ve daha sonrasında onunla birlikte yaptığımız Şangay turu anlatılamayacak ancak mutlaka yaşanması gereken nitelikteydi. Şangay, dışarıdan bakınca ışıklı geceleri ve gökdelenleri ile New York’taymışsınız hissi verirken, ‘’hutong’’ denilen küçük dar sokakları, burada yaşayan insanlar ve o insanların bedenlerinde yaşamaya devam eden kültür ile kelimenin tam anlamıyla Çin’de olduğunuzu hissettiriyor. Dünyanın en hızlı gelişen ekonomisine sahip olan Çin, hızlı modernize olmanın yanı sıra, özünü kaybetmeden, kültürüne sahip çıkarak, dev adımlarla büyüyen, her ince detayıyla insanı büyüleyen mistik bir yer. Bu kısa süreli görevin bana farklı tecrübeler, Çin kültürünü tanıma fırsatı, yeni arkadaşlar ve daha birçok şey kattığını görünce, iyi ki gitmişim diyorum. Tekrar gider miyim? Kısmet Fakat herkese hayatında en az bir kere gitmesini tavsiye ediyorum. KONUK YAZAR KONUK YAZAR 26 Tevfik DURMUŞOĞLU BMGI Türkiye Genel Müdürü Operasyon Mükemmelliği: İşin Özü Operasyon mükemmelliği denince Balık Kılçığı, Sigma, Proje, Kaizen gibi terimlerle dolu bir yazı yazası geliyor insanın. Ama artık bunlar ile ilgili spesifik bilgiye isteyen zaten kolaylıkla ulaşabiliyor. O yüzden ben bu yazıda işin temel ruhuna geri dönmeyi tercih ettim. Öz kaybedilince araç-gerecin de bir anlamı kalmıyor çünkü. Operasyon mükemmelliği veya iş mükemmelliği için sayısız tanım ve tarif bulabilirsiniz. Ben en kestirmeden “Sağduyunun Ta Kendisi” diye bir tarif yapayım. Operasyon mükemmelliği yöntemleri temelde “Daha Basit, Hızlı, Etkin, Güvenli Yaşa’’ diyor. O halde konu aslında yalnızca iş yeri ile ilgili değil, bütünsel olarak tüm yaşam kalitesi ile ilgili. İşin özü ne o halde? İşte kısa bir liste: 1) Fark Etme: “İnsanın burnunun ucundakini görebilmesi olağanüstü çaba gerektirir” demiş George Orwell. Verimsizliği kanıksamak, görmemeye başlamak, hatta işin parçası zannetmek çok kolay. İster büyük, ister küçük olsun, verimsizlik hemen kanıksanıyor; hatta benimsenip kişiden kişiye aktarılıyor. Önce “Görmeyi öğrenmek” gerekiyor. 2) Sorgulama: Dell Computer’ın kurucusu Michael Dell, “Nasıl başarılı oldunuz?” sorusuna kısa bir cevap vermişti: “Sorgulayarak.” Piyasa devlerinin “Bilgisayar böyle üretilir, fiyatı da bu olmak zorundadır” kuralını herkese kabul ettirdiği bir dünyada “Şart mı?” diye sorarak başlamış ve devamını getirmişti Dell. Çocuk gibi bıkıp usanmadan, problemin kök nedenine inene, ikna olana kadar sorgulama alışkanlığı edinmemiz gerekiyor. Hem sorgulayan, hem de sorgulanan olmaya alışmalıyız. 3) Harekete Geçme: İş mükemmelliğinin temelinde eyleme geçme var. Razı olmak, görmezden gelmek kolay. Ertelemek vicdan rahatlatıcı (“işler rahatlayınca mutlaka ilgileneceğim!”). Oysa problem fark edildiği anda harekete geçmek gerek. 4) Yetinmeme: İş mükemmelliğinin -kelimenin tam anlamı ile- kitabını yazmış, Yalın’ı dünyaya öğretmiş olan Toyota’nın başındaki kişi “Daha yapacak çok şey var” diyorsa, bizim de daha gidecek yolumuz var demektir. ‘’Zaten’’ kelimesini sözlüğümüzden çıkarmalıyız (‘biz zaten verimli çalışıyoruz, daha ne yapalım?’). İyinin daha iyisi hep olacak. Bugün mükemmel kabul edilen, yarın standardın altında kalacak. İş mükemmelliği bitimsiz bir yolculuk. Hedefe ulaşır ulaşmaz yeni hedef koymayı refleks edinmemiz gerek. 5) İnsana Saygı: İşin merkezinde analizler, rakamlar, araçlar yok; insan var. Tüm bunları hissedar daha çok kazansın diye yapmıyoruz; daha yalın, problemsiz, öngörülebilir, dingin, insani bir çalışma ortamına kavuşmak için yapıyoruz. Kişisel gelişim için yapıyoruz. Akşam eve gittiğimizde daha az yorgun hissetmek için yapıyoruz. Yaptığımız her işin, her bir adımın anlamlı, değerli olduğunu hissetmek için yapıyoruz. Çalışma arkadaşlarımıza, ama ondan önce kendimize olan saygımız gereği yapıyoruz. Operasyon mükemmelliği yeni bir kavram değil. Endüstri devriminden bu yana “daha iyisi nasıl yapılır?” sorusu var. ‘’Yalın ve Altı Sigma’’ gibi yöntemler operasyon mükemmelliği için birer harita veriyor elimize. Ama farkı yaratan metodolojiler, araçlar değil. Farkı yaratan tutum ve kararlılık. Daha iyisini yapabiliriz. “Bilgelik merakla başlar” -Socretes- R TEKNOLOJİ Nursel TETİKCAN Bilgi Teknolojileri ve Bilgi Güvenliği Müdürü USB bellek almak basit bir iş gibi görünebilir. Ama aslında bilmeniz gereken o kadar çok şey var ki! Her teknoloji meraklısı ve genel bilgisayar kullanıcısının mutlaka yanında taşıdığı bir USB belleği vardır. Bu bellekleri vazgeçilmez yapan özelliklerin başında verileri saklamak ve taşımak için harika bir yol sunması ve küçük boyutları sebebiyle her an elinizin altında olmasını sayabiliriz. Sürekli yanınızda bulundurduğunuz USB belleğin verileri en verimli şekilde kopyalayabilmesi ve saklayabilmesinin yanı sıra USB bellekler farklı amaçlar için de kullanılıyor. Hızlı erişim için bazı uygulamaları USB flaş sürücüye kopyalayabiliyor ve direkt olarak üzerinden çalıştırabiliyorsunuz. Böylece en sık kullandığınız yazılımlara daha hızlı erişebilmeniz mümkün. Aynı zamanda USB belleklerin işletim sistemini hızlandırmak için kullanılabildiğini de unutmamak lazım. Ne Kadar Kapasite Gerekli? Eğer Dropbox ve Skydrive gibi bulut depolama alanlarını kullanmıyorsanız USB bellekler sizin tek yardımcınız. Özellikle yedekli çalışmanız gerekiyorsa, sürekli dosya ve doküman taşıyacaksanız ihtiyacınız olan yegane cihaz bir USB bellek. Peki, ne boyutta bir kapasiteye ihtiyacınız var? Buna en iyi cevabı verebilecek olan yine sizsiniz. Piyasada 8 GB’tan 1 TB’a kadar kapasite seçeneğine sahip USB bellek modelleri bulunuyor. Evet doğru. Piyasadaki ürünler arasında 1 TB kapasiteli USB bellekler de görmeniz mümkün. Elbette takdir edersiniz ki fiyatı da bir o kadar yüksek. Neyse ki 1 TB kapasiteli bir USB belleğe kolay kolay ihtiyaç duymayacağınızı düşünüyoruz. Eğer size ait verilerinizi yanınızda taşıyacaksanız ve bu veriler arasında dosya, doküman, fotoğraflar veya müzik dosyaları bulunacaksa o halde bakmanız gereken kapasite seçenekleri arasında 8 ila 32 GB’lık modeller uygundur. Eğer daha fazla yer tutacak türde veriler de taşıyabileceğinizi düşünüyorsanız size tavsiyemiz daha yüksek boyutlu USB bellek modellerine göz atmanız. Okuma ve Yazma Hızına Dikkat USB bellekler en az kapasite kadar hızlarıyla da Teknolojik Yol Haritası: USB Bellek Satın Almanın İncelikleri dikkat edilmesi gereken cihazlar arasında yer alıyor. Tercih edeceğiniz cihaz ne kadar büyük boyutlu bir kapasiteye sahip olursa olsun, eğer yazma hızı düşükse o kapasitenin dolduğunu göremeyecek kadar sabırsız olmanız gayet mümkün. O sebeple bir USB bellek satın almadan önce kapasiteye karar verdikten sonra ilk bakmanız gereken noktalardan birini hız oluşturuyor. Yazma hızı, USB belleğe bir veri kopyalarken önem kazanırken, okuma hızı ise tahmin edebileceğiniz gibi USB bellek üzerinden bir veri okuduğunuz durumlarda öne çıkıyor. O sebeple bu iki hıza ayrıca dikkat etmeniz gerekli. Bu noktada elbette USB 2.0 ve USB 3.0 desteğinden bahsetdebiliriz. Bu iki arabirim teknolojisine bir sonraki adımımızda bahsedeceğiz, ancak geçmeden önce şunu söylemeliyiz ki ister USB 2.0 ister USB 3.0’ı tercih edin fark etmez, her model farklı okuma ve yazma hızlarına sahiptir. O sebeple bir USB bellek satın almadan önce yalnızca kapasiteye bakıp geçmeyin, mutlaka okuma ve yazma hızlarına dikkat edin. USB 2.0 - USB 3.0 Karmaşası Piyasada iki farklı ara birim teknolojisi kullanan USB bellek modeli bulunuyor. USB 2.0 teknolojisini uzunca bir süre kullandıktan sonra sonunda USB 3.0 ara birime geçiş yaptık. Ancak yine de halen piyasada pek çok cihaz yalnızca USB 2.0’ı kullanıyor. Bu noktada USB 2.0’lı USB belleklerin 15 – 21 MB/s okuma ve 5 – 9 MB/s yazma hızlarına sahip olduklarını söyleyelim. USB 3.0 teknolojisiyle birlikte bu hızlar 240 MB/s okuma ve 160 MB/s yazma hızlarına dek ulaşmış durumda. Güvenlik Özellikleri Şifre koruma ve yazma koruma gibi özellikleri USB bellekler için de görebilmeniz mümkün. Ayrıca USB bellekler yapıları gereği virüs bulaşmasına da oldukça yatkın cihazlar arasında bulunuyor. Eğer yazma koruma özelliği taşıyan bir model tercih ederseniz, virüs bulaşma riskini de ortadan kaldırabilirsiniz. Hız Kazanın USB belleği yalnızca veri taşıma veya depolama için değil, bunun yanında uygulama ve yazılımların “portable” yani taşınabilir sürümlerini edinerek, bir yazılım kiti olarak kullanabilmeniz de mümkün. Ancak bunun yanında USB bellekler çok daha farklı bir amaca daha hizmet edebiliyor. Sahip olduğunuz 27 USB belleğinizi Windows işletim sisteminizi hızlandırmak için de rahatlıkla kullanabilirsiniz. Bunun için satın alacağınız USB belleğin Ready Boost özelliği olduğundan emin olmanız yeterli. Ready Boost teknolojisini destekleyen bir USB bellek ile Windows işletim sisteminize ek hız desteği sağlayabilirsiniz. Tasarım da Önemli Elektronik bir cihaz satın alırken elbette teknik detaylar büyük ölçüde önem arz ediyor. Ancak diğer yandan tasarım da bir hayli önemli bir konu. Elektronik cihazlarda dış görünüm estetik ve şık bir ürüne sahip olmanız anlamında önemli bir yer tutarken, diğer yandan kullanılabilirliğe etkisiyle de dikkat edilmesi gereken kriterler arasındaki yerini sağlamlaştırabiliyor. Bu durum USB belleklerde de karşımıza çıkıyor. USB belleklerde tasarım, estetik görünümün yanı sıra hem kullanımı hem de dayanıklılığı etkileyen faktörler arasında geliyor. Kızaklı ve kapaklı yapılarda USB bellek modellerinin malzeme kalitesi bir hayli önemli. Özellikle kızaklı yapılardaki cihazların işçiliği ve malzeme kalitesi kötüyse kısa bir süre sonra bu kızağın bozulması gayet normal. Kapaklı modellerin de kapağının sağlam ve iyi oturduğuna emin olmanız iyi olacaktır. Aksi halde kapağın düşüp kaybolup gitmesi olası. Bu iki noktaya dikkat ettikten sonra diğer yandan USB belleğin tasarımının darbelere, suya ve toza karşı dayanıklılığını da inceleyebilirsiniz. Güvenilir Markadan Şaşmayın Son olarak USB belleklerde markalara değinmemiz iyi olacak. Her tür elektronik ürün seçimi yaparken olduğu gibi USB belleklerde de bilindik markalara yönelmeniz, kötü bir sürprizle karşılaşmanızı engelleyecektir. Güvenilir markaların ürünlerini tercih ettiğiniz takdirde uzun bir süre kullanacağınıza şüphe yok. Ancak yine de satın alacağınız USB belleğe firma tarafından ne kadar bir garanti süresi verildiğine dikkat etmenizde fayda var. KARİKATÜR 28 Murat Kuri 1982 yılı Bursa doğumluyum. 10 yıldır bu firmada çalışmaktayım. Bekarım. Resim yapmayı. karikatür çizmeyi, gezmeyi ve yeni yerler keşfetmeyi çok severim. DOKTORUM KÖŞESİ Dr. Emin MENEKŞE 29 İşyeri Hekimi Üst Solunum Yolları Enfeksiyonları Üst solunum yollarını; burun, paranasal sinüsler(buruna açılan kemik boşlukları), orta kulak, nazofarenks (geniz), orofarenks (yutak), larinks (gırtlak) bölümleri oluşturur. Gırtlak (ses telleri) altındaki solunum organları alt solunum yolları olarak bilinir. Üst solunum yolu enfeksiyonları insanların yaşamları boyunca çok sık karşılaştığı, okul ve iş hayatının aksamasına da en sık sebep olan hastalıklardır. Araştırmalarda yetişkinlerin yılda 2-4 kez, çocukların 3-8 kez benzeri hastalıkları geçirebildikleri belirtilmektedir. Önemli özelliklerinden biri de gereksiz antibiyotik kullanımının en fazla görüldüğü hastalık grubu olmalarıdır. Çoğunluğunun etkeni virüslerdir. 200’den fazla çeşit virüs akut solunum yolları enfeksiyonlarına yol açmaktadır. Enfeksiyonlar hava yolu ve el teması ile bulaşır. Yılın her döneminde görülmekle birlikte sonbahar başlarından ilkbahar sonlarına kadar olan dönemde daha sıktır. Sebepleri çocukların okul dönemine başlaması, virüslerin kapalı ortamda vücut dışında daha uzun süre canlı kalabilmesinden olabilir. Üst solunum yolları ile ilgili enfeksiyon hastalıkları şu şekilde sınıflanabilir: 1-Soğuk Algınlığı (Akut Rinit=Nezle): En sık virüsler (rinovirüs) ile olur. Burun akıntısı, hapşırma, boğaz ağrısı veya tahrişi gibi belirtiler vardır. Yetişkinde ateş yüksekliği (38 derece üzeri) nadir görülür. Ateş yüksek ise olaya bakterilerin eşlik edebileceğini ya da İnfluenza (Grip) olabileceğini düşündürür. Belirtiler genellikle 5-7 günde kaybolur. Antibiyotik tedavisi gerekmez. 2-Farenjit ve Tonsillit (Yutak ve Bademcik İltihabı): Çoğunluğunun etkeni yine virüslerdir(% 40). Bakteriler %30 kadarından sorumludur. %30 kadarının etkeni ise belli değildir. Bakteriler içinde en sık karşılaşılan etken streptokoklardır. Streptokok enfeksiyonlarında boğaz ağrısı, kızarıklık, yutma güçlüğü, ateş, bademciklerde büyüme, üzerinde yer yer beyaz alanlar görülebilir. Bu tip bakteri enfeksiyonlarında 10 gün kadar devam eden antibiyotik tedavileri gerekebilir. 3-Akut Larenjit: Ses kısıklığı ile seyreden üst solunum yolu rahatsızlıklarından biridir. Çoğunlukla virüslerden kaynaklanır. Tedavide antibiyotikler kullanılmaz. Uzun süren ses kısıklığı durumlarında başka sebepler de araştırılmalıdır. 4-Akut Sinüzit: Burun boşluğuna bir kanal ile açılan kemik boşluklarının iltihabıdır. Diğer üst solunum yolu hastalıklarının yayılması ile ortaya çıkar. Sorumlu etkenler genellikle bakterilerdir. Solunum yolu hastalığı belirtilerine yüz ağrısı, iltihaplı burun akıntısı, ateş eklendiyse sinüzit akla gelir. Tedavide antibiyotiklerin yeri vardır. 5-Orta Kulak İltihabı: Kulak ağrısı, kulak akıntısı ,işitme kaybı ateş gibi bulgularla seyreder.Daha çok bakteriler daha az oranda virüsler bu hastalıktan sorumlu etkenlerdir. 15 yaş altı çocuklarda daha sık rastlanır. Antibiyotik tedavileri gerekebilir. Genel Olarak Üst Solunum Yolları Enfeksiyonlarının Tedavisi: Hastalık şikayetleri genellikle 7 gün kadar sürer. Bu dönemde mevcut şikayetleri azaltmak için destekleyici ilaçlar verilebilir. Hastalık belirtilerine yönelik burun açıcı, burun akıntısı ve göz sulanmasını azaltıcı, ağrı kesici ilaçlar, koyu balgam durumlarında ılık su, balgam yumuşatıcılar kullanılabilir. Bitkisel ilaçlar, C vitamini kullanımının yararları kanıtlanmamıştır. Yüksek ateş, boyunda ağrılı lenf bezi şişliği, boğaz ve bademciklerde aşırı kırmızılık, üzerinde beyaz salgı varlığı bakteri kökenli hastalıkları düşündürür. Böyle durumlarda antibiyotikler yararlı olabilir. Burun akıntısı ya da tıkanıklığı, hapşırma, göz sulanması, ses değişikliği gibi durumların varlığı daha çok virüs enfeksiyonlarını düşündürür. Viral enfeksiyonlarda antibiyotikler kullanılmamalıdır. Ciddi seyreden İnfluenza(grip) enfeksiyonlarında antiviral ilaçlar kulllanılabilir. İnfluenza dışındaki üst solunum yolu virüslerine doğrudan etkili antiviral ilaç yoktur. Hastalıktan korunmak ve çevreye bulaşmasını önlemek için öksürme ve hapşırma sırasında ağzın kapatılması, ellerin yıkanması, ağız, burun ve göze temasından kaçınılması, kapalı ortamların havalandırılması gibi uygulamalar yararlı olabilir. Üst solunum yolu enfeksiyonu yapan viral etkenlerden sadece İnfluenza(grip) için aşı mevcuttur. Riskli gruplara her yıl grip aşısı yapılması önerilmektedir. SPOR 30 Beste Nur FEYZİOĞLU COŞKUN Malzeme Planlama Uzmanı Kışın Spordan Uzak Kalmayın: 2014 Kış Olimpiyatları alacak. Madalyalar, buz pateni disiplinlerinden artistik buz pateni, kısa mesafe sürat pateni ve sürat pateni, kayma sporlarından serbest stil kayak, alp disiplini, kayaklı koşu, kayakla atlama, kuzey kombine ve snowboard, kızak disiplinlerinden bobsled ve skeleton dallarında dağıtılacak. Olimpiyatlarda yer alacak diğer dört spor ise biatlon, körling, luge ve buz hokeyi olacak. Ayrıca, 12 yeni disiplinde yarışmalar ilk kez gerçekleştirilecek. Dergimizin bir yeni sayısıyla daha beraberiz. Bu sayımızda size önümüzdeki aylarda yapılacak olan 2014 Kış Olimpiyatları’ndan bahsetmek istiyorum. 22.Kış Olimpiyatları, 7-23 Şubat 2014 tarihleri arasında Rusya’nın Sochi kentinde düzenlenecek. 1980 Yaz Olimpiyatları’nın Sovyetler Birliği’nde yapılmasının ardından Rusya, Kış Olimpiyatları’na ilk kez ev sahipliği yapacak. Sochi, 4 Temmuz 2007’de Olimpiyat Komitesi tarafından 3 aday şehir arasından seçildi. Güney Kore/Pyeongchang ile finale kalan Sochi 47 oya karşı 51 oyla oyunlara ev sahipliği yapmaya hak kazandı. Kış Olimpiyatları’nın ilk oyunları 1924’te Fransa’da yapıldı ve zaman içerisinde farklı dallar eklenerek son halini aldı. 2014 Oyunları’nda yedi ayrı dalda, on beş kış sporu yer Türkiye son Kış Olimpiyat Oyunları’na 5 sporcuyla katılmıştı. Türkiye Mili Olimpiyat Komitesi ‘nin (TMOK) teklifiyle sporcu sayısı 15’e çıkarıldı. Destek programı çerçevesinde kayaklı koşu, alp disiplini, biatlon, kayakla atlama, figür pateni ve sürat pateni dallarından 15 sporcuya finansal destek sağlanacak. Türkiye buz dansında Alesa Agafonova – Alper Uçar çifti ile Sochi-2014’e katılma hakkını elde etti. Çift, 127,53 puan ile genel sıralamada beşinci, olimpik eleme sıralamasında ikinci olarak oyunlara katılma hakkını kazandı ve buz dansında ülkemizi ilk defa temsil edecek sporcular olarak tarihe geçecekler. Olimpiyatların en önemli simgesi olan olimpiyat meşalesinden de söz etmeden geçemeyeceğim. Sochi-2014 meşalesi Yunanistan’ın Olimpia kasabasında 2500 yıllık Hera Tapınağı’ndaki geleneksel törenle yakıldı ve Rus astronotların eşliğinde u z a y mekiğiyle uzaya fırlatıldı. Meşale, on dört binden fazla taşıyıcının elinde yüz otuzdan fazla şehir ve kasabaya uğradı, dünyanın en derin gölü Baykal’ın dibine indirildi ve Şubat ayında Rusya ve Avrupa’nın en yüksek dağı Elbruz’a çıkarılacak. Kış Olimpiyatları en büyük uluslararası spor organizasyonlarından biri olması itibarıyla her konuda dikkat çekiyor. “Doping” konusunda da açıklama Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Başkanı Thomas Bach ‘dan geldi. Bach, Sochi-2014’ün doping testleri için en fazla numune alınan “en katı” oyunlar olarak tarihe geçeceğini söyledi. Bu arada, 2014 Kış Olimpiyatları’nın Çerkez Soykırımı’nın 150. senesinde Çerkesya’nın başkenti Sochi’de kutlanması da ayrıca dikkat çekici. Şimdiden hepinize iyi seyirler dilerim. Sporla kalın. HSE İş Sağlığı ve Güvenliği Köşesi Suna ŞENSOY Çevre ve İş Güvenliği Sorumlusu 31 Sağlık, Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Hava, toprak, gıda ve suda bulunan insan sağlığına zararlı biyolojik ve kimyasal etkenler, milyonlarca insanın, özellikle bebek ve çocukların erkenden ölüp gitmelerine ve milyonlarca insanın da sağlıksız/iş göremez olmasına neden olmakta ya da olumsuz etkileri arttırmaktadır. Bütün bunlara neden olan olumsuz çevre koşullarının iyileştirilmesine ise günümüzde, henüz yeterince önem verilmemektedir. İkinci Dünya Savaşı sırasında petro-kimya endüstrisinin ortaya çıkmasından bu yana yaklaşık 80.000 yeni kimyasal üretilmiştir. Bu kimyasalların yaklaşık 15.000’i ise herkesin kullanımına açıktır. Bu maddelerin önemli bir kısmı, insan sağlığına olabilecek etkileri konusunda teker teker araştırılmadığı gibi, hiç biri de birlikte olduklarında nasıl etkiler yapabilecekleri açısından da tam anlamıyla değerlendirilmemiştir. Her yıl yaklaşık 1500 yeni kimyasal gündeme getirilmektedir. Bu kimyasallardan bazıları anne sütü alan bebeğe bile geçebilmektedir. Son zamanlarda yapılan araştırmalar, ana karnındaki bebeğin ve çocuğun belirli gelişme dönemlerinde belli kimyasallara maruz kalmasının ileride üreme, öğrenme bozuklukları ve çeşitli kanserler gibi çok ciddi ve değişik sağlık sorunlarına neden olabileceğini ortaya koymaktadır . Endüstrileş(e)memiş toplumlarda bile, hiç kimse kimyasal maddelerin etkilerden korunmuş değildir. Bugün hepimiz yaklaşık 400-500 kimyasal madde taşımaktayız. Bundan sadece 60 yıl önce, insanların vücudunda bu anlamda bir şey bulunmaması gerçeği dikkate alındığında, günümüzün gerçeği çok daha ürkütücü biçimde karşımıza çıkmaktadır. Modern hayatta sağlığımızı olumsuz etkileyecek gibi görünen bir başka yeni olgu da, ozon tabakasının delinmesidir. Araştırmalar, bunun bağışıklık sistem hastalıklarının artmasıyla sıkı ilişkisini kurmaktadır. Ayrıca endüstrileşmeyle birlikte hava kirliliğinin artması neticesinde, astım ve diğer solunum yolu hastalıkları da önemli ölçüde yaygınlaşmıştır. Burada vurgulanması gereken en önemli nokta ise, son on yılda bu sayının ikiye, 5 yaş altı çocuklarda ise üçe katlanmasıdır. Teknolojik gelişmeler, toplum için getirdikleri yararlarla birlikte, yeni kimyasal ve fiziksel zararlara maruziyetleri de getirmektedir. Bu maruziyetlerin sağlık üzerine etkileri araştırılmaktadır. Ancak, birçok toksikolojik test yapılmadığı yada yapılamadığı için hala bilinmeyen bir çok zararlarının olduğu da açıktır. Küresel bir bakış açısıyla bakıldığında, sürdürülebilir kaynak kullanımı konusunda başarılı olabilmek için ülkelerin birlikte geliştireceği programların, en büyük önceliği alacağı görülmektedir. Gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda öncelik, güçlü, kalıcı, dengeli ve müreffeh ekonomilerin oluşturulmasıdır. Bu tür ekonomilerde sağlık, çevrenin korunması, özellikler ekonomik büyümenin yararlarının adaletli dağıtılması gibi konular önem sırasında en önde gelmektedir. Kalkınmanın olmaması sık sık, nüfusun çok önemli bir kısmı için fakir yaşam koşulları ve sağlık ile eğitimde düşük standartlarla sonuçlanmaktadır. Aynı zamanda, yenilenebilir/yenilenemez doğal kaynakların sömürüsü kapsamında halen yapılmakta olan uygulamalar ve sergilenen eğilimlerin, sürdürülebilir olmadığı da açıktır. Tarım, endüstri veya maden üretimlerindeki ve kentsel alanlardaki gelişme, çoğu zaman, çevre kaynaklı hastalıklarda artışla ve/veya fiziksel zararlarla birlikte gelmektedir. Birçok gelişmekte olan ülkede, ekonomide önemli kazançlar sağlanırken doğal kaynak stoklarında önemli gerilemeler gözlenmekte ve özellikle kentsel alanlarda hava ve su kirlenmesi söz konusu olmaktadır. 1948 yılında Birleşmiş Milletler Bildirgesi’nde; “Bütün insanların, kendilerinin ve ailelerinin sağlıklı ve iyi olmaları için yiyecek, giyecek, barınak, gerekli sağlık ve sosyal hizmetleri almak da dahil olmak üzere, uygun yaşam koşullarına sahip olma hakları” vurgulanmaktadır. Bu cümle, tüm bireylere, gereksinimlerini karşılamak üzere tüm kaynaklara ulaşabilme hakkını vermektedir. Bu durumda, “doğaya saygı ve çevresel gerilemenin kontrol edilmesi yaklaşımı ne olacak?” ya da başka bir açıdan tartışılacak olursa, “Bizden sonraki nesiller de, ‘aynı haklara sahip olma’ hakkına sahip değiller mi?” soruları akla gelmektedir. Buradan ortaya çıkan “sürdürülebilir kalkınma” kavramı “yaşamakta olan tüm insanların gereksinimlerini, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılama yeteneklerini törpülemeden/yok etmeden karşılayan kalkınma” olarak tanımlanmaktadır. Sürekli olarak çevre, kalkınma ve sağlık arasındaki ilişkilere değer verildiği ve zararlar bilinçli ve bilgili olarak en aza indirilmeye çalışıldığı müddetçe, bazı sınırlılıklar söz konusu olsa da, “sürdürülebilir kalkınma”yı sağlamak olasıdır. İnsanların sağlıklı olabilmeleri, fiziksel ve biyolojik çevrenin bağımlı olduğu doğal sistemlerin bütünlüğünü bozmadan sağlığı geliştirebilmeleri ve bunu sürdürmek için geçerli yolları bulmalarına bağlıdır. Kalkınma, “insan yaşamının kalitesini arttırma süreci” olarak anlaşılmaktadır. Kalkınmanın, hemen hemen aynı ağırlıkta olan üç boyutundan söz edilebilir. Bunlar, insanların her alanda; yaşam standartlarının yükseltilmesi (gelir ve tüketimin arttırılması),kendilerine güvenin artmasını sağlayacak koşulların yaratılması ve seçme özgürlüklerinin artırılmasıdır. İnsanların sağlığı ve gelecek nesiller için adil ve sürdürülebilir geleceği garantilemek üzere bir çevre sağlığı hareketinin ortaya çıkması için, her alan ve düzeyde, çaba sarf etmeye istekli olan tüm kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılmalıdır. GEZELİM GÖRELİM 32 Erdem YOLDAŞ Satış ve Projeler Müdürü Zirveye Yolculuk: Verçenik ve Kaçkar Tırmanışları Biz dağcıların en büyük hedefi her türlü zorluğu aşarak zirvelere çıkmaktır. Bununla birlikte dağcılık sayesinde gidilen yerlerdeki coğrafyayı ve insanları tanımak, yaşantıya ve kültüre nüfuz etmek çok daha kolaydır. Bu macerada da aynen böyle oldu. İlk hedefimiz Doğu Karadeniz’in en yüksek ve göz alıcı zirvelerinden biri olan 3711 m’lik Verçenik’ti. Rize’nin Pazar ilçesinden günde bir kez kalkan ve yayla köylerine hem insan hem de erzak taşıyan eski bir minibüse bindiğimizde başladı maceramız. Sisli Fırtına vadisinin içerisinden yeşilin bin bir tonunun ve başı dumanlı tepelerin oluşturduğu muhteşem manzara eşliğinde, bozuk olan stabilize yolda yılan gibi kıvrıla kıvrıla, ağır ağır ve sarsıla sarsıla yükseldik . Yol boyunca Karadeniz insanının kavga eder gibi yaptığı sohbete kulak verip daha önce duymadığımız yöresel bir türküye eşlik ettik. Çamlıhemşin’i geçip Çat’ta çay molası verdik. Yayla köylerinde yaşayan insanların siparişleriyle tıka basa dolu olan minibüste şoförün sırasıyla yayla köylerine uğrayıp onu hararetle bekleyen insanlara erzaklarını teslim etmesini ilgiyle izledik. Hiç bitmesini istemediğimiz üç buçuk saatlik yol bizi Verçenik yaylasına ulaştırdı. Çantalarımızı sırtımıza vurup kampımızı kuracağımız Kapılı Göller’e doğru yürüyüşe geçtik. Yukarılardan kopup gelerek çağıldayan dereler, kerkenez kuşları, soğuk ve puslu bir hava yürüyüşümüze eşlik etti. Çadırlarımızı kurup bir şeyler atıştırdıktan sonra dinlenmeye çekildik. Gece yarısı 02,30’da uyandık. Dışarıda dolunayın aydınlattığı açık ve parlak yıldızlarla dolu gökyüzünü gördüğümüzde içimizi bir sevinç kapladı. Verçenik zorlu bir teknik tırmanış rotasına sahip. Gece yarısı 02,30’da uyandık. GEZELİM GÖRELİM 33 Dışarıda dolunayın aydınlattığı açık ve parlak yıldızlarla dolu gökyüzünü gördüğümüzde içimizi bir sevinç kapladı. Verçenik zorlu bir teknik tırmanış rotasına sahip. Ayrıca taş, kaya düşmelerinin yoğun yaşandığı bu bölgede her an tetikte olmanız gerekiyor. Tırmanış kulvarına girdik, taş düşürmemek için bastığımız tüm noktalara dikkat ederek yükseldik. Dik kaya tırmanışları yan geçişlerden oluşan kulvarda zaman zaman yardımcı ipleri açarak ilerledik. Tırmanışımız dört saat kırk dakika sürdü. Zirveye ayak bastığımızda muhteşem bir duygu seli ve özgürlük hissi kapladı içimizi. Vadiler, ormanlar ve göller ayaklarımızın altındaydı. Kaçkar’ın heybetli sivrileri de sisler arkasından göz kırpıyordu. İniş çıkıştan daha zordu ve hiç istemediğimiz bir durumla karşılaştık, iniş esnasında başlayan yağmur giderek şiddetini arttırdı, şimşek ve gök gürültüsü eşliğinde bizi çadırımıza kadar kovaladı, kendimizi çadırlarımıza zor attık. Karadeniz’in tipik özelliği, hangi mevsimde olursa olsun öğleden sonraları bu yaylalara yağmur, dolu ya da kar yağar. Yayla köyleri, hayvancılık ve arıcılık yapan Karadeniz insanlarını ağırlıyor. Bu coğrafya gerçekten çok özel. Karadeniz’in ormanları başka hiçbir yerdeki ormanlara benzemiyor. Kendine özgü mimarisiyle tepelere kartal yuvası misali kondurulan yayla konakları da büyüleyici. Önce Çamlıhemşin’e sonra da Ayder Yaylası’na doğru yola koyulduk. Geniş, düzgün asfalt yolda yaptığımız son derece rahat ve hızlı bir yolculuktan sonra Ayder Yaylası’na vardık. GEZELİM GÖRELİM 34 Niyetimiz burada bir gün konaklayıp ikinci hedefimiz olan Kaçkar zirveye doğru yola çıkmaktı. Kendimize bir pansiyon bulup hemen duş aldık. Ayder yaylası özgün yayla evleri, kaplıcası, otelleri, yemek yenilecek güzel mekanları ile turistik bir yer. Akşamüstü biraz dolaştık, akşam yemeğinde muhlamanın lezzetine varıp dinlenmek üzere pansiyonumuza çekildik. Sabah dinlenmiş bir şekilde kalkıp Yukarı Kavrun Yaylası’na çıkan minibüse bindik. Yol son derece bozuk, fonda yine Karadeniz türküleri, çağlayan küçük şelaleler ve ormanın çıldırtıcı yeşilliği. Yukarı Kavrun Yaylası’nda bölgeye gelen herkesin uğrak noktası Şahin Dağ Evi’nde çaylarımızı yudumlarken çok sayıda turistle de sohbet etme imkanı bulduk. Çantalarımızı sırtımıza vurup Kaçkar Dağları’nın kuzey yamacındaki Öküz Yatağı Çayırı’na doğru yürüyüşe geçtik. Kaçkarlar birçok endemik bitki türüne ev sahipliği yapan bir bölge, yol boyunca bunu kanıtlayan daha önce hiç görmediğimiz ilginç çiçekler ve bitkilerle karşılaştık. Hava yine puslu ve yağmur yüklüydü. Yolun son üçte birlik bölümünde yağmur başladı, şiddetini arttırarak kamp alanına kadar doluya döndü. Şiddetli dolu altında çadırlarımızı kurmaya çalışırkenki halimiz görülmeye değerdi. Çadırlarımızda mahsurduk ve Ağustos ayı olmasına rağmen güneşin bize yüzünü göstermeye hiç niyeti yoktu. Çayırlardaki çiçeklerin ve otların bu kadar büyümesine, yeşil olmasına şaşmamalı. Sürekli çiy ve yağmur altındalar. Üç gün önce yıkadığım çoraplarım hala kurumamıştı. Öküz Yatağı veya öküzü Çayırı da denilen kamp alanımız 2915 metrede Kaçkar Dağı’nı kuzeyden bütün heybetiyle gören bir konumdaydı. Bir ara yağmur dindiğinde çadırdan dışarı çıktım. Gördüğüm manzara karşısında dilim tutuldu, sisler ardındaki dağın heybeti ve buzulların görüntüsüyle büyülendim. Zirve tırmanışı için erken kalkmamız gerektiğinden dinlenmek üzere çadırlarımıza çekildik. Kaçkar zirve 3937 m yüksekliğinde ve tırmanış için daha çok güney yüzü tercih ediliyor, çünkü daha kolay. Kuzey yüzü ise teknik bir rotaya sahip ,biz bu rotayı kullandık. Gece 02.30, kalktık, kahvaltı yapıp zirve çantalarımızı hazırladık. Yoğun bir sis tabakası ve soğuk karşıladı bizi. Göz gözü görmüyor ve her yer ıslaktı. Sıkı giyindik. Saat 03.45, tırmanış için hazırdık. Bembeyaz bir sisin içinde kafa lambalarımızı açarak ateş böcekleri misali yürüdük. Yoğun siste bir metre önümüzü bile görmek mümkün değildi. Kaçkar Dağları hiç erimeyen buzullara sahip, derin bir buzul çatlağını görmek bizim için sürpriz oldu. Saat 06.00, hiç bitmeyecekmiş gibi görünen çarşak sona erdi ve tırmanış rotasının başlangıcındaydık. Kayalara iyi tutunarak ve taş düşürmemeye dikkat ederek tırmandık. Saat 07.45, 3937 metrede, Kaçkarlar’ın zirvesindeydik. Mutluluk ve zafer duygusu ile geniş bir coğrafyanın en yüksek noktasında olmanın verdiği hazzı tattık. Bir şeyler atıştırıp saat 09:30’da sislerin içerisine inişe geçtik. Saat 12.10, kamptaydık. Hem Verçenik hem de Kaçkar tırmanışlarını kazasız belasız tamamladığımız için birbirimizi kutladık. Artık dinlenme zamanıydı, tüm günü ve geceyi dinlenerek geçirdik. Ertesi gün Ayder’e döndük. Ayder Kaplıcası bizi çağırdı biz de bu çağrıya karşılık verdik. Kaplıca keyfi, güzel bir yemek, sevdiklerimize birkaç hediye alışverişi ve pansiyonda güzel bir uyku akşamımızı özetledi. Ertesi gün son günümüzdü ve güneş giderayak ilk defa yüzümüze güldü. Bu bölgeye gelip de rafting yapmadan dönmek büyük bir kayıp olurdu. Fırtına deresinde rafting için hizmet veren çok güzel tesisler var ve Dağraft da bunlardan biri. Çamlıhemşin’i geçtikten sonra Ardeşen’e 2,5 km uzaklıkta yol üzerinde güzel bir tesis. Rafting rehberimiz Murat’la tanıştık, fırtına vadisinde doğup büyümüş, bize çok cana yakın ve sıcak davrandı. Gerekli hazırlıklarımızı yaptıktan sonra botu suya indirdik. Yaklaşık bir saat süren 7,5 kilometrelik parkur çok değişkendi. Yavaşlıyor, birden hızlanıyor, köpürüp dalgalanarak heyecan verici rapidler oluşturuyordu. Murat’ın verdiği komutlara göre birlikte hareket ettik. Bir ara uygun bir yerde bottan inip kendimizi suyun akışına bıraktık. Cennet Fırtına Vadisi’ni derenin içinden seyrederken düşte gibiydik, şahane fotoğraflar çektik. Rafting sonrası tesisin sahipleri ile keyifli bir sohbet yaptık. Dereyi ve vadiyi tanıtmak ve korumak adına yaptıklarından bahsettiler. Dağraft, Fırtına Deresi’nde rafting yapmak isteyenlerin kesinlikle uğraması gereken bir mekan. Maalesef eve dönüş zamanı geldi , Dağraft’taki dostlarımıza veda edip Ardeşen’e giden bir minibüse bindik. Her zaman aklımızın ve kalbimizin bir köşesinde kalacak olan bir macerayı ardımızda bıraktık. BULMACA ETKİNLİĞİ 35 Dergimizin bir önceki sayısında hazırlanan bulmacayı doğru çözenler arasında yapılan çekişilte Muhasebe departmanında çalışan stajyerimiz Melis Mutlu “Özdilek Hediye Çeki” kazanmıştır. Melis hanıma ve diğer katılımcı arkaşlarımıza katılımlarından dolayı teşekkür ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz. Bundan sonraki ödüllü bulmacalarımızda görüşmek dileğiyle. 1 2 6 5 8 9 12 7 10 11 13 14 15 17 4 3 18 16 19 21 20 22 23 25 24 28 27 26 29 33 32 30 31 34 35 36 38 37 40 39 42 43 44 41 45 47 46 48 50 49 51 55 57 52 53 54 56 59 58 62 60 ÖDÜL 61 SOLDAN SAĞA 1-BARIŞ 4-KUZU SESİ 5-FİRMAMIZIN KISA ADI 7-ANIT MEZAR 8-ÜYE 10-SİVİLCE 11-TAVLADA ÜÇ SAYISI 13-AYAK SESİ 14-BİNEK HAYVANI 15-ÇOCUĞU OLAN ERKEK 17-SARRAF 20-ERKEK 22SAYI BONCUĞU 23-AKIL 24-KRALİÇE 26-NİŞASTA BULAMACI 29-KUMAŞTA KIVRIM 31-YERİNE GETİRME 32-AĞAÇ VEYA DEMİR PARÇALARINI BİRBİRİNE BAĞLAMAKTA KULLANILAN SOMUNLU İRİ BAŞLI VİDA 34-ARKA KARŞITI 35-DİLSİZ 36-PARA KONAN ÇELİK KUTU 37-ÖĞÜT 39-ESKİ DİLDE AYAK 40-ATEŞ 42-ANIT 46-ANA MAL, SERMAYE 47-BAĞIRSAKLAR 48-CERAHAT 49-ENGELLERİ YENME KARARI 54-NİKEL’İN SİMGESİ 55-ÇOK BÜYÜK 56-KESKİN BİR SES ÇIKARARAK VE ÇOĞU ZAMAN DAVULLA BİRLİKTE ÇALINAN NEFESLİ ÇALGI 58-AYAKKABI, ÇANTA YAPIMINDA KULLANILAN PARLAK DERİ 59-UZUN ARAÇ 60-BASTON 61-SALIVERME, SERBEST BIRAKMA 62-TANTAL’IN SİMGESİ YUKARIDAN AŞAĞI 2-SAVAŞ 3-HEKİM 4-İLETİ 5-AJAN 6-BARYUMUN SİMGESİ 7-MAL 8-ACELE POSTA SERVİSİ’NİN KISA ADI 9-GİYSİ 12-BÜYÜK TREN İSTASYONU 16-MÜBALAĞA 18-BİR İŞTE YENİ OLAN, TOY 19-DEMİR’İN SİMGESİ 21-MODERN 25-MUĞLA’NIN BİR İLÇESİ 27-MASAL KUŞU 28-ARGODA YALAN, PALAVRA 29-SOĞUK HAVALARDA ÜSTE GİYİLEN KALIN KUMAŞTAN KUMAŞTAN KIŞLIK GİYSİ 30-GENELDE BEYAZ EŞYA İÇİN KULLANILAN VE BİR YUVAYA YERLEŞMİŞ TESİSAT 33-İNGİLİZ BİRASI 38-DUMAN LEKESİ 41-BASKIN KİŞİ 42-ARKASI SIRLI CAM 43-VİLAYET 44-ÇALIŞKAN, BECERİKLİ, ELİNDEN İYİ İŞ GELEN 45GÖZ SEYİRMESİ 50-ANLAM 51-KISA ANIMSAMA YAZISI 52-BAKİRE KIZ 53-VASITA 57-RUSÇA’DA EVET 58-GÜNEŞ TANRISI 12 Şubat 2014 tarihine kadar bulmacanın cevaplarını getiren Chassis Brakes çalışanları arasında çekiliş yapılacaktır. Kazanan süpriz hediyeye sahip olacaktır. KÜLTÜR SANAT 36 Burcu ONARANEL İnsan Kaynakları Destek Elemanı Uludağ Üniversitesi’nde Fatih Erkoç ve Avrupa Caz Okulu’ndan kardeşlik konseri Final konseri ise Uludağ Üniversitesi Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde yapıldı. Büyük ilgi gören konseri çoğu kişi merdivenlerde ve ayakta izlemek zorunda kaldı. İzleyenlerin ısrarı üzerine Fatih Erkoç, piyanonun başına geçerek iki parçayı daha seslendirdi. Müzik eğitimi için bir araya gelen gençlerin müzik dışında, insan ilişkilerini geliştirmesine, uluslararası dostluklar kurmasına, çalışma disiplini kazanmasına, sorumluluk sahibi olmasına da yol açan Avrupa Caz Okulu, barışçıl bir dünya için bir adım daha atılmasına da vesile oluyor. Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü ile konservatuar öğrencilerine, Fatih Erkoç önderliğinde gündüz caz çalışmaları yaptıran misafir sanatçılar ve eğitimciler, akşam saatlerinde Bursa’nın değişik mekânlarında performans sergiledi. Bursa’da ‘macbeth’ Rüzgarı Esiyor İzmir Fransız Kültür Merkezi, Yaklaşan Yılbaşı Öncesi Noel Pazarı Açtı İzmir Fransız Kültür Merkezi’nce yaklaşan yılbaşı öncesi “noel pazarı” gerçekleştirildi. Merkezin bahçesindeki pazarda el yapımı takılar, örme ve seramik eserler, pastalar, yılbaşı süsleri satışa çıkarıldı. İzmir Fransız Kültür Merkezi yetkilisi Loic Talhouet, gazetecilere yaptığı açıklamada, Fransa’da noel öncesinde ülkenin en büyük şehirlerinde pazarlar kurulduğunu ve çok sayıda kişinin buna ilgi gösterdiğini söyledi. Bu heyecanı İzmir’de de yaşatmak amacıyla böyle bir çalışma yaptıklarını kaydeden Talhouet, “Bu yıl üçüncüsü açtığımız pazarda 42 stant var idi. İlgiden memnunuz. 3 gün açık kalacak pazarda alışveriş yapılabilecek” dedi. Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, Tayyare Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen prömiyerde ‘Macbeth’ ile sanatseverleri adeta büyüledi. Bursalıları klasik oyunlarla buluşturan Şehir Tiyatrosu, dünya tiyatrosunun en önemli isimlerinden biri olan Shakespeare’in ünlü tragedyası ‘Macbeth’ ile yine bir klasiği sahneye taşıyor. Shakespeare’in yazdığı, Sabahattin Eyüboğlu’nun Türkçe’ye çevirdiği ‘Macbeth’, İstanbul Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Kubilay Karslıoğlu’nun yönetmenliğinde sahnelendi. Sanatçılar, sahne performanslarıyla göz doldurdu. Sanatseverlerden büyük ilgi gören oyunun sonunda; Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Enver Karakoç, sanatçıları çiçek vererek, tebrik etti. “Patron Mutlu Son İstiyor” Çekimleri Kapadokya’da gerçekleştirilen filmde, Tolga Çevik ve Ezgi Mola’ya Murat Başoğlu, Erkan Can, Ersin Korkut, Ayşenur Yazıcı ve Nusret Çetiner eşlik etti. Yılmaz Erdoğan’ın ilk kez başka bir yönetmen tarafından çekilen senaryosu, bir senaryo yazarının “patron”un siparişi üzerine mutlu son ile biten aşk hikayesi yazma macerasını anlatıyor. Romantik komedi türündeki film, 1 Ocak 2014’te seyirciyle buluşacak. KÜLTÜR SANAT Kitap Burcu Günay 37 Bordro, İşe Alım ve Eğitim Uzmanı Sürprizlerle Dolu Bir Dönem Hikayesi: Ustam ve Ben Öğrenme aşkıyla geçti ömrümüz, aşkı öğrenemesek de… Tarihimizin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden biri olan 16. yüzyılda İstanbul… Hindistan’dan gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı: Çota ile Cihan. Filbaz aynı zamanda bir üstadın çırağı. Ustası ise Sinan. Bu toprakların yetiştirdiği en büyük mimar. Elif Şafak’ın muazzam hayal gücü ve zengin diliyle Osmanlı tarihinin derinliklerine doğru şaşırtıcı bir yolculuğa çıkıyoruz. Karşılıksız bir aşk, iktidar kavgaları, yobazlığın ortasında yeşeren sanat ve beklenmedik bir ihanet. Bir tarafta bilime ve öğrenmeye inananlar, bir tarafta gelişmeyi durduranlar... Ustam ve Ben, tarihi kişiliklerin, camilerin, kütüphanelerin, türbelerin, köprülerin resmigeçit yaptığı, rengârenk, canlı, sürprizlerle dolu bir dönem hikâyesi… Öyle bir hayal dünyası ki içindeki konular ve tartışmalar günümüze dair de çok şey söylüyor. Uzun süre hafızalardan silinmeyecek, çok konuşulacak bir roman. “İstanbul dediğin unutkanlıklar şehri. Orada her şey suya yazılmış. Ustamın eserleri hariç, onunkiler taşa kazınmış. O taşlardan birine bir sır sakladık. Çok zaman geçti üzerinden, nice alametler birikti ama hâlâ orada olmalı, bıraktığımız noktada. Bilmem bulan çıkar mı? Bulsa bile anlar mı? Ustamdan geriye kalan yüzlerce eserden ve binlerce, binlerce taştan bir tanesi var ki, altında gizli Arzın Merkezi.” Yazar Hakkında İlk romanının yayımladığı 1997’den beri peş peşe eserler vermekte olan ve geniş bir okur kesimince tanınan sanatçı, 2009’da yayımlanan Aşk adlı romanı ile Türk edebiyat tarihininin en kısa sürede en çok satan edebi eserinin yazarı ünvanına sahip olmuştur. Kitapları otuzdan fazla dile çevrilerek yayınlanmaktadır. İlk romanı Pinhan’ı (1997) yayımladı. Bu eserle Kombassan Vakfı tarafından verilen 1998 Mevlana Büyük Ödülü’nü kazanmıştır. Etkili Bir Çözüm Kitabı: Etkili Anne Baba Eğitimi Anne-babalara çocuklarıyla nasıl daha etkili iletişim kuracaklarını anlatan Etkili Anne-Baba Eğitimi (EAE), uzmanlar tarafından alanında en iyi çalışma olarak kabul ediliyor. Dr.Thomas Gordonın uzun süren detaylı araştırmalarıyla bir araya gelen bu program güncelleştirildi ve genişletildi. Bu kitap siz anne-baba ve tüm eğitimcilere şu faydaları sağlayacak: • Kötümser bir anne-baba olmaktan kaçınacaksınız. • Çocuklarınızı dinlemeyi öğrenecek, böylece çocuklar da size her şeyi anlatacaklar. • Çocuklara problemleriyle nasıl baş edeceklerini öğreteceksiniz. • Çocukların anlama ve kavrama yeteneklerini geliştireceksiniz. Etkili Anne-Baba Eğitimi ceza vermeden çocukların sorunlarına çözüm getiren müthiş bir kitap. Ayrıca çocuklara sorumluluk yüklemenin çeşitli yollarını anlatan bu çalışma, sadece anne-babaların değil, tüm eğitimcilerin okuması gereken yararlı bir eser. BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? 38 Kadriye Tunalı HIDIR İdari İşler Sorumlusu Mart Ayının 2.Perşembe’si Dünya Böbrek Günü Tüm dünyada her yıl Mart ayının ikinci Perşembe günü kutlanmaktadır. Bu gün için paneller, yürüyüşler, konserler, kamuya açık alanlarda tanıtım standları ve billboardlar, radyo - televizyon programları, basılı yayınlar ile böbrek sağlığı ve hastalıkları konusunda farkındalık yaratıcı aynı zamanda bilgilendirici çalışmalar yapılmaktadır. 22 Mart Dünya Su Günü 1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 22 Mart tarihini “Dünya Su Günü” olarak ilan etmiştir. “Dünya Su Günü”, gerek BM üyelerinin, gerekse diğer dünya ülkelerinin giderek büyüyen temiz su sorununa dikkat çekmek, içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması konusunda somut adımlar atılmasının sağlanmasında teşvik olması amacıyla bu isme bir gün adamak anlamında oluşturuldu. 22 Nisan Dünya Günü İlk olarak San Francisco’da 1969 yılında düzenlenen Ulusal UNESCO Dünya Konferansı’nda John McConnell tarafından dünyamızın yaşamı ve güzelliğini kutlayarak karşı karşıya kaldığı çevresel tehditlere dikkat çekmek amacıyla bir özel gün düzenlenmesi fikri ile ortaya çıkmıştır. 22 Mayıs Türk Günü 22 Mayıs 2004 tarihinde, Almanya’nın en önemli tarihi mekanlarından biri ve Berlin’in simgesi olan Brandenburger Tor önündeki alanda gerçekleşmiş, bir şenlik havasında kutlanan özel bir gündür. Yarım yüzyıla yaklaşan bir süredir, toplumun genel dokusuna uyumlu olarak Almanya’da yaşamakta olan Türkler, günümüzde sanattan spora, edebiyattan medyaya, Alman ekonomik, kültürel, sosyal ve siyasal yaşamına önemli katkılarda bulunan, dinamizm getiren bir unsur haline gelmişlerdir. 31 Mayıs Dünya Tütüne Hayır Günü veya Dünya Sigarasız Günü Her yıl 31 Mayıs tarihinde Dünya Sağlık Örgütü (WHO) üye devletlerince 1987 yılından bu yana tüm dünyada kutlanan önemli bir gündür. Bu günde, sigara kullanıcılarının 24 saat süreyle sigarayı bırakmaları teşvik edilmektedir. Günümüzde her yıl dünya genelinde 5.4 milyon kişinin ölümüne neden olan ve yaygın bir hale gelen tütün kullanımının küresel olarak sağlık üzerine etkilerine dikkat çekilmesi amaçlanmaktadır. 21 Eylül Uluslararası Barış Günü Amacı tüm dünyada tüm gün boyunca barış ve ateşkes çağrısı yapmaktır. Bu eylemde Birleşmiş Milletler Merkezi’nde “Barış Çanı” çalınır. Bu çan dünyanın tüm kıtalarından çocukların bağışladıkları bozuk paralardan yapılmıştır ve küresel dayanışmayı simgeler. Japonya tarafından “savaşlardaki insani kıyım”ın anısı olarak armağan edilmiştir . Üzerine “Çok Yaşa Mutlak Barış” yazısı kazınmıştır. 3 Ekim Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Günü Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi), Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan arasında 3 Ekim 2009 tarihinde imzalanan Nahçıvan Anlaşması sonucunda ilan edilmiştir. Bu anlaşmanın imza tarihinin yıl dönümü günleri olan her yıl 3 Ekim tarihinde Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Günü kutlanmaktadır. 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu’nun bir projesi olarak doğmuştur. Ruh sağlığı ve ruh hastalıklarının toplumda farkındalığını ve anlaşılırlığını artırmak amacıyla 1992 yılından bu yana her yıl 10 Ekim’de kutlanmaktadır. 1 Aralık Dünya AIDS Günü Her yıl 1 Aralık tarihi olarak kabul edilmiştir. Bu gün HIV’ in yayılması ve AIDS hastalığının artışına karşın bilincin yükseltilmesi amacına adanmıştır. Böyle bir günün varoluşunun diğer bir amacı ise bu hastalıktan yaşamını yitirenleri anmak ve onları onurlandırmaktır. Hükümetler ve sağlık yetkilileri bu günde çeşitli forumlar ve konuşmalar düzenlerler. 1995 yılından bu yana ABD Dünya AIDS Günü’nü resmi olarak tanımıştır. Diğer ülke hükümetleri de benzer tutumlar alarak, aynı konuda açıklamalar yapmıştır. İLGİNÇ BİLMECELER 10.Adamın teki köprüden atlamış neden? cvp: cennette bir kişilik yer olduğu için 1.Hangi bağda üzüm yetişmez? 11.Karınca zencinin koluna düşmüş, ne demiş? 2.İstanbul’un en küçük ilçesi neresidir? 12.Murat neden intihar etmiş? 3.Dünyanın en ağır aynı zamanda en hafif şeyi nedir? 13.Kediler bilgisayar oyunlarında neden daha şanslıdır? cvp: ayakkabı bağında) cvp: eyvah karakola düştüm demiş. cvp: bebek cvp: ilk3’e giremediği için cvp: rüzgar; en hafiftir ağırlığı yoktur,en ağırdır çünkü onu hiçbir şey yerden kaldıramaz cvp: 9 canlı oldukları için 4.İstanbul’dan Ankara’ya 1 saatte giden bir tren bir rayda ne zaman gelir? cvp: bir rayda gelinmez ki 5.Alaca bulaca ağaca dolanmaca? cvp:yılan 14.Hangi tene krem sürülmez? cvp: antene 15.Ön kapıda kariniz avaz avaz bağırıyor, arka kapıda ise köpeğiniz durmaksızın havlıyor. Önce hangisini içeri alırsınız? cvp: tabi ki köpeği en azından içeri girince susar. cvp: torpiller 16.Kara oğlan sarkıp durur, düşerim diye korkup durur? cvp: tepemde hoplayıp zıplama 17.Tavuklar en çok hangi ülkeyi sever? cvp: muslukçular zengin olur. 18.Adam saçını ıslatmadan şampuanlamış, neden? 6.Hangi piller patlar? 7.Çaydanlık demliğe ne demiş? cvp: zeytin 8.Damlaya damlaya ne olur? cvp: mısır 9.Musluk neden damlar? cvp: burnunu çekmediği için cvp: çünkü kuru saçlar için yazıyormuş 19.Adamın biri boş havuza düşmüş ama elbiseleri ıslanmamış, neden? cvp: adamın yaş günüymüş 20.Bir fili ambulansla hastaneye kaldırıyorlarmış. Farede peşinden koşuyormuş. Niçin? cvp: kan vermek için 21.Elinizde bir kutu içinde bir kibrit var. Ayrıca soba, şömine ve gaz lambası da var. Bunlardan hangisini daha önce yakarsınız? cvp: tabi ki de kibrit. kibriti yakmadan hiçbirini yakamazsın ki 22.Virajlarda arabanın hangi tekerleği dönmez? cvp: yedek tekerlek 23.Fıstık gibi kıza araba çarparsa neler olur? cvp: fıstık ezmesi olur 24.En küçük bebek? cvp: göz bebeği 25.Hangi karnede sıfır bulunmaz? cvp: sağlık karnesinde 26.Yurdumuzun en hasta ili hangisidir? cvp: ağrı 39