Sayı 3 - 2014 - Ocak - Chassis Brakes International Türkiye

Transkript

Sayı 3 - 2014 - Ocak - Chassis Brakes International Türkiye
Birikimlerimizi
Paylaştık
Öneri Sistemi
Kazandırıyor
Yeni Yıla Umutlar
ile Girdik
Benim İçin Çin:
Dev Adımlar ile Büyüyen
Kozmopolit Bir Dünya
EDİTÖRCE
2
Pozitif düşün, pozitif ol,
pozitif yaşa!
Derya ÇORUH ÖZVATAN
Türkiye Kurumsal İletişim Uzmanı
Son zamanlarda fizik ve metafiziğin birleşmesiyle birçok kavram değişik anlamlar kazanmaya
başladı.
Daha da ötesinde birey olarak sahip olduğumuz sınırsızlığı ve yaratıcı gücümüzün sınırsızlığını
algılamaya başladık.
İnsanlar düşünerek inandıkları, imgeledikleri ve olacağına kesin gözüyle baktıkları şeyleri
mutlaka yaşarlar. Düşünce, yaşamımızı yöneten farkında olmadığımız en önemli unsurdur.
Düşünce hızlı ve kolayca değişebilen bir enerji biçimidir.
Bir şeyi önce düşünce şeklinde yaratırız. Fikir bir proje gibi zihnimizde programlanıp, yaratılır. Bir
düşünceyi alıp onu zihinde tutmak da bir enerjidir. Örneğin her an hasta olacağınızı düşünürseniz
mutlaka sonunda hasta olursunuz.
Kısacası, yaşamda, en derin biçimde inandığımız,sıklıkla düşündüğümüz ve beklediğimiz,
hayalimizde canlandırdığımız şeyleri tıpkı bir mıknatıs gibi çekeriz. Demek ki, kurduğumuz
düşlere, bizleri yöneten düşüncelere yüklediğimiz pozitif veya negatif enerji, aynı biçimde geri
dönecektir.
Gelin birkaç olumlu cümle örneği kuralım:
Ben değerliyim.
İlişkimde çok mutluyum.
Herkes tarafından seviliyorum.
Çok fit ve sağlıklıyım.
Bolluk ve huzur içindeyim.
Yakın çevremle çok iyi anlaşıyorum.
Bunlara benzer cümleleri bir kağıda yazıp görebileceğiniz yerlere asın ve gün içinde sık sık
okuyun.
Bizler yaşamı nasıl algılıyorsak, bunu bir radyo istasyonu gibi yayıyoruz, yaymış olduğumuz bu
titreşimler ebedi ve ezeli olan bu saf enerji alanına ulaşıyor ve bize yaşam deneyimleri olarak geri
dönüyor.
Öyleyse arzularımızı ertelemeyelim.
Pozitif düşünceler sizinle olsun.
GENEL MÜDÜR’den
Değerli Arkadaşlar,
3
Dergimizin üçüncü sayısında sizlerle yeniden birlikte olmaktan mutluyum.
Yeni dönem
hazırlıklarımız
sürüyor
Bu sayımız ile şirketimizin ikinci faaliyet yılını da tamamlamış oluyoruz. Dergimiz
aracılığıyla ilk dikkatinizi çekmek istediğim nokta, ikinci yılımızda da ilk yılımızda
olduğu gibi, faaliyet yılını 0PPM ile kapatıyor olmamızdır. Ortak başarımızda emeği
geçen herkesi yürekten tebrik ederim.
Diğer yandan, ikinci faaliyet yılımızı geçen yıl yakaladığımız ticari ve teknik
performansımızı daha da iyileştirerek kapatıyor olduğumuzu görmek, firmamızın
sürdürülebilir ve sürekli iyileştirilebilirlik performansı açısından geleceğine umutla
bakmamızı sağlayan ikinci bir önemli ve olumlu durumdur.
2013 yılı, hepimiz için hem elde ettiğimiz kazanımlar ile gurur duyabileceğimiz hem de
eksik veya geliştirmeye açık yönlerimizi gösteren bazı önemli deneyimleri beraberce
yaşadığımız yoğun bir çalışma yılı oldu. Hatalarımızdan ders aldığımızı, aynı hataları
bir daha tekrarlamamak üzere bilinç ve farkındalık süzgecinden geçirerek buna uygun
davranış ve algı değişiklerini sağlıklı bir şekilde hayata geçirme becerisine de hep
beraber sahip olduğumuzu görmek, umarım benim için olduğu kadar sizler için de
ayrıcalıklı bir keyif ve deneyim olmuştur.
2014 yılında da temelde, geçen iki yıldaki kazanımlarımızın üstüne inşa edeceğimiz
yeni bir devinim sürecini hayata geçiriyor olacağız. 2014 içinde özellikle operasyonel
mükemmellik alanında kurumsal dönüşümümüzü tamamlayacak ve bunu bütün
davranışsal yansımaları ile birlikte tamamıyla içselleştireceğimiz, günlük hayatımıza
da fark edilir bir şekilde uygulayacağımız bir transformasyonu her yönü ile
gerçekleştiriyor olacağız.
Hedefimize ulaşmamızı mümkün kılacak öğrenme, düşünme/odaklanma, uygulama/
deneyimleme, gözlemleme ve nihayet içselleştirme süreçlerinde bize yardımcı olacak
şekilde CBI-Akademi’yi 2013’ün son aylarında kurduk ve çalışanlarımızın neredeyse
tamamını kapsayacak şekilde yaygın eğitim sistematiği ile eğitim zincirini planlayıp
ilk aşamalarını hayata geçirdik. Ana hatları ile kısaca özetlemeye çalıştığım bu
bütünsel dönüşümümüzün de temel nüvesini CBI-Akademi’nin içselleştireceğimiz
çıktıları oluşturacaktır. Bu dönüşümde elde edilecek kazanımlar sadece firmamızın
önümüzde duran zorlu hedefleri başarı ile ve kendisini aşarak yakalamasına vesile
olmayacak; aynı zamanda da ortaya çıkartılacak değerden bütün paydaşlarımızı
faydalandırması anlamında bütünsel paydaş mutluluğunu da sağlaması ile de çok
önemli olacaktır.
Biz birbirini anlayan, birbiri ile uyum içinde davranan, birbirinin beklentilerini
karşılamaya ve yeteneklerini geliştirmeye önem veren güzel bir aileyiz. Bu ailenin,
sadece sektöre değil sektör dışından başka firmalara da ilham verecek şekilde köklü,
güçlü, yön verici ve büyük bir aile olması bizim elimizde ve ben sizlere bakınca bunun
böyle olacağını şimdiden görebiliyorum. Bu yolculuğun kazanımlarının şimdiden
hepimize hayırlı olmasını dilerim.
Sağlık, başarı ve mutluluk dolu bir yıl geçirmeniz dileği ile…
Saygılarımla,
Uygar ETİ
Genel Müdür
09
4 2014 SAYI: 3
OCAK
İÇİNDEKİLER
11
YAYIN ve İMTİYAZ SAHİBİ
CHASSIS BRAKES INTERNATIONAL
OTOMOTİV SAN. ve TİC. A.Ş.
adına sahibi
GENEL MÜDÜR
Uygar ETİ
12
EDİTÖR
Derya Çoruh ÖZVATAN
DERGİ HAZIRLIK EKİBİ
Motivasyon Grubu
25
KATKIDA BULUNANLAR
Dr. Emin MENEKŞE
Tevfik DURMUŞOĞLU
YÖNETİM YERİ
CHASSIS BRAKES INTERNATIONAL
Otomotiv San. ve Tic.A.Ş.
DOSAB, Yeni Yalova Yolu Cd. No: 612
Osmangazi / BURSA
T: 0 224 270 68 00
F: 0 224 261 09 82
chassisbrakes.com.tr
GRAFİK TASARIM
ANL CREATIVE
Kükürtlü Mh. Zübeyde Han. Cd. Tayan Apt.
No: 10 D/2 Osmangazi / BURSA
T: 0 224 234 24 42
F: 0 224 234 02 42
anlcreative.com
BASKI
AK Mat Akınoğlu Matbaacılık San. Tic. A.Ş.
YAYIN TÜRÜ
Bülten
3 ayda bir yayınlanır.
Her hakkı Chassis Brakes International
Otomotiv San. ve Tic.A.Ş.’ye aittir.
Para ile satılamaz.
Öneri sistemi Kazandırıyor
Chassis Brakes tarafından
geliştirilen ‘’İyileştirme ve
Öneri Sistemi’’ne fabrikamızda
çalışmakta olan herkes
fikirleri ile katılabilir, öneride
bulunabilir.
Birimkimlerimizi Paylaştık
Uludağ Üniversitesi İşletme
Topluluğu tarafından
9 – 13 Aralık 2013
tarihinde düzenlenen
Reklamcılık ve Pazarlama
Günleri...
Yeni Yıla Umutlar İle Girdik
CBI Bursa Fabrikası olarak
düzenlediğimiz yılbaşı partisi
Altın Ceylan Gazella Balo
Salonu’nda tüm çalışanlarımızın
katılımıyla gerçekleştirildi.
Benim İçin Çin:
Dev Adımlar İle Büyüyen
Kozmopolit Bir Dünya
Herkese hayatında en az bir kere
gitmesini tavsiye ediyorum.
Gözümüz Hep Yüksekte
05
22
Finansçı Olmayanlar İçin
İK Gündem 06-07
Finans Eğitimi 23
Forklift Eğitimimizi
Ayın En İyileri 08
Başarı ile Gerçekleştirdik 23
Ekip Ruhu
Farkındayız, Farkındalık Sağlayacağız
Kazandıran Öneri Sistemi 09
24
Üretim
Röportaj 25
Ford Silindir Projesinin Bizlere Kattıkları 10
Tedarikçilerimiz
Konuk Yazar : Tevfik Durmuşoğlu
CBI Demirtaş’taydı 11
26
Yeni Yıla
Teknolojik Yol Haritası : USB
Yeni Umutlar İle Girdik 12-13 Bellek Satın Almanın İncelikleri 27
Birikimlerimizi Dinleyiciler
Karikatür
ile Paylaştık 14
28
Bay Werthmann ve Bay Schemer
Doktorum Köşesi 29
CBI Bursa’yı Ziyaret Ettiler 14
Bowling Turnuvası :
Spor 30
Başarılı Atışlara Ödüller Verildi 15
Avr. İns. Kayn. Direktörü
HSE 31
Fabrikamızı Ziyaret Etti 16
Önce İnsan Dedik,
Zirveye Yolculuk : Verçenik
İnsana Saygı Ödülü’nü Kazandık 16
ve Kaçkar Tırmanışları 32-34
İş Kıyafetlerimiz Yalnızca Bizim Değil,
Bulmaca Etkinliği
Onların da Hayatını Güzelleştiriyor 17
35
Genel Müdürümüz Uygar Eti
Kültür-Sanat
36-37
Deneyimlerini Paylaşıyor 18
Perspektif Toplantıları
Bunları Biliyor musunuz? 38
tüm hızıyla devam ediyor 19
Duyurular & Kutlamalar
20-21
Sendika Köşesi
SENDİKA KÖŞESİ
5
Adem MUTLU
Türk Metal Sendikası İş Yeri Baştemsilcisi
Yeni Yıl
Bizlere Yenilikler
İle Gelecek
Değerli Çalışma Arkadaşlarım,
Chassis Brakes International’da, acısıyla tatlısıyla 2013 yılımızı tamamladık. Bu
bir yıl içersinde bir çok şey başardık, çalışanlarımıza yönelik bir çok aktivite ve
organizasyonlar gerçekleştirdik. Yönetimimizin yeni projelerle ilgili bir çok atılımları
oldu. Bu durum biz çalışanları, kendi öz güvenimizi pekiştirmemize neden olmuştur.
Onların maddi ve manevi desteği, biz çalışanları her zaman güçlü kılmıştır. Bu vesile
ile, tüm arkadaşlarım adına, kendilerine sonsuz teşekkürlerimi sunmak istiyorum
.
Önümüz açık, alnımız dik, el ele verip daha bir çok güzel ve başarılı işlere, birlikte
yürüyeceğimizden hiç kuşkum yok. Geçen yıl olduğu gibi, bu yıl’da, “0 ppm”gibi çok
üstün bir başarıya imza attık. Bu hepimizin sevincidir! Bu başarı hepimizin tek tek
emek verdiği ve arzuladığı bir başarıdır. Gelecek yıllarda da bu başarılarımızı daha da
ileriye götüreceğimizden hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
Bunun yanı sıra, geçen yıl eğitimlerimizi, eğlencelerimizi ve gezilerimizi de ihmal
etmedik. Yıl içersinde bireysel veya ailelerimizinde katılımı ile bir çok aktivite
düzenledik. Önümüzdeki dönemde tüm çalışanlarımızın önerileri ve katılımları ile
gerçekleştireceğimiz aktivitelerde, hedefimiz çıtayı daha fazla yükseltmektir.
Özellikle ailecek yaptığımız organizasyonlar bizleri çok mutlu ediyor, çünkü eşlerimiz
ve çocuklarımız birbirleri ile tanışarak, yeni arkadaşlıklar ve dostluklar kuruyorlar. Bu
pozitif oluşum bizlerin, işimize ve iş yerimize, daha da bağlılığımızı arttırmaktadır.
Gelecek yıl içersinde de, bu tür organizasyonlara tüm hızıyla devam edeceğiz.
Sendikal faaliyetler olarakta 2014 yılının başlaması ile çalışmalarımıza kaldığımız
yerden devam ediyoruz. Örneğin Sendikamızın Ankara Büyük Anadolu otelinde
gerçekleştireceği eğitimlere yıl içersinde öncelikle hiç eğitimlere katılamamış
arkadaşlarımızı göndermeye gayret edeceğiz.
Bu vesile ile hepinize sağlık, bolkazançlı ve aydınlık bir gelecek diliyorum!
İK GÜN
İK GÜNDEM
6
‘Keşke’ dememek için
farklı şeyler yapmalı...
Arzu ÖNEYMAN
Türkiye İnsan Kaynakları ve
Kurumsal İletişim Müdürü
Merhaba,
Yaşlı bir adam “Silgiler hata yapanlar için yapılır.” dedi, oysa bir genç onu yanıtladı ve “Silgiler
kendi hatalarını düzeltmeye istekli olanlar için yapılır.” dedi. Konu sadece TUTUMLARIMIZ!
(anonim)
2013’ü de geride bıraktığımız bu günlerde birçoğumuz kendimize yeni dönem için yeni hedefler
belirleme telaşındayız. “Yok, ben hiç geriye dönüp bakmam.” diyenler bile geçip giden yıla bakıp,
zamanın ne kadar hızlı aktığından dem vurur. Sonra tuhaf bir telaş alır içimizi ne de olsa yeni
bir yıl gelmiştir. Bu aslında bir başka “Şans” gibidir. Yapamadığımız şeyleri yapmak için yeni
bir şans. Yaptıklarımız, yapamadıklarımız ve pişmanlıklarımıza bakar söz veririz kendimize,
bu sene kesin yabancı dil öğreneceğim, spora gideceğim, iş yaşam dengemi sağlayacağım,
kendimi geliştireceğim, xyz projesini tamamlayacağım, kitap yazacağım vs. Bir de sosyal tarafı
vardır bu hedeflerin; iletişim yeteneğimi geliştireceğim, daha pozitif olacağım, “Hayır” demeyi
öğreneceğim gibi.
2014 bittiğinde de aynı sonuçları almamak, pişman olmamak, keşke dememek için geçen
yıllardan farklı bir şey yapmak lazım. Ama nedir?
Birey olarak önce kendini tanıma yolculuğuna çıkmak gerek! Kendini bütün yönleri ile
anlayamayan kişi başkalarını nasıl anlasın ki? Başkalarını anlayamayan kişi nasıl ilişkilerinde
başarılı olabilir? Önce davranışlarımızın temelinde yatan tutumlarımıza, tutumlarımızın
temelindeki değerlerimize bakmalyız.
Alfred Adler “Birlikte yaşadığımız insanlara karşı tutumumuz onları anlamamıza bağlıdır. “
diyor. Dolayısı ile sadece kendimizi anlamak değil, başkalarını da anlamamız gerekir ki tutum ve
davranışlarımızı değiştirebilelim.
Peki, bütün bunları neden yapacağız?
İçimizde
rahatlayıp
hayatımızın
merdivenleri ile beyaz bulutlara
tırmanmak için, mutlu olmak için.
Fırsatları yakalamak için, mutlu
kişiler hayatlarında huzura ulaşırken
mutsuz kişiler pişmanlıkların üzerine
oturduklarından önlerine çıkan fırsatları
kaçırırlar.
Tutumlarımız her şeyimizdir, bizler
tutumlarımız, tutumlarımız ise bizleriz.
CBI Akademi Türkiye
2014 yılında da her yıl olduğu gibi
kurumsal değerlerimiz çerçevesinde
çalışmalarımıza devam ediyor olacağız.
İnanıyoruz ki şirketimizin uzun vadeli
stratejik hedeflerine ulaşmasının ve rekabet üstünlüğünde bir adım önde olabilmesinin en önemli
kriterlerinden biri iyi eğitilmiş, şirketle bütünleşmiş bir iş gücünün eğitimi ve geliştirilmesidir.
NDEM
7
Bu amaçla Chassis Brakes Türkiye CBI
Akademi çatısı altında tüm eğitim ve gelişim
faaliyetlerimizi topluyoruz.
Temel amacımız sürekli organizasyonel gelişimi
sağlamaktır. Bu sebeple her yıl şirket stratejileri,
hedefleri, bununla birlikte öncelikleri, ihtiyaçları
ve kaynakları doğrultusunda sürekli gelişimi
sağlayacak programlar oluşturucağız.
İlk
programımız
olan
“Operasyonel
Mükemmellik” eğitimine yöneticilerimiz dahil
50 kişi katılıyor olacak. Bu eğitimi temel formasyon olarak görüyor, iş
yapış şekillerimizi değiştirmeyi, veriye-rakamlara-analize bakarak karar
vermeyi, kısa yollardan uzaklaşmayı hedefliyoruz.
Akademi kapsamında, iç eğitmenlerimiz eğitim stratejimizin temel
taşını oluşturmakta. Donanımlı, dinamik ve aktif bir iç eğitmen ağının
oluşturulması ve bu ağın etkin bir şekilde işlemesini sağlamak, eğitim
politikamızın temelini oluşturur.
Akademinin diğer başlıkları ise Strateji ve İnovasyon, Liderlik ve İş’te
Yaşam Okulumuz.
İş’te Yaşam Okulumuz, iş odaklı bir kişisel
gelişim programıdır. Program, Özgüveni
Arttırmak, İnsan İlişkilerini, İletişim ve
Sunum Becerilerini Geliştirmek, Hedef
Belirleme, Olumlu Tutum Sağlamak ve Stresi
Yönetmek gibi modüllerden oluşuyor. En
önemli sermayemiz olan çalışanlarımızın
tümünün katılımı ile bu programı 2014 yılında
tamamlamış olacağız.
Unutmamak gerekir ki aynı davranışları
tekrarladığımız sürece çıkarımlarımızdan daha farklı bir sonuç
elde edemeyiz. Değişim çok dikkat, emek, zaman, sabır ve nereden
başlayacağına ait bilinç gerektirir. Doğru olmayan bir başlangıç, bir ağacın
kökündeki sorunla ilgilenmek yerine yaprakları ile uğraşmak gibi boş
çabalar içinde olmaktır. Bu sebeple CBI Akademi’nin başarısı hepimizin
çabasına bağlıdır.
2014 yılının tüm çalışanlarımıza, iş ortaklarımıza ve onların ailelerine
sağlık, mutluluk ve başarı getirmesini diliyorum.
Sevgilerimle...
N
I
Y
A
EN
EN İYİLERİ SEÇTİK
8
KASIM AYININ EN İYİ
5S BÖLÜMÜ SEÇİLDİ
Fiat silindir talaşlı imalat hattı Kasım ayı içerisindeki denetimde 100 tam puan
alarak en iyi bölüm olmayı hak etmiştir.
Hattın çalışma grubu lideri ve 5S sorumlusu Nejdet Güler başarılarını disiplinli
çalışmaya borçlu oldukları belirtmiştir.
Tüm Fiat silindir talaşlı imalat hattı çalışanlarını kutluyoruz.
EN İYİ BOWLİNG
OYUNCUSU
Fabrikamız tarafından düzenlenen turnuvada en fazla sayıyı atarak büyük bir başarıya
imza Abdullah Yaşar Chassis Brakes ailesinin en iyi bowling oyuncusu olduğunu
ispatlamıştır.
ABDULLAH YAŞAR
1. OYUN
183
2. OYUN
131
TOPLAM
314
EKİP RUHU
Sinan CANBAŞ
Öneri Sistemi ve Dokümantasyon Teknikeri
9
KAZANDIRAN ÖNERİ SİSTEMİ
Hem Fabrikamız
Hem de Çalışanlarımız Kazanıyor
Chassis Brakes tarafından geliştirilen ‘’İyileştirme ve Öneri Sistemi’’ne
fabrikamızda çalışmakta olan herkes fikirleri ile katılabilir ve fabrikamıza
katkı sağlayacak her şey için öneride bulunabilir.
Öneri sisteminin çalışma şekli şu şekildedir: Çalışanlarımız çay içme
alanında bulunan öneri formlarını alarak iyileştirme yapmak istedikleri
alandaki eksiklerinin çalışma koşullarına nasıl daha uygun hale
getirileceği konusundaki düşüncelerini yazarak formu öneri kutusuna
atarlar.
Toplanan öneriler sistemde kayıt altına alınarak ilgili bölüm müdürlerine
teslim edilir ve değerlendirmeye alınır. Değerlendirilen öneriler tekrar
öneri sorumlusuna teslim edilir ve uygulama sorumlulularına fotokopileri
verilir.
Ayın öneri seçimleri yapıldğında her ay için seçilen önerinin sahiplerine
1’er adet küçük altın ve ilave ödüller takdim edilir.
Her yılın Ocak ayında yöneticilerimiz ayın önerileri seçilen fikirleri
tekrar değerlendirmeye alarak oy birliği ile bu öneriler içerisinden ‘’Yılın
Önerisi’’ seçilir. Kazanan öneri sahibi ve varsa ekibi toplam 10.000 Euro
ile ödüllendirilir.
Fabrikamızda 2013 yılı içerisinde toplam 491 adet öneri verilmiş ve bu
önerilerin yalnızca 103’ü reddedilmiş, 120 öneri uygulama aşamasına
alınmış ve 73 adet öneri de değerlendirme aşamasındadır. Yapılan tüm
öneriler içerisinden ise 195 adet öneri tamamlanmış durumdadır.
Tamamlanan ve getirisi hesaplanan öneriler arasından yöneticilerimiz oy
birliği ile ayın önerisini seçmektedir. 2013 yılı içerisinde 4 adet önerimiz
ilgili ayın önerisi olarak seçilmiş ve öneri sahibi arkadaşlarımıza hediyeleri
ve plaketleri takdim edilmiştir.
Ocak ayı içerisinde 13/022 nolu öneri sahipleri Emre Güner, Zeki
GAZİOĞLU, Metin Zeybek, Bünyamin Tükenmez, Mehmet Sami Altun ve
Adnan Tokatlı’nın içerisinde bulunduğu kesici ömrü ile ilgili önerinin yıllık
getirisi 4,100 EURO olarak hesaplanmıştır.
Öneri getiren tüm çalışma arkadaşlarımıza sağladıkları katkıdan dolayı
teşekkürlerimizi sunuyoruz.
ÜRETİM
10
Bahri CİNCİOĞLU
Silindir Talaşlı İmalat SPC Operatörü
Ford Silindir Projesinin
Bizlere Kattıkları
Merhabalar,
Fabrikamızın 1996 yılından bu yana yürütmüş olduğu ve üretimini
gerçekleştirdiğimiz FORD TRANSİT disk fren silindir projeleri bildiğiniz
gibi sırasıyla LCY, LCX ,V184, V347’dir. Ben 1996 yılının Ocak ayından
itibaren fabrikamızda talaşlı imalat CNC operatörü olarak bu projelerin
devreye alma, üretim sürecinin operasyonların iyileştirilmesi ve
geliştirilmesi gibi hemen hemen tüm aşamalarında ve en çok da üretiminde
aktif olarak görev almaktayım. Haliyle hayatımın önemli bir bölümü, FORD
silindir üretim hattında gecemizi gündüzümüze katarak, yoğun bir emek
vererek, sıfır hata hedefini esas alarak çalışmakla geçti. Grup liderimiz
Nejdet Güler’den Aralık ayı itibarıyla V347 projesinin son parçalarının
işleneceğini öğrendiğimizde ben ve arkadaşlarım değişik bir duygu
fırtınası yaşadık ve dedik ki bu anı fabrikamızın tarihine yazalım. Sonuçta
2009-2014 yılları arasında gerçekleşen bu proje kapsamında yaklaşık
1.500.000 adet silindir ürettik ve geriye dönüp baktığımızda çok iyi bir
performans ile sonuçlandırdık. Bir yandan bunun gururunu yaşarken bir
yandan da hüzün dolu dakikalar yaşadık. Yıllarca çalışmış olduğumuz,
direkt olarak makinalara ellerimizle bağladığımız silindiri teslim ederken
sanki kendimizden bir parça kopuyormuş gibi buruktuk. Yeni devreye
aldığımız V362 Ford silindir projesinde de yeni çalışma arkadaşlarımızla
geçmiş tecrübelerimizi paylaşarak aynı başarıyı devam etireceğimizden
şüphemiz yok.
TEDARİKÇİLERİMİZ
Canan ÖZTEKİN ATALAY
PUR-QMM / Yan Sanayi Kalite ve Giriş Kalite Şefi
Teknik Gezi Niteliğinde
Tedarikçi Ziyareti:
CBI Demisaş’taydı
2013 yılı Kalite Bölümü aksiyonlarında alınmış bir
karar olmasına rağmen, iş yoğunluğundan dolayı yılın
ancak son günlerinde (21.12.2013) Demisaş ziyaretini
gerçekleştirebildik. Bu ziyaret aynı zamanda teknik bir
gezi niteliğinde oldu. Ziyarete, firmamızın talaşlı imalat,
montaj, kalite ve lojistik bölümlerinden 45 kişi katılım
gösterdi.
Demisaş Döküm Fabrikası ziyareti, prosesin net
anlaşılabilmesi için ham madde deposu, ocakların
yüklenmesi, ergitme, aşılama, kalıplama, döküm,
maça üretimi, kum tesisi, temizleme, çapak alma
(trimming+taşlama) ve final kontrol bölümlerini kapsayan
üretim aşaması sırasına göre gerçekleştirildi.
Firmamız için çok önemli bir yan sanayi olan Demisaş’a
ziyaret, fabrikamızın farklı birimlerinde çalışan
arkadaşlarımızın kendi proseslerinde döküm parçalar ile
sürekli etkileşim halinde olduklarından (talaşlı üretim,
parçaları işleme, montaj, proses öncesi döküm parçaların
%100 kontrolü vb.) döküm prosesini anlamaları ve
farkındalıklarının artması için oldukça etkili oldu.
Ayrıca bu ziyaretin iletişimi ve bakış açısını olumlu yönde
geliştireceğine inanıyoruz. Bu imkanı bize sağladığı
için Demisaş yönetimine, bizimle ilgilenen tüm ekibe ve
özellikle Nihal Çetinkaya’ya çok teşekkür ederiz.
11
BİZDEN
Aktivitelerimiz
12
Chassis Brakes International Bursa Fabrikası olarak düzenlediğimiz yılbaşı
partisi 26 Aralık Perşembe akşamı Altın Ceylan Gazella Balo Salonu’nda
tüm çalışanlarımızın katılımıyla gerçekleştirildi.
Yeni yılı yeni motivasyonlar ile karşılamak, birlikte eğlenceli saatler
yaşamak amacıyla düzenlenen yılbaşı partisine tüm yöneticilerimiz ve
çalışanlarımız katılım gösterdi. Gece, Genel Müdürümüz Uygar Eti’nin
konuşması ile başladı. Uygar Bey konuşmasında, “Dönüşüm ve değişim
kendi içimizde başlar. Chassis Brakes ailesi olarak şimdiye kadar yaptığımız
başarılı çalışmalar sonucu “0 PPM” ile ilerlemeye devam ediyoruz. ‘’diye
belirtti. 2014’ün Operasyonel Mükemmellik yılı olmasını planladıklarını
ileten Eti, bunun için “CBI Türkiye Akademi”’yi kurduklarının ve eğitimlere
başladıklarının müjdesini verdi. Chassis Brakes Bursa ailesine bugüne
kadar gösterdikleri sadakat ve başarıları çalışmaları için teşekkür eden
Uygar Eti, herkese başarılı ve mutlu bir yıl dileyerek sözlerini tamamladı.
Partinin ilerleyen dakikalarında gerçekleşen yılbaşı çekilişinde şanslı
firma çalışanlarımız çeşitli altınlar kazandı.
Gecede ayrıca başarılı projelere imza atarak 10’uncu yılını dolduran İnsan
Kaynakları ve Kurumsal İletişim Müdürümüz Arzu Öneyman’a Genel Müdür
Uygar Eti tarafından 10. yıl plaketini ve gümüş şekerlik takdim edildi. Daha
sonra Genel Müdür Uygar Eti, Arzu Öneyman, işyeri sendika temsilcileri
Adem Mutlu ve Mutlu Sönmez ile “Hep birlikte nice başarılı yıllara…”
diyerek gece için hazırlanan özel pastayı kestiler.
Geç saatlere kadar devam eden gecede, Bursa’nın sevilen sanatçısı Akın
Soy canlı performansı ile büyük ilgi topladı. Firuze Organizasyon’un dans
gösterileri ile sahne aldığı gecenin sonunda sahnede Chassis Brakes
çalışanları ile birlikte doğum gününü kutlayan Akın Soy, kendisine yapılan
sürpriz karşısında ile mutlu olduğunu dile getirdi.
Yeni Yıla
Yeni Umutlar ile Girdik
BİZDEN
Aktivitelerimiz
13
BİZDEN
Aktivitelerimiz
14
Bay Christian Werthmann
ve Bay Bernd Schemer,
Chassis Brakes Bursa
Fabrikasını Ziyaret Ettiler
Kasım 2013 itibari ile Avrupa Bölge Başkanı olarak atanan Bay Bernd
Schemer ve Başkan Yardımcısı Bay Christian Werthmann 03.12.13
tarihinde Bursa fabrikamızı ziyaret ettiler. Yöneticilerimiz ile tanışan
Bay Schemer, Bay Werthmann ile üretim tesisini gezerek, çalışmalar
hakkında bilgi aldılar.
Birikimlerimizi
Dinleyiciler ile
Paylaştık
Uludağ Üniversitesi İşletme Topluluğu tarafından 9 – 13 Aralık
2013 tarihinde düzenlenen Reklamcılık ve Pazarlama Günleri’ne
İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Müdürümüz Arzu Öneyman
konuşmacı olarak katıldı. Konuşmasının ardından büyük bir ilgili
toplayan Arzu Öneyman, konuklar ve öğrencilerin sorularını
cevaplandırdı. Etkinlikte reklam ve pazarlama sektörünün önemli
isimlerinin konuşmaları ile son buldu.
BİZDEN
Aktivitelerimiz
15
Chassis Brakes Bowling Turnuvası:
Başarılı Atışlara Ödüller Verildi
Chassis Brakes’ in gelenekselleşen bowling turnuvası bu sene de tüm
katılımcılara heyecan yaşatan, iş stresinden biraz da olsa uzaklaştıran,
eğlenceli dakikalar geçirmemizi sağlayan kıyasıya bir mücadele ile başladı.
2 gün süren turnuvamıza birçok çalışanımız aileleri ile birlikte katıldı.
Önceki senelerde olduğu gibi yine bütün katılımcılara, finale kalanlara, ilk
üç sıraya giren takımlara; kupa, madalya ve birbirinden değerli onlarca
hediye verilmiştir.
İlk 3’e girerek madalya ve kupa kazanan arkadaşlarımızı tebrik ediyor ve
başarılarının devamını diliyoruz.
Bir sonraki organizasyonlarda tekrar buluşmak üzere...
BİZDEN
Aktivitelerimiz
16
Avrupa İnsan
Kaynakları
Direktörü
Fabrikamızı
Ziyaret Etti
Ekim 2013 itibari ile Avrupa İnsan Kaynakları
Direktürlüğü’ne atanan Bay Didier Bille, 11 Kasım
2013 tarihinde fabrikamızı ziyaret etti.
Bursa fabrikamızdaki ‘’İnsan Kaynakları ve
Kurumsal İletişim Departmanı’’nın uygulamalarını
çok beğenen Bay Didier, çalışmalarımızı
diğer fabrikalar ile paylaşmamızı talep ederek
başarılarımızın devamını diledi.
Bizler de kendisine yeni görevinde başarılar
diliyoruz.
Önce İnsan Dedik,
İnsana Saygı
Ödülü’nü Kazandık
Kariyer.net’in tarafından düzenlenen insan kaynakları
alanında yürütülen başarılı çalışmaların ödüllendirilmesini
hedefleyen 2013 İnsana Saygı Ödülleri sahipleri belli oldu.
Gelen 6.306 başvurudan 6.296 adayımıza 2 gün içinde
geri dönüş yaparak % 99,84 oranında başarı sağladık. Bu
verilerimiz ile 2013 yılı İnsana Saygı Ödülü’nü almaya hak
kazandık.
Şirketimiz adına bu ödülü almakta emeği geçen Sn.
Burcu Günay’a çalışmalarından dolayı teşekkür ediyor ve
başarılarının devamını diliyoruz.
Daha nice ödülleri hep birlikte almak ümidi ile…
BİZDEN
Aktivitelerimiz
17
İş Kıyafetlerimiz
Yalnızca Bizim Değil
Onların Da Hayatını
Güzelleştiriyor
2013 Aralık ayı itibari ile iş kıyafetlerimiz, İzmit’te faaliyet gösteren
ve 2004 yılında hizmete açılan “Gülen Yüzler Engelliler Mesleki
Rehabilitasyon ve İşyeri Merkezi” tarafından hazırlanacaktır.
Üretim sırasında Sendika temsilcilerimiz ile firmayı ziyaret ettik.
Yöneticiler dahil tüm çalışanlar çok iyi bir ev sahipliği ile bizleri
ağırladılar. Tüm ekibin bir an önce iş kıyafetlerimizi teslim
edebilmek için yoğun çaba sarf ettiklerini görmek bizleri çok mutlu
etti.
Özellikle de 1999 yılında yaşanan Gölcük depreminden sonra
çalışmalarına hız veren ve engelli bireylerin üretken bireyler
olarak topluma ve ülke ekonomisine kazandırılmasını hedefleyen
firmada tüm çalışma ortamı engellilere göre düzenlenmiş. Firma iş
kıyafetleri, promosyon ürünleri, elektronik ve kağıt geri dönüşüm
atölyeleri, grafik-serigrafi tasarım ve sera merkezleri alanlarında
faaliyet gösteriyor.
Engelli kişilerin kendileri ve topluma karşı verimli olabilme
çabalarına Chassis Brakes International ailesi olarak ufak da olsa
bir katkımızın olmasından dolayı gurur duyuyoruz.
Hazırlanan iş kıyafetlerimiz ile ilgili objektifimize takılan birkaç
resim...
BİZDEN
Aktivitelerimiz
18
Genel Müdürümüz
Uygar Eti
Deneyimlerini
Paylaşıyor
12. Kalite Şöleni - Otomotiv Sektöründe Çevik Yönetim Paneli
Anadolu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi (AKM), 10
Ekim tarihinde Türkiye Kalite Derneği (KalDer) Eskişehir Şubesi
tarafından bu yıl 12’ncisi gerçekleştirilen Eskişehir Kalite Şöleni
kapsamında “Otomotiv Sektöründe Çevik Yönetim” paneline ev
sahipliği yaptı.
Otomotiv sektörünün içinde bulunduğu durumun değerlendirildiği
‘‘Kalite Şöleni‘‘ne Genel Müdürümüz Uygar Eti de konuşmacı olarak
katıldı ve otomotiv sektöründen çevik yönetim örnekleri sundu.
3 ayrı oturum şeklinde gerçekleştirilen panelde “EFQM
Mükemmellik Modeli ve ‘Yönetimde Çeviklik’ Kavramı, Otomotiv
Sektöründe Çevik Yönetim, Eskişehir’den Çevik Yönetim Örnekleri”
başlıklı konulara panelistler tarafından ışık tutuldu.
II. Otomotivde Satınalma Uygulamaları Zirvesi
Sektörün öncü firmalarındaki satınalma profesyonelleri tarafından;
otomotiv disiplininin satınalmadaki uygulamalarının anlatıldığı ve
Türkiye’de ikinci kez düzenlenen bu çok özel organizasyona Genel
Müdürümüz Uygar Eti konuşmacı olarak davet edildi.
26 Ekim tarihinde yapılan zirveye tüm ana ve yan sanayilerdeki
satınalma profesyonellerine eşsiz bir kıyaslama; mevcut ve yeni
trendleri öğrenme ve satınalma profesyonelleri ile birebir tanışma
fırsatı sağladı.
Türkiye Tedarik Zinciri Yönetim Zirvesi
Yeditepe Akademi’nin 1 Aralık 2013 tarihinde Istanbul’da
gerçekleştirdiği ve sektörün önde gelen isimlerinin bir araya geldiği
“Türkiye Tedarik Zinciri Yönetimi Zirvesi”ne Genel Müdürümüz
Uygar Eti de konuşmacı olarak davet edildi. Güncel trendler ve
başarılı uygulamalar hakkında bilgilerini paylaşan Eti’nin konuşması
katılımcılar tarafından ilgi ile dinlendi.
BİZDEN
Aktivitelerimiz
19
Perspektif Toplantıları
Tüm Hızıyla Devam Ediyor
Her ayın ilk Çarşamba günü saat 14.00-15.30 arası düzenlenen
Perspektif Toplantıları Chassis Brakes ‘in gelecek /ortak hedefleri
ve bu hedeflere hep birlikte ulaşabilmek adına karşılıklı beklentilerin
anlaşılması için çalışanlar ve üst yönetimin buluşmasıyla
gerçekleştirilmeye devam ediyor.
2014 yılın ilk toplantısında Genel Müdürümüz Uygar Eti, şirketin
kısa ve uzun vadeli hedeflerini çalışanlarımız ile paylaştı. Toplantının
gerçekleştirilmesinden dolayı duydukları memnuniyeti belirten
katılımcılar toplantının faydalı olduğunu ve sürekliliğini talep ettiler.
BİZDEN
Duyuru - Kutlama
20
Doğum
Günleri
ile bir
fidana
hayat
verenler
Adı
• Hasan
• Hüsnü
• Hakan
• Cem
• Abdullah
• İsmail
• Mehmet
• Semih
• Emrah
• Ertuğrul
• Caner
• Suna
• Fehmi
• Canan
• Nurdoğan
• Ersin
• Abdullah
• Yılmaz
• Zeki
• Ali Düzgün
• Hasan
• Merve
• Gökhan
Bir Dikili
Ağacımız Olsun
Soyadı TAŞAN
YILMAZ
YAMAN
ARABACI
EREN
BİLBEY
AYHAN
KABAKÇI
ÇELİK
YILDIZ
SARGIN
ŞENSOY
SAN
ATALAY
DÜVENCİ
DURUKAN
YAŞAR
PARLATAN
GAZİOĞLU
ARI
KORKMAZ
ÖZER
ÇAYIR
DOĞDUĞU AY
EKİM
EKİM
EKİM
EKİM
EKİM
EKİM
EKİM
EKİM
EKİM
EKİM
EKİM
EKİM
KASIM
KASIM
KASIM
KASIM
KASIM
KASIM
KASIM
ARALIK
ARALIK
ARALIK
ARALIK
Değerli Chassis Brakes International Ailesi,
2013 yılı çevre projemiz kapsamında çalışanlarımızın doğum
günlerinde “TEMA” vakfına yapılan fidan bağışları 172 adete
ulaşarak tamamlanmıştır.
Yeni bir yaşamın başlangıcını temsil eden fidanların sizlere
sağlık ve mutluluk getirmesi dileğiyle...
BİZDEN
Duyurular & Kutlamalar
21
Yeni
Evlenenler
Ömür Boyu
Mutluluklar
Diliyoruz
.
.
. ..
.
AILENIN YENI UYELERI
Ailenin yeni
üyesine
Serkan AKMAN
Kızı Eslem
Uzun ve
saglıklı bir
ömür dileriz.
BİZDEN
Etkinliklerimiz
22
Gözümüz Hep Yüksekte
YÜKSEKTE GÜVENLİ ÇALIŞMA EĞİTİMİ
Dünyada ve ülkemizde iş yerlerinde meydana gelen iş kazaları, kaza
çeşitleri arasında oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Yaşanan üzücü
kazalar iş gücü ve iş günü kayıplarına, telafisi olmayan psikolojik
ve sosyal kayıplara neden olmaktadır. Verilen bu eğitimin amacı;
böylesine önemli bir konuda üzücü kayıpların en aza indirilmesi veya
oluşmamasını sağlamaktır.
Yüksekte Güvenli Çalışma Eğitimi 5-6 Ekim 2013 tarihinde Bakım
bölümünden 11 çalışanımızın katılımıyla firmamızda uygulamalı
olarak Eğitim Uzmanı Selçuk Demir tarafından verilmiştir.
Eğitim öncesi ve sonrası yazılı olarak bilgi düzeylerinin ölçüldüğü
uygulamaya sıkça yer verilen 2 günlük eğitim programında yazılı
imtihan ve uygulamada başarılı olan tüm çalışanlarımıza başarı
sertifikası verilmiştir.
BİZDEN
Etkinliklerimiz
23
Finansçı Olmayanlar
İçin Finans Eğitimi
15 Kasım 2013 tarihinde Yönetim Atölyesi firmasının eğitmeni
Dr.Sait Kaygusuz tarafından ADAL Çevre Tesisleri’nde
gerçekleşen eğitim, firmamızdan 11 çalışanımızın katılımı ile
gerçekleşmiştir.
Forklift Eğitimimizi
Başarı ile
Gerçekleştirdik
12-13 Ekim tarihlerinde Türkan Polat Sürücü Kursları ve İş Makineleri
Operatörlük Okulu‘nda gerçekleşen Forklift Eğitimi’ne firmamızdan 12
çalışanımız katılarak sertifika almaya hak kazanmıştır.
BİZDEN
Etkinliklerimiz
24
Farkındayız,
Farkındalık Sağlayacağız
Uzman Psikolog ve Profesyonel Koç Sezai Aydın, 06 Aralık 2013
tarihinde çalışma grubu liderlerimize ‘’Kişisel Farkındalık Eğitimi’’
verdi.
Bu eğitim, katılımcıların kişiliğine ve kişiliğindeki yansımalarına
bir bakış; iş hayatında nelere önem verdiğimize, neye ihtiyaç
duyduğumuza, nelerden etkilendiğimize ve bunun diğer kişiler için ne
anlama gelebileceğine dair bir keşif turunu kapsamaktadır.
Kişinin önce kendisini daha sonra iletişim kuracağı kişiyi analiz ederek
karşısındaki insanla nasıl iletişime geçmesi gerektiğini rahatça ortaya
koyabilmeyi sağlayan bu eğitimimiz sonrasında çalışanlarımız eğitimle
ilgili olumlu görüşlerini dile getirdiler.
RÖPORTAJ
Köksal AZİZAĞAOĞLU
Disk-Kampana Fren Montaj Takım Lideri
Benim İçin Çin:
Dev Adımlar ile
Büyüyen Kozmopolit
Bir Dünya
25
Bosch Fren Sistemleri ailesine 2008 yılının Haziran ayında “Disk fren montaj
üretim mühendisi” olarak katıldım. Yaklaşık 4 yıllık bir çalışmanın ardından
firmamızın isim değişikliği ile birlikte benim görevimde de değişiklik oldu ve
TEF1 bölümüne geçerek “Teknik Fonksiyonlar Kıdemli Mühendisi” olarak 2013
yılı sonuna kadar çalıştım. Yeni yılla birlikte tekrar MOE bünyesine dönerek
“Disk-Kampana Fren Montaj Takım Liderliği” görevini sürdürmekteyim.
Çin’e gidişim bir anda oldu desem yanlış olmaz sanırım. Sıradan bir çalışma
gününde şöyle bir soru ile karşılaştığınızı düşünün,
- Wuhan fabrikasına teknik destek vermek için 2-3 aylığına gitmek ister misin?
- Wuhan?
- Çin.
Açık konuşmak gerekirse hayatı boyunca Artvin’den doğuya gitmemiş biri
olarak kafamda cevap arayan onlarca soru oluşmuştu. Havası, suyu, kültürü,
insanların davranışı ve en önemlisi yemek alışkanlığı ile neye benziyordu
acaba bu Çin dedikleri yer?
16 Temmuz’da Hong Kong’a doğru yola çıktığımda bir yandan yeni yerleri
keşfedecek olmanın heyecanı, diğer yandan bilinmeyene ait hafif bir çekince
vardı. Beni Wuhan’a götürecek uçak Hong Kong’a inişten yaklaşık 1,5 saat
sonra kalkacaktı. O gün öğrendim ki 1,5 saatlik bir zaman dilimi Çin anakarası
için çok kısa bir zaman kavramıydı. Ben, Hong Kong’a giriş işlemlerimi yaptırıp,
valizimi alana kadar uçak çoktan kalkmıştı.
16 Temmuz 00:55’te İstanbul’da başlayan yolculuğum, 17 Temmuz 12:00’da
Wuhan’da nihayet bitmişti. Havaalanında Bay Zhou tarafından karşılanmam ve
orada bulunacağım süre boyunca kalacağım yeri görmem sonrasında bir nebze
de olsa rahatlamıştım. Daha sonrasında fabrikada çalışanların arkadaşça ve
içten davranışları ortama alışmamı oldukça hızlandırmıştı, fakat ne yazık ki
yemekler için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Dünyanın sayılı mutfakları arasına
girmiş olan Çin, muazzam bir mutfak kültürüne sahip.
Dünyanın sayılı mutfakları arasına girmiş olan Çin, muazzam bir mutfak kültürüne
sahip. Çeşit çeşit sosları barındıran bu mutfak maalesef bizim Türk damak tadımıza
pek de fazla hitap etmiyor. Ancak kozmopolit bir yer olmasından ötürü, farklı
ülkelere ait restoranları bulmak mümkün.
Wuhan fabrikası çalışanları ile gittiğim Yellow Mountain gezisi benim için gerçekten
büyük keyifti. Anhui eyaletinde bulunan bu eşsiz güzellikteki dağ, aynı zamanda
UNESCO Dünya Mirasları listesindedir. Dağın çarpıcı manzarası geleneksel Çin
boyama sanatı ve edebiyatına da sık sık konu olmuştur. İki gün süren gezi boyunca
ben de buranın eşsiz güzelliği karşısında büyülenmiş, insanların misafirperverliği
ve yakın ilgisi sayesinde hiç yabancılık çekmemiştim. Beni en çok şaşırtan şey ise;
birçok kişinin benimle fotoğraf çektirmek istemesi idi. Sonradan farkediyorsunuz ki,
insan kendisini meşhur biri gibi hissediyor.
Çin’de kaldığım süre boyunca hafta sonlarında mümkün olduğunca farklı yerleri
gezmeye çalıştım. Pekin’de yaşayan Kayra arkadaşımı ziyaretim ve daha sonrasında
onunla birlikte yaptığımız Şangay turu anlatılamayacak ancak mutlaka yaşanması
gereken nitelikteydi. Şangay, dışarıdan bakınca ışıklı geceleri ve gökdelenleri ile
New York’taymışsınız hissi verirken, ‘’hutong’’ denilen küçük dar sokakları, burada
yaşayan insanlar ve o insanların bedenlerinde yaşamaya devam eden kültür ile
kelimenin tam anlamıyla Çin’de olduğunuzu hissettiriyor. Dünyanın en hızlı gelişen
ekonomisine sahip olan Çin, hızlı modernize olmanın yanı sıra, özünü kaybetmeden,
kültürüne sahip çıkarak, dev adımlarla büyüyen, her ince detayıyla insanı büyüleyen
mistik bir yer.
Bu kısa süreli görevin bana farklı tecrübeler, Çin kültürünü tanıma fırsatı, yeni
arkadaşlar ve daha birçok şey kattığını görünce, iyi ki gitmişim diyorum.
Tekrar gider miyim?
Kısmet
Fakat herkese hayatında en az bir kere gitmesini tavsiye ediyorum.
KONUK YAZAR
KONUK YAZAR
26
Tevfik DURMUŞOĞLU
BMGI Türkiye Genel Müdürü
Operasyon
Mükemmelliği:
İşin Özü
Operasyon mükemmelliği denince Balık Kılçığı, Sigma, Proje, Kaizen gibi
terimlerle dolu bir yazı yazası geliyor insanın.
Ama artık bunlar ile ilgili spesifik bilgiye isteyen zaten kolaylıkla
ulaşabiliyor. O yüzden ben bu yazıda işin temel ruhuna geri dönmeyi tercih
ettim. Öz kaybedilince araç-gerecin de bir anlamı kalmıyor çünkü.
Operasyon mükemmelliği veya iş mükemmelliği için sayısız tanım ve tarif
bulabilirsiniz. Ben en kestirmeden “Sağduyunun Ta Kendisi” diye bir tarif
yapayım. Operasyon mükemmelliği yöntemleri temelde “Daha Basit, Hızlı,
Etkin, Güvenli Yaşa’’ diyor. O halde konu aslında yalnızca iş yeri ile ilgili
değil, bütünsel olarak tüm yaşam kalitesi ile ilgili.
İşin özü ne o halde? İşte kısa bir liste:
1) Fark Etme:
“İnsanın burnunun ucundakini görebilmesi olağanüstü çaba gerektirir”
demiş George Orwell. Verimsizliği kanıksamak, görmemeye başlamak,
hatta işin parçası zannetmek çok kolay. İster büyük, ister küçük olsun,
verimsizlik hemen kanıksanıyor; hatta benimsenip kişiden kişiye
aktarılıyor. Önce “Görmeyi öğrenmek” gerekiyor.
2) Sorgulama:
Dell Computer’ın kurucusu Michael Dell, “Nasıl başarılı oldunuz?”
sorusuna kısa bir cevap vermişti: “Sorgulayarak.” Piyasa devlerinin
“Bilgisayar böyle üretilir, fiyatı da bu olmak zorundadır” kuralını herkese
kabul ettirdiği bir dünyada “Şart mı?” diye sorarak başlamış ve devamını
getirmişti Dell.
Çocuk gibi bıkıp usanmadan, problemin kök nedenine inene, ikna olana
kadar sorgulama alışkanlığı edinmemiz gerekiyor. Hem sorgulayan, hem
de sorgulanan olmaya alışmalıyız.
3) Harekete Geçme:
İş mükemmelliğinin temelinde eyleme geçme var. Razı olmak, görmezden
gelmek kolay. Ertelemek vicdan rahatlatıcı (“işler rahatlayınca mutlaka
ilgileneceğim!”). Oysa problem fark edildiği anda harekete geçmek gerek.
4) Yetinmeme:
İş mükemmelliğinin -kelimenin tam anlamı ile- kitabını yazmış, Yalın’ı
dünyaya öğretmiş olan Toyota’nın başındaki kişi “Daha yapacak çok
şey var” diyorsa, bizim de daha gidecek yolumuz var demektir. ‘’Zaten’’
kelimesini sözlüğümüzden çıkarmalıyız (‘biz zaten verimli çalışıyoruz, daha
ne yapalım?’). İyinin daha iyisi hep olacak. Bugün mükemmel kabul edilen,
yarın standardın altında kalacak. İş mükemmelliği bitimsiz bir yolculuk.
Hedefe ulaşır ulaşmaz yeni hedef koymayı refleks edinmemiz gerek.
5) İnsana Saygı:
İşin merkezinde analizler, rakamlar, araçlar yok; insan var. Tüm bunları
hissedar daha çok kazansın diye yapmıyoruz; daha yalın, problemsiz,
öngörülebilir, dingin, insani bir çalışma ortamına kavuşmak için yapıyoruz.
Kişisel gelişim için yapıyoruz. Akşam eve gittiğimizde daha az yorgun
hissetmek için yapıyoruz. Yaptığımız her işin, her bir adımın anlamlı,
değerli olduğunu hissetmek için yapıyoruz. Çalışma arkadaşlarımıza, ama
ondan önce kendimize olan saygımız gereği yapıyoruz.
Operasyon mükemmelliği yeni bir kavram değil. Endüstri devriminden bu
yana “daha iyisi nasıl yapılır?” sorusu var. ‘’Yalın ve Altı Sigma’’ gibi
yöntemler operasyon mükemmelliği için birer harita veriyor elimize. Ama
farkı yaratan metodolojiler, araçlar değil. Farkı yaratan tutum ve kararlılık.
Daha iyisini yapabiliriz.
“Bilgelik merakla başlar”
-Socretes-
R
TEKNOLOJİ
Nursel TETİKCAN
Bilgi Teknolojileri ve Bilgi Güvenliği Müdürü
USB bellek almak basit bir iş gibi görünebilir.
Ama aslında bilmeniz gereken o kadar çok şey
var ki!
Her teknoloji meraklısı ve genel bilgisayar
kullanıcısının mutlaka yanında taşıdığı bir USB
belleği vardır. Bu bellekleri vazgeçilmez yapan
özelliklerin başında verileri saklamak ve taşımak
için harika bir yol sunması ve küçük boyutları
sebebiyle her an elinizin altında olmasını sayabiliriz.
Sürekli yanınızda bulundurduğunuz USB belleğin
verileri en verimli şekilde kopyalayabilmesi ve
saklayabilmesinin yanı sıra USB bellekler farklı
amaçlar için de kullanılıyor. Hızlı erişim için bazı
uygulamaları USB flaş sürücüye kopyalayabiliyor
ve direkt olarak üzerinden çalıştırabiliyorsunuz.
Böylece en sık kullandığınız yazılımlara daha
hızlı erişebilmeniz mümkün. Aynı zamanda USB
belleklerin işletim sistemini hızlandırmak için
kullanılabildiğini de unutmamak lazım.
Ne Kadar Kapasite Gerekli?
Eğer Dropbox ve Skydrive gibi bulut depolama
alanlarını kullanmıyorsanız USB bellekler sizin tek
yardımcınız. Özellikle yedekli çalışmanız gerekiyorsa,
sürekli dosya ve doküman taşıyacaksanız ihtiyacınız
olan yegane cihaz bir USB bellek. Peki, ne boyutta
bir kapasiteye ihtiyacınız var? Buna en iyi cevabı
verebilecek olan yine sizsiniz. Piyasada 8 GB’tan
1 TB’a kadar kapasite seçeneğine sahip USB
bellek modelleri bulunuyor. Evet doğru. Piyasadaki
ürünler arasında 1 TB kapasiteli USB bellekler de
görmeniz mümkün. Elbette takdir edersiniz ki fiyatı
da bir o kadar yüksek. Neyse ki 1 TB kapasiteli bir
USB belleğe kolay kolay ihtiyaç duymayacağınızı
düşünüyoruz.
Eğer size ait verilerinizi yanınızda taşıyacaksanız
ve bu veriler arasında dosya, doküman, fotoğraflar
veya müzik dosyaları bulunacaksa o halde bakmanız
gereken kapasite seçenekleri arasında 8 ila 32 GB’lık
modeller uygundur. Eğer daha fazla yer tutacak
türde veriler de taşıyabileceğinizi düşünüyorsanız
size tavsiyemiz daha yüksek boyutlu USB bellek
modellerine göz atmanız.
Okuma ve Yazma Hızına Dikkat
USB bellekler en az kapasite kadar hızlarıyla da
Teknolojik Yol Haritası:
USB Bellek Satın
Almanın İncelikleri
dikkat edilmesi gereken cihazlar
arasında yer alıyor. Tercih
edeceğiniz cihaz ne kadar büyük
boyutlu bir kapasiteye sahip
olursa olsun, eğer yazma hızı
düşükse o kapasitenin dolduğunu
göremeyecek kadar sabırsız
olmanız gayet mümkün. O sebeple
bir USB bellek satın almadan
önce kapasiteye karar verdikten sonra ilk bakmanız
gereken noktalardan birini hız oluşturuyor.
Yazma hızı, USB belleğe bir veri kopyalarken önem
kazanırken, okuma hızı ise tahmin edebileceğiniz
gibi USB bellek üzerinden bir veri okuduğunuz
durumlarda öne çıkıyor. O sebeple bu iki hıza ayrıca
dikkat etmeniz gerekli. Bu noktada elbette USB
2.0 ve USB 3.0 desteğinden bahsetdebiliriz. Bu
iki arabirim teknolojisine bir sonraki adımımızda
bahsedeceğiz, ancak geçmeden önce şunu
söylemeliyiz ki ister USB 2.0 ister USB 3.0’ı tercih
edin fark etmez, her model farklı okuma ve yazma
hızlarına sahiptir. O sebeple bir USB bellek satın
almadan önce yalnızca kapasiteye bakıp geçmeyin,
mutlaka okuma ve yazma hızlarına dikkat edin.
USB 2.0 - USB 3.0 Karmaşası
Piyasada iki farklı ara birim teknolojisi kullanan
USB bellek modeli bulunuyor. USB 2.0 teknolojisini
uzunca bir süre kullandıktan sonra sonunda
USB 3.0 ara birime geçiş yaptık. Ancak yine de
halen piyasada pek çok cihaz yalnızca USB 2.0’ı
kullanıyor. Bu noktada USB 2.0’lı USB belleklerin
15 – 21 MB/s okuma ve 5 – 9 MB/s yazma hızlarına
sahip olduklarını söyleyelim. USB 3.0 teknolojisiyle
birlikte bu hızlar 240 MB/s okuma ve 160 MB/s
yazma hızlarına dek ulaşmış durumda.
Güvenlik Özellikleri
Şifre koruma ve yazma koruma gibi özellikleri USB
bellekler için de görebilmeniz mümkün. Ayrıca
USB bellekler yapıları gereği virüs bulaşmasına
da oldukça yatkın cihazlar arasında bulunuyor.
Eğer yazma koruma özelliği taşıyan bir model
tercih ederseniz, virüs bulaşma riskini de ortadan
kaldırabilirsiniz.
Hız Kazanın
USB belleği yalnızca veri taşıma veya depolama
için değil, bunun yanında uygulama ve yazılımların
“portable” yani taşınabilir sürümlerini edinerek,
bir yazılım kiti olarak kullanabilmeniz de mümkün.
Ancak bunun yanında USB bellekler çok daha farklı
bir amaca daha hizmet edebiliyor. Sahip olduğunuz
27
USB belleğinizi Windows işletim sisteminizi
hızlandırmak için de rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Bunun için satın alacağınız USB belleğin Ready
Boost özelliği olduğundan emin olmanız yeterli.
Ready Boost teknolojisini destekleyen bir USB
bellek ile Windows işletim sisteminize ek hız desteği
sağlayabilirsiniz.
Tasarım da Önemli
Elektronik bir cihaz satın alırken elbette teknik
detaylar büyük ölçüde önem arz ediyor. Ancak
diğer yandan tasarım da bir hayli önemli bir konu.
Elektronik cihazlarda dış görünüm estetik ve şık
bir ürüne sahip olmanız anlamında önemli bir yer
tutarken, diğer yandan kullanılabilirliğe etkisiyle de
dikkat edilmesi gereken kriterler arasındaki yerini
sağlamlaştırabiliyor. Bu durum USB belleklerde
de karşımıza çıkıyor. USB belleklerde tasarım,
estetik görünümün yanı sıra hem kullanımı hem de
dayanıklılığı etkileyen faktörler arasında geliyor.
Kızaklı ve kapaklı yapılarda USB bellek modellerinin
malzeme kalitesi bir hayli önemli. Özellikle kızaklı
yapılardaki cihazların işçiliği ve malzeme kalitesi
kötüyse kısa bir süre sonra bu kızağın bozulması
gayet normal. Kapaklı modellerin de kapağının
sağlam ve iyi oturduğuna emin olmanız iyi olacaktır.
Aksi halde kapağın düşüp kaybolup gitmesi olası. Bu
iki noktaya dikkat ettikten sonra diğer yandan USB
belleğin tasarımının darbelere, suya ve toza karşı
dayanıklılığını da inceleyebilirsiniz.
Güvenilir Markadan Şaşmayın
Son olarak USB belleklerde markalara değinmemiz
iyi olacak. Her tür elektronik ürün seçimi yaparken
olduğu gibi USB belleklerde de bilindik markalara
yönelmeniz, kötü bir sürprizle karşılaşmanızı
engelleyecektir. Güvenilir markaların ürünlerini
tercih ettiğiniz takdirde uzun bir süre kullanacağınıza
şüphe yok. Ancak yine de satın alacağınız USB
belleğe firma tarafından ne kadar bir garanti süresi
verildiğine dikkat etmenizde fayda var.
KARİKATÜR
28
Murat Kuri
1982 yılı Bursa doğumluyum. 10 yıldır bu firmada çalışmaktayım.
Bekarım. Resim yapmayı. karikatür çizmeyi, gezmeyi ve yeni
yerler keşfetmeyi çok severim.
DOKTORUM KÖŞESİ
Dr. Emin MENEKŞE
29
İşyeri Hekimi
Üst Solunum Yolları
Enfeksiyonları
Üst solunum yollarını; burun, paranasal
sinüsler(buruna açılan kemik boşlukları),
orta kulak, nazofarenks (geniz), orofarenks
(yutak), larinks (gırtlak) bölümleri oluşturur.
Gırtlak (ses telleri) altındaki solunum
organları alt solunum yolları olarak bilinir.
Üst solunum yolu enfeksiyonları insanların
yaşamları boyunca çok sık karşılaştığı,
okul ve iş hayatının aksamasına da en sık
sebep olan hastalıklardır. Araştırmalarda
yetişkinlerin yılda 2-4 kez, çocukların 3-8
kez benzeri hastalıkları geçirebildikleri
belirtilmektedir. Önemli özelliklerinden
biri de gereksiz antibiyotik kullanımının
en fazla görüldüğü hastalık grubu
olmalarıdır.
Çoğunluğunun
etkeni
virüslerdir. 200’den fazla çeşit virüs
akut solunum yolları enfeksiyonlarına yol
açmaktadır. Enfeksiyonlar hava yolu ve
el teması ile bulaşır. Yılın her döneminde
görülmekle birlikte sonbahar başlarından
ilkbahar sonlarına kadar olan dönemde
daha sıktır. Sebepleri çocukların okul
dönemine başlaması, virüslerin kapalı
ortamda vücut dışında daha uzun süre canlı
kalabilmesinden olabilir.
Üst solunum yolları ile ilgili enfeksiyon
hastalıkları şu şekilde sınıflanabilir:
1-Soğuk Algınlığı (Akut Rinit=Nezle): En
sık virüsler (rinovirüs) ile olur. Burun akıntısı,
hapşırma, boğaz ağrısı veya tahrişi gibi
belirtiler vardır. Yetişkinde ateş yüksekliği
(38 derece üzeri) nadir görülür. Ateş yüksek
ise olaya bakterilerin eşlik edebileceğini ya
da İnfluenza (Grip) olabileceğini düşündürür.
Belirtiler genellikle 5-7 günde kaybolur.
Antibiyotik tedavisi gerekmez.
2-Farenjit ve Tonsillit (Yutak ve
Bademcik İltihabı): Çoğunluğunun etkeni
yine virüslerdir(% 40). Bakteriler %30
kadarından sorumludur. %30 kadarının
etkeni ise belli değildir. Bakteriler içinde
en sık karşılaşılan etken streptokoklardır.
Streptokok enfeksiyonlarında boğaz
ağrısı, kızarıklık, yutma güçlüğü, ateş,
bademciklerde büyüme, üzerinde yer yer
beyaz alanlar görülebilir. Bu tip bakteri
enfeksiyonlarında 10 gün kadar devam eden
antibiyotik tedavileri gerekebilir.
3-Akut Larenjit: Ses kısıklığı ile seyreden
üst solunum yolu rahatsızlıklarından
biridir. Çoğunlukla virüslerden kaynaklanır.
Tedavide antibiyotikler kullanılmaz. Uzun
süren ses kısıklığı durumlarında başka
sebepler de araştırılmalıdır.
4-Akut Sinüzit: Burun boşluğuna bir kanal
ile açılan kemik boşluklarının iltihabıdır.
Diğer üst solunum yolu hastalıklarının
yayılması ile ortaya çıkar. Sorumlu etkenler
genellikle bakterilerdir. Solunum yolu
hastalığı belirtilerine yüz ağrısı, iltihaplı
burun akıntısı, ateş eklendiyse sinüzit akla
gelir. Tedavide antibiyotiklerin yeri vardır.
5-Orta Kulak İltihabı: Kulak ağrısı, kulak
akıntısı ,işitme kaybı ateş gibi bulgularla
seyreder.Daha çok bakteriler daha az
oranda virüsler bu hastalıktan sorumlu
etkenlerdir. 15 yaş altı çocuklarda daha sık
rastlanır. Antibiyotik tedavileri gerekebilir.
Genel Olarak Üst Solunum Yolları
Enfeksiyonlarının Tedavisi: Hastalık
şikayetleri genellikle 7 gün kadar sürer. Bu
dönemde mevcut şikayetleri azaltmak için
destekleyici ilaçlar verilebilir.
Hastalık belirtilerine yönelik burun
açıcı, burun akıntısı ve göz sulanmasını
azaltıcı, ağrı kesici ilaçlar, koyu balgam
durumlarında ılık su, balgam yumuşatıcılar
kullanılabilir. Bitkisel ilaçlar, C vitamini
kullanımının yararları kanıtlanmamıştır.
Yüksek ateş, boyunda ağrılı lenf bezi şişliği,
boğaz ve bademciklerde aşırı kırmızılık,
üzerinde beyaz salgı varlığı bakteri kökenli
hastalıkları düşündürür. Böyle durumlarda
antibiyotikler yararlı olabilir. Burun akıntısı
ya da tıkanıklığı, hapşırma, göz sulanması,
ses değişikliği gibi durumların varlığı daha
çok virüs enfeksiyonlarını düşündürür.
Viral
enfeksiyonlarda
antibiyotikler
kullanılmamalıdır.
Ciddi
seyreden
İnfluenza(grip) enfeksiyonlarında antiviral
ilaçlar kulllanılabilir. İnfluenza dışındaki
üst solunum yolu virüslerine doğrudan etkili
antiviral ilaç yoktur.
Hastalıktan korunmak ve çevreye
bulaşmasını önlemek için öksürme ve
hapşırma sırasında ağzın kapatılması,
ellerin yıkanması, ağız, burun ve göze
temasından kaçınılması, kapalı ortamların
havalandırılması gibi uygulamalar yararlı
olabilir. Üst solunum yolu enfeksiyonu yapan
viral etkenlerden sadece İnfluenza(grip) için
aşı mevcuttur. Riskli gruplara her yıl grip
aşısı yapılması önerilmektedir.
SPOR
30
Beste Nur FEYZİOĞLU COŞKUN
Malzeme Planlama Uzmanı
Kışın Spordan Uzak
Kalmayın:
2014 Kış
Olimpiyatları
alacak. Madalyalar, buz pateni disiplinlerinden
artistik buz pateni, kısa mesafe sürat pateni
ve sürat pateni, kayma sporlarından serbest
stil kayak, alp disiplini, kayaklı koşu, kayakla
atlama, kuzey kombine ve snowboard, kızak
disiplinlerinden bobsled ve skeleton dallarında
dağıtılacak. Olimpiyatlarda yer alacak diğer
dört spor ise biatlon, körling, luge ve buz hokeyi
olacak. Ayrıca, 12 yeni disiplinde yarışmalar ilk
kez gerçekleştirilecek.
Dergimizin bir yeni sayısıyla daha beraberiz. Bu
sayımızda size önümüzdeki aylarda yapılacak
olan 2014 Kış Olimpiyatları’ndan bahsetmek
istiyorum.
22.Kış Olimpiyatları, 7-23 Şubat 2014
tarihleri arasında Rusya’nın Sochi kentinde
düzenlenecek. 1980 Yaz Olimpiyatları’nın
Sovyetler Birliği’nde yapılmasının ardından
Rusya, Kış Olimpiyatları’na ilk kez ev sahipliği
yapacak. Sochi, 4 Temmuz 2007’de Olimpiyat
Komitesi tarafından 3 aday şehir arasından
seçildi. Güney Kore/Pyeongchang ile finale
kalan Sochi 47 oya karşı 51 oyla oyunlara ev
sahipliği yapmaya hak kazandı.
Kış Olimpiyatları’nın ilk oyunları 1924’te
Fransa’da yapıldı ve zaman içerisinde
farklı dallar eklenerek son halini aldı. 2014
Oyunları’nda yedi ayrı dalda, on beş kış sporu yer
Türkiye son Kış Olimpiyat Oyunları’na 5
sporcuyla katılmıştı. Türkiye Mili Olimpiyat
Komitesi ‘nin (TMOK) teklifiyle sporcu sayısı
15’e çıkarıldı. Destek programı çerçevesinde
kayaklı koşu, alp disiplini, biatlon, kayakla
atlama, figür pateni ve sürat pateni dallarından
15 sporcuya finansal destek sağlanacak.
Türkiye buz dansında Alesa Agafonova – Alper
Uçar çifti ile Sochi-2014’e katılma hakkını elde
etti. Çift, 127,53 puan ile genel sıralamada
beşinci, olimpik eleme sıralamasında ikinci
olarak oyunlara katılma hakkını kazandı ve
buz dansında ülkemizi ilk defa temsil edecek
sporcular olarak tarihe geçecekler.
Olimpiyatların en önemli simgesi
olan olimpiyat meşalesinden de
söz etmeden geçemeyeceğim.
Sochi-2014
meşalesi
Yunanistan’ın
Olimpia
kasabasında 2500 yıllık
Hera Tapınağı’ndaki
geleneksel törenle
yakıldı ve Rus
astronotların
eşliğinde
u z a y
mekiğiyle uzaya fırlatıldı. Meşale, on dört
binden fazla taşıyıcının elinde yüz otuzdan fazla
şehir ve kasabaya uğradı, dünyanın en derin
gölü Baykal’ın dibine indirildi ve Şubat ayında
Rusya ve Avrupa’nın en yüksek dağı Elbruz’a
çıkarılacak.
Kış Olimpiyatları en büyük uluslararası spor
organizasyonlarından biri olması itibarıyla her
konuda dikkat çekiyor. “Doping” konusunda
da açıklama Uluslararası Olimpiyat Komitesi
(IOC) Başkanı Thomas Bach ‘dan geldi. Bach,
Sochi-2014’ün doping testleri için en fazla
numune alınan “en katı” oyunlar olarak tarihe
geçeceğini söyledi.
Bu arada, 2014 Kış Olimpiyatları’nın Çerkez
Soykırımı’nın 150. senesinde Çerkesya’nın
başkenti Sochi’de kutlanması da ayrıca dikkat
çekici.
Şimdiden hepinize iyi seyirler dilerim.
Sporla kalın.
HSE
İş Sağlığı ve Güvenliği Köşesi
Suna ŞENSOY
Çevre ve İş Güvenliği Sorumlusu
31
Sağlık, Çevre ve
Sürdürülebilir Kalkınma
Hava, toprak, gıda ve suda bulunan insan sağlığına zararlı biyolojik ve
kimyasal etkenler, milyonlarca insanın, özellikle bebek ve çocukların
erkenden ölüp gitmelerine ve milyonlarca insanın da sağlıksız/iş göremez
olmasına neden olmakta ya da olumsuz etkileri arttırmaktadır. Bütün
bunlara neden olan olumsuz çevre koşullarının iyileştirilmesine ise
günümüzde, henüz yeterince önem verilmemektedir.
İkinci Dünya Savaşı sırasında petro-kimya endüstrisinin ortaya
çıkmasından bu yana yaklaşık 80.000 yeni kimyasal üretilmiştir. Bu
kimyasalların yaklaşık 15.000’i ise herkesin kullanımına açıktır. Bu
maddelerin önemli bir kısmı, insan sağlığına olabilecek etkileri konusunda
teker teker araştırılmadığı gibi, hiç biri de birlikte olduklarında nasıl etkiler
yapabilecekleri açısından da tam anlamıyla değerlendirilmemiştir. Her yıl
yaklaşık 1500 yeni kimyasal gündeme getirilmektedir. Bu kimyasallardan
bazıları anne sütü alan bebeğe bile geçebilmektedir.
Son zamanlarda yapılan araştırmalar, ana karnındaki
bebeğin ve çocuğun belirli gelişme dönemlerinde
belli kimyasallara maruz kalmasının ileride üreme,
öğrenme bozuklukları ve çeşitli kanserler gibi
çok ciddi ve değişik sağlık sorunlarına neden
olabileceğini ortaya koymaktadır .
Endüstrileş(e)memiş toplumlarda bile, hiç
kimse kimyasal maddelerin etkilerden
korunmuş değildir. Bugün hepimiz yaklaşık
400-500 kimyasal madde taşımaktayız.
Bundan sadece 60 yıl önce, insanların
vücudunda bu anlamda bir şey bulunmaması
gerçeği dikkate alındığında, günümüzün
gerçeği çok daha ürkütücü biçimde
karşımıza çıkmaktadır.
Modern hayatta sağlığımızı olumsuz
etkileyecek gibi görünen bir başka yeni olgu
da, ozon tabakasının delinmesidir. Araştırmalar,
bunun bağışıklık sistem hastalıklarının artmasıyla
sıkı ilişkisini kurmaktadır. Ayrıca endüstrileşmeyle
birlikte hava kirliliğinin artması neticesinde, astım ve diğer solunum
yolu hastalıkları da önemli ölçüde yaygınlaşmıştır. Burada vurgulanması
gereken en önemli nokta ise, son on yılda bu sayının ikiye, 5 yaş altı
çocuklarda ise üçe katlanmasıdır.
Teknolojik gelişmeler, toplum için getirdikleri yararlarla birlikte, yeni
kimyasal ve fiziksel zararlara maruziyetleri de getirmektedir. Bu
maruziyetlerin sağlık üzerine etkileri araştırılmaktadır. Ancak, birçok
toksikolojik test yapılmadığı yada yapılamadığı için hala bilinmeyen bir
çok zararlarının olduğu da açıktır. Küresel bir bakış açısıyla bakıldığında,
sürdürülebilir kaynak kullanımı konusunda başarılı olabilmek için ülkelerin
birlikte geliştireceği programların, en büyük önceliği alacağı görülmektedir.
Gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda öncelik, güçlü, kalıcı, dengeli ve
müreffeh ekonomilerin oluşturulmasıdır. Bu tür ekonomilerde sağlık,
çevrenin korunması, özellikler ekonomik büyümenin yararlarının adaletli
dağıtılması gibi konular önem sırasında en önde gelmektedir. Kalkınmanın
olmaması sık sık, nüfusun çok önemli bir kısmı için fakir yaşam koşulları ve
sağlık ile eğitimde düşük standartlarla sonuçlanmaktadır. Aynı zamanda,
yenilenebilir/yenilenemez doğal kaynakların sömürüsü kapsamında halen
yapılmakta olan uygulamalar ve sergilenen eğilimlerin, sürdürülebilir
olmadığı da açıktır. Tarım, endüstri veya maden üretimlerindeki ve kentsel
alanlardaki gelişme, çoğu zaman, çevre kaynaklı hastalıklarda artışla
ve/veya fiziksel zararlarla birlikte gelmektedir. Birçok gelişmekte olan
ülkede, ekonomide önemli kazançlar sağlanırken doğal kaynak stoklarında
önemli gerilemeler gözlenmekte ve özellikle kentsel alanlarda hava ve su
kirlenmesi söz konusu olmaktadır.
1948 yılında Birleşmiş Milletler Bildirgesi’nde; “Bütün insanların,
kendilerinin ve ailelerinin sağlıklı ve iyi olmaları için yiyecek, giyecek,
barınak, gerekli sağlık ve sosyal hizmetleri almak da
dahil olmak üzere, uygun yaşam koşullarına sahip olma
hakları” vurgulanmaktadır. Bu cümle, tüm bireylere,
gereksinimlerini karşılamak üzere tüm kaynaklara
ulaşabilme hakkını vermektedir. Bu durumda,
“doğaya saygı ve çevresel gerilemenin kontrol
edilmesi yaklaşımı ne olacak?” ya da başka bir
açıdan tartışılacak olursa, “Bizden sonraki
nesiller de, ‘aynı haklara sahip olma’ hakkına
sahip değiller mi?” soruları akla gelmektedir.
Buradan ortaya çıkan “sürdürülebilir
kalkınma” kavramı “yaşamakta olan tüm
insanların gereksinimlerini, gelecek nesillerin
ihtiyaçlarını
karşılama
yeteneklerini
törpülemeden/yok etmeden karşılayan
kalkınma” olarak tanımlanmaktadır. Sürekli
olarak çevre, kalkınma ve sağlık arasındaki
ilişkilere değer verildiği ve zararlar bilinçli
ve bilgili olarak en aza indirilmeye çalışıldığı
müddetçe, bazı sınırlılıklar söz konusu olsa da,
“sürdürülebilir kalkınma”yı sağlamak olasıdır.
İnsanların sağlıklı olabilmeleri, fiziksel ve biyolojik çevrenin bağımlı olduğu
doğal sistemlerin bütünlüğünü bozmadan sağlığı geliştirebilmeleri ve bunu
sürdürmek için geçerli yolları bulmalarına bağlıdır.
Kalkınma, “insan yaşamının kalitesini arttırma süreci” olarak
anlaşılmaktadır. Kalkınmanın, hemen hemen aynı ağırlıkta olan
üç boyutundan söz edilebilir. Bunlar, insanların her alanda; yaşam
standartlarının yükseltilmesi (gelir ve tüketimin arttırılması),kendilerine
güvenin artmasını sağlayacak koşulların yaratılması ve seçme
özgürlüklerinin artırılmasıdır.
İnsanların sağlığı ve gelecek nesiller için adil ve sürdürülebilir geleceği
garantilemek üzere bir çevre sağlığı hareketinin ortaya çıkması için, her
alan ve düzeyde, çaba sarf etmeye istekli olan tüm kurum ve kuruluşlarla
işbirliği yapılmalıdır.
GEZELİM GÖRELİM
32
Erdem YOLDAŞ
Satış ve Projeler Müdürü
Zirveye Yolculuk:
Verçenik ve Kaçkar
Tırmanışları
Biz dağcıların en büyük hedefi her türlü zorluğu aşarak zirvelere
çıkmaktır. Bununla birlikte dağcılık sayesinde gidilen yerlerdeki
coğrafyayı ve insanları tanımak, yaşantıya ve kültüre nüfuz etmek
çok daha kolaydır. Bu macerada da aynen böyle oldu.
İlk hedefimiz Doğu Karadeniz’in en yüksek ve göz alıcı zirvelerinden
biri olan 3711 m’lik Verçenik’ti. Rize’nin Pazar ilçesinden günde bir
kez kalkan ve yayla köylerine hem insan hem de erzak taşıyan eski
bir minibüse bindiğimizde başladı maceramız. Sisli Fırtına vadisinin
içerisinden yeşilin bin bir tonunun ve başı dumanlı tepelerin oluşturduğu
muhteşem manzara eşliğinde, bozuk olan stabilize yolda yılan gibi
kıvrıla kıvrıla, ağır ağır ve sarsıla sarsıla yükseldik . Yol boyunca
Karadeniz insanının kavga eder gibi yaptığı sohbete kulak verip daha
önce duymadığımız yöresel bir türküye eşlik ettik. Çamlıhemşin’i
geçip Çat’ta çay molası verdik. Yayla köylerinde yaşayan insanların
siparişleriyle tıka basa dolu olan minibüste şoförün sırasıyla yayla
köylerine uğrayıp onu hararetle bekleyen insanlara erzaklarını teslim
etmesini ilgiyle izledik. Hiç bitmesini istemediğimiz üç buçuk saatlik
yol bizi Verçenik yaylasına ulaştırdı.
Çantalarımızı sırtımıza vurup kampımızı kuracağımız Kapılı Göller’e
doğru yürüyüşe geçtik. Yukarılardan kopup gelerek çağıldayan dereler,
kerkenez kuşları, soğuk ve puslu bir hava yürüyüşümüze eşlik etti.
Çadırlarımızı kurup bir şeyler atıştırdıktan sonra dinlenmeye çekildik.
Gece yarısı 02,30’da uyandık. Dışarıda dolunayın aydınlattığı açık
ve parlak yıldızlarla dolu gökyüzünü gördüğümüzde içimizi bir sevinç
kapladı. Verçenik zorlu bir teknik tırmanış rotasına sahip. Gece yarısı
02,30’da uyandık.
GEZELİM GÖRELİM
33
Dışarıda dolunayın aydınlattığı açık ve parlak
yıldızlarla dolu gökyüzünü gördüğümüzde
içimizi bir sevinç kapladı. Verçenik zorlu
bir teknik tırmanış rotasına sahip. Ayrıca
taş, kaya düşmelerinin yoğun yaşandığı bu
bölgede her an tetikte olmanız gerekiyor.
Tırmanış kulvarına girdik, taş düşürmemek
için bastığımız tüm noktalara dikkat
ederek yükseldik. Dik kaya tırmanışları
yan geçişlerden oluşan kulvarda zaman
zaman yardımcı ipleri açarak ilerledik.
Tırmanışımız dört saat kırk dakika sürdü.
Zirveye ayak bastığımızda muhteşem bir
duygu seli ve özgürlük hissi kapladı içimizi.
Vadiler, ormanlar ve göller ayaklarımızın
altındaydı. Kaçkar’ın heybetli sivrileri
de sisler arkasından göz kırpıyordu. İniş
çıkıştan daha zordu ve hiç istemediğimiz bir
durumla karşılaştık, iniş esnasında başlayan
yağmur giderek şiddetini arttırdı, şimşek ve
gök gürültüsü eşliğinde bizi çadırımıza kadar
kovaladı, kendimizi çadırlarımıza zor attık.
Karadeniz’in tipik özelliği, hangi mevsimde
olursa olsun öğleden sonraları bu yaylalara
yağmur, dolu ya da kar yağar.
Yayla köyleri, hayvancılık ve arıcılık yapan
Karadeniz insanlarını ağırlıyor. Bu coğrafya
gerçekten çok özel. Karadeniz’in ormanları
başka hiçbir yerdeki ormanlara benzemiyor.
Kendine özgü mimarisiyle tepelere kartal
yuvası misali kondurulan yayla konakları da
büyüleyici. Önce Çamlıhemşin’e sonra da
Ayder Yaylası’na doğru yola koyulduk. Geniş,
düzgün asfalt yolda yaptığımız son derece
rahat ve hızlı bir yolculuktan sonra Ayder
Yaylası’na vardık.
GEZELİM GÖRELİM
34
Niyetimiz burada bir gün konaklayıp ikinci hedefimiz olan Kaçkar
zirveye doğru yola çıkmaktı. Kendimize bir pansiyon bulup hemen
duş aldık. Ayder yaylası özgün yayla evleri, kaplıcası, otelleri,
yemek yenilecek güzel mekanları ile turistik bir yer. Akşamüstü
biraz dolaştık, akşam yemeğinde muhlamanın lezzetine varıp
dinlenmek üzere pansiyonumuza çekildik.
Sabah dinlenmiş bir şekilde kalkıp Yukarı Kavrun Yaylası’na çıkan
minibüse bindik. Yol son derece bozuk, fonda yine Karadeniz türküleri,
çağlayan küçük şelaleler ve ormanın çıldırtıcı yeşilliği. Yukarı Kavrun
Yaylası’nda bölgeye gelen herkesin uğrak noktası Şahin Dağ Evi’nde
çaylarımızı yudumlarken çok sayıda turistle de sohbet etme imkanı
bulduk. Çantalarımızı sırtımıza vurup Kaçkar Dağları’nın kuzey
yamacındaki Öküz Yatağı Çayırı’na doğru yürüyüşe geçtik.
Kaçkarlar birçok endemik bitki türüne ev sahipliği yapan bir bölge, yol
boyunca bunu kanıtlayan daha önce hiç görmediğimiz ilginç çiçekler
ve bitkilerle karşılaştık. Hava yine puslu ve yağmur yüklüydü. Yolun
son üçte birlik bölümünde yağmur başladı, şiddetini arttırarak kamp
alanına kadar doluya döndü. Şiddetli dolu altında çadırlarımızı
kurmaya çalışırkenki halimiz görülmeye değerdi. Çadırlarımızda
mahsurduk ve Ağustos ayı olmasına rağmen güneşin bize yüzünü
göstermeye hiç niyeti yoktu. Çayırlardaki çiçeklerin ve otların bu
kadar büyümesine, yeşil olmasına şaşmamalı. Sürekli çiy ve yağmur
altındalar. Üç gün önce yıkadığım çoraplarım hala kurumamıştı.
Öküz Yatağı veya öküzü Çayırı da
denilen kamp alanımız 2915 metrede
Kaçkar Dağı’nı kuzeyden bütün
heybetiyle gören bir konumdaydı. Bir
ara yağmur dindiğinde çadırdan dışarı
çıktım. Gördüğüm manzara karşısında
dilim tutuldu, sisler ardındaki dağın
heybeti ve buzulların görüntüsüyle
büyülendim. Zirve tırmanışı için erken
kalkmamız gerektiğinden dinlenmek
üzere çadırlarımıza çekildik.
Kaçkar zirve 3937 m yüksekliğinde
ve tırmanış için daha çok güney yüzü
tercih ediliyor, çünkü daha kolay.
Kuzey yüzü ise teknik bir rotaya sahip
,biz bu rotayı kullandık. Gece 02.30,
kalktık, kahvaltı yapıp zirve çantalarımızı hazırladık. Yoğun bir sis
tabakası ve soğuk karşıladı bizi. Göz gözü görmüyor ve her yer ıslaktı.
Sıkı giyindik. Saat 03.45, tırmanış için hazırdık. Bembeyaz bir sisin
içinde kafa lambalarımızı açarak ateş böcekleri misali yürüdük.
Yoğun siste bir metre önümüzü bile görmek mümkün değildi. Kaçkar
Dağları hiç erimeyen buzullara sahip, derin bir buzul çatlağını görmek
bizim için sürpriz oldu. Saat 06.00, hiç bitmeyecekmiş gibi görünen
çarşak sona erdi ve tırmanış rotasının başlangıcındaydık. Kayalara
iyi tutunarak ve taş düşürmemeye dikkat ederek tırmandık. Saat
07.45, 3937 metrede, Kaçkarlar’ın zirvesindeydik. Mutluluk ve zafer
duygusu ile geniş bir coğrafyanın en yüksek noktasında olmanın
verdiği hazzı tattık. Bir şeyler atıştırıp saat 09:30’da sislerin
içerisine inişe geçtik. Saat 12.10, kamptaydık. Hem Verçenik hem de
Kaçkar tırmanışlarını kazasız belasız tamamladığımız için birbirimizi
kutladık. Artık dinlenme zamanıydı, tüm günü ve geceyi dinlenerek
geçirdik. Ertesi gün Ayder’e döndük. Ayder Kaplıcası bizi çağırdı
biz de bu çağrıya karşılık verdik. Kaplıca keyfi, güzel bir yemek,
sevdiklerimize birkaç hediye alışverişi ve pansiyonda güzel bir uyku
akşamımızı özetledi.
Ertesi gün son günümüzdü ve güneş giderayak ilk defa yüzümüze
güldü. Bu bölgeye gelip de rafting yapmadan dönmek büyük bir kayıp
olurdu. Fırtına deresinde rafting için hizmet veren çok güzel tesisler
var ve Dağraft da bunlardan biri. Çamlıhemşin’i geçtikten sonra
Ardeşen’e 2,5 km uzaklıkta yol üzerinde güzel bir tesis. Rafting
rehberimiz Murat’la tanıştık, fırtına
vadisinde doğup büyümüş, bize
çok cana yakın ve sıcak davrandı.
Gerekli hazırlıklarımızı yaptıktan
sonra botu suya indirdik. Yaklaşık
bir saat süren 7,5 kilometrelik
parkur çok değişkendi. Yavaşlıyor,
birden
hızlanıyor,
köpürüp
dalgalanarak heyecan verici rapidler
oluşturuyordu. Murat’ın verdiği
komutlara göre birlikte hareket
ettik. Bir ara uygun bir yerde
bottan inip kendimizi suyun akışına
bıraktık. Cennet Fırtına Vadisi’ni
derenin içinden seyrederken düşte
gibiydik, şahane fotoğraflar çektik.
Rafting sonrası tesisin sahipleri ile keyifli bir sohbet yaptık. Dereyi
ve vadiyi tanıtmak ve korumak adına yaptıklarından bahsettiler.
Dağraft, Fırtına Deresi’nde rafting yapmak isteyenlerin kesinlikle
uğraması gereken bir mekan.
Maalesef eve dönüş zamanı geldi , Dağraft’taki dostlarımıza veda
edip Ardeşen’e giden bir minibüse bindik. Her zaman aklımızın ve
kalbimizin bir köşesinde kalacak olan bir macerayı ardımızda bıraktık.
BULMACA ETKİNLİĞİ
35
Dergimizin bir önceki sayısında hazırlanan bulmacayı doğru çözenler
arasında yapılan çekişilte Muhasebe departmanında çalışan
stajyerimiz Melis Mutlu “Özdilek Hediye Çeki” kazanmıştır.
Melis hanıma ve diğer katılımcı arkaşlarımıza katılımlarından dolayı
teşekkür ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz.
Bundan sonraki ödüllü bulmacalarımızda görüşmek dileğiyle.
1
2
6
5
8
9
12
7
10
11
13
14
15
17
4
3
18
16
19
21
20
22
23
25
24
28
27
26
29
33
32
30
31
34
35
36
38
37
40
39
42
43
44
41
45
47
46
48
50
49
51
55
57
52
53
54
56
59
58
62
60
ÖDÜL
61
SOLDAN SAĞA
1-BARIŞ 4-KUZU SESİ 5-FİRMAMIZIN
KISA ADI 7-ANIT MEZAR 8-ÜYE 10-SİVİLCE
11-TAVLADA ÜÇ SAYISI 13-AYAK SESİ
14-BİNEK HAYVANI 15-ÇOCUĞU OLAN
ERKEK 17-SARRAF 20-ERKEK 22SAYI BONCUĞU 23-AKIL 24-KRALİÇE
26-NİŞASTA BULAMACI 29-KUMAŞTA
KIVRIM 31-YERİNE GETİRME 32-AĞAÇ
VEYA DEMİR PARÇALARINI BİRBİRİNE
BAĞLAMAKTA KULLANILAN SOMUNLU İRİ
BAŞLI VİDA 34-ARKA KARŞITI 35-DİLSİZ
36-PARA KONAN ÇELİK KUTU 37-ÖĞÜT
39-ESKİ DİLDE AYAK 40-ATEŞ 42-ANIT
46-ANA MAL, SERMAYE 47-BAĞIRSAKLAR
48-CERAHAT 49-ENGELLERİ YENME
KARARI 54-NİKEL’İN SİMGESİ 55-ÇOK
BÜYÜK 56-KESKİN BİR SES ÇIKARARAK
VE ÇOĞU ZAMAN DAVULLA BİRLİKTE
ÇALINAN NEFESLİ ÇALGI 58-AYAKKABI,
ÇANTA YAPIMINDA KULLANILAN PARLAK
DERİ 59-UZUN ARAÇ 60-BASTON
61-SALIVERME, SERBEST BIRAKMA
62-TANTAL’IN SİMGESİ
YUKARIDAN AŞAĞI
2-SAVAŞ 3-HEKİM 4-İLETİ 5-AJAN
6-BARYUMUN
SİMGESİ
7-MAL
8-ACELE POSTA SERVİSİ’NİN KISA ADI
9-GİYSİ 12-BÜYÜK TREN İSTASYONU
16-MÜBALAĞA 18-BİR İŞTE YENİ OLAN,
TOY 19-DEMİR’İN SİMGESİ 21-MODERN
25-MUĞLA’NIN BİR İLÇESİ 27-MASAL
KUŞU 28-ARGODA YALAN, PALAVRA
29-SOĞUK HAVALARDA ÜSTE GİYİLEN
KALIN KUMAŞTAN KUMAŞTAN KIŞLIK
GİYSİ 30-GENELDE BEYAZ EŞYA İÇİN
KULLANILAN VE BİR YUVAYA YERLEŞMİŞ
TESİSAT 33-İNGİLİZ BİRASI 38-DUMAN
LEKESİ 41-BASKIN KİŞİ 42-ARKASI
SIRLI CAM 43-VİLAYET 44-ÇALIŞKAN,
BECERİKLİ, ELİNDEN İYİ İŞ GELEN 45GÖZ SEYİRMESİ 50-ANLAM 51-KISA
ANIMSAMA YAZISI 52-BAKİRE KIZ
53-VASITA 57-RUSÇA’DA EVET 58-GÜNEŞ
TANRISI
12 Şubat 2014 tarihine kadar bulmacanın cevaplarını getiren Chassis Brakes çalışanları arasında çekiliş yapılacaktır. Kazanan süpriz hediyeye sahip olacaktır.
KÜLTÜR SANAT
36
Burcu ONARANEL
İnsan Kaynakları Destek Elemanı
Uludağ
Üniversitesi’nde Fatih
Erkoç ve Avrupa Caz
Okulu’ndan kardeşlik
konseri
Final konseri ise Uludağ Üniversitesi Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde
yapıldı. Büyük ilgi gören konseri çoğu kişi merdivenlerde ve ayakta izlemek
zorunda kaldı. İzleyenlerin ısrarı üzerine Fatih Erkoç, piyanonun başına
geçerek iki parçayı daha seslendirdi.
Müzik eğitimi için bir araya gelen gençlerin müzik dışında, insan ilişkilerini
geliştirmesine, uluslararası dostluklar kurmasına, çalışma disiplini
kazanmasına, sorumluluk sahibi olmasına da yol açan Avrupa Caz Okulu,
barışçıl bir dünya için bir adım daha atılmasına da vesile oluyor.
Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü ile konservatuar öğrencilerine, Fatih
Erkoç önderliğinde gündüz caz çalışmaları yaptıran misafir sanatçılar ve
eğitimciler, akşam saatlerinde Bursa’nın değişik mekânlarında performans
sergiledi.
Bursa’da
‘macbeth’
Rüzgarı
Esiyor
İzmir Fransız Kültür
Merkezi, Yaklaşan Yılbaşı
Öncesi Noel Pazarı Açtı
İzmir Fransız Kültür Merkezi’nce yaklaşan yılbaşı öncesi “noel pazarı”
gerçekleştirildi. Merkezin bahçesindeki pazarda el yapımı takılar, örme
ve seramik eserler, pastalar, yılbaşı süsleri satışa çıkarıldı. İzmir Fransız
Kültür Merkezi yetkilisi Loic Talhouet, gazetecilere yaptığı açıklamada,
Fransa’da noel öncesinde ülkenin en büyük şehirlerinde pazarlar
kurulduğunu ve çok sayıda kişinin buna ilgi gösterdiğini söyledi.
Bu heyecanı İzmir’de de yaşatmak amacıyla böyle bir çalışma yaptıklarını
kaydeden Talhouet, “Bu yıl üçüncüsü açtığımız pazarda 42 stant var idi.
İlgiden memnunuz. 3 gün açık kalacak pazarda alışveriş yapılabilecek”
dedi.
Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, Tayyare Kültür Merkezi’nde
gerçekleştirilen prömiyerde ‘Macbeth’ ile sanatseverleri adeta büyüledi.
Bursalıları klasik oyunlarla buluşturan Şehir Tiyatrosu, dünya tiyatrosunun
en önemli isimlerinden biri olan Shakespeare’in ünlü tragedyası ‘Macbeth’
ile yine bir klasiği sahneye taşıyor.
Shakespeare’in yazdığı, Sabahattin Eyüboğlu’nun Türkçe’ye çevirdiği
‘Macbeth’, İstanbul Devlet Tiyatrosu Sanatçısı Kubilay Karslıoğlu’nun
yönetmenliğinde sahnelendi. Sanatçılar, sahne performanslarıyla göz
doldurdu. Sanatseverlerden büyük ilgi gören oyunun sonunda; Büyükşehir
Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Enver Karakoç, sanatçıları
çiçek vererek, tebrik etti.
“Patron Mutlu Son İstiyor”
Çekimleri
Kapadokya’da
gerçekleştirilen
filmde, Tolga Çevik ve
Ezgi Mola’ya Murat
Başoğlu, Erkan Can,
Ersin Korkut, Ayşenur
Yazıcı ve Nusret
Çetiner eşlik etti.
Yılmaz
Erdoğan’ın
ilk
kez başka bir yönetmen
tarafından çekilen senaryosu,
bir
senaryo
yazarının
“patron”un siparişi üzerine
mutlu son ile biten aşk
hikayesi yazma macerasını
anlatıyor. Romantik komedi
türündeki film, 1 Ocak
2014’te seyirciyle buluşacak.
KÜLTÜR SANAT
Kitap
Burcu Günay
37
Bordro, İşe Alım ve Eğitim Uzmanı
Sürprizlerle Dolu Bir
Dönem Hikayesi:
Ustam ve Ben
Öğrenme aşkıyla geçti ömrümüz, aşkı öğrenemesek de…
Tarihimizin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden biri olan 16. yüzyılda
İstanbul… Hindistan’dan gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı:
Çota ile Cihan. Filbaz aynı zamanda bir üstadın çırağı. Ustası ise Sinan.
Bu toprakların yetiştirdiği en büyük mimar. Elif Şafak’ın muazzam hayal
gücü ve zengin diliyle Osmanlı tarihinin derinliklerine doğru şaşırtıcı bir
yolculuğa çıkıyoruz. Karşılıksız bir aşk, iktidar kavgaları, yobazlığın
ortasında yeşeren sanat ve beklenmedik bir ihanet. Bir tarafta bilime
ve öğrenmeye inananlar, bir tarafta gelişmeyi durduranlar... Ustam ve
Ben, tarihi kişiliklerin, camilerin, kütüphanelerin, türbelerin, köprülerin
resmigeçit yaptığı, rengârenk, canlı, sürprizlerle dolu bir dönem hikâyesi…
Öyle bir hayal dünyası ki içindeki konular ve tartışmalar günümüze dair de
çok şey söylüyor. Uzun süre hafızalardan silinmeyecek, çok konuşulacak
bir roman.
“İstanbul dediğin unutkanlıklar şehri. Orada her şey suya yazılmış.
Ustamın eserleri hariç, onunkiler taşa kazınmış. O taşlardan birine bir sır
sakladık. Çok zaman geçti üzerinden, nice alametler birikti ama hâlâ orada
olmalı, bıraktığımız noktada. Bilmem bulan çıkar mı? Bulsa bile anlar mı?
Ustamdan geriye kalan yüzlerce eserden ve binlerce, binlerce taştan bir
tanesi var ki, altında gizli Arzın Merkezi.”
Yazar Hakkında
İlk romanının yayımladığı
1997’den beri peş peşe
eserler vermekte olan ve
geniş bir okur kesimince
tanınan sanatçı, 2009’da
yayımlanan Aşk adlı romanı
ile Türk edebiyat tarihininin
en kısa sürede en çok
satan edebi eserinin yazarı
ünvanına sahip olmuştur.
Kitapları otuzdan fazla dile
çevrilerek yayınlanmaktadır.
İlk romanı Pinhan’ı (1997)
yayımladı.
Bu
eserle
Kombassan Vakfı tarafından
verilen 1998 Mevlana Büyük
Ödülü’nü kazanmıştır.
Etkili Bir Çözüm Kitabı:
Etkili Anne Baba
Eğitimi
Anne-babalara çocuklarıyla nasıl daha etkili iletişim kuracaklarını
anlatan Etkili Anne-Baba Eğitimi (EAE), uzmanlar tarafından alanında
en iyi çalışma olarak kabul ediliyor.
Dr.Thomas Gordonın uzun süren detaylı araştırmalarıyla bir araya gelen
bu program güncelleştirildi ve genişletildi. Bu kitap siz anne-baba ve
tüm eğitimcilere şu faydaları sağlayacak:
• Kötümser bir anne-baba
olmaktan kaçınacaksınız.
• Çocuklarınızı dinlemeyi
öğrenecek, böylece çocuklar
da size her şeyi anlatacaklar.
• Çocuklara problemleriyle
nasıl
baş
edeceklerini
öğreteceksiniz.
• Çocukların anlama ve
kavrama
yeteneklerini
geliştireceksiniz.
Etkili Anne-Baba Eğitimi
ceza vermeden çocukların
sorunlarına çözüm getiren
müthiş bir kitap. Ayrıca
çocuklara
sorumluluk
yüklemenin çeşitli yollarını
anlatan bu çalışma, sadece
anne-babaların değil, tüm
eğitimcilerin okuması gereken
yararlı bir eser.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
38
Kadriye Tunalı HIDIR
İdari İşler Sorumlusu
Mart Ayının 2.Perşembe’si Dünya Böbrek Günü
Tüm dünyada her yıl Mart ayının ikinci Perşembe
günü kutlanmaktadır. Bu gün için paneller, yürüyüşler,
konserler, kamuya açık alanlarda tanıtım standları
ve billboardlar, radyo - televizyon programları, basılı
yayınlar ile böbrek sağlığı ve hastalıkları konusunda
farkındalık yaratıcı aynı zamanda bilgilendirici
çalışmalar yapılmaktadır.
22 Mart Dünya Su Günü
1993 yılında Birleşmiş Milletler
Genel Kurulu, 22 Mart tarihini
“Dünya Su Günü” olarak ilan
etmiştir. “Dünya Su Günü”,
gerek BM üyelerinin, gerekse
diğer dünya ülkelerinin giderek
büyüyen temiz su sorununa dikkat
çekmek, içilebilir su kaynaklarının
korunması
ve
çoğaltılması
konusunda
somut
adımlar
atılmasının sağlanmasında teşvik olması amacıyla bu
isme bir gün adamak anlamında oluşturuldu.
22 Nisan Dünya Günü
İlk olarak San Francisco’da 1969 yılında düzenlenen
Ulusal UNESCO Dünya Konferansı’nda John
McConnell tarafından dünyamızın yaşamı ve
güzelliğini kutlayarak karşı karşıya kaldığı çevresel
tehditlere dikkat çekmek amacıyla bir özel gün
düzenlenmesi fikri ile ortaya çıkmıştır.
22 Mayıs Türk Günü
22 Mayıs 2004 tarihinde, Almanya’nın en önemli
tarihi mekanlarından biri ve Berlin’in simgesi olan
Brandenburger Tor önündeki alanda gerçekleşmiş,
bir şenlik havasında kutlanan özel bir gündür. Yarım
yüzyıla yaklaşan bir süredir, toplumun genel dokusuna
uyumlu olarak Almanya’da yaşamakta olan Türkler,
günümüzde sanattan spora, edebiyattan medyaya,
Alman ekonomik, kültürel, sosyal ve siyasal yaşamına
önemli katkılarda bulunan, dinamizm getiren bir unsur
haline gelmişlerdir.
31 Mayıs Dünya Tütüne Hayır Günü
veya Dünya Sigarasız Günü
Her yıl 31 Mayıs tarihinde Dünya Sağlık Örgütü
(WHO) üye devletlerince 1987 yılından bu yana tüm
dünyada kutlanan önemli bir gündür. Bu günde, sigara
kullanıcılarının 24 saat süreyle sigarayı bırakmaları
teşvik edilmektedir. Günümüzde her yıl dünya
genelinde 5.4 milyon kişinin ölümüne neden olan
ve yaygın bir hale gelen tütün kullanımının küresel
olarak sağlık üzerine etkilerine dikkat çekilmesi
amaçlanmaktadır.
21 Eylül Uluslararası Barış
Günü
Amacı tüm dünyada tüm gün
boyunca barış ve ateşkes çağrısı
yapmaktır.
Bu eylemde Birleşmiş Milletler
Merkezi’nde “Barış Çanı” çalınır.
Bu çan dünyanın tüm kıtalarından
çocukların bağışladıkları bozuk
paralardan yapılmıştır ve küresel dayanışmayı
simgeler. Japonya tarafından “savaşlardaki insani
kıyım”ın anısı olarak armağan edilmiştir . Üzerine
“Çok Yaşa Mutlak Barış” yazısı kazınmıştır.
3 Ekim Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Günü
Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk
Konseyi), Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve
Kırgızistan arasında 3 Ekim 2009 tarihinde imzalanan
Nahçıvan Anlaşması sonucunda ilan edilmiştir. Bu
anlaşmanın imza tarihinin yıl dönümü günleri olan her
yıl 3 Ekim tarihinde Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği
Günü kutlanmaktadır.
10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü
Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu’nun bir projesi
olarak doğmuştur. Ruh sağlığı ve ruh hastalıklarının
toplumda farkındalığını ve anlaşılırlığını artırmak
amacıyla 1992 yılından bu yana her yıl 10 Ekim’de
kutlanmaktadır.
1 Aralık Dünya AIDS Günü
Her yıl 1 Aralık tarihi olarak kabul
edilmiştir. Bu gün HIV’ in yayılması
ve AIDS hastalığının artışına karşın
bilincin yükseltilmesi amacına
adanmıştır. Böyle bir günün
varoluşunun diğer bir amacı ise bu
hastalıktan yaşamını yitirenleri
anmak ve onları onurlandırmaktır.
Hükümetler ve sağlık yetkilileri
bu günde çeşitli forumlar ve konuşmalar düzenlerler.
1995 yılından bu yana ABD Dünya AIDS Günü’nü
resmi olarak tanımıştır. Diğer ülke hükümetleri de
benzer tutumlar alarak, aynı konuda açıklamalar
yapmıştır.
İLGİNÇ BİLMECELER
10.Adamın teki köprüden atlamış neden?
cvp: cennette bir kişilik yer olduğu için
1.Hangi bağda üzüm yetişmez?
11.Karınca zencinin koluna düşmüş, ne demiş?
2.İstanbul’un en küçük ilçesi neresidir?
12.Murat neden intihar etmiş?
3.Dünyanın en ağır aynı zamanda en hafif şeyi
nedir?
13.Kediler bilgisayar oyunlarında neden daha
şanslıdır?
cvp: ayakkabı bağında)
cvp: eyvah karakola düştüm demiş.
cvp: bebek
cvp: ilk3’e giremediği için
cvp: rüzgar; en hafiftir ağırlığı yoktur,en ağırdır çünkü onu
hiçbir şey yerden kaldıramaz
cvp: 9 canlı oldukları için
4.İstanbul’dan Ankara’ya 1 saatte giden bir tren
bir rayda ne zaman gelir?
cvp: bir rayda gelinmez ki
5.Alaca bulaca ağaca dolanmaca?
cvp:yılan
14.Hangi tene krem sürülmez?
cvp: antene
15.Ön kapıda kariniz avaz avaz bağırıyor, arka
kapıda ise köpeğiniz durmaksızın havlıyor. Önce
hangisini içeri alırsınız?
cvp: tabi ki köpeği en azından içeri girince susar.
cvp: torpiller
16.Kara oğlan sarkıp durur, düşerim diye korkup
durur?
cvp: tepemde hoplayıp zıplama
17.Tavuklar en çok hangi ülkeyi sever?
cvp: muslukçular zengin olur.
18.Adam saçını ıslatmadan şampuanlamış,
neden?
6.Hangi piller patlar?
7.Çaydanlık demliğe ne demiş?
cvp: zeytin
8.Damlaya damlaya ne olur?
cvp: mısır
9.Musluk neden damlar?
cvp: burnunu çekmediği için
cvp: çünkü kuru saçlar için yazıyormuş
19.Adamın biri boş havuza düşmüş ama elbiseleri
ıslanmamış, neden?
cvp: adamın yaş günüymüş
20.Bir
fili
ambulansla
hastaneye
kaldırıyorlarmış. Farede peşinden koşuyormuş.
Niçin?
cvp: kan vermek için
21.Elinizde bir kutu içinde bir kibrit var. Ayrıca
soba, şömine ve gaz lambası da var. Bunlardan
hangisini daha önce yakarsınız?
cvp: tabi ki de kibrit. kibriti yakmadan hiçbirini yakamazsın
ki
22.Virajlarda arabanın hangi tekerleği dönmez?
cvp: yedek tekerlek
23.Fıstık gibi kıza araba çarparsa neler olur?
cvp: fıstık ezmesi olur
24.En küçük bebek?
cvp: göz bebeği
25.Hangi karnede sıfır bulunmaz?
cvp: sağlık karnesinde
26.Yurdumuzun en hasta ili hangisidir?
cvp: ağrı
39

Benzer belgeler