Temmuz 2006

Transkript

Temmuz 2006
Sayfa 1.qxp
02.07.2006
15:11
Seite 1
Mangot’nun ardýndan
Thérèse Mangot, 14 Haziran
2006’da uzun süredir mücadale ettiði
o illet hastalýðýn pençesinden kurtulamayarak hayata gözlerini yumdu.
4
Þu malum mesele
CD(sidi)k yarýþtýrýyor!
Daha hayatýn baþýnda olan
Belçika’da siyaset sahnesi ýsýnýr-
Konuþmalarý gerektiðinde suspus olan siyasetçilerimiz oy için her
fýrsatta nutuk çekip, CD(sidi)k
yarýþtýrýyorlar!
gencecik bedenler bu kadar aðýr
bedel ödemek zorundalar mý?
Güven ÖZALP
6
ken, “Ermeni meselesi” de gündemin
ilk sýralarýnda yerini almaya devam
ediyor.
7
Fikret AYDEMÝR
www.binfikir.be
Leyla ERTORUN
Bu ülkenin çivisi çýkmýþ
Erdinç UTKU
19
Ceylan
Ardýçlar’ýn
öldürülmesine tepkiler
sürüyor
Okuyun, bir fikir edinin
Sayý 9 - Temmuz 2006
3’te
Yaþasýn tatil...
rkçýlýk, kin, nefret ve þiddet dolu günlere bir nokta
koymanýn tam zamaný. Belçika’nýn üzerinde
dolaþan kara bulutlar yerini güneþli günlere býrakýyor. Okullar tatile girdi. Belçikalý Türkler her yýl
olduðu gibi bu yýl da ''izin'' için yollara dökülmeye
baþladýlar. Yavaþ yavaþ Türk mahalleleri boþalýyor.
Uçaklar týklým týklým. Kendi araçlarýyla karayolunu tercih edenler ise rüþvet vermek zorunda kala kala ''Yolcu
yolunmada gerek'' izinci atasözünü onaylýyorlar.
Olanaklarý yeten Belçikalýlar ise temmuz ve aðustosta
soluðu güney ülkelerinde alýyor. Brüksel’de kalanlar
üzülmeyin; sizin için de Brüksel’e plaj açýlýyor. Binfikir
ekibi olarak tatile çýkmadan önce ve tatil sýrasýnda iþinize yarayacak konularý bir dosya haline getirdik.
I
11 ’de
Kayýt yaptýrmayý unutmayýn!
OY HAKKI ÝÇÝN
31 TEMMUZ
SON GÜN
Ayrýntýlý bilgi sayfa 5’te
editör’den
Isýnan havalar yazýn geldiðini
müjdelerken; kimilerimiz tatile
baþladý, kimilerimizi ise tatil
heyecaný sardý...
3’te
Flaman Hükümeti
Baþbakaný Leterme
Binfikir’e konuþtu:
“Suç iþleyen
küçük gruplar yüzünden
tüm yabancý
topluluklar
hedef gösteriliyor”
Serpil Aygün’ün söyleþisi 12 ’de
Sayfa 3.qxp
02.07.2006
12:29
Seite 1
Temmuz 2006
GÜNDEM
Ardýçlar’ýn öldürülmesine
tepkiler sürüyor
3
editör’den
[email protected]
Ardýçlar’ýn öldürülmesine tepkiler sürerken son olarak 1 Temmuz
Cumartesi günü Aalst’ta anma toplantýsý düzenlendi.
Fikret Aydemir/Serpil Aygün
elçika’nýn Aalst kentinde 16 Haziran gecesi
polis tarafýndan sýrtýndan vurulan Ceylan Ardýçlar’ýn
bir hafta sonra hastanede vefat
etmesi ailesini ve Belçika’da
yaþayan Türk toplumunu derinden sarstý. Ardýndan
Anvers’te bir makinistin otobüste yabancý
kökenli altý genç tarafýndan dövülmesi sonucu ölmesi ikinci bir
þok oldu. Bir süredir
artan þiddet olaylarý,
bir taraftan Belçikalýlarýn yabancýlara uyguladýðý ýrkçý tutumu,
diðer
taraftan
da
yabancýlarýn Belçikalý’lara uyguladýðý þiddeti tartýþmaya açtý.
20 yýllýk tecrübeye
sahip ve üç ayrý emniyet mekanizmasý olan Glock
marka tabanca kullanan Belçika
polisinin “yanlýþlýkla ateþ edildi”
açýklamasý inandýrýcý bulunmadý. Ceylan Ardýçlar’ýn hayatýný
kaybetmesiyle birlikte olayla
soruþturma derinleþtirildi.
Aalst polisinin yaptýðý açýklamayý inandýrýcý bulmadýklarýný
ifade eden Ardýçlar ailesinden
Oktay Ardýçlar, “Ýki polis alkol
aldýðý ileri sürülen bir kiþiyle
baþa çýkamamýþ. Türk olduðu
için ateþ açmýþlar. Bir kiþiyi durdurmak için sýrtýndan ateþ edilmez, en fazla bacaðýna ateþ edilir. Polis ýrkçý olduðu için sýrtýndan ateþ açmýþ” diye konuþtu.
Ceylan Andýçlar’ýn oðlu Oktay
Ardýçlar, babasýnýn iki polis
tarafýndan 3 metre mesafeden
sýrtýndan vurulmasýna bir anlam
veremediðini söyledi.
B
CEYLAN ARDIÇLAR ANILDI
Ceylan Ardýçlar’ý anmak üzere
Elele (HandinHand) oluþumu
öncülüðünde 1 Temmuz Cumartesi günü Ardýçlarýn öldürüldüðü Werfplein’de bir anma
toplantýsý düzenlendi. Yaklaþýk
200 kiþinin katýldýðý toplantýda
bulunan Türklerin katýlýmýnýn
azlýðý dikkat çekti.
Vredeshuis Baþkaný Jet Be
Loof yaptýðý konuþmada, bu
toplantýyý, hemþehrileri olan
Ceylan Ardýçlar’ýn yaþadýðý acý
olaydan duyduklarý üzüntüyü
ve Ardýçlarýn ailesi, arkadaþlarý
ve Aalst’lý tüm Türk toplumunun acýsýný paylaþtýklarýný dile
getirmek amacýyla düzenledik-
lerini, söyledi. Baþkan sözlerine
“geçmiþte yaþadýðýmýz olaylar
sonucu, þiddetin yine þiddeti
doðurduðunu öðrendik. Þiddete
karþý durmak, diyaloðun yolunu
açmakla mümkündür. Günümüzde yaþanan þiddet ancak
toplumda herkesin saygýya
layýk olduðunun, herkesin
bireyselliðinin tanýnmasý ve bu
ülkede yaþayan farklý kültürlerin diyaloðu ile mümkündür”
diye devam etti. Ardýndan akademik yazýlarý ile tanýnmýþ bir
Aalst’lý olan Youssef Ben
Abdelijelil yaþanan olaylar üzerine yazdýðý bir þiiri okudu.
Daha sonra Ceylan Ardýçlar’ýn
vurulduðu alana çiçeklerin
konulmasý ile toplantý son
buldu. Anma toplantýsýna katýlan bir Aalst’lý olan Guido Saey,
“yaþanan bu acý olaydan duyduðum üzüntütüyü dile getirmek
TEPKÝLER
Olayýn çözülmesini isteyen
ve aralarýnda Türk öðrencilerin
bulunduðu bir grup internet
üzerinden e-dilekçe ile imza
toplarken, amaçlarýný þöyle
açýkladý: “Belçika'da yaþayan
Türk toplumunun bu olayla
ilgili tepkilerini bir yerde toplamaya çalýþýrken, olayýn aydýnlanmasý için de kurumlar üzerinde baský oluþturmak.”
Diðer taraftan Büyükelçi
Fuat Tanlay aileye baþsaðlýðý
dilerken, “Belçika’da yaþayan
Türk toplumu ve geliþmeleri
medya aracýlýðýyla çok yakýndan takip eden Türkiye’deki
kamuoyu üzerinde olumsuz
bir etki yaratan bu talihsiz
olaya iliþkin geliþmeleri çok
yakýndan takip ediyoruz. Bu
çerçevede, bu suçu iþleyen
polis
memuru
hakkýnda
için burdayým. Toplumlar arasýnda yetersiz diyalog var. Özellikle Aalst’ta bu daha yoðun.
Benim oðlum Brüksel’de oturuyor ve oturduðu mahallede
çok farklý kültürlerden insan
var; her gün birbirleri ile selamlaþýp konuþuyorlar. Bu gerekli”
dedi.
Fas Dernekler Federasyonu Baþkaný Mohammed Chakkar, olayda ýrkçý þüpheler olduðunu ve olayýn derinlemesine araþtýrýlmasý gerektiðini söylerken, Türk
Dernekler Birliði Baþkaný Sedat Kaya da
“emniyete de güvenemezsek kime güveneceðiz? Yarýn hangimiz
arkadan
vurulacaðýz”
diyerek tepkisini dile
getirdi.
Toplantýya katýlan az
sayýda Türk’ten biri ve
Ceylan Ardýçlar’ýn komþusu Ali
Eken de “çok üzücü bir olay.
Kaza deniyor ama inanmýyorum. Olayýn aydýnlatýlmasýný
istiyorum derken, Aalst’ýn yakýn
bir bölgesinden anma tolantýsýna katýlan Levent Yýlmaz ise
“Belçikalýlarýn burada bu kadar
kalabalýk olmasý sevindirici
ancak Türklerin azlýðý da üzücü.
Tabii birçok kiþi tatilde ama
burada kalanlara cami aracýlýðý
ile bu toplantýnýn duyurulduðunu duydum. Daha fazla Türk
beklerdim” dedi.
uygun bir kararýn alýnmasý
büyük önem taþýmaktadýr
Belçikalý yetkililerin bu amaçla
vakit kaybetmeden harekete
geçeceklerine inanýyoruz” dedi.
Türk politikacýlardan Ergün
Top (CD&V) olayýn çok
þüpheli olduðunu söylerken,
Ceylan Ardýçlar’ý vuran polis
memurunun olaydan sonra
tutuklanmamasýný eleþtirdi.
Ergun Top, “Bu olayda polisin
silah kullanmasýný gerektiren
hiçbir durum sözkonusu deðildir. Bu durumun açýklýða
kavuþturulmasý gerekir. Diðer
taraftan olay sonrasý polis
memurunun tutuklanmamasý
büyük bir yanlýþ. Bu kiþi suç
delillerini ortadan kaldýrabilir.
Þahitleri susturabilir. Tüm
bunlar þüpheleri artýrýyor”
dedi.
Serpil Aygün
Tatile çýkarken...
sýnan havalar yazýn geldiðini müjdelerken; kimilerimiz tatile baþladý, kimilerimizi ise tatil heyecaný sardý. Binfikir ailesi olarak bizler de yoðun ve
yorucu bir çalýþma döneminin sonunda Temmuz
sayýmýzla birlikte tatile çýkýyoruz. Dokuz aydýr hiç
aksatmadan ve zamanýnda çýkan gazetemiz Binfikir,
toplumun tüm kesimlerini de kucaklayarak kendisine
saygýn bir yer edindi. Önümüzdeki yerel seçimler
bunun bir sýnavý niteliðinde olacak. Hiçbir politikacý
ya da dernekle özel bir yakýnlýk içinde olmayan, herkese eþit mesafede
duran gazetemiz, önüHiç bir politikacý ya
müzdeki yayýn döneminde de bu tavrýný
da dernekle özel bir
sürdürecek. Sýk sýk
yakýnlýk içinde
vurguladýðýmýz
gibi
olmayan, herkese
amacýmýz siyasi çizgi
deðil, kaliteli bir yayýn
eþit mesafede duran
çizgisi.
gazetemiz önümüzBu sayýda da haberi,
yorumu, kültür-sanatý,
deki yayýn döneminsporu ve mizahý ile
de de bu tavrýný süryine Belçika’nýn gündürecek.
demini sayfalarýmýza
taþýmaya çalýþtýk. Yaz
döneminin baþlamasý ve Belçika’da yaþayan halkýmýzýn tatile çýkýþý sebebiyle sizler için özel bir tatil sayfasý hazýrladýk. Tatilde yaþanabilecek saðlýk sorunlarýný ve önlemlerini, karayolu ve havayolu ile
Türkiye’ye gidecek olan okuyucularýmýza önerileri
tatile çýkmadan önce mutlaka okuyun.
Aalst’ta öldürülen Ceylan Ardýçlar olayýnýn tüm
detaylarýný üçüncü sayfamýzda bulabilirsiniz.
Otobüste 6 gencin saldýrýsý sonucunda ölen makinist
Guido Demoor ile Liege’de bir sokak þenliðinde kaçýrýlan Stacy ve Natalie’nin acý hikayesini de sayfalarýmýza taþýdýk.
Orta sayfamýzda bu ay Flaman Hükümeti
Baþbakaný Yves Leterme sorularýmýzý yanýtladý.
Flaman-Valon tartýþmalarýndan baþörtüsüne, son günlerde yaþanan þiddet olaylarýna bakýþý ve çözüm önerilerini Binfikir okuyucularý için anlattý.
Yerel seçimler yaklaþýrken, seçim yarýþýna CD’li
giren politikacýya inat Haydar Abi, tüm adaylara þarký
sözü yazdý. Ýsmail Doðan ise tatil heyecanýný sizlerle
çizgileri aracýlýðýyla paylaþtý.
Kültür sanat sayfamýzda, Belçika Kraliyet Flarmoni
Orkestrasý’nda kontrbas çalan Aykut Durþen’i tanýma
fýrsatý sizleri bekliyor.
Son olarak okuyucularýmýza hatýrlatmak istediðim
önemli bir konu da Belçikalý olmayan vatandaþlarýmýzýn 8 Ekim yerel seçimlerde oy kullanabilmek için 31
Temmuz’a kadar baðlý bulunduklarý belediyeye baþvurmak zorunda olduklarýdýr. Flamanca ya da
Fransýzca bilmeyen vatandaþlarýmýza 5. sayfamýzda,
seçim kayýt formunu nasýl dolduracaklarýný anlattýk.
Uzun süren çabalar sonucu AB ülkeleri dýþýndan
gelen ve Belçikalý olmayan yabancýlar için ilk defa
uygulanacak önemli bir vatandaþlýk hakkýdýr, seçme
hakký. Yaþadýðýnýz belediyede sesinizi duyurulabilmek için seçimlere mutlaka katýlýn.
Yeni umutlarla yeni bir yayýn döneminde Eylül
sayýmýzda buluþmak arzusuyla, iyi tatiller...
I
Sayfa 4.qxp
02.07.2006
12:20
Seite 1
Temmuz 2006
GÜNDEM
4
Geri dönen yabancýlara
para yardýmý
[email protected]
Thérèse Mangot’nun
ardýndan
emokrasimizi geniþletmek için yabancýlara
yerel seçimlerde oy hakký olanaðý verilmesi
için 25 yýldýr verdiðimiz mücadele sonucunda elde
ettiðimiz ‘zaferimiz’ biraz buruk oldu». Bu cümleyi
Thérèse Mangot’nun Agenda Culturel dergisi için
kaleme aldýðý oy hakký konusunda «Acý bir tat býrakan
küçük bir adým» baþlýklý son yazýsýndan aldýk.
Thérèse Mangot, 14 Haziran 2006’da uzun süredir
mücadale ettiði o illet hastalýðýn pençesinden kurtulamayarak hayata gözlerini yumdu. Peki kimdi Thérèse
Mangot? Irkçýlýkla mücadele derneði MRAX’ýn eski baþkaný, yine MRAX’ýn ve CBAI (Brüksel Kültürlerarasý
Eylem Merkezi) dergisinin yazý iþleri üyesi. Ýkisinde de
birlikte çalýþtýk. Kültürel farklýlýklar çabasýnda bir devlet
memuruydu. Ama biz onu
bir memurdan çok yabancý
haklarý için mücadele eden
25 yýldýr verdiði
mücadele sonun- bir ilerici olarak tanýdýk. 11
Eylül sonrasý Müslümanlarýn
da kazanýlan AB sürekli hedef gösterilmesinin
karþýsýnda duran, Yahudi bir
dýþý ülkelerden
Belçikalý, kalben komünist
gelenlerin ilk kez ama mantýken Sosyalist Parti
oy kullandýklarýüyesi, Avrupa Konseyi’nin
fahri danýþmaný, Kültürlerný göremeden
arasý Diyalog Platformu üyesi
hayata gözlerini
ve kendisinden çok þey öðrenebileceðimiz bir hanýmdý.
yumdu dostum
1980’de kurulan «Objectif
Mangot.
82, Hedef 1982. Herkes için
oy hakký» çerçevesinde yer
almýþtý ve son yazýsý olduðunu bilmediði yazýsýnda da
bundan bahsediyor ve þunlarý yazýyordu: «Ýkide bir
vatandaþlýðýn öneminden bahseden politikacýlar, iþ
yabancýlarýn katýlýmýna gelince, henüz “olgun” olmadýklarýný düþünüyorlardý, týpký 1948’de kadýnlarýn bu
konuda henüz reþit olmadýðýný düþündükleri gibi.
Hatta 1987’de bazý politikacýlar yabancýlarýn eþlerine
eþit davranmadýðýný bahane olarak öne sürüyorlardý, o
zamanlar henüz Müslümanlar ayrýmý yapmýyor, bütün
yabancýlardan bahsediyorlardý.
Sonra Faslý küçük Loubna’nýn öldürülmesinden
sonra Büyük Cami’deki merasim de baþbakan, yabancýlarýn da oy vermesinin zamanýnýn geldiðini söylüyordu.
Daha sonra ‘en iyisi vatandaþlýk alsýnlar, onu
kolaylaþtýralým’ dediler. Ancak ilericiler Belçika vatandaþý olmakla oy hakkýný ayýrmak gerektiðini savundular. Üstelik sadece Avrupalý olmayan yabancýlar raðbet etmiþti vatandaþlýða; Ýspanyollar, Ýtalyanlar ilgilenmemiþlerdi. Oy hakký verilsin mi verilmesin mi oyalamasý sürerken yabancýlarýn bazýlarý Belçika vatandaþý
olarak parti listelerinde yerlerini almýþlardý bile. Üstelik onlarý listeye koyarak hem kendi topluluklarýndan
oy toplamalarýný bekliyorlar hem de etnik oy topladýklarý için eleþtiriyorlardý.»
25 yýldýr verdiði mücadele sonunda kazanýlan AB
dýþý ülkelerden gelenlerin ilk kez oy kullandýklarýný
göremeden hayata gözlerini yumdu dostum Mangot.
Emeklerini saygýyla anýyoruz.
«D
Haber Merkezi
osyal Entegrasyon Bakaný Christian Dupont,
Belçika’da yasal oturum elde edemeyip gönüllü
olarak kendi ülkelerine dönmek isteyen yabancýlara para
yardýmý için bütçe ayýrdý.
Yardýmýn amacý, geri dönen
yabancýlarýn kendi ülkelerine
yeniden entegre olmalarýný
kolaylaþtýrmak: Alýnan paralarýn formasyon ve ekonomik
atýlým alanlarýnda kullanýlmasý
gerekiyor.
S
Belçika’da oturum hakký
kazanmak için uzun müddet
bekleyen yabancýlar daha
sonra ülkelerine döndüklerinde birçok zorlukla karþýlaþýyor. Bakan Dupont, bu zorluklarý önlemek için toplam 270
bin Euro ayýrmýþ durumda.
Oturum dosyalarý incelenmiþ
ve red ile sonuçlanmýþ yabancýlar da, dosyalarý henüz karar
aþamasýnda olanlar da bu bütçeden yararlanabilir.
Bu yardým “kaðýtsýzlar”
konusunu tekrar alevlendirdi.
Kral’a karþý yürüyüþ!
Haber Merkezi
elçika’nýn ulusal bayramý olan 21
Temmuz etkinliklerindeki askeri defileye ilk kez davet edilmeyen Eski
Savaþçýlar, karar deðiþmediði taktirde resmi defileye karþý yürüyeceklerini açýkladýlar. Eski
Savaþçýlar, geleneksel olarak ulusal bayrama
davet ediliyordu. Zor zamanlarda ülkeyi ve
demokratik haklarý savunacak insanlarýn bulunduðunun simgesi olan Eski Savaþçýlar, kendilerine hiç danýþýlmadan karar alýnmasýna anlam veremiyor. Kraliyet ve Hükümet’e itiraz mektubu
gönderildi ve kararýn deðiþmesi bekleniyor.
Ayrýca Eski Savaþçýlar, defileyi izlemek üzere tribüne girmek için bile kart istemeleri gerektiðini
söylüyor. Savunma Bakaný’nýn kararý deðiþtirip
deðiþtirmeyeceði merak konusu.
B
Çocuk parasýna
ek ikramiye
osyalist Partisi’nin
önerisi üzerine ailelerin yükünü hafifletmek için, çocuk parasýna
bir ek yapýlmasý kesinleþti.
Velilere çocuk baþýna ilkokul öðrencisi için 75, orta
dereceli okullara gidenler
için 75 ve yüksekokul ve
üniversite öðrencileri için
125 Euro ödenmesi önerilmiþti. Önerinin kabul edildiði bildirilirken, ödeme miktarý konusunda net bir
rakam verilmedi. Hükümetin diðer ortaklarýnýn da
onayladýðý bu yasa, eylül
ayýnda yürürlüðe girecek.
Çocuðu olan her aileye
öðretim yýlýnýn baþýnda,
yani eylül ayýnda bir kereye
mahsus olmak üzere çocuk
parasýna ek ikramiye verilecek.
S
Oturumlarýn yasallaþtýrýlmasý
konusunda henüz ilerlemeyen hükümetin, bu yardým
sayesinde bazý dosyalarýn
daha kolay kapanmasýný amaçladýðý düþünülüyor. Ayrýca “gönüllü geri dönüþ” kavramýnýn da belirsiz olduðu
yönünde eleþtiriler mevcut.
Oturumu reddedilmiþ insanlarýn yasadýþý oturumdan vazgeçip geri dönmelerinin “gönüllü” diye mi yoksa zorunlu
diye mi kabul edileceði tartýþýlýyor.
Eski arabanýzý çöpe atýn, kazanýn
Brüksel Hükümeti, 10 yýldan daha eski arabalarýn
çevreyi kirletmelerini engellemek ve trafikteki
araba yoðunluðunu azaltmak kaygýsýyla arabasýný
hurdaya verenlere cazip önerilerde bulunuyor.
Ekim ayýnda yürürlüðe girecek bu uygulamaya
göre, arabanýzý hurdaya verdiðinizi kanýtladýðýnýz
taktirde bir yýllýk toplu taþýma abonmaný verilecek. Bruxell’air diye adlandýrýlan bu prim paketinde bir de bisiklet var. Buna ek olarak belli bir
miktar para verilmesi de öngörülüyor.
Ucuzluk hýzlý baþladý
Ucuzluðun ilk günü geçen yýla göre daha yoðun
baþladý. Yoðunluk, sadece Brüksel ve Anvers’teki
ünlü alýþ-veriþ caddelerinde deðil, diðer yerlerdeki dükkanlarda da hissedildi. Geçen yýla göre
satýþlarda % 10 artýþ gözlendi.
Sayfa 5.qxp
02.07.2006
12:23
Seite 1
Temmuz 2006
skiden çocuklarýn isteyip de
büyüklerin alamadýðý en klasik
hediye nedir diye kime sorsanýz, hepsi
büyük olasýlýkla “bisiklet” derdi. Þimdi
ise herkesin imkâný olmasýna raðmen
hiçbir çocuða ilginç gelmeyen, basit bir
oyuncaktýr
bisiklet.
Bilgisayar,
PlayStation, cep telefonundan kafasýný
alýp da çocuðunuz sizden bisiklet istese Allah’a þükredip kýrk takla atarsýnýz.
Çok önemli bir sosyal araçtýr aslýnda bisiklet. Pekâlâ yalnýz sürülebilse
de, canýnýz arkadaþ çeker. Çocuklarýnýzýn arkadaþý yoksa, bisiklet alýn; mutlaka edinir. Çünkü bisiklet sürerken düðmeye bastýkça karþýnýza geçecek bir
“player 1” bulamazsýnýz.
Barýþçýl bir oyuncaktýr bisiklet:
mesela bilgisayar baþýnda FIFA 2006
oynayýp da her gol yediðinde ekrana
ana-avrat sövüp klavyeye yumruk indiren çocuk görüntüsünü göremezsiniz.
Ben hiçbir çocuðun bisikletine kýzýp
tekmelediðini hatýrlamýyorum. Tam
tersi seversiniz onu; yol gösterdiði için,
hayal ettiðiniz yerlere götürdüðü için.
Analýk-babalýk duygusunu da getirir
bisiklet: ben saatlerce top oynayýp bisiklet sürerken arkamdan beni merak
edenlerin olduðunu bilirim. Oysa çok
meþgul ana-babalarýn, “caným ne olacak, evde býraktým bilgisayarla oynasýn,
biþeycik olmaz” diye düþündüðünden
eminim. “Hemen-þimdi-her þey”in ege-
GÜNDEM
5
E
[email protected]
Bisikletli Sultan Pekmez
Sokaklarda ve otobüslerde þiddet arttý diye kimse hayýflanmasýn;
bu hepimizin suçudur. Bisiklet hediye edecek kadar yüreðimiz
olmadýðý için… Çocuklarýmýzý sanal kahramanlara terk ettiðimiz
için…
men olduðu dünyanýn sorumsuzluk
simgesidir elektronik oyuncaklar.
Çocuklarýmýzý daha iyi koruruz diye
sokaklardan uzaklaþtýralým duygusuna
kapýlmýþ velilerin yüz karasýdýr. Çocuklarýn ve ailelerin boþ býraktýðý sokaklarý, haliyle serseriler iþgal etti zamanla.
Sokaklarda ve otobüslerde þiddet arttý
diye kimse hayýflanmasýn: bu hepimizin suçudur. Bisiklet hediye edecek
kadar yüreðimiz olmadýðý için…
Çocuklarýmýzý sanal kahramanlara terk
ettiðimiz için… Gün boyu “Killer
Instinct” ve “Street Fighter” oynayýp
birbirlerinin kafasýný koparan çocuklarýn, normal hayata dönünce de bir
“can”a bilgisayar oyunundaki kahramanlar kadar önem vereceðini kavrayamadýðýmýz için…
Küçüklüðümde Ýstanbul’da kaldý-
ðým günlerde büyük eniþtemi her gün
kandýrýrdým beni gezdir diye, o da
býkýp usanmadan beni Murat 124’üne
atar gezdirirdi. Anýt Mezarý yolunun
üzerindeki gerçek ismini bilmediðim
heykeli her gün görmek için can atardým. Sultan Pekmez derdim o heykele.
Sizin
çocuklarýnýzýn
Brüksel’de,
Anvers’te, Charleroi’da bir Sultan
Pekmez’i var mý? En önemlisi siz iþinizden bir saat ayýrýp çocuklarýnýzý gezdiriyor musunuz? Sokaklardan korkmamayý, tam tersine sokaklarý sevmeyi ve
sahiplenmeyi öðretiyor musunuz onlara?
Anvers’te bir otobüste üç gencin
öldürdüðü adamýn siz olabileceðini
düþündünüz mü? Veya öldüren çocuklarýn sizin çocuklarýnýz olabileceðini?
Hayat þartlarý, iþ þartlarý, sosyal
düzen, kaybolan aile baðlarý,… ve
sayamadýðým daha binbir bahane.
Bunlarýn hepsini yaratan aslýnda biziz,
bireylerdir. Ve bunlarýn arkasýna sýðýnýp þiddet ve yozlaþmayla mücadeleden kaçýnan, her þeyi devlet ve kurumlardan bekleyen de bizleriz. “Öðretim”i
bile yapacak imkâný olmayan okullardan “eðitim” bekliyoruz. Mesai saatiniz,
bahçeli eviniz, 4X4 arabanýz olmayýp
da iyi yetiþmiþ çocuklarýnýz olsaydý,
daha mutlu olmaz mýydýnýz? Bisiklet
üzerinde Sultan Pekmez arayan bir
çocuk…
Oy hakký için son tarih: 31 TEMMUZ
Sadece birkaç dakikanýzý alacak bir iþlemle vatandaþlýk hakkýnýzý kullanarak
8 Ekim’de yapýlacak olan yerel seçimlerde oy kullanabilirsiniz. 31 Temmuz’a
kadar baðlý bulunduðunuz belediyeye teslim etmek zorunda olduðunuz kayýt
formuna iliþkin Flamanca ve Fransýzca birer örneði sizler için yayýnlýyoruz
Haber Merkezi
Ekim’deki yerel seçimlerde Belçika vatandaþý
olmayanlar da oy kullanabilecek. 5 yýl yasal ikamet,
18 yaþýný doldurmuþ olmak ve
siyasi haklarýný kaybetmemiþ
olmak þartlarýyla ilk defa oy
kullanabilecek olan AB dýþý
yabancý uyruklular en geç 31
Temmuz’da
MUTLAKA
BELEDÝYE’YE MÜRACAAT
EDÝP SEÇMEN LÝSTESÝNE
YAZILMAK ZORUNDA.
Yanda gördüðünüz seçim
kayýt formlarýný baðlý bulunduðunuz belediyeden isteyip
doldurmanýz oy hakkýnýzý
kullanabilmeniz için þart.
Yandaki Fransýzca metinde
büyütülmüþ olarak gördüðünüz “Nom, prenom” yazýlý
alana önce soyadýnýzý sonra
adýnýzý; “Date de naissance”
yazýlý alana doðum tarihinizi;
“Adresse” yazýlý üçüncü satýra
da ikamet adresinizi ve
“Nationalite”nin karþýsýna da
uyruðunuzu yazmalýsýnýz.
Yine yanda büyütülmüþ
olarak gördüðünüz tek satýrda “Fait a”nýn yanýna bulunduðunuz belediyeyi, “le”nin
8
yanýna da belgeyi imzaladýðýnýz tarihi yazýp, son olarak
“signature”ün olduðu boþluða
imza atmalýsýnýz.
Flamanca olarak hazýrlanmýþ seçim kayýt formunda ise,
“naam en voornaam” yazan
bölüme yine önce soyadýnýzý
daha sonra adýnýzý; “Geboortedatum” yazan bölüme
doðum tarihinizi; “Het Adres”
yazan bölüme ikamet adresinizi ve “Natinonaliteit” yazan
bölüme de uyruðunuzu yazmanýz gerekiyor.
Alttaki tek satýrda “Gedaan
te” yazýlý alanýn karþýsýna kayýtlý olduðunuz belediyeyi ve
“op” yazan alanýn karþýsýna
da belgeyi imzaladýðýnýz tarihi yazýp “Handtekening”
yazan alanýn altýna imzanýzý
atacaksýnýz.
Sadece birkaç dakikanýzý
alacak bu iþlem, size aktif bir
vatandaþ olarak oy kullanma
ve sesinizi duyurma hakkýný
getirecek. Elinizi çabuk tutun,
bu fýrsatý kaçýrmayýn. Son
tarih 31 Temmuz! Hemen
baðlý bulunduðunuz Belediye’den bir seçim kayýt formu
alýn ve oy kullanma hakkýnýzý
kullanýn.
Sayfa 6.qxp
02.07.2006
13:06
Seite 1
Temmuz 2006
GÜNDEM
6
uzeyi güneyini sevmeyen, hatta
sevmemekle kalmayýp birbirini
anlamayan, Avrupa Birliði, NATO ve
benzeri kurumlarýn olmamasý halinde
daðýlmasýna kesin gözüyle bakýlan, ayný
bayrak altýnda toplanmasýna raðmen
ulus kavramýnýn “u”sundan haberdar
olmayan, adaletin adalet olmadýðý, polisin 200 metre ötesini üç hafta boyunca
göremediði, ülkenin her metrekaresinde
meþhur insan haklarý standartlarýnýn
sembolü olan AB bayraðýnýn dalgalanmasýna raðmen sýra uygulamaya geldiðinde bu standartlarýn kaðýt üzerinde
kalmaya mahkum olduðu, geçmiþten
ders almayan, çocuklarýna kol kanat germekten aciz, Nathalie ve Stacy’nin yaþama haklarýný koruyamayan bu ülkeyi
anlamak gerçekten mümkün deðil.
Bu ülkenin önünde bir Marc
Dutroux örneði var. Dutroux ne bir ilk
ne de bir son. Hiç mi ders alýnmadý?
Çocuklarýn yaþamý bu kadar mý deðersiz? Daha hayatýn baþýnda olan gencecik
bedenler ebeveynlerinin ilgisizliðinin,
ülkelerindeki sapýklýðýn ve bu sapýklýða
verilen cezalarýn yetersizliðinin sonuçlarýný bu kadar aðýr ödemek zorundalar
mý?
“Ülkenin” resmen çivisi çýkmýþ.
Nathalie ve Stacy’nin, kaybolmalarýnýn
üzerinden geçen üç hafta sonrasýnda,
seferber edilen onca güvenlik birimine,
K
[email protected]
Bu ülkenin çivisi çýkmýþ
Daha hayatýn baþýnda olan gencecik bedenler ebeveynlerinin ilgisizliðinin, ülkelerindeki sapýklýðýn ve bu sapýklýða verilen cezalarýn
yetersizliðinin sonuçlarýný bu kadar aðýr ödemek zorundalar mý?
Aalst
1- KONYALI MARKET
Molendries 25
9300 Aalst
Anvers
1-ANADOLU C.V.B.A
Van Kerckhovenstraat, 39
2060 Anvers
2- ALGÜL MARKET-FIRIN
Sint-Bernardsesteenweg 338,
2020 Anvers
3- BIG DEAL
SUPPERMARKET
KESTENOGLU NV
Statiestraat 111-113
2600 Berchem
4- BERCHEM BAKKERIJ
Statiestraat, 12
2600 Berchem
oluþturulan onca güvenlik çemberine,
yapýlan onca soruþturmaya, gerçekleþtirilen onca aramaya raðmen olay yerinden sadece ve sadece 200 metre uzakta,
bir tren yolunun kenarýnda bulunmasýnýn kabul edilebilir ya da açýklanabilir bir
yaný var mý? Bu ülke Dutroux olayýnda
da benzer bir senaryoyu yaþamadý mý?
Hayatlarýný kaybeden miniklere sadece
santimetreler kadar yakýn olan güvenlik
birimleri kurbanlarý bulmayý “becerememeyi” baþarmadýlar mý?
Binfikir elinizin altýnda
Gazetemiz Binfikir’i her ay dernekler, cami lokalleri, kültür merkezleri, Anvers ve Brüksel
Konsolosluklarý ve Demir Halk Bank þubelerinde bulabilirsiniz. Bunlarýn yanýnda gazetemizi ay boyunca sürekli olarak edinebileceðiniz noktalarý aþaðýda görebilirisiniz.
6-LÝBRARÝE ERSAN
Place Liedts, 4
1030 Schaerbeek
7-LAS VEGAS
Avenue Rogier, 135
1030 Schaerbeek
8-LÝBRAÝRÝE CEM
Avenue Rogier, 2
1030 Schaerbeek
9-LÝBRAÝRÝE LE
PRÝNTEMPS
Place Pogge 339
1030 Schaerbeek
6- MILENIUM BVBA
Gillisplaats, 6
2000 Anvers
10-VÝZYON NIGHT SHOP
Chaussée de Haecht, 92
1030 Schaerbeek
7- ÖZYILDIZ FIRINI
Klamperstraat 1,
2060 Anvers
11-SÖYÜTLER SÜPER MAR KET
Rue Marie -Christine, 109
1020 Laken
9- RABUN BVBA
Dambruggestraat, 222
2060 Anvers
10- ULUSOY KASABI
Cuylitsstraat 2,
2018 Anvers
Brüksel
1- AU GOURMET SPRL
Place de la Reine 50,
1030 Schaerbeek
2-B.A.V.S. SUPERMARCHE
Chaussée de Helmet, 222
1030 Schaerbeek
3-Cado Center TOPUZ
Place de la Reine, 28
1030 Schaerbeek
4- DÝDEM MARKET
Boulevard Lambermont 45,
1030 Schaerbeek
5-GEMLÝK Patisserie
Avenue Rogier, 27
Rue Cathedrale 53,
4000 Liege
5- CHEZ ÝBO
Rue Hoyoux 149,
4040 Herstal
6- MELÝH FIRINI
Rue Saint-Nicolas 295,
4000 Liege
Lokeren
1030 Schaerbeek
5- LORIN FIRINI
Bredorodestraat, 135
2018 Anvers
8- RAMADA FIRINI
Statiestraat 42,
2600 Berchem
Yaþananlarýn gerçekten kabul edilebilir bir yaný yok. Sýra dünya liginde
yaþam düzeyiyle, geliriyle, AB üyeliðiyle, insan haklarýna baðlýlýðýyla böbürlenmeye geldiðinde kimseye pabuç býrakmayan bir ülkenin küçücük bedenlerini
ne aile ne de “devlet” olarak koruyamamasý skandal deðildir de nedir?
Yaþananlar, baþkalarýna ders vermek
yerine kafayý iki elin arasýna alýp düþünmeyi, bir daha, bir daha, bir daha
düþünmeyi gerektiriyor. Siyasilerden
gelen taziye mesajlarý ve “Adalet sorumlular için gerekeni yapacak” mesajlarý
“yapmacýk” olmanýn ötesine geçmiyor,
geçemez de. Kafalarýn deðiþmesi gerekiyor. Çocuða bakýþýn deðiþmesi gerekiyor. Sýfýr risk düzeyi saðlanamayacaðý
kesin olsa da en azýndan çocuklara
yönelik saldýrýlarýn en aza indirilmesini
saðlayacak önlemler üzerinde çalýþýlmasý
gerekiyor. Çocuklara cinsel ya da fiziksel saldýrýda bulunanlara verilen cezalarýn katlanmasý gerekiyor. Pedofilleriyle
ünlü bu ülkenin bu insanlarý yakaladýktan sonra, tabii yakalayabildiklerinde,
kolayca sokaða salmamasý gerekiyor. Bu
sapýklýðýn kökenine inilmesi ve kökünün kazýnmaya çalýþýlmasý gerekiyor.
Bunu yapmakta kararlý bir siyasi irade
gerekiyor.
Çocuklar dünyanýn en deðerli varlýklarý. Onlara ilgi göstermekten, onlarý
gözetmekten, onlarý korumaktan bu
kadar aciz olan ebeveynler neden çocuk
yaparlar anlamak mümkün deðil. Bu tür
ailelerin yanlýþlarýnýn bu kadar vahim
sonuçlarý beraberinde getirdiði bir ülkenin güvenlik birimlerinin nasýl bu kadar
etkisiz olabildiðini anlamak da mümkün
deðil. Kimse kusura bakmasýn ama bu
ülke vatandaþlarýnýn ve yetkililerinin
önemli bir kýsmý haklarýnda yazýlan fýkralarý hak ediyorlar…
20- CHEZ TONTON NIGHT
Place Pogge 349
1030 Schaerbeek
2- ÞENOVA TÜRK FIRINI
Sledderlo 40
3600 Genk
3. ELÝF MARKET
Stalenstraat 29,
3600 Genk
21- ÖZDÝLEK SPRL
Chaussée de Haecht 370
1030 Schaerbeek
4-GÜLER TÜRK FIRINI
Stalenstraat 67,
3600 Genk
22-GÜL BAKERÝJ
Candan Market
Reu Jèrusalem, 36-38
1030 Schaerbeek
5- DÜDEMSA
SÜPERMARKET VE KASAP
Vennestraat 66, 3600 Genk
Avenue De La Reine 155,
1030 Schaerbeek
Beringen
1.GÜL BAKERÝJ
Stationstaraat 21
3582 Beringen
Charleroi
12- BOULANGERÝE EL’VAN
Rue Ribaucourt 70,
1080 Molenbeek
1- TÝMPAÞ ANADOLU
Route De Mons, 7
6030 Marchienne AU. PONT
13- RABÝHA BOULANGERÝEPATÝSSERÝE
Chaussee de Merctem 2,
1080 Molenbeek
2- TÝMPAÞ ANADOLU
Rue Leon Dubois, 348
6030 Marchienne- Bocherie
14- ÝLKNUR FIRINI
Chausse de Anvers 349,
1000 Brüksel
15-LÝBRARÝE LE PETÝT
BOTANIQUE SPRL
Rue Royal 178,
1210 Brüksel
16- NÝMET FIRINI
Rue Marie -Christine, 70
1020 Laken
17- LÝBRARÝE AZRA
Rue du Meridien 58,
1210 Saint-Josse Ten-Noode
18- G.C. MEDÝ-AVÝA
Rue de josaphat 1,
1030 Scaherbeek
19- MET FIRINI
3- ALÝMENTS INTER II sprl
Rue Turenne, 36
6000 Charleroi
Farciennes
1- KARADENÝZ MARKET
97, Rue J. Bolle
6210 Farciennes
2-SHOP EXPRESS
Grande place 65,
6240 Farciennes
Genk
1- EYÜP MARKET
Sledderlo 54A
3600 Genk
Gent
1- TURKUAZ CENTER
Dendermondsesteenweg 68,
9000 Gent
2- SULTAN KASABI
Dendermondsesteenweg
123, 9000 Gent
3- RABOT FIRINI
Wondelgem straat, 22
9000 Gent
4- 'T FRUIT HOEKJE
Wondelgem straat, 152
9000 Gent
5- AYDIN MÜZÝK
Wondelgem straat, 79
9000 Gent
6- BAYRAMPAÞA FIRINI
Bevrijdingslaan, 128
9000 Gent
7- A.C.I. Bakkerij
Bevrijdingslaan, 30
9000 Gent
8- DAYI Boekhandel
Damportstraat, 109
9000 Gent
9- ANKA Müzik
Damportstraat, 52
9000 Gent
10- DE STER
Drongensesteenweg 3
9000 Gent
11- SULTAN KASABI
Sleepstraat 208,
9000 Gent
12- LEZZETLÝ FIRINI
Phoenixstraat 119,
B-9000 Gent
13- Bakerij Den Turk
Tolhuislaan 129,
9000 Gent
Heusden-Zolder
1- HILAL MARKET
Waterleidingstraat ,6
3550 Heusden-Zolder
2- KRÝSTAL VÝDEO
Waterleidingstraat , 1/4
3550 Heusden-Zolder
3- ANADOLU BAKKERÝJ
Koolmijnlaan 61
3550 Heusden-Zolder
Leuven
1- EFES DÖNER KEBAB
Tiensestraat 23,
3000 Leuven
Liege
1- AYHAN MARKET
Rue Saint-Nicolas 464,
4000 Liege
2- ACER MARKET
Rue Saint Severin 75-81,
4000 Liege
3- NUR SPRL
Rue saint Leonard 169,
4000 Liege
4- PÝTA CATHEDRALE
1-YILDIZ FIRINI
ZAND 7,9160 Lokeren
Maasmechelen
1- ÖZTANK MARKET
Oude Baan 168
3630 Maasmechelen
2- AHÝ FIRINI
Oudebaan 14,
3630 Maasmechelen
Mons
1- OSMAN'IN YERÝ
Rue Paul Pasteur 18,
7390 Quaregnon
Namur
1. BOULANGERÝE SÝBEL
Rue St Nikolas 30
5000 Namur
2- CHEZ YUL
Rue des Croisiers, 39
Namur
Sint-Niklaas
1- AYYILDIZ BAKKERÝJ
Hazezindstraat 63,
9100 Sint-Niklaas
Willebroek
1-ÖZ HARPUT FIRINI
Louýs de Naeyerplein 2,
2830 Willebroek
Zele
1- CV Durmaz Voeding
Roskotstraat 49,
9240 Zele
Sayfa 7.qxp
02.07.2006
12:33
Seite 1
Temmuz 2006
GÜNDEM
7
BÝNFÝKÝR, Strazburg’da
Belçika’yý temsil etti
Haber Merkezi
nstitut Panos Paris’in
Mediam’Rad programý çerçevesinde
düzenlediði
«Medya, farklýlýk ve çoðulculuk»
baþlýklý toplantýya Binkifir
Gazetesi de davet edildi.
Strazburg’da Avrupa Konseyi’nde düzenlenen
bu toplantýya Avrupa’nýn farklý ülkerinden
ve
hatta
Amerika
Birleþik Devletleri’nden
heyetler katýldý.
Toplantýnýn iki Türk
asýllý katýlýmcýsý vardý.
Biri Belçika Binfikir’den
Leyla Ertorun, diðeri de
Almanya’da ilk yabancý
asýllý spiker olarak tanýnan
ve WDR Radio adýna katýlan Erkan Arýkan’dý.
Üç yýllýk bir Avrupa projesi olan programýn amacý
Avrupa’nýn deðiþik ülkelerindeki göçmenlerin çabalarýyla
kurulan medya organlarýný
çoðulculuk anlayýþý içerisinde
bir araya getirerek diðer medya
kuruluþlarý ile buluþturmak ve
I
durum tespiti yapmaktý.
Bu arada iki gün süren çalýþmalara Avrupa Konseyi yöneticileri ile büyük medya kuruluþlarýndan, Le Monde, Libération
v.b gibi gazetelerin yazarlarý da
katýldýlar. Önce bir
durum tespiti yapýldýktan
sonra bu medya organlarýnýn
nelere ihtiyaçlarý olduðu ve
kamu hizmeti vermelerine raðmen olanaksýzlýklar içinde var
olmaya çalýþtýklarý vurgulandý.
Deðiþik ülkelerden gelen temsilcilerin nasýl iþbirliði yapabilecekleri ve bu vesileyle temaslar
kurulmasý saðlandý.
Belçika heyeti, Belçika Frankofon Devlet Radyosu RTBF,
Radyo Si, Télé Matongué, Binfikir olarak Agenda Culturel’in
gazetecisi Nathalie Caprioli’nin öncülüðünde katýldý.
Fransa, Ýtalya, Hollanda,
Ýspanya, Almanya, Portekiz, Belçika, Ýngiltere,
Ýsveç ve Amerika Birleþik
Devletleri’nden heyetlerin katýldýðý toplantýnýn
çalýþma dili Ýngilizce ve
Fransýzca idi. Bu da
katýlýmcýlarýn en az
tanýnmýþ medya mensuplarý kadar donanýmlý olduklarýný gösteriyordu. Bu arada
Fransa’da gençlerin ayaklanmasý ile ilgili olaylara gönderme
yapýlarak Amerikan medyasýnýn
bile bu olaylarý en iyi izleyen
yerel radyoya baþvurmasýna
raðmen Fransýz medyasýnýn
buna tenezzül etmediði söylendi. Burada «büyük» medyanýn
yerel medyayla paslaþmasýnýn
önemi vurgulandý.
Belçika’da bir kez daha sübyancý þoku
Haber Merkezi
esetler üzerinde yapýlan
otopsi sonucunda büyük kýzkardeþ Nathalie(10)’nin aðýr cinsel tacize
uðradýðý anlaþýldý. Yapýlan DNA
araþtýrmalarý henüz kesin bir
sonuç vermezken, bu araþtýrma
sonucunda çok kesin bilgilerin
edinilemeyebileceði de belirtildi. Olayýn bir numaralý sanýðý
olarak
tutuklu
bulunan
Abdallah Ait Oud’un tutukluluk
halinin devamýna karar verilirken, Ait Oud hakkýnda yeni bilgiler elde edildi. Sokak þenliðinde bulunan bir görgü tanýðý
çocuklarýn kaybolmasýndan bir
kaç saat önce Ait Oud’u çocuklarý rahatsýz ederken gördüðünü
söyledi. Kýzlarýn katil ya da
katilleri hakkýnda henüz kesin
bir sonuç elde edilemezken,
Belçika 10 yýl önce gerçekleþen
sübyancý Dutroux olayýndan
sonra ayný dehþetle bir kez
daha sarsýldý.
C
Belçikalýlarýn sübyancýlara
karþý tavrý kesin
Bu arada La Dernière HeureLes Sports gazetesinin yaptýrdýðý
araþtýrma sonuçlarý yayýnlandý.
Belçika’nýn Liege kentinde sokak þenliðinde
kaybolan iki üvey
kýzkardeþ Stacy(7) ve
Nathalie(10)’nin cesetleri 17 gün sonra
çocuklarýn kayboldukalrý kafenin yakýnlarýnda bulundu.
15 Haziran günü Brüksel ve
Valon Bölgesi’nde yaþayan 1000
kiþi üzerinde yapýlan araþtýrma
sonucuna göre, Belçikalýlar
sübyancýlar için daha sert bir
yasa
çýkarýlmasýný
istiyor.
Araþtýrmaya
katýlanlarýn
%76,39’u, yürürlükte olan ve
sübyancýlýktan sabýkalý olanlarýn
þartlý serbest býrakýlmasý ile ilgili yasanýn iptal edilmesini isterken, %78’i oturduklarý bölgede
sübyancýlýktan sabýkalý biri
varsa bunun mahalle sakinlerine
bildirilmesini
istiyor.
Araþtýrmanýn ilginç sonuçlarýndan biri de sorgulanan katýlýmcýlarýn %66,96’sý sübyancýlarýn
kýsýrlaþtýrýlmasýný istiyor.
Federal Meclis
çalýþmalarýna ara verdi
Belçika Federal Parlamentosu
Nathalie ve Stacy’nin cesetlerinin bulunmasýndan sonra çalýþmalarýna
ara
verdi.
Parlamento’nun Genel Kurul
oturumu, bir dakikalýk saygý
duruþu ile açýldý. Baþbakan Guy
Verhofstadt çalýþmalarýný bir
gün iptal etti. Parlamento, mahkumlarýn erken tahliyesini saðlayan yasada deðiþiklikler yapýlmasý için çalýþmalar baþlatacaðýný duyurdu.
Kraliyet’in hassasiyeti
Belçika Kraliyeti’nin veliaht
Prensi
Filip
ve
Prenses
Mathilde, iki kýz çocuðunun ölü
bulunmasýndan sonra, basýnla
konuþmama kararý aldý. Bir
grup iþadamý ile birlikte Rusya
ile ticari iliþkileri geliþtirmek
üzere Moskova’da bulunan
Prens Filip ve Prenses Mathilde,
Kýzýl Meydan’da ilk ve son defa
basýn mensuplarýna konuþarak,
katledilen çocuklara saygý nedeniyle ve gündemi gölgelememek için Rusya temaslarý hakkýnda basýna konuþmayacaklarýný açýkladýlar.
[email protected]
Þu malum mesele
elçika’da siyaset sahnesi ýsýnýrken, “Ermeni
meselesi” de gündemin ilk sýralarýnda yerini almaya devam ediyor. “Ermeni meselesi”,
Fransa’dan sonra Belçika’da da ‘rant yapýyor’.
Rant kavgasý beni üç yýl öncesinin Paris’ine götürdü...
Bir yanýnda Sen Nehri’nin hemen yanýbaþýnda
yükselen Eyfel Kulesi, diðer yanýnda Zafer
Tak’ýyla taçlandýrýlan Champs Elysee Bulvarý’nýn
orta yeri Kanada Meydaný’na Ermeni besteci
Komitas’ýn heykeli dikildi; ‘soykýrým adýna’.
Evrensel olduðuna inandýðým sanatý kurban ettiler; siyaset adýna. Anadolu’nun orta yeri Kütahya
doðumlu besteci Komitas’ýn bronz heykelinin kaidesine “Kompozitör ve müzikolog Komitas’ýn ve
1915’te Osmanlý Ýmparatorluðu’nda gerçekleþtirilen 20. yüzyýlýn ilk soykýrým kurbaný 1,5 milyon
Ermeni’nin
anýsýna”
ve
“Fransa için ölen Ermeni
Neden
gönüllü asker ve direniþçilerin anýsýna” cümleleri kazýnmesafeler
dý; bilmem kimlerin hesabýkýsalýrken,
na!.
halklar uzaYazdan kalma bir bahar
günü
Paris’te açýlacak heykel
klaþtýrýlýyor
törenini izlemek üzere,
birbirlerinBrüksel’den 1 saat 15 dakika
sürecek yola çýkýp, trene
den? Neyin
bindiðimde aklýma takýlan
uðruna?
ilk soru þu oldu: Neden
mesafeler kýsalýrken, halklar
uzaklaþtýrýlýyor birbirlerinden? Neyin uðruna?
Paris Belediye Baþkaný Bertrand Delanoe’nin,
‘Osmanlý Ýmparatorluðu döneminde yaþanan
olaylardan 21. yüzyýl Türkleri’nin sorumlu tutulamayacaðý’ sözleri çok doðru ve yerinde tesbit olsa
da, birkaç bin oy uðruna sanatý siyasete ‘kurban’
ve halklarý da birbirlerine ‘düþman’ ediyorlar.
Dünyaca ünlü Ermeni asýllý Fransýz müzisyen
Charles Aznavur, Türk gazetecilerle yaptýðý kýsa
sohbette, iki ülke ve iki toplum arasýndaki yanlýþ
anlaþýlmalarý, basýn mensuplarýnýn ve entellektüel
çevrelerin çabalarý ile giderilebileceðini söyledi.
Her toplumun kendi sanatçýsýna sahip çýkmasý
gerektiðini
hatýrlatan
Türkiye’nin
Fransa
Büyükelçisi Uluç Özülker’in, kaideye yazýlacak
olan ‘soykýrým anýsýna’ yazýsýnýn dünyamýza ve
halklar arasýnda karþýlýklý anlayýþa zarar vereceði
uyarýsý not edildi tarih sayfalarýna. Tarihi tarihçilere býrakmak gerekirken, tarihi ve sanatý siyasete
alet ediyorlar.
Ermenilerin, soykýrýmýn 88. yýlý iddasýyla Paris’te
düzenledikleri törende benim en çok dikkatimi
çeken hiçbir sloganýn atýlmamasý olmuþtu. Bir
Türk gazeteci olarak, bütün gösterilerde ve anma
törenlerinde ‘kahrolsun’la baþlayýp, ‘intikam’la
sona eren sloganlarýn hiçbiri duyulmadý Paris
sokaklarýnda. Bizim yýllardýr bir türlü öðrenemediðimiz ‘lobicilik’in sýrrý belki düzeyli ve aðýrbaþlý
olmak.
B
Sayfa 8.qxp
02.07.2006
13:54
Seite 1
Speakers
Corner
8
Temmuz 2006
Irkçýlýða karþý nasýl
bir mücadele vermeli?
[email protected]
Bahçede mangal sofrasý
az mevsiminin bir akþamýnda, bahçede mangal
sofrasý.
Asýrlardýr atalarý sýla yollarý gözlemiþ, göçebe
yüreklerin derin hasretiyle birbirini özlemiþ.
Soy aðaçlarý Kafkaslara uzanan, iki kardeþin kavuþtuðu bir akþam.
Sofranýn diðer baþýnda, çiðdemler misali sevimli,
safkanlý, kaz ve tavuklara sevdalý bir Anadolu kýzýnýn
oturduðu bir sofra.
Tomurcuklar ve çiçekler açýlýrken, Egeli bir gülün,
kapanarak solmaya yüz tuttuðu bir bahçe.
Mangaldaki kýpkýzýl yanan kömürün üstünden
uçarken, ateþe kapýlýp, kimse görmeden, gece kelebeðinin, sessizce öldüðü bir gün.
Genelde olduðu gibi, bu masada da, var olan o
kadar çok iken, yürekler yok olanlarýn iþgalinde.
Mangal sofrasýnda raký ve
sarap içenler var.
Ayný masadan kalkýp -sanYaz mevsiminin
ki içenlere inat- halaya yelbir akþamýnda,
tenircesine kol kola girip,
ufacýk bahçede
duyduk duymadýk demeyin
ne çok dünyalar dercesine «haydin kýzlar
namaz kýlalým» deyip, içeri
var. Çeliþkili,
garip, çeþit çeþit geçip namaza duranlar var.
Rabbýna baðlý ve sadýklar
ve rengarenk.
var.
Kucaklayýp,
Marx’ý peygamberden sayanlar;
kabullenenlere,
Cehennemi bu dünyada
güzel bir ahenk. yaþamýþ, cenneti de bu
Ýtip kakýp ret
dünyada arayanlar;
Sisteme, düzene veryansýn
edenlere, çetin
edenler;
bir cenk.
Yaþamda neyi aradýðýný,
bilmeyenler;
Bilip de, bulamayanlar;
Yaþanmýþ aþklar, özlenen sevgiler, unutulan sevdalar;
Kör kýþkançlýklar, geliþen ve gevþeyen dostluklar;
Hüzünlenip, türküler eþliðinde aðlamak isteyenler;
Neþelenip, halay çekerek oynamak, eðlenmek
isteyenler;
Ýlgiye meraklý, özel olmayý yeðleyenler;
Sessiz dinleyiciler ve gürültülü anlatýcýlar;
Ne bu, ne de öbür dünya umurunda olmayan,
sadece ateþten yeni inmiþ pirzolalarý düþünenler
var.
…
Kafayý biraz kaldýrdýðýnda, parýl parýl parlayan sayýsýz yýldýzlar var.
CD-çalarda Cengiz Özkan’ýn dupduru sesi var.
Televizyonda çekiþmeli Arjantin-Meksika maçý var.
Ayaklar altýnda dolaþan, altý tane tavuk, bir horoz
var.
Yaz mevsiminin bir akþamýnda, ufacýk bahçede ne
çok dünyalar var.
Çeliþkili, garip, çeþit çeþit ve rengarenk.
Kucaklayýp, kabullenenlere, güzel bir ahenk.
Ýtip kakýp ret edenlere, çetin bir cenk.
Y
ÖZGÜR BALCI
u aralar Anvers’te ve
Aalst’ta yaþanan ýrkçý
olaylardan dolayý - bu
tür olaylarda hep görüldüðü gibi
- toplumun bir “durumu açýklama” mücadelesine girdiðini gözlemliyorum. Akademisyeni, psikologu, sosyologu, gazetecisi,
komþusu, siyasetçisi… Or-talýk
bu çirkin saldýrýyý ve saldýrýya
yol açan sebepleri açýklamaya
çalýþanlarla dolu. Bu ortak ve de
yabancý kökenlilerin tartýþmalara
katýlmalarýndan dolayý ayný
zamanda çok kültürlü çabayý
kutlamak gerek. Ancak bu ýrkçýlýða karþý ortaklaþma hareketini
ortaya çýkaran neden, ne bir þirketin ülke dýþýna taþýnmasý ne
de kaç yaþýnda emekli olabileceðimiz sorusu deðil, böyle bir saldýrýnýn hepimizin baþýna gelebileceði korkusudur.
Yaptýðýmýz, bu korkuyu sýnýr-
B
lamak için var olan belirsizlikleri ortadan kaldýrýp yerine kesinlikler getirmeye çalýþmaktan ibarettir. Bu kesinlikler doðrudan
doðruya
edindiðimiz
bilgi
düzeyine baðlýdýr. Ne kadar
fazla bilgiye sahip olursak, o
kadar net oluruz. Onun için,
ýrkçý Hans’ýn kim olduðunu,
hangi okula gittiðini, hangi
ortamda büyüdüðünü, hangi
web sitelerinde sörf yaptýðýný,
hangi kafeye gittiðini öðrenmek
isteriz. Bir insanýn, ýrkçý sebeplerden dolayý, etrafa saldýrýp insanlarý öldürmesinin kiþisel ve
çevresel nedenlerini bulmaya
çalýþýrýz ki, benzer kiþi veya
olaylara daha net yaklaþabilelim.
Ancak bunu yaparken ýrkçýlýðýn
kendisinin iliklerimize ne kadar
iþlediðini göremez, günlük yaþamýmýzda, düþünce ve hareketlerimizde ýrkçýlýðýn ne kadar belirleyici olduðunu unutur ya da
görmezlikten geliriz.
ÖZENME AVRUPA’YA
EY ARKADAÞ!
2
Suç iþleyen kimsenin daima
itici sebepleri vardýr. Ne kadar
toplumdan izole olursa olsun,
attýðý adým ve aldýðý kararlar
yaþadýðý toplumla karþýlýklý etkileþim içindedir. Dolayýsýyla birey
ve onun düþünce ve hareketleri
toplumun parçalarýdýr. Tabii ýrkçýlýðýn suçlusu olarak anonim ve
soyut bir toplumu göstermek
kolaydýr. Böylece hiç kimse
suçlamayý üstüne almaz, alamaz.
Fakat sadece toplumu suçlayan
bir zihniyet, ýrkçýlýða karþý verdiðimiz bu savaþta asla verimli
olamaz. Bu yüzden, bireylere
karþý yapýlan ýrkçýlýðý tespit
etmek, her türlü ýrkçýlýk ve özellikle yabancý kökenlilere karþý
nefret yaymakla meþgul birey
veya kuruluþlara karþý, somut ve
sert bir politika izlemek gerek.
Bu çerçevede atýlacak olan
adýmlar, Belçika’da ýrkçýlýðýn
azalmasýnda önemli bir rol
oynayacaktýr.
Þimdi bir þeyler yapma zamaný
Eski iþ sahasý kalmamýþ bitiyor,
Özenme Avrupa’ya sen arkadaþ.
Euro’ya geçeli fiyatlar artýyor,
Özenme Avrupa’ya sen arkadaþ.
Bir aylýk maaþ artýk zor yetiyor,
Vergiler, fiyatlar devamlý artýyor,
Ýþsizlik günden güne çoðalýyor,
Özenme Avrupa’ya sen arkadaþ.
Avrupa’nýn cazibesi kalmýyor,
Gelenler pek memnun olmuyor,
Parayý bulsa da huzur bulmuyor,
Özenme Avrupa’ya sen arkadaþ.
Ýyi bir iþ bulmak zor oluyor,
Paranýn alým gücü ise azalýyor,
Yüksek ücretli iþler de azalýyor,
Özenme Avrupa’ya sen arkadaþ.
Vatandaþ izne bile zor gidiyor,
Bazýsý gitmekten mahrum oluyor,
Avrupa’nýn ahý gitmiþ vahý kalýyor,
Özenme Avrupa’ya sen arkadaþ.
Belki de bu Avrupa’nýn
sonu geliyor,
Burada yaþayanlar bunu biliyor,
Uzaktan manzara hoþ geliyor,
Özenme Avrupa’ya sen arkadaþ.
Ben Rüstem iþte bunlarý yazýyor,
Avrupa’nýn raporunu size veriyor,
Yaþayanlar bu gerçeði görüyor,
Özenme Avrupa’ya sen arkadaþ.
Rüstem Özata
Heusden Zolder
Maalesef yine bir þehit. Bu kez Aalst'dan geldi bu kara
haber
ve
yine
kendini
demokrat
zanneden
Belçika'lýlardan çýt yok, tek savunduklarý olay ýrkçýlýk
deðil. Gereði yapýlacak soruþturma aþamasýndayýz gibi
gülünç açýklamalarla olayý geçiþtirmeye ve unutturmaya
çalýþýyorlar. Tamam biz toplum olarak sükuneti koruyalým
ama nereye kadar sürecek bu sessizlik? Çünkü benim ve
yabancý uyruklu vatandaþlarýn sabrý taþýyor. Ey kendini
demokrat zanneden'ler ya sizler gereðini yapýn ya da biz
kendi iþimizi kendimiz hallederiz. Bu böyle biline. Ýyice
sabrýmýz taþmak üzere ve hatta taþtý diyebilirim. Bu vesile
ile bütün yabancý uyruklu vatandaþlara sesleniyorum:
böyle masumane beklemeyelim, ne zaman bana sýra gelecek diye. Bu konuda ne yapabiliriz diye bir araya gelelim
diyorum. Ey federasyonlar iþte size malzeme vatandaþlarý topla biraraya. Nasýl hareket edilebilir, herkesin bu
konuda görüþleri vardýr. Bir çare bulunsun diyorum. Bu
yazýyý Aalst’ta vurulan vatandaþýn ölüm haberini öðrenince üzgün bir halde yazdým.
Herkese sonsuz sevgiler .
Barýþ dolu bir dünya dileði ile saygýlar.
Hüseyin Ulusoy/ Anvers
Sayfa 9.qxp
02.07.2006
11:26
Seite 1
Temmuz 2006
SÝZbize
9
Gündemi yerel gazetelerle izliyoruz
Brüksel’in Liedts Meydaný’nda çalýþan esnaf, ‘yerel Türkçe gazeteler sayesinde
Belçika’nýn gündemini takip edebiliyoruz’ diyor.
[email protected]
Yener Güler
Engin Yüzsüren
Cihan Yürükoðlu
42 - ESNAF
46 - ESNAF
23 - ESNAF
Ýþe ara verme
(Tijdskrediet/Interruption de Carriére)
Ulusal gazeteleri ne kadar
okusam da yerel gazeteleri
daha çok tercih ediyorum.
Çünkü ulusal gazetelerin
haberlerine zaten televizyonlardan da ulaþabiliyoruz.
Beni daha çok Belçika
haberleri ilgilendiriyor. Yerel
gazeteler sayesinde ülkeyle
ilgili daha çok habere ulaþabiliyoruz. Ama onlarýn da
büyük eksikleri var. Yerel
gazetelerin burada yaþayan
insanlarýn iþ ve sosyal hayatlarýný kolaylaþtýracak bilgiler
veren yazý dizileri yapmalarý
lazým. Bizim insanýmýz sosyal haklarýný bilmiyor ve bu
bilgiye de kolay ulaþamýyor.
En basitinden acil durumlarda nereye baþvuracaklarýný
bile bilemiyorlar. Bu tip bilgilerin bize yerel yayýn
organlarý tarafýndan gelmesi
lazým.
Ulusal yayýnlar günlük
olmasý açýsýndan haberi
taze verebildikleri için kendilerini okutuyor. Ama yine
de eskiye oranla ulusal
gazetelerde bozulmalar
olduðunu düþünüyorum.
Köþe yazarlarý hep kendilerini tekrar ediyorlar.
Avrupa haberleri de genelde çok özet geçiliyor. Yerel
yayýnlar bu nedenle daha
güzel ama onlarýn da aylýk
çýkmalarý sebebiyle haberlerin üzerinden zaman
geçiyor. Ýlgiyi o nedenle
kaybediyorlar.
Okuduðumuz bir haber
çoktan unutulmuþ oluyor.
Ama yine de Avrupa ve
Türkiye iliþkileri, ýrkçýlýk
sorunlarý gibi genel konularda bilgilendirme açýsýndan Binfikir’i beðeniyorum.
1997 senesinden beri
burada yaþýyorum ama
yine de Fransýzca’mýn
çok iyi olmamasýndan
dolayý yabancý yayýnlarý
takip edemiyorum. Yerel
yayýnlar daha çok ilgimi
çekiyor. Ulusal gazetelere oranla Belçika haberlerini daha uzun ve
detaylý yayýnlamalarý iyi
oluyor. Ama bence hem
ulusal gazetelerde hem
de yerel gazetelerdeki en
büyük eksik spor haberlerine fazla önem verilmemesi. En çok da
Türkiye ile ilgili spor
haberlerini okumak
istiyoruz.
Osman Ocak
36 - ESNAF
Gezer Mehmet
Þeyma Daðyaran
27 - IÞÇÝ
12 - ÖÐRENCÝ
Genelde radyo kanallarýný
dinleyerek stres atýyorum.
Ara sýra ulusal gazetelerin
Türkiye ile ilgili haber ve
spor sayfalarýný okuyorum.
Dilim olmadýðý için yabancý
basýný hiç takip edemiyorum
Türk basýný olmasa burada
dünyadan bihaber yaþayacaðýz zaten. Ücretsiz yerel
gazeteler elime geçtikçe
onlarý da okumaya çalýþýyorum ama günlük haberlere
daha fazla ulaþmak isterdim.
Ben Zaman gazetesindeki
dini yazýlarý okumayý
seviyorum. Bir de radyolarý
dinliyorum. Belçika’yla ilgili öðrenmek istediðim bilgiler için genelde Fransýzca
yayýn yapan TV kanallarýný
izliyorum. Etkinliklerle ilgili bilgileri afiþlerden takip
ediyorum. Yerel gazetelerin çocuklara ait daha çok
þey yapmasýný istiyorum.
Karikatür ve fýkra sayfalarýný çok seviyorum.
Ýþlerden dolayý gazete
okumaya zamaným
olmuyor. Bu yüzden daha
çok yerel radyolarý dinlemeyi tercih ediyorum.
Elime geçtikçe de yerel
gazeteleri okuyorum.
Ama ulusal gazeteleri
okumayý tercih etmiyorum. Radyolarda da
çocuklarýmýz ve bizler için
daha eðitime ve kendi
kültürümüze ait programlar yapýlsa çok iyi olur.
Ece Ayaydýn
Ýþe ara verme nedir?
Ýþe ara verme kanunu kýsmen veya tamamen özel
sektörde çalýþanlara, iþine bir süre için ara verme hakkýný tanýyor.
Ýþe ara vermeden dolayý doðan maaþ kaybýnýn bir
kýsmýný RVA/ONEM ödemektedir.
Ýþe tamamen veya kýsmen ara vermenin çeþitli durumlarý vardýr:
1. Tamamen iþe ara verme
2. Elli yaþýný doldurmuþ olup yarý yarýya iþe ara
verme (50/50)
3. Yaþ koþulu olmadan yarý yarýya iþe ara verme
4. Elli yaþýný doldurmuþ olup 5/1 iþe ara verme
5. Yaþ koþulu olmadan 5/1 iþi ara verme
Bu kanun kimler için geçerlidir?
Sadece özel sektörde çalýþanlar bu haktan faydalanabilirler.
Yani devlet memuru statüsünde çalýþan bir memur
veya iþçi bu haktan yararlanamaz.
Çalýþtýðýnýz iþ yerinde personelin %5’i bu haktan
yararlanabilir. Yani 100 kiþilik personelin sadece 5
iþçisi bu haktan faydalanabilir. Diðerleri sýrasýný beklemek zorundadýr. Yukarýda sýraladýðýmýz 5 no’lu
durumdan 11 kiþiden fazla personeli olmayan iþyerleri faydalanamaz.
45 yaþ veya üzerindeyseniz ve tam veya yarým olarak iþinize ara vermek istiyorsanýz, iþvereninizden
veya özel bir fondan ödenek alabilirsiniz. Bu ek ödenek için gerekli formaliteleri yerine getirmeniz gerekir.
Yukarýda belirtilen haklardan yararlanmak istediðinizde, iþverene taahhütlü dilekçe yazarak haberdar
etmelisiniz.
20 kiþiden fazla personeli olan bir iþyerinde çalýþýyorsanýz, taahhütlü mektubunuzu 3 ay önceden göndermeniz gerekiyor. 20 iþçiden az personeli olan bir
iþyerinde bu süre 6 aydýr. Ýþveren ile anlaþýlýrsa bu
müddetler deðiþebilir.
Dilekçenizde, iþinize ara verme döneminin baþlangýcý ve süresini belirtmeniz gerekiyor.
Bu dilekçenize CAO 77bis formunu da eklemeniz
gerekir. Bu formu RVA/ONEM’den temin edebilirsiniz.
RVA/ONEM’e karþý da yükümlülükleriniz var
Bu kuruma müracaatýnýz C61 formuyla yapýlýr. Bu
kuruma yapacaðýnýz müracaatýnýzýn taahhütlü olmasý
þart olmasa bile tavsiye edilir..
Ýþinize tam ara vererek yurtdýþýnda yaþamak:
Bu durum sadece bir þartla mümkün: eþiniz iþinden
dolayý baþka ülkede çalýþmak zorundaysa, siz de ara
isteyip o ülkeye yerleþebilirsiniz, fakat eþinizin durumunu önceden belgelemeniz gerekiyor.
Ýþe ara verme döneminde ek kazanç saðlamak
Ýþinize ara vermeden önceki 12 ay içinde bir baþka
iþyerinde veya serbest meslek sahibi olarak ek gelir
saðlayabildiyseniz, iþe ara verme döneminde de bir yýl
ayný iþten ek gelir saðlama hakkýnýz var. Bu ek kazancý saðlayacaðýnýzý RVA/ONEM’e önceden belirtmeniz
gereklidir.
12 aydan fazla ek kazancýnýzý devam ettirdiðiniz taktirde, iþe ara verme hakkýný kaybedersiniz.
Sayfa 10.qxp
02.07.2006
13:50
Seite 1
GÜNDEM
10
Prens, ikizlerin
fotoðrafý için
15 bin Euro istedi
Haber Merkezi
ral Albert’in en
küçük çocuðu Prens
Laurent’in bazý dergilerle temas kurup ikiz
çocuklarýnýn fotoðraflarý karþýlýðý 15 bin Euro istediði
ortaya çýktý. Geçen yýl Aralýk
ayýnda doðan Nicolas ve
Aymeric’in fotoðaraflarý henüz basýna verilmemiþti. Geleneksel olarak Belçika Kraliyet ailesi üyelerinin fotoðraflarý Saray tarafýndan basýna
ücretsiz olarak saðlanýyor.
'Dag Allemaal' dergisinden
Ilse Beyens bir prensin basýna çocuklarýnýn fotoðraflarýný
satmaya kalkýþmasýnýn þok
edici olduðunu açýkladý. 15
bin Euronun pazarlýða baþlangýç fiayatý olduðu, Prensin
fotoðraflarý en yüksek fiyatý
verecek olan yayýn organýna
K
vermeyi düþündüðü belirtildi.
Federal Baþbakan Guy
Verhofstadt ve Federal Maliye Bakaný Didier Reynders
Prens Laurent’in tutumunun
kabul edilemez olduðunu
açýkladý. Gelen tepkiler üzerine Prens Laurent çocuklarýnýn fotoðraflarýný en yüksek
fiyatý verene satma fikrinden
vazgeçti.
Temmuz 2006
Belçikalýlar AB’nin 6. zengin yurttaþý
Haber Merkezi
urostat’ýn yaptýðý bir çalýþmaya göre
ortalama bir AB vatandaþý ayda 100
Euro tasarruf edebilirken, Belçikalý
ortalama bir vatandaþ ayda 118 Euro’yu bir
kenara koyabiliyor. Bu sonuç Belçikalý yurttaþý, diðer AB vatandaþlarý arasýnda altýncý
sýraya yerleþtiriyor.
Eurostat, AB üyesi ülkeleri kiþi baþý alým
gücüne göre sýralarken, ulaþýlabilir kaynak
ölçütünü kullanmýþ. Araþtýrmanýn sonucuna
göre ilk sýrayý Lüksemburg alýrken,
Lüksemburglu bir vatandaþýn alým gücü 248
puan olarak hesaplanmýþ. Ortalama bir AB
vatandaþýnýn alým gücünün 100 puan olduðu
düþünüldüðünde Lüksemburglu vatandaþlar,
AB ortalamasýnýn epey bir üzerinde yaþýyorlar. Ýkinci sýrayý Ýrlanda 137 puanla alýrken,
E
onu Danimarka (124), Hollanda (123),
Avusturya (123) ve 118 puanla 6. sýrada
Belçika takip ediyor. Ancak Belçika ile ilgili
yapýlan deðerlendirmeye biraz detaylý bakýldýðýnda bölgeler arasý ekonomik farklar
sonucu ciddi oranda etkiliyor. Brabant ve
Flaman eyaletleri AB ortalamasýnýn üstünde
yer alýrken, Valon bölgeleri özellikle
Henegouven kesinlikle Ab ortalamasýnýn
altýnda kalýyor. Sýralamada son sýraya
Letonya (47) yerleþirken, Polonya (50) sondan bir önceki sýrayý aldý. AB aday adayý
veya gelecekteki aday ülkeler arasýnda yapýlan deðerlendirmede ise Romanya (35),
Bulgaristan (32) ve Türkiye (31) puan alýyor.
Araþtýrmada ayrýca AB dýþýnda kalan ülkelerde deðerlendirilmiþ. Bu deðerlendirmeye
göre Norveç 165 ve Ýsviçre 128 puan ile iyi
bir skora sahip.
Yoksul ülkelerde gönüllü çalýþmaya yoðun ilgi
elçika’da bu yýl orta öðrenimini
tamamlamýþ ve iþ deneyimi 2 yýldan az
olan gençler 3. dünya ülkelerinde
gönüllü çalýþmak üzere baþvuru yaptýlar.
Geçen yýl Güney Doðu Asya’da yaþanan tsoenami felaketinden sonra Belçika, gönüllü
çalýþma olanaðýný duyurmuþtu. Bu duyuruya
B
yaklaþýk bin gencin cevap verdiði bildirilirken,
bu yýl ancak 50 genç bu ülkelere gidebilecek.
Gelecek yýl ise bunun iki katý olacaðý bildiriliyor. Belçika ile iþbirliði içinde ve geliþmekte
olan ülkelerde gönüllü çalýþacak olan bu gençler 1 ila 3 yýl hizmet verecekler.
Belçika’da
‘Türk toplumunu etkilemenin en
etkili yolu’
Binfikir gazetesine ilan
vermektir!
Tel: 0484 528 902
Amacýmýz
‘siyasi çizgi’
deðil, nitelikli bir
‘yayýn çizgisi’
www.binfikir.be
Belçika’nýn
‘Türkçe’ gündemi
Sayfa 11.qxp
02.07.2006
17:05
Seite 1
Temmuz 2006
GÜNDEM
Yaþasýn tatil...
Haber Merkezi
KARAYOLU
Arabanýz için yol önerileri
Emirdaðlý Halil Usta, karayolu ile tatile gidecek Binfikir
okuyucularýna yola çýkmadan
önce ve yolculuk esnasýnda
dikkat etmeleri gereken hususlarý anlattý. Ayrýca Binfikir
okuyucularýnýn yolculuklarý
esnasýnda arabalarý ile ilgili
yaþadýklarý herhangi bir sorun
hakkýnda kendisini arayabileceklerini söyledi.
- Yola çýkmadan önce herkes arabasýný mutlaka bir garaja gösterip bakým yaptýrýyor.
Bu doðru ama garajlarýnda,
aþaðýda sýraladýðým hususlarý
da ayrýca belirtsinler ve yapýlýp
yapýlmadýðýný da kontrol etsinler.
- Motor kayýþýný özel olarak
kontrol ettirin.
- Far ayarý ve direksiyon rot
kollarýnýn kontrolünü mutlaka
yaptýrýn. Rot kolunda kopma
olursa direksiyon hakimiyetinizi kaybedersiniz.
- Yola çýkmadan önce mutlaka yeni lastik taktýrýn. Eski
lastikleriniz yatýk olabilir ve bu
da yolda patlamasýna neden
olur.
Yanýnýza almanýz gerekenler:
- Tüm lambalardan birer
yedek yanýnýzda bulundurun.
- Yedek sigorta mutlaka arabanýzda olsun. Sigorta atarsa
farlarýnýz yanmaz, silgeçler
çalýþmaz, kýsaca elektrikle çalýþan hiçbir þey çalýþmaz.
- Bijon anahtarý ve kriko
tekeriniz patlarsa ihtiyacýnýz
olacak malzemeler, mutlaka
arabanýzda bulunsun.
- Çekme halatý ve el lambasý
da olmazsa olmaz gereçlerden.
Sigortanýz atarsa el lambasý
imdadýnýza koþar.
- Yangýn söndürme cihazý ve
ecza dolabý büyük sorunlarda
11
Yoðun iþ temposu ve strese son! Ancak yola çýkarken gerekli önlemileri almayý unutmayýn.
Emirdaðlý
Halil Usta
olduðu kadar küçük problemlerde de ihtiyaç duyacaðýnýz
malzemelerden.
- Arabanýzýn gece arýzalanabileceðini düþünecek
olursak, güvenlik yeleði
yolda diðer araçlar tarafýndan görünmenizi saðlar. Mutlaka arabanýzda
bir
güvenlik
yeleði
bulundurun.
Yolculuðunuz esnasýnda ise arabanýzýn motor
yaðý ve suyunu her 500
km’de bir kontrol edin.
Hepinize hayýrlý yolculuklar
diler, herhangi bir sorununuzda beni rahatlýkla arayabileceðinizi iletmek isterim. Telefon
numaram: 0 484 95 01 22
HAVAYOLU
Desti Travel yöneticisi Aydýn
Tekin havayoluyla tatile çýkacak olan Binfikir okurlarýný
uçuþlarýný teyit ettirmeleri ve
valizlerindeki kilo konusunda
uyardý;
Mutlaka uçuþlarýnýzý
teyit ettirin
“Tarifeli seferleri tercih edin
ancak bu seferlerde yerler sýn-
ýrlý ve sadece Ýstanbul ve
Ankara’ya sefer düzenliyorlar.
Bodrum, Dalaman, Ýzmir ve
Antalya gibi diðer yerlere ise
sadece charterlar uçuyor.
Charterlardan bilet alanlar yola
çýkmadan önce ve geri dönerken mutlaka uçuþlarýný teyit
ettirsinler.
Charterlarda 24 saat içinde
götürme
garantisi
var.
Saatlerde oynamalar, kaymalar
olabiliyor. Uçuþtan iki gün
önce uçuþ saatinizi mutlaka
teyit ettirin. Yýllardýr bu sýkýntýyý yaþýyoruz. Vatandaþlarýmýz
bunu yapmýyorlar. “Bilet aldýðým acenta bana mutlaka bilgi
verir” diye düþünüyorlar.
Buradan, Türkiye’ye kendilerine
bazen
ulaþýlamýyor.
Haberleri olmadan saatler
deðiþince biletleri yanýyor.
Yeniden bilet almak zorunda
kalýyorlar.
Kýsa süreli seyahatlerde mutlaka seyahat sigortasý yaptýrýn.”
32 kilo sýnýrýna dikkat
“Havaalaný çalýþanlarý sendikasý ile yapýlan anlaþma gereði
havaalanýnda bir valizin içinde
32 kilodan fazla yük olursa,
çalýþanlar taþýmýyor. Bunu dikkate alýp, valizlerde bu kilo
sýnýrýna dikkat edin.”
Aydýn
Tekin
BRÜKSEL PLAJI
Brüksel'de yazlar sýcak olsa
bile çok renkli geçiyor.
Brüksel'i renklendirecek
bir
etkinlik
ise
14
Temmuz'da “Brüksel Plajý''
nýn açýlmasý olacak. Üç yýl
önce Kuzey Denizi'nden
getirilen kumlarla kanal
kýyýsýnda oluþturulan ve
ücretsiz olarak halka
sunulan yapay “Brüksel
Plajý''
bu
yýl
14
Temmuz'da açýlacak ve 13
Aðustos'a kadar gezilebilecek.
Tatil yapma olanaðý bulamayanlar için bedava spor
yapma, güneþlenme ve eðlenme olanaðý sunacak plaj.
Egzotik ülkelerin sahillerini
andýran hasýr dekorlu kafelerin
sýralandýðý
yapay
plajda
Meksika, Çin, Küba, Kongo,
Brezilya, Ýtalya, Hindistan gibi
ülkelerin mutfaklarý ve içkileriyle Brüksel'de yapay da olsa
bir “sahil havasý'' estirilecek.
ÖNCE SAÐLIK
Temel bir saðlýk çantasýnda
bulunmasý gerekenler þunlar:
- Ýlkyardým malzemeleri:
Yapýþkan bant, antiseptik yara
temizleyici, bandajlar, yumuþatýcý göz damlalarý, böcek uzaklaþtýrýcý, böcek ýsýrýðý tedavisi,
burun açýcý damla, oral rehidratasyon tuzlarý, makaslar ve
emniyet iðneleri, basit aðrý
kesici, steril sargý bezi, ateþ
ölçen termometre.
- Güzergaha ve Bireysel
Ýhtiyaçlara Göre Deðiþen Ek
Malzemeler: Ýshal önleyici ilaçlar, mantar önleyici toz, sýtma
önleyici ilaçlar, prezervatifler,
geçmiþteki bir hastalýkla ilgili
ilaçlar, yatýþtýrýcýlar, steril þýrýngalar ve iðneler, su dezenfektaný öngörülebilen ve yolculuðun güzergahýna ve süresine
göre deðiþen diðer eþyalar.
Gezi sýrasýnda ilaçlarýn kaybolma riskini en aza indirmek
için tüm ilaçlar el çantasýnda
taþýnmalýdýr. Çantada taþýnmasý
gereken ilaç miktarýnýn iki katý
miktarda ilaç bulunmasý çalýntý
ya da kayýp durumlarý için bir
güvenlik tedbiridir.
Aþýrý sýcak ve
nemden korunun
Bol bol su için
Risk grubundakilerin, 11.0015.00 saatlerinde dýþarý çýkmamaya özen göstermeleri gerekir.
Güneþin zararlý ýþýnlarýndan
etkilenmemek için koruyucu
kremler kullanýn.
Eðer çýkacaksanýz, güneþlik
ve þapka ile güneþten korunun.
Bol, ince ve rahat, açýk renkli, keten veya pamuklu giyecekleri giymeye özen gösterin.
Havasýz, sýcak, kapalý yerlerde uzun süre kalmayýn. Sýk sýk
ýlýk su ile duþ alýn.
Sulu ve hafif gýdalar alýn.
Yaðlý gýdalardan uzak durun.
Bol sebze ve sulu meyve
tüketin. Fazla alkolden kaçýnýn.
Açýk alanlarda, korumasýz
þartlarda uzun süre kalmayýn
ve çalýþmamaya özen gösterin.
Sayfa 12.qxp
02.07.2006
11:43
Seite 1
12
SÖYLEÞTÝK
Temmuz 2006
“Müslüman toplumla ortak
deðerimiz: aile yapýsý”
Flaman Hükümeti
Baþbakaný ve HristiyanDemokrat’larýn güçlü
simasý Yves Leterme, parti
olarak Müslüman toplumla birçok deðeri paylaþtýklarýný söyledi. Devlet
yapýsýnda reformlarýn
devamýný isteyen Leterme,
“Brüksel’i geniþletmeyi de
düþünmeli” diyen Di
Rupo’nun isteklerini yersiz buluyor. Sorunlarý
cesurca karþýladýklarýný
vurgulayan devlet adamýna göre þehir suçlarýnýn
çoðunu yabancý asýllý
genç gruplarýn iþlediðini
söylemek gerekiyor. Ýþte
Yves Leterme’in Binfikir’e
yaptýðý açýklamalar.
Serpil Aygün
CD&V
V ile cdH arasýnda fark nedir?
Ýkisinin de topluma dayalý kökenleri
var. CD&V kendi adýna sosyal bireyselliðin Hristiyan-Demokrat geleneðine
önem veriyor.
Devlet yapýsý ile ilgili; Flaman ve Valon
bölgelerinin etkin ve sorumlu biçimde
özerk birer sosyal ve ekonomik politika
yürütmeleriyle ilgili ise görüþlerimiz gerçekten ayrýlýyor.
Hristiyan-Demokrat bir partinin men subusunuz ve Müslüman toplumun da
oylarýný istiyorsunuz. Hristiyanlýk ve
Ýslam hakkýnda görüþleriniz nedir?
Ýyi söylediniz. Biz Hristiyan-Demokrat
bir partiyiz, Katolik veya Kilise’ye baðlý
bir parti deðil. Bizim partimizin önem
verdiði bazý deðer ve kurallara ayný
zamanda Flaman Müslüman topluluðunda da rastlayabilirsiniz. Bunlar arasýnda
mesela aile yapýsýnýn sosyal yapý içindeki en önemli unsur olduðu inancý var.
Böyle birçok örnek var ve bizi ayýrmaktan ziyade birleþtiren unsurlar çoðunlukta.
Baþörtüsü hakkýnda tavrýnýz? Daha
ziyade okullarda baþörtüsü...
Ülkemizde din özgürlüðü var ve Ýslam
da tanýnmýþ bir dindir. Ýnsanlar inançlarýný yaþamalý fakat kamu görevi yapýyorlarsa tarafsýz olmalarý gerekiyor, bu tarafsýzlýðý da göstermeleri lazým. Böyle
görevlerin icrasý sýrasýnda hiçbir inanç
belirtisi olmamalý. Bu kural tabii ki herkes için geçerli, mesela boynunda kocaman bir haç taþýyan memur için de.
Okullarda türban konusunda okullarýn
iç tüzüklerine bakmak lazým. Bazýlarý
izin veriyor, bazýlarý yasaklýyor. Ýç tüzüklerde veli birliklerinin de söz hakký var,
tüm velilere bu birliklerde aktif olmalarýný öneriyorum.
Son zamanlarda ülke anlamsýz ve aþýrý
þiddet vakalarýyla çalkalanýyor, hem
yabancýlar hem yerliler tarafýndan uygu lanan bir þiddet. Bu olaylarý nasýl açýklýyorsunuz?
Þiddet her zaman anlamsýzdýr. Bunun
birçok nedeni var. Eðitimde sorunlar
görüyorum. Toplumumuz gitgide karmaþýklaþýyor ve bunu nasýl ele almamýz
gerektiðini bazen þaþýrýyoruz. Bu, yerliler
kadar yabancýlar için de geçerli. Bu yüz-
den eðitimi destekleyici önlemler almayý
düþünüyoruz. Sorunlu gençlerin arasýnda
da bir “cezasýzlýk” hissi var. Zamanýnda
ilk suçlarýný iþlediklerinde yeterince
çabuk ve gerekli ceza verilmemiþ.
Böylece her þeyin mübah olduðu hissine
kapýlýp gitgide kýzgýnlýk arttý. Dikkat
çekerim, özellikle sert önlemler gerektiðini düþünmüyorum, ama yerinde ve
hýzlý hareket edip bu gençleri topluma
tekrar kazandýrmalýyýz.
Anvers’teki ýrkçý saldýrýyý nasýl karþýlýyorsunuz? Vlaams Belang’ýn rolü nedir?
Demokratik partilerin de bu atmosferin
oluþmasýnda sorumluluðu olduðunu
düþünüyor musunuz? Sizin partiniz de
dahil herkes VB’nin söylemlerini alýp
sosyal alan boþ býrakýlmadý mý?
Bu olay ürkütücü ve bizi de derinden
etkiledi. Bir insanýn yaptýklarýndan
dolayý VB’yi sorumlu tutamayýz. Olayýn
sebepleri daha karmaþýk. Evet, VB sürekli belli bir topluluðu iþaret ederek nefret
havasý oluþturdu. Asla VB’nin söylemlerini kullanmayýz, ama sorunlarý açýkça
ifade edecek cesaretimiz var ve sorunlarý ancak böyle çözebiliriz. Geçmiþte bazý
sorunlarýn üstünü örttük. Ýnsanlar þehir
Sayfa 13.qxp
02.07.2006
11:46
Seite 1
13
Temmuz 2006
suçlarýnýn maðduru olunca –ki bu
suçlarý iþleyenler çoðunlukla yabancý
asýllý küçük gruplar, ama onlarýn
yüzünden tüm yabancý topluluklar
hedef gösteriliyor– ve bu suçlar cezalandýrýlmayýnca gerginlik oluþuyor. Öte
yandan da bazý insanlar sadece kökenleri veya inançlarý yüzünden ayrýmcýlýk
kurbaný oluyorlar. Bu iki durum da
kabul edilemez.
Flaman hükümeti olarak nasýl tepki
vereceksiniz bu duruma? Hangi önlemleri almayý düþünüyorsunuz?
Bildiðiniz gibi gerçek bir yurttaþlaþma projesi üzerine çalýþmalarýmýz
sürüyor. Bu, Flaman Bölgesi’nde yeni
ve benzeri olmayan bir proje. Bu önlemin ana felsefesi, herkes için eþit
haklar, ama ayný zamanda da eþit sorumluluklar. Herkes için olanak yaratmak istiyoruz. Öyle bir ortak yaþam
yaratmalýyýz ki, herkes eþit olanak bulsun ve böylece köken insanlar için
kusur olmaktan çýksýn. Ama bu ortak
yaþam, olanaklar sunulunca bunlardan
yararlanýlmasýný da dayatacak ki, böylece köken bazýlarýnýn baþarýsýzlýklarý
için bahane olmaktan çýksýn.
Serbest kürsüde bir makale yayýnlattýnýz. Daha fazla diyalog ve hoþgörü
istiyorsunuz. Anvers olaylarýndan sonra
mý gereðini duydunuz? Siyasetçilerin
normal zamanda da, katliam olmasýný
beklemeden bu konulara özen göstermesi gerekmiyor mu?
Evet, böyle bir makale yayýnlattým ve
bir ulusal Türk gazetesine de dayanýþmamý gösteren, Flaman bölgesinin insanlar arasýnda ayrým yapmayan ve
herkese saygý duyan hoþgörülü bir toplum olma yolunda açýkça seçim yaptýðýný anlatan bir mektup gönderdim.
Siyasetçiler bu konulara daima eðilmeliler. Geçen yýl bu konuda bir kitap
yazdým, “Yaþlanma ve renklenme, birlikte yaþam için meydan okuma” diye.
Yönetimsel önlemler alanýnda daha
önce de belirttiðim gibi geniþ bir yurt-
taþlaþma projesi hazýrlýyoruz. Ama bu
da zaman alýyor.
Geçtiðimiz
haftalarda
“Genç
CD&V
V’ liler”, Franko fon gençlere iki
gazete aracýlýðýyla (De Morgen ve Le
Soir) eski siyasi kültürlerine karþý yeni
alternatifler üretmek için çaðrýda
bulundular. Parti bu öneriyi destekledi
mi?
Genç CD&V’liler, parti içinde baðýmsýz bir oluþumdur. Bu meseledeki tavýrlarýný ben de ilgiyle izledim. Öte
yandan kendim de birçok Frankofon
gençle karþýlaþýyorum. Onlar kendileri
de þu anki baðýmlýlýk durumundan
(not: Valonlarýn Flamanlara parasal
baðýmlýlýðý kastediliyor) kurtulmak ve
dizginleri ele almak istiyorlar. Bu pozitif bir geliþme.
Bir süre önce, topluluklar arasý bir
tartýþmada yer aldýnýz. Di Rupo demiþ ti ki: “Eðer bir orta yol bulunmak iste niyorsa, o zaman her konuyu ele
almak gerekir, yüzde 90’ý Frankofon
olan Brüksel bölgesinin geniþlemesi
dahi.” Bu konuda tepkiniz nedir?
Sayýn Di Rupo böyle istekler ile
Flamanlarýn haklý olarak istedikleri ve
sonuçta Valon bölgesine de yararlý olacak reformlarý birbirine karýþtýramaz.
Eðer iki topluluk da kendilerine yeterli
sosyal ve ekonomik araçlarý yaratýrlarsa, Valon bölgesi de sahip olduðu
kozlarla güçlü bir bölge haline gelebilir. O yüzden dengeleri “herkes için
daha fazlasý” olarak deðil, “her ikisi için
de en iyisi” olarak algýlamalýyýz.
Brüksel anayasal olarak iki dilli bir
kent ve böyle de kalmalý. Brüksel’in
sýnýrlarý ve bölgelerin toprak bütünlüðü, Flaman bölgesi için büyük önem
arz ediyor. Bunlar öyle kolay deðiþtirilemez. Üstelik Brüksel söylendiði gibi
bir Frankofon þehir olmaktan öte, çok
kültürlü, kozmopolit bir baþkent.
Valon bölgesi, Flamanlar için bir yük
mü?
Bence Flaman ve Valon bölgeleri
arasýndaki dayanýþma objektif olmalý
ve doðru, dürüst kriterler doðrultusunda gerçekleþmeli. Buna “sorumlu
Federalizm” diyorum: Kamu iþleri ve
saðlýk yönetimi gibi bazý konularda
Flamanlar ve Valonlarýn ayrý görüþleri
var. Valonlar bu konularda kendi
görüþlerini uygulamakta serbestler,
fakat bunlar için parasal yardým aldýklarýnda, sorumluluklarýný da yerine
getirmeliler. “Sorumluluk olmadan
güç de olmaz”, devlet yönetiminde
bilinen bir prensiptir. Yani dayanýþmaya evet, fakat belirsiz ve desteklemekten ziyade tembelleþtiren para
akýþlarýna hayýr.
Brüksel’in karmaþýk yapýsýnýn düzeltilmesi hakkýndaki sözlerinizle ne
demek istediniz? Neyi deðiþtirmek
istersiniz?
Brüksel’de þu an için bazý konularda çok fazla yetki mercileri var.
Bunun sonucunda mantýksýz ve geliþimi yavaþlatýcý politikalar ortaya çýkýyor. Lojman, emniyet ve saðlýk meselelerinde bazý yetkileri tüm þehir
genelinde birleþtirmeyi göze alabilmek lazým, þu an olduðu gibi 19 belediye arasýnda bölünmüþlük yerine
bunu önerebilmek gerekiyor.
Devlet yapýsýnda reformlarda ne
kadar ileri gitmeyi düþünüyorsunuz?
Flaman Parlamentosu’nun 1999’da
karara baðladýðý reformlarý biz þu anki
hükümet anlaþmasýna kattýk. Daha
fazla mali ve bütçe özgürlüðü; saðlýk
ve iþ politikalarý konusunda bazý yetkilerin bölgelere aktarýlmasýný; iki büyük
topluluðun oluþturduðu federal bir
ülkenin varlýðýný hesaba katan þeffaf bir
iþbirliði sisteminin oluþmasýný istiyoruz.
Ayrýca topluluklarý sorumlu kýlan
mekanizmalar düþünüyoruz. Böylece
istihdam yaratmakta, saðlýk hizmetleri
sunmakta daha baþarýlý olan hükümetler, daha fazla parasal yardým alsýn.
Yurttaþlýk duygusuyla ilgili görüþü nüz nedir?
Bizim ülkemize gelip yerleþmek
isteyen insanýn, sosyal düzene aktif
olarak katkýda bulunabilecek þekilde
yurttaþlaþmasý gerekir. Dil bilgisi
bunun temelidir. Eðer iyi iletiþim kuramazsak karþýlýklý önyargýlarýn oluþmasýný saðlarýz ve birlikte yaþam deðil,
yan yana yaþam süreriz. Dil bilen veliler, böylece çocuklarýnýn okul hayatlarýný da daha iyi takip ederler. Devletin
de bunlara yeterli desteði vermesi
gerekiyor. Yurttaþlaþma, kiþilik haklarýna saldýrý deðildir, daha iyi bir gelecek
için olanaktýr.
Yasal oturumu olmayan insanlarýn
yasallaþtýrýlmasýyla ilgili ne düþünüyorsunuz? Kiliseler bu insanlara sahip
çýkýyor, Hristiyan-Demokrat olarak
sizin de desteklemeniz gerekmiyor mu?
Devlet ile Kilise arasýnda ayrým
mevcut. Bu, Kilise’nin de kendi toplumsal rolünü üstlenmesine engel
deðil. Mesela muhtaçlara yardým. Siyasi
parti olarak iyi bir yönetimin sorumluluðunu taþýyoruz; eðer insanlar devletin eksiklikleri yüzünden gereðinden
fazla
dosyalarýnýn
incelenmesini
bekleyip zarar görürlerse ve bu arada
þahsi olarak görevlerini yerine getirip
yurttaþlaþýrlarsa, o zaman biz parti olarak yasallaþtýrýlmalarýndan yanayýz.
Yani durumuna ve kiþiye göre ele alýnmalý ve belli kurallar olmalý. Ama eðer
bazýlarý her þeye raðmen yasa dýþý kalýp
faaliyet yapýyorsa, bu haklarýný kaldýrmalýyýz. Bunu yapmazsak, dosyalarý
reddedilip ülkelerine gönderilen insanlara karþý da haksýzlýk yapmýþ oluruz ve
“asalaklaþmayý” kabul etmiþ oluruz.
Y erel seçimler, Federal ve B ölge
hükümetlerine etki edebilir veya bun larýn bölünmesine yol açabilir mi?
Ýkisi arasýnda doðrudan bað yok, etki
etmesi beklenemez. Sadece kendi partimin en iyi sonucu almasýný umuyorum.
Sayfa 14.qxp
02.07.2006
11:31
Seite 1
GÜNDEM
14
Temmuz 2006
Partiler Türk adaylarýný tanýtýyor
PS, CDH ve MR geçtiðimiz ay içerisinde düzenledikleri toplantýlarda
8 Ekim yerel seçimlerine katýlacak olan Türk adaylarýný kamuoyuna
tanýttýlar.
Haber Merkezi
aþbakan Yardýmcýsý ve Adalet
Bakaný Lauretta Onkelinx, 17
Haziran
günü
Belçika
Atatürkçü Düþünce Derneði’nde önümüzdeki yerel seçimlere katýlacak olan
adaylarýný ve parti programýný tanýttý.
Konuþmasýnda, BADD’de olmaktan
B
duyduðu memnuniyeti belirtirken “PS
Atatürk’ün düþüncelerinde kendini
buluyor. Atatürk laik, öncü, ilerici bir
önderdi” dedi. Schaerbeek Belediye
Meclisi için kendisinin de listenin ilk
sýrasýnda aday olduðu Baþbakan
Yardýmcýsý Onkelinx, diðer adaylarý
tanýtmadan önce Schaerbeek için planlarýný anlattý. Sorunlarý anlamak ve
çözüm üretmek için araþtýrma yaptýklarýný ifade eden Bakan Onkelinx, bu
araþtýrma sonucu Schaerbeek’in; gençlik, güvenlik, iþsizlik, temizlik ve konut
alanlarýndaki sorunlarýný çözmeye yönelik çalýþmalar yapacaklarýný anlattý. Daha
sonra adaylarýn tanýtýmýna geçen Bakan,
tek tek adaylarý kürsüye davet etti.
Adaylar arasýnda Sosyalist Parti (PS)’nin
yýllardýr üyesi olan ve listenin 41. sýrasýna konularak kendisine haksýzlýk yapýlan
deneyimli
Sosyolog
Leyla
Ertorun’un ismi söylendiðinde izleyicilerin yoðun alkýþý dikkat çekti.
Frankofon ve Flaman Hristiyan
Demokrat Partileri CDH ve CD&V’nin,
adaylarý biraraya gelerek tanýþtýlar.
CDH Parti Merkez Yürütme Kurulu
üyesi ve Schaerbeek Belediyesi adayý
Halis Kökten’in düzenlediði farklý bölgelerden adaylarýn hem birbirleriyle
hem de basýnla tanýþmasýný amaçlayan
tanýþma toplantýsýnda, adaylar tek tek
kendilerini tanýttýktan sonra, seçimlere
neden katýldýklarýný, amaçlarýný ve partilerini neden seçtiklerini anlattýlar.
Schaerbeek Semti´nde bir seçim
bürosu açan MR´in (Reform Hareketi)
önemli isimlerinden Belediye Baþkan
Yardýmcýsý Sait Köse, Schaerbeek
Belediye Baþkaný Bernard Clerfayt´in
de katýldýðý açýlýþ resepsiyonunda partisinin yerel seçim adaylarýný tanýttý.
Köse ayrýca toplantýda halka daðýtmak
üzere bastýrdýðý 2001-2006 Faaliyet
Raporu´nu da basýna daðýttý.
Sayfa 16.qxp
02.07.2006
12:00
Seite 1
16
Temmuz 2006
ARTfikir
Türkiye’den melodisini yanýnda getiren sanatçý:
Aykut Durþen
[email protected]
Ve artýk
futbol da bir sanat
elevizyon kumandasýna dokunduðumuz an
sihirli anlardan birine denk gelmiþse sizi uzun
süre ekran karþýsýna kilitleyebilir. Dünya kupasý
maçlarý da benim için böyle bir an oldu. “Goool
goool gooolll!” Ýþte o an bir golün, daha doðrusu
“goool!” demenin önemini anlamýþtým. Ýþte o sihirli
kelimenin sahibi sanatýný ustalýkla icra etmiþti,
çünkü ben o sanatçý sayesinde maçlarý dört gözle
bekler olmuþtum artýk. Ve artýk maç izlemek benim
için büyük bir sanat eserine bakmak ve dinlemek
gibiydi. Futbol o günden itibaren hayatýmda önemli
bir yer edindi. Mutluydum. Çünkü maçlarý yayýnlayan kanal yeþil çimler üzerinde koþan 22 adam
dýþýnda ses sanatýna da özen göstermiþ, spiker seçimini titizlikle yapmýþtý. Ve ikinci yarý baþlýyor...
Dünya kupasý Almanya için
son yýllarýn en önemli büyük
Önemli olan
çaplý organizasyonu. Ne de
olsa ülke diðer kýtalardan ziyada doksan
retçi akýnýna uðrayacaktýr.
dakikalýk bir
Altý kýtadan 32 ülkenin katýldýðý Dünya Kupasý’nda organikoþturmadan
zatörlerin futbolun yanýnda
önce ‘savaþ’
baþka dallarda da bir sunum
kelimesini kulyaptýðýný biliyor muydunuz?
Örneðin Belçika futbol takýmý
lanmadan
Dünya Kupasý’na katýlamadý.
barýþ istemek.
Fakat kupa maçlarýnýn açýlýþ
Ýþte sanat bu!
þovunu Belçika’nýn ünlü video
sanatçýsý Marie-Jo Lafontain
görkemli bir þölenle gerçekleþtirdi. Böylece dünyanýn en önemli organizasyonlarýndan birinde Belçika futboluyla olmasa da sanatçýsýyla temsil edilmiþ oldu. “Bu benim en büyük projem” diyen Lafontain açýlýþýn mükemmel bir an olacaðýný söylemiþ ve öyle de olmuþtu. Bu inanýlmaz
proje on gökdelen üzerine yansýyan farklý video
gösterilerinden oluþuyor.
Lafontain’in açýlýþ þovunda iletmek istediði tek
mesaj ‘barýþ’ idi. ‘Dünyayý seviyorum’ adlý video
çalýþmasý, çekinmeden dünyanýn gözünün içine
bakan çocuklarýn yaný sýra dünya liderleri, banknotlar, robotlar ve renkli görüntülerden oluþuyor.
Lafontain bu projeyle her þeyin para ve güçten oluþtuðu acýmasýz dünyayla masum çocuklarýn yüzyüze
geliþini yansýtýyor: “Çocuklara hak ettikleri özgürlüðü verin ki kendilerini özgürce geliþtirebilsinler.
Onlar bizim geleceðimiz”. Görüntülerin dünyanýn
her yerinden izlenebilme olanaðýnýn olmasý verilen
mesaja artý bir önem katýyor. Dünya çapýnda bu
kadar görkemli bir organizasyona sanatýn öncülük
etmesi, hem o ülke hem de toplum için sanatýn önemini bir kez daha vurgulamýþ oluyor.
Ben bütün dünyanýn anlayamadýðý fakat artýk anlaþýlmasý gereken mesajý Lafontain’in tek cümleyle,
çok net bir þekilde verdiðini düþünüyorum:
“Dünyayý seviyorum”. Önemli olan da doksan dakikalýk bir koþturmadan önce ‘savaþ’ kelimesini kullanmadan barýþ istemek. Ýþte sanat bu! Futbol ve
sanat. Ve artýk futbol da bir sanat.
16 yýl önce Türkiye’den
yola çýkarken Türk melodilerini de yanýna almayý
unutmamýþ Aykut.
T
Ýlknur Cengiz
endini gösterenler
vardýr, bir de yorum yapanlar” der
babam, bazý sanatçýlara ve diðer
yandan da ekraný birkaç saniyeliðine renklendirenlere...
Aykut Durþen yorum yapanlardan. Çünkü o bir deðil, yüzü
aþkýn projede ve konserde önce
müziðini, sonra da Türkiye’yi
temsil etmiþ.
Müzik
yüksek
lisansýna
Viyana’dan sonra Belçika’da
devam etmiþ Durþen. Belçika’ya gelme nedeninin yalnýzca müzik deðil, o dönemlerde Belçika’nýn bir kentinde
aþký olduðunu da itiraf ediyor
Aykut.
Ankara, Cenevre, Viyana ve
Brüksel konservatuvarlarýný
en iyi derecelerle tamamladýktan sonra Paris'te Francois
Rabbath Enstitüsü'nde çalýþmalarýna devam eden Aykut
Durþen’in, Fransýz-Alman okulunun doðu-batý müziði
senteziyle yoðrulmasýnda da
büyük bir etkisi var. Trio Sirta
ve Lule Bore gibi klasik ve
etnik grup çalýþmalarýnýn
dýþýnda Belçika Kraliyet Flarmoni ile Belçika, Almanya,
Fransa, Ýsviçre, Ýtalya, Avusturya, Hollanda, Türkiye, Malta,
Ürdün, Japonya, Martinik ve
Ýsrail'de birçok konser vermiþ.
Üç albümü bulunan sanatçý, J.
S. Bach'ýn çello suitlerini on
sekiz yýllýk çalýþmanýn ardýndan
kayda baþlamýþ. Film müzikleri,
tiyatro, deklamasyon eþlikleri,
þiir, pandomim, kukla tiyatrosu
müzikleri, stüdyo kayýtlarý ve
festivallerdeki katýlýmýyla farklý
türleri denemekten hoþlanan,
on parmaðýnda on marifet olan,
daha doðrusu “yorum yapan”
bir sanatçý Aykut Durþen. Çalýþmalarýnda gelenekselden evrensele doðru uzanan tavrý hemen
göze çarpan sanatçý, masterclass, konser ve workshop'lar ile
“K
özel derslerin yanýsýra tanýtýcý
programlar yapýyor. Hatta bu
yaz Türkiye’nin iki güzel kentinde (Fethiye ve Ýstanbul) workshop ve resitaller verecek.
Kontrbasa o kadar sadýk ki,
enstrümanýn deðiþik yönlerini
gösteren, düzenlemeleri ve program seçimi tamamen kendisine
ait olan yeni bir proje dahi
baþlatmýþ Durþen. Amaç, farklý
tarzlarýn kontrbasýn yoðunlaþtýðý
yerde buluþmasý: Klasik Batý
Müziði, Modern Müzik, Barok
Müziði, Doðu Müziði (Osmanlý
Müziði, Halk Müziði,...) sonu
gelmeyen, hatta hayal kurarken
dahi zorlandýðým, rüya gibi bir
proje. Emin adýmlarla atýlan,
kendine güvenen, uzun etaplý
ama aþk dolu bir proje.
Bütün bunlarýn yanýnda Aykut
ayný zamanda her kontrbasçý
gibi ayrýca büyük bir jazz meraklýsý. Fakat 16 yýl önce
Türkiye’den yola çýkarken Türk
melodilerini de yanýna almayý
unutmamýþ.
Dünya müziðine olan ilgisi,
Türk müziðini otodidaktik bir
þekilde yürütmesinin yanýnda
baðlama, yaylý tambur, mýzraplý
tambur, ud gibi enstrümanlara
meylinin yanýnda repertuar
çalýþmalarý da yapýyor ve
unutulmaya yüz tutmuþ Divan
Müziði ve Mevlevi Müzikleri
üzerine yoðunlaþýyor.
Grup ‘Trio Sirta’ nýn yaptýðý da
özellikle Osmanlý müziði olmak
kaydýyla,
Doðu
Müziði’ni
Doðu’ya hatýrlatýp, Batý’ya sunmak. Grup akademik üçlüden
oluþuyor. Doðu Müziði’ni çok
iyi tanýyan ve ayný zamanda grubun kurucusu olan Cezayir asýllý arkadaþý Mustafa ile yüzde
doksanýný Osmanlý müziðinin
oluþturduðu bir albüm çýkarmýþlar.
Otantik sinema ‘De Roma’da
Aykut Durþen’in projelerini dinlemek bile müziðin bir kez daha
evrenselliði ve aþký temsil ettiðinin teyidi idi.
Benim müzikteki amacým
kontrbas sayesinde -ki kontrbas
diðer sazlara oranla daha bukalemun, daha deðiþik tarzlarda
çalmaya adapte olabilen bir
enstrüman- deðiþik anlatýmlara
ulaþabilmek. Dünyanýn her
yerinde klasik müzikle popüler
müzik yapanlar arasýnda büyük
uçurumlar vardýr. Giderek bu
tabular ve uçurumlar kalkarak
birlikte
çalmalar
daha
yoðunlaþmaya baþladý. Tabii
ki düzenlemeler ve müzisyenin enstrümanýna güvenerek bunu yapmasý da çok
önemli.
Abdülmecid’den itibaren
baþlayan opera meraký
Cumhuriyet’ten sonra akademik önem kazanmýþtýr ve
Halk Müziði burda bir
mihenk taþý olmuþtur”.
Aykut üretmeyi seven, ve
bunu yaparken de hem
kendi tarihini hem de dünya
ülkelerinden aldýðý diðer
tarihi melodilerin nasýl titizlik sonucu deðer kazandýðýnýn
bilincinde
olarak,
“Müzik üretimlerinde her yeninin kaliteli olduðuna inanmýyorum. Her yeni gösterilenin, yeni
modanýn bana empoze edilmesinden rahatsýz oluyorum.
Büyük müzisyenlere baktýðýmýz
zaman örneðin Stravinsky,
Tambur Cemil Bey veya Neþet
Ertaþ yeni bir þey yapmadan
önce kendisinden önce gelen
müzisyenlerin neler yaptýklarýný
çok iyi öðrenmiþ, analiz etmiþ
ve kendi ruhunda yoðurmuþ
üstadlardýr. Kendi kültürlerinde
olan güven ve aþkýn neticesinde
böyle bir þahsiyet ortaya çýkýyor
dolayýsýyla. Ben de onlarý örnek
alarak, kendimi zenginleþtirdiðim yerleri gelecek yýllarda
deðil, geçmiþte arýyorum ve bu
da derlemelerime yansýyor”
diyor.
Sayfa 17.qxp
02.07.2006
12:04
Seite 1
Temmuz 2006
ARTfikir
17
‘Süper Komþular’ Schaerbeek’te buluþtu
[email protected]
Brüksel’in Türklerin yoðun
olarak yaþadýðý semti
Schaerbeek’te Halles Kültür
merkezi tarafýndan organize edilen “Süper
Komþular” etkinliði mahalle sakinlerinin birbirleriyle
buluþmasýný saðladý.
Serpil Aygün
arklý kültürlerden pek
çok insanýn birarada
yaþadýðý
bu
büyük
mahallede, renkli þifonlarla süslenmiþ bir yatak üzerinde
Schaerbeek hikayeleri dinledi,
F
E
S
K
Ý
y
a
þ
a
m
l
a
r
E
S
K
Ý
m
e
k
a
n
l
a
r
aþam gerçekçidir denir, ama günümüzde
çoðu kez politik veya ekonomik bakýþ ile
gerçek karýþýyor. Daha düne kadar günler, aylar,
yýllar herkes için anlam taþýrdý. Þimdi ise tekdüzen
zamaný. Artýk geçmiþ, belleklerden çabuk siliniyor.
Suni bir yaptýrým sonucu geçmiþini unutmak çok
olasý, fakat bu unutmadan dolayý o geçmiþ dönemin varlýðý bile tehdit ediliyorsa, bu tür anlayýþýn
temsilcileri varlýklarýný hala sürdürüyorlarsa ve bu
bellek yitimi insanlarý kendileri ile yüzleþmeye zorlayamýyorsa, iþte o zaman insanlýða ve tarihe yönelik tahrifat o kadar aðýrlaþýr.
Derler ki bir insan yanlýþ
yola saptýkça doðru yolu
Neden gelebulurmuþ. Günümüzde ise
bilgisizlik, sahtecilik ve
neðimizde
yüzeysellik bir çeþit ifade
yaþamýþ olan
özgürlüðü, bir yaþam tarzýdýr
“kardeþleme”
deniliyor. Bu yalnýzca anadeðerini kutla- malcý toplumlar için geçerlidir. Çünkü gerçekte zaman,
mýyor, yaþatdökerken yýllara yapraklarýmýyoruz?
ný, yanlýþ hiçbir yoldan geçmez: insani duygu ve deðerlerden yoksun sahte gerçekler kudurmaya mahkumdur. Yoksa buna biz de mi
yenik düþtük? Deðilse, neden öz duygularla pekiþmiþ binlerce yýllýk geleneklerimizin zamana uygun
olanlarýný yaþayýp, yaþatamýyoruz?
Duyarlýlýklarýmýz bir baþkasýnda karþýlýk bulduðu sürece, bu dünyada güçlüyüz, varýz, yaþýyoruz.
Dostlarýmýz, duyarlýlýklarýmýzýn karþýlýk bulduðu
insanlardýr. Bir insanýn duyarlýlýðýna karþýlýk göstermek, ahlaki bir tutumdur. Öyleyse dostluk ve kardeþlik ayný zamanda bir macera ve mücadele ahlakýdýr: dünyanýn diðer ucunda yaþayan ve tanýmadýðýmýz birçok insanla dostuz. Mesela vatan savunmasý konusundaki duyarlýlýðýný paylaþtýðýmýz bir
Iraklýnýn, bir Çeçenin dostuyuz. Baþkalarýnýn duyarlýlýðýna ve deðerlerine kayýtsýz kalýrsak, dostluðun
getirdiði güvenden de mahrum oluruz. Bize güven
duyulduðunu sezmek, kendimize olan saygýmýzý
yükseltir, gurur verir.
Neden geleneðimizde yaþamýþ olan “kardeþleme” deðerini kutlamýyor, yaþatmýyoruz? Mesela
kan, ahiret veya siga kardeþliðini vs... tarihe karýþtýrýp yalnýzca hemþerilikte takýldýk. Böylesine güzel
geleneklerimiz kaybolup giderken bizler anamalcý,
çýkarcý Batý’dan bir yýðýn gelenek ithal ettik, sevgililer, anneler veya babalar günü gibi. Onlarý da kutlayalým ama kendimizden asla vazgeçmeden.
Bazý geleneklerimiz binlerce yýl bizi birbirimize
karýþtýrdý ve dünya insanlýðýyla birleþtirdi.
Günümüzde ise siyaset dahil çoðu þey, bir tüketim
malzemesidir. Bunu, temsiliyete aday siyasetçiler
kadar hepimizin bilmesi gerekir.
Tatil için ülkenize gitmek, geleneklerimizin
tespiti için iyi bir fýrsat. Geleneklerinizde, yaþam
anlayýþýnýzda çok basitleþmeyin, çok folklorlaþmayýn. Hadi ucuz ve kolay ekmeðiniz, ucuz medeniyetiniz bol olsun.
Y
sakinler. Bu hikayeler daha
önce Schaerbeeklilerin aþk hakkýnda anlattýklarý hikayelerden
oluþuyordu. Yataðýn tam karþýsýnda “Brüksel bize ait” sloganý
ile geveze bisiklet, sürücüsünün
yardýmýyla Schaerbeek hikayelerine devam etti. Schaerbeek
Belediye Baþkaný Bernard
Clerfayt da içkisiyle dolaþanlar
arasýndaydý. Objektiflerimize
poz veren Clerfayt da süper
komþularýyla buluþtu.
Etkinlikteki Ney sesleri
ve Gavur gelinler
Spontan Sanatlar Müzesi'nin
Bahçesi’nde akþam saatlerinde
konser veren Ney sanatçýsý Nail
Sümbül,
Rachel
Fabry’nin
Türkçe sözlü duygusal þarkýlarýna eþlik etti. Farklý kökenlerden
kadýnlarýn oluþturduðu “Gavur
Gelinler” grubu ise sanatçý Sibel
ile birlikte enstrümansýz, yalýn
sesleriyle Türkçe þarkýlarý seslendirdiler. Gruptan bazý kadýnlarýn bir Türk’le evli olmasý
sonucu mahallede kendilerine
zaman zaman “gavur gelin” olarak hitap edilmesinden dolayý
grubun adý da “gavur gelinler”
olmuþ. Gavur gelinleri TürkBelçikalý tüm izleyiciler keyifle
dinlediler.
Mutluluk aðacýnýn öyküsü
rüksel’in en eski folklor
geleneðidir
Meyboom.
Ýsmine aldanýp neden mayýs’ta
deðil de aðustos’ta gerçekleþtiðini sormayýn. Anlamý “mayýs”
deðil, “mutluluk aðacý”. Çünkü
Brüksellilerin eðlenme hakkýný
kazanmalarýný simgeler.
Her yýl 9 Aðustos’ta SaintLaurent Derneði üyeleri ve belediye yetkilileri, seçtikleri aðacý
Brüksel sokaklarýnda taþýyýp
Marais ve Sables sokaklarý köþesindeki geleneksel yerine dikiyorlar.
1213 yýlýnda, o zamanki þehir
kaleleri dýþýnda yerel bira
(Lambic) içip eðlenen Brüksellilere, Leuven ordularýnýn saldýrmasýyla baþlar, her þey. Ýki þehir
B
UCUZ EKMEK ve
ucuz medeniyet
arasýnda rekabet ve içki vergisi
konusunda büyük bir gerilim
vardýr. Gafil avlanan ve yenilmek üzere olan Brüksellilerin
imdadýna, Saint-Laurent Kardeþliði’nin okçu takýmý yetiþir ve
Leuvenlýlar kovulur. Bu kahramanlýðý duyan Brabant Dük’ü
Jean, içki vergisi konusunda
Brüksellileri haklý bulur ve
Saint-Laurent üyelerine bunun
simgesi olarak her yýl 9
Aðustos’ta “Mutluluk aðacý”ný
dikme ayrýcalýðýný tanýr. Bu
hakký ilk kez 1308 yýlýnda kullanan Brüksel halký, bu tarihten
sonra geleneði aralýksýz olarak
tam 698 yýldýr yaþatýyor. II.
dünya savaþý sýrasýnda yasak
olmasýna raðmen yine dikilen
Meyboom, ayný zamanda iþçi
halkýn, gerçek Brüksellilerin
bayramýdýr ve bu özelliðini sürdürebilen tek ektinliktir.
Fakat rivayete göre aðaç
dikme ayrýcalýðý, saat 17’ye
kadar geçerli. Eðer Brükselliler
aðacý bu saate kadar dikemezlerse, Meyboom dikme hakký
yine Leuven’e geçer. Ýki þehir
arasýnda uzun zamandýr “ateþkes” ilan edildi ve her biri, diðerine kendi Meyboom’unu dikme
hakkýný tanýyor. Yine de 1939
yýlýnda birkaç Leuven vatandaþý, Brüksel’e gelip kesilen aðacý
çalar ve 17’den önce dikilmemesi için yola çýkarlar. Her þeye
raðmen yeni aðacý zamanýnda
kesip yerine getiren Brükselliler,
onurlarýný korurlar... Bûûmdroegers (“aðaç taþýyýcýlar”) takýmýna ve geleneksel Devler defilesine katýlýp gün boyu eðlenmek isterseniz, 9 Aðustos sabahý
Ter Kameren–La Cambre ormanýndaki aðaç kesme töreni herkese açýk!
Erdem Resne
Sayfa 18.qxp
02.07.2006
11:28
Seite 1
Temmuz 2006
18
Hayt Huyt
Park
Haydar
Abi
“Delikanlý adamýn köþesi...
Lightlar ve yumuþaklar okumasýn!”
CD ÇIKARACAK TÜRK KÖKENLÝ POLÝTÝKACILARA
BEDAVA ÞARKI SÖZLERÝ HAYDAR ABÝNÝZDEN!
Aman kaçýn!
Atik, dinamik, medyatik Halis
Kökten geliyor.
Hem de genç ve heyecanlý!
Benden uyarmasý...
O sizden biri, içinizden biri
XL reklamda en hýzlý ve en iri
Verelim elele gelsin Halis Kökten
Koltuða oturunca unutsun bizi
hepten!
Halka hizmet hakka hizmettir
Size hizmet etmek neme gerektir
Halis Kökten deyin sular durulsun
Boþuna bekleme hizmeti nah
bulursun
Sait Köse
Onun arabasý var güzel mi güzel
Aman hýzlý gitme biraz yavaþ gel
Brüksel’in Demirel’i olacak ama
Baþýnda eksik fötr ile bir kel
Hem seçmeni hem de parasý çok
Hoca heykelinden yine haber yok
Seviyorlar keratayý harbi çocuk
Ama oluyoruz partisine gýcýk
Emin Özkara
Afiþlemede her yerde, hep en
önde
Kendisi baþka, partisi baþka
yönde
Delikanlý çocuktur ama biraz boþ
Komik olmaya çalýþmýyor, o
doðuþtan hoþ
Brüksel’de milletin vekili
Köydeki tarlalarýnýn hepsi ekili
Meclis’te aðzýný açtýðý yok
Ama belediyede yardým ettiði
Türk çok
Leyla Ertorun
Gazeteciler, dernekler onu tanýyor
Toplantýlarda hep alkýþ alýyor
Yine de listede sýralamaya gelince
O hep en arkada kalýyor
O Brüksel’in “Demir lady”si
Solcu ama olsun harbi kýz
Baþkalarýnýn var “Emir lady”si
Tümseklere takýlýp kesme hýz
Emir Kýr
Avrupa’nýn tek Türk bakaný
Oy vermeden önce, onu bir taný
Büyülü koltuða oturunca
Unuttu kendini bakan yapaný
Meyve veren aðacý taþlarlar
Karalayýcý mektup göndermeye
baþlarlar
Ermeni konusunda aðzýný açamýyor
Türk kökeninden istese de kaçamýyor.
Süleyman Özdemir
CD ve DVD denince
Süleyman gelir akla
Eller ne yaparsa yapsýn
Ne olur sen atma takla
Kültür-sanat neyine
Çanak anten girer evime
Sen git kaliteli film seyret
Dokunma bizim keyfimize
Fatma Pehlivan
Politikacýlar yolcu, politika han
Politika minderindeki baþpehlivan
Belçika’daki tek Türk Senatör
Sen onu bir de düðünde oynarken gör
Cemal Çavdarlý
Federal Meclis’teki tek milletvekili
Eþcinselleri oyuyla destekleyen
imam
Delikanlý adam böylelerine oy
vermez
Ben mazeret falan anlamam
Selahattin Koçak
Askere gitmem de ne demek
Yapma, atma bize yarý yolda kelek
Biraz titreyelim ki kendimize gelek
Tüm listeleri birlikte ortadan delek
Ergün Top
Kalplerimiz atýyor hop hop
Çekilin geliyor Ergün Top
Hristiyan parti delikanlýlýðý bozar
Mavi boncuk takalým deðmesin
nazar
Sayfa 19.qxp
02.07.2006
12:17
Seite 1
Temmuz 2006
KULÝS
ARKASI
19
Adaylar belli oluyor,
komiklikler devam ediyor
Geçen sayýda baþladýðýmýz Kulis Arkasý yazýlarý ilgiyle karþýlandý. Seçim tarihi yaklaþtýkça hem politikacýlarýn hem de vatandaþlarýmýzýn daha yakýndan takip ettiði Kulis Arkasý
yazýlarý sizleri þaþýrtmaya devam edecek.
Fikret Aydemir
Utanmak!
on bir aydýr Türk kökenli
politikacýlar (her ne hikmetse bazý iþadamlarý! da
buna dahil olmak gereksinimi
hissediyorlar) arasýnda en çok
konuþulan
Emir
Kýr’ýn
Trabzonlular Festivali’ndeki sözleri oldu.
Biz Türkler’den baþkasýnýn
beceremeyeceði gibi, Brüksel’in
Büyük Meydaný’nda (Grand
Place) gerçekleþtirilen Türk Günü
ile Trabzonlular Festivali’ni ayný
güne denk düþürdük...
Geçiniz...
Ýþte o gün Trabzonlular
Festivali’nde bir konuþma yapan
Bakan Emir Kýr’ýn “Bir dönem
Türklüðünden utandýðýný ama
Trabzonspor’un baþarýsýyla birlikte tekrar gurur duymaya
baþladýðý” söylediði kulaktan
kulaða söylendi.
Siyasi partilerin adaylarýný
tanýttýklarý her basýn toplantýsýnda “Kýr’ýn söylediði ileri sürülen
sözler”i üzerine yorum yapýlmasý
istendi. Ethem Kýþlalý, Hristiyan
Demokrat Parti cdH’dan Halis
Kökten’e iyi bir orta yaparak,
“Sizin de Türklüðünüzden utandýðýnýz zamanlar oldu mu?” diye
sordu. Kaleciyle karþý karþýya
kalan Kökten, ‘uyanmadýðý için’
yapýlan ortayý es geçti. Bir süre
düþündükten sonra “evet, sanýrým 10 yýl önce 3 Türk genci bir
yaþlý Belçikalý’yý fena dövmüþtü.
Bu olay bana dokundu” diyerek,
hiç gereði yokken kendi kalesine ‘yuvarladý’ topu. Oysa, Valon
Liberal Parti MR’in tanýtým toplantýsýnda Sait Köse, ayný kiþinin
ayný sorusunu duymamazlýktan
gelerek, ustaca davrandý.
Hiç kimse merak etmedi Emir
Kýr’ýn gerçekten o sözleri söyleyip, söylemediðini. Meraklýsýna,
biz not düþelim Emir Kýr’ýn
Trabzonlular
Festivali’ndeki
birebir sözlerini: “Ben çocukluðumla
zaman
zaman
Türklüðümle gurur duyamýyorum. Zamanýnda Osmanlý döneminde
savaþ
kazanmýþlar,
Cumhuriyet
kurmuþlar
ve
bununla gurur duyuyorum. Ama
maalesef spor, ekonomi ve kültür alanýnda baþarý duyamadýk.
Trabzonspor’un baþarýsý ile spor-
Konu Mankeni olmak
S
Belçika siyasetinde ilk sahne
alanlardan biri
olmasýna raðmen etkisiz ve
sessiz kalýp
KONU
MANKENLÝÐÝ
yapan Fatma
Pehlivan’a
Türk
Günü’nde
mankenlik
yakýþtý.
da gülen taraf olduk”.
Ýyi de þimdi kim utanacak!
‘Recep din kardeþiyiz’
Avrupalý Türk Demokratlar
Birliði’nin konferansýnda, AKP
Belçika daimi temsilcisi bir siyasetçimiz, “Neden eþcinsellere
evlat edinme yasasýný Meclis’te
kabul ettiniz?” diye soran kiþiye
“Zaten kabul edilecekti, iþi
yokuþa sürüp vakit kaybetseydim, diðer yasalara vakit kalmayacaktý; ben Türk milletini
düþündüm, siyasi gündemi bu
konudan boþaltýp bizi ilgilendiren yasalara yoðunlaþmak için
vakit yarattým” cevabýný verdi.
Hemen Federal Meclis arama
motoruna göz attýk, 2003’ten bu
yana yarattýðý zaman zarfýnda
kendi sunduðu yasa tasarý sayýsý:
3!
Yine meraklýsýna; bunlarýn hiçbiri Belçika’da yaþayan azýnlýklarla alakasý olmayan tasarýlar...
Karýsýndan utanmayan
politikacý
Türk
erkek
politikacýlar
genekllikle eþlerini evde býrakýp,
toplantýlara tek baþlarýna gidiyorlar. CD’li politikacý Halis
Kökten CV’li politikacýlarý geride
býrakarak toplantýlara eþiyle katýlýyor. Milli Görüþ geleneðinden
gelen bir siyasetçimizin bu tutumu, diðerlerini utandýrýr umarýz.
[email protected]
Politikacýlarýmýz
CD(sidi)k yarýþtýrýyor!
23 Haziran akþamý, 8 Ekim’de yapýlacak olan Belçika
yerel seçimleri için hazýrlattýrýlan curcunalý CD basýna
tanýtýlýrken, 23 Haziran’ý 24 Haziran’a baðlayan saatlerde Ceylan Ardýçlar sessiz sedasýz can veriyor Aalst’ta...
Ölümünden tam bir hafta önce polis tarafýndan üç
metre uzaklýktan kazara(!) sýrtýndan vuruluyor, 38
yaþýndaki 3 çocuk babasý Ceylan Ardýçlar. Ceylan
Ardýçlar’ýn ailesi Belçika polisini ýrkçý olmakla suçluyor. Ama bizim politikacýlardan çýt çýkmýyor, onlar birbirleriyle CD(sidi)k yarýþtýrmaya devam ediyorlar.
Listedeki yerlerini daha üstlere çýkarmak için her türlü
þaklabanlýðý yapýyorlar.
Belçikalý Walter Zinzen bile
dayanamayýp De Standaard
Konuþmalarý
gazetesinde Ceylan Ardýçlar ile
Anvers’te otobüste gerçekleþen
gerektiklerinþiddet sonucu ölen Guido
de suspus
Demoor’un ölümlerini karþýlaþtýolan siyasetçi- rýyor. Belçika medyasý, politikacýlarý ve halkýnýn ayný gün gerlerimiz oy için çekleþen bu iki ölümden sadece
her fýrsatta
Belçikalý olanýna odaklaþmasýný
sert bir dille eleþtiriyor. Zinzen,
nutuk çekip,
“kaza” maskesi altýnda sümenalCD(sidi)k
tý edilmeye çalýþýlan Türk’ün
yarýþtýrýyorlar! ölümünü medyanýn, politikacýlarýn ve Belçika halkýnýn görmezden gelmesini “mezara
kadar ayrýmcýlýk” olarak yorumlarken bizim Türk politikacýlar CD(sidi)k yarýþtýrmaya devam ediyor.
Belçika’da yer yerinden oynuyor, Liege’de Stacy(7)
ve Natalie(10)’nin cesetleri bulunuyor, büyük kýzkardeþ Natalie(10)’nin aðýr cinsel tacize uðradýðý, kýzlarýn
boðularak öldürüldüðü anlaþýlýyor. Bu esnada siyasetcilerimiz CD(sidi)k yarýþtýrýyor.
Irkçý saldýrýlara raðmen ýrkçýlýk artýyor. PS yolsuzluklarý üst üste ortaya çýkýnca Valon bölgesinde bile týrmanýþa geçiyor ýrkçýlýk. Þiddet artýyor, sorunlu çocuklarýn anne babalarýna eðitim verilmesi konuþuluyor.
Siyasetçilerimiz CD(sidi)k yarýþtýrýyorlar, teker teker
seçim bürolarý açýyorlar.
“Emniyete de güvenemezsek kime güveneceðiz,
yarýn sýra kimde, hangimiz arkadan vurulacaðýz” diye
tepkisini dile getiriyor Sedat Kaya. Büyükelçimiz
saðolsun, gece gündüz demeden konuyla ilgilendi
diyen acýlý aðabey Ali Ardýçlar tüm Türk politikacýlarý
oy avcýlýðý yapmakla suçluyor. Acýlý anlarýnda yanlarýnda olmayan siyasilerin, sadece oy istemeye geldiklerini söylüyor.
Aalst Driesleutels sokaðýndaki ölü evinde ve sokakta acýlý analar bacýlar Ceylan’a aðýtlar yakýyor.
Siyasetçilerimiz þarkýlý türkülü Cd’li arabesk kampanya
baþlatýyor.
Ceylan’ýn öldürülmesini protesto için internette protesto dilekçesi açýlýyor, Aalst’ta protesto toplantýsý
yapýlýyor. Akrabalardan biri, saçýný VRT kameralarýna
gösteriyor, “Tek suçumuz bu, siyah saç” diyor, baþka
þey demiyor. Konuþmalarý gerektiðinde suspus olan
siyasetçilerimiz oy için her fýrsatta nutuk çekip,
CD(sidi)k yarýþtýrýyorlar!
Sayfa 20.qxp
02.07.2006
11:35
Seite 1
Temmuz 2006
Sivil Toplum
20
Belçika Türk Ýslam Diyanet Vakfý Baþkaný Ömer Faruk Turan:
Din siyasete bulaþtýrýlmamalý
[email protected]
Yazarýmýz ADNAN YILDIZ, Türkiye’de
bulunduðu için bu ayki yazýsýný yayýnlayamýyoruz.
3 yýllýk görevini tamamlamak üzere olan Din Hizmetleri
Müþaviri Ömer Faruk Turan, giderayak tüzük gereði
baþkaný olduðu Belçika Türk Ýslam Diyanet Vakfý çalýþmalarýný Binfikir’e anlattý.
Leyla Ertorun
mer Faruk Turan, yýllar önce Almanya’da
Heim’larda kýldýrdýðý
teravih namazlarýný ve kiliselerde kýlýnan bayram namazlarýný
anýmsýyor. Turan’a göre bugün
varýlan aþama o günlerle kýyaslanamayacak boyutta.
Belçika Türk Ýslam Diyanet
Vakfý, 1982 yýlýnda Belçika dernekler yasasý çerçevesinde
kurulmuþ
bir
“Uluslararasý
Birlik”. Birlik, “Müslümanlarýn
ibadetlerini yapmalarýnda yardýmcý olmak, camiler inþa
etmek, açmak veya tahsis
etmek” ana kuruluþ amacýna,
sosyal ve kültürel boyutlar da
eklemiþ.
Belçika Türk Ýslam Diyanet
Vakfý, kurulduðundan bu yana
Türklere dini, sosyal ve kültürel
alanlarda hizmetler veriyor. 62
camisiyle, din görevlileri ve din
dersleri öðretmenleri ile, 21 bin
üyesi olan ve yaklaþýk 100 bin
kiþiye hizmet veren cenaze nakil
fonu ile her alanda kendini hissettiriyor.
Hem Türkçe hem de din
derslerinin verildiði Eðitim ve
Kültür Merkezi her yýl ortalama
350 öðrenciye hitap ediyor.
Kur’an-ý Kerim’i yüzünden
okuma ve dini bilgiler, yabancý
dil, yabancýlara yönelik Türkçe,
Türk
çocuklarýna
yönelik
Türkçe, bilgisayar, biçki-dikiþnakýþ, taký, Türkçe ehliyet ve
AÇEV (Ana Çocuk Eðitimi) ile
ilgili kurslar ve Türk Halk
Müziði, Türk Tasavvuf Musikisi,
Türk Halk Oyunlarý, saz, hat
sanatý ve tiyatro çalýþmalarý ile
eðitim ve kültür faaliyetlerini
sürdürüyor. Kadýnlar Kolu,
Gençlik Kolu ve her sene yaptýðý Hac organizasyonu ile
Belçika’da
yaþayan
Türk
Toplumu’nun bir kuruluþu olarak hem Türklere hem de
Belçika’da yaþayan diðer topluluklara hizmet vermeye devam
ediyor.
Vakýf, halka daha yakýn olabilmek
için
Schaerbeek’e
Chaussée d’Haecht’taki binasýna
taþýndý.
Belçika Türk Ýslam Diyanet
Vakfý; Federasyonlar, Dernekler,
Erenler Derneði, Atatürkçü
Düþünce Dernekleri, Çaðdaþ
Ö
AÇEV Anneleri
diploma
heyecaný yaþadý
Serpil Aygün
na Çocuk Eðitimi Vakfý(AÇEV)’nýn
Brüksel’de eðitim verdiði annelere T.C.
Büyükelçisi Fuat Tanlay’ýn eþi Yelda
Tanlay’ýn katýldýðý bir törenle diplomalarý verildi.
AÇEV’in çiçeði burnunda yeni yönetimi 20052006 öðretim yýlýnda kurslarýna devam eden 35
anneye düzenlediði bir tören ve yine annelerin
hazýrladýðý pasta böreklerden oluþan bir resepsiyonla ödüllerini verdi. AÇEV’in kurslarýna katýlarak,
çocuklarý ve eþleri konusunda daha bilinçli olduklarýný belirten anneler diplomalarýný almanýn heyeca-
A
nýný yaþadýlar. Diplomasýný alan her bir annenin
yaptýklarý konuþmalarda ortak nokta, AÇEV’in kurslarýyla yaþama bakýþlarýnýn deðiþtiðini, çocuklarýna
ve eþlerine karþý daha sabýrlý ve anlayýþlý olmayý
öðrendiklerini ifade etmeleriydi. AÇEV’in görevi,
yakalaþýk bir hafta önce Akkýz Güçlü’den devralan
yeni baþkaný Nihal Akyýldýrým, önümüzdeki dönem
kayýtlarýnýn Eylül ayýnda baþlayacaðýný ve kayýt yaptýrmak isteyen annelerin 0 479 511 230 nolu telefondan Aþina Eken ile iletiþim kurabileceklerini hatýrlatarak, AÇEV’in kadýnlara aileleri ile pozitif iliþki kurmalarýnda destek olduðunu söyledi.
Diploma töreninden sonra kendisiyle konuþtuðumuz T.C. Büyükelçisi Fuat Tanlay’ýn eþi Yelda
Tanlay da AÇEV’i çalýþmalarýndan dolayý tebrik
ederken, annelerin konuþmalarýndan çok etkilendiðini ifade etti.
Kadýnlar
Derneði,
Caferi
Dernekleri ve benzeri diðer
kurum ve kuruluþlarla diyalog
kuruyor.
Belçikalýlarla diyalog kurmak, iki toplum arasýndaki önyargýlarý gidermek ve uyum içinde yaþamak amacýyla, Din
Hizmetleri Müþavirliði ile iþbirliði
içerisinde vakýfta ve camilerde
belirli günlerde “Açýk Kapý” programlarý düzenleniyor.
Vakýf Genel Merkezi baþta
olmak üzere, vakfa baðlý dernekler aracýlýðýyla yabancý din
adamlarýnýn da katýldýðý ve Ýslam
dini ile diðer ilahi dinlerin ortak
yönleri
konu
edilerek
“Dinlerarasý Diyalog” toplantýlarý
yapýlýyor.
DÝN ORTA YOLDUR
“Aþýrýlar, daha aþýrýlar ve
ortayolu tutanlar var. Paygamberimiz ‘Din kolaylýktýr ve orta
yoldur’ demiþ. Diyanetin dünyada örneði yok. Toplumu birleþtiren bir çimento iþlevi görüyor.
Biz dine müdahale etmiyoruz.
Vaaz ve hutbelere karýþýlmýyor.
Sadece örnek hutbe yazýlýyor.
Ýsteyen kullanabilsin diye.”
DÝN–SÝYASET–LAÝKLÝK
“Dini siyasete bulaþtýrmýyoruz. Ne siyasetçi dine, ne din
adamý siyasete bulaþmalý. Din
siyasete alet edilirse darbe alýr.
Din kendi yolunda yürümeli, din
ile devlet iþleri ayrýlmalý. Kimse
kimsenin ne inancýna ne de
giyim kuþamýna karýþmamalý. Biz
orta yolu, aþýrýlýða taþkýnlýða kaçmayan yolu izliyoruz.
Laiklik iyi anlaþýlýrsa, dini
özgürlüklere olanak tanýyor.
Kantarýn topunu kaçýrmamak
lazým.”
DÝN GÖREVLÝLERÝ
“Belçika’da þu anda 60 din
görevlimiz var. Bunlarýn maaþlarýný
Türkiye
ödüyor.
Müslümanlar Temsil Kurulu
çalýþmalarý kapsamýnda bizim
Belçika’da din görevlisi yetiþtirilmesi amacýyla bir enstitü açýlmasý önerimiz var. Burada eðitim
vereceklerin yerlerine geçecekleri yetiþtirinceye kadar Türkiye
ve diðer müslüman ülkelerden
getirilmesini istiyoruz.
Diðer bir seçenek ise
Belçika’da eðitim görmüþ gençlerimizin
liseden
sonra
Türkiye’de ilahiyat fakültelerinde yetiþtirilmesi. Bu doðrultuda
YÖK yurt dýþýndaki Türkler’e 40
kontenjan ayýrdý. Sýnavsýz kabul
edilecek olan bu öðrencilerin 2
tanesi Belçika’dan olacak.”
CAMÝ DERNEKLERÝ
SEÇÝMLERÝ
“Vakýf,
cami
dernekleri
seçimlerine müdahale etmiyor.
Üyeler yöneticilerini genel
kurullarýnda kendi iradeleriyle
belirliyorlar. 19 Kasým 2005 tarihinde tüzük deðiþikliði yaparak
vakfýn yönetim yapýsýnda dernek
temsilcilerine de seçme ve seçilme olanaðý verildi.”
AVRUPA ÇATI ÖRGÜTÜ
“Avrupa’daki Türk Ýslam
Diyanet Vakýflarýný “Avrupa Türk
Ýslam Diyanet Vakýflarý Birliði”
gibi bir üst çatý kuruluþunda birleþtirme giriþimi var.”
IRKÇILIK–AYRIMCILIK
Irkçýlýðýn, ayrýmcýlýðýn hepsine karþýyýz. Herkes birbirine
tahammül edecek. Yasal yollardan
hakkýmýzý
aramalýyýz.
Kýrmadan, dökmeden olmalý.
Aalst’taki son olayda da bizim
görevlilerimiz halký sakinleþtirdi.
Fransa’da yaþanan olaylar sonrasýnda da din görevlilerimiz halkýmýzý sükunete çaðýrmýþtý.
Medeniyetler çatýþmasý olmamasý için uðraþýyoruz. Amacýmýz
medeniyetler
buluþmasý.
Atatürk’ün dediði gibi “yurtta
barýþ dünyada barýþ” istiyoruz.
Ama barýþ yapacaðýz diye de
hakkýmýzdan vazgeçmemeliyiz.
Sayfa 21.qxp
02.07.2006
12:13
Seite 1
Temmuz 2006
SPOR
21
Belçika’da ilk yabancý profesyonel
basketbol hakemi bir Türk
Serpil Aygün
elçika’nýn baþkenti Brüksel’de
yaþayan
Volkan
Sunan,
Belçika’nýn profesyonel basketbol liginde düdük çalacak ilk
yabancý hakemi olma ünvanýný alacak.
Aðustos ayý sonunda baþlayacak olan
yeni sezon basketbol maçlarýnda ilk
maçýný yönetecek olan hakem Volkan
Sunan, baþarýsýnýn haklý gururunu
yaþýyor.
Ýki yýl önce Belçika’ya yerleþen
Sunan, Ege Üniversitesi’nde Beden
Eðitimi öðretmenliðini tamamlamýþ.
Özel branþý basketbol hakemliði olan
Sunan’ýn yardýmcý branþý da futbol
hakemliði. Genç hakem Volkan
Sunan, ilk hakemlik deneyimini 2000
yýlýnda Türkiye’de gerçekleþtirmiþ.
2004 yýlýnda Belçika’ya yerleþerek
daha önce hiç bilmediði Fransýzcayý
öðrenen Sunan, Türkiye’de almýþ
olduðu eðitimini de kabul ettirerek
Belçika profesyonel basketbol liginde
B
Volkan
Sunan
hakemlik yapacak konuma kadar gelmiþ.
Türkiye’de aldýðý kaliteli eðitimin bu
baþarýsýnda etkili olduðunu söyleyen
Sunan “ önceleri lisansýmý kabul ettirmem zor oldu. Ancak benim ýsrarlý
tavrým ve sonuçta Türkiye’de almýþ
olduðum eðitimin kalitesi bana basketbol hakemliðinin verilmesinde
etkili oldu” dedi. Hakemliðe en alt
seviyeden baþlatýlan Sunan, ilk yýl
küçükler erkek liginin hakemliðinden
bir yýl içinde 1. eyalet erkekler ligine
çýkarýlmýþ. Geçtiðimiz sezonda iki play
off maçý yöneten genç hakem Sunan,
2005-2006 Valon Bölgesi Eyalet
Kupasý maçýný da yönetmiþ. Son olarak Nisan ayýnda Liege’de devam ettiði hakemlik seminerini de baþarýyla
tamamlayan Volkan Sunan, Aðustos
ayýnýn sonunda baþlayacak olan yeni
sezonda profesyonel basketbol liginde maç yönetecek. Bu maçlarda
Belçika’ da ilk kez profesyonel basketbol liginde yabancý kökenli bir
hakem olma ünvaný kazanacak olan
Sunan, “Belçika’da yaþayan Türk
gençlerine yardýmcý olmak istediðini
ve bu amaçla Türklerin yoðun olarak
yaþadýðý Schaerbeek’te bir basketbol
okulu açmak istediðini de sözlerine
ekledi.
Galatasaray’ýn maç programý
þöyle:
eni sezona hazýrlanan Galatasaray futbol takýmý, Hollanda’da baþlayacak olan hazýrlýk kampý süresince üç
Belçika takýmýyla maç yapacak.
Brüksel’deki eski Heysel
Stadý’nda (yeni adýyla Kral
Baudouin Stadý) baþkent
temsilcisi FC Brussels ile 14
Temmuz
akþamý
saat
20:30’da karþýlaþacak olan
CimBom’un geliþini fýrsat
bilen Brüksel kulübü, maçýn
oynanacaðý gün boyunca
Türk etkinlikleri gerçekleþtirecek.
Daha önce iki karþýlaþma
daha
oynayacak
olan
Y
Brezilya'dan
erken
veda
K.Lierse SK – Galatasaray
10 Temmuz 2006,
Saat: 20.00
Yer: Herman Vanderpoorten
Stadyumu, Lier, Belçika,
FC Brussels – Galatasaray
14 Temmuz 2006,
Saat: 20.30
Yer: Koning Boudewijn
Stadý, Brüksel, Belçika
Germinal Beerschot
Antwerpen – Galatasaray
08 Temmuz 2006,
Saat: 16.00
Yer: Willem II Stadium,
Tilburg, Hollanda
Borussia Mönchengladbach
– Galatasaray
28 Temmuz 2006,
Saat: 20.30
Yer: Borussia Park Stadium,
Mönchengladbach, Almanya
30 Temmuz Frankfurt
Commerzbank Arena Stadý
Beþiktaþ-Galatasaray
21.00-B
Süper Kupa Finali
Dünya Kupasý'nda þampiyonluðun en büyük favorisi olarak
gösterilen Brezilya, çeyrek finalde Fransa'ya 1-0 yenilerek elendi. Normal süresi 0-0 biten karþýlaþmada Ýngiltere'yi penaltýlarla 3-1 yenen Portekiz, yarý finalde Fransa'ya rakip oldu. Diðer
yarý final mücadelesinde ise Almanya ile Ýtalya karþýlaþacak.
isiklet
sporu
yine
doping skandalýyla çalkalanýyor. Ýspanya’da
patlak veren doping olaylarý sonrasýnda bisiklet sporunun en prestijli yarýþý Fransa Turu’na hazýrlanan takýmlar, olaylara karýþan
sürücülerini Tur’dan dýþladýlar.
Lance Armstrong’un aktif
sporu býrakmasýyla birlikte favori konumuna yükselen Alman
Jan Ullrich de skandaldan nasibini aldý. 1 Temmuz’daki açýlýþ etabýnda birçok takým, haklarý olan
9 sürücü yerine eksik kadroyla
çýktýlar. Dýþarýya þeffaflýk mesajý
vermek istediklerini açýklayan
bazý takýmlar, dýþlanan sürücülerin yerini doldurmayacaklarýný
bildirdiler.
Doping skandalý yüzünden
Fransa Turu’ndan dýþlananlar
arasýnda geçen yýlýn ikincisi, son
Ýtalya Turu’nun galibi Ývan Basso
da bulunuyor.
B
Euro Aslanlar
Þampiyonluk Gecesi
Galatasaray hazýrlýk maçlarý için Belçika’da
Haber Merkezi
Fransa Turu’na
darbe
Haber Merkezi
rüksel Galatasaraylý Taraftarlar
Derneði, 8 Temmuz Cumartesi günü Þampiyonluk ve Dayanýþma
Gecesi düzenliyor. Saat
18:00’de baþlayacak olan
geceye ayný tarihlerde
Hollanda’daki hazýrlýk
kampýnda bulunan Galatasaray sporcularý ve teknik kadrosunun da davetli
olduðu bildirildi.
Ebru Destan ve Tuðba
Ekinci’nin sahne alacaðý
gala gece, sürpriz sanatçýlar ve ödüllü çekiliþlerle
renklenecek.
B
Tarih: 08/07/2006
Saat:18:00
Yer: Prestij Düðün
Salonu
Rue Alphonse
Vandenpeereboom 38
1080 Molenbeek–Brüksel
Ayrýntýlý bilgi için:
www.euroaslan.com
Biletler için:
Brüksel (Prestige Düðün
Salonu, EuroAslan, Gold
Music, Regatta Bar, Nimet
Fýrýný, Candan Market)
Anvers
(Fatih Arý 0485 38 46 56)
Fiyat:
Galatasaray Avrupa
Taraftar Kartý üyeleri: 25
Euro
Ön satýþ: 30 Euro
Giriþ : 35 Euro
Ýmtiyaz Sahibi OPEN WINGS BVBA Genel Yayýn Yönetmeni Serpil Aygün Genel Koordinatör Erdinç Utku
Haber Koordinatörü Fikret Aydemir Yayýn Kurulu Ýlknur Cengiz, Leyla Ertorun, Serpil Aygün, Erdem Resne, Erdinç Utku,
Fikret Aydemir Görsel Yönetmen Ece Ayaydýn REKLAM 0484 528 902 [email protected] ADRES 44, rue des Palais bte 1,
1030 Bruxelles TEL 0032 2 242 01 53 e-mail [email protected] WEB www.binfikir.be
Sayfa 22.qxp
02.07.2006
11:49
Seite 1
Temmuz 2006
GÜLEN FÝKÝR GÜLEN ÇOCUK
22
Filiz
TOSYALI
ye
a
k
hi
Marangoz örümcek
Ayþe ders çalýþýrken komþu evin
çocuklarýnýn çýðlýk çýðlýða baðýrarak
bahçeye fýrladýklarýný gördü. Onlar
henüz okula gitmeyen iki küçük
çocuktu. Ayþe bahçedeki çocuklara
seslenip;
- Size nasýl yardým edebilirim,
diye sordu.
Komþu çocuklar;
- Odamýzda bir örümcek var.
Evde kimse yok, çok korkuyoruz,
dediler.
Ayþe yanlarýna koþtu. Birlikte,
odaya girdiler. Görünürlerde örümcek yoktu.
- Peki size ne yapýyordu örümcek,
diye sordu.
- Hiç, dedi birisi, bize zarar vermek için bakýyordu.
Çocuklardan diðeri,
- Bence bizi öldürecekti, deyince,
Ayþe dayanamadý:
- Sanýrým örümceðin büyük bir
silahý vardý(???)
- Ben silahý falan vardý demedim.
Örümcekler silah kullanmaz, ama
bizi yemeye geldiði belliydi, dedi.
Ayþe;
- Anladým. Aðzý çok büyüktü, sizi
içine alacak kadar açmýþtý, dedi.
- Hayýr aðzý büyük falan da deðildi. Çok küçüktü, görünmeyecek
kadar.
- Gördüðünüz gibi ortalarda yok.
- Kaçýp gitti, dedi çocuklar.
- Peki, sizi yemeye gelmiþ olsa,
niye kaçýp gitsin? Bence o sizin
burada olduðunuzu bile bilmiyordu.
Boþuna baðýrdýnýz. O size zarar vermeyecekti, dedi.
Küçük çocuklar kendilerinden birkaç yaþ büyük Ayþe’ye hak vermek
istemiyorlardý. Hala örümceðin onlarý yemeye geldiðini söylemeye çalýþýyorlardý.
Ayþe,
- Örümcek burada olmadýðýna
göre, korkup kaçtý. Ben de gideyim, dedi.
Ayþe odasýnda yalnýzdý. “Sanki
örümceklerin yaþama haklarý yok.
Dünya sadece insanlar için. Kuþlar,
böcekler ve aðaçlar olmasaydý,
yaþam ne kadar sevimsiz olurdu,”
diye kendi kendine düþündü. Tam
o sýrada kulaðýna bir ses geldi.
Ayþe,
- Kim var orada, diye sordu.
Yastýðýnýn üzerinde, korku içinde
ona bakan örümceði gördü, “sen
miydin o? Küçük çocuklarý korkutmaya hiç hakkýn yoktu”
Örümcek;
- Küçük çocuklar ellerine geçirdikleri bir terlikle, týpký annelerinin
onlara vurduðu gibi, bana vuracaklardý. Hangisinin vuracaðýna karar
veremedikleri için ben kurtuldum.
Yoksa çoktan ölmüþtüm. Ýnsanlar
çok kýzgýn son günlerde.
Ayþe,
- Sen örümcek de olsan kimsenin
odasýna izinsiz giremezsin.
- Onlarýn odasýna girmedim.
Onlardan kaçarken kendimi burada
buldum. Ben gül fidanýnýn dibindeki yuvama kapý yapmaya hazýrlanýyordum. Topraðý saksýyla doldurup
beni odalarýna aldýlar. Hem ailemi
hem yuvamý onlarýn yüzünden kaybettim. Sonra da beni öldürmeyi
planladýlar.
Ayþe odasýnda karþýlaþtýðý toprak
örümceðinin durumunu anlamýþtý.
Onu alýp bahçeye çýkardý. Örümcek
de ona, salgýladýðý maddelerle nasýl
yuvasýnýn kapýsýna iki küçük menteþe hazýrladýðýný gösterdi.
Örümcekle Ayþe arkadaþ oldular.
Ayþe komþu çocuklara, örümceklerin vücutlarýndan çýkan salgýlarla
topraðý birleþtirerek yuva kapýlarýna
menteþe yaptýklarýný anlattý. Çocuklar ilgiyle dinleyip;
- Görmek istiyoruz, dediler.
Ayþe örümceðe zarar vermeyecekleri sözünü almayý ihmal etmedi.
Hep birlikte gül fidanýnýn yanýna
gittiler. Ayþe örümcek arkadaþýna
seslendi. Örümcek topraðýn içinden
kapýsýný itip, çýktý.
Çocuklar bir ucundan açýlan menteþeli kapýyý görünce;
-Týpký bizim evlerimizin kapýlarý
gibi. Ýnanamýyoruz, dediler.
Bir örümceðin de yuvasý, yuvasýnýn kapýsý; kapýsýnda menteþe
olmasý onlarý çok etkilemiþti.
Ayþe toprak örümcekleriyle ilgili
bir þey daha söylemeliydi.
-Örümcek babalar, yavrularýna iyi
bakabilmek için çok çalýþýrlar, dedi.
Erkek örümceklerin çoðu çalýþarak
ölür.
Ýki küçük çocuk bir örümcekle
bile dostluk kurulabileceðini daha
önce hiç düþünmedikleri için üzüldüler...
Ama artýk üzülmelerine gerek kalmamýþtý. Onlar da sonunda bir
örümcekle arkadaþ olmayý, küçücük
bir canlýyla dost yaþamayý öðrenmiþlerdi.
FÝKÝRCÝKLER
Ebru / BRÜKSEL (12)
Rabia / BRÜKSEL (8)
Mikail
L (6)
BRÜKSE
RÜKSEL (9)
Süleyman / B
Sevgili çocuklar!
Bu sayfada yayýnlanmasýný istediðiniz
resim, þiir, öykü ve yazýlarýnýzý 44, rue
des Palais bte 1, 1030 Bruxelles posta
adresine ya da [email protected] e-posta
adresine gönderebilirsiniz.
Kadriye Nur / BRÜKSEL (6)
Selek / BRÜKSEL (9)
Sayfa 23.qxp
02.07.2006
14:04
Seite 1
Temmuz 2006
23
Belçika’da çocuklara elektronik kimlik kartý
Haber Merkezi
übyancýlýk olaylarýnýn
sýk yaþandýðý Belçika’da
çocuklara güvenli bir
yaþam saðlama çabalarý sürüyor. Son olarak geliþtirilen
elektronik kimlik kartlarý 12
yaþýndan küçük çocuklar için
kullanýlmaya baþlanacak.
Kid@Card olarak ifade edilen
elektronik kimlik kartlarýnda
canlý renkler kullanýlýrken, üze-
S
rinde elektronik bir kartta
bulunmasý gereken tüm bilgilere sahip olacak. Sadece elektronik imzanýn bulunmadýðý
kart üzerinde ayrýca Child
Focus (Avrupa Kayýp ve
Seksüel tacize uðramýþ çocuklar kuruluþu)’un telefon numarasý da bulunacak. Child
Focus’un arþivlerinde elektronik kimlik kartýna sahip her
çocuða ait yedi telefon numarasý saklanacak. Çocuðun anne
Kamu kuruluþlarý haftada
bir gün akþam da çalýþacak
üþteri
memnuniyetine
yönelik kamu hizmetleri
konusunda görüþ birliðine
varan Federal Hükümet, kamu kuruluþlarýnýn haftada en az bir gün akþam
da hizmet vermesine karar verdi.
Alýnan karara göre, elektronik hizmet
alternatifi olmayan kuruluþ veya hizmet alanlarýnda haftada bir akþam hizmet verilecek. Ayrýca telefonla hizmetin de iyileþtirilmesine karar veren
Hükümet, telefona cevap verecek bir
memurun olmadýðý durumlarda telesekretere sorularýn sorulabilmesi ve
beþ gün içinde cevap alýnabilmesini
saðlamak istiyor. Uygulama önümüzdeki yýldan itibaren baþlayacak.
M
babasý, büyükanne ve büyükbabasý ve diðer aile bireylerine
ait olan bu telefon numaralarý
ile kaybolan bir çocuðun ailesine ulaþýlabilecek. Çocuklarýn
bu kartlarla internet üzerinden
güvenli sohbet edebilmeleri de
saðlanýyor. Önümüzdeki ay
uygulamaya girecek olan elektronik kimlik kartlarý, öncelikle
beþ pilot bölgede test edilecek.
Altý ay içinde de tüm ülkede
kullanýlmasý planlanýyor.
Alkollü araç kullananlarýn
arabasýna alkol kilidi uyglulamasý
ederal Hükümet Ulaþtýrma Bakaný Renaat
Landuyt (Spa) ve Adalet Bakaný Lauretta
Onkelinx alkollü sürücülere alternatif ceza
yöntemleri arýyor. Amerika’da uygulanan “alkol kilidi” yöntemi üzerinde çalýþan Bakanlar, önümüzdeki
günlerde bu cezayý uygulamayý düþünüyorlar.
Alkol kilidi, þoförün kanýnda 0,5 promilden fazla
alkol bulunduðunu tespit ettiðinde arabayý bloke
eden bir alkol testi yapan üfleme aleti. Alkol kilidi
ile ilgili uygulanan deneyimler alkol baðýmlýlarý ve
alkollü araç kullanmaktan sabýkalýlar için oldukça
faydalý olmuþ. Alkol testi üfleme aletine üflemeden
otomobilleri çalýþmayan bu araç sürücülerinin test
sonucu çok fazla alkollü olduklarýnda da otomobil
çalýþmýyor.
F
Kavgaya müdahale etti,
canýndan oldu
Haber Merkezi
Belçika’nýn Anvers kentinde þehir içi otobüste yabancý
gençler arasýnda çýkan kavgaya müdedale eden 54
yaþýndaki makinist
Guido Demoor’un
ölümü ile sonuçlanan olaya karýþan
gençler yakalanýrken, Guido Demoor da son yolculuðuna uðurlandý.
Ýþine gitmek üzere 23 numaralý otobüse binen Demoor, birbirleriyle kavga eden gençlere
müdahale edince, gençlerin
saldýrýsýna uðradý. Tutuklanan gençlerin iddiasýna göre
Demoor, çocuklardan birinin
boðazýný sýktý. Bunun üzerine
tüm gençler birleþerek Guido
Demoor’a saldýrdýlar. Demoor otobüste can verirken,
gençler kaçmayý baþardý.
Olaydan iki gün sonra yakalanan tüm sanýklar Fas
kökenli. Saldýrgan gençlerden üçü 16 yaþlarýnda, diðer
üçünün ise 18, 20 ve 22
yaþlarýnda olduðu tespit edildi. Olaya karýþan 16 yaþýndaki üç gençten ikisi daha
önce hýrsýzlýk suçlarý ile polis
tarafýndan tanýnýrken, diðer
üç gençten sadece 18 yaþýndaki gencin yangýn
çýkarmaktan sabýkasý var. Diðer taraftan
açýklanan otopsi raporuna göre Guido
Demoor beyin kanamasýndan öldü.
Olay ölüme kasýt
deðil, ölüme sebebiyet vermek þeklinde yorumlanmaya baþladý.
Belçika’daki ceza yasasý gereðince 18 yaþýndan küçük
olanlarýn çocuk mahkemelerinde, büyük olanlar ise ceza
mahkemelerinde yargýlanmasý bekleniyor. Yaþanan bu
talihsiz olay sonrasýnda toplu
taþýma araçlarýndaki güvenlik
ve geçlerin eðitimi tartýþýlmaya baþlandý. Güvenlik için
ekstra önlemler alýnýrken,
sorunlu gençlerin anne babalarýna eðitim verilmesi önerildi.

Benzer belgeler

Eylül 2008

Eylül 2008 Baþbakaný Yves Leterme sorularýmýzý yanýtladý. Flaman-Valon tartýþmalarýndan baþörtüsüne, son günlerde yaþanan þiddet olaylarýna bakýþý ve çözüm önerilerini Binfikir okuyucularý için anlattý.

Detaylı

Mart 2006 - Binfikir

Mart 2006 - Binfikir Baþbakaný Yves Leterme sorularýmýzý yanýtladý. Flaman-Valon tartýþmalarýndan baþörtüsüne, son günlerde yaþanan þiddet olaylarýna bakýþý ve çözüm önerilerini Binfikir okuyucularý için anlattý.

Detaylı

Nisan 2006

Nisan 2006 rkçýlýk, kin, nefret ve þiddet dolu günlere bir nokta koymanýn tam zamaný. Belçika’nýn üzerinde dolaþan kara bulutlar yerini güneþli günlere býrakýyor. Okullar tatile girdi. Belçikalý Türkler her y...

Detaylı

Kasım 2005

Kasım 2005 rkçýlýk, kin, nefret ve þiddet dolu günlere bir nokta koymanýn tam zamaný. Belçika’nýn üzerinde dolaþan kara bulutlar yerini güneþli günlere býrakýyor. Okullar tatile girdi. Belçikalý Türkler her y...

Detaylı

Ekim 2006 - Binfikir

Ekim 2006 - Binfikir sýnan havalar yazýn geldiðini müjdelerken; kimilerimiz tatile baþladý, kimilerimizi ise tatil heyecaný sardý. Binfikir ailesi olarak bizler de yoðun ve yorucu bir çalýþma döneminin sonunda Temmuz s...

Detaylı

Aralık 2005

Aralık 2005 rkçýlýk, kin, nefret ve þiddet dolu günlere bir nokta koymanýn tam zamaný. Belçika’nýn üzerinde dolaþan kara bulutlar yerini güneþli günlere býrakýyor. Okullar tatile girdi. Belçikalý Türkler her y...

Detaylı